I. Türk Tıp Dünyası Çalıştayı
Transkript
I. Türk Tıp Dünyası Çalıştayı
TÜRK TIP DÜNYASI KURULTAYI 29-31 EKİM 2014, İSTANBUL Bakan Sunuşu Ülkemizde tıp alanında son yıllarda yürütülen başarılı çalışmalar, dünyanın birçok ülkesinde dikkatle takip edilmekte ve takdir görmektedir. Sağlık hizmetlerinin sunumu, sağlık idaresi ile ilaç ve tıbbi cihaz sektöründe kaydedilen ilerlemeler ülkemizi, sadece bölgesinde değil dünyada da ilgi ve cazibe odağı haline getirmiştir. Bugüne kadar yaşanan gelişmeler daha çok ülkemizin iç dinamikleri ile hayata geçirilmiş olup, Türkiye dışında uzun yıllar çeşitli tıp alanlarında mesleki yaşamlarını sürdüren vatandaşlarımızla yeteri kadar iletişime geçilememiş, birikimlerinden faydalanılamamıştır. Bu sebeple yurt dışında yaşayan Türk sağlık çalışanlarının ve sektör temsilcilerinin, ülkemiz ile mesleki iletişimlerinin ve gönül bağlarının güçlendirilmesi ihtiyacı güçlü biçimde kendisini hissettirmektedir. Çalışma hayatını yurt dışında sürdüren sağlık profesyonellerimizin, ülkemizde sağlık alanında yaşanan gelişmeler konusunda bilgilendirildiği toplantıda, Sağlık Bakanlığı, Üniversiteler ve Türkiye’deki diğer iç paydaşlar ile birlikte kamu-özel teşebbüs üst düzey temsilcileri de hazır bulunmuştur. Sağlık politika belirleyicileri, bilim insanları, öğretim üyeleri, sağlık yöneticileri, sağlık araştırmacıları ile ilaç ve medikal teknoloji sektörü temsilcilerinin bir araya gelmeleri "Türk Tıp Dünyası Kurultayı'nın neticesinde elde edilecek kazanımların, kurulacak iletişim ağlarıyla sürdürülmesi hedeflenmektedir." ile farklı bir sinerji oluşmuştur. Bu platform aynı zamanda tüm taraflar için bir bilgi ve tecrübe paylaşımı fırsatı da sunmuştur. Yukarıda değinilen düşüncelerle düzenlenen “Türk Tıp Dünyası Kurultayı”nın neticesinde elde edilen kazanımların kurulacak iletişim ağlarıyla sürdürülmesi hedeflenmektedir. Ayrıca, Kurultay ile katılımcılar arasında ülkemizin yurt içi ve yurt dışı sağlık politikaları ile güncel mevzuat uygulamaları konusunda bilgi alışverişi sağlanmıştır. Görüşmeler sırasında dünyanın çeşitli noktalarındaki meslektaşlar, yüz yüze iletişim kurma şansı yakalamış ve Bakanlığımızdan talep ve öne- rilerini en üst düzeyde dile getirme imkânı bulmuşlardır. Dileyen katılımcılar ilgili oldukları alanlarda, ülkemizdeki çalışma şartlarını araştırarak ticari ya da bilimsel işbirliği imkânlarını da değerlendirmişlerdir. Türkiye’nin sağlık alanında bugüne kadar elde ettiği kazanımlara, yurt dışında yaşayan ve kendi alanlarında uzman bilim insanlarımızın birikimleri ayrı bir zenginlik katacak, Bakanlığımızın stratejik hedefleri arasında yer alan “Küresel Sağlığa Katkı Sağlamak ve Lider Ülkeler Arasında Yer Almak” politikalarını da pekiştirecektir. Dr.Mehmet Müezzinoğlu T.C.Sağlık Bakanı Müsteşar Sunuşu Yirminci yüzyılın son çeyreği ile yirmi birinci yüzyılın başlarında dünyada bilim alanında yaşanan hızlı değişim ve gelişmeler, ülkemiz tarafından da yakından takip edilmektedir. Gerçekleşen iletişim devrimi sayesinde bilgiye ulaşmak artık kolaylaşmış, bilginin üretim hızı gibi tüketim hızı da artmıştır. Bakanlığımızın temel hedefi olan Önce İnsan, Önce Sağlık kavramından hareketle, sağlık alanında üretilen hizmetin kalitesini arttırmaya da bu doğrultuda öncelik veriyoruz. Küresel sağlığa katkı sağlamanın çok paydaşlı ve çok boyutlu çalışmalar olmadan gerçekleştirilemeyeceğinin bilincindeyiz. Ülkemizin kalkınma planı hedeflerinde yer alan; ileri teknoloji ve inovasyon ihtiyacını karşılamak, araştırmacılara bilimsel ortam temin ederek yeni ürünlerin üretimi ve mevcut olanların geliştirilmesini sağlamak gibi hedeflerle hem Türkiye’nin rekabet gücünü arttırmayı ve sürekli kılmayı, hem de sağlık bilim ve teknolojileri alanında ülkemize ve tüm insanlığa hizmet etmeyi amaçlıyoruz. Bu bağlamda tüm bilgi, birikim, azim ve kararlılığımızla ülkemizi “2023 Lider Ülke Türkiye” hedeflerine taşıyarak 2023 yılına geldiğimizde dünyanın en mükemmel sağlık sistemlerine sahip ülkeler arasında yer almayı ve dünyaya örnek olmayı planlıyoruz. Çalışmalarımız sırasında küresel hedefler belirlerken, farklı bir sinerji oluşturarak küresel birikimden de faydalanmak amacıyla mesleki hayatını yurt dışında sürdüren sağlık profesyonellerimiz ile ülke- "Bakanlığımızın temel hedefi olan Önce İnsan, Önce Sağlık kavramından hareketle, sağlık alanında üretilen hizmetin kalitesini arttırmaya da bu doğrultuda öncelik veriyoruz." mizdeki sağlık profesyonellerini bir araya getiren ilk “TÜRK TIP DÜNYASI KURULTAYI”nı 29 Ekim–1 Kasım 2014 tarihlerinde gerçekleştirdik. Kurultayımıza 17 ülkeden 400’ün üzerinde çok değerli bilim insanımızın iştirak etmesi, sağlığın çeşitli alanlarında emek harcayan uzman bilim insanlarımıza, bir iletişim ağı yoluyla bilgi ve tecrübelerini paylaşım fırsatı sunan BİLİM KÖPRÜSÜ platformunun oluşmasına vesile oldu. Paylaşıma dayalı ve dinamik yapıda (şimdilik İlaç ve Biyo-teknoloji, Tıbbi Cihaz, Kanser Cerrahisi-Onkoloji, Organ Nakli-Hematoloji, Kök Hücre-Genetik, Jinekoloji-IVF, Travma Yönetimi, Kardiyoloji-Kalp Damar Cerrahisi, Yaşlı SağlığıKronik Hastalıklar, Klinik Kalite-Sağlık Finansmanı, Göz Hastalıkları, Girişimsel Radyoloji-Tele-Tıp Uygulamaları Psikiyatri-Uyuşturucu ile Mücadele Yöntemleri ile Sivil Toplum Örgütleri ve Uluslararası Sağlık Politikaları olmak üzere) 14 farklı konu başlığı altında web tabanlı kapalı bir ağ projesi olarak oluşturulan Bilim Köprüsü’nü, ilerleyen zamanlarda, ihtiyaç ve talepler doğrultusunda daha kapsayıcı bir hale getirmeyi planlıyoruz. Memleketlerine faydalı olmak heyecanı ile çok uzaklardaki işleri ve ailelerine ayırdıkları zamandan fedakârlık ederek aramıza katılan tüm Kurultay katılımcılarına ve bu çalışmanın hayata geçmesinde emeği geçen tüm mesai arkadaşlarıma teşekkür ediyorum. 29 Ekim 2015’te “II. Türk Tıp Dünyası Kurultayı”nda birlikte olmak temennisi ile… Prof. Dr. Eyüp Gümüş Sağlık Bakanlığı Müsteşarı İçindekiler 1- Sunuşlar a- Dr. Mehmet Müezzinoğlu b- Prof.Dr. Eyüp Gümüş 2- Kurultay Öncesi Çalışmalar 3- Kurultay a- Program b- Program İşleyişi c- Açılış Konuşmaları i- Dr. Öner Güner ii- Dr. Mehmet Müezzinoğlu iii- Prof.Dr. Gazi Yaşargil iv- Dr. Sare Davutoğlu d- Sunumlar i- Prof.Dr. Eyüp Gümüş ii- Dr. Şuayip Birinci e- Paneller i- Panel 1 ii- Panel 2 iii- Panel 3 f- Stand ve Sergi Alanı 4- Gala Yemeği 5- Çalışma Grubu Toplantıları 6- Sosyal Program 7- Kurultay Sonrası Çalışmalar 8- Çalışma Gruplarının Raporları 1) İlaç ve Biyo-teknoloji 2) Tıbbi Cihaz 3) Kanser Cerrahisi-Onkoloji 4) Organ Nakli-Hematoloji 5) Kök Hücre-Genetik 6) Jinekoloji-IVF 7) Travma Yönetimi 8) Kardiyoloji-Kalp Damar Cerrahisi 9) Yaşlı Sağlığı-Kronik Hastalıklar 10) Klinik Kalite-Sağlık Finansmanı 11) Göz Hastalıkları 12) Girişimsel Radyoloji-Tele-Tıp Uygulamaları 13) Psikiyatri-Uyuşturucu ile Mücadele Yöntemleri 14) Sivil Toplum Örgütleri ve Uluslararası Sağlık Politikaları 9- Genel Değerlendirme 10- Katılımcı Listesi 11- Basında Kurultay 2 4 8 10 12 14 15 16 18 19 21 22 24 25 26 30 36 38 40 42 43 44 47 48 52 56 60 66 72 76 80 90 94 98 104 108 114 119 122 134 Kurultay Öncesi Çalışmalar Türkiye dışında yaptıkları başarılı çalışmalarla bulundukları ülkelerde önemli noktalarda görev alan Türk hekimleri ve sağlık araştırmacılarının Türkiye ile bağlarının güçlendirilmesi Türk tıbbının uzun zamandır eksikliğini hissettiği bir konu olagelmiştir. Söz konusu eksikliği gidermek ve Türk bilim adamları ile daha yakın bir işbirliğini sağlamak amacıyla Sayın Bakanımız Dr. Mehmet Müezzinoğlu’nun talimatları ile çalışmalara başlanmıştır. Dış İlişkiler ve Avrupa Birliği Genel Müdürlüğümüz birimler arası koordinasyonu sağlayarak işbölümünü yapmış, toplantı zamanına karar vermiş ve planlamalar çerçevesinde gerekli hazırlıklara başlamıştır. İhale süreçleri ile eş zamanlı olarak ilk aşamada katılımcı profillerinin oluşturulmasına karar verilmiştir. Kurultaya katılması muhtemel Türk bilim insanlarına ulaşabilmek üzere öncelikle web üzerinden araştırmalar yürütülmüş, ayrıca ülkemizin yurt dışındaki temsilcilikleri, TİKA, TÜBİTAK ve sivil toplum örgütleri gibi kurum ve kuruluşlardan destek alınmış, irtibat bilgilerine ulaşılmıştır. Kısa bir süre içerisinde, dünyanın çeşitli ülkelerinde sağlık alanında küresel düzeyde başarılı çalışmalarda yer almış, patent ve ödül sahibi, sağlık biliminde değerli buluşlara imza atmış, önemli üniversite, hastane ve teknoparklarda üst düzeyde ve başarılı pozisyonlarda TÜRK TIP DÜNYASI KURULTAYI 29-31 EKİM 2014, İSTANBUL 9 çalışmakta olan 800’ün üzerinde Türk bilim insanına ulaşılmıştır. Kurultaya katılmak üzere kendilerine bilgi formu iletilmiş ve özgeçmiş bilgileri istenmiştir. Geri bildirimler, Bakanlığımız bünyesinde oluşturulan Değerlendirme Kurulu tarafından incelenerek, katılım için davetiyeler gönderilmiştir. Katılımları teyit edilen bilim insanlarımızın uzmanlık ve ilgi alanlarına göre çalışma grupları belirlenmiştir. Eşzamanlı olarak aynı alanlarda yurt içinden ortak çalışmalarda bulunabilecek bilim insanları da belirlenmiş ve grup çalışmalarının verimli bir şekilde yapılabileceği zemin hazırlanmıştır. Kurultayın organizasyon ve ön hazırlık faaliyetleri Dış İlişkiler ve Avrupa Birliği Genel Müdürlüğü’nden 8 görevlinin gerçekleştirdiği 2.000 dakikanın üzerinde telefon görüşmesi, 5.500 e-posta ve ortalama kişi başı 600 saat çalışmayla tamamlanmıştır. Sağlık Bakanlığı’nın bağlı merkez kuruluşları da dâhil olmak üzere gerektiğinde ilgili diğer kamu kurum ve kuruluşları, organizasyon firması ve organizasyonun gerçekleştirildiği otel ile koordineli hazırlık toplantıları yürütülmüştür. Bakanlığımız evsahipliğinde tüm katılımcıların ulaşım, konaklama ve transferleri organize edilmiştir. Kurultay Programı Otele Giriş:29 Ekim 2014 - Çarşamba 1.Gün: 30 Ekim 2014 - Perşembe 08.00-09.00 09.00-10.00 10.00-10.30 10.30-12.00 12.00-13.20 13.30-14.30 14.30-14.50 14.50-16.40 16.40-17.00 17.00-18.45 19.30-23.00 Kayıt- İkram Açılış Konuşmaları T.C. Sağlık Bakanlığı Dış İlişkiler ve AB Genel Müdürü Dr. Öner Güner T.C. Sağlık Bakanı Sayın Dr. Mehmet Müezzinoğlu Sayın Prof.Dr. M. Gazi Yaşargil Sayın Hanımefendi Dr. Sare Davutoğlu Kahve Arası SUNUM: Türkiye Sağlık Sistemi ve 2023 Vizyonu T.C.Sağlık Bakanlığı Müsteşarı Prof.Dr. Eyüp Gümüş: Türk Sağlık Reformu ve Stratejilerimiz T.C.Sağlık Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Dr. Şuayip Birinci: Şehir Hastaneleri ve Sağlıkta Teknoloji Kullanımı T.C.Sağlık Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Hüseyin Çelik: Türkiye Sağlık Enstitüleri Başkanlığı (TÜSEB) ve Sağlık Üniversitesi Öğle Yemeği PANEL-1: Ar-Ge ve İnovasyon Ekosistemi Moderatör: T.C. Sağlık Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Dr. Ekrem Atbakan Boğaziçi Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof.Dr. Cengizhan Öztürk: Türkiye’deki Tıbbi Cihaz ve Teknoloji Alanındaki Ar-Ge Çalışmaları Hacettepe Üniversitesi Rektörü Prof.Dr. Murat Tuncer: Sağlıkta Ar-Ge ve İnovasyon Merkezi Olarak Hacettepe Beytepe Teknopark Örneği Kahve Arası PANEL-2: Sağlık Teknolojisindeki Gelişmeler Moderatör: T.C.Sağlık Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Dr. Ekrem Atbakan Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu Başkanı Dr. Saim Kerman: Onkogen Projesi Tanıtımı Gelişimci İlaç Firmaları Derneği, Mahmut Bilgiç: Türkiye’deki İlaç ve Biyoteknoloji Sektörü SEİS Başkanı Metin Demir: Türkiye’deki Tıbbi Cihaz Sektörü Kahve Arası PANEL-3: Türkiye’deki Sağlık Alanında Yapılan Teşvik Programları ve Yatırım İmkanları Moderatör: Sağlık Araştırmaları Genel Müdürü Dr. M. Rifat Köse: Sağlık Bakanlığı’nın Sunduğu Ar-Ge Destekleri TÜBİTAK SADG Yürütme Komitesi Sekreteri Prof.Dr. Sevim Aydın: TÜBİTAK’ın Sunduğu Yurtiçi Ar-Ge Destekleri TÜBİTAK Daire Başkanı Dr. Zeynep Arzıman Büyükboduk: TÜBİTAK’ın Sunduğu Yurtdışı Ar-Ge Destekleri T.C.Kalkınma Bakanlığı Daire Başkanı Kadir Özer: Kalkınma Bakanlığı’nın Sunduğu Ar-Ge Destekleri T.C.Ekonomi Bakanlığı Daire Başkanı Özge Dumlupınar T.C.Ekonomi Bakanlığı Cem Emre Özköse T.C.Ekonomi Bakanlığı Mustafa Özger Bozoğlu Ekonomi Bakanlığı’nın Sunduğu Teşvik ve Tanıtım Programları T.C.Sağlık Bakanı Sayın Dr. Mehmet Müezzinoğlu’nun Katılımcılar Onuruna Vereceği Gala Yemeği TÜRK TIP DÜNYASI KURULTAYI 29-31 EKİM 2014, İSTANBUL 2.Gün: 31 Ekim 2014 - Cuma 09.00-12.00 Grup Toplantıları** ve Yüz Yüze Görüşmeler (B2B)* İlaç ve Biyoteknoloji Dr.Saim Kerman Dr.Hüseyin Yılmaz Tıbbi Cihaz Dr.Saim Kerman Dr.Ali Sait Septioğlu Kanser Cerrahisi-Onkoloji Prof.Dr.Murat Tuncer Doç.Dr.Murat Gültekin Organ Nakli-Hematoloji Prof.Dr.İrfan Şencan Dr.Murat Öztürk Kök Hücre-Genetik Prof.Dr.Doğan Ünal Dr.Arif Kapuağası Jinekoloji-IVF Prof.Dr.Sevim Aydın Prof.Dr.Erol Tavmergen Travma Yönetimi Doç.Dr.Osman Arıkan Nacar Kardiyoloji ve Kalp Damar Cerrahisi Prof.Dr.Murat Tuzcu Prof.Dr.Erol Şener Yaşlı Sağlığı ve Kronik Hastalıklar Doç.Dr.Ümit Ateşkan Dr.Banu Ekinci Klinik Kalite-Sağlık Finansmanı Dr.Mehmet Demir Dr.Abdullah Öztürk Göz Hastalıkları Prof.Dr.Güngör Sobacı Dr.Ayşe Turan Girişimsel Radyoloji ve Tele-Tıp Uygulamaları Dr.Şuayip Birinci Şahin Aydın Uyuşturucu ile Mücadele Yöntemleri Müst.Yrd. Hüseyin Çelik Dr.Sertaç Polat STK-USP Dr.Zafer Çukurova Dr.Hasan Güler **Grup Toplantıları ve Yüz Yüze Görüşmeler (B2B): *Yüz yüze (B2B) görüşmeler toplantı boyunca, standlar ve belirlenen salonlarda gerçekleştirilebilecektir. 12.30-14.00 16.00-21.00 Öğle Yemeği Boğaz Turu ve Akşam Yemeği 3.Gün: 1 Kasım 2014 - Cumartesi 10.30-14.00 Sosyal Program (Topkapı Sarayı, Sultanahmet Camii, Ayasofya Ziyaretleri) Otelden Ayrılış: 1-2 Kasım 2014 – Cumartesi/Pazar 11 Programın İşleyişi Türk Tıp Dünyası Kurultayı İstanbul’da, 29 Ekim – 1 Kasım 2014 tarihleri arasında 16 yabancı ülkeden (ABD, Kanada, İsveç, Norveç, İngiltere, Belçika, İsviçre, Fransa, Finlandiya, Hollanda, Almanya, Avusturya, KKTC, Suudi Arabistan, Japonya, Avustralya) 133 kişi, yurt içinden 290 olmak üzere toplam 423 katılımcı ile gerçekleştirilmiştir. Kurultay, Sağlık Bakanı Sayın Dr.Mehmet Müezzinoğlu’nun evsahipliği ve başkanlığında Sayın Dr.Sare Davutoğlu, Sayın Prof. Dr. Gazi Yaşargil ve çok sayıda başarılı bilim insanı ve bürokratın katılımı ile başlamıştır. TÜRK TIP DÜNYASI KURULTAYI 29-31 EKİM 2014, İSTANBUL 13 Kurultayın ilk günü açılış konuşmalarının ardından 3 ayrı panel gerçekleştirilmiş ve gün gala yemeği ile sona ermiştir. Gala yemeği sırasında Sayın Bakanımızın konuşmasının ardından, Sayın Prof.Dr.Şükrü Emre katılımcılar adına ortaya konan yeni vizyondan dolayı Sağlık Bakanlığı’na teşekkür ederek, öneri ve görüşlerini dile getirmiştir. Gece boyunca Sayın Bakanımız tüm katılımcılar ile ayrı ayrı ilgilenmiş ve birçok misafir kendisi ile birebir görüşme şansı yakalamıştır Kurultayın ikinci gününde ise katılımcıların uzmanlık alanları doğrultusunda belirlenen 14 çalışma grubunun İlaç ve Biyo-teknoloji, Tıbbi Cihaz, Kanser Cerrahisi-Onkoloji, Organ Nakli-Hematoloji, Kök Hücre-Genetik, Jinekoloji-IVF, Travma Yönetimi, Kardiyoloji-Kalp Damar Cerrahisi, Yaşlı Sağlığı-Kronik Hastalıklar, Klinik Kalite-Sağlık Finansmanı, Göz Hastalıkları, Girişimsel Radyoloji-Tele-Tıp Uygulamaları PsikiyatriUyuşturucu ile Mücadele Yöntemleri ile Sivil Toplum Örgütleri ve Uluslararası Sağlık Politikaları toplantıları gerçekleşmiştir. Ayrıca Kurultay boyunca katılımcılar kendi aralarında veya kamu kurum ve kuruluşlarıyla tanışma ve görüşme imkânı bulmuşlardır. Gün aile fotoğrafı çekiminin ardından, Boğaz’da gerçekleştirilen tekne turu ve akşam yemeği ile sona ermiştir. Kurultayın üçüncü ve son günü ise sosyal programa ayrılmış, katılımcılar İstanbul’un tarihi ve turistik mekânlarını ziyaret etmişlerdir. Açılış Konuşmaları Dr. Öner Güner TÜRK TIP DÜNYASI KURULTAYI 29-31 EKİM 2014, İSTANBUL 15 Sayın Dr. Sare Davutoğlu Hanımefendi, Sayın Bakanım ve Saygıdeğer Hanımefendi, Saygıdeğer Prof. Dr. Gazi Yaşargil Hocamız, Hayatını insan sağlına adamış Çok Değerli Bilim İnsanlarımız, Değerli Misafirlerimiz, Öncelikle, Karaman İlimizde meydana gelen olay nedeniyle hissettiğimiz derin üzüntülerimi paylaşarak sözlerime başlamak istiyorum. Türk Tıp Dünyası Kurultayı’nı onurlandırdığınız için sizlere şükranlarımı sunuyorum. Türk sağlık çalışanları, sadece ülkemizde değil, dünyanın pek çok noktasında şifa dağıtmakta, tıp dünyasının üstün nitelikli ve saygın bireyleri olarak Türkiye’yi en üst düzeyde temsil etmektedirler. Daha fikir aşamasındayken bizleri heyecanlandıran ve bugün hep birlikte ilkini gerçekleştirmenin mutluluğunu yaşadığımız Kurultayımızın, yurt dışındaki siz bilim insanlarımız ile ülkemiz sağlık camiasını bir araya getirerek, önemli bir iletişim ve etkileşim platformu olacağına, sinerji oluşturacağına inanıyoruz. Türkiye, son yıllarda ekonomik ve sosyal alanda kaydettiği gelişmelerin de katkılarıyla, sağlık alanında önemli kazanımlar elde etmiş, tüm dünyada ve Uluslararası Kuruluşlar nezdinde başarıları kabul gören model ülke haline gelmiştir. Şüphesiz ki, kaydedilen başarılar saygıyı hak etse de, tarihi sorumluluklarımız bizlere model olmanın ötesinde, lider ülke olma zorunluluğunu yüklemektedir. Bu rolün gerekliliklerini tam anlamıyla yerine getirebilmemiz için, siz değerli bilim insanlarımızın desteğine ihtiyacımız olduğunun farkındayız. Bu sebepledir ki, kurultayımızda siz değerli katılımcılar ile mesleki iletişimimizi ve gönül bağlarımızı güçlendirmeyi, kazanımların kurumsallaştırılmasını ve eksikliğini hissettiğimiz bilim köprülerinin kurulmasını hedeflemekteyiz. Yoğun iş yükü ve çalışma programınızdan zaman ayırarak, dünyanın dört bir yanından, davetimizi geri çevirmeden gelen Sağlık camiamızın bu güzide topluluğunu güzel İstanbulumuzda ağırlama fırsatını bize verdiğiniz için her birinize ayrı ayrı teşekkürlerimi sunuyorum. Hoş geldiniz, şerefler verdiniz… Kurultayımızın gerçekleştirilmesi için talimatlarıyla bizleri harakete geçiren ve süreç içerisinde bizlere yol gösteren Sayın Bakanım Dr. Mehmet Müezzioğlu’nu Açılış Konuşmalarını yapmak üzere, teşriflerini arz ediyorum. Dr. Mehmet Müezzinoğlu Saygıdeğer Hanımefendi, Çok Değerli Hocalarım, Çok Değerli Meslektaşlarım, Yurt içinden ve Yurt dışından Gelen Çok Değerli Dostlar, Basınımızın Değerli Mensupları, Türk Tıp Dünyası Kurultayı’na teşriflerinizden dolayı hepinize teşekkür ediyor, hepinize saygılar sunuyor, hepinize hoş geldiniz diyorum. İnsanlığın var oluşundan bu yana sağlık önemli bir mihenk taşı. İnsan için olmazsa olmazların başında geliyor. Bu gün için insanların gelecekle ilgili en çok arzu ettikleri konu başlığı da sağlıklı olabilmek. Türkçemizdeki sözlerden biri de “her işin başı sağlık” cümlesidir. Bu nedenle dün olduğu gibi bugün de yarın da önemini her geçen gün arttırarak devam ettirecek bir konu başlığı. Bugün dünya tıbbına baktığımızda dakikalar içinde yeni yeni bilimsel gelişmeler, buluşlar, tıbbi teknolojide, ilaç sanayinde baş döndürücü hızda devam eden gelişmeler bir taraftan ama her geçen gün daha sağlıklı olmak için de artan talepler diğer tarafta. İnsanlar artık sağlığı ile ilgili bütün detayları daha çok istemekte daha çok aramakta sağlıklı yaşabilmek için de her türlü fedakârlığı yapmak veya istemek konumunda. içinde güçlü bir biçimde yer almak Dolayısı ile bu alanda, Türk sağlık camiası olarak dünya ile yarışın içi durumundayız. Bugün dünyanın değişik günlerinde ç çok önemli araştırma merkezlerinde bu ülke insanının bu milletin önemli fertleri var, siz değerli meslektaşlarımız varsınız. Biz bu yarışın içinde Türkiye olarak güçlü güç bir şekilde yer alabilmek için sizlerle olan iletimimizin çok daha güçlü sizlerin sizler olan bağımızın çok daha güçlü olabilmesi arzusunda ve niyetindeyiz. Zaman zaman oralardan buraya dönüş var oluşunuzun güçlü bir talepleri gibi cümleleri artık telaffuz etmiyor oralardaki ora Oralardaki güçlü var oluşlarınızın Türkiye şekilde devam etmesini arzu ediyoruz. Oralarda ayağının da oluşmasına gelişmesine ve buralardaki buralarda güçlü ayakların yarınlarda daha onur duyacağımız şekil almasına katkılarınızı bekliyoruz. bek Türkiye olarak geçtiğimiz 10 yılda 77 milyo milyon insanımızın sağlık hizmeti suvar ama başarıyı yakaladıkça numunda yakaladığımız önemli bir başarı baş var. Türkiye güçlü bir sağlık hizmeti gördüğümüz bir de fotoğraf va sunucusu ülke olma olmanın yanında ne kadar güçlüyse o sağlık tüketicisi konumuna geliyor. kadar güçlü bir sa güçlü sağlık tüketicisi olma pozisyoHer geçen gün güç nu artıyor. Zayıf Zay olan ayaklarımızı güçlü olarak hızla tespit etmemiz ve bu zayıf hı olan ayaklarımızı da sac ayağının ola ayakları gibi güçlendirmek zorunay dayız. Bunlardan bir tanesi sağlık da endüstrisinde Türkiye’nin “ben de en varım” diyebilecek alt yapıyı kurmava bu anlamdaki kendine sı Dünyadaki D ait zenginlikleri yani insanı ve beyni üretken, bireylerini daha güçlü daha organize ve daha verimli bir da şekilde değerlendirmesi gerekiyor. şek Sağlık endüstrisinde Türkiye önemli Sağ TÜRK TIP DÜNYASI KURULTAYI 29-31 EKİM 2014, İSTANBUL 17 adımların alt yapılarını kurma aşamasında. Diğer taraftan yine Sağlık Turizminde kendi insan birikimini, tıp alanındaki mesleki birikimini ve fiziksel altyapı birikimi çok daha iyi noktaya taşıyarak sağlık turizminde de olması gereken noktayı yakalaması lazım. Bugün için gerek sağlık endüstrisinde gerekse sağlık turizminde yakalaması gereken hedeflerin altyapısını oluşturma süreçlerindeyiz. Bu anlamda özellikle sağlık Ar-Ge’sinde, sağlığın bilimsel ve dünya ile iddialı bir şekilde olabilme ve yarışabilme anlamında altyapısını üniversitelerimizle birlikte çok daha iyi noktaya taşıyabilme için çalışmalarımıza devam ediyoruz. Şu anda TBMM’de olan ve Genel Kurula kadar bütün aşamalarını tamamlamış olan Türkiye Sağlık Enstitüleri Başkanlığını kurulma aşamasına getirdik. En geç yılsonuna kadar Kanser Enstitüsü, Biyoteknoloji Enstitüsü, Kronik Hastalıklar Enstitüsü, Anne-Çocuk ve Ergen Sağlığı Enstitüsü, geleneksel ve Tamamlayıcı Tıp Enstitüsü ve Akreditasyon Enstitüsü’nü ülkemizin Ar-Ge hizmetine sunmayı hedefliyoruz. Sağlık turizmi konusunda olarak biz Bakanlık olarak 216 hastanede 32 bin yatak kapasiteyle hizmet verecek tesislerimiz gelecek yıl açılacak. Bir yıl içinde de 12 bin yataklı hastane projelerinin ihalelerini gerçekleştireceğiz. Böylece toplamda 44 bin yataklı ve ileri teknolojili hastane yatağını ülkemiz ve bölgemiz için sağlık hizmetine almış oluyoruz. Şu anda ise inşaat süreci devam eden 24 bin yatak kapasiteli 17 şehir hastanesi için çalışmalarımız sürmekte ve bu hastaneler 2017 yılı itibariyle hizmete girmiş olacaktır. Son olarak yine 24 bin yatak kapasiteli 20 şehir hastanemizin ihale süreçleri devam etmektedir. Özet olarak yaklaşık 90 bin yataklık hastane kapasitemizi milletimizin ve bölge coğrafyasının hizmetine sunmuş olacağız. Bu fiziksel altyapı sayesinde hasta başına 225 metre kapalı alan düşen tesislere sahip olacağız. Biz halihazırda son on yılda yaklaşık 40 bin yataklı hastane fiziki ve tıbbi altyapısını yenilemiş bir ülkeyiz. Türkiye, tıbbi donanım ve bilgi altyapısı bakımından dünya ile yarışır konumdadır. Hekimlerimizin sahip olduğu tecrübe ve donanım, dünyaya sağlık turizminde önemli hizmetler sunmamızı sağlayacaktır. Ayrıca gerek Türk vatandaşı, gerekse de yabancı ülke vatandaşı olsun sağlık alanında çalışma yapan bütün bilim adamlarıyla entegre faaliyet gösterme kabiliyetimiz bulunmaktadır. Evrensel bir saha olan sağlıkta, Türkiye’nin güçlü bir varlık göstermesini yakın gelecekte mümkün hale getirmek istiyoruz. Dün itibariyle Cumhuriyetimizin 91. Yılını kutladık. Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün de dediği gibi, ülkemize yakışan muasır medeniyetin üzerine yükselme hedefine ulaşmayı umuyoruz. Bununla alakalı Einstein’in bir sözü vardır. “Eğitim kişiye doğru bilgiyi vermek değildir. Eğitim akla doğru düşünmeyi öğretmektir.” Biz de sağlık alanında Ar-Ge’yi ön plana alırsak, önümüzdeki süreçte daha başarılı olacağız. Cumhuriyetimizin 100. kuruluş yıldönümünde sağlık endüstrisinde mevcut altyapıyı da kullanarak daha iyi bir noktaya ulaşabileceğiz. Bu Kurultayın, bu sebeplerle tarihi bir öneme sahip olduğuna inanıyorum. Bilimsel alanda sizlerle kuracağımız entegrasyon, ülkemize ve insanlığa karşı sorumluluk duygularımızla birleştiğinde, yarınlarımız daha farklı olacaktır. Sizlerin bu süreçte katkıları bizler için çok değerli ve anlamlıdır. Üniversitelerimiz ve tıp fakültelerimiz de sağlık teknolojisinin geliştirilmesinde aklı ve ilerlemeyi merkeze alabilirlerse, bu hedeflere ulaşabiliriz. Bu duygularla sizlere tekrar hoş geldiniz diyor ve bu iki günlük çalışmanın verimli sonuçlar ortaya çıkarmasını temenni ediyorum. Prof. Dr. Gazi Yaşargil Beynin Piri Reisi olarak da anılan Prof.Dr. Gazi Yaşargil Hocamız davetli olmasından dolayı teşekkür ederek konuşmasına başlamış, tıptaki ve Türkiye’deki gelişmelere değinerek konuşmasına devam etmiştir. Konuşmasında astronomi, biyoloji, matematik alanlarındaki gelişmeler eşliğinde yürütülen araştırmalar sonucunda en son geliştirilen ve canlı hücrelerin içindeki oluşumların görüntülenebildiği, Nobel ödülü alacak olan Nanoskop yönteminde bahsetmiştir. Kadınların bilim alanında da aslında birçok buluşun ortaya konulmasında büyük katkılar sağladığından bahisle, nöroloji alanında yine kadınların çok önemli çalışmalar yaptığını ifade etmiştir. Kendisinin özellikle ilgilendiği ve çalışmaları ile mükâfat da aldığı beynin yapısı ve beynin içerisindeki bağlardan, mikrocerrahi ve anevrizma ameliyatlarından da bahsederek, sağlık personeli ve hekimlerin çok iyi yetiştirilmesi gerektiğini dile getirmiştir. Gelecek nesiller için beyin cerrahisi alanında verilecek ihtisas eğitimleri konusunda hazır olduğunu, kendisinin bu konudaki; “1-1,5 yıl sürebilecek ve dış dokular, kemikler, beyin zarları, beyin damarları ve beyin dokusu konularını kapsayacak kademeli eğitimler ve her kademeden sonra yapılacak imtihanlar ile eğitim verecek 15 merkezin oluşturulması” projesinden kısaca bahsetmiş, Sayın Bakan Müezzinoğlu’na, bu konuyu kendisi ile görüşmek istediğini doğrudan kürsüden iletmiştir. Dr. Sare Davutoğlu Dr. Sare Davutoğlu konuşmasına Sağlık Bakanımıza, Bakanlık çalışanlarına ve Prof.Dr. Gazi Yaşargil’e sunumundan ötürü teşekkür ederek başlamıştır. Bilgi sistematiğinin dört harmanlamasına değinen Sayın Dr.Sare Davutoğlu; bunlardan ilkinin Kadim Medeniyetler Dönemi, ikincisinin İslam Medeniyetinin oluşturduğu düzende olaya çıkan harmanlanma, üçüncüsünün Fransız İhtilâli ile ortaya çıkan Modern Dönem ve sonuncusunun ise şu an içinde bulunduğumuz Küreselleşme Dönemi olduğunu belirterek Tıp biliminin gelişiminin de bu dört harmanlanma dönemi ile anlatılabileceğini söylemiştir. Kadim Medeniyetler Döneminde bilimin sadece büyük medeniyetlerin kendi bölgelerinde geliştiğini belirtmiştir. İslam Medeniyetinin ortaya çıktığı dönemdeki coğrafyada gelişen bilimlerin batı toplumlarını da derinden etkilediğini, özellikle İbn-i Sina gibi tıp alanında çalışmaları bulunan İslam âlimlerinin batılı ülkelerde büyük etkileşimlere sebep olduğunu vurgulamıştır. Amasya’da TÜRK TIP DÜNYASI KURULTAYI 29-31 EKİM 2014, İSTANBUL 19 15. yy’da Sabuncuzade Şerafettin’in henüz dünyada uygulanmayan teknikleri uyguluyor olmasının, İslam âlimlerinin tıbba yaptıkları katkıların daha çok tartışılması gerektiğini belirtmiştir. Modern Dönem’de ise günümüz tıbbının temel kaidelerinin oluştuğunu, insan-devlet ilişkilerinin yeniden yorumlandığı gibi hekim – hasta ilişkisinin de yeniden şekillendiği bir dönem olduğunu dile getirmiştir. Küreselleşme Döneminde ise zaman – mekân tanımlarının yeniden yorumlandığını, bilginin zaman olgusunun neredeyse ortadan kalktığını, yeni sentezlerin oluşmasının beraberinde pek çok yenilik getirdiğini, kadim medeniyetler döneminde ortaya çıkan yöntemlerin modern tekniklerle birleştirilmesiyle ortaya çıkan sentezlerin yeni bir dönemi beraberinde getirdiğini belirtmiştir. Örnek olarak ise geleneksel Çin tıbbının günümüz kanser tedavileriyle birleştirildiği veya İslam medeniyetleri döneminde kullanılan müzikle tedavinin günümüzde yeniden kullanıldığını anlatmıştır. Yurt dışında bulunan pek çok başarılı Türk sağlıkçının Türkiye tarafından ilgisiz bırakılmasına üzüldüğünü, ancak Sağlık Bakanlığının düzenlediği Kurultayın iyi bir başlangıç olduğunu ifade etmiştir. Geçmişin imkânsızlıklarını ve başarısız sağlık sisteminin son 10 yılda büyük bir değişim içine girdiğini ve batılı ülkeler ile sağlık alanında oluşan makasın artık kapandığını belirtmiştir/ vurgulamıştır. Sağlık imkânlarına erişim, herkesi içine alan sosyal güvenlik şemsiyesi, hastanelerin herkese açılmasının bu değişimin belli başlı noktaları olduğunu belirtmiştir. Kadın hekimlerin de dünyada olduğu gibi Türkiye’de de sağlık alanında önemli rol oynadığını belirten Sayın Dr.Sare Davutoğlu, kamudaki 79.000 hekimden 32.000’inin, yine tıp alanında çalışan toplam 404.000 kişiden 238.000’inin kadınlardan oluştuğunu söylemiştir. Sağlık ve tıbbın sadece bir sektör olarak görülmemesi gerektiğine değinerek, maddi bilginin tek başına yeterli olmadığının ve fedakârlık isteyen yüksek ruhsal birikim gerektirdiğinin altını çizmiştir. Ülkemizin yıldızını parlatan alanlardan birinin de sağlık olduğunu, başka ülkelerde yaşayan pek çok insanın Türkiye’yi bir şifa merkezi olarak görmeye başladığı ve bir cazibe merkezi olduğunu ifade ederek, en ağır nakil ameliyatlardan termal tedavilere kadar çok geniş bir yelpazede hizmet verebilecek kapasitesi olan Türkiye’nin sağlık turizminde de ülkemizin cazip hale geldiğini belirtmiştir. Temel sağlık hizmetleri, aile hekimliği, sağlıklı yaşam programları, tütünle mücadele gibi alanlarda DSÖ kriterlerine uymak için yoğun çaba harcandığını söylemiştir. Sayın Dr. Sare Davutoğlu sözlerine; başta ülkemizin yanı sıra yurt dışında da gönüllü olarak çalışan, dil, din, ırk farkı gözetmeksizin savaş ve yokluk bölgelerinde aktif olarak görev alan doktorlara olmak üzere tüm hekimlere teşekkürlerini ileterek son vermiştir. TÜRK TIP DÜNYASI KURULTAYI 29-31 EKİM 2014, İSTANBUL 21 Sunumlar Prof. Dr. Eyüp Gümüş Türk Sağlık Reformu ve Stratejileri Saygıdeğer Hanımefendi, Sayın Bakanım, Sizlere ve yurt içinden ve yurt dışından Kurultayımıza katkı sunmaya gelen bütün katılımcılarımıza saygılarımı ve sevgilerimi sunarım. Siz değerli hekimlerimizin bildiği gibi ülkemizde sağlık hizmetleri oldukça zorlu merhalelerden geçerek bugünkü şartlara ulaştı. Son yıllarda yapılan insan odaklı atılımlar, vatandaşımızın daha nitelikli sağlık hizmeti almasın kolaylaştırdı. Sağlığa ayrılan bütçemiz ile sağlık personelimizin sayısı sürekli artış gösterdi. Buna bağlı olarak mutluluk ve harcamada öncelik sıralamasında sağlığı en baş sıralara taşıyan Türk insanının, sağlıkta memnuniyet oranını yüksek seviyelere taşıyabildik. Bu başarıyı Dünya Sağlık Örgütü nezdinde de kanıtlamış durumdayız. Ancak sağlık hizmetlerinin geliştirilmesi ve sağlık altyapısının güçlenmesini sağlamak, Bakanlığımızın geleceğe yönelik yeni programlarıyla mümkün hale gelecektir. Bunun için öncelikle sağlık insan kalitemizi geliştirmeye ve teknoloji ve fiziksel altyapımızı dünya standartlarıyla yarışır noktaya taşımayı hedefliyoruz. Temel prensip olarak birey ve toplum sağlığını insan merkezli, hakkaniyetli ve etkin biçimde korumayı hedefliyoruz. Örnek olarak halk sağlığı hizmetlerini ikinci ve üçüncü basamak sağlık kuruluşlarının yükünü azaltacak biçimde yaygınlaştırmak, yaşlı ve kronik bakım hizmetlerini evlere taşımak, klinik kalite anlayışını hakim kılmak, aşılamada antijen sayısını artırmak, anne ve çocuk ölüm oranlarını düşürmek, ağız diş sağlığı hizmetlerini yaygınlaştırmak, ülkemizde artış gösteren kronik hastalık kaynaklı ölümlerle mücadeleyi geliştirmek ve bu amaçla önleyici hekimlik uygulamalarında halkımıza daha yoğun biçimde ulaşmak, tütünle mücadelede yakaladığımız başarıyı sürdürmek, kanserle mücadelede erken teşhis ile uzun yaşam sürelerine ulaşmak ve son olarak diyabet ve obezite ile ilgili bilinçlendirme çalışmalarımızı yoğunlaştırmak gibi amaçları öncelikli sağlık ajandamız içine dahil etmiş bulunmaktayız. Organ naklinde kamu hastaneleri, üniversiteler ve özel sektöre ait sağlık birimleri oldukça başarılı operasyon yeteneği kazanmış durumdadır. Biz Bakanlık olarak teknik altyapının geliştirilmesi ve organ bağışının teşvik edilmesi için çalışmalar yürütmekteyiz. Türkiye’de sağlık hizmetlerinin öncelikli politik gündemin arasına alınması noktasında Sayın Başbakanımızın koordinasyonunda Sağlık Politikaları Yüksek Kurulu teşkil ederek çok paydaşlı bir oluşum hedeflemekteyiz. Biz son dönemde Kamu Hastaneleri Birlikleri kurduk. Bu Birlikler her bölgedeki kamu hastanelerinin yönetimini kolaylaştırma ve merkezilikten kurtarma adına teşkilatlanmıştır. TÜRK TIP DÜNYASI KURULTAYI 29-31 EKİM 2014, İSTANBUL Yakın gelecekte nitelikli operasyonların yapılacağı tıp merkezlerinin kurulması ve bunların belirli şehirlerde oluşturularak hasta mobilitesinin mümkün olduğunca azaltılması planlanmaktadır. Bağımlılıkla mücadele amacıyla hastalık ve yaş kriterlerinin gözetildiği sağlık merkezlerinin yaygınlaştırılmasını hedefliyoruz. Yaşlı bakımıyla ilgili olarak, hastanelerimizde hasta yakınlarının yaşlı hastaları uzun süre servislerde ve yoğun bakım yataklarında tutmak istemesi yatak yoğunluğuna sebep olmaktadır. Bunu aşmak üzere palyatif bakım amaçlı servisleri hastanelerimize eklemlemek istiyoruz. Sağlık Bakanlığı olarak yurt dışında Sudan, Somali, Filistin, Pakistan ve Kırgızistan gibi ülkelerde açılan sağlık merkezlerimizle hizmet sunuyoruz. Bazı üst düzey vakalar ise ülkemize getirilebilmektedir. “Akılcı İlaç Kullanımı Ulusal Eylem Planı” ile ülkemizde yoğun ve bilinçsiz ilaç kullanımının sonlandırılması ve vatandaşlarımızın bilinçlendirilmesi planlanmaktadır. Ayrıca İlaç Takip Sistemi ile ilaç kaçakçılığı önlenebilmekte ve yaygın takip imkânı elde edilmektedir. Hudut ve Sahiller Sağlık Genel Müdürlüğümüz, yurt dışından gelen kişilerin sağlık taramasını yapmakta ve yurt dışına giden vatandaşlarımıza sağlık riskleri konusunda danışmalık hizmeti vermektedir. 23 Kurultay öncesinde Almanya’dan buraya katılım sağlayan Milletvekilleriyle görüşme imkânı bulduk ve Almanya’da da benzer sorunların yaşandığını öğrendik. Orada yaşayan Türk vatandaşlarımızın sağlık sorunlarının çözümünde katkı olmak üzere bir sağlık merkezi projesi geliştirmekteyiz. Sağlık insan gücümüz ve yatak kapasitemizin geliştirilmesine yönelik 2015, 2017 ve 2023 hedeflerimizi belirledik ve buna uygun çalışmalarımız devam etmektedir. Bakanlığımızın son dönemdeki en çarpıcı projelerinden biri olan Şehir Hastaneleri de önde gelen gelecek projelerimizden biri olmuştur. Bütün bu planlarımızın yanında Türkiye Sağlık Enstitüleri Başkanlığı kurulma aşamasındadır ve alt birimler olarak Kanser Enstitüsü, Biyoteknoloji Enstitüsü, Anne, Çocuk ve Ergen Sağlığı Enstitüsü, Halk Sağlığı ve Kronik Hastalıklar Enstitüsü, Geleneksel ve Tamamlayıcı Tıp Enstitüsü, Sağlık Hizmetleri ve Kalite Akreditasyon Enstitüsü kurulacaktır. Ülkedeki sağlık kuruluşları veri paylaşımı konusunda isteksiz davranmaktadır. Kurulacak bu enstitüler ile ulusal düzeyde veri toplanması ve paylaşılması mümkün olacaktır. Tabi ki yurt dışında görev yapan siz değerli hekimlerimizin desteği çok önemlidir. Sağlık Bilimleri Üniversitesi, YÖK’e bağlı ve eğitim araştırma hastaneleriyle afiliye olacak biçimde bu birikime katkı sağlayacak diğer bir projemizdir. Eskiden oldukça ilkel şartlarda gerçekleştirilen acil sağlık hizmetlerini bugün yurdun her noktasında yaygın ve çeşitli kara ve hava ambulans araçlarımızla ve yüksek taşıma sayılarıyla gerçekleştirebiliyoruz. Gemi hastane projemiz devam etmektedir ve bunun için Savunma Sanayi Müsteşarlığımız ile işbirliği yapmaktayız. UMKE ekiplerimiz de her türlü acil ve afet durumunda yardıma koşan bir kuruluş haline gelmiştir. Yurt dışından oldukça büyük meblağlar ile ithal ettiğimiz ilaçların, aşıların ve plazma gibi ürünlerin Türkiye’de ve kendi Ar&Ge çalışmalarımız ile üretilmesi acil bir gereklilik olarak karşımızda durmaktadır. Biz sağlığın uluslararası çapta verilen bir hizmet türü olduğunu düşünüyor ve sağlık diplomasisini bütün yönleriyle benimsemiş bulunuyoruz. Bu Kurultayın bize sağlayacağı kazanımları da hesaba katarak, bölgemize ve dünyaya sağlık alanına önemli bir katkı sağlayabileceğimize inanıyorum. Sözlerimi bitirirken Kurultayımıza katıldığınız için teşekkürlerimi sunuyor ve sizlerin alanlarınızda sağlayabileceğiniz katkıları çok önemsediğimizi ifade etmek istiyorum. Son olarak 10. Kalkınma Planında yer alan sağlık turizmi ile ülkemizin kat ettiği mesafenin sonuçlarının alınması beklenmektedir. Dr. Şuayip Birinci Şehir Hastaneleri ve Sağlıkta Teknoloji Kullanımı Değerli Hanımefendi, Sayın Bakanım, Başarılarıyla gençlerimize umut olan siz değerli katılımcılar, Bakanlık olarak son yıllarda ciddi atılımlar yaptık ve bu atılımlar sağlık alanında kırılma noktalarını teşkil etti. Sağlanan gelişmeler kamunun geleneksel reflekslerini aşarak hızlı çalışan bir ekip tarafından hayata geçirildi. Projelerimizin önde gelen bölümü şehir hastaneleri ile ilgilidir ve bu hastanelerimizde yatak başına düşen alan ortalama iki yüz metrekare civarındadır. Örneğin İstanbul’da 2600 yataklı, Adana’da 1500 yataklı, İzmir’de 2000 yataklı, Elazığ’da 1800 yataklı, Isparta’da 1000 yataklı, Kayseri’de 1600 yataklı, Kocaeli’de 1200 yataklı, Konya’da 800 yataklı, Mersin’de 1150 yataklı ve Yozgat’ta 400 yataklı projelerimiz yapım aşamasındadır. Sağlık teknolojileri konusu tarihte eski dönemlere kadar uzanırken, bugün ciddi bir meydan okumayla karşı karşıya olduğumuz alanlardan biridir. Hekimlerimizin ve diğer sağlık personelimizin kullandığı cihazlar, bugün için ciddi bir pazar payını oluşturmaktadır. Benzer biçimde sağlıkla ilgili mobil uygulamaların da dünya genelinde 2018 yılı itibariyle 11,8 milyar Dolarlık bir genişliğe ulaşması beklenmektedir. Aynı yıl için yapılan öngörülerde, dünya genelinde akıllı cihaz kullanan kişilerin yüzde 30’unun sağlıkla ilgili uygulamaları aktif biçimde kullanacağı belirtilmektedir. Ülkemizde cep telefonu kullanıcısı 68 milyon kişidir ve bu durum bize vatandaşlarımıza cepten ulaşma şansı vermektedir. Birçok dünya ülkesinde internet bazlı dijital sağlık platformları bulunmaktadır. Bir benzeri de “Nabız” adıyla Türkiye’de mevcuttur. Bu sistem sayesinde hekimler belli izin süreçleri ile hastalarının sağlık verilerine dijital ortamda ulaşabilmektedir. Sağlık bilgi sistemleri, Sağlıkta Dönüşüm Programının ana bileşenlerinden biridir ve Türkiye’de Bakanlık seviyesinde buna yer veren tek kurum Sağlık Bakanlığı’dır. Bunun başlıca örneği Merkezi Hekim Randevu Sistemidir ve Bakanlığımızın benzer şekilde başka web hizmetleri de bulunmaktadır. Sağlık bilgi sistemlerinde elde ettiğimiz sanal altyapı sayesinde ülkemizin sağlıkta genel bir fotoğrafını merkezden görme ve analiz etme imkânına sahibiz. Halkımızın sağlık durumu ve sağlıkta fiziki ve tıbbi altyapımızı merkezden takip edebilmekteyiz. TÜRK TIP DÜNYASI KURULTAYI 29-31 EKİM 2014, İSTANBUL 25 Paneller Panel 1 Ar-Ge ve İnovasyon Ekosistemi Boğaziçi Üniversitesi öğretim üyesi Prof.Dr. Cengizhan Öztürk ve Hacettepe Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Murat Tuncer’in konuşmacı olarak katıldığı panelin moderatörlüğünü Sağlık Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Dr. Ekrem Atbakan yapmıştır. Prof.Dr. Cengizhan Öztürk (Boğaziçi Üniversitesi): Panelde öncelikle söz alan Boğaziçi Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof.Dr. Cengizhan Öztürk, Teknopark İstanbul içinde kurulan “Yaşam Bilimleri Merkezi”nin alanında Türkiye’de çeşitli tıbbi çalışmalar yürüten 30 merkezden biri olduğunu, özellikle tıbbi cihaz üretimi ile ilgili olarak Türkiye’deki teknokentlerin dünya çapında çalışmalar yürütebilecek kapasiteye sahip olduğunu söylemiştir. Buna göre Türkiye’deki araştırma merkezlerinin üniversite temelli olarak kurulmakla birlikte, ilerleme safhasında sanayi kuruluşlarından yeterli destek alamamakta olduklarına değinen Sayın Öztürk, bunun bilimsel çalışmaların, pazara rekabet unsuru olarak girmesine engel olduğunu, sağlıkla ilgili teknoloji merkezlerinde gerçekleştirilen yeniliklerin kamu istifadesine aktarılırken tabi olunan sıkı hukuki düzenlemelerin süzgecinden geçtiğini, ancak dönüşüm süreciyle birlikte adaptasyon sürecinin daha kolay olabildiğini dile getirmiştir. TÜRK TIP DÜNYASI KURULTAYI 29-31 EKİM 2014, İSTANBUL Sayın Öztürk, ekonomimizde cari açık sıkıntımızın başlıca sebeplerinden birinin sağlık sektörüne yapılan harcamalar olduğunu, ülkemizin yaşlanan nüfusu da dikkate alındığında, Ar-Ge’ye yönelik yatırımlar ile hizmet sunumundaki mevcut kaynaklarımızı verimli kullanmak cari açık sorunuyla baş etmemizi kolaylaştırabileceğini belirtmiştir. Bu kapsamda ülkemizde tıbbi cihazda ve donanımda yerli üretim ile ciddi başarı kazanan firmalarımızın bulunduğu ve bunların mali teşviklerden yararlanmış ve bunun yanında teknolojik birikimi doğru kullanmış KOBİ’ler olduğu bilgisi verilmiştir. Son olarak Sayın Öztürk, özel sektör temsilcilerinin kamudan beklentisinin, geleceğin öngörülebilmesi olduğunu belirterek; alım, satım ve ihale rejimlerinde yaşanan hızlı değişimlerin sektörü zorlayan bir faktör olduğunu vurgulamıştır. Bu sorunu aşmada Sağlık Bakanlığı ve özel sektör arasında bir koordinasyonun kurulmasının gerekliliğine dikkat çekilmiştir. 27 Prof.Dr. Murat Tuncer (Hacettepe Üniversitesi): Panelin diğer konuşmacısı olarak söz alan Hacettepe Üniversitesi Rektörü Prof.Dr. Sayın Murat Tuncer, Hacettepe Üniversitesi olarak sağlıkta çeşitli yeni ürün geliştirme süreçlerinin, eğitim programlarının ve uygulamalarının bulunduğunu belirterek başladığı konuşmasında kurumlarında tıp branşlarında verilen hizmetlerin, hastalık odaklı biçimde uzmanlık branşlarına ayrıldığını, ayrıca üniversite hastaneleri içinde tıbbi araştırmalarda bölgesel öncülük yapılmasını bir hedef olarak belirlediklerini ifade etmiştir. Hacettepe Üniversitesi’nin, mevcut klinik hizmetlerinin de ötesinde teknokent çatısı altında bir araştırma kampüsüne dönüşmesi projesinden bahseden Sayın Tuncer, her alanda yapılacak Ar-Ge çalışması ile sanayi ve üniversite işbirliği sağlanabileceğini söylemiştir. Panel 1 Ar-Ge ve İnovasyon Ekosistemi Sayın Tuncer ayrıca, Hacettepe Üniversitesi’nde tıp eğitiminde MD/PhD bazlı programlar ile eğitim süreçlerinin devam ettirildiğini ve Beytepe Tıp Fakültesi projesinin hem tıp eğitiminde, hem de sağlık Ar-Ge’sinde yurt içi ve yurt dışında görev yapan bütün Türk hekimlerimize kapılarını açtığını eklemiştir. Dr. Ekrem Atbakan (Sağlık Bakanlığı): Bu panelin moderatörlüğünü yapan Sayın Müsteşar Yardımcımız Dr. Ekrem Atbakan, Kurultayın amacının yurt dışındaki Türk hekimlerimizin bulundukları yerleri terk edip Türkiye’de çalışmalarını sağlamak olmadığını, günümüz şartlarında mekân kavramı önemini kaybetmesi dolayısıyla hekimlerimizin birikimlerinden oldukları yerlerde istifade etmenin de mümkün olduğunu belirtmiştir. Sayın Atbakan, son olarak Bakanlığımızın bu amaçla yaptığı faaliyetleri objektif bir bakışla değerlendirmek adına Sağlık Politikaları Kurulu’nun teşkil edildiğini ve böylece klasik mekanizmanın dışında Bakanlığımız politikalarına yeni bir vizyon kazandırılmasının istendiğini söylemiştir. Daha sonra panelde soru-cevap bölümüne geçilmiştir. Soru - Furkan Burak, Harvard TF: Hacettepe Üniversitesi’nin hangi branşta öncelikleri bulunmaktadır? Cevap – Prof.Dr. Murat Tuncer: Kanser tedavisinde dünya standartlarını yakalamak, diyabet ve obeziteye yönelik araştırma merkezi açmak, nöroloji için alt branş merkezleri kurmak, girişimsel kardiyolojik çalışmaları geliştirmek gibi hedeflerimiz var. TÜRK TIP DÜNYASI KURULTAYI 29-31 EKİM 2014, İSTANBUL Soru - Vedat Obuz, ABD: Yüksek maliyetli ve üretimi bir tekelin elinde olan MRI cihazlarının ülkemizde üretilmesi açısından bir politikamız var mıdır? Cevap – Prof.Dr. Cengizhan Öztürk: Bu türden cihazların üretimi birinci önceliğimiz olmamalı. Ekonomik getirileri de göz önüne alarak, ülkemize özel tıbbi cihaz üretim ve kullanım politikamızı geliştirmeliyiz. Burada gelecekte yaşanacak ihtiyaçlar temelinde teknoloji üretimi ve ithalatına karar vermek daha önemlidir. Soru – Eda Cengiz, ABD: Bu Kurultay’da birçok Türk bilim insanını bir araya getirmiş olmakla birlikte, sizlerin bu bilim diasporasından uzun vadede nasıl bir yararlanma planınız bulunmaktadır? Cevap – Dr. Ekrem Atbakan: Biz bu çalışmanın geleceği konusunda kamu iradesi anlamında kararlıyız. Sizlerin birikimleri ve ilgili kamu kurumları ile yapılacak işbirliğinde başarılı olduğumuz ölçüde sonuç alabileceğiz. Ayrıca tam da bu amaca hizmet edecek biçimde Türkiye Sağlık Enstitüleri Başkanlığı kurulma aşamasındadır ve hedeflerimize ulaşmada kurumsallaşmaya hizmet edebilecektir. 29 Panel 2 Sağlık Teknolojisindeki Gelişmeler Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu Başkanı Dr. Saim Kerman, Gelişimci İlaç Firmaları Derneği’nden Mahmut Bilgiç ve Sağlık Endüstrisi İşverenler Sendikası Başkanı Metin Demir’in konuşmacı olarak katıldığı panelin Moderatörlüğünü Sağlık Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Dr. Ekrem Atbakan yapmıştır. Dr. Saim Kerman (Sağlık Bakanlığı, Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu): Dr. Saim Kerman, Onkogen Projesi’ni tanıttığı sunumunda, TİTCK’nin ilk olarak ilaç gözetiminden sorumlu olarak kurulduğunu, daha sonra bünyesine, ilaç olarak değerlendirilen kozmetik ürünlerini ve daha sonra da tıbbi cihazları kattığını belirtmiştir. 2011 yılından beri Kurum Başkanlığı olarak Avrupa Birliği Standartları temelli faaliyet gösterildiğini belirtmiştir. TİTCK olarak yurt dışında, özellikle ABD’de faaliyet gösteren Türk bilim insanlarını bir araya getirecek toplantılar planladıklarından, hatta bazı ülkelerde irtibat büroları açmak gibi projeleri olduğundan bahsetmiştir. TİTCK’nın faaliyetlerinden olan Gen Sekanslama (ONKOGEN) projesi hakkında bilgi vermiştir. Hastalıkların genetik kökenine ilişkin bilgilerin hızlı karşılaştırma teknolojisiyle çok kısa sürede etkili sonuçlara ulaşıldığı, bunu ülkemizde uygulamak için Harvard Üniversitesi ile işbirliğine girildiği ve Kanser Araştırmaları yapılması amacıyla ONKOGEN Projesi’nin hayata geçirildiği, kanser erken taraması, yeni nesil tedavi ajanları ve kitlerin üretilmesi temelinde pilot tarama sistemi projesi olarak uygulamaya geçtiği anlatmıştır. Sayın Kerman 2013 yılında akciğer kanseri üzerine bir araştırma yapılması sonucu elde edilen TÜRK TIP DÜNYASI KURULTAYI 29-31 EKİM 2014, İSTANBUL 31 verilerden çok yüksek maliyetlerle ilaç harcamaları yapıldığını ve elde edilen sonuçların karşılaştırıldığını, ilaç kullanan hastaların %60’ının kullanılan ilaçlardan tam olarak faydalanamadığını, bunun da yaklaşık 36.000.000 TL’lik fayda görülmeyen bir harcamaya denk geldiğini belirtmiştir. Genetik tarama projesinin öncelikle bu maliyetleri düşürme amacıyla başlatıldığından, projenin kılavuz yayınlamak, örneklem toplamak, doğru analizlerde bulunmak, kesin raporlamalarda bulunabilmek ve raporları ilgili doktorlara ulaştırarak ilaç önerilerinde bulunmak şeklinde özetlenebileceğinden bahsetmiştir. Böylece kısıtlı kamu kaynaklarının en verimli şekilde kullanılmasının planlandığını eklemiştir. yaklaşık 240 milyar dolar civarında olduğunu ve bunun %89’unu 30 civarında global firmanın gerçekleştirdiğini, kalan %11’lik bölümün ise dünyadaki 270.000 civarında firma tarafından gerçekleştirildiğini dile getirmiştir. Japonya ve ABD dışında kendi tıbbi cihaz ihtiyacını karşılayabilen ülke bulunmadığına değinen Sayın Demir, Türkiye’nin ise ihtiyacın ancak %15’lik bir bölümünü yerli üretimden karşılayabildiğini, şu anki mevcut tıbbi cihaz sektörünün daha yüksek üretim yapma kapasitesinin olduğunu belirtmiştir. Son iki yıldaki ihracatımızın 500 milyon doları bulduğunu, önceki 16 yılın toplam ihracatının sadece 1,2 milyar dolar olduğunu söylemiştir. İlk kez Kalkınma Bakanlığı’nın 10. 5 Yıllık Kalkınma Planında tıbbi cihaz sektörünün çalışma grubu olarak yer aldığını, bu çalışma grubunda 2018 ve 2023 hedefleri oluşturulduğunu, Türkiye’nin 2018 yılında 2 milyar dolarlık bir ihracat hedeflediğini, 2023’te ise 5 milyar dolara ulaşmak istendiğini dile getirmiştir. Yine 2018 yılında ülke ihtiyacının %20’sinin, 2023 yılında ise %30 civarında bir oranının yerli üretimden karşılanmasının hedeflendiğini belirtmiştir. Kamu Özel Ortaklığı ve şehir hastaneleri projelerinde yerli ürün kullanım zorunluluğunun %20 olduğunu, bunun sektör için çok önemli olduğunu, Kamu Özel Ortaklığı, off-set ve merkezi toplu alımlarda sektör için son derece olumlu gelişmeler olduğunu vurgulamıştır. Mahmut Bilgiç (Gelişimci İlaç Firmaları Derneği): Piyasa gözetim ve denetimin sektör için hayati önemi olduğunu ifade ederek, ucuz ve kalitesiz Uzak Doğu mallarıyla rekabet edilebilmesinin sağladığını belirtmiştir. Türkiye’de satılan tüm ürünlerin CE belgesi bulundurmanın zorunlu olduğunu, bunun yanında dünyada kabul gören diğer sertifikaların da firmalar tarafından elde etmeye çalıştığını söylemiştir. Mahmut Bilgiç, Türkiye’deki İlaç ve Biyoteknoloji Sektörü temalı konuşmasına bir ilacın tasarımdan üretim ve satış evresine nasıl getirildiğini anlatarak başlamıştır. İlacın temel maddelerine milyonlarca dolar ödendiğinden, bunun Türk bilim insanlarının emeği ve çalışması ile de gerçekleştirilebilmesinin mümkün olduğundan bahsetmiştir. Ülkemizin yerli üretim için yeterli imkânının ve yetişmiş bilim insanının olduğunu belirterek sözlerini noktalamıştır. Metin Demir (Sağlık Endüstrisi İşverenler Sendikası): Metin Demir, Türkiye’deki Tıbbi Cihaz Sektörü temalı konuşması sırasında; 2003 yılında sağlıkta dönüşüm ile başlayan yeni yapılanma çerçevesinde 2023 yılı hedeflerini anlatmak istediğini belirtmiştir. Tıbbi cihaz pazarının dünyada Üniversite – sanayi işbirliği konusuna da önümüzdeki dönemde daha çok önem verileceğinin altını çizen Sayın Demir, toplantının amaçlarından biri olan ve Üniversite – Akdemisyen – Kamu ve Sektör birliğinden güzel sonuçlar çıkarılabileceğinden bahsetmiştir. Ayrıca Kamu alımlarında yeni çıkan bir tebliğ ile KOBİ üreticilerinin desteklenmesi konusunda yerli ürün belgesi (%51’e kadar yerli üretim) olması durumunda %15’e kadar fiyat farkı avantajı uygulanacağını bildirmiştir. Fakat Sağlık Bakanlığı’nın global bütçe uygulamaları sebe- Panel 2 Sağlık Teknolojisindeki Gelişmeler biyle bu %15’lik fiyat farkının ceza olarak algılandığını mümkünse bunu yerli ürün kullanan hastanelere teşvik olması gerektiğini, eğer bu uygulamaya geçilirse yerli üreticiler için büyük avantaj/katkı olabileceğini ve ceza algısının ortadan kalkacağını ifade etmiştir. labileceği bilgisini aktarmıştır. Bunun için önce yerli üretim belgesinin ardından da teknolojik üretim belgesinin alınması gerekmekte olduğu, yerli üretim belgesinin de TOBB ve TESK’ten alınabileceği şekilde yeni bir düzenleme çalışmalarının da devam ettiğini ifade etmiştir. Ayrıca daha önceki dönemde yeni teknolojik ürünler için geçerli ihalelere katılabilmek için İş Deneyim Belgesi istendiğini, fakat artık bu belge yerine geçecek Sanayi ve Teknoloji Bakanlığından alınacak bir belge ile bu sıkıntıların aşı- Tüm bu gelişmelerin sürdürülebilmesinin de finansal döngü ve geri ödeme sisteminin hayati önem arz ettiğini belirterek konuşmasını noktalamıştır. Daha sonra panelin soru-cevap bölümüne geçilmiştir. Soru – Dr. Hakan Ay, Harvard Üni., Beyin Damar Hastalıkları: Yurt dışı Akademik Merkezleri ile nasıl ortaklıklar kurulabilir? Cevap – Dr. Hüseyin Çelik, Sağlık Bakanlığı Müsteşar Yrd.: Henüz kuruluş aşamasında olan Türkiye Sağlık Enstitüleri Başkanlığı ile tüm ihtiyaçları karşılayabilecek bir yapılanmanın çalışmaları devam etmektedir. Soru – Dr. Nurdan Özyılmaz, Londra, Pediatrik Nefroloji: Astronomik fiyatlı ilaçların (üretiminin ardından) kullanımının denetlenmesi ve düzenlemesi amacıyla Türkiye’de bir çalışma yapılacak mı? Cevap – Dr. Saim Kerman: Ülkemizde 1000’in üzerinde hastanede farmakovijilans eğitimi vermek üzere uzmanlar/ bildirim sorumlusu görevlendirilmiştir. Ayrıca bazı ilaçların kullanılabilmesi için form doldurularak bildirimde bulunulması gerekmektedir. Dünyadaki guidelinelar ile gelişmeler takip edilmekte, Uppsala’nın kurduğu merkez ile de yakın ilişki içinde bulunmaktayız. Soru – Dr. Mustafa Tekin, Genetik: ONKOGEN Projesi ile ilgili olarak bir GENOM Merkezi açılması planlanmakta mıdır? Yoksa örnek tümör dokularının dışarıya gönderilmesi mi planlanmaktadır? Cevap – Dr. Saim Kerman: 7 – 8 yıllık bir projeksiyonda yaklaşık 1 milyar dolar maliyetli bu projenin geri dönüşünün de sağlanabilmesi için TİTCK olarak sadece 3000 hastadan oluşan küçük bir proje ile başlatılmıştır. Projenin de- TÜRK TIP DÜNYASI KURULTAYI 29-31 EKİM 2014, İSTANBUL vamlılığı TÜSEB’in devreye girmesi ile sağlanacaktır. İlk aşamada sadece en yaygın 3 kanser türüne olan genetik yatkınlığımızın ölçülmesi amaçlanmaktadır. Soru – Dr. Nasuh Büyükkaramıklı, Erasmus Üni.: MEDULLA veritabanının içerdiği veriler bu tür yeni teknolojilerin ne ölçüde çalıştığı konusunda kullanılacak mı? Cevap – Dr. Saim Kerman: Yararlanılması düşünülmektedir. Bazı alanlarda hâlihazırda kullanılmaktadır. Doktor – Hasta – İlaç buluşmalarını oldukça kolaylaştırmıştır. Öneri – Dr. Fatih Akışık, Indiana Üni., Radyoloji: Anlatılan projeler sonunda insan kaynağı sıkıntısının yaşanacağını tahmin ettiğini söylemiştir. Bu konuda sıkıntının önüne geçmek adına yurt dışındaki Türk doktorların yanına misafir öğretim üyesi gönderilebileceğini, vize konusunda kendilerinin yardımcı olabileceğini belirtmiştir. Gelecek kişilerin, sıkı bir eleme ile bilgiye aç ve dil konusunda sıkıntı yaşamayacak 33 kişiler arasından seçilmesi faydalı olacaktır. Bu ziyaretler en az 3 ay olmalıdır. Gerekli tüm kolaylığın sağlanacağı önerisinde bulunmuştur. Soru – Dr. Semih Oktay, FDA, Tıbbi Cihaz Dairesi: TİTCK’nın uyumlaştırma (harmonization) çalışmaları var mıdır? Eğer talep edilirse yardımcı olabilirim. Cevap – Dr. Ekrem Atbakan: Daha önceki dönemde FDA ile işbirliği girişimlerimiz oldu fakat bazı zamanlama sıkıntıları yaşandı. Önümüzdeki dönemde de sadece FDA ile değil, pek çok benzer kuruluşlarla tekrar girişimlerimiz olabilir, öneriniz için teşekkürler. Soru –Dr. Cem Elbi, Onkoloji: ONKOGEN’in daha sonraki aşamaları neler olacak? Cevap – Dr. Ekrem Atbakan – Dr.Saim Kerman: Öncelik olarak 3000 hastalık pilot bir projeyle başlanmıştır. Daha sonraki aşamalar için yeterli insan kaynağını yetiştirmemiz gerekmekte. Bir Panel 2 Sağlık Teknolojisindeki Gelişmeler sonraki aşamasında daha farklı konulara da girilebilir, fakat bu bir deneme ve başlangıç süreci, başarı yakalanması durumunda ilerletilebilir. Soru – Dr. Ayşe Ayhan, Japonya, Histopatolog: Bakanlığımızın dünyanın pek çok yerinde ve üniversitesinde yapılan çalışmaların (tarama faaliyetleri gibi) nasıl faydası olacaktır? Bakanlığın üniversite, TÜBİTAK ve YÖK olma çabasına neden girdiğini merak etmekteyim? Bakanlığın yapılmayan işleri yapması gerektiğini ve enerjisini/parasını daha etkin işlere yönlendirmesi gerektiğini düşünüyorum. Cevap – Prof.Dr. Murat Tuncer: Konunun bir kısmı cevap verebileceğimiz alanlar değildir. Yapılan taramalar yurt dışından alınan kitlerle ve yabancı ilaçlarla yapılmaktadır. Bu projenin amacı taramanın aşamalarını yerli üretime çevirmektir. %100 Türk bir tarama ve tedavi sis- temi hedeflenmektedir. Bakanlık görev olarak TÜBİTAK ve YÖK olmak yerine partner olmaya çalışmaktadır. İyi bir birlikteliğin sağlanması halinde çok faydalı olacağını düşünmekteyim. Soru – Dr. Ulaş Bayraktar, ABD, Onkoloji: İlaç geliştirme konusunda sıfırdan ilaç geliştirme mi hedeflenmektedir? Çok büyük bir hedef değil midir? Bu ölçüde sınırsız kaynaklar var mıdır? Başlangıçta jenerik ilaçların üretimi daha mantıklı değil midir? Türkiye’de cari açık önemli bir sorun ise neden Faz 1-2-3 çalışmalarda uluslararası platformda Türkiye daha büyük rol oynamamaktadır? Türkiye’ye özgü klinik araştırma organizasyonu yapılarak ilaç firmalarıyla anlaşılamaz mı? Kurulacak olan TÜSEB ne ölçüde özerk olacaktır? Devlet bu ölçüde işin içine girmeli midir yoksa yol gösterici mi olmalıdır? Cevap – Dr. Ekrem Atbakan – Mahmut Bilgiç: Dünyada Faz-1 çalışmaların %50’sini NGH Has- TÜRK TIP DÜNYASI KURULTAYI 29-31 EKİM 2014, İSTANBUL 35 yı da ülkenin ilaç kurumu AB kurallarına göre denetleyerek vermek zorundadır. Bundan dolayı Avrupa’da küçük çaplı bir ilaç firması patlaması vardır. Bunun farkında mısınız? Bunun Türkiye’ye yansımaları oldu mu? Avrupa Birliği ülkelerinde ilaç üretimi klinik araştırmaların yapıldığı yerlerde yapılmaktadır. Bu sebeple Çin, Hindistan veya Uzak Doğu’da ilaç üretilmiyor. Bu kurallar ülkemizde ilaç üretiminin yaygınlaştırılması için çok büyük fırsattır. Bunun farkında mısınız? Cevap –Dr.Saim Kerman: AB bu ilaç ile ilgili yönergeyi taslak halindeyken tarafımıza ulaştırdı. Biz de konunun ilgileriyle etki analizi toplantıları yaptık ve birebir benimseme kararı aldık. Hammaddelere sertifika zorunluluğu ülkemizde de uygulanmaktadır. Ürünlerin kalitesinden emin olmak istiyoruz ve 6-7 aylık dönemde üreticilerimiz kendilerini hazırladılar. Yerel üretim yerlerini denetmenlerimiz teftiş etmektedir. Türkiye’ye Çin’den 2, Hindistan’dan 40 kadar bitmiş ürün geliyor. Sertifikasız hammaddelerin ülkemize girişinde çok titiz davranıyoruz. GMP konusunda Avrupa’da ülkelerin üzerinde mutabık kaldığı bir muayene komisyonu bulunmaktadır. Bu komitenin üyelerinin denetlemeleri tarafımızca dikkate alınmaktadır. tanesinin yaptığını göz önüne alırsak sekanslama faaliyetlerinin ne kadar önemli olduğunu anlayabiliriz. Günümüzde ilaç firmaları hedef mutasyon belirlenmeden asla ve asla klinik çalışmalara başlamamaktadır. Cari açığın düşürülmesi amacıyla biyosimilar ürünlerin bir an önce üretilmesi gerekmektedir, 3 Bakanımızın sektör temsilcileriyle yaptığı görüşmelerde konuya dair teşvik ve destekler bulunmaktadır. Öneri – Dr. Şükrü Öztürk, İstanbul Üni., Tıbbi Genetik: ONKOGEN Projesini güzel ve gerekli buluyorum. Yerli üretimin önemsendiği bu dönemde tıbbi genetik alanında bir çalışmanız mevcut mudur? Eğer var ise katkıda bulunmaktan memnuniyet duyacağız. Soru – Dr. Sündüs Tewfik, Londra: 2013 yılında AB genelinde ilaçların öz maddelerinin ülkelere girişi belirli belgelere bağlandı. Bu sertifika- Soru – Dr. Pınar Atakent, ABD: Öncelikle Sağlık Bakanlığı’na bu organizasyon için teşekkür ederim. Tüm katılımcıların ülkeleri için bir şeyler yapmaya çalışmasından dolayı gurur duydum. Türkiye’de çok büyük bir pediatrik popülasyon var. Grip, influenza aşılamaları gibi aşıları kendimiz yapabiliyor muyuz? Cevap – Dr. Ekrem Atbakan: 13 antijen ve %98 ulaşım ile oldukça başarılı bir aşılama programımız bulunmakta. Fakat birçok alanda olduğu gibi hizmetlerin üretimi noktasında henüz başarıyı yakalayabilmiş değiliz. Öneri – Dr. Leyla Yılmaz, Brüksel, Aile Hekimi: Aile hekimliği sisteminin Avrupa’daki gibi geliştirilmesi gerektiğini düşünüyorum. Yurt dışında aile hekimliği sistemleri incelenerek ülkemize uyarlanabilir. Panel 3 Türkiye'deki Sağlık Alanında Yapılan Teşvik Programları ve Yatırım İmkânları Sağlık alanında yapılan yatırımlara yönelik kamu kurumlarınca sağlanan teşviklerle ilgili olarak düzenlenen panelin moderatörlüğünü Sağlık Bakanlığı Sağlık Araştırmaları Genel Müdürü Dr. Mehmet Rifat Köse yapmıştır. Sayın Köse Sağlık Bakanlığı, TÜBİTAK, Kalkınma Bakanlığı, Ekonomi Bakanlığı, özel sektör ve diğer dış kaynakların bu konuda sağladığı destek ve teşviklerle ilgili genel hatlarıyla bilgi vererek Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı bünyesinde kurulan Bilim ve Sanayi Yüksek Kurulu’ndan bahsetmiştir. cılara kısaca tanıtılmıştır. Kurum bünyesinde 2003-2014 yılları arasında projelere ve araştırma burslarına ayrılan destekleme fonları hakkında bilgi verilmiştir. Bu kapsamda hem Gayrı Safi Yurt İçi Hasıladan hem de TÜBİTAK tarafından Ar-Ge için tahsis edilen destekleme fonları ile kamu kurumlarında görevli araştırmacı sayısının yaklaşık üç kat artış gösterdiği vurgulanmıştır. TÜBİTAK nezdinde proje önerisi olan araştırmacıların BİDEP ve ARDEP programlarıyla yapacakları başvurular ele alınmıştır. Panelde TÜBİTAK’tan Prof. Dr. Sevim Aydın ve Zeynep Büyükboduk, Kalkınma Bakanlığı’ndan Kadir Özer, Ekonomi Bakanlığı’ndan Özge Dumlupınar, Cem Emre Özköse ve Mustafa Özger Bozoğlu sunumlarını gerçekleştirmişlerdir. Başbakanlık koordinasyonunda tesis edilen Bilim ve Sanayi Yüksek Kurulu’nca 2012 yılında yapılan bir toplantıda sağlığın, öncelikli alanlardan biri olarak tespit edildiği, böylece ilaç, aşı, biyo-malzeme, biyomedikal ekipman ve tıbbi tanı kiti olmak üzere beş konuda üretim ve teknoloji geliştirme destek programlarının ortaya konduğu belirtilmiştir. Öncelikle sağlıkta yapılan Ar-Ge ve araştırmacı yetiştirme faaliyetlerine yardımcı olmak üzere TÜBİTAK’ın geliştirdiği ARBİS sistemi katılım- TÜRK TIP DÜNYASI KURULTAYI 29-31 EKİM 2014, İSTANBUL TÜBİTAK’ın, yukarıda sayılan ulusal desteklerin haricinde AB kapsamında hayata geçirilen Çerçeve Programlarına katıldığı ve bu sayede Türk araştırmacıları bütçe imkânlarından faydalandığı, özellikle sağlık alanında olmak üzere Horizon 2020’ye de aktif biçimde katılım sağlandığı, TÜBİTAK’ın 2003 yılından beri “Ulusal Koordinasyon Ofisi” niteliğini taşıdığı, ayrıca 2012 yılından beri “Yurt Dışındaki Türk Bilim İnsanları Kurultayı”nı düzenli olarak gerçekleştirildiği anlatılmıştır. 37 mesinin planlandığı, Ekonomi Bakanlığı’nca bu amaca ulaşmak için belirlenen dört sektörden birini sağlık turizminin teşkil ettiği anlatılmıştır. Sağlık turizmi girişimcilerine sunulan teşviklerin bu amaca ulaşmaya yönelik desteği ifade ettiği, Ekonomi Bakanlığı’nın sağlık yatırım teşvik programlarının dört ana başlıkta ele alındığı, buna göre, sağlık hizmetleri yatırımları, sağlık turizminde konaklama desteği, ilaç üretimi yatırımları ve tıbbi cihaz üretimi yatırımları için sağlanan desteklerin mevcut olduğu belirtilmiştir. Kalkınma Bakanlığı koordinasyonunca 2023 hedefleri doğrultusunda ilk beş yıllık faaliyetleri içeren 10. Kalkınma Planı’nda, sağlık konularını da içerecek biçimde “yenilikçi üretim, ithalatın düşürülmesi, cari açığın düşürülmesi, sürdürülebilir kalkınma ve kalkınma için uluslararası işbirliği anlayışının yerleştirilmesi” prensiplerinin yer aldığı ve her sektörü içeren toplam 25 adet başlıkta üç başlığın da sağlığa tahsis edildiği aktarılmıştır. Ekonomi Bakanlığı tarafından yapılan sunumda ise, Türkiye’nin son yıllarda dünyaya hizmet ihraç eden ve bu alanda dış ticaret fazlası veren bir ülke haline geldiği, 2023 yılı itibariyle 150 milyar dolarlık hizmet ihracı gerçekleştiril- Panellerin tümü geniş bir dinleyici kitlesi tarafından dikkatle takip edilmiş olup, Sayın Bakanımız Dr. Mehmet Müezzinoğlu da bütün panellere katılmıştır. Sergi Alanı ve Standlar TÜRK TIP DÜNYASI KURULTAYI 29-31 EKİM 2014, İSTANBUL 39 Kurultay boyunca, T.C. Sağlık Bakanlığı birimlerinden Dış İlişkiler ve AB Genel Müdürlüğü, Sağlık Araştırmaları Genel Müdürlüğü, Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu’nun yanı sıra, T.C. Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı, T.C. Ekonomi Bakanlığı, TÜBİTAK, Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK), Türk Standartları Enstitüsü (TSE), Kadın Sağlıkçılar Eğitim ve Dayanışma Vakfı (KASAV), İlaç Endüstrisi ve İşverenler Sendikası (İEİS), Avrupa-Türk-Alman Sağlık Dergisi görevlilerinin tanıtım materyalleri ile hazır bulundukları bir stand alanı oluşturulmuştur. Katılımcılardan dileyenler, ilgili oldukları konularda ve ilgili oldukları yetkililer ile bu alanlarda birebir yüzyüze görüşme ve bilgi alma imkânı bulmuşlardır. Gala Yemeği TÜRK TIP DÜNYASI KURULTAYI 29-31 EKİM 2014, İSTANBUL 41 Gala yemeği sırasında Sayın Bakanımızın konuşmasının ardından, Sayın Prof.Dr.Şükrü Emre, katılımcılar adına ortaya konulan yeni vizyondan dolayı Sağlık Bakanlığı’na teşekkür ederek, öneri ve görüşlerini dile getirmiştir. Gece boyunca Sayın Bakanımız tüm katılımcılar ile ayrı ayrı ilgilenmiş ve birçok misafir gece boyunca kendisi ile birebir görüşme şansı yakalamıştır. Çalışma Grubu Toplantıları Kurultayın ikinci gününde ise katılımcıların uzmanlık alanları doğrultusunda belirlenen aşağıdaki 14 çalışma grubunun toplantıları gerçekleşmiştir. 1. İlaç ve Biyo-teknoloji 2. Tıbbi Cihaz 3. Kanser Cerrahisi-Onkoloji 4. Organ Nakli-Hematoloji 5. Kök Hücre-Genetik 6. Jinekoloji-IVF 7. Travma Yönetimi 8. Kardiyoloji-Kalp Damar Cerrahisi 9. Yaşlı Sağlığı-Kronik Hastalıklar 10. Klinik Kalite-Sağlık Finansmanı 11. Göz Hastalıkları 12. Girişimsel Radyoloji-Tele-Tıp Uygulamaları 13. Psikiyatri-Uyuşturucu ile Mücadele Yöntemleri 14. Sivil Toplum Örgütleri ve Uluslararası Sağlık Politikaları Sosyal Programlar TÜRK TIP DÜNYASI KURULTAYI 29-31 EKİM 2014, İSTANBUL 43 Sosyal programın ilk gününde konuklarımıza İstanbul’un eşsiz güzelliklerini vapur eşliğinde görebilmeleri için Boğaz turu düzenlenmiştir. Konuklarımız vapurda canlı Türk müziği eşliğinde yemeklerini yemiş, birbirleriyle tanışma ve sohbet etme imkânı bulmuşlardır. Ertesi gün profesyonel rehber eşliğinde düzenlenen İstanbul şehir turunda, konuklarımıza Sultanahmet Camii ve Topkapı Sarayı gezdirilmiştir. Kurultay Sonrası Çalışmalar 1- Raporlar Kurultay sırasında raportörler tarafından hazırlanan taslak raporlar, moderatörlerin başkanlığında diğer çalışma grup üyeleri ile birlikte değerlendirilerek nihai hale getirilmiştir. Çalışma Grubu raporlarına bu kitabın ilerleyen bölümlerinde yer verilecektir. 2- Web Sitesinin Kurulumu Kurultayın web sitesi www.turktipdunyasi.org adıyla kurulmuş ve içerik oluşturma sürecinde değerli katılımcıların dile getirdiği öneriler de göz önünde bulundurulmuştur. Çeşitli görsel materyaller ile zenginleştirilen web sitesi aracılığı ile gelecek kurultaylar ile mevcut durum hakkındaki bilgilere ulaşılabilmekte ve Sağlık Bakanlığı Dış İlişkiler ve AB Genel Müdürlüğü ile iletişim kurulabilmektedir. Ayrıca, Türk Tıp Dünyası web sitesine sosyal medya araçları da (Youtube, Twitter, Facebook, Google+) eklenerek iletişim kanalları genişletilmiştir. TÜRK TIP DÜNYASI KURULTAYI 29-31 EKİM 2014, İSTANBUL 45 3- Bilim Köprüsü Ağının Oluşturulması Kurultay sonucunda ve yapılan Memnuniyet Anketi’nde üzerinde mutabık kalınan konulardan biri tüm katılımcıların iletişimlerinin sürmesi için bir network kurulması olmuştur. Bu bağlamda, Kurultay web sitesi üzerinde faaliyet gösteren Bilim Köprüsü projesi hayata geçirilmiştir. Bilim Köprüsü Bakanlığımız Dış İlişkiler ve AB Genel Müdürlüğü tarafından yönetilen, çalışmalarını sağlık alanında sürdüren Türk bilim insanlarına yönelik olarak hazırlanmış kapalı bir ağ projesidir. Kullanıcılar bu ağa dâhil olarak üyesi oldukları çalışma gruplarını takip edebilmekte ve kendi çalışmaları hakkında paylaşımlarda bulunabilmektedir. Bilim Köprüsü 4- Anket Katılımcılara e-posta yoluyla Memnuniyet Anketi gönderilerek organizasyonu tüm yönleriyle değerlendirmeleri talep edilmiştir. Ankette katılımcılar bilimsel ve sosyal program, ulaşım, konaklama, ikramlar, toplantı salonları başlıklarında değerlendirme yapmışlardır. 5- Genel Bilgilendirme ve Sayın Bakanımızın Teşekkürü Web sitemiz 19 Kasım 2014 tarihinde aktif olarak katılımcıların hizmetine sunulmuştur. Dış İlişkiler ve AB Genel Müdürü Dr. Öner Güner’in web sitesi hakkındaki bilgilendirme notu ile Sayın Bakanımız Dr. Mehmet Müezzinoğlu’nun ayrı ayrı tüm katılımcıların ismine gönderdiği teşekkür mektubu e-posta yoluyla paylaşılmıştır. 19 Kasım 2014 tarihi itibariyle Kurultay ile ilgili bütün görsel materyaller, Kurultay sırasında yapılan sunumlar ve konuşmalar, Bilim Köprüsü, Memnuniyet Anketi, Genel Müdürlüğümüz ve Bakanlığımızın irtibat bilgileri ve benzeri konular katılımcılarla paylaşılmıştır. 6-Sayın Bakanımıza ve Bakanlığımız Üst Düzey Yöneticilere Yapılan Sunumlar 20 Kasım 2014 tarihinde Sayın Müsteşarımız Prof.Dr. Eyüp Gümüş ve 25 Kasım 2014 tarihinde Sayın Bakanımız Dr. Mehmet Müezzinoğlu ve üst düzey birim amirlerine, Kurultay sonuçları ve yapılacak çalışmalar ile ilgili bilgi verilmiştir. Bilgilendirme sunumlarının ardından Sayın Bakanımız, Kurultayın her yıl 29 Ekim gününü kapsayacak şekilde geleneksel hale getirilmesi, bundan sonraki Kurultayların daha geniş katılımlı olması, 2015 yılı Kurultay duyurusunun yapılması ve hazırlıklarına bir an önce başlanması talimatını vermişlerdir. Ayrıca çalışma grup raporlarının moderatör ve diğer grup üyeleri tarafından son kez değerlendirilerek Kurultay Raporu adı altında basıma hazır hale getirilmesine karar verilmiştir. TÜRK TIP DÜNYASI KURULTAYI 29-31 EKİM 2014, İSTANBUL 47 Çalışma Gruplarının Raporları İLAÇ - BİYOTEKNOLOJİ ÇALIŞMA GRUBU RAPORU TÜRK TIP DÜNYASI KURULTAYI 29-31 EKİM 2014, İSTANBUL 1. Dr. Saim Kerman İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurum Başkanı 2. Dr. Hüseyin Yılmaz İlaç ve Eczacılık Başkan Yardımcısı 3. Ecz. Güven Artıran Ekonomik Değerlendirmeler ve Bilgi Yönetimi Başk.Yrd. 4. Dr. Ali Sait Septioğlu Tıbbi Cihaz ve Kozmetik Ürünler Başkan Yardımcısı 5. Ecz. Nilgün Zirek Klinik ve Teknolojik Değerlendirme Dairesi Başkanı 6. Ecz. Hilal İlbars Klinik Araştırmalar Dairesi Başkanı 7. Dr. Akif Akbulat Ekonomik Değerlendirmeler Dairesi Başkanı 8. Ecz. Pelin Aksungur Aydın Uluslararası İlişkiler Dairesi 9. Ecz. Rabia Gökdoğan Tıbbi Cihaz Sektörel Hizmetler Dairesi 10. Ali Bozdoğan Tıbbi Cihaz Kayıt ve Koordinasyon Dairesi 11. Doç.Dr. Sema Zergeroglu Sağlık Bakanlığı, SAGEM, Daire Başkanı 12. Filiz Sayar Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı 13. Selvi Akdeniz Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı 14. Fatih Türkmen Kalkınma Bakanlığı 15. Füsun Atik Bayar Kalkınma Bakanlığı 16. Özgür Kadir Özer Kalkınma Bakanlığı 17. M.Özger Bozoğlu Ekonomi Bakanlığı 18. Prof.Dr.Akgül Yeşilada İstanbul Kemerburgaz Üni. 19. Prof.Dr.Yaşar Murat Elçin Ankara Üni. Kök Hücre Enst. 20. Dr.Cem Bayram HUNİTEK 21. Prof.Dr.Mehmet Öztürk 9 Eylül Üni. İzmir Biyogenom Ens. 22. Prof.Dr.Murat Özgören 9 Eylül Üni. Rektör Yard. 23. Necip Özbey 9 Eylül Üni. Teknoloji Geliştirme Gen.M. 24. Doç.Dr.Adile Öniz Özgören 9 Eylül Üni. Biyofizik ABD Başk. DEPARK Koord. 25. Prof.Dr.Suna Timur Ege Üni. Fen Fak. 26. Prof.Dr.Rana Sanyal Boğaziçi Üni. Yaşam Bilimleri ve Tekn. Merkezi Müd. 27. Prof.Dr.Cengiz Taplamacıoğlu Gazi Üni. Elektr.ve Elektronik Müh. 28. Ayşen Çalayır KASAV 29. Ruşen İnceoğlu Araştırmacı İlaç Firmaları Derneği 30. Yrd.Doç.Dr.Eda Cengiz Yale Üni. 31. Dr.Mehmet Furkan Burak Harvard Üni. Halk Sağlığı 32. Doç.Dr.Doğan Fidan Sanofi İlaç 33. Halil Yaşar RSY İlsan ilaç 34. Prof.Dr.Hayat Önyüksel Illinois Üni. Eczacılık Fak. 35. Dr.Oktay Uzun Harvard Üni. Tıp Fak. 36. Dr.Nasuh Büyükkaramıklı Erasmus Üni. Sağlık Teknolojileri Değerlendirme Enst. 37. Doç.Dr. Sinem Ezgi Gülmez Bordeaux Üni. 38. Dr.Sündüs Tewfik London Metropolitan Üni. 39. Dr.Ulvan Ozad Barts ve London Tıp Fak. 40. Dr.Cem Cüneyt Elbi Bayer Healthcare Sağlık Hizm. ve Tıbbi Ürünler 41. Işıl Yaşa Bristol Myers Squibb 49 Grup Tartışma ve Kararları: İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurum Başkanı Dr. Saim Kerman ve Kurum Başkan Yardımcısı Dr. Hüseyin Yılmaz başkanlığında yürütülen “İlaç ve Biyoteknoloji” çalışma grubunda, katılımcılara biyoteknolojik ilaçların ruhsatlandırma ve klinik araştırma başvuru süreçleri hakkında ayrıntılı bilgilendirme yapılmıştır. Toplantının devamında Ar-Ge çalışmalarının 10–15 sene sürdüğü, binlerce molekül arasından ancak bir tanesinin ilaç haline geldiği ve geliştirilecek bir ilaç için gereken paranın TÜBİTAK’ın verdiği toplam destek kadar olduğu belirtilerek, Türkiye’nin yerli ilaç üretecek kapitalinin olmadığı vurgulanmıştır. İlaç harcamalarının çoğunu biyoteknolojik ilaçların oluşturduğuna dikkat çekilerek ve bu ilaçların patentlerin birçoğunun kısa sürede biteceği vurgulanarak bir an önce biyoteknolojik ilaç üretimine geçmenin önemine değinilmiştir. Bu kapsamda çağrıya çıkan TÜBİTAK projelerinden sadece 1 projenin destek aldığı, bu süreç için üniversite ve özel sektörün bir araya gelmesinin gerekli olduğu ve TİTCK’nın bu ortaklığa öncülük etmesi gerektiği belirtilmiştir. Toplantıda ayrıca eczacılık ve moleküler biyoloji alanlarının önemi vurgulanarak bu alanların eczacılık fakültelerinde birleştirilmesinin gerektiği belirtilmiştir. Biyoteknoloji alanında Türkiye’de ciddi teşviklerin olduğu belirtilerek pilot çalışmaların yürüdüğü ve ilk kez insülin üretilmeye başlanacağı bilgisi verilmiştir. Bununla birlikte Türkiye’de biyosimilar ilaçlara ihtiyacın büyük olduğu, bu konuda destek, istek ve uzmanların bir araya gelerek bir işbirliğinin kurulması gerektiği belirtilmiştir. Biyoteknoloji alanında önemli çalışmaların aslen büyük şirketlerin isteği üzerine küçük firmalar tarafından yapıldığı, bunun içinde çeşitli kongreler düzenlenerek büyük ve küçük şirketlerin aynı platformda buluşturulduğuna değinilmiştir. Buna benzer yapılanmanın Türkiye’de de mevcut olduğu bilgisi verilerek TÜBİTAK projesi ile genç girişimciler geri ödemesiz olacak şekilde hem girişim eğitimi alıp hem de 100 bin TL’ye TÜRK TIP DÜNYASI KURULTAYI 29-31 EKİM 2014, İSTANBUL kadar destek alabildikleri, hatta bu sayede öğrenci şirketlerinin kurulduğu belirtilmiştir. Bu kapsamda Teknoparklarda incubator (kuluçka) diye adlandırılan şirketlerin olduğu ancak bunların büyümesi için eğitimli kadronun olmadığı dile getirilmiştir. Katılımcılardan gelen sorular üzerine ilacın geliştirilmesine yönelik TİTCK tarafından firmalara danışmanlık yapıldığı, fakat ilacın geliştirilmesinin ortaklaşa yapılmadığı, şu an için böyle bir yapılanma içinde bulunmadığımız belirtilmiştir. Türkiye’de çok sayıda hastane bulunduğu, bu nedenle klinik araştırmalarda daha aktif olması gerektiği belirtilmiştir. Medula sistemi hakkında bilgi verilerek çok faydalı bir veri tabanı olduğu ve bu sayede hasta verilerine ulaşılabildiği anlatılmıştır. Ayrıca klinik çalışmalar konusunda algı oluşturma amacıyla çalıştay düzenleneceği ve bir eylem planı hazırlanacağı bilgisi de tarafımızca aktarılmıştır. Katılımcılar tarafından klinik çalışmalar konusundaki sorunların aşılması gerektiği belirtilmiş, bunun için ABD’de network sisteminin olduğu ve hastalar arasında paylaşıldığı bilgisi verilmiştir. Buna benzer bir network ağının kurularak klinik araştırmalar için zemin hazırlanması ve yapılan çalışmalardan faydalanılması gerektiği belirtilmiştir. Ayrıca ABD’de araştırmacının kaydolup sistemde istediği özellikte hasta bulabileceği ve bu sayede çok güvenilir sonuçların elde edilebildiği çalışmalar olduğu ifade edilmiştir. Sonuç/ Alınan Kararlar 1. Her panelin katılımcıları arasında bir iletişim ağının kurulması, 2. Üniversitelerde biyoteknoloji eğitimine önem verilmesi, 3. Teknoparklar için üst seviyede iletişim sağlanması, 4. Kamunun yerli üretim konusunda daha fazla teşvik vermesi, 5. Klinik araştırmalar konusunda ülkemizde daha yoğun bir çalışmanın gerçekleştirilmesi. Öneriler 1. Her panelin katılımcıları arasında bir iletişim ağının kurulması, 2. İlerleyen süreçte yapılması planlanan Kurultaya ilişkin yurt içinde ve dışında yaşayan vatandaşlarımızı haberdar etmek amacıyla medyanın daha aktif kullanılması, 3. Toplantıya katılan sağlık çalışanlarının iletişim bilgilerinin Sağlık Bakanlığı bünyesindeki Kurum/Genel Müdürlüklere iletilmesi. 51 TIBBİ CİHAZ ÇALIŞMA GRUBU RAPORU TÜRK TIP DÜNYASI KURULTAYI 29-31 EKİM 2014, İSTANBUL 1. Dr. Saim Kerman İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurum Başkanı 2. Dr. Ali Sait Septioğlu Tıbbi Cihaz ve Kozmetik Ürünler Başkan Yardımcısı 3. Ecz. Güven Artıran Ekonomik Değerlendirmeler ve Bilgi Yönetimi Başk. Yrd. 4. Dr. Hüseyin Yılmaz İlaç ve Eczacılık Başkan Yardımcılığı 5. Ecz. Nilgün Zirek Klinik ve Teknolojik Değerlendirme Dairesi Başkanı 6. Ecz. Hilal İlbars Klinik Araştırmalar Dairesi Başkanı 7. Dr. Akif Akbulat Ekonomik Değerlendirmeler Dairesi Başkanı 8. Ecz. Pelin Aksungur Aydın Uluslararası İlişkiler Dairesi 9. Ecz. Rabia Gökdoğan Tıbbi Cihaz Sektörel Hizmetler Dairesi 10. Ali Bozdoğan Tıbbi Cihaz Kayıt ve Koordinasyon Dairesi 11. Dr.Nejla Can Güler Sağlık Bakanlığı, SAGEM 12. Metin Genç Sağlık Bakanlığı, SPK üyesi 13. C.Emre Özköse Ekonomi Bakanlığı 14. M.Özger Bozoğlu Ekonomi Bakanlığı 15. Y.Haldun Oğuz TSE, Biyomedikal Müh 16. Prof.Dr.Banu Onaral Drexel Üni.Teknopark İstanbul 17. Prof.Dr.S.Semahat Demir İstanbul Kültür Üniversitesi, Elektronik Biyomedikal 18. Prof.Dr.Murat Özgören 9 Eylül Üni. Rektör Yard.-Depark Sağlık Teknoparkı 19. Prof.Dr.Metin Tulgar Yüzüncü Yıl Üni.,Biyofizik ABD Başk. 20. Emir Baki Denkbaş Hacettepe Üni.,Biyomühendis 21. Cengiz Kaan Sakkaf İTÜ ARGENİT 22. Dr.Abdulkerim Çapar İTÜ ARGENİT 23. Bora Yaşa Ostim Medikal San.,Küme Koord. 24. İlke Eren Karaca SEIS, Uzman 25. Doğan Ay TÜMDEF, Tıbbi Cihaz 26. Hasan Hüseyin Kara Etkin Tıbbi Cihazlar, Genel Müdür 27. Barış Ünlü Etkin Tıbbi Cihazlar, Biyomedikal Mühendis 28. Onur Özcan Kardiosis Tıbbi ve Elektronik Ürünler A.Ş 29. Ahmet Canbolat Üzümcü Tıbbi Cihazlar 30. Ahmet Bahadır Bahadır Tıbbi Aletler 31. Halil Yaşar RSY İlaç, CEO 32. Mete Özgürbüz BMT Calsis-SEİS, Biyomühendis 33. Mustafa Andaç Kaya Promedak Teknolojik Sistemler, Sağlık Ürünleri 34. Doç.Dr.Alper Yılmaz Ohio Devlet Üni., Bilgisayar Mühendisi 35. Özgür Harmanlı Tufts Üni. Baystate Tıp Merk. 36. Dr.Bülent Bayraktar Philips Sağlık Hizmetleri, CT Mühendisi 37. Dr.Doruk Baykal Exponent, Biyomedikal Mühendis 38. Dr.H.Semih Oktay Cardiomed Ürün Danışmanlığı, Makina Mühendisi 39. Dr.Nasuh Büyükaramıklı Erasmus Üni. End. Müh. 40. Muhammed Emin Bedir Wisconsin Madison Üni., Medikal Fizik 41. Mesut Şahin New Jersey Teknoloji Enstitüsü 53 Grup Tartışma ve Kararları: Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu Başkanı Dr. Saim Kerman ve Kurum Başkan Yardımcısı Dr. Ali Sait Septioğlu başkanlığında yürütülen “Tıbbi Cihaz” çalışma grubunda sektör temsilcileri Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu’ndan beklentilerini ve önerilerini dile getirerek piyasanın mevcut durumu hakkında bilgi vermişlerdir. Özellikle KOBİ olarak faaliyet gösteren şirketlerin sahada tutunmakta zorlandıkları, mevcut ihalelerde ithal ürünlerin daha çok tercih edildiği, bu durumun iç piyasaya satış yapamayan firmaları zor durumda bıraktığı hususlarından bahsedilmiştir. Öneri olarak da ihalelerde belirli oranlarda yerli ürün alma zorunluluğunun getirilmesi ve devletin kendi üreticilerine daha fazla sahip çıkması gerektiği vurgulanmıştır. Üniversite ve sivil toplum kuruluşlarının ArGe’den ÜR-GE’ye geçişte firmalara yeterli danışmanlık hizmeti vermesi halinde daha kaliteli üretimin sağlanabileceğinden bahsedilmiştir. Küresel üreticilerin Türkiye’de üretim yapmaları/yaptırmalarının desteklenerek ve yan sanayinin bu doğrultuda geliştirilerek küresel pazarda rekabet edebilir hale getirilmesinin sektör açısından faydalı olacağı dile getirilmiştir. Tıbbi cihazlarla ilgili ödeme sisteminin; şeffaf, sürdürülebilir bir kurumsallığa kavuşturulması gerekliliği vurgulanmıştır/gerekliliğinin altı çizilmiştir. Panelde tıbbi cihaz çalışma grubu kurulması kararı alınmış, grubun “Teknoloji ve Strateji Geliştirme Çalışma Grubu” olarak adlandırılmasının uygun olacağı ifade edilmiştir. TÜRK TIP DÜNYASI KURULTAYI 29-31 EKİM 2014, İSTANBUL Sonuç/ Alınan Kararlar 1. Somut/gerçekleştirilebilir hedefler belirlenmesi ve takibinin yapılması gerektiği, 2. Türkiye’nin tıbbi cihaz alanındaki faaliyetlerinin güçlü yönleri/zayıf yönleri/fırsatları ve tehditler başlıkları altında toplanması, 3. Oluşturulacak iletişim ağının gerektiğinde Bakanlığımıza danışmanlık hizmeti verebilecek yapıda olması, 4. Mevcut yapının belirlenerek genel olarak her sektörden temsilcilerin bulunacağı bir çekirdek grup oluşturulması, 5. Bu çekirdek grupta kamu ve özel üniversite, sivil toplum kuruluşları, özel sektör ve kamudan temsilciler olması, 6. Çekirdek grup toplantılarının belirli aralıklarla Ankara, İstanbul ve İzmir’de toplanarak çalışmalarını yürütebileceği, 7. Bu kurumun iletişim sorumluluğunun Sağlık Bakanlığı’nda olması gerektiği, Sağlık Politikaları Kurulu üyesi Metin Genç’in bu konuda genel sekretaryayı yürütebileceği, 55 8. Sanal ortamda (www.turktipdunyasi. org) iletişimin devamlılık arz etmesi, 9. İnsan kaynakları konusunda çeşitli eğitimlerin verilmesinin zorunlu olduğu, 10. Envanter çalışmasının yapılması, 11. Özel sektör ile devlet arasında oluşturulacak bir uzlaşma grubunun sıkıntıların dile getirilmesi ve çözüm bulunmasında büyük katkı sağlayabileceği. Öneriler 1. 2. 3. Her panelin katılımcıları arasında bir iletişim ağının kurulması, İlerleyen süreçte yapılması planlanan Kurultaya ilişkin yurt içinde ve dışında yaşayan vatandaşlarımızı haberdar etmek amacıyla medyanın daha aktif kullanılması, Toplantıya katılan sağlık çalışanlarının iletişim bilgilerinin Sağlık Bakanlığı bünyesindeki Kurum/Genel Müdürlüklere iletilmesi. KANSER CERRAHİSİ VE ONKOLOJİ ÇALIŞMA GRUBU RAPORU TÜRK TIP DÜNYASI KURULTAYI 29-31 EKİM 2014, İSTANBUL 57 1- Prof. Dr. Eyüp Gümüş Sağlık Bakanlığı Müsteşarı 2- Prof. Dr. A.Murat Tuncer Hacettepe Üni. Rektörü 3- Doç. Dr. Murat Gültekin Sağlık Bakanlığı, THSK, Kanser Daire Başkanı 4- Prof.Dr.Ahmet Kizir İstanbul Üni. Onkoloji Enstitüsü Müdürü 5- Prof.Dr.Nurullah Zengin Ankara Numune EAH Yöneticisi 6- Prof.Dr.Ahmet Demirkazık Ankara Üni. Tıp Fak.Tıbbi Onk. 7- Dr.Mehmet Baki Şentürk Bakırköy Sadi Konuk EAH, Jinekolog 8- İsmet Dede Sağlık Bakanlığı Kanser Daire Başk.Araştırmacı 9- Doç.Dr.Yasemin Baskın Dokuz Eylül Üni., Onkoloji Enstitüsü 10- Prof.Dr.Bülent Özpolat MD Anderson Kanser Merkezi, Gen Susturma Terapisi 11- Prof.Dr.Seza Güleç Florida Herbert Wertheim Tıp Fak. 12- Prof.Dr.Naim Kadoğlu Northwest, Florida Üni., Meme Cerrahisi 13- Prof.Dr.Ayşe Ayhan Japonya Hamamutsu Üni., Patoloji 14- Dr.Hasan Hüseyin Eker VU Tıp Merkezi Amsterdam, Meme Cerrahisi 15- Prof.Dr. Atilla Soran Pittsburgh Üni., Magee-Womens Meme Hastaliklari Klinik Arastirmalar Direktörü 16- Prof.Dr.Ömer Küçük Emory Üni., Tıbbi Onkoloji 17- Doç.Dr.Soley Bayraktar Mercy Hastanesi Kanser Merkezi 18- Dr.Gülcihan Eker Hollanda Erasmus Tıp Merkezi, Patoloji 19- Dr.Funda Vakar Lopez Washington Üni., Moleküler Biyoloji, Genetik 20- Dr.Sıla Appak Alman Araştırma Merkezi, Tümör Hücre Biyolojisi 21- Dr.Şükrü Tüzmen KKTC Doğu Akdeniz Üni. 22- Dr.Ercan Çaçan Georgia Devlet Üni., Kanser İmmünoterapisi 23- Dr.Salim Balık Cleveland Klinik, Rady.Onkolojisi, Mol. Biyoloji Grup Önerileri: 1 - Ulusal Boyutta Ortak Veri Tabanı Oluşturulması ve Yaygınlaştırılması • Halen kamu,üniversite ve özel kurumlarda ortak bir veri tabanı bulunmamaktadır. • Ülke genelinde kanser teşhisi konulan vakaların belirlenmesi ve verilerin yönetimi, gerekse de kanser cihazlarının merkezi sistemde kayıt altına alınması. • Veri ve kanıta dayalı sağlık politikalarını geliştirmek amacıyla uluslararası karşılaştırmalara imkan verecek standart ve kalitede verilerin üretilmesinin sağlanması. • Veri kayıt elemanlarının yetiştirilmesi. 2 - Ulusal Biyobanka Kurulması • Ulusal biyobanka ülkemizde halen mevcut değildir. • Bilimsel bir veri tabanının kurulması. • Biobanka ve bilimsel veri tabanından faydalanmak isteyen araştırmacıların başvurabileceği bir bilimsel kurul olmalıdır. Bu kurul gelen başvurulari inceleyip, kimlere dokuların ve verilerin verileceğine karar verir. Bu kurul verilen doku ve verilerin iyi araştırmalarla ve makalelelerle sonuçlanıp sonuçlanmadığını takip eder. Kurul vereceği kararları konularında dünyaca tanınmış uzmanlara (Türk veya yabanci) danışarak onlardan alacağı değerlendirmeler doğrultusunda verir. 3 - Patoloji Materyallerinin Saklanması Patoloji dokularının halen kimi kurumlarda saklanmasında sorunlar yaşanmaktadır. İkinci bir tetkikte her kurum bunu rahatlıkla hasta ya da yakınlarına vermemektedir. Patoloji dokularının saklanması ve başka gözlerin incelemesi amacıyla dolaşımı sağlanabilmelidir. Patoloji materyallerinden faydalanmak isteyen araştırmacıların başvurabileceği bir bilimsel kurul olmalıdır. Bu kurul gelen başvuruları inceleyip, kimlere dokuların ve verilerin verileceğine karar verir. Bu kurul verilen doku ve verilerin iyi araştırmalarla ve makalelelerle sonuçlanıp sonuçlanmadığını takip eder. Kurul vereceği kararları konularında dünyaca tanınmış uzmanlara (Türk veya yabancı) danışarak onlardan alacağı değerlendirmeler doğrultusunda verir. 4 - Ortak Çalışma ve Toplantılara Önem Verilmesi (TÜSEB) • Gelecek toplantıların zaman kısıtlılığının önüne geçilmesi için web tabanlı organize edilmesi. • Üniversiteler ve Sağlık Bakanlığı’nın işbirliği halinde, koordineli çalışması. • Onkoloji alanında grup çalışmaları yapılması. TÜRK TIP DÜNYASI KURULTAYI 29-31 EKİM 2014, İSTANBUL 59 5 - Standartlar ve Sertifikasyonlar Düzenlenmesi • Klinik kalitenin uygulamaya konulması. • Belirli ameliyat sayıları ile cerrahları ruhsatlandırma. • Standartların konulması, farklı birimlerde aynı işlemlerin yapılması. 6 - Ulusal Kanser Enstitüsü’nün Desteklenmesi • Halen TBMM’de görüşülmek üzere ön sırada hazır olan Kanser Enstitüsü sağlığın TÜBİTAK’ı olacak, araştırmacılara beklenilen her tür destek verilecektir. 7 - Özel Konseyler Oluşturulması Bazı alanlar için gerekmekte, o alana özgü özel konseylerin kurulması yararlılık sağlayabilir. - • Ortak calışmalar için kolaylıklar sağlanmalıdır. • Yeni konularda Türkiye’nin öne geçmesi için özellikle aşağıdaki konulara öncelik verilmelidir: - Integratif Onkoloji - Epigenetik - İmmünoterapi - Enflamasyon - Genomikler - Metabolomikler - Nanoteknoloji Integratif Onkoloji Epigenetik İmmünoterapi Enflamasyon Genomikler Metabolomikler Nanoteknoloji 8 - Klinik Öncesi Araştırmaların Desteklenmesi Sınırlı sayıda merkezde yapılabilen temel araştırma yolları açılmalı ve yaygınlaştırılmalı. Yurt dışındaki Türk akademisyenlere bu alanda imkan yaratılmalı, uygun ücret politikaları ile desteklenerek değerlendirilmeli. 9 - Klinik Araştırmaların Desteklenmesi Türkiye’de klinik çalışmalar halen zor şartlarda yapılabilmekte, öncelikle kolaylaştırıcı teşviklerin yapılması gerekmektedir. Bir ilaç tedavisi araştırılıyorsa, hastanın tüm masralarının değil ancak sadece araştırmayla ilgili masrafların firmalar tarafından karşılanması gibi. ORGAN NAKLİ VE HEMATOLOJİ ÇALIŞMA GRUBU RAPORU TÜRK TIP DÜNYASI KURULTAYI 29-31 EKİM 2014, İSTANBUL 1. Prof. Dr. İrfan Şencan Sağlık Bakanlığı, Müsteşar Yardımcısı 2. Prof. Dr. Doğan Ünal Sağlık Bakanlığı, Sağlık Hizm. Gen. Müd. 3. Dr.Arif Kapuağası Sağlık Bakanlığı, Sağlık Hizm. Gen. Müd. Yard. 4. Dr.Mehmet Ali Aydın Sağlık Hizm. Gen. Müd. Organ Nakli Birim Sor. 5. Prof.Dr.Nurettin Karaoğlanoğlu Dışkapı Yıldırım Beyazıt EAH, Göğüs Cerrahisi 6. Prof.Dr.Ömer Özkan Akdeniz Üni. Tıp Fak. Transplantasyon Cerrahisi 7. Prof.Dr.Adem Akçakaya Bezmialem Vkf. Üni. Gastroenterolojik Cerrahi 8. Prof.Dr.Gültekin Süleymanlar Akdeniz Üni. Tıp Fak.Nefroloji 9. Prof.Dr.Ulu Eldegez Türkiye Organ Nakli Kuruluşları Koord. Dern.Başk. 10. Prof.Dr.Aydın Dalgıç Gazi Üni.Tıp Fak. Transplantasyon Cerrahisi 11. Prof.Dr.Sezai Yılmaz İnönü Üni. Karac.Transp.Enst. 12. Prof.Dr.Ali Rıza Odabaş İstanbul Medeniyet Üni. Göztepe EAH, Nefroloji 13. Prof.Dr.Cemal Asım Kutlu Kartal Koşuyolu YİH EAH 14. Prof.Dr.Adnan Sayar Yedikule Göğüs Hastanesi 15. Doç.Dr.Cezmi Karaca Tepecik EAH, Transplantasyon Cerrahisi 16. Prof.Dr.Şükrü Emre Yale Üni. Transpl.Cer.Ped.Gastr.Hepatoloji 17. Prof.Dr.Atilla Ertan Texas Üni.Tıp Fak. Ertan Sind. Sist. Hast. Merkezi 18. Prof.Dr.Selim Arcasoy Kolumbia Üni., Göğüs Cerrahisi 19. Prof.Dr.Süreyya Savaşan Wayne Üni. Pediyatrik Hematoloji, Onkoloji 20. Doç.Dr.Enver Özgür Köln Üni. Pediyatrik Üroloji 21. Prof.Dr.Gülen Arslan Lied Bergen Üni. 22. Prof.Dr.Baki Topal Leuven Üni. Tıp Fak. Belçika Karaciğer ve Pankreas Cerrahisi Kurum Başkanı 23. Doç.Dr.Ulaş Darda Bayraktar Mercy Kanser Merkezi, Hematoloji, Onkoloji 24. Dr.Adil Ceydeli Plastik Cerrahi Enstitüsü ve SPA 25. Dr.Nurdan Özyılmaz Great Ormond Street Hast, Pediyatrik Nefroloji 61 Toplantı, katılımcıların kendilerini tanıtmasıyla başlamıştır. Katılımcılardan gelen talep doğrultusunda ilk olarak Sağlık Hizmetleri Genel Müdür Yardımcısı Uzm. Dr. Arif Kapuağası tarafından Türkiye’de organ nakli ve Ulusal Koordinasyon Sistemi hakkında bir sunum yapılmıştır. Sunumun ardından katılımcılardan gelen sorular ve görüşler tartışılmıştır. Bu çerçevede, bekleme listesindeki hasta sayıları ve dağılımı, hastaların bekleme listesinde ortalama bekleme süreleri, organ bağışı konusunda toplumsal farkındalığın artırılmasına yönelik ülkemizde yapılan çalışmalar, organ bağışında bulunmak isteyen kişinin bu isteğini hangi aşamada belirttiği ve organ bağışı süreci konularındaki sorular yanıtlanmıştır. 1. Organ bağışı ile ilgili farkındalık çalışmalarının Türkiye’de her yıl 3-9 Kasım tarihleri arasında kutlanan “Organ Bağışı Haftası” ile sınırlı kalmaması gerektiği, bu konunun bir beyin yıkama gibi düşünülerek sürekli gündemde tutulmasının ve organ bağışı konusunda sürekli bilgilendirmelerin yapılmasının yararlı olacağı bildirilmiştir. 2. Yoğun bakım çalışanlarının hizmet içi eğitimlerinin çok önemli olduğu, yoğun bakımda görev yapan hizmetliye kadar organ bağışı eğitimi ve hasta yakınına yaklaşım konusunda eğitim verilmesinin bağış oranlarının artışına önemli katkı sağlayacağı, bu nedenle yoğun bakım çalışanlarının motive edilmesinin önemli olduğunun düşünüldüğü belirtilmiştir. Sözkonusu Çalışma Grubu toplantısı esnasında aşağıdaki hususlar gündeme gelmiştir: 3. Ailelerin ve hasta yakınlarının ölüm sürecine yaklaşımı konusu değerlendirilmiştir. Red aşaması, isyan ve kızgınlık aşaması, ka- TÜRK TIP DÜNYASI KURULTAYI 29-31 EKİM 2014, İSTANBUL bullenme aşaması ve yas aşaması şeklinde 4 aşamadan oluşan bu süreçte, son 2 aşama esnasında yapılan aile görüşmelerinin organ bağışına dönüşme olasılığının daha fazla olduğu belirtilmiştir. ABD’de yoğun bakım hekimlerinin kesinlikle organ bağışı görüşmesi yapmadığı, aileye ölüm haberini bildirdikleri esnada organ bağışını desteklediklerine dair kişisel görüşlerini belirttikleri ve sonraki süreçte organ nakli koordinatörlerinin devreye girdiği bildirilmiştir. 4. ABD’deki organ nakli ve organ dağıtım sistemi olan UNOS sisteminden örnek verilerek Türkiye’de de benzer bir şekilde Sağlık Bakanlığı’nın kontrolünde ve denetiminde bağımsız bir kurumsal yapı şeklinde bir sistem kurulmasının yararlı olacağı şeklinde görüş beyan edilmiştir. 5. Kardiyak Ölüm Sonrası Bağış (Donation after Cardiac Death) konusunda ülkemizin bakışı ve sağlık turizmi konusunda da organ nakli alanında Türkiye’de ne gibi çalışmalar yapıldığı tartışılmıştır. Bazı Avrupa Birliği ülkelerinde uygulanan Kontrollü DCD’nin kesinlikle kabul edilemez olduğu şeklinde katılımcılardan görüşler gelmiştir. 6. Medyanın organ nakli sürecindeki rolü tartışılmıştır. İngiltere’de hastanelerde basına bilgi verecek kişinin sadece yetkilendirilmiş kişiler olduğu, bu kişiler dışında hiç kimsenin basına bilgi veremeyeceği bildirilmiştir. Böylece, hastane içerisinde meydana gelen olumsuz bir olayın basına sızdırılmasının önlendiği, İngiltere’de medyanın organ nakline çok destek verdiği ve sürekli olumlu ve pozitif haberleri gündeme getirdiği belirtilmiştir. 7. Canlı organ donörlerinin sıkı takip edilmeleri hususunda önlemler alınması gerektiği, literatürde canlı böbrek vericilerinde son dönem böbrek yetmezliği gelişmesi riskinin arttığına yönelik bazı makalelerin bulunduğu bildirilmiştir. 8. Sağlık Bakanlığı’nın en önemli görevinin denetleme olduğu belirtilmiştir. Merkezlerin düzenli olarak Sağlık Bakanlığı tarafından denetlenmesi gerektiği, donör, alıcı, sağ kalım, enfeksiyon oranları gibi verilerin takip edilmesi gerektiği bildirilmiştir. 3 aylık, 6 aylık ve yıllık takiplerin önemi vurgulanmıştır. Bunlara ek olarak kalite kontrolünün de önemli bir husus olduğu belirtilmiştir. 9. Organ nakli konusunda siyasetçilerin görüş bildirmelerinin son derece önemli ve etkileyici olacağı gündeme getirilmiştir. Sağlık Bakanımız Sayın Dr. Mehmet Müezzinoğlu’nun, katıldığı birçok organ bağışı etkinliği sırasında bu konuya vermiş olduğu desteği vurguladığı belirtilmiştir. 63 10. Organ bağışının artırılmasına yönelik olarak 3 hususun önemine dikkat çekilmiştir. • Medyanın etkisi • Eğitim (yoğun bakımda çalışan hizmetliler dahil tüm yoğun bakım çalışanlarına yönelik hizmet içi ve motivasyon artırıcı eğitim) • Beyin ölümü tespitlerinin artırılması (özellikle yoğun bakım yataklarını uzun süreli işgal eden geriyatrik hastalar için geriatri merkezleri kurularak mevcut yoğun bakım yataklarında beyin ölümü tespiti olasılığı yüksek olan travma hastaları için daha fazla yer oluşturulması uygun olacaktır). 11. Kemik iliği nakli konusunda, ilgili katılımcıların ülkemiz için önerileri şu şekilde sıralanmıştır; • Çok sayıda merkez açılmasının bir önemi yoktur. Özellikle de akraba dışı vericiden kemik iliği nakli düşünülüyorsa, çok sayıda nakil merkezine ihtiyaç bulunmamaktadır. • Kemik iliği nakli ve sonuçlarıyla ilgili veriler çok iyi toplanmalı ve sonuçlar değerlendirilmelidir. • Türkiye özellikle haploidentik kemik iliği nakli konusunda girişimde bulunmalı ve buna ağırlık vermelidir. Haploidentik nakillerin başarı oranları gayet iyidir ve uzun dönem sonuçları son derece umut vericidir. • Akraba dışı vericiden kordon kanı bankası kurulması çok ciddi boyutta yatırım gerektirmektedir. Bunun yerine haploidentik nakil ön plana çıkarılmalıdır. Mali yönden de çok büyük bir maliyet ve külfet getirdiğinden Türkiye için kordon kanı bankacılığı tavsiye edilmemektedir. 12. Kemik iliği nakli hakkında bir sunum yapan Sağlık Hizmetleri Genel Müdür Yar- dımcısı Uzm.Dr. Arif Kapuağası tarafından ülkemizdeki kemik iliği nakli ve sonuçları konusunda bilgi verilmiştir. Sunumun ardından ilgili katılımcılar tarafından, ülkemizin kemik iliği nakli sonuçlarını çok olumlu buldukları ve yapılan nakiller için bir takip sistemi alt yapısının kurulmasının mutluluk verici olduğu dile getirilmiştir. 13. Toplantının sonunda Müsteşar Yardımcısı Prof.Dr. İrfan Şencan tüm katılımcılara teşekkür ederek yurt dışında görev yapmakta olan katılımcıları “Bilimsel Danışma TÜRK TIP DÜNYASI KURULTAYI 29-31 EKİM 2014, İSTANBUL Kurulu Üyesi” olarak görevlendirmek istediğini belirtmiştir. Gerektiğinde elektronik posta ile kendilerine ulaşarak ilgili alanlarda Bakanlığımızın Bilimsel Kurulu şeklinde görüşlerine başvurmak istendiğini bildirmiştir. Tüm katılımcılarımız tarafından bu talep olumlu karşılanmış ve katılımcılarımızın iletişim bilgileri tüm grup üyelerine dağıtılmıştır. Sonuç olarak tüm katılımcılar bu kurultayı son derece olumlu ve memnuniyetle karşıladıklarını, devamının çok yararlı ve önemli olduğunu dile getirmişlerdir. İlgili konuda ülkemiz hakkındaki mevcut durum ve güncel istatistiklerin toplantıdan önce kendileri ile paylaşılması halinde sonraki kurultayların çok daha verimli geçeceğine inandıklarını belirtmişlerdir. Kurultayın ardından, toplantı tutanağı şeklinde düzenlenen rapor 05.11.2014 tarihinde tüm katılımcılara e-posta ile gönderilerek görüşleri talep edilmiş ve eklemek istedikleri hususlar olması halinde geri bildirimde bulunmaları istenmiştir. 65 KÖK HÜCRE VE GENETİK ÇALIŞMA GRUBU RAPORU TÜRK TIP DÜNYASI KURULTAYI 29-31 EKİM 2014, İSTANBUL 1. Dr.Murat Öztürk 67 S.B. Sağlık Hizmetleri Genel Müdürlüğü, Organ, Doku Nakli ve Diyaliz Hizm. Daire Başkanı 2. Prof.Dr.Yaşar Bilgin Türk Alman Sağlık Vakfı Başkanı 3. Bekir Ergüner TÜBİTAK-BİLGEM 4. Dr.Mahmut Şamil Sağıroğlu TÜBİTAK-BİLGEM 5. Prof.Dr. M. Hamza Müslümanoğlu TKHK Fatih Kamu Hast.Birl. Gen. Sekr. 6. Dr.Abdülbaki Irmak Erciyes Üni. Tıp Fak. 7. Doç.Dr.Ahmet Yeşilyurt Dışkapı Yıldırım Beyazit EAH 8. Doç.Dr.Emre Tepeli Pamukkale Üni. 9. Prof.Dr.Nursel Elçioğlu Marmara Üni. Pediyatri ve Genetik 10. Prof.Dr.Şükrü Öztürk İstanbul Üni. Başhekim Yard. 11. Doç.Dr.Ali Osman Gürol İstanbul Üni.DETAE/DİYAM 12. Prof.Dr.Utku Ateş İstanbul Bilim Üni.Hücre Doku Araştırma Uyg.Mer 13. Prof.Dr.Ş.Esra Erdal 9 Eylül Üni. Biyotıp ve Genom Araştırma Mer. 14. Prof.Dr.Gürkan Öztürk İstanbul Medipol Üni.Hast. 15. Prof.Dr.Y.Murat Elçin Ankara Üni.Fen F. Biyokimya ABD Başkanı 16. Hacer Eriş KASAV 17. Doç.Dr.Ahmet Yıldız Kalifornia Berkeley Üni. 18. Doç.Dr.Ayla Ergani ADHP Victor Dupoy Hast. 19. Doç.Dr.Bedri Karakaş King Faisal SHRC-IOTF 20. Dr.Çağrı Yalgın Tampere Üni. 21. Doç.Dr.Çiğdem İnan Akman Kolumbia Üni. 22. Prof.Dr.Fahri Saatçioğlu Oslo Üni. 23. Yrd.Doç.Dr.Fatih Mercan Cold Spring Harbor Lab. 24. Yrd.Doç.Mazhar Adlı Virginia Üni. Tıp Fak. 25. Doç.Dr.Mustafa Ertuğrul Özbudak Albert Einstein Tıp Fak. 26. Prof.Dr.Mustafa Tekin Miami Üni. 27. King Faisal SHRC Dr.Namık Kaya 28. Doç.Dr.Nefize Sertaç Kip Geisinger Sağlık Sistemleri 29. Köln Üni. Hast. Doç.Dr.Sebahattin Çırak 30. Dr.Vedat Obuz Lotus Klinik. Allegiance Sağlık Hizmetleri,Epigenetik 31. Ayla Annaç Invivo Sciences, Kanser 32. Doç.Dr.Duygu Selcen Mayo Klinik Görüşülen Konular: Katılımcıların kendilerini ve çalışma alanlarını kısa olarak tanıtmalarının ardından toplantı açıldı. Toplantıda Dr. Murat Öztürk; Sağlık Bakanlığı’nın doku hücre alanında yapılan uygulamaları ve ilgili güncel mevzuatlar hakkında katılımcılara bilgi verdi. Toplantıda katılımcıların büyük çoğunluğunun Genetik ve Moleküler Biyoloji alanında çalışanlardan teşekkül etmesi sebebi ile tartışılan konuların büyük çoğunluğunu bu alan ile ilgili başlıklar oluşturdu. Çalışma Grubu toplantısı esnasında aşağıdaki konu başlıkları ve içerikleri tartışılmıştır: 1. Nadir hastalıkların genetik tanılarının yapılmasına yönelik olarak yurt dışındaki örneklerden bahsedildi. Bu hastalıkların tanısına yönelik olarak ülkemizde çoğunlukla örneklerin yurt dışı merkezlere gönderildiği, bu alanda çalışma yapılması gerekliliğinden ve bu hastalardan alınan örneklerin depolandığı ve gerek ileride yapılacak araş- tırmalar gerekse tanıya yönelik bir havuzun oluşturulması amacıyla dünyada biyobankaların kurulduğu ve faaliyet gösterdiği ifade edilerek, ülkemizde de benzer örneklerin oluşturulması önerisi getirildi. Konu ile ilgili katılımcılardan gelen farklı öneriler şunlardır; • Biyobankaların sadece genetik amaçlı değil tüm hastalık ve teşhis yöntemlerine yönelik olarak düzenlenmesi gerektiği bildirildi. • Biyobankaların kurulması ve yönetmeliklerin hazırlanması gerektiği saptandı. • SANKO’ da genetik laboratuvarlar açılmasının planlandığı belirtildi. • Biyobankaların Bakanlık ve TÜBİTAK tarafından kurulması ve tüm üniversitelere hizmet verebilmesinin önünün açılması gerektiği belirtildi. • Biyobankaların ve içerdiği örneklerin Türkiye’de olması gerektiği, Sağlık Bakanlığı’nın bu konuda öncülük edebileceği, bu başlıktaki çalışmaları üniversiteler TÜRK TIP DÜNYASI KURULTAYI 29-31 EKİM 2014, İSTANBUL ile birlikte yürütmesinin daha uygun olacağı ve TÜBİTAK’ın da bu konuda partner olarak yer alması gerektiği belirtildi. Bunların dışında Türkiye`de “Tanı Konamayan Nadir Hastalıklar Merkezi” olarak bir birim kurulması, buraya ülkenin değişik bölgelerinde klinik genetikçiler tarafından değerlendirildiği halde tanı konulamayan hastaların yönlendirilmesi önerildi. Bu birimin konularında uzman klinisyenlerle bağlantı halinde hastaları klinik yönden değerlendirmesi ve tüm genom veya eksom dizilemeyi de içerecek şekilde laboratuvar analizlerini yapan kurumlarla bağlantılı olması gündeme getirildi. Buna benzer kurumların ABD’de olduğu ve ülkeler için bir prestij kaynağı olduğu belirtildi. 2. Yurt dışı katılımcılar tarafından embriyonik kök hücre çalışmalarının ülkemizdeki durumu hakkında bilgi istendi. Buna yönelik olarak 2005 yılından beri insan embriyonik kök hücre çalışmalarının Sağlık Bakanlığı genelgesi ile durdurulduğundan bahsedildi. Bu konu ile ilgili Sağlık Bakanlığının embriyonik kök hücre çalışmalarına yönelik bir düzenleme üzerinde çalıştığına dair bilgi verildi. Embriyonik kök hücre çalışmalarına yönelik düzenlemelerin bir an önce yapılması ve bu konuda durmuş olan bilimsel çalışmaların hazırlanacak olan mevzuat doğrultusunda verilecek izin çerçevesinde yeniden başlatılmasının gerekliliği üzerinde görüş bildirildi. 3. Tedavi amaçlı denemeler hakkında Sağlık Bakanlığı’nın ilgili prosedürleri konusundaki soruya yönelik olarak; günümüze kadar yapılan uygulamalar ve izin prosedürleri hakkında bilgi verildi, Sağlık Bakanlığı’nın onay vererek takip etmekte olduğu bazı çalışmalardan örnekler verildi. Akut GVHD hastalarına yönelik Mezenkimal kök hücre uygulamalarının başta bilim komisyonunun görüş bildirmesi üzerine vaka başına izne tabii olarak başlandığı, akabinde görülen fayda üzerine bu izinlerin standart prosedür haline dönüştürülerek, daha hızlı bir şekilde izinleştirildiği ve hatta bu uygulamalara yönelik SGK ödeme kapsamına alındığı bilgisi katılımcılara aktarıldı. 69 4. Sağlık Bakanlığı bünyesindeki hastanelerde Tüp Bebek bağlantılı Preimplantasyon Genetik Tanı Merkezi kurulması ve mevzuat çalışmalarını da Sağlık Bakanlığı’nın yapması gerektiği söylendi. Öncelikli olarak İstanbul’da bu alanda bir merkez kurulması önerisinde bulunuldu, buna karşıt olarak Sağlık Bakanlığı’nın sadece koordinatör olması gerektiği, bu konuya yönelik uygulamaların üniversitelerde yapılması ve mevzuat, ruhsat ve denetimlerin Sağlık Bakanlığı tarafından yapılması görüşü de savunuldu. 5. Ülkemizin kamu alanındaki ilk preimplantasyon genetik tanı laboratuvarı Sağlık Bakanlığı Dışkapı Yıldırım Beyazıt Eğitim ve Araştırma Hastanesi Genetik Tanı Merkezi bünyesinde 2013 yılı sonunda kurularak faaliyete geçmiştir. Bu merkezde halihazırda kemik iliği nakli gereken bir hastalığa sahip çocukları olan ailelere, hasta çocukları ile doku tipi uyumlu olan embriyo seçimine yönelik hizmetler verilmektedir. Bu hizmete ait giderler Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından karşılanmakta olup şu an ödeme kapsamında olmayan ciddi genetik hastalıkların da ödeme kapsamına alınması önerilmiştir. Ayrıca bu merkezlerce hastalık taşıdığı tespit edilen çok çeşitli genetik bozukluklara sahip embriyoların aslında oldukça kıymetli bir kaynak olduğu, bu embriyoların imha edilmeden çeşitli hastalıkların tedavi ve patofizyolojisinin araştırılabilmesi amacı ile kullanılabilmesi için embriyonik kök hücre çalışmaları ile ilgili yasal mevzuatın bilimsel ve etik kurallar içinde yeniden düzenlenmesi böylelikle bu alanda bilimsel araştırma ve rekabetin önünün açılması tavsiye edilmiştir. 6. TÜRKİYE GENOM Projesi hakkında bilgi verildi. Çalışmaların devam ettiği ve hala yayım yapılamadığı konuşuldu. Türkiye’de halihazırda çok az sayıda genom araştırması yapılmış olup, yurt dışında gelişmiş birçok ülkede başlatılmış olan genom projelerine benzer şekilde bir ‘TÜRKİYE GENOM Projesi’nin başlatılmasının hem günümüzde hastalık tanılarının genetik olarak konul- masında hem de yakın gelecekte oldukça önemli kazanımlar elde edilmesini sağlayabileceği belirtildi. 7. Dokuz Eylül Üniversitesi’nde yürütülmekte olan MAVİ GEN – “whole genom sequencing” projesi konusunda bilgi verildi. Bu ve benzeri Genom projelerinin Bakanlık gözetiminde yapılması gerektiği ifade edildi. 8. Doku ve Hücre Çalışmaları ve Uygulamalarına yönelik olarak Sağlık Bakanlığı bünyesinde yürütülen TÜRKÖK Avrupa Birliği Projeleri ve konu ile ilgili mevzuat çalışmaları hakkında bilgi aktarıldı. Doku Bankacılığının önemine değinilerek, bu konuda yürütülmekte olan projeler ve yapılacak yeni düzenlemeler ile ülkemizde hızlı ve sağlıklı gelişmeler olacağı ifade edildi. Toplantı süresinin kısa olması nedeniyle katılımcıların birbirlerini daha iyi tanıma ve olası ortak çalışma alanların saptanabilmesi için bir mail zinciri kurulması ve bu mail ortamına katılan herkesin çalıştığı konular ile ilgili kısa bir mail atması, akabinde birlikte çalışmaların başlatılması önerisinde bulunuldu. Bu amaca hizmet etmesi için Kök Hücre ve Genetik başlıklarına yönelik alt başlıkların belirlenmesine ve bu alt başlıklara yönelik yapılacak çalışma grubu toplantılarının çok faydalı olacağına karar verildi. Alt Çalışma Gruplarının aşağıdaki başlıklar altında oluşturulması planlandı: Kök Hücre 1- Hücre Doku Bankacılığı 2- Kök Hücre ve Doku Uygulamaları 3-Kök Hücre ve Rejeneratif Tıp Uygulamaları Genetik 1234567- Tek Gen Hastalıkları Kompleks Gen Hastalıkları Biyobankacılık Genomik- Veritabanı Biyoinformatik Etik Hususlar Genetik Danışmanlık Kanser Genetiği TÜRK TIP DÜNYASI KURULTAYI 29-31 EKİM 2014, İSTANBUL 71 JİNEKOLOJİ VE IVF ÇALIŞMA GRUBU RAPORU TÜRK TIP DÜNYASI KURULTAYI 29-31 EKİM 2014, İSTANBUL 1. Prof.Dr. Erol Tavmergen Ege Üniversitesi, Tıp Fakültesi 2. Prof.Dr. Sevim Aydın TUBİTAK, SBAG Yürütme Komitesi Sekreteri 3. İsmail Okur S.B.SHGM 4. Doç.Dr. Ömer Ferit Saraçoğlu Fem-Care Kadın Sağlığı Kliniği 5. Prof.Dr. Nuray Bozkurt Gazi Üni. 6. Doç.Dr. Berfu Demir Zübeyde Hanım EAH 7. Dr.Gülden Tunalı Zeynep Kamil EAH 8. Dr.Hüseyin Tayfun Kutlu Zeynep Kamil EAH 9. Doç.Dr. Nafiye Yılmaz Zekai Tahir Burak EAH 10. Dr.Ayşe Köse Sargın Süleymaniye EAH Embriyoloji Lab.Sor. 11. Doç.Dr Mehmet Özhan Turan Maryland Üni. 12. Prof.Dr. Özgür Harmanlı Tufts Üni. Baystate Tıp Merk. 13. Doç.Dr. Ümit Kayışlı South Florida Üni. 14. Dr. Serdar Coşkun King Faisal SHRC 15. Yrd.Doç. Zeynep Alpay Savaşan Oackland Üni. Tıp Fakültesi 16. Op.Dr. Selçuk Kılınç KOEK Biyoteknoloji 17. Doç.Dr. Utkan Demirci Stanford Üni. BWH MIT 18. Yard.Doç. Cengiz Karakaya Yale Üni. 19. Op.Dr.Gülhan Cengiz Özel Muayenehane 73 Jinekoloji - IVF grubunda konuya ilişkin hazırlanan sorular üzerinden tartışmalar şekillenmiştir. Öne çıkan hususlar aşağıda özetlenmiştir. Görüş ve Öneriler: 1. Ulusal ve uluslararası toplantıların ve konudaki deneyimli kişilerin bir araya getirilme sıklığının artırılması. 2. Uluslararası derneklerle ASRM, ESHRE, MSRM, MEFS vb. işbirliğine gidilerek Türk çalışma topluluklarının (gruplarının) kurulmaya çalışılmasına önderlik edilmesi. 3. Yurt dışındaki bilim insanlarının çalıştıkları konuların belirlenerek yurt içindeki araştırma görevlisi, uzman veya öğretim üyelerinin İngilizce konuşuyor olmak koşuluyla ilgili alanlarda çalışmak veya deneyimlerini artırmak için yurt dışına gitmelerinin teşviki, 4. Yurt dışındaki bilim insanlarının deneyimlerini aktarmak amacıyla çeşitli toplantı, ders, laboratuvar teknikleri veya yeni tedavi yaklaşımları gibi konularda davetli olarak kısa veya uzun süreli ülkeye çağrılması. 5. Sağlık Bakanlığı’nın eğitim kılavuzlarında yer alabilecek yönetmeliklerin belirlenebilmesi için yurt dışı modellerinin yerinde görülerek Türkiye’de uygulanabilirliğinin sağlanabilmesi için ilgili yerlere çalışma seyahatleri düzenlenmesi. 6. Özellikle İVF konusunda dünyadaki bilimsel çalışmaları yakalamakla birlikte eksik olduğu düşünülen ulusal verilerin güncellenmesi ve paylaşımının sağlanması (etik kurullar izin verdiği ölçüde). TÜRK TIP DÜNYASI KURULTAYI 29-31 EKİM 2014, İSTANBUL 7. Sağlık Bakanlığı’nın eğitim araştırma hastanelerinde isteğe bağlı sezaryenin sonuçlarını (olumlu veya olumsuz) belirleyecek Kanıt düzeyi 1 (Level 1 evidence) olan bir çalışmanın projelendirilmesi, bu proje için TUBİTAK-NIH işbirliğinin sağlanması 8. Doğum takiplerinde protokollerin oluşturulması. 9. Pelvik taban bozuklukları ile ilgili platform kurulması (redcap). 10. Erken doğum eylemi, plasenta insersiyon anomalileri ile ilgili ekiplerin oluşturulması için Sağlık Bakanlığı’na danışmanlık verilmesi. Doğum sonu anne ve çocuk ölümlerini azaltmak amacına yönelik acil müdahale ekiplerinin kurulması. 11. Webinar çalışmasının başlatması. 12. Kurulacak olan enstitüler arasında Üreme Bilimleri Enstitüsü’nün de yer alması. 13. İVF eğitim sertifikası için acilen düzenlemelerin yapılması, bu konuda eğitim şekli, süresi gibi konularda yurt dışı modellerin Türkiye’de uygulanabilirliğinin kabul edilmesi. 14. Sosyal endikasyonlu oosit dondurulmasına izin verilmesi. 15. Oosit kryoprezervasyonu konusunda laboratuvar eğitim programlarının yapılması. 16. Yurt dışına gitmiş ve Türkiye’ye dönmüş genç bilim insanlarının (özellikle Lab.) çalıştıkları konularda iş imkânlarının sağlanması. 17. Embriyoloji laboratuvarlarının internal kontrol mekanizmalarının geliştirilmesi. 18. King Faysal Specialist Hospital and Research Center (KFSHRC) gibi kuruluş ve üniversitelerde yapılmakta olan ileri genetik uygulamaların ülkemizde de yapılabilmesi için ortak çalışmaların planlanması. 19. Sağlık Bakanlığı’nın IVF Ünitesi denetimlerinin fertilizasyon oranı, gebelik oranı gibi kriterlerle yapılmasının sağlanması. 75 TRAVMA YÖNETİMİ ÇALIŞMA GRUBU RAPORU TÜRK TIP DÜNYASI KURULTAYI 29-31 EKİM 2014, İSTANBUL 1. Doç.Dr.Osman Arıkan Nacar Sağlık Bakanlığı, Acil Sağlık Hiz. Genel Müdürü 2. Doç.Dr.Armağan Dağal Harborview Tıp Merkezi, Anestezi-Yoğun Bakım 3. Prof.Dr.Ahmet Çınar Yastı Ankara Numune EAH, Genel Cerrahi-Yoğun Bakım 4. Prof.Dr.Uğur Koçer Ankara Numune EAH, Plastik Cerrahi 5. Doç.Dr.Evvah Karakılıç Ankara Numune EAH, Acil Tıp 6. Doç.Dr.Levent Öztürk Ankara Atatürk EAH, Anestezi ve Reanimasyon 7. Doç.Dr.Serdar Akalın Antalya EAH, Ortopedi 8. Dr.Güray Demir Bakırköy Sadi Konuk EAH, Anestezi 9. Dr.Hayat Carus Mehmet Akif Ersoy EAH, Anestezi 10. Dr.Gülperi Pınarcık Yedikule Göğüs Hast. ve Göğüs Cer. EAH, Pediyatris 11. Sağlık Bakanlığı, ASHGM Dr.Duygu Cengiz 12. Dr.Türkay Esin Sağlık Bakanlığı, ASHGM 13. Dr.Oğuz Cesur Sağlık Bakanlığı, ASHGM 14. Doç.Dr.Ahmet Akyol Sağlık Bakanlığı 15. Doç.Dr.Mesut Şahin New Jersey Teknoloji Enstitüsü Görüşülen Konular: • • • • • Türkiye’de travma hastalarının yönetimi. ABD’de travma hastalarının yönetimi. Harborview Tıp Merkezinde travma hastalarının yönetimi. Türkiye’de simülasyon merkezinin fonksiyonu. Ülkeler arası bilgi ve yönetim transferi. Yapılan Görüşme ve Alınan Kararlar: Görüşme Doç.Dr. Armağan Dağal’ın görev yaptığı Harborview Tıp Merkezi’nde ve ABD’de travma hastalarının yönetiminin nasıl yapıldığını anlatan bir sunumla başladı. Sunum sırasında soru cevaplarla travma hastalarının yönetimi ile ilgili olarak Türkiye ve ABD arasındaki farklılıklar değerlendirildi. Özelinde katılımcıların görev yaptıkları sağlık kuruluşlarında travma hastalarının yönetimi anlatıldı. ABD’de travma merkezlerinin yeterlilik düzeyine göre 1’den 5’e kadar derecelendirildiği, tüm travma merkezlerinin birbiri ile bağlantılı olduğu, travmalı hastaların yönetiminde belli bir bölgedeki üst derece merkezin travma hastalarının genel yönetimini sürdürdüğü, ambulans ekip çalışanlarının eğitimlerinin de bu üst derece merkez tarafından verildiği öğrenildi. Her iki ülkenin sistemi hastaya zamanında ve etkili müdahale, maliyet etkinlik açısından genel olarak karşılaştırıldı. Türkiye’de konu ile ilgili başlanmış olan bir pilot çalışma sunuldu. Halkın travma konusunda sürekli bilgilendirilmesi gerektiği not edildi. Kısa dönemli kampanyaların yine kısa soluklu olacağı, bu nedenle kitlesel eğitimde devamlılığın çok önemli olduğu vurgulandı. ABD’de veri toplama işlemini Halk Sağlığı dalında PhD derecesine sahip kişiler tarafından yapıldığı ve “veri kalitesine” çok önem verildiği belirtilerek, doğru, kaliteli ve çabuk veri elde edilmesi için modeller üzerinde tartışıldı. Yöresel farklılıklar gözönüne alınarak bir Türkiye Travma Haritası üzerinde önerilen merkezlerin oluşturulmasının, aynı modelin her yerde kullanılmasına nazaran, kaynak ve işgücü israfını minimalize edeceği düşünüldü. 77 Sonuçta hedefin “Ulusal Travma Politikası” olacağı ve bunun bilinci ile hareket edilmesi gerektiği üzerinde duruldu. Hangi travma hastasının nereye gideceğine karar verilmesinin zorluğu tartışıldı. Bu anlamda, hangi birimin yetkilendirileceği ele alındı ve sonuçta, karar verici bir mercinin olması gerektiği not edildi/belirtildi. Referans merkezin asla yer sıkıntısının olmaması için, genel durumu uygun hastaların başka birimlere nakli konusunda gerekli düzenlemenin yapılması, drenaj hastanelerinin belirlenmesi gerektiği hususu gündeme geldi. Sürekli ve kaliteli mezuniyet sonrası eğitimler ile daha az kaynak ile daha iyi sonuç alınacağı ifade edildi. Medya üzerinden algı kontrolü yapılması gerektiği dile getirildi. Örnek olarak da, ABD’de hasta hakkında hastane yetkilileri bir basın açıklaması yapacağında olay yerinden hastanın acile ulaşımını sağlayan heyetten yetkililerin de hazır bulunması ile bu işin bir ekip işi olduğu algısının verildiği belirtildi. Bu şekilde, acil kurtarma ekipleri aracı olmaktan çıkarak doğrudan sağaltımın bir parçası olarak hak ettikleri oranda güven ve saygıya sahip olmaktadırlar fikrine varıldı. Üst düzey travma merkezlerinde çalışmanın isteğe bağlı, gönüllülük prensibine dayandığından hareketle, görev tevdi edilmesi ile başarı şansının azaldığı ifade edilerek hem gönüllülük hem da çalışan memnuniyetinin sağlanması gerektiği tartışıldı. Birimlerde ve koordinasyon merkezlerinde ve gereğinde de ulusal olarak mortalite ve morbidite çalışmaları gerçekleştirilerek güncellemelerin belirli aralıklar ile yapılması gerektiği vurgulandı. Bunların “kalite iyileştirme toplantıları” ve “hasta güvenliği ağı” üzerinden yapılması gerektiği bildirildi. Çok önemli olarak, kurtulması en zor hastaların bir yere sevk edilmesi durumunda, buranın hukuksal koruma altına alınması gerektiği, ABD’de uygulamanın bu şekilde olduğu kaydedildi. TÜRK TIP DÜNYASI KURULTAYI 29-31 EKİM 2014, İSTANBUL Karşılıklı görüşmeler sonucunda aşağıdaki kararlar alınarak toplantı sonlandırıldı: • • • Türkiye’de travma hastalarının yönetimi ile ilgili düzenlemeler yapılması hastaların hayatta kalım ve sakatlıklarının önlenmesi açısından bir gerekliliktir. Hastaneler fiziki alt yapı, donanım ve en önemlisi, deneyimli sağlık personeli yeterliliğine göre değerlendirilerek 1., 2. ve 3. derece travma merkezleri olacak yeterliliğe sahip olanlar belirlenmelidir. Bu sınıflama yapılırken uluslararası standartlar kullanılmalıdır. Hastane öncesi travma hastalarının travma skorlanmaları yapılmalı, hastalar bu skorlara göre en yakın değil en uygun hastaneye nakledilmelidir. Bu konuyla ilgili algoritmalar oluşturulmalı, sahada görev yapan ambulans çalışanları ve travma merkezi olarak belirlenen hastanelerin çalışanları bu konuda eğitim almalıdır. Travma merkezi olarak belirlenen 79 hastanelerde, ambulans ekip çalışanları da belirlenen sürelerle ve belirlenen aralıklarla tekrarlayan aktif görev yaparak hastanın hastaneye devri sonrasın gidişatı bilerek getirilecek hasta resüsitasyonunun sonuçlarına vakıf olmalı, güncel yaklaşımları takip etmelidir. • Travma hastalarının yönetimi, bugünkü konjonktürde Bakanlık politikası olarak belirlenmeli, sürdürülebilirliği ve etkinliği de halihazırda Bakanlıkça denetlenmelidir. • Gerekli ön çalışma Kamu Hastaneleri Kurumu, Sağlık Bakanlığı Acil Sağlık Hizmetleri Genel Müdürlüğü ve Sağlık Politikaları Kurulu başta olmak üzere ilgili birimlerle birlikte yapılmalıdır. • Pilot bir ilde ilk çalışmanın yapılarak sonuçlarına göre ülkede yaygınlaştırılması daha uygun olacaktır. • Harborview Tıp Merkezi ve Sağlık Bakanlığı arasında bir protokol yapılarak karşılıklı yerinde değerlendirme yapılabilmesi uygulama basamaklarında hızlı ilerleme sağlayacaktır. KARDİYOLOJİ VE KALP DAMAR CERRAHİSİ ÇALIŞMA GRUBU RAPORU TÜRK TIP DÜNYASI KURULTAYI 29-31 EKİM 2014, İSTANBUL 1. Prof.Dr.Murat Tuzcu Kleveland Klinik, ABD 2. Prof.Dr.Mustafa Paç Ankara Yüksek İhtisas EAH 3. Prof.Dr.Erol Şener Ankara Yıldırım Beyazıt Üni., 4. Doç.Dr.Hikmet Selçuk Gedik Ankara Numune EAH 5. Prof.Dr.Ali Ekber Erdoğan Giessen Üni., 6. Prof.Dr.Aydın Çeçen Central Michigan Üni., 7. Doç.Dr.Serdar Demirel Heidelberg Üni., 8. Doç.Dr.Tolga Atilla Şağban Erlangen Üni., 9. Dr.Olcay Aksoy Kalifornia Los Angeles Üni., (UCLA) 10. Dr.Erol Tülümen Mannheim Üni., 11. Dr.Servet Duran Maasstad Hastanesi 12. Dr.Şakir Akın Erasmus Tıp Merkezi 13. Dr.Canan Yılmaz SB, DISAB Bu Çalışma Grubu toplantısında aşağıdaki görüşler ve öneriler ileri sürüldü. Bu raporun amacı, tüm görüş ve önerilerin üstünde anlaşma sağlanmamış olsa da yurt dışından ve yurt içinden toplantıya katılan hekimlerin kısıtlı zaman el verdiği ölçüde önemli gördükleri konular üstündeki düşüncelerini aktarmaktır. Görüşülen Konular ve Öneriler: 1. Yurt dışında çalışan hekimlerin Türkiye’de çalışabilmelerinin önünde denklik konusunda sorun bulunmaktadır. Yurt dışında ihtisas eğitimlerini tamamlamış olan hekimlerin, Türkiye’de ihtisas denkliklerinin tanınması ayrıca mecburi hizmet yükümlülüğünden de muaf tutulması, bu konudaki yasal düzenlemelerin tekrar değerlendirilmesi, Türkiye’de kısa/orta vadeli çalışmaların yürütülebilmesinin önünün açılması açısından faydalı olacaktır. Öneri: YÖK tarafından yurt dışında akredite edilmiş üniversite ya da eğitim merkezlerinin belirlenmesi, listelerin güncellenmesi, kurumların bu veri tabanında yer alması, denklik konusunda yürütülmekte olan işlemlerin süresini kısaltacak, gecikmelerden kaynaklanan sıkıntıları azaltacaktır. 2. Uluslararası düzeyde, Kardiyoloji ve Kalp Damar Cerrahisi alanında çalışan Türk sağlık profesyonellerinin irtibat kurabilecekleri dinamik yapıda bir platformun oluşturulması ve üyelerinin bu platform üzerinden işbirliği çalışmaları yürütebilmesi, karşılıklı bilgi paylaşımlarını yapabilmelerine olanak sağlayan yapısının sürdürülmesi, network’ün kapsayıcılığı konusunda dinamizminin sürdürülmesi, ilişkileri ve paylaşımları artıracaktır. Öneri: Bu konuda her ülkeden bir irtibat kişinin belirlenmesi, ülkeler düzeyindeki katılımı da 81 artıracaktır. Türkiye’den Prof.Dr. Mustafa Paç, ABD’den Dr. Olcay Aksoy, Almanya’dan Dr. Ali Ekber Erdoğan, Hollanda’dan Dr. Şakir Aydın, adı geçen ülkelerde alanlarındaki akademisyen ve hekimler ile irtibat kurmak üzere odak nokta olarak belirlenmiş ve bu ülkelerdeki diğer meslektaşlarını bu kurultay zemininde, adı geçen platform ile tanıştırma ve iletişime geçmeleri konusunda görev üstlenmişlerdir. Başlangıçta Sağlık Bakanlığı ya da üniversite çatısı altında kurulacak olan birliğin, çalışmalar belli bir aşamaya geldiğinde bu çatıdan ayrı olarak küresel düzeyde ve daha sivil bir yapıda sürdürülmesi (vakıf gibi) faydalı olacaktır. 3. Türk Tıp Dünyası Kurultayı ile dünyadaki Türk Profesyonellerinin bir araya gelmiş olması, ülkemiz için bu alanda atılmış olan çok önemli bir adımdır. Mutlaka tekrar(lar)ı gerçekleştirilmelidir. Öneri: İlki yapılan Kurultayın devamında gerçekleştirilecek olan diğer toplantıların zamanının daha erken bir dönemde belirlenerek ilgililere duyurulması, daha kapsamlı hazırlıklarının yapılmasını sağlayacaktır. Ayrıca toplantı süresinin daha uzun tutulması, gündemin önceden belirlenmesi, katılımı artıracağı gibi daha kalıcı ve verimli sonuçlar da ortaya koyacaktır. 4. Almanya’dan bir katılımcı; uygulama sayıları üzerinden bir ödüllendirme sisteminin, gerekliliği tartışılacak uygulamaların yapılmasına neden olabildiğini, özel sigorta şirketlerinin, tıbbi uygulamalarda “komplikasyonların ortaya çıktığı uygulama ve uygulayıcıların takibi sistemi” ile kaliteyi izlediğini dile getirmiştir. Öneri: Kardiyoloji ve KVC uygulamalarının kalitelerinin izlenmesi için öncelikle kardiyoloji ve KVC uygulamalarının kalite ölçütlerinin be- lirlenmesi ve bu ölçütler kapsamında bir veri tabanının oluşturulması, kalite kontrolünün yaygınlaşmasını sağlamak açısından önem arz etmektedir. Bu, sunulmakta olan sağlık hizmetinin kalitesini etkileyen, “insentive” (ödüllendirme-bonus) ve “sadece maaş karşılığı” çalışma sistemlerinin neden olduğu sorunları da ortadan kaldırabilir. Sağlık hizmetlerinde nicelik yerine altyapı kalkınması (bina, cihaz, teknolojik ilerlemeler vb.) ile birlikte çalışan doktor ve hemşire niteliğinin artması kaliteyi de artıracaktır. Dr. Olcay Aksoy Kalite iyileştirilmesi özel sigortalara bırakılmayacak kadar ciddi bir konudur. Bu amaçla her sağlık biriminde sorumlu kişi ve üniteler kurulmalı ve ulusal kurallar çerçevesinde kalite iyileştirme çalışmaları yapılmalıdır. Prof.Dr. Murat Tuzcu 5. “Anjiyoplasti merkezlerinin açılması, cerrahi desteği bulunmayan merkezlerde anjiyoplasti uygulamaları yapılması” çalışmaları daha ayrıntılı olarak tekrar ele alınmalı, çalışmalardan önce mutlaka kapsamlı ve ayrıntılı olarak kalitenin izlenmesi, komplikasyonların değerlendirilmesi gibi saha araştırmaları/çalışmaları yürütülmelidir. Öneri: Bu konuda ABD ve Avrupa’daki merkezlerden elde edilen verilere dayanarak karar vermemek gerekir. Türkiye’de girişimci kardiyoloji kalite alanındaki verileri, cerrahi desteği olan ve olmayan merkezlerin mortalite ve morbidite oranları karşılaştırılıp, operatörlerin spesifik olarak girişimsel kardiyoloji eğitiminden geçip geçmediği göz önüne alınarak yerinde cerrahi desteği olmayan merkezlerde anjiyoplasti yapılıp yapılamayacağı karara bağlanmalıdır. 6. Türkiye’de KVC alanında nicelik oldukça yeterli düzeydedir. Şöyle ki ülkemizdeki KVC merkezi sayısı 270 iken bu sayı Almanya’da sadece 70 KVC merkezi düzeyindedir. Ancak uzmanlıkların ve bununla birlikte sunulmakta olan sağlık hizmet kalitesinin nitelik olarak da artırılması gerekmektedir. Örneğin bir çok ülkede bir üst dal uzmanlığı olarak kabul edilen “Kalp Yetersizliği” alanı Türkiye’de henüz istenilen düzeyde olmayıp, bu alanda mutlaka daha ayrıntılı protokoller ile eğitimlerin düzenlenmesi, müfredat ve branş eğitimlerinde buna yer verilmesi gerekmektedir. a. Dr. Olcay Aksoy (UCLA) kardiyoloji alanında yurt dışında eğitim almak isteyen Tıp Fak. öğrencileri, kardiyoloji asistan ya da uzman hekimlerin eğitimleri konusunda mutlaka destek olmak istemektedir. Bununla ilgili kurulacak komisyon, program oluşturulması gibi konularda yardımcı olmak istemektedir. 7. Türkiye ile birçok Avrupa ülkesi arasında uzmanlık alanları açısından var olan fark- TÜRK TIP DÜNYASI KURULTAYI 29-31 EKİM 2014, İSTANBUL lar bir başka tartışma konusuydu. Özellikle kalp cerrahisi ve vasküler cerrahi birlikteliği konusunda farklı görüşler ifade edildi. Uzmanlık alanı vasküler cerrahi olan Doç.Dr. Serdar Demirel Türkiye’de kardiyovasküler cerrahi kalp cerrahisi ile damar cerrahisi branşlarını bir uzmanlık dalı olarak kabul edildiğini ve bunun sakıncaları olduğuna değindi. Vasküler cerrah olarak çalışmakta olduğu Almanya’da ve başka bir çok Avrupa ülkesinde kardiyak cerrahi ve vasküler cerrahi iki ayrı bağımsız uzmanlık alanı olarak kabul edilmektedir. Diğer alanlarda da üst uzmanlık alanları spesifik sertifikasyon gerektiren uzmanlık alanları olarak kabul edilmektedir. Oturumun bu bölümünde katılımcılar kapsamlı fikir alışverişinde bulunmuş ve grup ile tecrübelerini paylaşmışlardır. Doç.Dr. Demirel ve diğer bazı katılımcılar damar cerrahisinin ayrı bir ana uzmanlık dalı olarak tanınması ve genel cerrahi üzerine bir yan dal olarak eğitiminin veriliyor olması gerektiğini ifade etmişlerdir. Bu değişikliğin ülkemizi bu alanda Avrupa standartlarına yaklaştırmak konusundaki önemli bir adım olacağını belirtmişlerdir. Ayrıca bu değişikliğin ülkemizde damar cerrahi olarak çalışmakta olan genel cerrahların özlük haklarını kısıtlamayı kaldıran bir düzenleme olacağını eklemişlerdir. Doç.Dr. Demirel VC`nin Türkiye’deki geleceğini tartışırken mutlaka yurt içinden Genel Cerrahi camiasından oluşan Vasküler Cerrahi uzmanlarının bulunması gerektiğini belirtti. Ayrıca Doç.Dr. Demirel bu konudaki görüşlerini ayrıntısıyla açıkladığı konunun bilimsel tartışma zeminini içermekte olduğunu düşündüğü metni ekte Sağlık Bakanlığı yetkililerine iletmek istemiştir. Diğer bazı katılımcılar bu konunun ilgili tüm tarafların temsil edildiği bir toplantıda tartışılmasını uygun gördüklerini belirttiler. Branşlaşma düzeyleri ülkelerin insan kaynakları, lojistik imkânları ile birlikte değerlendirilmesi gerektiğinin ve maliyet etkililik dengesinin gözetilmesinin önemli olduğunu vurguladılar. Çalışma grubunda Türkiye’den katılan kardiyovasküler cerrah Prof.Dr. Erol Şener iki disiplinin tek uzmanlık alanı olmasının yararlarına değindiği toplantıda yurt dışından Kalp ve Damar Cerrahisi uzmanlarının, yurt içinden ise Kardiyoloji uzmanlarının bulunmamasının ortak görüş bildirmeye engel olduğunu belirtti. Ayrıca bu konudaki görüşlerini ayrıntısıyla açıkladığı konunun bilimsel tartışma zeminini içermekte olduğunu düşündüğü metni ekte Sağlık Bakanlığı yetkililerine iletmek istemiştir. Ekler: Ek Belge – Doç.Dr. Serdar Demirel Ek Belge – Prof.Dr. Erol Şener 83 Doç.Dr.Serdar Demirel 4 Kasım 2014 Salı Vasküler Cerrahi Uzmanlığı için öneriler Avrupa Tıp Uzmanları Birliği (UEMS) vasküler cerrahiyi kafatası içindeki ve kalpteki damarlar hariç vücuttaki tüm damar hastalıklarının tanı ve tedavisi ile uğraşan cerrahi dal olarak tanımlamaktadır. Vasküler cerrahi 1950’i yıllardan itibaren gelişme gösteren bir bilim dalıdır. Özellikle son yıllarda teknolojinin de bu bilim dalına sağladığı katkılarla, gelişim yüksek bir hıza ulaşmıştır. Yıllarca kardiyovasküler, kardiyotorasik ve genel cerrahinin yan dalı olarak görülen vasküler cerrahi artık birçok gelişmiş ülkede ana uzmanlık dalı olarak karşımıza çıkmaktadır. Avrupa’daki gelişmesine bakıldığında, vasküler cerrahinin ilk olarak 1996’da European Board of Vascular Surgery’nin kurulması ile beraber bir uzmanlık dalı olarak tanımlandığını görmekteyiz. Avrupa Uzman Doktorlar Birliği UEMS ise vasküler cerrahiyi 2004’te ana uzmanlık dalı olarak tanımlamıştır. Avgerinos ve ark (1)’nın 2013’te yayınladığı araştırma yazısında farklı Avrupa ülkelerindeki vasküler cerrahinin yapılanmasına dikkat çekilmektedir. Bu araştırmaya dahil edilen 31 Avrupa ülkesinin 18’inde vasküler cerrahi bağımsız bir ana uzmanlık dalı olarak görülmektedir. Buna ek olarak yazının yayınlandığı dönemde İngiltere’de ana uzmanlık dalı olarak kabul edildiği ve İsveç, Polonya ve İrlanda’da da aynı yolda olduğu ifade edilmektedir. Vasküler cerrahinin yan dal olarak kabul edildiği 9 ülke bulunmaktadır. Burada dikkat çekici nokta vasküler cerrahi yan dalının tüm ülkelerde genel cerrahi ihtisası üzerine olduğudur (Tablo-1). Bunun altında yatan neden birçok vasküler girişimin karın kesisi ve laparotomi ile yapıldığı ve bu eğitimin genel cerrahi ihtisası sırasında alındığıdır. Bu eğitimden zayıf bir cerrahın malpraktis riski ile karşı karşıya kalması olasıdır. Bu tabloda diğer dikkat çekici nokta ise tüm Avrupa ülkeleri arasında sadece Türkiye’de vasküler cerrahinin genel cerrahi eğitimi sonrası yapılmadığı gerçeğidir. Oysa vasküler cerrahinin yan dal olarak kabul edildiği ülkelerin çoğunda vasküler cerrahi yan dalı eğitimi genel cerrahi sonrası yapılmaktadır (2). ABD’de vasküler cerrahi eğitiminde üç farklı program uygulanmaktadır. Son yıllarda bağımsız ana uzmanlık dalı olarak kabul edildiği program içinde 5 yıllık eğitim söz konusudur. Bu program içinde aday 2 yılını genel cerrahi kliniklerinde geçirmektedir. Diğer iki eğitim programında da genel cerrahi üzerine yan olarak görülmektedir. Bir tip programda 5 yıllık diğerinde 3 yıllık genel cerrahi eğitimi üzerine vasküler cerrahi yandalı eğitimi öngörülmektedir (3). Asya ülkelerindeki durum da benzerdir. Damar cerrahisi Tayvan, Kore’de genel cerrahinin üzerine; Japonya ve Tayland’da kardiyovasküler cerrahi içinde yapılmaktadır. Hong-Kong’da ise vasküler cerrahi genel cerrahlar tarafından yapılmaktadır. Uluslararası arenada da durum pek farklı görülmemektedir. Vasküler cerrahi ana uzmanlık dalı olarak veya çoğunlukla genel cerrahi ender olarak da sadece kardiyotorasik cerrahi yan dalı olarak görülmektedir. Toplama bakıldığında ülkelerin %44’ünde ana uzmanlık dalı, %30’unda yan daldır. Kalan grupta ise tanımlanmamıştır (3). Farklı ülkelerdeki uygulamalar özetlendiğinde bu çalışmada şu tablo ortaya çıkmaktadır: Bugün vasküler cerrahi gittikçe artan oranlarda ana uzmanlık dalı olarak kabul edilmektedir. Yandal olarak tanımlandığı ülkelerde ise genel cerrahi üzerine eğitim verilmektedir. Daha ender olarak Kalp Damar Cerrahisi içinde yer almaktadır (Tablo-2). Vasküler cerrahinin durumu Türkiye’de karmaşa halindedir. Vasküler cerrahi Türkiye’de genel cerrahlar ve kalp-damar cerrahları tarafından yapılmaktadır. İstanbul Üniversitesi ve Ankara Üniversitesi’nde genel cerrahi kliniklerinde bu bilim dalına gönül vermiş hocalarımız bulunmaktadır. Gerek yurt içi gerekse yurt dışı vasküler cerrahi derneklerinin kuruluşlarında bulunmuş, bu derneklerde başarılı hizmetler vermiş ve yurt dışı kongrelerde ülkemizi başarı ile davetli konuşmacı ve tartışmacı olarak temsil etmişlerdir. Damar cerrahisi 18 Temmuz 2009’da yayınlanan “Tıpta ve Diş Hekimliğinde Uzmanlık Eğitimi Yönetmeliği” içinde genel cerrahi yan dalı olarak ilan edilmiştir. Burada öngörülen eğitim genel cerrahi ihtisası üzerine 2 yıllık yan dal eğitimidir. Bu yönetmelik kalp-damar uzmanlarının damar cerrahisi yapmasını engellememektedir ancak bu bilime ömrünü adamış hocalarımızın da resmi olarak yetkin kılınmasına ve genel cerrahi eğitimi alanlarında uygun yan dal eğitimi sonrası damar cerrahı olmalarına imkan tanımıştır. Bu düzenlemeler kalp ve damar cerrahlarının damar cerrahisi TÜRK TIP DÜNYASI KURULTAYI 29-31 EKİM 2014, İSTANBUL çalışmalarını engellemeyecek olmasına rağmen bu yönetmeliğe Türk Kalp Damar Cerrahisi Derneği dava açmış ve itiraz etmiştir. Bu da tüm dünyanın eğilim gösterdiği ve uyguladığı yaklaşımı engellemiştir. Ülkemizde var olan bu karmaşanın, damar cerrahisinin gelişmesini sekteye uğrattığı açıktır. Sağlık Bakanlığı’nın himayesinde TUKMOS bünyesinde çalışmalarına başlamış olan vasküler cerrahi müfredatı çalışmaları da böylelikle durdurulmuştur. Mevcut durum yurt dışında damar cerrahı olarak çalışmakta olan ve ülkesine dönmek isteyen hekimlerimiz için bir engeldir. Denklik sorunun yanı sıra bulunduğu ülkede genel cerrahi eğitimi sonrası damar cerrahisi yandalı yapmış olan biri, Türkiye’de akademik olarak çalışıp doçentlik sınavına girdiğinde kalp cerrahisinden de sorumlu tutulmaktadır. Bu da mevcut ihtisaslaşma sisteminin ortaya çıkardığı sorunlardan biridir. Avrupa Birliği’nde yeni katılan ülkelerle benzer problemlerin yaşanmaması adına birlik içinde bu konuda çalışmalar yapılmaktadır. Avrupa Birliği’ne aday ülkemizin de adaylık süreci içinde bu hazırlıkları tamamlamış olmasının gerektiğine inanıyorum. Tüm bu gerekçelerin yanı sıra bilimsel gerçeklerde damar cerrahisinin bağımsız bir ana uzmanlık dalı veya genel cerrahi üzerine bir yan dal olarak kabul edilmesinin gerekliliğini göstermektedir. Damar cerrahisi eğitiminin bu şekilde değişmesi ile sağlık hizmetinin çok daha kaliteli verilmesi ön görülmektedir. ABD’de aort anevrizması ameliyatlarında damar cerrahlarının girişimleri sonrasında diğer cerrahlara göre mortalite ve morbidite oranlarının düşük olduğu tespit edilmiştir (4). Benzer sonuçlar karotis endarterektomisi, ve periferik damar girişimleri sonrası da görülmektedir (5). Sağlık harcamalarının hızla artmakta olduğu günümüzde daha etkin maliyetli bir sağlık hizmeti verilmesinin birinci kuralı morbiditenin önlenmesidir. Bu anlamda damar cerrahisi eğitiminin günümüz koşullarına ve temayülüne uygun şekilde düzenlenmesi azami önem taşımaktadır. Damar cerrahisinin son 20 yılda geçirdiği evrimin önemli bir basamağı endovasküler girişimlerdir. Endovasküler girişimler artık sadece radyologların elinde yapılan girişimler olmaktan çıkmış, yurt dışında ağırlıklı olarak damar cerrahları tarafından yapılmaktadır. Bu nedenle uzmanlık eğitiminin bir parçasıdır ve eğitim uzun zaman gerektirmektedir. Damar cerrahisi eğitimi içinde endovasküler girişimlerin ve açık arter cerrahisinin yanı sıra damar cerrahisi konusu içine giren ven hastalıkları ve lenf hastalıkları da önemli bir yer tutmaktadır. Tüm bu eğitimlerin zaten ağır bir yükü olan kalp cerrahisine eklenmesi, eğitimin kalitesini düşürmekte ve sonucunda uzman olmuş kişilerin bilgi ve becerisini kısıtlamaktadır. Her geçen gün yaşlanan toplum için damar cerrahisinin önemi artmaktadır. Ülke bütçesinde büyük oranda yük getirmektedir. Sayısı artış göstermekte olan aterosklerotik hastalarda olası komplikasyonların önlenmesi, diyabetli hastaların majör amputasyonlardan korunması, venöz emboliye bağlı ölümlerin önüne geçilmesi ve gereksiz varis ameliyatlarının önüne geçilmesinin en etkin yolu damar cerrahisi eğitiminin dünyanın birçok ülkesinde olduğu gibi uygun şekilde yapılmasıdır. Bu çerçevede damar cerrahisinin ayrı bir ana uzmanlık dalı veya genel cerrahi üzerine bir yan dal olarak eğitiminin veriliyor olması ülkemizi bu alanda Avrupa standartlarına yaklaştırmak konusundaki en önemli adım olacaktır. Bu ülkemiz kalp ve damar cerrahlarının özlük haklarını kısıtlama yapmayan bir düzenleme olacaktır. Kaynaklar: 1. 2. 3. 4. 5. Avgerinos ED; European Vascular Surgeons in Training (EVST) Writing Committee. Vascular training profiles across Europe. Eur J Vasc Endovasc Surg. 2013 Dec;46(6):719-25. doi: 10.1016/j.ejvs.2013.08.003. Liapis CD1, Avgerinos ED, Sillesen H, Beneddetti-Valentini F, Cairols M, Van Bockel JH, Bergqvist D, Greenhalgh R. Vascular training and endovascular practice in EuropeEur J Vasc Endovasc Surg (2009) 37, 109-115 Cronenwett JL1, Liapis CD. Vascular surgery training and certification: an international perspective. Tu JV, Austin PC, Johnston KW. The influence of surgical specialty training on outcomes of elective abdominal aortic aneurysm surgery. J Vasc Surg 2001; 33:447-52 Pearce WH, Parker MA, Feinglass J, Ujiki M, Manheim LM. The importance of surgeon volume and training on outcomes for vascular surgical procedures. J Vasc Surg 1999; 29:768-76 85 Tablo-1 Avrupa’da damar cerrahisi Ülke Süre (yıl) Genel Cerrahi Damar Cerrahisi Kardiyotorasik C. Toplam 3 1,5 0-1 2 3 1-3 2 3 1.5 0.5 2 2 1 1 4 2 1 3 3 4 6 3 3 3-5 4 3 4 4 3 3 5 3.5 2 4 4 5 1 0 0 0 0 0 0 1 0.5 0.5 0 0 0 0.5 0 0 0 0 7 5.5 6 5 6 6-8 6 7 6 5 5 5 6 5 6 6 5 8 6 6 4 3.5-6 6 5 5 6 3 3 2 2 3 2.5 2 3-4 2-4 5 0 0 0 0 0 0 0 0 0 9 8 6 6.5-9 8.5 7 8-9 8-10 8 4 6 2 2 0 6 1 2 1 0 0 2 0 0 1 4 5 0 5 8 4 6 5 8 Bağımsız Ana Uzmanlık Olan Ülkeler Kıbrıs Çek Cumhuriyeti Danimarka Estonya Finlandiya Fransa Almanya Yunanistan Macaristan İtalya Latviya Letonya Portekiz Romanya Sırbistan Slovakya İspanya İngiltere Yan Dal Olan Ülkeler Avusturya Belçika Hollanda Norveç Polonya Sırbistan İsveç İsviçre Ukrayna Uzmanlık Olmayan Ülkeler Arnavutluk İrşanda Rusya Slovenya Türkiye İngiltere Kaynak: 1. Avgerinos ED; European Vascular Surgeons in Training (EVST) Writing Committee. Tablo-2 Dünyada damar cerrahisi Ülke DAMAR CERRAHİSİ EĞİTİMİ Çin Hong kong Hindistan Japonya Dal değil (Eğitim Genel Cerrahide) Dal değil (Eğitim Genel Cerrahide) Yan dal TÜRK TIP DÜNYASI KURULTAYI 29-31 EKİM 2014, İSTANBUL 87 Yan Dal Bağımsız Genel Cerrahide Damar Cerrahisinde olma yılı ana dal olma yılı geçen süre geçen süre 2001 Dal değil(Eğitim Göğüs kalp cerrahisinde ) Bağımsız ana dal 2005 - 5 7 3 2 3 2005 5 3 3 2 3 4 2 5 2 4 6 6 4 3 2 2 3 2 3 3 6 7 1 6 5 2 6 2 1 5 6 5 5 3 2 2 3 2 3 2b 2 4 4 5 3 4 3 4 2 2 4 2 3 4 2 4 4 2 3 0 8 2 Tayvan Avustralya/ Yeni zelanda Bağımsız ana dal 1997 2002 Arjantin Dal değil (Eğitim Genel Cerrahide) Brezilya Bağımsız ana dal 2003 2003 Kanada Yan dal 1983 A.B.D. Bağımsız ana dal 1982 2005 Meksika Yan dal 1985 Avusturya Yan dal 1996 Belçika Dal değil (Eğitim Genel Cerrahide) Hırvatistan Yan dal 1994 Kıbrıs Rum K. Bağımsız ana dal 1986 1990 Çek Cum. Bağımsız ana dal 1989 1989 Danimarka Bağımsız ana dal 1983 2000 Finlandiya Bağımsız ana dal 1999 1999 Fransa Bağımsız ana dal 1980 1988 Almanya Bağımsız ana dal 1978 2005 Yunanistan Bağımsız ana dal 1989 1989 Macaristan Yan dal 1980 İrlanda Dal değil (Eğitim Genel Cerrahide) İtalya Bağımsız ana dal 1974 1974 Hollanda Yan dal 1985 Norveç Yan dal 1986 Portekiz Bağımsız ana dal 1987 1987 Rusya Dal değil (Eğitim Genel Cerrahide) Slovakya Bağımsız ana dal 1986 2004 İspanya Bağımsız ana dal 1978 1978 İsveç Yan dal 2006 İsviçre Yan dal 2002 Türkiye Dal değil (Eğitim Genel Cerrahi ve Kalp damar cerrahi içinde) İngiltere Dal değil (Eğitim Genel Cerrahide) - Kaynak: Cronenwett JL. Liapis CD. Vascular surgery training and certification: An international perspectiveJ Vasc Surg 2007;46:621-9 Prof.Dr. Erol Şener Türkiye`De “Periferik Damar Cerrahisi’nin” Gereksizliğinin ve Yanlışlığının Nedenleri Periferik Damar Cerrahlarının yapacağı işi şu anda Kalp-Damar Cerrahları yapmaktadır. Ve.. 1- Günümüz itibariyle 1200, mevcut eğitimdeki asistanların sayısına göre de 2015 yılında 1500 civarında kalp- damar cerrahi uzmanı olacaktır. Şu anda Edirne’den Hakkari’ye kadar tüm illerde Kalp-Damar Cerrahisi uzmanı bulunmaktadır. Günümüzde Kalp hastalıklarının pek çoğu kardiyologlar tarafından tedavi edilebilmekte ve Çocuk Kalp cerrahisi de ayrı bir dal olmuş iken Kalp ve Damar Cerrahlarının belli başlı çalışma alanı damar hastalıklarıdır. Sağlık Bakanlığının yaptığı bir çalışmaya göre de Kalp-Damar cerrahları çalışma zamanlarının %60’ını damar hastalıklarına ayırmaktadır. Dolayısıyla işgücü ve insan kaynağı açısından ülkenin yakın gelecekte VASKÜLER cerrahlarına ihtiyacı yoktur. 2- Şu an Türkiye de tartışılmış ve önerilmiş eğitim şeklini düşünülerek konuşacak olursak:6 yıl boyunca hergün damar görerek yetişen bir kalp-damar cerrahıyla, 4 yıl olan genel cerrahi eğitimi boyunca hiç damar görmeksizin(maalesef Türkiye`deki eğitim böyle ve rotasyonlar dahi tam yapılamıyor) yetişen bir genel cerrahın sonradan sadece 2 yıl süreyle alacağı damar cerrahisi eğitimiyle yetkin ve etkin damar cerrahı olacağını ve kaliteli sağlık hizmeti verebileceğini düşünmek mümkün değildir. Dolayısıyla damar cerrahisinin ayrı bir yandal olması yetersiz eğitim almış, bilgi beceri ve damar cerrahisi deneyimi az olan damar cerrahlarının ortaya çıkmasına neden olacağından insanların yararına olmayacaktır. 3- Dolaşım sistemi kalp ve damarlarıyla bir bütündür. Bu sistemde herhangi bir damar hastalığının sistemin tümünü etkilemiş olması %60 oranında ihtimaller dahilindedir. Ayrıca temel eğitimi Kalp-Damar cerrahisi olan bir uzmanla, temel eğitimi Genel Cerrahi olan bir uzmanın damar hastalıklarına yaklaşımı çok farklıdır. Kalp-Damar cerrahı bacak veya beyine giden damarın tıkanıklığı ile gelen hastada büyük olasılıkla kalp koroner damar hastalığı olacağını düşünerek, bunu araştırır, tedavi eder. Sonra periferik damara müdahale eder. Sınırda bir varis hastalığında ileriyi düşünerek, bacak toplardamarını korumaya çalışır. Genel Cerrahiden sonra Damar cerrahisi uzmanlığı doğrudan o andaki öne çıkan probleme yönelinecek, sistemik yaklaşımı göz ardı edilebilecektir. Kalp-damar cerrahisi her durumda dolaşım sisteminin bütününe bakar. Kalp ve Damar cerrahisi içindeki damar cerrahisinin esası daha komplike olan ve kalp cerrahisinden ayrılamayacak olan göğüs içi ve göğüs içi+karın içi ana atardamar balonlaşmaları, şahdamarı darlıkları ve bacak damarı tıkanıklıkları vb hastalıklardır. Tüm bu hastalıklarda ortak bozukluk damar sertliği olup koroner arter hastalığı ile birlikte olma olasılığı %60’lara yaklaşmaktadır. Yani bu tarz damar hastalıklarını koroner anjiyografi yapmadan ameliyat edemezsiniz. %20 hastayı aynı anda kalp+damar girişimi yapmak zorunda olduğunuz bu hasta grubunda gözü kapalı kalp açısından değerlendirmeden bu işi yaparsanız %10-15 ölümü kabullenmeniz gereklidir. Yine bazı göğüs ve karın ana atardamar girişimlerinde, bazı acil durumlarda kalp akciğer makinesi gereklidir. Bunun tecrübesi ve kullanımı kalp-damar cerrahisi branşındadır. Bu durumlarda hasta mağduriyeti ve ölümlerine yol açılması kaçınılmaz olacaktır. Dolayısıyla, temel eğitimi Kalp-Damar cerrahisi olan bir uzmanla, temel eğitimi Genel Cerrahi olan bir uzmanın damar hastalıklarına yaklaşımı çok farklıdır. Bu aşamada iyi niyetli bir yaklaşımla ve damar hastalıklarının tedavisi konusunda ilerlemelerde göz önüne alındığında, Damar cerrahisi ancak Kalp-Damar cerrahisine ilave bir üst uzmanlık alanı ile daha spesifik hale getirilebilir. Temel kalp-damar eğitimli olanlar bu konuda daha başarılı olacaktır. 4-Yabancı ülkelerin birçoğunda, aşırı yan dallanmaların ortaya çıkardığı sorunları çözmek için “Ortak Alan Yapılanması” veya “Seçici yaklaşım yerine Sistematik yaklaşım” adı altında yeni fakat bir nevi geriye dönüş çalışmaları başlamıştır. Bu konuda ülkemizde de Yüksek Öğretim Kurulu tarafından yapılan çalışmalar TÜRK TIP DÜNYASI KURULTAYI 29-31 EKİM 2014, İSTANBUL vardır. Çünkü görülmüştür ki bu aşırı yandallanmalar insanı bir bütün değil sadece bir organdan ibaret gibi gören uzmanlık alanlarının ortaya çıkmasına neden olmaktadır. Tıptaki aşırı dallanma, tıbbın temel mantığı olan bütüncül yaklaşıma engel oluşmasına yol açarak insan sağlığına zarar veren veya tehdit eden tıbbi organizasyonlara yol açmaktadır. Diğer ülkelerin düştüğü yanlışa Türkiye’nin düşmemesi ve söz konusu ülkelerin yaptığı yanlış uygulamaları ve geri dönüş çabalarını yaşamaması gerekir. Son olarak yakın zamandaki bir makaleden alınmış De Bakey in de görüşünü yansıtan aşağıdaki görüşlere dikkatinizi çekmek isterim. A.B.D’de ilk kalp cerrahların çoğu genel cerrah, göğüs cerrahi ve damar cerrahı olarak başlamış ve çoğu hem kalp hem de damar alanına katkıda bulunarak kalp-damar cerrahi olmuştur. Michael E.DeBakey “Journal of Vascular Surgery Dergisi’nin kurucu editörüdür. Onun anevrizmaların ve arteriyal yatak- larda atherosklerozun cerrahi tedavisine orijinal katkıları çokçadır. Fakat onun cerrahi yaratıcılığı kalp-akciğer makinesi yani sadece açık kalp cerrahisi ile sınırlandırılmamıştır. 1997’deki bir söyleşide o yeniden şöyle işaret etmiştir: “Kalp ve damar servisleri birçok yerde ayrılmıştır. Ben buna çok temel bir nedenle karşı çıkıyorum, ben kardiyovasküler (kalp ve damarlar) sistemin tek bir sistem olduğunu düşünüyorum”.Görüldüğü gibi A.B.D’de de görüşler ve uygulamalar değişmektedir. Sonuçta günümüzde, örnek veya çağdaş uygulamalarmış gibi gösterilen bu ülkelerin birçoğunda, aşırı yan dallanmaların ortaya çıkardığı sorunları çözmek için “Ortak Alan Yapılanması “(Common Field Structuring) veya “Seçici yaklaşım yerine sistematik yaklaşım” adı altında adı altında bir nevi geriye dönüş çalışmaları başlamıştır. Bu ortak alan yapılanması, Kalp- Damar cerrahlarının “Bir cerrahi uzmanlık alanının en iyi belirleyicileri göğüs veya karın boşluğu gibi vücut bölgeleri değil organ sistemleridir” tezini desteklemektedir. 89 YAŞLI SAĞLIĞI VE KRONİK HASTALIKLAR ÇALIŞMA GRUBU RAPORU TÜRK TIP DÜNYASI KURULTAYI 29-31 EKİM 2014, İSTANBUL 1. Dr.Ümit Ateşkan Sağlık Bakanlığı 2. Dr.Banu Ekinci Sağlık Bakanlığı, THSK 3. Dr.Ahmet Turan Işık 9 Eylül Üni. Tıp Fak. 4. Dr.Teslime Atlı Özel Çayyolu Güven Tıp Merkezi 5. Dr.Ergün Karahallı Sağlık Bakanlığı 6. Dr.Hamit Şahin Sağlık Bakanlığı 7. Prof.Dr.Fannie Fatma Önen Paris, Bichat Üni., Hast. 8. Prof.Dr.Şaban Hakkı Önen Lion Üni., Edouard Harriot Hast. 9. Prof.Dr.Talat Alp İkizler Vanderbilt Üni., 10. Prof Dr.Akgün Ince SLU Eklem Hastalıkları Merkezi 11. Doç.Dr.İzzet Çağrı Yazgan Santa Cruz Ruh Sağlığı Merkezi 12. Doç.Dr.Pınar Atakent Long Island Hast. 13. Yrd.Doç.Semih Güngor Weill Cornell Tıp. Fak. 14. Yrd.Doç.Dr.Mustafa Kahriman Case Western Reserve Üni., Cleveland Hast. 15. Dr.Emine Akdağ Erasmus Tıp Merkezi 16. Dr.Leyla Yılmaz Brüksel Üni. 17. Dr.Belgin Özalp Newcastle Üni., 18. Dr.Gürdal Şahin Lund Üni., 19. Dr.Ali İnanç Seçkin Hackensack Üni., 20. Dr.Habibe Yıldız Fransa Sağlık Bakanlığı Gündem: Katılımcıların Katkıları: Katılımcıların kendilerini tanıtmaları ile toplantı açılmış, izlenecek gündem ile ilgili kısa bilgilendirmeler yapılarak katılımcılardan önerileri alınmıştır. 1. Geri ödemede gelecek planlarının özelleştirme veya sosyal devlet uygulaması yönünde değişimi ile önerilerin tamamen değişebileceği, örneğin evde sağlık hizmetlerinde hekimin hastaya gönderilmesinin özelleştirme bakış açısı ile geri ödeme için maliyet etkin olmadığı, ancak sosyal devlet bakış açısı ile tercih edilebileceği, 1. Dr. Ahmet Turan Işık tarafından Türkiye’deki geriyatrik uygulamalara dair kısa bilgilendirme sunumu yapılarak, geriatri uzmanı ve destek personel azlığına, tıbbi bakım organizasyonunda karşılaşılan sorunlara, hospis ve/veya subakut bakım politikalarına duyulan ihtiyaca, geri ödeme ve mevzuat yetki sorunları ve evde sağlık hizmetleri alanındaki sorunlara dikkat çekilmiştir. 2. Dr. Banu Ekinci tarafından Sağlık Bakanlığı’nın kronik hastalıklar ve yaşlı sağlığı konusunda yürütmekte olduğu risk faktörleri ve hastalık önleme ve kontrol programı çalışmaları ve Sağlıklı Yaşlanma Eylem Planı ve Uygulama Programı konularına örnekler sunulmuştur. 3. Katılımcılar tarafından sunumlarda yer almakta olan çalışmalarla ilgili öneriler ve çalışma alanları çerçevesinde sunabilecekleri destekler dile getirilmiştir. 2. Palyatif bakım ihtiyacının karşılanmasında hastane içindeki akut bakım yataklarının uygun olmadığı ve hastane dışında oluşturulan kurumlarda subakut/palyatif bakım planlanmasının daha doğru bir yaklaşım olacağı, 3. Özellikle palyatif bakım, hospis gibi uygulamalara geçmeden, kişilerin kendileri hakkında ileriye dönük karar vermesine yönelik uygulamalarının (DNR-Do Not Resuscitate veya Advanced Directives - ileri yaşam desteği uygulamalarının hangisinin kendisine yapılmasını istediğinin (suni solunum, solunum cihazına bağlanma, rehidratasyon, IV beslenme gibi) belirtildiği form doldurulması) ülkemizde de işlerlik kazandırılması ve yaygınlaştırılması gerekliliği, 91 4. Böbrek hastalıklarında yüksek maliyetleri karşılayabilmek ve sağlık hizmetlerini sürdürebilmek için önleme çalışmalarına ağırlık verilmesi gerektiği, 5. Romatolojik hastalıklarda son dönemlerde pahalı ve etkili ilaçların hızla ve ardışık olarak piyasaya sürülmekte olduğu, genç bir romatoloji hastasının işgücü kaybını engellemede çok etkili olan yeni ilaçların kullanımına dair kısıtlamalar, uygulama algoritmaları veya ilaçların daha ucuz elde edilebilmesine dair önlemlerin alınması gerektiği, 6. Kronik hastalıklar ve yaşlı sağlığı hizmetleri ile ilgili ABD’nin tamamen özel sektör uygulamaları ile çalıştığı, tüketime dayalı olduğu ve nelerin yanlış yapılabileceğine örnek oluşturdukları, 7. Avrupa ülkelerindeki uygulamaların daha iyi örnekler olduğu, 8. Ülkemizde geri ödeme modelinin tek olması, politik kararlılık ile uzun vadeli kararlar alınabilmesi ve ucuz insan gücü gibi avantajların değerlendirilmesi gerektiği, 9. Kronik hastalıklar, yaşlı bakımı ve yaşam sonu destek uygulamalarında hasta yakınlarının bilgilendirilmesinin kritik rol oynadığı, 10. Toplumun artmakta olan ihtiyacını fark ederek geriyatri hizmetlerine dair politikaların geliştirilmesi ve geriatri hizmetlerinin sağlık sistemi ve kanunlar nezdinde değerli hale getirilmesi gerektiği, 11. Fransa’da yaşlı hizmetlerinin kanunlarla sabit, teşvik edilen hizmetler olduğu, geri ödemeler ile desteklendiği ( Örnek: 65 yaş üstü bireyin poliklinik muayene ücretinin normal poliklinik ücretinin 3 katı olarak belirlenmesi ve yaşlıya bakan sağlık personeline daha avantajlı ödemeler yapılması) ve 2000 geriatrist ile (Türkiye’de 50 geriatrist mevcut) hizmetin koordine edilmekte olduğu, 12. ABD’de bir geriatrik hastanın çok yönlü değerlendirmesinin, 4 normal dahiliye hastası nispetince ücretlendirildiği, 13. Uzman hekimlerin zamanının değerli olması nedeniyle konsültasyonların sık- lıkla teletıp uygulamaları ile çözülmekte olduğu, ABD’nin Georgia eyaletinde teletıp konsültasyonu için özel lisans belirlendiği, konsültasyon oranı başlangıç sayılarına göre izleyen yılda yaklaşık 1000 kat artış olduğu, 14. Klinik kalite çalışmaları ve elektronik hasta kayıtları ile dokümantasyon sorununun çözülmesi gerektiği, 15. Hasta hakları ve güvenliği uygulamalarına dair düzenlemelerin yapılması gerektiği, 16. Malpraxis uygulamalarının belirlenmesi, hasta hatalarının raporlanması ve hata yapanın korunmasına dair önlemlerin alınması gerektiği, 17. Uzamış tıbbi bakım modellerinin belirlenmesi ve evde bakım uygulamalarına ağırlık verilmesi gerektiği, 18. Yaşlıların sosyal hizmete de erişmesi için uygun bakım modellerinin geliştirilmesi (destekli yaşam üniteleri vb.) 19. Geriatri üst ihtisası eğitimi ve mezuniyet sonrası eğitimlerin düzenlenmesi gerektiği, 20. Hastane yatırımlarının ve hastane akut bakım yataklarını artırmanın çok pahalı, lüks ve kötü bir yatırım yöntemi olduğu, güncel personel yetersizliği sorunu ile birlikte ele alındığında sağlık hizmetinin sürdürülebilirliğinde sorun yaşanmasının dikkate alınması gerektiği, 21. Özelikle ABD’de akut bakım yatakları yerine subakut bakım yatakları (hospis, palyatif bakım vb.) geçilmesi çalışmalarını önem kazanmakta olduğu, 22. Subakut hasta kliniklerinin açılması ve tanıya göre hasta yataklarının kullanılmasının sağlanması gerektiği, 23. Erken teşhis ve recharge kliniklerine ağırlık verilmekte olduğu, 24. Taburculuk programlarında diyetisyen, fizyoterapist, sosyal çalışmacı vb. oluşan ekibin değerlendirmesinin sağlanması ve evde bakım programları ile eşgüdümün sağlanması, TÜRK TIP DÜNYASI KURULTAYI 29-31 EKİM 2014, İSTANBUL 25. Her işi hekimden beklemek yerine uzman yardımcı sağlık personeli yetiştirilmesi gerektiği (yatak yarasına cerrah yerine uzman hemşirenin bakması vb.) 26. Amerika’da bakım hizmetlerinde vizit hemşiresi, sosyal çalışmacı ve hasta bakıcı ile özel sektörün hizmet vermekte olduğu, 27. Yaşlıya sunulan hizmetlerin bütüncül olarak planlanmasındaki en büyük engelin, tıbbi bakım ve sosyal bakımın farklı bakanlıklara (Sağlık Bakanlığı ve Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı) bağlı olması gerçeği, 28. Geriyatrik psikiyatri yan dalının ülkemizde de diğer batılı ülkelerde olduğu gibi, psikiyatrinin bir yan dalı olarak kabul edilmesi gerektiği, 29. Özellikle yaşlılara multidisipliner çok yönlü geriyatrik değerlendirme metodlarının uygulanabildiği gündüz hastanelerinin kurulması ve yaygınlaştırılmasının, yaşlılara sunulan hizmetin kalitesini arttıracağı, 30. Hizmetlerin planlanması, sunumu ve takibinde, ilgili sivil toplum kuruluşları ile işbirliğinin sunulan hizmetin etkinliğini arttıracağı, 31. Yaşlı istismarı ve ihmali konularında birinci basamak ve acil hekimlerinin eğitiminin sağlanması ve bu konuların bildirimi zorunlu tıbbi durumlar listesinde yer alması gerektiği, 32. Sağlık Bakanlığı tarafından kurulacağı bilgisi verilen enstitülere, yaşlı sağlığı enstitüsünün de eklenmesinin, toplumsal yaşlanma olgusunu yönetmede önemli bir adım olabileceği, 33. Yaşlıya bakım verenlerle ilgili sağlık sorunlarının da üzerinde durulması gereken ciddi problemler olduğu, 34. Hollanda’da bakımevi uzmanlığı eğitiminin olduğu ve bakımevlerinde bu uzmanların görev aldığı, 35. İngiltere’de geriatrinin giderek daha fazla rağbet gören bir branş olduğu ve Geriatri eğitiminin 5 yıllık bir süreyi kapsadığı, ifade edilmiştir. 93 Genel Kararlar: 1. Kurultayda ele alınan konularda gerçekleşen önceki toplantılar ve projeler ile ilgili genel bilgilendirmeye ihtiyaç duyulduğu, 2. Yaşlı sağlığı ve kronik hastalıklarda yapılması planlanan çalışmalara için temel konular ve alt grupların oluşturulması gerektiği, 3. Gruplar için teknik danışmanlık desteği verilebileceği, 4. Kurultay sonrası izlenecek süreçlere dair bilgilendirmeye gerek duyulduğu ve e-mail vb. yollarla iletişimin sürdürülmesi gerektiği hususları değerlendirilmiştir. Kurultay Genelinin Değerlendirmesi: 29–31 Ekim 2014 tarihlerinde İstanbul’da gerçekleşen Türk Tıp Dünyası Kurultayı’nda ilk gün genel oturumlarda, Bakanlığımız tarafından yapılmakta olan çalışmalara dair genel bilgilendirmeler yapılmıştır. Oturum aralarında, öğle ve akşam yemeklerinde katılımcılarla yüz yüze görüşmeler gerçekleştirilmiştir. Panellerde sunulan bilgilerin içerik olarak yeterli olduğu, organizasyonun kaliteli ve iyi planlanmış olduğu geri bildirimleri, katılımcılar tarafından sıklıkla ifade edilmiştir. Katılımcılar çalışmakta oldukları alanlarla bağlantılı olarak danışmanlık yapabileceklerini, ortak projelerde yer almaktan memnuniyet duyacaklarını bildirmişlerdir. İsabetli çalışmalar yapabilmek için kurultay öncesindeki süreçle ilgili ve kurultay sonrası izlenecek yollarla ilgili geribildirim almaktan mutluluk duyacaklarını ifade etmişlerdir. Yüz yüze görüşmelerde kronik hastalıklarla ilgili İngiltere’de ve Fransa’da uygulanmakta olan kalite düzenleme çalışmalarında izlenmekte olan yöntemlere dair işbirliği, epidemiyoloji ve istatistik çalışmalarında destek ve danışmanlıklarda gönüllü olduklarını belirtmişlerdir. Türkiye’de Ar-Ge destek uygulamalarındaki süreçlerin iyi bilindiği, ancak projeleri yurt dışında gerçekleştirmede kolaylaştırıcı veya yeni uygulamalara ihtiyaç olduğu ifade edilmiştir. KLİNİK KALİTE VE SAĞLIK FİNANSMANI UYGULAMALARI ÇALIŞMA GRUBU RAPORU TÜRK TIP DÜNYASI KURULTAYI 29-31 EKİM 2014, İSTANBUL 1. Dr.Mehmet Demir Sağlık Bakanlığı, SPK Üyesi 2. Dr.Abdullah Öztürk Sağlık Bakanlığı, SHGM, Daire Başkanı 3. Dr.Mehmet Rıfat Köse Sağlık Bakanlığı, SAGEM Genel Müdürü 4. Dr.Erhan Hatipoğlu Sağlık Bakanlığı 5. Uz.Dr.Zeynep L. Çıraklı Sağlık Bakanlığı 6. Dr.Meruşe Mumyakmaz Sağlık Bakanlığı 7. Mümine Nurdan Doğukan SGK, Daire Başkanı 8. Dr.Neşe Kalaycıoğlu Akalın SGK, Daire Başkanı 9. Ertan Yığman SGK, Şube Müdürü 10. Ecz.Adem Meriç SGK 11. Dr.Önder Güngör SGK 12. Doç.Dr.Yücel Balbay T.Y.İ.H. Kardiyoloji 13. Prof.Dr.Ünsal Özgen İnönü Üniversitesi 14. Doç.Dr.Hasan Hüseyin Yıldırım Hacettepe Üni. İİBF. ABSAM, Sağlık idaresi 15. Dr.Hasan Kuş Acıbadem Üni, Genel Sekreteri 16. Prof.Dr.Pınar Keskinocak Georgia Teknoloji Enstitüsü, Sistem Transf. 17. Doç.Dr.Hilal Maradit Kremers Mayo Klinik, Epidemiyoloji 18. Dr.Hülya Kaymaz Kaiser Permanenta, Sağlık Sigortası 19. Doç.Dr.Oğuzhan Alagöz Wisconsin, Madison Üni., Sağlık Sist. Müh. 20. Yrd.Doç.Özgür M. Araz Nebraska Üni. Tıp Merkezi,Epidemiyoloji 95 Grup Tartışmaları: Öneriler Çalıştay çerçevesinde öncelikle Klinik Kalite konusu ele alınmış ve tartışılmıştır. İlk olarak Klinik Kalite Türkiye uygulamaları ve bu çerçevede sürdürülmekte olan çalışmalar hakkında katılımcılara bilgi verilmiştir. Şubat 2012 tarihinde başlayan Türkiye Klinik Kalite programı çerçevesinde günümüze kadar dokuz sağlık olgusunun belirlendiği ve altı sağlık olgusuna ilişkin kalite göstergelerinin belirleme çalışmalarının tamamlandığı, diğer üç sağlık olgusuna ilişkin kalite göstergelerinin belirleme çalışmalarının devam ettiği vurgulanmıştır. Zaten iş yükü fazla olan sağlık çalışanlarına ilave iş yükü bindireceği ve gerçek dışı veri gönderimine yol açacağı hususuna vurgu yapıldı. Bu nedenle zorlamave çok sayıda veri gönderimi konusuna dikkat edilmesi önerildi.ABD örneğinde ölçümleri hemşirelerin yaptığına ve veri girişlerinin yine hemşireler tarafından yapıldığı vurgulandı. Kalite göstergeleri tamamlanan altı sağlık olgusuna ilişkin 115 gösterge incelendiğinde göstergelerin sayı olarak fazla olduğu, bu kadar fazla sayıda göstergenin takibinin, verilerinin toplanması ve raporlanmasının güçlüğüne dikkatçekilmiştir. Çalıştay çerçevesinde yine Türkiye Klinik Kalite Programı çerçevesinde planlanan göstergelere ilişkin tüm hasta verilerinin toplanması yerine, örneklem üzerinden veri toplanması önerildi. Verilerin örneklem üzerinden toplanması ve raporlanmasının klinik kalitenin daha yönetilebilir bir yapıya dönüşmesine neden olacağı hatırlatılan çalıştayda ABD’de bu tür çalışmaların kesinlikle örneklem üzerinden yapıldığı vurgulandı. TÜRK TIP DÜNYASI KURULTAYI 29-31 EKİM 2014, İSTANBUL Ayrıca klinik kalite ölçüm işlemlerine başlamadan önce hangi kurumların ölçme ve değerlendirmeye tabi tutulacağı konusunun tartışılarak karara bağlanması gerektiği görüşü hâkim olmuştur. Tartışılan bir başka konu da klinik rehberler konusu olmuştur. Klinik kalitenin ölçülmesi ve iyileştirilmesi sürecine bir an önce başlamanın önemli olduğu ancak, beklentilerin karşılanması için sağlık profesyonellerince klinik rehberlerin kullanımının önemine dikkat çekildi. Buna karşın Sağlık Bakanlığı tarafından Finlandiya’dan temin edilen klinik rehberlerin Türkiye’ye adaptasyonunun tamamlanmak üzere olduğu hatırlatıldı. KaiserPermanente sisteminde aktif hekimlik yapan bir katılımcı kendisinin 6–7 kadar klinik gösterge ile takip edildiğini ve yılda birkaç kez klinik faaliyetlerinin kendisine rapor olarak geldiğini ifade etti. Çalışma kapsamında Klinik Kalitenin geri ödeme amacıyla kullanılması hususunda istekli olduklarını açıklayan SGK temsilcileri, ancak bunun zorluklarının bilincinde olduklarını ifade ettiler. Buna karşın katılımcıların çoğu Klinik Kalitenin geri ödemede kullanım örneklerinin dünyada sınırlı olduğunu ve bu konuda acele edilmemesi gerektiği görüşünde olduklarını ifade ettiler. Örnek olarak henüz ABD’de klinik kalite verileri temel alınarak bir geri ödeme uygulamasının kapsamlı olarak başlamadığı ama deneme çalışmalarının sürdüğü ifade edildi. ABD MAYO Klinikte de diz ve kalça protez ameliyatlarına dair klinik kalite verileri temel alınarak geri ödeme ya da hekim bazlı teşvik uygulamasının henüz başlamadığı belirtildi. Klinik kalite Türkiye’de geri ödeme amacıyla kullanılmaya başlamadan önce kamuoyunda bir süre (ör: bir-iki yıl) tartışmaya açılmasının ve örnek uygulama çalışmalarının (ör: hastanelerin gönüllü olarak katılabileceği ve sistemi deneme mahiyetinde uygulamalar) yararlı olacağı vurgulandı. Klinik kalite verilerinin geri ödemede ve hekimlerin bireysel teşviklerinde kullanımı tartışma konusu olsa da, klinik kalitenin izlenmesi, değerlendirilmesi ve veri toplamanın teşvik unsuru olarak kullanılmasının sağlık hizmeti sonuçlarına olumlu katkı sağlayacağı konusunda fikir birliği olduğu teyit edildi. 97 GÖZ HASTALIKLARI ÇALIŞMA GRUBU RAPORU TÜRK TIP DÜNYASI KURULTAYI 29-31 EKİM 2014, İSTANBUL 1. Prof.Dr. Güngör Sobacı Hacettepe Üni. 2. Uz. Dr. Ayşe Turan Sağlık Bakanlığı, SHGM 3. Doç. Dr. Dilek Güven Şişli Etfal EAH 4. Doç. Dr. Doğan Ceyhan Yüzüncü Yıl Üni. 5. Uz. Dr. Afsun Şahin Osmangazi Üni., Tıp Fak. 6. Prof. Dr. Emine Kılıç Erasmus Üni., 7. Prof. Dr. Mahmut Doğramacı St.Thomas Hast. Toplantı Türkiye grubunun sunumu ile başladı. Durum tespiti ve ileriye yönelik izdüşümü ve işbirliği imkânları tartışıldı. AB ve Hollanda ile İngiltere’deki uygulamalar detaylı anlatıldı. 3. Göz Hastalıkları Uzmanlarının yeterliliklerinin konuşulduğu ilk bölümde göz uzman eğitimi alanında müfredat örneklerinin Hollanda ve İngiltere’den temin edilmesine karar verilmiş, “Revalidation” adı altında sürekli eğitim ve uzman hekimlerin kredili eğitimleri ve tıbbi yeterliliklerinin takip sistemi, İngiltere örneği altında sunulmuştur. 4. 5. 6. 7. İngiltere’de yeni kanuna göre doktorlar mesleklerini icra edebilme lisansını her 5 yılda bir yenilemek zorundadırlar. Bu uygulamaya “Revalidation” denilir. “Revalidation” uygulamasında başarılı olabilmek için doktorların; “Appraisal” olarak adlandırılan mesleki aktiviteleri hakkında bir rapor sundukları, yıllık bir mesleki değerlendirmeden geçmeleri gerekmektedir. Söz konusu rapor aşağıdaki ana başlıklardan oluşmaktadır: 1. Bir yıl boyunca elde ettikleri 50 saatlik Sürekli Tıbbi Eğitim (CME) puanlarını gösteren sertifika ve belgeler. 2. Her beş yılda bir, hekim-hasta ilişkileri ve hekim-meslektaş ilişkilerini gösteren çok kaynaklı geribildirim formu (“multisource feedback”) ve sonuçları (formların hekimin peşpe- 8. şe muayene ettiği en az 34 hastadan ve en az 14 meslektaştan üstü kapalı bir şekilde üçüncü şahıs tarafından doldurulmuş olması gerekmektedir). Hekimlerin çalışma alanı ve çalışma saatlerini gösteren belgeler. Hekimin eğitim verme görevi varsa, eğitim alan kişilerden alınan geribildirim formları. Varsa hekim hakkında yapılan şikâyetler ve hekimin yanıtları. Hekimin önemli ve istenmeyen mesleki olaylara karışıp karışmadığını dair bildirim formu. Hekimin mesleki idarecilik, liderlik, araştırma, geliştirme ve akademik çalışmalarını gösteren belgeler. Göz hastalıkları uzmanı hekimlerin her beş yılda bir, peşpeşe yaptıkları 50 katarakt ameliyatının sonuçları ve söz konusu sonuçların ülke standartları ile karşılaştırılması. İkinci konu olarak Ar-Ge faaliyetleri ve karşılaşılan sorunlar gündeme getirilmiştir. Kendi ürünlerimize yönelik patent almada zorluklar yaşandığından bahsedilmiştir. Yeni Ar-Ge uzmanlarının yetişebilmesi için bilimsel araştırma yapma ilkeleri, istatistik ve bilimsel yazıcılık konularının genç nesillere daha iyi öğretilmesi (TÜBİTAK Yaz kampları gibi) önerildi. Proje yazma tekniklerinde, Ar-Ge nasıl ya- 99 pılır konularında uzman hekim düzeyinde eksiklerin bilimsel düşünceye geçiş alanında yetersiz kaldığı ifade edilmiştir. Yeni kurulacak Şehir Hastanelerinde verilecek göz sağlığı hizmetlerinin kalitesinin, ancak Ar-Ge faaliyetlerinin bu hizmet alanında sürdürülebilmesi ile sağlanabileceği dile getirilmiş, CME ve denetimin de bu geniş ve büyük kapasiteli hastanelerin hizmet alanında bulunması gerektiği dile getirilmiştir. Bu hastanelerin, klinikten Ar-Ge’ye geçebilen dönüşebilir (translational) uygulamalara açık olması gerektiği ve multidisipliner takım ruhunun bu hastanelerde oluşturulması gerektiği belirtilmiştir. AB’deki yeni uygulama alanlarından Rare Disease Groups and Center of Excellence (Nadir Hastalıklar ve Mükemmeliyet Merkezleri), ERC - European Reference Center (AB Referans Merkezleri) çalışmalarına karşılık gelecek şekilde örgütlenme yapılmalıdır. Horizon 2020 Projelerine katılmak amaçlanmalıdır. Biobank İngiltere’de uygulanmakta ve her hastaneye gelen hastaya teklif edilerek Ar-Ge doku tiplemelerinde kullanılmak üzere birer tüp kan alınmaktadır. Bu kanların DNA proteinleri çıkarılarak saklanmaktadır. Birleşik Krallık’ta, nadir görülen hastalıklar için BOSU adı altında ulusal, sarı raporlama kartları aracılığıyla, nadir görülen oftalmolojik vakaların epidemiyolojik araştırmasını sağlayan aktif anket düzeni bulunmaktadır. Bu kurum raporlama kartlarını İngiltere’de tüm konsültan oftalmologlara her ay göndermektedir. Birleşik Krallık’ta Ulusal Oftalmoloji veri kümeleri resmi bir şekilde Royal College of Ophthalmologist tarafından 2002 yılında başladı. Bu işlem başlangıçta daha ağırlıklı katarakt verilerini ve sonradan diyabetik retinopati tarama, glokom verilerini kapsadı. Günümüzde BEVARS Derneği vitreo-retinal cerrahide zorunlu ulusal veri tabanını oluşturmak çabasındadır. Ulusal kayıt sistemleri entegre edilerek çalışmakta, aile hekimlerinin ofislerinde bulunan elektronik sistem hastanelerdeki uzmanlara da ulaşmaktadır. Görme engelliler, diyabetliler, yüksek tansiyon hastaları ve göz tansiyonu hastaları gibi kronik hastalar aile hekimi ile uzman doktorların ortak takibinde bulunmaktadır. Tip 1 Diyabette 6 ayda 1 göz dibi fotoğraflaması, Tip 2 Diyabette yılda 1 göz dibi fotoğraflaması ile düzenli takipler arşivlenmektedir. TÜRK TIP DÜNYASI KURULTAYI 29-31 EKİM 2014, İSTANBUL Ülkemizde ise uzmanların etkin ve düzenli kullanılması kaynakların israf edilmemesi amacı ile daha bilinçli yapılmalıdır. MHRS Merkezi hekim Randevu Sisteminde hastaların ilgili bölümlerine göre dağıtılması sağlanmalıdır. Polikliniklerde basit muayenelerle ileri düzeyde ve az sayıda yetişmiş uzman meşgul edilmeyip, ancak göz teknisyenleri kullanılmalıdır. Ülkemizde Aile Hekimliği müfredatına göz hastalıkları kapsamlı dâhil edilmeli ve aile hekimleri takip ettikleri hastaları uzma- 101 na sevk ederken ilk süzgeçten geçirerek doğru uzmanlık grubuna yönlendirmelidir. Bu durumda zaman ve kaynak israfı %30 oranında azalacaktır. Yapılmış olan SWOT analizinden hareketle: Temel bilimlere ilgi artırılmalıdır. Alt yapı eksikleri (research infrastructure) sağlanmalıdır. Bilgilendirmede işbirliği yapılmalıdır. Kurulacak olan web ortamında yurt içi ve dışı çalışmakta olan gruplar alt yapımızda neler olduğunu öğrenebilmeli paylaşabilmelidir. Üniversite içi BİOMİX ve GENOMİX grup örnekleri Hollanda’dan verildi. Ayrı merkezlere çok sayıda benzer cihazlar alınarak ülkemizde kaynak israfı maalesef çok yüksektir. Hollanda içinde belirli Ar-Ge merkezleri kurulmuş olup araştırmacılar bu merkezlerle bütün ihtiyaçlarını karşılayabilmekte ve bu merkezler derinlemesine en çok kapasiteye sahip olmaktadır. Hatta AB çapında bu gibi merkezler denetlenerek sertifikalandırılmakta ve ERC olunca diğer AB ülkelerinin kullanımına da açılarak kaynak israfı önlenmektedir. Ülkemizde kamuya hizmet evren uzman hekimlerin Ar-Ge’de daha etkin olup gelişmeleri de takip edebilmeleri açısından “Protected Time” (İngiltere de uygulanan) korunmuş zamandan faydalanmaları anlatıldı. Hekimler çalıştıkları kurum ile yaptıkları ön anlaşmada bu korunmuş zamanı talep edebiliyor ve maddi kayba uğramıyorlar. Hastalıklarda rutin ve kolay çözülebilenler dışında %10 kadar çok zor ve nadir görülen hastalarda işbirliği yapılabilecek kanallar açılmalıdır. TÜBİTAK tarafından sağlanan destekler bilinmemekte İŞBAP ile Horizon 2020 ve 1501- 1502- 1503… gibi imkânlar anlatılmalıdır. Yurt dışı insan kaynaklarımız ile yurt içi kaynaklarımızı bir araya getireceğimiz web alanında TÜBİTAK, AB ve diğer kaynaklar anlatılırken periyodik toplantıların yapılabileceği, işbirliği fonu oluşturulmalı ve bu fona bağış kabul edilmelidir. Yurt dışına gidebilecek akademisyenlere bu fondan destek verilmelidir. Hastanelerde Ar-Ge yapmaya uğraşan uzmanların (“intangible profit”) Ar-Ge’ye ayırdığı zamanı değerlendirebileceği döner sermaye hakkı olmalıdır. Türk Tıp Dünyası Kurultayı’na katılanların öncülüğünde her bilim dalına ait ortak web alanı kurulması ve bu alanda yukarıda bahsedilen çalışmaların paylaşılması istenmektedir. Kurulacak web sitesinde ihtiyaçlara yönelik küçük kutucuklar ile alt alanlar sürekli açılmalıdır. Öneriler: 1. Göz İhtisas Kliniklerinin çoğaltılması. 2. Göz Uzmanlarının yeterlilik, eğitim ve sürekli eğitim takibi, AB ülke müfredatları ile kalite uyumluluğu. 3. Göz Hastalıklarında ABD ve AB tedavi protokollerinin kullanıma sokulması. 4. TUBİTAK destekleri alt alanı. 5. GENOMİC ve BİOMİC alt alanları. 6. Merkezi İGBAM Referans merkezi. 7. Sürdürülebilirliğin teminat altına alınması, genişletilmesi ve genişletilmesi. 8. Ulusal Göz Kongreleri nde Diaspora Grubu açılması. 9. AB ARGE networklerine dâhil olma ve ERASMUS Plus burslarından faydalanmak için işbirlikleri. 10. Moleküler Oftalmoloji- Bilim deki yeni kavram ve uygulama. 11. Nihai hedef: Ulusal Göz Enstitüsü’nün kurulması. TÜRK TIP DÜNYASI KURULTAYI 29-31 EKİM 2014, İSTANBUL Uluslararası Dünya Kongrelerinde Türk Göz Grupları’nın oluşturulması, örneğin İtalyan bioengineering grubu toplantısı benzeri çalışmalar ile Türk bilim adamları bir araya gelebilmelidir. Sonuçlar: Ülkemiz Göz Hastalıkları bilim dalının gelişmesi açısından en önemli ve acil ilk 3 başlık olarak aşağıdaki hususlar ön plana çıkmıştır: 1- Ar-Ge yapmak isteyen uzmanlarını zaman ve maddi açıdan cezalandıran iş kültürü değişmelidir. 2- Göz Hastalıkları uzmanları gelişmiş ülkelerin tedavi protokollerini multidisipliner uygulayabilmelidir. 3- Yurt dışı diaspora Türk doktorları ile ülkemiz uzmanlarının bilimsel alanda buluşabileceği web alanı acil oluşturulmalıdır. 103 GİRİŞİMSEL İŞLEMLER, TELETIP VE TELERADYOLOJİ ÇALIŞMA GRUBU RAPORU TÜRK TIP DÜNYASI KURULTAYI 29-31 EKİM 2014, İSTANBUL 1. Dr.Şuayip Birinci T.C. Sağlık Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı 2. Şahin Aydın Sağlık Bilgi Sistemleri G.M.-Daire Başkanı 3. Prof.Dr.Hakkı Muammer Karakaş İstanbul Anadolu Kuzey KHB Radyoloji Direktörü 4. Uz.Dr.Mehmet Taşkın Eğici Beyoğlu KHB-Tıbbi Hizmetler Başkanı 5. Doç.Dr.Ali Rıza Sever Hacettepe Üni. 6. Doç.Dr.Mehmet Gümüş Ankara Yıldırım Beyazıt Üni., Atatürk EAH 7. Doç.Dr.Özgür Tosun İzmir Kâtip Çelebi Üni. 8. Uz.Dr.Hüseyin Çetin Yıldırım Beyazıt Üni., Atatürk EAH 9. Doç.Dr.Hatice Savaş Yalınbaş Northwestern Üni. 10. Doç.Dr.Hakan İlaslan Cleveland Klinik 11. Doç.Dr.Hakan Ay Boston Massachusetts Genel Hastanesi 12. Doç.Dr.Gürkan Ege Michigan Hurley Tıp Merkezi 13. Doç.Dr.Fatih Akışık Indiana Üni. 105 Toplantı Özeti 1. Yurt dışındaki akademisyenlerin, kendi kullandıkları sistemler üzerinde eğitim vakalarına doğrudan erişip arama yapabildikleri bir sistemlerinin olduğunu, bu sistem sayesinde kendi çalıştıkları hasta ile eğitim hastası üzerinde karşılaştırma yapabildiklerini ve böyle bir sistemin kurulmasının yanısıra, eğitim vakalarının hasta bilgileri olmadan bir eğitim veri bankası yaratılması ve eğitim vakası örneklerine erişim sağlatılmasının faydalı olacağı, 7. Radyoloji raporlarında her rapor için standart hangi parametrelere bakılması gerektiği ile ilgili standart oluşturulması, Template yapısının uygulanmasının faydalı olacağı, Ulusal Standart Radyoloji Raporlama yapısının (Structure Reporting) oluşturulmasının faydalı olacağı, 2. Yurt dışında Primordial vb iş akış sistemlerinin kullanıldığını ve sistemlerin çok faydalı olduğunu bu sistemlere benzer bir sistemin ülkemizde de yaratılarak faaliyete alınmasının faydalı olabileceği, 9. Hekimlerin kongrelere endüstri firmalarından (ilaç, medikal vb.)destekle katıldığı, bunların yerine belli sınırlar koyularak bu desteklerin devlet tarafından verilmesi, kongre ve toplantılara katılım sonunda kurumlarca katılım belgesi değil sürekli tıp eğitimi (STE/CME) kredilendirme çıktısının talep edilmesi, buradan elde edilecek kredi sayısının kongrenin hemen hemen tamamına fiilen katılmayı gerektirecek kadar yüksek tutulması ve kredi toplamının düşük olması durumunda idari yaptırım uygulanmasının faydalı olacağı, 3. Yurt dışında Ultrasonografi uygulamalarının hekimler tarafından değil Ultrasonografi teknikerleri tarafından yapıldığı, Radyoloji hekimlerinin diğer işlere odaklanarak daha verimli çalıştıkları, sistemin ülkemizdeki sağlık sistemine uygun hale getirilerek gelecekte de Türkiye’de uygulanmasının faydalı olabileceği, 4. Yurt dışında audit (log-denetim) mekanizmalarına çok dikkat edildiği Türkiye’de uygulanacak Teleradyoloji sistemleri için bu mekanizmalarının uygulanmasının faydalı olacağı, 5. Görüntü ve iş önceliklendirmenin Acil’den rutine doğru olacak şekilde kategorilere ayrılarak öncelikli hastaların daha önce raporlanmasının sağlanması, 6. Yurt dışında kullanılan Voice Over Text Diktasyon sistemlerinin Türkçe çeviri konularında işlevsel hale getirilerek Türkiye’de de aktif olarak kullanılmasının çok faydalı olacağı, 8. Hastaların radyasyon doz bilgilerinin hesaplanması ve kayıt altına alınmasının faydalı olacağı, 10. Anadolu-Kuzey birliğinde oluşturulan Teletıp sisteminin çok beğenildiği, rapor kalite ölçeklerinin 4–5 durumları gibi kritik durumlar için erken uyarı sistemlerinin tasarlanmasının faydalı olacağı, 11. Akademisyenler tarafından Teletıp sistemi oluşturulurken radyolog-hekimler-teknisyenlerin birbirleri arasında görüşme yapabilecekleri bir yapının oluşturulmasının faydalı olacağı ve yapıya ilişkin iletişim protokollerinin Teletıp sistemine uyarlanmasının faydalı olacağı konularında fikir alışverişinde bulunulmuştur. TÜRK TIP DÜNYASI KURULTAYI 29-31 EKİM 2014, İSTANBUL 107 UYUŞTURUCU İLE MÜCADELE YÖNTEMLERİ ÇALIŞMA GRUBU RAPORU TÜRK TIP DÜNYASI KURULTAYI 29-31 EKİM 2014, İSTANBUL 1. Hüseyin Çelik Sağlık Bakanlığı, Müsteşar Yardımcısı 2. Dr. Sertaç Polat Sağlık Bakanlığı, THSK 3. Mustafa Kemal Çetin Sağlık Bakanlığı, Sağ. Hiz. Gen.Md. 4. Yrd.Doç. Dr.Vahdet Görmez Bezmialem Vakıf Üni. 5. Yusuf Özkırış Sağlık Bakanlığı 6. Serdar Erdem Sağlık Bakanlığı 7. Dr. Abdullah Savaş Sağlık Bakanlığı, Mersin Saha Gözlemcisi 8. İsmail Alkan İçişleri Bakanlığı, İst. Em. Md., Narkotik 9. Erhan Yalçınkaya İçişleri Bakanlığı, İst. Em. Md., Narkotik 10. Prof.Dr. Sibel Örsel Bülent Ecevit Üniversitesi 11. Prof.Dr. İlhan Yargıç İstanbul Üniversitesi 12. Prof.Dr. Hakan Coşkunol Ege Üni., Tıp Fak. 13. Yrd.Doç. Aynur Görmez Bezmialem Vakıf Üni. 14. Ahmet Cemil Ölçer Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı 15. Mesut Demirtaş Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı 16. Prof.Dr. Resmiye Oral Iowa Üni., Çocuk Koruma Prog.Dir. 17. Prof.Dr. Alican Dalkılıç Rowan Üni., Cooper Tıp Fakültesi 18. Esra Çağlar Tavistock&Portman NHS Vakfı 19. Dr. Fatma Lowden Calvary Klinik 20. Dr. Jale Cilasun Southwest London & Saint Georges Ruh Sağlığı NHS 21. Kalifornia Üni., Davis Tıp Merkezi Doç.Dr. Murat Pakyürek 22. Dr. Oğuz Omay La Teppe Tıp Merkezi 23. Dr. Ulaş Mehmet Çamsarı Mayo Klinik 24. Dr. Merve Babalıoğlu Bakırköy Ruh Sağlığı Hast. 25. Fatma Bozkurt NHS Görüşülen Konular: Ülkemizde yürütülen uyuşturucuyla mücadele çalışmaları ve mevcut durum hakkında gruba kısa bir bilgilendirme yapılmıştır. Bu kapsamda 8 bakanlık tarafından oluşturulan uyuşturucuyla mücadele acil eylem planı taslağında yer alan önleme, tedavi, rehabilitasyon ve izleme değerlendirme konu başlıklarının detayları paylaşılmıştır. Narkotimler, eğitim stratejileri, tedavi basamakları, rehabilitasyon mekanizması, müracaat birimleri ve organizasyon yapıları gibi alt başlıklar üzerinde durulmuştur. Madde bağımlılığına bakış açısı: 1) Arzla mücadele 2) Talep 3) İletişim konusu Ülkemizde sorunların çözümünde sorun grupları arasındaki ilişki araştırılıp, bunlar göz önünde bulundurularak bakanlıklar arası çok sıkı ilişkilerle müdahaleler planlanmalıdır. Kriz durumları ortaya çıktığında (örneğin Bonsai tırmanışı) krize müdahale sonrası, orta ve uzun vadeli bütüncül yaklaşımlarla politika geliştirilmesi önemlidir. 109 Görüşülen Konular ve Grup Önerileri: 1. Uyuşturucu bağımlılığı sosyal, psikolojik, bireysel sorunlar olduğu kadar ailesel, sosyal ve grup ilişkileri ve iletişim problemlerinin bir sonucudur. Bu yüzden hem uyuşturucu kullanımını önleme hem de tedavi yöntemleri için bu konuları, yani grup ilişkileri ve iletişim problemleri konusunu, iyi anlamak gereklidir. 2. Gerek bireysel gerekse grup psikolojisi dinamikleri üzerinde sağlık profesyonellerinin eğitimlerine yardımcı olabiliriz. Bu eğitimler için İngiltere’den uzman eğitmenler getirip, Türkiye’deki meslektaşlarımızın bilgi ve uzmanlık seviyesini artırmak mümkündür. Böylece işbirliği bağlantıları kurulmuş olur. Sonrasında denetleme (supervision) sistemleri kurulur ve grup dinamikleri üzerinde uzman denetleyiciler yetiştirilir. Uyuşturucu ile mücadelenin çok boyutlu olarak ele alınması gerektiği değerlendirilmiştir: • Uyuşturucuyla mücadelenin çok boyutlu bir sorun olduğu ve sadece polisiye tedbirlerle konuya yaklaşmanın yanlış olacağı ifade edilmiştir. • Önlemede başarıya ulaşmak için sosyal boyutları ile talep ve arzı artıran risk faktörlerinin (aile içi şiddet, çocuk istismarı vb.) mutlaka göz önünde bulundurulması gerektiği tartışılmıştır. • Çocuk istismarı ve ihmali, kadına yönelik şiddet ve uyuşturucu ile mücadele alanında yapılan çalışmaların en üst düzeyde koordine edilerek paydaşlar arasındaki işbirliğinin çok güçlü tutulması gerektiği ifade edilmiştir. TÜRK TIP DÜNYASI KURULTAYI 29-31 EKİM 2014, İSTANBUL 111 iletilebileceği, örnek olarak İngiltere’de parlamentoda ilk olarak bu tarz eğitimlere başlanıldığı, sağlıklı yaşam eğitim modülü içinde bunun da yer aldığı söylendi. Psikolojik dinçlik ve buna ilaveten “mindfulness” (bilinçli yaşam), sağlıklı bir yaşam eğitimi modülünün temel parçaları olmalıdır. Bu eğitim için yine uzman eğitmenlik hizmeti verilebilir. • Önleme çalışmalarının mutlaka okullara kadar yaygınlaştırılması gerektiği, problem yaşayan çocukların ilk olarak burada tespitlerinin yapılarak müdahale edilmesi, daha sonra ilgili ilk müracaat birimlerine yönlendirilmeleri, burada aile hekimleri ve sosyal çalışmacılar gibi gönüllü gruplardan da faydalanılabileceği önerildi. Okullarda yapılacak tespit çalışmaları, çocuk istismarı ve ihmali, aile içi şiddet, ailede ruhsal sorunlar, parçalanmış aile ve ailede suça bulaşma gibi olumsuz çocukluk yaşantılarını da içerdiği takdirde, uyuşturucu kullanımının kökten çözümü için veritabanı da oluşturulmuş olacaktır. Bunu izleyerek okullar ve hastaneler arası koordinasyon ile sorunlu çocuk ve ailelere tedavi olanağı yaratılabilir. • Bu üç alanda yapılan çalışmaların paydaşları hemen hemen birbirine paralel olacağı için bu çalışmaların hem üst düzeyde hem de alanda koordine edilmesi aynı zamanda büyük bir zaman, emek ve para ekonomisi de sağlayacaktır. Toplumu bilinçlendirme ve bilgilendirme çalışmalarının çok önemli olduğu gündeme gelmiştir: • Uyuşturucu gibi zor bir konuda mutlaka toplumun yeterli bilgi ve bilinç düzeyine ulaşılmasının önem arzettiği, bunun için verilecek mesajların veya mücadelenin de salt uyuşturucuya yönelik olmaması gerektiği (çocuk istismarı ve ihmali ile aile içi şiddeti de kapsamalı), sağlıklı yaşam önerileri şeklinde uyuşturucunun zararlarından bahsedilmesinin önemi, topluma rol modeli olmuş kişiler vasıtasıyla mesajların topluma • İngiltere’de mevcut uygulamada çocukta herhangi bir durumdan şüphelenen görevlinin doldurması gereken bir form olduğu, bu formda çocuğun her türlü risk analizinin (çocuk istismarı ve ihmali, aile içi şiddet, ailede ruhsal sorunlar, parçalanmış aile ve ailede suça bulaşma vb.) tespit edildiği ve bu formla birlikte kişinin sosyal servis denen mekanizmaya yönlendirildiği bu serviste polis, öğretmen, sosyal servis görevlisi, aile hekiminden oluşan kurulun çocuğu değerlendirdiği, değerlendirme neticesinde, örseleyici kişiyi aileden uzaklaştırma ya da çocuğu aileden uzaklaştırma gibi çocuğun hayatına yönelik kararlar alındığı ve bir takım hedefler belirlenerek bunları yakalamaya çalışıldığı ifade edildi. • Yine erken tanı ve uyarı kapsamında hekim, sosyal çalışmacıdan oluşan ekiplerin evleri ziyaret ettikleri risk analizi yaptıkları ve bunlara yönelik tedbir alındığı da dile getirildi. Tedavi mekanizmasının güçlendirilmesi ele alınmıştır: • Öncelikle koruyucu hekimlik anlayışının yerleşmesi ve konuya bu pencereden bakılması gerektiği, yine daha sonraki ikincil ve üçüncül tedavi mekanizmalarının da güçlendirilmesi gerektiği ifade edildi. Risk gruplarının belirlenmesi gerektiği ve bunlara yönelik verilecek hizmetleri de içerecek şekilde aile hekimleri ve diğer sağlık personellerinin mutlaka eğitimden geçmesi gerektiği belirtildi. • Bağımlılıkla mücadelenin mutlaka diğer ülkelerde olduğu gibi yan dal veya doktora programlarıyla desteklenmesi gerektiği ifade edildi. • Bu alanda çalışacak kişilerin formal bir eğitimden geçtikten sonra danışmanlık ve diğer yardım grupları içinde yer alması gerektiği dile getirildi. • Yine tedavide adsız narkotikler gibi kendi kendine yardım gruplarından faydalanılması gerektiği, tedavi öncesi tedavi süreci ve tedavi sonrasında mutlaka kişilerin ve ailelerinin yanında destek sağlayacak psikologlar ve sosyal çalışmacıların olması gerektiği de önerildi. • Madde bağımlılığı geliştirmiş olan bireylere tedavi, üçüncül önleme basamağıdır. Ancak, madde bağımlılığı riski taşıyan bireylere yaklaşım ve tüm toplumun madde bağımlılığına karşı eğitilmesi de ikincil ve birincil önleme aşamalarıdır. Bu aşamaların tümünün yeterli sayıda ve gerekli eğitime sahip insan kaynaklarıyla yönetilmesi çok önemlidir. İşbirliği ve Bundan Sonraki Sürecin Yönetimi: Özellikle yurt dışından gelen uzmanlar kendilerinin ülkemizde yürütülen bu mücadelenin her aşamasında destekleyici olabilecekleri, yurt dışındaki ken- di üniversiteleriyle işbirlikleri yapılabileceği, ancak kendilerine de Bakanlığımız tarafından gerekli desteğin verilmesi gerektiği ifade edildi. Ayrıca, çocuk istismarı ve ihmali, aile içi şiddet, parçalanmış aile, ailede madde kullanımı, ailede kriminal aktivite, göç, savaş kurbanı olma gibi faktörler çocukların madde bağımlılığına yönelmesinde çok önemli risk faktörleridir. Bu risk faktörlerinin birinci, ikinci, üçüncü basamak sağlık merkezlerinde taranması ve saptanan risk faktörlerinin tedavi edilmesi amaçlı bir bütüncül sistemin kurulması madde bağımlılığının köktenci tedavisi için en uygun yaklaşım olacaktır. Dolayısıyla, çocuk istismarı ve ihmalini tanıma, yönetme ve tedavi sistemleriyle madde bağımlılığını önleme sistemlerinin ilişki içinde olması son derece önemlidir. Başbakanlık yönetiminde, Sağlık Bakanlığı koordinatörlüğünde, diğer bakanlıkların (Aile ve Sosyal Politikalar, Adalet, Gençlik ve Spor, Eğitim, İçişleri, Çalışma, Gümrük/Ticaret Bakanlıkları) katılımıyla kurulan Bakanlıklar-arası üst kurul tüm, çok-disiplinli yönetimi gerektiren psikososyal kökenli sorun ve hastalıklara karşı ulusal sistem ve politikaların geliştirilmesi için uzun süreli birlikte çalışmak üzere kalıcı bir kurul haline getirilmelidir. Bu kurul, madde bağımlılığı, çocuk istismarı ve ihmali, aile içi şiddet, ruhsal hastalıklar gibi kökeni çok güçlü olarak psikososyal sorunlara dayanan hastalıklara eşgüdüm ve işbirliği içinde yaklaşmalı böylece, uzun vadeli politikalar daha başarılı olarak geliştirilmelidir. Bu bakanlıklar arasında yukarıdaki konularda tutulacak olan veri-tabanlarının karşılıklı erişilebilir halde geliştirilmesi çok önemlidir. Bu kurul, arz başlığı altında madde bağımlılığı, çocuk istismarı ve ihmali, aile içi şiddet ve benzeri psikososyal sorunların toplum içindeki epidemiyolojisi bilimsel çalışmalarla saptanmalıdır. Buna bağlı olarak, her alandaki ihtiyaçların neler olduğu ve bu ihtiyaçların TÜRK TIP DÜNYASI KURULTAYI 29-31 EKİM 2014, İSTANBUL hangi sistemlerle giderilebileceği gerçekçi olarak saptanabilir. Talep başlığı altında da yine ayni psikososyal sorunların tanımlamaları, yasalarda profesyonel yaklaşımları iyileştirmek için yapılması gereken değişiklikler ve ne tür tedavi yöntemlerinin genel olarak tüm bu sorunlara yanıt verebileceği, ne tür tedavilerin de spesifik bazı sorunlar için kullanılması gerektiği belirlenebilir. Madde bağımlılığı için grup terapisi, travma odaklı bilişsel davranışsal tedavi, adsız alkolikler gruplarının kurulması ve düşünülebilir. Çocuk istismarı ve ihmali için grup terapisi, travma odaklı bilişsel davranışsal tedavi, aile-çocuk etkileşim tedavisi, kişilerarası ilişki psikoterapisi, aile içi şiddet için de kişilerarası ilişki psikoterapisi, bireysel travma odaklı bilişsel davranışsal tedavi, öfke kontrol bozukluğu tedavisi gibi yöntemler kullanılabilir. Bu hizmetlerin gerçekleşmesi için de üst kurul ve yurt dışı ve yurt içi bilimsel konsültanlar önderliğinde tüm sağlık hizmetleri basamaklarına bu sistemlerin uygun bicimde entegre edilmesini gerektirecektir. Böylece multisistemik terapi sistemi oturtulabilir. Gerek madde bağımlılığında, gerek çocuk istismarı ve ihmalinde, gerekse aile içi şiddette olgu yöneticisi (“case manager”/”case worker”/”drug worker”) gibi terapi ya da sosyal hizmet eğitimi olan bireyler tarafından ailenin saptanan risk faktörlerinin giderilmesi ve tedavilerin izleminde ev ziyaretlerinde kullanımı çok önemli rol oynayacaktır. Ayrıca tüm bu olgu gruplarının, sağlık, eğitim, emniyet, sosyal hizmetler çalışanlarının katıldığı aile toplantılarıyla desteklenmesi ve yönlendirilmesi çok önemlidir. Gerek madde bağımlılığı gerekse çocuk istismarı ve ihmali ve aile içi şiddet sorunlarıyla mücadele eden bireyler kendileri sağlık ve diğer sistemlere hizmet talebiyle gelme oranı en düşük olan hasta gruplarıdır. Bu nedenle tüm çocukların ve ailelerinin fiziksel, demografik, davranışsal, çevresel ve duygusal risk faktörleri açısından her aile hekimliği merkezine kaydı sırasında ayrıntılı bir formla değerlendirilmesi ve Sağlık Bakanlığı kayıtlarına çocuğun bütüncül sağlığını içeren tüm bilgiler girmelidir. Dolayısıyla geliştirilecek olan nabız portalı, tüm fiziksel ve ruhsal sağlık risk faktörlerini de içerecek kadar ayrıntılı bir hale getirilmeli. Bu bilgilere dayanarak müdahale sistemleri oturtulmalıdır. Aile hekimliği merkezlerine sosyal hizmet uzmanı/aile danışmanı gibi psikososyal risk faktörlerini belirleyecek ve değerlendirip hizmet planlaması yapabilecek personelin istihdam edilmesi gereklidir. Bu da en başarılı biçimde Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı ile Sağlık Bakanlığının eşgüdüm içinde çalışması ve her iki bakanlık personelinin Sağlık Bakanlığı birinci basamak kurumlarında bizzat çalışması ile ya da Aile Hekimliği merkezleriyle Toplum merkezleri arasında çok sıkı bir bağlantı kurulmasıyla başarılabilir. Ayrıca, tüm sağlık kurumlarında (birinci, ikinci ve üçüncü basamak) bakim eşgüdümü sağlayan (“care coordinator”/”case manager”) personel de hastaları tüm tedavi ve girişim basamaklarında izleyebilir ve yönlendirebilir. Böylece, hastaların ev içinde de izlenmesi sağlanır. İşbirliği ve bundan sonraki sürecin gerekleri çerçevesinde aşağıdaki hususlar vurgulanmıştır: 1. Ülkemizdeki meslektaşlarımızla işbirliği bağları kurmak öncelikle üst düzeyde başlatılabilir. Ardından eğitim, denetim ve beraber çalışmalar sonucunda, önleme, tedavi, rehabilitasyon sistemleri Türk profesyonelleri tarafından kurulur. 2. Ortak projeler geliştirdikçe, hem kendimiz hem de İngiltere’deki bildiğimiz üniversite ve eğitim kurullarından gerekli olan desteği sağlamak üzere memnuniyetle çalışırız. 113 SİVİL TOPLUM KURULUŞLARI VE ULUSLARARASI SAĞLIK POLİTİKALARI ÇALIŞMA GRUBU RAPORU TÜRK TIP DÜNYASI KURULTAYI 29-31 EKİM 2014, İSTANBUL 1. Dr. Hakkı Yeşilyurt Sağlık Bakanlığı, Müsteşar Yardımcısı 2. Doç.Dr.Haluk Özsarı Acıbadem Üni. Öğr.Üyesi, SPK Üyesi 3. Dr.Hasan Güler Sağlık Bakanlığı, SHGM 4. Dr.Hüseyin Özbay Sağlık Bakanlığı, SHGM 5. Dr.Necdet Filiz Sağlık Bakanlığı, Saha Koordinatörü 6. Selin Yıldırım Sağlık Bakanlığı-SPK 7. Dr.Gülben Ceran Sağlık Bakanlığı, SHGM 8. Dr.Bayram Çicek Sağlık Bakanlığı, Saha Gözlemcisi 9. Dr.Kemal Aydın Sağlık Bakanlığı, DISAB 10. Dr.Yılmaz Arslan Ankara Numune EAH, Üroloji 11. Dr.Kerem Kınık Yeryüzü Doktorları Derneği Başkanı 12. Dr.Cankut Yüksel İsviçre Türk Hekimler Birliği Başkanı 13. Dr.Cihat Şen Türk Alman Sağlık Vakfı Bölge Başkanı 14. Ali Demirbağ İngiltere ITSEB Başkanı 15. Fatma Bozkurt ATHPA- ATSEF Üyesi 16. Dr.İlker Duyan ATSEF –Almanya Eş Başkanı 17. Necati Suözer AOK Hessen Sağlık Sigortası 18. Dr.Aslı Kalın Harvard- Oxford, Sağlık Hizmetleri Pol. 19. Dr.Yavuz Yaşar Denver Üni., Sağlık Ekonomisi 20. Pınar Karaca Mandic Minnesota Üni., Sağlık Politika ve Yönetimi 21. Dr.Serdar Dalkılıç Türkiye Fransa Sağlık Vakfı, ATSEF –Fransa Eş Başkanı 22. Dt.Serdar Beklen Avrupa Türkiye Sağlık Derneği Başk. 23. Şevki Demircan Avrupa Sağlık Dergisi Toplantıda her katılımcı kendini tanıtmış ve söz almıştır. Bu çerçevede aşağıdaki hususlar toplantı süresince ele alınmıştır. Bu hususlar dışında, zaman kısıtlığından dolayı tüm katılımcıların bilahare önemli gördükleri ve işbirliğini geliştirecek hususlara ilişkin bir rapor göndermeleri kararlaştırılmıştır. 1. Avrupa’daki sosyal forumlarda Türkler tarafından kullanılamayan birikmiş paraların kullanımı, amacıyla Türkiye’nin desteklediği Avrupa-Türkiye Konseyi Sağlık Vakfı’nın kurulması (Brüksel, Strasburg veya Zürih olabilir) ve bu çerçevede belirlenen yerlerde ofislerin açılması ve sekretaryaların oluşturulması, ayrıca Türklere yönelik göç, sağlık, 115 etik, bakım konularında destek sağlaması, bunun yanı sıra Türkiye Avrupa Sağlık ofisi gibi çalışması, Avrupa ile T.C. Sağlık Bakanlığı arasındaki ilişkilerin sağlanması hususlarına vurgu yapıldı. 2. Avrupa’da yerleşik Türkiye kökenli sağlık elemanları tespit edilip bir sağlık elemanları ağı oluşturulmalıdır. Önerilen Avrupa Türkiye Sağlık Konseyi kurulmalıdır. Bu ağ sadece hekimleri değil, eczacı ve konularında uzmanlaşmış uzman hemşire, uzman laborant ve uzman teknisyenler ile uzman yardımcı sağlık elemanlarını da içermelidir. 3. Kurulacak Vakfın Yurt Dışı Türkler ve Akrabalar Topluluğu nezdinde onaylanmasının önemi dile getirildi. 4. Sağlık Bakanlığı’nın, Avrupa’daki Türklerin sağlık sorunları ve bunların çözümleri üzerine yoğunlaşması ve gerekli işbirliği çalışmalarını Avrupa’daki STK’larla birlikte başlatması, çalıştaylar ile sorunların tesbit edilip, en kısa sürede çözülmesi önerildi. istatistiksel çalışmalar yapılmalı, özellikle çocuklarımızın sağlık düzeylerini yükselterek, bu çocukların sağlık ve başarısının desteklenmesi, bu sayede yurt dışındaki geleceğimizin garantiye alınması hedeflenmelidir. 5. Avrupa’da Türk sağlıkçılarına yönelik bir iletişim ağı oluşturulması ve derneklerin bu konuda etkin rol oynaması gerektiği dile getirilerek İngiliz Türk Sağlıkçıları Derneği’nin Türk hekimlerin listesini ilan ederek tüm hekimleri ortak bir iletişim ağında toplamış olacağı ifade edildi. 9. Hollanda Rotterdam’da Türklere yönelik ayaktan tedavi merkezi kurulduğundan bahisle bu tür örneklerin artırılması gerektiği vurgulandı. 6. Avrupa’daki STK’ların itibar ve pozisyonlarının güçlendirilmesi için Bakanlığın katkısı istendi. 7. Yaşlılar ve yaşlı bakımı ile ilgili çalışmaların yapılması gerektiği ifade edildi. 8. Kadınlar ve çocuklar başta olmak üzere, halk sağlığı ve koruyucu hekimlik alanında 10. Derneklerin Türkiye’ye ihtiyaç duyulan alanlarda (bilgi sistemleri, kalite v.b.) bilgi transferi yapmasının gerekliliği dile getirildi. 11. Sağlık Bakanlığı’nın Avrupa’daki Türk sağlık çalışanlarının sorunlarının giderilmesi üzerinde çalışma başlatması önerildi. 12. Türkiye’de İngiltere’deki NICE gibi bir yapının kurulması ve Sağlık Politikaları Kurulu’nun bu görevi ifa edebilir olduğu görüşünün değerlendirilmesi önerildi. TÜRK TIP DÜNYASI KURULTAYI 29-31 EKİM 2014, İSTANBUL 13. Türkiye’de psikoloji eğitiminin teorik ağırlıklı olduğu ve akademisyenlerin katıldığı eğitimlerde yapılan sınavlarda başarı oranının %10’larda olduğu ifade edildi. Bundan dolayı psikoloji eğitiminde İngiltere modelinin incelenmesi ve yararlanılması önerildi. 14. İngiltere NHS ile kriz yönetimi alanında işbirliği yapılabileceği önerildi. 15. Az gelişmiş ülkelere Türk Tıp Dünyası’nın katkı sunması önerildi. 16. Halk Sağlığı anlayışı yanında Dünya Sağlığı ile uğraşmanın ve bu konuda da belirleyici olmanın önemine vurgu yapıldı. 17. Sağlık Turizmi kavramının yanlış bir algı oluşturduğunu bu yüzden sağlık turizmi kavramı yerine sağlık hizmet ihracatı kavramının kullanılması önerildi. 18. Sağlık hizmet ihracatı Türkiye ve Türkiye’deki sağlık kurumları için çok önemlidir. Avrupa’da yerleşik Türk toplumunun da, tedavi sonrası bakım, kontrol ve oluşacak 117 komplikasyonları için mutlaka bir çalışma yapılmalıdır. Çünkü Türkiye’deki sağlık hizmet ihracatı olanakları Avrupa’da yerleşik Türklerin sağlık sorunlarının çözümünde de büyük katkı sağlayacaktır. 19. Kurultayın her yıl olması, hatta önümüzdeki üç yıllık planlamanın ve tarihlerin ilan edilmesinin önemine vurgu yapıldı. Ayrıca en az dokuz ay önce gerekli düzenlemeler yapılmalı, davetiyeler gönderilmeli ve yurt dışında ki değerli sağlıkçılardan, en az bir Türk sağlıkçıyı da ikna edip beraberinde getirmesi istenmelidir. 20. Gelecek yıl yapılacak Kurultay’ın, eczacı, hemşire ve teknik personeli de kapsayacak şekilde tekrar yapılması ve sağlığın korunması ve tedavi hizmetlerinin bir ekip işi olduğu için, bu ekipte ki değişik branşta ki sağlık elemanları arasındaki ilişkilerin güçlenmesi gereklidir. 21. Türkiye’deki sağlık politikalarının, yurt dışında bu konuda çalışan uzmanlarımızla birlikte, bir çalışma grubu kurularak, istatistiksel verilere dayalı araştırılmasında ve geliştirilmesinde projeler oluşturulabilir. Bu konuda T.C. Sağlık Bakanlığı’nın SGK verileriyle veya özel ve kamu sektöründeki hastane ve klinik verileriyle de yapılabilir. 22. T.C. Sağlık Bakanlığı’nda ve Türkiye’deki üniversitelerde sağlık sektörü ve politikaları kapsamında ki araştırmalarla ilgilenen öğretim üyeleri ve araştırmacılarla yurt dışında sağlık sektörü analizleri yapan öğretim üyeleri ve araştırmacılarla bir çalışma grubu kurulması önerilmiştir. Bu grup beraber ortak çalışma konuları ve Türkiye’de kullanılabilecek veri tabanlarını belirleyebilir. Bu veri tabanlarını kullanarak ortak araştırmalar ve yayınlar yapabilir. Amaç Türk sağlık sistemine katkıda bulunmak ve bu katkıları akademik ortama da taşıyabilmek olarak belirlenmiştir. 23. Kurultaya katılanların özgeçmişlerinin yer aldığı bir kitap hazırlanması önerildi. Türk Tıp Dünyası Kurultayı İstanbul Deklarasyonu Avrupa’da yaşayan Türk vatandaşlarımızın sorunları ile ilgili sözcülük yapmak üzere Avrupa’daki sağlık ile ilgili sivil toplum kuruluşlarının “Avrupa –Türkiye Sağlık Platformu - Avrupa Türkiye Sağlık Konseyi” oluşturarak her yıl “14 Mart Tıp Bayramı” ve “7 Nisan Dünya Sağlık Günü” kutlamaları kapsamında “Avrupa -Türkiye Sağlık Forumu” organize ederek “Göç ve Sağlık Stratejik Vizyon ve Eylem Planı Belgesi”nin politika belirleyiciler, bakanlıklar, üniversiteler, sivil toplum kuruluşları ve kanaat önderlerinin işbirliğinde hazırlanmasına oy birliği ile karar verilmiştir. 6. Avrupa Parlamentosu, Avrupa Konseyi, Birleşmiş Milletler, AGİT, Dünya Sağlık Örgütü gibi kuruluşlarda bulunduğumuz ülkelerin Türk toplumunu ve ülkemizi temsil etmek, 7. Sağlıkla ilgili alanlarda çalışma grupları oluşturmak, 8. Çağrı Merkezleri oluşturmak, 9. Avrupa –Türkiye sağlık rehberi geliştirmek, 10. Genelde göçmenlerin insan hakları ve özelde sağlık haklarının geliştirilmesi için çalışmalar yapmak, 11. Ülke sağlık politikaları ve sistemleri raporlarını hazırlamak. Komiteler: • • • • • • Faaliyet Alanları: • • • • • • • • 2. 3. 4. 5. Avrupa – Türkiye sağlık sektörü işbirliğini geliştirmek, Ülkeler ve sağlık çalışanları arasında kaynaşma, tanışma ve ağ oluşturmak, Hep birlikte sağlıklı toplumlar oluşturmak için işbirliği, Türkiye ile Avrupa Birliği ülkeler arasında köprü vazifesini üstlenmek Bulunduğumuz platformlarda ülkemizi temsil etmek, Türkiye–AB Ülkeleri Sağlık Haftaları Az Gelişmiş Ülkeler Kapasite Geliştirme Eğitimleri Az Gelişmiş Ülkeler Gönüllü Sağlık Elçileri Programı AFET Eğitimi Küresel Sağlık Diplomasisi Sağlık Sistem İhracatı Küresel Sağlık Politikaları ve Yönetimi Yurt Dışı Mükemmeliyet Merkezleri ve Ortak İşbirliği Alanları: Avrupa Türkiye Sağlık Konseyi’nin muhtemel hedefleri şu şekilde belirlenmiştir: 1. Türkiye –AB Sağlık Komitesi Göç ve Sağlık Politika Komitesi Tıbbi Etik Komitesi Uzun Dönem Bakım Komitesi Gönüllü Sağlık Diplomatları Komitesi Sağlık Hizmetleri İhracatı Komitesi • • • • • NICE- National Institute of Clinical Excellence, İngiltere (Ulusal düzeyde sağlık teknolojileri ve kullanımı sağlık politikaları uygulamalarının denetlenmesi…) Ulusal Psikologların Eğitiminin Geliştirilmesi Programı tecrübe paylaşımı Birinci Basamakta Kriz Yönetimi tecrübe paylaşımı National Bureau of Economic Research (USA) Göç ve Sağlık Araştırmaları Merkezi Türk Sağlık Merkezleri ve Hastanelerinin açılması TÜRK TIP DÜNYASI KURULTAYI 29-31 EKİM 2014, İSTANBUL Genel Değerlendirme ve Sonuç 1- T.C. Sağlık Bakanlığı olarak Kurultayımıza katılım sağlayan bilim insanlarımızın tamamını gönüllü sağlık elçisi olarak görmekteyiz. 2- Ulusal ve uluslararası sağlık politikalarının belirlenmesinde yurt dışında görev yapan başarılı bilim insanlarımızdan, Sağlık Bakanlığımıza danışmanlık yapmalarını ve mevcut bilim kurullarında görev almalarını bekliyoruz. 3- Sağlık Bakanlığımıza bağlı kuruluş çalışmaları devam eden Türkiye Sağlık Enstitüleri Başkanlıklarının (TÜSEB) oluşumunda görev almalarını, danışmanlık yapmalarını ve tecrübe paylaşımında bulunmalarını bekliyoruz. 4- Ülkemizde sağlık endüstrisinin gelişimine katkıda bulunmaları, Ar-Ge & İnovasyon faaliyetlerine öncülük etmelerini, görev yaptıkları ülkeler ile işbirliği olanaklarının geliştirilmesine ve iyi uygulama örneklerinin ülkemize aktarımına katkı sağlamalarını bekliyoruz. 5- Ar-Ge ve eğitim alanlarında ülkemizdeki fırsatlar, yurt dışındaki katılımcılara tanıtılmıştır. Bunun yanında yurt dışındaki eğitim fırsatlarından ülkemizdeki genç araştırmacıların yararlanmasında aracı olmaları ve katkı vermelerini bekliyoruz. 6- Oluşturulacak bilim köprüsü vasıtasıyla yurt dışındaki bilim insanlarımızın, yurt içindeki meslektaşları, Bakanlığımız ve kendi aralarındaki iletişimlerinin gelişerek devamlılığının sağlanması hedeflenmektedir. 119 TÜRK TIP DÜNYASI KURULTAYI 29-31 EKİM 2014, İSTANBUL 121 Katılımcı Listesi İSİM SOYİSİM KURUM ÜLKE 1 Eyüp Gümüş Sağlık Bakanlığı, Müsteşar Türkiye 2 Ekrem Atbakan Sağlık Bakanlığı, Müsteşar Yardımcısı Türkiye 3 Şuayip Birinci Sağlık Bakanlığı, Müsteşar Yardımcısı Türkiye 4 Hüseyin Çelik Sağlık Bakanlığı, Müsteşar Yardımcısı Türkiye 5 Yasin Erkoç Sağlık Bakanlığı, Müsteşar Yardımcısı Türkiye 6 Mazhar Adlı Virginia Üniversitesi, Tıp Fakültesi ABD 7 Serdar Akalın Antalya Eğitim Araştırma Hastanesi Türkiye 8 Akif Akbulat Sağlık Bakanlığı, TİTCK Türkiye 9 Adem Akçakaya Bezmialem Vkf. Üniversitesi Türkiye 10 Emine Akdağ Erasmus Tıp Merkezi Hollanda 11 Selvi Akdeniz Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Türkiye 12 Şakir Akın Erasmus Tıp Merkezi Hollanda 13 Fatih Akışık Indiana Bloomington Üniversitesi ABD 14 Olcay Aksoy Kalifornia-Los Angeles Üniversitesi (UCLA) ABD 15 Pelin Aksungur Aydın Sağlık Bakanlığı, TİTCK Türkiye 16 Sefa Akyol Sağlık Bakanlığı, DİSABGM Türkiye 17 Ahmet Akyol Sağlık Bakanlığı, Saha Koord. Türkiye 18 Oğuzhan Alagöz Wisconsin Madison Üniversitesi ABD 19 Selami Albayrak Sağlık Bakanlığı, THSK Türkiye 20 İsmail Alkan İçişleri Bakanlığı İst.Em. Müd. Narkotik Türkiye 21 Zeynep Alpay Savaşan Oackland Üniversitesi ABD 22 Özge Alper Alper Biotech LLC ABD 23 Ahmet Sait Altın Sağlık Bakanlığı, DİSABGM Türkiye 24 Kadri Altundağ Hacettepe Üniversitesi Türkiye 25 Ayla Annaç Invivo Sciences ABD 26 Sıla Appak Alman Kanser Arastirma Merkezi (DKFZ) Almanya 27 Özgür M. Araz Nebraska Tıp Merkezi Üniversitesi ABD 28 Selim Arcasoy Kolumbia Üniversitesi Tıp Merkezi ABD 29 Ramazan Arıtürk Sağlık Bakanlığı Türkiye 30 Yılmaz Arslan Ankara Numune EAH Türkiye 31 Gülen Arslan Lied Bergen Üniversitesi Norveç 32 Güven Artıran Sağlık Bakanlığı, TİTCK Türkiye 33 Zeynep Arzıman Büyükboduk TÜBİTAK Türkiye TÜRK TIP DÜNYASI KURULTAYI 29-31 EKİM 2014, İSTANBUL İSİM SOYİSİM KURUM ÜLKE 123 34 Abdurrahman Celal Aşkaroğlu TSE Türkiye 35 Pınar Atakent Long Island Hastanesi İngiltere 36 Atınç Atalay Sağlık Bakanlığı, DİSABGM Türkiye 37 Mehmet Atasever Sağlık Bakanlığı, Strateji Gel. Başk. Türkiye 38 Utku Ateş İstanbul Bilim Üniversitesi Hücre Doku Araştırma Uygulama Merkezi Türkiye 39 Ümit Ateşkan Sağlık Bakanlığı, SHGM Türkiye 40 Teslime Atlı Özel Çayyolu Güven Tıp Merkezi Türkiye 41 Doğan Ay TÜMDEF Türkiye 42 Hakan Ay Harvard Üniversitesi ABD 43 Şahin Aydın Sağlık Bakanlığı, SBSGM Türkiye 44 Mehmet Ali Aydın Sağlık Bakanlığı, SHGM Türkiye 45 Kemal Aydın Türkiye Hollanda Sağlık Vakfı Türkiye 46 Sabahattin Aydın Medipol Üniversitesi Türkiye 47 Sevim Aydın TÜBİTAK Türkiye 48 Ayşe Ayhan Hamamatsu Üniversitesi Japonya 49 Merve Babalıoğlu Bakırköy Ruh Sağlığı Hastanesi Türkiye 50 Ahmet Bahadır Bahadır Tıbbi Aletler Türkiye 51 İhsan Bakır Sağlık Bakanlığı, TKHK Türkiye 52 Yücel Balbay Ankara Yüksek İhtisas EAH Türkiye 53 Salim Balık Cleveland Kliniği ABD 54 Yasemin Baskın 9 Eylül Üniversitesi, Onkoloji Enstitüsü Türkiye 55 Füsun Atik Bayar Kalkınma Bakanlığı Türkiye 56 Doruk Baykal Exponent ABD 57 Bülent Bayraktar Philips Sağlık Hizmetleri ABD 58 Soley Bayraktar Mercy Hastanesi Kanser Merkezi İngiltere 59 Ulaş Darda Bayraktar Mercy Kanser Merkezi Norveç 60 Cem Bayram HUNİTEK Türkiye 61 Muhammed Emin Bedir Wisconsin Madison Üniversitesi ABD 62 Serdar Beklen ATSEF Avusturya 63 Tuna Bekleviç Sağlık Bakanlığı Türkiye 64 Güven Bektemür Sağlık Bakanlığı, TKHK Türkiye 65 Semir Beyaz Harvard Üniversitesi MIT ABD 66 Mahmut Bilgiç NEUTECH-GİFD Türkiye Katılımcı Listesi İSİM SOYİSİM KURUM ÜLKE 67 Yaşar Bilgin Türk Alman Sağlık Vakfı Almanya 68 Serdar Bircel Sağlık Bakanlığı Türkiye 69 Ali Bozdoğan Sağlık Bakanlığı, TİTCK Türkiye 70 Fatma Bozkurt ATHPA İngiltere 71 Nuray Bozkurt Gazi Üniversitesi, Tıp Fakültesi Türkiye 72 Mustafa Özger Bozoğlu Ekonomi Bakanlığı Türkiye 73 Mehmet Furkan Burak Harvard Üniversitesi, Halk Sağlığı ABD 74 Nasuh Büyükkaramıklı Erasmus Üniversitesi Hollanda 75 Nejla Can Güler Sağlık Bakanlığı, SAGEM Türkiye 76 Ahmet Canbolat Üzümcü Tıbbi Cihazlar Türkiye 77 İsmail Candan Sağlık Bakanlığı, DİSABGM Türkiye 78 Hayat Carus Mehmet Akif Ersoy EAH Türkiye 79 Duygu Cengiz Sağlık Bakanlığı, ASHGM Türkiye 80 Eda Cengiz Yale Üniversitesi ABD 81 Gülhan Cengiz Özel Muayenehane Türkiye 82 Gülben Ceran Sağlık Bakanlığı, SHGM Türkiye 83 Oğuz Cesur Sağlık Bakanlığı, ASHGM Türkiye 84 Adil Ceydeli Plastik Cerrahi Enstitüsü ve SPA ABD 85 Doğan Ceyhan Yüzüncü Yıl Üniversitesi Türkiye 86 Jale Cilasun Southwest London ve Saint Georges Ruh Sağlığı, NHS İngiltere 87 Elif Cingi Minnesota Üniversitesi ABD 88 Rıdvan Civan Sağlık Bakanlığı, DİSABGM Türkiye 89 Serdar Coşkun King Faisal SHRC Suudi Arabistan 90 Hakan Coşkunol Ege Üniversitesi, Tıp Fakültesi Türkiye 91 Sebahattin Cüreoğlu Minnesota Üniversitesi ABD 92 Ercan Çaçan Georgia Devlet Üniversitesi ABD 93 Esra Çağlar Tavistock&Portman NHS Vakfı İngiltere 94 Ayşen Çalayır KASAV Türkiye 95 Ulaş Mehmet Çamsarı Mayo Kliniği ABD 96 Abdulkerim Çapar İTÜ ARGENİT Türkiye 97 Aydın Çeçen CITER - Michigan Üniversitesi ABD 98 Murat Dinçer Çekin Marmara Üniversitesi, Tıp Fakültesi Türkiye 99 Barış Çelik Sağlık Bakanlığı, DİSABGM Türkiye TÜRK TIP DÜNYASI KURULTAYI 29-31 EKİM 2014, İSTANBUL İSİM 125 SOYİSİM KURUM ÜLKE 100 Arif Çetin Sağlık Bakanlığı, DİSABGM Türkiye 101 Hüseyin Çetin Atatürk EAH Türkiye 102 Mustafa Kemal Çetin Sağlık Bakanlığı Türkiye 103 Sebahattin Çırak Köln Üniversite Hastanesi Almanya 104 Zeynep L. Çıraklı Sağlık Bakanlığı, Saha Koord. Türkiye 105 Bayram Çiçek Sağlık Bakanlığı, Saha Koord. Türkiye 106 Akın Çil Missouri Üniversitesi, Kansas ABD 107 Zafer Çukurova Sağlık Bakanlığı, TKHK Türkiye 108 Armağan Dağal Harborview Tıp Merkezi ABD 109 Aydın Dalgıç Gazi Üniversitesi, Tıp Fakültesi Türkiye 110 Ali Can Dalkılıç Rowan Üniversitesi, Cooper Tıp Fakültesi ABD 111 Serdar Dalkılıç ATSEF Fransa 112 İsmet Dede Sağlık Bakanlığı, THSK Türkiye 113 Banu Nesibe Demir Sağlık Bakanlığı, DİSABGM Türkiye 114 Mehmet Demir Sağlık Bakanlığı, SPK Üyesi Türkiye 115 Berfu Demir Zübeyde Hanım EAH Türkiye 116 Güray Demir Bakırköy Dr. Sadi Konuk EAH Türkiye 117 Metin Demir SEIS Türkiye 118 S.Semahat Demir İstanbul Kültür Üniversitesi Türkiye 119 Ali Demirbağ ITSEB 120 Şevki Demircan Avrupa Sağlık Dergisi Almanya 121 Utkan Demirci Stanford Üniversitesi, BWH MIT Almanya 122 Serdar Demirel Heidelberg Üniversite Hastanesi Almanya 123 Ahmet Demirkazık Ankara Üniversitesi Türkiye 124 Mesut Demirtaş Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı Türkiye 125 Emir Baki Denkbaş Hacettepe Üniversitesi Türkiye 126 Murat Denktaş Sağlık Bakanlığı, DİSABGM Türkiye 127 Çetin Doğan Dikmen Sağlık Bakanlığı, DİSABGM Türkiye 128 Mahmut Doğramacı St. Thomas Hastanesi İngiltere 129 Mümine Nurdan Doğukan SGK Türkiye 130 Özge Dumlupınar Ekonomi Bakanlığı Türkiye 131 Servet Duran Medisch Centrum Breda Kliniği, Maasstad Hastanesi Hollanda 132 İlker Duyan ATSEF Almanya Almanya Katılımcı Listesi İSİM SOYİSİM KURUM ÜLKE 133 Yenal Dündar ATHPA İngiltere 134 Gürkan Ege Hurley Tıp Merkezi ABD 135 Mehmet Taşkın Eğici Sağlık Bakanlığı, TKHK Türkiye 136 Gülcihan Eker Erasmus Tıp Merkezi Hollanda 137 Hasan Hüseyin Eker VU Tıp Merkezi Hollanda 138 Banu Ekinci Sağlık Bakanlığı, THSK Türkiye 139 Azmi Ekmen Sağlık Bakanlığı, DİSABGM Türkiye 140 Cem Cüneyt Elbi Bayer Sağlık Hizmetleri ve Tıbbi Ürünler ABD 141 Yaşar Murat Elçin Ankara Üniversitesi Kök Hücre Enstitüsü Türkiye 142 Nursel Elçioğlu Marmara Üniversitesi, Tıp Fakültesi Türkiye 143 Ulu Eldegez Türkiye Organ Nakli Kuruluşları Koordinasyon Derneği Türkiye 144 Şükrü Emre Yale Üniversitesi ABD 145 Şerife Esra Erdal Bağrıyanık 9 Eylül Üniversitesi, İzmir Biyotıp ve Genom Araştırma Merkezi Türkiye 146 Enes Erdem Sağlık Bakanlığı, DİSABGM Türkiye 147 Serdar Erdem Sağlık Bakanlığı, Saha Koord. Türkiye 148 Ali Ekber Erdoğan Giessen Üniversite Hastanesi Almanya 149 Ayla Ergani Victor Dupoy Merkez Hastanesi Fransa 150 Gökhan Ergün Koçak İlaç Türkiye 151 Bekir Ergüner TÜBİTAK-BİLGEM Türkiye 152 Hacer Eriş KASAV Türkiye 153 Serdar Erkal Sağlık Bakanlığı, Saha Koord. Türkiye 154 Atilla Ertan Texas Üniversitesi, Ertan Sind. Sist.Merk. ABD 155 Cemalettin Ertekin İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi Türkiye 156 Alper Eryaşar SEIS Türkiye 157 Malik Türkay Esin Sağlık Bakanlığı, ASHGM Türkiye 158 Türkay Esin Sağlık Bakanlığı, ASHGM Türkiye 159 Doğan Fidan Sanofi İlaç Türkiye 160 Necdet Filiz Sağlık Bakanlığı, Saha Koord. Türkiye 161 Hikmet Selçuk Gedik Ankara Numune EAH Türkiye 162 Metin Genç Sağlık Bakanlığı, SPK Üyesi Türkiye 163 Uğur Genç Memorial Grubu Türkiye 164 Rabia Gökdoğan Sağlık Bakanlığı, TİTCK Türkiye 165 Aynur Görmez Bezmialem Vkf. Üniversitesi Türkiye TÜRK TIP DÜNYASI KURULTAYI 29-31 EKİM 2014, İSTANBUL İSİM SOYİSİM KURUM ÜLKE 166 Vahdet Görmez Bezmialem Vkf. Üniversitesi Türkiye 167 Topel Gül TSE Türkiye 168 Seza A. Güleç Florida Herbert Wertheim Tıp Fakültesi ABD 169 Hasan Güler Sağlık Bakanlığı Türkiye 170 Sinem Ezgi Gülmez Bordeaux Üniversitesi Fransa 171 Recep Güloğlu İstanbul Üniversitesi Türkiye 172 Murat Gültekin Sağlık Bakanlığı, THSK Türkiye 173 Mehmet Gümüş Yıldırım Beyazıt Üniv. Atatürk EAH Türkiye 174 Nazmi Sabri Günen Nüve Sanayi Malzemeleri Türkiye 175 Mehmet Ali Güner Sağlık Bakanlığı, DİSABGM Türkiye 176 Öner Güner Sağlık Bakanlığı, DİSABGM Türkiye 177 Semih Güngor Weill Cornell Tıp Fakültesi ABD 178 Güvenç Güngör Sağlık Bakanlığı, DİSABGM Türkiye 179 Önder Güngör SGK Türkiye 180 Zafer Güngör Sağlık Bakanlığı, Proje Yön.Destek.Bir. Türkiye 181 Ali Osman Gürol İstanbul Üniversitesi, DETAE/DİYAM Türkiye 182 Dilek Güven Şişli Etfal EAH Türkiye 183 Asım Güzelbey Sağlık Bakanlığı, SPK Üyesi Türkiye 184 Hacı Mustafa Hardal Sağlık Bakanlığı, DİSABGM Türkiye 185 Özgür Harmanlı Tufts Üniversitesi Baystate Tıp Merkezi ABD 186 Erhan Hatipoğlu Sağlık Bakanlığı, Saha Koord. Türkiye 187 Hüsem Hatipoğlu Sağlık Bakanlığı, THSSGM Türkiye 188 Nezih Hekim Sanko Üniversitesi Türkiye 189 Abdülbaki Irmak Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi Türkiye 190 Yusuf Irmak Sağlık Bakanlığı, DİSABGM Türkiye 191 Ahmet Turan Işık 9 Eylül Üniversitesi, Tıp Fakültesi Türkiye 192 Talat Alp İkizler Vanderbilt Üniversitesi ABD 193 Hakan İlaslan Cleveland Clinic ABD 194 Hilal İlbars Sağlık Bakanlığı, TİTCK Türkiye 195 Çiğdem İnan Akman Kolumbia Üniversitesi Tıp Merkezi ABD 196 Akgün İnce SLU Eklem Hastalıkları Merkezi ABD 197 Nurhan İnce Sağlık Bakanlığı, THSK Türkiye 198 Ruşen İnceoğlu Araştırmacı İlaç Firmaları Derneği Türkiye 127 Katılımcı Listesi İSİM SOYİSİM KURUM ÜLKE 199 Ahmet Sinan Kabakçı Elmed A.Ş. Türkiye 200 Naim Kadoglou Florida Üniversitesi, London North West Hastanesi İngiltere 201 Mustafa Kahriman Case Western Reserve Üniversitesi, Cleveland Veterans Hast. ABD 202 Neşe Kalaycıoğlu Akalın SGK Türkiye 203 Aslı Kalın Harvard Üniversitesi ABD 204 Fuat Kantarcı Sağlık Bakanlığı, TKHK Türkiye 205 Arif Kapuağası Sağlık Bakanlığı, SHGM Türkiye 206 Hasan Hüseyin Kara Etkin Tıbbi Cihazlar Türkiye 207 Cezmi Karaca Tepecik EAH Türkiye 208 İlke Eren Karaca SEIS Türkiye 209 Pınar Karaca Mandic Minnesota Üniversitesi ABD 210 Ergün Karahallı Sağlık Bakanlığı, Saha Koord. Türkiye 211 Bedri Karakaş King Faisal SHRC-IOTF Suudi Arabistan 212 Hakkı Muammer Karakaş Sağlık Bakanlığı, SBSGM Türkiye 213 Cengiz Karakaya Yale Üniversitesi ABD 214 Evvah Karakılıç Ankara Numune EAH Türkiye 215 Mehmet Akif Karan İstanbul Üniversitesi Türkiye 216 Nurettin Karaoğlanoğlu Dışkapı Yıldırım Beyazıt EAH Türkiye 217 Mustafa Andaç Kaya Promedak Teknolojik Sistemler Türkiye 218 Namık Kaya King Faisal SHRC Suudi Arabistan 219 Mustafa Kaygusuz Sağlık Bakanlığı, DİSABGM Türkiye 220 Ümit Kayışlı South Florida Üniversitesi ABD 221 Hülya Kaymaz Kaiser Permanenta 222 Saim Kerman Sağlık Bakanlığı, TİTCK Türkiye 223 Pınar Keskinocak Georgia Teknoloji Enstitüsü ABD 224 Emine Kılıç Erasmus Tıp Merkezi Hollanda 225 Selami Kılıç Sağlık Bakanlığı, DİSABGM Türkiye 226 Selçuk Kılınç KOEK Bioteknoloji Türkiye 227 Kerem Kınık Yeryüzü Doktorları Derneği Türkiye 228 Ece Kırımşelioğlu Sağlık Bakanlığı, DİSABGM Türkiye 229 Muzaffer Kırış Atatürk EAH Türkiye 230 Ahmet Kizir İstanbul Üniversitesi Onkoloji Ens. Türkiye 231 Cem Koçak Koçak İlaç Türkiye TÜRK TIP DÜNYASI KURULTAYI 29-31 EKİM 2014, İSTANBUL İSİM 129 SOYİSİM KURUM ÜLKE 232 Hakan Koçak Koçak İlaç Türkiye 233 Uğur Koçer Ankara Numune EAH Türkiye 234 Mehmet Rifat Köse Sağlık Bakanlığı, SAGEM Türkiye 235 Ayşe Köse Sargın Süleymaniye EAH Türkiye 236 Hasan Kuş Acıbadem Üniversitesi Türkiye 237 Cemal Asım Kutlu Kartal Koşuyolu YİH EAH Türkiye 238 Hüseyin Tayfun Kutlu Zeynep Kamil EAH Türkiye 239 Ömer Küçük Emory Üniversitesi ABD 240 Nazik Leba Sağlık Bakanlığı, DİSABGM Türkiye 241 Fatma Lowden Calvary Kliniği Avustralya 242 Hilal Maradit Kremers Mayo Kliniği ABD 243 Kemal Memişoğlu Sağlık Bakanlığı, TKHK Türkiye 244 Fatih Mercan Cold Spring Harbor Lab. ABD 245 Adem Meriç SGK Türkiye 246 Meruşe Mumyakmaz SGK Türkiye 247 Muhammed Hamza Müslümanoğlu Sağlık Bakanlığı, TKHK Türkiye 248 Osman Arıkan Nacar Sağlık Bakanlığı, ASHGM Türkiye 249 Burak Naldöken Kalkınma Bakanlığı Türkiye 250 Vedat Obuz Lotus Klinik. Allegiance Sağlık Hizm. Grubu ABD 251 Ali Rıza Odabaş İstanbul Medeniyet Üniversitesi, Göztepe EAH Türkiye 252 Banu Ogawa Bahçeşehir Üniversitesi Türkiye 253 Y.Haldun Oğuz TSE Türkiye 254 Hasan Semih Oktay Cardiomed Tıbbi Cihaz ABD 255 İsmail Okur Sağlık Bakanlığı, SHGM Türkiye 256 Oğuz Omay Medical La Teppe Tıp Merkezi Fransa 257 Banu Onaral Drexel Üniversitesi ABD 258 Resmiye Oral Iowa Üniversitesi ABD 259 Ulvan Ozad Barts ve London Tıp Fakültesi İngiltere 260 Margaret Esma Ozan-Rafferty Dignity Health (Nevada Market) ABD 261 Ahmet Cemil Ölçer Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı Türkiye 262 Fannie Fatma Önen Paris, Bichat Üniversitesi Hastanesi Fransa 263 Şaban Hakkı Önen Lion Üniversitesi, Edouard Harriot Hastanesi Fransa 264 Adile Öniz Özgören 9 Eylül Üniversitesi, Tıp Fakültesi Türkiye Katılımcı Listesi İSİM SOYİSİM KURUM ÜLKE 265 Hayat Önyüksel Illinois Chicago Üniversitesi ABD 266 Sibel Örsel Dışkapı Yıldırım Beyazıt EAH/Bülent Ecevit Üniversitesi Türkiye 267 Belgin Özalp Northern Deanery NHS Hastanesi İngiltere 268 Hüseyin Özbay Sağlık Bakanlığı, Saha Koord. Türkiye 269 Necip Özbey 9 Eylül Üniversitesi, Teknoloji Geliştirme Bölgesi (DEPARK) Türkiye 270 Mustafa Ertuğrul Özbudak Albert Einstein, Tıp Fakültesi ABD 271 Onur Özcan Kardiosis Tıbbi ve Elektronik Ürünler A.Ş Türkiye 272 Ali Özdemir Sağlık Bakanlığı, DİSABGM Türkiye 273 Özgür Kadir Özer Kalkınma Bakanlığı Türkiye 274 Ünsal Özgen İnönü Üniversitesi Türkiye 275 Murat Özgören 9 Eylül Üniversitesi, Depark Sağlık Teknoparkı Türkiye 276 Arzu Melek Özgümüş Sağlık Bakanlığı, DİSABGM Türkiye 277 Enver Özgür Köln Üniversite Hastanesi Almanya 278 Mete Özgürbüz BMT Calsis-SEİS Türkiye 279 Ali Özhan Sağlık Bakanlığı, TKHK Türkiye 280 Ömer Özkan Akdeniz Üniversitesi, Tıp Fakültesi Türkiye 281 Seçil Özkan Sağlık Bakanlığı, THSK Türkiye 282 Yusuf Özkırış Sağlık Bakanlığı, Saha Koord. Türkiye 283 Cem Emre Özköse Ekonomi Bakanlığı Türkiye 284 Bülent Özpolat MD Anderson Kanser Merkezi ABD 285 Haluk Özsarı Sağlık Bakanlığı, SPK Üyesi Türkiye 286 Abdullah Öztürk Sağlık Bakanlığı, SHGM Türkiye 287 Cengizhan Öztürk İstanbul Üniversitesi, İstanbul Teknokent Türkiye 288 Gürkan Öztürk İstanbul Medipol Üniversitesi Hast. Türkiye 289 Kadir Öztürk Sağlık Bakanlığı, DİSABGM Türkiye 290 Kirstin Öztürk TÜBİTAK Türkiye 291 Levent Öztürk Ankara Atatürk EAH Türkiye 292 Mehmet Öztürk 9 Eylül Üniversitesi, İzmir Biyotıp ve Genom Araştırma Merkezi Türkiye 293 Murat Öztürk Sağlık Bakanlığı, SHGM Türkiye 294 Şükrü Öztürk İstanbul Üniversitesi Türkiye 295 Nurdan Özyılmaz Great Ormond Street Hastanesi İngiltere 296 Mustafa Paç Ankara Yüksek İhtisas EAH Türkiye 297 Murat Pakyürek Kalifornia Üniversitesi, Davis Tıp Merkezi ABD TÜRK TIP DÜNYASI KURULTAYI 29-31 EKİM 2014, İSTANBUL İSİM 131 SOYİSİM KURUM ÜLKE 298 Tuncay Palteki Sağlık Bakanlığı, TKHK Türkiye 299 Gülperi Pınarcık Özel Muayenehane Türkiye 300 Sertaç Polat Sağlık Bakanlığı, THSK Türkiye 301 Fahri Saatçioğlu Oslo Üniversitesi Norveç 302 Mahmut Şamil Sağıroğlu TÜBİTAK-BİLGEM Türkiye 303 Cengiz Kaan Sakkaf İTÜ ARGENİT Türkiye 304 Alaattin Savaş Sanin Sağlık Bakanlığı, Saha Koord. Türkiye 305 Rana Sanyal Boğaziçi Üniversitesi Yaşam Bilimleri ve Teknolojileri Merkezi Türkiye 306 Ömer Ferit Saraçoğlu Fem-Care Kadın Sağlığı Kliniği Türkiye 307 Abdullah Savaş Sağlık Bakanlığı, Saha Koord. Türkiye 308 Hatice Savaş Yalınbaş North Western Üniversitesi ABD 309 Süreyya Savaşan Wayne Üniversitesi ABD 310 Adnan Sayar Yedikule Göğüs Hastanesi Türkiye 311 Filiz Sayar Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Türkiye 312 Ali İnanç Seçkin Hackensack Üniversitesi Tıp Merkezi, New Jersey ABD 313 Duygu Selcen Mayo Kliniği ABD 314 Hatem Hakan Selçuk Bakırköy EAH Türkiye 315 Ali Sait Septioğlu Sağlık Bakanlığı, TİTCK Türkiye 316 Nefize Sertaç Sertaç Kip Geisinger Sağlık Sistemleri ABD 317 Ali Rıza Sever Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Türkiye 318 Güngör Sobacı Hacettepe Üniversitesi, Tıp Fakültesi Türkiye 319 Atilla Soran Pittsburgh Üniversitesi ABD 320 Necati Suözer AOK Hessen Almanya 321 Gültekin Süleymanlar Akdeniz Üniversitesi, Tıp Fakültesi Türkiye 322 Tolga Atilla Şağban Friedrich-Alexander-Üniversite Hastanesi Erlangen Almanya 323 Afsun Şahin Osmangazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Türkiye 324 Gürdal Şahin Lund Üniversitesi İsveç 325 Hamit Şahin Sağlık Bakanlığı, Saha Koord. Türkiye 326 Mesut Şahin New Jersey Teknoloji Enstitüsü ABD 327 Cihat Şen Türk Alman Sağlık Vakfı Almanya 328 İrfan Şencan Sağlık Bakanlığı, Müsteşar Yardımcısı Türkiye 329 Erol Şener Yıldırım Beyazıt Üniv. Atatürk EAH Türkiye 330 Mehmet Baki Şentürk Bakırköy Dr. Sadi Konuk EAH Türkiye Katılımcı Listesi İSİM SOYİSİM KURUM ÜLKE 331 Hülya Şirin Sağlık Bakanlığı, THSK Türkiye 332 Cengiz Taplamacıoğlu Gazi Üniversitesi, Elektrik ve Elektronik Mühendisliği Fak. Türkiye 333 Celalettin Tarhan Sağlık Bakanlığı, Proje Yön.Destek.Bir. Türkiye 334 Seher Taş Sağlık Bakanlığı, SHGM Türkiye 335 Erol Tavmergen Ege Üniversitesi, Tıp Fakültesi Türkiye 336 Mustafa Tekin Miami Üniversitesi ABD 337 Emre Tepeli Pamukkale Üniversitesi Fransa 338 Sündüs Tewfik London Metropolitan Üniversitesi İngiltere 339 İhab Hamdy Mohamed Tewfik Youssef West Minster Üniversitesi Uluslararası Halk Sağlığı Forumu İngiltere 340 Sevim Tezel Aydın Sağlık Bakanlığı, DİSABGM Türkiye 341 Suna Timur Ege Üniversitesi, Fen Fakültesi Türkiye 342 Hacı Ömer Tontuş Sağlık Bakanlığı, SGGM Türkiye 343 Baki Topal Leuven Üniversitesi, Karaciğer ve Pankreas Cerrahisi Kurumu Belçika 344 Özgür Tosun Katip Çelebi Üniversitesi Türkiye 345 Metin Tulgar Yüzüncü Yıl Üniversitesi Türkiye 346 Gülden Tunalı Zeynep Kamil EAH Türkiye 347 Murat Tuncer Hacettepe Üniversitesi Türkiye 348 Ayşe Turan Sağlık Bakanlığı, SHGM Türkiye 349 Mehmet Özhan Turan Maryland Üniversitesi ABD 350 Murat Tuzcu Cleveland Kliniği ABD 351 Erol Tülümen Mannheim Üniversite Hastanesi Almanya 352 Fatih Türkmen Kalkınma Bakanlığı Türkiye 353 Şükrü Tüzmen Arizona Üniversitesi/Doğu Akdeniz Üniversitesi ABD 354 Şevket Uslu Sağlık Bakanlığı, DİSABGM Türkiye 355 Emin Uyar Sağlık Bakanlığı, İç Denetim Birimi Türkiye 356 Oktay Uzun Harvard Üniversitesi, Tıp Fakültesi ABD 357 Zehra Uzundurukan Sağlık Bakanlığı, SHGM Türkiye 358 Miyase Ülker Nüve Sanayi Malzemeleri Türkiye 359 Doğan Ünal Sağlık Bakanlığı, SHGM Türkiye 360 Harun Ünler Sağlık Bakanlığı, DİSABGM Türkiye 361 Barış Ünlü Etkin Tıbbi Cihazlar Türkiye 362 Funda Vakar Lopez Washington Üniversitesi ABD 363 Ercan Varlıbaş VSY Sağlık Yatırımları, Varlıbaş Holding Türkiye 364 Münevver Yalçın Bülbül Sağlık Bakanlığı, DİSABGM Türkiye TÜRK TIP DÜNYASI KURULTAYI 29-31 EKİM 2014, İSTANBUL 133 İSİM SOYİSİM KURUM ÜLKE 365 Erhan Yalçınkaya İçişleri Bakanlığı İst.Em. Müd. Narkotik Türkiye 366 Çağrı Yalgın Tampere Üniversitesi Finlandiya 367 İlhan Yargıç İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi Türkiye 368 Ahmet Çınar Yastı Ankara Numune EAH-Hitit Üniversitesi Türkiye 369 Bora Yaşa Ostim Medikal San. Türkiye 370 Işıl Yaşa Bristol Myers Squibb ABD 371 Yavuz Yaşar Denver Üniversitesi ABD 372 Halil Yaşar RSY İlsan ilaç Türkiye 373 Gazi Yaşargil Yeditepe Üniversitesi Hastanesi Türkiye 374 Taner Yavuzdemir Sağlık Bakanlığı, DİSABGM Türkiye 375 İzzet Çağrı Yazgan Santa Cruz Ruh Sağlığı Merkezi ABD 376 Akgül Yeşilada İstanbul Kemerburgaz Üniversitesi Türkiye 377 Ahmet Yeşilyurt Dışkapı Yıldırım Beyazit EAH Türkiye 378 Hakkı Yeşilyurt Sağlık Bakanlığı, Müsteşar Yardımcısı Türkiye 379 Ertan Yığman SGK Türkiye 380 Hasan Hüseyin Yıldırım Hacettepe Üni.İktisadi ve İdari Bilimler Fak. Hacettepe Teknokent Türkiye 381 İsa Yıldırım Sağlık Bakanlığı, SAGEM Türkiye 382 Selin S. Yıldırım Sağlık Bakanlığı, SPK Üyesi Türkiye 383 Ahmet Yıldız Kalifornia Berkeley Üniversitesi ABD 384 Habibe Yıldız Fransa Sağlık Bakanlığı Fransa 385 Alper Yılmaz Ohio Devlet Üniversitesi ABD 386 Canan Yılmaz Sağlık Bakanlığı, DİSABGM Türkiye 387 Hüseyin Yılmaz Sağlık Bakanlığı, TİTCK Türkiye 388 Leyla Yılmaz Université Libre de Bruxelles Belçika 389 Nafiye Yılmaz Zekai Tahir Burak EAH Türkiye 390 Sezai Yılmaz İnönü Üniversitesi Karaciğer Transplantasyon Enstitüsü Türkiye 391 Ömer Yılmaz Harvard Üniversitesi, Tıp Fakültesi ABD 392 Naciye Yılmaz Karaosmanoğlu Sağlık Bakanlığı, SAGEM Türkiye 393 Cankut Yüksel İsviçre Türk Hekimleri ve Sağlık Çalışanları Birliği İsviçre 394 Emine Yüksel ATSEF Almanya Almanya 395 Sema Zengeroğlu Sağlık Bakanlığı, SAGEM Türkiye 396 Nurullah Zengin Ankara Numune EAH Türkiye 397 Nilgün Zirek Sağlık Bakanlığı, TİTCK Türkiye Basında Kurultay “Milliyet Gazetesi / 3 Kasım 2014” TÜRK TIP DÜNYASI KURULTAYI 29-31 EKİM 2014, İSTANBUL 135 “Posta Gazetesi / 30 Ekim 2014” “Türkiye Gazetesi / 30 Ekim 2014” “Akşam Gazetesi / 31 Ekim 2014” “Önce Vatan Gazetesi / 30 Ekim 2014” DİSAB Genel Müdürlüğü Çalışanları 29 Ekim - 1 Kasım 2015’te Tekrar Görüşmek Ümidiyle...