ten - Türkiye Sigorta Birliği
Transkript
ten - Türkiye Sigorta Birliği
’ten ’ten OCAK-MART OCAK-MART 2014 2014 SAYI: SAYI: 35 35 Bilgi Güvenliği Sigortası Gelişen teknoloji, sigorta sigorta sektörünün sektörünün güvence sağlaması beklenen beklenen risklerin risklerin de de gelişmesine neden oldu. oldu. Bilişim Bilişim ve ve iletişim iletişim çağı, elektronik ortamda ortamda ticari ticari sır sır ve ve kişisel kişisel bilgilerin bilgilerin saklandığı dönem olarak olarak değerlendirilebilir. değerlendirilebilir. Bu Bu bilgilerin bilgilerin korunması için önce ‘firewall’lar, ‘firewall’lar, sonrasında sonrasında ise ise Bilgi Bilgi Güvenliği Güvenliği (Cyber Risk) Sigortası gelişti. gelişti. Sigorta Sigorta sektörünün sektörünün bu bu en en yeni yeni ürünü için, Bilgi ve İletişim İletişim Sigortası Sigortası ifadesini ifadesini de de kullanabiliriz. kullanabiliriz. ’ten ’ten TürkiyeTürkiye Sigorta, Sigorta, Reasürans Reasürans ve Emeklilik ve Emeklilik Şirketleri Şirketleri Birliği yayınıdır Birliği yayınıdır 3 ayda bir 3 ayda yayınlanır bir yayınlanır Para ilePara satılmaz ile satılmaz ISSN: 13057839 ISSN: 13057839 GÖRÜS GÖRÜS 1 Başkan’ 1 Başkan’ dan dan Müsteşarlığı Müsteşarlığı Sigortacılık Sigortacılık Genel Müdürlüğü Genel Müdürlüğü 8 Hazine 8 Hazine ‹mtiyaz ‹mtiyaz Sahibi Sahibi Türkiye Türkiye Sigorta, Sigorta, Reasürans Reasürans ve ve Emeklilik Emeklilik Şirketleri Şirketleri BirliğiBirliği Ad›naAd›na Ramazan Ramazan ÜLGER ÜLGER BİRLİK’TEN BİRLİK’TEN HABERLER HABERLER 7 7 GenelGenel Yay›nYay›n Yönetmeni Yönetmeni Mehmet Mehmet KALKAVAN KALKAVAN Sorumlu Sorumlu Yaz› Yaz› ‹şleri‹şleri Müdürü Müdürü FüsunFüsun DEDEHAYIR DEDEHAYIR Yay›nYay›n Kurulu Kurulu Mehmet Mehmet KALKAVAN KALKAVAN ZihniZihni METEZADE METEZADE AtillaAtilla OKSAY OKSAY FüsunFüsun DEDEHAYIR DEDEHAYIR MügeMüge SOYSAL SOYSAL Yay›nYay›n Dan›şman› Dan›şman› Noyan Noyan DO⁄AN DO⁄AN 18 18 Yönetim Yönetim Yeri Yeri Türkiye Türkiye Sigorta Sigorta Reasürans Reasürans ve ve Emeklilik Emeklilik Şirketleri Şirketleri BirliğiBirliği Bask› Bask› Ömür Ömür Matbaac›l›k Matbaac›l›k A.Ş. A.Ş. BeysanBeysan SanayiSanayi Sitesi Sitesi Birlik Cad. BirlikNo: Cad. 20 No: 34524 20 34524 - Beylikduzu - Beylikduzu - ‹stanbul - ‹stanbul Haramidere Haramidere info@omur.com.tr info@omur.com.tr Tunuslu sektör temsilcilerini sektör temsilcilerini ağırladıkağırladık 3 Tunuslu Finansın Geleceği: Geleceği: Emeklilik Emeklilik Tasarrufları Tasarrufları paneli gerçekleştirildi paneli gerçekleştirildi 4 Finansın Bologna Uzmanları Uzmanları toplantısındaydık... toplantısındaydık... 5 Bologna Insurance EuropeEurope Sorumluluk Sorumluluk Komitesi Komitesi 5 Insurance Euromoney SigortaSigorta ve Reasürans ve Reasürans Konferansı Konferansı 5 Euromoney “Zaman aşımı ilanı” aşımıyayınlandı ilanı” yayınlandı 6 “Zaman BES7yönetmelik BES yönetmelik değişikliği değişikliği toplantısı toplantısı yapıldı yapıldı Oto sigortaları Oto sigortaları projesi projesi 10 18 Konusu: Kapak Kapak Konusu: Bilgi Güvenliği Bilgi Güvenliği Sigortası Sigortası Mevzuat SorunlarSorunlar ve YargıveKararları Yargı Kararları 21 Mevzuat Sigorta ‹statistikleri ‹statistikleri 26 Sigorta 33 Uzman Uzman GözüyleGözüyle HABERLER HABERLER ÇizerÇizer Serdar Serdar GÜNB‹LEN GÜNB‹LEN Dergide Dergide yeralanyeralan k şe yaz›lar›ndan k şe yaz›lar›ndan doğabilecek doğabilecek hukuki hukuki sorumluluk, sorumluluk, yazarlar›n yazarlar›n kendisine kendisine aittir. aittir. 10 18 21 26 33 35 39 43 51 54 58 39 39 61 64 Görsel Görsel Dan›şman Dan›şman Sertaç Sertaç BALABALA B‹RL‹K’ten B‹RL‹K’ten dergisinde dergisinde yay›mlanan yay›mlanan yaz› veyaz› ve fotoğraflar›n fotoğraflar›n tüm haklar› tüm haklar› TürkiyeTürkiye Sigorta,Sigorta, Reasürans Reasürans ve Emeklilik ve Emeklilik Şirketleri Şirketleri Birliği’ne Birliği’ne aittir. aittir. KaynakKaynak gösterilerek gösterilerek kullan›labilir. kullan›labilir. “Bakış” programı programı Habertürk’te Habertürk’te konukları konukları ağırlıyorağırlıyor 3 “Bakış” İNCELEME-ARASTIRMA İNCELEME-ARASTIRMA Yardımcı Yardımcı EditörEditör SerapSerap GÜNSAV GÜNSAV Adres:Adres: Büyükdere Büyükdere Cad. Büyükdere Cad. Büyükdere Plaza Plaza No: No: 195/1–2 195/1–2 34394 34394 LeventLevent / ‹STANBUL / ‹STANBUL Tel: 0212 Tel:324 021219324 50 19 50 Faks: Faks: 0212 325 021261325 08 61 08 E-posta: E-posta: birlikten@tsrsb.org.tr birlikten@tsrsb.org.tr 3 3 4 5 5 5 6 7 35 GÜVENCE GÜVENCE HESABIHESABI 39 S‹GORTA S‹GORTA TAHK‹MTAHK‹M KOM‹SYONU KOM‹SYONU S‹GORTA B‹LG‹ VE B‹LG‹ GÖZET‹M VE GÖZET‹M MERKEZ‹ MERKEZ‹ 43 S‹GORTA 51 AVRUPA AVRUPA B‹RL‹⁄‹B‹RL‹⁄‹ VE S‹GORTA VE S‹GORTA 54 TSEV TSEV SEGEM 58 SEGEM DASK 61 DASK TARS‹M 64 TARS‹M DIS DIS BASIN BASIN 70 70 daha fazla daha kuraklık fazla kuraklık bekliyorbekliyor 68 Avrupa’yı 68 Avrupa’yı sigortasız sigortasız kayıp yükselişte kayıp yükselişte 68 Afetlerde 68 Afetlerde emlak fiyatları emlak fiyatları etkilendietkilendi 69 İngiltere’de 69 İngiltere’de ABI, havanın kötü havanın faturasını faturasını açıkladıaçıkladı 69 ABI, 69kötü 2013 dünyada sel yılı sel yılı 69 2013 69dünyada KüreselKüresel Riskler Riskler RaporuRaporu 70 WEF’den 70 WEF’den İran petrolüne sigorta sigorta yasağı kalkıyor yasağı kalkıyor 70 İran70petrolüne zorunluzorunlu sigortalar sigortalar sorunusorunu 70 İspanya’da 70 İspanya’da finansalfinansal suiistimal suiistimal artıyor artıyor 71 İngiltere’de 71 İngiltere’de Parlamentosu, Parlamentosu, 2030 hedeflerini 2030 hedeflerini belirledibelirledi 71 Avrupa 71 Avrupa afetleri afetleri telefondan telefondan uyaracak uyaracak 71 Hindistan, 71 Hindistan, Kamboçya Kamboçya işbirliğiişbirliği 71 Malezya, 71 Malezya, ABI, suiistimal ile mücadeleye ile mücadeleye devam devam dedi dedi 72 ABI, 72suiistimal İsviçre’deki İsviçre’deki halk oylamasına halk oylamasına tepki tepki 72 AB’den 72 AB’den Fitch Ratings, İsviçre’yi İsviçre’yi mercekmercek altına aldı altına aldı 72 Fitch 72Ratings, BAŞKAN’dan Sevgili Meslektaşlar›m ve Değerli Birlik’ten Okurlar›, Türkiye Sigorta Birliği’nin yeni yönetimi adına sizleri dergimiz aracılığıyla bir kez daha selamlıyorum. Yeni dönemin başta Birliğimiz olmak üzere sektörümüze hayırlı olmasını diliyorum. Birlik yönetimi olarak, tüm çalışma arkadaşlarımızla birlikte görev aldığımız dönem süresince sektörümüzün ülkemizde daha yaygın ve güçlü bir konuma ulaşabilmesi yönündeki çalışmalara devam edeceğiz. 2014 yılının ilk çeyreğini geride bıraktığımız bu dönemde de, gerek sigortalı ve gerekse de sigorta şirketleri için faydalı olacak düzenlemeler üretme ve uygulamaya yönelik faaliyetlerimizi devam ettirmekteyiz. Bildiğiniz üzere bu yıl gündemimizdeki en önemli çalışma Oto Sigortaları Projesi’dir. Bu projeyle amacımız; uluslararası sigorta piyasalarındaki en iyi uygulama örneklerini, yerel koşullarımızı dikkate alarak ülkemize uyarlamak ve çözüm önerileri geliştirmektir. Böylece ulaşmak istediğimiz nokta söz konusu branştaki sorunları çözüme kavuşturmak ve daha sağlıklı bir işleyiş sağlamaktır. Doğrudan Tazmin Sistemi, Destekten Yoksun Kalma Tazminatı Hesaplanmasında Standardizasyon, Sigorta Suiistimalleri ile Mücadele ve Yedek ParçaTamirhane Sertifikasyonu gibi oldukça önemli konu başlıkları yer alan proje kapsamındaki çalışmalarda önemli bir yol kat edilmiştir. Projenin ikinci faz çalışmaları başlamış olup Kasım 2014 tarihinde projenin sonuçlanması hedeflenmiştir. 2014 yılında sektörümüz için önemli katkısı olacağına inandığımız Oto Sigortaları Projesi’nin yanı sıra Sigortacılıkta Dönüşüm Projesi ve Kalkınma Planı hedefleriyle ilgili çalışmalarımızı sürdüreceğiz. Tabii ki her zaman olduğu gibi hem yurtiçi hem de yurtdışında olmak üzere kurumlar nezdindeki çalışmalarımız ve planlı faaliyetlerimiz de devam edecek. Geride bıraktığımız 2013 yılı sonuçlarını değerlendirdiğimizde prim üretiminde hayat dışı sigorta şirketlerinin % 22, hayat sigorta şirketlerinin ise % 25 oranında artış sağladığını görüyoruz. Bireysel emeklilikte ise ödenen katkı payları % 48 oranında artış göstermiştir. Hayat dışı şirketler 2013 yılını 835 milyon TL teknik kârla kapatırken, hayat ve emeklilik şirketleri sigortacılık iş ve işlemlerinden 473 milyon TL teknik kâr elde etmişlerdir. Buna karşın, emeklilik şirketleri, 2013 yılında bireysel emeklilik faaliyetlerinden 175 milyon TL zarar etmişlerdir. Sektör olarak trafik sigortalarında ciddi bir zararla karşı karşıya olduğumuz bir gerçek. Özellikle bedeni BAŞKAN’dan hasar maliyetlerindeki artışın devam etmesi ve bu konuda yasal düzenlemelerin yapılamamış olması en önemli etken. Bu yıl trafikte tam serbest tarifeye geçildi. Serbest tarife ile birlikte sürücü bilgileri analizleri çerçevesinde bazı sürücülerin primlerinde düşme oldu. Maliyetlerin artmaya devam ettiği bir dönemde primlerin azalması sonuçları olumsuz etkileyecektir. 2013 yılında kasko branşındaki karlılığın 2014 yılında da devam ettirilmesi bugünkü konjonktürde kolay gözükmüyor. Kaskoda ortaya çıkan karlılıkla beraber primlerin yeniden düşmeye başladığını, dövizde yaşanan artış ile hasar maliyetlerinin arttığını görüyoruz. Yangın branşında, 2012 yılında basına yansıyan 100’ün üzerinde büyük yangın hasarı oldu. 2013 yılında sigortalı tesislerde sahip olunması gereken standartlar konusunda daha sıkı riziko analizleri yapılmaya başlandı. Hasar sayılarındaki azalma ve riziko analizlerinin güçlendirilmesinin de etkisi ile yangın branşı, 2013 yılını başarılı tamamlayan branşlardan biri olmuştur. Bireysel emeklilik sisteminde şirketlerinin 7-8 sene gibi bir süre sonunda normal bir büyümeyle başa başnoktasını yakalayıp kâra geçmeye yönelik öngörüsü vardı. 2013 yılın- 02 da kesintilerle ilgili önemli düzenlemeler yapıldı ve şirketlerin gelirleri önemli ölçüde azaldı. Bu düzenleme sonucu şirketlerin zararları önemli ölçüde arttı. Bunun yanında sistemin hızlı büyümesini sağlayacak Devlet Katkısı modeline geçildi. Devlet katkısının etkisi ile 2013 yılında katılımcı sayısında ve fon büyüklüğünde önemli artışlar sağlandı. Tasarrufların artmasının ülkemiz için taşıdığı ekonomik ve stratejik önem ile üyemiz emeklilik şirketleri için taşıdığı önem dolayısıyla bireysel emeklilik sisteminde büyümeyi teşvik edecek modeller üzerinde çalışmalar devam ediyor. Bu kapsamda çalışanların bir işyerinde işe başladıklarında otomatik olarak bir emeklilik planına dâhil edilmesi ve ilgili kişilere belirli bir süre içinde isterlerse plandan çıkma imkânı verilmesi olarak tanımlayabileceğimiz “otomatik katılım” ve performans kesintisi ile ilgili çalışmaları düzenleyici otoriteler ile birlikte yürütülmektedir. Sonuç olarak, 2013 yılında önceki senelere göre daha iyi bir yıl geçiren sektörümüzün, bu yılı da başarılı şekilde geçireceğine inanıyorum. Tüm sektör paydaşlarımıza çabaları için teşekkürlerimi sunarım. Sayg›lar›mla, Ramazan ÜLGER Başkan BİRLİK’TEN HABERLER “Bakış” programı Habertürk’te konukları ağırlıyor Birlik sponsorluğunda yayınlanan “Bakış” programı her Pazartesi ve Salı, saat 09.30’da HaberTürk TV’de ekrana geliyor. Kasım 2013 tarihinde başlayan programı Noyan Doğan hazırlayıp sunuyor. Programda pazartesi günleri hayat ve hayatdışı sigortalar, salı günleri ise Bireysel Emeklilik Sistemi ele alınıyor. Programa bugüne kadar TSB Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Kemal Olgaç, TSB Genel Sekreter V. Mehmet Kalkavan, TSB Yönetim Kurulu Başkanı Recep Koçak, TSB Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Mete Uğurlu, Anadolu Sigorta Genel Müdürü Musa Ülken, Asya Emeklilik ve Hayat Genel Müdürü Türker Gürsoy, Demir Hayat Sigorta Genel Müdürü Ali Ersoy, Cigna Finans Emeklilik ve Hayat Genel Müdür V. Ajlan Sözütek, Eureko Sigorta Genel Müdürü Okan Utkueri, TSB Genel Sekreter Yardımcısı Atilla Oksay, Euler Hermes Genel Müdürü Özlem Özüner, TSB Genel Sekreter Yardımcısı Kerem Özdağ, Liberty 11 Sigorta Genel Müdürü Ragıp Yergin, Ziraat Hayat Emeklilik Genel Müdürü Şeref Aksaç, Güvence Hesabı Müdürü Kadir Küçük, MetLife Emeklilik ve Hayat Genel Müdürü Deniz Yurtseven, Ergo Türkiye İcra Kurulu Üyesi Yıldırım Türe, Sigorta Bilgi ve Gözetim Merkezi Müdürü Aydın Satıcı, Ak Sigorta Genel Müdürü Uğur Gülen, BNP Paribas Cardif Emeklilik Genel Müdürü Cemal Kişmir, Zurich Sigorta Genel Müdürü Yılmaz Yıldız, ING Emeklilik Genel Müdür Yardımcısı İhsan Çevik, Groupama Emeklilik Genel Müdürü Ramazan Ülger, TARSİM Genel Müdürü Bülent Bora, Generali Sigorta Genel Müdürü Mine Ayhan, Vakıf Emeklilik Genel Müdürü Mehmet Bostan, Türk P&I Sigorta Genel Müdürü Remzi Ufuk Teker ve Koru Sigorta Genel Müdür V. Hüsamettin Doğramacı konuk oldu. Tunuslu sektör temsilcilerini ağırladık Ocak 2014 tarihinde Tunus sigorta sektöründen bir heyet Birliğe çalışma ziyareti gerçekleştirdi. Tunus Sigorta Birliği, Sigorta Denetleme Kurulu ve bazı sigorta şirketi temsilcilerinin katıldığı toplantıda Birlik, Genel Sekreter Yardımcısı Atilla Oksay ile Uluslararası İlişkiler 24 Uzmanı Müge Soysal tarafından temsil edildi. Toplantıda, Birlik tarafından Birlik ve gerçekleştirdiği çalışmalar, Türk sigorta sektörü ve motorlu taşıt sigortalarına ilişkin gerçekleştirilen sunumun ardından Tunus heyeti tarafından yöneltilen sorular yanıtlandırıldı. 03 BİRLİK’TEN HABERLER Finansın Geleceği: Emeklilik Tasarrufları paneli gerçekleştirildi irlik ve CFA Society of Istanbul işbirliğiyle 28 Ocak 2014 tarihinde İstanbul Sabancı Center’da “Future of Finance: Emeklilik Tasarrufları” konulu bir panel gerçekleştirildi. Finansın geleceğini konuşmak ve emeklilik tasarrufları konusunda yatırımcıların davranışsal eğilimlerini daha iyi anlamak amacıyla düzenlenen panele, yurtdışında finans danışmanlarına davranışsal finans konusunda danışmanlık yapan Santa Clara Üniversitesi Finans Profesörü Meir Statman ve CFA Enstitüsü Asya-Pasifik Bölgesi Genel Müdürü Dr. Ashvin Vibhakar katıldı. B Panelin açılış konuşması CFA Istanbul Başkanı Ertunç Tümen tarafından gerçekleştirildi. Panelde ilk konuşmacı olarak yer alan Birlik Yönetim Kurulu Üyesi Meral Eredenk, Türkiye’de bireysel emeklilik sisteminin gösterdiği gelişimi ve tasarruf açığı konularını ele aldı. Panele yurtdışından konuşmacı olarak katılan CFA Enstitüsü Asya-Pasifik Bölgesi Genel 04 Müdürü Dr. Ashvin Vibhakar ise “Finansın Geleceği ve Emeklilik Tasarrufları” konusundaki deneyimlerini aktardı. Finans danışmanlarına, yatırım davranışları konusunda danışmanlık yapan Santa Clara Üniversitesi Finans Profesörü Meir Statman ise panelde “Yatırımcılar gerçekte ne ister: Zorunlu emeklilik hakkında davranışsal finans dersleri” konulu bir sunum gerçekleştirdi. KATILDIĞIMIZ TOPLANTILAR Bologna Uzmanları toplantısındaydık... 2011-2013 Dönemi Bologna Uzmanları Ulusal Takımı Projesi Paydaş Toplantısına katıldık. irlik, Avrupa Komisyonu tarafından desteklenen ve Yükseköğretim Kurulu Başkanlığı koordinasyonunda yürütülen 20112013 Dönemi Bologna Uzmanları Ulusal Takımı Projesi kapsamında Bologna Uzmanları, YÖK temsilcileri ve ilgili paydaş kurumların katılımıyla 13 Ocak 2014 tarihinde Dedeman Otel’de gerçekleştirilen Paydaş Toplantısı’na katıldı. B Toplantının ilk oturumunda Bologna Uzmanı Prof. Dr. Mehmet Durman tarafından Bologna süreci kapsamında Türkiye’de gerçekleştirilen çalışmalar ve diğer ülkelerle kıyaslamalı duruma ilişkin olarak bir sunum gerçekleştirildi. Toplantının ikinci oturumunda ise Ulusal Ajans Erasmus Koordinatörü İlyas Ülgür tarafından Erasmus Programı Hareketlilik Faaliyetleri ile ilgili bilgilendirme yapıldı. Toplantı sonunda Türkiye Yükseköğretim Yeterlilikler Çerçevesi (TYYÇ) ile ilgili yürütülen çalışmalar hakkında bilgi verilmesinin ardından paydaş (üniversite, meslek odaları vs.) temsilcileri tarafından özellikle mesleki yeterlilik kriterlerinin hangi kurumlar tarafından tayin edilmesi gerektiği konusunda görüş alışverişinde bulunularak bu konuda Avrupa’daki örnekler paylaşıldı. Euromoney Sigorta ve Reasürans Konferansı irlik, 4-5 Şubat 2014 tarihlerinde 2’ncisi düzenlenen Euromoney Sigorta ve Reasürans Konferansı'na katıldı. Uluslararası reasürans piyasalarından katılımcıların Türk sigorta sektöründen temsilcilerle buluştuğu konferansta sigorta ve reasürans piyasasındaki güncel gelişmeler, geride kalan yenileme dönemi ve Türk sigorta sektörünün kârlılık sorunu ele alındı. B Insurance Europe Sorumluluk Komitesi irlik, üyesi olduğu Avrupa Sigorta ve Reasürans Federasyonu Insurance Europe’un 28 Ocak 2014 tarihinde Brüksel’de düzenlenen sorumluluk komitesi toplantısına katıldı. Birliğin Koordinatör Alper Tan tarafından temsil edildiği toplantıda; tıbbi cihazlar için ürün sorumluluk sigortası, havayolu firmalarının iflas sorumluluğu, paket tur sigortası, bina kusur ve tamamlama sigortası konuları ele alındı. B 05 BİRLİK’TEN HABERLER “Zaman aşımı ilanı” yayınlandı numara ve 08.10.2013 tarihli Resmi Gazete’de yayınlanan ‘Özel Hukuk Hükümlerine Tabi Sigortalar Kapsamında Hak Sahiplerince Aranmayan Paralar Hakkında Yönetmelik’ uyarınca, unvan ve 28789 06 web adreslerinin kullanılmasına izin veren şirketlerin yer aldığı ‘zaman aşımı ilanı’ Hürriyet ve Sabah Gazetelerinde 13 Şubat 2014 Perşembe ve 14 Şubat 2014 Cuma günleri yayınlandı. BES yönetmelik değişikliği toplantısı yapıldı irliğin ev sahipliğinde 18 Mart 2014 tarihinde Kozyatağı Byotell’de gerçekleştirilen toplantıda, ‘Bireysel Emeklilik Sistemi hakkında yönetmelik değişikliği yapılmasına dair yönetmelik taslağı’ konunun taraflarınca ele B alındı. Hazine Müsteşarlığı, SPK, Takasbank yetkililerinin kamu tarafını temsil ettiği toplantıya 18 emeklilik şirketi ve EGM üst düzey yöneticilerinin yanı sıra portföy yönetim şirketleri temsilcileri de katıldı. 07 HAZİNE MÜSTEŞARLIĞI SİGORTACILIK GENEL MÜDÜRLÜĞÜ Yeni Sigorta Acenteleri Yönetmeliği ilindiği üzere, Sigorta Acenteleri Yönetmeliği 22.04.2014 tarihli ve 28980 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanmıştır. Bahsedilen hususlar ışığında, Yeni Yönetmelik ile getirilen düzenlemelere aşağıda yer verilmektedir. Yeni Yönetmelik ile 5684 sayılı Sigortacılık Kanunu’yla getirilen yeni sistemin gerektirdiği düzenlemelerin yanı sıra önceki yıllarda uygulamada mevzuat boşluğundan kaynaklanan sorunların giderilebilmesine yönelik düzenlemeleri de içeren 14.08.2008 tarihli Yönetmelik yürürlükten kaldırılmıştır. MESLEĞE GİRİŞ KOŞULLARINA İLİŞKİN HUSUSLAR B Sigorta Acenteleri Yönetmeliği değişikliği çalışmalarında, düzenleme ihtiyacının tespit edildiği alanların kalıcı olarak mevzuata işlenmesi, vatandaş şikayetleri ile çeşitli kanallardan intikal eden sorunların giderilmesi ve uluslararası uygulamalar göz önünde bulundurularak sistemin daha iyi bir noktaya getirilmesi amaçlanmıştır. Bu çerçevede, sigorta acenteliği faaliyetinin sigortacılık sektörüne olan güveni artırıcı biçimde sürdürülmesini ve sözleşme taraflarının hak ve menfaatlerinin korunmasını teminen acentelik sisteminin kurumsallaşmasının sağlanması için acentelik faaliyetlerinin çerçevesi ile bu faaliyetlere ilişkin temel ilkeler yeni Yönetmelik ile belirlenmiştir. Öte yandan, getirilen yenilikler itibarıyla acente ve şirketlerin durumlarını Yönetmeliğe uygun hale getirmeleri hususunda da, Yönetmeliğin yayımı tarihinden itibaren, altı aylık bir süre tanınmıştır. Bu kapsamda, Yönetmelik hükümlerine uyum için en son tarih 22 Ekim 2014’tür. Tek Düzen Hesap Planı ise, hesap yılının başında 01.01.2015’te uygulanmaya başlanacaktır. 08 “Gerçek kişi acenteler”, “Tüzel kişi acenteler”, “Ortaklar ve yetkililer” ayrı maddelerde düzenlenmiş, bahsedilen başlıklar altında detaylı düzenleme yapılmıştır. Tüzel kişi sigorta acentelerinde kurumsallaşmasının sağlanmasını teminen müdür dışında en az bir teknik personel istihdam edilmesi gerektiği düzenlenmiştir. Teknik personel ve sigorta acentesi olabilmek için aranan öğrenim düzeyleri ile mesleki deneyim süreleri basamaklı bir yapıda düzenlenmiş, böylece sektöre girişin kolaylaştırılması amaçlanmıştır. Bu kapsamda, gerçek kişi acentelik için aranan diğer şartlar korunmuş, 2 yıllık sigortacılık tecrübesi süresi, dört yıllık yüksek öğrenim görenler için 1,5 yıla indirilmiş, sigortacılıkla ilgili 4 yıllık yüksek öğrenim görenler için bu süre tamamen kaldırılmıştır. Teknik personel için aranan 2 yıllık deneyim süresi ise, 1 yıla indirilmiştir. Bu süreler; müfredatında sigortacılık bulunan liseler ile iki yıllık yüksekokullar ve kamu istihdam projeleri için 6 aya indirilmiş, iki yıllık sigortacılıkla ilgili yüksekokullar ve dört yıllık yüksekokullar için tamamen kaldırılmıştır. İflas etmemiş ve konkordato ilan etmemiş olma şartı hem tüzel hem gerçek kişi acentelikte kaldırılmıştır. Teknik personel ve sigorta acentesi olabilmek için uluslararası uygulamalarda da aranan iti- bar şartının uzantısı olan belirli suçlardan hüküm giymemiş ve/veya ceza almamış olma koşulu yeniden düzenlenmiştir. Asgari ödenmiş sermaye ile beyan edilecek malvarlıklarının nakde kolay dönüşebilir yatırım araçlarından oluşması gereği düzenlenmiştir. Acentelerin, mesleki faaliyetleri nedeniyle verebilecekleri zararlardan sorumlu olduğu düzenlenmiş, anılan sorumluluğun karşılanmasını teminen sigorta veya benzeri teminat şartı aramaya Müsteşarlığa yetki verilmiştir. ACENTELİK FAALİYETLERİNE İLİŞKİN HUSUSLAR Kendi bölümleri ile personeli ayrı olmak koşuluyla, birden fazla acentenin aynı mekanda faaliyet gösterebilmesine imkan tanınmıştır. Teşkilatlanma ve şube ile ilgili hükümler daha açık ve net hale getirilmiş, şubenin merkezle aynı yeterlik şartlarına sahip olması hükme bağlanmıştır. Şubelerin başka bir acente ile mekan paylaşımı yasaklanmıştır. Acente türleri itibarıyla eşit koşullar sağlanmaya çalışılmış, bankalar ve özel kanunlarına istinaden acentelik yapan kurumlar için, diğer sigorta acentelerine paralel şekilde aracılılık edilen sigorta şirketleri ve yetkilerinin kapsamına ilişkin hususlar ile acentelik faaliyeti yürütülen birimlerle teknik personele ilişkin bilgileri belirterek TOBB’a bildirimde bulunma şartı getirilmiştir. Bankalar ve özel kanunlarına istinaden acentelik yapan kurumlar için TOBB tarafından kayıt numarası verilmesi öngörülmüştür. Tüketicinin korunmasına yönelik mevcut koruma önlemleri, acente sayısının fazlalığı ve acentelerin sermayelerinin takibindeki sorunlar da göz önünde bulundurularak, aracılık edilen prim tutarlarının bildirilmesi ve ilave sermaye ihtiyacının tamamlanması hükümleri çıkarılmıştır. Teknik personelin işlemleri nedeniyle verecekleri zararlardan yalnızca acenteler değil, teknik personel de sorumlu tutulmuştur. Acentelik sözleşmelerinde tarafların hak ve menfaatlerinin eşit oranda korunabilmesini teminen, sözleşmelerde yer alması gereken asgari unsurlar başlıklar halinde belirlenmiştir. Üç aylık dönemler itibariyle dönemi takip eden bir ay içerisinde hesap mutakabat zorunluluğu getirilmiştir. Acentelerin hesap ve mali tablolarının tek düze ve şeffaf şekilde takip edilebilmesi için Tek Düzen Hesap Planı getirilmiş, söz konusu planın 01.01.2015 tarihinde uygulamaya girmesi hükme bağlanmıştır. Bankalar ve özel kanunlarına istinaden acentelik yapan kurumlarda çalışan personel sayısı ve sirkülasyonu göz önünde bulundurularak bu kurum ve kuruluşlar için teknik personel kimliğinin TOBB tarafından verileceği hüküm altına alınmıştır. Sigortalıların hak ve menfaatlerinin halele uğratılması, sektörün itibarını zedeleyici tutum ve davranışların sergilendiğinin tespit edilmesi hallerinde Müsteşarlığımızca gerekli tedbirlerin alınmasına ilişkin düzenleme yapılmıştır. Tüketicinin korunması amacıyla, acentelerin kullanacakları bilgi işlem altyapılarını statik internet protokol adresi uygulamasına uyumlu hale getirmeleri öngörülmüştür. Yetkileri iptal edilen acentelerin, mevcut portföyleri ile ilgili olarak, hak sahipleri ve acentelerin menfaatlerinin korunması için sigorta şirketlerince tedbir alınması hükmü getirilmiştir. m 09 İNCELEME-ARAŞTIRMA Oto sigortaları projesi Atilla OKSAY TSB Genel Sekreter Yard›mc›s› GİRİŞ 1954 yılından bugüne geçen süreçte ülkemizin ekonomik büyümesine paralel olarak otomotiv sektörü de büyümüş ve araç sayısı her yıl artmıştır. Ancak bu gelişim hızının altyapı faaliyetlerinde karşılığının olmamasının bir sonucu olarak trafik kazalarında da artış yaşanmış, trafik ülkemiz için önemli bir sorun haline gelmiştir. Araç sayısındaki artış, buna karşılık altyapı ve trafik kültürü ve sigorta bilincindeki yetersizlikler, fiyatlama ve hasar sürecinde yaşanan gelişmeler oto sigortalarında birtakım sorunların ortaya çıkmasına yol açmıştır. 1. Özellikle Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası’nda son yedi yıllık sürece baktığımızda bu sigorta ürününde şirketlerin her dönem zarar açıkladığı görülmektedir. Birlik Yönetim Kurulu tarafından yaşanan sorunların çözümüne yönelik bir yol haritasının çıkartılmasını teminen konunun fiyatlama prosedürlerini, hasar süreçlerini, kamu ile ilişkileri, tanıtım ve bilinçlendirmeyi kapsayacak şekilde bir bütün olarak ele alınması ve projelendirilmesi gereğinden hareketle Birlik bünyesinde bir proje yürütülmesi kararı alınmıştır. 10 Oto sigortaları projesi ile uluslararası sigorta piyasalarında uygulanan en iyi uygulama örneklerinin ülkemiz koşulları dikkate alınarak adapte edilmesi amaçlanıyor. mektedir. Nitekim otomobil kullanımının yoğunlaşması ile birlikte artan trafik kazaları nedeniyle üçüncü kişilerin uğradıkları zararları tazmin etme sürecinde yaşanan sorunların çözülebilmesi amacıyla Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası ihdas edilmiştir. Oto sigortaları başlığı altında yer alan Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası ve Kara Araçları Kasko Sigortası hayat dışı toplam prim üretiminde yaklaşık % 48'lik, toplam prim üretiminde ise % 41’lik bir paya sahiptir. Oto sigortaları projesi ile gerek uluslararası sigorta piyasalarında uygulanan en iyi uygulama örneklerinin ülkemiz koşulları dikkate alınarak adapte edilmesi, gerekse çözüm önerileri geliştirilerek branşta yaşanan sorunların çözülmesi suretiyle branşın daha sağlıklı bir şekilde işlemesi amaçlanmıştır. Bu amaca ulaşabilmek için aşağıda belirtilen konu başlıkları bazında çalışmalar yürütülmektedir. 2. PROJENIN KAPSAM VE AMACI a) Doğrudan Tazmin Sistemi Sigorta, sosyal ve ekonomik hayatı destekleyen önemli enstrümanlar arasındadır. Bu çerçevede toplumsal fayda görülen alanlarda üçüncü şahısları korumak amacıyla kanun koyucu tarafından zorunlu sigortalar ihdas edil- b) Yedek Parça ve Özel Servis Sertifikasyonu c) Sigorta Suiistimali ile Mücadele Modeli d) Destekten Yoksun Kalma Tazminatı 3. DOĞRUDAN TAZMIN SISTEMI Doğrudan Tazmin Sistemi, sisteme dahil olan sigorta şirketinin, trafik sigortası ile teminat sağladığı sigortalısının, trafik kazasında uğradığı zararı sorumlu sigorta şirketi hesabına, anlaşma şartlarına göre tazminat limiti dahilinde tazmin etmesini içermektedir. Diğer bir deyişle, bu sistemde trafik kazasında zarar gören araç sahibi kendisine zarar veren aracın sigortacısına değil, kendi sigortacısına başvuracaktır. Sistemin amacı, trafik sigortasında gerçekleşen tazminat taleplerini ve ödemelerini kolaylaştırmak ve hızlandırmaktır. Tablo 1. Doğrudan Tazmin Sisteminin İşleyişi Kusursuz Sigortalı Kusursuz Taraf Sigorta Şirketi Takas Odası Kusurlu Taraf Sigorta Şirketi Tamirhane 1. Kusurlu ve kusursuz sigortalılar, kaza tespit tutanağındaki ilgili tüm alanları belirtilen şekilde doldurmakta ve kusursuz sigortalı kendi sigorta şirketini arayarak kaza hakkında bilgilendirme yapmaktadır. 2. Şirketler, kaza tutanağı ve varsa fotoğrafları ve kendi sorumluluk değerlendirmelerini paylaşmaktadır. 3. Kusursuz sigortalı, aracını kendi sigorta şirketinin yönlendirdiği servise teslim etmektedir. 4. Kusursuz sigortalının sigorta şirketi, gerekli belgeleri ve yaptığı ödemeyi Takas Odası’na bildirmektedir. 5. Takas Odası sektör ortalama tutarını kusurlu taraf sigorta şirketine borç; kusursuz taraf sigorta şirketine alacak olarak kaydetmekte ve taraflara gerekli bilgilendirmeleri yapmaktadır. 6. Kusurlu sigortalının sigorta şirketi Takas Odası’na anlaşmada belirlenen sürede ortalama tutardan borç ödemesini yapmaktadır. 7. Takas Odası sektör ortalama tutarını, kusursuz sigortalının sigorta şirketinin hesabına yatırmaktadır. Sistemin uygulandığı ülkelerde gerek sigortalı ve mağdurların gerekse sektörün yararına bir takım sonuçların ortaya çıktığı görülmektedir. Sistemin uygulandığı ülkeler incelendiğinde, öncelikle uygulamanın başlangıç dönemlerinde maddi tazminat ödemesi gerektiren hasarların kapsam dahilinde olduğu, zaman içerisinde bedeni tazminatların da belirli kıstaslar çerçevesinde sisteme dahil edildiği görülmektedir. Ayrıca başlangıçta sadece iki aracın karıştığı hasarlarda sistem devreye girerken, günümüzde bazı ülke uygulamalarında pilot uygulama olarak ikiden fazla aracın karıştığı kazalarda da sistemin uygulandığı görülmektedir. Bu çerçevede, proje kapsamında, dünyadaki çeşitli uygulama örnekleri ve modelin gelişim süreci ayrıntılı olarak irdelenmiştir. Birlik Yönetim Kurulu tarafından ülkemizde uygulanması kararı alınan sistemin ana hatları aşağıdaki şekilde belirlenmiştir: 11 İNCELEME-ARAŞTIRMA Doğrudan Tazmin Sistemi Sigortalı Sigorta Şirketleri Sigorta Sektörü Kendi sigorta şirketinden hizmet Hasar tasfiye sürecinin hızlanması Suistimal riskinin azalması alması sebebiyle müşteri İhtilaflı durumların asgariye Hasar ödeme yetkinliği ile memnuniyeti artması indirgenmesi kamuoyu ve tüketiciler önünde Hasar hizmetinin hızlanması Ortalama tutarı ödemesi ile hasar sigorta sektörü imajının ve Anlaşmalı Servis Hizmeti ile maliyetlerinin kontrolü değerinin yükselmesi Hasar Tazmini Hizmet çeşitliliği ve Çapraz / Yukarı satış fırsatı Hızlı muallak dönüşü ve etkin karşılık yöntemi • Sistemin yönetim, planlama ve aktüerya operasyonlarının TSB, Takas Odası operasyonunun SBM bünyesinde kurulması, • Doğrudan Tazmin Sistemi’ne konu alt ve üst limit olması, bu limitler haricindeki hasarlar mevcut prosedür izlenerek tasfiye edilmesi, • Sisteme üyeliğin prensip olarak ihtiyari olması, Doğrudan Tazmin Sistemi incelendiğinde sistemin dört ana unsurunun olduğu görülmektedir. Ülkemizdeki uygulamanın da bu dört ana unsur üzerinde çalışması planlanmaktadır. • Zorunlu Trafik Sigortası poliçesi olan iki aracın karıştığı kazalarda sistemin geçerli olması, ancak kaskodan yapılan rücuların da bu sistemde tasfiye edilmesi, • Sadece maddi hasarlı kazalarda sistemin geçerli olması, • Kaza Tespit Tutanağı’ndaki kusur oranına göre ödeme yapılması, • Ortalama hasar tutarında çoklu rassal ortalama hasar sisteminin kullanılması, • Ortalama hasarın başlangıçta aylık, sonrasında üçer aylık, altışar aylık ya da yıllık dönemlerde hesaplanması, • Tüm araç gruplarının sisteme dahil olması, 12 3.1. KAZA TESPIT TUTANAĞI Ülkemizde de 01.04.2008 tarihinden itibaren uygulanan ve maddi hasarla sonuçlanan trafik kazalarında taraflarca düzenlenen kaza tespit tutanağı, sigorta şirketlerinin kusur tespiti yapabilmeleri amacıyla doğrudan tazminat sisteminde talep edilen belgeler arasında yer almaktadır. Proje kapsamında Kaza Tespit Tutanağı’nda geliştirilmesi gereken alanlar da belirlenmiş olup, konu Birlik bünyesinde faaliyet gösteren komiteler tarafından da incelenmiş ve öneriler Birlik Yönetim Kurulu’nda görüşülerek son haline getirilmiştir. Bu çerçevede oluşturulan öneriler Hazine Müsteşarlığı ile paylaşılacaktır. Kaza Tespit Tutanağı için yapılacak öneriler aşağıda özetlenmektedir. • İngilizce Kaza Tespit Tutanağı’nın mevcut olmadığı, artan turist sayısı ve yabancı sürücüler dikkate alındığında tutanağın İngilizce versiyonu hazırlanması önerilmektedir. • Tutanağın akıllı telefonlardan doldurulabilecek şekilde mobil uygulamasının hayata geçirilebileceği düşünülmektedir. Şu an sadece bir şirket mobil KTT uygulamasını hayata geçirmiş olmakla birlikte mobil KTT uygulaması için SBM nezdinde bir çalışma yürütülmektedir. • Tutanağın “Açıklamalar” bölümüne Doğrudan Tazmin Sistemi ile ilgili bir bilgilendirme ve yönlendirme bölümü eklenmesi önerilecektir. • Araç dışında meydana gelen diğer maddi hasarlar alanı eklenmesi önerilecektir. • “Görülür Hasar” bilgisinin girileceği bir alan eklenmesi önerilecektir. • Kazaya karışanların e-postalarının girileceği bir alan eklenmesi önerilecektir. • Sürücünün işleten ile yakınlık derecesinin girileceği bir alan eklenmesi önerilecektir. 3.2. ORTALAMA HASAR TUTARININ HESAPLANMASI Sistemin esasını sigorta şirketinin kendi sigortalısının hasarını ödemesi, sonrasında hesaplanan ortalama hasar tutarını kusurlu tarafın sigorta şirketinden tahsil etmesi teşkil etmektedir. Bu çerçevede hasara ilişkin veriler ya kurulan merkezlere ya da Takas Odası'na aktarılmakta ve oluşturulan bu bilgi üzerinden, bir formülasyon ya da kurulan bir komite vasıtasıyla ortalama hasar tutarı hesaplanmaktadır. Ortalama hasar tutarının hesaplanma periyodu da ülkeden ülkeye farklılık arz etmektedir. Yukarıda da belirtildiği üzere ülkemiz uygulaması için çoklu rassal ortalama hasar sisteminin kullanılması yönünde karar alınmış olup gerek modelin kurgulanması gerekse sistemin uygulanacağı alt ve üst limitlerin belirlenmesi için Aktüerya Komitesi üyelerinden oluşan bir çalışma grubu kurulmuş olup çalışmanın Nisan ayı ortasında sonuçlandırılması hedeflenmektedir. 13 İNCELEME-ARAŞTIRMA 3.3. TAKAS ODASI Şirketler arasındaki mutabakatı sağlamak üzere Takas Odası kurulmaktadır. Bazı ülke uygulamalarında Takas Odaları mutabakatı sağlama yanında ortalama hasar tutarının hesaplanması işlevini de yerine getirmektedir. Ülkemizde uygulanması planlanan modelde Takas Odası operasyonunun SBM bünyesinde kurulması yönünde karar alınmıştır. Ocak 2014 itibariyle Takas Odası yazılımı ve kurgusunun oluşturulması amacıyla SBM bünyesinde çalışmalar başlamıştır. Çalışmaların Mayıs 2014’te sonuçlanması ve Haziran 2014’te şirketlere test ortamında açılması planlanmaktadır. 3.4. ANLAŞMA VE EL KITABI Sistemin işleyişi, uygulanacak kurallar, anlaşmazlık durumunda izlenecek prosedürler, belirlenen kurallara uymama durumunda uygulanacak yaptırımlar hazırlanan anlaşmada yer almaktadır. Sisteme dahil olmak isteyen sigorta şirketleri anlaşmayı imzalamak suretiyle sisteme dahil olmaktadırlar. Bu kapsamda İspanya, İtalya ve Yunanistan’da kullanılan anlaşmalar incelenerek Birlik bünyesinde faaliyet gösteren ilgili komite üyelerinden oluşturulan çalışma grubu ile birlikte taslak metin hazırlanmıştır. Ortalama hasar ile ilgili çalışmalar sonuçlandığında sektör ile paylaşılması planlanmaktadır. 3.5. UYGULAMAYA ALMA Oto sigortaları projesinin ilk fazı sonrasında karar verilen modellerin hayata geçirilmesi için ikinci faz çalışmaları başlamıştır. Bu çerçevede Doğrudan Tazmin Sistemi’nin ikinci faz çalışmalarının Birlik bünyesinde yürütülmesine karar verilmiştir. Bu karar çerçevesinde yukarıda belirtilen çalışmalar yürütülmektedir. Takas Odası’nın bir aylık test sürecinden sonra sistemin Temmuz 2014 tarihinden itibaren sanal olarak çalıştırılması, 6 aylık bir test sürecinden sonra 01.01.2015 tarihinde sistemin hayata geçirilmesi planlanmaktadır. 4. YEDEK PARÇA VE ÖZEL SERVIS SERTIFIKASYONU Yedek Parça ve Servis Sertifikasyonu Modellemesi projesi ile sigorta kapsamındaki 14 hasar sonucu aracı onarılan sigortalıların tamirhane ve kullanılan eşdeğer parçadan kaynaklı şikayetlerinin önüne geçilmesi hedeflenmektedir. Sertifikasyon uygulamalarının yetersiz kalması eşdeğer parçaların düşük kaliteli parça olarak algılanmasına ve sektör paydaşlarının olumsuz yönde etkilenmesine sebebiyet vermektedir. Diğer taraftan kurumsal olmayan küçük ve dağınık onarım servislerinin varlığı ve sertifikasyon sisteminin bulunmaması eleştirilere ve müşteri memnuniyetsizliğine yol açmaktadır. Yapılan çalışmada dünyadaki çeşitli uygulama örnekleri ve modelin gelişim süreci ayrıntılı olarak irdelenmiştir. Tamirhane ve eşdeğer parça standartlarının belirlenerek sigorta kapsamındaki hasarlardaki sertifikalı tamirhane ve eşdeğer parça kullanımı ile maliyet kontrolü, hizmet kalitesinde artış sağlanması ile sigorta sektörüne duyulan güvenin artması beklenmektedir. Bu kapsamda ülkemizde uygulanması planlanan modelin ana hatları aşağıdaki şekilde belirlenmiştir. a) Yedek Parça Sertifikasyonu için; • CZ, Cappa, Thatcham gibi sertifikasyon kuruluşlarının vermiş olduğu sertifikaların kabul edilmesi, ancak bu kuruluşların verdiği sertifikalardan hangilerinin kabul edileceğinin Birlik tarafından kurulacak bağımsız yapı tarafından tespit edilmesi, • Sertifikası olmayan parçaların belgelendirilmesi için TÜRKAK akreditasyonu olan Türk Loydu Vakfı ile işbirliğine gidilmesi. b) Özel Servis Sertifikasyonu için; • TS13168 özel servis ve TS 8986 Tamirhane standartlarına göre kurulan bağımsız yapı tarafından sertifika verilmesi, ancak bu standartların TSE ile iletişime geçilerek revize edilmesi, • Sertifikasyon faaliyetinin TÜRKAK akreditasyonu olan Türk Loydu Vakfı ile yürütülmesi. Sistemin kurgulanmasında ve hayata geçirilmesinde parça ve belgelendirme prosedürlerinin belirlenmesi gibi teknik konular olduğundan ikinci faz çalışmaların sürdürülmesi için danışmanlık hizmeti alınmasına karar verilmiştir. Bu alanda yapılacak çalışmalar 26 hafta sürecek olup 14.04.2014 tarihinde ikinci faz çalışmalara başlanacaktır. 5. SIGORTA SUIISTIMALI ILE MÜCADELE MODELI bölümünün ortaya çıkartılabildiğini ortaya koymaktadır. Bu çerçevede sigorta suiistimallerinin en aza indirilmesi için sektörün tüm paydaşlarının ortak çözümler etrafında toplanması büyük önem arz etmektedir. Sigorta suiistimali; haksız kazanç elde etmek amacıyla, sigorta şirketinin kararını değiştirecek önemli bir gerçeğin gizlenmesi ya da gerçek dışı bir beyan yoluyla sigortacının, sigortalı tarafından bilerek, kasıtlı olarak aldatılmasıdır. Suiistimal Yönetim Modeli ile sigorta suiistimallerinin tespiti yoluyla caydırıcılığın sağlanması sonucu sigorta şirketlerinin teknik sonuçlarının iyileşmesi ve sigorta primlerinin düşmesi ile daha geniş kesimlerin sigorta ile tanışması hedeflenmektedir. Kurulacak bilgi işlem altyapısı ile poliçe tanzimi ve hasar ihbarı esnasında sigorta şirketlerinin suiistimal ihtimaline ilişkin uyarılması ve organize suç örgütleri tarafından gerçekleştirilen suiistimallerin tespit edilmesi hedeflenmektedir. Bu çerçevede ülkemizde kurulması öngörülen modelin ana hatları aşağıda yer almaktadır. Sigorta suiistimalleri birçok ülkede vergi kaçakçılığından sonra en yaygın ekonomik suç olarak kabul edilmektedir. Avrupa Sigorta ve Reasürans Federasyonu (CEA) verilerine göre sigorta şirketleri yaşanan suiistimallerin sadece % 5-10’luk kısmını saptayabilmektedir. Suiistimallerin gerek uluslararası sigorta endüstrilerine gerekse ülkemiz sigorta endüstrisine gerekse sigortalılara ağır bedeller ödettiği açıktır. Uluslararası uygulamalar suiistimallerin tamamen ortadan kaldırılamadığını hatta çok az bir Strateji Operasyon Bilgi Hattı Hukuk ve Uyum Denetim Eğitim Paydaş Yönetimi ve Resmi İlişkiler Halkla İlişkiler ve İletişim Sigorta Suiistimal Bürosu İnceleme ve Raporlama Analitik 15 İNCELEME-ARAŞTIRMA Sigorta suiistimali ile mücadele kapsamında Sigorta Suiistimal Bürosu kurulmasına, büronun hibrit bir yapı altında kurulup analitik skorlama ile ilgili çalışmaların SBM, yönetişim, strateji ve operasyon çalışmalarının da Birlik çatısı altında kurulacak yeni birimler ve geliştirilecek yetkinliklerle yürütülmesine karar verilmiştir. Bu modelin kurgulanması ve hayata geçirilmesi kapsamında yürütülecek çalışmalar da danışmanlık hizmeti alınmak suretiyle yürütülmekte olup sertifikasyon modelinde olduğu gibi çalışma 26 hafta sürecektir. 6. DESTEKTEN YOKSUN KALMA TAZMINATI Zorunlu Trafik Sigortası’nda bedeni tazminatlar, zarar verilen kişinin vefatı halinde geride kalanlara; tamamen veya belirli bir oranda çalışamaz duruma gelmesi halinde ise kendisine yapılacak tazminat ödemelerini kapsamakta olup tazminat hesaplamalarının aktüeryal tekniklere uygun olarak yapılması esastır. Geride kalanlar için destekten yoksun kalma tazminatı hesaplaması, vefat eden ve destekten yoksun kalan kişilerin yaşları, beklenen ömrü, gelir seviyesi ve enflasyon gibi birçok kriter dikkate alınarak gerçekleştirilmektedir. Daimi maluliyet durumunda ise yine aynı kriterler, maluliyet oranı ile birlikte değerlendirilmektedir. Vefat durumunda hesaplama, vefat eden kişi eğer yaşasaydı geride kalanlara sağlayacağı maddi desteğin süresi ve tutarı temel alınarak gerçekleştirilmektedir. Maddi desteğin süresi, kişinin beklenen ömrüne bağlı olarak aktüer tarafından belirlenmektedir. Gelir seviyesi ise belgelendirilen ve son kazanılan ücret temel alınarak hesaplamaya dahil edilmektedir. Daimi maluliyet durumunda ise yine kişinin beklenen ömrü aktüer tarafından belirlenmekte, kişinin maluliyet oranı ve gelir seviyesi göz önünde bulundurularak tazminat tutarı hesaplanmaktadır. Uygulamada sigorta şirketleri destekten yoksun kalma hesaplamaları ile ilgili olarak aktüerlerle çalışmaktadır. Aktüerler, Hazine Müsteşarlığı’nın 2010 yılında yayımladığı 2010/4 Sayılı Genelge’de belirtilen esasları dikkate alarak hesaplama yapmaktadır. Ancak yargıya taşınan dosyalarda hesaplamaları aktüerler değil, mahkeme tarafından atanan bilirkişiler yapmaktadır. Bu kapsamda farklı hesapla- 16 ma modellerinin kullanılması farklı sonuçlara ulaşılmasına yol açmakta, bu durum da aracı kurumların ortaya çıkarak hesaplanan tazminatın büyük bir oranının mağdurlar yerine bu aracı kurumlara gitmesine yol açmaktadır. Bu durum mağdurların hak kayıpları yanında sigorta şirketlerinin de ileride ödeyecekleri tazminatları doğru tahmin etmesi imkanını ortadan kaldırmaktadır. Geldiğimiz noktada destekten yoksun kalma tazminat taleplerinin neredeyse tamamı söz konusu aracı kurumlar marifetiyle sigorta şirketine başvuruda bulunulmadan direkt yargıya başvurulması suretiyle yapılmaktadır. Yurt dışı uygulamalar incelendiğinde başka ülkelerde de benzer sorunların yaşandığı, ancak farklı yöntemler geliştirilerek bu sorunların aşıldığı görülmektedir. Örneğin İspanya'da destekten mahrum kalma tazminatının hesaplamasında tüm ilgili tarafların kullandığı bir hesaplama modeli benimsenmiştir. Model, hem sigorta şirketleri hem de mahkemeler tarafından kullanılmakta, bu sayede hesaplamada farklı metodların kullanılması nedeniyle ortaya çıkan sorunlarla karşılaşılmamaktadır. Bu çerçevede Birliğimizce destekten yoksun kalma tazminatının hesaplama modelinin standartlaştırılmasına yönelik bir çalışma başlatılmış ve bir danışmanlık şirketinden destek alınarak uluslararası başarılı uygulama modelleri incelenmiştir. Yapılan çalışma ile destekten yoksun kalma tazminatı hesaplamasında kullanılan mortalite tablosu, teknik faiz oranı gibi ödenecek tazminat tutarına etki eden faktörlerde en uygun varsayımların belirlenmesi suretiyle sektörel standardın oluşturulması yönünde öneriler geliştirilmiştir. Uluslararası uygulamalarda da rastlanan hesaplamada standardizayonun sağlanması ile mevcut uygulamanın sigorta primlerinin hesaplanmasını zorlaştırıcı etkinin giderilmesi, mağdurların aracılara hak ettikleri tazminatın bir bölümünü aracılara vermeden, hak ettikleri tazminatın tamamını almaları sağlanmış olacaktır. Bu konuda Birliğimiz tarafından gerçekleştirilen kapsamlı çalışmaya ilişkin olarak hazırlanan rapor Hazine Müsteşarlığı’na sunulmuştur. Ayrıca mevzuat çalışmalarında da hesaplamalarda standardizasyonun sağlanması yönünde önerilerimiz Hazine Müsteşarlığı ile paylaşılmış olup gerekli mevzuat düzenlemelerinin hayata geçirilmesi beklenmektedir. 7. SONUÇ Teknolojide ve tüketici memnuniyetinin artırılmasına yönelik yıllar içerisinde yaşanan gelişme ve değişiklikler, tüketicilerin hizmeti en kısa sürede ve en yüksek müşteri memnuniyeti sağlamak suretiyle almak istemeleri, bunun karşılığında şirketlerin geleneksel yöntemlerle bu amaçları gerçekleştirmede karşılaştıkları sorunlar, süreçlerin gözden geçirilmesini ve iyileştirilmesini gerektirmektedir. Sigorta şirketleri de oto sigortalarında hasar tasfiye süreçlerini iyileştirir- ken, aynı zamanda maliyetleri etkin bir şekilde yönetebilmek amacıyla çeşitli yöntemler geliştirmektedir. Oto sigortaları projesi ile uluslararası sigorta piyasalarında uygulanan en iyi uygulama örneklerinin ülkemiz koşulları dikkate alınarak adapte edilmesi amaçlanmaktadır. Oto sigortalarının sigorta sektöründeki payı, Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası’nın toplumsal işlevi dikkate alındığında bu alanda yaşanan sorunların ivedilikle çözümü büyük önem taşımaktadır. Proje çıktılarına göre geliştirilen çözüm önerilerinin oto sigortalarında yaşanan sorunların çözülmesi suretiyle branşın daha sağlıklı bir şekilde işlemesini sağlayacağı düşünülmektedir. m 17 KAPAK KONUSU Bilgi Güvenliği Sigortası Alper TAN Türkiye Sigorta Birliği / Koordinatör rkeolojik veriler insan ırkının evrim sürecinin yaklaşık 2,5 milyon yıllık bir öyküsü olduğunu ortaya koymaktadır. Bu sürecin ilk yapı taşı yaklaşık 10.000 yıl öncesine dayanan Cilalı Taş Devri’dir. O güne kadar mağara resimleri ve günümüze kadar kalan taş aletler ile tanıdığımız atalarımız bu dönemde hayvancılık ve tarıma başlamıştır. M.Ö. 5000’li yıllarda Bakır Çağı ile taş aletlerin yanı sıra bakırı da kullanmaya başlayan insanoğlu M.Ö. 3500‘lü yıllarda yazının bulunmasıyla İlk Çağ’a adımını atmıştır. 476 yılında Batı Roma İmparatorluğu’nun yıkılması ile başlayıp 1453 yılında İstanbul’un fethi ile son bulan Orta Çağ’ı, Rönesans ve 17. Yüzyıl’da yaşanan Aydınlanma Dönemi takip eder. A 1789 Fransız devrimi sonrasında sanayi toplumuna uygun siyasi yapılanmanın temellerinin atılması ile birlikte 18 ve 19. yüzyıla buhar gücü ile çalışan makinaların bulunması ile Sanayi Devrimi damgasını vurur. Bilgisayarın icadı ile yeni bir döneme girildiği 1950’lerin sonlarında tartışılmaya başlansa da 1980’lerde internet kullanımının yaygınlaşması yeni dönemin, “Bilişim Çağı”nın başlangıcı olarak kabul edilmiştir. 2000’li yıllarda sosyal medyanın hayatımızın bir parçası halini almaya başlaması ile birlikte Bilişim Çağı’nın yerini “İletişim Çağı”na bıraktığı tartışılmaya başlanmıştır. Bilgisayarın Bilişim Çağı’nda iş hayatında, İletişim Çağı’nda ise sosyal yaşamda devrim yarattığı söylenmektedir. CYBER RISK Gelişen teknoloji, sigorta sektörünün güvence sağlaması beklenen risklerin de evrim 18 İçinde bulunduğumuz Bilişim ve İletişim Çağı elektronik ortamda ticari sır ve kişisel bilgilerin saklandığı dönem olarak değerlendirilebilir. Bu bilgilerin korunması için ilk önce “firewall”lar geliştirildi, sonrasında ise “Bilgi Güvenliği” (cyber risk) Sigortası gelişti. geçirerek gelişmesine neden olmuştur. İçerisinde bulunduğumuz Bilişim ve İletişim Çağı elektronik ortamda ticari sır ve kişisel bilgilerin saklandığı dönem olarak değerlendirilebilir. Bu bilgilerin korunması için ilk önce “firewall”lar geliştirildi, sonrasında ise “Bilgi Güvenliği” (cyber risk) Sigortası gelişti. Bu açıdan bakıldığında sigorta sektörünün bu en yeni ürünü için “Bilgi ve İletişim Sigortası” ifadesini de kullanabiliriz. İlk başlarda bu riskin varlığı ve sigorta ihtiyacı soyut bir kavram olarak görünüyordu. ABD’nin Kaliforniya eyaletinde 2003 yılında kişisel bilgilerin korunması ile ilgili yasanın onaylanması ve artan “hacker” faaliyetleri Bilgi Güvenliği Sigortası’nın yaygınlaşmasına öncelik etti. Bu gelişmeyi dünyanın çeşitli bölgelerindeki benzer yasal düzenlemeler ve Bilgi Güvenliği Sigortası piyasasının oluşması takip etti. Amerika Birleşik Devletleri’ndeki artan talebi öncelikle Londra marketi karşılarken bugün kıta Avrupası’nda pek çok sigorta şirketi bu teminatı sunmakta ve olay başı teminat limiti için 100 milyon Euro’larla ifade edilen reasürans kapasitesinden söz edilebilmektedir. YASAL DÜZENLEME Ülkemizde kişisel bilgilerin korunması ile ilgili yasal düzenleme çalışmaları tüm dünyadaki gelişmelerle eş zamanlı olarak 2003 yılında başlamasına karşın henüz sonuçlanmamıştır. Konuya ilişkin yasal düzenleme hiç kuşkusuz Bilgi Güvenliği Sigortası’nın ülkemizde de en çok konuşulacak ürünler arasında yer almasına neden olacaktır. Bilgi Güvenliği Sigortası, gizliliği bulunan her türlü bilginin istenmeyen şekilde açığa çıkması ve başkalarının eline geçmesi durumunda ortaya çıkacak masraf ve tazminat taleplerine karşı güvence sağlayan bir sigorta poliçesidir. Bu çerçevede gerek sigortalının uğradığı finansal kayıpları gerekse de 3. kişilerin talep ettiği tazminat taleplerine karşı güvence sağlayan Bilgi Güvenliği Sigortası, finansal kayıplar sigortası branşı altında (759 muhasebe kodu) diğer finansal kayıplar bendine bağlı olarak düzenlenebilir. Bu nedenle finansal kayıplar sigortası branşında ürün geliştirme faaliyetlerine ışık tutacak bir genel şartın hazırlanmasına ihtiyaç duyulmaktadır. Bilgi Güvenliği Sigortası teminat içeriği ve kapsamı bu ürüne ilişkin teminat sunan sigorta şirketi tarafından belirlenmektedir. Örneğin, “şirket itibarı” ifadesini bir sigorta şirketi Bilgi Güvenliği Sigortası özel şartlarında poliçe kapsamındaki bir olay sonrasında şirket itibarının korunması için yapılacak halkla ilişkiler masrafları olarak tanımlamışken, bir başka sigorta şirketi aynı terimi bir olay sonrasında bozulan şirket itibarı ile cirodaki düşüşten kaynaklanan kâr kayıpları için kullanmıştır. Bu durum da Bilgi Güvenliği Sigortası ile ilgili standart bir teminat içeriği bulunmadığını ortaya koyarak bir genel şart hazırlanması ihtiyacını ortaya koymaktadır. 19 KAPAK KONUSU BILGI GÜVENLIĞI SIGORTASI; • • • • • Hata ve ihmal Altyapı ve bilgisayar sistemindeki arızalar Siber terör “Hacker” saldırısı Personelin kasıtlı veya kötü niyetli eylemleri sonucu ticari sır ve kişisel bilgilerin güvenliğinin ihlal edilmesi durumunda ortaya çıkan ve aşağıda maddeler halinde sıralan masraf ve tazminat taleplerine karşı güvence sağlar. • Kişisel bilgilerin güvenliğinde yaşanılan sorun ile ilgili gerekli bildirimlerin yapılması ile ilgili masraflar • Kaybedilen elektronik verilerin yeniden temin edilmesi, onarılması ve yüklenmesi ile ilgili masraflar • Veri güvenliğinin ihlali ile ilgili olarak 3. şahıslardan ileri sürdüğü tazminat talepleri • Yasal savunma, mahkeme ve avukat masrafları • Bilgi işlem sistemine verilen yazılımsal ve donanımsal hasarların onarım masrafları • Kötü niyetli yazılımların tespit edilerek bilgi işlem sisteminden temizlenmesi ile ilgili masraflar 20 • Çalınan verilerin iadesi için kötü niyetli kişiler tarafından şantaj yapılması durumunda talep edilen fidye ödemeleri • Kötü niyetli yazılımlarla hatalı/ayıplı üretim yapılmasına neden olunursa kusurlu ürünün maliyeti ve bu üründen kaynaklanan sorumluluklar • Sigortalının iş durması ve kâr kayıpları • İdari para cezaları • İtibarın yeniden sağlanması ile ilgili harcamalar… Bilgi Güvenliği Sigortası poliçesinin düzenlenebilmesi için basit bir soru formunun doldurulmasından daha fazlasını gerektirmektedir. İlk önce, sigortacı ile sigortalının karşılıklı görüşmesi sonucu sigortalı adayının risk ve kriz yönetimi ile bilgisayar donanımı, korunma önlemleri, sadece bilgi güvenliğinin sağlanmasından sorumlu personel olup olmadığı ve bu personel ve sistemin uluslararası geçerliliği olan sertifikalarının bulunup bulunmadığı ile rutin güvenlik testleri değerlendirilmektedir. Faaliyet konusuna bağlı olarak değişen riskler göz önünde bulundurularak, tespit edilen risklere karşı yukarıda sayılan teminatların tamamı ya da bir bölümü için güvence sağlanırken her biri için farklı istisna, muafiyet ve limitler belirlenebilmektedir. m MEVZUAT - SORUNLAR - YARGI KARARLARI Oto sigortaları ayıplı mal ve hizmet Zihni METEZADE TSB Yönetim Kurulu Müşaviri Kasım 2013 tarihli, 28835 sayılı Resmi Gazete’de, 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun yayımlandı. Kanun ile bir evvelki 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un yürürlükten kaldırılması öngörülürken; 6502 sayılı kanunun yayını tarihinden itibaren altı ay sonra, yürürlüğe gireceği belirtildi. 28 Yeni kanun, tüketicinin korunması hukukunun son senelerde önemli gelişmeler arz etmesi bu hususta Avrupa Birliği (AB) mevzuatı ile tam uyumun sağlanmasında duyulan ihtiyaç, AB’nin son dönemlerde çıkardığı bazı yeni düzenlemelerin hukukumuza aktarılması gibi nedenler göz önüne alınarak hazırlandı. Kanun ile tüketiciyi korumaya yönelik birçok yeni hüküm getirildi. Bunlar ilerideki yazımızlar da zaman zaman ve gelişen olaylara göre değerlendirilecektir. Bu yazımızda, sigortacının en önemli edimlerinden biri olan tazminat ödemesinden doğan hizmet yükümlülüğü nedeniyle, 6502 sayılı kanunun ayıplı mal ve ayıplı hizmete dair hükümlerine değinilmiştir. TÜKETİCİ İŞLEMLER Öncelikle şu hususu belirtelim ki, 6502 sayılı kanun, 4077 sayılı kanun gibi tüketici işlemine "Sigorta şirketlerinin sağlayıcı olarak yaptığı ayıplı hizmetlerden sigorta acentesi sorumlu değildir" hükmündeki düzenleme, yeni Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun’la da açık bir suretle desteklenmiştir. uygulanacaktır. Kanun kapsamının belirlendiği ikinci madde de, tüketici işlemlerinin ve uygulamaların kapsam dahilinde olduğu vurgulanmıştır. Bu suretle, kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla veya onun adına hareket eden gerçek veya tüzel kişilerin, tüketicilerle sözleşme imzalanmadan önce, sözleşmenin kurulması esnasında ve sözleşme imzalandıktan sonra yaptıkları uygulamalar da kanun kapsamında değerlendirilecektir. Kanuna göre tüketici, ticari veya mesleki olmayan araçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişidir. Bu tanıma göre tacir niteliğindeki tüzel kişilerin tüketici olarak kabul edilmemesi gerekir. Kanunun 2’nci maddesinde tüketici işlemine değinilmiş; 3’üncü maddesinin (l) fıkrasında da bunun tanımı yapılmıştır. Bu fıkra hükmüne göre tüketici işlemi, “Mal ve hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan eser, taşıma, sim- 21 MEVZUAT - SORUNLAR - YARGI KARARLARI sarlık, sigorta, vekalet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dahil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlem olarak tanımlanmıştır. Madde hükmünde açıkça belirtildiği üzere sigorta sözleşmeleri ve buna ilişkin işlemler, 4077 sayılı kanunda olmayan bir şekilde vurgulanmak suretiyle kanuna ve Tüketici Koruma Hukuku’na tabi tutulmuştur. Bu suretle 5684 sayılı kanunun 23’üncü maddesinin 9’uncu fıkrasında yer alan “23.02.1995 tarihli 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un 4/A maddesinin üçüncü fıkrası hükmü sigorta acenteleri için sadece acentelik faaliyeti dolayısıyla sunulan hizmetlerde uygulanır. Sigorta şirketlerinin sağlayıcı olarak yaptığı ayıplı hizmetlerden sigorta acentesi sorumlu değildir” hükmündeki düzenleme, yeni Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun’la da açık bir suretle desteklenmiştir. TAZMİNAT ÖDEME BORCU Sigortacının, sigorta sözleşmesinden doğan karşı tarafa yönelik yükümlülüklerinden en önemlisi tazminat ödeme borcudur. TTK’nın 1427’nci maddesine göre sigorta tazminatı nakden ödenebileceği gibi tazmine ilişkin aynen ödeme sözleşmesi de yapılabilir. Bir diğer ifade ile zarar gören malın, emtianın, aracın, makinenin ve benzeri şeylerin aynen ve bir deyimle, aynının temini suretiyle tazmin yükümlülüğü yerine getirilebilir. Bu durum yaygın şekli ile daha ziyade oto sigortalarında görülür. Bu nedenle, bilhassa parça temini ve diğer tamir işlerinde Tüketici Mevzuatı’nın ayıplı mal ve hizmete ilişkin hükümleri önem kazanmaktadır. Sigorta sektörünün bir hizmet sektörü olduğu göz önüne alındığında durum daha da önem taşır. Sözleşme konusu mal ve hizmete göre Tüketici Mevzuatı’nın ayıplı mal ve hizmet hükümleri uygulanır. Sigortacının, sigorta sözleşmesinden doğan karşı tarafa yönelik yükümlülüklerinden en önemlisi tazminat ödeme borcudur. TTK’nın 1427’nci maddesine göre sigorta tazminatı nakden ödenebileceği gibi tazmine ilişkin aynen ödeme sözleşmesi de yapılabilir. 6502 sayılı kanunun 8’inci maddesi mucibince, ayıplı mal, tüketiciye teslim anında taraflarca kararlaştırılmış olan örnek ya da modele uygun olmaması ya da objektif olarak sahip olması gereken özellikleri taşımaması nedeniyle sözleşmeye aykırı olan maldır. Aynı madde hükmüne göre tüketicinin makul olarak beklediği faydaları azaltan veya ortadan kaldıran maddi, hukuki veya ekonomik eksiklikler içeren mallar da ayıplı olarak kabul edilir. AYIPLI HİZMET Sözleşmeye konu olan malın sözleşmede kararlaştırılan süre içinde teslim edilmemesi veya montajın satıcı tarafından veya onun sorumluluğu altında gereği gibi monte edilmemesi sözleşmeye aykırı ifa olarak değerlendirilir. Teslim tarihinden itibaren altı ay içinde ortaya çıkan ayıpların, teslim tarihinde var olduğu kabul edilir. Bu durumda malın ayıplı olmadığının ispatı satıcıya aittir. Bu karine malın veya ayıbın niteliği ile bağdaşmıyorsa uygulanmaz. Ayıplı hizmetin ne olduğu 6502 sayılı kanunun 13’üncü maddesinde tanımlanmıştır. Sözleşmede belirlenen süre içinde başlamaması veya taraflarca kararlaştırılmış olan ve objektif olarak sahip olması gereken özellikleri taşımaması nedeniyle sözleşmeye aykırı olan hizmettir. Hizmet sağlayıcı tarafından bildirilen, internet portalında veya reklam ve ilanlarında yer alan özellikleri taşımayan ya da yararlanma amacı 22 bakımından değerini veya tüketicinin ondan makul olarak beklediği faydaları azaltan veya ortadan kaldıran maddi, hukuk veya ekonomik eksiklikler içeren hizmetler ayıplıdır. Sağlayıcının, hizmeti, sözleşmeye uygun olarak ifa etmekle yükümlü olduğunu belirten 14’üncü madde hükmüne göre, sağlayıcı kendisinden kaynaklanmayan reklam yoluyla yapılan açıklamalardan haberdar olmadığını ve haberdar olmasının da kendisinden beklenemeyeceği veya yapılan açıklamanın içeriğinin hizmet sözleşmesinin kurulduğu tarihte düzeltilmiş olduğunu veya sözleşmesinin kurulması kararının bu açıklama ile nedensellik bağı içermediğini ispatladığı takdirde bu açıklamanın içeriği ile bağlı olmaz. Sözleşmeye konu olan malın sözleşmede kararlaştırılan süre içinde teslim edilmemesi veya montajın satıcı tarafından veya onun sorumluluğu altında gereği gibi monte edilmemesi sözleşmeye aykırı ifa olarak değerlendirilir. haklara başvurmanın tüketici açısından sorun teşkil edip etmeyeceği gibi hususlar dikkate alınır. Tüketici bu seçimlik haklarından biri ile birlikte Borçlar Kanunu hükümleri uyarınca tazminat da isteyebilir. TÜKETİCİNİN SEÇİM HAKKI Malın ayıplı olduğunun anlaşılması durumunda tüketicinin seçimlik hakları vardır. Bu haklar; sözleşmeden dönmek, satış ücretinden indirim, aşırı bir masrafı gerektirmediği takdirde bütün masraflar satıcıya ait olmak üzere malın ücretsiz onarımını istemek, imkan varsa, malın ayıpsız bir misli ile değiştirmektir. Tüketici, bu haklardan birini kullanabilir. Satıcı, tüketicinin tercih ettiği talebi yerine getirmekle yükümlüdür. Onarım veya malın ayıpsız misli de değiştirilmesinin satıcı için orantısız güçlükleri beraber getirecek olması halinde tüketici, sözleşmeden dönme veya ayıp oranında fiyattan indirim haklarından birini kullanabilir. Orantısızlığın tayininde malın ayıpsız değeri, ayıbın önemi ve diğer seçimlilik Ayıplı hizmetlerde, tüketici hizmetin yeniden görülmesini, hizmet sonucu ortaya çıkan durumun ücretsiz onarımını, ayıp oranında indirimi veya sözleşmeden dönme haklarından birini kullanabilir. Borçlar Kanunu hükümlerine göre tazminat isteyebilir. Gerek ayıplı mal da gerek ayıplı hizmette zaman aşımı süresi iki yıldır. Bu süre ayıplı malda, malın teslim tarihinden itibaren ayıplı hizmette ise hizmetin ifa tarihinden itibaren başlar. AYIBIN GÖRÜNÜR OLMASI Yalnız önemli bir husus; ayıp, ağır kusur ya da hile ile gizlenmişse zaman aşımı hükümleri uygulanamaz. 23 MEVZUAT - SORUNLAR - YARGI KARARLARI Bir başka husus da ayıbın gizli veya görünür olmasıdır. Gizli ayıp sözleşmenin oluşmasında veya hizmetin ifasında tüketicinin bilmediği ve satılan mal veya hizmette alışılmış dikkat sarf etse de bilemeyeceği noksanlıklardır. Satıcı veya hizmet veren ayıbın gizli olması halinde sorumluluktan kurtulamaz. Açık ayıplar ise gizli ayıp olmayan, tüketicinin etraflı bir muayenesine ihtiyaç kalmadan, bir başka deyişle ilk bakışta yasal bir tüketici tarafından görülür nitelikteki noksanlıklardır. Benzeri bu hükümler Borçlar Kanunu’nun 219 ve müteakip maddelerinde de yer almaktadır. Satıcı satış sözleşmesinin kurulduğu sırada alıcı tarafından bilinen ayıplardan sorumlu değildir. Tüketici sözleşmenin kurulduğu tarihte ayıptan haberdar olduğu veya haberdar olmasının kendisinden beklendiği durumlarda ayıp söz konusu olmaz. Alıcı, malın durumunu, işlerin olağan akışına göre imkan bulunur bulunmaz gözden geçirmek ve satıcının sorumluluğunu gerektiren bir ayıp görürse buna uygun bir süre içinde bildirmek zorundadır. Alıcı gözden geçirmeyi ve bildirimde bulunmayı ihmal ederse satılanı kabul etmiş sayılır. Gizli ayıplarda tüketici ayıba karşı zaman aşımı süresi içinde başvurabilir. KASKO SİGORTASI Yazımızın başında sigortada nakdi tazminatın esas olduğuna, özellikle oto sigortaları gibi bazı sigortalarda ayni tazmin gibi ödemelerin de olduğuna değinmiştik. Nitekim Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları'nın Tazminat ve Giderlerinin Ödenmesine ilişkin B-2 maddesinde “Hasar halinde, hasar gören parça onarımı mümkün değilse veya eşdeğer parça ile değiştirilme imkanı yok ise yenisi ile değiştirilebilir. Bu durumda taşıtta bir kıymet artışı meydana gelse dahi bu fark tazminat miktarından indirilmez” hükmüne yer verilmiştir. Kara Araçları Kasko Sigortası Genel Şartları’nın aynı konudaki 3.3.1’inci maddesi “Hasar tazmi- 24 Kaza sonucu doğan maddi zararın karşılanmasında ilke, farkın karşılanması esasıdır. Bu esas zarar, mal varlığının zarar verici olaydan sonraki durumu ile zarar verici olay meydana gelmeseydi bulunacağı durum arasındaki farkı göz önüne alır. ninin ne şekilde yapılacağı poliçede açıkça belirtilir. Onarım yapılacak olması halinde poliçede onarımın şirketçe belirlenecek servislerde veya sigortalı tarafından belirlenecek servislerden hangisinde yapılacağı hususu açıkça yer alır. Ayrıca hasarın tazmininde orijinal parça veya eşdeğer gibi parça seçeneklerinden hangisinin kullanılacağı belirtilir. Bu yönde bir belirleme olmazsa sigortalının tercih ettiği tazmin yöntemi, servis ve parça esas alınır.” Görülüyor ki, kasko sigortalarında tamirin yapılacağı serviste, parçanın seçiminde sigortalının iradesi öncelik kazanmakta, trafik sigortasında ise, parçanın onarımı; onarım mümkün değilse veya eşdeğer parça ile değiştirilmesi; eşdeğer parça değiştirmesi imkanı yoksa orijinal parça kullanılması sigortacının tasarrufunda kalmaktadır. REKABET KURULU TEBLİĞİ Rekabet Kurulu tarafından çıkarılan 2005/4 sayılı Motorlu Taşıtlar Sektöründeki Dikey Anlaşmalar ve Uyumlu Eylemlere İlişkin Grup Muafiyeti Tebliği'nin 3’üncü maddesinde orijinal parça ve eşdeğer parça tanımı yapılmıştır. Buna göre: Orijinal yedek parça, bir motorlu aracın üretiminde veya montajında kullanılan parçalarla aynı kalitede olan ve söz konusu motorlu aracın üretiminde veya montajında kullanılan parçaların veya yedek parçaların üretiminde sağlayıcı tarafından getirilen spesifikasyonlara üretim standartlarına göre üretilmiş yedek parçalar anlamına gelmektedir. Aracın parçaları ile aynı üretim bandında üretilen yedek parçalar da bu kapsamdadır. Bu parçaların söz konusu aracın montajında kullanılan parçalarla aynı kalitede olduğunun ve araç üreticisinin spesifikasyonlarına ve üretim standartlarına göre üretildiğinin parça üreticisi tarafından belgelendirilmesi halinde aksi kanıtlanana kadar orijinal yedek parça olduğu varsayılır. Eşdeğer kalitede yedek parça ise bir motorlu aracın montajında kullanılan parçalarla eşdeğer kalitede olduğu varsa mevzuat gereği mecburi standartlara uygunluğunun üreticisi tarafından belgelendirilmesi gereken parçalardır. SORUNLAR, ŞİKAYETLER Konuyla ilgili olarak Hazine Müsteşarlığı’na ulaşan başvurularda hasarlı araçların tamirinde, orijinal ve eşdeğer parça uygulaması ile ilgili sorunlar ve şikayetler dile getirilmiştir. Zira oto sigortalarında tazminatın ödenmesinde sigorta şirketlerin parça temin etmek suretiyle bilhassa bu parçaları anlaşmalı tedarikçilerden daha ucuza alarak hasar maliyetlerini düşürdükleri ve tamirlerde kullandıkları; tamirhaneler tarafından da doğrudan temin edilen ve oto tamirinde kullanılan parçalarla ilgili sorunlar yaşandığı bilinmektedir. Trafik sigortalarında, hasarlarda, mağdurların zarar görmesine neden uygulama, tamirlerde yan sanayi düşük kaliteli parçaların eşdeğer parça adı altında kullanılması yolunda şikayetlerdir. Çıkma veya sökme parçaların da zarar görenlerin rızası dışında, kullanılması da bu şikayetler arasındadır. Müsteşarlık, yaptığı sektör duyurusunda da, bu çerçevede sigortalıların ve hak sahiplerinin mağdur edilmemesini teminen parça tedarik uygulamasında Rekabet Kurulu tebliğine uygun hareket edilmesi gereğine değinmiştir. Bu konuda, yukarıda da değindiğimiz genel şartlar hükümleri de öncelikle dikkate alınacaktır. Bu yazımızda üzerinde durduğumuz husus oto sigortalarında ayıplı hizmet veya mal konusunda sigortacının durumudur. Zira bu sigortalarda trafik kazasından kaynaklanan maddi tazminat istemlerinde bir zarar doğmaktadır. Bu zarar kasko sigortalarında olduğu gibi sigortalının veya aracı kullananın iradesi dışında olabileceği gibi, Trafik Kanunu’na göre işletenin sorumlu olduğu hallerde de olabilir. Kaza sonucu doğan maddi zararın karşılanmasında ilke, farkın karşılanması esasıdır. Bu esas zarar, mal varlığının zarar verici olaydan sonraki durumu ile zarar verici olay meydana gelmeseydi, bulunacağı durum arasındaki farkı göz önüne alır. Zararın hesaplanmasında olayın zarar görenin malvarlığı üzerindeki olumsuz etkileri yanında olumlu etkileri de göz önünde tutulur ve yararla zarar denkleştirilerek gerçek zararın bulunması ve tazmini yoluna gidilir. ÖZEL TAMİRHANELER Oto sigortalarında, zarar görenin aracının sigorta şirketinin anlaşmalı oldukları özel tamirhane veya servislerde, kaza sonrası yapılan tamirinde ilgili genel şart hükümlerine göre orijinal parça veya eşdeğer parça kullanılmaması veya bazı aksamanın tamir edilmemesi halinde, Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un yukarıda değinilen gizli ayıba ilişkin hükümlere uygulanabilecektir. Hele zarar görenin rızası olmadan hasarlanan parçanın ikinci el çıkma parça ile değişimi hiç tecviz edilemeyecektir. Süresinde dava açan zarar görenin, ayıplı durumu kabule zorlanmayacağı açıktır. Bu yolda alınmış ibra belgesi varsa Karayolları Trafik Kanunu’nun 111’inci maddesine göre, bu belgenin de dava sırasında iptali istenebileceği gibi, ibra tarihinden itibaren 2 yıl içinde, ibra hükümlerinin kabul edilmediğine dair bir irade açıklaması da yeterlidir. Yargı kararlarının da bu yolda gelişeceğini düşünüyoruz. m 25 SİGORTA İSTATİSTİKLERİ Sektörün 2013 yılı sonuçları Mehmet KALKAVAN TSB Genel Sekreter V. u sayımızda geride bıraktığımız 2013 yılı sonuçlarını bir önceki yılla mukayeseli olarak ele alacağız. Sektörün sonuçları üzerinde genel bir değerlendirme yapacak olursak, hayat dışı sigorta şirketleri prim üretimini % 22 oranında artırırken, hayat sigorta şirketleri prim üretimini % 25 oranında artırmışlardır. Bireysel emeklilik alanında ise ödenen katkı payları % 48 oranında artış göstermiştir. Hayat dışı şirketler 2013 yılını 835 milyon TL teknik kârla kapatırken, hayat ve emeklilik şirketleri sigortacılık iş B Hayat dışı sigorta şirketleri prim üretimi % 22 oranında artarken, hayat sigorta şirketleri prim üretimi % 25 oranında arttı. Bireysel emeklilik alanında ise ödenen katkı payları % 48 oranında artış gösterdi. 2013 yılında kasko branşındaki olumlu gelişim dikkati çekti… ve işlemlerinden 473 milyon TL teknik kâr elde etmişlerdir. Buna karşın, emeklilik şirketleri, 2013 yılında bireysel emeklilik faaliyetlerinden 175 milyon TL zarar etmişlerdir. I- HAYAT DIŞI Ş‹RKETLER A- B‹LANÇO 1- Aktif Aktifteki Aktifteki 2013-12 Pay› (%) 2012-12 Pay› (%) Değişim (%) Cari Varlıklar 21.833.614.269 89,80 16.691.464.378 88,06 30,81 Nakit Ve Nakit Benzeri Varlıklar 9.206.154.715 37,86 7.293.873.633 38,48 26,22 Fin. Varl. İle Riski Sigort. Ait Fin.Yat. 5.819.243.659 23,93 3.429.764.089 18,09 69,67 Esas Faaliyetlerden Alacaklar 4.949.389.129 20,36 4.447.670.273 23,47 11,28 İlişkili Taraflardan Alacaklar 12.907.750 0,05 5.979.998 0,03 115,85 Diğer Alacaklar 147.526.960 0,61 58.045.302 0,31 154,16 Gelecek Aylara Ait Giderler 1.614.485.942 6,64 1.384.962.565 7,31 16,57 Diğer Cari Varlıklar 83.906.114 0,35 71.168.518 0,38 17,90 Cari Olmayan Varlıklar 2.481.285.431 10,20 2.262.849.104 11,94 9,65 Esas Faaliyetlerden Alacaklar 50.303.378 0,21 13.096.357 0,07 284,10 İlişkili Taraflardan Alacaklar 186.326 0,00 4.407 0,00 4.128,34 Diğer Alacaklar 15.203.235 0,06 2.063.100 0,01 636,91 Finansal Varlıklar 857.886.751 3,53 843.558.623 4,45 1,70 Maddi Varlıklar 600.142.685 2,47 579.293.192 3,06 3,60 Maddi Olmayan Varlıklar 612.309.247 2,52 518.811.371 2,74 18,02 Gelecek Yıllara Ait Giderler 42.746.394 0,18 19.153.203 0,10 123,18 Diğer Cari Olmayan Varlıklar 302.507.415 1,24 286.868.851 1,51 5,45 AKTİF TOPLAMI 24.314.899.700 100,00 18.954.313.481 100,00 28,28 26 Hayat dışı branşlarda faaliyet gösteren sigorta şirketlerinin Aktif Toplamı geçen yılın aynı dönemine göre % 28 oranında bir artış göstererek 24.315 milyon TL’ye yükselmiştir. “Cari Varlıklar”da % 31 oranında, “Cari Olmayan Varlıklar”da ise % 10 oranında bir artış gerçekleşmiştir. 2013 yılsonu bilançosunun aktifindeki en büyük pay % 38 ile “Nakit ve Nakit Benzeri Varlıklar” kalemine aittir. “Finansal Varlıklar ile Riski Sigortalılara Ait Finansal Yatırımlar”da ortaya çıkan 2.389 milyon TL tutarındaki artış ile “Nakit ve Nakit Benzeri Varlıklar”da ortaya çıkan 1.912 milyon TL tutarındaki artış aktif toplamındaki değişimin temel belirleyicisi olmuştur. 9.206 milyon TL tutarındaki “Nakit ve Nakit Benzeri Varlıklar” kaleminin 7.109 milyon TL’si “Bankalar” hesabı altındaki “Vadeli Mevduat”ta yer alırken, vadeli hesaplardaki bu tutarın da 6.656 milyon TL’si Türk Lirası, bakiye 453 milyon TL ise yabancı para mevduatında toplanmıştır. 2- Pasif Pasifteki Pasifteki Pay› (%) Pay› (%) Değişim (%) Kısa Vadeli Yükümlülükler Finansal Borçlar 2013-12 16.718.964.896 2012-12 68,76 13.277.604.335 70,05 25,92 178.601.680 0,73 105.848.924 0,56 68,73 1.650.798.680 6,79 1.167.535.947 6,16 41,39 27.435.589 0,11 25.614.768 0,14 7,11 521.696.970 2,15 461.892.184 2,44 12,95 13.439.925.727 55,27 10.773.398.235 56,84 24,75 Ödenecek Vergi Vb. Yüküm. 251.118.224 1,03 217.268.592 1,15 15,58 Diğer Risklere İlişkin Karşılıklar 154.158.689 0,63 110.160.069 0,58 39,94 Gelecek Aylara Ait Gelirler 488.470.925 2,01 405.681.160 2,14 20,41 6.758.412 0,03 10.204.456 0,05 -33,77 665.383.960 2,74 612.711.959 3,23 8,60 10.538 0,00 205.135 0,00 -94,86 31.894.434 0,13 6.058.599 0,03 426,43 6.877.172 0,03 6.523.221 0,03 5,43 29.243.433 0,12 180.011.349 0,95 -83,75 501.091.902 2,06 341.226.872 1,80 46,85 2.921.564 0,01 2.186.314 0,01 33,63 Diğer Risklere İlişkin Karşılıklar 76.262.195 0,31 72.848.260 0,38 4,69 Gelecek Yıllara Ait Gelir ve Gider Tahakk. 10.951.802 0,05 5.778.772 0,03 89,52 Esas Faaliyetlerden Borçlar İlişkili Taraflardan Borçlar Diğer Borçlar Sigortacılık Teknik Karşılıkları Diğer Kısa Vadeli Yükümlülükler Uzun Vadeli Yükümlülükler Finansal Borçlar Esas Faaliyetlerden Borçlar İlişkili Taraflara Borçlar Diğer Borçlar Sigortacılık Teknik Karşılıkları Diğer Yükümlülükler ve Karşılıklar Diğer Uzun Vadeli Yükümlülükler 6.130.919 0,03 -2.126.563 -0,01 -388,30 Özsermaye 6.930.550.843 28,50 5.063.997.187 26,72 36,86 Ödenmiş Sermaye 5.485.097.447 22,56 4.486.471.809 23,67 22,26 Sermaye Yedekleri 560.557.899 2,31 535.748.724 2,83 4,63 1.812.016.417 7,45 1.741.914.948 9,19 4,02 59.827.966 0,25 -129.238.305 -0,68 -146,29 -1.755.278.218 -7,22 -913.131.318 -4,82 92,23 768.329.333 3,16 -657.768.672 -3,47 -216,81 24.314.899.700 100,00 18.954.313.481 100,00 28,28 Kâr Yedekleri Geçmiş Yıllar Kârları Geçmiş Yıllar Zararları(-) Dönem Net Kârı PASİF TOPLAMI 27 SİGORTA İSTATİSTİKLERİ Hayat dışı sigorta şirketlerinin pasif toplamı son bir yıl içerisinde % 28 oranında artarak 24.315 milyon TL’ye yükselmiştir. Bu artışın en önemli nedeni, kısa vadeli yükümlülükler altında yer alan “Sigortacılık Teknik Karşılıkları” hesabının 2.667 milyon TL artmış olmasıdır. “Kısa Vadeli Yükümlülükler”in pasif toplamı içerisindeki payı bir önceki döneme göre 1 puanlık azalışla % 69’a, toplam teknik karşılıkların pasif toplamı içindeki payı ise 2 puanlık azalışla % 57’ye gerilemiştir. Hayat dışı dallarda faaliyet gösteren sigorta şirketleri, 2012 yılsonu bilanço dip toplamında 658 milyon TL zarar görürken, 2013 yılsonunda 768 milyon TL kâr elde edebilmişlerdir. “Kısa Vadeli Yükümlülükler” içindeki 1.651 milyon TL tutarındaki “Esas Faaliyetlerden Borçlar” kalemi içerisindeki en büyük pay, 1.252 milyon TL tutarındaki “Sigortacılık Faaliyetinden Borçlar” hesabına aittir. Bu kalemin 787 milyon TL’si reasürörlere ilişkin iken, aracılara ilişkin borç tutarı 294 milyon TL, sigorta şirketlerine borçlar ise 176 milyon TL’dir. Bu bölümde yer alan 13.440 milyon TL tutarındaki “Sigortacılık Teknik Karşılıkları”nın 7.502 milyon TL’si “Kazanılmamış Primler Karşılığı”ndan, 5.705 milyon TL’si ise “Muallak Hasar ve Tazminat Karşılığı”ndan oluşmaktadır. “Kısa Vadeli Yükümlülükler” içerisinde yer alan 488 milyon TL tutarındaki “Gelecek Aylara Ait Gelir ve Gider Tahakkukları”nın 418 milyon TL’si “Ertelenmiş Komisyon Gelirleri”nden oluşmaktadır. B- KÂR/ZARAR HESABI 1- Teknik Sonuçlar KAZA HASTALIK/SAĞLIK KARA ARAÇLARI RAYLI ARAÇLAR HAVA ARAÇLARI SU ARAÇLARI NAKLİYAT YANGIN VE DOĞAL AFETLER GENEL ZARARLAR KARA ARAÇLARI SORUMLULUK HAVA ARAÇLARI SORUMLULUK SU ARAÇLARI SORUMLULUK GENEL SORUMLULUK KREDİ EMNİYETİ SUİİSTİMAL FİNANSAL KAYIPLAR HUKUKSAL KORUMA DESTEK HAYAT DIŞI TOPLAM HAYAT BRANŞINDAN GELEN TOPLAM TRAFİK İHTİYARİ MALİ SORUML. SİG. YAZILAN PR‹MLER 2013-12 2012-12Değişim (%) 703.250.431 540.388.783 2.125.193.516 1.939.745.463 5.026.029.417 4.533.999.441 5.286 256.942 41.755.850 50.337.119 139.916.316 133.166.492 415.936.501 377.880.681 3.324.958.239 2.645.854.020 2.186.745.913 1.743.774.657 5.385.176.364 3.937.870.268 69.721.107 78.766.957 1.675.496 438.040 508.127.774 420.117.860 106.601.438 74.072.355 23.969.106 18.029.656 171.420.460 135.648.995 66.718.127 57.661.814 7.482.251 3.739.251 20.304.683.591 16.691.748.795 38.160 58.607 20.304.721.751 16.691.807.402 4.965.999.144 3.600.105.988 344.330.031 295.778.632 Hayat dışı şirketlerce yazılan primlerde bir önceki yılın aynı dönemine göre % 22 oranında bir artış sağlanmış ve prim tutarı 20.305 milyon TL’ye yükselmiştir. Hayat dışı sigorta şirketlerinin 28 TEKN‹K KÂR 30,14 9,56 10,85 -97,94 -17,05 5,07 10,07 25,67 25,40 36,75 -11,48 282,50 20,95 43,92 32,94 26,37 15,71 100,10 21,65 -34,89 21,64 37,94 16,41 2013-12 208.969.999 100.342.996 702.040.720 -64.854 -21.655.656 -4.172.727 89.128.515 218.835.413 130.572.765 -479.816.052 -426.901 156.396 -143.090.187 -19.164.832 -496.892 18.565.778 33.870.293 916.578 834.511.352 30.793 834.542.145 -654.443.795 183.274.239 2012-12 143.341.924 150.187.900 -61.122.531 514.550 4.180.909 17.417.502 125.338.052 47.543.960 165.978.660 -1.100.551.143 -53.161 14.196 -139.692.295 -10.372.734 4.668.771 26.008.903 37.265.447 218.511 -589.112.578 106.239 -589.006.339 -1.285.396.510 193.597.972 Değişim (%) 45,78 -33,19 -1.248,58 -112,60 -617,97 -123,96 -28,89 360,28 -21,33 -56,40 703,03 1.001,65 2,43 84,76 -110,64 -28,62 -9,11 319,46 -241,66 -71,01 -241,69 -49,09 -5,33 teknik sonuçları ise 2012 yılını 589 milyon TL zararla kapanırken, bu yılın aynı döneminde gerçekleştirilen faaliyetlerden 935 milyon TL kâr elde edilmiştir. 2013 yılında ortaya çıkan en dikkat çekici husus kasko branşındaki olumlu gelişimdir. 2012 yılında kasko branşını 61 milyon TL zararla kapatan sektör, 2013 yılını 702 milyon TL kârla kapatmıştır. İkinci olumlu gelişme ise 2012 yılında 1.285 milyon TL ile kapanan trafik sigortasındaki zararın 2013 yılında 654 milyon TL’ye gerilemesidir. Esasında 2012 yılı ile 2013 yılı arasındaki bu fark, bir sigorta şirketinin ilgili branş sonuçlarında ortaya çıkan dalgalanmadan kaynaklanmaktadır. Bu şirketin sonuç- larını dışarıda bıraktığımızda, sektör trafik sigortasında önemli bir gelişim gösterememiştir. Bir diğer kayda değer husus ise “Yangın ve Doğal Afetler” branşında elde edilen 219 milyon TL tutarındaki teknik kârdır. Bir önceki yıl 48 milyon teknik kâr ile kapatılan bu branşta risk değerlendirme süreçlerindeki iyileştirmeler, doğru fiyatlama ve başarılı risk seleksiyonu ile teknik kârda % 360 oranında artış sağlanmıştır. 2- Mali Sonuçlar Yatırım Gelirleri Fin. Yatırımlardan Elde Edilen Gelirler Fin. Yat. Nakte Çevrilmesinden Elde Edilen Kârlar Finansal Yatırımların Değerlemesi Kambiyo Karları İştiraklerden Gelirler Bağlı Ort.ve Müşt.Yön.Tabi Teşeb.Gel. Arazi, Arsa İle Bin.'dan Eld.Ed.Gel. Türev Ürünlerden Elde Edilen Gelirler Diğer Yatırımlar Hayat Teknik Bölümünden Aktarılan Yatırım Gel. Yatırım Giderleri Yatırım Yönetim Giderleri (-) Yatırımlar Değer Azalışları (-) Yatırımların Nakte Çevrilmesinden Oluşan Zararlar (-) Hayat Dışı Teknik Böl. Aktarılan Yatırım Gelirleri (-) Türev Ürünler Son.Oluşan Zararlar (-) Kambiyo Zararları (-) Amortisman Giderleri (-) Diğer Yatırım Giderleri (-) Diğer Faal. Gelir & Giderler(+/-) Karşılıklar Hesabı (+/-) Reeskont Hesabı (+/-) Zorunlu Deprem Sigortası Hesabı (+/-) Enflasyon Düzeltmesi Hesabı (+/-) Ertelenmiş Vergi Varlığı Hesabı (+/-) Ert. Vergi Yükümlülüğü Gideri (-) Diğer Gelir Ve Kârlar Diğer Gider Ve Zararlar (-) Önceki Yıl Gelir Ve Kârları Önceki Yıl Gider Ve Zararları(-) Net Dönem Kârı Veya Zararı 2013-12 1.658.136.413 677.373.689 62.151.944 159.946.109 469.687.331 55.027.683 146.245.421 83.674.745 4.178.302 251.453 -400.265 -1.417.017.361 -26.731.224 -6.703.998 -103.198.992 -886.016.277 -4.657.221 -262.313.106 -111.709.234 -15.687.309 -168.579.708 -249.293.549 -9.040.562 905.079 - -14.026.433 -12.015.953 163.314.695 -49.261.296 2.656.722 -1.818.412 72.539.343 2012-12 1.023.193.642 662.237.690 66.713.808 85.768.921 108.974.589 55.348.972 1.608.935 37.343.168 4.632.071 565.488 - -1.015.749.532 -27.379.558 -15.386.273 -8.181.826 -722.501.491 -434.751 -136.513.784 -94.644.766 -10.707.083 -13.704.942 -183.116.892 -2.490.952 758.302 - 180.823.769 -6.112.868 30.345.271 -33.409.722 634.275 -1.136.125 -6.260.832 Değişim (%) 62,05 2,29 -6,84 86,48 331,01 -0,58 8.989,58 124,07 -9,80 -55,53 39,50 -2,37 -56,43 1.161,32 22,63 971,24 92,15 18,03 46,51 1.130,07 36,14 262,94 19,36 -107,76 96,57 438,19 47,45 318,86 60,05 -1.258,62 29 SİGORTA İSTATİSTİKLERİ 2013 yılında “Yatırım Gelirleri” % 62 oranında artarak 1.658 milyon TL’ye ulaşırken, “Yatırım Giderleri”nde % 40 oranında bir artış meydana gelmiş ve yatırım gelirleri yatırım giderlerinin 241 milyon TL üzerinde gerçekleşmiştir. “Diğer Faaliyet Gelir ve Giderleri” hesabı 2012 yılında 14 milyon TL giderle kapanmışken, 2013 yılında 169 milyon TL giderle kapanmıştır. Bu gelişmeler çerçevesinde, 2013 yılında hayat dışı sigorta şirketleri 73 milyon TL mali gelir elde etmişlerdir. II- HAYAT - EMEKL‹L‹K Ş‹RKETLER‹ A- B‹LANÇO 1- Aktif Cari Varlıklar 2013-12 Pay› (%) 2012-12 Aktifeki Pay› (%) Değişim (%) 25.067.123.262 65,75 21.826.383.224 68,43 14,85 Nakit Ve Nakit Benzeri Varlıklar 3.705.509.331 9,72 3.300.481.954 10,35 12,27 Fin.Varl. İle Riski Sigort.Ait Fin.Yat. 6.044.444.471 15,86 6.352.566.748 19,92 -4,85 15.062.030.886 39,51 11.957.327.629 37,49 25,96 3.611.606 0,01 9.866.222 0,03 -63,39 14.903.016 0,04 16.743.205 0,05 -10,99 224.711.288 0,59 171.323.266 0,54 31,16 11.912.664 0,03 18.074.200 0,06 -34,09 Cari Olmayan Varlıklar 13.055.305.103 34,25 10.067.673.555 31,57 29,68 Esas Faaliyetlerden Alacaklar 11.935.267.420 31,31 9.022.522.337 28,29 32,28 0,00 0,00 Esas Faaliyetlerden Alacaklar İlişkili Taraflardan Alacaklar Diğer Alacaklar Gelecek Aylara Ait Giderler Diğer Cari Varlıklar İlişkili Taraflardan Alacaklar Diğer Alacaklar - 0,00 - 218.824 0,00 198.191 0,00 10,41 66.216.037 0,17 67.271.870 0,21 -1,57 Maddi Varlıklar 138.567.322 0,36 137.658.580 0,43 0,66 Maddi Olmayan Varlıklar 857.567.013 2,25 803.822.275 2,52 6,69 Gelecek Yıllara Ait Giderler 14.821.546 0,04 11.223.714 0,04 32,06 Diğer Cari Olmayan Varlıklar 42.646.942 0,11 24.976.591 0,08 70,75 38.122.428.367 100,00 31.894.056.781 100,00 19,53 Finansal Varlıklar AKTİF TOPLAMI Hayat ve emeklilik branşlarında faaliyet gösteren sigorta şirketlerinin aktif toplamı geçen yıla oranla yaklaşık % 20 oranında bir artış göstererek 38.122 milyon TL’ye ulaşmıştır. “Cari Varlıklar”da % 15, “Cari Olmayan Varlıklar”da ise % 29,68 oranında artış meydana gelmiştir. “Cari Varlıklar” ile “Cari Olmayan Varlıklar”ın aktif içindeki payları sırasıyla % 66 ve % 34 oranında gerçekleşmiştir. 30 Aktifeki “Cari Varlıklar” altındaki 15.062 milyon TL tutarındaki “Esas Faaliyetlerden Alacaklar” tutarının 14.615 milyon TL’si; “Cari Olmayan Varlıklar” altında yer alan 11.935 milyon TL tutarındaki “Esas Faaliyetlerden Alacaklar” kaleminin 11.798 milyon TL’si de “Emeklilik Faaliyetinden Alacaklar” altındaki “Saklayıcı Şirketten Alacaklar” kaleminden oluşmaktadır. 2- Pasif 2013-12 Kısa Vadeli Yükümlülükler 18.801.478.387 Finansal Borçlar 38.876.034 Esas Faaliyetlerden Borçlar 15.179.511.404 İlişkili Taraflardan Borçlar 25.334.944 Diğer Borçlar 67.026.563 Sigortacılık Teknik Karşılıkları 3.261.690.660 Ödenecek Vergi Vb. Yüküm. 66.874.951 Diğer Risklere İlişkin Karşılıklar 102.031.476 Gelecek Aylara Ait Gelirler 47.605.528 Diğer Kısa Vadeli Yükümlülükler 12.526.827 Uzun Vadeli Yükümlülükler 15.557.269.157 Finansal Borçlar - Esas Faaliyetlerden Borçlar 11.796.883.444 İlişkili Taraflara Borçlar 128.598 Diğer Borçlar 556.061 Sigortacılık Teknik Karşılıkları 3.634.180.740 Diğer Yükümlülükler ve Karşılıklar 6.466.255 Diğer Risklere İlişkin Karşılıklar 26.349.937 Gelecek Yıllara Ait Gelir ve Gider Tah. 640.451 Diğer Uzun Vadeli Yükümlülükler 92.063.670 Özsermaye 3.763.680.823 Ödenmiş Sermaye 2.335.141.571 Sermaye Yedekleri 137.600.107 Kâr Yedekleri 895.873.058 Geçmiş Yıllar Kârları 108.765.963 Geçmiş Yıllar Zararları(-) -175.835.448 Dönem Net Kârı 462.135.572 PASİF TOPLAMI 38.122.428.367 Hayat ve emeklilik şirketlerinin özsermayeleri 2012 yılına kıyasla % 7 oranında artış göstererek 3.764 milyon TL’ye yükselmiştir. Özsermayenin Pasif Toplamı içindeki payı bu dönem % 1 azalarak % 10’a gerilemiştir. Sektörün kısa vadeli yükümlülükleri 2013 yılı içinde % 19 oranında artış göstererek 18.801 milyon TL’ye yükselirken, uzun vadeli yükümlülükleri % 23 oranında artarak 15.557 milyon TL’ye yükselmiştir. Bir önceki yıl “Kısa ve Uzun Vadeli Sigortacılık Teknik Karşılıkları”nın toplam pasif içerisindeki payı % 22 iken, 2013 yılında % 4 gerileyerek % 18 olarak gerçekleşmiştir. Pasifteki Pay› (%) 2012-12 49,32 15.742.037.674 0,10 65.010.578 39,82 12.004.524.139 0,07 20.824.286 0,18 42.362.543 8,56 3.402.198.583 0,18 77.861.270 0,27 74.769.216 0,12 40.831.300 0,03 13.655.760 40,81 12.636.436.562 0,00 - 30,94 8.878.309.048 0,00 166.035 0,00 419.071 9,53 3.629.495.781 0,02 5.153.850 0,07 22.738.812 0,00 100.128 0,24 100.053.837 9,87 3.515.582.546 6,13 2.325.500.153 0,36 135.753.778 2,35 819.430.828 0,29 100.643.860 -0,46 -302.824.575 1,21 437.078.501 100,00 31.894.056.781 Pasifteki Pay› (%) 49,36 0,20 37,64 0,07 0,13 10,67 0,24 0,23 0,13 0,04 39,62 0,00 27,84 0,00 0,00 11,38 0,02 0,07 0,00 0,31 11,02 7,29 0,43 2,57 0,32 -0,95 1,37 100,00 Değişim (%) 19,43 -40,20 26,45 21,66 58,22 -4,13 -14,11 36,46 16,59 -8,27 23,11 0,00 32,87 0,00 32,69 0,13 25,46 15,88 539,63 -7,99 7,06 0,41 1,36 9,33 8,07 -41,93 5,73 19,53 2013 yılında hayat sigorta şirketleri ve emeklilik şirketleri, 2012 yılında elde ettikleri karı % 6 oranında artırmışlardır. Pasifte yer alan kalemlere dikkat ettiğimizde, kısa ve uzun vadeli yükümlükler arasında yer alan ve pasif tarafın büyüklük anlamında ilk iki kalemini oluşturan “Esas Faaliyetlerden Borçlar” kalemlerinin tamamına yakını “Emeklilik Faaliyetlerinden Borçlar” kalemi altındaki “Katılımcılara Borçlar”dan meydana gelmektedir. 3.261 milyon TL tutarındaki kısa vadeli sigortacılık teknik karşılıklarının 2.106 milyon TL’si, 3.634 milyon TL tutarındaki uzun vadeli sigortacılık teknik karşılıklarının ise 3.527 milyon TL’si hayat matematik karşılıklarından oluşmaktadır. 31 SİGORTA İSTATİSTİKLERİ B- KÂR/ZARAR HESABI 1- Teknik Sonuçlar YAZILAN PR‹MLER/KATKI PAYI HAYAT FERDİ KAZA HASTALIK-SAĞLIK TOPLAM BİREYSEL EMEKLİLİK TEKN‹K KÂR 2013-12 2012-12 Değişim (%) 2013-12 2012-12 Değişim (%) 3.395.286.902 180.541.047 347.180.525 3.923.008.474 5.616.795.716 2.710.765.094 139.497.268 287.417.287 3.137.679.650 3.784.069.111 25,25 29,42 20,79 25,03 48,43 428.305.508 32.530.361 12.277.346 473.113.215 -174.796.137 246.581.396 4.549.174 17.512.520 268.643.090 12.330.132 73,70 615,08 -29,89 76,11 -1.517,63 1- Mali Sonuçlar 2013-12 Değişim (%) Yatırım Gelirleri 512.149.154 461.926.737 10,87 Finansal Yatırımlardan Elde Edilen Gelirler 334.622.090 337.821.283 -0,95 Finansal Yatırımların Nakde Çevr. Elde Edilen Kârlar 40.744.418 19.055.573 113,82 Finansal Yatırımların Değerlemesi 74.105.846 66.818.680 10,91 Kambiyo Karları 37.827.170 11.151.304 239,22 608.027 776.580 -21,70 İştiraklerden Gelirler Bağlı Ortak. Ve Müşterek Yönetime Tabi Teşeb. Gel. Arazi, Arsa İle Binalardan Elde Edilen Gelirler Türev Ürünlerden Elde Edilen Gelirler Diğer Yatırımlar Hayat Teknik Bölümünden Aktarılan Yatırım Gel. Yatırım Giderleri - 21.968 0 ,00 6.020.189 5.778.789 4,18 515.333 1.391.101 -62,96 2.904.300 7.631.449 -61,94 14.801.782 11.480.010 28,94 -159.825.374 -109.818.488 45,54 Yatırım Yönetim Giderleri (-) -8.273.526 -4.308.559 92,03 Yatırımlar Değer Azalışları (-) -33.524.063 -8.200.710 308,79 Yatırımların Nakte Çevr. Oluşan Zararlar (-) -10.262.514 -4.271.706 140,24 -8.643.198 -9.585.060 -9,83 Hayat Dışı Teknik Böl. Aktarılan Yatırım Gelirleri (-) Türev Ürünler Sonucunda Oluşan Zararlar (-) -304.448 -35.305 0,00 Kambiyo Zararları (-) -21.904.827 -17.393.022 25,94 Amortisman Giderleri (-) -73.002.880 -62.451.345 16,90 Diğer Yatırım Giderleri (-) -3.909.918 -3.572.780 9,44 Diğer Faaliyetlerden Gelir &Giderler(+/-) -27.036.656 -28.356.539 -4,65 Karşılıklar Hesabı (+/-) -31.938.936 -34.202.856 -6,62 Reeskont Hesabı (+/-) -1.135.393 46.030 -2.566,64 Zorunlu Deprem Sigortası Hesabı (+/-) - - 0,00 Enflasyon Düzeltmesi Hesabı (+/-) - - 0,00 Ertelenmiş Vergi Varlığı Hesabı (+/-) 32 2012-12 4.957.270 14.368.857 -65,50 Ertelenmiş Vergi Yükümlülüğü Gideri (-) -3.892.214 -174.706 2.127,86 Diğer Gelir Ve Kârlar 25.937.907 11.745.809 120,83 Diğer Gider Ve Zararlar (-) -22.148.364 -21.016.170 5,39 Önceki Yıl Gelir Ve Kârları 2.284.795 1.072.036 113,13 Önceki Yıl Gider Ve Zararları(-) -1.101.721 -195.539 463,43 Net Dönem Kârı Veya Zararı 325.287.125 323.751.710 0,47 Hayat ve emeklilik şirketlerinin hayat branşı prim üretiminde bir önceki yıla göre % 25 oranında bir artış gerçekleşmiş ve prim üretimi 3.395 milyon TL olarak gerçekleşmiştir. Buna karşılık hayat branşı teknik kârı % 74 oranında artarak 428 milyon TL’ye yükselmiştir. Emeklilik branşında ise bir önceki yıl gerçekleşen 12 milyon TL tutarındaki kâr, bu dönem 175 milyon TL zarara dönüşmüştür. Hayat ve emeklilik şirketlerinin hayat dışı branşlarda gerçekleştirdiği prim üretimi kaza branşında % 29 oranında artarak 181 milyon TL’ye yükselmiştir. Hastalık/sağlık branşında ise hayat şirketlerinin üretimi % 21 oranında artarak 347 milyon TL olarak gerçekleşmiştir. Hayat ve emeklilik şirketleri, ferdi kaza sigortasında 33 milyon TL, sağlık branşında ise 12 milyon TL teknik kâr elde etmişlerdir. Hayat ve emeklilik şirketleri 512 milyon TL yatırım gelirlerine karşılık 160 milyon TL yatırım gideri yapmış ve 27 milyon TL tutarında diğer faaliyetlerden kaynaklanan giderlerin de eklenmesiyle, 2013 yılını 325 milyon TL mali kâr ile kapatmışlardır. Bu kapsamda yatırım gelirleri % 11, yatırım giderleri % 46 artış gösterirken; diğer faaliyetlerden gelir ve giderler % 5 oranında azalmış ve net dönem mali kârı 325 milyon TL tutarında gerçekleşmiştir. m UZMAN GÖZÜYLE Kefalet sigortası genel şartları Merve Nur AKTAŞ Türkiye Sigorta Birliği / Uzman GİRİŞ Günümüzde gelişen ticari ilişkiler ve diğer ülkelerle imzalanan kapsamlı sözleşmeler, beraberinde borç yükümlülüğünün yerine getirilmemesi halinde ne olacak sorusunu akla getirmektedir. İlişkilerin artması taraflar arasında güven temelinin kuvvetli bir biçimde inşa edilmesi ihtiyacını doğururken, özellikle yurtdışı bazlı sözleşmesel ilişkilerde finansal olarak güçlü olan; ancak gerçekleştirdiği projelerin büyüklükleri sebebi ile bankalardan yeteri tutarda teminat mektubu bulamayan şirketlerin garanti ihtiyaçlarına çözüm bulamama sorununu ortaya çıkarmakta; üçüncü şahıs bir garantörün varlığına ihtiyaç duyulmaktadır. Kefalet sigortası, anılan ihtiyaçlardan doğmuş olup borç yükümlülüğünün bulunduğu ilişkilerde, sigorta şirketleri veya dolaylı kefalet aktörlerinin rol alması amaçlanmıştır. 1 Kefalet sigortasının özellikle dış ticaret kulvarında büyük öneme sahip olduğu göze çarpmaktadır. Kefalet sigortasının Amerika’da yaygın uygulamasının olduğu; Avrupa ülkelerinde de kefalet sigortasına yönelik talebin son yıllarda artış gösterdiği dikkat çekmektedir. ödememesi halinde bundan kişisel olarak sorumlu olmayı taahhüt eder. 2-TÜRK BORÇLAR KANUNU’NDA KEFALET Borç altına giren kimseye kefil, kefilin kendisi lehine borç altına girdiği kimseye alacaklı denir; asıl borçlu kefalet sözleşmesinde taraf değildir. Bu tanım dikkate alındığında kefalet bir ödeme, bir ifa garantisi gibi ortaya çıkmaktadır. Bu ödeme asıl sözleşmede borçlu olmayan üçünü bir şahıs tarafından gerçekleştirilecek; kefil başkasının borcu için devreye girecektir. En kısa haliyle başka bir kimsenin borcunun ödenmesini sağlama olarak tanımlanan kefalet, insanlık tarihinin en eski hukuksal işlemlerinden birini teşkil etmektedir. Bu sebeple eski hukuk sistemlerinin hemen hepsinde kefalet ilişkisi karşımıza çıkmaktadır. Kefalet sözleşmesi ile alacaklı ile asıl borçlu arasındaki hukuksal ilişkiden kaynaklanan borçlar güvence altına alınır. Güvence altına alınan borç haksız eylem, haksız iktisap, kanun veya başka bir borç kaynağından doğabilecektir. Türk Borçlar Kanunu’nun 581’inci maddesine göre: “Kefalet sözleşmesi, kefilin alacaklıya karşı, borçlunun borcunu ifa etmemesinin sonuçlarından kişisel olarak sorumlu olmayı üstlendiği sözleşmedir.” Bu noktada üzerinde durulacak husus şudur ki; kefil, kefalet ilişkisinde, borçlunun borcunu ödemesini temin etmeyi taahhüt etmez; borçlunun borcunu 3-KEFALET SİGORTASI GENEL ŞARTLARI Türkiye’de de tüketicilerden ve şirketlerden gelen talepler doğrultusunda 01.02.2014 tarihinde yürürlüğe giren Kefalet Sigortası Genel Şartları yayımlanmış; kefalet sigortası ürünlerinin şirketler tarafından sunulması düzenlenmiş bulunmaktadır. 33 UZMAN GÖZÜYLE Kefalet Sigortası Genel Şartları’nın “A.2-Teminat Türleri ve Tanımlar” başlıklı maddesi uyarınca sayılanlarla sınırlı olmamak üzere, kefalet sigortası kapsamında sunulan teminatlar; da üstlenici, kefalet sağlayan kurum tarafından tecrübe ve teknik kapasite ile finansal yeterlilik konularında bir değerlendirmeye tutulmaktadır. • • • • • • • • Kefalet sigortasının özellikle dış ticaret kulvarında büyük öneme sahip olduğu göze çarpmaktadır. Kefalet sigortasının Amerika’da yaygın uygulamasının olduğu; Avrupa ülkelerinde de kefalet sigortasına yönelik talebin son yıllarda artış gösterdiği dikkat çekmektedir. Kefalet sigortasının özellikle kreditörler, proje sahipleri, alacaklılar, konsorsiyum ortakları ve taşeronları gibi geniş bir kesimi güvence altına aldığı yurtdışı örneklerinde görülmektedir. Avans Ödeme Teminatı İmalat/Bakım/Onarım Teminatı Emniyeti Suiistimal Teminatı Gümrük ve Mahkeme Teminatı İhaleye Katılım (Geçici Teminat) Teminatı Ödeme Teminatı Performans Teminatı Sözleşme Teminatı’dır. Borçlar Kanunu’ndaki tanıma paralel bir şekilde kefalet sigortası, sözleşmenin bir tarafının diğer tarafa karşı olan yükümlülüklerini yerine getirmemesi ya da borçlunun alacaklı tarafa borcunu ödeyememesi halinde kefilin sözleşmede öngörülmüş olan miktarı, alacaklı tarafa ödeyeceğini garanti eden yasal sözleşmelerdir. Kefalet sigortası ile üstlenicinin üstlendiği işi iflas, mali bünye zafiyeti, yetersiz teknik kapasite nedeni ile yerine getirilememesi halinde alacaklıya güvence sağlanmaktadır. Dünya genelindeki uygulamalara bakıldığında, kefalet sigortası işlemlerinin genellikle sigorta şirketleri veya sigorta şirketlerinin iştirakleri tarafından gerçekleştirildiği ve söz konusu işlemlerin sigortacılıkla ilgili düzenleyici kurumlar tarafından denetlendiği görülmektedir. Kefalet sigortası işlemleri kapsamın- 34 Bu çerçevede yerli inşaat firmalarının uluslararası pazarlarda yüksek kapasite gerektiren işler üstlenmesine olanak sağlanması; yurt dışındaki proje sahiplerine verilen teminat mektuplarının haksız yere çağırılmasının önlenmesi; Türk bankalarının teminat mektuplarını kabul etmeyen yabancı ülkelerde iş alınmasının kolaylaşması; yabancı üstlenicilerin yerel firmalarla konsorsiyum ya da taşeronluk ilişkisi kurulması aşamasında işverene güvence sağlanması; banka teminat mektuplarına rekabetçi fiyatlama olanağı yaratılması; üstlenicinin yükümlülüklerini yerine getirme kapasitesinin arttırılmasına imkan verilmesi kefalet bonolarının sağladığı faydalar arasında yer almaktadır. m GÜVENCE HESABI Sigortasız araç sayısı artıyor mu?.. A. Kadir KÜÇÜK Güvence Hesab› Müdürü sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 85’inci maddesiyle bir motorlu aracın işletilmesinden dolayı doğan zararlar için işletenin ve araç işleticisinin bağlı olduğu teşebbüs sahibinin hukuki sorumlulukları olduğu açıklanmış ve aynı Kanunun 91’inci maddesiyle işletenlerin bu sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası (Trafik Sigortası) yaptırılması zorunlu tutulmuştur. 2918 Trafik sigortası dahil, kapsamında bulunan zorunlu sigortaların sağladığı güvencelerden yoksun kalınması nedeniyle kişilerin uğrayacakları bedeni zararların giderilmesi amacıyla kurulmuş olan Güvence Hesabı aşağıdaki hallerde teminat sağlamaktadır: - Zarar veren aracın, dolayısıyla sigortası tespit edilemeyen aracın vermiş olduğu bedeni zararlar, - Rizikonun meydana geldiği tarihte geçerli teminat tutarları dahilinde sigortası bulunmayan araçların vermiş oldukları bedeni zararlar, - Çalınmış ve gasp edilmiş bir aracın karıştığı kazalarda işletenin sorumlu tutulmadığı, dolayısıyla sigorta teminatının geçerli olmadığı durumlarda kişiye vermiş oldukları bedeni zararlar, Son zamanlarda trafik sigortası primlerinde artışlar gözlenmekle birlikte sigortasızlık oranlarının da arttığı gözlemlenmektedir. Trafiğe çıkan her beş araçtan birinin sigortası bulunmamaktadır… Kaza anında geçerli olan teminatlar çerçevesinde Güvence Hesabı tarafından karşılanmaktadır. Güvence Hesabı’nın kapsamında, Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası (Trafik Sigortası), Zorunlu Karayolu Taşımacılık Mali Sorumluluk Sigortası, Karayolu Yolcu Taşımacılığı Zorunlu Koltuk Ferdi Kaza Sigortası, Tehlikeli Maddeler Zorunlu Sorumluluk Sigortası ve Tüpgaz Zorunlu Sorumluluk Sigortası gibi branşların olmasına karşın bunların içerisinde en etkin ve en faal olan branş Trafik Sigortası’dır. Ülke bazında kapsamı en yaygın olan Trafik Sigortası, Güvence Hesabı’nda da payı en yüksek olan sigorta branşıdır. Trafik Sigortası’nın Güvence Hesabı’ndaki payı yüzde 90’lara varırken, Zorunlu Koltuk Ferdi Kaza Sigortası yüzde 10 civarında ve Zorunlu Taşımacılık yüzde 1 oranında pay almaktadır. 31 Aralık 2013 itibariyle sigorta branşlarının Güvence Hesabı’ndaki dağılımları şöyledir: 35 GÜVENCE HESABI Güvence Hesabı Ödemeler Branşlar Trafik Ferdi Kaza Koltuk Taşımacılık Tehlikeli Maddeler Tüpgaz Toplam Adet 45.394 289 85 25 3 45.796 31.12.2013 Ödeme Tutar 255.021.327 % 89,2 26.584.349 % 9,3 2.900.835 %1 1.398.974 % 0,5 90.675 % 0,03 285.996.160 % 100 Trafik Sigortası Güvence Hesabı’nın yaptığı ödemeler içerisinde önemli bir yer tutmaktadır. Bu nedenle Trafik Sigortası’nda yapılan her türlü değişiklik Güvence Hesabı’nı yakından etkilemektedir. Örneğin Trafik Sigortası primlerinde yapılan artışlar, aynı paralelde Güvence Hesabı’na aktarılacak katkı paylarını etkilemekte ve Hesabın gelirlerinin artmasına yol açmaktadır. Buna karşın bu sigorta branşında sigortasızlık oranının artması da yine aynı paralelde Güvence Hesabı ödemlerinin artmasına yol açacaktır. Trafik Sigortası Payı Trafik % 89 Ferdi Kaza Koltuk %9 Taşımacılık %1 Son zamanlarda trafik sigortası primlerinde artışlar gözlenmekle birlikte sigortasızlık oranlarının da arttığı gözlemlenmektedir. TUİK verilerine göre son 5 yıl içerisinde Türkiye’deki araç sayısının yüzde 33,5 artmak suretiyle 31.12.2013 tarihinde 17,9 milyona ulaştığı görülmektedir. Bu karşılık 2008 yıllarında yüzde 24 civarında olan sigortasızlık oranı 2010 ve 2011 yıllarında yüzde 23, 22 ve hatta 21 oranına gerilediği, ancak 2013 yılında tekrar yükselişe geçtiği ve 31.12.2013 itibariyle sigortasızlık oranının yüzde 22,54 olduğu gözlemlenmektedir. 36 Yıllara Göre Sigortasızlık Oranı Tarih 30.09.2008 30.04.2010 31.12.2010 31.10.2011 30.04.2012 30.04.2013 31.12.2013 Yürürlükteki Poliçe Sayısı Araç Sayısı 10.179.782 13.436.961 11.016.227 14.425.594 11.625.613 15.095.603 12.431.522 15.812.460 12.714.857 16.200.876 13.378.543 17.350.448 13.895.547 17.939.447 SigortasızSigortasızlık Araç Sayısı Oranı 3.257.179 %24,24 3.409.367 %23,63 3.469.990 %22,99 3.380.938 %21,38 3.486.019 %21,52 3.971.905 %22,89 4.043.900 %22,54 Türkiye çapında yüzde 22,5 gibi bir sigortasızlık oranının çok yüksek bir oran olduğunun kabulü gerekir. Bu verilere göre trafiğe çıkan her beş araçtan birinin sigortası bulunmamaktadır. Ancak sigortasız araçların kendi içerisindeki dağılımına bakıldığında, sigortasızlık oranının yüksek olmasının sebebinin daha ziyade motosiklet ve traktör gibi araçlardan kaynaklandığı görülecektir. Sigortasız Araçların Dağılımı (31.12.2013) Araç Cinsi Otomobil Minibüs Otobüs Kamyonet Kamyon Traktör Motosiklet Diğer TOPLAM Yürürlükteki SigortasızSigortasızlık Poliçe Sayısı Araç Sayısı Araç Sayısı Oranı 8.476.513 9.283.923 807.410 % 8.70 327.126 421.848 94.722 % 22.45 197.138 219.885 22.747 % 10.34 2.564.854 2.933.050 368.196 % 12.55 600.962 755.950 154.988 % 20.50 704.030 1.565.817 862.787 % 55.10 1.005.126 2.722.826 1.717.700 % 63.09 20.798 36.148 15.350 % 42.46 13.895.547 17.939.447 4.043.900 % 22.54 NIÇIN BU ARAÇLARDA SIGORTASIZLIK ORANI YÜKSEKTIR? Öncelikle traktörlerde oranın yüksek olması, bu araçların kırsal kesimlerde kullanılmasından kaynaklanmaktadır. Kırsal alanlarda kullanılan bu tür araçlar için sigorta yaptırma bilinci oldukça düşüktür. Kırsal alanda yaşayan kişiler sigortanın sağladığı imkanları bilmediğinden genellikle ve büyük bir çoğunlukla traktör veya tarımda kullanılan diğer araçlar için sigorta yaptırma ihtiyacı duymamaktadırlar. Motosiklet gurubunda sigortasızlık oranının yüksek olmasının en önemli sebebi ise çıkarılmış olan kanun ve mevzuatlardır. Uygulamayla ilgili Karayolları Trafik Yönetmeliği’nin 3’üncü maddesinde de motorlu bisiklet, silindir hacmi 50 santimetre küpü geçmeyen motorlu araç olarak tanımlanmış, Karayolları Trafik Kanunu’nun 103’üncü maddesinde motorlu bisiklet sürücülerinin hukuki sorumluluklarının genel hükümlere tabi olacağı açıklamıştır. Kanun ve yönetmelikte yapılan bu düzenlemelerden yola çıkılarak motor hacmi 50 santimetre küpü geçmeyen motorlu bisikletlerin hukuki sorumluluklarının genel hükümlere tabi olacağı ve dolayısıyla bu tür araçların kanundan kaynaklanan Trafik Sigortası yaptırma zorunluluğu bulunmadığı sonucuna varılmaktadır. Sırf bu istisnadan yararlanmak amacıyla motor hacmi 49 santimetre küp olan araçlar imal edilmektedir. Motorlu bisikletler için getirilen bu istisna uygulaması motosiklet gurubunu yakından etkilemiş ve bu araç gurubunun tamamında sigortasızlık oranın artmasında önemli rol oynamıştır. Zaten sigorta yaptırma eğiliminin düşük olduğu ülkemizde yapılan bu tür düzenlemelerin sigortasızlığı ne kadar etkilediği sonuçlardan görülmektedir. Sigortasız olarak trafik kazasına karışan araçların neden olduğu bedeni zararlar bir şekilde Güvence Hesabı tarafından karşılanmakta ve zarar görenlerin mağduriyetleri kısmen de olsa giderilmektedir. Ancak unutmamak lazım ki Güvence Hesabı yaptığı ödemelerden sonra, sigortayı yaptırmayan sorumlulara rücu etmektedir. Rücu sonrası sigorta yaptırmayanların maddi açıdan, zarar görenlerden ve hatta onlardan daha fazla mağdur olacakları kaçınılmazdır. Temennimiz kanun ve mevzuatlarla yapılan bu yanlışlığın bir an önce düzeltilmesi ve trafiğe çıkan motorlu araçların hiçbir ayırıma tabi olmaksızın sigorta yaptırmalarının sağlanmasıdır. m 37 GÜNCEL 2014 Rekabet Mektubu yayımlandı… 2014 Ana teması “Rekabet politikası ve sivil toplum kuruluşları/teşebbüs birlikleri ilişkisi” olan mektup, sivil toplum kuruluşları olan bütün oda, dernek, birlik, sendika ve bunların üst organlarına ithafen yazıldı. Rekabet Kurumu’nun 6. Rekabet mektubu, Kurum Başkanı Prof. Dr. Nurettin Kaldırımcı’nın imzasıyla yayımlandı. Bir piyasada faaliyet gösteren gerçek ya da tüzel kişi tüm ekonomik aktörlerin oluşturduğu her türlü “vakıf, oda, dernek, birlik, federasyon ya da konfederasyon” gibi yapıların, Rekabet Kanunu çerçevesinde teşebbüs birliği olduğu belirtilen Rekabet Kurumu mektubunda, kamu kurumu niteliğindeki meslek teşekkülleri ve diğer gönüllülük esaslı sivil toplum örgütlerinin, “kamu yönetiminin demokratikleşmesi”, “katılımcı demokrasi” ve “yönetime katılmanın kurumsallaşması” gibi çağdaş eğilim ve değerler bakımından stratejik bir görev ve sorumluluk ifa ettiklerini vurgulanıyor ve bu kuruluşların “rekabetçi yaklaşımın gerektirdiği oyun kurallarına ya da rekabet hukukuna uyum” konusuna ağırlık vermelerinin ve özen göstermelerinin önemine değiniliyor. ı ın kan CI’n Baş DIRIM mu L Kuru ttin KA t e re ab Rek Dr. Nu f. Pro T ABE U REKKTUB ME 9 de No: 7. Cad allesi 159 A /ANKAR eler Mah 79 20 Çankaya Üniversit 12) 266 Bilkent06800 Fax: (0.3 44 44 • 12) 291 Tel: (0.3 Mektupta, Rekabet Kanunu çerçevesinde, bir “teşebbüs birliği/meslek örgütü”nün, hem kendisinin hem de üyelerinin yapması gerekenleri üç başlık altında toplanıyor: “Teşebbüs birlikleri, Rekabet Kurumu’nun inceleme ve yaptırımlarına maruz kalmamak için piyasalarda rekabeti bozma veya kısıtlama amacı ya da etkisi olan karar ve uygulamalardan uzak durmalıdır. Yöneticiler, teşebbüslerin aralarındaki rekabeti bozucu anlaşma yapma konusunda vakıf, oda, dernek ve birliklerin bir platform olarak kullanılmasına müsaade etmemelidir. Vakıf, oda, dernek ve birliklerin yönetim ve yöneticileri, rekabet kurallarına uyum konusunda üyelerini bilgilendirmeli, gerekirse onlara danışmanlık yapmalıdır.” Ayrıca; Rekabet Kurumu’nun, teşebbüs birliklerini rekabetçi anlayışın yerleşmesi konusunda paydaşı olarak görmekte olduğunun altı çiziliyor ve yapılacak tüm çalışmalarda teşebbüs birliklerine gereken katkıların sağlanacağı ifade ediliyor. Teşebbüs birliklerinden Kurum tarafından yapılan düzenlemelere ilişkin katkı ve görüş beklendiği de belirtiliyor. 2014 Rekabet Kurumu Mektubu’na www.guvenceliyasam.com adresinden ulaşabilirsiniz. m 38 SİGORTA TAHKİM KOMİSYONU 2013’de Sigorta Tahkim Komisyonu İbrahim TAŞBAŞI Sigorta Tahkim Komisyonu Müdürü yuşmazlık başvurularını kabul etmeye 2009 yılı sonlarında başlayan Komisyon için, 2013 yılı sigorta uyuşmazlıklarının çözümünde tamamlanan dördüncü takvim yılı olmuştur. 2013 yılında da Komisyon’a yapılan başvuru adedi önceki yıllarda olduğu gibi artış göstermiş, ayrıca başvurular daha büyük bir çeşitlilik arz etmiştir. U 2013 yılında ayrıca 5684 sayılı Sigortacılık Kanunu’nun 30’uncu maddesinin 12’nci fıkrasında yapılan değişiklik ile beş bin Türk Lirası ve üzerindeki uyuşmazlıklar hakkında verilen hakem kararlarına karşı kararın Komisyon’ca ilgiliye bildiriminden itibaren on gün içinde bir defaya mahsus olmak üzere Komisyon nezdinde itiraz yolu açılmıştır. Söz konusu yasal değişiklik çerçevesinde Hazine Müsteşarlığı’nca hazırlanan Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik, 24 Temmuz 2013 tarih ve 28717 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanmış olup, Yönetmelik kapsamında itiraz usulünün işleyişine ilişkin düzenlemelerin yanında sigorta ve itiraz hakemliğine kabul şartlarına ilişkin de yeni düzenlemeler getirilmiştir. İtiraz talebi münhasıran bu talepleri incelemek üzere Komisyon tarafından teşkil edilen hakem heyetlerince incelendiğinden, itiraz başvurularını incelemek üzere sürekli ve geçici itiraz hakemleri, görevlerine başlamışlardır. Komisyona yapılan başvuru adedi 2011 yılında 1.857, 2012 yılında ise 2.353 olurken, 2013 yılında yapılan başvurular 2011 yılına göre yüzde 132,74, 2012 yılına göre ise yüzde 83,68’lik bir artışla 4.322’ye yükselmiştir. Sigorta Tahkim Komisyonunun 2013 yılındaki faaliyetlerine ilişkin bilgiler ana başlıklar halinde aşağıda sunulmuştur. SİGORTA HAKEMLERİ Bilindiği üzere Komisyon’a yapılan başvuruların esası hakkında karar verme yetkisi 5684 sayılı Sigortacılık Kanunu’nun 30’uncu maddesi uyarınca Komisyon tarafından tutulan Sigorta hakemleri listesine kayıtlı bulunan sigorta hakemlerine tanınmıştır. Sigorta hakemleri listesine kayıtlı 124 sigorta hakeminin, 76’sı sigorta hukukçusu, 31’i sigortacı (eski sektör çalışanı), 17’si ise Hazine Müsteşarlığı Sigorta Denetleme Kurulu’nda görev yapan sigorta denetleme uzmanları ve sigorta denetleme aktüerleridir. Sigorta hakem listesi, Komisyon internet sitesinde de güncel olarak kamuoyunun bilgisine sunulmaktadır. Hayat dışı branşlarda 110, hayat branşında 14 olmak üzere sigorta hakemliği listesine kayıtlı toplamda 124 sigorta hakeminin branş ve il bazında dağılımı bir sonraki sayfadaki tabloda verilmiştir. 39 SİGORTA TAHKİM KOMİSYONU Branşlar İstanbul Ankara İzmir Adana Bursa ErzincanSakaryaSamsunAntalyaMalatya Uşak Toplam Hayat Dışı 69 14 11 6 3 1 1 1 2 1 1 110 Hayat 10 3 - - - - 1 - - - - 14 Toplam 7917 106 3121211 124 Üye şirket sayısı 55’e yükseldi Bilindiği üzere, tahkim sistemine üyelik 5684 sayılı Kanunun 30’uncu maddesi uyarınca sigortacılık yapan kuruluşlar bakımından ihtiyari olup, söz konusu kuruluşlar, Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmeliğin 15’inci maddesi çerçevesinde Hazine Müsteşarlığı’nca belirlenen sabit katılım payını ödemek ve üyelik sözleşmesini imzalamak suretiyle tahkim sistemine üye olmaktadırlar. Zorunlu sigortalar dışındaki sigortalarda ancak üyelik tarihinden sonraki uyuşmazlıklar için Komisyon’a başvurulabilmektedir. Tahkim sistemine ilk üyelikler Temmuz 2009’da gerçekleşmiş olup, 2009 yılı sonu itibariyle 40, 2010 yılı sonu itibariyle 46, 2011 yılı sonu itibariyle 48, 2012 yılı sonu itibariyle 50 olan üye sayısı, 2013 yılında 4 sigorta şirketinin daha katılımı ile 54’e ulaşmıştır. Öte yandan, tahkim sistemine katılım 2014 yılının ilk üç aylık diliminde de devam etmiş, 1 sigorta kuruluşunun daha katılımıyla birlikte üye sayısı 55’e yükselmiştir. Bu çerçevede, tahkime üye kuruluşların sektördeki pazar payları toplamı 2012 yılında % 96,21 iken 2013 yılı sonunda % 96,72 olmuştur. İTİRAZ HAKEMLERİ 2013 yılında 5684 sayılı Sigortacılık Kanunu’nun 30’uncu maddesinin 12’nci fıkrasında yapılan değişiklik ile beş bin Türk Lirası ve üzerindeki uyuşmazlıklar hakkında verilen hakem kararlarına karşı Komisyon nezdinde itiraz yolu açılmıştır. İtiraz talebi münhasıran bu talepleri incelemek üzere Komisyon tarafından teşkil edilen itiraz hakem heyetlerince incelenmektedir. 40 Başvuruların 2011 yılında yüzde 59’unu, 2012 yılında yüzde 52’sini 5 bin TL’nin altındaki uyuşmazlıklar oluştururken, 2013 yılında 5 bin TL’nin altındaki uyuşmazlıkların oranı yüzde 48 olarak gerçekleşmiştir. İtiraz başvurularını incelemek üzere 37 itiraz hakemi görevlerine başlamış olup, söz konusu hakemlerden 31’i, daha önce sigorta hakemi olarak görev yapanlar arasından 6’sı ise doğrudan itiraz hakemi olarak belirlenmiştir. 2013’DA YAPILAN BAŞVURULAR Sigorta Tahkim Komisyonu uyuşmazlık başvurularını kabul etmeye Ağustos 2009’da başlamış olup, tahkim sisteminin kamuoyunca daha fazla tanınmasına bağlı olarak başvurular her geçen yıl bir önceki yıla göre önemli oranlarda artış göstermektedir. Bu çerçevede, Komisyona yapılan başvuru adedi 2011 yılında 1.857, 2012 yılında ise 2.353 olurken, 2013 yılında yapılan başvurular 2011 yılına göre % 132,74, 2012 yılına göre ise % 83,68’lik bir artışla 4.322’ye yükselmiştir. 2013 yılındaki 4.322 başvurunun 4.045’i (% 93,59) hayat dışı branşlardan, 277 (% 6,41) ise hayat branşından yapılmıştır. Poliçe türleri bazında Komisyon’a yapılan başvurulara bakıldığında, başvuruların % 78’lik kısmının, sektörün prim üretimiyle de paralel olarak kara araçları ve kara araçları sorumluluk (Trafik % 49, Kasko % 29) sigortalarından doğan uyuşmazlıklara ilişkin olduğu görülmektedir. Bununla birlikte 2012 yılında trafik poliçelerinden doğan uyuşmazlıklara ilişkin başvuruların tüm başvurular içindeki payı % 38 iken 2013 yılında 11 puanlık bir artışla % 49 olmuştur. Kasko sigortalarına ilişkin yapılan başvuruların payı ise 2012 yılında % 34 iken 2013 yılında 5 puanlık bir düşüş göstererek % 29 olmuştur. Trafik ve kasko poliçelerine ilişkin başvuruları, bir önceki yılda da olduğu gibi, yaklaşık % 7 ile yangın branşına ilişkin başvurular takip etmiştir. Komisyona 2013 yılında yapılan başvuruların poliçe türü bazında dağılımı aşağıdaki grafikte verilmiştir. 1,25 1,41 1,55 2,15 6,94 2013 48,66 28,99 yılında % 52’sini 5.000 TL’nin altındaki uyuşmazlıklar oluştururken, 2013 yılında 5.000 TL’nin altındaki uyuşmazlıkların oranı % 48 olarak gerçekleşmiştir. 5.000 TL ila 15.000 TL arasındaki uyuşmazlıkların oranı bir önceki yıla göre yaklaşık 1 puan düşerek % 22 olmuştur. 15.000 TL ila 40.000 TL aralığındaki başvuruların oranı 2012 yılında % 15 iken bu oran 2013 yılında % 14 olmuş, 40.000 TL ve üzerindeki uyuşmazlıkların oranı ise bir önceki yıla göre 6 puan artarak % 16’ya ulaşmıştır. Komisyona yüksek miktarlı uyuşmazlıklar hakkında yapılan başvurulardaki artış, Komisyon’un bir ihtisas kurumu olarak kendini kabul ettirmeye başladığını ve sağladığı süre ve maliyet avantajları nedeniyle yüksek tutarlı uyuşmazlıkların çözümü bakımından da tercih edildiğini göstermektedir. 2013 yılındaki başvuruların uyuşmazlık miktarına göre dağılımı aşağıdaki grafikte gösterilmiştir. TRAF‹K KASKO YANGIN HIRSIZLIK SAĞLIK DİĞER KREDİ Uyuşmazlık miktarı bazında dağılıma bakıldığında, başvuruların 2011 yılında % 59’unu, 2012 16,17 13,67 2013 48,50 21,66 0-5000 5000-15000 15001-40000 40001- Başvuruların coğrafi dağılımına bakıldığında, 2013 yılında bir önceki yıla göre % 1,48’lik bir düşüş göstermekle birlikte Marmara Bölgesi'nden yapılan başvuruların genel başvurular içinde yarıya yakın paya sahip olmaya devam ettiği, buna karşın Doğu ve Güney Doğu Anadolu Bölgesi dışındaki diğer bölgelerin başvurular içindeki payının arttığı görülmektedir. Başvuru oranında 2012 yılına göre en yüksek artış gösteren bölge % 14,51'le Ege Bölgesi olmuştur. 41 SİGORTA TAHKİM KOMİSYONU 4,58 3,75 2013 yılındaki başvuruların coğrafi bölgelere 5,53 göre dağılımı aşağıdaki grafikte gösterilmiştir. 10,41 2013 45,80 14,51 15,41 MARMARA BÖLGESİ İÇ ANADOLU BÖLGESİ EGE BÖLGESİ AKDENİZ BÖLGESİ KARADENİZ BÖLGESİ DOĞU ANADOLU BÖLGESİ GÜNEY DOĞU ANADOLU BÖLGESİ Komisyon’a 2013 yılında toplam 77 farklı ilden başvuru yapılmış olup, 2012 yılında olduğu gibi 2013 yılında da başvurular içinde en büyük payı % 33,27 ile İstanbul’dan gelen başvurular oluşturmuştur. 3 büyük ilden (İstanbul, Ankara, İzmir) gelen başvurular 2012 yılında toplam başvuruların % 47,94’ünü oluştururken, 2013 yılında bu oran % 49,14’e yükselmiştir. 2013 yılındaki başvuruların illere göre dağılımı aşağıdaki grafikte verilmiştir. m Hakem kararlarının dağılımı 2013 yılında, sigorta hakemlerince karara bağlanan dosya sayısı, bir önceki yılda karara bağlanan 1.530 dosyaya göre % 80 oranında artarak 2.762’ye ulaşmıştır. Sigorta hakemlerince karara bağlanan 743 adet dosyada (% 27) başvuruda belirtilen tazminat talebinin tamamı kabul edilmişken, 1.051 adet dosyada (% 38) başvuru sahiplerinin taleplerinin kısmen kabul edildiği, 968 dosyada (% 35) ise talep edilen tazminat tutarının reddedildiği görülmektedir. Hakemlerce karara bağlanan dosyalarda yaşanan artışa karşın, dosyaların karara bağlanma sürelerinde önemli bir artış meydana gelmemiş olup, uyuşmazlıkların hakemlerce karara bağlanma süresi 2012 yılında ortalama 62 gün iken 2013 yılında 63 gün olarak gerçekleşmiştir. 2013 yılında verilen 2.762 hakem kararının, kararlarda verilen hüküm bazında dağılımına ilişkin grafik aşağıda sunulmuştur. 35,05 26,90 33,27 40,56 2013 2013 9,90 2,82 İSTANBUL BURSA 3,61 3,86 ANKARA KOCAELİ 38,05 5,97 İZMİR DİĞER İÇEL BAŞVURUDA BELİRTİLEN TALEBİN KABULÜ BAŞVURUDA BELİRTİLEN TALEBİN KISMEN KABULÜ BAŞVURUDA BELİRTİLEN TALEBİN REDDİ 42 SİGORTA BİLGİ VE GÖZETİM MERKEZİ Sigorta Bilgi ve Gözetim Merkezi genel değerlendirme toplantısı başarıyla gerçekleştirildi SBM ile Başarı... Ayd›n SATICI Sigorta Bilgi ve Gözetim Merkezi Müdürü igorta Bilgi ve Gözetim Merkezi (SBM), 2013 yılı çalışmalarının değerlendirildiği, 2014 projelerinin paylaşıldığı genel bir değerlendirme toplantısı düzenledi. 19 Mart tarihinde gerçekleşen toplantıya, T.C. Hazine Müsteşarlığı Sigortacılık Genel Müdürlüğü’nden Genel Müdür Ahmet Genç ve Genel Müdür Yardımcısı Gökhan Karasu katılırken, SBM Yönetim Komitesi Başkanı Ragıp Yergin ve sigorta sektörünün üst düzey yöneticileri salonda hazır bulundu. S Toplantı Ahmet Genç’in SBM’nin sektördeki yeri ve önemine vurgu yapan konuşması ile açıldı. Ahmet Genç’in ardından sözü alan SBM Yönetim Komitesi Başkanı Ragıp Yergin “Vizyon” konuşması ile SBM ve sektör üzerine değerlendirmelerde bulundu. “SBM ile Başarı” konseptinde bir araya gelinen toplantıda SBM Merkez Müdürü Aydın Satıcı’nın Aydın SATICI SBM Merkez Müdürü SBM’de yürütülen çalışmalar ve yenilikleri paylaştığı sunumu ilgiyle izlendi. Sunumunda, 2013’te tamamlanan ve her biri ayrı bir başarı hikayesi olan SBM projelerini ayrıntılı bir şekilde aktaran Aydın Satıcı, 2014 yılı için belirlenen strateji ve hedefleri de katılımcılarla paylaştı. 43 SİGORTA BİLGİ VE GÖZETİM MERKEZİ SBM’DEN 2014’ÜN YILDIZ PROJELERI SBM KOKPİT BM ile Başarı” toplantısında SBM’nin sektöre sunduğu üç önemli proje de tanıtıldı. Fuaye alanına kurulan stantlarda toplantı esnasında ve molalarda tanıtılan projelerden biri; sektör yöneticilerine tüm sektörü analiz edebilecekleri ekranları sunan “dashboard” "S SBM Portal ektöre yeni bir pencere açacak olan başka bir proje de yeni “SBM Web Portal” uygulaması. SBM web portalde dikkatleri en çok çeken özellik ise sektörün karşılıklı işbirliği ve iletişimini artıracak olan forum ve blog uygulamaları www.sbm.org.tr adresinden ulaşılan portalde tüm yetkili kullanıcılar kullanıcı adı ve şifreleri ile forum ve blog sayfalarına ulaşarak etkin iletişim ve bilgilendirme platformunda sektörün nabzını tutabilecekler. S uygulaması “KOKPİT” oldu. KOKPİT anlık, hızlı ve kolay sektör analizi yapılabilmeye olanak sağlayan, sektörle ilgili çeşitli verilerin özet istatistikler şeklinde ekrana yansıtıldığı bir uygulama. Tüm web browser’lar, mobil tablet ve telefonlar üzerinden kolaylıkla kullanılabilen KOKPİT ile sigorta şirketlerinin sektör istatistiklerini yorumlamalarına olanak sağlanarak doğru ürün ve uygulamaları hayata geçirmeleri hedefleniyor. SBMobil KTT iğer bir önemli proje Kaza Tespit Tutanağı (KTT) Mobil uygulaması. KTT Mobil uygulama, Kaza Tespit Tutanağı formunu kağıt kalem kullanmadan akıllı telefonlar aracılığı ile doldurmayı sağlayan, hem sektöre hem de kamuya büyük kolaylıklar getirecek yıldız bir proje. “SBMobil KTT” ismi ile kullanıma açılacak uygulama; tutanağın daha hızlı ve etkin tutulması, ekrandan yapılan yönlendirmelerle yaşanan trafik sıkışıklığının önlenmesi, kaza istatistiklerinin tutulabilmesi gibi birçok avantajı da beraberinde getirecek. D Özel forum ve blog uygulamaları ile iletişim güçleniyor Sektörü bir araya getirecek proje: Web PortIL BM, son yıllarda yaptığı atılımlar çerçevesinde yeni projeler üretmeye ve yenilikçi teknolojilere geçiş yapmaya devam ediyor. Bu kapsamda yenilenen projelerden biri de sigorta sektörünün birleşme noktası sayılabilecek “sbm.org.tr” web sitesi. sağlıyor. Trafik poliçesi sorgulama, hayat poliçesi sorgulama, kaza tespit tutanağı sorgulama gibi sıklıkla kullanılan ve herkese açık uygulamaları içerisinde barındıran sitede sigorta sektörü için önemli sayılabilecek birçok yeni uygulama da bizleri bekliyor. SBM’nin dışa açılan penceresi olacak site TRAMER, HAYMER, SAGMER, HATMER gibi daha önceden farklı noktalardan ulaşılan önemli sistemlere tek bir merkezden erişimi SAYFALARIN İÇERİKLERİ S 44 Projenin sunduğu en dikkat çekici özellik ise tüm sektörün faydalanabileceği forum ve blog uygulamaları. “sbm.org.tr” adresinden ulaşılacak forum ve bloglarda sektör bir araya gelme fırsatı yakalarken etkileşimin daha da güçlenmesi sağlanıyor. Forum ve blog sayfalarının içerik ve kullanımı ise şu şekilde olacak: Hem blog hem de forum uygulamalarında tamamen sektör odaklı bilgiler paylaşılacak. Tüm şirketer, acenteler kendilerine özel olarak tanımlanmış kullanıcıları ve şifreleri ile bu alanlara giriş yaparak hem bilgi paylaşımı yapabilecek hem de mevcut bilgilerden faydalabilecekler. Blog uygulamaları kayıtlı tüm kullanıcılara açık şekilde gelecek, tüm paylaşımlar herkes tarafından görülecek ve yoruma açık olacak. ÖZELLEŞMİŞ YAPI Forum uygulamalarında ise daha özelleşmiş bir yapı sunuluyor. Her kullanıcının şirket tipine özel olarak forumlar erişelebilir olacak. Kullanıcı kendine uygun forum varsa oraya giriş yaparak sadece kendi grubu ile ilgili bilgilere ulaşabilecek. Böylelikle bir kullanıcı kendisini ilgilendirmeyen bilgi kümeleri arasında boğulmayacak. Kullanıcılar bilgi almak istedikleri konularda forumlarda arama yaparak istediği bilgiye kolaylıkla ulaşabilecek. Eğer konusu ile bağlantılı daha önce açılmış bir forum yoksa kendisi açarak bilgi edinme şansını bulacak. Bu uygulamalarımız sayesinde sektör hakkındaki haber, bilgi, etkinlik gibi içeriklere kolayca erişilebilecek. Bilgiye ihtiyaç sürekli olduğundan buradaki bilgiler her ihtiyaç duyulduğunda ulaşılabilir olacak. Sektör doğru ve güncel bilgiye en yetkili portal üzerinden erişim imkanı bulacak. “Hekim Poliçesi Sorgulama” uygulaması igorta Bilgi ve Gözetim Merkezi tarafından, Hekim Sorumluluk Sigortası kapsamında, sağlık mağdurlarının, ilgili sağlık çalışanının poliçesinin mevcudiyetini öğrenmeleri amacıyla “Hekim Poliçe Sorgulama Uygulaması” geliştirilmiştir. Bu uygulamayla; S - Hasar İhbar Tarihi, - Hekim Tescil Numarası, ile sorgulama yapılarak hekimin poliçesinin var olup olmadığı ve poliçe mevcut ise sigorta şirketi bilgisi görüntülenebilecek. Tıbbi Kötü Uygulamaya İlişkin Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları 1219 sayılı Kanunun Ek 12’nci maddesi çerçevesinde, rizikonun gerçekleşmesi “Sigorta sözleşmesinin konusuna ilişkin olarak sigortalının kendisine tazminat talebinde bulunulduğunu öğrendiği ya da zarar görenin doğrudan doğruya sigortacıya başvurduğu anda” şeklinde tanımlanmaktadır. Bu açıklama doğrultusunda, sağlık mağduriyeti olan vatandaşlar SBM tarafından geliştirilen Hekim Poliçesi Sorgulama uygulamasında, “hasar ihbar tarihi” alanına zararın gerçekleştiği tarihi değil, zararı öğrendikten sonra zarar görenin doğrudan doğruya sigortacıya başvurduğu tarih bilgisini girerek sorgulama yapmalıdır. SBM tarafından hayata geçirilen bu uygulama ile ilgili hekimin söz konusu poliçe bilgilerine erişme imkanı sağlanarak tazminat taleplerinde “doğru” sigorta şirketine kolaylıkla ulaşabilmesi sağlanmıştır. 45 SİGORTA BİLGİ VE GÖZETİM MERKEZİ Otokontrol 5664 uygulamasında itiraz dönemi BM müşteri memnuniyetini artırmak ve daha hızlı hizmet verebilmek adına geliştirdiği “SBM Destek Uygulaması”na, “SMS Hasar İtiraz (Otokontrol 5664)” uygulamasını entegre etti. 1 Ocak 2014 itibariyle kullanıma açılan uygulama sayesinde sorgulamasını yaptığınız hasar kayıtlarına, gerek duyduğunuzda itiraz edebileceksiniz. S Hedef en hızlı çözümü en kolay şekilde sunabilmek. Uygulama sorunun kaynağına hızlı bir şekilde ulaşılacak şekilde yapılandırılarak “Talepte bulunan -> SBM -> Sigorta Şirketleri” arasında ilerlemektedir. Bu sayede iş yükü azaltılmış ve sorunun çözümü kolaylaştırılmıştır. Uygulamayı kullanacak kişi öncelikle sorun yaşadığı araç ve sorguladığı cep telefonu gibi bilgiler ile sisteme giriş yapar. Sistem, giriş yapılmasının ardından otomatik olarak sorunun 46 Otokontrol 5664 uygulaması ile sorgulama yaptığınız hasar kayıtlarınıza itiraz edebilme dönemi başlıyor. kaynağını bulmaya çalışır. Örneğin, sorun yaşanan Hasar Tarih Bilgisi sisteme girildiğinde ilgili sigorta şirket ya da şirketleri bulunur ve sorunun direkt ilgili sigorta şirketi ya da şirketlerinin uygulama ekranına düşmesi sağlanır. Aynı zamanda sigorta şirketlerine e-posta yoluyla da bildirim yapılır. Sigorta şirketleri sorunun kaynağını tespit ederek hatalı bir durum söz konusu ise çözüm sağlar ve kişiye bu durum e-posta ile bildirilir. Bu uygulama ile hedeflenen, kullanıcılara yaşadıkları sorunlarda mümkün olan en hızlı çözümü sunabilmektir. Günde 55 bin trafik poliçesi 14 milyon araç trafik sigortalı. Trafik sigortası, trafiğe çıkan her aracın yaptırmak zorunda olduğu bir sigortadır. er araç sahibi, trafik sigortasını sigorta süresi sona ermeden uzatmakla yükümlüdür. Sigortasının yaptırılmadığı tespit edilen araçlar trafiğe çıkamazlar. Trafik sigortası, sigortalının karşı tarafa verdiği zararı aracın kusuru oranında ve sigorta limitleri kadar karşılamaktadır. H yer almaktadır. Motosikleti % 55 ile traktör ve % 42 ile özel amaçlı kullanılan taşıtlar takip ediyor. Sigortalılık sıralamasında ise ilk sırada % 91’le otomobil yer alıyor. Trafik kazasına sebep olan sürücü, üçüncü kişiye verdiği zarardan ötürü otomobil araç türünde 2 milyon 733 bin 600 TL'ye kadar tazminat ödemek zorunda kalabilmektedir. Bu ağır maddi külfete ve trafik sigortasının zorunlu olmasına rağmen bu konuya yeterli önem gösterilmemektedir. Trafik kazalarında karşı tarafa verilen zararlardan dolayı mağduriyet yaşamamak için her araç sahibinin trafik sigortasını yaptırması gerekmektedir. TÜİK verilerine göre trafikte Aralık 2013 itibariyle 17 milyon 939 bin 447 araç bulunmaktadır. 2013 yılı kayıtlarımıza göre, trafiğe çıkan 17 milyon 939 bin 447 araçtan, 4 milyon 43 bin 786'sı (% 22,54) trafik sigortası yaptırmamaktadır. En düşük sigortalı araca sahip olan Afyon’daki 178 bin motorlu taşıtın % 39’u sigortasız trafiğe çıkmaktadır. Araç sigortası konusunda en başarılı il ise % 9 gibi düşük bir sigortasızlık oranına sahip olan İstanbul. En fazla sigortasız araç türünde ise motosikletler göze çarpmaktadır. Trafikte sayı olarak en yüksek oranda bulunan otomobiller % 91 sigortalılık oranıyla türünün bu alanda en başarılısı durumunda. TÜİK verilerine göre trafikte, 9 milyon 283 bin 923 otomobil bulunmaktadır. Sigortasızlık bakımından ilk sırada % 63’le motosiklet ilk sırada 47 SİGORTA BİLGİ VE GÖZETİM MERKEZİ Kaza sayısı azalıyor Nisan 2008 tarihinden itibaren yalnızca maddi hasar ile sonuçlanan kaza bilgileri, Sigorta Bilgi ve Gözetim Merkezi bünyesinde tutulmaktadır. 1 Merkezimiz bünyesindeki verilere göre ülkemizde 2012 yılında 962 bin kaza gerçekleşmiş iken, 2013 yılında bu sayı 854 bine düştü. 2013 yılı kaza sayıları 2012 verilerine göre değerlendirildiğinde % 11,3’ lük bir düşüş olduğu gözlemleniyor. 2013 yılında en çok kazanın gerçekleştiği il, önceki yıllarda olduğu gibi yine İstanbul oldu. 2013 yılında gerçekleşen 854 bin kazanın % 34’ü İstanbul il sınırları içerisinde gerçekleşir- Merkezimiz bünyesindeki verilere göre ülkemizde 2012 yılında 962 bin kaza gerçekleşmiş iken, 2013 yılında bu sayı 854 bine düştü. 2013 yılı kaza sayıları 2012 verilerine göre değerlendirildiğinde % 11,3’ lük bir düşüş olduğu gözlemleniyor. ken, İstanbul’u sırasıyla Ankara, İzmir, Bursa, Antalya ve Kocaeli izledi. 2013 yılında en az kaza ise Ardahan’da gerçekleşti. Ardahan’da geçen sene yalnızca 221 kaza gerçekleşirken, en az kazanın gerçekleştiği diğer iller sırasıyla Tunceli, Hakkari, Kilis ve Bayburt oldu. Türkiye Kaza Yoğunluk Haritası 2013 ÜMRANIYE 1. SIRADA 2013 yılında en çok kazanın gerçekleştiği İstanbul’da ilçe detayına inildiğinde en çok kazanın % 6’lık oran ile Ümraniye ilçesinde gerçekleştiğini görmekteyiz. Bağcılar, Kadıköy, Küçükçekmece, Bahçelievler ve Ataşehir de kazaların sık yaşandığı diğer ilçeler olarak göze çarpıyor. 48 KTT % % 35 % 28 % 21 % 14 %7 %0 Trafikteki araç sayıları dikkate alındığında ise kaza yoğunluğu en yüksek il % 9,15’lik oranıyla İstanbul’u geçen Kocaeli oldu. Kocaeli’ni % 9,14 oranla İstanbul, % 6,43’lük oranla Bursa, % 6,22’lik oranla Ankara izledi. Hasar yoğunluğu en düşük il ise yalnızca % 0,73’lük hasar sıklığına sahip Kilis oldu. Kilis’in ardından hasar yoğunluğu en düşük iller ise sırasıyla Burdur, Şanlıurfa, Ardahan ve Niğde oldu. Kaza sayısı ve araç adedine göre Türkiye Kaza Yoğunluk Haritası aşağıda yer almaktadır. Türkiye Kaza Yoğunluk Haritası 2013 Hasar Yoğunluğu %7 %6 %4 %3 %2 %1 Not: Yoğunluk = KTT Adedi / TÜİK Araç Adedi (En Son) PAZARTESI 12:00-12:59 SAATLERINDE PARK EDEMIYORUZ SBM verilerine göre en çok maddi hasarlı kaza, Pazartesi günleri gerçekleşiyor. Pazartesi gününden sonra en çok kazanın gerçekleştiği gün ise Cuma olarak görülüyor. Kaza Tespit Tutanağı verilerine göre en çok karşılaşılan kaza senaryosu park halindeki araçlarla yapılıyor. İstatistikler her 100 kazadan 21’inin park halinde gerçekleştiğini gösteriyor. Önündeki araca arkadan çarpma ise % 15’lik bir oran ile en sık karşılaşan ikinci kaza senaryosu. Tali yoldan ana yola çıkan araçların neden olduğu kazalar da % 9’luk oran ile en çok yapılan kaza senaryosu olarak dikkat çekiyor. En çok kazanın gerçekleştiği saat dilimi ise 12:00 – 12:59 olarak göze çarpıyor. Yine 14:00– 14:59 saat aralığı da yoğun kazaların yaşandığı saat dilimi olarak dikkat çekiyor. 2013 verilerine göre İstanbul’da en çok kaza 12:00 – 12:59 saatleri arasında gerçekleşiyor. Bu saat dilimi dışında en çok kaza sırasıyla 14:00 – 14:59 ve 15:00 – 15:59 arasında yaşanıyor. İstanbul’da en az kaza ise gece yarısı gerçekleşiyor. Her bin kazanın yalnızca 7’si 03:00 – 05:59 saat aralığında yaşanıyor. 31-35 YAŞ DAHA ÇOK KAZA YAPIYOR 2013 yılı KTT istatistiklerine göre 31-35 yaş arasındaki sürücülerin, diğer yaş gruplarına göre daha çok kazaya karıştığı görülüyor. 26-30 ve 36-40 yaş aralığındaki sürücüler ise kaza sayısında 31-35 yaş aralığındaki sürücüleri takip ediyor. En az kazayı ise 56 ve üstü sürücüler yapıyor. ŞIRKETLER KUSUR ORANINDA MUTABIK Bilindiği üzere kazaya karışan kusur oranları taraf sigorta şirketleri tarafından belirlenmekte; anlaşmazlık durumunda ise komisyon tarafından sonuçlanmaktadır. 2013 kaza yılı istatistiklerine göre tutanakların komisyon tarafından sonuçlanma oranı % 11,89 olarak gerçekleşirken, kazaların % 88,11’inde sigorta şirketleri mutabık kalmıştır. 2012’de bu oran % 88,85 olarak gerçekleşmiştir. İŞ GÜNLERINDE DAHA ÇOK KAZA İş günlerinde tatil günlerine oranla daha fazla kaza gerçekleşiyor. 2013 verilerine göre iş günlerinde günlük ortalama 2.468 kaza meydana gelirken, tatil günlerinde ortalamada 2.039 kaza gerçekleşti. 49 SİGORTA BİLGİ VE GÖZETİM MERKEZİ Bireysel Kredi Bağlantılı Sigortaların 2013 değeri 20 milyon TL ireysel Kredi Bağlantılı Sigortalarda, bankaların müşterilerine sigorta yaptırarak hem tüzel kişiliklerini hem de müşterilerini güvence altına aldıklarını biliyor muydunuz? türü bazında BKBS poliçe adedi dağılım oranlarına bakıldığında poliçelerden beşte dördünün hayat sigortaları olduğu görülmektedir. m B 2013 Yılı Sigorta Türü Bazında BKBS Poliçe Adedi Dağılımı Bireysel Kredi Bağlantılı Sigortaların (BKBS) istatistikleri 2013 yılı son değerlendirmelerine göre poliçelerde bir önceki seneye göre %10'luk bir artış gözlenmiştir. 2012 yılında 18 milyon olan poliçe adedi, 2013 yılında yaklaşık 20 milyon adettir. BKBS poliçelerinde 2013 yılında; Hayat % 82, Konut % 8, Ferdi Kaza % 6 ve Kasko % 4 lük paya sahiptir. Bireysel kredilerle bağlantılı olarak yapılan hayat sigortaları, krediyi kullanan kişinin vefatı halinde mirasçılarını, maluliyeti halinde ise kendisini kredi borcu yükünden kurtarmaktadır. Bu bağlamda 2013 yılı sigorta FKS %6 KONUT %8 KASKO %4 HAYAT % 82 HAYAT KONUT FKS KASKO *BKBS: Bireysel Kredi Bağlantılı Sigortalar 0 1. DÖNEM 20.432.949 18.159.413 16.257.076 14.561.027 13.808.611 10.989.679 5.000.000 9.966.596 6.584.812 10.000.000 7.527.960 15.000.000 10.178.766 20.000.000 12.858.255 25.000.000 17.226.385 2011 - 2012 - 2013 Yılı Dönemlere Göre BKBS Poliçe Adedi Dağılımı 2013 2012 2011 2. DÖNEM 3. DÖNEM 4. DÖNEM % 33 2013 2012 % 10 2011 %0 FKS 50 % 32 % 34 % 35 % 29 % 20 % 22 % 30 % 29 % 40 % 32 % 34 % 50 % 37 % 39 % 44 2011 - 2012 - 2013 Yılı Sigorta Türü Bazında BKBS Poliçe Adedi Dağılımı HAYAT KONUT KASKO AVRUPA BİRLİĞİ VE SİGORTA AB’de sigortanın ekonomideki konumu Müge SOYSAL TSB Avrupa Birliği ve Uluslararas› ‹lişk iler Uzman› IGORTA YATIRIM PORTFÖYÜ Sigortacıların varlık portföylerinin gelişimi, sektöre prim akışını ve sonuçta yatırımlara dönüşen fonların akışını sağlayan ekonomik gelişmelerle yakından bağlantılıdır. Buna ek olarak, finansal piyasalardaki gelişmelerde de sigortacıların halihazırdaki varlık portföylerinin performansını etkilemektedir. S Sigortacılar sağladıkları uzun dönemli finansman taahhüdü ile birlikte piyasaların stresli olduğu dönemlerde konjonktür karşıtı bir rol üstlenmektedir. Bu durum sürekli prim akışı ile mümkün kılınmaktadır. 2012 yılında Avrupalı sigortacıların toplam varlıkları finansal piyasaların olumlu performans göstermesi ile birlikte % 8,6 oranında artarak 7,6 trilyon Euro’dan 8,4 trilyon Euro’ya ulaşmıştır. Avrupa’da Sigortacıların Yatırım Portföyü 2003–2012 (Milyon Euro) €m 9 000 8 000 7 000 6 000 5 000 4 000 3 000 2 000 1 000 0 2003 2004 2005 2006 2007 Birleşik Krallık, Fransa ve Almanya toplam varlıkların % 60’ından (5,2 trilyon Euro) fazlasını oluşturmaktadır. 2012 yılı sonunda bu üç ülkedeki (Birleşik Krallık % 7,7, Fransa % 11,6 ve Almanya % 10,8) varlıklar oldukça önemli artış göstermiştir. Bu piyasalardaki gelişme Avrupa’daki olumlu trendin bir 2008 2009 2010 2011 2012 yansıması olmakla beraber yerel sermaye piyasalarının iyi performansı ile desteklenmiştir. Avrupa’daki toplam varlıklar içinde % 6,3 paya sahip İtalya’daki varlık portföyü ise 2012 yılında % 3 artış göstermiştir. Bu artış, prim gelirlerindeki % 4,6’lık azalmaya karşın tahvil portföyünün güçlü performansı ve sermaye piyasalarındaki olumlu gelişmeler ile desteklenmiştir. 51 AVRUPA BİRLİĞİ VE SİGORTA Sigortacılara Ait Tahvil ve Hisseler 2002-2011 (Milyar Euro) Milyar Euro 6 000 5 000 4 000 3 000 2 000 1 000 0 2002 2003 2004 2005 2006 2007 Borçlanma senetleri / Sabit getirili varlıklar 2008 2009 2010 2011 Hisse / değişken getirili varlıklar YATIRIM PORTFÖYÜNÜN YAPISI Avrupa’da sigortacılar portföylerinin büyük bir kısmını sabit getirili varlıklara yatırmaktadır. Yatırım Portföyünün Yapısı 2002–2011 % 100 Diğer 90 Mevduat 80 ‹krazlar 70 60 Borçlanma senetleri / Diğer sabit getirili varl›klar 50 Hisse ve değişken getirili varlıklar 40 30 Bağl› şirketlerdeki yat›r›mlar 20 10 0 Bina ve arazi 2002 2003 2004 2005 2006 2007 2008 Borçlanma senetlerinin ağırlığı ise geçtiğimiz yıllarda sabit kalmıştır. Zorlu ekonomik koşullar ve sabit getirili varlık ortamı Avrupalı sigortacıların yatırımlarını sabit getirili varlıklara yönlendirmeye devam etmelerine teşvik etmiştir. 52 2009 2010 2011 SIGORTA VE EKONOMI Sigortacılar prim gelirleri ve gelişen yatırım gelirlerinden kaynaklanan ve yatırıma hazır nakit akışına sahip bulunmaktadır. Bu sürekli yatırım kabiliyeti ve ihtiyacı sigortacıları devlet ve iş alanları için düzenli bir fon sağlayıcı konumuna taşımaktadır. Sigortacılar genellikle sermaye piyasaları aracılığıyla uzun dönemli finansman sağlamaktadır. Sigortacıların varlıklarının % 50’inden fazlasını devlet ve şirket tahvilleri oluşturmaktadır. Buna ek olarak sigortacılar varlıklarının % 18’ini kamu sermayesinde tutmaktadır. Bu yatırımlar aracılığıyla sigortacılar devlet ve iş çevrelerinin finansman ihtiyacında önemli rol oynamaktadır. Sigortacılar ayrıca altyapıya yatırım yaparak büyük kamu projelerine finansman sağlamaktadır. Uzun dönemli finansman taahhütleri, devlet ve iş çevrelerinin tamamlanması yıllar süren büyük projeleri genişletmesi ve projelerin kârlı hale gelmesine olanak sağlaması ile birlikte ekonomi açısından önem taşımaktadır. Zira kısa dönemli finansman, projelerin hayata geçirilebilirliğini engellemektedir. Sigortacılar sağladıkları uzun dönemli finansman taahhüdü ile birlikte piyasaların stresli olduğu dönemlerde konjonktür karşıtı bir rol üstlenmektedir. Bu durum sürekli prim akışı ile mümkün kılınmaktadır. 2012 yılında birçok Avrupa ülkesinde sigortacıların yatırım portföyleri GSYİH’deki büyümeye kıyasla daha üstün performans göstermiştir. 2011 yılında yatırım portföyünün GSYİH’ye olan ortalama oranı % 55 iken 2012’de bu oran küçük bir artışla % 58’e yükselmiştir. Yatırım portföylerindeki olumlu performansın GSYİH’deki olumsuz performansa denk gelmesi ile birçok ülkede yatırım portföyünün GSYİH’ ye oranı Fransa (% 8) ve Belçika (% 6,9) başta olmak üzere artış göstermiştir. m Yatırım Portföyünün GSYİH’ye Oranı 2011–2012 % 538 533 120 238 263 110 100 90 80 70 60 50 40 30 20 2010 TR IS BG LV HU EE GR PL CZ HR AT SI CY IT PT IE NO FI DE M Av T era ge NL SE CH BE UK FR LI LU DK 0 ES 10 2011 Kaynak: Insurance Europe, “European Insurance in Figures- Statistics no.48” 53 TSEV "Temel Sigortacılık Eğitim Programı" ikinci yarıyılı başladı Prof Dr. Suna SEL ÖZYÜK Türk Sigor ta Ens ti tü sü Va k›f Mü dü rü ir akademik yıl süren ve iki dönemden oluşan Temel Sigortacılık Eğitim Programı’nın sigortacılık mesleğine ilişkin genel konularda eğitim verildiği birinci dönemi 15 Ocak'ta tamamlandı. Programın 24 Şubat'ta başlayan ikinci yarıyılında, şirketlerden gelen talepler üzerine ara dönem branş kayıtları da alındı ve öğrenciler uzmanlık alanlarına göre seçtikleri branşlarda eğitim almaya başladı. B Programa ikinci dönem itibarıyla dahil olan ve sınavlarda başarı gösteren öğrenciler, Temel Sigortacılık Eğitim Programı’nın sadece ilgili branşından mezun olduklarını gösteren bir sertifika almaya hak kazanacaklar. YÜKSEK LİSANS PROGRAMLARI BAHAR YARIYILI BAŞLADI Türk Sigorta Enstitüsü Vakfı ve İstanbul Ticaret Üniversitesi arasında sigortacılık alanında imzalanan protokol çerçevesinde "Sigorta ve Risk Yönetimi" ve "Sigortacılık" Yüksek Lisans Programları 2013-2014 akademik yılına ait bahar yarıyılı eğitimleri İstanbul Ticaret Üniversitesi Eminönü Kampüsü’nde 24 Şubat'ta başladı. TSEV tarafından 43 yıldır devam eden “Temel Sigortacılık Eğitim Programı”ndan faydalanılarak oluşturulmuş içeriğiyle sigorta sektörünün eğitim ihtiyaçlarını yansıtan "Sigortacılık" yüksek lisans programının yanı sıra, Solvency II direktifinde yer alan piyasa riskleri, operasyonel riskler ve teknik riskler dikkate alınarak hazırlanan "Sigorta ve Risk Yönetimi" yüksek lisans programı da üniversitenin akademik kadrosunun ve sigorta sektörünün üst düzey yöneticilerinin katılımıyla devam ediyor. İKİNCİ ÜÇ AYLIK KISA SÜRELI EĞİTİM PROGRAMLARI Kısa Süreli Eğitim Programları ile sektörün gündemindeki konuların yanı sıra branşlar bazında teknik eğitimlere yer veren TSEV, 3’er aylık dönemlerde sektöre duyurduğu eğitim programlarının ocak-şubat-mart dönemini sektörden 190 kişinin katılımı ile tamamladı. TSEV tarafından ikinci 3 aylık dönemi duyurulan Kısa Süreli Eğitim Programları birbirinden farklı 60 konu başlığını içeriyor. Nisan-mayıs-haziran aylarını kapsayan ikinci üç aylık eğitim programları kapsamında, Sigortacılık Denetleme Kurulu Başkan Yardımcısı Dr. Metin Sarıaslan’ın “Sigorta Şirketlerinde İç Denetim” ve “Teknik Karşılıklar ve Temel Sigorta Muhasebesi (Hayat-Dışı)” konulu eğitim programları yer alıyor. Teknik Branşlara yönelik olarak “Mal Sigortaları”,“P&I Sorumluluk Sigortaları”, “Deniz Nakliyat Sigortaları” konu başlıklı eğitimlerinin yanı sıra pazarlama alınana yönelik olarak "Segmentasyon ve CRM Uygulamaları" ve "Müşteri Yaşam Döngüsü Odaklı Pazarlama” konularını içeren eğitim programları da yer alıyor. Tüm eğitim programları ile ilgili bilgi için www.tsev.org.tr sayfasını ziyaret edilebilirsiniz. 54 Sudan’da sigortacılık eğitimleri... ürk Sigorta Enstitüsü Vakfı tarafından, 2-5 Mart 2014 tarihleri arasında Sudan'ın başkenti Hartum'da; sigortacılık, bankacılık, devlet birimleri ve diğer sanayi, tarım ve ticaret sektörlerinden toplam 80 üst düzey yöneticinin katılımıyla, “Property All Risk” ve “Underwriting & Risk Assestment” konulu 4 günlük eğitim programı gerçekleştirildi. Programda, Vakfın öğretim elemanlarından Risk Yönetimi Danışmanı, Dr. Süheyl Akil Becan görev aldı. T Etiyopya Finansal Araştırmalar Enstitüsü'ne danışmanlık hizmeti... SEV, yurt içi ve yurt dışındaki çok sayıda kuruma sunduğu danışmanlık hizmeti kapsamında, Etiyopya Ulusal Merkez Bankası ve Sigorta Birliği yöneticileriyle, Vakıf merkezinde iki günlük bir toplantı gerçekleştirdi. T Ulusal Etiyopya Merkez Bankası Finansal Araştırmalar Direktörü, Kurumsal Hizmetler Vali Yardımcısı, Sigorta Denetleme Direktörü ve Etiyopya Sigorta Birliği CEO’sunun katıldığı toplantıda TSEV, Etiyopya’da verilen sigorta eğitimlerinin kalitesinin ve kapsamının arttırılmasıve gelişen dünya dinamiklerine ayak uydurmasının sağlanması konusunda danışmanlık hizmeti verdi. 55 TSEV TSEV Eğitim ve İK Patformu gerçekleşti SEV, her yıl Vakfın güncel faaliyetleri hakkında bilgi vermek, sektörün ihtiyaç ve beklentilerini tespit edebilmek ve Vakfın çalışmaları hakkında görüş ve öneriler almak amacı ile düzenli olarak gerçekleştirdiği Eğitim ve İK Platformu’nun 2014 yılına ait ilk toplantısını Mart ayında gerçekleştirdi. T Sigorta ve Emeklilik şirketlerinin eğitim ve İK Yöneticilerinin katıldığı toplantıda Vakıf Müdürü Prof. Dr. Suna Özyüksel, TSEV ve İstanbul Ticaret Üniversitesi işbirliği ile yürüttükleri “Sigortacılık” ve “Sigorta ve Risk Yönetimi” yüksek lisans programları ile Vakfın diğer eğitim programları ve faaliyetleri ile ilgili bilgi verdi. Toplantıda aynı zamanda sektörün eğitimden ve insan kaynaklarından sorumlu yöneticileri de, Vakfın mevcut ve beklenen eğitimleri ve faaliyetleri hakkındaki görüşlerini paylaştılar. Aktüer adaylarına yönelik eğitim programları… zmanlık Eğitim Programları" çerçevesinde verilen Aktüer Adaylarına Yönelik Eğitim Programlarından “Matematik" ve "Finansal Matematik" eğitim programlarının tamamlanmasının ardından 24 Mart'ta başlayan ve halen "U devam eden “İstatistik ve Olasılık” eğitim programı, "Olasılık Aksiyomları, Koşullu Olasılık, Bağımsızlık ve Bayes Teoremi, Tahmin Yöntemleri, Hipotez Testleri, Varyans Analizi, Regresyon, Korelasyon" konu başlıkları ile 26 Mayıs'ta tamamlanacak. . . . TSEV’DEN KISA KISA . . . TSEV - F.A.I.R. işbirliği ürk Sigorta Enstitüsü Vakfı, Afrika ve Asya kıtalarında yer alan sigortacı ve reasürörler arasında bilgi ve uzmanlık paylaşımını ve iş ilişkilerini geliştirmek amacıyla kurulan Federation of Afro-Asian Insurers and Reinsurers’ın (F.A.I.R.) Eğitim Komitesi’nde yer almaktadır. T Bu çerçevede, TSEV ve F.A.I.R.'in işbirliği ile İstanbul’da 3-4 Nisan tarihlerinde “Insurance 56 Marketing and Selling Dynamics in Emerging Markets" konulu bir uluslararası eğitim semineri gerçekleştirilecek. Sektörün üst düzey yöneticileri ve profesyonellerinin bilgi ve deneyimlerini paylaşacağı seminerde Türk ve Avrupa sigorta piyasasının geleneksel, dijital ve sosyal boyutlarına dayanarak gelişmekte olan piyasalardaki sigorta sektörü üzerinde durulacak. Sigorta sektörü 6. bowling ligi ürk Sigorta Enstitüsü Vakfı’nın sigorta sektörünün gelişimini destekleyen çalışmalarının yanı sıra kültür-sanat ve diğer sosyal faaliyetlerle de sektör çalışanlarını bir araya getirmek, iş ortamının dışında da birlikteliği sağlamak ve sporun tatlı rekabetini farklı şirketlerin çalışanları arasında iletişim aracı olarak kullanmak amacıyla 2009 yılında başlattığı TSEV Türk Sigorta Sektörü Bowling Ligi 2014 yılı oyunları sektörden 14 şirketin katılımı ile 5 Mart tarihinde başladı. T Profesyonel lig örneklenerek hazırlanan kurallar çerçevesinde, bu yıl altıncısı düzenlenen TSEV Türk Sigorta Sektörü Bowling Ligi, düzenli olarak 2 hafta aralıklarla oynanan oyunlar ve Sigortacılık Haftası’ndaki final gecesi ile son bulacak. Her yıl sektördeki şirketlerin ve kurumların büyük bir kısmının takımlarıyla temsil edildiği ve büyük bir coşku içinde geçen Bowling Ligi’nin sonunda dereceye giren katılımcılara sürpriz ödüller verilecek. Zorunlu acente eğitimleri TSEV'de... igorta Acenteleri Yönetmeliği ile zorunlu hale getirilen ve Hazine Müsteşarlığı tarafından desteklenen “Acente Teknik Personel Zorunlu Eğitimi” TSEV’in organizasyonu ile İstanbul, Ankara, İzmir, Diyarbakır, Trabzon ve Antalya illerinde olmak üzere 7 eğitim merkezinde toplam 4.309 acente temsilcisinin katılımı ile Şubat ayında başladı. S Samsun acente ve eksperlerine eğitim ürk Sigorta Enstitüsü Vakfı, Samsun Ticaret ve Sanayi Odası işbirliği ile sigorta acentelerine ve eksperlerine yönelik olarak “Sigorta Poliçe Bilgilerinin Hasara Etkisi - Doğru Poliçe Düzenleme” başlıklı eğitim programı düzenlendi. Eğitim programında Türk Ticaret Kanunu kapsamında bir sigorta poliçesinde bulunması gereken zorunlu bilgiler, poliçe düzenlenmesi esnasında dikkat edilmesi gereken hususlar ele alındı. T 57 SEGEM SEGEM’den 2014 yenilikleri Turan ÖZ SEGEM / Mü dür Sigortacılık alanındaki eğitim ve sınav faaliyetlerinin standartlarını oluşturarak sektörde nitelikli eleman istihdamını artırmak, sektörün hizmet kalitesini yükseltmek ve gelişimine katkıda bulunarak uluslararası düzeye getirmek amacıyla 2008 yılından bu yana faaliyet gösteren SEGEM, Türk sigorta sektörüne daha iyi hizmet verebilmek için çalışmalarını sürdürüyor. Bu çerçevede SEGEM, 2014 yılını bir dizi yenilikle karşıladı. SEGEM Akademi üzerinden sunulan eğitimler mobil platforma taşınırken on binlerce okura ulaşan SEGEM e-bülteni de teknolojik gelişmeler paralelinde yenilendi. SEGEM tarafından hazırlanan 2014 yılı eğitim ve sınav takvimi de işlemeye başladı. A KADEMI EĞITIMLERI MOBIL PLATFORMDA SEGEM’in e-öğrenme platformu olan ve kullanıcılara daha iyi hizmet verebilmek için sürekli yenilenen SEGEM Akademi bilgi, eğitim ve gelişim portalı, sektörel eğitimde bir ilke daha imza attı. SEGEM Akademi portalı, kullanıcıların gelişimine daha fazla katkı sağlamak amacıyla mobil eğitimlerle zenginleştirildi. 58 Bilindiği gibi SEGEM, 2012 yılından bu yana eğitimlerinin bir bölümünü SEGEM Akademi üzerinden e-öğrenme yöntemiyle vermeye başlamış ve bugüne kadar acente, eksper, sigorta şirketi, banka ve özel kurum çalışanı olmak üzere 60 binin üzerinde kişiye e-öğrenme yöntemiyle eğitim hizmeti sağlamıştı. Teknolojik gelişmeleri ve çağdaş eğitim yöntemlerini takip eden ve çalışmalarını bu yönde her geçen gün geliştiren SEGEM, e-öğrenme eğitimlerini mobil platforma taşıyarak Türkiye’nin dört bir yanında faaliyet gösteren sigorta sektörü çalışanlarına verdiği eğitimleri Mart 2014 itibarıyla iOS ve Android mobil cihazları üzerinden de erişime açtı. AppStore veya Google PlayStore’dan tablet veya akıllı telefonlara indirebilecek olan SEGEM Akademi uygulaması çalıştırıldığında var olan kullanıcı, adı ve şifresiyle sisteme giriş yaptıktan sonra kendisine atanmış mobil eğitimlerin listesini görebiliyor. Kolayca erişebilecek bu eğitimler özellikle kullanıcılar için mobil eğitime özel bir şekilde hazırlandı. Alınmak istenen eğitim seçildiğinde eğitimlerle ilgili konu listesi görüntülenebiliyor ve bu eğitim tıklandığında izlenmeye hazır hale geliyor. İzlenen eğitim tamamlandı olarak işaretleniyor ve bu sayede eksik derslerin daha sonra kolayca tamamlanması sağlanıyor. Eğitimler, SEGEM Akademi üzerinde webden ve mobil uygulamadan izlenebiliyor. Tüm izleme kayıtları ortak ola- rak depolanıyor ve kullanıcılar her iki tarafta da eğitime kaldıkları yerden devam edilebiliyor. Tüm eğitim atama işlemleri SEGEM Akademi tarafından yönetiliyor ve yine izleme bilgileri SEGEM Akademi'ye kaydediliyor. Eğitim videoları arasında otomatik geçiş özelliği yöntemi tercih edildiğinden kullanıcılar eğitime her iki şekilde de kaldıkları yerden kolayca devam edebiliyorlar. Mobil eğitim uygulamalarının, çok yakında eklenecek yeni modüllerle çok daha zenginleşmesi planlanıyor. Yeni uygulamaların da eklenmesiyle SEGEM, sigorta sektöründeki en geniş kapsamlı eğitim hizmetlerini sunmayı sürdürecek. “e-SEGEM” yenilendi urulduğu günden bu yana faaliyet ve duyurularını gerek kendi internet sitesi gerekse bağlı bulunduğu kurumların internet siteleri üzerinden sektörle paylaşan SEGEM, Eylül 2011'den itibaren SEGEM e-bülteni aracılığıyla da Türkçe ve İngilizce olarak eğitim ve sınav hizmetleri ile etkinliklerini sektör temsilcileriyle paylaşmaya başlamıştı. SEGEM e-bülteni "e-SEGEM", Mart 2014 tarihi itibarıyla yenilendi. Daha farklı ve kolay kullanılabilen bülten formatı ile sektör temsilcilerinin karşısına çıkan K "e-SEGEM" zenginleşen görsel yapısı ve yeni eklenen video izlenebilme özelliği ile daha kapsamlı ve özellikli bir yapıya sahip oldu. 2014 eğitimleri başladı SEGEM'in 2014 yılı eğitim takvimi de işlemeye başladı. Bu çerçevede acente teknik personeli, banka teknik personeli ve eksperlere yönelik eğitimler sürüyor. EGEM tarafından Türkiye genelinde farklı illerde her yıl iki dönemde gerçekleştirilen Acente Teknik Personel Eğitimleri'nin ilk dönemi başladı. Ankara, Antalya, Diyarbakır, İstanbul Avrupa, İstanbul Anadolu, İzmir ve Trabzon il merkezlerinde gerçekleştirilen ve 4.300’ün üzerinde adayın katılacağı eğitimler, 8 Şubat 2014 tarihinde başladı ve 28 Nisan 2014 tarihinde sona erecek. 2 gün sürecek ve yüz yüze gerçekleştirilecek olan eğitimi tamamlayan adaylar 24 Mayıs 2014 Cumartesi günü yapılacak olan merkezi sınava katılacaklar. Sınavda başarılı olan adaylar, Acente Teknik Personel Sertifikası almaya hak kazanacak ve sigorta acentelerinde teknik personel olarak görev alabilecek. S Bunun yanı sıra, 2011 yılında düzenlenen Acente Teknik Personel Eğitimlerine katılan kişiler ile 2009 yılında düzenlenen Acente Teknik Personel Eğitimlerine katılan ancak 2012 yılında katılması gereken yenileme eğitimine çeşitli nedenlerle başvuru yapamayan, yenileme eğitiminde başarısız olan veya eğitimi süresi içinde tamamlamayan kişiler için e-öğrenme yöntemiyle yenileme eğitimi düzenleniyor. 3 Mart 2014 tarihinde başlayan yenileme eğitimi başvuruları 28 Nisan 2014 tarihinde sona erdi. Adayların, SEGEM Akademi üzerinden, e-öğrenme formatındaki eğitimi 10 Mart – 30 Haziran 2014 tarihleri arasında tamamlamaları gerekiyor. SEGEM Akademi üzerinden yenileme eğitimine katılan acentelere, mesleki bilgi- 59 SEGEM lerini arttırmak ve kişisel gelişimlerine katkı sağlamak üzere ayrıca isteğe bağlı (seçmeli) 10 farklı eğitim sunuluyor. Bu eğitimler için ayrıca bir ücret ödemek gerekmiyor. Dileyen acenteler, AppStore ya da Google PlayStore’dan “SEGEM Akademi” uygulamasını indirerek, eğitimlerini mobil platformda da alabilecekler. Mobil ortamdaki eğitimler, bilgisayarlar üzerinden alınan e-öğrenme eğitimleri ile senkronize olarak çalıştığından, acenteler eğitimlerini gerek bilgisayardan gerek mobil cihazlardan aynı paralelde sürdürebilme olanağına sahip olacaklar. Diğer yandan, SEGEM tarafından banka ve özel kurumlara yönelik olarak hazırlanan “Eğiticinin Eğitimi Programı”nın 6-7-8 Şubat 2014 tarihlerinde gerçekleştirilmesinin ardından sertifika almaya hak kazanan eğitimciler, 10 Şubat- 31 Mart 2014 tarihleri arasında kendi kurumlarında sigortacılık işlemi yapan 3.200'ün üzerinde çalışana teknik personel eğitimi verdiler. Eğitimi tamamlayan adaylar, 26 Nisan 2014 tarihinde Antalya, Ankara, Diyarbakır, İstanbul, İzmir ve Trabzon illerinde düzenlenecek olan merkezi sınava katılacaklar. Sınavda başarılı olan adaylar, Teknik Personel Sertifikası almaya hak kazanacak ve kurumlarında teknik personel olarak görev alabilecek. Acente ve banka teknik personel eğitimlerinin yanı sıra sigorta eksperlerine yönelik yenileme eğitimleri de devam ediyor. Bilindiği gibi, 5684 sayılı Sigortacılık Kanunu’na dayanılarak hazırlanan Sigorta Eksperleri Yönetmeliği’nin 12. maddesinin birinci fıkrası uyarınca sigorta eksperlerinin SEGEM tarafından beş yılda bir düzenlenecek eğitimlere katılması gerekiyor. Bu kapsamda SEGEM, 1 Ocak 2009 öncesinde ruhsat almış sigorta eksperlerinden levhaya kayıtlı olarak faaliyette bulunanlar için eğitim düzenliyor. Bu amaçla, e-öğrenme yöntemiyle hazırlanıp Eylül ayı itibariyle başlayan ve eksperlerden gelen yoğun talep üzerine uzatılan “Temel Eğitim” ve “Yangın, Doğal Afet, Kaza ve Hırsızlık” branşı ile "Mühendislik" branşı eğitimleri 28 Şubat 2014 tarihinde sona erdi. Diğer branşlar için gerçekleştirilecek eğitimlerin duyurusu önümüzdeki dönemde yapılacak. 60 Bununla birlikte, 2013 yılı içerisinde SEGEM tarafından sigorta eksperlerine yönelik olarak düzenlenen “Risk Mühendisliği ve Riziko Teftiş Eğitimi" de gelen yoğun talep üzerine, mazereti nedeniyle daha önce eğitime katılamayan ve eğitime yeni katılacak sigorta eksperleri için 8 Mart 2014 Cumartesi günü İstanbul’da tekrarlandı. Bu eğitimlerin yanı sıra SEGEM, Türk Hava Yolları Sigorta Müdürlüğü personeline yönelik olarak ilki 31 Ekim - 1 Kasım 2013 tarihlerinde düzenlenen Temel Sigortacılık Eğitimi'nin ikincisini 16-17 Ocak 2014 tarihlerinde gerçekleştirdi. Eğitimi başarıyla tamamlayan personel sınava tabi tutuldu ve sınavda başarılı olan personel SEGEM'den sertifika almaya hak kazandı. Yurt içi eğitimlerin yanı sıra, yurt dışı eğitimlerin geliştirilmesi amacıyla gerçekleştirilen çalışmalar kapsamında Kosova Merkez Bankası Finansal Denetim Başkan Yardımcısı Fehmi Mehmeti, Finansal Sektör Lisanslama ve Standardizasyon Direktörü Suzan Dervari ve Sigorta Denetimi Direktörü Nexhat Miftari, 7 Mart 2014 tarihinde SEGEM’e bir çalışma ziyaretinde bulundular. Hatırlanacağı gibi, T.C. Başbakanlık Hazine Müsteşarlığı Sigortacılık Genel Müdürü ve SEGEM Yönetim Komitesi Başkanı Dr. Ahmet Genç, SEGEM Müdürü Turan Öz ve Müdür Yardımcısı Dr. Berna Özşar Kumcu’nun 9-11 Mayıs 2013 tarihleri arasında Priştine'de gerçekleştirdikleri ziyarette her iki ülke kurumları arasındaki işbirliğinin geliştirilmesi hususu kararlaştırılmış ve SEGEM’in 30 Eylül - 1 Ekim 2013 tarihlerinde Kosova'nın başkenti Priştine'de Kosova sigorta sektörü temsilcilerine yönelik olarak düzenlediği iki günlük "Hasar ve Hasar Yönetimi Eğitimi" ile bu işbirliği devam etmişti. Kosova Merkez Bankası yetkilileri, Türkiye’deki temasları çerçevesinde ilk olarak 6 Mart 2014 tarihinde Ankara’da T.C. Başbakanlık Hazine Müsteşarlığı Sigortacılık Genel Müdürlüğü’ne bir çalışma ziyaretinde bulundular. Yetkililer, 7 Mart 2014 tarihinde de İstanbul’da SEGEM yetkilileri ile bir araya gelerek eğitimde işbirliği olanaklarını görüştüler. DASK “Zorunlu Misafirlik” uygulaması serisinin sonuncusu yayına girdi DASK Koordinatörü İsmet Güngör, kamuoyu araştırmaları sonuçlarından yola çıkarak iletişim stratejisini zorunlu misafirlik konsepti etrafında oluşturulduğunu belirterek, “Depremin olası olumsuz etkilerini senaryo ederek misafirlik kavramı ile güvenli yaşam, sağlam binalar ve depreme hazır aileler olgusunu hatırlatmayı hedefliyoruz” dedi. oğal Afet Sigortaları Kurumu (DASK), deprem risk algısı ve zorunlu deprem sigortası bilincini artırmak için “Zorunlu Misafirlik” konseptiyle düzenlediği sosyal medya kampanyalarına bir yenisini daha ekledi. DASK’ın Facebook sayfasında (www.facebook.com/ dask) yayına giren “Zorunlu Misafir” uygulaması ile olası bir depremden sonra başka bir evde uzun süreli misafir olmanın yaratabileceği sıkıntılı durumlara dikkat çekiliyor. D “Zorunlu Misafir” uygulamasının, “Depremde eviniz hasar görürse kime misafir olacaksınız?” sloganlı iletişim kampanyasının bir parçası olduğunu belirten DASK Koordinatörü İsmet Güngör şunları ifade etti: “Depremde evleri hasar gören vatandaşlarımız, zorunlu deprem sigortaları yoksa akrabalarının ya da arkadaşlarının yanında uzun süre misafir olmak zorunda kalıyor. Bu sebeple “Zorunlu Misafirlik” döneminde yaşanabileceklere Facebook uygulamamızla dikkat çekmeyi amaçlıyoruz. Takipçilerimize “Zorunlu Misafirlik” deneyimleri yaşatarak depremden sonra misafirliğin sürdürülebilir ve uzun vadeli bir çözüm olmayacağını aktarıyoruz.” İLETİŞİM STRATEJİSİ Kamuoyu araştırmalarımızın sonuçlarından yola çıkarak iletişim stratejisinin zorunlu misafirlik konsepti etrafında oluşturulduğunu belirten Güngör “Konseptimiz doğrultusunda depremin olası olumsuz etkilerini senaryo ederek misafirlik kavramı ile güvenli yaşam, sağlam binalar ve depreme hazır aileler olgusunu hatırlatmayı hedefliyoruz. Son uygulamamızla Facebook takipçilerimize zorunlu misafirliği dijital ortamda deneyimleme imkanı sunuyoruz. Böylece, depreme karşı hazırlıklı olmazlarsa neler yaşayabileceklerini anlatıyoruz. Bütün sigorta sektörü mensuplarını ve acenteleri uygulamamızı kullanmaya davet ediyoruz” dedi. Güngör, Zorunlu Deprem Sigortası ile depremin konutlara verebileceği hasara karşı hazırlıklı olunması gerektiğini de vurguladı ve sözlerini şöyle tamamladı: “Zorunlu Deprem Sigortası’yla konut sahipleri depremden sonra maddi hasarlarını tazmin edip yeniden bir düzen kurabilir ve uzun süreli zorunlu misafirlikten kurtulabilirler ” DASK, “Zorunlu Misafirlik” serisi kapsamında daha önce “Bir Oda da Benden”, “Misafirliğe Geldim” uygulamalarını hayata geçirmişti. Serinin son uygulaması “Zorunlu Misafir” ise 30 Nisan’a kadar devam etti. Uygulamayı kullananlar DASK Deprem Çantası kazanma fırsatı yakaladı. m 61 DASK Zorunlu Deprem Sigortası dünyada ilgi odağı The Economist dergisinin Londra’da düzenlediği Sigorta Zirvesi’ne davet edilen DASK, geniş kitlelere düşük fiyatla deprem sigortası sağlamadaki deneyimlerini paylaştı. DASK Yönetim Kurulu Başkanı Selamet Yazıcı, “Bugüne kadar İtalya’dan Çin’e, İran’dan Meksika’ya kadar 20’ye yakın ülkeyle afet sigortası konusundaki deneyimlerimizi paylaştık” dedi. epremlerin konutlarda neden olabileceği maddi zararları sigortacılık ilkeleri çerçevesinde teminat altına almak için 1999 Marmara depreminden sonra kurulan Doğal Afet Sigortaları Kurumu (DASK), Zorunlu Deprem Sigortası’yla ilgili yenilikçi uygulamaları ve sağladığı başarılarıyla tüm dünyada örnek alınıyor. DASK, bugüne kadar aralarında Yunanistan, İtalya, Filipinler, Çin, İran, Güney Kore, Meksika, D 62 Makedonya, Arnavutluk, Endonezya, Romanya, Pakistan, Kuveyt, Yemen, Azerbaycan, Özbekistan ve Kazakistan’ın bulunduğu ülkelere Zorunlu Deprem Sigortası’nı anlattı. Dünya Bankası gibi uluslararası kuruluşlar da afet sigortalarının geliştirilmesinde Türkiye’yi en iyi uygulama örnekleri arasında gösteriyor ve özellikle gelişmekte olan ülkelere bu deneyimden yararlanmalarını öneriyor. DASK Yönetim Kurulu Başkan› Selamet Yaz›c› YAZICI: GURUR VERİCİ Kurumun uluslararası bilinirliğini ve itibarını değerlendiren DASK Yönetim Kurulu Başkanı Selamet Yazıcı, şunları ifade etti: “DASK, afet sigortaları konusunda uluslararası alanda oldukça bilinen ve ilgi ile takip edilen bir kurum. Afet hasarlarının son 30 yılda tüm dünyada önemli bir artış gösterdiği düşünüldüğünde, başarılı bir uygulamaya ilgi duyulmasını olağan karşılamak gerekir. Doğal afetlerin yıkıcı etkilerine maruz kalan bazı ülkeler, kendi sistem- lerini geliştirmek için Zorunlu Deprem Sigortası’ndaki deneyimlerimizden yararlanmak istiyor. Biz de tecrübelerimizi severek paylaşıyoruz. DASK özellikle, afet zararlarının finansmanındaki rolü, sigortacılığın göreceli olarak çok gelişmemiş olduğu bir piyasada sigortalılık oranlarındaki başarısı, düşük fiyatlarla sigorta teminatı sunabilmesi, reasüransı ve afet bonosunu da içeren yüksek hasar ödeme kapasitesi ve kamu-özel sektör işbirliğini içeren başarılı iş modeli ile dikkat çekiyor. Bu ilgi hem ülkemiz hem de kurumumuz açısından son derece gurur verici.” Londra’dan sonra sıra Pakistan’da DASK, son olarak The Economist dergisinin düzenlediği Sigorta Zirvesi 2014’e davet edildi. Dünyanın en önemli sigorta merkezlerinden biri olan Londra’da yapılan ve sigortacılık sektöründen 200’e yakın yönetici ve profesyonelin katıldığı toplantıda, DASK Yönetim Kurulu Başkanı Selamet Yazıcı, Zorunlu Deprem Sigortası uygulamasını örnek vaka olarak anlattı. Yazıcı konuşmasında, Zorunlu Deprem Sigortası örneği üzerinden, geniş kitlelere uygun fiyatlı afet sigortası sunmanın zorluklarına ve başarı için gerekli koşullara değindi, Türkiye’deki sigortalılık bilinci ve risk algısının artırılmasının önündeki bariyerleri ve bu bariyerlerin nasıl aşıldığına ilişkin tecrübelerini aktardı. Afet zararlarının dışında, küresel değişimlere uyum sağlama, sigortacılığı gelecek için hazırlama, dijital tüketici ile iş yapma, yeni teknolojilerden yararlanarak sigorta tüketicisine ulaşma ve mikro sigorta gibi konuların da konuşulduğu zirvede, DASK’ın Zorunlu Deprem Sigortası’nın yaygınlaştırılmasına ve sürdürülmesine ilişkin deneyimleri ilgi çekti. Güney Asya Bölgesel İşbirliği Birliği’nin sekiz ülkeden yaklaşık 500 delegenin katılımı ile Nisan ayında Pakistan’da düzenleyeceği sigorta konferansına da davet edilen DASK, bu toplantıda da tecrübelerini geniş bir katılımcı grubu ile paylaşma imkanı bulacak. Birliğin üyeleri arasında Pakistan, Hindistan, Bangladeş, Sri Lanka, Nepal, Bhutan, Afganistan ve Maldivler bulunuyor. m 63 TARSİM Devlet destekli arıcılık sigortası RICILIĞIN TARİHİ Arıcılığın tarihçesi insanların mağara hayatı yaşadığı on binlerce yıl öncesine kadar gitmektedir. M.Ö. 7000 yıllarına ait mağaralara çizilen resimler, çok eski tarihlere ait arı fosilleri ve benzeri tarihi buluntular bu görüşü doğrulamaktadır. A Arıların gen merkezlerinin Ortadoğu ülkeleri olduğundan arıcılığın ortaya çıkması bu ülkelerde olmuştur. Bununla birlikte M.Ö. 1300 yıllarına ait olduğu sanılan ve Hititler devrinden kalma Boğazköy'deki taş yazıtlarda arılardan bahsedilmesi arıcılığın Anadolu'da da çok eski tarihlere dayandığını göstermektedir. ARICILIĞIN GELİŞMESİ Son birkaç yüzyıl öncesine kadar çok uzun süre ilkel olarak yapılan arıcılık, birçok bilimsel buluş ve gelişmelerin ışığında günümüz arıcılığına kadar gelişme süreci yaşamıştır. Günümüz arıcılığına gelinmesinde; 1787 yılında ana arının havada çiftleştiğinin tespiti, 1845 yılın- 64 Türkiye sahip olduğu 5,5 milyon dolayındaki kovan varlığı ve 83 bin ton dolayındaki bal üretimi ile dünyada 2. sırada yer alarak; hem kovan varlığı hem de bal üretimi bakımından dünyanın en önemli ülkeleri arasındadır. da arı üreme biyolojisinin izahı, 1851 yılında çerçeveli fenni kovanın keşfi, 1857 yılında temel petek kalıplarının bulunuşu, 1865 yılında bal süzme makinesinin icadı, 1882 yılında larva transfer yöntemiyle ana arı yetiştirme tekniğinin keşfi ve 1926 yılında ana arılarda yapay döllenmenin bulunuşu gibi icatlar katkıda bulunmuştur. DÜNYADA ARICILIK SİGORTALARI Günümüzde arıcılık, tüm dünyada yapılan en yaygın tarımsal faaliyetlerden birisidir. Bugün dünyada 56 milyon dolayında arı kovanı bulunmakta ve bunlardan 1,2 milyon ton dolayında bal üretilmektedir. Üretilen balın yaklaşık 1/4'ü 2014 yılı itibarıyla teminat kapsamına alınan Arıcılık (Arılı Kovan) Sigortası, arı üreticileri tarafından büyük ilgi ile karşılanmıştır. Yılın ilk üç ayında, yurt genelinde 275 bin adedin üzerinde arı kovanı sigortalanmıştır. ticarete konu olmakta ve dış satımın % 90'ı 20 dolayındaki bal üreticisi ülkeden yapılmaktadır. Dünyanın en çok kovan varlığına (65 milyon) sahip ve bal üreten (368 bin ton) ülkesi Çin'dir. Kovan başına ortalama dünya bal üretimi 20 kg dolayında olup bu rakam Çin'de 33, Arjantin'de 40, Meksika'da 27, Kanada'da 64, Avustralya'da 55, Macaristan'da 40 ve Türkiye'de 16 kg dolayındadır. Bu ülkeler aynı zamanda dünyanın en çok bal ihraç eden ülkeleridir. Dünyada en çok bal ithal eden ülkeler ise; Almanya, ABD, Japonya, İngiltere, İtalya, İsviçre, Fransa, Avusturya ve diğer Avrupa ülkeleridir. Bu ülkelerden Almanya yalnız başına Türkiye'nin bal üretiminden daha fazla bal ithal etmektedir. Diğer yandan bal, propolis, arı zehiri, arı sütü gibi arı ürünleri pek çok ülkede "Arı Ürünleri ile Tedavi" anlamına gelen "Apiterapi "de kullanılmaktadır. Dünyada uygulanan kapsamlı bir arı hayat sigortası yoktur ancak arıcılık ile ilgili aşağıda sayılan ülkelerde dolaylı sigorta örnekleri bulunmaktadır; - İngiltere - Kanada / Arı Kışlatma Sigortası - Avusturalya / Sorumluluk Sigortası - Amerika / Sorumluluk Sigortası - Kanada / Sorumluluk Sigortası - İspanya TÜRKİYE’DE ARICILIK VE SİGORTASI Türkiye sahip olduğu 5,5 milyon dolayındaki kovan varlığı ve 83 bin ton dolayındaki bal üretimi ile dünyada 2. sırada yer alarak; hem kovan varlığı hem de bal üretimi bakımından dünyanın en önemli ülkeleri arasındadır. Ancak bu önemli gelişmeye karşın, ülkemizde kovan başına ortalama bal üretimi 16 kg dolayında olup dünya ortalaması olan 20 kilogramın altındadır. 2008 Yılı FAO Verilerine Göre Dünya Koloni Varlığı Ülke Sıralaması (adet) Sıra 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 Ülke Çin Türkiye Etiyopya İran Rusya Arjantin Tanzanya Kenya İspanya ABD Güney Kore Meksika Polonya Orta Afrika C. Yunanistan Dünya Toplam Koloni Sayısı 8.771.200 4.888.960 4.800.000 3.500.000 3.131.468 2.970.000 2.700.000 2.500.000 2.500.000 2.400.000 1.889.514 1.800.000 1.450.000 1.400.000 1.315.000 64.463.016 2008 Yılı FAO Verilerine Göre Dünya Bal Üretimi Ülke Sıralaması (ton) Sıra 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 Ülke Çin Türkiye Arjantin Ukrayna ABD Rusya Meksika Hindistan Etiyopya İran Brezilya İspanya Kanada Tanzanya Güney Kore Dünya Toplam Koloni Sayısı 367.219 81.364 81.000 74.900 72.965 57.440 55.271 52.000 44.000 36.000 34.747 31.250 28.112 27.000 26.488 1.496.416 Kaynak; TÜİK, FAO 65 TARSİM Türkiye Geneli Bal Üretimi 2002-2010 25.000 21.560 21.093 21.469 20.845 Bin Ton 2002 2003 2004 2005 2006 2007 2008 2009 2010 20.000 60 15.000 40 10.000 20 0 22.305 81.1 22.550 82 81.3 73.9 22.133 69.5 83.8 73.9 22.110 82.3 74.5 22.423 80 Türkiye Geneli Arıcılık ile Uğraşan Köy Sayısı 2002-2010 5.0000 2002 2003 2004 2005 2006 2007 2008 2009 0 2010 Kaynak: TÜİK Kaynak: TÜİK Ülkemizin her yerinde arıcılık yapılabilirken sırasıyla Ege, Karadeniz ve Akdeniz Bölgeleri gerek kovan varlığı gerekse üretim payı bakımından arıcılık için en önemli bölgelerimizdir. Ayrıca, ülkemiz hiçbir ülkede olmayan arı genetik çeşitliliğine sahiptir. TÜRKİYE’DE ARICILIK SİGORTALARI Türkiye’de, bir sigorta şirketi tarafından uygulanan Arı Nakliyat Sigortası’nda - Arıcılık Kayıt Sistemi’ne (AKS) kayıtlı arıcıların aktif (arılı) ve plakalı kovanlarına, poliçe vadesi içerisinde yangın, yıldırım, infilak, fırtına ve sel/su baskını risklerine karşı poliçede belirtilen şartlarla teminat veril- mektedir. Yılda ortalama 4 seferi kapsayacak şekilde arı kovanlarının bir yerden başka bir yere sevkiyatı esnasında aracın kaza yapması (çarpma, çarpışma, devrilme, yanma) veya doğal afetler (ateş, yıldırım, seylâp, dere taşması, çığ, toprak ve dağ heyelanı, köprü yıkılması, yolların çökmesi) sonucu oluşabilecek hasarlar teminat altına alınmaktadır. DEVLET DESTEKLİ ARICILIK SİGORTASI Bu sigorta ile 5363 Sayılı Tarım Sigortaları Kanunu’nun 12’nci maddesine istinaden, Bakanlar Kurulu kararı ile kapsama alınan aktif (içinde arı olan), plakalı, modern kovan niteli- Türkiye Geneli Eski Kovan Sayısı 2002-2010 200 180.2 6 190.5 5.21 162.6 157 146.9 135.3 137.9 128.7 137 4 4.09 4.23 4.43 3.98 2002 2003 2004 2005 4.70 4.69 4.75 2006 2007 2008 5.45 Milyon 150 Bin Türkiye Geneli Yeni Kovan Sayısı 2002-2010 100 2 50 0 2002 2003 2004 2005 2006 2007 2008 2009 2010 Kaynak: TÜİK ğindeki kovanlarda aşağıda belirtilen haller nedeniyle, meydana gelen zararlar, belirli esas ve şartlara göre karşılanır. TEMİNAT VE KAYIPLAR Bu sigorta, aktif (içinde arı olan) kovanların; - Fırtına 66 0 2009 2010 Kaynak: TÜİK - Hortum - Yangın - Heyelan - Deprem - Taşıt Çarpması - Sel ve Su Baskını - Kovanların nakliyesi esnasında; çarpma, çarpışma, devrilme, yanma vb. nedenler sonucu doğrudan doğruya uğradığı zararı temin eder. Sigorta kapsamında üreticinin ödemesi gereken primin yarısı, diğer tüm tarım sigortası branşlarında olduğu gibi devlet tarafından karşılanmaktadır. Üreticiler, Veteriner Bilgi Sistemi’ne (TÜRKVET) ve Arıcılık Kayıt Sistemi’ne (AKS) başvurarak, işletmelerini kayıt ettirebilmekte ya da işletme kayıtlarını güncelleyebilmektedir. Sonrasında ise, yetkili sigorta şirketlerinin acenteleri aracılığıyla kolaylıkla sigorta yaptırılabilmektedir. 2014 yılı itibarıyla teminat kapsamına alınan Arıcılık (Arılı Kovan) Sigortası, arı üreticileri tarafından büyük ilgi ile karşılanmıştır. Yılın ilk üç ayında, yurt genelinde 275 bin adedin üzerinde arı kovanı sigortalanmıştır. m Devlet Destekli Arıcılık (Arılı Kovan) Sigortası Prim Fiyatları Arıcılık Türü Teminat Konusu Teminat Kapsamındaki Riskler Prim Fiyatı Sabit Arıcılık Kovan ve Kovanın içindeki Fırtına, Hortum, Yangın, Heyelan, Deprem, 0,9 Arı Kolonisi Taşıt Çarpması, Sel ve Su Baskını Gezginci Arıcılık Kovan ve Kovanın içindeki Arı Kolonisi Fırtına, Hortum, Yangın, Heyelan, Deprem, Taşıt Çarpması, Sel ve Su Baskını, Kovanların Nakliyesi esnasında meydana gelebilecek hasarlar 1,4 Muafiyet Oranı (Her Bir Hasar Olayında Toplam Sigorta Bedelinin) (%) 10 10 Sabit Arıcılıkta, kovanların nakliyesi sırasında meydana gelebilecek her türlü zararlar teminat dışıdır. 67 DIŞ BASIN Avrupa’yı daha fazla kuraklık bekliyor vrupa Birliği Ortak Araştırma Merkezi ile Almanya’daki Kassel Üniversitesi tarafından hazırlanan çalışmaya göre, Avrupa 21. yüzyılda daha fazla kuraklıkla karşı karşıya kalacak. Çalışma; İspanya, Portekiz ile Güney Fransa ve İtalya’daki nehirlerin akışlarının % 40 oranında azalacağını ortaya koyuyor. A Ortak Araştırma Merkezi, geçtiğimiz 30 yıl içerisinde Avrupa’da meydana gelen kuraklığın 100 milyon Euro’dan fazla maliyete neden olduğu- nu belirtiyor. Merkez, iklim değişikliği nedeniyle Avrupa’da aşırı kuraklık sıklığının artmasından dolayı endişe duyulduğunu ifade ediyor. Çalışmada 2100 yılı itibariyle ortalama sıcaklığın 3,4 derece artması bekleniyor. İklim değişikliği nedeniyle birçok nehir yatağının aşırı su baskınlarına maruz kalacağı da ifade ediliyor. Çalışmaya göre 21. yüzyılda aşırı kuraklıktan en fazla etkilenen bölge Güney Avrupa olacak. (Kaynak: Insurance Journal, 15 Ocak 2014) Afetlerde sigortasız kayıp yükselişte wiss Re, doğal afetler nedeniyle oluşan maliyet ve sigortasız kayıp miktarının giderek arttığını belirtiyor. Dünyanın ikinci büyük reasürans şirketi Swiss Re, meydana gelen doğal afetlerin eskiye kıyasla şehirleşme ve bağlantısızlık nedeniyle daha ciddi sonuçlara neden olduğuna da dikkat çekiyor. doğal afetler nedeniyle ortaya çıkan kayıp miktarı 130 milyar dolara ulaştı. Ancak bu kayıp miktarı içerisinde sadece 44 milyar dolarlık miktar sigorta kapsamında bulunuyor. Swiss Re’nin tahminlerine göre, geçtiğimiz yıl (Kaynak: Insurance Journal, 15 Ocak 2014) S 68 Swiss Re, 1980-2012 yılları arasında doğal afetlerin boyutunun ekonomiden daha fazla büyüme oranı kaydettiğine de dikkat çekiyor. İngiltere’de emlak fiyatları etkilendi eçtiğimiz günlerde İngiltere tarihinin en yağışlı günlerini yaşadı. Yağışlar nedeniyle ülkenin birçok şehrinde yaklaşık 5.800 evi sel bastı. Ağır seller nedeniyle zengin bölgelerdeki emlak fiyatları da büyük düşüş gösterdi. G 2000 yılında sigorta şirketleri ve hükümet arasında varılan anlaşma ile yüksek sel riski olan bölgelerdeki ev sahipleri herhangi bir üst sınır olmadan sigorta yaptırma imkanına sahip olmuştu. Son seller nedeniyle ise sigorta şirketleri tarafından sigortalanamayacak evler için bir fon oluşturulması gündeme geldi. İngiliz hükümeti ise selden etkilenen faaliyet alanlarına yardımcı olmak üzere 10 milyon sterlin değerinde bir destek programı açıkladı. (Kaynak: Insurance Journal, 19 Şubat 2014) ABI, kötü havanın faturasını açıkladı İngiliz Sigorta Birliği (ABI) geçtiğimiz aylarda kötü hava koşulları nedeniyle Birleşik Krallık’ta meydana gelen tahmini sigortalı kayıp miktarının 1,1 milyar sterlin olduğunu açıkladı. ABI, geçtiğimiz Aralık-Şubat döneminde yalnız seller nedeniyle oluşan kayıp miktarının 446 milyon sterlin olduğunu belirterek bu miktarın fırtına hasarları ile 1 milyar sterline ulaştığını ifade ediyor. ABI verilerine göre, söz konusu doğal afetler sonucunda sigorta şirketlerine 9.000'i ev sahipleri, 5.400’ü araç sahipleri ve 3.100’ü işyeri sahipleri tarafından olmak üzere toplam 17.500 sel hasarı talebinde bulunuldu. G (Kaynak: Commercialriskeurope.com, 20 Mart 2014) 2013 dünyada sel yılı isk ve reasürans uzmanı Guy Carpenter & Company şirketi tarafından hazırlanan “2013 Doğal Afetler” raporu, geçtiğimiz yıl meydana gelen doğal olayların faturasını mercek altına alıyor. Rapora göre 2013 yılında meydana gelen doğal afetler yaklaşık 40 Milyar dolar değerinde sigortalı hasara neden oldu. Buna karşın 2013 yılının faturası geçtiğimiz iki yılın ortalamasına göre düşük kaldı. R Guy Carpenter raporu, 2013 yılını Orta Avrupa, Kanada, Avustralya ve Amerika’da meydana gelen seller nedeniyle sel yılı olarak ilan etti. Raporda ayrıca Amerika ve Filipinler’de meydana gelen tayfun felaketlerinin de büyük kayıplara neden olduğuna yer veriliyor. (Kaynak: Insurance Journal, 13 Şubat 2014) 69 DIŞ BASIN WEF’den Küresel Riskler Raporu İspanya’da zorunlu sigortalar sorunu ünya Ekonomik Forumu (WEF) tarafından hazırlanan “Küresel Riskler Raporu 2014” dünya ekonomisini olumsuz etkilemesi muhtemel görülen riskleri inceliyor. Küresel Riskler Raporuna göre önümüzdeki on yıllık dönemde küresel ekonomik sistemi olumsuz şekilde etkileyecek riskler arasında zengin ve fakir ülkeler arasındaki gelir farklılıkları ile mali krizler yer alıyor. Sanayi, hükümet ve akademi çevrelerinden 700 uzmanın görüşlerinin yer aldığı çalışmada gelecek on yıllık dönemde 31 riskin küresel ekonomiye etkileri değerlendiriliyor. Söz konusu riskler ekonomik, çevresel, teknolojik ve toplumsal riskler gibi başlıklar altında sınıflandırılıyor. spanya’da bir sigorta şirketi tarafından gerçekleştirilen araştırmanın sonucuna göre, zorunlu sigortaların fazlalığı sektör için sorun yaratıyor. Araştırmada, İspanya’da merkezi hükümet tarafından toplam 324, yerel yönetimler tarafından ise 385 zorunlu teminat öngörüldüğü yer alıyor. Araştırmaya göre farklı otoriteler tarafından talep edilen teminatlar birbiri ile benzerlik gösterse de kanunen farklı poliçelerin düzenlenmesi gerekiyor. Bu durum ise ek sigorta maliyetlerine yol açıyor. D İ Son raporda geçen raporda olduğu gibi gelir farklılığı küresel düzeyde en fazla endişe teşkil eden risk olarak öne çıkıyor. Gelir farklılığını; aşırı hava olayları, işsizlik, iklim değişikliği ve siber saldırılar gibi riskler takip ediyor. Uzmanlar, mali krizlerin de ekonomi ve ülkeler üzerinde büyük etki yaratma potansiyeline sahip olduğuna dikkat çekiyor. İspanyol Sigorta Birliği (UNESPA) Başkanı Pilar González de Frutos, zorunlu sigortaların sektörün talebi karşılayacak ürünler çıkarma kabiliyetinin dikkate alınmadan piyasaya sürüldüğünü belirtiyor. İspanyol Sigorta Denetleme Kurumu’nun Başkanı Flavia Rodríguez-Ponga ise yeni ekonomik faaliyetlerin gelişmesi ile daha fazla zorunlu sigortanın piyasada yer alabileceğini ifade ediyor. (Kaynak: Commercialriskeurope.com, 16 Ocak 2014) (Kaynak: Commercialriskeurope.com, 13 Mart 2014) İran petrolüne sigorta yasağı kalkıyor vrupa Birliği, İran’a yönelik yaptırımları yumuşatmaya hazırlanıyor. 20 Ocak tarihinde yürürlüğe giren anlaşma ile Avrupa Birliği, İran petrolünün sigortalanması yasağını kaldıracak. 24 Kasım tarihinde sağlanan anlaşma doğrultusunda AB, İran petrolünün sigortalanması ve nakliyesi ile ülkenin petrokimya, altın ve diğer değerli metal ticaretini etkileyen yasağı 6 ay süreyle askıya alacak. Anlaşma, Uluslararası Atom Enerji Ajansı (IAEA) ile Birleşmiş Milletler Nükleer A 70 Gözlemcisinin İran’ın nükleer programını sınırladığını teyit etmesi halinde yürürlüğe girecek. Petrol piyasaları ise süreci dikkatle takip ediyor zira petrol tankerlerine Avrupa’daki P&I Kulüpleri tarafından teminat sağlanıyor. Anlaşma ayrıca, üçüncü ülkelerin İran petrolü alımını mevcut seviyelerde tutmasına olanak sağlarken daha fazla İran petrolü satışını öngörmüyor. (Kaynak: Insurance Journal, 13 Ocak 2014) İngiltere’de finansal suiistimal artıyor irleşik Krallık’ta yapılan bir araştırmaya göre, 2012 yılında İngiliz finans sektöründe 473 milyon sterlin olarak bildirilen suiistimal değeri geçtiğimiz yıl 532 milyon sterline yükseldi. Araştırmaya göre sektörler genelinde suiistimal suçları arasında para aklama suçunun maliyeti 2013 yılında % 309 artarak 288 milyon sterline ulaştı. B Finansal hizmet sunan şirketlerdeki suiistimal sayısındaki artışla birlikte sektördeki suiistimal vakası ise 2013 yılında 132’ye yükseldi. Uzmanlar, Birleşik Krallık’taki finans sektöründe artış gösteren suiistimal vakalarının nedeni olarak artan düzenleme ve uyum sürecini gösteriyor. (Kaynak: Commercialriskeurope.com, 23 Ocak 2014) Hindistan, afetleri telefondan uyaracak int hükümeti beklenen doğal afetler hakkında vatandaşları uyarmak üzere yeni bir teknoloji hazırlığı içerisine girdi. Buna göre hükümetin mobil telefon mesajı ile afet uyarı sistemini önümüzdeki Nisan ayında uygulamaya koyması bekleniyor. H Sağlık hizmeti sunan bir şirket tarafından geliştirilen teknoloji yaklaşan tayfun ve tsunami gibi afetler öncesinde şehirlerdeki nüfusun alarma geçirilmesini sağlayacak. Yeni teknoloji sayesinde milyonlarca kişinin hayatının kurtarılması hedefleniyor. Hint hükümeti tarafından desteklenen erken uyarı girişiminin bölgedeki diğer ülkeler tarafından da uygulanması çağrısı yapılıyor. (Kaynak: Commercialriskeurope.com, 27 Şubat 2014) Avrupa Parlamentosu, 2030 hedeflerini belirledi vrupa Parlamentosu, 2030 yılı için iklim ve enerji alanlarında üç yeni hedef için olumlu yönde oy kullandı. Avrupa Parlamentosu’ndaki oylama Mart ayında AB liderleri arasında enerji ve çevre politikası konusunda gerçekleştirilecek görüşmeler öncesinde tartışmalara son verdi. Oylama, iklim emisyonlarının azaltılması, enerji etkinliğinin arttırılması ve yenilenebilir enerji kullanımının arttırılması konularında tamamen bağlayıcı hedefleri destekliyor. Avrupa Komisyonu ise 2030 yılı politikasına ilişkin Ocak ayında sunduğu görüşünde 2030 yılı itibariyle emisyonların % 40 oranında azaltılması ve yeşil enerji konusunda AB genelinde bir hedef belirlenmesi çağrısında bulunmuştu.Çevreciler de AB Parlamentosu’ndaki oylamaya yönelik memnuniyetini ifade etti. A (Kaynak: Insurance Journal, 6 Şubat 2014) Malezya, Kamboçya işbirliği alezya Sigorta Enstitüsü (MII) ile Kamboçya Sigorta Birliği (IAC), Kamboçya’daki sigorta sektörünün geliştirilmesi çalışmaları kapsamında bilgi ve işgücü alanlarında ikili işbirliğinin arttırılması için bir mutabakat zaptı imzaladı. M Mutabakat zaptı çerçevesinde Malezya Sigorta Enstitüsü’nün Kamboçya sigorta sektöründeki işgücüne eğitim programları ve profesyonel nitelikler kazandırılması konusunda katkıda bulunması hedefleniyor. İki kurum arasındaki işbirliği 2005 yılından beri devam ediyor. (Kaynak: Insurance Journal, 3 Mart 2014) 71 DIŞ BASIN ABI, suiistimal ile mücadeleye devam dedi ngiliz Sigorta Birliği (ABI) sigorta suiistimalleri ile mücadelede anahtar rol üstlenen Sigorta Suiistimalleri Uygulama Departmanına (IFED) önümüzdeki üç yıl boyunca 11,7 milyon sterlin (19 milyon dolar) tutarında yatırım gerçekleştirecek. ABI, yatırımla birlikte IFED’in faaliyetlerinin genişletilmesinin hedeflendiğini açıkladı. IFED, geçtiğimiz üç yılda sigorta suiistimallerinde 430 tutuklama gerçek- İ leştirerek 223 vakanın da adalet önüne çıkarılmasını sağladı. ABI, sigorta suiistimali suçu ile mücadele ve dürüst sigortalıların korunmasına yönelik olarak sektörün kararlılıkla işbirliği yürütmeye devam edeceğini belirtiyor. Bu bağlamda ABI üyeleri tarafından IFED’e yapılacak yatırım sektörün sigorta suiistimalleri konusundaki hassasiyetini temsil ediyor. (Kaynak: Insurance Journal, 18 Mart 2014) AB’den İsviçre’deki halk oylamasına tepki eçtiğimiz günlerde İsviçre Avrupa Birliği’nden ülkeye giren göçü kısıtlamak üzere halk oylamasına gitti. Ülke nüfusunun çoğunluğunun ülkenin kültürel değerlerinin gelen göçle erozyona uğradığı yönünde oy kullanması Avrupa Birliği’nde tepkilere neden oldu. G İsviçre’nin AB üyesi olmamasına karşın AB ile arasındaki anlaşma uyarınca İsviçre ve AB vatandaşları 2002 yılından beri serbestçe sınırın iki tarafında dolaşım ve çalışma hakkına sahip bulunuyor. AB yetkilileri ise kişilerin serbest dolaşımının AB’nin temel politikalarından biri olduğunu belirterek İsviçre’nin AB’den gelen göçe ilişkin olumsuz tavrının kabul edilemeyeceğine ve bu tavrın AB ile İsviçre arasındaki diğer anlaşmalar üzerinde etkili olacağına dikkat çekiyor. Zira iki taraf arasındaki anlaşmalar teknolojik işbirliği, tarım ticareti, havacılık, hava ve demiryolu trafiği ile diplomaların karşılıklı kabulü gibi alanları da kapsıyor. Bu kapsamda AB yetkilileri İsviçre’nin referandum sonrası AB Tek Piyasası’na ayrıcalıklı erişiminin kaybedebileceği yönünde uyarıda bulunuyor. (Kaynak: Insurance Journal, 11 Şubat 2014) Fitch Ratings, İsviçre’yi mercek altına aldı luslararası kredi derecelendirme kuruluşu Fitch Ratings tarafından hazırlanan rapora göre, İsviçre sigorta piyasasında rekabet oldukça yüksek olmakla birlikte piyasadaki katılımcılar sigortalama disiplinini muhafaza ediyor. Fitch raporu, şirketlerin sigortalama performansına odaklandıklarını ve başka ülkelerde olduğu gibi fiyat kırma yoluna gitmediklerini belirtiyor. Raporda bu durumun İsviçre ekonomisindeki istikrar ile mali ve ekonomik gelişmelerin tahmin edilebilirliği ile desteklendiği ifade ediliyor. U 72 Fitch, İsviçre sigorta sektörünün diğer Euro bölgesindeki piyasalara kıyasla daha düşük faiz oranları ile karşı karşıya olduğuna da dikkat çekiyor. (Kaynak: Commercialriskeurope.com, 20 Mart 2014)