karaferye mezarlığı
Transkript
karaferye mezarlığı
KARAFERYE SARAYLI BABA VE ŞEHİTLER MEZARLIĞI BAKİ SARISAKAL KARAFERYE SARAYLI BABA VE ŞEHİTLER MEZARLIĞI Selabet 8 Mart 1922 Karaferye’de (Saraylı Baba) ve (Şehitler Mezarlığı) demekle maruf Müslüman Kabristanı aldığımız malumatı atiye kaydederken bu husustaki şikâyetlere de tamamıyla iştirak etmekteyiz. Karaferye’den on dakika mesafede bulunan Kabristana 500 küsur seneden bugüne kadar Müslüman emvatı (ölüleri) defin edine geldiği halde Hıristiyan cemaati riyaseti marifetiyle Müftülük Dairesine bu kabristan’ın Hıristiyan cemaatine bir bedel mukabilinde devri, daha doğrusu furuhat edilmesi hakkında bir teklif serdedilmiştir. Zaten bir müddetten beri her türlü ihmale maruz bırakılan, taşları yerinden çıkarılarak türlü hakarete duçar olan bu mezarlığın toprağını olsun muhafaza edebilmek kadar meşru bir hak olamaz. Haber aldığımıza göre bu mesele hakkında umumi valiliğe müracaat olunmuştur. Vali vekili efendi kendisine müracaat eden heyete verdiği cevapta taleplerinin meşru olduğunu, zaten mezarlığın otları bile orasının Müslümanlara ait olduğuna birer şahit teşkil ettiğini söyleyerek teminatı lâzıme vermiştir. Bizim fikrimize göre kabristanın Müslümanlara ait olduğunu ispat için başka delillere ihtiyaç yoktur. Mademki Hıristiyan cemaati burasının satın alınması fikrindedir. Eğer Müslümanların malı olduğuna kendiside kani olmamış olsaydı elbette Cemaati İslamiyeye müracaat etmeyecekti. Meseleyi ehemmiyetle nazarı dikkate alarak maatteessüf ötede beride devam eden bu gibi müracaatlara bir son verilmesi lazım gelir. En sarih hukuku İslamiye hakkında bile bu yolda tereddütler husule gelmesi, bu mesele için vuku bulacak müracaatlarımızın ne dereceye kadar dikkate alınacağı bir misal teşkil etmektedir. Bekleyelim ve ümit edelim. Bu mesele hakkında aşağıda isimleri bulunan mebuslarımızdan Hasan, Salih, Şefik ve Kemalettin beylere ayrı ayrı telgraflar keşide edilmiştir.1 1 Selabet 8 Mart 1922 KARAFERYE MEZARLIĞI HIRİSTİYANLARA VERİLDİ Nihayet Koca Mezarlık Hodbehot Hıristiyanlara İntikal Ettirildi Bu günlerde matbuat sütunlarını dolduran Evkafı İslamiyeye taarruz meselesi yalnız nefsi Selanik’e ait olmayan umumi mesailden madud olmadığı için kasabamız hakkında biraz malumat arz etmeyi faideden hali bulduk. Karaferye’de üç çeyrek saat mesafede vaki Saraylı Baba ve Şehitler Mezarlığını kendileri için kabristan ittihaz etmek isteyen Hıristiyan cemaati tarafından hodbehot cenaze duhulüne mani olunduğu ve kulliyetli amele ile hafriyat icrasına kıyam edildiğini haber alan Cemaati İslamiye, hükümete, umumi valiliğe ve makamata müracaat ve şikayetle ameliyatı men ettirmesi üzerine Karaferye Metropolit Vekili Efendi, Cemaati İslamiye Dairesine gelerek, Müftü Efendiye mahal mezkuru Hıristiyan kabristanına tahvil etmek üzere satın almayı teklif etmiş ve Metropolit Efendinin gayrı makul ve gayrı mantıki görülen teklifi Müftü Efendi tarafından reddedilmesiyle Cemaati Hıristiyaniye maksatlarına muvaffak olmak için türlü desiselere müracaatla güya vilayetten asarı atika mütehassısı getirip taharriyat neticesinde asarı atikadan bir taş bulunduğu Umumi Valiliğin kaymakamlıktan meblag emirnamesine atfen beyan edilerek ileride icra kılınacak ameliyat ve hafriyat neticesine göre sadver edilecek karara değin mezarlığın asarı atika mahalli addedileceği bildirilmiştir. Mezkûr kabristan beş asırdan beri İslam kabristanı olduğu, içerisinde asarı atikaya dair hiçbir şey yoktur. Farzı mahal olarak asarı atikadan bir taş bulunsa da ne lazım gelir? Esasen öteden beri birçok evler içinde asarı atikadan taşlar bulunduğunu haber alan hükümet bunları toplattırmaktadır. Fakat zannederiz ki içerisinde taş bulundu diye hiçbir evin asarı atikadan addedildiği görülmemiştir. İşbu gayrı kanuni muamele yalnız İslamlar hakkındadır diyebiliriz. Çünkü asarı atikayı keşfeden memurun tarhiyata başladığı esnada cemaati islamiye ninde haberdar edilmesi lazımeden idi. Binaen aliye keyfiyetin hüsnü zan ile teviline imkan yoktur. Hıristiyan kabristanı yapmak üzere İslamların kabristanını elinden almak için kurulan desiseler yeni değildir. Evvelce de yine böyle desise ile Kazakçı namıyla anılan Camimiz, kiliseye hiçbir delil olmadığı meydanda iken güya asarı atika mütehassısı kararı gereğince Hıristiyan cemaati tarafından yıktırıldığı halen hatıralardadır. Her gün yeni yeni düşüncelerle İslamların evkafına müdahale ve kalpleri cerihadar edilmekte devam ediliyor. Hükümet maruzatımızı hakkıyla kemali bitaraf ile dinlememektedir. Kanunda ayrı gayrı olmaması azlım iken bu adaletsizlik karşısında ne diyeceğimizi şaşırdık. Mezkûr kabristan ile beraber duçar taarruz olan maarifi İslamiye Kumruoğlu vakfı harap değirmen ve tarla iki ay evvel mektebin inşaatı karşılığına mukabil mevkii furuhata vazedilerek ikati ihalesi icra edileceği bir sırada yine Cemaati Hıristiyaniye tarafından fuzulen gönderilen çiftçilerle ziraat edilmeye başlanmış ve meseleyi sulhen halletmek isteyen Cemaati İslamiye, mezkur cemaat heyetiyle anlaşarak vesaiki tasarrufiyemizin ibrazıyla mektebi İslamiye aidiyetine kendilerince kanaat hâsıl olmuş ve ziraatten furuhat ettirilmiştir. Bade Muhacirin Komisyonu marifetiyle gönderilen muhacirlerle bir miktar berisine araba indirildiği haber alınınca Umumi Valiliğe şikayet vesaiki tasarrufiyemiz ibraz edilerek tarlanın iadesine emir istihsal ve ihalei katiyesi icra kılınarak ferah edilmişti. Bundan beş gün evvel Hıristiyan cemaati tarafından aleyhimize açılan dava nedeniyle İcra mahkemesine davet edildik. Vesaiki tasarrufiye ikamesiyle ispat etmiş isek de Cemaati Hıristiyaniye Kafkas muhacirlerinden birkaç yalancı şahit tedarik ettirdi. Hükümetin icraat adliyesine daha ziyade itimadımız olduğu için heyeti hakimenin meseleyi lehimize halledeceğini ümit eder iken bilakis bunca seneden beri tasarrufumuzda olan tarlayı iki ay evvel fuzulen sürdüklerini tahkik ettikleri halde şimdi Hıristiyan cemaatine ait olduğuna hüküm vermişti. 2 2 Selabet 2 Mayıs 1922