DÖVİZ DERGİSİ`NDE
Transkript
DÖVİZ DERGİSİ`NDE
PİYASA GELİŞMELERİNİ İLK SİZ TAKİP EDİN döviz dergisi 22 nİSAN 2013 pazartesİ - SAYI NO: 14 BİRÇOK ANALİZ PİYASA İLE İLGİLİ GELİŞMELER DÖVİZ DERGİSİ’NDE WWW.DOVİZDERGİSİ.COM İÇİNDEKİLER SAYFA 4 SAYFA 25 • BRENT ANALİZ • ALTIN NEDEN DÜŞTÜ ? • NYMEX PETROL ANALİZ SAYFA 26 SAYFA 5 • BEŞ DÜNYA DEVİ BORSA İSTANBUL’DA TEKNOLOJİK • EUR / USD ANALİZİ ORTAKLIK İÇİN KAPIŞIYOR • GBP / USD ANALİZİ SAYFA 27 SAYFA 6 • IMF KÜRESEL BÜYÜME TAHMİNLERİNİ DÜŞÜRDÜ • USD / TRY ANALİZİ • EUR / TRY ANALİZİ SAYFA 28 • FRANSA’DAN AB-ABD SERBEST TİCARET ANLAŞMASINDA SAYFA 7 “KÜLTÜR” TEHDİDİ • DOWJONES VADELİ • NOT ARTIRIMI OLABİLİR • BORSA İSTANBUL 30 VADELİ SAYFA 10 SAYFA 29 • EKONOMİK TOPARLANMA İNİŞLİ-ÇIKIŞLI OLACAK • BASINDAN HABERLER • IMF-DÜNYA BANKASI’NIN HEDEFİ YOKSULLUKLA MÜCADELE SAYFA 19 SAYFA 30 • TÜRKİYE ENERJİ FASLINI AÇMAYA HAZIR • ÇİN’İN İZLANDA AÇILIMI • 300 RUS ŞİRKETİ FORBES GLOBAL 2000 LİSTESİNDE SAYFA 31 SAYFA 20 • MACARİSTAN AB’NİN ÜÇ TALEBİNDEN İKİSİNE KAPIYI AÇIK • KOSOVA VE SIRBİSTAN ARASINDA TARİHİ ANLAŞMAYA BIRAKTI VARILDI • PETROL İHRACATINI TÜRKİYE ÜZERİNDEN YAPACAK • AB KIBRIS’TA BİRLEŞME İÇİN BASKI YAPMALI SAYFA 32 SAYFA 21 • RUSYA ÇIKARLARININ KORUNMASI KARŞILIĞINDA KIBRIS’A • AB, SURİYELİ MUHALİFLERDEN PETROL ALIMINI SERBEST DESTEK VERECEK BIRAKACAK • RUSYA TÜRKİYE’YE GAZ İHRACATINI ARTIRMAYA HAZIR • AB-JAPONYA SERBEST TİCARET MÜZAKERELERİNİN İLK TURU TAMAMLANDI SAYFA 33 • TRABZON ABD’YLE TİCARET PEŞİNDE SAYFA 22 • BANKACI PRİMLERİNİN SINIRLANMASINA AVRUPA SAYFA 34 PARLAMENTOSUNDAN ONAY • UZMANLAR RUS YAPIMI SAVAŞ UÇAKLARINI YEĞLİYOR • AVUSTURYA “SADECE BİZİM GİZLİ BANKA HESAPLARIMIZ TARTIŞMAYA AÇILAMAZ” SAYFA 35 • ROMANYA EURO’YA KATILMAK İÇİN TARİH VERMEKTEN SAYFA 23 VAZGEÇTİ • ALMANYA’DA SEÇİM YAKLAŞIRKEN SOSYAL DEMOKRATLARIN • TÜRKİYE’DEN RUSYA’YA SEBZE VE MEYVELER GÜRCİSTAN İŞİ ZORLAŞIYOR ÜZERİNDEN GİDECEK SAYFA 24 SAYFA 36 • MISIR RUSYA’YA PETROL VE GAZ YATAKLARININ • YASAL UYARI HAZIRLANMASINI ÖNERDİ DÖVİZ DERGİSİ NEDEN DÖVİZ DERGİSİ ? Dünyanın en büyük piyasasında işlem yapmak ve yaptığınız işlemler için bilgi almak istiyorsunuz. Döviz dergisini okuyorsunuz çünkü yurt dışı piyasalardaki gelişmelerin hayatımızı daha çok etkilediği bugünlerde, başta ekonomik olmak üzere, politik, sosyal, çevresel ve teknolojik oluşumları daha yakından takip etmek ve yurt dışı spot parite (fx), vadeli işlemler, opsiyon ve CFD piyasaları aracılığıyla yatırım portföyünüzü çeşitlendirmek istiyorsunuz. 2001 ve 2007 yılında yaşanan ekonomik krizler sonrasında, ülkemizde önce döviz dalgalanmalarının serbest bırakılması, ardından faizlerin hızla gerileyerek cazibesini kaybetmesi, yatırımcıların alternatif yatırım araçlarına yönelmesine neden olmuştur. Yatırımcıların kaldıraçlı yatırım enstrümanlarına olan talebi, uzun bir süredir Vadeli İşlemler ve Opsiyon Borsası A.Ş’nin faaliyete geçmesini sağlamış, zamanla aynı şekilde çalışan yurt dışı piyasalara ilgi daha da artmıştır. DÖVİZ DERGİSİ İLETİŞİM Telefon : 0(212) 505 37 69 E-Posta : info@dovizdergisi.com Bu ilgi, yatırımcıların tek bir borsa ve geleneksel enstrümanlar yanında, farklı yatırım alternatiflerine duydukları ihtiyacı işaret etmektedir; bu durum aynı zamanda ülkemizdeki yatırımcıların daha nitelikli ve bilinçli olmaları yolunda güzel bir trendin başladığının da işaretidir. Döviz Dergisi bu trende paralel olarak, yatırımcıların yurt dışı piyasalara güvenilir ve etkin bir kaynaktan erişimlerini sağlamak üzere kurulmuştur. Sitemizde zengin kapsamlı strateji bültenlerimize erişebileceksiniz. Döviz Dergisi ile edindiğimiz tecrübelerimizi ve bilgilerimizi sizlerle paylaşmaya devam edeceğiz. Günlük yazılı ve görüntülü bültenlerimiz yanında, şirketimizin tecrübesinden birebir komünikasyonla faydalanabilme ayrıcalığının size katma değer olacağına inanıyoruz. Spot parite (fx), vadeli işlemler, opsiyon ve CFD piyasalarında onlarca parite, metal, emtia, hisse senedi, hazine bonosu yatırımları yaparken profesyonel desteğe ihtiyaç duyacağınızı düşünüyorsanız, gelin birlikte çalışalım. Kişiye özgün ve 7/24 hizmetlerimizden faydalanma imkânına gerçek anlamda ilk defa ulaşma fırsatını yakalayın. Adres : Galataderesi Cd. 27/6 Şişli - İstanbul EMTİA ANALİZ BRENT ANALİZ NYMEX PETROL ANALİZ Brent tipi Petrol 100.4 seviyesinden işlem görüyor. 102 seviyesine kadar yükseliş dinamiğinde olan Brentte 102’den başlayarak 95 hedefli satış yapmak üzere analizde bulunabilir. Petrol fiyatları geçtiğimiz hafta belirtiğimiz satış noktamıza yükseldi. Haziran vadeli Nymex petrol 89.2 seviyesinden işlem görüyor. 90.3 güçsüz direnç noktamızdır. Bizler 89 seviyesinden yaptğımız satışlara yükselirse 90.3’dan eklemeye yapmak üzere bekleyeceğiz. Hedefimiz 86.5’dir. MISIR ANALİZİ 4 PARİTE ANALİZ Geçtiğimiz hafta parite çok dar bir alanda fiyatlanmıştı. Parite analiz anında (Pazartesi Türkiye Saatine göre 22.00’da) 1.3065’den işlem görüyor. 1.304’ın altında kalıcı olmayan fiyat hareketleri pariteyi daha yukarı taşıyacakdır. Fakat gelişen gündem ile dolar hafif güç kazanmaya başlamış olması hisse senedi piyasalarını tedirgin ediyor. USD Index’in halen yukarı görünümlü fiyat- EUR / USD ANALİZİ lanmaya devam etmesi paritede yükselişin kısa sürmesini etkiliyor. 1.317’in üzerinde fiyatlanması çok zor görünen parite hafta içi 1.292’e kadar gerileme görebiliriz. EURO cinsi varlıklarda hafif yükselişin olmasıda paritede gerilemenin çok dar bir bantta olacağını gösteriyor. Bizler bu hafta paritede hafif bir gerileme bekliyoruz. Parite önce 1.317’e yükselip sonra 1.292’e gerileyebilir. Bu nedenle 1.317’den 1.292 hedefli satış öneriyoruz. Ya da 1.292’e gerilerse 1.317 hedefli alım öneriyoruz şeklinde yorumlayabilirsiniz. EUR / USD Geçtiğimiz hafta Ingiltere’nin kredi notunun düşürülmesi parite geriletmişti. Bizler Sterlinin ilerleyen sürede 1.55’in üzerinde fiyatlanacağına inanıyoruz. Bu GBP / USD nedenle gerilemelerde Sterlin alınmasını tavsiye ediyoruz. 1.528’den fiyatlanan ANALİZİ Sterlinde geçtğimiz hafta belirttiğimiz destek seviyeleri çalışmıştı. Fakat kar al noktamıza ulaşamamıştık. 1.538 haftalık işlemlerde izleyeceğimiz direnç ve kar al noktamızdır. 5 GBP / USD Kur 1.804 seviyesine yeniden yükseldi. Dergimizi yakından takip eden ve geçmiş sayıları okuyan yatırımcılar kurdaki görüşlerimizi sürekli güncellen- USD / TRY ANALİZİ mesini istiyor. Bizler ekip olarak hergün www.dovizgazetesi.com’dan kurdaki beklentimizi gazeteye üye olan yatırımcılarımızla paylaşıyoruz. Kur bu hafta yine 1.812 direnç seviyesine yükselebilir. Bu nedenle kurda satış yapmak isteyen yatırımcılar 1.812 seviyesini beklemelidirler. 1.819 diğer bir direnç noktamızdır. 1.798 destek noktamızdır. USD / TRY USD / TRY ANALİZİ Kur geçtiğimiz haftalarda belirtiğimiz gibi 2.32 seviyesinden alıcıların gelmesi ile yükselişe geçecek beklentimiz gerçekleşti. EUR / TRY ANALİZİ 2.357 seviyesinden fiyatlanan kurda 2.383’a kadar yükseliş devam edecekdir. Bu nedenle Euro alıp Türk Lirası satılmasını tavsiye etmeye devam ediyoruz. 6 EUR / TRY EUR / TRY ANALİZİ ENDEKS ANALİZ DOWJONES VADELİ BORSA İSTANBUL 30 VADELİ Dowjones vadeli 14500 seviyesinden işlem görüyor. 14340 seviyesine kadar satışların gelmesini beklediğimiz endeksde geçtiğimiz haftalarda önerdiğimiz pozisyonumuzu korumaya devam ediyoruz. Borsa İstanbul vadeli 103 000 seviyesinden pazartesi gününü kapatmıştı.105 000 üzerinde kalıcı bir fiyatlanma beklemediğimiz endeksde geçtiğimiz hafta açılan satış pozisyonlarını korumanızı tavsiye ediyoruz. Satış yapacak yatırımcılar için bu haftaki giriş noktamız 104 250’dir. 7 8 9 BASINDAN HABERLER Financial Times gazetesi, Türkiye’de cumhurbaşkanı Turgut Özal’ın ölümüyle ilgili soruşturmada Emekli Tuğgeneral Levent Ersöz’e dava açılmasıyla ilgili bir haber yoruma yer veriyor. “Türkiye ekonomisini dışa açan cumhurbaşkanı Turgut Özal’ın ani bir kalp krizi nedeniyle olduğu belirtilen ölümünden 20 yıl sonra bir mahkeme, emekli bir subaya karşı cinayet suçlamasıyla dava açtı.” diyen gazete, mahkemenin bu kararı, soruşturmada dava açmak için zaman aşımının dolmasından hemen önce aldığını yazıyor. Haberde, iddialarla ilgili geçen yıl yapılan bir soruşturmada, Özal’ın doğal nedenlerle ölmüş olabileceği sonucuna varıldığının ve fazla kilolu olan cumhurbaşkanının ölümünden hemen önce Orta Asya’daki zorlu bir geziden dönmüş olduğunun da altı çiziliyor. Geçen yıl Özal’ın mezarı açılarak yapılan incelemede cumhurbaşkanının kesin ölüm sebebi tespit edilememişti. “KUVVETLİ ŞÜPHELER” Gazete, iddiaların öldüğü gün tıbbi ekibinin Özal’ın yanında olmamasından ve kalp krizine içtiği bir limonatanın yol açmış olabileceği söylentisinden beslendiğini de vurguluyor. Financial Times, bir savcının bu ay vardığı sonuçta, “Özal’ın organize bir şekilde işlenen bir cinayete kurban gittiği yönünde kuvvetli şüpheler bulunmaktadır” dediğini ve Ergenekon davası sanığı olarak cezaevinde bulunan emekli Tuğgeneral Levent Ersöz için ömür boyu hapis istediğini de aktarıyor. Yazıda, bu tür soruşturmaların ülke içinde yarattığı gerilimin bir örneğinin, geçen hafta Ergenekon davası duruşması sırasında göstericilerle polis arasında yaşanan çatışmada görüldüğü de belirtiliyor. Financial Times, “Ilımlı İslamcı grup, Gülen hareketinin Türk toplumunun birçok yerinde nüfuzlu yerlere sahip olan üyeleri, bu tür davaların en önemli destekçileri konumunda” diyor. Geçen hafta Silivri’deki göstericileri, bağımsız yargıçları yıldırmaya çalışmakla suçlayan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, daha önce Ergenekon ve benzeri davaların süresi ve çaplarıyla ilgili sabırsızlığını da ifade etmişti, habere göre. Gazete son olarak Türkiye’nin önemli bir kısmının, Özal’ın Kürt militanlarla kanlı çatışmaları sona erdirmek isterken öldürüldüğüne inanmış durumda olduğunu belirtip, Kürt bir muhasebeci olarak tanıttıkları Hasan adlı bir kişinin, “Özal Kürt sorununu çözmek istediği için öldürüldü. Erdoğan’ın bu sorunu çözmesine izin vermeyecekler” dediğini aktarıyor. Independent gazetesi manşetinde, Amerika Birleşik Devletleri’nin Boston kentinde düzenlenen Maraton sırasında yaşanan patlamalara yer vermiş. 10 10 TURGUT ÖZAL BASINDAN HABERLER “VENEZUELA’DA ÇABUK SÖNEN DEVRİM HAYALİ” “Ölümünden yalnızca altı hafta sonra Hugo Chavez’in sosyalist hayalleri silikleşiyor. Chavez’in kendisinin halefi olarak seçtiği Nicolas Maduro, Venezuela’daki cumhurbaşkanlığı seçimini kazandı fakat yalnızca çok küçük bir farkla. Kendisini Chavez’in oğlu olarak ilan eden Maduro, oyların yüzde 50,7’sini alırken, muhalif lider Henrique Caprilles ise seçmenin yüzde 49.1’inin oyunu aldı. Arada yalnızca 235 bin kişi fark söz konusu. Bunu Chavez’in Ekim ayında muhalefete attığı 11 puanlık farkla kıyaslayın.” Financial Times yazarına göre, Venezuela’daki Bolivarcı projenin tüm boşlukları Chavez döneminde, liderin kendine has karizması ve petrodolarlarla kapatıldı. Maduro zorlu bir seçimin ardından şimdi daha zorlu bir cumhurbaşkanlığına hazırlanıyor. NİCOLAS MADURO İngiltere’nin önde gelen üniversitelerinden London School of Economics’in (LSE) BBC’ye Kuzey Kore’de öğrencilerle birlikte yaptığı programla ilgili eleştirileri İngiliz basınında geniş yer buluyor. Konuyu manşetinde işleyen Times gazetesi, Kuzey Kore’de gizli çekimler yapıp program hazırlayan BBC ekibinin, birlikte seyahat ettikleri öğrencilere bu durumu haber vermeyerek, öğrencileri tehlikeye attığının iddia edildiğini yazıyor. Gazete, BBC’nin yeni genel müdürü Tony Hall’un, LSE rektörünün programın yayınlanmamasıyla ilgili isteğini reddettiğini de aktarıyor. KUZEY KORE’DE GİZLİ ÇEKİM BBC’nin Panorama programı için çekim yapan üç kişinin, LSE’nin öğrenci topluluğu tarafından düzenlendiği belirtilen sekiz günlük Kuzey Kore ziyaretine katılarak, araştırmacı oldukları izlenimini verdikleri belirtiliyor. Gazete BBC News programları müdürünün, öğrencilere gerekli uyarının yapıldığını ifade ettiğini de yazıyor. Guardian gazetesi ise nükleer saldırı tehdidinde bulunan bir ülkeden haber geçmenin önemli bir gazetecilik başarısı olduğunun altını çizdikten sonra, BBC genel müdürünün ilk tepkisinin bu haberi hazırlayanların arkasında durmak olmasının beklenen bir tavır olduğu tespitini yapıyor. Ancak gazete, Hall’un, LSE öğrencilerinin kendilerine gizli çekim yapan bir televizyon ekibinin eşlik edeceğini tam olarak hangi noktada öğrendiklerini açıklaması gerektiğini savunuyor. 11 BASINDAN HABERLER “BBC VE İNGİLİZ HÜKÜMETİ BİR GÖRÜLÜYOR” Gazete, LSE’nin araştırmacılarının tarafsızlığına halel gelmesi karşısındaki kaygılarının anlaşılır olduğunun da altını çizip, dünyanın bazı bölgelerinde, BBC ile İngiliz hükümeti arasındaki ayrımın kabul edilmediğini de belirtiyor. LSE’den Profesör George Gaskell, programın, üniversitesinden araştırmacıların gelecekte tehlikeli bölgelerde çalışma risklerini artırdığı konusunda kaygılarını Independent gazetesiyle paylaşmış. Gaskell, hâlihazırda bazı araştırmacılarının Afrika’da ve Çin’de olduklarını, bu kişilerin tarafsızlıklarından kuşku duyulması halinde durumlarının tehlikeye girebileceğini de belirtip, “hangi tehlikelerin kabul edilip, hangilerinin kabul edilemeyeceği konusunda” BBC ile farklı fikirlerde olduklarını vurguluyor. BBC muhabiri John Sweeney ise öğrencilerin tümünün, yetişkin ve cesur bireyler olduğunu ve karşı karşıya kaldıkları risklerin bilincinde olduklarını savunuyor gazetenin satırlarında. CİHATÇILARIN İSYANA “ZARARI” Financial Times gazetesinden Roula Khalaf, Suriye’deki iç çatışma konusundaki yorum yazısında ülkedeki cihat yanlılarının, isyancıların davasına darbe vurdukları değerlendirmesini yapıyor. “Suriye’deki Nusra Cephesi’nin cihatçıların evreninde nadir bir başarı öyküsü” olduğunu yazan Khalaf, bu nedenle el Kaide’nin Irak’taki başarısız örgütünün, iki örgüt arasında bir birleşme yaşandığı iddiasıyla ortaya çıkmasının şaşırtıcı olmadığını belirtiyor. Ancak yazara göre, dini fanatikliği ve öldürme yöntemleriyle değil ancak ana akım gruplarla işbirliğine elverişli bir örgüt imajıyla el Kaide’nin daha kabul edilebilir bir yüzü olmaya çalışan Nusra Cephesi tam da bu nedenle, bu birleşme , açıklamasına farklı bir yanıt verdi. “Bu birleşme konusunda haberdar edilmediğini ve birleşme ile pek de ilgilenmediklerini ifade eden Nusra Cephesi, Irak’taki el Kaide’nin liderinin üzerine çıkarak el Kaide’nin başındaki Eyman ez-Zevahiri’ye bağlılık yemini etti.” Ancak, yazara göre bu açıklamalar, “Aşırılık tehlikesine karşı savaştığını iddia eden hükümetin anlatımına destek verir nitelikte.” 12 BASINDAN HABERLER KENDİNİ GERÇEKLEŞTİREN KEHANET Gerçekliğin bu olmadığını savunan Khalaf, Suriye’nin azınlıklarının bu tür açıklamalarla da beslenen korkular nedeniyle Esad rejiminin düşmesinden endişe ettiklerini de aktarıyor. Gazeteye konuşan İngiltere’deki Uluslararası Stratejik Çalışmalar Enstitüsü’nden Emile Hokayem “ Bu anlatının, kendi kendini gerçekleştiren bir kehanet olduğunu ve Esad’ın da bu sonucu istediğini biliyoruz, ancak azınlıklar bunu böyle görmüyor” diyor. Guardian gazetesi ise, Suriye’deki çatışmalarla ilgili bir haberinde, Suudi Arabistan’dan 1 milyar dolarlık bağış alan Ürdün’ün Suriyeli isyancılara silah sağlamak için koridorları açtığını belirtiyor. Gazete, Ürdün Kralı Abdullah’ın, sınırın öteki tarafındaki çatışmanın bir an önce sona ermesinden yana olduğu yorumunu da yapıyor. “THATCHERİZM YAŞIYOR” EMILE HOKAYEM Geçiyoruz Daily Telegraph gazetesine, gazeteye düzenlik olarak yazan Londra Belediye Başkanı Boris Johnson, Thatcherizm’in müzelik bir yaklaşım olmadığını ve hala canlılığını koruduğunu belirtiyor. Johnson, “87 yaşındaki bir kadının ölümünü şampanya ile kutlamanın komik olduğunu düşünen küçük solcu arkadaşlarıma, hayatta ve iyi durumda olan bir şeyi hatırlatayım; Thatcherizm,” diyor. BBC TÜRKÇE “SİLAH LOBİSİ BAŞKAN OBAMA’YA KARŞI ZAFER KAZANDI” Rusya’dan Rossiyskaya Gazeta aynı konuyla ilgili yorumunda, silah lobisinin Başkan Obama karşısında önemli bir zafer kazandığına dikkat çekiyor: “Silah lobicileri Başkan Obama karşısında galip geldi. Obama silaha karşı yürüttüğü mücadeleyi kaybetti. Böylece bütün siyasi kariyerindeki en büyük yenilgiyi almış oldu. Obama’nın kendisi de bu kararın alındığı günün Washington için büyük bir utanç olduğunu söyleyerek, vatandaşları bu skandal kararı bir sonraki seçimlerde sandık başına giderken hatırlamaya çağırdı. Güçlü lobi kuruluşlarından Ulusal Silah Birliği (NRA) ise sadece sıradan vatandaşlara değil, Beyaz Saray’a da ABD’de gerçekte kimin etki sahibi olduğunu göstermiş oldu.” OBAMA 13 BASINDAN HABERLER “OBAMA’NIN SİLAH EDİNMENİN ZORLAŞTIRILMASI ÇABASINA RED” Fransız Dernieres Nouvelles d’Alsace son yıllarda çok sayıda silahlı saldırının düzenlendiği ABD’de Başkan Barack Obama’nın silah edinmenin zorlaştırılması çabalarını ele alıyor. Gazete silah edinmenin zorlaştırılmasını öngören yasa tasarısının Senato’da reddedildiğini hatırlatarak, ağır eleştirilerde bulunuyor: “Amerikan Kongresi silah edinme hukukunda minimalist bir reformu reddetmek suretiyle anasayal bir suç işlemiş oldu. Kendi halkına karşı işlenen yasal bir cinayet. Hem de bunun tamamen bilincinde olarak. Dün yasa tasarısına karşı ret oyu kullanan 46 senatör Newton’da 21 ilkokul çocuğunun henüz toprağı kurumamış mezarına tükürmüş oldu. Aynı şekilde Columbine, Virgina Tech ya da Aurora’daki silahlı saldırılarda ölen insanların mezarına da. Bunu seçim ve mali hesaplar nedeniyle yaptı senatörler. Güçlü silah lobisi onları bu yasa tasarısına ret oyu verdikleri için ödüllendirecektir, onlardan korkmalarına gerek yok. “ “ALMANYA’NIN EKONOMİK TAHMİN RAPORU” Esslinger Zeitung adlı Alman gazetesi ilkbahar ekonomik tahmin raporunu konu alan yarımında şu görüşlere yer veriyor: “Almanya’nın ekonomik bakımdan yıllardır ayakta kalmayı başarmış olması gerçekten takdir edilmeli. Güney Avrupa’nın kriz ülkeleri, ekonomisinin geliştiği, işsiz sayısının az olduğu, sosyal güvenlik bütçesinin açık vermediği ve vergi gelirlerinin arttığı Almanya’yı gıptayla izliyorlar. Ama başkasına bakmak aynı zamanda hata ve beceriksizliğini gözler önüne seren kendi durumunu da tartmak, demektir. Bunun idrakinden değişiklik için güç ve cesaret alınabilir. Bu tespit aynı zamanda, kendini sürekli şikâyet etmek zorunda hisseden Almanlar için de geçerlidir.” “ALMAN MECLİSİ BASKI ALTINA ALINDI” Berliner Zeitung, Kıbrıs yardım programının Alman Meclisinin tartışılıp karara bağlanmasına ayırdığı yorumda alternatifsizlik iddiasıyla meclisin baskı altına alındığını savunuyor: “Alman Meclisinin yardım paketini onaylamaktan başka çaresi olmadığı doğruysa bu karşı argümanların olmamasından değildir. Siyaset ve finans dünyalarındaki statükonun korun ması için kaçınılmaz sayılan evet oyları, Federal Meclis’in bin bir zorlukla kazandığı karara katılma hakkını ortadan kaldırmaktadır. Hatta daha da ileri gidip, parlamentoya şantaj yapıldığı bile söylenebilir. Milletin temsilcisi usulen söz hakkına sahip ama kararlara yön verme yetkisinden elinden alınıyor. Bu durumda genel kurulda yapılan oylamalarla sözde demokrasi işletilmiş oluyor. Hal böyle olunca da, ‘Almanya’nın Alternatifi’ gibi şüphe uyandıran partilere zemin hazırlanıyor. Olan, solmaya yüz tutan demokrasiye oluyor.” 14 BASINDAN HABERLER “KIBRIS’IN İFLASTAN KURTARILMASI PARLAMENTER DEMOKRASİYE GÖLGEDİR” Rostock’ta yayımlanan Ostsee-Zeitung Kıbrıs’ın iflastan kurtarılmasında izlenen yolun parlamenter demokrasiye gölge düşürdüğünü vurguluyor: “İflasın eşiğindeki Kıbrıs’ı kurtarmak amacıyla hazırlanan yardım paketine yine ‘sistemik önem’ gerekçe yapıldı. Bütün kapıları açan ‘alternatifsizlik’ iddiası son üç yılda on iki kez işletildi. Demek ki Kıbrıs sistemik önemi bakımından Avrupa’nın kaderini tayin edebilirdi. Almanya’nın en fakir eyaletinin üçte ikisi kadar yurtiçi hasıla yaratan bu küçük adanın koca Avrupa’yı felakete sürükleyebileceği iddiasına kim inanır? Buna göre, battığı takdirde komşu köydeki bankayı da iflasa sürükleyebileceği için en küçük köy bankasının da sistemik sayılması gerekmez mi? Sistemik önem artık içi boş, ama siyasi niyetlere ciddiyet havası veren bir kavram olup çıktı. Kıbrıs’ın, genel kuruldaki lâf cambazlığıyla pazarlandığı gibi gerçekten kurtarılabileceği zaten şüpheli. Kesin olan, ayrılan yardımın yetmeyeceği. Yunanistan iki kez can simidi atılmasına rağmen borç faiz ve taksitlerinin altında eziliyor. Geçen yıl ortakları Portekiz’e 28 milyar euroluk yardım yapmış. Bu paranın sadece 800 bin eurosu bütçeye aktarılmış, 27 milyardan fazlası ise alacaklılara ödenmiş. Slovenya da eklenince, iflasın eşiğindeki Euro ülkelerinin sayısı altıya çıkmış olacak.” “KIBRIS’A YARDIM PAKETİ” Kıbrıs yardım paketiyle ilgili bir diğer yorum da Maerkische Oderzeitung gazetesinde yayınlandı: “Kıbrıs küçük ama bankacılık sektörü büyük. Ama en büyük bankası bile Almanya’nın en küçük bankasına ancak yetişiyor. Alman Meclisi ise Kıbrıs’ın acilen on milyar euroya ihtiyacı olduğunu kabul ediyor. Kıbrıslılara acıdığından değil, Kıbrıs’ın batmasının bütün ortak para bölgesini tehlikeye atacağı gerekçesiyle. Anlaşmalara göre mali yardımın ilk şartı borçlunun sistem açısından önemli olması. Kıbrıs’ın gerçekten bu kadar önemli olup olmadığı ancak battıktan sonra anlaşılabilir. Krizle mücadeleye önce küçük mevduat sahibinin de ortak edilmeye kalkışılması bütün Avrupa’da huzursuzluk yarattı. Bütün Avrupalılar banka hesabının tehlikede olduğunu düşünmeye başlarsa bu işin sonu hayırlı olmaz.” “İTALYA CUMHURBAŞKANLIĞI SEÇİMLERİ” Hollanda’dan de Volkskrant İtalya’daki Cumhurbaşkanlığı seçimlerine ayırdığı yorum sütunlarında şu görüşlere yer veriyor: “İtalyan siyaseti neredeyse iki aydır sessizliğini koruyor. İktisatçılar, sendika başkanları, uluslararası siyasetçiler ve kardinaller kriz halindeki ülkenin acilen yeni bir hükümete ihtiyacı olduğunu giderek daha yüksek sesle dile getiriyorlar. Ancak Cumhurbaşkanı Giorgio Napolitano Şubat ayında yapılan seçimlerde ortaya çıkan kötü sonuçların ardından bir kabine kurulmasını başaramadı. Şimdi Napolitano’nun görev süresi doluyor bu nedenle şimdiye dek koalisyon oluşturamayan İtalyan politikacılar, en azından Napolitano’nun halefi üzerinde uzlaşma sağlamak zorunda. Cumhurbaşkanlığı seçimi daha çok bir müzakere oyunu, bu nedenle İtalyan gazeteciler bunu çocukların okul bahçesinde oynadığı pokemon oyununa benzetiyor. Slogan şu: Eğer bana ömür boyu üç senatörlük koltuğu verirsen, o zaman sana oy veririm.” 15 BASINDAN HABERLER “ALMAN MUHALEFETİ, HER YARDIM PAKETİNE YEŞİL IŞIK YAKTI” Süddeutsche Zeitung, Almanya’da Kıbrıs’a yardım programının oylanacağı bugünkü Meclis Genel Kurulunu konu alan yorumunda, Başbakan Merkel’in krizle mücadele politikasını eleştiren muhalefetin şimdiye kadar her yardım paketine yeşil ışık yaktığını hatırlatıyor. Yorum şöyle devam ediyor: “Avrupa İstikrar Mekanizması’ndan derlenen yeni yardım programı bugün Meclis Kurulunda görüşülüp karara bağlanacak. Hükümetin ortak para bölgesinin kriz ülkelerine yapılan yardımlarda meclisi bypass etmesini Anayasa Mahkemesi önlemişti. Kıbrıs yardım paketi vesilesiyle, Avrupa Birliği’nin kurtarma mekanizmasını işletenlerin, Anayasa Mahkemesi’nin koyduğu sınırları ve antlaşmaları umursamadığı ortaya çıktı. Anayasa Mahkemesi parlamentonun haklarını genişletmek ve mecliste, ‘başka çaren yok, kerhen de olsa onaylayacaksın’ durumuna düşülmesini önlemek istedi. Kısacası, Anayasa Mahkemesi, milyarlarca euroluk yardımlara parlamentoyu ortak etmeyi denedi.” “20’LER GRUBU’NUN DEVLET MALİYESİNİ SAĞLAMLAŞTIRMA GİRİŞİMİ” Almanya’nın önde gelen iktisat gazetelerinden Handelsblatt 20’ler Grubu’nun devlet maliyesini sağlamlaştırma girişimini değerlendirdiği yorumunda şu görüşlere yer veriyor: “Devletlerin mali disipline uyması için çaba harcanması gereklidir. Ancak bütün sanayi ve kalkınma halindeki aynı oranda borçlanabilmesi gerekmez. 20’ler Grubu maliye bakanları, maliye si sağlıksız gelişme gösteren ortaklarını uyara 20’LER GRUBU bilmelidirler. Avrupa büyüme hızını kaybettiği, Japonya ise kamu borçlanması tehlikeli boyutlar aldığı için ihtarı hak etmiştir. Sınıfının en iyilerinden olan Almanya Maliye Bakanı Schaeuble de herkesin memnun olmayacağını bilse bile başkasının kulağını çekebilmeli, ancak fazla bir şey ifade etmeyen tek bir oranda ısrar etmemelidir.” “ALMANYA’DAKİ EMEKLİ MAAŞLARI” Neue Westfaelische gazetesi Almanya’daki emekli aylıklarını konu alan yorumunda, nüfusun yaşlanmasının emeklileri önemli bir seçmen grubu yaptığını belirtiyor: “Emekliliğin genel seçimlerin en önemli kampanya konularından biri olacağı anlaşılıyor. Hrıstiyan birlik partilerinin sosyal güvenlik bütçesine ek yük getirmeye niyetli olduğu da. Annelere ve hayat boyu düşük maaşla çalışmış olanlara daha fazla emekli aylığı ödemek siyasi bir tercihtir. Ama bakalım Almanya’nın mali gücü buna yeter mi? Emeklilik garantisi, çalışanların ücreti düşse de emeklilik maaşının düşmemesini öngörüyor. Ancak ekonomik durumun son üç yıldaki kadar iyi olmadığı da ortada. Emeklilik sigortasının şimdilik parası çok. Ama bu çok çabuk değişebilir.” 16 BASINDAN HABERLER “VENEZUELA SEÇİMLERİ” Bulgar gazetesi 24 Tschassa, Venezuela seçimlerine ilişkin olarak şunları yazıyor: “Venezuela’nın yeni seçilen Devlet Başkanı Nicolas Maduro, ’21’inci Yüzyıl Sosyalizmi’ yolunu takip etmek istese bile aracını merhum Chavez’in yardımı olmaksızın kendi bildiği yöne sürmesi gerekiyor. Yeni Venezuela Devlet Başkanı’nın üstesinden gelmesi gereken birkaç sorun var: Enflasyon, ekonomik büyümenin yavaş ilerlemesi, ülkede var olan korkunç suç oranı ve partiyi bir arada tutan Chavez’den yoksun kalan Sosyalist Birlik Partisi içinde giderek artan görüş ayrılıkları… Bunun ötesinde Maduro batılı ülkelerde, özellikle de ABD’de çoktan ‘kötü puan’ toplamaya başladı bile.” “CHAVEZ’İN POZİSYONLARI SARSILMAKTA” Moskova’da yayımlanan Kommersant adlı gazete de Venezuela seçimlerine ilişkin yorumunda, ülkede merhum Chavez’in pozisyonlarının sarsılmakta olduğuna göndermede bulunuyor: “Venezuela seçimlerinin sonucu adeta sansasyonel. Muhalefetin adayı Henrique Capriles seçimi almamış olsa bile şimdiye kadar başkan yardımcılığı görevini yürütmüş olan Nikolas Maduro ile arasında sadece yüzde 1,6’lık bir oy farkı çıkmış bulunuyor. Bu son oylama da gösteriyor ki, Hugo Chavez’in ölümünden sonra taraftarlarının siyasî pozisyonları yoğun bir biçimde sarsılmış bulunuyor. Şimdi artık güç kazanmış olan muhalefetle uzlaşmaya gitmek durumundalar; ama bu da Chavez rejiminin karakterine pek uygun düşmüyor.” HUGO CHAVEZ “YENİ VENEZUELA LİDERİNİN DURUMU ZOR” Avusturya gazetesi Der Standard’ın “Galibin İkilemi” başlıklı yorumu, yeni başkanın zor durumunu analiz ediyor: “Birisiyle çok yoğun olarak birlikte yaşanan bir süre sona erip de, yollar ayrıldığında hep aynı şey yapılır: Yeni kişi, hep selefi ile kıyaslanır. Siyasette de durum farklı değil. Nikolas Maduro gerçi Venezuela’da seçimi kazandı ama Hugo Chavez’in seçim zaferleriyle kıyaslandığında, elde ettiği başarı çok çok mütevazı boyutlarda. Ülkede halkın yarısı Chavezizm’e artık inanmıyor. Halk, şiddet içeren suçların ve yolsuzlukların arttığını, fiyat kontrollerini ve tüketim mallarındaki azalışı ve dörtnala giden enflasyonu görüyor. Bu gibi kötü gidişattan dikkatleri başka yöne çekmek için şimdiye kadar hep karizmatik bir lidere ihtiyaç duyuldu ve Chavez kuşkusuz bu karizmaya sahipti. Ama şimdi takke düştü kel göründü…” NİCOLAS MADURO 17 BASINDAN HABERLER “NATO BİRLİKLERİ ÇEKİLİRKEN AFGANİSTAN’IN DURUMU” Liberal Letonya gazetesi Diena’dan seçtiğimiz yorum ise farklı bir konuda, NATO birliklerinin Afganistan’dan çekilme arifesinde ülkedeki duruma ilişkin kaleme alınmış. Yorumda şu görüşler göze çarpıyor: “Afganistan’da insanların canına herhangi bir biçimde zarar gelmemesi için 12 yıl boyunca devam eden misyonun başlıca hedefinin başarısız kaldığı görülüyor. Bundan dolayı NATO birliklerinin 2014 yılında Afganistan’dan çekilmesinden sonra Batılı ülkelerin desteklediği Afgan hükümetinin akıbetinin ne olacağı da belli değil. Bunun ötesinde ülkenin içinde bulunduğu sarsıntılı durumun önümüzdeki 10 yıllık dönemde devam edip etmeyeceği de açıklığa kavuşmadı, zira Afgan merkezî hükümeti 10 yıldan fazla bir süre içinde, halkın çoğunluğunun sempatisini ve desteğini kazanamamıştır.” “CHAVEZ’İN GÖSTERDİĞİ ADAY SEÇİMİ KAZANDI” Frankfurter Rundschau gazetesi Venezuela’daki devlet başkanlığı seçimini bir buçuk ay önce ölen Hugo Chavez’in gösterdiği adayın kazanmasını şöyle yorumluyor: “Maduro değil de Capriles kazansaydı bu bir aranağme olurdu. Hugo Chavez’in bozduklarını düzeltmek şimdi eski vekiline düşüyor. Böylesi iyi de oldu. Sadece Chavez aleyhtarlığının birleştirdiği muhalefet ve onun adayı Capriles için de. 40 yaşındaki Capriles’in altı yıl sonra, ‘21’inci Yüzyıl Sosyalizmi’ iflas ettiğinde, ayılmış Venezuela’nın devlet başkanlığına seçilme şansı artmış olacak.” “MADURO MUHALEFETLE KÖPRÜLERİ ATAMAYACAK” Maerkische Oderzeitung’un yorumunda ise selefi kadar karizmatik olmayan Maduro’nun muhalefetle köprüleri atamayacağını savunuyor: “Nicolas Maduro zor bir miras devralıyor. Selefi Chavez’in kitleleri fakirlikten kurtardığı su götürmez bir gerçek. Ama Chavez bunu ülkeyi bölme pahasına yaptı. Oy farkının son derece az çıkması da bunu gösteriyor. Sorunlar da azalmayacak. Aşırı şiddet, iki haneli enflasyon, iflasın eşiğindeki devlet işletmeleri ve süt ya da un gibi temel gıda maddesi kıtlığı yüzünden halkın memnuniyetsizliği artıyor. Madura, selefinin otoriter stilini kopya etmeyip ülkeyi farklı yönetmenin yolunu aramak zorunda. İktidarını koruyabilmesi için iç barışı sağlamaktan ve muhalefetle uzlaşmaktan başka çaresi yok. Çünkü topladığı oyların çoğu selefinden ödünç aldığı güven avansından başkası değildi.” Deutsche Welle Türkçe 18 NİCOLAS MADURO ÖNEMLİ GELİŞMELER 300 RUS ŞİRKETİ FORBES GLOBAL 2000 LİSTESİNDE ÇİN’İN İZLANDA AÇILIMI Etkili iş dergisi Forbes en prestijli ve evrensel iki bin şirketinin yer Pekin’e 5 günlük bir resmi ziyarette bulunan İzlanda Başbakanı aldığı Forbes Global 2000 isimli Johanna Sigurdardottir, Çinli mevkidaşı Li Keqiang’la birlikte 10. yıllık listeyi yayınladı. Bu yılki Çin-İzlanda Serbest Ticaret Anlaşması ve diğer ekonomik listede 30 Rus şirketi bulunuyor. işbirliği belgelerine imza attı. Arasında liderlik konumunda Gazprom Şirketi yer alıyor (lis- Sigurdardottir, anlaşmanın Çin ile Avrupa arasındaki ticari ilişkilere tenin 17. sırası). Derginin ver- ivme katacağını söyledi. Çin Başbakanı Li Keqiang ise “belgenin, ilerine göre Gazprom’un yıllık karşılıklı yarar ve ortak kazanca dayalı ilişkilerin yeni bir sayfasını geliri 144 milyar doları buldu. açmasını umduğunu” söyledi. Gazprom 40,6 milyar dolarlık kar elde ederek Amerikan Exxon Çin ile İzlanda arasındaki ticaret hacmi 2012’de bir önceki yıla Mobil (44,9 milyar dolar) ve Apple kıyasla yüzde 21,1’lik artışla 137,6 milyon euroya tırmanmıştı. ( 41,7 milyar dolar) şirketleriyle beraber karlılığa göre lider TARAFLAR ANLAŞMADAN NE UMUYOR ? üçlüsünü oluşturdu. Uzmanlar İzlanda, Çin’le işbirliğini geliştirerek 2008 yılında yılında düştüğü mali Rus devinin piyasa değerini krizden kurtulmayı umuyor. 111,4 milyar, varlıkların toplam miktarını ise 339,3 milyar dolar Gözlemcilere göre Çin “İzlanda açılımı” ile bölgede etkinliklerini olarak değerlendirdi. Gazprom’u artırarak 1996 yılında kurulan Arktik Konsey’de sürekli gözlemci Rosneft (Forbes genel listesinin statüsü kazanmak istiyor. 59. sırası) takip ediyor. Listenin 61. sırasında Sberbank yer alıyor. Artik Konsey’e 66. enlemin kuzeyinde toprakları bulunan ABD, Forbes sıralamasında ayrıca Kanada, Rusya, Finlandiya, Norveç, İsveç, İzlanda ve Danimarka gibi Lukoil, TNK-BP, Surgutneftegaz, ülkeler üye. VTB, Tatneft, Transneft şirketlerinin ismi geçiyor. Forbes Küresel ısınmayla birlikte buzulların erimesiyle ortaya çıkan başta dergisinin her yıl çıkardığı Forbes petrol olmak üzere yeraltı zenginlikleri, bölgeye ilginin artmasına yol Global 2000 listesi dünyanın önde açıyor. gelen iki bin halka açık şirketi satış, karlılık, varlıklar ve piyasa değerine göre sıralıyor. 19 ÖNEMLİ GELİŞMELER KOSOVA VE SIRBİSTAN ARASINDA TARİHİ ANLAŞMAYA VARILDI Sırbistan ve Kosova’nın aralarındaki anlaşmazlığı sona Avrupa Birliği, Sırbistan ile katılım müzak- erdirmek için Avrupa Birliği arabuluculuğunda gerçekleştirdiği erelerinin açılması için Kosova ile ilişkilerini görüşmelerde anlaşmaya varıldı. normalleştirmesini şart koşuyordu. Bu sayede Belgrad’ın AB’ye katılım müzakerelerinin önünün Priştine ve Belgrad arasında imzalanan açılması bekleniyor. anlaşmada, ‘Hiçbir taraf, diğerinin AB yolunu engellemeyecek ya da başkalarının engel koymasını teşvik etmeyecek’ ifadesine yer veriliyor. Sırbistan’dan 2008 yılında tek taraflı olarak bağımsızlığını ilan eden Kosova’nın kuzeyinde Sırp nüfusun yoğunlaştığı bölgede Belgrad’ın AB KIBRIS’TA BİRLEŞME İÇİN BASKI YAPMALI kontrolü sürüyordu. Sırbistan, bu bölgede özerklik tesis edilmesini talep ediyordu. Avrupa Parlamentosu (AP) milletvekili Daniel CohnBendit, AB’nin Kıbrıs’ta birleşme için baskı yapması BBC’nin aktardığına göre varılan anlaşma gerektiğini söyledi. çerçevesinde Kosova’daki Sırpların kendi kolluk kuvvetleri ve temyiz mahkemeleri olacak. Yeşiller Grubu Eş Başkanı Cohn-Bendit, mali kriz- Sırbistan’ın talep ettiği daha geniş özerklik ise den kurtarmak için Kıbrıs’a kredi verenlerin, etnik kabul edilmedi. olarak bölünmüş ülkede birleşme konusunda ısrarcı davranması gerektiğini, birleşmenin Türkiye ile ticari Görüşmelere arabuluculuk yapan AB ilişkileri güçlendirerek büyümeyi canlandırabileceğini Dışişleri Yüksek Temsilcisi Catherine Ashton, dile getirdi. ‘Müzakereler tamamlandı. Belge, iki başbakan tarafından da paraflandı’ dedi. Haber geçen Yunan gazetesi Kathimerini, AP milletvekilinin, adada sürdürülebilir ekonomik iyileşmenin, Görüşmelerin önceki hafta düzenlenen son sadece bölgenin en büyük ve dinamik ekonomisi resmi turundan bir sonuç çıkmaması üzerine Türkiye ile ilişkiler sayesinde aşılabileceğine işaret Catherine Ashton, Sırbistan Başbakanı Ivica ettiğini yazdı. Daçiç ve Kosova Başbakanı Haşim Taçi’yi sürpriz bir şekilde Çarşamba günü görüşmek 20 “Türk yatırımcılar, sadece birleşme olduğunda için Brüksel’e çağırmıştı. Bu görüşmeden adaya yatırım yapacak.” diyen Daniel Cohn-Bendit, de sonuç çıkmaması üzerine Ashton, Cuma “Kıbrıslılar, Avrupa Birliği içinde birlik kurmalı.” diye günkü görüşmeler için iki lideri tekrar Brüksel’e ekledi. çağırmıştı. ÖNEMLİ GELİŞMELER AB, SURİYELİ MUHALİFLERDEN PETROL ALIMINI SERBEST BIRAKACAK AB-JAPONYA SERBEST TİCARET MÜZAKERELERİNİN İLK TURU TAMAMLANDI AB ülkeleri, petrol alımını serbest bırakarak muhali- Müzakerelerde AB tarafına başkanlık yapan Avrupa flerin kendilerine mali kaynak yaratabilmesini hedefli- Komisyonu Ticaret Genel Müdürü Mauro Petriccione, yor. görüşmelerin ardından yaptığı açıklamada ‘İyi bir başlangıç oldu. Bazı zor konuların bulunduğu büyük Reuters’a konuşan bir AB diplomatı, ‘Bir AB dev- bir görüşme. Ancak önümüzdeki aylarda hızla leti Ulusal Koalisyon ile istişarelerin ardından onay ilerleyeceğimizden eminim’ dedi. verdiğinde, petrol alımlarına izin verilecek’ dedi. Müzakerelerin ikinci turu 24-28 Haziran’da Tokyo’da Ancak bu önlemin ne kadar etkili olacağıyla ilgili yapılacak. Bu yıl içinde bir tur daha müzakere şüpheler bulunuyor. Düşünce kuruluşu Avrupa yapılması bekleniyor. Dış İlişkiler Konseyi’nden Julien Barnes-Davey, ‘Yaptırımların kalkması şu anda göstermelik bir Avrupa Komisyonu, iki taraf arasında imzalanacak önlem olacak. Rejim, petrolün ülkeden çıkmaması anlaşmanın AB’den Japonya’ya ihracatı yüzde 32.7, için elinden geleni yapacak. Buna hava gücünü kul- Japonya’dan AB’ye ihracatı ise yüzde 23.5 oranında lanmak da dahil’ dedi. artırmasını bekliyor. Fransa ve İngiltere’nin, muhaliflerin Avrupalı otomotivcilerin anlaşmayla ilgili bazı çek- silahlandırılabilmesi için AB silah ambargosunun inceleri bulunurken Brüksel, Japonya’da kamu gevşetilmesi planı ise sekteye uğradı. Almanya, alımlarına daha fazla erişim istiyor. Müzakerelerde Avusturya ve İsveç, bu silahların radikallerin eline sektörel düzenlemeler gibi gümrük vergisi dışında geçeceği endişesiyle muhaliflerin silahlandırılmasına kalan ticari engeller de ele alınıyor. karşı çıkıyor. Avrupa Birliği’nin önümüzdeki aylarda ABD ile de Daha önce AB’nin ambargoyu kaldırmaması halinde serbest ticaret müzakerelerine başlaması bekleni- ‘tek başına hareket edebileceğini’ söyleyen Fransa yor. Brüksel’in Kanada ve Hindistan ile müzakereleri da daha sonra bu yöndeki endişelerini dile getirdi. devam ediyor. Suriye’ye uygulanan ambargoyla ilgili tartışmanın, ambargonun süresinin dolacağı ve uzatılmasının gerekeceği Mayıs ayında alevlenmesi bekleniyor. 21 ÖNEMLİ GELİŞMELER BANKACI PRİMLERİNİN SINIRLANMASINA AVRUPA PARLAMENTOSUNDAN ONAY AB’de bankacı primlerine kısıtlamalar getirilmesi, 595’e karşı 40 oyla kabul edildi. 76 parlamenter çekimser akldı. Sermaye gereksinimlerine dair AVUSTURYA “SADECE BİZİM GİZLİ BANKA HESAPLARIMIZ TARTIŞMAYA AÇILAMAZ teklifler ise 608’e karşı 33 oyla kabul edildi, 67 ‘Banka hesaplarının gizliliği’ tartışmasında parlamenter çekimser kaldı. Avrupa’da yalnız kalan Avusturya, başta İngiltere’ye bağlı denizaşırı bölgelerdeki Teklifler çerçevesinde AB’de bankacıların alabil- vergi cennetleri olmak üzere diğer yerlerde ecekleri primin yıllık maaşlarıyla sınırlandırılması, de bankacılıkta gizlilik konusu tartışmaya hissedarların onayıyla ise bu miktarın iki katına açılmadan, kendi bankalarındaki gizliliği çıkarılabilmesi öngörülüyor. görüşmeye açmayacaklarını söyledi. Primlerin AB düzeyinde kısıtlanması fikrine Lüksemburg’un 2015 itibariyle bankalarındaki İngiltere, Avrupa’nın bankacılık sektörünün reka- hesap bilgilerini diğer AB ülkeleriyle paylaşmayı bet gücünü zayıflatacağı gerekçesiyle sert bir kabul etmesinin ardından sisteme dahil olmayı şekilde karşı çıkıyordu. kabul etmeyen tek AB ülkesi Avusturya kaldı. Avusturya Maliye Bakanı Maria Fekter, Manş Diğer yasa ise AB’yi bankacılıkta, bankaların ser- Adaları, Cebelitarık, Cayman Adaları ve Virgin maye gereksinimleriyle ilgili yeni şartlar getiren Adaları gibi İngiltere’ye bağlı ‘gerçek vergi Basel III kurallarıyla uyumlu hale getiriyor. cennetlerine’ işaret ederek, pozisyonlarını savunmuştu. Nihai onay için AB ülkelerinin nitelikli çoğunluk usülü oylamasına sunulacak olan yeni düzenle- AFP’ye açıklamalarda bulunan Avusturya Dışişleri melerin 2014’te yürürlüğe girmesi bekleniyor Bakanlığı sözcüsü Alexander Schallenberg, ‘Eğer diğerleri kendi konularını görüşmeye hazır değilse, biz de görüşmelere başlamak istemiyoruz. Bu, tek taraflı bir mesele olamaz’ dedi. Geçtiğimiz hafta yaptığı açıklamalarda konuyu görüşmeye hazır olduklarını belirten Başbakan Werner Faymann, AB ülkelerinin kontrolündeki vergi cennetlerinin tartışmaya açılması gerektiğini söyledi. Lüksemburg Dışişleri Bakanı Jean Asselborn da Pazartesi günü Viyana’ya gerçekleştirdiği ziyarette, AB’ye ‘gerçek vergi cennetlerinin üzerine gitme’ çağrısında bulunmuştu. 22 ÖNEMLİ GELİŞMELER Ancak toplumsal adalet yerli yerinde olduğu için, bu konuda kampanya yürütmeye gerek yok. Bu sefer de aynı hataya düştüler’ dedi. GEÇMİŞ PERFORMANSLAR ALMANYA’DA SEÇİM YAKLAŞIRKEN SOSYAL DEMOKRATLARIN İŞİ ZORLAŞIYOR Almanya’da başbakan adayı Peer Steinbrück Sosyal Demokratların son kongresinde pek çok kişinin kalbini kazandı. Ancak SPD’nin şansı seçimlere doğru solacak gibi görünüyor. Önceki hafta Ausberg’de gerçekleşen SPD kongresinde 600’ün üzerinde delege, Steinbrück’ü ayakta alkışlandı. Ancak SPD adayının, Başbakan Angela Merkel’i zorlayacak kadar oy toplaması beklenmiyor. SPD; Merkel liderliğindeki Hıristiyan Birlik (CDU/CSU) partisi ile birlikte Almanya’daki en büyük iki partiden biri. Ancak Gerhard Schröder liderliğinde 20 milyon oy aldığı 1998’den bu yana partide gerileme yaşanıyor. Parti, 2009 yılında 10 milyon oyun altında kalmıştı. SPD’ye kamuoyu desteği şu anda yüzde 23-27 arasında bulunuyor. CDU/CSU’ya destek ise yüzde 40-41 arasında. Almanya’nın önde gelen araştırma şirketlerinden Forsa’nın kurucusu Manfred Güllner EurActiv Almanya’ya yaptığı açıklamalarda, ‘Görünüşe göre bu 10 milyon kayıp geri çevrilemeyecek. Eğer SPD daha fazla seçmeni kendine çekemezse, oy oranı yüzde 25-26 arasında sabitlenecek’ dedi. SPD’nin geçmişteki toplumsal adalet kampanyalarının yeni seçmen çekmeye ya da seçmenin güvenini artırmaya yetmediğine dikkat çeken Güllner, ‘SPD’nin güçlü olarak değerlendirildiği tek konu toplumsal adalet. Ancak SPD’nin öncelikli prensipleri de son zamanlarda tartışma konusu oldu. Seçmen, Steinbrück’ü toplumsal adaletin savunucusu olarak görmekte zorlanıyor. Bir vergi ve finans uzmanının, kökleri 19. yüzyıldaki işçi hareketlerine uzanan bir partiyle özdeşleştirilmesi zor olabilir. Steinbrück son zamanlarda yapacağı konuşmalar için çok yüksek ücretler talep ettiği ve Başbakan’ın maaşının düşüklüğünden şikayet ettiği için kendini eleştirilerin odağında buldu. Aynı şekilde Steinbrück’e gösterilen rağbet de Merkel’in çok gerisinde. Schröder kendisini başbakanlığa taşıyan oyları çekerken, Steinbrück Almanya’nın liderliği için SPD’nin önünde bir engel teşkil edebilir. Güllner, ‘Ancak şu anda başbakan adayını değiştirmek de pek anlamlı değil. Steinbrück’ün yerine kimin geçeceğini tartışmak için çok geç, ayrıca bu hiçbir şeyi de değiştirmez. SPD’nin en büyük sorunu ne mi? Şu anda ülkedeki durumun değişmesi için bir talep yok. Merkel, Euro krizindeki başarısı sebebiyle kamuoyundan destek görüyor’ dedi. BÜYÜK KOALİSYON İHTİMALİ Federal seçimlere beş ay kala düzenlenen SPD kongresinin ardından, CDU/CSU ve FDP arasındaki mevcut koalisyonun korunması gerçekçi bir ihtimal olarak ortaya çıkıyor. Ancak uzmanlar, CDU/CSU ve Yeşil Parti arasında bir ‘siyah-yeşil’ koalisyonu ihtimalini de gözardı etmiyor. Yeşil Parti resmi olarak böyle bir fikre karşı, ancak koalisyona sıcak bakan Merkel ile iktidarı paylaşmak cezbedici olabilir. 23 ÖNEMLİ GELİŞMELER ALTERNATİF OLASI GÖRÜNMÜYOR Alman Die Zeit dergisinin eski Paris muhabiri olan Yeni muhalefet partileri de seçimin bir başka konusu. Henard, ‘Almanya’daki Avrupa karşıtı hareketin Siyasetten genel itibariyle duyulan memnuniyetsiz- Avrupa Parlamentosu’na girme riski büyük. Almanya likten faydalanan Korsan Partisi’nin pek bir somut için Alternatif birkaç sandalye kazanabilir, çünkü bu tür politikası bulunmuyor. Aynı zamanda parti temsilcile- konularla ilgili konuşmama tabusunu yıkıyorlar’ dedi. rinin davranışları da şansını kaybetmesine yol açtı. Freie Wahler (Özgür Seçmen) ve önceki hafta SPD ve Steinbrück’ün, Merkel’i Euro krizinin önüne kurulan Alternative für Deutschland (Almanya için geçememekle suçlaması ise, mevcut hükümete Alternatif), Euro karşıtlığına oynayarak yeni bir taktik avantaj kazandırabilir. Merkel’in yurtdışında Hitler denedi. bıyıklarıyla ve Nazi taklitleriyle resmedilmesi, Alman seçmenine Başbakan’ı daha da çok sevdirdi. Güllner, Almanya’da düzenlenen son anketler, seçmenin yüzde ‘Bunlar büyük olasılıkla Merkel’e zarar vermek yerine 24’ünün AfD’ye oy verebileceğini gösteriyor. Ancak yardımcı olacak’ dedi. uzmanlar, bunun gerçek bir seçim olmaktan ziyade siyasete karşı genel bir tavır olduğu görüşünde. Fransa-Almanya ilişkileri üzerine yazılar kaleme alan Fransız yazar Jacqueline Henard, ‘Bu veriyi bağlama oturtmalısınız. Seçimden altı ay önce, Kıbrıs krizinin ortasında düzenlenen bir anketin sonuçları’ dedi. EurActiv Fransa’ya konuşan Henard, ‘Dahası, eko- MISIR RUSYA’YA PETROL VE GAZ YATAKLARININ HAZIRLANMASINI ÖNERDİ nomist [Joachim] Starbatty gibi partiye güçlü destek Rusya Enerji Bakanı Aleksandr Novak’ın Prime veren tanınmış isimler, bu yeni partinin Bundestag’a ajansına yaptığı açıklamaya göre Rusya’nın petrol girme şansının bulunmadığına inanıyor’ şeklinde ve gaz şirketleri Gazprom Neft, Lukoil, Gazprom ve konuştu. NOVATEK, Mısır hükümetinden kıta sahanlığı ve karada petrol ve gaz yataklarının hazırlanması önerisi AB’ye desteğin yüksek olduğu Almanya’da seç- aldı. Söz konusu öneriler, Mısır Petrol Bakanının menin açıkça Avrupa karşıtı bir partiye oy vermesi Rusya gezisi sırasında yapıldı. Bakan Novak “Şirketler olası görünmüyor. Güllner, ‘En büyük engel, Euro konuyu değerlendirmeye aldılar. Anladığım kadarıyla ile ilgili sorunlar olsa da, Almanlar geleneksel olarak bu konuya ilgi duyuyorlar” dedi. Novak yaptığı AB yanlısıdır ve Avrupa’yı barışın güvencesi olarak açıklamada Mısır makamlarının kıta sahanlığı yoluyla görürler’ dedi. Bu grupların akıbeti de da bir zamanlar, gaz çıkarımını artırmaya hazır olduklarını belirterek oyların yüzde 0.8’ini alan Alman markı yanlısı parti “Şimdi yıllık yaklaşık 60 milyar metreküp gaz üretiyor- gibi olacak’ dedi. Uçlardaki siyasi partilerin yükselişi lar ve önlerine üretimi 25 milyar metreküp oranında beklenmiyor. Güllner, ‘Memnun olmayanlar, radikalleri artırma hedefi koyuyorlar” dedi. desteklemek ya da faydasız çatışmalar provoke etmek yerine oy vermemekle yetinecektir’ dedi. Afrika’nın en büyük petrol üreticisi Mısır gaz üretiminde Cezayir’den sonra ikinci sırada yer alıyor. Ancak AfD’ye destek, 2014 Avrupa Parlamentosu Mısır’ın 2.2 milyar metreküp gaz rezervi bulunuyor. seçimlerinde tırmanışa geçebilir. Ülkenin gaz rezervlerinin %80’i ile gaz üretimin %70’i Akdeniz ve Nil Nehri deltasında bulunuyor. 24 ÖNEMLİ GELİŞMELER ÇİN’DE BEKLENMEDİK GELİŞME Altın piyasasındaki panik reaksiyonda başka faktörler de rol oynadı. Çin’den gelen konjonktür tahminleri beklendiği gibi çıkmadı. Çin ekonomisi yılın ilk çeyreğinde geçen yılın aynı dönemine kıyasla yüzde 7,7 oranında büyüdü. Oysa büyümenin en az yüzde 8’i bulması beklenmekteydi. ALTIN NEDEN DÜŞTÜ ? Nord LB’nin analiz uzmanı Norman Rudschuck, “Çin dünyanın ikinci büyük altın ve ikinci büyük pet- Herkesi şaşırtan altın fiyatlarındaki hızlı düşüşün nedenlerini ve bundan sonra yaşanabilecekleri uzmanlar yanıtladı. Ünlü spekülatör George Soros daha 2011 yılında altın fiyatındaki gelişmenin “sabun köpüğünü” andırdığını söylemişti. Döviz oyunlarıyla koca devletleri dize getirebilen, turbo kapitalizmin sembol ismi geçenlerde de altının güvenli liman olmaktan çıktığı uyarısında bulunmuştu. Altının aniden ucuzlamasında George Soros’un uyarılarının rolü olabilir mi? Altın, cuma günü yüzde beş değer kaybettikten sonra hafta başında adeta erimeye başladı. Ons fiyatı yüzde 8’lik düşüşle 1356 dolara indi. Altı ay önce altın 1800 dolardan el değiştirmekteydi. Kuzey Almanya Eyalet Bankası Nord LB’nin analiz uzmanı Norman Rudschuck, “sürü psikolojisinin” hafife alınmaması gerektiğini kaydediyor. Rudschuck, “Son otuz yılda altın bu oranda değer kaybetmemişti. Bir günde 770 milyar dolar buhar oldu gitti. Muhtelif faktörler öz dinamiğiyle birbiri ardına devreye girdi” şeklinde konuşuyor. Altın fiyatının düşmesinin gerisinde, yatırımcının ‘zararın neresinden dönülse kârdır’ düşüncesiyle değer kaybetmekte olan altınları hızla elden rol müşterisi. Çin ekonomisinin tutukluk yapması bütün dünyada fiyatlarlı etkilemeye yetiyor” görüşünü kaydediyor. Uzman, Euro ülkelerinin altın rezervleriyle ilgili spekülasyonun da fiyat oynamalarında etkili olduğunu belirtiyor. Avrupa Merkez Bankası Başkanı Mario Draghi, hazırlanan kurtarma programında üzerine düşen payı karşılayabilmesi için Kıbrıs’ın altın rezervini kısmen satışa çıkaracağını ima etmişti. Gerçi Kıbrıs 14 tonu ancak bulan altın rezerviyle ons fiyatını etkileyecek güçten mahrum. Yatırımcı asıl, bütün Euro Bölgesi’nin Kıbrıs’ı örnek almasından çekiniyor. ABD’DE HİSSE SENETLERİNE İLGİ ARTIYOR Bazı uzmanlar ise Amerikan ekonomisinin toparlanmaya başlaması dolayısıyla Amerikan Merkez Bankası’nın gevşek para politikasına son verebileceğini belirtiyor. Bu durumda altın, enflasyondan korunma fonksiyonunu kaybetmiş olacak. Aynı zamanda tırmanan şirket kârları da hisse senedi talebini arttırıyor. Böyle bir ortamda yatırımcının altına sırt çevirip şirket hisselerine yönelmesi beklenebilir. ‘Altın yıl sonuna doğru toparlar’ Uzman Norman Rudschuck, altındaki ani değer kaybını aşırı buluyor ve altın fiyatının zamanla toparlanacağını düşünüyor. Rudschuck, şunları kaydediyor: çıkarmasının etkili olduğu tahmin ediliyor. 25 ÖNEMLİ GELİŞMELER “Bu fiyat düzeyinde başta Çin ve Rus merkez Borsa İstanbul Yönetim Kurulu Başkanı ve Genel bankalarının stok arttırmak için altın alacağı Müdür Dr. M. İbrahim Turhan, “Yabancı borsaların düşünülebilir. Ucuzluk fırsatını değerlendirip piyasaya teknoloji birimleriyle görüşüyoruz. Biz bu yola alıcı olarak girebilir ve merkez bankası bilançolarının çıktığımızda böyle bir teklife muhatap bulmakta Amerikan Doları’na bağımlılığını azaltmak isteyebil- zorlandık. Bugün itibarıyla dünyanın aklınıza gelebil- irler.” ecek teknoloji sağlayıcı bütün borsalar şartlarımızın tamamını kabul etmiş durumda. Şimdi artık seçim Batı Avrupa Merkez Bankaları’nın döviz rezervlerin- hakkı bizde... Temmuz ayında somutlaştırırız” dedi. deki altın payı yüzde 70 ile 80 arasında değişirken, bu oran Çin’de sadece yüzde iki, Rusya’da ise yüzde PİYASA’NIN ‘AKİL’ İNSANLARI on. Rudschuck bu bakımdan altın talebinin süreceğini Turhan, Borsa İstanbul’a üç kategoride stratejik ortak ve ons fiyatının yıl sonlarında 1700 ila 1800 doları almak istediklerini belirterek, bunların teknoloji altyapı, bulabileceğini söylüyor. likidite sağlayıcı ve sermaye piyasalarının kanaat önderleri olmasını planladıklarını söyledi. Turhan, Deutsche Welle Türkçe şunları söyledi: “Likidite sağlayıcılarla ortaklık yapacağız.. Belli pay senetleriyle ilgili sıkıntılar olabiliyor. Yabancılar alıyor hisseyi, payları satmak istemiyor. Hissenin likidite sıkıntısı oluyor. likiditenin yüzde 8-10’unu tek başına taahhüt eden kurumlar var. Bu piyasanın derinleşmesini sağlayacak. Üçüncü olarak da sermaye BEŞ DÜNYA DEVİ BORSA İSTANBUL’DA TEKNOLOJİK ORTAKLIK İÇİN KAPIŞIYOR piyasalarının kanaat önderlerini stratejik olarak ortak almayı planlıyoruz. Bu önderler kendi parasını yöne- Borsa İstanbul, dünyanın 5 büyük borsası ile strate- ten fonlar. Onlar neye yatırım yapıyorsa yatırımcılar jik ortaklık için görüşüyor. Deutsche Börse, Nasdaq, da onları takip ediyor. Yani piyasanın ‘akil insanları’. Londra Stock Exchange, Chicago Mercantile Örneğin, Harward, Oxford gibi, Singapur’un fonları Exchange-CME ve The New York Stock Exchange’nin var. Bunların yatırım yaptığı yere yatırımcılar gözü IT birimleri Borsa İstanbul için yarışıyor. kapalı yatırım yapar.” Dünyanın 5 büyük piyasası, Borsa İstanbul’un Turhan, bu ortaklıklarla bilişim teknolojileri kapasitel- teknolojisi için kapışıyor. Yüzde 25’ini üç kategorideki erini, piyasa know how’larını ve uluslararası ölçülebil- stratejik ortaklara satacak olan Borsa İstanbul, bilişim irliklerini artıracaklarını, tanınan ve tercih edilen bir teknolojileri alt yapı donanımı için Alman Borsası pazar haline geleceklerini dile getirdi. Deutsche Börse, Nasdaq, Londra Stock Exchange, 26 Chicago Mercantile Exchange-CME ve The New York UZAY VE SAVAŞ TEKNOLOJİSİ Stock Exchange (NYSE) borsalarının IT birimleri ile “Bugüne kadar Borsa’ya yaptığımız teknoloji görüşüyor. Dev borsalar stratejik ortaklık için birbirleri- yatırımları ile önümüzdeki 4 yılı kurtardık” diyen yle kapışırken, son kararı 2023 yılında 10 trilyon dolar Turhan, uluslararası borsalarda kullanılan teknolojinin; işlem hacmine ulaşmayı hedefleyen Borsa İstanbul uzay ve savaş teknolojilerinden farksız olduğunun yönetimi verecek. altını çizdi. ÖNEMLİ GELİŞMELER Borsa İstanbul’un şuanda ulaşmak istediği hedefin emir işleme kapasitesini saniyede 30 bine çıkarmak olduğunu söyleyen Turhan, “Geçen sene bu rakam 2500 seviyesindeydi. Bir yıl içerisinde alt yapıya yatırım yaparak şuanda saniyede 5 bin emire gelmiş durumdayız. Bu rakam yükselen piyasa ekonomileri ile mevcut konumumuzu muhafaza etme imkanı tanıdı IMF KÜRESEL BÜYÜME TAHMİNLERİNİ DÜŞÜRDÜ bize. Bütün yatırımı kendi özkaynaklarımızla yaptık. Uluslararası Para Fonu IMF, küresel eko- Zaten gelişmiş ülkeler ile aramızdaki farkı kapatmak nomik büyüme tahminlerini azalttı ve özellikle için yapacağımız yatırımı da kendi özkayanaklarımızla kalkınmakta olan ülkelerde ekonomik iyileşmeye yapsaydık 10 yılda ancak yapardık” diye konuştu. giden yolun engellerle dolu olacağı uyarısında bulundu. BIST’İN YÜZDE 25’İ SATILACAK Borsa İstanbul’un şuanki ortaklık yapısı hakkında İMF uzmanlarına göre, bu yıl küresel büyüme oranı bilgi veren İbrahim Turhan, “Hazine’nin payı yüzde %3,3 olacak. Bu oran, bu yılın başında yapılan tah- 49, VOB AŞ ve hissedarlarının payı yüzde 5, İMKB minlerin binde 2 altında. Uluslararası Para Fonu’na üyelerine eşit dağıtılacak şekilde yüzde 4, yeni göre, küresel büyüme oranı 2014 yılında artacak. unvanıyla Türkiye Sermaye Piyasaları Birliği’nin yüzde 1, İstanbul Altın Borsası üyelerinin payı binde Salı günü yayınlanan İMF raporu, bu hafta 3 ve geriye kalan kısım yüzde 40,5’lik pay ise Borsa Washington’da yapılacak İMF-Dünya Bankası yıllık İstanbul AŞ’nin. Bu paydan yüzde 25-30’luk kısmı için toplantıları öncesine rastladı. Türkiye dahil çeşitli stratejik ortak alabiliriz. Geriye kalan yüzde 11’lik payı ülkelerden yetkililer toplantılara katılmak üzere ise 3 yıl içerisinde Hazine’ye devredeceğiz. Böylece Washington’a geliyor. Uluslararası Para Fonu IMF’ye Hazine’nin pay sahipliği yüzde 59’a yükselmiş olacak” göre, hükümet harcamalarında yapılan kesintiler, diye konuştu. Amerikan ekonomisinin büyüme hızının %1,9’u geçmesini engelleyecek ancak ABD ekonomisi 2014 BORSA KAMPÜSÜNE “TEKNOPARK” KURUYOR yılında daha hızlı bir büyüme gösterecek. İstinye’deki Borsa İstanbul kampüsünde Teknopark kuracaklarını kaydeden İbrahim Turhan, “Bu IMF’nin tahminine göre, duraklamada olan euro böl- Teknopark’ın içerisinde Takasbank, veri merkezi, gesi ekonomileri bu yıl binde 3 oranında küçülecek hizmet binasının yanısıra şuanda İstanbul’da ofis ancak gelecek yıl euro bölgesindeki ekonomilerde açmaya hazırlanan Dünya Bankası da yer alacak. duraklama sona erecek ve az da olsa bir düzelme Dünya Bankası’nın İstanbul’daki ‘Dünya Bankası başlayacak. İstanbul Küresel İslami Finansman ve Ekonomik Araştırmalar Merkezi’ birimi Borsa kampüsünde IMF, gelişen ve gelişmekte olan ülkelerin ekonomileri olacak. Ayrıca, seans salonu da yenilecek ve konusunda daha umutlu. Rapora göre, Gelişmekte içerisinde basına da yer ayıralacak” diye konuştu. Olan Pazarlar ve Kalkınmakta Olan Ülkeler’in ekonomileri bu yıl %5,3 oranında büyüyecek, gelecek yıl da bu büyüme devam edecek. IMF’nin tahminlerine göre, dünyanın üçüncü büyük ekonomisi olan Çin’de, bu yıl %8 oranında büyüme kaydedilecek. 27 ÖNEMLİ GELİŞMELER FRANSA’DAN AB-ABD SERBEST TİCARET ANLAŞMASINDA “KÜLTÜR” TEHDİDİ Fransa Ticaret Bakanı Nicole Bricq, görsel-işitsel eserlerin müzakereler dışında bırakılmaması halinde ABD ve AB arasında serbest ticaret müzakerelerinin başlamasına onay vermeyeceklerini açıkladı. NOT ARTIRIMI OLABİLİR JCR Eurasia Yönetim Kurulu Başkanı Ökmen, Avrupa Birliği’nin önümüzdeki aylarda ABD ile ser- ‘’Türkiye’nin not görünümünü pozitifte best ticaret müzakerelerine başlaması bekleniyor. tutmuştuk. Bu, bir sonraki adımın not artırımı yönünde gelebileceğine işarettir’’ dedi. Ancak Bricq, AB dönem başkanı İrlanda’nın başkenti Dublin’de anlaşmayla ilgili bir toplantının Japon kredi derecelendirme kuruluşu (Japan ardından yaptığı açıklamalarda ‘Fransa, sanatsal Credit Rating Agency) JCR Eurasia’nın yaratıcılıkta dinamizmini ve etkisini korumak isteme- Yönetim Kurulu Başkanı Orhan Ökmen, yakın ktedir ve kültürel olarak ayrıcalıklı konusuna özel- zamandan Türkiye’nin kredi notunu yeniden likle bağlıdır’ dedi. değerlendireceklerini söyledi. Bricq, tüm AB ülkelerinin serbest ticaret Ökmen, Türkiye ile ilgili en son değerlendirmelerini görüşmelerine başlamak istediğini, ancak ülkel- Haziran 2012’de yaptıklarını belirterek, o gün- erin tutumlarında farkılıklar bulunduğunu söyledi. den bugüne önemli değişiklikler yaşandığını, Fransa, özellikle sinema ve televizyon sektörlerinin Türkiye’nin makro ekonomik direncinde artış önemli bir toplumsal etkisi bulunduğu gerekçesiyle gözlendiğini dile getirdi. bunu korumak istediğini söylüyor. Bunun yanında Türkiye’nin dış şoklara karşı da AB ile ABD arasındaki görüşmelerde GDO’lu ürün- direncini artırğını belirten Ökmen, ‘’Bu olumlu lerin de sıkıntılı bir nokta olması bekleniyor. gelişmelerin tamamının çok yakın zamanda yapacağımız değerlendirmeye yansıyacağını düşünüyorum. Türkiye’nin not görünümünü pozitifte tutmuştuk. Bu bir sonraki adımın not artırımı yönünde gelebileceğine işarettir’’ dedi. 28 ÖNEMLİ GELİŞMELER Ama Blanchard’a göre, gelişmekte olan ekonomiler, özellikle de ihracata bağımlı olanlar ayrıcalıklı olmayacak: “Bu ekonomiler kalkınmış ülkelerde olup bitenlere bağımlı. Ticarette, sermaye piyasalarında iniş çıkışlar, onlar için sermaye akışını çok hassas hale getiriyor. Sermaye akışını kontrol etmek durumundalar. Bir yandan faal olacaklar ama bunda da aşırıya kaçmamaya EKONOMİK TOPARLANMA İNİŞLİ-ÇIKIŞLI OLACAK özen gösterecekler.” Uluslararası Para Fonu küresel ekonomik büyüme Dünyanın en büyük ekonomisi olan Amerika öngörüsünü düşürdü ve ekonomik toparlanmanın açısından da toparlama tahminleri yavaş ama istikrarlı inişli çıkışlı olacağı uyarısında bulundu. görünüyor. Blanchard, federal devlet harcamalarında kesintilere rağmen Amerika’da 2014 yılında daha IMF, bu yıl küresel ekonomik büyüme tahminini yüzde sağlıklı büyüme öngörüyor: “Öncelikle çok güçlü para 3,5’tan yüzde 3,3’e indirdi. Yeni büyüme öngörüsü, politikası uygulanmalı ve bu da faiz oranlarını düşük IMF ve Dünya Bankası’nın Washington’daki yıllık tutmalı. İkincisiyse bankacılık sistemi. Mükemmel toplantılarının öncesi yapıldı. olmasa da öncekine oranla daha güçlü durumda. Üçüncü olarak da talep arttırılmalı.” Washington’daki IMF-Dünya Bankası yıllık toplantılarının gündemi, gelişen ekonomilerin yükselişi, Blanchard küresel ekonomik toparlanma için üç Avrupa’daki ekonomik durgunluk ve dünyadaki yoksul- aşama önerse de, dünya ekonomisinin ancak zayıf luk. halkası kadar güçlü olduğunu söylüyor. IMF’nin başekonomisti Olivier Blanchard, gelişen Dünya Bankası bu hafta sonunda küresel büyümenin ekonomilerde büyümenin sağlıklı bir çizgi izlediğini, önündeki en büyük sorun olan işsizliği tartışacak. kalkınmış ekonomileri ise inişli çıkışlı bir büyüme süreci beklediğini söylüyor: “Asıl sorun Avrupa olacak. Amerika’nın durumu daha iyi. Gelişmekte olan ekonomiler de iyi durumda. Ama asıl sorun Avrupa.” IMF Avrupa’da devam eden borç batağı ve Kıbrıs’taki son banka krizinin ardından Euro Bölgesi ülkelerinin gelecek yıl da hafif ölçüde ekonomik durgunluk IMF - DÜNYA BANKASI’NIN HEDEFİ YOKSULLUKLA MÜCADELE yaşayacağını öngörüyor. Farklı ulusların finans yetkilileri yoksulluğun Diğer ülkelerin aksine Çin ekonomisinin bu yıl yüzde azaltılması, ekonomik büyümenin canlandırılması, 8 büyüyeceği, gelişmekte olan ekonomilerin de Çin’i bankaların ve milli bütçelerin kontrol altına alınması izleyeceği tahmin ediliyor. gibi ekonomik sorunları mercek altına almak için Washington’da. IMF ve Dünya Bankası’nın yıllık toplantılarına 188 üye ülkeden temsilciler katılıyor. 29 ÖNEMLİ GELİŞMELER Dünya’daki yoksulların sayısı 1 milyara yakın. Dünya Bir uzmana göre toplantıların başarısını yoksul- Bankası Başkanı Jim Yong Kim bunu değiştirmekte lara ayrılacak kaynaklar ve altyapıda yapılacak kararlı. Başkan üye ülkelerden dünyanın en fakirleri iyileştirmeler belirleyecek. için kaynak ayırmalarını istiyor. Kim, aşırı yoksulluğun 2030 yılına kadar ortadan kaldırılabileceğini söylüyor: “Günde 1,5 doların altında kazanan herhangi biri bugün burada aşırı yoksulluğu bitirmenin zamanının gelmediğini söyleyebilir mi?” Ekonomistler küresel ekonomik büyümenin yoksullara yardımcı olacağını ve dünyadaki 200 milyon işsizin iş bulmasını kolaylaştıracağını söylüyor. IMF Başkanı TÜRKİYE ENERJİ FASLINI AÇMAYA HAZIR Christine Lagarde küresel büyümenin iyiye gittiği Avrupa Komisyonu’nun genişlemeden sorumlu üyesi görüşünde: “Dünya ekonomisi 9 ay önceki kadar teh- Stefan Füle’nin, Avrupa Parlamentosu’na gönderdiği likeli görünmüyor.” yazılı açıklamada ‘Komisyon, Türkiye’nin enerji faslında müzakerelere başlamaya hazır olduğunu Ancak Lagarde büyümenin özellikle kalkınmış ülkel- düşünmektedir. Enerji faslının açılmasına tüm AB erde yavaş olacağı uyarısında bulunuyor. Başkan üyelerinden onay gelmemiştir’ dediği bildirildi. büyümenin hükümet bütçelerinde yapılan hatalı kesintiler ve Avrupa kaynaklı aksamaların büyümeye Açıklamayı değerlendiren Ekonomi Bakanı Zafer zarar verebileceğini söylüyor. Amerika ve Batı Avrupa Çağlayan, ‘Bu bizim için son derece önemli olacak. geleneksel olarak IMF ve Dünya Bankası’nın en büyük İnşallah bu fasılda da Türkiye’nin AB meselesinde para kaynaklarını oluşturuyor. Bu yüzden ekonomik önemli mesafeler kat edeceğiz’ dedi. durgunluk bu mali kurumlara zarar veriyor. Füle, daha önce AP’nin Rum üyesi Eleni Skype aracılığıyla görüştüğümüz Waterloo Üniversitesi Theocharous’un verdiği bir soru önergesine verdiği profesörü Besma Momani bu yüzden yeni kaynakların yanıtta da Türkiye’nin enerji faslını açmaya hazır Asya ya da Afrika’nın hızla büyüyen ekonomilerinden olduğunu söylemişti. gelebileceğini söylüyor: “Bu ülkeler IMF’nin şiddetle ihtiyacı olan kaynakları sağlayabilir. Böylece onlar da Füle, Theocharous’un, Türkiye’nin ‘Kıbrıs’ın münhasır hep Amerika’ya başvurmak zorunda kalmaz.” ekonomik bölgesi’ni ihlal ettiğini’ öne sürdüğü ve bu durumda kendilerinden enerji faslındaki vetolarını Brooking’den araştırmacı Domenico Lombardi birçok kaldırmalarının istenmesinin nasıl mümkün olduğunu ülkenin kalkınmakta olan ekonomilere daha fazla söz sorduğu önergeye verdiği yanıtta, ‘Komisyon, hakkı tanıyan bir reform paketini imzaladığını söylüy- Türkiye’nin enerji faslında müzakerelere başlamak için or. yeterli düzeyde hazır olduğunu değerlendirmektedir’ demişti. Ancak yakın zamana kadar anlaşma Washington’da 30 sürüncemeye uğramış: “Obama yönetimi yasayı resmi Komisyon üyesi, Yargı ve Temel Haklar faslının açılış olarak Kongre’ye sundu ve beklenen Kongre’nin pak- kriterlerinin de tüm üyelerin onay vermemesi sebebiyle eti yıl sonuna dek onaylaması.” Türkiye tarafına iletilmediğini bildirdi. ÖNEMLİ GELİŞMELER Ancak AB cezalarını ödemek için vatandaşlardan vergi toplama konusunda geri adım atmadı: ‘Macar hükümeti bu konuda geri adım atmayacaktır. Şu anda bütçe açığımızı, uluslararası ceza veya yaptırımlar sebebiyle artırmaya hazır değiliz.’ MACARİSTAN AB’NİN ÜÇ TALEBİNDEN İKİSİNE KAPIYI AÇIK BIRAKTI Macaristan Başbakanı Viktor Orban, son dönemde Avrupa Birliği ile ülkesi arasındaki gerginliğin tekrar tırmanmasına yol açan üç konudan ikisi üzerinde uzlaşmaya açık olduğu sinyali verirken biri konusunda geri adım atmayı kabul etmedi. Macaristan Başbakanı Viktor Orban, devlet radyosuna verdiği mülakatta AB’nin ülkeye verebileceği cezaların ek vergilerle karşılanmasına ilişkin planlarında ‘geri adım atmayacağını’ söyledi. Ancak Orban, AB’nin eleştirilerine yol açan diğer iki konuda bazı değişikliklere gidebileceğini ve özel televizyon kanallarında siyasi ilanların yayımlanmasına getirilen yasağı kısmen kaldırabileceklerini, Ulusal Yargı Bürosu’na verilen, davaların mahkemeden mahkemeye taşınması yetkisini de kısıtlayabileceklerini belirtti. Avrupa Komisyonu Başkanı Jose Manuel Barroso, önceki hafta Orban’a bir mektup yazmış ve Macaristan Anayasası’nda yapılan son değişikliklerden bu üç konuyu ilgilendirenler sebebiyle hukuki süreç başlatabilecekleri uyarısında bulunmuştu. Orban, ‘Jose Manuel Barroso’nun gündeme getirdiği bu üç konuyla ilgili olarak iki konuda uzlaşmaya gidebiliriz’ dedi. Macaristan lideri, Avrupa seçimlerini ilan yasağının dışında tutabileceklerini belirtirken, ‘Brüksel PETROL İHRACATINI TÜRKİYE ÜZERİNDEN YAPACAK Irak Kürdistan’ı direk petrol ihracatını Türkiye üzerinden yapmaya hazır. Reuter Haber Ajansı’nın aktardığı habere göre ilgili petrol boru hattı birkaç ay içinde hazır olacak. Bu Kürtler ve Bağdat arasındaki Irak hidrokarbon gelirlerinin paylaşılması konusundaki anlaşmazlığı şiddetlendirecek. Kürdistan Bölge Hükümeti içinde bulunduğumuz yılın üçüncü çeyreğinde petrol boru hattı inşaatını tamamlamaya hazırlanıyor. Türkiye bu plana onay verdi, bu plana göre Genel Energy şirketine ait Taq Taq petrol yataklarından çıkarılacak petrol Türkiye sınırına yakın konumdaki Fişkabur pompa dairesi yardımı ile Kerkük-Ceyhan petrol boru hattı üzerinden Türk Ceyhan limanına, oradan da uluslararası piyasaya ulaştırılacak. Analiz uzmanları bu düşüncenin Irak merkez hükümetini sinirlendirebileceğini tahmin ediyorlar. Remi Bağdat’ın görüşüne göre ise sadece Bağdat petrol ihracatını kontrol etme ve ilgili anlaşmaları imzalama hakkına sahip. Ancak Kürtler Irak Anayasası çerçevesinde hareket ettiklerini düşünüyorlar. eğer Avrupa Birliği’ni ilgilendiren davaların görüldüğü mahkemelerin değiştirilmesini istemiyorsa, memnuniyetle bir çözüm sunarız’ dedi. 31 ÖNEMLİ GELİŞMELER RUSYA ÇIKARLARININ KORUNMASI KARŞILIĞINDA KIBRIS’A DESTEK VERECEK Rusya Federasyonu Maliye Bakanı Anton Siluanov gazetecilere yaptığı açıklamada, Rusya’nın Kıbrıs’ın borcunun yeniden yapılandırılması konusunda Kıbrıs ile yapacağı görüşmelerde, VTB’nin Kıbrıs yan RUSYA, TÜRKİYE’YE GAZ İHRACATINI ARTIRMAYA HAZIR kuruluşu olan Rus Ticaret Bankası (RKB) dahil olmak üzere, Rusya’nın çıkarlarının korunmasına yönelik Antalya’da gerçekleştirilen Rusya-Türkiye Kıbrıs’tan cevabi adımlar konusunda ısrarcı olacağını Hükümetlerarası Karma Ekonomik Komisyonu söyledi. toplantısı sonrasında yayınlanan protokolde Rusya ve Türkiye’nin gaz alımı ve Rusya’dan Bakan Siluanov yaptığı açıklamada şunları söyledi: Türkiye’ye ihraç edilen gaz miktarının artırılması “Bizler de kredinin yeniden yapılandırılması konusun- alanlarında işbirliğini geliştirmeye hazır oldukları daki destek önlemlerimizi çıkarlarımızı dikkate alarak belirtiliyor. hayata geçireceğimizi söyledik. Çıkarlarımız ise yan kuruluş RKB’nin orada normal çalışmasıdır. RKB’nin Komisyon toplantısı iki ülkenin enerji bakanları tedaviye, mali desteğe ihtiyacı yok. Şirketlerimizin Aleksandr Novak ve Taner Yıldız’ın başkanlığında paraları burada kaldı. Kaynakların, sahiplerine gerçekleşiyor. ulaşmasını istiyoruz”. Protokolde şu ifadelere yer veriliyor: “Taraflar, gaz Bunun yanında Bakan Siluanov yaptığı açıklamada, alımı ve Rusya’dan Türkiye’ye ‘Mavi Akım’ Boru Rusya’nın Kıbrıs sorununa çözüm bulunması amacıyla Hattı yoluyla veya Transbalkan Boru Hattı ‘Batı Yolu’ yürütülen genel görüşmelerde daha fazla yer almak aracılığıyla ihraç edilen gaz miktarının artırılmasına istediğini belirtti. Siluanov “Eğer kredi veriyorsak hazır olduklarını ifade ettiler. Rusya’nın Kıbrıs barış görüşmelerinde yer alması gerektiğinden bahsettik” dedi. RIA Novosti’nin haberine göre Komisyon, Gazprom ve Botaş’a 2013 yılının Mayıs ayı boyunca Mavi Akım boru hattının imkânlarının genişletilmesinin ve ayrıca Gazprom tarafından Batı Yolu aracılığıyla özel şirketlere 4 milyar metreküp gaz sağlanması konusunun tahlilini yapmaları tavsiyesinde bulundu. Rusya tarafı, Türkiye gaz piyasasının yakın bir sürede liberasyonunun Türkiye ile Rusya arasında gaz sağlanması alanındaki karşılıklı çıkara dayalı işbirliğini geliştireceğini belirtti. 32 ÖNEMLİ GELİŞMELER Merkezi Maryland eyaletindeki Abundances adlı danışmanlık firmasının organize ettiği Amerika ziyareti çerçevesinde Trabzon heyeti, Kongre temaslarının yanı sıra, Miami’de kruvazör fuarına katıldı, Trabzon limanına lojistik açıdan örnek almak istenilen Baltimore limanında ve biyoteknoloji firmalarında incelemeler yaptı. TRABZON ABD’YLE TİCARET PEŞİNDE Vali Recep Kızılcık, Türkiye’nin son 10 yıldır ekonomik gelişmesiyle bağlantılı olarak dünyada farkedilen Amerika ile Türkiye arasındaki ticareti geliştirme bölgesel bir güç olduğunu, bu çerçevede 4 bin yıllık çabasında olan Türk iş dünyası, son dönemde geçmişe sahip olan Trabzon’u da dünyaya daha fazla eyalet bazında yerel yetkililerle temaslarda tanıtmayı amaçladıklarını söyledi. bulunmayı; hedef olarak belirledikleri sektörler üzerinde yoğunlaşmayı tercih ediyor. KIZILCIK: “ZENGİN BİTKİ ÖRTÜSÜ EKONOMİK DEĞERE DÖNÜŞTÜRÜLEBİLİR” Bu çerçevede Türkiye’deki bazı illerin de Amerika’da Maryland Valisiyle yapılan görüşmede Baltimore kendilerine kardeş şehir seçip bu iki kent arasında ile Trabzon’un kardeş kent olarak ilan edilmesi, bu ticari ve ekonomik ilişkileri geliştirmeyi seçtikleri de eyaletteki biyoteknoloji firmaları ile işbirliği yapılması görülüyor. Bu illerden biri de Trabzon. Kısa süre önce ve alternatif tıp alanında yeni kurulan bir enstitü ile Maryland eyaletinin Baltimore kentini kendine kardeş Karadeniz Teknik Üniversitesi arasında ortak projeler şehir adayı olarak belirleyen Trabzon ili yetkilileri geliştirilmesi konuları da ele alındı. Vali Kızılcık, Baltimore, Washington ve Miami’yi ziyaret etti. “Özellikle son yıllarda organik bitkiye dayalı tedavi alanında önemli çalışmaların yapıldığını, bu konuda Vali Recep Kızılcık başkanlığındaki heyetin Amerika bir üniversitenin de Amerika’da ilk defa Maryland eya- ile Türkiye arasındaki ilişkileri il bazında geliştirme letinde kurulduğunu gördük. Bizim de Trabzon olarak çalışmaları çerçevesinde Kongre’de Temsilciler bitki örtüsü anlamında çok ciddi bir zenginliğimiz Meclisi üyeleriyle yaptıkları temasları Amerika’nın Sesi var. Dolayısıyla bu potansiyeli buradaki bilimsel adına Melek Çağlar izledi. araştırmalarla birleştirip, ürün ve ekonomik değer haline getirme yönünde çalışma kararı aldık,” dedi. Vali Recep Kızılcık liderliğindeki Trabzon heyeti Amerika temasları çerçevesinde Kongre’deki Türk HACISALİHOĞLU: “BİYOTEKNOLOJİDE Amerikan Dostluk Grubu’nun eş başkanı Ed Whitfield İŞBİRLİĞİNİ HEDEFLİYORUZ” ve grup üyelerinden Steve Cohen’la görüştü. Heyette bulunan Trabzon Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Suat Hacısalihoğlu da biyoteknoloji konusun- Bu görüşmelerde heyet Trabzon’un Amerika ile da Trabzon olarak önemli bir altyapı hazırlığını işbirliği yapmak istediği konuları gündeme getirdi, tamamladıklarını, Maryland eyaletinde ziyaret edi- Kongre üyeleri de işbirliğini geliştirme yolları konusun- len biyoteknolojiyle ilgili kurumlarla işbirliği içine da kendi görüşlerini aktardı. girerek benzeri çalışmaları kendi illerine getirmeyi amaçladıklarını söyledi. 33 ÖNEMLİ GELİŞMELER ERMİŞ: “KRUVAZÖR TURİZMİNDEKİ PAYIMIZI Cezayir, Venezuela, Malaysiya, Vietnam, Endonezya, GENİŞLETMEYİ UMUYORUZ” Çin ve Uganda gibi siparişçiler sayesinde dünya Trabzon Liman Başkanı Muzaffer Ermiş de Miami’deki piyasasında Rus yapımı savaş uçaklarına olan talep kruvazör fuarındaki tanıtım çalışmalarıyla kente gelen korunuyor. Bangladeş’in de Rusya’nın müşterileri turist sayısını beşe katlamayı planladıklarını kaydetti. arasına girmesi ihtimali bulunuyor. Bu ülkeye YAK-130 Ermiş, dört bin yıllık tarihi ve kültürel bir zenginliği olan tipi uçağının teslimi 2015 yılında başlayabilir. Trabzon’un, kruvazör turizminden aldığı payı artırmak Rusya savunma sanayisi şirketleri, Asya ülkeleri- istediklerini, halen Trabzon’a yılda 20 kadar kruvazör yle askeri ve teknolojik işbirliğine öncelik tanıyor. geldiğini bu sayıyı 100’e çıkarmak istediklerini kaydet- Bu ülkelerde silahlı kuvvetlerin donatılması için ti. Muzaffer Ermiş, bu çerçevede Miami fuarında özel- büyük paraların ayrıldığını kaydeden Rusya Stratejik likle kruvazör turizmi organizatörlerine yönelik tanıtım Konjonktür Merkezi Müdürü İvan Konovalov şöyle çalışmasına ağırlık verdiklerini vurguladı. anlattı: MOGHADDEM: “İL BAZINDA TİCARET ABD- “Bu ülkeler bu tür hava araçlarına ihtiyaç duyuyor. Rus TÜRKİYE İLİŞKİLERİNİ DE GÜÇLENDİRİR” yapımı savaş uçakları, fiyat ve nitelikleri açısından Trabzon heyetinin Amerika temaslarını organize müşteriler tarafından daha fazla tercih ediliyor. Fiyatı eden Abundances Danışmanlık şirketi Başkanı Azita oldukça yüksek olmasına rağmen Amerikan ve Moghaddem de Amerika ile Türkiye’nin hala kül- Fransız yapımı uçaklarına göre daha ucuz. Kalitesi ise türel anlamda birbirlerini tam olarak tanımadıklarını çok iyi. Bu nedenle, sınır ihtilafları dâhil birçok sorun bu eksikliğin de en iyi eyaletlerle iller bazında yaşayan Güneydoğu Asya ülkeleri Rusya havacılığına geliştirilecek ticaret ve yatırımlarla giderilebileceğini bu denli dikkat ayırıyor. Öte yandan, Rus şirketleri de söyledi. Moghaddem, bu yaklaşımın da Amerika bu bölgede iyi düşünülmüş çalışmalarını yürütüyor, ile Türkiye arasındaki temel ekonomik ilişkileri yani Mig ve Su tipi uçakların reklamını yapıyor.” güçlendireceğine işaret etti. Rusya’nın yeni eğitim ve savaş uçağı olan YAK-130 şimdilik dünyada, Su-30 ve Mig-29 uçakları kadar Trabzon heyeti, Amerika’daki temaslarını turizm, liman iyi bilinmiyor. Ancak iyi niteliklere sahip bu uçağın, işletmeciliği ve alternatif tıp alanlarında istediği ikili yüksek ihraç perspektifleri bulunuyor. YAK-130’ün işbirliğinin hem temelini hem de ilk tohumlarını atmış benzersizliği, hem pilotları yetiştirmek için eğitim ve olarak geri döndü. alıştırma uçağı olarak hem de savaş uçağı olarak kullanılabilmesi. Rusya Hükümeti Savunma Sanayisi Komisyonu Toplum Konseyi üyesi Viktor Murahovskiy, şunu anlattı: “Radyoelektronik donatımı sayesinde uçak, değişik tip savaş uçaklarının aerodinamik özellikleriyle silah UZMANLAR RUS YAPIMI SAVAŞ UÇAKLARINI YEĞLİYOR olarak olağan hava şartlarında, güdümsüz bomba ve Dünya silah piyasasında, hele savaş uçakları sek- tepkili mermi kullanabilir. Elbette, Yak-130’un, 4. ve 5. töründe, Rusya güçlü mevzilere sahip. SU-30 ve Mig- kuşak savaş uçaklarında olduğu gibi güçlü bir rady- 29 tipi uçaklar, Asya ülkeleri dâhil dünyanın birçok oelektronik donanıma sahip değil. bölgesinde çok iyi biliniyor. 34 kullanma tarzlarını taklit edebilir. Hafif hücum uçağı ÖNEMLİ GELİŞMELER Ama silahlı ihtilafların birçoğunda, hele bölgesel Polonya da Euro Bölgesi’ne katılım için bir tarih savaşlarda, terör karşıtı operasyonlarda kullanılmak belirlemeyi kabul etmemişti. için uçağın böyle bir donanıma ihtiyacı da yok.” Uzmanlar, YAK-130 tipi uçağın çağdaş avcı uçaklarından iki kat ucuz olduğunu kaydediyor. Bu açıdan benzersiz bir hava aracı. Bangladeş’le imzalanması planlanan kontrat, YAK-130 tipi uçağın dünya piyasasındaki ilk adımı olacak. 2012 yılı verilere göre Rosoboroneksport kurumu, son 7 yılda, TÜRKİYE’DEN RUSYA’YA SEBZE VE MEYVELER GÜRCİSTAN ÜZERİNDEN GİDECEK çoğu Su ve Mig toplam 290 savaş uçağını dış piyasa- Rusya Federal Bitki Koruma ve Karantina Servisi ya sürdü. Toplam bedelinin, 20 milyar dolardan fazla (Rosselhoznadzor), Gürcistan’ın Yukarı Lars sınır olduğu tahmin ediliyor. kapısı üzerinden Türkiye’den Rusya’ya sebze ve meyve sevkiyatının yıllık 160 bin ton olabileceğini bildirdi. Rosselhoznadzor Başkanı Sergey Dankvert ve Türkiye Ekonomi Bakanlığı temsilcileri arasında Antalya’da yapılan müzakerelerde Türkiye’den Rusya’ya tarım ROMANYA EURO’YA KATILMAK İÇİN TARİH VERMEKTEN VAZGEÇTİ ürünlerinin Gürcistan üzerinden transitin perspektifleri ele alındı. Bu yolun, Rusya’nın Novorossiysk Romanya, 2015 yılında Euro Bölgesi’ne katılmayı limanındaki yoğunluğu hafifleteceği ve Afrika’dan planlıyordu. Ancak Cumhurbaşkanı Traian Rusya’ya ürünlerin teslim süresini önemli ölçüde Basescu geçtiğimiz ay, bu tarihin artık gerçekçi azaltacağı belirtildi. olmadığını söylemişti. Başbakan Victor Ponta ise 2020 tarihinin daha gerçekçi olacağını dile Son zamanlarda Türkiye ve Rusya arasında ticaretin getirmişti. arttığını, taze ve soğutulmuş balık dâhil sevk edilen bitkisel ve hayvansal ürünlerin hacminin yükseldiğini Ponta, Çarşamba günü yaptığı açıklamalarda ‘Euro belirten Dankvert, bu nedeniyle Türk tarafının transit Bölgesi’ne katılmak Romanya’nın temel hedeflerinden önerisinin çok uygun olduğunu kaydetti. biridir, ancak iyi hazırlanmadan giremeyiz. Bu hem bizim için, hem de Euro Bölgesi’ndeki diğer ülkeler için Hâlihazırda Türkiye’den ürün tedariki Rusya’nın iyi olmaz’ dedi. Novorossiysk limanı üzerinden gerçekleşiyor. Yukarı Lars üzerinden transit, Rusya-Gürcistan Romanya, 2007 yılında AB’ye katılırken, hazır arasında gerginleşen ilişkiler yüzünden 2006 yılında olduğunda Euro Bölgesi’ne de katılma taahhüdünde durdurulmuştu. bulunmuştu. Ancak bunun için kesin bir tarih belirlenmiş değil. Rumen Mediafax ajansı, hükümetin Avrupa Komisyonu’na ilk kez Euro için ilerleme raporunda bir hedef tarih bildirmeyeceğini duyurdu. 35 YASAL UYARI Kaldıraçlı alım satım işlemleri sonucunda kar elde edebileceğiniz gibi zarar riskiniz de bulunmaktadır. Bu nedenle işlem yapmaya karar vermeden önce, karşılaşabileceğiniz riskleri anlamanız ve kısıtlarınızı dikkate alarak karar vermeniz gerekmektedir. Kaldıraçlı alım satım işlemi hizmeti sunmak Sermaye Piyasası Kurulu’nun iznine tabidir. Bu nedenle, işlem yapmaya başlamadan önce çalışmayı düşündüğünüz kuruluşun söz konusu işlemlere ilişkin yetkisinin olup olmadığını kontrol ediniz. Kaldıraçlı alım satım işlemi yapmaya yetkili olan kuruluşları www.spk.gov.tr veya www.tspakb.org.tr internet sitelerinden öğrenebilirsiniz. Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır. Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir. Bu rapor ABD’de dağıtılmak için hazırlanmamıştır. Döviz piyasasındaki ticaretin sabit vadeleri ve garantileri yoktur ve bu da likiditeyi ve her an hareket etme olanağını piyasanın ana karakteristiği yapmaktadır. Buna yüksek oynaklık ve özellikle de şeffaflık eklenebilir. Döviz veya yabancı para ticaretindeki temel unsur ise ”kaldıraç etkisi” ile işlem yapma olanağıdır. Başka bir deyişle çok az sermayeyle çok daha yüksek bir miktarı hareket ettirmek mümkündür. Döviz ticaretinde ki normal kaldıraç oranı 1:100’dür. Başka bir deyişle, işlem yapmak istediğiniz döviz miktarının %1’i kadar bir teminat ile işlem yapabilirsiniz. Örneğin; 1.000 Euro yatırarak 100.000 Euro değerinde işlem gerçekleştirebilirsiniz. Bu durumda satın aldığınız döviz sizin lehinizde sadece yüzde 0.5 oranında bir hareket gerçekleştirdiğinde pozisyonu kapatırsanız 500 Euro’luk bir gelir elde edersiniz. 1.000 Euroluk yatırımınızda göz önüne alındığında, bu yüzde 50 oranında bir gelir demektir. Döviz kurları genellikle gün içinde yüzde 1 oranında aşağı veya yukarı dalgalanma gösterirler. Döviz işlemlerinin çekiciliği, küçük fiyat hareketlerinde bile anında önemli kazançlar elde edebilme şansında yatmaktadır. Ancak bu kazanç şansının yanı sıra aynı oranda kaybetme riski de vardır ve bunu, daha önce de altını çizdiğimiz gibi, kesinlikle unutmamalısınız. Gerekli finansal koşullara sahip ”spekülatif kişiler” için döviz işlemleri; hızı, yüksek likiditesi ve özellikle de kaldıraç etkileriyle eşsiz bir ortam oluşturmaktadır. Şeffaflık ve günün 24 saati güncel koşullara cevap vermek de diğer avantajları arasındadır. Kaldıraçlı spot parite ve vadeli işlemler piyasaları doğaları gereği yatırımcıların hesaplarında bulunan teminatların ortalama 50 kattı büyüklüğünde pozisyonların açılmasına olanak verir. Yatırım yaparken kaybetmeyi göze alabileceğiniz büyüklükteki sermayelerle çalışmalısınız. Hiçbir suretle borç alarak bu piyasalarda işlem yapmamalı veya hayat standardınızı etkileyecek büyüklükte riskler almamalısınız Dergimizde Altın, Gümüş analizleri paylaşılmamaktadır. Bu analizlerimize www.dovizgazetesi.com’dan günlük olarak ulaşabilirsiniz. Kaynaklar : DW, VOA, Euractiv, turkish.ruvr.ru, Bloomberg, Reuters Dergi içeriğinde Türkiye’de kurulu ajansların haber, resim ve diğer metaryelleri bulunmamaktadır.