450.SAYI - Kentiçi Toplu Taşıma
Transkript
450.SAYI - Kentiçi Toplu Taşıma
TT.1:Layout 1 20.03.2015 20:23 Page 1 Zorlanacağız! Topbaş’ın Barcelona modeli Araştırmalar, küresel ekonominin itici gücü kentlerde yaşayanların yaşam standartlarına uymak için fazla fedakarlık yapacaklarını gösteriyor... 3’DE İBB Başkanı Kadir Topbaş “Akıllı Şehircilik Konsepti”nin Barselona modelini anlattı... 2’DE Kazanca gider. Yüksek verimli ve uzun ömürlü Conecto, ekonomik yakıt tüketimi ve kalitesiyle kazanca gitmenin en kolay yolu. www.mercedes-benz.com.tr 23 MART 2015 ● YIL: 9 ● SAYI: 450 Fiyatı: 1 TL. (KDV dahil) www.kenticitoplutasima.com.tr TÜRKİYE’DE “TEK ÇATI”NIN ROL-MODELİ İETT Sıra uyumda! Gelişmeler ve bugüne kadar izlenen yol, ülke geneli yapılanmaya uygun kent içi toplu ulaşım sisteminin “Tek Çatı”ya dayalı olacağını işaret ediyor... Yerinde yönetim anlayışıyla büyükşehirlerin çoğaltılması ve bütünleşik şehir kavramının “Akıllı Kent”ler ile anılması, yeni yapıda, İETT A.Ş. mantığının yolunu açtı. İETTʼnin evrensel anlayışla bugünkü ve gelecekteki ihtiyaçlara cevap veren yapılanması, sistemin mihenk taşını ve ana özelliklerini oluşturdu... “Bursa’nın OSB’ye çok ihtiyacı var” İETTʼnin, icraat örnekleriyle ortaya koyduğu uygulama standartları “Nasıl bir özel sektör?” sorusuna da cevap vermiş oldu. Böylelikle, amaçlanan çerçevenin sınırları çizildi. Gidişatın ortaya koyduğu esaslar hizmette, ortak aklın kullanımını şart koşmasıyla İETT, tartışmasız bu gelişimine rol-model oldu... Bursa Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı İbrahim Burkay, geçen yıl Bursaʼnın en az 2-3 Milyar Dolarʼlık yaban cı yatırım kaçırdığını söyledi... 6’DA Merkez Bankası Baş kanı Erdem Başçıʼya destek ve yanında olduklarının altını çizen Burkay; “net bir sonuç istediğimiz için yapısal reformları des tekliyoruz. Çıkarlarıımız, hepimizi, en önemlisi de ülkeyi ilgilendiriyor...” 6’DA İETTʼnin kurumsal algıyı öne çıkarıp, iletişimini, İstanbul için Esnaf Odası, ülke geneli için de TÖHOB üzerinden yürüteceğini duyurması, geçiş döneminde, yasal kuruluş Esnaf Odası üzerinden etkinliğinin artacağı yorumuna neden oldu... Esnafa yakın duruş giderek öne çıkıyor İstanbullu Özel Halk Otobüs şirketleri ile Esnaf Odası, sorunları masaya yatırdı. Hararetli tartışmaların yoğun yaşandığı toplantıda, İETT ilişkileri de gözden geçirildi... Başkandan “Tek Kart” müjdesi Manisa Büyükşehir Belediye Baş akını Cengiz Ergün, Manisalılarʼa ulaşımla ilgili müjde verdi... 6’DA Geçtiğimiz hafta içi özel halk otobüsçüleri gelişmeleri değerlendirmek için oldukça hareketli günler yaşadı. Başkanlar kendi aralarında gelişmeleri değerlendirerek, yeni stratejilerini belirlediler. Genel Koordinatörler eşliğinde şirket müdürleri de belirlenen sorunlara dönük nihai bir rapor üzerinde çalıştılar... Diyarbakırlı otobüs rengini kendi belirleyecek Özel Halk Otobüsçüleriʼne dönük uygulamalardan rahatsız olduklarını belirten yöneticiler, Ukome kararlarının oldu-bitti şeklinde duyurulup uygulamaya konulmasının etik olmadığı görüşünde hemfikir oldular. Hararetli geçen görüşmelerde, yeni esaslara uygun yaklaşım belirlenmesine karar verildiği öğrenildi... Isparta’ya “Monoray” önerisi SDÜ Rektör danışmanı ve ITSO eski Genel Sekreteri Erkan Ayan kentiçi toplu taşıma destek için “Monoray” önerdi... 3’DE Renault Trafic’i düzenleyecek Diyarbakırʼda alınacak otobüslerin rengini halk seçecek... 2’DE İsmail YÜKSEL Onur ORHON M. Şevket ERTURAN BAŞYAZI ARA DURAK GÖZLEM BİLGİLER... TROLEYBÜS... ZIPLAMANIN İNCELİKLERİ... 2 SAMULAŞ’ta eğitimler sürüyor Esnaf Odasıʼnda düzenlenen toplantıda, başkanlar, aralarındaki ilişkiler ile birlikte, oda ilişkilerinin de gözden geçirildiğini açıkladı. Açıklamada, ferdiyetçiliğin getireceği sorunun giderilmesi için yapılması gerekenler ve İETT ilişkilerinin, birlikte, nasıl daha verimli kılınacağının da ele alındığı belirtildi... İETT üzerinden sahada yer alacak unsurlar belirlenen beklentilerle aynı anlayış ve bakış açısıyla yol alması gerektiği koşulu, gelecekte “Tek Çatı”lı yapının, onun rehberliğinde şekilleneceğini gösterdi. Sahadaki taşımacı, bu algıyı, çizilen çerçevede sağlamak zorunda olduğunu son virajda görmeli... 2 4’DE 8’DE 3 TAYSAD’dan Ege Endüstriye ödül 4’DE Sakarya’da tüm projelere destek “Caravelle çok doğru karar” 8’DE 4’DE Aruna’ya lojistik destek geldi! 4’DE TT.2:Layout 1 20.03.2015 20:08 Page 1 2 SEKTÖRÜN NABZI 23 MART 2015 Başkan Topbaş’tan Barcelona modeli Başakşehir İnovasyon ve Teknoloji Merkezi Living Labʼda gerçekleştirilen toplantıda, İBB Başkanı Kadir Topbaş “Akıllı Şehircilik Konsepti”nin Barselona modelini anlattı... rını söyledi. Büyükekşi, Türkiye'de bundan sonraki dönemde katma değerin artırılması gerektiğini, bunun yolunun inovasyon, tasarruf, Ar-Ge ve markadan geçtiğini kaydetti. Barcelona’nın “Akıllı ve inovatif şehir” haline gelmesinde başrolü oynayan kentin Şehir Meclisi Başkanı Urban Living Lab Başkanı ve Dünya Bilim Parkları ve İnovasyon Başkan Yardımcısı Prof. Josep M. Pique ise bir sunum yaptı. Pique, başta Living Lab’ler olmak üzere AB’nin 400 civarındaki kalkınma programlarında belirtilen hibe destekleri nasıl sağladıklarını, akıllı şehircilik ve İnovasyon poli- STANBUL Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, zekanın hedef kazandığında güce dönüştüğünü belirterek, hazırı tüketmenin kolay, sıfırdan imkan kazanmanın esas olduğunu söyledi. Kentlerin inovasyon merkezleri olduğunu ifade eden Topbaş, kentlerin geliştikçe ortaya çıkan ihtiyaçlarına yöneticilerinden cevap beklediğini kaydetti. Teknolojinin ihtiyaçlar doğrultusunda geliştiğini, problemlerin çözülmesi için ortaya çıktığını, çözümün o problemin içinde gizli olduğunu anlatan Topbaş, “İBB olarak teknolojiyi en iyi kullanan belediyeyiz. İddialı konuşuyorum. Yazılımcılarımız dünya ile yarışacak seviyeye geldiler. İstanbul’u bir tablete sığdırdık. Bunu başardık. İstanbul artık trafiğini internetten takip edebiliyor. İstanbul’da en fazla kullanılabilen sistemlerden birisi cep trafik” dedi. İ YENİ NESİL İBB Topbaş, dünyanın değişik yerlerinde gördükleri yenilikleri İstanbul’a adapte ettiklerini dile getirerek, yeni dönemde istihdam belediyeciliğinin bittiğini, “adama iş” değil, “işe adam” döneminin yaşandığını aktardı. İnternet ve sosyal medyanın katılımcılığa yeni bir bo yut kazandırdığını ve yöneten ile yönetilen arasındaki duvarların yıkıldığını hatırlatan Topbaş, “Yönetici olarak halklarımızın ihtiyacı nı önceden hissetmek ve çözüm aramak zorundayız. Bize talep geldikten sonra değil” dedi. “Devir hız devri, devir değişim devri. Buna ayak uydurabilenler geleceğe yürürler. Aksi takdirde bir yerlerde kalırlar ve sorgulanırlar” diyen Topbaş, 3 yıl önce yapılan planlamanın bugün artık yeterli olmadığını söyledi. Genç kaşifler ve Mucitler Atölyesi kurma çalışması yürüttüklerini anlatan Kadir Topbaş, bu merkezde gençlerin ve çocukların bir şeylere dokunması ve hissetmesinin yarınlar için önemli olacağını söyledi. Topbaş, “Gençler fikirlerini getirsinler, orada meşhur olsunlar, inovatif düşüncelerini ortaya koysunlar ve böylece de kendilerine birtakım fırsatlar vermiş olalım” şeklinde konuştu. AB HİBELERİ Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı Mehmet Büyükekşi de bölgeler arası kalkınma farkının minimuma indirmek için çalıştıkla- tikalarını benimseyerek ekonomik büyüme için üstlendikleri anahtar rolleri anlattı. Başakşehir Belediyeç Başkanı Mevlüt Uysal, toplantının sonunda Başbakşehir Teknoloji Merkezi’ni (Living Lab) gezdirerek konuklara bilgiler verdi. Katılımcılar memnun ayrıldı... İSMAİL YÜKSEL BAŞYAZI Bilgiler... K URUMLAR arası ilişkilerde kimi zaman yaşanan anlaşmazlıklar, sorunlarla ilgili herkes kolaylıkla şikayet edebilmektedir. Bu rahatsızlıklarını da bazen sözlü, bazen de yazılı olarak ifade etmektedirler. Ancak, bu görüşlerin tek taraflı olduğu, sadece karşı tarafa yönelik suçlamalar içerdiği gözlenmektedir. Basına verilen beyanatlarda ağır ifadelere yer verilmesi hoş olmamaktadır. Bugüne kadar yürüttüğüm hiçbir mücadelede makam gücünü kullanma ihtiyacım olmadı. Makam gücü kullanılarak başka işler yapılıyor tanımlaması, içinde bulunulan ortamda zedeleyicidir. Hiçbir dönemde taşımacı esnafın aleyhine olabilecek bir girişim içinde olmadık. Her zaman esnafın hak ve hukukunu korumaya yönelik çabalarımız oldu. Başarılı olduklarımızda bu topluluğun yararınadır. Uzun zamandır yolunu beklediğimiz yasa TBMM genel kuruluna inmeye hazır hale geldi. Meclisin kapanmasından önce genel kuruldan geçerek kanunlaşacaktır. Cumhurbaşkanı onayı ve ardından Resmi Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe girme aşaması önümüze gelecektir. Geçirdiğimiz hafta sonu bu konuda görüşmek üzere Eskişehir’de Plan Bütçe Komisyonu üyesi Eskişehir Milletvekili Sayın Salih Koca ile bir görüşmeye gittik. Kendisinden yasanın çıkmasının sonrasında bir an önce uygulamaya geçilme konusunda destekte bulunduk. İstanbul’la ilgili Cuma günü İETT’de aylık koordinasyon toplantısı vardı. Orada da kurumsal gelişmelere yönelik bir dizi çalışma sonucundan haberdar olduk. Kısaca, özetleyecek olursak; aşırı arıza yapmaya başlayan akbil validatörlerinin tümünün değiştirileceği, usulsüz kart kullanımıyla ilgili ihbar butonu uygulamasının başlayacağı, rapor ve cezalarla ilgili yeni uygulamaları, yedek otobüs konusunu, psikoteknik muayene sorunlarının aşılmasına yönelik girişimleri ve ayrıntılarını şirket başkanları ortaklarına aktaracaklardır. Esnaf arkadaşlarıma kazasız, belasız hayırlı işler dilerim... ONUR ORHON orhono@windowslive.com ARA DURAK Troleybüs... O Diyarbakırlı otobüs rengini kendi belirleyecek Kentiçi toplu taşıma araçlarında temiz enerjiye dönüp 45 adet CNGʼli otobüs satın alma işlemi başlatan Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi, renklerini halkın tercihine bıraktı... İYARBAKIR Büyükşehir BelediD yesi kendine ait 118 adet toplu taşıma aracı, çok sayıda Özel Halk Otobüsü ve minibüslerle hizmet verdiği Diyarbakır’da, çevreci bir karar alarak temiz enerjiye dönüyor. Çevre kirliliği ve işletim maliyetini azaltmak, konforu artırmak amacıyla temiz enerjiyle çalışan doğalgazlı otobüsleri tercih eden belediye, böylece büyük bir değişime doğru adım atmış oldu. 45 adet doğalgazla çalışan otobüsü satın alma işlemini başlatan belediye, otobüslerin hizmet vermeye başlamasıyla ulaşım alanında yeni bir sisteme geçmiş olacak. 22 adeti 15 Mayıs’ta diğerleri ise Temmuz ayında gelecek olan otobüslerle ilgili, bölgede ilk kez rastlanan bir uygulamaya imza attı. Bu kapsamda, bir anket düzenleyerek, www.diyarbakir.bel.tr adresine yerleştiren, sosyal medya hesaplarında da anketin duyurusunu yapan belediye, bir hafta uygulanacak anketin ardından, halkın tercihine göre kentin yeni toplu taşıma araçlarının renklerini belirleyecek... TOBÜS karoserinin elektrik motoruyla tahrikiyle havai hattan akım temin ederek hareket eden lastik tekerlekli araca troleybüs tanımı yapılmıştır. Karayolu Trafik Kanunu’nda da troleybüs otobüs sınıfı olarak ifade edilmektedir. Türkiye’de ilk troleybüs 1947 yılında başkent Ankara’da hizmete girmiş ve 1981 yılına kadar Ankaralılar’a toplu taşım hizmeti vermiştir. İkinci uygulama İzmir’de 1954 yılında gerçekleşmiş ve 6 Mart 1992 tarihine kadar süregelmiştir. Troleybüsü en son İstanbul devreye koymuştur. 1961 yılında başlayan hizmet 1984 yılında sonlandırılmıştır. Buna göre, troleybüsler İstanbul’da 23 yıl, Ankara’da 34 yıl, İzmir’de 38 yıl toplu taşımaya katkı sunmuş, çevre kirliliğinin azalmasına yardımcı olmuşlardır. Yıllar sonra 2015 yılının 11 Mart’ında troleybüs sistemi olarak planlanan, ancak iki eklemli (körüklü) olması nedeniyle kamuoyuna trambüs olarak tanıtılan bir yapıyla Malatya kentinde deneme seferleri sonrasında hizmete alınmıştır. Acı tesadüf ki, gazetelerde yapımcı firma ile Malatya Büyükşehir Belediyesi’nin sistemi tanıtıcı ilanlarının yayınlandığı ilk resmi günü toplam 10 araçtan biri akşam saatlerinde tutuşarak yanmıştır. Üç büyük şehirde toplam 95 yıllık troleybüs hizmet döneminde hafızalarda kalan bir troleybüs yangını hatırlanmamaktadır. O nedenle bu yangın ilginçtir. İstanbul’da troleybüs şebekesi tramvay besleme hatları üzerinde tesis edilmiştir. Buna rağmen kamuoyuna yansıyan troleybüs yangınlı bir kaza bilinmemektedir. Trambüs yangını, son aylarda gerçekleşen otobüs yangınları ile de bağlantılı olabilir. Araçlardaki elektronik sistem ve teknolojik yeniliklerin doğurduğu bir nedende söz konusu olabilir. Bu konuda kamuoyu doğru aydınlatılırsa araç ve sistem tercihlerinde de belediyeler doğru adım atabilir. Yeni bir model olarak sunulan Trambüs projesi, troleybüs sisteminin yarattığı güveni sağlayamamış ve ciddi bir yara almıştır. Cana yönelik bir kayıp olmaması teselli kaynağıdır... TT.3:Layout 1 20.03.2015 20:11 Page 1 GÜNDEMİN İÇİNDEN 23 MART 2015 Zorlanacağız! Araştırmalar, küresel ekonominin itici gücü kentlerdeki toplam, GSMHʼnin yüzde 60ʼının, yaklaşık 600 kentten geldiğini belirledi... 2 010 yılında 3.1 Milyar olan kentlerde yaşayan insan nüfusunun, 2050 yılında 6.3 Milyar’a yükseleceği beklentileri, kentlerin dünya ekonomisindeki rolünün daha da artacağını gösteriyor. Peki dünya genelinde milyonların gelir kapısı olan kentlerin geleceği nasıl olacak? Ekonomik büyüme ve inovasyonun merkezi olmak, rakiplerinden bir adım öne çıkmak için kent yöneticilerinin nasıl stratejiler uygulaması gerekecek? Kent planlamacıları gelecekte teknoloji yatırımlarını hangi alan lara yoğunlaştırmalı? 3D tasarım yazılımı şirketi Autodesk, şehirlerin geleceğine dair öngörülerini paylaşıyor. Bir şehrin başarısı en temelde o şehrin altyapı kalitesine bağlı. Enerji, su, atık yönetimi tedariki, ulaşım, yiyecek ve işlenmiş ürünlere sorunsuz erişim gibi özellikler sunan kentler, ekonomik ve kültürel büyümede öne çıkacak. Çünkü, altyapısı gelişmiş kentler sadece temel yaşam ihtiyaçlarını destelemekle kalmıyor, bireyler ve kurumlar arası etkileşimi ve fikir paylaşımını da mümkün kılıyor. Kentli insan için yaşam kalitesi gelecekte çok daha önemli bir kriter olacak. Yaşam kalitesini etkileyen başlıca etkenler arasında yer alan sürdürülebilirlik, dayanıklılık, enerji verimliliği, kaliteli konut ve okullar, güvenlik, hatta mutluluk gibi kriterlerde vatandaşlarına sunduğu hizmetlerle öne çıkan “Akıllı” kentler, en hızlı büyüyen şehirler olacak. Bu da, gelecekte kentlerin daha uyarlanabilir, işbirlikçi, yayalar için yürümeye daha elverişli hale geleceği ve herkesin kamu hizmetlerine ve toplu taşımaya daha kolay erişebileceği bir şehir hayatına işaret ediyor. Geleceğin kentlerinde bina çatılarına kurulan bahçeler ve dikey tarımcılık faaliyetleri, daha yeşil bir kent hayatı vaat ediyor. Kent planlamasındaki karışık böl geleme sistemi de, ofis ve paylaşılan alanlar arası işbirliği için en uygun ortamı sağlayacak. Bağlantının yaygınlaşmasıyla mo bilite ve serbest mesleklerde artış yaşanacak. Gelişen kentler vatandaşlarına minimum enerji ile bir noktadan diğerine kolaylıkla ulaşım fırsatı sunacak. Ayrıca, kentler artık yakınlığa göre erişimi, mobiliteye yönelik erişime tercih edecekler. Bu da daha yüksek vergi sağlanması, daha sağlıklı kent sakinleri, var olan altyapının daha iyi kullanımı ve fosil yakıtlara yönelik talebin azal- ENERJİ… Güneş ve rüzgâr gibi yenilenebilir enerji kay naklarından üretilen enerji ile sera gazı salınımını azaltıp daha istikrarlı enerji maliyetleri sağlayacağı gibi, şehrin ithal enerji bağımlılığından da kurtulmasını sağlayacak. Böylece sık sık dalgalanan emtia fiyatları ve doğal felaketler gibi tehditlere karşı şehrin dayanıklılığı da artacak. KARIŞIK ZİHİN ması anlamına gelecek. KRİTİK YATIRIM Geleceğin şehirlerini bugün aldığımız yatırım kararlarının şekillendirdiği bilgisinden hareketle, teknolojinin gücünden en erken yararlanmaya başlayan şehirlerin toplumsal, ekonomik ve çevresel avantajlardan en çabuk faydalanan kentler olacağını söyleyebiliriz. Bu anlamda teknolojik yatırımlarda dört ana alan öncelik taşıyor: BİNALAR… On yıllar ön ce çelikten inşa edilen binalar gelecekte de var olmaya de vam edecek. Ancak bilgiişlem gücünde sağlanan çağdaş ge lişmeler, binaların enerji ve hammadde açısından çok da Özel Halk Otobüsçüleri Kooperatif Başkanı Mehmet Yavuz, “Monoray”ın Ispartaʼya çok ayrı bir değer katacağını ve kendilerini etkilemeyeceğini söyledi... Isparta’ya “Monoray” önerisi SDÜ Rektör danışmanı ve ITSO eski Genel Sekreteri Erkan Ayan Ispartaʼya kentiçi toplu taşıma destek olarak “Monoray” önerisi getirdi... TSO eski Genel Sekreteri, SDÜ Rektör Danışmanı ErIlabileceğini kan Ayan Isparta’ya Monoray (Havaray) sistemi kuruve stratejik yatırım teşviki ile kentiçi toplu taşıma sorununa destek çözüm olabileceğini söyledi. Ayan “Kompozit malzemeden Monoray vagonlarının yapıldığı Türkiye’de Isparta’da da yatırım teşvikiyle bu imkan gerçekleştirilebilir. Sağlayacağı istihdam imkanları yadsınamaz. Böyle bir monoray fabrikası için yaklaşık 100 Milyon Dolar’lık bir yatırım imkanı ile yaklaşık 800 kişiye yeni iş imkanı açılabilir. Bu fabrika, Balkanlar, Doğu Avrupa, Kafkas ya ve Orta Doğu’da da tedarikçi olarak hizmet verecektir” dedi... ha verimli şekilde inşa edilmesini sağlayacak. SU… Şehirlerde geliştirilecek parklar ve yeşil koridorlar, yağmur suyu yönetimine yardımcı olarak yeraltı ve yerüstü altyapı bakım maliyetlerini azaltacak, daha sağlıklı ve güzel bir çevre yaratılmasına imkan sağlayacak. Borulara yerleştirilen sensörler, su kulla nımını ölçecek, sızıntıları tespit edip hızlıca tamir edilmelerini sağlayacak. Özellikle kıyılarda konuşlanan kentler; yükselen deniz seviyesi, sıklaşan fırtınalar, depremler ya da sadece kentleşmenin artan baskısı ile daha etkin dayanıklı stratejileri geliştirmek zorunda olacak. Bu noktada güçlü bulut bilişim imkânlarıyla geliştirilen simülasyonlar, şehir planlamacılarının ve tasarımcılarının yenilikçi ve da ha uygun maliyetli alternatiflere yönelmesini ve zamana dayalı simülasyon sayesinde bu yaklaşımların geleceği nasıl değiştireceğini öngörmelerini sağlayacak. ULAŞIM… Ulaştırma makamları da modern tasarım ve sonsuz sanal bilişim araçlarından faydalanarak, ulaşım seçeneklerini simüle edip seyahat sürelerini kısaltacak, tra fik sıkışıklığını en aza indirgeyebilecekler. Bu sayede yakın lığa göre erişim stratejisi teşvik edilirken karbon emisyonu da düşürülebilecek. Bir kenti teknolojinin değil, insanların oluşturduğu gerçeğinin unutulmaması gerekiyor. Bir kentin ekonomik rekabet gücünün artması için önerilen projeler ya da rehabilitasyon çalışmalarının onay sürecinde, o kentde yaşayan vatandaşların bilgi sahibi olması kritik önem taşıyacak. Günümüz teknolojisinin desteklediği “Büyük Veri”, şehir yöneticileri ve ticari şirketleri yeni tasarım, çözümler geliştirme ve kamuya sunma konusunda teşvik ediyor. Nüfus artışı, meteorolojik etkiler gibi birçok faktör de “Büyük Veri” sayesinde kolayca analiz edilebiliyor. İnsanların veriye erişimine olanak tanınması, iletişimin kolaylaşmasını ve onay süreçlerinin hızlanmasını da sağlayabilir. En büyük zorluk, geleceğimizin nasıl olmasını istediğimizi şimdiden netleştirmek. Hedefleri gerçekleştirmek için, net amaçlar koymak gerekiyor. Bilgi önemli, çünkü tükenebilir kaynakları harcamak söz konusu olduğunda, bunu sosyal, çevresel ve ekonomik faktörlere dayanarak yapmak gerekiyor. BIM (Yapı Bilgi Modellemesi) gibi gelişmiş modelleme teknolojilerinin yükselişiyle birlikte artık kent kalkınma sıyla ilgili yatırımlar daha sağlam öngörülerle gerçekleştirilebiliyor, sonuçları çok daha etkin bir şekilde duyurulabiliyor ve daha kârlı işlere dönüşebiliyorlar. Bu teknolojileri, sosyal ve mobil plat formlarla birlikte etkin şekilde kullanan şehirler, vatandaşlardan profesyonellere kadar şehir hayatıyla ilgili tüm paydaşları çok daha kolay bir şekilde etkileşime sokabilecek. Son olarak, “Büyük Veri” ve simülasyon teknolojilerinin kullanımı geniş kitlelere yayıldıkça, kentte yaşayan ve çalışan vatandaşlar da şehirlerinin ihtiyaç duyduğu altyapı yatırımlarının tasarım ve üretim sü recine dahil olabilecek. Kentlerin ekonomik ve çevresel canlılığında, o kentte yaşayan vatandaş ların da katkısı olacak... M.ŞEVKET ERTURAN GÖZLEM Zıplamanın incelikleri... M EVCUT yapılanmanın ıslahından ziyade, bu yapı nimetlerinden yararlanarak farklı yapılanmaya yelken açmak, her zaman yarar getirmez. Hele yelken açtığınız saha ortak algının çok az olduğu, olabildiğince karmaşık yapılanmalarla da kuşatılmış ise, böyle bir açılımdan yarar ummak, biraz safdillik bile sayılabilir. Takribi, 1973 yılından beri ilgi duyduğum ulaşım sektöründe, belirttiğim çıkışlar yapmaya özenen birçok lider, birçok işletme sahibi insan tanıdım. Hepsi de alanlarında tecrübe edindikleri sahalarında önemli kişilerdi. Lakin hemen hepsi, var olanı verimli kılma yerine, genelde, topyekun değişimle daha iyiyi, en iyisini ortaya koymanın çekiciliğine cezb olup, dalıp gitti. Bu yüzden olacak, hemen hepsi, asla var olan yapının verimliliğini, marjinal verimlilik kuralına uygun ele alması gerektiğini öne çıkarmamış, onun yerine bilinmezliklere yelken açıcı davranış sayılabilecek girişimleri tercih etti. Hızlı büyümeyi getiren, yahut, dikey değişimle doğrudan yeni kulvarlara ulaşmayı sunan bir beklentiden olacak böyle davranarak, cezbeden davranışlara gitti. Çünkü, hemen her tanıdığım, bu yola girmiş, insanda aklı selimin yerini, temelsiz bir, “ya olursa, ya tutarsa” şeklinde, ummaya dayalı beklenti aldı. Dayanılmaz heyecanları kısa sürse de, ara süreçteki mutlulukları, bunun getirdiği canlılıkları, gerçekten de en üst safhada olduğu, ayan beyan görüldü. Bunu gözlerimle gördüm. Sanırım insanlar, rutinden kurtulma yolunu deneyebileceklerini düşündükleri ve kendilerini kurumun üzerinde yetenekli gördükleri için bu yola yöneliyorlar. Gerçekten de başarı ferdi hareketlenmenin bir ürünü mü? Yoksa, belirlenmiş disiplinlerle, kurallarla uygulanan davranışın, kontrollü gidişini izlemekle ve olan ya da olabilecek geçişleri, kontrollü özgürlüklerle çeşitlendirmekle elde edilen, bir sonuç mudur? Kurumsal algı, çizili bir iş-görev tanımını esas alırken, kategoriye göre belirlenen yetki sınırları içinde hiyerarşik yapı sınırında kalacak özgürlüklerle, alan genişletmesini mi olası kılar? Kanaatime göre, bu alanda oluşan alan bilincinin verimlilik derecesinin bilinmesi, alt-üst noktalarına göre kişinin kendi yapısına dönük farkındalığı, bu noktada belir- leyicilik taşıyan önemli durum olmalı. Kimilerinin “Nefis” dediği, kimilerinin farklı isimlerle tanımladığı bu farkındalık yahut, farkındasızlık durumu, oluşumların şeklini belirleyen belki de tek ana unsurdan sadece ilkidir. Toplu ulaşım hizmetlerinde çizili alan markalamasında yer alanların yeterlilikleri, bu alandaki yaklaşımları ve uygulamalarda insan ögesini ortaya koyan “Nev-i şahıslılığa münhasırlıkları, bütün yapılanları etkileyen bir özellik olma durumunu ifade ediyor” desem, sanırım yeterli olur. Bence, bizim özel taşımacılar ve taşımanın patronu konumundakilerin bu durumu çok daha net ortaya çıkıyor. Bir yandan, “Yenilenmeye Fırlama” adına, çabuk sonuç alma adına sistem değişimlerine yönelirlerken, diğer yandan da sahada kurulu sistemin verimliliğini yeterince ele almadıkları için, kolaycılığa pirim veren hızlı geçişleriyle, kendilerine ek sorunlar doğurduklarını, nedense bir türlü tam hesaba katamıyorlar !.. Baksanıza, gerekliliği sadece “Daha az masraf” diye algılanan bazı uygulamalar benimsenip, kulvar değiştirilirken, sistemin belli başlı noktalarını çok önemli görerek, sadece onlar üzerinde durularak, sıçrama yapmak, diğerlerine daha az önem verilmesini getirerek o alanın “bu kadarı da olur” denilerek sorun yapacaklar kategorisine alınmasına neden olduğu bile görülemiyor. Tümden gelimli incelemeden uzak sıçramalar yapılınca da ikili sorunlarla karşı karşıya kalınarak gereksiz başarısızlıklara neden olunabiliyor. Konuyu tam yerinde kesip, manzara koyarak geçiştirirken, son olarak diyeceğim, bana kalırsa her şeyin ciddi bir “Püf noktasının” her zaman var olduğunun bilinmesi... Mesele, bu gerçeği görüp anlamaktadır. Toplu taşımada kulvar değişimleri kılı kırk yarılarak tüm yönleriyle ele alınmalı. Böyle yapılmazsa, sonra sıkıntıları arttıran kendimiz olabilir, bu durum da bizi olmadık zorlukların içine atabilir. Uyanık olmala, uyanık olmama arasında soğan zarı kadar ince bir fark vardır. Ne zaman kimin nerede olacağı belli olmayabilir? Fazla zıplamanın hiç gereği yok. TT.4-5:Layout 1 20.03.2015 20:15 Page 1 4 5 KENT VE YAŞAM 23 MART 2015 Koşulsuz hizmet çok önemli İETT Genel Müdürü Mümin Kahveci, “İETT kendisine özgü alım modeli geliştirdi. Bu yaklaşımı, hem Anadoluʼdaki şehirlere model, hem de yurt dışında inceleme konusu oldu. En önemlisi de, Türkiyeʼde toplu taşıma araçları artık yurtdışından alınmıyor. Kendi üretiğimiz araçlarımızı kullanıyoruz” diyor... ‹ ETT Genel Müdürü Mümin Kahveci, profesyonel olma getirisinin ülke adına çok önemli değerler kattığını ve geleceğe yönelik kararlar için de temel oluşturduğunu belirtti. Kahveci, profesyonel yapı içinde gerçekleştirilecek her türlü uygulamanın örnek teşkil etmesinden dolayı, iyi tasarlanması gerektiğini söyledi. İETT Genel Müdürü Mümin Kahveci’nin gelişmelerle ilgili değerlendirmesini sunuyoruz... Ropörtaj: HABER MERKEZİ ETT, işletme olarak tarihi tecrübe ve gelişmelere uygun belirlediği ye ni vizyon ve misyonuyla ciddi ilerleme kaydetmiş, profesyonel yapılanmasını tamamlamış ender kuruluşlarımızdan biridir. Hedefi, yeni yapılanmanın evrensel kurallarına uygun top lu ulaşım sistemini oluşturmak, buna dönük yapılanmaların birbirine enteg re biçimde sürdürülmesini sağlamaktır. İşletmecilikten, işletmeye esas teşkil eden üretimlerin, bunların mütem mim cüz ve müştemilatlarının da belli planlamaya uygun tasarlanması amaçlamakta, bu doğrultuda müşteri odaklı bir hizmet algısının icra koşullarını ortaya koymaktadır. Profesyonel yapılanmasıyla birlikte, geldiği noktada Sayın Cumhurbaşkanımızın bugünlerde açık biçimde gündeme getirdikleri “A.Ş.” mantığı ile yönetim anlayışının doğruluğunu da kanıtlamıştır. Aldığı “Mükemmellik Ödülü”, yurt dışında da rol model kabul edilerek, incelenmesi, gelişmesinin doğruluğunu gösteren sonuçlarından sadece bazısıdır. İETT, kamu hizmeti görürken, gelişimin ileri teknoloji ile ortaya çıkan yeniliklerin hizmet orjinli yapılanmasında da toplu ulaşım alanında hizmet veren özel sektöre de kurumsal algı konusunda örnek olmayı bilmiş bir çizgi izlemektedir. Bütün hizmetleri, aynı zamanda gelecek yapıyı da içerecek biçimde bir nevi, “Nasıl bir özel şirket yapılanması” anlayışına da örnek olmayı işaret etmektedir. Amacı; müşteri tercihine odaklı hizmet vermektir... İ Anlayışlarıı profesyonel hale dönüştürmek zaman alıyor. Bu camiada herkes, ortak algıdan sıyrılıp fikriyle düşünmeyi hala sürdürüyor... Kamunun bu alanı desteklemek adına bir kaynak aktarması gibi bir durum hali hazırda yok. İlk defa bu dönemde bu iş için uğraştık. Sayın Cumhurbaşkanımız ve Başbakanımızın desteğiyle ve İBB Başkanımız Sayın Kadir Topbaş’ın çabasıyla da önemli mesafeler alındı. Bizzat ben kendim biliyorum, Sayın Topbaş, ardı ardına 3-4 hafta, her koordinasyonda Ali Babacan’a söyledi. Maliye Bakanına söyledi. Ekonomiden sorumlu Bakana söyledi. Kadın ve aileden sorumlu bakana söyledi. Ve Sayın Başbakan’ımıza da söyledi... Bu sayede de destek yasası, şu an torba yasaya girdi. Artık onaylanınca kamuda bu indirimli taşımaya destek verir hale gelecek. Sahada şunu da yaptık, yönetimde denetim boşluğu oluşmasını önledik. Eğer çalıştırdığınız insana kamu otoritesi uygulamazsanız mutlaka yönetim boşluğu doğar. Bu konuya da şündüğümüz bir şey de halk otobüsçülerinin hepsine bir garaj tahsisi. Bunu yapamadık. Garaj tahsisi yapıp, araçları da biz alalım, biz teslim edelim istiyoruz. Bütün bunlar hizmet kalitesini arttırmaya dönük, bütün bunlar verimliliği arttırarak işletmeci kayıplarını ortadan kaldırmaya dönük, kazandırıcı gelirlerin gider kısıtlamaları yla arttırılmasına yarayan ortak akılla yapılan kurumsallaşmanın gerektirdiği şeyler. İsteyince ve biraz da zorlayınca yapılıyor. Özel taşımacılar da bu çerçevede ortak akılla hareket ettiklerinde sonuç alıyorlar. Bunları gördük. Yeni yapılanmanın, ortaya çıkan ihtiyaçların giderilmesi için bazı hukuki düzenlemeler de gerekiyor. Mesela, Emisyon kontrolü yapmaya yetkimiz yok, lakin biz yapıyoruz. Sahanın gerektirdiği zorlamayla, çevre kirliliğini önleme kaygısıyla bunu yapıyoruz. Bunlar, yasa gereği ilgili bakanlıklar yönetiminde denetleniyor. YENİ KARARLAR GEREKİYOR Ortaya çıkan ihtiyaçlar, yasal bir değişiklikle bunun ilgili bakanlıktan alınarak, bizim yapmamızı gerektiriyor. Biz “Toplutaşıma ve hatta lojistik araçların emisyon denetlemesini bize devredin daha sağlam ve sahada olduğumuz için yönetiriz” diyerek, harekete geçmemiz lazım. bütün bunlar belli bir aşamayı zamanı gerektiriyor. Bu nasıl olabilir? Bu, trafiğin tamamen yönetiminin yerel yönetimlerine devredilmesi başlığı altında yer alabilir. Böylelikle bütüne şamil düzenle- “MÜKEMMELLİK ÖDÜLÜ” YETMEZ Bu yüzden, özellikle, söylemek istediğim, bizim mükemmeliyet ödülünü almamızın tek başına hiçbir şey ifade etmediği hususudur. İstanbul ulaşımında köklü ve kalıcı olarak en iyi şekilde yer almamız tek başına yeterli değildir. Hizmet aldığımız İstanbul’un diğer ulaşım otoritelerini de bizim hizmet seviyemize, ya da daha ileriye getirdiğimizde bunların bir anlamı olur. Böyle bir sonuç elde edilirse, İstanbul daha iyi bir yerlere gelebilir. Şu an ki uğraşımız da bunu sağ lamaktır. Örnek olmayı bu yüzden çok önemsiyoruz. Aslında, biraz geriye bakarsak, özel sektörün biraz daha hareketli olduğu, araç yaş filo oranlarının yenilenmiş olduğu bilinmektedir. Biz ise o zaman Ikaruslar’la hizmet veriyorduk. Şimdi bütün o devri kapattık. Yaş ortalamamız 5’e indi. Dahası, kurumsal destek de vermeye başladık. Özel taşımacı esnafı 5 şirket etrafında topladık. Hatta, yöneticilerine kendi esnafını denetim yetkisi bile verdik. Bu çok önemli bir açılımdır. Farkına varılması gereken bir açılımdır. Hızlı özetlersem, maddi kaynak desteğini de gündemimize aldık. Dolayısıyla ek 15 kuruş vermeye başladık. Yaklaşık 2 yıldan beri bunu veriyoruz. Şimdi, öğrenciye bir 15 kuruş daha verip destek ödemesinı arttıracağız. Bunun hizmet kalitesine yansıyacağını düşünüyoruz. Bu düşündüğümüz ölçüde yansır mi diye de bakıyoruz... Bireysel anlayıştan sıyrılamadıkları için, şimdiye kadar yapılanların, doğrudan hizmet kalitesine, yansımadığını görmüştük. Bunun da algı eksikliğinden kaynaklandığını düşünüyor ve bu noktada algının önemli olduğuna inanıyorum. Mevcut algıdaki değişim bu yüzden çok önemli. Bir ara hepsinin renklerini değiştirmiştik. Araç yenileme hamlesine de gidildi. Hamle hala sürüyor. Bildiğim kadarı, çok az miktarda basamaklı araç kaldı. Geriye kalan araçların hepsi de alçak tabanlı... Özel Halk Otobüsçülerimiz bu konuda ciddi paralar da harcıyorlar. Ama hala işin içinde bireysel yaklaşım ve eski algıdan vazgeçme olmadığından düzelmeler görülemiyor. BİRÇOK ZORUNLU ESASLAR GELİYOR Elbette mal sahibi istediği insanı çalıştırabilir. Ama eğer şirket kurumsallaşacaksa, o zaman, çalıştıracağı kişi, işin evsafına uygun sicili standartlara uygun, üstün hizmet kalitesini sağlayabilecek bir şoför olmalı. Bu neden böyle olmalı? Her şeyden önce, mal sahibinin aracının güvenliğini garantiye almış olmak için olmalı. Yolcu güvenliği için, sürüş emniyeti için bu böyle olmalı. Dikkat edilmesi gereken bir diğer husus da artık mevzuatların değiştiğini görmek ve bilmek... Örneğin, sigorta. Sigortadan yararlanma esasları daha ağırlaştırıldı. Sigortacı artık daha dikkatli. Mesela, sigorta tazminat ödemeleri için bakım işlemini yapanın özelliklerine bakıyor. “Onun onaylı sertifikalı bir yeri olacak” diyor. Uygunluk esasları konuluyor. Yani; eğer araç, bakımdan sonra arızalanırsa, o bakımcıda sorgulanacak. O bakımcıda çalışan insanlarında hepsi, nitelik bakımından uygun olacak ve araca uygulanan kullandığı ekipmanı da imalatçının istediği standartlar neyse, o şekilde olacak. Tabii ki bunlar aşama aşama gelişiyor. Şunu da kabul etmemiz lazım, dünyayla kıyaslandığında bizdeki ölümlü ve yaralanmalı kazaların oranı diğer metropollere göre oldukça düşük seviyede. Bunu biz hedeflediğimiz sıfır seviyesine çekmek. Bu konuda sürekli çalışmalarımız sürüyor. DIŞARDAN ALMIYOR DIŞARI SATIYORUZ FARKEDİLECEK BİR HAMLE VAR özen gösterdik. 18 Bin şoför vardı sertifikalı, 12 Bin tanesini iptal ettik. Geriye kalanları da hepsini kontrollü bir şekilde eğitime sokmaya başladık. Elbette hepsini birden eğitemezsin. Eğitim bir süreç işi. Sahada yapılması gereken faaliyetleri de aksatmadan ama belli sistem dahilinde bunu yaptık. Denetimleri de arttırdık. Bakım ve denetimi üstlendik. Eskiden sende bir kereydi... Biz ard arda 3 kere yapmaya başladık. Arada bir de sondaj usulüyle 3’er 5’er seçtiklerimizin durumuna bakıyoruz. Kontrol ederek, durumlarını gözden geçiriyoruz. O anlamda da bir iyileşme oldu. Yapamadığımız ama yapmayı dü- meler daha rahatça yapılabilir. Buna rağmen, biz hem emisyon kontrolünü hem bakım yönetimini hem de araçları İETT olarak araçlara ruhsat verme kriterlerimizi kullanarak, elimizden geldiğince bunların hepsinde kontrolü sağlıyoruz. Ama trafiğe çıktıktan sonra araç bütün yönetim eminyet genel müdürlüğü bir kısım çevre bakanlığı bir kısımı sanayi bakanlığına olmak üzere diğer yetkili kurumlar geçiyor. Düzenlemeler yapmaya çalışırken de böyle bir mevcut karmaşık bir yapı var. Ama neticede toplu ulaşımdaki araçları kullanan İstanbul un halkının sorumluluğunu biz üstlendiğimiz için bunları kontrol etmeyi görevimiz. Biz sekreterimiz, Sayın Başbakanımızın talimatlarıyla, tüm büyükşehir genel sekreterlerine sunumlar yapıyor. Zaman zaman bunu biz de yapıyoruz. Örneğin, 2 hafta önce Bursa’da ulaşım yöneticileri ile genel müdür yardımcımız bir araya gelerek görüştüler. Orada uygulamalarımızı anlattılar. Bakanlıklara sağlıklı raporlar gönderiyoruz. En doyurucu raporlar bizden gidiyor. Dolayısıyla ölçülebilir yönetilebilir hizmet uygulamalarımızı sunuyoruz. Biz gidip, Anadolu da mesela Adana’da toplu ulaşım hizmeti veremeyiz. Bizim hizmet sınırımız İstanbul’la sınırlı. Ama gidip orada danışmanlık yapabiliriz. Yurtdışına gidiyoruz. Bu alanda sınırları aştık. Bütün dünyadaki talep eden büyükşehirlere eğitimler veriyoruz. Danışmanlık hizmeti veriyoruz. Türkiye’deki potansiyeli taşımaya çalışıyoruz. Hızlı daha hızlı ve gelecekte doğacak ihtiyaçlara da cevap verebilecek sistemli hizmet yapılanmaları için çalışıyoruz. Ama bu bir ekip işi. Bu bir ortak aklın kullanılması, ortak algıyla hareket edilmesi gereken bir yaklaşımı gerektiriyor. Başta dediğim gibi, sadece bizim ilerlememiz, sadece bizim profesyonelleşmemiz yetmez. Aşağıdakiler size uyum sağlamazsa, başarı oranı istenen arzu edilen seviyede olmayabilir. Bu yüzden biz, İstanbul için söylemem gerekirse, diğer unsurların da aynı anlayışla ve bakış açısıyla bizimle yol almalarını istiyor bekliyor ve bunun için onlara rehberlik etmeye çalışıyoruz. Özel taşımacılara; “Mutlaka ama mutlaka kurumsallaşın” deyişimizin anlamı budur Şevket Bey... Belki de, “Özel Halk Otobüsü” isminin de değiştirilmesi gerekebilir. Profesyonel bir şirket olmak gerekiyor. Bu sağlandığında uluslararası arenada ciddi potansiyellerin olduğu çok daha rahat görülecektir. de bunu görev bilerek, bundan kaçınmayıp, kontrolde ediyoruz. Bununla ilgili gerekli ukome kararlarını çıkartmaya çalışıyoruz. Geçen ay yeni bir karar çıkarttık. Çıkarttığımız kararla artık otobüsçülerimize biz otobüs vereceğiz. Aracın eski ise, ya da bakım zamanı geldi ve gelir kaybı yaşayacağım diyorsa işletmeci. Biz de ona “Onun için bakıma götürmekten çekinme gel bize. Biz sana araba verelim, ihtiyacını girer” diyoruz. Esasında her şirkete 10’ar tane ayırdık yedek olarak ihtiyaç olursa bir 10’ar daha da ayırırız. Başa dönersek, ferdi anlayış ve geleceğin kurumsal algıya dayalı yaklaşımla kurulacağı öngörülmediğinden, kimse bu vasıtaları alıp kullanmak istemiyor. Ama bir de kural var. Kural da şu, eğer müşteri bir hizmeti almak istemiyorsa, hiçbir şekilde onu kullandıramazsın. O yüzden biz şu an şirketlerin bunu anlamalarını bekliyoruz. Bir de iç meselelerini halletmeleri için seçimlerini bekliyoruz. Genel kurullarını yaparak, oralarda durumu tartışıp halletsinler, gidişatı görsünler diye bekliyoruz. Hazır olduklarında, uzun olmayan bu süre içinde oturup konuşacağız. Bunun için tekrar bir araya geleceğiz. Yol haritası bu artık. Bu, yurt içinde böyle. Arabayı garaja bırakacaksın. Bakım ve onarımını yapan usta lisanslı bir usta olacak. Sabah servise çıkacağın zaman, araçlar tertemiz pırıl pırıl temizlenecek. Önemsenmesi gereken yaptığımız en önemli iş, profesyonel yapılanarak, son 5 yıllık dönemde, içeride ürettirip, dışarıya kolay satmayı getiren, pazarı arttırıcı, garantili ama kontrollü üretimi sağlayışımızdır. Biliyorsunuz eskiden hep yurtdışında imal edilip, alınır, gelinir, burada kullanılırdı. Artık tam tersi oluyor. Türkiye’de üretiliyor ve dışarıya da satılıyor. Bu aslında çok büyük bir zihniyet değişimidir. Cumhurbaşkanımızın “A.Ş.” gibi yönetme diye ifade ettikleri hayali budur. Bunu gerçekleştirmek için, toplu taşıma alanında tarihi tecrübemizle liderlik yapıyoruz. İETT kendisine özgü alım modeli geliştirdi. Bu yaklaşımı hem Anadolu’daki şehirlere model oldu. Hem de yurt dışında da inceleme konusu yapıldı. En önemlisi, artık, Türkiye’de toplu taşıma araçları, yurtdışından alınmıyor. İETT birçok düzenlemeler gerekmesine rağmen, profesyonelleşerek, yönetim anlamında da Anadolu’daki şehirlere örnek olmaya başladı. Bunun planlarını yaparak ilerlerken, diğer kentlere yansıtıcı eğitimi bilgi alışverişlerini sağlayıcı etkinliklerden de geri kalmadık. Örneğin, TRANSİST gibi etkinliklerimizle hem uluslararası, hem şehir için bütün ulaşım operatörlerini, üretici ve tüketicileri davet ediyor, onlarla bir araya geliyoruz. Gelişimi bu sayede de yaygınlaştırıyoruz. Elde ettiğimiz bu başarılar sonucunda genel ÖZEL TAŞIMACILAR KURUMSALLAŞMALI Yurt dışında öyle talepler var ki... Mısırda, Kahire’de Tunus’ta, Fas’ta Azerbaycan’da, Riyad’da, Mekke’de toplu taşıma talepleri var. Yabancı şirketler orada hizmet vermeye çalışıyor. Türk şirketlerine biz de onlara danışmanlık hizmeti veriyoruz ama kendi beraber çalıştığımız bir ekibi oraya götürsek, direk devlet olarak biz değil de, örneğin Özel Halk Otobüsçüleri organize olarak bunu yapsalar. Profesyonelleşmeyle bu iş çok rahatlıkla organize edilebilirler. Bosna’ya yaptığımız hizmeti, şimdi Liberya, Pakistan’a yaptık. Özel kuruluşlar aracılığı ile oralara girme- Herkesin payı var... MC DEMİR İNŞAAT Ford Trucks güç katıyor SİSTEME ADAPTE OLMAK ŞART OLDU Ford Trucks 4S konseptiyle birlikte ülke genelinde satışlarında adeta bir patlama yaratan firma, teslimatlarına devam ediyor. Bizim bakış açımız oradaki vatandaşın, doğrudan ihtiyacını karşılayacak ama o hizmeti de verirken bizden daha ekonomik ve daha kaliteli bir başkası varsa o alacak ama biz kendimize güveniyoruz. Çünkü, elimizdeki İstanbul’un gücü, potansiyeli, mobilizasyonu, insan kaynağı, teçhizatı, saha hakimiyeti rakiplerimizi geride bırakıyor. Ulaşımdaki tüm elektronik biletleme sisteminden, enformasyon tek nolojisine kadar, araç imalatı ve bakımına kadar, planlamasına ve bunla ilgili yazılımın üretilip sahada kullanıl masına kadar başarılı modellerimiz var. Araç standartlarına kadar bu uzanıyor bu. Burada özel taşımacı sorumluluğu gerekiyor. Onun da aynı algı ile soruna yaklaşması gerekiyor. İETT olarak sahada ki tecrübesiyle oluşturduğu alım modelindeki alım standartı, aynı zamanda hem endüstriye istikrarlı bir üretim anlayışını taşıdı, hem de eskinin “sattım geriye çekildim” anlayışını yok ettirerek, sisteme adaptasyonu sağladı. Şimdi konuya özel taşımacıların gelişmeler karşısında ki durumu çerçevesinde bakarsak, yeniye adepte olmak gerektiğini öne çıkarmak şart. bu da anlayış değişikliğini gerektiriyor. Bu nedenle, sahada hizmet veren özel taşımacılar, kabul etseler de, etmeseler de, eninde sonunda bu kulvara girecekler. Kulvara girmeyenler ise, saha dışında kalacak. Yeni yapılanmanın hedefi ve tek doğrusu müşteri odaklı bir algının oluşmasıdır. Bu nedenle müşteri, kimden daha kaliteli hizmet görüyorsa onu kullanacak anlayışı geçerli olacak. Sahada verilen hizmetten birini yada birilerini tercih etmiyor da, alternatif gördüğü başka ulaşım sistemini tercih ediyorsa, o standarda erişilecektir. Bizim hedefimiz budur. Bunun doğru ve net anlaşılmasını istiyoruz. Biz kendi açımızdan bu çerçevede sahada olup bitenleri elektronik olarak izliyoruz. Bizimle birlikte sahada yer alan özel taşımacıların, tüm diğer unsurlarla birlikte, hizmet kalitemiz ulus lararası standartların üzerine çıkacak. Bunun için öncelikle anlayışlar değişerek, hedefe uygun yol alınmasının benimsenmesi gerektiği anlaşılacak... TÖHOB hakkında bir değerlendirme yapan İETT Genel Müdürü Mümin Kahveci, Anadolu ile kurulacak iletişimden, İstanbulʼdaki oda görüşmelerine kadar özel sektör adına TÖHOB olmasını, kurum olarak düşündüklerini belirtti... gelişime uygun, STK nitelikli kurulan derneği sektörel gelişime katkısı açısından çok önemsiyoruz. Çünkü, buradaki görevi yarın için ciddi paylaşımlar doğuracaktır. Bu nedenle, toplantılarını yakından izliyor ve sonuçlarını değerlendiriyoruz. Bilgilendirmelerimizi de TÖHOB aracılığı ile yapacağız. TÖHOBʼun, özel taşımacıların ortak standartlarını oluşturarak, bunu sektörel birlik adına ülke geneline taşıyıp, geliştireceğine inanıyoruz. TÖHOB, sektörel birlik için hem çok önemli, hem de katkısı açısından gerekli bir kuruluştur. İşlevini sürdürecek şekilde destek vereceğiz. Hukuksal anlamda da derinlik kazanması için hazırlanmalı. Bu tür kuruluşların üyeler tarafından yapısal ve finansal olarak güçlendirilmeleri gerektiğine inanıyorum. İstanbulʼda özel taşımacılarla olan ilişkilerimizi de, ağırlıklı olarak, yasal kuruluşları olan Esnaf Odası üzerinden yürütüyoruz. Oda, şirket ilişkileri oluşacak yapılanmaya göre bir mecraya oturacaktır. Bu konuda ortak aklın kullanılmasını önemsiyoruz...” ESKİŞEHİR miz gerekir. Biz alanımızda işi sistematikleştirmeye çalışıyoruz. Ağır yü rüyor ama yürüyor biz umutluyuz. Eninde sonunda ihtiyacı olan yerlere ulaşıyoruz. Bu zor oluyor karar sürecimiz uzun oluyor. Belediye meclis kararı alıyorsun iç işleri dış işleri ancak, netice buluyor. “Muhatabımız TÖHOB” ETT Genel Müdürü Mümin İyoruz” Kahveci, “TÖHOBʼu desteklidiyor. Kahveci; “Evrensel İBRAHİM ALTUNOĞLU MC DEMİR İNŞAAT FİLOSUNU GENİŞLETTİ Ankaralı MC Demir İnşaat, 10 adet 4136D ve 15 adet 1838T modeli olmak üzere toplam 25 adet Ford Trucks ağır ticari araç ile filosunun gücüne güç kattı. Ford Trucks Türkiye Satış Müdürü Berk Mumcu ve İç Anadolu Bölge Müdürü Mete İnceer ile satışı gerçekleştiren Başer Otomotiv Ford Trucks Şube Müdürü Ömer Faruk Başer, Başer Otomotiv Genel Müdürü Veysel Başer ve Başer Otomotiv Ford Trucks Satış Şefi Serkan Aşnaz, düzenlenen törenle MC Demir İnşaat Yönetim Kurulu Başkanı Cemil Demir’e 25 adet Ford Trucks’ı teslim etti. DEĞER LOJİSTİK DAHA DA DEĞERLİ Ankara’nın en büyük filolarından birine sahip olan, akaryakıt ve otomotiv yedek parça taşımacılığı yapan Değer Lojistik, 25 adet 1846T modeli otomatik vites ADR’li satın alarak araç filosunu güçlendirdi. Ford Trucks Türkiye Satış Müdürü Berk Mumcu ve İç Anadolu Böl ge Müdürü Mete İnceer ile satışı gerçekleştiren Başer Otomotiv Ford Trucks Şu be Müdürü Ömer Faruk Başer ve Satış Şefi Turgut Başer, düzenlenen törenle Değer Lojistik Yönetim Kurulu Başkanı Abdullah Değer’e araçlarını teslim etti. Satışa sunulduğu pazarların standartlarına uygun olarak Ford Otosan mühendisleri tarafından geliştirilen Ford 1846T çekici, yurtiçi ve uluslararası taşımacılık alanında faaliyet gösteren müşterilerin beklentilerine uygun olarak; Ford Trucks DNA’sında yer alan güç, konfor, verimlilik ve dayanıklılık gibi özelliklere sahip olarak üretiliyor. Ford Trucks modelleri, kullanıcısına tüm mutluluğu yaşatıyor... DEĞER LOJİSTİK M EMLEKETİMİZDE toplu ulaşım hizmet esasları, kamu tekelinde kabul ediliyor. Yerel yönetimlerin denetiminde verilmesi öngörülen hizmet tanımlama yasası da halen bu şekilde işluiyor. Ancak, belediyeler eliyle bizzat işletmeci olarak yapılan hizmet, uzun zamandır. Özel halk otobüsçüsü tanımlamasına dönüşen özel taşımacılar eliyle verdirilmektedir. Zamanla kanıksanan bu durum, özel taşımacının kamu görevi yapma sorumluluğu şeklinde algılanıyor. Belediyeler kendilerine bağlı, her türlü düzenlemlerine uymakla yükümlü gördükleri bireysel işletmeci konumuyla çalışan esnafı diledikleri gibi çalıştırarak bugünlere gelmişlerdir. Üç aşağı, beş yukarı bu şekilde devam eden yapılanmada, hizmet değişmeye ek yükümlülüklerle gelir-gider dengeleri iyiden iyiye bozulmaya başlayınca konu tartışmaya, konu esnafın itirazına varacak şekle, sistemin sorgulanmasına kadar geldi. Hükümetlerin belediyelere attığı uygulama kriterleri ile sorunu sorun kabul etmeyişleri, bir şekilde hizmetin alışkanlıkla ve bireyselliğin getirdiği mevzuatları bilememenin de getirdiği duyarsızlıklarla bugüne kadar çözümsüz kıldı. Belediyeler politik yaklaşımların ağırlıkta olduğu sosyal sorumluluklarına dahil ederek arttırdıkları ücretsiz taşımalarla da sahada hizmet veren esnafı sıkıştırdıkça sıkıştırdı. Hizmet güzergahlarını ihaleyle alan, hizmet araçlarını kendi sermayeleriyle satın alan esnafa resmen ücretsiz taşımacılık yaptırıldı. Bunlar da abartılarak çoğaltıldı. Günümüzdeki sosyal devlet algısı, devletin korumacılığını kendi kesesinden yapma gerekliliği ortaya çıktıkça, özel taşımacının gelir gider dengesi açılıp kazanamama durumu netleşip, iş artık iflasa yaklaşınca itirazlar baş göstermiş, hak arama haksızlığın giderilerek gelişmiş çağdaş ülkelerdeki gibi sübvanse talepleri yükselmeye başlamıştı. Bu alanda, ülke genelinde TÖHOB girişimleri en belirgini oldu. Zaten iki yönlü farkındalık yukarıyı önlem almaya itti. Bugün eğer bir ödeme söz konusu olması için yasa çıkarılıyorsa, bu farkındalığın oluşturulmasından dolayı çıkarılıyor. Bunda ceza alarak direnenlerin de cezasız usulüne uygun tavır alanların da hükümet içinde adaleti savunanların da ortak çabaları var. Özel taşımacı geleceğine daha bilinçle sahip çıkarak yapılanmasını tesis etmeli diyorum... TT.6:Layout 1 20.03.2015 20:19 Page 1 6 SEKTÖRDEN YANSIMALAR 23 MART 2015 “Bursa’nın OSB’ye çok ihtiyacı var” Bursa Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı İbrahim Burkay, geçen yıl Bursaʼnın en az 2-3 Milyar Dolarʼlık yabancı yatırımı kaçırdığını söyledi... URSA Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı İbrahim Burkay, Türkiye’de 2014 yılı ocak-kasım döneminde kurulan yabancı sermayeli firma sayısı 41 Bin 383 olurken; Bursa gibi üretim, ticaret ve ihracatın merkezi bir kentte bu rakamın 19’da kaldığını anlattı. Yabancıların Bursa’da yatırım yapmak için alan tahsisi istediğini, ancak böyle bir alanlarının olmadığını bildiren Burkay, “Bursa’da yüksek teknolojili yatırımların yapılacağı yeni bir ihtisas OSB’ye ihtiyaç var” dedi. Geçen yıl yer gösteremedikleri için Bursa’nın en az 2-3 Milyar Dolar’lık yabancı yatırım kaçırdığı bilgisini veren Burkay, Bursa’ya yatırım yapmak isteyen şirketlerle sürekli bir araya geldiklerini, rağbetin ağırlıklı olarak otomotiv, otomotiv yan sanayi ve makine sektörüne yönelik olduğunu kaydetti. Burkay, şu anda Bursa’ya Avrupa’dan raylı sistem alanında yatırım yapmak isteyen 2 büyük şirket olduğunu aktararak, bu şirketlerin Doğu Avrupa’daki üretimlerini ve ARGE merkezlerini Türkiye’ye kaydırmak istediğini dile getirdi. B İLERİ TEKNOLOJİ Yüksek teknolojili bir bölge oluşturmak için çalıştıklarını anlatan Burkay, “Yeni kuracağımız alan; içinde lojistik merkezinin planlandığı, raylı sistemlerin ve otobanın içinden geçtiği, liman ile bağlantısı olan bir yer olacak. Bu çalışmayı Başbakanımız, Sanayi Bakanımız, Bursa Valimiz ile Bursa Büyükşehir Başkanımızın koordinasyonuyla birlikte götürüyoruz. Gelinen noktada tüzel kişilik oluşmaya başladı. 2016’nın sonunda yeni bir OSB hayata geçmiş olacak” şeklinde konuştu. “Mevcut şirketler bile işlerini büyütmek için Bursa’daki OSB’lerde yer bulamıyor” Burkay, mevcut şirketlerin bile işlerini büyütmek için Bursa’daki OSB’lerde yer bulamadığını söyledi. Firmaların aslında AR- Merkez Bankası Başkanı Erdem Başçı’ya destek verdiklerini ve yanında olduklarının altını çizen Burkay, net bir sonuç istediklerini belirtti GE’ye harcaması gereken parayı binaya, arsaya harcadığını aktaran Burkay, Avrupalı 3 büyük fon ile görüştüklerini, firmalara yatırımlarında ihtiyaçları olan binaları yapıp vereceklerini belirterek, “Bu Türkiye’de bir ilk olacak. Firma bize geldiğinde yapacağı yatırımın cinsine göre istediği binayı yapıp, 15 yıl vadeli, binaya para harcamadan çok ucuz finansman imkanları ile onları fonlayacağız” dedi. Uzak Doğudaki bütün ülkelerin bu sistemi uyguladığını anlatan Burkay, oradaki hiçbir firmanın yatırım için binasını kendisinin yapmadığını kaydetti. SIKINTILI SÜREÇ Bursa uzay, havacılık, savunma ve raylı sistemler alanında dönüştürüldüğü zaman, kentin halihazırda 14 Milyar Dolar olan ihracatını 75 Milyar Dolar’a çıkarabileceğini vurgulayan Burkay, mevcut durumla 75 Milyar Dolar’lık ihracatın yakalanmasının mümkün olmadığını dile getirdi. Renault’ın yaptığı yatırımla Bursa’nın ihracatına 3.5-4 Mil- yar Dolar’lık katkı koyduğuna dikkati çeken Burkay, böyle 2 şirketin yatırımının kentin ihracatına 7 milyar dolarlık katkı yapacağı anlamına geldiğini ifade etti. BTSO olarak yaklaşık 27 üniversite ile iş birliği içinde olduklarını anlatan Burkay, Bursa’ya 4 mükemmeliyet merkezi kazandıracaklarını, ikisine başladıklarının altını çizdi. Burkay, BTSO olarak Houston’da bir merkez açacaklarını, bu merkezin uzay ve havacılıkla ilgilenen şirketler için bir nevi irtibat merkezi olacağını söyledi. Amerikalı bir şirkete Detroit’in neden battığına yönelik bir inceleme yaptırdıkları bilgisini veren Burkay, “Bize hep ‘Bursa Türkiye’nin Detroit’i’ deniliyordu. Biz de bunu güzel bir şey olarak algılıyorduk. Çünkü, Detroit Amerikan ekonomisinde 4. kent idi. Şu anda ilk 10’da bile değil. Oradaki yönetim otomotivde rekabet edemeyince turizme ve hizmet sektörüne yatırım yaptı. Bu yatırımlar da geri dönmeyince kredilerini ödeyemediler ve şehir battı” dedi. Bursa olarak kendilerine Stuttgart’ı örnek aldıklarını vurgulayan Burkay, aynı şirkete Detroit gibi hata yapmayan yerleri de araştırttıklarını, gelen rapora göre Bursa’nın Stuttgart ile özdeşleştiğini dile getirdi. Stuttgart’ta 14 tane mükemmeliyet merkezi olduğunu anlatan Burkay, şirketlerin bu merkezlerden yararlandıklarını ifade etti. Türkiye’nin kilogram başına ihracat hedefinin 4 dolar olduğunu anımsatan Burkay, halihazırda bu rakamın Bursa’da 3 dolar 98 sent olduğunu, bu durumda Bursa’nın 2023’te 8 dolarlık rakama ulaşması gerektiğini, bu rakamı raylı sistemler, uzay ve havacılık ile yakalayabileceklerinin altını çizdi. Burkay, Türkiye’nin yapısal reformlara ağırlık verdiği zaman yükselişinin hızlandığını söyledi. Kurdaki bu kadar dalgalanmanın normal olmadığını belirten Burkay, merkez bankası’nın yorum yapması gereken bir yer olmadığını, icra makamı olduğunu kaydetti. Erdem Başçı’nın daha önce dolar konusunda 1,92 hedefi verdiğini anımsatan Burkay, Başçı’nın benzer bir hatayı faiz indiriminde de yaptığını hatırlattı. SAMULAŞ’ta eğitimler sürüyor KA (Orta Karadeniz Kalkınma O Ajansı) tarafından Teknik Destek kapsamında SAMULAŞ personeline yönelik Uluslar Arası geçerliliğe sahip Sertifikalı Kaynak Eğitimleri 14 Mart 2015 Cumartesi günü başlandı. Samulaş bünyesin de görev yapan personelin teknik kapasitesinin daha da arttırılarak yapılan işlerde hizmet kalitesinin en üst seviyelerde tutulması için verilen teknik eğitimlere bir yenisi daha eklendi. Samsun Makine Mü hendisleri odası tarafından verilen eğitimlere Samulaşʼ ın 10 teknik personeli katılıyor. Eğitimler süresince “Gaz Altı Kaynağı” ve “Elektrik Ark Kaynağı” konularında te mel malzeme bilimi, iş sağlığı ve güvenliği konularında teorik bilgiler verilecek ve kaynak konularında uygulamalı eğitimler yapılacak... DALGALI RİSK Başçı’nın bir beklenti oluşturduğunu ve piyasanın bunu satın aldığını anlatan Burkay, Başçı’nın enflasyon yüzde 0,93 düştüğü için bunu yerine getirmediğini, böylece hem faizin hem de kurun yükseldiğini belirterek, “Şimdi sen bunun ikisini birden de kontrolden çıkartıyorsan burada bir sıkıntı var demektir” dedi. Bu iki konunun iyi olmadığına işaret eden Burkay, yılın ikinci yarısında Fed’in faiz artırımının söz konusu olduğunu, Türkiye’nin bu döneme daha düşük faiz ile girmesi gerektiğini dile getirdi. Merkez Bankası Başkanı Erdem Başçı’yı desteklediklerini ve yanında olduklarının altını çizen Burkay, “Fakat bu süreçte biraz daha uyumlu çalışması lazım. Bağımsızlık, uyumsuzluk demek değildir. Bizler, net olarak sonuç isteriz” şeklinde konuştu. TAYSAD’dan Ege Endüstriye ödül ÜRKİYE otomotiv yan sanayi T sektörünün çatı örgütü Taşıt Araçları Yan Sanayi Derneği TAYSADʼın 2014 patent ödül töreni, 11 Mart 2015 Çarşamba günü derneğin İstanbulʼdaki merkezinde yapıldı. Çok sayıda sektör temsilcisinin ve TAYSAD yöneticilerinin katıldığı törende, TAYSAD 2014 Patent Ödülleriʼnde ikincilik ödülünü Ege Endüstri kazanırken, ödülü şirket adına Ege Endüstri AR- GE yöneticisi Onur Balcı aldı. Türk otomotiv yan sanayinin 1978 yılından bu yana tek ve en yetkin temsilcisi olarak faaliyet gösteren, bugün 339 üyesi ile sektörün yüzde 65ʼini ve ihracatının da yüzde 70ʼini temsil eden ve Avrupa Otomotiv Yan Sanayicileri Derneği CLEPAʼnın üyesi olan TAYSADʼın Patent Ödülleri, firmaların ilgili yıl içerisindeki tescil edilen patent sayılarına göre veriliyor... Aydın’da sesli kamera takıldı YDINʼda halk otobüslerine A kurulan sesli kamera sis temiyle vatandaşlara güvenli ulaşım hizmeti veriliyor. Aydın Özel Halk Otobüsleri Kooperatifi'ne bağlı 160 araca üç kameralı “Araç İçi Güvenlik Sistemi” kuruldu. Kameralarla araç içindeki tüm hareketlilikler, anın da kayıt altına alınıyor. Otobüslerde yaşanan taciz ve hırsızlık olayları, tutulan kayıtlar sayesinde çözülüyor... Sakarya’da tüm projelere destek AKARYA Şoförler ve OtomoS bilciler Odası Başkanı Feridun Canbaz, ulaşımı kolaylaştıracak Engelli için şarj ünitesi hizmette Başkandan “Tek Kart” müjdesi ANİSA Büyükşehir Belediye Baş M kanı Cengiz Ergün, Büyükşehir Belediyesi’nin ulaşımla ilgili müjdelerini açıkladı. Ulaşımı tek çatı altında top lamak için çalışmalara başladıklarını kaydeden Ergün; “Aynı kartla diğer arabalara binilebilecek. Biraz daha süre istiyoruz. Türkiye’de bu işi ya pan, yani yazılımı tek çatı altında toplayan 3 firma var. Bu firmalarla görüşüyoruz. Tekliflerini alıyoruz” dedi. Ergün, 155 No.’lu Kooperatifin bu işlemleri yürüttüğünü belirterek; “Kent Kartın uygulamış olduğu bir yazılım var. Bu 168 aracın için geçerli. O kartın yazılım noktasında tanınması gerekiyor. Diğer illerde yapılmış ama Manisa’da henüz bu gerçekleşmediği için şoförler bunun sıkıntısını yansıtıyor” diye konuştu... tüm projeleri desteklediklerini söyledi. Canbaz, şehrin ulaşım sorunlarının çözülmesi için hazırlanan projelere, karşı çıkmadıklarını belirtti. “Şehrimizin en çok ulaşım sıkıntısı çektiği 80 Binʼe yakın öğrenci barındıran Sakarya Üniversitesi, özel hastanelerinin, AVMʼlerin yer aldığı, son yıllarda en fazla gelişen Serdivan bölgesidir” diyen Canbaz, “Ulaşımı kolaylaştıracak tüm projeleri des- tekliyoruz” ifadesini kullandı. Sakarya Büyükşehir Belediyesi Ulaşım Daire Başkanlığıʼna, 8 artı bir dolmuş hatlarına ruhsat izni verilmesi konusunda başvuru yaptıklarını vurgulayan Canbaz; “Bizler de yolcularımızın rahat edebileceği yeni araçlarımızı alıp servis lerimize başlayalım. Sakarya Büyükşehir Belediyesiʼnin, ulaşım konusunda isteklerimizi, görüşlerimizi almalarını bekliyoruz. Bu şehir hepimizin ve hep beraber çok daha güzel yaşanılabilir olmasını istiyoruz” dedi... Çorum Belediyesi, engelli vatandaşların akülü araçlarını şarj etmeleri için kullanabilecekleri engelli şarj istasyonunu hizmete sundu... ORUM Belediye Başkanı MuÇ zaffer Külcü, belediyecilik hizmetlerinde sosyal belediyecilik anlayışına yeni bir boyut kazandırdıklarını, yaptıkları çalışmalarla dezavantajlı kesimlerin ihtiyaç ve beklentilerine cevap vermeye çalıştıklarını söyledi. Geçmişteki belediyecilik an layışını değiştirdikleri, sosyal belediyecilikte örnek bir belediyecilik hiz meti sunduklarının altını çizen Başkan Külcü, “Engelli hemşehri- lerimize yönelik kurduğumuz şarj istasyonu ile hem engelli kardeşlerimizin hem de ailelerinin yükünü hafifletmek amacındayız” dedi. Engellilere yapılan hizmetlerin toplumun bir aynası olduğunu dile getiren Belediye Başkanı Muzaffer Külcü, “Belediyemiz tarafından şehrin dört bir yanında yaptığımız çalışmalarla her geçen gün engelleri bir bir aşıyoruz. Yollarımızı onların rahatça hareket edebile- Muğla yenileniyor M uğla Büyükşehir Belediyesi Ulaşım Dairesi Başkanlığı ekipleri, Muğla İli genelinde yapılacak olan yenileme çalışmalarına Marmaris İlçesi’nden başladı. Sinyal gurupları eski olan Kemal Seyfettin Elgin Bulvarındaki iki adet sinyalize kavşak, Yunus Nadi Caddesi, Eski Dat ça Yolu’ndaki birer adet sinyalize kavşağın yenileme çalışmaları ekipler tarafından tamamlandı. Muğla Büyükşehir Belediyesi Ulaşım Dairesi Başkanı Alper Kolukısa, trafik sinyalizasyonunda kullanılan akkor flamanlı oto lambaları ve yaya lambaları yerine, daha az elektrik tüketen, uzun ömürlü olan LED’li sinyal gruplarının takıldığını belirtti... ceği şekilde düzenliyor, trafikte sinyalizasyon lambalarını engelli kardeşlerimize uyumlu hale getiriyoruz” dedi. Hürriyet Parkı içerisine yerleştirilen engelli şarj istasyonu hakkında da bilgiler veren Belediye Başkanı Muzaffer Külcü, engelli vatandaşların kendi araçlarıyla sokağa çıktıklarında bu şarj istasyonu sayesinde çok daha rahat edebileceklerini, çarşı-pazara diledikleri zaman diledikleri gibi çıkabileceklerini belirtti. Engelli şarj istasyonunda aynı anda üç aracın şarj olabildiğini, istasyonda sesli uyarıcılar olduğunu ve en önemli özelliklerinden birinin güvenlikle ilgili bütün donanımlarının mevcut olduğunu vurgulayan Külcü, “Şarj istasyonu 12 ay boyunca yağmur, güneş vb gibi olum suzluklardan etkilenmeyecek. Engelli aracın amper durumuna gö re araçlar 1 saat gibi bir sürede şarj olacak. İlerleyen dönemlerde yeni şarj noktaları belirleyerek bu istasyonlardan kuracağız” dedi... Aruna’ya lojistik destek geldi! STANBUL Teknik Üniversitesi İgeliştirilen Güneş Arabası Ekibi tarafından ve Türkiyeʼnin güneş enerjisiyle çalışan ilk aile otomobili olma özelliği taşıyan “Aruna” adlı otomobil yola çıkmaya hazırlanıyor. “0” emisyon, çevreye zarar ver meden ulaşım sağlamayı amaçlayan ve tam dolu batarya ile 700 km. menzile sahip olan otomobil, Ağustos ayında 26 şehir ve 6 Bin kilometreyi kapsayan Türkiye turuna çıkacak. Öte yandan, Batu International Logistics, projeye sponsor olarak destek verme kararı aldı. Çevreci teknolojilerin geleceğimiz için önemine değinen Batu International Logistics Yönetim Kurulu Başkanı Taner Ankara, güneş enerjisiyle çalışan otomobil fikrinin hem çevre, hem de gelecek açısından önemli olduğunu söyledi... TT.7:Layout 1 20.03.2015 20:21 Page 1 İmtiyaz Sahibi-Sorumlu Yaziişleri Müdürü: M. Şevket ERTURAN Genel Yayın Yönetmeni : M.Şevket ERTURAN Yayın Koordinatörü : Özlem GÜNEŞ ‹stihbarat Şefi Mali Müşavir Teknoloji Editörü YAYIN TÜRÜ : Müjdat CENİK : Ali PULUR : Yücel TÜRKÖZMEN : HAFTALIK YAYINCI KURULUŞ: ERTURAN YAYINCILIK LTD. ŞTİ. İDARE MERKEZİ Hürriyet Bulvarı - Yakuplu Plaza No.: 131 Kat: 3 D: 27 Yakuplu - Beylikdüzü / İSTANBUL Tel.: (0212) 875 46 49 ● Fax.: (0212) 875 78 64 www.kenticitoplutasima.com.tr ● info@kenticitoplutasima.com.tr BASKI YERİ İhlas Gazetecilik A.Ş. 29 Ekim Cad. No.: 23 İhlas Plaza No.:11 A / 41 Yenibosna - Bahçelievler / İSTANBUL Tel.: (0212) 454 30 00 Baskı-Dağıtım: Osman Sağlam Teknik Servis: Ozan ERTURAN GAZETEMİZ BASIN MESLEK İLKELERİNE UYMAYA SÖZ VERMİŞTİR NİYAZİ GÖĞER ADANA Bedava taşıma... B Temsa’dan Van’a Avenue Temsaʼnın kentiçi ulaşıma yönelik üretimi Avenue, Adana, İstanbul, İzmir, Malatya, Mersinʼin ardından şimdi Vanʼa kalite ve konfor katacak... V AN Büyükşehir Belediyesi top lu ulaşımda çok önemli bir ham le yaptı. Ulaşım filosuna, engelli donanımına uygun, konfor ve güvenlik donanımı üst düzeyde olan 32 yeni Temsa Avenue otobüs katıldı. Van Büyükşehir Belediyesi önünde düzenlenen teslimat töreni ile 32 Temsa Avenue otobüslerin teslimi gerçekleştirildi. Kentiçi ulaşımda artık engelli dönüşümüne uygun, kalite ve konfor düzeyi yüksek araç ihtiyacı talebi giderek artıyor. Van Belediyesi de bölge halkının kentiçi ulaşım sürecinde bu ihtiyaçlarını karşılayabilmek adına yeni yatırımlar yaptı. Bu yatırım sürecinde tercih olarak Avenue öne çıktı. Avenue ürünümüz düşük yakıt tüketimi ile be- lediyelerin ağır maliyetler içerisinde sürdürdüğü ulaşım hizmetine büyük avantajlar getiriyor. Bu avantajlar yeni yatırımlarda tercihin Avenue olmasını sağlıyor. Van Büyükşehir Belediyesi’nin de işletme sürecinde Avenue aracımızın sağladığı avantajlardan, bölge halkının da seyahat sürecinde yaşayacağı konfor düzeyinden memnuniyet duyacağını düşünüyoruz. Temsa bölgeye sadece araç satışı ile adım atmıyor. Bu bölgede ayrıca satış sonrasına yönelik yeni bir yapılanma süreci içindeyiz. Belediyenin işletme sürecinde her daim yanında olacağız. Avenue araçlarımızın hem Van Belediyesi’ne hem de bölge halkına hayırlı olmasını diliyoruz... Brisa’dan Kinesis Türkiyeʼnin lider lastik üreticisi Brisa, markası altında satışa sunacağı dolgu forklift lastiklerini basın mensuplarına ve iş ortaklarına tanıttı... RİSA tarafından, dünyada B dolgu lastiklerin üretim mer kezi olarak kabul edilen Sri Lan- Erciş’te de Temsa sevinci yaşanıyor ka’da üretilen ve “Brisa ailesinin yeni yıldızı” sloganıyla tanı tılan Kinesis markalı lastikler, yüksek hareket kabiliyeti ve dayanıklılığıyla dikkat çekiyor. Dolgu lastik segmentindeki Ki- nesis, uzun ömürlü olması sebebiyle çevresel sürdürülebilirliğe de katkı sağlayacak bir ürün. Brisa, Kinesis marka dolgu fork lift lastikleriyle forklift kiralama şirketlerinden forklift servislerine kadar forklift kullanan tüm firmalara hizmet sunmayı hedefliyor. Öte yandan Kinesis’in Van Büyükşehir Belediye Başkanlığı tarafından, toplu taşıma hizmetlerinde kullanılmak üzere alınan 32 Temsaʼdan 5ʼi Erciş İlçesiʼne gönderildi. Ercişliʼler Temsa ile mutlu oldular... EPREMLERİN ardından evi yıD kılan vatandaşlar için yaptırılan TOKİ konutlarının bulunduğu bölgede yaşanan ulaşım sıkıntısının giderilmesi amacıyla alınan yeni otobüslerin haziran ayına kadar bilet sistemiyle çalışacağı bildirildi. Otobüslerin tanıtım töreninde konuşan Erciş Belediye Başkanı Diba Keskin, ilçede uzun zamandır ulaşım konusunda sıkıntıların yaşandığını belirterek, vatandaşların en çok şikayet ettiği sorunların başında ulaşımın geldiğini söyledi. Büyük fedakarlıklarla yürütülen çalışma sonucu otobüslerin ilçeye ka- zandırıldığını ifade eden Keskin, “Burada özellikle şoförlere bir şey söylemek istiyorum. Birinci önceliğimiz halka saygıdır. Yaşlılara, çocuklu kadınlara öncelik tanımalıyız. Güzel bir üslupla vatandaşlarımıza hizmet etmeliyiz. Bu otobüsler belediyenin değil, sizlerin malıdır. Kendi araçlarınıza sahip çıktığınız gibi bu otobüslere sahip çıkmalısınız” dedi. Van Büyükşehir Belediyesi Ulaşım Hizmetleri Daire Başkanı Öner Yiğit ise otobüslerin ilçedeki ulaşım sıkıntısını gidereceğine inandığını bildirerek, hayırlı olmasını diledi. Brisa MİM’e sertifika RİSA Müşteri İletişim Merkezi, Avrupa StandardizasB yon Komitesiʼnce (CEN) hazırlanan “EN15838:2009 Müşteri İletişim Merkezleri Hizmet Sertifikası” ile hizmet kalitesini tescilledi. Sertifikası, Turassist Genel Müdürlüğüʼnde düzenlenen törenle takdim edildi... bu sene içinde Orijinal Ekipman olarak forklift üreticilerine sunulması, önümüzdeki sene ise ih racatının yapılması planlanıyor. Brisa olarak, müşteri odaklı anlayışları çerçevesinde, her za man pazardaki ihtiyaçları öngörmeye ve bu ihtiyaçları karşılayacak ürün ve hizmetler sunmaya çalıştıklarını dile getiren Bayman, uzun zamandır dolgu forklift lastiklerini portföylerine katmak için çalışmalar yürüttüklerini belirtti. “Özellikle Alman ya’nın başı çektiği gelişmiş Avrupa ülkelerindeki sürdürülebilirlik trendlerine baktığımızda, ülkemizde de kapalı alanda depolama faaliyetlerinde akü lü forklift kullanımının artacağını öngörüyo ruz. Türkiye ekonomisinin ve sanayisinin büyümesi de bu alandaki ihtiyacı arttıracak” diyen Bayman, buna paralel olarak, dolgu lastikler pazarında da hızlı bir büyüme beklediklerini ifade etti. Brisa’nın 2014 yılında daralan ticari lastikler pazarında büyümeye devam ettiğini ve 2015 de yine pazarın üzerinde büyümeyi hedeflediklerini ifade eden Bayman, Türk sanayisinde bir rol model olarak başlattıkları üre tim şirketinden inovasyon şirketine dönüş sürecini kararlılıkla sürdürdüklerini vurguladı. Temsa’dan 40 Safir Kıraç Turizm, 2015 yılına yönelik 40 Safir, 60 Prestij olmak üzere toplam 100 adetlik alımının ilk partisi olan 40 Safirʼi teslim aldı. Firma, 60 adetlik Prestij Super Deluxe yatırımı daha yapacak... NTALYA merkezli turizm taşıA macılığı alanının önemli firmalarından Kıraç Turizm, 2015 yılında Temsa ile araç alımına yönelik yaptığı 100 adetlik anlaşmanın ilk partisi olan 40 adet Safir aracı teslim aldı. Kıraç Turizm merkezinde düzenlenen törene Kıraç Turizm Acenteler Operasyon Müdürü Mehmet Ünal, Kıraç Turizm Araç Operasyon Müdürü Yusuf Hacıoğulları, Temsa Pazarlama ve Satış Direktörü Murat Anıl, Yurtiçi Satış Müdürü Baybars Dağ, Bölge Satış Yöneticisi Volkan Tolunay ve Ant Oto Otobüs Satış ve Pazarlama Müd. Utku Taşkın katıldı. Törende konuşma yapan Temsa Pazarlama ve Satış Direktörü Murat Anıl; “Kıraç Turizm ile 2015 turizm sezonunda yepyeni bir boyut kazanan araç satışı için bir araya geldik. 2014’ün son aylarında Meh met Kıraç ile bir araya gelmiş ve 2015 yılına yönelik 40 Safir, 60 Prestij alımına yönelik anlaşmıştık. Bugün bu anlaşmanın 10’luk partisini teslim ediyoruz. Burada emeği olan Sayın Mehmet Kıraç, Mehmet Ünal ve Yusuf Hacıoğulları’na teşekkür ediyorum. 1990 yılında başlayan işbirliğimiz bu gün tamamı 300 adetlik Temsa marka ürünlerden oluşan bir filoya ulaştı. Bu kadar yüksek araç parkını, insan kaynağını yönetmek çok zor bir süreç. Tamamen hizmet sektörüne yönelik, müşteri memnuniyetinin çok önemli oldu ğu bir alanda yeni yatırımlarla büyümeye devam etmek çok önemli bir başarı. Ben uzun ve yorucu yolculukta profesyonel yöneticiler Mehmet bey ve Yusuf beye özverili çalışmalarından ve Temsa markasına olan sadakatlerinden dolayı şahsım ve şirketim adına teşekkür ediyorum. Hepimize hayırlı uğur lu olsun” diye konuştu... EDAVA taşıma konusunda ki yasal düzenleme herkesin merakla beklediği bir düzenleme olarak gündemimizde. Bir kısmımızın “dağ fare doğuracak” diye nitelendirdiği bu konuya bir kısmımız da ilkesel bakıyor. “Mesele prensipte bir desteğin gündeme aldırılması” diye bakanlar var. Bir de “Değişen bir şey olmayacak dayandığımız kadar dayanacağız ve sonrasını da günü gelince görürüz!” diyerek, kenarda durmayı tercih edenlerde var. Memleket genelinde meseleye farklı bakanların olması doğal. Lakin, bana bu durum doğal gibi gelmiyor. Bizim mağduriyetimiz her yerde aynı değil mi? Rakamsal oranlar farklı da olsa herkes bir araba insanı günde bedava taşıyor. En az taşıyan bu... Trafik sıkışıklığından servis adetleri bu yolla bir servis daha düşerek zarar ediyor. Hemen herkesin kaybı bu meyandadır ama aslolan şey herkesin kaybı olan bir uygulamaya maruz kaldığı ve bunun ortak anlayışla ele alınarak çözüm talep edilmesine çalışılması gerektiği. Peki biz böyle mi meseleye baktık. Derneğimiz net biçimde konuyu zamanın Başbakanına taşıdı. Sözler aldı... Takibini de bu meyanda yaparken, kimilerince pasif bulundu. Bazı şehirlerin durumuna ikili ilişkilerin durumuna göre esnaf ların kahramanlıklar yaptıklarını, yasaya kar şı gelerek, ben taşımam. Ne olursa olsun gibi kahramanlıklara tevessül ettiklerini gördük. Bize bu bağırışları yansıdı ama, sonrası çark edişleri nedense sessizlikle geçiştirildi. Şimdi hak meşru zeminde aranırsa hakka niyetlilik sağlanır. Bunun için bu haksızlığın veya oluşan herhangi bir haksızlığın başka amaçlara mal edilmesi, herkese sıkıntı verir. Bizim bunu bilmemiz lazım. Kendimizi, birbirimize bakışımızı da buna göre ayarlamamız lazım. Yasal düzenlemeye gidilmesi başlı başına bir kazanım görülmeli diyenlerdenim ama bunun üzerine de hemen yatılmamalı uyarısını da yaparak. Çünkü, gelişmiş memleketlerde toplu ulaşıma devlet desteği var. Devlet kamuya sosyal devlet anlayışıyla destek veriyorsa, onun adına hizmet görenin de hizmet giderine destek yapması lazım. Aslında bu noktada bütün toplu ulaşım hizmetlerinin ücretsiz olması şart. Bu konuda fon oluşturularak kamuya yük olunmadığı gibi, devlete de bütçeye de yük olunmadan bu işi halletmek mümkün. Yeni düzenleme denilen global yapıda herşeyin bedeli hesap edilmeli üzerine kurulu yapılanmalar söz konusu. O zaman bizim de buna uygun meseleye bakmamız gerekmiyor mu? Kurumsallaşma da önde. O zaman sermaye şirketi olmanın temeli gelir-gider dengelemesi ve kazanç hesabına dayalılığı gerek tirmiyor mu? O zaman nasıl oluyor da sistemin kuralları görmezden geliniyor? Kanaatimce TÖHOB üzerinden bu konuda hükümete teklif verme zamanı geldi. Alternatif yapı önerisi için kolları sıvasak iyi olacak. Geleceğin kamu-özel işbirliği ile kurulacağı sinyalını ciddiye alsak hepimiz açısından galiba çok iyi olacak. Ne dersiniz? “Hız” sınır tanımıyor AATTE 1600 km. hızla giden trene biner S misiniz? 2007 yılında İngiltere yüksek hızlı demiryolunun ilk etabını tamamlarken, Çin istasyonu ancak terk etmişti. Ancak, neredeyse on yıl sonra İngiltere hala aynı 109 kmʼlik hızlı tren rayına sahip, Çin ise dünyanın en uzun yüksek hızlı ağını inşa etti. Toplam 12 Bin km.ʼlik bu ağ, Avrupa ve Japon ağlarının toplamının iki katından fazla. Yani tren yolculuğunun geleceğinin neye benzeyeceği hakkında bir fikir edinmek istiyorsanız, gidilecek yer Çin olacak gibi görünüyor. Şu anki haliyle, tren teknolojisi yıllardır çok değişmiş görünmüyor. Peki saatte birkaç yüz km. hız yapabilen gerçekten “Süper hızlı” trenlerin, kırlar arasından bir kurşun gibi geçişini ne zaman göreceğiz? Şu anda umutlar İngilizce kısa adı ETT olan “Tahliye tüp taşıma” teknolojisinde. Teorik olarak bu teknoloji, trenlerin vakum tüplerin içinden yolculuk etmesini öneriyor. Bunun için de mevcut maglev yani manyetik kaldırma teknolojisi kullanılıyor. Bu teknolojiyle trenler raylardan yükseltildiği için sürtünme sıfıra yakın düzeye indirilebiliyor. Bu sayede ETT trenler potansiyel olarak saatte 1.600 km.ʼden hızlı yolculuk edebilir. Ancak, bunlar daha ilk günler. Kovucu mıknatıslar ve bakır bobinleri, çok elektrik kullandıklarından ötürü maglev teknolojisi pahalı. Dahası ray altyapısı geleneksel çelik raylara göre çok daha karmaşık. Tüm bunlara ek güvenlik sorunları da var. Tren bozulduğu zaman yolcuların tahliyesi ve onlara nasıl erişecek? İşte sorun burada başlıyor... TT.8:Layout 1 20.03.2015 20:25 Page 1 “Caravelle doğru karar” Efatur, toplam 45 adet, Volkswagenʼin Ticari araç modeli olan 9+1 Caravelleʼi filosuna dahil etti... Ülkemizde hizmet taşımacılığı sektöründe faaliyet gösteren Efatur, Volkswagen Carevelle ile güçlendi. Efatur, filosuna dahil etmek için 35 adet VW Caravelle 9+1 ile 10 adet VW Crafterʼı Volkswagen Yetkili Satıcısı Alturʼda yapılan bir törenle teslim aldı. Teslim törenine, Volkswagen Ticari Araç Genel Müdürü Kerem Güven, Efatur Yönetim Kurulu Üyesi Mehmet İbrahim Emlak, Efatur Genel Müdürü Kayhan Yılmazer ve şirket yöneticileri katıldı... Törende konuşan Efatur Genel Müdürü Kayhan Yılmazer, şirket olarak en çok önem verdikleri konunun yolcularının güvenliği ve konforu olduğunu, bunuda VW Ticari Araç modellerinde bulduklarını söyledi. Yılmazer, “Volkswagen Ticari Araçʼı seçmek, çok doğru karar oldu” diye konuştu... 23 MART 2015 ● YIL: 9 ● SAYI: 450 Fiyatı: 1 TL. (KDV dahil) www.kenticitoplutasima.com.tr MAN avantaj paketini büyüttü MAN, ileri teknolojisiyle ürettiği ürün portföyünde bulunan ve yüzde 60ʼa varan fiyat avantajı sunan “Motor Revizyon Kit Portföyü”ndeki çeşitliliğini 55ʼe çıkardı... MAN, Türkiyeʼde ürün ve hizmet alanındaki eşsiz niteliklerinin yanı sıra yedek parça portföyünde yaptığı değişiklikler ve geliştirmeler ile turizmden, lojistike, seyahatten ve inşaata kadar tüm sektörlerdeki yaşam boyu iş ortaklarına, işletme maliyetlerinde önemli tasarruflar sağlıyor, cazip avan tajlar sunuyor. Portföyü 55 adete çıkartılarak zenginleştirilen Motor Revizyon Kitleri, MAN Yetkili Servislerin de yapılacak en küçük çaplı tamirattan, en büyük yenilemeye kadar tüm tamiratlarda avantajlı fırsatlar sunuyor... Çelebi’den Akademi IV Çelebiʼnin, uluslararası alandaki stratejik büyüme hedefleri paralelinde kendi içinden yönetici ve yönetici adaylarını yetiştirmek üzere yürüttüğü Çelebi Akademi programının 4.ʼsü eğitime başladı. Çelebi Akademi ile şirket içerisinde çalıştıkları iş kolunda deneyimli, uzman personel, performansı yüksek, liderlik potansiyeli olan çalışanlara, işletme formasyonu kazandırmak hedefleniyor... Can Cansu Çelebi Akademi katılımcıları, program dahilinde kazandıkları bu bilgileri uzmanlık alanlarında kullanarak, operasyonel süreçler dahil, tüm süreçlerde ticari farkındalık kazanıp, stratejik noktaları daha fazla dikkate alıyorlar... MAN Kamyon ve Otobüs Ticaret A.Ş. Satış Sonrası Hizmetler Grup Müdürü Can Cansu, kit portföyündeki yeni gelişmeyle ilgili olarak, “MAN, eşsiz niteliklerinin yanı sıra satış sonrası hizmetler kapsamında da yaşam boyu iş ortaklarımızın yanında olmaya devam ediyor. Bu doğrultuda servis hizmetleri ve yedek parça alanlarında sektöre öncülük eden uygulamalarımızın sonuncusu da çok önemli avantajlar sunan Motor Revizyon Kitleri oldu. MAN olarak, müşterilerimizin yanında olmaya devam edeceğiz” dedi... Renault Trafic’i düzenleyecek DHL Express Türkiye “En ‹yi ‹flveren” seçildi HL Express Türkiye, insan kaynaklar› D yaklafl›m› konusunda gösterdi€i üstün baflar› ile dünya çap›nda yaln›zca çal›flan memnuniyeti konusunda en yüksek standartlar› yakalayan flirketlere verilen “En ‹yi ‹flveren” sertifikas›yla ödüllendirildi. DHL Express Türkiye IK ve Kalite Direktörü Ayla Çetinbora, “DHL olarak, çal›flanlar›m›z›n refah› bizim için temel önemdedir. Uluslararas› alanda kabul gören bu belge, ‹K yaklafl›m›m›z›n üstünlü€ünü ortaya koyuyor. Biliyoruz ki, mutlu ve motive çal›flanlar›m›z sayesinde müflterilerimize yüksek kaliteli hizmet sunuyor, böylece sad›k müflteriler yaratarak, flirketimizin karl›l›€›n› daha art›r›yoruz” dedi... Goodyear’dan ak›ll› TripleTube OODYEAR’›n gelifltirdi€i bu konsept lasG tik, yol koflullar›na göre otomatik olarak üç farkl› pozisyona göre kendisini ayarlayabiliyor. Böylece tek bir lastikle üstün performans kriterleri karfl›lanm›fl oluyor. Bu perfor mans parametrelerin bafll›calar› flunlar: GÜVENL‹K POZ‹SYONU... SPORT‹F SÜRÜfi POZ‹SYONU... ISLAK SÜRÜfi GÜVENL‹K POZ‹SYONU... Triple Tube konsept lastik hamuru, 2014 y›l›nda yine Goodyear taraf›ndan gelifltirilmifll bir teknoloji olan pirinç çelti€i külünden elde edilen silika ile yap›lm›flt›r ve tamamiyle sürdürülebilir malzemedir... Yeni Renault Trafic, Türkiyeʼde müşterileriyle buluşturuyor. Dış tasarımından motorlarına kadar tamamıyla yenilenen Trafic dikkat çekiyor... Çarpıcı çizgileri ile dikkat çeken Yeni Traficʼte güçlü ve dinamik dış dizayn, konfor ve ergonomiyi buluşturan iç tasarım bir araya geliyor. Yüksek yükleme hacmi, uzunluğu ile dikkat çekiyor ve bir önceki nesline göre 21 cm. daha uzun, 6 m3 yükleme hacmi sunuyor. Ayrıca, 4.15 m. yükleme uzunluğu ile segmentinin en uzun yük taşıma kapasitesine sahip... Gerek sürüş pozis yonu, gerek görüş açısı ile binek araç çizgileri taşıyan kabin de, toplam toplam 90 lt. hacmin de de, 14 farklı “Akıllı” seçenek sunuyor Uçuşlar daha güvenli oluyor Inmarsat, AB genelindeki tüm uçuşlarda yüksek hızlı genişbant erişim hizmetleri sunmak üzere tam entegre bir telekomünikasyon ağının geliştirilmesi için Alcatel-Lucent ile birlikte çalışacağını duyurdu... Alcatel-Lucent ve Inmarsat, AB genelindeki yeni ağın karasal altyapı bileşenlerini geliştirmek için işbirliği yapacak. Bu alanda Avrupaʼyı dünyanın lideri haline getirecek bu benzersiz ağın 2016 yılı sonunda hizmete sunulması bekleniyor. Bu yeni ağ, hibrit havacılığı kuracak... Bu proje, S-bant uydu (Europasat) ile AB genelinde bir S-bant karasal ağın bir arada kullanılacağı ilk gerçek ağ olacak. Ayrıca, LTE sistemlerine ve yeterli düzeyde spektrum kaynaklarına erişime dayalı şekilde kurulacak entegre ağ üzerinden, havayolu şirketleri rahat edecek... GEFCO Türkiye ENERCON imzas› EFCO Türkiye, tüm dünyada 30 farkl› ülG kede faaliyet gösteren ve bugüne kadar 22 Bin’den fazla rüzgâr türbini infla eden ENERCON’un ‹zmir ve çevresinde bulunan fabrika ve depolar›na nakliye hizmeti vermeye bafllad›. Ocak 2015 tarihinden itibaren geçerli olan bu anlaflma ile ENERCON için nakliye hizmeti vermeye bafllayan GEFCO, lojistik stratejilerinin uygulanmas›nda rekabet gücünü art›rmaya yönelik çal›flmalar ile hep daha iyiyi sunmay› hedefleyerek müflterilerini destekliyor. ENERCON, 1998 y›l›ndan beri Türkiye’de faaliyet gösteriyor...