haber - Ege Bölgesi Sanayi Odası
Transkript
haber - Ege Bölgesi Sanayi Odası
KAPAK Yorgancılar ve Tiryaki dönemi Ege Bölgesi Sanayi Odası’nda 2009-2013 Dönemi Yönetim Kurulu Başkanlığına Ender Yorgancılar, Meclis Başkanlığına da Mehmet Tiryaki seçildi. EBSO’da daha önce Şinasi Ertan ve Selim Yaşar önce yönetim kurulu başkanlığı yapıp daha sonra Meclis Başkanı olurken, Ender Yorgancılar Meclis Başkanlığı’ndan sonra Yönetim Kurulu Başkanlığı koltuğuna oturan ilk başkan oldu. EBSO, 16 Şubat günü yaptığı seçimle önce Yönetim Kurulu Başkanı ve Yönetim Kurulu Üyeleri ile TOBB Delegeleri ve Disiplin Kurulu üyelerini, daha sonra da Meclis Başkanı, Başkan Yardımcıları ve Katip Üyeyi belirledi. Sanayiciler Kulübü’nde gerçekleştirilen seçimlerde Ender Yorgancılar, Ufuk Akgün ve Atıl Akkan’ın liderliğindeki listeler yarıştı. EBSO Meclisi’ndeki 144 üyeden 143’ünün oy kullandığı seçimlerde 76 oy alan Ender Yorgancılar yeni dönem Yönetim Kurulu Başkanı olurken, Atıl Akkan 41, Ufuk Akgün ise 26 oyda kaldı. EBSO Meclisi, Yönetim Kurulu seçimlerinin ardından en yaşlı üye olan Nedim Uysal’ın başkanlığında toplandı. Mehmet Tiryaki, Salih Esen ve Hilmi Uğurtaş’ın başkan adayı olarak kendilerini tanıtmalarının ardından oy verme işlemine geçildi. Seçimde, Tiryaki 74, Esen 43, Uğurtaş 17 oy aldı. Meclis Başkan Yardımcılıklarına Hüseyin Şairoğlu İşte EBSO’nun yeni yönetimi Yönetim Kurulu Başkanı • Ender Yorgancılar ile Sayıl Dinçsoy seçilirken, Vedat Sabırlı da Katip Üye oldu. Seçimlerin ardından ilk devir teslim Meclis Başkanlığı’nda yapıldı. EBSO Yönetim Kurulu Başkanı seçilen Ender Yorgancılar, Meclis Başkanlığı’nı Mehmet Tiryaki’ye devretti. Ender Yorgancılar’ın fotoğrafı Meclis Salonu’nun kulisinde önceki başkanların fotoğraflarınının yanına asılırken, yeni başkan Tiryaki de Yorgancılar’a görev anısı olarak plaket takdim etti. Seçim sonuçlarının açıklanmasının ardından Sanayi ve Ticaret Bakanı Zafer Çağlayan ile TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, Ender Yorgancılar ile Mehmet Tiryaki’yi arayarak tebrik ettiler. İzmir Ticaret Odası Meclis Başkanı Necip Kalkan ile Yönetim Kurulu Başkanı Ekrem Demirtaş da başkanlara tebrik ziyaretinde bulundu. ebsohaber 3 şubat 2009 Yönetim Kurulu Üyeleri • Erdoğan Çiçekçi • H. İbrahim Gökçüoğlu • Hüseyin Vatansever • Eyüp Sevimli • Kamil Porsuk • Kenan Yavuz • Haluk Tezcan • Bayram Talay • Muhsin Dönmez • Berkay Eskinazi Meclis Başkanı • Mehmet Tiryaki Meclis Başkan Yardımcıları • Hüseyin Şairoğlu • Sayıl Dinçsoy Meclis Katip Üye • Vedat Sabırlı KAPAK EBSO’da devir-teslim Ege Bölgesi Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanlığına seçilen Ender Yorgancılar, görevi önceki başkan Tamer Taşkın’dan devraldı. Eski ve yeni yönetim kurulu üyelerinin de katıldığı devir teslim töreninde konuşan geçmiş dönem başkanı Tamer Taşkın, görev yaptığı 4 yılın su gibi akıp geçtiğini ifade ederek, yeni seçilen yönetim kuruluna, meclis üyelerine başarılar diledi. Taşkın, “Tecrübelerimizle yeni yönetimin emrindeyiz” dedi. Tamer Taşkın, yeni dönemde Meclis’te kadınların yer almasına dikkat çekerek, “Özlediğimiz bir tabloydu. EBSO’nun çehresini değiştiren bir seçim oldu” diye konuştu. EBSO’yu birlikte yöneteceğiz EBSO Yönetim Kurulu Başkanı Ender Yorgancılar da, Taşkın’a görev süresi boyunca evinden, işinden yaptığı fedakarlık nedeniyle teşekkür ederek, bundan sonraki yaşantısında başarılar diledi. Yorgancılar, “Tamer Taşkın’dan bayrağı devraldık. Daha yukarı götürmek hedefimiz. EBSO’yu hep birlikte 144 meclis üyesi, 4 bin ebsohaber 4 700 üye ile birlikte yöneteceğiz. Yönetim Kurulu’nda bulunan 11 kişi icrada olacak” dedi. Ender Yorgancılar, Türkiye’yi de derinden etkileyen global ekonomik krize de değinerek, “Sanayicinin, tüccarın, her kesimin sıkıntıda olduğu bir dönemde görevi devraldık. Çözüme yönelik çalışacağımızdan kimsenin şüphesi olmasın” diye konuştu. EBSO Yönetim Kurulu Başkanı Yorgancılar, geçmiş dönemde Meclis Başkanı olarak görev yaptığını ve Meclis Başkanı iken Meclis’te bayan üyelerin yer alması gerektiğini söylediğini hatırlatarak, şimdi Meclis’te bulunan kadın üyelerden Berkay Eskinazi’nin de Yönetim Kurulu’nda yeraldığını söyledi. EBSO Yönetim Kurulu Başkanı Yorgancılar, önceki başkan Tamer Taşkın’a, Yönetim Kurulu’nun yeni üyeleri de önceki dönemde görev yapan üyelere çalışmalarından dolayı plaket verdi. Daha sonra yeni ve eski yönetim kurulları birlikte fotoğraf çektirdi. Yönetim Kurulu katında önceki dönemlerde görev yapan başkanların fotoğraflarının yanına Taşkın’ın fotoğrafını da Ender Yorgancılar ve Tamer Taşkın birlikte astı. şubat 2009 KAPAK Türkiye’ye örnek seçim Ege Bölgesi Sanayi Odası, 2009Ege Bölgesi Sanayi Odası üyeleri, 2013 döneminde 4 yıl süreyle görev Avrupa Birliği normlarına göre hazırEge Bölgesi Sanayi Odası, önüyapacak meclis ve yönetim kurulu lananan TOBB Mesleklerin Gruplandımüzdeki 4 yıl görev yapacak başkanları ile Meclis ve Meslek Komiterılması Rehberi’ne göre oluşturulan 67 Meclis ve Meslek Komitesi üyeleleri üyelerini belirledi. Yönetim Kurulu meslek komitesinde 355 ve bu komiterini Türkiye’ye örnek bir seçimle Başkanlığına Ender Yorgancılar, Meclis leri mecliste temsil edecek 144 üyeyi, belirledi. Devler Meclis’e girdi. Başkanlığına da Mehmet Tiryaki seçildi. son derece demokratik ve olgun bir Şubat ayındaki seçim maratonunda atmosferde geçen seçimlerle belirledi. ilk basamağı 11 Şubat günü gerçekleştirilen Meslek Komiteleri Kültürpark’ta ihtisas fuarlarının düzenlendiği 4 nolu holde ve Meclis Üyeleri seçimi oluşturdu. EBSO’ya üye seçme ve seyapılan seçimler sonucunda, EBSO’nun 2005 Mart ayındaki çilme yeterliliğine sahip 4 bin 436 sanayiciden 2 bin 406’sının seçimlerle belirlenen meclis üyelerinden 50’si tekrar seçimi oy kullandığı seçimlere katılım oranı yüzde 54 olarak gerkazanırken, önceki dönemlerde meclis üyeliği yapmış 10 isim çekleşti. 2005 Mart ayında gerçekleştirilen seçimlerde ise 5 de, 144 kişilik Meclis’te yerlerini aldı. EBSO Meclisi’ne böylebin 235 üyeden 3 bin 447’si sandık başına koşmuş ve katılım likle 84 kişi ilk defa girmiş oldu. yüzde 66 olarak gerçekleşmişti. 2008 yılı başından itibaren 16 Şubat günü de EBSO binasında yine yargı gözetiminde ise Aydın ve Milas Şubeleri ayrıldığı için EBSO’nun üye sayısı yapılan seçimlerde Meclis ve Yönetim Kurulu Başkanları ile azalmıştı. Meclis Başkanlık Divanı ve Yönetim Kurulu Üyeleri belirlendi. ebsohaber 6 şubat 2009 KAPAK Örnek seçim, örnek çalışma kendilerini üyelere ifade etme ortamı sağlandı. EBSO’nun diğer Odalara örnek bir seçim gerçekleştirmesinde; komitelerinin yapılandırılmasından seçme ve seçilme yeterliliğine sahip üye listelerinin hazırlanması, seçim bildirgelerinin gönderilmesi, hatta seçime ilişkin duyuruların yapılmasına kadar kusursuz bir ön hazırlık döneminin büyük etkisi oldu. Genel Sekreter Mustafa Kalyoncu’nun koordinasyonunda İdari İşler, Meslek Komiteleri, Sicil Servisi, Başkanlık ve Genel Sekreterlik Bürosu, Bilgi İşlem Şefliği ve Muhasebe Servisi, oy kullanmaya gelen bütün üyelere temsil ve ilzam belgesinden oy kullanacakları sandıklara kadar her türlü bilgiyi anında sağladı. Basın Bürosu sayesinde seçimi izleyen gazeteciler haber ve fotoğraflarını anında çalıştıkları medya kuruluşuna iletme imkanı buldu. Tıbbi müdahaleler için içinde elektroşok cihazı bile bulunan sağlık kabini kuruldu. Her meslek komitesi için kurulan seçim çalışma masalarında meslek komitesi ve meclis üyeliği için yarışan gruplara Devler EBSO Meclisi’nde Daha önce EBSO Meclisi'ne girmeyi tercih etmeyen dev firmalar da bu seçimlerde Meclis'te yerini aldı. Türkiye ekonomisinin gurur kaynağı, yatırım, üretim, istihdam ve vergide ilk sıraları kimseye bırakmayan dev şirketler Tüpraş, Petkim ve Ege’de otomotiv ve yan sanayinin gelişmesine büyük katkıları olan tamamen yerli sermayeye sahip otomotiv devi BMC, tütün ve sigara devi Philsa EBSO Meclisi'ne girerken, İzmir'in önde gelen iki çimento fabrikası Batıçim ile Çimentaş da sektörlerini temsil edecek şirketler oldu. Petkim Genel Müdürü Kenan Yavuz, daha sonra gerçekleştilen seçimlerde Yönetim Kurulu Üyesi oldu. EBSO Meclisi’nde Tüpraş’ı İzmir Rafineri Müdürü Mesut İlter, BMC’yi Lojistik Bölüm Yöneticisi Ekrem Akgün, Philsa’yı da Kurumsal İletişim Direktörü Arzu Amirak temsil ediyor. ebsohaber 7 şubat 2009 KAPAK Aileleler ve kardeşler Akgerman’ın oğlu Bülent Akgerman, Meclis’te İnşaat Amaçlı Beton Ürünleri Sanayi’nden temsil edecek. Ege Bölgesi Sanayi Odası seçimİzmir’de isimleri özellikle makine lerinde 8 yıl aradan sonra ilk kez sanayi ile anılan Baysak’lar ile Dirin’ler dört kadın meclise girdi. İsimleri de EBSO Meclisi’nde yeraldı. Bir önceki 8 yıl aradan sonra 4 kadın sanayi ile birlikte anılan ailelerin dönemde merhum Cemal Dirin ile oğulEBSO seçimlerinde 4 kadın da ları tarafından temsil edilen Dirin’lerden temsilcileri de mecliste yeraldı. seçimleri kazanarak Meclis üyesi olmageçen dönemde kimse bulunmazken, yı başardı. Basım Yayın Komitesi'nden bu defa Mustafa ve Melih Dirin EBSO Berkay Eskinazi, Tütün Komitesi'nden Arzu Amirak ile İç Giyim Meclisi’nde, Nihat Dirin ise İTO Meclisi’nde yeraldı. Baysak ailesini de Meclis’te Diğer Özel Amaçlı Makine Sana- Komitesi'nden Işın Yılmaz, Cam ve Seramik Ürünleri’nden de Gülfem Perçin EBSO Meclis üyesi oldu. yi Komitesi’nde Levent Baysak temsil edecek. Berkay Eskinazi, daha sonra yapılan seçimlerde Ender Meclis Başkanlığı yaparken Yönetim Kurulu Başkanlığı’na Yorgancılar başkanlığındaki Yönetim Kurulu’nda yeraldı. 1995aday olan Ender Yorgancılar Kalıp Hırdavat ve El Aletleri İmalat 1997 yılları arasında Atıl Akkan başkanlığındaki yönetim kuruSanayii’nden, kardeşi Gülfem Perçin ise Cam ve Seramik Ürünlunda da dönemin Meclis’in tek kadın üyesi Yıldız İşçimenler leri Sanayiinden Meclis’e girdi. Ünsal yeralmıştı. Ünsal, Yönetime giren ilk kadın üye olmuştu. Gürel ailesinden ise Kazım Gürel ile Noyan Gürel baharat ve EBSO’nun ilk kadın meclis üyesi Sevil ailesinden Yeşim tütün gruplarının temsilcileri olarak Meclis’te yeraldı. Ünsal olmuştu. Daha sonraki seçim dönemlerinde şimdi Yaşar Daha önceki dönemlerde Kimya, Asansör ve Zeytinyağ SaHolding Yönetim Kurulu Başkanı olan Feyhan Kalpaklıoğlu, nayi komitelerinden meclise giren Yönetim Kurulu Eski Başkanderi sektöründe isim yapmış ailelerden İşçimenler’in kızı Yıldız larından Atıl Akkan bu defa Elektrik Tesisatı Sanayiinden meclis İşçimenler Ünsal, “Lokum kraliçesi” olarak ün yapan Seda Varüyesi olurken, oğlu Şükrü Akkan da Yağ Sanayii’nden Meclis çın tek kadın üye olarak yeralmışlardı. Hatta Yıldız İşçimenler Üyesi oldu.. Ünsal, babası Sadrettin İşçimenler ve eşi Altan Ünsal ile birlikte Çimentaş’ın kurucularından Akgerman ailesini de; şirketin aynı sıraları paylaşıyordu. İtalyanlara satışından önceki Yönetim Kurulu Başkanı Öner ebsohaber 8 şubat 2009 KAPAK 2009-2013 DÖNEMİ MESLEK KOMİTELERİ 1- UN VE YEM SANAYİİ 5- ŞEKERLİ MADDELER SANAYİ • ÇAMLI YEM BESİCİLİK SAN. VE TİC. A.Ş. • YÜKSEL TEZCAN GIDA SANAYİ VE TİC. A.Ş. • HASUN GIDA SAN. VE TİC. A.Ş. • SİNERJİ TARIM ÜRÜNLERİ • ERKOÇ YEM SAN. VE TİC. LTD. ŞTİ. • ÖZIŞIK GIDA SAN. VE TİC. LTD. ŞTİ. • ÖZ ELİF GIDA VE TÜKETİM MALLARI TİC. • MANİSALI GIDA SANAYİ VE TİC. LTD. ŞTİ. • ÇAĞDAŞ SUSAMCILIK VE GIDA SAN. LTD. ŞTİ. • KULA ÜNVEREN GIDA ÜRÜNLERİ LTD. ŞTİ. İZMİR ŞB. 2- UNLU MAMÜLLER SANAYİ 6- ET VE ET ÜRÜNLERİ SANAYİ • EGE ATA EKMEK VE UNLU MAM. • ÇİMENTEPE EKMEK VE UNLU MAM. • TAŞKENT EKMEK VE UNLU MAM. • İLKBAHAR EKMEK GIDA • BEKTAŞ UNLU MAMÜLLER LTD. ŞTİ. • PINAR ENTEGRE ET VE UN SANAYİ A.Ş. • AKUA-DEM DENİZ MAHSÜLLERİ LTD. ŞTİ. İZMİR ŞB. • ERTUĞ BALIK ÜRETİM TESİSİ GIDA VE TARIM İŞL. • DENEN GIDA TARIM VE HAYVANCILIK SAN. VE TİC. A.Ş. • ABALIOĞLU YEM SOYA VE TEKSTİL SANAYİ A.Ş. 3- YEMEK SANAYİ 7- SÜT VE SÜT ÜRÜNLERİ SANAYİ • KIRKPINAR MAĞAZALARI GIDA SAN. VE İMALAT • BORTAR YEMEK VE GIDA • İZMİR PALAS TURİZM A.Ş. • BÜYÜK KERVANSARAY TABLDOT YEMEK • KLAS YEMEK GIDA TARIM ÜRÜNLERİ 4- BAHARAT ÇAY TUZ VE DİĞERLERİ • KÜTAŞ TARIM ÜRÜNLERİ DIŞ TİC. VE SAN. A.Ş. • YOLGÖRMEZLER GIDA SAN. VE TİC. LTD. ŞTİ. • DEFNE DIŞ TİCARET VE TARIM ÜRÜNLERİ A.Ş. • ÖMEROĞLU TARIM ÜRÜNLERİ SAN. VE TİC. LTD. ŞTİ. • YENİ AK TUZ KİREÇ VE İNŞ. MLZ. LTD. ŞTİ. • GÜR SÜT MAMÜLLERİ SAN. VE TİC. ÖDEMİŞ ŞB. • ŞEMSİ EGİ GIDA ÜRÜNLERİ İML. SAN. VE TİC. LTD. ŞTİ. • SGS – SÜT VE GIDA SANAYİ A.Ş. • YILDIZ KARDEŞLER SÜT ÜRÜNLERİ SAN. LTD. ŞTİ. • YAŞİNOĞLU SÜT ÜRÜNLERİ TİC. VE SAN. LTD. ŞTİ. 8- YAŞ MEYVE VE SEBZE İŞLEME SANAYİ • EGE NKM GIDA SANAYİ VE TİCARET A.Ş. • TAMTAD KONSERVECİLİK SAN. VE TİC. A.Ş. • KARAHALİLOĞLU İTH. İHR. GIDA SAN. VE TİC. LTD. ŞTİ. • SUSİTAŞ SU ÜRÜNLERİ VE SAN. MAM. İHR. TİC. A.Ş. • MC CORMICK KÜTAŞ GIDA SAN. DIŞ TİCARET A.Ş. • BAYTEKS TARIM ÜRÜNLERİ SAN. VE TİC. A.Ş. • ÇİÇEK SALAMURA SAN. VE TİC. LTD. ŞTİ. ebsohaber 9 şubat 2009 KAPAK 9- KURU MEYVE SEBZE İŞLEME VE DİĞER GIDA • ANATOLİA TARIM ÜRÜNLERİ SAN. VE DIŞ TİC. A.Ş. • OSMAN AKÇA TARIM ÜRÜNLERİ İTH. İHR. SAN. A.Ş. • KADIOĞLU TARIM TİC. VE SAN. A.Ş. • SELÇUK GIDA ENDÜSTRİSİ İHR. İTH. A.Ş. • ŞENTAŞ TARIM ÜRÜNLERİ İHR. SAN. VE TİC. A.Ş. 10- YAĞ SANAYİ • TARİŞ ZEYTİN VE ZEYTİNYAĞI TARIM SATIŞ KOOP. BİR. • GARANTİ ZEYTİN ZEYTİNAĞI LTD. ŞTİ. • ATAK YAĞ GIDA SAN. VE TİC. A.Ş. • GÜNİZİ BELEVİ YAĞ SANAYİ DAH. TİC. VE KOM. • EMNİYET ZEYTİNYAĞ FABRİKASI • GÜMÜŞKESEN TİCARET SANAYİ VE TARIM • ANTEPLİ ZEYTİN Z.YAĞI SABUN GIDA MAD. LTD. ŞTİ. 11- İÇECEK SANAYİ • SEVİLEN ŞARAP SANAYİ A.Ş. • ÖZKUL MEMBA SUYU PAZARLAMA SAN. VE TİC. LTD. ŞTİ. • UMUÇ KARDEŞLER SEVİLEN MEŞRUBAT TAŞ. TUR. • ÖZ-SU PAZARLAMA GIDA VE İÇECEK MAM. SAN. LTD. ŞTİ. • YAZGAN ŞARAPÇILIK VE PAZARLAMA LTD. ŞTİ. 12- TÜTÜN SANAYİ • SUNEL TİCARET TÜRK A.Ş. • PHİLSA SİGARA VE TÜTÜNCÜLÜK SAN. VE TİC. A.Ş. • TÜRKİYE TÜTÜNLERİ A.Ş. • SOCOTAB YAPRAK TÜTÜN SAN. VE TİC. A.Ş. • ANADOLU FRANA TÜTÜN TİC. A.Ş. 13- PAMUK ÇIRÇIR SANAYİ • S.S.128 NOLU TEPEKÖY PAMUK TAR. SAT. KOOP. • S.S.135 NOLU BERGAMA PAMUK TAR. SAT. KOOP. • DÖNMEZ KOLLEKTİF ŞİRKETİ • KARHANLAR TARIM ÜRÜNLERİ SAN. VE TİC. A.Ş. • KARAKAŞ ÇIRÇIR FABRİKASI 14- DOKUMA VE KOMBİNE TESİSLER SANAYİ • ÖZGÜN BOYA SAN.VE TİC. LTD. ŞTİ. • AS BASKI NAKIŞ ÖRME TEKSTİL SAN. VE TİC. LTD. ŞTİ. • PÜTAŞ PAMUK ÜRÜNLERİ VE ENERJİ TİC.SAN.A.Ş • UÇAK TEKSTİL TURİZM İTHALAT İHR. SAN. VE TİC. A.Ş. • KÖYTEKS TEKSTİL SANAYİ VE TİCARET A.Ş. 15- NAKIŞ VE DİĞERLERİ SANAYİ • ALTIN NAKIŞ TEKSTİL ÖRME SAN. VE TİC. LTD. ŞTİ. • ATINÇ ABAY TEKSTİL VE NAKIŞ • ÇELİK NAKIŞ TEKSTİL KONFEKSİYON SAN. TİC. LTD. ŞTİ. • TİNSEL NAKIŞ SANAYİ VE TİC. LTD. ŞTİ. • SEZEN NAKIŞ TEKSTİL KONFEKSİYON SAN. VE TİC. LTD. ŞTİ 16- İÇ GİYİM SANAYİ • ÖZBA KONFEKSİYON SAN. İHR. İTH. VE TİC. LTD. ŞTİ. • DEMOTEKS TEKSTİL SANAYİ VE TİCARET LTD. ŞTİ. • MERGÜ TEKSTİL KONFEKSİYON SAN. VE TİC. LTD. ŞTİ. • FARBE TEKSTİL TURİZM SANAYİ VE TİC. LTD. ŞTİ. • CİCİKOM TEKSTİL ÜRÜNLERİ SAN. VE TİC. LTD. ŞTİ. • RALFTEKS TEKSTİL SAN. VE TİC. A.Ş. • ÖZSİMGE TEKSTİL SANAYİ VE TİC. LTD. ŞTİ. 17- ÖRME GİYİM SANAYİ • SAN&FA TEKSTİL TİC. VE SAN. A.Ş. • TRİKOTEKS ÖRME VE KONFEKSİYON SAN. LTD. ŞTİ. • CANDAN TRİKO-TEKSTİL KONFEKSİYON SAN. LTD. ŞTİ. • YASİN TRİKOTAJ SANAYİ VE TİC. LTD. ŞTİ. • ÜNPAR GİYİM SANAYİ PAZ. VE DAĞ. LTD. ŞTİ. 18- DIŞ GİYİM SANAYİ • ABA KONFEKSİYON SAN. VE TİC. A.Ş • DEMİRIŞIK TEKSTİL VE KONFEKSİYON SAN. VE TİC. A.Ş. • DERİN GİYİM TEKSTİL SAN. VE TİC. LTD. ŞTİ. • ALİ EREZ TEKSTİL GİYİM ÜRÜNLERİ SAN. LTD. ŞTİ. • MASEKSPORT İHRACAT İTHALAT SAN. VE TİC. LTD. ŞTİ. • ERTUĞRUL TEKSTİL SANAYİ VE TİCARET LTD. ŞTİ. • DEMİRCİ TEKSTİL SANAYİ VE TİCARET LİMİTED ŞİRKETİ 19- DERİ VE DERİ İŞLEME SANAYİ • SEVİMLİ DERİ SANAYİ VE TİCARET LTD. ŞTİ. • HALİM SARITOPRAK • ARTKIY DERİ MAMULLERİ SAN. VE TİC. LTD. ŞTİ. • SEPİCİLER ÇAYBAŞI DERİ SAN. VE TİC.A.Ş. • OSMANOĞULLARI DERİCİLİK SAN. VE TİC. LTD. ŞTİ. ebsohaber 10 şubat 2009 KAPAK 20- DERİ GİYİM SANAYİ 25- KAĞIT VE KAĞIT ÜRÜNLERİ SANAYİ • AKDEDE DERİ SANAYİ VE TİCARET A.Ş. • DERİFORM DERİ SAN.VE TİC. LTD. ŞTİ. • BETA-MOD DERİ SAN. VE TİC. A.Ş. • LİMEKS DERİCİLİK TİC. VE SAN. LTD. ŞTİ. • LİDER DERİ ÜRÜNLERİ SAN. VE TİC. A.Ş. • DOĞANPAK AMBALAJ SAN. VE TİC. LTD. ŞTİ. • BAREM OLUKLU MUK. KUTU AMBALAJ SAN. LTD. ŞTİ. • MİKROSAN AMBALAJ LTD. ŞTİ. • FORM MUKAVVA AMBALAJ SAN. VE TİC. LTD. ŞTİ. • KESKİN AMBALAJ SAN. VE PAZARLAMA TİC. A.Ş. 21- AYAKKABI SANAYİ 26- BASIM YAYIM SANAYİ • HAKEM AYAKKABI VE MALZEMELERİ SAN. LTD. ŞTİ. • CANİLH AYAKKABI VE DERİ MAM. SAN. VE TİC. • CEM BEBE AYAKKABI DERİ SAN. VE TİC. LTD. ŞTİ. • MUSTAFA KOÇ AYAKKABI SAN. VE TİC. LTD. ŞTİ. • PEHLİVAN AYAKKABI VE DERİ ÜRÜNLERİ LTD. ŞTİ. 22- AĞAÇ MAMÜLLERİ SANAYİ • KROMA BASKI ÖNCESİ HAZIRLIK SİST. SAN. TİC. A.Ş. • ASAŞ MATBAACILIK BASKI MALZ. AMB. SAN.VE TİC. A.Ş. • TURKUAZ MATBACILIK SAN. VE TİC. LTD. ŞTİ. • İZMİR MATBAACILIK BİLGİSAYAR FORM SAN. ŞTİ • İRFAN ETİKET BASKI VE AMBALAJ SAN.VE TİC.A.Ş. 27- KİMYA SANAYİ • TAMUĞUR ORMAN ÜRÜNLERİ SAN. TİC. LTD. ŞTİ. • YONSAN EGE YONGA LEVHA SAN. VE TİC. A.Ş. • İĞCİLER TARIM ORMAN ÜRÜN. PAZ. TİC. LTD. ŞTİ. • NİF ORMAN ÜRÜNLERİ SAN. VE TİC. LTD. ŞTİ. • YILMAZ KARDEŞLER KERESTE RABITA SAN. LTD. ŞTİ. 23- BÜRO MOBİLYALARI SANAYİ • SKALA MÖBLE DEKORASYON SAN. VE TİC. LTD. ŞTİ. • UYGUL MOBİLYA SAN. VE TİC. LTD. ŞTİ. • TANSU MOBİLYA METAL VE ORMAN ÜRÜN. SAN. ŞTİ. • SERTER BÜRO MOBİLYA DEKORASYON SAN. ŞTİ. • GÜRELER MOBİLYA SAN. TİC. LTD. ŞTİ. 24- DİĞER MOBİLYA SANAYİ • ŞEMSİOĞLU MOBİLYA SAN. VE TİC. LTD. ŞTİ. • ATELYE KEPİ DEKORASYON VE MOBİLYA SAN. ŞTİ. • KONFOR DAY. TÜK. MALLARI MOBİLYA SAN. VE TİC. A.Ş. • ATAR MOBİLYA DEKORASYON ORMAN ÜRÜN. SAN. ŞTİ. • İNCİ MOBİLYA MALZEMELERİ TİC. VE SAN. A.Ş. • PETKİM PETROKİMYA HOLDİNG A.Ş. • DYO BOYA FABRİKALARI SAN. VE TİC. A.Ş. • KANAT BOYACILIK TİC. VE SAN. A.Ş. • VERBO BOYA KIMYA SAN. VE TİC. A.Ş. • AR-TU KİMYA SANAYİ VE TİCARET A.Ş. • HABAŞ SINAİ VE TIBBİ GAZLAR İSTİH. END. İZMİR ŞB. • KUBİLAY KİMYA VE BOYA SAN. TİC. LTD. ŞTİ. 28- TIBBİ ÜRÜNLER SANAYİ • ÖZEL DEN-TEK DİŞ PROTEZ LAB. HİZM. SAN. A.Ş. • HİPOKRAT TIBBİ MALZEMELER İM. VE PAZ. A.Ş. • BEYLER KARABULUT DİŞ LAB.SAN. VE TİC. LTD. ŞTİ. • AKLENS OPTİK SAN. VE TİC. A.Ş. • KURTULMUŞ DENTAL TEKNİK VE MALZ. SAN. VE TİC. LTD. ŞTİ. 29- İLAÇ VE KOZMETİK ÜRÜNLERİ SANAYİ • OLGUNSOY LABORATUVARI • AYTAŞ TARIM ÜRÜNLERİ SAN. VE TİC. A.Ş. • DİSERA TIBBİ MALZEME LOJİSTİK SAN. VE TİC. LTD. ŞTİ. • AS MÜHENDİSLİK MED. ÖZEL SAĞLIK HİZM..SAN. LTD. • EGEMEN TIBBİ TEKNİK SAN. VE DIŞ TİC. LTD. ŞTİ. 30- TEMİZLİK ÜRÜNLERİ SANAYİ • ASLANLI KİMYA VE METAL İNŞAAT SAN. TİC. LTD. ŞTİ. • GÜVEN SABUN DET. KİMYA SAN. VE TİC. LTD. ŞTİ. • DEMOK KİMYA GIDA VE AMB. SAN.VE TİC. KOLL. ŞTİ. • KARŞIYAKA KİMYA SAN. VE TİC. LTD. ŞTİ. • ALINTERİ KİMYA SANAYİ KOLL. ŞTİ. 31- RAFİNE EDİLMİŞ PETROL ÜRÜNLERİ SANAYİ • TÜPRAŞ İZMİR RAFİNERİ MÜDÜRLÜĞÜ • ALPER KİMYA SAN.VE TİC. LTD. ŞTİ. • AGS PARAFİN SANAYİ VE TİCARET A.Ş. • ŞAMPİYON PETROL ÜRÜNLERİ SAN. VE TİC. LTD. ŞTİ. • ARES MADENİ YAĞLAR VE KURŞUN MAM. SAN.VE TİC. ebsohaber 11 şubat 2009 KAPAK 32- KAUÇUK SANAYİ 37- ÇOK AMAÇLI BİNA İNŞAAT SANAYİ • ORTAKLAR KAUÇUKLU MAM. İMALİ TİC. LTD. ŞTİ. • İŞÇİMENLER KAYIŞÇILIK PAZARLAMA LTD. ŞTİ. • AZMAK KAUÇUK SAN. VE TİC. LTD. ŞTİ. • EKSAN KAUÇUK SAN.VE TİC. LTD. ŞTİ. • GARANTİ FİLTRE OTO YEDEK PARÇA SAN. LTD. ŞTİ. 33- PLASTİK AMBALAJ VE BORU SANAYİ • PLASTİK TİC. VE SAN. EROL PAKSU • İLERİ İP-HALAT VE PLASTİK AMB. MALZ. SAN. TİC. ŞTİ. • ÇİPİTAŞ SENTETİK ÇUVAL VE SERGİLİK DOKUMA A.Ş. • GÜRDEMİR PLASTİK BASKI AMBALAJ SAN. VE TİC. ŞTİ. • NURAL PLASTİK AMBALAJ SAN. VE TİC. LTD. ŞTİ. • NAS PLASTİK-METAL EŞYA VE AMB. MALZ. SAN. ŞTİ. • OPAKSAN PLASTİK SICAK YOLLUK SİST. SAN. LTD. ŞTİ. 34- PLASTİK İNŞAAT MALZEMESİ SANAYİ • AKIMSAN ELEKTRİK KEMALPAŞA ŞUBESİ • CEMER KENT EKİPMANLARI SAN. VE TİC. LTD. ŞTİ. • JAPAR PLASTİK İNŞAAT MALZEMELERİ SAN.VE TİC. • • • • PLATSAN PLASTİK İNŞ. TAAHHÜT SAN. VE TİC. A.Ş. • POLİMAR YAPI MALZEMELERİ SAN. VE TİC. A.Ş. 35- DİĞER PLASTİK ÜRÜNLERİ SANAYİ • ESEN PLASTİK SAN. VE TİC. A.Ş. • SÜR PLASTİK SAN. VE TİC. LTD. ŞTİ. • BEŞOK KALIP VE PLASTİK SAN. VE TİC. LTD. ŞTİ. • İNELLİ PLASTİK SAN. VE TİC. A.Ş. • NARSAN PLASTİK SAN. VE TİC. LTD. ŞTİ. 36- İKAMET AMAÇLI BİNA İNŞAAT SANAYİ • KURYAP İNŞAAT DEKARASYON SAN. VE TİC. LTD. ŞTİ. • ÇAKARLAR İNŞAAT TİC. VE SAN. LTD. ŞTİ. • MŞB İNŞAAT VE TURİZM SAN. VE TİC. A.Ş. • KAR İNŞAAT TURİZM SAN.VE TİC. LTD. ŞTİ. • VURAL İNŞAAT SAN.VE TİC. A.Ş. • ASİNTAŞ ATTAROĞLU SAN. İNŞAAT TİC. A.Ş. • RİT İNŞAAT TAAHHÜT SAN. VE TİC. A.Ş. • ERMİŞ İNŞAAT SAN. VE TİC. LTD. ŞTİ. • ÖZGE İNŞAAT VE TİCARET A.Ş • İTA İNŞAAT TAAHHÜT SAN. VE TİC. LTD. ŞTİ. • BALAY MÜHENDİSLİK İNŞAAT TUR. SAN. VE TİC. ŞTİ. 38- ELEKTRİK TESİSATI SANAYİ • ALİAĞA ÇAKMAKTEPE ENERJİ ÜRETİM A.Ş. • ÖZYAVRU ELEKTRİK MÜH. TAAH. SAN.VE TİC. LTD. ŞTİ. • TEMÜ-TAŞ ELEKTRİK MAKİNA TESİS MÜH. TİC.A.Ş. • YORTEL ELEKTRİK İNŞAAT TAAH. SAN. VE TİC. LTD. ŞTİ. • DOYAP YAPI SANAYİ VE MÜHENDİSLİK A.Ş. 39- MEKANİK TESİSAT SANAYİ • EMA ISITMA SOĞUTMA KLİMA İNŞ. SAN VE TİC. LTD.ŞTİ. • TERMAK TEKNİK DONATIM SAN. VE TİC. A.Ş. • UZAY KLİMA SANAYİ VE TİC. LTD. ŞTİ. • ERGAZ MÜHENDİSLİK MAKİNA SAN. VE TİC. A.Ş. • SEGÜ MÜH. ENERJİ VE END. TES. SAN.VE TİC. A.Ş. 40- SOĞUTMA SANAYİ • AHMET YAR SOĞUTMA SAN. VE TİC. A.Ş. • SEVEL DONDURMA MAK. SAN.VE TİC. LTD. ŞTİ. • İMBAT SOĞUTMA ISITMA MAKİNA SAN. VE TİC. LTD. ŞTİ. • MESSAN SOĞUTMA SAN. VE TİC. LTD. ŞTİ. • BARLAS SOĞUTMA SAN. VE TİC. A.Ş. 41- İKLİMLENDİRME SANAYİ • SAFKAR KLİMA SOĞ. VE ISI. CİH. İM. TİC.PAZ. LTD. ŞTİ. • DİNAMİK ISI VE MAKİNA SAN. VE TİC. LTD. ŞTİ. • ÖZGÜN MÜHENDİSLİK SAN. VE TİC. LTD. ŞTİ. • KLAS ISITMA SOĞ. KLİMA SAN. VE TİC. LTD. ŞTİ. • EGEMAK ISI LTD. ŞTİ. ebsohaber 12 şubat 2009 KAPAK 42- ASANSÖR İMALAT VE MONTAJ SANAYİ • GÜRRAY ASANSÖR VE MALZ. SAN. TİC. LTD. ŞTİ. • OMAS MÜHENDİSLİK ASANSÖR SAN. VE TİC. LTD. ŞTİ. • ASTAŞ ASANSÖRLERİ SAN. VE TİC. A.Ş. • ARSER ASANSÖR SAN. VE TİC. LTD. ŞTİ. • GÜRALP VİNÇ VE MAK. KONS. SAN. VE TİC.LTD. ŞTİ. 43- MADEN SANAYİ • POMZA EKSPORT MADENCİLİK SAN. VE TİC. A.Ş. • DİPERLİT FİLTRE MADENCİLİK VE SAN. LTD. ŞTİ. • TEMEL TAŞ SAN. VE TİC. LTD. ŞTİ. • EGAMİN MİNERAL MADEN END. HAM. SAN. VE TİC. A.Ş. • LİKYA MİNELCO MADENCİLİK SAN. VE TİC. LTD. ŞTİ. 44- MERMER VE GRANİT SANAYİ • TAŞPINAR GRANİT VE MERMER SANAYİİ • İZ-KO MERMER MADEN SAN. VE TİC. A.Ş. • EMİNOĞLU MERMER SANAYİ VE TİCARET • TAŞİMPEKS GRANİT VE MERMER SAN. VE TİC. LTD. ŞTİ. • DEKORTAŞ YAPI ÜRÜNLERİ SAN. VE TİC. LTD. ŞTİ. 45- CAM VE SERAMİK ÜRÜNLERİ SANAYİ • YORCAM YORGANCILAR CAM SAN. VE TİC. A.Ş. • YİBA GLAS CAM AYNA İŞLEME SAN. VE TİC. LTD. ŞTİ. • UFUK ISICAM SANAYİ VE TİCARET LTD. ŞTİ. • ÖZİŞ CAM YAPI SANAYİ VE TİC. LTD. ŞTİ. • TOPRAK CAM AYNA SAN. VE TİC. LTD. ŞTİ. 46- TOPRAKTAN MAMÜL PİŞMİŞ İNŞAAT MALZEMELERİ SANAYİ • ÇELİK TUĞLA FAB.KOMANDİT ŞTİ. • ŞAHTAŞ ETHEM ŞAHİNLER TOPRAK SAN. VE TİC. A.Ş. • VARDARLI TOPRAK SAN. VE TİC. A.Ş • SÜMER BLOK TOPRAK SAN. VE TİC. A.Ş. • DOĞANAY TOPRAK SAN. VE TİC. A.Ş. 47- İNŞAAT AMAÇLI BETON ÜRÜNLERİ SANAYİ • AKG YALITIM VE İNŞAAT MALZ. SAN. VE TİC. A.Ş. • YURDUN MOZAİK KOLL. ŞTİ. • TOPAZ PREKAST YAPI ELEMAN. SAN. VE TİC. A.Ş. • GRETON GRANİT VE PREKAST MALZ. SAN.VE TİC. A.Ş. • SARGIN BRİKET KÜNK İMALAT TİC. LTD. ŞTİ. 48- ÇİMENTO KİREÇ VE BETON SANAYİ • İZMİR ÇİMENTO FABRİKASI T.A.Ş. (ÇİMENTAŞ) • BATIÇİM-BATI ANADOLU ÇİMENTO SANAYİİ A.Ş. • İKSAŞ İZMİR KİREÇ SANAYİ VE TİCARET A.Ş. • ÇİMBETON HAZIR BETON VE PREFABRİKE YAPI ELEMANLARI SAN. VE TİC. A.Ş. • YAPSAN İNŞAAT MALZEME VE MADDELERİ SAN. VE TİC. A.Ş. ebsohaber 13 şubat 2009 KAPAK 49- KOMPOZİT VE DİĞER MİNERAL ÜRÜNLER SANAYİ • PROKOM POLYESTER TEKN. ÜRÜN. SAN. VE TİC. LTD. • EGEMİN MADENCİLİK İNŞAAT MALZ. SAN. VE TİC. LTD. • POLER FİBERGLASS SAN. VE TİC. LTD. ŞTİ. • FİBER TEKNİK POLYESTER SANAYİ İÇ DIŞ TİCARET LTD. • FATİH POLYESTER TURİZM VE GIDA SAN. DIŞ TİC. LTD. 50- DÖKÜM SANAYİ • AK DÖKÜM SANAYİ A.Ş. • DİRİNLER DÖKÜM SANAYİ VE TİCARET A.Ş. • PINAR DÖKÜM SAN.VE TİC. A.Ş. • BRAVVO METALURJİ SANAYİ VE TİCARET A.Ş. • BENZEŞİK METAL DÖKÜM SANAYİ TİC. LTD. ŞTİ. 51- DEMİR ÇELİK SANAYİ • MERT ÇELİK METAL ÜRÜNLERİ SAN. VE TİC. LTD. ŞTİ. • ÜN-BAK PROFİL SAN. VE TİC. LTD. ŞTİ. • FAAT DEMİR ÇELİK SAN. VE TİC. A.Ş. • DÖRT YILDIZ DEMİR VE ÇELİK SAN. VE TİC. LTD. ŞTİ. • BİRLİK DEMİR SAN. VE TİC. LTD. ŞTİ. 52- MADENİ YAPI VE METAL İŞLEME SANAYİ • ALTINTAŞ MÜH. VE ÇELİK KONS. VE TİC. A.Ş. • MEPAŞ YAPI TAAHHÜT SANAYİ VE TİCARET A.Ş • KARAÇALI MÜHENDİSLİK METAL SAN. VE TİC. LTD. ŞTİ. • TANAK MÜHENDİSLİK MAKİNA SAN. VE TİC. LTD. ŞTİ. • ÖZBOSAN BORU-PROFİL END. İTH. İHR. SAN. LTD. ŞTİ. • ŞİMŞEKLER YANGIN SÖND. ARAÇ. İŞ GÜV. SAN. LTD. • BEYDEMİR SAÇ PROFİL SANAYİ VE TİCARET LTD. ŞTİ. 53- KALIP HIRDAVAT VE EL ALETLERİ • İZELTAŞ İZMİR EL ALETLERİ SAN. VE TİC. A.Ş. • TEKBAY KALIP MAK. PLASTİK VE SAÇ SAN. TİC. LTD. ŞTİ • Ç.K.Y.M.KALIP VE MAKİNA SANAYİ TİCARET LTD. ŞTİ. • KAMAS KALIP MAKİNA SAN. VE TİC. LTD. ŞTİ. • SAĞLAM KALIP MAKİNA SAN. VE TİC. LTD. ŞTİ. 54- FABRİKASYON METAL ÜRÜNLERİ SANAYİ • NORM CİVATA SAN. VE TİC. A.Ş. • TELMA TEL SAN. VE TİC. LTD. ŞTİ. • ÇÖZÜM MUTFAK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. • HİÇYILMAZ MADENİ EŞYA SAN. VE TİC. A.Ş. • YAYSE YAY VE MAKİNA SAN. VE TİC. LTD. ŞTİ. 55- ÖZEL AMAÇLI MAKİNE SANAYİ • ÖZDERSAN DERİ MAKİNALARI SAN. VE TİC.LTD. ŞTİ. • GÖKÇÜOĞLU OTOMOTİV MAKİNA İMALAT SAN. AŞ. • VARDARCI MAKİNA SAN. VE TİC. LTD. ŞTİ. • GİMAS GİRGİN MAK. İML. MONTAJ VE MÜH. SAN.VE • ADNAN ÖZPULAT-ÖZPULAT MAKİNA İNŞAAT • HSK HİDROLİK SİSTEM KONTROL SAN. VE TİC. LTD. ŞTİ. • HİDROMEK SAN.VE TİC. LTD. ŞTİ. EGE SERBEST BÖLGE 56- DİĞER ÖZEL AMAÇLI MAKİNE SANAYİ • TERBAY İTH. İHR. SAN. VE TİC. LTD. ŞTİ. • MEGATEK MÜHENDİSLİK SAN. VE TİC. LTD. ŞTİ. • ÖZKAN MAKİNA SAN. VE TİC. LTD. ŞTİ. • EGEMAS MAKİNE KİMYA END. SAN. VE TİC. LTD. ŞTİ. • MUAMMER KAĞITÇIOĞLU MAK. SAN. VE TİC. LTD. ŞTİ. ebsohaber 14 şubat 2009 KAPAK 57- TARIM VE METAL MAKİNELERİ SANAYİ • TÜRKAY TARIM MAKİNALARI SAN. VE TİC. LTD.ŞTİ. • BİLGİ TRAFO MAKİNA SANAYİİ KOLL. ŞTİ. • ALPLER TRAKTÖR MAKİNE SAN. VE TİC. A.Ş. • KÖPRÜLÜ MAKİNA HIRDAVAT SAN.VE TİC. LTD. ŞTİ. • ATAN MAKİNA VE YEDEKPARÇA SAN. VE TİC. LTD. ŞTİ. 58- TAKIM TEZGAHLARI İMALAT SANAYİ • ERDİR DİZEL MAKİNA PAR. SAN. VE TİC. LTD. ŞTİ. • LAZER METAL İMALAT MAKİNA SAN. TİC. LTD. ŞTİ. • FERAY MAKİNA SANAYİ VE TİC. LTD. ŞTİ. • ÖZ MAKİNA TİC. VE SAN. LTD. ŞTİ • ERKOÇ METAL MAKİNE SAN. VE TİC. A.Ş. 59- MOTOR POMPA KOMPRESÖR SANAYİ • MAKSAŞ MAKİNA SANAYİİ A.Ş. • EKLER POMPA VE MAKİNA SAN. VE TİC. LTD.ŞTİ. • ÜRETMAK ÜRETİM MAKİNA SAN. VE TİC. LTD. ŞTİ. • İMPO MOTOR POMPA SANAYİ VE TİCARET A.Ş. • GENÇSAN HİDROLİK VE İŞ MAK. SAN.VE TİC. LTD. ŞTİ. 60- TARTI ALETLERİ VE DİĞER MAKİNE SANAYİ • BAYLAN ÖLÇÜ ALETLERİ SAN.VE TİC.LTD. ŞTİ. • YILDIZ YANGIN SÖND. SİST. SAN. VE TİC. LTD. ŞTİ. • E.M.K.ELK. VE MEKANİK KANTAR İM. SAN. VE TİC. LTD. • TEKNOSEL SAN.VE TİC.LTD.ŞTİ. • TARTAN TARTI ALETLERİ SAN. VE TİC. LTD. ŞTİ. 61- TAŞIT VE DİĞER ULAŞIM ARAÇLARI SANAYİ • BMC SANAYİ VE TİCARET A.Ş. • KATMERCİLER ARAÇ ÜSTÜ EKİP. SAN.VE TİC.A.Ş. • AKS RÖMORK ENDÜSTRİ VE TİC. LTD. ŞTİ. • EGEM İTFAİYE ARAÇ. MAK. SAN. VE TİC. LTD. ŞTİ. • GÜNAY OTO KAROSERİ SAN. VE TİC. A.Ş. 62- OTOMOTİV YEDEKPARÇA SANAYİ • TİRYAKİLER OTO MAKİNA TİC. VE SAN. A.Ş. • EGE ENDÜSTRİ VE TİCARET A.Ş. • SER-MAK YEDEK PARÇA SAN. VE TİC. LTD. ŞTİ. • HPT HARTNER TEKNİK PARÇA SAN. VE TİC.LTD.ŞTİ. • TERBAY MAKİNA ENDÜSTRİ VE TİC. A.Ş. • ZF LEMFÖRDER AKS MODÜLLERİ SAN.VE TİC. A.Ş. • ÖZTEKNİK MOTORLU TAŞIT. VE MAK. SAN. A.Ş. 63- ELEKTRONİK SANAYİ • ELEKTRAL ELEKTROMEKANİK SAN. VE TİC. A.Ş. • EDAS AYDINLATMA SAN. VE TİC. A.Ş. • TAKGÖR ELEKTRONİK SAN. VE TİC. • PAZARCIOĞLU ANTEN SAN.VE TİC. LTD. ŞTİ. • TEST TÜM ELEKTRONİK SAN. VE TİC. A.Ş. 64- ELEKTRİK CİHAZLARI SANAYİ • TEKPAN TEKNİK ELEKTRİK KUMANDA PANO SAN. LTD. • ELKİMA ELEKTRİK İNŞAAT TAAH. SAN. LTD. ŞTİ. • BATEL ELOKTROMEKANİK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. • VOLT ELEKTRİK MOTOR SAN. VE TİC. A.Ş. • KAEL MÜHENDİSLİK ELK. TİC. VE SAN. LTD. ŞTİ. 65- AYDINLATMA DONANIMLARI SANAYİ • MEBA REKLAMCILIK MEKANİK ELK. BAĞ. REK. SAN. • GÜNDÜZ TRAFO ELEKTRİK MAK. SAN. TİC. LTD. ŞTİ. • BASKIN ELEKTRİK SAN. VE TİC. LTD. ŞTİ. • DÜNDAR EV CİHAZLARI SAN. VE TİC. LTD. ŞTİ. • TÜMEL ELEKTRONİK SAN. VE TİC. LTD. ŞTİ. 66- KUYUMCULUK VE İMİTASYON ÜRÜNLERİ • SOYMETAL SOYMETALLER SAN. VE TİC. A.Ş. • KARAKAŞ KUYUMCULUK SAN. VE TİC. LTD. ŞTİ. • TEMİZOCAK KUYUMCULUK SAN. VE TİC. A.Ş. • TS ALYANS • ANKA MÜCEVHERAT VE SAAT SAN. VE TİC. LTD. ŞTİ. 67- HİZMETLER VE ÇEŞİTLİ İMALAT SANAYİ • PROMER BİLGİSAYAR İM. VE YAZILIM HİZ. SAN. LTD. • HAY FIRÇA SANAYİ VE TİCARET LTD. ŞTİ. • BİRİM BİLGİ TEKNOLOJİLERİ TİC. A.Ş. • İLDAŞ REKLAMCILIK SAN. VE TİC. LTD. ŞTİ. • ÜSTÜN BOYA VE İNŞ. MALZ. PAZ. SAN. LTD. ŞTİ. ebsohaber 15 şubat 2009 KAPAK 2009-2013 DÖNEMİ MECLİS ÜYELERİ 1- Un ve Yem Sanayi • Hasan Girenes • Haluk Tezcan 2- Unlu Mamüller Sanayi • Soner Çelik • Faik Dalgıç 3- Yemek Sanayi • Cevat Kırkpınar • Hasan Küçükkurt 4- Baharat Çay, Tuz ve Diğerleri • Kazım İlter Gürel • Coşkun Yolgörmez 5- Şekerli Maddeler Sanayi • Alaattin Özışık • Adil Demirelli 6- Et ve Et Ürünleri Sanayi • Zeki Ilgaz • Nedim Ambar 7- Süt ve Süt Ürünleri Sanayi • Kosat Gürler • Mustafa Egi 8- Yaş Meyve ve Meyve İşleme • Nedim Kalpaklıoğlu • Kürşat Yuvgun • Mehmet Karahaliloğlu 9- Kuru Meyve Sebze İşleme ve Diğer Gıda Sanayi • Osman Öz • Ahmet Bilge Göksan 10- Yağ Sanayi • Hüseyin Cahit Çetin • Nejat Özduran • Şükrü Akkan 11- İçecek Sanayi • Coşkun Güner • Serkan Özkul 12- Tütün Sanayi • Noyan Gürel • Arzu Amirak 13- Pamuk Çırçır Sanayi • Nazmi Eraslan • Tuncer Özçoban ebsohaber 16 şubat 2009 14- Dokuma ve Kombine Tesisler • Hilmi Uğurtaş • Hüseyin Arıcı 15- Nakış ve Diğerleri Sanayi • Muin Altın • Atınç Abay 16- İç Giyim Sanayi • Remzi Peköz • Işın Yılmaz • Burak Sertbaş 17- Örme Giyim Sanayi • Hasan Uğurluoğlu • Muhittin Keskin 18- Dış Giyim • Ufuk Akgün • Ateş İlyas Demirkalkan • Şükrü Eroğlu 19- Deri İşleme • Eyüp Sevimli • Halim Sarıtoprak KAPAK 20- Deri Giyim Sanayi • Mehmet Akdede • Ümit Özkan 21- Ayakkabı Sanayi • Hakem Gülşen • Caner İlhan 22- Ağaç Mamülleri Sanayi • Hüseyin Şairoğlu • Hüseyin Uğur 23- Büro Mobilyaları Sanayi • Eftal Serter • Musa Uygul 24- Diğer Mobilya Sanayi • Ali Şemsioğlu • Mustafa Kepi 25- Kağıt ve Kağıt Ürünleri • Semih Seval • Recep Taşyanar 26- Basım Yayım Sanayi • Berkay Eskinazi • Yusuf Atıl Şenkahya 27- Kimya Sanayi • Kenan Yavuz • Hasan Garipler • Mesut Kanat 28- Tıbbi Ürünler Sanayi • Atilla Şensoy • Hayri Dursunoğlu 29- İlaç ve Kozmetik Ürünleri • Enver Olgunsoy • Kani Aydoğdu 30- Temizlik Ürünleri Sanayi • Sezai Aslanlı • Mustafa Güven 31- Rafine Edilmiş Petrol Ürünleri • Mesut İlter • Ömer Kaplan 32- Kauçuk Sanayi • Yakup Özdanon • Muhittin İşçimenler 33- Plastik Ambalaj ve Boru • Erol Paksu • Şener Gencer • Erdoğan Çiçekçi 34- Plastik İnşaat Malzemeleri • Mehmet Güran • Fuat Eroğlu 35- Diğer Plastik Ürünleri • Salih Esen • Yılmaz Odabaş 36- İkamet Amaçlı Bina İnşaat • Muhsin Dönmez • Kadir Çakar 37- Çok Amaçlı Bina İnşaat • Hakkı Attaroğlu • Tansu Alper • Osman Atalay Ermiş 38- Elektrik Tesisatı Sanayi • N. Atıl Akkan • Vedat Özyavru 39- Mekanik Tesisat Sanayi • Hüseyin Vatansever • Ali Şemsioğlu ebsohaber 17 şubat 2009 KAPAK 40- Soğutma Sanayi • Oktay Yar • Murat Kurtalan 41- İklimlendirme Sanayi • Atilla Üner • Metin Akdaş 42- Asansör İmalat ve Montaj • Güray Aktaş • Hasan Onur Ercan 43- Maden Sanayi • Hakan Ürün • Ahmet Telek 44- Mermer ve Granit Sanayi • Ahmet Taşpınar • Mevlüt Kaya 45- Cam ve Seramik Ürünleri • Gülfem Perçin • Savaş Başnak 46- Topraktan Mamül Pişmiş İnşaat Malzemeleri • Ertaç Karagözlü • Yılmaz Şahin 47- İnşaat Amaçlı Beton Ürünleri • Bülent Akgerman • Pınar Yurdun 48- Çimento, Kireç ve Beton 52- Madeni Yapı ve Metal İşleme • Cemal Altıntaş • Metin Ümit Ural 53- Kalıp Hırdavat ve El Aletleri İmalat • Ender Yorgancılar • Kenan Lider 54- Fabrikasyon Metal Ürünleri • Nedim Uysal • Yavuz Kaptanoğlu 55- Özel Amaçlı Makine Sanayi • Atilla Özbek • Tuncer Vardarcı • İbrahim Gökçüoğlu 56- Diğer Özel Amaçlı Makine • Levent Baysak • Zekai Fidan 57- Tarım ve Metal Makineleri • Bilgin Türkay • İsmail Bilgi 58- Takım Tezgahları İmalat • Nadir Erdir • Arif Çakmak 59- Motor Pompa Kompresör ve Diğer Makine • Mustafa Dirin • Gürcan Ekler • Mustafa Güçlü • Necip Terzibaşıoğlu 49- Kompozit ve Diğer Mineral Ürünler Sanayi • Cengiz Kocagil • Türker Zorlubaş 50- Döküm Sanayi • Mehmet Kamil Atik • Melih Dirin 51- Demir Çelik Sanayi • Aytekin Öztaş • Reşat Akçakır ebsohaber 18 şubat 2009 60- Tartı Aletleri ve Diğer Genel Amaçlı Makine • İbrahim Baylan • Hüsamettin Ekmekçioğlu 61- Taşıt ve Diğer Ulaşım Araçları • Ekrem Akgün • Mehmet Katmerci 62- Otomotiv Yedek Parça • Mehmet Tiryaki • Mehmet Atilla • Vedat Sabırlı 63- Elektronik Sanayi • Sayıl Dinçsoy • Mustafa Cem 64- Elektrik Cihazları Sanayi • Davut Yanık • Fahrettin Selçik 65- Aydınlatma Donanımları • Bayram Talay • İ. Deniz Gündüz 66- Kuyumculuk ve İmitasyon Ürünleri Sanayi • Kamil Porsuk • Ümit Karakaş 67- Hizmetler ve Çeşitli İmalat • Ayhan Yıldırım • Yıldıray Yalınız KAPAK Kazanan EBSO oldu TOBB Delegeleri Ege Bölgesi Sanayi Odası’ndaki Yönetim Kurulu ile Meclis Başkanlığı seçimleri geride kalırken, adayların yarışından EBSO kazançlı çıktı. Yönetim Kurulu Başkanı Ender Yorgancılar ve Meclis Başkanı Mehmet Tiryaki, gelecek için umutlu mesajlar verdi. Yönetim Kurulu Başkanlığı yarışında geride kalan Atıl Akkan ile Ufuk Akgün de, projelerini paylaşmaya hazır olduklarını ifade etti. EBSO Yönetim Kurulu Başkanı Ender Yorgancılar, sevincini yönetim kurulu üyeleri ve ailesiyle paylaşırken, yaptığı ilk açıklamada, güzel bir seçim sürecini geride bıraktıklarını ifade ederken, “EBSO’ya yaraşır, başarılı bir seçim dönemi yaşadık. Kazanan EBSO oldu. Oy verenlere teşekkür ediyorum, oy vermeyenlere de layık bir yönetim gerçekleştireceğim. Atıl ağabey ile uzun dönem birlikte çalıştık. Benim için ayrı bir insan. 80’e yakın oy bekliyordum. Planlı çalıştım. Listemi önceden belirledim. EBSO’yu yönetecek kişiler dikkatli davranmalı. Bundan sonra Yönetim Kurulu’ndaki arkadaşlarımızla birlikte sanayicilerimizin sorunlarına çözüm üretmek, Oda’mızın daha iyi noktalara gelmesi için çalışacağız” dedi. Başkanlık yarışına veda eden Atıl Akkan ise seçimlerde kazananın da kaybedenin de olacağını vurgulayarak, projelerini başka zeminler üzerinde yapmaya devam edeceklerini söyledi. EBSO Yönetim Kurulu Başkanlığı’na aday olan Ufuk Akgün ise seçimlerin oldukça centilmence geçtiğini ifade etti. Akgün şunları söyledi: “Yenilsek de yensek de EBSO’ya yakışan bir seçim oldu. İsterlerse projelerimi paylaşmaya hazırım.” EBSO Meclis Başkanı Mehmet Tiryaki de, ülkenin önemli bir dönemeçten geçtiğini ifade ederek, “Seçimleri büyük olgunlukla ve üyelerin ilgisiyle tamamladık. Sayın Yorgancılar’a teşekkür ediyoruz. Ondan aldığımız bayrağı daha ileri götürmek istiyoruz. Şimdi çok çalışmak zamanı. Ülkemizin en önemli sorunlarından biri işsizlik. Sanayicilerin de önemli sorunları var. Önceleri 8 saat çalışıyorduk, şimdi 14 saat çalışmak zorundayız. Katılımcılıkla, birlik ve beraberlik içinde zor dönemi aşacağımıza inanıyorum” dedi. • Mehmet Katmerci • Nedim Kalpaklıoğlu • Kürşad Yuvgun • Ömer Kaplan • Kadir Çakar • Mustafa Güçlü • Hüseyin Arıcı • Atilla Üner • Remzi Peköz • Kamil Porsuk • Hüseyin Uğur • Haluk Tezcan • Salih Esen • Nedim Uysal • Fuat Eroğlu • Faik Dalgıç • Cevat Kırkpınar • Tuncer Özçoban • Şener Gencer • Ahmet Taşpınar • Hakan Ürün Disiplin Kurulu Üyeleri • Hüseyin Turhan • Sadrettin İşçimenler • Ertuğrul Doğuç • Cihangir Hür • Halit Şahin • Haydar Atılgan ebsohaber 19 şubat 2009 Ender Yorgancılar HABER hiç zaman kaybetmiyor ebsohaber 20 şubat 2009 HABER E ge Bölgesi Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı seçilen Ender Yorgancılar, hiç zaman kaybetmeden çalışmaya başladı. Tamer Taşkın’dan koltuğu devralan Yorgancılar, öncelikle krizden bunalan sanayicileri rahatlatacak kararların alınması için çaba gösterecek. Kısa vadede sanayicilerin piyasaların sıkışık olmasından dolayı yaşadığı sorunları çözmeye konsantre olacaklarını dile getiren Yorgancılar, bütün icraatlarını ekip çalışması içinde hayata geçireceklerini bildirdi. Krizden çıkış için Türkiye’nin öncelikle üretimin ve ihracatını mutlaka artırması gerektiğine dikkat çeken Yorgancılar, bunun için satın alma gücünün artıracak tedbirlere ihtiyaç olduğunu söyledi. Piyasaların kilidi açılmalı Bu konuda öncelikle Eximbank kredilerinin miktarının artırılması ve vadelerinin uzatılmasını isteyeceklerini anlatan Yorgancılar, “Vadelerin uzaması ve kredi miktarının artması sanayicileri bir ölçüde rahatlatacaktır. Tüketici kredileri, taşıt ve özellikle kredi kartlarının yeniden yapılandırılması bir zorunluluk. İnsanlar kredi kartlarını ödeyemedikleri için yeni alışverişte yapamıyor ve piyasalar kilitleniyor. Yeniden yapılandırma ile bu kilit açılacaktır. Yatırım indirimi uygulamasının da 2009 sonuna kadar uygulamaya geçirilmesi gerekiyor. Ekonomide güven çok önemli. Bunun içinde IMF ile anlaşma biran önce yapılmalı. Bunun sağlanması halinde iç ve dış piyasalara güven verilecek ve sıkıntı biraz daha azalacak. Bu görüşlerimizi etkin bir şekilde Ankara’ya ileterek, kısa sürede bu konularda düzenleme yapılması için çalışacağız” dedi. Sanayiciye finans desteği Çözüm odaklı ve takım ruhuna sahip bir yönetim anlayışı ile çalışacaklarını ifade eden Yorgancılar, bu dönemde sanayicinin en çok ihtiyacı olan finans kaynağına da ulaşmasını kolaylaştırmak istediklerini vurguladı. Sanayiciye AB, KOSGEB, TÜBİTAK, İZKA gibi kurumlardan daha fazla destek sağlanması konusunda etkin olarak çalışacaklarını anlatan Yorgancılar şunları söyledi: "Sanayici finans kaynaklarına ulaşamıyor. Biz dönemimizde bunu kolaylaştıracağız. EXİMBANK kaynaklarından daha çok destek almasını sağlayacağız. Krizden çıkış senaryoları içinde de Elektrik üzerindeki TRT payının kaldırılması için mücadale edeceğiz. İç talebin canlandırılması için etkin bir şekilde görüşlerimizi ortaya koyacağız." Sanayiciyi geleceğe taşıyacak Egeli sanayicilerin robot ve nano teknolojileri ile tanışmasını sağlamak ve üretim yapılarını dönüştürmeleri için gayret göstereceklerini ifade eden Yorgancılar Yönetim Kurulundan iki arkadaşının bu konu ile ilgili çalışmalar yapacağını kaydetti. Egeli sanayicilerin kendilerini yenileyerek, yeni teknolojilere adapte olması için eğitimler başta olmak üzere birçok projeyi hayata geçireceklerini açıklayan Yorgancılar, "Sanayicilerimizin ayakta kalması için robot ve nano teknolojileri takip etmesi, bunları işletme bünyelerine adapte etmeleri gerekiyor. Biz bunun için öncü olacağız. Sanayimizin daha çok katma değer üretmesi, bölgemize daha fazla kaynak yaratmasını sağlayacağız. Bu sayede Bölge sanayisini geleceğe taşıyacağız" diye konuştu. Yorgancılar başkanlığındaki yönetim bunları yapacak • Sanayiciyi robot ve nano teknoloji ile tanıştıracaklar • Küresel izleme komitesi kuracaklar • Üyelerin devlet teşviklerinden daha çok yararlanmasını sağlayacaklar • AB başta olmak üzere farklı fonlardan daha çok kaynak alınmasını sağlayacaklar • Sanayici veri tabanı oluşturacaklar • EBSO üye sayısını artıracaklar • Üniversite ve sanayi işbirliğini daha etkin hale getirecekler • EBSO Ankara Temsilciliği’ni daha aktif hale getirecekler • Merkezi yönetimle iyi ilişkiler kurarak sorunları kısa sürede çözecekler • Maden ile Tarım OSB kurulması için çalışacaklar • Sanayicileri EBSO internet sitesinde en gerekli bilgilere hemen ulaştıracaklar ebsohaber 21 şubat 2009 HABER Bütçe açığı daha yılın ilk ayında geçen yılın aynı ayına göre altıya katlandı. Bunun en büyük iki nedeni ise krizin etkisiyle azalan vergi gelirleri ve artan harcamalar olarak ortaya çıktı. Ocakta bütçe açığı yüzde 466 artışla 3 milyar liraya yükseldi. Son dönemde bozulmaya başlayan bütçe yeni yıla da kötü başladı. Küresel krizin etkisiyle vergi gelirlerinde azalma, harcamalarda da artış olunca bütçe açığı katlandı. Maliye Bakanlığı açıklamasına göre, ocak ayında bütçe açığı yüzde 465.8 artarak 2.967 milyar lira oldu. Geçen yılın aynı ayında açık 524 milyon lira düzeyinde bulunuyordu. Böylece 2009 yılı bütçe açığı hedefinin yüzde 28.5’i de sadece ocak ayında gerçekleşmiş oldu. ulaştı. Faiz dışı fazla ise 816 milyon TL ile geçen yılın aynı ayındakinin yüzde 78.3 altında kaldı. 2009 yılı merkezi yönetim bütçe giderleri için öngörülen 259 milyar 156 milyon TL’lik ödeneğin 18 milyar 796 milyon TL ile yüzde 7.3’ü ocak ayında kullanıldı. Faiz hariç giderler için öngörülen 201 milyar 656 milyon TL ödeneğin de 15 milyar 13 milyon TL ile yüzde 7.4’ü tüketildi. Kötü başlangıç lk çe i Büt Bütçede 2009’a kötü bir başlangıç yapıldı. ocak ayında bütçe açığı geçen yılın aynı ayına göre yüzde 466 dolayında artarak 3 milyar TL’ye yaklaşırken, faiz dışı fazla geçen yılın yüzde 78 altında çıktı. Maliye Bakanlığı ocak ayı bütçe gerçekleşmelerini açıkladı. Buna göre, ocak ayında bütçe gelirleri geçen yılın aynı ayına göre sadece yüzde 0.3 artarak 15 milyar 830 milyon TL oldu. Bu kötü performansta vergi gelirlerinin düşüşü etkili oldu. Ocakta geçen yılın aynı ayına göre gelir vergisinde yüzde 10.8, kurumlar vergisinde yüzde 15, BSMV’de yüzde 30.1 ve damga vergisinde yüzde 16.3 oranında artış görülürken küresel ekonomideki daralmanın yansıması sonucu ithalde alınan KDV başta olmak üzere bazı dolaylı vergilerdeki tahsilat, hedefin altında kaldı. Talepteki daralma paralelinde dahilde alınan KDV yüzde 5.5, ithalde alınan KDV yüzde 30.2, özel tüketim vergisi yüzde 5.3 harçlar yüzde 7.7 düştü. Harcamalar yüzde 15.3 artışla 18 milyar 796 milyon TL’ye ulaştı. Bunun da 15 milyar 13 milyon TL’sini geçen yıla göre yüzde 24.9 artan faiz dışı harcamalar oluşturdu. Faiz gideri ise 3 milyar 783 milyon TL ile geçen yılkinin yüzde 11.7 altında gerçekleşti. Bu gelişmeler sonucunda bütçe açığı geçen yılın aynı ayına göre yüzde 465.8 artarak 2 milyar 967 milyon TL’ye ktü a çö ayd Faiz dışı harcamalar ebsohaber 22 şubat 2009 HABER Personel giderleri, geçen yılın aynı ayına göre yüzde 16.6 artarak 5 milyar 646 milyon TL oldu. Personel giderleri için bütçede öngörülen 57 milyar 211 milyon TL ödeneğin yüzde 9.9’u kullanıldı. Söz konusu artışta, ek ödemeden yararlanmayan personele yapılan ödemelerin ağustos ayından itibaren artırılması etkili oldu. Sosyal güvenlik kurumlarına devlet primi giderleri ise 2008’in ocak ayına göre yüzde 11 artarak 691 milyon TL oldu. Bu amaçla bütçede öngörülen 7 milyar 243 milyon TL ödeneğin yüzde 9.5’i kullanıldı. 2008’in ocak ayında 1 milyar 59 milyon TL olan mal ve hizmet alım giderleri bu yıl aynı ayda yüzde 3.6 artarak 1 milyar 96 milyon TL olarak gerçekleşti. 2009 yılında mal ve hizmet alım giderleri için öngörülen 25 milyar 454 milyon TL ödeneğin yüzde 4.3’ü ocak ayında kullanıldı. Geçen yılın ocak ayında 699 milyon TL olan merkezi yönetim bütçesi sağlık harcamaları bu yıl aynı ayda 542 milyon TL’de kaldı. Sağlık harcamalarının 93 milyon TL’si kamu personelinin tedavi ve ilaç gideri, 449 milyon TL’si ise yeşil kartlıların tedavi ve ilaç giderleri oluşturdu. Cari transferler 2008’in aynı ayına göre yüzde 39.5 artarak 7 milyar 166 milyon TL oldu. Cari transferlerin, başlangıç ödeneğine göre gerçekleşme oranı ocak ayı itibarıyla yüzde 8.1 olduğu görüldü.. Sosyal yardım hızlı arttı Ocakta sağlık, emeklilik ve sosyal yardım giderleri için 3 milyar 341 milyon TL transfer yapılmışken, bu yıl aynı ayda söz konusu transfer miktarı yüzde 27.4 bir artışla 4 milyar 250 milyon TL. Bu artışta ekimden itibaren uygulanmaya başlanan sosyal güvenlik primi işveren hissesinin 5 puanının Hazine tarafından ödenmesi etkili oldu. Ocakta bu amaçla yapılan transfer tutarı 342 milyon TL. Cari transferler kapsamında tarımsal destekleme ödemeleri ocak ayında 453 milyon TL olarak gerçekleşti. Belediye payları arttı Bütçede, mahalli idare payları, geçen yılın aynı ayına göre yüzde 17.2 artışla 1 milyar 203 milyon TL oldu. Mahalli idarelere genel bütçe vergi gelirlerinden ayrılan payın artırılmasına ilişkin düzenleme 2008 yılının temmuz ayından geçerli olmak üzere yürürlüğe girmişti. 2008 yılı ocak ayında 16 milyon TL olan sermaye gideri, bu yıl aynı ayda 9 milyon TL olarak gerçekleşti. Ocak ayında sermaye transferleri için öngörülen 2 milyar 825 milyon TL ödeneğin yüzde 2.8’i kullanılarak 80 milyon TL gider gerçekleştirildi. Borç verme geçen yılın aynı ayına göre yüzde 1.8 oranında artarak 325 milyon TL oldu. ebsohaber 23 şubat 2009 HABER MB 2009’dan umutsuz Merkez Bankası faiz indirimleri nedeniyle ekonomide yılın ikinci yarısında kısmi toparlanma görülebileceğini belirterek ‘Ancak toparlanma yavaş ve kademeli olacak’ dedi. MB’ye göre Türkiye’yi küresel gelişmeler şekillendirecek ve banka tahminlerini küresel ekonomide 2010’un başından itibaren canlanma olacağı varsayımına dayandırıyor. Merkez Bankası Enflasyon Raporu’nda ve hükümete yazdığı mektupta 2009 yılı ile ilgili umut vermedi. 2009 yılı enflasyon hedefini yüzde 7.5’ten yüzde 6.8’e revize eden Merkez Bankası, 2010 yılının başlarından itibaren küresel ekonomide kademeli bir toparlanmanın başlayacağının varsayıldığını bildirdi. Durmuş Yılmaz, Enflasyon Raporu’nu düzenlediği basın toplantısıyla açıkladı. Merkez Bankası ayrıca hükümet adına Devlet Bakanı Mehmet Şimşek’e, 2008 enflasyon hedefindeki sapma nedeniyle bir mektup yazdı. Küresel ekonomiye bağlı Merkez Bankası, ekonomik toplarlanmanın ancak yılın ikinci yaısından itibaren görülebileceğini belirtirken, küresel ekonomiye bağlı gelişmelere dikkat çekti. Raporda ve mektupta, son dönemde, uluslararası kredi piyasalarındaki ve küresel ekonomideki sorunların önceki tahminlere göre daha uzun bir süre etkili olacağına ilişkin görüşlerin güçlendiği belirtildi. Büyüme öngörülerinin aşağı yönlü güncellenmesi ve emtia fiyatlarındaki sert düşüşlerin enflasyonun orta vadeli hedeflerin altında kalma ihtimalini artırdığı kaydedilen mektupta, faiz indirimlerinin kredi piyasalarındaki baskıyı kısmen bertaraf ettiği, nitekim, tüketici kredilerinin faizlerinde belirgin bir düşüş gözlendiği ancak ticari kredi faizlerinin yüksek seviyelerde seyretmeye devam ettiği ifade edildi. İhracattaki küçülmenin tahminlerden daha sert olduğu belirtilerek, önümüzdeki dönemde Türkiye’deki enflasyon ve para politikası görünümünün büyük ölçüde küresel ekonomideki gelişmeler tarafından şekilleneceği kaydedilen mektupta şöyle denildi: “Bu nedenle, küresel ekonomiye ilişkin varsayımlar her zamankinden daha fazla önem taşımaktadır. Orta vadeli tahminlerimiz üretilirken, çeşitli uluslararası kuruluşların tahminlerinin toplulaştırılmasıyla oluşturulan Consensus Forecasts bülteni esas alınarak, küresel ekonomide 2010’un başından itibaren kademe- li bir toparlanma olacağı varsayılmıştır.” ‘Daralma daha derin’ Üçüncü çeyrek Gayri Safi Yurtiçi Hasıla (GSYH) verilerinin iç talebin arka arkaya üç çeyrek daraldığını gösterdiği vurgulanan mektupta, “Ekim Enflasyon Raporu’nda yılın son çeyreğinde ekonominin yavaşlamaya devam edeceği öngörülmüştü. Son çeyreğe ilişkin göstergeler iktisadi faaliyetteki zayıflamanın tahminlerimizden daha derin olduğuna işaret etmektedir” denildi. Küresel ekonomide derinleşen sorunların ve sıkılaşan kredi koşullarının iç talebi uzunca bir süre sınırlamaya devam edeceği ifade edilen mektupta, şu değerlendirmede bulunuldu: “Yapılan faiz indirimlerinin de etkisiyle yurtiçi talepte yılın ikinci yarısında kısmi bir toparlanma görülebilecektir. Bununla birlikte, böylesine büyük çaplı bir krizin ardından iktisadi birimlerin güveninin normale dönmesinin zaman alacağı göz önüne alındığında, toparlanmanın yavaş ve kademeli olması beklenmektedir. Sonuç olarak, iktisadi faaliyetin uzunca bir süre zayıf seyretme olasılığı bulunmaktadır. Bu nedenle, tahminlerimiz üretilirken, toplam talep koşullarının enflasyona verdiği desteğin önceki dönemlere kıyasla belirgin olarak arttığı bir çerçeve esas alınmıştır.” Petrol fiyatlarındaki düşüşün de, 2009 yıl sonu enflasyon tahminlerini aşağı çektiği belirtilen mektupta, ekim raporunda 80 dolar olarak alınan petrol fiyatının 2008 yılının son çeyreğinde 56 dolar olduğu, önümüzdeki bir-iki yıl için oluşan vadeli fiyatlar da göz önünde bulundurularak, petrol fiyatlarının 55 dolar düzeyinde seyrettiği bir çerçevenin esas alındığı ifade edildi. Küresel piyasalardaki sıkıntılar kısmen azalmakla birlikte; ortaya çıkan güven kaybı, varlık fiyatlarındaki çöküş ve özellikle firmalar kesimi için sıkılaşan kredi koşullarının küresel ekonomide ani bir yavaşlamaya neden olduğu kaydedilen mektupta, küresel ekonomideki belirsizlikler nedeniyle iki alternatif senaryo oluşturulduğuna işaret edildi. Mektupta, orta vadeli tahminler üretilirken, mevcut otomatik fiyatlama mekanizmaları dışında dolaylı vergi artışı veya yönetilen/yönlendirilen fiyatlardan kaynaklanabilecek önemli bir etki öngörülmediği vurgulandı. ebsohaber 24 şubat 2009 HABER ‘Para baskı altında’ Merkez Bankası Başkanı Durmuş Yılmaz, eylül ve ekim aylarında küresel finans krizinin derinleşmesiyle artan belirsizlik algılaması ve finansal sistemin küçülme eğiliminin, Türkiye’nin de dahil olduğu gelişmekte olan ülkelerin kredi riskini olumsuz etkilediğini ve döviz kurlarında belirgin değer kayıplarına yol açtığını belirterek, “Bugün gelinen noktada, gelişmekte olan ülkelerin para birimleri üzerindeki baskı henüz ortadan kalkmamıştır” dedi. Piyasaya döviz güvencesi Yılmaz, son dönemde tüm dünyada enflasyon hedeflerinin aşağı yönlü güncellendiğini, buna rağmen halen risklerin aşağı yönlü olduğunu belirterek, şöyle konuştu: “Uluslararası piyasalardaki sorunların derinleşmesi ve yurtiçi finans piyasaları üzerinde olumsuz etkilerinin görülmesi halinde ilave önlemler alınabilecektir. Bu doğrultuda döviz depo piyasasında işlem yapma limitleri artırılabilecek, Merkez Bankası tarafından bankalara sağlanabilecek döviz depolarının vadesi uzatılabilecek ve faiz oranları düşürülebilecektir. Yabancı para zorunlu karşılık oranlarında sınırlı bir miktar daha indirime gidilebilecektir. Dalgalı döviz kuru rejimi ile çelişmeyecek şekilde, döviz piyasasında derinliğin kaybolduğu dönemlerde döviz satım ihalelerine tekrar başlanabilecek, bu piyasada spekülatif davranışlar sonucunda sağlıksız fiyat oluşumunun gözlenmesi halinde ise piyasaya doğrudan müdahale edilebilecektir.” Vergide koşullu indirim Durmuş Yılmaz, gazetecilerin “2 puanlık faiz indiriminin ardından 2009’un ikinci yarısında iyileşme görülürse radikal faiz artışları mı olacak?” şeklindeki sorusu üzerine, “Dünyada beklenenden önce, 2009’un birinci çeyreğinden itibaren toparlanma başlarsa, 2009 sonlarına doğru önümüze koyduğumuz hedefi tutturmak üzere faiz artırımlarına gidebiliriz, ölçülü faiz artırımları başlayabilir” dedi. Yılmaz, 2 puanlık faiz indiriminin çok yüksek olduğu ve kurda gereğinden fazla hareket oluşumuna yol açtığı eleştirilerinin hatırlatılması üzerine de, faiz oranları ile kur arasında her ülkede olduğu gibi Türkiye’de de bir ilişki bulunduğunu ancak, son faiz artırımından sonra kurlarda meydana gelen dalgalanmanın önemli kısmının dışarıdaki koşullardan kaynaklandığını söyledi. Yılmaz, bu konuda dikkatli olmaya devam etmeleri gerektiğini de sözlerine ekledi. Yılmaz, mali disiplin çağrısına karşılık çeşitli sektörlerin vergi indirimi taleplerinin çelişki yaratıp yaratmadığına ilişkin bir soru üzerine, “Burada bir çelişki söz konusu değil. Ekonominin daraldığı dönemlerde devresel hareketlere tepki gösteren ve orta vadede mali disiplini bozmayan tepkiler verilebilir” diye konuştu. Yılmaz, “Bunu, vergi indirimleri yönünde karar alınabileceği şeklinde mi anlamalıyız” sorusunu da, “Eğer harcama önceliklerinizi yeniden yapılandırırsanız ve orta vadede ekonominin üretimsel kapasitesini, büyüme potansiyelini yükseltecekse, bu tür değişiklikler yapılabilir diyoruz ve dolayısıyla da borç sürdürülebilirlik, borç oranının milli gelire oranı vesaire konusunu orta vadede tehlikeye sokmayacak bir politikadan söz ediyoruz” diye yanıtladı. Vergi gelirlerindeki düşüş, yaklaşan seçimler gibi faktörlerle 2009 bütçesinde bozulma öngörüldüğü belirtilerek, mali disiplinin hangi koşullarda sağlanabileceğine ilişkin bir soruya ise Yılmaz şu karşılığı verdi: “Bizim öngördüğümüz, orta vadede borç-milli gelir oranının öngörülen çerçevede düşmeye devam etmesi. Ancak yine de aynı büyüklükler içinde kalarak, harcamalar önceliklendirilerek, orta vadede yine de hem enflasyona hem diğer makroekonomik büyüklüklere yardımcı olacak altyapı yatırımlarının yapılmasında fayda görüyoruz.” Hedefin altı sakıncalı Yılmaz, Merkez Bankası’nın artık enflasyon hedefinin altında kalmasından endişe ettiği kaydedilerek, enflasyonun düşmesinin ne gibi bir maliyeti olacağının sorulması üzerine, “Hedefin altında gerçekleşecek bir enflasyonun bedeli, az üretim ve daha fazla işsizlik demektir. O nedenle biz söylediğimiz hedefin etrafında dolaşmak durumundayız. Politikalarımız buna yönelik olarak icra edilecek” dedi. ‘Bedeli 2001’de ödedi’ Diğer ülkelerle karşılaştırıldığında Türkiye’nin küresel krize nasıl tepki gösterdiğinin sorulması üzerine de Yılmaz, Türkiye’nin dünyanın içinden geçmekte olduğu krizi 2001’de yaşadığını ve bankacılık sistemine, mali yapısına yönelik dönemin milli gelirinin dörtte 1’i oranında tedbiri hayata geçirdiğini anımsattı. Diğer ülkelerle ancak, iç talebi, ekonomiyi canlandıracak tedbirler noktasında kıyaslama yapılabileceğini belirten Yılmaz, IMF’nin bile geleneksel politikalarından vazgeçerek, iç talebin canlı tutulması yönündeki tedbirleri tavsiye ettiğine dikkati çekti. Yılmaz, “IMF mali alanı olan ülkelerin harcama yapabileceklerini söylüyor, bizim ülkemizde bu imkân çok değil” dedi. Yeni hedef yüzde 6.8 Durmuş Yılmaz, enflasyonun 2009 yılında yüzde 70 olasılıkla orta noktası yüzde 6.8 olmak üzere, yüzde 5.4 ile yüzde 8.2 aralığında gerçekleşmesinin beklendiğini bildirdi. Yılmaz, enflasyonun 2010 yılında orta noktası yüzde 5.8 olmak üzere, yüzde 4 ile yüzde 7.6 aralığında, 2011 yılı sonunda ise yüzde 5.2 düzeyine düşeceğinin öngörüldüğünü belirtti. Hükümet geçen yıl haziranda orta vadeli enflasyon hedeflerini revize ederken 2009 yılı enflasyon hedefini yüzde 7.5 olarak ilan etmişti. Enerji fiyatlarındaki düşüş ve toplam talebin zayıf seyri nedeniyle orta vadeli enflasyon tahminlerinde aşağı yönlü güncelleme yapıldığını kaydeden Yılmaz, son dönemde gerçekleşen faiz indirimlerine rağmen, tahminlerin yıl sonunda enflasyonun hedefin altında kalma olasılığının arttığına işaret ettiğini belirtti. Merkez Bankası, iki ayrı enflasyon senaryosu daha hazırladı. Dünya ekonomisinin daha erken ve hızlı toparlanacağı ve 2009’un ikinci yarısından itibaren canlanmaya başlayacağı varsayımıyla hazırlanan birinci senaryoda petrol fiyatları 75 dolar, enflasyon hedefinin ise 2009’da yüzde 7.6. 2010 sonunda da yüzde 6.6 olacağı tahmin edildi. ebsohaber 25 şubat 2009 ANALİZ Türkiye’nin dış borç yükü, TÜSİAD ve IMF Türkiye, global krize ağır bir borç alacaklı kategorisinin, yüzde 56 paylarıyla, yükü ile yakalanırken, bu önemli kırılyabancı ticari bankalar olduğu görülüyorganlığın nasıl daha olumsuz gelişmelere du. Ama ikinci sırada yüzde 29 paylarıyyol açmadan “çevrilebilir” hale geleceği la, "yerleşik bankaların yurt dışı şube ve de daha sık konuşulur oldu. Önce bu yük iştirakleri" geliyordu. Demek ki Türkiye'de nasıl hızla büyüdü, buna bakalım. yerleşik bankalar (bunlar yabancı ortaklı Özellikle dış kaynakla yüksek büyüme bankalar da olabilir) için yurt dışındaki gerçekleştirilen, dışarıda likidite bolluğu şube ya da iştirakleri yoluyla kredi kulyaşandığı 2002 sonrası dönemde özel landırmakta kendileri açısından bir yarar reel sektör doludizgin borçlandı. Döviz vardı. Mustafa Sönmez kurunda yukarı doğru bir ani sıçrama olKasım 2009’a kadar özel kesimin mustafasnmz@hotmail.com mayacağına güvenen ve dış piyasalardaki ödemesi gereken dış borç miktarı 45 milyar faizlerin içeriye göre düşüklüğünü fırsat dolar dolayında. sayan sanayi ve hizmet kesiminin hızlı Bu borcun yenilenmesinin koşullarına Düşük kur, büyümenin rüzgarı borçlanmasıyla dış borç stoku 2002’deki olan sıcak parayı çekmek için kul- bakalım. Borçlu şirketin durumunda iyi130 milyar dolarlık düzeyinden 2008 lanılırken, yerli üretime ve istihda- leşme olup olmayacağı, kendi iradesinin ortasında 284 milyar doları buldu. Dış ötesinde Türkiye ekonomisinin durumu ve ma büyük darbeler vurdu. Krizde borç stokunda banka ve özel firmaların alınan önlemlere bağlıdır.. Yabancı banborçların çevrilmesi önemli. payı yüzde 67’ye ulaşmıştır. Özel kesimin kalar 2009'da bunu, daha önceki yıllara dış borç stokunun, ABD doları cinsinden oranla, çok daha titiz bir biçimde takip ölçüldüğünde, doruk noktasına ulaştığı edeceklerdir. Mali durumu kötüye gittiği Özel Sektör Dú Borç Stoku, 2008-Ç3 için kredilerini kısmak durumunda kalan 2008 yılı üçüncü çeyreğinde (2008 Eylül Milyon$ % ayı sonunda) toplam dış borç stoku 146, yabancı bankalar, dış şoktan olumsuz Toplam 144.932 100 etkilenen borçlu şirketlerin borçlarını 8 milyar ABD dolarıydı . Finans 45.384 31,3 çevirme imkanlarını da daraltmış olacakÖzel kesimin uzun vadeli dış borcu 2002 yılında yaklaşık 30 milyar dolar Gayrimenkul 18.396 12,7 lardır. iken, 2008 Eylül’üne gelindiğinde yüzde Şirketlerin mahrum kaldıkları dış Ulaútrma, Haberleúme 15.523 10,7 380 artmıştı. kredinin iç kaynaklarla kısmen de olsa Ticaret; 9.351 6,5 Özel kesim dış borcunun yaklaşık karşılanabilmesi gündeme gelecekønúaat 7.796 5,4 yüzde 69'u finansal olmayan şirketlerin. tir. Bankalara sermaye ya da sermaye Elektrik, Gaz 6.893 4,8 Bunların da ağırlıkla sanayi dışı, bir başbenzeri kredi yoluyla destek verilmemesi Ana Metal 6.217 4,3 halinde bu yol daha da önemli çöküşlerle ka ifadeyle de ihracatçı olmayan sektör6.011 4,1 sonuçlanabilecektir. ler olması dikkat çekiciydi. Özel sektörde Gda - Tütün Madencilik 3.978 2,7 dış borçlanmanın yüzde 13’e yakını Bankacılık sistemi BDDK tarafından Tekstil 3.433 2,4 nasıl etkin olarak denetleniyorsa, şirketgayrimenkul sektörünce yapılmıştı. Bunların, başta İstanbul ve Ankara olmak Oteller ve Lokantalar 3.193 2,2 lerin kısa vadeli borçlanmalarının önüne üzere Türkiye’nin çeşitli illerinde yapılan Ulaúm Araçlar ømalat 2.911 2,0 geçilecek bir mekanizma da hemen iş-rezidans kuleleri ve alışveriş merkezDi÷er 15.846 10,9 yaşama geçirilmeli, riskli borçlanmaların leri (AVM) için yapılmış borçlanmalardı. önü alınmalıydı,ama bu konuda da tren İkinci sıradaki ulaştırma, haberleşmenin de uçak kiralama, mobil kaçmış görünmektedir. telefon şirketlerinin yaptığı borçlanmalardı. Ticaret, inşaat ve Dış borç stokundaki bu olağandışı yükselişte, izlenen kur elektrik-gaz, borçlanan diğer önemli sektörlerdi. Sanayiide ise politikasının da önemli bir rolü oldu. Bu dönem boyunca döviz metalürji, gıda-içki-tütün, madencilik ile tekstilin en çok borçlakuru, aşırı değerli tutularak enflasyonu geriletmenin ana politika nanlar arasında olduğu dikkat çekiyordu. aracı olarak kullanılırken ithalatı kamçılayıcı, dolayısıyla yerli Alacaklılara göre dağılım tarafına bakıldığında en büyük üretimi, yerli istihdamı olumsuz etkileyen, dış ticaret açığını ve ebsohaber 26 şubat 2009 ANALİZ cari açığı büyüten özelliği gözardı edilmiştir. Düşük kur, ithalatı kamçılayıp mal arzını artırarak fiyatları terbiye etse de cari açığın 44 milyar dolara ulaşmasında en önemli etken oldu. Düşük kur, büyümenin rüzgarı olan sıcak parayı çekmek için kullanılırken, yerli üretime ve istihdama büyük darbeler vurdu. Düşük kur dışarıdan borçlanmayı da kamçılayıcı etkide bulundu. Kurun, şok artışlar göstermeyeceği beklentisziyle, dışarıdan hızla borçlanılırken, buna resmi otoritelerce hiçbir denetim getirilmedi. Şimdi tabii sıra geldi bu kriz ikliminde bu borçların çevrilmesine. Bu konu da IMF anlaşmasının önemli maddelerinden biri. IMF, gündemdeki anlaşmayla, Türkiye'yi küresel sistemin çerçevesinde, hasta Merkez'in eteğinde tutmaya devam etmek istediği gibi, Türkiye'den kredi alacağı olanları da rahatlatmayı amaçlıyor. Bir süre sonra onların özel sektörden alacaklarını devlet garantili hale getirmesini dayatması ve bunu kabul ettirmesi hiç şaşırtıcı olmayacak. TÜSİAD da bu beklentisini 25 Ocak 2009’daki genel kurulunda seslendirmiş ve Başkan Arzuhan Yalçındağ şöyle konuşmuştu; “Diğer önlem alanı şirketler sektörünün yabancı para ihtiyacı[dır]. Bu problemin kısa dönemde IMF, Merkez Bankası, Hazine gibi kaynaklardan yararlanılarak oluşturulabilecek bir fon ile aşılması mümkün. Fon, sağlıklı şirketlerin ödemede zorluk çektikleri kredileri için bir köprü finansman rolü görecektir.” Yalçındağ’ın TÜSİAD Genel Kurulu’ndaki istekleri şöyle tercüme edilebilir; IMF’den gelecek paraya Merkez Bankası rezervlerini ve Hazine kaynaklarını da ekleyip bir havuz oluşturun; sıkışan “sağlıklı şirketlerin” (yani borçlu büyük firmaların) dış borçlarını ödeyin. Bu “köprü finansmanını” hangi parayla, hangi faizle, hangi vadeyle ödeyeceğimiz sorunları ise uygun yöntemlerle çözülebilir. Bu yaklaşıma ne denebilir? Büyük firmaların, dış borçlarını çevirmede zora girince, bu borçları devlete, son tahlilde topluma fatura etmeyi teklif etmelerinin kamuoyunda hiçbir tepki ile karşılanmamış olması, kendi başına, ürkütücüdür. Borçlanırken riski de, bedelini ödemeyi göze alması gerekenlerin, şimdi riski “kamulaştırmak” istemeleri, en azından bu borçlanmayı yapmayan özel sektörün diğer bileşenlerine karşı haksızlıktır ve itirazına yol açmalıdır. Ocak’ta enflasyon en çok İzmir’de arttı Enflasyon, yılın ilk ayında Tüketici Fiyatları(TÜFE) bazında yüzde 0.29 olurken, 26 bölge içinde TÜFE’nin aylık bazda en yüksek artış gösterdiği bölge yüzde 2.28 ile İzmir oldu.Ocak’ta Üretici Fiyatları (ÜFE) ise yüzde 0.23 oranında bir düşüş gösterdi. Yıllık enflasyon ise TÜFE’de yüzde 9.50, ÜFE’de yüzde 7.90'a geriledi. TÜFE, Ocak ayında 2008 yılının Aralık ayına göre yüzde 0.29, geçen yılın aynı ayına göre yüzde 9.50 ve oniki aylık ortalamalara göre yüzde 10.54 artış gösterdi. Ana harcama grupları itibariyle bir ay önceki aya göre en yüksek artış yüzde 3.23 ile çeşitli mal ve hizmetler grubunda gerçekleşti. Ocak ayında endekste yer alan gruplardan eğlence ve kültürde yüzde 1.84, gıda ve alkolsüz içeceklerde yüzde 1.46, ulaştırmada yüzde 0.87, haberleşmede yüzde 0.80, lokanta ve otellerde yüzde 0.78, konutta yüzde 0.70, sağlıkta yüzde 0.15, alkollü içecekler ve tütünde yüzde 0.01 artış yaşanırken, eğitimde yüzde 0.01, ev eşyasında yüzde 0.29, giyim ve ayakkabıda yüzde 8.23 düşüş gösterdi. Bir önceki yılın aynı ayına göre TÜFE’de en yüksek artış yüzde 18.67 ile konut grubunda gerçekleşti. Bunu, yüzde 13.19 ile lokanta ve oteller, yüzde 12.34 ile çeşitli mal ve hizmetler, yüzde 11.51 ile gıda ve alkolsüz içecekler, yüzde 10.10 ile eğlence ve kültür izledi. 2009 yılı Ocak ayında 2003=100 Temel Yıllı Üretici Fiyat Endeksi’nde geçen aya göre yüzde 0.23, 2008 yılının Aralık ayına göre yüzde 0.23, bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 7.90 ve on iki aylık ortalamalara göre yüzde 12.81 artış gösterdi. Aylık değişim tarım sektöründe yüzde 0.14, sanayi sektöründe yüzde 0.25 oldu. Tarım sektörü endeksinde, geçen yılın Aralık ayına göre yüzde 0.14 artış, bir önceki yılın aynı ayına göre ise yüzde 1.27 düşüş yaşandı. On iki aylık ortalamalara göre yüzde 10.17 artış gerçekleşti. Sanayi sektörü endeksinde ise Aralık ayına göre yüzde 0.25, bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 10.20 ve on iki aylık ortalamalara göre yüzde 13.44 artış oldu. ebsohaber 27 şubat 2009 ULUSLARARASI Avrupalı şirketlere yatırım çağrısı Ege Bölgesi Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Tamer Taşkın, Avrupa’da üretim maliyetleri ve yeni kuşakların baba işine ilgi duymamasının yanı sıra dünyayı saran ekonomik krizden olumsuz etkilenen şirketlere üretimlerini Türkiye’ye kaydırma çağrısı yaptı. Taşkın, “Türkiye’ye gelen şirketler ülkemizin etkin olduğu Ortadoğu, Türk Cumhuriyetleri ve Kuzey Afrika pazarlarına da girebilirler. Dünyanın bütün ülkelerinin ekonomik krizi aşmak için çaba gösterdiği ortamda yeni işbirlikleri kazanç sağlar” dedi. EBSO Yönetim Kurulu Başkanı Taşkın, Almanya İzmir Baş- konsolosu Stefan Schneider, İtalya Konsolosu Simon Carta ve İngiltere Konsolosu Anthony Willy Buttigieg’i konsolosluklarda ayrı ayrı ziyaret etti. 2005 yılı Mart ayından bu yana görev süresi boyunca uluslar arası ilişkilere büyük önem verdiğini hatırlatan Tamer Taşkın, EBSO’yu 2 yabancı cumhurbaşkanı, 10 yabancı bakan, 33 büyükelçinin ziyaret ettiğini, 505 uluslar arası etkinlik gerçekleştirilirken 4 kıtada 29 ülkeye de iş seyahati düzenlenmesinin bunun en büyük göstergesi olduğunu bildirdi. Türkiye’nin Avrupa’da Almanya başta olmak üzere İtalya, İngiltere, Fransa, Hollanda, İsviçre, Romanya ile ekonomik ilişkilerinin güçlü olduğuna dikkat çeken Taşkın, “İlişkilerimizin gelişip güçlenmesinde İzmir’de görev yapan diplomatların da büyük desteğini gördük. Birbirinden değerli işadamlarının bulunduğu heyetlerin kentimize gelmesine öncülük ederken sanayicilerimizin kendi ülkelerine yapacakları ziyaretlerde vize başta olmak üzere her türlü kolaylığı gösterdiler. Önümüzdeki dönemde de bu ilişkilerimiz artarak devam edecek” dedi. Türkiye’ye, İzmir’e gelin Tamer Taşkın, dünyada yaşanan ekonomik kriz nedeniyle yeni ülkelere açılımın hızlandığını, Avrupa’nın gelişmiş ülkelerindeki firmaların yatırımlarını Polonya ve Çek Cumhuriyeti gibi yerlere kaydırdığını ifade ederken sözlerini şöyle sürdürdü: “Alman, İtalyan veya İngiliz firmalarının bu ülkelere gitmeleri kendilerine yeni bir pazar açmıyor. Halbuki Türkiye gerek kendi dinamik iç pazarı gerekse Türki Cumhuriyetler, Ortadoğu ve Kuzey Afrika’daki etkin konumu nedeniyle hem üretim maliyetleri hem de yeni pazarlara açılımı sağlamak açısından büyük avantajlar sunuyor. Özellikle İzmirli sanayicilerimiz ebsohaber 28 şubat 2009 ULUSLARARASI kaliteli üretimleriyle her sektörde gloistediğini hatırlatan Taşkın, EBSO’nun bal pazarlarda rekabet edebiliyor. İzmir bu konuda üzerine düşeni fazlasıyla Alman, İtalyan ve İngiliz şirketler ayrıca nitelikli insan gücü, hava, kara ve yaptığını sözlerine ekledi. Almanya İzmir Türk şirketleri ile işbirliğine gittidenizyolu ulaşımı, altyapısı hazır organiBaşkonsolosu Schneider, İngiltere Konsoğinde hem Türkiye’deki yatırımlar ze sanayi bölgeleri ve sosyal yaşamıyla losu Buttigieg ve İtalya Konsolosu Carta artacak hem de yeni pazarlara da Türkiye’nin yatırım açısından en da, bugün yaşanan ekonomik krizin girme imkanı doğacak. avantajlı yeri. Komşu ülkelerle ticaretimiz bütün ülkeleri ilgilendirdiğini vurguladı. arttı. Avrupa’da kendilerine yeni bir çıkış Ülkelerindeki şirketlerin krizin etkilerini yolu arayan firmaların Türk sanayicileriyle işbirliğine gitmeleri, aşmak için alışılmış müşterilerin dışında yeni pazarlar peşinde üretimlerini Türkiye’ye kaydırmaları, bugünkü jeopolitik şartlar koştuğunu anlatan konsoloslar, Türklerin Avrupa’da girişmcinedeniyle giremedikleri pazarlara adım atmalarını sağlayacaktır. likleriyle tanındığını, kendilerinin de Türk sanayicilerle ülkeİşbirliğinden bütün taraflar kazançlı çıkar.” lerindeki sanayicilerin işbirliği yapmaları için ticari aktiviteler Yabancı bir ükeye giden yatırımcının kendine yardımcı başta olmak üzere her türlü kolaylığı göstermeye hazır oldukları olacak doğru insanlar aradığını ve doğru iş ilişkileri kurmak mesajını verdi. Neata, İzmir’in gönüllü elçisi Görev süresi dolan Romanya’nın İzmir Başkonsolosu Mircea Neata, ülkesinde İzmir’in gönüllü elçisi olacak. Ege Bölgesi Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Tamer Taşkın, İzmir’de en uzun süre görev yapan diplomatlardan biri olan Romanya İzmir Başkonsolosu Mircea Neata’ya veda ziyaretinde bulundu. Neata’nın görevi boyunca ülkesi ile İzmir arasındaki ilişkilerin gelişmesi için büyük çaba harcadığına dikkat çeken Taşkın, özellikle ekonomik alanda karşılıklı iş ziyaretlerinin gerçekleştirilmesiyle ticaret rakamlarının artmasına önemli katkı yaptığını hatırlattı. Tamer Taşkın, “İzmir’den bir dostumuzu uğurluyoruz. Ancak Romanya’da bizi herkesten iyi tanıyan bir dostumuz olduğu için mutluyuz. Romanya ile iş yapmak veya bağlantılarını güçlendirmek isteyen İzmirlilerin bu ülkeye yolu düştüğünde çekinmeden çalabilecekleri bir kapı var. Sayın Neata, görev yaptığı süre içinde güler yüzü, konulara hakimiyeti ve olumlu yaklaşımı, ilişkilerin gelişmesi için üst düzeyde temasları, yönetim kabiliyeti ve kazandığı sempatiyle bizden biri oldu. İzmir’i ve İzmirlileri çok yakından tanıyan diplomatın Romanya’da etkin görevde bulunması da ilişkilerimizin geleceği açısından büyük avantajdır. Kendisine ayrıca Odamızla kurduğu diyalog ve üyelerimize gösterdiği ilgiye teşekkür ediyorum” dedi. İzmir’deki 4 yıllık görev süresi boyunca her kurumla güzel bir işbirliği sergilediklerinin altını çizen Başkonosolos Mircea Neata, “İzmir’de başkonsolosluk düzeyinde temsil, ülkemin bu kente verdiği önemin göstergesidir. Bizim diplomat olarak görevimiz ülkemizi en iyi şekilde tanıtıp temsil etmek ve görev yaptığımız ülkelerle ülkemiz arasında iyi ilişkiler kurmaktır. Güzel bir çalışma atmosferi yaşadım, güçlü işbirlikleri gerçekleştirdik. Yeni dostlar kazandık. Eşim ve benim için İzmir’in her zaman özel bir yeri olacaktır” diye konuştu. EBSO Yönetim Kurulu Başkanı Taşkın, Başkonsolos Neata’ya veda ziyareti anısı olarak kendisiyle birlikte çekilmiş fotoğrafı ile Türkiye ve Romanya bayraklarının yeraldığı bir plaket verdi. ebsohaber 29 şubat 2009 ULUSLARARASI Sektörlere Mısır’da işbirliği fırsatları Türkiye’nin dış politika ve ticarette işadamlarını da bakanlarla gerçekleştirigerçekleştirdiği Afrika’ya açılım stratejini len yurtdışı gezilerine katılmaya çağırdı. Afrika’ya giriş kapısı niteliğindeki adım adım uygulamaya koyarken, DevTaşkın, “İhracatçılarımızın ve ihracata Mısır, hemen her sektörde duylet Bakanı Kürşad Tüzmen başkanlığında yönelmek isteyen sanayicilerimizin çaba duğu yatırım ihtiyacı ve daha iç Mısır’ın Kahire ve İskenderiye şehirlerine göstermesi lazım. Ocak ayı başında bölgelerdeki ülkelerle ilişkileri sadüzenlenen ticaret heyeti gezisine katıKosova ve Bosna Hersek’e gerçekleştiriyesinde büyük potansiyel taşıyor. lan Ege Bölgesi Sanayi Odası Yönetim len iş seyahatinde 2, Mısır seyahatinde Kurulu Başkanı Tamer Taşkın, İzmirli ise 3 İzmirli sanayici vardı. Ortadoğu ve sanayicileri Afrika’ya açılan kapının sunduğu sektörel işbirliği Afrika’da açılan yeni pazarlara EBSO olarak sanayicilerimizin fırsatlarından yararlanmaya çağırdı. girmeleri için uğraş veriyoruz. Ancak ben Anadolu’nun hemen Tamer Taşkın, 20-23 Ocak günleri arasında gerçekleştiribütün kentlerinden işadamlarının katıldığı bu dış seyahatlerde len Türkiye-Mısır İşadamları Forumu kapsamında düzenlenen İzmirlileri görememenin üzüntüsü içindeyim” diye konuştu. toplantı ve ikili görüşmelerde Mısır Sanayi ve Ticaret Bakanı Rachid Mohammed Rachid, İskenderiye Ticaret ve Sanayi Odası Her sektörde işbirliği Başkanı Ahmed El-Wakil ve Kahire Ticaret Odası Başkanı Ali Geçtiğimiz yaz İstanbul’da Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün Moussa ile biraraya geldi. İş forumunun Türk tarafı açısından himayelerinde Kara Kıta’dan 44 ülkenin cumhurbaşkanı, devlet oldukça başarılı ve verimli geçtiğini belirten Taşkın, “Afrika başkanı yardımcıları, başbakan ve bakanlarının katılımıyla kıtası ile 2013 yılı için gösterilen 50 milyar dolarlık dış ticaret “Müşterek bir gelecek için dayanışma ve ortaklık” temasıyla hedefinin yanısıra bu ülkelerin hemen herşeye ihtiyaç duymalagerçekleştirilen 1. Türkiye – Afrika İşbirliği Zirvesi’nde de yatırım rı, ayrıca bugüne kadar kapalı bir ekonomi olmaları nedeniyle için İzmir’i adres gösteren EBSO Yönetim Kurulu Başkanı Tamer dünyayı saran krizden etkilenmemeleri bizler için büyük fırsatlar Taşkın, sözlerini şöyle sürdürdü: sunuyor” dedi. “Mısır’a yaptığımız iş gezisinde ihraç ürünlerimizin tanıtımı, ihracatçı firmalarımızın dış pazarlardaki paylarında artış sağİzmirliler ilgi göstermeli lanması ve iki ülke iş çevreleri arasındaki işbirliği imkanlarının Mısır’da gerçekleştirdiği ikili temaslar çerçevesinde artırılması hedefine yönelik görüşmeler yaptık. Başta makine EBSO’nun hazırladığı “İzmir’e yatırım zamanı” kataloglarıyla sektörü olmak üzere inşaat malzemeleri, mobilyalar, plastik ve kentin tanıtımını yapan, firmaların iş bağlantıları kurmalarımetalden mamul çeşitli yapı malzemeleri, demir-çelik mamulna yardımcı olmaya çalışan Tamer Taşkın, İzmirli sanayici ve leri, gıda, otomotiv ve yedek parçaları, hazır giyim ve konfek- ebsohaber 30 şubat 2009 ULUSLARARASI siyon, ambalaj malzemeleri, doğal taş ve diğer bütün sektörlerimiz için Mısır’da büyük fırsatlar var. Buradan Afrika’ya da açılmak mümkün.” Türkiye’nin Mısır’a yaptığı ihracatın 2006 yılında 709 milyon dolar iken 2007’de yüzde 27 artışla 903 milyon dolara yükseldiğini, 2008’de ise 1 milyar 330 milyon dolarlık ihracat rakamına ulaşıldığını hatırlatan Tamer Taşkın, sektörel bazda demir çelikte yüzde 56, motorlu taşıtlarda yüzde 58, makine ve aksamlarında yüzde 55, elektrikli cihazlarda yüzde 71 ve plastik ürünlerde yüzde 91’lik ihracat artışları yaşandığına dikkat çekti. Umut vaad ediyor EBSO Yönetim Kurulu Başkanı Taşkın, 2007 yılında 40 milyar doları aşkın ithalat yapan Mısır’ın, İzmir’in önde olduğu demir çelik, makine, hububat, plastik, ağaç ve orman ürünleri, elektrik ve elektronik eşya, mineral yakıtlar ve yağlar gibi sektörlerin ürünlerine ihtiyaç duyduğunu belirtirken, “Bütün dünya ülkelerini etkileyen global ekonomik krizden gerek petrol gelirleri gerekse bölgesel ekonomi olma özelliğini koruyarak alt düzeyde etkilenen Mısır Arap Cumhuriyeti, Türkiye’nin hedef ülkeleri arasında daha da önemli hale geldi. Türkiye ile Mısır arasında imzalanmış olan Serbest Ticaret Anlaşması 1 Mart 2007 tarihi itibarıyla yürürlüğe girmiş, ayrıca bu yıl başından itibaren geçerli olmak üzere Mısır’da makine ve aksamları ile inşaat malzemeleri dahil olmak üzere yatırım malları ithalatında uygulanan yüzde 10 oranındaki KDV kaldırıldı. Bu durumun iki ülke arasındaki ekonomik ve ticari ilişkiler açısından umut vaat edici gelişme göstermesi kaçınılmazdır” dedi. Kahire ve İskenderiye’de Türk ve Mısır işadamları arasında ikili iş görüşmeleri gerçekleştirileceğini hatırlatan Tamer Taşkın, Mısır’a yapılacak iş gezisinin gerek bu ülke pazarına girmek isteyen gerekse pazardaki paylarını daha da artırmayı amaçlayan firmalar için önemli bir fırsat oluşturduğunu sözlerine ekledi. Kara kıta ile işbirliği Kara Kıta olarak bilinen Afrika, Türkiye’nin daha etkin olmasını beklerken, 12 büyükelçilikle temsil edilen Türkiye bu sayıyı 2009 sonuna kadar 30'a çıkarmak için de hummalı çalışmalarını sürdürüyor. Türkiye’nin Afrika’ya açılım politikasında 1990’lı yılların sonundan itibaren ciddi bir dönüşüm yaşandı. 1998 yılında da Afrika’ya Açılım Eylem Planı oluşturuldu. Bu çerçevede 2003 yılında Afrika ülkeleriyle ilişkilerin geliştirilmesi stratejisi uygulamaya konuldu, hükümet de 2005 yılını Afrika Yılı olarak ilan etti. 2008 yılının başında da Afrika Birliği Türkiye’yi stratejik ortak olarak kabul etmişti. 2003 yılında 5.4 milyar dolar olan Türkiye Afrika ülkeleri ticaret hacmi 2007 yılı sonunda yüzde 140 oranında bir artış göstererek 13 milyar dolara yükseldi. 2008’in ilk yarısında elde edilen yüzde 55 oranında artış, yıl sonunda ticaret hacminin 19 milyar dolar rakamına ulaşılacağını gösterdi. 2012 yılında toplam ticaret hacminin 50 milyar dolar olması hedeflendi. ebsohaber 31 şubat 2009 ULUSLARARASI Körfez yatırımlarını çekelim Ege Bölgesi Sanayi Odası Yönetim Arabistan'ın iş imkanları açısından cazip Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün Kurulu Başkan Yardımcısı Nedim Kalbir ülke olduğunu anlatan Gül, iş adamSuudi Arabistan gezisine katılan paklıoğlu, İzmir’in Körfez sermayesini larına yatırımlarını artırma çağrısında EBSO Yönetim Kurulu Başkan Yarçekmesi gerektiğini söyledi. bulundu. Gül, Türk iş adamlarının Suudi Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün Arabistan'da başarılı olmasının iki ülke dımcısı Kalpaklıoğlu, milyarlarca Suudi Arabistan’a yaptığı ziyarete katılan ilişkilerine katkıda bulunacağını dile dolarlık yatırımlara dikkat çekti. Kalpaklıoğlu, Türkiye’nin dünyadaki getirdi. krizin etkilerini en aza indirmek ve ekoTürkiye ile Suudi Arabistan arasında nomide yaşadığı sorunları çözümlemek için Suudi Arabistan’ın deniz taşımacılığı ile gençlik ve spor alanlarında işbirliği anlaşkısa ve uzun vadeli yatırımlarından Türkiye’nin ve İzmir’in maları imzalayan Cumhurbaşkanı Gül, iş forumu toplantılarında büyük pay almasını savundu. Kalpaklıoğlu, “Suudi Arabistan Devlet Bakanı Kürşad Tüzmen, Milli Savunma Bakanı Vecdi kısa vadede 2010 yılına kadar altyapıya 200 milyar dolar olmak Gönül, Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım, TOBB Başkanı Rifat üzere önümüzdeki 10-15 yıllık dönemde de yaklaşık 600 milyar Hisarcıklıoğlu ile birlikte işadamlarının heyetlerarası görüşmeledolarlık yatırım yapmak istiyor. Biz de bu yatırımlardan mutlaka rine de başkanlık etti. Cumhurbaşkanı Gül, ekonomik ve ticari pay almalıyız” dedi. işbirliğinin derinleştirilmesinin önemine dikkat çekerken, Türk Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Suudi Arabistan Kralı Abdulişadamlarının, özellikle müteahhitlerin Suudi Arabistan’da ilgilah ile bir arara geldiği ziyarette 2002 yılında 1,5 milyar dolar lenebileceği çok sayıda büyük altyapı yatırım projesi olduğunu olan ticaret hacminin bugün 5,5 milyar dolar düzeyine ulaştığını vurguladı. Gül, Türkiye ile Suudi Arabistan'ın savunma sanayinanımsatarak, hedefin 10 milyar dolar olduğunu söyledi. Suudi deki işbirliğine de büyük önem verdiğini belirtti. ebsohaber 32 şubat 2009 ULUSLARARASI Ortadoğu’ya açılmanın yeni üssü: RAK Saqr deniz limanına ulaşım da kolaylıkla sağlanıyor. RAK Serbest Ticaret Bölgesi’nde 7500 dolar gibi bir maliyetle ticari bir şirket kurarak hesaplı bir başlangıç yapmak, sanal ofis üzerinden ticari faaliyet gerçekleştirmek mümkün olduğu gibi üretici firmalar veya danışmanlık firmaları için sunulan m2’si yıllık 440 dolardan ofisler veya m2’si yıllık 55 dolardan depolar kiralamak da mümkün. 105 farklı ülkeden yatırımcı barındıran RAK Serbest Ticaret Bölgesi, hem KOBI’lerin düşük maliyetlerle BAE pazarına girmelerini sağlamak hem de uluslararası yatırımcıların burada daimi temsilci bulundurma zorunluluğunu ortadan kaldırmak amacıyla “Sanal Ofis” kavramıyla başlangıç için hesaplı şirket kurulum paketleri öneriyor. RAK FTZ CEO’su Oussama El Omari, küresel mali yavaşlamanın, bölgenin mevcut ve yeni yatırımcıların desteklenmesine yönelik yatırımlarını etkilemeyeceğini bildirdi. El Omari, “Ticaret Parkı’ndaki yeni görkemli ofis binasının açılması RAK STB’nin üstün hizmet ve tesisler sunmaya yönelik sürekli taahhütlerinin krize rağmen devam ettiğini göstermektedir. Bölgemizdeki yatırımcıların ihtiyaçlarını karşılayacak yatırımlar sürüyor” dedi. Oussama El Omari Birleşik Arap Emirlikleri’ndeki 7 emirlikten biri olan Ras Al Khaimah’da 2000 yılında kurulan RAK Serbest Ticaret Bölgesi, Ortadoğu pazarına girmek isteyen şirketlerin yeni üssü oldu. 9 yıl önce sadece 17 kayıtlı firma ile kurulan serbest bölge, bugün 106 farklı ülkeden 5100 şirketle beraber, Emirliklerin en hızlı büyüyen serbest ticaret bölgesi haline geldi. 2008 yılının sonunda 5476 kayıtlı şirketin bulunduğu bölge, üst üste ikinci yılda da Körfez’de “Gelişmekte Olan Lider Serbest Ticaret Bölgesi” seçildi. Bölgede faaliyet gösteren 90’dan fazla Türk yatırımcının talebi doğrultusunda, 2007 Aralık ayında İstanbul’da bir İrtibat Bürosu kuruldu. RAK böylece, BAE’deki 20’yi aşkın serbest ticaret bölgesi içinde Türkiye’de daimi bir irtibat bürosu bulunduran tek serbest bölge oldu. RAK Türkiye İrtibat Bürosu; Türk işadamlarına bölgedeki yatırım imkanlarını tanıtan, yeni yatırım yapacak işadamlarının şirket kurulum işlemlerinin takibi, mevcut müşterilerin de oturum vizesi ve lisans yenileme gibi ihtiyaçlarını karşılayan RAK Türkiye İrtibat Bürosu, Hindistan, Almanya ve ABD’deki bölgesel ofislerin ardından dünya çapında açılan 4’ncü büyük bölgesel ofis niteliği de taşıyor. Kriz kolay etkilemez BAE’deki diğer emirliklerle kıyaslandığında hala bakir bir pazar olan Ras Al Khaimah emirliği, BAE ve Ortadoğu pazarına ilk kez girmek, bölge bilgisi ve deneyimi kazanmak isteyen ve yatırımlarını daha da hesaplı kullanmak isteyen özellikle KOBİ niteliğindeki yatırımcılar için RAK Serbest Ticaret Bölgesi’nde uygun yatırım koşulları hazırladı. BAE’de kurumlar vergisi, gelir vergisi, stopaj, KDV gibi klasik gelir kalemlerinin hiç biri uygulanmadığı için (sadece BAE’ye yapılan ithalatlarda fatura bedeli üzerinden %4 gümrük vergisi uygulanıyor) yatırımcılar, yüzde 100 vergi muafiyeti ve yüzde 100 yabancı mülkiyet gibi pek çok avantaja sahip bulunuyor. RAK STB ayrıca şeffaf kanun ve düzenlemelerin yanı sıra sermaye ve kârın ana vatana döndürülmesi yönünde hiçbir kısıtlama uygulamıyor. Dubai’ye yakın stratejik bir konum, modern iletişim tesisleri ve Ras Al Khaimah Uluslararası Havaalanı ile Al ebsohaber 33 şubat 2009 ULUSLARARASI Almanya ile iş yapma zamanı Almanya’nın ticaret açısından en Dönemin EBSO Yönetim Kurulu Başönemli bölgelerinden olan Neuss Ren kanı Taşkın, uluslararası aktivitelerle İzAlmanya’nın ticaret açısından en Ekonomik Teşvik Kurumu Yöneticisi mirli sanayicileri yurt dışına tanıttıklarını, önemli bölgelerinden Neuss Ren, Robert Abts, kriz sürecinde kartların bir yandan da yurt dışından Türkiye'ye, Türkiye ile lojistik, enerji, kimya, yeniden karıldığını, yeni kartların dağıtıEge Bölgesi'ne yatırım çekmeyi amaçlametal işleme, tekstil ve hazırgiyim mında Türk-Alman ilişkilerini geliştirerek dıklarını söyledi. sektörlerinde işbirliği istiyor. gelecekte daha başarılı sonuçların ortaya Almanya'daki iki önemli bölgeye konulacağını söyledi. dikkat çeken Taşkın, Türkiye ile Almanya Ege Bölgesi Sanayi Odası’nın üyelerine yeni pazarlar açmak arasındaki ticaretin yaklaşık dörtte birinin bu bölgelerden yapılve işbirliği imkanları yaratmak amacıyla başlattığı Türk-Alman dığını vurguladı. işbirliği çalışmaları doğrultusunda Almanya'nın ticaret açısından Küresel kriz sonrasında Almanya'daki bazı firmaların kapanen önemli bölgelerinden olan Neuss Ren Bölgesi ile Avrupa'nın ma noktasına geldiğini, Avrupa'daki maliyetlerle baş edemez en büyük satış ve satın alma pazarı olan Kuzey Ren Westfalya duruma düştüklerini anlatan Taşkın, bu konuda Türkiye'nin Bölgesi’nin tanıtıldığı Almanya İle İş Yapmak konulu seminer, cazip bir ülke olduğunu belirtti. Tamer Taşkın, Almanya’daki EBSO Meclis Salonu'nda gerçekleştirildi. KOBİ’lerin Bulgaristan ve Polonya gibi ülkelere gittiğini ancak Türkiye’nin daha cazip imkanlara sahip olduğuna dikkat çekerken, “Alman üreticiler Türkiye’ye geldiklerinde maliyetlerini Türk şirketler 323 bin kişi çalıştırıyor düşürüyorlar. Türkiye’nin dinamik pazarından yararlanma imNeuss Ekonomik Teşvik Yöneticisi Robert Abts, bölgeler kanları oluyor. İran, Irak, Suriye gibi komşu ülkelerle rahatlıkla hakkında katılımcılara bilgi verdi. Almanya'da 65 bin Türk işletticaret yapılabiliyor oluşu da Almanya için büyük avantaj teşkil mesinin bulunduğunu ve bu şirketlerin ülkesinde 423 bin kişiyi ediyor” dedi. çalıştırdığını aktaran Abts, 2003-2007 yılları arasında 7 bin 800 Türk firmasının Neuss Ren Bölgesi'ne yerleştiğini kaydetti. RoAlman KOBİ’lere yatırım daveti bert Abts, “10 yıl içinde bu değerlerin iki misli artacağına inanıAlmanya'ya artık gündüz gidilip gece dönülebileceğini, iş yorum. Almanya, dış pazarda Türkiye için çok önemli bir ülke. yapmamak için bahane üretilmemesi gerektiğini dile getiren Ren bölgesi de Almanya’nın en dinamik yeri. İki ülke arasıdaki Taşkın, “Ayda 20 gün seyahat etmeyen iş adamı işini yaşatamaz. ilişkilerin ciddi altyapısı var” dedi Tezgahın altında işiniz yok. Patronun işi gezip, irtibat kurmak, Neuss bölgesinin Kuzey Ren Westfalya Eyaleti’nin lojistik yeni kişilerle, yerlerle tanışmaktır” diye konuştu. sektöründe en fazla istihdam sağlayan bölgesi haline geldiğini Almanya'nın İzmir Başkonsolosu Stefan Schneider ise, de söyleyen Abts, ancak bölge ekonomisinin ağırlığını sadece Almanya’daki 65 bin Türk işletmesinden 24 bininin bu bölgede lojistik sektörünün teşkil etmediğini, enerji, kimya, metal işleme, faaliyet gösterdiğini bildirdi. Fuarların düzenlendiği Neuss Ren tekstil ve hazırgiyim ile yiyecek ve tarım endüstrisinin de önde Bölgesi ile Kuzey Ren Vestfalya Bölgesi'nin ticaret açısından geldiğini, buradaki şirketlerin yaptıkları işlerle çok önemli nokta- büyük öneme sahip olduğunu söyleyen Schneider, “İç pazarda lara geldiğini anlattı. kalmayıp dış pazara yönelmek çok önemli. İşbirliği yapacağınız Abts, 29 Mart-1 Nisan 2009 tarihleri arasında girişimci ve ülkeyi tanımanız çok önemli. Neuss Ren Bölgesi ile Ege Bölgesi yatırımcı iş adamları için yatırım bölgelerine gezi düzenleyecek- arasındaki ticari ilişkileri geliştirmeyi ve iki bölgenin yatırımcılalerini sözlerine ekledi. rını biraraya getirmeyi hedefliyoruz” dedi. ebsohaber 34 şubat 2009 ULUSLARARASI Türk sanayisine Japon modeli önerisi Japonya Araştırmaları Derneği Genel EBSO adına toplantıya ev sahipliği Sekreteri Erdal Küçükyalçın, sıkıntılar yapan Dönemin Yönetim Kurulu Üyesi Japonya’nın üretim, yenilikçilik, yaşayan Türk sanayisinin Japon üretim Şener Gencer de, “Dünyanın en fazla kalite anlayışı, süreç merkezli ve teknolojilerini model almaktan başka yatırım yapan ülkelerinden Japonya'nın düşünce, sürekli iyileştirme, süreç çaresi olmadığını söyledi. gözünü Türkiye'ye çevirmeliyiz” dedi. odaklı yönetim felsefesini Türk Global ekonomik krizin hüküm Türkiye ile Japonya arasındaki ilişkilesanayinin örnek alması istendi. sürdüğü ortamda şirketlerin ayakta rin iyi olduğunu, ülkemizde Japon sermakalmasına yönelik çalışmalarını sürdüyeli 100 firmanın faaliyet gösterdiğini, ren Ege Bölgesi Sanayi Odası, Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu Türkiye’de en fazla yatırım yapan 8’nci ülke olduğunu hatırla(DEİK) Türk, Japon İş Konseyi ve Japonya Araştırmaları Derneği tan Gencer, 2006 yılında iki ülkenin başbakanları tarafından işbirliği ile EBSO'da, Japonya'da iş yapmanın temel prensiple2010'un Türkiye'de Japon Yılı olarak kabul edilmesinin kararrinin ve Japonya'nın imalat sanayinde sahip olduğu birikimin laştırıldığını kaydetti. Şener Gencer, daha fazla yatırım için iki Türkiye'deki KOBİ'lere aktarılması amacıyla “Japon Tarzı Üretim ülke sanayicilerini de bir araya getirdmek gerektiğini belirtirken, Teknikleri – Monozukuri Eğitim Semineri” düzenlendi. “Japonya, ihracatımızda 59. sırada. 2008 Ocak-Eylül döneminEBSO Meclis Salonu’nda gerçekleştirilen seminerin açılışında de 3.2 milyar dolar ithalat, 220 milyon dolar ihracat yapılmış. konuşan Erdal Küçükyalçın, “Türk sanayi sektörü, bir duvara Sektörel anlamda Japonya bizim için potansiyel bir pazar” diye doğru gidiyor. Dolayısıyla üretim sektörünün ayakta kalabilmesi konuştu. için kendini yenilemesi gerekiyor” dedi. Japon anlayışına ihtiyaç var Hatalar baştan sıfırlanmalı Türkiye’nin rekabet avantajı bulunmadığını, girdi maliyetlerinin diğer ülkelere göre çok yüksek olduğunu vurgulayan Küçükyalçın, şöyle konuştu: “BRIC ülkeleri bile bizden daha ucuz. Batı ülkeleri gibi bilgi üreten bir ülke konumunda değiliz, icatlar yapamıyoruz, bununla da geçinemeyiz. Dolayısıyla Japon üretim felsefesini iyi anlamak lazım. Türk sanayisinin Japon üretim ve teknolojilerini model almaktan başka çaresi yok. Bu toplantılarla da üretim felsefesi, stratejileri, yenilikçilik, kalite anlayışı, süreç merkezli düşünce, sürekli iyileştirme, süreç odaklı yönetim gibi üretime ilişkin Japon anlayışlarını KOBİ'lere aktarırken onların da üretim kalitelerini artıcak bilgiler edinmesini istiyoruz.” İzmirli sanayicilere “Japon iş dünyasının kültürel kodları” ve “Japon tarzı üretim teknikleri” konularında sunumlar yapan Monozukuri uzmanı Takeshi Nakamura, tasarım hatalarının daha deneme üretimi aşamasında sıfırlanarak seri üretime başarılı bir şekilde geçilmesi gerekitğini söyledi. Nakamura, KOBİ’lerin sayısının çokluğu ile büyük şirketlerde de üst düzey yöneticilerin eğitim seviyelerinin yüksekliğini avantaj olarak değerlendirdi. Temel sanayilerin otomotiv, elektronik, tekstil, çelik, metal ve yiyecekte olmasına rağmen parça ve kalıp sanayinin yeterince gelişmediğini belirten Nakamura, “Yan sanayi ile ustabaşı eğitimi gelişmeli. Yöneticilik dışında mühendislik alanında da yükselmeyi sağlayacak kariyer planlaması olmalı” dedi. ebsohaber 35 şubat 2009 YOLHARİTASI Kriz sonrası iş dünyasını neler bekliyor? Gündemimiz kriz! Her ne kadar krizin getirdiği yapısal dönüşümler sonucu bazı sektörler hayata bir anlamda yeniden başlayacak olsa da, iş dünyasının bir çok unsurunun temelinde konvansiyonel ekonominin yatıyor olması sonucu, kriz öncesi yarıda kalan bir çok trend ve gelişim, kriz sonrası kaldığı yerden devam edecek gibi görünüyor. Belki taraflar değişecek ancak dünya ekonomisi kriz öncesinde kaldığı yerden devam edecek. Bu nedenle işletmelerin krizle boğuşurken, kriz sonrasını da hesap edebilmesi gerekiyor. Kriz öncesi gündemimiz nelerdi, hangi sektörde, hangi bölgede, hangi ekonomide neler oluyordu, yakın gelecekte beklenenler nelerdi? Yeni yatırımlarda, yeni alınacak kararlarda nelere dikkat etmeliyiz? Çok sayıda ekonomik kaynaktan derlediğimiz bilgileri aşağıda sizlerle paylaşıyoruz. Memet Özkan bilgi@danismend.com Küresel ısınmanın yarattığı tehdit, doğaya zarar vermeme yönünde tüketici bilincinin hatta alışkanlıklarını değişmesine, araştırmanın gelişmesine neden oluyor.. Gıda, hayvancılık ve tarım sektörü Nüfus artışı frenlendiği ve yeni tarım alanları da kullanıma açıldığı takdirde olumlu senaryolar işlemeye başlayacak. Avrupa Birliği tarıma desteği azaltıyor. Avrupa Birliği (AB), milyarlarca euro tutarındaki tarım sübvansiyonlarının azaltılması konusunda bir reforma imza attı. 2003 yılından bu yana gerçekleştirilen en önemli ilerleme olduğu belirtilen reform kapsamında çiftçilere yapılan doğrudan yardımlar, 2012 yılına dek yüzde beş daha azaltılarak, toplam yüzde 10 oranında kesilmiş olacak. Birleşmiş Milletlerin yayınlamış olduğu rapora göre bundan on yıl önce istihdam şampiyonu tarım sektörü idi. 2007 yılında ilk kez servis ektörü oldu. Tarım sektöründeki azalışın servis sektörüne kaydığı düşünülüyor. İklimler, küresel ısınma ve su Dünyada bir zamanlar gerçekleşmiş olan “Kanlı elmas” ve “kanlı petrol”den sonra “kanlı gıda” döneminin başlaması kesin gibi görülüyor. Geleceğe yönelik kötümser gıda senaryolarına göre iklim şartları giderek bozulacak, kuraklık ve sel felaketleri artacak, gıda tedariği zorlaşacak, petrol fiyatlarına bağlı olarak biyodizel üretimi de artacak. Aşırı avlanma av hayvanlarını tüketecek. Topraklara ekim için aşırı yüklenme beraberinde erozyonu getirecek ve tarıma elverişli alanlar gün geçtikçe azalacak. Bir kilo et oluşturmak için üç kilo tahıl, bir kilo pirzola oluşturmak için sekiz kilo tahıl gerekiyor. FAO’nun yayınladığı bir rapora göre 2030 yılında dünya nüfusu 9,3 milyar olacak. Bu artış daha çok gelişmemiş ülkelerden kaynaklanacak. OECD ve FAO’ya göre 2008-2017 yıllarında dana eti fiyatlarında bir önceki on yıla göre % 20, beyaz şeker % 30, buğday, arpa ve süttozu % 40-60, tereyağ % 60, bitkisel yağlar % 80 oranında artacak. Dünyada tahıl fiyatlarındaki artışı tetikleyen unsurların başında Çin ve Hindistan’daki artan refah seviyesi geliyor. Bu durum bu ülkelerde öncesinde ete olan talebi, ardından da hayvanların beslenmesi için tahıllara olan talebi artırıyor. Geleceğe yönelik iyimser gıda senaryolarına göre pazar, birkaç yıl içinde kendi içinde dengeye gelecek. Artan gıda fiyatları yüzünden çiftçiler biyodizelden vazgeçip tekrar gıda maddesi için ekim yapacak. Çünkü gıda işi daha karlı olacak. Gıda üretimi için üretilen miktar artacağı için bir müddet sonra fiyatlar düşüşe geçecek. Ayrıca yeni ekin türleri ve teknolojiler sayesinde gıda ürünleri ekstrem iklim koşullarına uyum sağlayacaklar. Daha az et tüketmeye razı olunulduğu takdirde hayvan beslemesi için kullanılan gıda alanları da insanların hizmetine girecek. Birleşmiş Milletler tarafından hazırlanan “İklim değişiklikleri ve Su” konulu rapora göre, 2025 yılında 50 ülke su sıkıntısı yaşayacak; 2050 yılında dünyada 2 milyar insan sudan yoksun kalacak; 30 yıl sonra da 3 milyar insan kullanılabilir su kaynaklarını kaybedecek. Su kaybının durdurulması için yılda 50 milyar dolarlık bir kaynak gerekiyor. TUSIAD tarafından hazırlanan “Türkiye’de su yönetimi” başlıklı rapora göre ülkemiz 2030 yılında su fakiri olacak. Yılda kişi başına 1000 metre küpün altında su kullanan ülkeler su fakiri olarak adlandırılıyorlar. Küresel ısınmanın Güney Avrupa’da tarımsal üretimi zorlarken, Kuzey Avrupa’da rekolte artışlarına yol açacağı düşünülüyor. Bu varsayım, bu ülkelere yapılacak tarımsal ihracatı yeniden şekillendirebilir. Küresel ısınmanın yarattığı tehdit, doğaya zarar vermeme yönünde tüketici bilincinin gelişmesine, alışkanlıklarını değiştirmesine ve dolayısı ile ar-ge çalışmalarının da yönünü değiştirmesine yol açıyor. Kuraklıkla beraber su tasarrufunu yakından ilgilendiren bulaşık makineleri sektöründe canlanma bekleniyor. Küresel ısınma balıkçılık sektörünü vuruyor. Sıcak su türleri artıyor, soğuk su türleri sabit kalıyor. El Nino gibi olağanüstü hava olaylarının sayısı artıyor. Okyanuslardaki tuzluluk oranı artıyor. Küresel ısınma sonucu kenenin yanısıra sıtma gibi hastalıkların da artması bekleniyor. Küresel ısınmanın bir etkisi olarak mayo sektörü olumlu etkileniyor. Isınan havalar tatil sezonunu uzatıyor, mayo ve bikini satışları da artıyor. Yatırımcıların yüksek teknolojili su sanayisine odaklanmaları öneriliyor. Su sanayisinde GE lider konumda. İnternet ve bilişim sektörü İnternet bankacılığı kullanımının 2013’te bugüne oranlar 2,5 ebsohaber 36 şubat 2009 YOLHARİTASI kat artması bekleniyor (şimdiki sayı 4,5 artan bir düzeyde kendi elektriklerini üremilyon). Türkiye’de Internetin yaygınterek, elektrik üreticisi şirketlere bağımlıTarım ve gıda, su, bilişim, deniz laşması ve e-imzanın gelmesi ile birlikte lıklarını azaltma arayışında. ticareti, enerji ve insan kaynakları lojistik kargo şirketleri evrak taşımacıAB raporlarına göre dünya genelinde alanında oluşan yeni trendleri glolığında kayba uyruyorlar. Sadece sıcak güneş enerjisi ekipmanı sanayi gelirlerinin bal krizden karlı çıkmak isteyen imza gerektirenleri taşıyorlar. 2010’a kadar 3 kat artış yaşaması bekleşirketler iyi değerlendirmeli. Visa Europe’un İngiltere’deki Peraniyor. kende Araştırma Merkezi’ne hazırlattığı Dünyada enerjiyi en verimli kullarapora göre: 2012-2015 arasında satışların 1/5’i internet üzenan ülkeler Japonya, Almanya ve Danimarka. Türkiye enerjiyi rinden gerçekleştirilecek. Bazı ürünlerde (teknolojik ürünler) % OECD ülkelerine göre 2 kat, Japonya’ya göre 4 kat daha verim40’a varan oranlar, ev eşyaları, mobilyalar, halılar gibi ürünlerde siz tüketerek, kriz senaryolarına her gün biraz daha yaklaşıyor. en düşük oran olan % 10’larda kalacak. Perakende mağazaların Enerji verimliliği ile binalarda % 20, ulaşımda % 15 tasarruf sayısı azalacak, mağazacılık teknolojik hale (elektronik kiosklar, sağlanarak, yılda 6 milyar dolarlık petrol ve doğalgaz ithalatı interaktif bilgisayarlar, otomatik tarama-ödeme) gelecek. engellenebilir. Alınacak önlemler olarak yalıtımlı binalar, son Bilişimde yeni fırsatlar genel yazılım sektöründe değil, spesiteknoloji ampuller ve gereksiz trafik yoğunluğunun azaltılması, fik konulu ve endüstriyel yazılı sektöründe görünüyor. kayıp kaçakların azaltılması öneriliyor. Geleceğin ürünlerinden sayılan ve Brezilya’da 22 milyar litre üretilen etanolun Türkiye’de 2008 yılında ancak 77 milyon litre Deniz ticareti üretebilmesi bekleniyor. 3 sene önce Türkiye ile hemen hemen 2013 yılına kadar yasal düzenlemelerden kaynaklanan eski aynı kulvarda olan Brezilya, tarımsal alanlarını dünya ekonogemilerin yenilenme ihtiyacı, Çin ve Hindistan gibi büyük nümisinin trendleri doğrultusunda geliştirerek önemli bir sıçrama fuslu ülkelerde artması beklenen tüketim, yeni pazarların ortaya yarattı. OECD öngörülerine göre 2017 yılına kadar ABD’de çıkmasının deniz ticaretini artırmaya devam etmesi bekleniyor. üretilen mısırın % 40’ı enerji ihtiyacı için kullanılacak. Gemi inşa sektöründe konteynır gemileri, kuru yük gemileri, kargo gemileri, çok maksatlı gemiler, teknolojisi yüksek gemiler gelecek vaad ediyor. İnsan kaynakları Çin’den ABD’ye bir konteyner taşımanın maliyeti 10 yılda 3 Telekomünikasyon, bilgi teknolojileri ve finans sektöründe bin dolardan 8 bin dolara yükseldi. Yük aynı, yol aynı ancak taCEO sirkülasyonları görülebilir. İşverenlerin önümüzdeki bir yıl şıma maliyeti 2,7 kat artıyor dolayısı ile küresel şirketler dışarıda içinde alım yapacakları bölümlerde ilk sırada bayi takip ve gelişüretmekten vazgeçebilirler. tirme (% 10), ikinci sırada araştırma ve geliştirme (%9), üçüncü sırada bakım-servis-onarım (%8) görünüyor. Geleceğin mesleklerine yönelik yüksek öğretim tercihleri Enerji sektörü değişiyor: işletme gözden düşerken, e-ticaret ve lojistik gündeme PwC’nin raporuna göre metal, kimya ve kağıt sektöründe fageliyor. aliyet gösteren büyük sanayi elektriği tüketicisi şirketler, giderek ebsohaber 37 şubat 2009 HABER Alaton hizmetçi lider Alarko Holding Yönetim Kurulu Üyesi toplantılara aldı. Gerçekten bana hocalık Leyla Alaton, iş dünyasında kendisini yaptı, işlerin nasıl yürüdüğünü, başarının Alarko Holding Yönetim Kuru“hizmetçi lider” olarak ilan ettiğini beliryollarını öğrendim.” lu Üyesi Leyla Alaton, ailelere tirken, “Kimi kiminle biraraya getirirsem çocuklarına baskı yapmamalarını, iş yaparımın peşindeyim” dedi. En büyük girişimcilik çocuk kendi ayakları üzerinde durmayı Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği Daha sonra tek başına halkla ilişkiöğretmelerini önerdi. bünyesinde oluşturulan İzmir İl Kadın ler alanında bir şirket kurup tecrübe ve Girişimciler Kurulu’nun düzenlediği birikimlerini değerlendirdiğini hatırlatan sohbet toplantısına katılan Alaton, hayatı ve yaptığı girişimlerle Leyla Alaton, Alarko Alsim Evleri’nin satışındaki başarısını örnek ilgili bilgiler vererek, katılımcıların sorularını yanıtladı. ABD’de gösterdi. Alaton, daha sonra çalışmaya ara verip 37 yaşında da okuduğu yıllarda 24 yaşındayken o dönemlerde İstanbul evlendiğini anlatırken, “İki çocuk doğurdum. 4 yıl aradan sonra Bayrampaşa’da bir atölyeden ibaret olan Gön Deri’nin kemerleAlarko’ya geri döndüm. Çünkü önceliklerim değişti. Kendimi rini satarak iş hayatına atıldığını söyleyen Leyla Alaton, “Alarko hizmetçi lider ilan ediyorum. Kiminle kimi biraraya getirirsem ya da Alaton ismini kullanmadım. Numuneleri valizle taşıdım. iş yaparımın peşindeyim. Ancak en büyük girişimcilik çocuk İlk yıl komisyonculuk yaptım. İkinci yıl 2 milyon dolarlık kemer büyütmek. Daha büyük zorlukla karşılaşmadım. Koca ve çocuk sattım. Şimdi Amerika’da ne zaman elinde valizi olan birini en zoruymuş” diye konuştu. görsem gülümserim” dedi. ABD’de eğitimini tamamladıktan sonra Türkiye’ye döndüArmut piş ağzıma düş ğünü ilk olarak öldürülen işadamı Üzeyir Garih’in asistanlığıGünümüz gençliğini de değerlendiren Alaton, şunları söynı yaptığını hatırlatan Leyla Alaton, sözlerini şöyle sürdürdü: ledi: “Gençlerde görüyorum; armut piş, ağzıma düş. Bugünün “Belki kemer işini bırakmasaydım kemer kraliçesi olabilirdim. gençleri içler acısı. Yazın 3 ay tatil yapacak, bütün kış çok yoAma ailemden destek görmedim. ‘Kızımız harçlığını çıkarıyor’ rulmuş. Bizim jenerasyon para güvenip değil, çalışmaya güvenip denildi. Ailem tarafından bana açık açık kendi işimizde çalış kazanmış.” diye söylenmedi. Ama şartlar beni o yola itti ve aile şirketinde Leyla Alaton, ayrıca kadınlara çocuklarını kendi kararlarını çalışmak için Türkiye’ye geri döndüm. Üzeyir bey beni bütün vermeleri konusunda özgür bırakmalarını isteyerek, “Gel bizim ebsohaber 38 şubat 2009 HABER şirkette çalış diye söylemeyin” dedi. Alarko Grubu’nun kriz öncesindeki bolluk döneminde de tutucu bir şirket olarak hızlı bir şekilde büyümediğini hatırlatan Leyla Alaton, “Dünya ekonomisinde kriz öncesi dönemde yaşanan gelişmelerin normal olmadığını değerlendirdik. Grup olarak ‘çılgın zenginleşmeleri pek hayra alamet görmedik’. Bilimsel verilere dayanmasa da küresel boyutta bir krizin gerçekleşeceğini tahmin ediyorduk. Geçen dönem içinde pek çok şirket hızla büyüdü, ancak kayıp gitti. Biz kayan yıldız olmadık, olmayacağız. Kriz konusunda somut bir tedbirimiz olmadı, ancak kriz öncesinden taahhüt projelerine başlamadık. Alarko Grubu krizi bahane edip çalışanları işten çıkarma gibi bir eylem içine girmedi. Yıllardır birlikte çalıştığımız insanlara etik olmayan bir davranışta bulunmayacağız. Sayfa sayfa reklam vererek saygınlık kazanılmaz. Önce çalışanının saygınlığını kazanmanız gerekli. Ancak kriz döneminde ödemelerde kötü mazeretler zinciri yaşanıyor. İstanbul’da geç kalan nasıl ‘trafik sıkışıktı’ mazeretini uyduruyorsa, ödemeler zincirinde de kriz nedeniyle aynı mazeretler zinciri oluşuyor” diye konuştu. Eşe dosta güvenip iş kurmayın Katılımcıların yeni bir yatırıma girilmesi durumunda hangi sektöre yönelmek gerektiği sorusunu cevaplayan Alaton, “Bu dönemde üretim sektörüne değil de, sermaye gerektirmeyen bir işe veya hizmetler sektöründe bir yatırımın tercih edilebileceğini söyledi. Leyla Alaton, “Uzmanlaşma ile birlikte hizmetler sektöründe mesela 5 yıl önce olmayan alanlarda rekabetin yaşandığını görüyoruz. Uzmanlaşma ile kendinize yeni pazarlar açabilirsiniz. Bununla beraber yeni girişim yapmayı hedefleyenler tanıdıklarına güvenmemesi gerekiyor. En azından eşin dostun işini yaparım diyorsanız, yarı yolda kalırsınız. Anneniz bile ekmeği sizden değil, yıllardır alıştığı fırından alır” dedi. Kadın girişimci olarak üniversite yıllarından itibaren kadın istihdamını arttıracak ya da kadın girişimcileri destekleyecek işleri ilk etapta tercih ettiğine işaret eden Alaton, kadın girişimcilerin yukarı çıkması için de kadınsal kıskançlıkları bırakarak kadınlar ile çalışmaları önerisinde bulundu. Toprak ve Kadın Başlangıcın ve sonun ismi, mevsimlerle birlikte değişen, mevsimlerle birlikte yeşeren, aldıkça veren, verdikçe bereketlenen; toprak.. Doğuran ve büyüten, içine kapandıkça daha renkli açılan, küstükçe barışan, her bahar sesindeki hüzünlü nağmeyi gökyüzüne savuran; kadın.. Hayatın devamlılığının iki değişmez ögesi, toprak ve kadın.. Gördüğü tüm eziyete, şiddete rağmen, doğurmaktan vazgeçmeyen, şefkatini yitirmeyen, yumuşaklık ve güzellikle elini değdirdiği her yerin yeniden ışıldamasını sağlayan kadın cinsi belki de en çok toprakla benzeşiyor. Savurganlıklarla, umursamazlıklarla gördüğü zarara rağmen insansoyuna sırt çevirmeyen toprakla.. Toprağa yazılıyor şiirler, kadına yazılıyor şarkılar. Toprak da kadın da büyük bir aşkla, muhtaçlıkla seviliyor, toprağa da kadına da zarar vermekten geri durulmasa da.. İnsanoğlu ikisine de nasıl muhtaç, topraksız ve kadınsız sürdüremiyor yaşamını oysa.. Nasıl umursamaz ve nasıl şiddete meyilliyiz.. Nasıl tehlikeli ve nasıl yavaş yavaş örüyoruz ağları ikisinin de İHSAN ÖZDURAN üzerine... İnsanoğlu kadını ve Bayanlar Birliği toprağı örselemekten korkkurucu üyesi mazken, kadından ve topraktan gelen bereketi göz ardı ederken, nasıl da tehlikeliyiz ve tehlikedeyiz aslında.. Dünyaya yeni bir yüz oluşturulacaksa, yeni nesillere daha yaşanılır bir dünya bırakılacaksa, bizden sonrakilerin gülüşü bizden daha aydınlık olsun diye çabalanacaksa, ilk yapılması gereken, kadına da toprağa da saygı göstermesini öğrenmek ve öğretmek olacak. Toprağı ve kadını umursayarak, göz ardı etmeden, örselemeden ve incitmeden yaşamayı öğretmek olacak yetişen nesillere yaşanılır bir dünyanın hayat dersi. Karşılıksız ve sınırsız bir şefkat ve sevgi ile dolu hayatın belkemiği kadınlar, yaşamın atardamarı toprak, ikisi de gösterilecek özen ve sevgi ile daha ışıltılı bir dünya bırakacak, doğacak çocuklarımızın avuçlarına... Ve işte o zaman diyebileceğiz ki bundan böyle ağlama; gül dünya.. Geçtiğimiz günlerde gerçekleşen Oda seçimlerinin Türk sanayii ve ticaret hayatına hayırlı olmasını dilerken; EBSO Vakfı Bayanlar Birliği & Kültür, Sanat Kulübü üyesi tüm dostlarımızın Dünya Kadınlar Günü kutlu olsun diyorum. ebsohaber 39 şubat 2009 SEKTÖRLERİMİZ Sözleşmeli tarım pazar garantisi sağlıyor Tarım Bakanlığı Bitkisel Üretim Daire Başkanı Ümit Bayram Kutlu, sözleşmeli tarımın pazar garantisi sağladığını kaydetti. Ege Bölgesi Sanayi Odası, tarıma dayalı gıda sanayinin geleceği için sorunların kaynağına indi. EBSO Avrupa Birliği Tarım ve Tarıma Dayalı Sanayi Komitesi, Türkiye’de tarım sigortaları ve sözleşmeli tarımın önemini bakanlıklar ve sektörü çatısı altında toplayan kurumların temsilcileriyle tartıştı. Tarım Bakanlığı Bitkisel Üretim Daire Başkanı Kutlu, sözleşmeli tarımın ürün sürekliliğinin sağlanmasında da önemli olduğunu vurgulayan Kutlu, “Sözleşmeli üretim modeli üreticiye pazar garantisi sağlayarak ürün arzında süreklilik sağlıyor. Ayrıca sanayicinin kaliteli hammadde ihtiyacının kesintisiz temin edilebilmesi ve tüketicinin sürekli ve uygun fiyatlarla çeşitli ürünleri tüketebilmesi açısından önem taşıyor” dedi. 26 Nisan 2008 tarihinde Sözleşmeli Üretim İle İlgili Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmelik çıktığını hatırlatan Kutlu, “Yönetmeliğin amacı üretimin belirli usul ve esaslar çerçevesinde düzenlenerek verim ve kalitenin artırılması ve tarımda sürdürülebilirliğin sağlanmasıdır. Ayrıca bu şekilde standartlara uygun ürünler elde edilebilir” ifadesini kullandı. Tarım Sigortaları Vakfı Yönetim Kurulu Üyesi ve Genel Müdürü Tanfer Dinler de, 22 yıl önce “Devlet millet elele vererek çiftçinin can ve mallarını güvence altına alacak sistemleri kuracağız” sloganı ile Tarım Sigortaları Geliştirme Planı’nın hazırlanıp uygulamaya konulduğunu hatırlattı. Özellikle çiftçinin mallarını güvence altına almak için henüz AB’de bile olmayan organizasyon ve otomasyon sistemlerini kapsayan Tarım Sigortaları Türkiye Modeli’ni oluşturduklarını belirten Dinler, “tarımda devrim” olarak nitelendirilen Tarım Sigortaları Kanunu’nun 2005 yılında yürürlüğe girmesinden sonra vakıf olarak aynı inançla çiftçilerin can güvenliğini sağlayacak sistemleri kurmak için yola çıktıklarını anlattı. Tanfer Dinler, çiftçi sigortalarındaki çalışmalara ilişkin şu bilgileri verdi: “Çözüm ortaklarımızın bilgi birikimleriyle çiftçinin alabileceği kadar ucuz fakat çok kapsamlı ve yüksek teminatlı bir kaza poliçesi geliştirdik. Bu poliçeden daha ucuz bir çiftçi kaza sigortası hiçbir ülkede yok. İsteğe bağlı olmasına rağmen daha 1 yılı doldurmadan 120 bin çiftçi kaza risklerine karşı güvence altına alındı. Hedefimiz 5 yılda 1 milyon ebsohaber 40 şubat 2009 SEKTÖRLERİMİZ çiftçiyi kaza risklerine karşı güvence altına alacak sistemleri kurmaktır. Bu poliçenin yanı sıra çiftçi emeklilik sigortası ile de sosyal güvencesini elde edecek. Çiftçi sigortası poliçesini göstererek bankalardan her türlü krediyi kullanabilecek olan çiftçi, ürünlerini gelir garantisi ile sigortalattıracak, ürün borsalarında ve future piyasalarında aktif rol oynayacak.” Kayıtlı ekonomiye geçişin yolu Küresel ekonomik krizin olumsuz etkilerinin işsizlik ortamında tarım ve buna bağlı sanayinin önemini biraz daha artırdığına dikkat çeken EBSO AB Tarım ve Tarıma Dayalı Sanayi Komitesi Başkanı Kürşad Yuvgun ise, yakın zamana kadar tarım sektörünün hak ettiği ilgiyi göremediğini belirtti. Yuvgun, “Düne kadar olabildiğince teknolojik, az sayıda istihdam gerektiren ara malları ithalatına dayalı sektörler baş tacı yapılıyordu. Buna karşın neredeyse yüzde 100 katma değer yaratan istihdama katkısı en yüksek sektör sıralamasın- da üst sırada yer alan tarım ve tarıma dayalı sanayi beklenen ilgiyi görmüyordu. Ülkemizde bu yüzden tarım sektörünün önemi çok fazladır” dedi. Tarıma dayalı sanayi içersinde yer alan özellikle gıda sanayi çoğu zaman alivre iş bağlantıları yapmak zorunda kaldığı bilgisini veren Yuvgun, başka biçimde kapasite kullanım oranlarının yükseltilmesi ve rantabl çalışmanın temin edilmesinin mümkün olmadığını kaydetti. Yuvgun, “Böyle bir durumda alivre satın alma anlaşması yapan tacir firmalar henüz teslim almadıkları ürünlerle ilgili alivre satış anlaşmaları yapabilmektedir. Dahası onlardan satın alanlarda aynı şekilde alivre satışlara devam edebilmektedir. Alivre satış anlaşmasını yapan gıda sanayicimiz ise bir çok riskin altına imza atmış durumdadır. Zira sözleşme ile yüklendiği edimlerini yerine getirmemesi veya herhangi bir sebeple getirememesi durumunda yüksek montanlı tazminatlar ödemeye mahkum olacağı gibi, yerine getiremediği edimi- ebsohaber 41 şubat 2009 SEKTÖRLERİMİZ nin telafisi için alıcının fiyat ve ödeme ön üreteci hem de tüketiciyi ilgilendiren bu koşulu dahi olmadan yapacağı tedarikleri olumsuz gelişmeleri hayati bir gerçeklik Sözleşmeli tarım üretici ve ürüntemin ve tazmin etme mecburiyeti ile olarak gündeme gelmesi gerekmektelere pazar garantisi sağlarken, karşı karşıyadır” diye konuştu. dir. Bu alanda yaşanan sıkıntıların diğer tarım sigortası da kayıtdışı ekonoBu riskleri sözleşmeli tarımla aşılacakurumlar ile yaşanana işbirliklerinde günmi ile mücadelede başarıyı artırağını vurgulayan Yuvgun, sözlerini şöyle deme getirilmesinde EBSO bünyesinde cak unsurlardan biri olacak. sürdürdü: “Bazı risklerin yok edilmesi kurulan AB tarım ve tarıma dayalı sanayi ya mümkün değildir ya da taşınmaları komitemiz ile gıda sorunları komitemiz ekonomik değildir. İşte bu durumlarda çözüme ilişkin müracaat çalışmalarına devam etmektedir” diye konuştu. edilecek tek enstrüman sigortadır. Ülkemizde kayıt dışı ekonominin gayri safi milli hasılaya oranını yüzde 61 düzeyinde olduSonuç Raporu ğu düşünüldüğünde bilinmelidir ki sigortadan yararlanacak olan Sözleşmeli üretimin beraberinde getirdiği mali sorunların sadece kayıtlı ekonomidir. Tarım sigortasındaki olası olumlu çözüme kavuşturulmasının gerekliliği, aksi taktirde 5488 sayılı gelişmeler kayıt dışı ekonomi ile mücadelede caydırıcı olabiletarım kanunu ve kanunun 13. maddesine dayanılarak hazırlanan cek kayıtlı ekonomiye geçişi özendirecektir.” yönetmeliğin amaca hizmet etmekten, özendirici olmaktan uzak kalacağı anlaşılmıştır. Buğday ve arpa rekoltesi düşebilir Sözleşmeli üretim ile ilgili yönetmelikte kapsam dışı bıraEge Bölgesi Sanayi Odası Yönetim kurulu Başkan Yardımcısı kılmış olan fason üretim sözleşmesi konusunun da kapsama Nedim Kalpaklıoğlu ise konuşmasında nüfusun hızla arttığına alınabilmesinin gerekliliği, dikkat çekerek, “Birleşmiş Milletler yetkileri dünya nüfusu 6,6 Ülkemizde Tarım sigortaları konusunda kat edilen mesafe milyardan 2050 yılında 9,2 milyara ulaşacağı bilgisini veriyor. ve Dünyada tarım sigortaları uygulamaları hakkında gelişmişlik Ayrıca 2025 yılında açlık tehlikesiyle karşı karşıya kalınacak seviyesi ortaya konularak kıyaslanmış ve Ülkemizde de en kısa insan sayısının da 1,2 milyara yaklaşacağına dikkat çekiliyor. zamanda zorunlu All-Risk tarım sigortaları uygulamasının temini Bugün en çok açlık çeken yerler Afrika kıtası ve Uzakdoğu ülke- konusunda EBSO önderliğinde çalışmalara devam edilmesi leri” dedi. hususunda konsensüs temin edilmiştir. 2025 yılına gelindiğinde 4 milyar insanın yeterli içme suyuna Sözleşmeli üretimin getirdiği mali sorumlulukların başlıcaları ulaşamayacağının tahmin edildiğinin altını çizen Kalpaklıoğlu, ve ilgili konularda ortaya çıkan çözüm önerileri şunlardır: “Bu yüzyılda başlayan su kıtlığı ve gıda fiyatlarının yükselmesi Maliye Bakanlığı Gelir İdaresi Başkanlığı’ndan Hasan Halil çeşitli sorunları ortaya çıkarmaktadır. Küresel çapta yaşanan bu Gönül tarafından Sözleşmelerin Damga vergisine tabi olduğu gelişmeler Türkiye’de de tarımı ve buna dayalı sektörü olumsuz İfade edilmiştir. Toplantı sırasında EBSO mali müşavirlerinden yönde etkileyebilir. 2008 yılı sonuna kadar kuraklığa bağlı olaTayfun Şenol’un katkıları ve salonda izleyiciler tarafından gelen rak Türkiye’nin buğday rekoltesinde yüzde 22, arpa rekoltesinde bilgilendirmeler ile damga vergisi kanununda, ekici ile alıcı araise yüzde 31 oranında bir azalma bekleniyor. Ülkemizde hem sında düzenlenen tütün alım satımı mukavelenameleri ile bunla- ebsohaber 42 şubat 2009 KÜRŞAD YUVGUN ra ilişkin rehin senetleri konusunda getirilen istisna hatırlatılmış, yani tütün alım satım sözleşmelerinden damga vergisi alınmadığı vurgulanmış, buradaki istisna kapsamının genişletilerek, yönetmelik hükümlerine göre düzenlenecek tarımsal üretim sözleşmelerini de kapsayacak şekilde düzenlenmesinin isabetli olacağı tespit edilmiştir. Hasan Halil Gönül tarafından sözleşmeye istinaden yapılan avans ödemelerinde GVK 94. madde hükmüne göre stopaj yapma zorunluluğu bulunduğu ifade edilmiştir. Bu hususa ilişkin ise izleyiciler tarafından bu hususun tarım sektöründe kanayan bir yara olduğu, verilen avansların her zaman mala dönüşemeyebileceği, bazı durumlarda çiftçinin borçlu kalabileceği özellikle ifade edilerek; 94. maddede yapılacak bir düzenleme ile stopaj yükümlülüğünün ödeme esasından çıkartılarak mal alımı sırasında yapılmasının temin edilmesinin gerekliliği ifade edilerek, “zira müstahsil makbuzu da bu aşamada düzenlenmektedir” denilmiştir. Mevcut düzenleme ile avans ödemelerinde stopaj yaparsak, ardından da mal alımı gerçekleşmezse, yapılan stopaj ne olacak diye de konunun vehametini ayrıca ifade etmişlerdir. Hasan Halil Gönül tarafından sözleşme kapsamında çiftçiye gübre, fide, tohum, ilaç gibi mallar verildiğinde, bunların çiftçiye ayni olarak yapılan avans ödemesi kabul edildiğini İfade edilmiştir. Bu hususa ilişkin de izleyiciler tarafından, ortada mal yokken nasıl stopaj yapılabileceği ve bunu borsadan nasıl geçirebilecekleri, borsadan geçiremeyince de iki kat fazla stopaj ödeme durumunda kalınacağı ifade edilerek stopaj yaparken ayni veya nakdi ödeme olayını bakanlığın çok ciddi bir şekilde tekrar irdelemesi gerektiği belirtilmiştir. Bu konuda maliye bakanlığının ısrarcı davranmasının sistemi tıkayacağı, tarımsal ürün üreticilerini ve sanayici firmaları mağdur edeceği. Konunun bir an önce kanun değişikliği suretiyle çözüme kavuşturulması gerektiği ifade edilerek, önceden stopaj yapılmış ise, ürün teslimleri sırasında düzenlenecek zirai müstahsil makbuzlarında stopaj konusunda ne yapılması gerekecek diye de ayrıca belirsizlikler ve zorluklar dile getirilmiştir. Hasan Halil Gönül tarafından sözleşme kapsamında damga NEDİM KALPAKLIOĞLU SEKTÖRLERİMİZ vergisi matrahının tespiti hususunda yaptırılmışsa tarım sigortası bedelinin esas olabileceği ifade edilmiştir. İzleyiciler ise bu hususta bazı sorunlar ortaya çıkacağını söyleyerek “ Hiçbir sigorta poliçesi hasarın tamamını tazmin etmemektedir. Tazmin edilmeyecek bölümden de damga vergisi alınması ise adil değildir. Toplantımızda anlaşıldığı gibi bir çok tarımsal risk ülkemizde sigortalanamamaktadır. Ancak All-Risk tarım sigortası konusunda getirilecek mecburi uygulamanın ve bu uygulamaya ilişkin hasar ödeme oranının belirlenmesi durumunda bu matrah üzerinden damga vergisi alınması adil olacaktır” demişlerdir. Ülkemizde uygulanan Tarım Sigortalarında, öncelikle sigortalanabilir risklerin sınırlılığının gelişmiş ülkelerde uygulanan Zorunlu, All-Risk Tarım sigortası uygulamaları seviyesine getirilmesinin gerekliliği ve aciliyeti, ve bu hususta ısrarlı bir biçimde çalışma yürütülmesinin Ülkemize hizmet bağlamında önemi vurgulanmış, EBSO’nun konuya bakışı ve eğilimi taktirle karşılanmıştır. Kayıt dışı ekonomiyle mücadele bağlamında da, sigortadan yalnızca kayıtlı ekonominin istifade edebilecek oluşunun, bir başka deyişle kayıt dışı ekonominin sigortadan istifade etmesinin kesinlikle mümkün olmadığı, tarım sigortası konusunda elde edilebilecek olası gelişmelerin kayıt dışı ekonomi ile mücadelede caydırıcı olabileceği, kayıtlı ekonomiye geçişi de özendireceği vurgulanmıştır. Ayrıca tarıma dayalı sanayi içerisinde yer alan gıda sanayiinin sektörel özellikleri gereği alivre satış anlaşmaları yapmak zorunda kaldıklarında taşıdıkları risklerin büyüklüğü de dikkate alınmak suretiyle, satış sözleşmesi ile yüklendikleri edimlerini her hangi bir sebeple yerine getirememeleri durumunda karşı karşıya oldukları risklerin taşınamaz boyutta olduğu; bu hususta sözleşmeli üretim yapacak üreticilerin de kendilerine üretim sözleşmelerinin illiyet bağları ile intikal edecek sorumlulukları kesinlikle taşıyamayacakları, bu nedenle sigortalanabilir riskler açısından bütün tarafların ihtiyaçlarını karşılayan, gelişmiş ülkelerde uygulandığı gibi tarım sigortalarına ihtiyaç olduğu tespit edilmiştir. ebsohaber 43 şubat 2009 GÖRÜŞ Örtülü vergi affı: Varlık Barışı Kamuoyunda varlık barışı olarak adlandırılan 5811 sayılı “Bazı Varlıkların Milli Ekonomiye Kazandırılması Hakkında Kanun” ekonomiye kaynak kazandırmak amacıyla bazı özel düzenlemeler getirmesinin yanında tüm mükelleflere ve mükellef olmayanlara vergisel avantajlar da sunmaktadır. Özetle belirtmek gerekirse kanun, ekonomiye taze finansal kaynak aktarılması şartıyla mükellef ve mükellef olmayanlara 2008 öncesi dönemler için vergisel af vaat etmektedir. Detaylarını izleyen bölümlerde açıklayacağımız varlık barışı kanununun hükümlerinden yararlanmak için ise 02 Mart 2008 son başvuru tarihidir. Ancak Türkiye’de bulunan ve yasadan yararlanmak isteyen varlıkların beyan tarihinden itibaren altı ay içinde sermayeye ilave edilmesi gerekmektedir. Yukarıda genel hatları ile yer verilen yasanın hükümlerinden yararlanmak için; 1- Bankalara bir dilekçe ile veya Gelir ya da Kurumlar Vergisi yönünden bağlı olunan vergi dairesine kağıt ortamında veya elektronik ortamda bir beyanname ile bildirim İ. Halil Bağdınlı yapılması gerekmektedir. Bu iki seçenekten hbagdinli@kpmg.com birinin yapılması yeterli olacaktır. Ancak beyanlarını elektronik ortamda veren mükellefler vergi dairesine olan bildirimlerini Türkiye’de bulunan ancak 1 Ekim 2008 tarihi itibariyle işletmenin öz de elektronik ortamda yapacaklardır. 2- Bildirimde bulunanın Türkiye’de ikakaynakları arasında yeralmayan metgahı yoksa, Ankara Vergi Dairesi Başvarlıkların da rayiç bedelle vergi kanlığı Başkent Vergi Dairesi Müdürlüğü, Varlık Barışı Yasası’nın esasları dairelerine bildirilmesi gerekiyor. İstanbul Vergi Dairesi Başkanlığı Beyoğlu Yasa ister yurt içi ister yurt dışı kayVergi Dairesi Müdürlüğü ve İzmir Vergi naklı olsun para, altın, döviz, menkul Dairesi Başkanlığı Konak Vergi Dairesi kıymet ve diğer sermaye piyasası araçları Müdürlüğü’ne beyanda bulunulmaları gerekmektedir. ile taşınmazların Türkiye’de kayıt altına alınması şartıyla ver3- Şirketlerin; kanuni temsilcileri, ortakları veya şirket ya gisel avantajlardan yararlanmayı mümkün kılmaktadır. Ancak da şirketin ortakları adına Kanun kapsamına giren varlıkları kaynakların yurt içi veya yurt dışından olmasına göre bazı farklı 1/10/2008 tarihinden önce yetkili kuruluşlarca düzenlenen bir hususlara da dikkat edilmesi gerekmektedir. vekalet ya da temsil sözleşmesine istinaden değerlendirmeye 1 Ekim 2008 itibarıyla sahip olunan ve yurt dışında bulunan; yetkili olanların, yasadan yararlanmak istemeleri halinde, varlıkpara, altın, döviz, menkul kıymet ve diğer sermaye piyasası ları şirket adına beyan ederek yurda getirmeleri gerekmektedir. araçları ile taşınmazların Varlık Barışı yasasının hükümlerinden yararlanması için öncelikle, 02 Mart 2009’a kadar rayiç bedelleri ile banka veya aracı kuruma bildirilmeleri ya da vergi daireNasıl bir vergi affı? lerine beyan edilmeleri gerekmektedir. Bu konuda taşınmazlar Önceki bölümde açıklandığı üzere başvuru yapanlar için dışındaki menkul kıymetlere 01.10.2008 itibariyle yurt dışında yasa ile getirilen sonuçlar bir başka ifade ile yasa ile getirilen sahip olunduğunun ispatlanması gerekmektedir. Ancak bu örtülü vergi affının esasları ise aşağıda yer aldığı gibi olmaktadır; konuda ispat edici belgeler beyan esnasında ibraz edilmeyecek, 1- Yurt dışından getirilen varlıkların değeri üzerinden % 2, ileride istenilmesi halinde ibraz edileceklerdir. Sadece taşınmaz- yurt içinde bulunup sermayeye ilave edilecek varlıkların değeri ların 01.10.2008 tarihi itibariyle yurt dışında sahip olunduğuna üzerinden % 5 oranında vergi ödenecektir. dair ispat edici vesikalar beyan ile birlikte ibraz edilecektir. 2- Bu vergiler için ödeme zamanı, tarhiyatın yapıldığı ayı izBu şekilde yurt dışından getirilen fonların sermayeye eklenme leyen ayın sonudur. Örneğin beyan üzerine vergi dairesi vergiyi, zorunluluğu bulunmamakta, sadece pasifte özel fon hesabında 08.02.2008 tarihinde hesaplar ise, ödemenin Mart 2009 ayının tutulmaları gerekmektedir. Bu şekilde getirilen fonlar sermayeye sonuna kadar yapılması gerekecektir. ilave dışında başka bir amaçla kullanılamayacak olup, bu fonlar 3- Bu kapsamda ödenen vergi, hiçbir suretle gider yazılamaişletmenin tasfiye edilmesi halinde de vergilendirilmeyecektir. yacak ve başka bir vergiden de mahsup edilemeyecektir. Serbest meslek kazanç defteri ile işletme hesabı esasına 4- Bu kapsamda beyan edilen varlıklar nezdinde 1.1.2008 göre defter tutan mükelleflerin de, söz konusu kıymetleri defteröncesi dönemler için vergi incelemesi yapılmayacaktır. lerinde ayrıca göstermeleri şartıyla vergilendirilmeyecektir. 5- Ancak sair nedenlerle 1/1/2008 tarihinden önceki döDaha öncede belirtildiği üzere, Türkiye’de bulunan ancak nemlere ilişkin vergi incelemesi yapılması ve bu incelemeler 1 Ekim 2008 tarihi itibarıyla işletmenin öz kaynakları arasında sonucu gelir, kurumlar ve katma değer vergisi yönünden matrah yer almayan varlıkların 02 Mart 2009’a kadar rayiç bedelle vergi farkı tespit edilmesi halinde bu Kanun kapsamında beyan edilen dairelerine beyan edilmesi durumunda da yasadan yararlanmak tutarlar inceleme sonucu bulunacak matrah farkından mahsup mümkün olacaktır. Yurt içinde bulunan kıymetlere 01.10.2008 edilecektir. itibariyle sahip olunduğunun ispatlanması gerekmemektedir. 6- Bu konuda yasalaşma aşamasında da yoğun olarak tapılan ebsohaber 44 şubat 2009 GÖRÜŞ tartışmalar sonucunda söz konusu Kanun 11- Beyan edilen varlıklarla ilgili ola hükmünden yararlananlar hakkında kamrak amortisman ayrılamayacaktır. 2008 öncesi dönemlere ait varlıkbiyo, sermaye piyasası, gümrük, kara para 12- Yasada yer almamasına rağmen lara ilişkin vergi affından yararlaveya kaçakçılıkla mücadele mevzuatları nabilmek için kaynak yurtdışından Maliye Bakanlığınca tebliğ ile ortaklara ve Türk Ceza Kanunu açısından inceleme borcu olan şirketlerde, borca isabet eden gelmişse yüzde 2, yurt içinden ve kovuşturma yapılabilecektir. Tasarıda gelmişse yüzde 5 stopaj ödenmeli. tutarın banka veya benzeri finansal kuruyer alan bu konulardaki inceleme ve koluşa yatırılması şartıyla yasadan yararlavuşturma yapmayı engelleyen fıkra kabul nılması hususu da imkan olarak tanınmışedilmemiştir. tır. Ancak bu uygulama ölü doğmuş gözükmektedir. 7- Yukarıda sıralanan şartlara uymayanlar hakkında ise vergi incelemesi yapılabilecek, bulunacak matrah farkından her hangi Sonuç bir indirim de yapılmayacaktır. 5811 sayılı yasa ile getirilen örtülü vergi affı, özetle yurt 8- Beyan edilen varlıklarla ilgili olarak amortisman ayrılamadışında 01.10.2008 itibariyle sahip olunduğu ispatlanabilen yacaktır. veya daha önce işletme kayıtlarında yer almayan ve 01.10.2008 9- 30/4/2009 tarihine kadar elde edilenler de dahil olmak itibariyle sahip olunduğunun ispatlanmasına da gerek duyulüzere yurt dışında bulunan kurumlara ilişkin iştirak hisselerinin mayan para, döviz, altın, menkul kıymet ve taşınmazların kayıt satışından doğan kazançların, iştirak kazançlarının ve ticari altına alınmaları şartıyla mükelleflerin 2008 öncesi dönemlerine kazançların, bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren vergi affı getirmektedir. Bu avantajdan yararlanmak için kaynak 31/5/2009 tarihine kadar Türkiye’ye transfer edilmesi durumunyurt dışından gelmiş ise % 2, yurt içinden gelmiş ise % 5 stopaj da gelir veya kurumlar vergisinden yönünden istisna uygulanaödenmesi gerekmektedir. caktır. Yasa özellikle 2008 öncesi dönemler için örtülü bir vergi affı 10- Yurt dışında bulunan kurumların tasfiyesinden doğan getirmekte, ancak mükelleflerin yasa hükümlerinden yararlankazançları da, 31/10/2009 tarihine kadar Türkiye’ye transfer mak için yazımızda da genel hatları ile edilmiş olmaları kaydıyla gelir ve kurumlar vergisinbelirtilen detaylara mutlak suretle dikkat etmeleri den istisna olacaktır. gerekmektedir. ebsohaber 45 şubat 2009 HABER Krizin ilacı ekonomide güven Ege Bölgesi Sanayi Odası Yönetim ama alacaklarımız ödenmiyor. İzmir’de Kurulu Başkanı Tamer Taşkın, dünya40 şirket iflas ertelemesi istedi. Şimdi EBSO Yönetim Kurulu Başkanı yı saran ekonomik krizin etkilerinin kredi faizleri yüzde 25 civarında olmasıTaşkın, Türkiye’nin ekonomik krizi Türkiye’de işsizlik ve devletin vergi gena rağmen bankalar devlete yüzde 13’le ancak zamanında uygulamaya lirlerindeki azalışla yılın ilk çeyreğinden para vermeyi tercih ediyor. ABD’de bile konulan önlemler ve piyasalara itibaren daha çok hissedileceğini söyledi. devlet insanlara para veriyor ama kimse güvenle aşabileceğini söyledi. Taşkın, “Bu krizden önlemlerin zamakorkudan harcamıyor.” nında alınması, kararların zamanında Türkiye’de yaşanan her krizin işletmeverilmesi sayesinde kurtulabiliriz” dedi. lerde az adamla çok iş yapmayı öğrettiğini, devletin de yatırım EBSO Yönetim Kurulu Başkanı Taşkın, görev süresi bitiyapmadığını söyleyen Tamer Taşkın, “Ülkeyi 2002’den beri özel minden önce son olarak Buca Esnaf ve Sanayici İşadamları sektör taşıyor. Devlet bir daha Sümerbank, Etibank açmaz” dedi. Derneği’nin (BESİAD) Vizyon Toplantısı’na konuk olup ekonomideki son gelişmelere ilişkin bir sunum yaptı. ABD’de uzun Türkiye’yi özel sektör taşıyor vadeli konut finansman kredileri (mortgage) kriziyle patlayan fiTaşkın, şu andaki en büyük sorunun güven bunalımı oldunansal krizin, reel sektörün kredi kaynaklarını da olumsuz yönde ğunu vurgularken, şu önerilerde bulundu: “Hedefimiz; çözüm etkilemesiyle global hale geldiğini hatırlatan Taşkın, Türkiye’nin bulunana kadar hayatiyetimizi kaybetmemek. Çünkü güven bu krizi son üç yıldır kendi iç politikasındaki gelişmeler nedeniy- kaybolunca her şey bitiyor. İşinizi yeniden gözden geçirin, le daha ağır olarak yaşadığına dikkat çekti. size zarar vermeye başlayan alanlardan çıkın, işinizi gerekirse Tamer Taşkın, kendi iş yaşamından da örnekler verdiği teknolojisi sizden aşağı olan yerlere taşıyın. Ailenizin geleceğini konuşmasında, Türkiye’nin 2008’in son çeyreğinde sanayide tehlikeye atmayın. Bu süreçte devlet de iç piyasayı canlandırayüzde 60’a varan oranlarda küçülme görüldüğünü belirtirken, cak, kredi imkanlarını işletmelere yönlendirip üretimi artıracak “Kapanan şirketler ve çalışanların işsiz kalmasıyla devletin 2009 kararları uygulamaya koymalı. Dünyada 12 trilyon dolarlık bir yılı başından itibaren vergi gelirleri de düşüyor. Hükümete ticaret hacmi var. Biz 120-130 milyar dolar ihracat, 200 milyar istihdam üzerindeki yükleri azaltın diyoruz ama kendi alacağındolar civarındaki ithalatımızla bu rakamın içinde çok küçük bir dan vazgeçmiyor. Kimse vergi ödeyemezse ülke ekonomisi nasıl pay alıyoruz. Dolayısıyla karamsarlığa gerek yok. Ancak fırtınalı dönecek? İki çalışanın vergisini almayacağım dese o insanbir havada olduğumuz gerçeğini unutmamalıyız. Kimsenin yanlar evlerine ekmek götürmeye devam edecekler. Ancak işten lış yapma lüksü yok. Hesabımızı bilmek ve kararlarımızı doğru çıkarınca hem devlet vergi alamıyor, hem işsiz sayısı ve onlara vermek zorundayız.” verilecek işsizlik yardımı artıyor. Yani devletin kasasından daha EBSO Yönetim Kurulu Başkanı Taşkın, BESİAD üyelerine fazla kaynak çıkıyor. Milletin çantasında para yatırım yapacak Buca’yı cazibe merkezi kılacak etkinlikler gerçekleştirmelerini, yer aradığı ortamda biz serbest bölgelerimizdeki avantajları orta- sahip oldukları zenginliklerin farkına varıp birlikte hareket etmedan kaldırdık. Şimdi yatırımcı gelsin diye uğraşıyoruz. İthalattaki lerini önerdi. vergi azaltıldı, iş işten geçtikten sonra yanlışlığın farkına varıldı. Bürokratik hatalar hep bize zarar veriyor. Birkaç ay sonra belki bu krizden çıkacağız, fakat işlerini kaybeden insanlar bir daha işlerine geri dönemeyecekler. Bu nedenle önlemlerin zamanında alınıp kararların zamanında verilmesi şart” diye konuştu. Krizin başlangıcında finansman ağırlıklı gelişmeler nedeniyle EBSO’da banka müdürleriyle toplantı yapıp ödemelerini düzenli olarak yapan şirketlerden kredilerin geri çağırmamalarını istediklerini, ancak krizin reel sektöre sıçramasıyla şekil değiştirdiğini anlatan Taşkın, sözlerini şöyle sürdürdü: “Şimdi iş yok, sipariş yok. Borcunuz olmasa, hammaddeyi, enerjiyi bedava verseler ürettiğini satacak yer yok. Özelleştirme devam etse alacak kimse yok. Petrol gideri düşüyor, cari açığımız azalıyor ama cari açığın finansmanında etkin rol oynayan yurtdışı müteahhitlik gelirleri ve turizm geliri yok. Avrupa’da şirketler çalışanlarını ücretsiz izine çıkarıyor. Bizim de otomotiv yan sanayi, makine imalat sanayi başta olmak üzere pek çok sanayi dalımızda üretim durdu. Gider kalemlerimizde azalma yok ebsohaber 46 şubat 2009 GÖRÜŞ Türkiye ekonomisinin bugünkü durumu 8 şubat, 2009 tarihinde ABD’nin Chida yüzde 50’ler civarında olmasıda kabul cago kentindeki panelde Türkiye ekonoedilemez bir durumdur. misinin bugünkü durumu analiz edilerek; Şeffaf ve kolay uygulanır bir Vergi global krizde yapılması gerekenleri, makro Reformu hem millet ve de devlet için düzeyde inceledi. Sayın Vefa Tarhan da önem taşımaktadır. Sanırım ortak bir payda bir sumum yaptı. bulunabilir. En azından,bu kriz döneminde Bu sunumu yorumluyorak, yerimizin “asgari ücretin vergi diş bırakılması” ve de darlıgı sebebiyle bilginize sunmak istidar gelirli kesime fon aktarak alım gücünün yorum. Arzu edenlere orijinal sunumu arttırılması ile iç talebin canlandırılması, İngilizce olarak gönderebilirim. suyu olmayana çamaşır makinesi hediye Semih Alkoç Zira bugünlerde bazıları IMF standby etmekten yeğdir ve daha fazla sevaptır. semihalkoc@eldor.com.tr mütabakatının şart oldugunu savunurken, Uygulanan serbest kur politikası mutlaka bazı kesimlerde ümüğümüzü sıktırmagözden geçirilmelidir. TCMB’nin böyle yız diye sanırım;yerel seçimler sonua bir misyonu yoktur. Yapısal reformlarTürkiye’nin etkin şekilde tanıtılkadar dayanacaklar. Bana göre tabiidir dan biri olan MB özerkliği sayesinde ve ması hem yabancı yatırımlar hem ki Türkiye’nin yararına olmayan bir IMF başarılı uygulamaları ile ve de tutarlı mali de turizm açısından büyük önem sözleşmesi uygun olmayacaktır. politikalar ile enfilasyonda ciddi başarılar taşıyor. Yapısal reformlar hızla Global krizle birlikte, zaten IMF’in kazanılmış ve 30 yıldan sonra enfilasyon tamamlanmalı. pozisyonu ve misyonu dünya çapında tartek haneli rakamlara gerilemiştir. Başarılı tışılır olmuştur. Ama bu krizin bir ayağını mali politikalarda büyük katkısı olan Sayın likidite sorununun oluşturduğunu düşünürsek IMF ile yapılacak Maliye Bakanımız Kemal Unakıtan’a da acil şifalar diliyoruz. bir mütabakat önem kazanmaktadır. Ancak toplam dış borcun içindeki özel sektörün borç probleminin Diğer taraftan ise Sayın Vefa Tarhan’ın bahsettiği gibi ana çözümü gelecekte cari acıktan daha önemli olacaktır. yapısal sorunlar, son beş yılda büyük makroekonomik başarıların Sonuç olarak, şu öneriler düşünülebilir: yanında, hala çözüm beklemektedir. Ayrıca başarıların yanın• İç talebin canlandırılması için dar kesimlilere, vergi indirimi da başta cari açık gibi devasa bir problemi, dünya global para ve emeklilere en az 1 maaş tutarında ek ödeme, piyasalarındaki yükselen ülkelere akan devasa fonlarla şimdiye • Asgari ücretin 1 yıl boyunca vergi dışı bırakılması, kadar finasmanında önemli bir sorun ile karşılaşmadan bugünlere • İşletmelerin, işçilk enerji gibi önemli girdilerinde geldik. nakdi yardım, Aşağıda belirtilen üç başlı direngen problemler hala çözüm • Peşin verginin en az 6 ay süreyle ertelenmesi, beklemektedir. • Yatırım ve ihracatın kesinlikle nakdi teşviki, • İşsizlik sorunu, • Döviz kazandırıcı faliyetlerde esnek kur politikası, • Köklü bir vergi reformu, • Mevcut tam dalgalı kur politikasının gözden gerilmesi, • Kayıt dışı ekonomi nin azaltılması, • Yabancı yatırımların ciddi bir şekilde teşviki Bunlardan işsizlik problemi en ön sırada yerini alırken, global • Esnek çalışma sisteminin İş kanununda esnetilmesi kriz nedeniyle çalışanlar büyük bir endişe ile sıra bize ne za• Bölgesel asgari ücret sistemine geçilmesi, man gelecek diye bekler bir durumda. Şüphesiz bu da insanların • Kredi kartlarında başıbozuklugun önlenmesi, moral-motivasyonunu etkilemektedir. Sorun, Türkiye için çok • Vadeli çek sisteminin revizyonu, daha önem kazanmaktadır. Zira her yıl genç nüfus sebebiyle iş • Yeni TTK’nın acilen Meclis’ten geçirilmesi gücü piyasasına üniversite mezunlarıda dahil yaklaşık 700 bin kişi • Şeffaf ve kolay uygulanabilir bir vergi reformu, çıkmaktadır. • Kayıt dışı ekonominin küçültülerk, ekomomiye ve vergi Ciddi bir araştırma yapılırsa yeni mezun üniversite mezunu sistemine dahil edilmesi, geçlerimizin yüzde 50’si halen asgari ücretle iş bulamamaktadır. • Egitim reformu ve iş gücü planlanması, Yanlış eğitim politikaları dün de vardı, bugün de var. Büyük bir • Yapısal reformların hızla tamamlanması, kaynak israfıdır. • Türkiye’nin tanıtımının etkin şekilde arttırılması, Hem turizm Yüce Yaradan, “Yiyin, için ama israf etmeyin” diye buyuruyor. ve hemde yabancı yatırımcılar açısından önem taşımaktadır. Ben bu arada özellikle, neden ekonomi ünüversitemizin bir • Seçim sonrası IMF ile makul ve müşterek paydada anlaşarak, ciddi araştırma yapmayıp, kamu oyunun önüne çıkmıyorlar diye “Bir akçe bin akçe” sözünün unutulmaması, eleştirmek istiyorum.sadece diploma vermek yetmiyor • Yapısal reformların geniş kapsamlı bir mutabakat ile yapılması, İşsizlik sorunu okadar derinki milyonlarca kişi umudunu kesti• Son olarak ta; her kesimin elini taşın altına koyması. ği için iş aramaktan vazgeçmiş durumda. Yaşar Üniversitesi’ndeki sunumumda söylediğim gibi; 2009 Kayıt dışı ekonomi sıfır olamaz ama, ekonomi içindeki payının tehlike ve fırsaltlar yılıdır. ebsohaber 47 şubat 2009 HABER Güçlü, saygın, üretken EBSO Ege Bölgesi Sanayi Odası’nda 2005 Mart ayından 2009 Şubat ayına kadar Yönetim Kurulu Başkanlığı görevinde bulunan Tamer Taşkın, 4 yıllık görev süresini değerlendirirken “Dünyaya Açılıyoruz” sloganı ile ülkenin ve bölgenin tanıtımını yaptıklarını ve EBSO’yu güçlü, saygın ve üretken imajı ile yarattıklarını söyledi. Taşkın, gelecek dönemde seçilen yönetimlerin bu çıtayı daha da yukarı taşıyacaklarını söyledi. EBSO’da göreve başlarken bir dönem başkanlık yapacağını açıklayan ve 2009-2013 döneminde Yönetim Kurulu Başkanlığı’na tekrar aday olmayan Tamer Taşkın, organ seçimleri öncesinde düzenlediği basın toplantısında 4 yıllık çalışmalarını anlattı. Yönetim döneminde çok hızlı dinamik, itibarlı, diyaloğa açık ve ulaşılır bir başkanlık süreci yaşandığını ifade eden Taşkın, odayı sanayicilerin gurur duyduğu bir yer haline getirdiklerini söyledi. Taşkın, “Çalışmalara çok zaman ayırdık. Boş beyanatın az olduğu, tenkitlerin yanında çözüm önerilerini de dile getirdim. İzmir ve Ankara’daki bürokratlar ile uyumlu çalıştık ve bugün itibari ile gerek bakanlıklar gerekse büyükşehir belediyesinde tek bekleyen dosyamız yok” diye konuştu. Yönetim döneminde “Dünyaya Açılıyoruz” sloganı ile yurtdışı tanıtımları ve heyet ziyaretlerine önem verdiklerini dile getiren Taşkın, “5 kıtadan 61 ülkeden ziyaretçi ağırladık. 4 kıtadan 24 ülkeye iş gezisi yapıldı. 4 yıl içinde 142 üst düzey yurtiçi ziyareti gerçekleştirildi. Yine bu süre içinde 1257 gün etkinlik yapıldı. 2 Cumhurbaşkanı, 13 bakanımız, 10 yabancı bakan, 33 büyükelçi odamızı ziyaret etti. Ödül törenlerimize Başbakanımız, Meclis Başkanımız geldi. Oda’yı yurtiçinde tanınan güçlü, saygın üretken bir imaja taşıdık. Sanayicinin gurur duyduğu bir oda haline getrdik. Bu heyet ziyaretlerinde en fazla geri dönüş Almanya, Hollanda, Avusturya, İtalya ve Türki Cumhuriyetler’den oldu. Bu ziyaretlerin gelecek dönemde de yapılması lazım. Bu bir süreçtir kesintisiz olarak yapılması lazım. Çünkü dünyanın en gelişmiş sanayi bölgeleri bile halen tanıtım ajansları vasıtasıyla dünyayı gezmekteler. Bir de bugün İzmir sadece yurtdışı ile değil yurtiçinde gelişen iller ile birlikte koşuyor ve rekabet ediyor” ifadelerini kullandı. Basın toplantısında dönem içinde yapmak isteyip de yapamadığı projelerin olup olmadığı sorusuna cevap veren Taşkın, “İzmir’i baştan sona sanayi tesislerini tarayarak bunlar ile birebir görüşmeler yaparak, tüm birimleri ile Odaya ulaşabilir kılmayı hedeflemiştik. Oda üyesi olmayanları da tespit ederek üyeliğini sağlamak istemiştik. İnşallah bizden sonrakiler bunu gerçekleştirir” dedi. Taşkın, gazetecilerin Oda’ya bağlı Aydın ve Milas şubelerinin ayrılmasının bu dönemde gerçekleşmesiyle ilgili değerlendirmesini sorması üzerine, “Şubelerin ayrılmasının bizim yönetimimizle ilgisi yok. Bu şubeler daha önce ayrılma yönünde çalışma başlatmıştı. Bu şartları sağlaması periyot olarak bizim döneme rastladı. Balıkesir, Denizli ve Manisa geçmişte nasıl ayrıldıysa bu şubeler de ayrılma yönün- ebsohaber 48 şubat 2009 de irade belirtmişlerdir. Aydın’da Bunun doğru olup olmadığı konusu mahkeme sürecindedir” diye konuştu. Taşkın, Oda’da başkanlık görevine gelecek kişilerde lisan bilme ve üniversite mezunu olma şartlarının artık minimum standart olmasını temenni ettiğini de dile getirdi. Eksikleri hep dile getirdik İçinde bulunulan dönemi değerlendirirken ekonomik gelişmelere de değinen Taşkın, “Görev sürem içinde güneşli günler yaşandı biz o süreçte yine eleştiri yaptık. Eksik gördüklerimizi dile getirdik. Bugün kriz ortamında bunların acilen yapılması gerekiyor. Yatırım indirimi teşviki örneğin kaldırıldı ancak yerine yenisi konulmadı. Bunun yanında Türkiye’nin ihracatı bu dönemde küçülmeye doğru gidiyor. Bunu göz ardı edip ‘aylık olarak yüzde 30 daraldı ama halen artıyor’ söylemlerini bırakmalıyız. Mart ayında rakamlar düşecek. Futbol maçında yenilen bir takımın 80. dakikaya kadar öndeydik diye avunmasına benziyor bu. Pazarlar daralıyor, yeni pazarlara yönelmemiz lazım” dedi. IMF ile anlaşmanın seçimlerden sonrasına kalacağı yönünde görüş bildiren Tamer Taşkın, “Seçimler, Türkiye ekonomisi için hep nihai tarihler olmuştur. Seçimler bitene kadar IMF ile anlaşma beklemiyoruz. IMF ile yapılacak anlaşma ülkenin geleceği için yeni bir yol haritası çizilmesi demektir. Bu da seçimlerden önce olmaz. 1 Nisan sabahı Türkiye IMF ile yapılacak anlaşmayla yeni bir sabaha uyanabilir” diye konuştu. 4 yılda neler gerçekleşti? HABER • 2 yabancı cumhurbaşkanı ziyaret etti • Başbakan, bakan, büyükelçi düzeyinde 90 konuk geldi • Cumhurbaşkanı, başbakan, bakan, büyükelçi, vali gibi üst düzey makamlara 142 ziyaret gerçekleştirildi • 719 ulusal temas gerçekleştirildi • Uluslar arası 505 etkinlik yapıldı • 5 kıtadan 61 ülke konuk edildi, 29 ülkeye iş seyahati yapıldı • 174 ulusal iş gezisi gerçekleştirildi • 20 uluslar arası 18 ulusal işbirliği protokolü imzalandı • Üyeler yeni pazarlara taşındı • 2 bin 110 meslek komitesi toplantısında 6 bin 126 karar alındı • 27 sektör kurulu toplantısı, 7 ortak toplantı yapıldı • İzmir’e yatırımcı çekilmesi amacıyla 10 dilde katalog hazırlandı • 47 yurtiçi, 16 yurtdışı fuara katılım gerçekleşti • EBSO 42 kurumda temsil ediliyor • Toplantı, sempozyum, panel gibi 350’den fazla organizasyon yapıldı • 53 kuruma sosyal destek sağlandı • KOBİ Okulu kapsamında 184 eğitim yapıldı • Genç Sanayiciler Birliği, 380 üyesi ile 210 faaliyete imza attı Hisarcıklıoğlu’ndan Taşkın’a teşekkür Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Yönetim Kurulu Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, Şubat ayındaki seçimlerde bir daha başkanlığa aday olmayacağını açıklayan EBSO Yönetim Kurulu Başkanı ve TOBB Yönetim Kurulu üyesi Tamer Taşkın'a bu güne kadar yaptığı çalışmalar ve yaptığı katkılardan dolayı teşekkür etti. Rifat Hisarcıklıoğlu, Taşkın'ın TOBB'da dört yıllık görevi süresince önemli başarılara imza attığını, özellikle Afrika ile olan ilişkiler konusunda TOBB'un iş yükünü üstlendiğini, yüksek bir performansla çalıştığını bildirdi. Türkiye'nin dünyadaki payını artırmak için dış ticaretini geliştirmesi gerektiğini ifade eden Hisarcıklıoğlu, "Önümüzdeki dönemde Türkiye'nin ulaşamadığı pazarlara ulaşması lazım. Alternatif pazarlardaki imkanlarımızı araştırıyor olmamız lazım. Özellikle Afrika pazarında daha etkili olmamız gerekiyor" dedi. Hisarcıklıoğlu ayrıca, çalışma süresi boyunca Taşkın'a destek olan eşine, ailesine, EBSO Meclis üyelerine ve sanayicilere teşekkür etti. EBSO Yönetim Kurulu Başkanı Taşkın da, geçen dönemde TOBB'un uluslararası anlamda çok başarılı çalışmalara imza attığını, Amerika'dan Asya'ya kadar bir çok ülkede iyi tanınan ve saygın bir oda haline geldiğini söyledi. TOBB'un Türkiye'nin kalkınmasında önemli etkinliğe sahip olduğunu belirten Taşkın, görev dönemi boyunca sıkıntılarının yetkililere ulaştırılmasında TOBB'un büyük desteğini gördüklerini söyledi. ebsohaber 49 şubat 2009 HABER Taşkın’dan veda ziyaretleri Ege Bölgesi Sanayi Odası Yönetim Vali Kıraç, “İlkeli davranışlarınızla, dostEBSO Yönetim Kurulu Başkanlığı Kurulu Başkanı Tamer Taşkın, Oda’daki luğa dayalı ilişkilerinizle örnek oldunuz. görev dönemi sona ererken İzmir Valisi EBSO’nun sizden sonraki dönemde de görevi sona eren Tamer Taşkın, Cahit Kıraç ile İzmir’deki kardeş odalar başarılı çalışmalara imza atacağına inanıİzmir Valisi Kıraç ve iş dünyası ve sivil toplum örgütlerine veda ziyaretyorum” diye konuştu. temsilcilerine ayrı ayrı ziyaretlerle leri yaptı. Taşkın, Vali Kıraç ve Odalara Kurumlarla vedalaşma veda etti. görevde bulunduğu süre içinde İzmirli EBSO Yönetim Kurulu Başkanı Taşkın, sanayicilerin sorunlarının çözümü için İzmir Ticaret Odası Yönetim Kurulu birlikte çalışmanın yanı sıra gösterdikleri dostluk dolu yaklaşıma Başkanı Ekrem Demirtaş, Meclis Başkanı Necip Kalkan, İzmir da teşekkür etti. Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Başkanı Aydın Kesen, Meclis Başkanı Ayhan Baran, Ege İhracatçı Birlikleri Başkanlar Kurulu İlk ziyaret Vali Kıraç’a Başkan Vekili Sabri Ünlütürk, İzmir Esnaf ve Sanatkarlar Odaları İzmir Valisi Cahit Kıraç’ı makamında ziyaret eden Tamer Taş- Birliği Başkanı Zekeriya Mutlu, EGEV Başkanı Yılmaz Temizokın, 2005 Mart ayından bu yana sürekli yükselen bir tempo ile cak, ESİAD Başkanı Sıtkı Şükürer, İZSİAD Başkanı İlknur Denizli, İzmir’in Türkiye’de yatırımlar için en uygun kent olduğunu öne İzmir Ziraat Odası Başkanı Sedat Köse, ESİDEF Başkanı Ramaçıkardıklarını, Almanya’dan Çin’e, Rusya’dan Güney Afrika’ya zan Davulcuoğlu, İGİD Başkanı Mehmet Timuroğlu’na da veda kadar dünyanın dört bir yanında İzmir’i tanıttıklarını anlattı. ziyaretlerinde bulundu. Oda ve Derneklerin Yönetim Kurullarıİzmir’e bir yandan yabancı yatırımcı çekmeye çalışırken diğer nın da hazır bulunduğu ziyaretlerde Tamer Taşkın, görev yaptığı tarafından İzmirli sanayicileri dünyaya açma hedefiyle gecesüre içinde en iyi şekilde hizmet vermeye çalıştığını belirtirken, gündüz uğraş verdiklerini belirten Taşkın, sanayicilerin ayağına “izmir’in dünyaya tanıtımı, yatırımların çekilmesi için büyük kadar giden hizmetlerle Oda’nın imajını da değiştirdiklerini söy- çaba gösterdiğimiz bu sürede İzmir’deki kardeş odalarımız ve ledi. Tamer Taşkın, “Türkiye’nin yıldız olduğu dönemde aktivite- sivil toplum örgütlerimizin de yakın desteğini gördük. Dolu dolu lerimizle etkin olduk. Birlikte EXPO sürecini yaşadık. Sanayicile- hizmet ve aktiviteler yaşadığımız bir dönemi geride bıraktık. Bu rimizin her türlü konusunu birlikte paylaştık. Örnek bir çalışma örnek çalışma dönemi için teşekkür ediyorum” dedi. dönemi geçirdik. Size şehrimiz ve Ege Bölgesi Sanayi Odası Oda, Borsa ve Dernek başkanları da Taşkın’ın EBSO Yöneadına gösterdiğiniz çabalara teşekkür etmeye geldim” dedi. tim Kurulu Başkanlığı döneminde İzmir’in gelişimi için çaba İzmir Valisi Kıraç da, Tamer Taşkın ile Ege Bölgesi Sanagösterdiğini, bir sanayici olarak bundan sonra da aynı şevkle yi Odası Yönetim Kurulu Başkanı olarak birlikte çalışmaktan çalışmaya devam edeceğine inandıklarını ifade etti. İzmir Esnaf memnunluk duyduğunu dile getirdi. Taşkın’ın hem bir sanayici ve Sanatkarlar Odaları Birliği Başkanı Zekeriya Mutlu, Tamer hem de sanayi odası başkanı olarak sanayinin nabzını çok iyi Taşkın’ın tekrar Oda başkanlığına aday olmayarak bütün kesimtuttuğunu, çözüm bulan bir yaklaşımla görev yaptığını söyleyen lere örnek bir davranışı nedeniyle plaket verdi. ebsohaber 50 şubat 2009 GÖRÜŞ SGK’dan zordaki işletmelere taksit şansı Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlıİşletmelerin kuruma olan borçlağı 6183 sayılı kanunun 48 maddesinin rının toplamı 100.000 TL’nin üstünde sağladığı yetkiyi kullanarak Çok Zor ve işletmenin hisseleri İMKB’de işlem durumdaki işletmelerden olan alacağını görmüyor ise ilgili oranın doğruluğuna taksitlendirme kararı almıştır. Konuya ilişkin SMMM ve YMM’ler tarafından ilişkin 2009-20 sayılı SGK Genelgesi genelgenin ekinde örneği yer alan “Çok 03.02.2009 tarihinde yayınlanmıştır. Zor Durumun Tespitine İlişkin Rapor” İlgili genelgeye göre 2.000.000 TL’ye un düzenlenmesi ve kuruma verilmesi kadar borçları tecil ve taksitlendirme yetgerekmektedir. kisi Sosyal Güvenlik Kurumu İl MüdürleTayfun Şenol rine verilmiştir. Genelge ekinde bulunan Taksit sayısı tayfun@alternatifymm.com başvuru formu ve genelgenin ön gördüğü Borcun taksit sayısına ilişkin tespit ekleri hazırlayarak kuruma başvuran İşletmelerin talebi doğrultusunda SGK işletmeler SGK İl Müdürlerinin onayına İl Müdürleri tarafından belirlenecektir. İşletmeler, vergi ve ihale açısından müteakip tecil ve taksitlendirme hakkınAncak taksit sayısı genelge gereği hesapkendilerini zor durumda bırakan dan yararlanabileceklerdir. lanacak oranın “1,5” tan küçük olması sosyal güvenlik borçlarını müşaTaksitlendirilecek Borçta Üst Sınır halinde en çok 36 ay, 1,5 ile 2 arasında virlerinin de desteğiyle uygun bir Taksitlendirmeye konu olacak olması halinde en çok 30 ay olabileceködeme düzenine getirebilir. sigorta borcu işletmenin bağlı olduğu tir. Genel ilke olarak borcun eşit taksitler her sigorta müdürlüğü ve prim çeşidi halinde taksitlendirilmesi kabul edilmekle başına 2.000.000 TL’dir. Daha net anlatımla bir işletmenin İzmir beraber genelge de yer alan koşullar yerine getirildiğinde kadeSigorta Müdürlüğü’ne 2.000.000 TL Sigorta Primi, 2.000.000 meli taksitlendirme de yapılabilecektir. TL İşsizlik Sigorta Primi, 2.000.000 TL İdari Para Cezası, Ankara Sigorta Müdürlüğü’ne yine aynı şekilde 2.000.000 TL Sigorta Başvuru şekli Primi, 2.000.000 TL İşsizlik Sigorta Primi, 2.000.000 TL İdari Genelge’nin istediği koşulları sağlayan işletmeler Para Cezası, olmak üzere toplamda 12.000.000 TL borcu olsa Genelge’nin 1 numaralı ekinde yer alan “Başvuru Formu”nu dahi taksitlendirme işleminden yararlanabilecektir. Sigorta kolu eksiksiz olarak dolduracak ve borcun toplam tutarına ve işletmebazında ve müdürlük bazında üst limit 2.000.000 TL’dir. nin nevine göre ya Genelge’nin 2 numaralı ekinde yer alan Mali Durum Raporu’nu ya Sermaye Piyasası Kurulu’na sunduğu Mali Teminat miktarı Tabloları ya da SMMM veya YMM tarafından yazılmış “Çok Taksitlendirme işlemine konu olan borcun toplamda 50.000 Zor Durumun Tespitine İlişkin Rapor”u ekleyerek borca ilişkin TL’nin altında olması durumunda teminat aranılmayacak, ancak Müdürlüğe başvuracaktır. 50.000 TL’yi aşması durumunda aşan kısmın % 50’si oranında teminat kurumca istenecektir. Taksitlendirmenin bozulması Çok Zor Durumda Olma Durumu’nun Tespiti Taksitlendirme işlemi onaylandıktan ve ilk taksit ödenerek İşletmelerin çok zor durumda olup olmadığına ilişkin tespit, işlem yürürlülüğe girdikten sonra, 3 taksitin üst üste ödenmemesi işletmenin başvuru tarihinde en fazla üç ay öncesine ilişkin durumunda işlem bozulacak ve tüm borç muaccel olacaktır. bilançosu üzerinden yapılan hesaplama ile tespit edilecektir. Genelge “(Kasa+Banka+Kısa Vadeli Alacaklar) / Kısa Vadeli Yararlanamayacak olanlar Borçlar” oranının “2” den düşük çıkması halini işletmenin zor Genelge de ön görülen koşulları sağlamayanlar ile daha önce durumda olduğunun göstergesi olarak kabul etmiştir. İlgili oranın herhangi bir tecil taksitlendirme işlemi yapıp mücbir sebepler “2”den düşük çıkması halinde işletmeler tecil ve taksitlendirmedışında taksitlendirme işlemi bozulanlar ilgili genelgenin sağlaye başvurabileceklerdir. dığı haklardan yararlanamayacaktır. Daha önce çıkarılan tecil ve Çok Zor Durumda Olma Durumu’nun Beyanı taksitlendirme işlemlerinde olduğu gibi bu genelge ile sağlanan İşletmelerin kuruma olan borçlarının toplamı 100.000 TL’nin hakların kullanılmasında bir tarih kıstı bulunmaktadır. Çok zor altında olması durumunda işletmenin beyanı kabul edilecektir. durumda olan işletmeler gerekli başvuru evraklarını hazırlayarak Ancak Sigorta Müfettişleri diledikleri takdirde ilgili oranın doğru kuruma istedikleri zaman başvurabilirler. Gerek gider yazılahesaplanıp hesaplanmadığını kontrol edebilecektir. madığı için Kurumlar Vergisi matrahından indirilemediği için İşletmelerin kuruma olan borçlarının toplamı 100.000 TL’nin gerekse de bir çok ihalenin ön koşulu olduğu için işletmeleri zor üstünde olması durumunda eğer işletmenin hisseleri İMKB’de durumda bırakan sosyal güvenlik borçlarını uygun bir ödeme işlem görüyor ise Sermaye Piyasası Kurumu’na verdikleri Mali düzenine getirmek isteyen işletmeler müşavirlerinin de desteğini Tablolar üzerinden hesaplanan oran kabul edilecektir. alarak bu haktan yararlanabilirler. ebsohaber 51 şubat 2009 HABER İzmir’den ilk uçuş yıldönümünde sergi Ege Bölgesi Sanayi Odası, Kurtuluş Savaşı kahramanlarından, ilk Türk uçağını yapan ve Türk havacılık tarihinde ilklerin uygulayıcısı Vecihi Hürkuş’un İzmir’den ilk uçuşu gerçekleştirdiği 28 Ocak 1925’ten tam 84 yıl sonra onun anısına açılan fotoğraf sergisine ev sahipliği yaptı. Vecihi Hürkuş’un ilk Türk uçağı Vecihi K VI’yı İzmir’de yapması ve ve ilk uçuşu yine bugün Gaziemir ilçesinin kuruluş yeri olan Seydiköy’deki Tayyare Meydanı’nda gerçekleştirmesinin anısına düzenlenen sergiyi İstanbul Tayyareci Vecihi Hürkuş Müzesi Derneği organize etti. Sergiye, Hürkuş’un 84 yaşındaki kızı Gönül Hürkuş Şarman, Ege Bölgesi Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Tamer Taşkın, İstanbul Tayyareci Vecihi Hürkuş Müzesi Derneği Başkanı Bahadır Gürer ve çok sayıda davetli katıldı. Havacılık tarihi ve ilk uçak Vecihi K VI’nın yeraldığı 300 fotoğraf ile Vecihi Hürkuş’un röportajlarının bulunduğu gazete haberleri büyük ilgi gördü. Gönül Hürkuş Şarman, babasının bu tür etkinlikle hatırlanmasının kendisini çok mutlu ettiğini dile getirdi. Fotoğrafları dikkatle inceleyen, gazete haberlerini okuyunca Vecihi Hürkuş’un uçağını uçurabilmek için katlandığı zorlukları öğrenen EBSO Yönetim Kurulu Başkanı Taşkın, sanayicilerin dünya ile rekabette üretim ve pazarlamadaki zorluktan daha fazlasını bürokrasiyle yaşadığını ifade etti. Vecihi Hürkuş’un kaleminden İzmir’den ilk uçuş “28 Ocak 1925.. Seydiköy Tayyare Meydanı’nın ölü sükutu içindeyim. Meydanda ne bir tayyare var, ne bir motor sesi.. Hangara geldiğimi gören makinistim Ekrem koşarak yanıma geldi ve ben daha kendisine bir şey söylemeden o, “Tayyarenizi çıkarayım mı hocam?” derken gözleri sevinçle doluydu. Hassas çocuk.. Gelişimi ve maksadımı ne güzel anlamıştı. Kısa bir süre sonra birkaç askerin daha yardımıyla beyaz kuşum görüldü. İçimdeki coşkun sevince rağmen kararımı kimseye hissettirmemeye çalışıyorum zannındaydım. Fakat bu hassas gençlerde öyle içten duygular var ki, benim ne yapmak istediğimi söylemeden onlar biliyorlar. Ve bu işleri yaparken pervaneler gibi sevinçle çırpınıyorlar ve demek istiyorlar ki, bu muvaffakiyet Türk milletinindir. 15 dakika devam eden uçuştan sonra inişe geçtim. Bu tatbikat da normal bir tayyarenin hassasiyeti gibi neticelendikten sonra etrafımı saran arkadaşlarımın omuzları üzerinde kendimi buldum. Meydan ne çabuk dolmuştu! Benim ani uçuşum gibi birçok arkadaş ve talebelerim Vecihi tayyaresini havada görünce hemen yerlerinden fırlayarak meydana koşmuşlar ve yere indiğim zaman beni candan kutlamışlardı. Duygularıma ve sevincime büyük heyecanlar katan bu samimi ve candan tezahürat, bu yürekten taşan tebrikler, büyük başarımın en yüksek mükafatı olmuştu.” ebsohaber 52 şubat 2009 MECLİS Yorgancılar: Reel sektöre destek şart Ege Bölgesi Sanayi Odası Meclis Başkanı Ender Yorgancılar, Ender Yorgancılar, krizin yaralarının giderek derinleştiği bir süreçte Türkiye’nin yine gündeminin farklı konulara kaydığını, İsrail’in 22 günden bu yana Gazze’ye gerçekleştirdiği saldırının her anını canlı izlediklerini, yerel seçimlerle ilgili konuların gündemden hiç düşmediğini, gazetelerin manşetlerinde ise tutuklamalar ve detaylarının yer aldığını, ancak bu ülkenin milli gelirini sağlayan, gencine istihdam yaratan, ülkeye katma değer sağlayan reel sektör temsilcilerinin haykırışlarının ne yazık ki hiçbir gazetede yer almadığını, sadece reel sektörün, yoğun bakımda yatan bir hasta olarak karikatürize eden bilgilerini gazetelerde gördüklerini söyledi. Yorgancılar, 1994 krizinin kamunun, 2001 krizinin bankacılık kesimin krizi olduğunu, yaşanan küresel krizin ise hızla reel kesimin krizi olma yolunda ilerlediğini ki bunun da krizin boyutunu ve ciddiyetini arttırdığını belirtti. Tarımdan, sanayiye, ekonomiden eğitime kadar her alanda en hızlı şekilde yeniden yapılanmaya gerek olduğunu, politikaların uzun vadede ihtiyaca cevap verebilecek şekilde hazırlanmasının olmazsa olmazlar arasında yer aldığını, bunlar geçmişte yapılmadığı için sektörlerimizin her geçen gün rekabet gücünü kaybettiğini söyleyen Yorgancılar, hükümetin krize dair herhangi bir program ya da politika sunmadığı takdirde önünü göremeyen reel sektörün, ne üretimine devam edebileceğini, ne istihdam yaratabileceğini, ne de yatırım yapabileceğini, dolayısı ile reel sektörün nereye gittiği belli olmayan bir yola girmektense, yerini korumayı tercih edeceğini belirtti. Türk ekonomisinin kurtarıcısının yine özel sektör olduğunun bilinen bir gerçek olduğunu, ancak, hükümet olarak kamunun etkinliği daraltılıp, özel sektör ekonomide söz sahibi yapılıyorsa, o zaman gereğinin de yapılması gerektiğini, zira özel sektöre dair alınmayan önlemlerin ülke ekonomisine ihanet niteliği taşıdığını ifade etti. Yorgancılar, iktisadi olarak krizin kötüleşme derecesinin işsiz sayısındaki artıştan da anlaşılacağını, ekonomik büyüme küçüldükçe, istihdamın daralmasının da beklenen bir gerçek olduğunu, her ne kadar son açıklanan rakamlar işsiz sayısını 2.7 milyon olarak gösterse de asıl rakamların bir sonraki dönemde ortaya çıkacağını belirterek, 2005 yılından bu yana kurumsal olmayan sivil nüfus yüzde 3 daralmışken, işsiz sayısındaki artışın yaklaşık yüzde 7.5 olarak gerçekleştiğini, işsizlik oranının 2005 yılında yüzde 10,1 iken, 2008 yılında yüzde 10,9’a yükseldiğini, özellikle genç nüfusumuzdaki işsizlik oranının dikkat çekici olduğunu, bir de gizli işsizlik konusu detaylı değerlendirildiğinde bu oranın, yüzde 20’nin üzerinde olduğunun çok açıkça görüldüğünü dile getirdi. İşini kaybeden, evini geçindiremeyen, borçlarını ödeyemeyen vatandaşın psikolojisinin bozularak, suça meyilli hale geldiği bir süreçten geçildiğini, zira ülkemizde son 7 yıldır suç oranının yüzde 63 arttığını söyleyen Yorgancılar, kapanan ticari işletme sayısındaki yıllık artışın yüzde 51.2 ile rekor bir düzeye ulaştığını ki, sadece İzmir’de 30’a yakın iflas ertele-mesi ve 20’ye aşkın iflas isteyen firma bulunduğunu, tüm bu yaşananlara son vermenin hükümetin elinde olduğunu, yapılacak düzenlemeyle işçinin işverene yükünü hafifletmeye yönelik çalışmaların sonuçlanması, sektörlerimizin desteklenmesi için gerekli acil tedbirlerin bir an önce alınması gerektiğini vurguladı. Yorgancılar, “bizler ne krizler atlattık” demenin bugün bir anlamı bulunmadığını, geriye dönüp bakıldığında 2007 ve 2008’de olduğu gibi 2009’u da nasıl tükettik diye konuşulmamasını ve herkesin ülkemizde her şeyin güzel olması için elinden gelen gayreti fazlasıyla sarf edeceği bir yıl olmasını ümit ettiğini söyledi. ebsohaber 53 şubat 2009 MECLİS Taşkın: Tedbirler zamanında uygulanmalı Ege Bölgesi Sanayi Odası Yönetim gi yükünün azaltılması, tarım sektöründeki Kurulu Başkanı Tamer Taşkın, Türkiye küçülmenin önüne geçilmesi, sanayicinin “IMF’den gelecek kaynak sanayi ekonomisinin son 6 yılda yakaladınakit sıkıntısının acilen çözülmesi, kamu sektörüne yönlendirilmeli. Yapığı istikrarlı büyüme trendinin, Türk ve özel sektöre yönelik taahhütlerin zamasal reformlara devam edilmeli. sanayisinin eseri olduğunu, dolayınında yerine getirilmesi, mevduatların taKamu kaynaklarının kullanımında sı ile üreticinin yaşadığı sıkıntıların mamının veya bir kısmının sigorta kapsaetkinlik sağlanmalı.” Türkiye’nin sıkıntıları olduğunu, ancak mına alınması, hazinenin sanayiciye kredi hükümetin halen krize karşı herhangi vermek için kaynak yaratması, Merkez bir tedbir planı gerçekleştirmemiş olmasının yaşanan sıkıntılara Bankası’nın bankaların iskonto kredisi verme koşullarını kolayçözüm bulunamamasına neden olduğunu ifadeyle, ekonomilaştırması, artan stok maliyetlerini azaltmaları için stok kredilenin tüm göstergelerinin nerdeyse olumsuz seyrettiğini, büyüme rinin sağlanması, tedarikçiye kredi desteği verilmesi, bankaların oranının, üretimin, ihracatın, yatırımların, kredi hacminin, vergi geri dönmeyen krediler ile karşılaştıklarında, şirketlerin iflasını hasılatının, tüketici talebinin düşüşte olduğunu, giderek derinistemelerine bir çözüm üretilmesi, Eximbank’ın ihracatçıya leşen krizin dip noktasına ne zaman varılacağının cevabının desteğini arttırması, Merkez Bankası’nın kontrollü faiz indirimine gerçekten çok zor olduğunu, zira Merkez Bankası Başkanı’nın devam etmesi, sanayicinin enerji maliyetlerinin arttırılmasından yapmış olduğu bir açıklamada “yeni gelecek olan kriz dalgasına vazgeçilmesi, kredi kullanımında alınan vergilerin düşürülmesi, hazırlanın” dediğini belirtti. yurt dışından alınan KKDF’lerin üzerindeki yüzde 3 verginin kalTaşkın, IMF ile yapılan anlaşma sonrasında gelecek paranın dırılması, kıdem tazminatı sorununa çözüm bulunması, çalışma sanayi sektörüne yönlendirilmesi gerektiğini, akabinde yapısal mevzuatında esnekliğin uygulanmasının sağlanması ve çalışma reformlara devam edilmesi, zor durumda bulunan şirketlere ödeneğinden yararlanma koşullarının kolaylaştırılması, belirli yönelik yasal mevzuatın geliştirilmesi, kamu kaynaklarının kulsüreli iş sözleşmelerinin yapılmasına ilişkin sınırlamaların kaldılanımında etkinlik sağlanması gerektiğini, zira Türk sanayisinde rılması, çalışılan süreye göre ücret ödeme sistemi uygulamasına kriz şartlarında AB kaynaklı yeni yüklere tahammül bulunmadıgeçilmesi, Sosyal Güvenlik Sisteminde Bağkur ve Emekli Sandığı ğını, hükümetinin birinci önceliğinin talebi canlandırmak, kamu açıklarının işçi ve işveren pirimlerine yansıtılmasının önlenmesi alt yapı yatırımlarını hızlandırmak, yatırım indirimini acilen gerektiğini söyledi. yeniden uygulamaya koymak yarım kalmış sanayi yatırımlarını Taşkın, Aralık ayında Fas, Bosna Hersek, Kosova ve Mısır’a tamamlamak olduğunu ifade etti. yapılan ziyaretlere katıldığında, Avrupa’nın daralmasının Dünyayı etkisi altına alan krizden dolayı ihracatçılarımızın yanında, Avrupa, Amerika gibi sanayileşmiş ülkeler konseptindamping uygulamalarına karşı korunması, enerji üzerindeki verde olmayan, ülkelerin hayatını devam ettirdiğini gördüğünü, ebsohaber 54 şubat 2009 MECLİS onun için Afrika ülkelerine, BalkanTOBB kadın girişimciler kurulunu ve lara, Orta Doğu ülkelerine ve Türki KOBİ Ege Platformunu oluşturarak, işler “Görev süremiz boyunca sanayi Cumhuriyetler’e yapılacak ihracat ile sıhale getirdiklerini, irtibat bürolarımızın sektörünün büyümesi, sanayi kıntılı dönemin aşılabilineceğini belirtti. hizmet vermeye devam ettiğini, Ankara kuruluşlarının kurumsal ve pazar Daralan iç piyasa için yerli malı kullanılofisimizin 4 yıldır başa baş bütçesiyle olarak gelişmeleri, Odamızın ması yönünde tavsiyelerde bulunurken, odamıza en ufak bir yük getirmediğini, kurumsal kapasitesi için çalıştık.” batılıların bunu bizden daha iyi yaptıklaKOBİ Okulunun 2006 yılında başlatmış rını, öncelikle fabrikalarını yaşatma heolduğu projesi ile eğitim alanında sesini sabı yaptıkları için zincir fabrikası olan yabancı firmaların önce duyurduğunu, KOBİ yaz okulunda inovasyon, farkındalık temadiğer ülkelerdeki fabrikaları kapatacaklarının hesaba katılması larının işlendiğini, üyelerimize yönelik ücretli ve ücretsiz eğitim gerektiğini, ayrıca, iflas erteleme, kayyum, atama gibi konuların faaliyetlerinin gerçekleştirildiğini, ücretli eğitimlerden elde ediaynen Avrupa’da da bulunduğunu, üstelik devletin firmaları len 55 Bin TL’lik gelirin EBSOV’a devredildiğini, 25 bin kişinin birbirini aldatma ve istismar etmelerini önleyecek kontrolleri ve verilen eğitimlerden yararlandığını, eğitim kurumları ile müthiş sistemleri bulunduğunu, biz de ne yazık ki bu kontrol sistemleri- bir aktivite ve beraberlik sağladıklarını ki bu konuda emeği genin çalışmadığını dile getirdi. çen İbrahim Gökçüoğlu’na teşekkür etmek istediğini belirtti. Tamer Taşkın, Odamızda ve üye firmalarda yerli yabancı üniversite, meslek yüksek okulu öğrencilerine staj imkanı sağGeceli gündüzlü çalışma landığını, OSB’ler ile kurulan iyi ilişkilerin yanında otomotiv ve Görev yaptıkları 4 yıllık süreçte; sanayi sektörünün büyümedöküm OSB’lerinin oluşması için her zaman destek olduklarını si, sanayi kuruluşlarının kurumsal ve pazar olarak gelişmeleri, ancak ne yazık ki istedikleri çözümü üretemediklerini, EBSOV EBSO’nun kurumsal kapasitesi ve imajı için çalıştıklarını, ilimiz, Bayanlar Birliği’nin çalışmalarının son sürat devam ettiğini söyOdamız başta olmak üzere bölgemizin, ülkemizin tanıtımı, OSB’lerimize yatırımcı çekmek için gayret sarf ettiklerini ki bunu ledi. 10 dilde basılan sektör kataloglarının bir çok uluslararası yaparken de gerekli olan yurt dışı, yurt içi açılımları gerçekleştir- organizasyona ve ülkeye gönderildiğini, gelen heyetlere verildiğini, EBSO’nun 4 yılda yazılı basında 9134 kere, görsel basında diklerini söyledi. Taşkın, stratejilerini üyelere ve tüm paydaşlara 1667 kere yer aldığını, Odamızın bilgi işlem alt yapısının en modestek olmak, pazar sağlamak, yatırımı ve gelişimi tamamlamaları üzerine kurduklarını, imaja, bilgiye önem verdiklerini, EBSO dern şekilde yatırımlarının yapıldığını, vize konusunun Odamız organlarının tüm rutin toplantılarını gerçekleştirerek, faaliyetlerin çalışanlarınca en hızlı şekilde çözümlendiğini, EBSO logosunun marka tescilinin yapıldığını, önceki dönemde başlatılan Odamız yolunu açan karar süreçlerini işlettiğini, yurt içinde çeşitli etkinkatlarındaki tadilatların bitirildiğini belirtti. likleri düzenleyici birçok organizasyonda katılımcı rolü oynarTaşkın, 4 yıllık görev süresinde, çalışmalarına destek veren, ken, yurt dışında ise daha çok katalog göndererek, iletişimci bir yardımcı olmaya çalışan başta EBSO Meclis Başkanı Yorgancıfaaliyet stratejisi izlediklerini ifade etti. lar, Meclis Üyeleri, Yönetim Kurulu üyeleri, Meslek Komiteleri Taşkın, geçen süreçte Odamızın çok sayıda üst düzey yerli, üyeleri olmak üzere, tüm kurum ve kuruluşlara, sivil toplum yabancı konuklar tarafından ziyaret edildiğini, yine 5 kıta ve 61 örgütlerine, üst düzey yöneticilere, Başbakan nezdinde bakanlaülkeden gelen yabancı ziyaretçileri ağırlamanın mutluluğunu ra, bürokratlara ve kurumlarına teşekkür ederek, azalan kadroya yaşadıklarını dile getirerek, Odamızın yurt içinde üst düzey rağmen, artan işyükünün üstesinden başarıyla gelen, tüm oda ziyaretler gerçekleştirerek Cumhurbaşkanı, Başbakan, Bakanlar, komutanlar, Vali, Müsteşar gibi çok sayıda makama da sanayici- çalışanlarına Genel Sekreter Mustafa Kalyoncu nezdinde teşekkür etti. nin sorunlarının, önerilerinin bizzat iletildiğini, 2004 yılında 27 olan uluslararası etkinlik sayısının 2008 yılında 152’ye ulaştığını belirtti. Taşkın, EBSO’nun 42 kurum ve kurulda temsil edildiğiOnur veren görev ni, yurtiçi ve yurt dışında düzenlenen fuarlarda, kurulan ücretÖnümüzdeki seçim sürecinde tüm üyelerimize seçime siz standlar ile gerek Odamızın, gerekse üyelerimizin tanıtıcı katılarak oy kullanmalarını, mutlaka iradelerini sergilemelerini dokümanlarının sergilendiğini, yapılan temaslar sonucunda söyleyen Taşkın, göreve geldiği günden bu yana sık sık üç konu ulusal çapta 18, uluslararası çapta 20 protokol imzalandığını, bu ile karşı kaşıya kaldığını, “EBSO bizim için ne yapıyor” diye sodönemde proje yapmaya önem verdiklerini, özellikle Leonardo ran sanayiciye bunun cevabını verdiklerini ve artık “EBSO sizin programı dahilinde meslek liselerinin projelerine sosyal ortak için her şeyi yapıyor, peki siz yararlanıyor musunuz” diye sorolunduğunu, bazı projelerde ise paydaş ortak olarak rol alındığı- duklarını, diğer sorunun, “siz oradan kimin parasını harcıyorsunı söyledi. nuz?” olduğunu ki, “4 senedir müthiş azalan bütçe ile kimsenin KOSGEB tarafından sağlanan hizmet ve desteklerin, KOBİ’ler parasını gereksiz harcamıyoruz” yanıtını verdiklerini, üçüncü için çok önemli olduğunu bildiklerinden dolayı, EBSO, KOSkonunun ise seçimlerdeki “15 dakika önce bir arkadaş geldi ona GEB iş birliği ile kurulan EBSO sinerji odağının ve Türk Patent söz verdim” konusu olduğunu, oysa EBSO’nun temsiline aday Enstitüsü’nün hizmete girdiğini, EBSO çevre merkezi ile Danışolanların verilen sözlerle değil, bu işi gerçekten sahiplenerek ma merkezinin gönüllü danışmanlar tarafından sağlanan ücretsiz yapabilecek kabiliyet ve yetenekte olması kriteri baz alınarak bilgilendirme hizmeti ile 4 senedir arzu eden sanayicilere seçilmesi gerektiğini ifade etti. hizmet sunduğunu söyledi. Taşkın, Genç Sanayiciler Birliği’ni, Taşkın, işveren oldukları için bir çalışan gibi kariyerlerinde ebsohaber 55 şubat 2009 MECLİS mevki olarak yükselme şanslarının buMenemen OSB’nin 1000 m2, Manisa lunmadığını, kariyer konusunu da sosyal OSB’nin 1,5 milyon m2 yer sattığını, “1968 yılında alınan kararla alandaki çalışmalar ile tamamladıklarını, ALOSBİ’de ise bugün paranızı geri ödüEBSO’nun verdiği bursla İzmir bundan dolayıdır ki Türkiye’nin sayılı yoruz dense en az 300-400 bin m2’lik Yüksek Tekstkil Teknik Okulu’nda odalarından biri olan Ege Bölgesi Sanayi yerin terk edileceğini, iyi günlerde sadece okudum. Yıllar sonra EBSO’ya Odası’nın Yönetim Kurulu Başkanlığı 241 bin m2 yer satılan Aliağa OSB’de başkan oldum, borcumu ödedim.” görevini yürütmekten büyük onur ve bugünkü kriz şartlarından sonra kimsenin gurur duyduğunu, bunun yanında TOBB gelip yer almayacağını söyledi. 2 sene yönetim kurulu üyeliğine girmesi konusunda kendisini destekönce yapılan seçimlerle Akkan’a oy verenlerin bugünlerin yaleyen başkanlara teşekkür ettiğini, çünkü bulunmaz bir birikim, şanmasına neden olduğunu, yani oradaki sanayiciye bu kötülütecrübe edinme fırsatı bulduğunu belirtti. ğün Akkan’a oy veren meclis üyelerince yapıldığını, şu anda Tire EBSOV’da verilen bursların kimlere, nereye gittiği konusunun gibi bir kurtuluş şansının da bulunmadığını, zararın sanayicilerin genelde takip edilmediğini ancak 4.11.1968 tarihinde Odamız paralarıyla ödeneceğini, ancak bunun nasıl yapılacağını kendisiyönetim kurulunca, kendisinin İzmir Yüksek Tekstil Teknik nin de bilmediğini, değerlendirmeyi meclis üyelerine bıraktığını Okulu’nda Odamız tarafından verilecek burs ile okutulmasına söyledi. ilişkin alınan kararı okuyarak, 1968 yılında alınan o karar ile, Yeni çıkarılan Türk lirasına baktığında ilk önce yabancı para Odamız’ın imkanlarıyla okuduğunu, yıllar sonra kendisinin Ege zannettiğini, çünkü paranın arkasında yer alan resimdeki kişiyi Bölgesi Sanayi Odası’nın çeşitli organlarında, son olarak Yönetanımadığını belirterek, EBSO Meclis Üyesi Yurdun’un Atatürk tim Kurulu başkanlığı görevinde bulunarak, borcunu ödemeye gülmüyor ifadesinden ziyade paralarımızda yer alan kişilerin çalıştığını ifade ederek, sözlerine son verdi. kim olduğunun bilinmediğinden bahsetmesini beklediğini söyledi. Taşkın, EBSO Meclisinin son toplantısını güzel bir şekilde kapatmasını beklerken yine adından kavgalarla söz ettireceğini Taşkın üyeleri cevaplandırdı bunun kendisini çok üzdüğünü, çünkü bu meclisin şehrin en EBSO Yönetim Kurulu Başkanı Taşkın, 2 sene önce yapılan seçilmiş, mutena, şerefli, itinalı işadamlarının geldiği bir yer ALOSBİ seçimlerine “5 trilyon verin ben burayı bitireceğim” olduğunu ifade etti. diyerek girdiğini, ancak Akkan’ın seçildiğini, o zaman 5 trilyon Atıl Akkan; Taşkın’ın ifadelerinde bazı yanlışlıkların bulunile rayına oturtulabilecek organizenin bugün sohbetlerde söyduğunu, eğer yer satmamış olsalardı ALOSBİ gibi bir şaheseri lenen borcunun 160 trilyon olduğunu, her ay meclis üyelerine yaratamayacaklarını belirterek, ALOSBİ üyelerine borçlardan gönderilen OSB kitapçığına bakıldığında bu borç yer almasa da dolayı kimsenin para ödetmeyeceğini, şu anda kesin hesapların sanayi alanının 9 milyon 220 bin, toplam alanın 4 milyon 648 çıkarıldığını, geçici kabulün yapıldığını, 35-40 euroyu tamamlabin olduğunun, 2008 yılı sonu itibariyle 2 milyon 711 bin 510 yanın gelip tapusunu alabileceğini, kimsenin sıkılmasına gerek m2 arsa satılırken, 2005 yılı başında 2 milyon 470 bin m2 arsa olmadığını, bugün ALOSBİ’de çıplak tarlanın m2’sinin 150satışı yapıldığının görüldüğünü, yani 5 yıldızlı, 7 yıldızlı olduğu 300 milyon lira arasında olduğunu, eski üyelerin menfaatlerini ifade edilen OSB’nin bu iki süreç arasında sadece 241 dönüm korumak için arsaların elbette bugünkü bedelden satıldığını, yer satabildiğini belitti. Taşkın’ın ifade ettiği gibi sadece 240 bin m2 arsa satılmadığını, Taşkın, şehre ters olduğu ifade edilen Tire OSB’nin aynı ayrılan üyeler düştüğü için rakamın öyle göründüğünü, tapu versüreçlerde 448 bin dönüm, Torbalı OSB’nin 335 bin dönüm, dikleri alanların 531dönüm olduğunu, eğer Taşkın’ın Krone gibi firmaları başka organizelere götürmeseydi ALOSBİ’nin de büyük oranda yer satışı yapabileceğini belirti. Meclis Başkanı Yorgancılar; Tüm OSB’lerin olduğu gibi Ege Bölgesi Sanayi Odası Vakfı Bayanlar Birliği Başkanı ALOSBİ’nin de evraklarının herkese gönderildiğini, her ne kadar Berkay Eskinazi, EBSO Vakfı Bayanlar Birliği’nin 10 yılı Akkan’ın ALOSBİ’nin 69 milyon YTL civarında banka borcu geride bıraktığını, geçen bu süreç içerisinde hedefolduğunu söylese de bunun üzerine ilave edilmesi gereken 25 lerinin ihtiyacı olan öğrencilere eğitim bursu sağlatrilyon liralık bir leasing borcu, 25 trilyon lira civarında da mütemanın yanısıra kendileri, eşleri, çevreleri için de bir ahhide borç bulunduğunu toplamda bugün itibariyle 120 trilyon şeyler yapmaya çalışmak olduğunu, aldıkları eğitimlira borç bulunduğunu, gelen evrakta sadece leasing borcunun ler ile hep birlikte çok şeyi aştıklarını, cesaretlenyer aldığını, müteahhide olan borca yer verilmediğini söyledi. diklerini, birbirinin hayatlarına dokunduklarını, çok Yönetim Kurulu Başkanı Taşkın; eğer Krone’yi Tire şey öğrendiklerini, başardık-larını, mutlu olduklarını, OSB’ye kendisi götürdüyse, İpek Kağıt Georgia-Pacific’i ve başardıkça daha çok inandıklarını, inandıkça çoğalHindistan’dan gelen traktör fabrikasını Manisa’ya kimin götürdüdıklarını belirtti.Başta 10 kişiyle başladıkları yolda 25 ğünü sormak istediğini, ayrıca OSB’lerimizi ziyaret eden yabancı kişiye ulaştıklarını, amaçlarının ortak olduğunu yatırımcıların neden denizin kıyısında, limana 2 km mesafede, hatırlatan Berkay Eskinazi, cesaretleri ve umutları ile 4 yıllık 7 yıldızlı yeri tercih etmeyerek, merkeze 1 saat uzaklıktaki süreçte Vakfa yaklaşık 80 bin TL katkı sağladıklarını bildirdi. OSB’leri tercih ettiklerini tüm meclisin düşüncelerine sunmak istediğini dile getirdi. Bayanlar başardıkça mutlu ebsohaber 56 şubat 2009 MECLİS Sanayicinin gündemi ABD’de mortgage kredisi krizi ile başlayıp dünyayı saran global finansal krizin etkilerine karşı Türkiye’nin alması gereken önlemler Ege Bölgesi Sanayi Odası Meclis Toplantısının gündemini oluşturdu. Dünyanın yaşadığı kriz ortamının ayak sesleri duyulurken Türkiye’nin iç siyasi gelişmelere odaklandığını ve alması gereken önlemlere odaklanamadığını vurgulayan EBSO Meclis Üyesi sanayiciler, proje, üretim, yatırım ve istihdamın öneminin bir kez daha anlaşıldığını, hükümetin reel sektörü destekleyecek önlemleri zaman kaybetmeden uygulamaya koymasını, global krizin fırsata çevrilmesini istedi. sektörler ve ekonomi Avni Ersoy Bir araya gelmeyi bildik EBSO Meclis Üyesi Avni Ersoy, Ege Bölgesi Sanayi Odası Meslek Komitesi’nde ve meclisinde 1981 yılından bu yana görev yaptığını, göreve başladığında sanayici büyüklerinden; EBSO’nun bir okul olduğu, her gün yeni şeyler öğrenildiği, her ne kadar tartışmalı toplantılar yaşansa da amacın daha iyiye doğru gitmek olduğunu dinlediğini, aslında sadece dinlemekle kalmayıp, geçen 25 yıllık süreçte bunları yaşadığını, her şeyden önemlisi birliktelikleri paylaştıklarını, bir noktada buluşmasını bildiklerini, yeni adımlar attıklarını, var olanları daha güzelleştirmek için çaba sarfettiklerini, hiçbir yerde olamayacak seçim heyecanlarını yaşadıklarını, her ne kadar bazen toplantılarda fikir birliğine varmak için tartışıp, bağrışsalar da toplantı sonrasında yine bir araya gelmeyi bildiklerini söyledi. Ersoy, sadece bölgemizde değil, ülkemiz ekonomik ve ticari hayatında üreticiler olarak önemli kararların alınmasının altına imza attıklarını, kendi sektörlerindeki bilgi ve deneyimleri, diğer sektörlerdeki sanayicilerle paylaşarak sinerji yarattıklarını, şehrimizin gelişmesine destek olabilmek için OSB’lere sanayi odası olarak, sanayiciler olarak var güçleriyle destek olmaya gayret ettiklerini, geçen süreç zarfında bilgilerini, deneyimlerini ikinci nesillere aktarmak, geleceğe yön vermek için çaba sarfettiklerini ve artık yavaş yavaş bu görevleri genç beyinlere bırakma zamanının geldiğini dile getirerek, 25 yılı aşkın süre zarfında emek veren bir sanayici olarak artık Ege Bölgesi Sanayi Odası’na sadece onur üyesi olarak katılma kararı aldığını, her ne kadar artık EBSO’da görev almayacak olsa da kalbinde EBSO’nun ve birlikte çalıştığı arkadaşlarının her zaman olacağını, 25 yılı aşkın sürede EBSO’da görev aldığı için çok büyük gurur duyduğunu, böylesine değerli dostlar edindiği için çok mutlu olduğunu belirtti. Nezih Öztüre Onurlu bir görev EBSO Meclis Üyesi Nezih Öztüre, otuzlu yaşlarına girerken, büyük bir keyif ve heyecanla girdiği EBSO meclisinde büyük onur duyarak çeşitli görevlerde bulunduğunu, insanın bir kere burada görev alınca hep burada olmak istediğini, ne kadar süredir bu mecliste görev yaptığını hatırlamadığını ama artık onur üyesi olarak EBSO’da yer almak istediğini söyleyerek, istemeden kırdığı ya da üzdüğü arkadaşları varsa özür dileyerek, yeni seçilecek Meclis üyelerine başarılar diledi. İbrahim Gökçüoğlu Üniversite sanayi işbirliğinde gurur verici sonuçlar EBSO Meclis Üyesi İbrahim Gökçüoğlu, 4 yıllık görev süresinde EBSO Meclisi’nde belirli deneyimler edindiğini, kendisine verilen ÜSKK görevini de layıkıyla yapmaya gayret ettiğini, çünkü bu ülkenin kurtuluşunun, geleceğinin ancak üniversitelerdeki bilgi birikiminin sanayiye aktarımı ile gerçekleşeceğine inandığını ifadeyle, şimdiye kadar üniversite sanayi işbirliğinin hayata geçirilmesinde büyük etken olan döner sermaye sistemini 3.5 yıl boyunca takip ettiklerini ve en sonunda, döner sermaye ebsohaber 57 şubat 2009 MECLİS sistemiyle ilgili kanun tasarısının maliye bakanlığına gönderildiğini, ufak revizyonların yapılmasının ardından 2-3 ay içerisinde büyük engellerin kalkacağını, bu oluşumun içinde lokomotif konumunda bulunan EBSO için neticeye varılacak olmasının gurur verici olduğunu belirtti. Gökçüoğlu, ÜSKK’nın 2000 yılında kurulan bir komite olduğunu ancak, şimdiye kadar yapılan çalışmalarla ilgili yazılı bir belge bulunmadığını gördüklerinde, komitede yeni görev alacaklara kılavuz olması açısından 2000-2005 arasında yapılan toplantıların tutanaklarını bir kitapçık haline getirerek kütüphanemizde yer verdiklerini ayrıca, 2005-2008 devresinde yapılan tüm çalışmalarla ilgili bilgileri derleyerek kitap haline getirdiklerini, CD olarak da meclis üyelerine dağıttıklarını söyledi. Üniversite-sanayi işbirliğinin oluşturulmasında büyük emek harcayan arkadaşlarına teşekkür eden Gökçüoğlu, bundan sonra bu komitede görev alacaklara büyük işler düştüğünü, çünkü zor olanı başararak engelleri kaldırdıklarını, artık üniversitedeki hocaların sanayicileri ziyaret edebileceklerini, böylece ortak çalışmalar için gerekli ortamın yaratılmış olduğunu dile getirdi. TOBB tarafında oluşturulan YOİK Yatırım Ortamını İyileştirme Koordinasyon Kurulu’nda 12 tane komite bulunduğunu, bu komitelerde yer alan sanayiciler ile devletin bürokratlarının karşılıklı fikir telakkileri sonucunda bir eylem planının hazırlandığını ve emir niteliğinde olan planın hedefe ulaşmazsa tekrar revize edilerek, neticeye ulaştırılmaya çalışıldığını ki yapılan çalışmaların ardında Başbakanlığın bulunduğunu söyleyen Gökçüoğlu, 1,5, 2 senedir üzerinde çalıştığı bir proje bulunduğunu, bunun eylem planına alınması için konuyu diğer bir grupta bulunan Tiryaki ile paylaştığını ve büyük ilgi gören projesinin eylem planına alındığını belirtti. Bunu ifade etmesindeki amacının EBSO’da TOBB’a görevli gönderilecek kişilerin Başkan ve Başkan yardımcılığı hedefi olması gerektiğini, çünkü bu hedeflenmediği takdirde karar alınan masalarda bulunulamadığını, dolaysıyla, düşüncelerin, projelerin hayata geçirilemediğini söyledi. Gökçüoğlu 4 yıl boyunca birlikte çalıştıkları Meclis Başkanı’na, Meclis Üyelerine, Yönetim Kurulu Başkanı ve Üyelerine Genel Sekreter nezdinde bütün oda çalışanlarına teşekkür ederek, 11 Şubatta yapılacak seçimlerde herkese başarılar diledi. Salih Esen Plastik sektörü desteklenmeli EBSO Meclis Üyesi Salih Esen, hem Meclis, hem de Yönetim Kurulu Başkanı’nın ülkenin içinde bulunduğu durumu çok güzel özetleyerek, sektörel desteğe ihtiyaç duyulduğunu bir kez daha vurguladıklarını, kendisinin de plastik sektörünün nasıl desteklenmediği, aksine ne kadar güç duruma düşürüldüğü hususunda bilgi vermek istediğini söyledi. Esen, plastik sektörünün son derece dinamik bir sektör olduğunu, bir çok yere gerek mamül, gerekse hammadde olarak katılması nedeniyle ihracattaki öneminin büyük olduğunu, ancak bunun ithalata da bağlı olduğunu, çünkü üretilen ve tüketilen ürünlerin %80’inin, yaklaşık 3 milyon 200 bin tonunun yurt dışından ithal edildiğini belirtti. Sektör mensuplarına bildirilmeksizin ve görüşleri sorulmaksızın yılbaşında alınan karar ile gelişmekte olan Birleşik Arap Emirlikleri, Brezilya, Endonezya, Filipinler, Güney Afrika, Hindistan, İran, Katar, Kuveyt, Kazakistan, Malezya, Lübnan, Nijerya, Pakistan, Rusya, Suudi Arabistan, Tayland, Türkmenistan, Ukrayna, Umman ve Vietnam gibi ülkelerden yapılan ithalatta alınan vergi oranının %3’ten, %6.5’e çıkarıldığını, ayrıca özel teşvik düzenlemelerinden yararlanacak Azerbaycan, Gürcistan, Kolombiya, Venezuella gibi ülkeler için de bugüne kadar %0 olan gümrük vergisinin %6.5’e yükseltildiğini, ancak yapılan vergilendirme salt olarak %40’lık ithalatı karşılayamadığı için bu %40’lık bölümün fiyatının % 3.5 oranında arttığını, geriye kalan %60’lık kısmın da fiyatlarının kendiliğinden yükseleceğini, dolayısıyla plastik sektörüne gelecek olan yükün bu bağlamda 120 milyon dolar gibi bir seviyeye çıkacağını, buradan hükümetin kasasına girecek olan paranın da 40 milyon dolar seviyesinde olacağını vurguladı. Yapılan uygulamanın çarpıcı boyutunun, saymış olduğu ülkelerden mamül alındığında değil de hammadde alındığında gümrük vergisinin uygulanması olduğunu, yani Türkiye’deki işleme sektörünün rekabet gücüne darbe vurulduğunu dile getirdi. Esen, hükümetin krizin reçetesi olacak nitelikte almış olduğu kararla; yurtdışındaki nakitlerin ülkemize getirilmesi durumunda çok düşük vergi alınacağının açıklanarak, kaynakların ülkeye girmesinin önünün açıldığını, hisse senetlerinden stopajın kaldırıldığını, mevduat sigorta fonu kapsamının geliştirilmesi için yetki alındığını, ancak mevduata verilen güvence oranının arttırılması konusunda bir girişimde bulunulmadığını, imalatçı kobilere can suyu kredisi adı altında kredi verildiğini, vergi borçlarının ertelendiğini, vergi borcunu 18 ayda ödeyenden çok küçük oranda faiz alındığını, SSK primlerini aksatmadan ödeyenlere yüzde 5 indirim getirildiğini, sicil affının çıkarıldığını belirterek, yapılan uygulamalardan hangi sanayicinin ne şekilde yarar sağlayacağının, belli olmadığını ifade etti. Esen, Merkez Bankası görüşüne göre; daha aktif bir yapı sergilemek, sanayinin canlandırılması, iş aleminin hareketlendirilmesi adına hükümetin bir takım tedbirleri almaya gayret ettiğini, ancak tüm üreticilerin kaynağa ihtiyacı varken, neden yurt dışından hammadde getirdiklerinde vadeli ithalattan yüzde 3 oranında KKDF alındığını anlayamadığını belirterek, halen daha IMF ile yapılan görüşmelerde belirgin bir noktaya ulaşılamadığını, bunun gerekçesi olarak da seçimlere kadar yatırımlara hız verildiği, kaynak yaratıldığı için IMF’nin bunları engellemesi olarak gösterildiğini ki bunun da yatırımların dolu dizgin gidebileceği, kaynakların orta yerde uçuştuğu bir dönemin yaşandığı anlamına geldiğini, oysa hiçbir sanayicinin yüzde 40 kapasitenin üzerine çıkabilecek üretim ve satış kapasitesine sahip olmadığını söyledi. IMF ile anlaşma sağlanması için seçimler beklenirken, bu dönem içerisinde hiçbir firmanın iflas etmesine, haciz kıskacının içine girmesine sebep olunmamasını ümit ettiğini söyleyen Esen, artık aspirin tedavisine son verilmesi gerektiğini vurguladı. Dö- ebsohaber 58 şubat 2009 MECLİS nemin son meclis toplantısı olması dolayısıyla Yönetim Kurulu Başkanı ve Yönetim Kurulu Üyelerine yapmış oldukları gayretli çalışmalardan dolayı teşekkür ederek, yeni dönemde de gerçekleri bu kürsüden haykırmak için beraber olmayı ümit ettiğini söyledi. Atıl Akkan BOTAŞ OSB’leri finans kaynağı görüyor EBSO Meclis Üyesi Atıl Akkan, Dönemin son meclisi olması nedeniyle, 4 yıl boyunca görev yaptığı Yönetim Kurulu Başkanı nezdinde Yönetim Kurulu’na, Meclis Başkanı nezdinde tüm meclis üyelerine teşekkür ederek, 11 Şubatta yapılacak olan seçimlerde adaylara başarılar diledi. Aliağa OSB Yönetim Kurulu Başkanı olarak kendisinin, İAOSB Yönetim Kurulu Başkanı Hilmi Uğurtaş’ın, Kemalpaşa OSB Yönetim Kurulu Başkanı Pınar Yurdun’un, Tire OSB Yönetim Kurulu Başkanı Kamil Porsuk’un ve Manisa OSB Yönetim Kurulu Başkanı Sait Türek’in bir araya gelerek, BOTAŞ’ın sanayicilerden ve organizelerden istediği teminat mektuplarına karşı çıkan bir basın toplantısı yaptıklarını, bunun sonucunda 23.12.2008 Cuma günü Ankara 55. noterliğinden bir ihbarname aldığını ve burada; sermayesinin tamamının devlete ait olan BOTAŞ’ın ticari anlamda serbest piyasa koşullarına göre hareket eden bir iktisadi devlet teşekkülü olduğunu, bu noktada kamu nezdinde güvenilir bir şirket olan müvekkil şirketin kurum kimliğinin zedelendiği, şahsi ve kurumsal haklarına saldırı mahiyetinde ifadelere yer verilmesi noktasında bu ihtarın çekilmesi zaruretinin doğduğunun ifade edilerek, toplantıda sarf ettiği sözlerin kendisine ait olup olmadığını sorulduğunu söyledi. Akkan, sarf ettiği sözlerin kendisine ait olduğunu asla tekzip etmediğini, hatta az bile söylediğini düşündüğünü, enerji bakanlığı çeşitli kurumlarına para kaptırmışken, 17 trilyon da TEİAŞ, TEDAŞ’dan alacağı varken, BOTAŞ’ın OSB’lerden bir lira alacağı olmadığı halde teminat istediğini, bu adaletsiz davranış karşısında OSBÜK’ten çıkan karar ile artık hiçbir organizenin teminat vermeyeceği gibi bir de dava açacağını belirtti. Bilgi edindirme kanunu çerçevesinde doğalgazı ne kadar fiyata alıp, ne kadar fiyatla sattıklarını sorduklarını, gelecek cevap sonrasında fahiş fiyatla Türk halkına doğalgaz sattıkları için dava açacaklarını dile getiren Akkan, 1 Ocak 2008 ile 31.12.2008 tarihleri arasında doğalgaza %77 zam yapıldığını, her ne kadar bu süre zarfında petrolün varilinin 190 ile 146 dolar arasında seyretmesi nedeniyle bu artışın yapıldığı söylense de şimdi petrolün varili 40 dolara düşmüşken niye doğalgazda indirim yapılmadığını, bir şirket olarak elbette kar etmesi gerektiğini ancak bu kadar fahiş fiyatlarla kar etmesinin kabul edilemez olduğunu dile getirdi. Gelen ihbarnameye cevap vermeyeceğini, şimdiye kadar kendisine çok ihtarnameler geldiğini, gümrük baş müdürünün yüzüne yolsuzluk yapıldığı, rüşvet çarkının döndüğünü söylediklerini, savcılığa gidip beraat ettiklerini, çünkü ispatladıklarını, doğalgaz konusunda da OSB’ler olarak mücadelelerinin devam edeceğini söyledi. Erdoğan Çiçekçi başkan adaylığını açıkladıktan sonra birlikte yedikleri bir yemekte, “sen başkan adayı olamazsın, devam ettiremezsin, çünkü şartlı başkanlıklar telaffuz ediyorsun” dediği zaman, Çiçekçi’nin “cenazem de kalksa başkan adayıyım” dediğini, ancak, geçen hafta “Ender Yorgancılar için çekiliyorum” derken, “Atıl Akkan da çekilsin yaşı ilerledi” ifadesini kullandığını söyleyerek, Çiçekçi’nin kendisinden büyük olduğunu belirtti. Akkan, geçen meclis toplantısında adaylığının meclis üyelerine bağlı olduğunu ifade ettiğini, geçen süreç içerisinde ise aday olmaya karar verdiğini, diğer adaylara başarılar dilediğini belirterek, son kararı verecek olanlara “kimi layık görüyorsanız ona oy verin” dedi. Erdoğan Çiçekçi Göstergeler olumsuz kritik dönemeçteyiz EBSO Meclis Üyesi Erdoğan Çiçekçi, işveren sendikaları konfederasyonu başkanlığından aldığı yazıda; dünyanın içinde bulunduğu kriz ortamında hükümetimizin halen önlem planını açıklamaması nedeniyle, birçok sektörün krizden kaynaklanan sorunlarla kendi başına mücadele ettiği, güven duygusu ve sorunlara çözüm bulma umudu giderek azaldığı için bu gerçekler karşısında 10 Şubat 2009 Salı günü yapılacak toplantıya davet edildiğini ve yazı ekinde gönderilen raporda dikkatini çeken bölümü paylaşmak istediğini söyledi. Buna göre raporda, son yıllarda sanayi üretiminde istikrarsızlığın giderek yükselmesi, cari açık, enerji ve işgücü maliyetleri başta olmak üzere yüksek girdi maliyetlerinden kaynaklanan hızlı rekabet gücünün azalması ve döviz cinsinden özel sektör borçlanması gibi yapısal sorunlar yaşayan Türk ekonomisinin, 2008 yılında patlak veren küresel krizin olumsuz etkileri ile son derece kritik bir döneme girdiği, ekonominin hemen hemen tüm göstergelerinin olumsuz yönde seyrettiği, büyüme oranının, sanayi üretiminin, yatırımların, ihracatın, verimliliğin, kredi hacminin, satışların, tüketici talebinin, vergi hasılatının düşüşte olduğu, işsizlik ile kapanan işyeri sayısının hızla arttığı, Türkiye ekonomisinin resesyona girdiği, bu vahim tabloya rağmen sanayi sektörünün yalnız bırakıldığı, adeta üvey evlat muamelesine tabi tutulduğu, uluslararası piyasalardaki likidite fazlasının yanlış fonlanması sonucu krizin ülkeden ülkeye şekil değiştirdiği, giderek derinleşen krizin dip noktasına ne zaman varacağının kimse tarafından bilinemediği, bilinen tek hususun ülkemizde en büyük riskin reel sektörün üretimi ve istihdamın üzerinde bulunduğu konularının yer aldığını dile getirdi. Çiçekçi, en önemli sorunun yaşanan kriz olduğunu, konfederasyonun bu kadar açık tavır koymasının küçümsenmemesi gerektiğini, zira yaklaşık 28 işveren sendikasının böyle bir metnin altına imza atarak çağrı yaptığını, yakın zamanda dile getirdikleri tedbirlerin hükümet tarafından en kısa sürede alınacağını ümit ebsohaber 59 şubat 2009 MECLİS ettiğini, çünkü bekleyecek vaktin kalmadığını belirtti. 6 ay önce Yönetim Kurulu Başkanlığına aday olduğunu açıklarken, EBSO Başkanının 4-5 günlük süreç içerisinde tanınmadan seçilmesini önlemek, iyi değerlendirme yapılmasına zaman tanımak için erkenden adaylığını açıkladığını söylediğini, aynı zamanda kendi komitesinden Esen’in adaylığını açıklaması durumunda da kendi adaylığı gözden geçirebileceğini belirttiğini söyleyen Çiçekçi, Esen’in aday olduğunu açıklamasını ardından, Akkan’ın kendisine konuyla ilgi ne düşündüğünü, bir komiteden iki başkan adayı olmasının doğru olmayacağını söylediğini, kendisinin ise Esen’in adaylığı konusunda bir şey duymadığını ifade ettiğini, daha sonra Esen’in adaylığını öğrenmesiyle adaylıktan çekildiğini söyledi. EBSO’da hizmet eden başkanların çok değerli olduğunu, hiç kimsenin saygıda kusur etmeyeceklerini, Akkan’a da kendisini yönetime taşıyan biri olarak hep saygı gösterdiğini, ancak bir yandan da Akkan’ın öncelikli vazifesinin Aliağa Organize Sanayi Bölgesi olduğunu hatırlatmak istediğini, 2 sene önce ALOSBİ seçimlerinde kendisini desteklerken gayet iyi anlaştıklarını, şimdi EBSO Yönetimine aday olmaması yönünde ifadeleri nedeniyle kötü algılandığını, Akkan’ın kendisinin ifadesinde söylediği ALOSBİ’nin 160 trilyon lira olan borcunun öncelikle temizlenmesi gerektiğini, çünkü kendisine inanarak oy verdiklerini, bu güveni boşa çıkarmadan gereğini yapması gerektiğini, yoksa kendisinin aday olmasının arkasından çekilmesinin hiç önemli olmadığını, aday olan Yorgancılar’ın yanında da seve seve hizmet yapabileceğini belirtti. Adaylık polemiği Atıl Akkan, Çiçekçi’nin mensubu olduğu sendikanın yazılarını son satırına kadar Meclis toplantısında okuyarak, sendikasıyla bağlantılı konuşmalar yaptığını, ancak her ay dağıtılan OSB’lerle ilgili kitapçıkları okumadığını, mizanları incelemediğini söyleyen Akkan, Aliağa OSB’nin 160 trilyon lira borcu bulunmadığını, Çiçekçi’nin söylediği sözden dolayı özür dilemesi gerektiğini belirtti. Akkan, Fortis Bank’tan 30 milyon dolar kredi aldıklarını, çeşitli yatırımlarla faizleri ödedikten sonra, 9,5 trilyon para kazandıklarını, geriye kalan 16,5 trilyonu ödediklerini, ipotek olarak gösterdikleri arazilerin ipoteklerinin, ödemeler yapıldıkça çözüldüğünü, bir süre sonra ödedikleri para karşılığında ipoteklerin fek edilmediğini, konuyla ilgili olarak, bankaya, BDDK’ya, Başbakan’a ve Sanayi Bakanı’na yazılar yazarak, kalan bakiye borçları ödemeyeceklerini ve uğrayacakları zarardan bu konuya el atmayanların sorumlu olacaklarını ifade ettiğini vurguladı. Fortis Banka’la yaptıkları sözleşmede; bankaya yatırılan her 10 dolar karşılılığında 1 m² yerin fek edilmesi ibaresinin bulunduğunu, şu anda Fortis Bank’a 2100 dönüm yerlerinin ipotekli olduğunu ki oysa ipotek altında olması gereken yerin 1300 dönüm olduğunu, 800 dönüm daha yerin ipoteğinin fek edilmesi gerektiğini, ancak banka fek yazılarını vermeyince, bankadaki bütün paraları çekerek başka bankalara aktardıklarını, bunu da üyelere bildirdiklerini çünkü anlaşma yapılırken bankanın üye listesini alarak tüm üyelere paraları bankalarına yatırmaları gerektiği yönünde yazı yazdığını söyledi. Bu tür konuşmaların yaşanacağını tahmin ettiği için Fortis Banka giderek, çift imzalı ve kaşeli yazı aldığını ki burada; yazının düzenlendiği tarih itibari ile kayıtlarımızın teftişinden USB 13.500 dolar tutarındaki ana para borcunuz işleyecek, vergi ve faiz masraflarınız ile devam etmekle birlikte bu tarih itibari ile muaccel olmuş, bir miktara rastlanmamıştır. Ancak bankamızın sözleşmeden doğan hak ve alacakları saklıdır. İş bu yazı talebimiz üzerine herhangi bir sorumluluk üstlenmeden düzenlenmiştir. İfadelerinin bulunduğunu söyleyen Akkan, yazıdan da anlaşılacağı üzere Aliağa OSB’nin gecikmiş ya da ödenmemiş borcu bulunmadığını belirtti. Çiçekçi’yle yemek yerken kendisine “Aliağa OSB seçimlerini ne zaman meclise getireceksin?” diye sorulduğunda, Şubat ayında yeni üyelerle yapılacak meclis toplantısına getireceğini, yangından mal kaçırmaya gerek olmadığını, yeni seçilen meclis üyelerinin de seçime katılma hakları bulunduğunu, ancak karşısında aday liste çıkarsa, kendi listesini geriye çekeceğini ifade ettiğini söyledi. Akkan, tüm meclis üyelerini Aliağa OSB’yi görmeleri için davet ettiğini, bitirilmemiş bir iş bulunmadığını, doğalgaz, telefon, Internet, temiz su, pis su, elektrik gibi hizmetlerin herkesin kapısına kadar ulaştırıldığını, arsa almak isteyenlere projelerini getirdikleri anda akşamına ruhsatlarının verildiğini, dünyanın hiçbir yerinde böyle bir uygulama yapılmadığını belirterek, OSB’lerle ilgili kitapçıkların herkese gönderildiğini, tüm detayların orada yer aldığını, hali hazırda 2500 dönüm satılacak arazileri bulunduğunu, 50 eurodan satılsa 125 milyon euro takribi 250 trilyon lira para edeceğini, 2000 dönüm de tahsisli arazi bulunduğunu, TEİAŞ’dan 6,5 milyon dolar alacakları olduğunu, elektrik, su, doğalgaz pis su satışlarından gelir elde edeceklerini, 350 bin ağaçlık ormandan da karbon sertifikasını satarak, bu ormandan ömür boyu gelir sağlayacaklarını, ayrıca %20’si Aliağa OSB’nin olan Çakmaktepe gibi bir elektrik santrallerinin bulunduğunu, bu seneki karının 25 trilyon lira olduğunu, üstelik 4 motor çalıştırarak bunu elde ettiklerini, 2009’da 16 motor çalıştırarak, 75 trilyon lira kar hedeflediklerini dile getirdi. Erdoğan Çiçekçi; Akkan’ın, farklı bir kişilik, farklı bir başkan olduğunu, sevmemenin, saymamanın mümkün olmadığını, yaptığı işleri elbette takdir ettiklerini, düşünceleriyle onu üzmenin kendisini daha çok üzdüğü ancak, senelerdir kürsüden istediği gibi konuşup, espri yapıp, giderayak gol ayma hakkının hep Akkan’da olduğunu, oysa kendileri bir şey söylediği zaman inanılmaz polemikler yapıldığını, eğer Aliağa’nın borcu 160 trilyon değilse kendisinden özür dilediğini, rakamları tamamen iyi niyetiyle ortaya koyduğunu söyledi. Çiçekçi, OSB’lerin sanayici için var olduğunu, dolayısıyla buralardaki maliyetlerin önem teşkil ettiğini, asıl vurgulamak istediği konunun birlikten kuvvet doğacağı olduğunu, özellikle herkesin dar boğazda bulunduğunu bir dönemde böyle konuları konuşarak, tartışmalarının doğru olmadığını ifade ederek, adaylığını açıklayan Akkan’ı tebrik ederek, oy verecek dostlarının olmasını temenni ettiğini dile getirdi ve aynı komitede daha önce başkanlık yapmış bir arkadaşının aday olması nedeniyle adaylığını geri çektiğini, bunun yenilme olarak değil, medeni bir hareket olarak görülmesi arzu ettiğini söyledi. Meclis Başkanı Yorgancılar, tüm meclis üyelerinin iş adamı ebsohaber 60 şubat 2009 MECLİS kimliği, kendine özgü bir tarzı ve duruşu olduğunu, Akkan’ın az önce 2100 metrelik temlikin 1300’e düşürülmesi gerektiğini ifade ettiğini, zaten bugün işadamı kimliği ve diyaloğu ile hangi bankaya gidilirse gidilsin, eğer taahhüdünüzü yerine getirdiyseniz bu düşürme işleminin yapılabileceğini, bunu kavga ortamına çekmenin bir anlamı bulunmadığını belirtti. Pınar Yurdun Tek ideolojimiz Kemalizm EBSO Meclis Üyesi Pınar Yurdun, söz almasındaki gerekçesinin Akkan’ın da ifade ettiği gidipte gelmemek, gelipte bulmamak düşüncesi olduğunu söylerken, Ersoy’un yaşı gereği aday olmayacağını açıkladığını, kendisinin Ersoy’dan büyük olduğunu ancak, Kemalpaşa OSB ile ilgili neticeye ulaştırmak istediği projeler bulunduğunu, bu işlerinin sonuçlanmasının akabinde kendisinin de meclis üyeliği görevinden çekileceğini belirtti. Yurdun, uzun zamandır inkar edilen, teğet geçecek, bize dokunmayacak denilen krizin içine hızla girdiğimizi, sebebini düşündüğünde Taşkın’ın bir meclis toplantısında yaptığı sunumun aklına takıldığını, izniyle onu ifade etmek istediğini söyledi. Bu sunumda Taşkın’ın bir yanda İran Cumhurbaşkanı Mahmud Ahmedinejad, bir yanda da Venezuella Devlet Başkanı Hugo Chaves’in resmi bulunan slaytı göstererek; eğer bunlar bir şey yaparlarsa işte Türkiye o zaman krizin içine düşer. O zaman dünya ekonomisi allak bullak olur dediğini belirten Yurdun, yaşanan krizinden şu anda en az etkilenen ülkelerin daha önce IMF’ye resti çekip, kendi ekonomik politikalarını yürürlüğe koyan Güney Amerika ülkeleri olduğunu ve işte bir densizlik yaparsa dünya ekonomisi allak bullak olur denilen Chaves’in oldukça etkin bir rolde bulunduğunu dile getirdi. Krizin, stratejik ortağımız, dünyanın en büyük ülkesi denilen Amerika’dan kaynaklandığını, bu dönemde Amerika’nın Irak’a girdiğini, mezhepleri bir birine düşürdüğünü, insanları bir birine kırdırdığını, bir bataklık yarattığını ve maalesef Türkiye’nin bu bataklıktan büyük oranda etkilendiğini ifadeyle Yurdun, netice olarak, Türkiye’nin bir tek ideolojisi bulunduğunu, bunun da Kemalizm olduğunu, şu anda her yönden Kemalizm ile Türk ulusu devletine saldırılar geldiğini, niçin Atatürk, niçin Anıt Kabir deyip, Türk Ulusu ifadesini bize çok gören Amerika’nın yeni başkanının Lincoln’ün anıtı önünde yemin edip, ulusal kimliğini Amerika olarak ortaya koyduğunu söyledi. Yurdun, Atatürk’ün hayatının çok meşakkatli geçtiği için gülen resimlerini çok ender olması nedeniyle, bir paranın üzerine konabilecek ciddiyette gülen bir fotoğrafını bulmanın çok güç olduğunu, istenen ifadelerin bilgisayar düzenlemeleriyle yapıldığını ki bunları yapan kişilerinde yabancı olduklarını, çünkü bu işi Türk mühendisleri yapsaydı, Atatürk’ün paralarımız üzerinde yer alan fotoğraflarının yaşadıklarımız karşısında çatık kaşlı olacağını ifade etti. Mehmet Tiryaki İç çekişmeler ekonominin önüne geçti EBSO Meclis Üyesi Mehmet Tiryaki, Dört yıllık görev sürelerinin göz açıp, kapayıncaya kadar çok hızlı bir şekilde sona erdiğini, bu dönemde özverili çalışmaları ile başta Meclis Başkanı Yorgancılar’a, Yönetim Kurulu Başkanı Taşkın’a, Yönetim Kurulu ve Meclis üyeleri ile Genel Sekreter nezdinde tüm çalışanlara teşekkür etti. Yaşadıkları dört yılın özeleştirisini yapmak istediğini söyleyen Tiryaki, EBSO Meclisini çalıştıran en önemli unsur olan komitelerin çok verimli çalışmadığını, dolayısı ile Meclisin de çok sağlıklı çalışmasının beklenemeyeceğini, bazı komiteler şeklen toplanırken, bazı komitelerin ise cansiperane, büyük vakit ayırarak meslek grupları için çalıştıklarını, ne yazık ki bu dönem içerisinde gerçekleştirdikleri Meclis toplantılarında mesleki sorunların da yeterince konuşulmadığını, kendisine göre bir sivil toplum örgütü olarak, EBSO Meclisi’nde en çok mesleki sorunların görüşülmesi gerektiğine inandığını belirtti. 2007 yılında dünyada mortgage krizi başladığında, ülke gündemini, genel seçim sonuçları, cumhurbaşkanı seçiminin oluşturduğunu, 2008 yılında krizin belirtilerinin daha da ağırlaştığında yine ülke gündemini daha ziyade türbanın teşkil ettiğini, Ağustos’ta kriz patladığında ise gündemde iktidar partisinin kapatılıp, kapatılmaması ve Ergenekon Davalarının yer aldığını, bugüne gelindiğinde, sanayi üretiminin çift haneli eksi rakamlara indiğinde gündemde yerel seçimlerin yer aldığını söyledi. Tiryaki, krizle ilgili eki Merkez Bankası Başkanı Gazi Erçel’in yaptığı bir sunumdan alıntı yaparak, IMF’den bir grup araştırmacının 1960 ile 2007 yılları arasında gelişmiş 21 OECD ülkesini kapsayan araştırmasında; 121 resesyon, 112 kredi daralması, 28 kredi verilmesinin durması, 114 konut fiyatı düşüşü, 28 konut fiyatı çöküşü, 234 hisse senedi fiyatı düşüşü, 58 hisse senedi fiyat çöküşünün incelenerek, bugüne kadar olan krizlerin aksine 2008 krizinde resesyon, kredi daralması, hisse senetleri fiyat düşüşü, konut fiyatları düşüşü gibi dört unsurun birlikte yaşandığının görüldüğünü, bir diğer araştırmada ise finansal kriz yaşamış 5 sanayileşmiş ülkede, 5 Asya ülkesinde, 2 Latin Amerika ülkesinde, Norveç’te, ABD’de 1929 krizin incelendiğinde elde edilen bulgularda; konut sektörünün süresi 6 yıl olmak üzere %35 düştüğü, süresi 3,4 yıl olmak üzere hisse senetlerinin % 55 düştüğü, süresi 5 yıl olmak üzere İşsizlik oranının 7 puan yükseldiği, süresi 1,9 yıl olmak üzere GSMH’nın 9.1 puan düştüğü, süresi 3 yıl olmak üzere kamu borcunun %86 arttığının saptandığını, elde edilen bu bulgulardan hareketle global ekonominin resesyondan çıkış senaryosunda iyimser tahminle 2009 sonu ya da kötümser tahminle 2010 yılı sonu demenin mümkün olduğunu belirtti. ebsohaber 61 şubat 2009 MECLİS Sanayileşme milli politika olmalı Araştırmacıların, yaşanan krizlerde hükümetlere; moralleri yükseltecek önlemler ile politikalar geliştirmek, Güvenilir ülke imajı vermek, denk bütçe yapmak, kararları geciktirmemek, politik stres yaratmamak, bankacılık sektörünü karşına almamak, iş dünyasına moral vermek, IMF ile anlaşma yollarını aramak gibi yapılması gereken ve yapılmaması gerekenler konusundaki tavsiyelerini okuyarak, ülke olarak bu tavsiyelerin hangilerini yerine getiriyor, hangilerini yerine getirmediğimizin takdirini Meclis’e bıraktığını söyleyen Tiryaki, araştırmaların firma bazındaki tavsiyelerinin ise kısaca; alacak tahsiline önem verilmesi, morallerin bozulmaması, soğuk kanlı olunması, krizin uzun sürebileceğinin düşünülmesi, müşteriler ile sadakat ilişkisinin unutulmamasının, kemerlerin sıkılması, tasarrufların arttırılması, yerli ürünlerin, yeni pazarların araştırılması ve satın alma sisteminin etkinleştirilmesi olduğunu ifade etti. Tiryaki, Türk Sanayisi ile ilgili bir İngiliz subayının 1876 yılında Üsküdar’dan Kars’a 3,5 ay at üstünde yolculuk yaparak, gözlemlerinden hareketle yazmış olduğu “Küçük Asya Seyahatnamesi” adlı kitabı okuduğunu ve kitapta bir yabancının gözü ile var olan değerlerimizin nasıl değerlendirilemeyişine üzülerek tanık olduğunu, özellikle şeker üretimi konusunda yazılanlardan hareketle yapmış olduğu araştırmada, 1936’da Atatürk’ün Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin 5. Dönem 3. Yasama yılını açılış konuşmasını okuyarak, Atatürk’ün endüstrileşmenin en büyük milli davaları olduğunu vurguladığını ve çalışması, yaşaması için hammaddeleri ülkemizde bulunan büyük küçük her türlü sanayiyi kurarak, işleteceklerini, ihtiyaç duyulan kredileri kolayca ve ucuzca verecek bir kurum kurulması gerektiği konusunu da ayrıca vurguladığını, bu güzel konuşmanın mutlaka meclis üyelerince okunması gerektiğini, Çünkü Atatürk’ten sonra hiçbir hükümetin sanayileşmeyi milli bir politika olarak benimsemediğini söyledi. Sayıl Dinçsoy Sıkıntılar faydaya çevrilmeli EBSO Meclis Üyesi Sayıl Dinçsoy, artık edilgen değil, etken olmaları gerektiğini, bilinen konuları tekrar etmenin ya da basında yer alan haberleri anlatmanın bir faydası bulunmadığını, dikkat çekici olmanın doğru ve cesaretli bir eylem olduğunu, ki bu bağlamda Akkan’ı kutladığını, zira doğalgaz konusunda yaptıkları basın toplantısının çok dikkat çekici ve etkin olduğunu, bu konunun çözülmesinin sadece organize sanayi bölgelerine, sanayicilere değil, halka da faydası olacağını, gerçekleştirilen bu eylemin arkasında hep birlikte durmak zorunda olduklarını, yoksa yaşanan sıkıntıları aşmanın mümkün olmayacağını dile getirdi. Dünyada arz fazlası bulunduğunu, arz fazlasının ise beraberinde harpleri getireceğini ya da büyük ekonomilere çöküntü yaşatacağını ifadeyle oluşan durumların mutlaka faydaya çevrilmesi gerektiğini, yoksa şikayet ederek bir noktaya varılamayacağını, hükümet nezdinde girişimlerde bulunularak gerekli düzenlemelerin yapılması yönünde çaba sarf etmedikleri sürece kötü gidişin önüne geçilemeyeceğini ifade etti. Dinçsoy, sıkıntıların faydaya çevrilmesi gerekliliğinden hareketle, 2001 krizi sonucunda bugünkü sağlıklı bankaların doğduğunu, yine Tansu Çiller’in Türk ekonomisinin hazırlıklı olmadığı bir dönemde ülkeyi gümrük birliğine sokmasıyla çok sağlıklı işletmelere sahip olunduğunu ifade ederek, şartlar ne olursa olsun mutlak suretle KOBİ’lerin canlandırılması, ekonomiye kazandırılması, yatırımları, istihdamı arttıracak Teşvik Yasası’nın, Yatırım İndiriminin süratle TBMM’sinden geçirilmesi gerektiğini, KOBİ yaratma, geliştirme ve yönlendirmenin sadece KOSGEB tarafından değil Bakanlık tarafından da özendirilmesi, inovasyon, teknoparklar, teşvik konularının realize edilmesi, girişimcilik hızını arttırmak amacıyla; vergi ve mevzuatın azaltılması, yalınlaştırılması gerektiğini, Oda olarak kentimize ve ülkemize katkıda bulunmak için eylem ve atılım planları gerçekleştirmeleri gerektiğini söyledi. Metin Deyirmenci OSB yönetimleri sanayicileri zor durumda bırakmamalı EBSO Meclis Üyesi Metin Deyirmenci, Aliağa Organize Sanayi Bölgesi’nin, diğer organizeler gibi Odamız’ın çalışmalarıyla sanayicilere, Türk Sanayine katkıda bulunulmak amacıyla kurulduğunu, kimsenin bu amaçların dışına çıkarak, organizenin parasını har vurup, harman savuramayacağını, uygulamaları ile sanayicileri zor duruma düşüremeyeceğini, kendisinin ne yazık ki Aliağa Organize Sanayi Bölgesi Müteşebbis Heyet seçimlerinde, organizenin kuruluşundan itibaren yer alması ve organizeyi tamamlayacağı inancı ile Akkan’a, destek verdiğini söyledi. Deyirmenci, imkanları ile 7 yıldızlı organize sanayi bölgesi olduğu söylenen Aliağa Organize Sanayi Bölgesi’nden ayrılmak isteyen üyelerine neden ödedikleri aidatların geri verilmediğini sorarak, zamanında 1 Euro’ya alınan arsaların 40-50-60 Euro’dan da satılmaya çalışılmasını doğru bulmadığını, ayrıca ALOSBİ’nin 160 bin Euro borcunun olduğunun söylenildiğini, Akkan’ın bu borçları temizlemeden görevden ayrılmasını istemediğini, yapılanlara bir sanayici olarak artık kayıtsız kalmanın mümkün olmadığını belirtti.MetinDeyirmenci, dört yıldan bu yana dökümcüler ihtisas organize sanayi bölgesini kurmak için çalıştıklarını, ama ne yazık ki yine ALOSBİ yönetiminin engellemeleri ile karşılaştıklarını, oysa dökümcülüğün bugün dünyada diğer meslek gruplarına göre daha iş yapabilir durumda olduğunu belirtti. Ne olursa olsun Akkan’ın ALOSBİ’nin borçlarını temizlemeden görevinden ayrılmasını istemediğini, yaptığı yanlış yönetim karşısında Akkan’ın EBSO’da başkan olarak yer almasını da doğru bulmadığını ifade etti. ebsohaber 62 şubat 2009