Kosova - Prizrenliler Kültür ve Yardımlaşma Derneği
Transkript
Kosova - Prizrenliler Kültür ve Yardımlaşma Derneği
Tuðgeneral Tarçýn, Muya’ya nezaket ziyaretinde bulundu Ç ok Uluslu Güney Tugayý Komutaný Tuðgeneral Uður Tarçýn, 3 Ocak Perþembe günü Prizren Belediyesini ziyaret etti. Prizren Belediye Baþkaný Ramadan Muya’nýn görevine baþlamasýndan dolayý bir nezaket ziyaretinde bulunan Tuðgeneral Uður Tarçýn yaklaþýk bir saat kadar görüþmelerde bulundu. Görüþme ardýndan basýna açýklamada bulunan Tuðgeneral Tarçýn, Prizren Belediye baþkanlýðýnýn yeni görevini tebrik etmek için ziyarette bulunduklarýný ifade etti. Tuðgeneral Tarçýn, baþkana çalýþmalarýnda baþarýlar dil- erken kendileriyle 2008 yýlý içerisinde bazý CIMIC projeler ile de iþbirliðine devam edeceklerini belirtti. Ayrýca Tarçýn, baþkanýn sýcak karþýlamasýndan ötürü teþekkürlerini sunarken orada bulunan basýn mensuplarý yaný sýra tüm Kosova halkýnýn yeni yýlýný kutladý. Prizren Belediyesi Baþkaný Ramadan Muya ise Çok Uluslu Güney Tugayý Komutaný Tuðgeneral Uður Tarçýn’ýn ziyaretinin kendisini onurlandýrdýðýný ifade ederken, Türk KFOR’u tarafýndan Prizren Belediyesine yapýlan yatýrýmlardan dolayý teþekkür etti ve gelecekte de destek ile iþbirliðine ihtiyaç duyduk- larýný belirtti. Gazeteciler tarafýndan Kosova statüsünün belirlenmesi ve Kosova’nýn baðýmsýzlýða kavuþmasýyla ilgili yöneltilen bir soru üzerine Tuðgeneral Tarçýn, Kosova’da durumun sakin ve güvenlik açýsýndan her hangi bir sorunun olmadýðýný belirterek çalýþmalarýn aynen devam edeceðini açýkladý. Müsteþar Sarnýç’ýn da, Muya’ya tebrik ziyaretinde bulunmasý bekleniyordu Türkiye Cumhuriyeti Kosova Türk Eþgüdüm Ofisi Þefi Mustafa Sarnýç, görevine yeni baþlayan Prizren Belediyesi Baþkaný Ramdan Muya’yý 3 Ocak Perþembe günü öðleden sonra makamýnda ziyaret edip görevinde baþarýlar dilemesi bekleniyordu. Enis TABAK & Yüksel POMAK UNDP: “Kosova’nýn en büyük sorunu iþsizlik” KOSOVA TÜRKLERÝNÝN ÝLK BAÐIMSIZ GAZETESÝ SAYI: 410 YIL: 10 Cuma, 4 Ocak 2008 Fiyatý: 0.50 Kosova’da Yýlbaþý Sönük Geçti Kosovalýlar 2008 yýlýna, 2007’de gerçekleþmeyen umutlarla girdi. 2007 yýlýný yoðun statü görüþmeleriyle geçiren Kosova, baðýmsýzlýðýn 2008 yýlýna ertelenmesi, hükümetin halen kurulamamýþ olmasý ve elektriksizlik yüzünden yýlbaþý gecesini sönük geçirdi. K osova sorununun sekiz yýldan bu yana halen çözülememiþ olmasý dolaylý olarak Kosova vatandaþlarýný da etkilemeye devam ediyor. Temas Artý Gurubu arabuluculuðunda taraflar arasýnda gerçekleþtirilen ve 10 Aralýkta son bulan ek görüþmelerden bir sonuç çýkmadý ve 2007 yýlýnda baðýmsýzlýða kavuþmayý bekleyen vatandaþlarýn bu hevesleri 2008 yýlýna sarkmýþ oldu. Bu belirsizlikler ister istemez de vatandaþýn yeni yýlýna rahat girmesini engelledi. Yeni yýl Kosova’da kutlandý Prizren’de Þadýrvan Meydaný’na her yýl yeni yýlý karþýlamak için akýn eden binlerce Kosovalý, bu yýl etkinliðe pek fazla ilgi göstermedi. Halk yeni yýlý açýk havada beklemek yerine kapalý mekanlarý tercih etti. Ekonomik durumu iyi olanlar geceyi bar ve eðlence merkezlerinde geçirirken, diðer kesim ise geceyi evlerinde geçirmeyi tercih etti. Þadýrvan’daki sessizliði 24’te atýlan maytap sesleri bozdu. Baþkentte yeni yýl kutlamalarý diðer þehirlere nazaran daha renkli geçti. Priþtineli vatandaþlar yeni yýlý “Tereza anne” kent meydanýnda düzenlenen sanatsal program eþliðinde karþýladýlar. Akreplerin saat 24’ü gösterdiðinde çok sayýda havai fiþekler ve maytaplarla yeni yýl kutlandý. Kosova Polis Hizmetleri gecenin genelde sakin geçtiðini bildirdi. Liderler mesajlar yayýnladý Kosovalý siyasiler de yeni yýl ile ilgili yayýnlamýþ olduklarý mesajlar ile bütün Kosova halkýnýn yeni yýlýný kutlarken, 2008 yýlýnýn Kosova için önemli bir yýl olacaðýna dikkat çektiler. UNMIK Yöneticisi Yoachim Rüker, Kosova statüsünün yeni gelen yýl içinde belirleneceðine vurgu yaparken, baðýmsýzlýk ilaný ile ilgili Kosovalý siyasileri uluslararasý toplum ile iþbirliðinde bulunmaya davet etti. Kosova Baþkaný Fatmir Seydiu yeni yýl ile ilgili yayýnlamýþ olduðu mesajda 2008 yýlýnýn Kosova’nýn baðýmsýzlýk yýlý olacaðýný müjdeledi. Kosova hükümetini kurmakla görevlendirilen Kosova Demokratik Parti Baþkaný Haþim Thaçi ise özgür ve kalkýnmýþ bir toplumun kurulmasý sözünü verdi. Meclis Baþkaný Kole Beriþa, yayýnladýðý bildiri ile bütün vatandaþlarýn yeni yýllarýný kutlarken, baðýmsýzlýðýn en kýsa zaman içinde yani 2008 yýlýnda geleceðini söyledi. TMK Komutaný General Süleyman Selimi yeni yýl münasebeti ile gazetecilere düzenlediði basýn toplantýsýnda yeni gelen 2008 yýlýnýn baðýmsýzlýðý da beraberinde getireceðini ifade ederken, TMK’nýn Kosova’nýn Güvenlik Güçleri olmaya hazýr olduðunu söyledi. Mehmetçik Kosova halkýnýn yýlbaþýný kutladý Çok Uluslu Güney Tugay Komutaný Tuðgeneral Uður Tarçýn Yeni Dönem mikrofonlarýna verdiði yýlbaþý mesajýnda, tüm Kosova halkýnýn barýþ, huzur ve mutlu bir yýl temennilerinde bulundu. Kosova Türk Taburu Görev Kuvvet Komutaný Kurmay Yarbay Kerim Acar ise yayýnladýðý yýlbaþý mesajýnda, “Kosova’da göreve baþladýðýmýz günden bu yana sizlerle bir arada bulunmaktan güvenlik ve istikrarý saðlamaktan, karþýlýklý sevgi ve saygý duygularý paylaþmaktan her zaman mutlu olduk. Bugüne kadar olduðu gibi 2008 yýlýnda da tüm Kosovalýlarýn barýþ içerisinde yaþamasý için üzerimize düþen görevi en iyi þekilde yapmaya devam edeceðiz kosova’da sizlerle bu özel günü paylaþmaktan dolayý büyük mutluluk duyuyorum. Bu vesileyle tüm Kosova halkýnýn yeni yýlýný þahsým ve Kosova Türk Taburu Görev Kuvvet Komutanlýðý personeli olarak kutluyorum”dedi. Enis TABAK UNDP Kosova þefi Frode Mauring düzenlediði basýn toplantýsýnda BM Geliþme Programý (UNDP) 2007 yýlý çalýþmalarý hakkýnda bilgi verdi. Kosova’nýn en büyük sorununun iþsizlik olduðuna dikkat çeken Mauring, bu konuda çok sayýda projeye imza atýldýðýný söyledi. Haber sayfa 7’de AB Dönem Baþkaný: Slovenya sayfa 7’de Merkel: “Kosova A vr upa ’nýn sorunudur” Haber sayfa 4’te 2007 yýlýnýn kültür alanýnýn en iyileri “Doðru Yol” ve “Rumeli” Prizren Belediyesi Gençlik, Kültür ve Spor müdürlüðü tarafýndan Kültür alanýnda Türk derneklerinden “Doðru Yol” Türk Kültür Sanat Derneði ve Rumeli Türk Tiyatro Sanatçýlarý Derneði yýlýn en iyileri ödülüne layýk görüldü. Haber sayfa 16’da Kosova 2007 ve Kosova Ocak 2 Kosova için kritik bir yıl olan 2007’nin kısa bir kronolojisi... 3 Ocak: Kosova BM Özel temsilcisi Marthi Ahtisari Helsinki’de geçirdiði Noel ve Yeni yýl kutlamalarý ardýndan Kosova statü görüþmelerini sürdürmek için Viyana’ya döndü. 8 Ocak: KFOR Komutaný General Kater, KFOR’un Kosova’da güvenliði saðlamak için bulunduðunu hatýrlatarak, Kosova’yý karýþtýrmak isteyenlere mesaj vermiþ oldu. 10 Ocak: Çin, Priþtine’de Eþgüdüm Bürosunun açýlýþýný yaptý. 11 Ocak: Kosova Meclisi 2007 yýlýnda ilk toplantýsýný yaptý. LDK’dan ayrýlan Kosova Meclis Baþkaný Necat Daci yeni parti kuracaðý açýklamada bulundu. 12 Ocak: Necat Daci, Rogova’nýn partisinin devamý olarak nitelendirdiði LDD isminde yeni bir parti kurdu. 15. Reçak katliamýnýn sekizinci yýl dönümü dolayýsýyla anýt merkezinin temeli atýldý. 16 Ocak: Hükümet Kosova BM Özel temsilcisi kuþ gribinin Kosova’ya sýçramaMarthi Ahtisari masý için Sýrbistan’dan mallarýnýn ithal edilmesini yasakladý. 17 Ocak: Ýkinci cep telefonu ihalesi için süreç baþladý. 18. Ocak: Müzakere heyetti (Seydiu, Çeku, Beriþa, Thaçi ve Surroi) Kosova’nýn geleceði için Sýrbistan heyetti ile görüþme yetkisi aldý. Baþkan 21 Ocak: Baþkan Fatmir Seydiu merhum Baþkan Rugova’nýn birinci ölüm yýldönümü dolayýsýyla “Kosova Kahramaný” ödülüne laik görüldü. 23 Ocak: Kosova BM Özel temsilcisi Marthi Ahtisari Baþkan Seydiu’a gönderdiði mesajda 2 Þubatta Priþtine’ye Kosova statü ile ilgili hazýrlamýþ olduðu öneriyi getireceðini duyurdu. 24 Ocak: Marthi Ahtisari Avrupa Konseyi Parlamenter meclisine yaptýðý konuþmada Kosova statüsü için adil ve ölçülü bir öneride bulunacaðýný söyledi. 26 Ocak: NATO, Kosova statüsünün kýsa bir zaman içinde çözülmesinden yana olduðunu kamuoyu ile paylaþtý. Rusya hariç Temas Artý gurubu üyeleri Marthi Ahtisari’nin planýný kabul ettiðini duyurdu. 29 Ocak: NATO, Kosova’ya komþu ülkelerin Marthi Ahtisari’nin planýný kabul etmeleri çaðrýsýnda bulundu. 31 Ocak: Kosova Sýrp lideri Oliver Ývanoviç Kosova baðýmsýzlýðýný ilan ederse, Kuzey Kosova’nýn da baðýmsýzlýðýný ilan edeceðini açýkladý. Nisan Cuma, 4 Ocak 2008 2 Nisan: NATO Genel Sekreteri Schefer Kosova’yý ziyaret etti. 3 Nisan: Ahtisari ve Seydiu, Güvenlik Konseyi toplantýsýnda Kosova’ya baðýmsýzlýk verilmesi isteminde bulundular. 5 Nisan: Kosova Meclisi, Marthi Ahtisari’nin planýný destekleyen bir karar aldý. 11 Nisan: Kosova Baðýmsýz Eðitimciler sendikasý hükümeti grevle tehdit etti. 13 Nisan: ABD eski Kosova Meclisi, Marthi Ahtisari’nin Baþkaný Bil Clinton planýný destekleyen bir karar aldý New York’ta Kosova’nýn baðýmsýzlýðýna destek sunmaya hazýr olduðunu açýkladý. 17 Nisan: Amerikan Kongresi Kosova ile ilgili bir toplantý düzenledi. ABD Dýþiþleri bakan yardýmcýsý Nikolas Berns, ABD’nin Güvenlik Konseyi kararý olamadan Kosova’yý tanýmaya hazýr olduðunu söyledi. 25 Nisan: NATO, Güvenlik Konseyi’nden Kosova statüsünün belirlenmesi için çalýþmalarýný hýz vermesini istedi. Ayný gün Rusya’nýn Priþtine Eþgüdüm bürosu þefi Andrey Dronov, Prateþ Sýrplarý ile yaptýðý görüþmede Rusya’nýn Kosova’dan dolayý ABD ile iliþkileri bozma durumunda olmadýðýný söyledi. 26 Nisan: BM Güvenlik Konseyi araþtýrma heyetti Kosova’yý ziyaret etti. 29 Nisan: Moskova, Ahtisari’nin Kosova çözüm öneri paketinin Kosova statüsünün belirlenmesi için esas çýkýþ yolu olamayacaðý açýklamasýnda bulundu. Mart “Kendin karar al” örgütünün protestoları kanlı bitti. Þubat 2 Þubat: Marthi Ahtisari Priþtine’de Kosova statüsü ile ilgili uluslararasý denetim altýnda baðýmsýzlýk önerisini açýkladý. 5 Þubat: Frenk Vizner, Priþtine ziyareti sýrasýnda Marthi Ahtisari’nin hazýrladýðý Kosova paket önerisinin büsbütün desteklenmesi gerektiðini söyledi. Solana ayný gün Kosova için zoraki çözüm yollarýnýn aranabileceði mesajýný verdi. 6 Þubat: Kosova Milli Hentbol takýmý Dünya Hentbol Federasyonuna kabul edildi. “Kosmocel” 81 milyon avroluk önerisi ile Kosova cep telefonu ikinci ihalesini kazandý. 7 Þubat: Solana Priþtine ile Belgrad arasýnda görüþme zeminini hazýrlamak için Priþtine’yi ziyaret etti. Ýsrail’de Simon Peres ile bir araya gelen Haþim Thaçi, Kosova’nýn baðýmsýzlýðý için destek talebinde bulundu. 8 Þubat: Marthi Ahtisaari Kosova statüsü ile ilgili New York’ta basýn toplantýsý düzenledi. 9 Þubat: Marthi Ahtisaari’ni yardýmcýsý Albert Rohan Priþtine’yi ziyaret etti. 10. Þubat: “Kendin karar al” örgütünün örgütlediði protestolarda iki protestocu hayatýný kaybetti. 12 Þubat: NATO Genel sekreteri Jap Hoop de Schefer Kosova’yý ziyaret etti. 14 Þubat : Sýrbistan Meclisi Marthi Ahtisari’nin paket önerisini ret etti. Ayný gün UNMIK polis þefi 10 Þubat olaylarýndan dolayý istifa etti. 15 Þubat: NATO Genel Sekreteri Schefer, Kosova’nýn parçalanmasýna izin verilmeyeceðini söyledi. 19 Þubat: Almanya Dýþiþleri Bakaný Valter Þtaynmayer Kosova’nýn Sýrbistan egemenliðine girmesinin savaþ anlamýna geleceði açýklamasýnda bulundu. 20 Þubat: 81 milyon avro avans ödemeyi kabul etmeyen “Kosmocel” yerine Kosova cep telefonu ihalesinin “Telekom Slovenya” ve “Ýpkonet”in kazandýðý açýklandý. 21 Þubat: Marthi Ahtisari’nin paket önerisi için Viyana’da Priþtine ile Belgrat arasýnda ilk toplantý düzenlendi. 22 Þubat: Viyana’da görüþmeler yapýldý. Belgrat Kosovalý Sýrplar için özel bölgelerin kurulmasýný gündeme getirdi. Ama bu öneri Priþtine’den vize alamadý. 25 Þubat: Sýrbistan Cumhurbaþkaný Boris Tadiç, Belgrat’ýn savaþla deðil diplomasi ile Kosova’yý savunacaðýný söyledi. 28 Þubat: Baþbakan Agim Çeku Blerim Kuçi’yi Ýçiþleri Bakaný, Bratislav Grbiç’i ise Dönüþ ve Mülteciler Bakaný görevine seçti. Mayýs 1 Mayýs: Washington’da Bush, Merkel ve Baroso Güvenlik Konseyi’nden Kosova statüsü için karar almasý talebinde bulundular. 9 Mayýs: Kosova’da Avrupa günü kutlandý. 15 Mayýs: Moskova’da Rusya Baþkaný Vladimir Putin ile bir araya gelen ABD Dýþiþleri Bakaný Condeliza Rice, Kosova’nýn hiçbir zaman Sýrbistan’ýn parçasý olamayacaðýný dile getirdi. 17 Mayýs: Kosova ziyaretinde bulunan Makedonya Baþbakaný Nikola Gruevski Ahtisari’nin Kosova çözüm öneri paketini desteklediklerini açýkladý. New York’ta Kosova statüsü çerçevesi için görüþmeler sürdürüldü. 19 Mayýs: Samara’da düzenlenen AB — Rusya zirve toplantýsýnda Merkel, Putin ve Baroso düzenledikleri basýn toplantýsýnda Avrupa ülkeleri Kosova’nýn baðýmsýzlýðýný desteklediðini açýklarken, Rusya ise Kosova sorununun ivedi çözülmesine karþý olduðu tutumunu ortaya attý. 21 Mayýs: ABD Baþkaný George Bush ile NATO Genel Sekreteri Þ e f e r , Kosova’nýn geleceði ile Kosova Müzakere heyetti seçimilgili fikir alýþ leri görüþtüðü toplantýda seçimv e r i þ i n d e lere yüzde 5’lik barajý kabul etti. bulundular. 29 Mayýs: Kosova Müzakere heyetti seçimleri görüþtüðü toplantýda seçimlere yüzde 5’lik barajý kabul etti. 31 Mayýs: BM Güvenlik Konseyi üyelerine Kosova kararý sunuldu. 1 Mart: Kosova vatandaþlarýna seslenen Baþkan Fatmir Seydiu 10 Þubat þiddet olaylarýnýn Kosova’nýn baðýmsýzlýðýna olumsuz etki edeceðini söyledi. Ayný gün Viyana’da Marthi Ahtisaari tarafýndan hazýrlanan, Kosova paket önerisi için birkaç gün yürütülen görüþmeler sona erdi. 5 Mart: Baþkan Fatmir Seydiu, Kosova Meclisi’nden Kosova sembollerinin kabul edilmesi için sürecin hýzlandýrýlmasý talebinde bulundu. 7 Mart: Papa XVI. Benedikt Vatikan’da Kosova Meclis Baþkaný Kol Beriþay’ý kabul etti. Ayný gün Kosova ziyaretinde bulunan ABD Dýþiþleri Bakan yardýmcýsý Daniel Frid Priþtine’de Kosova siyasi parti liderleri ile yaptýðý görüþmede Kosova için en iyi çözüm planýnýn Marthi Ahtisari’nin planý olduðunu söyledi. Amerika Baþkaný George Bush 8 Mart: Baþbakan Agim Çeku ile Rusya Devlet Baþkaný Ankara’da Türkiye Baþbakaný Valadimir Putin Kosova Recep Tayyip Erdoðan ile bir statüsünü ele aldýlar. araya geldi. 10 Mart: Viyana’da Kosova ile Sýrbistan arasýnda “fillerin görüþmesi” gerçekleþti. 12 Mart: Marthi Ahtisari ve yardýmcýsý Rohan BM Güvenlik Konseyi’nde yaptýklarý konuþmalarda Kosova’nýn baðýmsýzlýðýný öneren planýnýn kabul edilmemsi için hiçbir nedenin olmadýðý belirtiler. Kosova Meclisi, Kosova bayraðý, milli marþý ve armasý için konkur yayýnladý. 14 Mart: Müzakere heyetti meclise görüþmeler ile ilgili raporunu sundu. Seydiu, Kosova’nýn yaza kadar baðýmsýz olacaðýný açýkladý. 15 Mart: Albert Rohan BM Genel Sekreteri Ban Ki Mun’a Ahtisari’nin hazýrlamýþ olduðu Kosova çözüm öneri paketini sundu. 19 Mart: Baþkan Fatmir Seydiu BM örgütü merkezinde BM Genel Sekreteri Ban Ki Mun ile bir araya geldi. 22 Mart: Baþkan Seydiu, LDK ile AAK arasýnda koalisyonun seçimlere dek süreceði açýklamasýnda bulundu. 23 Mart: Haþim Thaçi, Baþkan Seydiu’yu “umutsuz bir partinin baþkaný olmakla” suçladý. Seydiu buna cevaben “onun seviyesinde olmak istemiyorum” yanýtýný verdi. 26 Mart: Ahtisari’nin Kosova paket önerisi Güvenlik Konseyi’ne taþýndý. Rusya hariç, bütün diðer üyeler ile Genel Sekreter planý destekledi. 27 Mart: Müzakere heyetti New York’ta Kosova’nýn baðýmsýzlýðý için lobi giriþiminde bulunacak heyeti seçti. 28 Mart: Amerika Baþkaný George Bush ile Rusya Devlet Baþkaný Valadimir Putin Kosova statüsünü ele aldýlar. 29 Mart: Avrupa Parlamentosu, Kosova’nýn baðýmsýzlýðýný desteklediðini duyurdu.30 Mart: AB, üyelerinden yapýlacak olan zirve toplantýsýnda Kosova konusunda birliðin saðlanmasý talebinde bulundu. Haziran 4. Haziran: Müzakere heyetti, Ahtisari’nin Kosova paket önerisinin sembollerin seçiminde temel alýnacaðýný duyurdu. 5 Haziran: Meclis çatýsý altýnda Kosova sembollerinin belirlenmesi ile ilgili çalýþma gurubu kuruldu. 7 Haziran: G 8 Kosova statüsü için altý ay sonra kararýn alýnmasý konusunda anlaþmaya vardý. 8 Haziran; G 8 zirve toplantýsýnda Kosova ABD Baþkaný George Bush ile ilgili Batý ile Rusya arasýnda tutumlarýn Arnavutluk ziyaretinde yaklaþýmý giriþimi baþarýsýzlýkla sonuçKosova’nın bağımsızlığını landý. desteklediğini dille getirdi. 10 Haziran: ABD Baþkaný George Bush Arnavutluk’a tarihi bir ziyaret gerçekleþtirdi. 11 Haziran: Arnavutluk Baþbakaný Sali Beriþa, Kuks’ta Baþkan Seydiu ve Baþbakan Çeku’ya Bush’un mesajýný iletti. 15 Haziran: Amerika’nýn Kosova ile ilgili müzakerecisi Frenk Vizner, Priþtine’yi ziyaret ederek, “Süreç istemediðimizden daha uzun sürüyor” dedi. 18 Haziran: AB Kosova statüsünün bir an önce çözülmesi gerektiði yönünde açýklama yaptý. 19 Haziran: Müzakere heyetti, Marthi Ahtisari’nin paket önerisinin yeniden görüþmesine karþý çýktýðýný kamuoyuna açýkladý. 20 Haziran: Batýlý ülkeler, BM Güvenlik Konseyi’ne Kosova için yeni paket önerisini sundu ama Rusya bu üçüncü Kosova önerisine de karþý geldi. 25 Haziran: Fransa Cumhurbaþkaný Nikola Sarkozy ve ABD Dýþiþleri Bakaný Condeliza Rice, “Kosova’nýn baðýmsýzlýðý kaçýnýlmazdýr” açýklamasýnda bulundular. 29 Haziran: Priþtine’de bulunan NATO Genel Sekreteri Schefer, Kosovalýlardan sabýr, Rusya’dan esneklik istedi. 3 Kosova Cuma, 4 Ocak 2008 Temmuz 2 Temmuz: Ahtisaari’nin BM Özel temsilcili görevi 31 Aralýk 2007 tarihine dek uzatýldý. 9 Temmuz: Güvenlik Konseyi Kosova gündemi ile toplandý. Toplantýda Kosova ile ilgili yeni kararý ile ilgili anlaþmazlýklar gün ýþýðýna çýktý. 10 Temmuz: Baþkan Fatmir Seydiu, New York’ta BM Genel Sekreteri Ban Ki Mun ile bir araya geldi. Mun görüþmede “Kosova sürecinin uzatýlmasý sorunlara yol açacaktýr” dedi. 11 Temmuz: Baþkan Seydiu ve Baþbakan Çeku Brüksel’de Solana ile yaptýðý görüþmede Kosova statüsünün bir an önce çözülmesi gerekliliðine imza attýlar. 15 Temmuz: Haþim Thaçi, Kosova sürecinin sonsuza dek sürmesine izin verilmeyeceðini dile getirdi. 16 Temmuz: Büyük Britanya yeni Baþbakaný Gordon Brown, Fatmir Seydiu’a gönderdiði mesajda Kosova’nýn Baþkan Fatmir Seydiu, New York’ta BM Genel baðýmsýzlýðýný destekledik- Sekreteri Ban Ki Mun ile bir araya geldi. Mun görüþmede “Kosova sürecinin uzatýlmasý sorunlerini bildirdi. lara yol açacaktýr” dedi. 17 Temmuz: AB Ortak Dýþ Politika ve Güvenlik yüksek temsilcisi Havier Solana Brüksel’de Marthi Athisari ile Kosova’yý görüþtü. 19 Temmuz: ABD Dýþiþleri Bakaný Rice, Lizbon ziyareti sýrasýnda ABD’nin Kosova’nýn baðýmsýzlýðýndan yana olduðunu açýkladý. 20 Temmuz: Baþbakan Çeku, Kosova’nýn baðýmsýzlýðýný 28 Kasýmda ilan edilmesi önerisinde bulundu. Ayný gün Amerikalý General Erhart “Monteith” askeri kampýný TMK yetkililerine teslim etti. 23 Temmuz: Washington’da bulunan Kosova Müzakere heyetti ABD Dýþiþleri Bakaný Rice ile bir araya geldi. 24 Temmuz: Kosova’da görevi sona eren AB özel temsilcisi Torbyorn Solstrom Kosova’dan ayrýlmadan ayrýlýrken, Avrupa Birliði’nin Kosova sorununun çözümü için bir saniye bile kaybetme lüksü olmadýðýný ifade etti. 25 Temmuz: Kosova’nýn bir çok bölgelerinde orman yangýnlarý meydana geldi. 26 Temmuz: Müzakere heyetti ve UNMIK Yöneticisi Rüker, Kasým ayýnda seçimlerin yapýlmasý konusunda anlaþmaya vardýlar. 27 Temmuz: Wolfgang Ýþinger Kosova için yapýlacak ek görüþmelere AB özel temsilcisi olarak seçildi. 30 Temmuz : Temas Artý Gurubu Kosova statü ek görüþmelerin 120 gün daha uzatýlmasý konusunda anlaþmaya vardý. Moskova, görüþmelerde kendisini temsil etmesi için Harçenko’yu bu göreve seçti. Ekim 1 Ekim: Ýsviçreli Tim Guldimam Kosova AGÝT Misyonu baþkaný görevine seçildi. Ayný gün 17 Kasýmda yapýlacak olan seçimlere 97 siyasi oluþumun katýlacaðý açýklandý. 4 Ekim: Arnavut Ulusal Ordusunun görüntülerinin televizyon kanalarýný süslemeye baþlamasýndan sonra Baþkan Seydiu, Kosova’nýn kurum dýþý silahlý örgütlere ihtiyacý olmadýðý açýklamasýnda bulundu. 8 Ekim: Kosova için Deyton modelinde bir uluslararasý toplantý düzenleneceði söylentilerini Baþkan Seydiu, “Ýkinci Deyton olmasý için gerek yok” þeklinde yorumladý. 9 Ekim: BM Güvenlik Konseyi Kosova’nýn geleceðini tartýþtý. ABD’nin BM Büyükelçisi Khalilzad, Kosova statüsünün kýsa bir zaman içinde çözülmesi gerekliliðine iþaret eden bir konuþmada bulundu. Rusya BM Büyükelçisi Vitaliy Çurkin ise görüþmelerin devam edilmesi gerektiðini savundu. Ayný gün Londra’da bulunan Kosova Müzakere heyetti Büyük Britanya Dýþiþleri bakaný Deyvid Milibard ile bir araya geldi. Milibard, 10 Aralýkta taraflar arasýnda yapýlacak görüþler ile sürecin noktalanacaðýný söyledi. 14 Ekim: Brüksel’de Priþtine ile Belgrat arasýnda görüþmeler baþarýsýzlýkla sonuçlandý. 16 Ekim: Kosova Meclisi Marthi Ahtisari’nin Kosova paket önerisinde öngörülen yasalarýn kabul edileceðini duyurdu. Ayný gün ABD Dýþiþleri Bakanlýðý sözcüsü Tom Casey, Kosova için tek çözüm yoluBrüksel’de Priþtine ile Belgrat arasýnda nun baðýmsýzlýk görüþmeler baþarýsýzlýkla sonuçlandý. olduðunu açýkladý. 17 Ekim: ”Frierdich Ebert Stuftung” kamuoyu araþtýrma merkezinin yaptýðý seçim anketinden galip PDK çýktý. 21 Ekim: Müzakere heyetti Paris’te Fransa Dýþiþleri Bakaný Kouchner ile bir araya geldi. Kouchner, 10 Aralýktan sonra ek görüþmeler olmayacak açýklamasýnda bulundu. 22 Ekim: Viyana’da taraflar arasýnda bire bir görüþmeler baþarýsýzlýkla sonuçlandý. 25 Ekim: Slovenya Dýþiþleri Bakaný Dimitriy Rupel Kosova’yý ziyaret etti. 26 Ekim: Kosova’da seçim kampanyasý baþladý. 29 Ekim: Prizren Belediye meclisi binasýnýn bir bölümü yandý. Kosova genelinde ekmek fiyatlarýna zam yapýldý. Bu zam ile ekmek 25 sentten 40 ila 50 sente sýçradý. Aðustos 1 Aðustos: BM Genel Sekreteri Ban Ki Mun 10 Aralýk tarihine kadar sürecek görüþmeler ile ilgili Temas Artý Troykasý’ndan deðerlendirme raporu istediðini duyurdu. 6 Temmuz: Baþkan Seydiu Tiran’da Arnavutluk Cumhurbaþkaný Bamir Topi ile bir araya geldi. 7 Aðustos: Kosova genelinde ekmek fiyatlarýna zam yapýldý. Bu zam ile ekmek 25 sentten 40 ila 50 sente sýçradý. 8 Aðustos: Napoli’de görev yapan NATO Avrupa Komutaný Amiral Urlih, Kosova’yý ziyaret etti. 9 Aðustos: Temas Artý Gurubu 120 gün sürecek ek görüþmelerde taraflarýn gündemi saptamalarý isteminde bulundu. 10 Aðustos: Üçlü heyet Belgrat’ta Sýrp tarafýnýn Kosova statüsü ile ilgili tutumunu dinledikten sonra Priþtine’ye geldi. 11 Aðustos: Priþtine’de Kosova Müzakere heyetti ile temaslarda bulunan Troyka’nýn AB temsilcisi Ýþinger, Kosova’nýn parçalanmasýnýn gündemde olmadýðýný söyledi. 10 Aðustos: Kosova Ýstatistik Kurumu Kosova’da enflasyonun % 1,5 olduðunu açýkladý. 17 Aðustos: Kosova Merkezi Seçim Komisyonu merkezi ve yerel seçimlere katýlacak olan partilerin, bireylerin ve vatandaþlar inisiyatifi gibi oluþumlarýn kayýtlarýna baþladý. 23 Aðustos: Troyka’nýn AB temsilcisi Ýþinger, Priþtine’de Kosova siyasi parti temsilcileri ile bir araya geldi. 30 Aðustos: Müzakere heyetti Viyana’da Belgrat ile yapýlan görüþmelerine katýldý. 31 Aðustos: Kosova’da merkezi ve yerel seçimlerin 17 Kasýmda yapýlacaðý açýklandý. Kasým 5 Kasým: Viyana’da taraflar arasýnda bire bir görüþmeler yapýldý. Görüþmede Belgrat, Kosova’ya Hong Kong modelini önerdi. Priþtine ise yalýnýz baðýmsýzlýðý kabul edeceðini dile getirdi. Ayný gün Kosova yeni anayasasýnda Kosova’nýn parlamenter bir cumhuriyet olacaðý açýklandý. Kosova Meclisi, 2008 için 1 milyar 27 milyonluk bir bütçe kabul etti. 6 Kasým: Ýtalya Dýþiþleri Bakaný Masimo D’Alema AB’nin Kosova’nýn baðýmsýzlýðýný destekleyeceði açýklamasýnda bulundu. 8 Kasým: Almanya Dýþiþleri Bakaný Valter Þtaynmayer, Kosova Müzakere heyetini kabul etti. 12 Kasým: UNMIK Yöneticisi Rüker Kosova Meclisinin süresini Aralýða kadar uzattý. 13 Kasým: AB Troyka temsilcisi Ýþinger, Kosova sürecinin kritik döneme girdiði yönünde açýklamada bulundu. 15 Kasým: Kosova’da seçim kampanyasý sona erdi. 16 Kasým; Kosova Müzakere heyetti, vatandaþlarý en doðal haklarý olan seçime hakkýný oy vererek kullanmaya davet etti. 17 Kasým: Kosova’da ilk defa açýk listelerle genel, yerel ve belediye baþkanlýk seçimleri yapýldý. 19 Kasým: AGÝT resmi olmayan seçim sonuçlarý açýkladý. Seçimlerin galibi Haþim Thaçi’nin baþkanlýk ettiði Kosova Demokratik Partisi PDK oldu. 20 Kasým: Kosova statü görüþmeleri ile ilgili taraflar Brüksel’de beþinci kez bire bir görüþmelerle bir araya geldi. 26 Kasým: Priþtine ile Belgrat arasýnda Avusturya’nýn Baden kentinde son defa yapýlan bire bir görüþmeler baþarýsýzlýkla sonuçlandý. 28 Kasým: R u s y a , Kosova’nýn baðýmsýzlýðýna karþý olduðunu duyurdu. 29 Kasým: A m e r i k a MKFOR birlikleri Kosova’nýn kuzeyinde “Nothing Hil” Seçimlerin galibi Haþim Thaçi’nin askeri kampýna baþkanlýk ettiði Kosova Demokratik geri döndü Partisi PDK oldu. 30 Kasým: Merkez Seçim Komisyonuna baðlý Ýtiraz Kurulu Kosova’nýn 31 seçim merkezinde seçim sonuçlarýnýn iptal edildiðini duyurdu. Eylül 6 Eylül: Sýrbistan, Kosova’ya karþý yaptýrýmlar uygulama tehditte bulundu. 7 Eylül: Kosova Müzakere heyetti düzenlediði toplantýda Londra’da 19 Eylülde düzenlenecek olan Troyka toplantýsýnda Sýrbistan ile iki baðýmsýz devlet arasýnda iþbirliðinin önerileceðini açýkladý. 19 Eylül: Müzakere heyetti Londra’da Troyka üyeleri ile bir araya geldi. AB’nin Troyka temsilcisi Ý þ i n g e r ’ i n “Kosova’nýn parçalanmasý masadadýr” açýklamasý büyük tepki ABD Dýþiþleri Bakaný Rice, yarattý. “baðýmsýz bir Kosova 20 Eylül: Londra’dan Kosova’ya dönem Balkanlarda istikrarý saðlar” açýklamasýnda bulundu. Müzakere Heyetti 10 Aralýktan sonra Kosova statü ile ilgili herhangi baþka bir görüþmeleri kabul etmeyeceklerini açýkladý. 21 Eylül: Sýrp medyasý Kosova için Hong Kong modelini önerdi. Rusya tarafýndan destek alan bu model Priþtine tarafýndan ret edildi. 25 Eylül: ABD Dýþiþleri Bakaný Rice, “baðýmsýz bir Kosova Balkanlarda istikrarý saðlar” açýklamasýnda bulundu. 26 Eylül: UNMIK vekili Stiven Þuk görevini kötüye kullandýðý yönünde kendisine yapýlan suçlamalarý asýlsýz olarak deðerlendirdi. 28 Eylül: New York’ya “taraflar arasýnda yapýlan bire bir görüþmelere taraflarýn farklý tutumlarý damgasýný vurdu. BM Güvenlik Konseyi Kosova gündemi ile bir araya geldi. Bir sonuç alýnmayan görüþmeden sonra Priþtine tek taraflý baðýmsýzlýðý ilan edeceðini dünyaya duyurdu. Aralýk 3 Aralýk: Üçlü Kosova’yý ziyaret etti. AB temsilcisi Ýþinger ve ABD temsilcisi Visner, görüþmeler için her tür giriþimlerin tükendiðini savunurken, Rus temsilci Harçenko ise görüþmelerin devam edilmesi gerektiðini savundu. Ayný gün Kosova Merkez Seçim Komisyonu Kosova meclisi seçim sonuçlarýný açýkladý. 4 Aralýk: Seçim Komisyonu, Belediye baþkanlarý ikinci tur seçimlerinin 8 Aralýkta yapýlacaðýný duyurdu. 5 Aralýk: Kosova için tüm diplomasý giriþimler tükendi. Görüþmelerin uzatýlmamamsý yönünde bir fikir birliðine varýldý. 6 Aralýk: UNMIK vekili Stiven Þuk, BM 1244 sayýlý kararýn esnek olduðuna dikkat çekerken, bu kararýn Kosova’nýn baðýmsýzlýðýný ilan edilmesine olanak saðladýðýný savundu. 7 Aralýk: Brüksel’de düzenlenen AB Dýþiþleri bakanlarý toplantýsýnda Kosova’nýn baðýmsýzlýðýnýn tanýmasý ve görüþmelerin sürmesine karþý çýkýldý. Ayný gün Troyka, BM Genel Sekreteri Ban Ki Mun’a taraflar arasýnda yapýlan görüþmeler ile ilgili deðerlendirme raporunu sundu.8 Aralýk: Ýpek Belediyesine baðlý Gorajdeç köyünde bir gurup Sýrp KFOR Komutaný General Kvasiye de Marnak ve UNMIK Yöneticisi Yoakim Rüker’e saldýrdý. 9 Aralýk: AGÝT ve Merkezi Seçim Komisyonu Belediye baþkanlarý ikinci tur seçimlerin sonuçlarýný açýkladý. 10 Aralýk: AB Dýþiþleri bakanlarý Brüksel’de Kosova’yý masaya yatýrdýlar. Kýbrýs hariç tüm ülkeler Kosova’nýn baðýmsýzlýðýný desteklediler. 11 Aralýk: Baþkan Fatmir Seydiu, PDK Baþkaný Haþim Thaçi’yi yeni hükümet kurma ile görevlendirdi. 12 Aralýk: Ýngiltere Baþbakaný Gordon Brown, “Biz Kosova’nýn baðýmsýzlýðýný destekliyoruz” açýklamasýnda bulundu. 13 Aralýk: Kosova ziyaretinde bulunan Amiral Figerhald, Kuzey Kosova’da þiddet olaylarýnýn olabileceðine vurgu yaptý. 14 Aralýk: Lahey Mahkemesi Ramuþ Haradinay ve savaþ arkadaþý Lah Brahimayý bayram dolayýsýyla iki haftalýðýna serbest býraktý. 16 Aralýk: Baþkan Seydiu ve Haþim Thaçi Güvenli Konseyi toplantýsýna katýlmak için New York’a hareket ettiler. 20 Aralýk: BM Güvenlik Konseyi Kosova gündemi ile bir araya geldi. Bir sonuç alýnmayan görüþmeden sonra Priþtine tek taraflý baðýmsýzlýðý ilan edeceðini dünyaya duyurdu. Ayný gün adý skandallara karýþan UNMIK vekili Stiven Þuk sessizce Kosova’dan ayrýldý. 23 Aralýk: ORA Baþkaný Veton Surroi partisinin baþkanlýk görevinden istifa etti. 25 Aralýk PDK, ilkesel olarak LDK ile koalisyon hükümeti kurmayý kabul ettiðini duyurdu. Kosova Beriþa: “Kosova’nýn baðýmsýzlýðýný hiçbir güç önleyemez” Meclis Baþkaný, Kosova’nýn baðýmsýzlýk yolculuðuna doðru yol aldýðýný ve bu yoldan da bir sapmanýn olamayacaðýný ifade ederken, bu noktadan sonra Kosova’nýn baðýmsýzlýðýný kimsenin engelleyemeyeceðini söyledi. M eclis Baþkaný Kol Beriþa yeni yýl dolayýsýyla gazetecilere bir araya geldi. Meclis Baþkaný, Sýrbistan Meclisi tarafýndan Kosova’nýn baðýmsýzlýðýna karþý kabul ettiði kararý gereksiz olarak deðerlendirirken þu noktadan sonra Kosova’nýn baðýmsýzlýðýný hiçbir güç önlenmeyeceðini söyledi. Beriþa, “Uzun zamandan beri Kosova statüsünün belirlenmesi arifesi içindeyiz. Bunu anlamak için Güvenlik Konseyi’nin son toplantýsýna bir bakmak kafidir. Orada ABD ve AB’nin kendi koordinasyonu ile baðýmsýzlýðýn ilan edilmesi için yeþil ýþýk yaktýðýna þahit olabiliriz. Ben vaat eden ve büyük sözler söyleyen bir kiþi deðilim. Ama bulunduðumuz bu noktadan sonra ne Sýrbistan, aldýðý kararla ne de baþka bir güç bu gerçeði örtbas edemez” dedi. Geçen yýllýn en önemli olaylarýn baþýnda Kosova statü görüþmelerinin baþarýsýzlýkla sonuçlanmasýný gösteren Beriþa, “Görüþmelerin baþarýsýzlýkla sonuçlanmasýný bekliyorduk. Bu baþarýsýzlýk Kosova’nýn baðýmsýzlýk yönünde yolunu açmýþ bir geliþmedir” dedi. Kosova statüsünün belirlenmesinin baðýmsýzlýk eþiðinde olduðunu hatýrlayan Meclis Baþkaný, baðýmsýzlýðýn kýsa bir zaman içinde gerçekleþeceðini söyledi. K Son aylarý %10’luk zamla geçirdik osova Ýstatistik Kurulu 2008 yýlýnda ekonomi geliþme ile ilgili yapmýþ olduðu bir araþtýrmayý kamuoyu ile paylaþtý. Yayýnlanan araþtýrmaya göre Kosova’da yýlýn son aylarýnda yaþanan zamlarýn Kosova’nýn Kasým - Aralýk aylarý bilançosunun 1,2 milyar kayýpla kapanmasýna ve fiyatlarýn % 10 artmasýna etki ettiðine dikkat çekilirken, Kosova’da 2007 yýllýnda 1,4 milyar malýn ihraç edildiði, 134 milyon tutarýndaki malýn da ithal edildiðinin altý çiziliyor.Araþtýrmaya göre, ihraç edilen malýn % 60’ýný iþlenmiþ ve iþlenmemiþ mallar, % 11’ini yemek, içki ve sigara, % 9’unu yanýcý maddeler, % 15’inin makine ve makine parçalarý, % 1’ini kimya ürünleri ile % 4’ünü de diðer mallarýn oluþturduðuna dikkat çekiliyor. Ekonomi Ýstatistik Departmaný Ýsmayl Sahiti konu ile ilgili yaptýðý açýklamada ihraç edilen mallarýn, ithal edilen mallardan daha yüksek olduðunu ikisi arasýndaki farkýn % 9,4 olduðunu ifade etti. Kosova’da üretilmeyen mallarýn % 90,6 ihraç edildiðini belirten Sahiti, bu mallarýn bu yýl içinde de tekrardan ithal edilmesinin beklendiðini söyledi. Sýrbistan tarafýndan Kosova’ya uygulayacaðýný duyurduðu ambargoyu da deðerlendiren Sahiti, Sýrbistan’dan ihraç edilen mallarýn sayýsýnýn az olduðunu belirtirken, bunun da yerli üretimin artmasýna önemli katký sunduðunu söyledi. Sahiti, 2006 ila 2007 yýllarýnýn kasým aylarý arasýnda fiyatlarýn % 10,5 arttýðýna dikkat çekerken, ekmek fiyatýna yapýlan % 60,6’lýk zammýn diðer gýda ürünlerin artmasýna etki ettiðini söyledi. Sahiti, “Ekmek fiyatýndaki bu artýþ yaðlarýn % 40,4, sebzelere % 19, meyvelerin % 10,9, ulaþým hizmetlerinin % 11,3, kahve, çay ve kakaonun %7,7, alkolsüz içkilerin % 6,8, ev eþyalarýnýn % 4,6, sigaranýn % 1,2, týp ürünleri ve hizmetlerinin % 3.5, nakliyat hizmetlerinin % 7.7 ve otel hizmetlerinin % 3.5 artmasýna etki etmiþtir” dedi. : 4 10 ý y a S KOSOVA TÜRKLERÝ’NÝN ÝLK BAÐIMSIZ GAZETESÝ Haftalýk gazete Sahibi ve Genel Müdürü: Mehmet BÜTÜÇ Yazı İşleri Müdürü: Sencar KARAMUÇO Ýç Haberler: Fevzi KARAMUÇO Kültür: Ýskender MUZBEG Yayýn Koordinatörü: Taner GÜÇLÜTÜRK Balkan ve Ankara Muhabiri: Erhan TÜRBEDAR Gilan Muhabiri: Celal MUSTAFA Mamuþa Muhabiri: Suphi MAZREK Muhabirler Koordinatörü: Enis TABAK Spor: Ýsmail MAKASÇÝ Mizanpaj: Eren BÜTÜÇ Yazýlarda ortaya atýlan fikirler, yazarlara aittir. Gazetemizin resmi görüþü deðildir. Yazýlarýn sorumluluðu yazarlara aittir. e-mail: yenidonem@hotmail.com yenidonem_kosova@yahoo.com Adres: Adem Yaþari No: 8, Prizren/Kosova Tel. 029 623 503 Fax: + 381 (0)29 623 503 Cuma, 4 Ocak 2008 4 Turk: “Slovenya kendi baþýna Kosova sorununu çözemez” S lovenya Baþkaný Danilo Turk “Mladina” dergisine verdiði demeçte “Kosova sorununun bir Avrupa sorunu olduðuna dikkat çekerken, Slovenya’nýn dönem baþkanlýðý içinde tek baþýna bu sorunu çözemeyeceðini ifade etti. Slovenya’nýn Balkanlarda çýkacak olan olasý çatýþmalara arabuluculuk yapmayacaðýnýn altýný çizen Turk, Kosova sorununun için çözümü zamanýn daraldýðýný ve çözüm için ortak bir tarihin saptanmýþ olduðunu söyledi. Slovenya Baþkaný Danilo Turk, “Slovenya’nýn AB Dönem baþkanlýðýnda esas görevi Kosova için AB ülkeleri arasýnda ortaklaþa bir tutumun oluþturulmasý olduðunu dile getirdi. Merkel: “Kosova Avrupa’nýn sorumluluðundadýr” A lmanya Baþbakaný Angela Merker Almanya “Handelsbat” gazetesine verdiði demeçte diðerleri arasýnda Kosova sorununa da deðindi. Kosova statüsünün belirlenmesinin bölge istikrarýna olumlu katký sunacaðýnýn altýný çizen Merkel, “Sýrplar ve Arnavutlar arasýnda Kosova statüsünün belirlenmesi ile ilgili yapýlan görüþmelerin baþarýsýzlýkla sonuçlanmasýndan dolayý Kosova bu günlerde çýkmaz bir yola girmiþ bulunuyor. Bu noktadan sonra sorunun çözümü için sorumluluk Avrupa’ya düþmektedir” dedi. Kosova statüsünün belirlenme þekline deðinen Merkel, çözümün bölgede barýþ ve istikrarýn saðlanmasý yönünde olmasý gerektiðini söyledi. Merkel ancak bu tür biz çözüm sayesinde parlak bir geleceðin temelinin atýlabileceðini sözlerine ekledi. Banka: Raiffeisen Bank Yeni Dönem Hesap No: 1502001000171635 Yeni Dönem KTM Þirketi Danýþma Kurulu: Baský: Fikri Þiþko (Ýl Mahkeme Yargýcý) “SIPRINT” basýmevi Refki Taç (Avukat, Uluslararasý Hukuk Uzmaný) Prizren Zeynel Beksaç (Türkçem Dergisi Sahibi) Agim Rifat Yeþeren (Belediye Kamu Avukatý) Levent Koro (UNDP Ekonomi Uzmaný) “Yeni Dönem” Kosova Türk Medyasý Elsev Brina (Türk Dili Öðretmeni) yayýnýdýr. 5 Kosova Rupel: “Kosovalýlar AB istiþaresi ile baðýmsýzlýðýný ilan edecek” Cuma, 4 Ocak 2008 Avrupa Birliði Dönem Baþkanlýðýný üstlenen Slovenya Dýþiþleri Bakaný Rupel, Sýrbistan’ýn geleceðinin Avrupa’da olduðunun altýný çizerken, Kosova’nýn baðýmsýzlýðýný sadece ve sadece Avrupa Birliði ile istiþare ettikten sonra ilan edebileceðini söyledi. Y eni yýlda AB dönem baþkanüstlenen lýðýný Slovenya Dýþiþleri Bakaný Dimitriy Rupel, Avusturya “Kurir” dönem gazetecisine baþkanlýðýnda yapmayý planladýklarý ile ilgili açýklamalarda bulundu. Yapacaklarý ilk iþin AB’nin Sýrbistan’la ocak ayýnda Ýstikrar ve Birleþme anlaþmasýný olacaðýný imzalamak ifade eden Rupel, “Kosova ve Sýrbistan ayrý birer öyküdür. Slovenya, birliðin içinde Sýrbistan’ýn güçlü bir savunucusu olacak. Sýrbistan ile ocak ayýnda imzalanacak olan anlaþmanýn özel önemi vardýr. Bu anlaþma Balkanlarda istikrarýn saðlanmasýnda önemli rol oynayacaktýr” dedi. AB Dönem Baþkanlýklarý esnasýnda karþýlaþacaklarý en büyük sorunlardan birinin Batý balkanlar olacaðýna dikkat çeken Rupel, “Bölgede durum huzura halen kavuþmuþ deðildir. 1991 yýlýnda baþlayan Yugoslavya krizinin Kosova sorununun çözülmesiyle sona ereceði inancýný taþýyorum” dedi. Sýrbistan ile Kosova arasýnda iliþkilerin gündemde öncüllük deðil de bir gereksinme olacaðýný belirten Rupel, “Kosova sorununun ne ABD ne de Rusya’nýn sorunudur. Sorun Avrupa’nýn temel bir sorunudur. Avrupa Birliði olarak bu yüzden de Kosova’da AB misyyerleþmesi onunu yönünde karar aldýk” dedi. AB’nin Kosova sorununun çözümü için inisiyatifi üzerine aldýðýný ve almaya da devam edeceðini ifade eden Rupel, “Kosova’nýn baðýmsýzlýðý ile ilgili ortak adýmlar atýlacaktýr. bir deyiþle Baþka Kosova baðýmsýzlýðýný Avrupa ile danýþarak ilan edecektir. Bunun dýþýnda bir olasýlýk yoktur. Bu gerçeði farklý yorumlayarak Kosova’yý bölmek isteyen kiþiler bulunuyor” dedi. Arnavutlarýn Kosovalý Sýrplarý Kosova kurumlarýna entegre etmeleri gerektiðini ifade eden Rupel, burada en büyük sorunun Sýrplarýn Kosova’yý kendi ana vataný olarak saymamalarýndan kaynaklandýðýný söyledi. Hangi Batý Balkan ülkeleri AB üyesi olmaya yakýn ile ilgili soruya Rupel, “Hýrvatistan, Sýrbistan, Makedonya, Karadað, Bosna Hersek ve ayný zamanda Kosova ve Arnavutluk” yanýtý verdi. Sýrbistan meclisi tarafýndan Kosova ile ilgili kabul edilen kararý Sýrbistan’da seçim öncesi olaylarýn bir yansýmasý olarak nitelendiren Rupel, Sýrbistan’ýn birliðe üye olmak istemediðini söyledi. Çizov: “Kosova statüsünün belirlemek AB’nin iþi deðildir” Kosova’nýn baðýmsýzlýðýnýn önünde en büyük engel olan Rusya bu konumunu sürdürmeye devam ediyor. Rusya’nýn Belgrat Büyükelçisi Çizov, Kosova sorununun tek çözüm yolunun Birleþmiþ Milletler þemsiyesi altýnda olduðunu ifade ederken, Kosova’da Avrupa Birliði’nin temel kader belirleyicisi olamayacaðýný söyledi. R usya Belgrat Büyükelçisi Vladimir Çizov Moskova “Vremya novostey” gazetesine Kosova statüsünün belirlenmesi ile ilgili önemli açýklamalarda bulundu. Kosova statüsünün belirlenmesinin AB yetkisi dahilinde olmadýðýný ifade eden Büyükelçi Çizov, Kosova’ya BM misyonu dýþýnda her hangi bir misyonun gönderilmesinin uluslararasý hukuk ve BM Güvenlik Konseyi kararýna aykýrý olacaðýný söyledi. Sorunun çöüzü için yetkinin BM’de olduðunu tekrarlayan Çizov, “Avrupa Birliði Kosova’nýn ekonomik kalkýnmasý ile UNMIK’ten yetkileri devralabilir. Ama bunun dýþýndaki diðer çalýþmalar BM 1244 sayýlý karara göre uygulanmalýdýr” dedi. 13 ila 14 Aralýkta düzenlenen AB zirve toplantýsýnda Kosova’nýn baðýmsýzlýðýnýn tanýmasý ne de Kosova’da hukuk misyonunun planlanmasý ile ilgili karar alýnmadýðýný belirten Büyükelçi Çizov, Kosova’ya yalýnýz polis — yargýç kontenjanýnýn gönderilmesi için karar alýndýðýný söyledi. Rusya ve AB arasýnda Kosova için farklý görüþler olduðunu kabul eden Çizov, AB üyeleri arasýnda konu ile ilgili de farklý görüþler olduðuna dikkat çekti. Rusya’nýn uluslararasý hukuk esasýnsa görüþmelerin devam edilmesinden yana olduðunu tekrarlayan Çizov, “Tek taraflý baðýmsýzlýðýn ilan edilmesi önemli deðildir. Bu karar verilecek tepkiler önemlidir. Tarihte tek taraflý baðýmsýzlýðýn tanýnma örnekleri mevcuttur. Ama bunun iþlevsel olmadýðýna herkes þahittir” dedi. Kosova gündemi Sencar Karamuço 2007 de baðýmsýzlýk getirmedi K ocaman bir yýlý daha geride býraktýk. Ýyisiyle kötüsüyle bir yýlý daha eskittik. Genel olarak yýlý analiz etmiþ olursak 2007’nin diðer yýllara oranla Kosova açýsýndan önemli ve belirleyici bir yýl olduðunu söyleyebiliriz. Yoðun ve yorucu geçen yýl, son ayýnda vermesi gereken baðýmsýzlýk meyvelerini vermeyerek bu ümidi yeni gelen 2008 yýlýna býrakmýþ oldu. Yani bütün yýl boyunca baðýmsýz olmayý bekleyen vatandaþlarýn tadý damaðýnda kalmýþ oldu. Kosova statüsünde bu belirsizlik ile kimi bazý diðer faktörler (iþsizlik, ekonomik çýkmaz, hükümetin halen kurulmuþ olmamsý v.b.) nedeniyle halk yeni yýlý aklý karýþýk ve belirsizliklerle girmiþ oldu. Bu etkenler yaþamýmýzýn doðal birer gerekliliði olduðunu düþündüðümüz zaman belirsizliðin ne derecede vahim olduðuna þahit olabiliriz. Geride býraktýðýmýz yýlda belli aralýklarla Kosova ile yattý — kalktý. Yýl içerisinde Kosova sorununa çözüm bulmak için uluslararasý toplumda tam anlamýyla bir güç mücadelesi yaþandý. Bu mücadele Avrupa — Amerika müttefikliði karþýsýnda Rusya — Sýrbistan arasýnda yaþandý. Bu mücadeleler sonrasýnda uluslararasý toplumun ortak bir anlaþmaya varamayacaðýna tanýk olduk. Ne yapýldýysa yapýlsýn Priþtine — Belgrat ve ABD — Rusya arasýnda sorunun çözümü konusunda bir fikir birliðine varýlmadý. Kosova için çözüm önce Birleþmiþ Milletler çatýsý altýnda arandý ama bulunamadý. Bundan sonra süreç Temas Artý Gurubu gündemine taþýndý. Gurup oluþturmuþ olduðu Troyka arabuluculuðu altýnda taraflarýn aralarýnda bir anlaþmaya varmalarý için yoðun mekik diplomasi yürütülmesine raðmen taraflar býrakýn bir anlaþmaya varmayý bir nokta üzerine dahi anlaþamadýlar. Bu görüþme maratonun baþarýsýzlýkla sonuçlanmasýndan sonra Temas Artý Gurubu hazýrlamýþ oldu rapor ile Kosova dosyasýný tekrar Birleþmiþ Milletler gündemine taþýnýndý. Yýlsonunda Güvenlik Konseyi’nde yapýlan oturumda da sorunun çözümü için hiçbir ilerleme kaydedilemedi. Bu çözümsüzlüðün ardýndan Kosova’nýn tek taraflý da olsa baðýmsýzlýðýný ilan etmesi tartýþýlmaya baþlandý. Priþtine’nin bu olasýlýðý gündeme getirmesi uluslar arasý toplumun büyük bir kýsmý tarafýndan destek buldu. Ama toplum bu hareketin zamanýnda verilmesi konusunda Priþtine’yi uyararak beklemesi tavsiye edildi. Bu yüzden de halkýn yýl boyunca beklemiþ olduðu baðýmsýzlýk yeni ayak bastýðýmýz 2008’e sarkmýþ oldu. Yani geçen yýl beslenen baðýmsýzlýk ümitleri bir yýl daha ertelenmiþ oldu. 2007’de Kosova ile ilgili ne önemli geliþme ilk defa uluslararasý bir planla Kosova’nýn baðýmsýzlýðýndan bahsedilmesiydi. 1990’lardan bugüne kadar Kosova çok defa baðýmsýzlýk için sesini yükseltmiþ ama bu istekler hiçbir zaman dikkate alýnmýþtý. Ama BM Kosova Özel temsilcisi Marthi Ahtisaari, Priþtine ile Belgrat arasýnda yaptýðý arabuluculuk görüþmeleri sonrasýnda Kosova’ya uluslararasý denetim altýnda baðýmsýzlýk öngören bir reçeteyi uluslararasý topluma sundu. Bu olayýn yaný sýra Kosova açýsýndan diðer önem arz eden diðer bir geliþmede Arnavutluk’ta cereyan etti. Arnavutluk ziyaretinde bulunan Amerika Baþkaný George Bush, Kosova’nýn artýk baðýmsýz olmasý gerektiðini savundu ve Kosova’ya baðýmsýzlýk sözü verdi. Bütün bu olumlu geliþmelerin artýk yeni girdiðimiz bu yýlda meyvelerini bekleyeceðiz. 2008’in bizlere uðurlu gelmesi dilekleriyle... Kosova Fevzi Karamuço D 6 G ü ze l s ö zl e r Bir harf kâtibini göstermeksizin olmaz. San’atlý bir nakýþ nakkaþýný bildirmemek olmaz. Yeni 2008 yýlýna ümitlerle girdik ünya yeni yýla þampanyalar patlatarak girdi. Kosova’da ise imkanlarý iyi olan bir azýnlýk bu faaliyete imza atabildi. Ama halkýn, uzun zaman baðýmsýzlýk ümitleri, þampanyalar patlatýlarak kutlanamadý. Baðýmsýzlýk yeni girdiðimiz bu yýla sarkmýþ oldu. Kosova 2007’de be baðýmsýz oldu ne de Kosova yeni hükümetine kavuþtu. Kosova’nýn baðýmsýzlýk kaderi uluslararasý birliðine baðlý iken, hükümetin kurulmasý ise Kosovalýlara baðlý bir etkendi. Ama bu iki olasýlýðýn da hiçbiri sonuç vermedi. Yeni yýla kadar hükümet kurulamadý. Ýki büyük parti topu bir birlerine atmaktan hükümeti kurmayý baþaramadý. Viyana filarmonisinin düzenlediði yeni yýl konseri dünyada barýþ ve insanlar arasýnda dostluðun sürmesini diledi. Dünya Baba Þtraus ve çocuklarýnýn icra ettikleri valser ve polkalarý ile yeni yýla ayak bastý. Büyük felsefeci Aristo binlerce yýl önce umut fakirlerin en büyük ruhsal besinidir demiþti. Biz de Kosovalýlar olarak tükenmek bilmeyen umutlarla, baðýmsýzlýðýmýz düþünerek yeni yýla ayak bastýk. Geçen yýlýn ortasýna dek bu sorunun bitmesini bekledik. Ama Olmadý. Viyana görüþmeleri 16 ay baþarýsýzlýkla sonuçlanmasýnýn baðýmsýzlýða yol açacaðý ümitlerini de beraberinde getirdi. Ama Batý, Rusya’ya taviz vererek bitmek bilmeyen masala 120 gün daha ekledi. Yani bu süre içinde de gol atýlmayýnca, hakem oyunun bitirmedi ve maçýn uzanmasý yönünde takdirini kullandý. Bu geliþmeden sonra Rusya maçýn “altýn gol atýlýncaya” kadar devam edilmesi gerektiðini savundu. Ama Batý maçýn sonsuza dek golsüz kalacaðýnýn farkýna varýnca, maçýn uluslararasý denetim altýnda son bulmasý kanýsýna vardý. 2007 yýlýnda baðýmsýzlýk için ümitlerimiz vardý ama son anda direkten dönüldü. Baðýmsýzlýk denklemi otomatikman da bu yýla taþýnmýþ oldu. Baðýmsýzlýk ile ilgili yýl boyunca baðýmsýzlýk ile ilgili yol gösteren çok oldu. Kýrýlan arabanýn tekerleði gibi çok kiþi çözüm yolu gösterdi. Farklý öneriler ortaya atýldý. Ama kýrýlan arabanýn tekerleði bütün bu önerilere raðmen onarýlamadý. Baþka bir deyiþle araba çamura saplanýp kaldý. Ne ileriye gidebildi ne de geriye dönebildi. Arabanýn geriye gitmemsi uluslararasý toplumun sorunun çözümünde kararlý olduðunu gösteriyor. Araba artýk düzgün, engebesiz yollara çýkmaya hazýr hale getirilmelidir. Çünkü kat etmesi gereke yolarda çok sayýda engeller bulunuyor. Eðer bununla ilgili ortak bir fikir bulunursa Balkanlarýn son kara noktasý da hartadan silinecek. Baðýmsýzlýk ümitleri 2008 yýlýna sarktý. Tahminlere göre baðýmsýzlýk çiçekleri 2008 yýlýn ilkbaharýnda açacak. Uzun zaman beklenen baðýmsýzlýk aðacý, Avrupa Birliði ülkelerinin süslenmiþ olduðu bir aðaç olacak. Dýþarýdaki hesabýn yanýnda evdeki hesapta çarþýya uymadý. Kosova 2008 yýllýna yeni kurumlarý kurulmadan girdi. Hükümet kurmak ile görevlendirilen PDK Baþkaný Haþim Thaçi LDK ile bu konuda ortak bir noktada buluþamadý. Ýki parti yeni hükümet kurmak için ilkesel anlaþtýklarýný duyurmalarýna raðmen halen bu konuda bir anlaþmaya imza atamadýlar. Bakanlýk sayýsýnda anlaþtýlar ama bakanlýklarýn daðýtýmý konusunda anlaþamadýlar. LDK önemli bakanlýklar önerilmediði için öneriyi kabul etmeyeceðini dile getirdi. Kosova’da yeni hükümetin kurulma sancýlarý seçim sonuçlarýný yayýnlanmasýyla baþladý. Baðýmsýzlýk ümitleri ile ayakta kalmaya çalýþan Kosova’nýn bakalým bu ümitleri bu yýlda meyvelerini verecek mi? Bekleyelim ve görelim diyor ve hepinizin yeni yýlýný kutluyorum. Cuma, 4 Ocak 2008 (BEDÝÜZZAMAN) Washington Ahtisari’nin planýnda diretiyor Kosova ek statü görüþmelerinin baþarýsýzlýkla sonuçlanmasýndan sonra BM Kosova Özel temsilcisi Marthi Ahtisaari tarafýndan hazýrlanan Kosova çözüm öneri paketi tekrar güncellik kazandý. Ahtisari tarafýndan hazýrlanan plana bu güne kadar en büyük desteði sunan ve hayata geçirilmesi için çabalayan ABD bu konuda ýsrarýný sürdürmeye devam ediyor. A BD Dýþiþleri Bakanlýðý sözcüsü Tom Casey, “Özgür Avrupa’” radyosuna verdiði demeçte Ahtisari tarafýndan hazýrlanan plana destek çýkarken, herkesi bu yönde hareket etmeye davet etti. Casey, “Kosova statüsünün artýk belirlenme zamaný gelmiþtir. Yalýnýz ABD deðil, tüm uluslararasý toplum Kosova statüsünün belirleme zamaný geldiðinin farkýndadýr. Bu yüzden de hepimiz artýk çözüm için odaklanmamýz gerekiyor. Taraflar arasýnda yapýlan onca görüþmeden sonra taraflarýn sorunun çözümü için aralarýnda bir anlaþmaya varamayacaklarýný açýkça belli ettiler. Bu yüzden de tüm uluslararasý toplumun kabul edebileceði Marthi Ahtisari’nin hazýrlamýþ olduðu çözüm önerisini hayata geçirip sorunu artýk çözmeliyiz. Bölgenin ve Avrupa’nýn geleceði için çözüm büyük rol oynayacaktýr. Kosova’nýn baðýmsýzlýðýna kavuþmasýndan sonra Sýrbistan’ýn Avro Atlantik örgütlerine hazýrlanmalýdýr” dedi. Sýrbistan’dan Kosova baðýmsýzlýðýna karþý tasarý S Sýrbistan Parlamentosu, Kosova’nýn baðýmsýzlýðýna karþý çýkan bir tasarýyý onayladý. Tasarýda, Sýrbistan’ýn toprak bütünlüðünün önemine vurgu yapýldý. ýrbistan, Kosova’nýn baðýmsýzlýðýna karþý sert tutumunu sürdürüyor. Sýrp parlamentosunda görüþülen ve 14’e karþý 220 oyla kabul edilen tasarýyla ülke, Kosova’nýn baðýmsýzlýðýnýn NATO ve AB tarafýndan tanýnmasý durumunda, bu kurumlara üye olmayacaðýný dile getirdi. Belgrat yönetimi ayrýca, Kosova’nýn baðýmsýzlýðýný tanýyacak Batýlý ülkelerle diplomatik iliþkileri de gözden geçirecek. Parlamentoda konuþma yapan Sýrbistan Cumhurbaþkaný Boris Tadiç, Kosova’nýn baðýmsýzlýðýný hiç bir zaman kabul etmeyeceklerinin altýný çizdi. Tadiç ayrýca, NATO güçlerinin Kosova’daki Sýrplarý korumada yetersiz kalmalarý halinde, Sýrp ordusunun bunu yapmaya hazýr olduðunu belirtti. 7 P Kosova/Güncel Muya’ya ziyaretçi akını Cuma, 4 Ocak 2008 Baþkanlýk görevini yeni devralan Baþkan Muya’nýn ilk ziyaretçileri Kosova Savunma Birlikleri TMK ve Prizren polis Birlikleri yetkilileri oldu. rizren Belediyesi Ramadan Muya yeni devraldýðý baþkanlýk görevi ardýndan Prizren Belediyesi Meclis Binasýnda misafirleri kabul etmeye baþladý. Belediye Baþkanýnýn ilk ziyaretçileri Kosova Savunma Birlikleri TMK ve Prizren polis Birlikleri temsilcileri oldu. Görüþme ardýndan basýn açýklamasýnda bulunan Prizren Belediye Baþkaný Ramadan Muya kendisini makamýnda ziyaret eden ilk misafirlerin Kosova Savunma Birlikleri TMK ve Prizren polis Birlikleri yetkililerini aðýrlamanýn kendisi için onur olduðunu vurguladý. Muya “TMK bizim askerimiz, bizim güvenliðimizdir” diyerek þimdiye dek olduðu gibi þimdiden sonra da kendileriyle sýký iþbirliði içerisinde olacaklarýný söyledi. Muya ayrýca “Hükümetin kurulmasýnda güvenliðin korunmasý ve saðlanmasý için ileri atýlacaðýna adýmlar ifadesini inanýyorum” kullanarak TMK’nýn bir deðiþim sürecinde olduðunu belirtti. TMK Komutaný Enver Cikaçi ziyaretlerinin amacýnýn yeni Baþkan Muya’yý tebrik etmek olduðunu belirtirken, kendilerinin deðiþimde olduklarýndan dolayý desteðe ve iþbirliðine ihtiyaç duyduklarýný belirtti. Ayný zamanda Prizren polis birlikleri yetkilileri de Prizren ve bölgesinde durumun sakin ve güvenli olduðunu belirterek baþkanla iþbirliði içerisinde bütün halkýn güvenliði ve serbest hareket etmeleri için çalýþmalarýný yürüttüklerini ifade ettiler. Yüksel POMAK TMK, Kosova Güvenlik Güçleri olmaya hazýr T TMK Komutaný General Süleyman Selimi, yeni gelen 2008 yýlýnýn baðýmsýzlýðý da beraberinde getireceðini ifade ederken, TMK’nýn Kosova’nýn Güvenlik Güçleri olmaya hazýr olduðunu söyledi. MK Komutaný General Süleyman Selimi yeni yýl dolayýsýyla gazetecilere düzenlediði basýn toplantýsýnda gazeteciler aracýlýðý ile bütün Kosova halkýnýn yeni yýlýný kutladý. TMK etkinliklerini yýl boyunca izlediklerinden dolayý gazetecilere teþekkür eden Selimi, geride býraktýðýmýz yýlý TMK açýsýndan baþarýlý bir yýl olarak deðerlendirdi. Kosova halkýnýn bu süreçte çok önemli rol oynadýðýný ifade eden Selimi, bu dönemde TMK’nin profesyonelleþmesi yönünde çok olumlu adýmlar attýðýna dikkat çekti. NATO ve KFOR birlikleri ile iþbirliðinin memnuniyet verici derecede olduðunu ifade eden Selimi, bu iþbirliðin her alana yayýldýðýný ve bu iþbirliðin yükselerek en üst bir seviyeye varacaðýndan duyduðu memnuniyeti dile getirdi. 2008 yýlýnda Kosova halkýnýn uzun zamandan beri arzuladýðý amaçlar yönünden önemli mesafe taþlarýnýn kaydedildiðini ifade eden General Selimi, 2008 yýlýnda bütün Kosova halkýnýn özlemini çektiði baðýmsýzlýða kavuþacaðýný söyledi. Selimi, “2008 yýlýnda Kosova statüsünün belirlenmesini bekliyoruz. TMK olarak her tür sorumluluðu almak durumundayýz. Bizler, Kosova’nýn Güvenlik Güçleri olmaya hazýr olduðumuzu ifade etmek istiyorum” dedi. UNDP: “Kosova’nýn en büyük sorunu iþsizlik” UNDP Kosova þefi Frode Mauring düzenlediði basýn toplantýsýnda BM Geliþme Programý (UNDP) 2007 yýlý çalýþmalarý hakkýnda bilgi verdi. Kosova’nýn en büyük sorununun iþsizlik olduðuna dikkat çeken Mauring, bu konuda çok sayýda projeye imza atýldýðýný söyledi. U NDP’nin 2007 yýlý çalýþmalarýndan da bahseden Mauring, bu süreç içinde özel sektöre destek, iþsizliðin azaltýlmasý, yasalarýn ve düzenin güçlenmesi yönünde projelere imza attýklarýný söyledi. Kosova’nýn en önemli sorunu olan iþsizliðin önlenmesi konusunda uygulamaya koyduklarý proje sayesinde 1.400 kiþiye iþ imkaný saðladýklarýný belirten UNDP Kosova þefi Mauring, 2005 yýlýndan bu güne dek 3.500 kiþiyi belli yerlerde istihdam ettirdiklerini söyledi. Mauring, UNDP’nin geçen yýlýn kasým ayýnda Kosova Sosyal ve Çalýþma Bakanlýðý ile 2008 yýlýnda yeni iþ yerlerin açýlmasý programý için 96 bin avro yardýmda bulunacaklarýný söyledi. Kosova hükümetine sunduklarý yardým projelerinden de bahseden Mauring, Kosova hükümetine 36 yerel ve 33 uluslararasý danýþman angaje ettiklerini söyledi. Mauring, “Çok sayýda kalifiyeli uzman Kosova hükümetine yardým ediyor. Dünya Ticari Örgütü, AB’ye entegrasyon, yerel yönetim ve diðer alanlar- Türk KFOR’u hayatý Kosova halkýyla paylaþmaya devam ediyor T ürk KFOR’u insani yardým faaliyetleri kapsamýnda, birçok deðiþik alanda faaliyetlerini sürdürüyor. Hafta içerisinde Dragaþ’ta konuþlu bulunan Türk Bölüðü ve Türk Tabur Görev Kuvveti Komutanlýðý bünyesinde görev yapan Sivil Asker Ýþbirliði (CIMIC) timi ile Türk doktorlarý ve saðlýk ekibi tarafýndan Dragaþ bölgesinde bir dizi faaliyet gerçekleþtirildi. “Nazim Berati” Ýlköðretim okulunda 50 öðrenciye okul çantasý ve kýrtasiye malzemesi daðýtýmý yapýlýrken, toplam 26 hastanýn saðlýk muayenesi gerçekleþtirildi ve kendilerine ihtiyaç duyduklarý ilaçlar verildi. Yoðun kar yaðýþý ve soðuk hava koþullarý nedeniyle buzlanan Dragaþ þehir merkezi yollarý ile Orçuþa, Globoçitsa, Brod, Baçka, Rapça ve Kukulyane köy yollarýnýn tuzlandý. Dragaþ Halk Kütüphanesine 120 adet Türkçe ve Arnavutça kitap baðýþýnda bulunulurken, Boþnakça kitaplarýnýn temini için de gerekli iþlemler baþlatýldý. Dragaþ Halk Kütüphanesinde bulunan yedi adet bilgisayarýn internet baðlantýsý gerçekleþtirilirken; gençlerin ve ihtiyaç duyan herkesin dünyayý takip edebilmeleri için yeni bir kapý açýldý. 27 Aralýk 2007 tarihinde Dragaþ’ta gerçekleþtirilen faaliyetlere Türk Kontenjanýný temsilen Albay Sait Karabayýr katýldý. Konuyla ilgili yayýnlanan basýn bildirisinde, Türk KFOR’unun hayatýn her alanýnda dost ve kardeþ Kosova halký ile hayatý paylaþmaya devam edeceði vurgulandý. da yardýmlarýmýzý sunmaya çalýþýyoruz” dedi. UNDP’nin geçen yýllarda olduðu gibi 2007’de de evlerine dönmek isteyen Kosova vatandaþlarýna her tür yardým sunduklarýný belirten Mauring, “2007 yýlýnda farklý projeler sayesinde 300 kadar ailenin Kosova’ya evlerine dönmelerine olanaklar saðladýk. Klina belediyesinde gerçekleþtirdiðimiz projeye sayesinde Kosova’ya dönen Sýrplar adým adým Kosova kurumlarýna katýlmaya baþladý. Rom, Aþkali, Mýsýrlý ve Sýrplar tam anlamýyla halen evlerine dönüþ deðiller ama bu yönde Kosova’nýn farklý belediyelerde projelerimiz sürüyor” dedi. UNDP’nin Kosova’da güvenlik ve yasalarýn üstünlüðünün saðlamasý konusunda kurumlarla iþbirliðini sürdürdüðünü belirten Mauring, bu çerçevede Kosova Polis birliklerine ve medyaya destek sunduklarýný söyledi. Güncel Hýrvatistan’ýn ilk Türkoloji sempozyumundan geriye kalanlar “Balkanlarda geçmişle gelecek arasýnda bir kültür köprüsü oluþturma misyonuyla yola çýkmak” Fahri bir üniversite gibi çalýþarak, Balkanlardaki ortak mirasa sahip olma bilincini edinmek, Türk-Balkan kültürünün insanlýðýn ortak kültürel mirasýna katkýlarý incelenip tartýþýrken; Binlerce yýllýk geçmiþe sahip Türk-Balkan kültürünün duygu ve davranýþ kalýplarý, bilgi, sanat ve beceri birikimi, kendi varlýðý hakkýndaki tarih bilinci ve ulus olma sürecindeki sosyal ve kültürel yapýsý üzerinde fikir edinmeyi saðlayan bir sempozyum... B alkan Türkoloji Araştýrmalarý Merkezi (BALTAM), 3—7 Aralýk 2007 tarihlerinde 4. Uluslararasý Güneydoðu Avrupa Türkolojisi Sempozyumunu Hýrvatistan’ýn baþkenti Zagreb’de düzenledi. Her yýl bir baþka Balkan ülkesinde düzenlenmekle bir gelenek haline getirilmiþ olan BAL-TAM Uluslararasý Türkoloji Sempozyumlarý’nýn dördüncüsü, “4. Uluslararasý GüneyDoðu Avrupa Türkolojisi Sempozyumu“ adý altýnda düzenlendi. Güney-Doðu Avrupa ülkelerinde Türkoloji araþtýrmalarýný kapsayan, Sempozyum’un genel konusu geleneksel olarak da “Güney-Doðu Avrupa’da Tarih Boyunca (Osmanlý öncesi, Osmanlý ve Osmanlý sonrasý)Türk Uygarlýklarý ile Diðer Uygarlýklar Arasýnda Etkileþimi”ydi. Sempozyum’un evsahipliði yapmýþ olan Hýrvatistan Cumhuriyeti’ne özgü seksiyonun konusu “Tarih Boyunca Türkler ve Hýrvatlar”dý. Sempozyum’un resmi dilleri Türkçe, Hýrvatça ve Ýngilizce idi. 4. Uluslararasý Güney-Doðu Avrupa Türkolojisi Sempozyumu’nun Hýrvatistan Cumhuriyeti’nde düzenlenmesinin amacý, Kosova, Bosna Hersek, Karadað’da olduðu gibi, burada da ilk defa Türkoloji sempozyumu düzenleyerek çok zengin Türkoloji kaynaklarýný gün ýþýðýna çýkarmak, Türkoloji çalýþmalarýný hareketlendirmek, Balkan Türkolojisi üzerine çalýþmalarýný sürdüren kurum ve kuruluþlarýn yaptýklarý çalýþmalara katkýda bulunmaktý. Bu Sempozyum’un bir diðer amacý ise tarih boyunca Orta Asya’dan gelip Balkanlar ve Güney-Doðu Avrupa coðrafyasýnýn çeþitli bölgelerine yerleþen ve uygarlýklar kuran Türklerin Osmanlý öncesi, Osmanlý ve Osmanlý sonrasý dönemleri ile ilgili maddi ve manevi mirasýný (tarih, kültür tarihi, dil, edebiyat, felsefe, sanat tarihi, müzik, halk bilimi) bilimsel yöntemlerle araştýrmak, deðerlendirmek ve belgelenmiş sonuçlarý yayýn aracýlýðýyla bilim dünyasýna kabul ettirmek; Balkanlar ve Guney-Dogu Avrupa ulkelerinde Türkoloji araştýrmalarýna önem vermekle, ortak tarihi ve kültürel deðerlerin ön plana çýkartmakla bölge halk- larýnýn istikrara kavuşturmak, birbirlerine olan güveni ve dostluðu yeniden güçlendirmek; dolayýsýyla, dünyanýn ve insanlýðýn daha güzel olabilmesi için evrensel mücadelelerle ve bilimsel gerceklerle dünya barýþýna katkýda bulunmaktý. Hýrvatistan Cumhuriyeti Baþkaný Stjepan Mesiç’in yüksek himayeleri ve Zagrep Üniversitesi Felsefe Fakültesi iþbirliðiyle düzenlenen sempozyum, Türkiye Cumhuriyeti Tanýtma Fonu, Türkiye Cumhuriyeti Kültür ve Turizm Bakanlýðý, Hýrvatistan Cumhuriyeti Bilim, Eðitim ve Spor Bakanlýðý’nýn katkýlarý ve Türkiye, Kosova, Makedonya, Bulgaristan, Sýrbistan, Karadað, Bosna Hersek, Hýrvatistan, Kýbrýs, Azerbaycan, Rusya ile Ýngiltere’den toplam 80 bilim adamý ve uzman araþtýrmacý katýlýmýyla baþarýyla gerçekleşti. Geriye bilim dünyasýnda geniþ yankýlar uyandýracak ve yarýnlarýmýza deðerli katkýlar sunacak bilimsel araþtýrmalar kaldý. Geriye kalan deðerli kazanýmlar arasýnda dile getirilen düşünceler, fikirler ve tarihe damgasýný vuracak açýkalamalar, bilimsel gerçekler vardý. “Geniş bir coðrafyaya sahip Balkan ülkeleri ile Türkiye, tarihin derinliklerinden gelen güçlü ve sarsýlmaz bir bað ile birbirine baðlýdýr” diyen Türkiye Cumhuriyeti Başbakaný Recep Tayyip Erdoðan, Sempozyum’a gönderdiði mektubunda diðerleri arasýnda þunlarý dile getirdi: “Bu baðýn, kaynaðý evrensel deðerlerimiz ve zengin kültürel birikimimizdir. Bu coðrafyada yaþayan insanlar, ortak bir hissiyata, ortak bir kültüre sahip olabilmiþ ve ayný duygu ekseninde bütünleþerek yýllarca ayný türküyü söyleyebilmiþse, bu tarihte saklý kalan zengin dilimiz sayesinde olmuþtur. Bu bakýmdan Türkoloji kaynaklarýnýn ortaya koyduðu bilgi ve dokümanlarýn gün yüzüne çýkarýlmasý; bölgeyle olan sosyal ve kültürel etkileþimi artýracak, böylece tarihten günümüze uzanan bir bakýþ köprüsü kurulacaktýr. Hiç þüphe yok ki, gelecek nesillere býrakabileceðimiz en kýymetli miras da bu olacaktýr. Hýrvatistan ev sahipliðinde düzenlenen sempozyumun ayný coðrafyada yaþayan insanlarýmýzýn dostluðunu daha da artýrmasý dileði ile baþarýlý geçmesini diliyor, size ve tüm katýlýmcýlara sevgi ve selamlarýmý sunuyorum.” Türkiye Cumhuriyeti Devlet Bakaný ve Başbakan Yardýmcýsý Prof. Dr. Hayati Yazýcý, Ýslam Konferansý Örgütü Genel Sekreterliði Baþkaný Ekmeleddin Ýhsanoðlu ve Ýslam Konferansý Teþkilatý Ýslam Tarih, Sanat ve Kültür Araþtýrma Merkezi (IRCICA) Genel Direktörü Dr. Halit Eren’in gönderdiði kutlama mesajlarýnda sempozyumun önemine dikkati çekilirken, böyle bir misyonu üstlenen BALTAM’ýn çalýþmalarý takdirle karþýlanýyor, başarýlarýnýn devamý diliyordu. Hýrvatistan Cumhuriyeti Büyükelçisi Gordan Bakota ise, kutlama mesajýnda þunlarý ifade etti: “Güneydoðu Avrupa bilinci toplumumuzun bilincinin bir parçasýdýr, ki bunu bilimimizin ele almasý gerekli, gençlerimizin de gelecekte aralarýndaki anlayýþ ve iþbirliði için deðerlendirmelidir. Bu mektupla Büyükelçiliðimize gerçekleþtirdiðiniz ziyaret için þükranlarýmý sunuyor, kapýlarýmýzýn her türlü yardým ve iþbirliði için her zaman açýk olacaðýný bilmenizi istiyorum” . “Hýrvatistan’ýn gösterdiði saygýya deðer misafirperverlik eþliðinde Zagreb’in havasýný soluyabilmek bizleri çok mutlu etti. Böyle bir sempozyumu gerçekleþtirebilmek için organizasyon sahipleri iki yýldan bu yana çok büyük emek verdiler. Onlarýn þu an heyecanlarýný gözlerinden okurken, onlara çok çok teþekkür ediyorum” diyen Rusya Bilimler ve Sanatlar Akademisi adýna Þarkiyat Enstitüsü Baþkaný Prof. Dr. Dimitriy Vasiljev’e göre, eski bir Rus atasözü “Herhangi bir Rus ailesinin geçmiþini kazýrsanýz mutlaka altýndan Tatar çýkacak”týr der ve yine Prof. Dr. Vasilyev’e göre, “Hýrvatistan’a Tatarlarýn geliþleri ortaçaðdan itibaren baþladý ve Prof.Dr.Dimitrij Vasiljev Batuhan zamanýnda da devam etti. Öyle ki Hýrvatlarýn bazýlarýnda da Tatar kaný kaldý. Ben bir Rus olarak burada bulunmaktan mutluyum ve eski tarihten kalan yakýnlýðýmýzý duyuyorum. Balkan halklarý, Türk halklarý ve Rus halklarýnýn fertleri birbirine karýþmýþtýr ve birbirlerine katkýlarý olmuþtur” dedi. Sempozyum kapanýþýnda sözü alan Prof. Dr. Vasilyev, “Bu konferansta okunan bildirilerden çok yeni ve çok iyi kýymetli bilgileri deðerlendirdik. Hem organizatörlere, hem de Hýrvatistan makamlarýna çok müteþekkiriz. Eminim ki bu Sempozyumun neticeleri ve bildirileri Türkoloji ve Slav Filolojisine büyük katkýsý olacaktýr. Ayrýca eski meslekdaþlarýn biraraya gelerek tekrar karþýlaþmalarý, onlarýn yüzlerindeki mutluluk ifadelerini okumak bizleri sevindirdi. Bu hepimizin bayramýydý” þeklinde konuþtu. Konuşmasýný, “Yeni adý Güneydoðu Cuma, 4 Ocak 2008 8 Prof. Dr. Reşat Genç Avrupa Türkolojisi, þimdiye kadar ki ismiyle Balkan Türkolojisi çalýþmalarýný uluslararasý düzeye taþýyan iki deðerli dost insan, iki deðerli kardeþ insan Tacida Hafýz ve Nimetullah Hafýz kardeþler; onlara Güneydoðu Avrupa Türkolojisi adýna, Balkan Türkolojisi adýna ve bütün Türkologlar adýna þükran borçludurlar” sözleriyle açan Prof. Dr. Reşat Genç, konuşmasýnýn devamýnda þunlarý ifade etti: “Bu deðerli kongreleri Uluslararasý düzeye onlar taþýdýlar. Ve þimdi gerek bu bilimsel toplantýlar, gerek BALTAM Dergisiyle ve sempozyum bildirilerin sunulduðu yayýnlarla onlarýn Türkoloji Bilimine yapmýþ olduklarý katkýlar bütün dünyada Türkologlarca bilinen, ortak Türk kültür deðerlerinin daha iyi tanýnmasý bakýmýndan çok büyük yararlar saðladýðý gibi, çok büyük katkýlar getirdiði gibi, Balkan ülkeleri ve uluslarý arasýndaki tarihsel dostluk, anlayýþ ve iþbirliðinin geliþmesine de çok büyük katkýlar saðlamaktadýr. Bilirsiniz ki ülkeler arasýndaki uluslararasýndaki iliþkilerin en saðlýklý, en saðlam zemini ortak kültür deðerlerinin oluþturduðu zemindir. Bu zemin üzerinde geliþtirilecek olan iliþkiler, gerçekten de ülkeleri ve uluslarý kopmaz baðlarla sýký sýkýya, biri birine baðlayacak iliþkiler olacaktýr. O bakýmdan ben tekrar bayan ve bay Hafýz meslektaþlarýma ve elbette onlara yardýmcý olan, katkýda bulunan genç bilim adamý öðrenci ve asistanlarýna, bu toplantýlara gönül verip, bilimsel çalýþmalarýyla katýlarak bu çalýþmalarý güçlendiren, renklendiren, destekleyen bilim insanlarýnýn hepsine Türkoloji bilimi adýna, ki bu Türklük Bilgisi demektir, Türklük Bilgisi adýna sonsuz þükranlarýmý ifade etmek istiyorum. Sunulan bildirilerden büyük ölçüde yararlandýk. Yeni bilgiler edindik ve bu arada, bazý çalýþmalarýn henüz baþlangýç aþamasýnda bulunduðunu, ilk keþifler niteliðinde olduðunu, bu alanlarda özellikle daha çok çalýþmaya, daha çok araþtýrmaya ihtiyaç bulunduðunu, ayný yada yakýn konumda çalýþan meslektaþlarýmýz arasýnda daha sýký iþbirliðine ihtiyaç bulunduðunu da gördük. Ancak bu tür toplantýlarýn baþarýsý ve güzelliði de böyle ortaya çýkýyor. Eksik yanlarýmýzý biri birimizden aldýðýmýz bilgilerle tamamlýyoruz. Yanlýþ yanlarýmýzý da biri birimizden aldýðýmýz bilgilerle düzeltiyoruz. Ama çok daha güzel olaný bu vesileyle hem sahip bulunduðumuz ortak deðerleri çok açýk bir biçimde görüyoruz, hem de bunu yaparken yeni baþtan dostluklar, kardeþlikler, arkadaþlýklar kuruyoruz. Aramýzda bilimsel alýþveriþin baþlangýçlarýný oluþturuyoruz yada var olanlarý daha ileri adýmlara ulaþtýrýyoruz. Ben Sayýn Mesiç’in böyle bir kongreyi himayesine kabul buyurmasýný yalnýzca Güneydoðu Avrupa Türkoloji’sine verdikleri bir önemin niþaný olarak deðil, Hýrvatistan Türkiye dostluðuna, kardeþliðine vermiþ olduklarý büyük bir deðerin, önemin de niþaný olarak görüyorum.” (Devamı haftaya) 9 Balkan AB Dönem Baþkanlýðýný Slovenya Devraldý Cuma, 4 Ocak 2008 Y ugoslavya’nýn daðýlmasý ile 1991 yýlýnda baðýmsýzlýðýna kavuþan Slovenya, 2004 yýlýnda girdiði AB’nin Dönem Baþkanlýðý’ný 1 Ocak itibariyle üstlendi. Dönem Baþkanlýðýný Lizbon Antlaþmasýný ve Schengen Alaný’nýn geniþlemesini gerçekleþtiren Portekiz’den devralacak Slovenya, Baþkanlýðýn sona ereceði 30 Hazirana kadar çeþitli var olan sorunlara çözüm yollarý arayacak. 2 milyon nüfusu olan Slovenya’nýn bu yöndeki çabasýnýn zorluklar ile karþýlanacaðý belirtiliyor. Kosova sorunu baþta olmak üzere Türkiye’nin üyeliði ile de fazla mesai harcamasý beklenen Slovenya Dýþiþleri Bakaný Dimitriy Rupel tüm sorunlarýn üstesinden gelmeye hazýr olduklarýný söyledi. Portekiz Dönem Baþkanlýðý sýrasýnda yeni baþlýklarýn açýlmasýný “Akil Adamlar” Komitesinin kurulmasýna baðlayan Fransa Cumhurbaþkaný Nicolas Sarkozy’nin engellemelerini sürdürmesi bekleniyor. Slovenya’nýn Türkiye’nin AB sürecine iliþkin olarak yapacaðý çabalar, bu ülkenin Baþbakaný Janez Jansa’nýn Kasým ayýnda Ankara’ya yaptýðý resmi ziyaret sýrasýnda ele alýnmýþtý. Ankara’da düzenlenen basýn toplantýsýnda Türkiye’nin AB hedefine büyük destek veren Jansa, “Biz elimizden geleni yapacaðýz. Açýlmayan fasýllarýn açýlmasý için çaba göstereceðiz” demiþti. Buna karþýn Jansa, AB’de bu konuda yaþanacak zorluklara da dikkat çekmeye ihmal etmemiþti. Jansa, “Ancak açýlmayan fasýllarýn müzakereye açýlmasý için AB’de oybirliði gerekiyor. Bunun için zor bir süreç” ifadesini kullanmýþtý. Öte yandan Dönem Baþkanlýðýný Fransa’ya devredeceði 1 Temmuza kadar AB’yi yönetecek olan Slovenya, Balkan ülkelerinin AB’ye katýlýmý perspektifini güçlendiren çalýþmalara aðýrlýk verecek. Slovenya, ayrýca Güney Kýbrýs Rum Kesimi ve Malta’nýn euro sistemine katýlýmýný gerçekleþtirecek. Kültürlerarasý diyalog da üzerinde duracak Slovenya’nýn Dönem Baþkanlýðý’nýn en zorlu konularýndan birini Kosova’nýn statüsü sorunu oluþturacak. K Sýrbistan’da seçim heyecaný baþladý osova’nýn baðýmsýzlýðý tartýþmalarýnýn hat safhaya vardýðý bir dönemde Sýrbistan’da devlet baþkanlýðý seçimleri düzenleniyor. Seçim Komisyonu, 9 adayýn baþvuru yaptýðý açýkladý. Seçimler 20 Ocakta yapýlacak. Seçime 9 aday baþvursa da yarýþýn cumhurbaþkaný koltuðunda oturan Boris Tadiç ile aþýrý milliyetçi Tomislav Nikoliç arasýnda geçmesi bekleniyor. Son kamuoyu yoklamalarý, Tadiç’in az bir farkla Nikoliç’in önünde gittiði gösterse de ilk turda cumhurbaþkaný seçilmek için gerekli oya sahip olan aday bulunmuyor. Seçimlerde de sonucun ayný olmasý halinde ikinci tur yapýlacak. Seçimlerin ikinci turu 3 Þubatta yapýlacak. Crvenkovski: Ýsim meselesi NATO üyeliðinden daha önemli C umhurbaþkaný Branko Crvenkovski Alsat-M televizyonuna verdiði demeçte, kendisinden NATO üyeliðiyle ülkesinin anayasal ismi konusunda “kesin bir seçim” yapmasý istenseydi, kazananýn isim olacaðýný söyledi. Crvenkovski’nin sözleri, Yunanistan’ýn iki ülke arasýnda uzun zamandýr devam eden isim anlaþmazlýðý çözülmediði takdirde Makedonya’nýn NATO üyeliðini engelleyeceði yönündeki son tehditlerine yanýt olarak geldi. Crvenkovski’ye göre, böyle bir hareket 1995 geçici anlaþmasýna açýk bir ihlal teþkil ediyor. Cumhurbaþkaný, uluslararasý toplumun her iki hükümete de çözüm bulma yönünde baský yaptýðýný da kabul etti. E RH AN T ÜR B ED A R Ankara Mektubu E-posta:eturbedar@gmail.com Sýrbistan’ýn Verebileceði Tepkiler S ýrbistan Baþbakaný Voyislav Koþtunitsa yaptýðý yýlbaþý konuþmasýnda, büyük güçlerin Kosova’yý Sýrbistan topraklarýndan koparmaya çalýþtýklarýný, bu nedenle 2008’de de toprak bütünlükleri için mücadelelerini sürdüreceklerini vurguladý. Benzer þekilde, Sýrbistan Cumhurbaþkaný Boris Tadiç de, 2008 için en büyük öncelliklerinden birinin, Sýrbistan’ýn toprak bütünlüðünün korunmasý olduðunu açýkladý. Diðer taraftan, Kosovalý yetkililer halka, 2008’in baðýmsýzlýk yýlý olacaðý mesajlarýyla seslendi. Medya kaynaklarý uzun süreden beri Kosova’nýn baðýmsýzlýk ilaný karþýsýnda Sýrbistan’ýn nasýl tepkiler verebileceðini ve yeni çatýþmalarýn yaþanýp yaþanmayacaðýný tartýþýyor. Kosova’nýn olasý baðýmsýzlýk ilaný, Balkanlar’ý 1990’lý yýllarda yaþananlara geri götürmeyecek. Her þeyden önce, Sýrbistan halký yeni savaþlar istemiyor. Diðer taraftan, þu anda Kosova’da 16.500 civarýnda NATO askeri görev yapýyor ve ihtiyaç halinde bu rakamýn artýrýlmasý mümkün. Bu nedenle, Sýrbistan hükümeti Kosova için askeri bir eylemi göze alamaya hazýr deðildir. 1999 yýlýnda Sýrbistan’a yönelik gerçekleþtirilen NATO bombardýmanýnýn izleri halen tazedir ve Sýrbistan halký o dönemi unutmadý. Kosova’da yeni bir savaş ihtimali çok düþük ise de, özellikle bölünmüþ Mitroviça kenti konusunda bazý kontrollü çatýþmalar yaþanabilir. Kosova’nýn baðýmsýzlýðýný ilan etmesi durumunda, Sýrplarýn da Kosova’nýn kuzeyinde baðýmsýzlýk ilan edecekleri artýk bir sýr deðil. Ancak, NATO ve Batýlý ülkeler, Kosova’nýn kuzey kýsmýnýn kopmasýna veya Sýrbistan’la fiziki olarak birleþmesine izin vermeyeceklerini söylüyor. Sýrbistan hükümeti yetkilileri, Kosova konusundaki olasý her senaryo için bir eylem planý hazýrladýklarýný, ancak bunu devlet sýrrý olarak sakladýklarýný duyurdu. Yine de, Kosova’nýn baðýmsýzlýðýnýn ilaný durumunda Sýrbistan’ýn atacaðý ilk adým, ilan edilen baðýmsýzlýðýn tanýmamasý ve geçersiz sayýlmasýdýr. Ardýndan, Sýrbistan Cumhurbaþkaný Tadiç’e göre, ilan edilen baðýmsýzlýðýn iptal kararý için uluslararasý kurum ve mahkemelere baþvurulacak. Bu çerçevede Belgrad, Birleþmiþ Milletler Genel Sekreteri Ban Ki Moon’dan ilan edilen baðýmsýzlýðý geçersiz kýlmasýný isteyecek. Bunu yapmamasý durumunda ise, 1244 numaralý Birleþmiþ Milletler Güvenlik Konseyi kararýný ihlal ettiði gerekçesiyle, Güvenlik Konseyi’nde Ban Ki Moon’u þikayet edecek. Belgrad büyük ihtimalle Güvenlik Konseyi’nden de, ilan edilen Kosova baðýmsýzlýðýnýn yasal olmadýðýný, kabul edeceði bir karar çerçevesinde belirtmesini isteyecek. Nitekim Güvenlik Konseyi, 15 Kasým 1983’te Kuzey Kýbrýs Türk Cumhuriyeti’nin ilan edilen baðýmsýzlýðýnýn yasal olmadýðýný, kabul ettiði 18 Kasým 1983 tarihli ve 541 numaralý kararda belirtmiþti. Ancak, Güvenlik Konseyi’nin Kuzey Kýbrýs Türk Cumhuriyeti örneðinde kabul ettiði bu kararýn bir benzerini Kosova için de kabul etmek zorunda olduðunu düþünmemek gerekir. Çünkü, Güvenlik Konseyi bir adli kurum deðil, siyasi bir kurumdur. Sýrbistan, Uluslararasý Adalet Divaný bünyesinde, bu mahkemenin yargýlama yetkisini benimesyen ve Kosova’nýn baðýmsýzlýðýný tanýyan devletlere karþý dava açabilecek. Bunun yanýnda, Belgrad, Kosova’nýn baðýmsýzlýðýný tek taraflý tanýyan devletlerin ulusal mahkemelerinde, hükümetlerinin söz konusu tanýma kararlarýnýn iptali için girişimlerde bulunabilecek. Rusya Federasyonu da, Kosova’nýn baðýmsýzlýðýný ilan etmesi durumunda, Birleþmiþ Milletler Güvenlik Konseyi ve UNMIK‘in baþkanýndan, söz konusu baðýmsýzlýðý geçersiz ilan etmelerini isteyeceðini duyurdu. Bunlarýn dýþýnda, Rusya ve Sýrbistan’ýn, Kosova’daki Avrupa Güvenlik ve Ýþbirliði Teþkilatý misyonunun süresinin uzatýlmasýný veto etmesi olasýlýðý yüksektir. Bu yönde izlenecek bir hukuki sürece paralel olarak, Belgrad, Kosova’ya karþý ekonomik ambargo uygulamaya baþlayabilir; ayrýca Kosova’ya verdiði elektriði de kesebilir. Bu tür yaptýrýmlarýn Kosova ekonomisi üzerindeki olumsuzluklarý ise kýsa süreli olacak. Kosova’nýn kaybedilmesi, Sýrbistan iç siyasetinde de önemli etkilere neden olabilir. Örneðin, Sýrbistan’da mevcut hükümet feshedilip, erken seçimlere gidildikten sonra daha radikal duruþlu ve Batý ile deðil, Rusya Federasyonu ile yakýnlaþmaya öncelik veren bir hükümet iþbaþýna gelebilir. Böyle bir Sýrbistan ise, Bosna-Hersek ve Karadað gibi komþularýna geçici sýkýntýlar verebilir. Sýrbistan’daki demokratik blok ise, daha net bir þekilde “gelenekselciler” ve “reformcular” olmak üzere ikiye bölünebilir. Sýrp toplumu da, 1990’lý yýllarda olduðu gibi yeniden “yurtseverler” ve “vatan hainleri” tartýþmalarýna sürüklenerek kutuplaþabilir. Ancak, bu travmanýn Sýrplar üzerindeki etkilerinin geçici olacaðý söylenebilir. Dünya Turu Ýran’ýn ilk nükleer tesisi 2008’de faaliyette Ýran Dýþiþleri Bakaný Manuçehr Mottaki, Buþehr nükleer tesisinin gelecek yaza kadar yarý kapasiteyle faaliyete baþlayacaðýný duyurdu. Tahran’ýn bu açýklamasý, Rusya’nýn Ýran’a ikinci parti nükleer yakýt ulaþtýrmasýndan iki gün sonra geldi. Rusya yaklaþýk 80 tonluk uranyum yakýtýnýn ilk bölümünü, uluslararasý toplumun itirazlarýna karþý 17 Aralýkta teslim etmiþti. Buþehr’deki nükleer santralin yapýmýný yürüten Rus þirket, tesisin gelecek yýl sonuna kadar faaliyete geçmeyeceðini açýklamýþtý. Uranyum zenginleþtirme faaliyetlerinin barýþçýl amaçlý olduðunu savunan Ýran, elektrik ihtiyacýný karþýlamak için 2020 yýlýna kadar 20 nükleer santral kurmayý planladýðýný belirtiyor. Butto’nun yerine oðlu geçti Pakistan’ýn suikasta kurban giden eski Baþbakaný Benazir Butto’nun Pakistan Halk Partisi, liderliðe Butto’nun oðlunu getirdi. Partinin üst düzey yetkililerinin bir araya geldiði Naudero’dan açýklama yapan bir parti yetkilisi, 19 yaþýndaki Bilavel’in partinin liderliðine, Butto’nun eþi Asýf Ali Zerdari’nin de eþ baþkanlýða getirildiðini belirtti. Castro: Ýktidar arzum kalmadý Küba Devlet Baþkaný Fidel Castro, iktidar koltuðuna yapýþýp kalmaya niyeti olmadýðýný tekrarladý.Küba Parlamentosu’nun yýl sonu oturumunda okunmak üzere bir mektup yazan Fidel Castro, gençken iktidarý elde etmeyi umduðunu ancak artýk böyle bir arzusu olmadýðýný, bu deðiþikliðin sebebinin de hayat olduðunu belirtti. Avrupa’da nükleer korku Butto’nun öldürülmesi güvenlik konusunda dünya çapýnda alarm zillerinin çalýnmasýna neden oldu. 160 milyon nüfuslu nükleer güce sahip tek Müslüman ülke olan Pakistan’daki karýþýklýðýn anarþiye dönüþmesi ve nükleer silahlarýn ordu içindeki fanatik Ýslamcý gruplarýn eline geçmesi ihtimali Batýlý ülkeleri korkutuyor. Bu endiþeyi en açýk ifadeyle dile getiren yetkili, Fransa Dýþiþleri Bakaný Bernard Kouchner oldu. Pakistan’ýn nükleer silahlarýnýn aþýrý akýmlarýn eline geçmesinin bütün Güney Asya’yý istikrarsýzlýða sürükleyeceðine iþaret eden Kouchner, “Bu nedenle Butto’nun suikasta uðramasýný demokrasiye suikast olarak deðerlendiriyoruz. Bunun olmasýna izin vermemeliyiz” diye konuþtu. Kenya’da Seçim Gerilimi Kenya’da seçimler sonrasýnda kargaþa yaþanýyor. Devlet baþkaný ve yeni meclisi belirlemek için sandýk baþýna gidilen ülkede muhalefetin adayýnýn devlet baþkaný seçildiði belirtilirken, ülke genelinde huzursuzluk hakim. Kenya seçim komisyonu, iki gün önce düzenlenen devlet baþkanlýðý seçimini muhalefetin adayý Raila Dünya 2007’de manþetlere çýkan 10 olay M 2007’de de her yýl olduðu gibi sayýsýz geliþme manþetlerdeydi. Dünya basýnýnda 2007’de manþetlere taþýnan baþlýca 10 olay ise þunlar... yanmar’daki devrim: Halk tarafýndan desteklenen Budist rahipler, eylül ayýnda Yangon’da ve diðer kentlerde gösteriler düzenledi. 1988’den beri iktidarda bulunan askeri rejimi protesto eden göstericilerin bu eylemi rejim tarafýndan sert biçimde bastýrýldý. BM’nin Myanmar özel temsilcisi Ýbrahim Gambari askerlerle ülkenin en tanýnmýþ muhalif lideri Aung San Suu Kyi arasýnda diyalog kurulmasý için çalýþtý. Yunanistan’daki yangýn da bu yýl manþetlere taþýnan olaylardan biriydi. Temmuz ve aðustos aylarýnda etkili olan yangýnlarda 77 kiþi öldü, 150 bin hektar orman ve 24 bin zeytin aðacý kül oldu. Irak’ta kanlý saldýrý: ABD’nin Irak’ý Mart 2003’te iþgal etmesinin ardýndan artýk gündelik yaþamýn bir parçasý haline gelen saldýrýlardan 3 Þubatta Baðdat’taki Þii mahallesinde düzenleneni de manþetlere taþýndý. 130 kiþinin ölümüne, 305 kiþinin yaralanmasýna yol açan bu saldýrý, Mart 2003’ten beri ülkede düzenlenen en büyük ikinci saldýrý olarak tarihe geçti. Pakistan’da mescit baskýný: Pakistan’ýn baþkenti Ýslamabad’daki Lal Mescid, dinci militanlarýn eline geçti. 2 gün süren çatýþmalarýn ardýndan 11 Temmuzda Pakistan askerleri baskýn düzenledi. Baskýnda 100 kadar kiþi öldürüldü. Butto’ya kanlý karþýlama: Pakistan’ýn eski Baþbakaný Benazir Butto’nun konvoyuna 18 Ekim’de düzenlenen saldýrýda 119 kiþi öldü. Eski baþbakan, sürgünden dönüyordu ve ölenlerin çoðu onu karþýlamaya gelen yandaþlarýydý. Uluslararasý Uzay Ýstasyonu’nun (UUÝ) güneþ panellerinden birinde meydana gelen yýrtýklar baþarýyla onarýldý. Discovery’nin kritik onarým için uzay yürüyüþüne çýkan 2 astronotundan Scott Parazynski, açýlýrken iki yerinden yýrtýlan kanattaki onarýmý tamamladý. Güney Asya’da sel felaketleri: Hindistan, Bangladeþ ve Nepal’de yaz aylarýnda meydana gelen sel baskýnlarý 28 milyon kiþiyi yerlerinden etti. Dünya basýnýnýn manþetine taþýnan sel baskýnlarýný açlýk, susuzluk ve salgýn hastalýklar izledi, 3 bin 200’den fazla insan hayatýný kaybetti. California yangýnlarý: ABD’nin California eyaletindeki yangýnlar da dünya basýnýn manþetlerindeydi. ABD tarihinin en büyük yangýnlarýndan biri olarak tarihe geçen yangýnlar yüzünden 640 bin kiþi evlerini terk etti ve 203 bin hektar alan ile bin 800 ev kül oldu. Fransýzlarýn hýzlý treninden dünya rekoru: Fransýzlarýn hýzlý treni TGV, 3 Nisanda raylar üzerinde saatte 574,8 kilometre hýza ulaþarak dünya rekoru kýrdý. Harry Potter’ýn son macerasý: Ýngiliz yazar J. K. Rowling’in bütün dünyada rekorlar kýran Harry Potter serisinin yedinci ve son kitabý piyasaya çýktý ve 24 saatte Ýngiltere’de 2,65 milyon adet, ABD’de ise 8,3 milyon adet satarak dünya rekoruna imza attý. Batýlý ülkelerde gizlilik ihlali artýyor ABD ve AB ülkeleri, güvenlik adýna özel hayatýn gizliliðini ihlal ediyor. Londra merkezli Privacy International’ýn 47 ülkeyi içeren raporuna göre, ABD ve Ýngiltere, en kötü sicili olan ülkelerden. En iyi durumdakiler, Yunanistan, Romanya ve Kanada. G özlem örgütü Privacy International’ýn raporu, Batý ülkelerinde hükümetlerin güvenlik ve sýnýr kontrolü adýna baþlattýðý gözlem ve bilgi toplama faaliyetleriyle giderek artan oranda özel hayatýn gizliliðini ihlal ettiklerini ortaya koyuyor. 47 ülkeyi kapsayan raporda, sicili en kötü ülkeler olarak Çin, Rusya ve Malezya gösteriliyor. Bu ülkelerin ardýndan en çok eleþtirilen ülkelerin baþýnda ise ABD ve Ýngiltere geliyor. Terörle mücadele kapsamýnda telefon görüþmelerini ve kiþisel elektronik postalarý mercek altýna alan Bush yönetimi, insan haklarý örgütlerinin sert eleþtirilerine hedef olmuþtu. Privacy International, Kongre’nin her iki kanadýnýn kontrolünün Demokratlara geçmesiyle de fazla bir ilerleme saðlanamadýðýný, kiþisel özgürlükleri ihlal eden programlarýn sürdüðüne dikkat çekiyor.Ýngiltere ise ulusal kimlik kartý planý ve dünyadaki en geniþ güvenlik kameralarý aðýyla eleþtirilerin odaðýnda yer alýyor. Geçtiðimiz günlerde 25 milyon kiþiye ait kiþisel bilgileri içeren cd’lerin kaybolduðunu hatýrlatan Privacy International’a göre, bu skandal bilgilerin hükümetin elinde toplanmasýnýn ne kadar riskli olduðunu gösterdi. Rapordan çýkan þaþýrtýcý bir sonuç ise, kiþisel özgürlükler açýsýdan örnek gösterilen ülkelerden Almanya’nýn sicili kötüye giderken, eski Doðu bloku ülkelerinde durumun iyileþiyor olmasý.Raporda en iyi sicili olan ülkeler de Yunanistan, Romanya ve Kanada olarak sýralanýyor. Cuma, 4 Ocak 2008 10 Odinga’nýn, oylarýn yüzde 49’unu alarak kazandýðýný duyurdu. Þimdiki Devlet Baþkaný Mwai Kibaki ise yüzde 45’te kaldý. Muhalefet seçim zaferini ilan ederken, iktidar yenilgiyi kabul etmediðini, seçim sonuçlarýna hile karýþtýrýldýðýný ileri sürdü. Baþkent Nairobi’de Seçim Komisyonu binasýnýn polis tarafýndan koruma altýna alýndýðý kaydediliyor. Muhalefetin devlet baþkaný adayý Raila Odinga’nýn taraftarlarýnýn baþkent Nairobi ve bir çok kentte yaðmalama olaylarýna giriþtiði ve birçok yeri ateþe verdiði bildiriliyor. Nairobi’de farklý gruplar arasýnda çatýþmalar çýktýðý da haber veriliyor. Güvenlik güçlerinin yaðmalama ve olaylarý önlemek için havaya ateþ açtýðý ve gözyaþartýcý bomba kullandýðý bildiriliyor. Ülkenin batýsýnda seçim öncesi çýkan çatýþmalarda yüzlerce kiþi vahþi biçimde öldürülmüþtü. Nepal’de Cumhuriyete Doðru Nepal parlamentosu, kraliyet rejiminin kaldýrýlmasýný onayladý. Nepal meclisi, Maocu gerillalarýn barýþ görüþmelerinin devamý için þart koþmasý üzerine cumhuriyet rejimine geçmeyi kararlaþtýrdý. Karar, nisan ayý ortalarýnda yapýlacak seçimden sonra yürürlüðe girecek. Yetkililer, mevcut Nepal Kralý Gyanendra’nýn genel seçimlerin sonrasýna kadar herhangi bir yetkiye sahip olmadan sarayýnda yaþamaya devam edeceðini belirtti. Brown’dan Kötümser Yorum Ýngiltere Baþbakaný Gordon Brown, dünya ekonomisinin gelecek yýl iyi görünmediðini söyledi. Goron Brown, yeni yýl mesajýnda, Ýngiltere ekonomisinin ise uluslararasý küresel çalkantýlardan korunacaðýný ümit ettiðini bildirdi. Brown, güvenlik konusunun tüm ülkeler için baþlýca unsur olacaðýný kaydetti. Olmert ve Abbas bir araya geldi Ýsrail Baþbakaný Ehud Olmert ve Filistin Devlet Baþkaný Mahmud Abbas, Annapolis konferansýndan sonra ilk kez bir araya geldi. Olmert Kudüs’te bir araya geldiði Filistin Devlet Baþkaný Mahmud Abbas’a, “Ýsrail’in, (Batý Þeria’da) herhangi yeni bir yerleþim inþa etmeyeceði” taahhüdünde bulundu. Ancak, Doðu Kudüs’teki Har Homa yerleþimi ile ilgili sorun, ABD’nin hakemliðine kaldý.Olmert ve Abbas, Olmert’in Kudüs’teki resmi konutunda, Annapolis’in hemen sonrasýnda ortaya atýlan, Ýsrail’in Doðu Kudüs’te ve Batý Þeria’da yeni yerleþim yerleri inþa edeceði veya mevcutlarýný geniþleteceði açýklamalarýnýn gölgesinde bir araya geldi. BM, 2008’i Patates Yýlý Ýlan Etti Resmi büyütmek için týklayýn BM Mahsulün Önemini Vurgulamak Ýçin 2008’i Patates Yýlý Ýlan Etti. Patatesin Dünyada 1 Milyar Kiþi Tarafýndan Tüketildiðini Açýklayan BM, Bunun Önümüzdeki 12 Yýl Ýçinde 2 Kat Artacaðýný Vurguladý. Dünya Turu Türkiye 11 Erdoðan: Amacýmýz Gül Bush’la birliðimizi korumak 8 Ocak’ta Cuma, 4 Ocak 2008 Türkiye Baþbakaný Recep Tayyip Erdoðan, Anayasal düzen içinde meþru zeminlerde kalanlar için iþleyen bir demokrasi bulunduðunu belirterek, “Türkiye, son yýllarda demokratikleþme alanýnda devrim sayýlacak reformlar gerçekleþtirmiþtir” dedi. E rdoðan, televizyonlarda yayýmlanan “Ulusa Sesleniþ” programýnda yaptýðý konuþmada, 2007 yýlýnýn genel bir deðerlendirmesini yaptý. Erdoðan, Türkiye’nin, birlik ve beraberliðine kast eden terör örgütünü toplumdan tecrit etme mücadelesinde yeni bir safhaya girdiðini söyledi. Terör örgütünü içeride ve dýþarýda tam olarak izole etmek, sosyal, lojistik, finanssal ve psikolojik bütün desteklerini kesmek için büyük bir gayret içinde olduklarýný anlatan Erdoðan, TBMM’nde büyük bir çoðunlukla kabul edilen tezkere çerçevesinde, hazýrlýk çalýþmalarý yapýldýktan sonra 28 Kasým itibariyle hükümetin, Türk Silahlý Kuvvetleri’ni (TSK) yetkilendirdiðini anýmsattý. Erdoðan, bu çerçevede TSK’nýn icra ettiði ve bundan sonra icra edeceði sýnýr ötesi harekatlarýn hedefinin, sadece Irak’ýn kuzeyinde bulunan terör örgütü kamplarý olduðunu vurgulayarak, þöyle devam etti: “Dost ve kardeþ Irak halkýna karþý olumsuz bir yaklaþým içinde olmadýk, olmayacaðýz. Irak’ýn toprak bütünlüðünü, ulusal birliðini, huzur ve istikrarýný bugüne kadar en çok arzulayan ve destekleyen ülkelerin baþýnda olduk, bundan sonra da desteklemeye devam edeceðiz. Dýþ dünyada yoðun bir diplomasi trafiði yürüterek terörü tecrit etmek için çok uygun bir fýrsat yakaladýk. Bugüne kadar ne yazýk ki dostlarý tarafýndan bile yalnýz býrakýlan Türkiye, terörle mücadelesinde ilk kez dünyadan bu kadar güçlü bir destek bulmayý baþarmýþtýr. Bölgedeki komþularýmýz, Ortadoðu ülkeleri, ABD ve AB, haklý mücadelesinde Türkiye’nin yanýnda yer almaya baþlamýþtýr. Hükümetimiz, etkin bir diplomasi yürüterek, Türkiye’nin haklýlýðýný, kararlýlýðýný ve meþru konumunu gidip bu ülkelere bizzat anlatmýþtýr.” dedi. Erdoðan, ekonomik göstergelere iliþkin deðerlendirmelerde de bulundu. 2007 yýlýnýn da Türkiye’nin geliþme ve kalkýnma hanesine yazýlan bir “kazanç yýlý” olduðunu bütün göstergelerin ortaya koyduðunu vurgulayan Erdoðan, Türk ekonomisinde 2002 yýlý sonundan bu yana devam eden hýzlý iyileþme sürecinin, bugün artýk bir atýlým sürecine dönüþtüðünü ifade etti. Erdoðan, þunlarý kaydetti: “Büyük bir sýçramanýn eþiðine gelmiþ bulunuyoruz. Bundan 5 yýl önce, tarihimizin en aðýr ekonomik krizinin yaralarýný sarmak için kollarýmýzý sývamýþtýk. Bugün ise dünyanýn en güçlü ekonomileri arasýnda yerimizi almak için topyekün bir seferberlik hali içindeyiz. Hamdolsun, olumsuz küresel þartlara raðmen 2007 yýlýnda da bu atýlým süreci devam etmiþ, milletçe yüzümüzü güldürecek, gönlümüzü ferahlatacak, geleceðe çok daha umutla bakabilmemizi saðlayacak geliþmeler yaþanmýþtýr. Þuraya dikkatinizi çekmek istiyorum: Türkiye, 2002 yýlýnda milli gelir itibariyle dünyadaki 180 ülke arasýnda 26. sýradaydý. Bugün ise Türkiye, 180 ülke arasýnda 17. sýraya yükselmiþtir. 2002 yýlýnda Avrupa’nýn 12. büyük ekonomisiydik, bugün 6. büyük ekonomisi haline geldik. Büyüme devam ediyor, enflasyon tek haneli oranlarda, faizlerde düþüþ sürüyor. Ýhracat, hedeflediðimiz 100 milyar dolarý aþmýþ durumda, doðrudan yatýrýmlar 20 milyar dolar seviyesini zorluyor. Düne kadar 25 Avrupa Birliði ülkesine kýyasla Türkiye, bütçe açýðýnýn gayri safi milli hasýlaya oraný bakýmýndan en yüksek oranlý ülkeydi. Bugün bütçe fazlasý veren 9’uncu ülkeyiz.” görüþecek Ocak ayýnýn ikinci haftasýnda 4 günlük bir ziyaret için ABD’ye gidecek olan Türkiye Cumhurbaþkaný Abdullah Gül, 8 Ocakta ABD Baþkaný George Bush ile görüþecek. T ürkiye Cumhurbaþkanlýðý Basýn Merkezi’nden yapýlan açýklamaya göre Türkiye Cumhurbaþkaný Abdullah Gül, ABD Baþkaný George W. Bush’un daveti üzerine 7-11 Ocak tarihlerinde bu ülkeye resmi ziyaret gerçekleþtirecek. Gül’ün, Bush ile 8 Ocak Salý günü Beyaz Saray’da yapacaðý görüþmelerde, Türk-Amerikan iliþkilerinin pekiþtirilmesi baðlamýnda ikili konularla bölgesel ve uluslararasý meseleler ele alýnacak. Gül ve Bush, bu çerçevede Afganistan, Irak, Lübnan ve Ortadoðu konularýndaki geliþmelerle, terörizmle mücadele konusunda iki ülke arasýnda ve uluslararasý planda sürdürülen iþ birliði ve Türkiye’nin Avrupa Birliði üyeliði süreci hakkýnda görüþ alýþveriþinde bulunacak. Ziyareti sýrasýnda Washington ve New York’ta temaslarda bulunacak olan Gül’ün, Amerikan basýný, sivil toplum kuruluþlarý ve ABD’deki Türk toplumu temsilcileriyle bir araya gelmesi bekleniyor. Ecevit’in Eserleri Yayýnlanacak T ürkiye’nin eski baþbakanlardan Bülent Ecevit’in bütün eserleri ile kiþisel arþivinde tutuðu tüm not, yazýþma ve belgeler Türkiye Ýþ Bankasý Kültür Yayýnlarý tarafýndan yayýmlanacak. Tasnif iþlemleri halen Bülent Ecevit’in eþi Rahþan Ecevit tarafýndan sürdürülen ve 300 klasöre yaklaþan arþiv, Bolu Ýzzet Baysal Üniversitesi’nde görevli akademisyenler tarafýndan yayýna hazýrlanacak. Ýlk olarak Kýbrýs arþivinden kitaplarýn yayýmlanacaðý kitap dizisinin tüm telif geliri Rahþan Ecevit tarafýndan Mehmetçik Vakfý’na baðýþlanacak. Eserler ve arþivle ilgili protokol, 3 Ocak Perþembe günü Rahþan Ecevit, Bolu Ýzzet Baysal Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Atilla Kýlýç, Ýþ Bankasý Halkla Ýliþkiler Müdürü Bülent Ýnan ile Kültür Yayýnlarý Genel Müdürü Ahmet Salcan’ýn katýlýmýyla imzalanacak. 2007, Türk sinemasý için ‘ödülün’ yýlý oldu Geride býrakmaya hazýrlandýðýmýz 2007, Türk Sinemasý açýsýndan baþarýlý ve bol ödüllü bir yýl oldu. Y aþamýn Kýyýsýnda, “Takva” ve “Yumurta” filmleri uluslararasý yarýþmalardan ödüllerle dönerken, yýlýn en çok izlenen filmi unvanýný 1 milyon 503 bin 14 seyirciyle “Beyaz Melek” elde etti. Türk sanatçýlarý, bu yýl uluslararasý film festivallerine damgasýný vurdu. Almanya’da yaþayan yönetmen Fatih Akýn’ýn yönettiði “Yaþamýn Kýyýsýnda”, 60. Cannes Film Festivali’nde en iyi senaryo ödülünü kazandý. Türk-Alman ortak yapýmý olan ve Nurgül Yeþilçay, Tuncel Kurtiz ve Nursel Köse’nin baþrolünü paylaþtýðý film ödül kazanýrken, festivalde Nobel ödüllü yazar Orhan Pamuk da jüri üyeliði yaptý. Yönetmen Akýn, Ekim ayýnda, Avrupa Parlamentosu’nun bu yýl ilk kez verdiði sinema ödülü “Le Prix Lux”u kucakladý. Avrupa Parlamentosu Baþkaný Hans Gert Pottering, genel kurulda düzenlenen törende ödülü, Fatih Akýn adýna “Yaþamýn Kýyýsýnda” adlý filmin oyuncularýndan Hanna Schgulla’ya verdi. Yönetmen Fatih Akýn, Aralýkta ise baþarýlý filmiyle, “En Ýyi Senaryo” dalýnda Avrupa Film Ödülü aldý. Almanya’nýn baþkenti Berlin’de düzenlenen ödül töreninde, “En Ýyi Film” ve “En Ýyi Yönetmen” dallarýnda Rumen yönetmen Christian Mungiu’nun “4 Ay, 3 Hafta ve 2 Gün” filmi ödül kazanýrken, “En Ýyi Senaryo” ödülü “Yaþamýn Kýyýsýnda” filmiyle Fatih Akýn’a verildi. “TAKVA” ÖDÜLE DOYMADI Senaryosunu Önder Çakar’ýn yazdýðý, Özer Kýzýltan’ýn yönettiði, Erkan Can, Meray Ülgen ve Güven Kýraç’ýn baþrolünü üstlendiði “Takva”, yýl boyunca pek çok ödül aldý. Türkiye’nin Oscar’da “En Ýyi Yabancý Film” dalýnda aday adayý da olan yapým, yýl boyunca isminden söz ettirdi. Baþarýsýný Türkiye sýnýrlarýnýn dýþýnda da gösteren yapým, Berlin Film Festivali’nde “Uluslararasý Film Eleþtirmenleri Birliði-FÝPRESCÝ” ödülünü kazandý. Festivalde gösterilen ikinci Türk filmi olan Nesimi Yetik’in “Annem Sinema Öðreniyor” adlý yapým da Alman Akademik Deðiþim Kurumu’nun kýsa metrajlý film ödülünü kazandý. Film, baþarýsýný 13. Saraybosna Film Festivali’nde de tekrarladý. Baþarýlý yapým, bu festivalden de “En Ýyi Film” ödülüyle döndü. “Takva”, ayrýca, Avrupa Film Ödülleri’nde, ilk filmini çeken ve gelecek vaat eden yönetmenlere verilen “European Discovery” ödülüne de aday gösterildi. Filmin yaný sýra, oyuncularý da yýl boyunca ödüllendirildi. Takva’nýn baþrol oyuncusu Erkan Can, Asya Pasifik Sinema Ödülleri kapsamýnda “En Ýyi Erkek Oyuncu” ödülünü aldý. Bölgenin “Oscar”ý olarak nitelendirilen Asya Pasifik Sinema Ödülleri’ne 3 dalda aday gösterilen filmin baþrol oyuncusu Erkan Can, ödülle ilgili, “Almýþ olduðumuz her ödül bize manevi destek olarak geri dönüyor. Asya Pasifik Sinema Ödüllerinde bana layýk görülen en iyi erkek oyuncu ödülü de Oscar yolunda çok önemli bir adým oldu” dedi. ÖDÜLLER “YUMURTA”YA 44. Altýn Portakal Film Festivali’nde 6 dalda ödül kazanan “Yumurta”, yýlýn en baþarýlý yapýmlarý arasýnda yer aldý.14. Valdivia Uluslararasý Film Festivali’ne katýlan filmin yönetmeni Semih Kaplanoðlu “En Ýyi Yönetmen”, Saadet Iþýl Aksoy da “En Ýyi Kadýn Oyuncu” ödülünü kazandý. 13. Uluslararasý Saraybosna Film Festivali’nde gösterilen filmin oyuncularýndan Saadet Iþýl Aksoy, burada da “En Ýyi Kadýn Oyuncu” ödülünü aldý.Portekiz’de düzenlenen Estoril Avrupa Filmleri Festivali’nde de “En Ýyi Ýkinci Film” seçilen “Yumurta”, 5. Bangkok World Film Festivali’nin Dünya Sinemasý bölümünde yarýþtý. Film, bu yarýþmada da yönetmeni Semih Kaplanoðlu’na “En Ýyi Yönetmen” ödülünü getirdi. “Yumurta”, ayrýca, Ýspanya’nýn Sevilla kentinde düzenlenen Sevilla Film Festivali’nde ise “Eurimages Ödülü”ne layýk görüldü. Yönetmen Semih Kaplanoðlu’nun, senaryosunu Orçun Köksal ile birlikte yazdýðý “Yusuf Üçlemesi”nin son filmi “Yumurta”nýn baþrollerini Nejat Ýþler ile Saadet Iþýl Aksoy üstlendi. Film, annesinin vefatýnýn ardýndan doðduðu kasabaya dönen Þair Yusuf’un yaþadýklarýný konu alýyor. SOHBET-3 Acý ama gerçektir ki insan ne evreni ne de kendini ebediyen yeterince kavramayacak G üzel güneþli bir gündü, geziye çýktým , yavaþ daðlara ilerliyordum.Uzun bir süre daða týrmandým, sonra epeyce yorgun bir aðaç altýnda dinlenmeye ihtiyaç duydum.Kocaman bir aðaç altýnda oturdum.Derin bir nefes aldým,hafif bir rüzgar esmeye baþladý, daðlardaki o rengarenk çiçeklerin kokularý nasýl da hoþ kokuyordu.Gözlerimi göklere diktim, hava mas maviydi tek bir bulut bile göremedim.Havada kuþlar deli deli uçuyor, bu güzel yaz gününe nasýl da seviniyorlar diye üþünüyordum.Bu sýcaklýktan,oturduðum kocaman aðacýn dört tarafa yükselmiþ dallarý koruyordu,aðacýn altýnda dinlendirici bir hava vardý,arada sýrada kabuðunun altýndaki kurdun gýcýrtýsýný iþitiyordum.O kendi dünyasýnda ben kendi dünyamda. Bir an öyle içimden geldi aðaçla sohbet etmeye baþladým . - Eh be kocaman aðaç, nasýlsýn? Kim bilir yaþýn kaç,neler neler görmüþün, neler yaþamýþsýn hayatýnda . -Sað olasýn dostum, ben çok iyiyim. Neler görmüþüm, neler yaþamýþým soruyorsun, anlatsam senin ömrün yetmez ki,yaþýmý sordun ya senin yaþýndan þu anda beþ desem on desem fazla yanýlmam.Biz sizden insanlardan çok daha fazla yaþarýz. -Doðru,gerçekten insanlardan çok daha fazla yaþarsýnýz. -Biliyor musun neden, ? Bak dostum biz sizden çok daha huzur içinde yaþarýz,biz doða kanunlarýna uyum saðlarýz ,doðayý sever, gerçekleri sever, dostluðu severlerdeniz o da sizlerden çok. -Bunu anlamak zor ama belki de haklýsýn,neyse. -Tabi ki haklýyým,siz bizler gibi düþünmesiniz,siz insanlar bencilsiniz,kendi huzuru için baþkalarýný ezersiniz bu doðru deðil mi ? Aðacýn bu sert konuþmasý þaþýrttý bir an. Gözlerimi yumup uyumaya çalýþtým.Uyuyamadým. -Sen ne konuþuyorsun Allah aþkýna,bana ders mi tutuyorsun ? - Yok ders tutmuyorum,yalýnýz anlatmaya çalýþýyorum,sohbet ediyoruz ya.Bakýn bir sefer saðýnýza solunuza,siz insanlar nasýl da birbirinizi eziyorsunuz,öldürüyorsunuz ,neden ? derdiniz ne ?Bunu ne hakla yapýyorsunuz,sonu sonunda hayvanlardan da vahþisiniz. -Düþündürücü ve hak veriyorum sana,dedim .O an aðaca baktým, aðacýn insanlara kýzgýn olduðunu fark ettim -Yalanlardan ,suni felsefelik yapmaktan vazgeçin,gerçekleri görün ya !,bakýn gün gelir gerçekleri görürsünüz ama geç olabilir. - Ne takýldýn be kocaman aðaç insanlara ? -Hiç !Siz kendinizi görmeseniz,düþünmeseniz,gün gelir yok olmaya mahsur (1) Güncel Fikri Şişko kalýrsýnýz. -Biz kendi kendimizi görmüyor muyuz ha. -Evet tam tamamýyla öyle. -Siz sanki görüyorsunuz. Aðaç cevap vermedi. -Hadi konuþ ya,yalvarmaya baþladým.Muhabbet etmekten sýkýlýyorsun elbet,yüzyýllar belki hep sohbet etmiþsin,yorgunsun,ben de tam zamanýný bulmuþum seninle sohbet etmeye ha,kusur bakma,caným sýkýldý da .Ama sen baþladýn ya. -Siz insanlar sýkýlýrsýnýz,sabýrlý deðilsiniz,biz çok sabýrlýyýz,bak yüzyýldan fazla ayný yerdeyim ve hiç de sýkýlmýyorum,aksi ,çok mutluyum ki yýlarca insanlara,hayvanlara, kuþlara hizmet ettim. Senin gibi yorgun insanlar benim serinlik yaptýðý dallarýmýn altýnda dinlendiler,ürünlerimden faydalandýlar,hayvanlar kuþlar yuva yaptýlar o yuvalarda yavrularýný büyüttüler. -Haklýsýn,!- ama iþte dinlenirken sana bir þeyler sorayým dedim vaktimiz geçsin diye,elbet bana kýzmýyorsun, kocaman aðaç , nasýl da gururlusun vay. -Sor istediðini sor !,sonu sonunda sohbet ediyoruz,bak insanlar birbirileriyle samimi sohbet ederken mutlu olurlar,her þeyi baþka gözle görmeye baþlarlar,yakýnlaþýrlar ,gerçekleri görürler ve insan insana ne kadar dost olduðunu anlarlar.Sohbet insanýn gözünü açar insan yeni ufuklarý görmeye baþlar. -Haklýsýn çok haklý,!-neyse , bir þey mutlaka sormalýyým , kusura bakma.Bak ben dinlenirken kabuðunun altýndaki kurdun gýcýrtýsýný iþitiyordum acaba ne arýyor bu kurt senin kabuðunun altýnda ? senin kabuðunu yiyor ya ? Oysa sen hiç aldýrmýyorsun buna, kýzmýyor musun ya ?. -Eh siz insanlar o kadar bencilsiniz ki,ya onu da Allah yaratmýþ o da benim gövdemde yer yapmýþ,benim yaþadýðým gibi onun da yaþamasý lazým.Bu dünyada hepimize yeterince yer var, ben olmasam o ne yapardý ki, nasýl yaþardý.Siz insanlar bunu elbet zor anlarsýnýz.Dayanýþma nedir bilirsin elbet.Siz birbirlerinizi içten anlamaya çalýþsanýz bir defa, ama içten ha ! yalanlar,oyunlar dýþýnda,,siz de mutlu olursunuz ve beraber yaþamanýn ne güzel olduðunu anlarsýnýz. -Haklýsýn, belki zor anlamak,ama bu sözlerinle acaba neyi kastediyorsun. -Bak ben kocaman bir aðaç oysa küçücük bir kurt,ben güçlü o nazik, benim desteðim olmasa o nasýl yaþar ki,biz güçlüler zayýflara el uzatýrýz onlarý yaþatýrken seviniriz ve bunu görevimiz diye biliriz, yaparken de reklam yapmaya lüzum duymayýz. Canlý,cansýzlarýn yüce Allah ödevlerini belirtmiþ,benim kabuðumun altýnda þu kurdun yerini de.Siz insanlar ,siz güçlüler güçsüzleri ezersiniz,onlarýn alýn teriyle güçlenirsiniz oysa yine de onlarý ezersiniz.O sizin kanýnýzda,reklam olarak bir þeyler yaparsýnýz,güya güçsüzleri düþünüyorsunuz oysa yaptýklarýnýz palavra. Sonu sonunda biz aðaçlar yüzyýllar yaþarýz ,sizlerden , insanlardan bir zarar görmesek, oysa bu kurdun yaþamý ne kadar hey dostum.?Sizlere yüce Allah akýl vermiþ ama sizler çok akýlsýz davranýyorsunuz. -Çok düþündürücü konuþuyorsun.Hoþgörülü olmak lazým yardýmsever , ben de öyle düþünüyorum. -Siz insanlar bir þeyler düþünürsünüz oysa tam tersini yaparsýnýz. -Haklýsýn belki. - Tabi ki haklýyým.Neden ben bu kurda kýzayým ki,aksine mutluyum benim de bir yararým olabiliyor,biz dayanýþmayý uyguluyoruz hayata gerçekleþtiriyoruz biz birbirimize destek oluyoruz birbirimizi seviyoruz. Ancak beraber yaþamayý öðrenenler gerçek hayatýn tadýný ,güzel yaþamayý,hayatýn sevgisini anlarlar.Beraberlik,hoþgörüyle yaþamayý öðrenmeye çalýþmalýsýnýz,biz böyle yaþarýz hep beraber.Siz insanlar da öyle düþünürsünüz,yazarsýnýz ama gerçekte hep tersini yaparsýnýz. - Dediklerin çok tamam haklýsýn,! ama biz de insanlar beraber yaþamýyor muyuz ,bizde de hoþgörü,beraberlik var ya. -Demedim ki yok,ama bizler gibi deðilsiniz,onu demek istedim. -Nasýl yani bizim gibi deðilsiniz . -Çok basit,biz doða kanunlarýnla yaþarýz,saygý duyarýz ve onlara boyun eðeriz,ya siz insanlar hangi kanunlarý uyguluyorsunuz ki,ben anlatayým sen dinle.Ýnsan insaný ezmeye,insan diðerinden üstün olmaya ,yani ben aða sen ýrgat ,sizler doða kanunlarýna karþý diðer kanunlarý yaratýyorsunuz ve bizleri de zedeliyorsunuz doðamýzý, aðaçlarý,kuþlarý,daðlarý,taþlarý,der eleri,hayvanlarý hiç mi hiç gerektiði ölçüde düþünmüyorsunuz vallahi.Bakýn insanlarýn yaratýðý kanunlar,doða kanunlarýna nasýl da ters düþüyor ,tabi iyi kanunlarýnýz da var,ama her neyse yine güçlüler kanunlarý yaratýr kimin için? çok basit kendileri için.Hadi ! anlat bana güçsüzler istese de bu kanunlarý deðiþtirebilir mi. -Tabi ki yok. -Neden ?,güçlüler izin vermez ki.Doðrusunu istersen sakýn aðzýmý açtýrma siz insanlar nesiniz daha anlatsam kendin de kabul etmek zorunda kalýrsýn sizin akýlý sandýklarýnýz oysa ne kadar akýlsýzsýnýz anlarsýn. –Ha Aristo’nun dediði gibi “Zayýf daima adalet ve eþitlik ister,halbuki bunlar kuvvetlinin umurunda bile deðildir”.Anlat ,anlat bakalým,belki bir þeyler sen bilirsin ,ben bilmem de öðrenirim. -Israr ediyorsun,olsun.Mesela ýrkçýlýk sizlerde var insanlar arasý,o da ne demektir elbet iyi bilirsin, birilerden farklý kültür,fizik ve diðer özelikleri taþýyanlara güvensizlik hatta nefret de edersiniz.Bu normal tutum mu ? Akýllý bir insan bunu yapar mý ? -Yapmaz,doðrusu. (Sürecek) E Cuma, 4 Ocak 2008 12 Yrd. Doç. Dr. Mehmet YARDIMCI* TÜRK ÞÝÝRÝNÝN DOÐUÞU VE GELÝÞÝM EVRELERÝ (1) stetik duygularýn henüz bireyselleþmediði ilk topluluklarda bir söz sanatý olan þiir yoktu. Onun yerini genellikle dini törenlerde müziðe eþlik eden soyut birtakým sözler alýyordu. Zamanla bu anlamsýz söz dizisi geliþip bir anlam kazanarak þiiri doðurmuþtur. Ýlk þiirler yazýlý olmayýp doðaçlama olarak ümmi ozanlar tarafýndan söylendiðinden çoðu geçmiþin karanlýklarýnda erimiþ, fakat Zent Avesta gibi bir kýsmý çok az deðiþikliðe uðrayarak günümüze deðin gelebilmiþtir. Hemen hemen bütün ilkçað uygarlýklarýnda þiire rastlanmaktadýr. Asurlarda “Ýstar’ýn Cehenneme Gidiþi”, Mýsýr uygarlýðýnda “Nil Manzumesi” gibi örnekler bunu kanýtlamaktadýr. Eski Yunan edebiyatýnda þiir, önceleri dinsel bir görünüm gösterirken Yunanlýlarýn en büyük destan ozaný Homeros’tan sonra din dýþý konularda da söylenmeye baþlanmýþtýr. Türk þiiri de diðer uluslarda olduðu gibi ilkin dini törenlerden doðmuþ, daha sonra da din dýþý konularda geliþimini sürdürmüþtür. Sözlü olarak Asya’da baþlayan Türk þiirine yýr adý ile önce Orhun yazýtlarýnda daha sonra da Divanü Lügati’t Türk’te rastlanmýþtýr. Yüzyýllarca edebiyatýmýzýn ana anlatým aracý þiir olmuþtur. Edebiyatýmýzda hikâye bile mesnevi yoluyla þiirle anlatýlmýþtýr. Edebiyatýmýza giren sayýsýz yazý türleri olmasýna karþýn, biz edebi zevkimizi yüzyýllar boyu þiirden almýþ, þiiri sevmiþ, þiiri benimsemiþizdir. Türk halkýnýn dini ve dindýþý bütün törenlerinde müzik-þiir-raks öðesinin yer almasý þiirin hep ön planda tutulmasýný saðlamýþtýr. Binlerce dizeden oluþan destanlarýmýz manzum olup çeþitli serüvenleri iþleyen þiir parçalarýndan oluþmuþtur. Acýlarýmýz yuð adý verilen cenaze törenlerinde sagu dediðimiz aðýtlarla dile getirmiþ; Sav dediðimiz: “Eski mezarlýkta ev olmaz Gevþek toprakta av olmaz” biçimindeki atasözlerimizi bile birer ölçülü söz biçiminde þiirle dillendirmiþiz, þölen dediðimiz eðlencelerimizi dönemin bir çeþit türküleri olan koþuklarla söylemiþizdir. Edebiyattan söz edilince önce þiir düþünmemiz yüzyýllarýn bize býraktýðý büyük mirastan kaynaklanmaktadýr. Türk edebiyatýnda en çok geliþme gösteren tür þiirdir. Halkýmýz bütün iç güzelliklerini þiirin sýcak havasýnda yansýtmýþtýr. Türk halkýnýn geçirdiði evreler boyunca þiirin özünde söz, sözün özünde güzellik egemen olmuþtur. Türk þiirinin bilinen en eski örneði Çin yýllýklarýnda bulunmakta ve 329 tarihini taþýmaktadýr. Ýslâmiyet’in kabulünden önceki Türk edebiyatýnýn asýl zengin ve deðerli bölümü yazýlý edebiyat olmayýp sonradan yazýya geçirilmiþ sözlü edebiyat verimleridir. Sonradan derlenip yazýya geçirilen örnekler Türklerin zengin bir sözlü edebiyatýnýn varlýðýný kanýtlamaktadýr. Bunlar, yazarlarý genel olarak bilinmeyen ve halk arasýnda sözlü olarak nesilden nesle ulaþabilen ninni, mâni, tekerleme, türkü gibi anonim halk edebiyatýmýzýn içinde yer alan disiplinlerdir. Mendilim turalýdýr Sevdiðim buralýdýr Geçme kapým önünden Yüreðim yaralýdýr Mercimeðin aþýna Kaynanamýn yaþýna Þeytan bana yel verir Çal kazaný baþýna Kahvenin telvesine Kapýlam hevesine Doyulmaz þu dünyada Güzelin cilvesine biçimindeki anonim halk þiirinin en kýsa nazým þekillerinden olup doða, sevgi, ayrýlýk ve nefret gibi konular yanýnda dinleyeni yürekten sarsan, umulmadýk bir sürprizle sonuçlanan, az sözle çok anlam ifade eden küçük ve baðýmsýz bir þiir türü olan manilerimizin hemen her ortamda doðaçlama söylenebilmesi halkýmýzýn þiire yatkýnlýðýnýn bir ifadesidir. Daðýndaki çobanýndan sarayýndaki padiþahýna kadar Türk halký þair ruhlu bir millettir sözü de bundan kaynaklanmaktadýr. Halkýmýz Orta Asya bozkýr kültürünü yaþarken dini ayinlerin yöneticisi olan Âþýk tipinin prototipi konumundaki Kam ve Þamanlar yeri geldiðinde doðadan topladýklarý otlarla ilaç yapýp hekimlik görevini sürdüren, yeri geldiðinde þölenleri ve dini ayinleri yöneten, beyin en yakýnýndaki kiþi iken zamanla toplumsal statülerin farklýlaþmasý, iþ bölümünün geliþmesi gibi etmenlerle Þamanýn özellikle din adamlýðý görevini üstlenmesi ve þairlik mesleðini ikinci planda tutmasý sonucu saz þairlerinin prototipi atasý dediðimiz ozan tipi ortaya çýkmýþtýr. Þiiri müzikle birlikte sunan ozan, elinde kopuzu ile gezici bir tiptir ve dini bir görevi yoktur. Ozanýn bütün Türk topluluklarýnda önemli ve saygýn bir yeri vardýr. Tarih içinde Türk þiirinin varlýðý bugün âþýk dediðimiz ozanlarla korunmuþtur. Yüzyýllar boyu, sýk sýk yurt deðiþtirerek geniþ bir coðrafi alana yayýlan, pek çok kültürle iç içe kalma zorunluluðunda kalan milletimiz, gerek çeþitli zamanlarda kabullendikleri dinler, gerekse konar göçer hayatlarý gereði karþýlaþtýklarý ve benimsedikleri kültürler nedeniyle Orta Asya’dan Anadolu’ya göçüp günümüze kadar deðiþikliklere uðrayarak geliþen bir edebiyat oluþturmuþlardýr. Bu edebiyatýn baþ mimarlarý ise ozanlardýr. 13 Cuma, 4 Ocak 2008 Kültür Hazırlayan: İskender Muzbeg 2 Mevlana Yýlýnýn Ardýndan 007 Mevlana Yýlý sona erdi.Bu geçen yýla bir bakývermiþ olursak Dünyada Mevlana Yýlý dolayýsýyla bu veya þu nedenle Mevlana’nýn aramýzda olduðunu, bize hoþgörünün önemini anlattýðýný görmüþ olacaðýz. 2007’de Mevlana felsefesi, sema, raks, Mevlanalý þiirler, ilahiler bir takým derneklerimizin programlarýna olduðu gibi “Sanatla Uyanmak” programýna da yansýdý, bu programlarýn içeriklerine ayrý bir özellik katmýþ oldu. Mevlana Yýlý, Mevlana’nýn, dolayýsýyla Türk kültürünün dünyada tanýtýlmasý için önemli bir fýrsat idi. Bu fýrsatýn Türk kültür kurumlarý, ayrýca Dünyada Türk kültürü açýsýndan yetki ve ilgisi olan organ ve kuruluþlar tarafýndan nasýl deðerlendirildiði henüz tam bilinmemekle birlikte, Mevlana’nýn eserleri sayesinde, Mevlana’nýn yaþadýðý yüzyýldan güzel mesajlarýn günümüz karanlýklarýný biraz olsun aydýnlattýðý bilinen gerçeklerden biridir. “Ýzlenimler” köþemizde de, 2007 Mevlana Yýlý dolayýsýyla Mevlana’ya sýkça deðindik. Yýl boyunca bu köþede, aralýklarla da olsa, Mevlana ile ilgili yirmiden çok makale yayýnlandý, ki bu makaleler arasýnda Kosova ve Makedonya’da yaþayýp yaratan þairlerimizin Mevlana ile ilgili þiirlerinin de dile getirildiði bölümler oldu. Örneðin bu köþede 2007 Dünya Mevlana Yýlý dolayýsýyla Necati Zekeriya’nýn, Hasan Mercan’ýn, Fahri Mermer’in, Avni Engüllü’nün ve Ýskender Muzbeg’in Mevlana konulu þiirlerinden örnekler sunuldu. Ayrýca, Mevlana ile ilgili her makalenin devamýnda Mevlana’nýn eserlerinden de örnekler verildi. Bilimsel çalýþmalardan verilen örneklere gelince, “Ýzlenimler” köþemizde Mevlana ile ilgili þu makaleler veya makale bölümlerinin yayýnlandýðýný burada bir kez daha okuyuculara hatýrlatmakta yarar vardýr: Ýskender Muzbeg: Mevlana’nýn Saraybosna’da Yayýnlanan “Mesnevi”sine Çeviri Açýsýndan Genel Bir Bakýþ, Ýlhami Emin: Mevlana’nýn “Mesnevi”sinde Kimi Bengi Fikirler; Prof. Eva de Vitray Meyerovitch: Mevlana ve Psikoloji; Dr. Munib Maglayliç: Bosna’da Mevlevi Tarikatý; Prof. Dr. Iréne Melikoff : Türk Derviþlerinin Büyüleyici Gücü Hakkýnda; Prof. Dr. Bahaettin Ögel Mevlana ve Türk Kültürü; Prof. Dr. Lamiya Haciosmanoviç (Bosna Hersek): Bosnalý Fadýl Paþa Þerifoviç’in (19.yüzyýl) Eserlerinde Mevlevilik hattý; Dr. Mehmet Önder (Türkiye): Mevlana’nýn Yüzyýllar Boyu Etkileri; J. Norton (Ýngiltere): Ýngiltere’de Mevlana; Dr. Nedret Mahmut (Romanya): Mevlana — Romanya Kütüphanelerinde; Prof. Arpad (Ýtalya): Romantik Düþüncede Doðu Öðesi; Dr. Ahmed Asrar (Pakistan): Muhammed Ýkbal ve Mevlana Celaleddin Rumi. Geçen yýl boyunca “Ýzlenimler”le Mevlana’yý, onun engin felsefesini biraz olsun anlatmaya, doðrusu, onun felsefesinin anlatýldýðý makaleler ve þiirler seçmeye özen gösterdim. Burada yayýnlanan makalelerle Mevlana felsefesi, Mevlana sanatý biraz olsun aydýnlatýldýysa, ve ben böylelikle siz okuyucularýma biraz olsun yardýmda bulunduysam, mutlu olacaðým. Þuna kuvvetle inanmaktayým: 2008’de de Mevlana aramýzda olacaktýr çünkü o bunu hak etmiþ nice büyüklerimizden biridir. Burada þairlerimizden Zeynel Beksaç ve Osman Baymak’ýn Mevlana konulu birer þiirini sizinle paylaþmaktan da mutluluk duyuyor, þimdiye kadar “Ýzlenimler”e gösterdiðiniz ilgi için teþekkür ediyorum. Zeynel Beksaç Osmanlý tarihinin eksik býraktýðý noktalarý tamamlayan önemli belgeler… RAÝF VIRMÝÇA SUZÝ ÇELEBÝ GAZAVATNAMESÝ - 7 Çýkar bahr-ý ‘Adenden sâfî lü’lû Gelür mülk-i Hutenden misk-i hoþ-bû Demür çýkmaya altun ma’deninden Diker býtmeye cennet gül-þeninden Sorarsan ceddini ol þehriyârun Diyeyin menba’ýn ol cûybârun Dahi ma’nî deminden bulmadýn kâm Tapardý sûrete ol hûb - fercâm Mihâlidi adý illerde meþhûr Nasârâ beðlerinden ‘amm-i tekfûr Sa’âdet anlanurdý cünbiþinden Eyü gün bellü olur toguþýndan Ýki hasletde bulmýþdý mahâret Sehâvetde þecâ’atde begâyet Kimün kim aslý pâk oldý eyelden Berîdür gevheri anun halelden Hurûc itdikde ‘Osmân Hân-ý Gâzî Cihân serverlerinün ser-firâzý Zafer hem-râh u devlet yârý oldý Nýþât u þâdî hidmetkârý oldý Safâ bezminde içdi câm-ý bâde Demi günden güne oldý ziyâde Þerefde yýluzý geçdi kamerden Eserde tâli’i subh-ý zaferden Dirildi yanýna her yerden ahbâb Sanasýn Mustafâya uydý eshâb Ne mülke vardýyise oldý mâlik Kime kasditdiyise oldý hâlik Çalýndý növbeti çerh-ý felekde Okundý hutbesi mülk ü melekde Sayfa 14 Semend-i himmeti çûn budý meydân Çagýrdý kaysere kim üþde meydân Çeri çekdi revân Ýznika geldi Kuþandup kal’ayý ortaya aldý Ne kal’a kullesi geçmiþ felekden Örülmiþ pây-i dîvârý semekden Mühendis kim ana bünyâd salmýþ Binâsý resmini gerdündan almýþ Þehenþeh cünbiþ itdi devletile Hýsâr üzre yüridi þevketile Çekildi râyet-i nasru’n min’Allah Dinildi ehr tarafdan Allah Allah Dizildi büre u bârû üzre küffâr Yaraklandý savaþa çâr ü nâçar Atýldý kal’adan toplar tüfekler Sepildi yaydan oklar zenberekler Velî çûn bunlarý sakladý Hâdî Birinün dahi burný kanamadý Ayak basup kamu itdiler elbir ‘Adûya her tarafdan sepdiler tir Atýldý yýldýrým gibi tüfekler Ciðer karýla delindi yürekler Hervâyî toplarý þol resme çýkdý Ki zarbý sandýlar kim çerhý yýkdý Bu resme bir nice gün kýldýlar ceng Cihân oldý gözine düþmenûn tang Kýzýl kana boyandý bürc ü bârû Þu resme kim þafakdan çerh-ý mînû Hýsârun çûn beði gördi bu hâli Büküldi kaddi kalmadý mecâli Sayfa 15 Ciðer kanýn gözi yaþýla ezdi Mihâla mâcerâ vasfýný yazdý Ki iy ehl-i salîbün dest-gîri Bu kavmun dil-pezîri vü emîri Tapundan buldý ‘izzet Lât u ‘Uzzâ Demünden zindedür erkân-ý ‘Îsa Senünle buldý ‘izzet deyr-i sûret Senünle rûþen oldý þem’-i millet Tapun cândur bu deyr-i pür suver ten Bu fânûs-ý hayâlün þem’isin sen Zamîr-i pâküne ma’lûm ola hâl Ki geldi üstüme ‘Osmân-i kattâl Seðirdim saldý etrâf-ý hýsâra Od urdý ser-beser mülk ü diyâra Transkribi Kani deyr ü kani âvâz-ý nâkûs Ayaklandý çelîpâ þýndý nâmûs Bu hacletden putý sýndý tekurun Yüzi suyý döküldi nâý ü nûrun Kuþadup kal’ayý dutdý sarâ-ser Yatur þol resme kim genc üzre ejder Urur her dem hezârân câna yara Yürür her gün sipâhile hýsâra Göz açdurmaz hadeng-i hûn-feþâný Emân virmez sinân-ý cân-sitâný Dolayup bürc ü bârûya kemendi Nitekim þâh-sâra mâr-ý Hindî Der ü dîvâr okýla toldý peykân Ne peykân her biri bir âteþ-efþân Bu kal’a kim bihiþt-efþân olupdur Bize üsti açuk zýndân olupdur Sayfa 16 ... Al sevgiyi ver sevgiyi, gel mevlana’ca Sal beþiði uyut evreni, uyan Mevlana’ca Aþ kendini var kendine, dön Mevlana’ca Hayra yor düþü yarýna, gör Mevlana’ca Sin içime içime sin, engin ol Mevlana’ca Beni sende bul, beni bul, çaðla Mevlana’ca. Osman Baymak Mevlana Döne Döne Anadolumun gözünde gözyaþý Ademoðlu bir kez daha konuþur Yüreklerimizi paylaþmalýyýz “Mevlana döne döne.” Anadolumun dilinde türkü Gönlünü açmýþ Nöbet tutar insanlýða “Mevlana döne döne.” Anadolumun elinde saz Aþýk türküye dalmýþ Gel gör “Mevlana döne döne.” Anadoluda Ney çalýnýr Defne dalý / dal budak olur Gel, gene gel der “Mevlana döne döne.” Fo t o: N afi z Lo kv i ça Agim Rifat ÞÝÝRÝN ATEÞÝ Teþfik etmek, Kosova Türk þiirinin yolunu açýp tekrar tekrar ateþini yakmak adýna, bundan böyle bu sayfada usta þair Agim Rifat Yeþeren, her hafta bir þiirle çýkacak karþýnýza sevgili okuyucular. Eski Yeni Eski yýl / Eski dost Atýlmýþ eski kundura Baþlamýþ bitmiþ Su akmýþ Ateþ yanmýþ Gelmiþ gitmiþ Eski yýl / Eski dost Diþ çürüdü Saç düþtü Deðiþti post Gördük görmedik Duyduk duymadýk Her þey daha güzel olabilirdi amma Hayat iþte Ne yapalým Seneye belki Bakalým Eski yýl / Eski dost Nerden geldi Nereye gidiyor Giderken adresini kime býrakýyor Bilen var mý Yeni yýl / Yeni gün Bir saniyede 365 görünüm Bir Þiir Daha Bir þiir yazabilseydim yaþayabilseydim yaþanýlamayaný bir þiir söyleyebilseydim anlatabilseydim anlatýlamayaný Bir þiir daha bir þiir daha uzaklaþabilseydim ölümden Kültür Cuma, 4 Ocak 2008 14 2007 yýlýnýn kültür alanýnýn en iyileri “Doðru Yol” ve “Rumeli” Prizren Belediyesi Gençlik, Kültür ve Spor müdürlüðü tarafýndan Kültür alanýnda Türk derneklerinden “Doðru Yol” Türk Kültür Sanat Derneði ve Rumeli Türk Tiyatro Sanatçýlarý Derneði yýlýn en iyileri ödülüne layýk görüldü. P rizren Belediyesi Gençlik, Kültür ve Spor müdürlüðü Kültür ve spor alanýnda bir çok ad yapmýþ þahýs ve derneklere geleneksel olarak daðýtýlan yýlýn en iyileri ödülleri bu yýlda daðýttý. Kültür alanýnda Arnavut ve Boþnak dernekleri de ödül alýrken, bu dalda Türk derneklerinden “Doðru Yol” Türk Kültür Sanat Derneði ve Rumeli Türk Tiyatro Sanatçýlarý Derneði de yýlýn en iyileri ödülüne layýk görüldü. Prizren Belediyesi Gençlik, Kültür ve Spor müdürlüðü müdürü Ethem Baymak her yýl geleneksel olarak kültür ve spor alanýnda yýl boyunca faaliyet gösteren sporcu ve kültür derneklerini ödüllendirdiklerini söyledi. Baymak, Prizren Belediyesi Gençlik, Kültür ve Spor müdürlüðü komisyonunca bu yýl Kosova’da ki en eski derneklerden olan “Doðru Yol” Türk Kültür Sanat Derneði ve Rumeli Türk tiyatro Sanatçýlarý Derneðini öngördüklerini belirtti. Kosova’da ki en eski derneklerden biri olan “Doðru Yol” Derneði Baþkaný Ýrfan Þekerci ödül töreninden sonra duygularýný dile getirirdi. Þekerci, Prizren belediyesi tarafýndan 35 yýl sonra bu ödüle layýk görüldüklerini anýmsatýrken “halk bizim her zaman yanýmýzda olup bizi asla ödülsüz ve alkýþsýz býrakmadý ama yýllar sonra belediye tarafýndan ödül almak bizim için onurdur” diye konuþtu. Rumeli Türk Tiyatro Sanatçýlar Derneði Baþkaný Ethem Kazaz kültür alanýnda yýlýn en iyileri ödülüne layýk görüldükleri için teþekkürlerini sundu ve geçen yýl olduðu gibi bu yýl da plaketlerde tek dil sadece Arnavutça yazýldýðýndan dolayý belediye yetkililerini eleþtirdi. Tiyatro sanatçýsý Nafiz Gürcüali “ödül için çalýþýlmamalý, kalite ve baþarý için çalýþmalý, çünkü ortada baþarý varsa ödüller kendiliðinden gelir” diyerek gençlerimize de tavsiyede bulundu. Prizren Belediyesi Gençlik, Kültür ve Spor müdürlüðü tarafýndan daðýtýlan ödüller ardýndan Prizren Belediyesi yeni baþkaný Ramadan Muya 31 Aralýk Pazartesi günü ödül sahipleriyle bir araya geldi. Baþkan Muya ödül sahiplerini kutlarken “kültür ve spor geleceðimizin teminatýdýr” diyerek, kültürümüz var oldukça bizler de varýz. Dolayýsýyla Spor ve kültürümüzün ayakta kalmasý için Prizren Belediyesi olarak elimizden geleni esirgemeyeceðiz” ifadelerini kullanarak Prizren Belediyesi olarak spor ve kültür alanýna þimdiye dek olduðu gibi bundan sonra da destek sunacaklarýný belirtti. Yüksel POMAK RESÝMLERDEN ÇIKAN SEN MÝYDÝN? Hiç yaþanmamýþ anýlarýmla, Gurbet kokan bir hayatým var Gökyüzüne açmýþým ellerimi Her bulutta “sen” kokan bir buðu var. Bu þehir hatýrlatýr seni bana Varlýðýný her taþ haykýrýr dünyaya. Ateşten ve Vardar’ dan çekiyorum ellerimi Gözlerine batýrýyorum, bakan bulutlarda. Ben ne mehtabý alabildim içime Ne de sen görebildin geleceði Ýhmal edilmiþ duygular hesap sorarken bana Bu “ Kaybolan Şehir “ den sesleniyorum sana. Sen ki þiirlerin sultanýsýn Yeþeren ekinlerin buðdayýsýn Bir hicrandýr kaldýrýmlarýn sesleniþi Senin sessiz gemidir yüzen Vardar’ da Gemi de bizim su da bizim olmalýydý Sen giitiðinden beri Bu þehrin gözyaþlarý doldurdu nehirleri Böyle mi aðlayacaktý türküler ardýndan Göremiyecek miydin kaybolan şehrin dirilişini Oysa bütün umutlar ülkeme doðacaktý Resmini taþýyan her duvar gururluyken halinden Senin umutlu gözlerin mutluydu giden yerden Beklenmedik bir fýrtýnaydý, çýktýn resimlerden Ansýzýn geliþinle yeþerdi bütün umutlar Neydi bizi baðlayan gözlerine Ýsa Bey’ den gelen sesler kimindi? Þiirler miydi seni karþýlayan Yoksa onlarý okuyan diller mi? Gözyaþlarým akýyor nedensiz, Karþýnda ellerim titriyor Bu bir düş mü, gerçek mi? Bu þehri saran ýrmak sen miydin? Gelen uzaklardan... Bak! Görmelisin Ramize’ nin samanlý evi Nasýlda parlýyor Hüseyin Süleymen manileriyle sana koşuyor Duyuyor musun? Davut Paþa Hamamý’ ndan kadýn sesleri geliyor Bütün bu şehir seni bekliyor Sevincinden saatler dahi durmaya hazýr Sen miydin çýkan resimlerden? Bu top sesleri bir savaþýn belirtisi deðil Bu şehre senin muştunu verir Yüksek yüksek tepelerden geliyor bu sesler Yusuf kayýðýný onartmýþtý Yeni gelin senin için altýnlarýný takmýþtý Türküler seferber olmuştu yoluna Göç eden kuşlar dönmüştü yuvaya Şimdi herkes seni bekliyor Gözlerde, ellerde Kalplerde, yüzlerde Hep sen yazýlmýþtýn Geliþin bir tarihi canlandýrmýþtý Ýçim içime sýðmýyor Oyuncaklarýmdan vazgeçiyorum Artýk sen resimlerden çýkmýþtýn ya Ýlk kez bu þehirde seninle karþýlaþýyorum Öylesine mutlu Öylesine umutluyum!!! Leyla Þerif Emin 15 Cuma, 4 Ocak 2008 Araştırma Bir milletin düþünce ve içtimai tarihini aydýnlýða kavuþturma anlamýný taþýyan … Kosova Efsaneleri M MUSTAFA KARABAÞ EFENDÝ EFSANESÝ ustafa Karabaþ Efendi, kardeþi Ömer Efendiyle birlikte bu yörelere Horasan’dan geldikleri ve bugün Prizren’de Lalo Boðazý adýyla malum sokaða konuþlanýp uzun zaman yaþadýklarý rivayet edilmektedir. Bugünkü “Lalo Boðazý” zaten Mustafa Karabaþ Efendinin soyadýna göre adýný “Lalo” almýþtýr. Yüzyýllar boyunca bu sokakta Mustafa Karabaþ Efendi ve kardeþi Ömer Efendi sülalesinden gelen aileler yaþamýþlardýr ve halen yaþamaktadýrlar. Bugün yaþayan kuþak Mustafa Karabaþ Efendinin dokuzuncu neslini oluþturmaktadýr. Zamanýnda Padiþahýn lalasý olduðu için, Mustafa Karabaþ Efendiye bu soyadýn kaldýðý ve kardeþi Ömer Efendi ile birlikte (Lez Baba) buralara gelip, Ýslâmiyet’in yayýlmasýnda büyük katkýlarýnýn olduðuna inanýlmaktadýr. Kendisi hiç evlenmemiþ, bekâr olarak ölmüþtür. Ölüm tarihi bilinmez artý Prizren’in fethi esnasýnda þehit düþtüðüne inanýlmaktadýr. Ýlk önce bugünkü türbenin bulunduðu yerde deðil, yaþadýðý evin arka avlusunda defnedilmiþtir. Daha geçlerde kasabanýn geliþmesiyle bu yerlere çingeneler yerleþmiþ. O dönemde, hatta bugün bile bu mahallede çingenelerin demircilikle (demir döküm) uðraþtýklarý bilinmektedir. Zaman süresince bu mezar da ortadan kaybolup yerle bir olmuþtur. Nitekim daha geçlerde Menakýp’ta yazýldýðýna göre, Mustafa Karabaþ Efendinin kabri buradan kaldýrýlarak, eski Müslüman kabristanýna yani, bugünkü yerine taþýnmýþtýr. Daha sonra bildirdiðimiz gibi mezar üstünde bugünkü türbe inþa edilmiþtir ve gün bugün o haliyle ayný yerde bulunmaktadýr. Bu yere taþýnmasýna raðmen, bugün bile Rom Mahallesinde Mustafa Karabaþ Efendinin eski mezarý yerinde beyaz badanalý bir taþ ve taþýn yanýndaki evde türbesi de bulunmaktadýr. Türbenin kuruluþuyla ilgili Menakýp’ta çok ilginç bir rivayete yer verilmiþtir: 1795 yýllarýnda Prizren kentini Kara Mahmut Paþa idare ediyormuþ. O dönemde Malta’da esir olan bir Prizren demircisinin rüyasýna Mustafa Karabaþ Efendi girmiþ ve ona “Yattýðým yerde rahat deðilim, baþýmýn üstünde devamlý demir dökülüyor, burada devamlý ötüþ ve vuruþlar var. Senin vazifen, beni Prizren’de yattýðým bu mezardan çýkarýp þehir kabristanýna taþýmaktýr” demiþ. Hapisteki cezalý bunu hayretle karþýlayýp, “bunu nasýl yaparým, hapishaneden nasýl kaçarým”, diyerek karþý çýkmýþ. “Sen gözlerini kapa, yola koyul ve ardýna hiç dönmeden yoluna devam et. Bunu yerine getirmeye baþladýðýn andan hiçbir engelle karþýlaþmayacaksýn, sana Allah yardýmcý olacaktýr”, demiþ ve rüyasýndan çýkmýþ. Ertesi gün Mustafa Efendinin isteðini yerine getiren cezalý, kendini Prizren’de Malta Çeþmesi baþýndaki büyük kaya üzerinde bulmuþ. Camiden çýkan müminler onunla ilgilenince, baþýna geleni ve kendisine verilen görevi anlatmýþ. Belediyeden iki bekçi yanýna verilmiþ ve rüyasýnda bildirilen yere gelmiþler. Çilingirci dükkânýndaki örtüyü çekip altýndaki topraðý kazýyarak hiç bozulmayan ceset ortaya çýkmýþ. Baþýnda kara bir niþan olduðu için ona Karabaþ demiþler. Cesedi bir tabuta koymuþlar ve eski Türk kabristanýna, yani bugünkü kabrine defnetmiþler. Daha geçlerde de halk tarafýnca bugünkü türbe yapýlmýþtýr ve Lalo ailesinden bakýcýsý tayin edilmiþtir. Prizren halký her yýl 5 Mayýs tarihinde Karabaþ Baba Günü olarak ilan ettikleri bu günde, gelenek olarak binlerce kiþi Karabaþ Baba Türbesini ve yanýndaki daha iki türbeyi ziyaret ederek adaklarýný yaparlar, türbeler etrafýndaki mezarlýkta ailece bütün gün boyunca oturup pilav, yemekler piþirip yerler. Davul ve zurnalarýn çalýnmasýyla, çocuklarýn salýncaklara binip, bugünü kutsal bir gün olarak kutlamaktadýrlar. Akþam saatlerinde ise kent sakinlerinin büyük bir çoðunluðu da buraya gelip gecenin geç saatlerine kadar gezerler. Ýnsanlar daðýlýnca türbe kapanýr ve gelecek yýla kadar açýlmaz. Türbenin diðer günlerde de ziyaretçileri vardýr, ama bu sayý çok azdýr. Karabaþ RAÝF VIRMÝÇA Tefrika (10) Babanýn bulunduðu Eski Türk Mezarlýðý ve oradaki yatanlar için Prizren halkýnda çok sayýda rivayet yaný sýra vuku bulan gerçek olaylarla ilgili söylentiler vardýr. Bugün Prizren halký tarafýndan en çok ziyaret edilen türbelerden biri olan Mustafa Karabaþ Efendi Türbesi, ziyaretçilerin her sýkýntýsý için geldiklerini ve küçükbaþ hayvan, eþya, mum yakmakla ve para atmakla da adaklarýn yapýldýklarý bilinmektedir. Eskiden bu adaklar çok daha yaygýndý, ancak günümüzde bu adaklarý daha fazla köylerden gelenlerin yaptýklarý görülmektedir. ESKÝ OSMANLI MEZARLIÐI EFSANESÝ Uzun zaman önceleri Tuzsuz semtinde bugüne kýyasen evler deðil Prizrenlilerin baðlarý vardý. Bu baðlara gitmek için eski Osmanlý Mezarlýðý yanýndan geçen yolla gidiliyordu (bugünde durum aynýdýr). Zamanýnda Prizren ve Tusuz semti halkýnda bu mezarlýkla ilgili çeþitli söylentiler vardý. Bu söylentiler arasýnda akþamýn belli saatlerinde bu yoldan geçenlere mezarlýkta kalkan ölülerin göründüðü yer almaktaydý. Böyle bir durum karþýsýnda böyle durumu gören kiþilerin sesinin kesildiði de bildirilmekte. Buna inanmak her ne kadar imkânsýz olsa bile bu söylentilerle ilgili vuku bulan bir gerçeði yayýnlamaya hacet gördüm. Bundan tam 40 yýl öncesine yapýlan bað bozumundan sonra Esat Bütüç, (Seydi Bey Camiin eski imamý) babasý ve annesiyle birlikte karanlýðýn ilk vaktinde eve dönüyorlardý. Bu mezarlýðýn yanýndan geçerken, çocuk olan Esat, babasý ve annesine kýyasen biraz geride kalmýþ, mezarlýða baktýðýnda bir mezardan bir kadýnýn çýktýðýný ve mezar taþýnýn yanýnda saçlarýný taradýðýný görünce þaþa kalmýþ. O anda babasýný ve annesini çaðýrmak isteyen Esat’ýn dili tutulur ve bir türlü bu gördüðünü babasý ve annesine o anda bildiremez. Öyle ki korkudan koþmaya baþlar babasýna ve annesine yanaþýr. Babasýnýn ve annesinin yanýna gelince hemen dili koyuverilir ve mezarlýktan epeyce uzaklaþtýktan sonra onlara gördüklerini anlatýr. Bizim efsanelerle mütedair çalýþmalarýmýzý duyan Esat Bütüç bu olayý bizzat bize anlatý. Daha sonra bu mezarlýkta hala mevcut olan bu mezarý ve taþýný ziyaret ettik, mezarýn ve mezar taþýnýn fotoðrafýný çekerek burada ilk defa yayýnlamaya uygun gördük. Bu tür olaylarýn sadece Esat’a deðil daha bir kaç kiþiye de tekrarlandýðýný yaþlýlardan duymuþtum, TESKÝR EFENDÝ EFSANESÝ Prizren halkýnýn inançlarýnda yaþayan ve ermiþ mertebesine yükseltilmiþ olan kiþilerden biri de Tezkir Efendidir. Tezkir Efendinin kiþiliði hakkýnda bugüne kadar hiçbir evrak yoktur. Prizren halkýnda sadece Tezkir Efendiyle ilgili rivayetler mevcuttur. Efsaneye göre, Tezkir Baba çok genç ölmüþ ve kendi isteði üzere bu yol kenarýnda gömülmüþ diye bildirilir. Tezkir Efendinin erginlik çaðýna geldiðinde, babasý hacca gitmiþ. Annesi bir gün helva yapýp içinden bu helvayý hac da bulunan kocasýnýn da yemesini istemiþ. Bunu hisseden Tezkir Baba, biraz sonra annesi namaz kýlýrken bir tasla helva alýp odasýna girip, Kâbe’de bulunan babasýnýn yanýna gitmiþ. Tavaf edildikten sonra babasýna helvayý vermiþ ve geriye dönmüþ. Bir süre sonra hacdan eve dönen babasý getirdikleri hediyeleri daðýtýnca, torbasýndan helva getirilen tasý da hanýmýna vermiþ. Hanýmý da kocasýna, “bu tas nedir” diye sorunca, kocasý da, “bilmiyor musun ben Kâbe’de iken Tezkir bana bu tasla helva getirmiþtir”, diye cevap vermiþ. Bunu duyan annesi Tezkir’in yanýna gidip onun ermiþ olduðunu anlamýþ Sürecek To p l u m Din ve Toplum M. Tevfik Yücesoy O tyucesoy@mynet.com tyucesoy@hotmail.com YAB-BOZ OYUNU kul öncesi çocuklarýn zihin reflekslerinin geliþimi için düþünülmüþ bir oyun adý: Yapboz... Parçalara ayrýlmýþ bir resmin parçalarýný uygun yerlere monte ederek resmi tamamlýyorsunuz. Böyle bir oyun sadece okul öncesi çocuklara mahsus deðildir. Dünya haritasýný parçalara ayýrsanýz, okul öncesi bir çocuk, bu parçalardan dünya haritasýný çýkaramaz. Yine elementlerin bulunduðu periyodik cetveli parçalara ayýrsanýz, bu parçalarý uygun yere koyup periyodik cetveli meydana getiremez... Bir çocuðun periyodik cetveli meydana getirebilmesi için atomlarýn özelliklerini, grup ve periyotlarýný bilmesi gerekir. En azýndan kimyaya iyi çalýþmýþ bir lise öðrencisi olmasý gerekir. Hâlbuki bitkiler, meyveler, toprakta bulunan elementlerin 16 tanesini kullanmaktadýrlar. Oksijen, azot, kükürt, kalsiyum, fosfor, magnezyum, sodyum, potasyum, manganez, demir, bakýr, kobalt, iyot, çinko, flor, klor ve hidrojen atomlarýný kullanan bitkiler bugüne dek bir hata yapmadýlar. Oysa býrakýn lise öðrencisini, üniversite hocalarý bile hata yapýyorlar. Bitkiler ve meyveler, hiç kimya tahsili görmedikleri hâlde hatasýz çalýþmalarýný kime borçludurlar? Bitkiler sadece kimyayý deðil, matematiði de çok iyi biliyorlar. Zira her bitki, elementleri farklý miktarlarda kullanýr. Böylelikle her bitkinin, meyvenin tadý kokusu farklý farklý olur. Örneðin, fasulye azotu 120 mg alýrken karpuz 5 mg alýr. Yine her bitki kendisine lâzým olan elementlerin hepsini ayný miktarda almaz. Fasulye bitkisi karbon, hidrojen, oksijen, azot ve fosfor elementlerini kullanýr. Ama bu elementlerin miktarlarý birbirinden farklýdýr. Hidrojenden 5 mg alýrken, fosfordan 60 mg almaktadýr. Fasulye bu ölçme ve oranlama iþlemlerini nereden öðrenmiþtir? Yine her bitki, çok iyi geometri bilir. Zira yapraklarýn dallara yerleþimi belirli açýlarla yapýlmaktadýr. Güneþten en iyi þekilde istifade edebilmek için, yapraklarýn belirli bir kurala göre dizilmeleri gerekir. Yapraklarýn þekilleri, renkleri, biçimleri, boyutlarý, damarlarý, aðacýn meyvesine en uygun olarak seçilmiþtir. Bu seçimi kim yönlendirmektedir? Dut aðacýna portakalý taksanýz veyahut incir aðacýna kiraz meyvesini taksanýz, meyve ile yaprak arasýnda bir uyumsuzluk göreceksiniz? O hâlde uyumu kim takdir etmiþtir? Meyvelerin, bitkilerin sadece tatlarýyla ilgilenmemiz biz insanlara yakýþmaz. Bir hayvaný 100 sene besleyin, bu 100 yýl içinde en çok keyif aldýðý yiyecekleri ona yedirin, bir gün olsun böyle güzel yiyecekleri kimin neden ikram ettiðini merak etmeyecektir, ona ikram ettiðiniz yiyecekleri nereden nasýl temin ettiðinizi asla düþünmeyecektir... O bir hayvandýr; sadece yer içer, def-i hacet yapar ve uyur. Ama insan öyle mi? Þu an dünyada altý milyar insan yaþýyor. Bu insanlardan kaç tanesi, doðarken elementleri tanýmýþ olarak doðuyor? Bir karpuz çekirdeðinin karpuzun içinde kimya dersini aldýðýný kim iddia edebilir? Ölmeden önce merak hislerimizi kullansak kime zararýmýz dokunur? “Bunlarý yarýn düþünürüz.” deyip geçmeyelim. Unutmayalým ki, geleceði satýn alabilecek tek þey, bugündür... Deðerli Babamýz, kayýnbabamýz, dedemiz ve aile büyüðümüz... FAHRÝDÝN ZURNACÝ Ölümünün 7. yýlýnda seni rahmetle anar mekanýnýn cennette olmasý için Yüce Mevla’ya duacýyýz. Seni hiçbir zaman unutamayan: Oðlun: Türhan Gelinin: Sevim Kýzlarýn: Güler, Gülseren Damatlarýn: Merdi, Afrim Torunlarý ve Zurnaci Ailesi Cuma, 4 Ocak 2008 Ölümsüzlük Suyu: Mevlana M Dr. Cem Topsakal* evlana’nýn doðumunun 800., vefatýnýn 734. yýlý dünyada ve Türkiye’de çeþitli etkinliklerle anýlmakta, gündemde yer almaktadýr. Acaba bir insanýn bu kadar uzun süre geçmesine raðmen hatýrlanmasýnýn, anýlmasýnýn sýrrý nedir, ne olabilir? Bu soruya birçok cevap vermek mümkündür. Bu yazýda bir yön üzerinde durmak istiyorum. Mevlana’nýn vefatý üzerinden bunca yýl geçmesine raðmen, 13.yüzyýl Anadolu’sunun ne bir hükümdarý, ne bir kahramaný, ne de bir sanatkârý, þairi, Mevlana’dan daha fazla hatýrda kalabilmiþ deðildir. Eserleri, hatýralarý, sözleri, fikirleri ile günümüze kadar gelen Mevlana için, “Konya’da dirilerden daha fazla diri bir varlýk” olarak anlatýlýr. Yaþayýþý, ahlaký, sevinci, neþesi, muhabbeti, semaý, dindarlýðý, evliyalýðý ile çaðýný ve sonraki zamanlarý peþine takmýþ bir insan Mevlana’ sý var. Ýnananlarýn anlattýklarý, menkýbeler Mevlana’sý var. Þems ile akýl almaz, aklý hiçe sayan çýlgýnlýklar yaþayan, sonra vakar postuna oturan bir aþk Mevlana’sý var. Þair Goethe’yi tercümesinden okuduðu birkaç mýsra ile hayrete, hayranlýða sürükleyerek, onu Farsça öðrenmeye ve kendisini taklit etme arzusuna yöneltmiþ bir þair Mevlana var. Molla Cami gibi bir doðu bilgesi “Ben o yüce yaratýlmýþý size nasýl anlatayým. Evet, peygamber deðildir fakat kitabý vardýr” der. Mesnevi’de ilimli ilgili þu hikâye vardýr: Padiþahýn birine “Hindistan’da bir aðaç vardýr. Meyvesini yiyen ne ihtiyarlar ne ölür” demiþler. Hal diliyle söylenen bu sözü maddi gerçek, bir aðaç sanan padiþah, bir adamýný bu aðacý aramaya, bulmaya gönderir. Adam, Hindistan’ý karýþ karýþ ararsa da, bunu duyanlar gülerler, O da böyle bir aðaç bulamaz. Tam ümit ipi üzülmüþken, oralarda kerem sahibi âlim bir þeyhin olduðunu iþitir. “ Bari duasýný alayým” diye onun dergâhýna sýðýnýr. Derdini açar. Þeyh gülümse, der ki: “Ey saf adam! Bu aðaç ilim sahibinin ilmidir. Pek yüce, pek büyük ve etrafa yayýlmýþ bir aðaçtýr. Hatta aðaç da ne demek! Her tarafý kaplayan deniz gibi bir ölümsüzlük suyudur”. Mevlana’nýn eserlerinde manevi 16 ilmin özü, Kur’an ýþýðýnýn þavký, felsefe, matematik, tarih, astronomi, týp, edebiyat bilgiler bulunur. Özellikle Mesnevi Mevlana’nýn bilgisinde, hafýzasýnda ve ilham gücündeki sýnýrsýzlýðý gösterir. Ýþte Mevlana sahip olduðu ilimle ölümsüzlük suyunu içmiþ, ölümsüzler kervanýna katýlmýþtýr. O’nunla ayný dönemde yaþamýþ Yunus âþýklar için þunu der: Yunus öldü diye sala verirler, Ölen hayvan (beden) imiþ, âþýklar ölmez. Ölümsüzlük suyunu ilmi ile içen Mevlana’nýn eserlerini, sözlerini, þiirlerini, fikirlerinin okuyanlar, bengi suyun tadýný alýrlar. Onunla beslenir, bir çeþit ondan olurlar, belki bir çeþit Mevlana olurlar. Yahya kemal Beyatlý gazelinde þöyle seslenir: Mesnevi þevkini eflake çýkarmýþ nayýz, Haþredek hem nefes-i Mevlana’yýz (Mesnevi ýþýðýný feleklere çýkarmýþ ney’iz, Kýyametteki dirilmeye kadar Mevlana ile sýký bir arkadaþýz, neyde ayný sesi çýkaran, ayný ruh da olanlarýz ) Þems-i Tebriz hevasýyla sema üzre Kemal Dahil-i daire-i bal ü per-i Monlayýz (Tebrizli Þems’in hevasýyla sema üzere Kemal, Mevlana’nýn kol ve kanadýnýn dairesinin içindeyiz. O’nun sema ettiði dairedeyiz). Mevlana vasiyetinde þöyle der: “Ölümümüzden sonra mezarýmýzý yerde aramayýnýz! Bizim mezarýmýz ariflerin gönüllerindedir”. Vefatýndan yüzlerce yýl geçmesine raðmen her geçen gün daha çok sevilen, ilgi duyulan, hayran olunan Mevlana, “Avazesini (sesini) âleme Davud gibi salmýþ, gök kubbede hoþ bir seda býrakmýþ”, gönüller feth etmiþ, insanýn içi dünyasýna hitap etmiþtir. Bu nedenle zaman karþýsýnda aþýnmayarak, zaman üstü olarak yüzlerce yýl daha anýlmaya, öðrenilmeye, sevilmeye devam edecektir**. ––––––––––––– ––––– *Yüzüncü Yýl Üniversitesi, Eðitim Fakültesi, Eðitim Bilimleri Bölümü, Van/ Türkiye **Yazýnýn hazýrlanmasýnda Ahmet Kabaklý’nýn Mevlana adlý eserinden yararlanýlmýþtýr. Türk Edebiyatý Vakfý, Ýstanbul 1984. 17 Cuma, 4 Ocak 2008 Güncel Türk Polisi ve Gazetecileri dostluk maçý yaptý K osova’da BM Polis Gücü çerçevesinde görev yapan Türk Polisi ve Kosova Türk Gazeteciler Derneði futbol takýmlarý arasýnda Priþtine’de yapýlan halý saha dostluk maçýný Türk polisi 9:7 kazandý. Polis takýmýnýn ortaya koyduðu mücadeleci üstün oyunu karþýsýnda gazeteciler yetersiz kalarak, maçý kaybettiler. Gazeteciler, maçýn sonucunu, “Yenildik, ama ezilmedik” þeklinde, yorumladýlar. Maçtan önce, bu dostluðun anýsýna Türk Polisi tarafýndan bastýrýlan Türk Polisi ve KTGD logolu formalar, Türk Polis Kontenjan Baþkaný Emniyet Müdürü Mustafa Soysal tarafýndan törenli bir þekilde takdim edildi. Maçýn bitiminde, KTGD Baþkaný Ýbrahim Arslan, bu dosluk maçýnýn anýsýna galip gelen Polis Takýmý’nýn Kaptaný Metin Koç’a, her an ve her yerde galip gelmeleri dileðiyle Zafer Kupasý’ný teslim etti. Takýmlar bu dostluk maçýný yaþatmak amacýyla taraftarlarýyla birlikte bol bol hatýra fotoðrafý çektirdiler. Maçý kazanan takýmýn özgüvenini simgeleyen baklava ikramý ise, yenilen gazetecilerin gönlünü almakla birlikte çok hoþ anlarýn yaþanmasýna vesile oldu. Böylelikle, dostluk maçý Kosova barýþýna katký sunan Türk Polisi ve olaylarý tarafsýz bir þekilde yansýtmaya çalýþan Türk gazetecileri arasýndaki iyi iliþkilere yeni bir deðer kazandýrdý. Bulmaca No: 34 Hazýrlayan: Abdülhadi Taduþka Soldan Sağa Yukarıdan Aşağıya 1. Türkiye’li bayan sanatçı 2. Göçebelerin konak yeri - müzikli tiyatro eseri 3. İngilizce hayır - voz - Alfabenin 4. harfi 4. İnci - Kazakistanda bir göl - Niş araba plakası 5. Cani, insan öldüren kimse - Erkek aktör Spenser 6. Düşünsesizce her işe atılan Brezilya’lı eski futbolcu 1. Bayan tenisçi Seleş 2. İbrahim’in kısaltması - Beygir 3. Natrium’un simgesi - Baba, Büyükbaba 4. Efe - Sirkte veya futbolda aldatma 5. Dini ezgi olarak ırjrestra parçası 6. Alman araba markası Astra Alfabenin 20. harfi 7. Türkiye’li aktör Şener - Türk alfabesinin 2. harfi 8. Bayan aktör müjde - Hayvanları ayaklarına çakılan demir 9. Bayan sanatçı Sultan. Geçen haftaki bulmacanın çözümü NO:33 Mitroviça, ene, salep, ha, zaza, a, m, biekoti, it, erika, edi, toni, alen Türkçenin Kosova’sý Geçmiþe Tut Bir Iþýk - More be ne fenalýklar yaþandi bu topraklarda, hem da devam edey… - Edey tabii. Niçýn edey, hiç düþündün mi? - Düþündüm. Edey niçýn biz akýllanmayz. T ürk veya Avrasya tarihinde, bizler açýsýndan tarihî önemi olan dönüm noktalarý olmuþtur. O yaþananlar öyle olaylardýr ki sonucu bugünde bile yaþarýz. Koskocaman bir kültür dairesinin her yönüne ulaþan ve her yönünü derinden etkileyen hadiselerdir, onlar. Tarihi araþtýrmaya baþladýðým ilk zamandan bugüne dek çok bilgi edinmiþimdir. Edindiðim bilgiler çoktur ama edinmediklerim, öðrendiklerimden de fazladýr. Çünkü tarihin, bizler için henüz aydýnlýða kavuþmamýþ kýsýmlarý çok büyüktür. Bazý bölümleriyse, kýsmî olarak aydýnlanmýþtýr, hâlâ karanlýk noktalar vardýr. 20. yüzyýlýn henüz baþlarýnda patlak veren ve kültürel ve coðrafi yönden koskocaman olarak niteleyebileceðimiz Osmanlý Devleti’nin sonunu getiren Balkan Savaþlarý, bizim için son dönüm noktalarýndan biriydi. Bin kere araþtýrsak ve en az bin ders çýkarsak da, binbirinci okumamýzda yeni yeni dersler çýkarabileceðimiz bir olaylar zinciridir Balkan Savaþlarý. Bugün yaþadýðýmýz sýkýntýlarýn neredeyse tamamýnýn, geçmiþten kaynaklandýðýný bildiðim için, geçmiþten iyi dersler çýkarmamýzýn önemini sýkça vurgularým. Tarihi iyi ve doðru bir þekilde anlamalý ve yaþanan sýkýntýlarýn çözümlerini ve çözümsüzlüklerini belirlemeliyiz. Üniversite hayatýmýn baþýndan itibaren, sinemanýn, televizyonun ve tiyatronun insanlarý etkilemede ve politika belirlemedeki önemini iyice fark edip, benzer yollarla tarihimizdeki önemli olaylarýn, halkýmýza “hatýrlatýlmasý”nýn gerekliliðine inandým. Bahsettiðim hatýrlatma “bakýn, Yunanlar bize neler yaptý! Ders alýn. Yunanlarla asla dost olmayýn. Ýlk fýrsatta onlarýn canýna okumalýyýz” gibisinden yýkýcý, kýrýcý amaçlara hitap etmiyordu. Hatýrlatma, “bakýn, böyle bir olay oldu. Dikkat edilip önlemler alýnmazda tekrarlanabilir” mantýðýndan hareket ediyordu. Tarihî olaylarý, gerçek zaman ve dil özellikleriyle beyaz perdeye veya televizyonun ekranýna aktarma konusundaki isteðim hâlen tüm canlýlýðýyla devam etmektedir. Dilerim bir gün bu konuda muvaffak olurum. Benim bu konudaki amacým devam ederken yakýn zaman önce tanýtým reklamlarý baþlayan bir televizyon dizisi, beni derin bir heyecana sevk etti. Tanýtým reklamlarýnýn yayýnlanmaya baþlandýðý ilk günlerden bu yana, Elveda Rumeli adlý dizi, benim yapmak istediklerimin ciddi bir kýsmýný içeriyordu. Sanki dizi yapýmcýlarý beni duymuþ ve böyle büyük ve önemli proje için iþe koyulmuþlardý. Diziyi, o ilk tanýtýmlardan itibaren merakla bekledim. Zaman geldi ve dizi yayýnlanmaya baþlandý. Dizinin 19. yüzyýl sonunu konu almasý önemliydi. Bu dönemler, Osmanlý Devleti ve onun içinde yaþayan halklar için hayatiyet arz eder. Dolayýsýyla, Osmanlý’nýn o dönemlerinin hatýrlanmasý gerekliydi zira, bugünkü çýkmazlarýmýz için o günlerde büyük dersler var idi. Türkiye’de, Balkanlar’da ve kýsmen diðer bölgelerde izlenildiðini bildiðim Elveda Rumeli dizisinin ilgi çekmesi, mutluluk verdi; veriyor. Çünkü o dönemler, birçok kiþinin beyninden ve hissiyatýndan çýkmýþtý, maalesef. Devletler ve yönetimler sona erebilir ama kültürler ve anlayýþlar çok ama çok zor sona erer. Son zamanlarda, dizinin bölüm itibarýyla geldiði yer, senaryosu vb. yapýsý hakkýnda edindiðim bazý bilgiler beni þüpheye sevk etmeye baþladý. Diziye karþý olumsuz görüþ Alpay ÝÐCÝ belirtmem kolay kolay olmaz; olmayacaktýr da. Ancak, duyulan bazý fikirlerin doðruluðunu araþtýrmak gerekir. Acaba, yine bir uyanýklýk ve tarih bilinçsizliðiyle mi karþý karþýyaydýk? Dizi senaryosunun çalýntý olduðuna dair birçok kiþi ve kaynaktan yazýlara ulaþtým. Yazarý Solem Aleyhem adlý bir Yahudi olan Fiddler on the Roof (Damdaki Kemancý) adlý eserin kahramanlarýnýn ve kurgusunun aynen diziye yansýtýldýðý konusu, eleþtirilerin çoðuna hâkim olan görüþ idi. Ayrýca, bu konu tabanlý daha birçok eleþtiri var. Doðru olup olmadýðýyla ilgilenmek ayrý bir þey ama benim sorun olarak düþündüðüm þey, yaklaþýmdýr. Osmanlý Devleti’mizin nasýl bir kültürel yapýya sahip olduðunu ve (daha doðrusu) ne demek olduðunu dizi yapýmcýlarý, çok iyi deðerlendirmek durumundadýrlar. Çünkü, dizi film olarak yayýna hazýrladýklarý projenin konusu, çok önemli ve kitleleri ilgilendiren bir konu. Dolayýsýyla bu proje, normal bir projeye verilen önemden de fazla önemi ve dikkati gerekli kýlýyor. Dizinin birkaç bölümü itibarýyla geliþimi, acaba bu dizi tarihî geliþmelere deðinmeden mi sona erecek endiþesine sebep oldu. Hemen söyleyeyim; dizinin senaryosuna müdahale edip, baský yaratýp, “dizi bizim istediðimiz þekilde geliþsin” diyecek bencillikte ve yozlukta bir kiþi deðilim. Diðer eleþtirmenler de bu mantýkla yaklaþmýyorlardýr bence. Dizinin tanýtýmý ve sunumu, ben ve benim gibi düþünenlerin beklentilerini o yöne çevirmiþti. Sebep budur. Ben, dizinin ilk yayýn tarihinden itibaren, bunu gazetem ve diðer yayýn mecralarýnda nasýl haber edip paylaþabilirim diye hazýrlýk yapýyor, uygun zamaný bekliyordum. Balkanlar’ýn ve Osmanlý Devleti’nin o devrine dair, dizi malzemesi zaten her yanda var. Bugünde bile, bütün yýkmalara ve tahriplere raðmen var. Balkan topraklarý onlara Osmanlý hakkýnda çok ciddi ve yerinde bilgiler sunar. Üstelik bunun için özel çabalara da gerek yoktur. Osmanlý, çeþitli þekillerde, iyi-kötü, onarýlmýþ-unutulmuþ, korunmuþ-bozulmuþ hâlleriyle oralardadýr zaten. Araþtýrmak, taramak için çok uzaklara gitmelerine de ilk aþamada gerek yok. Bugünkü Makedonya Cumhuriyeti sýnýrlarý içindeki Üsküp’ü, Manastýr’ý, Ohri’yi, Gostivar’ý, Kalkandelen’i ve bunlar gibi yerleri gezseler yeter. Ha eðer, bunlar yetmezse daha da açýlabilirler. Prizren ve diðer þehirler, onlarý selamla karþýlamaya hazýr. Bu diziyle ilgisi olan herkes çok daha dikkatli olsun ve dizinin seyirci kitlesini iyi fark etsin. Osmanlý Devleti’nin topraklarýna, kültürüne ve tarihine dair, Osmanlý’ya dair yapýlacak çalýþmalar çok büyük bir özen ve dikkat ister. Ben þimdilik “izleyici” konumundayým. Dizinin konusu o kadar geniþ çaplý ki… Bu dizinin uzun süre yayýnlanmasýna ve hatta tekdüze olup sýkýcýlaþmasýna engel olacak konular var. Her neyse… Durumlarý ve geliþmeleri izleyip bir karara varmaya çalýþacaðým. Ýnþallah, güzel ümitlerle baþlayan bu dizi, büyük bir hayal kýrýklýðý ve sýkýntýlarla bitmez. Hâlen iyimserim ve bu dizinin müdavimlerindenim. Her þeye raðmen, Kosova’da ve diðer Balkan bölgelerinde de izlendiðini tahmin etmek zor deðil. Unutulmamalýdýr ki BÝZ Rumeli’mize ELVEDA demeyenlerin torunlarýyýz. Bizler, bu diziyi ve bunun gibi yayýnlarý, bu gözle takip ediyoruz. Bizim için bu yayýnlar, birer “nostalji” kaynaðý olmaktan ötedir. Tarihimizi bütün önemleriyle sunacak yeni projelerin ortaya çýkmasý en büyük temennidir. Kadın Saðlýklý Diþler Ýçin Bol Süt Ýçin Çürükleri önleyebilmek için bol süt ve süt ürünleri tüketilmeli. Diþ yapýsýnýn güçlenmesi ve çürüklerin önlenmesinde, süt, yoðurt ve beyaz peynir tüketiminin büyük katký saðladýðý bildirildi. A tatürk Üniversitesi (AÜ) Diþ Hekimliði Fakültesi Endodonti Anabilim Dalý Öðretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Sinan Evcil, yaptýðý açýklamada, süt, yoðurt ve peynir gibi yiyeceklerin, diþ yapýsýný güçlendirdiðini söyledi. Söz konusu yiyeceklerin dünya genelinde çok az tüketildiðine dikkati Çeken Evcil, þunlarý kaydetti: “Bizler ne yazýk ki yetersiz besleniyoruz. Süt, yoðurt ve beyaz peynir gibi yiyecekleri yeterli seviyede tüketmiyoruz. Bu ekonomik nedenlerden dolayý da olabilir, alýþkanlýktan da kaynaklanabilir. Söz konusu yiyecekler diþlerin özellikle mine yapýsýnýn güçlenmesini saðlar ve diþte çürüðün geliþim hýzýný yavaþlatýr. Çürüðün, eksik yapýda daha çabuk geliþtiði unutulmamalýdýr.” En Fazla Zararý Asitli ve Alkollü Ýçecekler Veriyor Evcil, diþ yapýlarýna en fazla zarar veren maddelerin baþýnda ise asitli ve alkollü içeceklerin geldiðini ifade etti. Kolalý ve alkollü içeceklerin uzun vadede diþlere büyük zarar verdiðini anlatan Evcil, þöyle devam etti: “Örneðin yemeðin üstüne asitli içecek içilmesi alýþkanlýðý büyük bir sorundur. Ayný þekilde alkol de diþe zarar verir. Asitli içecekler, baþta diþ yapýsý olmak üzere, aðýz yapýsýna da büyük zarar verir. Biz hastalarýmýzý bu konuda sürekli uyararak, bilinçlenmelerini saðlamaya çalýþýyoruz.” Diþ Çürümesinde Genetik Faktör de Önemli Evcil, diþ çürümelerinde önemli bir nedenin ise genetik faktörler olduðunu ifade ederek, þunlarý söyledi: “Ýnsan ne kadar aðýz bakýmý yaparsa yapsýn, diþi çürüyebilir. Bunun nedeni gen özellikleridir. Gen özelliklerinden dolayý kiþinin diþ yapýsý farklý olabilir. Bu da çürüklere minimum yüzde 25 oranýnda etki eder. Ancak, diþ aðýzda ne kadar çürümeye baþlarsa baþlasýn, yeterli gýda takviyesi yapýlmasý ve düzenli fýrçalanmasý durumunda, normal çürüme, 6 ayda tamamlanýrken bu süre 6 yýla kadar uzayabilir.” Evcil son olarak, diþ aðrýsý çekmeden diþ hekimine gitmeme özelliðine de deðinerek, “Ýþ bu noktaya geldiðinde, doktora fazla seçenek býrakýlmýyor. Vatandaþlarýmýz diþlerini periyodik olarak, düzenli kontrol ettirmelidir” diye konuþtu. 21 Mart - 20 Nisan Kendinize olan güveniniz ve pratik zekanız sayesinde işyerinizde terfi etmeniz çok yakın. Gerek iş gerek özel hayatınızda herşey toz pembe. Duygusal bağlamda yine de biraz dikkatli olmanızda fayda var. Kendinize zaman ayırdığınız ve dinlendiğiniz zaman gösterdiğiniz performans herkesi şaşkına uğratıyor. Ne yazık ki kendinize fazla zaman ayırmıyorsunuz. Rejim yapmak istiyor ama başlayamıyorsunuz. 21 Mayýs - 21 Haziran En büyük zaafınız terazinin dengelerini eşitlemek. Hep bir taraf ağır basıyor. Bu da sizi duygusal yönde düşünmeye sevk ediyor. Mantığınıza da yer verin. Ayağınızı yere basın. . Moraliniz sık sık bozuluyor. Moraliniz, sağlığınız herşeyiniz çok mükemmel. Başarınızı devam ettirebilirseniz, gelecekte daha da güzel günler sizi bekliyor. Yeter ki azimli ve çalışkan olun. Sevdiğinizle birkaç gün görüşemeyebilirsiniz. 23 Temmuz - 22 Aðustos 21 Nisan - 20 Mayýs 22 Haziran - 22 Temmuz Arkadaşlıklar, geleceğe yönelik yatırımlar ve projeler, sizin için ön plana çıkacak konular. Herşeyin istediğiniz gibi olması için biraz daha beklemeniz gerekiyor. Bugünlerde fazla dikkat çekeceksiniz. Duygularınızdaki yoğunluk davranışlarınıza da yansıyor. Ancak özellikle dikkat isteyen konularda bunu önlemeniz yararınıza olacak. Kısa süreli beraberlikten bıkanlar ilerki günlerde uzun süreli bir beraberliğe adım atacak. 23 Aðustos - 22 Eylül Cuma, 4 Ocak 2008 Yemekle birlikte tüketilen meyve, midede alkole dönüyor Yemekte ve yemekten sonraki 2 saat içinde yenilen meyveler, midede fermantasyona (mayalanma) yol açarak, gýdalarý vücuda yük haline getiren asit ve gaz üretimine neden oluyor. S elçuk Üniversitesi Meram Týp Fakültesi Ýç Hastalýklarý ve Nefroloji Ana Bilim Dalý Öðretim Üyesi Prof. Dr. Süleyman Türk, yaptýðý açýklamada, vücut için çok önemli bir besin grubu olan meyveleri yeme zamanlamasýnýn saðlýk için büyük önem taþýdýðýný anlattý. Salatanýn ana yemekten önce yenmesinin sindirim sistemine saðladýðý yararlar gibi, meyvelerin tüketiminin de bir doðru zamanlamasý olduðunu dile getiren Türk, bu kurala uyulmamasý durumunda vücut için büyük yararý bulunan meyvelerin, yararý þöyle dursun, adeta vücuda ek bir yük oluþturduðuna dikkati çekti. -Bir Nevi Midede Alkol OluþuyorYemekte ve yemekten sonraki 2 saat içinde tüketilen meyvelerin, midede fermantasyona (mayalanma) yol açarak, asit ve gaz üretimine neden olduðunu vurgulayan Türk, þunlarý kaydetti: ‘’Yemekle birlikte tüketilen meyve, fermante oluyor, midede þiþkinliðe neden oluyor, yiyen kiþiye rahatsýzlýk veriyor. Bir nevi midede alkol oluþuyor. Ancak bu dýþardan alýnan alkolle ayný deðil... Bu durum yenen gýdalarý besin olmaktan çýkarýyor, vücuda yük haline getiriyor. Yani besinler gýda maddesi özelliðini kaybediyor. Ayrýca meyvenin vücuda saðladýðý yararlar da azalmýþ oluyor. Meyvenin vücuda yararlý olabilmesinin en garanti yolu, açken tüketmektir. Karaciðer baþta olmak üzere ilgili tüm organlara, bu asit ve gazý yok edebilmek için normalden daha fazla yük biniyor.’‘ Prof. Dr. Türk, meyvenin vücuda saðladýðý katkýlardan yararlanýlmak isteniyorsa, elma, armut, portakal gibi tüm meyvelerin yemekten en az 2 saat önce ya da yemekten en az 2 saat sonra yenmesi gerektiðini söyledi. -Salatayý, Yemekten Önce Tüketmek Doðru...Salatanýn ise yemekten önce yenilmesinin saðlýklý beslenme açýsýndan doðru bir davranýþ olacaðýný ifade eden Türk, Batý ülkelerinde salatalarýn hep ana yemekten önce geldiðini, salatada kullanýlan sebzelerdeki liflerin mideyi rahatlattýðýný, bu nedenle salatanýn yemekten önce tüketilmesinin tavsiye edildiðini sözlerine ekledi. Sütlü Elma Tatlýsý Malzemeler: (6 kiþilik) 1 kg. süt 1 su bardaðý toz þeker 2 kaþýk un 2 kaþýk niþasta 2 yumurta sarýsý 1 çay kaþýðý vanilya Üstü için: 5 tane elma 1 çorba kaþýðý toz þeker 1 tatlý kaþýðý tarçýn 2 yumurta aký 1 kahve fincaný pudra þekeri 1 kahve fincaný marmelat 18 Yapýlýþý:Tencereye sütü, unu, niþastayý, þekeri ve yumurta sarýsýný koyup telle çýrpýn. Ateþte katýlaþýncaya kadar piþirin. vanilyayý ilave edin. cam bir tepsiye dökün. elmalarýn kabuklarýný soyun. Çekirdeklerini çýkarýp tencereye dizin. Üzerine toz þekeri koyup elmalar yumuþayýncaya kadar piþirin. Soðuduktan sonra muhallebinin üstüne dizin. tarçýn serpin. Yumurta aklarýný bir fiske tuzla çýrparak kar haline getirin. Pudra þekerini ekleyin. krema torbasýna koyarak elmalarýn üzerine sýkýn. 150 derece fýrýnda üzerini kýzartýn. üzerine bir çay kaþýðý marmelat koyup soðuk servis yapýn. 23 Eylül - 22 Ekim Çevrenizden biriyle yapacağınız konuşmalar sayesinde işinizle ilgili ileriye dönük birtakım planlar yapacaksınız. Bu konuşma sizin için çok yararlı olacak. Aşk hayatınızda olumlu gelişmeler sizi bekliyor. Amaçlarınıza rahatça ulaşabileceksiniz. Fakat çevrenizdekilerle inatlaşmayın. Bu tutumunuz onları çileden çıkarıyor. Herşeyi ben biliyorum havasından da vazgeçin. Karşınızdakilere de şans tanıyın. 22 Kasým - 20 Aralýk Geçtiğimiz günlerde yaşadığınız kötü bir olayın tekrar gündeme gelmesi önceleri biraz huzurunuzu kaçırsa da daha sonra olaylar tamamen sizin lehinize gelişerek tüm olumsuzlukları giderecek. Evinizle ilgili değişiklik yapmanın zamanı geldi. Yaratma gücünüz sayesinde işte büyük başarı elde edebilirsiniz. Size güçlü biri destek olabilir. Sevdiğinizle aranızda ailevi sorunlar olabilir. 20 Ocak - 18 Þubat 23 Ekim - 21 Kasým 21 Aralýk - 19 Ocak Bu moralli halinizi devam ettirebilirseniz his ve çalışma hayatınızda bunun olumlu yansımalarını görürsünüz. Pozitif enerjinizi kaybetmeyin. Enerjinizi arttıracak doğal yiyeceklere yönelin. İstediğiniz başarı geliyor. Hiç ummadığınız birinden destek göreceksiniz. Aranızda güzel bir dostluk başlayacak. Çevrenizde yeni yeni kimseler belirmekte. Sevdiğinizle ölçülü ilişkiler içinde olmalısınız. 19 Þubat - 20 Mart 19 Cuma, 4 Ocak 2008 Hücre N eredeyse bütün canlýlar hücrelerden oluþur. Hayvanlarýn da, bitkilerin de hücreleri vardýr. Bazý çok küçük canlýlar tekhücrelidir. Ýnsan vücudunda milyarlarca hücre vardýr. Bakteri gibi bazý hücreler öylesine küçüktür ki, ancak mikroskop altýnda görülebilir. Bir hücrenin baþlýca üç bölümü vardýr: Hücre zarý, hücrenin tümünü kuþatýr. Su, oksijen ve besin hücre zarýndan hücreye girer. Atýklar da gene hücre zarýndan dýþarý atýlýr. Sitoplazma, hücrenin iç bölümüdür. Yeni hücre yapmakta kullanýlan malzemeyi üretir. Çekirdek , sitoplazmanýn merkezinde yer alýr. Yuvarlak ya da yumurta biçimlidir. Hücrenin geliþmesini denetler; özelliklerini belirler. Hücrenin kromozomlarý çekirdekte bulunur. Kromozomlardaki genler bitkinin ya da hayvanýn kalýtsal özelliklerini belirler; yani geliþme sürecinde anne babasýna benzemesini saðlar. Yaþlý hücreler ölürken, bunlarýn yerini yenileri alýr. Hücrelerin bölünerek çoðalmasý sürecine hücre bölünmesi denir. Bir insanda ortalama 80 000 000 000 000 hücre bulunmaktadýr. Harita H arita yeryüzünün ya da gökyüzünün, küçültülerek düz bir yüzeye geçirilmiþ çizimidir. Deðiþik harita türleri vardýr. Kara haritalarý Dünya’ nýn tümünü ya da bir bölümünü gösterebilir. Gök haritalarýnda yýldýzlar, gezegenler yer alýr. Deniz haritalarýndan okyanus ve denizlerin özellikleri öðrenilir. Haritadaki yazýlar ülke, kent, ýrmak, göl, deniz, dað gibi yerleri ve yüzey þekillerini belirtir. Haritacýlýk kesin kurallara baðlý bir bilim ve sanattýr. Haritadaki her nokta belli bir yeri temsil eder. Haritalar gösterdikleri alanlardan çok küçük olur. Bunun için ölçek denen bir oran kullanýlýr. Örneðin 1/100. 000 ölçekli bir haritada 1 santimetrelik uzunluk gerçekte 1 kilometredir. Haritacýlar için gerekli bilgileri topograf ve keþifçi denen görevliler toplarlar. Küre biçimli haritalar Dünyanýn küçük örnekleridir. Kürede eðimli yüzeyler aslýna uygun olarak gösterilir. Ama en büyük küreler bile büyük haritalar kadar çok ayrýntý veremez. Gladyatör Kimdir? E ski Roma’da mesleði dövüþmek olan kiþilere gladyatör denirdi. Gladyatör Latice’de “kýlýç ustasý” demektir. Gladyatörler Roma’daki Colosseum gibi arenalarda para ve ün için dövüþürlerdi. Çoðu savaþ tutsaðý, bazýlarý da köle mahkumdu. Gladyatörler okullarda eðitim görür ve ustalaþmak için çok sýký çalýþýrlardý. Teke tek yapýlan gladyatör dövüþleri genellikle çok kanlý geçerdi. Bazen gladyatörler takým halinde karþýlaþýrlardý. Ýki tip gladyatör vardý. Birinciler zýrh ve miðfer giyer, kýsa bir kýlýç ve kalkan taþýrlardý. Daha hafif bir zýrh giyen ikinciler bir að ve üç diþli mýzrak kullanýrlardý. Çocuk GECE KONUSAN ORGANLAR V akit, gece yarýsýný geçmiþti. Kalp, atýþlarýný yavaþlatmýþ; akciðer soluk alýp verme hýzýný düþürmüþtü. Beyin ise, renkli bir rüyaya baþlamýþtý. Mide: -Of! Diye inledi. Gözümü uyku tutmuyor. Aðzýma kadar týka basa doluyum. Ýçimi sýkýntýlar basýyor. Beyin, hemen uyandý: -Ne oluyor orada? diye sordu Karaciðer: -Ne olacak, midenin gene uykusu kaçtý. Oburluðun sonu iþte budur. Mide bu sözlerden alýndý: -Bütün suç bende mi? Diye sýzlandý. Karaciðer: -Aldýðýn fazla besinlerin bana da zararý dokunuyor. Onlarýn getirdiði maddelerle uðraþýrken yorgun düþüyorum. Toplardamar söze karýþtý: -Kanýmdaki yaðlarýn oraný gene yükseldi. Geriye zorlukla dönüyorum. Karaciðerin bu yaðlarý düzene sokmasý gerekirdi. Karaciðer: -Sen de suçu bana mý yüklüyorsun arkadaþ? Dedi. Atardamar havasýz kalmýþtý: -Susun artýk! Diye çýkýþtý. Ýþime engel oluyorsunuz. Ah, biraz daha temiz hava olsaydý. Bu sözler üzerine Akciðer, soluk alýp vermeyi hýzlandýrdý. Ama temiz hava bir türlü gelmiyordu. Beyin: -Çocuklar, dedi. Birbirinizi suçlamayý býrakýn. Siz görevlerinizi yerine getirdiniz. Karaciðer: -Þu mide dostumuz da görevini yapsa iyi olacak doðrusu! Dedi. Beyin, mideyi savundu: -Bu fazla yemeklerin sorumlusu mide deðil! Dedi. Karaciðer þaþýrdý: -Kim öyleyse? -Kim olacak, sahibimiz! Biz bir insanýn organlarýyýz. Onun bu akþam yemeðini fazla kaçýrmasý, sizleri böyle uykusuz býraktý. Akciðer: -Ama temiz hava da yok. Oksijensiz kaldým. Hiç böyle zorluk çekmemiþtim. Kalp: -Gittikçe ben de kötüleþiyorum dedi. Beyin: -Sahibimiz fazla yemek yediðinden hemen aðýrlaþtý, uykuya daldý. Her akþam yemeðinden sonra yaptýðý gibi, bir gezinti yapmadý. Yatak odasýnýn pencereleri de sýkýca kapalý duruyor. Dýþardaki temiz hava içeriye giremiyor. Mide telaþlandý: -Ne yapacaðýz öyleyse? Bunun bir çaresi yok mu? Kalp: -Onu uyandýralým, dedi. Atardamar sordu: -Nasýl uyandýracaðýz? Beyin: -Çok kolay dedi. Þimdi ben korkulu bir rüya göreceðim. Kalp hýzlý hýzlý atacak. Ter bezleri ter salgýlayacak. Sahibimiz de uyanmak zorunda kalacak. Mide sevinçle baðýrdý. -Yaþasýn! Beyin: -Susun da artýk rüyaya baþlayayým dedi. Bütün organlar, derin bir sessizlik içine girdiler. Beyin, hemen bir rüya düzenledi. Ýnsan, rüyasýnda karanlýk bir kuyuya düþen oðlunu kurtarmak için çýrpýnýyordu. Kocaman bir yýlan geldi, boynuna dolandý. O sýrada kalp, “güm güm” diye sesli sesli attý. Ter bezleri, yaðmur gibi ter salgýladýlar. Adam, korkuyla uyandý. Alný, boynu ter içindeydi. Yataktan heyecanla fýrladý. Pencereyi açtý. Balkona çýktý. Derin derin solup alýp verdi. Sonra çocuk odasýna gitti. Oðlu, mýþýl mýþýl uyuyordu. “Ne korkunç bir rüyaydý!” diye mýrýldandý. Bir bardak maden suyu içti. Odalarý dolaþtý. “Galiba akþam yemeðini fazla kaçýrmýþým” diye düþündü. Az sonra rahatlamýþ olarak yataðýna yattý. Hemen uyudu, derin bir uykuya daldý. Beyin: -Geçmiþ olsun çocuklar! Dedi. Artýk biz de rahat bir uyku çekebiliriz. Feyza Fidan 2007’de neler oldu ? 2 007 yýlýnda sevinç ve hüzünü birarada yaþadýk..Ýþte 2007 yýlýnýn spor olaylarý... A Milli Takýmýmýz, iyi baþladýðý EURO 2008 grup elemelerinde zorlandý, son iki kritik maçýný kazanarak tarihte üçüncü kez finallere adýný yazdýrdý. Þampiyonlar Ligi’nde Fenerbahçe gruptan çýkarken, 11 puana ulaþan ilk Türk takýmý oldu FUTBOL EURO 2008 elemelerine müthiþ baþlangýç yapan ancak ikinci yarýdaki maçlarda kayýplar yaþayarak finallere gitme þansýný zorlaþtýran A Milli Futbol Takýmý, yürekleri aðýzlara getirdi. Mutlaka kazanmasý gereken Norveç ve Bosna-Hersek maçlarýnda hayati galibiyetler elde eden Ay-Yýldýzlýlar, 31 puanlý Yunanistan’ýn ardýndan 24 puanla grup ikincisi oldu ve tarihinde üçüncü kez finallerde yer alma baþarýsýný gösterdi. Milli Takým, Yunanistan, Norveç, Bosna, Moldova, Macaristan ve Malta’nýn yer aldýðý grupta oynadýðý 12 maçta 7 galibiyet, 3 beraberlik ve 2 yenilgi aldý, 25 gol atýp 11 gol yedi. A Milliler’in Atina’da Yunanistan’ý Tuncay, Tümer; Gökhan ve Gökdeniz’in golleriyle 4-1’lik skorla bozguna uðrattýðý tarihi karþýlaþma çok konuþuldu. Türkiye EURO 2008 finallerinde Çek Cumhuriyeti, Portekiz ve Ýsviçre ile A Grubu’nda eþleþti. Süper Lig’de 2006-2007 sezonu þampiyonluðunu 17. kez Fenerbahçe kazanýrken, ligi Beþiktaþ 2. ve Galatasaray da 3. sýrada tamamladý. Antalyaspor, Kayseri Erciyesspor ve Sakaryaspor lige veda etti. Gol krallýðý unvanýný ise Fenerbahçeli Alex, 19 golle aldý. Fortis Türkiye Kupasý’ný, finalde Kayseri Erciyesspor’u uzatmalarda 1-0 yenen Beþiktaþ, 7. kez kazandý. Türkiye Süper Kupasý’ný Köln’de Beþiktaþ’ý 2-1 yenen Fenerbahçe aldý. Bu yýl Avrupa serüvenine UEFA Kupasý 3. turunda Alkmaar’a gol averajýyla elenerek baþlayan Fenerbahçe, yeni sezonda Þampiyonlar Ligi’nde fýrtýna gibi esti. G Grubu’nda 3 galibiyet, 2 beraberlik, 1 yenilgi ve 11 puanla 2. olup ligde tarihinde ilk kez 2. tura kalan sarý-lacivertli ekip, lig tarihinde 11 puana ulaþan ilk Türk takýmý unvanýný da aldý. Þampiyonlar Ligi’nde Beþiktaþ ise A Grubu’nda 2 galibiyet, 4 yenilgi ve 6 puanla 4. olup Avrupa’ya veda etti. UEFA Kupasý’nda Sion’u eleyerek gruplara kalan Galatasaray, Bordeaux, Helsingborg, Panionios ve A.Wien ile mücadele etti. Kritik son maçta A.Wien ile golsüz kalan Cim-Bom, Bordeaux’nun Panionios galibiyeti sonucu grupte 3. olarak tur atladý. UEFA Kupasý’nda Kayseri Erciyesspor, Atletico Madrid’e yenilerek elenirken, Intertoto Kupasý’nda da Trabzonspor, 3. turda Rumen FC Otelul Galati’ye elendi. Dünya Kupasý elemelerinde Türkiye, 5. Grup’ta Belçika, Estonya ve Bosna-Hersek, Ermenistan ile eþleþti. UEFA baþkanlýðýna Fransýz Michel Platini seçilirken, Platini’nin baþkanvekilliðini Þenes Erzik’e vermesi de Türk futbolu için gurur vesilesi oldu. Dünya futbolunun patronu olan Ýsviçreli spor adamý Joseph Blatter de Zürih’te yapýlan genel kurul sonrasý bir kez daha FIFA Baþkanlýðý görevine seçildi. Galatasaray’ýn eski teknik direktörlerinden Jupp Derwall, 80 yaþýnda Saarbrücken kentinde hayata veda etti. BASKETBOL Potada pas geçtik! Basketbolda takýmlarýmýz final turlarý göremezken, 12 Dev Adam da Avrupa Þampiyonasý’ndan tek galibiyet çýkarabildi Basketbolda hem kulüpler, hem de Milli Takým düzeyinde baþarýsýz bir yýlý geride býraktýk. 12 Dev Adam, Ýspanya’daki Avrupa Þampiyonasý’nda, 2003 ve 2005’te olduðu gibi yine beklentileri karþýlayamazken, sadece 1 galibiyet alýp, dev turnuvayý 5 yenilgiyle 12. tamamladý. Avrupa Bayanlar Basketbol Þampiyonasý’nda Türkiye, 2 galibiyet ve 4 yenilgiyle 9. sýrada kaldý. Beko Basketbol Ligi’nde þampiyonluðu play-off final serisinde Efes Pilsen’e 4-0 üstünlük saðlayan Fenerbahçe Ülker, 16 yýl aradan sonra 2. kez kazandý. Bayanlar Ligi’nde ise final serisinde Beþiktaþ Cola Turka’ya 4 - 3 üstünlük saðlayan Fenerbahçe 5. kez þampiyon oldu. Erkekler Tadým Türkiye Kupasý’nda þampiyonluðu, finalde Banvit’i 73-59 yenen Efes Pilsen, 8. kez kazandý. Bayanlar Tadým Türkiye Kupasý’ný da Ýzmir’deki finalde, Beþiktaþ Cola Turka’yý 90-63 yenen Fenerbahçe, 7. kez müzesine götürdü. Erkekler Cumhurbaþkanlýðý Kupasý’ný, Türkiye Kupasý sahibi Efes Pilsen’i 79-77 yenen lig þampiyonu Fenerbahçe Ülker, 4. kez elde etti. Euroleague’de Efes Pilsen, 2. tur grubunda, 3. olarak kupaya veda etti. Ayný ligde Fenerbahçe Ülker de 1. tur grubunda 7. olup elendi. ULEB Kupasý’nda Beþiktaþ Cola Turka, grupta 6. sýrada kaldý. FIBA Avrupa Kupasý’nda Türk Telekom, playoff çeyrek finalinde, Ýtalyan Virtus Bologna’ya 2-0’lýk seriyle elendi. VOLEYBOL Filenin Sultanlarý, Avrupa Bayanlar Voleybol Þampiyonasý’ný 2 galibiyet ve 4 yenilgiyle 10. sýrada tamamladý. Olimpiyat Oyunlarý Avrupa kýtasý ön eleme turu mücadelesinde 4 maçýný da kazanarak 8 puanla grup birincisi oldu ve ikinci tur elemelerine katýlmaya hak kazandý. Ankara’daki Dünya Bayanlar Grand Prix Avrupa elemelerinde Türkiye, 4 galibiyet, 2 yenilgi, 10 puan ve averajla 3. sýrayý alýp ilk kez finallere katýlma hakkýný kazandý. Dünya Yýldýz Bayanlar Þampiyonasý’nda Spor Türkiye, finalde Çin’e 3-1 yenilerek 2. olurken, Türk voleybol tarihinin en büyük baþarýsýna imza attý. Erkekler Ligi’nde þampiyonluðu Arkas 2. kez üst üste kazandý. Bayanlarda þampiyonluðu Eczacýbaþý 26. kez kazandý. TENÝS WTA Tour Ýstanbul Cup 2007 Uluslararasý Bayanlar Tenis Turnuvasý’nda þampiyonluðu, finalde Ýran asýllý Fransýz Arvane Rezai’ye ‘’walkover’‘ ile üstünlük saðlayan Rus Elene Dementieva elde etti. Rus Maria Þarapova ise yarý finalde Rezai’ye yenilerek elendi. Federasyon Kupasý Avrupa-Afrika 3. Grup mücadelesinde Türkiye, 4 maçýný da kazanarak 1. oldu ve yeniden 2. Grup’a yükseldi. Davis Cup AvrupaAfrika 3. Grup mücadelesinde Türkiye, 2 galibiyet ve 3 yenilgi alarak 4. oldu ve 2. Grup’a çýkamadý. CÝMNASTÝK Rusya’daki Artistik Cimnastik Dünya Kupasý müsabakalarýnda Ümit Þamiloðlu, barfikste birinciliði kazanarak, Türk cimnastik tarihinde bir ilke imza attý. 27 yaþýndaki Þamiloðlu, Avrupa Þampiyonasý’nda da barfikste 7.’liði aldý. ÜNÝVERSÝTE OYUNLARI Uluslararasý Üniversiteler Spor Federasyonu, 2011’deki 25. Dünya Kýþ Spor Oyunlarý’nýn ev sahipliðini Erzurum’a verdi. Bangkok’taki 24. Dünya Üniversiteler Yaz Spor Oyunlarý’nda Türkiye, atletizmde 3 ve 5 bin metrelerde Halil Akkaþ ve erkek voleybol milli takýmýyla 3 altýn kazandý. 23. Dünya Üniversite Kýþ Oyunlarý’nda Türk sporcularýndan en iyi dereceyi, artistik buz pateni bayanlarda 14. olan Tuðba Karademir elde etti. BOKS Dünya Boks Þampiyonasý’nda Türkiye, 57 kiloda Yakup Kýlýç ve 69 kiloda Adem Kýlýççý ile 2 bronz madalya kazandý. Avrupa Bayanlar Boks Þampiyonasý’nda 50 kiloda Sümeyra Kaya altýn alýrken, ayrýca 5 bronz madalya kazandýk. Profesyonel boksta kýtalararasý dünya aðýr sýklet þampiyonluðu unvan maçýnda Sinan Þamil Sam, Ankara’da, ABD’li rakibi Oliver McCall’a sayýyla yenilerek unvanýný yitirdi. Dünya Yýldýzlar Boks Þampiyonasý’nda Türkiye, 2 bronz madalya kazandý. SATRANÇ Türkiye Ýþ Bankasý Satranç Ligi’nde 2006-2007 sezonu þampiyonluðunu Beþiktaþ, 2. kez üst üste kazandý. Dünya Yaþ Gruplarý Satranç Þampiyonasý’nda Türkiye, Betül Cemre Yýldýz ve Kübra Öztürk ile 2 bronz madalya kazandý. Cuma, 4 Ocak 2008 Kadir BIYIKLI /ÝSTANBUL Fenerbahçe’ye acýdým! G erçekten de Fenerbahçe’nin bu kadar müþkül duruma düþeceðini tahmin etmiyordum. Ligin en kalite takýmý Galatasaray, Fenerbahçe kalesine yaklaþamazken, Trabzonspor Fenerbahçe kalesinin önünden ayrýlmadý desek abartmýþ olmayýz… Bir futbol takýmý düþününün, 90 dakikanýn neredeyse 70 dakikasýný rakibinin ceza alanýna ve o alana yakýn bölgesinde oynuyor ama galip gelemiyor. Üstelik, bu 70 dakikanýn ilk yarýya düþen zaman diliminde kanat bindirmeleri, bunaltýcý pres ve ortadan ara paslarla yakalanan gol pozisyonlarý olmasýna raðmen, 3 gol yiyebiliyor… Bunun izahý nedir? Kolay gol yemeye müsait olmak… Trabzonspor bu oyun anlayýþýyla her zaman bol gol yer. Yediðinden fazlasýný atana kadar da yenilir… Fenerbahçe’yi yarý sahasýnda hapsedeceksin, dönen toplarý toplayacaksýn, kanat bindirmeleri ve ortadan derin toplarla gol pozisyonuna gireceksin ama sonra da 3 gol yiyeceksin… Olmaz… Herkesin aðýz birliði etmiþcesine, Hüseyin’e yüklenmesine de katýlmýyorum… Hüseyin hatalý geri pas veriyor, Alex’i tutmuyor Trabzonspor gol yiyor.. Ee kardeþim Umut da, iki metreden topa vuramýyor, kaleci Ahmet çýkmasý gereken topa çýkmýyor, ya da yememesi gereken golleri yiyor… Böyle bir yere varamayýz… Futbol takým oyunuysa, bireysel hatalardan doðruya ulaþamayýz. Hatalý dediðiniz Hüseyin pek çok maçýn da kilit adamýdýr. Tabii gören gözlere… En son iki sene önce, Ýnönü Stadý’nda, Trabzonspor’un Beþiktaþ’ý 2-1 yendiði maçta bu kadar keyif aldým. Bir de bu maçta… O maç Ziya Doðan’ýn ikinci geliþinin ilk maçýydý. Demek bu takým, iki sene bir þey oynamamýþ. Çok öyle aman aman futbolcular olmadan da iyi top oynanýyormuþ. Geriye kalýyor sonuç.. Ýþte bundan sonra sonuç getirici futbolcular transfer etme zamaný… Bir maçla bahar gelmez… Trabzonspor en kötü Fenerbahçe maçýndaki gibi oynamalý. Alt sýnýr bu maç olmalý… Daha önceki yazýlarýmda en az altý yedi yeni oyuncudan bahsettim. Ayný düþüncem devam ediyor. Ola ki kulübün bütçesi yoktur, bu kadar oyuncu alýnamayabilir. O zaman önerim defansýn göbeðine 1 stoper, orta alana top yapan bir adam ve bir de forvet. Teknik direktör deðilim, antrenör lisansým yok, sadece mevcut futbol bilgimle 3 oyuncu istiyorum. Son bir not; Eðer geçen hafta kongre olsaydý ve yönetim deðiþseydi, Trabzonspor’un iyi oyununu yeni gelen yönetime baðlayacaktýk. Demek ki, yönetimleri, futbol takýmýný ayrý deðerlendirmek lazým. Futbolcularýn kongre sürecinden en az etkilenen kesim olduklarýný söylemek de mümkün… Bunun için Ersun Yanal’a teþekkür borçluyuz… Ersun Yanal’a iyi futboldan ötürü içten teþekkürümüzün yanýnda, Yattara, Mustafa Keçeli, Serkan Balcý gibi oyuncularýn performanslarýný artýrdýðý için de ayrýca teþekkür ediyoruz.