Eylül - Türkiye İş Bankası
Transkript
Eylül - Türkiye İş Bankası
EYLÜL 2015 10 DEKORASYON 14 SEYAHAT 02 MODA 24 KÜLTÜR SANAT 16 TEKNOLOJİ 06 BAKIM 21 MÜZE VE ÖREN YERLERİMİZ mo da ELBİSELERE “BOYUT” GELDİ Üç boyutlu yazıcılar artık moda dünyasında Endüstriyel dünyada adeta bir çığır açan üç boyutlu (3D) yazıcıların el atmadığı sektör kalmadı gibi. Günlük kullanım eşyalarımızdan mekanik araçlara uzanan bir yelpazede, aklımıza bile gelmeyecek ürünlerde karşımızda 3D kavramı belirmeye başladı. Bu durum aslında hiç de şaşırtıcı değil. İnsan faktöründen doğan hataları neredeyse sıfırlayan bu teknoloji sayesinde kusursuz ve tam anlamıyla istenilen sonuçlara ulaşmak mümkün. Hem de son derece kısa bir zamanda. Hal böyle olunca, sezonluk ürünler bazında çalışan bir sektörün, yani “moda” nın, bu hızlı teknolojiden uzak kalması beklenemezdi. Artık ünlü markaların 3D yazıcılardan çıkan tasarımlarına rastlıyor, hatta sadece 3D teknolojisi ile üretilen ürünlerin satıldığı sitelerden alışveriş yapabiliyoruz. Moda dünyasının 3D yazıcılara bakış açısı, gelecek için çok daha fantastik bir boyutta. Öyle ki, bir gün elinizde valiziniz bile olmadan seyahate çıkabilecek noktaya gelebileceğimiz hayal ediliyor. Yani gittiğiniz yerde, beğendiğiniz bir elbiseyi bir yazıcıdan çıktı alır gibi kolayca elde edebileceğimiz düşünülüyor. Tabii bunlar şu an için sadece hayallerle karışık öngörüler. Bu zamana odaklanacak olursak… 27 yaşındaki tasarımcı Danit Peleg’in son koleksiyonunda olduğu gibi, koleksiyonun bütün parçalarını 3D yazıcılardan çıkarmak mümkün. Kumaş seçimi konusunda son derece titizlikle çalışan Peleg, en sonunda FilaFlex adında lifli yapıda olan bir materyali tercih ediyor. Bu sayede ihtiyacı olan esnekliği ve sağlamlığı yakalamış oluyor. 3D yazıcıların moda dünyasındaki en ilgi çekici örneklerinden birini, Şangaylı bir tasarım stüdyosu olan Xuberance verdi. Üç boyutlu yazıcı kullanarak tasarladıkları gelinlikler, katıldıkları bir fuarda ilgi odağı oldu. Firma aynı zamanda, sadece giyim konusunda değil, aksesuar gibi farklı parçalarda da 3D ürünleri satışa sunuyor. Son 3-4 senedir minik adımlarla moda endüstrisine giren 3D teknolojisi artık kendini camianın büyük isimlerine de kabul ettirmeye başladı. Bunun en iyi örneğini geçtiğimiz aylarda son koleksiyonunu tanıtan ünlü modacı Karl Lagerfeld’in koleksiyonunda gördük. Chanel’in baş tasarımcısı olan Lagerfeld, Paris moda haftası için hazırladığı kreasyonda, Chanel’in klasikleşmiş suitlerinin 3D teknolojisi kullanılarak oluşturulan versiyonlarını sergiledi. Lagerfeld de pek çok kişi gibi 3D baskı teknolojisinin geleceğin önemli bir parçası olacağını düşünen isimler arasında. HEM FUTURİSTİK HEM GELENEKSEL AYAKKABILAR Milan Tasarım Haftası’na bu sene damgasını vuran sergilerden biri de 3D ayakkabılar oldu. “Yeniden keşfedilen ayakkabılar” adının verildiği sergide, Ben Van Berkel, Fernando Romero, Michael Young, Ross Lovegrove ve Zaha Hadid’in 3D teknolojisi kullanarak yarattıkları ayakkabılar, meraklı bakışların ilgi odağı oldu. İtalyan tasarımcı Cristina Franceschini’nin tasarladığı yüksek topuklarsa, geleneksel bakış açısını modern teknolojiyle birleştiriyor. Cristina Franceschini, ayakkabı üreticileri arasında bu teknolojiyi kullanarak kendi vizyonunu yaratan öncü isimlerden biri. Ona ilham kaynağı olan isimse Iris Van Herpen... IRIS VAN HERPEN Üç boyutlu baskı teknolojisinden en fazla etkilenen modacıların başında Iris Van Herpen geliyor. Hatta onun için bu teknolojiyi moda dünyası ile tanıştıran isim bile denebilir. Geleneksel el işlerini bugünün dijital teknolojisiyle birleştiren Herpen, 2015’in bahar sezonu için tasarladığı kreasyonunda da yine 3D elbiselere bolca yer vermişti. Ünlü tasarımcının, 3D baskı teknolojisini tercih etmesindeki en büyük nedenlerden biri son derece ince detaylara yer verilebilmesi ve yaratıcılıkta sınır tanınmaması. Ortaya çıkardığı bir elbisedeki detayları elle yapmanın neredeyse imkansız olduğunu vurgulayan Herpen, 3D teknolojisinin sağladığı bu avantajdan da son derece iyi şekilde yararlanıyor. ba kım KALİTELİ BİR UYKU İÇİN NELER YAPILMALI? Uykumuzu iyi alabilmek için nelere dikkat etmemiz gerekir? S ağlıklı bir yaşam için önemle üstünde durulması gereken konulardan biri de uykudur. Çünkü uyumak, gün boyunca ihtiyacımız olan enerjiyi bize verir. Stresimizi azaltır, bir anlamda bedenimizin yenilenmesini sağlar. Uyku zamanlamamız, yatmadan önce yaptığımız alışkanlıklarımız, gün içindeki eylemlerimiz uyku kalitemizi ciddi oranda etkileyebilir. Birazdan okuyacağınız adımları takip etmekse uyku kalitenizi pozitif yönde etkileyerek gün içinde çok daha enerjik ve üretken olmanızı, duygusal anlamda daha dengeli, zihninizin daha açık ve konsantrasyonunuzun daha yüksek olmasını sağlayabilir. KAÇ SAAT UYUMALISINIZ? Öncelikli olarak yapmanız gereken şey, günde kaç saat uykuya ihtiyacınız olduğunu belirlemektir. Çoğu yetişkin birey, günde en az 8 saat uykuya ihtiyaç duyar. Fakat bu rakam kişiden kişiye değişiklik gösterebilir. Bu zamanı belirlemekse tamamen bedensel deneyiminize bağlıdır. Eğer her gün aynı saatte yataktan kalkıyorsanız, bir süre sonra alarm bile çalmadan uyanırsınız. Eğer alarm çalmadan uyanan kitleye dahilseniz, o zaman gece boyunca uyuduğunuz saatler sizin bünyeniz için yeterli demektir. Yataktan uykunuzu almış şekilde kalkıyor olmanız, kaç saat uyuyacağınızı belirlemek için temel kriteriniz olabilir. AYNI SAATTE YATMALI, AYNI SAATTE KALKMALISINIZ İyi bir uyku çekmenin altın kurallarından biri, yatış ve kalkış zamanlarınızdır. Her gün aynı saatte yatağa gitmeniz ve ertesi sabah aynı saat aralığında kalkmanız son derece önemlidir. Değişen zaman aralıklarında uzun saatler boyunca uyusanız bile, sizden daha kısa süre uyuyan fakat uyku saatleri düzenli olan insanlara oranla kendinizi daha çok yorgun hissedebilirsiniz. Bu noktada, düzenli uyku saatleri, kaç saat uyuduğunuzdan bile daha etkili olabilir. Uyku saatinizi hafta sonları ve tatil zamanlarında değiştirmemeniz, bu rutini kırmamanız gerekir. MELATONİN FAKTÖRÜ Melatonin uykumuzu etkileyen en önemli hormondur. Bu hormon karanlık olduğunda beynimiz tarafından daha fazla salgılanır. Gün içindeyse ayık olmamız için salgılanma oranı giderek azalır. Ne yazık ki, modern yaşam döngüsünde bu hormonun salgılanmasında temel değişiklikler olabilir. Doğal ışıktan uzak bir ofis ortamı gün boyunca uykulu gezmemizin önemli sebeplerinden biridir. Çünkü ışık az olduğunda melatonin daha fazla salgılanır. Akşam olduğundaysa televizyon veya bilgisayar gibi cihazlardan yayılan ışık tam tersi bir etki yaparak yine melatonin salgılanmasını olumsuz yönde etkiler. Bu nedenle gündüz vakitlerinde mümkün olduğu kadar güneş ışığı almalı, akşam olduğundaysa güçlü ışık kaynaklarından uzak durmalıyız. TELEVİZYONUNUZU DA UYKUYA YATIRIN Pek çok kişi televizyon ekranına bakarken uyuyakalır. Hatta sırf uykuya dalmak için televizyon izleyenler bile vardır! Televizyon, sadece melatonin üretimimizi sekteye uğratmakla kalmaz aynı zamanda zihnimizi dinlendirmek yerine daha da aktif hale getirir. Yorgun bir zihinle uykuya dalmaksa pek tercih edilir bir durum değildir. Uyku öncesi televizyon izlemek yerine sesli kitap veya müzik dinleyebilir, kitap okumayı deneyebilirsiniz. YATAK ODASI ORTAMI İyi bir uyku için rahat bir yatağınız ve yastığınız olmalı. Yatak odası ortamınız da belirli kriterlere uymalı. Eğer bina içinde veya dışındaki sesler yatak odanıza ulaşıyorsa, bu durum uyku kalitenizi olumsuz yönde etkiler. Bunun önüne geçemiyorsanız kulak tıkacı kullanmayı deneyebilirsiniz. Yatak odanız, uykuya daldığınız sırada kesinlikle karanlık olmalı. Bu nedenle başucu lambanız kesinlikle açık bırakılmamalı. Bir diğer önemli kriterse oda sıcaklığı. Yatak odanız ne çok soğuk ne de çok sıcak olmalı. Yatağınızı sadece uyku zamanında kullanmalı, kahvaltı yapmak, televizyon izlemek ya da laptopla çalışmak gibi eylemlerinizi kesinlikle yatağınızda yapmamalısınız. AKŞAM YEMEKLERİNİ HAFİFLETİN Gün içinde yaptığınız aktiviteler ve yeme-içme alışkanlıklarınız uykunuzu etkiler. Özellikle yatma vaktinize yakın zamanlarda yaptığınız eylemler daha önemlidir. Akşam saatlerinde büyük porsiyonlu yemeklerden ve kafeinden uzak durmalısınız. Çünkü dolu bir mide, bedeninizi uzun süre aktif halde tutar. Asitli ve baharatlı yiyeceklerse, yatay duruma geçtiğinizde midenize zarar verebilir. de ko ras yon BİR DEKORASYON ÖĞESİ OLARAK KAĞIT Hem pratik, hem hafif, hem de estetik K ağıtları katlamanın, kesmenin, yapıştırmanın ve ortaya çıkan sonucu evimizde keyifle sergilemenin tadı bir başka… Üstelik bu saydıklarımızı yapmak son derece kolay. ÇERÇEVELERİNİZİ SÜSLEYİN Ahşap çerçevelerinize daha kişisel bir hava katmak için yapmanız gereken tek şey, dilediğiniz bir kağıt rulosunu seçmek, çerçeve ebatlarına uyacak şekilde kesmek ve yapıştırmak. DUVARLARINIZI RENKLENDİRİN Kırmızı kağıtlardan yapacağınız minik kalpleri duvarınıza yapıştırarak romantik bir hava elde edebilirsiniz. Aynı işlemi şemsiye veya bulut gibi farklı görseller yaratmak için de kullanabilir, örneğin çocuk odası için benzersiz bir duvar süsü yapabilirsiniz. ÇEKMECELER Evinizde hediye paketlemek için aldığınız ama bir kenara koyduğunuz kağıtlar mı var? Onları sakın atmayın. Her gün kullandığınız çekmecelerin içini bu kağıtlarla kaplayın. Çekmecenizi her açtığınızda, bırakın renklerle içiniz açılsın! DUVAR SAATİ Eğer duvar saatiniz kağıdın yapışmasına izin verecek bir materyalden, örneğin ahşaptan yapılmışsa, onu da kolaylıkla kağıtla kaplayabilirsiniz. Her gün baktığınız bir objenin sizin zevkinizi yansıtıyor oluşu, inanın çok hoşunuza gidecek. DEKUPAJ HAVASI YARATIN Kitaplığınıza bambaşka bir görünüm kazandırmak için ahşap ya da sunta olan arka kısmını renkli bir kağıtla kaplamanız yeterli. BİR SANAT ÖĞESİ OLARAK Hediyelik ambalajların güzelliği kimi zaman aldığımız hediyeden bile daha fazla hoşumuza gider. Hatta kağıdı yırtmaya bile kıyamadığımız anlar olur. Eğer o beğendiğiniz kağıdı yırtmadan bir köşeye ayırdıysanız, onu geniş bir çerçeve içine yerleştirebilir, bu çerçeve sayesinde adeta bir sanat eseri havası verebilirsiniz. KARTPOSTALLAR Üç boyutlu kartpostallar sadece çocuklar için hazırlanmıyor. Yetişkinlere yönelik de çok sayıda üç boyutlu kart tasarımları bulunuyor. Bunların arasında en dikkat çekenleri ilhamını doğadan alanlar… Kağıttan yapılma bu minik ağaç gibi… Çiçeklerinizin yanında keyifle sergileyeceğiniz ağaç ve çiçek içerikli üç boyutlu kartpostallar aynı zamanda son derece ekonomik bir dekorasyon öğesi. PERDE YAPIN Amacınız odanıza gelen ışığı engellemek değil sadece estetik bir görünümse, küçük kare parçalar halinde kestiğiniz kağıtları bir misina yardımı ile birbirine bağlayarak, küçük klipslerle bir nevi perde haline getirebilirsiniz. Üstelik kağıtları dilediğiniz zaman değiştirmek de elinizde! se ya hat SONBAHAR İÇİN SEYAHAT ROTANIZ: AMASRA Nam-ı diğer çeşm-i cihan (dünyanın gözbebeği) K aradeniz, yeşile özlem duyanlar için tarihi boyunca, deniz ticareti yapan ideal sonbahar rotalarından biri. halkların yerleşim yerlerinden biri olmuştur. Karadeniz sahilinin turistik anlamda Denize doğru uzanan konumu ve liman adından en sık söz ettiren yerlerinden biri yapısı bunun en önemli sebebidir. de kuşkusuz Amasra. Bu kendi halinde, mütevazi ilçenin bu derece ilgi görmesinin Bir Pers prensesi olan Amastris zamanında, temel nedeni coğrafi yapısı ve güzelliği. Amasra en görkemli dönemlerinden birini Çeşm-i cihan (dünyanın gözbebeği) yaşar. Liman kenti adeta yeni baştan inşa ismiyle anılan Amasra’yı masmavi bir edilir ve prensesin adı kente verilir. Amastris deniz ve yemyeşil bitki örtüsüne sahip ismi zamanla Amasra’ya dönüşür. Limanın diye tanımlamak her ne kadar kulağa son yanındaki kare biçimli yapıya bugün de hala derece klişe geliyor olsa da, başka türlü Kraliçe Amastris Hamamı denilir. anlatmak mümkün değil. Bartın’ın bu şirin ilçesine henüz adımınızı atmadan Amasra günübirlik ziyaretler için son önce, yeşilliklerle bezeli, kıvrımlı bir derece uygun bir rota. Sahilde denizin yol karşılar sizi. Bu yol üzerinde ilçenin havasını soluyarak yürüyüş yapmak, kuşbakışı görünümü ayaklarınızın altına kalenin surları arasında gezintiye çıkmak, serilir ve Amasra’yı yakından görmek geleneksel ahşap ürünlerin satıldığı için daha o dakikada heyecan duymaya Çekiciler Sokağı’ndaki dükkanlardan başlarsınız. hediyelik eşyalar almak burada zamanı dolu dolu geçirmenizi sağlayacak aktivitelerdir. Amasra M.Ö. 12. yüzyıl’a kadar uzanan Bir de tabii denize nazır uzanan balık bir tarihe sahip. Hititler, İyonlar, Fenikeliler restoranlarında, taze deniz ürünlerinin Amasra’yı hakimiyetleri altına alan tadına mutlaka bakmalı, dillere destan olan medeniyetler arasında sayılabilir. Amasra salatalardan mutlaka yemelisiniz. TARİHİ YAPILAR Kuş Kayası Yol Anıtı Roma İmparatorluğu zamanında da önemli bir liman kenti olan Amasra, ticaretin yoğun olarak yapıldığı şehirlerden biridir. Bu nedenle dönemin ihtiyacını karşılayacak yapılara da ev sahipliği yapmıştır. O yapılardan biri de, Gaius Julius Aquilla tarafından yaptırılmış karayolu dinlenme yeri ve anıtıdır. Kuşkayası, Anadolu’da başka örneği bulunmayan bir yol anıtıdır. Roma kaya yolunun son izleri de bu anıtın önünde görülebilmektedir. Roma Bazilikası M.S. 2. yüzyıl başlarında yapıldığı tahmin edilen bazilikada, mahkeme, borsa ve yönetim birimleri bulunuyordu. Maalesef bu yapılardan hiçbiri varlığını bugüne kadar koruyamamış sadece binaların dış cepheleri ayakta kalabilmiştir. Amasra Kalesi Amasra’nın en ilgi çekici gezi noktalarından biri Amasra Kalesi’dir. Roma Dönemi’ne ait olan kale Bizanslılar, Cenevizliler ve Osmanlılar zamanında da büyük onarımlar görmüştür. Kale iki ayrı yapıdan oluşur. Bu yapılar Sormagir ve Zindan kaleleridir. Kemere adı verilen köprü, Boztepe’deki Sormagir Kalesi’ni Amasra’ya bağlar. Zindan Mahallesi’ni kuşatan ana duvarlar ise 300 metre boyunda, 50 metre genişliğindedir. karşınıza çıkar. Heykeller, Kalenin kuzeydoğusunda anforalar, toprak kaplar, Büyükliman Kapısı, cam ve madeni eserler, batısında Küçükliman Kapısı, lahitler ve sütun başları arkeolojik eserler arasında güneyinde Zindan Kapısı bulunur. görebileceğiniz, dikkat çekici parçalardır. Müzede Amasra Müzesi ayrıca Helenistik, Roma, 2000’nin üzerinde Bizans ve İslami dönemden arkeolojik ve etnoğrafik kalan altın, gümüş ve eserin sergilendiği Amasra benzeri madenlerden Müzesi, deniz kenarında, oluşan 755 parçalık sahil boyunca yaptığınız bir sikke koleksiyonu bir yürüyüşün sonunda bulunmaktadır. tek no loji EVİNİZ “AKILLI” OLSUN Teknolojik cihazlarla evler artık daha akıllı Teknolojideki “akıllı” kavramı önünü alamayacağımız bir hızla ilerliyor. Artık her şeyin “akıllısı” makbul. Kimi cihazlar bu unvanı kablosuz internet bağlantısı, kimi sesli komut özelliğiyle kimi de uzaktan kumanda edilebilme özelliği sayesinde kazanıyor. Evlerimizde kullandığımız bu yeni nesil teknolojik cihazlar sayesinde hem yaşam alanımızdaki güvenliğimiz artıyor, hem de yaşamımız çok daha pratik bir hal alıyor. AKILLI KİLİT Sıradan bir kapı kilidi gibi görünse de size bundan çok daha fazlasını vadediyor. Telefonunuza yükleyeceğiniz uygulaması ile bu kilidi tek bir dokunuşla açabiliyorsunuz. Bir diğer özelliği de dilediğiniz her yerden, yine kilidi açıp kapamanızın mümkün olması. Yani siz evde yokken bile kapınıza gelen arkadaşınızı, ona göndereceğiniz dijital anahtarla içeri alabiliyorsunuz. Akıllı kilidin bir diğer özelliği de, akıllı termostata eve giriş saatinizi bildirmesi. Bu sayede siz eve adımınızı atar atmaz termostat da otomatik olarak devreye girebiliyor. AKLINIZ EVİNİZDE KALMASIN Evinizin güvenliğinden endişe ediyor veya siz evde yokken evcil hayvanınız ne yapıyor diye merak ediyorsanız, bu kamera sayesinde endişelerinizden kurtulabilirsiniz. Tek yapmanız gereken dilediğiniz yere bu kamerayı yerleştirmek ve uygulamasını akıllı telefonunuza yüklemek. Sonrasında dilediğiniz yerden bu kameraya telefonunuzla bağlanabilir, evinizi her an gözleyebilirsiniz. Sesli ve görüntülü alarm özelliğinin yanı sıra gece görüşü de bulunan kamera sayesinde içiniz çok daha rahat olacak. GÖRÜNTÜLÜ KAPI ZİLİ Eğer yaşadığınız binada dahili bir görüntülü kapı zili yoksa, o zaman hem görüntü hem de ses özelliği olan bu “zil” tam da size göre. Kapınız çaldığı anda otomatik olarak kamera moduna geçen cihaz sayesinde kapıda kimin olduğunu rahatlıkla görebiliyorsunuz. “Bugün kapımı kimler çalmış?” diye de düşünmenize artık gerek yok. Çünkü cihazın bir diğer özelliği ise siz evde yokken ziliniz çaldığında kapıdaki kişinin fotoğrafını çekmesi. ISI KONTROLÜ ONDA DEDEKTÖR Akıllı ev teknolojileri arasında hatırı sayılır bir üne sahip olan bu termostatın en önemli özelliği ısı ayarı adına sizden pek de bir şey beklememesi. Tek yapmanız gereken yaşam alanınız için istediğiniz sıcaklık ayarını tanımlamak. Gündüz ve akşam saatleri için belirleyeceğiniz bu dereceleri otomatik olarak hafızasına kaydeden akıllı termostat, bundan sonrası için görevi tam anlamıyla teslim alıyor. Sizin istediğiniz sıcaklık ayarını anlayarak, ısıyı otomatik olarak kontrol ediyor. Bu sayede ısıtma ya da soğutma için ödeyeceğiniz faturalarda da %10 veya %15 arasında tasarruf da sağlıyor Duman ve karbonmonoksit kokusuna duyarlı olan bu dedektör, bu iki kokudan birini aldığı anda sizi telefonunuz aracılığı ile uyarıyor. Alarm sesine ek olarak, konuşma özelliğine de sahip olan dedektör, tehlikeli kokunun tam olarak nereden geldiğini de bildiriyor. HEM EĞLENCELİ HEM PRATİK Gece uyumaya gittikten sonra bir ışığı açık bıraktığınızı fark ettiğiniz oluyor mu? İşte o anlarda yataktan kalkıp, ışığı kapatmak için karanlık koridoru kat etmek, eşyalara çarpmamak için bir efor sarf etmek gerekiyor. Yerinizden kalkmadan ışıkları açıp kapamanıza olanak sağlayan bu renkli lambalar da telefona indirilen bir uygulamayla çalışıyor. Size sunduğu tek avantaj uzaktan kontrol edebilme kolaylığı da değil üstelik. İçeriğindeki renk skalası sayesinde istediğiniz tonda ışık da yayabiliyor. mü ze VE ÖREN YERLERİMİZ SÜMELA MANASTIRI fırsatlar dünyası Maximum Kart aynı zamanda Müzekart İş Bankası Maximum Kart sahipleri, T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı’na bağlı müze ve ören yerlerini 1 ay boyunca ücretsiz ziyaret ediyor. Ek koşullar ve ayrıntılı bilgi: maximum.com.tr Trabzon’un Maçka ilçesinin Altındere Köyü’nde yer alan Sümela Manastırı her yıl binlerce turisti mıknatıs gibi kendisine çekiyor. Hem tarihi geçmişi hem de bulunduğu coğrafi konum düşünülünce, bunun sebebini anlamak hiç de zor değil. Sarp bir kayalık üzerine inşa edilen manastır, vadiden yaklaşık 300 metre yükseklikte yer alıyor. Bizans İmparatoru I. Theodosius zamanında (375–395) Atina’dan gelen Barnabas ve Sophronios isimli iki rahip tarafından kurulduğu düşünülen yapı, ilk önce kilise olarak kullanılıyor, daha sonra yapılan eklemelerle manastır haline getiriliyor. Vadinin aşağı tarafından bu görkemli yapıya baktığınız anda, o dönemin koşulları da düşünülünce, böylesi bir yapının inşa edilebilmiş olması hayranlık uyandırıyor. Manastıra dik bir patikadan ulaşılıyor. Patikanın bitiminde sizi yine dik bir merdiven karşılıyor. Bu merdivenleri çıktığınızda karşınızda bütün heybetiyle kilisenin avlusu beliriyor. Yapı esas olarak ana kaya kilisesi, birkaç şapel, mutfak, öğrenci odaları, misafirhane, kütüphane ile kutsal ayazmadan oluşuyor. Avlunun etrafındaki binalar içindeki dolaplar, hücreler ve ocaklarda Türk sanatının etkileri de görülüyor. Manastırın ana ünitesini meydana getiren kaya kilisesinin ve ona bitişik şapelin iç ve dış duvarlarını donatan freskler 18. yüzyılın başlarına tarihleniyor. Halkın bilinçsizce tahribatı ve çıkan yangınlar nedeniyle, Hz. İsa’nın hayatını ve dünyanın yaratılışını anlatan fresklerin pek çoğu büyük zarar görüyor. Yıllardır süren restorasyon çalışmalarıyla manastırın orijinal görüntüsü yakalanmaya çalışılıyor. Adres: Altındere Vadisi, 61750 Maçka/Trabzon İŞ BANKASI KÜLTÜR YAYINLARI’NDAN SİZİN İÇİN SEÇTİKLERİMİZ… ANTİK YUNAN (Arkeoloji, Sanat ve Tarih Tutkunları İçin 1000 Fotoğraf Eşliğinde Kapsamlı Bir Araştırma) NIGEL RODGERS ÖLÜMCÜL YUMURTALAR MİHAİL BULGAKOV Yunan askeri ve siyasi gücü, mimarisi, heykel ve sanatı, tiyatro ve felsefesi ile tüm bunların Batı kültürü üzerindeki kalıcı etkisinin incelendiği güvenilir bir kaynak Olympos tanrıları Zeus ve Athena, Apollon ve Aphrodite’nin mitleri ve efsaneleri; Platon, Homeros ve Aristoteles dahil olmak üzere büyük yazarların ve tarihçilerin eserleri ve hayatları Tapınakların, sarayların ve arkeolojik alanların ayrıntılı açıklamalarıyla Antik Yunan’ın Rönesans mimarisi ve sanatındaki ve Klasisizm’in yeniden dirilişindeki etkisi Atina ile Sparta arasındaki rekabet, Pers savaşları ve Büyük İskender’in seferleri de dahil olmak üzere, Antik Yunan’ın yükseliş ve çöküş dönemlerinde askeri tarihe ilişkin muharebe planları ve haritalar, 1000’i aşkın fotoğraf, heykel, tablo, plan ve sanat eserinin sunulduğu bu görkemli kılavuz kitap, Klasik Yunan’ın muhteşem mirasını sergilemektedir. 1917 Rus Devrimi’ni izleyen çalkantılı yıllar yeni bir Sovyet gerçekliğini ortaya koyarken, dâhi zooloji profesörü Persikov da canlı organizmaların üreme hızlarını artıran ve onları devleştiren yeni bir “kızıl” ışın keşfeder. O sıralarda Sovyet Cumhuriyetleri’ndeki bütün tavukları kırıp geçiren bir salgın patlak verince, Persikov’un henüz test edilmemiş buluşu bu soruna bir çare olarak görülür… Zira bilimde ilerleme ve bu sayede düşmanlarla rakipleri geride bırakma, Stalin döneminin yol gösterici ilkesidir. Stalin’in iktidara geldiği 1924 yılında yazılmasına karşın 1928’de geçen bu bilimkurgu, iktidarın ve bilginin kötüye kullanılmasının sonuçlarına işaret eden parlak bir sistem eleştirisidir. İRAN MEKTUPLARI MONTESQUIEU KÖTÜLÜK ÇİÇEKLERİ CHARLES BAUDELAIRE Montesquieu (1689-1755): Aydınlanma döneminin önemli düşünürlerindendir. Kanunların Ruhu isimli eseri başta olmak üzere siyaset kuramına büyük katkılar yapmış, iklim teorisiyle bu alana antropolojik bir soluk getirmiştir. Devlet tanımları, devletin işleyişi, despotizm, toplumsal katmanlar, kölelik vs. gibi konularda geçerliliğini asla yitirmemiş temel önermelerin sahibidir. Bunların başında günümüz anayasalarını da şekillendiren “kuvvetler ayrılığı” ilkesi gelmektedir. İran Mektupları, dünyayı keşfetme arzusuyla Fransa’ya giden iki İran soylusunun mektuplarından oluşur. Devlet, toplum, kültür, demografi vs. konuları çarpıcı anekdotlarla işleyen bu hiciv, ilk kez 1721 yılında roman olarak yayımlanmış, Montesquieu’ye büyük ün kazandırmıştır Charles Baudelaire (1821-1867): Fransız şair, çevirmen ve sanat eleştirmeni. İlk yayımladığı eser Salon 1845 başlıklı sanat eleştirisidir, bu metinle modernist estetiğin öncüleri arasındaki yerini almıştır. 19.yüzyılın en büyük şairlerinden biri olarak gerek çağdaşları gerekse kendinden sonra gelen sanatçılar, A. Rimbaud’dan S. Mallarmé’ye, T.S. Eliot’tan W. Benjamin’e uzanan modernist çizginin hem teorisi hem de pratiği üzerinde muazzam bir etki bırakmıştır. Kötülük Çiçekleri, yabanıl, korkunç ve kara bir gerçekliğin kitabı, Romantizm’in yeniden keşfi, Benjamin’in söylediği gibi Avrupa’yı etkileyen son lirik başyapıttır.