İndir
Transkript
İndir
DİNAR’IN COĞRAFİ ÖZELLİKLERİ ASIM KEÇECİ DİNAR LİSESİ ESKİ COĞRAFYA ÖĞRETMENİ İZMİR-2015 Kitabı Yayınlatan Dinar Belediye Başkanlığı Kitap İsteme Adresi Dinar Belediyesi Kültür Müdürlüğü Araştırmacı Yazar Asım KEÇECİ Kapak Tasarım Ertan GEVEN Sayfa Tasarımı Öznur AVINCA BASKI TARİHİ ŞUBAT- 2015 BASKI VE CİLT Birleşik Matbaacılık Ltd. Şti. 5619 Sk. No: 1 Çamdibi/İZMİR e-mail:birlesikmatbaa@hotmail.com Tel: 0.232 433 68 66 Sertifika No: 14892 T.C Kültür ve Turizm Bakanlığı ISBN: 978-605-84903-3-8 DİNAR’IN COĞRAFİ ÖZELLİKLERİ SUNUM Tarih bilimi, çok önemlidir. Günümüzde yerel tarih, en az genel tarih kadar önem arz etmeye başlamıştır. Yerel tarih; belli insanların belli bir zaman ve yerdeki öykülerinin tamamıdır. Bizim için bu yer Dinar ve çevresidir. Dinar’ın kuruluşu, gelişmesi, buraya gelip yerleşen atalarımızın yarattığı kültürel değerlerin tamamı, yaşama biçimleri, bu ilçedeki yaşam hikâyeleri yerel tarihin konusudur ve bizim için önemlidir. O yüzden göreve geldiğimiz günden beri ilçemizin yerel tarihi ile ilgili tüm çalışmaları destekledik. Öneminden dolayı bu tür çalışmalara desteğimiz artarak devam edecektir. Bizim yerel tarihe önem vermemizin sebebi İlçemizde tarih bilincini oluşturarak doğal ve kültürel mirasımıza sahip çıkmaktır. Bir yerleşim yerinin yerel tarihi kadar, coğrafi yapısı ve özellikleri de önemlidir. Çünkü coğrafya yaşamımıza ışık tutar. Yaşadığımız yerin doğal yapısı ve jeopolitik önemi hayatımızda yeni yaklaşımların şekillenmesini sağlar. Coğrafyanın üzerinde yaşayan insanların üzerinde önemli etkisi vardır. 3 ASIM KEÇECİ Coğrafya bilimi sayesinde insanlar yaşadıkları doğayı, dünyayı, ülkeyi tanıma fırsatı bulur. Bir yerin coğrafî özellikleri aynı zamanda doğal ve beşeri olayların neler olduğunu kavramamıza yardımcı olur Coğrafya yaşamımızı kolaylaştırır. Biz coğrafya sayesinde yaşadığımız ülkenin, bölgenin yerini ve yeraltı, yerüstü varlıklarını öğreniriz. Üzerinde yaşadığımız doğanın, çevrenin değer ve önemini kavrarız. Bulunduğumuz, yaşadığımız yerin kaynaklarını bilinçli şekilde kullanabilme fırsatı yakalarız. Değerli hemşehrimiz, emekli öğretmen Sayın Asım Keçeci, ilçemizin coğrafi özelliklerini gözlemiz önüne seren güzel bir çalışma yapmış. “Dinar’ın Coğrafî Özellikleri” adı verdiği bu çalışmasından biz, ilçemizin yaylasını, ovasını, akarsularını, göllerini, derelerini, dağlarını öğreniyoruz. Yine bu çalışma sayesinde yaşadığımız yerin iklimini, toprak yapısı hakkında bilgi ediniyoruz. Bu çalışma bize Dinar’ın coğrafî zenginliğini öğretecek ve yaşamımıza yön vermemizde etkili olacaktır. Başta yeni yetişen gençlerimiz olmak üzere, her Dinarlının üzerinde yaşadığı toprağı, coğrafyayı, coğrafi zenginlikleri öğrenmesinin gerekliliğine inanıyorum. Bu inançla “Dinar’ın Coğrafî Özellikleri” isimli bu çalışmayı Dinar Belediyesi Kültür Hizmetleri çerçevesinde kitaplaştırmış bulunuyoruz. İlçemizin coğrafi yapısı konusunda bizleri bilinçlendiren değerli hemşehrimiz Sayın Asım Keçeciyi kutluyor ve teşekkür ediyorum. Bu vesileyle siz değerli Dinarlı hemşehrilerime sağlıklı ve mutlu günler diliyorum. Saygılarımla… Saffet ACAR Dinar Belediye Başkanı 4 DİNAR’IN COĞRAFİ ÖZELLİKLERİ DİNAR’IN COĞRAFİ ÖZELLİKLERİ 1. Dinar’ın yeri 2. Tektonik gelişmesi 3. Dağlar 4. Tepeler 5. Dalgalı düzlükler 6. Alüviyal düzlükler. (OVALAR) 7. Hidrojeolojisi 8. Dinar’ın deprem durumu 9. İnternette Dinar depremi ile ilgili yazılar 10.Dinar’da nüfus hareketleri a)2000 yılı öncesi b)2000 yılı ve sonrası belediye ve köylerin nüfus özellikleri 11.Dinar’ın iklimi 12.Toprak durumu 13.Dinar’da hayvancılık 14.Dinar’da Sanayi ve Madenler 5 ASIM KEÇECİ 6 DİNAR’IN COĞRAFİ ÖZELLİKLERİ 7 ASIM KEÇECİ ESKİ DİNAR ŞEHİR PLANI 8 DİNAR’IN COĞRAFİ ÖZELLİKLERİ 9 ASIM KEÇECİ 10 DİNAR’IN COĞRAFİ ÖZELLİKLERİ 1- DİNARIN YERİ: İdari bakımdan Afyon iline bağlı olan Dinar, Akdeniz ve Ege bölgesi arasında kalır. İlçe merkezi ve merkeze bağlı köylerin (Batı kısmı) büyük kısmı ve Dombay ovası bucağının güney kısımları Akdeniz Bölgesinde, diğer yerleşim alanları ise Ege Bölgesindedir. Göller yöresi içinde incelenen Dinar ilçesi Kuzeyde Sandıklı, kuzeydoğuda Şuhut,güneydoğuda Isparta, kuzeybatıda Denizli, güney batıda ise Dazkırı ile çevrilidir. Dinar ilçesi 1286 Km2 genişliğinde, merkez, Dombay ova ve Çölovası bucağı ile 63 köyden meydana gelir. İlçe nüfusu 1990 sayımına göre 104280 dir. İlçe 37°50' - 38°20' kuzey paralelleri ile 29°58' -30°32' doğu meridyenleri arasındadır. İlçe merkezi olan Dinar 30°09' doğu meridyeni ile 38°04′ kuzey paraleli noktasındadır. Kuzeyinde Samsun dağları, doğu ve güneyinde Akdağ, batıda Dinar ovasının yer aldığı dalgalı bir alanda kurulmuştur. Kara yolu kavşak ve demiryolu üzerinde bulunması nedeniyle ulaşım bakımından önemli bir konuma sahiptir. İlçe merkezinin 1990 nüfus sayımına göre nüfusu 42434 iken 2012 de 25178 kişiye düşmüştür.. 11 ASIM KEÇECİ 2.TEKTONİK GELİŞİMİ A) Paleozoik (1. Zaman) Dinar ve çevresinde ilk tektonik hareket paleozoik sonlarına doğru kaledonien orojenez(Dağ oluşumu)inin tesiriyle başlamış başkalaşmaya uğrayan rekristalize kalkerler su dışına çıkmışlardır. Bu devrin önemi, Dinar ve çevresinin ilk su yüzüne çıkmasıdır. Bu devrin taş grubu metamorfik şistlerden ibaretti. B) Mesozoik (II.zaman) Eski paleozoik temelin üstünü diskordansla (aykırı tabakalaşma) örten Trias serileri bulunur. Kretase’de(2. zamanın sonu) bölge tekrar deniz altında kalmıştır. Bu devirde Alpin orojenezi bölgeyi tesiri altına almıştır. Bu devir bölgede fliş karakterize eder. (Alt knetasede kalkerler, üst knetasede Gre-şist tabakaları)Akdağ bu devirde teşekkül etmiştir. C) Tersier(III. Zaman) 1- Paleojen: Bu devir hareketsiz geçmiş, orta seviyede güney ve güney doğudan gelen transgresyon(deniz ilerlemesi)ile Eosen denizi teşekkül etmiştir. Zaman zaman regresyon(deniz çekilmesi)olmuştur. Alp orojenesi devam etmektedir. 2- Neojen: İlk devrelerinde tekrar su altına girmiştir. Daha sonra teşekkül eden Neojen denizi ince elemanlı Gre, kil, marn ve kalkerlerden oluşmuştur. Neojen denizi kısa aralıklarla transgresyon ve regresyon hareketleri görülerek, kalınlıkları 20-150 cm. arasında değişen tabakalar bırakmıştır. Neojen sonunda Alp orojenik hareketlerinin en şiddetli safhasında Dinar, Dombavova ve Çöl ovaları kırıklar ile çökerek birer graben alanı haline gelmiştir. D) Kuaterner (IV Zaman) Erozyon etkisiyle alüvyonlar düzlüklerde birikerek ova oluşmuş, dağlar aşınarak bugünkü yer şekillerini meydana getirmiştir. 12 DİNAR’IN COĞRAFİ ÖZELLİKLERİ 3. DAĞLAR A) Akdağ karstik kütlesi: Dinar ovasıyla, Dombay ovası arasında başlayan kuzeybatıgüneydoğu yönünde uzanan Mesosoik(II. zaman)yaştadır. Alp orojenezinin tektonik olaylarıyla çok fazla etkilendiğinden sık faylıdır. Bu nedenle Antiklinal ve senklinal durumları kalın kalker formasyonlarının eğimleri ve uzanışları belirsizdir. Taş yapısı rekristalize kalkerlerdir. Görünüşü beyaz, siyahımsı gri renkli pürüzlüdür. Bu karstik yöre neojende meydana gelen kratojenik hareketlerle Dombay ve Dinar ovalarından fay hattıyla ayrılmıştır. Karstik mağaralar çok fazladır. Mağaralar birbirine bağlı ve derinlere kadar devam eder. Bazı zirvelerde karstik mağaralar çökmüş ve çukur sahalar ortaya çıkmıştır. Akdağların yamaçları çok diktir. Bazı yerlerde eğim%60 a kadar çıkar. Yamaçlarda sel yarıntılarının meydana getirdiği V (kertik) vadiler vardır. Güneydoğu yamaçlarda Aynı yapıda tanık tepenin görülmesi aşınımın kuvvetli olduğunu gösterir. B) Terselmiş oligosen senklinalinin meydana getirdiği dağlık alan (Samsun dağları): Oligosen konglomera ve kreşleri 45° lik bir açıyla güneybatıya doğru dalar. Bunun karşısındaki Karadağ da ise dalışın tam tersi olması terselmiş senklinali fikrini kuvvetlendirir. Oligosende denizde teşekkül etmiştir. Oligosendeki Alpin orojeneziyle yükselmiş, dış kuvvetlerin aşındırması ve Neojende meydana gelen çökmelerle yeryüzü terselmesi meydana gelerek "Antiklinal" durumuna geçmiştir. Eğimin fazla olması dış kuvvetlerin önemli ölçüde etkilemesine yol açmıştır. Nitekim güneybatıda tepelik alanlar teşekkül etmiştir. Sel yarıntıları, fay basamakları sıkça görülür. Kertik vadilerin Dinar ovasıyla birleştiği yerlerde birikinti konilerine rastlanır. C) Kumalar Dağları: Kumalar dağı Dombay ovasının devamındaki Sandıklı ovası ile Çöl ovasını birbirinden ayıran Kuzey-Güney yönlü I500m 13 ASIM KEÇECİ yükseltidedir. Her iki kısımda da meyil oldukça fazladır. Neojende meydana gelen knatojenik hareketlerle kırılmaya uğramıştır. D) Karakuş Dağı: Çöl ovasını Uluborlu-Senirkent ovalarından ayıran kütledir. Yükselti 2000 m. civarındadır. Dağın yönü Güneybatı-Kuzeydoğu yönündedir. Jeolojik bakımdan Kumalar(Sandıklı) dağları ile aynı yaştadır. (Oligosen formasyonları) Dinar çevresindeki diğer dağlar gibi, Neojen devrinde kırılmalara uğramıştır. Diğer dağlarda olduğu gibi Neojen tortulara yamaç kısımlarda rastlanır. 4. TEPELER A) Aktaş karstik kütlesinin aşınmasıyla meydana gelen tepeler: Karstik kütlenin kuzeybatısında yer alan bölgedir. Jeolojik olarak Kretase kalkerlerinin bir devamıdır. Daha sonra dış kuvvetlerin tesiri ile parçalanarak tepelik alan olmuştur. Tekke tepesi bu tiptir. B) Samsun dağlarının aşınmasıyla meydana gelen tepeler: Sevdimelek (Yakaköy) köyünün kuzeyinde ve Dombay ovasına bakan yamaçlardadır. Dış kuvvetlerin aşındırmasıyla meydana gelmişlerdir.. C) Kumalar ve Karakuş dağlarının aşındırılmasıyla meydana gelen tepeler: Bu dağlar oligosen yaşında konglemera ve breşlerin çok olduğu bölgedir. Konglemera ve breslerin çakılları kalker olduğuna göre yaşı, Samsun dağlarıyla aynıdır. Neojende meydana gelen kırılmalar Dinar, Dombay ova ve çöl ovaları yakınlarındadır. Ayrıca karakuş dağlarının devamı gibi görülen Eldere yakınındaki mesosoik yaştaki Kızkuyu dağlarının çevresinde, tepelik alanlar fazladır. 14 DİNAR’IN COĞRAFİ ÖZELLİKLERİ 15 ASIM KEÇECİ 16 DİNAR’IN COĞRAFİ ÖZELLİKLERİ 17 ASIM KEÇECİ D) Eosen fliş formasyonlarının meydana getirdiği tepeler: Yaşı Luthesien’dir. Başta konglomera olmak üzere Gre,kil,marn,sisti kalker ve kalkerlerden meydana gelmiştir. Fliş formasyonları genellikle tepelik alanlardır. Fliş formasyonu dışında kalan nimulitik (Fosil) kalkerler o bölgelerde Kretase ile Konkordant (Uyumlu) bir seri teşkil eder. Tanık tepeler halindedir. Samsun dağları çevresindeki tepeler tanık tepelerdir. E) Neojen formasyonlarının meydana getirdiği tepeler: Güneybatı Pınarlı(Norgaz)köyü çevresindedir. Neojen alttaki Oligosen formasyonları ile diskordans durumdadır. Yatay ve karışık fasieslidir. Sel suları ve karstik kaynağın açtığı vadilerle parçalanmıştır. Aynı durum; Hacı Mehmet Damları kuzeydoğusundaki Tanık tepede de görülür. mahallesinin 1 Km. 5- DALGALI_DÜZLÜKLER Dinar ovasını çepeçevre kuşatan arazi; Dalgalı düzlüktür. Dalgalı düzlükler tepelik alanların aşınarak ovaya karıştığı geçiş bölgelerini teşkil ederler. Çöl ovası ve Dombay ova kenarlarında da bu durum görülür. Bülüçalanı ovası olarak bilinen kısım aslında bir dalgalı düzlüktür. Meydana gelmesinde dış kuvvetlerin yanında kırılmaların önemi fazladır. Akdağ karstik kütlesinin aşınmalarla meydana gelen tepelik alanının fay hattıyla çökmesi sonucunda meydana gelmiştir. Karstik egzürjans kaynağının burada çıkmasıyla bataklık sazlık bir gölcük meydana gelmiştir. Gölün ayağı olan; Büyük Menderes kendisine bir vadi açmıştır.(Gömülü bir menderes vadisi) Düden(Dinar yakınlarındaki)dalgalı düzlüğü de Bülüçalanı teşekkülü ile hemen hemen aynıdır. Bu kısımda karstik mağaralara sıkça rastlanır. Göl aynı zamanda bir düdendir. Dombayovası ile Çöl ovası arasındaki Güngörmez ovası da dış kuvvetlerin ve kırılmaların etkisiyle meydana gelen bir dalgalı düzlüktür. 18 DİNAR’IN COĞRAFİ ÖZELLİKLERİ 6-ALÜVİYAL DÜZLÜKLER Dinar ilçesinde belli başlı üç ova vardır. Dinar topraklarının %30 u ovadır. • Dombay Ovası: Sandıklı depresyonunun güney kısımlarını teşkil eder. Ovanın ortasında Büyük Menderesin bir kolu olan Akpınar deresi akar. Beslenmesi karstik kaynaklar ve yağmur sularıyladır. Akpınar deresi ovanın en çukur yeri olan Karakuyu(Çapalı) gölüne dökülür. Ova Kuzey-Güney istikametinde uzun doğu-Batı istikametinde dardır. Kuzey-Güney uzunluğu 18 Km. Doğu-Batı uzunluğu ise 4 km. di r. Dombay ovası 68 Km2 genişliğindedir. Porsama (Çoban- saray)Dombay Burunkaya yakınlarında Hüyüklere rastlanır. • Dinar Ovası: Büyük Menderes çöküntü hendeğinin en uç kısımlarıdır. KaradağSamsun dağları arasında ova genişliği azalır. Daha sonra Büyük Menderes ova zincirinin Gökgöl kısmına bağlanır. Uzunluğu 20 Km.genişliği 8-10 km.dir. Meyil kuzeybatıya doğru olup %0,5-1 arasındadır. Alanı 180 Km2 dir. 19 ASIM KEÇECİ 20 DİNAR’IN COĞRAFİ ÖZELLİKLERİ • Çöl ovası: Kuzeybatı-Güneydoğu yönünde uzanan çöküntü alanı Kızkapan boğazı ile çamur ovasına bağlanır. Ovanın kuzeybatı kısmı yüksek 1170m,güneydoğu kısmı ise alçaktır.(1108 m).En çukur yerde yazın kuruyan Alpaslan saz lığı yer alır. Kuzeybatı-Güneydoğu yönünde (Çürüklü-Kınık)16,4 Km. Haydarlı-Kadılar arasında 6,2 Km. olan kabaca bir dikdörtgene benzer. Ovada devamlı bir akarsu yoktur. Kuru dereler fazladır. Bunlardan en önemlisi Bahçe deresidir. Ovada sulama daha çok taban suyu(Halk arasında artezyen) iledir. Yüzölçümü 135 km2 dir. 7- HİDROJEOLOJİ (Su Durumu): A) Dere ve akarsu1ar: En önemli akarsu büyük Menderestir. Akpınar deresi (Dombay ovadaki) Gökçeli bataklığına akar. Ovanın kuzey kısmında sulama suyu olarak kullanılan dere yaz aylarında tamamen kurur. Gökçeli (Karakuyu) bataklığı bir düdendir. Yeraltı suyunun akış merkezidir. Yeryüzüne üç noktadan çıkar. Bülüçalanı göleti, düden ve suçıkandır. Bunların üçü birleşerek Büyük Menderesi meydana getirir. Çöl ovasında ise daimi akan akarsu yoktur. Genellikle kuru dereler ve sel yataklarına rastlanır. B) Yeraltı suyunun hareketi ve karstik kaynaklar: Yeraltı akışı; Karakuyu depresyonunu, Dinar depresyonundan ayıran kalker eşik arasındadır, yeraltı suyunun hareketi kuzeyden güneye doğrudur. Ayrıca Çöl ovasından Buruncaya ve İncesu düdenlerinden gelen sular Gökçe- göl (Karakuyu )bataklığına girmekte, buradan da Dinar ovasına suçıkanlar halinde boşalmaktadır. Bu suçıkanların bazıları egzürjans, bazıları da regürjans kaynakları olarak vardır. Bu duruma göre yeraltı suyunda iki esas hareket vardır. Birisi kuzeyden güneye doğru Rezerv su, diğeri doğu batı yönündeki yüzeysel ve düden içi hareketlerdir. Ancak arazideki yeraltı akışları bu kadar sade de değildir. Nitekim Burdur depreminden sonra Gökçeli (Karakuyu) bataklığının büyük ölçüde suyu çekilmiş, Suçıkandan çıkan su azalmış, buna karşılık Burdur gölünün su seviyesin de.- artış meydana gelmiştir. 21 ASIM KEÇECİ Karstik kaynaklar en fazla Dinar ovasındadır. Genellikle Akdağ eteklerinde sıralanmış durumdadır. Bunların teşekkülü karstik olaylar, kalkerler, faylar, bilhassa kalkerle Paleozoik arazisi ve daha eski metamorfik (Başkalaşım ) formasyonların kontak zonlarıyla ilgildir... Gök göle doğru kalkerlerin altından şistlerin çıkması kaynakların teşekkülünü d-aha iyi açıklar. Karstik olaylar Kumalar dağlarında da görülür. Nitekim Ulu köy kangal tepe mevkiinde labyalara rastlanır. Karstik suların yanında ovalarda taban suyu vardır. Dombay ova ve Çöl ovasında sulama işleri genellikle taban suyuna dayanır. Dinar ovasında su toplama havzasının genişliği nedeniyle taban suyu daha yüzeydedir. Dinar da evlerin temeli açılırken çıkan su taban suyudur. Ilıca 22 DİNAR’IN COĞRAFİ ÖZELLİKLERİ Ilıca nın eski durumu Suçıkan ın eski hali 23 ASIM KEÇECİ 24 DİNAR’IN COĞRAFİ ÖZELLİKLERİ 25 ASIM KEÇECİ 8- DİNARIN DEPREM DURUMU Birinci derece deprem bölgesi üzerindedir. Isparta – Uşak arasındaki çöküntü alanı ve Büyük Menderes çöküntü kuşağının en doğu ucu Dinar yakınlarında birleşmektedir. Bu nedenle Dinar depremle yaşamak zorundadır. a) Eski Depremlerden Bilinenler M.Ö. 294 Gelene depremi- Gelene tamamen yıkıldı. M.Ö.84 Apameia depremi 222 Apameia depremi 235 Apameia depremi 1653 Dinar depremi 26 DİNAR’IN COĞRAFİ ÖZELLİKLERİ 27 ASIM KEÇECİ b) Yeni Depremler TARİHİ Richter Ev zararları ölçeğine göre şiddet. Mağnitüd 7.0 17000 6.0 2500 3 Ekim 1914 7Ağustos 1925 12 Mayıs 6.2 1971 1 Ekim 1995 6.1 Ölü sayısı 4000 330 BURDUR DEPREMİ 2043 4500 hasar yıkık 92 ağır c) 1995 Depremi: Ön sarsıntılar temmuz ayında başladı 26 Eylül 1995 te 4.8 şiddetinde ilk büyük sarsıntı olarak evlerde ufak hasarlar görüldü. 1 Ekim 1995 Depremine kadar irili ufaklı 46 adet deprem meydana gelmiştir. 1 Ekim 1995 büyük deprem ivmesine güney Mercalli- Siebeag ölçeğine göre ivme 250 cm/g2 ile 500 cm/g2 arası çok yıkıcı depremdir. 1995 DEPREMİ VE ARTCI ŞOKLARDAN OLANLAR TARİHİ RİCHTER’e YÖNÜ İVME ŞİDDETİ cm/g2 1.10.1995 6.1 NS 283 EW 205 1.10.1995 4.9 NS 201 EW 109 5.10.1995 4.6 NS 84 EW 143 6.10.1995 4.4 NS 89 EW 146 4.4.1998 4.6 NS 131 EW 126 28 BÜYÜK HIZ CM/G 17,4 20,07 15,5 17,8 4,6 11,5 2,9 8,8 6,1 13,2 DİNAR’IN COĞRAFİ ÖZELLİKLERİ DİNAR’DA AYDINLANMA SÜRESİ Normal ufuk düzleminde güneşin hareketine göre: GECE YAYI Cos8/2= tgq.tg5 º*60=21600’ Cos9/2=tg 38º 04’ tg23 º 27ʹ =>1440 dakika ederse Cos9/2=0,7831.0,4327 X Cos9/2= 0,3388 dakika eder. Gece yayının 9/2=70 º 12ʹ 9=140º24ʹ 21ʹ36ʹʹ eder 360 21600ʹyay 8424 yay => X=561,6 süresi Bu da 9 saat GÜNDÜZ YAYI 23 saat 59ʹ 60ʹʹ -9 saat 21ʹ 36ʹʹ 14saat 38ʹ 24ʹʹ TAN OLAYI KATILINCA (Güneşin ufkun altında 18º de dünyayı aydınlatması) 38º 04ʹ da 21 Haziranda Takvim Tanı= => Astronomik Tan= 2saat => 21 Aralıkta 32ʹ 30ʹ 59ʹ 1saat 37ʹ 29 ASIM KEÇECİ Takvim Tanı: Güneşin ufkun altında 6º ininceye kadar geçen zaman Astronomik Tan: Güneşin ufkun altında 18º ye 21 Mart – 23 Eylül ininceye kadar geçen zaman Gündüz Astronomik tanla Gündüz sona erer. Normal =12 saat GENEL DURUM Takvim Tan= 12 saat 21ʹ 21 Haziranda Gündüz Normal Gece 14 saat 24ʹʹ 38ʹ 9saat 21ʹ 36ʹʹ Takvim Tanı 15saat 24ʹʹ 10ʹ 8saat 49ʹ 36ʹʹ Astronomik Tanı 17 saat 24ʹʹ 37ʹ 6 saat 22ʹ 36ʹʹ Tan=13 Gece N = 12 saat 21 Aralıkta Gündüz Gece Normal 9 saat 21ʹ 36ʹʹ 14 saat 38ʹ 24ʹʹ Takvim Tanı 9 saat 51ʹ 36ʹʹ 14 saat 8ʹ 24ʹʹ Astronomik Tanı 10 saat 36ʹʹ 30 Astronomik saat10ʹ 58ʹ 13 saat 1ʹ 24ʹʹ T.T =11saat 49ʹ A.T.= 10 saat 90ʹ DİNAR’IN COĞRAFİ ÖZELLİKLERİ 31 ASIM KEÇECİ C- GÖLLERİ: Dinar’da irili ufaklı birçok göl vardır. Çoğu neojen kalıntısıdır. Karstik olaylarla karışık bir görünüşleri vardır. Bunlardan en önemlileri Alparslan Sazlığı, Karakuyu (Çapalı) Gölü, Bülüçalanı Göleti ve Düdendir. Büyük Menderes üzerinde yer alan Gök Gölün bir kısmı Dinar ilçesinde kalmaktadır. DİNAR DA NÜFUS VE HAREKETLERİ Yıllar Türkiye Nüfus Artışı 1927 1935 1940 1945 1950 1955 1960 18,6 10 5,4 11,5 14,9 15,3 GENEL TOPLAM İlçe Artış% nüfus sayısı 36117 42487 17,6 46770 10 46289 -1 60920 31,6 65397 7,3 44023 -32,7 DİNAR MERKEZİ Sayı Artış % BUCAK ve KÖYLER Sayı Artış % 2732 4192 4556 4638 5613 7081 9409 33385 38295 42214 41651 55307 58316 34614 53,4 8,7 1,8 21 26,1 32,8 14,9 10,2 -1,3 32,8 5,4 -40,6 Dinar’dan bazı merkezlerin ayrılması nüfusu azaltılmıştır. Dinar’da nüfus hareketlerini daha iyi değerlendirmek için artış yüzdeleriyle karşılaştıralım. 32 13,1 13,4 13,3 10,9 13,2 11,5 11,3 1965 1970 1975 1980 1985 1990 1997 2000 104280 74608 90952 62469 63549 48660 53252 14,6 19,4 21,9 -1,7 19,3 10,5 9,4 42434 38154 28598 34990 20869 19873 11298 14843 21,2 37 22,3 5 33,9 20 31,3 Artı ş% Sayı Sayı Artı ş% Dinar merkez Genel toplam 61846 598 46010 55962 41600 43676 37805 38409 Sayı 10,5 10,6 21,6 -4,7 13,7 9,2 1,6 Artış % Bucak ve köyler 1702 7 9763 9365 7156 768 7 105 08 111 06 179 63 28714 27248 19938 21662 21886 21790 19897 18512 E K K E Buc ve köy Cinsiyet Merkez Cinsiyet 27248 21662 21790 18512 E 33 Türkiye nüfus artış hızına göre Dinar’da 1970 yılına kadar nüfus artışı normal sayılabilir. Ancak 1975 yılına kadar Dinar Merkez ilçeye devamlı olarak köylerden gelenler olmuştur. Köy göçleri 1970- 1975 arasında dinar dışından gelenlerle durmuştur. Ancak 1975 ten sonra hem merkezden hem de bucak ve köylerden ilçe sınırları dışına göçler görülmektedir. Türk iye nüfu s artış ı Yıllar DİNAR’IN COĞRAFİ ÖZELLİKLERİ 602 252 478 485 381 639 141 935 708 607 287 462 407 434 597 237 884 Avdan Bademli Belenpınar (degşir) Burunkaya Bülüçalanı Cerit yaylası Çakıcı Çamlı Çapalı 34 89 85 716 458 406 Aktoprak (Gürden) Alacatlı +3 +1 -12 +7 -40 +6 -1 -12 -8 +4 +12 473 423 303 575 111 863 531 192 591 99 492 -1 +2 -20 -10 -21 -8 -19 -23 -17 +11 +7 Artış % SAY I SAYI Artı ş% TOPLAM 1975 GENEL 1970 1965 KÖYLER 444 394 293 529 109 653 502 194 397 67 479 SAY I 1980 Bucak ve köylerdeki durumu görelim: -6 -7 -9 -8 -2 34 32 32 -5 +1 Ar tış % -2 461 407 207 536 120 532 497 180 349 73 410 SAYI 1985 -4 +3 -24 +1 +10 -18 -1 -7 -12 +9 -14 Artış% 382 369 192 445 118 406 474 108 262 53 365 SAY I 1990 -17 -9 -7 -17 -1 -23 -5 -40 -25 -27 -11 Artış% 303 337 152 431 62 317 397 102 211 58 295 SAYI 1997 -21 -9 -21 -3 -4 -22 -16 -6 -19 +9 -19 Artış% 250 211 207 329 73 498 327 127 376 40 252 1970 243 217 156 300 53 410 291 101 307 47 260 1975 219 196 139 222 55 347 275 108 197 33 265 1980 KADIN NÜFUS 195 190 99 229 58 228 261 54 134 27 200 1990 1985 -1990 yılları arasında tekrar ilçeye geri göçler fazlalaşmıştır. 1985-1990 nüfus artış yüzdesi merkez ve köylerde Türkiye ortalamasının üstündedir. Bu durum umduğunu gittiği yerde bulamayan kişilerin tekrar ilçeye geri döndüğünü gösterir. 1 Ekim 1995 Dinar büyük bir depremle tekrar büyük bir kayba uğramıştır. Başlangıçta Dinar’dan dışarıya olan göç deprem tedbirlerinin alınmasıyla geriye dönmüştür. Bu durum ilçe nüfusunun Türkiye ortalamasının üzerinde görünmesini sağlamıştır. Bucak ve köylerde biz azalma vardır. ASIM KEÇECİ 864 449 74 713 178 543 576 357 128 185 419 780 458 113 221 486 714 1292 433 15453 979 575 74 398 95 793 169 499 576 342 147 205 403 813 457 107 290 482 259 780 1162 435 15879 Gençali Gökçeli İncesu Kabaklı Karahacıllı Karakuyu Kızıllı Körpeli (yenice) Palaz Pınarlı (Norgas) Sütlaç Tekin Tugaylı Yakaköy (Seydimelek) Yapağlı Yelalan Yeşilçat (Eber) Yeşilhüyük (Bozhüyük) Yüksel (Deliller) TOPLAM 232 370 41 448 482 Çobansaray (porsama) Dikici Dumanköy Eldere -3 0 +11 -8 -10 +1 -4 0 +6 -24 -10 +4 -10 +5 +9 0 +4 -13 -7 -56 -12 -21 0 -7 1571 1 406 2111 765 222 513 712 471 103 234 175 423 650 170 642 610 369 134 339 79 813 433 64 448 +2 -6 +63 +7 -4 +6 -9 +3 -9 +6 -5 +1 -9 -4 +18 +6 +3 +4 -8 +92 -6 -4 -13 0 1375 1 362 1283 720 191 372 651 463 104 230 171 416 620 158 655 566 328 130 314 96 761 443 81 430 39 11 12 27 14 -6 -9 -2 +1 -2 -2 -2 -6 +2 +2 7 -7 +2 2 -5 -7 +2 -7 +1 -3 -4 12949 318 1017 673 207 339 651 422 101 193 156 409 657 147 677 538 279 119 271 96 653 459 80 479 -6 -12 -20 -6 +8 -9 0 -9 -3 -16 -8 -2 +6 -6 +2 -5 --15 -8 -13 0 -14 +3 -1 +11 1147 3 270 824 571 197 304 484 401 80 151 126 393 775 137 627 482 276 113 248 136 660 388 895 455 -10 -15 -18 -15 -4 -10 -25 -4 -20 -21 -19 -4 +17 -7 -7 -9 -1 -5 -8 +41 +1 -15 +6 -5 DİNAR’IN COĞRAFİ ÖZELLİKLERİ 12837 190 641 387 176 233 381 271 86 129 101 373 2037 104 849 309 231 58 217 79 2426 334 77 396 +12 -30 -22 -32 -11 -23 -21 -32 +8 -15 -20 -5 +16 -24 +35 -36 -16 -49 -13 -42 +268 -14 -9 -13 8066 217 655 410 126 264 397 235 64 103 100 199 395 90 262 290 193 67 190 22 476 273 37 225 8014 203 1051 403 130 275 355 230 54 110 99 197 350 85 302 317 166 74 179 40 396 229 27 214 705 186 667 363 112 206 239 299 52 107 90 214 336 82 324 290 176 71 161 47 383 218 35 207 35 6119 141 499 294 111 168 250 216 43 83 68 214 408 71 336 355 13 62 12 72 330 192 26 23 36 2446 838 558 914 446 414 740 470 321 502 445 198 121 172 8685 AVŞAR AKÇA AKGÜN CUMHURİYET ÇAĞLAYAN ÇAYÜSTÜ DOMBAY KARABEDİR KARATAŞ KAZANPINAR KEKLİCEK MURATLI YEŞİLYURT TOPLAM 1932 814 570 969 450 470 637 376 395 403 506 152 111 179 7964 -21 -3 -2 +6 +1 +14 -14 -20 -23 -33 +13 -23 -8 +4 -8 669 578 1029 481 387 591 331 340 337 384 128 116 177 7818 2270 1975 SAYI -18 -1 +6 +7 -18 -7 -12 -13 -16 -24 -16 +5 -1 -2 +17 ARTIŞ % 671 548 1049 349 361 498 280 348 299 401 135 98 187 6694 1430 1980 SAYI 0 -5 +7 -27 -7 -16 -15 +2 -11 -4 +5 -16 +6 -14 -37 ARTIŞ % 507 482 1015 376 353 505 239 307 305 383 132 91 186 7434 2553 1985 SAYI -24 -12 -7 +7 -2 +1 -14 -11 +2 -4 +5 -16 +6 +11 +78 ARTIŞ % 415 432 958 343 341 449 210 295 249 341 96 75 134 7996 3658 1990 SAYI -18 -10 -5 -8 -3 -11 -12 -3 -18 -10 -27 -17 -27 +7 ART IŞ % +43 423 338 909 241 320 288 130 308 145 208 83 74 120 8060 4473 1997 SAY I +2 -22 -5 -30 -6 -36 -38 +4 -42 -39 -14 -1 -10 +1 ART I Ş% +22 1002 424 300 481 225 213 347 195 199 213 248 70 59 87 4063 340 295 488 220 182 289 178 186 179 206 66 66 83 3840 1062 1975 1970 ARTIŞ % 1965 SAYI 1970 SAYI KADIN NÜFUS GENEL TOPLAM ULUKÖY YER 317 273 508 176 180 242 127 125 153 207 71 54 87 3325 737 1980 234 211 500 163 172 224 119 158 125 175 49 40 67 410 1864 1990 Devamlı olarak bir göç vardır göçün en az olduğu yer Karacahallı Köyüdür. Göçler devreler halinde görülür gittiği yerde başarı gösteremeyen bazı ailelerin köylerine geri döndüğü görülmektedir. Göçün önce yapıldığı yer Dinar – Yeşilhüyük Köyü ve dış bölgeleridir. Yeşilhüyük köyünden daha sonra nüfusta büyük bir azalma olmuştur. En fazla göç 1975-1980 arasındadır. Halen göç devam etmektedir. Yeşilhüyük köyünde göç son yıllarda artmıştır. Göçler Dinar ve dış göç olarak görülmektedir. Depremden sonra göç olayı devam etmesine rağmen belli merkezler büyük göç almıştır. ASIM KEÇECİ 2116 345 589 621 681 657 362 899 228 526 727 1011 475 442 2464 1098 13241 Kaçin Akpınarlı Alpaslan Hacılar Çiçektepe Çürüklü Doğanlı Ergenli Göçerli Kadılar Kınık Ocaklı Okçular Tatarlı Yıprak TOPLAM 1480 14992 284 612 635 678 685 420 909 150 582 745 1104 547 472 2877 2812 SAYI SAYI Haydarlı 1970 1965 GENEL TOPLAM +35 +13 -18 +4 +2 0 +4 +16 +1 -34 +11 +2 +9 +15 +7 +16 +33 ARTIŞ % 2016 20147 358 680 725 560 687 330 1168 257 603 883 1816 694 519 3904 4947 SAYI 1975 +36 +33 +26 +11 +14 -17 0 -21 +28 +84 +4 +18 +64 +27 +10 +36 +76 ARTIŞ % 1583 19885 278 733 716 534 862 281 934 250 743 944 1592 514 432 4067 9422 SAYI 1980 -21 -1 -22 +8 -1 -5 +25 -15 -15 -3 +23 +7 -12 -26 -16 +4 +10 ARTIŞ % 1998 25727 241 702 690 535 731 261 1192 250 868 1042 2044 610 483 6605 7435 SAYI 1985 +26 +29 -13 -4 -3 0 -15 -7 +27 0 +17 +10 +28 +18 +12 +62 +37 ARTIŞ % 2788 36493 174 534 635 407 1970 182 1050 190 782 1939 2727 565 418 9697 111485 SAYI 1990 +89 +41 -27 -23 -7 -23 +162 -30 -11 -24 -9 +86 +33 -7 -13 +46 ART IŞ % +54 1116 3 115 395 623 240 2311 138 2193 188 884 2233 3034 400 301 1080 4 5927 4094 9 SAY I 1997 +113 +12 -34 -26 -2 -41 +17 -24 +109 -1 +13 +15 +11 -29 -28 +12 -3 ARTI Ş% 805 7768 156 325 346 363 345 221 453 74 294 382 550 287 259 1499 1409 1970 1106 10052 183 346 360 273 324 165 508 125 342 442 928 357 264 1940 2369 1975 793 8808 149 385 395 276 457 147 477 125 397 505 818 277 221 845 2540 1980 KADIN NÜFUSU 37 1901 18493 103 295 335 216 971 101 553 93 398 960 1390 310 234 5018 5115 1990 Bucak merkezi ve köylerde devamlı olarak bucak dışına göç vardır. En fazla göç Uluköy, Çayüstü, Dombay, ve Karataş köylerinde olmuştur. En az göç ise Akgün köyündedir. Göç yıllara göre farklıdır. 1985 te göç durmuş, nüfus artmaya başlamıştır. En çok artış Uluköy’dedir. 1990’da göç çok az olarak devam etmekte ve en yakın merkezlere göçme şeklindedir. Göç olayı Dombayova’da hızlanmıştır. DİNAR’IN COĞRAFİ ÖZELLİKLERİ ASIM KEÇECİ 1975 yılına kadar nüfus devamlı olarak artmıştır hatta 1970-1975 arasında bucak sınırlarından bölgeye göç olmuştur. Ancak gelenler aradıklarını bulamadıkları için geri dönmüşlerdirç istatistiki verilere göre bucak merkezi içinde göçler vardır. Gidilen yerler Haydarlı, Tatarlı ve Yıpraktır. Ayrıca başka merkezlere de göç olmuşsa da önemli değildir. 1980 yıllarında dış göç artmış ancak umduğunu bulamayanlar da tekrar geri gelmişlerdir. Bu geri gelmede bazı merkezler aşırı nüfuslanmaya başlamış, bazı köylerde ise nüfus azalmıştır. 1990 yılında Haydarlı, Çiçektepe, Kadılar, Kınık, Tatarlı ve Yıprağa göç başlamıştır. Belli merkezlerin göç alması devam etmektedir. Bu durum belediyelik yerlerin artmasına yol açmıştır. 2000 YILI VE SONRASI NÜFUS VE ÖZELLİKLERİ(Deprem sonrası) 2000 TOPL AM 35424 2010 K E 2012 TOPL AM K E TOP LA M K E 25197 12836 1236 2517 1285 1232 1 8 2 6 754 1487 740 747 DİNAR 2546 1483 729 İlçe merkez ine uzaklık il merk ezine uzakl ık 50KM 70K ÇİÇEKTEPE M DOĞANLI 2209 961 472 489 855 432 423 40 80 HAYDARLI 9153 2314 1174 1140 1969 986 983 35 100 KADILAR 2416 713 353 349 668 332 336 35 80 KINIK 2875 1079 565 514 1006 537 469 42 75 TATARLI 8129 3150 1578 1572 3089 1570 1519 40 78 ULUKÖY 3019 665 335 330 524 278 246 15 105 YIPRAK 3207 2046 1022 1024 1983 992 991 52 97 38 DİNAR’IN COĞRAFİ ÖZELLİKLERİ ŞEHİR KÖY DAĞILIMI TOPLAM ŞEHİR KÖY 2000 88304 35424 52880 2010 49410 25197 24213 2012 47694 36759 10935 39 <Pz>Z ϮϬϬϬ ϮϬϭϬ dhs>d <KEhdd )7> ϱϬ ϭϱ ϯϬ ϱ ϲϬ Ͳ ϭϬϬ ϭϱ ϲϱ ϰϱ ϭϯ ϲ Ͳ zz>z /<D 7D ^hzh '7D <zE)/ K<h> &> '>7Z <zE)/ ϭϭϵ Ϯϱ Ϯϵϯ ϵϭ ϭϮϵ ϱϭ ϭϲϱ ϵϱ ϱϰ Ϯϲ ϴϵ ϲϳ ,/Zs s 7Z>7<d Ͳ ϮϬ Ͳ ϭ Ͳ ϭ Ͳ Ͳ ϯϬ ϰ Ͳ ϱϬ Ϯ Ͳ Ͳ н н Ͳ Ͳ Ͳ Ͳ Ͳ Ͳ Ͳ Ͳ н Ͳ ^KE: ^KE: 'P> b< ^KE: <Z^h ^KE: b< b< b< b< b< ^KE: b< dZ/D ,zsE dZ/D dZ/D dZ/D dZ/D ,zsE dZ/D ,zsE ,zsE dZ/D dZ/D ,zsE ,zsE Ͳ Ͳ 7><P)Z͘ Ͳ Ͳ Ͳ 7><P)Z Ͳ Ͳ 7><P)Z Ͳ Ͳ Ͳ Ͳ Ͳ dZ/D ,zsE dZ/D dZ/D dZ/D dZ/D ,zsE dZ/D ,zsE ,zsE dZ/D ,zsE ,zsE ϭϬϬ ϭϭϯ ϵϭ ϭϯϳ ϲϬ ϲϬ Ͳ b< b< Ͳ 7><P)Z ϮϬϬ ϭϴϯ ϭϲϭ ϴϬ ϳϱ Ͳ ^KE: ϭϴ ϭϵϬ ϭϳ ϭϳϬ ϵ ϭϰϰ ϭϮϬ ϴϴ ϭϰ ϭϭϳ ϭϭϮ ϵϬ ϭϬ ϴϬ ϯϬ ϱ ϮϮϬ ϲϬ Ͳ н Ͳ ^KE: ^KE: b< b< dZ/D 7͘Ps dZ/D ^ dZ/D dZ/D ,zsE Ͳ Ͳ Ͳ 7>P)Z dZ/D 7͘Ps dZ/D ^7 dZ/D dZ/D ,zsE ϳϱ ϵϯϴ ϭϬϬ ϮϲϬ ϮϮϬ ϯϱ ϭϴϱ ϰϬ ϭϱϴ Ͳ Ͳ ϭϰ ϭϳϬ Ͳ Ͳ b< b< Ͳ Ͳ dZ/D dZ/D ϲϬ ϯϮϰ ϲϬ ϭϲϵ ϳϬ ϭϳϬ ϳϬ ϭϴϬ ϱϮ ϭϯϲ ϲϬ ϭϰϭ Ͳ Ͳ ϯϱ ϲϭ Ͳ Ͳ ^KE: b< Ͳ 7><P)Z ϯϬ ϱϮ ϭϬϵ ϰϲϰ ϱϭ ϱϲ ϭϭϬ ϯϯϭ ϭϯϳ ϳϬ ϵϱ ϲϳ ϭϭϬ ϰϵ ϮϮϴ ϭϱϰ ϰϬ ϭϵϳ ϮϬϴ ϭϰϬ ϲϴ ϭϮϴ ϰϮ ϲϯ ϵϯ ϱϭϳ ϰϲ ϱϳ ϭϬϵ ϯϮϴ ϭϯϳ ϲϱ ϴϴ ϲϬ ϭϮϯ ϯϮ ϱϬϬ ϮϬϳ ϭϲϬ ϱϰ ϭϵϵ ϮϬϰ ϭϯϵ ϱϱ ϵϱ Ϯϱ ϱϬϬ ϲϬ ϱϯ ϭϭϱ ϯϭϱ ϲϱ ϮϰϬ ϲϬ ϯϮϬ ϲϬ ϯϬϬ ϰϱ ϭϭϬ ϭϲ ϯϲ ϱϭϱ Ϯϵ ϰϵ ϵϭ ϮϬϲ ϲϴ ϲϵ ϳϬ ϰϬ ϴϰ ϭϴϳ ϭϱϴ Ϯϳ ϭϳϭ ϭϴϯ ϭϮϬ ϯϴ ϭϴ ϰϮ ϱϭϯ ϮϮ ϯϯ ϵϲ Ϯϲϴ ϲϴ ϲϭ ϳϬ ϯϮ ϵϲ ϭϳϱ ϭϰϱ ϯϴ ϭϴϬ ϭϱϵ ϭϮϬ ϯϲ Ϯ Ͳ Ͳ Ͳ Ͳ ϱϬ Ͳ ϯϬ ϭϬ ϭϴ Ͳ Ϯϱ Ͳ Ͳ Ͳ ϭϮ ϲϱ ϭϬϬ ϮϮ ϮϮ Ϯϰ ϭϯϬ ϭϮ Ϯϱ ϱ ϮϬ ϭϱ ϭϭϬ ϮϬ ϲϬ Ͳ Ͳ н Ͳ Ͳ Ͳ Ͳ Ͳ Ͳ Ͳ н Ͳ Ͳ Ͳ Ͳ <Z^h Ͳ b< b< <Z^h b< ^KE: ^KE: ^KE: Ͳ b< <Z^h b< b< b< ^KE: b< b< b< b< Ͳ b< ϵϬ ϭϵϱ ϯϮϭ ϲϵ ϭϴϲ ϮϵϮ ϰϬϬ ϯϰϰ Ϯϲϱ ϳϰ ϭϱϳ Ϯϱϯ ϳϭ ϭϴϯ ϮϮϯ ϱ Ͳ ϴϱ Ϯϭϳ н Ͳ <Z^h b< Ͳ dZ/D dZ/D Dzs dZ/D dZ/D Dzs >/< ,zsE dZ/D dZ/D ,zsE ,zsE dZ/D dZ/D dZ/D dZ/D dZ/D dZ/D dZ/D dZ/D dZ/D >/< dZ/D dZ/D Ͳ Ͳ Ͳ dZ/D dZ/D Dzs7 >/</ ,zsE dZ/D dZ/D ,zsE ,zsE dZ/D dZ/D dZ/D dZ/D dZ/D dZ/D dZ/D dZ/D dZ/D >/</ dZ/D dZ/D ϰϴ ϵϮ ϲϬ ϵϯ Ϯϳ ϴϭ Ϯϴ ϲϲ b< Ͳ Ͳ < < ϭϲϰ ϴϯϬ ϭϴϭ ϯϭ ϳϲ ϮϭϮ ϭϰϯ ϱϵ ϯϭ ϭϮϳ ϳϬ ϭϳϮ ϵϮϴ ϭϵϬ ϯϴ ϴϲ Ϯϭϱ ϭϱϭ ϱϳ Ϯϱ ϭϮϰ ϳϳ ϮϲϬ Ϯϴ ϱϬϬ ϵϴ ϭϭϵ ϭϮ ϴϱϯ ϱϬ ϮϱϬ ϭϬϴ ϯϬ ϰϬϬ ϭϮϴ )>zE ϭϰϭ ϭϯϲ ϭϭϳ ϭϰϮ Ϯϲϯ <// ϮϮϯ Ϯϭϰ D>/ W>/ zm^dm KE ^Zz mZm<>m 7<77 ϭϵ Ϯϲϲ ϭϱϯ ϭϳϭ ϮϬϭϮ < ϭϮϬ Ϯϴ ϯϯϭ ϳϳ ϭϰϮ ϱϬ ϭϲϱ ϭϬϬ ϱϳ Ϯϳ ϵϱ ϲϵ ϮϬϱ Ϯϱ Ϯϰϭ ϭϰϴ ϭϲϯ ϲϰ ϴϲϭ KDz hDE >Z Z'E>7 'E>7 'PZ>7 'P<>7 <<>/ <Z7Z < <7E <'mE <W/EZ>/ <dKWZ< >d>/ >WZ^>E sE D>7 )/>Z >EW/EZ 7>'7 hZhE<z m>m>E Z7d zz>^/ hD,hZ7zd <Z,/>/ <Z<hzh <Zdb <EW/EZ <<>7< <//>>/ <PZW>>7 K<>/ K<h>Z W> W/EZ>/ ^md> d<7E dh'z>/ z<<Pz zW)>/ z>>E zb7>d zb7> ,mzm< zb7>zhZd zm<^> 40 ϮϮ ϰϴϬ ϵϴ ϭϬϬ ϭϬ ϱϯ ϮϬϬ ϭϭϮ Ϯϱ ϰϬϬ ϲϬ ϭϮϬ ϯϭϱ ϱϱ ϲϬ ϭϱϬ ϭϳϬ ϯϱ ϴϱ 7><P)Z Ͳ Ͳ Ͳ 7><P)Z Ͳ Ͳ Ͳ 7><P)Z 7><P)Z Ͳ Ͳ Ͳ Ͳ 7><P)Z 7><P)Z Ͳ Ͳ 7><P)Z Ͳ Ͳ Ͳ Ͳ 266 153 ÇAPALI ÇAYÜSTÜ 64 861 60 324 30 ÇÜRÜKLÜ DİKİCİ DOMBAY DUMAN ELDERE AY 171 19 ÇAMLI ÇOBANSAR 223 ÇAKICI 42 169 60 938 75 163 148 241 25 214 25 170 70 260 100 190 18 205 32 180 70 220 170 17 200 16 136 52 185 35 88 120 144 9 183 18 141 60 158 40 90 112 117 14 161 2 - - - - 30 80 10 80 12 61 35 170 14 60 220 5 75 - - - - - - + - - U AKARS E ŞEBEK J SONDA E ŞEBEK E ŞEBEK E ŞEBEK E ŞEBEK J SONDA J SONDA J SONDA BALIK TARIM MEYVE TARIM TARIM MEYVE TARIM HAYVAN TARIM TARIM TARIM SEBZE DİNAR’IN COĞRAFİ ÖZELLİKLERİ - İLKÖĞT - - - İLKÖĞT - - - İLKÖĞT HAYVAN BALIKÇI MEYVECİ TARIM TARIM TARIM TARIM HAYVAN TARIM TARIM SEBZECİ TARIM 41 42 LI KABAK Lİ GÖKÇE Lİ GÖÇER Lİ GENÇA Lİ ERGEN R KÖYLE NÜFUS 56 51 464 109 52 K 2000 57 46 517 93 63 E 53 60 500 K 2010 60 500 E 49 29 515 36 K 2012 33 22 513 42 E - - - - İKTE BİRL EV R VE AHI KÖYLERİN NÜFUSU VE ÖZELLİKLERİ 22 22 100 65 İL DEĞ TA NUT KO T ALE TUV - - + - A M K ÇI A Y A L Y A Y E ŞEBEK SU AKAR E ŞEBEK E ŞEBEK - SUYU İÇME ASIM KEÇECİ HAYVAN TARIM TARIM HAYVAN GEÇİM KAYNAĞI - - İLKÖĞR - - FAAL OKUL HAYVAN TARIM TARIM HAYVAN KAYNAĞI GELİR I PINARL PALAZ AR OKÇUL OCAKLI Lİ KÖRPE KIZILLI EK KEKLİC PINAR KAZAN AŞ KARAT UYU KARAK ACILI KARAH EDİR KARAB 197 40 154 228 49 110 67 95 70 137 331 110 199 54 160 207 123 60 88 65 137 328 109 60 320 60 240 65 315 115 150 60 55 315 120 171 27 158 187 84 40 70 69 68 206 91 180 38 145 175 96 32 70 61 68 268 96 25 - 18 10 30 - 50 15 20 5 25 12 130 24 - + - - - - - E ŞEBEK J SONDA E ŞEBEK E ŞEBEK E ŞEBEK U AKARS E ŞEBEK - J SONDA AJ SOND AJ SOND TARIM TARIM TARIM TARIM TARIM TARIM HAYVAN DİNAR’IN COĞRAFİ ÖZELLİKLERİ - - İLKÖĞR İLKÖĞR - - - - İLKÖĞR İLKÖĞR - TARIM TARIM TARIM TARIM TARIM TARIM HAYVAN 43 44 L YÜKSE URT YEŞİLY ÜYÜK YEŞİLH AT YEŞİLÇ AN YELAL LI YAPAĞ ÖY YAKAK LI 92 48 321 195 90 128 68 140 TEKİN TUGAY 208 SÜTLAÇ 93 60 292 186 69 95 55 139 204 344 400 110 45 300 265 85 35 170 81 27 253 157 74 38 120 183 66 28 223 183 71 36 120 159 - 5 - - - 217 85 60 20 110 - + - - - E ŞEBEK - E ŞEBEK U AKARS E ŞEBEK - E ŞEBEK E ŞEBEK E ŞEBEK ASIM KEÇECİ TARIM TARIM TARIM BALIK TARIM TARIM - - - - - - - - - İLKÖĞR TARIM TARIM BALIKÇI TARIM TARIM TARIM 367,9 519,9 305,8 0 456,7 448 468,7 1 367,3 366,7 303,4 2 359,6 542,7 324,2 3 4 424,5 350,2 384,9 519 5 492,4 451,2 412,6 441,6 1960 1970 1980 1990 13,89 12,41 13,0 0 12,5 12,09 12,3 1 12,15 12,1 11,3 2 12,67 12,6 12,6 3 4 12,24 12,41 12,45 13,7 5 12,45 12,25 12,9 12,5 SON 33 YILLIK ORTALAMA SICAKLIK DEĞERLERİ 1960 1970 1980 1990 6 13,81 11,87 13,06 12,9 6 589,1 537,8 330,5 490,1 7 12,15 13,05 12,35 7 457 281,7 449,9 8 12,65 13,05 12,4 8 638,3 488,1 436,2 9 13,09 13,15 12,9 9 535,1 593,3 368,6 45 1938-1996 yılları ortalamalarına göre 59 yıllık çıkarılmıştır. Dinar; Akadeniz ikliminden, İç Anadolu kara iklimine geçiş karakteri gösteren yöresel klima alanıdır. Akdeniz etkileri: Göller Yöresi ve Büyük Menderes vadisinden gelir. Bazı yıllar Akdeniz ağırlıklı, bazen de kara karakterleri ağır basar. Yıllık sıcaklık ortalaması 12,64ºC yıllık yağış toplamı 457,4 mm dir. Yağışın mod derecesi 451mm dir. Yağışın mevsimlere dağılışı ilkbahar %33,4, yaz %12,7, sonbahar %19,6, kışın ise %34,3 tür. 1938-1963 yağış ortalaması 479,88 mm dir. SON 33 YILDAKİ YILLIK YAĞIŞ DEĞERLERİ MM 10- DİNAR’IN İKLİMİ: DİNAR’IN COĞRAFİ ÖZELLİKLERİ ASIM KEÇECİ A) SICAKLIK: Ocak ayı en soğuk geçen aydır. Günlük sıcaklık ortalaması 2,7ºC dir. En düşük sıcaklık 1973 yılında -15,8 ºc, en yüksek sıcaklık ise 1971 yılında 7,2ºC olarak ölçülmüştür. Gece ile gündüz arasındaki fark 16,9ºC dir. Bu fark 25 - 30 Ocak tarihleri arasındadır. Şubat Ayı: Havalar ısınmaya başlamıştır. Günlük sıcaklık ortalaması 3,8ºC dir. En düşük sıcaklık 1937 de 15,8 ºC, en yüksek sıcaklık 1977 de 20,7ºC olarak ölçülmüştür. En yüksek fark 20-24 Şubat tarihleri arasında 18,4ºCdir. Mart Ayı: Günlük sıcaklık ortalaması 6,9 Cº , en düşük sıcaklık 1985 yılında -14,4 Cº en yüksek sıcaklık 1977 yılında 27,2 Cº olarak ölçülmüştür. Gece ile gündür arasındaki en yüksek fark 20,9 Cºdir. Nisan Ayı: Günlük sıcaklık ortalaması 10,90 Cº , en düşük sıcaklık 1984 yılında -3,6 Cº , en yüksek sıcaklık 1970 yılında 28,6 Cº olarak ölçülmüştür. Gece ile gündüz arasındaki en yüksek fark 21,2 Cº dir. Mayıs Ayı: Günlük sıcaklık ortalaması 15,80Cº dir. En düşük sıcaklık 1985 yılında -2,2, en yüksek sıcaklık 1980 yılında -32,2 Cº olarak ölçülmüştür. Gece ile gündüz arasındaki en yüksek fark 20,3 Cº dir. Haziran Ayı: Günlük sıcaklık ortalaması 23,20 Cº dir. En düşük sıcaklık 1984 de 3,6 Cº en yüksek sıcaklık 1973 yılında 35,2 Cº olarak ölçülmüştür. Gece ile gündüz arasındaki en yüksek fark 20,1 Cº dır. Temmuz Ayı: Günlük sıcaklık ortalaması 23,20 Cº dir. En düşük sıcaklık 1864 ve 1984 yılında 7Cº en yüksek sıcaklık 1973 yılında 38,4Cº dir. Dinar’da en sıcak aydır gece ile gündüz arasındaki en yüksek fark 23,8Cº dir. Ağustos Ayı: Günlük sıcaklık ortalaması 22,6 Cº dir. En düşük sıcaklık 1985 yılında 4,2Cº dir. En yüksek sıcaklık 1977 yılında 38,2Cº olarak ölçülmüştür. Gece ile gündüz arasındaki en yüksek fark 24,2Cºdir. Eylül Ayı: Günlük sıcaklık ortalaması 18,90Cºdır. En düşük sıcaklık 1974 yılında0,4 en yüksek sıcaklık 1972 yılında 35,6Cº olarak ölçülmüştür. Gece ile gündüz arasındaki en yüksek fark 24,2Cºdır. Ekim Ayı: Günlük sıcaklık ortalaması 13,60Cº dır. En düşük sıcaklık 1985 de -6Cºdır. En yüksek sıcaklık 1984 yılında 32,2Cº olarak ölçülmüş 46 DİNAR’IN COĞRAFİ ÖZELLİKLERİ gece ile gündüz arasındaki en yüksek fark 23,6Cºdır. Kasım Ayı: Günlük sıcaklık ortalaması 8,50Cº dır. En düşük sıcaklık 1973 te -9,4 Cº, en yüksek sıcaklık 1964 yılında 26Cº olmuştur. Gece ile gündüz arasındaki en yüksek fark 23,6Cºdır. Aralık Ayı: Günlük sıcaklık ortalaması 4,6Cº, en düşük 1967 yılında 13,5Cº en yüksek 1985 yılında 19,5Cº olarak ölçülmüştür. Gece ile gündüz arasındaki en yüksek fark 21,8Cº dir. B) KURAKLIK DURUMU: Dinarda kuraklık indisi 20,2 ile yarı kurak yerler arasına girmektedir. Ocak (41,5), Aralık(39,0), Kasım(34,3), ayları NEMLİ; Mart(29,8), Nisan(24,2), Kasım(22,1), Mayıs(20), ile yarı NEMLİ, Ekim(13,8), Haziran(10,6), ile YARI KURAK, Temmuz(5,2), Ağustos(2,8), Eylül(5,5), ayları ise KURAKTIR.(De martonne formülüne göre) C) DİNAR’DA AYDINLANMA SÜRESİ: NORMAL TAKVİM ASTRONOMİK TAN TAN 12 saat 21ʹ 13 saat 10ʹ 15 17 saat 37ʹ24ʹʹ 21 MART 12 saat 21 14 HAZİRAN 38ʹ24ʹʹ 10ʹ24ʹʹ 23 EYLÜL 12 saat 12 saat 21ʹ 13 saat 10ʹ 21 ARALIK 9 saat 21ʹ36ʹʹ 9 10 saat 58ʹ36ʹʹ saat saat saat 51ʹ36ʹʹ NORMAL: Dinar’ın ufuk düzenine göre (38º05 kuzey) Takvim Tanı: Güneşin ufkun altında 6º ye ininceye kadar geçen zaman. Astronomik Tan: Güneşin ufkun altında 18º ye ininceye kadar geçen zaman Astronomik tanla gündüz sonra erer. 47 ASIM KEÇECİ D) NİSBİ NEM VE YAĞIŞ: Nisbi nem havada mevcut su buharının belirli basınç ve sıcaklık altında alabileceği su buharının oranlanmasıyla bulunur. Nisbi nemin doyma değerine(%100) ulaşmasıyla yağış düşer. Yağış ve nisbi nemin aylara göre dağılışı: AYLAR NİSBİ NEM YAĞIŞmm OCAK 68,35 52,7 ŞUBAT 65,61 47,4 MART 61,40 50,4 NİSAN 59,50 50,7 MAYIS 57,24 51,6 MAX HAZİRAN 51,57 31,6 TEMMUZ 46,92 17,4 AĞUSTOS 46,95 9,3 MİN EYLÜL 49,64 15,8 EKİM 58,39 32,6 KASIM 64,13 40,9 ARALIK 69,87 57,0 MAX Buna göre Dinar’da iki azami (max) vardır. Bunun nedeni geçiş iklimi üzerinde yer almasıdır. Yağış azamileri ARALIK ve MAYIS aylarındadır. Mayıstaki azami değer karadaki ısınma nedeniyle havada meydana gelen instabil durumdur. Bu halk arasında kırkikindi olarak bilinen konvective yağışlardır. Aralık ayındaki azami değer ise Akdeniz etkisiyle meydana gelen cephe yağışlardır. Dinar da en az yağış alan ay Ağustos ayıdır. 24 saat içinde en çok düşen yağış miktarları Ocak 39,7 mm, Şubat 37,8 mm, Mart 36,6 mm, Nisan 56 mm, Mayıs 55,5 mm, Haziran51,1 mm, Temiz 51,4 mm, Ağustos 35,2 mm, Eylül 46 mm, Ekim 30,5 mm, Kasım 41,5 mm ve Aralık ayında 60,7 mm dır dır. Akdeniz etkileri ağır basınca yağış artmaktadır. 48 DİNAR’IN COĞRAFİ ÖZELLİKLERİ E) SAYILI GÜNLER: • KIŞ GÜNLERİ: Sıcaklığın 0 Cº üstüne çıkmadığı günlerdir. 4 gündür Ocak ayonda 2 Şubat ayında 1 Aralık ayında 1 gündür. • ŞİDDETLİ DONLU GÜNLER: Eğer günün en düşük sıcaklığı 10Cº altına iniyorsa böyle günlere denir. Dinarda 3 gündür. 2 günü ocak bir günüde şubat ayıdır. • YAZ GÜNLERİ: Günün en sıcak (en yüksek) 25Cº dan fazla ise 125 gündür. En yğksek değerini temmuz ayında alır. Nisan 3 gün, Mayıs 9 gün, Haziran 22 gün, Temuz 29 gün, Ağustos 29 gün, Eylül 23 gün, Ekim 8 gün ve Kasım ayında 1 gündür. • DONLU GÜNLER: Günün en düşük sıcaklığı 0C° ‘ın altına iniyorsa 67 gündür. Ocak 18, şubat 15, mart 11, nisan 2, kasım 7, aralık14 gündür. • TROPİK GÜNLER: Günün en yüksek sıcaklığı, 30C° dan fazla ise 54 gündür. Haziran 7, temmuz 19, ağustos 20, eylül 7, mayıs 1 gündür. • AÇIK KAPALI YAĞIŞLI GÜNLER: Açık gün gökyüzünün bulutsuz olduğu günlerdir. Kapalı gün gökyüzünün bulutlarla kaplı fakat yağışın olmadığı günlerdir. Yağış: Atmosferden yere her türlü suyun geçişidir. • KARLI VE YAĞMURLU KARLI GÜNLER: 19 gün kadardır. 4 günü ocak, 6 günü şubat, 3 günü mart, 1 gün nisan, 2 gün kasım ve 3 günde aralık ayındadır. • KIRAĞILI GÜNLER: 50 gündür.10 gün Ocak, 9 gün Şubat, 9 gün Mart, 2 gün Nisan, 2gün ekim gün Kasım, 10gün Aralık ayındadır. • ÇİĞLİ GÜNLER: 130 gündür, 1 gün Ocak,8 gün Şubat,10 gün Mart, 15 gün Nisan,20 gün mayıs, gün Haziran,9 gün Temmuz,7 gün Ağustos,15 gün Eylül,16 gün Ekim, 12 gün Kasım 4 gün aralık ayındadır. 49 7,5 8 6,2 3,4 1,1 0,2 0,1 0,6 3,4 4,8 7,7 4,4 5,4 3,8 6,3 11,6 18,7 20 18 12 5 6,2 ŞUBAT MART NİSAN MAYIS HAZİRAN TEMMUZ AĞUSTOS EYLÜL EKİM KASIM ARALIK 50 9,1 GÜN ALI 6,5 N GÜ IK KAP OCAK AYLAR AÇ 17,1 16,9 15,7 10,8 11 12,2 17,3 21,3 20 17,3 16,3 15,4 BULUTLU 10,6 7 5,6 3,0 1,7 2,5 5,5 9,5 9,7 10,3 9,8 11 m 0,1m YAĞIŞLI 1,5 1,2 1,2 0,5 0,3 0,4 1,2 1,7 1,4 1,4 1,7 1,6 m 10,0m 916,7 917,6 917,7 916,3 914,1 913,5 914,5 914,9 913,3 913,9 914 919,6 M.B. BASINÇ L AKTÜE ASIM KEÇECİ 0,8 0,7 0,3 0,1 0,2 - 0,2 0,4 0,7 1,0 0,9 1,1 SİSLİ GÜNLER DİNAR’IN COĞRAFİ ÖZELLİKLERİ F) RÜZGAR DURUMU: Akdağ Dinar'in güneydoğu ve doğu yönünde yükselerek bu yönlerden rüzgar girmesini engeller, Batıdan gelen rüzgarı Karadağ durdurur. Batıdaki esen rüzgarlar Karadağ ile Samsun dağı arasında yön değiştirerek gelebilir. Hakim rüzgar yönü kuzey doğudur. Kuzey ve kuzey batı rüzgarı da hakimdir. Rüzgar rasatları günde üç sefer yapılır. Buna göre bir gönde üç esiş vardır. Bu şartlar altında rüzgârların yıllık esişleri Kuzey 127 esiş, Kuzey doğu 133 esiş, Doğu rüzgârı 84 esiş, Güney rüzgârı 87 esiş, Güney batı rüzgârı 51 esiş, Batı rüzgârı 52 esiş, Kuzey batı rüzgârı 113 esiş, geri kalanı da havanın sakin olduğu zamanlardır. Çöl ovasında rüzgar geliş yönü kuzey doğudur, çevresinin yüksek olması diğer yönlerde rüzgar gelişini önler ancak dağ vadi meltemleri önemlidir. Dağdan ovaya, ovadan dağa doğru fon rüzgarlardır. Çevresine göre çukurda kalması Dinar ve dombay ovasına göre yağışın daha I 'olmasına yol açar. Dombay ovası kuzey ve güneyden gelen rüzgârlara açıktır çünkü samsun dağları kumalar ve devamı olan kız kuyu dağları diğer yönlerden gelecek hava akımlarına engel teşkil eder, batı rüzgârlarının genellikle kuzey kesiminden sokulur. Bu durum yağışın fazla olmasına açar. Dombay ovasında dağ, vadi meltemleri de önemlidir. G) TOPRAK DURUMU: Dinar ve çevresinde toprağın karakter kazanmasında en önemli faktör kireç, (Kalker) ana materyali rol oynamıştır. Buna göre Dinar ovasında kırmızımsı, kahverengi, topraklar, Dombay ve çöl ovalarında ise Alivyumdan müteşekkil genç topraklar ve neojen yatay tabakaları üzerinde teşekkül etmiştir. Akdağ ve samsun dağları civarında dağlık arazi toprağı olan kahverengi orman topraklar hâkimdir. Dombay ovası kuzeyi güneyi ve ovası kenarlarında ise volkanik ve iç kayalar üzerinde arızalı dağlık arazi toprağı yerdir. Bu topraklar erozyona müsaittir. İnsanların ağaçları kesmesi nedeniyle Dinar da çıplak tepeler (Erozyonun etkisiyle) fazladır. H) DOĞAL BİTKİLER: Dinar ve çevresi Holarktik flora aleminin Akdeniz flora bölgesindedir. Dinar da doğal bitkilerin dağılışı jeolojik formasyonlarla 51 ASIM KEÇECİ yakından ilgilidir. Kratase kalkerlerinde doğal bitki örtüsüne rastlanmaz, bu alan genellikle çıplaktır. Bunun sebebi asırlardır devam eden orman tahribi sonucunda erozyonla toprağın sürüklenmesidir. Bu arazide sel yarıntıları ve taş oluklarında bazı çalılıklara rastlanır. Eosen fliş formasyonlarında çıplak tepeler halindedir. Fakat bunların sel yarıntılarında bir metre boyuna kadar ulaşabilen çalılıklara rastlanır. Oligosen formasyonları diğer sahalar çıplak değildir. 1-1,5 mt. boyunda meşe çalılıklarına Samsun dağlarında rastlanır. I)TARIM Son değerlere göre Dinar topraklarının: %48,9 u tarıma ayrılan alanlar, %4,8 nadasa ayrılan, %25,2 si tarıma elverişli olmayan arazi, %11,7 si ormanlık ve koruluk, %9,4 ü ise mera ve otlaklardan meydana gelmiştir. Modern ziraatte makineleşmenin Dinar’a da yansıması sonucu nadasa ayrılan ve tarıma elverişli olmayan arazilerin azalmasına yol açmıştır. Dinar’da tarıma ayrılan alanlarda ekim durumunun dağılımı ise: %62,4 ile en büyük yeri tahıllar alır. %3,2 ile sebzecilik, daha sonra %15,2 ile endüstri bitkileri, %1 ile meyvecilik, %18,2 ile diğerleri yer almaktadır. Dinar’da en büyük yer kaplayan tahıllarda ıslah çalışmaları, modern ziraat usullerinin uygulanmasıyla ürün ve verim artışı görülür. Tahıllarda en çok buğday, daha sonra arpa önemlidir. Daha önceki yıllarda nadasa bırakma fazla iken bu durumdaki araziler azalmıştır. Endüstri bitkilerinden şeker pancarında da görülmektedir. Son yıllarda anason ve susam ekilmiş başarı kazanılmıştır. Dinar ikliminde yağışın çok değişken özellik göstermesi sebzecilikte dekara alınan verimin artıp yükselmesine neden olup bu durum Dinar’da sulama projesinin bir an önce yapılmasının önemini göz önüne getirir. Üzüm bağları ise bağ bozumuna uğramıştır. Gül yeni önem kazanmaya başlamıştır. Bunlardan başka istatistik bilgilere girmeyen bir çok bitkiye Dinar’da rastlayabiliriz. Bu durum geçiş ikliminde olmasının bir sonucudur. 52 DİNAR’IN COĞRAFİ ÖZELLİKLERİ DİNARDA Tarım alanının dağılışı (hektar olarak) Yüzölçümü→128735 Tarla alanı → 41802 Sebze alanı → 917 Süs bitkileri → 112 Nadan alanı→ 1015 Diğer alan →90 Toplam alan →45279 Kuru tarım alanı →2726 Toplam sulanan alan →42553 53 54 S 7386 u l u K 10900 u r u Alüvyo l 306 13097 15426 Kahvere ngi e.t 1074 Kahvere ngi top 1240 - Kireçsiz kahvere ngi t. Dinar toprakları (hektar olarak) 1253 - Kırmız ımsı kahver engi t. 7749 2552 Koluviya l toprakla r 10783 89 60451 11417 Kestane toplam rengi ASIM KEÇECİ 60451 11407 Toplam 2137 ŞEKER 310 250 2500 21 700 15 310 ISPANAK 7 PATATES 20 5 SARIMSAK 350 2 30 150 50 6 20 10 75 2 150 90 900 90 2 14 9 240 KURU SOĞAN 2 TAZE BAKLA 30 TAZE SOĞAN 10 TAZE FASÜLYE (YEŞİL) 18 540 30 MERCİMEK 480 600 NOHUT 245 450 350 370 FASÜLYE 450 100 60 SUSAM 490 150 AY ÇİÇEĞİ 170 170 AFYON TOHUM 70 170 3500 300 6000 26000 150 70 75000 240 5500 25000 E.A. H 170 3000 400 5500 25000 Ü. TN 1983 AFYON KAPSÜL 420 80000 360 6000 22500 H E.A. 1978 ANASON 700 450 MISIR PANCARI 5500 T I(hk) ARPA MİKTARI ALAN 24000 ÜRETİM EKİM BUĞDAY BİTKİNİN ADI 1973 10500 15 1500 60 6 150 63 630 675 40 450 67 102 90 140000 450 13200 39000 Ü. TN 5 1000 15 230 15 2 40 100 1450 500 300 1200 240 240 180 3625 500 10050 34600 H E.A. 1987 4 18000 75 2530 225 16 320 80 1885 750 150 990 230 192 108 137000 1200 28140 76230 Ü. TN 10 900 5 250 25 40 60 400 400 50 920 109 3500 7164 50 12600 32000 H E.A. 1996 DİNAR’IN COĞRAFİ ÖZELLİKLERİ 70 22500 30 6250 375 200 30 320 320 25 736 110 1730 322300 345 44100 80000 Ü. TN 20 100 - 200 20 40 80 350 200 50 1000 505 3200 5700 100 13000 31800 E.A. H 1998 260 35000 - 560 320 280 160 280 160 30 800 656 1500 2565000 706 45500 79580 Ü. TN 55 KURU 3 250 75 FİĞ YONCA 245 750 250 3500 70 250 1400 350 112 2800 130 600 240 390 600 344 3300 225 35 25 160 1200 310 1600 1800 150 4750 275 500 525 20 200 360 1875 220 60 350 25 5 15 250 3 15 30 50 10 180 1928 426 75 255 50000 6 240 320 750 160 450 40 470 20 3 15 250 6 20 30 75 20 225 120 2585 380 45 240 50000 12 370 370 2625 320 56 1989 yılı üretiminden bazıları: Buğday 39303 ton, arpa 8398 t., ayçiçeği 877 t., şekerpancarı 122592 t. üzüm 186 tondur. Aynı yılda Afyon’daki; hububatın %8.6 sını, bakliyatın %10,9’unu, sebzelerin %8,7 sinşi, sınai bitkilerin %17,1 ini, meyvelerin %3,6 sını Dinar ilçesi üretmektedir. İstatistiklere girmeyen daha bir çok çeşide rastlanır. En belirgin nitelik ise birim alandan elde edilen ürünün devamlı artmasıdır. Dinar ilçesinde son yıllarda, tarıma ayrılan topraklar genişlemiştir. Türkiye’de olduğu gibi makineleşmenin sonucu olan bu durum, çayır ve otlaklarla, nadasa bırakılan alanın azalmasına yol açmıştır. KİMYON GÜL OT 1400 ÜZÜM KARPUZ 220 15 10 20 180 660 100 6 175 10 220 30 6 25 KAVUN- 1375 100 1 140 KABAK 275 20 PIRASA 1 20 30 HIYAR 7,5 105 160 10 40 15 200 BAMYA 50 PATLICAN 15 45 1800 BİBER 120 125 1875 10 125 DOMATES 1800 120 MARUL ASIM KEÇECİ DİNAR’IN COĞRAFİ ÖZELLİKLERİ 1990 yılı üretimi aynı bitkilerin şu şekildedir: buğday 74,744 ton, arpa 29,481 ton, ayçiçeği 1203 ton, şeker pancarı 155, 276 ton, üzüm 217 tondur. Afyondaki hububatın %12,7 sini, bakliyatın %8,5 ini, sebzelerin %5,7sini sınai bitkilerin %19,2 sini, meyvelerin ise %3,3 ünü ilçemiz üretmektedir. 2012 yılı üretimleri: buğday53648ton, arpa36038 ton, haşhaş (kapsül) 78 ton, haşhaş (tohum) 86 ton, patates 68832 ton, şekerpancarı 90161 ton dur. DİNAR’DA ÜRETİMİ YAPILAN ENDÜSTRİ BİTKİLERİ ŞEKERPANCARI: Dinar ve yöresinde 57.000 dekar şekerpancarı üretimi yapılır. 1933 yılında ekimine başlanmıştır. Afyon ve Burdur şeker fabrikalarında işlenerek şeker haline getirilir. Bölge çiftçilerine iyi gelir kaynağı sağlar. . Sonbaharda gübre atılıp, sürülen tarlaya mart ve nisan ayı içinde pancar ekimi yapılır. Çapa ve tekeleme gibi bakım işleri yapılır. Gübre atılır, ekim şartlarına göre Haziran ayından itibaren pancarlarda sulama yapılır. Bu sulama 5-3 defa yapılır, Eylül ayı sonunda bölge şefliğinin talimatı ile söküm yapılır. Bu sökün işleri Kasım ayına kadar devam eder. Dekara verim 4500 kg dır. 57 ASIM KEÇECİ HAŞHAŞ: Sonbahar ve İlkbahar olmak üzere iki şekilde ekilir. Genellikle Sonbahar ekimi tercih edilir. Çapa ve bakım işleri yapılır. Olgunlaştığında hasat edilir. Kabuğundan afyon çıkarıldığından toprak mahsulleri ofisi vasıtası ile Devlet alım yapar. Anasonda, rakı üretiminde kullanıldığından Devlet tarafından alım satım yapılır. Dekara verimi 60 kg dır. MISIR VE AYÇİÇEĞİ: Bölgemizde son senelerde artan üretimi ile gelir getirmektedir. yan sanayide ve bitkisel üretimde kullanılır. Mısır ve Ayçiçeği dış Devletten sağlanan melez tohumlar ile dekara verim artırılmıştır. Türkiye dede melez tohum üretimi tohum Islah ve Üretme Şirketince yapılmaktadır. Ayca yüksek verimli tohumlar yetiştirilmektedir. İyi hazırlanmış tarlaya Nisan ayında ekilen tohumlara bakım ve sulama işleri yapılır. Bir dekar Mısırdan 720kg, ayçiçeğinden ise, 95 kg mahsul alınmaktadır. ENDÜSTRİ BİTKİLERİNDE GÖRÜLEN HASTALIK ÇEŞİTLERİ: Her bitkinin özelliklerine göre hastalıklar vardır. Mantarlar • Virüsler • Bakteriler • Haşereler Bunlar ilaçlama sonucu yok edilir. Dinar’da bakteriyel hastalık yoktur. ÖNEMLİ GÖRÜLEN ZARARLILAR 1. Torak altı kurtlanma: Danaburnu, Ağrotizme ve Jel kurtları olmak üzere toprak altı zararlıları vardır. Bitkilerin taze sürgünlerini toprak altındadır kesmek ve yemek suretiyle, önemli zararlar yaparlar. Bunlar için çeşitli ilaç1ar kullanılır. 58 DİNAR’IN COĞRAFİ ÖZELLİKLERİ 2. Yaprak bitkileri: Halkımızın Basra tabir ettiği emici böceklerdir. Siyah ve mor halde bulunurlar bitkilerde daha çok uç filizleştiğinde görüşür. Ve özsularını emerek zarar verirler. 3. Patates böceği: Daha çok adından anlaşılacağı gibi patateslerde görülür. Larva denilen kurtları ve böcekleri yaprak ve sürgülerini yiyerek zarar verirler. 4. Toprak pire böceği: Bilhassa pancarlarda zarar yapar. 5. Yabancı otlar: Yabancı otlarda daha çok çapalamak ve elle toplamak s üretişle mücadele edilmektedir. MEYVE HASTALIKLARI İlçenizde yetiştirilen meyvelerdeki hastalıklarla tam anlamıyla mücadele edilememektedir. Hastalıklarla savaş ve onlardan korunma yolları modern olarak yapılmaktadır. Buna karşılık büyük meyve bahçelerinde hastalıklarla mücadele imkânlar ölçüsünde biraz modernleştirilmiş şekilde yapılmaktadır. Şimdi İlçemizde yetişen meyvelerde bulunan hastalıklardan bazılarındaki hastalıklarla mücadele yollarına bakalım. Kloroz&Sarılık hastalığı: Bu hastalık İlçemizin kireçli toprakları olan bölgelerinde görülmektedir. Kireçli toprakta yetişen ağaçların yapraklarında sararmalar görülmektedir. Bu hastalığa yakalanan ağaçlar çok az gelişir ve bazen de tamamen kuruyabilirler. Buna tedbir olarak üreticilerimize tavsiye edilen ilaçlar kullanılır. Bazen de ahır gübresi ya da suni gübre kullanılır. Elma ağaçlarında görülen çinko noksanlığında ağaçtaki tepe sürgünleri durur. Ağaçta verim azalır halkımız bu hastalıca karşı kimyevi maddeler kullanmaktadır fakat bazen imkânlar elvermediği için bu mücadele yapılmamakta ve ağaçlardaki üretim düşmektedir. Elma ağaçlarında görülen dal yanıklığı bölgemiz dede görülmektedir. Kiraz, vişne, şeftali, erik, kayısı ve bademdeki dallarda lekeler şeklinde görülür. Bu hastalığa karşı ilk tedbir olarak durgun dönemde hastalıklı dallar budanır. Etki etmezse ilaçlama yöntemine gidilir. 59 ASIM KEÇECİ İlçemizde daha çok lekeli dallar budanır ve imha edilir. İlçede görülen hastalıklardan biriside meyve ağaçlarında ateş yanıklığıdır. İlkbaharda çiçekleri soldurur ve kavurur buna tedbir olarak üreticilerimiz budamayı uygun görmüşlerdir. Bunun yanında İlkbaharda ve sonbaharda ilaçlama yapılır. Armut memeli pası da meyve akaçlarımızda görülen hastalıktır. Ağaçlarda portakal renginde lekeler oluştururlar. Yetiştiricilerimiz çiçek dökümünden sonra ilaçlama yapılır. Şeftali yaprak kıvırcıklığı hastalığında meyvelerimiz de görülmektedir. Hastalık şeftali yapraklarını da kıvırcık hale sokar, imkanı olanlar buna karşı ilaçlama yaparlar. Hastalık ciddi olduğundan ilaçlama yapılamdığı zaman geçmez. Elma kara leke hastalığı bölgemizde görülmektedir. Elma üreticileri hastalıklı yaprakları toplayarak yok etmektedirler. Ayrıca ilaçlama yapılmaktadır. Bölgemizde iktisadi olarak değeri olan yani gelir getiren meyve bahçelerinde bahçe sahipleri tarafından kış mücadelesi ve diğer zamanlardaki asgariye düşmüş olduğu müşahede edilmektedir. Bu itibarla bugün kış ilaçlamasının bütün bahçelerde genel olarak her yıl yapılması zaruri görülmektedir. Zararlıu durumu kontrol edilerek kış ilaçlamasına gerek olup olmadığına karar verilmelidir. Bazı zararlılarda şunlardır: Avrupa kırmızı böceği, (elma, armut, erik, şeftali, ayva, ceviz, badem, ahlat, muşmula, vişne).armut yaprak uyuzu, bazı yaprak bitleri, elma pamuklu biti, elma ağ kurdu, elma iç kurdu, badem iç kurdu gibi zararlılarda ilçede ve yörede görülen zararlılardandır. Bunlara karşı çeşitli kimyevi ilaçlar kullanılır. Bazı üreticilerimiz iç kurtlarına karşı ilaçlama yapmaktadırlar. Kısacası şunu belirtelim ki; ilaçlama şekilleri büyük bahçelerde küçük bahçe motorlarıyla, bazen elle taşman motorlarla bazen de sırt çantalarında bulunan ilaçlama makineleriyle yapılmaktadır. Bu ilaçlamalar yapılarken Herhangi bir tedbir alınmalıdır.(Gözlük takmak, eldiven kullanmak gibi).2012 yılı meyve üretimi:elma 1402 ton,erik 95 ton,kiraz 440 ton,üzüm 4141 ton,vişne 3250 tondur. 60 DİNAR’IN COĞRAFİ ÖZELLİKLERİ SEBZE HASTALIKLARI Fasulyede görülen yaprak hale lekesi yanıklığı bir çok üreticimiz tarafından bilinmektedir. Buna karşı ilk tedbir olarak tohum seçimine önem verilmelidir. Ayrıca ilaçlama yapılmalıdır. Domateslerde görülen yaprak solgunluğu başlıca hastalıklar arasındadır. Bunda da tohum seçimine önem verilmeli, ilaçlama yapılmalıdır. Bostan çökerten hastalığı da ilçemizde ve yöremizde görülür. Hastalıkla mücadele olarak toprağın iyi işlenmesi ilk iş olarak yapılır. Kimyevi ilaç kullanılır. Sebze fidelerinde görülen kök çürüklüğü hastalığı görüldüğü zaman sebze kökten sökülür.Fazla yayılmasına izin verilmez. Kimyevi mücadele uygulanır. Fasulyedeki kök çürüklüğü hastalığında bitkinin köklerindeki yabancı otlar temizlenir. Ayrıca tohumlar seçilerek ilaçlama yapılır. Patates ve soğan mildiyösü hastalığında üreticimiz tümden ilaçlama işine girişir. Fasulyedeki pas hastalığı küllenme hastalığı gibi hastalıklara karşı da kimyevi ilaçlama yapılır. sebzelerde yaprak biti, tel kurtları, sebzede bulunan yeşil kurt, bozkurt, tırpan kurdu gibi zararlılara karşı kimyevi ilaçlar kullanılır. Dinarda sebzecilik ve meyvecilik zamanla gelişerek üreticilik artacaktır .2012 yılı üretimi(ton):domates 5115,hıyar4166,biber 1084,karpuz 1200,kavun 1200 dür. Örtü altı üretimi(ton)domates 137, hıyar 36,biber 4 tondur. İlçemizde: 3431 traktör,62 biçerdöğer,278 kültivatör, 3178 pulluk, 565 gübre dağıtma makinası, 165 seyyar süt sağma makinası,1005 su pompası mevcuttur. 61 ASIM KEÇECİ HAYVANCILIK ADET 1984 1985 TAVUK 150000 225000 HİNDİ 1350 2500 KAZ 350 360 ÖRDEK 400 400 YUMURTA 30000000 1998 239400 CİNSİ A) BÜYÜK VE KÜÇÜK BAŞ KOYUN KIL KEÇİSİ TİFTİK 198 1965 1970 1975 1980 3090 4980 10086 11970 916 0 0 0 0 50 25000 31500 1200 1900 0 4 277 00 199 1985 89300 897 1040 1350 975 1160 100 140 170 195 165 172 1080 1900 0 0 20000 22370 AT 800 900 1040 1145 KATIR 127 180 201 297 1800 2100 2300 3820 MAND A SIĞIR MERK EP 62 746 27450 700 KEÇİSİ 8 22250 CİNSİ 139 172 00 128 0 325 327 5 17260 1275 325 3250 0 DİNAR’IN COĞRAFİ ÖZELLİKLERİ B) HAYVAN ÜRÜNLERİ CİNSİ 1984 1985 SÜT 9000 9050 ET 650 640 TEREYAĞI 22 20 PEYNİR 520 500 YÜN YAPAĞI 80 80 ARI KOVANI 1998 3335 DİNAR’DA HAYVANCILIK VE DURUMU: Büyük ve küçük baş cinsleri: Dinar’da hayvancılık geçim kaynağı olarak tarımdan sonra ikinci sırayı almaktadır. Son yıllarda hayvan sayısında düşüşler görülmektedir. Ancak bu durum sadece Dinar’da değil Türkiye genelindedir. İlçemiz veteriner hekimliği hayvan hastalığının tedavici döllenme uğraşları ile hayvan sayısını artırmıştır. Gelecek yıllarda da bu miktarın artması beklenmektedir. Kredi sorunları: Fiyatlar çok yüksek olduğundan istenilen sonuç istenilen randıman alınmamaktadır. Pazarlama sorunu: Hayvan sağımı bölgemizde çok yaygın bir durumda olmakla beraber genellikle hayvan pazarına götürülen hayvanların bir takım bulaşıcı hastalıklara yakalanmaları hayvan pazarından bu hastalıkları almalarıdır. Bu üzücü durum olmakla beraber vatandaşlarımızın bilinçsizliğinden doğmaktadır. Hayvan sağımı yapacak kişilerin önce hayvanları sağlık kontrolünden geçirmeleri gereklidir. Ama bunu kesinlikle yapmamaktadırlar. Ve bu bilinçsizce davranış yüz binlerce hayvanın hastalanmasına neden olmaktadır. Bu hastalıkların tedavisi ancak koruyucu aşılar ile yapılmaktadır. Ve çiftçilerimizin bu konuda bilinçlendirilmesi gerekmektedir. Çoğu çiftçimiz bu aşıların hayvanlarına zarar vereceğini düşünmektedir. Ve yaptırmaya kaçınmaktadır. 63 ASIM KEÇECİ KÜMES HAYVANCILIĞI VE TAVUKÇULUK Yaklaşık olarak 1976 yılında kurulmuştur. 1976 dan 1938’e kadar Dinar’da henüz bir tavukçuluk yoktu. Yeni yeni tavukçuluğa özen gösterilmeye başlanmıştır. Temel olarak 1983 ten itibaren başlamıştır. Ama tam anlamıyla tavukçuluk değildir. Yani bütün tavukçular bilinçsiz olarak tavukçuluk yapıyorlardı. 1983 yılından sonra çok büyük bir çalışma dönemine girilmiş ve büyük bir alana yayılmıştır. Bu yıldan sonra önceki çalışmalardan daha farklı bir çalışma dönemine girilmiştir. Örneğin kümes şartları; gayet modern bir çalışma içerisine girilmiş ve her türlü tavukçu kendi tavuğunun sağlığı il ilgilenecek duruma gelmiştir. Dinar’da da tavukçuluk kooperatifi 225000 tavuk ve haftalık 200000 adet yumurta kapasitesine ulaşmıştır. 1998 de kanatlı toplamı 239400 adettir. TAVUKLARDA BULUNAN HASTALIKLAR Beyaz ishal marxs, veba hastalıkları görülmektedir. Bu hastalıklar tehlikelidir. BEYAZ İSHAL: Genellikle üşütmeden meydana gelir. Bu hastalık 64 DİNAR’IN COĞRAFİ ÖZELLİKLERİ hayvanda verim düşüklüğüne ve dirençsizliğine neden olmaktadır. VEBA: Bu hastalık ta ise, uçan bir mikrobun tavuğa temas etmesinden meydana gelir. Bu veba hastalığı bulaşıcıdır. Tavuğun ölmesine neden olur, tehlikeli bir hastalıktır. MAREX: Hastalı: civciv'in ilk çıktığı andan itibaren yapılan marexs aşısının tutmamasından ileri gelmektedir. Bu aşının tutabilmesi için ilk 21 gün ısısının 35º olması gerekir. Aksi takdirde tutmayan marexs aşıları hayvanın diyetine ve ölümüne neden olur. YEM SORUNU Önemli bir sorundur. Dinar’da dolayı genelilkle Afyon ve Denizli Ayrıca yem kalitesinin düşük olması neden olur. Daha sonra bu sorun iki azalmıştır. yem fabrikasının bulunmayışından yem fabrikalarından alınmaktadır. hayvanda verimin düşük olmasına yem fabrikasının daha açılmasıyla PAZARLAMA SORUNU Pazarlama firma kanalı ile kuruluşlar tarafından yapılmakta ve Ortadoğu ülkelerine ihraç edilmektedir. Beş cins tavuk yumurtlamaktadır; 1-Klavuz, 2- Piliç, 3- Yarka, 4-Yeni ana, 5- Eski Ana. Bunlardan yeni ve eski ihraç edilmektedir. Diğerleri ise iç piyasada tüketilmektedir. Yumurtalar kooperatife Pazartesi ve Salı günleri teslim edilir. Çarşamba günü fiyat tespit edilir daha sonra satılır. 2012 yılına göre sığır 18410 baş,koyun 61212 baş,keçi 13121 ,kümes hayvanları 94000 dir.3135 adet arı kovanından 40 ton bal üretimi,25878 ton süt üretimi elde edilmiştir.Hayvancılık alt yapısını sağlayan 1adet yem fabrikası ile 1adet balık ağları ve iplik fabrikası mevcuttur. DİNAR’DA SANAYİ (ENDÜSTRİ) (Deprem Öncesi) Ham maddeleri mamul madde durumuna getirmesi için gerçekleştirilen üretim ve bu tüketimde kullanılan araçların tümüne birden Sanayi denmektedir. Bu yaşamak işin karşılamak zorunda bulunduğu tüm ihtiyaçlarını endüstri sanayinde giderilmektedir. Tv. Radyo, basın araçları vs. gibi isteklerini karşılamada ana unsurlar doğal araçlar, emek, sermaye ve yönetimdir. Endüstrinin doğal ihtiyaçları doğada bulunan tüm ham 65 ASIM KEÇECİ maddeler, endüstriyel faaliyette gereken enerjileri elde etmek üzere baş vurulan enerji kaynakları, kısacası tüm yer altı ve yer üstü zenginliklerdir. Bizim ilçemizde de iktisadi gelişmeye en çok etkili olan sanayidir. İlçemizde sanayi kuruluşları fazla olmasına karşın çok geri kalmıştır. Sebebi hareketçilik anlayışının gelişmemesi ve düşük sermayelerin bir araya getirilememesidir. Oysa arazi, ulaşım, insan gücü, gerekli ham madde ve Pazar merkezlerine yakınlık yönünden ilçemiz çok şanslıdır. Fakat “bir elin nesi var iki elin sesi var” atasözünde olduğu gibi ancak küçük sermayeleri bir araya toplamakla sanayimizin gelişmesindeki adımı toplamış oluruz. Dinar’daki sanayi kuruluşlarını inceleyecek olursak; toplam adet fabrikanın olduğunu görürüz. Bunlar küçük çapta da olsa ilçemizin ekonomisine katkıda bulunur. En gelişmiş sanayi kuruluşumuz AĞSAN’dır. 1. AĞSAN: Temmuz 1933 de açılmış olup, tam kapasite ile çalışır. Fabrikada toplam 75 işçi çalışmaktadır. Gerici yöne yatırım teşviki ile yapılmıştır. Fabrikadaki bütün makineler Japonya’dan getirilmiştir. Devlet Planlama Teşkilatın teşviki ile kurulmuştur. Hammaddesi naylon (petrol ürünü) palyemit allan oluşan sonsuz ipliktir. Ayrıca hammaddesini BursaSifaş’tan sağlayarak, naylon balık ağı ve ipliklerini elde eder. Üretimi sipariş işe göre olup gölleri ve denizlerin bulunduğu her yere öncelikle Doğu Karadeniz’e satmaktadır. Satış ve pazarlama zorluğu yoktur. Ağların ömrü 5*10 sene arasında kullanım biçim ve yerine göre değişiyor. İmalatı metre, satışı kilo hesabına göre yapılıyor. Yöremizde tek fabrika olan Ağsan’da her balık cinsine göre balık ağı üretilmektedir. 2. ÖNDER YEM SANAYİ YEM İMALATI 3. DİNAR YEM SANAYİ 4. MUSTAFA UĞUR UN FABRİKASI (Kardeşler un fabrikası) 5. LİDER un ve irmik fabrikası: Toplam işçi sayısı 10 dur. Hammadde yumuşak ve sert buğday olup, Dinar, Kızıl kaya, Kaklık, Denizli, Sarayköy, Sandıklı, Uşak ve Antalya çevresinden sağlamaktadır. Hammaddeyi ton ve kepek olarak ürüne dönüştürüp ürünü tüm ege bölgesi olmak üzere Dinar, Afyon, Nazilli, Aydın, İzmir, Denizli, Sandıklı, Uşak ve Ankara'ya pazarlar. Kapasitesi günlük 50 ton olup, günde 8 er saatlik üç 66 DİNAR’IN COĞRAFİ ÖZELLİKLERİ vardiya çalıştırır. 300 iş gününde yaklaşık 15 bin ton buğdayı işleyebilmekte ve ürün haline getirmektedir. Yıllara göre toplam üretimi: 1982 1983 1985 5000 ton 6500 ton 7000 ton Elde edilen un ekmek yapımında ve bazı besin maddelerinin eldesinde kullanılmaktadır. 6. KARAOĞLANLAR TARIM ALETLERİ KOLL. ŞTİ. 7. YÜKSEL ÇEREZLERİ LTD. ŞTİ 8. KARBONDİOKSİT FABRİKASI: Toplam 8-10 kadar işçi çalışmaktadır. Hammadde olarak, kok yada çam kömürünü kullanır. Kok’u İskenderun’dan Çam kömürünü ise Denizli –Acıpayam’dan alır, ayrıca Ankara’dan da kok alımı yapar. Ürün karbondioksit olup, günde yaklaşık olarak 2 ton işlenmektedir, meşrubat fabrikaları ile madensuyu işletmelerine çevre yöreleri pazarlanmaktadır. Yıllara göre toplam üretimi 1984 1985 300-400 ton 400- 500 ton arası arası 9. TUZ FABRİKASI: Topla m 4 *5 işçi çalışmaktadır. Hammadde olarak diri tuz kullanılır ve Konya’dan satın alınır. Ürün olarak sofra tuzu üretilir. Ve Dinar çevresinde pazarlanır. Yaklaşık olarak günde 10 ton iri tuz işlenir. Yıllara göre toplam üretim; 1982 1983 1984 2000 ton 2300 ton 2500 ton 10. ACAR ÇUVAL FABRİKASI: Yaklaşık 13 işçi çalışma tadır. Hammadde plastik, poliprepilen, kanaviçe, bez olup, sentetik dokuma yapan İzmir, Denizli, Bursa, İstanbul, Balıkesir, Adana ve Antep'teki 67 ASIM KEÇECİ fabrikalarda sağlar. Ürün çuval olup, Dinar ve çevresinde pazarlanır. Çuval bezini pamuklu dokuyan fabrikalardan ayrıca Sümer Banktan sağlamaktadır. Üretim siparişe göre olup günde yaklaşık olarak 5-10 bin adet çuval işlenmektedir. 11. AKPINAR MAKİNE İMALATHANESİ: 4 kişi çalışıyor. Hammaddesi demir, döküm trı olup; Denizli, İzmir, Ankara, İstanbul ve Isparta’dan satın alınıyor. Üretilenler matbaa makinesi, çuval kesme makinesi, kafes teli doğrultma makinesi soğan kabuğu soyma makinesi, sucuk doldurma makinesi, buğday hefczon makinesidir, ayrıca Dinar'daki Sanayi dalındaki bütün fabrikaların bozulan ve aşınan parçalarının tamiri ile, yenisi yapılması bu atölyede sağlanır. Üretim genelde 5’er adet olup, siparişe göre yapılıyor. Yıllara göre artışlar. Ülkemizin her çapına üretim maddesi satmaktadır. 12. ISISAN TERMOS SANAYİ: İki kişi çalışıyor. Hammaddesi bakır, sac öz döküm alüminyumdur. Hammadde alımı dışarıdan çoğunlukla Denizli’den yapılır. Üretime 1974 yılında başlanmıştır. Yılda 150-200 termos üretilmektedir. Vatandaşa toplu yapılıp, perakende satılıyor. Üretimde yıllara göre artışlar ayrıca kat kaloriferi ve siparişe göre ısıtıcılar yapılıyor. 13. DİTAŞ MERMER FABRİKASI: Günlük üreteceği mal 1 ton civarındadır. Üç kişi çalışmaktadır. 14. TENEKE SANAYİ: 3 fabrika vardır. Tensan(18 işçi) ve AYSAN (teneke ambalaj şirketi olarak Altın metal ofset ambalaj ltd. şti.(teneke kutu) 15. DİYAŞ YAĞ VE GIDA SANAYİ: Yeni faaliyete geçmiştir. Ham yağı alıp rafine ederek satar. Başlangıç olarak 6 işçi çalışmaktadır. Bunlardan başka dokuma tezgahları imalat atölyeleri ve köylerde halıcılık önemli endüstri kollarındandır. 1998 yılı 68 • Yeşiller Tekstil • Dumanlar Dokuma san. Ltd. şti. • Şakir Acar – ACAR TEKSTİL DİNAR’IN COĞRAFİ ÖZELLİKLERİ • Cihankar Sarı altın tekstil • Barla Mensucat Tekstil • Dinar Tekstil • Kılıçlar Tekstil • Mahmut Koyuncu Tekstil • Fidanoğlu Tekstil • Öztürk Tekstil • Üçgen Tekstil • Demateks Tekstil Ambisan A.S. (naylon çuval üretimi) Ak toprak imalatı üzerine • Osman Kitiş • Başbuğlar Mikronize Kimya • Özgürler • Mahmut Kuzu • Bünyamin Uyan’ a ait tesisler vardır. 2012 yılı istatistiklerine göre;9 adet dokuma,2 adetteneke kutu,2 adet çuval,2adet makine ve tarım ürünleri,1 adet yem fabrikası ile 1 adet kot dikim atölyesii50 adet kalkınma ve sulama kooperativi mevcuttur. Dinar sanayisinde, a) Dinar tuz fabrikası b)Meyva suyu fabrikası (2013 yılında inşaatı başladı. c)Acarlar çuval fabrikası d)Ağsan dokuma sanayii e)Başak tekstil konfeksiyon ve giyim eşyası f)İnfotex mat fabrikası buğdaydan saf alkol ve içki üretimi g)ulimo gıda su ürünleri tatlı su ve deniz ürünleri konservesi h)115mega vatlık rüzgar santralı 2,3mw 50 türbin 69 ASIM KEÇECİ i)Acarlar Dinar vagon fabrikası k) Dinar ve Haydarlı da un fabrikaları vardır. MADENLER;2008 de başlayan jeolojik araştırmalar ve sondajlar sonucunda 1700 kalori/kg ısıl değeri olan 941,5 milyon ton rezervli zengin linyit yatağı bulunmuştur.3500 mwattlık termik santral çalışmaları vardır. Dazkırı Dinar arasındaki dolomit yatakları çakıcı köyü yakınlarında işletmesi yapılmaktadır. 70 DİNAR’IN COĞRAFİ ÖZELLİKLERİ 71 ASIM KEÇECİ 72 DİNAR’IN COĞRAFİ ÖZELLİKLERİ 73 ASIM KEÇECİ 74 DİNAR’IN COĞRAFİ ÖZELLİKLERİ 75 ASIM KEÇECİ KAYNAKLAR Alagöz (C.A.)-Türkiye karst olayları TC kurumu yayınları Ankara 1944 Ardel(A)-Anadolu havzalarının teşekkülü TC Dergisi sayı 2223 Ankara 1964 Bukowski(A)-Keçiborlu kükürt yatakları. Jeolojik raporu M.T.A. Yay. Ankara Chaput(A)-Türkiye’de jeolojik ve jeomorfolojik tetkik seyahatleri (tercüman Ali Tunçoğlu) İs. Ün.Yay. no :324 İstanbul 1947 Lahn (E)-Anadolu’da neojen ve 4. zaman volkanizması. T.C. Dergisi cilt sayı 7-8 İstanbul 1945 Lahn(E)- Batı Toros göllerinin jeomorfolojisi MTA Ens. Yay. Ankara1969 İlhan (E)- Türkiye Jeomorfolojisi Harita Gn.Md.Yay. Ankara 1969 Salaman/Calauri (W)– Çivril- Dinar fay hattı. Mt. A. Ens. Yay. Sayı 32 Anakara 1936 Salaman/Calauri (W)– Anadolu ovalarının teşekkülü Yük.Zir. Ens. Yay. No: 8 Ankara 1936 Salaman/Calauri (W) – Türkiye Cumhuriyetinden Jeolojik görünümler. Cumhuriyet matbaatı Ankara 1936 ETÜT - RAPOR VE DİĞERLERİ Asar (K) Dombayovası yer altı suyunun raporu. DSİ Ankara-1959 Keçeci (A) Dinar Yakın Çevre Etüdü Dinar 1970 Keçeci (A) Dinar ve Çevresinin Fiziki Coğrafyası (Lisans Tezi) 1972 Topkaya (M) Çivril ve Baklan ovaları hidrojeolojik etüdü DSİ Devlet İstatistik Enstitüsü bültenleri Devlet İstatistik Enstitüsü yıllıkları The dinar, turkey earthquake of october 1,1995- Boğaziçi Ünv. 76 DİNAR’IN COĞRAFİ ÖZELLİKLERİ Dinar aftershock tests retrofitted buildings- ODTÜ Yerel net Dinar sanayi odasının araştırmaları EearninG from EARTHQUİKES EERI SPECIAL EARTHQUAKE REPORT - NOVEMBER 1995 The Dinar, Turkey Earthquake of October 1, 1995 The following report is a combination of information compiled from three separate teams which investigated this earthquake and submitted reports summarizing their reconnaissance efforts. These teams were made up of the following people: Pan. G. Carydis, Professor of Earthquake Engineering, NTUA, and Efth. L. Lekkas, Geologist, Assistant Professor, Athens University; U. Ersoy, S. ML Uzumeri, G. Ozcebe, and U. Polat from the Middle East Technical University in Ankara, and T. Tankut from the Scientific and Technical Research Council of Turkey; and Professor Mustafu Erdik from the Bogazici University in Istanbul. Introduction On Sunday, October 1.1995, at 5:57 pm local time, a strong earthquake measuring 6.1 on the Richter scale hit the city of Dinar, Turkey, causing casualties and extensive damage to buildings in Dinar as well as nearby towns and villages including Dazkiri, Yuregil, Basmakci, and Evciler. Dinar is located in southwestern Anatolia, 360 km from Ankara, and has a population of 40,000. The epicenter of the quake has coordinates and 30ol0'E and is a few kilometers southwest of Dinar. Starting on September 26, six days prior to the earthquake a number of preshocks were observed with 77 ASIM KEÇECİ magnitudes varying from 3,4 to 4,8. This earlier seismic activity alerted people in the town and many had left town or had moved outside of their houses when the main shock struck. This is believed to have decreased the number of casualties. It is estimated that only 10,000 Şekil 1 general topographic map of the dinar area. Figure 1. General of the permanent residents were in the Dinar area at the time of the earthquake. According to official reports, the deaths are between 90 and 100, while the wounded are between 230 and 270 persons. According to the first investigations that were made, about 40-50% of the houses were destroyed. More specifically. 2,043 buildings were totally destroyed, including several government buildings, while about 4.500 buildings were heavily damaged. History and Geography http://www.eeri.org/Reconn/Dinar/Dinar.html 12.10.1999 Dinar has a history going back to about 1200 BC. In the eighth century King Midas made Dinar (then Meandros) the capital of his kingdom. Dinar lost its importance during the Byzantium era. Dinar survived as a small 78 DİNAR’IN COĞRAFİ ÖZELLİKLERİ town in Selcuk and Ottoman times, becoming a county center of the Afyon Province under the Turkish Republic. Geographically Dinar lies in the so-called "Region of Lakes" of southwestern Anatolia. Dinar is situated between the provincial centers of Afyon and Burdur on the main highway to Antalya in the south. The elevation of Dinar varies between 860 and 950 meters. The town center is located partly on the hills extending in the northwestsoutheast direction. However, the bulk of the residential, commercial, and government buildings are situated in a flat zone extending in the southwest direction below the hills. This zone is located on an N-S trending alluvial plateau with several levees to guide the main tributary of the Buyuk Menderes River. Geology As far as the neo-tectonic provinces of Turkey are concerned, Dinar is located in the transition zone between the central Anatolian "Ova" provinces and the western Anatolian extensional provinces. The meeting point of the Cretan (Hellexnic) Arc and the Cyprus Arc, to the south of the Adana/Cilicia basin, is in the Region of the Lakes. This region is dissected by a multitude of NE-WS trending faults of normal and possibly strike-slip motion. The surficial geology of the hills to the east of town consists of Eocene and Cretaceous limestones, marl, and schist. The plateau is covered with Quaternary alluvium containing sand, gravel,.and clay. The transition areas at the foot of the hills are covered by continental deposits. Reports indicate that NW-SE trending fault ruptures have been observed at about 5 km northeast of Dinar following the earthquake. Seismicity 79 ASIM KEÇECİ Dinar is in theFirst Degree Hazard Zone of the official earthquake hazard zonation map of Turkey. Over the course of two millennia, at least 20 earthquakes of intensities of VIII and above have affected the region. Earthquakes of this century that have caused damage in Dinar occurred ' on October 3,1914 (Ms = 7,0), August 7,1925 (Ms -6,0), and May 12,197 I (Ms = 6,2). All of these events had normal faulting mechanisms. The 1914 earthquake, associated with a 23-km fault rupture along the southeast coast of the Burdur Lake, approximately 60 km south of Dinar, destroyed about 17,000 houses and killed 4,000 people. The 1925 earthquake destroyed about 2,500 houses and killed 330 people. In the 1971 earthquake, 1,487 houses were destroyed at_Burdur,-killing-57people. Ground Motion As reported by the Earthquake Research Division of the General Directorate of Disaster Affairs the main shock of the earthquake has been recorded by seven stations of the national strong ground motion network. The records obtained at Dinar Health Center for the September 26 (ML=4.6) preshock have peak accelerations of 0.099, 0.169, and 0.049 respectively in NS, EW, and S directions. The main shock record obtained at Dinar Meteorology Station indicates horizontal PGA levels of 0.289 in both horizontal directions and 0.11 in the vertical direction. http://wwv.eeri.org/Reconn/Dinar/Dinar.htmI The horizontal components sustained 0,159 level for about 14 sec and indicate a second s- wave arrival about 10 sec after the first arrival. From an s-and p- wave arrival time difference of about 3 sec, an approximate hypocentral distance of 18 km can be estimated. 80 DİNAR’IN COĞRAFİ ÖZELLİKLERİ The pseudp- acceleration response spectra, for 5% damping, reaches an average level ofabout 0,99 between 2 and 5 Hz, which covers the fundamental frequency of vibration for most 2- to 5- story structures. Damage Buildings Soil conditions played an important role in the performance of buildings. The city of Dinar is fairly compact and takes up only a small area. It is built, though, on every type of ground. The city towards the northeast is built on hard Figure 2 - Typical case of the total collapse of a four- ground which outcrops at the highest, in terms story R/C building. of altitude, points of Dinar. On the other hand, the western part of the city, which is the lowest in terms of altitude, is built on soft ground material, which has a small depth (almost zero at the eastern part) in some areas to a large depth (deep alluvial deposits) in others. Most of the engineered buildings in Dinar were located on the flat part on river-born sediments. The rest were located toward the hills where the buildings rested on better soil. The damage in Dinar is estimated to be very great for such a small area. In the higher parts of Dinar, where the foundations were on the bedrock, the effects of the earthquake on the buildings were small or non-existent. Here the buildings, their, chimneys, and the minarets were untouched. The damage | (starts gradually (fractures in figure 3. 1 Typical detail of a beam-to-column joint 81 ASIM KEÇECİ chimneys, breaking off of top part of minarets, damage to buildings), as one proceeds towards the lower parts of the city. Damage reaches a peak in the center of the city and then starts to decrease. The last phenomena occur on thick alluvial deposits. Although the major damage was confined to the town of Dinar, there was some damage in the villages and small towns in the surrounding area. However, this damage was mostly light to medium and it rapidly attenuates with distance from Dinar. The building structures in Dinar range from one to five stories. There is no industrial Figure 4 - Collapse of a weak facility in the town. Along the main streets upper story. first stories of buildings are generally occupied for commercial purposes. Buildings with more than three stories are almost all reinforced concrete construction. Buildings with a lower number of stories tend to be partly reinforced concrete and mostly brick masonry. Stone masonry and adobe buildings are very few. Almost all reinforced concrete buildings are moment resisting frames with hollow brick and occasionally solid brick infill walls. Reinforced concrete shear wall construction is rare. In masonry buildings, load bearing walls are generally made of solid brick. http://www.eeri.org/Rcconn/DinarDinar.html 12.10.1999 Most of the buildings located in the downtown area (the sediments) suffered damage. Even the series of preshocks prior to the main event caused light structural and mostly nonstructural damage in some buildings 82 DİNAR’IN COĞRAFİ ÖZELLİKLERİ in the southwestern part of town. Most of the four- and five-story reinforced concrete apartment buildings were either heavily damaged or totally collapsed. Some three-story buildings suffered similar damage. One- or twostory building collapses were rare. Initial estimates based on preliminary walking surveys indicate that approximately 30 buildings Figure 5 - Most R/C buildings in the downtown area collapsed or were severely damaged. totally collapsed and around 50 to 60 buildings figure 7. 1damage of soft story colomns figure 8- short column failure experienced first-story and occasionally an intermediate story failure. As an initial rough estimate, approximately 30% of all other buildings suffered heavy damage in the form of severe deterioration in columns and beam-column joints of reinforced concrete buildings and severe cracks and separations in load bearing walls of masonry buildings. Moderate damage is estimated at about 40% of the total building stock. According to preliminary statistics by the local government as of October 7, around 1,000 buildings suffered heavy damage or collapsed 83 ASIM KEÇECİ in the town center. Most of the government buildings located on alluvial soil in the flat southwestern zone of the town center suffered significant damage. City government buildings, town hall r (municipality building-an old buHdingof^tone masonry), and telecommunications (PTT) building did not collapse but suffered moderate to heavy damage. The three-story police center totally collapsed. The judiciary court building, a high school, and six apartment buildings used as residences of government officials had severe damage and two other similar apartment buildings collapsed. The majority of the 47 government buildings were reinforced concrete. The damage to reinforced concrete buildings in general seemed to be more intensive than would be expected from an earthquake of this size. It should be noted that some of the private and government buildings were designed and built before 1975 and therefore did not comply with the requirements of a modem building code (such as confinement requirements). http://wmv.eeri.org/Reconn/Dinar/Dinar.html The 1975 Turkish seismic Code is similar in many respects to the Uniform Building Code of the same period. In the Turkish code, ductile framing is emphasized and current revisions are underway and almost complete. However most of the buildings in Dinar were designed and built after 1975 and they still suffered damage. The percentage of reinforced concrete buildings that totally collapsed was greater than the percentage of those that just had slight damage. This means that the stcuctures with reinforced concrete construction had very little ductility. The main causes of damage to reinforced concrete buildings included soft story collapse, short columns, irregular framing, and a hammering effect from adjacent buildings. In general, no structural walls were used in Dinar 84 DİNAR’IN COĞRAFİ ÖZELLİKLERİ buildings. The coloumn sections were usually rectangular, being very slender in one direction. Therefore, a great number of buildings did not have adequate stiffness. The code provisions and good detailing practice were not followed. End of coloumns were bot properly confined. Ends of ties were not anchored into the core. The frames in Dinar could not be classified as ductile figure 13. 1- Ground fracture near Dinar. frames. In great majority of buildings inspected the concrete quality was poot. Concrete was of low strength and did not appear to properly proportioned and compacted. Another main cause of damage was a lack of inspection. Had there been effective inspection, most of the damages due to detailing and material quality could have been avoided. Some adobe buildings had braced timber frames and some had no framing. Adobe buildings with timber frames suffered little or no damage. Plain adobe buildings suffered medium to heavy damage. Most of the brick masonry buildings were two to three stories high and were residential. A great majority of the structures with brick load- bearing walls suffered medium to heavy damage. Shear failure of walls with diagonal cracks between the windows was very common. In the walls of some of these buildings, hollow elay tile was used. Bearing failures, under gravity loads enhanced by vertical acceleratşon, were observed in the walls of such buildings. There were also buildings with thick (500mm) stone loadbearing walls, which were one or two stories high. No significant damage was observed in this type of building. One is impressed by the sight of 4- and 5- story 85 ASIM KEÇECİ reinforced concrete buildings which have collapsed while next to them there are 2- and 3-story masonry buildings that have not been damaged at all. http://www.eeri.org/reconn/Dinar/Dinar.html 12.10.1999 There was only one steel framed industrial building located 35 km from the epicenter. This building suffered no damage. Buildings on the hilly side of town, suffered relatively minor damage. The state hospital, a nearby vocational school, and other residential buildings in this area suffered light structural and light to moderate non-structural damage. The final picture is that of a near field earthquake at a relatively small depth. In a few parts of the town one can detect a powerful vertical component of motion, while in others the motion comprises all components quite intensively. Also, the Figure 14 - Inadequate confinement at the joints and at column ends. collapses are in all directions, their majority, though, being along the northeast 1 Figure 1 * Map of Turkey showing epicenters of Adana- Cayhan quake and Dinar quake and aftershock. (click here for a larger version in a separate window 86 DİNAR’IN COĞRAFİ ÖZELLİKLERİ figure 15. 1: The unusual collapse of a five story building Lifelines The main shock of October 1,1995, caused the failure of electric power, fivestoiy b g. water, and telephones in the city of Dinar and surrounding areas. These services were not repaired and restored until the 5th of October. It was reported that about 30% of the transformers in the town were damaged. Although the underground water system was undamaged, because of breaks resulting from collapsed buildings, the water supply had to be cut off. Telephone lines and the main switch building were also damaged and no connection could be made for a few hours after the main shock. There were two bridges in the area and they were not damaged. There was no damage reported to highway and railroad bridges in the vicinity. Because of the collapse of many structures in the city of Dinar, many roads in the city were cut off. The clearing of the debris and the opening of the roads took place in stages, starting on October 4th. The most important airport of the region, Afyon, remained operational. Conclusions The majority of the buildings in Dinar were considered to be engineered buildings and were designed and built after the adoption of the 1975 Turkish Code. Still, the level of damage was considerable. It is interesting to note that more than 20% of the government buildings and about 30% of the private buildings cither collapsed or suffered heavy damage. 87 ASIM KEÇECİ http://www.eeri.org/Reconn/Dinar/Dinar.html 12.10.1999 It should be noted that the damage observed was not considered to be due to the inadequacy of the code. The problem was that the code requirements were not followed. The causes of failure were obvious and could be eliminated if the code was followed at design and constroction stages. Buildings which were designed and built with some care did not suffer damage. The reproduction and sistribituon of this report werre funded by national science sofundation Grant BCS-9215158, EERI’S Learning from Earthquakes Project. Learning from Earthquakes] EERİ SPECIAL EARTHQUAKE REPORT - September 1998 DİNAR AFTERSHOCK TESTS RETROFİTTED BUİLDİNGS See Also: • Releated report: Adana-Ceyhan Earthquake of June 27,1998" • from Septmber 98EERI newslette insert • 32 photos of the aftermath of the Adana- Ceyhan, Turket earthquake, an EERİ exclusive feature. Report provided by P. Gülkan, H. Sucuoğlu, M.A. Erberik, andS. Akkar of the Earthquake M. Nurlu and E. İnan of the earthquake Research Division of the Turkish General Directorate of disaster affairs. İNTRODUCTİON In september and october of 1995 an Earthquake swarn affected Dinar and And smaller nearby settlements in Southwest Anatolia. Turkey (see the Map, figure I) A magnitude 6 main shock struck on October I. and was followed by a magnitude 4,9 aftershock two hours later These shocks caused 92 deaths and injured more than 200 people in Dinar, a city 88 DİNAR’IN COĞRAFİ ÖZELLİKLERİ With a it population of 35,000 A total of 201 buildings collapsed. and about 1000 buildings were damaged to varying levels, (For more information. See the Nosvember 1995, EERI Newsletter) The Turkish goverment undertook an extensive retrofit program after this disaster. One third of all dwellindswere sufficiently damaged to require repairs. By the end of 1996,110 multistory reinforced buildings and 215 masonry houses had been repaired and strengthened in Dinar and its vicinity. On April 4, 1998 a magnitude 4, 6 earthquake struck Dinar, at an epieentral location within 5 km. of the 1995 main shock. Seismologists conside^ it astrong, delayed aftershock. The most interesting aspect of the event was the strong ground motion at Dinar—with a peak acceleration of 0.13g.—which led to required structural capacity on the order of the design standards for the retrofitted structures. Therefore, the 1998 earthquake may be regarded as a mild, in-situ testing of the retrofitted structures. http://www.eeri.org/recook/dinar98/dinar98.html Seismological Characteristics of the Quakes A comparative evaluation of the 1995 mainshock and aftershocks with the 1998 aftershock reveals interesting features of the strong ground motion recorded at the Dinar Meterological Station (see Table 1). Events 1 -4 date from 1995, and event 5 is the 1998 earthquake. The NS and EW components of the five sets of ground accelerations are shown in Figure 2 in the same order as in Table 1. Basic features of the five events and their associated ground motion parameters are presented in the same table. 89 ASIM KEÇECİ The waveforms of events 1,2 and 5 are similar, as are the waveforms of events 3 and 4. This is not surprising since seismic waves from events 1,2 and 5 traveled through the same source-receiver paths, as did the waves from events 3 and 4. All accelerograms contain a transient pulse indicating the arrival of S-waves, followed by steady-state vibrations in the coda. Event No. Date time Mr&itude m1 Component PGA GfiL'f PGV cm's 1 01.10.1995 6.0 NS 283 17.4 EW 205 20.7 NS 201 15i EW 109 | 178 NS 84 4.6 EW 143 | 1L5 NS 89 I 19 EW 146 8.8 NS 131 6.1 EW 126 i 13.2 15:57 2 01.10.1995 4.9 18:02 3 05.10.1995 4.6 16:15 4 06.10.1995 4.4 16:16 5 j 04.04.1998 16:17 4.6 The transient pulses perhaps reflect the rupture characteristics of the associated sources, typical of near¬source ground motions, becoming more complex with increasing magnitude. On the other hand, the steady state portions are more influenced by the travel path characteristics of the seismic waves and the soil conditions of the instrument site - on an alluvial valley approximately 200 m deep. The peaks of the EW components of ground velocity are consistently higher than the NS components, although there is 90 DİNAR’IN COĞRAFİ ÖZELLİKLERİ no such consistency for the peak ground acceleration. Moreover, peak ground velocity exhibits a steady increase with magnitude in both directions, which is not the case for the peak ground accelerations of smaller magnitude earthquakes. These anecdotal observations suggest that PGV is a better indicator of strong ground motion intensity as related to magnitude than is PGA. Building Performance The building stock in the urban area of Dinar performed http//www.eeri.org/Reconn/Dinar98./Dinar98. Html Poorly during the main event of Octobcr 11995. The causes have been identified in many earthquakes, and not °nly in Turkey. The main cause lor poor building Performance is the prevalent unsupervised construction. Professional liabilities are diffuse: material quality, workmanship, and detailing are poorly inspected or cross checked, or never inspected at all. The severity of damage to a property determines the levels of government compensation for homeowners. In keeping with recent government rehabilitation schemes, the decision was made in late 1995 to repair reinforced concrete buildings having moderate damage when Figure 3 - Reinforced concrete property owners Rehabilitation of so reinforced requested. building retrofitted by shear wall insertion concrete structures was followed in 1996 by a similar program to upgrade masonry 91 ASIM KEÇECİ housing units. How Were Buildings Repaired? The urgent need for functionally useable buildings was instrumental in convincing the Turkish Ministry of Public Works and Settlement that the most effective way of producing habitable buildings was to engage teams of engineers from universities supervised by members of the academic staff. The diversity of buildings required that individual evaluations be conducted for each one. Careful on-site examinations recorded the location and severity of damage. A capacity control analysis was conducted to determine which spans to reinforce with insertion of shear walls (see Figure 3 for an example), or enlargement of column cross section with the use of jacketing. The design spectrum had a zero period ordinate of 0,2 gr. for masonry buildings, an effective retrofit scheme was difficult to develop. The basic technique involved bonding a layer of reinforced grout shell on the outside of walls. The shell was made to function integrally with the wall through studs arranged over a 0.5m square grid. The studs were hooked and welded to the mesh reinforcement on the outside, and tightened with nuts and bearing plates on the inside. Figures 4 and 5 show plain masonry buildings retrofitted in this manner. 92 DİNAR’IN COĞRAFİ ÖZELLİKLERİ Figures 4 - Masonry house retrofitted by grout Figures 5 - Masonry building retrofitted by bonding shell on outside walls.a layer of R/C grout shell on the outside walls. Preexisting fourth story removed for weight. http://www.eeri.org/Reconn/Dinar98/Dinar98.html 12.10.1999 The Aftershock: A Mild Test Instances of earthquake-damaged and repaired structures undergoing a second earthquake have been rare. The ML ~ 4,6 event on April 4, 1998 provided a rare opportunity to evaluate the effectiveness of repairs. This evaluation is necessarily an incomplete one because the recorded ground motion (at one site) was relatively weak and produced no reliable measure of ground motion. In terms of intensity, duration and spectral parameters, the event corresponded to between one third and one half of full capacity for the rehabilitated buildings. Reinforced concrete frame buildings strengthened with new shear walls passed the ML = 4,6 test with flying colors, with one exception (discussed below). Minor cracking at the interface of old and new concrete could be expected, but no yielding or wide cracks were observed. The performance of the Temporary Municipal Services Building was worrisome. Because of adjoining buildings on both sides, reinforced concrete wall panels could not be inserted fully into the exterior frames. The framing included approximately lm-long cantilevered extensions of the floor slabs in the front and rear of the building above the ground floor. Walls added to the inner frames apparently were insufficient to limit the drift along the cantilevered facades above the first story. Evidence of the drift was seen in inclined cracks in the masonry pier above ground story, and sliding along the existing girder and subsequently 93 ASIM KEÇECİ inserted wall interface along the interior frame. The April 4,1998, earthquake provided a platform on which a large number of buildings could be re-tested. Most of the rehabilitated buildings met our expectations. See Also: • Related Report: "The Adana-Ceyhan Earthquake of June 27 1998" - from Septmber 99 EERI newsletter insert • 32 Photos of the Aftermath of the Adana-CeyhanLTurkey Earthquake, an EERI Exclusive Feature DİNAR TARİHİ: 1. Tarih öncesi devri 2. Hitit krallığı devri 3. Firikler devri 4. Gelene’nin frig başkenti olma devri 5. Helenistik devir 6. Selefkoslar yönelimi ve Apameia’nın kurluşu 7. Helenistik devir 8. Selefkoslar yönelimi ve Apameia’nın kuruluşu 9. Bergama krallığı devri 10. Apameia’da deprem ve tamiri 11. Roma devri 12. Bizans devri 13. Selçuklular devri 14. Türkmenlerin yerleşmesi ve Geyikler adını alması 15. Dinar’da demiryolunun gelişi 16. Kurtuluş Savaşında Dinar 94 DİNAR’IN COĞRAFİ ÖZELLİKLERİ 17. Atatürk Dinar’da 18. Heredot tarihine göre Dinar 19. Efsaneleri A. Anhoras efsanesi B. Midas’ın kulakları C. Midas’ın zenginliği 20. Dinar’ın kronolojik tarihi 21. Faydalanılan kaynaklar • Bu bölümde yardımını esirgemeyen Dinar Lisesi eski Tarih Öğretmeni M. Akif Dağdelen’e teşekkür ederim TARİH ÖNCESİ DEVRİ: Dinar’ın tarih öncesi devri Afyon ili ile birlikte incelenmiş tarih öncesi hakkında fikir verecek ortak bilgiler elde edilmiştir. Cilalı taş, bakır taş ve tunç şeklinde sıralanan bu devirler ile ilgili çanak çömlek ibrik gibi eserler yapılan kazılarda ortaya çıkmışlardır. Dinar’ın tarih öncesi devirlerini açıklayacak Dinar ve çevresinde pek çok Hüyük vardır. YAZILI DEVİRLER: HİTİT KRALLIĞI DEVRİ: Anadolu ile birlikte bu bölgede m.ö 2000 yılında yazılı devre girer. Bu devirde iç batı ege bölgesinde Arzava krallığı vardı. Bölgede küçük krallıklarda bu Arzava krallığına bağlı idiler. Hititler sınırlarını Batıya doğru genişletip Arzava krallığını kendilerine bağlayınca bu küçük krallıklarda Hitit egemenliğini kabul ettiler. Bu sırada ünlü kral yolunun temelleri atıldı. Bu bir ticaret yolu idi. İran körfezinden Anadolu’yu kat ederek geliyor. Çöl ovasından, Haydarlı, Balkara yolu ile Dinar- KızılörenKaracasu deresine girerek Düzbel Geçidini aşmakta. Homa( Gümüşsu) üzerinden Efes ve İzmir’e ulaşmakta idi. Hititler devrinde bölgenin büyük krallığı Arzava idi. bütün ege ve iç ege bölgesini içine alıyordu. Bölgede 95 ASIM KEÇECİ buna bağlı küçük krallıklar vardı. Büyük menderes ırmağı boyunca yer alan Saha ırmağı beyliği gibi. Bu devirde Dinar-Gelene adıyla Saha ırmağı beyliğinin doğu sınırında son bölge idi. Mitolojik marsiyas efsanesi Gelenede yaşanmıştır. Efsane şöyledir: Yunanların güzel sanatlar ve güneş tanrısı Apollo bir (müzik akti) çalar ve musikide kendisinden üstün birinin olmadığını savunurdu. Gelenede yaşayan marsiyas’ın kavalı ile musikide ün saldığını duyunca marsiyasla yarışmak üzere Geleneye geldi. Yapılan yarışmada marsiyas üstün gelince çok kızan apollo marsiyası tutturup meşe ağacına astırarak diri diri derisini yüzdürür ölüsünü şehrin içindeki nehire attırdığı gibi derisinide tulum yaptırıp suyun başındaki mağaraya astırır. Bundan sonra saha ırmağına marsiyas adı verilir. Marsiyas gelene ve daha sonraki apameia şehrinin tanrısı olur. Büyük tarihçi heradot marsiyas’ın tulum halinde şişirilmiş derisini suçıkan(marsiyas) kaynağında bulunan mağarada asılı olarak görüldüğünü yazar. Gelene halkı paralarında marsiyas’ı kaval çalan ve harmaniyesini savura savura dolaşan bir genç olarak heykelini yapmışlardır. Hitit kralı 2. Murşit arzava kralı üzerine yaptığı seferin hikâyesini geri dönüşünde /tarih yıllığı olarak yazdırdığından seferle ilgli geniş bilgiler vardır. Hitit devleti yıkılışında bölge firiklerin egemenliğine girer. FİRİKLER DEVRİ Gelene kuruluşu: şehri akaion prenslerinden gelenios Truva savaşları şehir halkı kendisini şehrin tanrısı olarak kutsal tanımış, daha sonra Romalılar devrinde büst ve boy resimleri paralar üzerinde yer almıştır. Geleniostan sonra gelene tarihi önemini korumuş, adı efsaneler karışmış birçok kralın hüküm sürdüğü yer olmuştur. Bunlardan biri de bu günki Menderes adını veren efsanedir. Efsane olaya göre gelene kralı meandır. Bütün frikyaya egemen olmak için başkent pesinüse savaş açar. Tanrılar anası KYBELE(kübele) yede savaşı kazanır. Tam dönüşte beni karşılayacak( kutlayacak) ilk kimseyi kurban edeceğim diye adakta bulunurç zaferle döndüğünde kendisini oğlu, karısı ve kızı kutlamaya koşunca aklını kaybederek, şehrin altından akmakta olan anabenın ırmağına atar. Kendini öldürür. Bu olaydan sonra nehre meandoros- menderes adı verilir. Meandoros intiharından sonra 96 DİNAR’IN COĞRAFİ ÖZELLİKLERİ nehir ve su tanrısı olarak anılır. Heykelleri yapılır. M. Ö. 1100 gelene krallığında yine frik egemenliğine girer. Firik kralı II. Midas oğlu tersesi gelene’ye vali olarak atanamıştır. Bu zamanda şehrin nüfusu artmış kral yolunun buradan geçirilmesi ile ticaret ve sanat hayatı gelişmiştir. Terses’te Angarya’dan kaçınanyabancılara kötü davrandığından kuccet tanrısı herkül tarafından öldürülmüş daha sonra yunan mitolojisine bitkiler tanrısı olarak geçmiştir. Frikyalılar devrinde doğu- batı genel ticaret yolu üzerinde gelene kervencılarının toptancı tüccarların kıymetli madenler, mücevherler, her türlü dokunmalular, baharat ve zehirenin en büyük pazatı ve merkezi durumuna gelmiş, zengin bir şehir olmuştur. Frikya krallığı bu çekici ve sularının bolluğu ve bereketli toprakları ile geleneyi başkent yapmakta gecikmeyecektir. GELENENİN FRİK BAŞKENTİ OLMASI: M.Ö. 750 yıllarına doğru frik kralı olan 111. Midas devlet merkezini Gordion’dan Geleneye taşıdı. Çünkü burası tarıma elverişli olmasından başka frikya ticaretinin ana yolunun üstünde idi. Frikya’ya en parlak çağını yaşatan 3. Midas geleneyi barajlar, kanallar, tapınaklarla süsleyerek dahada geliştirdi. Saraylar ve av bahçeleri yaptı. Gelene’nin firik başkentliği frik devletinin İskit kavimlerinden kimmerler tarafindan yıkılmasına kadar devam etti. 3. Midas devrine ait çeşitli efsaneler gelene’de ortaya çıktı. Kral 4. Midas kimmerlerle yaptığı savaşta onlara karşı koyamayınca Gelene halkı kaçarak burada boğa yılanı kanı içerek kendisni öldürdü. Yerine geçen kral Geleneyi kimmer saldırılarına karşı koruyamadı. Bütün frik şehirleri olduğu gibi Gelenede kimmerler tarafından yağmalandı. Bölgede friklerden sonra Lidya egemenliği kuruldu. Geleneyi başkent yapan 3. Midasla ilgili çeşitli efsaneler gelende de ortaya çıktı. LİDYALILAR DEVRİ: Anadolu egemenliği Lidyalılara geçtikten sonra da Gelene’de frik kralları devam etmiştir.. Bunlar Lidya devletine bağlı derebeylik(valilik) şeklinde yaşıyorlardı. Lidyalılar devrinde gelenedeki frik derebeyliği iki prensle devam etti. Son prens Androsnus unda intihar etmesiyle frik derebeyliğ sona erdi. 97 ASIM KEÇECİ PERSLER (İRANLILAR) DEVRİ M.Ö 546 yılında iran’daki Pers devleti kral-ı Keyh hüsrev (kirosi) Anadolu üzerine yürüryerek lidya kralı Kirezüsü yenerek Anadoluda Pers egemenliğini başlatmıştır. Gelene persler zamanında da önemli tarihi olayların yaşandığı bir merkez olmuştur. Persler anadoluyu bir satraplık (eyalet) olarak kendilerine bağlanmışilardı. Bu satraplığın merkezi Lidyalılarında merkezi olan Sard şehri idi. İmparatorları Trakyada İskitlerle Yunanistan şehirleri üzerine sefere çıkarken Geleneye geliyorlar. Burada mola verip dinleniyorlardı. Dönüşte uğradıkları yer Gelene idi. Bu sırada Gelenede yeni saraylar ve kalelerde yaşıyorlardı. Pers imaratorluğu 2. Darius(dara) oğlu Keyhhüsrev i Anadolu satrabı yapınca genc Keyhüsrev satraplık merkezinin Sarddan kaldirarak tamamen Geleneye yerleşti. Burayı Anadolu sadraplığı merkezi yaptı. Bir saray yaptırıp çevresindeki ormanı ev alanı haline getirdi. Bu av parkında avcı kuşları, vahşi hayvanları pek boldu. Genç Keyhüsrev Anadolu ile yetinmeyip bütün Pers imparatorluğubu elde etmek içi,n imparator olan kardeşinin üzerine yürüdü. Ordularında iyonyalı ve Ispartalı askerlerde vardı. Ne yazık ki genç Keyhüsrev yapılan savşta yenilip öldü. Senefon komutasındaki yunanlı askerler (10000) macera ile geri döndüler. Senefon bu sefein anabosis isimli hikâyede anlatmaktadır. Yeni Anadolu sadrabıda gelip geleneye yerleşti. HELENİSTİK DEVİR Makedonya kralı büyük İskenderin yunanlılarla birlikte Hindisatan’a kadar çoğu ülkelerini fethetmesiyşe başlayan devre Helenistik devir denir. Büyük İskender Pers imparatorluğunu ele geçirince Anadolu dolayısıyla Gelene’de Pers egemenliğinden Büyük İskender egemenliğine geçer. Büyük İskender Geleneye gelip kendisini teslim almıştır. Çünkü sadrap Geleneyi az sayıda askere bırakıp kaçmıştır. Bu askerler iki aya kadar İran’dan yardım gelmezse şehri vereceklerini söylemişler, İskender de savaşmadan bekleyerek altmış gün sonra şehre girmiştir. M. Ö. 333. On gün Gelene’de oturan İskender buradan gordiyon üzerine yürümüştür. Antigon adında birinide frigya sadrabı yapmıştır. Antigon da Gelenede oturup İskender ölünce egemenliğini ilan etmiştir. 98 DİNAR’IN COĞRAFİ ÖZELLİKLERİ Antigon İskender’inyerine geçmek içinde çalışmalar ve savaşlar yapmıştır. Makedonyaya girerek Makedonya tahtını ele geçirmiş, yerine oğlunu bırakarak tekrar Geleneye dönüp, burasını büyük ülkesinin başkenti yapmıştır. M. Ö. 314. Dinar generallerin sadraplıklarınıda ele geçirmeye kalkıncabu generaller Antigona karşı birleşirler. İpsos(çay) Meydan Muharabesinde Trakya kralı ile Suriye kralı Antigon’u büyük bir yenilgiye uğratırlar. İhtiyar ve hasta olan Antigon üzülerek Geleneye kaçtı ve burada öldü. Antigon yönetimi 20 yıl sürmüş, bu süre içinde Gelene’de yine büyük bir yer sarsıntısı olmuş ve bir çok binalar yıkılmıştır. Afyon iline haşhaş bitkisinin ekilişşide bu sırada olur, Antigona savaşmaya gelen Suriye Kralı Selefikos’un ordusundaki askerler arasında yer alan fiili Hint askerlerinin Hindistan’da yetişen haşhaşı buraya getirip, tohumunu yerli halka dağıtmalarıyla haşhaş ekimi bölgede yapılmaya başlanmıştır. GELENEDE SELEFKOSLAR YÖNETİMİ VE APAMEİA’NIN KURULUŞU: Suriye kralı Selefkos ölünce yerine oğlu I. Antiyohos geçti. I. Antiyohos savaş yaralarını sarmak ve yıkılan şehirleri onarmak için büyük çaba harcadı. Birçok yeni şehirler kurdu. İlk kurduğu şehir Gelene şehrinin yanı başında Apameia olmuştur. Antiyohos eski Gelene şehrinin yerini dalgalı bir arazi içinde kurulduğu için beğenmedi. Burada yeni bir şehir kurdu. Kurduğu şehre annesinin anısı olmak üzere Apameia dedi. Gelenelilerden bir kısmını buraya yerleştirdi. Zamanla iki şehir birleşti. Bundan sonra Apameia diye anıldı. Büyük ticaret yeri özelliğinide koruyan Apameia Anadolunun ikinci büyük şehri oldu. Şehirdeki önemli yapılar Artemis- Anaitis tapınağı, stadyum, agora(Pazar yeri) idi. Antiyohos bu şehre diğerlerinden ayrılması için Apameia ;(Kibatos) adını vermiştir. Apameia önce sadraplık sonra derebeylik merkezi olmaya devam etti. İskender imparatorluğunun parçalanmasından sonra Anadolu’da çeşitli krallıklar kuruldu. Bunlardan biriside M. Ö. 200 yıllarında kurulan Bergama Krallığıdır. Bergama Krallığı Roma Devletinden görüdüğü yardımla bütün Frik ülkesinde egemen olmuştur. Böylece Apameia’da bu krallığa bağlanmıştır. Ve yine bölgedeki tarihi ve 99 ASIM KEÇECİ ticari önemini korumaya devam etmiştir. Bu sırada Romalı komutan Manfius Bergama Krallığına yardım için Anadolu’ya gelmiştir. Selefkos kralı antiyohos ile Manfius arasında Apameia’da bir antlaşma yapılmıştır. Selefkoslar bölgeyi Bergamalılara bırakmıştır. Bergamalıların 50 yıl süren egemenlikleri sırasında Apameia yarı egemen şehirlerden biri olarak gelişmesini sürdürüp, önemini artırmıştır. M. Ö. 183 ile 133 yılları arasında kendi adının ilk iki harfini rumuz kullanarak para basmış ve kullanılmıştır. Kervanlarını ticaret yolunun önemli bir konak yeri olmuştur. APAMEİA’DA TARİHİ: DİNAR VE PONT KRALLIKLARININ Anadolu’nun Karadeniz kıyılarında Trabzon ve Sinop bölgesinde Pers kökenli Pont krallığı vardır. Krallarına Mihirdat denirdi. Son Bergama Kralı ölürken ülkesini Romalılara bırakmıştı. Pont Kralı 7. Mihirdat Anadolu’da Roma egemenliğine son vermek için batıya yürüdü. Romalı komutan yenilip Apameia’ya çekilmişti. M.Ö. 84. Tam bu sarada bir yer sarsıntısı olmuş, kale ve şehrin önemli yapıları yıkılınca Komutan Karsius buradan Rodos arasına kaçmıştır. Pont Kralı Mihirdat Apameia’nın başına gelen felaketi duyunca derhal şehrin yardımına koştu. Onun yaptığı para yardımı ile yıkılan yapılar, su kanalları, yeni baştan onarılmıştır. Bu zamanda serbest şehir statsünde olan Apameia’nın durumuna dokunulmadığından Apameia’dan bağımsız bir şekilde kalkınmasını sürdürmüştür. Bu arada çeşitli tipte yeni paralar basılmıştır. ROMA DEVRİ Pont kralı Mihirdat sınırlarını Trakya ve Yunanistan’a doğru genişletmeye kalkışan Roma ile çatıştı. Romalular Sulla ve Lukullus komutasında göderdikleri ordularla Mihirdat’ı yenip, Ermanistan’a koaladılar. Anadolu Roma egemenliğine girdi. M. Ö.72. Romalılar Anadolu’daki serbest şehir yönetimine son verip, bu şehri Romadan gönderilen valilerle yönetmeye başlamışlardır. Apameia Afyon’da kurulan 11. Roma şehridir. Romalı komutanlar Sulla ve Lukullus burayu il merkezi olarak kullanmışlardır. Bu sırada Apameia ya Romalı askerlerle birlikte 100 DİNAR’IN COĞRAFİ ÖZELLİKLERİ birçok tüccar banker ve işadamı gelip, yerleşerek şehrin hayli büyümesine yol açmışlardır. Bir roma kolonisi durumuna geçen Apameia Kral Ticaret yolunun canlılığının koruması ve buradan geçmesi yüzünden burada sosyal, kültürel ve ekonomi yaşamı gittikçe yükselmiştir. Kilikya genel valisi ünlü avukat ve hatip devlet adami cexon Apameiaya gelerek üç gün kalmış ve halkın şikâyetlerini dinleyip Romaya bildirmiştir M. Ö.51. Efes liman şehri ile işbirliği yapan Apameia Efes’in Artemisini benimsemiş tapınağına heykelini koyduğu gibi bu kardeşlik ve birliğini gösteren ortak sikkede basmıştır. Bu sikkede zevs Gelenius ile Artemis efesia ile birliktepara yüzünü süslemektedir. Apameia da Romalı tüccaz ve zenginler çoğaldıkça şehrin sosyal hayatına girmeye başladılar. Eski Frik dili yerine Grekçe (eski yunanca) Latince(roma dili) konuşulmaya başlandı. M. S. 2.yüzyılda şehrin kalkınması ve gelişmesi son derece ilerlemiştir. Bu günkü Anadolu’da zenginlik ve nüfus kalabalığı bakımından Efesten sonra ikinci şehir olmuştur. Bu gelişmeye ve kalkınmaya paralel olarak her türlü sosyal, kültürel ve ekonomik kuruluşlar ortaya çıkmıştır. Örneğin törenşer, festivfaller ve panayırlar birbirini izliyordu. Helenistik çağdan beri basılmakta olan sikkelerin kullanılması devam etmiştir. 4 tip bronz sikke ile 3 dirhemlik gümüş kıstaforlar para olarak kullanılıyordu. Bu 4 tip sikke şöyle idi • Yüzünde at büstü, arkasında kartal pençesi altında meandır motifi ve karga • Yüzünde zevs gelenios başı arkasında geyikleri ile duvaklı Artemis • Duvaklı Artemis başı, arkasında flüt çalan ve yürüyen marsiyas • Gelene zevs’i başı, arkasında tolga Eski çağlarda olduğu gibi Roma devrindede Apameiada çok şiddetli deprem olmuştur. 222,235 yıllaru arasında olan bu depremde birçok binalar yıkılmıi yarıklar açımlı, yeni göller oluşmuş, sular çıkmıştır. Apameiada sikke basımı 305 yılına kadar sürmüştür. Bu tarihte imparatos… kletien şehirlerde para basmayı yasaklamıştır. Apameia sikkelerinden çok zengin bir koleksiyon Afyon Arkeoloji müzesinde toplanmıştır. Bu sorada Anadolu’da yayılmaya başlayan Hristiyanlık Apameiada 101 ASIM KEÇECİ şehrin zengin ve kuvvetli kültürü karşısında erken yayılamamıştır. Sonrada yapılan ünlü kalesi suçıkan kaynağının üst tarafında tren yoluna yakındır. Bu gün kale diye anılmaktadır. BİZANS DEVRİ: Roma imparatoru Büyük Teodosius 395 de imparatorluğunu iki oğlu arasında bölüştürdü. İstanbul Doğu Roma devletinin merkezi oldu. Doğu Roma zamanla Bizans Devleti diye anılmaya başlandı. Apameia (Dinar) Bizans devrinde eski önemini kaybetti. Yönetimde yapılan bazı değişikliklerle Apameia ili üçe bölünmüş, kendiside bir bucak derecesine indirilerek başka bir ile bağlanmıştır. SELÇUKLULAR DEVRİ: Bizanslılarla Emeviler ve Abbasşler birçok savaşlar yaptılar. Arap Müslümanlar Anadolu içlerinde ilerlediler. Hatta İstanbulu bile kuşattılar. Ancak Anadoluda tutunamadılar. Bizanslılar Müslümanları Anadolu’dan geri püskürttüler. Müslümanların Bizansa zayıf düştüğü bir sırada Türklerİslam dünyasına girdiler. Büyük Selçuklu Devleti sultanı Alparslan 1071 de Bizans imparatoru Romen Diyojen i yenip esir etti. Bu tarihten sonra Anadolu kapılaru Türklere açıldı. Başlarında Selçuklu prens ve komutanları bvulunan Oğuz Türkleri Anadolu’yu baştan sona fethedip, Anadolu Selçuklu Devletini kurdular. Böylece Türkiye tarihi başladı Afyon ili ile birlike Dinar’da Türk yönetimine geçti. Türkmenler bölgeye gelip yerleşmeye başladılar. 1176 yılında Anadolu Selçuklu sultanı ll. Kılıçarslan Bizans imparatoru Manuel Komneni Miryokefölon da (Düzbel geçidi) yenmesiyle Türk lerin Anadoluda yerleşmesi kesinleşmiştir. Bu tarihten itibaren Dinar ve Çevresine Türkmenler (0ğuz Türkleri) yerleşmeye başlamışlar, yeni köyler kurmuşlar eski yerleşim yerlerine yeni türkçe isimler veren Türkler Apemeia 'ya da eski türk takviminin aylarından birisinin adı olan Geyikler adını vermişler ve böylece Apemia Geyikler adını almıştır. Ancak eskiden olduğu gibi önemli bir merkez olarak genişlemiş bir köy olarak kalmıştır. Anadolu Selçuklu sultanlığı parçalandığı zaman Afyonkarahisarda Sahip 102 DİNAR’IN COĞRAFİ ÖZELLİKLERİ Ataoğulları beyliği kurulmuş daha sonra bölge Osmanlı Sultanı Yıldırım Beyazıt devrinde Osmanlı egemenliğine girmiştir.1539-1560 yılları arasında Diyarbakırdan Adana -İsparta Üzeri Geyiklere oğuz-Kayı boyuna mensup bir kısım Türkmenler gelip yerleşmişlerdir Ancak Geyik lerin uğradığı büyük bir depremden sonra Türkmenler çevre köylere dağıllmışlardır. Bu gün Dinarın bazı köylerinin Oğuz Türkmen boylarının adını koruduğunu görüyoruz. Avşar, Kınık, Göçerli, Yapağlı gibi. Dinar ve çevresinde önemli incelemeler yapan G.Veber 1825—1030 yıllarında Dinar'ın henüz tanınmış bir yerleşim merkezi olmadığını belirtmektedir. Yüzyıl önceki geyiklerin eğitim durumuna bakıldığında iptidai mektepler (îlkoku.1) öğrenci sayısı 1425 bunun 830 erkek 595 i kızdır. Okul sayısı 45 okullu köy sayısı 43 tür. Henüz rüştiye (Ortaokul) yoktur. Dinar 1908 (1324) yılma kadar nahiye iken bu tarihten itibaren kaza olmuştur. Belediye teşkilatı ise 1874 yılında kurulmuştur. Dinar'a demiryolunun gelişi: Osmanlı1ar son dönemlerinde bazı imtiyazlar vererek yabancı şirketlere demir yolu yaptırıyorlardı. İzmirden gelip Dinar'dan geçip (eğirdire ulaşan demir yolu bir İngiliz şirketi tarafından yapıldı, Robert Vilken isimli İngiliz şirketinin yaptığı bu hat üzerindeki Dinar istasyonu 1889 yılında açıldı. Demir yolunun açılması Dinar’ın gelişmesinde önemli bir rol oynadı. O zaman sadece. Üçlerce ve Tekke tepe yerleşen Dinar’ lılara o yerler dar geldi. Şehir aşağı doğru genişliyerek bu günkü halini almaya başladı.1945 yılında Menderes yatağındaki bataklık kurutulmuş ve ırmak bir kanala alınarak şehrin istasyonuna doğru gelişmesi sağlanmıştır. Dinar’ın ilk mahalleleri Tekke Üçlerce ve Konak mahalleleridir. Sonra sırasıyla Pınarbaşı, istasyon, Yeni mahalle, Dörtyol ve 60 evler mahalleleri oluşmuştur. Eski isimle anılan yerlere Türkçe yeni isimler verdiler. Gerek büyük Selcuklular, gerekse Anadolu Selçukluları devrinde Dinar gerilemeye devam etti. Sadece Doğudan Btaıya Kuzeyden Güneye yapılan ordu yürüyüşlerinde uğrak yeri oluyordu. Kayıtlarda da adı artık GeyiklerDinner olarak değişmektedir. Anadolu Selçukluları devrinde Konya başveziri olan Fahrettin Kazvini Denizli’de Germiyanlar üzerine yürüyüp Germiyan kuvvetleriyle 103 ASIM KEÇECİ Geyikler(Dinner) karşılaştı. Germiyanların yenildiği bu savaşta ilçemizde yapılan büyük savaşlardan biri olarak tarihe geçti. Bu tarihten sonra bilhassa Çöl ovası bölgesi hakimiyeit için elde tutmak istediği bir yer oldu. KURTULUŞ SAVAŞI YILLARINDA DİNAR Kurtuluş savaşı yıllarında Dinar işgale uğramamış ve savaş alanı olmamıştır. Fakat İzmir Yunanlılar tarafından işgal edildikten kısa bir süre sonra Denizli ve çevresinde yerel teşkilatlanmaya öncülük eden Denizli, müftüsü Ahmet Hulusi efendi Dinar'a da gelmiş, Dinar müftüsünün öncülüğünde işgale karşı bu ilçede de teşkilatlanmayı sağlamıştır. Ayrıca Dinar’da Osman Bey (merhum Osman Kitiş) Nazillideki Demirci Mehmet efe ile irtibat kurarak onu Kuvay-i milliye kuvvetine gönüllü toplamak işini üstlenmiştir. Demirci Mehmet Efe Denizli de yaptığı katliamdan sonra Dinar’a gelmiş o zamanın ileri gelenlerini toplatıp yanına getirtmiş. Ancak Kaymakam şevket Beyin araya girmesiyle onları geri bırakmıştır. Osman Bey, Belediye reisi Kadir Çetinkaya, müftü Ahmet bey, Hâkim Niyazi bey, Demirci mehmet efe sonra istasyonda bir asker firarisini tabancayla vurup öldürmüş ve bu Dinar'ın kurbanıdır denmiştir. Afyon ve Sandıklı Yunan işgaline uğrayıp, onlara karşı savaşmak için cephe kurulduğunda Dinar ikmal merkezi olmuştur. Aynı zamanda süvari kolordusu karargahıda Dinar da kurulmuştur. Çevre köylerden atoplanan yardımlar burada toplanıp tahıllar değirmenlerde öğütülür. (o günlerde dinarda 30 değirmen 53 öğütücü taş olduğu söylenir.) Bunlarla birlikte Asker ve cephane kağnılarla cepheye trenle yurdun diğer yerlerine Dinar’dan dağıtılırdı. ATATÜRK DİNAR’DA: 1931 ila 1935 yıllarında M.Kemal Atatürk Izmir- Antalya seyhatlarında üç kez Dinar’a uğramış vsya Dinar’dan geçmiştir. Antalya’dan Burdur’a gelen Atatürk 12 Mart 1930 günü Burdur’dan ayrılarak saat 15.00 da Dinar'a gelmiştir. Atatürk’ü istasyonda dinar ve civardan gelen halk büyük bir sevgi gösterisiyle karşılarlar, karşılıyanların içinde bölge menzil müfettişi ve Atatürk’ün dostu Şemsettin bey (Rahmetli 104 DİNAR’IN COĞRAFİ ÖZELLİKLERİ Şemsettin Şener), Kolkola girerek belediyeye girerler. Atatürk burada, hâlka hitap eder. Ayrica sohbetlerde bulunur. Atatürk bundan başka Dinar’dan iki defa daha geçmiştir. HEREDOT TARİHİNDEN: Pers imparatoru Oelenai de Kızılırmağı seçtikten sonra ordu Firigyada gelenbeye geldi. Burada Menderes nehrinin kaynağı vardı. Kaynak şehrin pazar yerinden çıkar pazar yerinde marsiyas ile silenosun derileri gösterilir. Firigya efsanesine göre Apellon mersiyasın derisini yüzüp buraya asmıştır. Gelenaide Atys’in oğlu Pythivs isimli bir lidyalı Kserksesi (Keyhüsrev) bekliyordu Kral gelir gelmez Pythivs ordusu ile ona büyük bir ziyafet verdi savaş masrafları içinde kral para vermeyi teklif etti paradan söz edilince Keyhüsrev huzurundaki perslere Pytius un kim olduğunu sordu. Onlar efendimiz bu adam babanıza altından bir çınar ağacı ile bir asma sunmuştur. Bildiğimize göre Dünyanın en zengin adamıdır deftiler Keyhüsrev bunları öğrenince şaşırdı bu sefer Pytivs a hitap ederek kaç parası olduğunu sordu. Pytius-Efendimiz açık konuşacağıma ve servetinin ne kadar olduğunu biliyormuş gibi davranacağım. Ege sahiline geldiğimizi öğrenir öğrenmez savaş masraflarını, katkıda bulunmak arzusu duydum ve istekle mali durumumu inceleyip hesap yaptım. 2000 talent gümüş ve 3.993.000 altın dareikos para olduğunu öğrendim. Bunu size sunmak istiyorum. Ben köklerimizin emeği ve topraklarımızdan gelen gelirle rahatlıkla geçinirim dedi. Bu sözler Keyhüsrevi çok sevindirdi. "lydialı dostum pers topraklarından ayrıldığım addan beri ilk defa pers ordusuna ikramda bulunan ve konukseverlik gösteren sensin. Huzuruma gelip kendi isteğinle savaş giderlerine katılmak isteyen tek insan sensin. Her ikisini de cömertçe ve yüksek kalplilikle yaptın. Bu iyiliğinin karşılığı olarak seni özel dostum yapıyorum ve buna ek olarak da kendisi hâzinemden sana 7000 altın dereikos vermek suretiyle servetini 4.000.000 gil yuvarlak bir rakama yükseltiyorum. Sana ait olanları elinde tutmağa devam et. Ömrün boyunca bu gün bana gibi kal bu davranışından hiçbir zaman pişmanlık duymuyaçaksın" dedi. Ordusuyla Sarp şehrine hareket etti. 105 ASIM KEÇECİ .Heredot: Tarihin babası, diye bilinen Heredotos MÖ. 480 yıllarında Halikarnasos "Bodrum" da doğmuştur. Asyadan Afrikaya uzanan bir alanı gezmişi incelemiş ve değerlendirerek tarihini yazmıştır. Hayatının son yıllarını İtalya da geçiren Heredot MÖ:425 de ölmüştür GELENE DE MİDAS EFSANELERİ: Q-Anhoros efsanesi: Kral 111.Midas Gelenede yerleştikten bir süre sonra şehirde büyük bir deprem oldu. Bir efsaneye göre bu depremlerde gelene de büyük yarık açılarak yarıktan sular fışkırmış ve kale önündeki açık şehir olan yeni Oeleneyi sular kaplamış, evler suların içinde gömülüp kalmıştır. Bu felaket üzerine kral lll. Midas tanrılara danışmak için Baba ilah tapmağında kahinlerin aracılığı ile çare aramıştır. Kâhinler: Kral en kıymetli şeyini yarığa atarsa sular çekilecektir diye karşılık vermişlerdir. Çok zengin olan Midashâzinesindeki elmasları yarığa atmış sular çekilmemiş, altınlarını atmış yine çekilmemiş bu töreni atının üzerinde yöneten kıralın büyük oğlu Anhoros kızarak atını sürünce derhal sular çekilmeye başlamış böylece kralın en değerli varlığı sevgili oğlu prens Anhoros olduğu anlaşılmıştır. Midas’ın zenginliği: Yine bir efsaneye göre Kral Midas zengin ve varlık içinde geçen yaşayışını süslemek için Şarap tanrısı Baküs (Dionizos) şenliklerini yurduna sokarak Baküsü sevindirmiş ve ilah da kendisinden ne dilersen dile diyerek duasını onaylayınca bildirmiştir. Bunun üzerine Kral Midas "Her dokunduğum altın olsun demiş "Bakus bu duayı onaylayınca sarayından ne gibi eşya varsa dokunup altın yapmaya başlamış. Kral Midas sevinçle bu işleri görürken sevimli küçük kızı bahçeden kopardığı güzel güllerden bir demet ile gelerek demeti babasına sunmuştur. Midas alıp gülleri koklamak için burnuna götürünece acı gerçeği anlamış tır. O güzelim kokulu güller o anda altın olduğundan ne koku kalmış nede yumuşaklık. Kas Kakı altından güllere şaşıran Midas asıl felaketini yemek sofrasında anlamış her ağzına götürdüğü lokmanmda altın olması ile aç kalmak korkusu başlamış hemen tapmağa koşmuş bu beladan kendisini, kurtarmaları için tanrılara yalvarıp yakarmış sonunda kâhinler kral faktof (gediz) ırmağında yıkansın geçer demişlerdir. Kral Midas Gediz çayına 106 DİNAR’IN COĞRAFİ ÖZELLİKLERİ gidip yıkandıktan sonra bu dertten kurtulmuş. Midasin kulakları: Bir yunan masalına göre kral midas kendi ulusal musikisini ve bu musikide kullanılan kavalı yunanlıların güzel sanatlar tanrısı Apalyonun santurundan üstün tutarmış. Buna kızan Apollo kral Midas ın kulaklarını eşekkulağı gibi uzatmış imiş, Kral Midas uzun kulaklarını herkesten saklamış, ancak berberinden saklamak mümkün olmayacağından ona da bu ayıbını başkalarına söylerse başını kestireceğini söylüyerek onu korkutmuş. Zavallı berber bir süre saklamış ve sonra içini boşaltmış olmak için bir kuyuya söylemiş oradan çıkan bir kamış yel estikçe “Midasın kulakları eşşek kulağı” diye ses vermiş Yunanlıların Midası kıskanıp küçük düşürmek için bu masalı uydurdukları sanılmaktadır. - DİNAR’IN KRONOLOJİK TARİHİ: MÖ: 2800-200 Bakırcağı-Hüyilklerin oluştuğu tarih öncesi devir, MÖ:1180- Geleinos un (Ton prensi) Gelene şehrini kurnası, MÖ:1100- Gelene Firikya egemenliğine girer. MÖ:750- Gelene Firikya devleti başkenti olur, MÖ: 330- Büyük İskender’ in geleneye gelmesi, MÖ:314- Gelene prenslerin Anadolu satraplağının merkezi olması MÖ: 294- Gelene de büyük bir deprem olur, MÖ: 281- Selefkoslar kralı 1, Antiyos ’un depremden yıkılan Geieh nin yanıbaşma Apameia şehrini kurması. MÖ:188-133-Apemia paralarının basılması. MÖ:84- Apemaida deprem olmuştur, MÖ:72- Apemeianin Romaya bağlanması MÖ:51- Ünlü devlet adamı ve Hatip Romalı Ciceronun Apemiaya gelmesi. 107 ASIM KEÇECİ MS: 222-235- Apemiada şiddetli deprem olur. 1535-1560- Dinar yöresine Kayı Türkmenlerinin gelişi 1653- Dinar’da şiddetli deprem olur. 1800-1350- Dinar bir köy durumundadır. 1886- Dinar nahiye olur. 1889- Dinar’a demiryolu istasyonu açılır. 1908- Dinar ilçe olur. DİNAR adı ile ilgili rivayetler ve değişik kaynaklardan DİNAR 1160 da Dinar(Kitiş beyin oğlu) adlı başbuğlarının yönetiminde Sarahs Bölgesinde yaşayan ve yaklaşık 20 boydan (oğuz) oluşan kalabalık oğuz topluluğu sonuna kadar savaşmalarını sürdürmesine rağmen Narişmiler ele geçirince 1173 yılında parçalanarak dağıldılar. Bir kısmı Anadoluya geçerek Dinar’ı kurdular. Apameia Kibotos Vikipedi, özgür 30`09'56°D (Harita) ansiklopedi Koordinatlar: L38:041WK Apameia Kibotos (Antik Yunanca : Arrapcıa) — öncesi Kibotos (Yunanca: kıpwE5ğ, Afyonkarahisar ilinin bugünkü Dinar ilçesinde bulunan bir antik kent. Daha önceki adı Kelainai'dir. Antik Roma döneminde Pameia Kibotos adını almıştır. Şehir MÖ 6. yüzyıldan itibaren önemli bir merkez olmuştur. Efes'ten sonra ikinci büyük kent olduğu bilinmektedir. Anıtsal yapıtlardan olan stadyum ve tiyatro kısmen özelliğini koruyarak kalmıştır. Efes'le birlikte bastırdığı bronz sikkeler de vardır. Yarı özerk olarak imparator adına sikkeler bastırmıştır. Klasik dönem boyunca Efes'ten sonra en önemli şehri daha önceki adı Kelainai olan elbette ki Apameia idi. Pers döneminde Yunanistan akınından giderken. dinlenen Pers kralı Xerxes'in (sonraları Cyrus ve Büyük İskender'in de yaptığı gibi) kullandığı Paradeisos isimli av bahçesi bu topraklarda yer alıyordu. Dr. Hasan T. Uçankuş tarafından Tatarlı yakınlarında Pers dönemine ait bir mezar kazılmıştır. Kral III. 108 DİNAR’IN COĞRAFİ ÖZELLİKLERİ Antiochos tarafından bir Helenistik flehri olarak kurulan ve Persli annesi Apama'nın adıyla anılan Apameia'da geç Helenistik dönemde üzerinde Maeander Nehri, ya da flüt çalan Marsyas'ı gösteren resimler olan çok sayıda sikke basılmışltır. Basıldıktan hemen sonra gömülen ve hiç kullanılmayan bu madeni paraların binlercesinden oluflan bir hazine. Seyyid Ahmet Çeliktafl tarafından bulundu ve Müze Müdürü rahmetli Ahmet Topbaş tarafından Afyon Müzesine getirildi. Strabo'ya göre erken Roma Imparator!" döneminde Apameia. Efes'ten sonra Asya eyaletinin en büyük ve önemli alışveriş merkezidir. Roma valisi tarafından yönetilen bir idari bölge (conventus) merkezidir. Şehir, önemini. Ankara'dan Attaleia'ya ve Doğu'dan Efes'e giden anayolların kesiflmesinden alarak, bir ticari merkez konumuna gelmişti. Bugün Dinar Suçıkan'da, Apameia'dan geçen Marsyas Nehri'nin kaynağı ve efsaneye göre Tanrı Apollo'yu müzik yarışlmasına davet ederek meydan okuması yüzünden, Satyr Marsyas'ın önce derisinin yüzülüp sonra asıldığı yer bulunmaktadır. Bunların yanı sıra Apameia sikkeleri üstünde Orgas, Obrimos ve Therma nehirleri de görülebilmektedir. Eski çağlarda şehirde birçok deprem oldu. Bugün hala görülebilen ama ancak kımen kazılarak çıkartılmış kalıntıların içinde Mercimek Tepesi yamaçlarındaki Helenistik tiyatro, stadyum. şehrin yanındaki bir tepenin zirvesindeki bir kilise ve Dinar'dan geçen karayolunun hemen kenarında yanm daire şeklinde olan bir yapı yer almaktadır. MS 3. yüzyılda şehirde basılmış bazı sikkeler üzerinde Nuh'un gemisinin resimleri oldurtundan bölgede nüfuzlu bir Yahudi topluluğunun bulunduğu sanılmaktadır. Belki de bu yüzden şehre, "sandk" anlamında Kibotos da denilmektedir. Hellenistik Protogeometrik Roma Arkaik Geometrik Klasik Orientalizan Yeri: Afyonkarahisar il merkezinin 100 km kadar güneybatısında; Afyonkarahisar-Aydın karayolunun üzerinde; Dinar ilçe merkezinin altında kalmış durumdadır. Konumu ve Çevresel Özellikleri: Menderes Vadisi'nin başında konumlanan Apameia Kibotos; doğuda Apollonia Mordiaion ile sınır komşusudur [Topbaş 1991:309]. 109 ASIM KEÇECİ Tarihçe: Apameia ad Maeandrum ismiyle de anılan Apameia Kibotos; Kelainai Antik Kenti'nin ardılı olarak Antiokhos Soter tarafından kurulmuştur [Strabon 12; 8; 15]. Yeni kent; kralın annesi Seleukos Nikator'un eşi Apama'nın adını almıştır. Prokonsül C. Fannius tarafından MÖ 49 yılında Asia Eyaleti'ne katılmıştır. Roma Dönemi'nde vali tarafından yönetilen idari bir bölge (conventus) merkezi olmuştur. MÖ 189-133 arası basılan gümüş kistophoros ve bronz sikkeleri bilinmektedir. Ephesos ile ortak sikke basmıştır. Roma Dönemi'nde de yarı özerk olarak imparator adına sikke basmıştır. Kent; anayolların kesişme noktasında olduğundan önemli yere sahipti. Küçük Asya'nın Ephesos'tan sonra ikinci büyük ticaret merkeziydi. İtalya ve Yunanistan'dan gelen mallar burada depolanırdı [Strabon 12; 8; 15]. MS 297 yılından itibaren Pisidia Eyaleti sınırları içerisinde yer almıştır. Araştırma ve Kazı: Kentte 1986-1989 yılları arasında Afyon Müzesi adına; A. Topbaş başkanlığında kurtarma kazıları sürdürülmüştür. 1994 yılında ise M. Ballance tarafından antik kentte yüzey araştırmaları gerçekleştirilmiştir. 2008 yılında da M. Üyümez ve ekibi tarafından detaylı bir yüzey araştırması yapılmıştır. Araştırmanın amacı. Kelainai ve Apameia-Kibotos kentinin konumunu ve merkezi binaların yerlerini belirlemek; Kelainai ve Apameia-Kibotos'un yan yana kurulmuş iki şehir mi olduğunu yoksa yalnız eski kent isminin mi değiştirildiğini anlamak ve yüzeydeki kalıntılardan kentin ekonomik ve kültürel bağlarını saptamak olarak tanımlanmıştır [Üyümez et al. 2010:37]. Tabakalanma: Buluntular: Kalıntılar: Tiyatro: Dinar'ın kuzeybatısında; Üçlerce Tepesi'nin batıya bakan yamacında doğal kaya üzerine inşa edilmiştir. Bu tepe aynı zamanda Kelainai'nın akropolisiydi. Tiyatro caveası Dinar Ovası'na dönüktür. Sahne yapısı doğu-batı doğrultulu olup; Priene ve Arykanda sahne yapıları ile benzerlik gösterir. Tiyatronun parodos ve eksodos duvarları kısmen ortaya çıkartılmıştır. Dış köşelere doğru eğimli olarak yükselen bosajlı duvarlar Alinda; Alabanda ve Priene Tiyatroları'nı anımsatır. Tiyatro içerisinde Hellenistik Dönem sikkesi ve Protogeometrik 110 DİNAR’IN COĞRAFİ ÖZELLİKLERİ Dönem'den Roma Dönemi'ne uzanan çanak çömlek parçaları saptanmıştır. Tiyatronun Hellenistik ve Roma dönemlerinde onarım gördüğü anlaşılmaktadır. Stadion: Ana yol kenarında; Dinar Su Vadisi boyunca uzanan stadion kalıntısı görülür. Henüz yapının bitimi saptanmamıştır. Güneydoğu tarafı yamaca oyularak inşa edilmiş; geri kalan kısmı ise alt yapı ile desteklenmiş olmalıdır. En az 12 sıra olduğu tahmin edilen oturma yerleri beyaz kireçtaşındandır. Yapı Hellenistik Dönem'e tarihlenir. 2008 yılında Üyümez ve ekibi tarafından yapılan yüzey araştırmasında yapılan temizlik sırasında altı basamak ortaya çıkarılmıştır. Basamakların dış kısımlarındaki oturma yerleri aslan ayakları taşımaktadır. Batı tarafında modern binalar olduğundan bitiş şekli bilinmemekle birlikte yapılan elektromanyetik çalışmalar bu kısmın sphendone'a yaklaştığını göstermiştir [Üyümez et al. 2010:45]. Hamam: Kuzeybatı yönünde uzanan apsisli bir yapının Roma Hamamı olabileceği düşünülmektedir. Duvarı iki sıra halinde örülmüştür ve iç yüzü mermer levhalarla kaplıdır. Nekropolis/Mezar: Tiyatronun batısında; zeminde ana kayaya oyulmuş; muhtemelen mezar olabilecek bir yapı açığa çıkarılmıştır. Yapı; iki basamaklı bir dromos ile doğu yönünde bir oda içerir. Aynı tepenin yamaçlarında; tiyatronun doğu ve batısında kayaya oyulmuş mezar odaları ve tekne mezarlar saptanmıştır. 2008 yılında M. Üyümez ve ekibi tarafından yapılan yüzey araştırmasında, Apameia'nın güneyinde yer alan Karabayır Tepesi'nin batısında, yeni yapılan hastanenin karşısında, çok sayıda kaya mezarı görülmüştür. Meslek Lisesi'nin olduğu yerde de kaya mezarlarının yoğunlaştığı saptanmıştır. Bunlar genelde iki odadan ibaret olup kısmen kayaya oyulmuş ve kısmen kesme taşlarla örülmüştür. Nekropol alanı tepe üzerine yayılmıştır. Ayrıca demir yolunun öte kısmında Kaleyıkığı denilen alanda da mezarlar bulunmaktadır. Bu kaya mezaralırnın yanında bir dizi tümülüs de tepeyi kaplamaktadır. Tespit edilen nekropol sahası yaklaşık 1500x1000 m büyüklüğünde olup, Içlarca Tepesi'nin kuzeyine kadar uzanıp Kapıkaya ve Kanlıkaya tepelerini de kapsamaktadır. Kapıkaya Tepesi'ndeki alanda phallos tipi mezar taşları ve ossuarium görülmektedir. Içlarca Tepesi'nin 1.2-1.9 km ötesindeki Tavşan Tepesi'nde de bir nekropol tespit edilmiştir. 1000x850 m ölçüsündeki nekropolün doğu tarafında doğal bir tepenin üzerinde 8 m yüksekliğinde bir tümülüs bulunmaktadır. Bu tümülüs Apameia 111 ASIM KEÇECİ çevresinde tespit edilen en büyük mezar alanıdır. Tavşan tepesi'ndeki mezarlık, Apameia'nın diğer nekropolleri gibi kaya mezar odalarından, büyük lahitler ve tümülüslerden oluşmaktadır [Üyümez et al. 2010:4142]. Ayrıca, Dikici ve Bülüçalanı arasında bir nekropol alanı daha saptanmıştır. 200x180 m ölçüsündeki bu alandaki mezarlar arasında 5 m yüksekliğinde bir tümülüs de vardır [Üyümez et al. 2010:43]. Yorum ve tarihleme: 2008 yılında Üyümez ve ekibi tarafından yapılan yüzey araştırmasında Karabayır Tepesi'nin batısında bulunan iki odadan ibaret kısmen kayaya oyulmuş, kısmen de kesme taşlarla örülmüş mezarların bu özellikleri nedeniyle Hellenistik Çağ'a ait oldukları düşünülmektedir [Üyümez et al. 2010:41]. Dinar'ın kuzeyindeki Içlarca Tepesi üzerinde yapılan araştırmada bulunan seramik parçaları burda en azından 2. bşnyıldan beri kesintisiz bir yerleşme olduğunu göstermektedir. Bu da Içlarca Tepesi'ne kurulmuş Hellenistik kentin boş bir arazi üzerine değil, eski Kelanai şehrinin üzerine kurulduğuna işaret etmektedir [Üyümez et al. 2010:43]. Kunanaıgı Paracıelsos isimli av bahçesi bu topraklarda yer alıyordu. Dr. Hasan T. Uçankuş tarafından Tatarlı yakınlarında Pers dönemine ait bir mezar kazılmıştır. Kral III. Antiochos tarafından bir Helenistik flehri olarak kurulan ve Persli annesi Apamau2019nın adıyla anılan Apameiau 2019 da geç Helenistik dönemde üzerinde Maeander Nehri, ya da flüt çalan Marsyasu2019ı gösteren resimler olan çok sayıda sikke basılmışltır. Basıldıktan hemen sonra gömülen ve hiç kullanılmayan bu madeni paraların binlercesinden oluflan bir hazine, Seyyid Ahmet Çeliktafl tarafından bulundu ve Müze Müdürü rahmetli Ahmet Topbaş tarafından Afyon Müzesiu2019ne getirildi. Strabou2019ya göre erken Roma Imparatorluu00A4u döneminde Apameia, Efesu2019ten sonra Asya eyaletinin en büyük ve önemli alışveriş merkezidir. Roma valisi tarafu203Andan yönetilen bir idari bölge (conventus) merkezidir. Şe- hir, önemini, Ankarau2019dan Attaleiau2019ya ve Doğuu2019dan Efesu2019e giden anayolların kesiflmesinden alarak, bir ticari merkez konumuna gelmişti. Bugün Dinar Suçıkanu2019da, Apameiau2019dan geçen Marsyas 112 DİNAR’IN COĞRAFİ ÖZELLİKLERİ Nehriu2019nin kaynağı ve efsaneye göre Tanrı Apollou2019yu müzik yarışlnıasına davet ederek meydan okuması yüzünden, Satyr Marsyasu2019u203An önce derisinin yüzülüp sonra asıldığı yer bulunmaktadır. Bunların yanı sıra Apameia sikkeleri üstünde Orgas, Obrimos ve Therma nehirleri de görülebilmektedir. Eski çağlarda şehirde birçok deprem oldu. Bugün hala görülebilen ama ancak kımen kazılarak çu203Akartılmış kalıntıların içinde Mercimek Tepesi yamaçlaru203Andaki Helenistik tiyatro, stadyum, şehrin yanındaki bir tepenin zirvesindeki bir kilise ve Dinaru2019dan geçen karayolunun hemen kenarında yaru203Am daire şeklinde olan bir yapı yer almaktadu203Ar. M.S. 3. yüzyılda şehirde basılmış bazı sikkeler üzerinde Nuhu2019un gemisinin resimleri olduu00A4undan bölgede nüfuzlu bir Yahudi topluluğunun bulunduğu sanılmaktadu203Ar. Belki de bu yüzden şehre, 'sandk' anlamında Kibotos da denilmektedir. Recep Kaya - Yazar Hakkında: Bu makale çeşitli kaynaklardan derlenerek toplanmıştır. Tarihçe Afyon-Antalya karayolu üzerinde olup, il merkezine 106 km. Uzaklıkta bulunan ilçe, 1874 yılında belediye teşkilatı kurulmuştur. 1908'de ilçe olmuştur. 1932 yılında Belediye Başkanı Osman Sarıkabak tarafından bölgenin ilk bandosu kurdurtulur (Ali Çavuşun Bandosu). Yüzölçümü 1.361 km²'dir. Tarihin çok eski çağlarında sayısız imparatorların, Tanrı Apollo ve Kral Midas'ın müzik yarışması yaptığı İncirli, Üçlerce, Beloluk ve bilhassa Suçıkan mevkileri, ilçenin dinlenme ve mesire yerleridir. İlçemizin adeta sembolü durumunda bulunan Suçıkan, Menderes nehrine kaynaklık eden Pınarbaşı, Bülüçalan kaynağı, Yapağılı ve Beşpınar kaynakları, Pınarlı, Yeşilçat göletleri ile Eldere Kuş Cenneti ve Çamlıköy koruluğu diğer mesire yerleridir. Bu güzellikler, Dinar'ı hem iç, hem de dış turizm açısından önemli bir turizm merkezi haline getirmektedir. Dinar gerek mesire yerleri, aile parkları ve gerekse Afyon-Denizli, Denizli-Antalya karayolu üzerinde şehrin girişinde yer alan dinlenme tesisi ve lokantalarıyla "geçit turizmi"ne hizmet vermekte ve gelecekte turizm açısından daha büyük canlılık kazanacak konumda bulunmaktadır. 113 ASIM KEÇECİ Dinar'ın bilinen geçmişi MÖ 1200 yıllarına kadar uzanmaktadır. Dinar Anadolu'nun en eski yerleşim yerlerindendir. Klasik dönem boyunca Efes’ten sonra en önemli şehri daha önceki adı Kelainai olan elbette ki Apameia idi. Pers döneminde Yunanistan akınından giderken, dinlenen Pers kralı Xerxes'in (sonraları Cyrus ve Büyük İskender'in de yaptığı gibi) kullandığı Paradeisos isimli av bahçesi bu topraklarda yer alıyordu. Dr. Hasan T. Uçankuş tarafından Tatarlı yakınlarında Pers dönemine ait bir mezar kazılmıştır. Kral III. Antiochos tarafından bir Helenistik şehri olarak kurulan ve Persli annesi Apama'nın adıyla anılan Apameia'da geç Helenistik dönemde üzerinde Maeander Nehri ya gösteren resimler olan çok da flüt çalan Marsyas'ı sayıda sikke basılmışltır. Basıldıktan hemen sonra gömülen ve hiç kullanılmayan bu madeni paraların binlercesinden oluşan bir hazine, Seyyid Ahmet Çeliktaş tarafından bulundu ve müze müdürü rahmetli Ahmet Topbaş tarafından Afyon Müzesi'ne getirildi. Strabo'ya göre erken Roma İmparatorluğu döneminde Apameia, Efes'ten sonra Asya eyaletlerinin en büyük ve önemli alışveriş merkezidir. Roma valisi tarafından yönetilen bir idari bölge (conventus) merkezidir. Şehir, önemini, Ankara’dan Attaleia’ya ve Doğu’dan Efes'e giden anayolların kesiflmesinden alarak, bir ticari merkez konumuna gelmişti. Bugün Dinar Suçıkan’da, Apameia’dan geçen Marsyas Nehri’nin kaynağı ve efsaneye göre Tanrı Apollo’yu müzik yarışlmasına davet ederek meydan okuması yüzünden, Satyr Marsyas'ın önce derisinin yüzülüp sonra asıldığı yer bulunmaktadır. Bunların yanı sıra Apameia sikkeleri üstünde Orgas, Obrimos ve Therma nehirleri de görülebilmektedir. Eski çağlarda şehirde birçok deprem oldu. Bugün hala görülebilen ama ancak kımen kazılarak çıkartılmış kalıntıların içinde Mercimek Tepesi yamaçlarındaki Helenistik tiyatro, stadyum, şehrin yanındaki bir tepenin zirvesindeki bir kilise ve Dinar’dan geçen karayolunun hemen kenarında yarım daire şeklinde olan bir yapı yer almaktadır. MS 3. yüzyılda şehirde basılmış bazı sikkeler üzerinde Nuh'un Gemisi'nin resimleri olduğundan bölgede nüfuzlu bir Yahudi topluluğunun bulunduğu sanılmaktadır. Belki de bu yüzden şehre, “sandık” anlamında Kibotos da denilmektedir. Hititlerden Akaİyon, Frig, Kimmerler, Persler, Roma, Bizansve Türkler'e kadar birçok Anadolu medeniyetinden izler taşıyan Dinar, eski çağlardan bu yana, 114 DİNAR’IN COĞRAFİ ÖZELLİKLERİ sürekli olarak bölgenin başkentliğini yapmıştır. Dinar tarihin ilk müzik yarışmasının yapıldığı yerdir. İçine tanrıların, kralların karıştığı masallar ve efsaneler şehridir. İlçe 1874 yılında belediyelik, 1908 yılında ilçe olmuştur. Afyon iline bağlı olan ilçe Dinar, Akdeniz ve Ege Bölgesi arasında kalır. İlçe merkezi ve güneyindeki köyler Akdeniz Bölgesi'nde, kuzeyindeki köyler Ege Bölgesi'ndedir. Göller Bölgesi içerisinde incelenen Dinar ilçesi, kuzeyinde Sandıklı, kuzeydoğusunda Şuhut, güneydoğusunda Isparta, güneybatısında ise Başmakçı ve Evciler, kuzeybatıda Denizli, güneyde Keçiborlu'yla çevrilidir. İlçe; Akdeniz ikliminden, İç Anadolu kara iklimine geçiş karakteri gösteren yöresel klima alanıdır. İlçenin 2000 yılı genel nüfus sayımına göre nüfusu 92.608'dir. Bu nüfusun 37.608'i ilçe merkezinde yaşamaktadır. İlçemize bağlı 9 kasaba ve 56 köy bulunmaktadır. İlçede 1 Ekim 1995 Pazar günü saat 18:00'da 6.1 şiddetinde deprem meydana gelmiş, 94 vatandaşımız hayatını kaybederken, 250 yurttaşımız yaralanmıştır. Dinar, İstanbul ve Ankara'dan gelen, Denizli, İzmir ve Antalya'ya giden yolların kesişim noktasında bulunması itibariyle ulaşımı oldukça kolaydır. Bölgeye kara, Demir ve Hava yoluyla kolayca ulaşılabilir. Demir yoluyla İstanbul’a, Ankara'ya ve İzmir’e bağlantıları vardır. Kara yoluyla İstanbul’a 9, Ankara'ya 6, İzmir’e 5, Afyon'a ve Denizli'ye 1.5, Antalya'ya 3 saat ve Burdur ve Isparta'ya 45 dakika mesafededir. Dinar ilçesi Afyon iline 110, Isparta ve Burdur iline 60, Denizli ve Uşak illerine ise 110 km mesafededir. Nüfus 1995 yılında meydana gelen deprem felaketinden sonra ilçe nüfusu azalmış, dışa göç vermiştir. Merkez hariç olmak üzere ilçe merkezine bağlı; 9 belde, 56 köy ve oluşmaktadır. APAMEIA: Bügünkü Dinar ilçesinde bir kent. Kentin daha önceki adı ise Keleneia’ dır. Pers, Hellen ve Roma dönemlerinde kent, Batı Anadolu’nun satraplık merkezi olmuştur. Dönemin Ephesus’la birlikte ikinci büyük kentidir. Hellen dönemdeki özerk konumuyla imparator 115 ASIM KEÇECİ adına gümüş cistophorus ve bronz sikkeler bastırmıştır. Ephesus’la birlikte bastırdığı bronz sikkeler de vardır. Roma döneminde de yarı özerk olarak İmparator adına sikkeler bastırmıştır. Geleneia, Apameia Örenyeri Afyon-Denizli karayolunun 90.km’deki bugünkü ilçe merkezinin oturduğu alanda yer almıştır. Kesin olarak bilinmemekle birlikte, Truva savaşına katılan Ahiya Prenslerinden Geleneios’un savaş sonrasında İç Anadolu’ya gelerek yerleşmesiyle kurulmuş ve bundan dolayı "Geleneia" adını almıştır. Şehir daha sonraları M.Ö.VI. yüzyıldan itibaren önemli bir merkez olmuştur. Bu dönemde genellikle akropol kesiminde yerleşim olduğu dikkat çekmektedir. Daha sonraları Klasik, Helenistik ve Roma dönemlerinde gelişerek şehir bugünkü yerleşim yerine doğru inmiş ve “Apameia” adını almıştır. Stadyum ve tiyatro kısmen özelliğini koruyarak kalmıştır. Bu dönemlerde kent bir bakıma ticaret merkezi olmuş, Doğu-Batı arasındaki ilişkileri sağlayan "Kral Yolu" da buradan geçmiştir. Bizans döneminde de özelliğini korumuştur. 116 DİNAR’IN COĞRAFİ ÖZELLİKLERİ 2012 DİNAR’DA NÜFUS DAĞILIMI 2012 YILI NÜFUS İSTATİSTİKLERİNE GÖRE NÜFUSUN YAŞ DAĞILIMI YAŞ ARALIĞI Toplam 0-4 5-9 10-14 15-19 20-24 25-29 30-34 35-39 40-44 45-49 50-54 55-59 60-64 70-74 75-79 80-84 85-89 90+ 3419 3628 4081 4126 2976 3327 3383 3239 3180 3214 3000 2791 1752 1547 1243 912 294 49 48528 Erkek 1747 1831 2099 2120 1408 1738 1737 1618 1526 1613 1439 1336 776 701 522 370 104 15 Kadın 1672 1797 1982 2006 1568 1589 1646 1621 1654 1601 1561 1455 976 846 721 542 190 34 117 ASIM KEÇECİ DİNAR’DAN DEĞİŞİK GÖRÜNTÜLER: 118 DİNAR’IN COĞRAFİ ÖZELLİKLERİ 119 ASIM KEÇECİ 120 DİNAR’IN COĞRAFİ ÖZELLİKLERİ 121 ASIM KEÇECİ 122 DİNAR’IN COĞRAFİ ÖZELLİKLERİ 123 ASIM KEÇECİ 124 DİNAR’IN COĞRAFİ ÖZELLİKLERİ 125 ASIM KEÇECİ KAYNAKLAR NOLLE, Johannes (2006) Beitrage zur Keinasiatischent. Münzkunde and Geschichte. 4. Das Schilfroh in der Handlimiti des Miianders: Gephyra, Mythen und Gottheiten von Keleneinai/Apameia, GEhyra, Sayı. 3, ss.89 ARSLAN, Murat. (2000), Galatlar, 1. Baskı İstanbul(2007) Arkeoloji ve Sanat Yayınları MAGIE, David. (1950), Anadoluda Romalılar 4, Istanbul (2007) Arkeoloji ve Sanat Yayınları OGIS, Orientis Graecı Incripiones Selectea Ed. W. Dittenberger. 1-1I. Leipzig 1903-1905. MAMA, Monumenta Asiase Minoris Antiqua. Ed. by W. M. Calder ve diğ., I-X London 1929-1993. REHM, A. (1958), Dydma; Die inschriften. berlin JHS, Journal of Hellenistic Studies London C. PLINIUS SECUNDUS, Naturalis Historia C. Plini Secundİ Naturalis FLAVİUS ARRIANOS„Alexandri Anabasis, ed. Wirth, G. vol. I Teubner pla Leipzig, 1967 Roos, HERODOTES, Herodote Histories, ed Ph-E Legrand Paris: Les Belles Lettres,1932- 1954. Historiae Libri XXXVII. Vols. 1-5, ed. C. MayhofT, 1892-1909). PAUSANIAS, Periegesis, Pausaniae Graeciae descriptio, ed. Spiro, F. vols. 126 DİNAR’IN COĞRAFİ ÖZELLİKLERİ Teubner. Leipzig, 1903. Q. CURTIUS RUFUS, Historiae Alexandri Magni, Geschichte Alexanders des Grossen, ed. K. Mu+Iler, 1954. STRABON, Geographica, ed, A. Meineke, Strabonis geographica, 3 vols. Teubner, 1877 Lib. 13-17: vol. 3, pp. 815-1173. TITUS LIVIUS, Ab Urbe Condita 36-40: Ibid. Part 3, ed. W. Weissenborw, XENOPHON, Anabasis, Xenophontis opera omnia, ed. E C. Marchant, Oxford. ClarendonPress, 1904 (repr.1961) 127 ASIM KEÇECİ Afyon ili tarihi-Süleyman Gönçer Heredot tarihi Anadolu’nun tarihi coğrafyası Phrygia Büyük İskender Anabasis Ksenefon Tarihi Umumi Apameia cibitos Afyon il yıllığı Genel nüfus ayımı yıllıkları İlköğretim bülteni 128 1.nci cilt-1971 Hürriyet yayınları-1973 Wn.Remsay çeviri Mihri Pentaş Wn.Remsay Droysen çeviri Pr.B.S.Baykal Ankara 1945 Çeviri Hayrullah Örs 1962 M.E. Ahmet Refik G.Veber 1967-1973 Devlet istatistik ens. yayınları Dinar 1981