Enerji - Asansör Vizyon
Transkript
Enerji - Asansör Vizyon
İçindekiler 22 EDİTÖRDEN 68 Cem ÖZTÜRK İHRACAT İhracattaki Devlet Desteklerinden Haberiniz var mı? 100 26 - Sanayi Bakanlığı, 2012 Yılı Asansör Kontrol İstatistiklerini Değerlendirdi - Denizli’de Beyana Dayalı Asansör Tescilleri Can Sıkıyor - MMO Diyarbakır Şubesi BinaYöneticilerini Uyardı - EBSO Asansör Meslek Komitesi, MMO İzmir Şubesi’ni Ziyaret Etti İmtiyaz Sahibi ve Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Özhan ŞEREFLİ 72 DOSYA ENERJİ Reklam Koordinatörü Nurullah PİRECİ 38 Yayın Koordinatörü Cem ÖZTÜRK SEKTÖRDEN - TASİAD’ın İftar Davetine Yoğun İlgi - Ankaralı Asansörcüler İftar Programı ile Bir Araya Geldiler - BURSAD, İftar Davetiyle Sektörü Bir Araya Getirdi - Enerji ve Tabi Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız - Enerji Verimliliği - Asansörlerde Enerji Verimliliği ve Pratik Çözümler - Mik-El Elektronik Satış Müdürü Emrah TEZCAN 64 Halkla İlişkiler Yönetmeni Efsa PİRECİ 80 ALTERNATİF PENCERE SANAYİCİ ÖNÜNÜ NASIL GÖRECEK? Yönetim Danışmanı Müfit ŞEKERCİ - AYGÜNSAN Şirket Müdürü Fatih AYGÜN Röportajı - Bulut Makina & Aybey Elektronik İftar Programlarında Müşterileri ile Buluştu - Küçük Group A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Mevlüt KÜÇÜK röportajı - Önder Asansör, Makina Parkuruna Lazer Makinasını da Ekledi Teknik Müdür - Yazılım Turhan AKCA İdari İşler Mustafa ŞAFAK 66 Reklam Rezervasyon 0 312 472 14 58 / 0 507 244 90 86 Yayın Adı Asansör Vizyon Dergisi Yayın Şekli ve Türü 2 Aylık Türkçe Yerel Süreli Yayın Baskı Tarihi 25.08.2013 Asansör Vizyon Dergisi: Emek 8. Cadde 3. Sokak 1/8 Çankaya Ankara Tel: 0312 472 14 58 Fax: 0312 215 48 00 / 0312 472 14 59 www.asansorvizyon.net asansorvizyon@gmail.com Baskı SALMAT BASIM YAYIN LTD. ŞTİ. Tel: 0 312 341 63 10 Bu yayının tamamı ya da bir bölümü yayıncının yazılı izni olmaksızın çoğaltılamaz ya da yayınlanamaz. Bu yayında yer alan, görsel ve reklamlardan kaynaklı hukuki konularda sorumluluk ilgili firmaya aittir. USTACA İHRACAT ve KRİZ YÖNETİMİNİN YENİ ENSTRÜMANI: KÜMELENME Asansör Vizyon Dergisi İmtiyaz Sahibi Özhan ŞEREFLİ 104 INELEX 2014 - Dünya’da Son Dört Yılda Yüzde 100Büyüyen Tek Sektörel İhtisas Fuarı 108 VİZYON’DAN Önder Asansör Dergimizi Ziyaret Etti STANDART FİRMALARDAN Görsel Yönetmen Meral ŞEREFLİ Grafik-Tasarım Demet AKIN EĞİTİM ŞART MI? ŞART Yasemin BULUT FUAR HABERLER ISNN: 2146-4243 AÇIK FİKİR 96 VİZYON İŞ YAŞAMINDA FARKLILIKLARIN YÖNETİMİ-1 Çalışma Ekonomisti Ali AÇIKGÖZ 110 STANDARTLARDA GERÇEKLEŞECEK DEĞİŞİKLİKLER Endüstri Yüksek Mühendisi Mustafa GÖRMÜŞ 114 İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ M.Akif TEMELLİ 116 SİVİL TOPLUM 118 YAKLAŞIM TÜSİAV Başkanı Veli SARITOPRAK SİGORTALI İŞÇİYE CEZA VAR, KAÇAK İŞÇİYE YOK Şükrü KIZILOT İlan İndeksi CYF FUARCILIK - BAF KONYA STATİK 83 73 ÖZRAY ÇELİKRAY KRAUM 41 37 PASSLİFT ÇELSAN ÇELİK HALAT KÜÇÜKGROUP ARKA KAPAK 53 PINAR MÜHENDİSLİK 81 DENK OTOMASYON LİLYUM AJANS 112 120 33 93 DEVAS ASANSÖR MEGARADAR 91 89 ASPAŞ ÖN KAPAK İÇİ 14 DURAK ASANSÖR MEKCEN 13 AÇILIR KAPAK ASRONİK 51 115 EFOR FUARCILIK MEKİSAN 6-7 55 SERİNHİSAR ASTEK ELEKTRONİK 31 75 EMS KUMANDA MENEVİŞLER 47 24 SERLİFT ASYALİFT 57 107 EXPERT FUARCILIK - MISIR MERİH 10 KAPAK-15-95 ATS KABLO 35 2 GENEMEK METROPLAST 16 77 SMAS AYBEY 20-21 HAS ASANSÖR MİK-EL 8-9 11 SONAR FOTOSEL AYGÜNSAN 17 103 HÜRAS MİKROLİFT 3 106 BETA ASANSÖR 43 71 INERLIFT 2013 ÖNDER ASANSÖR 63 12 TEORİ MÜHENDİSLİK BULUT ASANSÖR 27-59 99 KAYA ASANSÖR ÖNSA 113 25 VİNİ BUTON İSTANBUL 79 87 KİPSAN ÖZBEŞLER 4-5 119 WINART CE MUHENDİSLİK 85 65 KLEEMANN ÖZHAN ASANSÖR 97 109 ZAFER ASANSÖR AHMET ASANSÖR 1 AKKA ASANSÖR 45 AMETAL 23-61 ARGESET 29 ARKEL 117 ARKA KAPAK İÇİ 101 49 YAYIN DANIŞMA KURULU Prof. Dr. Yılmaz KAPTAN Hacettepe Üniv. Müh. Fakültesi Fizik Müh. Bölümü RESMET RST SACCİ DEMİR SİSTEM ÇELİK HALAT TELEMEKANİK Doç. Dr. Mahir DURSUN Gazi Ün. Tek. Fak. Elk. Elektronik Müh. Bölümü Öğr. Üyesi Müfit ŞEKERCİ Yönetim Danışmanı Mustafa TUTSAK Elektrik Elektonik Müh. Kalitest Teknik Müdür / Baş Denetçi Mustafa ŞAHİN Birleşik İnşaat Müteahhitleri Federasyonu Genel Başkanı Veli SARITOPRAK Türkiye Sanayici ve İşadamları Vakfı Başkanı M. Akif TEMELLİ Makina Mühendisi - ASO Meclis Üyesi TOSYÖV Ankara Başkanı Ali AÇIKGÖZ Çalışma Ekonomisti & Yön. Danışmanı EDİTÖRDEN D eğerli Asansör Vizyon Dergisi Okuyucuları, Bir sayımızla daha sizlerle birlikte olmanın mutluluğunu yaşarken, geride bıraktığımız Ramazan Bayramlarınızı da bu vesile ile bir kez daha kutlamak isteriz. Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanlığımızın açıkladığı verilere göre; 2012 yılında toplamda 101 bin 254 adet asansörün yıllık kontrolü yapılmış, 75 bin 190 adet asansöre (yüzde 74) taşıdığı riskler nedeniyle kırmızı etiket iliştirilmiş, 14 bin 2 adet asansöre (yüzde 14) tamamen güvenli olarak tanımlanarak yeşil etiket iliştirilmiştir. Açıklamanın sonunda ise; “Hedef olarak ilk önce 2013 yılında sonrasında ise takip eden yıllarda, asansör yıllık kontrol sayısının artacağı yönünde önemli bir kamuoyu beklentisi söz konusudur.” temennileri dile getirilmiştir. Yapılan açıklamalar doğrultusunda anlaşılacağı gibi asansör sektöründe ciddi bir ivme beklenmektedir. Bu beklentiye cevap verecek şekilde 2013 yılında asansör sektörü son yılların belki de en hareketli günlerini yaşadı ve halen de yaşamaya devam ediyor. Önemli gündem maddeleri sektörümüzü meşgul ederken, periyodik muayenelerin artması ile ortaya çıkan revizyon pazarı Türk asansör sektörünü canlandırmışa benziyor. A tipi muayene kuruluşlarının denetimleri sonucu ortaya çıkan olumsuz tabloya karşın, kullanıcıları bilinçlendirmeye yönelik girişimler işe yaramış ve yine kullanıcıların talepleri ile revizyon pazarı önemli bir noktaya ulaşmıştır. Öyle ki, üretici firmalar mal yetiştirmekte zorlanırken, montaj ve bakım firmaları da ortaya çıkan revizyonları tamamlamakta güçlük çekmektedirler. Yaşanan bu gelişmeler ışığında, Türkiye’de riskli ve kullanımı can ile mal güvenliği açısından tehlike arz eden asansör sayısında önemli bir düşüş yaşanacağı tahmin edilmektedir. Bu sevindirici gelişmelerin ardından asansör sektörünün yakaladığı bu hareketliliği nasıl değerlendireceği açıkçası merak konusu? Üretimden montajına, bakımından revizyonuna ortaya konan bu olumsuz veriler sahiplenilip, ders mi alınacak? Yoksa revizyon pazarının ardından yaşanan bu hareketlilik firmalarımızın sadece cebine mi yansıyacak? Bizim tahminimiz tabi ki de bu kırmızı etiket oranından ders alınarak, sektörümüzün bu virajı hızlı bir şekilde dönerek değerlendireceği yönünde. Yaptığımız görüşmelerde bu yönde çok ciddi adımlar atıldığına şahit olduğumuzu belirtmek isterim. Firmalarımızın, bu hareketliliği kurumsallaşma ve kalite arttırımı konusuna yansıtmalarını, sadece yurt içinde değil yurtdışında da önemli aşamalar kat ettiklerini görmek gerçekten gurur verici. Temennimiz tüm firmalarımızın aynı oranda gelişme göstermeleri yönünde. Türkiye’nin ve Türk asansör sektörünün bölge coğrafyasında ne kadar önemli bir değere sahip olduğunu unutmamalı ve bu değeri taşıyan bir zihniyet ile hareket etmeliyiz temennisi ile keyifle okuyacağınız bu sayımızla sizleri baş başa bırakıyoruz… Saygılarımla Cem ÖZTÜRK 22 asansör vİzyon dergİsİ TEMMUZ - AĞUSTOS‘13 HABERLER Sanayi Bakanlığı, 2012 yılı asansör yıllık kontrol istatistiklerini değerlendirdi Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Sanayi Genel Müdürlüğü tarafından “Asansörlerde yıllık kontrolün önemi ve 2012 yılı asansör yıllık kontrol faaliyetlerinin sonuçları” konu başlıklı bir basın açıklaması yapıldı. B ilim Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Sanayi Genel Müdürlüğü tarafından “Asansörlerde yıllık kontrolün önemi ve 2012 yılı asansör yıllık kontrol faaliyetlerinin sonuçları” konu başlıklı bir basın açıklaması yapıldı. Açıklamada 2012 yılı asansör yıllık kontrol istatistikleri değerlendirilerek ortaya çıkan istatistikler kamuoyu ile paylaşıldı. Açıklanan verilere göre; 2012 yılında toplamda 101 bin 254 adet asansörün yıllık kontrolü yapıldığı, 75 bin 190 adet asansöre (yüzde 74) taşıdığı riskler nedeniyle kırmızı etiket iliştirildiği, 14 bin 002 adet asansöre (yüzde 14) tamamen güvenli olarak tanımlanarak yeşil etiket iliştirildiği bildirildi. Açıklamanın sonunda ise; “Hedef olarak ilk önce 2013 yılında sonrasında ise takip eden yıllarda, asansör yıllık kontrol sayısının artacağı yönünde önemli bir kamuoyu beklentisi söz konusudur.” temennileri dile getirildi. Asansörlerde Yıllık Kontrolün Önemi Ve 2012 Yılı Asansör Yıllık Kontrol Faaliyetlerinin Sonuçları Yapılarda dikey yönde ulaşımın vazgeçilmez en önemli araçlarından biri olan ve 7’den 77’ye kullanıcısı ile birlikte yüksek riskli ürün grubunda yer alan asansörlerin, bütün bir kullanım ömrü boyunca, işletilmesi, aylık bakımı ve yıllık kontrolüne ilişkin asgari kriterler, 18/11/2008 tarihli ve 27058 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanmış olan “Asansör Bakım ve İşletme Yönetmeliği” ile belirlenmiş bulunmaktadır. 26 asansör vİzyon dergİsİ TEMMUZ - AĞUSTOS‘13 A çıklanan verilere göre; 2012 yılında toplamda 101 bin 254 adet asansörün yıllık kontrolü yapılmış, 75 bin 190 adet asansöre (yüzde 74) taşıdığı riskler nedeniyle kırmızı etiket iliştirilmiş, 14 bin 002 adet asansöre (yüzde 14) tamamen güvenli olarak tanımlanarak yeşil etiket iliştirilmiştir. HABERLER Asansörler yapı ile bütünleşik sistemler olup, teknik düzenlemesine uygun bir şekilde tasarlanarak monte edildiği ve akabinde kullanıma açıldığı tarih itibarıyla, en az 10 ila 20 yıl arasında ortalama kullanım ömrü bulunan makinalardır. Riskli bir makine olması ve doğrudan profesyonel kullanıcısı bulunmaması nedeniyle asansörde, bütün bir kullanım ömrü boyunca oluşabilecek yıpranma veya tahribata karşın, düzenli olarak aylık bakımının yapılması ve bağımsızlığı ile tarafsızlığı akreditasyon yolu ile ispatlanacak üçüncü taraf muayene kuruluşlarına yıllık kontrolünün yaptırılması Asansör Bakım ve İşletme Yönetmeliği ile zorunlu hale getirilmiştir. Asansör Bakım ve İşletme Yönetmeliğinin mevzuatımıza kazandırılması neticesinde asansörlerin yıllık kontrolü, 01/01/2012 tarihinden itibaren ilgili idare olarak tanımlanmış olan yapı ruhsat makamlarının koordinasyonunda TS EN ISO/IEC 17020 standardı kapsamında asansörlerde periyodik kontrol konusunda akredite olan A tipi muayene kuruluşları tarafından yürütülmektedir. Bu dönem içerisinde A tipi muayene kuruluşlarınca ortaya çıkarılan farkındalıkla birlikte, asansör yıllık kontrollerine eğilimin gerek bina sorumluları gerekse ilgili idareler nezdinde artmış bulunmaktadır. Bu durum insan sağlığı ve güvenliği açısından önümüzdeki dönem için umut verici bir gelişme olarak değerlendirilmektedir. Türk Standardları Enstitüsü ve TMMOB Makine Mühendisleri Odası gibi kamu niteliği taşıyan kurum ve kuruluşlar başta olmak üzere, birçok özel teşebbüs A tipi muayene kuruluşu olarak akredite olarak, ilgili idareler ile yaptıkları işbirliği protokolleri çerçevesinde asansör yıllık kontrol hizmetini vermektedirler. 01/01/2012 tarihinden sonra 400’e yakın ilgili idare, birbirinden farklı 17 adet A tipi muayene kuruluşu asansör yıllık kontrolünü kendi sorumluluk alanları içerisinde sürdürmektedirler. Ayrıca bugün itibarıyla toplamda 622 teknik muayene personeli ile söz konusu A tipi muayene kuruluşlarında hizmet vermektedir. 2012 yılı asansör yıllık kontrol istatistikleri değerlendirildiğinde; toplamda 101 bin 254 adet asansörün yıllık kontrolü yapılmış, 75 bin 190 adet asansöre (yüzde 74) taşıdığı riskler nedeniyle kırmızı etiket iliştirilmiş, 14 bin 002 adet asansöre (yüzde 14) tamamen güvenli olarak tanımlanarak yeşil etiket iliştirilmiştir. Asansör Bakım ve İşletme Yönetmeliği, kamu sağlığı ve güvenliğini sağlamak üzere mevzuatımıza kazandırılmıştır. Söz konusu Yönetmeliğe ve ortaya koyduğu uygulamalara ilişkin olarak Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’na olumlu yönde dönüşler oldukça fazladır. Olumsuzluklar karşısında, taraflar hukuken bilgilendirilmektedirler. Bilgilendirme amacıyla kamu ve sivil toplum örgütleri tarafından düzenlenen seminer ve toplantılarına katılım sağlanarak ilgili tarafların bilgilendirilmesine ilişkin Bakanlık olarak yoğun bir çaba harcanmakta olup, hedef olarak ilk önce 2013 yılında sonrasında ise takip eden yıllarda, asansör yıllık kontrol sayısının artacağı yönünde önemli bir kamuoyu beklentisi söz konusudur. 28 asansör vİzyon dergİsİ TEMMUZ - AĞUSTOS‘13 HABERLER Denizli’de beyana dayalı asansör tescilleri can sıkıyor M akina Mühendisleri Odası Denizli Şube Yönetim Kurulu Başkanı Bolat Ferhat Arıkan Denizli’de yeni yapılan binalarda işletmeye alınacak asansörlerin tescil edilmesinde beyanın esas alındığını ve standartlara uyulup uyulmadığı ile ilgili bir kontrol yapılmadığını, bu durumun çok riskli olduğunu belirtti. Asansörlerin işletmeye alınmadan önce eksikleriyle ilgili kontrol edilmesinin vatandaş acısından son derece önemli olduğunu belirten Arıkan, özellikle yeni binalarda montajı yapılan asansörlerle ilgili Makina Mühendisleri Odasına çok sayıda şikayet ve bilirkişilik başvurusu yapıldığını, yapılan kontrollerde ise, denetim boşluğu sebebiyle asansörlerin bir takım eksikleri göz ardı edilerek işletmeye alındığını, asansör firmaların eşit şartlarda rekabet edebilmesi ve vatandaşların asansör kurbanı olmaması için asansörlerin işletmeye alınmadan önce standartlara uygunluğuyla ilgili mutlaka kontrol edilmesi gerektiği belirtti. Bu konuda Denizli Belediyesi ile görüşmelerin devam ettiğini, yapılacak olan ek protokolle yeni tescil edilecek olan asansörlerin işletmeye alınmadan önce standartlara uygunluğu ve eksikleriyle ilgili kontrol edilmesi işine talip olduklarını, kamu kurumu niteliğinde bir meslek odası olan Makina Mühendisleri Odası Denizli Şubesinin kamu yararı gözeterek kar amacı gütmeden bu işi yapacaklarını belirtti. -Periyodik kontroller iç açıcı değil Ayrıca Mevcut Kullanılan asansörler için, Denizli Belediyesi ile Makina Mühendisleri Odası Denizli Şubesinin yapmış olduğu protokol neticesinde Denizli genelinde Asansör Periyodik Kontrollerinin devam ettiğini; son 1 yılda muayenesini gerçekleştirilen bin asansörden 906‘sının “kullanılamaz” durumda olduğu ortaya çıktı. Kar amacı gütmeden, kamu güvencesi ile asansör yıllık kontrol faaliyetlerini yürüten Makina Mühendisleri Odası Denizli Şubesi, “Asansör Bakım ve İşletme Yönetmeliği” çerçevesinde 2012 yılının Mayıs ayından bu yana asansörlerin periyodik muayenelerini gerçekleştiriyor. MMO Denizli Şubesi ekipleri, söz konusu tarihten bu yana Denizli Belediyesi ile imzalanan protokoller kapsamında yapılan ilk kontrol ve takip kontrolü sonuçlarına göre bu asansörlerden 906 sının “kullanılamaz”, 80’i “bakımdan geçtikten sonra kullanılabilir” 30 asansör vİzyon dergİsİ TEMMUZ - AĞUSTOS‘13 M akina Mühendisleri Odası Denizli Şube Yönetim Kurulu Başkanı Bolat Ferhat Arıkan Denizli’de yeni yapılan binalarda işletmeye alınacak asansörlerin tescil edilmesinde beyanın esas alındığını ve standartlara uyulup uyulmadığı ile ilgili bir kontrol yapılmadığını, bu durumun çok riskli olduğunu belirtti. ve 14`ü ise “güvenli şekilde kullanılabilir” durumda olduğu tespit edildi. Bu durumun son derece tehlikeli olduğunu belirten Arıkan, yaşanabilecek kazaların önüne geçebilmek için, Apartman ve İşhanı yöneticilerini binalarındaki Asansörlerin Periyodik Kontrolleri için MMO Denizli Şubesine başvurmaları çağrısında bulundu. -Asansörlerde en sık karşılaşılan insan hayatına direkt kast edecek kusurlar - Kabinin serbest düşmesine karşı fren tertibatının çalışmıyor olması - Fren tertibatına bağlı kabin hız regülatörünün mühürsüz olması - Kuyuda bulunan tamponların uygunsuz olması - Elektrik çarpmasına karşı hayat kurtaracak 30 mA kaçak akım rölesinin bulunmaması - Paralel baralı topraklama sisteminin bulunmaması - Kabin aşırı yük sisteminin çalışmıyor olması yada ayarının yanlış olması - Kumanda panosu içerisinde bulunan faz sıralı koruma rölesinin çalışmıyor olması - Kumanda panosu içerisinde bulunan kontaktör sisteminin uygun olmayışı - En önemlisi emniyet devrelerinde kısa devre bağlantı yapılarak emniyet devrelerinin devre dışı bırakılmış olması HABERLER MMO Diyarbakır Şubesi bina yöneticilerini uyardı M MO Diyarbakır Şube Yönetim Kurulu üyeleri, Diyarbakır’da 9 Temmuz günü yaşanan asansör kazasında 7 yaşında bir çocuğun yaşamını yitirmesi nedeniyle şube binasında basın açıklaması yaptı. Basın açıklamasında konuşan Şube Yönetim Kurulu Başkanı Mesut Çelik, kazaların ana sebebinin ihmal olduğuna vurgu yaparak, bina yöneticilerine, “Görünürde çalışan asansörün “güvenli” olduğuna dair kabulün ivedilikle değiştirilmesi gerekmektedir. Şık bir kabin güvenli bir asansöre tekabül etmemektedir. Asansörlerinizi ehil firmalara yaptırmanız, sizlerin ve çocuklarınızın güvenliği için vazgeçilmez bir husustur.” şeklinde seslendi. Çelik, Torba Yasa’ya dahil edilen TMMOB’nin yetkilerini kısıtlayacak olan yeni yasal düzenlemenin de denetimsiz alanların sayısını arttırarak kentlerin güvenliğine zarar vereceğini belirtti. MMO Diyarbakır Şube Yönetim Kurulu üyeleri, Diyarbakır`da 9 Temmuz günü yaşanan asansör kazasında 7 yaşında bir çocuğun yaşamını yitirmesi nedeniyle şube binasında basın açıklaması yaptı. Basın açıklamasına Şube Yönetim Kurulu Başkanı Mesut Çelik, Şube Başkan Vekili Gurbet Örçen ve Şube Saymanı Fatime Anık 32 asansör vİzyon dergİsİ TEMMUZ - AĞUSTOS‘13 M MO Diyarbakır Şubesi bina yöneticilerine çağrıda bulunarak; “Görünürde çalışan asansör güvenli değildir!” ifadesini kullandı. MMO Diyarbakır Şube Yönetim Kurulu üyeleri, Diyarbakır’da 9 Temmuz günü yaşanan asansör kazasında 7 yaşında bir çocuğun yaşamını yitirmesi nedeniyle şube binasında basın açıklaması yaptı. HABERLER katıldı. Yönetim Kurulu adına açıklama yapan Yönetim Kurulu Başkanı Mesut Çelik, kazaların ana sebebinin ihmal olduğuna vurgu yaparak bina yöneticilerine, “Görünürde çalışan asansörün “güvenli” olduğuna dair kabulün ivedilikle değiştirilmesi gerekmektedir. Şık bir kabin güvenli bir asansöre tekabül etmemektedir. Asansörlerinizi ehil firmalara yaptırmanız, sizlerin ve çocuklarınızın güvenliği için vazgeçilmez bir husustur.” şeklinde seslendi. Çelik, Torba Yasa`ya dahil edilen TMMOB`nin yetkilerini kısıtlayacak olan yeni yasal düzenlemenin de denetimsiz alanların sayısını artırarak kentlerin güvenliğine zarar vereceğini belirtti. Mesut Çelik yaptığı açıklama da şu hususlara yer verdi; “Kamuoyu karşısına bir kez daha meslek alanımızla ilgili yaşanan bir kaza vesilesi ile çıkmanın üzüntüsünü yaşıyoruz. 9 Temmuz günü Diyarbakır`ın Şehitlik Semti`nde bulunan Karacaoğlan Apartmanı`nda meydana gelen asansör kazasında 7 yaşında bir çocuk ne yazık ki yaşamını yitirmiştir. Öncelikle, kaza sonucu yaşamını yitiren çocuğumuzun ailesine başsağlığı ve sabır diliyoruz. Değerli basın mensupları, kazanın gerçekleştiği asansör üzerinde Odamız teknik personelinin yaptığı inceleme neticesinde hazırladığımız rapor, bir kez daha hiçbir kazanın gerçek anlamda “kaza” değil, ihmalden kaynaklandığını ortaya koymuştur. Bilginize sunacağımız raporda da görüleceği üzere kaza, asansörün durak kapısı ile kabin giriş eşiği arasında azami 35 milimetre olması gereken mesafenin 70 milimetre olması ve asansör kabininin iç kapısının bulunmamasından kaynaklanmıştır. Söz konusu asansörün ilgili standartlara uygun olmadığı, dolayısıyla can ve mal kaybına yol açacak ciddi eksiklere sahip olduğu görülmüştür. Kazanın yaşandığı Karacaoğlan Apartmanı, şubemizin 2 Ekim 2012 tarihinde sınırları içerisindeki asansörlerin kontrollerini gerçekleştirmek üzere protokol imzaladığı Yenişehir Belediyesi kapsamında meydana gelmiştir. Protokol imza tarihinden bu yana yaklaşık 700 asansörün bulunduğu ilçede yıllık asansör periyodik kontrolünü yaptırmak üzere şubemize başvurusu yapılan asansör sayısı 188`dir. Şimdiye kadar bu asansörlerden 124`ünün kontrolü, alanında uzman mühendisler olan şube teknik personelimiz tarafından gerçekleştirilmiş, 64`ünün kontrolü için de randevu verilmiştir. Bu kontroller neticesinde can güvenliğini ciddi oranda tehdit ettiği gerekçesi ile asansörlerin yüzde 95`ine kırmızı etiket yapıştırılarak, eksikler giderilmeden söz konusu asansörlerin kullanılmaması yönünde bina yöneticilerine yazılı ve sözlü tebligatta bulunulmuştur. Kırmızı etiket yapıştırılan asansörlere eksiklerini gidermeleri için verilen 3 aylık süre sonunda bu binalardan 31`i ikinci kez şubemize kontrol talebi ile başvurmuş, kontroller neticesinde bunlardan 19`u kırmızıdan yeşile, 4`ü ise sarıya dönmüştür. İkinci kontrol için başvurusu alınan 8 bina asansörü için ise randevu verilmiştir. Ancak 9 Temmuz günü kaza yaşanan asansörün kontrolü için şubemize ne yazık ki herhangi bir başvuru yapılmamıştır. Rakamları bu şekilde ayrıntılı vermemizin nedeni, mevcut tabloyu olumlu ve olumsuz yanları ile ortaya koymaktır. Olumsuz açıdan 34 asansör vİzyon dergİsİ TEMMUZ - AĞUSTOS‘13 bakıldığında genellikle eski yapılaşmanın olduğu ve dolayısıyla asansörleri eski olan Yenişehir İlçesi sınırları içerisinde bulunan bina asansörlerinin kontrolü için şimdiye kadar yapılan başvuru sayısının yetersiz olduğu görülecektir. Gerek Yenişehir Belediyesi`nin ilçe sakinlerini bilgilendirmek amacıyla yaptığı tebligatlar, gerekse odamızın vatandaşlara yerel basın, afiş ve bilboardlar aracılığı ile yaptığı çağrılara rağmen, başvuru sayısı henüz istenen rakama ulaşmamıştır. Nitekim söz konusu kazanın yaşandığı Karacaoğlan Apartmanı`na çok yakın bir yerde şubemiz adına asılan ve periyodik kontrol yaptırma çağrısında bulunan bir afiş hala asılı bulunmaktadır. Öte yandan, yıllarca denetimden geçirilmemiş ve bu konuda yeterince bilgilendirilmemiş bina yöneticilerinin, asansörlerini güvenli hale getirme konusunda bir eğilim içerisinde olduğunu belirtmek mümkün. Her geçen gün asansörünü kontrol ettirmek için şubemize başvuru yapan kişi sayısı artarken, Diyarbakır genelinde başta kamu kurumları olmak üzere çok sayıda özel binanın asansörlerinin yenilenmesi sürecinin başladığını memnuniyetle belirtebiliriz. Ancak asansörlerin daha güvenli hale gelmesi mevcut durumda sadece bina yöneticileri ve asansör firmalarının insafındadır. Odamızın kontrol ederek eksiklerini bildirdiği bina yöneticileri, söz konusu eksiklerin giderilmesi yönünde asansör firmaları ile çalışmaktadırlar. Yasal olarak da sorumlu kılınan bina yöneticilerinin konunun ehli olan asansör firmaları ile çalışmaları hayati önem taşımaktadır. İnsan yaşamını bu düzeyde tehdit etme potansiyeli taşıyan asansörlerin düşük fiyat veren ve güvenilir olmayan firmalara teslim edilmemesi gerekmektedir. Yine görünürde çalışan asansörün “güvenli” olduğuna dair kabulün ivedilikle değiştirilmesi gerekmektedir. Bu vesile ile bina yöneticilerine açık çağrımızdır; şık bir kabin güvenli bir asansöre tekabül etmemektedir. Asansörlerinizi ehil firmalara yaptırmanız, sizlerin ve çocuklarınızın güvenliği için vazgeçilmez bir husustur.” HABERLER EBSO Asansör Meslek Komitesi MMO İzmir Şubesi’ni ziyaret etti E ge Bölgesi Sanayi Odası 2013-2016 Dönemi 49 nolu Asansör, Kaldırma ve Taşıma Ekipmanları Sanayi Meslek Komitesi, 18 Temmuz 2013 tarihinde Elektrik Mühendisleri Odası İzmir Şubeyi ziyaret etti. Ziyarete; Yönetim Kurulu Başkanı Özcan Uğurlu, Örgütlenme Sekreteri Mustafa S. Çınarlı, Teknik Görevli Zehni Yılmaz, EBSO Meslek Komitesi üyeleri Elek. Müh. H.Onur Ercan, İnş. Müh. Özkan İpek, Mim. Oğuz Yanık, Mak. Müh. Gürcan Kılıç ve Aydın Gül katıldılar. Başkan Özcan Uğurlu öncelikle yeni seçilen meslek komitesi üyelerini tebrik etti ve görevlerinde başarılar diledi. Meslek Odalarının mesleğe sahip çıkmak, sektöre yön vermek ve destek olmak gibi görevleri olduğunu hatırlatan Uğurlu, ayrıca Odanın sektöre dönük ve sektörle birlikte birçok etkinlik gerçekleştirdiğini ve bu etkinliklerin artırılarak devam etmesi gerektiğini aktardı. Türkiye’de asansör yıllık kontrollerinin ilk olarak EMO İzmir Şubesi ve MMO İzmir Şubesi ile yerel idarelerle arasında yapılan protokoller sayesinde başladığını kaydeden Başkan Uğurlu, bu uygulamaların 2012 yılı başına kadar başarıyla devam ettiğini vurguladı. Meslek komitesi üyeleri ise; asansörlerin yıllık kontrollerinde yaşanan sıkıntıları, belediyelerin asansör tescil kontrollerinde ortaya koydukları farklı uygulamaları ve bu konulardaki olumsuzlukları dile getirdiler. Asansör ve yürüyen merdiven alanında ülkemizde uygulanan poli- 36 asansör vİzyon dergİsİ TEMMUZ - AĞUSTOS‘13 E ge Bölgesi Sanayi Odası 2013-2016 Dönemi 49 nolu Asansör, Kaldırma ve Taşıma Ekipmanları Sanayi Meslek Komitesi, 18 Temmuz 2013 tarihinde Elektrik Mühendisleri Odası İzmir Şubeyi ziyaret etti. tikaların üretimi ve teknolojik gelişmeyi destekler nitelikte olmadığını ve bu nedenle dışalımı desteklediği gerçeğinin altı çizen Komite yetkilileri, ileride Oda ile ortak etkinlik düzenleme konusunda görüş alışverişinde bulundular. Komite yetkilileri ayrıca, İzmir‘de meslek odalarının etkinliklerinin asansör meslek alanının gelişmesine önemli katkı sağladığı ve elde edilen deneyimlerin ülke geneline uygulanması konularında dileklerini ilettiler. DOSYA ENERJİ DOSYA ENERJİ Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız: Yerli ve yenilenebilir enerji kaynaklarımızı harekete geçirdik Türkiye, dünyanın ispatlanmış doğal gaz rezervlerinin yüzde 71,8, petrol rezervlerinin ise yüzde 72,7’lik oranına sahip bu coğrafyada yer almasına rağmen enerji arzında dışa bağımlıdır. E nerji alanında son yıllarda önemli adımlar atılmaya, ortaya konan veriler ve gerçekleştirilen projeler ile enerji sektörü gün geçtikçe daha da önemli bir hale gelmeye başladı. Enerjinin Türkiye’de en büyük gider kalemi olması ve enerji alanında dışa bağımlılığımız ülke gündeminde enerjiye daha fazla ağırlık verilmesine neden oldu. Türkiye, dünyanın ispatlanmış doğal gaz rezervlerinin yüzde 71,8, petrol rezervlerinin ise yüzde 72,7’lik oranına sahip bu coğrafyada yer almasına rağmen enerji arzında dışa bağımlıdır. TÜİK verilerinden yapılan derlemeye göre, geçen yıl yaklaşık 237 milyar dolarlık ithalatın yapıldığı Türkiye’de, bunun yaklaşık 4’te biri, 60,1 milyar doları enerji için ödenmiştir. Böylece Türkiye’nin enerji faturası 2012 yılında 2011 yılında gerçekleşen 54,1 milyar dolarlık rakama kıyasla yüzde 11,1 artmıştır. Buradan hareketle Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanımız Taner Yıldız ile bir araya gelerek enerji sektörünün dününü, bugününü ve yarınını konuştuk. Bakan Yıldız, Türkiye’nin enerji ihtiyacının 2023’e kadar 2 katına çıkarak 500 milyar kwh olacağını belirtirken, bu talebi karşılamak için yerli ve yenilenebilir kaynaklarımızı harekete geçirdiklerini söyledi. 2023 yılına kadar hedeflerinin yerli ve yenilenebilir kaynakların tamamını harekete geçirmek olduğunu kaydeden Yıldız, “2023 yılına kadar, hidrolik santrali kurulu gücü 36 bin MW’a, rüzgar kurulu gücünü 20 bin MW’a, güneş kurulu gücünü 3 bin MW’a, jeotermal kurulu gücünü 600 MW’a çıkarmayı hedefliyoruz. Nükleer enerji santralları kurma sürecimiz devam ediyor. 2023 yılına kadar 2 nükleer santrali işletmeye alacağız, üçüncüsünün de inşaatına başlamış olacağız ve enerji ithal bağımlılığımızı azaltmış olacağız. Bütün bunların yanında enerji verimliliği 38 asansör vİzyon dergİsİ TEMMUZ - AĞUSTOS‘13 T ÜİK verilerinden yapılan derlemeye göre, geçen yıl yaklaşık 237 milyar dolarlık ithalatın yapıldığı Türkiye'de, bunun yaklaşık 4'te biri, 60,1 milyar doları enerji için ödenmiştir. Böylece Türkiye'nin enerji faturası 2012 yılında 2011 yılında gerçekleşen 54,1 milyar dolarlık rakama kıyasla yüzde 11,1 artmıştır. hareketi başlattık. Tasarruf bilincini yaşamın tüm alanlarında yayma konusunda yaptığımız çalışmalar devam ediyor.” şeklinde konuştu. Sayın Bakanım öncelikle bize zaman ayırdığınız için teşekkür ederiz. Bakanım, öncelikle Türkiye enerji piyasasının dününü bugününü ve yarınını değerlendirebilir misiniz? Türkiye elektrik üretimi 2002’de 130 milyar kilovat iken, 2012’de 239 milyar kilovata ulaştı. 2002’de 300 olan elektrik santrali sayısı bizim iktidarımızda 743’e yükseldi. 2002’de Türkiye Elektrik Enerjisi Kurulu Gücü 31 bin 846 megavat iken 2012 yılında 59 bin megavata ulaştı. 2002’de 12 bin 241 megavat olan Hidroelektrik Santral Kurulu Gücü 20 bin megavata çıktı. İktidara geldiğimizde özel sektörün elektrik üretimindeki payı yüzde 38 idi. Bizim dönemimizde bu pay yüzde 62’ye yükseldi. 2002’de sadece 9 olan doğalgaz götürülen il sayısı 2012’de 71’e çıktı. 2002’de petrol ve doğalgaz arama yatırımı sadece 100 milyon dolarken, 2012’de 1.4 milyar dolar aramaya ayırdık. İktidarımız döneminde başlattığımız Linyit Arama Projesi ile 8,3 milyar ton olan linyit rezervimizi 11,6 milyar tona çıkardık. Göreve geldiğimizde yok denecek kadar az olan rüzgar enerjisi kurulu gücü şu an itibariyle 2341 MW. Yerli kömürümüzün elektrik üretiminde kullanılmasına yönelik çalışmalarımızı hızlandırdık. 17.000 MW yerli kömüre dayalı termik santral potansiyelimizi yeni bir modelle harekete geçiriyoruz. 10 yılda elektrik üretiminden dağıtımına, iletimine kadar tüm enerji sektörüne 100 milyar TL yatırım yaptık. Bu rakamın yüzde 62’sini özel sektör gerçekleştirdi. Ülkemizin enerji ihtiyacı ve karşılama oranı nedir? Türkiye’nin enerji ihtiyacı 2023’e kadar 2 katına çıkarak 500 milyar kwh olacak. Bu talebi karşılamak için yerli ve yenilenebilir kaynaklarımızı harekete geçiriyoruz. Hedefimiz 2023 yılına kadar yerli ve yenilenebilir kaynaklarımızın tamamını harekete geçirmek. 2023 yılına kadar, Hidrolik santralı kurulu gücü 36 bin MW’a, rüzgar kurulu gücünü 20 bin MW’a, güneş kurulu gücünü 3 bin MW’a, jeotermal kurulu gücünü 600 MW’a çıkarmayı hedefliyoruz. Nükleer enerji santralleri kurma sürecimiz devam ediyor. 2023 yılına kadar 2 nükleer santrali işlet- meye alacağız, üçüncüsünün de inşaatına başlamış olacağız ve enerji ithal bağımlılığımızı azaltmış olacağız. Bütün bunların yanında enerji verimliliği hareketi başlattık. Tasarruf bilincini yaşamın tüm alanlarında yayma konusunda yaptığımız çalışmalar devam ediyor. Yerli kömürün değerlendirilmesi noktasında yapılan çalışmalar neler? TKİ’nin elindeki kömür sahalarını termik santral kurma şartıyla ihaleyle özel sektöre devretmeye başladık. Bu anlamda, Adana Tufanbeyli’de 600 MW, Soma’da 450 MW, Bursa Keles’te 270 MW, Kütahya Tunçbilek’de 300 MW, Bingöl Karlıova’da 240 MW kurulu gücünde santraller kurulacak. Bolu Göynük, Eskişehir Mihallıççık, Silopi Harbul Üçkardeşler ve Sereder’de de santrallerimizin inşası devam ediyor. Türkiye linyit rezervinin yaklaşık yüzde 40’ını barındıran Afşin Elbistan’da, 12 milyar dolarlık bir yatırımla toplam 8000 MW gücünde santraller kurulacak. Konya Karapinar’da 1,8 milyar ton linyit rezervi keşfettik. Havzaya 5 bin MW termik santral kurulabilecek ve Atatürk Barajı’nın iki kati elektrik üretilebilecek. En son geçtiğimiz günlerde MTA’nın 5 yıllık çalışmaları sonucunda Afyon Dinar’da 950 milyon tonluk linyit rezervi tespit ettik. Buraya da 5 milyar dolarlık yatırımla 3.500 MW gücünde termik santral kurmayı hedefliyoruz. Santral ayrıca inşası ve maden sahasında 6-7 bin kişilik bir istihdamı bölgeye sağlamış olacak. Yerli kömüre dayalı yapılacak bütün termik santrallerle, yıllık en az 12 milyar dolarlık doğalgaz ithalinin önüne geçme hedefimiz var. İnşallah bu hedefi gerçekleştireceğiz. Enerji verimliliği dendiğinde aklımıza ilk olarak yalıtım geliyor. Son yıllarda enerji verimliliği adına özellikle kamuoyunda bir bilinçlendirme faaliyeti başladı. İnşaatlarda ve binalarımızda ısı yalıtımına önem verdiğinizi biliyoruz. Bu konuda ki faaliyetlerinizi ve görüşlerinizi bizimle paylaşabilir misiniz? Enerjiyi sokak aydınlatmaları, yalıtımlar, ev hanımlarımızın beyaz eşya ile alakalı konuları, tarımsal sulamalar, sanayi uygulamaları bir çok alanda hayatımızın bir çok noktasında daha verimli kullanma imkanımız var. Bizim yetiştiğimiz kültür, bizim bilgilenme yöntemlerimiz, geleneklerimiz, göreneklerimiz de zaten bunu söylüyor o açıdan ben bu konuda çok ciddi mesafe kat edeceğimiz kanaatindeyim. Bildiğiniz gibi 1 Ocak 2011’den sonra yalıtımı olmayan herhangi bir binanın ruhsat alma imkanı yok. Türkiye’de yalıtıma muhtaç yaklaşık 17 milyon adet hane bulunuyor. Yeni binalarımızda herhangi bir problem yok. Asıl yapmamız gereken mevcut binalarımızın eski hallerinden kurtarmak. 150 kadar kamu binasının yalıtımıyla yaklaşık 45 milyon liralık enerji tasarrufu meydana gelecek. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı binamızda yaptığımız çalışmada yaklaşık yüzde 46’lık bir verim elde edildi. Bunu elde etmek için camların çift cam olması, duvarlarda da yalıtım yapılmış olması şartı var. Yuvarlak bir hesapla yarı yarıya tasarruf ettiğiniz bir işlem aslında yatırımcı içinde, kamu içinde, özel sektör kullanıcıları için de karlı olacak. Biz enerji sektörüne ilişkin cari açığı azaltmaya yönelirken aynı zamanda yatırımların da yerli kaynaklar haline gelmesine çalışıyoruz. Türkiye 2023 yılı hedeflerine diğer çalışmalarıyla birlikte bütün armatürlerini değiştirmiş ve bunların finansman ve amortismanlarını tamamlamış olarak girmiş olacak. www.asansorvızyon.net 39 DOSYA ENERJİ Enerji verimliliği Enerji Verimliliği Nedir? Enerji verimliliği, tüketilen enerji miktarının, üretimdeki miktar ve kaliteyi düşürmeden, ekonomik kalkınmayı ve sosyal refahı engellemeden en aza indirilmesidir. Daha geniş bir biçimde enerji verimliliği; gaz, buhar, ısı, hava ve elektrikteki enerji kayıplarını önlemek, çeşitli atıkların geri kazanımı ve değerlendirilmesi veya ileri teknoloji ile üretimi düşürmeden enerji talebini azaltması, daha verimli enerji kaynakları, gelişmiş endüstriyel süreçler, enerji geri kazanımları gibi etkinliği artırıcı önlemlerin bütünüdür. Enerji verimliliğinde en önemli faktör enerji tasarrufudur. Genellikle enerjinin az kullanılması, iki ampulden birinin söndürülmesi şeklinde algılanmakta olan enerji tasarrufu, aslında enerji atıklarının değerlendirilmesi ve mevcut enerji kayıplarının önlenmesi yoluyla tüketilen enerji miktarının, kalite ve performansı düşürmeden en aza indirilmesidir. Enerji tasarrufu iki biçimde gerçekleştirilmektedir. Birincisi, doğrudan enerji tasarruf eden ev, araba ve diğer son teknolojileri kullanmak; alışkanlıkları ve günlük davranışları enerjiyi daha verimli kullanacak biçimde düzenlemek gibi somut önlemlerden oluşmaktadır. İkincisi ise, dolaylı enerji tasarrufu olup mevcut malların daha uzun süre kullanılmasını sağlayarak yeni malların üretimini azaltmak; enerji tüketimini minimize edecek biçimde yerleşim yerlerini düzenlemek, enerjiyi daha az tüketen teknolojiler kullanmak, ekonomide doğrudan materyal tüketiminin olmadığı etkinliklere geçiş yapmak gibi önlemlerdir. 40 asansör vİzyon dergİsİ TEMMUZ - AĞUSTOS‘13 Neden Enerji Verimliliği? Enerji, hayatımızın her yönünü etkilemektedir: bize ışık, ısı, ulaşım ve diğer araçlar için yakıt sağlar. Ancak, bugün, enerji tedarikimizin güvenliği ve fosil yakıtlardan elde edilen enerjinin, çevre üzerindeki etkisi konularını her zaman olduğundan daha fazla düşünmemiz gereken bir dönemdeyiz. Artık hepimiz enerjinin üretim ve tüketim şeklini değiştirmeye başlamadığımız takdirde geri dönüşü olmayan bir çevre kriziyle karşı karşıya olduğumuzu anlamış bulunmaktayız; bunun anlamı, gelecekte yenilenebilir enerji kaynaklarını çok daha fazla kullanmamız ve enerji verimliliğine daha fazla odaklanmamız gerektiğidir. Ancak, enerjinin akıllıca kullanılması konusunda mesajın yayılması için daha işin başındayız ve yapacak çok işimiz var. Hem tüketicilerin hem de sosyal alanda söz sahibi olan kişilerin, sürdürülebilir enerji üretimi ve kullanımı konusunda ikna edilmeleri gerekmektedir. Hedefe varmak için birey, toplum, sanayi temsilcileri veya yetkili kamu kuruluşları olarak herkesin bu çabaya ! " # ! $ % &'$( )*+,-.'/0123$/$013 DOSYA ENERJİ katılması gerekmektedir. Enerjinin kapsamını değiştirme yolunda yapılacak olan en küçük katkı dahi önemsiz olmayacaktır. - Yapılarda ısı yalıtımı standartları yasaya göre değişecek. Enerjide Genel Durum Halen hızlı kalkınma aşamasında olan ülkemizde sanayileşme faaliyetleri, yeni teknolojilere yönelim, hayat standartlarının yükselmesi ve artan nüfus, her yıl daha fazla enerji tüketimine neden olmaktadır. Toplam enerji arzımızın % 70’i ithalat yoluyla karşılanmaktadır. Hızlı talep artışı nedeniyle, 2020 yılında toplam enerji arzının ancak %22’sinin yerli üretimle karşılanabileceği beklenmektedir. Enerji kaynakları açısından kısıtlı kaynaklara sahip ve dışa bağımlı konumda olan ülkemizde, enerji ihtiyacının yeterli, güvenilir ve ekonomik olarak sağlanması temel hedeftir. Enerjinin verimli kullanımı bu hedefin gerçekleştirilmesinde kullanılacak en önemli araçlardan birisidir. - Her binanın bir enerji pasaportu olacak. - Binalarda enerji izleme yöntem ve sistemleri kullanılmaya başlanacak. Enerji Yoğunluğu kavramı gelişmişlik tanımlamasında en sağlıklı ve doğru parametre olup, birim enerjiden üretilen birim ekonomik değer arasındaki ilişkidir. Gayri safi yurtiçi hâsıla başına tüketilen birincil enerji miktarını temsil eden ve tüm dünyada enerji verimliliğinin takip ve karşılaştırılmasında yaygın olarak kullanılan bir araçtır. Gelişmişlik, az enerji kullanarak çok ekonomik değer yaratabilmekle ölçümlenebilir. Enerjinin verimli kullanımının sağlanmasında en temel gösterge enerji yoğunluğunun düşürülmesidir. Ülkemizde kişi başına enerji tüketimi OECD ülkeleri ortalamasının yaklaşık 1/5’i oranında, enerji yoğunluğu ise OECD ortalamasının iki katı kadardır. Bugüne kadar yürütülen çalışmalara rağmen enerji yoğunluğu, düşme eğilimine girmemiştir. Uluslararası Enerji Ajansı verilerine göre gelişmiş ülkelerde enerji yoğunluğu 0.09-0.19 arasında iken, ülkemizde 0.38 olması ve azalma eğilimi göstermemesi bu konunun ciddi olarak ele alınması gereğini ortaya koymaktadır. Sadece bu rakam bile, Türkiye’nin enerji verimliliğinin artırılması konusunda yapılabilecek çok şey olduğunu göstermektedir. Ülkemizin AB uyum sürecindeki yükümlülükleri açısından bakıldığında bu konu ayrı bir önem arz etmektedir. 2003 yılında hazırlanan Katılım Ortaklığı Belgesi’nde, enerji verimliliği konusunda mevzuat uyumunun sağlanması ve enerji tasarrufuna yönelik uygulamaların geliştirilmesi kısa vadeli öncelikler arasında yer almıştır. Enerjinin verimli kullanılmasının sağlanması ve etkin bir enerji verimliliği programının uygulanması, enerji maliyetlerinin ekonomi üzerindeki yükünün hafifletilmesi, enerji verimliliği konusunda bir bilinç oluşturulması ile uluslararası yükümlülüklerin yerine getirilmesi için gerekli kanuni düzenlemelerin yapılması zorunluluk arz etmiştir. Bu bağlamda, 5627 sayılı Enerji Verimliliği Kanunu, 02 Mayıs 2007 tarih ve 26510 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe girmiştir. Yasal düzenlemeler ve yönetmeliklerin yürürlüğe girmesiyle birlikte aşağıda belirtilen önemli değişiklikler gözlenecektir: - Binaların yıllık maksimum enerji tüketim miktarları (kWh/m2) belirlenecek. - Yapı tesisatları düzenli olarak denetlenecek. 42 asansör vİzyon dergİsİ TEMMUZ - AĞUSTOS‘13 - Kanun kapsamına giren endüstriyel işletmelerde ve binalarda enerji yönetimi ile ilgili faaliyetleri yerine getiren enerji yöneticileri bulundurulacak. Tasarruf Potansiyeli Ülkemizde, enerjinin yoğun kullanıldığı sektörlerde %20-30 dolayında enerji tasarruf potansiyeli olduğu bilinmektedir. (Sanayi ≥ %20, Bina ve Hizmet ≥ %30, Ulaşım ≥ %20) % 15’lik elektrik tasarruf potansiyeli geri kazanıldığında 6,5 milyar YTL’lik doğal gazlı santral yatırımı önlenebilir. Yılda 3,0 milyar USD’lık doğal gaz ithal edilmeyebilir. Binaların ve işletmelerin ısıtma ve soğutmasında % 35 ve ulaşımda % 15 tasarruf sağlandığında yılda 1,4 milyar USD’lık petrol ve doğal gaz ithal edilmeyebilir. Hedef Enerji Verimliliği Kanunu ile Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı tarafından belirlenen hedef, Türkiye’nin enerji yoğunluğunu 2020 yılına kadar %15 azaltmaktır. Bu hedef, aynı enerji ile daha fazla üretimin önünü açacak, enerji yatırım ihtiyaçlarımızı ve ithalat bağımlılığımızı azaltacak, ayrıca temiz çevrenin korunmasına önemli katkılarda bulunacaktır. Enerji Verimliliğini Arttırmaya Yönelik Çalışmalar Birçok cihaz, ekipman, bina ve enerji hizmeti için mümkün en az enerji tüketimi, verimli olmayan ürünlerin piyasadan çekilmesi amacı ile performans derecelendirmesi ve etiketleme, daha fazla enerji verimliliği sağlayan ürünler için finans mekanizmaları oluşturulması ve tüketicinin en verimli ürünler hakkında bilgilendirilmesi önerilen öncelikler arasında yer alıyor. Ayrıca elektrik üretimi, iletimi ve dağıtımındaki kayıplar ile ilgili olarak, yeni ve mevcut elektrik üretim kapasitesindeki verimliliği arttırmak ve iletim ve dağıtımdaki kayıpları azaltmak için yeni yollar üzerinde yoğunlaş- DOSYA ENERJİ mak öneriliyor. Binalarda ve Isıtma & Soğutma Sistemlerinde Enerji Verimliliği Evlerdeki enerji tüketiminin en büyük kısmı mekân ısıtılması için harcanmaktadır. Tipik bir evin toplam faturasının %45’i ısıtma-soğutma için ödenmektedir. Evlerin (veya ofislerin) ısıtılmasına harcanan enerjiden tasarruf etmek için iç ortam ısısının ortamda muhafaza edilmesi gereklidir. İç ortam ısısının içerde muhafaza edilebilmesi için, binanın çok iyi yalıtılmış olması gerekmektedir. Binalarda çatılardan %7, dış duvarlardan %40, döşemelerden %6 ve kapılardan %17 oranlarında ısı kayıpları olmaktadır. Binanın yalıtılması ile %50’ye varan oranlarda enerji tasarrufu yapmak mümkündür. Aydınlatma Sistemlerinde ve Elektrikli Cihazlarda Enerji Verimliliği Ülkemizde tüketilen toplam elektrik enerjisi içinde aydınlatmanın payı %20 civarındadır. Aydınlatmada verimliliğin sağlanması ile hem görsel, hem bütçesel rahatlama sağlanacaktır. Aydınlatmada enerji tasarrufu, görsel konfordan ödün vermeden, gerekli en az aydınlık şiddetlerinin sağlanması ile elde edilir. Bunun için öncelikle düşük verimli ışık kaynakları yerine yüksek verimli ışık kaynakları kullanılmalıdır. Örneğin klasik bir ampulü az enerji kullanan bir ampulle değiştirmek enerji tüketimini % 80 civarında azaltabilmektedir. Ev Aletlerinde Enerji Verimliliği Evlerimizde kullandığımız elektrikli ev aletleri istenilen hizmet ve konfor seviyesini etkilemeksizin daha az enerji ile kullanılabilir. Verimli ev aletlerini kullanarak elektrik faturalarında azalma sağla- 44 asansör vİzyon dergİsİ TEMMUZ - AĞUSTOS‘13 nabilir. Verimli aletlerin fiyatları benzer modellerinden pahalı olabilir. Bununla birlikte verimli aletlerin satın alınması esnasında ödenen fiyat farkı daha sonra elektrik faturalarındaki düşüş ile kullanıcıya geri ödenir. Ulaşımda Enerji Verimliliği Türkiye’de tüketilen enerjinin yaklaşık % 20’si ulaştırma sektöründe kullanılmaktadır. 2005 yılı verilerine göre, bu oran % 19,7 olarak gerçekleşmiş olup sanayi ve konut sektöründen sonra üçüncü sırada ulaştırma yer almaktadır. Ayrıca bu sektördeki enerji kullanımının yaklaşık % 99’unu petrol ürünleri oluşturmaktadır. Dolayısıyla ulaştırma sektörü bu yönüyle büyük oranda dışa bağımlı durumdadır. Sanayi Kuruluşlarında Enerji Verimliliği Sanayide enerji verimliliği uluslararası rekabet gücü açısından çok önemlidir. Sanayide enerji verimliliğini artırmak için, enerji muhasebesi, kontrol sistemleri, yalıtım, yeni teknolojiler ve endüstriyel süreçler, hammadde özellikleri, ürün çeşitleri ve özellikleri, iklim şartları ve çevresel etkiler, kapasite kullanımı gibi alanlarda çalışmalar yapılmaktadır. DOSYA ENERJİ Ayrıca elektrik tüketimini miktar ve zaman yönünden etkileyecek, uygulama ve değerlendirme çalışmaları da yürütülmektedir. Bu çalışmalar talep yönetimi olarak adlandırılmaktadır. Üç yöntemle yapılan talep yönetimi çalışmalarının herhangi biri veya birkaçı bir arada uygulanabilmektedir. Bu yöntemlerden birincisi olan teknik önlemler; yüksek verim sağlayan aydınlatma, yüksek verimli motorlar, soğutma sistemleri, bina yalıtımı gibi alanları içerir. İkinci yöntem bilgilendirme olup, hazırlanan teknik belgelerle tüketicilerin bilgi eksikliği giderilmektedir. Bilgilendirme; enerji verimlilik merkezlerinde enerji talebinin düşürülmesi ile ilgili çalışmaları yönlendirmek, danışmanlık yapmak, eğitim kursları ve seminerleri düzenlemek ve enerjiyi verimli tüketen donanım kullanımını özendirmek üzere tanıtım konularını içermektedir. Üçüncü ve en çok uygulanan yöntem ise, tarifelerde farklılığa gidip, tüketim yapısını değiştirmek kullanma zamanına veya kullanma miktarına göre fiyatlandırmalar yapmaktır. Sanayi sektöründe enerji verimliliği için alınacak önlemler şunlardır: • Proses aydınlatmasında floresan ve civa buharlı lambaları, yüksek basınçlı sodyum lambalarla değiştirin. • Gece de çalışan işletmelerde daha az insanın girip çıktığı bölümlerdeki iklimlendirme ünitelerini ayarlayın. • Gerekmediği zamanlarda egzost fanlarını, fırınları, motorları vb. kapatın. • Kompresör hava girişlerinin sıcak ekipman odaları yerine daha soğuk yerlerden olmasını sağlayın. Verim iyileştirmeleri ve geri ödemeler ilgi çekicidir. • Buhar ve basınçlı hava kaçaklarının işletmeye maliyeti çok pahalıdır. Düzenli auditlerle ortaya çıkarılmalıdır. • Yanma havasının kalbi olan hava fazlalık katsayısının dikkatli kontrolü, önemli enerji tasarrufu sağlar. • İşletme tarife yapısına ve güç faktörüne göre güç faktörü iyileştirmesi 46 asansör vİzyon dergİsİ TEMMUZ - AĞUSTOS‘13 ile büyük tasarruflara ulaşılabilir. • Proses hatları ve tankların yalıtımı ile önemli tasarruflar elde edilebilir. • Özellikle yeni uygulamalar söz konusu olduğu zaman enerji verimli motorların kullanılması, kendini kısa sürede amorti eder. • Şayet basınçlar fazla tasarlanmışsa, basıncın azaltması prosesi ısıtmayacaktır ve büyük tasarruflar söz konusudur. • Endüstriyel tesisler genellikle yetersiz olarak yalıtılır. Uygun yalıtım büyük kazanç demektir. • Büyük kompresörlerde hava veya su soğutmasıyla atılan ısıyı uygun tasarımla özellikle kışın mahal ısıtmalarında kullanmak mümkündür. • Plastik şeritler, kapı tamponları ve hava perdeleri büyük giriş kapılarından enfiltrasyonun bloke edilmesine yardımcı olur. • Ekonomizerler, dış havanın optimum kullanımını sağlarlar. Kullanımları ile elde edilen tasarruflar büyüktür. • Tüm alanları ısıtmak yerine kısmi ısıtma yapmak için kullanılan radyant ısıtıcıların geri ödemesi ilgi çekicidir. • Isıtılan açık tankların kapatılması büyük enerji tasarruflarına yol açar. • Ekipmanların zamanlamasında yapılabilecek küçük değişimler talep yüklerini önemli oranda azaltır. • Spot havalandırma, gerekli iklimlendirilmiş hava miktarını azaltır. Tasarruflar büyüktür. DOSYA ENERJİ Asansörlerde enerji verimliliği ve pratik çözümler Furkan DİNÇER, Sabir RÜSTEMLİ Yüzüncü Yıl Üniversitesi, Mühendislik Mimarlık Fakültesi, Van furkandincer@yyu.edu.tr, sabirrustemli@yyu.edu.tr Özet Günümüzde sanayi ve kalkınmanın en önemli parametresi elektrik enerjisidir. Elektrik enerjisine duyulan ihtiyaç her geçen yıl %4 ile %8 oranında artmaktadır. Ülkemizdeki enerji üretimi ve tüketimi de göz önüne alınacak olursa enerji ihtiyacındaki artışı karşılayabilmek için yeni üretim tesislerinin kurulması ve enerji iletim hatlarının devreye sokulması gerekir. Bugün yaygın olarak kullanılan elektrik enerjisinden daha verimli yararlanmak gerekir. Artan elektrik ihtiyacını karşılamak için yeni enerji kaynakları oluşturmanın yanında var olan enerji kaynaklarını daha verimli bir şekilde kullanmak gerekmektedir. Binaların enerji tüketiminin belli bir kısmı asansörler tarafından harcanmaktadır. Bu bağlamda asansörler enerji tasarrufunda önemli bir yer teşkil etmektedir. Yapılan çalışmada asansörlerde enerji verimliliği ele alınmış ve buna ilişkin pratik çözümler sunulmuştur. 1. Giriş Günümüzde en kullanışlı ve ekonomik enerji elektrik enerjisidir. Elektrik enerjisi hemen hemen yaşamımız için gerekli olan hava ve su gibi hayatımızın içine girmiştir. Bütün ülkeler, yeryüzü ve yer altı kaynaklarının en verimli şekilde kullanılmasının yollarını araştırmaktadırlar. Bugün yaygın olarak kullanılan elektrik enerjisinden daha verimli yararlanmak, üretim maliyetlerini ve sistem kayıplarını en aza indirmek, elektrik enerji sistemlerinin planlanması ve işletilmesinde en önemli hedef olmuştur [1,2]. Dünya’mızda teknolojinin gelişmesiyle enerji ihtiyacı her yıl yaklaşık olarak %4 - %8 oranında artmaktadır. Buna karşılık bu ihtiyaçların büyük bir bölümünü karşılayan fosil yakıt rezervi ise çok hızlı bir şekilde azalmaktadır. Önümüzdeki 50 yıl içerisinde bu rezervlerin tükeneceği ve ihtiyacı karşılayamayacağı yapılan tahminlerden anlaşılmaktadır. Bundan dolayı araştırmacılar bir yandan yeni enerji kaynaklarını araştırmaya diğer yandan ise var olan enerji kaynaklarını daha verimli bir şekilde değerlendirme yönünde çalışmalar yapmaya yönelmişlerdir [1,2]. Son yıllarda enerji verimliliği açısından en önemli gelişmelerin yaşandığı konu başlıklarından birisi de asansör sistemleridir. Elektrik mühendisliğinin en hızlı gelişen dallarından biri olan elektrikle hareketlendirme sistemleri ve elektrik motor tasarımlarında yaşanan gelişmeler, endüstriyel uygulamaların yanısıra asansör sistemlerinde de klasik çözümlerin yerine yeni ve üstün seçeneklerin oluşmasına neden olmuştur [3]. 48 asansör vİzyon dergİsİ TEMMUZ - AĞUSTOS‘13 İyi bir asansör, yüksek kapasiteli, düzgün (rahat) kullanışlı ve ekonomik işletim sağlamalıdır. İvmelenme ve frenleme rahatsız etmeyecek düzeyde ve kesin durmayı sağlayacak tarzda olmalıdır. Ayrıca elektrik tahrik sistemi az masraflı ve verimli olmalıdır. Bakım masrafları da düşük düzeyde olmalıdır [4]. Bu özelliklerin yanı sıra konfordan ödün vermeden iyi bir asansör enerji verimli asansör olmalıdır. Asansörlerde enerji verimliliği sağlanabilecek birçok yöntem vardır. Bunlar genel olarak; stand-by enerji tasarrufu, aydınlatmada enerji tasarrufu, motorlar ve sürücülerde enerji tasarrufudur. 2. Stand-By Enerji Tasarrufu Mikroelektronik teknolojisindeki gelişmeler 1980’lerin başlarından itibaren asansör sistemlerinde de kullanılmaya başlanmış ve röleli asansör kumanda sistemleri hızla terkedilerek, yerlerini elektronik kumanda panolarına bırakmışlardır. Böylece röleli kumanda sistemlerinden kaynaklanan sıkıntılar (sık arızalanma, kısa ömür, büyük yer kaplama ve esnek olmayan tasarımlar) ortadan kaldırılmıştır. Elektronik kumanda sisteminin bu avantajları nedeniyle, stand-by halinde bir miktar enerji sarfiyatına neden olması ihmal edilmiştir. Sonraları geliştirilen kapı kilit sistemleri ve sürücülerin besleme güçleri, ışıklı basma butonları, ekranlı kabin içi ve dışı tablolar, uyarı ve emniyet sistemleri ve benzeri elektronik sistemlerin asansörlerde yoğun olarak kullanılmaya başlanmasıyla, bu sistemleri aktif halde tutmak için harcanan stand-by enerji miktarı da artma eğilimi göstermiştir [5]. İsviçre Enerji Verimliliği Bürosu (SAFE) tarafından 33 değişik asansör üzerinde yapılan bir araştırmada asansörlerin stand-by DOSYA ENERJİ durumunda harcamış oldukları enerjinin toplam enerji sarfiyatı içindeki payının %80’lere ulaştığı bildirilmiştir. Şekil 1’de asansörlerde elektronik komponent kullanımının yaygınlaşması ile stand-by enerji sarfiyatının ulaştığı kritik durum gösterilmektedir. Örnek olarak; elektronik kumandanın stand-by enerji sarfiyatı tablo 1’de verildiği üzere firmaların elektronik kumanda sistemlerinin enerji sarfiyatları birbirlerinden farklı değerlerde olmaktadır[5]. sırasında harcadıkları enerji miktarı SIA (Swiss Society of Engineers and Architects) standardı 380/4 e göre aşağıdaki formülasyon ile hesaplanabilir [5]. 3. Aydınlatmada Enerji Tasarrufu Asansörlerde genellikle enerji tasarruflu ampuller kullanılmalıdır. Asansör kabin ışıkları, ışıklı gösterge ve belirteçler asansör durduğunda belirli bir süre içerisinde otomatik olarak sönmelidir. Enerji tasarruflu ampuller aynı zamanda maliyet-etkindir. Elektrik maliyetinde %80’e kadar bir tasarruf sağlarken ayrıca yüksek aydınlatma performansı, uzun lamba ömrü ve dayanıklılığı sayesinde bakım maliyetlerinden de tasarruf yapmayı sağlar [6]. Yüksek stand-by enerji sarfiyatı karşısında asansör sistemini monitörleyerek, pasif (stand-by durumunda) veya aktif (hareket halinde) halde enerjiyi optimum kullanmayı hedefleyen enerjietkin kontrol sistemleri geliştirilmiştir. Bu sistemlerde, asansör belirli bir süre kullanılmadığında enerji seviyesi kademeli olarak azaltılmaktadır (pasif kontrol). Birinci kademede; kabin ışıkları azaltılmakta, kat ve kabindeki yön göstergeleri, kabin ekranları ve dual-ilumine buttonlar kapatılmaktadır. İkinci kademede; katlardaki dual-ilumime butonlar, kapı kontrolcüsü, kabin elektroniği ve inverter kapatılmaktadır. Bu durumdan sistemin tekrar aktif hale geçmesi 30 saniye sürmektedir. Aktif (hareket halinde) kontrolde ise seyahat hızı düşürülmekte, direk olarak kat seviyesine yavaşlayarak seviyeleme zamanı kazanılmaktadır. Diğer bir yandan, tercihe bağlı olarak regeneratif güç üniteleriyle kinetik enerjinin bir kısmı geri kazanılmaktadır. Enerji-etkin asansör kontrol sistemleri ile %50 oranında enerji tasarrufu sağlandığı bu oranın bazı durumlarda %90’lara ulaştığı belirtilmiştir [5]. Enerji ölçümleri sonrasında asansörlerin standart kullanımları 50 asansör vİzyon dergİsİ TEMMUZ - AĞUSTOS‘13 Kabin aydınlatması için varsayılan değer genellikle 200 watt olarak alınır. Genel olarak kullanılan 40 ft² bir kabin için bu değer 5 watt/ft²’dir. Eğer bu aydınlatma hiç sönmez ise bu değer 1750 kWh/kabin/ yıl olabilecektir. Aydınlatma yükü iki yol ile azaltılabilir. Birincisi; asansör aktif olmadığı zaman asansör kontrolü, aydınlatma ve havalandırmayı kapatmaktır. Bu oldukça yaygın olarak kullanılan bir yoldur. İkinci yaklaşım ise daha verimli aydınlatma ürünleri kullanmaktır. Çünkü asansörler küçüktür ve bir tavana sahiptir. Birkaç teknolojik gelişimler ile ölçeklenebilir yüksek verimli aydınlatma ürünleri kullanılabilir. Yüksek verimli lambalar ile 1,5 watts/ft² gibi değerler elde edilebilmektedir [7]. Eğer kabin lambaları sık sık açılıp söndürülüyorsa, burada tasarruflu ampul kullanmanın bir manası yoktur, onun yerine modern LED ışıklı lambalar kullanılmalıdır. Bunlar açılır DOSYA ENERJİ açılmaz, hemen tam parlaklıklarını kazanırlar. Modern göstergeler, eğer bir LED aydınlatmasına sahipler ise veya OLED göstergelerinde olduğu gibi kendi kendilerine ışık saçıyorlar ise çok düşük bir sarfiyata sahiptirler [8]. Kabin aydınlatması için kullanılan enerjiden tasarrufta bulunmak için halojen lambalar, LED spot lambalarla değiştirildi. LED lambalar halojen lambalara nazaran % 80 daha az enerji tüketmekte ve 10 kat daha uzun süreli kullanılmaktadır. Aydınlatma ve kaldırma için gereken enerji LED lambaları ve yenilenebilir tahrik opsiyonları kullanılarak azaltılabilir. LED lambaları ve bekleme modu kullanılarak potansiyel enerji tasarrufu 600 ila 1500 kWh arasında olabilir [9]. Ayrıca LED aydınlatmalar büyük oranda enerji tasarrufu sağladığı gibi dekoratif ortamların oluşturulmasında da göze hitap etmektedir. 4. MOTORLAR VE SÜRÜCÜLERDE ENERJİ TASARRUFU Enerji verimliliği kanunu ile konutlarda, iş yerlerinde ve sanayide büyük oranda enerji tasarrufu sağlanmasına yönelik çeşitli tedbirler alınmaktadır. Enerji verimliliği etütleri ve verimlilik arttırıcı projeler kapsamında alınacak tedbirlerden biri; “Yeni yapılacak olan veya yenilenen asansör sistemlerinde, verimi en az %85 olan elektrik motorları ve/veya değişken hız sürücüleri kullanılır.” Şeklindedir [10]. Kademeli asansörlerin motorları kalkış sırasında anma akımının 7-8 katı kadar akım çekerlerken inverter kontrollü motorlar anma akımının sadece 1,5-2 katı akım çekerler. Dolayısıyla asansör motorunun beslendiği şebekenin üzerinde aşırı baskı yaratmazlar. Bu sayede gereksiz kalınlıkta besleme kablosu ve şalt elemanı kullanılmasına gerek kalmaz. Ayrıca özellikle de büyük motorlu asansörlerin kalkışı sırasında binanın şebeke beslemesini aşırı yükleyerek düşürme olasılığı ortadan kalkar. İnverter kullanımıyla kademeli asansöre göre % 30-%50 oranlarında enerji tasarrufu sağlanabilmektedir. [11]. Motorun milindeki yük miktarı azaldıkça gerilim zayıflatma oranı artmakta, yük miktarı arttıkça azalmaktadır. Örneğin: boşta iken %50, tam yükte %5 gerilim zayıflatması yapılabilmektedir [12]. Düşük katlı yapılarda frekans kontrollü (VVVF, Variable Voltage Variable Frequency) sürücülü enerji-etkin asansörlerin konvansiyonel hidrolik asansörlere göre %21 ile %24 oranında enerji tasarrufu sağladığı belirtilmiştir [5]. Bu veriler asansörlerde enerji tasarrufunu önemle etkilemektedir. Asansörler için motor seçimi yapılırken nominal ihtiyaçlar, asansörün kullanım süresi ve çevrim süreleri gibi etkenler çok önemlidir. Nominal kullanımlar iyi hesaplanmazsa ihtiyaçtan fazla olarak büyük 52 asansör vİzyon dergİsİ TEMMUZ - AĞUSTOS‘13 seçilebilecek bir motor veya motor sürücüsü enerji sarfiyatının önemli oranda artmasına neden olacaktır. Aynı şekilde çalışma sırasında harcanan enerjiye ek olarak stand-by sırasında da doğru seçim yapılamamış motor ve inverter daha fazla enerji harcamaktadır. Harcanan enerji markalara göre de değişiklik göstermektedir. Stand-by enerji sarfiyatının düşürülmesi için inverterlerin sık sık kapatılması, inverter iç yapısında yer alan kondansatörlerin kısa zamanda yıpranmalarına neden olacağından üreticiler tarafından önerilmemektedir. Yeni geliştirilen Matris konvertörler ile bu sorun aşılmakla birlikte maliyetlerin yüksek olması nedeniyle kullanılmamaktadır. Değişik firmalara ait inverterlerin stand-by enerji sarfiyatları Tablo 2’de sunulmuştur [5]. Çift hızlı asansörlerde 4 adet kontaktör kullanılması gerekmektedir. Duruş için motor akımını kontaktörler kestiğinden kullanılacak kontaktörler motor anma akımına göre daha büyük boyutta seçilmelidir. Örneğin, 4 kişilik bir asansör için 14 Amp. anma akımına sahip 5,5 kW’lık bir motor kullanılmışsa, çift hızlı çalışmada kumanda panosunda en azından 32A’lik 4 adet kontaktör kullanmak gerekir. Oysa, inverter kullanıldığında aynı motor için anma akımından biraz büyük, yani 16 Amp.’lik 2 adet (TSE EN81 gereği) ana kontaktör ile fren için 1 adet 9-10 Amp.’lik 1 adet kontaktör yeterlidir, çünkü kontaktörler akım taşırken açmazlar ve yön değiştirme kontaktörlerine gerek yoktur. Inverterler, şebeke besleme gerilimini sürekli gözler ve gerilimin aşırı düşme veya yükselmesi durumunda çalışmayı keserler. Ayrıca üç fazın doğrultulmasıyla elde edilen DC gerilim yeterince yüksek olduğu sürece fazlardan birinin düşük olmasından etkilenmezler. Böylece kumanda panosunda ayrıca bir faz DOSYA ENERJİ gözleme (koruma) rölesi kullanmaya gerek kalmaz [11]. Enerji-etkin sistemlerde kullanılan inverterlerin yapılarında bulunan elektronik komponentlerden bir kısmı zaman içinde yıpranma gösterirler ve inverterin performansının düşmesine neden olurlar. Bu nedenle bu elemanların düzenli aralıklarla değiştirilmesi gerekmektedir. Bunlar; ömrü ortam sıcaklığına bağlı olarak 10,000 ile 35,000 saat olan soğutma fanları (2 ila 3 yıl), akımı düzgünleştirmek için kullanılan kapasitörler (5 yıl) ve inverterin yapısında yer alan rölelerdir. Bunun yanında, inverterlerin çalışma koşulları üreticiler tarafından detaylı olarak belirlenmiştir. Elektriksel gereksinimleri bir yana bırakacak olursak, inverterlerin -10 ºC ile 40 ºC arasındaki sıcaklıklarda çalışmaları öngörülmüş ve artan her 1°C da verimliliğin %1.7 azalacağı belirtilmiştir. Yoğuşmasız bir ortamda nemliğin %20 – %90 RH arasında olması, titreşimlerin 0.6 G’yi aşmaması ve kapalı, yağ ve tozdan uzak alanlarda 1000 m’nin altındaki yüksekliklerde kullanılması şart koşulmuştur [5]. Motorların tesis edildikleri yükseklikler ve bulundukları ortam sıcaklıkları da dikkate alınmalıdır. Zira motorların aşırı ısınmaları ve bu ısıyı dışarı atıp soğumaları gerekmektedir. Bunun için ortalama ortam sıcaklığı 40°C (maksimum 60°C) olmalıdır. Sıcaklık veya yükseklik arttığı takdirde daha üst gruptan motor seçilmelidir. Şekil 2’de tesisin bulunduğu deniz seviyesinden yükseklik ve ortam sıcaklığına göre motor çıkış gücünün artış oranları verilmiştir[4]. Asansörlere inverter uygulanması aslında sanıldığı kadar maliyetli bir işlem değildir, çünkü daha kuruluş aşamasında bazı konularda yapılan tasarruflarla inverter maliyetinin bir kısmı karşılanabilmektedir. Çalışma sırasında başta enerji tüketiminden olmak üzere sağlanan tasarruflar sayesinde inverter maliyeti bir süre sonra amorti edilebilmekte ve konforlu, hızlı ve uzun ömürlü bir asansör elde edilmektedir. Çalışır durumdaki kademeli asansörlerde ise makine ömrünü tamamen doldurmadan önce inverter ilave edilmesiyle neredeyse yeni makine maliyetine hem yukarıdaki kazanımlar elde edilmekte hem de makinenin ömrü uzatılabilmektedir. Bu belirgin avantajlar sayesinde hem yeni asansörlerde, hem de eski asansörlerin modernizasyonunda VVVF kademesiz hız kontrol cihazları giderek daha çok tercih edilmektedirler[11]. Asansörlerde kullanılacak bir motor sürücüde temel olarak; fren lojik kontrolü, kişiselleştirilmiş rampa, komşu kat ayarı, kata kur- 54 asansör vİzyon dergİsİ TEMMUZ - AĞUSTOS‘13 tarma-asansör kurtarma (zor yönü bulma), sarsıntısız kalkış için harici ağırlık ölçümü, Power Removal fonksiyonu ile tek kontaktör kullanımı, hata tespiti ve hatalara karşı koruma özellikleri, yükte hareketsiz auto-tuning yapabilme, PTC ile motor ısı koruması, acil durumlar için tek faz 220V UPS ile çalışabilme, yüksek performanslı vektör kontrol (FOC), %150 kalkış torku ve gelişmiş mekanik fren kontrol parametreleri gibi özellikler bulunmalıdır[13,14]. En etkin olarak bilinen regeneratif invertermotor sistemlerinde yavaşlama sırasında motor jeneratör olarak kullanılarak elde edilen enerji şebekeye aktarılabilir ve daha etkin enerji tasarrufu sağlanabilir. 15 katlı bir ticarethanede ve 25 katlı bir binada yapılan simülasyonlarda regenerasyon enerji kullanımında %30 oranında enerji tasarrufu sağlamıştır. Fakat bu sistemler pahalıdırlar (6,000$ - 10,000$) ve yüksek sayıda ve sık yoğunluklu kullanımlara uygundurlar[5]. Inverterler ile sağlanabilecek enerji tasarrufuyla birlikte konforu da beraberinde getirmektedir. Örnek olarak; frekans kontrollü (VVVF, Variable Voltage Variable Frequency) kademesiz hız kontrol cihazları sayesinde günümüzde 4 m/s’lik seyahat hızlarına ulaşılabilmektedir. Bazı gelişmiş tahrik ve kumanda sistemleriyle çok daha yüksek hızlar da elde etmek mümkündür. 10 durağın üzerindeki yoğun trafikli binalarda artık 1,60 m/s hızında asansörler tercih edilmekte ve akıllı kumanda sistemlerinin de kullanılmasıyla trafik önemli ölçüde rahatlamaktadır[11]. Mıknatıs uyarmalı senkron motor ile tahrik edilen dişlisiz asansör makine-motorları bir çok bakımdan geleneksel sistemlerle kıyaslanamayacak üstünlük ve avantajlara sahiptir. Motora akuple edilen yüksek duyarlıklı mutlak enkoder ve hassas denetim sağlayan kapalı çevrim sürücü sistemi sayesinde kalkış, duruş ve seyir esnasında mükemmel bir konfor sağlamaktadır[15]. Asenkron motorlara kıyasla çok daha etkin gerçekleştirilen döndürme momenti (tork) ve hız denetimi sayesinde, programlanan hızzaman eğrisi tüm yük koşullarında büyük bir doğrulukla izlenmekte ve kat hizalamasında kusursuz bir hassasiyet sağlamaktadır. Yumu- DOSYA ENERJİ şak kalkış ve duruşlar sayesinde halat-kasnak arasındaki sıyırmalar minimum düzeyde tutulduğundan halat ve kasnak aşınmaları klasik sistemlere göre oldukça düşük bir düzeydedir. Dişli grubunun tümüyle ortadan kalkması, bakım ve onarım gereksinimini büyük ölçüde azaltmıştır. Periyodik yağ değişimi, yetersiz yağlama altında çalışma sonucu ortaya çıkabilecek sorunlar, ses ve vibrasyon problemleri ve arızalar dişlisiz sistemlerde tamamen ortadan kalkmıştır. Konforun yanı sıra mıknatıs uyarmalı senkron motorlu dişlisiz tahrik sistemlerinin, geleneksel asenkron motor ve vidalı redüktörle tasarlanan sistemlere kıyasla en önemli üstünlüğü getirdiği enerji tasarrufudur. Dişli grubun ortadan kalkması ile aynı tahrik gücü gereksinimi (aynı seyir hızı ve taşıma kapasitesi ) için geleneksel sistemlere göre %40-%50 oranlarında daha küçük motor gücü seçilmesi mümkün olmaktadır. Motorun bu ölçüde küçülmesi sürücü, şalt, kablo ve diğer bileşenlerin de aynı oranda küçülmesine olanak sağlamaktadır. Özellikle 2:1 askı sistemlerinde kullanılan ve nispeten yüksek hızla dönen mıknatıs uyarmalı senkron motorlarda enerji verimi (harcanan elektrik enerjisinin mekanik enerjiye dönüşme oranı) asenkron motorlardan daha yüksek düzeylere çıkmaktadır. Bu şekilde, dişlisiz sistemlerin sürekli kullanımdaki elektrik enerjisi tüketimi geleneksel sistemlerden %50’ye varan oranlarda düşük gerçekleşmesine olanak sağlamaktadır. Her alanda enerji verimliliğinin önem kazandığı ve hatta yasalarla denetim altına alındığı bir ortamda, bu çok önemli üstünlüğü dişlisiz sistemlerin bir adım öne çıkmasına, tercih ve hatta teşvik edilmesine neden olmalıdır. Dişlisiz sistemlerin daha da ilginç bir özelliği de, kullanılan sürücünün izin vermesi koşulu ile, dengelenmemiş ağırlığın seyir yönünde etki etmesi durumunda oluşan frenleme enerjisinin, şebekeye geri beslenebilmesi ve bu sayede net enerji tüketiminin daha da düşürülebilmesidir. Yakın bir gelecekte, giderek daha çok sayıdaki sürücü üreticisinin, bu şekildeki çalışmaya olanak verecek sürücü tiplerini geliştireceği öngörülerek, bu önemli özelliğin de göz ardı edilmemesi gereklidir[15]. 5. Sonuç Enerji talebinde meydana gelen sürekli artış ve enerji maliyetlerinin yükselmesi enerji verimliliği konusunda tedbirler almayı zorunlu hale getirmiştir. Çok az miktarda gibi görülebilecek enerji tasarrufları yıllık bazda önemli bir miktar teşkil etmektedir. Binaların enerji tüketiminin belli bir kısmı asansörler tarafından harcanmaktadır. Bu yüzden asansörlerde sağlanabilecek enerji tasarrufları önemli bir yer teşkil etmektedir. Mevcut asansörlerde ve yeni yapılacak asansörlerde birçok bölümde enerji tasarrufu yapılabilmektedir. Asansör sistemlerinde enerji sarfiyatının azaltılabileceği birçok alan bulunmaktadır. Bunlar genel olarak; stand-by enerji tasarrufu, aydınlatmada tasarruf, motor ve sürücülerde tasarruftur. Bu bölümlerde yapılabilecek iyileştirmelerle önemli miktarlarda tasarruf sağlanabilmektedir. Kaynaklar [1] Rüstemli S., Van İli’nin Enerji Sorunları ve Çözüm Önerileri, TMMOB Van Kent Sempozyumu, 287– 300, 1 – 3 Ekim 2009, Van 56 asansör vİzyon dergİsİ TEMMUZ - AĞUSTOS‘13 [2] Rüstemli S., Vural O., Alçak Gerilim Tesislerinde Reaktif Güç Kompanzasyonu, Kaynak Elektrik;Enerji, Elektrik, Aydınlatma, Elektronik ve Otomasyon Mühendisliği Dergisi, Sayı: 244, Sayfa: 107 –110, Sayı: 245, Sayfa: 122 – 127, 2009 [3] Duru H. T., Asansörlerde modern dişlisiz tahrik sistemleri ve enerji verimliliği, Bileşim YayıncılıkA.Ş., Bina Elektronik Sistem Teknolojileri Dergisi, Sayı: 102, Aralık 2009. [4] İmrak C. E., Asansör Elektrik Tahrik Sistemleri, İTU, Düşey Transport Sistemleri, Ders Notları,Istanbul 1999, http://www.mkn.itu.edu. tr/~imrak/MAK540/MAK540-4.pdf [5] Çelik K. F., Asansörlerde Stand-By Enerji Sarfiyatı, EMO, Asansör Sempozyumu 24 Mayıs 2008. [6] Duyulmuş A.Ş., Neden Enerji Tasarruflu Ampul, Bileşim Yayıncılık A.Ş., Bina Elektronik SistemTeknolojileri Dergisi, Sayı:92, Şubat 2009. [7] H. M. Sachs, ‘Opportunities For Elevator Energy Efficiency Improvements’, American Council for anEnergy Efficient Economy, Elevator Energy Efficiency Improvements ACEEE, April 2005. [8] Tunç Timurkan, Asansör ve Enerji, Asansör Dünyası Dergisi, Sayı:89, Mayıs – Haziran 2009. [9] Enerji Verimliliği, Ne Kadar Tasarrufta Bulunabilirsiniz,http://www.kone.com/countries/ tr_tr/urunler/asansorler/ofis/c_serisi_genel_bakis/enerji_verimliligi/Pages/default.aspx, 25 Ocak 2010 [10] Elektrik İşleri Etüt İdaresi Genel Müdürlüğü,http://www.eie.gov.tr/duyurular/EV/ kamu_tedbirler.doc, 25 Ocak 2010 [11] Akbaş S., Frekans Inverteriyle Hız Kontrol Uygulamaları, Bileşim Yayıncılık A.Ş., Bina ElektronikSistem Teknolojileri Dergisi, Sayı 9. [12] Saraçoğlu B., Meşe E., Özdemir E., Duru T., Asenkron Motorların Optimal Enerji Denetimi, EMO,Elektrik-Elektronik-Bilgisayar Mühendisliği 9. Ulusal Kongresi, Eylül 2003. [13] Birdal U., Delta Motor ve Sürücüler, Bileşim Yayıncılık A.Ş., Otomasyon Dergisi, Sayı: 209, Kasım 2009. [14] Aras M., Schneider Electric, Altivar Hız Kontrol Ürün Çözümleri, Bileşim Yayıncılık A.Ş.,Otomasyon Dergisi, Sayı: 210, Aralık 2009. [15] Duru H. T., Demiröz R., Doğrudan Tahrikli Asansör Sistemlerinde Kullanılan Mıknatıs UyarmalıSenkron Motorların Çalışma Ve Boyutlandırılma İlkeleri, Asansör İstanbul 2009 Konferansı, 11 Nisan 2009. DOSYA ENERJİ Mik-El Elektronik Satış Müdürü Emrah Terzan: Enerji tüketimi konusunda üzerimize düşen görevleri yerine getirmek için çalışıyoruz M ik-El Elektronik Satış Müdürü Emrah Terzan, enerji verimliliği konu başlıklı dosyamız için sorularımızı yanıtladı. Gerek asansör sektöründe enerji verimliliği konusunda gerekse de firma faaliyetleri ve üretimleri ile ilgili açıklamalarda bulunan Terzan, “ Asansör elektroniği alanında uzmanlaşmış bir firma olarak, asansörlerde tüketilen elektrik enerjisini nasıl daha verimli kullanabileceğimiz üzerine sürekli olarak kafa yoruyoruz. Aslında, asansörlerde en fazla enerji tüketiminin gerçekleştiği yer, asansör kumanda panosu değildir. Fakat doğrudan ya da dolaylı olarak enerji tüketimi konusunda üzerimize düşen görevleri yerine getirmek için çalışıyoruz.” dedi. Emrah Bey, sizleri yakından tanımamıza rağmen, yinede firmanızdan kısaca bahsetmenizi rica edeceğim? Teknolojiyi asansöre uygulamada öncülük etmiş ve daima ürünlerinin arkasında durarak müşterilerine azami güven sağlamış bir firma olarak, 25 yıldır sektöre hizmet ediyoruz. Bugüne değil geleceğe bakarak daima kendimizi geliştiriyor ve bu sayede 58 asansör vİzyon dergİsİ TEMMUZ - AĞUSTOS‘13 T erzan, “ Asansör elektroniği alanında uzmanlaşmış bir firma olarak, asansörlerde tüketilen elektrik enerjisini nasıl daha verimli kullanabileceğimiz üzerine sürekli olarak kafa yoruyoruz. Aslında, asansörlerde en fazla enerji tüketiminin gerçekleştiği yer, asansör kumanda panosu değildir. Fakat doğrudan ya da dolaylı olarak enerji tüketimi konusunda üzerimize düşen görevleri yerine getirmek için çalışıyoruz.” şeklinde konuştu. DOSYA ENERJİ daima en yeni teknolojileri müşterilerimize sunmak için Ar-Ge çalışmalarımızı aralıksız sürdürüyoruz. Bu sayede sadece ülkemizde değil birçok dış pazarda da tanınan ve aranan bir marka haline geldik. Kusursuz ve güvenilir asansörler yapmak isteyenler bizimle çalışmayı tercih ediyor. Biz de onların bu güvenine karşılık vermek için kurumsal yapımızı sürekli geliştiriyoruz. Enerji en pahalı gider kalemi olarak ülke gündemimizde yer alırken, her geçen gün alternatif enerji kaynakları ve yeşil enerji konusunda adımlar atılmaktadır. Firma olarak enerji sektörüne nasıl bakıyor, enerji verimliliği konusunda neler düşünüyorsunuz? İnsanlığın sanayi devrimiyle beraber başlayan yüksek enerji ihtiyacı, günümüze değin sürekli artan bir ivme izlemiştir. Fosil yakıt kaynaklarının da görece yakın bir zamanda tükeneceğini hesapladığımız günümüz dünyasında, başka enerji kaynaklarına yönelim ve bunların verimli kullanımı artık insanlık ve yaşadığı çevre için hayati önemdedir. Günümüzde, televizyonların hazırda bekleme (stand by) süresinde harcayacakları enerjinin bile belli sınırların altında olması beklenmektedir. Modern hayatın içinde ve günlük kullanımın vazgeçilmezi haline gelen asansörlerde ise enerji verimliliğiyle ilgili çalışmalar günden güne hız kazanmaktadır. Asansör elektroniği alanında uzmanlaşmış bir firma olarak, asansörlerde tüketilen elektrik enerjisini nasıl daha verimli kullanabileceğimiz üzerine sürekli olarak kafa yoruyoruz. Aslında, asansörlerde en fazla enerji tüketiminin gerçekleştiği yer, asansör kumanda panosu değildir. Fakat doğrudan ya da dolaylı olarak enerji tüketimi konusunda üzerimize düşen görevleri yerine getirmek için çalışıyoruz. Enerji verimliliği ve yeşil enerji konusunda daha tasarruflu çözümler üretme konusunda her geçen gün değişik sektörlerde çeşitli çözümler üretilmekte. Firmanızın enerji verimliliği konusunda attığı adımları bizimle paylaşabilir misiniz? Mik-el Elektronik olarak, kendi üretimimiz olan asansör kumanda sistemleri ve asansöre özel frekans inverterlerinde kullandığımız komponentleri seçerken ve ürünlerin çalışma prensiplerini oluştururken, önem verdiğimiz konulardan birisi de asansörlerde enerji tasarrufuna nasıl katkıda bulunabileceğimizdir. Ayrıca satışını yaptığımız ürünleri seçerken de buna dikkat ediyoruz. Kullanımı giderek yaygınlaşan dişlisiz asansör 60 asansör vİzyon dergİsİ TEMMUZ - AĞUSTOS‘13 motorları, dişlili makinelere kıyasla yüksek verimlilik oranları ve düşük enerji tüketimleriyle öne çıkmaktadır. Özetle, hem kendi üretimimiz olan hem de sadece satışını gerçekleştirdiğimiz diğer ürünleri seçerken güvenilir ve yüksek performanslı olmasının yanı sıra enerji verimliliği yüksek ürünler olmasına dikkat ediyoruz. Bu konuda yürüttüğünüz Ar-Ge faaliyetlerinizi ve ürünlerinizi anlatabilir misiniz? Önceki anlattıklarımızdan devamla, bu konudaki Ar-Ge faaliyetlerimizi aşağıdaki gibi sıralayabiliriz. a)Ürettiğimiz kumanda sistemlerinde, yüksek verimli anahtarlamalı güç devreleri kullanıyoruz. Böylece, bu elektronik kartlarda tüketilen gücün yarı yarıya azalmasını sağlıyoruz. b)Katlarla seri haberleşmeli kumanda sistemlerimizde, kat göstergelerinde enerji tüketiminin, paralel bağlantılı kat göstergelerine göre daha düşük olmasını sağlıyoruz. c)Asansör belli bir süre kullanılmazsa kabin lambasını söndürmesini sağlıyoruz. Ve ileriki aşamalarda kabin içinde ve dışındaki göstergeleri de söndürerek bekleme sırasında harcadığı enerji miktarını minimuma indirmek de çalışmalarımız arasında. Uygun sensör tesis edilmesi durumunda, kabinde yolcu yokken kabin aydınlatmasını ve kabindeki göstergeleri söndürebiliriz veya hiç yakmayabiliriz. d)Asansöre özel frekans inverterimiz MD-2012 sayesinde, çift hızlı ve tek hızlı asansörlere göre önemli oranda enerji tasarrufu sağlamaktayız. Bu tasarruf miktarı asansörün gücüne, durak sayısına DOSYA ENERJİ ve kullanım yoğunluğuna göre yüzde 40-50 düzeylerine ulaşabiliyor. e)Yine ürün yelpazemizde bulunan asansöre özel dişlisiz tahrik sistemine sahip motorlar sayesinde düşük enerji tüketimi ve yüksek verimlilik sağlanıyor. keye vermek ve tasarruf oranını daha da arttırmak mümkündür. Bu yöntem daha çok enerji tüketimi nispeten yüksek olan büyük güçte motorlara sahip ve/veya yoğun çalışan asansörlerde kendini makul sürede amorti edebiliyor. f)Yoğun kullanılmayan asansörlerde (örneğin az duraklı özel konutlarda kurulmuş olanlar) bekleme (stand by) konumundaki enerji tüketimi çalışma ile tüketilen enerjiden fazla olabiliyor. Bu tür uygulamalarda asansör belli bir süre atıl kalınca bekleme tüketimini daha da düşürecek bir tür “uyku” konumuna geçirilebilir. Bu konuda kendi üretimiz olmasa da, yine asansör konusunda çözüm ortağı olduğumuz Japon kökenli Yaskawa firmasının rejeneratif ürün yelpazesinden faydalanarak isteyen müşterilerimize yardımcı olabiliyoruz. Ürünlerinizin teknik özelliklerinden ve avantajlarından bahseder misiniz? Kolay devreye alınma, can güvenliği, sorunsuz çalışma, uzun ömür, hızlı tesisat kurulumu, çevre dostu olması ve enerji tasarrufu sağlaması gibi özellikler ürünlerimizin tasarımında ve üretiminde dikkat ettiğimiz başlıca özellikler arasındadır. Şu anda olmasa bile gelecekte asansörlerde kullanılan enerji konusunda veya enerji tasarrufu ile ilgili bizleri neler bekliyor? Asansör dediğimiz araç, elektronik ve mekanik parçaların bileşiminden meydana gelen ve sahada monte edilen bir üründür. Bu üründeki elektriksel kayıpların yanı sıra motorda, redüktörde ve asansörün hareketi esnasında kasnaklar, makaralar gibi mekanik parçalarda meydana gelen ısı ve sürtünme kayıpları, enerji verimliliği açısından daha da önemli bir yer tutmaktadır. Yine bu açıdan bakıldığında, montaj kalitesi de tesis edilen asansörlerin enerji verimliliğinde etkilidir. Avrupa veya dünya geneli ile kıyaslamak gerekirse, ülkemizde asansör sektöründe enerji verimliğinde gelinen nokta sizce nasıl? Bu konuda daha neler yapılması gerekiyor? Genel olarak enerji tasarrufu hakkında bilinç oluşturma konusunda Avrupa’nın bizden daha önde olduğunu söylemek yanlış olmaz. Ülkemizdeki asansör kullanıcılarında bu konuda bilinç oluştuğunu maalesef söyleyemeyiz. Genellikle insanlar binalarındaki asansörün ne kadar elektrik tükettiğini bilmezler, oysa örneğin özel otomobillerinin ne kadar yakıt tükettiğini çok yakından takip ederler. Elektrik enerjisinin fiyatının nispeten düşük olması da tüketicilerin tasarruf antenlerinin daha çok görece yüksek olan fosil yakıt fiyatlarına odaklanmasına yol açıyor. Asansörde enerji verimliliği konusunda yapılan çalışmaların, gelişmiş ülkelerdeki enerji tasarruf bilincine paralel olarak ilerlediğini gözlemliyoruz. Örneğin ilk maliyeti yüksek olduğu için bizde pek tercih edilmeyen rejeneratif (geri kazanımlı) sistemlerin kullanımının, Avrupa’da daha yaygın olduğunu görüyoruz. Asansör motorunun, asansörün hareketi esnasında bir jeneratör gibi çalışarak enerji ürettiği durumlar oluşur. Genel kullanımda bu enerji ısı enerjisine çevrilerek sistemden tahliye edilir. Rejeneratif sistemler sayesinde, bu fazla enerjiyi tekrar şebe- 62 asansör vİzyon dergİsİ TEMMUZ - AĞUSTOS‘13 Enerji tasarrufu konusunda, kullanıcıların bilinç düzeyi sektörün de desteğiyle yükseldikçe ve bu konuda destekleyici standartlar oluştukça, üreticilerin enerji verimliliği konusuna verdikleri önem de artacaktır. Eklemek istedikleriniz… Hepimizi yakından ilgilendiren bu önemli konuya derginizde yer ayırdığınız için teşekkür ederiz. Müfit ŞEKERCİ tq:AQ9J9FJ©I¬C¬¤¬C <©IKC©ǂ= 9ǂ9Ɔ¥PLC9I¥@9I=C=K=<=F:AICLKL ?A:A?©IE¬PθILQCJAF= C=F<AF= ©Q=D:AIK=;I¬:=JLF9:AD=;=C:AIF9CAD 9I9;¥θD9I9C?©I¬PθILQ #¥MI¥ED¥@9KD9I¥θD9F:L9J9FJ©ID=I K9E9FD9E¥PD9P=FA:AIE=C9F@AJJA JLFE9CK9<¥I =Iǂ=P<=F©F;= @AJJ=KKAƆAFAQ>9ICD¥M=P=FA <LP?LD9I<¥Iu ALTERNATİF PENCERE Yönetim Danışmanı Sanayici önünü nasıl görecek? N=J==K@=DA×FθK9J9JE9DDJHL9I=:θOK@9KEθM=JPθLLG9F<<θNF :LK9J9E=9FJθ>KI9FJGθIK9KAθFK@9KGIθMA<=J9LFAHL==OG=IA=F;= ,@=J=;LIMP9KKI9;KAM=DA×JθÒ=I9KθK9DDPF=NJ=FJ=θ>JG9;= :θM=9DD AKAJK@=<AÒ=I=FKF=N>==DAF?PθL?=K Andreas Zapatinas Esas KAPTAN, geminin burnunu değil, ufku görendir... Son haftalarda ülkemizde cari açık ve sıcak para girişinde bir sorun olduğu konusu çok konuşuluyor. 1) Cari açık hep vardı, şimdi sadece daha hızla büyümeye başladı. 2) Sıcak para ise, sorunsuz bir konuydu ama şimdi sorun olmaya başlayacak. Özellikle 2014 yılında büyük sorun olabilir. Niçin 2014? Çünkü, ABD Merkez Bankası, yani FED, piyasaya para arzını yavaşlatabilir veya durdurabilir. Dolar arzı azaldığında, gelişmekte olan ülkelere giden paranın maliyeti yükselir. Para, en çok faizi ödeyen ülkelere doğru gider. Eğer Türkiye yüksek faiz öderse, ekonomi zaten bunu kaldırmaz. Bakan Zafer Çağlayan’ın sürekli T.C. Merkez Bankası ile tartışması ve “faizi indirin” demesi bu yüzdendir. Fakat 2 Ağustos 2013 günü açıklanan ABD işsizlik verileri, ekonomide bir toparlanma göstermediği için parasal genişlemenin devam edeceği, piyasaya bolca dolar enjekte edileceği işareti veriyor. ABD ekonomik verilerine göre de gelişmekte olan ülkelerde faiz ve döviz kurları hızlı oynaklıklar gösterebilir, buna dikkat etmemizde fayda var. Başbakan Erdoğan, bir toplantıda yaptığı konuşmada gelişmelerin, FED politikalarının sonucu olduğunu belirtti. Gezi Parkı ile başlayan olayları durdurmak yerine, hükümet, kitlesini kaybetmemek için şiddete başvurunca yabancı yatırımcının güveni sarsılmış durumda. Türkiye hakkında açılan opsiyonlar Eylül ayı ve sonrasına endekslidir. Gelişmelerin ne yöne doğru gideceği de Eylül ayında; 1) protestocu kesimlerin büyüklüğüne ve 2) Erdoğan’ın bu kitleye karşı tavırlarına bağlı olacaktır. Ayrıca, Koç Holding gibi ülkenin büyük işverenleri ve ihracat motorlarının durdurulma operasyonu da önemli bir sıkıntı 64 F<I=9J29G9KAF9J©Q=DDACD=%/ !,M=D>9*θE=θ ?A:AθKθEθKAMJ=CK©I¬F<=CAK9J9I¥ED9I¥AD=K9F¥F9F ¬FD¬:AI=F<¬JKIAP=DK9J9I¥E;¥<¥I yaratabilir. Yapılan ön kontrolde petrol ürünlerinde yasadışı bir şey bulunmadığı ama vergi incelemesinin devam edeceği açıklandı. Koç grubunu sevmek zorunda değiliz ama ekonomideki işlevini, hareket ettirdiği sektörleri ve ihracattaki payını doğru değerlendirmezsek, ekonomide binlerce istihdam ve KOBİ açısından hangi sıkıntılar doğacağını bilemeyiz, ekonomik bedeli ölçemeyiz. Andreas Zapatinas is an industrial designer who has designed for BMW, Alfa Romeo, FIAT and other automotive manufacturers Bazen de ülkelerde, ekonomik aktörler ve onların etkilediği partiler, daha fazla bedel ödemek yerine farklı yöneticiler ve politikalarla yola devam etmeyi seçebilirler. Yani AKP tekrar hükümet olsa da yola farklı politikalarla devam edip, gerginliği düşürebilir, bunun mesajlarını da önceden verebilir, bu şansı halen kullanmamış olsa da… Ülkemizde ilk defa ekonomi, siyasete çok sıcak bir paralellikle, önemli kararlar beklemekte. Bu nedenle iç piyasada aşırı bir genişleme beklemeden, bir yıldır bahsettiğimiz gibi, Ortadoğu dışındaki ihracat pazarlarına yönelmek daha akıllıca olabilir. Şu an beklemenin yarattığı gerilim ve herkesin tetikte olması, kötü bir ekonomik olay patlak verdiğinde, zincirleme reaksiyon yaratıp herkesin silahını ateşlemesine neden olabilir. Bundan kaynaklanan domino etkisi, en istenmeyen şey olabilir, ekonomi tarihimiz için. Çünkü zaten üretim yapmaktan çok, sıcak paradış borç ile büyümeye çalışan bir ekonomiyiz. Bu yolla kriz geçirmeden büyüyebilen hiçbir ekonomi de olmadı; zira işin ön şartı üretmektir. TM Ortam çok iç açıcı değil ama isteyenler için fırsat yaratıcı oldu; firmaların birleşerek ve dış pazarları gözleyerek çalışmaları yararlı olabilir, tabi az borçlanarak ama bir dönem daha yabancı para cinsinden borçlanmadan… Y o u r 1 st C h o i c e i n L i f t s asansör vİzyon dergİsİ TEMMUZ - AĞUSTOS‘13 UUUIJCCK?LLJG̃QAMK Özhan ŞEREFLİ USTACA Asansör Vizyon Dergisi İmtiyaz Sahibi Birleşik İnşaat Müteahhitleri Federasyonu ve Yapı Denetim ve Deprem Mühendisliği Derneği Basın Danışmanı vizyonları ile oluşan hareketliliğe ilaveten ihracatta yeni pazarlara yönelen firmalarımızın önümüzdeki zor süreci daha rahat atlatacağı aşikardır. Giderek artan rekabet ortamına ve dünya ekonomisinin bugünki fotoğrafına baktığımızda, ihracat, firmalar için bir seçenek değil, neredeyse bir zorunluluk haline geldi. İhracatın riskleri ve zorlukları yok mu ? Elbette var. Yeni pazarlara açılmanın riskleri ve zorlukları olduğu gibi, bu riskler ve zorluklar ile başedebilmenin yolu da var: KÜMELENME KÜMELENME; destekleyici organizasyonlar ile birlikte ilgili iş kollarında uzmanlaşan yatay ve dikey bağlantılı işletmelerin yerel yoğunlaşmaları olarak tanımlanabilir. İhracatın ve kriz yönetiminin yeni enstrümanı 'KÜMELENME' ozhanserefli@asansorvizyon.com asansorvizyon@gmail.com Yeni ekonomi olarak adlandırılan ve günümüz piyasalarını yönlendiren oluşum; üretim teknikleri, yaratıcı ve yenilikçi oluşumu, uzmanlık ve yüksek verimlilik anlayışı ve bilgi temelli felsefesi ile oyunun kurallarına uymayanları kolayca yok eden bir sistem olarak karşımıza çıkıyor. daha kötü geçeceğinin öngörülmesi, krizden çıkış yolları arayan Euro bölgesinin yakın zamanda istenilen derecede toparlanmasının beklenmemesi, Türkiye’nin cari açığındaki hızlı yükselişin kaygı verici bulunması, komşu ülkelerde yaşanan olaylar sonucu bölge ile yaptığımız ticaretin gerilemesi, bölgede huzur ortamının yerini gergin bekleyişlere bırakması ile yaşanması olası sıcak para sorunu; ülkemizdeki büyümenin arz darboğazı nedeniyle sekteye uğraması ve arz tarafındaki reformlar tamamlanmadıkça istenilen seyiyelere ulaşılmasının pek muhtemel görünmemesi, dolar ve faizdeki yükselişin özellikle borçlu ve girdileri döviz cinsinden olan şirketleri zora sokması gibi nedenlerden dolayı önümüzdeki bir kaç yılın kolay geçmeyeceğini söyleyebiliriz. Sektörlerimizde yaşanan sorunlar, önümüzdeki dönemlerde daha da artacağa benziyor. Hem ekonomik hem de siyasal olarak gergin bir süreçten geçiyoruz... 2013-2014 yıllarının ABD için 2007-2008 krizinden İç pazarda Kensel Dönüşüm Projeleri ve asansör re- Dünyada üretim kapasitesi bakımından önemli bir yere sahip olan Türkiye asansör üreticileri; günümüzde değişen dünya koşulları çerçevesinde uluslararası ticarette, ülke içinde ve gelişmiş ve bazı gelişmekte olan ülkelere karşı, giderek zorlaşan rekabet koşullarına ayak uydurabilme, rekabet gücünü arttırma ve rekabet edebilirliği sürdürebilme noktasında, tüm diğer sektörlerde de olduğu gibi, çeşitli sorunlar ile karşı karşıya. 66 KÜMELENME ile KOBİ’lerin ölçek ekonomisinden yararlandırılarak, mal ve hizmet tedarik maliyetlerini düşürmek, finansman sorunlarını çözmek, yurt içi ve yurt dışı satış organizasyonlarını kurmak üzere organizasyonlar oluşturulması ve sonuç olarak da KOBİ’lerin küresel pazarlarda rekabet etme güçlerinin arttırılması hedefleniyor. asansör vİzyon dergİsİ TEMMUZ - AĞUSTOS‘13 Ülkemiz sanayisinin ve Türkiye asansör sektörünün omurgasını oluşturan Küçük ve Orta Büyüklükteki İşletme’lerin (KOBİ) tek başlarına ihracatta kalıcı bir başarı sağlamaları; iyi bir organizasyon, bilgi, deneyim, sermaye ve kadro gerektiriyor. Bunların, her hangi bir destek olmadan, KOBİ’ler tarafından sağlanması ise oldukça zor. Oysa KOBİ’ler güçlerini ve deneyimlerini bir araya getirerek ve ihracatlarını tek elden yürüterek daha çok başarılı olma şansına sahipler. İhracata yönelmek isteyen KOBİ’lerin, özellikle sermaye ve bilgi yetersizlikleri, ortak girişimleri zorunlu hale getirmiştir. Ülkemiz ihracat stratejisinin tespitinde bu gerçek göz önüne alınmış ve işbirliğine gidilecek alanlar için uygun ortamlar ve örgütler oluşturularak bu yöndeki girişimlerin desteklenmesi için harekete geçilmiştir. T.C. Ekonomi Bakanlığı İhracat Genel Müdürlüğü KOBİ ve KÜMELENME Daire Başkanlığı tarafından yürütülen Uluslararası Rekabetçiliğin Geliştirilmesinin Desteklenmesi (UR-GE) programı kapsamında; proje ve KÜMELENME yaklaşımını esas alan yerel dinamiklerin harekete geçirilmesine olanak sağlanarak işbirliği kuruluşlarının önderliğinde (dernek, birlik, oda v.s.) ihracaat seferberliği başlatılmıştır. UR-GE programı kapsamında firmaların, işbirliği kuruluşları önderliğinde, ortak ihtiyaç analizi, eğitim ve danışmanlık hizmetleri; tanıtım, marka, ticaret heyeti, eşleştirme, istihdam, bireysel danışmanlık gibi ihracata yönelik faaliyetlerin maliyetleri yüzde 75’e kadar karşılanıyor. UR-GE ile yurt dışı pazarlama programları kapsamında; ortak pazar araştırmaları, pazar ziyaretleri, ticaret heyetleri, yurtdışı fuar ziyaretleri, eşleştirme, küme tanıtımı gibi faaliyetler için yapılacak çalışmalara da 5 adeti geçmemek kaydıyla, çalışma başına 150.000 Dolar destek sağlanıyor. Yine UR-GE ile, 10 adeti geçmemek ve program başına 100.000 Dolar olmak üzere ‘Alım Heyeti’ desteği veriliyor. Bu destek ulaşım giderleri, konaklama giderleri ve tanıtım giderlerini kapsıyor. Bireysel danışmanlık, istihdam gibi daha bir çok konuda önemli ve etkin destekler sağlayan UR-GE programından asansör sektöründe faaliyet gösteren firmalarımızın da yararlanmaları şarttır. T.C. Ekonomi Bakanlığı İhracat Genel Müdürlüğü KOBİ ve KÜMELENME Daire Başkanı Emrah Sazak ile yaptığımız görüşmede, üzülerek öğrendim ki, 17 il derneği bulunan ve üretim kapasitesi bakımından dünyada hatırı sayılır ülkeler arasında ön sıralarda yer alan Türk Asansör Sektörü, UR-GE projesi kapsamında hiç bir destekden faydalanmıyor. Buradan bütün derneklerimize, özellikle de son çalışmaları ile adından sıkça söz ettiren TASİAD’a bir çağrıda bulunmak istiyorum. Gelin sektörümüzün emeğine, üretim gücüne birlikte sahip çıkalım. Bugün, iyi bir koordinasyon ile Asansör Sektöründe en az 5 ayrı KÜMELENME oluşturabilir ve T.C. Ekonomi Bakanlığı İhracat Genel Müdürlüğü KOBİ ve KÜMELENME Daire Başkanlığı tarafından yürütülen UR-GE desteklerinden sektörümüzün de faydalanmasını sağlayabiliriz. Biz, Asansör Vizon Dergisi Ailesi olarak her zaman olduğu gibi sektörümüze, firmalarımıza fayda sağlayacak her çalışmada teredütsüz yer almaya hazırız. Derneklerimizin yapacağı KÜMELENME ve UR-GE çalışmaları, hem sektörümüzü daha ileriye taşımayı hem de önümüzdeki zorlu süreci daha kolay atlatmayı sağlayacak, bu işin öncüsü olanlar da sektör tarihindeki yerlerini alacaklardır. Saygılarımla... www.asansorvızyon.net 67 SEKTÖRDEN TASİAD’ın iftar daveti yoğun ilgi gördü... Davette fuar müjdesi de verildi... H er Ramazan'da olduğu gibi bu Ramazan ayında da sektör temsilcilerini bir araya getiren Tüm Asansör Sanayici ve İş Adamları Derneği’nin (TASİAD) iftar daveti, yine yoğun ilgi gördü. TASİAD’ın iftar daveti bu yıl 25 Temmuz Perşembe günü Kartal Kolcuoğlu Restaurantta gerçekleştirildi. Yaklaşık 400 kişilik davetli topluluğunun iştirak ettiği iftar programı gece geç saatlere kadar sürdü. Programda davetlilere hitaben bir konuşma yapan TASİAD Başkanı Levent Akdemir, sözlerine iftar programına destek veren sponsor firmalara teşekkür ederek başladı. TASİAD olarak önemli bir gün yaşadıklarını dile getiren Akdemir, sektörün önünün açacaklarını düşündükleri önemli bir projeye imza attıklarını belirterek sözü H er Ramazan'da olduğu gibi bu Ramazan ayında da sektör temsilcilerini bir araya getiren Tüm Asansör Sanayici ve İş Adamları Derneği'nin (TASİAD) iftar daveti yine yoğun ilgi gördü. Davette katılımcılara CNR ile imzalanan fuar anlaşmasının müjdesi de verildi. Öztaü Haddecilik Ltd. ûti. Zeki Öztaú Cad. NO: 68 AyrancÕlar - TorbalÕ / øZMøR Tel: 0 232 854 80 07 - 09 Fax: 0 232 854 71 42 www.ozray.com.tr fabrika@ozray.com.tr 72 asansör vİzyon dergİsİ TEMMUZ - AĞUSTOS‘13 SEKTÖRDEN mamızı, uzun bir gayretin ardından sizleri temsilen gerçekleştirdik. Sizlerin sözcüsü olarak yaptığımız anlaşmayı, her maddesini ayrı ayrı inceleyerek, yaklaşık iki ayda tamamladık. Yeni fuar organizasyonumuz sizlere ekonomik ve ücretsiz hizmetler içeriyor. İmzaları, iftar yemeğimize üç saat kala atarak, sizlere bu müjdeyi yetiştirmek istedik. Önümüzdeki günlerde sektörümüz adına fayda sağlayacak birçok yeni projeyi hayata geçireceğiz. Çalışmalarımızı sizlerle TASİAD Yönetim Kurulu Üyesi ve Halkla İlişkiler Sorumlusu Betül Yılmaz’a bıraktı. TASİAD Yönetim Kurulu Üyesi ve Halkla İlişkiler Sorumlusu Betül Yılmaz, öncelikle iftar programına katılım sağlayan davetlilere katılımlarından dolayı “Hoş geldiniz” derken, sponsor firmalara da teşekkürlerini sundu. Betül Yılmaz konuşma- sürekli paylaşacağız. Projelerimizin hepimize hayırlı olmasını umuyorum.” Yapılan konuşmanın ardından iftarlar açılarak, birlikte yemek yenildi. Yemeğin ardından bir araya gelen sektör temsilcileri uzun uzun sohbet etme şansı yakaladılar. sını şöyle sürdürdü; “ TASİAD yeni Yönetim Kurulu olarak yaklaşık 6 ay önce bir araya geldiğimizde, Başkanımız sektörümüzün 4 ana sorununu belirleyerek bizlerle paylaşmış ve bu konuları masaya yatırmıştık. Bunlardan bir tanesi de Fuar sorunumuzdu. Bugün, CNR Fuarcılık ile bir anlaşma imzaladık. Sektörümüz adına maddi manevi çeşitli faydalarının sağlanacağını düşündüğümüz fuar anlaş- TASİAD’ın düzenlediği iftar programına; Ademsan, Aksöz Asansör, Akar Asansör, Akımsan Lift, Akray Asansör, Arkel, Ark Makine, Asmelsan Asansör, Cersan, Centa, Ceo Asansör, Engin Makine, Fabre, İleri Asansör, Kleemann, Mikrolift, Metroplast, Merih, Hofman Asansör, Mik-El Elektronik, More Asansör, Nagel, Önder Asansör, Sistem Çelik Halat firmaları da sponsor oldular. 74 asansör vİzyon dergİsİ TEMMUZ - AĞUSTOS‘13 SEKTÖRDEN Ankaralı asansörcüler iftar programı ile bir araya geldiler A nadolu Asansörcüler Derneği’nin (ANASDER), geleneksel hale getirdiği iftar programı, bu yıl 24 Temmuz Çarşamba günü gerçekleştirildi. OSTİM Efendi Konağı’nda gerçekleştirilen iftar programına katılım göz doldururken programa: Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’ndan; Sanayi Genel Müdür Yardımcısı Zühtü Bakır, Daire Başkanları Ali Özen ve Mithat Kaya, Asansör ve Teleferik Şube’den İ. Menderes Büyüklü, TÜRKAK’dan Baş Denetçi Orbay Evrensevdi, ANASDER Yönetim Kurulu ve Üyeleri ve çok sayıda sektör temsilcisi katıldılar. ANASDER Başkanı Hakan Başkaraağaç’ın ziyaretçilere seslenerek hoş geldiniz demesinin ardından ezanın okunmasıyla iftarlarını açan sektör temsilcileri, yemeğin ardından dua ederek bol bol sohbet etme fırsatı yakaladılar. Eşsiz ney dinletisi eşliğinde devam eden programda sektör temsilcileri bir araya gelmenin keyfini çıkarırken, sektör hakkında da değerlendirmelerde bulundular. 76 asansör vİzyon dergİsİ TEMMUZ - AĞUSTOS‘13 A nkaralı asansörcüler Anadolu Asansörcüler Derneği'nin (ANASDER) iftar programı ile bir araya geldiler. İftar programına; Armada Asansör, Aslar Asansör, Aspar, Ayes Asansör, Can Asansör, Efor Asansör, Gündoğdu, Güven Çelik Halat, Karademir Asansör, Löher, Merih, Mert Asansör, Mikosis, RPM, Rabalift, Servon Asansör, Simge Asansör, Tercih, UDEM, Ulaşır Asansör, Ünsal Asansör, Yükseliş, Zeynel Asansör firmaları sponsor oldular. SEKTÖRDEN BURSAD, iftar davetiyle sektörü bir araya getirdi B URSAD tarafından geleneksel hale getirilen ve her Ramazan ayında gerçekleştirilen iftar davetleri bu yıl 25 Temmuz 2013 Perşembe günü Şeke Kır Bahçesi’nde gerçekleştirildi. Bursa ve çevre illerden çok sayıda asansör sektör temsilcisinin katıldığı davete, Has Asansör Meslek Lisesi, Hürriyet Meslek Lisesi ve Belediye temsilcileri de iştirak ettiler. BURSAD tarafından organize edilen ve 450 kişinin katılım sağladığı programda sektör temsilcileri bir araya gelerek, tanışma, görüşme ve fikir alışverişinde bulunma şansı yakaladılar. Hep birlikte beklenen iftar saatinin ardından dualar edilerek oruçlar açıldı. Açılan orucun ardından bir araya gelen sektör temsilcileri bol bol sohbet ederek yaşanan gelişmeleri değerlendirdiler. Sponsor firmaların desteği ile gerçekleştirilen organizasyon sonrasında destek veren firmalara teşekkür plaketi verildi. BURSAD tarafından organize edilen iftar programına; Akiş Asansör, Aktel Asansör, Başar Asansör, CE Mühendislik, Çebaş Asansör, 78 asansör vİzyon dergİsİ TEMMUZ - AĞUSTOS‘13 B ursa Asansör Sanayicileri Derneği (BURSAD), geleneksel hale getirdiği iftar davetlerini bu yıl 25 Temmuz 2013 Perşembe günü düzenledi. Bursa ve çevre illerden çok sayıda davetlinin katıldığı iftar programı Bursa Şeke Kır Bahçesi’nde gerçekleştirildi. Diamant Asansör, Emay Asansör, Erteknik, Genemek, Has Asansör, Kleemann, Merih, Mik-el, Mikrolift, Oğuzhan Taşkoyan, Önsa, Özbeşler, Smas, Uçak Asansör, Uludağ Asansör firmaları sponsorluk yaptılar. FİRMALARDAN Asansör rayı ihracatında bir önceki yıla nazaran yüzde 100 artış sağladık AYGÜNSAN Şirket Müdürü Fatih AYGÜN A YGÜNSAN Şirket Müdürü Fatih Aygün’ü yakından tanıyarak şirket faaliyetleri hakkında bilgi aldık. Üretimleri ve yatırımları hakkında bilgi veren Fatih Aygün, ihracatın kendileri açısından ilk gündem maddesi olduğunu, 2013 yılında bir önceki yılın aynı dönemine oranla ihracatta yüzde 100 artış sağladıklarını kaydetti. 2013 yılı faaliyetleri hakkında da detaylı bilgi veren Fatih Aygün; “2013 yılı içerisinde firmamızın muhtelif üretim hat ve üniteleri için kapasite arttırma ve modernizasyon projeleri oluşturulmuş ve belirli bir takvime bağlı olarak uygulamaya konulmuştur. Kalite kontrol bölümünde spektral analiz cihazının devreye girmesiyle çelik kalitelerindeki kontrol daha etkin biçimde yapılmaya başlanmıştır. Kombine soğuk çekme hattı yatırımımızla özellikle ince kesit üretimlerinde artışlar hedeflenmiştir. Asansör rayı soğuk çekme işlemi için yurtdışından özel çekme kalıbı ithal edilmiştir. Yeni doğrultma hatlarımız, ray işleme ünitelerimiz yılın ikinci yarısında devreye alınacaktır.” şeklinde konuştu. Öncelikle bize biraz kendinizi tanıtabilir misiniz? 1988 yılında Karabük’te doğdum. 2005 yılında TED Karabük Koleji’nden mezun olduktan sonra, 2010 yılında Bilkent Üni- 80 asansör vİzyon dergİsİ TEMMUZ - AĞUSTOS‘13 YGÜNSAN Şirket Müdürü Fatih Aygün’ü yakından tanıyarak şirket faaliyetleri hakkında bilgi aldık. Üretimleri ve yatırımları hakkında bilgi veren Fatih Aygün, ihracatın kendileri açısından ilk gündem maddesi olduğunu, 2013 yılında bir önceki yılın aynı dönemine oranla ihracatta yüzde 100 artış sağladıklarını kaydetti. A FİRMALARDAN versitesi İşletme Fakültesi’ni bitirdim. 2010 yılından itibaren AYGÜNSAN’da şirket müdürü olarak görev yapmaktayım. Firmanızın kuruluş hikâyesini anlatarak, firmanızdan kısaca bahseder misiniz? AYGÜNSAN, 1992 yılında kuruldu. Karabük ili ve Safranbolu İlçesi’nde bulunan fabrikalarımızda, birçok sanayi sektörüne uluslararası standartlara uygun olarak istenilen kalite ve ebatlarda sıcak haddelenmiş ve soğuk çekilmiş mamuller üretmektedir. Asansör sektörüne ne zaman girdiğiniz ve ilk çalışmalarınız neler oldu? Firmamızın asansör sektörüne yaptığı ilk üretim, 2000 yılında olmuştur. Otomatik kapı mekanizması üreticilerinin kullandığı ve askı rayı olarak isimlendirilen soğuk çekilmiş özel kesitli profiller sektöre ilk üretimlerimizdir ki bu üretimimiz halen devam etmektedir. Firmamız, 2010 yılında gerçekleştirdiği AR-GE çalışmaları sonucu elde ettiği teknoloji ile asansör kılavuz rayı üretim projesi çalışmalarını başlatmış olup, 2011 yılında ray üretim tesislerini tamamlayarak asansör kılavuz rayı üretimine başlamıştır. Üretim prosesimizde raylar öncelikle sıcak haddeleme tesisimizde üretilmekte, daha sonra soğuk çekme hattı olarak oluşturulmuş makinalarda çekilmekte ve son olarak otomatik ray işleme ünitemizde son işlemleri tamamlanmaktadır. Firma olarak asansör sektöründeki hedefleriniz nelerdir? Bu hedefleri yakalamak adına ne gibi çalışmalar yapıyor- 82 asansör vİzyon dergİsİ TEMMUZ - AĞUSTOS‘13 sunuz? AYGÜNSAN olarak asansör sektöründeki hedefimiz; kaliteli ürün ve hizmetlerimizle yurt içindeki projelerde daha çok yer almak ve yurt dışı pazar payımızı arttırmaktır. Bunu sağlamak için de teknolojiyi takip ederek gelişme ve yenilikleri üretim tesislerimize ve makine parkurumuza aktarmak, müşterilerimizin bizlere duyduğu güveni sürekli kılmaktır. Firma olarak bünyenizde yer alan ve üretimini gerçekleştirdiğiniz ürün gamınızdan bahseder misiniz? Üretimde dikkat ettiğiniz hususlar nelerdir? Karabük Sanayi Bölgesi’nde 50 bin met- rekare alan içerisinde 15 bin metrekare kapalı alanda kare-lama-yuvarlak kesitlerde kalın ölçülerde sıcak haddeleme, Safranbolu Sanayi Bölgesi’nde 10 bin metrekare alan içerisinde 7 bin metrekarelik alandaki 1 nolu sıcak hadde tesisinde sıcak çekme asansör rayı üretimi, 2 nolu sıcak hadde tesisinde standart (kare-lama-yuvarlak-altı köşe) çubuk ve özel kesitli profil üretimi, soğuk çekme ve ray işleme tesisinde nihai FİRMALARDAN (finishing) işlemler yapılmaktadır. Tamamlama hatlarımızda isteğe göre kabuk soyma ve taşlama işlemleri de yapılabilmektedir. Ürünlerimiz; otomotiv, makine, imalat, tarım aletleri, gemi, inşa-el aletleri, inşaat, savunma sektörlerinin çeşitli üretimlerinde kullanılmaktadır. AYGÜN-RAY markalı soğuk çekim raylarımız, TS4789ISO7465 Standardında olup, TSE Belgelidir. Stoklarımızda T50/A veT70/A ölçülerinde kılavuz rayı, 50x8-70x10 mm ölçülerinde bağlantı lamaları (flanş) sürekli bulundurulmaktadır. Ürünlerinizin teknik özellikleri ve avantajlarından bahseder misiniz? ISO 9001 ve TSE Kalite Belgelerine sahip olan firmamızda, ürünlerimiz norm ve standartlara uygun olarak üretilmekte, üretim ve sevkiyat aşamasındaki kalite kontrol işlemleriyle müşteri memnuniyeti ön planda tutulmaktadır. 2012 yılı firmanız açısından nasıl geçti? 2013 yılı hedefleriniz ve sektör açısından öngörüleriniz nelerdir? 2012 yılı hedeflerimizin gerçekleştirildiği bir yıl oldu. Ray üretimimizin 2011 yılına başlaması bu ürünümüzün tanıtım ve tutundurma faaliyetleri olarak yoğunlaştı. Üretime başladığımız tarihten itibaren asansör sektörü ile ilgili fuarlarda yer alarak potansiyel tüketicilerin beklenti ve görüşleri değerlendirildi. 2013 ve takip eden yıllarda da katıldığımız yurt içi ve katılacağımız yurtdışı fuarlarla bu çalışmalarımız devam edecek. Firmanızın satış ve pazarlama ağından ve varsa ihracat faaliyetlerinizden bahseder misiniz? Satış ağımız, ürünlerimizi satan satıcı/depocu kimlikli firmalar ve ürünlerimizi imalatlarında kullanan üretici kimlikli firmalardan oluşmaktadır. Lojistik olarak müşterilerimizin talepleri ile üretim, stok ve sevkiyatlarımızı optimum seviyede tutmaya azami özen göstermekteyiz. İhracat konusundaki çalışma ve girişimlerimiz gündemimizde ve hedeflerimizde ön sırada yer almaktadır. Asansör rayı ihracatında bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 100 oranında artış sağlanmıştır. Bunun önümüzdeki dönemlerde daha da artacağı görüş ve azmindeyiz. 2013 yılında gerçekleştirmeyi planladığınız ve hayata geçirdiğiniz Ar-Ge faaliyetleriniz, yeni ürünleriniz ve yatırımlarınız neler oldu? 2013 yılı içerisinde firmamızın muhtelif üretim hat ve üniteleri için 84 asansör vİzyon dergİsİ TEMMUZ - AĞUSTOS‘13 kapasite arttırma ve modernizasyon projeleri oluşturulmuş ve belirli bir takvime bağlı olarak uygulamaya konulmuştur. Kalite kontrol bölümünde spektral analiz cihazının devreye girmesiyle çelik kalitelerindeki kontrol daha etkin biçimde yapılmaya başlanmıştır. Kombine soğuk çekme hattı yatırımımızla özellikle ince kesit üretimlerinde artışlar hedeflenmiştir. Asansör rayı soğuk çekme işlemi için yurtdışından özel çekme kalıbı ithal edilmiştir. Yeni doğrultma hatlarımız, ray işleme ünitelerimiz yılın ikinci yarısında devreye alınacaktır. 2013 yılında asansör sektörünün genel görünümü sizce nasıl? Türkiye’deki gelişmeleri de katarak genel bir değerlendirmede bulunabilir misiniz? Asansör sektörü son yıllarda hareketlenmiş, hızlı bir gelişme göstermiş ve bugün önemli bir büyüklüğe, birikime ulaşmış bulunmaktadır. Genç bir nüfusa sahip olan ülkemizin konut ihtiyacı her geçen gün artmaktadır. Kentsel dönüşüm projeleri, TOKİ yatırımları gibi nedenlerle de inşaat sektörü ve buna bağlı olarak asansör sektörü daha da büyük bir ivme kazanacaktır. Ayrıca mevcut olarak 300 bin civarında tahmin edilen asansörümüzün Avrupa standartlarında iyileştirilmesi söz konusudur. Bütün bunlar sektörün önümüzdeki dönemlerde de yıldızının parlayacağını göstermektedir. FİRMALARDAN Bulut Makina & Aybey Elektronik, iftar programlarında müşterileri ile buluştu B ulut Makina & Aybey Elektronik, üç farklı ilde düzenlediği iftar programlarında müşterileri ile bir araya geldi. İstanbul, Bursa ve Kayseri’de gerçekleştirilen iftar programlarına katılım yoğun olurken, iftar programı vesilesiyle bir arada olmanın mutluluğu paylaşıldı. B ulut Makina & Aybey Elektronik, iftar programlarında müşterileri ile bir araya geldi. Bulut Makina & Aybey Elektronik, Ramazan ayının bereketini üç farklı ilde düzenlediği iftar programlarında müşterileri ile paylaştı. İstanbul, Bursa ve Kayseri’de gerçekleştirilen iftar programlarına kipsanasansor@hotmail.com.tr 86 asansör vİzyon dergİsİ TEMMUZ - AĞUSTOS‘13 FİRMALARDAN katılım yoğun olurken, iftar programı vesilesiyle bir arada olmanın mutluluğu paylaşıldı. Bulut Makina & Aybey Elektronik sırasıyla 22 Temmuz günü İstanbul Ataşehir Develi Restaurant’ta, 26 Temmuz günü Kayseri Elmacıoğlu Et Lokantası’nda, 29 Temmuz günü de Bursa Tavacı Recep Usta’da iftar programları düzenledi. Programlara Bulut Makina & Aybey Elektronik ile işbirliği yapan ve bölgelerde faaliyet gösteren asansör sektörü temsilcileri iştirak ederken, her üç programa da katılım yoğun oldu. 88 asansör vİzyon dergİsİ TEMMUZ - AĞUSTOS‘13 Bulut Makina & Aybey Elektronik’in düzenlediği iftar programlarında firma temsilci ve yöneticileri hazır bulunurken, davetliler ile tek tek ilgilenildi. Her zaman bir arada olamayan ve bu gibi organizasyonlar ile bir araya gelmenin keyfini yaşayan davetliler gece boyunca bol bol sohbet etti. Okunan dualar ve açılan iftar ile yenen yemeğin ardından gece boyunca devam eden sohbetlerde sektöre ilişkin değerlendirmelerde bulunuldu. Yüksek Performansta Mini Boyut FİRMALARDAN Küçük Group, asansör sektöründe farklı ürün gruplarıyla faaliyet göstermeyi hedefliyor Küçük Group A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Mevlüt KÜÇÜK A sansör sektörüne kablo imalatı yapan Küçük Group'un Yönetim Kurulu Başkanı Mevlüt Küçük, hedeflerinin öncü ve teknolojik gelişmeleri yakından takip eden, kendini sürekli yenileyen, güvenilir, güçlü ve tercih edilen bir firma olmak olduğunu söylerken, istikrar içerisinde büyüyen firmalarının önce Türk sonra da Dünya markası olmayı amaçladığını kaydetti. Küçük, üretim tesislerini genişleterek asansör sektöründe farklı ürün grupları ile faaliyet göstermek istediklerine de değindi. SMD <h=(<7(.12/2-ú/(5ú Asansör buton kartları Aydınlatma modülleri Enerji PCB panelleri Elektronik devre kartları K üçük Group Yönetim Kurulu Başkanı Mevlüt Küçük, hedeflerinin öncü ve teknolojik gelişmeleri yakından takip eden, kendini sürekli yenileyen, güvenilir, güçlü ve tercih edilen bir firma olmak olduğunu söylerken, 90 asansör vİzyon dergİsİ TEMMUZ - AĞUSTOS‘13 istikrar içerisinde büyüyen firmalarının önce Türk sonra Dünya markası olmayı amaçladığını kaydetti. Şu anda bin 500 metrekare kapalı alanda faaliyet gösteren Mega Radar Elektrik, Elektronik İnşaat San. ve Tic. Ltd. Şti. Ofis: Bankalar Cad. Şair Ziyapaşa Yokuşu Hidayet Han No: 45 K. 3 Karaköy - İstanbul / TÜRKİYE Tel: +90 (212) 255 11 25 - 256 66 18 Fax: +90 (212) 237 72 56 web: www.megaradar.com.tr megaradar@megaradar.com.tr FİRMALARDAN Küçük Group’un, 2014 hedeflerinden birini, organize sanayi bölgesinde kurulu 10 bin metrekare kapalı alanda faaliyet göstermek olduğunu dile getiren Mevlüt Küçük, asansör sektörüne farklı ürün gruplarıyla da hizmet vermek istediklerini belirtti. Öncelikle Mevlüt Bey, bize biraz kendinizi tanıtabilir misiniz? 1980 yılında Konya’da doğdum. Eğitimimi Konya’da tamamladıktan sonra 1998 yılında atıldığım ticaret hayatında halen aktif rol üstlenmekteyim. İşletme Fakültesi mezunuyum. Evli ve bir çocuk babasıyım. Beşiktaş Kongre Üyesi olup, koyu bir Beşiktaş taraftarıyım. Mevlüt Bey, firmanızın kuruluş hikayesini anlatarak, firmanızdan kısaca bahseder misiniz? Küçük Group olarak firma ortaklarımızla beraber 15 yılı aşkın süredir farklı sektörlerde faaliyet göstermekteyiz. Grup firmalarımız Elektronik ve Bilgisayar sektöründe çeşitli markaların distribütörlüğünü ve kendisine ait olan markaların ithalatını yaparak, ticaretine devam etmektedir. Asansör sektörüne ne zaman girdiğiniz ve ilk çalışmalarınız neler oldu? Küçük Group olarak, 2011 yılında “Elitplus” markası ile asansör sektörüne kablo imalatı yapmaya başladık. 2011 yılında Elitplus markasıyla çıkmış olduğumuz bu yolda, önceliğimiz asansör sektörüne hitap etmekti. Daha sonra ürün kalitemizi, bilgi ve birikimimizi bilişim sektöründen gelen engin tecrübelerimizle bir araya getirerek, sektör ağımızı otomotiv ve tabela sektörüyle genişleterek hedeflerimizi yükselttik. Firma olarak asansör sektöründeki hedefleriniz nelerdir? Bu hedefleri yakalamak adına ne gibi çalışmalar yapıyorsunuz? Hedefimiz, öncü ve teknolojik gelişmeleri yakından takip eden, kendini sürekli yenileyen, güvenilir, güçlü ve tercih edilen bir firma olup, asansör sektörüne katkımızı en üst seviyede sağlayarak, istikrar içerisinde büyüyen, önce Türk sonra da Dünya markası olmaktır. Şu anda bin 500 metrekare kapalı alanda faaliyet gösteren firmamızın 2014 hedefleri arasında organize sanayi bölgesinde 10 bin metrekare kapalı alan tesisimizin inşasına başlayıp, bu sektöre farklı ürün gruplarıyla da hizmet vermektir. ISO 9001 Belgesi’ne sahip olan firmamız, personel eğitimine ve ürün kalitesine çok dikkat etmektedir. Kaliteden ödün vermemek için teknolojik alt yapımızı ve personel eğitimlerimizi periyodik olarak yenilemekteyiz. Firma olarak bünyenizde yer alan ve üretimini gerçekleştirdiğiniz ürün gamınızdan bahseder misiniz? 92 asansör vİzyon dergİsİ TEMMUZ - AĞUSTOS‘13 Üretimde dikkat ettiğiniz hususlar nelerdir? Üretim olarak asansör sektörünün kullanmış olduğu çok telli NYAF kablolar, dijital kablolar, yassı Flexible kablolar ve TTR kablolar olmak üzere tüm ürün gruplarının üretimini yapmaktayız. Ayrıca firmamız, otomotiv ve tabela sektörünün ışıklandırma kablolarının üretimini de yapmaktadır. Ürünlerimiz TSE ve CE standartlarındadır. Müşterilerimize kaliteli ürünü ve üstün hizmeti sunabilmek için her türlü kaynağı etkin ve verimli kullanan firmamız, araştırma ve geliştirme faaliyetlerimizle yeni ürünler geliştirmektir. İlk seferinde ve her seferinde müşteri memnuniyetini ön planda tutarak her geçen gün kalitemizi ve güvenirliliğimizi arttırmayı düşünerek üretim yapmaktayız. Firmanızın satış ve pazarlama ağından ve varsa ihracat faaliyetlerinizden bahseder misiniz? Türkiye genelinde 400 asansör firmasıyla çalışmaktayız. Müşteri temsilcilerimiz çalıştığımız firmaları periyodik olarak her ay ziyaret etmektedir. Aynı gün sevkiyat ve bu durumu bildiren SMS sistemi ile müşterilerimize ayrıcalıklı hizmet sağlamaktayız. İhracat faaliyetlerine İran, Irak ve Mısır ile başlayan firmamız, hedef olarak genel cirosunun yüzde 30’unu ihracatın oluşturmasını istemektedir. 2013 yılında asansör sektörünün genel görünümü sizce nasıl? Türkiye’deki gelişmeleri de katarak genel bir değerlendirmede bulunabilir misiniz? 2013 yılında asansör sektörü, kentsel dönüşüm projelerinin artmasıyla beraber inşaat sektörünün de her geçen gün ilerlemesiyle paralel olarak hızlı yol almaktadır. Orta vadede bu hızın devam edeceğini öngörmekteyiz. Uzun vadede ise Ortadoğu Ülkelerine ihracatta göstermiş olduğumuz başarının, tüm dünya pazarında bize örnek teşkil etmesi ve bu yolda gayretli çalışmalarımızı arttırmamız gerekmektedir. FİRMALARDAN Önder Asansör, makine parkuruna lazer makinesini de ekledi Ö nder Asansör daha hızlı, kaliteli ve teknolojik üretim yapmak adına makine parkurunu genişleterek lazer makinesini de bünyesine kattı. Önder Asansör makine parkurunu genişleterek üretimde dışa bağımlılığını neredeyse bitirme noktasına geldi. Bünyelerinde yer alan abkant ve pres gibi imalat sistemlerine lazer makinesini de ekleyen Önder Asansör, artık üretimden Ar-Ge sürecine hem daha hızlı, hem de daha kaliteli imalat yapabilecek. Önder Asansör sektörden aldığı güç ve kazanımlarını yine sektöre yatırmaya devam ediyor. Sürekli kendini yenileyerek ve teknolojik yatırımlar yaparak her geçen gün kendisini geliştiren yerli markalarımız arasında öne çıkan Önder Asansör, son olarak makine parkuruna kattığı lazer makinesi ile artık daha hızlı teslimat yapabiliyor. İmalatta yeni lazer makinesi ile dışa bağımlılığını da sıfıra indiren Önder Asansör, ayrıca birçok firmada olmayan elektrostatik toz boya tesisine de sahip. Önder Asansör Genel Koordinatörü Çağlar Emek, bünyelerine kattıkları yeni lazer makinesi ile artık müşterilerine daha hızlı hizmet verebileceklerini belirtirken, Ar-Ge çalışmalarının da hız kazandığını 94 asansör vİzyon dergİsİ TEMMUZ - AĞUSTOS‘13 Ö nder Asansör daha hızlı, kaliteli ve teknolojik üretim yapmak adına makine parkurunu genişleterek bünyesine lazer makinesini de kattı. söyledi. Yeni ürettikleri Casadoor marka otomatik kapıların teslimatlarını hızlandırmak adına yeni lazerlerinin çok fayda sağladığını kaydeden Emek, dışarıda kesimini gerçekleştirdikleri ürünlerin de artık kendi fabrikalarında imal edileceğini ifade etti. Bünyelerinde üretimini sağladıkları manuel ve otomatik kapı başta olmak üzere kabin üretiminde de artık daha seri hareket edebildiklerini dile getiren Çağlar Emek, kazandıkları bu seriliği de müşteri siparişlerine yansıtabileceklerini söyledi. İş yaşamında farklılıkların yönetimi-1 Fark ve Farklılık Kavramları Türk Dil Kurumu’nun sözlüğünde fark şöyle tanımlanmaktadır: Bir kimse veya nesnenin bir başkasıyla karıştırılmamasını sağlayan ayrılık, benzer şeyleri birbirinden ayıran özellik, başkalık, ayrım, nüans. Yine aynı sözlükte farklılık ise; Farklı olma durumu, ayrımlılık, başkalık. Felsefi olarak da Doğal, toplumsal ve bilince dayanan her olay ve olguyu bütün ötekilerden ayıran özellik. Farklılık, ne insanlara arasındaki herhangi bir farkı ifade eder, ne de yalnızca cinsiyet ve ırk farklılıklarına indirgenebilecek kadar sınırlandırılabilir. Farklılık, ne olumlu eylem anlayışının, ne azınlık grubu üyelerinin tanınmasının, ne de eşit işe eşit fırsat (EEO) uygulamalarının diğer adıdır. Farklılık, bir istihdam ve pazar ortamında bir arada bulunan insanlar arasındaki sosyal ve kültürel kimliklerin varyasyonudur. Fark; şeyleri, kimseleri birbirinden ayıran özellik, ayrılık, başkalık, ayrım. Farklılık ise farklı olma durumu, benzemezlik anlamına gelmektedir. (Büyük Larousse, 1986, Akt. Memduhoğlu, 2008:6) Farklılık, belli bir topluluk içerisinde yer alan temel insan farklılıklarının derecesidir. (Certo, Akt. Memduhoğlu, 2008:6) Faklılık, farklı inanç gruplarından olan, farklı demografik yapıdan gelen, farklı dilleri konuşan, farklı kültürlere sahip ve farklı değerleri benimseyen kişileri ya da toplulukları niteler, bunların varlığını bilmeyi ve farkında olmayı anlatır. Farklılık, kişilik ve çalışma tarzlarından, insanların fiziksel özelliklerine, din, milliyet, cinsiyet ve sosyo-ekonomik özelliklerden deneyim ve eğitim gibi kişisel kazanımlara kadar pek çok unsuru içeren bir kavramdır. Farklılık kavramının birçok yorumu vardır. 96 asansör vİzyon dergİsİ TEMMUZ - AĞUSTOS‘13 Literatürde ‘farklılık’ kavramı, bireyler arasındaki insani özelliklerin farklılığına işaret etmektedir. Daha açık bir ifade ile farklılık, herhangi bir grup, topluluk veya örgüt içinde insanların farklı kimlik, coğrafi ve etnik köken, arka plan, deneyim, inanç, değer yargıları, yaş, cinsiyet, demografik yapı, kişilik, yaşam stili, iş deneyi- mi, fiziksel yeterlilik, eğitim düzeyi, aile durumu, eğilimleri ve benzerlerinin bir karışımıdır. 1.2 Farklılık Yönetimi Kapsamı ve Tarihsel Gelişimi Farklılık yönetimi, organizasyonlarda heterojenliğin tanınmasının ve buna değer verilmesinin hem organizasyonun performansına hem de mali kar hanesine katkıda bulunacağını öne süren bir yönetim felsefesidir. ABD kökenli bir kavram olmasına rağmen, son yıllarda kayda değer düzeyde uluslararası bir tanınmışlığa ulaşmıştır. Farklılıkların yönetimi, örgütteki tüm çalışanların potansiyellerini ortaya çıkarabilmeyi amaçlayan kapsamlı bir yönetim yaklaşımıdır. Günümüzde iş gücü kompozisyonlarında artan değişimlere bağlı olarak, örgütlerde işgücü heterojenliği artmış, bu heterojen ve karmaşık yapıda çalışanların işe güdülenmelerini sağlamak ve örgütsel bağlılıklarını yükseltmek önemli bir sorun haline gelmiştir. İnsan gücü profili gittikçe değiştiği için, eskinin homojen insan gücünü yönetmeye yönelik teknikleri de değişmektedir. Farklılık yönetimi kavramının 1980’li yılların sonunda ortaya çıkışından bu yana bu kavrama yönelik iki farklı yaklaşım ortaya çıkmıştır: İlk yaklaşımda, Batı Avrupa’da ve daha çok ABD’de olmak üzere yönetim alanındaki bir grup akademisyen, danışman ve işveren farklılık yönetimi kavramını organizasyonel rekabeti ve performansı arttırmanın yeni bir yöntemi olarak ivedilikle benimsemişlerdir ve savunmuşlardır. İkinci yaklaşımda ise, eleştirel yönetim ve endüstriyel ilişkiler disiplininden gelen sendikacılar ve akademisyenlerden oluşan bir grup, farklılık yönetimi kavramını, sosyal ve işgücü eşitsizliğinin üstesinden gelinmesi konusundaki endişelere karşı yetersiz olması açısından eleştirmişlerdir. Farklılığın çıkış yeri ABD olmakla beraber, 98 asansör vİzyon dergİsİ TEMMUZ - AĞUSTOS‘13 küreselleşen fark kavramı, farklılık yönetimi uygulamaları, kabulü ve araştırmalardaki artışla yaygınlaşmış olup, İngiltere, Yeni Zelanda, Avusturya, İskandinavya ve Hollanda bu küresel yayılmanın önde gelen ülkeleri olmuşlardır. Aynı şekilde, özellikle Amerikan kültürünün çeşitli kanallarla etkisi altındaki Kanada’da benzer bir ilgiden söz edilmektedir. Farklılık konusu yeni bir alan olmakla birlikte, özellikle birçok nedenle ilgi görmektedir. Genel olarak bakıldığında, farklılıkların yönetilmesini zorunlu kılan nedenler, demografik yapıdaki değişimler, yasal düzenlemeler, küresel işletmelerin ortaya çıkması, rekabet ve sosyal sorumluluktur. Farklılıkları yönetmenin temel amacı çalışan ve müşteri memnuniyetini arttırmak, örgüt üyeleri arasında iletişimi ve diyalogu geliştirmek ve bu sayede örgüt performansını yükseltmektir. Örgütler artık farklılıklara ve özellikle farklı işgücüne yönelik yeni politikalar geliştirmek ve uygulamaya koymak zorundadırlar. Özellikle demografik yapıları kompleks olan ülkelerin ve örgütlerin farklılıklara önem vermesi artık bir zorunluluktur. Örneğin ABD’nin yüzde 28’i ırksal ve etnik azınlıklardan oluşur ve bu oranın yüzde 30’a yükseleceği tahmin edilmektedir. (U.S. Census Bureau, Akt. Memduhoğlu, 2008:8) Nüfusunun üçte birini oluşturan bu farklı grupları göz ardı eden bir ülkede toplumsal barışın sağlanmasını beklemek iyimserlik olur. Bu tür ülkelerde işgücü ve tüketici havuzu da farklılıklardan oluşacaktır. Bu yüzden örgütlerinde farklılıklara gerekli önem vermesi ve örgütün amaçları doğrultusunda iyi yönetilmesi örgütün varlığını sürdürmesi için çok önemlidir. (Maldonado ve diğerleri, Akt. Memduhoğlu, 2008:9) Devam edecek… Yasemin BULUT y.bulut@onderasansor.com.tr AÇIK FİKİR Eğitim şart mı? Şart. Yazılarımı takip edenler, mesleki eğitime verdiğim önemi ve her defasında yapılması gerekenleri dile getirdiğimi bilirler. Sektörel sorunlarımızın başında gelen sektörel eğitim eksikliğine dikkat çekerek, bir kez daha görüşlerimi sizlerle paylaşmak isterim. Sektörün büyümesine müteakip paralellik göstermesi gereken en önemli unsurlardan bir tanesi de nitelikli eleman ihtiyacına cevap vermek adına kalifiye personel yetiştirilmesidir. Üretici firmaların da montaj firmalarının da yaşadığı bu soruna maalesef hala kalıcı bir çözüm üretilemiyor. Bu konuda bireysel olarak yapılan çalışmalar, iyi niyetli fakat yetersiz kalıyor. Kapsamlı bir çalışma ivedi bir şekilde hayata geçirilmeli ve sürdürebilirlik sağlanmalıdır. Toplu hareketi sağlamanın başlangıç noktası sivil toplum kuruluşları olduğuna göre, sektörümüzde de bu noktada gözler otomatik olarak derneklere çevriliyor. Dernekler öncelikle üyelerinin ihtiyacını karşılayabilecek düzeyde eğitim seminerleri düzenleyebilirler. Biliyorsunuz dernekçilik gönüllülük esasına dayanır. Üye firmalarda çalışan mühendislerden veya gönüllü hizmet verebilecek kişilerden oluşan eğitim ekipleri kurulabilir, düzenli zaman aralıklarıyla, teorik veya pratik dersler verilmesini sağlayabilirler. Bu çalışmanın amacı; -Sektöre yeni başlamak isteyen montörlere mesleki bilgilendirme ve detaylı eğitim sağlanması, -Sektörde yıllardır emek veren eski montörlerin günün gelişen teknoloji, güvenlik ve kalite konularında istenilen düzeye gelmesi olmalıdır. Bu eğitimlere başlangıçta yeterli katılım sağlanmayabilir. Bu tarzda düzenlenen eğitim çalışmalarına tereddütlü yaklaşılır. Fakat bu eğitimler istikrarlı bir şekilde sabırla devam ettirilirse, ortaya çıkan sonuçlardan herkes memnun kalacaktır. Buraya kadar olan kısım daha fazla geç kalınmadan hayata geçirilmesi gereken birinci bölümü oluşturuyor. İkinci bölüm 100 asansör vİzyon dergİsİ TEMMUZ - AĞUSTOS‘13 ise; bu gönüllü çalışma devam ederken, profesyonel eğitimcilerden ekipler kurulması, gerekli tüm alt yapı çalışmalarının tamamlanması ve milli eğitim sertifikalı sistemin hayata geçirilmesi olmalıdır. Tabi ki bu sistem dernekler üstü bir çalışma gerektirdiğinden dolayı profesyonel bir projeyle yola çıkılmalı ve gerekli resmi kurumlar ile bağlantılar sağlanmalıdır. Tabi, böyle bir çalışma yazıldığı kadar kolay olmayacaktır. Görüşlerim bazılarına imkânsız bile gelebilir. Teknik olarak detaylandırılması gereken mesleki bilgilerin yanı sıra, verimli çalışma kriterleri, ahlaki çalışma prensipleri gibi konular da dört dörtlük bir eğitimin temel unsurlarını oluşturmalıdır. Bu eğitici unsurlar kişisel gelişimi de beraberinde getirecektir. Bu konuları işin uzmanları ele almalıdır. Böyle bir projeye start verilip, sabırla sonuca ulaşıldığında; sektörde teknolojik gelişmelere vakıf, emektar montörler ile kaliteli ve güvenli asansör montaj eğitimi almış, pırıl pırıl gençler olacaktır. Benim düşüncem yarının Türkiye’ sinin ve sektörümüzün buna ihtiyacı olduğu yönündedir. Sektöre iyilik yapmak isteyen birileri varsa (ki var olduğunu biliyorum), bu projeyi derhal hayata geçirsin isterim. Adına da ………………………. Mesleki Eğitim Çalışması desin. Noktalı yere ne unvan gelirse gelsin, yeter ki birileri ses versin, el versin. Muhakkak ki buna benzer sektörel iyileştirmeler hem ASGEP Yönetiminin, hem de yerel sektör derneklerinin programında mevcuttur. Önemli olan; can güvenliğinin had safhada olduğu sektörümüzde, eğitim eksikliğinden dolayı daha fazla olumsuzlukların yaşanmaması ve alınacak eğitim tedbirleri ile geç kalınmadan bir an evvel kolların sıvanmasıdır. Söz konusu eğitim olunca, herkesin can-ı gönülden bu tip projeleri destekleyeceğini düşünüyorum. Şahsen ben üzerime düşen neyse her zaman yapmaya hazırım. Sektör adına meslektaşlarımın da benimle aynı görüşte olduklarını düşünüyorum… Saygılarımla FUAR FUAR INELEX 2014, Dünya'da son dört yılda yüzde 100 büyüyen tek sektörel ihtisas fuarı arttırmak için, 19 yıllık asansör sektörü ziyaretçi portföyümüzü geliştirme çalışmalarımız her gün artarak devam ediyor. Bu bağlamda, 44 ülkede tanıtım ve profesyonel ziyaretçi çalışmalarına başladık. Ayrıca, Polonya ve Rusya Asansör Fuarı organizasyonlarında INELEX tanıtımları yaptık. Polonya ve Rusya Asansör Fuarlarının organizatörleri ile profesyonel ziyaretçi geliştirmesi anlaşmaları yaptık. Birçok ulusal ve uluslararası sektörel dergiler ile reklam anlaşmaları yaptık. Augsburg ve ardından Kahire Fuarları esnasında da INELEX tanıtım çalışmaları yapılacak ve tüm dünyadaki paket asansör ve asansör komponenti alıcıları INELEX’2014’e davet edilecektir. Özellikle Afrika’nın tamamı, Ortadoğu, Balkanlar ve Doğu Avrupa, Rusya ve BDT ülkeleri hedef alınarak tanıtım faaliyetlerimizi ve profesyonel ziyaretçi çalışmalarımızı hızlandırdık. Son olarak, Rusça konuşulan ülkelerde istenen GOSTR, Technisky Reglament belgeleri ve ihraç edilecek ürünlerde, ürünün millileştirilmesinde karşılaşılacak olan sıkıntıların giderilmesi hakkında teknik destek verebilecek partner “INELEX’2012”, Türk asansör endüstrisi ve 29 ülkenin sektör temsilcilerini buluşturup, 14 bin metrekarede 134 firma ve 200 markayı bir araya getirmiş, 10 binin üzerinde ziyaretçi ile bir önceki organizasyona göre yüzde 50 katılımcı ve ziyaretçi artışı sağlamıştır. Efor Fuarcılık’ın sektöre ve sizlere hizmet etmesi için, başta eski ve yeni tüm katılımcı firmalarımıza, yöneticilerine ve çalışanlarına, sektörel birliklere, derneklere ve yönetim kurullarına, sektörel yayınlara bir kez daha devam eden desteklerinden ötürü, organizasyon komitesi adına teşekkür ederiz. Tüm bu gelişmelerle beraber, 25 yıllık fuarcılık deneyimi ve 104 asansör vİzyon dergİsİ TEMMUZ - AĞUSTOS‘13 firmalar belirledik. Buna göre; artan talepleri de dikkate alarak, 14 bin metrekarelik alana 4 nolu salonu da ekleyerek toplamda 3 sergi salonu ve 20 bin metrekare ile INELEX’2014’te, 200 katılımcıya hizmet etmeyi hedefliyoruz. Ayrıca sempozyumlar ile birlikte İzmir uluslararası fuar alanının 25 bin metrekarelik alanının tamamını kullanacağız. Desteklerinizle son 4 yılda yüzde 100 büyüyen INELEX’in yeni zirvelerinde yeriniz hazır. 19 yıllık asansör sektörü tecrübesi ile Efor Fuarcılık, “minimum maliyet, maksimum faaliyet” ilkesini prensip edinip, asansör sektörünün en önemli organizasyonu olma yolunda ilerlemektedir. INELEX, 23 - 25 Mayıs 2014 tarihleri arasında İzmir’de 9’uncu kez sektör profesyonellerini buluşturacak. INELEX’2014 organizasyonunun ziyaretçi açısından daha etkili olması ve katılımcıların ticari aktivitelerini www.asansorvızyon.net 105 VİZYON'DAN Önder Asansör, dergimizi ziyaret etti Y ıllardır başarılı bir işbirliği içerisinde bulunduğumuz Önder Asansör, dergimizi ziyaret etti. Her iş gezimizde kendilerini ziyarete gittiğimiz ve sektörel gelişmeleri değerlendirerek işbirliği yaptığımız Önder Asansör, bir etkinlik için geldiği Ankara’da Dergimizi de ziyaret ederek, bizleri memnun etti. Yola çıkışımızın başından itibaren iyi bir işbirliği içerisinde bulunduğumuz Önder Asansör, bir organizasyon için Ankara’ya geldi. Ankara programlarında bizleri de unutmayarak ziyarete gelen Önder Asansör Yöneticileri İbrahim Bulut ve Yasemin Bulut, Vizyon Yayıncılık ekibi tarafından karşılandı. Öncelikle Vizyon Yayıncılık merkezine gelen Önder Asansör Yöneticileri, burada Vizyon Yayıncılık Ekibi ile tanışarak sohbet etti. Daha önce yüz yüze tanışma fırsatı bulamadıkları mesai arkadaşlarımız ile tanışan ve sohbet eden Önder Asansör Yöneticileri İbrahim Bulut ve Yasemin Bulut, Dergimizin yayına hazırlanması ve baskı aşaması ile ilgili bilgi aldı. Vizyon Yayıncılık merkezinde yapılan sohbetin ardından yorgunluklarını atan ve daha sonra İncek Eğriçimen Restaurant’ta ağırlanan Önder Asansör Yöneticileri, burada uzun süre ekibimiz ile sohbet etti. Sektörel gelişmelerin ve bu gelişmelerin basına yansıyan ayağı olma yolunda işlevini sürdüren Dergimiz adına memnuniyetlerini dile getiren Önder Asansör Yöneticileri İbrahim Bulut ve Yasemin Bulut, ziyaretten memnun ayrıldılar. Sektörde Güvenilen ùsim... Zafer Asansör Sistemleri Y ıllardır başarılı bir işbirliği içerisinde bulunduğumuz Önder Asansör, dergimizi ziyaret etti. Her iş gezimizde kendilerini ziyarete gittiğimiz ve sektörel gelişmeleri değerlendirerek işbirliği yaptığımız Önder Asansör, bir etkinlik için geldiği Ankara’da Dergimizi de ziyaret ederek, bizleri memnun etti. Ürün Özellikleri - Çelik döküm gövde - 8 mm kalÖnlÖøÖ - O16 galvanizli transmisyon çeliøi www.zaferasansor.net ZAFER asansör sistemleri 108 asansör vİzyon dergİsİ TEMMUZ - AĞUSTOS‘13 ÜZÜMLÜ BEYĐEHéR KONYA Tel: 0332 524 71 81 Abdurrahman ÖZAKIĐ GSM: 0533 611 17 45 E-mail: info@zaferasansor.net Mustafa GÖRMÜŞ STANDART Endüstri Yüksek Mühendisi Standartlarda gerçekleşecek değişiklikler İlk olarak 1998 yılında yayınlanan ve A1, A2, A3 ekleri ile birlikte 3 kez tadile uğrayan Elektrikli Asansörler ve Hidrolik Asansörler ile ilgili EN 81-1 ve EN 81-2 standartları, artık son tadil haklarını da kullandıktan sonra yeniden düzenlenmeye alınmış ve yeni yayın için hazırlıkları devam etmektedir. Özellikle 2009 yılında yayınlanan A3 tadil versiyonu ile birlikte gerek Avrupa’da gerekse ülkemizde en çok tartışılan ve gündeme getirilen konu, sektörün bu tadil standarda henüz hazır olmadığı olmuş ve uygulama tarihinin ertelenmesi ile ilgili talepler olmuştur. Hatta Avrupa Birliği Komisyonu bu talepleri haklı görmüş ve 2011 yılı Temmuz Ayı olarak belirlenen yürürlüğe giriş tarihi 2012 Ocak ayına ertelenmiştir. Erteleme talepleri ile karşılaştığımda verdiğim en büyük tepki 2009 yılında yayınlanan bu standarda 3 yılda sektörün neden hazır olmadığı konusu idi, bu durumda; “Bizim haberimizi yoktu”, sesi oldukça yüksek çıkmıştır. İşte bu sebepten dolayı sektörün yeni standart değişiklikleri konusunda haberdar olması amacı ile bu yazıyı düzenleme ihtiyacı hissettik. Bu yazımızda Temel asansör standartlarında ne tür değişiklikler olacağını ana hatları il ele alacağız ve bu değişikliklerin tahmini yürürlüğe giriş süresi hakkında bilgi vermeye çalışacağız. EN 81-1 ve EN 81-2 artık tarih oluyor CEN Avrupa Standardizasyon Komitesi’nin TC 10 numaralı Asansör, Yürüyen Merdiven ve Yürüyen Bantlar Teknik komitesi, Elektrikli ve Hidrolik Asansörler için standartları tek çatı altına alma kararı almış olup, bu 2 asansör tipi için tek bir ürün standardı yayınlamaya karar vermiştir. Bununla birlikte EN 81-1 ve EN 81-2 standartlarında bahsi geçen test ve muayeneleri ise ayrı bir standart çatısı altında toplamaya karar vermiştir. Bu karar sonrasında ise EN 81-20 ve EN 81-50 standartlarının hazırlık çalışmaları başlatılmıştır. EN 81-20 Asansörlerin Yapım ve Montajı için Güvenlik Kuralları – Yük ve İnsan Taşıma Amaçlı Asansörler, EN 81-50 Asansörlerin Yapım ve Montajı için Güvenlik Kuralları- 110 asansör vİzyon dergİsİ TEMMUZ - AĞUSTOS‘13 -Havalandırma: Yeni hazırlanan EN 81-20 standardı daha önceki standartlardan farklı olarak, kabin ve makine boşluklarının havalandırması konusuna daha fazla yer ayırmış olup, standardın EK E Bölümü’nde makine boşlukları ve kabin havalandırması konusunda daha detaylı bilgiler vermektedir. Bu bilgiler ışığında gerek İmar mevzuatlarımızda gerekli değişikliklerin yapılması gerekse mimarların bu değişiklikler konusunda bilgilendirilmesi için çalışmaları yapılması gerekli olacaktır. En alt katta bulunan kat kapısı kildi ile kuyu iniş merdiven arasındaki mesafenin 1 m’den fazla olması durumunda kuyu dibinde ekstra bir kilit açma ekipmanı bulunması zorunluluğu getirilmiştir. -Kuyu özellikleri: İki kat arası mesafenin 11 metreyi aştığı durumlarda orta kısma acil kurtarma kapısı dışında 2 farklı alternatif, yeni standarda eklenmiştir. Kabin aydınlatması ile ilgili olarak ek kurallar konuşmuştur. Karşı ağırlık korumasının yüksekliği, 2 metre olarak düzenlenmiştir. Kuyu üst kısmında giriş, asansörde işlem yapılması durumunda bulunması gereken kişiler için gerekli alanlar daha net tanımlanmış olup, kullanılmayacak alanların farklı renklerle boyanması kuralı eklenmiştir. Deneyler ve Testler Standartları, daha evvel yürürlükte olan EN 81-1 ve EN 81-2 standartlarının yerini almak üzere hazırlanmaya devam etmektedir. Öncelikli olarak sektörümüzün en çok merak ettiği konu; “Bu standartlar ne zaman yayınlanacak ve ne zaman yürürlüğe girecek? sorusu olacağı için, kısaca bahsetmekte yarar bulunmaktadır. CEN tarafından gerçekleştirilen hazırlık çalışmaları, büyük çoğunlukla tamamlanmış olan standartların yayına alınması için öngörülen süre Haziran 2014 tarihi olup, Ekim 2014’te ise Avrupa Birliği komisyonu tarafından Asansör Yönetmeliği kapsamında uyumlaştırılması öngörülmektedir. Avrupa Birliği tarafından uyumlaştırılan standartların uyumlaştırılma süreci, genel olarak 1,5 yıl tespit edildiği göz önüne alınırsa, Nisan 2016 tarihinde zorunlu uygulamaya alınacağını öngörebiliriz. Bu sürenin 6 ay ile 1,5 yıl daha ötelenme ihtimali olduğunu da göz önünde almakta yarar bulunmaktadır. Kısaca standartların hazırlanma süreci ve yayına alınma süreleri hakkında bilgi paylaştıktan sonra standartların içeriğinde ne tür teknik değişikliklerin bulunacağını ele almadan önce yukarıda da bahsettiğim gibi bu değişiklikler henüz Standardizasyon Kurumları tarafından onaylanmadığı için uygulamada kullanılmaması gerektiğini belirtmekte yarar bulunmaktadır. Ana hatları ile bazı değişiklikler - Yeni tanımlar: Yetkili Kişi, Uzman Kişi, Bakım, Kurtarma Operasyonu, Özel aletler gibi yeni kavramlar ve bu kavramların açıklamaları standarda eklenmiştir. Önemli tehlikeler yeni standartta 4’üncü Madde’de tam olarak listelenmiş ve bu listede ilgili tehlikelin giderilmesi veya risklerin azaltılması ile ilgili uygulamaların hangi maddede tanımlandığı belirtilmiştir. Kuyuya giriş sırasında kullanılan merdivenlerin montajı ayrı bir ek ile tanımlanmış olup, kullanılabilecek tüm alternatif merdiven çeşitleri şekillerle tanımlanmıştır. Fren paten ve diğer ekipmanlar ile kılavuz ray arasında olması gereken maksimum mesafeler şekiller ile tanımlanmıştır. Muayene işlemleri için muayene kontrol istasyonu kavramı standarda eklenmiş olup, bu istasyonun farklı asansör tipleri için konumları belirlenmiştir. Mahsur kalan kişiler için EN 81-28 standardına uygun bir uzaktan alarm cihazı kullanımı zorunlu hale getirilmiştir. -Makina boşlukları: Mevcut standartta çalışma alanlarında bulunması gereken 200 lux aydınlatma, yeni standartta çalışma alanları ve geçiş yollarında aranmaktadır. -Kabin özellikleri: Kabin ölçüleri ve ölçüm için alınan kriterler yeniden düzenlenerek detaylandırılmıştır, ayrıca kabin içerisinde kullanılacak olan malzemelerin alevlenmeye karşı dayanıklı olması ile ilgili kural konulmuştur. Kabin üstü korkulukların kullanımı ile ilgili yeni ölçüler belirlenmiş olup, korkuluk gerekmeyen durumlarda zeminde ayak koruma şartı eklenmiştir. -Askı sistemi: Halatlardan birinin diğerlerine göre uzaması durumunda kabinin en yakın katta durma kuralı eklendi. Dengeleme ağırlığı kullanımı ile ilgili ek koşullar hız bağlı olarak çeşitlendirilmiştir. Mevcut standartta Ek M’de tanımlanan hesaplamalar ile ilgili kurallar EN 81-50 standardına taşınmıştır. - Frenler: Mevcut standartta geçen ve ülkemizde çok yoğun kullanılmakta olan ani frenlemeli tampon etkili güvenlik tertibatları, yeni standartta tamamen kaldırılmış olup, sadece kaymalı ve ani frenlemeli güvenlik tertibatlarının kullanımına müsaade edilecektir. -Kılavuz raylar: Mevcut standartta Ek G’de tanımlı olan kılavuz ray hesaplamaları EN 81-50 Standardına taşınmış ve ek bazı yeni hesaplama kuralları belirtilmiştir. Farklı yükseltilerin bulunduğu durumlarda ihtiyaç duyulacak ek merdiven ve koruma tedbirleri eklenmiştir. -Muayene deneyler: EN 81-50 standardında tanımlanan muayene ve deneyler, son muayenede bazı yeni eklemeler barındırmaktadır. Bunun yanında güvenlik ekipmanlarının tip onay testleri de EN 81-50 standardında tanımlanmıştır. -Kat ve kabin kapıları: Kat kapılarında cam kullanılması durumunda kullanılacak cam tipine bağlı olarak sarkaç çarpma deneyleri, detaylı olarak tanımlanmıştır. Yangın mevzuatına tabii asansörlerde kat kapılarının yangına dayanım test standardı EN 81-58 tanımlanmıştır. -İşaretlemeler ve kullanma talimatları: Yeni standartta asansör üzerinde ve diğer alanlarda kullanılması gereken işaretlemeler şekil olarak ve renkli şekilde tanımlanmıştır. Bunun yanında kullanma kılavuzu hakkında bilgiler içeren standartta seyir defteri il ilgili bazı ek maddeler içermektedir. Kapıların dayanması gereken kuvvetlere dair kriterler yeniden düzenlenmiştir. Yukarıda, mevcut kullanılan asansör standartları ile yerine geçecek olan standartların içeriğinde bulunan farklılıkları ana hatları ile ele almaya çalıştık. Bu çalışmadaki ana amacımız sektör paydaşlarına yakın gelecekte bazı değişiklikler olacağına dair bilgi vermekti. Gerçekleşecek olan değişiklikler hakkında daha spesifik ve teknik detaylar içeren bilgileri ilerleyen aylarda yayınlayacağımız yazılarda tanımlamayı düşünüyoruz. Bu çalışmalarımız neticesinde sektörün bahsettiğimiz periyotlar içerisinde bu değişikliklere hazır halde bulunmasını amaçlamaktayız. Kanatlı kapıların kullanımı durumunda ekstra güvenlik kontağı şartı getirilmiştir. Kabin kapılarının kilit açılma bölgesi dışında kesinlikle el kuvveti uygulayarak 100 mm’den daha fazla açılamama kuralı getirilmiştir. www.asansorvızyon.net 111 M. Akif TEMELLİ İŞ SAĞLIĞI ve GÜVENLİĞİ Makine Mühenidisi Ankara Sanayi Odası Meclis Üyesi / TOSYÖV Genel Sekreteri Nitelikli, mesleki ve teknik insan gücü Nitelikli, mesleki ve teknik insan gücü yetiştirilememesi meslek liselerinin önemli problemleri arasında yer alıyor. Dolayısıyla biz sektör temsilcilerinin de nitelikli personel ihtiyacını karşılayamıyor. Burada (EMT) Elektro Mekanik Taşıyıcılar Bölümü’nde atölyede maket asansör üzerinde uygulamalı dersler verilerek mesleki ve teknik eğitimin içeriği geliştirilmekte, eğitim kalitesi arttırılmaktadır. Ara insan gücü yetiştiren ve mesleki eğitim veren kurumlarda hala 1950 - 1960’lı yılların teknolojisine göre eğitim veriliyor. Teknolojiyle alakası olmayan gereksiz ve yetersiz dersler halen bu eğitim kurumlarının müfredatlarında yer alıyor. Bu sorunun çözümü için, iş gücü piyasasında var olan bilginin, sektörün ihtiyacı olan ara mesleklerle paylaşılması gerekiyor. Buna ilave olarak firmalarda uygulamalı eğitim görülerek daha ileri bilgilendirme sağlanmaktadır. Bu anlamda okul idarecileri stajyer öğrencileri staj yapacakları firmaları titizlikle incelemekte ve öğrencilerini takip etmektedir. Öğrencilerimiz, böylece okulu bitirdiğinde daha kolay hayata adapte olmakta ve gerçek bir meslek edinerek okulunu bitirmektedir. Bu vesileyle öğrenciler mezun olduktan sonra istihdam edilecekleri sektörün gerçeklerini birebir yaşayarak algılamakta ve ona göre eğitimlerine devam etmektedirler. Devlet imkanları ile mesleki eğitimin her zaman güncel kalma imkanı olmuyor. Teknolojiyi eğitim kurumlarımız yakından takip edemiyor, sektörün ilgisizliği nedeniyle de eğitim maalesef güncel kalamıyor. Daha üst organizasyonlarla çözüm yolu bulunabilir. Meseleyi sektörlere indirgersek, mesleki eğitimle ilgili sektörlerden okullara destek yapılabilir. Okullarımıza yapılan bağış ve katkıların nihai amacı, bölümleri güzelleştirmek değil, sektörde çalışacak kaliteli elemanların yetiştirmesine katkıda bulunmak olmalıdır. Ankara’da asansör eğitimi veren tek meslek lisesi Güvercinlik Endüstri Meslek Lisesi’dir. 114 asansör vİzyon dergİsİ TEMMUZ - AĞUSTOS‘13 Sektör temsilcilerimizin de ara ara illerinde bu tip eğitim veren kurumlara gitmeleri ve gelecekte personelleri olacak bu genç beyinleri desteklemeleri gerekmektedir. Öğrencilerimiz ile yakından ilgilenerek eğitimleri ile alakadar olmaları, gerekli teknik ihtiyaçları karşılamaları gerekmektedir. Sonuçta bu genç beyinler sektörümüzün geleceğinde bizlerin yanında olacak, sektörün geleceği adına çalışacaklardır. Başarı uygulamadan geçer….. Veli SARITOPRAK SİVİL TOPLUM TÜSİAV Başkanı BAF 2014 BAŞKENT ASANSÖR İşadamı, Liderlik ve Girişimcilik İşadamı, üretim araçlarını en iyi biçimde kullanarak, mal ve hizmet pazarlayan ve satan kişidir. İşadamı risk alır. Amacı kazançtır. İstihdam yaratır, ülke ekonomisine katma değer sağlar. İşadamları; ekonomik hayata olsun, politik yaşama olsun önemli katkılar sağlarlar. Taşıdıkları riskler kadar sorumluluk ta üstlenirler. Bu sorumluluklar sadece istihdam ettikleri kişilere değil aynı zamanda içinde yaşadıkları topluma karşıdır. İşadamları toplum sorunlarına karşı duyarlı kişilerdir. Bu sorunlara çözüm arama noktasında bağlı oldukları oda, dernek, sendika ve birlikler kanalı ile çalışmalar yaparlar ve kamuoyunu aydınlatırlar. Toplum sorunlarının çözümü sonuçta ekonomiyi de iş dünyasını da olumlu etkiler. Lider ve Liderlik Lider; yola çıktığı zaman arkasından insanların takip ettiği, insanları arkasından sürükleyen kişidir. Liderlik ; - Vizyon - Misyon - Organizasyon - Motivasyon - Aksiyon Özellikleri gerektirir. Geleceği göremeyen, organizasyon yeteneği olmayan, ekibini ve insanları motive edemeyen kişi lider olamaz. İnsanların birçoğu yönetici koltuğuna oturduğu zaman lider havasına giriyor. Gücünü koltuktan alan kişiden lider olmaz. Gerçek lider oturduğu 116 asansör vİzyon dergİsİ TEMMUZ - AĞUSTOS‘13 FUARI ѽLȐȰɜͤɑιȽǸΒȰȐȽɜɤȵɤΒȹǸɕ̨Ѿ koltuğa güç verir. Liderlik özgür olmayı, yapıcı şekilde farklı olmayı gerektirir. Lider; kendisine ayna tutabilen ve tanıyan kişidir. Liderlik felsefesi, kaynağını insan ve yaşamdan alır. İnsanlar, liderlik yolculuğuna başlamadan önce kendilerini tanımalı ve anlamalıdırlar. İnsanlara sahiplenebilecekleri düşleri, heyecanı, inancı, tutkuyu, coşkuyu ve gücü ancak liderler verebilir. Eğer bir kişi yola çıktığında onu coşkuyla takip edenler varsa o kişi liderdir. Girişimcilik Girişimci gücü ile risk alan bir işadamında eğer liderlik yetenekleri de varsa o işadamı mucizeler yaratır. Ünlü düşünür GASSİON “Fikir benzin gibidir. Çok kişide benzin vardır. Fakat onu bir motora koyup çalıştırabilecek girişim, alevleyebilecek kibrit yoktur “ diyor. İşte lider bir işadamı kibrittir. Lider bir işadamı görülmeyeni görür. Vizyon sahibidir. Herkes etrafına bakar ama aynı şeyleri göremez. Bu gözleri eğitmeye bağlıdır. Peter Drucker diyor ki “ Girişimciliğin sihirli ve gizli yanı yoktur. Kalıtımsal bir yetenek te değildir. O, öğrenilebilecek bir disiplindir. Mükemmelliği başaranlar, beyinlerinin en becerikli kısımlarına ulaşarak, ondan yararlanma da usta olanlardır. Onları değerlendiren farklı kılan da budur”. Ülkemizde işadamlarının, liderlerin ve girişimcilerin sayısının artması en büyük dileğimizdir. 10-13 NİSAN 2014 Karaca Sk. Villa Beyaz Apt. No: 17/4 G.O.P.-ANKARA Tel. : 0.312 442 28 20 (Pbx) Fax : 0.312 442 26 96 WWWCYFFUARCOMTR¬ ¬ s¬ ¬ INFO CYFFUARCOMTR a Part of Group “BU FUAR 5174 SAYILI KANUN GEREĞİNCE TOBB (TÜRKİYE ODALAR VE BORSALAR BİRLİĞİ) İZNİ İLE DÜZENLENMEKTEDİR” Şükrü KIZILOT YAKLAŞIM skizilot@yaklasim.com Sigortalı işçiye ceza var, kaçak işçiye yok BİLİN bakalım ne? Bir ipucu verelim, sorduğumuz bir bilmece değil, yasa uygulaması! Sizi fazla merakta bırakmadan açıklayalım; Kaçak yani sigortasız işçi çalıştıran işverene hapis cezası yok. Buna karşılık, sigortalı işçi çalıştırıp, ücretini düşük gösteren işverene hapis cezası var!.. Daha ötesi, sigortasız işçi çalıştıran işverene, bir kat vergi ziyaı cezası uygulanıyor. Sigortalı işçi çalıştırıp, ücretini bordroda düşük gösteren işverene ise üç kat vergi ziyaı cezası uygulanıyor. “Arkadaş sen muhteviyatı itibariyle yanıltıcı belge (ücret bordrosu) düzenledin. Bunun cezası da 18 aydan üç yıla kadar hapis cezası. Hadi bakalım savcılığa” deniliyor. 18 aylık asgari hapis cezası, bir yıldan fazla olduğu için paraya da çevrilemiyor. NİÇİN BÖYLE? Şimdi diyeceksiniz ki; “Niçin böyle?” Niçin olacak, ilgili yasa böyle diyor da onun için! Hemen belirtelim, yukarıdaki işçileri, Sosyal Güvenlik Kurumu yetkilileri tespit ederse, cezalı sigorta primleri de isteniyor. Sigortasız işçi çalıştırdığı tespit edilene; “Sen kaçak çalıştırdığın işçinin vergisini yatırmadın. Hadi bakalım öde vergisini ve bir kat da vergi ziyaı cezasını” deniliyor. (VUK Md. 344/1) Sigortalı işçi çalıştıran ancak bordroda ücretini düşük gösteren işverene; “Sen muhteviyatı (kapsamı) itibariyle yanıltıcı belge (yani bordro) düzenlemişsin. Hadi bakalım, düşük gösterdiğin ücretin vergisi ile üç kat vergi ziyaı cezasını öde de görelim” deniliyor. (VUK Md.344/2) Olay bununla da bitmiyor. Vergi Usul Kanunu’nun 359/a-2. maddesinde; “Gerçek bir muamele veya duruma dayanmakla birlikte, bu muamele veya durumu mahiyet veya miktar itibariyle gerçeğe aykırı şekilde yansıtan belge, muhteviyatı itibariyle yanıltıcı belgedir” diye yazıyor. Bu maddeden hareketle; 118 asansör vİzyon dergİsİ TEMMUZ - AĞUSTOS‘13 İşte böyle... Şimdi anladınız mı “kaçak işçiye yok, kaçak olmayana var” demekle neyi kastettiğimizi? TASDİKLİYE VAR, TASDİKSİZE YOK Vergi inceleme elemanı, defterlerinizi 15 gün içinde, incelemeye ibraz etmenizi istedi. Bu süre geçtiği halde edemediniz ya da etmediniz. Bu durumda ne oluyor biliyor musunuz? Defterlerinizin varlığı noter tasdik kayıtları veya sair suretlerle sabit olduğu halde ibraz etmemişseniz, bu fiil “gizleme” sayılıyor. Yaptırımı “18 aydan üç yıla kadar hapis”. Bir de takdir olunacak verginin 3 katı “vergi ziyaı cezası” kesiliyor. (VUK Md. 30/3, 344/2 ve 359/a-2) Defterleriniz notere tasdik ettirilmemişse ve inceleme elemanına da ibraz edilmemişse, bir gün bile “hapis cezası” yok. Takdir olunacak verginin de üç yerine bir katı “vergi ziyaı cezası” kesiliyor. (VUK Md. 30/3, 344/1) Rahmetli Ayten Alpman’ın bir şarkısı vardı. O öldü ama şarkısı yine devam ediyor; “Bir başkadır.. benim memleketim..”