2012-2013 Eğitim Öğretim Yılı - Kalealtı Köyü Haluk Gökalp Kılınç
Transkript
2012-2013 Eğitim Öğretim Yılı - Kalealtı Köyü Haluk Gökalp Kılınç
Yıl : 3 Sayı : 3 Mayıs 2013 “Unutulmak istemiyorsan, ya okunacak şeyler yaz, ya da yazılmaya değer şeyler yap.” er olu şiirl d u g y u D kirler Engin fi verlik er Misafirp dan haberler uz Okulum rı ıla Gezi yaz diliyle… in Yöremiz lginç bilgiler ei Pratik v sim , re Mektup r rle karikatü KALEALTI KÖYÜ HALUK GÖKALP KILINÇ İLK VE ORTAOKULU HALUK GÖKALP KILINÇ’IN HAYATI Haluk Gökalp KILINÇ 07.04.1979 tarihinde Adana İli Ceyhan İlçesinde doğdu. Kahramanmaraş İli Elbistan İlçesi Kalealtı Köyü Nüfusuna kayıtlıdır. İlkokulu Ankara Bahçelievler İlkokulu’nda, orta ve Lise öğrenimini Orta Doğu Teknik Üniversitesi (ODTÜ) Kolejinde, yüksek öğrenimini Hacettepe Üniversitesi Hidrojeoloji Bölümünde okudu. İyi derecede İngilizce ve orta derecede İspanyolca bilen Haluk Gökalp KILINÇ iş hayatına Yüksel İnşaat’ta Mühendis olarak Suudi Arabistan’da baraj yapımında başladı. Ak Enerji Mühendisi olarak Trabzon’da Hidroelektrik Santrali (HES) İnşaatında çalıştı. 23.06.2008 tarihinde Trabzon Araklı’da Hidroelektrik Santrali (HES) İnşaatında çalışırken iş dönüşü arkadaşı Mühendis Oktay HACIFETTAHOĞLU yönetimindeki araç ile geçirdiği trafik kazasında hayatını kaybetti. 2008 yılında Ailesi Haluk Gökalp KILINÇ adına kendi köylerinde 9 derslik modern bir okul yaptırıp Milli Eğitim Bakanlığına bağışlamışlardır. Okulumuza olan destekleri halen sürmektedir. (1979 - 2008) Ramazan ÖTEGEN Okul Müdürü OKULUMUZU YAPTIRAN VE BİZLERE YARDIMLARINI ESİRGEMEYEN MEHMET VE NİHAL KILINÇ AİLESİNE SONSUZ TEŞEKKÜRLERİMİZİ SUNARIZ. Kalealtı Köyü Haluk Gökalp Kılınç İlk ve Ortaokulu v Birlikte Daha İyiye... İçindekiler ÖĞRENCİLERİN DÜNYASINDAN … Okulumuzun Tarihçesi .....................................3 Mehmet KILINÇ’la Röportaj............................4 “Ana Sınıfından İnciler” ...................................5 Ana Sınıfı Öğrencilerine Sorduk.......................6 Öğrencilerimizden Şiirler .................................7 Geleceğin Fikir Adamları .................................8 Geleceğin Fikir Adamları .................................9 Geleceğin Fikir Adamları ...............................10 Öğrencilerimizden Şiirler ...............................11 Misafirperverlik ..............................................12 Okulumuzdan Haberler..................................13 Öğrencilerimizden Şiirler ...............................14 Gezi Yazıları ...................................................15 Öğrencilerimizden Şiirler ...............................16 Yöremize Has Kelimeler .................................17 Köyümüzün Yaşlılarından Maniler ...............18 Öğrencilerimizden Şiirler ...............................19 Mektuplar .......................................................20 “Anne Şiirleri” .................................................21 Düzenli Uykunun Başarıya Etkisi .................22 Arkadaşlarımıza Sordum................................23 Masa Tenisi ve Pırıltılar .................................24 İlginç Bilgiler - Pratik Bilgiler .......................25 Gülelim Eğlenelim...........................................26 Çizgilerin ve Renklerin Dili ...........................27 Teknoloji ve Tasarım Köşesi ...........................28 Okulumuzun Enleri .......................................29 Okulumuzun Enleri .......................................30 Takımlarımız ve Başarıları ............................31 Eğitim Kadromuz ve Sınıflarımız .................32 Liselere Gezimizden .......................................33 Okulumuzdan Kareler ..................................34 Tarihi Değerlerimiz ........................................35 Öğrencilerimize Yardımlar ............................36 Öğrencilerimize Yardımlar ............................37 Duygular, düşünceler vardır günyüzüne çıkmayı, Ete kemiğe bürünmeyi bekleyen. Hayal tohumları vardır, ümit toprağına ekilen. Çocukça sevdalanmak vardır; isteklerine kavuşma hevesiyle yoğrulan. Emekler vardır; güzel görmek ve göstermek istenen. Paylaşmaktan mutluluk duyduğumuz zamanlar vardır. Ve her şeyden önemlisi, her insanın bir dünyası vardır. … Üçüncü sayımızla sizlerle olan gönül bağımızı kuvvetlendirmeye, aramızdaki muhabbeti arttırmaya geldik inşallah. Dergimizin bu sayısında yayın kurulumuzca ve siz değerli okurlarımızın da fikirlerinden aldığımız kararla derginin hemen hemen tamamını arkadaşlarımızın ürünlerinden derleyip; bunları sizlerle paylaşmaya karar verdik. Öğretmenlerimiz arka planda olacaklar ama aslında sizler onları, kendilerinin asıl eserleri olan “öğrencilerinden” (yani bizlerden) tanıma, anlama fırsatı bulacaksınız. Neler mi bulacaksınız, bu yıl ki dergimizde?: En saf ve masum duygularla içinden geldiği gibi konuşmalarını, Kiminin en duygusal ya da en heyecanlı anında kaleme aldığı şiirini, Kiminin yaşadığı ve okurken insanı sürükleyen güzel bir gezi hatırasını, Bir şehirde gördüklerini tatlı bir üslupla anlatışını kiminin, Köyümüz için olmasını arzu ettikleri şeyleri kimi satırlarda, Kurduğu meslekle ilgili hayallerinin yansımalarını bazen, Okurken oldukça düşündürecek güzel fikirlerini, Araştırma çalışmaları olan İlginç ve pratik bilgilerini, Gülüp eğleneceğimiz fıkra ve karikatürlerini, Ünlü insanların bazı sırlı ve ilginç yönlerini, Okulumuzla ilgili haberlerini, Birkaç renk, birkaç çizgiyle kurduğu; ama kelimelerle çok şeyi ifade eden resimlerini, Ve daha fazlasını bulacaksınız bu sayımızda. Buyurun arkadaşlarımızın renkli dünyasına… YAYIN KURULU Sahibi Kalealtı Köyü Haluk Gökalp KILINÇ İlk ve Ortaokul Müdürü Ramazan ÖTEGEN Genel Yayın Yönetmeni Hasan CANDEMİR Yayın Kurulu Burak GÖÇER İzzet KEÇELİ Hikmet ASLAN Ayşegül POLAT Gülşen KARADUMAN İmran Gülben KILINÇ Yayın Koordinatörü Bekir KILIÇ Fotoğraflar Hakan YARDIMCI İnceleme Kurulu Hasan CANDEMİR Mehmet KÜÇÜK İletişim http://kalealtiortaokulu.meb.k12.tr/ http://kalealtiilkokul.meb.k12.tr/ Tel. 0344 4323332 Not: Dergide yayınlanan Kalealtı Köyü yazı, resim ve şiirlerin 46300-Elbistan tüm yasal sorumluluğu KAHRAMANMARAŞ Dergi Tasarım yazan kişilere aittir. Kalealtı Köyü Haluk Gökalp Kılınç İlk ve Ortaokulu v Birlikte Tel: (0312) 441 41 64 Daha İyiye... KALEALTI KÖYÜ HALUK GÖKALP KILINÇ İLK VE ORTAOKULU TARİHÇESİ K alealtı Köyü, Kahramanmaraş ilinin Elbistan ilçesinin Kuzey batısında Şar Dağı eteklerinde kurulmuş ve ilçe merkezine 10 km uzaklıkta bulunmaktadır. Köyün doğusunda Şar Dağı batısında Kabaağaç Köyü, kuzeyinde Kahramanmaraş yolu, güneyinde ise İğde Kasabası vardır. Denizden yüksekliği 1150 metredir. Köy adını; Şar Dağı’nın uzantısı olan ve köyün doğusunda bulunan tepedeki Kızlar Kalesi diye anılan tarihi kalenin alt tarafında oluşundan almıştır. Kalenin altında bulunmasından dolayı Kalealtı denilmiştir. Köy tahmini olarak 1860’ lı yıllarda kurulmuştur. Kalealtı İlköğretim Okulu 2 derslik ve 2 öğretmen lojmanı ile birlikte 1963 yılında hizmete açılmıştır. Derslik yetersizliği nedeni ile 1987 yılında 2 derslik ek olarak yapılmıştır. 1963 yılında yapılan 2 adet öğretmen lojmanı 2004 - 2005 eğitim öğretim yılında dersliğe dönüştürülerek, ana sınıfı açılmıştır. 2007 – 2008 Eğitim Öğretim Yılında Kalealtı İlköğretim Okulu; 5 derslik, 8 şube, 1 Anasınıfı, 174 öğrenci ve 14 öğretmenle eğitim öğretime devam etmektedir. 2008-2009 Eğitim Öğretim Yılında adı Kalealtı Köyü Haluk Gökalp Kılınç İlköğretim Okulu olarak değişen okulumuz; 8 derslik, 8 şube, 1 Anasınıfı,182 Öğrenci 13 öğretmenle eğitim öğretime devam etmiştir. Hayırsever vatandaşlar Nihal-Mehmet KILINÇ ailesinin yaptırdığı Kalealtı Köyü Haluk Gökalp Kılınç İlköğretim Okulu 31.10.2008 tarihinde açılışı yapılarak eğitim öğretime başlamıştır. 3 2012-2013 Eğitim Öğretim yılında Kalealtı Köyü Haluk Gökalp Kılınç ilköğretim Okulu; 8 derslik, 8 şube, 1 Ana sınıfı, 174 Öğrenci, 13 Öğretmen ile eğitim öğretime devam etmektedir. Kalealtı Köyü Haluk Gökalp Kılınç İlk ve Ortaokulu v Birlikte Daha İyiye... “BEŞİKTEN MEZARA KADAR İLİM TALEP (VE TAHSİL) EDİNİZ” (HADİS-İ ŞERİF) EĞİTİM VE BİLİM “Dünya birinci liginde oynamanın birinci koşulu bilim toplumu olmaktır.” Bir çiçeği sularken ona hayat veririz ve bunun yanında yeni hayatlar yaratırız. Minik bir yüreği hayata hazırlamakta buna benzer. Hayata ne kadar güzel hazırlanırsa ve sarılırsa geride yaşamaya değer iyi bir gelecek bırakır. Hayat bize sunulan en güzel armağandır. Bunun değerini en güzel şekilde bilmek gerekir. Her nefes alışımızda ve verişimizdeki kısacık anı mutluluğa çevirmek gerekir. Bu mutluluğun temelinde iyi bir eğitim ve güzel bir gelecekte saklı. Bir şeyler üretebilmek ve yaşamaya dair değerler ortaya koyabilmek için herkesin iyi bir eğitime ihtiyacı vardır. Günümüzde gelişen ülkelerde eğitim ön safhadadır. İyi bir gelişim için eğitim şart. Maalesef Türkiye’de eğitim olanağı diğer ülkelere göre geride kalmış. Bir kuş bile yavrusunu yuvadan uçururken onu önce eğitir, ona yardımcı olur ve kendi gayesiyle onu yuvadan uçurur. Bizler de kendi çocuklarımız için bir gaye sarf edebiliyorsak ne mutlu bize. Ne yazık ki çoğu köylerimizde anne ve babalar o kuşun sarf ettiği çabayı sarf edip kendi çocuklarını okula göndermiyorlar. Kimileri kızlarını okula göndermek yerine tarım işçisi olarak çalıştırıyor. Bazıları kızlarını okula göndermek yerine, onlara ev işi yaptırıyor. Ya da küçük kardeşlerine bakıyor. Böyle bir zihniyet yerini aydınlığa ulaşan zihniyetlere bırakmalı. Yerine olgunlaşmaya hazır tomurcuklar yeşermeli. Yeni baharlar yaratılmalı yüreklerde. Bu baharları yaratmak için bütün yürekler aynı anda çarpmalı ve beraber mücadele etmeli. Bu mücadeleye tüm ulus olarak katkı vermeliyiz. Bu sorun hepimizin sorunu olmalı ve hepimiz bir şeyler yapabilme gayretinde olmalıyız. Kendi imkanlarımızla minik yüreklerde küçük bir kütüphane kurmak en güzel duygulardan biridir. Bir mazi yaratılacaksa derinlerde, bu da eğitimsizliğin yaratacağı acı bir mazi olmasın. Çocuklarımızın, gençlerimizin gelişmesi, yetişmesi esnasında eğitim ve öğretim kadar edep de önemli bir yer tutmaktadır. Gençler, talimle öğrenir, terbiye ile olgunluk basamaklarını yükselirken, edep ile de okuyup öğrendiklerini süsleyecek, bu sayede kendi adına faziletli, içinde bulunduğu cemiyet adına verimli bir fert haline gelecektir. Onun için Peygamber efendimiz:(s.a.v.) “Beşikten mezara kadar ilim talep (ve tahsil) ediniz.” buyurarak, Müslümanların ölüm gelinceye kadar okuyup öğrenmelerini emretmiştir. Peygamber efendimiz, Müslümanların her hususta yetişmesi için o günkü şartlara sığmayan gayretler göstermiş, maddî ve manevî her hususta ilmi ve ilmin yolunu öğretmiştir. Ayrıca ulu önder ATATÜRK’ ün söylediği gibi “Hayatta en hakiki mürşit ilimdir.”Bu nedenle en güzel dileğim, bütün yüreklerin aynı anda çarpması ve eğitim için iyi bir çaba sarf etmesidir. Mehmet Kılınç / Yüksek İnşaat Mühendisi (Haluk Gökalp Kılınç’ın Babası) Kalealtı Köyü Haluk Gökalp Kılınç İlk ve Ortaokulu v Birlikte Daha İyiye... 4 ANA SINIFI ÖĞRENCİLERİNDEN… Öğretmenleri, anlatıyor : • Bir gün sınıfta öğrencilerle serbest zamanda oyun oynarken öğrencilerimden bir tanesi : “Öğretmenim burası kız kokuyor.” dedi. Ben de nasıl olduğunu sorduğumda öğrencim: “Hani suyun içine kolonya damlatırsın ya, işte ööle.” dedi. • Beslenme saatinde öğrencilerimden bir tanesi önündeki kâseyi aldı ve bir anda kafasıyla kâseye vurarak fırlattı. “Ne yapıyorsun?’’ diye sorduğumda: “Öğretmenim kafamın tasını atıyorum, babamın da kafasının tası hep atıyormuş.” dedi. • Sınıfta “Ağustos Böceği ile Karınca’’ hikâyesini okudum ve hikâye ile sorular sormaya başladım. Öğrencilerimden bir tanesi hemen bağırarak: “Öğretmenim demek ki yazın hep çalışıyoruz, kışın ise uyuyoruz; yatıyoruz, çalışmıyoruz’’ dedi. • Öğrencilerimden biri çok hastaydı ve okula gelmişti; ona çok hasta olduğumuzda okula gelmememiz gerektiğini arkadaşlarımıza bulaşabileceğini anlatırken bir anda itiraz etti:”Hayır öğretmenim sen nasıl gelmezsen paranı keserlerse sana para vermezlerse, benim de babam harçlık vermez. O yüzden gelmek zorundayım’’ dedi. •“Öğretmenim, ben cücüklü şampuanla yıkanıyorum, adı da Danitli.’’ (Dalin). •“Öğretmenim ben senin için şarkı yazdım söyleyeyim mi”?: Işıl ışıl müzikler böcekler, Işıl ışıl müzikler, çiçekler, Tırmanırlar ağacın kovuğuna. Öğretmeni öperler. 5 Kalealtı Köyü Haluk Gökalp Kılınç İlk ve Ortaokulu v Birlikte Daha İyiye... Anasınıfı Öğrencilerine Sorduk: Yaşlı insan nasıl olur? Ömer: Yürüyemez Osman: Sakallı olur ve yürüyemez. Hakan: Hakan gibi olur. Medine: Nenem gibi olur Büşra: Değnekli olur. Ali: İstediğini yapamaz. Nisanur: Dizleri ağrır. Yasemin: Gözleri ağrır. Kağan: Gözleri ağrır. Mehmet Ali: Saçları beyaz olur. Zeki: Gözlük takar. Genç insan nasıl olur? Ömer: Yürür ve araba sürer. Osman: İstediği her şeyi yapar. Hakan: Benim gibi olur. Medine: Annem gibi… Büşra: Her şeyi yapar. Ali: İstediğini yapar. Nisanur: Koşar. Yasemin: İstediğini yapar. Kağan: İstediğini yapar. Mehmet Ali: Topuklu ayakkabı giyer. Zeki: Koşabilir. Şimşek Nasıl Çakar? Ömer: Cik cik diye… Osman: Çak Diye… Hakan: Işıkla güm diye… Medine: Bom diye… Büşra: Tak diye… Ali: Yağmur oluştuğunda… Nisanur: Güm diye… Yasemin: Yağmur başladığında… Kağan: Çak diye… Mehmet Ali: Kar yağınca… Zeki: Güm diye… Röportajı yapan: Hatice ELMA 8/A Kalealtı Köyü Haluk Gökalp Kılınç İlk ve Ortaokulu v Birlikte Daha İyiye... 6 HALUK GÖKALP KILINÇ OKULUM İçinde minik minik öğrenciler. Ne tatlı gülücükler, Okula neşe verirler, Bu, benim okulum. İçinde bilgi dolu, Benim canım okulum. Öğretmenleri sevgi yumağı, Bu, benim okulum. Okul benim ikinci evim, Benim canım okulum. Okuma, yazma öğrendiğim, Bu, benim okulum. Fahriye Göçer 6/A OKULUMA DOĞRU Hadi okula gidelim. Arkadaşlarımızla birlikte, Lale sümbül gibi açalım. Uygarlığa koşalım. Koşalım okulumuza. Okuluma doğru koşarken, Elimde çantam, aklımda hayallerim. Kitabımı okurum , yılların verdiği heyecan. Yağmurun ıslaklığı gecenin sessizliği, Güzel okulumuzu koruyalım. Okuluma doğru koşarken. Öğrenip çalışalım. Kitap kalem alalım. Öğretmenin verdiği bilgiler, Arkadaşlarımızla birlikte, Arkadaşın sadakatlığı , Lale, sümbül gibi açalım. Bilgilerin verdiği sonuçlar, Pınar gibi coşalım. Okuluma doğru koşarken. Güvenle başlayan, Sıcaklıkla biten yıllar. Okuluma doğru koşarken, Sevgiyle doğuran emekler, Okuluma doğru koşarken. Koşalım, deftere, kaleme. Irmak gibi akalım. Lale, sümbül gibi açalım. Işık gibi yanalım. Nerede olursak olalım, Çalışıp okuyalım. Erdem GÜNALMIŞ 4/A İsmihan YAŞDAL 5/A 7 Kalealtı Köyü Haluk Gökalp Kılınç İlk ve Ortaokulu v Birlikte Daha İyiye... DOĞAYI KORUYALIM O ANNE VE BABA A rman doğanın bir parçasıdır. Hayvanlar da öyle… Doğada bir zincir vardır. Bu zinciri şöyle açıklayayım: Örneğin doğada kuşlar çekirgeleri yemese çekirgeler çoğalır. Çekirge sürüleri dünyadaki ağaçlara zarar verir, yeşillik azalırdı. Yani hayvanlardan biri kaybolsa besin zinciri bozulur. Allah (Rabbim), işte bu zincir hiç bozulmasın diye doğaya öyle kanunlar koymuş. Biz, insan olarak bu zincirleri bozmamalıyız. Ormanlar bizim için çok önemlidir. Onlar bizim oksijen kaynağımızdır. nne ve babalar çocuklarına çok iyi davranan aile bireyleridirler. Anne ve babalar çocuklarına iyi şeyler öğretmelidirler. Örneğin yardımsever olmak gibi… Onlar çocuklarına hep iyi davranışlar öğretmeliler. Bazı anne babalar zalim olabiliyorlar. Çocuk anne ve baba sayesinde iyi ve kötü şeyleri ayırabilir. Anne babası iyi şeyler öğreten çocuklar büyüyünce kötü şeyler yapmaz ve arkadaşlarına çok iyi davranırlar. Emel BANNIOĞLU 4/A İmran Gülben KILINÇ 4/A ÖDEV YAPMANIN BİZE KAZANDIRDIKLARI İ HİKAYE OKUMANIN FAYDALARI Ç ocuklar kitaplardan çok zevk alır, çok şey öğrenirler. Kitaplar sayesinde okumayı severler, kelime hazinelerini geliştirirler. Kitap sizin geleceğinize yön verir. Kitap sayesinde doktor, öğretmen, şair, yazar olabilirsiniz. Kitap okurken merak duygunuz gelişir. Acaba sonunda ne olacak diye düşünmeye başlarsınız. Kitaplar hayal gücünüzü geliştirir. Bahar TÜRKKAYA 5/A nsanların yapmaları gereken bazı işler vardır. Mesela bir doktor hastalarını muayene eder. Bir anne çocuklarına bakar, yemek yapar, temizlik yapar. Biz bunlara sorumluluk diyoruz. Bir öğrencinin ilk sorumluluğu ödevlerini yapmak, derslerine çalışmaktır. Böylece, ödevlerimizi yaparak sorumluluk sahibi oluruz. İleride yapacağımız işler için alışkanlık kazanırız. Kazandığımız bu alışkanlıklar da daha düzenli hayat yaşamamızı sağlar. Bir öğrenci ödevlerini yaptığında ertesi gün okula kendisine güvenerek gider. Öğretmeninin sorduğu sorulara cevap verebilir; bu sayede sosyalleşir. Demek ki ödev yapmak bir öğrenci için çok önemlidir. Adeta ileride yaşayacağımız düzenli bir hayatın provasını yapmaktır. Hadi ödev başına… Özlem KILINÇ 6/A Kalealtı Köyü Haluk Gökalp Kılınç İlk ve Ortaokulu v Birlikte Daha İyiye... 8 HAYATA KÜSMEK YERİNE… E minim siz de biliyorsunuz dünyanın dört bir yanında savaşların olduğunu. Ve o savaşlarda yüzlerce hatta binlerce insanın kaybedildiğini… Bunların yarısı çok küçük çocuklar. Bizler buralarda belki ileride güzel bir meslek sahibi olacağız. Peki ya o çocuklar… Neden onlar da bizim gibi okuyup ileride güzel bir meslek sahibi olacakları yerde bir maganda kurşununa, bir bombalı saldırıya kurban olsunlar ki. Sadece bu da değil. Somali’deki milyonlarca aç insan, bir yudum suya bir dilim kuru ekmeğe muhtaçlar. Birçoğumuz onlara yardım edebiliriz. Savaştan kaçıp gelen insanlar bir umutla Türkiye’ye sığınıyorlar. Biz onların bu hallerinden ders çıkarmalı, onlara nasıl yardımcı olabileceğimizi düşünmeliyiz. Çıkaracağımız en büyük ders de şu olmalı: Ben fakirim, ben köylüyüm diye hayata küsmemeliyiz. Gayret ve mücadele etmeli; bu günlerimize de şükür deyip bizden daha zor durumda olan insanların haline bakıp düşünmeliyiz. Onlara da yardım etmenin yollarını aramalıyız. SİNEM KILINÇ 7/A HAYATA GÜZEL TARAFTAN BAKMAK H ayata bakış açımız önemlidir. Çünkü hangi yönden bakarsak o yönden bizi etkiler. Bazen yanlış anlamalar bazı sorunlar ortaya çıkarabilir. Hayatta hepimiz birtakım yanlışlar yapabiliriz. Bardağın boş tarafından bakarsak sadece o yönünü ama dolu tarafından bakarsak en azından yarım da olsa dolu tarafını görürüz.İşte hayatımızda da bunu düşünmeliyiz. Çevremizdeki insanlarla konuşurken, onlarla çalışırken hep olumsuz taraflarına bakarsak anlaşamayız. Olumsuz yönlerini düzeltmesi için olumlu tarafından yaklaşmalıyız. Çok sinirli olan insanlar hayata farklı yönden bakarlar. Kötü alışkanlıklar edinirler, sorumsuzca davranırlar. Düzgün yaşayan insanlar ise etrafındakilere hem saygılı olurlar hem de sevgiyle yaklaşırlar.. İşte böyle olaylara ve insanlara önce güzel tarafından bakıp, kötü taraflarımızı düzeltmeye çalışırsak hayatımızdan daha çok lezzet alırız. Emine KARADUMAN 7/A HEDEF HER ŞEYİN BAŞIDIR İ nsan küçük bir öğrenci sayılır ve bir hedefi olmalıdır. Örneğin, “Ben öğretmen olacağım’’ demeli ve hedefine, çalışarak, adım adım yaklaşmalıdır. Aslında çevremize baktığımızda hayvanlara ve bitkilere benzeyen yönlerimiz olduğunu görürüz. Örneğin bir ağacı ele alalım: Eğer ağacı uygun bir şekilde dikmezsek; o ağaç, ne yapsak da hayata tutunamaz, git gide kurur. Ama o ağacı güzelce dikip sularsak ağaç gittikçe boy atar ve insanlara meyve verir. Ya da ağacın çekirdeğini düşünelim; çekirdek toprağa ekildiğinde onun bir hedefi vardır: Ağaç olmak ve meyve vermek. İşte çekirdek bu hedefine doğru adım adım ilerler. Bunun gibi insanın da bir hedefi olmalıdır, olmazsa insan hiçbir şeye ulaşamaz ve istediğini elde edemez. İnsanın bir hedefi olursa kendine bir yer edinir ve bilgilerle kendini bolca sular ve bu bilgileriyle insanları eğitir, onlara çok güzel şeyler öğretir. Sözün özü insanın bir hedefi olmalıdır; olmazsa hiçbir şeye ulaşamaz. Havvanur POLAT 7/A 9 Kalealtı Köyü Haluk Gökalp Kılınç İlk ve Ortaokulu v Birlikte Daha İyiye... KÖYÜMÜZ HAYAT YOLU K öyümüzdeki en güzel şeyler: İnsanların birbiriyle iyi anlaşmaları, herkesin çalışıp ailesi ve çevresi için elinden geleni yapması, küçüklerimizin ise birlikte oyun oynayıp eğlenmeleri. Okulumuz her yönüyle güzel olduğu için onun hayatımızda ayrı bir yeri var. Yine köyümüzde balıklı gölümüzün, kalemizin, çeşmemizin olması da ayrı birer güzellik ama biz bunların daha bakımlı ve daha güzel olması için büyüklerimizden daha fazla ilgi bekliyoruz. İ nsanların hayatı doğumla başlayan bir yolculuktur. Bu yolculuğu ve en önemli durağı okuldur. Okul öğrencilerin ikinci ailesi, öğretmenleri ise ikinci anne ve babalarıdır. Memleketin alın yazısını yazan bu kutsal insanlar övgüye layıktırlar. Öğretmenlerin sorumluluğu büyük ve bir o kadar da zorlu bir yolun yolcularıdır. Bu yolda her türlü fedakarlığa razı olurlar ve zorluklara katlanarak gönüllerdeki yeri hak ederler. İnsanlığın yararına olan her şeyi öğretir ve öğütlerler. Öğretmenler sevgi güneşi gibidir. Güneş gibi parlak fikirlerini bizlere öğretirler. Bize adeta bir ‘öz’ olurlar. Biz de bu özleri petek gibi, hayatımıza aktarıyoruz. Çevremize arkadaşlarımıza sunuyor, hayatımız boyunca her yerde kullanıyoruz. Bu hayat yolunda öğretmenlerin hayattaki zorluklarını, sabırlarını ve iyiliklerini anlatmaya çalıştım. Biz de bu iyiliklere karşın; okuyalım. Eğer bu başarı yolunu kaybedersek tekrar bulmamız zor olur. Aslı TÜRKAN 7/A Ufuk KILINÇ 8/A KÖYÜMÜZÜN SORUNLARI VE ÇÖZÜM ÖNERİLERİMİZ K öyümüz güzel ama kirlilikleri can sıkıyor. Maalesef, köyümüzün her tarafında çöp veya kâğıt bulunuyor. Bu konuda daha önce yapılmaya çalışılan çöp toplama sistemine devam edilmeli ve okulumuzda yapılan atık kağıtları toplayıp geri dönüşümle değerlendirme yöntemi, köyümüzde de uygulanmalı. Biz öğrenciler de bu sorunların çözümünde elimizden geleni yapmalıyız. Teknoloji ve tasarım dersinde de bu konuda çözüme yönelik çalışmalar yapabiliriz. Etrafımıza şöyle bir baktığımızda ne var ki bazı insanlar inadına yapar gibi çevreyi zorla kirletiyorlar. Bu tür insanlar çevrelerini değil sadece kendilerini düşünürler. Ama bilmiyorlar ki çevresini kirleten aslında kendisini kirletmiş sayılır. Biz de köyümüzü kirletirsek geleceğimiz tehlikeye girer. Şunu hiç unutmayalım: Çevresini temiz tutan aslında hem kendisini hem de geleceğini temiz tutmuş sayılır. Yunus Emre ALKILINÇ ve Hikmet ASLAN 7/A Kalealtı Köyü Haluk Gökalp Kılınç İlk ve Ortaokulu v Birlikte Daha İyiye... 10 OKUMAK GEREK Daha çok şey bilmek için, Gerçekleri görmek için, Daha güçlü huzur için, Daha çok okumak gerek. Tembellikten vazgeçelim. Okumayı yol seçelim. Daha mutlu millet için, Daha çok okuyalım, derim. İmran Gülben KILINÇ 4/A KİTABIM Kitabım en iyi arkadaş. Bana ne sorarsam söyler. Ne anlatsam en sonunda, “Çalış, iyi ol’’ der. Geceleri uyumaz o. Beni kaldırır erkenden. Okulum da o kadar güzeldir. Kitabımı çok severim ben. Kendisini okudukça, Bilgi verir hep bana. Çalışırım onun sayesinde. Çalışkanım, kitap elimde. Rabia Gül CERAN 6/A BU OKUL BİZE BİR ARMAĞAN İlk defa bu kadar güzel okul gördüm. İşte bu; benim okulum. Bayrağı bir ışık gibi parlayan, Benim sevimli okulum. Öğretir bizlere: Saygıyı sevgiyi… Benim canım okulum, Bizlere armağan edildi. Sedanur TÜRKAN 5/A 11 Kalealtı Köyü Haluk Gökalp Kılınç İlk ve Ortaokulu v Birlikte Daha İyiye... MİSAFİRPERVERLİK Öncelikle dergimizin bu satırlarına hoş geldiniz. Konukseverlik anlamına da gelen misafirperverlik Anadolu insanının temel değerlerinden biridir. Toplumda kabul görmenin yoludur misafirperverlik. Misafir ağırlanırken her şeyin eksiksiz olmasına, hizmette kusur etmemeye çalışırız. Aksi bir durumda mahcup olacağımızı düşünürüz. Her evin mutlaka bir misafir odası vardır ve sürekli olarak hizmete hazırdır. Misafir her zaman el üstünde tutulur. Odaya girdiği zaman büyük küçük herkes ayağa kalkar. Evin büyüğü misafirine oturmasını teklif eder, o da karşısındaki büyük olduğu için ona oturma teklifinde bulunur; ama bu teklif bölümünü ev sahibi kazanır. Misafir oturmadan kimse oturmaz. Misafirin geleceği önceden biliniyorsa, evdeki havlular değiştirilir, misafire özel terlikler kapının girişinde hazır bekletilir. Yemekte günlük kullanılan çatal kaşığın yerine, hanımların özenle sakladıkları takımlar kullanılır. Konukseverlikle ilgili çok eskiden yaşanmış bir olayı anlatmak istiyorum: Yaşlı bir teyze anlatıyor: “Biz misafire, misafir ağırlamaya çok alıştık. Bir gün: ‘Bu gün misafir gelmedi başım ağrıyor’ demişti anneannem. Bu sözünden biraz sonra bir atlı kapıyı çaldı. Anneannem bunu duyunca sevindi. Gelen bir Ermeni’ydi. Onu ağırladık, derken bir komşu dedi ki: ‘Bu Ermeni’ye bu hürmet niye?’ Babam da: “Bu eşiği aşıp içeri girenin dini, imanı, nerden gelip nereye gittiği sorulmaz demişti. Gözlerim hala yaşarıyor.’’ İnancımıza göre de misafir ağırlamanın önemi çok büyüktür. Peygamber efendimiz (SAV) misafirlerin mümkün mertebe en iyi şekilde ağırlanmasını tavsiye etmekle birlikte misafir kabul etme imkanı olup da kabul etmeyenleri ikaz ediyor. Kendisinin misafirsiz yahut bir ihtiyaç sahibi olmadan hanesinde sofraya oturduğu günler sayılı idi. Naciye KILINÇ Kalealtı Köyü Haluk Gökalp Kılınç İlk ve Ortaokulu v 6/A Birlikte Daha İyiye... 12 Okulumuzdan Haberler EĞİTİM-ÖĞRETİM ALANINDAKİ ÇALIŞMALARIMIZDAN… Zekiye TÜRKAN 7/A n 2011- 2012 Eğitim- Öğretim Yılında mezun olan 15 arkadaşımızdan; 1’i Anadolu Lisesi, 2’si Sağlık Meslek Lisesi, 3’ü Anadolu İmam-Hatip Lisesi, 2’si Anadolu Meslek Lisesi ve diğerleri de çeşitli liselere yerleştiler. n 4+4+4 Eğitim – Öğretime geçildi. n Bilim şenliği yapıldı. n Sınıflar arası bilgi yarışması yapıldı. n 12 matematik, 7 fen bilgisi projesiyle bu benim eserim projesine katıldık. n 7 projemiz ilden, 2 projemiz bölgeden geçti. n 2012-2013 Eğitim Öğretim Yılı için Nihal KILINÇ’IN katkılarıyla 10 arkadaşımız dershaneye kaydoldu. n SBS’ ye hazırlık için her gün bir dersten etüt yapılıyor. n Her öğrenci kendi sözlüğünü oluşturdu. n Sınıflarda okuma yarışması yapıp; dereceye girenleri ödüllendirildi. n Her ay bir sınıftan ayın öğrencisi seçilip ödüllendirildi. n Her ay bir kitap kurdu seçilip ödüllendirildi. REHBERLİK FAALİYETLERİMİZDEN… n Engelliler İki kez konser verdi. n Okulumuza SODES kapsamında oyun parkı yapıldı. n Okul dergimizin 3. sayısı siz bunları okurken çıkmış olacak. n Bahar şenliği yapıldı. n Anneler günü kutlandı. n Kitap toplama kampanyası yapıldı. n Masa tenisi ve satranç turnuvalarında ilçede 3. olduk. n Okulumuz çalışanları olarak, okulumuzu yaptıran Nihal ve Mehmet Kılınç ailesinin oğulları Mehmet Ersoy KILINÇ’ın Ankara’da tertiplenen düğününe iştirak ettik. FİZİKİ ÇEVRE VE TEKNOLOJİK ALANLARDAKİ YENİLİKLERİMİZDEN n n n n n n n n n n n 13 Okulumuzun çatısı Nihal Kılınç tarafından değiştirildi. Okulumuz dıştan komple boyatıldı. Okulumuza kupa vitrini yapıldı. İlk ve ortaokul olarak internet sitemizi yeniledik. Okulumuz bahçesini düzenledik. Mehmet ve Nihal Kılınç okulumuza yeni fotokopi makinesi aldılar. Pil toplama kampanyası yapıldı. Kağıt toplama kampanyası yapıldı. Kapak toplama kampanyası yapıldı. 300 adet çam fidanı okulumuzun karşısına, 250 adet kavak fidanı da okulumuzun uygulama bahçesine dikildi. Kalealtı Köyü Haluk Gökalp Kılınç İlk ve Ortaokulu v Birlikte Daha İyiye... ONLAR SAYESİNDE Yıllar nasıl geçmiş, Ben farkında değilim. Okumayı yazmayı bir anda, Onlar sayesinde öğrendim. Türkçe’ de alfabeler, Matematikte neler neler… Müzikte İstiklal Marşı, Onlar sayesinde öğrendim. ÖĞRETMENİM Onların emeğini yememeli. Çok çalışıp sevdirmeli. ‘’Bu sözleri kimler öğretti?’’ dersen. Onlar sayesinde öğrendim. Öğretmenim meleğimsin. Gül bahçemin çiçeğisin. Özümsün, kanımsın. Öğretmenim canımsın. Gülşen KARADUMAN 5/A Okumayı öğreten sensin bana. Canım öğretmenim benim. Saymayı öğreten sensin bana. Gül’üm öğretmenim benim… Din Kültürü, İngilizceyi, Anlıyorum kolay kolay, Fen, sosyal, resmi, Onlar sayesinde öğrendim. GÜL KARADUMAN 3/A DAĞ GİBİ HOCALARIMIZ VAR Mücevher gibi parlayan, Geceye ışık tutan, Çocukları cehaletten kurtaran, Dağ gibi hocalarımız var. Canımıza can katan, Dağ gibi hocalarımız var. Dağ gibi bir hocalarımız var. Derslere anlam katan, Dersleri eğlenceli yapan, Billurdan sesleri var. Geleceğe umutla bakar. Aydınlık bir gelecek için, Dağ gibi hocalarımız var. Günler okula akar, dağlar buna yanar. Okulda adam gibi hocalarımız var. Görünüşü hoş olan, etrafı çocuk dolan, Anasınıfıyla, ilkokuluyla, Ortaokuluyla, Müdürüyle, yardımcısıyla.. Okulumuzda bizim, DAĞ GİBİ HOCALARIMIZ VAR. Dağ gibi hocalarımız var. Işık gibidir fikirleri, Aydınlatırlar geleceği. Asla yılmaz hiçbiri, Dağ gibi hocalarımız var. Hikmet ASLAN 7/A Kalealtı Köyü Haluk Gökalp Kılınç İlk ve Ortaokulu v Birlikte Daha İyiye... 14 ANAMUR GEZİM B ir gün dayım telefon ederek ; ‘’Abla ben abimin yanına gidiyorum sen de gel.’’ dedi. Annem; babam izin verirse geliriz diyordu. Abim ve ben dedeme ısrar ediyorduk. Dede lütfen biz de gidelim diyorduk. Dedem hayır dedi. Diğer gün Elbistan’a gitti ve bize üç tane bilet aldı. Bu bize sürpriz olmuştu. Son anda kuzenimiz Mustafa abi de bize katıldı. Yolda tam on üç saat geçirdik. Tabi ki ben o on üç saatte hep uyudum. Ağabeyim beni kaldırmaya çalışıyordu; ama bir dakika bile uyanmadım. Otobüste muavin kolonya dağıtıyormuş tabii ben uyuduğum için benim elime dökmeden geçiyormuş. Uyandığım zaman, ağabeyim: ‘’Yine muavin senin eline kolonya dökmedi.’’ diyor ve gülüyordu. Son saatler bitmişti. Dayım bizi garajdan aldı, evlerine götürdü. Saat gecenin 3’ü idi. O anda bir alarm sesi geldi. Kuzenlerim geleceğimizi biliyordu. Uyanmak için alarm kurmuşlardı. Yengem kimse uyanmadan gitti, alarmı kapattı. Sonra bize nerede kalacağımızı gösterdi. Biz, İstanbul’daki dayımlardan bir gün önce gelmiştik. Ertesi gün, ben ve ağabeyim kuzenlerimle konuştuk. 1-2 saat sonra diğer dayımda geldi. Üç kişi eve sığmıyorduk fakat çok mutluyduk. Artık her gün 2 arabayla öğle vakti denize gidiyorduk. Bir gün de iki arabayla şirinlerin parkına gittik. Orada fotoğraf çektirdik. Annem ve yengemler biz fotoğraf çektirirken salıncağa ve tahterevalliye bindiler. Sonra kuzenlerimle markete gittik. Orada herkese büyük büyük su balonu aldı. Herkes balonunu su ile doldurdu. Balonlar elde tek tek patlıyordu. Ben kendi balonumla ip atlıyordum sonra balonumun üstüne bastım ama patlamadı. Yere atınca balonum patladı. Kuzenlerimin hepsi bu halime güldüler. Ben neredeyse ağlayacaktım. O akşam dayım bizi bir köprüye götürdü. Ben düşeceğim diye çok korkuyordum ama çok güzeldi. Bizim buraya gelmemize 3-4 gün kaldı ama çok eğlendik. Gelirken annemin kuzenlerine gittik. Evlerinde asansör bile vardı. Eve asansörle çıkıp evlerine girdik. Ben annemin kuzenlerini ilk defa gördüm. O yüzden çok fazla yabancılık çektim. Orada bir tane çocuk vardı. Adı: Necati idi. Necati annemin kuzenin oğluydu. Sanırım o da biraz yabancılık çekmişti. Evde bisiklet sürüyordu. 1-2 saat orada kaldık sonra dayımlara döndük. Çok yorucu bir gündü ama çok eğlendik. Size de nasip olur İnşallah… Melike ASLAN 5/A KALEALTI’NDAN ŞANLIURFA’YA… Ş anlıurfa çok güzel bir şehir. Orada ‘’Balıklı Gölü’’ gördüm. Gerçekten çok güzeldi. İbrahim Peygamberi odunlarla yakmaya çalışmışlar; ama bunu yapamamışlar. Çünkü Allah odunları balığa, ateşi de suya dönüştürmüş. Balıklı Gölden sonra da Eyüp Peygamberin türbesi var. Orası da çok etkileyici bir yerdi. Eyüp Peygamberin mezarının başında dua ettim. Son olarak da Mevlid-i Halil Mağarasına gittim. Oradan “şifalı su’’ aldım ve sonra da evimin yolunu tuttum. Rumeysa SAVURAN 5/A 15 Kalealtı Köyü Haluk Gökalp Kılınç İlk ve Ortaokulu v Birlikte Daha İyiye... CANIM KÖYÜM İklimi havası bambaşka… Yazı, kışı bir günde görürüz. Bir yüzer, bir karla oynarız. Benim, canım köyümde. İkinci gününde: Sonbaharı, ilkbaharı görürüz. Yapraklarla, çiçeklerle oynarız. Benim, canım köyümde. Babamla gittim kızlar kalesine. Baktım saate 11’i çeyrek geçe, Çıktık Kızlar Kalesine. Benim, canım köyümde. Sonra dağdan indik. Bir Balıklı Havuz, İçinde bir sürü balık… Benim, canım köyümde. MEMLEKET SEVGİSİ Memleketim sevgi ister. Küçük bebekler gibi, Türkiye’m sevgi ister. Tüm insanlar gibi, Memleketim saygı ister. Ana, kız, baba, oğul gibi, Memleket saygı ister. Tüm insanlar gibi, Memleketim eller ister. Haram paraya dokunmayacak, Memleket huzur ister. Tüm insanlar gibi. Esra TÜRKAN 8/A Huri POLAT 4/A BENİM GÜZEL KÖYÜM Bayırıyla çayırıyla ne güzel. Kedisiyle köpeğiyle ne güzel. Ebesiyle dedesiyle ne tatlı Benim güzel köyüm… Namaz kılar büyüğü, küçüğü. Keyif yaparız balıklı gölde. Tırmanırız kızlar kalesine. Benim güzel köyüm… Traktörleri , tarlaları ne güzel. Çok çalışkan insanları. Okulu sever çocukları. Benim güzel köyüm… Burak GÖÇER 8\A Kalealtı Köyü Haluk Gökalp Kılınç İlk ve Ortaokulu v Birlikte Daha İyiye... 16 YÖREMİZE HAS KELİMELERDEN… Aha: İşte Aş: Bulgur Pilavı Acer : Yeni Arıstak: Kırıntı eşya deposu Arısili: Tertemiz Asbap : Elbise, çamaşır Avrat: Hanım, eş Bastık: Üzüm şırası yufkası Biyam: Beyim, arkadaşım Buymak: Donmak, üşümek Bayır: Yokuş Börkenek: Kış başlığı Borana: Pancar, yoğurt ve sarımsak yemeği Bider: Tohum Bellik: İşaret Bıldır: Geçen sene Beleş: Bedava Böğür: Yan taraf Börk : Bere Bibi : Hala Bazlama : Gözleme Cıncık: Cam Culluk : Hindi Çelik: 11 kg.lık buğday ölçeği Calak: Ham karpuz Çitil: Fidan Kelek: ham kavun Cılk: Yumurtanın bozuğu Cinatı: Bisiklet Cırcır: Fermuar Çaa: Çimilen yer Çimmek: Banyo yapmak Çul: Kıl kilimi Çitil: Fidan Çor: Öksürük Culfa: Kilim dokuyan Çiriş: 1. Dağlardan toplanan börek vb. 2. Yapıştırıcı otu Essah mı?: Doğru mu? Evraaç: Köy (tandır) ekmek pişirme küreği Eşiklik: Kapı ağzı Enik: Köpek yavrusu Em: İlaç Abari: Şaşma ünlemi Esik: Çukur yer Eke: Ukala Taa: Duvar kovuğu Topaç: Çamaşır sopası Teh: Üzüm kurusu Çullama: Pekmez tatlısı Çemremek: Sıvamak Damasımak: imrenmek Duluk: Avurt 17 Dulda: Kapalı yer Kahke: Simit Kürrük: Sıpa, tay Mucuk: Sivrisinek Mızmız: Miskin Pestil: Üzüm tatlısı Puharı: Baca Süllüm: Merdiven Taadeş: Akran Üvez: Sivrisinek Yel: Rüzgar Zembil: Büyük üzüm sepeti Mertek: Dam ağacı Fit olmak: Anlaşma Fırıştak: Çocuk oyuncağı Fellik fellik: Didik didik Firik: Yeni serilmiş tarhana Geçgele: Kum ve harç taşıma aleti (tahtadan) Gallep: Güvercin Galaz: Su kabı (deriden) Gölük: Beygir - at Gem: Harman döven Güvağ: damat Goz: Ceviz Gırağında: Yanında Gap gacak: mutfak eşyası Guzlacı: Hamile hayvan Gane: Kiremitten örtü Hüsmek: Susmak Hedik: Kaynamış nohut, mısır ve buğday Hış: Tohul içindeki yabancı maddeler (Çok, fazla) Habbap: Takunya Heeri: Yahu, biraz Hezen: Dam hatıl ağacı Horanta: Aile bireyleri İncoz: Yeşil erik Soğukluk: Semizotu Süyük: Saçak Şeş: Tülbent Taa: Duvar kovuğu Tahıldak: Olgunlaşmış incir Tahım: tarla, bağ sınırı Cere: Toprak küp Denzis: Huysuz Daraba: Kepenk Ede: Ağabey Kömbe: Çörek Mırık: Çamur Mırtık: Güvercin besleyici Malamat olmak: Şaşırmak Püsük: Kedi Sömelek: Yassı Velhan: Nadasa bırakılmış tarla Sohum: Lokma Yemeni: El yapımı deri ayakkabı Yörep yer: Meyilli arazi Zibil: Toz-toprak karışık çöp Şapta: İnce ve uzun ağaç Tabak: Deri işleyen Şor: Konuşmak, söyleşmek Motur : Traktör Peşkır : Havlu İlmeçer : Filteke Göbelek : Mantar Emmi : Amca Gaste : Gazete Zoba : Soba Deynek : Sopa Şoora : Çorba Cahan : Ceyhan Şilte : Torba Hazın damı : kiler Elcek : Eldiven Pakla : Fasulye Mahana: Bahane Gelicik : Geleceğiz Dönücük : Döneceğiz He : Evet Helke : Kova Çimmek : banyo yapmak Iflak: bıçak Horsunmak: Hor görmek Ellaham: Allahualem (Allah bilir) Cıyıklama: Yeşil mercimek ve bulgurla yapılan sulu yemek Omaç: Parçalanmış yufka ekmeğin tereyağda yumurta ya da sade tereyağ ile karıştırılmasıyla yapılan kahvaltılık. Umut GÖÇMEN 8/A Kalealtı Köyü Haluk Gökalp Kılınç İlk ve Ortaokulu v Birlikte Daha İyiye... M SALİM’İN, KENAN DEDE’YLE RÖPORTAJI erhaba arkadaşlar ben Salim, sizlere dedemle yaptığım sohbet tadındaki röportajımı paylaşmak istiyorum. -Merhaba dedeciğim, arkadaşlarımıza kısaca kendini tanıtır mısın? -Merhaba oğlum. Adım Kenan, soyadım Karaduman. Doksan sekiz yaşındayım. -Kaçıncı sınıfa kadar okudun? -İlkokul 5’e kadar okudum. -Çocukluğunda ne gibi oyunlar oynardınız? -Çelik çomak, mılavara, saklambaç, futbol, koskuç, körebe gibi oyunlar… -Geleceğe dair hayallerin nelerdi? -En büyük hayalim okumaktı; ama okuyamadım, nasib olmadı. -Oynadığınız oyunlardan ‘’mılavara ve koskuç’’ oyunlarını biraz anlatır mısın? -Mılavarayı, iki grupla oynardık. Her grupta bir ebe vardı. Oyun kura çekilerek başlar, oyunu başlatan grup saklanırdı. Saklanan grubun ebesi kalede (oyunun oynandığı yer) kalan grubun ebesiyle saklananları aramaya başlar. Saklananların ebesi kendi grubuna arama yapılan yerleri yüksek sesle duyururdu. Saklanan grup, ebenin uzaklaştığını anladığı zaman kaledekileri cezalandırmak için kaleye gelirler, bu işi ebeye yakalanmadan yaparlardı. Yakalanırlarsa karşı taraf saklanmaya giderdi. -Koşkuç’ iki kişiyle oynanırdı. Ağaç dallarının ucu sivrileştirilirdi. Birimiz sivrileştirdiğimiz bu dal parçasını yeşil çimene saplardık. Diğeri saplanan koçkucu devirmeye çalışırdı. Birinden biri devirene kadar devam edilirdi. -Dedeciğim çok teşekkür ederim. -Ne demek oğlum, ben de teşekkür ederim; bizleri unutmadığınız için, böyle güzel işlerinizde hatırladığınız için. İnşallah, hepiniz okur, hakkınızda hayırlı olan yerlere gelirsiniz; öğretmenlerinizi iyi dinleyin, derslerinize çok çalışın. Allah’a emanet olun. Salim KARADUMAN 3/A (Dergimizin yapım aşamasında vefat eden Kenan Dedemize, yayın kurulu olarak , Allah’tan Rahmet diliyoruz.) KÖYÜMÜZÜN YAŞLILARINDAN MANİLER Manici başı mısın? Değirmen taşı mısın? Bir mektup versem, Koynunda taşır mısın? Mercimek evlek evlek, Dalında kara leylek. Elleme kara leylek. Irahan yare gerek. Su gelir millendirir. Bahçeyi göllendirir. Şu benim cahal gönlüm, Ahrazı dillendirir. Yılana bak ne uzun. Yediği kara üzüm. Bana yardan geç derler. Yar benim iki gözüm. Bizim Okul Hey demirci demirci! Nereden aldın, pirinci? Her okulun içinde. Bizim okul birinci. Derleyen: Rukiye TÜRKAN 8/A Al almanın dördünü. Sor yiğidin derdini. Sararsan da yiğit sar. Çekme kötü derdini. Kalealtı Köyü Haluk Gökalp Kılınç İlk ve Ortaokulu v Birlikte Daha İyiye... 18 İSTEKLERİM TÜRKİYEM Bir kuş olmak isterdim. Uçup gitmek için, Bir bulut olmak isterdim. Gezip görmek için, Adın başka, tadın başka, Yazın başka, kışın başka, Dağın, taşın, toprağın, İnsanların bir bambaşka. Benim güzel Türkiye’m. Senin ay yıldızlı bayrağın, Dalgalandıkça gök yüzünde, Benim içim huzur, neşe dolar. Her şeyi ayrı güzel, Benim güzel Türkiye’m. Bir gül olmak isterdim. Sessiz sedasız büyümek için, Bir şelale olmak isterdim. Şakır şakır akmak için, Mutluluk olmak isterdim. İnsanları mutlu etmek için, Bir gülümseme olmak isterdim. İnsanları sevindirmek için, Merve TÜRKAN 6/A Bir yürek olmak isterdim. Pır pır atmak için, Bir kalem olmak isterdim, İçimdekileri döküp yazmak için, Beyza TÜRKAN 3/A POLİS OLUNCA Polis olunca, Savunmasızları koruyunca, Yardım etmiş olurum vatanıma. Polis olunca. Kötüleri yakalamadan, İyileri korumadan, Dua kazanamam, Zehir tacirlerini yakalayıp, Bağımlı gençleri kurtaracağım. Vatanıma bir insan daha kazandırınca, En mutlu polis ben olacağım. Abdullah TÜRKKAYA 5/A 19 Kalealtı Köyü Haluk Gökalp Kılınç İlk ve Ortaokulu v Birlikte Daha İyiye... İKNA MEKTUBU B eşinci sınıftaki öğrencilerimizden, android robot üretimini durduracak olan bir şirkete üretime devam etmeleri konusunda bir ikna mektubu yazmalarını istedim . Onlardan biri : ) 01.01.2013 Değerli Yetkili, N’olur, robot satmaya devam edin, n’olur! Ben sizin robotlarınızı seviyorum, n’olur. Robot satmaktan vazgeçmeyin. Kalealtı Köyü 46300-Elbistan Kahramanmaraş (imza) Aşir TÜRKKAYA ÖZEL MEKTUP 19.10.2012 Sevgili Teyzeciğim, Mektubuma başlamadan önce bayramınızı tebrik eder, ellerinden öperim. Nasılsın, iyi misin? İnşallah iyisindir. Eniştemin işleri nasıl gidiyor. Nazmi abimin üniversite hayatı iyidir, inşallah. Şüheda’nın dersleri nasıl? Bizleri soracak olursanız; iyiyiz Allah’a şükür. Annemler ev işleriyle uğraşıyorlar. Ben de onlara yardım ediyorum. Akrabalarımızı, komşularımızı ziyaret ediyoruz. Onlar da bize geliyorlar. Havalar da yavaş yavaş soğumaya başladı. Sabahları okula giderken bayağı belli oluyor.Ama sizin oralar tam tersine bayağı sıcaktır hala, oranın da yazı zor oluyor. Önümüzdeki yaz buraya gelmeyi düşünüyor musunuz? Sizleri çok özledik. Bir an önce gelmenizi istiyor, sizi sabırsızlıkla bekliyoruz. Neyse, mektubuma burada son verirken herkese selam eder; büyüklerimin ellerinden öperim. Nice bayramlara… Yeğenin, Emine Emine TEKİN 5/A Kalealtı Köyü Haluk Gökalp Kılınç İlk ve Ortaokulu v Birlikte Daha İyiye... 20 BENİM CANIM ANNEM Daha ben küçücükken, Annem baktı, avuttu. Ben ağladım, susturdu. Benim canım annem. Neyin ne olduğunu bilmezken, Sen öğrettin bana doğruyu. Sen öğrettin bana yanlışı. Benim canım annem. Karanlığa ışık tuttun. Yolumuzu aydınlattın. Kalbimize sevgi doldurdun. Benim canım annem. Mehmet TÜKKAYA 4/A ANNEM Bayram günü eller öpülür. Benim gözlerimden yaşlar dökülür. Beni hatırlayıp ağlayınca, Anamın da boynu bükülür. Yaz gelir çayır çimen otlanır. Asker olan her şeye katlanır. Düdük ötünce herkes toplanır. Ağlama anam bir gün dönerim. Ferdi GÜNALMIŞ 7/A 21 Kalealtı Köyü Haluk Gökalp Kılınç İlk ve Ortaokulu v Birlikte Daha İyiye... DÜZENLİ UYKUNUN BAŞARIYI ARTTIRMAYA ETKİSİ Uykuda geçen süre bireysel farklılıklar göstermekle beraber bebeklerde yaklaşık 16-17 saat, 12 yaşlarındaki çocuklarda 8-11 saat, yetişkinlerde ise ortalama 7-8 saattir. Uykuda geçen süreden ziyade uykunun kalitesi daha önemlidir. Uyku gece boyunca aynı derinlikte devam etmez. Uykunun dört değişik safhası vardır. En derin uyku dördüncü kademedir. Bu kademe uykunun en derin, en iyileştirici ve en uygun dinlenme anıdır. Bedensel ve zihinsel dinlenme uykunun bu döneminde gerçekleşir. Bilim adamları yeterince uyuyamayan bireylerin hastalığa yakalanma oranlarının yüksek olduğunu tespit etmişlerdir. Uykunun azı zararlı olduğu gibi çoğu da zararlıdır. Az uyku dikkatsizliğe, yorgunluğa sinirliliğe, zamanı bilememeye, hayal görmeye, kekelemeye ve konuşulanları anlamamaya sebep olurken aşırı uykuda tembelliğe ve konsantrasyon bozukluğuna neden olur. Onun için her birey ihtiyacı kadar uyumalıdır. Sınavlara hazırlanan bir genç için, kişiye göre değişse bile uyku süresi ortalama 7 –8 saattir. Uyku düzeni yerli yerine oturtamazsanız planlarınızı aksatabilirsiniz. Onun için ne zaman yatacağınıza, ne kadar uyuyacağınıza doğru karar verin. Çünkü bir sonraki günkü çalışmalarınızın verimli geçmesi bir önceki günkü uyku sürenize ve uyku kalitenize bağlıdır. İnsanların uyku tipleri ve süreleri birbirinden farklıdır. Her birey başarılı bir çalışma gerçekleştirmek için öncelikle kendi uyku süresini ve uyku tipini bilmelidir. İnsanları yatmaya ve kalkmaya başladıkları anlara göre iki uyku tipine ayırmak mümkündür. Sabah Tipleri: Bu tip içerisinde yer alan kişiler akşam erkenden yatıp zorunluluk olmadığı günlerde bile sabah erkenden kalkarlar. Sabah tipleri sabahları yaptıkları çalışmadan daha çok verim alan kişilerdir. Akşamın ilerleyen saatlerinde ve gece çalışmak onların başarısını düşürür. Akşam Tipleri: Akşam mümkün olduğunca geç yatıp sabahları da mümkün olduğunca geç kalkmaya çalışan kişiler bu tip grubuna girer. Akşam tipleri sabah uyanmakta güçlük çekerler, uyandıklarında bir iş yapmak için birkaç fincan çayla birlikte kahvaltı yapmadan ders çalışmaya başlayamazlar. Bu grupta yer alan öğrenciler ancak öğlen saatlerine doğru verimli çalışmaya başlarlar. SBS adayları da kendi uyku tipini iyi belirlemek durumundadır. Çünkü uyku hayatın bir parçası olmakla beraber hayatın sağlıklı bir şekilde akışını sağlar. Bu nedenle her öğrenci çalışma sistemini uyku tipine göre düzenlemelidir. Sabah tipleri çalışmalarını günün erken saatlerinde, akşam tipleri de akşam ve gece yapmalılar. Bunlar sağlanmadığı takdirde öğrenciler ders çalışmaya başlayamadıkları gibi çalışırken sık sık esnemekten ve bir süre sonra uyumaktan kendilerini alıkoyamazlar. Verimli Ders Çalışmak İçin Nasıl Uyumak Gerekir? Araştıran: Melike GÜNALMIŞ 6/A n Bir türlü uyuyamıyorum. n Sabahları uyumak için zorluk çekiyorum. Gece birkaç defa uyanırken, bazen uykum kaçıyor tekrar uyumakta güçlük çekiyorum. n Ders çalışmaya başlayınca hemen esnemeye başlıyorum. n Gündüz uyuklamak gece ise uyumamak tedirgin ediyor. n Bu ve buna benzer birçok şikayetler sınava hazırlanan öğrenciler özellikle SBS yaklaştıkça artmaktadır. n Gece verimli bir uyku yaşamayan bir öğrenci gündüzünü de gerektiği gibi değerlendiremez. Günde Kaç Saat Uyumalı? Kalealtı Köyü Haluk Gökalp Kılınç İlk ve Ortaokulu v Birlikte Daha İyiye... 22 Merhaba arkadaşlar ben Ahmet, 8. Sınıftayım. 7. ve 8. Sınıftaki arkadaşlarımıza bir soru sordum. Aldığım cevapları sizlerle paylaşmak istiyorum: “Sizce, bir insanın hayatındaki en önemli hedefi ne olmalıdır?” diye sordum arkadaşlarıma. Bakalım onlar neler söylemişler: 7. SINIFLAR Hanifi: Nasıl biri olacağına karar vermek. Harun: İnsanlık olmalıdır. Hetice: Meslek seçimi. Havva: Hayırlı bir evlat olmak. Ferdi: Seçtiğimiz hedefe doğru yürümek. Ayşegül: Yılmadan çalışmak. Ahmet: Meslek seçimi Emre: Bir yol belirlemek. Sinem: En çok istediği şeye doğru yürümek. Emine: Başarıya ulaşmak için azim göstermek. Hikmet: Okuyup, cehaletten kurtulmak ve mutluluğa ulaşmak. Yunus Emre: İnanarak, hedefe doğru yürümek. Eşref: En güzel ve en iyi olduğunu düşündüğü şeyi yapmak. Özkan: Çalışmak, çaba sarf etmek. Recep: Hangi işi yapacağına karar vermek. 8. SINIFLAR Burak: Mesleğini iyi seçmek. Umut: İyi bir meslek sahibi olmak. Ahmet: Cennete gidebilmek. Durdu: Rakiplerimizi yenebilmek. Hatice: Rakiplerine göre kendini yenmek. Fatma: Bir yerlere gelebilmek. Ufuk: Öğretmen olmak. Barış: İyi bir meslek seçmek. İzzet: Çalışkan olmak. Halil: İyi bir melek sahibi olmak. Mısra: Kendini yenmek. Ahmet KILINÇ 8/A 23 Kalealtı Köyü Haluk Gökalp Kılınç İlk ve Ortaokulu v Birlikte Daha İyiye... MASA TENİSİ M asa tenisi her yaştan insanın rahatlıkla yapabileceği bir spor Özel bir masası, raketleri ve bir de özel topu var. Masa tenisinde kullanılan ve özel bir malzemeden yapılan topu, ‘’pinpon topu’’ olarak tanıyoruz. Masanın ortasında belli bir yükseklikte bir ağ (file) bulunur . İki kişiyle oynanırken servis sırası gelen oyuncu topu hafifçe havaya atarak topa vurur Servisi atan oyuncu topu önce kendi tarafındaki bölüme sonrada karşı tarafa düşürmesi gerekir Ayrıca masa tenisi hızlı düşünme ve karar verme becerisini geliştirir Raketin uygun biçimde kullanılması oyuncuların daha rahat ve daha kusursuz bir oyun sergilemesini sağlar. Fadime GÖÇMEN 7/A PIRILTILAR Y aşım ne kadar büyürse büyüsün kendimi çocukluk yıllarımın anılarından kurtaramam herhalde. Onlar benim ömür boyu saklayacağım; en temiz, en saf ve en anılarım olacak. İleride bana hatıralarımı çağrıştıracak, hatırlatacak şeyler olduğunda belki kahkahalarla gülerim ya da gözlerim dolar. Evet evet, eğer gülersem; o yılların ne kadar güzel olduğunu, yaşadığım şeylerin ne kadar komik olduğunu hatırlarım; ama gözlerim dolarsa bu benim üzüntüm olur. O anda o anılar beni yeniden bir hüzünlendirir, bekli de onları düşünüp ağlarım. Yine de asla unutmam anılarımı, çocukluğumdan kalanları. Sadece anılar kalır insanın aklında; çünkü hatırlanmaya değerdir anılar. Benim için de öyle. Sokakta çocukların ip atlamasını seyrederken ya da bir okulun önünden geçerken, geçmişe doğru şöyle bir uzanır: O yıllardaki beni, arkadaşlarımı, yaptıklarımı düşünürüm. Zaman değişecek belki çok şey değişecek: Kişiliğim, hayata bakış açım, fikirlerim… Ama bazı şeyler hep aynı kalacak. Aynaya baktığımda gülüşüm ve güldüğüm zaman gözlerimde oluşan pırıltılar, çocukluğumun izlerini taşıyacak. Bana sanki bir şeyler söyleyecekler, ömür boyu silinmeyecek ve konuşan bir resim gibi. İşte çocukluğumun hediyesi; pırıltılar… Nasıl da parlıyorlar değil mi? Ayşegül POLAT 7/A Kalealtı Köyü Haluk Gökalp Kılınç İlk ve Ortaokulu v Birlikte Daha İyiye... 24 İLGİNÇ BİLGİLER n Açık bir gecede, çıplak gözle iki bin ayrı yıldızı görmek mümkündür. n Baykuş mavi rengi görebilen tek kustur. n Bir cam kırıldığında, ufalanan parçalar saatte üç bin millik bir hızla etrafa saçılır. n Bir karıncanın koku alma yeteneği en az bir köpeğinki kadar gelişmiştir. n Bir kilo limonda bir kilo çilekten daha fazla şeker vardır. n Bir timsahın gözlerinin arasındaki mesafe, ayaklarının büyüklüğüne eşittir. n Birinin yüzünü hatırlamak için beynin sağ tarafı kullanılır. n Bukalemunların dilleri, vücutlarından iki kat daha uzundur. yaşayabilirler. n Dünyada insan başına düşen karınca sayısı bir milyonn İnsanın kendi dirseğini yalaması imkansızdır. dur. n İnsanın vücudundaki en güçlü kas dildir. n Dünyadaki hayvanların yüzde sekseni altı ayaklıdır. n Hapşırdığımızda zaman kalbimizde dahil olmak üzere n Dünyanın en hızlı büyüyen bitkisi bambu, bir günde 90 bütün vücut fonksiyonlarımız bir an için durur. cm kadar uzuyor. n Eskimo dilinde kar yağışlarının farklarını tarif etmek için n İnsanlar beyinlerinin %10’unu kullanırlar. n Bir insan yedi dakika içerisinde uykuya dalar. kullanılan yirmiden fazla sözcük vardır. n Kangurular çok az suyla uzun süre yaşayabilirler. n Filler zıplayamayan tek memelidir. n Olimpiyat rekoru insanda 8 metreye yakınken, kanguru n Gözlerimiz hiçbir zaman büyümez. Ama burnumuz ve bir zıplayışta 12 metre atlar. kulaklarımızın büyümesi asla sona ermez. n Sineklerin beş gözü, kırk iki dişi vardır. n Yarım kilo bal yapabilmek için arıların iki milyondan n Balinalar gözleri açık uyurlar. fazla çiçekten bitki özü toplamaları ggerekir. n Tarantulaların iki buçuk yıl hiçbir şey yemeden Muhammed KILINÇ – Naciye TÜRKKAYA 7/A PRATİK BİLGİLER LEKELERLE BAŞINIZ DERTTE Mİ? Yağlı boya lekelerinden kurtulmak için; Lekeyi eter veya asetonlu bezle silmeniz yeterli olacaktır. Çamaşırdaki pas lekesini çıkarmak için lekenin üzerine limon damlatılıp ütülenir. Elbisenize sakız yapışırsa; Naylon torbanın içerisinde buzluğa koyun. Bir saat bekletin ve çıkartın. Kolayca çıkacaktır. Halıya sakız yapışırsa üzerinde buz torbası gezdirin. GIDA ÜRÜNLERİNİ UZUN SÜRE SAKLAMAK MI İSTİYORSUNUZ? Patateslerin filizlenmesini önlemek için, patates torbasının içine birkaç adet yeşil elma atın. Unlarınızın böceklenmemesi için, un kavanozunun içerisine bir adet defne yaprağı koyun. ELBİSELERİNİZİN DAHA GÜZEL GÖZÜKMESİNİ Mİ İSTİYORSUNUZ? Yeni aldığınız kazakların tüylenmemesi için bir naylon torbaya koyarak 24 saat buzdolabının buzluğunda bekletin. Tüylenmesi önlenir. Kadife ve ipeklilerin kırışıklıklarını önlemek için, elbiselerinizi buharlı bir banyoya asın. Buhar onların tüm kırışıklıklarını alacaktır. Etek ve pantolonlarınızda parlaklıklar oluşuyorsa, bu kısımları yeni kesilmiş bir patatesle iyice ovalayın. Kuruduktan sonra fırçalayabilirsiniz. Parlaklıktan eser kalmaz. Mısra TÜRKAN 8/A 25 Kalealtı Köyü Haluk Gökalp Kılınç İlk ve Ortaokulu v Birlikte Daha İyiye... “GÜLELİM EĞLENELİM” PARMAKLIK S erçe’nin biri uçarken biraz alçalayım demiş, bi bakmış karşıdan motosiklet geliyor, sağ sol yapayım derken motosiklet sürücüsünün kaskına çarparak yere düşmüş, adam serçeyi yerden alarak evine götürmüş bir kafese koyup kafesin içine biraz su ve ekmek kırıntıları bırakmış, bir süre sonra serçe gözlerini yavaş yavaş açmış önce su ve ekmek kırıntılarını görmüş gözlerini iyice açınca parmaklıkların arasında olduğunu fark etmiş ve - Hadii beee! Adam öldü herhalde, demiş. ÖRDEK B ir gün bir ördek kasaba gider. Ördek, kasaba: - Ekmek var mı? Kasap: - Yok Ördek: -Ekmek var mı? Kasap, Yok der. “Ördek bir daha ekmek var mı?” diye sorunca bu sefer kasap: Bir daha ekmek var mı diye sorarsan seni duvara çivileyeceğim der. Ördek: - Çivi var mı? der. Kasap sinirlenerek: - Yok der. Ördek yine ekmek var mı diye sorar... Ahmet KARADUMAN 7/A YILAN TEMEL Y ılan Temel, arkadaşı yılana sormuş: - Haçan, biz zehirli yilan miyuk? - Heee, neoldu ki? - Dilimi ısırdum da =) TEMELE çalıştığı kurumdakiler sormuş: Sen buraya torpille mi geldin. - Hayır uçakla geldim. Ben astronot olmayı düşünüyorum. Ne ile biliyor musun?: Hayır, ne ile? -“Torpille” 10 dakika dediğin nedir ki 5 dakikada geçer. ÖDEV KAPAĞI İ kinci sınıftaki öğrencilerimize öğretmenleri ödevlerini hazırlarken, ödevlerine kapak yapmayı unutmamalarını özellikle hatırlatmıştı. İçlerinden bir tanesi vardı ki; öğretmenine derinden kulak vermiş, ödevini özene bezene yapmış, kapağını da bir o kadar gerçekçi hazırlamıştı. Hem gerçek hem de unutulmaz. Kalealtı Köyü Haluk Gökalp Kılınç İlk ve Ortaokulu v Birlikte Daha İyiye... 26 ÇİZGİLERİN VE RENKLERİN DİLİ 27 Kalealtı Köyü Haluk Gökalp Kılınç İlk ve Ortaokulu v Birlikte Daha İyiye... Teknoloji ve Tasarım Köşesi Kalealtı Köyü Haluk Gökalp Kılınçİlk ve Ortaokulu v Birlikte Daha İyiye... 28 En tatlı öğrenci Bahar GÜNALMIŞ En tertipli düzenli öğrenci Gülşen KARADUMAN En komik öğrenci Mehmet GÜNALMIŞ En sevimli öğrenci Ramazan TÜRKKAYA En çalışkan öğrenci Beyza TÜRKAN En üretken öğrenci Fatma GÖÇER En kibar öğrenci Durdu KILINÇ En saygılı öğrenci Bilal Türkan En uyumlu öğrenci Derya TÜRKAN En teknoloji tasarım meraklısı Umut GÖÇMEN En bilgili öğrenci Hikmet ASLAN En duygulu öğrenci Havvanur POLAT 29 Kalealtı Köyü Haluk Gökalp Kılınç İlk ve Ortaokulu v Birlikte Daha İyiye... En esprili öğrenci Ferdi GÜNALMIŞ En farklı öğrenci Murat TÜRKKAYA En sportif öğrenci Barış TÜRKKAYA En karizmatik öğrenci Ömer KARADUMAN (Anasınıfı) En sorumlu öğrenciler 6/A’nın kızları En kitapsever Elif Nihan BANNIOĞLU En sosyal öğrenci Fatma GÖÇER En renkli öğrenci Melike ASLAN En açık sözlü Çağrı KILINÇ Kalealtı Köyü Haluk Gökalp Kılınç İlk ve Ortaokulu v Birlikte Daha İyiye... 30 TAKIMLARIMIZ VE BAŞARILARIMIZ Masa Tenisi Takımımız Futbol Takımımız Satranç Takımımız Sıkı çalışıp madalyayı hak ettik :) Masa Tenisi Takımımız İlçe 3’üncüsü oldu :) 31 Santranç Turnuvasında 3’üncü olduk :) Kalealtı Köyü Haluk Gökalp Kılınç İlk ve Ortaokulu v Birlikte Daha İyiye... Eğitim Kadromuz ve Sınıflarımız İdarecilerimiz ve Öğretmenlerimiz Müdür Yardımcısı Bekir KILIÇ Okul Müdürü Ramazan ÖTEGEN Demet Hocamız Hakan Hocamız ve ve 2-A 1-A Tuba Hocamız ve 3-A Canan Hocamız ve 4-A Ayşegül Hocamız Yunus Hocamız ve ve 6-A 5-A Burak Hocamız ve 6-A İpek Hocamız ve 7-A Mehmet Hocamız Hasan Hocamız ve ve 8-A 8-A Kalealtı Köyü Haluk Gökalp Kılınç İlk ve Ortaokulu v Birlikte Daha İyiye... 32 LİSELERE GEZİMİZDEN atip İmam-H u l o d a n A Lisesi Anadolu Öğ retmen Lisesi tmen Anadolu Öğre Lisesi Anadolu Sa ğlık Meslek Lisesi 33 Anadolu Sağlık Meslek Lisesi Anadolu Sağlık Lisesi Kalealtı Köyü Haluk Gökalp Kılınç İlk ve Ortaokulu v Meslek Birlikte Daha İyiye... OKULUMUZDAN KARELER Kalealtı Köyü Haluk Gökalp Kılınç İlk ve Ortaokulu v Birlikte Daha İyiye... 34 TARİHİ DEĞERLERİMİZ BALIKLI HAVUZ E lbistan İlçemizin 12 kilometre güneybatısında, Elbistan - Ekinözü yolunun solunda, Kalealtı Köyünün merkezinde bulunmaktadır. Balıklı Havuzda sazan, sarı, pullu, mıllamıdık, ağca, aynalı sazan ve alabalık türleri vardır. Efsaneye göre; Balıklı Havuzdaki balıkların savaşa katıldıkları bu nedenle yaralandıkları söylenir. Bu havuzdan balık yiyen insanların felaketlere uğradıkları söylenir. Tarihçesi hakkında kesin bilgi yoktur. Balıkların Darende ve Şanlıurfa balıklarıyla aynı özelliklere sahip oldukları varsayılır. 2006 yılında Balıklı Havuz tel örgü ile koruma altına alınarak çeşme, çocuk parkı ve çevre düzenlemesi yapılmıştır. KIZLAR KALESİ Ş ar dağının batı ucunda yer almaktadır. 10 dekarlık bir alana kurulmuş olan kalenin tarihçesi Roma döneminden kalmadır. Kalealtı Köyü, adını bu kalenin altında oluşundan almıştır. Halk arasında köyde bulunan pınarın suyunun kalenin içinden geldiği söylenir. Bazı yapı ve işaretler bunu doğrulamaktadır. Kızlar Kalesine ulaşım yaya olarak sağlanmaktadır . 35 Kalealtı Köyü Haluk Gökalp Kılınç İlk ve Ortaokulu v Birlikte Daha İyiye... “BU BENİM ESERİM” KART LA RLA E İTSİZLİK KARTLARLA EŞ ŞİTSİZ L İK RABA ISLI A AT MIKN TAM S AYILA R LUN A PAR KI Kalealtı Köyü Haluk Gökalp Kılınç İlk ve Ortaokulu v Birlikte Daha İyiye... 36 ÖĞRENCİLERİMİZE YARDIMLAR Sayın Valimiz M. Niyazi TANILIR ve Kaymakamımız Ahmet ALTUNTAŞ’ a Okulumuza manevi katkılarından dolayı teşekkür ederiz. ÖĞRENCİLERİMİZE YARDIMDA BULUNAN KİŞİ VE KURULUŞLAR n n n n n n YÜKSEL İNŞAAT ( ANKARA ) ERK İNŞAAT ( ANKARA ) EREN İNŞAAT (ANKARA) ODTÜ KOLEJİ ( ANKARA ) TAV (ANKARA) ECETAŞ (ANKARA) n n n n n n n Salim Turan YEŞİLBAŞ Mümtaz TURFAN Mine BÜYÜRGEN UNLU Celal Ece ALICI Ayşe ÇAĞLAR Doğuş VANA Asya Katılım BANKASI Öğrencilerimize katkıda bulunan tüm kurum ve kişilere sonsuz teşekkürler ediyoruz. 37 Kalealtı Köyü Haluk Gökalp Kılınç İlk ve Ortaokulu v Birlikte Daha İyiye... 168.Polis Haftası Resim Yarışması İlçe Birinciliği Sait ÇOLAK 3 /A Kalealtı Köyü Haluk Gökalp Kılınç İlk ve Ortaokulu v Birlikte Daha İyiye... 38 OKULA VEDA Daha dün küçücüktük. Birinci sınıfa geldik. A’yı B’yi bilmezdik. Çok çabuk öğrendik. Daha dün küçücüktük. Çok yaramazlıklar yaptık. Çok sevdik öğretmenlerimizi. Bazen de çok üzdük. Daha dün küçücüktük. Bugün büyüdük. Okulu bitirdik. SBS’ye girdik. Bitirdik 8. sınıfı Gidiyoruz liselere Saygılar öğretmenlerimize. Başarılar öğrencilere. Bitirdik okulumuzu. Şimdi yeni okullara… Veda ediyoruz arkadaşlara Veda, güzel okula... İzzet KEÇELİ 8/A Kalealtı Köyü Haluk Gökalp Kılınç İlk ve Ortaokulu v Birlikte Daha İyiye...