news • haber - Değirmenci Dergisi
Transkript
news • haber - Değirmenci Dergisi
NEWS • HABER DEĞİRMENCİ DERGİSİ August • Ağustos 2014 1 NEWS • HABER 2 August • Ağustos 2014 MILLER MAGAZINE NEWS • HABER DEĞİRMENCİ DERGİSİ August • Ağustos 2014 3 NEWS • HABER 4 August • Ağustos 2014 MILLER MAGAZINE EDITOR EDİTÖR “An ounce of prevention is worth a pound of cure.” “Bir gram önlem bir kilo tedaviden daha değerlidir.” Dear readers; we present you our new issue discussing occupational health and safety subject which is accepted as an important issue both in our country and all around the world. The concept of occupational safety includes the protection of business employees, the business itself and production from any hazard and damage. As human life is worth more than anything else, protection of the employees is more prominent than the other two elements. Değerli okuyucularımız; yeni sayımızda karşınıza hem ülkemiz hem de dünyanın her yerinde önemli bir konu olarak kabul edilen iş sağlığı ve güvenliği konusu ile çıktık. İş güvenliği kavramı; bir işletmede çalışanların, işletmenin ve üretimin her türlü tehlike ve zarardan korunmasını kapsamaktadır. İnsan canı her şeyden değerli olduğu için diğer iki unsurdan daha fazla öne çıkmaktadır. British Proverb İngiliz Atasözü When we look at today's world, it is known that the rate of occupational accidents is still high despite the developed technology and the regulations. Unfortunately, we experienced the most painful example of this situation in Soma a short time ago. The accident in the mine in Soma cost lives of 301 people officially. Even there are many disputes about the accident; it is an undeniable fact that sufficient occupational safety precautions would lead to very different results. Similar examples prove that fact. For instance; there happened a mining subsidence in Chili in the year 2010 and taking the necessary precautions, the company saved the lives of 33 workers after 69 days. Similar examples were experienced in different industries and countries and still continue to happen. Günümüz dünyasına baktığımızda, gelişen teknoloji ve yapılan düzenlemelere rağmen hala iş kazası oranının yüksek olduğu bilinmektedir. Bunun en acı örneğini çok kısa bir süre önce maalesef Soma’da yaşamak zorunda kalmıştık. Soma’daki maden ocağında yaşanan kaza, resmi olarak 301 insanımızın hayatına mal olmuştu. Kazayla ilgili birçok tartışma olmasına karşın, yeterli iş güvenliği önleminin çok daha farklı sonuçlara yol açacağı yadsınamaz bir gerçektir. Benzer örnekler de bize bunu göstermektedir. Örneğin; Şili’de 2010 yılında büyük bir maden göçüğü yaşanmış ve firmanın gerekli iş güvenliği önlemlerini alması, 33 işçinin 69 gün sonra madenden canlı çıkabilmesine olanak tanımıştı. Benzer örnekler, farklı sektörlerde ve ülkelerde de yaşanmış ve yaşanmaya devam etmektedir. Grain and flour industry is evaluated within the manufacturing industry and therefore is included among the dangerous field of operation. Like all of the manufacturing areas, flour mills also have serious risk factors in terms of occupational safety. Hand-arm injury or loss, electricity shock, fire, explosion, flour and wheat dust, etc. For instance; it is known that grain dust leads to serious explosions if the necessary precautions are not taken. 3 people were killed and 2 people were injured due to an explosion in a grain silo in State of Kansas, U.S. in 2011. A few days ago, there was grain dust explosion in a grain silo in Illinois State and one person was injured. A similar accident was experienced in Malatya, Turkey in 2007. These are some of the examples of the risks in our industry that were reflected on the press and I am sure that you know much more examples. The only way to decrease these examples is to take necessary occupational health and safety precautions. Tahıl ve un endüstrisi, imalat sektörü kapsamında değerlendirilmekte ve bu yüzden de tehlikeli iş kolları arasında yer almaktadır. Tüm imalat alanları gibi değirmenler de iş güvenliği açısından ciddi risk unsurları içermektedir. Makinelere el-kol kaptırma, elektriğe kapılma, yangın, patlama, un ve buğday tozu, vs. Örneğin; tahıl tozunun gerekli önlemler alınmadığında ciddi patlamalara sebep olduğu bilinmektedir. 2011 yılında ABD’nin Kansas eyaletinde bir tahıl silosunda meydana gelen patlamada 3 kişi hayatını kaybederken 2 kişi de yaralanmıştı. Illinois eyaletinde ise geçtiğimiz günlerde yine bir tahıl silosunda tahıl tozu patlaması yaşanmış ve bir kişi yaralanmıştı. Ülkemizde Malatya’da 2007 yılında benzer bir kaza yaşandı. Bunlar sektörümüzdeki risklerin basına yansıyan birkaç örneği ve eminim ki sizler bunlardan çok fazlasını biliyorsunuzdur. Bu örnekleri çoğaltmamanın yolu ise gerekli iş sağlığı ve güvenliği önemlerini almaktan geçiyor. In this issue, you can review the hazards that can occur in the grain and flour industry and the precautions that should be taken against these hazards. We hope that the importance given on the occupational safety would increase in our country and all around the world and these issues would not cost human life again. Dergi içeriğinde, tahıl ve un endüstrisinde meydana gelebilecek tehlikeleri ve bu tehlikeler karşısında alınması gereken önlemleri inceleyebilirsiniz. Umarız ülkemizde ve dünyanın her yerinde iş güvenliğine verilen önem artar ve bu sorunlar bir daha insan canına mal olmaz. Saygılarımla…. Best regards… 12 August • Ağustos 2014 Derya GÜLSOY MILLER MAGAZINE LEADING ARTICLE BAŞYAZI Zübeyde KAVRAZ WHAT DOES AFRICAN SUMMIT TELLS US Afrika zirvesinin bize anlattıkları Dear industry representatives, I would like to celebrate Ramadan Feast of the entire Muslim world once more. In this issue, I would like to share my views on a summit that was aired on Bloomberg and it affected me a lot. As you know, a summit was held in Washington with the attendance of African leaders in early August. The basic aim of the U.S.-Africa Business Summit to which 50 African leaders attended was to develop the trade between U.S. and the African countries. According to my opinion; this summit that turns all eyes to the leaders of Africa is the reflection of the expectations and activities of U.S. done for long years in parallel with these expectations for Africa. I guess U.S. wanted to show the value it gives to the African countries by turning interest of everyone to the African leaders with this summit and I believe that U.S. is highly successful in its efforts. I think that this value given by U.S. to this continent should be understood well by everyone. U.S. has been supporting the countries in the continent in terms of both military and political aspects and with social aid and services for long years. Now it prepares to strengthen the commercial return of this support given for a very long time. In other words, U.S. cares Africa as it knows very well that other markets in the world are stuck and Africa will save the economies of developed countries from collapsing. This is the most important proof of this situation that 7 out of 10 of the world's developing economies are in Africa. I told before that the only virgin area in the world is Africa and the future of the world depends on the strengthening and development of the African continent. This summit supported my view in a sense and proved how accurate our project for the African countries is. Therefore, I would like to state once more that “each problem in the African countries is the problem of the world, in other words our problem. African leaders emphasized that in the speeches at the summit. Calling everyone for the growth and development of Africa, the leaders point that the continent has huge a potential which is enough for everyone. Therefore, the messages given at the summit should be understood well other countries besides U.S. The time that we should evaluate Africa with its potential, not with its problems has already come. Just like I emphasized before… Değerli sektör temsilcileri, öncelikle tüm Müslüman aleminin geçmiş Ramazan Bayramı’nı bir kez daha kutluyorum. Bu sayıda sizinle geçtiğimiz günlerde Bloomberg’ten izlediğim ve gerçekten çok etkilendiğim bir zirveyle ilgili düşüncelerimi paylaşmak istiyorum. Bildiğiniz gibi ABD, Ağustos başında Afrika liderlerinin katılımıyla Washington’da bir zirve düzenledi. 50 Afrika liderinin katılım gösterdiği ABDAfrika Liderler Zirvesi’nin temel amacı ABD ile Afrika ülkeleri arasındaki ticaretin geliştirilmesiydi. Bütün gözleri Afrika liderlerine çeviren bu zirveyi, aslında ABD’nin Afrika’ya yönelik beklentilerinin ve çok uzun yıllardır bu beklentiler doğrultusunda yaptığı çalışmalarının ekranlara yansıması olarak görüyorum. Sanırım ABD, bu zirveyle Afrika ülkelerine verdiği değeri, herkesin dikkatini Afrika liderlerine çevirerek göstermek istedi ve bunda da son derece başarılı olduğuna inanıyorum. Bence ABD’nin bu kıtaya verdiği önemin herkes tarafından iyi anlaşılması gerekiyor. ABD, kıta ülkelerine hem sosyal yardım ve hizmetlerle hem de askeri ve siyasi açıdan yıllardır destek veriyor. Şimdi de uzun zamandır yürüttüğü bu desteğin ticari geri dönüşünü güçlendirmeye hazırlanıyor. Yani ABD, Afrika’yı önemsiyor çünkü dünyadaki diğer pazarların tıkandığını, gelişmiş ülke ekonomilerinin çöküşünü kurtaracak bölgenin Afrika olduğunu gayet iyi biliyor. Dünyanın gelişmekte olan 10 ekonomisinden 7’sinin Afrika’da olması da bunun en önemli kanıtı. Dünyadaki yegane bakir alanının Afrika olduğunu, dünyanın geleceğinin Afrika kıtasının güçlenmesi ve gelişmesine bağlı olduğunu daha önce de söylemiştim. Bu zirve bir anlamda görüşümü destekledi ve Afrika ülkelerine yönelik projemizin ne kadar doğru olduğunu gösterdi. Bu yüzden bir kez daha belirtmek istiyorum; “Afrika ülkelerindeki her sorun dünyanın da sorunu, yani bizim sorunumuz”. Zaten Afrika liderleri de zirvedeki konuşmalarında bir bakıma bunu vurguluyorlar. Afrika’nın büyümesi ve gelişmesi için çağrıda bulunan liderler, kıtanın herkese yetecek bir potansiyeli barındırdığına dikkat çekiyorlar. Tam da bu yüzden, bu zirvede verilen mesajların ABD dışındaki diğer ülkeler tarafından da iyi anlaşılması gerekiyor. Afrika’yı artık sorunlarıyla değil potansiyeliyle değerlendirmemizin zamanı çoktan geldi. Tam daha önce vurguladığım gibi… Bir sonraki sayıda görüşmek üzere. See you in the next issue… Saygılarımla… Best regards… 14 August • Ağustos 2014 MILLER MAGAZINE DEĞİRMENCİ DERGİSİ July • Temmuz 2014 19 Contents İçindekiler 38 80 OCCUPATIONAL SAFETY AND STANDARDS IN MILLING 88 WORLD OILSEEDS MARKET DEĞİRMENCİLİKTE İŞ DÜNYA YAĞLI TOHUMLAR PAZARI GÜVENLİĞİ VE STANDARTLAR GRAIN AND FLOUR MARKET IN SOUTH AFRICA GÜNEY AFRIKA’DA TAHIL VE UN PAZARI plans to build a new grain facility in Arkansas Eris Un enters into the retail industry 22 Cargill 30 Cargill, Arkansas’te yeni tahıl tesisi inşa etmeyi Eriş Un perakende sektörüne adım atıyor planlıyor completed the installation in Mongolia 26 Alapala Alapala, Moğolistan’daki kurulumu tamamladı goal in Turkey is 1 billion dollars in 5 years 34 Cargill’s Cargill’in Türkiye hedefi 5 yılda 1 milyar dolar Advertisements Index Reklam İndeksi ALAPALA MAKİNA........................................................................ Ö.K. UNORMAK DEĞİRMEN MAKİNA.......................................AKORDEON ENTİL ENDÜSTRİ YATIRIMLARI ...................................................Ö.K.İ. SELİS MAKİNA................................................................................... 1 YENAR DÖKÜM SANAYİ.................................................................... 2 İMAŞ MILLERAL................................................................................. 3 ALTUNTAŞ HAVALANDIRMA VE HAYVANCILIK.................................. 4 MEKO MİKRO BİLGİSAYAR ELEKTRONİK KONTROL........................ 5 ALTINBİLEK MAKİNE....................................................................... 6-7 BBCA DEPOLAMA SİSTEMLERİ TARIM İNŞ................................... 8-9 PETKUS........................................................................................... 10 SAĞBİLİ MAKİNA............................................................................. 11 TAPCO............................................................................................. 13 MOLİNO........................................................................................... 15 ABP MC........................................................................................... 19 CONSERGRA................................................................................... 21 ABP PERTEN................................................................................... 23 GENÇ DEĞİRMEN MAKİNALARI ..................................................... 25 FRIGORTECH ................................................................................ 27 AYBAKAR DIŞ TİCARET ................................................................. 29 5S MAKİNA ................................................................................ 32-33 SİLOS CORDOBA............................................................................ 35 BAKER MAGNETİK.......................................................................... 37 İDMA................................................................................................ 38 MOLİNO........................................................................................... 39 ASEL MÜHENDİSLİK........................................................................ 41 BÜHLER...................................................................................... 48-49 ÜÇEL SİLO....................................................................................... 51 WAM EURASIA MAKİNE SANAYİ..................................................... 55 ALPSAN........................................................................................... 57 GRAIN AFRICA................................................................................. 61 MY SİLO INSERT........................................................................ 64-65 PAKETSAN....................................................................................... 75 ACITER............................................................................................ 81 DEĞİRMEN MAKİNA...................................................................... 103 TEKNİK DEĞİRMEN MAKİNALARI..........................................104/A.K.İ UĞUR MAKİNA .............................................................................A.K. 58 Occupational Safety in Flour Milling Un Değirmenciliğinde İş Güvenliği 76 Selecting the right bagging system for 10-50kg 10-15 kg için doğru torbalama sisteminin seçilmesi 86 CHS provides all services from farm to fork Tarladan sofraya tüm hizmetler CHS’de 82 The trend is downward in wheat prices Buğday fiyatlarında trend aşağı yönlü seyrediyor NEWS • HABER Olam built rice mill in Nigeria ............................................................... Olam, Nijerya’da pirinç değirmeni kurdu As one of the world’s leading agricultural businesses, Olam International realized the opening of the new rice mill that it installed in Nigeria with the attendance of Nigerian President Goodluck Ebele Jonathan. Dünyanın önde gelen tarımsal işletmelerden biri olan Olam International, Nijerya’da kurumunu gerçekleştirdiği yeni pirinç değininin açılışını, Nijerya Cumhurbaşkanı Goodluck Ebele Jonathan’ın katılımıyla gerçekleştirdi. As one of the world’s leading agri-businesses and operating in 65 countries, Olam International Limited realized the opening of the new rice mill that it installed in Nigeria’s Nasarawa State with the attendance of Nigerian President Goodluck Ebele Jonathan. The state of art integrated rice milling facility is situated at the heart of Olam’s 6,000-hectare greenfield irrigated and mechanized paddy farm. The facility will provide 36,000 tons of milled rice per annum to the domestic market, contributing to the Federal Government’s goal to improve rice self-sufficiency. With 3,000 hectares already under cultivation and a further 3,000 hectares to be developed in 2015, the farm is expected to harvest two crops per annum with four varieties of high-yield rice developed in partnership with the West African Rice Development Association. Together the farm and the mill are expected to boost smallholder rice production in the region through a ‘nucleus and outgrower farming model’. Olam supports surrounding rice-growing communities with training, pre-finance, agri-inputs and marketing linkages in order to improve their paddy yields and realizations, which are then purchased by Olam at a fair market price. Currently 3 thousand farmers are engaged in the program. The target is 16 thousand by 2018. Ultimately, 20 thousand smallholder farmers will supply 30-40% of the mill’s capacity. 22 August • Ağustos 2014 Dünyanın önde gelen tarımsal işletmelerinden biri olan ve 65 ülkede faaliyet gösteren Olam International Limited, Nijerya’nın Nasarawa eyaletinde kurulumunu gerçekleştirdiği pirinç değirminin açılışını, Nijerya Cumhurbaşkanı Goodluck Ebele Jonathan’ın katılımıyla gerçekleştirdi. Son teknoloji entegre pirinç değirmeni, Olam’ın 6 bin metrekarelik yeşil alana sahip sulak ve mekanize çeltik çiftliğinin merkezinde yer alıyor. Tesis, Federal Hükümetin pirinçte kendine yeterliliği geliştirme hedefine katkıda bulunarak yerel pazara yıllık 36 bin tonluk öğütülmüş pirinç sağlayacak. 3 bin hektarlık mevcut ekili alan ve 2015 yılına kadar geliştirilecek olan diğer 3 bin hektarlık ekili alanla birlikte çiftliğin, Batı Afrika Pirinç Geliştirme Derneği ortaklığında geliştirilen dört çeşit yüksek verime sahip pirinçle yılda iki mahsul kaldırması bekleniyor. Çiftlik ve değirmenin, ‘çekirdek ve büyük yetiştirici çiftçilik modeli’ aracılığıyla bölgedeki küçük ölçekli pirinç üretimini arttırması bekleniyor. Olam, çevredeki pirinç üreticilerini, çeltik verimini ve üretimini arttırabilmek için eğitim, ön finansman, tarımsal girdiler ve pazarlama bağlantılarıyla destekliyor. Verimi ve miktarı arttırılan ürünler, daha sonra Olam tarafından adil piyasa fiyatı üzerinden satın alınıyor. Şu anda programa 3 bin çiftçi dahil. Programın hedefi ise 2018 yılına kadar 16 bin çiftçiyi dahil etmek. Sonuç olarak da değirmen kapasitesinin yüzde 30-40’ı küçük ölçekli 20 bin çiftçi tarafından tedarik edilecek. MILLER MAGAZINE NEWS • HABER DEĞİRMENCİ DERGİSİ August • Ağustos 2014 23 NEWS • HABER New flour mill investment from Interflour ..................................................................... Interflour’dan Filipinler’e yeni un değirmeni yatırımı As an effective milling group especially in the Asian region, Singapore-based Interflour Group prepares to establish a new flour mill in Philippines. Özellikle Asya bölgesinde etkin bir değirmencilik grubu olan Singapur merkezli Interflour Group, Filipinler’de yeni bir un değirmeni kurmaya hazırlanıyor. Singapore-based Interflour Group Pte. Ltd. will make an investment of $30 million (roughly P1.3 billion) to put up a new flour milling facility in Zambales, Philippines as part of the company’s expansion program in Southeast Asia. According to the news from Inquirer.net; in a statement, the Subic Bay Metropolitan Authority (SBMA) disclosed that the new facility, which will be set up at the Subic Bay Gateway Park, was expected to meet the rising demand for flour not only in the Philippines, but also in Southeast Asia. According to the SBMA; the Interflour Group, Subic Bay Gateway Park, and the SBMA have already signed a 50-year lease contract for the construction of the flour mill facility within a 52,852-square-meter lot inside the Subic Bay Gateway Park. Registered under the business name Mabuhay Interflour Mill Inc., the new flour mill is expected to be completed in 24 months. Once operational, the facility will produce 500 tons of flour a day. It is thought that this amount may be doubled to 1,000 tons by 2019. The Interflour Group is one of the biggest flour milling companies in the world with seven flour mills in Vietnam, Indonesia, Malaysia and Turkey. Singapur merkezli Interflour Group Pte. Ltd., firmanın Güneydoğu Asya’daki genişleme programının bir parçası olarak Filipinler Zambales’te yeni bir un değirmeni tesisi kurmak için 30 milyon dolarlık (yaklaşık 1.3 milyar Filipinler pezosu) yatırım yapacak. Inquirer.net’te yer alan habere göre; Subic Bay Metropolitan Kurumu (SBMA) bir açıklamasında; Subic Bay Gateway Park’a kurulacak olan yeni tesisin, sadece Filipinler’in değil, aynı zamanda Güneydoğu Asya’nın da artan un ihtiyacını karşılamasını beklediklerini belirtti. SBMA’ya göre; Interflour Group, Subic Bay Gateway Park ve SBMA; Subic Bay Gateway Park’ın içerisinde 52 bin 852 metrekarelik alana yapılacak olan un değirmeni için 50 yıllık kiralama sözleşmesi imzaladı. Mabuhay Interflour Mill Inc. adıyla kayıt ettirilen yeni un değirmeninin 24 ay içerisinde tamamlanması bekleniyor. Tesis, açıldığında günde 500 ton un üretimi gerçekleştirecek. 2019 yılı itibari ile bu miktarın ikiye katlanabileceği düşünülüyor. Interflour Group; Vietnam, Endonezya, Malezya ve Türkiye’deki yedi un değirmeni ile dünyadaki en büyün un değirmenciliği firmalarından bir tanesi. Dryer order for TORNUM from Russia ........................................................................................................... Tornum’a Rusya’dan kurutucu siparişi Sweden-based technology producer Tornum has received an order of dryer for snack production in Russia. Designed for sunflower, the dryer will also be used in drying corn and wheat. İsveç merkezli teknoloji üreticisi Tornum, Rusya’da atıştırmalık üretimi için kurutucu siparişi aldı. Ayçiçeği için tasarlanan kurutucu aynı zamanda mısır ve buğday kurutmada da kullanılacak. Sweden-based Tornum has received an order from OOO "Dzhumaylovskoe" in Krasnodar, Russia, to sup- İsveç merkezli Tornum, Rusya’nın Krasnodar kentinde bulunan Dzhumaylovskoe LTD (OOO) firmasından 24 August • Ağustos 2014 MILLER MAGAZINE NEWS • HABER ply a Continuous Mixed Flow Dryer, type TK8-33-4. Designed for sunflower, the dryer will also be used for drying corn and wheat. The machine is equipped with in-line burner for natural gas and fire detection system. The order also includes a cleaning/grading machine and conveying equipment. The project is planned to be up and running late July/early August 2014. Owner of OOO Dzhumaylovskoe Nerusin Vladimir Vladimirovich said the following on the subject: “After careful consideration we choose Tornum for their good quality, decent price and their attentive customer approach.” Mr. Vladimirovich plans to start his own production of snacks, as he produce top quality sunflower. Tornum’s TK Dryer is qualified as a good choice for this purpose as the dryer handles the kernels in a gentle way. All dryers supplied from Tornum have also a smooth inside which ensure hygienic handling and easy cleaning. Sales manager at TORNUM OOO that is a fully owned subsidiary of TORNUM AB in Sweden, Mikhail Makeyev said the following on the subject: “We carefully calculate the capacity of the dryer in order to make sure the dryer will meet the requirements of the customer. This combined with our vast experience ensures that the customer obtains the best possible solution to suite the specific performance required.” Kesintisiz Karışık Akış Kurutma Makinesi (tip TK8-334) siparişi aldı. Ayçiçeği için tasarlanan kurutucu aynı zamanda mısır ve buğday kurutmada da kullanılacak. Makine, doğalgaz ve yangın algılama sistemi için sıralı brülörle donatılmış. Sipariş kapsamında temizleme/sınıflandırma makinesi ve taşıma ekipmanı da bulunuyor. Projenin, Temmuz sonu veya Ağustos başında tamamlanması planlanıyor. Dzhumaylovskoe LTD sahibi Nerusin Vladimir Vladimirovich konu ile ilgili şunu söyledi; “Dikkatlice düşündükten sonra sundukları kalite, makul fiyatları ve özenli müşteri yaklaşımlarından dolayı Tornum’u seçtik.” Vladimirovich yüksek kalite ayçiçeği ürettiği için kendi atıştırmalık ürün üretimine başlamayı planlıyor. Tornum’un TK Kurutucusu çekirdekleri yumuşak bir şekilde işlediği için bu plana göre iyi seçim olarak nitelendiriliyor. Tornum’dan tedarik edilen tüm kurutucular, hijyenik işleme ve kolay temizleme sağlayan düzgün/pürüzsüz bir iç kısma sahip. İsveç’te bulunan Tornum AB’nin iştiraki olan Tornum LTD’nin Satış Müdürü Mikhail Makeyev ise konu ile ilgili şunları dile getiriyor: “Kurutucunun müşterinin gereksinimlerini karşıladığından emin olmak için kurutucu kapasitesini dikkatlice hesapladık. Bu kapasiteyi, müşterinin istediği belirli performansa uyabilecek en iyi çözümleri almasını sağlayan geniş tecrübemizle birleştirdik.” DEĞİRMENCİ DERGİSİ August • Ağustos 2014 25 NEWS • HABER Cargill plans to build a new grain facility in Arkansas ............................................................................. Cargill, Arkansas’te yeni tahıl tesisi inşa etmeyi planlıyor Cargill prepares to add a new facility to the ones in U.S. The company announced on its press release that it plans to build a new grain facility in West Memphis region of Arkansas. Cargill, ABD’deki tesislerine bir yenisini eklemeye hazırlanıyor. Firma yaptığı basın açıklamasında Arkansas’ın West Memphis bölgesinde yeni bir tahıl tesisi inşa etmeyi planladığını açıkladı. Cargill will invest $45 million to build a grain handling and shipping facility in West Memphis, Arkansas. The facility will become a key origination point in the south for soybeans, corn, milo and wheat. Cargill has received the necessary permits and is now working on the timeline for the start of construction and completion of the project. The West Memphis plant will have three truck-receiving areas that will allow farmers to unload grain quickly. On the shipping end, the facility will be capable of holding up to five barges, loading as many as eight barges in a full day (50,000 bushels per hour). The West Memphis facility will complement Cargill’s grain storage assets on the Mississippi River and export facilities in the Gulf. In 2012, Cargill completed a $25 million modernization project at Hales Point, Tenn., which added capacity and quickened unloading times for farmer customers. State Senator Keith Ingram of West Memphis said the new facility will be good for Arkansas agriculture. “Over the years, corn and soybean production have increased in Arkansas and the West Memphis elevator will provide an additional market.” he said and added, “The facility will further link Arkansas to the global marketplace.” Cargill, Arkansas West Memphis’de yeni bir tahıl işleme ve nakliye tesisi kurmak için 45 milyon Dolarlık yatırım yapacak. Bu tesis; soya fasulyesi, mısır, milo (sorgum) ve buğday için güneyde önemli bir başlangıç noktası olacak. Cargill, tesis için gerekli izinleri aldı ve şu anda tesis inşasının başlaması ve projenin tamamlanması ile ilgili zaman çizelgesi üzerinde çalışıyor. West Memphis tesisi, çiftçilere tahıllarını daha hızlı boşaltma imkanı sağlayacak üç kamyonluk ürün alma bölgesine sahip olacak. Nakliye kısmında ise tesis, bir tam gün içerisinde en fazla sekiz mavna yükleme (saatte 50 bin kile) imkanı sağlayan beş mavnaya sahip olacak. West Memphis tesisi, Cargilli’in Mississippi Nehri üzerindeki tahıl depolama tesisleri ve Körfezdeki ihracat olanakları için tamamlayıcı özellikte olacak. 2012 yılında Cargill, Tennessee Hales Point’teki 25 milyon dolarlık modernizasyon projesini tamamlamıştı. Bu projeyle tesise kapasite eklemesi gerçekleştirildi ve çiftçilikle uğraşan müşteriler için yük boşaltma süreleri hızlandırılmıştı. West Memphis Eyalet Senatörü Keith Ingram, yeni tesisin Arkansas tarımının yararına olacağını söyledi ve ekledi: “Yıllar içinde, Arkansas’ta mısır ve soya fasulyesi üretimi artış gösterdi. West Memphis asansörü de bu üretime ek bir pazar sağlayacaktır. Bu tesis, Arkansas’ı küresel pazara daha da bağlayacaktır.” 26 August • Ağustos 2014 MILLER MAGAZINE NEWS • HABER DEĞİRMENCİ DERGİSİ August • Ağustos 2014 27 NEWS • HABER Solix from Buhler for guaranteed revenue increase ..................................................................... Bühler’den garantili gelir artışı için Solix Minimizing energy expenses and optimizing availability of plants, SOLIX is the name of Buhler's solution for the economical and technological optimization of existing grain mills and it guarantees revenue increase. Enerji giderlerini minimize eden ve tesislerin kullanılabilirliğini optimize eden SOLIX, Bühler’in mevcut tahıl değirmenlerinin ekonomik ve teknolojik optimizasyonu çözümü olarak sunuluyor ve gelir artışını garanti ediyor. Buhler offers Solix as a new solution guaranteeing the revenue increase for the mills. Head Process Technology in the Buhler Grain Milling business unit Walter Eugster explains SOLIX as, "SOLIX enables Buhler to help mill owners lower their energy costs and increase revenue from their grain mills. SOLIX is a structured approach that consists of a detailed analysis of the grain mill and a package of measures derived from the analysis. Added values for customers are created through plant performance, yield, availability and operating cost optimization as well as energy savings. SOLIX offers customers options for increasing their revenue in conjunction with minimal production interruptions and integrated service solutions which ensure the greatest uptime for the plant. New findings, such as trends and technological developments are also included in this." THE OPTIMIZATION PACKAGE Grain mills generally offer great potential for improvements. The Buhler experts direct their focus to a multiplicity of points in their analysis. The package of measures they identify can simultaneously contain multiple approaches for optimizing the entire plant. It might target increasing performance, increasing the flour yield, improving energy efficiency or optimizing sanitation and safety. If the recommended measures are then executed, the results can be seen in the form of streamlined operating costs and improved plant availability. These are directly reflected in the operating account as revenue increase – without any larger investments, a 5% plus can be realized, with more significant investments, an increase in revenue of 20% can be achieved. 28 August • Ağustos 2014 Bühler, değirmenlere gelir artışını garanti eden yeni bir çözüm olarak Solix’i sunuyor. Bühler Tahıl Değirmenciliği birimi İşleme Teknolojileri Başkanı Walter Eugster, SOLIX’i şöyle açıklıyor: “SOLIX, Bühler’in enerji maliyetlerini düşürmede ve tahıl değirmenlerinin gelirini arttırmada değirmencilere yardım edebilmesini sağlıyor. SOLIX, tahıl değirmeninin ayrıntılı analizinden ve bu analizden elde edilen bir önlemler paketinden oluşan yapısal bir yaklaşımdır. Müşteriler için enerji tasarrufunun yanı sıra tesis performansı, verim, kullanılabilirlik ve işletme maliyet optimizasyonu aracılığıyla katma değerler oluşturulur. SOLIX, müşterilere, tesiste çok büyük bir çalışma süresi sağlayan asgari üretim kesintileri ve entegre hizmet çözümleri ile birlikte gelirlerini arttırmak için çeşitli opsiyonlar sunmaktadır. Çeşitli trendler ve teknolojik gelişmeler gibi yeni bulgular da SOLIX’e dahil edilmiştir.” OPTİMİZASYON PAKETİ Tahıl değirmenleri genellikle geliştirilmeleri için büyük bir potansiyele sahiptir. Bühler uzmanları analizlerinde doğrudan puan çokluğuna odaklanmaktadır. Belirlenen önlem paketi, tüm tesisin optimizasyonu için aynı anda birden çok yaklaşım içerebilmektedir. Paket; performansı arttırma, un verimini arttırma, enerji verimini geliştirme ya da sanitasyon ve güvenlik optimizasyonunu sağlamayı amaçlayabilir. Önerilen önlemler uygulanırsa, sonuçlar elverişli işletme maliyetleri ve gelişmiş kullanılabilirlik tesis formunda görülebilmektedir. Bunlar da gelir artışı olarak işletme hesabına doğrudan yansımaktadır. Çok büyük yatırımlar yapmadan yüzde 5’lik; daha büyük yatırımlarla da yüzde 20’lik bir kar artışı sağlanabilmektedir. MILLER MAGAZINE NEWS • HABER DEĞİRMENCİ DERGİSİ August • Ağustos 2014 29 NEWS • HABER Alapala completed the installation in Mongolia ................................................................. Alapala, Moğolistan’daki kurulumu tamamladı Alapala completed the installation of steel silos with 11 thousand-ton capacity, new flour milling line with 150 ton/24 hour capacity and rye milling line with 30 ton/24 hour capacity for Erdenet Gurill LLC company in Mongolia. Alapala Makina, Moğolistan’daki Erdenet Gurill LLC firması için 11 bin ton kapasiteli çelik siloların, 150 ton/24 saat kapasiteli yeni un öğütme hattının ve 30 ton/24 saat kapasiteli çavdar öğütme hattının kurulumunu başarıyla tamamladı. As one of the leading companies of the milling technologies industry; Alapala completed another installation successfully. Receiving the order of steel silo with 11 thousand-ton capacity, flour milling line with 150 ton/24 hour capacity and rye milling line with 30 ton/24 hour capacity from Mongolian Erdenet Gurill LLC company; Alapala successfully completed the erection, commissioning and hand over of the silos and milling lines on June 2014. The steel building of the plant was built from Alapala Construction operating under Alapala Group. The opening ceremony of the plant was realized on 30 June 2014 with the attendance of Tuncer KIYAK as the embassy representative, Oguz Kuyumcular as Ulanbator trade counsellor and the representatives of Alapala. Becoming operational in 2011 as the subsidiary of Nuudelchin Group, the facility of Erdenet Guril LLC is located in Orkhon province of Erdenet city. Being also the first rye flour plant of Mongolia, the facility is established to meet the local flour need. Fully equipped with the latest technology, Erdenet Gurill plant showcases an environmentally friendly structure with fully equipped computer system that enables 12 times less water and 25% less power. 30 August • Ağustos 2014 Değirmen teknolojileri sektörünün öncü firmalarından Alapala Makina, bir kurulumu daha başarıyla tamamladı. Moğolistan firması Erdenet Gurill LLC’den 11 bin ton kapasiteli çelik silo, 150 ton/24 saat kapasiteli un öğütme hattı ve 30 ton/24 saat kapasiteli çavdar öğütme hattı siparişi alan Alapala, siloların ve öğütme hatlarının kurulumunu, devreye alımını ve teslimatını Haziran 2014’te başarıyla tamamladı. Fabrikanın çelik binası ise Alapala Grup bünyesinde faaliyet gösteren Alapala İnşaat tarafından yapıldı. Tesisin açılışı, Büyükelçilik temsilcisi Tuncer Kayak, Ulanbator Ticari Müşaviri ve Alapala temsilcilerinin katılımı ile 30 Haziran 2014’te gerçekleşti. Nuudelchin Group’un yan kuruluşu olarak 2011 yılında devreye giren Erdenet Guril LLC’in fabrikası, Erdenet şehrine ait Orkhon kasabasında bulunuyor. Aynı zamanda Moğolistan’ın ilk çavdar unu fabrikası olma özelliğine sahip fabrika, yerel un ihtiyacını karşılamak amacıyla kuruldu. Teknolojinin en son olanakları ile donatılan Erdenet Gurill fabrikası, 12 kat daha az su tüketimine ve yüzde 25 daha az enerji tüketimine olanak tanıyan tam donanımlı bilgisayar sistemiyle çevreye duyarlı bir yapı sergiliyor. MILLER MAGAZINE NEWS • HABER 8 mills from Tika for Burkina Faso ............................................................... Tika’dan Burkina Faso’ya 8 değirmen Chairmanship of Turkish International Cooperation and Coordination Agency (TIKA) realized the installation of 8 mills within the project launched for the improvement of the production possibilities of villagers in the town of Gumedi in Réo Region of Burkina Faso. Operating with fuel oil, the mills were delivered to officials at a ceremony held. Vagadugu Ambassador of Turkey Murat Ulku, TIKA officials, REO Area local administrators and Piakoro Association representatives attended to the ceremony. Making statements at the ceremony, authorities from Burkina Faso thanked TIKA for its support and wished their cooperation between the two countries to continue. Besides, food supplies consisting of 800 packages were distributed to the poor families at the ceremony with the cooperation of TIKA and FASOPA Association due to the month of Ramadan. Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı (TİKA) Başkanlığı, Piakoro Derneği işbirliğiyle Burkina Faso’nun Réo Bölgesi’nde bulunan Gumedi Kasabası köylülerinin üretim imkânlarının geliştirilmesine yönelik başlatılan proje kapsamında 8 adet değirmen kurulumu gerçekleştirdi. Akaryakıt ile çalışan değirmenler, düzenlenen törenle yetkililere teslim edildi. Törene, Türkiye Vagadugu Büyükelçisi Murat Ülkü, TİKA yetkilileri, Réo Bölgesi yerel yöneticileri ve Piakoro Derneği Temsilcileri katıldı. Törende açıklamada bulunan Burkina Fasolu yetkililer desteklerinden dolayı TİKA’ya teşekkürlerini ileterek iki ülke arasında söz konusu işbirliklerinin devam etmesi temennisinde bulundular. Ayrıca tören sırasında, Ramazan Ayı münasebetiyle TİKA ile FASOPA Derneği işbirliğinde fakir ailelere 800 paketten oluşan gıda malzemeleri de dağıtıldı. DEĞİRMENCİ DERGİSİ August • Ağustos 2014 31 NEWS • HABER GrainCorp purchased 10% stakes of Five Star Flour Mills ............................................................................ GrainCorp, Five Star Flour Mills’in %10 hissesini aldı Australia-based GrainCorp announced that it has purchased 10% stakes of Five Star Flour Mills that is one of the leading flour mills of Egypt. Avustralya merkezli GrainCrop, Mısır’ın önde gelen un değirmenlerinden biri olan Five Star Flour Mills’in yüzde 10’luk hissesini satın aldığını açıkladı. GrainCorp announced that it has purchased a 10% equity stake of Five Star Flour Mills that is the leading flour mills of Egypt. GrainCorp’s stake has a value of approximately AUD$10 million and this amount will be funded from existing cash reserves. The purchased stakes provide GrainCorp the right to appoint a director to Five Star’s Board. Executive Chairman and Interim CEO of GrainCorp, Mr. Don Taylor, said there was a strong strategic rationale for building upon GrainCorp’s relationship with one of its largest international customers and he added, “We have been working in close partnership with the Management team at Five Star Flour Mills over a number of years, and have been in discussions for some time about how we can strengthen our relationship for the benefit of both our companies and the growers who use our network.” Chairman& Managing Director of Five Star Flour Mills, Mr. Mahmoud el Shorbagi said the following on the subject: “We are very pleased to consolidate our positive relationship with GrainCorp and to have our supplier of choice firmly on board. We have proudly built our business around Australian wheat in particular and are a major buyer of the high quality hard, white wheat grown in eastern Australia. I have visited Australia myself on several occasions and have always been very impressed by the dedication to quality by grain growers and GrainCorp.” 32 August • Ağustos 2014 GrainCorp, Mısır’ın önde gelen un değirmeni olan Five Star Flour Mills’in sermaye hisselerinin %10’unu aldığını duyurdu. GrainCrop’un satın aldığı hisselerin değeri yaklaşık olarak 10 milyon Avustralya Doları ve bu miktar firmanın mevcut nakit rezervlerinden ödenecek. Alınan bu hisseler, GrainCorp’a, Five Star yönetim kurulunun başkanını seçme hakkı veriyor. GrainCorp’un Yönetim Kurulu Başkanı ve geçici CEO’su Don Taylor, GrainCorp’un en büyük uluslararası müşterilerinden birisi ile böyle ilişkiler kurması için çok güçlü bir stratejik gerekçesi olduğunu söyledi ve ekledi; “Uzunca bir süredir Five Star Flour Mills’in yönetim ekibi ile çok yakın ortaklık içerisindeyiz ve uzun süreden beridir de hem her iki firmanın hem de ağımızı kullanan ürün yetiştiricilerinin faydasına olacak şekilde ilişkilerimizi nasıl güçlendireceğimizi düşünüyorduk.” Five Star Flour Mills Yönetim Kurulu Başkanı ve Yönetim Müdürü Mahmoud el Shorbagi de konu ile ilgili düşüncelerini şöyle dile getirdi: “GrainCrop ile olumlu yöndeki ilişkilerimizi pekiştirmekten ve GrainCorp’u tedarikçi firmamız olarak seçmekten oldukça memnunuz. İşletmemizi özellikle Avustralya buğdayı çerçevesinde kurmaktan gurur duyuyoruz. Doğu Avustralya’da yetiştirilen yüksek kaliteli sert beyaz buğdayın önemli alıcılarındanız. Avustralya’yı kendim de birkaç kez ziyaret ettim ve tahıl üreticileri ile GrainCorp’un kaliteye olan bağlılığından oldukça etkilendim.” MILLER MAGAZINE NEWS • HABER DEĞİRMENCİ DERGİSİ August • Ağustos 2014 33 NEWS • HABER Eris Un enters into the retail industry ..................................................................... Eriş Un perakende sektörüne adım atıyor As one of the largest flour producers of Turkey, Erisler Gida brings its experience in the professional market to the retail market on its 40th anniversary. Eris Un aims to be among the top 3 brands in retail in 2015. Türkiye’nin en büyük un üreticilerinden Erişler Gıda, 40’ıncı yılında profesyonel pazardaki deneyimini Eriş Un ile perakende alanına taşıyor. Eriş Un, perakendede 2015 yılında ilk 3 marka arasında olmayı hedefliyor. Creating added value for the country by making 240 thousand tons of flour export to the 50 countries of the world in 2013, Erisler Gida enters into the retail market with Eris Un brand. Starting the flour production in 1974, bring multi-purpose wheat flour and wheat flour for pastry and baklava (deserts) together with the end customer on its 40th anniversary. Aiming to be one of the largest brands of the retail flour market, Eris Un takes its place in the market with 1 kg, 2 kg, 5 kg, 10 kg and 25 kg packages and product alternatives suitable for every need of the consumers. Put on the market in the national and local chains throughout Turkey, Eris Un draws attention with the innovative packages. GOAL IS TO BE AMONG THE TOP 3 BRANDS General Manager of Erisler Gida Retail Group Abdullah Eris said the following on the retail initiative of Eris Un: “We have a strong experience in the flour industry as Erisler Gida. We are the brand of Turkey with the richest wheat mixture. We are preparing to move the knowledge we have obtained since 1974 and our success in the professional market with 5 production facilities to the retail market. We are aiming to be among the top 3 brands engaged in the distribution of national scale in 2015. Inıtıally, we will be on the retail market with two brands; however we are planning to put our various flour varieties and majorly whole wheat flour on the market soon.” 34 August • Ağustos 2014 Dünyanın yaklaşık 50 ülkesine 2013 yılında 240 bin ton un ihracatı yaparak ülke ekonomisi için katma değer oluşturan Erişler Gıda, Eriş Un markası ile perakende pazarına giriyor. Un imalatına 1974 yılında başlayan Erişler Gıda, 40’ıncı yılında çok amaçlı buğday unu ve baklavalık - böreklik buğday ununu nihai tüketiciyle buluşturuyor. Perakende un pazarının en büyük markalarından biri olmayı hedefleyen Eriş Un, 1 kg, 2 kg, 5 kg, 10 kg ve 25 kg’lık ambalajlar ile tüketicilerin her ihtiyacına uygun ürün alternatifleriyle pazardaki yerini alıyor. Türkiye genelindeki ulusal ve yerel zincirlerde satışa sunulan Eriş Un, yenilikçi ambalajlarıyla da dikkat çekiyor. HEDEF İLK 3 MARKA İÇİNDE OLMAK Erişler Gıda Perakende Grubu Genel Müdürü Abdullah Eriş, Eriş Un’un perakende açılımıyla ilgili şunları söyledi: “Erişler Gıda olarak un alanında güçlü bir birikimimiz var. Türkiye’nin en zengin buğday karışımına sahip markasıyız. 1974 yılından bu güne kazandığımız bilgi birikimini ve 5 üretim tesisimizle profesyonel pazarda yakaladığımız başarıyı, şimdi perakende alanına da taşımaya hazırlanıyoruz. 2015 yılında ulusal ölçekte dağıtım yapan ilk 3 marka içinde olmayı hedefliyoruz. İlk olarak iki ürünümüzle perakende alanında olacağız; ancak çok yakında tam buğday unu başta olmak üzere farklı un çeşitlerimizi de piyasaya sunmayı planlıyoruz. ” MILLER MAGAZINE NEWS • HABER American Bartlett announces its new grain facility ........................................................................ ABD’li Bartlett Grain yeni tahıl tesisini duyurdu Having offices and facilities in U.S., Bartlett Grain company announced that it will build a new grain facility in Barton County region of Kansas. ABD’de ve Meksika’da ofis ve tesisleri bulunan Batlett Grain firması, Kansas’ın Barton County bölgesinde yeni bir tahıl tesisi kuracağını duyurdu. American company Bartlett Grain announced that it will build a new grain facility. Having offices and facilities in U.S., the company declared that it will build its new facility in Barton County that is located in the east of Great Bend on the Kansas and Oklahoma Railroad. The company looks forward to bring their focus on customer service and access to strong destination markets to the area’s producers and the region’s existing grain elevators. Designed to load out 110 car shuttle trains, the new elevator enables efficient and high-speed handling of inbound trucks. The facility will have nearly 3 million bushels of storage. The facility is expected to be opened for business by the 2015 wheat harvest. Besides, Bartlett company plans to increase their presence in the area in the next few months. ABD’li firma Batlett Grain, yeni bir tahıl tesisi kuracağını duyurdu. ABD ve Meksika’da ofis ve tesisleri bulunan firma, yeni tesisini Kansas ve Oklahoma tren yolu üzerindeki Great Bend’in doğusunda bulunan ve Kansas’a bağlı olan Barton County’de kuracağını açıkladı. Firma, müşteri hizmetlerine odaklanmak ve bölge üreticileri ile bölgedeki mevcut tahıl asansörleri için güçlü hedef pazarlara erişim imkanlarını getirmek için sabırsızlanıyor. 110 vagonluk servis treninin yük boşaltmasına imkan tanıyacak şekilde tasarlanan yeni asansör, aynı zamanda gelen kamyonlara etkin ve hızlı yükleme yapılmasına imkan tanıyor. Tesis, neredeyse 3 milyon kilelik depolama kapasitesine sahip olacak. Tesisin 2015 hasat dönemine yetişmesi bekleniyor. Bartlett firması ayrıca önümüzdeki birkaç ay içerisinde bölgedeki varlığını da arttırmayı planlıyor. Gluten Free flour from Doves Farm ..................................................................... Doves Farm’dan glütensiz un As U.K. - based specialist flour mill, Doves Farm has put their Gourmet Collection range to meet demand for gluten free products on the market. According to the news from Bakeryinfo. co.uk; the range consists of nine flours and four grains all of which are naturally gluten free. One of the gourmet products is the Doves Farm Gluten Free Teff Flour, which is called by the company as ‘the hot new super grain.’ The company added that it is also the first branded teff product on the market. Glutenfree eating has been recently on the rise in the United Kingdom. DEĞİRMENCİ DERGİSİ İngiltere merkezli özel un değirmeni Doves Farm, glütensiz ürün talebini karşılamak için Gurme Koleksiyonu’nu piyasaya sürdü. Bakeryinfo.co.uk’nın haberine göre; bu yeni ürün yelpazesi, tamamen doğal ve glütensiz olan dokuz un ve dört tahıl çeşidinden oluşuyor. Gurme ürünlerden bir tanesi de firmanın ‘yeni süper tahıl’ olarak adlandırdığı Doves Farm Glütensiz Teff Unu. Firma, bu ürünün piyasadaki ilk markalı teff ürünü olduğunu da ekledi. İngiltere’de glütensiz ürün tüketimi son yıllarda artış gösteriyor. August • Ağustos 2014 35 NEWS • HABER 36 August • Ağustos 2014 MILLER MAGAZINE NEWS • HABER DEĞİRMENCİ DERGİSİ August • Ağustos 2014 37 NEWS • HABER Cargill’s goal in Turkey is 1 billion dollars in 5 years ..................................................................... Cargill’in Türkiye hedefi 5 yılda 1 milyar dolar As one of the world’s leading global companies operating in the food, agricultural, financial and industrial products industries, Cargill’s goal in Turkey is to reach 1 billion-dollar turnover from production to sales in 5 years. Gıda, tarım, finans ve endüstriyel ürün sektörlerinde faaliyet gösteren dünyanın önde gelen küresel şirketlerinden Cargill’in Türkiye’deki hedefi 5 yılda üretimden satışa 1 milyar dolarlık ciroya ulaşmak. Incorporating Alemdar Kimya and Turyag in the first half of this year, Cargill Turkey aims to reach 1 billion-dollar turnover from production to sales in 5 years. Giving information on the activities of the company in Turkey and the region to Serdar Akinci from Dunya Gazetesi, Cargill Turkey Chairman of the Board Murat Tarakcioglu said that their investments have not been completed due to the sugar and glucose quota. Expressing that they are in operation in 19 countries in the region, Tarakcioglu stated that Turkey is the center of the region in terms of food. Adding that Cargill Turkey’s turnover is 500 million dollars together with grain and oilseed trade, Tarakcioglu stated that the turnover obtained from the production in Turkey is around 230 million dollars. Emphasizing that their goal is to increase the turnover obtained from the regional production and sales to 1 billion dollars in 5 years, Tarakcioglu said the following: “If we evaluate the region, it is seen that we obtain 400 milliondollar turnover from production to sales. Our company has 130 billion-dollar turnover through the world. Despite that, profit after tax is 2 billion dollars. We have 140 thousand employees in 65 countries.” Tarakcioglu told that the company will now give importance on the value-added production without straying far from the production of commodity products in order to boost the profit. 38 August • Ağustos 2014 Bu yılın ilk yarısında Alemdar Kimya ve Turyağ’ı bünyesine katan Cargill Türkiye, 5 yılda üretimden satışta 1 milyar dolarlık ciroya ulaşmayı hedefliyor. Şirketin Türkiye ve bölgedeki faaliyetleri konusunda Dünya Gazetesi’nden Sercan Akıncı’ya bilgi veren Cargill Türkiye Yönetim Kurulu Başkanı Murat Tarakçıoğlu, şeker ve glikoz kotası nedeniyle yatırımların yarım kaldığını söyledi. Bölgedeki 19 ülkede faaliyette bulunduklarını ifade eden Tarakçıoğlu, Türkiye’nin gıda açısından bölgenin merkezi olduğunu aktardı. Cargill Türkiye’nin cirosunun hububat ve yağlı tohum ticaretiyle birlikte 500 milyon dolar civarında olduğunu da ekleyen Tarakçıoğlu, Türkiye’deki üretimden elde edilen cironun ise 230 milyon dolar civarı olduğunu belirtti. Hedeflerinin bölgesel olarak üretim ve satışlardan elde edilen ciroyu 5 yılda 1 milyar dolara çıkartmak olduğunu vurgulayan Tarakçıoğlu, şunları aktardı: “Bölgeye bakarsak üretimden satışta 400 milyon dolar civarında ciro elde ediyoruz. Şirketimizin dünyada 130 milyar dolarlık cirosu var. Buna rağmen vergi sonrası kârı 2 milyar dolar. 65 ülkede 140 bin çalışanımız var.” Tarakçıoğlu, şirketin bundan sonra kârını artırabilmek için emtia ürün üretiminden fazla uzaklaşmadan katma değerli üretime önem vereceğini söyledi. MILLER MAGAZINE NEWS • HABER DEĞİRMENCİ DERGİSİ August • Ağustos 2014 39 NEWS • HABER French seed giant chose Turkey for the 3rd facility ..................................................................... Fransız tohum devi 3. fabrika için Türkiye’yi seçti As one of the 4 largest seed companies of the world, French Limagrain establishes its 3rd facility in Turkey after its 2 facilities in France. The company preferred Karacabey, Bursa for the facility that will cost 50 million TL. Dünyanın 4 büyük tohum firmasından biri olan Fransız Limagrain, Fransa’daki 2 fabrikasından sonra 3. fabrikayı Türkiye’de kuruyor. Firma, 50 milyon TL’ye mal olacak fabrika için Bursa Karacabey’i tercih etti. As one of the leading seed companies of the world, French Limagrain cancelled its facility building plan in Ukraine and decided to establish the facility in Turkey. The foundations of the third facility of the company with two facilities in France were laid in Karacabey, Bursa. Being among the 4 largest seed companies, Limagrain will make 50 million-TL investment for the facility in Bursa. Sunflower, corn, wheat, barley and canola seeds will be processed, packaged and put on the market in this facility that is planned to be completed in a year. Speaking at Limagrain International Press Tour to which agricultural expert journalists are invited every year and that was made in Turkey this year, Limagrain’s CEO Daniel Cheron said that Turkey’s agricultural potential is very high and thus they have decided for more investments. Stating that they are operating in 140 countries together with Turkey, Cheron gave the following information on the activities of Limagrain Group: “We are a cooperative company that was established in France and with 2 thousand partners. Our cooperatives forming our foundation are getting more 40 August • Ağustos 2014 Dünyanın önde gelen tohum firmalarından biri olan Fransız Limagrain, Ukrayna’da fabrika kurma planını iptal etti ve fabrikayı Türkiye’de kurmaya karar verdi. Fransa’da iki fabrikası bulunan firmanın üçüncü fabrikasının temelleri Bursa Karacabey’de atıldı. Dünyanın 4 büyük tohum firması arasında yer alan Limagrain, Bursa’daki fabrika için 50 milyon TL yatırım yapacak. 1 yılda tamamlanması planlanan fabrikada ayçiçeği, mısır, buğday, arpa ve kanola tohumlukları işlenerek paketlenecek ve pazara sunulacak. Her yıl tarım uzmanı gazetecilerin davet edildiği ve bu yıl Türkiye’de yapılan Limagrain Uluslararası Basın Turu’nda konuşan Limagrain’in CEO’su Daniel Cheron, Türkiye’nin tarımsal potansiyelin çok yüksek olduğunu, bu nedenle daha fazla yatırım kararı aldıklarını söyledi. Türkiye ile birlikte 140 ülkede faaliyet gösterdiklerini belirten Cheron, Limagrain Grubu’nun çalışmaları hakkında şu bilgileri verdi: “Fransa’da kurulan ve 2 bin ortaklı bir kooperatif şirketiyiz. Temelimizi oluşturan kooperatiflerimiz, gün geçtikçe MILLER MAGAZINE NEWS • HABER globalized each passing day. We have become the 4th largest company of the world in seed. We are operating in more than 140 countries and we have 8 thousand 600 employees. The turnover of the group is 2 billion Euros. Field crops such as wheat, corn, sunflower, barley constitute 43% of our total sales. Tomatoes, peas and other vegetable seeds rank second with a rate of 28%. Flour and bakery products, confectionery activities to which we have entered with the company we purchased in France constitute 15%. We have a vertical organization as group. We supply raw material to the producers of genetics, breeding, seed production, horticulture, cereals containing flour, semolina, etc. We spend 13% of our sales for R&D studies. We spent 250 million Euros for R&D and breeding studies. We have 5 different companies, 62 million-Euro turnover and 183 employees in Turkey. Turkey has a significant place for us. Our goal is to increase our market share. For this reason, we make new investments.” daha global bir yapıya bürünüyor. Tohumculukta dünyanın 4. büyük firması konumuna geldik. Dünyada 140’tan fazla ülkede faaliyet gösteriyoruz ve 8 bin 600 çalışanımız var. Grubun cirosu 2 milyar Euro. Toplam satışlarımızın yüzde 43’ünü buğday, mısır, ayçiçeği, arpa gibi tarla bitkileri oluşturuyor. İkinci sırada yüzde 28 ile domates, bezelye ve diğer sebze tohumları oluşturuyor. Yüzde 15’ini Fransa’da satın aldığımız şirketle yeni girdiğimiz un ve unlu mamuller, pastacılık faaliyetleri var. Grup olarak dikey bir organizasyona sahibiz. Genetik, ıslah, tohum üretimi, bahçe bitkileri, tahıl içerikli un, irmik vb. ürünler üretenlere hammadde sağlıyoruz. Satışlarımızın yüzde 13’ünü Ar-Ge çalışmalarına harcıyoruz. Ar-Ge ve ıslah çalışmalarına 2013’te 250 milyon Euro harcadık. Türkiye’de 5 farklı şirketimiz, 62 milyon Euro ciromuz, 183 çalışanımız var. Türkiye bizim için önemli bir yere sahip. Hedefimiz pazar payımızı artırmak. Bu amaçla yeni yatırım yapıyoruz.” DEĞİRMENCİ DERGİSİ August • Ağustos 2014 41 NEWS • HABER 42 August • Ağustos 2014 MILLER MAGAZINE NEWS • HABER DEĞİRMENCİ DERGİSİ August • Ağustos 2014 43 NEWS • HABER Grain prices pleased the farmers ..................................................................... Hububat fiyatları çiftçinin yüzünü güldürdü Occurring in the free market, wheat and barley prices pleased the Turkish farmer who is having harsh days due to the drought season. Serbest piyasada oluşan buğday ve arpa fiyatları, kurak geçen sezon nedeniyle zor günler geçiren Türk çiftçisinin yüzünü güldürdü. Stating that the wheat and barley prices occurred recently in the free market are positive for the farmers, Konya Commodity Exchange (KTB) Chairman Muhammet Ugur Kaleli said that the producers who got sad due to the decreasing yield in the Konya Plain relaxed with these prices. Kaleli gave the following information on the subject in his statement on 11 July: “Yield decreased 30% in the Konya Plain due to the drought; however the wheat prices formed 40% over the TMO intervention prices of the last year together with the effect of increasing quality. 2014 harvest wheat put on Konya Commodity Exchange put Electronic Sales Hall is traded between 850 and 1.050 TL per ton. The prices are above the ones in the last year. For instance; Anatolian Red Hard wheat, which was traded at 720 TL last year, is recently traded at 965-1.050 TL at our exchange. These prices are good for the producer with losses in the yield to balance his income together with the increase in the free market. TMO gave the right decision by not announcing the intervention price against this situation occurred in the free market. 44 August • Ağustos 2014 Serbest piyasada bugün için piyasada oluşan buğday ve arpa fiyatlarının çitçiler açısından olumlu seyrettiğini ifade eden Konya Ticaret Borsası (KTB) Başkanı Muhammet Uğur Kaleli, Konya Ovası’nda azalan rekolteyle üzülen üreticinin, oluşan fiyatlarla rahatladığını söyledi. Kaleli, 11 Temmuz’da yaptığı açıklamada konuyla ilgili şunları aktardı: “Konya Ovası’nda kuraklıktan dolayı rekolte yüzde 30 civarında düşmüş fakat artış gösteren kalitenin de etkisiyle birlikte buğday fiyatları geçen yılın TMO müdahale fiyatlarının yüzde 40 üzerinde oluşmuştur. Konya Ticaret Borsası Elektronik Satış Salonu’na gelen 2014 mahsulü buğdayların tonu bugünlerde 850 ila 1.050 TL arasında işlem görmektedir. Oluşan fiyatlar geçen senenin üzerindedir. Örneğin geçen sene 720 TL’den işlem gören Anadolu Kırmızı Sert buğday, bugünlerde borsamızda 965 ile 1.050 TL arasında satılmaktadır. Bu fiyatlar, rekoltede kayıp yaşayan üreticinin serbest piyasadaki artışla birlikte gelirini dengelemesi açısından iyi olmuştur. Serbest piyasada oluşan bu durum karşısında TMO da müdahale fiyatını açıklamayarak isabetli bir karar vermiştir.” MILLER MAGAZINE NEWS • HABER DEĞİRMENCİ DERGİSİ August • Ağustos 2014 45 COVER STORY • KAPAK DOSYASI 46 August • Ağustos 2014 MILLER MAGAZINE COVER STORY • KAPAK DOSYASI OCCUPATIONAL SAFETY AND STANDARDS IN MILLING DEĞİRMENCİLİKTE İŞ GÜVENLİĞİ VE STANDARTLAR Aiming the protection of employees, the business and the production in a business from any hazard and damage; occupational safety still does not have sufficient importance in the developing or underdeveloped countries while it is a significantly important concept for the businesses in the developed countries. Therefore a large number loss of lives, loss of limbs and injuries continue to occur due to the occupational accidents. The only way that the businesses can get rid of the occupational accidents causing these kinds of losses is to apply a proper occupational safety system. Bir işletmede çalışanların, işletmenin ve üretimin her türlü tehlike ve zarardan korunmasını amaçlayan iş güvenliği; gelişmiş ülkelerdeki işletmeler için son derece önemli bir kavramken gelişmekte olan ve az gelişmiş ülkelerde halen yeterli öneme sahip değildir. Bu nedenle iş kazaları nedeniyle çok sayıda can kaybı, uzuv kaybı ve yaralanmalar yaşanmaya devam etmektedir. İşletmelerin bu tür kayıplara neden olan iş kazalarından kurtulabilmelerinin tek yolu, uygun bir iş güvenliği sistemi uygulamasından geçmektedir. The concept of occupational safety includes the protection of business employees, the business itself and production from any hazard and damage. However, business and the production safety are of secondary importance as human life is first and foremost. Thus, it is more proper to discuss occupational safety with an approach of "employees 'safety' priority basically. Whereas any financial loss can be compensated, there is no possibility of compensating human life. Businesses should aim to prevent stan- DEĞİRMENCİ DERGİSİ İş güvenliği kavramı; bir işletmede çalışanların, işletmenin ve üretimin her türlü tehlike ve zarardan korunmasını kapsamaktadır. Ancak işletme ve üretim güvenliği, insan hayatı her şeyden önce geldiği için ikinci planda kalmaktadır. Dolayısıyla iş güvenliğini temelde “çalışanların güvenliği” öncelikli bir yaklaşımla ele almak çok daha doğrudur. Zira her türlü maddi zarar telafi edilebilirken, insan hayatının telafi edilebilmesinin imkanı yoktur. İşletmeler iş güvenliği ilgili çalışmalar yaparken, hem standart tehlikeleri önlemeyi August • Ağustos 2014 47 COVER STORY • KAPAK DOSYASI dard hazards, foresee possible risks and eliminating or minimizing these risks while making studies on occupational safety. 48 August • Ağustos 2014 hem de muhtemel riskleri öngörmeyi, bu riskleri ortadan kaldırmayı veya en aza indirmeyi hedeflemelidir. MILLER MAGAZINE COVER STORY • KAPAK DOSYASI OCCUPATIONAL SAFETY RISKS IN FLOUR MILLS UN FABRİKALARINDA İŞ GÜVENLİĞİ RİSKLERİ Flour mills are included within the manufacturing industry on the workplace hazard classes list published by General Directorate of Development of Legislation and Publication in Turkey and considered in the “Dangerous” class. Un fabrikaları, Türkiye’deki Mevzuatı Geliştirme ve Yayın Genel Müdürlüğü tarafından yayınlanan iş yeri tehlike sınıfları listesinde, imalat sektörü içerisinde yer almakta ve “Tehlikeli” sınıfında değerlendirilmektedir. On a sample risk assessment report made for a flour plant; possible risk sources that may be encountered in plants’ various parts such as office building, the boiler room, transport and storage of raw materials, production, laboratory, packaging and transport or throughout the plant are discussed. Bir un fabrikası için düzenlenmiş örnek bir risk değerlendirme raporunda, fabrika genelinde, yönetim binasında, kazan dairesinde, hammadde taşıma ve depolama, üretim, laboratuvar, paketleme ve taşıma gibi fabrikaların çeşitli alanlarında karşılaşılabilecek muhtemel risk kaynakları sıralanmıştır. - Electrical Installations and Fire Extinguishing Systems Major elements that may pose a risk throughout the plant are electrical panels and installations. Possible electrical leakage in those parts can cause serious results such as injury or death. Precautions that should be taken for this issue are making electrical grounding measurements annually, making maintenance of electrical panels regularly, hanging warning signs on the electrical boards, putting insulating mats in front of the electrical boards and realization of the maintenance by authorized personnel. Another risk factor is fire-extinguishing system. Lack of fireextinguishing systems, not easily accessible placement of these systems or being neglected of these systems would hinder a possible intervention in case of fire. As a result of that; injury, death or material damages are likely to occur. In order not to encounter these risks; effective and adequate fire-fighting equipment and fire detectors and alarm systems when necessary should be kept indoor and outdoor spaces in the workplace depending on the size of the workplace, on the nature of the work performed, and the physical and chemical properties of the materials used on the number of employees. Firefighting equipment should be used easily, placed at visible and easily accessible places and there should not be obstacles in front of them. Motor pumps and motor pumps with piping that will draw the water should be kept in in the workplaces in a condition of working properly all the time. Motor pumps should be checked at least every 6 months and the checking dates should be written on the motor pump. Fire hydrants in the workplaces should be kept easily accessible places and the installation should be protected as required in order to prevent water freezing in cold weather. Fire hydrants should be opened and drained often and thus the accumulation of residues inside the pies and plants should be prevented. Fire hoses in sufficient numbers should be kept in the suitable places of the workplaces; fire hoses, fire hydrants and other fire protection equipment connections (record and valves) should be pursuant to the local fire norms. - Lightning Systems Lack of lightning system (lightning rod) in the plants and insufficient periodical controls of these systems are another risk factor. A possible streak of lightning and fire and explo- DEĞİRMENCİ DERGİSİ FABRİKA GENELİNDEKİ RİSKLER - Elektrik Tesisatları ve Yangın Söndürme Sistemleri Fabrika genelinde risk oluşturacak alanların başında elektrik pano ve tesisatları gelmektedir. Buralardaki olası elektrik kaçakları gibi sorunlar yaralanma ve ölüm gibi ciddi sonuçlara neden olabilmektedir. Bununla ilgili alınması gereken önlemler; elektrik topraklama ölçümlerinin her yıl yapılması, elektrik panolarının bakımlarının düzenli yapılması, elektrik panolarına uyarı-ikaz levhalarının asılması, elektrik panolarının önüne yalıtkan paspas konulması ve bakımların yetkili personel tarafından yapılması olarak sıralanmaktadır. Bir diğer genel risk faktörü yangın söndürme sistemleridir. Bir işletmede yangın söndürme sistemlerinin bulunmaması, yangın söndürme sistemlerinin kolay ulaşılabilir durumda olmaması ya da yangın söndürme sistemlerinin bakımsız olması, olası bir yangın durumunda müdahaleyi aksatacaktır. Bunun sonucunda da yaralanma, ölüm ve maddi hasarların yaşanması muhtemeldir. Bu tür risklerle karşılaşılmaması için işyerinin büyüklüğüne, yapılan işin özelliğine, kullanılan maddelerin fiziksel ve kimyasal özelliklerine ve çalışanların sayısına göre işyerindeki kapalı ve açık alanlarda, etkili ve yeterli yangın söndürme ekipmanı ile gerektiğinde yangın detektörleri ve alarm sistemleri bulunmalıdır. Yangın söndürme ekipmanının kolay kullanılır olması, görünür ve kolay erişilir yerlere konulması, önlerinde engel bulunmaması gerekmektedir. Yine işyerlerinde, suyu çekecek motorlu pompa ve boru tesisatı ile motopomplar her an iyi işler halde bulundurulmalıdır. Motopomplar en az 6 ayda bir kontrol edilmeli ve kontrol tarihleri motopompun üzerine yazılmalıdır. İşyerlerindeki yangın musluklarının kolay erişilir uygun yerlerde bulunması ve soğuk havalarda suyun donmasını önlemek için tesisatın gerekli şekilde korunması gerekir. Yangın muslukları, sık sık açılıp akıtılarak borularda ve tesislerde tortuların birikmesi önlenmelidir. İşyerlerinin uygun yerlerinde yeterli miktarda yangın hortumu bulundurmalı, yangın hortumları, yangın muslukları ve diğer yangın söndürme tertibatının bağlantıları (rekor ve vanaları) mahalli itfaiye normlarına uygun olmalıdır. - Yıldırımlık Sistemleri August • Ağustos 2014 49 COVER STORY • KAPAK DOSYASI sions as a result of that can cause injury, death and material damages. In order not to experience these situations; the work equipment whose usage may cause streak of lightning should be protected by appropriate means against the effects of lightning. Lightning rods and other protective installations against lightning should be checked by qualified personnel at least once a year. - Alert and Warning Signs and Boards Lack of alert and warning sign and board increases the occupational accidents. Therefore; shape and color of the signs that would be used for prohibitions, warnings, orders, escape way in case of emergency or that indicating equipment for firefighting should be designed according to their specific objectives. The signs should be made of impact and weather resistant material that is appropriate for the environment. The size and colorimetric and photometric features of the signs would ensure that they are easily visible and understandable. - Showers, Sinks, Toilets and Locker Rooms Showers, sinks, toilets, locker rooms and cloth closets are important in terms of infectious diseases. These places are effective in the increase of occupational diseases, infection of various bacteria and harmful microorganisms. Thus, aspiration and ventilation apparatus suitable for adequate ventilation in the shower cabins should be kept and the odor and dirt should be prevented. The shower cabins should be heated sufficiently according to the seasons and the temperature should not below 250C. It is essential that hot and cold running water in the showers should be set to be in a good condition and flow with sufficient pressure. Soap and other material necessary for taking a shower should be provided by the employer. Clean towels and peshtemals for using in the showers should be kept in special cabinets; the used ones should be washed and dried and should be used by somebody else before being cleaned well. Special baskets for dirty towels and similar material and special waste bins whose top are clamped should be kept in the shower lockers. Besides regular cleaning and maintenance, showers should be washed and cleaned well and disinfected every 15 days. Sewage systems should be pursuant to the regulation and cesspits should only be allowed in which there are not any sewer system and connections. The cesspits should not be built 30 meters closer to the places where foodstuffs are stored or processed. The closets of the workers should be locked and the cleaning of them should be made according to a directive prepared by the employer. In poisonous, hazardous, dusty and dirty workplaces; workers should have 2 separate closets that are not adjoined for putting work clothes and other clothes separately. The maintenance of lockers, wardrobes and closets should be made and the workers should not work in wet clothes. - Working in Shifts Working in shifts creates sleeplessness and tiredness and these bring carelessness during working and may cause occupational accidents. Therefore, workers should work at most 50 August • Ağustos 2014 Fabrikalarda yıldırım sisteminin (paratoner) olmaması ve periyodik kontrollerinin yapılmaması bir başka risk unsurudur. Olası bir yıldırım düşmesi ve bunun sonucunda oluşabilecek yangın ve patlamalar yaralanma, ölüm ve maddi hasarlara neden olabilmektedir. Bu gibi durumların yaşanmaması için kullanımı sırasında yıldırım düşmesi ihtimali bulunan iş ekipmanları yıldırımın etkilerine karşı uygun araçlarla korunmalıdır. Paratonerler ve yıldırıma karşı alınan diğer koruyucu tertibatlar yılda en az bir defa, ehliyetli bir elemana kontrol ettirilmelidir. - Uyarı ve İkaz İşaretleri ile Levhaları Uyarıcı ve ikaz edici işaretçi ve levhalarının olmaması, iş kazalarını arttırmaktadır. Bu nedenle yasaklama, uyarı, emir, kaçış yolu, acil durumlarda kullanılacak ya da yangınla mücadele amaçlı ekipmanı belirten ve benzeri işaret levhalarının biçim ve renkleri, kendi özel amaçlarına göre dizayn edilmiş olmalıdır. İşaret levhaları kullanıldıkları ortama uygun, darbeye ve hava koşullarına dayanıklı malzemeden yapılmalıdır. İşaret levhalarının boyutları ile kolorimetrik ve fotometrik özellikleri, bunların kolayca görülebilir ve anlaşılabilir olmalarını sağlayacaktır. - Duşlar, Lavabolar, Tuvaletler ve Soyunma Odaları Duşlar, lavabolar, tuvaletler, soyunma odaları ve elbise dolapları, bulaşıcı hastalıklar açısından önemlidir. Bu mekanlar, meslek hastalıklarının artışında, çeşitli bakteri ve zararlı mikroorganizmalardan hastalık bulaşmasında etkilidir. Bu yüzden duş kabinlerinde yeterli havalandırmaya elverişli aspirasyon ve vantilasyon tertibatının bulunması, koku ve pisliğin önlenmesi gerekir. Duş kabinleri, mevsime göre yeteri kadar ısıtılmalı ve bu sıcaklık 25 0C'den aşağı olmamalıdır. Duşlarda sıcak ve soğuk akar suyun iyi bir şekilde ayarlanacak durumda olması ve yeteri kadar basınçla akması esastır. Duşta yıkanmak için, gerekli sabun ve benzeri malzeme, işveren tarafından sağlanmalıdır. Duşlarda kullanılmak üzere, işveren tarafından sağlanmış temiz havlu ve peştemallar, özel dolaplarda bulundurulmalı, kullanılmış olanlar yıkanıp, kurutulup, iyice temizlenmedikçe bir başkasına kullandırılmamalıdır. Duş soyunma yerlerinde, kirli havlu ve benzeri malzeme için özel sepetler ve kağıt, çöp vb. nin atılması için üstü kenetli özel çöp kutuları bulundurulmalıdır. Duşlar, normal temizlik ve bakım dışında, her 15 günde bir, iyice yıkanıp temizlenmeli ve dezenfekte edilmelidir. Pis su tesisleri yürürlükteki mevzuata uygun olmalı ve fosseptiklere, ancak kanalizasyon tertibatı ve bağlantısı olmayan yerlerde izin verilmelidir. Fosseptikler gıda maddelerinin depolandığı veya işlendiği yerlere 30 metreden daha yakın bir yerde yapılmamalıdır. İşçilerin dolapları, kilitli olmalı ve temizlikleri, işveren tarafından hazırlanmış bir yönergeye göre yapılmalıdır. Zehirli, tehlikeli tozlu ve kirli işlerde çalışılan yerlerde, iş elbiseleri ile harici elbiselerin ayrı yerlerde saklanabilmesi için işçilere yanyana 2 bölmeli, bulunmayan hallerde 2 ayrı dolap verilmelidir. Soyunma yerleri ile gardırop ve dolapların bakımı MILLER MAGAZINE COVER STORY • KAPAK DOSYASI 7,5 hours on the night shifts. In the workplaces that are operated day and night and in which worker teams work in shifts, the workers that work at night at most one week should work in the day shift in the following second work week. Fortnightly alternation basis with day and night shifts can be applied for the qualification and execution of the work by considering the occupational health and safety. At the shift changes, the workers should rest for at least 11 hours continuously before starting to work. The workers should also have breaks. These breaks are included in the legal regulations of many countries. - Emergency Exit Routes and Doors Improper emergency exit routes and doors may cause that the employees cannot leave the danger zone in a possible case of danger. Emergency exit routes and doors should be opened to outside or to a safe place and there should not be any hinder that prevents the exit. In any case of danger, it should be made possible for all of the employees to leave the workplace promptly and safely. The number, size and places of the emergency routes and doors should be suitable for the qualification of the work performed, size of the workplace and the number of the employees. Rail or revolving doors should be used as emergency door, the doors should be opened to outside, they should not be locked or tied up and should be opened promptly and easily by the employees in case of emergency. Spare lighting system that would provide the sufficient lighting in case of power failure at the emergency route and doors that are needed be lightened should be kept. - Fuel Tank Fuel tanks bring fire and explosion risks together. Therefore, the storages made for fuel on the ground should be sited on a solid base and surrounded by proper safety walls. Ceiling of these storages should be made of iron sheet thinner than the ones on the sides. Remote controlled fire extinguishing equipment, pressure valve that automatically opens and closes in certain pressure change, a ladder that provides comfortable climbing to the measurement opening, a railing surrounding the floor and similar protective equipment should be kept in the storages on the ground. - Occupational Health and Safety Training The lack of Occupational Health and Safety training for the employees is an effective factor in the increase of occupational accidents. Occupational health and safety training should be provided to the employees. This training should be provided especially before starting to work, in case of workplace or work change, working equipment change or application of new technology. The training should be renewed according to the change and formation of new risks and should be repeated regularly when necessary. Especially the employee representatives should be trained. - Inadequate Ventilation and Inappropriate Ambient Temperature Inadequate ventilation and inappropriate ambient tempera- DEĞİRMENCİ DERGİSİ yapılmalı, işçiler ıslak elbise ile çalıştırılmamalıdır. - Vardiyalı Çalışma Vardiyalı çalışma uykusuzluk ve yorgunluk yaratmakta, bu da çalışma esnasında dikkatsizliği beraberinde getirmekte ve iş kazalarına yol açabilmektedir. Bu yüzden işçilerin gece vardiyalarında en çok 7,5 saat çalıştırılması önerilmektedir. Gece ve gündüz işletilen ve işçi postalarının nöbetleşe çalıştırıldığı işlerde, en fazla bir iş haftası gece çalıştırılan işçilerin, ondan sonraki ikinci iş haftasında gündüz çalıştırılmaları gerekir. İşin niteliği ve yürütümü, iş sağlığı ve güvenliği göz önünde tutularak, gece ve gündüz postalarında iki haftalık nöbetleşme esası da uygulanabilir. Posta değişiminde işçiler aralıksız olarak en az 11 saat dinlendirilmeden çalıştırılamamalıdır. İşçilere, ara dinlenmesi de verilmelidir. Bu birçok ülkede yasal mevzuatlarda bulunmaktadır. - Acil Çıkış Yolları ve Kapıları Uygunsuz acil çıkış yolları ve kapıları, olası bir tehlike durumunda çalışanların tehlike bölgesini terk edememesine neden olabilir. Acil çıkış yolları ve kapıları, doğrudan dışarıya veya güvenli bir alana açılmalı ve çıkışı önleyecek hiçbir engel bulunmamalıdır. Herhangi bir tehlike durumunda, tüm çalışanların işyerini derhal ve güvenli bir şekilde terk etmeleri mümkün olmalıdır. Acil çıkış yolları ve kapılarının sayısı, boyutları ve yerleri yapılan işin niteliğine, işyerinin büyüklüğüne ve çalışanların sayısına uygun olmalıdır. Acil çıkış kapısı olarak raylı veya döner kapılar kullanılmamalı, bu kapılar dışarıya doğru açılmalı, kilitli veya bağlı olmamalı ve acil durumlarda çalışanların hemen ve kolayca açabilecekleri şekilde olmalıdır. Aydınlatılması gereken acil çıkış yolları ve kapılarında, elektrik kesilmesi halinde yeterli aydınlatmayı sağlayacak yedek aydınlatma sistemi bulunmalıdır. - Akaryakıt Tankı Akaryakıt tankları yangın ve patlama risklerini beraberinde getirmektedir. Bu yüzden akaryakıt için yer üstünde yapılan depoların, sağlam tabanlar üzerinde oturtulmuş ve etrafı uygun güvenlik duvarlarıyla çevrilmiş olması gerekir. Bu depolarının tavanı, yanlarına göre daha ince demir saçtan yapılmalıdır. Yerüstü depolarında uzaktan kumandalı yangın söndürme tesisatı, belirli bir basınç değişiminde otomatik olarak açılıp kapanan bir basınç valfi, ölçü ağzına rahatça inip çıkmayı sağlayacak bir merdiven, tabanı çevreleyen bir korkuluk ve benzeri koruyucu tertibat bulunmalıdır. - İş Sağlığı ve Güvenliği Eğitimi Çalışanlara İş Sağlığı ve Güvenliği eğitimlerinin verilmemiş olması, iş kazalarının artışında etkili bir faktördür. Çalışanların iş sağlığı ve güvenliği eğitimlerini alması sağlanmalıdır. Bu eğitim özellikle işe başlamadan önce, çalışma yeri veya iş değişikliğinde, iş ekipmanının değişmesi hâlinde veya yeni teknoloji uygulanması hâlinde verilmelidir. Eğitimler, değişen ve ortaya çıkan yeni risklere uygun olarak yenilenmeli, gerektiğinde düzenli aralıklarla tekrarlanmalıdır. Çalışan temsilcileri özel olarak eğitilmelidir. August • Ağustos 2014 51 COVER STORY • KAPAK DOSYASI ture cause work stress, inattention and suffocation for the workers and thus bring occupational accidents. Sufficient fresh air needed by the employees depending on the way of work and the work they do should be provided in the indoor workplaces. When the forced ventilation system is used, the system should also be in a condition of working properly all the time; if the failure of the ventilation system is hazardous for the health of the employees, there should be a warning system that reports the failure. Air flow in the artificial ventilation systems should not disturb the employees. Residues and contaminants that may harm the employees’ health by polluting the air of the work environment should be thrown outside. The temperature of the work environment should be suitable for the way of work and the effort of the employees. Resting areas, dressing rooms, shower and toilets, waiting areas, cafeterias, canteens and first aid rooms should have sufficient temperature according to the purpose of usage; windows and ceiling lighting should prevent the adverse effects of the sun light depending on the workplace and the feature of the work done. - Inadequate Lighting Inadequate lighting causes poor visibility and thus increase in the occupational accidents. It is essential for the workplaces to be lightened by the day light sufficiently. Proper and sufficient lighting with artificial light should be provided when the situations in which people cannot benefit adequately from daylight due to the nature of the work or the construction type of the workplace or at the night shifts. Lighting systems in work places and passageways should not pose accident risk for the employees and should be placed properly. Spare lighting system that would provide emergency and sufficient lighting in case of any failure of the lighting system that may pose risk for the employees should be kept. - Slippery Surfaces Slippery surfaces can cause injuries as a result of falling. Thus; floor coverings and coatings should be firm, dry and as flat and nonslip as possible; there should not be dangerous slope, pits and obstacles; the surfaces should be made of the material suitable for cleaning that provides proper hygiene conditions. - Movement of Pedestrians and Vehicles The movements of the pedestrians and vehicles should be taken into consideration as they pose the risk of being hit and crashed. Regulations that would provide safe movement of the pedestrians and vehicles in the indoor and outdoor workplaces; there should be sufficient distance between roads and doors open to vehicular traffic and pedestrian passageways. The entry of people who are not authorized into the dangerous areas in which there is the risk of falling of material or employees depending on the features of the work done should be prevented with proper tools and equipment. Appropriate measures should be taken for the protection of the people who has the authority to enter the dangerous areas and those areas should be clearly indicated. 52 August • Ağustos 2014 - Yetersiz Havalandırma ve Uygunsuz Ortam Sıcaklığı İşyerlerinin yetersiz havalandırması ve ortam sıcaklığının uygun olmaması çalışanlarda iş stresine, dikkatsizliğe ve bunalmaya neden olmakta ve bu da beraberinde iş kazalarını getirmektedir. Kapalı işyerlerinde çalışma şekline ve çalışanların yaptıkları işe göre ihtiyaç duyacakları yeterli temiz havanın bulunması sağlanmalıdır. Cebri havalandırma sistemi kullanıldığında, sistemin her zaman çalışır durumda olması sağlanmalı, havalandırma sisteminin çalışmaması, çalışanların sağlığı yönünden tehlikeli ise arızayı bildiren uyarı sistemi bulunmalıdır. Suni havalandırma sistemlerinde hava akımı, çalışanları rahatsız etmeyecek şekilde olmalıdır. Çalışma ortamı havasını kirleterek çalışanların sağlığına zarar verebilecek artık ve pislikler dışarı atılmalıdır. Çalışılan ortamın sıcaklığı çalışma şekline ve çalışanların harcadıkları güce uygun olmalıdır. Dinlenme yerleri, soyunma yerleri, duş ve tuvaletler, bekleme yerleri, yemekhaneler, kantinler ve ilk yardım odaları, kullanım amacına göre yeterli sıcaklıkta olmalı; işyerinin ve yapılan işin özelliğine göre pencereler ve çatı aydınlatmaları, güneş ışığının olumsuz etkilerini önleyecek şekilde olmalıdır. - Yetersiz Aydınlatma Yetersiz aydınlatma görüşün yetersiz olmasına ve dolayısıyla iş kazalarında artışa neden olur. İşyerlerinin, gün ışığıyla yeter derecede aydınlatılmış olması esastır. İşin konusu veya işyerinin inşa tarzı nedeniyle gün ışığından yeterince yararlanılamayan hallerde yahut gece çalışmalarında, suni ışıkla uygun ve yeterli aydınlatma sağlanmalıdır. Çalışma mahalleri ve geçiş yollarındaki aydınlatma sistemleri, çalışanlar için kaza riski oluşturmayacak türde olmalı ve uygun şekilde yerleştirilmelidir. Aydınlatma sistemindeki herhangi bir arızanın çalışanlar için risk oluşturabileceği yerlerde acil ve yeterli aydınlatmayı sağlayacak yedek aydınlatma sistemi bulunmalıdır. - Kaygan Zemin Kaygan zemin düşme sonucu yaralanmalara neden olabilmektedir. Bu yüzden işyerlerinde, taban döşeme ve kaplamaları sağlam, kuru ve mümkün olduğu kadar düz ve kaymaz bir şekilde olmalı, tehlikeli eğimler, çukurlar ve engeller bulunmamalı, uygun hijyen şartlarını sağlayacak şekilde temizlemeye elverişli malzemeden yapılmış olmalıdır. - Yaya ve Araçların Hareketi İşyeri alanındaki yaya ve araç hareketleri çarpma ve ezilme gibi riskleri barındırdığından dikkate alınması gereken bir konudur. Açık ve kapalı çalışma alanlarında, yayaların ve araçların güvenli şekilde hareketlerini sağlayacak düzenlemeler yapılmalı, araç trafiğine açık yollar, kapılar ve yaya geçiş yolları arasında yeterli mesafe bulunmalıdır. Yapılan işin özelliğine bağlı olarak malzeme veya işçilerin düşme riski bulunan tehlikeli alanlara, görevli olmayan kişilerin girmesi uygun araç ve gereçlerle engellenmelidir. Tehlikeli alanlara girme yetkisi olan kişilerin korunması için uygun önlemler alınmalı, bu alanlar açıkça belirtilmelidir. MILLER MAGAZINE NEWS • HABER DEĞİRMENCİ DERGİSİ August • Ağustos 2014 53 NEWS • HABER 54 August • Ağustos 2014 MILLER MAGAZINE COVER STORY • KAPAK DOSYASI - Lack of Check-ups of the Employees Check-up of the employees on a regular basis minimizes the risk of increase in the occupational diseases. The employees that do not get the health report from the Occupational Physician should not be allowed to work, periodic health checks of the hired employees should be made once every three months and the results should be included on the health reports. The ones who are found to be germ carrier by the check-up should receive treatment immediately and the ones who complete their treatment and cannot get a clean bill of health should not be allowed to work. The ones who has inflammatory disease, skin disease or diarrhea should be sent to the health institution for examination. - Boiler Room Inappropriate place of the boiler room or neglected boiler brings the risk of fire and explosion. Thus; all the boilers used in the workplace should be kept in a separate part or building resistant to fire and explosion and the workers should not be allowed to work on the floor above the boiler room. Ceiling of the boiler rooms should be high enough to facilitate working with the boiler when necessary, boiler rooms should be constantly ventilated and proper aspiration installation should be made when the ventilations is not enough by itself. Before mounting the boilers or in case of change and maintenance, they should be checked and proper and safe working condition of the boilers should be certified. Periodic maintenance should be made at least once a year and all maintenance and repairs should be recorded. The maintenance should be made after the experts take all kinds of security measures. RISKS IN THE FIELD OF RAW MATERIAL, DISCHARGE AND STORAGE - Trucks, wheat powder and compressors Major risks in raw material discharge area are freight trucks, wheat powder and compressor. Trucks can cause serious accidents due to the crashing or rollover during pulling up alongside of the lift. Therefore, there should be a guide to pull up the truck alongside of the wheat discharge area, the driver should wait in a safe area outside the vehicle during the lift is lifting the truck. Lifting machines and vehicles should be checked by the operators before starting to work each time and the operator should be allowed to control the machine from a safe distance. There should be stable chocks under the back of the tires in order that the truck does not slide back during the lifting process. Being highly exposed to wheat powder arising during the evacuation of the raw material can cause lung respiratory diseases. Therefore; the station in which the load is discharged should be closed enough to prevent the dust spreading around, there should not be any employee in this area during the load discharge and there should be proper aspiration system that vacuums the wheat powder from the environment in a short time. No one should enter into this area before the entire dust is cleaned. DEĞİRMENCİ DERGİSİ - Çalışanların Sağlık Kontrollerinin Yapılmaması Çalışanların sağlık kontrollerinin düzenli aralıklarla yapılması meslek hastalıklarındaki artış riskini minimize eder. İşyeri Hekiminden sağlık raporu almayan personelin çalıştırılmaması, işe girenlerin periyodik sağlık kontrollerinin 3 ayda bir yapılması ve sağlık raporlarına işlenmesi gerekir. Yapılan sağlık kontrolünde portör olduğu tespit edilenler derhal tedaviye alınmalı, tedavisi tamamlanıp sağlam raporu almayanlar kesinlikle çalıştırılmamalıdır. Ateşli hastalığı, cilt hastalığı ya da ishalli bulunanlar derhal sağlık kuruluşuna tetkike gönderilmelidir. - Kazan Dairesi Kazan dairesinin yerinin uygun olmaması ya da kazanın bakımsız olması yangın ve patlama riskini beraberinde getirmektedir. Dolayısıyla işyerinde kullanılan bütün kazanların, yangına ve patlamaya karşı dayanıklı ayrı bir bölmede veya binada olması, kazan dairesinin üstündeki katta işçi çalıştırılmaması gerekir. Kazan dairelerinin tavanı, gerektiğinde kazan üzerinde çalışmayı kolaylaştıracak yükseklikte olmalı, kazan daireleri sürekli olarak havalandırılmalı, tabii havalandırmanın yeterli olmadığı hallerde uygun aspirasyon tesisatı yapılmalıdır. Kazanların monte edilip kullanılmaya başlanmadan önce veya değişiklik ve onarım durumlarında kontrolü yapılmalı, doğru ve güvenli çalıştığı belgelenmelidir. Periyodik bakımlar yılda ez bir kez yapılmalı, tüm bakım ve onarımlar kayıt altına alınmalıdır. Bakımlar, konunun uzmanları tarafından ve gerekli her türlü güvenlik önlemi alındıktan sonra yapılmalıdır. HAMMADDE BOŞALTMA VE DEPOLAMA ALANINDAKİ RİSKLER - Kamyon, buğday tozu ve kompresör Hammadde boşaltma alanındaki belli başlı riskler yük kamyonları, buğday tozu ve kompresördür. Kamyonlar, lifte yanaşma sırasında çarpma ve devrilme nedeniyle ciddi kazalara neden olabilmektedirler. Bu yüzden kamyonu buğday boşaltma bölümüne uygun şekilde yanaştıracak bir kılavuz bulunmalı, liftin kamyonu kaldırması sırasında kamyon sürücüsü araç dışında güvenli bir bölgede beklemelidir. Kaldırma makinaları ve araçları her çalışmaya başlamadan önce operatörleri tarafından kontrol edilmeli ve operatörün güvenli bir mesafeden makineyi kumanda etmesi sağlanmalıdır. Kaldırma sırasında kamyonun geriye kaymaması için lastik arkalarına gelen kısımlarında sabit takozlar bulunmalıdır. Hammaddenin boşaltılması sırasında ortaya çıkan buğday tozuna yüksek oranda maruz kalmak akciğer solunum yolu hastalıklarına neden olabilmektedir. Bu yüzden yükün boşaltıldığı bölüm tozun etrafa yayılmasını engelleyecek nitelikte kapalı olması, yükün boşaltılması sırasında bu bölümde hiçbir personelin bulunmaması, oluşan buğday tozunu ortamdan kısa sürede çekip alacak uygun aspirasyon sisteminin bulunması gerekir. Toz tamamen ortamdan uzaklaştırılmadan bu bölüme girilmemelidir. August • Ağustos 2014 55 COVER STORY • KAPAK DOSYASI Compressor is an important risk factor that has the possibility of an explosion. Compressors should be stopped from a distant place in case of emergency. There should be safety valve in the air tanks of the compressors; the necessary precautions should be taken against the gas leaking from these valves and appropriate warning equipment reporting that safety valves are open. Special compressor oil that is specific to each compressor should be used, the tanks of the stable compressors should be in a durable division resistant to explosions and portable compressors should be kept at least 10 meters away from the employees or in a durable division. When the pressure in the compressors reach to the level set, the compressor motor should stop automatically; if the stopping of the motor delays, there should be safety equipment that would intervene to the pressure air. The speed regulators of the air compressors should be checked periodically, kept in a condition of working properly all the time and there should be equipment in which the flow of the cooling water can be seen. Stable compressors should intake fresh air; absorption of explosive, noxious and toxic gases, smoke and dust should be avoided. There should be oil and moisture separators between the air compressors and air tanks and these should not be taken off in any condition. When there is a stop valve on the outlet pipe of the air compressors, a safety valve should be placed between the compressor and this valve. Before the compressors are mounted and start to be used or in case of change and maintenance, they should be checked and it should be certified that they are working properly and safe. Periodical maintenance should be made at least once a year and all maintenance and repairs should be recorded. The maintenance should be made after the experts take all kinds of security measures. - Elevator and Conveying Transporters Elevator and conveying transporters have the risk of hand and arm injuries or losses for the employees. Therefore, employees should not put their hands or arms on the open parts of the elevator, should act from a safe distance, the protective parts should not be removed. The protectors that are disassembled during maintenance should be assembled before starting to be operated; the motion of the elevator shaft should be stopped completely in order for repairing the breakdown in case of blockage. During excessive heating, there should be a safety system that stops the motion of the elevator automatically. The materials sticking on the top cylinders or drums of the belt conveyors should not be cleaned by hand; they should be cleaned by proper knives or rotary brushes. Grounding should be made in order to prevent the formation of static electricity on the elevators and belt transporters. 56 August • Ağustos 2014 Kompresör, patlama ihtimali taşıdığı için önemli bir risk unsurudur. Tehlike anında kompresörlerin uzak bir yerden durdurulması sağlanmalıdır. Kompresörlerin hava depolarında güvenlik supabı bulunmalı, bu supaplarda çıkan gazlara karşı gerekli tedbirler alınmalı ve emniyet supablarının açıldığını bildiren uygun uyarıcı tertibat yapılmalıdır. Kompresörlerde, her kompresöre özgü, özel kompresör yağı kullanılmalı, sabit kompresörlerin depoları patlamalara karşı dayanıklı bir bölmede olmalı, seyyar kompresörler çalışan işçilerden en az 10 metre uzaklıkta veya dayanıklı bir bölme içinde bulunmalıdır. Kompresörlerdeki basınç ayarlanan seviyeye ulaştığında kompresör motorunun otomatik olarak durması sağlanmalı, motorun durmasında gecikme yaşanması halinde basınçlı havayı boşa verecek bir güvenlik tertibatının bulunması gerekir. Hava kompresörlerinin hız regülatörü, periyodik olarak kontrol edilmeli, her zaman iyi çalışır durumda tutulmalı ve soğutma suyunun akışının gözle izlenebileceği bir tertibat yapılmalıdır. Sabit kompresörlerin temiz hava emmeleri sağlanmalı; patlayıcı, zararlı ve zehirli gaz, duman ve toz emilmesi önlenmelidir. Hava kompresörü ile hava tankları arasında, yağ ve nem ayırıcıları bulunmalı ve bunlar hiç bir şekilde çıkarılmamalıdır. Hava kompresörlerinin çıkış borusu üzerinde stop valfı bulunduğunda, bu valf ile kompresör arasında bir adet güvenlik supabı konulmalıdır. Kompresörler monte edilip kullanılmaya başlanmadan önce veya değişiklik ve onarım durumlarında kontrolü yapılmalı, doğru ve güvenli çalıştığı belgelenmelidir. Periyodik bakımlar yılda ez bir kez yapılmalı, tüm bakım ve onarımlar kayıt altına alınmalıdır. Bakımlar, konunun uzmanları tarafından ve gerekli her türlü güvenlik önlemi alındıktan sonra yapılmalıdır. - Elevatör ve Taşıyıcı Transportörler Elevatör ve taşıyıcı transportörler, çalışan açısından el ve kol kaptırma gibi riskler taşımaktadır. Bu yüzden elevatörün açık kısımlarına kesinlikle el-kol sokulmamalı, çalışanlar güvenli bir mesafeden hareket etmeli, koruyucu kısımlar çıkartılmamalıdır. Bakım sırasında sökülen koruyucular yerine takılmadan işe başlanmamalı, tıkanma durumunda arızanın giderilmesi için elevatör milinin hareketi tamamen durdurulmalıdır. Aşırı ısınmalarda elevatörün hareketini otomatik olarak durduran emniyet düzeni bulunmalıdır. Bantlı transportörlerin baştaki silindir veya tamburlarına yapışan maddeler el ile temizlenmemeli, bunlar uygun bıçaklar veya döner fırçalarla temizlenmelidir. Elevatör ve taşıyıcı transpor- MILLER MAGAZINE NEWS • HABER DEĞİRMENCİ DERGİSİ August • Ağustos 2014 57 COVER STORY • KAPAK DOSYASI - Silos Silos can cause serious results such as injury, death and material damage in case of dust explosion. In order to be protected from these risks, welding and cutting should not be realized in the silos without taking sufficient precautions. Grain silo and storages should have dust-proof covers, waterproof coverings and air exchange assemblies. Grain drying parts should be made of fire resistant material; they should be placed at a sufficient distance from the elevators and storages or at suitably isolated places. During the maintenance, inside of the silos should be ventilated sufficiently and the employees working inside should be watched by other employees outside of the silos. Lightning conductor and grounding should be kept in the silos in case of static electricity formation or streak of lightning. Before starting to maintenance and repair; the power connection of the mixing equipment should be cut and the mixing equipment should be wedged, supported or tied up properly. Another risk factor in the silos is falling down from height. Therefore; the employees should use personal protective equipment such as seat belt, double-legged lanyard life rope, wire rope holder that prevents falling during the climbing to the silo stairs. During working on the top of the silo, employees should tie up themselves on a solid ground via personal protective belt. - Blending Machine Another risk factor in the storage is the blending machine that causes accidents such as hand or arm injury or loss. The protectors made for the machine should cover the all of the dangerous parts by cutting any contact during operation. Protectors should be made of fire and rust resistant material that does not need much maintenance; should be made of casting, sheet, tube or profile iron, wire mesh, wood, plastic or another material with proper strength and this material should not create danger by itself. Pulleys that are cracked or chipped should not be used in any way and the ones on the shaft should be removed. Transmission belt tensioner should be solidly made and tied in a way that it would prevent any accident in case of broken belt; it should not include attachments and if it does, the attachment parts should be solidly tied up with stitching, rivets and special fasteners. RISKS IN THE FIELD OF PRODUCTION There are general risks such as electrical leakage, receiving electric shock, lack of fire extinguishing systems or that they are not placed to be easily reached and being neglected, lack of warning and alert signs, unsuitable hygiene conditions among the risk in the field of production just like throughout the plant. These risks are discussed shortly in the previous section. Similar precautions are valid for the production. However, production field has also specific risks. - Electrical Leakage in the Machines If the machine has power supply, all the hazards arising from electricity should be prevented. For that; electrical installation should be insulated inside the conduit, the trunk 58 August • Ağustos 2014 törlerde statik elektrik oluşmasına karşı topraklama tesisatı yapılmalıdır. - Silolar Silolar, olası toz patlaması halinde yaralanma, ölüm ve maddi hasar gibi ciddi sonuçlara neden olabilmektedir. Bu tip risklerden korunmak için yeterli önlem alınmadan silolarda kaynak ve kesme işlemi yapılmamalıdır. Hububat silo ve depolarının toz geçirmez kapakları, su geçirmez döşemeleri ve hava değiştiren tertibatı bulunmalıdır. Hububat kurutma yerleri, ateşe dayanıklı malzemeden yapılmış olmalı; elevatörlerden ve depolardan yeterli uzaklıkta veya uygun şekilde tecrit edilmiş yerlerde bulundurulmalıdır. Bakım işleri yapılırken siloların içi yeterli derecede havalandırılmalı, içeride çalışan personeller mutlaka dışarıdan ayrı bir personel tarafından gözetlenmelidir. Silolarda, statik elektrik oluşması veya yıldırım düşmesi ihtimaline karşı paratoner ve topraklama tesisatı bulunmalıdır. Bakım ve onarıma başlanmadan önce karıştırıcı tertibatın güç kaynağı ile bağlantısı kesilmeli ve karıştırıcılar, uygun şekilde takozlanmlı, desteklenmeli veya bağlanmalıdır. Silolardaki bir diğer risk unsuru yüksekten düşmedir. Bu yüzden silo merdivenlerinden tırmanış sırasında çalışanların emniyet kemeri, çift bacaklı lanyart, yaşam halatı, çelik halat tutucu gibi düşmeyi engelleyen kişisel koruyucu ekipmanlar kullanması sağlanmalıdır. Silonun tepesinde çalışma yapılırken, çalışanlar kişisel koruyucu kemer vasıtasıyla kendilerini mutlaka sağlam bir yere bağlamalıdır. - Paçal Makinesi Depolama alanındaki bir diğer risk unsuru, el kol kaptırma gibi kazara neden olan paçal makinesidir. Makine için yapılan koruyucuların çalışma esnasında her türlü teması kesecek şekilde tehlikeli kısmı örtmüş olması gerekir. Koruyucular, fazla bakıma ihtiyaç göstermeyecek tarzda yangın ve pasa dayanıklı maddeden yapılmış olmalı; döküm, saç, boru veya profil demir, tel kafes, ahşap, plastik veya yerine göre uygun sağlamlıkta başka malzemeden yapılmalı ve kendileri bir tehlike yaratmamalıdır. Çatlamış veya kenarından parça kopmuş olan kasnaklar hiç bir şekilde kullanılmamalı, mil üzerinde olanları da çıkartılmalıdır. Transmisyon kayışlarının gergi tertibatı, sağlam yapılmış ve kayış kopmasında bir kazayı önleyecek şekilde bağlanmış olmalı; eksiz olmalı, ekli olduğu hallerde ek yerleri sağlam bir şekilde dikiş, perçin ve özel raptiyelerle bağlanmalıdır. ÜRETİM ALANINDAKİ RİSKLER Üretim alanındaki riskler arasında fabrika genelinde olduğu gibi elektrik kaçakları, elektrik akımına kapılma, yangın söndürme sistemlerinin bulunmaması ya da kolay ulaşılabilir alanda olmaması ve bakımsız olması, uyarı ve ikaz işaretlerinin ve levhalarının olmaması, uygun olmayan hijyen koşulları gibi genel riskler vardır. Bu riskler önceki bölümde kısaca ele alındı. Benzer önlemeler üretim alanı da için geçerlidir. Ancak üretim alanı, kendine özgü riskler de barındırır. - Makinelerdeki Elektrik Kaçakları Makinenin bir elektrik beslemesine sahip olması halinde MILLER MAGAZINE COVER STORY • KAPAK DOSYASI grounding of the machines should be made and insulating mats should put under the operating parts of the machine. - Inadequate Machine Protectors The protectors in the machines are significantly important as they carry the risk of flying object and arm or hand injury or loss. These protectors should be solidly made, should not create additional hazards, should not be easily removed or inactivated and should be placed at enough distance from the hazard area. Besides the protectors should not limit the vision of the equipment operation points more than the required amount, it should only limit the access of the operation area and part assembly or disassembly or the necessary actions for maintenance should be done without removing the protectors. - Rollers and Intensive Dampener Machines Rollers and intensive dampener machines carry the risks of injury or loss of arms or hands and hearing loss due to the excessive loss. In order to minimize these risks, switch and the control buttons on the machine should be made in shape and functionality that do not move the machine spontaneously or with any hit and should be placed in the areas where workers can easily use. When an employee has to work on some parts of a machine or counter, this counter should include multiple stop and one operation buttons. If there are more than one electric motors on a machine and counter, the counter should have a main switch or one or more stop button that stops the entire operation of the counter and the operations button should be in green and the stop buttons should be in red. Besides the separate stop devices of a machine or counter in a workshop, a main switch or another device that would stop the machine and counters completely in the workshop or area should be kept. All the moving parts and transmission equipment of drive machinery and the dangerous parts of the machines should be protected properly; putting hands into the dangerous parts of the machine should be prevented and each machine should be grounded separately. Removal or making useless of the transmission equipment, protectors of the counter and machines, safety devices and equipment are forbidden. These protectors should only be removed during control, adjustment, maintenance and repair and should be put again as soon as these activities are completed. In case of breakdown in a counter or machine or determining a fault or insufficiency on the protectors of these, the machine and the counter should be stopped immediately and precautions that prevent other people’s working on these machine or counters should be taken by informing the authorized persons. Transmission belt tensioner should be solidly made and tied up in a way that would prevent accidents in case of broken belt. These belts should not be directly transferred by hand, removed or put, resining of them should be made on the part where the belt is separated from the pulley and that should not be done by hand directly. Transmission bearings should be placed on a parallel axes, should be properly DEĞİRMENCİ DERGİSİ elektrikten kaynaklanan bütün tehlikelerin önlenmesi gerekir. Bunun için elektrik tesisatının kablo kanalı içinde yalıtılmış olması, makinelerin gövde topraklamalarının yapılması ve makinenin çalışılan kısımlarında ayak altlarına yalıtkan paspas konulması gerekir. - Yetersiz Makine Koruyucuları Makinelerdeki koruyucular parça fırlaması ve el-kol kaptırma riski nedeniyle oldukça önemlidir. Bu koruyucuların sağlam yapıda olması, ilave tehlike yaratmaması, kolayca yerinden çıkarılmayacak veya etkisiz hale getirilemeyecek şekilde olması, tehlike bölgesinden yeterli uzaklıkta bulunması gerekir. Ayrıca koruyucular ekipmanın operasyon noktalarının görülmesini gereğinden fazla kısıtlamamalı ve sadece işlem yapılan alana girişi kısıtlamalı, koruyucu çıkarılmadan parça takılması, sökülmesi ve bakım için gerekli işlemlerin yapılması mümkün olmalıdır. - Valsler ve Cebri Tav Makineleri Valsler ve cebri tav makineleri el-kol kaptırma ve aşırı gürültü nedeniyle işitme kaybına neden olmak gibi riskleri beraberinde getirir. Bu tip riskleri minimize etmek için makinedeki şalter ve kumanda düğmeleri, kendiliğinden veya herhangi bir çarpma ile makinayı hareket ettirmeyecek şekil ve özellikte yapılmış ve işçinin kolayca kullanabileceği yerde bulunmalıdır. Bir işçinin bir makine veya tezgahın çeşitli kısımlarında çalışması gerektiği hallerde, bu tezgahın birden fazla durdurma ve bir tane çalıştırma düğmesi bulunmalıdır. Bir makine ve tezgah üzerinde birden fazla elektrik motoru bulunduğu hallerde, tezgahın bütün faaliyetini durduracak bir ana şalteri veya bir veya daha fazla durdurma düğmesi bulunmalı, çalıştırma düğmeleri yeşil, durdurma düğmeleri kırmızı renkte olmalıdır. Bir atölyede bulunan makine ve tezgahların ayrı ayrı durdurma tertibatlarının yanı sıra atölyedeki veya kısımdaki makine ve tezgahları tamamen durduracak bir ana şalter veya başka bir tertibat bulunmalıdır. Tahrik makinalarının bütün hareketli kısımları ile transmisyon tertibatı ve makinaların tehlikeli olan kısımları, uygun şekilde korunmuş olmalı, makinenin tehlikeli bölgelerine el girmesi önlenmeli ve her makine ayrı ayrı topraklanmalıdır. Transmisyon tertibatı ile tezgah ve makinalara ait koruyucuların, emniyet teçhizat ve tertibatının çıkarılması veya işe yaramaz hale getirilmesi yasaktır. Bu koruyucular, ancak kontrol, ayar, bakım ve onarım sırasında kaldırılmalı ve işin bitiminde derhal yerine takılmalıdır. Bir tezgah veya makinede arıza görülmesi veya bunların koruyucusunda bir kusur ve yetersizlik tespit edilmesi halinde makine ve tezgah derhal durdurulmalı, ilgililere haber verilerek söz konusu makine veya tezgahta başkalarının çalışmasını önleyecek tedbirler alınmalıdır. Transmisyon kayışlarının gergi tertibatı sağlam yapılmış ve kayış kopmasında bir kazayı önleyecek şekilde bağlanmış olmalıdır. Bu kayışlar, hareket durmadan doğrudan doğruya el ile aktarılmamalı, takılıp çıkarılmamalı, bunların reçinelenmesi kayışın kasnaktan ayrıldığı yerden yapılmalı ve doğrudan doğruya el ile yapılmamalıdır. Transmisyon yatakları, paralel bir eksen üzerinde bulunmalı, bakımlı olmalı ve hareket esnasında August • Ağustos 2014 59 COVER STORY • KAPAK DOSYASI maintained and should not be lubricated during operation. The oiler and grease should not be placed on the dangerous parts of the bearings that are not easily accessed and the inlets of these should be extended to the places without danger and easily accessed. If lubrications are needed to be done during operation technically, special hand oilers with long inlets should be used. In order to prevent issues like hearing loss due to excessive noise, general health examinations of the employees working in the noisy environments should be done periodically and if reduction in the case of hearing or any other disorder is determined, these people should receive treatment. Besides employees who have ear and nerve disease or hypertension should not work in the noisy areas and should receive treatment. The employer should provide ear protectors for the employees and these should be ready for use. When the noise exceeds the maximum level, these earphones should be used. The earphones should eliminate or decrease the risk about hearing to minimum. The employer should make every effort for providing the usage of the ear protectors and check the efficiency of the precautions to be taken. - Pneumatic Fans and Screens Pneumatic fans can cause serious problems like fire and explosion. In order not to have these issues, the ducts or pipes used in the aspiration installment should be made of fireproof material and spiral or tilting hoses should be used on the portable absorption inlets of these systems. The pipes and ducts should be made according to techniques; they should be attached and tied up solidly on the vents. If there are flammable or combustible materials inside the absorbed air; the duct, hub and trunk of the aspirator propeller should not be made of iron or steel material; the propeller bearing should be lubricated well and dust-proof and solid wire mesh should be put on the exhaust vents. Electric motors of the aspirators should be suitable for its environment; if there are flammable and combustible substances in the absorbed air, motor should be mounted properly against the flammable and combustible substances or made of material resistant to these substances. Daily maintenance and cleaning should be made and general check-up and cleaning should also be made every three months; the characteristics of the installation should not be damaged after the repairs. Screen can cause risks like catching onto and falling. Therefore, there should be railings that would prevent to get much closer to the screens in the screen floor from a specific distance. Besides, while the machines are being operated, only authorized persons should enter this area. RISKS IN THE AREA OF PACKING AND LOADING - Packaging Machinery and Conveyor Belts Packaging machinery and conveyor belts can cause injury or limb loss. Therefore, the employees should be trained and each of them should use personal protectors. The rotary parts of the conveyors should be covered in order to prevent putting 60 August • Ağustos 2014 yağlanmamalıdır. Yatakların kolay erişilmeyen tehlikeli yerlerine yağdanlık ve gresör konulmamalı veya bunların ağızları tehlikesiz ve kolay erişilen bir yere kadar uzatılmalıdır. Teknik açıdan hareket halinde yağlama yapılması zorunluluğu bulunan hallerde, uzun ağızlı özel el yağdanlıkları kullanılmalıdır. Aşırı gürültü nedeniyle işitme kaybı gibi sorunların yaşanmaması için gürültülü ortamlarda çalışan işçilerin periyodik olarak genel sağlık muayeneleri yapılmalı ve duyma durumunda azalma veya başka herhangi bir bozukluk görülmesi halinde bu kişiler tedavi altına alınmalıdır. Ayrıca kulak ve sinir hastalığı veya hipertansiyonu bulunanlar, gürültülü alanlarda çalıştırılmamalı, tedavi altına alınmalıdır. İşveren, gürültülü ortamlardaki işçiler için kulak koruyucu temin etmeli ve kullanıma hazır halde bulundurmalıdır. Gürültünün maksimum seviyeyi geçtiği noktalarda bu kulaklıklar kullanılmalıdır. Kulak koruyucuları işitme ile ilgili riski ortadan kaldıracak veya en aza indirecek bir biçimde seçilmelidir. İşveren kulak koruyucularının kullanılmasını sağlamak için her türlü çabayı göstermeli ve alınan önlemlerin etkililiğini denetlemelidir. - Pnömatik Fanlar ve Elek Pnömatik fanlar yangın ve patlama gibi ciddi sorunlara neden olabilmektedir. Bu tür sorunların yaşanmaması için aspirasyon tesisatında kullanılan kanal veya boruların yanmaz malzemeden yapılması ve bu sistemlerin seyyar emme ağızlarında spiralli veya eğilebilen hortumlar kullanılması gerekir. Boru ve kanallar, tekniğe uygun olarak yapılmalı, eklenmeli ve menfezlere sağlam bir şekilde bağlanmalıdır. Emilen hava içinde yanıcı veya parlayıcı maddelerin bulunduğu hallerde, aspiratör pervanesinin kanalı, göbeği ve gövdesi, demir ve çelik malzemeden yapılmamalı; pervane yatakları, kanal dışında iyi yağlanmış ve toz geçirmez bir şekilde yapılmalı, çıkış menfezlerine sağlam madeni tel kafesler konulmalıdır. Aspiratörlerin elektrik motorları, çalışacağı ortama uygun olmalı, emilen hava içinde yanıcı ve parlayıcı maddeler bulunduğu hallerde motor, yanıcı ve parlayıcı maddelere karşı uygun şekilde monte edilmeli veya bu maddelere dayanıklı tipte yapılmalıdır. Aspirasyon tesisatının günlük bakım ve temizliği ile üç ayda bir de genel kontrolü ve temizliği yapılmalı; onarımlardan sonra tesisatın kuruluş karakteristiği bozulmamalıdır. Elek ise takılma ve düşme gibi risklere neden olabilmektedir. Bu yüzden elek katında eleklere belli bir mesafeden fazla yanaşmayı önleyecek korkuluklar olmalıdır. Ayrıca makineler çalışır durumda iken bu bölüme sorumlu kişiden başka kimse girmemelidir. PAKETLEME VE YÜKLEME ALANINDAKİ RİSKLER - Paketleme Makinesi ve Bantlı Taşıyıcılar Paketleme makinesi ve bantlı taşıyıcılar el-kol kaptırma nedeniyle yaralanma ve uzuv kayıplarına neden olabilir. Bu yüzden çalışan personelin eğitimli olması ve her personele kişisel koruyucular verilerek kullanımı sağlanmalıdır. Taşıyıcıların dönen kısımları, el –kol girmeyecek şekilde kapatılmalıdır. Bantlı transportörlerin baştaki silindir veya tam- MILLER MAGAZINE NEWS • HABER DEĞİRMENCİ DERGİSİ August • Ağustos 2014 61 COVER STORY • KAPAK DOSYASI arm or hand. The materials sticking on the top cylinders or drums of the belt conveyors should not be cleaned by hand; they should be cleaned by proper knives or rotary brushes. When there is an opening over 15 centimeters between the rollers of roller conveyors; they should be covered with proper and resistant covers made of metal, wood or another material and the shafts and bend gears should be protected properly. When the transporters are in the pits or at ground level, these and the openings should be protected with railings and plinths. In case the belts are broken loose from the belt transporters, proper protectors should be used and these should be extended at least 1 meter from the both ends of the cylinder. In order to prevent problems like electric shocking in the belt conveyors; the damaged cables should be changed, the control device should be hanged on an appropriate place and it should not be left in the wet environments. System grounding of the electric installation should be made and proper personal protectors (insulating gloves) should be supplied and used. - Sack Filling Machines Sack filling machines threaten the employees with lung and respiratory tract disorders arising from being exposed to excessive flour dust. In this area, the front of the filler pipe in the sack filling machines should be covered with preferably transparent and hinged covers. - Manual Handling Manual handling can cause muscle and skeleton system diseases as it forces employees physically. Necessary precautions should be taken in the workplaces in order to make work organization in a way that the load does not need to be handled by hand and to provide that the load is handled by proper methods and especially by using mechanical systems. INTERNATIONAL STANDARDS IN THE OCCUPATIONAL SAFETY burlarına yapışan maddeler el ile temizlenmemeli, bunlar uygun bıçaklar veya döner fırçalarla temizlenmelidir. Merdaneli transportörlerin merdaneleri arasında 15 santimetreden fazla bir açıklık bulunduğunda, bunlar metal, ağaç veya diğer bir maddeden yapılmış uygun ve dayanıklı kaplarla kapatılmalı, miller ve dirsek dişlileri uygun şekilde korunmalıdır. Transportörlerin çukurda veya yer seviyesinde bulunduğu hallerde, bunlar ve boşluklar uygun korkuluk ve eteklerle korunmalıdır. Bantlı transportörlerden bantların kopma ihtimaline karşı uygun koruyucular yapılmalı ve bunlar, silindirin iki başından en az 1 metre uzatılmalıdır. Bantlı taşıyıcılarda elektrik çarpması gibi sorunların yaşanmaması için hasar görmüş kablolar değiştirilmeli, kumanda cihazı uygun bir yere asılmalı, suyun bulunduğu ortamda bırakılmamalıdır. Elektrik tesisatının sistem topraklamaları yapılmış olmalı ve uygun kişisel koruyucular (yalıtkan eldiven) temin edilerek kullanımı sağlanmalıdır. - Çuval Doldurma Tezgahları Çuval doldurma tezgahları, çalışanları, aşırı un tozuna maruz kalmadan kaynaklanan akciğer ve solunum yolu rahatsızlıklarıyla tehdit etmektedir. Bu bölümde çuval doldurma tezgahlarındaki doldurma borusunun önü, tercihen saydam ve menteşeli kapaklarla örtülü olmalıdır. - Elle Taşıma Elle taşıma, çalışanları bedensel olarak zorladığı için kas ve iskelet sistemi hastalıklarına neden olabilmektedir. İşyerinde, yüklerin elle taşınmasına gerek duyulmayacak şekilde iş organizasyonu yapmak ve yükün uygun yöntemlerle, özellikle mekanik sistemler kullanılarak taşınmasını sağlamak için gerekli tedbirler alınmalıdır. İŞ GÜVENLİĞİNDE ULUSLARARASI STANDARTLAR The occupational safety risks discussed so far and the issues to be considered for minimizing these risks includes only a small and basic part of the risks to be encountered and the precautions to be taken in a flour mill or any other production workshop. Besides these, there are many risk factors and risk control methods that are not mentioned above. Therefore the companies that care the occupational safety or obligate to apply the occupational safety system due to the legal regulations get support from the experts and apply various international standards in order not to skip any point. Şuana kadar sıralanan iş güvenliği riskleri ve bu riskleri minimize etmek için dikkat edilmesi gereken hususlar, bir un değirmeninde veya herhangi başka bir üretim atölyesinde karşılaşılabilecek risklerin ve alınacak önlemlerin sadece çok küçük ve temel bir kısmını içermektedir. Bunların yanı sıra burada dile getirilmeyen birçok risk faktörü ve risk kontrol yöntemi bulunmaktadır. Bu yüzden iş güvenliğini önemseyen ya da yasal mevzuatlar nedeniyle iş güvenliği sistemi uygulamak zorunda olan firmalar, hiçbir noktayı atlamamak için konunun uzmanlarından destek almakta ve çeşitli uluslararası standartları uygulamaktadır. Although there are specific legal regulations and standards on occupational safety for different occupational groups in each country, the most widely accepted system on the international scale is OHSAS 18001 standard prepared by British Standards Institute. OHSAS is a management model that envisages keeping the risks, which may affect the health and safety of the employees in the workplaces, under control systematically. You can find the significant basic sections of the OHSAS standard on the following pages. İş güvenliği konusunda her ülkede farklı meslek gruplarına yönelik belirli yasal mevzuatlar ve standartlar bulunmakla birlikte uluslararası ölçekte en yaygın kabul gören sistem İngiliz Standartlar Enstitüsü tarafında hazırlanan OHSAS 18001 standardıdır. OHSAS, işyerlerinde çalışanların sağlığını ve güvenliğini etkileyebilecek risklerin sistematik olarak kontrol altında tutulmasını öngören bir yönetim modelidir. OHSAS standardının önemli temel bölümlerini sonraki sayfalarda bulabilirsiniz. 62 August • Ağustos 2014 MILLER MAGAZINE COVER STORY • KAPAK DOSYASI DEĞİRMENCİ DERGİSİ August • Ağustos 2014 63 COVER STORY • KAPAK DOSYASI Occupational Safety in Flour Milling ................................................................... Un Değirmenciliğinde İş Güvenliği Nigel BENNETT: “A significant proportion of these types of accident are caused by unsafe behavior, people not concentrating on what they are doing. However, other hazards with potentially serious consequences are: moving machinery; workplace transport; and dust, both in its impact on health and as one side of the ‘dust explosion triangle’ (air, dust, ignition source). All of these should be addressed by management, supported by employees who have been properly trained.” Nigel BENNETT: “Kazaların büyük çoğunluğu güvensiz davranışlardan kaynaklanmaktadır, yani insanlar yaptıkları işe konsantre olmadığında gerçekleşir. Ciddi sonuçlara sebep olabilecek tehlikelerse şöyle sıralanabilir: hareketli makineler, iş yeri taşımacılığı ve hem sağlık üzerindeki etkisi hem de ‘toz patlaması üçgeni’ içerisindeki yeri ile tozdur. Tüm bunlar yönetim tarafından ele alınmalı ve doğru bir şekilde eğitime tabi tutulan çalışanlarca desteklenmelidir.” Stating that the most common categories of accidents in flour milling are slips, trips and falls, and manual handling; National Association of British and Irish Millers NABIM Company Secretary Nigel BENNETT emphasizes that a significant proportion of these types of accident are caused by unsafe behavior. However, underlining more serious risks, BENNETT informs that moving machinery, workplace transport and dust form the major occupational safety risks in milling. Pointing that these kinds of risks should be addressed by management and necessary precautions should be taken, BENNETT answered our questions on the subject. Un değirmenciliğinde en sık karşılaşılan kazaların kayma, tökezleme ve düşme ya da manuel kullanım kaynaklı kazalar olduğunu belirten İngiliz ve İrlandalı Değirmencilerin Ulusal Birliği NABIM’in Kuruluş Sekreteri Nigel BENNETT, bu tür kazaların çoğunlukla güvensiz davranışlardan kaynaklandığını vurguluyor. Ancak daha ciddi risklerin de altını çizen BENNETT, hareketli makinelerin, iş yeri taşımacılığının ve de tozun değirmencilikteki önemli iş güvenliği riskleri oluşturduğunu aktarıyor. Bu tür risklerin değirmen yönetimi tarafından ele alınıp değerlendirilmesi ve gerekli önemlerin alınması gerektiğine dikkat çeken BENNETT, konuyla ilgili sorularımızı yanıtladı. Firstly, could you please give information about your institution and its position in flour milling industry? Founded in 1878 at the time when roller milling was arriving from continental Europe, NABIM is the trade association for the UK flour milling industry. Our membership encompasses virtually all the commercial flour milling businesses in the UK. Each year, the UK flour milling industry produces around 5m tons of flour, from over 7m tons of wheat (around 80-85% of which is grown in the UK). Öncelikle bize kurumunuz ve un değirmenciliği endüstrisindeki pozisyonu hakkında bilgi verir misiniz? Valsli değirmenciliğin kıta Avrupası’ndan yayıldığı 1878’de kurulmuş olan NABIM, İngiliz un değirmenciliği endüstrisinin ticaret birliğidir. Üyeliğimiz, neredeyse İngiltere’deki tüm ticari un değirmenciliği işletmelerini kapsamaktadır. İngiltere un değirmenciliği endüstrisi her yıl 7 milyon tonluk buğdaydan 5 milyon ton civarında un üretimi gerçekleştiriyor (bu miktar İngiltere’de yetiştirilen ürünün yaklaşık % 85’ine denk geliyor). 64 August • Ağustos 2014 MILLER MAGAZINE COVER STORY • KAPAK DOSYASI NABIM has three principle functions: to promote the flour milling industry's views to government, parliamentarians, regulators, the media and other interested bodies; to improve the understanding of the operational requirements of the flour milling sector; to provide information and advice to its members on a wide range of subjects affecting flour milling. NABIM’in üç ana fonksiyonu bulunmaktadır: un değirmenciliği endüstrisinin görüşlerini hükümete, parlamenterlere, düzenleyicilere, medyaya ve diğer ilgili organlara iletmek; un değirmenciliği endüstrisinin işletme gereksinimleri anlayışını geliştirmek ve üyelerine un değirmenciliğini etkileyen konularla ilgili geniş bir yelpazede bilgi ve tavsiye sunmak. What are the risks of working in a flour mill? Which hazards affect the employees most? As in most industries, the most common categories of accidents are slips, trips and falls, and manual handling. A significant proportion of these types of accident are caused by unsafe behavior, people not concentrating on what they are doing. However, other hazards with potentially serious consequences are: moving machinery; workplace transport; and dust, both in its impact on health and as one side of the ‘dust explosion triangle’ (air, dust, ignition source). All of these should be addressed by management, supported by employees who have been properly trained. Bir un değirmeninde çalışmanın riskleri nelerdir? Çalışanları en çok hangi tehlikeler etkilemektedir? Endüstrilerin çoğunda olduğu gibi un değirmenlerinde de en sık rastlanan kazalar kayma, tökezleme, düşme ve manuel kullanımdır. Bu tip kazaların büyük çoğunluğu güvensiz davranışlardan kaynaklanmaktadır, yani insanlar yaptıkları işe konsantre olmadığında gerçekleşir. Diğer ciddi sonuçlara sebep olabilecek tehlikelerse şöyle sıralanabilir: hareketli makineler, iş yeri taşımacılığı ve hem sağlık üzerindeki etkisi hem de ‘toz patlaması üçgeni’ (hava, toz, ateşleme kaynağı) içerisindeki yeri ile tozdur. Tüm bunlar yönetim tarafından ele alınmalı ve doğru bir şekilde eğitime tabi tutulan çalışanlarca desteklenmelidir. What precautions can be taken in order to provide a safe working environment in a mill? What are the procedures on ensuring occupational safety? Risk assessment is the first means of identifying the risk opposed by a hazard. Risk assessment is a continuous process and should: • Identify the hazard; • Decide who might be harmed and how; • Evaluate the risks and decide on precautions; • Record the findings and implement them; • Review the assessment and update as necessary. The design of control measures such as safe systems of work, often including strictly controlled permits to work system, will help reduce the risk and contribute to everybody’s protection. A hierarchy of controls should be used when seeking to minimize risk: • Identify whether there is a less risky option; • Prevent access to the hazard; • Organize work to reduce exposure to the hazard; • Provide adequate instruction, information, training and supervision; • Issue personal protective equipment as necessary; • Provide proper welfare facilities (e.g. washing facilities for the removal of contamination). Are there any international legal regulations and standards for all the mills around the world? UK flour mills follow legislation which has increasingly emanated from European directives. The same safety standards should therefore apply across the European Union. DEĞİRMENCİ DERGİSİ Değirmenlerde güvenli bir iş ortamı sağlayabilmek için hangi önlemler alınabilir? İş güvenliğini sağlamadaki prosedürler nelerdir? Bir tehlike ile karşı karşıya kalma riskini belirlemenin ilk adımı risk değerlendirmesi yapmaktır. Risk değerlendirmesi kesintisiz bir süreçtir ve şunları içerir: • Tehlikelin belirlenmesi, • Kimlerin nasıl zarar göreceğinin hesaplanması, • Risklerin değerlendirilmesi ve hangi önlemlerin alınacağına karar verilmesi, • Bulguların kayıt edilmesi ve uygulanması, • Değerlendirmenin tekrarı ve gerektiği yerde güncellenmesi. İş güvenliği sistemleri gibi genellikle çalışma sistemi için sıkı kontrol izinlerini kapsayan bu tür kontrol önlemlerinin tasarımı, riski azaltacak ve herkesin korunmasına katkı sağlayacaktır. Riskin minimize edilmesinin yolları aranırken bir kontrol hiyerarşisi kullanılmalıdır: • Daha az riskli bir opsiyon var mı diye kontrol edilmeli, • Tehlikelere erişim engellenmeli, • Çalışmalar, tehlikeye maruz kalma oranını azaltacak şekilde organize edilmeli, • Yeterli talimat, bilgi, eğitim ve denetleme sağlanmalı, • Gerektiği zaman kişisel koruyucu ekipmanlar sunulmalı, • Uygun refah olanakları sağlanmalıdır (örneğin kontaminasyondan kurtulmak için tesislerin temizlenmesi). Dünyadaki tüm değirmenleri kapsayan uluslararası yasal düzenleme ve standartlar mevcut mu? İngiliz un değirmenleri, giderek artan bir şekilde Avrupa yönetmeliklerinden alınan mevzuatı takip etmektedir. Bu August • Ağustos 2014 65 COVER STORY • KAPAK DOSYASI What do you think on the issue whether sufficient importance is given to the occupational safety in the mills? In the UK, it is. I cannot speak for elsewhere. What is the difference between the point of view of the mills in Europe and the ones in the rest of the world on occupational safety? Limited experience of mills outside Europe suggests that the UK is ahead of the game – but that’s what you would expect because as industries begin, safety is not always considered the top priority. As they evolve, however, the case for ensuring the health and safety of employees and others becomes clearer and stronger on moral, legal and economic foundations. As NABIM, do you have any activities on ensuring occupational safety? We have a health and safety committee, with representatives from a dozen or more members companies, whose purpose is to improve occupational health and safety at work in the flour milling industry. In order to succeed, the Committee: • encourages the sharing of knowledge, experience and best practice; • keeps up-to-date on changes in legislation and technological advances; • reviews the Health and Safety Executive’s priorities for the food and drink industries; • is proactive in its approach to changes in legislation, technological advances and HSE priorities, so as to provide timely guidance to member companies; • conducts annual surveys of accidents and fires and circulates aggregated data and commentary to the industry; • identifies and prioritizes hazards in the industry and develops a relevant work program; • commissions research into the explosible characteristics of flour dust; • runs an annual seminar attended by delegates from across the industry, providing a forum for twoway communication on key occupational safety and health issues. yüzden aynı güvenlik önlemleri Avrupa Birliği ülkelerinde de uygulanıyordur. Değirmenlerde iş güvenliğine yeterli önem verildiğini düşünüyor musunuz? İngiltere’de veriliyor fakat başka bir ülke için bu konuda yorum yapamam. İş güvenliği ile ilgili Avrupa’daki ve dünyanın geri kalanındaki değirmenlerin bakış açısı arasındaki fark nedir? Avrupa’nın dışında kalan değirmenlerin sınırlı tecrübesi, İngiltere’nin bu oyunda önde olduğunu söyleyecektir fakat endüstrilerin başlangıcında güvenlik her zaman öncelikli olarak kabul edilmediği için bu zaten beklenen bir durumdur. Bunların gelişmesiyle birlikte ahlaki, hukuki ve ekonomik temeller üzerinde, çalışanların ve diğerlerinin sağlığını ve güvenliğini sağlamanın önemi daha da netleşiyor ve artıyor. NABIM olarak iş güvenliğini sağlama alanında herhangi bir çalışmanız mevcut mu? Bir düzineden fazla firmanın temsilcilerinden oluşan bir sağlık ve güvenlik komitemiz bulunuyor. Bu üyelerin amacı, un değirmenciliği endüstrisindeki iş sağlığı ve güvenliğini geliştirmek olarak belirtiliyor. Bunu başarmak için Komite: • Bilgi, tecrübe ve en iyi uygulama paylaşımını desteklemektedir; • Mevzuattaki ve teknolojik gelişmelerdeki değişiklikleri güncel tutmaktadır; • Gıda ve içecek endüstrileri için Sağlık ve Güvenlik Yönetimi önceliklerini gözden geçirmektedir; • Üye firmalara güncel rehberlik hizmeti sunabilmek için mevzuat, teknolojik gelişmeler ve HSE önceliklerindeki değişikliklere olan yaklaşımında proaktiftir; • Kazalar ve yangınlarla ilgili yıllık anket düzenlemekte ve endüstriye toplam verileri ve yorumlarını sunmaktadır; • Endüstrideki tehlikeleri belirlemekte, öncelik sırasına koymakta ve ilgili bir çalışma programı hazırlamaktadır; • Un tozunun patlayıcı özellikleri ile ilgili araştırmalar yapmaktadır; • Önemli iş güvenliği ve sağlığı sorunları üzerine çift yönlü iletişim adına bir forum sunarak endüstrideki temsilcilerin katıldığı yıllık seminer düzenlemektedir. In addition, Module 1 of our seven-module flour milling distance learning program is ‘Safety, Health & Hygiene’. This is taken by the majority of new entrants to the industry. Bunlara ek olarak; yedi modüllü un değirmenciliği uzaktan eğitim programımızda, ‘Güvenlik, Sağlık ve Hijyen’ (Modül 1) programımız bulunmaktadır. Bu program çoğunlukla endüstriye yeni girenler tarafından alınmaktadır. Finally, what would you like to add? UK flour millers are proud of the role they play in society, delivering efficiently produced, high quality safe food for the consumer. They are equally proud of providing a safe working environment for their employees, through safe systems of work, underpinned by effective training, Son olarak neler eklemek istersiniz? İngiliz un değirmencileri; tüketici için verimli üretilen, yüksek kaliteli ve güvenli gıda sunarak elde ettiği toplumsal rolle gurur duyuyorlar. Etkin eğitim ile desteklenen iş güvenliği sistemleri aracılığıyla çalışanlarına güvenli bir çalışma ortamı sağlamaktan da onur duyuyorlar. 66 August • Ağustos 2014 MILLER MAGAZINE COVER STORY • KAPAK DOSYASI DEĞİRMENCİ DERGİSİ August • Ağustos 2014 67 COVER STORY • KAPAK DOSYASI Occupational Health and Safety Management Systems: “OHSAS 18001:2007 ................................................................... İş Sağlığı ve Güvenliği Yönetim Sistemleri: “OHSAS 18001:2007” OHSAS standard determines the requirements of the OSH management system for helping an organization in order to develop the policy and goals that take the information on Occupational Health and Safety (OHS) risks into consideration. It is aimed to be applied in organizations of all types and sizes and meets different geographical, cultural and social requirements. The success of the system depends on getting commitment from all the levels and functions of the organization and especially from the senior management. OHSAS standardı, yasal şartları ve İş Sağlığı ve Güvenliği (İSG) riskleri hakkındaki bilgileri dikkate alan bir politikanın ve hedeflerin geliştirilmesi için bir kuruluşa yardımcı olmak üzere İSG yönetim sisteminin şartlarını belirlemektedir. Her tipte ve büyüklükteki kuruluşa uygulanması amaçlanmıştır ve farklı coğrafi, kültürel ve sosyal şartları karşılamaktadır. Sistemin başarısı kuruluşun bütün seviyelerinden ve fonksiyonlarından, özellikle üst yönetimden taahhüt alınmasına bağlıdır. Organizations of all kinds are increasingly concerned with achieving and demonstrating sound occupational health and safety (OH&S) performance by controlling their OH&S risks, consistent with their OH&S policy and objectives. They do so in the context of increasingly stringent legislation, the development of economic policies and other measures that foster good OH&S practices, and increased concern expressed by interested parties about OH&S issues. Many organizations have undertaken OH&S “reviews” or “audits” to assess their OH&S performance. On their own, however, these “reviews” and “audits” may not be sufficient to provide an organization with the assurance that its performance not only meets, but will continue to meet, its legal and policy requirements. To be effective, they need to be conducted within a structured management system that is integrated within the organization. 68 August • Ağustos 2014 Her türlü kuruluş, İş Sağlığı ve Güvenliği (İSG) politikaları ve hedefleri ile uyumlu olarak İSG risklerini kontrol etmek suretiyle sağlam İSG performansına sahip olmak ve bunu göstermek konusuyla gittikçe daha fazla ilgilenmektedir. Kuruluşlar bunu, gittikçe daha sıkı hale gelen yasal mevzuat, ekonomik politikaların gelişmesi ve iyi İSG uygulamalarını teşvik eden diğer tedbirler ve İSG konularıyla ilgilenen tarafların ifade ettiği artan endişeler karşısında yapmaktadır. Birçok kuruluş İSG performanslarını değerlendirmek için İSG “gözden geçirmelerinden” ve “tetkiklerinden” geçmiştir. Ancak bu gözden geçirmeler ve tetkikler, kendi başlarına kuruluşun performansının yasal ve politika gereklerini halen karşıladığı ve gelecekte de karşılamaya devam edeceği konusunda kuruluşa güven vermek için yeterli değildir. Bunların etkili olabilmesi için kuruluşla en- MILLER MAGAZINE COVER STORY • KAPAK DOSYASI The OHSAS Standards covering OH&S management are intended to provide organizations with the elements of an effective OH&S management system that can be integrated with other management requirements and help organizations achieve OH&S and economic objectives. These standards, like other International Standards, are not intended to be used to create non-tariff trade barriers or to increase or change an organization’s legal obligations. This OHSAS Standard specifies requirements for an OH&S management system to enable an organization to develop and implement a policy and objectives which take into account legal requirements and information about OH&S risks. It is intended to apply to all types and sizes of organizations and to accommodate diverse geographical, cultural and social conditions. The basis of the approach is shown in Figure 1. The success of the system depends on commitment from all levels and functions of the organization, and especially from top management. A system of this kind enables an organization to develop an OH&S policy, establish objectives and processes to achieve the policy commitments, take action as needed to improve its performance and demonstrate the conformity of the system to the requirements of this OHSAS Standard. The overall aim of this OHSAS Standard is to support and promote good OH&S practices, in balance with socio-economic needs. It should be noted that many of the requirements can be addressed concurrently or revisited at any time. The second edition of this OHSAS Standard is focused on clarification of the first edition, and has taken due consideration of the provisions of ISO 9001, ISO14001, ILOOSH, and other OH&S management system standards or publications to enhance the compatibility of these standards for the benefit of the user community. There is an important distinction between this OHSAS Standard, which describes the requirements for an organization’s OH&S management system and can be used for certification/registration and/or self-declaration of an organization’s OH&S management system, and a non-certifiable guideline intended to provide generic assistance to an organization for establishing, implementing or improving an OH&S management system. OH&S management encompasses a full range of issues, including those with strategic and competitive implications. Demonstration of successful implementation of this OHSAS Standard can be used by an organization to assure interested parties that an appropriate OH&S management system is in place. Those organizations requiring more general guidance on a broad range of OH&S management system issues are referred to OHSAS 18002. Any reference to other International Standards is for information only. DEĞİRMENCİ DERGİSİ tegre olmuş, yapılandırılmış bir yönetim sistemi içinde icra edilmeleri gerekir. İSG yönetimini kapsayan standartların amacı, diğer yönetim gerekleri ile entegre edilebilen, etkili bir İSG yönetim sisteminin elemanlarını kuruluşlara sağlamak ve kuruluşlara, İSG ve ekonomi hedeflerine ulaşma konusunda yardımcı olmaktır. Diğer uluslararası standartlarda olduğu gibi bu standartlar da, tarife dışı ticaret engelleri oluşturmak veya bir kuruluşun yasal yükümlülüklerini arttırmak veya değiştirmek amacını taşımamaktadır. Bu standart, yasal şartları ve İSG riskleri hakkındaki bilgileri dikkate alan bir politikanın ve hedeflerin geliştirilmesi için bir kuruluşa yardımcı olmak üzere İSG yönetim sisteminin şartlarını belirlemektedir. Her tipte ve büyüklükteki kuruluşa uygulanması amaçlanmıştır ve farklı coğrafi, kültürel ve sosyal şartları karşılamaktadır. Yaklaşımın esası Şekil 1’de gösterilmiştir. Sistemin başarısı kuruluşun bütün seviyelerinden ve fonksiyonlarından, özellikle üst yönetimden taahhüt alınmasına bağlıdır. Bu cins bir sistem bir kuruluşa İSG politikasını geliştirme, politika taahhütlerini gerçekleştirecek hedefleri ve prosesleri belirleme, gerektiğinde performansın iyileştirilmesi için tedbir alma ve sistemin bu standardın gereklerine uygunluğunu gösterme konularında sistematik bir imkân sağlamaktadır. Bu standardın genel amacı sosyo-ekonomik denge içinde iyi İSG uygulamalarını desteklemek ve teşvik etmektir. Gereklerin çoğunun aynı zamanda ele alınması mümkün olduğu gibi her hangi bir zamanda da incelenebileceği dikkate alınmalıdır. Bu standardın ikinci baskısı, ilk baskının açıklanması üzerine odaklanmış olup ISO 9001, ISO 14001, ILOOSH ve diğer İSG yönetim sistemi standartlarının ve yayınlarının hükümlerini gereği gibi dikkate almaktadır. Böylece, kullanıcı topluluğun faydalanması için bu standartların birbiri ile uyumluluğunun arttırılması amaçlanmıştır. Bir kuruluşun; İSG yönetim sistemine ilişkin şartları açıklayan ve kuruluşun İSG yönetim sisteminin belgelendirilmesi/tescil edilmesi ve/veya kendisi tarafından beyan edilmesi için kullanılabilecek olan bu standartla bir kuruluşa İSG yönetim sistemini kurması, uygulaması veya iyileştirmesi için genel amaçlı yardım sağlayan ve belgelendirilmesi mümkün olmayan bir kılavuz arasındaki önemli bir fark vardır. İSG yönetimi, stratejik ve rekabetçi etkiler dâhil olmak üzere bütün konuları kapsar. Bu İSG standardının başarılı uygulamasının gösterilmesi, kuruluş tarafından ilgili taraflara uygun bir İSG yönetim sisteminin çalışmakta olduğu güvencesini vermek amacıyla kullanılabilir. İSG yönetim sistemi konularında daha geniş kapsamlı, daha genel rehberlik ihtiyacı olan kuruluşlar TS 18002’ye August • Ağustos 2014 69 COVER STORY • KAPAK DOSYASI This OHSAS Standard is based on the methodology known as Plan-Do-Check-Act (PDCA). PDCA can be briefly described as follows: • Plan: establish the objectives and processes necessary to deliver results in accordance with the organization’s OH&S policy. • Do: implement the processes. • Check: monitor and measure processes against OH&S policy, objectives, legal and other requirements, and report the results. • Act: take actions to continually improve OH&S performance. Many organizations manage their operations via the application of a system of processes and their interactions, which can be referred to as the “process approach”. ISO 9001 promotes the use of the process approach. Since PDCA can be applied to all processes, the two methodologies are considered to be compatible. This OHSAS Standard contains requirements that can be objectively audited; however it does not establish absolute requirements for OH&S performance beyond the commitments, in the OH&S policy, to comply with applicable legal requirements and with other requirements to which the organization subscribes, to the prevention of injury and ill health and to continual improvement. Thus, two organizations carrying out similar operations but having different OH&S performance can both conform to its requirements. This OH&S Standard does not include requirements specific to other management systems, such as those for quality, environmental, security, or financial management, though its elements can be aligned or integrated with those of other management systems. It is possible for an organization to adapt its existing management system(s) in order to establish an OH&S management system that conforms to the requirements of this OHSAS Standard. It is pointed out, however, that the application of various elements of the management system might differ depending on the intended purpose and the interested parties involved. The level of detail and complexity of the OH&S management system, the extent of documentation and the resources devoted to it depend on a number of factors, such as the scope of the system, the size of an organization and the nature of its activities, products and services, and the organizational culture. This may be the case in particular for small and medium-sized enterprises. 70 August • Ağustos 2014 başvurmalıdır. Diğer standartlara yapılan atıflar sadece bilgi içindir. Bu standart, “Planla – Uygula – Kontrol Et - Önlem Al (PUKÖ)” olarak bilinen bir metodoloji üzerine kurulmuştur. PUKÖ kısaca aşağıdaki gibi açıklanabilir: • Planla: Kuruluşun İSG politikasına uygun olarak sonuçları elde edebilmesi için gerekli hedefleri ve prosesleri belirle. • Uygula: Prosesleri uygula. • Kontrol et: Prosesleri izle ve İSG politikasına, hedeflerine, yasal ve diğer şartlara göre ölç ve sonuçları bildir. • Önlem al: İSG performansını sürekli olarak iyileştirmek için önlem al. Birçok kuruluş, işletmelerini ve bunların arasındaki etkileşmeleri bir prosesler sistemi ile yönetir. Buna proses yaklaşımı adı verilebilir. ISO 9001, proses yaklaşımının kullanılmasını teşvik etmektedir. PUKÖ bütün proseslere uygulanabildiği için bu iki metodolojinin uyumlu olduğu düşünülmektedir. Bu standartta objektif olarak tetkik edilebilecek şartlar yer almaktadır. Ancak bu standart, İSG performansı için İSG politikasında taahhüt edilenlerin ötesinde, yasal şartlara veya kuruluşun uymayı taahhüt ettiği diğer şartlara uygunluk, yaralanmaların ve hastalıkların önlenmesi ve sürekli iyileştirme için mutlak şartlar belirtmemektedir. Bundan dolayı, benzer faaliyetleri yapan ancak farklı İSG performansına sahip olan iki kuruluş, bu standartların şartlarını karşılayabilir. Bu İSG standardı kalite, çevre, güvenlik veya mali yönetim gibi diğer yönetim sistemlerine has şartları kapsamaz, ancak bu standardın maddeleri diğer yönetim sistemlerinin maddeleri ile uyumlu hale getirilebilir veya birleştirilebilir. Bir kuruluşun bu İSG standardının şartlarına uygun bir İSG yönetim sistemi kurmak üzere mevcut yönetim sistemlerini uyarlaması mümkündür. Ancak, yönetim sisteminin çeşitli maddeleri, uygulanması istenilen amaca ve ilgili taraflara bağlı olarak farklılık gösterebilir. İSG yönetim sisteminin detay seviyesi ve karmaşıklığı, dokümantasyon sınırları ve buna ayrılan kaynaklar çeşitli faktörlere bağlıdır. Bu faktörler arasında sistemin kapsamı, kuruluşun büyüklüğü, faaliyetlerinin, ürünlerinin ve hizmetlerinin cinsi ve kuruluşun kültürü sayılabilir. Bu durum özellikle küçük ve orta ölçekli kuruluşlarda belirgin olabilir. MILLER MAGAZINE NEWS • HABER DEĞİRMENCİ DERGİSİ August • Ağustos 2014 71 NEWS • HABER 72 August • Ağustos 2014 MILLER MAGAZINE COVER STORY • KAPAK DOSYASI OH&S MANAGEMENT SYSTEMS REQUIREMENTS 1. GENERAL REQUIREMENTS The organization shall establish, document, implement, maintain and continually improve an OH&S management system in accordance with the requirements of this OHSAS Standard and determine how it will fulfil these requirements. The organization shall define and document the scope of its OH&S management system. 2. OH&S POLICY Top management shall define and authorize the organization’s OH&S policy and ensure that within the defined scope of its OH&S management system it: a) is appropriate to the nature and scale of the organization’s OH&S risks; b) includes a commitment to prevention of injury and ill health and continual improvement in OH&S management and OH&S performance; c) includes a commitment to at least comply with applicable legal requirements and with other requirements to which the organization subscribes that relate to its OH&S hazards; d) provides the framework for setting and reviewing OH&S objectives; e) is documented, implemented and maintained; f) is communicated to all persons working under the control of the organization with the intent that they are made aware of their individual OH&S obligations; g) is available to interested parties; and h) is reviewed periodically to ensure that it remains relevant and appropriate to the organization. 3. PLANNING DEĞİRMENCİ DERGİSİ İSG YÖNETİM SİSTEMİ ŞARTLARI 1. GENEL ŞARTLAR Kuruluş, bu İSG standardının şartlarına uygun olarak bir İSG yönetim sistemini kurmalı, dokümante etmeli, sürdürmeli, sürekli olarak iyileştirmeli ve İSG yönetim sisteminin bu şartları nasıl karşılayacağını belirlemelidir. Kuruluş, İSG yönetim sisteminin kapsamını tarif etmeli ve dokümante etmelidir. 2. İSG POLİTİKASI Kuruluşun üst yönetimi, kuruluşun İSG politikasını belirlemeli ve onaylamalıdır. İSG yönetim sisteminin belirlenmiş kapsamında bu politika aşağıdaki hususları sağlamalıdır; a) Kuruluşun İSG risklerinin yapısına ve büyüklüğüne uygun olmalı, b) Yaralanmaların ve sağlık bozulmalarının önlenmesi, İSG yönetiminin ve İSG performansının sürekli iyileştirilmesi için bir taahhüt içermeli, c) En azından yürürlükteki İSG mevzuatına ve üyesi olduğu kuruluşların şartlarına uyulacağı taahhüdünü içermeli, d) İSG hedeflerinin belirlenmesi ve gözden geçirilmesi için bir çerçeve oluşturmalı, e) Dokümante edilmeli, uygulanmalı ve sürdürülmeli, f) Çalışanların kendi bireysel İSG sorumluluklarının farkında olmaları amacı ile kuruluşun kontrolü altında tüm çalışanlara duyurulmalı, g) İlgili taraflar için ulaşılabilir olmalı, h) Kuruluşun kendisine uygun ve ilgili olarak kalmasını sağlamak için periyodik olarak gözden geçirilmelidir. 3. PLANLAMA 3.1. Tehlike tanımlaması, risk değerlendirmesi ve kontrollerin belirlenmesi August • Ağustos 2014 73 COVER STORY • KAPAK DOSYASI 3.1 Hazard identification, risk assessment and determining controls The organization shall establish, implement and maintain a procedure(s) for the ongoing hazard identification, risk assessment, and determination of necessary controls. The procedure(s) for hazard identification and risk assessment shall take into account: a) routine and non-routine activities; b) activities of all persons having access to the workplace (including contractors and visitors); c) human behavior, capabilities and other human factors; d) identified hazards originating outside the workplace capable of adversely affecting the health and safety of persons under the control of the organization within the workplace; e) hazards created in the vicinity of the workplace by workrelated activities under the control of the organization; f) infrastructure, equipment and materials at the workplace, whether provided by the organization or others; g) changes or proposed changes in the organization, its activities, or materials; h) modifications to the OH&S management system, including temporary changes, and their impacts on operations, processes, and activities; i) any applicable legal obligations relating to risk assessment and implementation of necessary controls; j) the design of work areas, processes, installations, machinery/equipment, operating procedures and work organization, including their adaptation to human capabilities. The organization’s methodology for hazard identification and risk assessment shall: Kuruluş sürekli olarak tehlikelerin tanımlanması, risklerin değerlendirilmesi ve gerekli kontrollerin belirlenmesi için prosedürler oluşturmalı ve sürdürmelidir. Tehlikelerin belirlenmesi ve risklerin değerlendirilmesi prosedürleri aşağıdakileri dikkate almalıdır: a) Rutin veya rutin olmayan faaliyetler, b) İş yerine erişebilme imkânına sahip personelin faaliyetleri (taşeronlar ve ziyaretçiler dâhil), c) İnsan davranışları, kabiliyetleri ve diğer insan faktörleri, d) İş yerinin dışından kaynaklanan ve iş yerinde kuruluşun kontrolü altındaki insanların sağlığını ve güvenliğini olumsuz yönde etkileme kabiliyetine sahip olan belirlenmiş tehlikeler, e) İşyerinin civarında kuruluşun kontrolü altındaki işle ilgili faaliyetlerden kaynaklanan tehlikeler (Bu gibi tehlikelerin çevre yönüyle değerlendirilmesi daha uygun olabilir.) f) Kuruluş tarafından veya başkaları tarafından temin edilmiş olan iş yerindeki altyapı, teçhizat ve malzemeler, g) Kuruluş, kuruluşun faaliyetleri veya malzemeleri üzerinde yapılan veya yapılması teklif edilen değişiklikler, h) Geçici değişiklikler de dâhil İSG yönetim sisteminde yapılan değişiklikler ve bunların işletmelere, proseslere ve faaliyetlere olan etkileri, i) Risk değerlendirmesi ve gerekli kontrollerin uygulanması ile ilgili uygulanabilir yasal yükümlülükler, j) İş alanlarının, proseslerin, tesislerin, makina/teçhizatın, işletme prosedürlerinin ve iş organizasyonunun tasarımı ve bunların insan kabiliyetlerine uyarlanması. Kuruluşun tehlike tanımlama ve risk değerlendirme metodolojisi; • Düzenleyici değil proaktif olunmasını sağlamak üzere, kapsamına, yapısına ve zamanlamasına göre tarif edilmeli, • Risklerin tanımlanmasını, önceliklerinin belirlenmesini ve dokümante edilmesini ve duruma uygun olarak kontrollerin uygulanmasını sağlamalıdır. Değişikliğin yönetilmesi için değişiklikleri uygulamadan önce kuruluş kendisindeki, İSG yönetim sistemindeki veya faaliyetlerindeki değişikliklerle ilgili İSG tehlikelerini ve İSG risklerini belirlemelidir. Kuruluş, kontrolleri belirlerken bu değerlendirme sonuçlarının dikkate alınmasını sağlamalıdır. Kontrolleri belirlerken veya mevcut kontroller üzerinde değişiklik yapmayı planlarken aşağıdaki hiyerarşiye uygun olarak risklerin azaltılması düşünülmelidir: a) Ortadan kaldırma, 74 August • Ağustos 2014 MILLER MAGAZINE COVER STORY • KAPAK DOSYASI • be defined with respect to its scope, nature and timing to ensure it is proactive rather than reactive; and • provide for the identification, prioritization and documentation of risks, and the application of controls, as appropriate. For the management of change, the organization shall identify the OH&S hazards and OH&S risks associated with changes in the organization, the OH&S management system, or its activities, prior to the introduction of such changes. The organization shall ensure that the results of these assessments are considered when determining controls. When determining controls, or considering changes to existing controls, consideration shall be given to reducing the risks according to the following hierarchy: a) elimination; b) substitution; c) engineering controls; d) signage/warnings and/or administrative controls; e) personal protective equipment. The organization shall document and keep the results of identification of hazards, risk assessments and determined controls up-to-date. The organization shall ensure that the OH&S risks and determined controls are taken into account when establishing, implementing and maintaining its OH&S management system. 3.2 Legal and other requirements The organization shall establish, implement and maintain a procedure(s) for identifying and accessing the legal and other OH&S requirements that are applicable to it. The organization shall ensure that these applicable legal requirements and other requirements to which the organization subscribes are taken into account in establishing, implementing and maintaining its OH&S management system. The organization shall keep this information up-to-date. The organization shall communicate relevant information on legal and other requirements to persons working under the control of the organization, and other relevant interested parties. 3.3 Objectives and program (s) The organization shall establish, implement and maintain documented OH&S objectives, at relevant functions and levels within the organization. The objectives shall be measurable, where practicable, and consistent with the OH&S policy, including the commitments to the prevention DEĞİRMENCİ DERGİSİ b) Yerine koyma, c) Mühendislik kontrolleri, d) İşaretler/uyarılar ve/veya diğer idari kontroller, e) Kişisel koruyucu donanım. Kuruluş, tehlikelerin tanımlamalı, riskleri değerlendirmeli, belirlenen kontrollerin sonuçlarını dokümante etmeli ve bunları güncel tutmalıdır. Kuruluş, İSG yönetim sisteminin kurulmasında, uygulanmasında ve sürdürülmesinde İSG risklerinin ve belirlenen kontrollerin dikkate alınmasını sağlamalıdır. 3.2. Yasal ve diğer şartlar Kuruluş, kendisine uygulanabilir olan yasal ve diğer İSG şartlarını belirlemek ve bunlara ulaşmak için bir prosedür oluşturmalı ve sürdürmelidir. Kuruluş, İSG yönetim sisteminin kurulmasında, uygulanmasında ve sürdürülmesinde bu uygulanabilir yasal şartların ve kuruluşun taahhüt ettiği diğer şartların dikkate alınmasını sağlamalıdır. Kuruluş bu bilgileri güncel durumda tutmalıdır. Kuruluş, kendi kontrolü altındaki çalışanlarına ve diğer ilgili taraflara yasal ve diğer şartlar hakkında ilgili bilgileri iletmelidir. 3.3. Hedefler ve programlar Kuruluş, içerisindeki her bir ilgili fonksiyon ve seviyede dokümante edilmiş iş sağlığı ve güvenliği hedeflerini oluşturmalı, uygulamalı ve sürdürmelidir. Hedefler pratik olan durumlarda ölçülebilir büyüklüklerle ifade edilmeli ve İSG politikası ile tutarlı olmalıdır. Buna yaralanmaların ve sağlığın bozulmasının önlenmesi, uygulanabilir yasal şartlara ve kuruluşun taahhüt ettiği diğer şartlara uygunluk ve sürekli iyileştirme taahhüdü dâhil olmalıdır. Kuruluş, hedeflerini oluştururken ve gözden geçirirken yasal şartları ve kuruluşun taahhüt ettiği diğer şartları, İSG risklerini dikkate almalıdır. Ayrıca kuruluş teknolojik seçeneklerini, finansal çalıştırma ve işletme şartlarını, ilgili tarafların görüşlerini de dikkate almalıdır. Kuruluş, hedeflerine ulaşmak için bir programı veya programları oluşturmalı, uygulamalı ve sürdürmelidir. Bu programlar en azından aşağıdakileri içermelidir, a) Kuruluşun ilgili fonksiyon ve seviyelerinde hedeflere ulaşılması için verilen sorumluluk ve yetki, b) Amaçlara ulaşırken kullanılacak araçlar ve zaman çizelgesi. Programlar düzenli ve planlı aralıklarla gözden geçirilmeli ve hedeflere ulaşılmasını sağlamak üzere gerektiğin- August • Ağustos 2014 75 COVER STORY • KAPAK DOSYASI of injury and ill health, to compliance with applicable legal requirements and with other requirements to which the organization subscribes, and to continual improvement. When establishing and reviewing its objectives, an organization shall take into account the legal requirements and other requirements to which the organization subscribes, and its OH&S risks. It shall also consider its technological options, its financial, operational and business requirements, and the views of relevant interested parties. The organization shall establish, implement and maintain a program(s) for achieving its objectives. Program (s) shall include as a minimum: a) Designation of responsibility and authority for achieving objectives at relevant functions and levels of the organization; and b) The means and time-frame by which the objectives are to be achieved. The program(s) shall be reviewed at regular and planned intervals, and adjusted as necessary, to ensure that the objectives are achieved. 4. IMPLEMENTATION AND OPERATION 4.1 Resources, roles, responsibility, accountability and authority Top management shall take ultimate responsibility for OH&S and the OH&S management system. Top management shall demonstrate its commitment by: a) Ensuring the availability of resources essential to establish implement, maintain and improve the OH&S management system (Resources include human resources and specialized skills, organizational infrastructure, technology and financial resources); b) Defining roles, allocating responsibilities and accountabilities, and delegating authorities, to facilitate effective OH&S management; roles, responsibilities, accountabilities, and authorities shall be documented and communicated. The organization shall appoint a member(s) of top management with specific responsibility for OH&S, irrespective of other responsibilities, and with defined roles and authority for: a) Ensuring that the OH&S management system is established, implemented and maintained in accordance with this OHSAS Standard; b) Ensuring that reports on the performance of the OH&S management system are presented to top management for review and used as a basis for improvement of the OH&S management system. The identity of the top management appointee shall be 76 August • Ağustos 2014 de yeniden düzenlenmelidir. 4. UYGULAMA VE İŞLETME 4.1. Kaynaklar, görevler, sorumluluk, hesap verme ve yetki İSG ve İSG yönetim sisteminin nihai sorumluluğunu üst yönetim üzerine almalıdır. Üst yönetim taahhüdünü aşağıdakileri uygulamak suretiyle göstermelidir: a) İSG yönetim sisteminin kurulması, uygulanması, sürdürülmesi ve geliştirilmesi için gerekli kaynaklar sağlanmalı (Kaynaklara insan kaynakları ve ihtisaslaşmış beceriler, organizasyon alt yapısı, teknoloji ve mali kaynaklar dâhildir.), b) Etkili İSG yönetimini kolaylaştırmak için görevler, sorumluluklar ve hesap verme durumları tayin edilmeli; görevler, sorumluluklar ve hesap verme durumlarıyla yetkiler dokümante edilmeli ve duyurulmalıdır. Kuruluş, üst yönetiminden bir üyeyi, diğer sorumluluklarından ayrı olarak, İSG için özel sorumluluğa sahip olacak şekilde atamalıdır. Kuruluş yönetiminin atadığı bir kişi, aşağıdakileri gerçekleştirmek için tarif edilmiş görev ve yetkiye sahip olmalıdır: a) İSG yönetim sistemi şartlarının bu standarda uygun olarak oluşturulmasını, uygulanmasını ve sürdürülmesini sağlamak, b) İSG yönetim sisteminin iyileştirilmesi için bir temel oluşturacak ve gözden geçirilmek üzere üst yönetime sunulacak İSG yönetim sistemi performansı hakkındaki raporları sağlamak. Üst yönetim temsilcisinin kimliği, kuruluşun kontrolü altında çalışan herkese bildirilmelidir. Yönetim sorumluluğuna sahip olan bütün kişiler, İSG performansının sürekli iyileştirilmesinde yönetimin taahhüdünü göstermelidir. Kuruluş, iş yerindeki kişilerin, üzerinde kontrol sahibi olduğu İSG hususları için sorumluluk almalarını ve kuruluşun uygulanabilir İSG şartlarına uymalarını sağlamalıdır. 4.2. Eğitim, bilinç ve yeterlilik Kuruluş, iş yerinde, kontrolü altında İSG’yi etkileyebilecek görevleri yapan personelin uygun eğitim, öğretim veya tecrübe itibariyle yeterli olmasını sağlamalı ve bununla ilgili kayıtları muhafaza etmelidir. Kuruluş, İSG riskleri ve İSG yönetim sistemi ile ilgili eğitim ihtiyacını tespit etmelidir. Kuruluş eğitimleri vermeli veya bu ihtiyacın karşılanması için tedbir almalı, alınan eğitimin veya tedbirin etkinliğini değerlendirmeli ve bununla ilgili kayıtları muhafaza etmelidir. Kuruluş, kontrolü altında çalışanların aşağıda belirtilenlerden haberdar olmasını sağlayan prosedürler MILLER MAGAZINE COVER STORY • KAPAK DOSYASI made available to all persons working under the control of the organization. All those with management responsibility shall demonstrate their commitment to the continual improvement of OH&S performance. The organization shall ensure that persons in the workplace take responsibility for aspects of OH&S over which they have control, including adherence to the organization’s applicable OH&S requirements. 4.2 Competence, training and awareness The organization shall ensure that any person(s) under its control performing tasks that can impact on OH&S is (are) competent on the basis of appropriate education, training or experience, and shall retain associated records. The organization shall identify training needs associated with its OH&S risks and its OH&S management system. It shall provide training or take other action to meet these needs, evaluate the effectiveness of the training or action taken, and retain associated records. The organization shall establish, implement and maintain a procedure(s) to make persons working under its control aware of: a) The OH&S consequences, actual or potential, of their work activities, their behavior, and the OH&S benefits of improved personal performance; b) Their roles and responsibilities and importance in achieving conformity to the OH&S policy and procedures and to the requirements of the OH&S management system, including emergency preparedness and response requirements; c) The potential consequences of departure from specified procedures. Training procedures shall take into account differing levels of: • responsibility, ability, language skills and literacy; and • risk. 4.3 Communication, participation and consultation Communication: With regard to its OH&S hazards and OH&S management system, the organization shall establish, implement and maintain a procedure(s) for: a) Internal communication among the various levels and functions of the organization; b) Communication with contractors and other visitors to the workplace; c) Receiving, documenting and responding to relevant communications from external interested parties. Participation and consultation: The organization shall establish, implement and maintain a procedure(s) for: a) the participation of workers by their: • Appropriate involvement in hazard identification, risk assessments and determination of controls; DEĞİRMENCİ DERGİSİ oluşturmalı, uygulamalı ve bunları sürdürmelidir: a) Mevcut veya potansiyel iş faaliyetlerinin, davranışlarının İSG üzerindeki sonuçları ve İSG’nin kişisel performansın geliştirilmesine faydaları, b) Acil durumlara hazırlıklı olma ve bu durumlarda yapılması gerekenler de dâhil olmak üzere İSG politika ve prosedürlerine ve İSG yönetim sisteminin şartlarına uyumdaki görev ve sorumlulukları, c) Belirtilmiş işletme prosedürlerinden sapmanın potansiyel sonuçları. Eğitim prosedürleri aşağıdaki konulardaki farklı seviyeleri dikkate almalıdır, • Sorumluluk, yetenek, yeterlilik ve bilgi düzeyi, • Risk. 4.3. İletişim, katılım ve danışma İletişim: Kuruluş, İSG tehlikeleri ve İSG yönetim sistemi ile ilgili olarak aşağıdakiler için prosedürler oluşturmalı, uygulamalı ve bunları sürdürmelidir: a) Kuruluşun çeşitli seviyelerindeki ve fonksiyonlarındaki iç iletişim, b) Yükleniciler ve iş yerine gelen diğer ziyaretçilerle iletişim, c) Dışarıdaki ilgili taraflardan gelen ilgili iletişimin alınması, dokümante edilmesi ve cevaplandırılması. Katılım ve danışma: Kuruluş, aşağıdakiler için prosedürler oluşturmalı, uygulamalı ve bunları sürdürmelidir, a) Çalışanların aşağıdaki faaliyetlere katılması, • Tehlike tanımlaması, risk değerlendirmesi ve kontrollerin belirlenmesine uygun katılım, • Olay araştırmasına uygun katılım, • İSG politikaları ve hedeflerinin geliştirilmesine ve gözden geçirilmesine uygun katılım. • İSG’yi etkileyen değişiklikler için danışma, • İSG konularında temsil. Çalışanlar katılım düzenlemeleri hakkında ve İSG temsilcilerinin kimliği hakkında bilgilendirilmelidir. b) İSG’yi etkileyen değişiklikler için yüklenicilerle danışma. Kuruluş, ilgili İSG konularında, kuruluş dışındaki ilgili taraflarla, uygun olan hallerde danışılmasını sağlamalıdır. 4.4. Dokümantasyon İSG yönetim sistemi dokümantasyonu aşağıdakileri içermelidir, a) İSG politikası ve hedefleri, b) İSG yönetim sisteminin kapsamının açıklaması, c) Yönetim sisteminin ana elemanları ve bunların arasındaki etkileşimin açıklaması ve ilgili dokümanlara atıf, d) Bu İSG standardının gerektirdiği dokümanlar, kayıtlar dâhil, e) İSG risklerinin yönetilmesine ilişkin olarak proseslerin etkin biçimde planlanması, yürütülmesi ve kontrolü için August • Ağustos 2014 77 COVER STORY • KAPAK DOSYASI • Appropriate involvement in incident investigation; • Involvement in the development and review of OH&S policies and objectives; • Consultation where there are any changes that affect their OH&S; • Representation on OH&S matters. Workers shall be informed about their participation arrangements, including who is their representative(s) on OH&S matters. b) Consultation with contractors where there are changes that affect their OH&S. The organization shall ensure that, when appropriate, relevant external interested parties are consulted about pertinent OH&S matters. 4.4 Documentation The OH&S management system documentation shall include: a) The OH&S policy and objectives; b) Description of the scope of the OH&S management system; c) Description of the main elements of the OH&S management system and their interaction, and reference to related documents; d) Documents, including records, required by this OHSAS Standard; and e) Documents, including records, determined by the organization to be necessary to ensure the effective planning, operation and control of processes that relate to the management of its OH&S risks. 4.5 Control of documents Documents required by the OH&S management system and by this OHSAS Standard shall be controlled. The organization shall establish, implement and maintain a procedure(s) to: a) Approve documents for adequacy prior to issue; b) Review and update as necessary and re-approve documents; c) Ensure that changes and the current revision status of documents are identified; d) Ensure that relevant versions of applicable documents are available at points of use; e) Ensure that documents remain legible and readily identifiable; f) Ensure that documents of external origin determined by the organization to be necessary for the planning and operation of the OH&S management system are identified and their distribution controlled; and g) Prevent the unintended use of obsolete documents and apply suitable identification to them if they are retained for any purpose. 4.6 Operational control 78 August • Ağustos 2014 kuruluş tarafından gerekli olduğu belirlenen dokümanlar, kayıtlar dâhil. 4.5. Doküman kontrolü İSG yönetim sisteminin ve bu İSG standardının gerektirdiği dokümanlar kontrole tabi olmalıdır. Kuruluş, aşağıdakileri sağlamak amacıyla gerekli prosedürleri oluşturmalı, uygulamalı ve sürdürmelidir: a) Dokümanların yayınlanmasından önce yeterliliklerinin onaylanması, b) Dokümanların gözden geçirilmesi, gerekli olduğunda revize edilmesi ve yeniden onaylanması, c) Dokümanların değişikliklerinin ve geçerli sürüm statülerinin belirlenmesi, d) Uygulanabilir dokümanların geçerli sürümlerinin kullanım noktalarında hazır bulundurulmasının sağlanması, e) Dokümanların okunabilir ve derhal tanınabilir durumda tutulmasının sağlanması, f) İSG yönetim sisteminin planlanması ve işletilmesi için kuruluş tarafından gerekli olduğu değerlendirilen dış kaynaklı dokümanların belirlenmesi ve bunların dağıtımının kontrol edilmesi, g) Geçersiz hale gelmiş dokümanların istenmeyen şekilde kullanılmalarının engellenmesi ve herhangi bir maksatla muhafaza edilmeleri söz konusu ise uygun şekilde işaretlenmesi. 4.6. İşletme kontrolü Kuruluş, belirlenmiş tehlikelerle ilgili olan ve İSG risklerinin yönetilmesi için kontrol tedbirlerinin uygulanması gereken işlemleri ve faaliyetleri tespit etmelidir. Buna değişiklik yönetimi dâhil olmalıdır. Bu işlemler ve faaliyetler için kuruluş, aşağıdakileri uygulamalı ve sürdürmelidir: a) Kuruluş ve kuruluşun faaliyetleri için uygulanabilir işletme kontrolleri (kuruluş bu işletme kontrollerini genel İSG yönetim sistemine entegre etmelidir), b) Satın alınan mallar, teçhizat ve hizmetler ile ilgili kontroller, c) Yükleniciler ve iş yerine gelen diğer ziyaretçiler ile ilgili kontroller, d) Dokümante edilmiş prosedürlerin olmaması halinde İSG politika ve hedeflerinden sapmaların meydana gelmesi söz konusu olan durumları kapsayan dokümante edilmiş prosedürler, e) Mevcut olmaması halinde İSG politika ve hedeflerinden sapmaların meydana gelmesi söz konusu olan durumlar için yapılmasının gerekliliği hükme bağlanmış işletme kriterleri. 4.7. Acil durum hazırlığı ve bu hallerde yapılması gerekenler Kuruluş, aşağıdakiler için prosedürler oluşturmalı, uygulamalı ve bunları sürdürmelidir: a) Potansiyel acil durum hallerinin tanımlanması, MILLER MAGAZINE COVER STORY • KAPAK DOSYASI The organization shall determine those operations and activities that are associated with the identified hazard(s) where the implementation of controls is necessary to manage the OH&S risk(s). This shall include the management of change. For those operations and activities, the organization shall implement and maintain: a) Operational controls, as applicable to the organization and its activities; the organization shall integrate those operational controls into its overall OH&S management system; b) Controls related to purchased goods, equipment and services; c) Controls related to contractors and other visitors to the workplace; d) Documented procedures, to cover situations where their absence could lead to deviations from the OH&S policy and the objectives; e) Stipulated operating criteria where their absence could lead to deviations from the OH&S policy and objectives. 4.7 Emergency preparedness and response The organization shall establish, implement and maintain a procedure(s): a) To identify the potential for emergency situations; b) To respond to such emergency situations. The organization shall respond to actual emergency situations and prevent or mitigate associated adverse OH&S consequences. In planning its emergency response the organization shall take account of the needs of relevant interested parties, e.g. emergency services and neighbors. b) Bu gibi acil durum hallerinde gereken işlemlerin yapılması. Kuruluş, gerçek acil durumlarda gereken işlemleri yapmalı ve olumsuz İSG sonuçlarını önlemeli veya hafifletmelidir. Kuruluş acil durumlarda yapılacak işlemleri planlarken ilgili tarafların (acil durum hizmetleri ve komşular gibi) ihtiyaçlarını dikkate almalıdır. Kuruluş, özellikle olayların ve acil durumların ortaya çıkmasından sonra acil durum hazırlıklarını, bu durumlarda kullanılacak planları ve prosedürleri gözden geçirmelidir. Kuruluş, pratik olan hallerde, ilgili tarafları içeren acil durumlarda yapılacak işlemleri periyodik olarak denemelidir. Kuruluş acil durum hazırlığını ve yapılacak işlem prosedürlerini, özellikle periyodik denemeden sonra ve acil durum hallerinin meydana gelmesinden sonra, periyodik olarak gözden geçirmelidir. 5. KONTROL 5.1 Performans ölçümü ve izleme Kuruluş, İSG performansını düzenli bir temelde izlemek ve ölçmek için prosedürler oluşturmalı, uygulamalı ve sürdürmelidir. Bu prosedürler aşağıdakilerin yapılmasını sağlamalıdır: a) Kuruluşun ihtiyaçlarına uygun, hem nitel hem nicel tedbirleri sağlamalı, b) Kuruluşun, İSG hedeflerine ulaşma derecesini izlemeli, The organization shall also periodically test its procedure(s) to respond to emergency situations, where practicable, involving relevant interested parties as appropriate. The organization shall periodically review and, where necessary, revise its emergency preparedness and response procedure(s), in particular, after periodical testing and after the occurrence of emergency situations. 5. Checking 5.1 Performance measurement and monitoring The organization shall establish, implement and maintain a procedure(s) to monitor and measure OH&S performance on a regular basis. This procedure(s) shall provide for: a) Both qualitative and quantitative DEĞİRMENCİ DERGİSİ August • Ağustos 2014 79 COVER STORY • KAPAK DOSYASI measures, appropriate to the needs of the organization; b) Monitoring of the extent to which the organization’s OH&S objectives are met; c) Monitoring the effectiveness of controls (for health as well as for safety); d) Proactive measures of performance that monitor conformance with the OH&S program(s), controls and operational criteria; e) Reactive measures of performance that monitor ill health, incidents (including accidents, near-misses, etc.), and other historical evidence of deficient OH&S performance; f) Recording of data and results of monitoring and measurement sufficient to facilitate subsequent corrective action and preventive action analysis. If equipment is required to monitor or measure performance, the organization shall establish and maintain procedures for the calibration and maintenance of such equipment, as appropriate. Records of calibration and maintenance activities and results shall be retained. 5.2 Evaluation of compliance • Consistent with its commitment to compliance, the organization shall establish, implement and maintain a procedure(s) for periodically evaluating compliance with applicable legal requirements • The organization shall evaluate compliance with other requirements to which it subscribes. The organization may wish to combine this evaluation with the evaluation of legal compliance. The organization shall keep records of the results of the periodic evaluations. 5.3 Incident investigation, nonconformity, corrective action and preventive action Incident investigation: The organization shall establish, implement and maintain a procedure(s) to record, investigate and analyze incidents in order to: a) Determine underlying OH&S deficiencies and other factors that might be causing or contributing to the occurrence of incidents; b) Identify the need for corrective action; c) Identify opportunities for preventive action; d) Identify opportunities for continual improvement; e) Communicate the results of such investigations. The investigations shall be performed in a timely manner. Any identified need for corrective action or opportunities for preventive action shall be dealt. The results of incident investigations shall be documented and maintained. Nonconformity, corrective action and preventive action: 80 August • Ağustos 2014 c) Kontrollerin etkinlik derecesini izlemeli (hem sağlık hem güvenlik için), d) Performansın İSG yönetim programları, işletme kriterleri ve uygulanabilir yasal mevzuat şartlarına uygunluğunu izleyen proaktif tedbirleri sağlamalı, e) Kazaları, hastalıkları, olayları (hasarsız olaylar dâhil) ve yetersiz İSG performansının diğer geçmiş delillerini izlemek için düzenleyici tedbirleri sağlamalı, f) Müteakip düzeltici ve önleyici faaliyetlerin analizini kolaylaştırmak için yeterli izleme ve ölçme sonuçlarının ve verilerin kaydedilmesini sağlamalı. Performans ölçmesi ve izlemesi için izleme donanımı gerekiyorsa, kuruluş bu tür ekipmanların bakım ve kalibrasyonu için prosedürler oluşturmalı, uygulamalı ve sürdürmelidir. Kalibrasyon ve bakım faaliyetlerinin kayıtları ve sonuçları muhafaza edilmelidir. 5.2 Uygunluğun değerlendirilmesi • Uygunluk taahhüdü ile tutarlı olarak, kuruluş uygulanabilir yasal şartlara uygunluğun periyodik olarak değerlendirilmesi için prosedürler oluşturmalı, uygulamalı ve sürdürmelidir. • Kuruluş, uymayı taahhüt ettiği diğer şartlara uygunluğu değerlendirmelidir. Kuruluş bu değerlendirmeyi yasal uygunluk değerlendirmesi ile birleştirmek veya ayrı prosedürler kullanmak isteyebilir. Kuruluş periyodik değerlendirmelerin sonuçlarını muhafaza etmelidir (Periyodik değerlendirme sıklığı değişik diğer şartlar için farklı olabilir). 5.3 Kazalar, olaylar, uygunsuzluklar, düzeltici ve önleyici faaliyetler Olayların araştırılması: Kuruluş, aşağıdakileri sağlamak üzere olayları kaydetmek, araştırmak ve analiz etmek için prosedürler oluşturmalı, uygulamalı ve sürdürmelidir: a) Olayların meydana gelmesine sebep olabilen veya katkıda bulunabilen İSG eksikliklerini ve diğer faktörleri belirlemek, b) Düzeltici faaliyet ihtiyacını belirlemek, c) Önleyici faaliyet fırsatlarını tespit etmek, d) Sürekli iyileştirme fırsatlarını tespit etmek, e) Bu gibi araştırmaların sonuçlarını yayınlamak. Araştırmalar zamanında yapılmalıdır. Düzeltici faaliyet ihtiyacı veya önleyici faaliyet fırsatları ele alınmalıdır. Olay araştırmalarının sonuçları dokümante edilmeli ve muhafaza edilmelidir. Uygunsuzluk, düzeltici faaliyet ve önleyici faaliyet: Kuruluş, gerçek ve potansiyel uygunsuzlukların ele alınması, düzeltici ve önleyici faaliyetlerin yapılması için prosedürler oluşturmalı, uygulamalı ve sürdürmelidir. Bu prosedürler aşağıdakiler için gerekli şartları belirlemelidir: a) Uygunsuzlukların belirlenmesi ve bunların İSG üzerin- MILLER MAGAZINE COVER STORY • KAPAK DOSYASI The organization shall establish, implement and maintain a procedure(s) for dealing with actual and potential nonconformity(ies) and for taking corrective action and preventive action. The procedure(s) shall define requirements for: a) Identifying and correcting nonconformity(ies) and taking action(s) to mitigate their OH&S consequences; b) Investigating nonconformity(ies), determining their cause(s) and taking actions in order to avoid their recurrence; c) Evaluating the need for action(s) to prevent nonconformity(ies) and implementing appropriate actions designed to avoid their occurrence; d) Recording and communicating the results of corrective action(s) and preventive action(s) taken; and e) reviewing the effectiveness of corrective action(s) and preventive action(s) taken. Where the corrective action and preventive action identifies new or changed hazards or the need for new or changed controls, the procedure shall require that the proposed actions shall be taken through a risk assessment prior to implementation. Any corrective action or preventive action taken to eliminate the causes of actual and potential nonconformity(ies) shall be appropriate to the magnitude of problems and commensurate with the OH&S risk(s) encountered. The organization shall ensure that any necessary changes arising from corrective action and preventive action are made to the OH&S management system documentation. 5.4 Control of records The organization shall establish and maintain records as necessary to demonstrate conformity to the requirements of its OH&S management system and of this OHSAS Standard, and the results achieved. The organization shall establish, implement and maintain a procedure(s) for the identification, storage, protection, retrieval, retention and disposal of records. Records shall be and remain legible, identifiable and traceable. 5.5 Internal audit The organization shall ensure that internal audits of the OH&S management system are conducted at planned intervals to: a) Determine whether the OH&S management system: 1. Conforms to planned arrangements for OH&S management, including the requirements of this OHSAS Standard; and 2) Has been properly implemented and is maintained; and DEĞİRMENCİ DERGİSİ deki etkilerini azaltmak için tedbir alınması, b) Uygunsuzlukların araştırılması ve bunların tekrarlanmasının önlenmesi için tedbir alınması, c) Uygunsuzlukların önlenmesi için alınan tedbirlerin değerlendirilmesi ve bunların meydana gelmesinin önlenmesi için uygun tedbirlerin uygulanması, d) Düzeltici ve önleyici faaliyetlerin sonuçlarının kaydedilmesi ve iletilmesi, e) Yapılan düzeltici ve önleyici faaliyetlerin etkinliğinin gözden geçirilmesi. Düzeltici faaliyetin veya önleyici faaliyetin yeni veya değişmiş tehlikeleri ortaya çıkarması veya yeni veya değişik kontrollere olan ihtiyacı göstermesi halinde, bu prosedürler, önerilen bütün düzeltici ve önleyici faaliyetlerin uygulanmadan önce risk değerlendirmesi prosesine göre gözden geçirilmesini gerektirmelidir. Potansiyel ve gerçek uygunsuzlukların sebeplerini ortadan kaldırmak için alınan herhangi bir düzeltici ve önleyici tedbir, problemlerin büyüklüğü ve karşılaşılan İSG riskleri ile orantılı olmalıdır. Kuruluş, düzeltici ve önleyici faaliyetlerden kaynaklanan gerekli değişikliklerin İSG yönetim sistemi dokümantasyonuna uygulanmasını sağlamalıdır. 5.4 Kayıtların kontrolü Kuruluş, İSG yönetim sisteminin ve bu İSG standardının şartlarına uygunluğun ve elde edilen sonuçların gösterilmesi için prosedürler oluşturmalı, uygulamalı ve sürdürmelidir. Kuruluş kayıtların tanımlanması, muhafaza edilmesi, korunması, geri alınması, tutulması ve elden çıkarılması için prosedürler oluşturmalı, uygulamalı ve sürdürmelidir. İSG kayıtları okunaklı, ayırt edilebilir ve izlenebilir olarak kalmalıdır. 5.5 İç tetkik Kuruluş, aşağıdakileri sağlamak üzere iş sağlığı ve güvenliği yönetim sistemi tetkiklerinin periyodik olarak planlanan aralıklarla yapılmasını sağlamalıdır: a) İSG yönetim sisteminin aşağıdakileri sağlayıp sağlamadığının tayin edilmesi, 1. Bu standardın şartları dâhil, İSG yönetim sistemi için planlanmış düzenlemelere uygunluğu, 2. Düzenli bir şekilde uygulanma ve sürdürülme durumu, 3. Kuruluşun politika ve hedeflerini karşılamasındaki etkinliği. August • Ağustos 2014 81 COVER STORY • KAPAK DOSYASI 3) Is effective in meeting the organization’s policy and objectives; b) provide information on the results of audits to management. Audit program (s) shall be planned, established, implemented and maintained by the organization, based on the results of risk assessments of the organization’s activities, and the results of previous audits. Audit procedure(s) shall be established, implemented and maintained that address: a) The responsibilities, competencies, and requirements for planning and conducting audits, reporting results and retaining associated records; and b) The determination of audit criteria, scope, frequency and methods. Selection of auditors and conduct of audits shall ensure objectivity and the impartiality of the audit process. 6. MANAGEMENT REVIEW Top management shall review the organization’s OH&S management system, at planned intervals, to ensure its continuing suitability, adequacy and effectiveness. Reviews shall include assessing opportunities for improvement and the need for changes to the OH&S management system, including the OH&S policy and OH&S objectives. Records of the management reviews shall be retained. Input to management reviews shall include: a) Results of internal audits and evaluations of compliance with applicable legal requirements and with other requirements to which the organization subscribes; b) The results of participation and consultation (see 4.4.3); c) Relevant communication(s) from external interested parties, including complaints; d) The OH&S performance of the organization; e) The extent to which objectives have been met; f) Status of incident investigations, corrective actions and preventive actions; g) Follow-up actions from previous management reviews; h) Changing circumstances, including developments in legal and other requirements related to OH&S; and i) Recommendations for improvement. b) Yönetime, tetkiklerin sonuçları hakkında bilgi sağlanması. Tetkik programı kuruluşun faaliyetlerinin risk değerlendirmesine ve geçmiş tetkiklerin sonuçlarına dayalı olarak planlanmalı, oluşturulmalı, uygulanmalı ve sürdürülmelidir. Tetkik prosedürleri aşağıdakileri ele alacak şekilde oluşturulmalı, uygulanmalı ve sürdürülmelidir: a) Tetkiklerin planlanması ve uygulanması, sonuçların bildirilmesi ve ilgili kayıtların tutulması ile ilgili sorumluluklar, yeterlilikler ve şartlar, b) Tetkik kriterlerinin, kapsamının, sıklığının ve metotlarının belirlenmesi. Tetkikçilerin seçimi ve tetkiklerin yürütülmesi tetkik prosesinin objektifliğini ve tarafsızlığını sağlamalıdır. 6. YÖNETİMİN GÖZDEN GEÇİRMESİ Kuruluşun üst yönetimi, İSG yönetim sisteminin sürekli uygunluğunu, yeterliliğini ve etkinliğini sağlamak için kendi belirlediği aralıklarla İSG yönetim sistemini gözden geçirmelidir. Yönetimin gözden geçirmesi, İSG yönetim sistemi tetkik sonuçlarının, değişen durumların ve sürekli iyileştirme taahhüdünün ışığında, İSG yönetim sisteminin politikası, İSG hedefleri ve diğer elemanlarında değişikliklere olan muhtemel ihtiyaca değinmelidir. Yönetimin gözden geçirmesine ilişkin kayıtlar muhafaza edilmelidir. Yönetimin gözden geçirmesinin girdileri aşağıdakileri içermelidir: a) İç tetkiklerin ve uygulanabilen yasal şartlara ve kuruluşun uymayı taahhüt ettiği diğer şartlara uygunluğun değerlendirilmesinin sonuçları, b) Katılım ve danışma sonuçları, c) Kuruluş dışındaki ilgili taraflarla yapılan iletişim, şikayetler dâhil, d) Kuruluşun İSG performansı, e) Hedeflere ulaşılma derecesi, f) Olay araştırmalarının, düzeltici ve önleyici faaliyetlerin durumu, g) Önceki yönetim gözden geçirmelerinin takip işlemleri, h) İSG ile ilgili olarak değişen şartlar, İSG ile ilgili yasal ve diğer şartlar dâhil, i) İyileştirme tavsiyeleri. The outputs from management reviews shall be consistent with the organization’s commitment to continual improvement and shall include any decisions and actions related to possible changes to: a) OH&S performance; b) OH&S policy and objectives; c) Resources; and d) Other elements of the OH&S management system. Yönetimin gözden geçirmesinin çıktıları kuruluşun sürekli iyileştirme taahhüdüne uygun olmalı ve aşağıdakilere ilişkin kararları ve işlemleri kapsamalıdır: a) İSG performansı, b) İSG politikası ve hedefleri, c) Kaynaklar, d) İSG yönetim sisteminin diğer elemanları. Relevant outputs from management review shall be made available for communication and consultation. Yönetimin gözden geçirmesinin çıktıları, iletişim ve danışma için hazır hale getirilmelidir. 82 August • Ağustos 2014 MILLER MAGAZINE COVER STORY • KAPAK DOSYASI DEĞİRMENCİ DERGİSİ August • Ağustos 2014 83 ARTICLE • MAKALE Selecting the right bagging system for 10-50kg ....................................................................... 10-15 kg için doğru torbalama sisteminin seçilmesi THOMAS ZIOLKO Product Manager – Ürün Müdürü Bühler AG thomas.ziolko@buhlergroup.com Bagging the end product is a work-intensive processing step in a milling operation. That's why this part of the plant is automated as much as possible. At the same time, the bagging line capacity is directly linked to all of the up- and downstream processes. This demands close coordination of the bagging with the production logistics and the following storage and distribution logistics. Bir değirmencilik operasyonunda nihai ürünün torbalanması, yoğun işgücü gerektiren bir işleme aşamasıdır. Bu yüzden de tesislerin bu bölümlerinde mümkün olduğunca otomasyon uygulanmaktadır. Aynı zamanda, torbalama hattının kapasitesi de doğrudan işleme öncesi ve sonrası süreçlere bağlanmaktadır. Bu durum ise torbalamanın, üretim lojistiği ve aşağıdaki depolama ve dağıtım lojistiğiyle yakın koordinasyonunu gerektirmektedir. In Europe, North America and Australia, the majority of milling products are filled into trucks as a bulk product. In Latin America, Africa and Asia, bagging into open-mouth or valve bags is predominant. Globally, open-mouth bags are the most widespread, because this is advantageous for packaging milling products. In addition to the simple function of packaging, more and more mills are using flour packaging also as a marketing tool. The surface of the bag, the type of closure and/or the material used permit a company to up-value themselves to a unique and distinctive brand through what is basically an interchangeable mill product. Avrupa, Kuzey Amerika ve Avustralya'da değirmencilik ürünlerinin çoğu, yığın ürün olarak kamyonlara yüklenmektedir. Latin Amerika, Afrika ve Asya'da ise ağzı açık ya da valfli torbalarının kullanımı yaygındır. Küresel olarak da değirmencilik ürünlerinin paketlenmesinde avantajlı olduğu için ağzı açık torbalar daha çok kullanılmaktadır. Paketlemenin basit fonksiyonuna ek olarak, her geçen gün daha fazla değirmen, un paketlemeyi aynı zamanda bir pazarlama aracı olarak da kullanıyor. Torbanın yüzeyi, kapak tipi ya da kullanılan malzeme; temelde birbiriyle değiştirilebilen bir değirmencilik ürünün ne olduğunun belirtilmesi aracılığıyla firmalara kendilerini benzersiz ve farklı bir markaya dönüştürme konusunda değerlerini arttırmalarına izin vermektedir. BAGGING MATERIAL The woven plastic bag and the paper bag have mostly superseded the traditional jute or cotton bag. The paper bag, as a disposal bag, corresponds to today's require- 84 August • Ağustos 2014 TORBALAMA MALZEMESİ Dokuma plastik torba ve kağıt torba, geleneksel jüt ve pamuk torbanın yerini almıştır. Satış torbası olarak kullanılan MILLER MAGAZINE ARTICLE • MAKALE ments for sanitation. The extensive cleaning work as well as the removal of bugs and contamination is dispensed with. While Europe, North America and Australia primarily use paper as a packaging material, Latin America, Asia and Africa use woven polypropylene for 10 to 50 kg bags. In addition to just the habits of the end customers, the climate conditions or bags being handed with too little care speak for the use of the inexpensive, woven polypropylene bags. The ecological balance, however, is influencing the discussion about packaging material in Europe as well. Since the manufacturing of paper is very energy intensive, the ecological balance of woven plastic bags when correctly recycled is preferred. kağıt torba, günümüz sanitasyon gereksinimlerini karşılamaktadır. Böceklerin ve kontaminasyonun ortadan kaldırılmasının yanı sıra kapsamlı temizlik işleri de halledilebilir. Avrupa, Kuzey Amerika ve Avustralya paketleme malzemesi olarak kağıt malzeme kullanırken; Latin Amerika, Asya ve Afrika ise 10-15 kiloluk torbalar için dokuma polipropilen kullanmaktadır. Nihai müşterilerin alışkanlıklarına ek olarak iklim koşulları ve çok az bakımla teslim edilebilen torbalar, ucuz ve dokuma polipropilen torbaların faydası olarak görülebilir. Bununla birlikte ekolojik denge, Avrupa’da da paketleme malzemeleri ile ilgili tartışmaları etkiliyor. Kağıt üretiminde yoğun enerji harcandığı için dokuma plastik torbaların ekolojik dengesi, bu torbalar doğru bir şekilde geri dönüştürüldüğünde tercih edilmektedir. OPEN-MOUTH OR VALVE BAGS? For small bagging volume and low sanitation requirements, bagging with valve bags is the simpler solution for automated bag placement as well as for no bag closure. In addition to improved sanitation, bagging in open-mouth bags offers more accurate weights, more flexibility in regards to bag size and bulk weight of the product, and easy opening for the end customer. These advantages explain the trend towards bagging in less expensive, open-mouth bags when packaging milling products. MANUAL OR AUTOMATED? AĞZI AÇIK VEYA VALFLİ TORBALAR? Küçük torbalama hacimleri ve düşük sanitasyon gereksinimleri için otomatik torba yerleştirmede kapak kullanılmadan valfli torbalarla torbalama yapmak en basit çözümdür. Geliştirilmiş sanitasyona ek olarak; açık ağızlı torba içinde torbalama; daha doğru ağırlıklar, torba boyutu ve ürünün yığın ağırlığı bakımından daha fazla esneklik ve de nihai müşteri için kolay açma imkanı sunmaktadır. Bu avantajlar, değirmencilik ürünlerinin paketlenmesinde açık ağızlı ucuz torbaların artan kullanımın trendini açıklamaktadır. MANUEL Mİ OTOMATİK Mİ? Selecting a manually operated plant or an automated one depends directly on the product, the local conditions and the size of the operation. For designing a bagging plant, criteria such as bag weight, bag size, bag quality, required bagging volume, closure type and logistics can be considered. Manuel olarak çalıştırılan tesisle otomatik olarak kontrol edilen bir tesis arasında seçim yapmak doğrudan ürüne, yerel şartlara ve operasyonun büyüklüğüne bağlıdır. Bir torbalama tesisi tasarlarken; torba ağırlığı, torba boyutu, torba kalitesi, gereken torbalama hacmi, kapak türü ve lojistik gibi kriterler dikkate alınmalıdır. Single spout bagging stations are suitable for paper, plastics and fabric bags holding 10 to 50 kg. Depending on the type of single spout bagging station, the bagging volume for flour in 25 kg bags is approximately seven bags per minute. Tek ağızlı torbalama istasyonları; 10-50 kilo arasında ağırlığı taşıyan kağıt, plastik ve kumaş torbalar için uygundur. Tek ağızlı torbalama istasyonunun türüne bağlı olarak 25 kiloluk torbalardaki unun torbalama hacmi dakikada yaklaşık yedi torba şeklindedir. For higher bagging volume, bagging machines with multiple spouts can be used. These can also be operated with different kinds of bagging material. If they are operated with woven polypropylene bags, the bag quality must be suitable for automated filling as a prerequisite for high operational safety. Daha yüksek torbalama hacimleri için, çok ağızlı torbalama makineleri kullanılabilmektedir. Bu makineler farklı torbalama malzemeleri ile çalışabilmektedir. Eğer makineler dokuma polipropilen torbalarla çalıştırılacaksa, torba kalitesi yüksek işletme güvenliği için bir önkoşul olarak otomatik doldurmaya elverişli olmalıdır. The new Bühler bagging station Maia, for bags of 10 to 32 kg, provides a low-energy consumption alternative for bagging milling products. It offers high operational reliability and sanitation for fully automated bagging of powdered, free flowing or friable products. 10-32 kilo arasındaki torbalar için yeni Bühler torbalama istasyonu Maia, değirmencilik ürünlerinin torbalanmasında düşük enerji tüketimi ile farklı bir alternatif sunmaktadır. Bu yeni ürün; toz halinde, serbest akan veya ufalanır ürünlerin yüksek operasyonel güvenilirlik ve sanitasyonunu sağlıyor. DEĞİRMENCİ DERGİSİ August • Ağustos 2014 85 ARTICLE • MAKALE UPSTREAM PROCESSES İŞLEME ÖNCESİ AŞAMALAR Consideration of the upstream elements – such as bins, product feed and weighing – when configuring a bagging plant is important. In many plants, they are the limiting factors for bagging capacity and therefore need to be adjusted to the desired volumes. Properly dimensioning them is also a requirement for a high weight accuracy and for the reproducibility of the bagged product. Bir torbalama tesisi yapılandırılırken silo, ürün besleme ve tartım gibi işleme öncesi unsurların göz önünde bulundurulması oldukça önemlidir. Tesislerin çoğunda torbalama kapasitesi için bazı unsurlar sınırlandırılıyor ve bu sebeple de ihtiyaç duyulan hacimler için gerekli düzenlemeleri yapmak gerekiyor. Yüksek oranda tartım doğruluğu ve torbalanan ürünün yeniden üretilebilirliği için bu düzenlemelerin düzgün ölçülendirilmesi önemli bir gereksinimdir. Higher productivity by reduced personnel costs, traceability and availability of product as well as permanent inventory options are increasingly important. Daimi envanter seçeneklerinin yanı sıra azaltılmış personel maliyetleri, izlenebilirlik ve ürünün kullanılabilirliği ile sağlanan daha yüksek verimliliğin önemi de gittikçe artmaktadır. DOWNSTREAM PROCESSES Expanding bagging plants with direct loading for bags onto trucks using palettes increases productivity since the bagged goods can be provisionally kept in pallet storage. This increases bagging line productivity because downtime for the bagging plant is decreased. Pallet storage additionally supplements storage capacity for finished products in the storage silos. Pallet storage is an advantage for very low logistic costs and generous space allotment, or as a preparation zone for loading pallets. Shelf storage allows every pallet to be accessed. Costs for storage installations are low, but needs for personnel and space are high. Flow storage is suitable for the milling industry and is distinguished by its ideal price-performance ratio at higher turnover rates. Pallet storage in the milling industry is done on a first in, first out principle (FIFO principle). High-bay storage provides many functional possibilities with high space utilization and requires preventative maintenance for smooth operation. İŞLEME SONRASI AŞAMALAR Palet kullanılarak torbaların kamyonlara doğrudan yüklenmesi ile torbalama tesislerinin genişletilmesi, torbalanan ürünler palet depolamada geçici olarak depolanabildiği için verimliliği arttırmaktadır. Bu da torbalama tesisinin kesinti süresini azalttığı için torbalama hattının verimliliğini arttırır. Ayrıca palet depolama, depolama silolarındaki nihai ürün için ek depolama kapasitesi sunmaktadır. Bu açıdan palet depolama, oldukça düşük lojistik maliyetleri ve geniş alan sunumuyla veya palet yükleme için bir hazırlık alanı olmasıyla büyük bir avantaj haline gelmektedir. Raf depolama şekli, her bir palete erişimi sağlar. Depolama tesisleri için maliyetleri de düşüktür fakat personel ve alan ihtiyacı yüksektir. Akış depolama, değirmencilik endüstrisi için uygundur ve yüksek ciro oranlarında ideal fiyatperformans oranıyla da ayırt edilmektedir. Değirmencilik endüstrisinde palet depolama, ilk giren ilk çıkar ilkesine (FIFO ilkesi) göre yapılmaktadır. Yüksek raflı depolama, yüksek alan kullanımıyla birçok fonksiyonel olanaklar sağlamaktadır ve sorunsuz operasyon için önleyici bakım gerektirmektedir. BAGGING TORBALAMA SİSTEMLERİNİN KONTROLÜ A reliable control system guarantees efficient control of the bagging plant. The skills of the operating personnel must also be taken into consideration. Hardware which is resistant to influences such as vibration, dust and temperature is decisive for high reliability. Güvenilir bir kontrol sistemi, torbalama tesisinin verimli kontrolünü garanti eder. İşletme personelinin becerileri de dikkate alınmalıdır. Titreşim, toz ve sıcaklık gibi etkilere karşı dayanıklı olan donanımlar yüksek güvenilirlik için belirleyicidir. CONTROL SYSTEMS OF With an integrated control system, all processing units can be centrally controlled from the bagging bins to the finished palettes. The module permits flexible and user-friendly plant operation: It includes the bin discharge and product feed, all sca- 86 August • Ağustos 2014 Entegre bir kontrol sistemiyle, torbalama depolarından tamamlanmış paletlere kadar tüm işleme üniteleri merkezi olarak kontrol edilebilmektedir. Bu modül, esnek ve kullanıcı dostu tesis operasyonu sağlamaktadır ve depo boşaltma ve ürün beslemeyi, torba doldurma, torbalama istasyon- MILLER MAGAZINE ARTICLE • MAKALE les, including the filling of them, the bagging stations and bag sealing as well as bag transport and palletizers. BAG CLOSING SYSTEMS FOR OPEN-MOUTH BAGS For closing open-mouth bags, sealing, gluing, sewing or combined systems can be used. Depending on the bag material, bagging volume and degree of automation, different systems for manually or automatically sewing the filled bags closed may be used. For sealing bags with pre-applied adhesive (pinch bags), no consumables are needed and the bag feed must be very secure. Bag closures using hot seal are very user friendly (tear strips, sealing ribbons) and suitable for conventional open-mouth bags. SUMMARY The proper design of an automated bagging plant for milling products in the 10 to 50 kg range requires competent advising. Questions such as bagging volume, discharging elements, weighing systems, bag types, bag sealing options, palletizing, storage logistics, etc. are decisive in the planning, but so are considerations of the up- and downstream process steps as well. Customers should also increasingly be able to include the desired bag volume per shift or day in their decision instead of a short-term volume per minute. Very close coordination of the bagging with the production logistics and the following storage and distribution logistics can only be made possible through a long-lasting, complete solution. DEĞİRMENCİ DERGİSİ ları, torba kapatma, torba nakliyesi ve paletleyicileri kapsamaktadır. AĞZI AÇIK TORBALAR İÇİN TORBA KAPATMA SİSTEMLERİ Açık ağızlı torbaları kapatmak için mühürleme, tutkallama, dikiş veya kombine sistemler kullanılabilmektedir. Torba malzemesi, torbalama hacmi ve otomasyon derecesine bağlı olarak doldurulmuş torbaların manuel ya da otomatik olarak dikilmesinde farklı sistemler kullanılabilir. Önceden uygulanan yapışkanlı (pincg bag) sızdırmaz torbalar için hiçbir sarf malzemesine ihtiyaç yoktur ve torba beslemesi güvenli bir şekilde yapılmalıdır. Sıcak mühür kullanılarak kapatılan torbalar, kullanıcı dostudur (yırtılabilir şeritler, mühürleme kurdeleleri) ve geleneksel açık ağızlı torbalar için uygundur. ÖZET 10-50 kg arasındaki değirmencilik ürünleri için kurulan bir otomatik torbalama tesisinin doğru tasarımında uzman danışmanlık gerekmektedir. Torbalama hacmi, boşaltma unsurları, tartım sistemleri, torba çeşitleri, torba mühürleme seçenekleri, paletleme, depolama lojistiği gibi sorular planlama yapılırken belirleyici rol oynamaktadır. Bunların dışında işleme öncesi ve sonrası aşamalar da göz önünde bulundurulmalıdır. Müşteriler de dakikada kısa süreli hacim yerine kendi kararlarına göre vardiyada veya günde istenen torba hacmini artan bir şekilde dahil edebilmelidir. Torbalamanın üretim lojistiği, arkasından depolama ve dağıtım lojistiğiyle olan çok yakın koordinasyonu, sadece uzun süreli ve tam bir çözümle gerçekleştirilebilmektedir. August • Ağustos 2014 87 NEWS • HABER National Grains Council: “The producer is pleased with the grain prices” ..................................................................... Ulusal Hububat Konseyi: “Üretici hububat fiyatlarından memnun” National Grains Council (UHK) announced that Turkey’s wheat production has decreased 1314% compared to the previous season due to the drought but the market prices are pleasing for the producers. Ulusal Hububat Konseyi (UHK) yaptığı basın açıklamasında Türkiye buğday üretiminin kuraklıktan dolayı bir önceki sezona kıyasla yüzde 13-14 oranında düştüğünü ancak oluşan piyasa fiyatlarının üretici açısından memnuniyet verici olduğunu açıkladı. Stating that Turkey’s average longterm average of wheat production is accepted as 17-18 million tons; National Grains Council (UHK) Chairman Mustafa Yilmazkart said that this average should be accepted as 20 million tons depending on of efficient breeding of new varieties, the use of more hightechnology, improving the irrigation facilities. Making a press statement on the drought and wheat prices, UHK Chairman Yilmazkart said the following: “While Central Anatolia, Mediterranean, Eastern and Southeastern Anatolia Regions are the ones being affected by the drought mostly, Marmara Region is the only one that has not been affected from the drought. Viewed from this point, we project that our wheat production in this year will be below 13-14% of the longterm average that is 20 million tons and realized as 1717,5 million tons.” Stating that the recent prices in the market are welcomed by the farmers, Yilmazkart said, “Yield decreasing due to the drought caused increase in the prices at the free market. This is good for our producers. At this stage, TMO gave the right decision by not announcing the purchase prices. The purchase prices to be announced would decrease the prices formed in the free market. Turkey today is a country that feeds at least 85 million, not 75 million. Our developed flour industry is the world export champion. Our pasta and semolina have a voice in the world. These industries consistently need qualified raw material. In or- 88 August • Ağustos 2014 Türkiye buğday üretimi ortalamasının uzun yıllar ortalaması 17-18 milyon ton olarak kabul edildiğini ifade eden Ulusal Hububat Konseyi (UHK) Başkanı Mustafa Yılmazkart, yeni verimli çeşitlerin ıslahı, daha yüksek teknolojinin kullanımı, sulama imkanlarının gelişmesine bağlı olarak bu ortalamanın 20 milyon ton olarak kabul edilmesi gerektiğini söyledi. Kuraklık ve buğday fiyatlarıyla ilgili bir basın açıklaması yapan UHK Başkanı Yılmazkart, şunları dile getirdi: “İç Anadolu, Akdeniz, Doğu Anadolu ve Güneydoğu Anadolu Bölgeleri kuraklıktan en fazla etkilenen bölgeler olurken Marmara Bölgesi kuraklıktan etkilenmeyen tek bölge oldu. Bu açıdan bakıldığında bu seneki buğday üretimimiz 20 milyon ton olan uzun yıllar ortalamasının yüzde 13-14 altına düşerek yaklaşık 17-17,5 milyon ton olarak gerçekleşeceğini tahmin ediyoruz.” Bugün itibariyle piyasada oluşan fiyatların da çitçiler açısından olumlu karşılandığını ifade eden Yılmazkart, “Kuraklıktan dolayı düşen rekolte, serbest piyasada fiyatların artmasına neden oldu. Üreticimiz için bu iyi bir durumdur. Şu aşamada TMO’nun alım fiyatı açıklamamış olması isabetli bir karar olmuştur. Açıklanacak alım fiyatları bugün için serbest piyasada oluşan fiyatları aşağı çekecektir. Türkiye bugün artık 75 milyonu değil en az 85 milyonu besleyen bir ülke konumundadır. Gelişmiş un sanayimiz dünya ihracat şampiyonu. Makarna ve irmik sektörümüz de dünyada söz sahibi. Bu sektörler sürekli kaliteli hammadde ihtiyacı duymakta. Sektörün hammadde ihtiyacı- MILLER MAGAZINE NEWS • HABER der for consistent supply of the raw material need of the industry and protecting the end consumer from the price increases, TMO has the authority to intervene the market with the instruments such as import authorizations, stocks and tax rates. For preventing the speculations to be occurred, we believe that TMO will use these possibilities when and where necessary.” CULTIVATION AREAS MUST BE INCREASED Telling that wheat cultivation area, which was 9 million hectares 10 years ago, has decreased gradually and declined to 7.7 million hectares; Yilmazkart said, “When population growth, the immigrant population, the increasing number of tourists, aids for the foreign countries and the neighboring countries’ people who have to be fed by the foods coming from Turkey are taken into consideration; the real consumption is realized much more above the foreseen one. Therefore, limit values have been reached in wheat growing areas and the cultivation areas below those limits would bring also lack of production issue in the dry years. For this reason, the supports for wheat should be increased by also considering the regional differences.” DEĞİRMENCİ DERGİSİ nın sürekli temini, nihai tüketicinin fiyat artışlarından korunması açısından TMO’nun elinde tuttuğu ithalat yetkisi, stokları ve vergi oranları gibi enstrümanlarla müdahale edebilme imkanı da vardır. Oluşabilecek spekülasyonların önlenmesi açısından TMO’nun elindeki bu imkanları gerektiği zaman ve durumda kullanılacağına inanmaktayız.” dedi. EKİM ALANLARININ ARTMASI GEREKİR Bundan 10 yıl önce 9 milyon hektar olan buğday ekim alanının giderek azaldığı ve 7.7 milyon hektar civarına düştüğü söyleyen UHK Başkanı Yılmazkart, “Nüfus artışı, göçmen nüfus, artan turist sayısı, dışarıya yapılan yardımlar ve çevremizde yaşananlardan dolayı üretimden düşen ve Türkiye’den gelecek gıdalarla beslenmek durumunda olanlar komşu ülkelerin insanları da göz önüne alındığında, tüketim öngörülenin çok üzerinde gerçekleşmektedir. Bu nedenle buğday ekim alanlarında sınır değerlere ulaşılmış olup, bunun altına düşen ekim alanları, kurak yıllarda üretim yetersizliği sorununun beraberinde getirecektir. Bunun için buğdaya yapılan destekler bölgesel farklılıklar da göz önünde bulundurularak artırılmalıdır.” dedi. August • Ağustos 2014 89 AUTHOR • YAZAR The trend is downward in wheat prices .................................................................... Buğday fiyatlarında trend aşağı yönlü seyrediyor “When the projection averages of the two institutions making global projections on the grain markets are taken into consideration, world wheat production is expected to be 706,2 million tons. This amount points 4 million tons of increase compared to the previous month. It is higher in each month compared to the previous months.” ZAFER ERGEZEN Futures and Commodity Market Specialist Vadeli İşlem ve Emtia Piyasaları Uzmanı contact@zaferergezen.com Sales pressure on the wheat transactions kept its presence during July. The sales pressure started following the announcement of the production projections for the new season still continues. The newly announced production projections were one of factors in the increase of the sales. Each new projection was worse than the one in the previous month. There wasn’t any upward response possibility. There are still high production and stock concerns. Naturally, these concerns were reflected on the projection reports. Besides, we also saw downward revises on the price projections of many institutions. Shortly, strong supply side in the wheat market causes the price trend to be downward. As we stated often before, June was shown as a critical month during which price trend is determined in the futures. We have witnessed that it has reoccurred in 2014. Consecutive declines are coming in the following process. TWO POINTS THAT SHOULD BE TAKEN INTO CONSIDERATION BY THE INVESTORS Another point to be considered can be shown as the positive trend in the developed economies. As a result of the monetary expansion policies of the central banks, many commodities entered into an upward trend. Last year, the performance of the commodities declined with the news that U.S. Central Bank (FED) would decrease the monetary expansion. What happened during the increase has reversed now. As positive signals are gotten from economic data and due to the news 90 August • Ağustos 2014 “Hububat piyasalarında küresel tahmin gerçekleştiren iki kuruluşun tahmin ortalamaları göz önüne alındığında, dünya buğday üretiminin ortalama 706,2 milyon ton olması bekleniyor. Bu rakam önceki aya göre 4 milyon ton artışa işaret ediyor. Her ay bir önceki aya göre daha yüksek gerçekleşiyor.” Buğday işlemlerindeki satış baskısı Temmuz ayı boyunca sürdü. Yeni sezona yönelik üretim tahminleri sonrası başlayan satış baskısı halen devam ediyor. Yeni gelen üretim tahminleri, satışların artmasındaki etkenlerden biriydi. Her yeni gelen tahmin, bir önceki aydan daha kötü oluyor. Böyle bir ortamda yukarı yönlü bir tepki olasılığı da kalmamıştı. Halen yüksek üretim ve stok endişeleri mevcut. Doğal olarak bu endişeler tahmin raporlarına da yansıyor. Bunun yanı sıra birçok kurumun fiyat tahminlerinde aşağı yönlü revizeler de gördük. Kısaca buğday piyasasındaki arz tarafının güçlü olması, fiyat trendinin aşağı yönlü olmasına yol açıyor. Daha önceden sıklıkla belirttiğimiz gibi Haziran ayı, vadeli işlemlerde fiyat trendinin belirlendiği kritik bir ay olarak gösterilmişti. 2014 yılında bunun yeniden gerçekleştiğine şahit olduk. Bundan sonraki süreçte arka arkaya düşüşler geliyor. YATIRIMCILARIN DİKKAT ETMESİ GEREKEN İKİ NOKTA Dikkat edilmesi gereken bir diğer nokta ise gelişmiş ekonomilerdeki olumlu seyir gösterilebilir. Merkez bankalarının parasal genişleme politikaları sonucu birçok emtia yükseliş trendi içerisine girmişti. Geçen sene ABD Merkez Bankası'nın (FED) parasal genişlemeyi azaltacağı haberi ile emtiaların performansı düştü. Yükseliş esnasında yaşananlar tersine dönmüş durumda. Ekonomik verilerden olumlu sinyaller geldikçe ve parasal genişlemenin azala- MILLER MAGAZINE AUTHOR • YAZAR that monetary expansion would decrease cause sales pressure on the commodities. It is inevitable to experience shrinking in the commodity market with the decrease of the liquidity. Although the trend of risk aversion causes the commodities to be seen as reserve, it causes increase in the sales pressure during the decreasing liquidity. At this point, changes in the overall picture should be evaluated with economic data and long term trends while making transactions in the commodity markets. It would be beneficial for the investors to pay attention to these two points on behalf of hedging. THE STRUCTURE CHANGES AT THE FINANCIAL MARKETS Before the global crisis, a rapid increase was seen in the asset prices. It was impossible to explain this increase with core values. The increase was not product-based; there was increase in all asset prices. We saw similar price anomalies in the structural changes in the financial markets like the termination of the Bretton Woods system. Based on this, we can say that financial structure in the markets has changed. Now, the concepts of risk and risk aversion are being changed. We see the most perfect embodiment of this in the commodity market. Now, many countries see the commodities as a reserve. Due to that wheat is one of the primary food sources and accepted as a liquid product draw the attention of the investors. At this point, new reserve bonus should be added into the basic dynamics despite that the prices are decreased. This shows that balance prices changed before the crisis. cağı haberleri, emtialar üzerinde satış baskısına neden oluyor. Likiditenin azalmasıyla birlikte emtia piyasasında da daralma olması kaçınılmaz. Her ne kadar riskten kaçınma eğilimi, emtiaların rezerv olarak görülmesine yol açsa da, azalan likidite, satış baskısının artmasına yol açıyor. Bu noktada emtia piyasalarında işlem yaparken, genel tablodaki değişimlerin ekonomik veriler ve uzun vadeli trendler ile değerlendirilmesi gerekmektedir. Yatırımcıların bu iki noktaya dikkat etmesi, riskten korunma adına yararlı olacaktır. FİNANSAL PİYASALARDA YAPI DEĞİŞİYOR Küresel kriz öncesinde varlık fiyatlarında hızlı bir artış görülmüştü. Bu artışın temel değerlerle açıklanması mümkün değildi. Zaten ürün bazlı değil, tüm varlık fiyatlarında artış oldu. Buna benzer fiyat anomalilerini daha önce Bretton Woods sisteminin sonlanması gibi finansal piyasalardaki yapısal değişimlerde görmüştük. Buradan yola çıkarak finansal piyasalardaki yapının değiştiğini söyleyebiliriz. Artık risk ve riskten kaçınma kavramları değişiyor. Bunun en somut örneğini ise emtia piyasasında görüyoruz. Artık birçok ülke, emtiaları bir rezerv olarak görüyor. Buğday, temel besin kaynaklarından birisi olması ve likit bir ürün olarak kabul edilmesi nedeniyle yatırımcıların ilgisini çekmektedir. Bu noktada fiyatların gerilemesine rağmen artık temel dinamiklerin üzerine yeni rezerv priminin de eklenmesi gerekiyor. Bu ise kriz öncesi denge fiyatlarının artık değişmiş olduğunu göstermektedir. TÜRKİYE BUĞDAY FİYATLARI YÜKSELİŞTE WHEAT PRICES IN TURKEY IS INCREASING In Turkey, wheat harvest has begun. It is estimated that production loss due to the drought would exceed 20%. However, it should be stated that this loss has remained as local. Especially the loss amount in Central Anatolia and Eastern Anatolia regions is expected to be much higher. Due to this loss in the production, it is seen that the local wheat prices have not lost value despite the global markets. It is stated that there is DEĞİRMENCİ DERGİSİ Türkiye'de ise buğday hasadı başladı. Kuraklık nedeniyle üretim kaybının yüzde 20'yi aşabileceği tahmin ediliyor. Fakat bu kaybın bölgesel olarak değiştiğini belirtmek lazım. Özellikle İç Anadolu ve Doğu Anadolu bölgelerindeki kaybın miktarının daha yüksek olması beklenmektedir. Üretimdeki bu kayıp nedeniyle yerel buğday fiyatının küresel piyasalara rağmen değer kaybetmediği görülüyor. Yüksek fiyatlar nedeniyle bu sene müdahale alım fiyatına August • Ağustos 2014 91 AUTHOR • YAZAR no need for intervention purchase prices this year due to the high prices. It is estimated that wheat supply would be limited through the year due to the drought and low production. This means higher wheat prices. However, there is also precautionary measure wheat import. Wheat import average of Turkey in the last five years is at 3,7 million tons level. The import amount is expected to be much higher this year. THERE IS PRODUCTION INCREASE IN THE USDA AND FAO PROJECTIONS According to the projection report released by U.S. Department of Agriculture; production amount increased 3,55 million tons compared to the previous month. Thus, production amount has reached to 705,17 million tons. It points 9,03 million-ton decrease compared to the previous year. It is worth recalling that last year was the record production year despite this increase. Shortly, there is still high wheat production. Newly gotten data causes further deterioration of expectations. Higher increase compared to the previous month causes the data to be treated with suspicion. However, the production news especially from Russia and Ukraine point that this could be true. Even though it is considered that delivery and finance issue would be experienced due to the tension between Russia and Ukraine, projections show that production would be high. Exportation of this product would be inevitable. We have already noted down that Egypt’s recent wheat purchases were made from Russia and Ukraine. Wheat production in Russia is projected to be approximately 56 million tons. This means almost 20 million tons of increase compared to 2012. As the supply is high, it is forecast that wheat export from Russia would increase. In this case, the expectation of increase in the wheat supply in the global markets has increased. The United Nations Food and Agriculture Organization (FAO) increased its world wheat production projection 4,5 million tons compared to the previous month. The negative effect of this amount of increase on the wheat market should be reacted normally. Thus, global wheat production will reach to 707,2 million tons. Production amount decreases 1,4% compared to the last year. In other words, last year’s production amount is almost reached. Despite the losses due to the drought in some countries like Turkey, having reached to this amount is perceived as a negative signal by the investors. The production is 9,7 million tons lower than the last year. Besides, there is a decrease in the end period stocks. The effect of the increase in the demand is felt. We saw that the demand especially from Northern Africa increased again in July. As a result; when the projection averages of the two institutions making global projections on the grain markets are taken into consideration, world wheat production is expected to be 706,2 million tons. This amount points 4 million tons of increase compared to the previous month. It is higher in each 92 August • Ağustos 2014 da gerek olmadığı belirtildi. Kuraklık ve düşük üretim nedeniyle sene boyunca buğday arzının kısıtlı olacağı tahmin ediliyor. Bu da yüksek buğday fiyatı demek. Fakat tedbir amaçlı buğday ithalatı da var. Türkiye'nin son beş yıllık buğday ithalatı ortalaması 3,7 milyon ton seviyesinde bulunuyor. Bu sene ithalat rakamının çok daha yüksek olması beklenmektedir. USDA VE FAO ÖNGÖRÜLERİNDE ÜRETİM ARTIŞI VAR ABD Tarım Bakanlığı'nın (USDA) yayınladığı tahmin raporuna göre üretim miktarı önceki aya göre 3,55 milyon ton artış gösterdi. Böylece üretim rakamı 705,17 milyon tona ulaştı. Geçen seneye göre 9,03 milyon ton düşüşe işaret ediliyor. Bu düşüşe rağmen geçen senenin rekor üretim yılı olduğunu hatırlamakta fayda var. Kısaca halen yüksek buğday üretimi bulunmaktadır. Yeni gelen veriler, beklentilerin daha da bozulmasına yol açıyor. Geçen aya göre artışın yüksek olması, verilere şüpheyle yaklaşılmasına da neden oluyor. Fakat özellikle Rusya ve Ukrayna'dan gelen üretim haberleri, bunun doğru olabileceğine işaret etmektedir. Rusya ve Ukrayna arasındaki gerilim nedeniyle teslimat ve finansman sorunları yaşanacağı düşünülse de tahminler üretimin yüksek olacağını gösteriyor. Bu ürünün ise ihracata çıkması kaçınılmaz olacaktır. Zaten Mısır'ın yapmış olduğu yeni buğday alımlarının Rusya ve Ukrayna'dan olduğunu not ettik. Rusya'daki buğday üretiminin yaklaşık 56 milyon ton olacağı tahmin ediliyor. MILLER MAGAZINE AUTHOR • YAZAR Bu da 2012 yılına göre neredeyse 20 milyon tonluk artış demek. Arzın yüksek olması nedeniyle Rusya kaynaklı buğday ihracatının artacağı öngörülüyor. Bu durumda küresel piyasalardaki buğday tedarikinin artacağı beklentisi artmış durumda. Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü (FAO), dünya buğday üretimine yönelik tahminini önceki aya göre 4,5 milyon ton yükseltti. Bu miktardaki artışın buğday piyasasına olumsuz etkisi olması normal karşılanmalıdır. Böylece küresel buğday üretimi, 707,2 milyon tona ulaşacak. Geçen seneye göre üretim miktarı yüzde 1,4 azalıyor. Yani geçen senenin üretimine oldukça yaklaşılmış oluyor. Türkiye gibi bazı ülkelerdeki kuraklık nedeniyle oluşan kayıplara rağmen bu rakama ulaşılması, yatırımcılar için olumsuz bir sinyal olarak algılanıyor. Geçen seneye göre üretim 9,7 milyon ton daha düşük. Bununla beraber dönem sonu stoklarında düşüş var. Talepteki artışın etkisi hissediliyor. Özellikle Kuzey Afrika kaynaklı talebin Temmuz ayında yeniden arttığını gördük. month compared to the previous months. It can be said that new production projections are not good for the wheat market. RESPONSE PURCHASES MAY CHANGE THE TREND It is seen that December futures wheat price starts recovery efforts after the sharp decline beginning in May at the Chicago Mercantile Exchange. Thus, it is projected that upward trend can be seen within the response purchases of August. The purchases especially from 547 cent/bushel level provided the sales to be met. It is seen that this point is trying to be kept as short term support. If exceed of this level is maintained, it is estimated that an increasing trend to 580 and then 600 cent/bushel level can be seen. I stated before that increases would be remained as response in June. Investors will again follow the projection reports closely. There can be increases especially in the production of Black Sea region. Thus, there may be increase in the production projections. However, I guess this increase will be met by the demand news. Therefore, I maintain my expectation of horizontal and response purchases for wheat price in August. Also, unexpected developments in the weather conditions can be used as a reason for the response purchases. If the 547 cent/bushel level decreases, we can see that the sales are re-accelerated. The general trend and the projection reports in the market point high production and sales pressure. However getting the new projection reports as positive may cause increase in the response purchases. DEĞİRMENCİ DERGİSİ Sonuç olarak, hububat piyasalarında küresel tahmin gerçekleştiren iki kuruluşun tahmin ortalamaları göz önüne alındığında, dünya buğday üretiminin ortalama 706,2 milyon ton olması bekleniyor. Bu rakam önceki aya göre 4 milyon ton artışa işaret ediyor. Her ay bir önceki aya göre daha yüksek gerçekleşiyor. Yeni üretim tahminlerinin buğday piyasasına yaramadığı söylenebilir. TEPKİ ALIMLARI FİYATLARIN EĞİLİMİ DEĞİŞTİREBİLİR Şikago Ticaret Borsası'nda Aralık vadeli buğday fiyatının, Mayıs ayında başlayan sert düşüş sonrası toparlanma çabası içerisine girdiği görülüyor. Bu nedenle Ağustos ayında tepki alımları çerçevesinde yukarı yönlü eğilim izlenebileceği tahmin edilmektedir. Özellikle 547 cent/bushel seviyesinden gelen alımlar, satışların karşılanmasını sağladı. Bu noktanın kısa vadeli destek olarak korunmaya çalışıldığı görülüyor. Bu seviyenin üzerinde kalınması halinde 580 ve daha sonra 600 cent/bushel seviyesine doğru yükselen bir seyir izlenebileceği tahmin edilmektedir. Haziran ayında yükselişlerin sadece tepki olarak kalacağını belirtmiştim. Yatırımcılar yine tahmin raporlarını yakından takip edecektir. Özellikle Karadeniz Bölgesi üretiminde artış görülebilir. Bu nedenle üretim tahminlerinde artış görülebilir. Fakat bu artışın talep haberleriyle karşılanacağını tahmin ediyorum. Bu nedenle Ağustos ayında buğday fiyatı için yatay ve tepki alımları beklentimi korumaktayım. Aynı zamanda hava durumundaki beklenmedik gelişmeler, tepki alımlarına sebep olarak kullanılabilir. 547 cent/bushel seviyesinin aşağı yönlü geçilmesi durumunda satışların yeniden hızlandığını görebiliriz. Piyasadaki genel eğilim ve tahmin raporları, yüksek üretim ve satış baskısına işaret ediyor. Fakat yeni tahmin raporlarının olumlu gelmesi, tepki alımlarının artmasına yol açabilir. August • Ağustos 2014 93 INTERVIEW • RÖPORTAJ CHS PROVIDES ALL SERVICES FROM FARM TO FORK .................................................................... TARLADAN SOFRAYA TÜM HİZMETLER CHS’DE Mark Palmquist; “We believe our connection from the farmer – including the fertilizer, fuel and other products and services needed to grow and market grain – all the way to the end consumer gives us a unique place in the global marketplace and make us a great partner for our customers around the world.” Mark Palmquist; “Gübre, yakıt, diğer ürünler ve tahılın yetiştirilip pazarlanması için gereken servisler de dahil olmak üzere çiftçiden nihai tüketiciye kadar olan bağımızın, küresel pazarda bizlere eşsiz bir yer sağladığına ve bizi dünyanın her yerindeki müşterilerimiz için önemli bir ortak yaptığına inanıyoruz.” As one of the major players of the world grain industries; CHS is U.S.’s 62nd largest company giving services in many fields from fertilizer to grain marketing, from milling to production of ethanol, animal feed and food. This versatile feature makes CHS a real solution partner for farmers and food producers. Merging its milling businesses with Cargill under Horizon Milling previously and entering into a tripartite partnership (Cargill-CHS-ConAgra) with merging of Horizon with ConAgra under Ardent Mills a while ago; the company markets grain to 65 countries today. Executive vice president and chief operating officer of Ag Business of CHS Mark PALMQUIST answered our questions about their company. Dünya tahıl sektörün önemli aktörlerinden CHS Inc., gübreden tahıl pazarlamaya, değirmencilikten etanol, hayvan yemi ve gıda üretimine kadar pek çok alanda hizmet veren ABD’nin en yük 62. firması. Bu kadar çok yönlü çalışması CHS’yi çiftçiler ve gıda üreticileri açısından tam bir çözüm ortağı haline getiriyor. Değirmencilik işletmelerini daha önce Horizon Milling adı altında Cargill’le birleştiren, bir süre önce de Horizon’un ConAgra ile Ardent Mills adı altında birleştirilmesiyle üçlü bir ortaklığa (Cargill-CHS-ConAgra) imza atan firma, bugün 65 ülkeye tahıl pazarlıyor. CHS Inc.’in Tarımsal İşletme birimi Başkan Yardımcısı ve Baş İşletme Müdürü Mark PALMQUIST, firmalarıyla ilgili merak ettiğimiz soruları yanıtladı. CHS Inc., is one of the important players of the world grain industry. Firstly, could you tell us about CHS Inc., dünya tahıl sektörünün önemli aktörlerinden biri. Öncelikle biraz CHS’nin tarihçesini, yapı- 94 August • Ağustos 2014 MILLER MAGAZINE INTERVIEW • RÖPORTAJ the history and structure of CHS and how have you come today? CHS is the largest U.S. cooperative, owned by about 600,000 farmers and ranchers across the United States. Our history goes back to the late 1920s when the first of our parent cooperatives were formed. CHS itself was created in 1998 with the merger of a major grain and processing cooperative with a co-op that provided energy, fertilizer and other crop production products and services. Today we are the 62nd largest company in the U.S., with revenues of nearly $45 billion for our fiscal year 2013. You are a versatile company operating in many fields from grain marketing to processing. Could you give information on CHS’s current operation and service fields? CHS is a very diverse organization. We have 14 business units that include petroleum refining and marketing, lubricating oils, propane gas, fertilizer, grain marketing, ethanol production, marketing and distribution, animal feed, food and food ingredients. We also offer insurance, financial and risk management services. We operate two petroleum refineries, have a network of pipelines and have a U.S. convenience store network under the Cenex® brand. You have an important substructure and network in grain marketing. What can you say about your global distribution network and the capacity in this field? The goal of our company is to ensure that our U.S. cooperative owners have global and domestic markets for the grain they raise every day of the year. This means we must have a strong worldwide presence in both grain origination and marketing to customers. In addition to our long-standing North American grain origination, we also have origination capability in South America, the Black Sea and Danube River regions, and Australia. And, we have grain marketing offices in those regions as well as the Asia/Pacific region to better serve our customers. It’s important to note that we are also very involved in the fertilizer business in North America and our global origination regions. This allows us to support farmers from planting to the marketplace. How many countries do you supply grain? Which grain products are prominent among the supplied products? Today CHS markets grain to about 65 countries. Our major crops are corn, soybeans and wheat. We also handle many smaller grains like barley, as well as Distillers Dried Grain Solubles (DDGS) which is used in livestock feed. DEĞİRMENCİ DERGİSİ lanmasını ve bugünlere geliş sürecini anlatır mısınız? CHS, ABD çapında 600 bin çiftçinin sahibi olduğu en büyük kooperatiftir. Tarihimiz, ilk ana kooperatiflerimizin kurulduğu 1920’li yılların sonlarına dayanmaktadır. CHS’nin kendisi de enerji, gübre ve diğer bitkisel üretimler bazında ürün ve hizmetler sunan bir kooperatif ile büyük bir tahıl ve işleme kooperatifinin birleşmesiyle 1998 yılında oluşturulmuştur. Günümüzde, 2013 mali yılında elde ettiğimiz yaklaşık 45 milyar dolarlık gelirimizle, ABD’deki en büyük 62. firma konumundayız. Tahıl pazarlamadan işlemeye kadar birçok alanda çalışan çok yönlü bir firmasınız. CHS Inc.’in şu anki çalışma ve hizmet alanları hakkında bilgi verir misiniz? CHS çok fazla çeşitliliğe sahip bir organizasyondur. Petrol rafineri ve pazarlama, yağlama yağları, propan gazı, gübre, tahıl pazarlama, etanol üretimi, pazarlama ve dağıtım, hayvan yemi, gıda ve gıda maddelerini kapsayan 14 farklı iş birimimiz var. Ayrıca sigorta, finans ve risk yönetimi hizmetleri de sunuyoruz. İki adet petrol rafinerisi işletiyoruz ve bir adet boru hattı ağı ile Cenex® markası altında ABD market ağına sahibiz. Tahıl pazarlama konusunda önemli bir alt yapıya ve ağa sahipsiniz. Küresel tahıl dağıtım ağınız ve bu alandaki kapasiteniz hakkında neler söyleyebilirsiniz? Firmamızın amacı, ABD’li kooperatif sahiplerimizin yılın her günü yetiştirdikleri tahıl için küresel ve yerel pazarlara sahip olmalarını sağlamaktır. Bu, hem tahıl üretiminde hem de bu tahılın müşterilere pazarlanmasında dünya çapında güçlü bir varlığa sahip olduğumuz anlamına gelmektedir. Uzun süredir devam eden Kuzey Amerika tahıl üretimimize ek olarak; Güney Amerika, Karadeniz ve Tuna Nehri bölgeleri ve Avustralya’da da üretim kapasitemiz vardır. Bu bölgelerde tahıl pazarlama ofislerimizin de bulunmasının yanı sıra müşterilerimize daha iyi hizmet sunmak için Asya/Pasifik bölgesinde de ofislerimiz mevcuttur. Ayrıca Kuzey Amerika ve küresel üretim bölgelerimizde gübre işinde olduğumuzu belirtmek de oldukça önemli. Bu durum, ekimden pazarlamaya kadar olan süreçte çiftçileri desteklememize olanak sağlamaktadır. Dünyanın kaç ülkesine tahıl tedarik ediyorsunuz? Tedarik ettiğiniz ürünler arasında hangi tahıl çeşitleri öne çıkıyor? CHS günümüzde 65 ülkeye tahıl pazarlamaktadır. Önemli ürünlerimiz arasında mısır, soya fasulyesi ve buğday yer almaktadır. Ayrıca hayvan yeminde kullanılan Kurutulmuş Damıtık Tahıl Maddelerinin (DDGS) yanı sıra arpa gibi birçok küçük tahıl işliyoruz. Tahıl ihtiyacını sizden temin etmek isteyen değir- August • Ağustos 2014 95 INTERVIEW • RÖPORTAJ Where should the mills or official agencies of the countries desiring to meet their grain need from you apply or what should they do? What are the services and privileges provided by CHS for its customers different from its competitors? We believe that as a farmer-owned cooperative we offer the unique advantage of connecting our customers directly to the origins of the grain they needs. This allows us to provide identity preservation to meet specific requirements, if desired. We also have very strong global logistics capabilities. A list of CHS global locations and contacts is available on our website www. chsinc.com. If we talk about your grain processing operations, for which grain products is CHS prominent in processing? Could you give information on your processing facilities and their capacities? Our primary processing focuses at this time are soybeans and wheat. Within the soybean category, we have a global processing platform in the U.S., Israel and China. We refine more than 1.3 million pounds (590,000 metric tons) of soybean oil annually and process nearly 120 million bushels (3.3 million metric tons) of soybeans each year, the equivalent of 3 million acres (1.2 million hectares). In addition, we produce 3 million tons (2.7 million metric tons) of soy protein products for global and domestic use in human and pet food products, including soybean meal and Honeysoy® brand soy flour at U.S. facilities in Mankato and Fairmont, Minn., and Creston Iowa; and Ultra-Soy® textured soy proteins at Hutchinson, Kan., U.S.; Ashdod, Israel, and Ningbo, China. menlerin ya da ülkelerin ilgili resmi kurumlarının, nerelere başvurması ya da neler yapması gerekiyor? CHS’nin rakiplerinden farklı olarak müşterilerine sunduğu hizmetler, ayrıcalıklar nelerdir? Bir çiftçi kooperatifi olarak, müşterilerimizi doğrudan ihtiyaçları olan tahıl üretimine ulaştırma avantajını sunduğumuza inanıyoruz. Bu durum da bizlere arzu edildiği takdirde özel gereksinimleri karşılamak için kimlik koruması sağlamamıza olanak tanır. Ayrıca çok güçlü küresel lojistik kapasitemiz de bulunuyor. CHS’nin küresel lokasyonlarının listesi ve bunların iletişim bilgileri www.chsinc. com web sitemizde yer almaktadır. Biraz da tahıl ürünleri işlemeye yönelik çalışma alanınıza dönersek; CHS hangi tahıl ürünlerinin işlenmesinde öne çıkan bir firma? İşleme tesisleriniz ve kapasiteleri hakkında bilgi verebilir misiniz? Birincil işleme alanlarımız soya fasulyesi ve buğdaydır. Soya fasulyesi kategorisinde ABD, İsrail ve Çin’de küresel işleme platformlarımız bulunmaktadır. Yıllık 1.3 milyon pounddan (590 bin ton) fazla soya fasulyesi yağı arıtması yapıyoruz ve her yıl neredeyse 120 milyon kile (3.3 milyon ton) soya fasulyesi işliyoruz; bu miktar da 3 milyon dönümlük alana (1.2 milyon hektar) eşdeğerdir. Bunlara ek olarak; insan ve hayvan gıda ürünlerinin küresel ve yerel kullanımı için 3 milyon tonluk soya protein ürünleri üretiyoruz. Bunların arasında ABD’deki Minnesota Mankato ve Fairmont ile IOWA Creston tesislerimizde soya küspesi ve Honeysoy® markalı soya unu; ABD’deki Kansas Hutchinson, İsrail’deki Ashdod ve Çin’deki Ningbo tesislerinde Ultra-Soy® markalı tekstürize soya proteini yer almaktadır. We also serve the functional food, beverage, nutraceutical and nutricosmetic markets with specialty soy protein concentrates and isolates and Solgen soy isoflavones from facilities in South Sioux City, Neb., U.S.; Ashdod and Ashkelon, Israel; and Ningbo, China. Ayrıca ABD’nin Nebraska eyaletinde South Sioux City’de, İsrail Ashdod ve Ashkelon’da ve Çin Ningbo’da bulunan tesislerimizde de özel soya proteini konsantreleri ve izolatları ile Solgen izoflavon ürünleri üreterek fonksiyonel gıda, içecek, nutrasötik ve nutrikozmetik pazarlarına hizmet sağlıyoruz. We also reach consumer tables across the United States with vegetable oil-based food service and retail products produced by Ventura Foods, LLC., a joint venture company that is the nation’s leading manufacturer and marketer of branded and custom-made shortenings, oils, dressings, sauces, mayonnaise, margarines, culinary bases and pan coatings. Bitkisel yağ bazlı gıda hizmet ve perakende ürünlerimizle Amerika Birleşik Devletleri genelinde tüketicinin sofrasına ulaşıyoruz. Bu alandaki ürünlerimizi ise markalı ve özel üretim katı yağ (şorteningler), yağ, sos, baharat, mayonez, margarin, mutfak bazları ve tava kaplamalarının önde gelen üreticisi ve pazarlayıcısı olan ortak girişim şirketimiz Ventura Foods LLC. üretmektedir. As CHS Inc., you merged your milling businesses with Cargill and ConAgra Foods under Ardent Mills a while ago. Could you tell us how this was decision made, its reasons and the merger process in terms of CHS? Bir süre önce CHS Inc. olarak, Cargill ve ConAgra Foods’la birlikte değirmencilik işletmelerinizi Ardent Mills adı altında birleştirdiniz. Bize CHS açısından bu birleşme kararının nasıl alındığını, nedenlerini ve sürecini anlatır mısınız? 96 August • Ağustos 2014 MILLER MAGAZINE INTERVIEW • RÖPORTAJ The goal of our grain processing operations is always to add value for the farmers who own our cooperative. We have been involved in flour milling since the late 1940s. About 12 years ago we joined with Cargill to form Horizon Milling which was extremely successful. We saw being part of Ardent Mills as a means of expanding opportunities for wheat growers and co-ops because the new company's asset base will provide additional wheat sourcing opportunities. In addition, Ardent Mills' product innovation capabilities and other strengths will enable our wheat growers to further connect to the consumer marketplace. How many of your milling businesses will give service under Ardent Mills? Do you have any grain processing or milling businesses that are not included in the merger? CHS contributed its flour mills to the Ardent Mills joint venture. These facilities were also part of Horizon Milling. We do not own or operate other flour mills. Tahıl işleme operasyonlarımızın amacı her zaman kooperatifin sahibi olan çiftçilere değer katmaktır. 1940’ların sonundan beri un değirmenciliği sektöründe yer alıyoruz. Yaklaşık 12 yıl önce oldukça başarılı olan Horizon Milling’i kurmak için Cargill’le anlaştık. Ardent Mills’in bir parçası olmayı, yeni firmanın varlık tabanının ek buğday kaynağı fırsatları yaratacağını ve bunun da buğday yetiştiricileri ve kooperatif için büyük fırsat aracı olarak gördük. Buna ek olarak, Ardent Mills’in ürün yeniliği yetenekleri ve diğer güçlü yönleri, buğday yetiştiricilerimizin tüketici pazarına daha fazla ulaşmasını sağlayacak. Kaç tane değirmencilik işletmeniz artık Ardent Mills adı altında hizmet verecek? Ardent’e dahil olmayan tahıl işleme ya da değirmencilik işletmeleriniz var mı? CHS, Ardent Mills ortaklığına tüm un değirmenlerini dahil etti. Bu değirmenler ayrıca Horizon Milling’in de parçasıydı. Bunların dışında başka değirmen işletmiyoruz. Are there any other investments that can attract the attention of world grain industry on CHS agenda? In recent years, CHS has made and is continuing to make tremendous investments in its grain origination, export and processing platforms within the U.S. and in global locations. This is a foundation of our commitment to add value for both the farmers who own us and the customers around the world who depend on us for quality grain and grain-based products. We’ve made significant investments in our fertilizer supply and distribution system as well, adding import/export capacity and regional distribution warehouses. CHS’nin gündeminde, dünya tahıl endüstrisinin ilgisini çekebilecek başka yatırımlar var mı? Son yıllarda CHS, ABD ve küresel lokasyonlarında tahıl üretimi, ihracatı ve işleme platformlarına yapmış olduğu büyük yatırımlarına devam ediyor. Bu yatırımlar; firmamızın sahibi olan çiftçilerimize ve kaliteli tahıl ve tahıl bazlı ürünlerde bize güvenen dünyanın her yerindeki müşterilerimize değer katma olgusuna olan bağlılığımızın esasıdır. İthalat/ihracat kapasiteleri ve bölgesel dağıtım depoları ekleyerek gübre tedariki ve dağıtımı sistemlerimize de çok önemli yatırımlar yaptık. Finally, what would you like to add about your company and services? We believe our connection from the farmer – including the fertilizer, fuel and other products and services needed to grow and market grain – all the way to the end consumer gives us a unique place in the global marketplace and make us a great partner for our customers around the world. Son olarak kurumunuz ve hizmetleriniz ile ilgili neler eklemek istersiniz? Gübre, yakıt, diğer ürünler ve tahılın yetiştirilip pazarlanması için gereken servisler de dahil olmak üzere çiftçiden nihai tüketiciye kadar olan bağımızın küresel pazarda bizlere eşsiz bir yer sağladığına ve bizi dünyanın her yerindeki müşterilerimiz için önemli bir ortak yaptığına inanıyoruz. DEĞİRMENCİ DERGİSİ August • Ağustos 2014 97 RESEARCH • ARAŞTIRMA World Oilseeds Market Dünya Yağlı Tohumlar Pazarı When the worldwide production amounts are reviewed; it is seen that most intensely produced oilseeds are soy bean, canola (rapeseed), cottonseed, peanut, sunflower and palm kernel. Gaining market value in Turkey and the world each passing day; besides oil production these products are used as raw material or as an additive in flour, feed, biodiesel industries. Dünya genelindeki üretim miktarlarına bakıldığında en yoğun üretilen yağlı tohumların soya fasulyesi, kanola, pamuk tohumu, yer fıstığı, ayçiçeği ve palm çekirdeği olduğu görülmektedir. Dünyada ve Türkiye’deki pazar değeri her geçen gün artan bu ürünler; yağ üretimin yanı sıra un, yem, biodizel gibi endüstrilerde de hammadde veya katkı maddesi olarak kullanılmaktadır. It is seen that oilseeds, vegetable oil and products sector in the world and Turkey have gained a great speed in the last twenty years. Competition in the sector strengthens with the access of international companies to the local markets on the supply side. From the perspective of demand; besides the countries’ increasing food demands, biodiesel demand becomes prominent. This means the allocation of oilseed production according to the needs of the food and fuel. However; when the global food need that has been increasing in the recent years and may create big problems in the underdeveloped countries is taken into consideration, it is said that the usage of oilseed production as fuel will adversely affect the agricultural sector. Besides; the researches show that if the vegetable oil in the whole world is turned into biodiesel, only one-month fuel need of the world can be met. Thus, the usage of oilseeds except for food is a serious discussion topic. When the food use of oilseeds is taken into consideration, oil production comes to the forefront. Besides oil production, some of these plants can be used as additives to the food substances. Wastes resulting from processing of these products are used as feed raw material or additive. Dünyada ve Türkiye’de yağlı tohumlar, bitkisel yağ ve mamulleri sektörünün son 20 yıl içerisinde büyük bir ivme kazandığı görülmektedir. Sektörde, arz kanadında uluslararası şirketlerin yerel pazarlara erişimi ile birlikte rekabet güçlenmektedir. Talep açısından bakıldığında ise gelişmekte olan ülkelerin artan gıda taleplerinin yanında biodizel talebi de öne çıkmaktadır. Bu durum, yağlı tohum üretiminin gıda ve yakıt ihtiyacına yönelik olarak paylaştırılması anlamına gelmektedir. Ancak son yıllarda giderek artan ve az gelişmiş ülkelerde büyük sorunlar yaratabilecek olan küresel gıda ihtiyacı göz önüne alındığında, yağlı tohum üretiminin yakıt amacıyla kullanılmasının tarım sektörünü olumsuz etkileyeceği dile getirilmektedir. Ayrıca yapılan araştırmalar, tüm dünyadaki bitkisel yağların biodizele çevrilmesi durumunda, dünyanın sadece bir aylık yakıt ihtiyacının karşılanabildiğini göstermektedir. Dolayısıyla yağlı tohumların gıda dışında kullanılması halen ciddi bir tartışma konusudur. Yağlı tohumların gıda amaçlı kullanımına bakıldığında, yağ üretimi öne çıkmaktadır. Yağ üretiminin yanı sıra bu bitkilerden bazıları un ve diğer gıda maddelerine katkı olarak da kullanılabilmektedir. Bu ürünlerin işlenmesi sonucun ortaya çıkan atıklar da yem hammaddesi veya katkısı olarak değerlendirilmektedir. WORLD OILSEED PRODUCTION DÜNYA YAĞLI TOHUM ÜRETİMİ When it is about oilseeds in the world; soybean, pea- Dünyada yağlı tohumlu bitkiler denildiğinde akla soya fa- 98 August • Ağustos 2014 MILLER MAGAZINE RESEARCH • ARAŞTIRMA nut, sunflower, canola (rapeseed), corn, olive, sesame, palm seed, flaxseed oil, safflower, coconut and castor oil plants come to mind. When the worldwide production amounts are reviewed; it is seen that most intensely produced oilseeds are soy bean, canola (rapeseed), cottonseed, peanut, sunflower and palm kernel. According to the 2013/14 season data of U.S. Department of Agriculture Foreign Agricultural Service (USDA FAS); total oilseed production in the world is nearly 504 million tons. Soy bean ranks first with 283,8 million-ton production amount. Soy bean constitutes approximately 56,3% of world oilseed production. Canola with 71,2 million tons, cottonseed with 44,8 million tons, sunflower with 42,8 million tons, peanut with 39,8 million tons and palm kernel with 15,6 million tons follow soybean. It is projected that the total production of 7 oil seeds subjected on the USDA report will continue to increase in 2014/15 season like in the last 3 seasons and reach to 521 million tons. When the leading countries in oilseed production in the world are considered; USA ranks first with 97,4 million tons of world’s total 504 production amount. Brazil with 91 million tons, China with 58,5 million tons, Argentina with 57,7 million tons and India with 38,2 million tons fol- DEĞİRMENCİ DERGİSİ sulyesi, yerfıstığı, ayçiçeği, kanola (kolza), mısır, zeytin, susam, palmiye tohumu, yağ keteni, aspir, Hindistan cevizi ve hintyağı bitkileri gelmektedir. Dünya genelindeki üretim miktarlarına bakıldığında en yoğun üretilen yağlı tohumların soya fasulyesi, kanola, pamuk tohumu, yer fıstığı, ayçiçeği ve palm çekirdeği olduğu görülmektedir. Amerikan Tarım Bakanlığı Dış Tarım Servisi’nin (USDA FAS) 2013/14 sezonu verilerine göre; dünyada toplam yağlı tohumlar üretimi yaklaşık 504 milyon tondur. Soya fasulyesi, 283,8 milyon tonluk üretim miktarıyla ilk sırada yer almaktadır. Soya, dünya yağlı tohum üretiminin yaklaşık yüzde 56,3’ünü oluşturmaktadır. Soya fasulyesini 71,2 milyon tonluk üretim miktarıyla kanola, 44,8 milyon tonluk üretim miktarıyla pamuk tohumu, 42,8 milyon tonluk üretim miktarıyla ayçiçeği, 39,8 milyon tonluk üretim miktarıyla yer fıstığı ve 15,6 milyon tonluk üretim miktarıyla palm çekirdeği takip etmektedir. USDA raporuna konu olan 7 yağlı tohumun toplam üretiminin, 2014/15 sezonunda da son 3 sezondur olduğu gibi artış göstermeye devam edeceği ve 521 milyon tona ulaşacağı tahmin edilmektedir. Dünya yağlı tohum üretiminde öne çıkan ülkelere bakıldığında; ABD’nin 504 milyon ton olan toplam dünya üretiminin 97,4 milyon tonunu gerçekleştirdiği ve bu üretim miktarıyla ilk sırada yer aldığı görülmektedir. ABD’yi 91 milyon tonluk üretim miktarıyla Brezilya, 58,5 milyon tonluk üretim miktarıyla August • Ağustos 2014 99 RESEARCH • ARAŞTIRMA low USA. The share of these 5 countries from the total production is around 68%. • World Soybean Production and Producer Countries The soybean (US) or soya bean (UK) (Glycine max) is a species of legume native to East Asia, widely grown for its edible bean. The plant is classed as an oilseed rather than a pulse by the UN Food and Agricultural Organization (FAO) as the seed contains 18-19% oil. Soybean has become a preferred product throughout the world because of its oil content. Approximately 85% of the world's soybean crop is processed into soybean meal and vegetable oil. Soybean meal ,which is the material remaining after solvent extraction of oil from soybean, is an important and cheap protein source for animal feed and many varieties of ready meals. The vegetable oil obtained from soy is another important food substance formed by the processing ıf soybean. This oil is used in many industrial applications. Soybean produces much more protein per acre compared to many other crops. One of the most important products obtained from soybean is soy flour. Soy flour, which refers to soybeans ground finely enough to pass through a 100-mesh or smaller screen, is made by roasting the soybean, removing the coat, and grinding into flour. Besides these; soybean can be processed to produce a texture and appearance similar to many other foods. Soy milk, margarine, soy cream, soy yogurt, soy cheese and meat are among them. Also it is used for the production of industrial products such as oils, soap, cosmetics, plastics, crayons. Soy is the mostly grown oilseed in the world. According to USDA data; world soybean production, which was 263,8 million tons in 2010/11 season, decreased to 239,5 million tons in 2011/12 season and reached 267,9 million tons level by increasing again in 2012/13 season. The estimation of USDA for 2013/14 season points 15,8 100 August • Ağustos 2014 Çin, 57,7 milyon tonluk üretim miktarıyla Arjantin ve 38,2 milyon tonluk üretim miktarıyla Hindistan takip etmektedir. Bu 5 ülkenin toplam üretimden aldığı pay ise yüzde 68 civarındadır. • Dünya Soya Üretimi ve Üretici Ülkeler Soya ya da soya fasulyesi, Doğu Asya'ya özgü olan ve çoğunlukla yenebilir fasulyesi için yetiştirilen bir tür baklagildir. Ancak BM Gıda ve Tarım Örgütü (FAO), tohumunda ihtiva ettiği %18-19 oranındaki yağ nedeniyle soya fasulyesini baklagilden ziyade yağlı tohum olarak sınıflandırılmıştır. Soya fasulyesi, içeriğindeki yağ miktarı nedeniyle dünya genelinde tercih edilen bir ürün haline gelmiştir. Soya fasulyesinin yaklaşık %85’i soya küspesine ya da bitkisel yağa dönüştürülür. Yağı alınmış soya küspesi, hayvan yemleri ve birçok hazır yemek çeşidi için önemli ve ucuz bir protein kaynağıdır. Soyadan elde edilen bitkisel yağ ise soya fasulyesi bitkisinin işlenmesi ile oluşan bir diğer önemli gıda maddesidir. Bu yağ birçok endüstriyel uygulamada kullanılmaktadır. Soya fasulyesi dönüm başına ekilen diğer birçok üründen çok daha fazla protein üretir. Soyadan elde edilen en önemli ürünlerden birisi de soya unudur. Soya fasulyesinin 100 meshlik ya da daha küçük elekten geçek şekilde öğütülmesi ile elde edilen soya unu; soya fasulyesinin kavrulması, kabuğunun çıkartılması ve un haline gelene kadar öğütülmesi aşamalarından geçer. Bunların haricinde soya fasulyesi bazı gıdaların benzeri olarak da işlenebilmektedir. Bunların arasında soya sütü, margarin, soya kreması, soya yoğurdu, soya peyniri ve et bulunmaktadır. Ayrıca yağ, sabun, kozmetik ürünleri, plastik, pastel boya gibi endüstriyel ürünlerin yapımında da kullanılmaktadır. Soya, dünyada en yoğun yetiştirilen yağlı tohum çeşididir. USDA verilerine göre; 2010/11 sezonunda 263,8 milyon ton olan dünya soya fasulyesi üretimi, 2011/12 sezonunda 239,5 milyon ton gerilemiş, 2012/13 sezonunda ise yeniden artış geçerek 267,9 milyon ton seviyesine ulaşmıştır. USDA’nın 2013/14 sezonuna ilişkin soya üretim tahmini ise 15,8 milyon tonluk rekor bir atışa işaret etmektedir. USDA’ya 2013/14 sezonun- MILLER MAGAZINE RESEARCH • ARAŞTIRMA million-ton record increase. According to USDA; world soy production that reached to 283,8 million tons in 2013/14 season will continue to its increase and reach to 304,7 million tons in 2014/15 season. According to 2012/13 season data; USA (31,5%), Brazil (30,8%), Argentina (19%), China (4,2%) and India (3,8%) are major soy producers. The production amount in 2013/14 season realized by USA that makes soy cultivation in approximately 30,7 million hectares is around 89,5 million tons. USA is projected to realize 103,4 million-ton production in 2014/15 season. Brazil followed USA with 29,9 million-hectare cultivation area and 87,5 million-ton production in 2012/13 season. Brazil is foreseen to realize 91 million-ton soybean production in 2014/15 season. Ranking third in soy production, Argentina had 20 million-hectare cultivation area and 54 million-ton production in 2013/14 season. It is seen that China 12,2 million-ton production, India had 11 millionton production in the same period. China is foreseen to realize 12 million-ton and India to realize 11,6 million-ton soybean production in 2014/15 season. China ranks first in the crushed soy production and realized 68,7 million-ton crushed soy production in 2013/14 season. U.S., Argentina, Brazil and European Union follow China in the crushed product. • World Canola (Rapeseed) Production and Producer Countries Canola is a plant that is obtained by improving rapeseed and does not contain erucic acid and glucosinolate. The point that erucic acid and glucosinolate are harmful to human and animal health caused the prohibition of cultivating this plant in Turkey in 1979. However; lowering down of the erucic acid content with 45-50% in the varieties called as rapeseed in the past to 0% as a result of the improvement studies made the rapeseed to be reproduced for vegetable oil needs. As the canola was developed firstly in Canada, it was called as “canola” which was derived from “Canadian Oil Low Acid”. Canola is an oil plant with two physiological periods as winter and summer terms. Canola is an important oil plant with 38-50% oil and 16-24% protein content. Due to its neutral feature, it is used as frying or canned good oil in the food industry. Besides, it is used in biodiesel production and also as feed raw material. Canola ranks second among the oilseed plants used as vegetable oil source in terms of production amount. Annual production amount in the world is about 70 million tons. According to USDA data; world canola production, which was 60,5 million tons in 2010/11 season, reached 63,5 million tons in 2012/13 season. USDA announces that world canola production in 2013/14 season as 71,2 million tons by increasing 8 million tons. USDA’s projection for 2014/15 season is 70 million tons. On the basis of 2012/13 season data; China ranks DEĞİRMENCİ DERGİSİ da 283,8 milyon tona ulaşan dünya soya üretimi, 2014/15 sezonunda da artışını sürdürecek ve 304,7 milyon tona ulaşacaktır. 2013/14 sezonu verilerine göre Amerika Birleşik Devletleri (%31,5), Brezilya (% 30,8), Arjantin (% 19), Çin (% 4,2) ve Hindistan (% 3,8) başlıca soya üreticileri arasında gelmektedir. Yaklaşık 30,7 milyon hektarda soya ekimi yapan ABD’nin 2013/14 sezonunda gerçekleştirdiği üretim miktarı 89,5 milyon ton civarındadır. ABD’nin 2014/15 sezonunda da 103,4 milyon tonluk bir üretim gerçekleştireceği öngörülmektedir. 2013/14 sezonunda ABD’yi 29,9 milyon hektar ekim alanı ve 87,5 milyon tonluk üretimle Brezilya takip ediyor. Brezilya’nın 2014/15 sezonunda 91 milyon tonluk soya fasulyesi üretimi gerçekleştireceği öngörülmektedir. Soya üretiminde üçüncü sırada yer alan Arjantin, 2013/14 sezonunda 20 milyon hektar ekim alanına ve 54 milyon tonluk üretim miktarına sahiptir. Aynı dönemde Çin’in 12,2 milyon tonluk üretim miktarına; Hindistan’ın ise 11 milyon tonluk üretim miktarına sahip olduğu görülmektedir. 2014/15 sezonunda Çin’in 12 milyon ton; Hindistan’ın ise 11,6 milyon ton soya fasulyesi üretimi gerçekleştireceği öngörülmektedir. Ezilmiş soya üretiminde ise Çin ilk sıradadır ve 2013/14 sezonunda 68,7 milyon tonluk ezilmiş soya üretimi gerçekleştirmiştir. Ezilmiş üründe Çin’i ABD, Arjantin, Brezilya ve Avrupa Birliği takip etmektedir. • Dünya Kanola (Kolza) Üretimi ve Üretici Ülkeler Kanola, kolzanın ıslahı sonucu elde edilmiş, erüsik asit ve glukosinolat ihtiva etmeyen bir bitki türüdür. Erüsik asit ve glukosinolatın insan ve hayvan sağlığı açısından zararlı olması, bu bitkinin ekiminin 1979 yılında Türkiye’de yasaklanmasına neden olmuştur. Ancak yapılan ıslah çalışmaları neticesinde eskiden kolza olarak isimlendirilen çeşitlerdeki yüzde 45-50 oranındaki erüsik asit içeriğinin yüzde 0 düzeyine düşürülmesi, kanolanın bitkisel yağ ihtiyacı için yeniden üretime alınmasını sağlamıştır. Kanolanın ilk önce Kanada'da geliştirilmesinden dolayı, ona İngilizce "Canadian Oil Low Acid" (düşük asitli Kanada yağı) sözcüklerinden türeme, "kanola" adı verilmiştir. Kanola, kışlık ve yazlık olmak üzere iki fizyolojik döneme sahip bir yağ bitkisidir. Kanola, tanesinde bulunan %38-50 yağ ve %16-24 protein içeriği ile önemli bir yağ bitkisidir. Gıda sanayiinde, nötr özelliği nedeniyle kızartma veya konserve yağı olarak kullanılmaktadır. Ayrıca biodizel üretiminde ve yem hammaddesi olarak da kullanılmaktadır. Kanola, bitkisel yağ kaynağı olarak üretilen yağlı tohumlu bitkiler arasında, üretim miktarı açısından ikinci sırada yer almaktadır. Dünyada yıllık üretimi 70 milyon ton civarındadır. USDA verilerine göre; 2010/11 sezonunda 60,5 milyon ton olan dünya kanola üretimi, 2012/13 sezonunda 63,5 milyon tona ulaşmıştır. USDA dünya kanola üretiminin 2013/14 sezonunda yaklaşık 8 milyon ton artış göstererek 71,2 milyon tona ulaştığını açıklıyor. USDA’nın 2014/15 öngörüsü 70 milyon ton. 2012/13 sezonu verileri bazında Çin, 7,3 milyon hektar ekim alanı ve 14 milyon tonluk üretim miktarıyla dünya kanola üretiminde ilk sırada yer alıyor. Çin’in 2013/14 sezonunda 14,4 milyon ton kanola üretimi gerçekleştirdiği tahmin edili- August • Ağustos 2014 101 RESEARCH • ARAŞTIRMA first in world canola production with 7,3 million-hectare cultivation area and 14 million-ton production amount. China is estimated realizing 14,4 million-ton production in 2013/14 season. Canada followed China with 8,8 million-hectare cultivation area and 13,8 million-ton production in 2012/13 season. The production amount to be realized by Canada in 2013/14 season is foreseen as 18 million tons in 2012/13 season. India (2013/14 season production amount was 7,3 million tons) with 6,7 millionhectare cultivation area and 6,8 million-ton production, France with 1,6 million-hectare cultivation area and 5,4 million-ton production, Germany with 1,3 million-hectare cultivation area and 4,8 million-ton production followed these countries in the same season. It is estimated that India realized approximately 7 million tons, France approximately 5 million tons and Germany approximately 6 million tons of canola in 2013/14 season (Total canola production realized by EU in 2013/14 season is announced as 21,1 million tons). • World Sunflower Production and Producer Countries Due to its 65-70% oil content, sunflower is one of the most important oil plants of today. Sunflower oil ranks first among the vegetable oils preferred for its quality in cooking. Thus, it is cultivated in many countries throughout the world on an economic level. Although sunflower is not very selective in terms of the soil it is grown, it has high yield potential in the soil that is rich in organic substances, deep and with good water retaining capacity. It can be cultivated on any kind of soil from sandy soils to clay soils with heavy structure that have good drainage. The weight of one thousand sunflower seeds is 70 to 200 grams. The oily varieties have smaller seeds and the nut varieties have bigger seeds. The oil rate of the small seeds is more than the ones with bigger seeds. The ratio of hull in sunflower seeds is 35% and the ratio of kernel is 65%. The oil ratio of the husked ones is 45-55% and the kernel oil ratio is 65-70%. The oil obtained from sunflower is used in meals, salads, frying and canned fish; it is used for dye and soap production in the industry. It is a very nutritional animal feed as sunflower meal has a significant rate (20 percent) of protein and a little oil (17%). Milled floral receptacle of sunflower is used as feed for poultry, sheep and goats. The husk of the sunflower seed is used as raw material in the preparation of the yeast and the process of obtaining alcohol and furfural. Sunflower seeds are also used as nuts widely in Turkey. According to USDA data; world sunflower production, which was 33,3 million tons in 2010/11 season, reached to 39,6 million tons in 2011/12 season and decreased to 36 million tons level in 2012/13 season. The estimation of USDA for 2013/14 season sunflower production points an important increase with 6,8 million-ton (42,8 million tons) rate. According to 2013/14 season data; Ukraine, Russia, 102 August • Ağustos 2014 yor. 2012/13 sezonunda Çin’i 8,8 milyon hektarlık ekim alanı ve 13,8 milyon tonluk üretim miktarıyla Kanada takip ediyor. Kanada’nın 2013/14 sezonunda gerçekleştirdiği tahmin edilen üretim miktarı ise 18 milyon ton. Söz konusu sezonda bu ülkeleri sırasıyla; 6,7 milyon hektar ekim alanı ve 6,8 milyon ton üretim miktarıyla Hindistan (2013/14 sezonu üretim miktarı 7,3 milyon ton), 1,6 milyon hektar ekim alanı ve 5,4 milyon tonluk üretim miktarıyla Fransa, 1,3 milyon hektar ekim alanı ve 4,8 milyon tonluk üretim miktarıyla Almanya takip ediyor. 2013/14 sezonunda Hindistan’ın yaklaşık 7 milyon ton, Fransa’nın yaklaşık 5 milyon ton, Almanya’nın ise yaklaşık 6 milyon ton kanola üretimi gerçekleştirdiği tahmin ediliyor (AB’nin2013/14 sezonunda gerçekleştirdiği toplam kanola üretimi 21,1 milyon ton olarak açıkanıyor). • Dünya Ayçiçeği Üretimi ve Üretici Ülkeler Ayçiçeği, ihtiva ettiği yüzde 65-70'lik yağ oranı nedeniyle günümüzün en önemli yağ bitkilerinden biridir. Ayçiçeği yağı, yemeklik kalitesi yönünden tercih edilen bitkisel yağlar arasında ilk sırayı almaktadır. Dolayısıyla dünyadaki birçok ülkede, ekonomik düzeyde tarımı yapılmaktadır. Ayçiçeği, yetişeceği toprak tipi yönünden çok seçici olmamasına rağmen organik maddece zengin, derin ve su tutma kapasitesi iyi topraklarda yüksek verim potansiyeline sahiptir. Kumsal topraklardan ağır yapıdaki killi topraklara kadar her türlü iyi drenaj sağlanmış toprakta tarımı yapılabilmektedir. Ayçiçeği tohumlarının bin tanesinin ağırlığı 70 ile 200 gram arasındadır. Yağlı çeşitlerin tohumları daha küçük, çerezlik çeşitlerin ise daha büyüktür. Tanesi küçük olan tohumlarda yağ oranı daha fazla, tanesi büyük olanlarda ise daha düşüktür. Ayçiçeği tohumlarında, yüzde 35 oranında kabuk ve yüzde 65 oranında da iç bulunmaktadır. Kabuklu tohumların yağ oranı yüzde 45-55; içteki yağ oranı ise yüzde 65-70 dolayındadır. Ayçiçeğinden elde edilen yağ, yemeklerde, salata, kızartma ve balık konservelerinde; sanayide ise boya ve sabun yapımında kullanılır. Ayçiçeği küspesinde önemli oranda (yüzde 20) protein ve bir miktar yağ (yüzde 1-7) bulunduğu için çok besleyici bir hayvan yemidir. Öğütülmüş ayçiçeği tablaları küçükbaş ve kümes hayvanları için yem olarak kullanılmaktadır. Ayçiçeği tohumunun kabuğu; mayaların hazırlanmasında, alkol ve furfurol elde edilmesinde hammadde olarak kullanılır. Ayçiçeği tohumları Türkiye’de yaygın bir şekilde çerez olarak da tüketilmektedir. USDA verilerine göre; 2010/11 sezonunda 33,3 milyon ton olan dünya ayçiçeği üretimi, 2011/12 sezonunda 39,6 milyon tona ulaşmış, 2012/13 sezonunda ise düşüşe geçerek 36 milyon ton seviyesine gerilemiştir. USDA’nın 2013/14 sezonuna ilişkin ayçiçeği üretim tahmini ise 6,8 milyon tonluk önemli bir atışa (42,8 milyon ton) işaret ediyor. 2014/15 sezonuna ilişkin öngörü ise 40,6 milyon ton. 2013/14 sezonu verilerine göre başlıca ayçiçeği üreticileri arasında Ukrayna, Rusya, Arjantin ve Türkiye gelmektedir. Yaklaşık 6 milyon hektarda ayçiçeği ekimi yapan Ukrayna’nın 2012/13 sezonunda gerçekleştirdiği üretim miktarı 9 milyon ton civarındadır. Ukrayna’nın 2013/14 sezonunda da 11,6 milyon tonluk bir üretim gerçekleştirdiği MILLER MAGAZINE RESEARCH • ARAŞTIRMA Argentina and Turkey are major sunflower producers. The production amount in 2012/13 season realized by Ukraine that makes sunflower cultivation in approximately 6 million hectares is around 9 million tons. Ukraine is estimated realizing 11,6 million-ton production in 2013/14 season. Russia follows Ukraine with 6,1 million-hectare cultivation area and 7,9 million-ton production in 2012/13 season. Russia is foreseen realizing 10,5 million-ton sunflower production in 2013/14 season. Ranking third in sunflower production, Argentina had 1,6 million-hectare cultivation area and 3,1 million-ton production in 2012/13 season. It is estimated that sunflower production of Argentina decreased to 2,3 million tons in 2013/14 season. In the same period, Turkey’s production is seen reaching to 1,4 million tons level from 1,1 million tons. • World Cottonseed Production and Producer Countries As a fiber plant, cotton consists of fiber and seed with a ratio of 40%. Besides it is a fiber plant, cotton is defined as a good oil plant as it has 40% oil in content. The mature seeds are brown ovoid weighing about a tenth of a gram. By weight, they are 60% cotyledon, 32% coat and 8% embryonic root and shoot. These are 20% protein, 20% oil and 3.5% starch. Fibers grow from the seed coat to form a boll of cotton lint. The boll is a protective fruit and when the plant is grown commercially, it is stripped from the seed by ginning and the lint is then processed into cotton fiber. For every hundred weight of fiber, about one hundred and sixty weights of seeds are produced. The seeds are about 15% of the value of the crop and are pressed to make oil and used as animal feed. About 5% of the seeds are used to sow the next crop. Cotton’s field of usage is quite wide. One of these fields is production of feed products for animals. Cotton seed is crushed in the mill after removing lint from the cotton plant. The seed is further crushed to remove any remaining linters or strands of minute cotton fibers. The seeds are further hulled and polished to release the soft and high-protein meat. These hulls of the cottonseed are then mixed with other types of grains in order to make it suitable for the livestock feed. The seed oil extracted from DEĞİRMENCİ DERGİSİ tahmin ediliyor. 2012/13 sezonunda Ukrayna’yı 6,1 milyon hektar ekim alanı ve 7,9 milyon tonluk üretimle Rusya takip ediyor. Rusya’nın 2013/14 sezonunda 10,5 milyon tonluk ayçiçeği üretimi gerçekleştirdiği belirtiliyor. Ayçiçeği üretiminde üçüncü sırada yer alan Arjantin, 2012/13 sezonunda 1,6 milyon hektar ekim alanına ve 3,1 milyon ton üretim miktarına sahip. Arjantin’in ayçiçeği üretiminin 2013/14 sezonunda 2,3 milyon tona gerilediği tahmin ediliyor. Aynı dönemde Türkiye’nin üretimin ise 1,1 milyon tondan 1,4 milyon ton seviyesine ulaştığı görünüyor. • Dünya Pamuk Tohumu Üretimi ve Üretici Ülkeler Bir lif bitkisi olan pamuk, lif ile yüzde 40 oranındaki tohumdan oluşur. Pamuk, bir lif bitkisi olmasının yanı sıra tohumunda ihtiva ettiği yüzde 40 yağ oranı nedeniyle iyi bir yağ bitkisi olarak değerlendirilir. Olgunlaşmış tohumları kahverengi ve oval görünümdedir. Ağırlıkları da gramın onda biri kadardır. Ağırlık dağılımı incelendiğinde; yüzde 60’nın çenek, yüzde 32’sinin kabuk ve yüzde 8’nin de embriyonik kök ve filizden oluştuğu görülmektedir. İçeriğinde ise yüzde 20 protein, yüzde 20 yağ ve yüzde 3.5 nişasta barındırmaktadır. Lifler, pamuk kozası oluşturabilmek için tohumun kabuğundan büyürler. Koza koruyucu bir meyve özelliği taşır ve ürün satılabilecek olgunluğa geldiğinde çırçırlama yöntemi ile kabuktan ayrılır. Kozanın içindeki tiftik de pamuk lifine dönüştürülmektedir. Her bir 100 kiloluk lif için, yaklaşık 160 kilo tohum üretilmektedir. Tohumlar, ürün değerinin yaklaşık yüzde 15’dir ve yağ ile hayvan yemi yapımı için preslenirler. Ürünlerin yaklaşık yüzde 5’i bir sonraki mahsulün ekimi için kullanılmaktadır. Pamuk tohumunun kullanım alanı oldukça geniştir. Bu alanlardan bir tanesi hayvancılık için yem ürünleri üretimidir. Yem üretiminde kullanılacak olan pamuk tohumu, tiftik pamuktan ayırıldıktan sonra değirmende ezilir. Daha sonra da bu tohumlar, yumuşak ve yüksek protein içeriğine sahip özünü bıraksın diye soyulur ve perdahlanır. Pamuk tohumlarının soyulmuş kabukları diğer tahıllarla karıştırılır ve böylece hayvancılık için uygun yem oluşturulur. Hayvan yeminin yanı sıra pamuk tohumları insan beslenmesi için de iyi bir protein kaynağıdır. Tek başına veya diğer bitki ve hayvansal protein kaynaklarıyla karıştırılarak kullanılabilir. Ayrıca pamuk tohumu çekirdeklerinden çıkarılan yağ, yemeklerde ve salatalarda kullanılmaktadır. Katı yağ ve August • Ağustos 2014 103 RESEARCH • ARAŞTIRMA the kernels can be used as cooking oil, salad dressings. It is also highly beneficial for the production of shortening and margarine. The cottonseed meal after being dried up can be used as a dry organic fertilizer as it contains 41 percent protein and comprises other natural nutrients such as omega-9 fatty acids. The final field of cottonseeds is cosmetic products. Cottonseed is the third mostly produced oilseed plant in the world after soy and canola. According to USDA data; world cottonseed production, which was 44,2 million tons in 2010/11 season, reached to 47,9 million tons in 2011/12 season. It decreased to 46,3 million tons level in 2012/13 season. The estimation of USDA for 2013/14 season cottonseed production points an approximately 2 million-ton decrease (44,8 million tons). The production of cottonseed is projected to decrease in 2014/15 season and remain at 43,8 million tons. According to 2012/13 season data; China (29%), India (26%), USA (11%), Pakistan (8%) and Brazil (4%) are major cottonseed producers. • World Peanut Production and Producer Countries Being among the top three plants of 8 oil plants used in world vegetable oil production, peanut is an annual legume and a summer time plant. Its content includes 45-55% oil, 20-25% protein, 16-18% carbohydrate, 25% mineral. The peanut grown in the world and Turkey can be gathered under three groups as Virginia, Spanish and Valencia. Mainly Virginia-originated peanuts with semi-recumbent shape are cultivated in Turkey. As a rich Vitamin B source, peanut includes averagely 25% protein, 46% oil, 16% carbohydrate and 5% mineral in its content. Its fruits have amino acids that are rich in phosphorus. Per 100 gr peanut meat has 600 kcal energy. Depending on the varieties, the peanut meat kernel has 40-60% oil in its content. Besides being a human food, peanut is used in various fields of the industry with huge amounts. Not only peanut oil is used in solid and liquid forms in cooking, but also it is used in canned fish, biscuits, cakes, confectionery and soap production. The oil cake after the oil is extracted from the peanut is a valuable feed. Besides; as peanut is a legume, the parts of its plant are a very valuable animal feed. Although the main and byproducts of peanut have wide variety of uses, most of it is consumed as nuts. Just like other legumes, peanut fixates the atmospheric nitrogen to the soil and leaves a soil rich in nitrogen and organic substances for the next plant to be cultivated. As it is an anchor plant, peanut leaves a soil that is loosened and weeded for the next plant to be cultivated. Thus it is a good crop alternation plant. It provides a good additional income for the producer as it is grown successfully as the second crop after wheat harvest. Peanut ranks fourth among the oilseed plants used 104 August • Ağustos 2014 margarin üretiminde de pamuk tohumu yağı oldukça önemli bir unsurdur. Bu tohumlar, içeriğindeki yüzde 41 protein oranı ve omega-9 yağ asitleri gibi doğal besleyiciler sayesinde, organik gübre olarak da kullanılabilmektedir. Pamuk tohumlarının son bir kullanım alanı ise kozmetik ürünleridir. Pamuk tohumu, dünyada soya ve kanoladan sonra en yoğun yetiştirilen üçüncü yağlı tohum bitkisidir. USDA verilerine göre; 2010/11 sezonunda 44,2 milyon ton olan dünya pamuk tohumu üretimi, 2011/12 sezonunda 47,9 milyon tona ulaşmıştır. 2012/13 sezonunda ise 46,3 milyon ton seviyesine gerilemiştir. USDA’nın 2013/14 sezonuna ilişkin pamuk tohumu üretim tahmini ise yaklaşık 2 milyon tonluk düşüşe (44,8 milyon ton) işaret etmektedir. Pamuk tohumu üretiminin 2014/15 sezonunda da düşüşünü süreceği ve 43,8 milyon tonda kalacağı öngörülmektedir. 2012/13 sezonu verilerine göre başlıca pamuk tohumu üreticileri arasında Çin (% 29), Hindistan (% 26), Amerika Birleşik Devletleri (% 11), Pakistan (% 8) ve Brezilya (% 4) gelmektedir. • Dünya Yer Fıstığı Üretimi ve Üretici Ülkeler Dünya bitkisel yağ üretiminde kullanılan yaklaşık 8 yağ bitkisinden ilk üçü arasında yer alan yerfıstığı, baklagiller familyasından olan tek yıllık ve yazlık bir bitkidir. Bileşiminde yüzde 45-55 yağ, yüzde 20-25 protein, yüzde 16-18 karbonhidrat, yüzde 25 mineral madde bulunur. Dünyada ve Türkiye’de yetişen yerfıstıkları Virginia, Spanish ve Valencia olmak üzere başlıca üç grupta toplanmakta, Türkiye’de Virginia menşeli yarı yatık formlu yerfıstıkları ağırlık kazanmaktadır. Zengin bir B vitamini kaynağı olan yerfıstığının bileşiminde ortalama yüzde 25 protein, yüzde 46 yağ, yüzde 16 karbonhidrat ve yüzde 5 mineral madde bulunmakta ve meyveleri fosforca zengin amino asitler içermektedir. 100 gram yerfıstığı içi, 600 kcal enerjiye sahiptir. İç tanesinde çeşitlere göre değişmekle birlikte yüzde 40-60 oranında yağ bulunmaktadır. Yerfıstığı, insan gıdası olmanın yanı sıra sanayinin çeşitli alanlarında da büyük miktarlarda kullanılmaktadır. Yerfıstığı yağı yemeklik olarak katı ve sıvı halde kullanıldığı gibi balık konserveciliğinde, bisküvi, pasta, şekerleme ve sabun yapımında da kullanılır. Yerfıstığından yağ çıkarıldıktan sonra geriye kalan küspe, çok değerli bir yem maddesidir. Ayrıca yerfıstığı bir baklagil bitkisi olduğu için bitki kısımları da çok değerli bir hayvan yemidir. Yerfıstığının ana ve yan ürünlerinin çok değişik kullanım alanı olmasına rağmen büyük kısmı çerez olarak tüketilmektedir. Yerfıstığı, diğer baklagillerde olduğu gibi havanın serbest azotunu toprağa bağlar ve kendisinden sonra ekilecek bitkiye azot ve organik maddece zengin bir toprak bırakır. Yerfıstığı bir çapa bitkisi olması nedeni ile kendisinden sonra gelen bitkiye kabartılmış ve yabancı otlardan temizlenmiş bir toprak bırakır. Bu nedenle de iyi bir ekim nöbeti bitkisidir. Buğday hasadından sonra ikinci ürün olarak başarıyla yetiştirildiği için üreticiye ek bir gelir sağlamaktadır. Yer fıstığı, bitkisel yağ kaynağı olarak üretilen yağlı tohumlu bitkiler arasında, üretim miktarı açısından dördüncü sırada yer almaktadır. Dünyada yıllık üretimi 35-40 milyon ton MILLER MAGAZINE RESEARCH • ARAŞTIRMA as vegetable oil source in terms of production amount. Annual production amount in the world is about 35-40 million tons. According to USDA data; world peanut production, which was 39,8 million tons in 2010/11 season, reached 40,1 million tons in 2013/14 season. USDA projects that world peanut production in 2014/15 season as 40,4 million tons. WORLD OILSEED TRADE The amount of oilseed subjected to world trade is 110 to 130 million tons. According to the 2013/14 season data of U.S. Department of Agriculture Foreign Agricultural Service (USDA FAS); world oilseed trade is nearly 129 million tons. There are some differences between the import and export amounts data of USDA on word oilseed trade. Thus, the data is evaluated on the average of import and export. According to USDA data; China realizes 57,6% of world oilseed import that was 127,1 million tons in 2013/14 season. Importing 73,2 million tons of oil seed; China is followed by EU with 17,2 million-ton import amount, Japan with 5,5 million tons and Mexico with 5,4 million tons. Announcing the oilseed export as 131,4 million tons in 2013/14 season; USDA data informs that Brazil and U.S. are the largest oilseed exporters. Realizing approximately 45 million tons of oilseed per each, these two countries realize 69,1% of the world oilseed export. Ranking first in the world oilseed trade with 109,9 million-ton import and export amounts, soy constitutes approximately 85% of world oilseed trade by itself. Canola with 14 million tons, peanut with 2,5 million tons and sunflower with 1,7 million tons follow soy in the world oilseed trade. DEĞİRMENCİ DERGİSİ arasındadır. USDA verilerine göre; 2010/11 sezonunda 39,8 milyon ton olan dünya yer fıstığı üretimi, 2012/13 sezonunda 40,1 milyon tona ulaşmıştır. Dünya yer fıstığı üretiminin 2013/14 sezonunda 39,8 milyon ton seviyesinde seyrettiğini açıklayan USDA, 2014/15 sezonunda yeniden 40,4 milyon ton seviyesine ulaşacağını öngörmektedir. DÜNYA YAĞLI TOHUM TİCARETİ Dünya ticaretine konu olan yağlı tohum miktarı, 110 ile 130 milyon ton arasındadır. Amerikan Tarım Bakanlığı Dış Tarım Servisi’nin (USDA FAS) 2013/14 sezonu verilerine göre; dünya yağlı tohumlar ticareti yaklaşık 129 milyon ton civarındadır. USDA’nın dünya yağlı tohum ticaretinde dair verilerinde ithalat ve ihracat miktarları arasında bazı farklılıklar söz konusudur. Bu yüzden veriler, ithalat ve ihracat ortalaması üzerinden değerlendirilmektedir. USDA verilerine göre 2013/14 sezonunda 127,1 milyon ton olan dünya yağlı tohum ithalatının yüzde 57,6’lık kısmını tek başına Çin gerçekleştirmektedir. 73,2 milyon ton yağlı tohum ithal eden Çin’i, 17,2 milyon tonluk ithalat miktarıyla AB, 5,5 milyon tonla Japonya ve 5,4 milyon tonla Meksika takip etmektedir. 2013/14 sezonunda toplam yağlı tohum ihracatının 131,4 milyon ton olduğunu açıklayan USDA verilerine göre; Brezilya ve ABD dünyanın en büyük yağlı tohum ihracatçıları konumunda. Yaklaşık 45’er milyon tonluk yağlı tohum ihracatı gerçekleştiren bu iki ülke, dünya yağlı tohum ihracatının yüzde 69,1’lik kısmını gerçekleştirmektedir. 109,9 milyon tonluk ithalat ve ihracat miktarıyla dünya yağlı tohumlar ticaretinde ilk sırada yer alan soya fasulyesi, tek başına dünya yağlı tohum ticaretinin yaklaşık yüzde 85’ini oluşturmaktadır. Dünya yağlı tohumlar ticaretinde soya fasulyesini 14 milyon tonla kanola; 2,5 milyon tonla yer fıstığı ve 1,7 milyon tonla ayçiçeği takip etmektedir. August • Ağustos 2014 105 COUNTRY PROFILE • ÜLKE PROFİLİ 106 August • Ağustos 2014 MILLER MAGAZINE COUNTRY PROFILE • ÜLKE PROFİLİ GRAIN AND FLOUR MARKET IN SOUTH AFRICA Güney Afrika’da Tahıl ve Un Pazarı South Africa imports approximately one third of its need for bread wheat. However, import of durum wheat for pasta is almost negligible. Durum wheat grown in the country cannot meet the need of the gradually growing industry and pasta import increases. Considered importing wheat flour with a value of 4,4 million dollars in 2012, the country meets the entire rice demand via imports. Güney Afrika, ekmeklik buğday ihtiyacının yaklaşık üçte birini ithal etmektedir. Buna karşın makarnalık durum buğdayı ithalatı yok denecek kadar azdır. Ülkede yetişen durum buğdayı da her geçen gün büyüyen sektörün ihtiyacını karşılayamamakta ve makarna ithalatı artış göstermektedir. 2012 yılında 4,4 milyon dolar değerin buğday unu ithal ettiği düşünülen ülke, pirinç ihtiyacının da tamamını ithalat yoluyla karşılamaktadır. South Africa has a wide agricultural product range and food processing industry for the process of these products. Food processing industry in the country has 11 subindustries. These are meat processing, dairy products, canned food and vegetables, canned fish, canned fruits, jams, vegetable and animal oils, grain milling, sugar, chocolate and confectionery, ready-animal products, bread and bakery. Grain mills are the largest food sub-industry in the manufacturing industry. Fresh fruit and vegetables are at the top of food consumption. Grain and bread products and protein follow them. Ready meal industry is a small but growing industry and the demand for this industry is increasing day by day. Some large company mergers have been done in the industry and many of DEĞİRMENCİ DERGİSİ Güney Afrika oldukça geniş bir tarım ürünü yelpazesine ve bu ürünlerin işlenmesine yönelik gıda işleme endüstrisine sahip bulunmaktadır. Ülkedeki gıda işleme endüstrisi 11 alt sektöre sahiptir. Bunlar; et işleme, süt ürünleri, gıda ve sebzelerin konservesi, balık konservesi, meyve konservesi, reçel, bitkisel ve hayvani yağlar, hububat değirmenciliği, şeker, çikolata ve şekerleme, hazır hayvansal ürünler, ekmek ve pastacılıktır. İmalat sektöründe hububat değirmenleri en büyük gıda alt sektörü konumundadır. Taze meyve ve sebzeler gıda tüketiminde en tepede yer almaktadır. Bunları hububat ve ekmek ürünleri ve proteinler takip etmektedir. Hazır yemek sektörü ise küçük fakat büyüyen bir sektör olup bu sektöre talep giderek artmaktadır. Endüstride bazı önemli şirket birleşmeleri gerçekleşmiş August • Ağustos 2014 107 COUNTRY PROFILE • ÜLKE PROFİLİ the companies have international partnerships. These both strengthened the positions of the companies and brought the latest technology and information to South Africa. GENERAL ECONOMIC OUTLOOK IN SOUTH AFRICA Having one of the most developed economies of the African continent, South Africa has also a consumer profile scattered to extremes as rich and poor. As the most important state of South Africa’s economy, Gauteng’s share in total GDP is 40% as industrial, commercial and mining center. As the second important region in the economy, Kwazulu-Natal has an economy based on tourism, agriculture and heavy industry with its structure focused on Durban city port. Ranking third, Western Cape region shows a more consistent economic performance compared to the other states despite it has limited industrial and mining resources.Affecting neighboring countries in the region and other African continent countries, South Africa gets a significant attention from the major countries with developed economy. Medium-term plan constitutes an important place on the economy program of the country. According to the program, it is emphasized that the structure of South Africa based on market economy and the encouragement of public-private partnerships will continue. On the other hand, the privatization trend will decrease in the following years as significant public investment in the fields of transport and energy are handled with statist approach in the program. AGRICULTURE IN SOUTH AFRICA Although South Africa is a completely self-sufficient in terms of basic agricultural products, it is net exporter of agricultural products and in the food industry. Mostly exported agricultural products are citrus, sugar, grapes corn, fruit juice, apples, pears, peaches and apricots. Other important export products are meat, avocado, pineapple, peanuts, nuts and dairy products. Wheat, rice and vegetable oil constitute the most important import items in the agricultural products. Water scarcity and drought draw attention as the most important factors affecting agricultural production in the country and therefore annual product yield shows significant changes by years. 12% of the country land is suitable for cultivation. 83% of South Africa’s land, which is 122 million hectares, is used for agriculture and forestry, 10% for natural parks and 7% for settlement, industry and road. 1,3 million hectare of the land suitable for cultivation is irrigated and this figure corresponds to 1,5% of South Africa land. The average annual rainfall in South Africa with 450 mm is far behind the world average (860 mm). Decreasing to 100 mm in the westerns shores, the rainfall can reach to 2000 mm in some higher places. The contribution of the agricultural industry to the national economy decreases day by day as a result of developments in the manufacturing industry and services sector in South Africa’s economy. While agriculture, forestry and fishing industry contri- 108 August • Ağustos 2014 ve birçok şirket uluslararası ortaklıklar kurmuş durumda. Bu da hem şirketlerin konumlarını güçlendirmiş hem de Güney Afrika’ya en son teknoloji ve bilginin gelmesine yol açılmıştır. GÜNEY AFRİKA’NIN GENEL EKONOMİK GÖRÜNÜM Afrika kıtasının en gelişmiş ekonomilerinden birine sahip olan Güney Afrika, aynı zamanda zengin ve yoksul olarak uç noktalara dağılmış bir tüketici profiline de sahiptir. Güney Afrika ekonomisinin en önemli eyaleti olan Gauteng’in endüstri, ticaret ve madencilik merkezi olarak toplam GSYİH içindeki payı yüzde 40 oranını bulmaktadır. Ekonomide ikinci önemli bölge olan Kwazulu-Natal, Durban şehri limanı odaklı yapısı ile turizm, tarım ve ağır sanayiye dayalı bir ekonomiye sahiptir. Üçüncü sırada yer alan Western Cape bölgesi, daha sınırlı endüstri ve maden kaynağına sahip olmasına rağmen diğer eyaletlere göre daha tutarlı bir ekonomik performans göstermektedir. Bölgede komşu ve diğer Afrika kıtası ülkelerini de etkisi altına alan örnek bir ülke konumuna gelen Güney Afrika, dünya ekonomisinde ağırlığı bulunan gelişmiş ekonomiye sahip ülkelerden geniş çaplı ilgi görmektedir. Ekonomi programında ülkenin orta vade planı önemli yer teşkil etmektedir. Programa göre pazar ekonomisine dayalı olan Güney Afrika ekonomisinin bu yapısının süreceği ve kamu-özel sektör ortaklıklarının da özendirilmeye devam edeceği vurgulanmaktadır. Diğer taraftan ulaştırma ve enerji alanlarında önemli kamu yatırımları programda devletçi yaklaşım ile alınmakta olduğundan ileriki yıllarda özelleştirme eğiliminin azalacağı beklenmektedir. GÜNEY AFRİKA’DA TARIM Güney Afrika, temel tarım ürünleri bakımından tam olarak kendi kendine yetebilen bir ülke olmamakla birlikte, tarımsal ürünler ve gıda sektöründe net ihracatçı ülke konumundadır. En çok ihraç edilen tarım ürünleri; turunçgiller, şeker, üzüm, mısır, meyve suyu, elma, armut, şeftali ve kayısıdır. Diğer önemli ihraç ürünleri ise et, avokado, ananas, yer fıstığı, kuruyemiş ve süt ürünleridir. Tarım ürünlerindeki en önemli ithal kalemlerini ise buğday, pirinç ve bitkisel yağlar oluşturmaktadır. Ülkede su sıkıntısı ve kuraklık tarımsal üretimi engelleyen en önemli faktör olarak göze çarpmakta, bu nedenle yıllık ürün rekoltesi yıllara göre önemli değişiklikler göstermektedir. Ülke topraklarının yüzde 12’si tarıma elverişlidir. 122 milyon hektar olan Güney Afrika topraklarının yüzde 83’ü tarım ve ormancılık, yüzde 10’u doğal park ve yüzde 7’si yerleşim, sanayi ve yol için kullanılmaktadır. Tarıma elverişli alanların 1,3 milyon hektarı sulanmakta, bu rakam Güney Afrika topraklarının yüzde 1,5’ine tekabül etmektedir. Güney Afrika’da ortalama yıllık yağış miktarı 450 mm ile dünya ortalamasının (860 mm) çok gerisinde kalmaktadır. Batı kıyılarında 100 mm’ye inen yağış, bazı yüksek kesimlerde 2000 mm’ye kadar ulaşabilmektedir. Güney Afrika ekonomisinde imalat sanayi ve hizmetler sektöründe kaydedilen gelişmeler sonucunda tarım sektörünün ülke ekonomisine katkısı gün geçtikçe azalmaktadır. Tarım, ormancılık ve balıkçılık sektörü 1980’li yılların ortalarında GSYİH’ye yüzde 5 dolayında katkı yaparken, 2008 yılında söz MILLER MAGAZINE COUNTRY PROFILE • ÜLKE PROFİLİ buted to GDP around 5% in the middle of 1980s, this industry’s contribution to GDP was recorded as 3,2% in 2008 and 3,0% in 2009. Although agricultural production in South Africa increases relatively by years, share of agriculture in the economy decreases consistently depending on the significant developments in the manufacturing and service industries. GRAIN PRODUCTION AND CONSUMPTION Corn is the most important agricultural product manufactured by South Africa. Corn production shows fluctuations by years in parallel with the climate changes and rainfall rates. Realized as 7,3 million tons in 2006/07 season, country’s corn production reached to 13,1 million tons by increasing 78% in 2007/08 season. Realizing the largest corn production of the last 25 years with 13,4 million-ton corn production in 2009/10 season, South Africa had a decrease in the corn production in the following 3 seasons. Declining to 10,9 million tons level in 2010/11 season, the production remained at 12 million tons level in 2011/12 and 2012/13 seasons. However; the production increased again in 2013/14 season and reached to 14 million tons by exceeding 13,4 million tons that was called as the highest level of the last 25 years. The projections show that the country will make corn production around 13,5 million tons in 2014/15 season. Having an important place in the agricultural production of South Africa, corn also represents one of basic foodstuffs for South African people as 8 to 11 million tons of corn is consumed in the country each year. Wheat is the second important grain product manufactured in South Africa. However, the production amount is significantly low compared to other major producers in the world. Changing according to the seasonal conditions, country’s wheat production is between 1,5 and 2 million tons. Consumption is at least twice of that amount and it generally continues to show an increase trend. FOREIGN TRADE IN SOUTH AFRICA South Africa has a relatively open economy and the foreign trade volume corresponds more than 50% of GDP. Major foreign trade partners are EU countries, DEĞİRMENCİ DERGİSİ konusu sektörün GSYİH’ye katkısı yüzde 3,2, 2009 yılında ise yüzde 3,0 olarak kaydedilmiştir. Güney Afrika’da tarımsal üretim yıllar itibariyle nispeten artış göstermekle birlikte, imalat ve hizmet sektöründe gözlenen önemli gelişmelere bağlı olarak tarım sektörünün ekonomideki payı sürekli azalmaktadır. HUBUBAT ÜRETİMİ VE TÜKETİMİ Mısır, Güney Afrika’nın üretimini gerçekleştirdiği en önemli tarımsal üründür. Mısır üretimi, iklim değişikliklerine ve yağış oranlarına paralel olarak yıllar itibariyle dalgalanmalar göstermektedir. 2006/07 sezonunda 7,3 milyon ton olarak gerçekleşen ülkenin mısır üretimi, 2007/08 sezonunda %78 oranında artış göstererek 13,1 milyon ton seviyesine ulaşmıştır. 2009/10 sezonunda 13,4 milyon tonluk mısır üretimi ile son 25 yılın en büyük mısır üretimini gerçekleştiren Güney Afrika, sonraki 3 sezonda mısır üretiminde bir miktar gerileme yaşamıştır. 2010/11 sezonunda 10,9 milyon ton seviyesine gerileyen üretim, 2011/12 ve 2012/13 sezonlarında 12 milyon ton civarında kalmıştır. Ancak 2013/14 sezonunda üretim yeniden yükselmiş ve son 25 yılın en yüksek seviyesi olarak nitelendiren 13,4 milyon tonu da aşarak 14 milyon tona ulaşmıştır. Öngörüler ülkenin 2014/15 sezonunda da 13,5 milyon ton civarında mısır üretimi gerçekleştireceği yönünde. Güney Afrika’nın tarımsal üretiminde önemli bir yere sahip olan mısır, aynı zamanda Güney Afrikalılar için temel gıda maddelerinden birisini teşkil etmektedir. Çünkü ülkede her yıl yaklaşık 8 ile 11 milyon ton civarında mısır tüketilmektedir. Buğday da Güney Afrika’da üretilen ikinci önemli tahıl ürünüdür. Ancak üretim miktarı, dünyadaki önemli üreticilerle kıyaslandığında son derece düşüktür. Mevsimsel koşullara göre değişen ülkenin buğday üretimi, 1,5 – 2 milyon ton arasında gidip gelmektedir. Tüketim ise bunun en az iki katıdır ve genel itibariyle artış eğilimi göstermeye devam etmektedir. GÜNEY AFRİKA’DA DIŞ TİCARET Güney Afrika nispeten açık bir ekonomiye sahip olup, dış ticaret hacmi GSYİH’sının %50’den fazlasına karşılık gelmektedir. Önemli dış ticaret ortakları AB ülkeleri, ABD ve Japonya’dır. Geride bırakılan 10 yıl içinde diğer Afrika ülkeleri ile ticaret de oldukça August • Ağustos 2014 109 COUNTRY PROFILE • ÜLKE PROFİLİ U.S. and Japan. In the last 10 years, trade with other African countries has developed much. A large part of South Africa’s export goods consist of manufacturing industry products with a rate of 2/3 of total export. Mining export goods constitute 1/3 of total export alone and agricultural products represent with only small percentages. After import constrictions with strict tariff protectionism for long years, South Africa’s import is observed changing significantly by being liberalized after 1990s. A structure reflecting the demand increase for intermediate goods and capital goods in the imports is seen in the recent years. Good import costs for these items have significantly increased in parallel with the increase in the international oil prices. PLACE OF GRAIN IN FOREIGN TRADE As the largest manufacturing industry of South Africa, food industry is largely self-sufficient but some amount of import majorly for rice and wheat is made. Almost half of the wheat consumed in the country and nearly entire rice consumption is imported. According to the data of US Department of Agriculture USDA; wheat import of South Africa, which was 1,2 million tons in 2003/04 season, reached to 1,7 million tons in 2011/12 season. Remaining at 1,6 million tons level in 2013/14 season, the import is projected to reach 1,7 million tons again in 2014/15 season. In South Africa where rice production is not realized, the consumption is met with imports naturally. According to USDA data; rice import in the country is between 500 thousand tons and 1 million tons. It is not possible to mention a regular increase or decrease in the rice import. However, USDA announced the import realized in 2013/14 season as 1,1 million tons. Being an importer of wheat and rice, South Africa is an exporter for corn. According to USDA data; exporting 1,5-2 million tons of corn every year, South Africa increased its export amount, which was 2 million tons in 2012/13 season, to 2,5 million tons in 2013/14 season. The country’s corn export is projected to be 2,2 million tons in 2014/15 season. gelişmiştir. Güney Afrika’nın ihraç ürünlerinin büyük bir bölümü toplam ihracatın 2/3’üne yakın oranda imalat sanayi ürünlerinden oluşmaktadır. Maden ürünleri ihracatı başlı başına toplam ihracatın 1/3’ünü teşkil etmekte, tarım ürünleri ise sadece küçük yüzdelik rakamlarla ifade edilmektedir. Güney Afrika’ın ithalat politikasının uzun yıllar ikame ve sıkı tarife korumacılığı ile ithalat sınırlamalarının ardından 1990’lı yıllardan sonra liberalleşerek büyük ölçüde değişim geçirdiği gözlenmektedir. Son yıllarda ithalatta ara mallar ve sermaye mallarına olan talep artışını yansıtan bir yapı görülmektedir. Uluslararası petrol fiyatlarındaki artışlara paralel olarak bu kalemlerdeki mal grubu ithalat maliyetleri de önemli oranda yükseltmiştir. DIŞ TİCARETTE HUBUBATIN YERİ Güney Afrika’nın en büyük imalat sektörü olan gıda endüstrisi, büyük ölçüde kendine yeterlidir ancak çoğunluğu pirinç ve buğday olmak üzere bir miktar ithalat da yapılmaktadır. Ülkede tüketimi gerçekleştiren buğdayı yarısına yakını, pirincin ise hemen hemen tamamı ithal edilmektedir. Amerikan Tarım Bakanlığı USDA’nın verilerine göre; 2003/04 sezonunda 1,2 milyon ton olan Güney Afrika buğday ithalatı, 2011/12 sezonunda 1,7 milyon tona kadar yükselmiştir. 2013/14 sezonunda 1,6 milyon ton civarına kalan ithalatın, 2014/15 sezonunda yeniden 1,7 milyon ton seviyesine ulaşacağı öngörülmektedir. Pirinç üretimini olmadığı Güney Afrika’da, tüketim haliyle ithalatla karşılanmaktadır. USDA verilerine göre ülkenin pirinç ithalatı 500 bin ton ile 1 milyon ton arasında seyretmektedir. Pirinç ithalatında düzenli bir atış ya da düşüşten bahsetmek mümkün değil. Ancak USDA 2013/14 sezonunda gerçekleştirilen ithalatın 1,1 milyon ton seviyesinde olduğunu açıklamaktadır. Buğday ve pirinçte ithalatçı konumunda olan Güney Afrika, mısırda ise ihracatçı konumundadır. USDA verilerine göre her yıl yaklaşık 1,5-2 milyon ton mısır ihraç eden Güney Afrika, 2012/13 sezonunda 2 milyon ton olan ihracat miktarını 2013/14 sezonunda 2,5 milyon tona çıkardı. Ülkenin mısır ihracatının 2014/15 sezonunda 2,2 milyon ton olacağı öngörüyor. Kaynaklar: 1. USDA Foreign Agricultural Service, http://www.fas.usda.gov/ 2. T.C. Başbakanlık Dış Ticaret Müsteşarlığı İhracatı Geliştirme Etüd Merkezi, Güney Afrika Cumhuriyeti Ülke Raporu, Hazırlayan: Alpaslan EMEK, Ankara - 11.03.2014 3. Güney Afrika Gıda ve İçecek Sektörü Raporu, T.C. Pretoria Büyükelçiliği Ticaret Müşavirliği 4. Güney Afrika Cumhuriyeti’nin Genel Ekonomik Durumu ve Türkiye İle Ticari – Ekonomik İlişkileri, T.C. Pretoria Büyükelçiliği Ticaret Müşavirliği, Pretoria - Eylül 2012 110 August • Ağustos 2014 MILLER MAGAZINE INTERVIEW • RÖPORTAJ DEĞİRMENCİ DERGİSİ August • Ağustos 2014 111 NEWS • HABER DEĞİRMENCİ DERGİSİ August • Ağustos 2014 113 NEWS • HABER 114 August • Ağustos 2014 MILLER MAGAZINE