Türkiye Türkçesi ile Tatarca Arasında Ses Denklikleri
Transkript
Türkiye Türkçesi ile Tatarca Arasında Ses Denklikleri
İ. Ü. Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Dergisi, c. XXVII, 1997, 73-99. TÜRKİYE TÜRKÇESİ İLE TATARCA ARASINDAKİ SES DENKLİKLERİ ÜZERİNE Hayati DEVELİ ∅ Türkiye Türkçesi 1 ile Tatarca 2 Türk dillerinin Oğuz ve Kıpçak gruplarının büyük temsilcilerindendir. Türk dil grupları arasındaki düzenli ses denklikleri bilhassa bu dillerin tasnifi çalışmaları ve rekonstruksiyon denemelerinin temelini teşkil etmektedir. Türk dillerinin fonetik yapılarının mukayeseli olarak incelenmesinde bilhassa A. M. Şçerbak (1970) ve U. Bayçura’nın (1975) çalışmaları çok büyük öneme sahiptir. Bunun dışındaki muhtelif yayımlarda da fonetik yapı karşılaştırmalı olarak ele alınmaya devam edilmiştir. Bu çalışmaların gösterdiği hususların en önemlilerinden biri, ünlü sistemi dikkate alındığında Tatarca ve Başkurtça’nın diğer Türk dillerinin ekserinden ayrılan bir değişim gösterdiğidir. Bu bilhassa geniş ünlülerin darlaşması şeklinde ortaya çıkmaktadır. Mes. öteki Türk dillerindeki /e/ yerine Tatarcada /i/, /ö/ yerine /ü/, /o/ yerine /u/ kullanılması gibi. Hattori, bu darlaşmayı İdil Bulgarlarının 13. yüzyıldan itibaren tesiri altına girdikleri Türk-Tatar (Kıpçak) dilini kabul etmelerine bağlamaktadır (s. 282). Kurulan Altın-Orda devletinde Bulgarlar daima çoğunlukta oldukları için Türk-Tatarca’yı (Kıpçakçayı) kendi dillerinin seslileri ile taklit etmeye başlamışlar; İdil boyunda gelişen Tatarca, böylece, Eski Türkçe’nin geniş ünlülerinin darlaştığı bir şive olarak ortaya çıkmıştır. 1 2 Türkiye Türkçesi tabiri ile Türkiye Cumhuriyetinin standart edebî dili kastedilmektedir. Tatarca ile bugünkü Tataristan Cumhuriyetinde konuşulan standart edebî Tatarca kastedilmektedir. 1. Ünlü Sistemindeki Denklikler Türkiye Türkçesi ile Tatarca’nın ünlüleri ayırıcı özelliklerine göre aşağıdaki tabloda gösterilmişlerdir 3 . Düz dar orta geniş ön i í e Yuvarlak art ı a ön ü ù ö art u ú o Bu tablodan /o/, /ö/, /é/ sesleri Türkiye Türkçesine; /ú/, /ù/ /í/ sesleri Tatarca’ya hastır. Bir başka deyişle Tatarca’da geniş/yuvarlak ünlü bulunmaz 4 . Bunun dışında alfabede gösterilmemekle beraber Türkiye Türkçesi’nde /é/ ünlüsü [el] # [él] gibi karşıtlıklarda rastlanan bir ünlüdür (Banguoğlu, § 13). Anadolu ağızlarında /é/ yaygın olmakla birlikte standart edebi Türkiye Türkçesinde çoğu zaman /é/ Ö /e/ olur : [vér-] Ö [ver-] gibi. Şu durumda her iki şivenin de dokuzar ünlü foneme sahip oldukları söylenebilir. Tü. : a, e, o, ö, u, ü, ı, i, é ; Ta. : a, e, ú, ù, u, ü, i, í, ı. Eski Türkçe devresi ile mukayese edildiğinde en muhafazakâr ünlünün /a/ olduğu görülüyor. Bu fonem, umumiyetle düzenli bir denklik oluşturacak ses değişikliklerine girmemiştir. Bunun yanında bilhassa Tatarcada ilk hecede dudaksılaşmış olarak gerçekleşmesini de unutmamak lâzımdır : at [åt] gibi. 1.1. Ta.: /i/ = Tü.: /e/ , /é/ Türkiye Türkçesindeki kök hecedeki /e/ ve /é/ fonemleri Tatarcada /i/ ile karşılanmaktadır. Bu fonem ET’de pek çok kelimede /e/’dir. 3 Burada “uzunluk” bir ayırıcı özellik olarak söz konusu edilmemiştir. Bizim burada ele aldığımız ünlüler “uzun olmayan” ünlülerdir. Bunun için bk. TG, 89. 4 Alıntı kelimelerde ise Türkiye Türkçesi’ndeki gibi geniş/yuvarlak /o/ fonemi bulunmaktadır. Bunları alıntı fonem kabul etmek uygun olur. Ör. sov-t, kolxoz, paraxod vs. (İshakov, 217). Tatarca Türkçe ig- [igí] ~ izg- [izgí] eyi, iyi, mübarek ig-n [igín] ekin isk- [iskí] eski sin [sin] sen sig-z [sigíz] sekiz cim-, [cimíş] yemiş, meyve cir [cir] yer Eski Türkçe eœgü ekin eski sen sekiz yemiş ~ yimiş yer ~ yir Buradaki tabloya göre ET’de kök hecedeki /e/ veya /i/’ler Tatarca’da /i/, Türkiye Türkçesi’nde /e/ olmaktadır. Bazı kelimeler ise bu tabloya uymamaktadır. Bunlarda Tatarca /i/’li kelimelerin Tü.de /e/’li olmaları beklenirdi : ik- [ikí] “iki” (< ET. eki) ; ik-nd- [ikíndí] “ikindi” (< ET ekindi, ekinti, ikinti) ; imd-, imdi, ind- [imdí, imdi, indí] “imdi, şimdi” (< ET amtı ~ emti); sid-k [sidík] “sidik” (< ET sidük ~ sitük) ; ciren[ciren-] “iğren-” (< ET yigren-). i,-t- [işít-] kelimesi (< ET eşit- ~ éşit) Tatarca’da dar ünlülüdür. Bunun Türkiye Türkçesinde geniş /e/ ünlüsü ile olması beklenirken karşımıza dar /i/ ünlüsü ile çıkmaktadır. Ancak Anadolu ağızlarında geniş ünlülü örneklere de rastlanır : (eşit-, Gemalmaz). Kök hece dışında ise ET. /e/ Ö Ta. /e/ = Tü. /e/’dir: Tatarca Türkçe Eski Türkçe ikmek [ikmek] irkek [irkek] köre, [kùreş] ci+ge [ciñge] ekmek ekmek ~ etmek erkek érkek güreş küreş yenge yeñge Alıntı kelimelerde /e/ ve /i/ fonemleri her iki şivede de değişmeden korunmaktadır : eger [eger], elbette [elbette], efend- [efendí], helak [helak], ibtida [ibtida], id-olog [ideolog], ik0tisad [iktisad], insan [insan] vs. Muhtemelen daha eski veya kullanılma sıklığı yüksek bazı alıntılarda ise birinci hecedeki /e/’ler Tatarca’da /i/’ye dönüşmüş bulunmaktadır : imin [imin] “emin”, kiten [kiten] “keten”, ,ik “şek, şüphe”, ,iker [şiker] “şeker”, ,irbet [şirbet] “şerbet”. 1.2. Ta.: /í/ = Tü.: /i/ ET’deki /i/ fonemi Tatarcada /í/ fonemiyle değişmektedir. Kelime başında normalden biraz daha kısa bir ünlüdür. Kelime başında “9” harfiyle gösterilirken, kelime içinde “-” harfiyle gösterilmektedir. Bilhassa düz/dar ünlülü eklerde /ı/’nın ön sıradan karşılığıdır (İshakov, 228-229). Bu ses bilhassa kelime içinde Türkiye Türkçesindeki /é/’ye nazaran daha dar bir fonemdir. Kelime başında : Tatarca 9z [íz] 9lger- [ílgerí] 9ss- [íssí] 9t [ít] 9ç- [íç-] 9, [íş] Türkçe iz ileri issi “sıcak” it içiş Eski Türkçe iz ilgerü isig ıt iç iş Ancak şu kelimeler bu tabloya uymamaktadır: ine [ine] “iğne” (< ET igne ~ yigne) Ancak bu kelimenin 9ne [íne] şekli de vardır ; inç- [inçí] “inci” (< Çin. cen-cu) kelimesindeki uyumsuzluğu ise kelimenin alıntı olmasına bağlayabiliriz. Kelime içinde : Tatarca Türkçe Eski Türkçe b-r [bír] bir bir ill- [illí] elli ellig sid-k [sidík] sidik sidük t-g-, [tígíş] dikiş tikiş t-l [tíl] dil tıl diri tirig ~ tiri t-r- [tírí] şiş, şişkin şış ,-, [şíş] yedi yétti ~ yéddi cid- [cidí] Bilhassa Arapça ve Farsça alıntı kelimelerde de aynı denkliğin işlediği görülmektedir: ed-p [edíp] “edip”, em-r [emír] “emir”, ,-,e [şíşe] “şişe”, is-m [isím] “isim”, nes-l [nesíl] “nesil”, nes-r [nesír] “nesir”, nec-s [necís] “necis, pis”, s-r [sí r] “sır”, s-rke [sírke] “sirke”. 1.3. Ta.: /u/ = Tü.: /o/ ET /o/ fonemi Türkiye Türkçesinde /o/, Tatarcada ise /u/’dur. Normal uzunlukta bir fonemdir (Safiullina, 165; TG, § 23 vd.). Geniş/yuvarlak fonemlerin darlaşmasının Tatarca ve Başkurtça’nın diğer Türk şivelerine göre başlıca farklarından olduğunu, ET’ye nazaran ünlü sistemindeki bu darlaşmanın İdil boyundaki üst katman dili olan Bulgarca’nın tesirine bağlandığını yukarıda ifade etmiştik. Tatarca Türkçe Eski Türkçe kubar- [kubar-] kub.z [kubız] kunak [kunak] sugan [sugan] tun [tun] un [on] urak [orak] urman [orman] urta [orta] wk [yuk] wl [yul] koparkopuz konak “misafir” soğan don “elbise” on orak orman orta yok yol kopur- ~ koparkopuz konak sogun ton on orgak ~ orak orman (?) ortu yok yol Türkiye Türkçesi’nde, ET’de geniş/yuvarlak ünlülü bazı kelimelerin dar/yuvarlak ünlülü olarak kullanıldığı görülmektedir. Bu darlaşmaya gaeniş/yuvarlak ünlülerin çevresindeki /y/ ünsüzlerinin sebep olduğu düşünülebilir. Böylece bugün bazı kelimelerde ET /o/ Ö Tü. /o/ ~ Ta. /u/ olması gerekirken Tü. /u/ ~ Ta. /u/ durumu ortaya çıkmıştır. Ancak Anadolu ağızlarında aynı kelimelerin geniş/yuvarlak ünlülü olarak kullanılmakta olması, bunun standart Türkiye Türkçesi’nin teşekkül tarihiyle ilgili bir karışma (Rumeli ağızları tesiri) olabileceğini de düşündürüyor: uqan- [uyan-] = Tü.: uyan- (krş. oyan- DS) (< ET oœun- ~ oyan-); wgar. [yugarı] = Tü. yukarı (krş. yokarı DS) (< ET yokaru). ,ul [şul] = şu (< şol < uş+ol) (krş. şo DS) kelimesinde ise Türkiye Türkçesinde şo yerine şu şeklinin yerleşmesi bu zamirine andırma neticesi olabilir. so+ [súñ] ve so+ra [súñra] “sonra” sorau [súraw] kelimelerinde Tatarca’da /o/ Ö /u/ yerine /o/ Ö /ú/ gelişmesi gerçekleşmiştir. Bilhassa Rusça ve Rusça yoluyla Batı dillerinden alınan kelimelerde /o/ fonemleri korunmakla birlikte (kolxoz, sov-t, radio vs.), ArapçaFarsça alıntıların bu ses denkliğine uyma temayülünde oldukları görülmektedir: mulla [mulla] “molla”, xu, [xuş] “hoş”, xuca [xuca] “hoca, efendi”, xur [xur] “hor”. 1.4. Ta.: /ü/ = Tü.: /ö/ ET. /ö/ fonemi Türkiye Türkçesinde /ö/, Tatarcada /ü/’dür. Tatarcanın /ü/ fonemi normal uzunluktadır (Safiullina 1994, 165, TG, § 23 vd.). Tatarca Türkçe Eski Türkçe küb-k [kübík] küger- [küger-] küz [küz] kü+-l [küñíl] süz [süz] üz [üz] ürdek [ürdek] üks-z [üksíz] köpük göğergöz gönül söz öz ördek öksüz köpük kökerköz köñül söz öz ördek ögsüz Standart Türkiye Türkçesinde öndamak ünsüzleri olan /g/, /y/ fonemlerinin tesiriyle bazı kelimelerde ilk hecedeki geniş yuvarlak ünlülerin darlaştığı görülmektedir (Banguoğlu, 100). Tatarca’da tabiî gelişme seyrine uygun olarak dar/yuvarlak ünlülü olan bu kelimelerdeki darlaşmayı Rumeli ağızlarının tesirine bağlamak mümkündür. Ancak Anadolu ağızlarında pek çok kelimede geniş/yuvarlak ünlü korunmuştur. ügi [ügi] “üvey (krş. öğey DS)” (< ET ögey), kügerç-n [kügerçín] “güvercin (krş. gövercin DS)” (< ET kökürçgün), kükre- [kükre-] “kükre-” (< ET kökre-). 1.5. Ta.: /ú/ = Tü.: /u/ ET’nin /u/ fonemi, Türkiye Türkçesinde /u/, Tatarcada /ú/dur. Bu fonem, “o” harfiyle yazılmaktadır. Ayırıcı özellikleri bakımından [+art], [+yuvarlak], [+orta] bir ünlüdür (Safiullina 1994, 166, TG, § 23 vd.) : Tatarca Türkçe Eski Türkçe yok. [yúkı] kotl. [kútlı] ozak [úzak] ol. [úlı] on [ún] on.t- [únıt-] oç [úç] toz [túz] torg.n [túrgın] uyku kutlu uzak ulu on unutuç tuz durgun uœık kutluğ uzak uluğ on unıtuç tuz turkun Bilhassa Arapça ve Farsça alıntılarda, Türkiye Türkçesi’nde geniş/yuvarlak /o/ ile telaffuz edilen fonemin Tatarca’da /ú/’ya dönüştüğü görülmektedir. Batı dilleri kökenli alıntılarda ise /o/’lar değişmemektedir : kodret [kúdret], korban [kúrban], kosur [kúsur], osta [ústa], soltan [súltan], xozur [húzur], xokuk [húkuk] vs. ET’de birinci hece ünlüsü /u/ olan bazı kelimelerinTatarca’da /u/ Ö /ú/ gelişmesine uymayarak dar/yuvarlak /u/ ünlüsünü korudukları görülmektedir. Burada, bu seslerin çevresindeki /y/ foneminin darlaştırcı tesirinin /u/ fonemlerini korunmasına yardımcı olduğunu düşünebiliriz : wu [yuwuw] “yu-, yıka-” ( < ET yu- ~ yuv-), uyd.rma “uydurma”, wka [yuka] “yufka, ince” (< ET yuvka). oftan- [úftan-] ~ uftan- [uftan-] “utan-” (< ET uvtan-) örneklerinde ise /ú/ Ö /u/ gelişmesini veya dar/yuvarlak /u/ fonemini koruyan bir ağzın tesirini düşünebiliriz. 1.6. Ta.: /ù/ = Tü.: /ü/ Türkiye Türkçesindeki /ü/ fonemi Tatarca’da “ö” harfiyle yazılan, genişlik açısından /ü/ ile /ö/ arasında bir foneme denk gelir. Bunu [ù] ile gösteriyoruz. Türkçe kelime köklerinde ET’deki /ü/’ye denk gelen bu fonem [+ön], [+yuvarlak], [+orta] bir ünlüdür (Safiullina 1994, 166, TG, § 23 vd.): Tatarca Türkçe Eski Türkçe yöz [yùz] yök [yùk] körek [kùrek] yüz yük kürek yüz yük kürgek tö, öz-l- [ùzíl-] öze+g- [ùzeñgí] ölker [ùlker] öst-n [ùstín] düş “rüya” üzülüzengi ülker üstün tüş üzülüzeñü ülker üstün Arapça-Farsça alıntılarda da Türkiye Türkçesinde geniş/yuvarlak olan /ö/ fonemi, Tatarca’da /ù/’ye dönüşmüştür : ölfet [ùlfet], öm-t [ùmít], ömmet [ùmmet], mödir [mùdir], mömkin [mùmkin], nökte [nùkte], nösxe [nùshe], xök-m [hùkím], xörmet [hùrmet], sönnet [sùnnet] vs. 2. Ünsüz sistemindeki denklikler Eski Türkçe’nin ünlü sistemine nazaran dar ünlülere sahip olan ve bu özelliğiyle günümüz Türk şivelerinin pek çoğundan da ayrı bir grup teşkil eden Tatarca’nın, ünsüzlerde Eski Türkçe’nin özelliklerini daha çok muhafaza ettiği; tonlulaşma temayülündeki Batı Türkçesinden farklı olarak tonsuz ünsüzleri korumakta olduğu görülmektedir. 2.1. Ta.: /b/ = Tü.: /v/ Türkiye Türkçesinde, Türkçe kelime başlarındaki /v/ fonemleri, ses taklidi kelimeler dışında (vırıltı, vızıltı gibi) aslî olmayıp ikincildir. var , var, ver- kelimelerindeki /v/’ler ET /b/ foneminin sızıcılaşması ile gelişmiştir. Bunlar Tatarca’da /b/ şeklinde korunmuşlardır. vur- kelimesindeki /v/ ise ön türeme ünsüzüdür (< ur-). Tatarca Türkçe Eski Türkçe bar [bar] bar- [bar-] bir- [bir-] var bar varbarverbirBunların dışındaki kelimelerde ET’nin kelime başı /b/ fonemleri korunmuştur. Ör. ba, [baş], b-r [bír] “bir”, bu, [buş] “boş” vs. 2.2. Ta.: /w/ = Tü.: /ğ/ ET’deki hece ve kelime sonundaki artdamaksı / / fonemleri Tükiye Türkçesinde sızıcı /ğ/ , Tatarca’da /w/ fonemine dönüşmüştür. Tatarca /w/ fonemi, Türkiye Türkçesindeki diş/dudak fonemi /v/’den farklı olarak bir çift dudak fonemidir (Safiullina 1994, 169; TG, s. 93 ): Türkçe Tatarca av- [aw-] ağ- , bir tarafa eğilmek av.z [awız] ağız av.r [awır] ağır bav.r [bawır] bağır bav.rsak [bawırsak] bağırsak buu [buwuw] boğbu.n [buwın] boğum, eklem, nesil sau [saw] sağ tau [taw] dağ qv- [yaw-] yağAncak bu düzenli bir ses denkliği değildir. agaç “ağı, zehir”, bag.,la- [bagışla-] gibi kelimelerde /ğ/ şivede de aynıdır. Eski Türkçe ağağız ağır bağır bağırsak boğboğun sağ tağ yağ[agaç], agu [agu] fonemleri her iki 2.3. Ta.: /m/ = Tü.: /b/ Daha ET devresinde kelime başında /b/ ~ /m/ ikiliği vardır. Tarihî devrelerdeki bu ses değişikliğine patlamalı /b/ ünsüzünün çevresindeki /n/ ve /ñ/ gibi nazal seslerin sebep olduğu düşünülebilir. Tatarca, büyük ölçüde ET’deki /m/li varyantları devam ettirmiştir. Bunun dışında kelime başı /b/ fonemleri her iki dilde de aynıdır: bay [bay] “bay, zengin”, ba, [baş], blek [bílek] “bilek”, b-r [bír] “bir”, bi-k [biyík] “büyük”, bi,-k [bişík] “beşik”, böt-n [bùtín] “bütün” vs. Tatarca Türkçe Eski Türkçe m-n- [mín-] m-+ [míñ] mi [mi] min [min] mi+ [miñ] monda [mónda] ~ monnan bin bin beyin ben ben burada ~ buradan binbıñ béñi ben beñ bu bun buñ [mónnan] 5 , mo+ [móñ] 5 Yalın şekli /bu/dur. mu-n [muyın] m.-k [mıyık] me+g- [meñgí] mög-z [mógíz] boyun boyın bıyık bıœık bengi beñgü boynuz büñüz Alıntı kelimelerdeki /m/ fonemleri ise her iki grupta da aynıdır: manara [manara] “minare”, marksist [marksist], masdar [masdar], m-sk-n [mesken], metod [metod], millet [millet], misal [misal], merkez [merkez] vs. 2.4. Ta.: /t/ = Tü.: /d/ ET’deki kelime başı /t/ fonemlerinden bir kısmı Türkiye Türkçesinde /d/ olmuş, ancak bu fonem Tatarca’da korunmuştur. Yine Türkiye Türkçesinin hem tarihi devrelerinde ve Anadolu ağızlarında /t/ ⇔ /d/ ikiliği devam etmektedir. Mes. taş, tuz, tepe, titre- vs. yanında dağ, domuz, deniz, deri (Duman, 104-110). Ancak Türkiye Türkçesinde /d/’ li şekillerin ağırlıkta olduğunu; standart edebî dildeki /t/’li şekillerin Anadolu ağızlarında /d/’li olarak kullanıldığına bakarak Türkiye Türkçesinin bir /d/, Tatarca’nın ise /t/ şivesi olduğunu söyleyebiliriz : Tatarca talak [talak] tala,- [talaş-] tam.r [tamır] tar [tar] t-g-rmen [tígírmen] t-z [tíz] t-l-m [tílím] t-, [tíş] tug.z [tugız[ tög-l [tùgíl] tü,e- [tüşe-] Türkçe Eski Türkçe dalak talak dalaştalaşdamar tamar ~ tamır dar tar değirmen tegirmen diz tiz dilim tilim diş tış dokuz tokkuz değil tegül döşetöşeBazı kelimelerde ise Türkiye Türkçesi kelime başı /t/ fonemlerini korumuştur. Bunun standart edebî Türkiye Türkçesinin oluşumuyla ve bu oluşuma katılan ağızlarla ilgisi olması muhtemeldir. Neticede hem Türkiye Türkçesinde hem Tatarca’da /t/ ile başlayan kelimeler de vardır. Bunlardan bazıları şunlardır : taban [taban], tarak [tarak], tatl. [tatlı], ta, [taş], tot[tút-] “tut-”, tufrak [tufrak] “toprak”, t.rnak [tırnak], tekerlek [tekerlek], töken- [tùken-] “tüken-”, tölk- [tùlkí] “tilki”. du+g.z [duñgız] “domuz”kelimesi ise her iki şivede de /d/ ünsüzü iledir. Alıntı kelimelerdeki /t/ fonemleri her iki dilde de korunmaktadır: tabib [tabib], tayfun [tayfun], talep [talep], termos [termos], tedbir [tedbir], tekbir [tekbir], temam [temam] vs. Ancak şu Farsça kelimelerde /d/ Ö /t/ olmuştur: til “dil, gönül”, tem “lezzet, tad, dem”. 2.5. Ta.: /k/ = Tü.: /g/ ET kelime başındaki öndamaksı/tonsuz /k/ fonemleri, ağızlardaki istisnalar dışında Türkiye Türkçesinde büyük oranda tonlulaşarak /g/ olmuştur. ET kelime başı /k/ fonemi Tatarcada korunmuştur. /k/ ⇔ /g/ değişmesi hem tarihî metinlerde hem ağızlarda görülmektedir : kişi ~ gişi, kiy- ~ giy- , küçük ~ güçük vs. gibi (Gemalmaz). Türkiye Türkçesinde /k/ foneminin korunduğu örnekler Tatarcada da /k/’lidir: k-ç- [kíçí] “küçük”, k-,- [kíşí] “kişi” vs. Tatarca Türkçe Eski Türkçe k-b-k [kíbík] ~ k-bi [kíbi] k-r- [kír-] ki-m [kiyím] kirek [kirek] kit- [kit-] köm-, [kómíş] könd-z [kóndíz] kür- [kür-] kü+-l [küñíl] gibi girgiyim gerek gitgümüş gündüz görgönül kib ~ kibi kirkeœkergek kétkümüş küntüz körköñül Alıntı kelimelerdeki /k/ fonemleri her iki şivede de aynen korunmaktadır : k-se [kíse] “kese, cep”, kilogramm [kilogramm], kinaq [kinaye], kitap [kitap], ke-f [keyíf] vs. 2.6. Ta.: /c/ = Tü.: /y/ Şçerbak”a göre /y/, /c/ gibi bazı fonemler Ana Türkçe’deki */ϑ/ foneminden gelişmiştir (1970, 160) . Bu ET devresindeki kelime başı /y/ fonemlerinin Kazakça gibi bazı şivelerde niçin /c/ olduğunu açıklamaktadır. Kıpçak grubu şivelerinde /y/ Ö /c/ değişmesi yaygındır. Tatarcada pek çok kelimede bu ses denkliği varsa da düzenli değildir. Burada, bugünkü Tatar edebî dilinin oluşmasında etkisi olan iki esas diyalektten orta diyalektin /c/, Mişer diyalektinin ise /y/ tarafında olduğunu (Ehetov, § 14), düzenli olmayan örneklerin bu diyalektlerin edebi dile tesirinden kaynaklandığını düşünebiliriz. Tatarca Türkçe Eski Türkçe cid- [cidí] cim-, [cimíş] cir [cir] citm-, [citmíş] ci+- [ciñ] c.r [cır] ceyleü [ceylew] ceqü [ceyew] yedi yétti ~ yéddi yemiş, meyve yémiş yer yér yetmiş yétmiş yenyeñyır, türkü ır ~ yır yayla yaylağ yaya yaœağ Ancak bu tabloya uymayan örnekler vardır. Bunları, yukarıda ifade edildiği gibi, edebî Tatarcaya Mişer diyalektinin veya /y/ taraflısı başka Türk şivelerinin tesiri olmalıdır: qz [yaz] “bahar” (krş. cey “yaz”), qk.n [yakın], qlgan [yalgan] “yalan”, qlg.z [yalgız] “yalnız”, qlg., [yalgış] “yanlış”, q,-l [yeşíl] “yeşil”, q,/ [yeş] “genç”, -g-t [yigít] “yiğit”, -l [yıl] “yıl”, -rak [yırak] “ırak, uzak” vs. Alıntı kelimelerde ise /y/ ve /c/ fonemleri değişmeden kalır: cavap [cavap], cazibe [cazibe], can [can], cennet [cennet], cöbbe [cùbbe], cömle [cùmle] vs. 2.7. Ta.: /ñ/ = Tü. /n/ , /m/ ET genizsi art ve ön damak /ñ/ Türkiye Türkçesi’nde 18. yüzyıldan itibaren dişsi /n/’ye dönüşmüş olmalıdır. Ancak /ñ/ ünsüzünün yuvarlak ünlüler çevresinde daha 17. yüzyılda dudaksı/genizsi /m/’ye dönüştüğü bilinmektedir : doñuz > domuz, göñlek > gömlek, koñşu > komşu vs. (Develi, 147) Bu gelişme neticesinde ET devresinde /ñ/ ünsüzü bulunduran kelimeler Tatarca’da aynı ses değerlerini korurken Türkiye Türkçesi’nde ya /n/’ye, yahut (bihsassa yuvarlak ünlülerin çevresinde) /m/’ye dönüşmüş bulunmaktadır. 3. Tatarca Türkçe Eski Türkçe a+a [aña] a+la- [añla-] di+g-z [diñgíz] du+g.z [duñgız] i+ [iñ] i+le- [iñle-] kü+-l [küñíl] mi+ [miñ] mo+ [móñ] me+g- [meñgí] q+a [yaña] q+ak [yañak] ona anladeniz domuz en inlegönül ben “yüzdeki ben” bun bengi yeni yanak añar ~ aña añlateñiz toñuz eñ iñleköñül beñ buñ beñgü yañı yañak Sonuç Bütün bu örneklerin genel hususiyetleri dikkate alındığında ünlü sistemlerine nazaran Tatarca, Türkiye Türkçesinden bilhassa geniş/yuvarlak ünlülerin (/o/, /ö/) darlaştırılması ve geniş/düz /e/ ünlüsünün /i/’ye dönüşmesi ile ayrılmaktadır. /ú/ ve /ù/ (Tatar alfabesinde “o”, “ö” ) ünlüleri dar değil, orta genişlikte (+yuvarlak, +orta) fonemlerdir. Tatarca’nın ünsüz sistemi, Türkiye Türkçesi’ne nazaran ET’deki kelime başı tonsuz ünsüzleri korumada daha muhafazakârdır. Türkiye Türkçesi ile Tatarca arasındaki ses denklikleri aşağıdaki tabloda özetlenmiştir: ET Tü. Ta. Örnekler /e/ (Birinci hecede) /i/ /u/ (Birinci hecede) /ü/ (Birinci hecede) /o/ (Birinci hecede) /ö/ (Birinci hecede) /b/ ~ /m/ (Kelime başında) /b/ (Kelime başında) /t/ (Kelime başında) /k/ (Kelime başında) /ñ/ /g/ (Kelime içinde) /y/ (Kelime başında) /e/ /é/ /i/ /u/ /ü/ /o/ /ö/ /b/ /i/ /í/ /ú/ /ù/ /u/ /ü/ /m/ il, ilç-, ikmek 9ss-, 9t, 9,, b-r, illozak, yort, kor. ölk-r, örkek, öç, yöz kul, tuksan, un, urman küz, üg-z, ül-, ürdek min, monda, m.-k /v/ /d/ ~ /t/ /g/ /n/ /m/ /ğ/ /y/ /b/ /t/ /k/ /ñ/ /w/ /y/ ~ /c/ bar, bar- , birtalak, tam.r, t-l k-bi, kiçe, kiqü a+a, du+g.z, kü+-l, ya+ak sau, tau, av.r, bav.rsak cil, citm-,, qz, q, KISALTMALAR DS TTAS Ta. Tü. ET TG Derleme Sözlüğü, TDK Yay. Ankara Tatar Tílíníñ Añlatmalı Süzlígí,3 cilt, Kazan. Tatarca Türkiye Türkçesi Eski Türkçe Tatarskaya Grammatika, c. I, Kazan. KAYNAKÇA Baitchura, U. Banguoğlu, T. Clauson, G. Develi, H. Duman, M. “The sound structure of the Turkic languages in connection with that of the Fenno-Ugric ones (An instrumental-phonetic and phonological investigation), CAJ, XIX (1975). Türkçenin Grameri, TDK Yay., 4. Baskı, Ankara 1995. An Etymological Dictionary of Pre-thirteenth-Century, Oxford 1072. Evliya Çelebi Seyahatnamesine Göre 17. Yüzyıl Osmanlı Türkçesinde Ses Benzeşmeleri ve Uyumlar, TDK Yay., Ankara 1995. Derleme Sözlüğü, TDK Yay. Ankara. Exetov, G.X. Evliya Çelebi Seyahatnamesine Göre 17. Yüzyılda Ses Değişmeleri, TDK Yay., Ankara 1995. Tatar Dialektologiyesí, Kazan 1984. Gabain, A.v. Eski Türkçenin Grameri, Çev. M. Akalın, Ankara 1988. Gemalmaz, E. Erzurum İli Ağızları (inceleme - Metinler - Sözlük ve Dizinler), 3 cilt, Atatürk Üniversitesi Yay., Erzurum 1978. “Türk Dilleri Arasında Tatarcanın Yeri”, Bilimsel Bildiriler 1972, s 279-283. “Ob otdelnıh fonemah tatarskogo yazıka”, İssledovaniya po sravnitelnoy grammatike tyurkskih yazıkov I, Fonetika, AN SSSR, Moskva 1955, 217-248. Versuch Eines Etymologischen Wörterbuchs der Türksprachen, Helsinki 1969. Hezírgí Tatar Edebi Tílí, Kazan 1994. Hattori, Shirô İshakov, F. G. Räsänen, M. Safiullina, F.S. Zekiyev, M.Z. Şçerbak, A.M. Zekiyev, M. Z. (red.) Sravnitelnaya Fonetika Tyurkskih Yazıkov, Leningrad 1970. Tatar Tílíníñ Añlatmalı Süzlígí, 3 cilt, Kazan 1977, 1979, 1981. Tatarskaya Grammatika 1, Kazan 1993. EK-1 Tatar Alfabesinin Transkripsiyonu : Rusya Federasyonu’na bağlı Tataristan Cumhuriyeti’nde Tatarca için kullanılmakta olan alfabe ve bu alfabenin transkripsiyonu için bizim kullandığımız işaretler şunlardır : Tatar Alfabesi a b v g d j z i y k l m n o p r Transkripsiyon a b w g d yı/yí , í j z i y k l m n ú p r s t u f x 8 ç , 7 . 9 w q e ö c + h s t u f x ¿ ç ş şç ı í yu ya , ye e ù c ñ h Sadece Rusça kelimelerde kullanılan “7”, “8” harflerinin transkripsiyonu konumuz dışındadır. “)” harfi Tatarca kelime başlarında Türkiye Türkçesindeki kapalı e’ye /é/ yakın kısa bir ünsüzdür ve kelime içindeki “e” harfiyle aynı değerdedir. Bunların her ikisi de [í] işaretiyle karşılandı: )ss- [íssí] gibi. Ancak aynı işaret Rusça ve Rusça yoluyla girmiş kelimelerde [e] olarak transkribe edilmelidir : )l-ktrom-tr [elektrometr] gibi. Kelime içinde ünsüzlerden sonra “)” harfinin dengi olan “e” harfi, kelime başında ve ünlülerden sonra [yı] veya [yí] ses değerine sahiptir: eget [yígít], -l [yıl], ko- [kúyı] gibi. “Q” harfi [ya] ve [ye] ses değerlerine sahiptir: Q+g.r [yañgır] “yağmur”, Q, [yeş] “genç” gibi. “O” harfi, Türkiye Türkçesi’ndeki /u/’dan daha geniş, /o/’dan daha dar bir ünlüyü karşılar, bu ünlünün çıkış biçimi /u/’nunkine yakın orta genişliktedir. Biz bunu [ú] işareti ile gösterdik. Ancak Batı dillerinden alıntı kelimelerde kullanılan “o” harfleri yine geniş bir ünlü değerindedir. “Ö” harfi de /ü/’ye yakın orta genişlikte bir ünlüdür. Bu iki işareti Türkiye Türkçesi temelli bir transkripsiyon ameliyesinde hiç bir zaman o ve ö harflerini kullanarak göstermemek gerekir. Biz “Ö” harfi için [ù] işaretini kullandık. “/” “0” imlâ işaretleri olup sırasıyla kelimenin ince veya kalın okunmasına yardımcı olurlar. Bunların Tatarcanın yapısıyla herhangi bir alâkaları yoktur EK-2 Kelime Listesi Çalışmamızda üzerinde durduğumuz ses denklikleri ile ilgili malzeme listesini burada veriyoruz. Bu liste TTAS’nün taranmasıyla sağlanmıştır. Kelimelerin Tatar alfabesindeki yazılışından sonra [ ] ayraçları içinde kendi transkripsiyonumuzla okunuşları ve bundan sonra da Türkiye Türkçesindeki karşılıklarını verdik. 1.1. Ta.: /i/ = Tü.: /e/ is- [is-] “es-” ig- [igí] “eyi, iyi” it [it] “et” ig-n [igín] “ekin” it-k [itík] “edik” ig- [ig-] “ek-” itek [itek] “etek” izg- [izgí] “iyi, mübarek” it- [it-] “et-, yap-” iz- [iz-] “ez-” i,-k [işík] “eşik, kapı” ikmek [ikmek] “ekmek” i, [iş] “eş” il [il] “el, yurt” i,ek [işek] “eşek” ill- [illí] “elli” iy- [iy-] “eğ-” ilç- [ilçí] “elçi” iqr [iyer] “eyer” im [im] “em, ilaç” i+ [iñ] “en, genişlik” im-z- [imíz-] “emzir-” i+se [iñse] “ense, arka” imçek [imçek] “emcek, meme” ni [ni] “ne” ~ niçe [niçe] “nece” im- [im-] “em-” sib- [sib-] “serp-” ine- [ine-] “ene-, damgala-” sig-z [sigíz] “sekiz” ir [ir] “er, erkek” siz- [siz-] “sez-” ir-n- [irín-] “erin-, üşen-” sim-r- [simír-] “semir-” ir-,- [iríş-] “eriş-” sin [sin] “sen” irkek [irkek] “erkek” sirek [sirek] “seyrek” irte [irte] “erte” tib- [tib-] “dep-” iren [iren] “eren, aziz” tib-n- [tibí n-] “depin-” is-r-k [isírík] “esrik, sarhoş” tik [tik] “dek, hareketsiz” 6 isk- [iskí] “eski” isnek [isnek] “esnek” isen [isen] “esen” 6 tik turmau: Uslu durma-, dek durma-. tizek [tizek] “tezek” s-lk-n- [sílkín-] “silkin-” tir [tir] “ter” s-lk- [sílk-] “silk-” cid- [cidí] “yedi” s-+- [sí ñ-] “sin-” cil [cil] “yel” sig-z [sigíz] “sekiz” cilken [cilken] “yelken” sid-k [sidík] “sidik” cim [cim] “yem” sim-r- [simír-] “semir-” cim-, [cimíş] “yemiş, meyve” t-g- [tíg-] “dik-” cir [cir] “yer” t-g-, [tígíş] “dikiş” cit- [cit-] “yet- ; ulaş-” t-z [tíz] “diz” cit-,- [citíş-] “yetiş-” t-zg-n [tízgí n] “dizgin” citm-, [citmíş] “yetmiş” t-k [tík] “dik” citek [citek] “yedek” t-l [tíl] “dil” ci+ [ciñ] “kol yeni” t-l- [tí l-] “dil-” ci+- [ciñ-] “yen-” t-l-m [tílím] “dilim” ci+ge [ciñge] “yenge” t-lek [tílek] “dilek” ci+-l [ciñíl] “yenil, hafif” t-le- [tíle-] “dile-” Bu tabloya uymayan kelimeler : t-r- [tírí] “diri” ik- [ikí] “iki” ,-, [şíş] “şişkin” ik-nd- [ikíndí] “ikindi” 9z [íz] “iz” imd-, imdi, ind- [imdí, imdi, indí] “imdi, şimdi” 9lg-ç [ílgíç] “ilgeç, askı” 9l-k [ílík] “evvelce” ine [ine] “iğne” 9lger- [ílgerí] “ileri” sid-k [sidík] “sidik” 9lmek [ílmek] “ilmek” ciren- [ciren-] “iğren-” 9ne [íne] “iğne” ~ ine [ine] 1.2. 9r- [írí] “iri” Ta.: /í/ = Tü.: /i/ b-r [bír] “bir” 9r-n [írín] “irin” ik- [ikí] “iki” 9ss- [íssí] “issi, sıcak” ill- [illí] “elli” 9ste- [íste-] “iste-” cid- [cidí] “yedi” 9t [ít] “it” ipl- [iplí] “ipli” 9t- [ít-] “it-” irl- [irlí] “erli” 9ç [íç] “iç” it-k [itík] “edik, çizme” 9ç- [íç-] “iç-” i,-k [işík] “eşik, kapı” 9, [íş] “iş” 1.3. Ta.: /u/ = Tü.: /o/ tul- [tul-] “dol-” kubar- [kubar-] “kopar-” tun [tun] “don, elbise” kub- [kub-] “kop-” tup [tup] “top” kub.z [kubız] “kopuz” tupak [tupak] “topak” ku- [kuyı] “koyu” tur. [turı] “doğru” ku-n [kuyın] “koyun, bağır” tut.r- [tutır-] “doldur-” kuzak [kuzak] “kozak” tuy- [tuy-] “doy-” kul [kul] “kol” tu+ [tuñ] “don” kult.k [kultık] “koltuk” tu+- [tuñ-] “don-” kunak [kunak] “konak, misafir” u-n [uyın] “oyun” kun- [kun-] “kon-” uyna- [uyna-] “oyna-” kurk- [kurk-] “kork-” uk [uk] “ok” ku, [kuş] “çift, koşa” uklau [uklaw] “oklava” ku,- [kuş-] “koş-, bir araya getir-, buyur-” uku [ukuw] “oku-” ku.k [kuwık] “kabarcık” un [un] “on” ku., [kuwış] “kovuş, gedik, boşluk” urak [urak] “orak” kuy- [kuy-] “koy-” urman [urman] “orman” mulla [mulla] “molla” urta [urta] “orta” sugan [sugan] “soğan” urtak [urtak] “ortak” suka [suka] ut [ut] “od, ateş” sul [sul] “sol” ut.z [utız] “otuz” sula- [sula-] “solu-” ut.n [utın] “odun” su.k [suwık] “sovuk” ut.r- [utır-] “otur-” suy- [suy-] “soy-, kes-” uçak [uçak] “ocak” tub.k [tubık] “topuk” uu [uwuw] “ovmak” tug.z [tugız] “dokuz” uw [uyuw] “oy-” tuz- [tuz-] “toz-” wgal- [yugal-] “yok ol-” tuy [tuy] “toy, düğün” wk [yuk] “yok” tuk [tuk] “tok” wl [yul] “yol” tukmak [tukmak] “tokmak” wlla- [yulla-] “yolla-” tuksan [tuksan] “doksan” wra- [yura-] “yor, tabir et-”, tuku- [tuku-] “doku-” ul [ul] “oğul” 1.4. Ta.: /ü/ = Tü.: /ö/ küb-k [kübík] “köpük” çüp [çüp] “çöp” kügerç-n [kügerçín] “güvercin” üks-z [üksíz] “öksüz” küger- [küger-] “göğer-” ükçe [ükçe] “ökçe” küz [küz] “göz” ül- [ül-] “öl-” küzet- [küzet-] “gözet-” ül- [ülí] “ölü” kük [kük] “gök” ülçe- [ülçe-] “ölç-” külmek [külmek] “gömlek” üpke [üpke] “öfke” külege [külege] “gölge” ürdek [ürdek] “ördek” küm- [küm-] “göm-” üç [üç] “öç” kün [kün] “gön” 1.5. kür- [kür-] “gör-” o-t- [úyıt-] “uyut-” kürkem [kürkem] “görkem” ozak [úzak] “uzak, uzun” kürset- [kürset-] “göster-” ozay- [úzay-] “uza-” Ta.: /ú/ = Tü.: /u/ küç- [küç-] “göç-” oz.n [úzın] “uza-” kü+-l [küñíl] “gönül” ola- [úla-] “ula-, ekle-” kükre- [kükre-] “kükre-” ol. [úlı] “ulu” küm-r [kümír] “kömür” on [ún] “un” küp-r [küpír] “köprü” on.t- [únıt-] “unut-” küp-r- [küpír-] “köpür-” oran [úran] “uran, parola” küse [küse] “köse” or- [úr-] “vur-” süg- [süg-] “söv-” ot- [út-] “ut-, yen-” süz [süz] “söz” oftan- [úftan-] “utan-” sün- [sün-] “sön-” oç [úç] “uç” tüg- [tüg-] “dök-” oç- [úç-] “uç-” tü, [tüş] “döş” oqa [úya] “yuva” tü,ek [tüşek] “döşek, büyük yastık” ocmax [úcmak] “uçmak, cennet” tü,e- [tüşe-] “döşe-” pos- [pús-] “pus-, saklan-” üg-z [ügíz] “öküz” pot [pút] “put” üg-t [ügít] “öğüt” yodr.k [yúdrık] “yumruk” üz [üz] “öz” yok. [yúkı] “uyku” üzek [üzek] “özek, merkez DS” yokla- [yúkla-] “uyukla-” üzen [üzen] “özen, dağ arası DS” yomgak [yúmgak] “yumak” çülmek [çülmek] “çömlek” yomr. [yúmrı] “yumru” yom- [yúm-] “yum-” toman [túman] “duman” yom,ak [yúmşak] “yumuşak” torak [túrak] “durulan yer, ev” yom.k [yúmık] “yumuk” torg.n [túrgın] “durgun” yom.rka [yúmırka] “yumurta” tor- [túr-] “dur-, kalk-” yort [yúrt] “yurt, ev” toy- [túy-] “duy-” yot- [yút-] “yut-” çok.r [çúkır] “çukur” ko- [kúyı] “kuyu” 1.6. kozg.n [kúzgın] “kuzgun” öz- [ùz-] “üz-” (Kopar- DS) koyr.k [kúyrık] “kuyruk” öz-l- [ùzíl-] “üzül-” kol [kúl] “kul, köle” öze+g- [ùzeñgí] “üzengi” kolak [kúlak] “kulak” ög- [ùgí] “ügü” (Baykuş DS) kolaç [kúlaç] “kulaç” öl-, [ùlíş] “ülüş” (pay DS) kol.n [kúlın] “kulun” ölke [ùlke] “ülke” kom [kúm] “kum” ölker [ùlker] “ülker” kond.z [kúndız] “kunduz” öle,- [ùleş-] “üleş-” korgak [kúrgak] “kurak” korsak [kúrsak] “kursak” ömeç- [ùmeçí] “imeceye katılan, yardım eden” (ümeci DS) kort [kúrt] “kurt, solucan” ön [ùn] “ün” (ses) kor- [kúr-] “kur-” örk- [ùrk-] “ürk-” kor. [kúrı] “kuru” örkek [ùrkek] “ürkek” kor.m [kúrım] “baca kurumu” ör- [ùr-] “ür-havlamak” kos- [kús] “kus-” ör- [ùr-] “ür- , üfürmek, hava şişirmek” kotkar- [kútkar-] “kurtar-” ös [ùs] “üst” kotla- [kútla-] “kutla-” öst-n [ùstín] “üstün” Ta.: /ù/ = Tü.: /ü/ kotl. [kútlı] “kutlu” ötü [ùt-] “üt-” (yakıp dağlamak) kot.r- [kútır-] “kudur-” öf-r- [ùfír-] “üfür-” koçak [kúcak] “kucak” öç [ùç] “üç” ko, [kúş] “kuş” öç-n [ùçín] “üçün, içün” monda [múnda] “bunda, burada” ö,-t- [ùşít-] “üşüt-” mo+ [múñ] “bun, sıkıntı” ö,en- [ùşen-] “üşen-” toz [túz] “tuz” yöz [yùz] “yüz” toyg. [túygı] “duygu” yöz-k [yùzík] “yüzük” tol [túl] “dul” yöz-m [yùzím] “üzüm” yöz- [yùz] “yüz-” 2.2. Ta.: /w/ = Tü.: /ğ/ yök [yùk] “yük” av- [aw-] “ağ- , bir tarafa eğilmek” yökle- [yùkle-] “yükle-” sau [saw] “sağ” yör-, [yùríş] “yürüyüş” tau [taw] “dağ” yörek [yùrek] “yürek” qv- [yaw-] “yağ-” yörü- [yùrü-] “yürü-” av.z [awız] “ağız” köz [kùz] “güz” av.r [awır] “ağır” közg- [kùzgí] “gözgü, ayna” bav.r [bawır] “bağır” köl [kùl] “kül” bav.rsak [bawırsak] “bağırsak” köl- [kùl-] “gül-” buu [buwuw] “boğ-” körd ]kùrd] “Kürt” bu.n [buwın] “boğum, eklem, nesil” körek [kùrek] “kürek” 2.3. köt- [kùt-] “güt-, bekle-” m-n- [mín-] “bin” söz- [sùz-] “süz-” m-+ [míñ] “bin” sözg-ç [sùzgíç] “sözgeç” mi [mi] “beyin” söl-k [sùlík] “sülük” min [min] “ben” sörg-n [sùrgín] “sürgün” mi+ [miñ] “yüzdeki ben” sört- [sùrt-] “sürt-” monda [mónda] “burada” sör- [sùr-] “sür-” monnan [mónnan] “buradan” 7 söt [sùt] “süt” tözet- [tùzet-] “düzelt-” töz- [tùz-] “düz-, kur-” töyme [tùyme] “düğme” tön [tùn] “gece, dün” töp [tùp] “dip, esas” tört- [tùrt-] “dürt-” tö, [tùş] “düş” tö,-n- [töşín-] “anla-” tö,- [tùş-] “düş-, in-”, 2.1. Ta.: /b/ = Tü.: /v/ Ta.: /m/ = Tü.: /b/ mo+ [móñ] “bun” mo+ay- [móñay-] “buna-” mu-n [muyın] “boyun” m.-k [mıyık] “bıyık” me+g- [meñgí] “bengi” mög-z [mógíz] “boynuz” 2.4. Ta.: /t/ = Tü.: /d/ tag. [tagı] ~ tag.n [tagın] “dahi, da/de” taz [taz] “daz, dazlak” talak [talak] “dalak” bar [bar] “var” bar- [bar-] “var-, git-” bir- [bir-] “ver-”, 7 Yalın şekli bu [bu]dur. tala- [tala-] “dala-” tib- [tip-] “dep-” tala,- [talaş-] “dalaş-” tib-n- [tibín-] “depin-” talg.n [talgın] “dalgın” tik [tik] “dek, hareketsiz” 8 tam [tam] “dam” tiken [tiken] “diken” tamak [tamak] “damak” til- [tilí] “deli” tamga [tamga] “damga” tim-r [timír] tamla- [tamla-] “damla-” tir- [tirí] “deri” tam.r [tamır] “damar” tiren [tiren] “derin” tana [tana] “dana” tir- [tir-] “der-” tar [tar] “dar” ti,-k [tişík] “deşik” tarl.k [tarlık] “darlık” ti,- [tiş-] “deş-” tar. [tarı] “darı” ti+ [tiñ] “denk” ta,la- [taşla-] “dışla-, terket-” toz [túz] “tuz” taqk [tayak] “dayak” toyg. [túygı] “duygu” taq- [taya-] “daya-” tol [túl] “dul” taqn- [tayan-] “dayan” toman [túman] “duman, sis” t-g-rmen [tígírmen] “değirmek” torak [túrak] “durulan yer, ev” t-g- [tíg-] “dik-” torg.n [túrak] “durgun” t-g-, [tígíş] “dikiş” tor- [túr-] “dur-, kalk-” t-z [tíz] “diz” toy- [túy-] “duy-” t-zg-n [tízgín] “dizgin” tug.z [tugız] “dokuz” t-z- [tíz-] “diz-” tuksan [tuksan] “doksan” t-k [tík] “dik” tuku- [tuku-] “doku-” t-l [tíl] “dil” tul- [tul-] “dol-” t-l- [tíl-] “dil-” tun [tun] “don, elbise” t-l-m [tílím] “dilim” tur. [turı] “doğru” t-lek [tílek] “dilek” tut.r- [tutır-] “doldur-” t-le- [tíle-] “dile-” tuy- [tuy-] “doy-” t-r- [tírí] “diri” tu+ [tuñ] “don” t-rek [tírek] “direk” tu+- [tuñ-] “don-” t-re- [tíre-] “dire-, daya-” DS t-, [tíş] “diş” t-,- [tíşí] “dişi” 8 tik turmau: Uslu durma-, dek durma-. t., [tış] “dış” tir [tir] “ter” tözet- [tùzet-] “düzelt-” til [til] “dil, gönül” (< Far. dil) töz- [tùz-] “düz-, kur-” torna [túrna] “turna” töyme [tùyme] “düğme” tot- [tút-] “tut-” tön “gece, dün” tub.k [tubık] “topuk” töp [tùp] “dip” tuz [tuz] “toz” tört- [tùrt-] “dürt-” tuy [tuy] “toy, düğün” tö, [tùş] “düş” tuk [tuk] “tok” tö,-n- [tùşín-] “anla-” tukmak [tukmak] “tokmak” tö,- [tùş-] “düş-, in-” tup [tup] “top” tög-l [tùgíl] “değil” tupak [tupak] “topak” tüg- [tüg-] “dök-” tufrak [tufrak] “toprak” tü, [tüş] “döş” t.rnak [tırnak] “tırnak” tü,ek [tüşek] “döşek, büyük yastık” t.rmala- [tırmala-] “tırmala-” tü,e- [tüşe-] “döşe-” t.rman- [tırman-] “tırman-” Bu tabloya şu kelimeler uymamaktadır: teke [teke] “teke” taban [taban] “taban” tekerlek [tekerlek] “tekerlek” tab.n- [tabın-] “tapın-” tem [tem] “lezzet, tad, dem” (< Far. dem) tav.k [tavık] “tavuk” tag- [tag-] “tak-” tay [tay] “tay” tan.k [tanık] “tanık” tan.t- [tanıt-] “tanıt-” tan., [tanış] “tanış” tarak [tarak] “tarak” tök [tùk] “tüy” tök-r-k [tùkírík] “tükürük” töken- [tùken-] “tüken-” tölk- [tùlkí] “tilki” tör [tùr] “tür” töt-n [tùtín] “duman” tart- [tart-] “çek-, asıl-” 2.5. tart.,- [tartış-] “tartış-” k-b-k [kíbík] ~ k-bi [kíbi] “gibi” Ta.: /k/ = Tü.: /g/ tat [tat] “tat” k-r- [kír-] “gir-” tatl. [tatlı] “tatlı” k-r-, [kíríş] “giriş” ta, [taş] “taş” kiy- [kiy-] “giy-” ta,- [taş-] “taş-” ki-m [kiyím] “giyim” ta+ [tañ] “tan” kil-n [kilín] “gelin” tizek [tizek] “tezek” kil-r [kilír] “gelir, kâr” kil- [kil-] “gel-” kürset- [kürset-] “göster-” kir- [kirí] “geri” küç- [küç-] “göç-” kirek [kirek] “gerek” kü+-l [küñíl] “gönül” kit-r- [kitír-] “getir-” Şu kelimeler bu tabloya uymamaktadır : kit- [kit-] “git-” k-m [kím] “kim” kiter- [kiter-] “gider-” k-mse [kímse] “kimse” kiç [kiç] ~ kiçe [kiçe] “gece” k-rf-k [kírfík] “kirpik” kiç-g- [giçíg-] “gecik-” kim-r- [kimír-] “kemir-” kiç- [kiç-] “geç-” kirp-ç [kirpíç] “kerpiç” kiqü [kiyew] “güvey” kis- [kis-] “kes-” ki+ [kiñ] “geniş” kisk-n [kiskín] “keskin” köz [kùz] “güz” keme [keme] “gemi” közg- [kùzgí] “ayna, gözgü” köl [kùl] “kül” köyd-r- [kùydír-] “göydür-, yak-” körek[kùrek] “kürek” köl- [kùl-] “gül-” kükre- [kükre-] “kükre-” köm-, [kùmíş] “gümüş” küm-r [kümír] “kömür” kön [kón] “gün” küp-r [küpír] “köprü” könd-z [kùndíz] “gündüz” küp-r- [küpír-] “köpür-” kör [kùr] “gür” küse [küse] “köse” köre, [kùreş] “güreş” köt- [kùt-] “güt-; bekle-” köç [kùç] “güç” kügerç-n [kügerçín] “güvercin” küger- [“küger-] “göğer-” küz [küz] “göz” küzet- [küzet-] “gözet-” kük [kük] “gök” külmek [külmek] “gömlek” külege [külege] “gölge” küm- [küm-] “göm-” kün [kün] “gön” kür- [kür-] “gör-” kürkem [kürkem] “görkem” 2.6. Ta.: /c/ = Tü.: /y/ c-l-k [cílík] “kemik iliği” c-p [cíp] “ip” cid- [cidí] “yedi” cil [cil] “yel” cilken [cilken] “yelken” cim [cim] “yem” cim-, [cimíş] “yemiş, meyve” cir [cir] “yer” cit-,- [citíş-] “yetiş-” citm-, [citmíş] “yetmiş” citek [citek] “yedek” cit- [cit-] “yet- ; ulaş-” ci+ [ciñ] “kol yeni” ci+ge [ciñge] “yenge” qu [yaw] “düşman” ci+-l [ciñíl] “yenil, hafif” qx,. [yahşı] “yahşı, iyi” ci+- [ciñ-] “yen-” q,-l [yeşíl] “yeşil” c.-n [cıyın] “yığın, toplantı” q,/ [yeş] “genç” c.r [cır] “yır, türkü” q+a [yaña] “yeni” c.y- [cıy-]“yığ-, topla-” q+g.r [yañgır] “yağmur” cey [cey] “yaz” -g-t [yigít] “yiğit” ceyleü [ceylew] “yayla” -g- [yıg-] “yık-” cey- [cey-] “yay-” -l [yıl] “yıl” ceq [ceye] “yay” -rak [yırak] “ırak, uzak” ceqü [ceyew] “yayan” 2.7. Şu kelimeler tabloya uymamaktadır : a+a [aña] “ona” qz [yaz] “bahar” (krş. cey) a+la- [añla-] “anla-” qk [yak] “yaka, taraf” di+g-z [diñgíz] “deniz” qk.n [yakın] “yakın” du+g.z [duñgız] “domuz” qlan [yalan] “yalın, çıplak” i+ [iñ] “en” qlgan [yalgan] “yalan” i+le- [iñle-] “inle-” qlg.z [yalgız] “yanlız” kü+-l [küñíl] “gönül” qlg., [yalgış] “yanlış” mi+ [miñ] “ben, yüzdeki ben” qman [yaman] “yaman, kötü” mo+ [móñ] “bun” qn [yan] “yan, taraf” me+g- [meñgí] “bengi” qr.k [yarık] “yarık” q+a [yaña] “yeni” qtak [yatak] “yatak” q+ak [yañak] “yanak” Ta.: /ñ/ = Tü.: /n/ , /m/