broşür

Transkript

broşür
N
A
S
I
N
eki üniversitelerde
R A ŞUBESİ
MART 2013
1
2
3
aş
Selim Tulumtaş
Düzenleme Kurulu
an Mer tol
Yrd. Doç. Dr. Halit Cen
.
Stucky Teknik Müh. Müş
Ltd. Şti.
z. Kur. Bşk.
Atılım Üniversitesi-Dü
kanı
İMO Ankara Şubesi Baş
27 NiSAN
U
M
U
N
U
S
I
R
LA
A
M
IR
T
Ş
A
R
A
A
YÜKSEK LİSANS ve DOKTOR
evresind
ç
e
v
ra
a
k
n
A
,
ız
ım
c
a
Am
esin hark
e
h
e
v
in
iz
im
ir
b
ir
b
,
n
yapılan araştırmalarda
prok
a
rt
o
k
e
c
ile
b
e
ş
le
k
e
erç
beri olması ve ileride g
tılmasıdır.
a
e
d
n
ü
ğ
lü
ü
c
n
ö
lik
in
tk
jelerin adımının bu e
D i S L i Ğ i
N
E
H
Ü
M
T
A
A
i N Ş
A
R
O
T
K
O
D
TMM
YUKSEKLiSANS
DA S I A N K A
O
İ
R
LE
İS
D
N
E
H
Ü
M
T
OB İNŞAA
GUNU
1. Oturum - Başkan: Prof. Dr. Ahmet Yakut
İnşaat Mühendisliği’nde Araştırma Yapmak
2. Oturum - Başkan: Prof. Dr. Hüsnü Can
Öğle Yemeği
Laboratuvar ve Santral Ortamında Elde Edilen Yüksek Dayanımlı Betonun Temel Özellikleri
Düşük Dayanımlı Betona Sahip Kiriş-Kolon Birleşim Bölgelerinin Ardgerme İle Güçlendirilmesi
Dinamik Analiz Problemleri İçin Yeni Bir Adim Adim Sayisal Çözümleme Yöntemi
T-Kesitli Betonarme Kirişlerin Kesme-Eğilmeye Karşı Güçlendirilmesi
Deprem Yüklerine Maruz Candamarı Şebekelerinin Sistem Güvenirliği
17:15 - 17:30
16:00 -17:15
15:30 - 16:00
15:15 - 15:30
14:00 - 15:15
Umut Akın
Özkan Kale
Betonarme Kolon-Kiriş Birleşim Bölgelerinin Tersinir Tekrarlanır Yükler Altındaki Davranışının Değerlendirilmesi
Yer Hareketi Tahmin Denklemlerinin Sıralanması Ve Seçilmesi İçin Yeni Bir Yöntem Öklid Uzaklığına Bağlı
Sıralama (Edr) Yöntemi
Temenniler ve Kapanış
Nihan Tuğba Çalışkan
Gökçen Uysal
İnşaat Mühendisliği Eğitiminin Geliştirilmesi
Arash Maghsoudloo
Yuvacık Barajı’nın Rezervuar İşletmesi İçin Hec-Ressim Modeli Kullanılarak Karar Destek Sistemi Geliştirilmesi
Miray Karakuzu
Katı Killerde Doğrusal Olmayan Rezidüel Kayma Dayanım Zarfı
3. Oturum - Başkan: Prof. Dr. Ali Günyaktı
Pourang Ezzatfar
Seismic Performance Evaluation of Reinforced Concrete Frames With PSD Testing
Yüksek Lisans ve Doktora Bursları
Halil İbrahim Andiç
Beton Sertleşmesinin Bağlaşik Termo-Mekanik Analizi
Oruç Altıntaşı
Hatice Çınar
Yrd. Doç. Dr. Oğuz Güneş
Koray Kadaş
Ara
Özgür Yurdakul
Ferit Yılmaz
Erciyes Üniversitesi
Gazi Üniversitesi
Orta Doğu Teknik Üniversitesi
Orta Doğu Teknik Üniversitesi
Atılım Üniversitesi
Orta Doğu Teknik Üniversitesi
Orta Doğu Teknik Üniversitesi
Atılım Üniversitesi
Anadolu Üniversitesi
Orta Doğu Teknik Üniversitesi
BİDEP-TÜBİTAK
Orta Doğu Teknik Üniversitesi
Orta Doğu Teknik Üniversitesi
Orta Doğu Teknik Üniversitesi
Orta Doğu Teknik Üniversitesi
Erciyes Üniversitesi
Çankaya Üniversitesi
Atılım Üniversitesi
Anadolu Üniversitesi
NISAN
Hüseyin Çilsalar
Eray Özbek
Naz Topkara
Prof. Dr. Ayşen Ergin
Yrd. Doç. Dr. Halit Cenan
Mertol
İMO Ankara Şubesi Başkanı
NKAR A ŞUBESİ
Deprem Yer Hareketi Kayıtları Seçiminde Alternatif Şiddet Ölçülerinin Kullanılması
ODTÜ Yerleşkesinde Sürdürülebilir Ulaşım Senaryolarının Değerlendirilmesi
Zemin İyileştirilmesinde Jet Grout Yöntemi ve Uygulamaya Yönelik Proje Çalışmaları
N D i S L i Ğ i
E
H
Ü
M
T
A
A
Ş
i N
13:30 - 14:00
12:30 - 13:30
11:15 - 12:30
11:00 - 11:15
DOKTORA
İnşaat Mühendisliği Bölümü’nde Akademisyen Olmak
Açılış Konuşması
Ara
YUKSEKLiSANS
10:30 - 11:00
10:00 - 10:30
Açılış Konuşması
Selim Tulumtaş
E R İ O DA S I A
L
İS
D
N
E
H
Ü
M
T
A
A
Ş
TMMOB İN
İnşaat Mühendisliği Yüksek Lisans ve Doktora Günü 2013
Etkinlik Programı
GUNU
NISAN
A ŞUBESİ
DEPREM YÜKLERİNE MARUZ CANDAMARI
ŞEBEKELERİNİN SİSTEM GÜVENİRLİĞİ
Yüksek Lisans Tez Sahibi : Naz Topkara, ODTÜ İnşaat Mühendisliği Yüksek Lisans Öğrencisi
1
Candamarı şebekeleri olarak adlandırılan iletişim, gaz, su, enerji dağıtım ve ulaşım şebekeleri geniş coğrafi alanlara yayılmış enterkonekte sistemlerdir. Sismik yükler altındaki bir candamarı şebekesinin güvenirliğinin hesaplanması, bu tür sistemlerin hasar yaratıcı
bir deprem esnasında ya da sonrasında işlevlerini yerine getirebilmelerinin önemi nedeni ile gereklidir. Bu çalışmada candamarı
şebekelerinin deprem güvenirliğinin stokastik yöntemlerle tahmini için kapsamlı bir model geliştirilecektir.
ASI ANKAR
D
O
İ
R
E
L
İS
D
N
E
H
Ü
M
TMMOB İNŞAAT
Tezde, önce farklı deprem etkileri altında candamarı şebekesinin değişik göçme biçimleri incelenecektir. Daha sonra candamarı sistemi, elemanlarının dayanımının rassal ve mekanda bağımlılık gösterdiği bir eşdeğer ağ çizelgesine dönüştürülecektir. Ağ çizelgesinin
güvenirlik analizi, şebekeyi oluşturan elemanların güvenirliğine bağlı olarak değerlendirilmektedir. Bu bağlamda sistem güvenirlik
prensipleri uygulanacak ve candamarı şebekesinin sismik güvenirliği için alt ve üst güvenirlik sınırları belirlenecektir. Önerilen yöntemin
uygulaması gerçek verilere dayanan örnek çalışmalar ile gösterilecektir.
GUNU
T-KESİTLİ BETONARME KİRİŞLERİN
KESME-EĞİLMEYE KARŞI GÜÇLENDİRİLMESİ
Yüksek Lisans Tezi Sahibi : Araş. Gör. Eray ÖZBEK, Gazi Ü. Müh. Fak. İnş. Müh. Böl.
Maltepe/ANKARA, erayozbek@gazi.edu.tr
Tez I. Danışmanı: Prof. Dr. Hüsnü CAN, Gazi Ü. Müh. Fak. İnş. Müh. Böl.
N D i S L i Ğ i
E
H
Ü
M
T
A
A
Ş
N
i
S
N
A
S
i
L
K
E
S
K
YU
A
R
O
T
K
O
D
Tez II. Danışmanı: Doç. Dr. Sabahattin AYKAÇ, Gazi Ü. Müh. Fak. İnş. Müh. Böl.
2
Betonarme kirişlerin alt yüzüne çelik levha yapıştırarak eğilmeye karşı güçlendirilmesi sıkça uygulanan bir yöntemdir. Ancak bugüne
kadar yapılan çalışmalarda önemli süneklik sorunlarının ortaya çıktığı görülmüştür. Bu çalışmanın birinci bölümünde, delikli ve düz
çelik levha ile güçlendirilmiş kirişlere, dayanımın yanı sıra yeterli süneklik kapasitesine ulaşılması için basit ve uygulanabilir bir uç
bağlantısı geliştirilmiştir.
Betonarme kirişleri eğilme ve kesme zorlanmalarına karşı birlikte güçlendirme gerekliliği de sıkça karşımıza çıkan bir problemdir.
Çalışmanın ikinci bölümünde ise, eğilmeye karşı çelik levhalarla güçlendirilen eksik etriyeli betonarme kirişler ek olarak kesmeye karşı
da güçlendirilmiştir.
Deneysel olarak yürütülen çalışmada ikisi karşılaştırma kirişi olmak üzere toplam on dört adet 1/1 ölçekli betonarme kiriş hazırlanmış
ve test edilmiştir. Eğilmeye karşı zayıf elemanlarda değişkenler levha tipi (delikli, düz), yapıştırıcı (epoksili, epoksisiz), basınç levhası
(var, yok) şeklindedir. Kesme ve eğilmeye karşı zayıf elemanlarda ise kesmeye karşı güçlendirme tekniği sabit tutularak eğilme
elemanlarındaki değişkenler yinelenmiştir.
Deney sonuçları; dayanım, süneklik, enerji tüketimi ve rijitlik bakımından irdelenmiş ve karşılaştırılmıştır. Delikli levhayla güçlendirilen
kirişler, düz levhalılara oranla daha sünek davranmıştır. Deneylerde güçlendirme sonrası dayanım yaklaşık iki buçuk kat artmış
olmasına rağmen elemanların son derece sünek davrandığı gözlenmiştir.
DİNAMİK ANALİZ PROBLEMLERİ İÇİN YENİ BİR ADIM ADIM SAYISAL
ÇÖZÜMLEME YÖNTEMİ
Yüksek Lisan Tezi Sahibi : Hüseyin Çilsalar, Erciyes Üniversitesi, İnşaat Müh. Bölümü, Kayseri
huseyincilsalar@gmail.com
Tez Danışmanı: Doç. Dr., Kamil Aydın, Erciyes Üniversitesi, İnşaat Müh. Bölümü, Kayseri
3
Dinamik bir sistemin hareket denklemi ikinci dereceden adi diferansiyel denklem ile temsil edilmektedir. Bu denklemin analitik çözümünün bulunduğu sistemler ise çok kısıtlıdır. Lineer olamayan hesap yapılması ve/veya sistemin serbestlik derecesine/derecelerine
etkiyen yük vektörünün zamandan bağımsız olması durumunda sistemin hareketini temsil eden diferansiyel denklem analitik olarak
çözülemez. Bu nedenle yapıya etki eden en önemli yükler arasında olan deprem yükü altında, yer ivmesinin zamana göre rastgele
değişken olmasından dolayı analitik çözüm yapılamaz. Bu tür problemler ise nümerik integrasyon yöntemleri kullanılarak çözülmektedir. Nümerik çözüm için ilk olarak belirli bir zaman aralığında ivme değişimi kabulü yapılır ve hareket süresince adım adım çözüm
yapılarak sistemin istenilen süre boyunca verdiği tepkiler elde edilir. Bu tez çalışmasında, ikinci dereceden adi diferansiyel denklem
olan, dinamik hareket denkleminin nümerik çözümü için yeni bir yöntem sunulacaktır. Yöntemin çözüm algoritmasında D’alembert
prensibi ile elde edilen diferansiyel denklemin yanı sıra, impuls-momentum ilkesi de kullanılacaktır. Çalışmada sunulacak yöntem her
koşulda dengeli, tek adımda hesap yapmakta ve kapalı bir yöntem olacaktır. Analitik çözümü bulunan sistemler için yapılacak olan
zaman tanım alanında analizler ile önerilecek yöntemin klasik yöntemlere (Newmark, Sonlu farklar, Wilson vb.) göre ne oranda hata
içerdiği, stabilite ve yakınsama durumları irdelenecektir. Farklı zaman adımı aralığına göre yöntemin periyot uzaması, genlik azalması
gibi nümerik çözüm yöntemlerinin stabilitesini gösteren parametreler farklı zaman adımı aralıklarına göre incelenecek ve diğer yöntemlerle kıyaslanacaktır. Çalışma kapsamında nümerik hataları diğer yöntemlere göre daha az, farklı dinamik özelliklere sahip sistemler
için sürekli yakınsama gösteren bir nümerik çözüm yöntemi geliştirilmesi amaçlanmaktadır.
Anahtar kelimeler: Hareket denklemi, Adi diferansiyel denklem, Analitik çözüm, Nümerik integrasyon
NISAN
4
DOKTORA
5
NKAR A ŞUBESİ
DÜŞÜK DAYANIMLI BETONA SAHİP KİRİŞ-KOLON BİRLEŞİM
BÖLGELERİNİN ARDGERME İLE GÜÇLENDİRİLMESİ
Yüksek Lisans Tez Sahibi :Özgür YURDAKUL,
Anadolu Üniversitesi İnşaat Mühendisliği Bölümü, oyurdakul@anadolu.edu.tr
Tez Danışmanı: Özgür AVŞAR, Anadolu Üniversitesi İnşaat Mühendisliği Bölümü,
Eskişehir, ozguravsar@anadolu.edu.tr
DBYBHY (2007)’nin 3.5.2 “kiriş-kolon birleşim bölgelerinin kesme güvenliği” başlıklı maddesi ve bu maddenin alt maddeleriyle göz
önüne alınan deprem doğrultusundaki birleşim bölgesindeki kesme kuvveti hesaplanır. Ülkemizdeki yapı stokunu oluşturan binaların
çoğunda birleşim bölgelerinde etriye bulunmaması, beton dayanımının düşük olması ilgili madde ile belirlenen birleşim bölgesinin
kesme güvenliği şartını sağlamamaktadır. Literatür araştırmasında düşük dayanımlı betona sahip mevcut birleşimlerin kesme güvenliği
ve güçlendirilmesi ile ilgili sınırlı sayıda çalışmaya rastlanmıştır. Bu çalışmada, ardgerme ile kesme dayanımı yetersiz betonarme kirişkolon birleşim bölgelerinin güçlendirilmesi çalışılacaktır. Bu güçlendirme yönteminin uygulanabilmesi için kesme dayanımı yetersiz
birleşim bölgelerinin tersinir tekrarlı yükleme altındaki deneysel davranışı tespit edilecek, hasar mekanizması incelenecektir. Ardından,
deney numunelerin bir bölümü ardgerme ile güçlendirilerek sonuçlar referans numuneler ile kıyaslanacaktır.
Bu çalışmada 1:1 ölçekli, dış birleşim bölgesi incelenecektir.Bu amaçla, yapıda kolon ve kirişin yaklaşık ortasında, yatay yüklerinden
kaynaklı momentin sıfır olduğu bölümünden bir numune alınacak ve deneye tabi tutulacaktır. Deney numunelerinde kullanılacak beton
sınıfı C8/10, donatı ise S220’dir. Birleşim bölgesinde etriye uygulanmayacak, kolon ve kiriş kesitleri 250 X 500 mm olacaktır. Kolon
boyu ortalama kat yüksekliği olarak 3.00 m, kiriş boyu ise 1.20 m olarak seçilmiştir. Yapılacak çalışmada kolonlar dik olarak reaksiyon
duvarına yerleştirilecek ve yatay yük kolunun üst ucundan uygulanacaktır. Kolon eksenel yükü hidrolik krikolar ile kolonun üst ucundan
uygulanacaktır. Kiriş üzerine herhangi bir düşey yük uygulanmayacaktır. Birleşim hasarlarının oluşumu inceleneceği için eksenel yük
düşük tutularak 0.1Acfck değeri kolonların eksenel yükü olarak belirlenmiştir.
Çalışmanın son bölümünde birleşim bölgesine dıştan çapraz halatla ardgerme uygulanarak birleşim bölgesi güçlendirilecektir. Bu
yöntem birleşim bölgesinde ilk kez kullanılacak ve etkinliği karbon lifli polimerlerle (CFRPs) güçlendirme ile kıyaslanacaktır. Bu amaçla,
deney numuneleri referans, ardgerme ve CFRPs güçlendirilmiş numuneler olmak üzere üç gruba ayrılarak birleşim bölgesinin deneysel davranışı incelenecektir. Yapılacak deneysel çalışma ayrıca analitik yöntemle de irdelenecektir.
N D i S L i Ğ i
E
H
Ü
M
T
A
A
Ş
i N
YUKSEKLiSANS
E R İ O DA S I A
L
İS
D
N
E
H
Ü
M
T
A
A
Ş
TMMOB İN
GUNU
LABORATUVAR ve SANTRAL ORTAMINDA ELDE EDİLEN YÜKSEK
DAYANIMLI BETONUN TEMEL ÖZELLİKLERİ
Yüksek Lisans Tez Sahibi : Ferit Yılmaz, Onka Maden Mühendislik İnş.Taah.San.Ve Tic.Ltd.Şti.,
Tez Danışmanı: Yrd. Doc. Dr. Halit Cenan Mertol, Atılım Üniversitesi
Bu projede laboratuvar ve santral ortamında elde edilen yüksek dayanımlı betonun (YDB) temel özellikleri incelenmektedir. Proje
kapsamında yapılan literatür taramasıyla, YDB üzerine Türkiye’de yapılan araştırmalar incelenmiştir. YDB’nin Türkiye inşaat sektöründeki konumunu irdelemek amacıyla anket hazırlamış ve beton üretim tesisleri ile proje ofislerine gönderilmiştir. Firmalar tarafından
cevaplanan anketler incelenmiş ve durum analizi gerçekleştirilmiştir. Bu sunuş, YDB’nin Türkiye’deki durumunu ortaya koyarak, ilerisi
için önemli bir yol haritası oluşturacaktır. Projenin deney kısmı ise iki bölümden oluşmaktadır. Birinci bölümde laboratuvar ortamında
gerekli malzemeler kullanılarak istenen YDB karışımları elde edilmiştir. Elliden fazla yapılan deney ile kullanılacak farklı mineral ve
kimyasal katkılar araştırılmış, en iyi sonucu veren agrega kullanılarak hedeflenen basınç dayanımlarına ulaşılmaya çalışılmıştır. Koyulan
hedefler doğrultusunda sırası ile C40, C70 ve C100 sınıfı beton karışımları elde edilmesi hedeflenmiştir. İkinci bölümde ise bu karışımlar
santral ortamında daha büyük miktarlar kullanılarak hedeflenen basınç dayanımları elde edilmeye çalışılmıştır. Proje kapsamında YDB
ile Normal Dayanımlı Beton (NDB) karşılaştırılmasının yapılabilmesi için NDB ile yapılmış bir projenin YDB kullanılarak revize edilmesi
planlanmıştır. Revize edilecek olan proje ise Atılım Üniversitesi Kütüphane Binası’dır. Proje sonunda elde edilen bilgiler ışığında, NDB
ve YDB kullanılarak yapılan kütüphane binasının kıyaslaması yapılarak YDB’nin faydaları ve karlılığı ortaya çıkarılacaktır.
ZEMİN İYİLEŞTİRİLMESİNDE JET GROUT YÖNETİMİ VE
UYGULAMAYA YÖNELİK PROJE ÇALIŞMALARI
Yüksek Lisans Tez Sahibi : Hatice ÇINAR, Erciyes Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü ,
h.i.cinar@hotmail.com
Tez Danışmanı : Yrd.Doç.Dr. Hacı Bekir KARA, ErciyesÜniversitesi Mühendislik Fakültesi
İnşaat Müh. Bölümü
6
Yeni imara açılacak yerler ve sanayi bölgeleri için uygun alanların bulunması devamlı azalmakta, zayıf zemin özelliği gösteren alanlar
kullanıma açılmakta, uygun olmayan zeminler üzerindeki yapılaşma taşıma gücü, oturma, yeraltı su seviyesi ve zemin özelliklerine göre
sıvılaşma gibi mühendislik problemlerini gündeme getirmektedir.
Geoteknik mühendisliğinde; taşıma gücü ve oturma problemlerinin çözümlenmesi, sıvılaşma riskinin azaltılması amacıyla uygulanan
zemin iyileştirme yöntemlerinden en güncel olanı Jet Grout yöntemidir.
Bu yöntemde; zemine 90 mm çaplı delik açılarak istenilen derinliğe erişilir. Delgi borusu kendi etrafında dönerek yukarıya doğru
çekilirken basınçlı çimento-su karışımı püskürtülerek zemin parçalanıp uzaklaştırılır. Oluşan boşlukta çimento-su ve çok az zemin
içeren kolon oluşturulur. Zeminde oluşturulan sıkışmayla zemin geoteknik özellikleri iyileştirilir, zayıf zeminimizin taşıma gücü artar, yük
NISAN
ASI ANKAR
D
O
İ
R
E
L
İS
D
N
E
H
Ü
M
TMMOB İNŞAAT
A ŞUBESİ
altındaki oturma değerleri azalır, sıvılaşmaya karşı hassas olan gevşek zeminlerde iyileştirilmiş olur.
Planlanan tez çalışmasında izlenecek adımlar ve çalışma amaçları aşağıda özetlenmiştir.
Temel zemini iyileştirme yöntemleri özellikle Jet Grout ile ilgili literatür bilgileri titizlikle toplanıp değerlendirilmiştir.
İlk hedef Jet Grout Projesi yapımı ve uygulanmasıdır. Bu amaca yönelik;
Yapılacak arazi ve laboratuar deneyleriyle taşıma gücü, oturma ve sıvılaşma hesapları için gerekli parametreler belirlenecek,
İstenen taşıma yükünü taşıyan, oturma kriterini sağlayan Jet Grout kolonlarının çapı, boyu, sayısı hesaplanacak ve yerleşim düzeni
projelendirilecek,
Deneme jetleriyle uygulama parametreleri belirlenecek, hazırlanan proje araziye uygulanacak,
Uygulama sonrası deneylerle (karot kırımı, süreklilik deneyi) hedefe ulaşma belirlenecektir.
Jet Grout uygulamasının zemin iyileştirilmesine katkısının belirlenmesi amacıyla; proje uygulaması öncesi ve sonrasında arazi ve
laboratuar deneyleriyle zeminin geoteknik parametreleri belirlenecek, elde edilen sonuçlar karşılaştırılacaktır.
Bu amaçla;
Arazide; SPT, Presiyometre ve Jeofizik deneyler,
Laboratuarda; sınıflandırma deneyleri, kayma mukavemeti (c, φ), konsolidasyon (mv ve cv) parametrelerinin ve permeabilitenin (k)
belirlenmesi çalışmaları yapılacaktır.
Son olarak Jet Grout kolon aralarının iyileştirilmeye katkısını belirlenmek için; Jet Kolon merkezinden 1,5D ve 2,0D uzaklıkta yukarıda
belirtilen arazi ve laboratuar deneyleri yapılarak uygulama öncesi değerlerle karşılaştırılacaktır.
GUNU
ODTÜ YERLEŞKESİNDE SÜRDÜRÜLEBİLİR ULAŞIM
SENARYOLARININ DEĞERLENDİRİLMESİ
N D i S L i Ğ i
E
H
Ü
M
T
A
A
Ş
N
i
S
N
A
S
i
L
K
E
S
K
YU
A
R
O
T
K
O
D
Yüksek Lisans Tez Sahibi : OruçAltıntaşı, İnşaat Mühendisliği Bölümü, ODTÜ, Ankara,
e-mail: aoruc@metu.edu.tr
Tez Danışmanı: Yrd.Doç. Dr. Hediye Tuydes-Yama, İnşaatMühendisliğiBölümü, ODTÜ, Ankara,
7
Sürdürülebilir ulaşım, özel araca bağlı seyahat türünü desteklemek yerine motorize olmayan (yaya ve bisiklet) ve araç paylaşımı
yapılan ulaşım türünü desteklemeyi hedefler. Bu hedef üniversiteler için de çok önemlidir; zira kampüslerdeki trafik ağlarının kontrollü olması ve topluma örnek oluşturmaları açısından bu tür politikaları uygulama imkanları yüksektir. Birçok sürdürülebilir kampüs
ulaşım programları, özel araç emisyonun azaltılmasını her zaman sürdürülebilir ulaşım politikalarının geliştirilmesinde ilk aşama olarak
görmektedir.
Orta Doğu Teknik Üniversitesi (ODTÜ) kampüsü 30,000 nüfusu ile geniş bir alana sahiptir. Sürdürülebilir kampüs ulaşımı politikasını
geliştirmek için, öncelikle mevcut araç hareketliliği ve araç emisyon miktarını belirlemek gerekmektedir ki, bu çalışmanın ana konusu
budur. Bunun için de i) araçların başlangıç-bitiş matrisinin, ii) kampüs içi taşıt km değerinin, iii) karbon emisyon değerinin belirlenmesi
gerekmektedir. Seyahat verileri farklı kaynaklar kullanarak alınmıştır. Kapı giriş verileri Radyo Frekansı ile tanımla (RFID) yöntemiyle
alınmış, bu sayede farklı seyahat grupları(akademik ve idari personel, öğrenci) için analiz yapma imkânı sağlamıştır.
Trafik simülasyonları PTV-VISUM yazılımı kullanılarak yapılmış, her bir yol kesimi üzerindeki hız ve taşıt-km değerleri bulunmuştur.
Mevcut durumdaki hareketlilik ve emisyon değerlerine göre daha sürdürülebilir kampüs ulaşımı için politikalar geliştirilmiş, PTV-VISUM
yazılımında simülasyonu yapılmıştır. Geliştirilen politikanın mevcut karbon emisyon değerine etkisi değerlendirilmiştir. Sonuç olarak,
öğrencilerin özel araç kullanımın azaltılması birinci ve en basit eylem olarak görülmüştür.
DEPREM YER HAREKETİ KAYITLARI SEÇİMİNDE
ALTERNATİF ŞİDDET ÖLÇÜLERİNİN KULLANILMASI
Yüksek Lisans Tez Sahibi : Koray KADAŞ, Orta Doğu Teknik Üniversitesi,
İnşaat Mühendisliği Bölümü, koraykadas@yahoo.com
Tez Danışmanı : Prof. Dr. Ahmet YAKUT, Orta Doğu Teknik Üniversitesi,
İnşaat Mühendisliği Bölümü, ayakut@metu.edu.tr
8
Mevcut veya yeni tasarlanan yapıların sismik performans değerlendirmesinde takip edilen alternatif yöntemlerden biri de çeşitli özelliklere sahip kuvvetli yer hareketleri kayıtları kullanılarak gerçekleştirilen zaman tanım alanında doğrusal elastik olmayan hesap yöntemidir. Son çalışmalar göstermiştir ki; bu tür bir hesap yöntemi tercih edilerek gerçekleştirilen sismik performans değerlendirmesinde
dikkate alınan ve hesaplanan sismik talep parametreleri seçilen yer hareket kayıtlarının seçim yönteminden, sayısından ve özelliklerinden büyük ölçüde etkilenmektedir. Literatürde sismik talep tahminlerindeki değişkenliği azaltabilmek adına basitten gelişmişe birçok
şiddet ölçüsü ve deprem yer hareketi kayıt seçimi yöntemi önerilmiş olmakla birlikte bu parametrelerin ve yöntemlerin değişik hasar
seviyelerindeki etkinliğini inceleyen karşılaştırmalı çalışmaların sayısı sınırlıdır.
Bu çalışmada çok serbestlik dereceli betonarme sistemlerin çeşitli hasar seviyelerindeki sismik taleplerini etkin bir şekilde elde
edebilmek adına deprem yer hareketleri kayıtlarının alternatif şiddet ölçüleri kullanılarak seçimi irdelenmiştir. Bu amaçla, özellikle Türkiye’deki yapı stoğu dikkate alınarak farklı yapısal özelliklere sahip çok serbestlik dereceli betonarme çerçeve sistemler
kullanılmıştır. Buna ek olarak; çalışmada çok çeşitli özelliklere sahip deprem yer hareketi kayıtlarına yer vermek adına PEER’ın (Pacific
Earthquake Engineering Center) öncülüğünde hazırlanmış olan Yeni Nesil Azalım Denklemleri’ne (Next Generation Attenuation-NGA)
NISAN
NKAR A ŞUBESİ
temel teşkil eden NGA veritabanı kayıtları kullanılmıştır. Tüm kayıtlar SeismoSignal programı aracılığı ile incelenmiş ve her bir kayıt
için literatürde yer alan birçok şiddet ölçüsü çıkarılmıştır. Bununla birlikte, çok serbestlik dereceli sistemlerin tek serbestlik dereceli
eşdeğerleri kullanılarak yapılan zaman tanım alanında doğrusal olmayan analizlerden elde edilen maksimum deplasman değerleri ile
yüksek korelasyon gösteren şiddet ölçüleri seçilmiştir. Seçilen bu şiddet ölçüleri baz alınarak çok serbestlik dereceli sistemler için alternatif deprem ivme kayıt kümeleri oluşturulmuş ve yapısal sistemler bu kayıt kümeleri altında analiz edilmiştir. Çalışmanın devamında
analizlerden elde edilen sismik/mühendislik talep parametrelerinin değişik hasar seviyelerindeki değişkenliği irdelenecektir.
BETON SERTLEŞMESİNİN BAĞLAŞIK TERMO-MEKANİK ANALİZİ
Yüksek Lisans Tezi Sahibi : Halil İbrahim Andi, Orta Doğu Teknik Üniversitesi,
Yüksek Lisans Öğrencisi, Çankaya Üniversitesi, Araştırma Görevlisi,
andic.halil@metu.edu.tr / hiandic@cankaya.edu.tr
1.Tez Danışmanı : Yrd. Doç. Dr. Serdar Göktepe ,Orta Doğu Teknik Üniversitesi
2.Tez Danışmanı : Prof. Dr. İsmail Özgür Yaman, Orta Doğu Teknik Üniversitesi
GUNU
9
N D i S L i Ğ i
E
H
Ü
M
T
A
A
Ş
i N
DOKTORA
YUKSEKLiSANS
E R İ O DA S I A
L
İS
D
N
E
H
Ü
M
T
A
A
Ş
TMMOB İN
Dünyanın en yaygın kullanılan yapı malzemesi olan beton, temel olarak çimento, su ve agraganın belirli ölçülerde karışımıyla elde
edilmektedir. Bu bileşenlerden çimento ve suyun birleşmesi sırasında meydana gelen kimyasal olay çimento hidratasyonu olarak
adlandırılmaktadır. Hidratasyon; kireçtaşı ve kilin belirli prosedür sonucu birleştirilmesiyle ortaya çıkan çimentonun suyla reaksiyonu sonucunda oluşan ürünler nedeniyle eksotermik (ısı veren) bir olaydır. Hidratasyon sonucunda beton sıcaklığı 100 °C’ye kadar
çıkabilmektedir. Betonun iç kısımlarında bu denli yüksek miktarda sıcaklıklara ulaşılırken, çevre ile temas halinde bulunan dış yüzeylerde sıcaklığın daha düşük düzeylerde bulunması, ısıl gradyan oluşumuna neden olmaktadır. Özellikle, kütle beton olarak adlandırılan
hidratasyon ısısının dikkate alınması gereken yüksek boyutlardaki beton türlerinde bu sıcaklık farkı büyük önem arz etmektedir. Betonun sıcak olan iç kısımları genleşmeye çalışırken; hava, su ve diğer çevresel faktörler nedeniyle iç kısımlara oranla daha düşük
sıcaklıklardaki dış yüzeyler büzüşmeye çalışır. Bunun sonucunda betonda termal çatlaklar gibi ısıl etkilerin yol açtığı mekanik sonuçlar
ortaya çıkar. Diğer yandan, bu etkiyle eş zamanlı olarak mekanik etkenlerin yol açtığı ısıl sonuçlar da bulunmaktadır. Betonda meydana
gelen bu mekanik etki nedeniyle oluşan çatlaklar, yüzeyde süreksizlik oluşturarak ısı aktarımını kesintiye uğratır. Termal ve mekanik
etkilerin birbiriyle olan bu bağdaşımı literatürde “Bağlaşık Termo-Mekanik Analiz” olarak yer almaktadır. Günümüzde bilinen en yaygın
kütle beton örneği olarak barajlarda meydana gelen çatlamalar, bağlaşık termo-mekanik analiz ile açıklanabilir. Bu çalışmada; sonlu elemanlar yöntemi kullanılarak yapılacak olan numerik analizler, hazırlanacak olan beton numunelerinden alınacak deneysel sonuçlarla
karşılaştırılarak çalışmanın doğruluğu sağlandıktan sonra, örnek bir baraj kesitindeki gerilme dağılımı hesaplanıp, alışılagelmiş beton
soğutma yöntemlerine keskinlik kazandırılarak bu çatlakların engellenmesine yönelik daha kesin öneriler geliştirilecektir.
SEISMIC PERFORMANCE EVALUATION OF
REINFORCED CONCRETE FRAMES WITH PSD TESTING
Yüksek Lisans Tez Sahibi : Pourang Ezzatfar, METU Civil Engineering Department
Tez Danışmanı : Prof. Dr. Güney Özcebe, METU Civil Engineering Department
10
This study focuses on investigating the seismic performance of reinforced concrete frames with masonry brick infill and shear walls
using pseudo-dynamic test methods. For this purpose, four test specimens of three-story three-bay RC frame with ½ scale were
constructed and tested in the METU laboratory. The first frame was a three-story three-bay frame without infill which was the reference frame in selected specimen set. The second one was constructed the same as the reference frame adding hollow clay tile brick
infill at the middle bay in each story. In order to access the effectiveness of the Mesh Reinforced Mortar (MRM) application as a proposed strengthening technics by Turkish Seismic Code (2007), the infill walls of the second specimen were replaced with new ones
and enhanced with MRM. The repaired frame was considered as the third specimen. The next specimen was a RC frame with shear
walls in the mid span. These specimens were designed following the Turkish Seismic Resistant Design Code (2007). The last specimen was a RC frame with shear walls in the mid span which was designed based on Turkish Seismic Resistant Design Code (1975).
For the pseudo-dynamic test, Four Synthetic ground motions which were compatible with Düzce city center response spectrum were
used. After applying incremental ground motions, damage-ground motion relations were established. In addition to the experimental
study, a comprehensive analytical study will be performed. By performing the experimental and analytical studies, acceptance criteria
of components and systems of RC frames with brick infill walls and shear walls suggested by the Turkish earthquake code will be
evaluated and new limits may be proposed.
KATI KİLLERDE DOĞRUSAL OLMAYAN REZİDÜEL KAYMA
DAYANIM ZARFI
Yüksek Lisans Tez Sahibi : Arash Maghsoudloo, Yüksek Lisans Öğrencisi,
ODTÜ İnşaat Mühendisliği Bölümü
Tez Danışmanı : Y. Doç. Dr. Nejan Huvaj Sarıhan, ODTÜ İnşaat Mühendisliği Bölümü ,
Geoteknik Dalı
11
Kesme deformasyonları süresince, katı killerde, ince levha-şeklindeki kil mineralleri kayma yönüne paralel şekilde üst üste gelerek
kesmeye karşı en az direnci göstererek “rezidüel kayma dayanımı”na erişir. Katı killerin rezidüel kayma dayanım zarfları doğrusal ol-
NISAN
ASI ANKAR
D
O
İ
R
E
L
İS
D
N
E
H
Ü
M
TMMOB İNŞAAT
A ŞUBESİ
mayan bir şekle sahiptir, fakat pratikte kolaylık açısından doğrusal yenilme zafı ile ifade edilir. Bu çalışmada, rezidüel kayma dayanım
zarfının doğrusal olmayışı: (i) iki katı kilde (Ankara kili ve kaolin) 50 ila 900 kPa efektif normal gerilmeler altında tekrarlı direk kesme
deneyleri ile ve (ii) literatürde yayınlanmış rezidüel kayma dayanımı verileri kullanılarak ele alınmaktadır. Rezidüel kayma dayanım
zarfının doğrusal olmayışının önemini değerlendirebilmek için, limit denge metodu ile (a) reaktive heyelanlarda vaka analizleri ve (b)
parametrik çalışma yapılmıştır. Bu çalışmanın sonuçları şunlardır: (1) Ankara kili ve kaolinin rezidüel kayma dayanım zarfları doğrusal
değildir, bir üslü fonksiyonla ifade edilebilir ve kohezyon sıfırdır (2) Rezidüel dayanıma ulaşmak için tekrarlı direk kesme deneylerinde
3 kere tekrarlı kesme veya 20 mm kümülatif kayma deformasyonları uygulanması önerilmektedir (3) Plastisite indisi ve rezidüel kayma
dayanımı arasındaki ampirik ilişkiler katı killerde rezidüel dayanımı başarılı bir şekilde tahmin edebilmektedir. (4) Rezidüel yenilme
zarfının doğrusal olmayışı özellikle averaj efektif normal gerilmelerin 50 kPa’dan az olduğu, dönel ve ötelenmeli heyelanlar için önemlidir. Bu tür heyelanlarda doğrusal kayma dayanımı zarfı kullanılırsa şev güvenlik sayısı gerçekte olduğundan fazla bulunacaktır (özellikle
su seviyesi yüksek olan heyelanlarda). (5) Plastisite indisi arttıkça, üslü fonksiyonun üs “b” değeri azalmakta, ve dolayısıyla yenilme
zarfı doğrusal olmaktan daha çok uzaklaşmaktadır. Düşük plastisiteli malzemelerde doğrusal veya doğrusal olmayan yenilme zarfını
kullanmak güvenlik sayısı üzerinde çok büyük etki yapmamaktadır.
Anahtar Kelimeler: rezidüel kayma dayanımı, yenilme zarfı, doğrusal olmama, katı kil, tekrarlı direk kesme deneyi.
12
GUNU
YUVACIK BARAJI›NIN REZERVUAR İŞLETMESİ İÇİN
HEC-RESSIM MODELİ KULLANILARAK KARAR
DESTEK SİSTEMİ GELİŞTİRİLMESİ
N D i S L i Ğ i
E
H
Ü
M
T
A
A
Ş
N
i
S
N
A
S
i
L
K
E
S
K
YU
A
R
O
T
K
O
D
Yüksek Lisans Tez Sahibi : Araş. Gör. Gökçen UYSAL Anadolu Üniversitesi,
İki Eylül Kampüsü, Müh. Fak. İnşaat Müh. Böl.
Tez Danışmanı: Yrd. Doç. Dr. Aynur ŞENSOY ŞORMAN (Anadolu Üniversitesi,
Mühendislik Fakültesi, İnşaat Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi)
Su kaynaklarının etkin yönetimdeki kararlar, sürekli artan dünya nüfusu ve su ihtiyacından dolayı giderek daha fazla önem
kazanmaktadır. Bu kararlar, kapsamlı ve birbiri ile entegre yönetim stratejileri gerektirmektedir. Karar destek sistemleri günümüzde, su
kaynakları yönetiminin iyileştirilmesinde kullanılan bir araçtır.
Türkiye’nin Marmara Bölgesi’nde yer alan 258 km2’lik drenaj alanına sahip Yuvacık Baraj Havzası, dik topoğrafyası, ılıman ve
yağmurlu iklimi ile yüksek bir taşkın potansiyeline sahiptir. Ayrıca, havza yükseliğinin 80 – 1548 m arasında değişmesi nedeniyle
önemli bir kar erime katkısı bahar ayları boyunca nehir akımlarını beslemektedir. 1.5 milyon nüfuslu Kocaeli şehrinin 142 hm3 olan
yıllık su ihtiyacına rağmen 51.2 hm3’lük nispeten küçük bir hacme sahip Yuvacık Barajı’nın etkili bir şekilde işletilmesi ilgi çekici bir
görevdir. Bu çalışmanın motivasyonu mansap taşkın riskini fazlasıyla arttırmadan şehre gerekli olan su miktarını sağlamaktır. Kurak
yaz aylarında kesintisiz bir şekilde su temin edebilmeleri için gerekli tedbirleri almak amacıyla, işletmecilerin, taşkın kontrol seviyelerini
geçip, taşkın riskini arttırarak işletme yapmaları gerekmektedir.
Rezervuar simulasyon modeli olarak HEC-ResSim seçilmiştir. Çalışma, uzun dönem günlük su teminini ve kısa dönem saatlik taşkın
koruma amaçlarını gözeten işletme çalışmaları olarak iki ana işletmeye ayrılmıştır. Günlük kararlar için 2007 – 2011 verileri kullanılarak
üç farklı yaklaşım (mevsimsel deşarj kontrolü, değişken hedef eğri ve çekilme eğrisi ile deşarj) test edilmiş ve tüm yaklaşımların
avantajlı taraflarını alan kombinasyon metodu en uygun simulasyon modeli olarak seçilmiştir. Saatlik kararlar ise kısa dönem taşkın
yönetimi için öncül deşarj uygulamaları ile geliştirilmiştir. Temel fikir sayısal hava tahmin verisine bağlı akım tahminlerinin kullanılarak
öncül deşarjların uygulamaya konulmasıdır. Deşarj kararları, çıkış hidrografları ve rezervuar seviyeleri analiz edilerek bir karar destek
sistemi geliştirilmiştir. Ayrıca, 2012 Mart-Haziran dönemi için örnek bir gerçek zamanlı işletme çalışması da yapılmıştır.
Anahtar Kelimeler: Rezervuar simulasyonu, Gerçek zamanlı işletme, HEC-ResSim, Taşkın riski, Su temini
İNŞAAT MÜHENDİSLİĞİ EĞİTİMİNİN
GELİŞTİRİLMESİ
Yüksek Lisans Tezi Sahibi: Nihan Tuğba ÇALIŞKAN, Atılım Üniversitesi
Tez Danışmanı : Yrd.Doç.Dr Halit Cenan MERTOL, Atılım Üniversitesi
13
21. Yüzyılda kişisel telefon, bilgisayar kullanımının yaygınlaşması, internet erişiminin kolaylaşması, Youtube, facebook gibi sosyal
paylaşım sitelerinin artması neticesinde öğrencilerin çoğu, zamanlarını bilgisayar başında, chat ve oyun sitelerinde geçirmektedir.
Aynı zamanda, her öğrencinin değişik algılama şekli vardır. Öğrenciler algılama şekillerine göre sözel ve görsel, duyusal ve sezgisel,
deneysel ve düşünsel olmak üzere gruplara ayrılır. Öğrencilerin algılama şekline hitap eden bir anlatım bütün öğrenciler için dersin
verimli bir şekilde geçmesini sağlar.
Yapılan araştırmalara göre geleneksel bir şekilde verilen bir ders (pasif öğretim), en düşük düzey hatırlama/hafızada kalma ile
sonuçlandığı görülmüş, aktif öğrenme yöntemleri kullanıldığında ise, öğrencilerin söylediklerinin % 70’ini, hem söyleyip, hem de
yaptıklarının da % 90’ını hatırlayabildiği belirlenmiştir.
Gerek eğitim ve sınav sistemindeki aksaklıklar, gerek öğrencilerin kişisel nedenlerden dolayı zamanında yeterli bilgileri almadan
üniversite hayatına başlamaları, mesleki eğitimlerinde yeterli başarıyı sağlayamamalarına neden olmakta, sadece teorik bilgilerin
verildiği, pasif öğretim metodları çoğu zaman kendi istekleri dışında seçerek geldikleri üniversite hayatında öğrencilerin ilgisizliğini
artırmakta ve başarısız olmalarına neden olmaktadır.
Klasik ders anlatımında genellikle öğrencinin önceden herşeyi bildiği farz edilir ve o ders için gerekli bilgiler verilir; öğrenciler çoğu
zaman eksik bilgilerinden dolayı verilen bilgiyi yeterli düzeyde alamamakta ve dersten istese bile yeterince faydalanamamaktadır.
Genellikle öğretim görevlilerinin her öğrencinin eksiğini fark etmesi zordur. Öğrencilerin grup çalışmalarına teşvik edilmesinin bu sorunu çözebileceği düşünülmüştür.
Çoğu zaman inşaat mühendisliği öğrencilerinin öğrendikleri bilgiler kitaplar üzerinde kalmakta, malesef öğrendikleri bilgilerin gerçek
NISAN
NKAR A ŞUBESİ
hayatta nerde kullanılacağı konusunda fikir sahibi olmadan mezun olan öğrenciler iş hayatında zorluklarla karşılaşmaktadır.
Bu tezde inşaat mühendisliği öğrencilerinin öğrenme tekniği araştırılıp, 21. Yüzyıl öğrencilerinin bilgisayar ve teknoloji ile olan
yakınlıkları ve aktif öğrenme metodların eğitimdeki başarısı göz önüne alınarak , öğrencilerin internet üzerinden inşaat mühendisliği ile
ilgili oyunlar oynayabileceği bir alan oluşturulmuş, gerçek hayatla ilgili örnekler üzerinde gruplar halinde tartışma yapabilecekleri bir
chat ortamı sağlanmış ve öğrencilerin öğrenme düzeylerindeki artış gözlemlenmiştir.
14
BETONARME KOLON-KİRİŞ BİRLEŞİM BÖLGELERİNİN TERSİNİR
TEKRARLANIR YÜKLER ALTINDAKİ DAVRANIŞININ
DEĞERLENDİRİLMESİ
Yüksek Lisans Tez Sahibi : Umut Akın, ODTÜ İnşaat Mühendisliği Bölümü
Tez Danışmanı : Yrd. Doç. Dr. Burcu Burak, Orta Doğu Teknik Üniversitesi
GUNU
N D i S L i Ğ i
E
H
Ü
M
T
A
A
Ş
i N
DOKTORA
YUKSEKLiSANS
E R İ O DA S I A
L
İS
D
N
E
H
Ü
M
T
A
A
Ş
TMMOB İN
Bugüne kadar yapılmış olan deneysel çalışmalar açıkça göstermektedir ki, betonarme çerçeve sistemlerinin deprem yükü altındaki
performansı, kolon-kiriş bağlantı bölgelerinin davranışı ile yakından ilgilidir. Betonarme bir yapının yüksek deformasyonlar altında
sağlam kalabilmesi, ancak kolon-kiriş bağlantılarının bütünlüğünü muhafaza edebilmesi ile mümkündür. Ancak bugün dahi betonarme yapıların tasarımında kolon-kiriş bağlantı bölgelerinin rijit ya da elastik olarak davranacağı varsayılmakta, bunun sonucunda
da yapıların deprem yükü altındaki davranışları doğru biçimde öngörülememektedir. Bu durumun ana sebeplerinden biri kolon-kiriş
bağlantı bölgelerinin davranışını gerçekçi bir şekilde yansıtacak analitik modellerin eksikliğidir. Bu araştırma sonucunda, kolon-kiriş
bağlantılarının tersinir tekrarlanır yükler altındaki davranışı daha önceden tamamlanmış deneysel çalışmalardan elde edilen veriler
ışığında incelenerek, bu davranışı başarılı bir biçimde yansıtan analitik bir model oluşturulmuştur. Modelin oluşturulmasında kullanılan
deneysel çalışmalar daha sonra OpenSees programı aracılığıyla modellenerek, önerilen davranış özelliklerinin deneysel verilerle
uyumluluğu ortaya konmuştur. Analitik çalışma süresince oluşturulan modelin pratik kullanıma uygun basitlikte ve farklı bağlantı
türlerini de temsil edebilecek şekilde kapsamlı olmasına çaba gösterilmiştir.”
15
YER HAREKETİ TAHMİN DENKLEMLERİNİN SIRALANMASI VE
SEÇİLMESİ İÇİN YENİ BİR YÖNTEM: ÖKLİD UZAKLIĞINA
BAĞLI SIRALAMA (EDR) YÖNTEMİ
Yüksek Lisans Tez Sahibi: Özkan Kale, Araştırma Görevlisi, Doktora Öğrencisi,
Orta Doğu Teknik Üniversitesi, İnşaat Mühendisliği Bölümü,
Deprem Mühendisliği Araştırma Merkezi ozkankale@gmail.com
Tez Danışmanı : Prof.Dr.Sinan AKKAR
Orta Doğu Teknik Üniversitesi
Bu çalışmada, bölgesel veya sahaya özel olasılıksal sismik tehlike çalışmalarında kullanılacak olan yer hareketi tahmin denklemlerinin
sıralanması ve seçilmesi için yeni bir yöntem önerilmektedir. Bu yöntem, göz önüne alınan gözlemsel yer hareketi ivme kayıt setini
kullanarak yer hareketi tahmin modellerini sıralamak için öklid uzaklığı (DE) konseptini modifiye ederek hesaba kattığı için Öklid
Uzaklığına Bağlı Sıralama (EDR) Yöntemi olarak adlandırılmıştır. DE artık analizi konseptine benzemektedir ve onun modifiye edilmiş
formu, aday yer hareketi tahmin denklemlerinin sıralanmasında efektif bir şekilde kullanılabilmektedir. Önerilen yöntem, yer hareketi
belirsizliğini (standart sapma ile ifade edilen rasgele değişkenlik) ve gözlemsel yer hareketi verisi ile aday denklemlerin medyan tahminleri arasındaki bayası (modeldeki bayas) ayrı ayrı göz önüne alabimektedir. Rasgele değişkenlik, model bayası veya bunların kombinasyonundan elde edilecek indeksler, sahaya özel veya bölgesel olasılıksal sismik tehlike analizi çalışmalarında göz önüne alınacak
olan yer hareketi tahmin denklemi mantık ağacının oluşturulması için aday tahmin denklemlerini sıralayabilmektedir. Bu özellikler
(indeksler), belirli bir yer hareketi veri seti kullanılarak aday tahmin denklemlerinin sıralanmasına dayalı örnek bir çalışma üzerinden
tartışılmıştır. Bu örnek çalışma, rasgele değişkenlik, model bayası ve bunlarının kombinasyonundan elde edilen indekslerle yapılan
model sıralamalarının değişken olduğunu ve daha basit fonkiyonlara sahip yer hareketi tahmin denklemlerinin sıralamada daha üst
sıralarda yer aldıklarını göstermiştir. Bu çalışmada önerilen yöntem, olasılıksal sismik tehlike çalışmalarının belirli amaçlarına göre en
uygun tahmin denklemi setini belirlemede karar verme aşamasını kolaylaştıran önemli bir araçtır.
Anahtar Kelimeler: Yer hareketi tahmin denklemi, sismik tehlike analizi, mantık ağacı, ivme kaydı