Elele London
Transkript
Elele London
LONDON ELELE YAŞAMA DAİR HERŞEY NİSAN 2015 SAYI 3 Yaşar Kemal “Demir olsam çürürdüm, toprak oldum dayandım” 7 MAYIS 2015 Birleşik Krallık’ta Genel seçim Paskalya GEBELİKTE BESLENME Her Mevsimin Başka Bir Detoks Sebebi Vardır Gül Kaynak Çocuklarımızı koruyalım BAYRAMI Spermi Olmayan ERKEKLER BABA OLABiLiR Mi? söyleşi Selçuk Balcı Geliyor Güneydoğu Anadolu kültürünün mihenk taşı MARDiN BU SAYIDA 2015/04 İçindekiler “Demir olsam çürürdüm, toprak oldum dayandım”… NİSAN 2015 | SAYI 3 | ELELE LONDON s10 Mila isimli ikinci albümünü çıkaran Selçuk Balcı’yla bir söyleşi gerçekleştirdik. s18 Paskalya tüm Hıristiyanlar tarafından kutlanır. Yaşar Kemal Güncel / Hukuk / Politika s09 İngiltere’de 7 Mayıs’ta genel seçim yapılacak. s22 Boşanma kararının tanınmasına dair davayı eşlerden birisi diğerine karşı açmalıdır. s27 Ev alırken nelere dikkat etmeliyiz? Spermi olmayan erkekler baba olabilir mi? s30 “Her Mevsimin Başka Bir Detoks Sebebi Vardır!” s32 Gebelik öncesi ve gebelik döneminde beslenme s35 Suya dayanıklı iphone’lar geliyor s46 Güneydoğu kültürünün mihenk taşı: MARDİN s59 ROJ DÜNYA Jimnastik yapıyor s71 Müziğin 42 bin yıllık serüveni Paskalya | s18 “Avrupa’nın Yüzü” adlı foto-belgeselin yapımına 2005 yılında Riga’da başladı. s61 Zaman aktıkça aktı… Ortaokul bitti, lise, üniversite de bitti… s17 Çıkılmış uzunca bir yolculuğun uzunluğundan habersiz küçük bir dairenin çok küçük olan oturma odasında yeni doğmuş oğluma gözaydınına gelen, sehpa üzerinde akşam yemeğine ağırlamaya çalıştığım üç misafir… Birisi gün aşırı alışveriş ettiğim marketin kasiyeri. s53 ŞARAP SEVERLER İyi bir sarapta bilmemizi gerektiren hangi özellikler en önde gelir? s67 SANATIN TARİHTEKİ YERİ Altamira’daki 40.000 sene önceki çizimler sanat tarihimizde en önemli yerini almıştır. s68 Genel Yayın Yönetmeni : Ayşe Tekel | Görsel Yayın Yönetmeni: Erdal Akçay Yazı İşleri : Ali Gül Özbek, Berfin Saitoğlu, Dilek Güngör, Erem Kansoy, Gamze Ercüman, Hasan A.Yıldırım, Kamil Küpeli, Yasemin Brett, Zafer Ferhat | Foto Muhabir : Muhammet Önal Grafik Tasarım : Eren Noyan Reklam Satış ve Halkla İlişkiler : Mehmet Karabulut Reklam ve Haber iletişim: 07718 055 572 BAHÇE PEYSAJI Uykudan uyanan ve canlanan doğanın tarafımızdan küçük dokunuşlarına ihtiyacı var. 4 ELELELONDON NİSAN2015 Yine gecelerden birinde annemin çığlığı; Kapat şu ışıkları! Fatura gelmiş bilmem ne kadar, sen halen daha yatmadın mı? Belediye kütüphanesi o dönemler (90’ların ortaları) önemli saydığı kitapların bir kısmını ceviz yaprağı yeşili bir kısmını ağaç kavuğu renginde kaplatırdı. Bu, ağaç kavuğu rengindeydi… Hamilelikte Beslenme | s32 ALİ HAYDAR YEŞİLYURT atırımda kalmayan içeriği ama etkisini dün gibi anımsadığım “Hüyükteki Nar Ağacı”. O zaman ki serçe parmağım kalınlığındaydı, bitmesin istemiştim ya bitmişti.. Selçuk Balcı | Söyleşi s10 s28 H Ortaokul kaçtı hatırlamıyorum, elimde incecik bir kitap, bitmesin diye kelimeleri yineleyerek, üstünde duraksayarak okuyorum. Soluklanıyorum, gözlerimi kapatıyorum... Sonra burnumu dayıyorum kitabın ortasına, şu an anımsadığım kuru toprak kokusu ve içimi sızlatan hayalimde kalan yalnız bir ağaç resmi. Sağlık / Çocuk / Moda / Kadın s44 EDİTÖRDEN MERHABA ZİNCİR KOLYE MODELLERİ Farklı tasarımlarla sunulan zincir kolye modelleriyle kıyafetlerinizi hareketlendirebilirsiniz. NE İZLESEK? ‘UMUT ÜZÜMLERİ’ Fransa’dan Tatar köyüne giderek hayat mücadelesi veren bir gencin hikayesi... ınfo@elelelondon.com www.elelelondon.com Yazı ve fotoğrafların tüm hakları EleleLondon Dergisine, yayımlanan ilanların sorumluluğu ilan sahiplerine aittir. Misafirlerimizden gazeteci olan, küçük yaşlarda buraya gelen ve yeni üniversite kazanan geçici süreliğine kasiyerlik yapan misafirime; -“okuduğun, bildiğin bir Türk yazar var mı?” diye sordum. Bugün ki gibi hatırlıyorum kızın heyecanını; -“ Geçen yaşlıca bir amca geldi, Türkçe kitapları setler halinde satıyordu, çok acayip ucuzdu. 10 tanesi £50, market çalışanlarına £40 yaptı bende aldım.” -“yazarı kim?” -“Kemal Yaşar mıydı neydi !....” İlk sorduğum “Hüyükteki Nar Ağacı”? Eve gider gitmez text attı -“Evet varmış, yarın getirir posta kutusundan atarım”… 12 yıl geçti.. Halen posta kutumdan, Kemal Yaşar’ın Hüyükteki Nar Ağacı’nı beklerim. Ayşe Tekel ELELELONDON NİSAN2015 5 Mahiroğlu, Markalaşmak için Avrupa’daki Türk KOBİ’lerin Türkiye’ye daha fazla katma değer kazandırmasının zor olmadığını belirttiği konuşmasında, “Türk Hükümeti’nin, ihracatın artırılması ve markalaşma için Türkiye’de yerleşik Kobilere destek verdiğini hepimiz biliyoruz. Avrupa’daki Türker’e ait Kobiler’in de, Avrupa’da kurulu olmasına rağmen aslında Türk ekonomisinin bir parçası olduğunu söylemek mümkündür ve bu şekilde değerlendirilmelidir. Avrupa’da bulunan Türk Kobileri önemlidir ve bizler de aynen Türkiye’deki Kobiler gibi ilgi ve destek görmeyi bekliyoruz…” şeklinde konuştu. İstanbul Hazır Giyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği (İHKİB) Başkanı Hikmet Tanrıverdi ve Birleşmiş Markalar Derneği Genel Sekreteri Ekrem Utku yaptıkları konuşmalarda Avrupa’daki Türk girişimciler ve markalaşma üzerinde durdular. Avrupa’daki Türk KOBİ’ler teşviklerde eşitlik istiyor MUSTAFA KÖKER Gazeteci Avrupalı Türk Markalar Birliği’nin Londra’da düzenlediği ‘Marka Zirvesi’ Ekonomi Bakanlığı bürokratları ile Avrupalı Türk girişimcileri Londra’da bir araya getirdi. ATMB Başkanı Cafer Mahiroğlu, Avrupa’daki KOBİ’lerin önemine dikkat çekerek, “bizler de aynen Türkiye’deki Kobi’ler gibi ilgi ve destek görmeyi bekliyoruz” diyerek teşviklerin yeniden düzenlenmesini istedi. E konomi Bakan yardımcısı Adnan Yıldırım ve bakanlık bürokratları, Avrupa’daki Türklerin tecrübe ve birikimlerinden yararlanmak istediklerini ve teşvik desteklerin buna göre düzenlenmekte olduğunu ifade ettiler. Ekonomi Bakan yardımcısı Adnan Yıldırım ve bakanlık bürokratları, Avrupa’daki Türklerin tecrübe ve birikimlerinden yararlanmak istediklerini ve teşvik desteklerin buna göre düzenlenmekte olduğunu ifade ettiler. Ekonomi Bakanlığı himayesinde düzenlenen ve Bakan Nihat Zeybekci’nin katılımı ile gerçekleşeceği açıklanan ‘Marka Zirvesi’ne, hakkında verilen gensoru önergesinin TBMM’de görüşülmesi nedeniyle Zeybekci katılamadı. Ekonomist Nazif Akpınar’ın operatörlüğünde Marriot Hotel’de düzenlenen ‘Marka Zirvesi’ne, Ekonomi Bakan Yardımcısı Adnan Yıldırım, İhracat Genel Müdürü Veysel Parlak, Daire Başkanı Mehmet Ali Kılıçkaya, İTHİB başkanı Hikmet Tanrıverdi, Birleşmiş Markalar Derneği Genel Sekreteri Ekrem Utku’nun yanısıra Avrupa’nın farklı ülkelerinden işadamları katıldı. ATMB Başkanı Cafer Mahiroğlu, Çanakkale şehitlerini anarak başladığı konuşmasında, Avrupa’daki küçük ve orta ölçekli Türk girişimcilerin bulundukları ülkelerdeki ekonomik gücü ve Türkiye’ye katkılarının panoramasını ortaya koydu. AVRUPA’DAKİ TÜRK KOBİLER DE DESTEK BEKLİYOR Konuşmasında, Dünya’nın ikinci büyük ekonomisi ve ürünlerini dünyanın dört bir yanına ulaştıran Çin, ihracattaki başarısını, Çinli işletmelerden daha çok, yurtdışında yaşayan vatandaşlarına borçlu olduğunu hatırlatan Mahiroğlu, “Bu gerçekten hareketle, Avrupa’daki Türk Kobi’lerinin de, Türkiye’nin ihracatındaki rolünün, ne denli önemli olduğunun altını çizmek isterim. Avrupa’daki Türk Kobi’leri buraya kadar kendi imkanları ile gelmiştir. Bir de destek alsalar, siz mucizeyi o zaman görün. Biz buradayız. Buranın kurallarını, standartlarını, çalışma şekillerini, iş disiplinini daha iyi biliyoruz. Türkiye’den kurulması büyük çaba ve zaman gerektiren ilişkilere zaten sahibiz. Bu sınırlarda karşımıza çıkabilecek sorunları daha hızlı çözebiliyoruz. Türkiye’de kurulu bulunan pek çok işletmenin kendi sektöründe Avrupa’ya ve hatta dünyaya entegre olmasında önemli bir role sahibiz. İşte bu avantajları değerlendirmek amacıyla ortaya çıkan fikrimizi projelendirdik ve hayata geçirdik. Avrupalı Türk Markalar Birliği bu amaçlarla yola çıktı. Birlik olarak, Avrupa’daki Türk firmalarının markalaşma yolculuğuna hız kazandırmak en büyük hedefimiz. Böylece devletimizin koyduğu 500 Milyar dolarlık hedefe ulaşmada Avrupalı Türk firmaları da etkin rol oynayacaktır” dedi. MARKALAŞMAYI GEREKSİZ BİR DETAY OLARAK GÖREN ZİHNİYET YIKILDI Ekonomi Bakan Yardımcısı Adnan Yıldırım ise konuşmasında ‘Rekab’ ve ‘Markalaşmanın önemi’ çerçevesinde bakanlık olarak yapılan düzenlemeler ile ihracat hedeflerini anlattı. Rekabetin giderek keskinleştiği dünyada, kimlerle nasıl rekabet edeceğinin bilinmesi ve davranış kalıplarının da buna göre belirlemesi gerektiğinin altını çizen Yıldırım şöyle konuştu: “Rekabetçiliğin sağlamasında en önemli adımlardan biri sürekli yenilikçi bir yaklaşımla hareket etmektir. Markalaşma yolunda farklı olan, yenilikçi çalışma ve buluşları olanlar bir hatta iki adım öne çıkar. Soldan sağa; AVRUPALI TÜRK MARKALAR BİRLİĞİ BAŞKANI CAFER MAHİROĞLU, EKONOMİ BAKAN YARDIMCISI ADNAN YILDIRIM VE ITHIB BAŞKANI HİKMET TANRIVERDİ Şirketlerimiz için başarının bir sırrı büyüme fırsatlarını yakalamaya çalışırken bakış açılarını değiştirmektir. Kaliteye odaklanan, tasarım ve araştırma faaliyetlerine yatırım yapan, süreç ve otomasyona dönük üretkenlik sağlamayı başarabilen şirketler önemli ve kalıcı markalar yaratabileceklerdir. Strateji belirlemeden dünya markası olmak mümkün değildir. Sizler, iş dünyasının temsilcileri olarak, markalaşmanın öneminin farkında olduğunuz için buradasınız. “Markalaşma”yı gereksiz bir detay olarak gören zihniyetin hızla yıkıldığını görmekteyiz. Bu zihniyet değişiminde, Bakanlık olarak markalaşma adına ortaya koyduğumuz vizyon ve çeşitli aşamalardaki desteklerin çok büyük katkısı olmuştur; ihracatı öğrenen ve bağlantılar kurarak ürünlerini yurtdışı pazarlarda satmaya başlayan firmalarımız, daha fazla gelir elde etmek için markalaşmaya başlıyorlar.” Almanya’dan Zirve’ye katılan İşadamı Mustafa Baklan, Aziz Yüzer ile İlhami Yumak yaptıkları konuşmalarda, Avrupa ülkelerinde Türk ürünlerinin konumu ve geleceği ekseninde düşüncelerini dile getirdiler. CAFER MAHİROĞLU 6 ELELELONDON NİSAN2015 YENİ DÜZENLEMELERDE İSTİŞARE EDİLECEK Ekonomi Bakanlığı İhracat Genel Müdürü Veysel Parlak, teşvik, destekleme konularında katılımcılara detaylı bilgi verdi. Toplantıya katılanların soru ve sorunlarını da dinleyen Parlak, iş hayatının içinden elen Bakan Nihat Zeybekci’nin girişimcilerin sorunlarını iyi bildiğini ve tüm düzenlemelerin bu perspektif ile yapıldığını kaydetti. Parlak, Avrupa’daki Türk girişimcilerin bulundukları ülkelerde bir güç haline geldiklerini hatırlattığı konuşmasında, “Türkiye dışındaki Türk girişimcilere ne gibi destekler verilebileceği konusunda bir üst akıl çalışıyor. Bundan sonra planlamalarımızı sizlere danışarak tasarlayacağız” diye konuştu. Toplantıya katılan işadamları, ATMB’nin girişimi ile kıta Avrupası dışında ilk defa gerçekleşen kapsamlı toplantıların düzenli hale getirilmesi gerektiğini dile getirdiler. Mahiroğlu; “Türkiye’de kurulu bulunan pek çok işletmenin kendi sektöründe Avrupa’ya ve hatta dünyaya entegre olmasında önemli bir role sahibiz.” ELELELONDON NİSAN2015 7 Birleşik Krallık’ta 7 Mayıs 2015 Genel seçim İngiltere’de 7 Mayıs’ta yapılacak genel seçime bir ay kala muhafazakar hükümet asgari ücrete yüzde 3 oranında zam yapılacağını açıkladı Y eni asgari ücret düzenlemesine göre şu anda £6,50 olan asgari saat ücreti £6,70 yükselecek. Ülkedeki 1 milyon 400 bin dolayındaki çalışanın zamdan faydalanacağı tahmin ediliyor. İngiltere’de asgari ücret yedi yıldan bu yana reel bazda yükseltilmiyordu. Başbakan David Cameron’nın, geçtiğimiz günlerde ki açıklamasında İngiltere’de asgari ücrete yüzde 3 oranında zam yapılacağını, ancak zamların mayıs ayında yapılacak seçimlerden daha sonra, ekimde yürürlüğe gireceğini belirtti. 7 Mayıs 2015’te yapılacak genel seçimlerde siyasi partiler, 650 koltuklu İngiliz Parlamentosu’nun alt kanadı Avam Kamarası’na girmek için yarışacak. 2010 yılında yapılan son genel seçim sonucu, Birleşik Krallık’ın siyasi geleneğinde pek de görülmeyen koalisyon hükümeti kurulmuştu. 36 yıl aradan sonra oluşturulan ilk koalisyon hükümetinin büyük ortaklığını David Cameron’ın liderliğindeki Muhafazakar Parti, küçük ortaklığını ise Nick Clegg liderliğindeki Liberal Demokrat Parti yapıyor. Bir önceki dönemde iktidar partisi olan İşçi Partisi ise muhalefette yer alıyor. Muhafazakar-Liberal Demokrat koalisyon hükümeti, göreve gelmesinin hemen ardından ekonomiyi iyileştirmeye yönelik büyük kesintilere ve vergi artışlarına gitti. Özellikle üniversite harçlarının artırılması ülke genelinde büyük protestolara neden oldu. Bununda en büyük nedeni olarak gösterilen; kurulduktan hemen sonra başarısız olabileceği ve uzun ömürlü olamayacağı yorumlarıydı. Genel seçim eğilimlerine ilişkin son anketler de Liberal Demokrat Parti’ye desteğin oldukça düşük olduğunu gösteriyor. 2010 yılındaki genel seçimden önce üçüncü büyük siyasi parti konumunda bulunan Liberal Demokrat Parti, son kamuoyu yoklamalarında Avrupa Birliği ve göçmen karşıtı görüşleriyle bilinen Birleşik Krallık Bağımsızlık Partisi’nin (UKIP) gerisinde yer alıyor ve dördüncü sırada bulunuyor. Liberal Demokrat Parti’ye destek yüzde 6 ila 10 arasında değişiyor. ELELELONDON NİSAN2015 9 İnsan sevgilerini ve müzik sevgilerini içlerinde taşısınlar. Müzikle kalsınlar. Dünya halklarının kardeş olduğunu hatırlasınlar. Barış, sevgi ve hoşgörü içinde yaşamalarını diliyorum. Selçuk Balcı S elçuk Balcı, 1988 Rize’nin Çayeli ilçesinde dünyaya geldi. İlkokulu doğduğu bu şehirde tamamladı. İlkokulu bitirdikten sonra ailesiyle birlikte Ankara’ya yerleşti. Çocukluğundan beri bağlama çalmasına rağmen lise yıllarında kemençeye merak saldı. Kendini bu konuda yetiştirdikten sonra birçok Karadenizli şarkıcıya kemençe çalarak eşlik etti. 2011 yılında Kalan Müzik etiketiyle Patika isimli ilk albümünü çıkardı. 2 yıllık aranın ardından, 2013 yılında Mila isimli ikinci albümünü yine Kalan Müzik etiketiyle piyasaya çıkardı. 10 ELELELONDON NİSAN2015 Merhaba Sevgili Selçuk Balcı; Röportajımız sizin kendinizi doğru ifade edişiniz ve sanatçı kimliğinize, profesyonel anlamda ulaşma serüveninizi, okuyucularımızla paylaşmak amacıyla gerçekleşmekte. Klasik bir soruyla start verelim, sizin müzik kariyeriniz nasıl başladı? Aslında çocuk yaşlarda bağlamayı elime almıştım. O zamanlar Rize’de yaşıyordum ve bizim evde sürekli Türk Halk Müziği dinlenirdi. Babam bize daha çok halk müziğini yani türküleri aşılamıştı. Yıllarca bağlamayla haşır-neşirdim Rize’den Ankara’ya taşındıktan sonra belki de memleket özlemiyle kemençeye merak sardım. Lisede kemençeyi elime aldım. Ondan sonra da hiç bırakmadım. Müziği iş olarak mı düşünüyorsunuz? Tabi ki iş olarak düşünmüyorum. Müzik her şeyden önce bir sevda, bir tutku. Yani para kazanırsın ya da kazanmazsın ama müzikle uğraşan da başka hiçbir şey ile doğru dürüst ilgilenemiyor. Selçuk Balcı nasıl bir öğrenciydi? Okulda çok başarılı olduğumu söyleyemem. Okuldan çok müzik ön planda oldu her zaman. Şu anda konservatuara devam ediyorum. Bestelerinizde en çok neye önem verirsiniz? Ben yaptığım bestelerde daha çok aşk ve sevda sözlerini tercih ediyorum. Samimiyet, sıcaklık ve yalınlık ön planda. Siz kendi türkülerinizle bizlere hayaller kurduruyor, yüreklerimizi kanatlandırıyorsunuz. Bizi sesi ve tınısıyla aşka yaklaştıran Selçuk Balcı’nın özel dünyası nasıl? Özel dünyam müzikten ibaret. Ben müziğe aşığım. Yani ben beste yaparak mutlu oluyorum, müzikle, ruhumda doyuma ulaşıyorum. Peki, sözlerin hepsini siz mi yazıyorsunuz? ‘Deniz Üstünde Fener’in ‘ sözleri bana ait. Söz yazarlığından çok beste yapmakla ilgileniyorum. Karadeniz müziği yapmanıza rağmen ülkemizin her tarafında dinleniyorsunuz. Bunu neye bağlıyorsunuz? Farklı etnik kökenlere sahip olsak ta duygusal insanlarız. Yüreklere hitap ederek ve ortak tınıyı yakalayarak başardığımızı düşünüyorum. Açıkçası yaptığım müziği etnik müzik sınıfına koymuyorum. Siz hayalinizi gerçekleştirmeye yani sanatçı olamaya ne zaman karar verdiniz? İlk adımı nasıl attınız? Aşama aşama gerçekleşti diyebilirim. Çok amatörce bir başlangıçtı aslında. Sosyal medyada videolarımın yayınlanmasıyla başladı, insanlar kendi evlerinde söylüyormuşum gibi dinledi ve çok sevdi. Hiç unutmuyorum ilk albümü yaptığımda çok tepki almıştım, amatör kayıtların daha iyiydi şeklinde. Benimsenmesi zaman aldı. İki albümünüz var. Yeni albüm haberi var mı peki? Repertuar çalışmalarımızı yapıyoruz. Eserler oluşmaya başladı. Tarih tam belli olmamakla birlikte en kısa zamanda dinleyicilerimize muhteşem bir albümle yeniden merhaba diyeceğiz. Selçuk Balcı’nın hedefi nedir? Daha ünlü olmalıyım ya da şu noktada olmalıyım gibi hedeflerim yok. Daha güzel imkânlarla konser vermek istiyorum. Bu işler dışarıdan göründüğü kadar kolay değil ne yazık ki. Ekonomik etkenler, ülke gündemi, konser iptalleri ki bizim ülke gündeminden dolayı 20 konserimiz iptal oldu, bizi oldukça zorluyor. Çok tanımlama var tarzınızla ilgili. Rock, Özgün, etnik. Peki, siz tarzınızı nasıl tanımlıyorsunuz? Aslında benim müzikte duruşum protest müzik olarak tanımlanabilir. Dinleyici kitleniz genelde gençlerden oluşuyor değil mi? Konserde çoğunluğunun gençlerden oluşmasıyla birlikte tüm yaş aralıklarına hitap ettiğimi düşünüyorum. Başarılı olmak için ne yapmak lazım? Yeniliğin peşinden koşmak ve alışılmışın dışına çıkmak lazım. Sevgili Selçuk Balcı son olarak takipçilerine ve hayranlarınıza ne söylemek istersiniz. İnsan sevgilerini ve müzik sevgilerini içlerinde taşısınlar. Müzikle kalsınlar. Dünya halklarının kardeş olduğunu hatırlasınlar. Barış, sevgi ve hoşgörü içinde yaşamalarını diliyorum. ELELELONDON NİSAN2015 11 ÇOK YÖNLÜ KAMPANYA İÇİN HAREKETE GEÇİLDİ İngiltere Eğitim Bakanlığı İngiltere Eğitim Bakanlığı Sınav Hazırlama Kurulu OCR, halen ülke genelinde uygulanmakta olan Türkçe GCSE, AS Level ve A Level sınavlarını “katılım düşüklüğü” gerekçesiyle durdurma kararı aldı. MUSTAFA KÖKER Gazeteci Türkçe Sınavları kaldırıyor İ ngiliz eğitim kurumunun bu kararı ve bunda sonraki uygulamaları, bu ülkede doğup büyüyen Türk çocukları için olumsuz sonuçlara yol açacak. Yeni düzenleme İngiltere’de haftanın belli günlerinde part-time olarak Türk Dili ve Kültürü eğitimi hizmeti veren okullarda Türkçe öğrenen öğrenciler ile okulların genel başarılarını da olumsuz etkileyecek. MEVCUT UYGULAMA ÖĞRENCİ VE OKULUNA PUAN GETİRİYORDU Mevcut uygulama ile GCSE Türkçe sınavında başarılı olan öğrenciler, AS ve A Level düzeyindeki üniversite öncesi sınavlara da girebiliyorlardı. Mevcut uygulama, öğrencilerin üniversite ve yükseköğretime girişinde puan artışı gibi olumlu katkı sağlamasının yanı sıra, devam ettikleri normal İngiliz okullarının, okullar arası lig tablosundaki başarı oranını 14 ELELELONDON NİSAN2015 da yükseltiyordu. Ayrıca bu ülkede doğmuş çocukların Türkçe öğrenmeleri için Türk okullarına gönderilmesi konusunda da aileler için motivasyon oluşturuyordu. İngiltere Türk Dili, Kültürü ve Eğitim Konsorsiyumu Başkanı Kelami Dedezade nıyordu. Onun için bunları biz kendi çocuklarımıza uyguluyorduk. OCR’ın bu kararı sonrası bu sınavların Ülke genelinde 30’a yakın Türk ortadan kalkması İngiltere’de Türkçe okulunun şemsiye kuruluşu olan Dil ve Kültür eğitimi veren hafta sonu ‘İngiltere Türk Dili, Kültürü ve Eğitim okulları için büyük bir tehlike. Bizim Konsorsiyumu geçtiğimiz günlerde Türk okullarının yöneticileri ile biraçocuklarımızın bu ülkede kolaj ve ya gelerek strateji belirledi. üniversite gibi yüksek eğitime gideKonsorsiyum Başkanı Kelami bilmeleri bazında, bazı çocuklarımız Dedezade, mevcut durum ve toplaniçin zor bir durum ortaya çıkaracak. tının mahiyeti hakkında OCR’in kaÇünkü çocuklarımızın bir kısmı bu rarını durdurmak için çok yönlü bir sınavlardan aldıkları puanları da, İnkampanya başlatılacağını kaydetti. giliz okullarındaki Dedezade sınavlardan aldıkkonuyla ilgili olarak, OCR’ın bu ları puanlarla bir“Bilindiği üzere OCR leştirip, puanlarını kararı sonrası Sınav hazırlama yükselterek belirli bu sınavların Kurulu, geçenlerde yerlere girebiliyorbir karar aldı ve az ortadan kalkması lardı. Bu sınavların konuşulan yabancı İngiltere’de Türkçe kalkması ile bu da diller arasında TürkDil ve Kültür eğitimi tehlikeye girmiş çe GCSE ve A Level olacak. Bu durumu veren hafta sonu da olan bu sınavı değerlendirmek artık yapmayacaklaokulları için büyük için biz Eğitim rını açıkladı. Konsorsiyumu olabir tehlike. Türkçe sınava rak Okullarla kendi girmek isteyenlerin aramızda düzenleInternational GCSE denilen, GCSE sıdiğimiz toplantıda, stratejimizi belirnavına girmesini önerdiler. Bu sınavı ledik ve bir kampanya başlatılması da başka bir kurum hazırlıyor. yönünde karar verdik. Bu kampanyaBizim nazarımızda GCSE sınavı nın çok yönlü olması kararı alındı ve bu ülkede doğup büyüyen çocuklar bu kampanya çerçevesinde İngiltere için çok zor bir olay. Çünkü seviyesi Başbakanından, Eğitim Bakanı ve bu ana dili iyi olan Türkçeyi iyi bilenler sınavı yazan kurumlar ile bütün İngiiçin hazırlanmış bir sınavdır. Özelliz okullarının müdürlerini de hedef likle Türkiye ve Kıbrıs’ta bu sınavları alan imza kampanyaları, mektuplar yapabilirler çünkü Türkçeye hâkim ve şahsi ziyaretler çerçevesinde bir oradaki çocuklar. Bizim çocuklarımıkampanya yürüteceğiz. Şu anda za GCSE ve A Level Türkçe sınavları kampanyanın ayrıntılarını önümüzuygundu. Çünkü bu sınavlar Türkçe deki günlerde kamuoyuna açıklayaöğrenen herhangi bir yabancının cağız” diye konuştu. yapabileceği sınavlar olarak hazırla- YENİ DÜZENLEME ÇİFTE DARBE VURACAK OCR’ın mevcut Türkçe sınavlar yerine IGCSE diye tanımlanan International GCSE sınavları ise öğrencinin ‘anadil’ ve ‘birinci dil’ ölçüm odaklı olması nedeniyle, İngiltere’de doğmuş olan çocuklar anadil eğitimi görmedikleri için başarı ihtimalini ortadan kaldırıyor. Bunun yanı sıra, Türkçe öğrenmek için hizmet veren Türk dili ve Kültürü Okulları’nın cezbediciliğini de ortadan kaldıracağından, eğitim çevreleri yeni düzenlemeyi, “Türkçe için yıkım” olarak değerlendiriyor. OCR’ın yeni düzenlemesi, İngiltere’deki Türkçe eğitim kurum ve kuruluşlarını hareket geçirdi. Eğitim Konsorsiyumu Türkçe Sınav Toplantısı ELELELONDON NİSAN2015 15 gösterir. 1940’lardan günümüze bakacak olursak bazı yıllar inanılmaz güzel tatlar vardır. Bunun tek nedeni iklimdir. Metrekareye düşen yağış, üzümün aldığı güneş şarabın kalitesini etkileyen unsurlardandır. İklimi güzel geçen yılların şarapları pahalı olur. Şarabın yapımında kullanılan yöntemler hep aynıdır, fark eden tek şey üzümün ne kadar olgunlaştığıdır. SARAP severler B öbreküstü bezlerinin çalışma temposunu ayarlayan ve hormon salgılamaya yardımcı olan şarap, vücudun direncini artırarak soğuk algınlığı ve enfeksiyon hastalıklarına karşı koruma özelliği de gösteriyor. İyi şarabi anlamak için tat alma, koklama, görme duyuları bir arada kullanılmalıdır. Bir şarabi tatmadan önce aşırı acı, ekşi ve tuzlu yiyeceklerden kaçınmanız gerekir. Üzüm şarapları kırmızı, beyaz ve pembe olarak üç gruba ayrılıyor. Bunların yanı sıra köpüklü olan şaraplar da bulunuyor. Şarap, renkleri dışında şeker miktarına göre de sınıflandırılıyor: Sek, domi-sek, yarı tatlı ve tatlı. İlk olarak renge bakılır. Yeni bir kırmızı şarabın rengi mordur. Renk, mordan kırmızıya, kırmızıdan yakut kırmızısına daha sonra da açık Dozunda içilen şarabın vücuda birçok olumlu etkisi bulunuyor. Şarap içerisinde bulunan mineraller, vitaminler ve enzimler solunum organlarına canlılık kazandırmaya ayrıca beyin ve diğer organlara da kan iletişimini hızlandırmaya yardımcı oluyor. kahverengiye doğru gider. Çok açık kahverengi ise şarap, sirkeleşmiş, bitmiş demektir. Kırmızı şarabın kırmız etle tercih edilmesindeki sebep; Kırmızı et ağır yiyecek olduğundan kırmız şarabın içindeki eti çözücü ağırlığını alan taneler bulunur bu nedenle de çoğunlukla kırmızı et kırmızı şarap yol arkadaşlığı ederler. Kökü önemlidir. Kokusu üzüm cinsine göre değişir. Genel anlamda çilek, ahududu, ıslak toprak, nem, meşe kokularını alabilirsiniz. Örneğin Fransız mahzenlerinde bekletilen şaraplarda tahta kokuları alınır. Şiraz gibi üzümlerden yapılan şaraplarda baharat kokuları alınır. Aslında şarap kokularını anlatmak için sözlük gerekir, çünkü her bir kökünün ayrı bir terminolojisi vardır. Doğru şarap şöyle kokar demek yanlış olabilir. Her şarap yıllara göre değişiklik ELELELONDON NİSAN2015 17 Paskalya Eğlenceleri PASKALYA BAYRAMI İsa’nın dirilişini dile getiren Paskalya, Hristiyanlığın en büyük bayramı sayılır. 18 ELELELONDON NİSAN2015 Paskalya tüm Hıristiyanlar tarafından kutlanır. Yaygın olarak kiliselerde düzenlenen ayinlerin dışında, kutlandığı ülkeye göre değişik gelenekler vardır. Bunlar arasında en yaygını şahısların birbirine genellikle çikolatadan yapılan Paskalya tavşanı ve Paskalya yumurtası hediye etmesidir. İsa’nın dirilişini dile getiren Paskalya, Hristiyanlığın en büyük bayramı sayılır. Paskalya Günü, ilkbahar gün dönümünün yaşandığı 21 Mart’ta dolunayın görülmesinden sonraki ilk pazar günüdür. Bu nedenle Paskalya Günü’nün tarihi değişebilmekle birlikte genellikle, Paskalya tarihi için nisan ayının ikinci pazarı önerilir. Paskalya, perhizle geçen beş haftalık (büyük perhiz) bir hazırlık dönemi ile son haftayı (kutsal hafta) kapsar. Paskalya Günü’nde (paskalya pazarı) sona erer. Pentekostes (hamsın) yortusuna kadar süren 50 günlük döneme, Paskalya dönemi (hamsin dönemi) adı verilir. Paskalya Günü için evlerde özel çörekler (paskalya çöreği) yapılır; yumurta (boyalı paskalya yumurtası) haşlanır; mumlar yakılır; dualar okunur. Paskalya’yı bütün Hıristiyan mezhepleri, kendi inanç düzenlerine göre kutlarlar. River Lee Country Park Geleneksel açık hava eğlenceleri, iki günlük Paskalya hafta sonu fuarında. El sanatları ve hediyelik eşyalarında satışa sunulacağı, yiyecek ve içecek barlarının da olacağı ailenizle eğlenceli bir gün geçirebilirsiniz. İndirimli biletler için önceden rezervasyon yaptırın. www.leevalleypark.org.uk River Lee Country Park Fishers Green Car Park Stubbins Hall Lane Waltham Abbey EN9 2EF Capel Manor Gardens İki gün boyunca düzenlenen Paskalya hafta sonu kutlamaları için mükemmel bir yer! Capel Manor Gardens’ın muhteşem bahçesinde ve labirentinde çocuklar eğlenceye doyacaklar. Capel Manor Gardens Bullsmoor Lane, Enfield, Middlesex EN1 4RQ Yetişkin: £7.50 Çocuk: £3.50 3 Yaş altı ücretsiz Aile: £20.00 (iki yetişkin ve iki çocuk Önceden rezervasyon yaptırılırsa. Kapıda fiyatlar değişmektedir.) Paskalya yumurtaları Paskalya’nın en bilinen kültürel sembollerindendir. İletişim: 08456 122 122 ext 1200 Email: cservices@capel.ac.uk ELELELONDON NİSAN2015 19 EĞİTİM Çocuğunuzun okulda başarılı olmasını sağlamak için en iyi yol, okulun ve ev ödevlerinin sizin ve tüm aileniz için önemli olduğunu ona göstermektir. Elbette, çocuğunuza umursadığınızı göstermenin birçok yolu vardır. Aşağıda bazı yardımcı tavsiyeler verilmiştir. Siz, çocuğunuzun ilk ve en önemli öğretmenisiniz: Çocuğunuzu herhangi bir kimseden daha iyi tanır ve onu herhangi bir şeyden daha fazla umursarsınız. Her aşamasında - ev ödevlerine yardımdan veli toplantılarına kadar onların eğitimiyle yakından ilgilenin. İngiltere’de EĞİTİM ŞANSEL GÜVERCİNTAŞI Psikolog / Pedagog İngiltere’de eğitim üç yaşında zorunlu olmayan ana sınıfı ile başlamaktadır. Her ne kadar ana sınıfına gitmek zorunlu olmasa da çocuğun ana sınıfına gitmesi hem kişisel gelişimi için hem kendine güveni için önem taşımaktadır. 20 ELELELONDON NİSAN2015 İn giltere’de beş yaşında zorunlu eğitim başlıyor. Bu zorunlu eğitim 11 yıl sürüyor. 16 yaşına kadar süren bu süreçte ailenin desteği çok önemli. İki farklı kültürde yaşadığımız ve iki ayrı dil öğrendiğimiz için eğitim sürecinde zorlandığımız bir gerçek. Ebeveyn olarak bu durumu hafifletmek elinizde. Çocuğumuza yeterince destek olamıyor gibi hissedebilirsiniz, öncelikle eğitim sistemini tanıyarak-anlayarak başlayabilirsiniz. İngiltere’de ana sınıfı bittikten sonra İlkokul serüveni başlıyor. İlk iki yıl KEY STAGE 1 (1.sınıf, 2.sınıf) ve geri kalan 4 yıl KEY STAGE 2 (3.Sınıf, 4.Sınıf, 5.Sınıf, 6.sınıf) olarak ayrılıyor. Bu seviyeler bittikten sonra KEY STAGE 3’e geçiş yani ortaokul başlıyor. Key stage 1 ve Key stage 2 eğitimde önemli yer süreçtir. Key stage 2’de yani 3.sınıftan itibaren öğrenciler SATS sınavlarının hazırlığına giriyorlar. İngiltere’ de SATS çok önem taşıyor. Çocuğunuz başarılı olmamasındaki baş etkenler: Anne-babanın: İlgisizliği, baskısı, sert tutumları ve sevgisizliği ya da aşırı ilgisi. Bu tutumları sergilediğiniz takdirde çocuğunuzun ders çalışmaktan soğuması, korku, gerginlik duymalarına neden olabilir bu da onların eğitimlerinde başarısız olmalarına sebep olabilir. Çocuklarınızla yakın ilişki kurmak, okulda sorun yaşamamalarını sağlayabilir: Çocuklar okullarıyla, ilişkileriyle, akran baskısıyla, çalışmalarıyla ve büyümeyle ilgili yardım edici kararlarına ihtiyaç duyarlar. Eğer çocuğunuz sizinle her şeyi paylaşabiliyorsa bunların tümü kolaydır. EVDE ÇOCUĞUNUZUN ÖĞRETMENI OLUN Her gün belirli bir zamanı çocuğunuzun ödevlerini yapması için ayırın. Evde ses olmamalı ve çocuğunuzla çalışmak üzere boş zamanınız olmalıdır. Ev ödevi zamanına ilişkin etiketler hazırlayın ve bu etiketleri buzdolabına ve televizyona yapıştırın. OLUMLU YAKLAŞIN Doğru yanıtları verdiğinde çocuğunuza övün. Doğru yanıtlara övgü ve cesaretlendirme verdiğinizden emin olun. Eğer çocuğunuz hata yaparsa, bunları düzeltmede ona yardım edin. Çocuğunuza öğrenme konusunda kendini iyi hissetmesine yardımcı olmak ve hata yapmanın, sürecin bir parçası olduğunu bilmesini sağlamak önemlidir. ÇOCUĞUNUZUN ÖDEVLERINI YAPMAYIN! Çocuğunuza, ev ödevlerini nasıl yapacağını öğrenmesi konusunda yardım edin. İlk önce çocuğunuzun talimatları anladığından emin olun. Eğer yapabiliyorsanız birkaç problemi birlikte yapın. Daha sonra çocuğunuzun problemleri kendi başına yapıp yapamadığını gözleyin. Tamamlandığında, çalışmayı kontrol edin. ÇOCUĞUNUZA ÖDEVIYLE ILGILI SORU SORUN Çocuğunuza her gece, ev ödevi ile ilgili olarak ne yaptığını sorun. Ayrıca, ne yapması gerektiğini anlayıp anlamadığını da sormalısınız. Eğer anlamamışsa örnekler üzerinde birlikte çalışın. Çocuğunuz öğretmeninin verdiği ev ödevini aldığında, ödevi kontrol ettiğinizden emin olun. Sorunlu ve zor olan kısımları arayın. OKULLA IŞ-BIRLIĞI IÇINDE OLUN Çocuğunuzun öğretmenleriyle düzenli olarak görüşün. Öğretmenlere sınıflarla ve çocuğunuzun ne çalıştığıyla ilgili sorular sorun. Çocuğunuzu evde nasıl destekleyebileceğinizi öğrenin; flaş kart kullanmak, heceleme testleri uygulamak ya da diğer fikirler. Unutmayın; siz ve çocuğunuzun öğretmeni aynı şeyi istiyorsunuz: çocuğunuzun öğrenmesine yardım etmek. Eğer çocuğunuz ödevlerini anlamıyor ya da yapmada güçlük çekiyorsa, öğretmeniyle konuşmaktan çekinmeyin. Ebeveyn olarak çocuğunuzun başarılı olmasını için çocuğunuzla kuracağınız dürüst ve olumlu bir ilişki okulda başarılı olmasını sağlayacaktır. Kendiniz okulda iyi bir tecrübe yaşamamış olsanız dahi, çocuklarınıza başarılı olabilmeleri için yardım edebilirsiniz. İyi davranışlı, güler yüzlü olmanız ve destek vermeyi sevmeniz oldukça büyük bir fark yaratacaktır. İki kültürlü olmak adaptasyon sürecinde dezavantaj olarak görülse de, Bir Dil Bir İnsan, İki Dil İki İnsan olduğunu unutmayın. ELELELONDON NİSAN2015 21 Tanıma Davalarında Önemli Hususlar İngİltere’de alınmış boşanma kararınıN Türkİye’de geçerlİ OLABİLMESİ İçİn TANIMA VE TENFIZ DAVASI HASAN A. YILDIRIM Avukat Boşanma kararının tanınmasına dair davayı eşlerden birisi diğerine karşı açmalıdır. Tanıma davası 3 süreçten oluşur. Bunlar; Tanıma Davasının Açılması Tanıma davası açılırken, karşı taraf Türk Vatandaşı değilse, dava dilekçesinin davalı hangi ülke vatandaşı ise o dile çevrilerek kendisine gönderilmesi gereklidir. Bu aşamada tanıma davası açılır, gerekli çeviriler yaptırılır ve karşı tarafa duruşma günü ve dava dilekçesi gönderilir. Tanıma Davası Yargılama Süreci İngiltere’de bir mahkemeden alınmış boşanma kararının Türkiye’de Türk Mahkemeleri tarafından tanınmasında en çok zaman alan konu, davalı tarafın yurtdışında olması nedeniyle tebligat için uzun bir süre geçmesidir. 22 ELELELONDON NİSAN2015 Tanıma davası açıldığında hâkim tekrar boşanmaya ilişkin konuları ele alıp yargılama yapmaz. Tanıma davaları genellikle tek duruşma ile karar verilen davalardır. Burada hâkimin dikkate alacağı konular, tanıma için gerekli şartların oluşup oluşmadığı, kanunen gerekli belgelerin dosya içerisinde yer alıp almadığı, yabancı mahkeme tarafından verilmiş olan boşanma kararının Türk Kamu düzenine aykırılık teşkil edip etmediği hususlarıdır. Tanıma Davası Gerekçeli Karar Ve Tebliğ Süreci Tanıma davasında yukarıda belirtilen koşullar sağlandığı takdirde, davanın kabulüne karar verilir. Bundan sonraki süreçte mahkeme tarafından gerekçeli karar yazılarak taraflara tebliğ edilir. Burada yine dikkat edilmesi gereken husus, karşı taraf başka ülke vatandaşı ise, gerekçeli kararın da yine o dile çevrilmesi ve bu şekilde tebliğ için gönderilmesi gereklidir. Gerekçeli karar taraflara tebliğ edildikten ve boşanma kararı kesinleştikten sonra Türkiye’deki ilgili nüfus müdürlüğüne yazı yazılarak kişinin Türkiye’de de boşanmış olduğu bildirilir. Tanıma davası yalnızca eşler tarafından açılabilir. Mirasçıların tanıma davası açamaz. Tanıma Davalarında en önemli sorun karşı tarafa tebligat sorunudur. Yurtdışında yaşayan vatandaşlarımız genelde burada aldıkları boşanma kararlarının, Türkiye’de tanınması için yıllarca bir girişimde bulunmadıkları için, ilerleyen süreçte karşı tarafı bulmak güçleşmekte, tebligat yapılamaması gibi sorunlar ortaya çıkmaktadır. Boşanma Kararının Türkiye’de Tanınmasının pratikte uygulanması İngiltere’de bir mahkemeden alınmış boşanma kararının Türkiye’de Türk Mahkemeleri tarafından tanınmasında en çok zaman alan konu, davalı tarafın yurtdışında olması nedeniyle tebligat için uzun bir süre geçmesidir. Bu durumun çözümü için tarafların her ikisinin de Türkiye’den birer avukata vekâletname vermesidir. Bu durumda yurtdışına tebligat yapılmasına gerek kalmayacak, dava kısa sürede sonuçlanacaktır. İngİltere Mahkeme Kararlarının Türkİye’de Tanınması İçİn Gereken Belgeler: Yurtdışı mahkemesi tarafından verilen boşanma kararının aslı Boşanma kararın kesinleşmiş olması ve apostille (özel tasdikname) prosedürünün uygulanmış olması. Yeminli tercüman tarafından Türkçe’ ye tercüme edilmiş ve resmi kurumlar (Noter, Konsolosluk) tarafından tasdik edilmiş onaylı sureti. Pasaport ve nüfus cüzdan fotokopisi. Avukata vereceğiniz noter tasdikli veya konsolosluktan resimli boşanma vekâletnamesi. (Bu davalarda en önemli problemlerden biri de Türk vatandaşlarından boşanmış olan İngiliz vatandaşlarının, Türk vatandaşı olmadıkları için Türkiye’deki avukatın ihtiyacı olan vekâletnameyi konsolosluktan alamamalarıdır. Bu durumda buradaki biz avukatlar Türkiye’de mahkemelerde geçerli olacak vekâletnameyi hazırlayıp problemi çözebilmekteyiz. Ancak boşanma vekâletnamesinin çok özenli ve bu konuya hâkim bir avukat tarafından hazırlanması gerekir. Türkiye’deki hâkimler bu konuda çok titiz davranmakta ve eksik yetkilendirilmiş avukatlardan vekâletnamenin yenilenmesini talep etmektedirler. Bu durum da ciddi gecikmelere ve gereksiz masrafa yol açmaktadır. Hazırlanan vekâletname de yeminli tercüman tarafından tercüme edilmeli apostille alınmalıdır (özel tasdikname). ELELELONDON NİSAN2015 23 EMLAK YATIRIM YAPARKEN NELERE DİKKAT ETMEMİZ GEREKİYOR? OSMAN ÇİVİCİ Emlakçı Ö ncelikli olarak yatırım yaparken bu konuda uzman kişilerden yardım almamız faydalı olacaktır. Satın alacağınız yerin bölgesi, ulaşım araçlarına yakınlığı, evlerin yapısı ve fiyat, yatırımımızı yaparken etkileyici unsurlardır. Satın almadan önce dikkat edilmesi gereken en önemli konu da mortgage konusudur. Mortgage uzmanını iyi seçmeniz gerekmektedir. Alacağınız mortgage oranları ve şartları sizin ödemelerinizi uzun yıllar etkileyecektir. Bu durumda sizi en iyi yönlendirecek kişilerde emlak ofislerinde çalışan yatırım uzmanlarıdır. Bu konuda dikkat etmemiz gereken ise emlak ofislerinde çalışan satış elemanları yerine, bu konuda eğitim almış yatırım uzmanlarından alacağımız bilgiler olacaktır. Yatırım uzmanı öncelikle sizin beklentileriniz ve yatırım yapacağınız miktar üzerinden size maksimum karı getirecek yerleri bulacaktır. Bölgesel kira ve mülkün değer artışları yapacağınız yatırımın verimliliğini etkileyecektir. Yapacağınız yatırımın uzun dönemli mi yoksa kısa dönemli oluşu önemli bir unsurdur. Uzun vade de getirisi yüksek olan yerler yanında kısa vadeli alım satımlar ile de karınızı yükseltebilme şansınız vardır. Kısa vadeli yatırımları genelde yapım aşamasında olan yerleri al-sat yoluyla veya almış olduğunuz yerlerde yapacağınız ekstra yatırımlarla kar elde ederek yapabilirsiniz. Bu konuda da yatırım danışmanınız sizi elinizdeki kaynak ve bilgi ile en iyi şekilde yönlendirmeye çalışacaktır. Dünyanın birçok ülkesinden yatırımların yapıldığı Londra’da da, Türkçe konuşan toplum olarak emlak sektöründe hareketlenmeler gözlenmektedir. Unutmamamız gereken, yapacağınız planlı yatırımların hepsi uzun vade de sizlere kazanç olarak geri dönecektir. Kazançlı günler dileklerimle. ELELELONDON NİSAN2015 27 SAĞLIK TEDAVİ EDİLEBİLİR Mİ? İNMEMIŞ TESTISLI ÇOCUK TEDAVI EDILEBILIR MI? Evet tedavi edilebilir. İki taraflı inme sle testi miş miş testisi olan veya inme birlikte genital, üriner anomalisi olan bebekler hariç, ilk 6 ay girişim yapılmasına gerek yoktur. Bebekler 6 aylık olduğunda tedavi planlanmalı ve en geç 2 yaşına kadar tamamlanmalıdır. Tedavi 2 yaş sonrasına bırakılmamalıdır. Eğer inmemiş testis tanısı ve tedavisi 2 yaştan sonraki döneme istenmeyerek ertelenmek zorunda kalınmışsa da bir an önce tedavi Spermi Olmayan Erkekler Baba Olabilir mi? tamamlanmalıdır. 2 yaşından sonra anormal bir yerde n durmakta olan testis sıcak ortamda eleri hücr e etkilenerek ilerde ürem geliştirme fonksiyonlarını yitirmeye in başlar. Bir başka deyişle hasta erişk ile ı çağa geldiğinde kısırlık sorunlar P ek çok erkek, menilerinde “canlı sperm” bulunmadığı için çocuk sahibi olamıyordu. Ama artık testislerdeki spermlerle baba olmak mümkün… Çocuk sahibi olamayan çiftlerin yaklaşık ‘yarısında erkekle ilgili sorunlar görülüyor… Hormonal bozukluklar, kanser tedavisi nedeniyle kemoterapi ya da radyoterapi uygulanması, testis kanserleri, testislerin doğuştan torbada olmaması, kabakulak ve genetik bozukluklar gibi nedenlerle bazı erkekte sperm üretimi olmayabilir. Bazen de sperm üretimi olur ama spermi taşıyan kanallar tıkandığı için kısırlık sorunu ortaya çıkar… Ancak gelişen tıp, erkek kısırlığında mucizeler yaratıyor… Sperm Sayısı Düşükse Sperm Sayısı Düşükse mikroenjeksiyon yöntemi tercih edilmesi gerekir. Tüp bebek uygulamalarında yoğun olarak kullanılan mikroenjeksiyon işleminde canlı sperm hücresi en fazla 400 kat büyütülmektedir. Yapılan bu büyütmede spermin genel morfolojik özellikleri (baş yapısı, boyun yapısı ve kuyruk yapısı) incelenebilir. IMSI adı verilen yöntemle büyük büyütmeli objektifler ve özel optik sistemler aracılığıyla spermler 400 kat yerine 8000 kata kadar büyütülerek sperm başı içerisindeki bozuk yapılar ayırt edilebilmektedir. Bu sayede normal ya da normale yakın spermlerin seçimi sağlanmaktadır. 28 ELELELONDON NİSAN2015 karşılaşabilir. KÜÇÜKLÜĞÜNDE INMEMIŞ TESTIS AMELIYATI GEÇIRMIŞ ERIŞKIN NELERE DIKKAT ETMELI? Üreme fonksiyonlarında azalma daha çok iki taraflı inmemiş testis ameliyatı geçirmiş erişkinlerde önem taşır. Bu erişkinlerin çocuk sahibi olma oranları %62 civarındadır. Eğer tek taraflı inmemiş testis ameliyatı geçirmişlerse çocuk sahibi olma lı açısından normal erişkinlerden fark • DNA Hasarı Yüksek ise… Sperm DNA yapısındaki hasarlar, döllenme başarısızlığı, embriyo gelişiminin durması, kötü veya yavaş embriyo gelişimi gibi problemlere sebep olabilmekte ve dolayısıyla gebelik şansını olumsuz etkilemektedir. Tüp bebek dışında DNA hasarı yüksek olan spermlerin doğal yollardan gebelik elde etmesi de çok zordur. Eğer sperm DNA hasarı yüzde 8’den az ise yumurtaların DNA’sı spermlerin hasarlı olan DNA’sını tamir edebilir ve sağlıklı çocuk doğabilir. Hiç Sperm Bulunmaması Baba Olmaya Engel Midir? “Mikro TESE” isimli mikroskobik operasyon ile testislerden alınan dokulardan sperm elde etmek mümkündür. Mikro TESE operasyonu; sperm üretim bozukluğu olan ve ilaçla tedavi edilemeyen erkeklerin bugün için çocuk sahibi olmalarında tek çözümdür. Çünkü bu yolla testis dokularından, elde edilebilen spermler mikroenjeksiyon yoluyla eşlerinin yumurtalarına aktarılarak başardı bir şekilde embriyo gelişimi ve gebelik sağlanabiliyor. Hormonlara bakılmalı Azospermi yani hiç spermi olmayan erkeklerde hormon değerlendirmesi arttırılmalıdır. Zira hormonların azalmasına bağlı bir durumda hormon verilerek hiç ameliyata gerek kalmadan sperm elde edilebilir. Sperm sayısı hafif ve orta derecede azalmış ise aşılama yapılır. Aşılamanın tek uygulama sonucundaki başarısı yüzde 10-15 arasında değişir. Erkek kısırlığının en sık görülen nedenlerinden biri de yumurtalık damarlarında varisleşme yani; varikoseldir. Varikosel sorunu cerrahi yöntemlerle tedavi edilebilir. Ancak bu operasyonun sperm kalitesini biraz artırsa bile hastanın kendiliğinden çocuk sahibi olmasına genellikle yetmez ve tüp bebek tedavisi gerekir. ÇOCUKLARDA İNMEMİŞ TESTİS NEDİR? B ebekler anne karnında gelişimlerini tamamlarken ilerde testise dönüşecek dokular böbreklerinin hemen altında belirir. Bebek geliştikçe bir yandan testisler gelişip büyürlerken diğer yandan kasık kanalından testislerin yerleşeceği torbaya (skrotum) doğru hareket ederler. Bu hareket tüm gebelik dönemince devam eder ve doğumdan kısa bir süre önce her iki testis torbaya yerleşir. İnmemiş testis niçin önemlidir? Üreme fonksiyonlarında azalma veya kayıp, testis kanseri gelişmesi, testisin kendi çevresinde dönüp eriyip yok olması, testisin eksik olmasından dolayı yaşanabilecek psikolojik, kozmetik sorunlar, yanlış yerde duran testisin yaralanma tehlikesinin olması ve gelişebilecek kasık fıtığı olarak sayılabilir. Tedavi edilmemiş tek taraflı inmemiş testisi olan bebekler büyüdüklerinde %15 oranında kısırlık sorunu ile karşı karşıya kalacaklardır. Bu oran iki taraflı inmemiş testisi olanlarda %35’tir. Bu hastaların kısırlık sorunu yaşamalarının nedeni, daha yüksek sıcaklık ortamında kalan testis dokusunda gelişen yapısal bozukluklardır. Testis dokusundaki gelişen yapısal değişiklikler ilerde üreme hücresi (sperm) sayısında azalmaya neden olmaktadır. İnmemiş testisli hastaların karşılaşabileceği bir başka sorun testis kanseridir. Normal testisli erkeklere nazaran inmemiş testisli erkeklerde kanser görülme sıklığı 2046 kez artmaktadır. değillerdir. ör gelişme riski inmemiş •Testiste tümalard a testis kanseri görül- testisli hast me sıklığı normal erişkinlere nazaran daha çok olduğundan yakın takip gerekmektedir. Ergenlik dönemine ulaşmış hastaların testislerini muayene etme yöntemlerini öğrenmesi gerekir. Bu şekilde sık muayenelerle n testiste gelişebilecek tümörlere erke vi teda n alığı hast tanı konulmasına ve . edilebilmesine olanak sağlanmış olur ELELELONDON NİSAN2015 29 SAĞLIK “Her Mevsimin İlkbahar; adı üzerinde vücutta çok güzel bir “Bahar Temizliği” yapıldığı aydır. Hücreler kolayca yenilenir, kıştan sonra hızlanan metabolizma arınmayı daha çabuk gerçekleştirir. Baska Bir Detoks Sebebi Vardır” GÜL KAYNAK Detoks ve Sağlıklı Yaşam Danışmanı B u söz seneler önce Almanya’nın en ünlü “fasting” -“oruç”- kliniğindeyken misafir bir doktorun söylediği bir sözdü. Buradaki detoksçulara haftada 2 kere düzenlenen canlı klasik müzik konserleri ve kışın kar yağarken bile açık havada size yüzme imkânı veren harika bir bahçe içindeki havuzları da çok hoşuma gitmişti. Hoşuma gitmeyen ilk gece koridorda duyduğum tıkırtı üzerine odamdan çıktığımda görevlilerin kapıları üzerimize kilitlediklerini fark etmemdi! Aldığım cevap; “Burası bir otel değil bir klinik, buraya madde bağımlısı da, alkolü/sigarayı bırakmaya çalışan da, yeme bozukluğu olan da geliyor. Bu sebepten akşamları koridorları kilitliyoruz, çıkmak istiyorsanız başhekimden yazılı izin almanız lazım” olmuştu. Bunlardan hiçbiri bende olmamasına rağmen tek aklıma gelen şey o an oradan kaçmaktı! Sabah erkenden hepimizi bornozlarımızla sıraya sokup kilo vb. ölçümlerimizi yapmalarını da pek hoş bir anı olarak hatırlamıyorum. Unutmayın “Her Mevsimin Başka Bir Detoks Sebebi Vardır!” Önemli olan sizin ajandanıza uyan herhangi bir 7 günü, hayat koşuşturmasına kısa da olsa bir ara vererek, “sadece ve sadece kendinize”, yani bu evrendeki en önemli kişiye ayırmaya karar vermenizdir. Tayland’da gittiğimiz değişik detoks merkezleri ve spa’larda da değişik tecrübeler ve farklı uygulamalarla karşılaştık. Mesela açık hava bir Juice Bar’da içeceğiniz meyve suları sıkılıyor, Tayland’a ait ağır tütsü kokuları nemli hava ile karışıp insanın içini bayıyordu. Yine de tesis ağzına kadar doluydu, sonuçlar inanılmazdı! Bir haftada 6-12 kilo vermiş, kolesterolü, tansiyonu, şekeri normallere inmiş, Avrupa’nın dört bir yanından gelmiş turistler sizle hemen arkadaş oluyor; heyecanlarını ve tecrübelerini paylaşıyorlardı. Ayrıca masajlar sudan ucuzdu, herkes neredeyse günde 2-3 masaj yaptırıyordu. 30 ELELELONDON NİSAN2015 Amerika’daki bu tür merkezlerde ise herkes neredeyse birer sağlık koçu olarak eğitiliyordu, bilgilendirme muhteşemdi. Eve gittiğinizde birden kendinizi buğday çimi yetiştirirken, filizlendirme ve meyve suyu konusunda uzmanlaşmış ve herkese beslenme dersi verirken buluyordunuz! Masajlardan ise hiç bahsetmeyeyim, tam anlamı ile korkunçtu! Uzakdoğuluları Batılılarla hiçbir zaman aldatmamaya karar vermiştim! Evet, eğitim merkezlerimizde şarttı, bir shot bardağı dolusu buğday çimi suyunun mucizesi ise inanılmazdı. İlkbahar; adı üzerinde vücutta çok güzel bir “Bahar Temizliği” yapıldığı aydır. Hücreler kolayca yenilenir, kıştan sonra hızlanan metabolizma arınmayı daha çabuk gerçekleştirir. Havadaki mis gibi bahar kokusu, cıvıldayan kuşlar, uyanmaya başlayan doğa bize harika bir temizlenme enerjisi verir. Kalın kışlık kıyafetlerimizi atıp, derimizi yenilememiz ve kendimizi doğaya daha yakın ve uyumlu hissederek, bir detoks merkezinde yalın ayak, negatif enerjimizi topraklayarak dolaşmaya başlayıp hafiflememiz için en güzel aylar gelmiştir. Bu vesile ile deniz sezonundan önce kimsenin birkaç kilo vermeye de şikayeti yoktur. Unutmayın “Her Mevsimin Başka Bir Detoks Sebebi Vardır!” Önemli olan sizin ajandanıza uyan herhangi bir 7 günü, hayat koşuşturmasına kısa da olsa bir ara vererek, “sadece ve sadece kendinize”, yani bu evrendeki en önemli kişiye ayırmaya karar vermenizdir. Gül Kaynak’tan Mucizevi Yeşil içecek • 5 Salatalık (kabuğu ile) • 3 Çiçek Brokoli • 10-15 Yaprak Ispanak • 1 Avuç Dolusu Semizotu • 4 Yaprak Pazı • 1 Limon • 2 Adet Kereviz Sapı • ½ Elma Katı Meyve Sıkacağı BUĞDAY ÇiMi SUYU’NUN FAYDALARI O lduğunuzdan daha genç görünmek istiyorsanız: • 1 mini shot 1,5 kilo yeşil yapraklı sebzenin içerdiği besin değerine sahiptir. • % 70’i klorofildir, bunu bitkilerin kanı olarak düşünebiliriz. • Yeşil rengini veren bu madde demoküler yapı olarak insan kanına çok benzer. • A, B, C, E vitaminleri içerir, B17 ile kanser hücrelerine karşı savaşır. • Topraktan bitkiye geçebilen 102 elementten 92’sine sahiptir. • Kalsiyum, demir, fosfor, magnezyum kaynağıdır. • Gaz, şişkinlik gibi sorunları rahatlatmaya destek verir. • Enerji verir, daha az uykuya ihtiyaç duyarsınız. • Sindirime yardımcı olur. • Bağışıklık sistemini güçlendirir. • Kandan ve hücrelerden toksinleri temizler. Alkalize eder, kanın PH’ını dengeler. • Kanın oksijen taşıma kapasitesini artırır. • Kan şekerini dengeler. • Kırımızı kan hücrelerini artırır. Antibakteriyel etkiye sahiptir. • Antioksidandan zengindir, antiaging etkisi vardır. • Kilo vermeye yardımcı olur. Günde 2 çay bardağını geçmeyecek şekilde sabah ve öğleden sonra birer çay bardağı içilebilir. Kaliteli bir sebze/meyve suyu sıkacağında çiğ olarak sıkılıp taze olarak içiliyor. Ek olarak istenirse biraz taze zencefil, himlaya tuzu, ¼ kırmızı pancar, her türlü taze kırmızı, yeşilbiber, maydanoz, taze nane vs. eklenebilir… Her sabah aç karnına büyük bir bardak (400cc) içilecek. Zayıflama ve sağlıklı yaşam kürlerinin baş tacı… ELELELONDON NİSAN2015 31 SAĞLIK Gebelik öncesi ve gebelik döneminde beslenme ve alınması önerilen ilaçlar BERFİN SAİTOĞLU Eczacı Demir ve folik asit yetersizliğini engellemek için demir ve folik asit tabletleri düzenli şekilde alınmalıdır. Bunlar doktorlar tarafından önerilir ve reçetesi temin edilir. G ebelik öncesi ve gebelik döneminde beslenme; hem anne hem de doğacak bebeğin sağlığını önemli oranda etkiler. Bu beslenme yetersiz ve dengesiz olduğunda, anne ve özelikle bebek birçok sağlık sorununu beraberinde getirir çünkü bu dönemdeki beslenme şekli ile bebeğin doğum ağırlığı, beyin gelişimi ve sağlığı arasında yakın bir ilişki bulunur. Beslenme bozukluklarına bağlı olarak, hamile kadınların çoğunluğunda demir yetersizliği anemisi (kansızlık) ile kan hücrelerinin yapımında gerekli olan folik asit, fiziksel ve zihinsel gelişimde etkili iyot ve kemik gelişiminde rol oynayan kalsiyum yetersizlikleri bulunmaktadır. Demir ve folik asit yetersizliğini engellemek için demir ve folik asit tabletleri düzenli şekilde alınmalıdır. Bunlar doktorlar tarafından önerilir ve reçetesi temin edilir. Kalsiyum yetersizliğini önlemek için ise her gün en az iki su bardağı kadar süt, yoğurt veya peynir tüketilmeli. Çiğ süt ve bundan yapılan peynirler zararlı mikropları içerdiğinden pastörize süt ve bu sütlerden yapılan yoğurtlar ve peynirler tercih edilmelidir. İyot seviyesini dengede tutmak için yemeklerde mutlaka iyotlu tuz kullanılmalıdır. 32 ELELELONDON NİSAN2015 Böylelikle bebek, guatr hastalığı ve zekâ geriliğinden korunmuş olur. Gebelikte sıvı gereksinimi artar ve bunu karşılamak için her gün en az 10 bardak su içilmelidir. Ayrıca, Vitaminler açısından zengin olan taze sebze ve meyveler her öğünde düzenli olarak tüketilmelidir. Hamilelerde D vitamini yetersizliği, anne karnındaki bebeklerin beyin ve kemik gelişimini olumsuz etkiler, doğumsal katarakt hastalığı ve enfeksiyon risklerini de beraberinde getirir. Hamile bayanlar D vitamin tabletleri almalı ve güneşli günlerde her gün 10-15 dakika güneşe çıkmalı. Gebelikte bayanlar azar azar ve sık aralıklarla beslenmeli, uzun süre aç kalmamalılar çünkü gebelik döneminde enerji gereksinimi artar. Bu ihtiyaç karşılanmadığı takdirde ise bebeğin büyüme ve gelişmesi için gereksinim duyulan besin öğeleri, annenin kendi dokularından sağlanır. Bunun sonucunda ise annede, çeşitli rahatsızlıklar ortaya çıkabilir ve enfeksiyonlara karşı direnç azalır. Öte yandan, Gebelikte aşerme dediğimiz hormonal etki vardır, hamile bayanlar aşerince canlarının her çektiğini yemek değil, vücut için gerekli olanları ölçülü bir şekilde tüketmeye özen göstermeliler ve Gebelik boyunca aldıkları kilo oranına dikkat etmelidirler. Güneş, sadece 18 yaşındaymış TEKNOLOJİ Bİlİm Kurgu Fİlmlerİndekİ Teknolojİ Gerçeğe Dönüşüyor Elon Musk’ın çılgın projelerden biri olan Hyperloop, yavaş yavaş gerçek olmaya başlıyor. Öncelikle dilerseniz, Hyperloop’un ne olduğuna bir göz atalım H Angeles ve San Fransisco arasında 1300km/s hızla seyahat imkânı sunacak olan Hyperloop projesinin, 10 sene içerisinde hayata geçirileceğinin sözünü veriyor. Oluşum, bunun için ilk adımı da atmış durumda: Hyperloop için, QuayValley’de 8km’lik bir deneme yolunun inşası için anlaşmalar yapılmış. gelecek yıl içerisinde başlanması Hyperloop proje- İnşaata, planlanıyor. yperloop, Tesla, SpaceX ve PayPal‘un da kurucularından olan Musk’ın, saatte yaklaşık 1300km/s hıza ulaşan yüksek hızlı tüp tren projesi. İlk etapta San Fransisco ile Los Angeles arasına kurulacağı belirtilen proje, bu iki şehir arasındaki 643km’lik yolu, 30 dakikada kat edebiliyor. Basıncı azaltılmış vakumlu çelik tüpler içindeki kapsüllerin, bir kompresör ve manyetik güç yardımıyla yüksek hızlı hareket etmesi prensibiyle çalışan Hyperloop için çeşitli adımlar atılmış durumda. HTT, sinin, 10 sene içerisinde hayata geçirileceğinin sözünü veriyor. Yaklaşık iki yıl önce ElonMusk’ın rüyası olan proje işleri, şu anda Nasa ve Boeing gibi firmalardan 100 kadar mühendis tarafından kurulmuş olan HyperloopTransportation Technologies (HTT) tarafından yürütülüyor. CEO Dirk Ahlborn önderliğindeki HTT, Los Deneme yolunun inşaası, projenin gerçek hayatta ne kadar başarılı olacağını gösterecek. Burada denenen trenler1200km/s hızına ulaşmayacaklar; ancak Hyperloop’un çalışma prensibi açıkça ortaya konacak böylece. Herhangi bir sorun çıkması durumunda da, projenin pürüzleri gerçek zamanlı olarak giderilebilecek. Bunun haricinde Musk, Teksas’ta da benzer bir yolun inşa edileceğini belirtiyor. Hyperloop, 643 km’lik yolu, 30 dakikada kat edebiliyor. Güneş, 4,6 milyar yıldır var olan bir yıldız. Ancak bu zaman, Dünya zamanına göre belirleniyor. 1 yıl dediğimiz şeyin, Dünya’nın Güneş etrafında 1 tur atması olduğunu düşünürsek, bu süre bizim için epey uzun bir süre gelebilir. Ancak Güneş’in kendi yolculuğunda, Samanyolu Galaksisi etrafındaki dönüşü için önemsenmeyecek kadar kısa bir süredir. Güneş, 4,6 milyar yıldır var olan bir yıldız. Ancak bu zaman, Dünya zamanına göre belirleniyor. 1 yıl dediğimiz şeyin, Dünya’nın Güneş etrafında 1 tur atması olduğunu düşünürsek, bu süre bizim için epey uzun bir süre gelebilir. Ancak Güneş’in kendi yolculuğunda, Samanyolu Galaksisi etrafındaki dönüşü için önemsenmeyecek kadar kısa bir Online Bankacılık Güvenli mi? süredir. Güneş, var olduğundan beri, Samanyolu Galaksisi’nin merkezinde bulunan karadeliğin etrafında turluyor. Ancak bu tur, çok uzun bir tur: Yaklaşık 250 milyon Dünya yılı sürüyor! Yani Güneş, doğduğundan beri, sadece 18,4 defa Samanyolu Galaksisi’ni turlamış. Güneş, en son şu anda bulunduğu noktada iken, Dünya’da dinozorlar yeni yeni baskın grup haline gelmeye başlamıştı ve o zamanlar sadece 1 tane dev kıta vardı: Pangea! Kıyaslamak açısından şöyle söylenebilir: Güneş, Samanyolu Galaksisi etrafında 18 turunu tamamladığında, Dünya, Güneş’in etrafındaki yaklaşık 4,5 milyarıncı turunu atıyordu. Bisiklette Çığır Ultra X Bisiklet, geçmişten günümüze köprü niteliğinde olan araçlardan biri ve sürekli yenileniyor. Otomatik vites sistemi, hidrolik ve elektronik frenler, alüminyum kasalar derken şimdi ise bisiklet sektöründen yeni bir gelişmeyle karşınızdayız. Ultra X, belki de dünyanın en hafif bisikleti! Çünkü sadece 8.5kg ağırlığa sahip. Tabi ki bu hafiflikte aktif olarak rol alan madde Karbon Fiber.Çelikten 4.5 kat hafif olmasının yanında 3 kat daha sağlam olan karbon fiber, hafif ve dayanıklı olduğu için öncelikle uçak endüstrisinde kullanılmakta. Hafif olmasından ötürü hatırı sayılır bir verimlilik sağlayan bu madde belki de daha çok yerde karşımıza çıkacak. Geçtiğimiz yıllarda insanlar bankalara taşınması konusunda güvenlik açısından sıcak bakmıyordu. Ancak şuan birçok banka değişik güvenlik sistemleriyle bunu kullanıcılarına sunuyor. Şifrelenmiş wifi ya da Mobil data kullanan banka uygulamaları hakkında aslında çok fazla endişelenmenize hiç gerek yok. Tabi her sistemin de bir problemi olduğu doğru. Öte yandan Metro Star Systemleri yöneticileri Clay Calvert’a göre hiç bir online bankacılık yeterince güvenli değildir. Bu cümlenin tamamen yanlış olduğunu hiç kimse söyleyemez. Ayrıca Google ve Apple’ın uygulamayı markete göndermeden önce gerekli güvenlik önlemlerini kontrol etmeleri de içimizi rahatlatan bir seçenek olarak gösteriliyor. Bunların yanı sıra sizin de almanız gereken bir kaç önlem vardır. Bunlardan biri de banka uygulamalarını kesinlikle güvenli kaynaklardan indirmektir. İndirdiğiniz uygulamanın gerekliliklerini de dikkatlice okumanız gerekiyor. Ayrıca mesajla banka bilgilerinizi kesinlikle paylaşmamalısınız. Ultra X aynı zamanda katlanabilmekte. Menteşelere ve kilit mekanizmalarına sahip olan bisiklet, 7 saniyede katlanabilmekte ve Shimano vitesle donatılmış. Özellikle uzun yolculuklarda bisikletini yanından ayırmak istemeyen kullanıcılar için ideal olan bisiklet ABD’de 4999$ fiyata piyasada bulunmakta. iPhone’lar artık suya karşı dayanıklı olacak Apple, son zamanlarda aldığı patentler serisine bir yenisini daha ekledi. Bu patent, iPhone kullanıcılarının oldukça beğenisini kazanacak. Apple’ın son patenti, bundan sonra üretilecek olan iPhone ve iPad modellerinin su geçirmesini engelleyecek. Patent, akıllı telefonun gövdesinde bulunan birleşim noktalarını koruyan özel bir conta sistemini içeriyor. Bu sayede ürünlerin su geçirmesi engellenecek. Apple’ın CEO’su Tim Cook’un Almanya’da yapmış olduğu Apple Store ziyaretinde, mağazada çalışanlardan birisinin sorduğu soru üzerine Apple Watch’ı duş alırken dahi kullandığını belirtmişti. Bu haber üzerine şirketin bu patenti alması, Apple’ın bundan sonraki odak noktalarından bir tanesinin “Apple’ın ürünleri su geçirmiyor” olacağı anlamına gelebilir. 34 ELELELONDON NİSAN2015 ELELELONDON NİSAN2015 35 T ürk bilim adamlarının buluşu; “hegzagonal bor nitrür"ün ağız içinde bakterilerin oluşumunu önleyerek diş taşı oluşumunu engellediğini tespit etti. Ankara Üniversitesi ve Anadolu Üniversitesi iş birliğinde yürütülen bilimsel çalışmada, “hegzagonal bor nitrür”ün ağız içinde bakterilerin oluşumunu önleyerek, diş taşı oluşumunu engellediği tespit edildi. Diş taşı sorununa Türk bilim adamlarından çözüm Anadolu Üniversitesi Mühendislik ve Mimarlık Fakültesi Malzeme Bilimi ve Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi ve çalışmanın yürütücüsü Prof. Dr. Nuran Ay, 1996 yılından beri borun 250 bileşenden biri olan bor nitrürün kristal bir formu olan “hegzagonal bor nitrür” ile çalışmalarını yürüttüğünü açıkladı. Hegzagonal bor nitrürün karakteristik özelliklerinden faydalanarak çalışma alanlarını öncelikle “enerji verimlilik” ve “sürtünme-aşınmayı azaltan” ürünler olarak belirlediklerini aktaran Ay, bu konuda çeşitli ürünlerde ortaya koydu. Prof. Dr. Nuran Ay bor nitrürün, diş bakımı konusundaki etkisini bulmak için çalışmalara yaklaşık 2 yıl önce başladı. Bor nitrürün hiçbir şey ile reaksiyona girmeyen yapay bir malzeme olduğunu belirten Ay, şunları kaydetti: Diş üzerinde ağız içindeki bakterilerin oluşturduğu diş taşlarının oluşumuna engel oluyor. Böylece insanlar daha sağlıklı yaşama şansına sahip oluyor. Çünkü diş taşlarının oluşumu, her ne kadar altı ayda bir temizlense bile 50 yaşından sonra dişlerin dökülmesine sebep olur. Çalışmamızda hegzagonal bor nitrür kullanıldığında ağızda bakterilerin oluşmadığını ve buna bağlı olarak da diş taşı oluşumunun engellendiğini tespit edildiğini belirtti. Projenin onaylandığı, ulusal ve uluslararası patent başvurusunun alındığı belirtildi. 36 ELELELONDON NİSAN2015 OLASI KARARLAR Şiddete maruz kalmış çocuklarımız ve onların İngiltere’de korunması • Elde edilmek istenen sonuç çocuklara en iyi geleceği sunan bir ortamı hazırlamaktır. Burda annenin ve çocukların bir sığınak evine yerleştirilmesinden bütün aileye kişisel ve birlikte terapi servislerine yönlendirilmesine kadar değişik servis ve yardımlar sunulabilir. Çocukları korumak hepimizin sorumluluğudur Y apılan araştırmalarla aile içi şiddet ortamı içinde büyüyen çocuklarda bu olaylarda fiziksel zarar görme riskleri olduğu gibi ayrıca ruhsal bozukluklara da neden olacağı kanıtlanmıştır. Çocuklarımız geleceğimiz ve bize verilen en güzel hediyelerimizdir. Mutlu bir aile ortamı çocuklarımızın sağlıklı büyümesi için en temel gereksinimdir. Çocuklarımızla ilgili ideallerimiz umutlarımız bazen aile içinde bir mutluluk masalından ziyade bir kâbusa dönüşebilir. Bu sadece o toplumda olan savaş ve iç çatışmalar değil aile içi şiddetin içinde büyüyen çocuklarımızın acılı bir gerçeği olabilir. Çocuklar aile içinde büyürken anne ve babalarını örnek alırlar ve onlardan öğrenirler Uykuları kavga sesleriyle bölünen 8 yaşında bir kız çocuğu ve 5 yaşındaki erkek kardeşini düşünün. Önce dinleyecek ve sessizce ne olduğunu anlamak isteyecekler. Kavga anında anne babasının yanına gitseler ve araya girmeye çalışsalar fiziksel olarak zarar görme riskleri var. Çocuklar şiddet olayını direk olarak görmeseler bile olay sonunda şiddette maruz kalmış aile ferdinin ki bu genellikle anneler oluyor, aldıkları darbelerin izlerini görüyorlar. Şiddet sırasında ki eylemlerin ve sarf edilen sözlerin ya da şiddet sonrası izlerin çocukların üzerinde çok büyük ruhsal yaralar açtığı kesin. Aile içi şiddetin olduğu ilişkiler de kız çocuklarının gelecekte kuracağı ilişkilerde şiddete uğrarsa durumu kabullenmeyi ve kadın erkek ilişkilerinin bir parçası olarak görmesi, erkek çocuğun ise kendi eşine şiddet uygulaması olasılığını artırır. İngiltere de kanunlar ev içi şiddetin, maruz kalsa da, kalmasa da, çocuklar için bir risk teşkil ettiğini ve bu durumun sosyal hizmetler kuruluşuna bildirilmesi ve sosyal hizmet görevlileri tarafından değerlendirme ve incelemeye alınmasını zorunlu yapmıştır. Londra’da sosyal hizmetler kurumları nasıl çalışır? Yukarda bahsettiğimiz ailenin çocukları okula gittikleri zaman öğretmenine olayı anlattıklarını varsayalım ya da komşuların polisi aradığını. Bu kuruluşların hepsi yasa gereği çocukların maruz kaldığı şiddet olayını sosyal hizmetler kurumuna iletmek zorundadırlar. Londra il olarak 33 belediye ye bölünmüştür. Bu ailenin sınırları içinde yaşadığı belediye ye ait sosyal hizmetler kurumu bu bildirimi alır ve aileye en iyi desteği verebilmek için ihtiyaç ve risk denetlemesi yaparak işe baslar. 38 ELELELONDON NİSAN2015 Kanunlar ve uygulaması gereken araştırmalar, Children Act 1989 ve Children Act 2004 - Çocuklar Yasası 1989 ve Çocuklar Yasası 2004 tarafından belirlenmiştir. İlk iş sevk edilen aile içindeki şiddetin riskini değerlendirmek, değerlendirmenin sonucuna uygun olarak bir ihtiyaç analizi yapmaktır. Hedef çocukların korunmasıdır. Şiddetsiz ve sağlıksız bir ortamda büyümesini sağlamaktır. Sosyal Hizmetler Kurumu’nun amacı çocuklarınızı sizden almak değildir, aksine önceliği çocuğunuzun sizinle ama şiddetsiz bir ortamda yaşamasını sağlamaktır. Sosyal hizmetler görevlisi hem annenin, hem de çocukların şiddetsiz ortamda yaşaması için gerekenleri (barınma, yasal yaptırımlar için mahkeme kararları, sosyal yardımların bağlanması, oturum haklarının alınması, okulların değiştirilmesi, terapi, gibi) belirledikten sonra onların doğru hizmetlere erişimini sağlar. Bazı durumlarda sosyal hizmetler uzmanı çocukların aileden alınmasına ve aile dışında güvenli bir ortamda yaşamasına karar verebilirler bu ancak aile içindeki şiddetin devam ettiği ve çocuğun güvenliğini tehdit ettiği durumlarda olur. Çocukları korumak hepimizin sorumluluğudur Bütün sivil toplum kuruluşları, okullar, hastaneler ve hepimizin eğer çocukların bakımsız, sevgisiz bırakıldığını ve şiddete maruz bırakıldığını gördüğümüz zaman sessiz kalmamalıyız. Yine kanunların içinde belirlenen ‘Working Together Guidelines’ - Çocukları Korumak İçin Birlikte Çalışmak’ klavuzu 2012 yılında tekrar düzenlenmiştir. Bu belgeye internet üzerinden ulaşılabilir: https://www.gov.uk/ government/publications/working-together-to-safeguard-children Sosyal Hizmetler Uzmanının karar verme süreci Tek tek ve birlikte görüşmeler Sosyal hizmet uzmanları bir değerlendirme raporu hazırlayabilmek için önce bütün aile üyeleri ile birlikte ve tek tek görüşme yapmak isteyeceklerdir. Anne ve babanın rızası ile çocuklarla da konuşmak detaylıca bilgi almak sürecin bir parçasıdır. Anne ve baba çocuklarının yalnız görüşülmesine • Aile ortamı çocuklarımız için en mutlu olacakları, kendi potensiyellerini gerçekleştirecekleri bir ortam değilse ve yukarda bahsettiğimiz çocuklar artık kendi anne ve babası ile birlikte güvende olamayacaklarına karar verilmişse ki bu da yine kanunlar içinde olacaktır o zaman çocuklar daha güvende olacakları bir ortama verileceklerdir. Bu ilk aşamada yine akrabalar içerisinde yapılacak olan bir araştırma olacaktır mesela hala, teyze, amca veya büyük anneler gibi diğer aile üyeleri buna dahildir. Eğer sosyal hizmetler uzmanları değerlendirme raporlarının mahkemeye sunacaklarsa bu da Çocuklar Yasası 1989 kanun maddesi ‘31’ kullanılarak yapılacaktır. Bu arada bütün aile üyeleri avukatlar aracılığı ile gerekli hukuk desteğine ulaşabilirler. onay vermezler ise ki bu onların haklarıdır, çocuklar ya anne ve babalarıyla birlikte ziyaret edilir. Gerekli durumlarda Çocuklar Yasası 1989 kanun maddesi ‘47’ kullanılarak çocukları koruma polisi ile birlikte anne ve babası olmadan görüşmeye alabilirler. Değerlendirme raporu Çocukların maruz kaldığı şiddetin risk analizi, çocuğun ihtiyaçları ve güvenli ortam için gereken koşulları içeren değerlendirme raporu sevki alan sosyal hizmetler uzmanı tarafından hazırlanır. Değerlendirme raporunu hazırlama çalışmaları, aile sosyal hizmetler kuruluşuna sevk edildikten sonraki 24 saat içinde başlamalı ve 10 gün içinde ilk taslak ve bu taslak gözden geçirildikten sonra en fazla 45 gün içinde tamamlanıp hem ailenin ve ailenin izni ile aile ile çalışan kuruluşların bilgisine sunulmalıdır. Çocuklarımız bizim sorumluluğumuz ve bizim geleceğimiz. İngiltere de 20132014 yılları arasında 687,800 çocuk sosyal hizmetler kuruluşuna sevk edilmiş bu da sorunun büyüklüğünün ve de hepimize düşen sorumluluğun kapsamını gözler önüne serer. ELELELONDON NİSAN2015 39 GÜZELLIK GÖKHAN BIÇAKÇI Kuaför Doğru saç kesim modelleri için YÜZ ŞEKİLLERİNİN ÖNEMİ YUVARLAK YÜZLER HACİMLİ VE BOL KATLI SAÇLARLA OVALLEŞEBİLİR Bir saç kesimi modeli için karar verirken saç tipinize ve yüz şeklinize dikkat etmeniz gerekir. Hangi saç modelini beğendiğinizden daha önemli olan, hangi saç modelinin size daha çok yakışacağıdır. Bu nedenle yüz şeklinize uygun bir saç kesimine sahip olmanız oldukça önem taşımaktadır. Yuvarlak yüzlü olan kişiler, yüzlerini ovalleştirecek saç kesimlerini tercih etmelidir. Yuvarlak yüzlüler için başın üstünde hacimlenen saçları tavsiye ediyor. Bu anlamda asimetrik saç kesimi, yüzü oval gösterme konusunda yardımcı olarak daha orantılı görünmesini sağlayacaktır. Yuvarlak yüzlü olanların saç uzunluğu omuz hizasında olmalıdır. Ancak saçınız kısa ise üzülmenize gerek yok, çene hattından aşağıya doğru katlarla kestirerek yuvarlak yüzünüz için ideal ve orantılı bir saç şekli elde edebilirsiniz. Böylece saçlarınız genişler ve katlar yüzünüzün daha ince görünmesini sağlar. Ayrıca uzun akıcı bukleler ve dalgalı saçlarda mükemmel görünecektir. OVAL YÜZLERE HAFİF DALGALAR Oval bir yüze sahip iseniz, sizin için çok şanslı demek gerçekten çok doğru olacaktır. İster klasik ister modern, ister spor her türlü modeli kullanabilirsiniz. Kısa uzun, düz, dalgalı, kıvırcık bağlı veya açık her türlü yüzünüze yakışacak ve yüzünüzle orantılı duracaktır. KARE YÜZLER HAFİF DALGALI SAÇLAR İLE DAHA İNCE GÖRÜNECEKTİR Kare yüze ve kıvırcık bir saça sahipseniz, saçlarınızı şu misali aşağı doğru akıtın. Hafif dalgalarda yüzünüzü daha ince gösterecektir. Çene hattından biraz aşağıda duran saçlar yüzünüzü incelterek kare görünmesinden kurtulmanızı sağlayacaktır. Kısa saçlı kare yüzlülere tavsiyemiz ise, kıvırcık ve dalgalı kullanmanız ve tam çene kemiğinde kesimi bitiriniz. KALP YÜZLÜLER SAÇLARINI NASIL KULLANMALI? Yüzünüzün alt kısmı dar üst kısmı geniş ise kalp şeklinde bir yüze sahipsiniz diyebiliriz. Bu yüz şeklinde ise ideal saç kesimi, saçı çene hattına kadar düz indirip, çene boyunda hacimlenmesini sağlamak ve alının bir kısmını saç modeliyle kapatarak üstteki orantısız duruşu yok etmek doğru olacaktır. ELELELONDON NİSAN2015 43 Fotoğraf sanatçısı Ali Haydar Yeşilyurt, “Avrupa’nın Yüzü” adıyla yaptığı ve Avrupa toplumuna “ayna tutmayı” hedefleyen foto-belgeselinin yapımı 24 ülkede sürerken, çalışmasını da yüzde 60 oranında tamamladı. Londra’da yaşayan ünlü fotoğraf sanatçısı “Avrupa’nın Yüzü” adlı foto-belgeselin yapımına 2005 yılında Riga’da başladı. Yeşilyurt, çalışmanın üst başlığını “Tüketim toplumunun insanlar üzerindeki ekonomik, sosyal ve moral deformasyonlarını ortaya koymak” olarak özetliyor. Sanatçıya göre çalışma sayesinde Avrupa toplumunu kendi gerçekleriyle yüzleştirmek mümkün olabilecek. 1995 yılında amatör olarak fotoğraf sanatına başladı. 2000 yılında stüdyosunu açarak profesyonelliğe ilk adımını attı. Moda, Reklam, kapak fotoğrafları, Portfolio ve kimi fotoğraf projeleri Türkiye’de ve Avrupa’daki çeşitli yayın organlarında yayınlandı. eşilyurt Y r a d y a A li H AVRUPA’NIN YÜZÜ 2006 yılında Riga Sinema Fotoğraf Akademisi Profesyonal Fotoğrafçılık bölümünden mezun oldu ve 2010 yılına kadar bu akademide Glamoure fotoğrafçılığı üzerine workshop dersler verdi. 2007 ağustosunda, her 20 yılda bir düzenlenen Viena Diena fotoğraf projesine, Magnum, Reuters, AFP gibi uluslararası ajansların, Fransa dan Bruno Barbey, Amerika’dan Richard Kavlar, İngiltere den Lan Berry gibi 54 seçkin fotoğrafçının yer aldığı çalışmada tek Türk fotoğrafçı olarak katıldı. Ve hazırlanan Albüme Friday isimli çalışması iki tam sayfa olarak basıldı. Aynı yıl Fazıl Say ile yapmış olduğu imaj çekimlerin ardından UNESCO tarafından 3 yıl üst üste dünyanın en kaliteli müziği ödülünü alan ve TIMES gazetesine defalarca haber olmuş 25 kişiden oluşan ve akademik müzik yapan Latvia Radio Choir müzik topluluğunun albüm kapaklarını çekti. 2009 Şubat ayında 11 gün süreyle Hindistan da iki ayrı fotoğraf projesi gerçekleştirdi. 2010 yılında Gül Ölüyor isimli ilk kısa metraj filmini yazıp yönetti. Ulusal ve uluslararası alanda birçok ödülü olan fotografçı geçtiğimiz aylarda Londra’da ilki düzenlenen ‘en iyi fotoğrafı ben çekerim’ başlıklı fotoğraf yarışmasında ödüllerine bir yenisini daha eklemişti. Ali Haydar Yeşilyurt, bir süredir Londra’da yaşıyor ve çalışmalarını World Photo Service- UK Photo Service adlı kendi firmasında sürdürüyor. 44 ELELELONDON NİSAN2015 Mardin h a y y e S Tekel Ayşe ndon.com Güneydoğu Anadolu kültürünün mihenk taşı o elelel info@ Anadolu’dan geçen tüm uygarlıklardan izler bulmanın mümkün olduğu verimli Mezopotamya ovasının ortasında yükselen, görkemli bir dağın yamacındaki Mardin, neredeyse Anadolu’dan geçen bütün kültürlerin uğrak yeri olmuş. Ulu Camii A sırlar boyu bir tarihe sahip olan Mardin, farklı kültürlerin iç içe geçtiği sürpriz bir coğrafya. Burası Güney Doğu’nun bizlere sunduğu değerli bir hediyesi gibi. Atalarımızdan miras kalan masalları yaşamak gibi, Mardin sokaklarını arşınlamak. Her köşe bucağı sırlarla dolu. Mardin’de göreceğiniz o kadar çok yer var ki asla birkaç gün yetmeyecektir, belki de tekrar görmeye gitmeniz için bir sebebiniz olacaktır. Görmeden gelmemeniz gereken başlıca birkaç yer. Geleneksel Mardin Evleri Mardin kenti, temel yapım malzemesi olarak kolay işlenebilen sarı kalker taşının kullanıldığı, çeşitli motiflerle bezenmiş geleneksel evleriyle de ünlüdür. Bölgedeki çok sayıda ocaktan çıkarılan sarı kalker taşı, yapı üretimine egemen olmuş; kapı, pencere, asma kat gibi zorunlu kullanımların dışında ahşap işçiliğine yer verilmemiştir. Evleri, 4 m. yüksekliğe ulaşan duvarları çevirir ve sokaktan ayırır. Bu duvarlarla sert iklime karşı korunma sağlanır. Yazlık denilen iç avlu veya bahçede, eskiden ahır Dara Antik Kent olarak kullanılan, günümüzde ise depo işlevi gören mekânlar yer alır. Eyvan, yazın yaşamın geçtiği bölümdür. Mimaride önemli bir yere sahip olan eyvan ve revak gibi yarı açık kısımlar, özellikle batı güneşine karşı gölgede kalacak biçimde yapılmıştır. Mardin evlerinin en önemli özelliği taş işçiliğidir. Kapı ve pencereleri, sütunluklar, kemerler ve değişik motiflerle süslenmiştir. Ulu Camii Mardin’deki en eski camidir. Ulu Camii Mahallesindedir. Kıble duvarına paralel uzanan üç nef, Mihrap önünde iki nef boyunca tromplu ve dıştan yivli bir kubbe ile örtülmüştür. Altı paye üzerine oturan kubbe, bütün mekâna hâkimdir. Dara Antik Kent Mardin’in güneydoğusunda, Nusaybin’e 30 kilometre uzaklıkta, burası, eski Mezopotamya bölgesinin en ünlü kentidir. Bu kent, bugün orta büyüklükte bir belde / köy yerleşmesi haline gelmiştir. Dara Kent Kalıntıları, kayalar içinde oyulmuş çevresi 8-10 kilometreyi bulan geniş bir alana yayılmıştır. Buralarda mağara evler vardır. Kalıntılardan çıkan taşların kentin diğer bölümünde kullanıldığı görülmektedir. Mor Gabriel Manastırı Süryanilerin anayurdu olarak bilinen Mardin’in Midyat ilçesindeki Turabdin bölgesinde bulunan Mor Gabriel ( Deyrulumur ) Manastırı 1600 yıllık tarihiyle en eski birkaç manastırdan biridir. Mor Gabriel Manastırı 46 ELELELONDON NİSAN2015 397 yılında Mor Şmuel ve Mor Şemun tarafından kurulan Manastır, Roma imparatorlarının bağışları ve katkılarıyla yüzyıllar içerisinde gelişmiştir. Manastırın 5.ve 6.yüzyıldan kalan eşsiz yapıları, Bizans dönemi mozaikleri, kubbeleri, kapılarıyla büyük bir tarihi öneme sahip olan manastır Midyat kesme taşlarından yapılmıştır. Kilise tarafından ikinci Kudüs olarak kabul edilen Manastır, tarihi süreç içerisinde farklı isimlerle de anılmıştır. ELELELONDON NİSAN2015 47 Cümleleriolumla Hayatın değişsin! Son yıllarda çokça rastlar olduğumuz “Kişisel Gelişim”, yaşadığımız boyunca her an devam eden bir süreçtir. Kendimizdeki özellikleri fark edip, bunları olumlu yönde değiştirme sürecini kapsayan bir yolculuktur. Bu varılacak noktayı değil bilakis bu yolda nasıl ilerlediğimizi ve bu süreçlerden hangi duyguyla geçtiğimize işaret eder. Odak noktamız, amacımız bu farkındalıkları arttırmak olmalıdır. Bu farkındalıklarımız arttıkça, kişisel gelişim sürecimiz daha huzurlu bir şekle dönüşür ve bu hayattan daha çok zevk almamızı sağlar. Değişim önce kendimizden başlar, sonra etrafımıza yansır ve sonra bu bize daha da büyüyerek geri gelir. Nasıl önce biz mutlu olduğumuzda etrafımızdakiler de mutlu oluyorsa, bu daha sonra bize aynı şekilde yine mutluluk olarak geri döner. Bu bazen tanımadığımız birisinden gelen bir cümle, sıcak bir gülümseme, bazen aldığımız küçük bir hediye dahi olabilir. Hayatımızda mutlu olabileceğimiz çok küçük şeyler muhakkak vardır, önemli olan bunları görebilmektir. Bu bir dönüşümdür ve bu süreç kendi içinde dönüşen bir yansımamızdır. EZGİ KÖYLÜOĞLU Psikolog KİŞİSEL DÖNÜŞÜM VE KUANTUM FİZİK OLUMLAMALAR Kişisel gelişim, kişisel dönüşüm ile gerçekleşir. Peki bu değişimi ilk olarak nasıl yapabiliriz? Enerjiler böyle işleyince, günlük hayatta kendimizi her sabah yenileyerek uyandırmalı ve bunu düşünce sistemimiz içinde alışkanlık haline getirmeliyiz. Kuantum Fiziği deyince aklınıza ilk olarak ‘Secret’ kitabının geldiğini anımsar gibiyim. Okumayanlar için, kuantum fiziği aslında evrenin nasıl çalıştığını anlatan, basit görünen ancak bir o kadar da derinlemesine gelişen bu evrendeki enerjinin bir sistemidir. Bunlar her gün kullandığımız cümleler, aynada kendimize baktığımızdaki yüz ifademiz veya aklımızdan geçen binlerce düşünceden biri ya da birkaçı olabilir. Farkında olmadan belki de kullandığımız kelimeler hatta bazen söyleyiş şeklimiz bile bizi etkileyebilir. Temel olarak bu sistemin nasıl çalıştığını anlarsak enerjilerin de nasıl işlediğini ve hayatımıza neler çekip, nelerden uzaklaştırabileceğimizi de fark etmiş oluruz. Mesela sabah kalktığınızda ilk olumlama Harika bir gün beni bekliyor. Ben bugün çok iyi ve zinde görünüyorum. Olumlu düşünür ve olumlu cümleler kurarsak olumluyu kendimize çekeriz, ya da olumsuz hisseder ve söze dökersek olumsuzu kendimize çekmiş oluruz. Çok başarılıyım ve yolumda kararlılıkla ilerliyorum gibi benzer cümleleri önce bunlara inanarak içinize sindirmeli ve sonra hissederek tekrarlamalısınız. Bir süre sonra kullandığımız olumlu ve doğru cümlelerin gerçeğe dönüştüğünü göreceksiniz. Ayın Olumlaması Sizler için hazırlamış olduğum bu olumlamalardan bir kaçını kendinize göre, doğru sözcüklerle dönüştürebilirsiniz. Önümüzdeki yazıya kadar mutlaka bir kaçını deneyimleyin ve size gelen güzel enerjileri fark edin. Her güne yepyeni enerjilerle başlayın. Her düşündüğümde hayatıma başarıyı kolaylıkla çekiyorum. Her güzel olay ve söz bana doğru akıyor. Bolluk ve bereket hayatıma kolaylıkla akıyor. Hayatım nasıl bundan daha güzel olur?’’ Unutmayın ki ‘nasıl’ sorusunu sorduğunuzda evren size mutlaka farkında olacağınız bir cevap verecektir. ELELELONDON NİSAN2015 49 Özgürlüğün Yüksek Sesi YAŞAR KEMAL 1 923’te Adana/ Osmaniye’nin Hemite köyünde bir Kürt çocuğu olarak dünyaya geldi. Orta sonda okulu terk edip Çukurova sıcağında ter döke döke, bir taraftan ekmeğini kazandı, bir taraftan da çalakalem yazdı, yazdı, yazdı. Koşuştu, aç kaldı, hapis yattı, çeltik tarlalarında ırgatlık, amelebaşılık, kontrolörlük, arzuhalcilik, öğretmenlik yaptı ve yine yazdı, yazdı, yazdı. “Ben ilk hikâyelerimi Arif Dino, Abidin Dino ve Orhan Kemal’e okumuşumdur. 1948’di. Orhan Kemal, ‘Bebek’ hikâyesini okurken çok şaşırmıştı. Ümit Yaşar Oğuzcan da yanımızdaydı. Meyhaneye gidecek kadar paramız yoktu. Asıl adı Kemal Sadık Gökçeli’dir. Van Gölü’ne yakın Ernis köyünden olan ailesi Birinci Dünya Savaşı’ndaki Rus işgali yüzünden uzun bir göç süreci sonunda Osmaniye’nin Kadirli ilçesine bağlı Hemite köyüne yerleşmiştir. 1940’lı yılların başlarında Pertev Naili Boratav, Abidin Dino ve Arif Dino gibi komünist sanatçı, solcu ve yazarlarla tanıştı. Orhan Kemal, ‘Bebek’ hikâyesinin onuruna Ümit Yaşar’la bana meyhanede bir şişe şarap ısmarladı. Böylece ilk yazarlık arkadaşlığımız başladı,” diyen Yaşar Kemal ekliyordu: “… ‘İnce Memed’ olaydır. Sadece polisiye vakalara karışmıştır edebiyat eseri ‘İnce Memed’. Sadece devletin yasaklarıyla uğraşmıştır bu ‘İnce Memed’, otuz yıldır. Cumhuriyet gazetesinde tefrika edilirken savcılık takibatı; UNESCO Fransızcaya çevirtmek isteyince bizimkilerin karşı koymaları, buna karşı UNESCO’nun diretip çevirtmesi; televizyon yasağı. Dünyanın hiçbir yerinde, en totaliter ülkesinde bile bir edebiyat eseri bu kadar yoğun biçimde engellemelerle karşılaşmamıştır…” 1943’te bir folklor derlemesi olan ilk kitabı ‘Ağıtlar’ı yayımladı. Askerliğini yaptıktan sonra 1946’da gittiği İstanbul’da havagazı şirketinde gaz kontrol memuru olarak çalıştı. 1948’de Kadirli’ye döndü, bir süre yine çeltik tarlalarında kontrolörlük, arzuhalcilik yaptı. 1950’de Komünizm propagandası yaptığı iddiasıyla tutuklandı, Kozan cezaevinde yattı. 1951’de salıverildikten sonra İstanbul’a gitti. 1951-1963 arasında Cumhuriyet gazetesinde Yaşar Kemal imzasıyla fıkra ve röportaj yazarı olarak çalıştı. Bu arada 1952’de ilk öykü kitabı ‘Sarı Sıcak’ı, 1955’te ise bugüne dek kırktan fazla dile çevrilen romanı ‘İnce Memed’i yayımladı. 1962’de girdiği Türkiye İşçi Partisi’nde genel yönetim kurulu üyeliği, merkez yürütme kurulu üyeliği görevlerinde bulundu. ‘Halka kim zulmediyorsa, etmişse, halkı kim eziyor, ezmişse, onu kim sömürmüş, sömürüyorsa, feodalite mi, burjuvazi mi… Halkın mutluluğunun önüne kim geçiyorsa ben sanatımla ve bütün hayatımla onun karşısındayım. Ben etle kemik nasıl birbirinden ayrılmazsa, sanatımın halktan ayrılmamasını isterim. Bu çağda halktan kopmuş bir sanata inanmıyorum.’ diyerek ifade etmiştir. Yazar edebi çalışmalarında halka dönük olmayı seçmiş ve yapıtlarında insani değerlerden kopmamaya çalışmıştır. Topraklarına dağına, taşına, ovasına, ırmağına, kurduna kuşuna, çiçeğine, otuna, böceğine ve illa ki insanına ses oldu, söz oldu, destan oldu. Onların diliyle konuştu ve yazdı. Yazdıkları onlarca dile çevrildi. Onlarca ödül kazandı. Sosyalist dünya görüşü yüzünden ilk kez 17 yaşında tutuklandı. DEMİR OLSAM ÇÜRÜRDÜM, TOPRAK OLDUM DAYANDIM 50 ELELELONDON NİSAN2015 Nobel Edebiyat ödülüne aday Yazar siyasi görüşüyle sanatının paralel olduğunu ve ‘halk ve doğaya inandığını’ dile getirmiştir. Yazar pek çok yapıtında Anadolu’nun efsane ve masallarından yararlanmıştır. Böylesine derin bir altyapıyı oluşturmak içinse gençlik yıllarında Çukurova’yı ve çevre illeri karış karış gezmiş yeni insanlarla tanışıp bilmediği şeyler öğrenmiş ve çoğundan eserlerinde yararlanmıştır. PEN Yazarlar Derneği üyesi olan yazar, aynı zamanda Nobel Edebiyat Ödülüne aday gösterilen ve gerek yurt içinde gerek yurt dışında yapılan anketlerde Nobel Edebiyat Ödülü’nü alması gerektiği konusunda öne çıkan birkaç isimden birisidir. Edebiyat hayatı boyunca yüzlerce ödül almış olan yazarın en çok ödül aldığı ülkelerden birisi kuşkusuz Fransa’dır. 2011 yılında Fransa’da Legion D’honneur ödülüyle ödüllendirilen yazarın ayrıca ülkemizde 2008 yılında aldığı Cumhurbaşkanlığı Kültür ve Sanat Büyük Ödülü ve 2013 yılında aldığı Krikor Naregatsi Nişanı başlıca göze çarpan ödüllerdir. Ayrıca yazarın 2013 yılında Norveç’te aldığı ‘Bjornson Ödülü’ önemli bir yer tutmaktadır. Eserlerinden Bazıları; İnce Memed, I. Cilt Teneke Orta Direk Yer Demir Gök Bakır Ölmez Otu İnce Memed, II. Cilt Akçasazın Ağaları / Demirciler Çarşısı Cinayeti Yılanı Öldürseler Al Gözüm Seyreyle Salih Kuşlar da Gitti Deniz Küstü Yağmurcuk Kuşu / Kimsecik I Hüyükteki Nar Ağacı İnce Memed, III. Cilt Kale Kapısı / Kimsecik II İnce Memed, IV. Cilt Kanın Sesi / Kimsecik III Fırat Suyu Kan Akıyor Baksana / Bir Ada Hikayesi I Karıncanın Su İçtiği / Bir Ada Hikayesi II Yaşamı boyunca emekten, isyandan, insana ait güzellikten yana mücadelesiyle onurun, onurlu duruşun ne olduğunu hepimize öğreten O; sözcüklerin gizemine sevdalı bir sosyalistti! Bütün dillerin, renklerin, çeşitliliklerin bir arada kardeşçe var olması gerektiğinin altını özenle çizen Yaşar Kemal, destansı isyanların, türkülerin sesi soluğuydu… Sürgünlerin, göçlerin, ötekilerin çığlığıydı… Hâsılı ezilenlerin, horlananların, sömürülenlerin eline silahını alıp dağa çıkan İnce Memed’iydi… ELELELONDON NİSAN2015 51 San atı nT i r e y i k e t h i r a SERVET ÖZEN Ressam İ spanya’nın Altamira mağarasındaki 40.000 sene önceki insanoğlunun ilk yaptığı çizimler sanat tarihimizde en önemli yerini almıştır. Eğer ki Ernts Gombrich’in düşüncesine katılırsak tarih boyunca dinsel ve kültürel gelişim için yapılan her türlü çizim, boya ve heykel ve mimarı çalışmalarını sanat olarak kabul edersek tarihin birçok sayfalarını sanat gelişimi olarak kabul edebiliriz. Eski Yunan da yapılan Tanrı ve de Tanrıça heykeli teknikleri şimdi modern sanat öğrencilerinin eğitim kitaplarında ve de stüdyo çalışmalarında görebiliriz. Tarih boyunca bütün uyarlıklarda sanat ister inançsal ister kültürel konumda önemli yerini almıştır. Günümüze gelen bu sanatsal çalışmalar olmasaydı bugün birçok uygarlıklar hakkında bilgi sahibi olmamız mümkün olmayacaktı. Bu sanatsal - kültürel çalışmalar her bir uygarlığın ne kadar ilerlediğini hangi zaman dilimi içinde nasıl büyüdüğünü sonunda nasıl yok olduğunu tahmin etmemize yardımcı olmaktadır. Babil İmparatorluğunun yaptığı dehasal mimarlık çalışmaları, Mısır da duvarlarda yapılan resimler, uzak doğuda Zen Budist Monklarının çalışmaları halen sanat ve tarih kitaplarımızı süslüyor. Şu bir gerçektir ki büyük uygarlıkların gelişimi sadece onların yaptığı buluşlara, dinsel kavramlarına ve sosyal gelişmelerine bağlı değildir. Tarih boyunca gelişen ve büyüyen bütün uygarlıklarda sanatsal kavram çok önemli bir ihtiyaçtır. Dünyada ki yakın tarihimize bakarsak ortaçağdan çıkıp Rönesans döneminin ilerleyen insan bilincine ve insanın evrendeki yerini sorgulama - algılama noktasının önemi bakımından, bu çağdaki sanatsal çalışmaların gerekliliğini görebiliriz. Bilim ve matematiğin sanatta birleştiği nokta olan Rönesans dönemi o zamanda olan dinsel takıntıların aşılması konusunda da büyük etkisi olmuştur. Altamira Mağarası Lakin aynı çağlarda ise doğudaki İslami sanatın ilerlemesi ve batıya etkisi aynı yıllara denk gelmiştir. Figür çalışmalarının yasak olduğu İslamiyet dininde daha farklı tekniksel- matematiksel motifler kullanılıp dehasal çalışmalar yapılmıştır. 20. yüzyılın başında gelişen ateist düşünces insanları Rönesans döneminden kalan dinsel çalışmalardan uzaklaştırıp abstrak (soyut) ve sürreal (gerçeküstü) kavramındaki çalışmalara yöneltmiştir. Bu şekilde sanat artık öz güvenini kazanıp belli bir kavramın ya da ideolojinin içinde kalmadan kendi politik düşünce ve kavramını geliştirmiştir. Bizler 21. Yüzyılın başlarındayken sanatın bu yüzyıldaki yerini tam kavrayamasak ta sanat için; gelişen teknoloji ve uzay bilimi sayesinde yeni doruklara varacaktır demek doğru olacaktır. ELELELONDON NİSAN2015 53 Koku küsmüştür çiçeklere, yine de Londra’da ilkbahar başka güzeldir AYŞE TEKEL B ahar denilince akla önce çiçekler sonra kırlar sonra da yeşil tabiat gelir. Bu mevsimin özelliklerinin insanların psikolojisi üzerindeki etkisi kaçınılmazdır. Ondandır ki “aşk” bahara benzetilir, cıvıldayan bir kuş sesine, yüzeydeki karı delerek baş veren bir çiçeğe. Çünkü aşk heyecandır, çünkü aşk bahar gibi kısacıktır. Tabiat, baharla beraber kış mevsiminin o çıplak halinden kendini kurtarır. Yeşilliklere bürünür, rengârenk çiçekleriyle giyinir üstünü takınır takısını. Görsel şölen yaşatır bize. Londra’da ilkbahar gerçek bir şölen edasındadır, her parkta görebilirsiniz renkten renge bezenmiş mevsim çiçeklerini. Yol kıyıları, otobüs durakları, dağ bayır en sevdiğiniz şarkıyı söyler gibidir. Çimlerin üstüne basmakta yasak değildir, seriverirsiniz örtünüzü, alıverirsiniz elinize gazetenizi, vazgeçemediğiniz demlenmiş kacak çayınızı. Havalar halen istediğimiz ölçüde ısınmamıştır, ki zaten hiç ısınmayacaktır da.. İç geçirirsiniz ‘memleketimde Nisan böyle mi olur’ diye ama seversiniz de koku vermese de çiçeklerini.. Ayrılamazsınız işte ne kadar şikayetlenseniz de çiçekleri kokusuz ikinci memleketinizden.. St. James’s Park Lake Her mevsimin bir başka GÜZELLİĞİ vardır ama İlkbaharın yeri ayrıdır. Baharın ilk habercisi olarak bilinir laleler, sümbüller, nergisler... Londra’da bahar ayının mutlak görülmesi gereken parklarından birkaçını paylaşıyorum sizlerle. Keyifli gezintiler. Green Park Hayde Park 54 ELELELONDON NİSAN2015 Greenwich Park ELELELONDON NİSAN2015 55 Hep geriye dönüşün düşü tekrarlanır KAMIL KÜPELİ Doğup büyüdüğün, gözünde gönlünde hiç bir şeye değişmediğin memleket, uzaklaştıkça asfalt yollar insanın içine düşen yalnızlık bir türlü bırakmaz peşini. Kalabalıklar ortasında kendi boşluğuna düşer durur. Hep geriye dönüşün düşü tekrarlanır, bu belki de bütün gurbetçiler için böyledir. Dünyanın hangi ülkesinden gelirse gelsin, ister doğa cenneti olsun isterse kurak topraklı bir köy, insanın aklı hep geriyedir. Şu sıla denen yer bir türlü kaybolmaz belleğinden, o yüzdendir ki yarım yaşar hayatı pazılın parçaları ayrı kıtalarda, bir türlü resim birleşmez. Zaman O’nu hem doğduğu topraklara hem bir türlü benimseyemediği zorunlu yaşadığı yere yabancılaştırmıştır ama birçoğu yaşam hengâmesi içinde farkına bile varmaz. Yetişkinler kendine uzaklaşmanın korkusuyla yanında getirdikleri örf adet ve geleneklere sıkı sıkıya sarılıp onlarla tutunmaya çalışırlarken birde doğurup büyüttükleri çocukların kaybolma korkusu yakalarına yapışmıştır. Kendilerine benzemesini istedikleri çocuklarının üstünde kurdukları kültürel baskı zaman zaman fiziksel baskıya döner. Üretimden kopmuş ya da koparılmış kadınların kaygıları daha da çoğalır, artık yaptıkları yemekler beğenilmiyor pişirdikleri eskisi gibi ekmek bandırılarak ağız şapırtısıyla yenmez olmuştur, hele de kız çocuklarının yabancılaşması iyice derinleştirir bu kaygıları. Anney- le oturup dizi muhabbeti etmiyordur, sıla özlemi dolu yanık türküler dinlemiyordur, annenin üzüldüğü şeyler kız çocuğuna komik geliyordur. Çocuklarına yabancılaşan aile çareyi bir an önce iş güç bilir aklıselim bir tanıdık aile genciyle ya da kızıyla çocukları baş göz etmek ister bu erkek çocuğu içinde böyledir. Görkemli düğün salonlarında yapılan şatafatlı evlenme törenine uzaktan gelen misafirler evlerine dönmeden daha ayrılık kararı alan genç çiftler iyice bozmuştur ailelerin planlarını. Birçok göçer için en iyi yol köyünde kasabasında “gözü açılmamış” genç kız ve delikanlıyla çocuklarını baş göz etmek. Sonuç hüsranlarını bilmeden gençler arasında ki farklılaşmışlığı göremeden hesaplar hep uyum sağlanılmayan yaşama karşı durmaktır. Kimileri zorunlu göç der kimileri sürgün, bazısına gurbettir bazılarına el kapısı. Buruk sevinçlerin yaşandığı uzak diyarlar sılada bırakılanlarında umut ve hasret kapısıdır gözler uzaklara yatırılmıştır beklerde bekler poyrazın güneşin esmerleştirdiği yüzler apak olup dönmüştür baba ocağına. Hasretse bir koklaşma zamanı kadardır. Gurbette mülteci sılada yabancı gelenek göreneklerini unutmamakla böbürlenen yaşadığı yerin kültüründen çokta nasiplenmeden geriye döndüğü yurdundan da uzaklaşmanın farkını hesaba katamadan tarifsiz bir nesil oluşmuştur. Ne diyelim göçer aklı neylesin... Haritada yerini bilmediği bir memlekete pılını pırtını toplayıp tanımadığı bir yolda umudun peşine düşürse insan, hayalini bile kurmamışken gurbet ellerin, birden bir gurbetten sılaya türkü düşüverir diline... GURBET ŞİİRLERİ -28 Evin sıvaları dökülürken baharda Düşer annemin gizlilikleri, kırılmış taşlarla Bizden sakladıklarını arar gözlerim Sıcak bir mayalı ekmekle kızarırken yüzüm Ben hep çocuk kalırım Tahta merdivenlerde ayak çamurunu silen, Ne göçmen kuşları unutabildim Ne de beni getiren leyleklere bir kırgınlığım var. Ama kırıldım sarılıp bıraktıklarıma Karlar erirken, köpüklenen sularla gitti hayallerim Bir şehrin demir köprülerine sürüp ellerimi Başka bir kıtaya düştü yalnızlığım. Yabancılık asıldı boynuma Uzun geceler hasret kokuları Karanlık gecelere tutuşan çırayla İçimdeki yabancılık üşüdü. Bir kerecik gitme deseydin, Gözlerin gözlerime, ben gibi baksaydı Birazcık ihtimal olsaydın kalmama Ben hiç çıkar mıydım seninle başlayıp, Sensiz bitecek yolculuklara… Kamil Küpeli ELELELONDON NİSAN2015 57 ÇOCUK İNSAN DÜĞÜMÜ ROJ DÜNYA JİMNASTİK YAPIYOR Oyuna başlarken bütün oyuncular bir daire oluşturacak şekilde dizilirler ve gözlerini kapatırlar. Oyuncular ellerini uzatır ve el ele tutuşurlar. Önemli olan, her oyuncunun sağ ve sol eliyle farklı iki oyuncunun ellerini tutmasıdır. Böylece oyuncular oyunun başında kocaman bir düğüm oluştururlar. Oyuncular gözlerini açarlar ve ellerini bırakmadan bu düğümü çözmeye çalışırlar. Filin 2 kardeşi kimdir? izlerin mizde s Bu köşe nuzda gerek ulu gerek ok tığınız projeleyap e d iz in ev çalışaca yurmaya dinizle n rinizi du e k lerinizi ğız. Proje toğraflayıp ne fo te k birli gilendir a dair bil adınızı n u ğ u ld o kte ıyla birli me yazıs ını yazarak; d soya .com lelondon info@ele ine gönderin dres e-mail a okurlarımızla d r bizle e şalım. payla Roj Dünya 8 Yaşında ve sadece 12 aydır jimnastikle uğraşıyor ve oldukça başarılı. Bu esnada ellerin üzerinden atlamaları ya da bacak aralarından geçmeleri gerekebilir. Düğüm çözüldüğünde oyuncular büyük bir daire oluşturuyor olacaklar. Bilmeceler SİZ NE YAPTINIZ! BİZE YAZIN... Her hafta severek gittiği jimnastiği ilk önceleri annesinin zorlamasıyla yapsa da daha sonra severek devam edip akabinde de başarıyı kazanmıştır. 3 BOYUTLU RESİM İki fotoğraf arasındaki 5 farkı bulun Zencefil-Karanfil Onaltının yarısı kaçtır? 5 altın 2 baba 2 oğul ava çıkmışlar. 3 keklik avlamışlar. Bunları nasıl eşit şekilde hiç bölmeden paylaşırlar? Nasrettin Hoca fıkrası Aslında 2 baba 2 oğul dediğimiz dede baba ve oğuldur Gökte uçar kanadı yok şekere benzer tadı yok. Bulut Küçük kare kutu, içi insan dolu. Televizyon Zilim var, kapım yok. Telefon Ben giderim o gider arkamdan tıntın eder Gölge 58 ELELELONDON NİSAN2015 EŞEĞE Mİ İNANIYORSUN BANA MI? 3 Boyutlu resim nasıl görülür? 3 boyutlu resimler özel bilgisayarlarla hazırlanan ve normal kâğıt üzerinde yoğunlaşarak beynimizin gördüğü aslında 2 boyutlu olan ama 3 boyutlu olarak gördüğümüz resimlerdir. 3 boyutlu resimler dünyada büyük ilgi görüyor. Bu 3 boyutlu resimleri görmek için çok da çaba harcamaya gerek yok. Sessiz bir ortamda resmin sanki arkasına bakar gibi yoğunlaşarak 2-3 saniye içerisinde görebilirsiniz. Resmi sabit tutmaya dikkat edin. Eğer 3 boyutlu resme ilk bakıyorsanız ve göremiyorsanız sinirlenmeyin. Sakin olun göremezseniz dünyanın sonu değil. Sizin gibi insanların olduğunu unutmayın. Resme daha dikkatli yoğunlaşın resmin bütününe bakın. Resmin üzerine doğru dalıp giderseniz de resmi görebileceğinizi sanıyorum. Eğer göremiyorsanız da çok fazla uğraşmaya gerek yok. Sonra tekrar denersiniz. Ama umudunuzu asla yitirmeyin derim ben. Sizde kendinizi deneyin bakalım görebilecek misiniz? Tekerlemeler Düğünlerde, Şıngır mıngır oynayacak. HANIM KIZI Çan çan çikolata, Hani bize limonata? Limonata bitti, Hanım kızı gitti. Nereye gitti? İstanbul’a gitti. İstanbul’da ne yapacak? Terlik pabuç alacak. Terliği pabucu ne yapacak? KOMŞU, KOMŞU -Komşu, komşu ! -Hu, hu! -Oğlun geldi mi? -Geldi -Ne getirdi? -İnci, boncuk. -Kime, kime? -Sana, bana. -Başka kime? -Kara kediye -Kara kedi nerede? -Ağaca çıktı -Ağaç nerede? -Balta kesti -Balta nerede? -Suya düştü. -Su nerede? -İnek içti. -İnek nerede? -Dağa kaçtı. -Dağ nerede? -Yandı, bitti kül oldu. Bir gün Nasreddin Hoca’nın komşusuna eşek lazım olmuş. Hocadan isteyim demiş. Hoca’nın kapısını çalmış hoca kapıyı açmış. -Ne oldu? Demiş Komşusu; -Eşeğini alabilir miyim Hocam? Demiş Nasrettin Hoca; -Eşek evde değil. Demiş Komşusu tam gideyim derken eşek anırmış Komşusu; -Eşek hani evde değildi. Demiş Nasrettin Hoca bu, durur mu?: Eşeğini vermek istemeyen Hoca, bana mı inanıyorsun yoksa eşeğe mi? demiş. ELELELONDON NİSAN2015 59 Bahçe PeySajI Nisan ayının gelmesiyle birlikte uykudan uyanan ve canlanan doğanın tarafımızdan küçük dokunuşlarına ihtiyacı var. Mesela küçük bir bahçeniz mi var ve de bütçe sınırınız o zaman önerilerimize kaçırmayın. B ahçenizde peyzaj düzenlemesi yapmak istiyorsanız, kullanacağınız stil her ne kadar size özgü olsa da bahçenizin bulunduğu atmosferinde hangi bitkilerin yetişmesine ve yılın daha uzun zamanında yeşil olarak kalmasına elverişli olduğunu bilmeniz gerekmektedir. Ayrıca bahçenize peyzaj yapmak sizin için ağır bir iş değil haftanın stresini atıp bedenen çalışabileceğiniz bir eğlenme zamanı olarak görmelisiniz. Bu eğlencelerinizi de yaptığınız peyzaja yansıtabilirsiniz. Peyzaj yapılırken nelere dikkat etmek gerekir? Önce bahçenin krokisi çıkarılmalıdır. Kroki üzerinde bahçenin ölçülerini yazmalısınız. Bahçenin en boy, ağaç durumu, binaya uzaklığı gibi unsurları krokide belirtmelisiniz. Bu aşamada metrajı alınırken çim, beton yapılacak alanların metrekarelerinin hesaplanması çok önemlidir. Kroki üzerinde rüzgâr koridorlarını gölgelik alanları, bina girişini saklamak istediğiniz kötü görüntüleri, görmek istediğiniz manzara merkezlerini kroki üzerinde belirlemelisiniz. Kroki üzerinde yapacağını karalamalar işinizi kolaylaştıracaktır. Örneğin görmek istemediğiniz bir ev bina ya da yola yakın olan bölümden gelen sesleri perdelemek için ağaçları kullanabilirsiniz. Bahçe dekorasyonunda bitki seçmek dekorasyonun en önemli unsurlarındandır. Binaya yaklaştıkça küçük boylu bitkilerin dikilmesi oldukça güzel durur. Bu nu yaparsanız uzakta ki bitkiler oturum alanına yakın diktiğiniz süs bitkilerine alt fon oluşturur. Bahçe çitlerinin renklenmesi size de iyi gelecektir Çocuklarınızın da işin ucu ndan tutmasını sağlayın, yaratıc ılıklarını kullanmayı öğretin Sebze yetiştirmek için bahçenizden küçük bir bölüm ayırabilirsiniz. Bu bölüm eve uzak ve çalılarla perdeleyebileceğiniz bir yer olmalıdır. Sebze bahçesini güneş gören ve az rüzgâr alan bir yere konumlandırırsanız daha verimli sebze alabilirsiniz. Küçük dokunuşlarla bahçenize renk vermek elinizde. Bahçeniz yok mu, o zam an siz de balkonunuza süt şişe leriyle can verin ul vs. yemek Taze soğan, mar iz mi yok! Alın rin ye a istiyorsunuz am i bahçe taşınabilir min size masrafsız lanılmış bir Geri dönüşüm olarak kul bu kadar hiç de hal her teneke kutu güzel görünmemişti Eskimiş bisikletinizi en güzel hale ancak böyle dönüştürebilirdiniz sanırım ELELELONDON NİSAN2015 61 Labneli Rulo Yapılışı: Malzemeler: 3 adet yumurta 1 çay bardağı kaynar su 2 tepeleme yemek kaşığı nişasta 3-4 tepeleme yemek kaşığı un 1 tatlı kaşığı biber salçası 1 yemek kaşığı domates salçası 60 gr tereyağı 1 çay kaşığı tuz 1 çay kaşığı kabartma tozu Yumurtaların aklarını ve sarısını ayırın. Yumurta aklarına bir çimdik tuz atarak kar haline gelip, kâse ters çevrildiğinde dökülmeyecek hale gelene kadar mikser ile çırpın. Ayrı bir kapta yumurta sarılarına sıcak suyu ekleyin ve çırpın. Un, nişasta, tuz ve kabartma tozunu ekleyip karıştırdıktan sonra salçaları ve eritilip soğutulmuş tereyağını da ekleyip tekrar karıştırın. Son olarak kar haline gelmiş yumurta aklarını da ekleyip aşağıdan yukarıya doğru dikkatli şekilde karıştırın. Yavaş hareketlerle yapılan bu işlem yumurtaların sönmesini engelleyecektir. Kare bir fırın kabına yağlı kâğıt serip hamuru düzgünce yayarak önceden ısıtılmış 175 derece Fırında 15 20 dk. kadar pişirin. Pişme süresi fırından fırına değişiklik gösterecektir. Kürdan testi ile kontrollü pişirin. ilk sıcaklığı geçen hamuru Yağlı kağıt yardımı ile rulo hale getirin ve üzerine nemli bir bez örterek soğumasını bekleyin. Bu arada labneli karışım için nane, maydanoz ve soğan yapraklarını incecik kıyın. Kapya biberi minik küpler halinde doğrayın ve sarımsağı ezip tüm malzemeleri labne ile birleştirin. Soğuyan ruloyu açıp labneli karışımı içine sürün ve tekrar rulo yapın.(Bu sefer Yağlı kâğıt kullanmayın) Streç filme sıkıca sarın ve bir gece buzdolabında bekletin. Dilimleyerek servis edin. Afiyet olsun… Arasına; 200 gr Labne peyniri 2 adet yeşil soğan (sadece yaprakları) 1 adet kapya biber 3-4 dal dereotu 1 diş sarımsak 1 çay kaşığı tuz 1 çay kaşığı kabartma tozu Malzemeler: 3 adet yumurta 1 su bardağı siyah haşhaş 1 su bardağı sıvı yağ 1 su bardağı şeker 1 su bardağı irmik Yarım su bardağı süt 1 paket kabartma tozu 1 paket vanilya 1 su bardağı un Şerbeti için : 1,5 su bardağı şeker 2 su bardağı su Üzeri için : Krem şanti 62 ELELELONDON NİSAN2015 Haşhaşlı Tatlı Yapılışı: Öncelikle su ve şeker bir tencerede kaynatılarak şerbet hazırlanır ve soğumaya bırakılır. Bu arada yumurta ile şeker köpürene kadar çırpılır. Diğer malzemelerde teker teker eklenerek çırpmaya devam edilir. Un en son kıvamına bakılarak eklenir. Kek hamuruna göre daha koyu bir hamur elde edilir. Ama çok koyu olmuş ise biraz daha süt ekleyebilirsiniz. Yağlanmış kalıba dökülerek 180 derecede ısıtılan fırında pişmeye bırakılır. Fırından çıkan haşhaşlı kekin üzerine soğuk olan şerbet dökülür. Kek soğuduktan sonra krem şanti tarifine göre hazırlanarak kekin üzerine sürülür. Afiyet olsun… GURME Çocuk ‘Gurme Çocuk’ yemeklerinizi fotoğraflarıyla birlikte bizimle paylaşın. Çocuklara dogru nlıgı beslenme alıska Ç ocuklara doğru beslenme alışkanlığı verilmesi bebeklikten başlar. Çocuğun damak zevkini kişisel deneyimleri kadar annebaba ve kardeşlerin damak zevki ve televizyon etkiler. Örneğin evde beyaz ekmek yiyen bir ailenin çocuğu kepekli ekmeğe karşı bir isteksizlik gösterir. Hâlbuki çocukluktan beri kepekli ekmek yemeye alışmış bir çocuk tüm yaşamı boyunca kepekli ekmeği tercih edecektir. Çocuğa değişik yemek çeşitleri sunarak çeşitliliğe alışması sağlanmalıdır. İngiliz usulü Crumpet kolay pizza Bu sebeptendir ki çocuklarınıza sevdiği yemekleri sunarken mesela pizza yaparken, yemediği peynirin ölçüsünü normalden biraz daha fazla kaçırarak dengeleyebilirsiniz. YASEMIN BRETT 1 paket Crumpets, bunlar tüm Sainsbury ve Tesco gibi marketlerin ekmek bölümlerinde bulabilirsiniz. Genelde 1 pakete 6 tane var. Gruyere, Emmental peyniri ya da tercih ettiğiniz herhangi 100gr rendelenmiş bir peynir. Bir çorba kaşığı domates salçası Bir çay kaşığı kekik 1 çorba kaşığı zeytinyağı İsteğe bağlı; mısır, zeytin, sucuk, renkli biberler vs.. İlk zeytinyağını ve domates salçasını karıştıralım bir kapta ve sonra bunu Crumpetslerin üstüne sürelim. Rendelenmiş peyniri Crumpetslerin üstüne serpiştirdikten sonra biraz kekik her birinin üstüne ekelim. Arzuya göre istediğiniz eklemelerde yapabilirsiniz. Önceden ısıtılmış fırında 10 dk 200 derecede Crumpets Pizzaniz hazır. Buna az kırmızı biberde eklenebilir. “ Çocuğa değişik yemek çeşitleri sunarak çeşitliliğe alışması sağlanmalıdır. Afiyet Olsun ELELELONDON NİSAN2015 65 2015yılının trendtakıları zincir kolye modelleri AngelinaJolie &BradPitt Yakışıklılık ve güzelliğin tavan yaptığı birleşimleriyle şov dünyasının şüphesiz en beğenilen ve konuşulan çifti Angelina Jolie-Brad Pitt çifti. Genelde ödül törenleri, gala geceleri ve özel davetlerden takip ettiğimiz çift elegant, asil ve sade tarzlarıyla muhteşem bir uyum yakalıyor. H En stil ünlüler ANGELINA JOLIE & BRAD PITT M UHTEŞEM OYUNCULUKLARIYLA IZLEYENLERI büyüleyen Hollywood’un bu iki dev ismi, kıyafet seçimleriyle de büyük beğeni topluyor. Kırmızı halıda onları her gördüğümüzde uyumlu tarzları ve şıklıklarıyla bizleri kendilerine hayran bırakmayı başarıyorlar. Stil söz konusunda olduğunda Pitt’in iddialı tarzı ve Jolie’nin kıyafet seçimi konusunda verdiği doğru kararlar, altı çocuk sahibi bu çifti daha da devleştiriyor ve eşsiz kılıyor. 66 ELELELONDON NİSAN2015 Oyunculukları kadar sansasyonel aşkları, yıllardır süren beraberlikleri, evlatlık ve öz çocuklarıyla kurdukları mutlu aile yuvası, 10 yıllık ilişkilerini geçtiğimiz ağustos ayında evlilikle taçlandıran Brad ve Angelina, ünlüler arasında özel hayatlarından stillerine kadar en çok yakından takip edilen çiftlerden biri. Kırmızı halıdaki göz kamaştıran şıklıklarını günlük yaşamda biraz daha sadeleştiren çift, oldukça salaş, rahat ve siyah düz renk kıyafetler tercih ediyor. er yıl olduğu gibi yine aksesuarlar kıyafet kombinelerimizin vazgeçilmezi. Aslında yıllar bazında farklılıklar gösterip trendler değişse de kombinelerimizin vazgeçilmezi olmaktan asla çıkmazlar ki hatta olmazsa olmazları arasında yer alırlar. bir hava verebilirsiniz. Basit bir kıyafetin üzerine kullanacağınız kendini gösteren bir aksesuar ile tarz ve dikkat çekici bir görünüm elde edebilir, farklı bir hava yaratabilirsiniz. Aksesuarlar ilk bakıldığında önemsiz bir detay gibi görünse de aslında oldukça önemli parçalardır. Taktığınız bir bileklik ya da küpe ile görüntünüze başka İddialı olmayı seven bayanların gözdesi olacak zincir takılar, 2015 ilkbahar / yaz defilelerinde en önde boy gösteren detaylar arasında. 2015 yılının trend takıları zincir kolye modelleri sıkça karsımıza çıkacak aksesuarların başında geliyor. Birbiriyle iç içe geçmiş, farklı tasarımlarıyla sunulan zincir kolye modelleriyle kıyafetlerinizi hareketlendirebilirsiniz. ELELELONDON NİSAN2015 67 SİNEMA F ransa’dan genç bir ikinci kuşak Türk, Romanya’nın kurak, kara ikliminin sürdüğü güney doğusundaki, sert tabiat koşullarıyla boğuşan ücra ve küçük bir Kırım Tatar azınlık köyüne öğretmen (Yetkin Dikinciler) olarak gönderilir. Köyün arazileri tehdit altında olup, köylülere ipotek karşılığı borç vermiş olan Rumen toptancı, köyün bulunduğu bölgeye, pay verdiği politikacıyı da kullanarak inşaat müsaadesi alıp büyük bir yerleşim yeri kurmak istemektedir. Köylülerin bu planı bozmak için tek umudu, köyün toprakları üzerinde bir bağ kurmaktır. Deneyimsiz oldukları bu projenin başını çeken köyün deli dolu yaşlı muhtarına (Ahmet Mekin) öğretmen ve de onun genç gelini destek olursa da, muhtarın oğlu hem projeye şiddetle karşı çıkmakta, hem de karısını öğretmenden kıskanmaktadır. ‘Otobüs’ ve ‘Fikrimin İnce Gülü-Sarı Mercedes’ filmleriyle unutulmazlar arasına giren Tunç Okan’ın yirmi yıl aradan sonra sinemaya döndüğü filminin başrollerinde Ahmet Mekin, Yetkin Dikinciler ve Altan Erkekli gibi başarılı isimler bulunuyor. Ortak Yapımcılar : Nikaia Films / Fransa , Film Geneve / İsviçre , Artis Film / Romanya , Bayan Film / Almanya. Zafer ALGAN Yönetmen Tunç Okan Senaryo Tunç Okan Yapımcı Tunç Okan Müzik Mehmet Andiçen / Barış Aryay Görüntü Yön. Vedat Özdemir Eser Fakir Baykurt Süre 126 dk Tür Dram, Komedi Vizyona Giriş Tarihi 17 Mayıs 2013 Ülke Isviçre, Almanya, Fransa ve Türkiye 68 ELELELONDON NİSAN2015 ELELELONDON NİSAN2015 69 Müzigin 42 bin yıllık Serüveni Yaşamı gerçek kılan şey, insanın, önceki kültürlerin neler yaptığını bilmesi, kendi yaşamına ve geleceğine dair ışık tutacağına, aydın bir insan olarak yarar sağlayacağını düşünüyorum. Kalpteki erdem tohumları, müzikle yeserir. Martin Luther Gitar ve tulum çalan Hititli müzisyenler (Kabartma ve gitarın replikasıODTÜ Bilim ve Teknoloji Müzesi) ZAFER FERHAT bu tabletlerde lir üzerine takılan farklı tellerin isimleri yazılıydı. Saraylarda ve törenlerde profesyonel müzisyenlerin çalıştığını gösteren kil tabletlerin de yazılar da mevcut. Kil tabletlerde ayrıca müzikteki Notayı ve Gamı gösteren metinler de var. “ En eski Gitar ve Tulum Figürü M.Ö 1300’lerden kalma Alacahöyük’te Hititlere ait kaya kabartmasında üç cambaz ve iki müzisyen resmedilmiş. Müzisyenlerden biri gitar, ötekisi ise Tulum çalıyor. Gitar günümüzdekilerle çok benzerlik sağlıyor. Kaya kabartmaları ODTÜ Bilim ve Teknoloji Müzesi’nde sergileniyor. Mamut dişinden 42 bin yıl önce yapılmış flüt (Almanya-2012) Tarihte ilk müzik ne zaman ve nerede başladı diye merak edenler vardır elbette. Müziğin 42 bin yıllık bir geçmişi var. Yani Mozart ve Beethoven gibi ünlü bestecilerin bilgi kaynağı birden bire ortaya çıkmadı, aksine 42 bin yıl boyunca toplumların icat edip toplumdan topluma aktarıp geliştirerek günümüze kadar geldiği bir gerçek. Müzikte ki evrim, günümüzde de hala devam ediyor. İlkel müzik ya da tarih öncesi müzik diye adlandırdığımız Sümerlilerin yazıyı, Hititlerin kil tabletleri, taş kabartmaları ve Mısır’daki duvar resimleriyle bize o döneme ait müzik aletleri ve törenleri hakkında çok önemli somut belgeler sunuyor. En eski müzik aleti Flüt Hititlerin flüt, gitar, davul, lir, gayda, arp, tef gibi müzik aletlerini kullandığını gösteren taş kabartmalar var. Arkeolojik kazılardan günümüze kalan kemik veya mamut dişinden yapılan flütlerdir. Kamış, deri ve ahşaptan yapılan müzik aletleri çürüyüp maalesef günümüze ulaşamadılar. Çin’de M.Ö 6000 yıl öncesine ait kuş kanat kemiğinden yapılan flüt bulunduğunda üflenir durumdaydı. Almanya Tübingen Üniversitesi, 2008’de Taş Devrine ait flütler buldu. Yaklaşık 35 bin yıllık olduğu, Karbon 14 analiziyle ortaya konuldu. Bu flüt Akbaba kemiğinden yapılmış, 20 cm uzunluğunda ve üzerinde 5 delik bulunuyor. Yine Ulm yakınlarında bir mağarada mamut kemiğinden yapılmış yaklaşık 42 bin yıllık flüt bize şimdi ki kullanılan flütlerin başlangıç serüvenini gözler önüne seriyor. Sümer ve Hititler’ de Müzik 1920’ler Sümer mezarlarında en eski arp, ikili flüt, lir ve ziller bulundu. 2500 yıllık Yunanlı Aristofanes M.Ö 400’lerde yazdığı tiyatro oyunundaki metinde “çalgıcılar Teb’den geldiniz, siz kemik flütü köpeğin arka kısmından üflersiniz” yazısı vardır. Malta adasında son yıllara kadar flütün köpek derisinden yapıldığı biliniyor. Roma döneminde de tulum çok yaygın olup, Romalıların İngiltere ve İskoçya’yı işgal etmesiyle Tulumun bu bölgelerde tanınmasını sağladı. Müzik serüveni, on binlerce yıl önce, insanoğlunun doğaya ayak uydurma, kültürel ve sosyal faaliyetleri geliştikçe sanatına yansıttığı acıyı, özlemi, sevinci ve umudu müziklerinde dokumaya devam ettiler. Bizde de tarihsel bilgi birikimiyle, müzik serüveni günümüzde de tüm hızıyla devam ediyor. Evrensel bir dil olarak kabul edilen müzik, toplumları kaynaştırmaya ve dostluğun simgesi olmayı sürdürüyor. Müziğin, bütün dünyaya Barış getirmesi ümidiyle, ezgisiz kalmayın... Tambur, ikili flüt ve çalpara (veya kastanyet) çalan müzisyenler (Karkamış- M.Ö ELELELONDON NİSAN2015 71 ASTROLOJİ MARt ayı yorumları AYIN BURCU BOĞA (21 Nisan – 20 Mayıs) B KOÇ (21 Mart – 20 Nisan) Geçtiğimiz ayın gecikme ve aksiliklerinden sonra enerjisi güçlü ve ay boyunca etkili günler karşılıyor sizleri. Özellikle 7 Nisanda Aslan burcunda gerçekleşecek Yeni Ay enerjisi ile yarım kalmış her şey keyifli bir şekilde tamamlanmaya başlıyor. BOĞA BAŞAK Gökyüzü ayın ilk haftası beklediğiniz ve sizin için önem taşıyan güzel haberleri alabileceğinizi müjdeliyor sizlere. 7 Nisanda Aslan burcunda gerçekleşecek Yeni Ay enerjisi geçen ayın ruh ve bedeniniz üzerinde yarattığı yorgunluğu söküp atacak üzerinizden. Gökyüzü Nisan ayının ilk haftasından itibaren yaşama karşı arzu ve isteklerinizin bir hayli yükseleceğine dünya görüşünüzün önemli yönde gelişerek sizi daha kararlı daha güçlü bir hale getireceğine işaret etmekte. Bu dönem sizlere yaşamınızın birçok noktasında önemli değişimler yaşatabilir. (21 Nisan – 20 Mayıs) (24 Ağustos – 22 Eylül) oğa burcu, Nisan 2015’te çok fazla iş programında bulunmamanız sizin yararınıza olacaktır. Sizin için riskli olabilecek girişimlerden uzak durmaya çalışın. Merkür para gezegeniniz ve Nisan ayının ilk günlerinden itibaren burcunuzu etkiliyor olacak. Daha önce başlatmaya niyet ettiğiniz veya yarım kalan proje ve parasal ödemeleriniz, bu dönem içerisinde hızlanabilir. Kariyer yaşantınıza çok daha fazla önem verecek ve maddi gücünüzü artırmanın yollarını arayacaksınız. İKİZLER TERAZİ OĞLAK Gökyüzü ayın ilk 10 günü öfkenizi kontrol altına almanız için uyarıyor sizleri. Her şeyi ben bilirim tavrı ile hareket eder yakın çevrenizi çalışma arkadaşlarınızı ve eşinizi haksız eleştirilerinizle üzerseniz canınız sıkılabiliir. (21 Mayıs – 21 Haziran) (23 Eylül – 23 Ekim) Gökyüzü bu ay kendinizi geliştirmeniz yenilenmeniz ve önümüzde ki ay yapacaklarınızı planlamanız imkânlarınızı genişletmeniz için destekliyor sizleri. Maddi manevi güçleneceğiz bir dönem için alt yapınızı güçlendirebileceğiniz imkânlarla karşılaşacaksınız. Dostluklarınız pekişecek sizi tamamlayacaklar. Ay’ın ilk haftası duygusal konularda önemli kararlar almamaya özen göstermelisiniz. Kendinizi ifade ederken sözcükleri seçerek kullanmalısınız. Bu dönemde sakinliğinizi korumaya çalışmalı sessiz kalmanın haklılığını yaşayacağınızın bilinci ile hareket etmelisiniz. YENGEÇ AKREP KOVA Ay’ın ilk 10 günü işinizle ilgili önemli gelişmeler söz konusu. Gelişmelerin gidişatı tamamen sizin tutumunuza göre gerçekleşecek. Diplomatik davranırsanız kazanırsınız. Düşüncelerinizi ulu orta paylaşmadan hareket etmeli ve herkesin eteğinde ki taşları dökmesine izin verdikten sonra yapmanız gerekenleri hızlı bir şekilde uygulamaya geçmelisiniz. Ayın ilk 10 günü iş ve özel yaşamınızla ilgili önemli kararlar vermeden önce gerçekten ne istediğinizi iyi belirlemeli ve kararlarınızı bu doğrultuda vermelisiniz. Geçmişte yaşadığınız ilişkiler arkadaşlıklar borç ve alacaklar bu dönemde yeniden karşınıza çıkabilir ve kendinizi tam anlamı ile baskı altında hissederek yanlış kararlar alabilirsiniz. Gökyüzü ayın ilk 7 günü işinizle ilgili konularda oldukça temkinli davranmanız için uyarıyor sizleri. Finansal konularda risk almamalı kendinize aşırı güvenerek yatırımlarda yeni girişim ve planlamalarda bulunmamalısınız. (22 Haziran – 22 Temmuz) (24 Ekim – 22 Kasım) (22 Aralık – 20 Ocak) (21 Ocak – 18 Şubat) ASLAN YAY BALIK Ay’ın ilk 10 günü iş ve aşk hayatınızda gözler sizin üzerinizde olacak. İnsanların üzerinde çok olumlu etkiler bırakacak ve hayranlıklarını kazanacaksınız. Bu dönemde gerek iş gerek özel yaşamınızda pek çok teklif alabilirsiniz. Bu ayın sizler için şifresi olabildiğince planlı hareket etmek olmalı. İş hayatınızda açık ara ön plana çıkacağınız bir dönemdesiniz. Şansınızı akıllıca değerlendirmeli ve 1nci önceliğinizi işinize vermelisiniz. Gezegensel enerjiler etkilerini ayın ilk haftası yoğun olarak hissettirmeye başlıyor. Aile ilişkileriniz de 3ncü şahıslardan kaynaklanabilecek problemlere karşı sakinliğinizi koruyarak her duyduğunuza inanmadan hareket etmelisiniz. (23 Temmuz – 23 Ağustos) (23 Kasım – 21 Aralık) (19 Şubat – 20 Mart) ELELELONDON NİSAN2015 73