Milgem Özel Sayısı için tıklayınız
Transkript
Milgem Özel Sayısı için tıklayınız
MÖNCH TÜRKİYE YAYINCILIK MilGem Özel Sayı 2o11 MÖNCH PUBLISHING GROUP MÖNCH TÜRKİYE YAYINCILIK Başkan ve Eş-Yönetici: Manfred SADLOWSKI Yay›n Yönetmeni ve Sahibi: Hakk› ARIS Yaz› ‹şleri Müdürü: Bora KUTLUHAN Yazarlar: Prof. Dr. Hasan KÖN‹ [TR], Bora KUTLUHAN [TR], Tümg. [E] Selahattin ŞENER [TR], ‹brahim SÜNNETC‹ [TR], Bülent YILMAZER [TR], Marvin LEIBSTONE [US] Reklam ve Teknik Koordinatör: Mehmet DEM‹RKOL Grafik Tasar›m: Osman ŞAH‹NYAVUZ Da¤›t›m Sorumlusu: U¤ur ÇARDAKLI KAPAK FOTOĞRAFI S AVUNMA VE H AVACILIK • M İL G EM Ö ZEL S AYISI MÖNCH YAYIN GRUBU: Heilsbachstrasse 26, D-53123 Bonn, Germany Tel: [228] 6483-0 Fax: [228] 6483-109 marketing@MPGBonn.de • www.MPGBonn.de Başkan: Manfred SADLOWSKI CEO: Volker SCHWICHTENBERG Genel Yay›n Yönetmeni: Dennis P MERKLINGHAUS Pazarlama Yönetmeni: Christa ANDRÉ MÖNCH BÜROLARI Arabic Countries Khaled ZAHALAN 36, P.O.Box 55034, Dubai, U.A.E. Tel: [+4] 2941441 • Fax: [+4] 2941035 Mobile: [+971-50] 5520964 • khaled@iktissad.ae ! USA/Canada Offices Helena HOOGTERP 4125 Venetia Way Palm Beach Gardens, FL 33418 Tel: [+1-203] 445-8466 • Fax: [+1-203] 445-8406 Cell: [+1-203] 543 7469 • helena@hoogterp.us ! France Georges FRANCE 6, impasse de la Grande, F-91510 Janville-sur-Juine Tel: [+33-1] 60 82 98 88• Fax: [+33-1] 60 82 98 89 georges.france@wanadoo.fr ! Italy Franco LAZZARI RID, Via Martiri della Liberazione, 79/3 I-16043 Chiavari [GE] Tel: [+39-0185] 30 8606 • Fax: [+39-0185] 30 9063 franco.lazzari@rid.it ! Spain/Portugal Antonio TEROL GARCIA Mönch España Editorial S.A. c/Miguel Angel 6, escalera dcha. puerta 9, PISO 6° E-28010 Madrid Tel: [+34-91] 3 10 29 98 • Fax: [+34-91] 3 10 24 54 antonio@terolgarcia.e.telefonica.net ! Germany Christian LAUTERER Scandinavia and the Baltic States Stephen ELLIOTT Mönch Publishing Group Heilsbachstrasse 26, D-53123 Bonn, Germany Tel: [228] 6483-0 Fax: [228] 6483-109 marketing@MPGBonn.de • www.MPGBonn.de MÖNCH Yay›n Grubunun Di¤er Dergileri: MILITARY TECHNOLOGY [‹ng. 12 Say›/Y›l] NAVAL FORCES [‹ng. 6 Say›/Y›l] WEHRTECHNIK [Alm. 6 Say›/Y›l] TECNOLOGIA MILITAR [‹sp. 6 Say›/Y›l] ARAB DEFENCE & AEROSPACE BUSINESS [Arapça 6 Say›/Y›l] CTP: REPROTEK • Bask›: ANKARA OFSET Da¤›t›m: DOĞAN DA⁄ITIM A.Ş. Yaz› ve foto¤raflar›n tüm haklar› Mönch Yay›nc›l›k’a aittir. İzinsiz al›ntı yapılamaz. Yay›nlanan yaz›lar tamamen yazarlar›n görüşlerini yans›t›r. MÖNCH TÜRKİYE YAYINCILIK Halit Ziya Sk. No: 26/9 Çankaya 06540 Ankara - TÜRK‹YE Tel: +90[312] 441 93 54 • Fax: +90[312] 439 57 24 www.monch.com.tr • info@monch.com.tr iÇiNDEKiLER MÖNCH OFFICES 3 Yayıncının Önsözü Hakkı ARIS Türkiye Hayaline Kavuşuyor! TCG Heybeliada Görevde... Büyükada Denizde... Mönch TR 4 15 Deniz Sistemlerinde Milli Çözümler SSM Murad BAYAR Mesajı MilGem Projesi: Milli Savunma Sanayiinin Lokomotifi 16 30 33 Deniz Kuvvetleri Komutanlığı MilGem: Bir Prestij Projesi! Tuğamiral [E] M. Savaş ONUR Bir Milli Gemi Hikayesi… [“Yapamazlar” Dediler… Yaptık!] Bora KUTLUHAN 2 Mönch TR S AVUNMA VE H AVACILIK • M İL G EM Ö ZEL S AYISI ÖNSÖZ sağlam temeller üzerine tanımlayarak 70li yıllardan itibaren planlar adım adım hayata geçirilmiş ve aşamalar halinde gerçekleştirilen programlı çalışmalar, sabırla bugünlere getirilerek, ilk meyvelerini başarılı bir şekilde vermeye başlamıştır. Türkiye Bir Hayaline Kavuşuyor! Türk Deniz Kuvvetleri’nin bilhassa 2oo4 yılında Savunma Sanayii Müsteşarlığı ile birlikte aldığı cesaretli kararlar, bugün gururla sahip çıkılan Milli Gemi [MilGem] çalışmasının başarısının temelini oluş- A TATÜRK’ün en güzel şekilde altını çizdiği, “En güzel coğrafî vaziyette ve üç tarafı denizlerle çevrili olan Türkiye…”, ne yazık ki bu muhteşem zenginlikten bugünlere kadar gerektiği şekilde yararlanabilmesini bilememiş, çıkarlarını yüceltecek stratejiler geliştirerek, uygulamaya geçirememiştir. ATATÜRK’ün dikkat çektiği, denizcilikle ilgili olarak “…endüstri, ticaret ve spor…” etkinlikleri üzerine yoğunlaşmak gerekliliği, ne yazık ki, diğer yapılması gerekenler karşısında kolaylıkla göz ardı edilebilmiştir. Bugün denizlerimizin muhteşem zenginliğinden en iyi şekilde yararlanabildiğimiz etkinlik, ‘bacasız sanayi’ tabir edilir hale gelen turizm olmuştur, ki o da ancak 90lı yıllar ile birlikte önemi idrak edilerek ciddiyetle ele alınmaya başlandıktan sonradır. Günümüzde dünyada deniz taşımacılığı başka ülkelerin hakimiyetindedir, ki bunların önemli bir kısmı, sadece tek tarafı denize sahip ülkeler olarak dikkat çekmektedir. Dünya ticaretinin dörtte-üçünden fazlasının denizler üzerinden yapıldığı göz 3 önünde bulundurulursa, deniz ticaret filolarının önemi açıkça görülmektedir. Günümüzde dünya Gemi İnşa Sanayi, yine bambaşka ülkelerin güdüm ve hakimiyetindedir. Ne kadar üzücüdür ki, Akdeniz’in bir Türk Gölü haline geldiği zamanlarda kimsenin dilinden turmuştur. MilGem Projesi ile birlikte ortaya çıkarılan Muharip Gemi tasarım ve geliştirme kabiliyeti, aynı şekilde ulusal komple sistem entegrasyon çözümü yeteneği, bundan sonraki MilGem’lere, TF 2ooo’lere ve daha nice çalışmalara yön verecek ve ışık tutacaktır. düşmeyen Osmanlı Donanması, kendi ihtiyacını kendisi karşılarken, bu birikim saklanarak geleceğe taşınamamıştır. Ancak 21nci Yüzyıl ile birlikte Türkiye’de Gemi İnşa Sanayii bir yerlere gelmeye başlayabilmiştir. Türkiye’nin denizcilik etkinliklerine ve daha da önemlisi buna yönelik sanayi altyapısı hedefine gereken önemi verememesi ise Türk Deniz Kuvvetleri’ni, asli görevini yerine getirirken hayati önemi haiz bu ihtiyacın karşısında, kendi içinde bir çözüm oluşturulması yönünde zorlamıştır. Ne mutlu ki, Türk Deniz Kuvvetleri bu atılıma yönelik hedef ve stratejilerini Savunma ve Havacılık dergisi olarak daha ilk günden itibaren en yakından takip ettiğimiz bu çalışmada, gerek Türk Deniz Kuvvetleri ve SSM açısından, gerekse ulusal savunma sanayi tabanı açısından, tüm emeği geçenleri gönülden kutluyoruz. Bu MilGem Özel Sayısı ile birlikte, sizlere MilGem’in Hikayesini sunuyoruz. Sağlıcakla Kalın! Hakkı ARIS Genel Yayın Yönetmeni sonsoz@monch.com.tr S AVUNMA VE H AVACILIK • M İL G EM Ö ZEL S AYISI Türkiye Hayaline Kavuşuyor! TCG Heybeliada Görevde. . . Büyükada Denizde. . . 4 Mönch TR S AVUNMA VE H AVACILIK • M İL G EM Ö ZEL S AYISI TCG Heybeliada [F-511]’nın Donanmaya Teslimi ve Büyükada [F-512]’nın Denize İndiriliş Töreni, ‘Türkiye’nin Hayaline Kavuştu’ğu gün olarak tarihe geçti. 27 Eylül 2o11 tarihinde İstanbul Tersanesi Komutanlığı’nda düzenlenen etkinlik, Cumhuriyet Tarihi’nin en büyük hayallerinden birisinin, Türkiye’nin kendi beceri ve birikimleri ile gerçekleştirilebildiğini göstermesi açısından büyük bir önem taşımaktadır. 2oo4 yılındaki projenin tanıtımı toplantısında sınıfın ilk gemisinin teslimat süresi 7 yıl olarak belirlenmişti. Tüm süreçlerin tamamlanarak ve zorlu ‘ilk uygulamaların’ sorunsuzca yerine getirilerek inşası tamamlanan TCG Heybeliada, sadece bir tedarik projesi olarak değil, aynı zamanda bir atılım projesi olarak kayda geçmiştir. Hayati kritik sistemlerinin tamamen milli olarak Türk birikim havuzuna kazandırılan geminin, tasarımından itibaren tüm entegrasyonu da milli olarak gerçekleştirilmiştir. Bu sonucu ile Türkiye’yi, komuta ve kontrol sistem yazılım ve entegrasyon kabiliyetine sahip sınırlı sayıdaki ülkeler arasına sokan bu projenin başarısı, ilgili, ilgisiz herkes için bir gurur vesilesi olmuştur. Bu yazımızda bu gururlu gün ile ilgili olarak yaşanan heyecanı sizlerle paylaşmaya çalıştık. 5 S AVUNMA VE H AVACILIK • M İL G EM Ö ZEL S AYISI Türkiye Hayaline Kavuşuyor! TCG Heybeliada Görevde... Büyükada Denizde... TCG Heybeliada [F-511], görevine başlamak üzere Donanmaya teslim edilmeyi beklemekte [üstte], DzKK Ora. Murat BİLGEL konuşmasını yapıyor [altta] [Fotoğraflar: U. ÇARDAKLI/S&H]. T CG Heybeliada [F-511]’nın Donanmaya Teslimi ve Büyükada [F-512]’nın denize indirilişi, 27 Eylül 2011 tarihinde İstanbul Tersanesi Komutanlığında düzenlenen bir törenle gerçekleşti. Töreni Cumhurbaşkanı Abdullah GÜL, Başbakan Recep Tayyip ERDOĞAN, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Necdet ÖZEL, Milli Savunma Bakanı İsmet YILMAZ, Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Murat BİLGEL, 1nci Ordu Komutanı Orgeneral Yalçın ATAMAN, Donanma Komutanı Oramiral Nusret GÜNER, Savunma Sanayi Müsteşarı Murad BAYAR, görevdeki ve emekli komutanlar, yabancı askerî ataşeler ve ulusal savunma sanayi temsilcileri ile kalabalık bir davetli grubu ile basın mensupları izlediler. Bu önemli günde Cumhurbaşkanı Abdullah GÜL, Başbakan Recep Tayyip ERDOĞAN ve Deniz Kuvvetleri Komutanı Ora. Murat BİLGEL’in yaptıkları konuşmaları, sırasıyla aşağıda sunuyoruz: pazarlardan alınan gemilerle Donanma yapılamadığını siz de biliyorsunuz… Evvelâ çekirdek bir Donanma tedarik etmekle yetinip, deniz sanayi ve ticaretimizi geliştirmeliyiz. Bundan sonra memleket sanayiinden fışkıracak Donanmayı yapmak daha kolay olacaktır”, hedefine ulaştığımız, Türk Denizciliğinin 16ncı Yüzyılda üstün denizcilik bilgisi, gemi yapımındaki yüksek teknoloji, lojistik destek sistemi ve deniz haritacılığı sayesinde yaşadığı altın çağını tekrar yakalamanın gururuna eriştiğimiz, aynı zamanda deniz harp tarihimizin şeref sayfalarından biri olan Preveze Deniz Zaferinin 473ncü Yıl Dönümü ve Deniz Kuvvetleri Günü’dür. Sayın Cumhurbaşkanım, Bilindiği üzere, dünya yüzeyinin %71’ini kaplayan deniz ve okyanuslar, geniş kapasiteli ulaştırma imkânları, sunduğu çok zengin besin kaynakları ve diğer doğal kaynaklar yanında, alternatif enerji kaynakları ile de insanlığın vazgeçilmez hayat alanını ve ekonomik mücadele zeminini oluşturmaktadır. Halihazırda dış ticaretimizin yaklaşık %90’ının deniz yolları üzerinden gerçekleştirildiği de bu vizyon içerisinde dikkate alındığında; küresel ölçekte daha da ivmelenerek genişleyecek olan ekonomimiz ve buna bağlı olarak ortaya çıkacak güvenlik ihtiyacı, kaçınılmaz olarak Türkiye’nin daha denizci bir devlet hâline dönüşmesini dikte etmekte, bu bağlamda Türk Deniz Kuvvetleri’nin de Türkiye Cumhuriyeti’nin her geçen gün önemi artan denizlerdeki hak ve menfaatlerini korumak üzere çok daha güçlü olmasını zarurî kılmaktadır. Bilhassa, Avrasya’nın zengin enerji kaynaklarının küresel ekonomiye entegrasyonu ile ortaya çıkan enerji koridorlarının çevre denizlerimizden geçmesi, diğer taraftan küreselleşmenin de etkisiyle dünya deniz ticaretinin güvenliğinin sağlanması ihtiyacı; ‘Mavi Vatan’ olarak kabul ettiğimiz deniz yetki alanlarımızdan, menfaatlerimizin etkilendiği tüm denizlere kadar sancak gösterilmesini, bir zorunluluk hâline getirmiştir. Temelleri, 1o81 yılında atılan Deniz Kuvvetlerinin daha sonraki yüzyıllar boyunca güçlendirilmesi ideali, ulaşılmak istenen bir hedef olarak varlığını hep korumuştur. Fatih Sultan MEHMET’in Haliç’te 1455 yılında temelini attığı İstanbul Tersanesi’nin, bugün millî gemimizin inşa edildiği tersane olması da bunun bir tezahürüdür. Osmanlı Donanmasını yaşatmak üzere Deniz Kuvvetleri Komutanı Ora. Murat BİLGEL’in Konuşması “S AYIN Cumhurbaşkanım, Başbakanım, Genelkurmay Başkanım, Bakanım, Komutanlarım, Saygıdeğer Konuklar, Değerli Basın Mensupları. Türk Silâhlı Kuvvetleri, Deniz Kuvvetleri ve Ulusumuz için gurur, mutluluk ve heyecan dolu tarihî bir günü yaşatacak olan törenimizi teşriflerinizle, bizleri onurlandırdığınız için şahsım ve personelim adına şükranlarımı sunarım. Bugün; millet olarak ATATÜRK’ün 1924 yılında Hamidiye kruvazöründe verdiği “Dış 6 Mönch TR S AVUNMA VE H AVACILIK • M İL G EM Ö ZEL S AYISI 1900’lü yılların başında halk tarafından teşkil edilen ‘Donanma Cemiyeti’ örneğinde olduğu gibi, ATA’sının verdiği direktiften ve öz kaynaklarından ilham alan milletimiz, o günler için büyük bir hamle ile şanlı Yavuz zırhlısının yaralarını sarıp, ona yeniden hayat verirken, Gölcük Tersanesi’nin doğmasına, millî gemi inşa ve onarım sanayisinin tohumlarının filizlenmesine ve geleceğin modern Donanmasının teşkiline öncülük etmiştir. Önceleri alt-yapı ve eğitimli personel yetersizliği nedeniyle bakım ve onarım maksadıyla üç yılda bir yurt dışına gönderilen gemilerimizin bakımları, Deniz Kuvvetlerimizin hamlesi sonucunda, yurt dışında eğitim görmüş mühendis subaylarımızın gayreti ile kendi askerî tersanelerimizde yapılmaya başlanmış, elde edilen bilgi birikimi ile refakat muhribi inşa projesi başlatılmıştır. 30 yıla yakın süre donanmamızda başarıyla hizmet veren Berk ve Peyk refakat muhripleri, kendi harp gemimizi yapabilecek kudrete sahip olduğumuzun kanıtı olarak, millî gemi hedefine doğru bizlere ilham ve cesaret kaynağı olmuştur. 70’li yıllardan itibaren, yabancı firmalar tarafından sağlanan dizayn, inşa modeli ve malzeme ile 90’lı yılların ortasına kadar denizaltılarımız, hücumbotlarımız ve fırkateynlerimiz Türkiye’de inşa edilmiştir. 1990’lı yıllara gelindiğinde, askerî tersanelerimizde ulaşılan mühendislik seviyesi, işçilik kalitesi, bilgi ve teknoloji birikimi ile araştırma-geliştirme alanında yetiştirdiğimiz personelimiz, savaş sistemleri yazılımlarımızın millîleştirilmesi, korvet sınıfında millî bir harp gemisi tasarlanması ve inşa edilmesi konularında bize güven vermiştir. 7 Bu özgüven ile 1996 yılında millî bir savaş yönetim sisteminin geliştirilmesine yönelik çalışmalara, 2004 yılından itibaren ise tamamen yerli olarak tasarlanan MilGem korvetinin askerî tersanede dizayn ve inşa çalışmalarına başlanmıştır. Bu bağlamda, Deniz Kuvvetleri Komutanlığı tarafından geliştirilen ‘GENESİS’ Savaş Yönetim Sistemi, millî kabiliyetlerimizin gelişiminde önemli bir kilometre taşı olmuştur. Bu sayede, tamamen millî bir yazılım altyapısı ile tüm sensör ve silâh sistemlerinin hiç- MilGem projesinin ikinci gemisi olan Büyükada denizle kucaklaşmak üzere hazır durumda [üstte], törene katılan davetliler [altta] [Fotoğraflar: U. ÇARDAKLI/S&H]. bir bağımlılık olmadan tam performanslarında kullanılma kabiliyeti kazanılmıştır. Mevcut millî yazılımla, gelişmiş ‘Sea Sparrow’ güdümlü mermisinin entegrasyonu kendi imkânlarımız ile modernizasyona tâbi tuttuğumuz gemilerimizde gerçekleştirilmiş ve başarı ile denenmiştir. Millî savaş yönetim sistemi alt-yapımız; MilGem Projesinde olduğu gibi, gelecekteki plâtformlarımızın da değişen ihtiyaçlarını karşılayacak şekilde geliştirilmektedir. Bugün burada Donanmamıza katılarak fiilen göreve başlayacak olan MilGem’in ilk gemisi ‘TCG Heybeliada’ ve denize indirilecek olan ‘Büyükada’; bir tedarik projesi değil, bir teknolojik atılım, yerli harp gemisi sanayii için bir lokomotif, uluslararası alanda ise model olmayı hak eden ve büyük bir gururla dost ve S AVUNMA VE H AVACILIK • M İL G EM Ö ZEL S AYISI Türkiye Hayaline Kavuşuyor! TCG Heybeliada Görevde... Büyükada Denizde... gemi inşa yeteneklerinin yanında Deniz Kuvvetlerimiz için hayatî olan üstün bakım ve onarım kabiliyetine borçluyuz. Harp gemisi inşa imkân ve kabiliyetine sahip tersaneler, tüm dünyada stratejik ve kritik teknolojiye sahip kuruluşlar olarak düşünülmektedir. Bu nedenle, harp gemisi inşa edebilen tersanelerin ve bu tersanelere destek olan yan-sanayinin faaliyetlerinin ve bu sektörde yer alan yetişmiş insan gücünün istihdamında sürekliliğin temini, bu çerçevede, denizaltı inşası ile harp gemilerinin bakım onarım ve çağa ayak uyduracak şekilde modernizasyonlarını yapmak açısından alternatifi bulunmayan askerî tersanelerimizin, Deniz Kuvvetlerimizin vuruş ve duruş gücünün idamesi açısıdan muhafazası önem arz etmektedir. Deniz Kuvvetlerimiz bahse konu askerî tersanelerde; hâlihazırda özel sektör tersanelerimizde tasarım ve inşa kabiliyeti olmayan, ileri teknoloji ürünü denizaltıların dizayn ve inşasına, ana su üstü unsurlarının prototiplerinin tasarım ve inşasına devam ederken, bilgi birikimini Savunma Sanayii Müsteşarlığı koordinesinde, devlet politikası doğrultusunda özel sektör tersanelerine aktarmaya devam edecektir. Türk Milletinin bağrından çıkan, millî güce dayalı bir Deniz Kuvvetine sahip olan ve olmaya devam edecek Türk Deniz Kuvvetleri; devletimizin desteğinde artan bir ivme ile millî gemilere ve sistemlere sahip oldukça, şanlı bayrağımızı ve Türk toprağını dünyanın her yerine götürdükçe, dost ve kardeş ülkelerimizin ve vatandaşlarımızın yardımına koştukça, devlet politikalarını destekledikçe ve ulusal menfaatlerimizi korudukça, Türk Milletinin huzur ve güven içerisinde yaşamasının ‘Yurtta Sulh, Dünyada Sulh’ politikasının teminatlarından biri olmaya devam edecektir. müttefik donanmalara tavsiye edebileceğimiz, performansı ispatlanmış örnek bir projedir. Aynı zamanda bu Proje, örnek gösterilebilecek seviyede koordineli bir yönetim anlayışının iş-birliği ile ürün geliştirmenin ve ortak çalışmanın millî alanda nasıl başarılı sonuçlar üretilebileceğinin somut bir kanıtı olarak karşımızda durmaktadır. Heybeliada korveti; ! Proje yönetimi, tasarım inşa ve entegrasyon alanında Deniz Kuvvetlerinin, ! Finansal, idarî ve sözleşme yönetimi ile malzeme tedarik alanında Savunma Sanayi Müsteşarlığı’nın, ! Araştırma ve sistem geliştirme alanında güzide Üniversitelerimiz, Bilimsel araştırma kurumlarımız ve firmalarımızın, ! Diğer bir deyişle, işçisinden mühendisine tamamen Türk toplumunun, omuzlarında yükselmiştir. MilGem sadece plâtform tasarımlarının millî olarak yapılması değil, kritik sistemlerin de millî olarak geliştirilmesini sağlayan çok sayıda projenin tek bir plâtformda buluştuğu ortak bir ürün olmuştur. Türkiye’de ilk kez bir savaş gemisinin silâh ve sensör sistemlerinin kısmen tasarım ve tüm entegrasyonu bütün safahatlarıyla millî olarak gerçekleştirilmiştir. Böylelikle Türkiye, komuta kontrol sistemi geliştirme ve entegrasyon kabiliyetine sahip olan çok az sayıda ülke arasına girmiş ve savaş sistemleri geliştirme konusunda seçkin bir ülke durumuna gelmiştir. Projede sorumluluk alan tüm yükleniciler askerî gemi inşa standart ve normlarında ürünler üreterek uluslar arası pazarda rekabet edebilir nitelik kazanmışlardır. Diğer taraftan, özellikle sivil gemi inşa sanayimizde son 15 yılda önemli aşamalar kaydedilmiş, yurt içi ve yurt dışından alınan gemi inşa projeleri çağdaş yöntemler kullanılarak başarı ile tamamlanmış, dünya standartlarında gemileri inşa ve ihraç eder duruma gelinmiştir. Özel sektör tarafından gerçekleştirilen Süratli Müdahale ve Devriye Botu, Sualtı Taarruz Botu, Yeni Tip Karakol Botu, Sahil Güvenlik Arama Kurtarma Gemisi, Amfibi Çıkarma Gemisi, Akaryakıt Gemileri gibi diğer yardımcı sınıf gemiler, özel gemi inşa sektörümüzün ulaşmış olduğu seviyenin somut kanıtlarıdır. Yerli sanayimizin gerek Deniz Kuvvetleri için gerçekleştirdiği projelerden elde edilen müspet sonuçlar, gerekse benzer gemileri yurt dışına ihraç edebilme konusunda gösterdiği başarılar, geleceğe güvenle bakmamızı sağlamaktadır. Yaşadığımız 21nci Yüzyılda bu imkân ve kabiliyetlerle daha da güçlenecek Deniz Kuvvetlerimiz; Denizlerdeki hak ve menfaatleri- Cumhurbaşkanı Abdullah GÜL, geminin Flandrasını Gemi Komutanı Dz. Kd. Bnb. Erdinç KUŞÇU’ye teslim ediyor [üstte], Bnb. KUŞÇU yeminini ederken [altta] [Fotoğraflar: U. ÇARDAKLI/S&H]. mizi korumakta, deniz ticaret yollarımızın güvenliğini sağlamakta, uluslararası iş birliği anlaşmaları kapsamında Dünya barışına katkıda bulunmakta ve insanî yardım faaliyetleri icra ederek Dünyada etkin rol üstlenmekte, Büyük Okyanus’tan Hint Okyanusu ve Atlantik’e, Manş Denizi’nden Arap Denizi’ne, Aden Körfezi’ne kadar tüm denizlerde varlık gösterip bayrağımızı başarıyla ve gururla dalgalandırmaktadır. Bugün Libya’da yaşanan krizde, hükûmetimizin politikası doğrultusunda başarılı bir tahliye harekâtı icra edip, müteakiben herkesin dikkatini çekecek şekilde bölgede üstün bir kuvvet muhafaza edebildiysek, bunu özveri ile çalışan uzman personelimize, lojistik alt-yapımızın sağlamlığına, tersanelerimizin Sayın Cumhurbaşkanım, Bu fırsattan istifade ile; modern deniz gücümüzü oluşturmada müstesna desteğini esirgemeyen başta Sayın Başbakanımız, Genelkurmay Başkanımız, Millî Savunma Bakanımız ile Savunma Sanayi Müsteşarlığımıza, Projelerimizin gerçekleştirilmesinde emeği geçen görevdeki ve emekli komutanlarımıza ve personelimize, bilimsel kuruluşların, üniversitelerin ve özel sektörün seçkin yönetici, akademisyen ve mensuplarına, göstermiş oldukları gayret, fedakârlık ve emekleri için başta komutanları ve idarecileri olmak üzere İstanbul ve Gölcük Tersaneleri ile MilGem Projesinin gerçekleşmesindeki katkılarından dolayı Aselsan, Havelsan, STM firmalarının ve diğer yüklenici firmalarımızın tüm seçkin personeline takdir, tebrik ve teşekkürlerimi sunar, bu vatanı bizlere emanet eden ve bugünlere gelmemizi sağlayan tüm şehit ve gazilerimiz 8 Mönch TR S AVUNMA VE H AVACILIK • M İL G EM Ö ZEL S AYISI ile ebediyete intikal etmiş olan silâh arkadaşlarımızı rahmet, minnet ve şükranla anarım. Bu duygu ve düşüncelerle, biraz sonra Donanma Komutanlığına teslim edilecek Heybeliada Korvetinin ve denize indirilecek Büyükada Korvetinin; Devletimiz, Milletimiz, Silâhlı Kuvvetlerimiz ve Deniz Kuvvetlerimiz için hayırlı ve uğurlu olmasını diler, saygılar sunarım.” Başbakan Recep Tayyip ERDOĞAN’ın Konuşması “B UGÜN, Cumhuriyet tarihimizin ilk millî savaş gemisi Heybeliada’yı ülkeye kazandırmanın heyecanını ve gururunu sizlerle paylaşmaktan büyük bir memnuniyet duyuyoruz. Ülkemize ve milletimize hayırlı olsun, kutlu olsun, mübarek olsun. Bildiğiniz gibi, bu gemimizi 2004 yılında hayata geçirdiğimiz Millî Gemi [MilGem] Projesi kapsamında inşa ettik. Bugün MilGm Projesi ile ne kadar haklı ve doğru bir adım attığımızı ispat etmiş olmanın da ayrıca memnuniyetini yaşıyorum. Millî savunma, ancak millî bir sanayi ile ve millî bir anlayışla etkin ve mümkün olur. Ben bu vesile ile MilGem Projesi içerisinde yer alan ve Heybeliada gemimizin yapımındaki mühendislerimizden akademisyenlerimize, işçi ve teknisyenlerimizden bürokratlarımıza kadar emeği geçen herkesi kutluyor, kendilerine şahsım ve milletim adına teşekkür ediyorum. Bugün denize indireceğimiz Büyükada’nın da şimdiden ülkemize ve milletimize hayırlı olmasını diliyorum. Hatırlayacaksınız, Heybeliada’yı bundan tam üç yıl önce fırtınalı, yağmurlu bir günde denize indirmiştik. Ama hamdolsun, üç yıl önce o rüzgârlı günde denize indirdiğimiz bu 9 gemi, şimdi bütün fırtınalara dayanıklı bir şekilde ülkemizin bayrağını denizlerde gururla taşıyacak, bu aziz vatanın savunmasında önemli bir vazife ifa edecektir. Türkiye’nin aydınlık yarınları için bütün gücümüzle, bütün direncimizle alın teri dökmeye, eserler kazandırmaya, gücümüze güç katmaya devam edeceğiz. Herkes bilsin ki, Türk bayrağı denizlerde de, okyanuslarda da barışın sembolü olmaya devam edecektir. Burada şu müjdeyi de sizlerle özellikle paylaşmak istiyorum. Türkiye artık dünyada savaş gemisi tasarım ve inşasını gerçekleştirebilen 10 ülke arasına girmiş bulunuyor. Ekonomimiz sağlam bir şekilde hedeflerine ilerlerken, dış politikada Türkiye her mecrada barışın bayraktarlığını yaparken, savunma sanayiinde de tarihi bir eşiği bugün aşmış oluyoruz. Hangi alanda olursa olsun, artık dünya üzerinde ülkeler dışarıya bağımlı bir şekilde güçlerini idame ettiremiyorlar. Günümüz şartlarında evrensel değerlerle, yerel zenginliklerinizi buluşturamadığınız tak- dirde tabii olarak uluslararası rekabetin gerisinde kalmaya mahkûm oluyorsunuz. Demokrasinizi en ileri standartlara ulaştıracaksınız, ekonominizi güven ve istikrar zemininde sağlam bir konuma getireceksiniz, kalkınma hedeflerinizden asla taviz vermeyeceksiniz ve bunları yaparken eş zamanlı olarak özellikle savunma sanayiinde kendi projelerinizi hayata geçirerek farkınızı ortaya koyacaksınız. İşte bu anlayışla son dokuz yılda hükûmet olarak savunma sanayiine yeni bir anlayış getirdik ve bir vizyon farklılığını ortaya koyduk. ‘Dünyanın gelişmiş ülkeleri kendi silâhını, kendi helikopterini, kendi savaş gemisini inşa edebiliyorsa, Türkiye neden bunu yapamasın?’ dedik. Mühendislerimizin, bilim adamlarımızın, teknisyenlerimizin uluslararası çapta gerçekleştirdikleri başarıları kendi ülkeleri için de hayata geçirebilecekleri bir ortamı sağladık ve dokuz yılda bu alanda önemli mesafeler kat ettik. Türk Silâhlı Kuvvetleri’nin silâh ve teçhizat ihtiyaçlarının yurt içinden karşılanma oranını, dikkatinizi çekiyorum, %50’ye çıkardık. Bu sektörümüzdeki kararlı çalışmalarımız neticesinde ihracatımız ABD$1 Milyar, ciromuz ise ABD$2.3 Milyar seviyesine çıkmış durumdadır. Bakınız, Türkiye 2004-2010 yılları arasında dünyada en çok askerî teçhizat ithal eden ülkeler arasında; 6ncı sıradan, 14ncü sıraya indi. Yani dışarıya bağımlılığı önemli ölçüde azalma gösterdi. Buna mukabil aynı süre içerisinde askerî teçhizat ihracatında ise 27nci sıradan, 21nci sıraya yükseldik. Bu da demek oluyor ki, sadece kendimiz için üretmedik, ürettiğimiz askerî teçhizatlar TCG Heybeliada personeli gemiye giriyorlar [üstte], Başbakan Recep Tayyip ERDOĞAN törende konuşmasını yapıyor [altta] [Fotoğraflar: B. KUTLUHAN/S&H]. S AVUNMA VE H AVACILIK • M İL G EM Ö ZEL S AYISI Türkiye Hayaline Kavuşuyor! TCG Heybeliada Görevde... Büyükada Denizde... noktasında dışarıya olan satışlarımızı da artırdık. Bildiğiniz gibi şu anda askerimizin kullanacağı piyade tüfeği ülkemizde tasarlanmış ve testlerine başlanmıştır. Millî tankımız olan ‘Altay’ın konsept tasarımını da tamamladık ve ülkemizde ilk defa modern bir tankın üretimi için bütün alt-yapıyı hazır hale getirdik. 10.000m yükseklikte uçabilen ve 24 saat havada kalabilen ‘Anka’ isimli insansız hava aracımızın da deneme uçuşlarına başladık. Altını çizerek ifade ediyorum; Anka ile birlikte inşallah stratejik yeteneklere sahip insansız hava aracı üreten 3ncü ülke Türkiye olacaktır. İlk savaş helikopterimiz olan ‘Atak’ helikopterinin de tüm yazılım ve tasarımlarını tamamladık ve şu anda prototip üretim safhasındayız. Ayrıca, bu süreç içerisinde Türkiye F-16 modernizasyon merkezi olmuştur. Elbette bunlarla yetinmiyoruz. İnşallah daha fazlasını başaracağız ve bunu başaracak iradeye, kabiliyete, bunu gerçekleştirebilecek imkânlara fazlasıyla sahibiz. Cumhuriyetimizin 100ncü Yıl Dönümü olan 2023 yılında kendi millî tüfeğini, topunu, tankını, helikopterini, uçağını, insansız hava araçlarını, uydularını tasarlayan, üreten ve ihraç eden bir Türkiye vizyonunu hep birlikte başaracağız, bu hedefe birlikte ulaşacağız. Bugün bu gurur verici merasimle birlikte, aynı zamanda gurur verici bir zaferin de, Preveze Deniz Zaferi’nin 473ncü Yıl dönümünü idrak ediyoruz. Barbaros Hayrettin Paşa komutasındaki Osmanlı Donanması, bundan 473 yıl önce dönemin en güçlü donanmalarından birine karşı tarihî bir zafer elde etmiştir. Bu vesile ile Deniz Kuvvetleri Günü olarak kutlanan bu anlamlı günde, Barbaros Hayreddin’den, Piri Reis’e, Turgut Reis’ten Kılıç Ali Bu destanın kahramanı Barbaros Hayreddin, ‘Beni leb-i deryaya gömün. Ben leventlerimin sesini ve denizin hırçın dalgalarını duymak istiyorum.’ derken medeniyetimizin aynı zamanda bir deniz medeniyeti olduğunu söylüyordu. Şunu da özellikle paylaşmak istiyorum. Barbaros Hayreddin, kendi hatıralarında Preveze Deniz Zaferi’ni anlatırken, o destanın sırrını şu şekilde dile getiriyor; ‘Düşmanın birçok bakımdan üstünlüğüne karşı bizim de bazı üstünlüklerimiz vardı. En mühimi, benim, donanmamın bütün filolarına, hatta her kadırgaya hakim olmam, herhangi bir emrimin, o anda en uzaktaki kadırgalar tarafından bile yerine getirilmesiydi. Düşmanda ise vaziyet bunun aksiydi. DORIA, değil filolara, kanatlara bile hakim değildi. Esasen düşman donanması, birbirinin dilinden anlamayan, birbirini kıskanan çeşitli kavimlerin donanmalarından meydana gelmişti.’ İşte bizim en büyük gücümüz, bu aziz vatanın topraklarının her köşesine aynı hissiyatla yaklaşmamız, birbirimizle aynı dili konuşmamız ve birbirimize gönül diliyle seslenmemizdir. Bu bakımdan Preveze Deniz Zaferi’nden bugün dahi uluslar arası toplum tarafından gerekli derslerin çıkarılmasını, tarihin ve zamanın mesajının doğru okunmasını tavsiye ediyorum. Türkiye artık ‘Üç tarafımız denizlerle, dört tarafımız da düşmanlarla çevrili’ deyip kendi içine kapanan bir ülke değildir. Bizim denizlerdeki ülke çıkarımız, çevre denizlerinden Süveyş Kanalı’na, oradan da Hint Okyanusu’na kadar uzanır. Üç tarafı denizlerle çevrili olan Türkiye’nin ekonomik menfaatlerini ve güvenliğini sonuna kadar koruyacağı bilinmelidir. Ticarî menfaatlerimizin korunmasının yanı sıra, denizlerimizdeki doğal kaynaklar üzerindeki haklarımızı da savunmak için gerekli güvenlik tedbirlerini almakta kararlıyız. Nitekim Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’nin Doğu Akdeniz’de tek taraflı olarak giriştiği petrol ve doğalgaz arama faaliyetlerine karşı da hemen gerekli tedbirlerimizi aldık. KKTC ile New York’ta yaptığımız anlaşmadan sonra biz de Piri Reis gemimizi arama faaliyetlerinde bulunmak üzere bölgeye gönderdik. Bundan sonra da millî menfaatlerimiz neyi gerektiriyorsa, onu tereddütsüz bir şekilde hayata geçirmeye devam edeceğiz. Barışın im- Reis’e bütün kahraman denizcilerimizi rahmet ve şükranla anıyoruz. İşte bizler tarih boyunca mucizevi başarılara imza atmış ecdadımızdan böyle bir miras devraldık. Bugün de onlardan aldığımız bu mirası, onlardan aldığımız bu emaneti yere düşürmemek için büyük bir hassasiyetle gayret gösteriyoruz. Bu bakımdan Preveze Deniz Zaferi ilham verici birçok mesajı içinde barındıran bir destandır. O destanı yazanları Yahya Kemal şu dizelerinde ne güzel ifade ediyor: ‘Deniz ufkunda bu top sesleri nereden geliyor? Barbaros, belki, donanmayla seferden geliyor! Adalar’dan mı? Tunus’dan mı, Cezayir’den mi? Hür ufuklarda donanmış iki yüz pare gemi, Yeni doğmuş aya baktıkları yerden geliyor; O mübarek gemiler hangi seferden geliyor?’ Geminin silah sistemlerinden HARPOON Güdümlü Füzeleri [yanda] ve Türk Bahriyesinde ilk defa envantere giren RAM nokta/hava savunma sistemi [üstte] görülüyor. Tören sonrası davetlilerden bir bölümü de gemiyi gezme fırsatı buldular [Fotoğraflar: B. KUTLUHAN/S&H]. 10 Mönch TR S AVUNMA VE H AVACILIK • M İL G EM Ö ZEL S AYISI kânlarını sonuna kadar değerlendireceğiz, ama ülkemizin hukukunu da sonuna kadar koruyacağız. Büyük ve güçlü bir ülke olduğumuzun farkındayız. Bütün politikalarımızı da büyüklüğümüzle ve gücümüzle doğru orantılı olarak tayin ediyoruz. Yapılması gerekenleri doğru zamanda hayata geçirecek kudrete, dirayete ve imkânlara sahibiz. Hükûmet olarak geçen dokuz yılda olduğu gibi, bundan sonra da sahip olduğumuz imkânları daha da genişletmek, özellikle savunma sanayimizi daha da güçlendirmek için çalışmalarımızı hızlandırarak, 2023 hedeflerimize odaklanmaya devam edeceğiz. İnanıyorum ki, bugün milletimizle birlikte bu büyük gururu bizatihi kendi mühendis, teknisyen ve işçilerimiz tarafından üretilen harp gemilerimizde görev yapacak olan bahriyelilerimiz de büyük bir heyecanla yaşıyorlar. Ben bir kez daha; Sayın Cumhurbaşkanım, Genelkurmay Başkanım, Milli Savunma Bakanım, hep birlikte bu adımlarda emeği geçen kardeşlerimi kutluyorum, Türk Silâhlı Kuvvetlerimize şu anda teslim edilecek MilGem Projesinin ilk eseri olan Heybeliada ve denize indireceğimiz Büyükada ile birlikte, bu kutlu yürüyüşün hayırlı olmasını diliyorum, emeği geçenleri tebrik ediyorum.” Cumhurbaşkanı Abdullah GÜL’ün Konuşması “D EĞERLİ Misafirler, Her şeyden önce hepinize sevgi ve muhabbetlerimi sunuyorum. Bugün gerçekten çok gururluyuz. Biraz önce değerli Deniz Kuvvetleri Komutanımızı ve değerli Başbakanımızı dinleyince anlatılanlara kulak verdiğimizde, hepimiz çok gururlandık gerçekten. Bugün mutlu bir günde beraberiz. Bir taraftan Preveze Deniz Zaferi’nin 473ncü Yıl Dönümü, diğer taraftan da Deniz Kuvvetleri Günü! Deniz Zaferi’nin yıl dönümü vesilesiyle Deniz Kuvvetlerimizin anlamlı günü. İşte bu anlamlı günü ayrıca bizim için heyecanlı kılan ise şu arkamızda gördüğümüz savaş gemileri. Daha önce dışa bağımlı olarak satın almak durumunda olduğumuz bu gemileri bugün kendi mühendislerimiz, kendi teknisyenlerimiz, kendi işçilerimiz, emekçilerimizle beraber üretmenin gururunu yaşıyoruz. Tabii ki en önemli nokta, buna karar vermek, bunu öncelik hâline getirmek ve ‘bunu biz yapacağız’ demektir. Şu bir gerçek ki; eğer önceliklerinizi alırsanız, azimli hareket ederseniz, yapamayacağınız hiçbir şey yoktur. Dünyada bunun en çarpıcı örnekleri aslında vardır. Öyle ki, millî gelirleri en az gelişmiş ülkeler safhasında olan, fert başına düşen gelirleri bizim çok çok geri- 11 mizde olan ülkeler, rakipleri nükleer silâh yaptıkları için ‘biz de yapacağız’ demişlerdir, o siyasî kararı aldıktan sonra yapmışlardır. Dolayısıyla, biz bu kararları almakla, gerçekten ülkemizin büyüklüğüne yakışır harekete başlamış durumdayız. Bundan dolayı, Millî Savunma Bakanlığını, bundan dolayı Savunma Sanayii Müsteşarlığını ve her şeyden önce de hükûmetimizi tebrik ediyorum. Şu bir gerçek ki; bir ülkenin güçlü olması, şüphesiz ki onun toplam millî gücünün, güçlü olmasından geçmektedir. Millî gücünün en önemli ayaklarından birisi de onun ordusudur. Cumhurbaşkanı Abdullah GÜL konuşmasını yapıyor [altta] [ Fotoğraf: U. ÇARDAKLI/S&H], tören bitiminde TCG Heybeliada’yı gezdikten sonra gemiden ayrılıyor [üstte] [Fotoğraf: B. KUTLUHAN/S&H Ordusunun, silâhlı kuvvetlerinin güçlü olması da, onun dışa bağımlı olmamasından geçmektedir. Bizler bunun acılarını geçmişte yaşamış bir ülkeyiz. Müttefiklerimizin bile, yeri geldiğinde bütün geçmişteki ilişkilerimizi unutup, silâh ambargosuna maruz kalan bir ülkeyiz. Dolayısıyla, artık gururlanabiliriz. Türkiye sadece standart silâhları değil, Türkiye artık ateş gücü yüksek olan, dışarıyla yarışabilen, üstün nitelikli silâhları da yapmaya başlamıştır. Kara Kuvvetlerimizde, Hava Kuvvetlerimizde olduğu gibi, Deniz Kuvvetlerimizde de bunun başlamış olmasından büyük bir gurur duyuyorum. Ayrıca, konuşmaları dinlediğimde ve buraya gelmeden notları okuduğumda beni en çok sevindiren noktalardan birisi, özel sektörle yapılan iş birliğidir. 50’ye yakın özel sektör firmasının bu gemilerin inşasında görev aldığını duymuş olmam, beni gerçekten ziyadesiyle mutlu etmiştir. Şunu hepimiz biliyoruz; sanayide, bilimde ve teknolojide çok ileri giden ülkelerde motor gücü savunma sanayii oluşturmuştur. Türkiye’de de ekonominin, sanayinin ve teknolojinin daha güçlü olmasında ve ilerlemesinde savunma sanayiinin katkısı çok büyük olacaktır. Zaman zaman savunma sanayimizle ilgili tesisleri geziyorum. TAI’yi, Aselsan’ı, Makine Kimya’yı; bunları gezdiğimde gerçekten büyük bir gurur duyuyorum. Özlediğimiz noktaya giderek yaklaştığımızı görmekten dolayı da gerçekten çok heyecanlanıyorum. S AVUNMA VE H AVACILIK • M İL G EM Ö ZEL S AYISI Türkiye Hayaline Kavuşuyor! TCG Heybeliada Görevde... Büyükada Denizde... Şu bilinen bir gerçektir ve bunu en iyi askerler bilir: Barış istiyorsanız, istikrar istiyorsanız, hak ve hukukunuzu korumaya hazırsanız, savaşa da hazır olmanız gerekir. Savaş en son tercih edilen bir olaydır. Savaşı hiç kimse tercih etmez, aslında en kötü senaryodur. Ama savaşmamak için, savaşları önlemek için, barışı yapmak için, barışa herkesi mecbur kılmak için savaşa da hazır olmak gerekir. Savaşa hazır olmanın birinci şartı da, yüksek ateş gücü ve en modern teknolojiye sahip olmak ve bunu kendi elinizle, kendi gücünüzle yapmaktır. Bugün gerek Heybeliada, -Donanmaya teslim ediyoruz, Deniz Kuvvetlerimize- gerekse Büyükada gemilerinin tamamen tasarımının, dizaynının, sistemlerinin, hepsinin Türk mühendisleri, Türk teknisyenleri ve Türk işçileri tarafından yapılmış olmasından gerçekten büyük bir gurur duyuyorum. İnanıyorum ki, bu başarıların arkası gelecektir. İleride çok daha büyük heyecanları hep beraber yaşayacağız. Unutmayın ki, milletimiz de bunlarla hep gurur duymaktadır. Ben Heybeliada’nın bahtının açık olmasını ve Büyükada’nın da en kısa zamanda aynı şekilde Deniz Kuvvetleri’ne teslimini temenni ediyorum. Emeği geçen herkesi bir kez daha tebrik ediyorum. Donanmamıza, Deniz Kuvvetlerimize, Türk Silâhlı Kuvvetlerimize şükranlarımı sunuyorum. Bu vesileyle bütün şehitlerimizi rahmetle anıyorum ve herkese başarılar diliyorum. Sağolun.” Konuşmaların ardından, Donanmaya katılan her gemiye verilen ‘Hizmete Giriş Belgesi’ ve ‘Kuruluşa Alınış Belgesi’ TCG Heybeliada’ya verilmiştir. Bunlardan ‘Hizmete Giriş Belgesi’ şunları vurguluyordu: ‘TCG Heybeliada, İstanbul Tersanesi Komutanlığı tarafından 22 Ocak 2007 tarihinde kızağa konmuş, 27 Eylül 2008 tarihinde denize indirilmiştir. TCG Heybeliada bugün 27 Eylül 2011 tarihinde F-511 borda numarası ile hizmete girecektir.’ ‘Kuruluşa Alınış Belgesi’nde ise şu ifadeler yer almaktaydı: ‘TCG Heybeliada Deniz Kuvvetlerinin asli vurucu gücü olan Donanma Komutanlığı’nın bağlısı Batı Görev Grup Komutanlığı, 1nci Korvet Filotillası Komodorluğu kuruluşuna alınacaktır.’ 12 Mönch TR Soldaki büyük fotoğraf, MilGem projesinin ikinci gemisi Büyükada’nın denize inişini [Fotoğraf: U. ÇARDAKLI/S&H], yanda ise denize kavuştuktan sonra görülüyor [Fotoğraf: B. KUTLUHAN/S&H]. MilGem sınıfının ilk gemisi TCG Heybeliada Boğaz Köprüsü altından geçişi sırasında görülüyor [Fotoğraf: DzKK]. Daha sonra TCG Heybeliada’ya çekilecek olan ‘Komutan Flandrası’ ile ilgili şu bilgiler verildi: ‘Komutan flandrasının çekilmesi ile birlikte gemilerimiz Harp Gemisi olmanın ve hizmete girmenin bir nişanesi olarak ‘Türkiye Cumhuriyeti Gemisi –TCG’ ön adı almaya hak kazanmaktadırlar. Flandra dünya denizciliğinin geleneklerinden birisini temsil eder. Üzerinde ay-yıldız bulunan bir bayrak niteliğinde olan flandra TC Devletinin bir parçası sayılan savaş gemilerinin asla arya etmeden [indirmeden] sürekli taşıdıkları, gemilere vatan toprağını koruyacak savaş gemisi onurunu veren ve sadece denizde kullanılan komutanlık sembolüdür.’ Bu bilgilerin verilmesini takiben, TCG Heybeliada Komutanı Dz. Bnb. Erdinç KUŞÇU’ya ‘Hizmete Giriş Belgesi’ ve ‘Kuruluşa Alınış Belgesi’ ile Komutanlık Flandrası Cumhurbaşkanı Abdullah GÜL tarafından teslim edildi. Bnb. KUŞÇU daha sonra and içerek, bayrağını öptü ve teslim aldı. TCG Heybeliada personeli ise verilen komutla gemiye girerek görev yerlerine geçtiler. Daha sonra TCG Heybeliada’ya Komutan Flandrası toka edildi [çekildi]. Tören, MilGem Projesinin ikinci gemisi Büyükada hakkında bilgi verilmesi ile devam etti. Büyükada ile ilgili şu bilgiler verildi: ‘Sınıfının ikinci gemisi olan Büyükada, TCG Heybeliada ile aynı teknik özelliklere 13 sahip olup, ilk kaynağı 27 Eylül 2008 tarihinde yapılmıştır. Bugün denize inişini müteakip inşa, donatım ve seyir tecrübeleri sonrasında Büyükada’nın teslimi Eylül 2013’e planlanmıştır.’ Bu bilginin verilişini takiben Büyükada; Genelkurmay Başkanı Org. Necdet ÖZEL’in eşi Kamuran ÖZEL tarafından: “Türkiye Cumhuriyeti’nin Milli Gemisi Büyükada. Seni denize indiriyorum. Vatanıma, Milletime hayırlı ve uğurlu olmanı, şanlı Türk Bayrağını, şerefle ve başarıyla dalgalandırmanı diliyorum. Bahtın açık, denizlerin sakin, pruvan neta olsun.” ifadeleri ile denize indirildi. Törenin sona ermesini müteakip; Cumhurbaşkanı Abdullah GÜL, Başbakan Recep Tayyip ERDOĞAN, Genelkurmay Başkanı Org. Necdet ÖZEL, Millî Savunma Bakanı İsmet YILMAZ, Deniz Kuvvetleri Komutanı Ora. Murat BİLGEL, 1nci Ordu Komutanı Org. Yalçın ATAMAN, Donanma Komutanı Ora. Nusret GÜNER, Savunma Sanayii Müsteşarı Murad BAYAR ve diğer protokola bağlı zevat TCG Heybeliada’yı gezdiler. Onların ayrılışının ardından da diğer davetliler ile birlikte gemiyi gezme fırsatımız oldu S&H Savunma Sanayii Müsteşarlığı S AVUNMA VE H AVACILIK • M İL G EM Ö ZEL S AYISI Deniz Sistemlerinde Milli Çözümler Kurulduğu 1985 yılından bu yana yurtiçi harp sanayimize yeni bir ivme kazandıran Müsteşarlığımız, özellikle yurt içi özgün tasarım sistem ve platformlarla Türk Silahlı Kuvvetleri’nin modernizasyonuna katkıda bulunduğu son on yıllık dönemde Deniz Kuvvetleri Komutanlığımızın ihtiyaçlarının savunma sanayiimiz eliyle karşılanmasında etkin rol almıştır. Türkiye’de mevcut bütün yetenekleri bir araya getirecek bir proje modeli ile 2004 yılında fiilen başlatılan Denizaltı Savunma Harbi ve Keşif Karakol Gemisi [MilGem] Projesi bugün başarıya ulaşmış olup, yüksek savaş gücüne sahip ilk milli tasarım harp gemimiz olan Heybeliada 27 Eylül 2011 tarihinde Deniz Kuvvetleri Komutanlığı’na teslim edilmiştir. Türkiye böylelikle dünyada harp gemisi tasarlayıp üretebilen 10 ülkeden birisi olmuştur. Müsteşarlığımızın tüm sistem ve malzemelerinin geliştirilmesi ve üretilmesinde görev aldığı MilGem Projesi ile deniz sistemlerinde uzman savunma firmalarımız ile araştırma kuruluşlarının yeni kabiliyetler kazanması ve sektöre onlarca yeni firmanın katılması sağlanmıştır. MilGem Projesinden elde edilen kazanımlar ve savunma sanayimizin geldiği aşama itibariyle, ülkemizin ihtiyacı olan tüm askeri gemiler artık özel sektör tersanelerimizin de katılımıyla milli olarak tasarlanıp üretilmeye başlanmıştır. Önümüzdeki dönemde deniz platform ve sistemlerinde elde ettiğimiz aşamanın geliştirilerek sürekliliğini sağlamak amacıyla, tüm askeri gemi inşa projelerinin program yönetimi yaklaşımıyla bir bütün olarak ele alınması ve araştırma-geliştirme faaliyetleri ile teknolojik yetkinliğimizin daha da artırılması sağlanacaktır. Başta MilGem olmak üzere Türkiye’de ürettiğimiz tüm su üstü platformlarının özel sektör eliyle ihracatı için gerekli çalışmalar yürütülerek, sektörün sürdürülebilirliği açısından önemli bir kaynağın elde edilmesinin yolu açılacaktır. Bahriyemiz, araştırma kuruluşları ve üniversitelerimiz ile sanayiimizin bizlerle birlikte gerçek bir takım çalışması sonucunda başarıya ulaştırdığı MilGem Projesinde emeği geçen herkese Müsteşarlığım adına teşekkür eder, Heybeliada gemimizin ülke savunması hizmetinde etkin görevler yapmasını temenni ederim S&H Murad BAYAR Savunma Sanayii Müsteşarı 15 S AVUNMA VE H AVACILIK • M İL G EM Ö ZEL S AYISI MilGem Projesi: Milli Savunma Sanayiinin Lokomotifi 16 Deniz Kuvvetleri Komutanlığı S AVUNMA VE H AVACILIK • M İL G EM Ö ZEL S AYISI Ulu Önder Mustafa Kemal ATATÜRK, Eylül 1924’de Hamidiye Kruvazörü ile Karadeniz gezisinde iken, Gemi Komutanı Binbaşı Hüsamettin ÜNSAL ile yaptığı bir söyleşide donanmanın oluşması ile ilgili fikirlerini; “Dış pazarlardan satın alınan gemilerle donanma yapılamadığını siz de biliyorsunuz. Donanma sadece kıyıyı koruyacak bir kuvvet değil, bundan daha önemli olarak deniz yollarının güvenliğini sağlayacak bir kuvvettir. Anadolu’da yaşadıkça, bu bakımdan ihtiyacımız daha büyüktür. Evvelâ çekirdek bir donanma tedarik etmekle yetinip, deniz sanayi ve ticaretimizi geliştirmeliyiz. Bundan sonra memleket sanayiinden fışkıracak donanmayı yapmak da kolay olacaktır” şeklinde ifade etmiştir. Yine aynı gezide Hamidiye Kruvazörünün hatıra defterine; “Hudutlarının mühim ve büyük aksamı deniz olan Türk Devleti’nin Donanması da mühim ve büyük olmak gerektir. O zaman Türkiye Cumhuriyeti daha müsterih ve emin olacaktır. Mükemmel ve kaadir bir Türk Donanmasına malik olmak gayedir….” satırlarını yazmıştır. 17 S AVUNMA VE H AVACILIK • M İL G EM Ö ZEL S AYISI B ÜYÜK Önder bu birkaç cümle ile deniz sanayi ve ticaretimizin gelişimine yönelik vizyonunu dile getirmiş ve güçlü bir donanmanın önemini belirtmiştir. İşte bu eşsiz vizyonun gerçekleşmesindeki en önemli yapı taşı olan, Cumhuriyet tarihinde yepyeni bir dönemin kapılarını açan, taşıdığı nitelikler itibarıyla şanlı bahriye tarihimizin en önemli dönüm noktalarından birini teşkil eden, bir büyük savunma sanayi hamlesinin ilk ürünü, harp gemisi inşa literatüründe en zorlu süreç olarak kabul edilen ve dünyada sadece sayılı ülkelerin başarıyla gerçekleştirebildiği, dizayn ve entegrasyon faaliyetlerinin tamamı Türk mühendis ve işçilerinin eseri olan Millî Gemi [MilGem] Projesinin ilk gemisi TCG Heybeliada [F-511] Korveti 27 Eylül 2011 tarihinde yapılan törenle Deniz Kuvvetleri kuruluşuna alınarak hizmete girmiş, aynı gün projenin ikinci gemisi Büyükada denize indirilmiştir. Geçmişten Günümüze Uzanan Başarı Yolu; Korkuları Yıkan Gemi: Gölcük Yağ Tankeri Kurtuluş Savaşı sonrasında sınaî atılımlar yaparak kalkınmaya çalışan genç Cumhuriyet Türkiyesi’nin donanması maalesef yorgun, yaralı ve tamire muhtaç bir hâldedir. Türkiye’de, o zamanın şartlarına göre, ne ileri bir teknoloji veya fabrika ne de örnek teşkil edebilecek inşa edilmiş bir gemi vardır. Ancak; Mühendishane-i Bahri-i Hümayun yani Deniz Harp Okulunda yetişmiş, Cumhuriyetin ilk gemi inşa mühendislerinden olan İnşaiye Yüzbaşı Ata NUTKU önderliğinde 1931 yılında başlatılan bir proje ile ‘Türkiye’de gemi yapılamaz’ zihniyeti yıkılıyor ve ülkede yepyeni bir süreç başlıyordu. Bir çok engellere ve engellemelere karşın Cumhuriyet tarihinde ilk kez Deniz MilGem Projesi: Milli Savunma Sanayiinin Lokomotifi Fabrika ve Atölyeler Müdürlüğünde [Gölcük Tersanesi Komutanlığı] ‘Gölcük’ isimli bir yakıt tankeri, Yüzbaşı Ata NUTKU ve arkadaşları tarafından dizayn edilerek, 26 Temmuz 1934’te kızağa konuluyor, 1 Kasım 1935’te birkaç kişinin katıldığı sade bir törenle denize indiriliyordu. Gölcük Yağ Tankerinin dizayn ve inşası ile birlikte Türkiye Cumhuriyeti’nin gemi inşa serüveni başlıyordu. Bu nedenle yaklaşık 50 yıl süreyle Cumhuriyet Donanmasında hizmette kalan ‘Gölcük Yağ [Yakıt] Gemisi’ millî gemi dizayn ve inşa tarihimizde, geçmişten günümüze uzanan başarı yolunun başlangıç noktası ve yeniden doğuşun bir simgesidir. Gerek Yüzbaşı Ata NUTKU ve arkadaşlarının Cumhuriyetin ilk yıllarında başardığı gemi inşa projelerinin, gerekse bugün hizmete giren TCG Heybeliada [F-511] Korvetinin, yani MilGem Projesinin ilk adımının önemini yazar Abidin DAVER’in şu sözleri yalın bir şekilde özetlemektedir: “Dikkat edilirse görülür ki, Türk’ün deniz- lere hâkimiyet devri kendi gemilerini kendi yaptığı zamanlardır. ‘Akdeniz bir Roma deniziydi’ diyenlere ‘Hayır, Akdeniz bir Türk gölü idi!’ diye cevap verebilmemizi temin edenler, yalnız Barbaroslar, Turgutlar değil, tersanelerde bu amirallere gemi hazırlayan meçhul gemi mimarları ve ustalarıydılar.” Ata NUTKU’nun Yuvarladığı Kar Topu Çığ Oluyor 1930’ların koşullarında devlet eli ve öncülüğünde başlatılan sanayileşme sürecine paralel olarak genç Türkiye Cumhuriyeti, ilk gemilerini yine bu yıllarda inşa etmiştir. Gölcük yağ tankerinin inşasını takip eden yıllarda Gölcük Tersanesinde 1960’lı yılların başlarına kadar 8.8 ton ila 550 ton aralığında altı tanesi hücumbot geri kalanları yardımcı sınıf olmak üzere toplam 28 parça gemi inşa edilmiştir. II. Dünya Savaşı sonrasında, Amerika Birleşik Devletleri [ABD]’nden alınan su-üstü ve Ebedi Başkomutan Atatürk’ün [yanda] gösterdiği hedefe bir adım daha yaklaşmanın mutluluğu ile TCG Heybeliada [üstte] bir tecrübe seyri sırasında gün batımında görülüyor [Fotoğraflar: DzKK]. 18 Deniz Kuvvetleri Komutanlığı S AVUNMA VE H AVACILIK • M İL G EM Ö ZEL S AYISI denizaltı gemilerinin kapsamlı onarımları 1960’lı yılların başlangıcına kadar imkânsızlıklar ve tecrübe eksikliği nedeni ile tersanelerimizde yapılamaz. Bu gemiler ABD’ne kapsamlı onarım amaçlı gönderilirken, 1965’ten sonra öncelikle muhriplerin, ardından da denizaltı gemilerinin kapsamlı onarımları askerî tersanelerimizde yapılmaya başlanmıştır. Gölcük Tersanesinde inşa edilen ilk savaş gemisi olan TCG Koçhisar, Eylül 1963’te kızağa konulmuş ve Eylül 1965’te denize indirilmiştir. Mart 1967’de kızağa konulan, TCG Berk ve Ekim 1968’de kızağa konulan TCG Peyk ile 1960’lı yılların diğer önemli savaş gemisi inşa projesi olan Refakat Muhribi projesi başlatılmış ve gelecekteki projelerin teminatı olmuştur. Diğer taraftan 1941 yılında tekrar faaliyete geçen Taşkızak Tersanesinde, 1970’li yılların başlarına kadar yaklaşık 70 parça gemi inşa edilmiş, bu gemilerin büyük çoğunluğunu, dizaynı millî olan -Deniz Kuvvetleri mensubu asker ve sivil mühendisler tarafından dizayn edilen- çıkarma gemi ve araçları ile değişik maksatlı yardımcı sınıf gemiler oluşturmuştur. 1970’li yıllarda bir başka atılım daha gerçekleştirilmiş, teknoloji ve bilgi paylaşımının sağlanmasını da kapsayan anlaşmalar ile Taşkızak Tersanesinde Alman FLW Tersanesi dizaynı hücumbotlar, Gölcük Tersanesinde ise yine Alman HDW Tersanesi dizaynı denizaltı inşaları başlamıştır. Bu inşa faaliyetleri esnasında, yüklenici Alman firmalarından alınan eğitimler; askerî tersanelerin bugünkü bilgi, tecrübe ve alt-yapı seviyesine ulaşmalarında önemli katkılar sağlamıştır. Bu faaliyetler, 1980’li yıllarda Alman dizaynı fırkateynlerin inşasının Gölcük Tersanesinde gerçekleştirilmesi ile sürdürülmüş ve modern teknoloji hem askerî tersanelerimize hem de bahriyemize girmiştir. 1960’lı yıllarda başlayan gemi onarım ve inşa hamlesi sonucunda, askerî tersanelerimiz 1980’lerde her türlü savaş gemisinin inşa ve onarımını yapacak yeteneğe ulaşmıştır. Taşkızak Tersanesi Komutanlığı, geçmişten gelen bilgi birikimi ve yukarıda bahsedilen inşa faaliyetlerinden kazandığı tecrübeleri de kullanarak millî dizayn çalışmalarını 80’li ve 90’lı yıllarda da sürdürmüş, bu dönemde 94 parça gemi dizayn ve inşa edilmiştir. İnşa edilen bu gemilere, TCG Çakabey [1977], TCG Sarucabey [1981], TCG Karamürsel [1984], TCG Taşkızak [1983], TCG Osmangazi [1990] ve 30 adet Sahil Güvenlik Botu örnek göserilebilir. Bu proje- TCG Berk denize indiriliyor [Fotoğraf: DzKK]. 19 Yzb. Ata NUTKU [yanda] ve Gölcük Yağ Tankeri çizimi [altta] [Fotoğraflar: DzKK]. ler, bugün eriştiğimiz dizayn kabiliyetinin altyapısının oluşmasına çok önemli katkıda bulunmuştur. Türk Savunma Sanayiinin Dönüm Noktası; Millî Gemi [MilGem] Projesinin Başlangıcı Bugün bu mutlu güne ulaşmamızı sağlayan yorucu ama bir o kadar da gurur verici projenin çalışmaları 1990’lı yılların başlarına kadar uzanmaktadır. Türk Deniz Kuvvetlerinin Denizaltı Savunma ve Keşif/Karakol görevleri maksadıyla ihtiyaç duyduğu yeni gemilerin tedarik sürecine ilişkin ilk çalışmalar; “Gemi inşa malzemelerinin paket malzeme olarak tek firmadan alınması yerine sistem bazında alımların tarafımızdan yapılması ve gemi inşasının tamamen kendi olanaklarımızla gerçekleştirilmesi” konusunda 1993 yılında dönemin Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Vural BAYAZIT’ın direktifine istinaden yapılan incelemeler ile başlatılmıştır. Yapılan incelemeler neticesinde, söz konusu gayretler sayesinde büyük oranda tasarruf elde edileceği ve buna ilâveten, ülke içerisinde teşkil edilecek tasarım, inşa, entegrasyon, test ve tecrübe alt-yapısı ile bilgi ve tecrübe birikimi sayesinde tasarrufların, takip eden projeler için de son derece önemli millî bir kazanım oluşturacağının tespit edilmesi üzerine, Deniz Kuvvetleri Komutanlığı [DzKK] söz konusu yeni gemilerin bu modelle tedarik edilmesine karar vermiştir. Tüm tasarım ve entegrasyonu Türk mühendislerine ait olacak bir geminin, kısa adıyla MilGem’in, ilk konsept tasarım çalışmalarına 1996 yılında başlanmıştır. Amaç, korvet boyutlarında bir Türk savaş gemisini millî olanaklar ile dizayn ve inşa etmektir. Bu derece kapsamlı ve karmaşık bir geminin dizayn ve entegrasyonunun ilk defa millî olarak yapılıyor olması ve mevcut sanayi alt-yapısının imkânları zorlanarak birçok yerli sistemin millî imkânlarla üretiminin hedefleniyor olması, projeye Millî Gemi [MilGem] isminin verilmesine vesile olmuştur. Mayıs 2004’e gelindiğinde, MilGem Projesi kapsamında alınan Savunma Sanayii İcra Kurulu kararı ile dört adedi opsiyon olmak üzere, toplam 12 adet ‘Denizaltı Savunma Harbi ve Keşif Karakol Gemisi’nden birinci geminin örnektip [prototip] olarak performans ve teslimat takvimi sorumluluğu DzKK’nda olmak üzere DzKK İstanbul Tersanesi Komutanlığı tarafından inşa edilmesi, ihtiyaç duyulan alt-sistem, mal- S AVUNMA VE H AVACILIK • M İL G EM Ö ZEL S AYISI MilGem Projesi: Milli Savunma Sanayiinin Lokomotifi korumak, denizden gelebilecek tehdidi caydırmak ve önlemek maksadıyla; ! ! ! ! zeme ve hizmetlerin Millî Savunma Bakanlığı [MSB] Savunma Sanayii Müsteşarlığı [SSM]’nca tedarik edilmesi kararlaştırılmıştır. Yürütülecek proje faaliyetleri sayesinde; ! DzKK tersanelerinde mevcut bilgi birikimi ve tecrübenin etkin bir şekilde değerlendirilmesi, ! Yurt içinde uluslar arası standartlarda alt-sistem ve malzeme imalâtının sağlanması, ! Daha düşük ömür devri maliyeti ile daha kapsamlı entegre lojistik destek sağlanması, ! Sistem entegrasyonunda dışa bağımlılığın azaltılması, ! DzKK tersaneleri ile özel sektörde mevcut gemi dizayn ve inşa imkân ve kabiliyetlerinin entegrasyonu suretiyle, özel sektörün harp gemisi inşa alanında gerekli bilgi birikimi, tecrübe ve alt-yapı kazanımlarına olanak sağlanması, ! Harp gemisi inşasında uluslar arası pazarda rekabet edebilecek bir sanayi gücüne erişilebilmesi, ! Dizayn, proje yönetimi ve inşanın millî imkânlarla gerçekleştirilmesi ile önemli oranda tasarruf sağlanması, hedeflenmiştir. MilGem Projesinde Deniz Kuvvetlerimiz, ihtiyaç olarak tarif ettiği plâtform ve onu oluşturan alt-sistemleri dış kaynaklardan tedarik ederek kullanmak yerine, kendi ihtiyaçları çerçevesinde şekillendirilmiş bir çözümü millî imkânlarla oluşturma, millî harp gemisi sana- Varlık ve sancak göstererek caydırıcılık sağlamak, Etkin ve kesintisiz keşif-gözetleme ve karakol görevlerini gerçekleştirmek, Denizde terörist faaliyetleri takip ederek önlemek, Arama/kurtarma görevleri icra etmektir. MilGem Sınıfı Korvetlerin Temel Özellikleri MilGem Korveti, Türk Deniz Kuvvetleri’nin sürat, denizcilik ve stabilite isteklerini karşılayacak şekilde geliştirilmiş, tek gövdeli, deplasman tipi tekne formuna sahiptir. Geminin tam boyu 99.5, azamî genişliği ise 14.4 m’dir. Sahip olduğu Dizel ve Gaz Türbini Kombine [CoDAG] tahrik sistemi ile 29 knot’un üzerinde sürat yapabilme kabiliyetine sahiptir. MilGem Korveti Sea Hawk S-70B deniz helikopteri için gerekli platform, hangar ve kapsamlı destek ekipmanlarına ve yaklaşık 100 personel için gerekli yaşam yeri ve yaşam destek kapasitesine sahip olacak şekilde tasarlanmıştır. yiinin gelişimine katkıda bulunma ve bunu kurumsallaştırarak millî/yerli kuruluşlara gerekli alt yapıyı hazırlama görevini MSB SSM ile birlikte üstlenmiştir. DzKK’nın geminin dizayn, entegrasyon, inşa ve performans sorumluluğunu üstlenme kararının temelinde, yaklaşık 80 yıllık bilgi, tecrübe ve alt-yapı birikimine dayalı özgüven ve cesaret yatmaktadır. Geminin Özellikleri ! Tam Boy : 99.5 m ! Azamî Genişlik : 14.4 m ! Deplasman : 2.300 ton ! Ana Tahrik Sistemi : 2 x Dizel +1 x Gaz türbini [CoDAG], 2 x piç kontrollü pervane ‘Dosta Güven, Düşmana Korku’ MilGem Korvetlerinin Görevleri MilGem Korvetlerinin görevi; Türkiye Cumhuriyeti’nin deniz alâka ve menfaatlerini TCG Koçhisar’ın inşaası [üstte] [Fotoğraf: DzKK], Gölcük Tersanesinde inşa edilen TCG I. İnönü denizaltısı, Türk Bayrağı toka edilme töreni esnasında [yanda] görülmekte [Fotoğraf: B. KUTLUHAN/S&H]. 20 Deniz Kuvvetleri Komutanlığı ! ! Azamî Seyir Siası Azamî Sürat S AVUNMA VE H AVACILIK • M İL G EM Ö ZEL S AYISI : 3.500 Nm : 29+ kt TCG Sarucabey'in Taşkızak Tersanesi’nde denize İndirilmesi, 30 Temmuz 1981 [Fotoğraf: DzKK]. Silâh Sistemleri MilGem Korveti; ! Su üstü Harbi, ! Denizaltı Savunma Harbi, ! Hava Savunma Harbi, ! Keşif Gözetleme, ! Asimetrik Tehditlere Karşı Savunma, ! Komuta-Kontrol görevlerini icra edebilmek amacıyla; ! Hava, su-üstü, su-altı ve elektronik harp maksatlı, gelişmiş hedef arama ve takip sistemlerine, ! Su-üstü hedeflerine karşı güdümlü mermi ve top sistemlerine, ! Hava hedeflerine karşı güdümlü mermi ve top sistemlerine, ! Su-altı hedeflerine karşı torpido sistemine, ! Elektronik destek [ED] ve Lazer ikaz sistemi ile RF/Lazer çıkış yapan radar ve G/M’leri tespit imkânına, ! Yüksek teknoloji muhabere sistemlerine, ! Tüm bunların entegrasyonunu sağlayan Millî Komuta Kontrol ve Atış Kontrol sistemlerine sahiptir. Su-Üstü Harbi MilGem, ana batarya olarak çift maksatlı, yüksek atış gücüne sahip, hava, su-üstü ve kara hedeflerine karşı çeşitli tip mermi atabilen bir adet 76 mm topa sahiptir. 76 mm top, atış kontrol radarı ve bu radara entegre elektro-optik dayrektör ile kontrol edilebilmektedir. MilGem, su-üstü harbi maksatlı olarak, Harpoon Güdümlü Mermisi ile de teçhiz edilmiştir. Harpoon G/M’leri uzun menzilde yüksek vuruş olasılığı ve hassas hedef ayrım kabiliyetine sahiptir. Asimetrik tehditlere karşı, uzaktan ve lokal kumanda edilebilen, stabilize edilmiş iki adet 12.7 mm makineli tüfek ve bu sisteme entegre Lazer/IR/TV elektro-optik sistemleri ile bağımsız kontrol sistemine sahiptir. Hava Savunma Harbi MilGem Hava Savunma Harbinde; öz savunma silâhı olarak 76 mm topa ilâve olarak, Nokta Savunma Güdümlü Mermi [RAM] sistemine sahiptir. Nokta Savunma Güdümlü Mermi sistemi tam otomatik olup, gerektiğinde sadece kerteriz bilgisi ile hedef üzerine atış yapabilmektedir. Stabilize platformlu 12.7 mm makineli tüfekler yüksek atım ve otomatik hedef takip kabiliyeti ile yakın mesafe, alçak irtifa hava hedeflerine karşı da kullanılabilmektedir. Denizaltı Savunma Harbi Gemi, etkin bir Denizaltı Savunma Harbi amacıyla; karinaya bağlı millî sonar sistemine, modern torpido silâhlarına, torpido karıştırma ve aldatma sistemine sahiptir. Anılan silâh ve sistemlere ilâveten üzerine konuşlanacak DSH maksatlı helikopter ile uzun menzilden itibaren etkin bir DSH kabiliyetine sahip olabilmektedir. Tüm DSH silâh ve sensörleri savaş yönetim sistemi ile entegre yapıdadır. Elektronik Harp MilGem; radar, elektronik ve lazer ikaz sistemlerini içeren, oldukça gelişmiş elektronik harp sistemleri ile geniş bir tehdit yayınım spektrumunu kapsayan, RF ve lazer her türlü tehdit tanımını geniş kütüphane yapısıyla kullanıcıya bildirebilen ve savaş sistemlerine entegre yapıda çalışan bir sisteme sahiptir. Millî Elektronik Harp Sistemi, Savaş Yönetim Sistemi ile entegre olup, otomatik savunma yapabildiği gibi, Elektronik Taarruz/Lazer karşı sistemler kabiliyeti eklenmek üzere açık mimarîye sahiptir. Muhabere ve Seyir Sistemleri MilGem, tanımlı harekât ihtiyacına cevap verecek şekilde dâhilî ve haricî muhabere sistemlerine sahiptir. Muhabere sistemleri, askerî uydu muhaberesi ve telsizler, Yerel Alan Ağı, dâhilî muhabere imkân ve kabiliyetleri açısından ele alındığında oldukça gelişmiştir. 21 S AVUNMA VE H AVACILIK • M İL G EM Ö ZEL S AYISI Seyir amacıyla; MilGem’de bir adet ticarî seyir radarı, bir adet Düşük Yakalanma Olasılıklı [Low-Probability Intercept - LPI] radar ile elektronik seyir haritalarını kullanan WECDIS sistemi ve çeşitli seyir yardımcıları ile Uluslar Arası Denizcilik Örgütü’nün kurallarına uygun denizde çatışmayı önleme sistemleri mevcuttur. Helikopter Su-üstü harbi, DSH ve keşif/taarruz maksatlı olarak kullanılan Sea Hawk S-70B deniz helikopteri, aynı zamanda bu harp nevilerini desteklemek üzere; Su-üstü arama radarı, Elektro-optik sistemler, Sonar sistemi, Muhabere sistemleri ve diğer plâtformlar ile veri aktarımını sağlamak üzere taktik data link sistemleri ile teçhiz edilmiştir. Üzerinde bulunan çeşitli tipte Güdümlü Mermi ve Torpido silâhları ile etkin bir plâtform olarak ortaya çıkmaktadır. Helikopter, MilGem’in tanımlı görevlerini icrada tamamlayıcısı olacaktır. MilGem’de, Sea Hawk S-70B helikopterinin konuşlanması için hangar, helikopter yakalama ve transfer sistemi, helikopterlerin gece-gündüz iniş/kalkış imkânına sahip olacağı plâtform ve destek ekipmanları, yedek silâh cephaneliği ve JP-5 yakıtı ikmal imkânı mevcuttur. Savaş Yönetim Sistemi MilGem’in dağıtık mimarî yapısındaki gelişmiş millî GENESİS-MilGem Savaş Yönetim Sistemi [G-MSYS]; plâtform üzerindeki tüm sensörlerden gelen bilgileri derleme, silâhları tahsis etme ve hedef bilgilerini entegre link sistemi ile diğer plâtformlara aktarma/diğer plâtformlardan alma kabiliyetine sahiptir. Savaş Yönetim Sistemi, temel görevlerini geminin farklı bölme ve MilGem Projesi: Milli Savunma Sanayiinin Lokomotifi güvertelerine yayılmış olan çift veri ağı [dual distributed] sayesinde gerçekleştirmektedir. Savaş Yönetim Sistemi, ileride eklenebilecek her türlü silâh ve sensörün entegre edilebileceği açık sistem mimarisine sahiptir. ! MilGem, Radar Kesit Alanı [RKA], Kızıl Ötesi [K/Ö] izi, manyetik izi ve su-altı gürültü seviyesi güncel teknolojik seviyeye uygun olarak ve azamî oranda millî imkânlar kullanılarak azaltılacak şekilde dizayn edilmiştir. ! Geminin dizaynının ilk aşamasından itibaren ‘İz Yönetimi’ uygulanmıştır. Geminin su üstünde kalan tekne formu ile üst-yapıların geometrileri, bilgisayar destekli RKA kestirim yöntemleri ile sürekli olarak değerlendirilmiş ve açık güverte silâh, sensör ve eçhizelerin işlevselliğini en az seviyede etkileyecek şekilde geliştirilmiştir. ! MilGem’in K/Ö izinin ortam şartlarından farkının en düşük seviyede olmasını sağlayacak ve düşük K/Ö iz profili temin edecek şekilde dizaynda gerekli tedbirler alınmıştır. Gemi konfigürasyonuna, gerçek zamanlı K/Ö iz profilini resmedecek ve koşullara en uygun tedbirlerin alınmasını sağlayacak bir sistem ilâve edilmiştir. ! Düşman su-altı plâtformlarının pasif sonarları ile tespit menzilini azaltmak ve kendi sonar sisteminin etkinliğini artırmak amacı ile geminin akustik izinin minimize edilmesi için üst seviyede dizayn tedbirleri alınmıştır. ! Gemi, demirli ve dip manyetik mayınlara karşı korunma için, manyetik izi minimize edecek Millî Degaussing [D/G] Sistemi ile teçhiz edilmiştir. ! KBRN korunması amacıyla, atmosfer basıncından yüksek pozitif hava akışına sahip Toplu Koruma Bölgeleri oluşturulmuştur. Savaş Harekât Merkezi [SHM] MilGem’in Savaş Harekât Merkezi [SHM]; su-üstü harbi, hava savunma harbi, denizaltı savunma harbi maksatlı, müstakil ve müşterek harekât yapabilecek konsol, cihaz, operatör ve idareciler tarafından donatılabilen, modern ve gelişmeye açık sistem mimarisine uygun bir konsept ile tasarlanmıştır. Beka - İz Azaltımı Bir savaş gemisinin en önemli dizayn kriteri muharebe alanında geminin bekasını sürdürebilme yeteneğidir. Geçen yüzyılın ilk yarısında bu hedefe, kalın zırhlarla kaplanmış gemiler ve daha uzun menzilli toplarla erişilirken, günümüzün modern savaş gemilerinde bu hedefe düşmanın sizi geç tespit etmesini sağlayacak ve dolayısı ile size ilk hücum imkânını verecek iz yönetimi tedbirleri ve uzun menzilli algılayıcı ve silâhlarla erişilmektedir. Bu kapsamda, geminin izlerini [su-altı, radar kesit alanı, elektromanyetik iz] asgariye indirecek modern tedbirler tüm dizayn süreci boyunca göz önünde bulundurulmuştur. Bu tedbirler sayesinde, TCG Heybeliada [F-511], dünya üzerindeki benzer örnekleri ile karşılaştırıldığında oldukça düşük izlere, halk arasındaki tabiri ile ‘hayalet gemi’ özelliğine sahip şekilde dizayn edilmiştir. Geç tespit edilme ve erken tespit edip hücum geliştirebilme özelliğinin yanında MilGem Korveti su altı patlaması, vurulma sonrası yara alma durumunda harp edebilme kabiliyetini sürdürebilme açısından da üstün özelliklere sahiptir. Geminin bu kapsamda sahip olduğu imkân ve kabiliyetleri şu başlıklar halinde özetlenmiştir: Tekne Yapısı Geminin yapısal dizaynı, Türk Loydu Askerî Gemi Klaslama Kurallarına [2004] ve bu kuralları bütünleyen diğer askerî mukavemet ve beka dokümanlarına uygun olarak yapılmıştır. Tekne ve üst binaların ana malzemesi olarak yüksek mukavemetli gemi inşa çeliği [DH 36] kullanılmıştır. Tekne ve üst binaların kaplamasında ve mukavim TCG Kemalreis [F-247] denize indiriliyor, 24 Temmuz 1998 [Fotoğraf: S&H Arşiv]. 22 Deniz Kuvvetleri Komutanlığı S AVUNMA VE H AVACILIK • M İL G EM Ö ZEL S AYISI sızdırmaz ana bölme perdelerinde alüminyum malzeme kullanılmamıştır. Baş, kıç direk ve baca alüminyum malzemeden imal edilmiştir. Ana Tahrik ve Sevk Sistemi Bir adet Gaz Türbini ve iki adet Dizel Makine tarafından üretilen ana tahrik gücü, çapraz bağlantılı dişli kutusu tarafından iki adet şaft ve iki adet değişken piçli pervaneye iletilmektedir. Bu sevk sisteminde, ekonomik seyirde bir dizel makine ile intikal imkânı olduğundan, makine bakım aralıkları artmakta, ömür devri maliyeti düşmektedir. Geminin CoDAG ana tahrik sistemi konfigürasyonu, sistem güvenilirliği, bu boyuttaki bir gemide mevcut olabilecek en yüksek seviyede tutulmakta olup, performans ve desteklenebilirlik açısından optimum bir çözüm oluşturmaktadır. Bu sistemin zorlu entegrasyon ve montaj dizaynı ile tüm test ve tecrübe faaliyetlerinin İstanbul Tersanesi Komutanlığınca yapılmış olması da kazanılan bilgi ve tecrübe birikimine güzel bir örnek teşkil etmektedir. Elektrik Sistemi MilGem’de elektrik gücü, sistem güvenilirliği ve bekası yüksek olacak şekilde tasarlanmıştır. Gemide dört adet dizel-jeneratör seti bulunmaktadır. Güç dağıtım sistemi %100 yedekli ve NATO standartlarına uygundur. Entegre Plâtform Kontrol ve İzleme Sistemi [EPKİS] MilGem’de, sürekli ve güvenilir operasyon kabiliyeti sağlamak, reaksiyon süresini düşürmek ve gemi yönetimini basitleştirmek amacıyla Entegre Plâtform Kontrol ve İzleme Sistemi [EPKİS] tesis edilmiştir. EPKİS ile geminin ana tahrik ve sevk sistemi, elektrik güç üretim/dağıtım sistemi ve diğer gemi servis sistemlerinin kontrol, kumanda ve izlenmesi sağlanabilmektedir. EPKİS’e ait süreçlerin arayüzleri, grafik ekranlar yardımıyla oluşturulmaktadır. EPKİS 23 grafik ekranları ve kontrol parametreleri üzerinde kullanıcı tarafından değişiklik yapılabilecek, yeni sayfalar oluşturulabilecek ve yeni kontrol parametrelerinin ilâvesi mümkün olacaktır. EPKİS’in hazır bulunma seviyesini yükseltmek amacıyla, kullanıcı istasyonları arasında yedekli iki veri hattı kullanılmakta ve kullanıcı istasyonları, çoklu sunumcu [multiserver] felsefesine göre çalışmaktadır. İki veri hattından herhangi birinin kopması hâlinde, sistem kesinti olmaksızın alternatif veri yolu üzerinden çalışmaya devam edecek şekilde tasarlanmıştır. Yaşam Mahalleri MilGem yaklaşık 100 kişilik yaşam yeri ve yaşam destek kapasitesine sahip olacak şekilde dizayn edilmiştir. Yaşam yerlerinin dizaynında NATO ve TS standartları esas alınmıştır. Servis Mahalleri MilGem’de hastaların yatarak tedavisine imkân sağlayacak bir revir, bulaşıkhane, çamaşırhane, kantin, berberhane gibi imkânlar da mevcuttur. MilGem Proje Ofisi personeli bir arada, 24 Aralık 2010 [üstte], Heybeliada büyüyor [altta], ED sistem montajı [yanda] [Fotoğraflar: DzKK]. S AVUNMA VE H AVACILIK • M İL G EM Ö ZEL S AYISI TCG Heybeliada [F-511] mukavemet analizleri [en üstte], model deneyleri [üstte] ve 27 Eylül 2008’de denize indiriliyor [altta] [Fotoğraf: S&H Arşiv]. Manevra Sahaları Gemide dört adet manevra sahası bulunmaktadır. Bunlardan baş altı manevra sahası ve sancak-iskele vasat manevra sahaları geminin Radar Kesit Alanını [RKA] azaltabilmek için kapalı mahal yaklaşımı ile dizayn edilmiştir. Kıç manevra sahası helikopter plâtformudur. İskele vasatta gemi vasıtası olarak bir adet mukavim karinalı şişme bot [RHIB] ve mataforası bulunmaktadır. Kıç altında bulunan bot rampası ise gemi düşük süratle ilerlerken bir adet RHIB’in denize atılabilmesine/gemiye alınabilmesine imkân sağlamaktadır. MilGem Projesi: Milli Savunma Sanayiinin Lokomotifi doküman hazırlanmıştır. Gemi konfigürasyonunda bulunan 40.000’i aşkın parçanın malzeme yönetim bilgileri oluşturularak, işletme ve idame safhasında yararlanılmak üzere DzKK envanterine kazandırılmıştır. Sarfedilen tüm çabalar, TCG Heybeliada [F-511]’nın donanmamızın en maliyet etkin şekilde desteklenen gemisi olmasını sağlayacaktır. MilGem Proje Ofisi [MPO] kurulmuş ve faaliyetlerine başlamıştır. Sonrasında Dizayn Proje Ofisi [DPO] olarak adlandırılan ofis, savaş gemisi dizaynı, entegrasyonu ve inşası için gerekli tüm mühendislik disiplinlerine haiz mühendis personelin yanında, kullanıcı ve lojistik personelin de bir araya getirilmesi ile kurulmuştur. İlk aşamada çekirdek olarak nitelendirilebilecek toplam 19 Deniz Kuvvetleri personeli ile göreve başlayan MPO’nin personel sayısı, zaman içerisinde gelişen ihtiyaçlara ve proje aşamalarına uygun olarak artırılmış ve bugün tamamı Deniz Kuvvetleri personeli olan 50’ye ulaşmıştır. Söz konusu personel sayısı, yurt dışındaki kuruluşların bünyesinde sürdürülen benzer projelerde çalışan mühendis sayısı ile mukayese edilemeyecek kadar az sayıda personeli ifade etmektedir. MPO, sadece böylesine gelişmiş bir teknolojiye sahip geminin dizayn ve entegrasyonunu gerçekleştirmekle kalmamış; malzeme/sistem tanımlanması, tedarik süreçlerinin gemi inşasına paralel olacak şekilde yönetimi, yerli sis- MilGem Projesinin Temel Taşı: MPO DzKK tarafından, Millî Gemi hedefine yönelik tasarım ve entegrasyon çalışmalarının yapılması maksadıyla, 12 Mart 2004 tarihinde İstanbul Tersanesi Komutanlığı bünyesinde Proje Kapsamında Yürütülen Entegre Lojistik Destek [ELD] Faaliyetleri MilGem Projesi ile örnektip gemi olan TCG Heybeliada [F-511]’da tasarım aşamasından itibaren Entegre Lojistik Destek uygulamaları hayata geçirilerek; Deniz Kuvvetleri bağlısı komutanlıklar, yükleniciler ve projeye katkı sağlayan kurumlar arasında eşgüdüm sağlanmış, tüm sistem dizayn ve entegrasyon sürecinde güvenilirlik, idame edilebilirlik, yedeklenebilirlik hususları göz önünde bulundurulmuştur. Bu sayede geminin hizmet ömrü süresince maliyet etkin bir şekilde ve yurt içi imkân ve kabiliyetlerden azamî oranda istifade etmek suretiyle idame edilebilirliğinin sağlanacağı değerlendirilmektedir. Proje süresince Entegre Lojistik Destek faaliyetleri kapsamında, DzKK eğitim kurumlarında görevli eğitici personel, onarım teşkillerinde görevli bakım/onarım personeli ve kullanıcı personele yaklaşık 700 gün süreyle 200 farklı eğitim verilmesi sağlanmıştır. TCG Heybeliada [F-511]’nın işletme ve idamesinde gemi personeli, bakım/onarım kuruluşları ile DzKK eğitim kurumlarınca kullanılmak üzere, 550.000 sayfayı aşkın teknik 24 Deniz Kuvvetleri Komutanlığı S AVUNMA VE H AVACILIK • M İL G EM Ö ZEL S AYISI tem tedarikçilerine dizayn desteği sağlanması, dizayn yönetim sisteminin kurulması, geminin ömür boyu desteği kapsamındaki faaliyetleri ve sistem eğitimlerinin yönetilmesi süreçleri ile geminin dizaynından malzeme tedarikine, inşasından ikmal sistemine tanıtılmasına kadar olan ve dünyada hiçbir dizayn organizasyonunun gerçekleştirmediği kadar geniş bir yelpazedeki çalışmaları ile de bir ilk olmuştur. MPO tarafından icra edilen dizayn ve entegrasyon işlemleri esnasında; özellikle yoğun iş gücü gerektiren, başta elektrik dizaynı ile ilgili işler olmak üzere, üç boyutlu modelleme ve sonlu elemanlar analizi gibi işlerde, MPO personelinin mühendislik sorumluluğunda yerli firmalardan personel ve ekipman desteği sağlanmıştır. Proje sayesinde, daha önceleri savaş gemisi dizaynı konusunda yeterli tecrübeye sahip olmayan diğer yerli [sivil] firmaların da, dizayn sürecine katkıda bulunmaları sağlanarak, hem savaş gemisi dizaynı alanında tecrübe kazanmaları, hem de gelecek projelerde risk alabilecek güvene sahip olmaları sağlanmıştır. MilGem Projesi ile Başarılanlar ve İlk Meyvesi: TCG Heybeliada [F-511] İstanbul Tersanesi Komutanlığında 26 Temmuz 2005 tarihinde gerçekleştirilen tören ile örnektip gemi olan TCG Heybeliada [F511]’nın ilk kaynağı yapılmıştır. Ülke çapında herkese heyecan veren bu projede en önemli adımlardan birisi olan denize iniş töreni, Preveze Deniz Zaferinin 470nci Yıl Dönümü ve Deniz Kuvvetleri Günü olarak kutlanan 27 Eylül 2008 tarihinde gerçekleşmiştir. Aynı tarihte projenin ikinci 25 76 mm top ile ilk uçaksavar atışı, 14 Haziran 2011 [üstte], altta ise Heybeliada mavi vatana kavuşuyor. İlk seyir liman çıkışı, 2 Kasım 2010 [Fotoğraflar: DzKK]. gemisi Büyükada [F-512]’nın ilk kaynağı da yapılmıştır. Aradan geçen yaklaşık üç yıl içinde sistemlerin tedariki, gemiye alınması ve montajı ile entegrasyonu sağlanmış, müteakiben yapılan kapsamlı liman ve deniz kabul testleri ile sistem performansları gerçeklenmiştir. Büyükada [F-512]’nın tekne inşası da bu faaliyetlere paralel olarak yürütülmüştür. Yurt dışında yıllardır gemi dizayn, entegrasyon ve inşası ile uğraşan dünya devi ve teknoloji lideri uluslar arası gemi inşa tersanelerince sürdürülen benzer projelerin süreleri ile MilGem Projesi karşılaştırıldığında; ilk defa bu seviyede kapsamlı bir dizayn ve en- tegrasyon faaliyeti icra ediliyor olmasına rağmen, TCG Heybeliada [F-511]’nın planlama, konsept oluşturma ve dizayn çalışmaları da dâhil olmak üzere, yaklaşık yedi yılda filosuna teslim edilmiş olması elde edilen başarıyı gözler önüne sermektedir. Bu yedi yıllık süre; konsept dizaynı, olurluk çalışmaları ve maliyet/etkinlik analizi, ön dizayn, kontrat dizaynı ve detay dizayn ile inşa ve test safhalarının tamamını içermektedir. Bu kadar kısa süre içerisinde, bu derece gelişmiş ve kapsamlı bir savaş gemisinin tüm aşamalarının gerçekleştirilmesindeki en önemli etken; sağlam iradesi, iş kültürü, disiplini, mesleklerine olan inancı, saygısı ve bağlılığının yanı sıra, üstün bir motivasyon ile MilGem Projesine gönülden bağlanarak ve ülke menfaatleri uğruna her türlü kişisel beklentiyi bir kenara bırakarak çalışan, başta İstanbul Tersanesi Komutanlığı ve Araştırma Merkezi Komutanlığı [ArMerKom] personeli olmak üzere, DzKK’nın vizyon sahibi komutanları ve özverili tüm personeli ile ülke çapındaki ilgili kurum ve kuruluşlarda görev alan her seviyedeki personelin üstün gayret, emek ve alın teri olmuştur. MilGem Projesi ile ülkemizde değişik kurum ve kuruluşlarda birbirinden bağımsız ve dağınık olarak oluşan bilgi ve tecrübe ile alt-yapı, bir proje etrafında odaklanarak, bu sinerjinin teknoloji üretimine dönüşmesine olanak sağlanmıştır. Benzer şekilde MilGem Projesi, ülkemizde çeşitli kuruluşların dağınık olarak yürüttükleri, önemli kaynak harcaması yapılan, ancak karşılığında istenilen oranda üretime dönük girdi alınamayan Araştırma ve Geliştirme [ArGe] faaliyetlerinin de belirli konulara odaklanmasını, aynı amaç için birlikte çalışmayı ve teknoloji üretimini beraberinde getirmiştir. Bu çerçevede, MilGem Projesi kapsamında millî imkânlarla hayata geçirilen sistemlere örnek vermek gerekirse; ! Gemi üzerinde bulunan sensör ve silâh sistemleri, DzKK ArMerKom tarafından geliştirilerek Havelsan ve Yaltes firmaları tarafından MilGem’e uyarlanan ‘GENESİS [Gemi Entegre Savaş İdare Sistemi]-MilGem Savaş Yönetim Sistemi’ ile komuta ve kontrol edilmektedir. ! Bu proje kapsamında arayüz uyarlamaları gerçekleştirilen 76 mm top için DzKK ArMerKom ile Aselsan tarafından birlikte geliştirilen ‘Top Atış Kontrol Sistemi [TAKS]’, ileride muhtelif çaplardaki toplar için ihtiyaç duyulacak atış kontrol sistemi çalışmalarına önemli bir alt yapı oluşturmaktadır. ! Deniz [su-altı] birimleri TüBiTAK tarafından, gemi birimleri DzKK ArMerKom tarafından üretilen ‘Millî Sonar Sistemi’, MilGem Projesi kapsamında gerçekleştirilen en önemli ilklerden biridir. S AVUNMA VE H AVACILIK • M İL G EM Ö ZEL S AYISI Bunlara ilâveten; ! Asimetrik harp ve yakın mesafe savunma silâhı olarak Aselsan tarafından geliştirilen stabilize edilmiş, elektrooptik ve uzaktan kumanda kabiliyetli ‘STAMP 12,7 mm Makineli Tüfek Sistemi’, ! DzKK ArMerKom tarafından G/M’lerden korunmak için millî imkânlarla geliştirilmiş algoritmalara sahip ‘Kalkan Karıştırıcı Atım Sistemi’, ! Millî imkânlarla Aselsan tarafından geliştirilen, düşman elektromanyetik yayınlarının tespit edilerek düşmanın teşhis edilmesi için kullanılan Elektronik Destek [ED] Sistemi, ! Gemide mevcut analog Tanıma/Tanıtma [IFF] sistemini özgün temas izleme algoritmaları ile sayısal olarak Savaş Yönetim Sistemine ve 3 Boyutlu Arama Radarına bağlamak üzere DzKK ArMerKom ile Havelsan’ın birlikte geliştirip uyarladığı ‘Millî IFF Temas İzleyici [MİTİS] Sistemi’, ! TüBiTAK tarafından tamamen millî imkânlarla geliştirilen, Kızılötesi Başlıklı G/M’lere karşı savunma maksadıyla kullanılan ‘Kızıl-Ötesi İz Yönetim Sistemi’, gibi birçok sistem zorlu test şartlarından başarıyla çıkmış, özgün savaş sistemleridir. Benzerlerinden daha sessiz çalışan kompresörler, askerî ihtiyaçlara uygun elektrik panoları ve güç kabloları, düşük yakalanma olasılıklı [LPI-Low Probability of Interception] seyir radarı ve Lazer İkaz Sisteminin yerli firmalarca/kurumlarca üretimi sağlanmıştır. Köprü-üstünde kullanılmak için radar sinyallerini geçirmeyen zırhlı cam üretimi de yurt içinde ilk defa gerçekleştirilmiştir. Millî imkânlarla geliştirilen sistemler bu kadarla da sınırlı değildir: MilGem Projesi: Milli Savunma Sanayiinin Lokomotifi ! Ülkemizde ilk kez üretilen TL D-36 kalitesinde yüksek akma dayanımına sahip gemi inşa sacı, ! Düşük Radar Kesit Alanlı 76 mm Top Dış Muhafazası [Kupola], ! Dümen sistemi, ! Su-altı patlamasına dayanımlı kaportalar, ! Titreşim sönümleyiciler, ! Tatlı su üretme sistemi, ! Elektrik dağıtım sistemi üniteleri, ! Ana tahrik dizeli ve gaz türbini hava emiş ve egzoz sistemi, ! Basınçlı hava sistemleri, ! Isıtma, Havalandırma ve İklimlendirme [IHİ] sistemi detay dizaynı ve iklimlendirme santralleri, fanlar gibi sistemin alt-ekipmanları, ! Yangın söndürme sistemleri, ! Gemi demir ve zincirleri ile ırgat sistemleri, ! Vasıta mataforası ve gemi vasıtaları, ! Gemi mobilyaları ve servis mahalleri ekipmanları, ! Helikopter hangar kapısı, torpido kovan mahali kapakları, kıç kapak, teleskobik babalar, sancak iskelesi, millî imkânlarla geliştirilen birçok sistemden sadece birkaç örnektir. MilGem Projesine millî sanayimizin desteği sadece sistem ve malzeme üretimi ile sınırlı değildir. İstanbul Teknik Üniversitesi tarafından ilk kez bu boyutta bir savaş gemisinin form optimizasyonu, model deneyleri, manevra ve denizcilik hesapları yapılmıştır. Gemi klaslaması konusunda 49 yıllık tecrübeye sahip Türk Loydu, ilk kez bu boyutta bir savaş gemisini klaslamıştır. TCG Heybeliada [F-511] Korvetinin İstanbul Tersanesi Komutanlığında inşası esnasında yaklaşık 1.000 ton gemi inşa çeliği, 10.000 m’den fazla boru, 240 km kablo ve yaklaşık 10.000 adet ekipman ve teçhizat kullanılmıştır. Gemi, 550.000 sayfadan fazla 11.000’e yakın resim ve doküman hazırlanarak inşa edilmiştir. Gemi konfigürasyonunda yer alan sistemlerin performanslarının gerçeklenmesi için yaklaşık 500 adet test icra edilmiştir. Harp gemisi inşa literatüründe, kısıtlı kaynaklara rağmen çok kısa sayılabilecek bir zaman diliminde gerçekleştirilen yoğun faaliyetler ile Donanma Komutanlığı kuruluşuna alınan TCG Heybeliada [F-511]; ulusal savunma sanayimizin çok yakın bir gelecekte büyük atılımlar yaparak, dünya çapında re- Üstte TCG Heybeliada’nın milli olarak inşa edilmiş olan MilGem G-SYS ile donatılmış Savaş Harekat Merkezinden bir görüntü. Yanda ise TCG Heybeliada’nın en modern seyir sistemleri ile donatılmış Köprüüstünden bir görüntü [Fotoğraflar: B. KUTLUHAN/S&H]. 26 Deniz Kuvvetleri Komutanlığı S AVUNMA VE H AVACILIK • M İL G EM Ö ZEL S AYISI TCG Heybeliada’nın helikopter güvertesinde bir adet S-70 SeaHawk helikopteri konuşlanmış bulunmaktadır [Fotoğraf: B. KUTLUHAN/S&H]. kabet edebilir hale geleceğinin de en önemli göstergesidir. MilGem Projesinin Kazandırdıkları Yaklaşık 80 yıllık bir birikim ve son yedi yıldır gece gündüz devam eden çalışmalar neticesinde ilk adımı başarı ile tamamlanan MilGem Projesi ile elde edilen kazanımları özetlemek gerekirse: ! Türkiye’de mevcut, ancak dağınık olan bilgi ve tecrübe birikimi bir araya getirilmiş ve geliştirilmiştir. ! DzKK’nda ve Türkiye’de bilgi ve tecrübe eksikliği mevcut olan sahalarda bu birikim tesis edilmeye başlanmış ve/veya tesis edilmesi desteklenmiştir. ! Askerî gemi dizayn ve entegrasyonun yanı sıra birçok sistemin millî imkânlarla gerçekleştirilmesi ile çok sayıda yerli firma projeye dâhil edilmiştir. ! Askerî gemiye uluslar arası standartlarda sistem/cihaz/malzeme/hizmet sunan yerli firmaların özellikle yurt dışı pazarlar için iyi bir referans elde etmelerine olanak sağlanmıştır. ! Teknolojik ve askerî açıdan birçok kritik sistemin millîleştirilmesi gerçekleştirilmiştir. ! Bu proje ile ülkemizde gerçek anlamda bilgi ve teknoloji üretilmeye başlanmıştır. Belirtilen hedeflere uygun olarak, dizayn ve entegrasyonun millî olarak gerçekleştirilmesinin sağlamış olduğu avantajla, sistem, eçhize seçimi, yerli firmaları yönlendirme ve firma yeteneklerini aşan hususlarda iş paylaşımı yapılmış, yoğun çabalar sonrasında, yerli firmalarla toplam 74 farklı sistem, malzeme ve hizmet alımı sözleşmesi imzalanmış, savunma sanayimizi oluşturan tüm unsurların Projeye 27 dâhil olması sağlanarak teknolojik ve askerî açıdan kritik sistemlerde millîlik gerçekleştirilmiş ve tüm bu çabalar sonucunda proje maliyetinde %65’lik yerlilik oranına ulaşılmıştır. Dünya üzerinde kendi savaş gemisini dizayn ve inşa eden ülke sayısı oldukça sınırlıdır. Savaş gemisi projesi gerçekleştirebilen ülkeler daha üst seviyede teknoloji gerektiren projelere bir basamak daha yaklaşmaktadırlar. Esasen bir teknolojik atılım projesi olarak nitelenmesi gereken MilGem Projesi, işte bu basamağın ülkemiz tarafından da geçilmesini sağlamıştır. Bilindiği gibi, teknolojiyi üretmeden ve geliştirmeden sadece kullanarak gerçek anlamda teknolojik olarak gelişmişlik sağlanamamaktadır. Tüm bu gerçeklerden hareketle, MilGem Projesi, salt bir savaş gemisi dizayn ve entegrasyon projesi değil, ulusal savunma sanayi- mizi oluşturan unsurların koordinasyonu, ulusal ekonomimiz açısından katma değer yaratılması, dışa bağımlılığın azaltılması ve ülkemizin sahip olduğu potansiyelin en önemli unsurlarından olan millî mühendislik gücümüzün tüm dünyaya ispat edilmesi açısından da gerçek anlamda teknolojik atılım projesidir. Her şeyin ötesinde, MilGem Projesinin başarı ile gerçekleşmesiyle; çağdaş bir muharip su-üstü gemisi inşasının yurt içi dizayn ve entegrasyon imkân ve kabiliyetleri ile yapılabileceğine yönelik güven sağlanmış ve müteakip harp gemisi dizayn, entegrasyon ve inşalarının millî imkânlarla gerçekleştirilebilmesi için yeterli bir alt-yapı oluşturulmuştur. Tamamen Türk mühendisleri ve Türk işçisinin göz nuru ve alın teri ürünü olan MilGem Projesinin ilk gemisi TCG Heybeliada [F-511] ve proje kapsamındaki müteakip gemiler; aklın, bilginin, azmin ve çalışkanlığın çelikten bir ifadesi olarak dünya denizlerinde şanlı bayrağımızı dalgalandıracak ve her zaman gurur kaynağımız olacaktır. Deniz Kuvvetleri; MilGem Projesinde üstlendiği tasarım ve inşa sorumluluğunun yanı sıra, sahip olduğu bilgi birikimi ve tecrübeyi, MilGem Projesi ile ortaya konulan hedeflere uygun olarak, yerli sanayi ile paylaşmaya hazırdır. MilGem 3-8’inci gemilerinin inşasının bu yaklaşımla gerçekleştirilip, Deniz Kuvvetlerinin sahip olduğu harp gemisi tasarım ve inşa bilgi birikiminin SSM koordinesinde yerli sanayiye aktarılması öngörülmektedir S&H TCG Heybeliada, güçlü bir sensör paketi ile donatılmaktadır. Yanda, ED tedbirleri ile desteklenen 3D radarı görülmektedir. Ayrıca seyir amacıyla, ticari seyir radarı ve ‘Düşük Yakalanma Olasılıklı’ [LPI] radarı bulunmaktadır [Fotoğraf: U. ÇARDAKLI/S&H]. S AVUNMA VE H AVACILIK • M İL G EM Ö ZEL S AYISI 28 S AVUNMA VE H AVACILIK • M İL G EM Ö ZEL S AYISI 29 MilGem: Bir Prestij Projesi! Bu faaliyetlerin icrasında; DzKK ile koordine içinde çalışılarak Projenin, bütçe hedefi içinde ve zaman plânına uygun olarak bitirilmesi, azamî yerli katkı ile gerçekleştirilmesi, Millî Savunma Sanayii ve gemi inşa sanayi sektörlerinin imkân ve yeteneklerinin kullanılması ve geliştirilmesi, gerektiğinde proje bütününde meydana gelebilecek zafiyetlerin giderilmesine katkı sağlanması hedeflenmiş ve gelinmiş olan noktaya kadar bu hedeflerden sapılmadan faaliyetler yürütülmüştür. SSM ve STM arasında imzalanan Sözleşme öncesinde STM tarafından yapılan çalışmalar ile STM’nin sözleşme kapsamında sorumlu olduğu malzeme/sistemlerden 66 adedinin ve tüm hizmet kalemlerinin [12 adet] yurt içinden tedarik edilebileceği ön görülmüş ve sözleşmeye bu şekilde yansıtılmıştır. Sözleşmenin imzalanması sonrasında tedarik ile ilgili çalışmalar süresince sistem/malzeme tedariklerinde yerlileştirme gayretlerine devam edilerek, sözleşmede belirlenen yurt içi malzeme/sistem tedariklerine ilâve olarak yurt dışı statüsünde olan; dizel jeneratör setleri, 27 Eylül 2011 tarihinde, Preveze Deniz Zaferi’nin 473ncü yılında bir zafere daha imza atan Türk Deniz Kuvvetleri Millî Gemi [MilGem] Projesinin ilk gemisi TCG Heybeliada [F-511]’yı hizmete alarak Donanma Komutanlığı kuruluşuna dâhil etmiştir. STM, Türkiye’nin bir prestij projesi olan MilGem Projesi’nde üstlenmiş olduğu sorumluluklardan duyduğu gurur ile, aynı gün denize indirilen ikinci gemi Büyükada [F-512]’nın inşasında da üstlenmiş olduğu görevleri en iyi şekilde yerine getirmek üzere çalışmalarını gayret ve heyecan içerisinde sürdürmektedir. S AVUNMA Sanayii Müsteşarlığı [SSM] ve Deniz Kuvvetleri Komutanlığı [DzKK]’nın ortaya koyduğu büyük vizyon ve kararlı tutum ile gerçekleşen ve Türkiye’nin millî imkânları azamî oranda kullanılarak dizayn ve inşa edilmesini öngeren MilGem Projesi, son yılların en önemli savunma projelerinden birisidir. MilGem Projesi ile Türkiye’de ilk defa olarak günümüz teknolojisine uygun, yüksek standartlara sahip, karmaşık bir su üstü harp gemisinin dizayn ve entegrasyonu yerli sanayinin desteği ile DzKK tarafından millî imkânlar kullanılarak gerçekleştirilmiştir. STM, Savunma Sanayii İcra Komitesi [SSİK]’nin 22 Haziran 2005 tarihli kararı ile; yardımcı makine, alt-teçhizat ve hizmetlerin tedarik sorumluluğunu üstlenerek MilGem Projesi’nde yer almıştır. 2005 yılında teşkil edilen çekirdek kadro ile yoğun olarak çalışmalara başlanılmış ve SSM ile 13 Nisan 2006 tarihinde Birinci Gemi Heybeliada için ‘MilGem Projesi Prototip Gemi Dizayn Hizmetleri ve Plâtform İnşa ve Donatım Malzeme ve Hizmetlerinin Tedarik Sözleşmesi’, 25 Haziran 2009 tarihinde ise revize edilerek ikinci gemi Büyükada’yı da kapsayacak şekilde ‘MilGem Projesi Prototip Gemi ve İkinci Gemi Dizayn Hizmetleri ve Plâtform İnşa ve Donatım Malzeme ve Hizmetlerinin Tedarik Sözleşmesi’ imzalanmıştır. Sözleşme kapsamında STM’ye verilen sorumluluklar; gemi dizaynı, klaslama hizmetleri, model deneyleri, gemi savaş sistemleri ve ana-tahrik sistemi hariç; ! Diğer sistemlerin, ! Geminin inşasında kullanılacak inşa/donatım malzemelerinin, ve ! Geminin inşası süresince ihtiyaç duyulacak, tüm hizmetlerin, sağlanması şeklinde belirlenmiştir. TCG Heybeliada, adını aldığı Heybeliada’nın önünde tecrübe seyrinde [üstte], Cumhurbaşkanı Abdullah GÜL ve Başbakan Recep Tayyip ERDOĞAN, köprüüstünde seyir sistemleri ile ilgili bilgi alıyorlar [Fotoğraflar: DzKK]. 30 STM S AVUNMA VE H AVACILIK • M İL G EM Ö ZEL S AYISI konverterler, kablolar, nitrojen sıkıştırılmış gaz sistemi gibi sekiz adet sistem tedariki de yurt içinden sağlanmıştır. MilGem Projesinde üstlenilen plâtform inşa ve donatım malzemelerinin tedarik faaliyetlerinde; ! DzKK Dizayn Proje Ofisi tarafından gönderilen şartnameye uygun ürün tedariki için ilgili firmaların belirlenmesi ve teklife çağrı dosyalarının gönderilmesi, ! Konu ile ilgilenen firmalar ile toplantı yapılarak teknik isterler ve standartlar konusunda detay bilgi verilmesi, ! Tekliflerin alınması, ! İsterleri sağlayan firma tekliflerinde iyileştirmeye açık/soru işareti olan konularda toplantı ve değerlendirmeler yapılması, ! Aday firmaların teknik tekliflerinin DzKK ile paylaşımı ve teknik değerlendirme toplantısı yapılması, ! Aday firmalarda kalite denetlemesi yapılması, ! Belirlenen aday firma ile sözleşme görüşmesi yapılması ve sözleşme imzalanması, ! Üretim dönemi denetlemeleri yapılması, dokümantasyon ve sertifikalandırma ile ilgili süreçlerin tamamlanması ve destek verilmesi, ! Firma tarafından DzKK ve STM desteği ile hazırlanan fabrika kabul test prosedürüne uygun olarak Fabrika Kabul Testlerinin [FAT] icrası ve sonrasında tersaneye sevk edilmesi, ! Montaja kadar olan sürede gerekli ise idame ve bakımların yapılması, ! Montaj ve çalıştırma öncesi testler icra edilmesi, ! Test prosedürüne uygun olarak Liman Kabul Testleri yapılması [HAT], ! Test prosedürüne uygun olarak Seyir Kabul Testleri yapılması [SAT], ! Garanti dönemi süresince olası sorunlara müdahale edilmesi, hususlarını kapsayan uzun ve ticarî gemi inşa sektörünün aşina olmadığı bir süreç yaşanmaktadır. Proje başlangıcındaki yıllarda ticarî gemi inşa sektöründeki canlılık, MilGem Projesi için tedarik edilecek olan birçok malzemenin rafta hazır ürün olmaması ve gemide bulunacak birçok önemli alt-sistem, cihaz ve malzemenin MilGem Projesi için geliştirilmesi ihtiyacının yanı sıra yukarıda belirtilen tedarik sürecindeki işlemlerin karmaşıklığı ve uzun süreleri kapsaması nedeniyle başlangıçta birçok firma projeye girme konusunda isteksiz davranmıştır. Firmalar ile yapılan görüşmeler ile projenin önemi anlatılmış, projede yer almalarıyla ulaşacakları bilgi birikimi ve ürün standartları ile uluslar arası pazarda rekabet şansı elde edebilecekleri kendilerine açıklanarak Projede yer almaları konusunda cesaretlendirilmişler- 31 MilGem Projesinde Erdemir Demir Çelik Fabrikaları ve Özkan Demir Çelik tarafından üretilen yüksek mukavemetli çelik saç ve özel profil kullanılmıştır. Geminin en kritik yardımcı sistemlerinden birisi durumunda olan dümen makinası ve donanımı özel sektör firmaları Data ve Gürdesan tarafından askerî standartlara uygun olarak dizayn ve imal edilmiştir [altta] [Fotoğraflar: B. KUTLUHAN/S&H] dir. Proje kapsamında üstlenilen sorumlulukların yerine getirilebilmesi maksadıyla 300’e yakın firma ile görüşmeler sürdürülmüş ve teklif alınmıştır. Bu çalışmalara bir kaç örnek verilmesi gerekirse; gemi elektrik dizayn hizmeti alımı için 12 firma ile görüşmeler sürdürülmüş, üç firmadan şartnameye uygun teklif alınmış, Entegre Plâtform Kontrol ve İzleme Sistemi için 17 firma ile görüşmeler sürdürülmüş, altı firmadan şartnameye uygun teklif alınmış ve şartname isterlerini en iyi karşılayan firmalar ile sözleşme imzalanmıştır. MilGem Projesinde bugün gelinen durum itibarıyla gemi inşa ve donatımında kullanılan malzeme, cihaz ve sistemler değer olarak %65 oranında yerli sanayi imkânları ile karşılanmıştır. Bu oran kalem bazında %80 dolaylarındadır. Küçük boyutlu alımlar için 212 firma ile çalışmalar yürütülmekte, hizmet ve materyal tedariki konusunda özel sektör sanayiinde toplam 70’e yakın firma ile ana sözleşme yapılmış ve 8.774 kalem malzeme tedarik edilmiştir. Hizmet ve materyal tedarik sözleşmelerinin her biri için; sözleşme öncesinde ve sonrasında sürdürülen geliştirme, dizayn ve üretim çalışmaları bu yazıya sığamayacak birer öykü niteliğindedir, dolayısıyla burada sadece bir kaç örnek verilmesi ile yetinilecektir. Projede yer alan bütün firmalar, standartları DzKK tarafından belirlenen ürünleri istenilen askerî standartlarda teslim edebilmek üzere; yoğun mühendislik faaliyetleri yürüterek istenilen cihaz/sistemi dizayn etmişler, süreç içerisinde iyileştirme faaliyetleri ile ürünlerini geliştirmişlerdir. TCG Heybeliada [F- 511]’nın Projenin önem ve özelliğine uygun sistem/cihazlar ile donatımı firmaların özverili çalışmaları ile sağlanmıştır. Bir harp gemisinin inşasında kullanılan temel malzeme kalemi çelik saç ve profildir. Türkiyede ilk defa MilGem Projesinde muharip sınıf bir savaş gemisinin tekne inşasında tamamen yerli üretim çelik saç ve profil kullanılmaktadır. Bu maksatla Erdemir Demir Çelik Fabrikaları ve Özkan Demir Çelik firması tarafından üretilen yüksek MilGem: Bir Prestij Projesi! S AVUNMA VE H AVACILIK • M İL G EM Ö ZEL S AYISI mukavemetli çelik saç ve özel profil kullanılmıştır. İstenen özelliklere sahip yüksek mukavemetli çelik saç levha ihtiyacının, yeni hizmete giren haddehanesinde, üretim kapasitesine oranla çok düşük bir miktar olmasına rağmen, zaman plânına uygun olarak üretilmesi konusunda ERDEMİR’in gösterdiği duyarlılığı belirtmek gerekir. Kullanılan çelik saç ve profilin, geminin inşasında nispeten düşük değerde bir maliyet kalemi olduğu düşünülebilir, ancak çeliğin gemi inşası için stratejik önemi olan temel bir malzeme kalemi olduğu dikkatten kaçırılmaması gereken bir konudur. Geminin en kritik yardımcı sistemlerinden birisi durumunda olan dümen makinası ve donanımı özel sektör firmaları Data ve Gürdesan tarafından askerî standartlara uygun olarak dizayn ve imal edilmiştir. Yine geminin en önemli yardımcı sistemlerinden olan ve gemide 2.000kW’dan büyük bir elektrik gücünün kontrolünü ve dağıtımını sağlayan elektrik tevzi tabloları Anel firması tarafından askerî standartlara uygun olarak dizayn ve imal edilmiş, testlere tâbi tutulmuştur. Gemide kullanılan kaportalar Özmak firması tarafından, Türkiye’de ilk defa askerî standartlara uygun olarak üretilmiş, sızdırmazlık ve yangın ile ilgili bir dizi teste tâbi tutulmuştur. Bunlar özel sektör sanayicisi ile birlikte yapılan çalışmalardan sadece bir kaç örnektir. Bu noktada belirtilmesi gereken bir diğer husus ise, daha önce gemi inşası ve donatımı ile ilgili hiç ürünü olmayan bazı sanayicilerimizin ilk defa MilGem Projesi ile gemi inşa sanayiine girmiş olmasıdır. Bunlara örnek olarak, gemideki şok ve titreşim sönümlendirici elemanları geliştiren ve üreten Tekno-Kauçuk firması, torpido kapaklarını ilk defa Türkiye’de geliştiren ve üreten Meg Gemi firması verilebilir. SSM’nın DzKK ile müştereken gerçekleştirdiği yoğun çalışmalar ve gösterilen kararlı tutum sonucunda 10 Nisan 2004 tarihinde düzenlenen basın toplantısı ile kamuoyuna duyurularak başlayan MilGem Projesi, o tarihte öngörülen zamanda [2011 yılı] başarı ile ta- Yurt dışı emsallerinin yarı maliyetinde tamamlanarak, tüm dünyaya örnek olmuş ve Türkiye, harp gemisi inşa eden sınırlı sayıda ülke arasında yer almıştır. Bunun yanı sıra, Proje süreci içerisinde Askerî Gemi İnşa sektöründe sanayileşme adına büyük kazanımlar elde edilmiş, önemli bir bilgi birikimi oluşturulmuş, ulaşılan standartlar ve ürün yelpazesi ile uluslar arası piyasalarda rekabet edilebilir hâle gelinmiştir. Bütün bu sonuçları ile değerlendirildiğinde, MilGem Projesi dünyada emsali çok az olan, Türk Denizciliği adına gurur duyulacak bir prestij projesidir. TCG Heybeliada [F-511]’nın denizlerimizde bayrak göstermeye başladığı şu günlerde STM, MilGem Projesinde üstlenmiş olduğu sorumlulukları; oluşturduğu deneyimli kadrosu ile Projenin başlangıcında çok kısıtlı verilere dayanarak öngördüğü bütçesi içerisinde, istenilen standartlarda, zaman plânına uygun olarak azamî yerli katkı ile gerçekleştirmenin gururunu yaşamaktadır. Mevcut kadromuz ile elde ettiğimiz deneyim ve bilgi birikimini Büyükada [F-512]’nın inşasında ve Deniz Kuvvetlerinin önümüzdeki dönem projelerinde de hizmete sunmak üzere çalışmalara devam edilmektedir S&H ! Aselsan tarafından tasarlanan 76mm Top Atış Kontrol Sistemi [TAKS] ile ülkemizde ilk kez bir atış kontrol yazılımı geliştirilmiş ve geliştirilen bu sistem önce Konya/Karapınar’daki atış poligonunda, ardından da G-Sınıfı bir firkateynde başarı ile test edilerek TCG Heybeliada üzerine uyarlanmıştır. Üstte sağda SHM’nde yer alan 76mm Top Atış Kontrol Operatörü Konsolu, üstte solda, ön planda ilk kez TCG Heybeliada üzerinde kullanılan Sea Sentor TKAS’ne ait 8 hücreli sahte hedef lançeri ve arka planda 12.7 STAMP tareti, altta ise Mk46 ve Mk54 torpidolarının atılabildiği 2 kovanlı Mk32 torpido lançeri görülüyor [Fotoğraflar: İ. SÜNNETCİ/S&H]. mamlanarak, TCG Heybeliada [F-511] Donanma Komutanlığına katılmıştır. Türkiye’de ilk kez uygulanan bir proje modeli ile; geminin tasarım, inşa, sistem entegrasyonu, performans sorumluluğu, bu konudaki bilgi birikimi ve deneyiminden azamî istifade edilecek şekilde DzKK’na verilmiş, dizayn ve inşa faaliyetleri için gerekli sistem, malzeme ve hizmetlerin tedarik sorumluluğu STM tarafından üstlenilmiştir. Deniz Kuvvetlerinin sahip olduğu bilgi ve tecrübenin yanı sıra Türkiye’nin ilgili sanayi potansiyelinin en yoğun ve gerçekçi oranda kullanıldığı ve sanayinin teknoloji anlamında gelişmesini destekleyen MilGem Projesi; ! Plânlandığı süre içerisinde, ! İstenilen performans değerlerinde, ! %65 gibi bir yerlilik oranında, 32 Bora KUTLUHAN S AVUNMA VE H AVACILIK • M İL G EM Ö ZEL S AYISI 1990’lı yılların başlarından itibaren fikrî hazırlığı oluşturulan ‘korvet’ konseptinin, Türk Deniz Kuvvetleri’nde hayata geçirilme aşamasına 1996 yılında gelindi. Kavramsal çalışmaları tamamlanan proje, başlangıcından itibaren bir ‘Millî Gemi’ olarak tanımlanmış ve 1997-2006 On Yıllık Tedarik Plânına [OYTeP] bu tanımlama ile dâhil edilmiştir. Bir Milli Gemi Hikayesi… [“Yapamazlar” Dediler… Yaptık!] 33 B AŞLANGICINDA bir Denizaltı Savunma Harbi ve Karakol Gemisi olarak ele alınan ‘Milli Gemi [MilGem]’ Projesi sonucunda ortaya çıkacak platformların, Ege’de yıllardır keşif karakol görevini yapmakta olan ‘Hisar’ Sınıfı gemilerin yerini alması hedeflenmekteydi. Bu nedenle gemilerin 1.200-1.500 ton arasında bir büyüklüğe sahip olması planlanmaktaydı. 2ooo yılında proje Savunma Sanayii Müsteşarlığı [SSM] tarafından üstlenildi ve Savunma Sanayii İcra Komitesi [SSİK]’nin 15 Şubat 2ooo tarihli toplantısında ihaleye çıkılması kararlaştırıldı. Firmalara 2 Ocak 2oo1 tarihine kadar verilen süre sonucunda SSM’na intikal eden iki adet teklifin tâbi tutulacağı işlem, MilGem İstişare Kurulunda görüşüldü. Ancak birisinin geTCG Heybeliada’nın ilk kaynağı yapılıyor [üstte], 26 Temmuz ‘o5. MilGem Proje Ofisi [MPO]’ne ilk ziyaretimiz sırasında projede görev alan mühendisler ile birlikte [altta], 16 Ekim ‘o5 [Fotoğraflar: S&H Arşiv]. yapıyordu. Bu toplantıda, ‘Örnektip MilGem’in, Deniz Kuvvetleri Komutanlığı [DzKK] İstanbul Tersanesinde inşa edilmesi, diğer 11 geminin ise özel sektör tersanelerinde inşası yönünde bir irade beyanı olmuştur. Bu toplantıya dönemin Deniz Kuvvetleri Komutanı Ora. Özden ÖRNEK, Kurmay Başkanı Kora. Uğur YİĞİT, Savunma Sanayi Müsteşarı Murad BAYAR ve DzKK ile SSM’nın diğer yetkilileri ile birlikte geniş bir sanayici ve basın mensubu katıldı. Toplantıda Projenin Türk yerli sanayisine açılması aşamasına gelindiğini ifade eden ve yeni konseptin tanıtımını yapan SSM Murad BAYAR, konuşmasında şunları vurgulamıştı: “Ben bugünü, müsaade ederseniz, tarihi bir gün olarak tanımlamak istiyorum. Bundan sonra herkesin de bunun bilincinde olması gerekiyor, sanayicilerimiz olsun, basın mensuplarımız olsun, Silahlı Kuvvetler mensupları olsun ve tüm katılanlar için. Neden tarihi bir gün diyorum, onu biraz açıklamak istiyorum. Birincisi, Türk Deniz Kuvvetleri Komutanı çici Teminat Mektubu vermemesi, diğerinin ise verdiği Teminat Mektubu uygun bulunmadığından, 2oo2 yılında ihale sonuçsuz kaldı. MilGem Projesinin Hayata Geçirilmesi Bu yazımızda sizlere, 27 Eylül 2011 tarihinde Donanmamıza teslim edilen TCG Heybeliada [F-511]’nın bu aşamaya gelene kadar geçirdiği bazı safhaları anımsatmak istiyoruz. Bizler, Savunma ve Havacılık Dergisi olarak MilGem Projesini ve sınıfının ilk gemisi olan TCG Heybeliada [F-511]’nın oluşum sürecini mümkün olduğu kadar yakından ve büyük bir heyecan ile takip ettik. 2oo2 yılında sonuçsuz kalan MilGem ihale çalışması, aynı yıl Türkiye’de meydana gelen ekonomik kriz nedeni ile ertelendi. 2oo2-2oo4 yılları arası, MilGem Projesinin yeni bir yaklaşımla ele alındığı bir dönem oldu. 10 Haziran 2oo4 tarihinde TüBiTAK’ın Ankara’da yer alan Merkezindeki konferans salonu tarihi bir toplantıya ev sahipliği 34 Bora KUTLUHAN S AVUNMA VE H AVACILIK • M İL G EM Ö ZEL S AYISI Türk ve yabancı yüklenici ve altyüklenicilerin projeye verdikleri önem ve hassasiyet ile TCG Heybeliada tam zamanında tamamlandı ve teslim edildi. MPO’ne bir ziyaretimizde Heybeliada’nın denize indirilişi için kalan 677 Günü gösteren geri sayım cihazı [yanda]. Tersaneyi ikinci ziyaretimizde, altta Heybeliada, cüssesini ortaya çıkarmaya başlamıştı, 24 Nisan ‘o8. bugün burada, bu toplantıya önderlik ediyor ve diyor ki, bir ana savunma sistemini, bir ana harp sistemini, ben bugün sanayiye açıyorum diyor. Şimdi bu tür toplantılar daha önce oldu. Ama bu proje somut bir projedir. Arkasında İcra Komitesi kararı var, net bir harekât ihtiyacı var ve finansmanı plânlanmış bir projedir. Biz bu projeye bugün başlıyoruz.” O dönemde SSM Deniz Araçları Şube Müdürü olan Levent NEHİR ise katılımcılara proje ile ilgili olarak şu bilgileri vermiştir: “… MilGem ihalesinin 2oo2 yılında olumsuz sonuçlanmasını müteakiben MilGem Tedarik Modeli yeniden gözden geçirilmiş ve MilGem Projesinin Millîlik vasfını artırmak maksadıyla, finansmanın olabildiğince yerli kaynaklardan karşılanması da göz önüne alınarak, yerli dizayn bir örnektip geminin maksimum yerli katkı ile Türkiye’de inşasını öngören bir model geliştirilmiştir. Bu bağlamda, örnek geminin dizayn, inşa ve performans sorumluluğu DzKK İstanbul Tersanesine ait olacaktır. MilGem Projesinin birinci gemisi olacak örnektip geminin, dizayn ve İstanbul Tersanesi Komutanlığında inşası dâhil yedi yıl, müteakip 11 geminin inşasının da, gemileri inşa etmeye talip olacaklar arasından ihaleyle belirlenecek yerli özel sektör tersanesinin imkân ve kabiliyetine bağlı olarak 7.5-12 yılda gerçekleştirilmesi tahmin edilmektedir. Örnektip Milli Gemi’nin dizayn ve inşasını gerçekleştirmek üzere İstanbul Tersanesi bünyesinde teşkil edilen ‘MilGem Proje Ofisi [MPO]’, 12 Mart 2oo4 tarihinde faaliyete geçmiştir. 35 MilGem, korvet tipi bir gemi olup teknik bazı özellikleri şunlardır: ! Gemi boyu 95 m, deplasmanı 1.700t civarında. ! Maksimum sürati 27kt, azamî devamlı sürati 25kt. ! Mürettebat sayısı 80. Gemi, ağır deniz koşullarında görev kabiliyeti ve 10 tonluk bir helikopterin iniş-kalkış yapabileceği helikopter platformuna sahip olacak, ayrıca görev ihtiyaçlarını karşılayacak günümüz teknolojisine sahip gelişmiş silâh, komuta-kontrol, sensor ve elektronik sistemler ile donatılacaktır. Uzaktan tespit/teşhis imkânlarının azaltılması ve güdümlü mermi, mayın gibi silâhlardan etkilenme ihtimalini en aza indirmek maksadıyla gemi; ! Radar kesit alanı, ! Kızılötesi iz, ! Akustik iz ve manyetik iz azaltıcı teknolojiler kullanılarak dizayn ve inşa edilecektir.” Toplantıda ortaya konulan bu irade aynen devam etti ve tüm tarafların, yani DzKK, SSM, İlk Kaynak TCG Heybeliada [F-511]’nın ilk kaynağı 26 Temmuz ‘o5’te İstanbul Tersanesi Komutanlığı [Pendik]’nda Gemi Teslim, Kızağa Koyma, Denize İndirme, törenleri içerisinde gerçekleştirildi. Törende dönemin Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet SEZER, dönemin Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı Bülent ARINÇ, Başbakan Recep Tayyip ERDOĞAN, ve dönemin; Genelkurmay Başkanı Org. Hilmi ÖZKÖK, Millî Savunma Bakanı M. Vecdi GÖNÜL ve Kuvvet Komutanları ile SSM Murad BAYAR ve çok sayıda üst düzey sivil ve askerî yetkili de hazır bulunmuştur. Dönemin DzKK Ora. Özden ÖRNEK törende yaptığı konuşmada: “… ülkemizin gemi inşa konusundaki tüm potansiyelini kullanarak, en fazla ulusal katkı oranı ile millî bir karakol gemisinin dizayn ve inşa edilmesi yönünde gösterdiğimiz çabalarımız ilk meyvesini vermiştir. Bu mutlu sonuç, biraz sonra Sayın Cumhurbaşkanımız tarafından ilk kaynağı yapılacak olan MilGem Projesinin ilk gemisi olan Heybeliada’dır,” demiş ve MilGem Projesi hayata geçirildikten sonra yurt içinde ve yurt dışında Deniz Kuvvetlerimizin ve Türk Sanayicisi ile Araştırma Merkezlerinin MilGem Projesini gerçekleştirebilecek bilgi ve alt-yapıya sahip olmadığı, bu projenin millî olanaklar ile gerçekleştirilmesinin mümkün olamayacağı şeklinde haksız iddiaların ortaya atıldığını ifade etmiştir. Bu iddiaları asılsız çıkaran gelişmelere de değinmiş ve geminin ulusal bir tasarıma sahip olacağını belirtmiştir. Yapılan konuşmaların ardından geminin ilk kaynağı zamanın Cumhurbaşkanı SEZER tarafından yapıldı. S AVUNMA VE H AVACILIK • M İL G EM Ö ZEL S AYISI Bir Milli Gemi Hikayesi… [“Yapamazlar” Dediler… Yaptık!] miz MilGem Projesi ile ortaya konulan hedefleri yakaladığında, dünya pazarına muharip gemi ihraç edebilen ülkeler arasına girecek, nitelikli, maliyet-etkin mühendislik ve işçilik ile yerli üretim oranındaki artış ve ArGe faaliyetlerine paralel olarak bu pazarda hızla ilerleyerek, harp gemisi inşasında en iyilerin arasında hak ettiği yeri alacaktır.” Bugün gerçekten birçok dost ve müttefik ülkenin TCG Heybeliada’ya gösterdikleri ilgi bu öngörünün gerçek olacağı izlenimini vermektedir. MPO’ni ziyaretimiz sırasında TCG Heybeliada’nın denize inişine kalan gün sayısını gösteren sayaç dikkatimizi çekmişti. Bu sayaç mutlaka bu projede çalışanları motive eden unsurlardan biri olmuştur. Ama esas motivasyonu; çeşitli iç ve dış çevrelerden gelen olumlu katkılar olduğu kadar, olumsuz eleştirilerin de yarattığı kanaatini taşımaktayız. Bu törende dağıtılan broşürde geminin 2ooo ton olacağı ifade edilmekteydi. Başlangıcı 12oo-15oot olarak yola çıkılan gemi, önce 17oo tona, bu aşamada da 2ooo tona çıkmış bulunmaktaydı. Diğer bazı özellikler de değişmişti. Örneğin 95 m olan boy 99 m’ye, 27kt olan azamî sürat 29kt’a çıkarılmıştı. İstanbul Tersanesi Komutanlığını ve MilGem Proje Ofisini ilk Ziyaret Savunma ve Havacılık Dergisi olarak MilGem Proje Ofisi [MPO] tarafından davet edildik. 16 Ekim ‘o5’te MPO’nin uhdesinde kurulduğu DzKK İstanbul Tersanesi Komutanı Tuğamiral İsmail DEMİREL ile makamında detaylı bir söyleşi yapma fırsatı bulduk. MPO’ni gezdik ve MPO Müdürü Dz. Y. Müh. Alb. Ahmet ÇAKIR’dan bir brifing aldık. Bu brifing sonrası ofisi gezimiz esnasında, çalışan tüm mühendislerde bu Projeye olan inançlarını gördük. Tuğa. DEMİREL o söyleşimizde şu hususa vurgu yapmıştı: “Yayınlanan araştırmalar, önümüzdeki 15 yıllık dönemde dünya üzerinde deniz kuvvetleri olduğu bilinen 162 ülkenin, ABD$27o Milyar seviyesinde çeşitli boyut, tip ve özelliklerde gemiden/deniz vasıtasından oluşan talepleri olacağını göstermektedir. Bu ihtiyacı karşılayabilecek, yani deniz kuvvetlerinin ihtiyacı olan bu gemi/deniz sistemlerinin tasarım ve inşasını yapabilecek ülke sayısı 20’den fazla değildir. Ülke- MilGem Projesi ile İlgili Olarak İmzalanan Sözleşmeler ve Bazı Kilometre Taşları 2oo4 TüBiTAK toplantısı sonrasında MilGem Projesinin başarılabilmesi için beş yıl içinde bir çok sözleşmenin imzalandığına tanık olduk. Bunlardan bazılarını sıralayarak bu zorlu süreci anımsayalım: Heybeliada, 27 Eylül ‘o8’de denize indirildi [altta ve yanda], aynı törende Büyükada’nın da ilk kaynağı yapıldı [üstte]. 36 Bora KUTLUHAN S AVUNMA VE H AVACILIK • M İL G EM Ö ZEL S AYISI Tamamen Milli olarak üretilen Sonar’ın Transdüserleri gemiye monte ediliyor [üstte], geminin tüm sistem tasarımını gösteren bir bilgisayar çalışması [altta]. Kızılötesi İz Tahmini ve Yönetim Sistemleri Kızılötesi [IR] İz Tahmin çalışmalarının yapılmasının ve tamamen yerli imkânlar ile geliştirilmesinin plânlandığı ve ‘Gerçek Zamanlı IR İz Yönetim Sistemi’nin dizayn edilerek, üretim, test ve entegrasyon faaliyetlerinin yürütülmesinin amaçlandığı proje Ana Yüklenici olarak seçilen TüBiTAK-UEKAE ile 23 Haziran ‘o5 tarihinde imzalanmıştır. Form Optimizasyonu Form Optimizasyonu ve Modelleme sözleşmesi 4 Temmuz ‘o5’te İstanbul Teknik Üniversitesi ile imzalandı. Elektromanyetik Uyumluluk ve Etkileşimin Azaltılması Gemide kullanılacak elektrik, elektronik ve elektromekanik teçhizat/alt-sistemin temini ve gemiye entegrasyonu sırasında EMI/EMC [ElectroMagnetic Interference/ElectroMagnetic Compatibility] açısından gerekli modelleme, analiz, uygulama, test, ölçüm, değerlendirme ve iyileştirme faaliyetlerinin yürütülmesinin amaçlandığı sözleşme Ana Yüklenici TüBiTAK-UEKAE ile 13 Temmuz ‘o5 tarihinde imzalanmıştır. TB-SH 05 Sualtı Telefonu Üretim ve Entegrasyonu TCG Heybeliada’da kullanılacak Sualtı Telefonunun tasarım, üretim, test ve gemiye ens- 37 talasyon/entegrasyon faaliyetlerini kapsamakta olan proje, Ana Yüklenici TüBiTAKMAM ile 14 Temmuz ‘o5 tarihinde imzalanmıştır. Gemi Klaslanma Prototip geminin klaslanması sözleşmesi 26 Ağustos ‘o5’te, Türk Loydu ile imzalandı. ‘DeGaussing’ Sistemi Üretimi ve Entegrasyonu Degaussing [D/G] Sistemi’nin üretimi ve gemiye entegrasyonu ile MilGem’de oluşan elektromanyetik alanların vektörel olarak ortadan kaldırılmasının amaçlandığı projenin sözleşmesi Ana-Yüklenici TüBiTAK-MAM ile 5 Aralık ‘o5 tarihinde imzalamıştır. 1nci Paket Tedarik ve Top Atış Kontrol Sistemi 14 Nisan ‘o6’da SSM’nda gerçekleştirilen imza töreni kapsamında STM ile 1nci Paket Tedarik, Aselsan ile Top Atış Kontrol Sistemi sözleşmeleri imzalanmıştır. Tedarik sözleşmesi ile MilGem Projesi daha güvenilir bir takvime bağlanmış oldu. Top Atış Kontrol sistemi ise geminin 76mm topunun atış kontrolunu sağlamaktadır. İmza töreninde hazır bulunan dönemin Deniz Kuvvetleri Komutanı Ora. Yener KARAHANOĞLU, şunları söylemişti: “MilGem’in inşası bizim bir rüyamızdı. Deniz Kuvvetlerinin bir rüyasıydı. Bunu gerçekleştirmek için de bütün arkadaşlar ellerinden gelen her türlü gayreti gösterdiler, göstermektedirler. Bizim hedefimiz, kendi dizayn ettiğimiz gemiyi azamî yerli katkı payı kullanarak inşa etmektir. Biz bu hedefimizden hiçbir zaman vazgeçmeyeceğiz. Bu hedefe ulaşmamızı, maalesef içte ve dışta, engellemek isteyen birtakım gruplar var. Ama onlarla da sonuna kadar mücadele edeceğiz ve biz bu gemiyi yapacağız. Bunu bütün dünya âlem biliyor. Ben bir kere daha burada herkesin huzurunda söylemek istiyorum. Bu gemi nihayetinde olacaktır. Belki ben görmeyeceğim, belki burada oturan arkadaşlar da görmeyecek, ama bu gemi olacaktır. Pervanesini çevirip, topunu, güdümlü mermisini attığı zaman hepimiz herhalde onunla gurur duyacağız.” Ora. KARAHANOĞLU da geminin teslimini gördü ve hepimiz de gurur duyduk. Geminin İnşasına Fiilen Başlanılması 22 Ocak 2oo7 Ana Tahrik Sistemi [ATS] Prototip Gemi ATS Tedarik Projesi kapsamında 14 Aralık ‘o5’te bir Teklife Çağrı Dosyası S AVUNMA VE H AVACILIK • M İL G EM Ö ZEL S AYISI [TÇD] yayımlanmış ve 27 Nisan ‘o6 tarihinde ilgili firmalar tekliflerini SSM’na iletmiştir. Tekliflerin değerlendirilmesi neticesinde 17 Ekim ‘o6 günü firma seçimi yapılmış ve MTU Motor Türbin Sanayi firmasıyla sözleşme görüşmelerine başlanmıştır. Beş ay süren müzakereler, 23 Mart ‘o7 tarihinde atılan imzalarla noktalanmıştır. ATS; Kombine Dizel ve Gaz [CoDAG] konfigürasyonunda olacak ve iki adet dizel motor, bir adet gaz türbini, bir adet devir düşürücü dişli, iki adet şaft ve iki adet pervaneden [CPP] oluşmakta. Toplam 31MW gücünde olacak ATS’nin gemiye sağlayacağı itki kuvveti ise 1.397 kn olarak açıklandı. Bu sayede TCG Heybeliada’nın intikal sürati 15kt, azamî sürati ise 29+ kt olarak gerçekleşecek ve gemi 3.500 deniz millik bir harekât siasına sahip olacak. Dizel motorların her biri 4.320 kW güç üreten MTU 16V595TE90 tipinde, GE LM2500 tipi gaz türbini ise 23.000 kW güç kapasitesine sahip. Renk ürünü ve toplam ağırlığı 133t olan devir düşürücü dişli ise 31.640 kW toplam güce ve gaz türbin devrede iken 220rpm, dizeller devrede iken 135rpm şaft devrine sahip olacak. Geminin en önemli alt-sistemlerinden birisi olarak tanımlanan ATS’nde kullanılacak Escher Wyss model şaft ve pervane [CPP] donanımında, beş kanatçıklı pervanenin çapı 3.8m, toplam şaft boyu ise yaklaşık 30m. Bir Milli Gemi Hikayesi… [“Yapamazlar” Dediler… Yaptık!] günü, 23 Mayıs’ta imzalandı. Proje kapsamında; radarlar, sonarlar, elektronik harp üniteleri, seyrüsefer sistemleri, uydu dâhil tüm haberleşme, top, güdümlü mermi ve torpido silâh sistemleri bulunmaktadır. Sözleşmeyi; Dönemin Deniz Kuvvetleri Komutanı Ora. Yener KARAHANOĞLU, Savunma Sanayi Müsteşarı Murad BAYAR, dönemin Aselsan Yönetim Kurulu Başkanı Engin ALAN, Aselsan Genel Müdürü Cengiz ERGENEMAN, dönemin Havelsan Yönetim Kurulu Başkanı Hayrettin UZUN [şimdi Türk Silâhlı Kuvvetlerini Güçlendirme Vakfı-TSKGV Başkanı] ve Havelsan Genel Müdürü Faruk A. YARMAN imzaladılar. Savaş Yönetim Sistemi, bir savaş gemisinin beyni ve sinir sistemlerini oluşturmaktadır, diyebiliriz. Bu sistem olmaksızın, bir savaş gemisi, bir bütün olarak savaşamaz. Gemi denize indikten sonra sistem entegrasyonu ve donatımı sırasında yaptığımız bir ziyarette MPO Müdürü Alb. Ahmet ÇAKIR [beyaz baretli, şimdi Tuğamiral rütbesi ile İstanbul Tersanesi Komutanı] ve mühendisler ile birlikte [üstte solda], Türk işçisinin el emeği, ulusal kaynaklardan elde edilmiş malzemeleri gemiye monte ediyor [üstte sağda], 5 Kasım ‘o9. 2 ve 3ncü Paket Dizayn Hizmetleri ve Plâtform İnşa ve Donatım Malzeme ve Hizmetlerinin Tedarik Sözleşmesi Dönemin Deniz Kuvvetleri Komutanı Ora. Yener KARAHANOĞLU’nun da hazır bulunduğu törende 2 ve 3ncü Paket Dizayn Hizmetleri ve Plâtform İnşa ve Donatım Malzeme ve Hizmetlerinin Tedarik Sözleşmesi STM ile 9 Nisan ‘o7’de imzalandı. Ora. KARAHANOĞLU o gün itibarıyla Projedeki yerli katkı oranının %57’ye ulaştığının altını çizmişti. Savaş Yönetim Sistemi Millî yazılım olması amaçlanan Gemi Savaş Yönetim Sistemi MilGem Projesinin en önemli kısmını oluşturmaktaydı. Yapılan uzun görüşmeler sonunda bu sözleşme AselsanHavelsan iş ortaklığı ile IDEF ‘o7 Fuarının 2nci Torpido Korunma Sistemi Gemiyi düşman torpido saldırılarından koruyacak ‘soft-kill’ tipi bir torpido savunma sisteminin tedarikine yönelik olarak çok katılımlı bir rekabet ortamında yürütülen çalışmalar, Türk Deniz Kuvvetleri’nin deniz havacılığı kabiliyetini oluşturan SeaHawk helikopteri, TCG Heybeliada güvertesindeki yerini alırken görülüyor [Fotoğraf: DzKK]. Millî Sonar Sistemi MilGem için millî bir Sonar sisteminin sözleşmesi 12 Temmuz ‘o6’da imzalandı. Çalışma üç bölümde gerçekleştirilmiştir. Gemi içi elektronik birimleri DzKK Araştırma Merkezi Komutanlığı [ArMerKom] tarafından Ay Sınıfı denizaltılar için prototip olarak geliştirilen Millî Pasif Sonar Sisteminden elde edilen tecrübe ile üretilmektedir. Sonarın deniz birimleri [transdüser dizini] TüBiTAK tarafından geliştirilmiş ve üretilmiştir. Sonar Domu kompozit olarak üretilmiştir. Proje için plânlanan Sualtı Akustik Laboratuvarı [SAL], 14 Mart ‘o8’de TüBiTAK MAM’da hizmete açılmıştır. 38 Bora KUTLUHAN S AVUNMA VE H AVACILIK • M İL G EM Ö ZEL S AYISI TCG Heybeliada’nın helikopter pistinden ilginç bir görüntü, küçük fotoğrafta ise iki yıl süren zorlu ve yoğun testler sırasında gerçekleştirilen RAM deneme atışı görülüyor [Fotoğraflar: DzKK]. uzun süren bir inceleme sonucunda Ultra Electronics ürünü Sea Sentor Torpido Karşı Tedbirleri Sisteminin seçimi ile sonuçlanmıştır. Kraliyet Donanmasında Sonar 217o olarak bilinen Sea Sentor çözümü, gemiye yaklaşmakta olan torpidoları saptayıp yerini belirlemekte, sahip olduğu geniş torpido ve torpidolarla başa çıkmak için hazırlanan taktik plân veri tabanı sayesinde gemi komutanına geminin torpidodan kaçınması için uygulaması gereken manevraya ilişkin taktik bilgi vermekte [grafikî olarak ekranda göstermekte] ve torpido tehdidini başka yöne yönlendiren veya ortadan kaldıran karşı-tedbir kabiliyetlerini sağlamaktadır. Sözleşme 13 Ağustos ‘o7’de imzalanmıştır. RIM-116 RAM Güdümlü Füze Silâh Sistemi Tedariki TCG Heybeliada için tüm hava hedeflerine karşı etkili savunma sistemi RIM-116 RAM Güdümlü Füze Silâh Sistemi seçildi. 24 adetlik birinci grup RAM Güdümlü Füzenin tedarik sözleşmesi 19 Aralık ‘o8’de imzalandı. İkinci grup için ise sözleşme 2o Temmuz ‘o9 tari- 39 hinde imzalandı. İlk Mk-49 füze lançeri, Ekim ‘10’da TCG Heybeliada’ya yerleştirildi. Heybeliada’nın İnşa Faaliyetlerini Ziyaretimiz İlk Türk Korveti Heybeliada’nın bloklar hâlinde inşa edilişini ve bu blokların kızakta birleştirilmesini Türk basınında görüntülemek ilk olarak Savunma ve Havacılık Dergisine nasip oldu. 24 Nisan ‘o8 tarihinde geminin inşa edildiği İstanbul Tersanesi Komutanlığına yaptığımız ziyarette, MPO Müdürü Dz. Y. Müh. Alb. Ahmet ÇAKIR’ı ziyaretimiz sonrasında atölyeler ve kızaktaki gemide incelemeler ve çekimler yapma fırsatımız oldu. Geminin tekne yapısını oluşturan 3o blokun çelik levhaları bu atölyelerde plazma tezgâhlarda kesiliyor, profiller ile birleştiriliyordu. Geminin gövdesini meydana getiren yüksek vasıflı çelik Ereğli Demir Çelik Fabrikası [ErTCG Heybeliada tasarımından itibaren 21nci Yüzyılın bütün gereksinimlerini bünyesine almıştır. Mürettebatın modern yaşam şartları için hiç bir masraftan kaçınılmamıştır. Solda revir, sağda ise dinlenme salonu görülüyor. demir] tarafından özel olarak üretilmekteydi. Piyasada belki de tek alıcısı olan bu özel DH36 çeliğini üretmek için Erdemir zaman zaman kendi üretimine ara vermekte ve ebat olarak da özel olan bu ürünü İstanbul Tersanesi Komutanlığına sağlamaktadır. Misafirliğimiz sırasında geminin kıç üstü blokunun yerleştirilmesi operasyonu yapıldı. Diğer blokların inşaları da atölyelerde devam etmekteydi. O gün geminin denize ineceği günü hayal ederek İstanbul Tersanesinden ayrıldık. Denize İniş 27 Eylül 2oo8 Preveze Deniz Zaferinin 47o’nci Yıl Dönümü idi. Ve hava o güne kadar az görülecek kadar kötüydü. Rüzgârla birlikte sicim gibi yağmur yağmaktaydı. Mayın Avlama Gemilerinin altıncı ve sonuncusu olan TCG AKÇAY [M-270] ile birlikte Heybeliada [F-511] da denizle buluşuyordu. İstanbul Tersanesi Komutanlığının, Heybeliada’nın bulunduğu kızağın karşısına rastgelen misafir plâtformunun üzeri kapalı olmasına rağmen yağmurdan kaçmak imkânsızdı. Ama bütün olumsuz hava şartlarına rağmen Heybeliada işte karşımızda denize inmeye hazır bulunuyordu. Törende, dönemin TBMM Başkanı Köksal TOPTAN ile birlikte Başbakan Recep Tayyip ERDOĞAN ve dönemin Genelkurmay Baş- S AVUNMA VE H AVACILIK • M İL G EM Ö ZEL S AYISI kanı Org. İlker BAŞBUĞ, Millî Savunma Bakanı M. Vecdi GÖNÜL ile Kuvvet Komutanları KKK Org. Işık KOŞANER, DzKK Ora. Metin ATAÇ, HvKK Org. Aydoğan BABAOĞLU, JGnK Org. Atila IŞIK ve kalabalık bir davetli topluluğu yer almaktaydılar. Ora. ATAÇ konuşmasında: “Denize indireceğimiz Heybeliada’ya tarihî olma vasfını kazandıran en önemli özelliği, bu gemiyi Deniz Kuvvetleri mühendislerinin dizayn etmiş olması ve azamî yerli katkı payı ile -ki şu anda %7o’lere ulaştık, donatım sonunda %8o’lere ulaşacağımızı umuyorum- inşa edilmiş olmasıdır. Bu başarı ile dünyada ‘Harp Gemisi’ dizayn edebilen 15 ülke arasına girmiş oluyoruz. Bu geminin bu hâle gelmesi hiç de kolay olmamıştır. Ben bu hâle gelmesini adeta Kurtuluş Savaşı’nda imkânsızlıklar içinde savaşan ‘Çılgın Türkler’in mücadelesine benzetiyorum. Çılgın Türkler’in denizci torunları bu Projeyi gerçekleştirmeyi başardılar. Kendilerini kutluyorum. İşte bu gemi Türk mühendisinin, Türk işçisinin eseridir”, demiş ve “TCG Heybeliada 2o11 yılında göreve hazır olacaktır”, diye ilave etmiştir. Başbakan ERDOĞAN da konuşmasında: “Savaş gemilerinin inşasıyla, tarih boyunca sahip olduğumuz yeteneği yeniden canlandırmış oluyoruz. Denizcilikte bir dünya markası olma yolunda ilerliyoruz”, dedi. “Denizlerimizde istediğimiz etkinlikte söz sahibi olabilmemiz için askerî gemi inşalarına ihtiyacımız var”, diye devam eden ERDOĞAN, dünyada söz sahibi olmanın yolunun denizcilikte söz sahibi olmaktan geçtiğine vurgu yaptı. Konuşmaların ardından Heybeliada kızaktan denize olan yolculuğu başladı ve Mavi Vatanı’na kavuştu. Aynı gün MilGem Projesinin ikinci gemisi olan Büyükada’ya ilk kaynağı TBMM Başkanı Köksal TOPTAN yaptı. Millî Sonar Dizininin TCG Heybeliada’ya Entegrasyonu Türkiye’nin ilk Millî Sonar Transdüser Prototipi [TBT-o1 Ver:1.o1] tasarlanıp, üretilerek SSM tarafından Mayıs ‘o8 tarihinde kabul edilmiştir. Türkiye’nin ilk Millî Sonar Dizini’nin kabul testleri 25 Mayıs - 17 Haziran ‘o9 tarihleri arasında gerçekleştirilmiştir. Millî Sonar Dizini, MilGem Sınıfı’nın 1nci gemisi TCG Heybeliada korvetine entegre edilmek üzere 17 Temmuz ‘o9 tarihi itibarıyla sevk edilmiştir. TCG Heybeliada’yı İkinci Ziyaret 27 Eylül 2oo8’de denize indirilen TCG Heybeliada, Ana Tahrik Sistemi ile birlikte, tüm silâh sistemleri, komuta kontrol sistemleri, muhabere, elektronik harp, tüm iç tezyin ve teçhizatının takılması ve entegrasyonu için ıslak havuzda tekrar kızaklandı. Bir Milli Gemi Hikayesi… [“Yapamazlar” Dediler… Yaptık!] İnşanın bu aşamasında faaliyetleri yerinde görmek amacı ile İstanbul Tersanesi Komutanlığını, Savunma ve Havacılık dergisi olarak bir kez daha ziyaret ettik. 5 Kasım ‘o9 günü İstanbul Tersanesi Komutanlığı’nda MPO Müdürü Dz. Y. Müh. Kd. Alb. Ahmet ÇAKIR’ın ev sahipliğinde yaptığımız ziyarette, Heybeliada’yı bulunduğu ıslak havuzda gezdik. Gezi sırasında Alb. ÇAKIR, 6o kadar firma ile sözleşme yapıldığını, bunları 45’inin yerli olduğunu belirtmiş ve başlangıçta bir çok zorlukla karşılaştıklarını ifade etmişti. Gezimiz esnasında millî sonar domu, geminin karinasına monte edilmekteydi. Gerek Ana Tahrik Sisitemi’nin monte edileceği bölüm, gerek silâh sistemleri ve gerekse sensörler ile ilgili teferruatlı bilgi aldıktan sonra Heybeliada’ya bir kez daha veda etmiştik. sistemleri ve savaş sistemlerinin deniz şartlarındaki performans kontrolleri yapılmaktadır. Projenin ikinci gemisi olan Büyükada [F512]’nın tekne inşası da İstanbul Tersanesi Komutanlığı’nda devam etmektedir.” 2 Kasım ‘1o tarihinden itibaren, her türlü test/tecrübenin yapıldığı TCG Heybeliada, onbinlerce detayı kapsayan testlerin başarıyla tamamlanmasından sonra 27 Eylül ‘11 tarihinde Donanma’ya teslim edildi… Sonuç D ÜNYA denizlerinde bir Türk korveti [aslında büyük bir korvet veya küçük bir fırkateyn de yanlış olmaz] Türk Bayrağını gururla dolaştıracak. Çünkü o gemiyi Türk mühendisleri tasarlayıp inşa ettiler. Türk sanayii bu eserde büyük pay sahibi oldu. Bu gurur, MilGem Projesine katkı sağlayan, omuz veren, emek harcayan, terini akıtan herkesindir. Ne mutlu onu yaratanlara….Ne mutlu ona komuta edecek Bahriye Zabitlerine... Bahtın açık, denizlerin sakin, pruvan neta olsun TCG Heybeliada... Kardeş gemilerin sana katılmak için heyecanla bekliyorlar S&H İlk Seyrine Çıkması 11 Kasım 2o1o tarihinde DzKK’ndan aşağdaki bilgi notu iletildi: “MilGem [Millî Gemi] Projesi adı altında, İstanbul Tersanesi Komutanlığı’nda 22 Ocak ‘o7 tarihinde inşasına başlanan Heybeliada [F511] Korveti, 27 Eylül o8 tarihinde denize indirilmiş, 2 Kasım ‘1o tarihinde ise ilk seyrine çıkmıştır. DzKK MilGem Projesiyle, Türkiye Cumhuriyeti tarihinde ilk kez bir savaş gemisinin savaş sistemleri de dâhil olmak üzere tüm tasarım, entegrasyon ve analiz aşamalarını tamamen millî olarak gerçekleştirmektedir. Türk DzKK, bu Projeyle çok sayıda millî sanayi kuruluşu, üniversite ve bilimsel kurumu da bir araya getirerek, bilgi ve tecrübe birikimiyle Türkiye’nin kendi savaş gemisinin tasarım ve üretimini gerçekleştirmesini sağlamıştır. Türkiye’nin ilk millî üretim savaş gemisi olan Heybeliada [F-511]’nın donatım, test/tecrübe ve eğitim faaliyetlerine yoğun bir program dâhilinde devam edilmektedir. Bu kapsamda; 2 Kasım ‘1o tarihinden itibaren Deniz Kabul Tecrübelerine başlanılan Heybeliada [F-511]’nın, ana tahrik [ana makine], seyir TCG Heybeliada’nın düşük radar kesit alanına uygun olarak tasarımlanmış olan tekne yapısından bir detay, köprü-üstünün bir görünüşü vurgulanıyor [Fotoğraf: B. KUTLUHAN/S&H]. 40