BAfiKAN`dan - Türkiye Sigorta Birliği
Transkript
BAfiKAN`dan - Türkiye Sigorta Birliği
BAfiKAN’dan Sevgili Meslektafllar›m, Birlik’ten dergimizin bir önceki say›s›ndan bugüne sektörümüzde neler oldu diye bakt›¤›mda, en önemli de¤iflimin sektördeki yabanc› sermaye varl›¤›nda yafland›¤› görülmekte. ‹ster flirket say›s› üzerinden, ister sermaye üzerinden bak›ls›n, sektörümüze yabanc› ilgisinin çok büyük bir h›zla realize olmaya bafllad›¤›n› görüyoruz. Birkaç ay evvel Baflak Sigorta grubunun özellefltirilmesini konuflurken, geçen say›m›zdan bugüne geçen üç ayl›k sürede, üç sigorta flirketimizin yabanc› sigorta gruplar› taraf›ndan sat›n al›nmas›n› yaflad›k. Sektörümüze yeni kat›lan yabanc› sermayenin, kendi ülkelerinin ciddi ve büyük sigorta flirketleri oldu¤unu görmek sektörümüzün gelece¤i aç›s›ndan mutluluk ve umut verici. Sektörün sermaye yap›s›nda yaflanan bu h›zl› de¤iflimin, milli sigorta sektörüne getirecekleri hakk›nda herkesin de¤iflik fikirleri olmas› çok do¤al. Ancak, bu de¤iflimle ilgili kan›mca en merak edilen ve en önemli soru, bu de¤iflimin yaflanan piyasa rekabetine yeni ve olumlu boyutlar getirip, getiremeyece¤i. Bu sorunun, sektörümüz ad›na olumlu geliflmeler do¤uracak bir yan›tla cevaplanaca¤›n› gönülden umuyorum. Bu arada, sektörümüze uzun y›llar her alanda hizmet etmifl iki duayen genel müdürümüz görev yapt›klar› flirketlerinden istifa ederek, sorumluluklar›n› yeni genel müdürlere devrettiler. Bugüne kadar, Birli¤imiz çal›flmalar›na da büyük hizmetlerde bulunan Sn. Mehmet Aydo¤du ve Sn. Çetin Alanya’ya sektörümüze katk›lar›ndan dolay› teflekkür eder, bu kararlar›n›n kendileri için hay›rl› olmas›n› dilerim. Sevgilerimle, Hulusi TAfiKIRAN B‹RL‹K’TEN HABERLER 2. Ulusal Sigorta Sempozyumu düzenlendi irlik, ilkini 24 May›s 2005 tarihinde düzenledi¤i ve büyük ilgi gören "I.Ulusal Sigorta Sempozyumu"nun ikincisini, 16 May›s 2006 tarihinde, Lütfi K›rdar Kongre ve Sergi Saray›’nda yaklafl›k 350 kiflilik bir kat›l›mla gerçeklefltirdi. Sigortac›l›kla ilgili tüm çevrelerin ve bas›n mensuplar›n›n da bulundu¤u sempozyuma, sektör çal›flanlar› ve çok say›da davetli kat›ld›. Küresel Sigorta Piyasalar› ve Türk Sigorta Sektörünün Rekabet Gücü konulu "II. Ulusal Sigorta Sempozyumu"nda; ● "Türk Sigorta Sektörünün Rekabet Gücü ve Küresel Sigorta Piyasalar›nda Rekabet Sorunlar›" ● "Rekabet Gücünü Art›r›c› Önlemler: Sorumluluk Sigortalar›", ● "Sigorta Sektörünün Rekabet Gücünün Art›r›lmas›nda Hayat ve Sa¤l›k Sigortalar›n›n Rolü" (Genel Sa¤l›k Sigortas› Kanunu’nun De¤erlendirilmesi) B 2 "Sigorta Sektörünün Rekabet Gücünün Art›r›lmas›nda Piyasa Aktörlerinin Rolü" adl› oturumlar yer ald›. Sempozyumun aç›l›fl konuflmalar›, TSRfiB Baflkan› Hulusi Taflk›ran ve Hazine Müsteflar Yard›mc›s› Burhanettin Aktafl taraf›ndan yap›ld›. Konuflmas›nda, Birli¤in Türk sigorta sektörünün rekabet gücünü artt›ran çal›flmalar›ndan söz eden Hulusi Taflk›ran ayr›ca, sempozyumun önemine de¤inerek, Birlik olarak böyle bir organizasyonu gerçeklefltirmifl olmaktan duyduklar› memnuniyeti dile getirdi. Sempozyumun di¤er aç›l›fl konuflmas›n› yapan Hazine Müsteflar Yard›mc›s› Burhanettin Aktafl ise, AB sigorta sektörü ile rekabet çerçevesinde sigortac›l›k sektörünün temel sorunlar›na ve Hazine Müsteflarl›¤›’n›n bu konulardaki çal›flmalar›na de¤inerek, Müsteflarl›k ile Birlik aras›nda sa¤lanan yak›n çal›flma ortam›ndan duyduklar› memnuniyeti ifade etti. ● OTURUMLARDAN... OTURUMLARDAN... ■ "Sektörün Rekabet Gücü ve Küresel Sigorta Piyasalar›nda Rekabet Sorunlar›" Baflkanl›¤›n› Ziraat Bankas› Yönetim Kurulu Baflkan› Prof. Dr. ‹lhan Uluda¤’›n yapt›¤› birinci oturumda, Anadolu Sigorta Genel Müdürü Mustafa Su, sigorta bilinci eksikli¤inin giderilerek sigortalanabilir potansiyelin de¤erlendirilmesi gerekti¤ini söyledi. Birlik Genel Sekreter Yard›mc›s› Doç.Dr.Suna Oksay, rekabet gücünün, çeflitli makro göstergelerle de¤erlendirildi¤i konuflmas›nda, geliflmifl ülkelerle karfl›laflt›r›ld›¤›nda Türkiye’nin rekabet gücü endeksinde alt s›ralarda bulundu¤unu belirtti. Rekabet Kurumu Baflkan Yard›mc›s› ‹smail Hakk› Karakelle, sektörde yasal düzenlemelerin sa¤l›kl› bir rekabet ortam› yarat›lmas›n›n temel flart› oldu¤unu vurgulad›. Oturumda, uzun y›llar Avrupa Birli¤i’nin çeflitli kurumlar›nda yöneticilik yapm›fl olan Avrupa Komisyonu Rekabet eski Genel Müdürü ve Arnold & Portner Hukuk Bürosu orta¤› rekabet hukukçusu Luc Gyselen taraf›ndan, "AB Rekabet Hukukunda Sigorta Blok Muafiyetleri" bafll›kl› bir sunum gerçeklefltirilerek, AB’de anti tekel düzenlemelerinin sigorta sektörüne uygulanmas› hakk›nda bilgiler verildi. Son olarak konuflan Van Bael&Bellis Hukuk Bürosu orta¤› rekabet hukukçusu Andrzej Kmiecik ise "AB Rekabet Hukuku ve Sigorta Sektörü" bafll›kl› konuflmas›nda, AB’de sigorta sektörüne, özelli¤i dolay›s›yla baz› muafiyetler tan›nabildi¤ini, ancak rekabet kural› ihlallerinde cezalar›n son derece a¤›r oldu¤unu vurgulad›. ■ Ürün ve ‹flveren Mali Sorumluluk Sigortalar› ‹stanbul Barosu Baflkan› Kaz›m Kolcuo¤lu’nun baflkanl›¤›nda gerçeklefltirilen Ürün ve ‹flveren Mali Sorumluluk Sigortalar›na iliflkin oturumda konuflan Hazine Müsteflarl›¤› Sigortac›l›k Genel Müdürü Ahmet Genç, sorumluluk sigortalar›n›n geliflmeme nedeni olarak denetimle ilgili aksakl›klar› göstererek yak›nda yeni sorumluluk sigortalar› getireceklerini söyledi. Oturumda, Avrupa Sigorta Birlikleri Federasyonu (CEA) Sorumluluk Komitesi Baflkan› Phil Bell, AB’de uygulanan ürün ve iflveren sorumluluk sigortalar›na ve bunlar›n geliflmesine de¤inirken, TSRfiB sorumluluk sigortalar› komitesi Baflkan› Mahmut Saraço¤lu Türki- ye’de sorumluluk sigortalar›n›n geliflememe nedenlerini geç sanayileflme, kadercilik ve sorumluluk bilincinin oturmamas› olarak s›ralad›. 3 B‹RL‹K’TEN HABERLER ■ Mesleki Sorumluluk Sigortalar› Kadir Has Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dekan› Prof. Dr. Selçuk Öztek’in baflkanl›¤›nda gerçeklefltirilen oturumda konuflan Garanti Sigorta Genel Müdür Yard›mc›s› Ferhan Özay, mesleki sorumluluk sigortalar›nda ortaya ç›kabilecek sorunlara de¤indi. Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Ö¤retim Üyesi Doç. Dr. Kemal fienocak, Alman ve ‹sviçre hukukundaki mesleki sorumluluk sigortalar›na iliflkiler bilgiler verirken, Bilgi Üniversitesi Hukuk Fakültesinden Yrd. Doç. Dr. Kerim Atamer, mesleki sorumluluk sigortas› ge- nel flartlar›n› de¤erlendirdi. Milli Re Teknik Müdürü Feridun Özünal ise, sorumluluk sigortalar›nda reasürans uygulamalar›n› anlatt›. ■ Hayat Sigortalar›n›n Rolü Yeditepe Üniversitesi Ticari Bilimler Fakültesi Dekan› Prof. Dr. Ömer Gökay’›n baflkanl›k etti¤i oturumda, Birlik Hayat Sigortas› Komitesi Baflkan› Haz›m Tümtürk hayat sigortalar›yla Bireysel Emeklilik Sistemi (BES) aras›ndaki farkl› uygulamalar› elefltirdi. Ayn› yönde konuflan Galatasaray Üniversitesi Hukuk Fakültesi Ö¤retim Üyesi Prof. Dr. Samim Ünan, hayat sigortalar›n›n geliflimi için yap›lmas› gerekenler üzerinde durdu. Sigortac›l›k Genel Müdürlü¤ü Hayat Dairesi Baflkan› Necmi Özer mortgage sisteminin hayat sigortalar›na doping etkisi yarataca¤›n› söyledi. AB’de hayat sigortalar›n›n geliflimi ve hayat sigortas› direktifi hakk›nda sunum yapan TSRfiB Mali ve Finansal Düzenlemeler Uzman› Onur Acar ise, toplam prim üretiminin yüzde 60’›n› oluflturan hayat sigortalar›n›n AB için önemine iflaret etti. ■ Sa¤l›k Sigortalar›n›n Rolü (Genel Sa¤l›k Sigortas› Kanunu’nun De¤erlendirmesi) Hazine Müsteflar Yard›mc›s› Burhanettin Aktafl baflkanl›¤›nda gerçekleflen oturumda, Marmara Üniversitesi Ö¤retim Üyesi Prof. Dr. Haydar Sur, Sosyal Sigortalar ve Genel Sa¤l›k Sigortas› Kanunu’nun kamuya ait sa¤l›k güvence sistemlerinin birlefltirilece¤ini vurgulad›. Oturumda konuflan Sosyal Güvenlik Bakanl›¤› Dan›flman› Hüseyin Çelik ve TSRfiB Dan›flman› Haluk Özsar›, sistemin baflar›s› için sürdürülebilir finansman›n çok önemli oldu¤unu belirterek altyap›n›n çok iyi 4 oluflturulmas› gerekti¤ini belirtti. Yap› Kredi Sigorta Genel Müdür Yard›mc›s› Tamer Baflkan ise, sigorta flirketlerinin art›k tamamlay›c› özel sa¤l›k sigortalar›na e¤ilece¤ini belirtti. ■ Arac›lar›n Rolü Marmara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dekan› Prof. Dr. Merih Kemal Oma¤ baflkanl›¤›nda gerçeklefltirilen oturumda, AB ülkelerinde sigorta arac›lar›n›n de¤erlendirilmesi konusunda bir sunum yapan TSRfiB AB ve Uluslararas› ‹liflkiler Uzman› Berna Özflar, Sigorta Arac›lar› Direktifi sayesinde sigortac›lar›n AB ülkelerinde serbestçe faaliyet gösterece¤ini söyledi. Sigorta Acenteleri Derne¤i Baflkan› Levent Korkut, serbest tarifeler sonucu ortaya ç›kan fiyat rekabetinin olumsuz etkileri olabilece¤i konusunda uyar›da bulunurken, Türkiye Sigorta Acenteleri Federasyonu Baflkan› Levent Ergun, sektörün pazar pay› odakl› rekabet anlay›fl›n› elefltirdi. Son olarak konuflan Brokerler Derne¤i Baflkan› Levent Nart, geliflmifl ülkelerde ve AB’de brokerlar›n önemine de¤indi. ■ Di¤er Aktörlerin Rolü Baflkanl›¤›n› Anadolu Üniversitesi ‹‹BF Ö¤retim üyesi Prof.Dr.R›dvan Karluk’un üstlendi¤i oturumda, Aktüerler Derne¤i Baflkan› Ömür fiengün sigorta sektöründe aktüerlerin önemine de¤indi. Eksperler Derne¤i Baflkan› Hüseyin Akyol ise, sigorta sahtekârl›klar›n›n önlenmesinde eksperlerin rolünün büyük oldu¤unu ifade etti. Tüketiciler Derne¤i Baflkan› Engin Baflaran, sigortal› ve sigortac› aras›nda güven sa¤lanmas› için yasal altyap›ya ihtiyaç duyuldu¤unu belirtir- ken, Genç Sigortac›lar Derne¤i Baflkan› Hüsamettin Do¤ramac›, sigorta bilincinin art›r›lmas›nda STK’lara büyük görev düfltü¤ünü söyledi. Birlik’ten 3 yeni yay›n Birli¤in, Dünya Bankas› ile iflbirli¤inde, 8-9 Aral›k 2005 tarihinde düzenledi¤i 1’nci Uluslararas› Sigorta Sempozyumu’nun kitab› yay›nland›. Türkçe ve ‹ngilizce olarak yay›nlanan kitapta, “Do¤al Afet Riskleri için Sigorta ve Reasürans” konulu sempozyumda sunulan tebli¤ler yer al›yor. Birlik taraf›ndan düzenlenen, Türkiye’nin Avrupa Birli¤i’ne Tam Üyeli¤ine Do¤ru Türk Sigorta Sektörünün Öncelikli Sorunlar› Toplant›lar›’n›n dört ve beflincisinde sunulan tebli¤lerin yer ald›¤› kitap yay›nland›. Kitap, 8 fiubat 2006’da düzenlenen “Mortgage Sigorta Ürünleri” ile 31 Mart 2006’da düzenlenen “Konut Finansman› Tasar›s›n›n De¤erlendirilmesi” toplant›lar›n›n tebli¤lerini içeriyor. 5 B‹RL‹K’TEN HABERLER CEA, Genel Kurul Toplant›lar›na ev sahipli¤i yapt›k ürkiye Sigorta ve Reasürans fiirketleri Birli¤i, 15–17 Haziran 2006 tarihlerinde Avrupa Sigorta Birlikleri Federasyonu’nun (CEAComité Européen des Assurances) ‹stanbul’da düzenlenen 2006 y›l› Genel Kurul Toplant›lar›na ev sahipli¤i yapt›. 1953 y›l›nda kurulan Avrupa Sigorta Birlikleri Federasyonu (CEA), Avrupa Birli¤i sigorta politikalar›n›n belirlenmesinde önemli rol oynayan, Avrupal› sigortac›lar›n ortak ç›karlar›n› temsil eden ve Avrupa sigorta sektörünün karfl›laflt›¤› sorunlara çözüm önerileri getiren bir flemsiye kurulufl niteli¤i tafl›yor. Avrupa Birli¤i genelinde toplam 33 ülkenin ulusal birlikleri CEA’n›n üyesi. Avrupa sigorta flirketleri ve birliklerinin üst düzey yöneticilerinin kat›l›m›yla ‹stanbul’da 53.’sü düzenlenen CEA Genel Kurul Toplant›lar›’n›n ilk gününde CEA Baflkanlar Konseyi Toplant›s›, CEA Genel Direktörler Toplant›s› ve Delegasyon Baflkanlar› Toplant›s› gerçeklefltirildi. Bu toplant›larda CEA’n›n 2007 y›l› stratejileri, Avrupa sigorta sektörünün gündemini belirleyen temel konulara iliflkin politikalar›, komitelerin gerçeklefltirdi¤i çal›flmalar kapsaml› olarak ele al›nd›. 15 Haziran 2006 tarihinde gerçeklefltirilen toplant›lar›n ard›ndan yabanc› konuklar için akflam Bo¤az’da bir tekne turu düzenlendi. Toplant›lar›n ikinci günü, CEA Genel Kurul Toplant›s›yla bafllad› ve CEA Baflkan› Gérard de La Martinière’in CEA’n›n son bir y›ll›k faali- T 6 yetlerine iliflkin de¤erlendirmelerini aktarmas›n›n ard›ndan, Swiss Re Düzenleyici ‹fller Bölümü Baflkan› Michael Koller, Solvency II projesinin son durumunu gösteren bir sunum gerçeklefltirdi. Gündemdeki konular ile CEA’n›n 2006–2007 Stratejik Plan› ve Bütçesinin üyelerin onay›na sunuldu¤u ve kabul edildi¤i Genel Kurul’a, CEA Genel Sekreterli¤i görevine yeni getirilen Eric Fischer de kat›ld›. Ö¤leden sonra, Birlik ve CEA iflbirli¤i ile "Sigorta Sektörü: Avrupa Toplumu ve Ekonomisini Bekleyen Sorunlara Çözümler" konulu konferans düzenlendi. CEA Baflkan› Gérard de La Martinière’in oturum baflkanl›¤›n› yapt›¤› konferans, Birlik Baflkan› Hulusi Taflk›ran’›n aç›l›fl konuflmas›yla bafllad›. Konferansta Hazine Müsteflar› ‹brahim Çanakç›, Avrupa Parlamentosu Üyesi Philip Bushill-Matthews, Swiss Re Düzenleyici ‹fller Bölümü Baflkan› Michael Koller, Uluslararas› Sigorta Denetçileri Birli¤i (IAIS) Genel Sekreteri Yoshihiro Kawai ve Avrupa Komisyonu Sigorta Birimi Müdürü Karel van Hulle sigorta sektörünün karfl›laflt›¤› sorunlar, bu sorunlar›n nas›l bir düzenleyici çerçeve içerisinde çözülebilece¤i ve sektörün öncelikleri gibi konularda sunum yapt›. Bu çerçevede karfl› karfl›ya bulunulan demografik zorluklar ve sigorta sektörünün gelifltirdi¤i politikalar, gerçeklefltirilen yasal düzenlemeler, risk yönetiminde izlenecek uluslararas› denetim usulleri, Avrupa Birli¤i’nin önceliklerinin E¤itim seminerlerine devam ediyoruz… düzenleyici bak›fl aç›s›yla incelenmesi gibi konular kapsaml› olarak ele al›nd›. 16 Haziran akflam›, Avrupa Birli¤i ve Türk sigorta sektörünün üst düzey yöneticileri için Dolmabahçe Saray› Hasbahçe’de düzenlenen gala yeme¤ine, Türk hükümetini temsilen Ekonomiden Sorumlu Devlet Bakan› Ali Babacan ile Tar›m ve Köyiflleri Bakan› Mehdi Eker kat›ld›. Atilla Aldemir ve Aleksandra Jablonska’n›n klasik müzik konserinin ard›ndan, Devlet Bakan› ve Baflmüzakereci Ali Babacan taraf›ndan Avrupa Birli¤i’ne uyum sürecinde gerçeklefltirilen çal›flmalara iliflkin olarak yap›lan konuflmayla bafllayan gala yeme¤i, Fatih Erkoç taraf›ndan verilen konserle sona erdi. 17 Haziran 2006 Cumartesi günü ise konuklar için Ayasofya Müzesi, Hipodrom, Sultanahmet Camii, Topkap› Saray›, Yerebatan Sarn›c› ve Kapal›çarfl›’y› kapsayan bir ‹stanbul turu düzenlendi. Türkiye Sigorta ve Reasürans fiirketleri Birli¤i ve CEA taraf›ndan ortaklafla düzenlenen konferans d›fl›ndaki tüm toplant›lar yaln›zca CEA üyelerinin kat›l›m›na aç›k olarak gerçeklefltirildi. Toplant›larda Birli¤imiz yerli ve yabanc› yaklafl›k 250 konu¤a ev sahipli¤i yapt›. ■ Birlik, Türk sigorta sektörünün Avrupa Birli¤i’ne uyumu ve sigorta mesle¤inin gelifltirilmesi amac›yla gerçeklefltirdi¤i e¤itim faaliyetleri kapsam›nda, 2005 y›l›n›n ikinci çeyre¤inde de sigortac›l›k e¤itimi veren fakülte ve yüksekokullar ile sigortac›l›k meslek yüksekokullar›nda bafllatt›¤› e¤itim seminerlerini düzenlemeye devam etti. 2005 y›l›n›n ikinci çeyre¤inde gerçeklefltirilen seminerler flunlar: ● Sigorta E¤itim Seminerleri–6: ‹stanbul Üniversitesi Sosyal Bilimler Meslek Yüksekokulu ● Sigorta E¤itim Seminerleri–7: Kocaeli Üniversitesi Kand›ra Meslek Yüksekokulu ● Sigorta E¤itim Seminerleri–8: Celal Bayar Üniversitesi Demirci Meslek Yüksekokulu ● Sigorta E¤itim Seminerleri–9: Uluda¤ Üniversitesi Sosyal Bilimler Meslek Yüksekokulu ● Sigorta E¤itim Seminerleri–10: Gaziantep Üniversitesi Gaziantep Meslek Yüksekokulu Communicaid iflbirli¤iyle "Mesleki Sigorta ‹ngilizcesi E¤itim Program›" düzenlendi Türk sigorta sektörü çal›flanlar›na yönelik olarak Birlik taraf›ndan organize edilen ve Communicaid Global Communication e¤itim kurumu taraf›ndan, Chartered Insurance Institute ile iflbirli¤i halinde haz›rlanan "Mesleki Sigorta ‹ngilizcesi E¤itim Program›" 29 May›s–2 Haziran 2006 tarihlerinde ‹stanbul Dedeman Otel’de gerçeklefltirildi. Befl gün süren kurs boyunca kat›l›mc›lara iki ayr› e¤itmen taraf›ndan ‹ngilizce sigorta terminolojisi, müzakere, sunum ve yaz›m teknikleri konular›nda seminerler verildi. 7 B‹ZE GÖRE Neler yapt›k gündemde neler var.. Bildi¤iniz gibi TBMM çal›flmalar›n› 21 Haziran 2006 tarihinde bitirerek tatile girdi. Birlik olarak takibimizde olan ve sektörümüzü yak›ndan ilgilendiren Sigortac›l›k Kanun Tasar›s›, Konut Finansman› Kanun Tasar›s› ve Karayollar› Trafik Kanun Tasar›s› yeni yasama döneminde görüflülecek. Beklentimiz özellikle Sigortac›l›k Kanun Tasar›s›’n›n yeni yasama döneminde TBMM’de görüflülerek kabul edilmesi. Bilindi¤i üzere; Maliye Bakanl›¤› Gelirler Genel Müdürlü¤ü ile son 2 senedir yap›lan görüflmeler ve temaslar›n sonucunda sigorta sektörünün s›k›nt›lar›n› ve çözüm yollar›n› ilgili kurum ile çok daha net konuflmaya bafllad›k. Bunun sonucu yeniden düzenlenen Kurumlar Vergisi Kanunu’nda, "‹ndirilecek Giderler" bafll›kl› 8.madde sigorta teknik karfl›l›klar›n›n kurum kazanc›n›n tespitinde has›lattan indirimine, "Yurt içinde kesilen vergilerin mahsuben" bafll›kl› 34.madde ise hayat sigorta flirketlerinde matematik karfl›l›klar›n yat›r›ma yönlendirilmesinden elde edilen kazanç ve rantlar üzerinden yap›lan kesintilerin kurumlar vergisinden mahsubuna iliflkin düzenlemeler getirmektedir. Bu düzenlemeler sektörümüzün beklentilerini karfl›layacak flekilde yasalaflm›flt›r. Bunun yan› s›ra Türk Ticaret Kanunu Yasa tasar›s›nda TBMM Adalet Komisyonuna kat›larak sektörümüz için kritik oldu¤una inand›¤›m›z konularda de¤ifliklik yapt›rmada baflar›l› olduk. Bu yasa tasar›s›n›n kanunlaflmas›n›n 2007 y›l› içinde gerçekleflece¤i düflünülmektedir. Konut Finansman› "Mortgage" Yasa tasar›s› çal›flmalar›nda yer alarak sigorta ifllemlerinin BSMV’den muaf tutulmas› yönünde gerekli de¤iflikli¤in yap›lmas› sa¤lanm›flt›r. Birli¤imizin 2.sini düzenledi¤i Ulusal Sigorta Sempozyumu 16 May›s 2006 tarihinde Lütfi K›rdar Kongre ve Sergi Saray›’nda baflar›yla yap›lm›flt›r. Ana temas› "Küresel Sigorta Piyasalar› ve Türk Sigorta Sektörü’nün Rekabet Gücü" olan sempozyuma konusunda deneAl›nan Prim (YTL) Branfllar Yang›n Nakliyat Kaza Karayolu Mali Sorum. Mühendislik Tar›m Sa¤l›k Hukuksal Koruma Ferdi Kaza Kredi Hayat D›fl› Toplam Hayat Genel Toplam 8 2005/6 Ayl›k 561.596.204,57 137.475.191,96 1.147.222.533,07 630.248.692,38 161.765.499,39 29.966.070,32 426.493.559,95 10.221.505,95 110.267.704,58 1.487.963,03 3.216.744.925,20 632.631.412,73 3.849.376.337,93 2006/6 Ayl›k 674.939.044,98 162.508.313,59 1.466.201.822,58 728.176.161,50 196.196.476,29 32.627.500,76 515.914.751,31 12.169.383,23 142.125.561,93 4.333.080,55 3.935.192.096,72 792.205.961,81 4.727.398.058,53 2006 / 6 Ayl›k De¤iflim (%) Poliçe Say›s› Sigortal› Say›s› 20,18 18,21 27,80 15,54 21,28 8,88 20,97 19,06 28,89 191,21 22,33 25,22 22,81 1.078.128 676.940 1.853.759 5.451.255 267.235 210.773 264.945 409.102 1.579.955 69 11.792.161 1.895.960 13.688.121 804.232 804.232 7.553.613 8.357.845 yimli ve söz sahibi Türk ve yabanc› konuflmac›lar kat›lm›flt›r. Birli¤imizin ev sahipli¤i yapt›¤› bir di¤er önemli toplant› ise CEA (Avrupa Sigortac›lar Birli¤i) 52. Genel Kurul toplant›s› idi. 29 ülkeden 200’e yak›n kat›l›mc›n›n kat›ld›¤› 3 gün süren bu etkinlik 15-17 Haziran 2006 tarihlerinde Ceylan Intercontinental Oteli’nde gerçeklefltirildi. Baflar›l› bir flekilde Dolmabahçe Saray›’nda düzenledi¤imiz gala yeme¤ine sektörümüzün temsilcileri ile Devlet Bakan› Say›n Ali Babacan ,Tar›m ve Köy ‹flleri Bakan› Say›n Mehdi Eker ile birlikte Hazine Müsteflarl›¤› ve Tar›m Bakanl›¤›’n›n üst düzey bürokratlar› kat›ld›. Say›n Ali Babacan kat›l›mc›lara Türkiye ekonomisi ve Türk Sigorta Sektörü ile ilgili ayd›nlat›c› ve önemli mesajlar içeren bir konuflma yapt›. Say›n Babacan ve Say›n Eker’e bu önemli gecede sektörümüzle birlikte olmalar›ndan dolay› tekrar flükranlar›m›z› sunuyoruz. Birli¤imizin çeflitli konulardaki yay›nlar› devam etmektedir. Temmuz ay›nda Sigorta Araflt›rmalar Dergisi 2. say›s› ve Aral›k 2005’de Dünya Bankas› ile yap›lan konferans›n kitaplar› yay›nland› ve da¤›t›ld›. Önümüzdeki haftalarda Mortgage ve Arac›lar ile ilgili 2 kitap daha yay›nlanacakt›r. Önümüzdeki aylarda bekleyen yasa tasar›lar› ve mevzuat düzenlemeleri ile ilgili takibimiz ve çal›flmalar›m›z devam edecektir. Di¤er taraftan, sektörün alt› ayl›k prim üretimi rakamlar›n›n da belli oldu¤unu ve bu dönemde prim üretiminde geçen y›l›n ayn› dönemine göre %22.8’lik bir art›fl yafland›¤›n› ve toplam prim üretiminin 4.7 milyar YTL oldu¤unu belirtmek isterim. 4.7 milyar YTL’lik prim üretiminin 3.9 milyar YTL’lik k›sm› hayat d›fl› branfllarda, 0,8 milyar YTL’lik k›sm› da hayat branfl›nda gerçekleflmifltir. 2006 y›l›n›n ilk yar›s›nda tüm branfllarda cari fiyatlarla prim üretimi artm›flt›r. En yüksek art›fl % 191.21 ile Kredi branfl›nda gerçekleflmifl olup, bunu % 28.89 ile Ferdi Kaza, % 27.80 ile Kaza, %25.22 ile Hayat, % 21.28 ile Mühendislik, %20.97 ile Sa¤l›k, % 20.18 ile Yang›n, % 19.06 ile Hukuksal Koruma, % 18.21 ile Nakliyat, % 15.54 ile Karayollar› Mali Sorumluluk ve % 8.88 ile Tar›m branfl› izlemifltir. Poliçe say›lar›na bakt›¤›m›zda ise y›l›n ilk yar›s›nda 13 milyon poliçe üretiminin yüzde 40’l›k k›sm›n›n prim üretiminde yüzde 15’lik paya sahip olan Karayollar› Motorlu Araçlar Mali Sorumluluk Branfl› taraf›ndan gerçeklefltirildi¤i göze çarpmaktad›r. Sektörümüzün sa¤l›kl› ve karl› büyümesi umudu ile sayg›lar›m› sunar›m. ■ Erhan TUNÇAY Genel Sekreter 9 AVRUPA B‹RL‹⁄‹ VE S‹GORTA Sigorta e¤itimi ve bilincinin art›r›lmas› için yap›lan uluslararas› çal›flmalar: OECD Raporu Doç. Dr. Suna OKSAY TSRfiB Genel Sekreter Yard›mc›s› ilindi¤i gibi sigorta, toplumdaki risklerin koruma alt›na al›nmas› amac›yla kullan›lan en önemli ve tek finansal araçt›r. Bu nedenle de, ekonomilerin istikrarl› bir flekilde büyüyebilmeleri aç›s›ndan büyük önem tafl›maktad›r. Ancak, sigortan›n ekonomilerdeki bu önemli rolüne ra¤men, halen gerek ülkemizde, gerekse geliflmifl ülkelerde, sigorta ürünleri, maalesef yayg›n olarak kullan›lmamaktad›r. Bu sorunu çözmek için al›nacak önlemlerin bafl›nda, tüketicilerin sigorta bilincinin art›r›lmas›, yani sigorta e¤itimi gelmektedir. Sigorta e¤itimi, tüketicilerin sigorta bilincinin art›r›lmas› konusundaki önemli rolünün yan›s›ra, tüketicilerin bütçelerini ve gelirlerini planlamalar›, verimli flekilde tasarruf etmeleri ve yat›r›m yapmalar› ve en önemlisi de ihtiyaçlar›na uygun do¤ru sigorta ürünlerini seçmeleri aç›s›ndan da büyük önem tafl›maktad›r. Finansal konularda e¤itimli tüketiciler, farkl› arac›lar taraf›ndan sunulan, farkl› finansal ürünlerin, farkl› risk-getiri karakteristiklerini karfl›laflt›rabilmekte ve böylece rekabetin iyilefltirilmesini sa¤lamaktad›rlar. Ayr›- B 10 ca, kendi ihtiyaçlar›n› daha iyi karfl›layan ürünlere talep yaratarak; tedarikçilerin yeni ürünler ve hizmetler gelifltirmesini ve böylece de finansal piyasalarda rekabetin gelifltirilmesini teflvik etmektedirler. Araflt›rmalar, finansal e¤itimin hem tasarruf sahibi kifli say›s›n›, hem de ortalama tasarruf miktar›n› yükseltti¤ini göstermifltir. Di¤er taraftan, tüketiciler ve yat›r›mc›lar, küreselleflmeyle birlikte, gittikçe daha karmafl›k bir yap›ya bürünen finansal piyasalarda, ald›klar› finansal kararlar ile daha fazla sorumluluk ve risk yüklenmektedirler. Bu nedenle, yat›r›mc›lar›n ve tüketicilerin minimum risk yüklenmeleri do¤ru kararlar verebilmeleri ve sadece finans piyasalar›n›n de¤il tüm ekonominin istikrarl› bir flekilde iflleyebilmesi için, finansal e¤itim düzeylerinin art›r›lmas› gerekmektedir. Son y›llarda, geliflmifl ülkelerde finansal e¤itim düzeyi yüksek kifliler aras›nda yap›lan araflt›rmalarda dahi, tüketicilerin finansal bilgi seviyelerinin çok düflük oldu¤u görülmüfltür. Araflt›rmalardan ç›kan bu sonuçlar, hükümetlerin ve uluslararas› finansal kurulufllar›n dikkatlerinin, finansal e¤itim konusu üzerinde toplanmas›na yol açm›flt›r. OECD Sigorta ve Emeklilik Komitesi de, konuyu gündeminin üst s›ralar›na alm›fl ve "Finansal E¤itim ve Bilinç ile ‹lgili ‹lkelere ve ‹yi Uygulamalara Yönelik Tavsiyeler" isimli bir rapor haz›rlam›flt›r. OECD’nin henüz taslak olan ve daha da gelifltirilmesi beklenen Raporu, Avrupa Konseyi taraf›ndan da kabul edilmifltir. Konsey, Finansal Piyasalar Komitesinin önerisi üzerine, AB üyesi ülkelere, finansal bilincin art›r›lmas› ve e¤itimin gelifltirilmesi amac›yla, devletlerinin ve ilgili kamu ve özel sektör kurulufllar›n›n, OECD Raporunda yer alan ilke ve uygulamalar› dikkate almalar›n› ve uygulamaya koymalar›n› tavsiye etmifltir. Komisyon, ayr›ca, üye olan ve olmayan ülkeleri de, raporda yer alan ilke ve uygulamalar› yay›nlamaya davet etmifltir. Bununla birlikte, üye ülkeleri; Finansal Piyasalar Komitesi’nde, Sigortac›l›k Komitesi’nde ve Bireysel Emeklilik Çal›flma Grubu’nda yapacaklar› çal›flmalarla, finansal e¤itim, sigorta ve emeklilik e¤itimi alanlar›nda, baflka yeni iyi uygulamalar belirlemeye de davet etmifltir. Finansal Piyasalar Komitesi ise, bu tavsiyelerin hayata geçirilmesi ile ilgili geliflme ve deneyimler hakk›nda bilgi al›flveriflinde bulunmakla, bu bilgileri gözden geçirmekle ve bunlar›n kabulünü izleyen üç y›l içinde veya daha erken ya da uygun bulunursa daha sonra, Konsey’e bildirmekle görevlendirmifltir. Finansal e¤itimin ve bilincin gelifltirilmesi amac›yla haz›rlanan OECD Taslak Raporu’nda, kamu ve özel sektör kurulufllar› için, uluslararas› düzeyde yol gösterici nitelikte, esnek ve zorunlu olmayan "‹lkeler ve ‹yi Uygulamalar" afla¤›da yer almaktad›r. ‹LKELER 1. Finansal e¤itim; "finansal tüketicilerin/yat›r›mc›lar›n finansal ürünler, kavramlar ve riskler hakk›nda bilgilerini art›rd›klar› ve finansal riskler ve f›rsatlar hakk›nda daha bilinçli bir hale gelmeye, daha bilinçli seçimler yapmaya, nereden yard›m talep edeceklerini ö¤renmeye ve finansal refahlar›n› yükseltmek için gerekli baflka etkin önlemleri almaya yönelik olarak beceri ve kendine güvenlerini gelifltirdikleri süreç" olarak tan›mlanabilir. 2. Bu finansal yeteneklerin inflas›, do¤ru finansal bilgi ve talimatlara dayanarak desteklenmelidir. Finansal e¤itim adil ve önyarg›lardan ar›nm›fl flekilde verilmelidir. Programlar etkin olarak koordine edilmeli ve gelifltirilmelidir. 3. Finansal e¤itim programlar›, yerel ülke koflullar›na ba¤l› olarak, hem temel tasarruf- 11 AVRUPA B‹RL‹⁄‹ VE S‹GORTA lar, özel borç yönetimi veya sigortac›l›k gibi finansal yaflam planlamas›, hem de temel finansal matematik ve ekonomi gibi finansal bilinçlenmeden önce bilinmesi flart olan ö¤retiler gibi önemli noktalar› içerebilen yüksek öncelikli konular üzerinde odaklanmal›d›rlar. 4. Finansal e¤itim, yasal ve idari çerçevede ele al›nmal› ve finansal kurumlara ve tüketicilerin korunmas›na yönelik yasal düzenlemeler (finansal bilgilendirme ve dan›flmanl›k ile ilgili olan düzenlemeler de dahil olmak üzere) ile birlikte ekonomik büyümeye, güvene ve istikrara katk›da bulunacak bir araç olarak görülmelidir. Finansal e¤itimin teflvik edilmesi, tüketicilerin korunmas› (örne¤in doland›r›c›l›¤a karfl›) için temel gereklilik olan finansal düzenlemelerin yerini almamal›, aksine tamamlay›c› bir araç olarak kabul edilmelidir. 5. Finansal yeterlili¤in önemli oldu¤u ancak eksikliklerin görüldü¤ü durumlarda uygun önlemler al›nmal›d›r. Üzerinde durulacak di¤er politika araçlar›, tüketicinin korunmas› ve finansal kurumlara yönelik yasal düzenlemelerdir. Sözleflme yapma özgürlü¤ünü k›s›tlamadan, yetersiz finansal e¤itim veya pasif/at›l davran›fl flekillerini dikkate alan ve temerrüt halinde iflletilecek mekanizmalar üzerinde çal›fl›lmal›d›r. 6. Finansal kurumlar›n finansal e¤itimdeki rolü desteklenmeli, bu rol müflterileri ile ilgili iyi yönetiflim süreçlerinin bir parças› haline getirilmelidir. Finansal kurumlar›n, sadece finansal konularda bilgilendirme ve dan›flmanl›¤›n de¤il; müflterilerin özellikle de uzun vadeli taahhütlere, mevcut ve gelecekteki gelirlerinin önemli bir bölümünü oluflturan taahhütlere dair finansal bilincinin gelifltirilmesi sorumlulu¤unu ve yükümlü¤ünü üstlenmeleri de teflvik edilmelidir. 7. Finansal e¤itim programlar›; gerek ihtiyaçlar› ve hedef kitlenin bilgi düzeyini karfl›layacak flekilde, gerekse hedef kitlenin finansal bilgileri nas›l alaca¤›na yönelik tercihlerini yans›tacak flekilde tasarlanmal›d›r. Finansal e¤itim; özellikle piyasalar›n gittikçe artan karmafl›kl›¤›n›, yaflam›n farkl› aflamalar›nda ortaya ç›kabilecek farkl› ihtiyaçlar›n ve 12 gün geçtikçe daha da karmafl›klaflan bilgileri hesaba katabilmek amac›yla, hayat boyu devam eden, sürekli ve kesintisiz bir süreç olarak görülmelidir. ‹Y‹ UYGULAMALAR Finansal E¤itime Yönelik Kamuoyu Faaliyetleri 1. Toplumda finansal riskler, tasarruflar›n yönlendirilmesi, sigortalar ve finansal risklere karfl› korunma yollar›na iliflkin bilincin art›r›lmas› amac›yla, ulusal çapta kampanyalar düzenlenmeli ve teflvik edilmelidir. 2. Finansal e¤itim, okul ö¤renimi s›ras›nda bafllamal›d›r. ‹nsanlar finansal konular hakk›nda, hayatlar›n›n mümkün oldu¤unca erken dönemlerinde e¤itilmelidirler. 3. Finansal e¤itim, devletin refah art›rma programlar›n›n bir parças› haline getirilmelidir. 4. Finansal e¤itimin gelifltirilmesi ve koordinasyonu ile görevli olacak, uygun flekilde uzmanlaflm›fl kurumlar›n oluflturulmas› (mümkün oldu¤unca mevcut resmi otoritelerin bünyesinde yer alacak flekilde) ulusal düzeyde teflvik edilmeli ve mümkün oldu¤unca topluma yak›n olan bölgesel ve yerel kamu ve özel giriflimler desteklenmelidir. 5. Uygun, kullan›m› kolay finansal bilgileri sa¤lamaya tahsis edilmifl özel internet siteleri, ücretsiz bilgilendirme hizmetleri gelifltirilmelidir. Tüketicileri, profesyonelleri veya di¤er kurulufllar›, finansal tüketicilerin menfaatlerine zarar verebilecek olan yüksek risk tafl›yan durumlarda (doland›r›c›l›k dahil) uyaracak sistemler gelifltirilmelidir. 6. OECD’den, finansal e¤itim hakk›nda ülke baz›nda edinilen son deneyimler üzerinde bilgi al›flveriflinin yap›laca¤› uluslararas› bir forum olarak yararlan›lmas› da dahil olmak üzere; finansal e¤itim konusunda uluslararas› iflbirli¤i gelifltirilmelidir. Finansal E¤itimde Finansal Kurumlar›n Rolü 1. Finansal kurumlar›n müflterilerine finansal ürünleri ve hizmetleri tedarik edebilmek amac›yla ihtiyaç duyduklar› bilgi türlerini (bil- halinde olabilecek, ba¤›ms›z ve kâr amac› gütmeyen finansal dan›flmanl›k kurulufllar› ile yap›lacak ortakl›klar yoluyla sa¤lanabilecektir. 5. Finansal kurumlar, personellerini finansal e¤itim hakk›nda e¤itmeleri ve belirli bir ürünün tedariki ile ba¤lant›l› olmaks›z›n yat›r›mlar ve borçlanma hakk›nda genel tavsiyelerde bulunurken uymalar› gereken davran›fl kurallar› oluflturmalar› yönünde teflvik etmelidir. gilerin nerelerden sa¤lanabilece¤i ve farkl› tür ürünlerin risk ve getirileri hakk›nda bilgiler de dahil olmak üzere) belirleme zorunluluklar›n›n oluflturulmas› teflvik edilmelidir. 2. Finansal kurumlar, finansal e¤itimin, finansal bilgilendirmenin ve "ticari" finansal dan›flmanl›¤›n aras›nda aç›kça ayr›m yapmalar› yönünde teflvik edilmelidirler. Ticari amaçlarla verilen finansal dan›flmanl›k fleffaf olmal› ve ayn› zamanda bir finansal e¤itim giriflimi olarak gelifltirildikleri hallerde, bu dan›flmanl›¤›n ticari yap›s› aç›kça ortaya konulmal›d›r. Finansal kurumlar, uzun vadeli taahhütler içeren veya önemli finansal sonuçlar do¤urma potansiyeli tafl›yan finansal hizmetler için, müflterilerinin verilen bilgileri okumufl ve anlam›fl olup olmad›klar›n› kontrol etmelidir. 3. Finansal kurumlar›n, tüketici ihtiyaçlar›n› en iyi flekilde karfl›layabilmek amac›yla farkl› seviyelerde bilgi vermeleri teflvik edilmelidir. Küçük puntolu, anlafl›lmas› güç yaz›lar›n kullan›lmamas› sa¤lanmal›d›r. 4. Finansal kurumlar taraf›ndan sa¤lanan finansal e¤itim, tüketici ihtiyaçlar›n›n karfl›lan›p karfl›lanmad›¤›n› anlayabilmek amac›yla düzenli olarak de¤erlendirmeye tabii tutulmal›d›r. Bu; tüketiciler ve özellikle finansal piyasalara kat›l›mlar› s›ras›nda zararla karfl›laflm›fl olanlar tüketiciler ile daha yak›n temas Finansal E¤itim Programlar› 6. Tüketicilere yönelik; finansal ürünler hakk›nda gerçe¤e dayanan bilgilere ulaflmalar›na ve hem bunlar›n avantaj ve dezavantajlar›n›, hem de farkl› türde finansal ürünlerin ve hizmetlerin tafl›d›klar› riskleri anlamalar›na yard›m edecek finansal e¤itim programlar› gelifltirilmelidir. 7. Mevcut finansal e¤itim programlar›na eriflimi sa¤layacak yöntemlerin gelifltirilmesi desteklenmelidir. Belirli kriterleri yerine getirmek flart›yla finansal e¤itim programlar›n›n resmen tan›nmas› üzerinde düflünülmelidir. 8. Her bir finansal e¤itim program› için yönlendirici rehberler gelifltiren finansal e¤itim programlar› desteklenmelidir. 9. Daha genifl bir kapsam ve nüfuz sa¤lamak amac›yla, mevcut tüm medya mecralar›ndan faydalan›lmas› desteklenmelidir. 10. Yat›r›mc›lara/tüketicilere ait farkl› özgeçmifl profillerini dikkate alarak, belirli yat›r›mc›/tüketici alt gruplar› (örne¤in, gençler, e¤itim seviyesi düflük olanlar, dezavantajl› gruplar) için farkl› finansal e¤itim programlar› oluflturan finansal e¤itimler desteklenmelidir. Finansal e¤itim, kiflilerin içinde bulunduklar› koflullara uygun olarak finansal e¤itim seminerleri ve kifliye özgü finansal dan›flmanl›k programlar› kullan›larak düzenlenmelidir. 11. Dersliklerin kullan›lmas›n›n, tercih edildi¤i programlarda, e¤itimcilere gerekli yetkinlik ve e¤itimin verilmesi desteklenmelidir. Bunun için, "e¤itimcilerin e¤itilmesine" yönelik programlar›n gelifltirilmesi ve bu e¤itimciler için belirli bilgilendirme materyallerinin ve araçlar›n›n tedariki teflvik edilmelidir. ■ 13 AVRUPA B‹RL‹⁄‹ VE S‹GORTA Avrupa Birli¤i Solvency II Projesi Onur ACAR TSRfiB Mali ve Finansal Düzenlemeler Uzman› NEDEN SOLVENCY II? Avrupa Birli¤i’nde yürürlükte olan yükümlülük karfl›lama yeterlili¤i (Solvency) düzenlemeleri, sigorta flirketlerinin sermaye ihtiyaçlar›n› hesaplamak için basit bir model kullanmaktad›r. Düflük maliyetle uygulanabilen ve flirketler aras›nda son derece benzer sonuçlar sa¤layan bu düzenlemeler, çok yal›n ve flirketlerin ileride karfl›laflacaklar› riskleri dikkate almayan, dolay›s›yla sermaye yeterlili¤ini tam olarak hesaplamaktan uzak bir sistem olarak karfl›m›za ç›kmaktad›r. Nitekim, getirilen bu düzenlemelere ra¤men, AB’de sigorta flirketlerinin iflas etmeye devam etmesi ve mali piyasalar›n ani düflüfller gösterdi¤i 2002-2003 döneminde flirketlerin karfl›laflt›¤› mali zorluklar gerek sektörün gerekse düzenleyici ve denetleyici otoritelerin, en iyi risk yönetiminin nas›l olmas› gerekti¤i ve sigorta ve reasürans flirketlerinin sigortal›lar›n hak ve menfaatlerini tehlikeye düflürmeden sa¤l›kl› bir mali bünyeye sahip olarak faaliyet gösterebilmesi için ne kadar sermayeye ihtiyaç duydu¤u konusundaki araflt›rmalar›n›n artmas›na neden oldu. Sermaye yeterlili¤i hesaplamas›n›n, sigorta flirketlerinin mali yap›s›n› en do¤ru ve en gerçekçi flekilde yans›tmas› için, flirketlerin karfl› karfl›ya kald›¤› tüm riskleri dikkate almas› gere¤inden hareketle, bu riskleri daha iyi ölçebilmek amac›yla Solvency II düzenlemeleri üzerinde çal›fl›lmaktad›r. Solvency II, mevcut sistemi genifl bir perspektiften gözden geçirirken, flirketlerin karfl› karfl›ya kald›¤› çok çeflitli riskleri, 14 risk yönetimini, finans tekniklerini ve finansal raporlama gibi uygulamalar› dikkate almay› amaçlamaktad›r. Örne¤in, primlerini yükümlülüklerinde hiçbir de¤ifliklik yapmadan art›ran bir flirketin mali zafiyete düflme (insolvency) riskinin azald›¤› varsay›lmakla beraber, daha fazla prim yazd›¤› için sermaye gereksiniminin artt›¤› da unutulmamal›d›r. ‹flte, Solvency II tüm bu bileflenleri dikkate alan tutarl› bir çerçeve oluflturmay› amaçlamaktad›r. Risk yönetimi kalitesinin ve fleffafl›¤›n art›r›lmas› da yeni sistemin hedefleri aras›nda yer almaktad›r. Solvency II: 3 Sütunlu Bir Sistem 3 sütunlu bir sistem olan Solvency II düzenlemelerinde, Sütun 1’de bir flirketin yükümlülüklerini karfl›lamas› için ihtiyaç duydu¤u sermaye yeterlili¤i tan›mlanacakt›r. Özellikle kendi modellerini belirleyecek teknik ve mali olanaklara sahip olmayan küçük ve orta ölçekli flirketler için standart bir formül getirilecektir. Her flirket için uygun olmas› gereken bu formül, hayat ve hayat-d›fl› branfllarla reasürans›n kendine has ve her alt branfla göre de de¤ifliklik gösterebilen özelliklerini dikkate almal›d›r. Böyle bir sistemin gelifltirilmesinin güçlü¤ünden hareketle, Avrupa Sigorta Federasyonlar› Birli¤i (CEA), Mart 2006 tarihinde, Türkiye Sigorta ve Reasürans fiirketleri Birli¤i (TSRfiB) de dahil olmak üzere, üye Birliklerin katk›lar›yla tüm Avrupa için geçerli olacak, toplam bilanço yaklafl›m›na dayanan ve risk bazl› sermaye hesaplamas› getiren "Avrupa Standart Modeli"ni (European Standard Approach) hayat branfl› ve hayat-d›fl› branfllar için ayr› ayr› gelifltirmifltir. Di¤er taraftan, Standart Modelle uyumlu olmak flart›yla, dileyen flirketler daha sofistike olan kendi içsel modellerini (internal models) de diledikleri her bir risk hesaplamas›nda kulla- nabilecektir. Di¤er bir ifadeyle, Standart Modelle içsel modellerin ayn› anda kullan›lmas›na imkan tan›nmas› beklenmektedir. Avrupa Birli¤i’ne uyum süreci çerçevesinde ve üyeli¤in gerçekleflmesiyle birlikte Solvency II düzenlemelerinin Türk sigorta flirketleri için de zorunlu olarak uygulanaca¤› gerçe¤inden hareketle, Solvency II Projesine Türk sigorta flirketlerinin de proaktif olarak kat›lmas› son derece önemli görüldü¤ünden, Solvency II Projesini takip etmek üzere Birlik nezdinde kurulan Solvency II Komitesi, sektör ad›na söz konusu Standart Modele iliflkin görüfllerini Avrupa Komisyonu’na iletilmek üzere Temmuz 2006 tarihinde CEA’ya göndermifltir. Bundan sonraki ad›m, söz konusu modelde her bir risk için ilgili katsay›lar›n ayarlanmas› (calibration) olacakt›r. CEA, bu konudaki çal›flmalar› 2007 y›l›na kadar tamamlamay› hedeflemektedir. Mevcut Solvency sistemi, flirketlerin karfl› karfl›ya bulundu¤u nicel riskleri yeterince yans›tmamakta, nitel riskleri ise hiç dikkate almamakta, örne¤in yat›r›m riski, faaliyet riski gibi riskler sermaye yeterlili¤i hesaplamalar›na dahil edilmemektedir. Oysa, Solvency II düzenlemelerinde, sigorta flirketlerinin karfl› karfl›ya kal- d›¤› her çeflit risk hesaba kat›larak daha do¤ru bir yükümlülük karfl›lama yeterlili¤i belirlenmeye çal›fl›lmaktad›r. Ancak, çok say›da riski üstlenen bir sigorta flirketinden tüm risklerin ayn› anda talep edilmesinin imkans›zl›¤›ndan hareketle, Standart Modelde çeflitlendirme (diversification) etkisi dikkate al›nacakt›r. Böylece bir sigorta flirketinin sermaye gereksinimi, her risk için ayr› ayr› hesapland›¤›nda ortaya ç›kan bireysel sermaye ihtiyaçlar›n›n toplam›ndan daha düflük olacakt›r. Standart Model belirlenirken ve riskler için katsay›lar›n ayarlamas› yap›l›rken bu unsur da özellikle dikkate al›nacakt›r. Sütun 2, Sütun 1’de hesaplanamayan nitel riskleri (rakamsal olarak ifade edilemeyen riskler), etkin risk yönetimini ve denetim konular›n› içermekte olup, bunlar›n belirlenmesiyle ilgili çal›flmalar da bafllam›flt›r. Sütun 3 ise, fleffafl›k ve sigorta flirketlerinin denetim otoritelerine sunacaklar› finansal raporlar›n uyumlaflt›r›lmas› ile ilgilidir. Di¤er bir ifadeyle, Solvency II düzenlemeleri ve Uluslararas› Finansal Raporlama Standartlar› asl›nda birbiriyle do¤rudan ba¤lant›l› olup, CEA bu konuda CFO Forum ile iflbirli¤i halinde çal›flmaya devam etmektedir. Her üç sütunun birbiri ile çak›flmamas› ve bir- 15 AVRUPA B‹RL‹⁄‹ VE S‹GORTA birini tamamlay›c› olmas› beklenmektedir. Gerçekten de, bir sütun olmadan di¤eri bir anlam ifade etmeyecektir. Sütun 1 sermaye ihtiyaçlar›n› belirlerken, Sütun 2 Sütun 1’i destekleyecek ve hedefe ulaflmada kurumsal risk yönetimini teflvik edecektir. fiirketlerin karfl› karfl›ya oldu¤u riskleri daha iyi belirleyecek olan bu sistem onlara ayr›ca genifl bir hareket alan› b›rakaca¤› için, fleffafl›k gereksinimi artacak ve flirketlerce kamuya ve denetçilere daha fazla aç›klama yap›lmas› gerekecektir. ‹flte bu ihtiyaçlar do¤rultusunda, fleffafl›k yaratarak piyasa disiplinini sa¤lamak amac›yla finansal bilgilerin aç›klanmas› ile ilgili gereklilikler Sütun 3’te belirlenecektir. Böylece, Sütun 3’te ele al›nacak aç›klama gereklilikleri, Sütun 1’de yer alan minimum sermaye gereklili¤i ile Sütun 2’de yer alan denetim incelemesini tamamlar nitelikte olacakt›r. CEA, ilgili Avrupa kurumlar›na bildirdi¤i tüm önerilerinde, sütun- 16 lar›n birbirini tamamlar niteli¤ine zarar vermemeye özellikle dikkat etmektedir. SOLVENCY II PROJES‹N‹ YÜRÜTEN KURUMLAR "Avrupa Sigorta ve Mesleki Emeklilik Komitesi" (European Insurance and Occupational Pensions Committee-EIOPC), eski ad›yla Sigorta Komisyonu, kendi alan›nda, Avrupa Komisyonu’nun denetim ve yasama politikalar› organ› olup, Solvency II Direktifi de dahil olmak üzere yeni direktiflerin tasla¤›n› haz›rlamaktan sorumludur. EIOPC üyeleri, Üye Devletlerin sigorta düzenleme ve denetleme kurumlar› taraf›ndan atan›r. Üye Devletlerdeki Sigorta ve Mesleki Emeklilik Denetçileri Birliklerinin üst düzey temsilcilerinden oluflan ve Avrupa Komisyonu çat›s› alt›nda tavsiye veren bir kurulufl olan "Avrupa Sigorta ve Mesleki Emeklilik Denetçileri Komitesi" (Committee on European Insurance and Occupational Pensions Supervisors-CEIOPS) ise EIOPC’ye, Solvency II de dahil olmak üzere sigortac›l›k ile ilgili teknik konularda ve bunlar›n uygulanmas›yla ilgili tavsiyelerde bulunmaktad›r. CEIOPS, Solvency II ile ilgili tüm taraflar›n görüfllerini toplayarak EIOPC’ye, dolay›s›yla Avrupa Komisyonu’na iletmektedir. Bu aflamada, Avrupa Sigorta Federasyonlar› Birli¤i (CEA) de, sektörün görüfl ve önerilerini CEIOPS’a aktarmaktad›r. CEIOPS bugüne kadar her üç sütunla ilgili sektörden toplad›¤› görüflleri, birinci, ikinci ve üçüncü dalga görüfller olmak üzere s›ras›yla Haziran 2005, Ekim 2005 ve May›s 2006 tarihlerinde Avrupa Komisyonu’na iletmifltir. CEIOPS ayr›ca, Nicel Etki Çal›flmas› (Quantitative Impact Study-QIS) ile, genifl bir yelpazede seçilen sigorta flirketlerinden Sütun I ve Sütun II için çeflitli önerilerin kendi iflletmeleri üzerindeki etkilerini hesaplamalar›n› istemektedir. Bunun iki amac› vard›r. Birincisi, yeni sistemin yap›s›n› oluflturmak ve risklerle ilgili katsay›lar› ayarlamak için ihtiyaç duyulan verileri sa¤lamakt›r. ‹kincisi ve belki de daha önemlisi, sigorta ve reasürans flirketlerinin, Solvency II’nin olas› yap›s› hakk›nda bilgi sahibi olmalar›na ve flirketlerin kendi bünyelerinde flimdiden haz›rl›klara bafllamalar›na yard›mc› olmakt›r. Kredi derecelendirme flirketlerinin raporlar› da, Solvency II düzenlemelerine haz›rl›ks›z yakalanan flirketlerin zararl› ç›kaca¤›n› ortaya koymaktad›r. fiu ana kadar QIS 1 tamamlanm›fl olup, QIS 2 süreci devam etmektedir. Özellikle katsay›lar›n ayarlanmas›na iliflkin sorular içerecek olan QIS 3 sürecinin de 2007 y›llar›n›n ilk aylar›nda bafllamas› beklenmektedir. Ayr›ca, Avrupa Komisyonu Direktifle efl zamanl› olarak bir Etki De¤erlendirmesi (Impact Assessment) yay›nlayacak olup, bununla ilgili çal›flmalar da bafllam›flt›r. Burada amaç, Solvency II düzenlemelerinin mali istikrar, sigorta iflletmeleri, denetim otoriteleri, sigorta ürünleri, sigorta piyasalar› ve tüketiciler üzerindeki etkilerinin araflt›r›lmas›d›r. Bu araflt›rma hem Solvency II Direktifinin oluflturulmas›na yard›mc› olacak, hem de ilgili çevrelerin yeni düzenlemelerden ne flekilde etkilenece¤ini ortaya ç›karacakt›r. CEIOPS, CEA ve AISAM/ACME gibi kurumlar, Etki De¤erlendirmesine katk› yapmak üzere davet edilmifllerdir. CEA, bu süreci özellikle QIS çal›flmalar›na kat›lamayan orta ve küçük ölçekli flirketler için önemli bir f›rsat olarak görmektedir. Bu çerçevede, CEA taraf›ndan olas› yeni düzenlemelerin flirketlere etkilerinin araflt›r›ld›¤› bir online anket haz›rlanm›flt›r. Etki De¤erlendirmesinde Türk sigorta sektörünün de dikkate al›nmas›n› teminen, Birlik’in ça¤r›lar› sonucu, söz konusu online ankete ülkemizden de 10 flirket kat›lm›flt›r. SOLVENCY II ZAMAN Ç‹ZELGES‹ Solvency II projesine iliflkin 2004 y›l›nda bafllayan çal›flmalar devam etmekte olup, Avrupa Komisyonu taraf›ndan ilk taslak Direktif Ekim 2006 tarihinde haz›rlanacakt›r. Bunu takiben, 2 ayl›k aral›klarla ikinci ve üçüncü taslaklar da haz›rlanarak görüfller toplanacakt›r. Temmuz 2007 tarihinde ise, Solvency II’nin kapsad›¤› tüm konulara iliflkin eski Direktifleri yürürlükten kald›rarak yeni düzenlemeleri tek bir çat› alt›nda toplayacak olan Çerçeve Direktif ve Etki De¤erlendirme Raporunun son hali yay›nlanacakt›r. Avrupa Komisyonu’nca haz›rlanan Direktifin 2008 y›l› sonuna kadar Avrupa Parlamentosu ve Avrupa Konseyi taraf›ndan ortak karar usulü sonucunda kabul edilmesi beklenmektedir. fiirketlerin bu köklü de¤iflikliklere uyum sa¤lamas› için Direktifin en erken 2010 y›l›nda uygulamaya konulmas› düflünülmektedir. ■ Solvency II Zaman Çizelgesi Ekim 2006: 1. Taslak Direktif. Aral›k 2006: 2. Taslak Direktif. fiubat 2007: Son Taslak Direktif. Temmuz 2007: Avrupa Komisyonu’nca Direktifin ve Etki De¤erlendirmesinin Yay›nlanmas›. 2008: Direktifin Avrupa Parlamentosu ve Avrupa Konseyince Kabulü. 2010: Direktifin Uygulamaya Konmas›. 17 AVRUPA B‹RL‹⁄‹ VE S‹GORTA Avrupa Birli¤i çevre politikas› Berna ÖZfiAR TSRfiB AB ve Uluslararas› ‹liflkiler Uzman› vrupa Birli¤i’nde çevre ve do¤al kaynaklar›n korunmas› hakk›ndaki politikalar›n önemi 1980’lerden bu yana önemli bir art›fl göstermifl ve çevrenin korunmas› siyasi gündeme damgas›n› vurmufltur. Avrupa Birli¤i’nin çevre konular›ndaki bu hassasiyetinin temel nedeni çevreye yönelik tehditlerin gün geçtikçe artmas›d›r. Rakamsal olarak örneklendirmek gerekirse Avrupa Birli¤i’nde 1987–1992 y›llar› aras›nda kentsel kat› at›klardaki art›fl % 35 oran›nda olmufltur. 2000 y›l›nda, 1990 y›l›na oranla özel araç sahipli¤inin % 25, katedilen mesafenin % 17 artmas›; 1970–1988 y›llar› aras›nda gübre kullan›m›ndaki art›fl›n % 63 olmas› ve 2010 y›l›na gelindi¤inde tüketimin % 25, karbon emisyonlar›n›n ise 1990 y›l›na oranla % 20 artacak olmas› çevreye yönelik tehditler olarak Avrupa Birli¤i gündemine damgas›n› vurmufltur. AB Çevre Politikas›n›n Tarihsel Geliflim Süreci ve Hukuki Dayana¤› Tarihsel olarak bak›ld›¤›nda Avrupa Topluluklar›n› kuran Antlaflmalarda çevre konular›na at›fta bulunulmamaktad›r. Çevre konusundaki ilk hukuki düzenleme zararl› maddelerin s›n›flanmas›, ambalajlanmas› ve etiketlenmesine dair 1967 y›l›na ait 67/548/AET say›l› direktiftir. Ortak bir çevre politikas›n›n zaruri hale geldi¤i, Ekim 1972’de gerçeklefltirilen Devlet ve Hükümet Baflkanlar› Zirvesi’nde kabul edilmifl ve günümüzde Avrupa Birli¤i çevre politikas›n›n temelini oluflturacak ilkeler bu toplant›da kabul edilmifltir. Bu ilkeler, kirlili¤in kayna¤›nda önlenmesi, çevre politikas›n›n ekonomik ve sosyal A 18 geliflmeye uygun olmas›, tüm planlama süreçlerinde çevre politikas›n›n dikkate al›nmas› ve kirleten öder ilkesidir. 1986 y›l›nda Tek Senet’in kabulüyle o dönemki ad›yla Avrupa Toplulu¤u ilk kez çevre alan›nda yetki kazanm›fl ve çevre konusunda bir Topluluk politikas› gelifltirilmesi ve uygulanmas› temin edilmifltir. Bu çerçevede çevrenin korunmas›, insan sa¤l›¤›, do¤al kaynaklar›n basiretli ve ak›lc› kullan›m› hedefleri çerçevesinde büyümekte olan çevre mevzuat›na resmi bir hukuksal temel sa¤lanm›flt›r. Çevre konusunun ticaret, endüstri, enerji, tar›m, ulafl›m ve turizm dahil di¤er tüm ekonomik ve sosyal politikalarla bütünlefltirilmesi gere¤i Amsterdam Antlaflmas›’yla gündeme al›nm›flt›r. Antlaflman›n 2. Maddesi çerçevesinde Tek Pazar ve Parasal Birli¤e iliflkin tedbirler al›n›rken, "yüksek düzeyli çevre koruma ve çevre kalitesinin iyilefltirilmesi" hususunun dikkate al›nmas› gerekti¤i vurgulanm›flt›r. Madde 6 ise çevre koruma gereksinimlerinin teflviki amac›yla Topluluk politika ve tedbirlerinin tan›mlanmas› gere¤ini ortaya koymufltur. Madde 174’te ise Avrupa çevre politikas›n›n temel hedefleri çevrenin korunmas›, kollanmas›, çevre kalitesinin yükseltilmesi, insan sa¤l›¤›n›n korunmas›, do¤al kaynaklar›n ak›lc› ve dikkatli biçimde kullan›lmas›, bölgesel ve küresel çaptaki çevre problemleriyle ilgili uluslararas› düzeyde tedbirler al›nmas› olarak s›ralanm›flt›r. Alt›nc› Avrupa Birli¤i Çevre Eylem Program›: "Çevre 2010: Gelece¤imiz, Tercihimiz" Avrupa Birli¤i taraf›ndan 2000 y›l›nda kabul edilen Alt›nc› Avrupa Birli¤i Çevre Eylem Program›: "Çevre 2010: Gelece¤imiz, Tercihimiz", Avrupa Birli¤i’nin çevre alan›ndaki önceliklerini, eylem alanlar›n› ve bu öncelikleri gerçeklefltirebilmek için izleyece¤i yaklafl›m- lar› ortaya koymaktad›r. Bu çerçevede Avrupa Birli¤i 4 öncelikli eylem alan› belirlemifltir: 1. ‹klim de¤iflikli¤iyle mücadele: Son 100 y›lda Avrupa’da ortalama hava s›cakl›klar›nda 0,8°C’lik bir art›fl meydana gelmifltir. Bu art›fl›n 2100 y›l›na kadar 1-6°C kadar olmas› beklenmektedir. Dünya nüfusunun % 5’i Avrupa Birli¤i’nde yaflamakta ve dünya genelinde oluflan sera gazlar›n›n % 15’i AB’de oluflmaktad›r. Bilindi¤i gibi sera gazlar›n›n oluflumuna karayolu tafl›mac›l›¤› ve enerji üretimi sebep olmaktad›r. Sera gazlar› ise s›cakl›k art›fl›na ve çevrenin karbondioksit ve metan gaz› ile kirlenmesine yol açmaktad›r. ‹klim de¤iflikli¤iyle mücadele önceli¤i çerçevesinde Avrupa Birli¤i 2008–2012 y›llar›na kadar sera gaz› emisyonlar›n›n 1990 y›l›na oranla % 8 azalt›lmas›n› hedeflemektedir. 2020 y›l›na kadar bu oran›n % 20-40, uzun vadede ise % 70 oran›nda azalt›lmas› hedeflenmektedir. Avrupa Birli¤i, rüzgâr ve günefl enerjisi gibi yenilenebilir enerji kaynaklar›n›n kullan›m›n›n teflvik edilmesi için çal›flmalar yapmaktad›r. 2. Do¤an›n ve vahfli yaflam›n korunmas›: Avrupa Birli¤i’nde kufl çeflitlerinin % 38’i, kelebeklerin % 45’i tehdit alt›nda; a¤açlar›n 2/3’ü ise hava kirlili¤iyle karfl› karfl›yad›r. Güney Avrupa’da erozyonun yol açt›¤› toprak kayb› çölleflmeyi beraberinde getirmekte; afl›r› avlanma deniz yata¤›na zarar vermekte, kimyasal kirlilik nedeniyle denizler tehdit alt›nda bulunmaktad›r. Avrupa Birli¤i, do¤an›n ve vahfli yaflam›n korunmas› önceli¤i çerçevesinde topra¤›n erozyon ve kirlenmeye karfl› korunmas›, AB’de ve dünya genelinde bio-çeflitlili¤in kayb›n›n önüne geçilmesi, do¤al sistemlerin yap›s›n›n ve iflleyiflinin korunmas›, denizlerin korunmas› için stratejiler gelifltirilmesi ve ormanlar›n korunmas› için ulusal ve bölgesel programlar›n oluflturulmas› konular›nda çal›flmalar yapmaktad›r. 3. Çevre ve sa¤l›k konular›n›n önemle ele al›nmas›: Çevre kirlili¤i alerjiden kansere, k›s›rl›ktan pre-matüre do¤umlara kadar pek çok sa¤l›k problemini beraberinde getirmektedir. AB’de hava kalitesinin artt›r›lmas›na iliflkin ted- 19 AVRUPA B‹RL‹⁄‹ VE S‹GORTA birlere karfl›n hala pek çok çocuk ast›m hastal›¤›na yakalanmaktad›r. Tar›mda kullan›lan tar›m ilaçlar›n›n, içme suyunun % 65’ini karfl›layan yeralt› sular›na kar›flmas›n›n önlenmesi de Avrupa Birli¤i gündemini meflgul eden önemli konulardan biridir. Gürültü kirlili¤i ise AB nüfusunun en az 1/4’ünü etkilemekte ve stres art›fl›, uykunun bölünmesi, kalp rahats›zl›klar› riski gibi sa¤l›¤› tehdit edici unsurlar› beraberinde getirmektedir. Çevre ve sa¤l›k konular›nda Avrupa Birli¤i, öncelikli hedefleri do¤rultusunda çevre kirlili¤i ve insan sa¤l›¤› aras›ndaki ba¤a iliflkin daha kapsaml› çal›flmalar yapmakta, tar›m ilaçlar›n›n kullan›m›ndan kaynaklanan riskin azalt›lmas›, hava kirlili¤ine iliflkin yeni bir strateji gelifltirilmesi ve kimyasallardan kaynaklanan riskin kontrol edilmesi için AB’deki mevcut sistemi yenilemektedir. 4. Do¤al kaynaklar›n korunmas› ve at›k yönetimi: Nüfus art›fl› ve ekonomik geliflme sonucu dünyan›n yenilenebilir kaynaklar› (su, hava, bal›klar vb.) tüketilirken metal ve mineraller gibi yenilenemeyen kaynaklar›n kullan›m› çevre- 20 yi olumsuz etkilemekte; Avrupa toplumu zenginleflirken daha çok at›k üreterek havay› ve topra¤› kirletmektedir. Do¤al kaynaklar›n korunmas› ve at›k yönetimi alan›nda Avrupa Birli¤i, tehlikeli maddelerin belirlenmesi, üreticilerin at›k ürünlerin toplanmas›, ifllenmesi ve geri kazan›m› konusunda sorumlu hale getirilmesi; daha az at›k yaratan ürün ve hizmetlerin tercihi konusunda tüketicilerin teflvik edilmesi; at›k yönetimi konusunda AB genelinde bir strateji gelifltirilmesi ve geri dönüfltürülmüfl materyaller için pazarlar oluflturulmas›n›n teflviki konular›nda çal›flmalar yapmaktad›r. Avrupa Birli¤i, bu dört temel öncelikli eylem alan›n›n hayata geçirilebilmesi için mevzuat› pratikte uygulan›r hale getirmeye çal›flmakta ve üye devletlerin yükümlülüklerini yerine getirmelerini sa¤lamak amac›yla yapt›r›m› olan tedbirler almaktad›r. Bunun yan› s›ra çevre konular›n› politika belirlemede merkeze almakta, piyasayla iflbirli¤i halinde çal›flmalar gerçeklefltirmekte, tüketicilerin çevreyle dost tercihler yapmas›n› sa¤lamaktad›r. Avrupa Birli¤i Çevre Politikas›n›n Temel ‹lkeleri Avrupa Birli¤i, yukar›da ele al›nan öncelikleri, belirlemifl oldu¤u temel ilkeler çerçevesinde hayata geçirmektedir. Bu ilkeleri 6 temel bafll›k alt›nda özetlemek mümkündür: "Kirleten öder" ilkesi AB çevre politikas›n›n en önemli ilkelerinden olan "kirleten öder" ilkesi, AB’nin ilk Çevre Eylem Program›’nda (1973) belirtilen bir ilkedir. Kirletenlere, neden olduklar› kirlilikle mücadelenin bedelinin ödettirilmesi, böylelikle bu kiflilerin kirlili¤i azaltmaya ve daha az kirleten ürün ve teknolojiler bulmaya teflvik edilmelerinin sa¤lanmas› hedeflenmektedir. At›k çerçeve direktifi, ambalajlama ve ambalaj at›klar› direktifi gibi mevzuatlarda bu ilkeye at›fta bulunulmaktad›r. Önleme ilkesi: "Önlemek tedavi etmekten daha etkilidir" Antlaflmalara Tek Senet’le eklenmifl olan bu ilke zarar›n tam olarak ortaya ç›kmas›ndan önce gerekli önlemlerin al›nmas›n›n daha etkili bir çözüm olaca¤› gerçe¤inden hareket etmektedir. ‹htiyat ilkesi ‹lk kez Maastricht Antlaflmas›’na dahil edilmifl olan bu ilke çerçevesinde, bir faaliyet insan sa¤l›¤›n› veya çevreyi tehdit edici unsurlar tafl›yorsa, neden-sonuç iliflkisi bilimsel aç›dan tam olarak ispatlanam›yor bile olsa gerekli ihtiyati tedbirlerin al›nmas› gerekti¤ini ortaya koymaktad›r. 2 fiubat 2000 tarihinde konuya iliflkin olarak yay›nlanan Komisyon Tebli¤i, ilkenin nas›l uygulanmas› gerekti¤ine iliflkin prensipleri içermektedir. Buna göre, Komisyon’un çevre, insan, hayvan ve bitki sa¤l›¤›n›n korunma seviyesini belirleme yetkisi vard›r. Mevzuat›n haz›rlanmas›nda Komisyon, mevcut bilimsel ve teknik bilgileri dikkate almak zorundad›r. Yüksek düzeyde koruma ilkesi Avrupa Birli¤i çevre politikas›n›n en önemli ilkelerinden olan yüksek düzeyde koruma ilkesi, AB Kurumlar›n›n (Komisyon, AP ve Konsey), AB’nin farkl› bölgelerinde koflullar› göz önünde bulundurarak yüksek düzeyde çevre korumay› amaç edinmelerine iliflkindir. ‹lke AT Antlaflmas›’n›n 2. Maddesi’nde de yer almaktad›r. Bütünleyicilik ilkesi Çevre koruman›n koflullar›n›n AB politikalar›n›n içine entegre edilmesi gerekti¤ine iliflkin olan bu ilke AT Antlaflmas›’n›n 6. Maddesinde "Çevre koflullar›, sürdürülebilir geliflmenin teflviki için di¤er Topluluk politika ve aktivitelerine eklenmeli" ifadesiyle yer almaktad›r. Kaynakta önleme ilkesi Kaynakta önleme ilkesi, çevresel zarar›n öncelikle kayna¤›nda önlenmesine iliflkin olup özellikle su ve at›k sektöründe uygulanmaktad›r. Günümüz Avrupa Birli¤i siyasi gündeminde kilit bir öneme sahip olan ve ulusal, bölgesel ve uluslararas› seviyede müzakerelere konu olan çevre, AB’yle müzakere sürecinde sektörümüzü de yak›ndan ilgilendiren müzakere bafll›klar›ndand›r. ■ 21 KAPAK KONUSU Avrupa Birli¤i Çevresel Sorumluluk Direktifi; "Kirleten Öder" Prensibi 22 AB Çevresel Sorumluluk Direktifi’nde, üye devletlerin çevre sorumlulu¤unun teminat alt›na al›nmas›na yönelik olarak oluflturulacak finansal güvenlik önlemlerinin gelifltirilmesi, sadece teflvik edilmekte, ancak bu konuda bir zorunluluk bulunmamaktad›r. Konu 2010 y›l›nda de¤erlendirmeye al›nacakt›r. Ancak, Ülkemizdeki “Deniz Çevresinin Petrol ve Di¤er Zararl› Maddelerle Kirlenmesinde Acil Durumlarda Müdahale ve Zararlar›n Tazmini Esaslar›na Dair Kanun”da; çevresel zararlara karfl› mali sorumluluk sigortas› yapt›rma zorunlulu¤u bulunmaktad›r. 23 KAPAK KONUSU K›y› Tesisleri Deniz Kirlili¤i Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortas›n›n AB direktifi çerçevesinde de¤erlendirilmesi... Doç. Dr. Suna OKSAY TSRfiB Genel Sekreter Yard›mc›s› vrupa Birli¤i’nde, Çevresel Zararlar›n Önlenmesi ve Düzeltilmesine ‹lflkin Çevresel Sorumluluk Direktifi, 21 Nisan 2004 tarih ve 2004/35/CE say›yla yay›nlanm›fl ve söz konusu Direktif' ile birlikte, Topluluk Müktesebat›’nda (Acquis Communautaire) "Kirleten Öder Prensibine (polluter pays)" yer verilmifltir. "Kirleten Öder Prensibi", iflletenin (operator) gerçeklefltirdi¤i faaliyetleri sonucunda çevreye zarar vermesi veya çevre zarar› için yak›n tehlike oluflturmas› durumunda finansal olarak sorumlu olmas› anlam›na gelmektedir. Direktif, hem çevreye verilecek zararlar›n önlenmesi, hem de meydana gelen zararlar›n düzeltilmesi konusunda tedbirlere iliflkin hükümler ihtiva etmektedir. Direktif’e gore, çevre zarar›n›n meydana gelmesi veya yak›n tehlike durumunda, iflleten yetkili mercileri hemen bilgilendirmek ve mümkün olan tüm pratik tedbirleri almakla yükümlüdür. Yetkililerin durumdan haberdar olduktan sonra, iki farkl› eylemde bulunma haklar› vard›r: Birincisi, iflletenin de görüflünü almak kayd›yla, gerekli tedbirleri belirlemek; ikincisi ise, iflverene görüflünü sormadan, gerekli tedbirleri do¤rudan kendisinin almay› tercih etmesi. Ancak, yetkili mercilerin zarar› önlemeye veya zarar› ortadan kald›rmaya yönelik ald›¤› önlemlere iliflkin masraflar, her iki durumda da, zarara iliflkin faaliyeti gerçeklefltiren iflleten taraf›ndan karfl›lanacakt›r. Direktif kapsam›nda söz konusu olan zararlar, ölçümlenebilir olmak kayd›yla, do¤al kaynaklardaki olumsuz de¤iflimler veya do¤al A 24 Malî sorumluluk garantileri bafll›kl› 8.Madde’de, K›y› tesislerinin, bu Kanun kapsam›ndaki zararlara karfl› malî sorumluluk sigortas› yapt›rmak zorunda oldu¤u, aksi halde bu tesislerin faaliyetine izin verilmeyece¤i belirtilmektedir. kaynak hizmetlerindeki kötüye gidifl (impairment of natural resource service) olarak tan›mlanmaktad›r. Ölçümlenebilirlik ölçütünün yan›nda, bir veya birden fazla kirletenin belirlenebiliyor olmas› ve zarar›n somutlaflm›fl olmas› gerekmektedir. Direktif kapsam›nda yer alan zararlar genel olarak, do¤al kaynaklardaki olumsuz de¤iflimler veya do¤al kaynak hizmetlerindeki kötüye gidifl (impairment of natural resource service) olarak tan›mlanmaktad›r. Ancak bu zararlar›n Direktif kapsam›nda yer almas› için ölçümlenebilir olmas› da flartt›r. Ölçümlenebilirlik ölçütünün yan›nda, ayr›ca, bir veya birden fazla kirletenin belirlenebiliyor olmas› ve zarar›n somutlaflm›fl olmas› da önemlidir. Direktif kapsam›nda yer alan çevre zararlar›n› üç ana bafll›k alt›nda toplayabiliriz: 1. Biyolojik çeflitlili¤e iliflkin zararlar (biodiversity). Bu bafll›k alt›nda, korunan türler ile bu türlerin do¤al yaflama alanlar›na verilen zararlar ve bu türler ile yaflam alanlar› üzerinde ciddi olumsuz etkileri olabilecek zararlar ele al›nmaktad›r. Yaflam alanlar›na iliflkin 92/43/EC say›l› direktif ve evcil olmayan kufllara(wild birds) iliflkin olan 79/409/EC say›l› Direktif çerçevesinde izin alarak faaliyete bafllam›fl bulunan iflletmelerin, daha önceden bilinen olumsuz etkileri olan bir fiilinden ortaya ç›kan zararlar bu madde kapsam›nda de¤erlendirilmemektedir. 2. Suya verilen zararlar(water damage): Suya verilen zararlardan, ekolojik, kimyasal ve/veya hacmi ve/veya ekolojik potansiyel üzerinde ciddi olumsuz etkileri olan zararlar anlafl›lmaktad›r. Buradaki ilgili kavramlar mer’i mevzuat (Su politikas›na iliflkin 2000/60/EC say›l› Direktif) çerçevesinde belirlenmektedir. 3. Topra¤a verilen zararlar (land damage): Topra¤a verilen zararlarla ise, topra¤a do¤rudan veya dolayl› olarak iletilen maddeler, organizmalar ve mikro organizmalar nedeniyle, insan sa¤l›¤› için önemli bir risk unsuru oluflturan faktörler anlafl›lmaktad›r. Yukar›daki zararlar›n yan› s›ra, Direktifin kapsam›na, Direktifin 3.ekinde yer alan mesleki faaliyetler dolay›s›yla meydana gelen çevre zararlar› ve Direktifin 3.ekinin kapsam› d›fl›nda kalan her nevi mesleki faaliyet dolay›s›yla, koruma alt›na al›nan türlere ve do¤al yaflama alanlar›na verilen zararlar da girmektedir. Di¤er taraftan, Direktifin 4. maddesinde yer alan; milli savunma faaliyetleri, uluslararas› güvenli¤e iliflkin hususlar, do¤al afetler veya savafl gibi çeflitli faaliyetler de, Direktifin kapsam›ndaki zararlar içerisinde yer almamaktad›r. Bununla birlikte, Direktifin 4.ekinde bulunan ve uluslararas› konvansiyonlar›n kapsam›na giren haller ile Avrupa Atom Enerjisi Toplulu¤u ve Direktifin 5.ekinde belirtilen uluslararas› dokümanlar çerçevesindeki nükleer riskler de Direktif kapsam›n›n d›fl›nda tutulmaktad›r. Buna ek olarak, direktif yürürlü¤e girmeden önceki faaliyetler sebebiyle ortaya ç›kan zararlar da, direktifin kapsam› d›fl›nda b›rak›lmaktad›r. Bu durumda sadece hata ve ihma- 25 KAPAK KONUSU lin söz konusu oldu¤u durumlarda iflletenin sorumlu¤una gidilebilmektedir. Direktif, ayr›ca bedeni zarar (personal injury), özel mülke gelen zararlar ve ekonomik zararlara iliflkin olarak da uygulanmamaktad›r. Bu nedenle, bu tip zararlara iliflkin haklar da Direktiften etkilenmemektedir. Bu nedenle, Direktifin 3 üncü maddesi çerçevesinde özel flah›slara çevre zarar› veya zarar tehlikesine iliflkin bir tazminat hakk› da verilmedi¤i belirtilmektedir. Direktifin yürürlülükle ilgili 19. maddesi çerçevesinde, üye ülkelerin bu direktif kapsam›nda uyumlaflt›rmalar› gereken kanun ve ikincil düzenlemelere iliflkin çal›flmalar›n›, 30 Nisan 2007 ye kadar yürürlü¤e geçirmek zorunda olduklar› hükmü yer almaktad›r. Dolay›s›yla, Direktif’de üye ülkelere 3 y›ll›k bir geçifl dönemi tan›nm›fl bulunmaktad›r. Direktifde ayr›ca, üye ülkelerin, milli hukuklar›nda bu direktif kapsam›ndaki alanlarda ne gibi düzenlemeler yapt›klar›n› Komisyona bildirmeleri ve milli hukukta bu direktif hükümlerine karfl›l›k gelen hükümleri nas›l düzenlediklerini, bir tablo yard›m›yla göstermeleri yükümlülü¤ü de bulunmaktad›r. Direktifin yay›mlanmas›ndan sonra çeflitli sektörlerden uygulamaya iliflkin olarak tepkiler al›nmaya bafllanm›fl ve bu sektörler taraf›ndan üye ülkelerin Direktifi uygulamada esneklik sa¤lamas› talep edilmifltir. Ancak, Komisyon bu elefltirilere ra¤men, çevre konusundaki mevzuat çal›flmalar›na devam etmifl ve örne¤in AB içerisinde madencilik at›klar› konusunun daha iyi yönetilmesini hedefleyen ve 2004/35/CE say›l› mevcut direktifin koflullar›n› kuvvetlendiren yeni bir Direktifi daha kabul etmifltir. Bu direktif ile de, madencilik sektörü için bir tak›m yeni düzenlemeler yap›larak, madencilik at›klar›n›n çevreye ve insan sa¤l›¤›na olan tehlikeli etkilerinin azalt›lmas› ve daha güvenli maden ç›kartma alanlar›n›n yap›land›r›lmas› hedeflenmifl ve iflletmecilerin, kirlenmifl alanlar›n ve maden ç›kartma alanlar›n›n ›slah› için gerekli olan mali kayna¤› sa¤lamalar› konusunda özel yükümlülük getirilmifltir. (Bu yeni düzenleme için de üye ülkelere iki y›ll›k geçifl dönemi verilmifltir.) 26 AVRUPA B‹RL‹⁄‹ ÇEVRE D‹REKT‹F‹NDE S‹GORTA Direktifte, sigorta ile ilgili olarak birkaç maddede hüküm bulunmaktad›r. Direktifin’in Finansal Güvenlik isimli 14.maddesi’nde; üye devletlerin, ilgili kurulufllar›n›n, Direktif çerçevesinde sorumluluklar›n› üstelenmeleri yönünde, finansal garantilerin kullan›lmas›n› teflvik etmesi önerilmektedir. Bunu sa¤layabilmek için ise, üye devletlerce, eko- nomik ve finansal kurulufllar kanal›yla, uygun finansal güvenlik araçlar›n›n ve piyasalar›n›n gelifltirilmesinin teflvik edilmesi ve içerisinde mali yetersizlik durumunda kullan›lacak finansal mekanizmalar›n da bulunaca¤› önlemler al›nmas› gerekti¤i ifade edilmektedir. Direktifte ayr›ca, Avrupa Komisyonu’nun 30 Nisan 2010 tarihinden önce Direktifin etkinli¤ine iliflkin bir rapor sunmas› gerekti¤i belirtilmektedir. Söz konusu etkinlik de¤erlendir- mesinin ise, Ek 3 kapsam›nda yer alan faaliyetler için getirilen di¤er finansal güvenlik (security) çeflitlerinin göz önünde bulundurulmas› kayd›yla ve çevreye verilen hasarlar›n tazmini, bunun uygun maliyetlerle karfl›lan›p karfl›lanamayaca¤› ve sigortan›n koflullar›n› içerecek flekilde yap›lmas› gerekmektedir. Raporda ayn› zamanda finansal güvenli¤e iliflkin flu hususlar›n da dikkate al›naca¤› belirtilmektedir: aflamal› bir yaklafl›m, finansal ga- 27 KAPAK KONUSU 28 ranti için bir tavan ve düflük riskli faaliyetlerin kapsam d›fl›nda tutulmas›. Direktifte, Avrupa Komisyonu’nun, bu rapor ve gerçeklefltirilecek genifl bir etki de¤erlendirmesi ›fl›¤›nda, (maliyet-yarar analizi de dahil olmak üzere), uygun buldu¤u takdirde, uyumlaflt›r›lm›fl bir zorunlu finansal güvenlik sistemi oluflturulmas› için teklifler sunmas› ifadesi de yer almaktad›r. Direktifin incelenmesinden, üye devletlerin çevre sorumlulu¤unun teminat alt›na al›nmas›na yönelik olarak oluflturulacak finansal güvenlik önlemlerini gelifltirmelerinin sadece teflvik edildi¤i, bu konuda bir uygulama zorunlulu¤u bulunmad›¤›, bununla birlikte, Komisyonun, direktifin etkinli¤ini belirlemek amac›yla, sigorta ve di¤er finansal güvenlik ürünleri için, kabul edilebilir maliyet ve flartlar› içeren bir raporu 30 Nisan 2010 y›l›ndan önce sunaca¤› ve bu raporun sonuçlar›na göre de, uygun görüldü¤ü takdirde, sigorta vb. araçlar›n zorunlu olabilece¤i anlafl›lmaktad›r. Dolay›s›yla Zorunlu Sigorta konusu, Avrupa Birli¤i’nde, ancak 2010 y›l›nda de¤erlendirilecektir. "Deniz Çevresinin Petrol ve Di¤er Zararl› Maddelerle Kirlenmesinde Acil Durumlarda Müdahale ve Zararlar›n Tazmini Esaslar›na Dair Kanun" Ülkemizde, deniz ve çevre kirlenmesine iliflkin olarak, ç›kart›lan "Deniz Çevresinin Petrol ve Di¤er Zararl› Maddelerle Kirlenmesinde Acil Durumlarda Müdahale ve Zararlar›n Tazmini Esaslar›na Dair Kanun", 03.03.2005 tarih ve 5312 say›l› Resmi Gazete’de yay›mlanarak yürürlü¤e girmifltir. Kanunun amac›, acil durumlarda gemilerden ve k›y› tesislerindeki faaliyetlerden kaynaklanan kirlenme tehlikesini ortadan kald›rmak veya kirlenmeyi azaltmak, s›n›rlamak ve gidermek üzere uygulanacak müdahale ve haz›rl›kl› olma esaslar›n› belirlemektir. Kanun’da, ayr›ca, olay sonucu ortaya ç›kan zararlar›n tespit ve tazmin esaslar›, uluslararas› yükümlülüklerin yerine getirilmesi esaslar› ve Kanun kapsam›na giren kiflilerle kurum, kurulufl, gemi ve tesislerin Kanunda belirtilen ilgililerinin yetki, görev ve sorumluluklar› da yer al- AB direktifi ve sigortaya iliflkin maddeleriyle mukayese edildi¤inde, "Deniz Çevresinin Petrol ve Di¤er Zararl› Maddelerle Kirlenmesinde Acil Durumlarda Müdahale ve Zararlar›n Tazmini Esaslar›na Dair Kanun"da yer alan zorunlu sigortalar›n kapsam›n›n, son derece geliflmifl bir sigorta sektörüne sahip olan Avrupa Birli¤i için dahi, çok ileri bir ad›m oldu¤u anlafl›lmaktad›r. maktad›r. Kanun’da "kirlenme" kavram›ndan, olay sonucunda, petrol ve di¤er zararl› maddelerin; - Canl› kaynaklara ve deniz yaflam›na zarar verecek, - ‹nsan sa¤l›¤› için tehlike oluflturacak, - Bal›kç›l›k ve denizlerin di¤er yasal amaçlarla kullan›m› da dahil olmak üzere, denizcilik faaliyetlerini engelleyecek, - Deniz suyunun niteli¤ini de¤ifltirecek, - Ekolojik dengeyi bozacak - vb zararl› etkiler yaratacak, flekilde deniz çevresine kar›flmas› anlafl›lmaktad›r. Taraflar›n sorumlulu¤u ise, Kanun’un 6.Maddesinde belirlenmifltir. Kanun’a göre, kapsama giren gemi ve k›y› tesislerinin sorumlu taraflar›, uygulama alanlar›nda gemi ve k›y› tesislerinden kaynaklanan olay sonucu ortaya ç›kan kirlenmenin veya kirlenme tehlikesinin neden oldu¤u; - temizleme masraflar›n›, - koruyucu önlemlere iliflkin masraflar›, 29 KAPAK KONUSU - canl› kaynaklar ve deniz yaflam›na verilen zararlar›, - bozulan çevrenin yeniden oluflturulmas›, - toplanan at›klar›n tafl›nmas› ve bertaraf› için yap›lacak masraflar›, - geçim için kullan›lan do¤al ve canl› kaynaklarda meydana gelen zararlar›, - özel mallardaki zararlar›, - flah›slar›n yaralanmas› ve ölümünden kaynaklanan zararlar›, - gelir kay›plar›n›, gelir ve kazanç kapasitelerine verilen zararlar› - ve di¤er kamu zararlar›n› tazmin etmekle müteselsilen sorumludurlar. Olaya, iki veya daha fazla geminin kar›flmas›yla meydana gelen bir olayda ortaya ç›kan zarardan ise, tüm gemilerin sorumlu taraflar› müfltereken ve müteselsilen sorumlu olacaklard›r. Ayr›ca, Kanun’un 7.Maddesiyle, sorumluluklar›n s›n›rlar›n›n belirlenmesinde, Türkiye'nin taraf oldu¤u uluslararas› sözleflme hükümlerine de at›f yap›lm›flt›r. KANUN’DA S‹GORTA Malî sorumluluk garantileri bafll›kl› 8.Madde’de, K›y› tesislerinin, bu Kanun kapsam›ndaki zararlara karfl› malî sorumluluk sigortas› yapt›rmak zorunda oldu¤u, aksi halde bu tesislerin faaliyetine izin verilmeyece¤i belirtilmektedir. Bu zorunlu malî sorumluluk sigortas›n›n ise, Hazine Müsteflarl›¤›nca belirlenen sigorta flirketleri taraf›ndan ya da bu flirketlerin kendi aralar›nda kuracaklar› bir havuz taraf›ndan yap›lmas›n›n zorunlu oldu¤u da ifade edilmektedir. Kanun’da zorunlu sigortalar›n uygulamaya bafllama süresi ile ilgili olarak ise, 8.Madde’de ve Geçici Madde 1’de baz› hükümler bulunmaktad›r. Madde 8’de; Bakanl›¤›n, k›y› tesislerinin malî sorumluluk sigortas› yapt›rma zorunlulu¤unu, Hazine Müsteflarl›¤›n›n uygun görüflünü almak kayd›yla, bu sigortaya iliflkin genel flartlar ile tarife ve talimatlar›n yürürlü¤e girmesinden itibaren en çok bir y›l süre ile ertelemeye yetkili oldu¤u belirtilmektedir. Geçici Madde1’de ise, malî sorumluluk si- 30 gortas›na iliflkin genel flartlar ile tarife ve talimatlar›n bu Kanunun yürürlü¤e girdi¤i tarihten itibaren en geç alt› ay içinde haz›rlanarak, Resmi Gazetede yay›mlanaca¤› ifadesi yer almaktad›r. SONUÇ AB direktifi ve sigortaya iliflkin maddeleriy- le mukayese edildi¤inde, "Deniz Çevresinin Petrol ve Di¤er Zararl› Maddelerle Kirlenmesinde Acil Durumlarda Müdahale ve Zararlar›n Tazmini Esaslar›na Dair Kanun"da yer alan zorunlu sigortalar›n kapsam›n›n, son derece geliflmifl bir sigorta sektörüne sahip olan Avrupa Birli¤i için dahi, çok ileri bir ad›m oldu¤u anlafl›lmaktad›r. Yukar›da da ifade edildi¤i gibi, AB Direktifinde, çevre sorumlulu¤unun teminat alt›na al›nmas›na yönelik olarak oluflturulacak finansal güvenlik önlemleri sadece teflvik edilmekte ve bu konuda zorlay›c› bir hüküm bulunmamaktad›r. Zorunlu sigorta konusunun ise, Komisyonun, yapt›¤› incelemeler sonucunda haz›rlayaca¤› bir raporu takiben, ancak 2010 y›l›nda gündeme gelece¤i belirtilmektedir. Halbuki, bizim mevzuat›m›zda, zorunlu sigortan›n, 2006 y›l›nda uygulanmaya bafllamas› öngörülmüfltür. Bilindi¤i gibi, sigortac›l›¤›n temeli, risk ve maliyeti belirleyen aktüeryal hesaplamalara dayanmaktad›r. Bu nedenle, öncelikle, koruma alt›na al›nacak risklerin, belirli sürelerde izlenerek, risklere iliflkin istatistikî verilerin toplanmas› gerekmektedir. Riski koruma maliyetlerine iliflkin aktüeryal hesaplar ise, ancak verilerin toplanabilmesini teminen, mevcut verilerden faydalan›larak yap›labilecektir. Bu itibarla, çok yeni olarak dünya sigorta sektörünün gündemine gelen bu risklerdeki belirsizlik ve bilinmezlik nedeniyle, ilgili risklerin aktüeryal hesaplar›, ülkemizde ve AB’nde henüz yap›lamamakta ve söz konusu risklerin, flirketlerin mali bünyelerini ne yönde etkileyece¤i öngörülememektedir. Ayr›ca, bu tür çevresel risklerin, AB ülkelerinde de sigorta kapsam›na al›nmamas› ve aktüeryal hesaplar›n›n yap›lamamas› nedeniyle, bu konuda ülkemizde sunulmas› planlanan ürünler için uluslararas› reasürans korumas›n›n bulunmas› da mümkün olamayacakt›r. Sonuç olarak, Kanun’da, zorunlu olarak yapt›r›lmas› planlanan mali sorumluluk sigortalar›na iliflkin maddenin, ulusal ve uluslararas› faktörlerin de dikkate al›nmas› kayd›yla, de¤ifltirilmesi gerekmektedir. Aksi takdirde, verilere dayan›lmadan yap›lacak aktüeryal hesaplamalarla tespit edilecek sigorta poliçe fiyatlar›yla, ortaya ç›kan ve boyutlar› henüz bilinmeyen riskler karfl›lanamayacak ve böylece aktif büyüklükleri ve mali yap›lar› rekabetçi olmayan sigorta sektörümüz olumsuz yönde etkilenebilecektir. ■ 31 HAZ‹NE MÜSTEfiARLI⁄I S‹GORTACILIK GENEL MÜDÜRLÜ⁄Ü Sivil Toplum Kurulufllar›na Avrupa Birli¤i Bilgilendirme Toplant›s›… Mali Hizmetler Sigortac›l›k vrupa Birli¤i (AB) ile ülkemiz aras›nda yürütülen tam üyelik müzakereleri, ulusal mevzuat›m›z›n AB kurallar› ile uyumunu de¤erlendirmek üzere belli konu bafll›klar› (fas›llar) alt›nda yürütülen bir dizi toplant› kapsam›nda gerçeklefltirilmektedir. An›lan toplant› serisinde, belirlenen her bir konu bafll›¤› için, öncelikle Avrupa Birli¤i uzmanlar› taraf›ndan AB mevzuat› tan›t›lmaktad›r. "Tan›t›c› Tarama Toplant›s›" olarak an›lan bu sürecin tamamlanmas›n› müteakip ülkemizce ele al›nan konuya iliflkin ulusal mevzuat›m›z›n mevcut durumu hakk›nda bir sunum yap›lmaktad›r. Bahse konu ikinci toplant›, "Ayr›nt›l› Tarama Toplant›s›" olarak an›lmaktad›r. Müzakere sürecinin 35 fas›la ayr›ld›¤› görülmektedir. Fas›llar›n 8 adedi do¤rudan ya da dolayl› bir flekilde sigortac›l›k sektörü ile ilgili konular› içermektedir. Bunlar; ‹flçilerin Serbest Dolafl›m›, Sermayenin Serbest Dolafl›m›, fiirketler Hukuku, Mali Hizmetler, Ekonomik ve Parasal Politika, ‹statistik, Sosyal Politika ve ‹stihdam, Tüketicinin ve Sa¤l›¤›n›n Korunmas› fas›llar›d›r. Bu fas›llardan ‹flcilerin Serbest Dolafl›m› d›fl›ndakilerin tamam› ayr›nt›l› tarama sürecini tamamlam›flt›r. A MAL‹ H‹ZMETLER FASLI Özellikle bankac›l›k, sigortac›l›k ve sermaye piyasas›na iliflkin mevzuat›n AB ile karfl›laflt›rmas›n›n yap›ld›¤› Mali Hizmetler Fasl›nda a¤›rl›kl› olarak sigortac›l›k sektörü ile ilgili konular görüflülmüfltür. Bu kapsamda 2-3 May›s 2006 tarihinde Ay- 32 r›nt›l› Tarama Toplant›s› tamamlanan Mali Hizmetler Fasl›na iliflkin olarak kamuoyunun bilgilendirilmesini teminen 18 Temmuz 2006 tarihinde, önce Devlet Bakan› ve Baflmüzakereci Say›n Ali Babacan taraf›ndan konu ile ilgili bir aç›klama yap›lm›fl daha sonra Sivil Toplum Kurulufllar›na bilgilendirme sunumu gerçeklefltirilmifltir. Söz konusu toplant›da, Ulusal Sigortac›l›k Mevzuat›m›z›n AB düzenlemeleri ile temel farklar› özetlenmifltir. Söz konusu sunumda ele al›nan konular özetle afla¤›da yer almaktad›r: TEK FAAL‹YET ‹ZN‹ VE MENfiE ÜLKE DENET‹M‹ AB düzenlemelerine göre bir ülkede faaliyet izni alan flirket di¤er üye ülkede herhangi bir faaliyet izni almaks›z›n ve ilave sermaye ihtiyac› olmaks›z›n faaliyette bulunabilmektedir. fiirketlerin mali bünye ve sermaye yeterlili¤i gibi hususlardaki denetimi menfle ülke taraf›ndan yap›lmaktad›r. Ülkemizde faaliyette bulunacak yabanc› flirketlerin anonim flirket, mütüel flirket ya da flube fleklinde teflkilatlanmalar› gerekmektedir. fiube olarak teflkilatlanmada da kuruluflta aranan sermaye tutar› aranmaktad›r. Tek faaliyet izni ve menfle ülke denetimine iliflkin mevzuat uyumu ancak tam üyelikle birlikte mümkün olabilecektir. KURULUfi ve RUHSAT Ülkemizde sigorta flirketlerinin pazara girifli ön izin ve ruhsat süreci olmak üzere iki aflamal› gerçeklefltirilmektedir. AB düzenlemesinde kurulufl ön izni bulunmamaktad›r. Ayr›ca, AB düzenlemesinde belli eflikleri aflan hisse devirlerinde sadece bilgilendirme yükümlülü¤ü varken, mevzuat›m›zda bu eflikleri aflan hisse devirleri izne tabidir. Di¤er bir farkl›l›k ise, AB’de branfl baz›nda sermaye sistemi varken, Ulusal Mevzuat›m›zda kurulufl sermayesi esas›n›n bulunmas›d›r. Sigorta branfllar›n›n ayr›m›nda ve baz› özellikli sigortalarda da AB ile farkl›l›klar mevcuttur. TAR‹FE SERBEST‹S‹ AB’de sigorta tarifeleri tasdike tabi k›l›nmamaktad›r. Zorunlu sigortalarda asgari teminat tutar› kamu taraf›ndan belirlenmektedir. Oysa ülkemizde hayat sigortas› tarifeleri kamu otoritesinin tasdikine tabidir ve zorunlu sigortalarda teminat ve primler kamu otoritesi taraf›ndan belirlenmektedir. SERMAYE YETERL‹L‹⁄‹ AB’de yükümlülük karfl›lama yeterlili¤i (solvency margin) uygulanmaktad›r.Buna göre; hayat d›fl› branfllarda prim ve hasar esas›na göre, hayat branfl›nda ise yükümlülü¤e iliflkin sonuç ile riske iliflkin sonuçlara göre hesaplama yap›lmaktad›r. Ülkemizde sermaye yeterlili¤inin hesaplanmas›nda iki yöntem kullan›lmaktad›r. Birinci yöntem, AB düzenlemeleri ile uyumlu yükümlülük karfl›lama yeterlili¤idir. ‹kinci yöntem, riske dayal› sermaye hesaplamas›d›r. Ancak, AB düzenlemelerinde yer alan asgari özkaynak (minimum guarantee fund) tutar›na iliflkin hususlar henüz ulusal mevzuat›m›zda bulunmamaktad›r. TRAF‹K S‹GORTASI AB’de zorunlu trafik sigortas› için serbest tarife sistemi uygulan›rken ülkemizde kamu otoritesi taraf›ndan tarife haz›rlanmaktad›r. AB’de uygulanan asgari teminat tutarlar›n›n ülkemizdekine oranla çok yüksek oldu¤u görülmektedir. AB’de maddi zararlarda 1 milyon Avro, bedeni zararlarda ise kifli bafl› 1 milyon Avro ve kaza bafl› 5 milyon Avro teminat söz konusudur. Ayr›ca, tazminat kurumu ve hasar temsilcisi gibi müesseseler ülkemizde yoktur. AB’de garanti hesaplar›n›n kimli¤i belirlenemeyen araçlar için hem maddi hem de bedeni za- rarlar› karfl›lad›¤› görülmektedir. MUHASEBE AB düzenlemeleri, flirketlerin bilanço ve kar/zarar tablolar› için bir çerçeve öngörmekte, de¤erleme kurallar›, konsolide hesaplar›n sunumu, hesaplar›n ve y›ll›k raporlar›n yay›mlanmas›, teknik karfl›l›klar ve teknik karfl›l›klar›n yat›r›laca¤› varl›klara iliflkin hususlar› kapsamaktad›r. 2005 y›l› bafl›nda yürürlü¤e giren Sigortac›l›k Hesap Plan› ve ‹zahnamesi ile AB’nin hesaplara ve finansal tablolara iliflkin düzenlemelerine uyum sa¤lanm›flt›r. Ayr›ca, konsolide mali tablolar konusunda uyum çal›flmalar›na bafllanm›flt›r. Teknik karfl›l›klar ve teknik karfl›l›klar›n yat›r›laca¤› varl›klara iliflkin hususlarda da k›smi uyum bulunmaktad›r. Konsolide denetim konusunda da ülkemizde düzenleme bulunmamaktad›r. S‹GORTA ARACILARI AB ile olan temel farkl›l›klar acenteler aç›s›ndan; tescilin sicile kay›t fleklinde olmas›, mesleki yeterlilik kriterlerinin bulunmamas›, sorumluluk sigortas› yapt›rma ve benzeri zorunluluklar›n olmamas›, sigorta yapt›racaklar›n talep ve ihtiyaçlar›n›n önceden belirlenmesi zorunlulu¤unun olmamas›; acente ve brokerler aç›s›ndan; sigorta yapt›racaklara kendi faaliyet alanlar› vs. gibi konularda bilgi verme yükümlülü¤ünün olmamas›, sigorta yapt›racaklara yap›lacak bilgilendirmenin usulü hakk›nda düzenlemenin olmamas› fleklinde özetlenebilir. ÖZEL EMEKL‹L‹K AB’de tüm çal›flanlar›n kat›l›m›na imkan veren iflyeri bazl› özel emeklilik sistemleri bulunmaktad›r ve bunlar aktüeryal ve mali aç›dan denetime tabidir. Özel emeklilik fonlar›n›n yat›r›ma yönlendirilmesinde "basiretli tacir" (prudent person) prensibi geçerlidir ve portföy s›n›rlamalar› istisnai uygulamad›r. Oysa ülkemizde Bireysel Emeklilik Sistemi (BES), iflyeri bazl› emeklilik sistemi hüviyeti tafl›mamakta olup, bu niteli¤i tafl›yan az say›daki yap›lanman›n ise aktüeryal aç›dan kamusal denetimi yap›lmamaktad›r. BES yat›r›mlar›nda portföy s›n›rlamalar› esast›r. ■ 33 MEVZUAT - SORUNLAR - YARGI KARARLARI Yeni zorunlu sorumluluk sigortalar› Çevre Kirlili¤i... Zihni METEZADE TSRfiB Yönetim Kurulu Müflaviri elecek kuflaklar›n ihtiyaç duydu¤u kaynaklar›n muhafazas›, tüm çevresel de¤erlerin islah›, korunmas› ve gelifltirilmesi, di¤er ülkelerde oldu¤u gibi ülkemizde de uzun zamandan beri kamuyu ilgilendirmekte, çevresel de¤erlerin ve ekolojik dengenin tahribini, bozulmas›n› ve yok olmas›n› önlemek, mevcut bozulmalar› gidermek, çevreyi iyilefltirmek ve yetifltirmek için önlemler al›nmas› çal›flmalar› önem kazanm›fl bulunmaktad›r. Bu amaç çerçevesinde önümüzdeki günlerde iki yeni sorumluluk sigortas›n›n uygulamaya konulmas› gerekmektedir. Afla¤›da bu teminatlara iliflkin durum ve sigortalar irdelenmifltir. A. Çevre Kirlili¤i Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortas› 1983 tarihli, 2872 say›l› Çevre Kanunu ile bütün canl›lar›n ortak varl›¤› olan çevrenin, sürdürülebilir çevre ve sürdürülebilir kalk›nma ilkeleri do¤rultusunda korunmas› amaçlanm›flt›r. Kanalizasyon sular›n›n ar›t›lmadan, göllere, denizlere ve ›rmaklara b›rak›lmas›; bal›kç›l›k ve di¤er deniz teknelerinin ve gemilerin, b›rakt›klar› petrol ve at›klarla kirletilen denizlerdeki ekolojik de¤iflmeler; canl› varl›klar›n azalmas›, tehlikeli kimyasal madde ve ürünlerin, k›y› tesislerinin neden oldu¤u zararlar; üzerinde acilen önemle durulacak nitelik tafl›maya bafllam›flt›r. Canl›lar›n yaflamlar› boyunca iliflkilerini sürdürdükleri ve karfl›l›¤› olarak etkileflim içinde bulunduklar› biyolojik, fiziksel, sosyal, ekonomik ve kültürel ortamdan oluflan çevrenin korunmas› kaç›n›lmaz olmufltur. G 34 Çevre Kanununa göre, zorunlu mali sorumluluk sigortas› sigorta flirketlerinin mali yeterlilikleri dikkate al›narak Hazine Müsteflarl›¤›nca ç›kar›lacak bir yönetmelikle oluflturulacak havuz taraf›ndan temin edilir. Çevrenin korunmas›ndan anlafl›lmas› gereken, çevresel de¤erlerin ve ekolojik dengenin tahribini, bozulmas›n› ve yok olmas›n› önlemeye, mevcut bozulmalar› gidermeye, çevreyi iyilefltirmeye ve gelifltirmeye, çevre kirlili¤ini önlemeye yönelik çal›flmalar›n bütünlü¤ünün sa¤lanmas›d›r. Bunu teminen, 2872 say›l› Kanunun 13üncü maddesi ile tehlikeli kimyasallar›n üretimi, sat›fl›, depolanmas› kullan›lmas› ve tafl›nmas› faaliyeti ve tehlikeli at›klar›n toplanmas›, tafl›nmas›, geçici ve ara toplanmas›, geri kazan›m›, yeniden kullan›lmas› ve bertaraf› faaliyetinde bulunanlar›n; çevrenin korunmas›na; iyilefltirilmesine ve kirlili¤in önlenmesine iliflkin yükümlülüklere uymalar› gerekli görülmüfl ve müteselsilen sorumlu tutulacaklar› belirtilmifltir. Fiziksel, kimyasal ve/veya biyolojik yönden olumsuz etki yaparak ekolojik denge ile insan ve di¤er canl›lar›n do¤al yap›lar›n›n bozulmas›na neden olan her türlü kimyasal madde ve ürünler, raf›ndan temin edilir. Havuzun yönetim ve iflleyifli ile ilgili usul ve esaslar ayn› yönetmelikle belirlenir. Havuz sigorta ve-veya reasürans havuzu fleklinde oluflturulur. Kamu ad›na havuzda belirli bir pay›n korunmas›na karar verilmesi hususunda Hazine Müsteflarl›¤›n›n ba¤l› bulundu¤u Bakan yetkilidir. Havuzun bafllang›ç giderleri için geri ödenmek üzere Hazine Müsteflarl›¤› bütçesinden avans kulland›r›labilir. Havuzun yükümlülükleri, prim gelirleri ve bunlar›n getirileri, piyasalardan sa¤layaca¤› reasürans ve benzeri kurumlar ve ödeme gücüyle s›n›rl›d›r. tehlikeli kimyasallar, ayn› flekilde etki yapan at›klar ve bu at›klarla kirlenmifl maddeler de tehlikeli at›k olarak tan›mlanmaktad›r. Tehlikeli kimyasallar›n üretimi, sat›fl› depolanmas›, kullan›lmas› ve tafl›nmas› faaliyetleri ile tehlikeli at›klar›n toplanmas›, tafl›nmas›, geçici ve ara toplanmas›, geri kazan›m›, yeniden kullan›lmas› ve bertaraf› faaliyetinde bulunanlar, bu kanun ile getirilen yükümlülükler aç›s›ndan müteselsilen sorumlu tutulmufllard›r. Sorumlular, çevre kanunlar›nda belirtilen mesleki faaliyetleri nedeniyle oluflacak bir kaza sonucu üçüncü flah›slara verebilecekleri zararlara karfl› tehlikeli kimyasal ve tehlikeli at›k mali sorumluluk sigortas› yapt›rmak zorunda olup, faaliyetlerine bafllamadan önce Çevre ve Orman Bakanl›¤›ndan gerekli izni almak zorundad›rlar, sigorta yapt›rma zorunlulu¤una uymayan kurum, kurulufl ve iflletmelere bu faaliyetleri için izin verilmez. Bu kurulufllar mevzuatta öngörülen ar›tma tesislerini veya sistemlerini müstakil veya ortak olarak kurmakla yükümlüdürler. Bu tesis veya sistemler kurulmad›kça ve iflletmeye haz›r hale getirilmedikçe, kurum ve kurulufllar iflletim ve kullan›ma bafllayamayacaklard›r. Mali sorumluluk sigortas› ise, iflleticinin yükümlülükleri aç›s›ndan do¤an zararlar› karfl›layan ayr› bir teminat olacakt›r. Çevre Kanununa göre, zorunlu mali sorumluluk sigortas› sigorta flirketlerinin mali yeterlilikleri dikkate al›narak Hazine Müsteflarl›¤›nca ç›kar›lacak bir yönetmelikle oluflturulacak havuz ta- TEHL‹KEL‹ K‹MYASALLAR Çevre ve Orman Bakanl›¤› Hazine Müsteflarl›¤›n›n uygun görüflünü almak kayd›yla, tehlikeli kimyasallar ve tehlikeli at›klarla ilgili faaliyetlerde bulunanlar›n mali sorumluluk sigortas›n› yapt›rma zorunlulu¤unu, bu sigortaya iliflkin genel flartlar ile tarife ve talimatlar›n yürürlü¤e girmesinden itibaren en çok bir y›l ertelemeye yetkilidir. Her bir sorumlu taraf›ndan yapt›r›lacak mali sorumluluk sigortas›na iliflkin sigorta genel flartlar› Hazine Müsteflarl›¤›nca onaylan›r. Mali Sorumluluk Sigortas› tarife ve talimatlar› Hazine Müsteflarl›¤›n›n ba¤l› oldu¤u Bakan taraf›ndan tespit edilir. Bakan tarifeyi serbest b›rakmaya yetkilidir. 26.4.2006 tarihinde kabul edilen 5491 say›l› kanunla 2872 say›l› Çevre Kanununda de¤ifliklikler yap›lm›fl ve kanunun geçici madde 1 hükmüne göre, bu kanun uyar›nca ilgili bakanl›klar›n görüflü al›nmak suretiyle bakanl›kça ç›kar›lacak yönetmeliklerin bu kanunun yürürlü¤e girmesinden itibaren en geç bir y›l, Hazine Müsteflarl›¤› taraf›ndan tespit edilecek sigorta genel flartlar› ile Hazine Müsteflarl›¤›n›n ba¤l› bulundu¤u Bakan taraf›ndan onaylanacak tarife ve talimatlar›n Kanunun yürürlü¤e girmesinden itibaren gene en geç bir y›l içinde yay›mlanmas› ön görülmüfltür. Kanun, 13.5.2006 tarihli; 26167 say›l› Resmi Gazetede yay›mlanm›fl oldu¤una göre henüz süre dolmam›flt›r. B. Deniz Çevresinin Petrol ve Di¤er Zararl› Maddelerle Kirletilmesi Zararlar›n›n Tazmini Sigortas› Uzun bir zamandan beri petrol ve benzeri di¤er zararl› maddelerin özellikle deniz yoluyla ta- 35 MEVZUAT - SORUNLAR - YARGI KARARLARI fl›nmas›, bu tafl›nma nedeniyle denizin ve k›y›lar›n kirlenmesi yan›nda k›y› tesislerinin petrol ve di¤er zorunlu maddelere iliflkin faaliyetleri ile kirlenmesi konusunda önemli tehditlere maruz kal›nmaktad›r. Bütün önlemlere ra¤men, çarpma, k›r›lma, yang›n, patlama veya di¤er nedenlerle, bu maddeleri tafl›yan gemilerden veya herhangi bir olay sonucu k›y› tesislerinden denize petrol ve di¤er zararl› maddelerin yay›lmas› riski önlenememekte, bu nedenle do¤acak zararlara karfl› baz› önlemler al›nmas› gerekmektedir. Her ne kadar deniz çevresinin petrol ve di¤er zararl› maddelerle kirlenmesinde acil müdahale ve zararlar›n tazmini konusunda ülkemizin de taraf oldu¤u uluslararas› düzenlemeler var ise de, buradaki yükümlülüklerin iç hukuka da yans›t›lmas› zaruri olmaktad›r. Bugüne kadar ülkemiz bo¤azlar›ndan geçen gemilerin veya deniz yetki alanlar›nda meydana gelen olaylar›n neden oldu¤u zararlar›n tazmini konular›nda yaflanan güçlükler bu konuda ayr› bir kanunun haz›rlanmas›n› gerekli k›lm›flt›r. Bu nedenle, deniz çevresinin petrol ve di¤er zararl› maddelerle kirlenmesine acil durumlarda müdahale etmek ve do¤an zararlar›n tazminini sa¤lamak üzere 5312 say›l› kanun ç›kar›lm›flt›r. 3.3.2005 tarihinde kabul edilen ve 11.3.2005 tarihli Resmi Gazetede yay›mlanan kanunla, uygulama alanlar›nda bulunan veya herhangi bir nedenle uygulama alanlar›na girmek isteyen, befl yüz gros ve daha büyük petrol ve di¤er zararl› maddeleri tafl›yan gemiler ile petrol ve di¤er zararl› maddelerle kirlenmeye neden olabilecek faaliyetleri icra eden k›y› tesislerinin sorumluluklar› kanunun kapsam› içine al›nm›flt›r. Kanunla, olay sonucu ortaya ç›kan petrol ve di¤er zararl› maddelerle kirlenmede acil durumlarda müdahale ve tazmin esaslar›n›n belirlenmesi amaçlanm›flt›r. Olay›n meydana gelmesini önlemek üzere al›nan tedbirler kanunun konusu ve amac› d›fl›nda tutulmufltur. Kanun, kanun kapsam›ndaki tüm gemi ve k›y› tesislerinin sorumlu taraflar›n› ki, bunlar gemiler ile k›y› tesislerinin sahipleri, iflletenleri, kaptanlar›, idare edenleri, kirac›lar›, zilyetleri ve garantörleridir, olay›n meydana gelmesinin önlenmesi, olay›n meydana geldi¤i durumlarda ise zarar›n azalt›l- 36 mas›, giderilmesi, s›n›rland›r›lmas› amac›yla haz›rl›kl› olma ve koruyucu önlemler de dahil, uluslar aras› hukukun öngördü¤ü seyir, can, mal ve çevre emniyetinin gerektirdi¤i yükümlülüklere iliflkin tüm tedbirleri almakla yükümlü tutmufltur. GEM‹LERDE SORUMLU TARAF Gemilerde, gemi bafl›na sorumlu taraf yükümlülü¤ünün toplam› ve azami miktar› konusunda Türkiye’nin taraf oldu¤u sözleflme hükümleri sakl›d›r. Uygulama alanlar›na girmek isteyen petrol ve di¤er zararl› maddeleri tafl›yan gemiler, Türkiye’nin taraf oldu¤u uluslararas› sözleflmeler uyar›nca kendilerinden istenen mali sorumluluk belgelerini ilgili makamlara göstereceklerdir. Bu belgeler sigorta olabilece¤i gibi teminat mektubu da olabilecektir. Türkiye’nin taraf oldu¤u uluslararas› sözleflmelerde öngörülen mali sorumluluk garantilerine sahip olmad›klar› belirlenen bu Kanun kapsam›ndaki yabanc› bayrakl› gemilerin, can kurtarma hizmetlerinden kaynaklanacak mücbir sebepler d›fl›nda, Türk iç sular›na veya iç sular d›fl›ndaki bir demir yeri veya liman tesislerine u¤ramak amac›yla Türk karasular›na ve iç sular›na girmesine izin verilmez; girmifl olan gemiler derhal buralardan ç›kart›l›r veya flartlar› sa¤lamas› için en fazla otuz gün süre verilir. Bu süre sonunda flartlar› sa¤lamad›¤› tespit edilen gemiler derhal karasular› d›fl›na ç›kart›l›r. fiartlara uymayan bu Kanun kapsam›ndaki Türk bayrakl› gemiler ise flartlar› sa¤lay›ncaya kadar ba¤lanarak seferden yasaklan›r. Bu durumdaki gemilerin yükü, gemi veya yük sahibince flartlara uygun baflka bir gemiye nakledilir ve mevzuat uyar›nca bertaraf edilmesi gereken yüklerin uygun bir flekilde bertaraf› sa¤lan›r. Çevre kirlili¤inden do¤acak sorumlulu¤a karfl› sigorta yayg›n de¤ildir. Sigorta flirketleri teminat verecekleri bu rizikonun getirece¤i zararlar›n hudut ve flumulunu tespitte zorlanmakta; sözleflme süresi içinde oluflan olaylarla, sözleflme süresinden sonra belirlenen zararlar aras›nda iliflki ve illiyetin kurulmas› sigortan›n geçerlili¤i aç›s›ndan tart›flmal› olmaktad›r. K›y› tesisleri ise, bu Kanun kapsam›ndaki zararlara karfl› mali sorumluluk sigortas› yapt›rmak zorunda tutulmufllard›r. Sigorta yapt›rma zorunlulu¤una uymayan k›y› tesislerinin faaliyetine izin verilmeyecektir. Kanunda; k›y› tesisi, aç›k deniz tesisleri ve boru hatlar› da dahil, k›y›da ve kazaya yak›n bölgelerde, denizlerin petrol ve di¤er zararl› maddelerle kirlenmesine yol açabilecek faaliyetleri icra eden tesis olarak tan›mlanm›flt›r. Kirlenme ise, petrol ve di¤er zararl› maddelerin canl› kaynaklara ve deniz yaflam›na zarar verecek, insan sa¤l›¤› için tehlike oluflturacak, bal›kç›l›k ve denizlerin di¤er yasal amaçlarla kullan›m› da dahil olmak üzere, denizcilik faaliyetlerini, engelleme, deniz suyunun niteli¤ini de¤ifltirme ve ekolojik dengeyi bozma gibi zararl› etkiler do¤uracak flekilde deniz çevresinin kar›flmas›d›r. Bu kar›flman›n, çarp›flma k›r›lma, yang›n, patlama ve di¤er nedenlerle gemilerden veya k›y› tesislerinden kaynaklanmas› ve zarar› ortaya ç›karan veya ortaya ç›kma tehlikesi olan bir durumdan do¤mas› laz›md›r. ZARARDAN DOLAYI SORUMLULUK Zarardan dolay› sorumluluk, Kanun kapsam›na giren gemi ve k›y› tesislerinin sorumlu taraflar›na verilmifl olup, sorumlular uygulama alanlar›nda gemi ve k›y› tesislerinden kaynaklanan olay so- nucu ortaya ç›kan kirlenmenin veya kirlenme tehlikesinin neden oldu¤u temizleme masraflar›n›, koruyucu önlemlere iliflkin masraflar›, canl› kaynaklar ve deniz yaflam›na verilen zararlar›, bozulan çevrenin yeniden oluflturulmas›, toplanan at›klar›n tafl›nmas› ve bertaraf› için yap›lacak masraflar›, geçim için kullan›lan do¤al ve canl› kaynaklarda meydana gelen zararlar›, gelir kay›plar›n›, gelir ve kazanç kapasitelerine verilen zararlar› ve di¤er kamu zararlar›n› tazmin etmekle müteselsilen sorumlu tutulmufllard›r. K›y› tesisleri bu kanun kapsam›ndaki zararlara karfl› mali sorumluluk sigortas› yapt›rmak zorundad›r. Sigorta yapt›rma zorunlulu¤una uymayan k›y› tesislerinin faaliyetine izin verilmeyecektir. Söz konusu zorunlu mali sorumluluk sigortas›n›n, Hazine Müsteflarl›¤›’nca belirlenen sigorta flirketleri taraf›ndan ya da bu flirketlerin kendi aralar›nda kuracaklar› bir havuz taraf›ndan yap›lmas› zorunludur. Bakanl›k, Hazine Müsteflarl›¤›n›n uygun görüflünü almak kayd›yla, k›y› tesislerinin mali sorumluluk sigortas› yapt›rma zorunlulu¤unu, bu sigortaya iliflkin genel flartlar ile tarife ve talimatlar›n yürürlü¤e girmesinden itibaren en çok bir y›l ertelemeye yetkilidir. K›y› tesisleri taraf›ndan yapt›r›lacak mali sorumluluk sigortas›na iliflkin sigorta genel flartlar› Hazine Müsteflarl›¤›’nca onaylan›r. Mali sorumluluk sigortas› tarife ve talimatlar› Hazine Müsteflarl›¤›’n›n ba¤l› oldu¤u Bakan taraf›ndan tespit edilir. Hazine Müsteflarl›¤›’n›n ba¤l› oldu¤u Bakan tarifeyi serbest b›rakmaya yetkili k›l›nm›flt›r. Zararlar›n belirlenmesini teminen Çevre ve Orman Bakanl›¤› temsilcisinin baflkanl›¤›nda; Müsteflarl›k, Sahil Güvenlik Komutanl›¤›, K›y› Emniyeti ve Gemi Kurtarma ‹flletmeleri Genel Müdürlü¤ü ile ilgili valilik ve belediyelerin temsilcilerinden zarar tespit komisyonu oluflturulur. Komisyon gerek görürse, ilgili di¤er kurum ve kurulufllar›n temsilcilerini ve uzmanlar›n› da komisyona ça¤›rabilir. Komisyonun çal›flmalar›na iliflkin usul ve esaslar yönetmelikle belirlenir. Kanunun uygulama alan› olarak; Türkiye’nin iç sular›, karasular›, k›ta sahanl›¤› ve münhas›r ekonomik bölgesinden oluflan deniz yetki alanlar› ile acil durumlarda, bu durumlara müdahale ve zararlar›n tazmini amaçlar›yla s›n›rl› kalmak kayd›y- 37 MEVZUAT - SORUNLAR - YARGI KARARLARI la, Denizcilik Müsteflarl›¤›’n›n Bakanl›k, D›fliflleri Bakanl›¤› ve ilgili di¤er kamu kurum ve kurulufllar›n›n görüfllerini alarak verece¤i karara ba¤l› olarak karasular›n›n ötesindeki aç›k deniz alanlar› gösterilmifltir. Halen, Kanunda sözü edilen K›y› Tesisleri Deniz Kirlili¤i Zorunlu Mali Sorumluluk genel flartlar› Hazine Müsteflarl›¤›’nca haz›rlanmaktad›r. GENEL fiARTLAR Bu genel flartlarla, sigortac›n›n, uygulama alanlar›nda poliçede belirtilen k›y› tesisinden kaynaklanan olay sonucu ortaya ç›kan kirlenmenin veya kirlenme tehlikesinin neden oldu¤u temizleme masraflar›n›, koruyucu önlemlere iliflkin masraflar›, canl› kaynaklar ve deniz yaflam›na verilen zararlar›, bozulan çevrenin yeniden oluflturulmas›, toplanan at›klar›n tafl›nmas› ve bertaraf› için yap›lacak masraflar›, geçim için kullan›lan do¤al ve canl› kaynaklarda meydana gelen zararlar›, üçüncü flah›slar›n yaralanmas› ve ölümünden kaynaklanan zararlar›, gelir kay›plar›n›, gelir ve kazanç kapasitelerine verilen zararlar ile di¤er kamu zararlar›n› poliçede yaz›l› sigorta tutarlar› kadar tazmin etmesi amaçlanm›flt›r. Ancak, 5312 say›l› Kanun ve dolay›s›yla genel flartlar tasla¤›nda teminat alt›na al›nan hususlar tan›m itibari ile yeterli aç›kl›kta de¤ildir. Zarar görenler say› itibariyle önceden görülemeyecek flekilde büyük kitleleri içerecek niceliktedir. Canl› kaynaklar ve deniz yaflam›na verilen zararlar›n nas›l saptanaca¤›, "Bozulan çevrenin yeniden oluflturulmas›n›n" nas›l olaca¤› tart›flma konusudur. Geçim için kullan›lan do¤al ve canl› kaynaklarda meydana gelen zararlarla bunlardaki eksilme, azalmalar›n ve miktar›n zarara baz olacak flekilde nas›l saptanaca¤› belirsizdir. "Gelir kay›plar›, gelir ve kazanç kapasitelerine verilen zararlar ile di¤er kamu zararlar›" gibi hususlar çok genifl kapsaml›d›r, uygulamada sorunlar do¤uracakt›r. Sigortan›n zorunlu olmas› ve istenen teminatlar, sigortac›lar›, endifle verici derecede zor durumda b›rakacak; sigortan›n kapsam› reasürör bulunmas›n› güçlefltirecektir. S‹GORTA YAYGIN DE⁄‹L Aç›k deniz tesisleri ve boru hatlar› için teminat bulmak güç görünmektedir. Bu nedenle, 5312 say›l› kanunda, zarardan dolay› sorumlulu¤a ilifl- 38 kin 6’nc› maddedeki bu genifl anlaml› ibareleri içeren hükmün, aynen haz›rlanacak Genel fiartlara konulmas› halinde bu genel flartlar›n uygulamas›nda sorunlar yaflanaca¤›n› ve baz› hükümlerinin uygulanamayaca¤›n›, düflünüyoruz. Kan›m›zca, genel flartlar öncelikle üçüncü flah›slara verilecek bedeni zararlar ile saptanabilecek maddi zararlar› kapsayacak flekilde düzenlenmeli; özellikle, saptanmas› zor olan; kaza nedeni ile üçüncü flah›slar›n kar kayb›, kira kayb›, gelir kayb›, gelir ve kazanç kapasitelerinin azalmas› fleklindeki dolayl› zararlar›n flimdilik sigortan›n kapsam›n› içinde yeralmas›ndan kaç›n›lmal›d›r. Çevre kirlili¤inin Avrupa Birli¤i’nin 21.4.2004 tarihli, 2004/35 say›l› Direktifi ile gündemde oldu¤u ve 30 Nisan 2010 tarihinde Avrupa Birli¤i Komisyonu taraf›ndan bu konudaki çal›flmalar›n de¤erlendirilece¤i göz önüne al›narak, uygulanabilir bir genel flart düzenlenmesine gidilmelidir, görüflündeyiz. Çevre kirlili¤inden do¤acak sorumlulu¤a karfl› sigorta yayg›n de¤ildir. Sigorta flirketleri teminat verecekleri bu rizikonun getirece¤i zararlar›n hudut ve flumulunu tespitte zorlanmakta; sözleflme süresi içinde oluflan olaylarla, sözleflme süresinden sonra belirlenen zararlar aras›nda iliflki ve illiyetin kurulmas› sigortan›n geçerlili¤i aç›s›ndan tart›flmal› olmaktad›r. Sorumluluk hukuku ve uygulamas›ndaki geliflmeler çevre kirlili¤i rizikosuna karfl› sigortalar›n yayg›nlaflmas›n› sa¤layacakt›r. Bu konuda belirlenmesi gereken hususlardan biri maddi ve bedeni zararlar yan›nda, manevi zararlar›n durumudur. Ülkemizde, genelde, zorunlu sorumluluk sigortalar›nda, manevi zararlar teminat d›fl›d›r. ÇEVRE K‹RL‹L‹⁄‹NDE DURUM YARGITAY KARARI Çevre kirlili¤inde durum nas›ld›r? Yarg›tay Dördüncü Hukuk Dairesinin, Yata¤an Termik Santralinin iflletilmesi nedeniyle ma¤dur olundu¤u yolundaki bir dava sonucunda verdi¤i 11.7.2002 tarihli, 2001-12708 esas, 2002/895 say›l› karar› konuya aç›kl›k getirmektedir. Dava konusu olayda, davac›, Termik Santralin çal›flmas›n›n, kendisine, ailesine ve hemflerilerine üzüntü, endifle ve elem verdi¤ini ileri sürerek, manevi tazminat davas› açm›flt›r. Yerel mahkeme, rara karfl› oy kullanma gerekçesinin bilinmesini faydal› görüyoruz. santral›n, idari yarg›n›n ald›¤› karara ra¤men gereken önlemler al›nmadan çevre kirlili¤ine neden olan faaliyetine devam etti¤ini ve bunun Anayasan›n kiflinin dokunulmazl›¤›na, maddi ve manevi varl›¤›na, sa¤l›k hizmetleri ve çevrenin korunmas›na iliflkin 50nci maddesine ayk›r›l›k oluflturdu¤unu göz önüne alarak, Medeni Kanunun 24 ve Borçlar Kanunun 49uncu maddelerine göre manevi tazminat istenebilece¤i, ancak Borçlar Kanununun 43üncü maddesi dikkate al›narak manevi tazminat talebinin k›smen kabul edilece¤i yolunda karar vermifltir. Dava temyiz edilmifl ve karar› inceleyen Yarg›tay Dördüncü Hukuk Dairesi 11.7.2002 tarihli, 2004/895 say›l› karar›nda; Somut olayda davac›, daval› taraf›ndan meydana getirildi¤ini iddia etti¤i kirli hava nedeni ile rahats›zl›¤a u¤rad›¤›n›, vücut bütünlü¤ünde bir eksilme meydana geldi¤ini kan›tlayamam›flt›r. Esasen dava dilekçesindeki aç›klamalardan, davac›n›n kirli hava nedeniyle kendisi, ailesi ve hemflerileri ad›na endifle duydu¤u ve bu nedenle manevi tazminat istedi¤i anlafl›lmaktad›r. Görüldü¤ü gibi, davac› sa¤l›¤›ndaki somut bir eksilmeye dayanmamaktad›r. Hukuk sistemimiz bu tür bir üzüntünün karfl›lanmas›na imkan vermemektedir. Daval›n›n sebep oldu¤u ileri sürülen kirli hava, davac›n›n sa¤l›¤› yönünden bir tehlike yani bir ihtimal oluflturmufltur. Ancak, yukar›da de¤inildi¤i gibi "ihtimal" tazmin borcunun do¤abilmesi için yeterli olmay›p zarar›n do¤mufl olmas› gerekmektedir." görüflü ile yerel mahkemenin karar›n› bozmufltur. Konunun de¤erlendirilmesi aç›s›ndan, bu konuda ayn› Daire Baflkan›’n›n ka- KARfiI GÖRÜfi Yarg›tay Dördüncü Hukuk Dairesi Baflkan›n›n bu konudaki karfl› görüflünde; "Kifli sa¤l›kl› yaflamak ve do¤an›n sa¤lad›¤› olanaklardan yararlanmak hakk›na sahiptir. Bu halde, kiflinin mutlulu¤undan ve sa¤l›k yaflam›ndan söz edilebilir. Ancak bu halde kifli kendini gelifltirebilir, sa¤l›kl› düflünebilir ve üretici konumuna gelebilir. Kifli bu de¤erleri sa¤l›kl› olmayan bir çevrede elde edemez. Çünkü çevre, insan› etkileyen d›fl koflullar›n bütünüdür. Her canl› varl›k hatta cans›z varl›klar çevredeki fiziksel ve kimyasal ortama göre biçimlenirler, sa¤l›kl› ya da sa¤l›ks›z olurlar. Bunun içindir ki, Stockholm Konferans›’nda; "‹nsan, onurlu ve iyi yaflam sürmeye olanak veren nitelikli bir çevrede, özgürlük, eflitlik ve yeterli yaflam koflullar› temel hakk›na sahiptir." ‹lkesini kabul etmifltir. Bu bildirinin, ba¤lay›c› olmasa da önemli bir belge olarak göz önünde tutulmas› gerekir. Çünkü bütün insanlar, özellikle do¤an›n sa¤lad›¤› olanaklardan yararlanma hakk›na sahiptir. Bu bir çevre hakk›d›r. Bu hakk›n varl›¤› için, yasal düzenlemeye gereksinme bulunmamaktad›r. ‹nsan›n varoluflu ile do¤ada varolan çevre hakk› da varl›k kazanmaktad›r. Çevre hakk›n›n varl›¤›, insan haklar›n›n temelini oluflturur. ‹nsan›n, de¤erine, onuruna ve geliflmesine engel teflkil etmeyecek bir çevrede yaflamas›, yaflam›n vazgeçilmez bir unsurudur. Böyle bir olumsuzlu¤un, kiflinin ruhsal fiziki ve bedensel bütünlü¤ünü bozaca¤› do¤ald›r. Davac›n›n ayn› çevrede yaflad›¤›, oturma yerinin ve iflinin ayn› kentte oldu¤u, bu kentin de daval›n›n eylemi nedeniyle kirletildi¤i aç›kt›r. Böyle bir durumda davac›n›n zarar görmedi¤ini, hatta, yaflam›nda, verimli çal›flmas›nda ruh dengesinde bir olumsuzlu¤un bulunmad›¤› söylenemez. Bu denli aç›k bir olguyu davac›n›n kan›tlamas› da gerekmez. Bu olgu, termik santralin çevreyi kirletti¤i ve bu kirlili¤in de ürün, kifli ve çevre üzerindeki olumsuz etkisidir."gerekçesi ile karar kat›lmam›flt›r. Geliflece¤inden flüphe etmedi¤imiz sorumluluk hukuku ile anlay›fl›n da bu yolda de¤iflece¤ine inan›yoruz. ■ 39 E⁄‹T‹M Türk Sigorta Enstitüsü Vakf› Diploma Töreni TSEV, e¤itim faaliyetlerini "sertifika" seviyesinde yürütmektedir. Ancak e¤itimin içeri¤i incelendi¤inde, bunun "yüksek lisans e¤itimi" veren kurumlarda uygulanan müfredat program›ndan farkl› olmad›¤›, hatta Bankassurance, E-Sigortac›l›k gibi baz› belirgin art›lar tafl›d›¤› görülmektedir. Ergin GED‹Z TSEV Müdürü umhuriyetin kurulmas›ndan hemen sonra, ülkemizde faaliyet gösteren sigortac›lar›n kurmufl oldu¤u "Sigortac›lar Kulübü" yerini 1927 y›l›nda kurulan "Sigortac›lar Cemiyeti Dairei Merkeziyesi" ne b›rakm›fl, bu kurulufl daha sonra 1959 y›l›nda "Sigorta ve Reasürans fiirketleri Birli¤i" ve 1975 y›l›nda da "Türkiye Sigorta ve Reasürans fiirketleri Birli¤i" ad›n› alm›flt›r. Özellikle son 50 y›lda dinamizm kazanan Sigortac›l›k faaliyetlerinin do¤urdu¤u ihtiyaçlar, konuyla ilgili kurumlar›n görev ve yetki alanlar›n› geniflleterek yeniden yap›lanmalar›n› beraberinde getirmifltir. Bu amaçla yap›lan çal›flmalar sonucu Birli¤in misyonu belirlenirken; - Sigortac›l›k mesle¤inin ve sigortac›l›k hizmetlerinin geliflmesi - Sigortac›l›k mesle¤inin gelifltirilmesi amac›na yönelik kurulufllar kurulmas›, e¤itim faaliyetlerinde bulunulmas› konular›na yer verilmifl ve sektör C 40 insan kayna¤› kalitesinin art›r›lmas› yönünde e¤itim hizmetlerini organize etmek amac›yla "araflt›rma ve bilgi üretmek", "birli¤in temel görevlerinden" biri olarak benimsenmifltir. Esas itibariyle bütün geliflmifl ülkelerde meslek içi e¤itim bütünüyle, kamu yarar› ifllevi tafl›yan meslek birliklerinin denetim ve gözetiminde yürütülmektedir. Kuruldu¤u y›ldan beri sigortac›l›k sektörü yarar›na pek çok misyonu ve bu arada e¤itim faaliyetlerini temel görevleri içinde gören Milli Reasürans T.A.fi. ile Türkiye Sigorta ve Reasürans fiirketleri Birli¤i, ayn› amaca uygun olarak güçlerini birlefltirerek, 1970 y›l›nda "Türk Sigorta Enstitüsü Vakf›"n›n temelini atm›fllard›r. VAKIF 1970’DE KURULDU Türk Sigorta Enstitüsü Vakf› 1970 y›l›nda Milli Reasürans T.A.fi. ile Türkiye Sigorta ve Reasürans fiirketleri Birli¤i taraf›ndan ortak paylarla ve vak›f statüsünde kurulmufltur. Amac› k›saca Türk Sigorta Endüstrisi’nin geliflmesine katk›da bulunmak, bunun için seminerler düzenlemek, meslek içi kurslar açmak, meslek içi e¤itim faaliyetlerinde bulunmak, inceleme araflt›rma yapmak, burs vermek ve yay›nlar yapmak fleklinde Ö¤renciler ders dinlerken. belirlenmifl ve kuruluflu 8 sinde e¤itim veren 3 üniOcak 1972 tarih ve versite mevcuttur. Yük11866 S.Resmi Gazesek Lisans E¤itimi veren te’de ilan edilmifltir. EnstiEnstitü say›s› ise 1’dir. tü’nün Genel Kurulu ortaklar›n›n temsilcilerinENST‹TÜ’NÜN den oluflur. Yönetim KuE⁄‹T‹M FAAL‹YETLER‹ rulu; ortaklar›n ikifler, siTürk Sigorta Enstitügortac›l›k tedrisat› yapan sü’ne gelince, Enstitü bir üniversiteden 1, Hazie¤itim faaliyetlerini "sertine Müsteflarl›¤›’ndan ve fika" seviyesinde yürütTSEV Genel Müdürü Ergin Gediz (ayakta) ve Faruk Ömrüuzak. sektör ad›na Genel Kurul mektedir. Ancak e¤itimin taraf›ndan gösterilecek içeri¤i incelendi¤inde, adaylardan 1 kifli olmak bunun "yüksek lisans e¤ikaydiyle üçer y›l görev timi" veren kurumlarda yapmak üzere seçilecek uygulanan müfredat toplam 7 kifliden meydaprogram›ndan farkl› olna gelir. Türk Sigorta Ensmad›¤›, hatta Bankassutitüsü Vakf›’n›n denetçirance, E-Sigortac›l›k gibi leri de ortaklar›n adaylabaz› belirgin art›lar tafl›d›r› aras›ndan seçilmekte ¤› görülmektedir. Türk SiEnstitüyü bitirip diplomalar›n› alanlar toplu halde. ve bu görevler fahri olagorta Enstitüsü esas olarak sürdürülmektedir. rak dünyaca maruf Chartered Insurance InstiÜlkemizde 80’li y›llardan sonra geliflmeye tute taraf›ndan sigorta uygulay›c›lar› için haz›rbafllayan sigortac›l›k faaliyetlerine paralel ola- lanm›fl CIP (Certificate of Insurance Practicirak bu konuda e¤itim-ö¤retim veren kurumlar›n oners) program›n›n Türk Sigorta Sektörüne uyarsay›s›nda art›fl gözlenmektedir. Bunlardan çeflitli lanm›fl, befl üniversite ö¤retim görevlisinden oluillerde iki y›ll›k önlisans e¤itimi veren meslek yük- flan Dan›flma Kurulu taraf›ndan onaylanan ve sek okullar›n›n say›s› 31’e ulaflm›flt›r. Lisans seviye- her y›l günün ihtiyaçlar› çerçevesinde Yönetim 41 E⁄‹T‹M 42 Kurulu’nun revize etti¤i k›salt›lm›fl sertifika program›n› uygulamaktad›r. Daha önce 2 y›ll›k programlar halinde uygulanan e¤itim, günümüzde Ekim ve Haziran aylar› aras›nda, haftada 3 yar›m gün olmak üzere 9 aya yay›lan bir y›ll›k programa dönüfltürülmüfltür. Kat›l›mc›lara ilk yar›y›l, Sigortaya Girifl ve Sigortan›n Temel Prensipleri, genel Hukuk ve Sigorta Hukuku, Uygulamal› Sigorta ‹flletmecili¤i, Sigorta Pazarlamas›, Genel Muhasebe, Ekonomi ‹statistik ve Reasürans konular›ndan oluflan bir ortak e¤itim verilmekte, ikinci yar›y›l ise, Yang›n ve Mühendislik Sigortalar›, Kaza Sigortalar›, Nakliyat Sigortalar›, Hayat ve Sa¤l›k Sigortalar›, Sigorta Muhasebesi konular›nda branfl e¤itimi verilmektedir. Ayr›ca Tar›m Sigortalar›nda geliflim göz önüne al›narak, bu konuda duyulacak ihtiyac› gidermek üzere "Tar›m Sigortalar›" ile ilgili branfl program› da haz›rlanm›flt›r. Kat›l›mc›lara ortak ve branfl e¤itimi olarak toplam 300 saat ders verilmektedir. d›r. Enstitümüz, bu burslar› kazanan ö¤rencilerinin pasaport, vize, yol ücretleri ve oradaki ikamet giderlerini makul ölçüler içinde karfl›lamaktad›r. Türk Sigorta Enstitüsü Vakf›, kâr gayesi güden ticari bir iflletme de¤ildir. ‹lanen 3. flah›slar› davet ederek e¤itim yapmaz. Faaliyet giderlerini sadece sektöre mensup kat›l›mc›lar›n kifli bafl›na yapm›fl olduklar› ba¤›fllar›ndan karfl›lar. E⁄‹T‹M KADROSU E¤itim kadrosu, üniversitelerden gelen doçent ve profesörlerden oluflan ö¤retim üyeleri ile konular›nda uzman sektör çal›flanlar›m›zdan oluflmaktad›r. Sigorta sektöründe çal›flanlar (flirket çal›flanlar›, acenteler, brokerler, eksperler) e¤itim programlar›na kat›labilirler. Ayr›ca, devlet kurumlar›n›n sigortac›l›k departmanlar›n›n özel ve bünyelerine uygun e¤itim talepleri ve yine sigorta flirketlerinin özel e¤itim talepleri Enstitü taraf›ndan karfl›lanmaktad›r. Haziran 2006 tarihi itibariyle tamamlanan 23. E¤itim Dönemi sonunda Enstitü’den mezun olanlar›n say›s› 2604’ e ulaflm›flt›r. fiirket çal›flan›, acente ayr›m› yap›lmaks›z›n Enstitü’yü dereceyle bitirenler aras›ndan Münich Re Group taraf›ndan her y›l yabanc› dil (‹ngilizce) bilen bir ö¤renciye 2 haftay› aflan k›sa süreli bir yurtd›fl› bursu tahsis edilmektedir. Enstitümüzde yürütülen e¤itim faaliyetinin yeterli bulunmas›n›n bir sonucu olarak ve artan destek mahiyetinde Swiss Reinsurance fiirketi yürütmekte oldu¤u SITC Kurslar›ndan birinde 2006/7 y›l›ndan itibaren baflar›l› ö¤rencilerimizden birine yer tahsis etmeye karar vermifl bulunmakta- S‹GORTA EKSPERL‹⁄‹ E⁄‹T‹M PROGRAMI Sertifika Program›n›n d›fl›nda Türk Sigorta Enstitüsü di¤er mesleki e¤itim faaliyetleri içinde de yer alm›flt›r. Son olarak Hazine Müsteflarl›¤›’n›n talebine uygun olarak, ‹stanbul Üniversitesi ile iflbirli¤i içinde "Sigorta Eksperli¤i E¤itim Program›" Enstitü taraf›ndan düzenlenmifltir. Enstitü, Wharton Üniversitesi taraf›ndan Aktüarya Enstitüsü’nün Ortado¤u Referans Merkezi ilan edilmifl ve özel olarak gönderilen kitaplarla donat›lm›flt›r. Türk Sigorta Enstitüsü do¤al olarak kendisine baflvurarak referans isteyen e¤itim kurumlar›n›n müfredat taleplerini karfl›lamaktad›r. Yard›mc› yay›nlar ad› alt›nda derlenmifl bulunan temel ve ayr›nt›l› sigortac›l›k bilgileri sigortac›l›k meslek okullar›nda, ön lisans, lisans ve lisans üstü programlar›nda ders notu olarak kullan›lmaktad›r. Zengin kütüphanesi ile ö¤renci ve araflt›rmac›lar›n merkezi halinde bulunan Enstitü, son 10 y›lda telif ve tercüme olarak sektöre 68 temel sigortac›l›k eseri kazand›rm›flt›r. Ayr›ca, güncel konularla ilgili ulusal ve uluslar aras› kat›l›mc›lar›n katk›lar›yla panel ve seminerler düzenlemektedir. Örne¤in Türk sigortac›l›k sektörü için yaflamsal yarar› olan Teknik Karl›l›kta Doç. Dr. Cem Dikmen ve ö¤rencileri. Hasar Yükünün Azalt›lmas› konusu ilk aflamada ‹kame Yerine Restorasyon bafll›¤› alt›nda bir seminer konusu yap›lm›fl, St. Gallen Üniversitesi’nin bize gönderdi¤i, "Hasar Yönetiminin Sigorta ‹flletmelerinde Stratejik Baflar› Faktörü" olarak inceleyen ilginç araflt›rmas› çevrilmeye bafllanm›flt›r. Türk Sigorta Enstitüsü yard›mc› yay›nlar›ndan örnekler: TSEV 1-Sigortaya Girifl ve Temel Bilgiler "‹ngiltere’de Sigortan›n Genel Prensipleri ve Uygulamalar› Hakk›nda Özet Bilgiler" Prof. Dr. Gordon Dickson, Mlitt, PhD, FCII / John Steele, BA, FCII Çev: Ergin Gediz TSEV 3-Hayat Sigortalar›nda Sigorta ‹flletmecili¤inin Esaslar› L.D.J. Kirianoff Çev: Ergin Gediz TSEV 7-Muhtelif Branfllarda Hasarla ‹lgili Uygulama Notlar› Derleyen: Dinçer Ünsal TSEV 8-‹ngiltere’de Temel Reasürans Kavramlar› ve Uygulamalar› Hakk›nda Rehber Bilgiler The Insurance Industry Training Council Çev: Ergin Gediz TSEV 9-Nakliyat Tekne Klozlar› ‹le ‹lgili Yeni De¤ifliklik Teklifleri Mr. Eric V.C. Alexander A.C.I.I. Londra Çev: Ergin Gediz TSEV 10-Nakliyat Sigortalar›nda Tekne Hasarlar› ve Yeni Enstitü Müddet Klozlar›n›n Etkisi Mr. Joe Balls, Nicholson Leslie Grubu Londra, Çev: Ergin Gediz TSEV 20-Sorumluluk Sigortalar› Uygulamalar› Colin Smyth, F.C.I.I. The Chartered Insurance Institute 1991 Çev: Ergin Gediz TSEV 35-Özel Hastal›k Sigortalar› II Hans Moser Özel Sigorta Bilgileri 42 Kitap, 1. Bas›m 1994, Gabler Yay›nevi, Çev: Ergin Gediz TSEV 66-Sigorta Pazarlamas› Derleyen: Ergin GED‹Z Chartered Insurance Institute K.W.Irons 1991 S‹GORTA ARACILARI E⁄‹T‹M PROGRAMI Di¤er taraftan, sektörde duyulan ihtiyaç ve benzeri uygulamalar çerçevesinde son olarak sigorta arac›lar›na yönelik "Sigorta Arac›lar› E¤itim Program›" haz›rlanm›flt›r. Sektörün genel yap›s›, Hukuk, ‹letiflim ve Müflteri ‹liflkileri, Sigorta Pazarlamas›, Risk ve Risk Yönetimi, Muhasebe, Bilgi ‹fllem konular› ile Branfl E¤itiminden oluflan toplam 90 saatlik e¤itim program›n›n ilgili kurullar›n onay›ndan geçmesiyle uygulamaya konulmas› planlanm›flt›r. 36 y›ldan beri de¤eri yurt içinde ve d›fl›nda giderek artan ve kabul gören, Türk Sigortac›l›k Sektörünün gereklerine uyarlanm›fl meslek içi sertifika e¤itimi veren ve oluflturdu¤u genifl kütüphanesi ile sigorta ile ilgili her kesime yarar sa¤layan Türk Sigorta Enstitüsü 4 kiflilik kadrosu ile üstün hizmet anlay›fl›n› sürdürmektedir. ■ Ö¤rencilerin dinlenme salonu. TSEV kitapl›¤›. 43 S‹GORTA ‹STAT‹ST‹KLER‹ Sigorta sektöründe faaliyet gösteren acentelerin say›lar›na iliflkin istatistikler Erdinç YURTSEVEN TSRfiB Genel Sekreter Yard›mc›s› erek ülkemizde gerekse di¤er ülkelerde sigorta ürünlerinin tüketicilere ulaflt›r›lmas›nda kullan›lan en yayg›n da¤›t›m kanal› acentelerdir. Ülkemizde, özellikle hayat d›fl› branfllardaki prim üretiminin oldukça büyük bir k›sm› sigorta acenteleri taraf›ndan gerçeklefltirilmektedir. Afla¤›daki tabloda, acentelerin 2001-2005 döneminde hayat d›fl› branfllar, hayat branfl› ve toplam prim üretimi içerisindeki paylar› verilmektedir. Tablodan da görülece¤i üzere, acentele- G Prim Üretimi ‹çinde Acentelerin Pay› 80.00 % Yüzde 60.00 % 40.00 % 20.00 % 0.00 % 2001 2002 2003 2004 2005 Hayat D›fl› 69.39% 69.27% 69.23% 68.36% 70.85% Hayat 48.50% 43.94% 37.92% 35.88% 33.13% Toplam 65.56% 64.61% 62.76% 63.64% 64.75% Y›llar Hayat D›fl› Hayat Toplam Kaynak: Türkiye’de Sigorta ve Bireysel Emeklilik Faaliyetleri Hakk›nda Rapor, Sigorta Denetleme Kurulu 44 rin hayat d›fl› branfllara ait prim üretimi içerisindeki pay› %70 civar›nda iken, hayat branfl›nda %33 olarak gerçekleflmifltir. Toplam prim üretimine bak›ld›¤›nda ise bu pay›n %65’ler civar›nda oldu¤u görülmektedir. Çal›flmam›z, sektör prim üretiminin yaklafl›k %65’ini gerçeklefltiren acentelerin say›lar› ile ilgili istatistiki bilgilerin verilmesi amac›n› tafl›maktad›r. Bu amaçla, ilk önce acente say›lar›n›n ne flekilde belirlendi¤i ile ilgili bir aç›klamaya yer verilmifl daha sonrada acenteler, sadece hayat d›fl› branfllarda çal›flanlar, sadece hayat branfl›nda çal›flanlar ve hem hayat hem de hayat d›fl› branfllarda ayn› anda faaliyet gösterenler olarak üç kategoriye ayr›larak incelenmifltir. 1. HAYAT DIfiI BRANfiLARDA ÇALIfiAN YETK‹L‹ ACENTELER S‹C‹L‹ 7397 say›l› Sigorta Murakabe Kanunu’nun 9 uncu maddesinin 6 ›nc› f›kras›, "Sigorta flirketleri sözleflme yapma ve prim tahsil etme yetkisi verdikleri acentelerini, yetkilerin kapsam ve s›n›r›n›n ticaret siciline tescil tarihinden itibaren on befl gün içinde Sicile kaydedilmek üzere Birli¤e bildirmek zorundad›rlar." hükmünü amirdir. Bu hükmün gere¤inin yerine getirilmesini teminen sigorta flirketleri yetkilileri ile 05.01.1995 tarihinde bir toplant› yap›lm›fl, bu toplant›y› müteakiben de Yetkili Acenteler Sicili tutulmaya bafllanm›flt›r. 01.01.1996 tarihinden itibaren Yetkili Acenteler Sicili Formu kullan›lmaya bafllanm›flt›r. Tablo1 Bölgeler Marmara Ege ‹ç Anadolu Akdeniz Güneydo¤u Anadolu Do¤u Anadolu Karadeniz Toplam Sadece Hayat D›fl› Toplam ‹çindeki Pay› (%) 3.665 1.378 1.569 1.210 405 499 861 9.587 38.23 14.37 16.37 12.62 4.22 5.20 8.98 100.00 Sadece Hayat Toplam ‹çindeki Pay› (%) Hayat D›fl› ve Hayat Birlikte Toplam ‹çindeki Pay› (%) Genel Toplam Toplam ‹çindeki Pay› (%) 498 87 137 96 13 9 34 874 56.98 9.95 15.68 10.98 1.49 1.03 3.89 100.00 1.390 295 364 237 48 58 129 2.521 55.14 11.70 14.44 9.40 1.90 2.30 5.12 100.00 5.553 1.760 2.070 1.543 466 566 1.024 12.982 42.77 13.56 15.95 11.89 3.59 4.36 7.89 100.00 Birlik’te geçmifl dönemde acente takiplerinin sadece sicil numaras› üzerinden yap›lmas› ve her acenteye çal›flt›¤› her flirket için ayr› bir sicil numaras› verilmesi nedeniyle acente say›lar›n›n tespitinde zorluk yaflanm›fl ve bu say›lar›n do¤ru olarak tespit edilememesi gibi bir sonuç ortaya ç›km›flt›r. Ayr›ca, flirketler taraf›ndan acente kay›tlar›nda daha sonra yap›lan de¤ifliklikler (acentenin feshedilip tekrar aç›lmas›, adres ve yetki de¤ifliklikleri gibi) ile bildirim aflamas›ndaki aksamalar, kullan›lan veritaban›n›n zaman içerisinde bozulmas›na neden olmufltur. Yukar›da belirtilen olumsuzluklar›n giderilmesi amac›yla, "TSRSB E-Kurum Projesi" kapsam›nda Birlik nezdinde tutulan "Yetkili Acenteler Sicili"ne iliflkin verilerin flirketler taraf›ndan portal üzerinden gönderilmesi kararlaflt›r›lm›fl ve bu amaçla bir veri deseni haz›rlanm›flt›r. Sistem, acentelerin vergi kimlik numaralar› üzerine kurulmufl olup birden fazla flirketle çal›flan acenteler nedeniyle oluflabilecek mükerrer acente say›s› yerine gerçek acente say›s›na ulafl›lmas›na olanak sa¤lam›flt›r. Sistemin oluflturulmas› s›ras›nda, ilk aflamada kullan›lan yaz›l›mda yaflanan sorunlar›n giderilmesini teminen flirketlerden 01.09.2005 tarihi itibariyle faal tüm acentelerinin listesinin 15.09.2005 tarihine kadar gönderilmesi istenmifltir. ‹kinci aflamada ise 01.09.2005 tarihinden itibaren, yeni acente kay›tlar›n›n, ticaret sicil gazetesi ilan›ndan en geç 15 gün, de¤ifliklik ve fesih kay›tlar›n›n ise en geç yedi gün içinde portalda yer alan acente sicil flablonuna uygun flekilde veri transferi yöntemiyle Birli¤imize bildirilmesi talep edilmifltir. ‹lk defa uygulanmas› sebebiyle veri yüklemelerinde bir tak›m problemler yaflanmas›na ra¤men flirketlerle görüflülerek sorunlar giderilmifl ve 16 Ocak 2006 tarihi itibariyle sistem istenen flekilde çal›fl›r hale gelmifltir. 2. HAYAT fi‹RKETLER‹N‹N ACENTELER‹ Mevzuat›n sadece yetkili acentelere ait sicil tutulmas›n› zorunlu k›lmas›, hayat branfl›nda çal›flan acentelerin ise mevzuatta tan›mlanan flekilde yetkili acente olmamalar› nedeniyle bu acentelere iliflkin bilgilerin gönderimi zorunlu olmamas›na ra¤men sektördeki veri ihtiyac›na yönelik olarak proje kapsam›nda hayat flirketlerinden de ayn› bilgiler istenerek veri taban›na yüklenmifltir. 3. ACENTE SAYILARI a) Co¤rafi Bölgelere Göre Yeni oluflturulan veri taban›ndaki bilgilerden faydalan›larak 14 Temmuz 2006 tarihi itibariyle haz›rlanan hayat d›fl› branfllarda çal›flan yetkili acenteler ile hayat flirketlerinin acentelerine ait veriler Tablo1’de sunulmufltur. En fazla nüfus yo¤unlu¤unun yafland›¤› bölge olan Marmara Bölgesi tüm kategorilerde acente say›s›n›n en fazla oldu¤u bölgedir. Marmara Bölgesinden sonra en fazla acente ‹ç Anadolu Bölgesinde faaliyet göstermektedir. Marmara Bölgesinde 5.553, ‹ç Anadolu Bölgesinde ise 2.070 adet acente bulunmaktad›r. Güneydo¤u Anadolu Bölge- 45 S‹GORTA ‹STAT‹ST‹KLER‹ 1 Sadece Hayat Toplam ‹çindeki Pay› (%) Hayat D›fl› ve Hayat Birlikte Toplam ‹çindeki Pay› (%) Genel Toplam Toplam ‹çindeki Pay› (%) 4 23 1 7 2 433 15 7 3 3 498 0.80 4.62 0.20 1.41 0.40 86.95 3.01 1.41 0.60 0.60 100.00 29 97 3 8 7 1.139 5 43 24 30 5 1.390 2.09 6.98 0.22 0.58 0.50 81.94 0.36 3.09 1.73 2.16 0.36 100.00 188 546 30 86 74 4.075 59 224 117 121 33 5.553 3.39 9.83 0.54 1.55 1.33 73.38 1.06 4.03 2.11 2.18 0.59 100.00 Toplam ‹çindeki Pay› (%) Sadece Hayat Toplam ‹çindeki Pay› (%) Hayat D›fl› ve Hayat Birlikte Toplam ‹çindeki Pay› (%) Genel Toplam Toplam ‹çindeki Pay› (%) 79 119 121 696 60 128 133 42 1.378 5.73 8.64 8.78 50.51 4.35 9.29 9.65 3.05 100.00 3 3 1 64 3 5 5 3 87 3.45 3.45 1.15 73.56 3.45 5.75 5.75 3.45 100.00 9 14 28 175 8 16 42 3 295 3.05 4.75 9.49 59.32 2.71 5.42 14.24 1.02 100.00 91 136 150 935 71 149 180 48 1.760 5.17 7.73 8.52 53.13 4.03 8.47 10.23 2.73 100.00 Sadece Hayat D›fl› Toplam ‹çindeki Pay› (%) Sadece Hayat Toplam ‹çindeki Pay› (%) Hayat D›fl› ve Hayat Birlikte Toplam ‹çindeki Pay› (%) Genel Toplam Toplam ‹çindeki Pay› (%) 23 869 26 100 24 132 28 33 167 44 18 62 43 1.569 1.47 55.39 1.66 6.37 1.53 8.41 1.78 2.10 10.64 2.80 1.15 3.95 2.74 100.00 121 2 2 2 4 1 3 1 1 137 88.32 1.46 1.46 1.46 2.92 0.73 2.19 0.73 0.73 100.00 6 271 3 16 3 16 3 2 26 2 3 9 4 364 1.65 74.45 0.82 4.40 0.82 4.40 0.82 0.55 7.14 0.55 0.82 2.47 1.10 100.00 29 1.261 31 118 27 150 31 35 197 47 24 72 48 2.070 1.40 60.92 1.50 5.70 1.30 7.25 1.50 1.69 9.52 2.27 1.16 3.48 2.32 100.00 Sadece Hayat D›fl› Toplam ‹çindeki Pay› (%) 155 426 26 71 65 2.503 54 166 86 88 25 3.665 4.23 11.62 0.71 1.94 1.77 68.29 1.47 4.53 2.35 2.40 0.68 100.00 Ege Bölgesi Sadece Hayat D›fl› Afyon Ayd›n Denizli ‹zmir Kütahya Manisa Mu¤la Uflak Toplam Marmara Bölgesi Bal›kesir Bursa Bilecik Çanakkale Edirne ‹stanbul K›rklareli Kocaeli Sakarya Tekirda¤ Yalova Toplam 2 3 iç Anadolu Bölgesi Aksaray Ankara Çank›r› Eskiflehir Karaman Kayseri K›r›kkale K›rflehir Konya Nevflehir Ni¤de Sivas Yozgat Toplam 46 ‹llere göre toplam acente say›s› s›ralamas›na bak›ld›¤›nda ‹stanbul’un 4.075 acente ile ilk s›ray› ald›¤› Ankara’n›n 1.261 ve ‹zmir’in ise 935 acente ile ‹stanbul’u takip etti¤i görülmektedir. Tüm acentelerin yüzde 48’i bu üç büyük ilimizde faaliyet göstermektedir. Bu illerimiz hem toplamda hem de kategoriler baz›nda ayn› s›ralamaya sahiptirler. si 466 acente ile en az acenteye sahip bölgemizdir. Sadece hayat d›fl›, sadece hayat ve hem hayat d›fl› hem de hayat branfllar› baz›nda kategoriler itibariyle bak›ld›¤›nda da bölge s›ralamas› de¤iflmemektedir. b) ‹llere Göre 1’den 7’ye kadar olan tablolarda ise co¤rafi bölgelerde yer alan iller baz›nda acente say›lar› yer almaktad›r. ‹llere göre toplam acente say›s› s›ralamas›na bak›ld›¤›nda ‹stanbul’un 4.075 acente ile ilk s›ray› ald›¤› Ankara’n›n 1.261 ve ‹zmir’in ise 935 acente ile ‹stanbul’u takip etti¤i görülmektedir. Tüm acentelerin yüzde 48’i bu üç büyük ilimizde faaliyet göstermektedir. Bu illerimiz hem toplamda hem de kategoriler 4 Akdeniz Bölgesi Adana Antalya Burdur Hatay Isparta ‹çel Kahramanmarafl Osmaniye Toplam Sadece Hayat D›fl› Toplam ‹çindeki Pay› (%) 269 372 52 140 68 202 74 33 1.210 22.23 30.74 4.30 11.57 5.62 16.69 6.12 2.73 100.00 Sadece Hayat Toplam ‹çindeki Pay› (%) Hayat D›fl› ve Hayat Birlikte Toplam ‹çindeki Pay› (%) Genel Toplam Toplam ‹çindeki Pay› (%) 35 31 1 4 1 21 3 96 36.46 32.29 1.04 4.17 1.04 21.88 3.13 100.00 42 106 8 24 5 40 4 8 237 17.72 44.73 3.38 10.13 2.11 16.88 1.69 3.38 100.00 346 509 61 168 74 263 78 44 1.543 22.42 32.99 3.95 10.89 4.80 17.04 5.06 2.85 100.00 47 S‹GORTA ‹STAT‹ST‹KLER‹ baz›nda ayn› s›ralamaya sahiptirler. En az acentenin bulundu¤u illerimiz ise s›ras›yla 9’ar adet acente ile Bayburt ve Ardahan, 8’er adet acente ile Hakkari ve 6 adet acente ile Tunceli’dir. Bu çal›flman›n ortaya ç›kard›¤› ilginç bir sonuç da, Güneydo¤u Anadolu Bölgesi’nde iki (Kilis ve Siirt), Do¤u Anadolu Bölgesi’nde dört (Ardahan, Bitlis, I¤d›r, fi›rnak), Karadeniz Bölgesi’nde de iki (Bart›n, Bayburt) ilimizde hayat branfl›nda çal›flan acentenin bulunmamas›d›r. 4. ACENTELER‹N ÇALIfiTIKLARI fi‹RKET SAYISI Mevcut sistemin getirdi¤i yeniliklerden bir tanesi de acentelerin kaç flirketle çal›flt›klar›na iliflkin verilere ulaflma imkan›n› sa¤lamas›d›r. Acentelerin çal›flt›klar› flirket say›lar› aç›s›ndan bak›ld›¤›nda afla¤›daki tablo ortaya ç›kmaktad›r. Toplam acente say›s›n›n büyük bir bölümünü oluflturmakta olan sadece hayat d›fl› branfllarda çal›flan yetkili acentelerin % 88.87’si tek flirketle, % 8.95’i iki flirketle, 5 Güney Do¤u Anadolu Bölgesi Ad›yaman Batman Diyarbak›r Gaziantep Kilis Mardin Siirt fianl›urfa Toplam Sadece Hayat Toplam ‹çindeki Pay› (%) Hayat D›fl› ve Hayat Birlikte Toplam ‹çindeki Pay› (%) Genel Toplam Toplam ‹çindeki Pay› (%) 1 1 9 2 13 7.69 7.69 69.23 15.38 100.00 5 3 10 23 4 3 48 10.42 6.25 20.83 47.92 8.33 6.25 100.00 50 32 79 159 11 46 16 73 466 10.73 6.87 16.95 34.12 2.36 9.87 3.43 15.67 100.00 Toplam ‹çindeki Pay› (%) Sadece Hayat Toplam ‹çindeki Pay› (%) Hayat D›fl› ve Hayat Birlikte Toplam ‹çindeki Pay› (%) Genel Toplam Toplam ‹çindeki Pay› (%) 4.61 1.80 1.60 4.01 12.22 5.81 14.83 1.40 4.21 3.01 15.63 2.61 3.61 14.43 1.00 9.22 100.00 1 2 3 2 1 9 11.11 22.22 33.33 22.22 11.11 100.00 2 3 9 3 8 1 3 13 2 7 1 6 58 3.45 5.17 15.52 5.17 13.79 1.72 5.17 22.41 3.45 12.07 1.72 10.34 100.00 25 9 12 20 72 32 85 8 21 18 91 15 18 81 6 53 566 4.42 1.59 2.12 3.53 12.72 5.65 15.02 1.41 3.71 3.18 16.08 2.65 3.18 14.31 1.06 9.36 100.00 Sadece Hayat D›fl› Toplam ‹çindeki Pay› (%) 45 28 68 127 11 42 16 68 405 11.11 6.91 16.79 31.36 2.72 10.37 3.95 16.79 100.00 Sadece Hayat D›fl› 23 9 8 20 61 29 74 7 21 15 78 13 18 72 5 46 499 6 Do¤u Anadolu Bölgesi A¤r› Ardahan Bingöl Bitlis Elaz›¤ Erzincan Erzurum Hakkari I¤d›r Kars Malatya Mufl fi›rnak Tokat Tunceli Van Toplam 48 % 2.18’i ise 3 ve daha fazla flirketle çal›flmaktad›r. Sadece hayat branfl›nda çal›flan acentelerin ise % 98.28’i tek flirketle, % 1.49’u iki flirketle, % 0.23’ü ise üç flirketle çal›flmaktad›r. Hem hayat d›fl› branfllarda hem de hayat branfl›nda çal›flan acentelerin % 75.37’si iki flirketle, % 14.68’i üç flirketle ve % 9.96’s› ise 4 ve daha fazla flirketle çal›flmaktad›r. Bu verilerden elde edilen toplam acente say›s›ndan yola ç›karak sektörümüzde faaliyet gösteren acentelerin % 72.25’inin tek flirketle, % 21.34’ünün iki flirketle, % 6.41’inin ise 3 ve daha fazla flirketle çal›flt›¤› anlafl›lmaktad›r. Bu verilerden ç›kar›lan en önemli sonuç, Türk Sigorta Sektöründe faaliyet gösteren acentelerin büyük ço¤unlu¤unun sadece bir flirketin acenteli¤ini yapmakta oldu¤udur. ■ 7 Karadeniz Bölgesi Amasya Artvin Bart›n Bayburt Bolu Çorum Düzce Giresun Gümüflhane Karabük Kastamonu Ordu Rize Samsun Sinop Trabzon Zonguldak Toplam Sadece Hayat D›fl› Toplam ‹çindeki Pay› (%) 38 29 16 9 41 53 35 56 15 28 40 72 70 142 26 130 61 861 4.41 3.37 1.86 1.05 4.76 6.16 4.07 6.50 1.74 3.25 4.65 8.36 8.13 16.49 3.02 15.10 7.08 100.00 Sadece Hayat Toplam ‹çindeki Pay› (%) Hayat D›fl› ve Hayat Birlikte Toplam ‹çindeki Pay› (%) Genel Toplam Toplam ‹çindeki Pay› (%) 1 2 8 2 6 8 1 2 4 34 2.94 5.88 23.53 5.88 17.65 23.53 2.94 5.88 11.76 100.00 5 2 3 11 6 14 2 3 6 13 5 25 3 14 17 129 3.88 1.55 2.33 8.53 4.65 10.85 1.55 2.33 4.65 10.08 3.88 19.38 2.33 10.85 13.18 100.00 44 31 16 9 46 64 41 78 17 33 46 91 75 175 30 146 82 1.024 4.30 3.03 1.56 0.88 4.49 6.25 4.00 7.62 1.66 3.22 4.49 8.89 7.32 17.09 2.93 14.26 8.01 100.00 Sadece Hayat D›fl› 1 fiirketle Çal›flan Acente Say›s› 2 fiirketle Çal›flan Acente Say›s› 3 fiirketle Çal›flan Acente Say›s› 4 fiirketle Çal›flan Acente Say›s› 5 fiirketle Çal›flan Acente Say›s› 6 fiirketle Çal›flan Acente Say›s› 7 fiirketle Çal›flan Acente Say›s› 8 fiirketle Çal›flan Acente Say›s› 9 fiirketle Çal›flan Acente Say›s› 10 fiirketle Çal›flan Acente Say›s› 14 fiirketle Çal›flan Acente Say›s› 16 fiirketle Çal›flan Acente Say›s› Toplam Acente Say›s› 8.520 858 148 39 12 8 2 9.587 Sadece Hayat 859 13 2 874 Hayat D›fl› ve Hayat Birlikte Toplam 1.900 370 131 64 27 12 8 4 2 2 1 2.521 9.379 2.771 520 170 76 35 14 8 4 2 2 1 12.982 49 ‹NCELEME - ARAfiTIRMA Global terör sigortas› pazar› * Atilla OKSAY TSRfiB Kaza D›fl› Branfllar Bölüm Yöneticisi 1. G‹R‹fi: 11 Eylüldeki terör sald›r›s›, global terör sigortas› pazar›nda birçok de¤iflikli¤in olmas›na neden olmufltur. Ana de¤iflikliklerden bir tanesi, sigorta sözleflmelerinde terör nedeniyle meydana gelen hasarlar›n sigorta ve reasürans flirketleri taraf›ndan kapsam d›fl›nda b›rak›lmas›d›r. Birçok ülkede terör riski, devlet taraf›ndan üstlenilerek sigorta ve reasürans flirketlerinin maruz kald›¤› risk hafifletilirken, baz› ülkelerde terör riskine karfl› sigorta havuzlar› oluflturulmufltur. Bu çal›flmadaki bilgiler dünyan›n çeflitli bölgelerindeki Guy Carpenter ve Marsh & McLennan ofislerinden elde edilmifltir. Bu bilgiler, güncellenmifl yeni bilgilerden oluflan cari pazar bilgilerini içermektedir. Kuzey Amerika Ülkeleri ABD: 11 Eylül 2001 olay›ndan önce terörizm riski, mal sigortalar›nda, teminat d›fl›nda b›rak›lan haller d›fl›ndaki tüm risklere karfl› teminat verilen tüm riskler poliçeleri ile teminat alt›na al›nmaktayd›. Amerikan sigorta piyasas›nda mal sigortalar›, 31 maddenin yer ald›¤› 1943 New York Standart Yang›n Poliçesi (1943 New York Standart Fire Policy, SFP) hükümlerine göre düzenlenmektedir. * Guy Curpenter, Global Insurance Market, June 2006 yay›n›ndan tercüme edilmifltir. 50 SFP çok az teminat d›fl› kalan hal içermekte ve terör nedeniyle meydana gelen yang›n hasarlar› da teminat kapsam› d›fl›nda b›rak›lmamaktad›r. Buna ek olarak, yang›na sebep olan olay teminat kapsam› d›fl›ndaki bir riskten kaynaklansa da bu olay› izleyen yang›n tehlikesi teminat kapsam› içinde yer almaktad›r. 11 Eylül 2001 tarihinden sonra birçok eyalet mal sigortalar›nda terör teminat›n› poliçe kapsam› d›fl›na alm›flt›r. On iki eyalette1 terörizmin kapsam d›fl›na al›nmas› düzenlemesinin SFP’ye eklenmesi kabul edilmifltir. Befl eyalette2 ise ticari mal sigortalar›nda terörizmin istisna edilmesi uygulamas› kabul edilmemifltir. 26 Kas›m 2002 tarihinde sigorta flirketlerinin terörizme karfl› teminat vermeleri nedeniyle olufla1 2 bilecek potansiyel ödeme güçlü¤üne düflme lerini önleyebilmek amac›yla "Terörizm Riski Sigortas› Kanunu 2002 (Terrorism Risk Insurance Act of 2002, TRIA) uygulamaya konmufltur. Bu düzenlemeyle "ilan edilmifl terör olaylar›" (ABD topraklar›nda yabanc› teröristler taraf›ndan gerçeklefltirilen eylemler) nedeniyle mal ve kaza sigortalar›nda ortaya ç›kacak hasarlarda sigortac›lara federal yard›m yap›lmas› olana¤› sa¤lanm›flt›r. Sigorta flirketlerinin, ABD'deki risklerde terör olaylar›na karfl› teminat verebilmeleri için programa kat›lmalar› gerekmektedir. Kanunda, "verilen teminat" ilan edilmifl terör olaylar›ndan kaynaklanan sigortal› hasarlar olarak tarif edilmifl ve verilen teminat›n vadesi, sigorta bedeli ve limitlerinin bu poliçeyle birlikte verilen di¤er teminatlardan Arizona, Connecticut, Indiana, Louisiana, Michigan, Minnesota, Nebraska, New Hampshire, North Dakota, North Dakota, Oklahoma, Rhode Island, Virginia. California, Florida, Georgia, New York, Texas. 51 ‹NCELEME - ARAfiTIRMA Tablo1 farkl› olmamas› gerekti¤i belirtilmifltir. Mal ve kaza sigortalar› ile sigortalanm›fl k›ymetlerde oluflan hasarlar›n içinde çal›flanlar›n tazminatlar› ve kefalet sözleflmeleri de yer almaktad›r. TRIA 100 milyar ABD Dolar› olarak belirlenmifl y›ll›k limite kadar, muafiyetten sonra sigortac›lar›n pay›na düflen hasarlar›n yüzde 90’›n› karfl›lamaktad›r. 2005 y›l›n›n Aral›k ay›nda TRIA’da de¤ifliklik yapan tasar› kabul edilmifl olup uygulamas› 2007 y›l›na sarkacakt›r. ‹ki yasan›n karfl›laflt›rmas› Tablo 52 1’de yer almaktad›r. Reasürans endüstrisi ad›na, Amerika Reasürans fiirketleri Birli¤i (The Reinsurance Association of America, RAA) Sigorta Hükümet Yetkilileri Ulusal Birli¤i Terör Sigortas› Uygulamalar› Çal›flma Grubu’nun (National Association of Insurance Commissioners’ (NAIC) Terrorism Insurance Implementation Working Group) 2006 Mart ay› toplant›s›nda bu konuda bir çal›flma sunmufltur. RAA’n›n bu çal›flmas›nda, uzun dönemde paza- TRIA Düzenlemelerinin Karfl›laflt›rmas› TRIA 2002 TRIA 2006 S›n›rlamalar 5 milyon $’dan düflük hasarlar kapsam d›fl›d›r. 5 milyon $’dan düflük hasarlar kapsam d›fl›d›r. Program›n devreye girmesi Herhangi bir limit yoktur. 2006: 50 milyon $’dan büyük olaylar. 2007: 100 milyon $’dan büyük olaylar. Muafiyeti 2005: DEP’in % 5’i. 2006: DEP’in % 17.5’i. 2007: DEP’in % 20’si. Teminat sunulan branfllar Ticari sigortalar›n hemen hemen tamam›. Ticari araçlar, h›rs›zl›k, soygun, kefalet, mesleki sorumluluk ve çiftlik sahiplerin çoklu risk sigortalar› kapsam d›fl› b›rak›l›rken, yönetici ve çal›flanlar›n mali sorumluluk sigortas› teminata eklenmifltir. Devletin katk›s› 2005: % 90 Federal Hükümet, % 10 Sigorta fiirketi. 2006: % 90 Federal Hükümet, % 10 Sigorta fiirketi. 2007: % 85 Federal Hükümet, % 15 Sigorta fiirketi. Sistemin kapasitesi Y›ll›k 100 milyar $ sigortal› hasar. (Federal Hükümet ve Sigorta Sektörü toplam›) Y›ll›k 100 milyar $ sigortal› hasar. (Federal Hükümet ve Sigorta Sektörü toplam›) Tazminatlarda Federal Hükümetin Katk›s› ve Uygulanacak Ek Prim Sigortal› hasar tutar› 15 milyar dolardan az oldu¤unda Federal Hükümetin kat›l›m› zorunludur. Ek prim tutar› y›ll›k % 3 oran›n› geçmez. 2006 y›l›nda sigortal› hasar tutar› 25 milyar $’dan az oldu¤unda, 2007 y›l›nda ise sigortal› hasar tutar› 27.5 $’›n alt›nda kald›¤›nda Federal Hükümetin kat›l›m› zorunludur. Ek prim tutar› y›ll›k % 3 oran›n› geçmez. Yabanc› & Yerli Sadece yabanc› kaynakl› terör olaylar› kapsam içindedir. Sadece yabanc› kaynakl› terör olaylar› kapsam içindedir. Uzun dönemli çözümler TRIA geçici bir çözüm olarak kurulmufltur. Baflkanl›k Finansal Piyasalar Çal›flma Grubu’nun 30 Eylül 2006 tarihinde Kongre’ye sunaca¤› raporda grup hayat sigortalar›n›n da kapsam dahilinde oldu¤u terör sigortalar›nda uzun süre kullan›labilecek ve mali gücünü uzun süre muhafaza bir sistem önerilecektir. r›n paydafllar›n›n TRIA’n›n sundu¤u teminat için gerekli olan reasürans kapasitesini sa¤lamada yetersiz kalabilece¤ine inan›ld›¤› belirtilmifltir. Terörden kaynaklanacak hasar senaryolar›n›n, hasar s›kl›¤› ile ilgili tahminlerde ve hasar›n büyüklü¤üne iliflkin formülasyonlarda hala problemler yaflanmaktad›r. Terörden kaynaklanan risklerin giderek genifllemesi nedeniyle, özel sektör federal yard›mlara ihtiyaç duymaktad›r. RAA, bu federal deste¤in olmamas› durumunda poliçe sahiplerinin daha k›s›tl› teminatlara sahip olaca¤›n›, terör teminat› için ödenecek primlerin yükselece¤ini ve daha k›s›tl› özel reasürans korumas›n›n sa¤lanabilece¤ini düflünmektedir. Kanada: Kanada'da, birçok sigorta flirketi "all risk" esas›na göre düzenlenen ticari mal sigortalar›nda, terör teminat›n› kapsam d›fl›nda b›rakmay› tercih etmifltir. Kanada’da tart›fl›lan konulardan bir tanesi, do¤al sonuçlar›ndan birisi yang›n olan terörizmin bu poliçelerin teminat kapsam›n›n d›fl›na ç›kart›lmas›d›r. 11 Eylül 2001 tarihinde yaflanan terör sald›r›s›n›n ard›ndan Kanada, ABD'de uygulanan devlet destekli reasürans plan›na benzer bir plan için çal›flmalara bafllam›flt›r. Bu plan, terör teminat› veren Kanadal› sigorta flirketleri için terör riski nedeniyle flirketlerin ödeme gücünü kaybetme olas›l›¤›na karfl› koruma imkan› sa¤layacakt›r. Ancak flu anda bu konuyla ilgili hiçbir yasal düzenleme yap›lmam›flt›r. Kanada hükümeti, sigorta flirketlerinin önerilen herhangi bir programa flirketlerin kendi varl›klar›ndan yeterli bir pay ay›rmaya haz›r olduklar›na iliflkin bir davran›fl olmad›¤› kan›s›na varm›flt›r. Buna ek olarak, 11 Eylül 2001'de yaflanan olaydan sonra devletin mali yard›mda bulunmamas› durumunda ekonomik daralman›n yaflanaca¤›na dair kesin veriler bulunmamaktayd›. Latin Amerika Ülkeleri Arjantin: Arjantin’de terör teminat›yla ilgili olarak herhangi bir terör havuzu ya da Devlet deste¤i bulunmamaktad›r. Bu ülkede hem ferdi hem de ticari sigortalarda genel olarak terör olaylar› kapsam d›fl›nda b›rak›lmaktad›r. 53 ‹NCELEME - ARAfiTIRMA Brezilya: 11 Eylül 2001 tarihinde yaflanan olaylar› takip eden günlerde tüm mal, mühendislik ve genel sorumluluk sigortalar›nda terör riski standart kapsam d›fl› teminatlar aras›nda yer alm›flt›r. Bu uygulama yeni kesilen poliçeler ve 9 Kas›m 2001 tarihinden sonra yenilenen poliçeleri kapsamaktad›r. Az say›daki terör teminat› talepleri ise vaka baz›nda de¤erlendirme yap›larak karfl›lanmaktad›r. Yerel sigorta flirketleri verdikleri terör teminatlar›nda genellikle Brezilya Reasürans A.fi’nin (Brasil Reseguros S.A) flartlar›n› genel flart olarak kullanmaktad›r. fiili: 11 Eylül 2001 olay›n›n sonras›nda fiili Sigorta fiirketleri Birli¤i, tüm sigorta branfllar›nda sigorta flirketlerinin kullanaca¤› genel terör istisna klozunu haz›rlam›flt›r. Bu andan itibaren genellikle tüm sigorta branfllar›nda ve reasürans anlaflmalar›nda terör teminat› kapsam d›fl›nda b›rak›lm›flt›r. Ancak günümüzde terör sigortas› ihtiyari olarak yap›labilmektedir. Meksika: Meksika’da terör teminat›yla ilgili olarak herhangi bir terör havuzu ya da devlet deste¤i bulunmamakta ve ticari veya ferdi sigortalarda istisna uygulanmamaktad›r. Ancak, 11 Eylül olaylar›ndan sonra bankalar, havaalanlar› ve kamu binalar› gibi terör riskine daha çok maruz kalan yap›lar için terör teminat› talep edilmeye bafllam›flt›r. Ortado¤u Ülkeleri Bahreyn: Arap Savafl Riskleri Sigortas› Sendikas›, (The Arab War Risks Insurance Syndicate, AWRIS) ‹ran-Irak savafl› s›ras›nda Ortado¤u bölgesinde bulunan sigorta flirketlerinin olumsuz etkilenmemesi için savafl risklerine teminat vermek amac›yla 1981 y›l›nda kurulmufltur. Merkezi Bahreyn olan AWRIS’e 18 Arap ülkesinden yaklafl›k olarak 111 sigorta ve reasürans flirketi üyedir. Üye flirketler saklama paylar›n› kot-par esas›na göre paylaflmakta ve hasar fazlas› reasürans anlaflmalar›n› Londra piyasas›ndan sa¤lamaktad›rlar. AWRIS, "Savafl – Kargo", "Ticari ve Uçak Gövde", "Sabit K›ymetlere Yap›lan Terör Sald›r›lar› ve Sabotaj", "Arabayla Nakliyat – Savafl" ve "Savafl – 54 Sorumluluk" sigortalar›nda teminat sunmaktad›r. ‹srail: ‹srail’de mal/kaza ve hayat/sa¤l›k sigortas› teminatlar›n› sunan devlet destekli iki farkl› sigorta program› bulunmaktad›r. Sigorta poliçeleri sadece devlet destekli fonlar taraf›ndan kapsanmayan risklerden kaynaklanan hasarlara karfl› teminat vermektedirler. Kötü Niyetli Hareket Ma¤durlar› Kanunu, (The Victims of Hostile Action (Pension) Law VHAP) terör sald›r›lar› sonucunda bedeni zarara u¤rayanlar ile bu sald›r›lar sonucunda ölenlerin ailelerine yard›mda bulunmak amac›yla 1970 y›l›nda yay›mlanm›flt›r. Kanuna göre, terör sald›r›s› ma¤durlar› ve onlar›n aile bireyleri (aile bireylerinin ‹srail vatandafl› olup olmamalar›na bak›lmaks›z›n) ‹srail Devleti’nden mali yard›m alma hakk›na sahiptirler. Emlak Vergisi ve Tazminat Fonu Kanunu, (The Property Tax and Compensation Fund Law – PTCF), terör sald›r›lar› sonucunda meydana gelen maddi zararlar›n tazmini amac›yla 1961 y›l›nda yay›nlanm›flt›r. Kötü niyetli hareketler nedeniyle meydana gelen zararlar›n piyasa rayiç de¤erleri üzerinden karfl›lanabilmesi için kurulan fon, Devlet taraf›ndan desteklenmektedir. Mallarda meydana gelecek direkt zararlar için s›n›rs›z teminat (hasar miktar› + hasar› azaltmak için yap›lan masraflar) sunulmaktad›r. Ev içindeki eflyalar için ise 20 bin avroya kadar teminat verilmektedir. Ev içindeki eflyalar için ek teminat al›nmak istendi¤inde eflya bedelinin yüzde 0,3’ü oran›nda katk› sa¤lanmas› durumunda teminat limiti 140 bin avroya kadar ç›kmaktad›r. Afrika Ülkeleri Namibya: Namibya’da terör sald›r›lar›ndan kaynaklanan hasarlar› tazmin etmek için sunulan ana sigorta teminat› Ulusal Özel Riskler Birli¤i (National Special Risks Association, NASRIA) taraf›ndan sunulmaktad›r. NASRIA Ekim 1987’de kurulmufl olup, terör olaylar› ve siyasi olaylar için daha önceden geleneksel sigorta piyasalar›ndan temin edilebilen reasürans teminat› bulunamad›¤›ndan Ocak 1988’de faaliyetine bafllam›flt›r. Namibya hükümeti halen reasürans deste¤i sa¤lamaktad›r, fakat hükümetin çok fazla zarara u¤ramamas› için NASRIA'n›n üstlenece¤i risklerde çok tutucu davran›lmaktad›r. Verilen teminatta boflluklar olas›n› önleyebilmek için, daha önceki y›llarda poliçelerde yer almayan sald›r›, ayaklanma ve iflçi ayaklanmalar› NASRIA'n›n verdi¤i teminata ilave edilmifltir. Güney Afrika: Güney Afrika’da 1979 y›l›ndan önce sigorta flirketleri sadece ayaklanma, sald›r› ve kötü niyetli hareketler sonucunda oluflacak hasarlara karfl› sigorta teminat› vermekteydi. Güney Afrika'da 1970'li y›llar›n sonlar›na do¤ru siyasi içerikli fliddet olaylar›nda ve bu olaylardan kaynaklanan hasarlarda meydana gelen art›fllar karfl›s›nda sigorta sektörünün bu tür olaylara karfl› verdi¤i teminatlarda yetersiz kalmas› bu alanda bir bofllu¤un oluflmas›na neden olmufltur. 1976 y›l›nda olan Soweto isyan›n›n ard›ndan birçok sigorta flirketi siyasi olaylardan kaynaklanacak hasarlar için teminat vermeyeceklerini aç›klam›fllard›r. Daha önceden verilen bir teminat›n kapsam d›fl›nda b›rak›lmas› nedeniyle, Güney Afrika Sigorta fiirketleri Birli¤i, (The South African Insurance Association, SAIA) Güney Afrika fiirketler Kanunu'nun (Companies Act of South Africa) 21inci bölümündeki düzenlemelere dayanarak 25 Ocak 1979 tarihinde Güney Afrika Özel Riskler Sigortas› Birli¤i'ni (The South African Special Risks Insurance Association, SASRIA) kurmufltur. Birli¤in üyeleri yang›n sigortas› teminat›n› veren tüm sigorta flirketleridir. SASRIA'ya kat›lmak, her bir üye flirketin reasürans bulma sorununu çözmüfl olup, kapasitenin yetersiz olmas› durumunda Güney Afrika hükümetine reasürans deste¤i için baflvurulmaktad›r. SASRIA’n›n bafll›ca amac›, üye sigorta flirketleri arac›l›¤›yla, özellikle siyasi amaçl› terör hareketleri ve politik kargaflal›klar gibi Devletçe ilan edilmifl olaylar sonucu maddi varl›klarda meydana gelecek zararlara karfl› sigorta teminat› sa¤lamakt›r. Ocak 1987'de SASRIA taraf›ndan sunulan sigorta teminat›n›n kapsam›, Finans Yasas› ile herhangi bir k›flk›rtma sonucu olup olmamas›na bak›lmaks›z›n gerçekleflecek tüm ayaklanma, sald›r› ve kamu düzenini bozan olaylardan kaynaklanan hasarlara da teminat verecek flekilde geniflletilmifltir. Asya-Pasifik Ülkeleri Avustralya: Amerika Birleflik Devletleri’nde Dünya Ticaret Merkezi’ne yap›lan sald›r›n›n ard›ndan Avustralya sigorta flirketleri, birçok sigorta branfl›nda verilen terör teminat›n› kald›rm›flt›r. Bu geliflmenin bir sonucu olarak Avustralya hükümeti terörden kaynaklanan hasarlara Avustralya Reasürans Havuzu fiirketi’nin (Australian Reinsurance Pool Corporation, ARPC), çat›s› alt›nda sigorta teminat› sa¤layabilmek için Terör Sigortas› Kanunu (Terrorism Insurance Bill, TIB) oluflturmufltur. Hükümetin bu havuzu oluflturmaktaki amac›, uygun flartlarla ticari olarak sunulamayan terör teminat› plan›n› sunulabilecek hale getirmektir. ARPC, hükümetin yapt›¤› düzenlemeyle oluflan riski kendi üzerinde tutma d›fl›nda, terör teminat› veren sigorta flirketlerine yüzde 100 oran›nda resaürans teminat› da sa¤lamaktad›r. TIB alt›nda, sigorta flirketlerinin karfl›laflaca¤› ilan edilmifl terör olaylar›ndan kaynaklanan hasarlar için uygun flartlarla reasürans teminat› sunan ARPC kurulmufltur. Buna ek olarak, ilan edilmifl terör olaylaTablo2 Birçok ülkede terör riski, devlet taraf›ndan üstlenilerek sigorta ve reasürans flirketlerinin maruz kald›¤› risk hafifletilirken, baz› ülkelerde terör riskine karfl› sigorta havuzlar› oluflturulmufltur. ARPC Plan› 10.3 AUD Üçüncü basamak 9 milyar AUD Devlet deste¤i 1.3 AUD ‹kinci basamak 1 milyar AUD ticari ikrazatla 0.3 AUD Birinci basamak 300 milyon AUD primlerle sa¤lanmaktad›r. 55 ‹NCELEME - ARAfiTIRMA r›ndan kaynaklanan hasarlar için reasürans arayan sigorta flirketleri ARPC arac›l›¤›yla riskin bir bölümünü üzerlerinde tutabileceklerdir. Bu yolla, plan›n gözden geçirilmesi ve global terör riski reasürans piyasas›n›n durumu her iki veya üç y›lda bir de¤erlendirilecek ve plan›n›n stratejilerinin de¤ifltirilmesi mümkün olacakt›r. Plan›n bileflenleri, (fiyatland›rma, terör teminat›na ihtiyaç duyan sigorta branfllar› ve verilebilecek teminat düzeyleri) esnektirler ve ticari pazar›n yeniden bu sektöre girmesini teflvik etmek amac›yla mevzuat düzenlemeleriyle özelliklerine kar›fl›lmaz. Avustralya’da ARPC (Australian Reinsurance Pool Corporation) plan› üç basamaktan oluflmaktad›r. 10.3 milyar Avustralya dolar›n›n üzerindeki hasarlar›n bölüfltürme esas›na göre (belirli bir orana göre) ödenip ödenmeyece¤ine Maliye Bakanl›¤› karar vermektedir. Programla ilgili tart›flmalar Tablo 2’de yer almaktad›r. Saklama pay›, sektörün karfl›laflt›¤› 10 milyon Avustralya dolar› tutan olayda her bir sigorta flirketi için y›ll›k 1 milyon Avustralya dolar› olarak belirlenmifltir. Terör sigortas› teminat›, ARPC taraf›ndan teminat sunulan tüm sigorta branfllar›nda (ticari mal, ‹fl durmas› alt yap› hizmetleri, genel sorumluluk) zorunludur. Ancak, sigorta flirketlerini mali darbo¤aza sokmayacak terör sigortas› teminatlar›n›n ARPC'ye reasüre edilmesi zorunlu de¤ildir. Terör Sigortas› Kanunu, kaptiv sigorta flirketleri de dahil olmak üzere tüm sigorta flirketlerini kapsamaktad›r. Teminat kapsam›na, sözleflme ile kapsama al›nan ticari mal hasarlar›, ifl durmas› riski ve kapsam daralt›larak genel sorumluluk sigortalar› dahildir. Ayn› zamanda Avustralya'da bulunan mülkler için de teminat sunulmaktad›r. Verilen teminata kimyasal ve biyolojik sald›r›lar dahilken, nükleer sald›r›lar kapsam d›fl›ndad›r. Çin: Çin Ana Kara’da iki tür mal sigortas› vard›r. Bunlardan bir tanesi yabanc› yat›r›mlar için sigorta, di¤eri ise yurt içi sigortad›r. Son y›llarda yabanc› yat›r›mlar için olan sigorta, genifl teminat kapsam› yüzünden giderek artan bir flekilde yerli poliçe sahipleri taraf›ndan kullan›lmaya bafllanm›flt›r. Bu poliçelerde savafl ve savafl benzeri olaylar›n kapsam d›fl›nda b›rak›ld›¤› bir kloz bulunmaktad›r. Ancak klozda aç›k bir flekilde terör kelimesinden bahsedilmemektedir. Sigorta 56 flirketleri genelde terörü bir klozla kapsam d›fl›nda b›raksalar da istendi¤inde bu teminat ek sözleflmeyle al›nabilmektedir. Hong Kong’da, Motor Sigortas› Bürosu, (The Motor Insurance Bureau, MIB) Hong Kong sokaklar›nda motorlu araç kullan›rken, meydana gelen terör olaylar›ndan dolay›, olaylara kat›lmayan üçüncü flah›slara gelecek bedeni zararlar› 200 milyon yuana kadar (yaklafl›k olarak 25 milyon ABD dolar›) karfl›lamak üzere bir sigorta havuzu kurmufltur. Bu havuzun fonlar›, daha önce kurulmufl olan MIB Birinci Fon’undan karfl›lanmaktad›r. Fon kaynaklar›n›n oluflacak tazminat talepleri için yetersiz kalmas› durumunda eksik kalan k›s›m, araç sahiplerinden toplanacak ek vergilerle karfl›lanacakt›r. Hong Kong’da motorlu araç ruhsat›na sahip olabilmek için, Lloyd’s MIB için uygulanan orijinal Motor Sözleflmesi’nden faydalanarak Ek Motor Sözleflmesini yürürlü¤e koymufltur. Hindistan: Uluslar aras› reasürans flirketlerinin 11 Eylül 2001 sald›r›lar›ndan sonra terör ve sabotajlar için teminat vermemeye bafllamas› üzerine özel hayat d›fl› sigorta flirketleri bu a盤› kapatmak için kendi kaynaklar›yla Terör Riski Sigorta Havuzunu (Terrorism Risk Insurance Pool) kurmufllard›r. Havuz taraf›ndan sunulan terör teminat› ek prim al›nmak suretiyle verilmektedir. Terör teminat› için riskin tipine ve toplam sigorta bedeline ba¤l› olarak farkl› ek prim oranlar› bulunmaktad›r. Bu ek prim oranlar› yaklafl›k olarak yüzde 0,03 ile yüzde 0,05 aras›nda de¤iflmektedir. Bir bölgede toplanan ve kümül oluflturan hasarlar için tüm Hintli sigortac›lar›n sorumlu oldu¤u tutar 2 milyar rupi olup, (yaklafl›k 45 milyon ABD dolar›) bu limiti aflan hasarlar›n ödenmesinde bölüfltürme metodu uygulanmaktad›r. Hasar fazlas› reasürans teminatlar› uluslar aras› piyasalardan temin edilmektedir. Hindistan Genel Sigorta fiirketi, di¤er hayat d›fl› sigorta flirketleri ad›na bu havuzun yöneticili¤ini yapmaktad›r. 1 fiubat 2005 tarihi itibariyle her bölgede olay bafl›na teminat limiti 5 milyar rupiye (yaklafl›k olarak 113 milyon ABD dolar›) yükselmifltir. Japonya: Japonya Nakliyat ve Yang›n Sigorta fiirketleri Birli¤i, Japonya topraklar›nda meydana gelecek terör sald›r›lar› sonucu olufla- cak hasarlara karfl› teminat vermek için kurulan sektör destekli fona olan deste¤ini yenilemifltir. Savafl riski, Japon hayat d›fl› sigorta pazar›ndaki genel uygulamada genellikle teminat kapsam› d›fl›nda b›rak›lmaktad›r. Ancak terör konusunda farkl› bir tav›r sergilenmekte ve hayat d›fl› branfllarda çal›flan birçok Japon flirketi terör teminat› vermektedir. Bunun yan›nda ferdi mal sigortalar›nda da terör kapsam d›fl›nda b›rak›lmamaktad›r. Yenilenen ticari mal sigortalar›nda ise birçok hayat d›fl› sigorta flirketi terör nedeniyle ödenecek hasarlar için limitler koymaktad›r. Güney Kore: Terör tüm ticari sigorta branfllar›nda teminat kapsam› d›fl›nda olup, yerel reasürans teminat› verilmemektedir. Ancak uluslar aras› piyasalardan reasürans teminat› bulunmas› halinde münferiden terör teminat› sat›n almak mümkündür. Malezya: Malezya’da halen terör teminat› sa¤layan bir havuz ya da devlet deste¤i bulunmamaktad›r. Malezya hükümeti terör teminat›na iliflkin yasal düzenlemeleri henüz tamamlamam›flt›r ve bu teminat yenilenen poliçelerde teminat alt›na al›nabildi¤inden ve bu koruman›n yeterli oldu¤u düflünüldü¤ünden düzenlemenin yap›lma ihtimalinin düflük oldu¤u düflünülmektedir. 1 Ocak 2002 tarihinden önce terör teminat› hem ticari hem de ferdi sigorta branfllar›nda iste¤e ba¤l› olarak al›nabilirken bu tarihten sonra tüm ticari ve ferdi sigortalarda kapsam d›fl›na al›nm›fl ve sadece daha önce düzenlenmifl ve yenilenen poliçelerde teminat kapsam› içinde kalm›flt›r. Tayvan: 2004 y›l›nda ferdi kaza sigortas› branfl›nda, maksimum sigorta bedeli kifli bafl›na 2 milyon NTD olan terör teminat› sunmak üzere bir sigorta havuzu kurulmufltur. Havuzun yönetimi Tayvan Hayat D›fl› Sigorta fiirketleri Birli¤i taraf›ndan yürütülmekte olup, ferdi kaza sigortalar›nda verilen terör teminat› sonucu oluflan risk, özel sigorta flirketleri ve Merkez Tayvan Reasürans fiirketi (Central Reinsurance Corporation in Taiwan) aras›nda paylafl›lmaktad›r. Havuzun ödeme kapasitesi 1 milyar NTD’dir. Bu kapasitenin üzerinde bir hasar olmas› durumunda tazminat ödemeleri bölüfltürme esas›na göre yap›lacakt›r. Terör teminat› hem ev yang›n sigortalar›nda hem de basit ticari mal sigortalar›nda ek teminat olarak al›nabilmektedir. Tarife fiyatlar› ev yang›n sigortalar› için yüzde 0,02, ticari sigortalar için yüzde 0,12’dir. Resaürans bulmada yaflanan zorluklara ba¤l› olarak yerel sigorta flirketleri genel olarak ticari sektöre bu teminat› teklif etmemektedirler. Toplumda genel olarak bu teminata olan talep düflüktür. ■ 57 GARANT‹ S‹GORTA HESABI’NDAN Garanti Sigortas› Hesab› Uygulamalar›nda zaman afl›m› Av. Yavuz BOZTAfi arayollar› Trafik Kanunu’nun (KTK) 108. maddesi uyar›nca kurulan Garanti Sigortas› Hesab›’na (GSH) yap›lacak baflvurularda öngörülen süreler yine ayn› Kanunu’nun 109. maddesi ile düzenlenmifltir. Kanun’un 109. maddesinin birinci f›kras›; "Motorlu araç kazalar›ndan do¤an maddi zararlar›n tazminine iliflkin talepler, zarar görenin, zarar› ve tazminat yükümlüsünü ö¤rendi¤i tarihten bafllayarak iki y›l ve herhalde, kaza gününden bafllayarak on y›l içinde zamanafl›m›na u¤rar" hükmünü tafl›maktad›r. Bu hüküm f›kras›nda önemli olan husus, zamanafl›m› süresinin, zarar›n ve tazminat yükümlüsünün ö¤renilmesi ile bafllamas›d›r. Zarar›n hemen ortaya ç›kmad›¤›, süregelen tedavilerin yap›ld›¤› durumlarda tedavinin sona erdi¤i veya kal›c› sakatl›k var ise, sakatl›k yani malüliyet durumunun ortaya ç›kt›¤› tarih itibariyle zamanafl›m› süresi bafllamaktad›r. Tazminat yükümlüsünün kaza an›ndan sonra tespit edilebildi¤i durumlarda zamanafl›m› süresini bu ö¤renme tarihi itbariyle bafllatmak gerekmektedir. Bu uygulama zamanafl›m›n›n, alaca¤›n muaccel olmas› ile birlikte bafllayaca¤› hükmünü içeren Borçlar Kanunu’nun 128. maddesine de uygun düflmektedir. Uygulamada yanl›fl olarak, baflvuru yani zamanafl›m› süresinin her durumda kaza tarihinden itibaren 10 y›l oldu¤u fleklinde de¤erlendirilmektedir. Oysa ki ö¤renme ve baflvuru tarihlerinin bu 10 y›ll›k süre içerisinde gerçekleflmesi ve kaza tarihinden itibaren 10 y›l geçmesi duru- K 58 munda ise talebin zamanafl›m›na u¤ramas› hükmün esas›d›r. KANUN NE D‹YOR? Kanun’un 109. maddesinin ikinci f›kras›nda; "Dava, cezay› gerektiren bir fiilden do¤ar ve ceza kanunu bu fiil için daha uzun bir zaman afl›m› süresi öngörmüfl bulunursa, bu süre, maddi tazminat talepleri için de geçerlidir" hükmü yer almaktad›r. Bu f›kra Borçlar Kanunu’nun 60/2 maddesine paralel bir hüküm getirmektedir. Bu f›kran›n uygulanabilmesi için fiilin ceza kanunu aç›s›ndan suç teflkil etmesi yeterli olup, fail hakk›nda ceza davas›n›n aç›lm›fl olmas› veya aleyhine hüküm verilmesi flart de¤ildir. 01.06.2005 tarihinden önce yürürlükte bulunan 765 say›l› Türk Ceza Kanunu’nun (TCK), bizim konumuz olan fiiller için öngördü¤ü cezalara (TCK.455. ve 459. md.) uygulanacak zamanafl›m› süreleri yaralanmalarda 5 y›l, ölüm olaylar›nda ise yine 5 ve 10 y›ll›k süreler öngörülmektedir. Bu durumda KTK.nda öngörülen 2 y›ll›k zamanafl›m› süresi 5 veya 10 y›la ç›kmaktad›r. 01.06.2005 tarihinde yürürlü¤e giren 5237 say›l› yeni TCK.na göre ise zamanafl›m› süreleri yaralanmalarda 8 y›l, ölümlerde ise 15 y›l olarak belirlenmifltir. Ancak burada önemli bir husus, ceza zamanafl›m› süresinin kaza tarihinden itibaren uygulanmas› gerekti¤idir.Bu süreler uygulan›rken zarar ve yükümlüyü ö¤renme tarihi dikkate al›nmaz. CEZA‹ SORUMLULUK Bu f›kran›n, trafik kazas›nda herhangi bir cezai sorumlulu¤u bulunmayan GSH aç›s›ndan uygulan›p uygulanmayaca¤› sorununa gelir- sek; Yarg›tay’›n yerleflmifl içtihatlar› ceza zamanafl›m›n›n zarar veren araç sürücüsü yan›nda iflletenine de uygulanaca¤› yönündedir. Yarg›tay 11. Hukuk Dairesi’nin 2001/4795 say›l› karar› ile ceza zamanafl›m› süresinin iflleten yan›nda iflletenin sorumlulu¤unu üstlenen zorunlu mali mesuliyet (trafik) sigortas›n› düzenleyen sigorta flirketi hakk›nda da uygulanaca¤› benimsenmifltir. Yarg›tay 11. Hukuk Dairesi’nin 2003/12 E. say›l› karar› ile GSH aç›s›ndan 2 y›ll›k zamanafl›m› süresinin uygulanaca¤›n› kabul etmiflken daha sonraki içtihatlar›nda; ceza zamanafl›m›n›n iflleten ve sigortac›s› yönünden uyguland›¤› ve buna paralel olarak trafik sigortas› bulunmayan araçlar nedeniyle husumet yöneltilen GSH hakk›nda da uygulanmas› gerekti¤i, Yönetmelikte ve Kanunda buna engel bir hüküm bulunmad›¤› belirtilmektedir. (Yarg›tay 11. Hukuk Dairesi’nin 2004/10777 E, 2004/1219 E ve 2005/343 E. say›l› kararlar› örnek gösterilebilir) YARGITAY’IN KARARI Ancak Yarg›tay’›n bu kararlar›na kat›lmak mümkün de¤ildir. Zira, trafik kazas›nda taraf olmayan, sözleflmeden kaynaklanan veya cezai anlamda herhangi bir sorumlulu¤u bulunmayan sosyal amaçla kurulmufl bir kurum olan GSH hakk›nda uzat›lm›fl ceza zamanafl›m› süresinin uygulanmamas› gerekti¤i kanaatindeyim. Di¤er yandan, KTK.nun 108/c maddesi ve yönetmeli¤in 8/e maddeleri gere¤i iflas etmifl veya mali bünye zafiyeti nedeniyle tüm branfllarda ruhsatlar› iptal edilmifl sigorta flirketlerinin, trafik sigortas›ndan kaynaklanan tazminatlar›n›n GSH taraf›ndan karfl›lanmas› s›ras›nda uygulanacak zamanafl›m› süresinin ne olmas› gerekti¤i sorunu karfl›m›za ç›kmaktad›r. Bilindi¤i gibi GSH’n›n sorumlulu¤u iflas tarihi veya ruhsat iptali ile bafllamaktad›r. Bu tarih, KTK.nun 109/1 maddesi gere- ¤i yükümlünün ö¤renme tarihi olarak kabul edilmelidir. Dolay›s›yla, talebin daha önce zamanafl›m›na u¤ramam›fl olmas› halinde 2 y›ll›k zamanafl›m› süresi bu tarihten itibaren bafllamaktad›r. Fiilin cezay› gerektirmesi durumunda ise kaza tarihinden itibaren uzam›fl ceza zamanafl›m›n›n uygulanmas› mümkündür. Bu nedenle, müflis flirkete baflvurmufl veya dava açm›fl zarar görenlerin, iflastan sonra bu süreleri de dikkate alarak GSH’na belgeleriyle baflvuru yapmalar› gerekmektedir. Kanun’un 109. maddesinin devam›; "Zamanafl›m›, tazminat yükümlüsüne karfl› kesilirse, sigortac›ya karfl› da kesilmifl olur. Sigortac› bak›m›ndan kesilen zamanafl›m›, tazminat yükümlüsü bak›m›ndan da kesilmifl say›l›r. Motorlu araç kazalar›nda tazminat yükümlülerinin birbirlerine karfl› rücu haklar›, kendi yükümlülüklerini tam olarak yerine getirdikleri ve rücu edilecek kimseyi ö¤rendikleri günden bafllayarak iki y›lda zamanafl›m›na u¤rar. Di¤er hususlarda, genel hükümler uygulan›r." fleklindedir. Üçüncü f›kran›n GSH aç›s›ndan uygulanamayaca¤› kanaatindeyim. Zira, GSH ile zarar verenler aras›nda herhangi bir sigorta akdi ile üstlenilmifl bir sorumluluk bulunmad›¤› gibi GSH sigorta flirketi niteli¤i de tafl›mamaktad›r. Tam tersine ödeme yapmas› durumunda sorumlulara rücu etti¤inden, sorumluluk zarar verenlerin üzerinde kalmaktad›r. Dördüncü f›kran›n uygulamas›nda ise; GSH ödedi¤i tazminatlar nedeniyle 2 y›l içinde zarar veren tarafa rücu etmektedir. Zamanafl›m› uygulamalar›nda, zarar›n ve tazminat yükümlüsünün, zarar görenler taraf›ndan ö¤renilme an›, karfl›m›za temel sorun olarak ç›kmaktad›r. Bu tarihin tespit edilerek zamanafl›m› süresinin bu tarihten itibaren bafllat›lmas› gerekmektedir. ■ 59 TRAMER’DEN Sektör üretim verileri Mehmet ÜST TRAMER Müdürü RAMER veri taban›ndaki poliçe bilgilerine ba¤l› olarak, Sektör genelinde 2006 y›l› Ocak-May›s döneminde 4.107.119 adet poliçenin tanzim edildi¤i ve 533.245 bin YTL prim üretimi gerçeklefltirildi¤i görülmektedir. Geçen y›l›n ayn› döneminde ise 3.820.723 adet poliçe tanzim edilerek 474.405 bin YTL prim üretimi gerçeklefltirilmifltir. Befl ayl›k dönemde geçen y›la göre poliçe adedinde yüzde 7.5, prim üretiminde ise yüzde 12,4 oran›nda art›fl gerçekleflmifltir. Poliçe üretiminin tarife basamaklar›na göre da¤›l›m›n› ise afla¤›daki grafiklerden görebiliriz. Grafiklerden, tarifedeki uygulaman›n art›k oturmaya bafllad›¤›n› görmek mümkün. TRAMER öncesi dönemde sürprimli poliçe düzenleme oran› yüzde 0.4 iken 2004 y›l›nda yüzde 10’a 2005 y›l›nda yüzde 13’e bu y›l›n ilk befl ayl›k döneminde ise yüzde 16’ ya yükseldi¤i (40 kat art›fl) görülmektedir. Böylece sektördeki haks›z rekabet önlenmifltir. T TAZM‹NAT ÖDEMELER‹N‹N SEYR‹ Tablo:1’deki veriler poliçe y›l› (UWY) baz›nda haz›rlanm›fl olup birikimli hasarlar› göstermektedir. Örne¤in; 2003 y›l›nda sektör genelinde otomobil araç grubunda üretilen poliçelerin 28 Haziran 2006 tarihi itibariyle H/P oran›n›n yüzde 81.62, sektör genel ortalamas›n›n ise yüzde 87.76 oldu¤u görülmektedir. Ayn› flekilde 2003 y›l›nda kamyon araç türünden üretilen poliçelerin H/P oran› 107.61 iken, bu oran›n 2004 y›l›ndaki poliçelerde yüzde 92.73, 2005 y›l›ndaki poliçelerde yüzde 70.98 ve 2006 y›l›ndaki poliçelerde ise flimdi- 60 TRAMER öncesi dönemde sürprimli poliçe düzenleme oran› yüzde 0.4 iken 2004 y›l›nda yüzde 10’a 2005 y›l›nda yüzde 13’e bu y›l›n ilk befl ayl›k döneminde ise yüzde 16’ ya yükseldi¤i (40 kat art›fl) görülmektedir. Böylece sektördeki haks›z rekabet önlenmifltir. den yüzde 11.46 oldu¤u görülmektedir. Tablo 2’den anlafl›laca¤› üzere, poliçe üretimini takip eden üçüncü y›lda tazminat ödemelerinin büyük oranda tamamland›¤›, 4. y›lda 1 veya 2 puan yükseldi¤i görülmektedir. Bunu daha iyi anlamak için yukar›daki genel tablonun detay›n› çeyrek dönemler halinde afla¤›daki Tablo:2‘den izleyebiliriz. Bu tabloda, üçer ayl›k dönemler içinde baz› araç türleri baz›nda gerçeklefltirilen tazminat ödemelerinin seyrini daha net olarak görebiliriz. TRAMER’DEN GEL‹fiMELER 1. Tafl›mac›l›k Sigortas› Hasar Durum Belgesi merkezi olarak verilmeye baflland› Trafik Sigortas› baflta olmak üzere, kasko sigortas›n›n yan› s›ra zorunlu bir sigorta olan Yolcu Tafl›mac›l›¤› Sigortas› tanzim eden sigorta flirketleri, bu ürünlere ait poliçe ve hasar verilerini Merkezimizin veri taban›na göndermeye bafllad›lar ve bu ürüne iliflkin 1 Haziran 2006 ta- Sektör Hasar Verileri 168,35 79,54 80,46 15,81 82,46 65,81 46,35 7,76 0,00 0,00 56,25 4,39 0,00 0,00 108,68 21,83 0,00 0,00 66,76 4,24 109,37 59,00 47,38 14,04 GENEL ORTALAMA 90,61 55,78 51,77 5,52 D‹⁄ER ARAÇLAR 106,32 82,68 47,33 10,65 ÖZEL AMAÇLI TAfiIT* 107,61 92,73 70,98 11,46 ÇEK‹C‹* 93,20 81,37 58,62 9,85 TANKER* MOTOS‹KLET RÖMORK 82,64 62,52 49,10 8,54 TRAKTÖR 83,03 68,25 58,01 13,92 ‹fi MAK‹NES‹ 90,33 74,74 51,93 8,22 KAMYON 85,12 74,49 59,44 9,81 KAMYONET K. OTOBÜS 81,62 75,34 55,68 9,65 OTOBÜS (+25) M‹N‹BÜS 2003 2004 2005 2006 TAKS‹ Poliçe Y›l› (UW) OTOMOB‹L Tablo 1: Araç Türü Baz›nda Ödenen Birikimli Hasar/Prim Oran› (28 Haziran 2006 tarihi itibariyle) 87,76 77,71 57,98 9,95 *Tanker, Çekici, Özel Amaçl› Tafl›tlar 2003 ve 2004 y›llar› tarifelerinde ayr›m yap›lmad›¤›ndan Di¤er Araçlar kategorisine dahildirler. 2005 Y›l› Poliçe Adedinin Tarife Basamak Kodu Baz›nda Da¤›l›m› Sürprimli Basamak % 13 ‹ndirimli Basamak % 45 Normal Tarife % 42 2006 Y›l› (Ocak-May›s) Poliçe Adedinin Tarife Basamak Kodu Baz›nda Da¤›l›m› ‹ndirimli Basamak % 53 Sürprimli Basamak % 16 Normal Tarife % 31 61 TRAMER’DEN Tablo 2:Araç Türü Baz›nda Ödenen Birikimli H/P Oran› (Üçer Ayl›k Dönemler Baz›nda) Otomobil I. Y›l II.Y›l III.Y›l IV.Y›l Poliçe Y›l› I. Çeyrek II. Çeyrek III. Çeyrek IV. Çeyrek I. Çeyrek II. Çeyrek III. Çeyrek IV. Çeyrek I. Çeyrek II. Çeyrek III. Çeyrek IV. Çeyrek I. Çeyrek II. Çeyrek III. Çeyrek (UW) Dönem Dönem Dönem Dönem Dönem Dönem Dönem Dönem Dönem Dönem Dönem Dönem Dönem Dönem Dönem H/P H/P H/P H/P H/P H/P H/P H/P H/P H/P H/P H/P H/P H/P H/P 2003 2004 2005 2006 1,79 1,80 2,56 2,20 6,02 6,43 7,72 9,56 11,77 11,95 14,79 18,84 19,70 24,26 32,84 34,29 39,12 47,26 48,37 55,68 58,65 60,11 68,46 68,96 73,67 73,18 76,91 75,34 78,61 79,90 80,88 IV. Çeyrek Dönem H/P 81,62 Taksi I. Y›l II.Y›l III.Y›l IV.Y›l Poliçe Y›l› I. Çeyrek II. Çeyrek III. Çeyrek IV. Çeyrek I. Çeyrek II. Çeyrek III. Çeyrek IV. Çeyrek I. Çeyrek II. Çeyrek III. Çeyrek IV. Çeyrek I. Çeyrek II. Çeyrek III. Çeyrek (UW) Dönem Dönem Dönem Dönem Dönem Dönem Dönem Dönem Dönem Dönem Dönem Dönem Dönem Dönem Dönem H/P H/P H/P H/P H/P H/P H/P H/P H/P H/P H/P H/P H/P H/P H/P 2003 2004 2005 2006 2,49 2,12 2,29 1,96 7,10 6,84 7,73 9,68 12,89 12,17 14,46 19,11 17,95 23,98 34,40 31,36 41,11 49,29 44,61 59,44 61,62 58,33 73,68 68,05 78,60 72,65 81,49 74,49 83,38 84,14 84,68 IV. Çeyrek Dönem H/P 85,12 Otobüs (15-25 koltuk) I. Y›l II.Y›l III.Y›l IV.Y›l Poliçe Y›l› I. Çeyrek II. Çeyrek III. Çeyrek IV. Çeyrek I. Çeyrek II. Çeyrek III. Çeyrek IV. Çeyrek I. Çeyrek II. Çeyrek III. Çeyrek IV. Çeyrek I. Çeyrek II. Çeyrek III. Çeyrek (UW) Dönem Dönem Dönem Dönem Dönem Dönem Dönem Dönem Dönem Dönem Dönem Dönem Dönem Dönem Dönem H/P H/P H/P H/P H/P H/P H/P H/P H/P H/P H/P H/P H/P H/P H/P 2003 2004 2005 2006 2,39 1,81 2,56 3,53 6,75 6,49 8,15 13,84 10,18 9,51 15,70 16,48 15,41 24,97 31,56 29,66 42,14 46,92 43,46 58,01 58,63 53,29 69,68 61,07 74,64 65,56 77,40 68,25 79,00 80,54 81,53 IV. Çeyrek Dönem H/P 83,03 Otobüs (25+) I. Y›l II.Y›l III.Y›l IV.Y›l Poliçe Y›l› I. Çeyrek II. Çeyrek III. Çeyrek IV. Çeyrek I. Çeyrek II. Çeyrek III. Çeyrek IV. Çeyrek I. Çeyrek II. Çeyrek III. Çeyrek IV. Çeyrek I. Çeyrek II. Çeyrek III. Çeyrek (UW) Dönem Dönem Dönem Dönem Dönem Dönem Dönem Dönem Dönem Dönem Dönem Dönem Dönem Dönem Dönem H/P H/P H/P H/P H/P H/P H/P H/P H/P H/P H/P H/P H/P H/P H/P 2003 2004 2005 2006 2,49 1,74 1,42 2,78 6,77 5,06 6,07 8,50 13,81 9,06 13,66 22,40 16,63 20,68 36,11 27,72 35,32 48,34 38,62 49,10 58,75 47,64 67,27 54,96 72,97 59,68 76,14 62,52 78,06 80,17 82,22 IV. Çeyrek Dönem H/P 82,64 Kamyonet I. Y›l II.Y›l III.Y›l IV.Y›l Poliçe Y›l› I. Çeyrek II. Çeyrek III. Çeyrek IV. Çeyrek I. Çeyrek II. Çeyrek III. Çeyrek IV. Çeyrek I. Çeyrek II. Çeyrek III. Çeyrek IV. Çeyrek I. Çeyrek II. Çeyrek III. Çeyrek (UW) Dönem Dönem Dönem Dönem Dönem Dönem Dönem Dönem Dönem Dönem Dönem Dönem Dönem Dönem Dönem H/P H/P H/P H/P H/P H/P H/P H/P H/P H/P H/P H/P H/P H/P H/P 2003 2004 2005 2006 62 1,60 1,89 2,31 2,70 5,72 6,01 6,99 9,76 11,63 11,08 13,92 19,80 18,62 23,25 35,74 34,47 39,44 51,79 50,72 58,62 65,23 63,76 76,82 73,86 83,31 78,82 87,67 81,37 89,63 91,18 92,57 93,20 IV. Çeyrek Dönem H/P rihinden itibaren merkezi olarak "Hasar Durum Belgesi" verilmeye baflland›. Bugün itibariyle TRAMER sisteminden; - Trafik Sigortas› (2003 y›l› ve sonras›ndaki kay›tlar), - Kasko Sigortas› (2005 y›l› ve sonras›ndaki kay›tlar), - Tafl›mac›l›k Sigortas› (2004 y›l› ve sonras›ndaki kay›tlar) için hizmet al›nabilmektedir. 2. Emniyet Genel Müdürlü¤ü ‹le Etkileflimli Bilgi Paylafl›m› Çal›flmalar›na bafllan›ld› Emniyet Genel Müdürlü¤ü yetkilileri ile 16-17 May›s 2006 tarihlerinde gerçeklefltirilen görüflmeler kapsam›nda, veri taban›m›zda yer alan araç bilgileri ile Emniyet Genel Müdürlü¤ü bünyesinde takip edilen çal›nt› araç bilgilerinin entegre edilmesi yönünde çal›flmalara bafllan›lm›flt›r. Çal›flma sonucunda, trafikte seyir eden ve yürürlükte poliçesi olan araçlar›n tespit edilmesi amaçlanmakta olup, ayr›ca çal›nt› araç- lar bilgilerinin Trafik ve Kasko belge al›m› ile entegre edebilme imkan› elde edilmifl durumdad›r. Bu çal›flma ile Emniyet Genel Müdürlü¤ü ile yap›lacak etkileflimli çal›flmalar›n ilk ad›mlar› at›lm›flt›r. Araç tescil bilgileri ile poliçe bilgilerinin entegrasyonuna yönelik Emniyet Genel Müdürlü¤ü bünyesinde kurulmak üzere sistem al›mlar› gerçeklefltirilmifl, kurulum ve teknik alt yap› çal›flmalar›na bafllan›lm›flt›r. A¤ustos 2006 sonu itibariyle uygulaman›n aktif hale getirilmesi planlanmaktad›r. - Afet (disaster) merkezi kurulmas›… Ankara’da kurulmas› düflünülen felaket merkezi ile ilgili gerekli sistem al›mlar› tamamlanm›flt›r. Ayn› zamanda mevcut sistem alt yap›m›z›n güçlendirilmesi yönünde gerekli sistem al›mlar› da tamamlanm›fl ve Temmuz ay› sonundan itibaren yeni sistemler ile birlikte daha güçlü bir alt yap› ile Türkiye genelinde hizmet verilmeye devam edilecektir. ■ 63 DASK’TAN 17 A¤ustos’u unut mad›k… Okan UTKUER‹ DASK Koordinatörü armara'y› vuran deprem felaketinin üzerinden tam yedi y›l geçti. 17 A¤ustos 1999 sabah›ndan bu yana, yaralar sar›lmaya çal›fl›lsa da, depremin insanlar›n haf›zalar›nda b›rakt›¤› derin izler tazeli¤ini koruyor. 17 A¤ustos’un ard›ndan Türkiye yeni bir döneme girdi. fiimdiye kadar depremi bilmeyen Türkiye, kendi gerçe¤inin fark›na vard›. Ülkemiz, jeolojik ve topo¤rafik yap›s› nedeniyle büyük can ve mal kay›plar›na yol açan do¤al afetlerle s›k s›k karfl›laflan ülkelerin bafl›nda gelmektedir. fiu anda geçerli bulunan deprem bölgeleri haritas› esas al›nd›¤›nda, ülkemiz topraklar›n›n yüzde 96's›n›n farkl› oranlarda tehlikeye sahip deprem bölgeleri içerisinde oldu¤u ve nüfusumuzun yüzde 98'inin bu bölgelerde yaflad›¤› görülmektedir. Bu oranlar, ülkemizin bir deprem ülkesi oldu¤u gerçe¤ini çarp›c› bir flekilde ortaya koymaktad›r. Depremler, baflta afetin meydana geldi¤i bölgeler olmak üzere tüm ülkede etkisini hissettirmekte ve dolay›s›yla ülkede yaflayan vatandafllar›n hepsi depremin sonuçlar›ndan belli ölçüde etkilenmektedir. Ortaya ç›kan maddi zararlar›n telafi edilmesi, deprem bölgesinde normal hayata dönülebilmesi, acil yard›ma ihtiyaç duyan kimselerin bu ihtiyaçlar›n›n giderilmesi ve benzeri için yap›lan harcamalar ülke ekonomisine ve devlete büyük bir mali yük getirmektedir. Bunun en son örne¤ini oluflturan 17 A¤ustos 1999 Marmara depremi, ekonomik ve sosyal boyutlar› ile ülkemiz için büyük bir y›k›m olmufltur. M PEK ÇOK ÜLKE ‹Ç‹N ÖRNEK UYGULAMA Marmara depreminden sonra kamu otoritesince deprem zararlar›n›n en aza indirilmesi amac›y- 64 la birçok tedbir al›nm›flt›r. Bu tedbirlerin en önemlilerinden birisi de Zorunlu Deprem Sigortas›'na iliflkin düzenlemedir. 587 say›l› "Zorunlu Deprem Sigortas›'na Dair Kanun Hükmünde Kararname" 27.12.1999 tarih ve 23919 (mükerrer) say›l› Resmi Gazete'de yay›mlanarak yürürlü¤e girmifltir. Söz konusu KHK ile kapsamdaki meskenler için deprem sigortas› yapmak üzere Do¤al Afet Sigortalar› Kurumu (DASK) kurulmufltur. 9 ayl›k bir kurulufl sürecinin ard›ndan DASK, 27 Eylül 2000 tarihinden itibaren teminat sunmaya bafllam›flt›r. Oluflturulan yeni sistem, k›sa zamanda baflar›l› bir performans ortaya koymufl olup, uluslararas› kurulufllar taraf›ndan pek çok ülke için örnek uygulama olarak gösterilmektedir. Zorunlu Deprem Sigortas›, her y›l çeflitli büyüklüklerde pek çok depremin meydana geldi¤i ülkemiz için, depremlerden kaynaklanan maddi zararlar›n sigorta yoluyla ve risk paylafl›m› yap›larak karfl›lanmas›n› amaçlayan çok önemli bir uygulamad›r. ÜLKE ÇAPINDA R‹SK PAYLAfiIMI Zorunlu Deprem Sigortas› uygulamas› ile, konut sahiplerine konutlar› ile ilgili olarak, devletin bütçe imkanlar› ile iliflkili olmaks›z›n, maddi kay›plar› derhal telafi eden somut bir sigorta güvencesi temin edilmektedir. Ayn› zamanda, ödenen küçük miktardaki sigorta primleri yoluyla sosyal dayan›flman›n gere¤i en iyi flekilde gerçeklefltirilmifl olmakta, ülke çap›nda risk paylafl›m› ve dayan›flma sa¤lanmakta, yeterli iç kaynaklar birikinceye kadar riskin belli bir k›sm› reasürans yoluyla uluslararas› piyasalara plase edilmekte, deprem nedeniyle devlet bütçesi üzerinde oluflan mali yük azalaca¤›ndan muhtemel ek vergiler önlenmifl olmaktad›r. Depremlerle toplum bilinçlenmeye bafllam›fl ve bu kapsamda sigorta bilinci de geliflme kaydetmifltir. DASK’IN HASAR FONKS‹YONU Yap›lan çal›flmalarda son 60 y›lda do¤al afetlerin yol açt›¤› yap›sal hasar istatistikleri dikkate al›n- d›¤›nda, bu hasarlar›n üçte ikisinin (2/3) deprem nedeniyle meydana geldi¤i görülmektedir. DASK kurulufl amac› do¤rultusunda, çeflitli tarihlerde meydana gelen depremler nedeniyle zarar gören sigortal›lar›na önemli miktarlarda tazminat ödemesinde bulunmufltur. Uygulaman›n bafllad›¤› 27 Eylül 2000 tarihinden itibaren bu güne kadar meydana gelen ve büyüklü¤ü 3,6’dan 6,5’e kadar ç›kan 137 deprem olay› nedeniyle aç›lm›fl 8.420 hasar dosyas› için DASK taraf›ndan ödenen toplam tazminat tutar› 16 milyon 427 bin 457 YTL’dir. YILLARA GÖRE HASAR ÖDEMELER‹ (30.06.2006) Y›l 2000 2001 2002 2003 2004 2005 2006 TOPLAM Deprem Say›s›* 1 17 21 20 38 38 8 137 Dosya Say›s› 6 338 1.558 2.503 586 3.293 136 8.420 Ödeme (YTL) 23.022 127.497 2.284.835 5.182.041 768.692 7.666.843 374.528 16.427.457 * Kandilli Rasathanesi’nden verileri ile hasar yap›c› nitelikteki deprem say›s›d›r. Y›llara göre hasar ödeme tablosundan da anlafl›laca¤› üzere, hasar yap›c› küçük ve orta büyüklükteki depremler, ülkemizin çok farkl› bölgelerinde ve çok s›k meydana gelmektedir. Yaklafl›k 7 y›lda meydana gelen ve DASK taraf›ndan tazminat ödemesi yap›lan depremlerin say›s›, ayn› zamanda Zorunlu Deprem Sigortas› uygulamas›na ülkemizin ne denli ihtiyaç duydu¤unun da bir göstergesi durumundad›r. Ülkemizin depremselli¤ine iliflkin mevcut durumuna, bina sto¤unun yap›sal sorunlar› da eklendi¤inde, orta hatta küçük depremler neticesinde bile, konutlarda maddi zararlar oluflmas› kaç›n›lmaz hale gelmektedir. Pek ço¤umuzun dikkatini çok çekmeyen, medyada fazla yer bulmayan depremler bile, konut sahipleri için maddi zarar yaratabilmektedir. Bir di¤er önemli husus ise, DASK taraf›ndan bu 6 y›ll›k süreçte oluflan 137 deprem neticesinde 16.4 milyon YTL tazminat öderken, bu tutarlar›n tamamen DASK limitleri dahilinde oluflmas› nedeniyle, sigorta flirketlerimizin hiç bir deprem hasar› ile karfl›laflmam›fl olmas›d›r. ÖDENEN HASAR TAZM‹NATLARININ YÜZDE 97’S‹ KISMI HASAR.... Zorunlu Deprem Sigortas›nda tazminat›n ödenebilmesi için konutun tamamen y›k›lmas› flart de¤ildir. Zorunlu Deprem Sigortas› poliçesi hem tam hasar›, hem de k›smi hasar› sigorta bedeline kadar ödemektedir. Halk›m›z genel olarak Zorunlu Deprem Sigortas›na evinin tamamen y›k›lmas› durumunda ihtiyaç duyaca¤›n› düflünmektedir. Gerçekleflen tazminat ödemelerine bakt›¤›m›zda ise bunun tam tersi bir görüntü ile karfl›laflmaktay›z. Bugüne kadar yap›lan hasar ödemelerinde toplam 8.420 hasar dosyas›nda yüzde 3’lük bir oran ile poliçe teminat› esas al›narak tam hasar ödenmifltir. Tazminat ödenmelerinde as›l a¤›rl›k yüzde 97 ile k›smî hasarlardad›r. Yani küçük ve orta ölçekli depremler nedeni ile evde meydana gelen y›k›ma neden olmayan onar›m ve tamir masraflar›d›r. Elbette bu 6 y›ll›k süreçte ciddi ve y›k›c› büyüklükte bir deprem meydana gelmemifl olmas› bu sonucun ortaya ç›kmas›nda etkili olmufltur. Ancak, DASK’›n sadece büyük depremlerde ve konutun tamamen y›k›lmas› durumunda de¤il, orta ve küçük hasarlarda konutta oluflan zararlara iliflkin onar›m masraflar›n›n karfl›lanmas› aç›s›ndan da önemli bir fonksiyonu oldu¤unu unutmamak gerekir. Poliçelerin Bölge Baz›nda ‹ç Anadolu Da¤›l›m› Akdeniz 8,1% 17,6% Marmara 44,9% Karadeniz 6,7% Güney Do¤u Anadolu 2,1% Ege 18,2% Do¤u Anadolu 2,4% Yukar›da verilen istatisti¤e bak›ld›¤›nda ülkemiz genelinde sadece çok riskli ve deprem bilinci yüksek bölgelerde poliçeleflme oran› yüksektir. Bunun tüm ülke geneline yayg›nlaflt›r›lmas› gerekmektedir. Dünyada örnek sistemlerden biri olan, devletin ve özel sektörün iflbirli¤i ile kurulan ve yönetilen Zorunlu Deprem Sigortas› sistemine sahip ç›kmak ve ev sahiplerini poliçe yapt›rmalar› için teflvik etmek ülkemizdeki tüm birey ve ilgili tüm kurum ve kurulufllar›n sosyal görevidir. ■ 65 TARS‹M’den Tar›m Sigortalar› Havuzu… Temel amaç, beklentiler sorun ve öneriler A. Bülent BORA Tar›m Sigortalar› Havuz ‹flletmesi Afi Genel Müdürü ilindi¤i üzere, 5363 say›l› Tar›m Sigortalar› Kanunu ile kurulan Tar›m Sigortalar› Havuzu’nun yönetim kurulunun oluflmas› ile yine Kanunun öngördü¤ü ve sigorta flirketlerimizce kurulan ‹flletici fiirketin çal›flmalar›na h›z ve yön verilmifl, k›sa bir süre içinde önemli mesafeler kaydedilerek, Tarsim olarak adland›rd›¤›m›z sistem, öncelikli olarak bitkisel ürün ve büyükbafl hayvan sigortalar›n›n yap›lmas› ile 1 Haziran 2006 tarihinde bafllam›flt›r. Havuz taraf›ndan kapsama al›nacak ürün ve riskler Bakanlar Kurulu Karar› ile belirlenmifl, yap›lacak sigortalarda Devlet prim deste¤i’nin yüzde elli olmas›na karar verilmifltir. Bu karar do¤rultusunda sat›lacak sigorta türleri afla¤›daki flekilde saptanm›fl, bu sigortalar›n tabi olaca¤› genel flartlar, tarife ve talimatlar ile di¤er koflullar haz›rlanarak, Hazine Müsteflarl›¤›’nca onaylanm›flt›r. B DEVLET DESTEKL‹ TARIM S‹GORTASI TÜRLER‹ Bitkisel Ürün Sigortas›: Sigorta konusu, Çiftçi Kay›t Sistemine kay›tl› üreticilerce, tarla, ba¤ ve bahçelerde yetifltirilen her türlü bitkisel üründür. Teminat kapsam›, sigorta konusu olan üründe dolu, yang›n, f›rt›na, heyelan ve hortum nedeniyle oluflan hasarlard›r. Bu teminata 90 ilçede don nedeniyle oluflacak hasarlar da dahil edilmifltir. Sera Sigortas›: Sigorta konusu, Çiftçi Kay›t Sistemine kay›tl› üreticilerce seralarda yetifltirilen 66 Tar›m Sigortalar› Kanunu ile kurulan Tar›m Sigortalar› Havuzu’nun ve Devlet Destekli Tar›m Sigortalar› Sistemi’nin amac›na ulaflmas› ve ilgili tüm taraflar›n beklentilerinin gerçekleflmesi er veya geç var›lmas› gereken bir noktad›r. Ancak bu hedefe ulafl›lmas›n› geciktirecek engellerin ortadan kald›r›lmas›nda büyük yarar görülmektedir. her türlü bitkisel üründür. Teminat kapsam›, sigorta konusu olan üründe ve seran›n kendisinde veya techizat›nda dolu, yang›n, f›rt›na, heyelan ve hortum nedeniyle oluflan hasarlard›r. Hayvan Hayat Sigortas›: Sigorta konusu, önsoy kütü¤ü ve soy kütü¤üne kay›tl› olan süt s›¤›rlar›d›r. Teminat kapsam›, sigorta konusu olan süt s›¤›rlar›n›n genel flartlarda tan›mlanm›fl nedenlerle ölmeleridir. Kümes Hayvanlar› Sigortas›: Sigorta konusu, kapal› sistemde üretim yapan bio-güvenlik ve hijyen tedbirleri alm›fl tesislerde yetifltirilen kümes hayvanlar›d›r. Teminat kapsam›, sigorta konusu olan kümes hayvanlar›n›n genel flartlarda tan›mlanm›fl nedenlerle ölmeleridir. Görüldü¤ü üzere sistem daha bafllang›ç y›l›n- da oldukça genifl bir kapsamla uygulamaya bafllam›flt›r. Kanunda say›lan tüm risklerin kapsanabilmesi hedefine paralel olarak gelecek y›l bitkisel ürün sigortalar›nda 90 ilçede verilen don teminat› kapsam›n›n geniflletilmesi, su ürünlerinin kapsama al›nmas› düflünülmektedir. AMAÇ VE BEKLENT‹LER Tar›m Sigortalar› Kanunu kendi amac›n› 1inci maddesinde ‘üreticilerin u¤rayaca¤› zararlar›n tazmin edilmesini temin etmek üzere tar›m sigortalar› uygulamas›na iliflkin usul ve esaslar›n belirlenmesi’ olarak tarif ederken, 4üncü maddesinde ise Tar›m Sigortalar› Havuzu’nun kurulufl amac›n›, ● Kapsamdaki risklerin teminat alt›na al›nmas› ● Standart sigorta poliçelerinin belirlenmesi ● Hasar organizasyonlar›, aktuarya çal›flmalar›, tazminat ödemelerinin yap›lmas› ● Reasürans teminat›n›n sa¤lanmas› ● Tar›m sigortalar›n›n gelifltirilmesi, yayg›nlaflt›r›l- mas› ve izlenmesi ● Di¤er teknik hizmetlerin yürütülmesi fleklinde tan›mlam›flt›r. Di¤er yandan, teminat alt›na al›nacak riskler, 12inci maddede kurakl›k, dolu, don, sel, f›rt›na, hortum, deprem, heyelan, yang›n, kaza ve zararl›lar ile hayvan hastal›klar› olarak tek tek say›lm›fl, tar›m sektörü bak›m›ndan önemli görülecek di¤er risklere de iliflkin olmak üzere sigorta teminatlar›n›n ve sigortalanacak tar›msal varl›klar›n Bakanlar Kurulu’nca belirlenece¤i hükme ba¤lanm›flt›r. Bu çerçevede ve kanunda yer alan di¤er unsurlar›n da dikkate al›nmas›yla, Tar›m Sigortalar› Havuzu ile getirilen sistemin ulaflmas› gereken hedefler ve üstlenece¤i görevler afla¤›daki flekilde özetlenebilir: ● Yukar›da say›lan risklerin tamam›n› teminat alt›na alarak, bu riskler nedeniyle üreticilerin u¤rayaca¤› zararlar› azami ölçüde tazmin edebilecek bir yap›ya sahip olmak, 67 TARS‹M’den ● Yap›lacak sigortalar›n koflullar›n›, tarife ve talimatlar›n›, teknik esaslar›n›, primlerinin ödenme fleklini, hasar tespit esaslar›n› ve tazminat hesap ve ödeme usullerini belirleyerek standart hale getirmek, ● Sigorta tekni¤inin gerektirdi¤i altyap›y› kurarak, tar›m sigortalar› ile ilgili her türlü istatistiki ve aktuaryal çal›flmay› yapabilir hale gelmek, ● Havuzda toplanan riskler için en do¤ru reasürans modelini tespit etmek ve en ekonomik reasürans teminat›n› sa¤lamak, ● Tar›m sigortalar›n›n tan›t›lmas›, geliflmesi ve yayg›nlaflmas› için çal›flmalar yapmak, BEKLENT‹LER Tar›m sektörü bar›nd›rd›¤› nüfus ve üretim gücü yan›nda, ülke beslenmesinde iflgal etti¤i hayati önem nedeniyle Devlet taraf›ndan desteklenmektedir. Çok zengin çeflitlilikte ve farkl› flekillerde sürdürülen bu destekler aras›na en son kat›lan sigorta prim deste¤idir. Devlet bu destekle üreticinin tar›msal varl›klar›n› sigorta etmesini teflvik etmekte, baz› do¤al afetler ve fiziki riskler gerçekleflmesi halinde u¤- 68 ran›lan zararlar›n bu yolla telafi edilmesini istemektedir. Devletin sistemden beklentisi, orta vadede sigortalanma al›flkanl›¤›n›n yayg›nlaflarak yerleflmesi sonucunda sigorta sisteminin tar›msal üretimin istikrar›na katk›da bulunmas› ve Devlet bütçesi üzerindeki sürpriz yüklerin azalt›lmas›d›r. Sigorta sektörünün sistemden beklentisi çok uzun vadeli bir beklentidir. Uzun y›llard›r sürdürülen çabalara ra¤men bir türlü tatmin edici bir büyüklü¤e ulaflamayan tar›m branfl› prim üretiminin bu sistem sayesinde artaca¤›, daha önce sigorta ile tan›flmam›fl kitlelerin sigortalanma al›flkanl›¤›na kavuflaca¤› ve bu sayede yeni bir müflteri segmenti oluflaca¤› varsay›lmaktad›r. Sektörün di¤er bir beklentisi ise kanun kapsam›nda olsun olmas›n tüm tar›m sigortalar›n›n Tarsim taraf›ndan yap›lmas›d›r. Bu gerçekleflti¤i takdirde hem sistemin sa¤l›kl› yürütülmesi için gerekli bütünlük sa¤lanm›fl olacak, hem de kaynaklar›n rasyonel kullan›m› gerçekleflmifl olacakt›r. Çiftçilerin sistemden beklentisi ise düflük ve rahat ödenebilir primlerle ürünlerini ve çiftlik hayvanlar›n› mümkün olan en genifl teminatla sigortalatabilmek, gerçekleflen bir hasar durumunda oluflan zarar bedelini zaman›nda tahsil edebilmektir. SORUN VE ÖNER‹LER Tar›m Sigortalar› Kanunu ile kurulan Tar›m Sigortalar› Havuzu’nun ve Devlet Destekli Tar›m Sigortalar› Sistemi’nin amac›na ulaflmas› ve ilgili tüm taraflar›n beklentilerinin gerçekleflmesi er veya geç var›lmas› gereken bir noktad›r. Ancak bu hedefe ulafl›lmas›n› geciktirecek engellerin ortadan kald›r›lmas›nda büyük yarar görülmektedir. Sistem, Bakanlar Kurulu Karar› ile belirlenen kapsam d›fl›nda kalan tar›msal varl›klar›n sigorta flirketlerince geleneksel flekilde sigortalanmas›na devam edilece¤i varsay›m› üzerine kurulmufltur. Örne¤in, küçükbafl hayvanlar ile su ürünleri kapsam d›fl›d›r. Yine çiftçi kayd› (ÇKS) olmayan üreticilerin ürünleri de sigortalanamamaktad›r. Devlet aç›s›ndan bak›ld›¤›nda bu çok do¤ru bir yaklafl›md›r. Yeni bir sisteme do¤al olarak bilinen ile bafllanacak, zamanla veriler toplan›p araflt›rmalar yap›ld›kça kapsam geniflletilecek, kay›t d›fl› üretim tabiî ki desteklenmeyecektir. Ancak bu yap› uygulamada pek do¤ru sonuç vermeyecek gibi görünmektedir. Sigorta flirketlerinin ço¤unlu¤u geleneksel tar›m sigortas›na zaten ilgi göstermemektedir. Bu alanda faaliyet gösterenlerin paylaflt›¤› küçük pastan›n çok büyük bölümü Devlet destekli sistemin içine al›n›nca geriye kalan k›s›m flirketler yönünden cazip olmaktan ç›kacak ve geleneksel tar›m sigortas› yapmay› ya tamamen ya da kategorik olarak b›rakacaklard›r. Bu durumda üreticiler eskiden yapt›rd›klar› sigortadan mahrum kalacakt›r. Sistemin sürdürebilirli¤i aç›s›ndan Kanunun amaçlar›ndan en önemlisi olarak görülmesi gereken tar›m sigortalar›n›n gelifltirilmesi ve yayg›nlaflt›r›lmas› amac›na ulafl›lamam›fl olunacakt›r. Di¤er yandan s›n›rl› say›da sigorta flirketinin geleneksel tar›m sigortas› faaliyetini sürdürdü¤ünü varsaysak bile bu da istenen amaca hizmet etmeyecektir. fiirketler hem kendi kriterlerine göre istediklerini sigortalayacaklar, istemediklerini sigortalamayacaklar, hem de Tarsim ile rekabet eder konuma girerek, bütünlü¤ü bozmak suretiyle sistemi tart›fl›l›r bir hale getireceklerdir. Kan›- m›zca bu ortam, sistemin sa¤l›kl› yürütülmesini son derece tehlikeye sokacak bir durumdur. Henüz daha iflin bafl›ndayken yap›lacak bir düzenleme ile bu sorunun afl›lmas› mümkün görülmektedir. Bakanlar Kurulu’nun kapsam ile ilgili karar›nda bir de¤ifliklik yap›larak, Kanunun çizdi¤i çerçeve içinde kalmak kofluluyla Tarsim’in uygun görece¤i tar›m sigortalar›n›n da Devlet prim deste¤i olmadan kapsama al›nmas›na imkan vermek bir yoldur. Bu çözümün tercih edilmesi sonucunda sigortalanacak riskler bak›m›ndan kapsam yönüyle bir fark gözetilmeyecek ancak prim destekli veya prim desteksiz ayr›m› söz konusu olacakt›r. Bir di¤er yol ise, mevcut yönetmelikte yap›lacak bir de¤ifliklikle ‹flletici fiirket’in Kanunda verilen görevler d›fl›nda baflka iflle u¤raflamamas› konusuna aç›kl›k getirilerek sistem kapsam› d›fl›nda kalan tar›m sigortalar› için ayn› yönetim alt›nda ama hesab› tamamen ayr› bir reasürans havuzu kurulmas›na izin verilebilir. SONUÇ Ça¤dafl ve güzel haz›rlanm›fl bir kanun olan Tar›m Sigortalar› Kanunu’nun amac›na ulaflmas›, ilgili tüm taraflar›n beklentilerinin gerçekleflmesi ve sistemin sa¤l›kl› bir flekilde sürdürülebilmesi için mutlaka tüm tar›m kesimini kucaklayacak ve bütünlük içinde yürütülecek bir uygulamaya ihtiyaç vard›r. Bu nedenle yukarda belirtilen düzenlemelerin biran önce yap›lmas›nda yarar görülmektedir. ■ 69 DIfi BASINDAN Swiss Re’den, 2005 dünya sigorta büyüklükleri raporu wiss Re’nin dünya sigorta piyasas›na dair haz›rlad›¤› Sigma Raporu’na göre, Amerika Birleflik Devletleri 1.14 trilyon ABD dolarl›k prim toplam›yla s›ralamada birinci oldu. Japonya 476.5 milyar dolarla ikinci olurken, 300 milyar dolar net prim toplam›yla ‹ngiltere üçüncü oldu. Bu ülkeleri s›ras›yla Fransa (222 milyar dolar), Almanya (197 milyar dolar) ve ‹talya (139 milyar dolar) izledi. Güney Kore sigorta piyasas› da, geçen y›la göre baflar›l› bir yükselifl göstererek 2005 y›l›nda sigorta primleri aç›s›ndan dünya s›ralamas›nda yedinci s›raya yükseldi. Raporda ayr›ca, hayat sigortalar›nda yüzde 3.9, hayat-d›fl› sigortalarda yüzde 0.6 art›flla beraber, dünya sigorta piyasas› toplam primlerinin ortalama yüzde 2.5 artarak 3.43 trilyon ABD dolar›na ulaflt›¤› belirtiliyor. Kifli bafl›na düflen sigorta primi s›ralamas›nda ise, ‹sviçre 5.558 ABD dolar›yla bafl› çekiyor. ‹ngiltere 4.599 ABD dolar›yla onu takip ederken, ‹rlanda da 4.144 ABD dolar›yla üçüncü s›rada yer al›yor. Söz konusu rapora www.swissre.com adresinden ulafl›labilir. ■ S Axa, Winterthur’u 7.9 milyar Euro’ya devral›yor interthur’un Axa’ya devri için 7.9 milyar Euro’da anlaflma sa¤land›. AXA Grubu Genel Müdürü Henri de Castries, "Yap›lan bu anlaflma, Avrupa pazar›ndaki lider konumumuzu sa¤lamlaflt›rmak ve h›zl› bir büyüme içinde olan Orta ve Do¤u Avrupa ile Asya pazarlar›ndaki konumumuzu gelifltirmek için önemli bir f›rsat" dedi. Axa’n›n bütünleyici yap›s›n›n ve birimleri aras›ndaki güçlü kültürel uyumun, Winterthur ile olan entegrasyon sürecini h›zland›raca¤›na deyinen Henri de Castries, Axa ve Winterthur’un yetenekli profesyonel kadrolar›n›n flirketlerinin büyümesinde ve 2012 hedeflerine ulaflmas›nda büyük rol oynayaca¤›n› belirtti. Axa yetkilileri, Credit Suisse Grubuyla 7.9 milyar Euro’nun peflin ödenerek, Windethur’un tamam›n›n al›nmas›nda anlaflmaya vard›klar›n› aç›klad›lar. Bununla birlikte Axa, flirketin 1 milyar Euro’luk ödenmemifl borcunu yeniden finanse edecek. Axa böylece, dünya genelinde 17 ülkede, yaklafl›k 13 milyon müflterisi bulunan ve özellikle ‹sviçre, Almanya, ‹spanya, ‹ngiltere, Belçika ve Hollanda piyasalar›nda önemli pazar pay›na sahip Avrupa’n›n önde gelen 10 sigorta flirketinden biri olan Winterthur’u sat›n alm›fl oluyor. ■ Post Magazine, 14 Haziran 2006 W 70 Talanx, Türk pazar›na giriyor ünyesinde Gerling, Hannover Re ve HDI flirketlerini bar›nd›ran Almanya’n›n Allianz Group ve Munich Re’den sonra en büyük sigorta grubu olan Talanx grubu, HDI International Holding AG’nin ‹hlas Sigorta’y› devralmas›yla Türk piyasas›na girdi. HDI International, Türk yetkililerin onay vermesiyle birlikte, 30 Haziran 2006 tarihinde ‹hlas Sigorta’n›n yüzde 99.99’unu resmen devrald›. Türk sigorta piyasas› göz önünde bulunduruldu¤unda ‹hlas Sigorta’n›n orta çapta bir flirket oldu¤unu belirten Talanx Grubu yetkilileri, flirketin Türk piyasas›na girmek için çok iyi bir f›rsat oldu¤unu söylediler. HDI International yönetim kurulu üyesi, Matthias Maak, "Türk piyasas› ile ilgili veriler son derece pozitif, piyasada iyi konumlanarak bundan yarar sa¤layaca¤›m›z› düflünüyorum. Amac›m›z ‹hlas Sigorta’n›n pazar pay›n› sürekli olarak artt›rmak olacak" dedi. ■ Evandale, 8 Haziran 2006 B 2005’de Avrupa sigortac›l›¤›n›n prim büyüklü¤ü 978 milyar Euro vrupa Sigorta Birlikleri Federasyonu (CEA-Comité Européen des Assurances) Avrupa sigorta sektörüne dair son verileri yay›nlad›. Buna göre, 2005 y›l› net prim büyüklü¤ü enflasyondan ar›nd›r›lm›fl olarak yüzde 4.5’lik bir art›flla 978 milyar Euro’ya ulaflt›. Hayat sigortas›nda yüzde 6.2’lik net art›flla güçlü bir büyüme olmufl, hayat d›fl› sigortalarda ise art›fl yüzde 1.8’de kalm›flt›r. CEA ayr›ca sektörün toplam yat›r›mlar›n›n ilk defa 6 trilyon Euro’yu geçerek yüzde 8.3 art›flla 6,371 trilyon Euro’ya ulaflt›¤›n› aç›klad›. Hayat yat›r›mlar› 5,161 trilyon Euro’ya ulaflm›fl, baflka bir deyiflle toplam yat›r›mlar›n %81’ini oluflturmufltur. Toplam hayat yat›r›mlar›n›n yüzde 61’ini ‹ngiltere, Fransa ve Almanya oluflturmaktad›r. 2005 y›l›nda Avrupa piyasas›nda faaliyet gösteren flirket say›s› yüzde 0.7 azalarak 5 bin 300 flirkete düflmüfltür. Bu düflüfl birkaç y›ld›r devam etmekte olup, AB gibi daha büyük bir piyasada rekabet edebilmek ve ölçek ekonomilerini A takip edebilmek amac›yla ifl hacimlerini büyütmek, birleflme ve devralmalara yönelmek isteyen sigorta flirketlerinden kaynaklanmaktad›r. CEA Baflkan› Gérard de La Matiniére yapt›¤› bas›n toplant›s›nda, "CEA’n›n verileri gösteriyor ki sigorta ve reasürans flirketleri geçen y›lki borsa krizini aflm›fl, teknik karfl›l›klar›n› art›rm›flt›r" fleklinde konufltu. 25 Avrupa Birli¤i üyesinin de içinde bulundu¤u Avrupa Sigorta Federasyonlar› Birli¤i (CEA) üyesi 33 ülkenin sigorta istatistikleri kitab›na (European Insurance in Figures) CEA’n›n internet sitesinden ulafl›labilmektedir.■ www. cea.assur.org CEA Executive Update, Temmuz 2006 Liberty Mutual, fieker Sigorta’dan hisse al›yor ürkiye pazar›na girmeyi planlayan Boston merkezli Liberty Mutual Grubu, 16 Haziran 2006 tarihinde fieker Sigorta hisselerinin büyük bir bölümünü devralma konusunda, Sert Holding A.fi. ile anlaflmaya vard›. Devam etmekte olan görüflmelerin 2006’n›n son çeyre¤ine kadar tamamlanmas› bekleniyor. Türkiye’nin güçlü ekonomisi büyümeye devam ettikçe, kiflilerin kendilerini risklerden koruma yollar›na daha fazla yöneldi¤ini belirten Liberty Mutual Grubu CEO’su Edmund F. Kelly, bu sebepten dolay› h›zl› bir büyüme içinde olan Türk T Sigorta Piyasas›’na girmek için fieker Sigorta’y› iyi bir f›rsat olarak gördüklerini söyledi. Liberty Mutual Grubu’nun uluslararas› faaliyetlerinden sorumlu birimi olan Liberty International’›n 2005 y›l› cirosu yaklafl›k 3.9 milyar dolar olup, bu birim Amerika ve Amerika d›fl›nda toplam 19 farkl› ülkede 7000 kifliye istihdam sa¤l›yor. Türkiye’de fieker Sigorta ile yap›lacak ortakl›k ile Liberty International, Avrupa’daki net prim hacmini 1 milyar Dolar’›n üstüne ç›karm›fl olacak. ■ Insurance Journal, 22 Haziran 2006 71 DIfi BASINDAN Avrupa Komisyonu ortak Kurumlar Vergisi Matrah› oluflturmaya çal›fl›yor vrupa Komisyonu, Ortak Konsolide Kurumlar Vergisi Matrah› CCCTB (Common Consolidated Corporate Tax Base) için yeni bir yasa teklifi tasarl›yor. Teklifin kabul edilmesi halinde, sigorta flirketlerinin Avrupa Birli¤i kapsam›ndaki iflleri dolay›s›yla ortaya ç›kan vergilerinin hesaplanmas›nda farkl› kurallar uygulanmayacak. Bu giriflimle, Avrupa Birli¤i ‹ç Piyasas›’nda ifl gören flirketlerin toplam AB kârlar›n›n hesaplanmas›nda standart kurallar›n uygulanmas› amaçlan›yor. ‹ç piyasadaki bu mali engellerin kald›r›lmas›yla flirketlerin etkinliklerinin artt›r›lmas›, rekabet edebilirliklerinin gelifltirilmesi, uyum maliyetlerinin ve idari maliyetlerin azalt›lmas› hedefleniyor. Avrupa Komisyonu ve üye ülkelerdeki uzmanlardan oluflan CCCTB A Çal›flma Grubu’na sektörden ve akademik dünyadan gelen uzmanlar da kat›l›yor. CCCTB’nin kurulmas› Avrupa tek sigorta piyasas›, Avrupa Birli¤i birincil mevzuat› ve Avrupa Adalet Divan› göz önünde bulunduruldu¤unda yararl› bir geliflme olarak öne ç›k›yor. Mevcut tart›flmalar, Amerika ve Japonya gibi rakipler göz önünde bulunduruldu¤unda, Avrupa tek sigorta piyasas›ndaki vergi sisteminin geliflmesine önemli bir olanak sa¤l›yor. CCCTB, sadece ifl koflullar›n›n gelifltirilmesine olanak sa¤lamakla kalm›yor, Avrupa ile yap›lacak ifllerin daha iyi koflullarda olmas›, kurumlar vergisi, gelirler vergisi ve ücret vergisi yolu ile vergilere tâbi gelirleri de artt›r›yor. ■ CEA Executive Update, Haziran 2006 Sigorta flirketlerinin yar›s› Solvency II’ye haz›r ünyan›n önde gelen yönetim dan›flmanl›¤›, teknoloji hizmetleri ve d›fl kaynak kullan›m› flirketlerinden biri olan Accenture taraf›ndan yap›lan araflt›rma, Avrupal› sigorta flirketlerinin büyük ço¤unlu¤unun Solvency II düzenlemelerinin flirketlerin risk yönetimi ve sermaye yönetimini iyilefltirece¤ini düflündü¤ünü ve flirketlerin yar›s›n›n söz konusu düzenlemeler için flimdiden haz›rl›k yapmaya bafllad›¤›n› ortaya koydu. Solvency II ile AB çap›nda sigorta flirketlerinin sermaye yeterlili¤inin riskleri ve yükümlülükleri daha iyi dikkate alacak flekilde ölçülmesi sa¤lanacak. Ç›kar›lacak Direktifle, Avrupa çap›nda ortak uygulanacak olan yükümlülük karfl›lama yeterlili¤i (solvency) sistemiyle, poliçe sahipleri ve ortaklar daha iyi korunmufl olacak. ‹ngiltere, Almanya, Fransa, ‹spanya, ‹talya ve ‹skandinav ülkelerinden araflt›rmaya kat›lan orta ve büyük ölçekli 37 Avrupal› sigorta flirketinin yar›s› D 72 2007 y›l›nda Direktifin yay›nlanmas›n›n ard›ndan 2010 y›l›nda yürürlü¤e girmesi beklenen Solvency II ile ilgili haz›rl›klara flimdiden bafllad›¤›n›, dörtte biri ise haz›rl›klara bafllamay› planlad›¤›n› belirtiyor. Di¤er taraftan, araflt›rmaya kat›lan flirketlerin dörtte üçü Solvency II’nin fleffafl›¤› artt›raca¤›n›, yüzde 41’i Solvency II ile rekabet üstünlü¤ü kazanaca¤›n›, yüzde 25’i ise kredi notunda yükselmeler sa¤layaca¤›n› düflünüyor. Söz konusu haz›rl›klar flirketlerde en üst seviyede yürütülmekte olup, araflt›rmaya kat›lan flirketlerin üçte biri, çal›flmalar›n Yönetim Kurulu üyelerinin öncülü¤ünde sürdürüldü¤ünü vurguluyor. Accenture, Solvency II düzenlemelerine iliflkin olarak flirketlerin ivedilikle planlar›n› yaparak haz›rl›klara bafllamas› gerekti¤ini belirterek, ancak bu flekilde Solvency II düzenlemelerini alg›layabileceklerini ve bu düzenlemelerden fayda sa¤layabileceklerini de vurguluyor. ■ Post Magazine, 2 May›s 2006 Nisan ay›nda meydana gelen sellerin bilançosu a¤›r olmad› isan ay›nda Almanya, Polonya, Macaristan ve Çek Cumhuriyeti’nde meydana gelen seller dolay›s›yla Avrupal› sigorta ve reasürans flirketlerinin zararlar›n›n 2002 y›l›nda Avrupa’da yaflanan sel felaketi sonras›nda u¤ran›lan zararlara göre oldukça düflük kalmas› bekleniyor. ‹lk verilere göre, Nisan ay›nda meydana gelen seller, ‹ngiltere, Avusturya, Çek Cumhuriyeti, Slovakya, Almanya, Romanya, Rusya, ‹talya ve ‹spanya gibi genifl bir co¤rafyay› etkileyen ve 100 kiflinin ölmesine, 15 milyar Euro’luk ekonomik kayba ve 3.2 milyar Euro sigortal› kayb›na neden olan 2002 y›l› A¤ustos ay›ndaki sellere k›yasla daha az zarara neden oldu. 2002 y›- N l›nda sel sigortalar› zarara u¤rayan bölgelerde s›n›rl› kald›¤› için sigortal› kay›plar›n ekonomik kayba oranla düflük kald›¤› ve sigortal› kay›plar›n büyük ço¤unlu¤unun da zaten reasürans flirketlerine devredilmifl oldu¤u görülmekteydi. Nisan ay›nda Orta ve Do¤u Avrupa’y› etkileyen seller sonras›nda ise, Hannover Re 2002 y›l› A¤ustos ay›ndaki sellerden kaynaklanan 77 milyon Euro zarara karfl›l›k bu sefer 10 milyon Euro, Allianz ise 847 milyon Euro zarara karfl›l›k bu sefer sadece 15 milyon Euro zarar bekledi¤ini aç›klad›. Swiss Re ve Munich Re de çok önemli olmayan bir zarara u¤rad›klar›n› aç›klad›lar. ■ Insurance Day, 18 Nisan 2006 73 DIfi BASINDAN Sigortac›lar geniflleme için büyük paralar ödemeye haz›r PMG dan›flmanl›k ve muhasebe flirketinin bir araflt›rmas›na göre, sigorta flirketleri uygun piyasalarda birleflme ve devralmalar için büyük miktarlarda para ödemeye haz›r. Araflt›rmaya kat›lan 200’den fazla sigorta flirketinin yüzde 40’›ndan fazlas› devralmalar için 500 milyon dolarl›k bir harcama tahmin ederken, bu rakam›n önümüzdeki üç y›lda 3 milyar dolara ç›kmas› bekleniyor. Araflt›rmaya kat›lan flirketlerin yüzde 81’i bölgede devralmalar için aktif flekilde araflt›rma yapt›¤›n› belirtti. Araflt›rmada, Hindistan ve Çin gibi ülkelerde yaflanan çeliflkiye de dikkat çekiliyor. K KPMG flirketinin ortaklar›ndan Kevin Chamberlain, Asya Pasifik bölgesinin küresel çapta faaliyet gösteren sigortac›lar için al›fl›k olmad›klar› bir bölge oldu¤unu belirterek, sigortac›lar›n bir yandan bölgedeki büyüme potansiyelini gördü¤ünü, bir yandan da bu ülkelerdeki s›k› düzenlemelerle karfl› karfl›ya kald›klar›n› belirtti. fiu an için Hindistan veya Çin gibi pazarlara girmenin tek yolunun anonim ortakl›klar veya yerel firmalarla birleflme oldu¤unu ifade eden Chamberlain, bu durumun finansal hizmetlerin özellefltirilmesi ile birlikte en k›sa sürede de¤iflece¤ini tahmin etti¤ini vurgulad›. ■ Evandale, 8 May›s 2006 Hayat sigortas› rekora kofluyor vrupa hayat sigortas› piyasas›na iliflkin olarak CEA taraf›ndan kapsaml› bir istatistikî çal›flma gerçeklefltirildi. K›sa zaman içerisinde bas›m› tamamlanacak olan çal›flma, 2004 y›l›nda Avrupa’daki tüm piyasalarda sektörün önemli bir büyüme trendi içerisinde oldu¤unu ve toplam cironun 551 milyar Euro tutar›nda oldu¤unu ortaya koyuyor. Avrupa ekonomisinin önemli bir lokomotifi olan hayat sigortas› sektörünün dünya genelinde hayat sigortas› primleri içindeki pay› ise yüzde 37.6. Çal›flman›n sonuçlar›na göre Avrupa içerisinde de toplam sigorta primleri içerisinde hayat sigortas›n›n pay› yükselerek yüzde 60.2’ye ulaflm›fl durumda. Üzerinde inceleme yap›lan Avrupa ülkelerinin yar›s›nda hayat primlerinin pay› yüzde 50’nin üzerinde bulunuyor. Finlandiya ve ‹sveç, hayat sigortas› primlerinin pay›n›n en yüksek oldu¤u ülkeler. Avrupa hayat sigortas› piyasas›n›n yüzde 70.9’unu Birleflik Krall›k, Fransa, Almanya ve ‹talya ellerinde bulunduruyor. 2004 y›l›nda Avrupa hayat sigortas› piyasas›nda yaklafl›k 1300 sigorta flirketi faaliyet gösterirken bunlar›n yüzde 70’i yaln›zca hayat ürünlerinde uzmanlaflm›fl durumda. CEA taraf›ndan gerçeklefltirilen çal›flman›n elektronik kopyas›na flu adresten ulaflmak mümkün: "European Life Insurance Market in 2004" www.cea.assur.org ■ CEA Executive Update, Nisan 2006 A 74 Geliflmifl ülkelerde terör riskleri özel sektör-devlet ortakl›¤›yla karfl›lan›yor lmanya’da terör riskleri için 16 sigorta flirketinin oluflturdu¤u hükümet destekli bir grup olan "Extremus"tan yap›lan aç›klamada, grubun prim gelirlerinin 2005 y›l›nda yüzde 29 düflüflle 60 milyon Euro’ya geriledi¤i bildirildi. 11 Eylül 2001 sald›r›lar› sonras›nda oluflturulan Extremus 1.5 milyar Euro’ya kadar olan terör zararlar›n› karfl›larken, 1.5 ile 2 milyar Euro aras›ndaki zararlar› sigorta ve reasürans flirketleri, 2 ile 8 milyar Euro aras›ndaki zararlar› ise devlet karfl›l›yor. Sigorta poliçelerinin terör riskini de kapsama zorunlulu¤u bulunmayan Alman- A ya’da, Extremus’un en büyük 15 müflterisi toplam prim gelirlerinin yüzde 58’ini sa¤l›yor. ‹ngiltere’de ise, 1993 y›l›nda IRA’n›n sald›r›lar› nedeniyle sigorta flirketlerinin bu piyasadan çekilmesi sonucunda oluflturulan devlet destekli Pool Re’nin prim gelirleri, 2003 y›l›nda 240 milyon sterlin, 2004 y›l›nda 290 milyon sterlin, 2005 y›l›nda ise 310 milyon sterlin olarak gerçekleflti. ‹ngiltere’de devlet terör risklerine s›n›rs›z teminat sa¤l›yor. ABD’de ise, devlet 100 milyar dolara kadar olan terör zararlar›n›n yüzde 90’›n› karfl›l›yor. ■ Financial Times, 20 Nisan 2006 Reasürans direktifinin etkinli¤i tehlikede 005 y›l›nda kabul edilen Avrupa Birli¤i Reasürans Direktifi (RID), mevcut Avrupa Sigorta Direktifi gibi ihtiyatla düzenlenmifl bir altyap›ya sahip, ortak bir Avrupa sigorta pazar› oluflturmay› hedefliyor. Üye ülkelerin direktifi farkl› yollarla uygulamas› halinde ise (flu anda karfl› karfl›ya bulunulan risk de bu) haz›rlanan bu altyap›n›n etkin fonksiyonunu kaybetmesi riski bulunuyor. Global bir sektör olan reasürans, uzman kurumlar aras›ndaki sözleflmelerden do¤an iliflkileri içeriyor. Ne var ki, ulusal yönetmeliklerdeki farkl›l›klar piyasay› tahrip etmekte kalm›yor, etkili sigorta ve reasürans çözümlerinin uygulanabilirli¤ini ve sermayenin da¤›l›m›n› da etkiliyor. 2 Reasürans Direktifi’nde de kabul edildi¤i gibi müflterek ilkeler kullan›larak yönetmeli¤in uyumlu hale getirilmesi, ilgili taraflar›n (düzenleyiciler, denetleyiciler, sigortac›lar ve poliçe sahipleri) yarar›na olacak. Reasürans düzenlemelerinde ulusal farkl›l›klar›n ortaya ç›kmas›n› önlemek için CEA da üzerine düfleni yerine getirerek kapsaml› bir reasürans rehberi yay›nlad›. Avrupa genelinde faaliyet gösteren düzenleyicilere iletilen rehber, reasürans›n amac›, uyumlaflt›r›lm›fl bir sisteme duyulan gereklilik gibi konular› içermekle kalm›yor, Reasürans Direktifi’nin uygulanmas›na iliflkin tavsiyelerde de bulunuyor. ■ CEA Executive Update No: 56, Haziran 2006 75 YAfiAM Yaz› ve Foto¤raflar: Dr. M. Serhan OKSAY Gökyüzünde Uçuflan Çiçekler: Kelebekler angi gözle bakarsan›z dünyaya öyle yaflars›n›z. Mutlu olamamaktan flikayetçiyseniz yaflama bak›fl›n›z› de¤ifltirmelisiniz. Haydi, hemen flimdi ç›k›n do¤aya bir kez daha bak›n, dikkatlice bak›n.... görmek için.. bak›n, beyaz-sar›-turuncu çiçekler süslemifl do¤a gelin’in duva¤›n›, tüm canl›lar bu dü¤üne kat›l›yor: a¤ustos böcekleri, kurba¤alar, çekirgeler, bülbüller hep bir a¤›zdan türküler söylüyor duydunuz mu? Görünmez bir el çiçekler saç›yor havaya, do¤a gelin’in duva¤›n›n üzeri onlarla doluyor, havalarda uçufluyorlar, etrafa saç›l›yorlar, kelebekler, kelebekler her taraftalar, onlar› gördünüz mü? Özenli bir ressam taraf›ndan boyanm›fl izlenimi veren muhteflem desenlerle süslü narin kanatlar›n› ç›rparak uçuyor, rüzgarla savruluyorlar semada. Haydi siz de hemen H 76 kat›l›n bu flölene, siz de kat›l›n.. Türkiye’nin da¤lar›nda, yaylalar›nda, ormanlar›nda 350 türü aflk›n kelebek yaflamaktad›r. Bizim kelebek olarak gördü¤ümüz evre, asl›nda 150 bin türden oluflan Rhopalocera genel isimli bu canl›lar›n dört de¤iflik devreden oluflan yaflam süresinin en son ve görkemli bölümüdür. Her kelebek metamorfoz ad› verilen bir de¤iflim süreci geçirir, bu süreç ergin difli kelebe¤in yumurtalar›n› (ovum) b›rakmas› ile bafllar (bu süreç genellikle bir kaç gün sürer, baz› türlerde birkaç hafta alabilir ve so¤uklar bafllam›flsa k›fl aylar› bitene de¤in sürebilir), yumurtadan t›rt›llar (larva) ç›kar, t›rt›llar genellikle yapraklarla beslenir ve yeterli geliflimi gösterdiklerinde kendi çevrelerine gövdelerinden ç›kard›klar› ipeksi bir maddeyle bir k›l›f örer ve krizalit (pupa) aflamas›na ulafl›rlar (bu süreç türlere göre haftalar veya aylar alabilir). Kozaya giren çirkin t›lt›l, bu sihirli k›l›f›n›n içinden muhteflem renkleriyle göz kamaflt›ran ve hemen herkesin hayranl›k duydu¤u ergin bir kelebek (imago) olarak ç›kacakt›r. ‹flte bu inan›lmaz de¤iflimi geçirerek ortaya ç›kan kelebek genellikle iki-üç hafta kadar yaflar. Tabii bir tak›m türlerin bir kaç ay yaflayabildi¤ini de unutmadan vurgulamak gerekiyor. Kelebekler k›fl aylar›n› genellikle yumurta, t›rt›l veya krizalit biçiminde geçirirler, ergin kanatl›lar›n so¤uk zamanlar› a¤aç kovuklar›na s›¤›nm›fl biçimde k›fl uykusuna yatarak geçirmeleri de mümkündür. Kelebeklerde feromon denilen salg›lar, kar›n bölümünde bulunan baz› bezler taraf›n- dan salg›lan›r. Bu salg›lar, çok uzak mesafelerden bile, karfl› cinsteki kelebekleri birbirlerine çeker. Feromonlar kelebeklerin birbirlerini tan›mas›n› ve birbirleriyle buluflmalar›n› sa¤lar. Feromonlar› daha çok difli kelebekler salg›lar. Erkek kelebekler ise diflileri kendilerine çekmek için, kar›nlar›nda bulunan f›rça gibi pullardan özel bir feromon yayarlar. Feromonlar sayesinde diflisi ile buluflan bir erkek kelebek diflinin çevresinde dolafl›rken diflinin duyargas›na dokunur. Difli, bu uyar›ya olumlu yan›t verirse çiftleflirler. Erkek kelebekler genellikle kozalar›ndan ç›k›p uçmaya haz›r olan genç difli kelebekleri seçerler. Bu seçimin nedeni yine feromonlarla ilgilidir çünkü en güçlü feromonu genç difliler salg›lar. Kelebeklerde çiftleflme 60-90 dakika sürer. Difli kelebek türüne göre 40-2000 aras›nda yumurta b›rak›r. Yumurtalar yine türe göre yuvarlak, oval, armut ya da yass›laflm›fl biçimlerde olabilir. Döllenmifl yumurtalardan ç›kan t›rt›llar önce ç›kt›klar› yumurtan›n kabu¤unu daha sonra yumurtan›n b›rak›ld›¤› bitkinin yapraklar›n› yerler. 77 YAfiAM T›rt›llar genellikle belirli bitkileri kemirerek beslenmekle birlikte, ‹ri Su Güzeli (Maculiena arion) gibi baz› türlerin besin zinciri ve geliflim süreci di¤er kelebeklerden çok farkl›d›r. Bu kelebekler beyaz renkli yumurtalar›n› nemli alanlarda yetiflen y›lanotu çiçe¤inin üzerine b›rak›rlar. Yumurtadan ç›kan t›rt›l yaklafl›k iki hafta kadar bu çiçekle beslenir, daha sonra kendini yere b›rak›r. Yerdeki t›rt›l›n bedenini saran mumsu tabaka t›pk› Myrmica sabuleti veya M.scabrinodis kar›ncalar›n›n larvas› gibi kokar. Bu kokuya aldanan kar›ncalar bu t›rt›llar› kendi larvalar› gibi alg›layarak onlar› yuvalar›na tafl›rlar. T›rt›l yerlefltirildi¤i kar›nca yuvas›nda bir yandan kar›ncalar›n larvalar›n› yer, di¤er yandan da kar›ncalar›n a¤z›na ak›tt›klar› yar› sindirilmifl s›v›larla beslenir. Koza evresini de kar›nca yuvas›nda geçiren canl›, bir kelebek haline dönüfltü¤ünde h›zla yuva- 78 y› terk etmelidir. Bunu yapmay› baflaramazsa bu kez kendisi kar›ncalara yem olacakt›r. Kelebekleri rahatl›kla görebilece¤imiz alanlar günefl vuran aç›k çay›rlar, orman içlerindeki aç›k alanlar ve patikalard›r. Çiçekler ve nemli topraklar kelebekleri cezbeden ögelerdir. Kelebekler so¤ukkanl› canl›lar olduklar›ndan günün serin olan ilk saatlerini hareketsiz geçirirler, günefl yükselip ›s› 12 derecenin üzerine ç›kt›¤›nda, kelebeklerin de uçma zaman› gelmifl demektir. Bu yüzden kelebekleri daha yak›ndan görüp incelemek isteyenler sabah›n ilk saatlerini tercih etmelidirler. Ancak kelebekleri incelerken kesinlikle elinizle tutmaya kalk›flmaman›z gerekir bu onlar›n hassas ve yaflamsal öneme sahip kanatlar›n› zedeleyebilir. fiehirlerde en s›kl›kla rastlayabilece¤iniz türlerden biri K›nal› Gelin Kelebe¤idir (Vanessa cardui). Bu kelebek han›mellerine sürüldü¤ünde turuncu-k›z›l aras› k›na rengindedir ve bunun üzerinde beyaz benekleri bulunmaktad›r. Kelebeklerin kanatlar›ndaki renk ve desenler, kanatlar›n üzerindeki minik pullar (bu türün genel ad› pul kanatl›lard›r) arac›l›¤›yla ortaya ç›kar. Pullar yass›laflarak biçim de¤ifltirmifl k›llard›r. Kelebeklerin kanatlar›na dokunuldu¤unda bu pullar hemen yerlerinden koparak elinize yap›fl›rlar. Kanad›n üzerine adeta bir dam›n kiremitleri gibi dizilmifl olan her pulcuk ya kimyasal pigmentlerle ("pteridin" pembe, beyaz ve sar› renkleri, "melanin" siyah renkleri verir) ya da bir kristal küre veya gökkufla¤›ndaki su tanesi gibi, üstüne düflen ›fl›¤› k›rarak renk kazand›r›r. Yeflil gibi baz› renkler ise siyah ve sar› pullar›n üst üste s›ralanmas›ndan oluflur. Kelebeklerin kanatlar› üzerinde yap›lan son in- celemeler, pigmentlerin pulcuklarda sentezlendi¤ini ve melanin üretimi için gerekli olan enzimlerin pulcuklar›n üst bölümünde bulundu¤unu göstermifltir. Kelebeklerin kanatlar›ndaki renk ve desenlerin bu canl›lar için yaflamsal fonksiyonu vard›r. Koyu renkli pullar her iki kanatta simetrik olarak yer al›r ve kelebekler uçmak için gerekli olan vücut s›cakl›¤›na ulaflabilmek için, ›s›y› daha çabuk emen bu koyu renkli beneklerden faydalan›rlar. Pullar renklerine göre kelebe¤in vücut ›s›s›n› ayarlamas›na yard›mc› olurlar. Gövdesini ›s›tmaya çal›flan kelebek kanatlar›n› günefl ›fl›nlar›n›n geldi¤i yöne do¤ru çevirerek, ›fl›nlar›n kanatlar›n›n üzerindeki bu minik panellere gelmesini ayarlayacak flekilde yönünü ayarlar. ‹flte bu yüzden aç›k arazide bulunan kelebeklerin rengi di¤erleri- 79 YAfiAM ne göre daha aç›kt›r, ormanl›k arazidekilerin rengi ise daha koyudur. Di¤er taraftan kanatlardaki desen çeflitlili¤i kelebeklere kamuflaj sa¤lamakt›r. Baz› kelebeklerin üzerinde büyük bir canl›n›n gözlerini ça¤r›flt›ran renkli yuvarlak desenler bulunur. Kanatlar›n üzerindeki renkli pulcuklarla oluflan bu gözler, kelebeklerin en önemli savunma mekanizmas›n› oluflturur. Kelebekler herhangi bir tehdit alg›lad›¤›nda kanatlar›n› açarak kanat üzerindeki göz desenlerini de parlak renklerini ortaya ç›kar›r. Yaklaflan tehlike kelebek ar›lar› veya kufllar bu gözleri büyük bir hayvana ait sanarak sald›r›dan vaz geçebilir, ayr›ca çarp›c› renkler genellikle zehirli canl›larda bulundu¤undan bu da sald›rgana vazgeç sinyali veren ikinci bir etkendir. Kelebekler tak›m›n›n baz› türleri de t›pk› di¤er hayvanlar gibi tükenme tehlikesiyle karfl› karfl›yalar. Örne¤in; ülkemizin en güzel kelebeklerinin yer ald›¤› k›rlang›ç kelebekleri aile- 80 sinden Kelebe¤i hem ülkemizde hem de tüm dünyada tehlike alt›nda olan hayvanlar listesinde yer al›yor. Çoban kelebe¤i ülkemizde Uluda¤, Toroslar, Kaçkarlar gibi yüksek rak›ml› alanlarda yaflamaktad›r. Apollo kelebe¤inin en dikkat çeken özelli¤i, kanatlar› üzerindeki parlak k›rm›z› göz biçimindeki benekleridir. Bu kelebek türü, ne yaz›k ki en çok bu özelli¤iyle koleksiyoncular›n ilgisini çekmektedir. Türkiye’de kelebekleri ile ünlü di¤er bir alan ise Fethiye’deki Kelebekler Vadisi’dir. Bu bölgede görülebilecek en önemli tür ise Kaplan Kelebe¤i’dir. Denizyolu ile ulaflabilen vadide kelebekleri gözlemek için en uygun tarih Temmuz ve A¤ustos aylar›d›r. CITES (Uluslararas› Nesli Tükenmekte Olan Türlerin Ticareti Konvansiyonu) taraf›ndan uluslararas› koruma alt›nda olmalar›na ra¤men, tar›msal ilaç kullan›m› ile gelen zehirlenmeler ile koleksiyoncular›n ticaret amaçl› toplama yapmalar› yüzünden kelebeklerin nesilleri tehdit alt›ndad›r. ■