Almanak 2015
Transkript
Almanak 2015
2015 TÜRK‹YE HAP‹SHANELER ALMANA⁄I Ceza İnfaz Sisteminde Sivil Toplum Derneği / Türkiye Hapishane Çalışmaları Merkezi Yayına Hazırlayanlar: Ayşegül Algan - Duygu Koçoğlu - Mustafa Eren TCPS Kitaplığı 8 2015 Türkiye Hapishaneler Almanağı Yayına Hazırlayanlar: Ayşegül Algan, Duygu Koçoğlu, Mustafa Eren Kapak fotoğrafı, “Duyulmayan” adlı belgesel filmden alınmıştır. Kapak ve Sayfa Tasarım: Tayfun Koç ISBN 978-605-83651-4-8 Baskı: Temmuz 2016 Ceza İnfaz Sisteminde Sivil Toplum Derneği Adres: Katip Mustafa Çelebi Mahallesi, Billurcu Sokak, No:5 Daire:2 Beyoğlu / İstanbul Telefon: 0212 293 69 82 e-posta: info@tcps.org.tr Baskı ve Cilt İncekara Kağ. Mat. Yay. ve Dış Tic. Ltd. Şti. Tel: 0212 501 0883 “Bu kitap, Friedrich Ebert Stiftung Derneği, Avrupa Birliği ve Açık Toplum Vakfı’nın katkılarıyla basılmıştır. Kitaptaki görüşler FES, AB ve Açık Toplum Vakfı’nın görüşlerini ifade etmez.” Ceza İnfaz Sisteminde Sivil Toplum Derneği / Türkiye Hapishane Çalışmaları Merkezi 2015 TÜRK‹YE HAP‹SHANELER ALMANA⁄I Yayına Hazırlayanlar: Ayşegül Algan - Duygu Koçoğlu - Mustafa Eren Hapishane Çalışmaları Alanında Bir İlk: Hapishaneler Almanağı 2015 yılı içerisinde basında yer alan, Türkiye hapishaneleri konulu haberlerin derlendiği “Türkiye Hapishaneler Almanağı 2015” isimli bu çalışmamız hem Ceza İnfaz Sisteminde Sivil Toplum Derneği / Türkiye Hapishane Çalışmaları Merkezi (CİSST / TCPS) için, hem de hapishane çalışmaları alanında bir ilk niteliği taşıyor. Önümüzdeki yıllarda da koşullar çerçevesinde devam etmeyi planladığımız Almanakların, hapishaneler alanında yürütülecek çalışmalar için önem teşkil ettiğini düşünüyoruz. Almanağı, hapishaneler alanına dair bir veri bankası olarak düşündük ve hazırladık. Bu konuda çalışanlar, Almanak sayesinde 2015 yılında Türkiye hapishanelerinin gündeminin ne olduğunu, bu gündemin basına nasıl yansıdığını bir bütün olarak görebilme şansına sahipler artık. Türkiye hapishanelerini 2015 yılı içerisinde yayınlanan haberler üzerinden değerlendirdiğimizde birkaç konunun ön plana çıktığını görüyoruz. Kapatılan ve açılan hapishaneler var. Hapishaneler alanında son on yıldır hızını hiç kaybetmeyen bir inşa faaliyetinin sürdüğünü söylemek yanlış olmayacaktır. Haberler okunduğunda görülecektir ki, neredeyse her ilinde yıkılan ve açılan yeni hapishaneleri olan koca bir şantiye Türkiye. Haberlerde zaman zaman ipucunu yakaladığınız ama çoğunlukla es geçilen konu ise kapatılan ve açılan hapishanelerin niteliği. Kapatılanlar küçük kapasiteli ve koğuş tipi olan kaza hapishaneleri çoğunlukla. Açılanlar ise “ceza infaz kurumu kampüsleri” içerisine inşa edilen büyük kapasiteli, “oda tipi” hapishaneler. Bu farklılığa dikkat çekerek, özellikle 2000 yılından itibaren Türkiye hapishanelerinin yapısal bir dönüşüm içerisinde olduğunu da söyleyebiliriz. Yeni yasal düzenlemeler de bu tespiti doğrular niteliktedir. Haberler arasında, az sayıda da olsa yasal değişikliğe dair olanları bulmak da mümkün (“İç güvenlik yasa tasarısı” olarak da adlandırılan Ceza İnfaz Kurumları Güvenlik Hizmetleri Kanun Tasarısı). 4 2015 TÜRKİYE HAPİSHANELER ALMANAĞI İnşa faaliyetinin yoğunluğuna rağmen hapishanelerin kapasitesinin hızla sayıları arttırılan mahpus mevcuduna yetişemediği, mahpusların 3 katlı ranzalarda, yerlere serilen döşeklerde veya nöbetleşe yattıkları da haberlerde bulunabilecek veriler. Dikkat çeken bir başka haber grubunu ise hapishanelerin koşulları, hak ihlalleri, taciz ve tecavüzler oluşturuyor. Bu haber grubu içerisinde, koşullara dair anlatımlar, kapasite fazlalığının da bir sonucu olarak “sürgün sevkler”, özellikle çocuk mahpuslara ilişkin “cinsel istismar” haberleri dikkat çekiyor. “Sürgün sevk” haberlerinin ortak vurgusu ise sevklerin ağırlıklı olarak 7 Haziran seçimlerinden sonra “Doğu ve Güneydoğu illerinden” Batı’ya doğru oluşu ve özellikle siyasi mahpusları kapsamasıdır. Kötü muamele ve kötü koşullardan ayrı düşünülemeyecek bir başka konu ise hasta mahpusların durumları ve hapishanelerde ölüm vakalarıdır. Neredeyse her ay ağır hasta mahpuslara ilişkin haberlerle karşılaşmak mümkün. Ve yine neredeyse her ay birkaç mahpus ölümü haberi karşımıza çıkıyor. Bu haberleri okurken, bu Almanağın sınırlılıklarını akıldan çıkarmamakta da fayda var: Sadece basına yansıyan haberleri derleyebildik Almanak çalışmasında. Bu nedenle Almanak tematik konular hakkında fikir verse de, niceliksel bir değerlendirme için yeterli olmayacaktır. Hak ihlalleri ve koşullara dair haberlerin içeriğine baktığımızda ise çoğunluğu sivil toplum örgütlerinin basın duyuruları ile açıklamalarının oluşturduğunu görüyoruz. Bu haberlerin kaynağında ise mahpusların ailelerine, sivil toplum örgütlerine, gazetelere, haber ajanslarına ve bazen de milletvekillerine yazdıkları mektuplar var. Bu durum, STÖ’lerin rolünü ve mahpuslar açsından mektuplaşmanın önemini ortaya koyuyor. Kötü muamele ve hak ihlalleriyle beraber, özellikle siyasi mahpuslar açısından zaman zaman “sevk talebinin yerine getirilmesi”, “tedavi önündeki engellerin kaldırılması” zaman zaman da “dışarıda” gerçekleşen katliamları protesto etmek amaçlarıyla direnişler gerçekleştirildiğini de görüyoruz. Yine ağır hasta mahpusların isimlerinin belirtilerek tahliyesinin talep edilmesi, vegan bir mahpusun vegan beslenme hakkı için yürüttüğü direniş, annesiyle beraber hapiste tutulan 0-6 yaş grubu çocuklar özelinde tahliye talepleri, STÖ’lerin gündeme taşıdığı “Çocuk Hapishaneleri Kapatılsın” talepli eylemler de bu alandaki toplumsal hareketliliğin başka göstergeleri. Almanakta olumlu haberleri görebilmek de mümkün. Mahpusların haber alma kaynakları olan dergi, gazete, televizyon gibi yayın organlarına getirilen kısıtlamalara ilişkin olarak Anayasa Mahkemesi’nin (30 Ocak 2015 tarihli karar dışında) “bilgi ve kanaatlere ulaşma özgürlüğüne” müdahale edildiğine veya haberleşme hürriyetinin ihlal edildiğine dair vermiş olduğu kararlar da basında yer aldı. Olumlu bir başka haber grubunu ise üniversiteler, STÖ’ler, meslek örgütleri ve çeşitli devlet kuruluşlarının hapishanelerde düzenledikleri etkinler oluşturuyor. Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğü’nün onayı ve işbirliği ile gerçekleşen bu etkinliklerin ağırlıklı bir kısmını dini etkinlikler ve tiyatro gösterileri oluşturmaktadır. Bu etkinliklerin mahpusların talepleri ve ihtiyaçları doğrultusunda yeniden düzenlenmesi, bu düzenle5 2015 TÜRKİYE HAPİSHANELER ALMANAĞI me sırasında tahliye sonrası yaşantının da dikkate alınması var olan olumluluğu çok daha arttıracaktır. Hapishanelerde İş Yurtları Kurumu’na bağlı olarak çalışan mahpusların üretimleri de haberlerde yer bulurken, çalışma koşullarına dair detayların üretime kıyasla yeterince anılmadığını söylemek mümkün. Gerek yukarıda bahsedilen konular, gerek başka hiçbir kaynaktan aktarılmayan konuların gündeme taşınmasında ise hapishane koşullarına duyarlı bazı milletvekillerinin Adalet Bakanlığı’na vermiş oldukları soru önergeleri, yazmış oldukları raporlar ve verdikleri demeçler etkili olmuştur. Neredeyse hiç değinilmeyen konular arasında ise infaz koruma memurlarının, psiko-sosyal görevlilerin, öğretmenlerin ve doktorların hapishanelerdeki çalışma koşulları ve (çocuk, kadın, hasta ve birkaç LGBTİ mahpus haberi dışında) özel ihtiyaç sahibi mahpusların yaşam koşulları yer alıyor. Önümüzdeki yıllarda yayınlanacak olan haberlerde basın mensuplarının değinilmeyen konuları da gündeme getirme çabası içerisinde olmasını ve yanlış değerlendirmelere mahal vermemesi için zaman zaman tablonun bütününü, zaman zaman da ayrıntıları sunabilecek birikim ve deneyimle hareket etmesini; Adalet Bakanlığı’nın sivil aktörlerin hapishanelerde daha aktif rol alabilmesinin önünü açacak girişimlerinin artmasını; tüm siyasi aktör ve politika yapıcıların insan hakları ve temel hak ve özgürlükler temelli duyarlılıklarını yükseltmesini; hapishanelerdeki hak ihlallerinin ve kötü muamelenin ise son bulmasını diliyoruz. *** Bu çalışmamız, Friedrich Ebert Stiftung Derneği, Açık Toplum Vakfı ve Avrupa Birliği’nin destekleriyle gerçekleştirilebilmiştir. Kendilerine teşekkürü borç biliyoruz. Bu çabamıza ilham veren “İş Cinayetleri Almanağı”nda emeği geçen herkese, bu çalışmaya başlarken derneğimize kadar gelip bizi yönlendirme nezaketini gösteren İş Cinayetleri Almanağı’nı hazırlayan ekipten Eylem Can’a, Almanağa son halini verirken hafta sonları ve günün geç saatlerine kadar desteklerini esirgemeyen Alper Yalçın ve Aylin Çelikçi’ye ve 2006’dan beri yürüttüğü çalışmalarla hapishaneler alanında yeni ufuklar açan ve gençlere yeni zeminler sunan derneğimizin kurucularından Zafer Kıraç’a teşekkür ediyoruz. Ayşegül Algan Mustafa Eren CİSST Yönetim Kurulu Üyeleri İstanbul – Temmuz 2016 6 OCAK 2015 OCAK 7 2015 TÜRKİYE HAPİSHANELER ALMANAĞI 1 Ocak Türkiye Hapishane Çalışmaları Merkezi ve Hapishane Çalışmaları Kütüphanesi kuruluyor! Ceza İnfaz Sisteminde Sivil Toplum Derneği (CİSST), Avrupa Birliği ve Açık Toplum Vakfı’nın destekleriyle, 1 Ocak 2015 tarihinde Türkiye Hapishaneler Enformasyon Ağı (THEA) adını taşıyan bir çalışma başlattı. Bu çalışma kapsamında Türkiye Hapishane Çalışmaları Merkezi (Turkey’s Center for Prison Studies – TCPS) ve Hapishane Çalışmaları Kütüphanesi’nin kurulması hedeflenmektedir. (Ayrıntılı bilgi için bakınız: http://tcps.org.tr, http://thea.org.tr ) İzmir Gediz Üniversitesi Meslek Yüksekokulu Çocuk Gelişimi Programı öğrencileri, İzmir İl İnsan Hakları Kurulu ve Kadın Haklarını Koruma Derneği işbirliğiyle, İzmir Kadın Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda kreşi yeniden düzenleyerek anneleriyle beraber kalan çocuklar için yılbaşı programı hazırladılar. (haber3.com) Batman’ın 9.000 nüfuslu Beşiri ilçesinde 2013 yılı içinde temeli atılan 2.000 kişilik hapishane kompleksinin büyük bir bölümünün tamamlandığı ve 2015 yılı içerisinde faaliyete geçmesinin gündemde olduğu açıklandı. 250 dönümlük bir arazi üzerine inşa edilen hapishane kompleksinin bir yüksek güvenlikli, bir T Tipi, bir de açık hapishane ve ayrıca hapishane personeli için lojmanlar içermesi bekleniyor. Hapishane kompleksinin “ödeneği aksamayan tek yatırım” olduğunu belirten Belediye Eş Başkanı Mustafa Öztürk, “Cezaevi binası tamamlanıyor. Fakat bitişiğinde 2011 yılında inşaatına başlanılan 15 yataklı hastanenin yüzde 90’ı tamamlandığı halde dört yıldır hizmete açılamıyor.” açıklaması yaptı. (batmancagdas.com) 2 Ocak 8 Ocak ayının ilk günlerinden itibaren gündemde olan konulardan birini annesi ile birlikte hapishanede tutulan Poyraz Ali oluşturdu. Poyraz Ali, “atipik otizm” teşhisi konulmuş olmasına rağmen annesi ile beraber Bakırköy Kadın Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda tutulmaktaydı. (radikal.com.tr) OCAK 2015 3 Ocak İHD ve TUHAD DER Siirt şubeleri 2014 yılının son gününde hapishanede yaşamını yitiren iki mahpusa (Lütfü Taş, Haşem Ardunç) dikkat çekerek hapishanelerde insan yaşamının hiçe sayıldığını, ihmallerin had safhada olduğunu, acil müdahalenin geciktirildiğini ve 2014 yılının son gününde 2 mahpusun hayatını kaybetmesinin vicdanları tekrardan kanattığını belirten bir açıklama yaptılar. (haberler.com) Yaklaşık 9 yıldır hapishanede tutulan ve hakkında müebbet hapis hükmü verilen 42 yaşındaki hasta mahpus Gıyasettin Sevmiş’in ailesi İHD Hakkari Şubesi’nde bir açıklama yaparak tahliyesini talep etti. Ailesinin açıklamasına göre, Diyarbakır D Tipi Ceza İnfaz Kurumu’nda tutulmakta olan Sevmiş, hapishanede tutulduğu süre içerisinde, vinson hastalığına (kalıtsal olan karaciğerdeki bakır metabolizmasının bozuk olmasından kaynaklanan bir hastalık) yakalandı. (milliyet.com.tr) 4 Ocak Hasta Mahpuslara Özgürlük İnisiyatifi, Sakarya Caddesi’nde her hafta düzenledikleri eylemlerinin 30’uncusunu düzenlediler. Bu hafta düzenlenen eylemin konusu F Tipi hapishaneler olarak belirlendi. İnisiyatif adına açıklamayı okuyan Eylül Deniz Yaşar, F Tipi hapishanelerin sağlıksız koşullarının hasta mahpusların ölümüne yol açtığını, sağlam olan mahpusların ise şizofreni başta olmak üzere astım, kanser, tüberküloz gibi hastalıklara yakalanmasına neden olduğunu söyledi. Açıklamaya göre F Tipi hapishanelerde hapishane koşullarında tedavisi olanaksız ölümü bekleyen 240 ağır hasta bulunuyor. (yuksekovahaber.com) Konya E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu ile Necmettin Erbakan Üniversitesi arasında 2 seneliğine imzalanan protokol kapsamında yürütülen etkinliklerin sona erişi nedeniyle bu hapishanede bir program düzenlendi. Protokol kapsamında 2 yıl boyunca aralarında halk oyunları, resim kursları da dahil olmak üzere çeşitli sosyal etkinlikler düzenlendi. Hapishane müdürü Yusuf Kafadar, protokolün 2016 yılında da devam etmesi için görüştüklerini açıkladı. (pusulahaber.com.tr) 5 Ocak Sahur Operasyonu kapsamında tutuklanan emniyet mensuplarından eski İstanbul İstihbarat Şube Müdürü Erol Demirhan’ın eşi Nazife Demirhan, Silivri Ceza İnfaz Kurumu’nda gerçekleşen ziyaretin ardından yaptığı açıklamada havaların soğumasıyla hapishanenin daha da soğuduğunu ve tutukluların ısıtıcı isteklerinin hapishane idaresi tarafından geri çevrildiğini belirtti. (zaman.com.tr) 9 2015 TÜRKİYE HAPİSHANELER ALMANAĞI Demokratik Gelişim Partisi (DGP) Genel Başkanı ve bağımsız Kütahya milletvekili İdris Bal, Adalet Bakanı Bekir Bozdağ’ın cevaplaması istemiyle TBMM Başkanlığı’na tutuklu polislerin hapishanedeki koşullarına yönelik sorular içeren bir soru önergesi verdi. (haberaksiyon.com) 6 Ocak MHP Kocaeli Milletvekili Lütfü Türkkan, Silivri Ceza İnfaz Kurumu’nda koğuşların yeterli derecede ısınmaması ile ilgili olarak Adalet Bakanı Bekir Bozdağ’ın cevaplaması istemiyle TBMM Başkanlığı’na bir soru önergesi verdi. (zaman.com.tr) Çorum L Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda tutuklu bulunan 37 yaşındaki Fuat Keskin, geçirdiği kalp krizi sonucu hayatını kaybetti. (haber3.com) CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Malatya Milletvekili Veli Ağbaba, Sincan F Tipi Ceza İnfaz Kurumu’nda kendisine gönderilen bir mektup üzerine hapishanelerdeki kitap yasaklarını TBMM İnsan Hakları İnceleme Komisyonu’na gönderdi ve inceleme yapılmasını talep etti. (gercekgundem.com) Pazarcık A1 Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu kapatıldı. Yaklaşık 40 yıldır Nurettin Aydın Mahallesi Kartalkaya Bulvarı üzerinde faaliyet yürüten hapishane 50 kişilik kapasiteye sahipti. Hapishanenin 1.750 metrekare olan arazisinin Pazarcık Belediyesi’ne devredileceği belirtildi. (radikal.com.tr) 20 sivil toplum örgütü, Adalet Bakanlığı’nın yapımını planladığı LGBTİ Hapishanesi’ne ilişkin eleştiri ve önerilerini içeren ve “Endişeliyiz” başlığını taşıyan bir basın duyurusu yayınladılar. (t24.com.tr) Endişeliyiz! LGBTİ Hapishanesine İlişkin Adalet Bakanlığı’na Çağrı ve Önerilerimiz Adalet Bakanlığı, çeşitli bilgi edinme başvuruları ve soru önergelerine verdiği cevaplarda LGBTİ mahpuslara yönelik olarak özel bir hapishane inşa edeceğini açıkladı ve açıklamaya devam ediyor. Son olarak bir trans mahpusun bilgi edinme başvurusuna verdiği cevap daha net bilgiler içeriyor: “Bakanlığımızca, lezbiyen, gay, transeksüeller ve biseksüellerin muhafaza edileceği Açık ve Kapalı Ceza İnfaz Kurumları yapımına yönelik proje çalışmaları 10 OCAK 2015 başlatılmıştır. Söz konusu projenin 2015 yılında İzmir ilinde ihale edilerek inşaatına başlanması öngörülmüştür. İhale ve yer teslimine müteakip takriben 2 yıl içinde tamamlanacaktır.” 2 Aralık 2014 tarihli bu cevaba göre Adalet Bakanlığı, 2017 yılında Türkiye’nin bir LGBTİ hapishanesi olmasını öngörüyor. Adalet Bakanlığı, bu konuyu her gündeme getirdiğinde aşağıda imzası bulunan kurumlar olarak birçok defa açıklamalar yaparak, gazete ve dergilere demeçler vererek, televizyon programlarına katılarak bu konudaki endişelerimizi dile getirdik. Adalet Bakanlığı’nın tüm bu açıklamaları yok sayarak bu konudaki ısrarını sürdürmesi endişelerimizi arttırmaktadır. Bizler, aşağıdaki nedenlerle, kurulması planlanan LGBTİ hapishanesine eleştirel yaklaşıyoruz: 1- LGBTİ mahpuslar için, onların yaşantısını doğrudan etkileyecek adımlar atılırken onların, konuyla ilgili sivil toplum örgütlerinin ve bu alanda çalışma yapan akademisyenlerin görüşleri alınmamış, yapılan açıklamalar yok sayılmıştır. İnsanların yaşamlarını doğrudan etkileyecek kararlar alınır, adımlar atılırken onlara danışılması, onları karar mekanizmalarına dahil edecek yapılar yaratılması demokrasinin gereğidir. LGBTİ mahpuslara, STÖ’lere ve ilgili akademisyenlere “siz ne istersiniz” diye sorulmalı ve görüşleri alınmalı, böyle bir tartışma, danışma sürecinden sonra ne yapılacağına karar verilmelidir. 2- Yargılamanın sağlıklı yürümesi ve aileleriyle, sosyal çevreleriyle bağlarının sürebilmesi için mahpusların tutuklandıkları yerde hapsedilmeleri önemlidir. Bakanlığın Mayıs 2014 tarihli verilerine göre 95 LGBTİ mahpus tutulmakta olduğu çok sayıda farklı hapishaneden (2013 yılı Temmuz ayı verilerine göre Türkiye’nin 18 ayrı hapishanesinde 79 LGBTİ mahpus tutulmaktadır) alınıp İzmir’de inşa edilecek bu hapishaneye götürülecektir. Mahpusları bulundukları hapishanelerden alıp tek bir hapishaneye toplamak hem yargılamayı olumsuz etkileyecek hem de onları sosyal çevrelerinden koparacaktır. Bu uygulama “sürgün” anlamına gelebileceği gibi ve hapsetmeye ek olarak mahpusu ikinci kez cezalandırmak olarak değerlendirmeye açıktır. Mahpuslar, yargılamanın sağlıklı sürebilmesi, mahkemeye gidiş gelişlerinin bir eziyete dönüşmemesi (Başka illerdeki mahkemelerine oldukça kötü koşullar içeren ringlerle ve saatler süren yolculuklarla gitmek zorunda bırakılmak…), avukatlarıyla düzenli görüşebilmeleri ve aileleri, çocukları ve arkadaşları tarafından ziyaret edilebilmeleri için onlarla aynı ilde olmalı, Türkiye’nin tek bir iline yapılacak hapishaneye sürgün edilmemelidirler. 3- Türkiye’de LGBTİ insanlara yönelik ayrımcılık önemli bir problemdir. LGBTİ’lere yönelik saldırılar ve nefret cinayetleri bu ayrımcılığın en bariz gösterge11 2015 TÜRKİYE HAPİSHANELER ALMANAĞI sidir. Bu ayrımcılık hapishanelerde de varlığını sürdürmekte ve hatta daha boyutlu yaşanabilmektedir. Bu nedenle hapishanelerde LGBTİ mahpuslara dair bir güvenlik sorunu olduğu doğrudur. Bu güvenlik gerekçe gösterilerek LGBTİ mahpuslar diğer mahpuslarla bir araya getirilmemekte, çoğu hapishanede ortak kullanım alanlarını kullanamamakta sosyal yaşama dahil olamamaktadır. O hapishanede tek tutulan LGBTİ mahpuslar için bu durum katı bir tecrit anlamına gelmektedir. Adalet Bakanlığı, LGBTİ mahpuslara özel hapishane inşa etme kararını bu güvenlik sorununu aşmak ve fiili izolasyon durumuna son vermek ile gerekçelendirebilir. Ancak: – Bir LGBTİ hapishanesi açıp onları diğer mahpuslardan soyutlamak var olan ayrımcılığı kurumsallaştırmak, devlet eliyle ve mimari aracılığıyla da ayrımcılık yapmaktır. – Bir LGBTİ hapishanesi açmak, orada tutulacak bütün mahpusları damgalamaktır. Kendi cinsel yönelimini ailesine, çevresine açıklamayan insanlar tutuklandıklarında gönderilecekleri yer bu hapishane olduğunda cinsel yönelimleri devlet eliyle ifşa edilmiş olacaktır. – LGBTİ hapishanesi yoluyla gerçekleştirilecek olan damgalama burada tutulacak mahpusların yanı sıra bu hapishaneye gidecek olan ziyaretçileri de kapsayacaktır. Bu hapishanedeki yakınlarını, arkadaşlarını ziyarete gidecek olan insanlar da görünür, işaret edilir, parmakla gösterilir hale getirilecektir. Son yapılan hapishanelerin neredeyse tamamının şehir dışında, toplu taşıma araçlarının dahi ulaşamadığı yerlerde olduğu düşünülürse bu damgalama ve sorun daha anlaşılır olmaktadır. – Güvenlik gerekçesi söz konusu ise LGBTİ mahpusların halihazırda hapishanelerde ayrı koğuşlarda tutuldukları, diğer mahpuslarla bir araya getirilmediği de hatırlanmalıdır. Bu nedenle LGBTİ mahpuslara yönelik taciz, tecavüz, kötü muamele vakalarının bilinenlerinin neredeyse tamamı mahpuslardan değil hapishane personelinden kaynaklıdır.[i] Ayrı bir LGBTİ hapishanesi inşa etmek bu güvenlik kaygısını ortadan kaldırmayacaktır. – Akla gelen bir diğer çekinceli durum ise hapishanelerde tecavüze uğrayan mahpusların ve tecavüzcülerinin de “farklı cinsel yönelim” iddiasıyla buraya gönderilip gönderilmeyeceğidir. Buraya gönderilmenin kriterlerinin ne olacağı bilinmemektedir. Tüm bu eleştiri ve çekincelerimiz nedeniyle ayrı bir LGBTİ hapishanesinin yapılmasını olumsuz bir gelişme olarak değerlendiriyoruz. Yapılması gerekenin ayrı bir hapishane inşa etmek yoluyla ayrımcılığı kurumsallaştırmak, mahpusları ve yakınlarını damgalamak, mahpusları sosyal yaşam alanlarının dışına taşımak, onları sürgün etmek, ek bir cezalandırmaya tabi tutmak değil onların tutulduğu hapishanelerde ayrımcılık ve güvenlik sorunlarını çözmeye çalışmak, bunun 12 OCAK 2015 için de sivil toplum örgütlerinin sürece dahil olmasını sağlamak olduğunu düşünüyoruz. Sivil toplum örgütleri hem LGBTİ mahpuslara yönelik çalışmalar yapıp onların izole edilmiş hallerinin ortadan kaldırılmasına yardımcı olabilir hem de diğer mahpuslara ve hapishane personeline yönelik çalışmalarıyla ayrımcılığı geriletmeye katkı sunabilirler. Hapishane yönetimlerinin de bu konuda irade göstermesi ve tavır alması sayesinde LGBTİ mahpuslar güvenlik kaygısı olmaksızın ortak kullanım alanlarını kullanabilecek, diğer mahpuslar gibi sosyal faaliyetlerden yararlanabilecek ve fiili izolasyon durumu sona erebilecektir. Bunun olması için ayrı bir hapishane inşa etmeye gerek yoktur. Sorunun çözümü konusunda irade göstermek ve STÖ’leri ve ilgili akademisyenleri sürece dahil etmek önemli bir adım olacaktır. Adalet Bakanlığı’na öneri ve çağrımızdır: Bu projenin inşaatına başlamadan önce, konunun muhatapları olan STÖ’ler olarak Adalet Bakanlığı yetkilileriyle beraber LGBTİ mahpusları ziyaret etmek, bu projeyi onlara da anlatmak, konuya ilişkin onların da görüşlerini almak ve sonrasında kamuya da açık bir şekilde görüşlerin tartışılacağı bir süreç yürütmek istiyoruz. Demokratik tutum bunu gerektirmektedir. Adalet Bakanlığı’nı LGBTİ mahpusların yaşantısını doğrudan etkileyecek “LGBTİ hapishanesi” adımını atmadan önce bu tutumu almaya çağırıyoruz. 7 Ocak 8 Ocak Diyarbakır D Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nun önünde İHD Diyarbakır Şubesi öncülüğünde bir basın açıklaması yapıldı ve hasta mahpuslara dikkat çekildi. İHD Diyarbakır Şube Başkanı Raci Bilici, açıklama sırasında “Cezaevinde bulunma nedeni ne olursa olsun, ölüm sınırına gelmiş hasta mahpusların hapishane koşullarında tutulması ve tedavilerinin sağlanmaması evrensel hukuk kriterlerine göre, işkence ve kötü muamele yasağının ihlalidir” değerlendirmesini yaptı. (beyazgazete.com) Siirt E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda bulunan hasta mahpus Haşem Arduçlu, geçirdiği kalp krizi sonucu yaşamını yitirdi. Arduçlu’nun, kalp krizi geçirmeden önce rahatsızlanmasına rağmen hapishanede doktor olmadığı gerekçesiyle revire götürülmediği belirtildi. (DİHA) Merkez nüfusu 9.000 olan Batman’ın Beşiri ilçesine 2.160 kişi kapasiteli hapishane inşa ediliyor. Batman’da hâlihazırda var olan M Tipi hapishanenin kapasitesi 350 ancak Batman Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nun savcısı hapishanede 450 mahpus tutulduğunu açıkladı. İnşa edilecek 2.160 kapasiteli hapishanenin 1.200’ü kapalı, 960’ı açık 13 2015 TÜRKİYE HAPİSHANELER ALMANAĞI hapishane kapasitesi olacak. Hapishanede ayrıca 500 infaz koruma memuru görev yapacak. Hapishanenin 80 milyona mal olacağı belirtiliyor. Hapishanenin savcısı ayrıca hasta mahpusların hastaneye gitmesine gerek olmadığını, yapılacak hapishanede tam donanımlı bir revirin yer alacağını açıkladı. Hapishanenin inşaatını yapan inşaat şefi Erdal Yıldırım ise “Modern cezaevi çalışmalarımız aralıksız devam ediyor. 80 milyon TL’ye yapılacak ve son teknoloji ile hazırlanacak olan bu yapının tamamlanması için 300 kişi çalışmaktadır. Bu cezaevinin örneği şu anda Türkiye’de bulunmamaktadır” sözlerini kullandı. (batmanpostasigazetesi.com) 9 Ocak Hapishanede akciğer kanserine yakalanan ve Adli Tıp Kurumu(ATK) tarafından verilen “Cezaevinde kalamaz” raporuna rağmen tahliye edilmeyen Arslan’ın, 2 ay önce tahliye edildiği ve Diyarbakır Gazi Yaşargil Eğitim ve Araştırma Hastanesi Onkoloji Servisi’nde tedavi altına alındığı ifade edildi. Ailesi tarafından Siirt’te bulunan evine götürülen Arslan, yaşamını yitirdi. (milliyet.com.tr) 6 ay önce tutuklanan ve Samsun’un Bafra ilçesinde bulunan T Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda tutuklu olarak bulanan 53 yaşındaki Ramazan Kaya, kaldığı koğuşta kendini asmış olarak bulundu. Kaya’nın cesedi otopsi için Samsun Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne gönderildi. (samsunkenthaber.com) Gaziantep Büyükşehir Belediyesi, 1.5 aydır hapiste tutulan Ali Yavuz’un “zor şartlarda yaşamlarını sürdürmeye çalışan eşi ve 5 çocuğuna yardımda bulundu.” Yardım çağrısı, Ali Yavuz’un bir binanın bodrum katında yaşayan ve hiçbir geliri olmayan eşi Medine Yavuz’dan geldi. (haber3.com) Türkiye Gençlik ve Spor Konfederasyonu İl Başkanı şair, yazar, gazeteci Rukiye Orhan, Alanya L Tipi Cezaevi’nde mahpuslara kişisel gelişim tekniklerini anlatarak bir şiir terapisi düzenledi. Türkiye Gençlik ve Spor Konfederasyonu Genel Başkanı Feridun Cevahiroğlu’nun Başdanışmanı yazar, şair Burak Ballı’nın yönettiği şiir terapileri daha önce de Adana, Gaziantep, Osmaniye, Ankara/Sincan, Çankırı, Eskişehir, İzmir ve Bursa hapishanelerinde düzenlenmişti. (olaymedya.com) “Cezaevleri Yasa Tasarısı” görüşmeleri tasarıdaki maaş artışlarına ilişkin nihai kararın verilememesi üzerine haftaya ertelendi. Yeni tasarı, 14 OCAK 2015 dış güvenliğin jandarmadan alınarak, Adalet Bakanlığı’na verilmesini de içeren bir dizi düzenleme içeriyor. (cnnturk.com) 10 Ocak İskenderun’dan Finike’ye mahpus taşıyan 31 UH 961 plakalı hapishane aracı Antalya’nın Gazipaşa ilçesinde kaza yaptı. İçinde 11’i mahpus olmak üzere 23 kişinin bulunduğu araçta 7 mahpus, 4 asker yaralandı. (sabah.com.tr) Kıbrıs Merkezi Ceza İnfaz Kurumu’nda kundaklama iddiasıyla tutulan 21 yaşındaki Mehmet Nur Ateş ile hırsızlık iddiasıyla hüküm giyen TC vatandaşı 20 yaşındaki Süleyman Elbadri arasında çıkan kavga sonunda Elbadri kulağından ve karnından yaralandı. (kibrispostasi.com) Jandarma cezaevinden çekiliyor! Yeni yasa tasarısına göre artık cezaevi güvenliği Adalet Bakanlığı’na devredilecek, kurumlardan jandarma çekilecek. Cezaevlerinde mahkûmlara karşı güvenlik amacıyla eğitimli köpekler kullanılabilecek. TBMM Genel Kurulu’nda gelecek hafta kanunlaşması beklenen Ceza İnfaz Kurumları Güvenlik Hizmetleri Kanun Tasarısı’na göre, cezaevlerini dış koruma görevi Jandarmadan alınacak. Dış koruma görevi, halen iç koruma görevini üstlenen Adalet Bakanlığı’na devredilecek. Devir süreci 5 yılda tamamlanacak. cezaevinde çıkan isyan, direniş, silahlı çatışmalara müdahale eden güvenlik görevlileri ile kolluk kuvvetlerinin kimlik bilgileri gizli tutulacak. Cezaevlerinde “güvenlik” amacıyla köpekler kullanılacak. Tasarıyla öngörülen bazı yeni düzenlemeler şöyle: İnfaz korumada polisler için ek kadro Polis memurları Adalet Bakanlığı’nca infaz ve koruma memuru kadrolarına atanabilecek. Kanunla Adalet Bakanlığı’na 29 bin 261 yeni kadro verilecek. Bakanlık, bu kadroların 4 binine açıktan veya naklen atama yapabilecek. Cezaevlerine atanacak müdür yardımcıları ile infaz ve iyileştirme uzman yardımcılıklarına yazılı sınav ve mülakatla atama yapılacak. Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğü bünyesinde İç Güvenlik Daire Başkanlığı ile Dış Güvenlik Daire Başkanlığı kurulacak. Mahkemelerce yasaklanan veya suç örgütlerini temsil eden yayın, afiş, pankart, resim, sembol, işaret, doküman ve benzeri malzemeler ile örgütsel haberleşme araçlarını ceza infaz kurumuna sokan, bulunduran veya kullananlara 2 yıla kadar hapis cezası verilecek. 15 2015 TÜRKİYE HAPİSHANELER ALMANAĞI Görüşmeler kaydedilecek Kurumların güvenlik hizmetlerinde kullanılacak silah, mühimmat, teçhizat, diğer araç ve gereçler ile güvenlik amacıyla kullanılacak köpekleri Adalet Bakanlığı temin edecek. Hükümlülerin ziyaretçileri ile görüşmelerinin içeriği kaydedilebilecek. Dış güvenlik görevlileri, iç güvenlik görevlilerinin yetersiz kaldığı, doğal afet, yangın, isyan, firar, firara teşebbüs, kurumlarda asayiş ve düzeni önemli ölçüde bozan yaygın direniş ve şiddet hareketleri, silahlı çatışma veya benzeri ciddi tehlike yaratan hallerde iç güvenliği sağlayacak. Dış güvenlik görevlileri, kurum müdürünün gerekli görmesi halinde cezaevine girebilecek. Müdürün olmadığı hallerde kurum içine girme kararı derhal Cumhuriyet başsavcılığına bildirilecek. Güvenlik görevlilerinin veya kolluk kuvvetlerinin kuvvet kullanarak müdahale ettiği durumlarda, müdahalede görev alan personelin kimlik bilgileri gizli tutulacak. Zor kullanma yetkisi veriliyor Dış güvenlik görevlileri, gerekli hallerde kurum içerisindeki aramalara katılacak, girişlerde ve çıkışlarda arama yapacak, adli yargı mahkemelerince tutuklanan ve askeri cezaevinde bulunan askerlerin sevk ve nakil işlemlerini de yapacak. Yangın, firar, direniş, silahlı çatışma hallerinde iç ve dış güvenlik görevlilerinin yetersiz kalması halinde durum mahallin en büyük mülki amirine iletilecek. Mülki amir, kolluk kuvvetleri ile diğer kamu kuruluşlarından destek birliklerinin cezaevine gönderilmesini sağlayacak. Güvenlik görevlileri, isyan, direniş, firar, firara teşebbüs veya asayişi bozan benzeri olayların ortaya çıkması halinde, bu olayların önlenmesi, saldırının veya saldırıda bulunanların etkisiz hale getirilmesi, direnişin sona erdirilmesi amacıyla veya kanuna uygun bir emrin ifası sırasında aktif veya pasif direniş gösterilmesi halinde zor kullanmaya yetkili olacak. Güvenlik görevlileri, ateşli silah bulundurabilecek veya taşıyabilecek. Dış güvenlik görevlilerine bedeli karşılığında zati demirbaş silah verilecek. İç güvenlik görevlileri hiçbir şekilde cezaevi içerisinde ateşli silah bulunduramayacak, taşıyamayacak, kullanamayacak.” (Bahar Atakan / http://www.milliyet.com.tr/mahkma-karsi-guvenlik-kopegi-gundem-1996533/) 16 OCAK 2015 11 Ocak Özel’den Cezaevi Personeline Destek CHP Manisa Milletvekili, CHP Cezaevleri İzleme ve İnceleme Komisyonu üyesi Özgür Özel, Pozantı Cezaevi’nden başlayarak 50 farklı cezaevinde 150’den fazla ziyaret gerçekleştirdiklerini, 5’i kitap haline getirilen 100’den fazla rapor yazdıklarını söyledi. Cezaevlerinde görevli personelin sıkıntıları olduğunu kaydeden Milletvekili Özel, polis ve jandarma gibi riskli bir iş yapan cezaevi görevlilerin yıpranma payları olmadığını ve buna çözüm bulunması gerektiğini ifade etti. CHP Cezaevleri İzleme ve İnceleme Komisyonu Üyesi Özgür Özel, cezaevi ziyaretlerinde tespit ettikleri sıkıntılara ilişkin açıklama yaptı. Ziyaretlerinde mahkum, mahkum yakınları ve cezaevi personeli olmak üzere 3 ana mağdur grubu tespit ettiklerini, anlatan Özel, şöyle dedi: “Cezaevi personelinin ismi değişiyor. Eskiden ‘Gardiyan’ deniyordu, devrim yapılarak ‘İnfaz koruma memuru’ adını aldılar. Ama sorunları değişmedi. Şimdi bugün onlara ‘İç güvenlik memuru’ ve ‘Dış güvenlik memuru’ adını vereceğiz ama sorunlarıyla ilgilenmiyoruz. Oysa cezaevinde çalışan personelin 4, 10, 20 yıl önce ne sorunu varsa bugün de benzer sorunları var. Onların yeni sıfata değil, yeni bir statüye, sorunlarının bilinmesine ve çözüm önerileri getirilmesine ihtiyacı var. Onların bir makyaja, yeni isme değil, acil durumlarından dolayı önce nefes aldıracak bir suni teneffüse, sonra da etkin bir tedaviye ve rehabilitasyona ihtiyaçları var. Cezaevinde çalışan personelin en önemli sorunun yıpranma payları olduğunu kaydeden CHP’li Özel, açıklamasına şöyle devam etti: “İnfaz koruma memurları, müdürler, müdür yardımcıları, aday memurlar, teknik memurlar, hepsinin sorunları dağ gibi ve çözülmeyi bekliyor. Bizler cezaevindeki mağdurların, mahpusların yanlarına gittiğimizde gözümüzün içine bakıyorlar. Girerken ya da çıkarken, sorunlarını dile getirirler mi mecliste bir gün gündeme gelip çözüm üretilebilir mi diye. Örneğin, cezaevinde çalışan memurlar silah taşıyorlar. Polisler, jandarmalar gibi riskli görev yapıyorlar ama yıpranma payları yok. Çok farklı meslek gruplarına tanınan, gazetecilere tanınan, en nihayetinde milletvekillerine tanınan bir yıpranma payı cezaevindeki memurlarda maalesef yok. Cezaevi memurları, cezaevinde çalışanlar yıpranma almadıkları gibi fazla mesai de almıyorlar. İşin enteresanı, onlar en çok örneğin herkesin dinlendiği bayram günlerinde, yılbaşı günlerinde çalışıyorlar. Neden çalışıyorlar? Çünkü o günlerde açık görüş var. İzinlerin hepsi iptal, hiçbiri ailesinin yanına, yakınlarının yanına gidemiyor. Amaçları kader mahkumları çocuklarını kucaklarına alabilsin, bir anne evladına belki son kez sarılabilsin, bayram gününü, yılbaşı gününü birlikte geçirebilsinler diye. Çalıştıkları fazla mesai için bir kuruş fazla ücret alamıyorlar. Emekli 17 2015 TÜRKİYE HAPİSHANELER ALMANAĞI olmaya kalktıklarında örneğin 3 bin 800 lira maaş alan bir müdürün maaşı 2 bin liraya düşüyor. İnfaz koruma Memuru 2 bin 800 lira alıyor maaşı 1500 ile 1600 liraya düşüyor. Kredi kartları dolu, borç boğaza kadar. Emekli olmadan yaş haddine kadar çalışmayı zorluyorlar. Grubumuzun önerileri var, değerlendirilmesini ve bu insanların sesinin artık duyulmasını talep ediyoruz.” (İlker Kılıçaslan /DHA / http://www.gercekgundem.com/siyaset/96885/ozelden-cezaevi-personelinedestek) 12 Ocak KOAH hastası olan ve beyninde tümör olduğu açığa çıkan, durumu kötüleştiği için yaklaşık 40 gündür hastanede tutulan, avukatları tarafından Adli Tıp Kurumu’na başvurularak tahliyesi talep edilen ancak ATK tarafından “cezaevinde kalabilir” raporu verilen Mehmet Canpolat, Marmara Üniversitesi Pendik Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde yaşamını yitirdi. (timeturk.com) 13 Ocak 15 yıl önce hapsedilen ve hapiste tutulduğu süre içerisinde felç olan, son olarak tutulduğu Metris R Tipi Ceza İnfaz Kurumu’ndan İHD’nin başvurusu sonucunda 1 yıl önce yatalak olarak tahliye edilen Tamer İldirim yaşamını yitirdi. (bizimkocaeli.com) 14 Ocak Eski Genelkurmay Başkanı emekli Orgeneral İlker Başbuğ, Gaziantep’te Bir Düşünce Grubu tarafından düzenlenen “Atatürk ve Cumhuriyet” konulu söyleşide 12 Eylül döneminde Diyarbakır Askeri Cezaevi’nde yanlışlıklar yapıldığını ve bu yanlışlıkların PKK’yi güçlendirdiğini belirtti: “Türkiye’de hatalar yapıldı ve maalesef empati yapılmadı, yanlışlıklar yapıldı. Sadece bir konuda değil, her konuda. Bakın bir PKK terör örgütü gibi başımızda bela var. Ama bakıyorsunuz 80’li yıllarda Diyarbakır Cezaevi’nde yapılan yanlışlıkların PKK’nın güçlenmesinde ne kadar önemli rol oynadığını görüyorsunuz. Keşke o zaman bu hatalar yapılmasaydı.” (hurriyet.com.tr) 18 Mahpus yakınları, Batman M Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda tutulmakta olan 100 adli ve 25 siyasi mahpusun Erzincan Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’na gönderileceğini belirterek bu durumun kendilerini tedirgin edeceğini ifade ettiler: “Çünkü, buradan uzak illere görüşmeye gitmek oldukça zor ve masraflı olacaktır. Dileğimiz cezaevi idaresi ve savcılık sevk işlemlerini durdurur.” (milliyet.com.tr) OCAK 2015 İHD Diyarbakır Şubesi Çocuk Komisyonu üyesi Mahsun Kaya, “Taş atan çocuklar” nitelendirmesiyle gündeme gelen ve Ağır Ceza Mahkemeleri’nde yargılanarak ağır cezalar verilen çocuklara ilişkin olarak sivil toplum örgütlerinin tepkisiyle 2010 yılında TMK’da bir değişikliğe gidilmiş ve bu çocukların ACM yerine Çocuk Mahkemeleri’nde yargılanmalarının önünün açılmış olmasına rağmen bir şey değişmediğini açıkladı. İHD’nin verilerine göre 2010 yılında 286 çocuk gözaltına alındı ve 95’i tutuklandı, 2011 yılında 736 çocuk gözaltına alındı ve 241’i tutuklandı, 2012 yılında 439 çocuk gözaltına alındı 71’i tutuklandı, 2013 yılında 203 çocuk gözaltına alındı 64’ü tutuklandı, 2014 yılının ilk 9 ayında ise 154 çocuk gözaltına alındı 20’si tutuklandı. (haber3.com) Cezaevi yönetimi görüntü sakladı iddiası SİNCAN Cezaevinde, infaz koruma memurlarını darp ettikleri iddiasıyla 11 çocuk hakkında açılan davanın dünkü duruşmasında çarpıcı bir detay ortaya çıktı. Müşteki sıfatıyla duruşmaya katılan İ.K isimli infaz koruma memuru, “Müşahede odalarında kamera bulunuyor” açıklamasını yaptı. Bu beyan cezaevi idaresinin, müşahede odalarına ilişkin görüntüleri sakladığı iddiasını gündeme getirdi. Mahkeme, bu görüntülerin gönderilmesi için cezaevine yazı yazmaya karar verdi. Dava dosyasına göre 1 Ocak 2014’te Sincan Çocuk ve Gençlik Kapalı Cezaevi’nde C-10 ve C-12 koğuşunda kalan çocukların ayakta sayım vermeye zorlanması nedeniyle infaz koruma memurları ile çocuklar arasında olaylar çıktı. Soruşturma sonunda savcılık, İnfaz Koruma Memurları hakkında takipsizlik kararı verirken, 11 çocuk hakkında ‘yaralama, basit yaralama, hakaret, kamu malına zarar verme, tehdit, görevi yaptırmamak için direnme’ suçlarından dava açtı. İddianamede, infaz koruma memurlarının ‘basit tıbbi müdahaleyle giderebilecek’ şekilde yaralandığı savunulurken, çocukların darp edilmesine ilişkin herhangi bir değerlendirme yer almadı. İddianamede, 21 infaz koruma memuru ‘müşteki’ sıfatıyla yer aldı. SAVUNMA KORKUSU Davanın 2. duruşması dün Ankara Batı Çocuk Mahkemesinde görüldü. Duruşmaya, suça sürüklenen çocuk E.T ve avukatları ile 5 infaz koruma memuru katıldı. Halen cezaevinde bulunan E.T savunmasında, “Ben şu anda aynı cezaevinde kaldığım için savunmamı yapmak istemiyorum, daha önceki savunmama ekleyecek hususlarım olduğu için ben savunmamı yapabilmek üzere yeniden süre talep ediyorum” dedi. 19 2015 TÜRKİYE HAPİSHANELER ALMANAĞI EĞİTİM ALMADIM Şikayetçi sıfatıyla duruşmada hazır bulunan R. Ö.K isimli infaz koruma memuru ifadesinde 4 yıldır Çocuk ve Gençlik Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda görev yaptığını belirterek, “Çocuk cezaevinde yönünde eğitim almadım” dedi. M.D isimli infaz koruma memuru da savunmasında, nöbetçi müdürün talimatı ile C -12 koğuşuna girdiklerini anlattı. M.D, “Yangın çıkmasın diye müdür bey talimat verdi ve herkesi üniteye girip müşahede odasına götürmeye çalıştık. Biz daha sonra kelepçeleyip sakinleştirmek amacıyla müşahede odalarına götürdük” ifadesini verdi. YOK DENİLEN GÖRÜNTÜ VARMIŞ İ.K isimli infaz koruma memuru da, “Müşahede odasına girdim, müşahede odasını görüntüleyen kamera vardır. Hangi çocuklarla girdiğimi hatırlamıyorum” şeklinde savunma yaptı. İ.K’nin bu beyanı, cezaevi idaresinin olay anına ilişkin görüntüleri sakladığı iddiasını gündeme getirdi. Soruşturma aşamasında savcılık, cezaevi idaresinde bütün görüntülerin gönderilmesini istemişti. Ancak cezaevi idaresi, müşahede odalarına ilişkin görüntüleri göndermemişti. Mahkeme dünkü duruşmada, görüntülerin gönderilmesi için cezaevi idaresine yazı yazılmasına karar verdi. Çocukların avukatlarından Senem Doğanoğlu, “İ.K isimli memurunun itirafı ile müşahede odalarına ilişkin görüntü bulunduğu açığa çıktı. Türkiye İnsan Hakları Vakfı heyeti ve savcılık, cezaevi idaresinde görüntüleri istemişti. Ancak müşahede odalarında görüntü yok denilmişti. Ancak çocuklar asıl burada darp edildi” değerlendirmesinde bulundu.” (Mesut Hasan Benli / http://www.hurriyet.com.tr/ cezaevi-yonetimi-goruntu-sakladi-iddiasi-27968596) O’Hearn: “F Tipi cezaevi gayri-insani” ‘Bobby Sands, IRA ve Açlık Grevi’ kitabının yazarı Prof. Dr. Denis O’Hearn’a cezaevlerinde uygulanan tecrit yöntemlerini ve bunların mahpuslar üzerindeki etkilerini sorduk. (Denis O’Hearn 1970’ler ve 2000’li yıllar arasında Belfast’ta üniversite öğretim üyeliği yaparken aktif mücadelenin içinde yer aldı. Halen Binghamton Üniversitesi’nde (New York) sosyoloji profesörü olarak görev yapmaktadır.) Röportaj: İsa Artar Türkiye’deki F Tipi cezaevlerinin kapitalist dünyadaki cezaevi konseptiyle ilişkisi nedir? Dünyada buna benzer uygulamalar var mı? -Tecriti aşırı şekilde kullanan üç ülke var. Birincisi İngiltere, bu ülkedeki H tipi cezaevleri. İkincisi ABD ve bu ülkedeki Supermax’ler. 1983’te Amerika’da Super20 OCAK 2015 max denilen cezaevlerinin ortaya çıkışı şöyle oluyor: Bir olay yaşanıyor, iki gardiyan beyaz bir mahpus tarafından öldürülüyor, yönetim de bunu bahane ederek cezaevlerine giriş çıkışları tamamen kapatıyor. Birkaç yıl boyunca bu durum sürüyor. Bunu takiben California ve başka bir takım eyaletlerde yüksek güvenlikli cezaevi fikri ortaya çıkıyor. Dolayısıyla şu an Amerika’da 35 ilâ 50 eyalette Supermax’ler var. Supermax’te genelde mahpuslar birer kişilik hücrelerde tutulur, 2’ye 3 metrekare alanda. Hücrede 23 saat boyunca kalıyorlar, günde 1 saat avluya çıkma hakları var. Ancak bu saati de tek başlarına geçiriyorlar. Dolayısıyla kimseyle iletişime geçemiyorlar. Bu yıllar boyunca devam edebiliyor. Bu şekilde tutulan mahpuslar genelde “beterin beteri” olarak adlandırılan mahpuslardır. Bazıları diğer mahpuslara veya gardiyanlara karşı şiddet uygulamış kişiler olabiliyor, ancak birçoğunun tecrite konmasının sebebi hapishane içinde dayanışma sergilemeleri. Birçoğu hapishane içerisinde kendilerini hukuki anlamda yetiştiren insanlar. Diğer mahkumlara da dilekçe konusunda yardımcı oluyorlar, hukuki olarak kendi davaları hakkında bilgi veriyorlar. Dolayısıyla da cezaevi yönetimi bu durumdan rahatsız oluyor. Diğerleri ise cezaevi içinde çete üyesi ya da yöneticisi olmakla suçlanıyor. Burada tabii çete kavramı çok belirsiz bir kavram. Belirgin bir yapıya sahip örgütlü gruplar da olabiliyor, veyahut birbirini hapishane içinde kollayan gruplar da olabiliyor. Bu cezaevlerinin mimarisi İrlanda’daki H bloklarına çok benziyor. Çünkü mahpuslar birbirleriyle konuşabiliyorlar, ses ile iletişime geçebiliyorlar. Bunu takiben de grup hissiyatı oluşturabiliyorlar. Şüphesiz Amerika ve İngiliz hükümetleri arasında bu tarz cezaevleri kurulması aşamasında görüşmeler yapıldı. Ama en yakın ilişki aslında üçüncü bahsedeceğim ülke, Türkiye ile İngiltere arasında oldu. Eskişehir’de 1996 yılında tecrit uygulanmaya başlayacağı sırada, mahpuslar açlık grevine başladı ve bu, uygulamayı başlamadan bitirdi. Türk görevliler hemen 21 2015 TÜRKİYE HAPİSHANELER ALMANAĞI İngiliz meslektaşlarını aradı ve yardım istedi. Bunlar arasında en önemlisi belki de İşkencenin Önlenmesi Avrupa Komitesi. O komisyonun Türkiye delegasyonunun başındaki insan da Gordon Lex isminde bir İngiliz. İngiliz cezaevlerinin güvenliğinden sorumlu kişi aslında bu kişi. İşkencenin Önlenmesi Avrupa Komitesi’nden bir güvenlikçinin burada ne işi var? Ama İngiliz hükümetinden görevli bir güvenlikçi gönderiyorlar Türkiye’ye. Gordon Lex Türk hükümetine şu öneride bulunuyor: Eğer yüksek sayıda teröristiniz var ise bunlar için ayrı cezaevi kurmak zorundasınız. Ve bunların silahlı gardiyanlarla tutulmasının, mahpusların da birbirinden ayrılmasının gerektiğini söylüyor. F Tiplerinin mimarisi çok zekice, çünkü insanları bir hücrede 3 kişi olarak tutuyorlar, bu sayede de uygulamanın gayri-insani olduğu iddiasını boşa düşürüyorlar. Çünkü mahpusların kendileri dışında başkalarıyla görüşme imkanı oluyor ve ortak bir avluya erişme imkanı var. Ama doğrudan olarak, yine de 3 kişiden başkasıyla görüşemiyorlar. Bunun yerine ne yapabiliyorlar? Kağıtları top şekline getirip avludan avluya atıyorlar vs. Ama bunlar da çok zor koşullarda gerçekleşiyor. Dolayısıyla F Tipleri mahpusları birbirinden ayırma konusunda çok etkili. Ve F Tipleri, Supermax’lere oranla iletişimi kesme konusunda daha etkili. Dünyadaki başka ülkelerde tecriti kullanıyorlar ancak bu kadar değil. ABD’deki mahpusların başlıca sorunları nelerdir? Supermax’ten bahsedersek eğer, en büyük sorun diğerleriyle bir araya gelememe hali, sadece diğer mahpuslarla bir araya gelememenin ötesinde, kendi aileleriyle de dokunup sarılamadan bir araya geliyorlar. Ziyaretler mekânsal olarak ayrılmış yerlerde yapılıyor. Genelde mekanlar arasında kalın güvenlik camı var. İnsanların birbirleriyle olmak gibi dayanılmaz bir istek ve ihtiyaçları söz konusu. Dolayısıyla buna izin vermeyen her tür ceza yöntemi bir tür işkencedir aslında. Türkiye devletinin F Tipi cezaevleri neyi hedefliyor? Bence ana hedef, onların toplumda olmasını istemedikleri insanları alıp, bir depoya koymak; öte yandan da bir araya gelip plan-program yapmalarını önleyerek, örgütlenmelerini engellemek. Cezaevi yönetimlerinin üst kademedeki insanlarının bize söylediklerine göre, F Tiplerinin gayri-insani olduğunun farkındalar. Ama -o dönem için- güvenlik açısından yine de yapmak zorunda olduklarını söylüyorlar. F Tipleri bu pencereden bakıldığında benim dünyada gördüğüm en etkili cezaevi aslında. Mimari insanların birbirleriyle iletişime geçmelerini tam anlamıyla engelliyor. Ama bunun bedeli çok gayri-insani. Benim kanaatimce -başkalarının da buna katıldığını biliyorum- bu bir bedel, ve yüksel bir bedel. En azıdan 10-15 mahpusun bir araya gelmesi gerek. 3 kişilik küçük gruplar içinde vakit geçirmenin pek çok sorunu var. F Tiplerinde yatmış arkadaşlarımız var. Onların dediğine göre 3 kişi olmak 22 OCAK 2015 büyük sorunlar yaratıyor. Genelde 2 kişinin diğer kişiye karşı olması gibi sıkıntılar çıkıyor. Gerçekten böyle olmasa bile mahpuslar paranoya yapabiliyor. Bu durum özellikle artı bir psikolojik stres yaratıyor. Ancak büyük grupların bu tip bir sorunları yok. Dolayısıyla F Tiplerinde böyle bir ironik sonuç elde ediyorsunuz. 3 kişilik hücrede 1 kişilik hücreye geçmek isteyenler oluyor. Tecrit iyi olduğu için değil, 3 kişi olmak zorunlu olduğu için. Türkiye’deki psikolog ve psikiyatristlerin F Tiplerine girmiş çıkmış arkadaşlarla daha çok görüşüp F Tipinin insan psikolojisi üzerine yarattığı etkiler hakkında daha çok araştırma yapması gerektiğini düşünüyorum. F Tiplerinde adli ve siyasi mahpuslar için farklı hedef ve uygulamalar var mı? Yönetimin onlara davranışı açısından farklılıklar var. Aynı zamanda farklı grupların ve örgütlerin davranışı hakkında da farklılıklar var. Bizim anladığımız kadarıyla, örneğin; siyasi tutsaklar, mafyacılara, Ergenekonculara göre daha kötü muamele görüyorlar. Organize suçtan yatanların hücrelerinden çıkmaları rahat olurken, siyasi mahpuslar için bu durum mümkün olmuyor. Biz F Tipleri üzerinearaştırma yapan birçok insanı da tanıyoruz. Ve hiçbirinin herhangi bir şartla F Tipinde siyasi mahpuslarla görüşmelerine izin verilmiyor. Yani ‘F tipinde araştırma yapmak istiyorum’ diye gidiyorlar, hapishane yönetimi kimle görüşeceklerini seçiyor. Bunlar da organize suçtan yatmış kişiler oluyor. Dolayısıyla doğrudan görüşme şansımız olmuyor. Hapis cezalarının kaldırılması hakkında görüşünüz nedir? Ben cezaevlerinin kaldırılması gerektiği taraftarıyım. Politika yapma sürecine dahil olan insanlar, cezaevlerinin yeni, modern bir ürün olduğunu unutuyorlar. Toplumlar binlerce yıl cezaevi kurmadan da varlıklarını devam ettirebildiler. Özellikle tecrit çok daha yeni bir uygulama. 1970’lerde İrlanda’da ilk kez uygulanıyor. Ve sanırım halk arasında da hapishaneler sorgulanmıyor, uzmanlar da bunu destekliyor: Olan bitene bakıp ‘hapishane hep vardı’ yanılgısına düşülüyor. Devletin politikalarının ‘doğal’ olduğu sanılıyor. Atılması gereken ilk adım bunların doğal olmadığını fark etmek: Bunlar devletler tarafından yürütülen ve toplum üzerine empoze edilen politikalar. Ancak toplumu değiştirmeden cezaevlerini yıkamazsınız. Çünkü bugünün toplumunda yer etmiş bireycilik, tüketicilik vs sebeplerden cezaevlerini bir gecede yıkmanız kolay değil. Çünkü bu bireycilik bir tür suç kültürü üretmiş durumda. Devletler suçu teşvik ederler. Çünkü böylece suçla mücadelede kendilerine meşru bir rol doğar. Ne kadar suç olursa, devletler de bu yolda mücadelede kendi rollerini ve işlevlerini göz önüne sererler. Dolayısıyla buradaki anahtar aslında suç kültürünü ortadan kaldırabilmenin yollarını bulmak. (http://siyasihaber3.org/ohearn-f-tipi-cezaevi-gayri-insani) 23 2015 TÜRKİYE HAPİSHANELER ALMANAĞI 15 Ocak Adalet Bakanlığı tarafından 2008 yılında kapatılan Ordu Ulubey K2 Tipi Ceza İnfaz Kurumu binası silah fabrikasına dönüştürülecek. Ulubey Belediye Başkanı İsa Türkcan, bu hapishanenin 1988 yılında açıldığını, kapatılmasından sonra ilçe Jandarma Komutanlığı’nın kullanımına sunulduğunu ve 6 yıldır da atıl durumda tutulduğunu, silah fabrikasına dönüştürülerek ilçe ekonomisine katkı sunacak şekilde değerlendirilmesine karar verdiklerini açıkladı. (AA) Verem Savaş Derneği gezici röntgen aracı ile Ereğli Kapalı Ceza ve Tutukevi’ndeki 45 tutuklu ve hükümlü ile 10 personeli verem taramasından geçirdi. (milliyet.com.tr) Elazığ Açık Ceza İnfaz Kurumu’nda “hükümlülerin topluma yeniden kazandırılması çalışmaları kapsamında ruhsal ve duygusal gelişimlerini desteklemek için tiyatrolu, müzikli ve çiğ köfteli eğlence programı düzenlendi.” Programa, Cumhuriyet Başsavcısı Mustafa Bilgin Pişkin, Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Seyfullah Sarıgül, İdare Mahkemesi Başkanı Ömer Çolak, İl Jandarma Alay Komutanı Albay Sefer Resuloğlu, Başsavcı Vekili Sinan İnal, Zülfü Ağar Polis Meslek Yüksekokulu Müdürü Nurettin Önsoy, Milli Eğitim Müdürü Ahmet Bağlıtaş, hapishane müdürleri ve mahpuslar katıldılar. (haberler.com) Ümraniye T Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda, Adalet Bakanlığı Ceza ve Tevkifevleri Müdürlüğü’nün özel izniyle, 22 mahpusun rol alacağı 2 perdelik “Definname” adını taşıyan oyun hazırlandı. Oyun, tiyatro oyuncuları Gonca Cilasun ve Mihriban Çumralı ile sahneye konulacak ve mahpuslar ile onların aileleri için sahnelenecek. (haberler.com) 16 Ocak Şanlıurfa’da Hilvan yolu üzerinde yapılan yeni hapishanenin izinsiz inşa edildiği ve iznin hapishane inşaatının yarısı tamamlandıktan sonra çıkarıldığı açığa çıktı. Konu, Büyükşehir Belediye Meclisi’nden izin alınmak istenmesi ve iznin sonradan verilmesi üzerine basına yansıdı. Viranşehir Belediye Başkanı Emrullah Cin, yeni yapılan hapishanenin yerleşim yerlerinden uzak olduğunu ve ailelerin oraya ulaşmasının zor olacağını belirtti. (sanliurfa.com) 19 yaşında İngiliz vatandaşı olduğunu ve Türkiye’den Suriye’ye geçerken sınırda gözaltına alındığını, Şanlıurfa’da bir ay tutuklu kaldığını belirten Şahbaz Süleyman, İngiliz Times gazetesine konuştu ve hapishanede 24 OCAK 2015 tutulurken “kendilerine ‘dostça’ davranıldığını, hapishanede pizza yediklerini, internet bağlantısına sahip olduklarını, bu şekilde IŞİD üyeleriyle temasa geçebildiklerini, örgütün videolarını izlemelerine izin verildiğini” belirtti. (zaman.com.tr) Bursa’da jandarma tarafından mahkemeye getirilen ve duruşma sırasını beklerken tutulduğu nezarethaneden “nasıl çıktıkları belirlenemeyen” bir şekilde çıkan ve boş bir duruşma salonunun kapısını kırarak kaçmaya çalışan iki mahpustan biri yakalanırken Kerem Ş. firar etti. (haber3.com) 17 Ocak Kıbrıs Türk Amme Memurları Sendikası (KTAMS) Genel Sekreteri Güven Bengihan, KKTC Bakanlar Kurulu’nda onaylanan ve Meclis’e sevk edilmeyi bekleyen Merkezi Cezaevi Kuruluş Görev ve Çalışma Esasları Yasa Tasarısı’yla ilgili olarak “Yasa tasarısı cezaevini var olandan daha iyiye götürecek, ancak sorunları temelinden çözmeyecek” açıklamasını yaptıktan sonra, çağdaş ve AB normlarında bir cezaevi istediklerini, buna uygun yasaların yapılması gerektiğini ve hapishanenin 32 yıldır aynı binada olduğunu ve bunun mahpusları topluma kazandırılması ve çalışanların görevlerini tam anlamıyla yerine getirebilmeleri için yeterli olmadığını belirtti. (kibrispostasi.com) ‘Cezaevlerinde 578 hasta mahpus var’ İnsan Hakları Derneği (İHD) Bingöl Şubesi, halen cezaevlerinde 228’i ağır olmak üzere toplam 578 hasta mahpusun bulunduğunu bildirdi. İHD Bingöl Şubesi’nden yapılan açıklamada, son bir yıl içerisinde 40’a yakın hasta mahpusun cezaevlerinde yaşamını yitirdiği kaydedildi. Yaşamını yitiren mahpuslardan Mehmet Canpolat, Lütfü Taş, Abdulmecit Aslan ve Haşem Arduçlu’nun son 15 gün içerisinde cezaevinde hastalanarak yaşamını yitirdiği kaydedilen açıklamada, halen cezaevlerinde 228’i ağır olmak üzere toplam 578 hasta mahpus tahliye edilerek tedavi olmayı beklediği belirtildi. Hasta mahpuslarla ilgili bugüne kadar yapılan basın açıklamaları, eylemler ve yetkililer ile yapılan görüşmelerin sonuçsuz kaldığı belirtilen açıklamada, “Hasta mahpuslar, Adalet Bakanlığı, Sağlık Bakanlığı ve cezaevi idareleri ile cezaevi güvenlik birimlerinin bilinçli bürokratik işlemleri sonucu tedavi edilmeyerek ölüme terk edilmektedir. Bu bürokrasi işkencesine Adli Tıp Kurumu (ATK) ve infaz savcılıkları da ortak olmuştur. (ATK) uygulamaları ve raporları ile, infaz uygula25 2015 TÜRKİYE HAPİSHANELER ALMANAĞI masına ikinci bir infaz yöntemi önererek bu ölümlerin sebebi haline gelmiştir. (ATK) Mehmet Canpolat hakkında yazmış olduğu raporda; “hastane şartlarında yatırılarak infazına devam edilmesinin uygun olduğu” sonucuna varmış ve 5275 sayılı yasada olmayan yeni infaz uygulaması yaratmıştır. (ATK) hasta mahpusların infazlarının ertelenmesi bakımından verilecek raporlarda son merci olmaktan çıkarılmalıdır. Üniversite hastaneleri ve diğer hastanelerin verdiği raporlar yeterli kabul edilmelidir” denildi. 5275 Sayılı Ceza İnfaz Kanununda, Cumhuriyet savcılarına, ağır hastalık nedeniyle infaza ara verilmesi durumlarında kamu güvenliği açısından mahpusun tehlike oluşturup oluşturmadığı noktasında takdir yetkisi tanındığı belirtilen açıklamada, şu ifadelere yer verildi: “Cumhuriyet savcıları, polisin hazırladığı keyfi raporlar doğrultusunda siyasi hasta mahpusların tahliyelerini engellemektedir. Bu keyfi tutumlar ve polisin sanki savcıların amiri gibi rapor hazırlamaları hukuk devleti ilkesiyle bağdaşmamaktadır. Bu keyfi tutumları önlemek bakımından ya savcıların takdir yetkisi kaldırılmalı ya da 5275 sayılı Yasanın 16/6 bendinde yer alan “toplum güvenliği bakımından tehlike oluşturmayacağı” cümlesinin yasa metninden çıkarılması gerekir. Hasta mahpusların tedavi olmak için infazlarına ara verilmesi durumu bir sağlık ve yaşam sorunudur. Bu sorunu kamu güvenliğine indirgemek sağlık hakkına ve yaşam hakkına açık bir saldırıdır. Bu durum başlı başına bir insanın sağlık hakkından mahrum bırakılarak işkence ile yaşamına son verme halidir. Hasta mahpuslar cezaevi revirlerinde haftada iki gün bulunan pratisyen hekimlerin üstünkörü muayeneleri ile tedavi edilmeden koğuşlarına geri gönderilmektedir. Hasta mahpusların tedavileri zamanında ve doğru yapılmadığı için cezaevlerinde kanser, tüberküloz, şizofreni ve hepatit hastalıkları yaygınlaşmaktadır. Hasta mahpusların hastanelere sevkleri randevu, güvenlik, kelepçeli muayene ve çıplak arama gibi nedenlerle geciktirilmekte, bu durum hastalıklarının ilerlemesine sebep olmaktadır. Bu yöntem tüm cezaevlerinde sistematik olarak uygulanmakta adeta mahpuslara hastalıkları üzerinden işkence yapılmaktadır. Hasta mahpuslara işkence yöntemi şeklinde uygulanan bu anlayıştan vazgeçilmelidir. Tüm cezaevlerinde, hemen bugünden itibaren, genel bir sağlık taraması yapılmalıdır. Bu alanda çalışan sivil toplum kuruluşları ve meslek kurumlarından oluşan heyetlere bu sağlık taramasını yapması için izin verilmelidir. Bizler defalarca bu sağlık taramalarını yapmak üzere hazır olduğumuzu tüm yetkililere bildirdik, bugün de bildiriyoruz. Bizler sivil toplum ve meslek kuruluşları olarak bu sağlık taramalarını yapmaya hazırız. Yeniden sesleniyoruz, cezaevlerinde ölümleri durdurabiliriz.” (http://www.bingolkenthaber.com/guncel/cezaevlerinde-578-hastamahpus-var-h3237.html) 26 OCAK 2015 18 Ocak Van M Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nun bir koğuşunda mahpuslar arasında çıkan kavgada 11 mahpus “çeşitli yerlerinden” yaralandı. Yaralılar hapishane araçlarıyla Van Bölge Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne kaldırıldı. (habertürk.com) 19 Ocak Kütahya E Tipi Kapalı ve Açık Ceza İnfaz Kurumu’nun 1. Müdürü Kasım Demiralp, yaptığı açıklamada Türkiye’deki yaklaşık 37 bin infaz koruma memuruna yazlık ve kışlık olarak yılda ortalama 200 bin elbise ürettiklerini belirtti. Demiralp’in açıklamalarına göre hapishanedeki tekstil atölyeleri 1996 yılında açıldı ve 1997 yılında tam kapasiteyle çalışmaya başladı. Demiralp, ayrıca şunları ifade etti: “Amacımız, kar etmek değil hükümlüleri topluma kazandırmak, bunu yaparken de bir meslek sahibi yapmak. Tabii buradaki insanları meslek sahibi yaparak topluma tekrar dönmelerine atölyelerimiz çok büyük katkı sağlamaktadır. İnsanlar burada bir meslek öğrenerek hem ailelerine hem kendilerine hem de topluma yararlı bireyler oluyor. Burada bir yılda 500’e yakın tutuklu ve hükümlü, kazalara karşı sigortalanıyor. Sadece infaz koruma memurlarına elbise dikmiyoruz. Piyasadaki en kaliteli kıyafetlerin ayarında elbise üretiyoruz. Özellikle gömlek üretiyoruz. Kanunen ihale dışı olduğumuz için resmi kurumlara sözleşmeyle hizmet verebilmekteyiz. Dolayısıyla diğer kamu ve kuruluşlarından da talep gelmesi halinde resmi elbiselerini karşılayabilmekteyiz.” (beyazgazete.com) 20 Ocak Kamil Arı isimli mahpus, Bandırma Açık Ceza İnfaz Kurumu’ndan firar etti. (haberler.com) Osmaniye 1 No’lu T Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda tutulmakta olan 30 yaşındaki Kurtuluş Kılıç 16 Ocak günü tuvaletin penceresinde asılı olarak bulundu. İntihar ettiği öne sürülen Kılıç’ın ölümüyle ilgili soruşturma başlatıldı. (haberler.com) Maltepe 2 No’lu L Tipi Cezaevi’nde tutulmakta olan Yunus A. isimli trans mahpus, mahkeme kararıyla adını Aslı A. olarak değiştirdikten sonra cinsiyet değişim operasyonu için İnfaz Hakimliği’ne başvurdu ve ameliyat olmasına karar verildi. 27 2015 TÜRKİYE HAPİSHANELER ALMANAĞI Cezaevine erkek girdi kadın çıktı Transseksüel Yunus A.(27)... Çeşitli suçlardan cezaevinde. Mahkeme kararıyla adını değiştirdi. Aslı A. oldu. Ardından da cinsiyet değişikliği için dava açtı. Mahkeme talebi kabul etti. Hastaneye gitti. “Cinsiyetinin kadın olarak değiştirilmesinin ruh sağlığı açısından gerekli” raporu düzenlendi. Ameliyat için infaz hakimliğine başvurdu. Hakim ameliyat olmasına karar verdi. Aslı A. ameliyattan sonra kadın cezaevine konacak. Çeşitli suçlardan cezaevinde yatan transseksüel Yunus A. Önce mahkeme kararıyla adını değiştirdi ardından da cinsiyet değişikliği için dava açtı. BÖYLE CEZAEVİ GÖRÜLMEDİ Mahkeme, 27 yaşındaki Yunus A.’nın talebini kabul ederek cinsiyet değişikliğine karar verdi. Yunus A., ameliyat için İnfaz hakimliğine başvurdu. Hakim Yunus A’nın ameliyat olmasına karar verdi. Maltepe 2 No’lu L Tipi cezaevinde uyuşturucu kullanma, yaralama, tehdit, yağma ve kişiyi hürriyetinden yoksun bırakma suçlarından hükümlü olarak yatan 27 yaşındaki transseksüel Yunus. A. adını mahkeme kararıyla Aslı A. olarak değiştirdi. Daha sonra cinsiyet değişikliği için dava açtı. Anadolu 22. Asliye Hukuk Mahkemesi, geçtiğimiz yıl cinsiyet değişikliğine izin verilmesine karar verdi. Marmara Üniversitesi eğitim ve Araştırma Hastanesi ‘ne sevk edilen Aslı A.’ya, ‘cinsel kimlik bozukluğu’ tanısı konuldu. CEZAEVİ KOŞULLARI CİNSEL KİMLİĞİNE UYĞUN HALE GETİRİLSİN Hastane heyet raporunda Aslı A.’nın psikolojik cinsel kimliğine uygun şekilde biyolojik cinsiyetinin kadın olarak değiştirilmesinin ruh sağlığı açısından gerekli olduğunu belirtti. Hastane raporunda “Kişinin cezaevi koşullarının da cinsel kimliğine uygun hale getirilmesi, öz bakımı için gerekli malzemelerin temini konusunda gerekli kolaylıkların sağlanması ruh sağlığı açısından önemlidir ve gereklidir. Kişinin cinsiyetinin kadın olarak değiştirilmesi ve gereken operasyonlar için ruh sağlığı açısından bir engel bulunmadığı kanaatine varılmıştır’ denildi. Bunun üzerine Aslı A, 2013 yılında, cezaevinde kalan Deniz Ç. İsimli transseksüelin de kadın olmak için başvuru yaptığını ve bu başvurusunun kabul edildikten sonra ameliyatının yapılarak kadın olduğunu, kendisinin de ameliyatla kadın olmak istediğini belirterek, 5 Ocak 2015 tarihinde Anadolu Adalet Sarayı İnfaz Hakimliği’ne başvurdu. Aslı A. İnfaz hakimliğine verdiği dilekçesinde, “aylardır sağlık hizmeti alamıyorum. Benim durumumla birebir aynı olan Deniz Ç. İsimli kişi, size yaptığı başvuru sonucu ameliyat oldu. Bulunduğum kurumda sağlık hizmeti alamıyorum. Deniz Ç’ye verilen sağlık hizmetinin bana da verilmesi gerekmektedir” dedi. Talebini değerlendiren Anadolu 1. İnfaz Hakimi Servet Kartal, Aslı A.’nın 28 OCAK 2015 ameliyat olması gerektiği yönünde karar verdi. Hakim Srvet Kartal kararda, Marmara Üniversitesi Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nce hükümlü hakkında düzenlenen sağlık raporunda, hükümlünün erkek kimliğine uygun rol ve davranışlara zorlanmasının ruh sağlığını olumsuz yönde etkileyeceği, bu zorlanmanın impuls kontrol problemi yaratacağı, hükümlünün düzenli ve doktor kontrolü altında hormon kullanımı tedavisi için endokrinoloji doktor kontrolü gerektiği ve cinsiyetinin kadın olarak değiştirilmesi için gereken operasyonlar için ruh sağlığı açısından bir engel bulunmadığı yönünde görüş bildirildiğini belirterek, hakimliğimizce, hükümlünün transseksüel bir yapıda olması sebebi ile acilen cinsiyetinin kadın olarak değiştirilmesinin verilen doktor raporunda da belirtildiği gibi ruhsal sorunlara yol açabileceği ve fiziki görünüşleri nedeni ile sıkıntı yaşayan insanların hissettiği derin üzüntü ve utanç duygusunun da dikkate alındığında, hükümlünün ruh sağlığında meydana gelebilecek olumsuzluklar nedeni ile telafisi sonradan mümkün olmayan, istenmeyen sonuçların yaşanabileceği, bu durumun da en az fiziki olarak yaşanan ağlık sorunları kadar önem arz ettiği, kaldı ki, Anayasamızın 17. Maddesi yaşam hakkının korunması ve kutsallığının her alanda korunması gerektiği, hükümlünün cezaevinde olmasının veya dışarıda bulunmasının bu konuda yaşamını riske sokabileceği anlaşılan bu ameliyattan uzak tutulmasını anlatıldığı gibi ileride ruhsal çöküntüler sonucu hayatını tamamen tehlikeye sokabileceğinden infazının bitmesinin beklenmesinin bu riski getirebileceği anlaşıldığından zaten önemli bir operasyonunun infazdan kaçış olarak görülmemesi ve yine aynı şekilde infazının devam edeceği göz önüne alınarak tıbben cinsel kimlik bozukluğu tanısı konulan hükümlünün doktor raporlarına göre cezaevi koşulları içinde tercihine aykırı olarak halen kimliğini devam ettirmesi infaz sırasında da olsa kendisine bu hakkın mutlaka tanınması gerektiği, Avrupa İnsan Hakları ve ulusal hukukta da bunlara çok açık bir şekilde değinildiği anlaşılmakla kişinin tercihine uygun olarak yaşama hakkının verilebilmesi açısından bu cinsiyet değişikliğinin cezaevindeyken de yapılabileceği değerlendirildiğinde talebin kabulü ile yapılacak tedavi için gerekli masrafın hükümlü tarafından karşılanması halinde gerekli güvenlik önlemlerinin alınarak, lüzumlu görülmesi halinde özel hastaneye ya da ameliyatın yapılması mümkün olan tam teşekküllü bir devlet hastanesine sevkinin sağlanması, doktor raporunda da belirtildiği gibi, ruh sağlığında meydana gelebilecek olumsuzluklar nedeni ile telafisi sonradan mümkün olmayan, istenmeye n sonuçların yaşanabileceği, bu durumunda en fazla fiziki olarak yaşanan sağlık sorunları kadar önem arz ettiği ve aciliyetinin olduğu düşünüldüğünden talebin kabulüne karar verdi.” (http://www.milliyet.com.tr/cezaevine-erkek-girdi-kadin-cikti-gundem-2001256/) 29 2015 TÜRKİYE HAPİSHANELER ALMANAĞI 21 Ocak Diyarbakır D Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda son 3 ay içerisinde çok sayıda zehirlenme olayının yaşanmasının ardından aralarında Tutuklu ve Hükümlü Aileleri ile Dayanışma Derneği (TUHAD-DER), İHD ve Diyarbakır Barosu’nun da aralarında bulunduğu kuruluşlar konuya dikkat çekmek için bir basın toplantısı düzenlediler ve suç duyurusunda bulundular. Yapılan açıklamada 14 Ekim 2014 ve 15 Ocak 2015 tarihlerinde aralarında çocukların da bulunduğu 200’den fazla mahpus yemek nedeniyle zehirlendiği ve bu iki vaka dışında da zehirlenme olayları yaşandığı ifade edildi. (İHA) Niğde Açık Ceza İnfaz Kurumu’ndan firar eden Şevket Çağlar, Konya’nın Ereğli ilçesindeki evinde, eşinin ihbarıyla yakalandı. Eşi, jandarmayı arayarak Çağlar’ın evde olduğunu ve kendisine şiddet uyguladığını belirterek ihbarda bulundu. (yenisafak.com) CHP Bursa Milletvekili Sena Kaleli, hapishane personelinin mevcut şartlarının iyileştirilmesi konusunda Adalet Bakanlığı’na soru önergesi verdi. Soru önergesi, personelin yıpranma payı, ücret dağılımları, çalışma saatleri, izin ve güvenlik gibi sorunlarını içeriyor. (haber3.com) Poyraz Ali cezaevinde büyümesin Atipik Otizm teşhisi koyulan ve Sağlık Bakanlığı tarafından yüzde 40 engelli raporu verilen 3 yaşındaki Poyraz Ali, çocukluğunu annesi Zeynep Bakır ile Bakırköy Kadın Cezaevinde geçiriyor. Trabzon’da yaşayan Zeynep Bakır hakkında gösterilere katılmak ve yayın çıkartmak gibi gerekçelerle arama kararı çıkarıldı. DHKP-C üyesi olduğu iddiasıyla Trabzon’da aranan Zeynep Bakır geçen yıl oğlu Poyraz Ali’yi Samsun’da hastaneye götürdüğü sırada ‘yakalandı’. Erzurum Özel Yetkili Mahkemede yargılanarak ‘terör örgütü’ üyeliğinden 6 yıl hüküm giyen Zeynep Bakır, Samsun Cezaevine gönderilirken Poyraz Ali, babasının yanında kalmaya başladı. Cezaevi koşulları oğlu için uygun olmadığından başka bir hapishaneye naklini isteyen Zeynep Bakır, önce Gebze’ye ardından Bakırköy Kadın Cezaevine sevk edildi. Zeynep Bakır burada oğlunu yanına aldı. Fakat Poyraz Ali’ye İstanbul Marmara Üniversitesi’nde yapılan muayenede atipik otizm (otizm ya da Asperger sendromunun bazı özelliklerinin görünüp bazılarının görünmemesi durumunda, diğer bir deyişle kuşkulu durumlarda konulan tanı) teşhisi konuldu. 30 OCAK 2015 SÜREKLİ EĞİTİM ÖNEMLİ Bu sırada CHP Milletvekili Melda Onur ve Otizm Dernekleri Federasyonu Genel Sekreteri İrem Afşin, Bakırköy Cezaevini ve danışmanlık merkezini ziyaret etti. Atipik Otizm’in daha kolay iyileştirilebilir otizm türü olduğuna ve özellikle 3-6 yaş arası çocukların eğitimine önem verilmesi gerektiğine vurgu yapan İrem Afşin, Poyraz Ali’nin bu 3 yılı cezaevinde geçirmemesi gerektiğini söyledi. Melda Onur da önceliklerinin bebekli anneler ve bu tür özel durumları olan bebeklerin annelerinin denetimli serbestlikle infazlarını cezaevi dışında tamamlamaları olduğunu belirtti. PUZZLE VE OYUN HAMURU YASAK Poyraz Ali’nin durumunu duyanlar cezaevine çeşitli eğitim materyali gönderdi. Kitaplar anneye teslim edilirken; oyun hamuru, puzzle ve kalemlere cezaevi yönetimi el koydu. Melda Onur, cezaevi müdürüyle konuşulmasına rağmen hâlâ teslim edilmediğini, Bakırköy Cezaevi yerleşkesi içinde Milli Eğitim’e bağlı bir kreş olduğunu ama otizmli çocuklara bir katkısı olmadığını, kreş ortamında ise otizm bilgisine sahip özel eğitmen olmadığını belirtti. Poyraz Ali şu an haftada 3 kez 45’er dakika annesiyle birlikte cezaevi dışına çıkarılarak bir danışmanlık merkezine gidiyor. Poyraz Ali’nin aktifleşmesi için cezaevine sokulmak istenen 3 tekerlekli bisiklete izin verilmezken, oyuncak TOMA veriliyor... CHP Milletvekili Melda Onur ve Otizm Federasyonu Genel Sekreteri İrem Afşin konu ile ilgili yarın Adalet Bakanlığı ile görüşecek. BABA BAKIR: DENETİMLİ SERBESTLİK YASASININ LEHİMİZE DÜZENLENMESİNİ İSTİYORUZ Poyraz Ali’nin babası Emrah Bakır da konuyla ilgili yaptığı açıklamada şunları söyledi: “Sağlıklı durumda olan bir çocuğun bile kapalı alan yaşam kültüründen olumsuz bir şekilde etkilenmesi kaçınılmazdır. Durum böyleyken sağlık durumlarıyla ilgili olarak farklı fiziksel ortamlara, sosyal ortamlara, çok çeşitli uyaranlara ihtiyacı olan bir bebeğin koşullarını iyileştirmek adına ne yapılırsa yapılsın ‘iyileştirilemeyeceği’ de ortadadır. Poyraz Ali benim onu dışarı çıkarttığım zamanların dışında kocaman beton duvarların içinde, gökyüzünü, uzağı ve yakını kısacası bizim yaşam alanlarımızda o kadar da önem vermeden geçtiğimiz yaşamsal detayları göremiyor. Poyraz Ali çevresinde silahlı askerlerle, ne zaman yürüyeceği ve ne zaman duracağını söyleyen resmi kıyafetli yabancılarla, baktığı her yönde gördüğü duvarlar ve tel örgülerle kuşatılmış bir yaşam sürüyor. Zeynep’in o şartlarda elinden geleni yaptığını biliyorum ama ne kadar uğraşsak da koşullar köklü bir şekilde değiştirilmedikçe Poyraz Ali hak ettiği sağlıklı yaşama kavuşamayacak. Sadece Poyraz Ali’nin babası olarak değil insan olarak böyle bir durumun adil olmadı31 2015 TÜRKİYE HAPİSHANELER ALMANAĞI ğını, fark edildiği halde düzeltmek için bir şey yapılmamasının zalimlik olacağını düşünüyorum. Yasa yapıcı mercilerin basit düzeltmelerle anne-çocuk bağını koparmadan bu durumu düzeltebileceğine inanıyorum, sağlık nedenlerinden dolayı normal şartlarda yaşayan çocuklara göre daha da fazla önemli hale gelmiş olan anne-baba-özen-sevgi-çevresel uyaran gibi ihtiyaçlarının karşılanabilmesi için denetimli serbestlik yasasının lehimize düzenlenmesini istiyoruz. Benzer durumdaki çocukların da böyle bir düzenlemeye acilen ihtiyaçları olduğunu biliyoruz. Çocuklarını kurban vermemeyi başarmış bir toplum artık huzur da kazanmış demektir.” (Zeki Kadıoğlu / https://www.evrensel.net/haber/102670/poyraz-ali-cezaevinde-buyumesin) 22 Ocak CHP’Lİ ÖZEL: CEZAEVLERİNDE MAHKUMLAR NÖBETLEŞE UYUYUP, NEFES ALIYOR CHP Manisa Milletvekili ve Cezaevi İnceleme ve İzleme Komisyonu üyesi Özgür Özel, Türkiye’deki cezaevlerindeki tutuklu ve hükümlü sayısının 156 bin 707’e ulaştığını belirtip, E tipi cezaevlerinde mahkumların nöbetleşe uyup, nefes aldığını söyledi. Cezaevlerindeki tutuklu ve hükümlü sayısının her geçen gün arttığına dikkat çeken Milletvekili Özgür Özel, diğer taraftan da her yıl yeni cezaevi yapılmasının gündeme geldiğini söyledi. Bu durumun CHP Cezaevi Komisyonu olarak çok uzun süredir yaptıkları bir tespit olduğuna dikkat çeken Milletvekili Özel, “Türkiye’de cezaevlerinde tipine göre çok farklı sorunlar var. F tiplerinde tecrit, insansızlaştırma varken, E Tipi cezaevlerinde kapasitenin çok üstünde tutuklu hükümlü kalıyor. CHP Cezaevi Komisyonu bunu 3 yıldır gündeme getiriyor. Örneğin, 350 kapasiteli bir cezaevinde 1300 kişinin kaldığını da gördük. Şanlıurfa Cezaevi’nde yangın çıktığında koğuşlarda yataklar yere serilmişti. Mahkumlar yataklarına emekleyerek gidiyordu. Adeta nöbetleşe uyku sistemi vardı. Bu durum, Türkiye’deki E tipi cezaevlerinin ortak sorunu. Oralarda mahkumlar nöbetleşe uyuyor, hatta nöbetleşe nefes alıyor. Bu yıllardır böyle” dedi. “İKTİDAR TUTUKLU YARGILAMAYI ESAS HALE GETİRDİ” “Dünyada en çok cezaevi inşa eden ve edecek olan ülkeyiz” diyen Özel, şöymle devam etti: “Aşırı güvenlikçi politikalar, her şeyin suç kapsamına alınmış olması, yargılamada istisnai olması gereken tutukluluk hali değil de tutuksuz yargılamanın is32 OCAK 2015 tisna haline dönüşmüş olması bunun ana nedenlerinden biri. Tutuksuz yargılama esasken, iktidar partisi tutuklu yargılamayı esas hale getirdi.” “MUHALİFLER CEZAEVİNDE TUTULUYOR” Dünyanın hiçbir yerinde tutuklu milletvekili yokken, komisyon olarak kendilerinin cezaevlerinde 8 tutuklu milletvekilini ziyaret ettiklerine dikkati çeken Özel, “100’den fazla rapor yazdık, 5 tanesini kitaplaştırdık. ‘bunlardan 1’i de Tutuklu Milletvekilleri Raporu’ydu. Bir diğeri ise Tutuklu Gazeteciler Raporu. Esas sorunlardan birisi bu. Herkesin muhalif görüldüğü bir sistem var. Muhalifler cezaevlerinde tutuluyor” diye konuştu. “İŞSİZLİK ÇÖZÜLMEDEN CEZAEVİ SORUNU ÇÖZÜLMEZ” Suç sıralamasında hırsızlığın ilk sırada yer aldığını vurgulayan Milletvekili Özel, “Cezaevinde olmaması gereken gazetecileri, öğrencileri, siyasi davalar üzerinden tutuklananların yanı sıra, ülkelerin ekonomileri kötüye gidiyorsa hırsızlık suçundan cezaevinde olanlar ilk sıraya yükseliyor. Bu önemli bir göstergedir. Bugün ülkemizde 32 bin 600 kişi hırsızlıktan, 18 bin kişi ise yağma ve gasptan cezaevinde. Bu kötüye gidişin bir göstergesi. İstatistik bilimine göre doğru okuma yaptığınızda, işsizlik, genç işsizlik, eğitimi yarım bırakma ve bunun takip edilmemesi bize aslında cezaevindeki bu dökümü ortaya koyuyor. İşte bu korelasyona şaşmamak gerekiyor. İşsizlik ve açlık sınırı altında yaşamaya zorlanan kesimle doğru orantıda bir doluluk bu aynı zamanda. İşsizlik, gelir adaletsizliği ve insan hakları sorunlarını çözmeden Türkiye’deki cezaevi sorununu çözmek mümkün değil” dedi. “TUTUKLULUK DEVLET İNTİKAMI GİBİ KULLANILIYOR” Türkiye’de bugün tutukluluk, özellikle muhaliflere karşı Mussolini’nin devlet intikamı gibi bir ön infaz, bir ön cezalandırma olarak görüldüğünü ifade eden Özel, öncelikle bu yaklaşımdan uzaklaşılması gerektiğini de kaydetti.” (DHA, http://www.haber3.com/chpli-ozel-cezaevlerinde-mahkumlarnobetlese-uyuyup-nefes-aliyor-3154757h.htm) 23 Ocak Bakırköy Kadın Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda anneleriyle beraber tutulan ve hapishane alanı içerisindeki Adalet Anaokulu’na devam eden 28 çocuk için karne töreni düzenlendi. Törene Bakırköy ve Metris cezaevlerinden sorumlu savcı Fuat Arı, Bakırköy Cumhuriyet Başsavcısı Selami Hatipoğlu, Bakırköy İlçe Milli Eğitim Müdürü Emrullah Aydın ve İstanbul İl Jandarma Komutan Yardımcısı Haydar Yalın katıldı. Savcı Fuat Arı, “Burada 55 ülkeden 285 tane hanımefendi misafirimiz 33 2015 TÜRKİYE HAPİSHANELER ALMANAĞI var. Ben hükümlü tutuklulara misafir diyorum. Annelerinin yanında kalmak zorunda kalan çocuklarımız 0-6 yaş grubu altında olan çocuklar cezaevinde kalabiliyor. Bu grup içerisinde de 2-6 yaş grubunda olanlar da kreşten yararlanıyorlar.” açıklaması yaptı. (haberler.com) Afyon’a bağlı Şuhut ilçesinin Belediye Başkanı Recep Bozkurt ve İlçe Kaymakamı Ferit Görükmez, Adalet Bakanlığı yetkilileri ile beraber ilçede yapılması planlanan bölge hapishanesi için incelemelerde bulundular. Konuya ilişkin açıklama yapan Belediye Başkanı Recep Bozkurt, hapishanenin ilçeye “kazandırılması için var gücüyle çalıştıklarını” ve “olumlu neticeler alınması için çalışmalarının devam edeceğini” hapishanenin “Şuhut’a kazandırıldığı taktirde ilçenin bir gömlek daha büyüyeceğini, adeta parlayan bir yıldız olacağını” belirtti. (afyonkarahisar.com.tr) 26 Ocak Başbakan Ahmet Davutoğlu, AKP’nin Diyarbakır’daki il kongresinde, 1980 darbesi günlerinde ve sonrasında işkenceleriyle bilinen Diyarbakır Hapishanesi’nin kültür merkezine dönüştürüleceğini açıkladı: “Diyarbakır’ı bir kültür merkezi yapmak için çok acı hatıralar taşıyan hapishaneyi kültür müzesi, Diyarbakır müzesi haline dönüştürüyoruz. Bundan sonra Diyarbakır sadece kültürle, barışla, kardeşlikle anılacak.” (radikal.com.tr) 34 Askerken “işlediği bir suçtan dolayı” 50 gün hapis cezası verilerek Batman M Tipi Ceza İnfaz Kurumu’na gönderilen ve tahliyesine 5 gün kalmışken 3 Eylül 2011 günü konulduğu müşahede odasında gömleğiyle kendisini asarak intihar ettiği öne sürülen Muhammet Sait Platin’in ölümünde kusurları olduğu için yargılanan ve beraat eden 6 hapishane görevlisinin kararı Yargıtay 5’inci Ceza Dairesi tarafından bozuldu. Yargıtay kararını verirken, Platin’in “suç tarihinden” bir gün önce de bileklerini keserek intihara teşebbüs etmesine rağmen hapishane idaresinin gerekli tedbiri almamasına ve İdare ve Gözlem Kurulu kararı olmaksızın tek kişilik müşahede odasına konulmasına vurgu yaptı. (cnnturk.com) OCAK 2015 ŞUBAT 35 2015 TÜRKİYE HAPİSHANELER ALMANAĞI 1 Şubat Siirt E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda bir koğuşta mahpuslar arasında yatak nedeniyle çıkan tartışmanın kavgaya dönüştüğü, birbirlerini darp ettikleri ve gardiyanların olaya müdahale ettiği belirtildi. Kavgada mahpuslardan Cahit G. (34), Enes T. (24), Muhiyeddin A. (22), Serciya E. (37), Çetin Y. (41), İlham Y. (37), Mehmet Nezir S. (50), Remzi D. (48) ve Hayrettin Ç. (52) yaralandı. Siirt Devlet Hastanesi’ne getirilerek burada tedavileri gerçekleştirilen mahpuslar, daha sonra tekrar hapishaneye götürüldü. (AA) 3 Şubat Bolu T Tipi Ceza İnfaz Kurumu’nda hükümlü olarak bulunan A.E.Ö isimli mahpus, ikinci müdür olarak görev yapan Ö.Ö ve F.S.Ç ile infaz koruma memuru olarak görev yapan O.R ve Y.G’nin kendisine ayaklarına cop vurmak suretiyle işkence yaptığını belirtti. Mahpusun abisi R.Ö, Bolu Cumhuriyet Başsavcılığı’na giderek şikayet dilekçesi verdi. Şikayet dilekçesinin ardından Bolu Ağır Ceza Mahkemesi’nde 4 sanık hakkında “İşkence Yapma” suçlamalarıyla dava açıldı. Müşteki Avukatı Muhammet Neşet Giresun, müvekkili için herhangi bir darba maruz kalmadığı yönünde rapor verildiğini; fakat Adli Tıp 2. İhtisas Dairesi’nden gelen raporda A.E.Ö’nün ayak altında ciddi ekimozlar olduğu, bu ekimozların copla vurulması sonucu olabileceği ifadelerinin yer aldığını belirtti. Giresun, ayrıca müvekkilinin o dönemde kaldığı koğuşun süngerle kaplı olduğunu, mahpusun bunu kendi kendine yapma şansının olmadığını söyledi. Bu olayın ardından başka bir hapishaneye naklini isteyen A.E.Ö’nün İstanbul Maltepe Cezaevi’ne nakledildiği ve halen burada kaldığı belirtildi. Tutuksuz yargılanan sanıklar Ö.Ö, F.S.Ç, O.R ve Y.G, üzerlerine atılı suçlamaları kabul etmezken mahpusun kendi kendine zarar vermiş olabileceğini öne sürdüler. (Özge Elçi / Bolu Gündem) 4 Şubat Milliyet gazetesi yazarı Ali Eyüboğlu, hapishanede tutulan Deniz Seki’nin beste yapabilmek için istediği kayıt cihazının Adalet Bakanlığı tarafından temin edildiğini ve hapishanedeki kütüphanenin içinde boş bir odanın Deniz Seki’ye tahsis edildiğini; kendisinin bir masa, bir masa üstü bilgisayar, bir mikrofon ve kayıt cihazı ile beste yapabildiğini belirtti. (milliyet.com.tr) 6 Şubat Edirne Açık Ceza İnfaz Kurumu’nda, Trakya Kalkınma Ajansı tarafından desteklenen “Elimin Hamuru ile Güvenli Geleceğe Projesi” çerçevesinde ekmek fırını kuruldu. Hapishanede kurulan fırında, 60 mahpus ile 4 personel çalışacağı belirtildi. Günde 15 bin ekmek üretilmesi 36 ŞUBAT 2015 beklenen tesiste, aynı zamanda kuru pasta, ramazan pidesi gibi unlu mamuller de üretilecek. (gazetevatan.com) 11 Şubat Bir süre önce hastalığı nedeniyle tahliye edilen hasta mahpus Abdulsamet Çelik tedavi gördüğü İzmir 9 Eylül Üniversitesi Hastanesi’nde yaşamını yitirdi. Ölüm sınırına yaklaştıktan sonra serbest bırakılan ve hastanede kemoterapi tedavisi sürerken yaşamını yitiren Çelik’in cenazesi memleketi Mardin’e gönderildi. Tutuklu Aileleri Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği (TAYD-DER) İzmir Şubesi Eşbaşkanı Neriman Birlikler de Çelik’in ölümünden sistemin sorumlu olduğunu ifade ederek, “Arkadaşımızın yakalandığı hastalık dışarıda birçok insanda görülebiliyor ve tedavisi mümkün. Erken müdahale ile, karaciğer nakliyle sağlığı yerine gelebilirdi ama yanlış tedaviden ve zamana yaymaktan dolayı arkadaşımız vefat etmiştir. Büyük bir ihmal vardı. Üç sene önce çıksaydı, cezası ertelenmiş olsaydı şu an aramızda olacaktı. Sağlığı iyi bir şekilde cezaevine girdi ama devletin koruması altında olan cezaevlerinde hastalanarak yaşamını yitirdi” diye konuştu. (ANF) 12 Şubat Siirt Andera Park AVM salonunda Siirt Açık ve Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda mahpusların yaptığı el işlerinden oluşan ‘Geleneksel el işi sergisi’ açıldı. Sergi hakkında açıklama yapan Siirt Cumhuriyet Başsavcısı Alparslan Ağçakale amaçlarının mahpusların boş zamanlarını sosyal ve kültürel çalışmalarla değerlendirmelerini sağlayarak farkındalık oluşturmak ve ekonomik olarak da mahpuslara destek vermek olduğunu belirtti. (CHA) 13 Şubat Zeytinliklere T tipi cezaevi Balıkesir Burhaniye’de birinci sınıf tarım arazilerine yapılan T tipi cezaevine Danıştay’dan iptal kararı geldi. Börezli köyünde 118 bin metrekarelik tarım alanının ceza ve infaz kurumu yapılmak üzere tarım dışı kullanılmasına karşı Ziraat Mühendisleri Odası’nın açtığı davada Balıkesir İdare Mahkemesi’nin aldığı iptal kararı Danıştay 10. Dairesi tarafından da onandı. Kararın gerekçesinde: 5403 sayılı Toprak Koruma Kanunu’na göre tarım arazilerinin tarım dışı kullanılmasının yasak olduğu belirtilerek, yeterli araştırma yapılmadan alınan kararın hukuka aykırı olduğu dile getirildi. Ancak 2008’de başlayan dava süreci devam ederken T Tipi İnfaz Kurumu 37 2015 TÜRKİYE HAPİSHANELER ALMANAĞI inşaatı da tamamlandı. Üstelik, Tarım İl Müdürlüğü’nün hazırladığı etüt raporunda arazinin tarım dışı kullanımının uygun olmadığı belirtilmesine rağmen. DSİ Genel Müdürlüğü’nün görüş yazısında da cezaevi için seçilen alanın bölgenin yeraltı suyu sulama alanında ve aynı zamanda Havran Barajı sulama alanında kaldığı, belirtiliyor. Çevredeki köylere ait içme ve kullanma suyu kuyularının yer aldığı; yeraltı sularının da zengin olduğu bölgede arazinin tarım dışı kullanımına izin verildiği takdirde bölgedeki zeytinliklerin ve mutlak tarım arazilerinin olumsuz etkileneceği belirtildi. ‘ARAŞTIRMA YAPILMAMIŞ’ Danıştay 10. Dairesi de kararında bu raporlara değinerek “5403 sayılı Yasa genel olarak tarım arazilerinin tarım dışı kullanımını yasaklamakta, ancak istisnai hallerde ve sınırlı bir şekilde buna izin verilmektedir. Dolayısıyla sadece yasanın amacı ve öngördüğü çerçeve sınırlarında bir taşınmazın bulunması halinde kamu yararı kararı alınabileceğinden bu yönüyle raporlarda ifade edilen olumsuzlukları giderici nitelikte gerekli ve yeterli araştırmalar yapılmaksızın tesis edilen işlemde hukuka uyarlık bulunmamaktadır” diye belirtti. DİKİLİ TARIM ARAZİSİ Ziraat Mühendisleri Odası Balıkesir Şube Başkanı İbrahim Akbıyık, yargı süreci devam ederken yapılan inşaata ilişkin şunları söyledi: “Oda olarak açtığımız dava kazanıldı. Orada hapishane yapılmaması kararı çıktı. Ancak yargı kararlarına rağmen bölgeye hapishane yapılmaya devam edildi. Börezli bölgesi zeytinlik alanıdır. Dikili tarım arazisidir. Bu bölgeye kesinlikle inşaat yapılmaması lazımdı. Ama ne yazık ki ulaşımı kolay, masraf çıkarmayacak araziler seçiliyor.” (Olgu Kundakçı, http://www.birgun.net/haber-detay/zeytinliklere-t-tipicezaevi-75240.html) 14 Şubat 38 Diyarbakır’ın Lice İlçesi Abalı Jandarma Karakolu’ndaki yol kontrol noktasında ‘Dur’ ihtarına uymayarak aracıyla kaçan hapishane firarisi 24 yaşındaki Muzaffer Görül’e ateş ederek ölümüne neden olan Jandarma Er Erkan Görgel ilk duruşmada tahliye edildi. Olay, 11 Kasım 2014 tarihinde meydana gelmiş, kontrol noktasında durmayan ve Bingöl Açık Ceza İnfaz Kurumu’ndan kaçan Muzaffer Görül, görevli asker Erkan Görgel tarafından açılan ateşle başına isabet eden kurşunla ölmüştü. Cumhuriyet Savcısı, sanığın olaydan sonra kaçmaması, delilleri karartmaması, kaçma şüphesi olmaması ve yasal hakkı olan kuvvet kullandığının dikkate alınarak tahliye edilmesini istedi. ŞUBAT 2015 Mağdur avukatları Erkan Görgel’in tahliye edilmemesini isterken sanık avukatı İlter Aksoylu savcının isteğine uyulmasını istedi. Mahkeme heyeti, sanığın tahliyesine karar verirken duruşmayı erteledi. (DHA) 17 Şubat Aydın E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda Ocak ayında yapılan operasyonda uyuşturucu madde ele geçirilmesinin ardından başlayan hapishanedeki “şeffaflaştırılma çalışmaları”nın sona erdiği belirtildi. Aydın E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda özel alanlar dışındaki koridorlar ve dış mekanlar 24 saat kamera ile kaydedilmeye başlandı. (İHA) 19 Şubat Muğla’nın Ortaca İlçesi’nde yaşayan 62 yaşındaki İbrahim Şermet, açık kalp ameliyatı olduktan dört gün sonra, taahhüt ettiği halde ödemediği 25 bin liralık borcundan dolayı 3 ay hapis cezası aldı. Aynı zamanda 20 yıldır şeker hastası olan ve bir bacağındaki damarların değişmesi gerektiğini belirtilen İbrahim Şermet’in eşi Songül Şermet, bu halde hapsedilmesine tepki gösterdi. Operasyonu gerçekleştiren Kalp Damar Cerrahisi Uzmanı Opr. Dr. Mesut Özcan, “En ufak bir krizde anlık müdahale gerekir. Cezaevinde bu konuda uzman yok. Sevkle olmaz. Müdahale süresi çok kısadır. Raporu var. Dokunmazlar diye güvenerek çıkardık. Ama cezaevine aldılar. Çok üzgünüm” dedi. (milliyet.com.tr) 21 Şubat İHD ve TUYAD-DER tarafından Van M Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda yapılan hak ihlalleri araştırmalarına ilişkin hazırlanan raporda yer alan bilgilere göre, Yüksekova’da katıldığı toplumsal eylemlerden dolayı gözaltına alınan G.K. isimli mahpusun, dipçik ile darp edildiği, gözaltında küfür ve hakarete maruz kaldığı ve makatına cam şişe sokulmaya çalışıldığı belirtildi. G.K.’nin gözaltından sonra sevk edildiği Van M Tipi Ceza İnfaz Kurumu’nda ise psikolojik sorunlar yaşadığı ifade edildi. Avukatlarla yapılan görüşmede G.K.’nin yaşadıkları arkadaşları tarafından avukatlarına aktarıldı, ancak hapishane idaresi G.K.’ye maruz kaldığı taciz ve şiddetten kaynaklı yaşadığı travmayı tedavi etmek yerine, “akli dengesi yerinde değil” muamelesi yaptı. (Özgür Gündem) CHP Genel Başkan Yardımcısı Veli Ağbaba, Ankara 1 No’lu F Tipi Yüksek Güvenlikli Ceza İnfaz Kurumu’ndan tarafına gönderilen bir mektubun, mektupta yer alan karikatürlerin, “devlet büyüklerini hedef gösterdiği” gerekçesiyle “sakıncalı” olarak değerlendirilerek kendisine gönderilmediğini belirterek konuyu Meclis gündemine taşıdı. Önergede “Bir mahpusun, İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu üyesi olan bir milletvekiline gönder39 2015 TÜRKİYE HAPİSHANELER ALMANAĞI mek istediği bir mektubun bu gerekçelerle alıkonulması mahpusun iletişim hakkını engellemek değil midir? Tarafıma gönderilmesi engellenen mahpuslar tarafından yapılan çizimlerin/karikatürlerin sansürlenmesi genel bir uygulama mıdır?” gibi sorular yer aldı. (odatv.com) 22 Şubat 2012 yılında toplumsal olaylara karıştıkları ve taş attıkları gerekçesiyle Pozantı M Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’na konulan çocuklara cinsel şiddet uyguladığı ortaya çıkan zanlılar hakkında açılan davada takipsizlik kararı verildi. Zanlılar hakkında davacı olan 4 çocuğun ise, davalı duruma getirilerek müebbet hapis cezası istemiyle yargılandığı belirtildi. İHD Mersin Şube Başkanı Ali Tanrıverdi, “Son bir yılda derneğimize yapılan resmi başvuru kayıtlarına göre; bir yıl içerisinde, toplam 129 çocuk gözaltına alınmış, tutuklanmış ve çocuk mahkemeleri tarafından yargılanmıştır. Bunlardan 67 çocuk hakkındaki davalar sonuçlanmıştır. Sonuçlanan davalardan hiçbir beraat kararının çıkmaması çocukları sindirme politikalarının açık bir göstergesidir. Bu çocuklara toplam: 578 yıl, 11 ay 6 gün hapis cezası ve 978.180.00 T.L. adli para cezası verilmiştir. Yine 2012 yılı içerisinde Mersin Valiliği tarafından Pozantı çıkışlı çocukların ailelerine toplam olarak 1.270.000.00 (Bir milyon iki yüz yetmiş bin) T.L. idari para cezası verilmiştir” dedi. (Ferhat Aslan / ANF) Cinayet gerekçesiyle müebbet hüküm giyen ve 14 yıldır hapiste olan ancak trans olduğu gerekçesiyle ne erkek ne de kadın koğuşuna alınmayan ve 4 hapishanede de hücrelerde tutulan Ali B., kanunda trans bireylere “cezaevlerinde tutuklu bulunan bireylerin cinsiyet değiştirme ameliyatının masraflarını devlet karşılar” hakkının tanınmasıyla birlikte Adalet Bakanlığı’na başvuruda bulundu. İzmir F Tipi Kapalı İnfaz Kurumu’nda bulunan Ali B.’nin gerekli prosedürleri tamamladığı ve cinsiyet geçiş ameliyatını olabileceği belirtildi. Ali B. ameliyatın ardından kadınlar hapishanesine nakledilecek. (gazetevatan.com) 24 Şubat Sinop E Tipi Açık-Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda kamu ve özel sektör işbirliği ile kurulan tekstil fabrikasının üretime geçtiği belirtildi. 1 milyon dolara kurulan tesiste toplam 300 kişinin istihdam edileceği, bunun yüzde 70’inin mahpuslardan, yüzde 30’unun ise sivil personelden oluşacağı belirtildi. Günde bin adet gömlek üretilen tesiste, hedef bunu 3 bine çıkarmak. Proje kapsamında sosyal güvence altına alınacak mahpusların, ayrıca belli bir ücret de alacakları belirtildi. (dunya.com) 40 ŞUBAT 2015 Şakran Çocuk Cezaevi itirafı: Çocuklar tecavüze uğruyor! ‘Şakran Cezaevi’ diye bilinmekte olan İzmir Çocuk ve Gençlik Kapalı Ceza İnfaz Kurumu Müdürü Hamit Karslıoğlu’nun imzasını taşıyan kurum içi yazışmada, cezaevinde çocuk mahkûmların birbirlerine işkence yaptıkları ortaya çıktı. Okuyanın tüylerini ürperten evrakta yer alan bilgilere göre; zayıf çocukların büyüklerce cinsel istismara uğradığı, bu suçlardan ötürü cezaevine düşenlerin içeride de küçüklere tecavüz ettikleri ve bunu topluca yaptıkları ileri sürüldü. Evrakta çocukların, “anüslerinden vücutlarına ne kadar uzunlukta hortumu alacakları yönünde kendi aralarında iddiaya girip denedikleri”; “metal çay kaşığını dörde bölerek yuttukları” gibi korkunç ifadeler yer alıyor. Ayrıca, “infaz koruma memurlarının, kullanımı çocuklarca yasak olan emtianın geçmesine neden oldukları” ifade edildi. ‘Şakran Cezaevi’ diye bilinmekte olan İzmir Çocuk ve Gençlik Kapalı Ceza İnfaz Kurumu Müdürü Hamit Karslıoğlu’nun imzasını taşıyan 2 Aralık 2014 tarihli evrak, “Görev Taksim” başlığını taşıyor. İnfaz kurumu içinde Psiko Sosyal Birime gönderildiği anlaşılan evrakta, “Ceza infaz kurumlarında çocuk koğuş ve odalarında her türlü personel kontrolünden uzak kapalı kapılar ardında mesai saatinin sona ermesi ile” meydana gelen vakalar sıralandı. Evrakta, “Ya kurum kayıtlarında ya da yaşananlardan sonra diğer çocuk tutuklu ve hükümlülerce anlatılan” vakalar şöyle sıralandı: ‘KAŞIK YUTUYOR, VÜCUTLARINI KESİYORLAR’ - Çocuk koğuşunda bir arada barındırılan çocuklardan ikisinin; hemen akşam yemeğinden sonra metal çay kaşığını yutup yutmayacakları konusunda iddiaya girip çay kaşığını birkaç kez bükerek dörde böldükleri ve sonra ekmek arasına ikişer parça koyarak yuttukları… Diğer çocukların, çok sonra konuyu idarecilere aksettirdikleri, yapılan tıbbi muayene sonrasında boş batın grafiklerinde durumun belgelendiği… - Ring aracı ile hastaneye gitmek adına sıvı deterjan içerek intihar görüntüsü verdikleri ve idarecilerin telaşına güldükleri… - Yatıştırıcı ilaç kullanan çocuğun, sağlık memurunun içmesini sağladığı ilacı kusarak çıkardığı, sonra diğer çocuklara sattığı, hatta diğer küçük ya da saf çocukların yemeklerinde bu ilaçları eriterek habersizce kattıkları, bu yemekleri tüketen çocukların şuursuz, sersem hareketlerine daha sonra beraberce güldükleri, kendinden geçen çocuğu ranzasına bağlayıp üzerine işedikleri… - İdrarlarını Cola vb. içeceklerle karıştırıp zayıf çocuklara içirdikleri… - Kuru çay otundan yaptıkları ve sigara dedikleri maddeyi yakmak için prizlerde olan 220 volt elektriği kullandıkları, sigara dedikleri maddeyi tavanda bulunan florasan lambasında yakmaya çalıştıkları… - Hastaneye gitme adına cam ve fayans parçalarıyla vücutlarını kestikleri, 41 2015 TÜRKİYE HAPİSHANELER ALMANAĞI - Sekiz metre yüksekliğindeki bina duvarlarından gündüz saatlerinde çarşaf bağlayarak kaçmaya yeltendikleri, jandarma tarafından fark edildikleri, - Hekim tarafından atere alınmış, (alçı) tedavisi başlamış iken ateri hastaneye gitmek için defalarca söküp attıkları, hastaneye defalarca bu anlamda götürülüp getirildikleri, angarya için iş çıkardıkları, memuru oyaladıkları, devleti zarara uğrattıkları… TECAVÜZ SÜRÜYOR Evrakta ayrıca, çocukların “boy, kilo, yaş ve ruhsal durumları gözetilerek koğuşlara yerleştirmede sınıflandırmaya yapılmaya çalışılsa da” duruma engel olunamadığı kaydedilerek, şöyle denildi: - Zayıf çocukların cinsel istismara uğradıkları, - Cinsel eğilimleri yüzünden kurumda olan çocukların bu arayışlarını ceza infaz kurumunda da sürdürdükleri, diğer zayıf çocuklara tecavüz ettikleri, hatta bunu grup olarak yaşadıkları, - Anüslerinden vücutlarına ne kadar uzunlukta hortumu alacakları yönünde kendi aralarında iddiaya girip denedikleri… GARDİYANLAR YASAK MADDE SOKTURUYOR Evrakta, “Çocuk koğuşlarında yaşanan tüm bu acılar, ıstıraplar Halil Rıfat Paşa’nın ‘Gidemediğin yer senin değildir’ özdeyişini haklı çıkarıyor gibi, çocukları bir demir kapı arkasına kapatıp hapsetmek, onları aynı dışarıdaki yaşantılarına, kaderlerine terk etmekle eşdeğerdir” denildi. Ayrıca, kurumda görevli infaz ve koruma memurlarının denetimsiz kaldığı, yetki ve sorumluluklarını aşarak yanlış kararlar icra ettikleri, bir çalışanın sekiz saat görev yerine uğramadığı ve bu konu hakkında disiplin soruşturması yapıldığı, hakkı ve görevi olmadığı halde bir diğer arkadaşının görevini diğerlerinin sürdürdüğü, koğuş nöbetçilerinin kurum kapılarında x-ray cihazını kullandığı, kullanımı çocuklarca yasak olan emtianın geçmesine neden oldukları ifade edildi. Bu nedenle kurum idarecilerinin vardiyalarının başında 7-24 saat hizmet verdikleri anlatıldı. Evrakta, “Kanun ve yönetmelikten kaynaklanan diğer görevlerinizin yanında iş bölümü gereği tevdi edilen yeni diğer rutin sorumluluklarınızı da takip ve icra etmekle görevlendirildiniz” denildi. Radikal’in ulaştığı kurum müdürü Hamit Karslıoğlu, “Bu yazı size mi ait” sorusuna karşılık, “Bu konuyla ilgili bilgi vermeye yetkili değilim. Ceza ve Tevfik Evleri Genel Müdürlüğü’nü bu konuda ararsanız onlar gerekli açıklamayı yapacaktır” dedi. Bu yazışmanın cezaevindeki psiko-sosyal personelle ilgili bir iç yazışma olduğu ifade ediliyor.” (İsmail Saymaz / http://www.radikal.com.tr/turkiye/sakran-cocuk-cezaeviitirafi-cocuklar-tecavuze-ugruyor-1300037/) 42 ŞUBAT 2015 25 Şubat CHP Genel Başkan Yardımcısı ve İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, İzmir Çocuk ve Gençlik Kapalı Ceza İnfaz Kurumu Müdürü’nün imzasını taşıyan ve çocuk mahpusların maruz kaldığı kötü muamelenin anlatıldığı 2 Aralık 2014 tarihli evrakla ilgili Başbakan Ahmet Davutoğlu tarafından yazılı olarak cevaplandırılması istemiyle Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığı’na soru önergesi verdi. Tanrıkulu, şu soruları yöneltti: - Şakran Cezaevi diye bilinmekte olan İzmir Çocuk ve Gençlik Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda tutulmakta olan çocuk ve gençlerin birbirlerine yönelik şiddet, tecavüz, cinsel istismar gibi fiilleri gerçekleştirdiği iddiası doğru mudur? - Şakran Cezaevi diye bilinmekte olan İzmir Çocuk ve Gençlik Kapalı Ceza İnfaz Kurumu Müdürünün imzasını taşıyan 2 Aralık 2014 tarihli evrak, “Görev Taksim” başlığını taşıyan yazıları neticesinde başlatılan bir inceleme bulunmakta mıdır? - Şakran Çocuk ve Gençlik Ceza İnfaz Kurumunda çocuklara ve gençlere yönelik insanlık dışı muamele ve uygulamalar 17 Ocak 2014 tarihinden önce de biliniyor olmasına rağmen, Adalet Bakanlığı, verilen cevapta neden kamuoyunu yanıltmıştır? Gizlenmek istenen nedir ve kimler korunmak istenmektedir? - Şakran Cezaevi diye bilinmekte olan İzmir Çocuk ve Gençlik Kapalı Ceza İnfaz Kurumu Müdürünün imzasını taşıyan 2 Aralık 2014 tarihli evrak, “Görev Taksim” başlığını taşıyan yazı mevcutta olmasına rağmen, Adalet Bakanlığı 22 Eylül 2014 tarihinde vermiş olduğu yazılı soru önergesi cevabında neden gerçekleri saklama gereği duymuştur? - Müdürün imzasını taşıyan 2 Aralık 2014 tarihli iç yazışmada açıklanan infaz koruma memurlarının içeriye uyarıcı ve uyuşturucu madde soktukları ve görevlerini ihmal ettiklerinin tespit edilmesinin yazılı olarak Bakanlığa bildirildiği Şakran Çocuk ve Gençlik Ceza İnfaz Kurumunda çalışan infaz koruma memurları hakkında soruşturma başlatılmış mıdır? Başlatılan bir soruşturma varsa akıbeti nedir? - İşte, evde, sokakta çocuklara ve kadınlara yönelik tacize, tecavüze ve şiddete engel olamayan AKP Hükümeti, kendi koruma ve güvenliği altında olan hapishanelerde de bu taciz, tecavüz ve şiddete göz mü yummaktadır? - Evde, sokakta, işte ve kendi koruması altındaki cezaevlerinde, “İnsanlığa karşı işlenmiş bir suç kapsamında olan” çocuklara ve kadınlara yönelik tacize, tecavüze ve şiddete engel ol[amay]an, bu suçlara ve suçlulara göz yuman görevliler hakkında nasıl bir işlem yapılmıştır? (cnnturk.com) 43 2015 TÜRKİYE HAPİSHANELER ALMANAĞI İzmir Çocuk ve Gençlik Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’ndaki (Şakran Çocuk Hapishanesi) çocuk mahpusların birbirlerine yönelik cinsel istismarda bulunduğu iddialarına ilişkin olarak CTE Genel Müdürü Enis Yavuz Yıldırım, “Bu olayların çok önemli bir kısmı ceza infaz kurumunda meydana gelmemiş. Çok münferit olarak meydana gelen olaylarla ilgili olarak da gerek adli, gerek idari gereği yapılmış. Bunlar müdürün duyuma dayalı olarak dikkat çekmek için yazdığı şeyler” açıklamasını yaparak bu iddiaları araştırmak için iki kontrolör görevlendirdiğini ve kendisinin de basın temsilcileri ile beraber hapishaneye gezeceğini belirtti. (haberler.com) İzmir Çocuk ve Gençlik Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’ndaki (Şakran Çocuk Hapishanesi) çocuk mahpusların birbirlerine yönelik cinsel istismarda bulunduğu iddiası üzerine, CHP Cezaevi İnceleme ve İzleme Komisyonu üyesi ve CHP Muğla Milletvekili Nurettin Demir’in, İzmir’e gittiği belirtildi. Hapishane Müdürü Halis Orhan ile yaklaşık 1.5 saat görüşme gerçekleştiren ve görüşme sonunda kurumun önünde bir basın açıklaması yapan Demir, iddiaların “asılsız ve tamamen kurgudan ibaret” olduğunu belirtti. (İHA) 44 Gezi tutuklularından Elif Kaya’nın çırılçıplak soyulmasıyla gündeme gelen İzmir Kadın Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda (Şakran Kadın Hapishanesi), söz konusu uygulamanın “acil müdahale mangası” olarak adlandırılan ve Şakran’daki kodu “A Takımı” olan birim tarafından gerçekleştirildiği belirtildi. CHP Cezaevlerini İzleme Komisyonu, İnsan Hakları Derneği ve Çağdaş Hukukçular Derneği’nin elde ettiği bilgilere göre, diğer hapishanelerden nakledilen kadınlar, jandarma tarafından “A Takımı”ndaki gardiyanlara teslim ediliyor. Onlar da “Seninle beşe bir güreş tutacağız” diyerek kadınları boş odaya atıp çırılçıplak soyuyor ve üzerlerini arıyor. Kadınların ifadelerine göre, kimi zaman kapı da açık bırakılarak jandarma personelinin kadınları izlemesi sağlanıyor. (cumhuriyet.com.tr) Sabancı Üniversitesi Toplumsal Cinsiyet ve Kadın Çalışmaları Forumu, Türkiye Çocuklara Yeniden Özgürlük Vakfı (TÇYÖV) ortaklığı ve KAMER Vakfı (Kadın Merkezi) katılımıyla yürütülen, Avrupa Birliği Merkezi Finans ve İhale Birimi tarafından finanse edilen “Mor Güvercin” projesi kapsamında Ankara Sincan Cezaevi’ndeki kadın mahpuslara yönelik eğitim [etkinlikler] düzenlendi. Düzenlenen etkinliklerde yereldeki örgütler ile kadınlar ve hapishane personeli bir araya geldi. 16-19 Şubat 2015 ŞUBAT 2015 tarihleri arasında gerçekleşen eğitim programının ilk gününde kadın mahpuslara ve hapishane personeline proje tanıtım semineri düzenlendi ve hapishanede sivil toplum örgütü çalışmalarının önemi anlatıldı. Mor Güvercin Projesi, mahpus kadınların görünürlüğünü arttırarak tahliye sonrası yaşamda kendilerine artı değer sağlayacak alternatifler sunmayı, bunu yaparken yereldeki sivil toplum örgütleri ve kadın sığınma evleri ile hapishaneler arasında ilişki geliştirmeyi hedefliyor. (sozcu.com.tr) 26 Şubat Van M Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’ndaki çocuk mahpusların maruz kaldığı taciz ve işkence iddialarının ardından hapishanede çocuklarla görüşen avukatlar ve TUYAD-DER yöneticileri, dernek binasında basın toplantısı düzenledi. TUYAD-DER Başkanı Ahmet Aygün, avukatların çocuklarla yaptığı görüşmelerde, çocukların kendilerine bazı sakallı kişilerin berber adı altında koğuşlarına geldiklerini ve IŞİD propagandası yaptığını aktardı. (DİHA) HDP Van Milletvekili ve TBMM Cezaevi Alt Komisyonu Üyesi Kemal Aktaş, komisyon Başkanı Ayşe Türkmenoğlu’nun İç Güvenlik Paketi’ndeki yoğun mesai nedeniyle çocuklara işkence ve tecavüz iddialarıyla gündeme gelen İzmir Çocuk ve Gençlik Kapalı Ceza İnfaz Kurumu incelemesinin mümkün olmadığını söylediğini ifade etti. Aktaş, komisyon üyesi olarak kendisinin Şakran ve Van hapishanelerine gideceğini söyledi. Aktaş, Meclis’te düzenlediği basın toplantısında, çocuklara insan onurunu incitecek düzeyde kötü muamele yapanların cezasızlık politikalarından güç aldığını söyledi. (Hülya Karabağlı / t24) Uyuşturucu kullandığı gerekçesiyle mahkeme tarafından verilen 10 aylık hapis cezası nedeniyle 19 Şubat’ta Buca Hapishanesi’ne (İzmir Kapalı Açık Ceza İnfaz Kurumu) konulan Şırnak doğumlu Agit Kaya’nın (24) yaşamını yitirdiği belirtildi. Bir haftadır tutuklu bulunan Kaya’nın ölümü konusunda hapishane herhangi bir açıklama yapmazken, Kaya’nın cesedinin, ölüm nedeni araştırılmak üzere İzmir Adli Tıp Kurumu’na kaldırıldığı söylendi. (DİHA) Bolu’nun Gerede ilçesine yapılacak olan hapishane için CTE’den bir heyetin, hapishane alanında incelemelerde bulunarak yer tespit belirlemesi yaptığı belirtildi. AKP Bolu Milletvekili Fehmi Küpçü, HSYK 2. Daire Başkanı Mehmet Yılmaz ile yapılan istişareler neticesinde yatırım programına girmesine vesile olduğunu hatırlatarak, “Gerede’ye 2 tane T, 1 tane açık cezaevi olmak üzere yaklaşık 100 bin metre kare üzeri45 2015 TÜRKİYE HAPİSHANELER ALMANAĞI ne konuşlandırılacak 1000 kişi civarında personelin istihdam edeceği bir yatırım ilçemize kazandırılmış bulunmakta. Böylelikle Gerede’ye ekonomik katkı sağlayacağını düşünüyorum” açıklamasında bulundu. (geredemedyatakip.com) Şakran Cezaevi’nin kapıları basına açıldı Adalet Bakanlığı, İzmir’deki Şakran Cezaevi’nde tutuklu ve hükümlü çocuk mahkûmların birbirine tecavüz ettiği iddialarını araştırmak amacıyla 2 kontrolör görevlendirdi. Olay İzmir Çocuk ve Gençlik Kapalı Ceza İnfaz Kurumu Müdürü Hamit Karslıoğlu’nun imzasını taşıyan kurum içi yazışmanın basına yansımasıyla ortaya çıktı. Psikososyal servisine yazıldığı görülen yazıda, çocuk mahkûmlar arasında “tecavüz” vakalarının yaşandığı bilgisine yer verildi. İddialar üzerine Ceza ve Tevkif Evleri Genel Müdürü Enis Yavuz Yıldırım, cezaevinin kapılarını basına açtı. ‘TAMAMI KURUMDA YAŞANMIŞ OLAYLAR DEĞİL’ Bilirkişi ve doktor incelemesi yapılacağını ve iddiaları incelemek amacıyla 2 kontrolör görevlendirdiklerini açıklayan Yıldırım, “Yazılanlar, müdür beyin duyumlarına dayalı, halk arasında konuşulanları ifade eden bir perspektifte hazırlanmış. Farkındalık yaratmak için yapılmış bir rapor” dedi. Yazışmaları 2 bölüm olarak değerlendirmek gerektiğini belirten Yıldırım şunları söyledi: “Birinci bölümde içerideki çocuklar arasında meydana gelen, gelebilecek çeşitli somut olaylardan bahsedildiğini; ikinci bölümde ise bu olaylardan hareketle psikososyal servisinin alması gereken tedbirlerden bahsediliyor. Birinci kısım gündeme geldi. Bu olaylar müdür tarafından tamamen duyuma dayalı olarak ya da birkaç olay içinde kendi kayıtlarını çıkarmak için aldığı olaylardır. Tamamı kurumumuzda yaşanmış olaylar değildir. 2012’den bu yana yaşanan 3 cinsel istismar iddiası hakkında da adli ve idari soruşturma var. Birincisinin faili hakkında 13 yıl ceza verildi. Bu ceza daha kesinleşmedi. İkincisi için takipsizlik verildi. Birisi de soruşturma aşamasında. Yazıda yer alan olaylar, farkındalık yaratmaya yönelik ifadeler, infaz kurumumuzda karşılık bulan olaylar değildir. İnceleme sonrası yine sonuçlar kamuoyuna aktarılacaktır. İddialarla ilgili gerekli incelemeler yapılmadan bir şey söylemem mümkün değil. Münferit birkaç olay yaşanmış olabilir.” SÜNGERLİ ODA İLK KEZ GÖSTERİLDİ 177’si tutuklu, 55’i hükümlü 232 çocuk mahkûmun bulunduğu cezaevinde, 4 görevli tarafından 287 kamera 24 saat kayıt yapıyor. Her adımın saniye saniye görüntülendiği cezaevinde sadece yatak odalarında kamera bulunmuyor. İnsan 46 ŞUBAT 2015 Hakları Komisyonu ve bazı baroların “Cezaevlerinde süngerli odalar var, orada da işkence yapılıyor” yönündeki iddialarının ardından Yıldırım ve beraberindeki heyet, 2 adet bulunan ve ‘süngerli oda’ olarak nitelendirilen mavi odaları basına gösterdi. Süngerli odanın çocuğun sakinleşmesi için yapıldığını aktaran Yıldırım, “Bu oda bir tecrit odası değil. Tamamen sakinleşmesi için yapılan odadır. Kendisine ve etrafına zarar veren çocuk 30 dakika ile 1 saat arasında burada tutuluyor. Sakinleştikten sonra tekrar odasına alınıyor. Şiddet uygulandığı ve ilaç verildiği kesinlikle doğru değildir. Kamera 24 saat kayıt altında ve kayıtlar da saklanmaktadır” dedi. Sadece açık tuvaleti ve aydınlatması bulunan, duvarları tamamen süngerle kaplı olan odaların duvarlarında kalem ve kesici aletle kullanılarak yazılmış yazılar yer alıyor.” (Mehmet İnmez / http://www.haberturk.com/gundem/ haber/1047328-haberturk-sakran-cezaevinde) 27 Şubat Diyarbakır’da İHD, Eğitim-Sen, Tabipler Odası ve Diyarbakır Barosu temsilcilerinin de aralarında bulunduğu Çocuk Cezaevleri Kapatılsın Girişimi üyeleri, Diyarbakır E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu önünde bir araya geldi. Girişim sözcüsü Gamze Yalçın, yaptığı açıklamada, “Çocukların adalet sistemine temas ettirilmediği ve kapalı kurumlara hapsedilmediği çocuklara özgü bir model oluşturulmalı. Ceza infaz kurumları insan hakları örgütleri ve sivil toplum kuruluşlarının denetimine açık hale getirilmeli. Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesi ile güvence altına alınan hakların temel bir insan hakkı olduğu kabul edilerek, bu hakkı ihlal edenler cezalandırılmalıdır. Cezaevlerinde çocuklara yönelik gerçekleştirilen hak ihlallerine ilişkin olarak etkin soruşturma yürütülmelidir. Cezaevlerinin şiddet üreten, çocukların psiko- sosyal gelişimine uygun olmadığı kabul edilerek tüm çocuk cezaevleri kapatılmalıdır” şeklinde konuştu. (AA) Kayseri Kapalı Ceza İnfaz Kurumu önünde bazı mahpus yakınları seçim öncesi af çıkarılmasını isteyerek, “Eğer af yoksa, oy da yok” yazdıkları kartonlarla gösteri yaptılar. Gösteriye katılanlardan Ruhsar Hatip, hapishanedeki yakınlarının yaptıklarından pişman olduklarını anlatarak, “Cezaevinde çeşitli suçlardan cezaevinde bulunan kişiler, bugüne kadar serbest bırakılmasına rağmen, bizim yakınlarımız hala dört duvar arasında. Bizler, eşit adalet istiyoruz; dağılan yuvalarımızı, bozulan psikolojimizi geri istiyoruz. Biz de yakınlarımızın serbest bırakılmasını istiyoruz” dedi. (Cafer Zengin / DHA) 47 2015 TÜRKİYE HAPİSHANELER ALMANAĞI 28 Şubat DBP-HDP Van İl Başkanlıkları ve TUYAD-DER, Mezopotamya Yakınlarını Kaybeden Ailelerle Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği (MEYA-DER), Barış Anneleri Meclisi tarafından Van ve diğer hapishanelerde çocuklara yönelik cinsel istismar, taciz ve kötü muamele iddiaları üzerine yürüyüş ve Van M Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu önünde ortak basın açıklaması yapıldı. Basın açıklamasını okuyan HDP Van İl Başkanı Derya Hayva AKP’yi eleştirerek “Eğer bu alçaklığa, namussuzluğa ortak olmak istemiyorsanız bir an önce sorumluları ortaya çıkarıp, cezalandırın. Başta Uluslararası İşkenceyi Önleme Örgütü, İç Güvenlik Yasa Tasarısı’na sessiz kalan TBMM İnsan Hakları İnceleme Komisyonu’nu, tüm sivil toplum kuruluşlarını ve demokratik kamuoyunu bu uygulamalar karşısında ses vermeye çağırıyoruz” şeklinde konuştu. (DHA) Muğla Cezaevi’nde şiddet ve taciz gören çocuk o anları anlattı M.U, koğuşta kendilerinden büyük mahkumların çamaşırlarını yıkayıp hizmet ettiklerini ve koğuşta kalan büyük çocukların geceleri uyumamaları için ayaklarını yaktıklarını söyledi. Şiddet ve taciz mağduru çocuk, gece yatarken bir mahkumun ayaklarını okşayarak tacizde bulunduğunu da anlattı. Cumhuriyet Halk Partisi Muğla Milletvekili Nurettin Demir tarafından gündeme getirilen Muğla Kapalı E tipi cezaevi sübyan koğuşundaki çocuk tutukların şiddet ve tacize maruz kaldığı iddiaları ortalığı karıştırdı. UYUTMAMAK İÇİN AYAKLARINI YAKMIŞLAR Şiddet gören 4 çocuktan biri, olan 14 yaşındaki Marmarisli M.U ve babası H.U , yaşadıklarını İHA’ya anlattı. 3 arkadaşı ile bir bardan 15 dolar para çaldıkları için 2014 Aralık ayında cezaevine giren M.U, 53 gün boyunca tutulduğu sübyan koğuşunda yaşadıklarını şu sözlerle anlattı: “Koğuşta bizden yaşça büyük Ramazan ve Malik isimli 2 mahkum vardı. Küçük mahkumları sürekli dövüyorlardı. Gece uyutmamak için ayaklarımızı çakmakla yakıyorlardı. Çamaşırlarını bize yıkatıp koğuş temizliğini bize yaptırıyorlardı. Ben cezaevine girdiğimde ilk Malik vardı koğuşta. Bir gün çamaşırını yıkamadığım için beni dövmeye başladı. Daha sonra koğuşa Ramazan geldi. Bunlar Malik ile Bodrum’dan arkadaşmış. İkisi de beni dövüyordu. Bende gardiyana söyledim. Gardiyan beni 2 saat boyunca başka bir koğuşa götürdü daha sonra geri getirdi. Benimle birlikte cezaevine giren Emre ve Deniz’de onlardan dayak yedi. Bir gece koğuşta yatarken Ramazan geldi, bacaklarımı okşadı, bağırarak kapıya koştum ve gardiyandan 48 ŞUBAT 2015 yardım istedim. Beni tekrar başka bir koğuşa götürdüler tekrar 2 saat sonra da geri getirdiler. Cezaevinde olduğum için okula gidemedim. Öğrenimime devam etmek istiyorum”. BABA H.U: “PARAM OLMADIĞI İÇİN ÇOCUĞUMA BAKAMIYORUM” Cezaevinde şiddet ve tacize uğrayan M.U’nun babası H.U (41) ise oğlunun psikolojisinin çok bozuk olduğunu işsiz olduğu için tedavi ettiremediğini dile getirip yetkililerden yardım istedi. H.U oğlunun cezaevinden çıkıktan sonraki durumunu şöyle anlattı: “Oğlumun başına gelenleri ilk mahkemede gördüm. Duruşmada hakim oğluma ‘senin gözün ne oldu? diye sordu. Oğlumda büyük çocuklar dövdü diye cevap verdi. Mahkeme tahliye kararı verdi. bende çocuğumu almak için cezaevine gittim. Çocuğu teslim aldığımda fiziken ve ruhen bitmiş durumdaydı. Orada bulunan asker ve gardiyanlara çocuğa ne olduğunu sordum; onlar da düştüğünü söyledi. Doktor raporunun bulunmadığını ve hastaneye gitmem gerektiğini belirtiler. Gardiyanlar bana ; zamanında çocuklarınıza sahip çıkmıyorsunuz ondan sonrada gelip bize hesap soruyorsunuz dedi. Cezaevi yetkilileri ile görüştürülmedim. Çocuğu alıp Marmaris’e geldim ve hastaneden işkence gördüğüne dair rapor aldım. Cezaevinde çocuğuma işkence yapılmış. Vücudunun her yerinde morluklar vardı. Geceleri sıçrayarak yataktan kalkıyor ve kendi kendine konuşuyor. Sabah kalktığında ise yaptıklarını hatırlamıyor. Bu işkenceyi kim yaptıysa bulunup cezalandırılmasını istiyorum. Cezaevlerindeki şiddetin durdurulmasını istiyorum”. H.U, 6 aydan bu yana işsiz olduğunu dile getirerek parası olmadığı için psikolojisi bozulan çocuğunu tedavi ettiremediğini kaydetti. Öte yandan, M.U ile aynı suçtan cezaevine giren E.B ve D.K’nin şiddet ve taciz gördüğü ileri sürüldü. B.E’nin ise ailesinin bu olaydan sonra memleketleri Adana’ya geri döndüğü öne sürüldü.” (http://www.milliyet.com.tr/mugla-cezaevinde-siddet-ve-taciz-gundem-2020888/) 49 OCAK 2015 MART 51 2015 TÜRKİYE HAPİSHANELER ALMANAĞI 1 Mart Antalya’da 16 ile 19 yaş aralığındaki çocukların kaldığı L Tipi Ceza İnfaz Kurumu’nda bir koğuşta, 18 yaşındaki A.N.’ye tecavüz ettikleri iddiasıyla yedi çocuk hakkında dava açıldığı belirtildi. Antalya 5. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davanın iddianamesinde, 24 Mayıs 2014 tarihinde çocukların kaldığı B/7 ünitesine getirilen A.N.’yi, koğuştaki diğer yedi çocuğun dövdüğü belirtildi. İddianamede, 27 Mayıs 2014 tarihinde ise karanlık bir odaya kapatılıp ölümle tehdit edilen A.N.’ye cinsel taciz uygulandığı ve tecavüz girişiminde bulunulduğu öne sürüldü. İddianamade, olayla ilgili basit yaralama ve çocuğun cinsel istismarı ve tehdit suçlarından suça sürüklenen yaşları 16 ile 19 arasındaki yedi çocuğun cezalandırılmaları istendi. (diken.com.tr) Yaklaşık iki yıl önce tecavüz iddialarıyla gündeme gelen Pozantı Çocuk Cezaevi (Pozantı M Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu) ile ilgili ilk araştırmaları yapıp, elde ettiği sonuçları önlem alınması için Adalet Bakanlığı, siyasi partiler ve sivil toplum örgütleriyle paylaşan Dokuz Eylül Üniversitesi Sosyoloji Bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. Özkan Yıldız’ın, benzer bir saptamayı Şakran Cezaevi (İzmir Çocuk ve Gençlik Kapalı Ceza İnfaz Kurumu) için de yaptığı belirtildi. Yıldız, bina yenilemekle, infaz koruma memurlarıyla sorunun çözülemeyeceğini, ulusal çocuk politikasının hayata geçirilmesi gerektiğini söyledi. Yıldız, “Burada suça sürüklenen çocuklar için, aileden başlayan, toplumda devam eden, cezaevinde biten bir süreç var. Soruna bütün bakmak lazım. Sürecin iyi yönetilmesi lazım. Tutuklu çocuklar, yine topluma kazandırılmalı. Bu çocukları suça sürükleyen travmaların bilinmesi lazım. Çocuklar, psikososyal destek almalı. Hemen her alanda daha fazla uzmandan destek alınmalı” dedi. (zete.com) 2 Mart Türkiye İnsan Hakları Kurumu, “Antalya L Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu Cinsel İstismar ve Kötü Muamele İddiaları Raporu”nu açıkladı. Raporda, hapishanede 78 genç için yaşlarına göre gruplandırma ve kendileri için ayrılmış bölüm bulunmadığı, bu durumun, gençlerin istismarına zemin hazırladığı bildirildi. Kurumun açıkladığı raporda, S.Ö. isimli mahpusun, 19 yaşına girdiği andan itibaren yetişkinlerle aynı koğuşa yerleştirildiği ifade edilerek, dayak ve cinsel saldırı iddialarının bu koğuşta meydana geldiği belirtildi. Bu uygulamanın BM tarafından kabul edilen “Mahpusların Islahı İçin Asgari Standart Kurallar” ve Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun ile çeliştiğine dikkat çekilen raporda, gençlik çağına yeni adım atmış olan S.Ö’nün, 46 yıl hapis cezası olan Z.Y. tarafından sürekli dövüldüğü ve dayak olayına şahitlik 52 MART 2015 eden diğer mahpusların da korkularından Z.Y.’ye karşı koyamadıkları bilgisine yer verildi. Şiddet ve taciz olaylarıyla yakın ilişkisi bulunan “koğuş mümessilliği” uygulamasının, hapishane yönetimlerinin bilgisi ve onayı dahilinde devam ettiği belirtilerek, düzeni sağladığına inanılan Z.Y.’nin de koğuş mümessili olduğu bildirildi. (memurlar.net) Erzincan T Tipi Kapalı ve Açık Ceza İnfaz Kurumu’nda bulunan mahpuslar için Şehit Pilot Teğmen Serkan Sağır Güzel Sanatlar Lisesi ve Halk eğitim Merkezi tarafından konser, resim sergisi ve skeçlerden oluşan mini bir tiyatro gösterisi düzenlendi. (İHA) Van M Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda çocuk mahpusların maruz kaldığı taciz ve işkence ile kurs adı altında IŞİD’in propagandasının yapıldığı iddialarına ilişkin hapishanede incelemelerde bulunan DBP İl Eş Başkanı Miraz Çallı, çocuklarla yaptığı görüşmede çocukların yaşadığı taciz ve işkenceleri şu sözlerle özetledi: “Çocuk tutsak R.K. Hakkari Emniyet Müdürlüğü’nde kaldığı 5 günlük gözaltı sürecinde ayakta tutma, başını duvara vurma, elektrik verilen diğer tutsaklarının seslerini dinletme, hakarete ve ağır küfürlere maruz kalma gibi işkencelerle karşılaşmıştır. Çocuk tutsak G.S.’ye ise Hakkari Emniyet Müdürlüğü’nde kaldığı 4 günlük gözaltı sürecinde başta genital bölgelerine elektrik verme, yumurtalıklarını sıkma, kaba dayak, ağır hakaretlere maruz kalma, aç bırakma gibi yöntemlerle ağır işkence yapılmış. İşkenceler nedeniyle yapılan suçlamaları kabul etmek zorunda kalmış. İdrarından kan akmasına rağmen herhangi bir sağlık hizmeti almamış, işkence raporlara geçmemiştir.” (DİHA) Muğla E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda çocuklara tecavüz ve işkence iddialarıyla ilgili inceleme yapan CHP Muğla Milletvekili ve Cezaevi Komisyonu Üyesi Nurettin Demir, çocukların sopalarla dövüldüğünü, bazı çocukların ayaklarının ise gazete parçalarının tutuşturularak yakıldığını belirtti. Demir, “Hırsızlık suçundan cezaevine konulan çocukların 3’ü 53 gün içerde kalmış. Sübyan koğuşunda yaklaşık 2 ay hemen hemen her gün işkence, taciz ve hatta ırza geçmeler yaşanmış, gardiyana anlatırsan ya hamam denen karanlık soğuk odaya ya da tuvalet olarak da kullanılan bir deliği olan karanlık bir hücreye atıyorlarmış. Günlerce orada hücrede tutuyorlarmış. 5-6 gün sonra hücreden çıkan çocuklara tekrar subyan koğuşuna getirildiğinde kendi aralarında ‘terbiye edildi’ diye ifade ediyorlarmış” şeklinde konuştu. Çocuk hapishanelerinin kapatılması gerekildiğini ifade eden Nurettin 53 2015 TÜRKİYE HAPİSHANELER ALMANAĞI Demir, “görüştüğümüz çocuklar içinde boynunda sigara söndürülen çocuk bile var. Çocuk cezaevinden çıktıktan 1 gün sonra savcılığa darp ve işkence ile ilgili başvurmuş. Çocuk taciz, dövme olduğu için şikayet etmiş. Çocuk mahkemesine çıkarılmasına karar verilmiş. Çocuğa mahkemeye çıkarılmadan önce tembihlenmiş. Hakim sorarsa ‘düştüm’ demesi telkin edilmiş. Çocuk Adli Tıp Kurumuna sevk edilmiş. Rapor kapalı zarf ile savcıya gönderilmiş. Görevsizlik kararı vererek Muğla Savcılığa sevk edilmiş.” diyerek cezaevlerinde yaşanan bu skandalın peşini bırakmayacaklarını ifade etti. (odatv.com) 1998 yılında oğlu Nihat ile kızı Nilüfer’i bulmak için Bismil kırsalında PKK üyeleri ile görüşen ve “örgüte yardım ve yataklık yapmak”la suçlanan Makbule Özbek, iki yıl üç ay tutuklu kaldı. Özbek, delil durumu göz önüne alınarak 2001’de tahliye edildi. Yerel mahkeme cezanın kesin hükme bağlanmasının ertelenmesine karar verdi. Yargıtay’ın yerel mahkeme kararını bozması üzerine Makbule Özbek, 2009’da örgüt üyeliğinden 7,5 yıl hapis aldı. Resmi kayıtlara göre 64 yaşında gözüken, ancak nüfusa geç kayıt olduğu için 71 yaşında olan ve kronik rahatsızlıkları devam eden Makbule Özbek, geçen sene Nisan ayından bu yana Diyarbakır Hapishanesi’nde tutuluyor. Oğlu Özgür Özbek, “Cezaevi koşulları, yaşının ilerlemesi nedeniyle içeride kalmasına uygun değil. Tedavi için tam teşekküllü hastanede gerekiyor. Hasta tutsaklarla ilgili bir düzenlemenin yapılmasını bekliyoruz” açıklamasında bulundu. (Burcu Karakaş / Milliyet) 3 Mart Yeni Demokrasi Aileleri Birliği üyesi mahpus yakınları, Gebze M Tipi Kadın Kapalı Ceza İnfaz Kurumu önünde basın açıklaması yaparak, kadın mahpusların işkence gördüğünü belirtip, hapishane koşullarının iyileştirilmesini talep etti. (DHA) İnsan Hakları Derneği (İHD) İskenderun Şubesi, , İskenderun M Tipi Ceza İnfaz Kurumu önünde hasta mahpusların serbest bırakılmasına yönelik basın açıklaması düzenledi. İskenderun M Tipi Ceza İnfaz Kurumu’ndaki mahpus Sinan Tutmaz’ın hasta olduğu ve hapishanede kendi ihtiyaçlarını karşılamakta büyük zorluk yaşadığı ifade edilerek, Tutmaz ve diğer hasta mahpusların serbest bırakılması talep edildi. (AA) Muş E Tipi Ceza İnfaz Kurumu’nda tutuklu bulunan Özcan Anuş’un babası Abdulhalik Anuş, oğlunun hapishane müdürü tarafından ölüm 54 MART 2015 ile tehdit edildiğini iddia ederek başta Adalet Bakanlığı olmak üzere yetkili kişi ve kurumların yardımcı olmasını istedi. Abdulhalik Anuş, Şakran hapishanesinden gelen yeni müdürün çalışanların maaşlarını ödemediğini maaşlarının ödenmesini isteyen oğlunun idareyi şikayet ettiği ve bunun üzerine hapishane müdürünün Özcan Anuş’a şikayetten vazgeçmesini söyleyerek, ‘vazgeçmezsen seni öldürtürüm intihar süsü veririm’ şeklinde tehdit ettiğini belirtti. Anuş, “Oğlum bel fıtığı hastası olmasına rağmen cezaevi idaresi izin vermediği için tedavi olamıyor. Bugüne kadar 5 defa nakil talebinde bulunduk ancak olumlu yanıt bulamadık. Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğü tarafından hep geri çevrildik. Oğluma yapılan baskı ve tehditler hakkında Muş Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulunduk” dedi. (Bilal Tinar / Yüksekova Haber) 4 Mart Türkiye İnsan Hakları Kurumu (TİHK), İnsan Hakları Derneği’nin başvurusuyla, Antalya L Tipi Ceza İnfaz Kurumu’nda banyoda tecavüze uğradığını belirten genç S.Ö. ve tecavüzle suçlanan 40 yaşındaki Z.Y. ile yüz yüze görüştü. TİHK tarafından hazırlanan rapora göre, S.Ö. tecavüzü anlattığı hapishane yetkililerinin kendisini dövdüğünü söyledi. Hapishane yönetimine ilişkin de açıklama yapan S.Ö, kendisinin revire atıldığını, hasta koğuşu olduğu için sigara verilmediğini, “Kendini as kurtul” denildiğini belirtti. (cumhuriyet.com.tr) Kırıkkale F Tipi Yüksek Güvenlikli Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’ndaki oğlu Cumali Aslan’a iki başgardiyanın fiziki ve psikolojik baskı yaptığını belirten Recep Aslan, yetkililerin bir an önce bu sorunu gidermelerini istedi. Recep Aslan “Oğluma fiziki ve psikolojik işkence yapıyorlar. Süngerli odaya kilitleyip, iki gün boyunca su bile içirmemişler. Cezaevinin birçok imkânlarından oğlumu faydalandırmıyorlar” dedi. (Erkan Yavuz / İLKHA) Devlet Tiyatroları ile Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğü’nün iş birliğinde yürütülen sosyal sorumluluk projesi kapsamında “Son Kuşlar” adlı oyun, Çorum L Tipi Kapalı ve Açık Ceza İnfaz Kurumu’nda sahnelendi. Yazar Sait Faik Abasıyanık’ın “Son Kuşlar” adlı öyküsünün Aylin Tez tarafından kurgulanmasıyla oyuna dönüşen eser, yönetmen Turgay Tanülkü tarafından sahneye kondu. (AA) 55 2015 TÜRKİYE HAPİSHANELER ALMANAĞI 5 Mart Vekillerin Onur Önal’ın Maltepe çocuk cezaevindeki ölümü hakkında izlenimleri Milletvekilleri, Onur Önal’ı ölüme götüren sürecin görüntülerini izledi. Çelimsiz Onur, koğuş arkadaşları tarafından dövülüyor, yumruk yiyor, tekmeleniyor. Her şey gardiyanların gözü önünde olup bitmiş. TBMM İnsan Hakları heyetinin izlediği Onur Önal’a şiddet görüntüleri kan dondurdu. 15 yaşındaki Onur Önal, meğerse sürekli dayak yemiş. Yumruklar da kayıtlarda var. Çocukların ortak alanından namaz kıldıkları mescidin kör noktasına kadar ölüme giden sürecin tüm görüntüleri kayıtlarda. Cezaevinden bu görüntüleri izleyip Onur’un düştüğü durumu önemseyen olmamış. Her şey cezaevi yönetiminin gözü önünde olup bitmiş. Maltepe Çocuk Kapalı Cezaevi İnfaz kurumunda koğuş arkadaşları tarafından öldüresiye dövüldükten sonra kaldırıldığı hastanede bir ay sonra hayatını kaybeden 15 yaşındaki Onur Önal’ın ölümünü inceleyen TBMM İnsan Hakları İnceleme heyeti, gencecik bir hayatın göz önünden nasıl uçup gittiğine birinci elden tanık oldu. Gittikleri cezaevinde yetkililer tarafından bilgilendirildikten sonra kamera kayıtlarını inceleyen komisyonun CHP’li Üyesi Mahmut Tanal, MHP’li Üyesi Reşat Doğru, HDP’li Üyesi Kemal Aktaş, ortak noktada buluşan açıklamalar yaptı. Üyeler, “Eğer, Bu görüntüler izlenmiş ve zamanında değerlendirilmiş olsaydı Onur bugün yaşıyor olacaktı” dediler. Milletvekillerinin incelemeye ilişkin açıklamaları ve izlenimleri şöyle: “ELİNİ OMZUNA ATMIŞ ONUR’U YUMRUKLUYOR” CHP’li Mahmut Tanal: Dün cezaevinde yetkililerden bilgi aldık. Cezaevinin 320 kamerası var. Bu kayıtlar da belli bir merkezde toplanıyor. Her odanın, ortak alanların izlenmesi varsa bir olumsuzluk önlem alınması için bu merkezlerde toplanıyor. Çocuklardan birisine saldırı mı yapılıyor? Dövüyorlar mı? Bunun için kamera kaydı yapılıyor. Onur’la ilgili 31 Ağustos tarihli ve öncesine ilişkin görüntüleri izledik. Kamera kaydında, havalandırma dikkat çekiyor. Yandan görülse de anlıyorsunuz. Onur’un omzuna elini atmış yumrukluyor. Kamera kayıtlarında bir de mescit görüntüleri var. Kameranın olmadığı bir noktada dövüldüğü anlaşılıyor. ONUR’U DÖVEN ÇOÇUKLAR GARDİYANLARI DA DÖVEBİLİR Onur Önal’a vuran, döven çocuklar boy ve poslarına bakarsanız gardiyanları de dövebilir. Yarım kollu tişörtlerinden bakıldığında hemen anlıyorsunuz. Bunların fiziklerine baktığınızda Onur çelimsiz ve zayıf bir çocuk. 56 MART 2015 9 KİŞİLİK GRUPTAN ONUR’U DIŞLAMIŞLAR Aslında bu olayla cezaevi personelinin sorumluluğu büyük. Cezaevinde canı sana teslim edilen bir çocuğu niye korumuyorsunuz? Cezaevinde can güvenliği yok. Aklı başında olan herkes bizim izlediğimiz görüntülere izlese Onur’un sürekli dayak yediğini, dövüldüğünü ve baskı altında kalıp nasıl korku içinde sindiğini görür. Zayıf, çelimsiz bir çocuk Onur’un 9 kişilik guruptan nasıl dışlandığı anlaşılır. Kimse bu kayıtları izlemediği için fark eden olmamış. KAMERA KAYITLARINDA HER ŞEY ÇOK AÇIK HDP’li Kemal Aktaş, “Kamera kayıtlarında her şey çok açık görülüyor. Onur, kendisinden çok iri yarı koğuş arkadaşlara tarafından dövülüyor. Hatta başı duvara vuruluyor. Görüntülerde hepsi var” diyor. MHP’li Reşat Doğru, “İki arkadaşı dövüyor. Her şey görüntülerde. Kayıtlardan çok etkilendik. İnfaz memurları bu görüntüleri zamanında değerlendirebilseydi bugün Onur ölmemiş olurdu” dedi. MESCİDİN KÖR NOKTASINDA OLANLAR Komisyon Üyesi Van Milletvekili Kemal Aktaş, Maltepe incelemesinde Onur’la ilgili hemen hemen her şeyin kamera tarafından kaydedildiğini söyledi. Yetkililerden aldıkları bilgilerden önemli ayrıntıları aktaran Aktaş, Onur’un çelimsiz bir çocuk olduğunun görüldüğünü, yetkililerin de içine kapanık ve sessiz bir çocuk olduğunu söylediklerini ifade etti. Kendi halinde bir çocuk tanımlaması yapan Aktaş, Onur’u döven çocuklardan birinin iri yarı olduğunu anlatırken, “Değil Onur’u çok kişiyi de dövebilecek kadar iri yarı” dedi. “‘SİMİT’ DİYE BİR OYUN OYNUYORLAR, ONUR’U DÖVÜYORLAR” Cezaevinde, çocukların namaz kıldıkları mescidin arka tarafı gibi kör noktalarda kayıt yapmadığını anlatan Aktaş, olayla ilgili neredeyse her şeyin açıkça görüldüğünü söyledi. Aktaş, olayla ilgili izlenimini şöyle aktardı: “Simit diye bir oyun oynuyorlar. İpin ucuna bir ağırlık asılıyor. O kime gelirse onu dövüyorlar. Ama, anlaşılıyor ki; bu simit hep Onur’a geliyor. Çünkü ona vuruyorlar. Bana göre bu oyun onu dövmek için. Cezaevi yönetimi bu oyunu kaldırmış. Namaz kıldıkları bir mescit var. Onun arka tarafı kör nokta olduğu için kamera orayı görmüyor. Ancak, kameranın olduğu yerde dövenin hareketleri görülüyor. Oradan ne olduğu da anlaşılıyor. ONUR’U OYUN OYNUYORUZ DİYE DÖVÜYORLAR MHP Tokat Milletvekili ve komisyon üyesi Reşat Doğru, Onur’un koğuş arkadaşlarının saldırısına uğradığının kamera kayıtlarından da anlaşıldığını söyledi. “Çocuklar oyun oynuyoruz diye Onur’u dövüyorlar” diyen Doğru, “Eğer bu kadar görüntü zamanında izlenmiş ve değerlendirilmiş olsaydı bugün Onur hayatta olurdu” dedi. 57 2015 TÜRKİYE HAPİSHANELER ALMANAĞI Namaz kıldıkları yere Onur’un çağrıldığını, belli bir zaman geçtikten sonra sırtlanıp aşağı kata indirildiğini anlatan Doğru, “Çocuk yere düştü diye infaz memurlarını çağırıyorlar. Ama, kayıtlara bakıldığında Onur’un yere yığılmadığı görülüyor” dedi.” (Hülya Karabağlı / https://zete.com/maltepe-cocuk-cezaevinde-olenonur-onal-raporu-her-sey-gardiyanlarin-gozu-onunde-olmus/) 6 Mart İzmir’in Tire ilçesinde, hapishaneden dört gün izinli çıktığı belirlenen Ufuk Oğuz’un (35) eşi Gülcan Oğuz’u (38) ruhsatsız tabancayla başından vurup öldürdüğü belirtildi. Olayın ardından kaçtığı söylenen Oğuz, Ödemiş ilçesinde polis tarafından yakalanıp, jandarmaya teslim edildi. (DHA) Trakya Üniversitesi Halkla İlişkiler Bölümü Öğrencileri, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nü, Edirne Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’ndaki kadınlarla kutladı. Hapishanenin konferans salonunda düzenlenen etkinlikte, üniversite öğrencileri, mahpus kadınlara kırmızı karanfil hediye etti. Program kapsamında “Sabırlı Kadın” adlı tiyatro gösterisini sunuldu. (AA) 7 Mart “Hayata Dönüş” adı altında 19 Aralık 2000’de 20 hapishaneye eş zamanlı düzenlenen ve 30 mahpus ile 2 askerin hayatını kaybettiği, yüzlerce mahpusun da ağır şekilde yaralandığı operasyonla ilgili bir dava daha açıldı. 12 kişinin öldüğü, 29 kişinin ağır yaralandığı Bayrampaşa Hapishanesi operasyonuna ilişkin İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 2010’da başlattığı ve operasyondan 15 yıl sonra tamamlanan 2. soruşturma sonucunda 157 jandarma görevlisi hakkında kendilerine verilen görevin yapılması sırasında görev sınırlarını aşarak aşırı güç kullandıkları gerekçesiyle “olası kasıtla insan öldürmek ve kasten öldürmeye teşebbüs” suçlarından 501 yıldan 735 yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açıldığı belirtildi. İddianame İstanbul Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edildi. (Serdar Kulaksız / haberturk.com) İzmir Çocuk ve Gençlik Kapalı Ceza İnfaz Kurumu önünde Çocuk Cezaevleri Kapatılsın Girişimi ile bir araya gelen kitle örgütleri, çocuk hapishanelerinin kapatılması için eylem yaptı. Türkiye’de hapishanelerin toplumsal bir yara haline geldiğini, hapishanelere kapatılan insanların içerde insanlık dışı baskı ve sindirme yöntemleri ile karşılaştıklarını belirten İnsan Hakları Derneği Ege Bölge Temsilcisi Ali Aydın, “bu baskı ve insanlık dışı uygulamalardan cezaevlerine konulan çocuklar da payını almakta ve çocuklar diğer toplumsal kesimlerden daha ağır bedeller ödemektedir” dedi. (evrensel.net) 58 MART 2015 Adana İnsan Hakları Derneği (İHD) İnönü Parkı’nda, hasta mahpusların durumuna dikkat çekmek için oturma eylemi yaptı. İHD Cezaevi Komisyonu Başkanı Nejat Okay, Karataş Kadın Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda bulunan 67 yaşındaki Özgür Yaşar, Feride Arguş, Adana E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda (Kürkçüler Hapishanesi) bulunan Kemal Özelmalı, Ünal Yaşar ve Abdul Hakim Demir, Osmaniye T Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda bulunan Murat Bayram ve Ceyhan M Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda bulunan Emin Oruç’un durumlarının ağır olduğunu belirtti. (evrensel.net) Anayasa Mahkemesi’nin, (Kandıra) Kocaeli 1 No’lu F Tipi Ceza İnfaz Kurumu’ndaki mahpus Turan Günana’nın 17 Mayıs 2013’teki başvurusu üzerine haftalık 10 saat sohbet hakkını kısıtlayan hapishane idaresini mahkum ettiği belirtildi. Anayasa Mahkemesi, 19 Aralık 2014 tarihinde oy birliğiyle aldığı kararda, yasayla haftalık 10 saat olarak belirlenen sohbet hakkının kısıtlanmasının Anayasa’nın 17’nci maddesinde yer alan “Herkes yaşama, maddi ve manevi varlığını koruma ve geliştirme hakkına sahiptir... Kimseye işkence ve eziyet yapılamaz; kimse insan haysiyetiyle bağdaşmayan bir cezaya veya muameleye tabi tutulamaz” hükmünün ihlal edildiğine karar verdi. (bizimkocaeli.com) Antalya Büyükşehir Belediyesi Kültür ve Sosyal İşler Dairesi Başkanlığı, Alanya L Tipi Ceza İnfaz Kurumu’nda çocuklar, kadınlar ve anneleriyle hapishanede kalan 0-6 yaş grubu çocuklar için “Planetaryum” isimli bir etkinlik düzenledi. (ekonomik-cozum.com.tr) İmam Çelik Demir ve Diğer Tüm Ağır Hasta Mahpuslar Derhal Tahliye Edilsin! Türkiye’nin 355 hapishanesinden ölüm haberleri gelmeye devam ediyor ve hasta mahpuslar, hapishaneler söz konusu olduğunda başlıca gündem maddelerinden biri olma özelliğini koruyor. Son 4 yılın rakamlarına bakıldığında Türkiye hapishanelerinde her hafta 6 mahpus yaşamını yitiriyor yani hapishanelerden neredeyse her gün bir tabut çıkıyor, Bu vahim tablo karşısında Adalet Bakanlığı’nın ve bir bütün olarak hükümetin yaptığı düzenlemeler, sorunu çözmek yerine her yıl artan mahpus sayısı ile daha da büyütüyor. İmam Çelik Demir, Türkiye hapishanelerindeki yaklaşık 160 bin mahpustan birisidir. Hastalığı Adli Tıp Kurumu tarafından belgelenmiş hasta mahpus Demir için 7 Nisan 2014 tarihli ATK raporunda şu tanıya yer verilmiştir: 59 2015 TÜRKİYE HAPİSHANELER ALMANAĞI (Hastada) “KRONİK PSİKOTİK BOZUKLUK (ŞİZOFREN) tespit edildiği, mevcut durumu ile (...) maruz kaldığı ağır hastalık nedeniyle hayatını yalnız idame ettiremeyeceği, bir başkasının desteği ile bakımına muhtaç olduğu(...) mütalaa edilmiştir.” ATK’nın anılan raporuna rağmen Demir’in tahliyesini önce Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı, ardından da Malatya 3. Ağır Ceza Mahkemesi reddetmiştir. Malatya 3. Ağır Ceza Mahkemesi’nin red kararına karşı yapılan itirazdan da Malatya 1. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından 13 Kasım 2014 tarihinde çoğunluk oyu ile verilen ret kararı nedeni ile bir sonuç alınamamıştır. Çoğunluk görüşüne katılmayan üyenin düştüğü şu şerh de kararların tartışmalı mahiyetini gözler önüne sermektedir: “…kararın yerinde olmadığı, zaten hükümlünün kronik psikotik bozukluk (şizofreni) hastası olduğunun göz önüne alınmaması, Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığının eksik gerekçelerle karar vermiş olması, hükümlünün şu anki tehlikelilik (ağır ve somut bir tehlike) durumunun yeniden incelenip buna göre karar verilmesi gerekirken yeterli inceleme yapılmadan karar verilmesi sebebiyle …” 1996 tarihinden beri hapiste tutulan ve ağırlaştırılmış müebbet hükümlüsü olan Demir’in ATK raporuna rağmen hapiste tutulması, kendisine yatmakta olduğu hapis cezasına ek ceza verilmesi anlamına gelmektedir. Demir’e konulan tanı “şizofreni”dir ve Demir’in kapalı kapılar ardında tutulduğu her gün şizofreninin boyutlanmasına, hastalığın ağırlaşmasına yol açmaktadır. Devletin hasta mahpuslara dair uygulamalarına bakıldığında, Demir’in ve diğer bütün hasta mahpusların şahsında “devlet kusuru”nun değil “kast”ın varlığından söz etmek gerekmektedir. Zira tartışmasız bir şekilde görülmektedir ki devlet tarafından açıkça mahpusların sağlıklarına ve canlarına kastedilmektedir. Oysa ki uluslar arası insan hakları hukuku çerçevesinde başta yaşam hakkı olmak üzere temel hak ve özgürlüklerin güvence altına alınması devletin asli yükümlülüğüdür. Bu nedenle İmam Çelik Demir’in, hakkında “rezidüel şizofreni” tanısı konulmuş bir başka hasta mahpus olan Kemal Gömi’nin ve diğer tüm ağır hasta mahpusların sağlığa erişim hakları önündeki mevcut engeller kaldırılmalı, derhal tahliyelerinin yolunu açacak düzenlemeler gecikmeksizin yapılmalı ve hasta mahpuslara tedavi olanağı sağlanmalıdır. Aksi takdirde ilerleyen hastalıkların ve neredeyse her gün yaşanan ölümlerin sorumlusu başta Adalet Bakanlığı olmak üzere bizzat hükümet olacaktır. Ceza İnfaz Sisteminde Sivil Toplum Derneği (CİSST) Dışarıda Deli Dalgalar İnisiyatifi Eşit Haklar İçin İzleme Derneği (ESHİD) Hapishaneler Çalışma Grubu Hapiste Sağlık Girişimi 60 MART 2015 Görülmüştür.org İnsan Hakları Derneği Genel Merkezi (İHD) Mahsus Mahal Derneği MAZLUMDER Cezaevi Komisyonu Özgürlükçü Hukukçular Derneği (ÖHD) Ruh Sağlığında İnsan Hakları Girişimi Derneği (RUSİHAK) Toplum ve Hukuk Araştırmaları Vakfı (TOHAV) Tutuklu Aileleri ile Dayanışma Derneği (TUAD İstanbul) Türkiye İnsan Hakları Vakfı İstanbul Temsilciliği (TİHV) 10 Mart Ayça Söylemez, BirGün gazetesindeki köşe yazısında Ceza İnfaz Kurumları Güvenlik Hizmetleri Kanunu Tasarısı’nı ele aldı ve “bu düzenlemeyle hapishanede işkencenin kurumsallaşması”nın pekiştirildiğini belirtti. (BirGün) Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğü personelinden oluşan müzik grubu (Grup CTE), Denizli Bozkurt Kadın Açık ve Çocuk Eğitimevi Ceza İnfaz Kurumu’nda bir konser düzenledi. (AA) Antalya Barosu, Antalya L Tipi Ceza İnfaz Kurumu görevlileri hakkında, A.N. adlı çocuk mahpusa yönelik diğer mahpuslar tarafından işlenen cinsel istismar, işkence, tehdit gibi suçlara göz yumdukları iddiasıyla suç duyurusunda bulundu. (gundemelmali.com) 61 2015 TÜRKİYE HAPİSHANELER ALMANAĞI Türkiye’de 330 hapishanede, 240 psikolog görev yapıyor. Yani, her hapishaneye bir psikolog bile düşmüyor. Ceza İnfaz Sisteminde Sivil Toplum Derneği (CİSST) Genel Başkanı Zafer Kıraç’a göre, devlet, rehabilitasyon işini acilen sivil toplum örgütlerine devretmek zorunda. Sanat atölyelerinin kapatılarak, yerine kadrolu imamların atandığı yönünde ihbarların geldiğini söyleyen Kıraç, “Bu iddiaları Adalet Bakanlığı’na sorduk. Yanıt bekliyoruz. Rehabilitasyonu, yalnızca din görevlileri üzerinden yürütmeye çalışmak yasal değil, insan haklarına aykırı” diye konuştu. (cumhuriyet.com.tr) İHD Adana Şubesi, Adana Büyükşehir Belediyesi önünde “Çocuk Hapishaneleri Kapatılsın” sloganıyla bir hafta kalacak bir imza standı açtı. (ozgurgundem.biz) Geçen iki yıl içinde düzenlenen 25 yeni hapishane inşaatı ihalesinin toplam bedeli 820 milyon TL’yi aştı. (Mehmet Demirkaya / Yurt gazetesi) 11 Mart Bingöl M Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda, Bingöl Cumhuriyet Başsavcılığı’nın organizasyonuyla, Bingöl İl Emniyet Müdürlüğü, Bingöl İl Jandarma Komutanlığı, Bingöl Belediyesi ve İl Sağlık Müdürlüğü 112 Acil ekiplerinin katılımıyla “Yangın ve İsyan” tatbikatı yapıldı. Hapishane Savcısı Uygur Meydan’ın gözetiminde ve sirenin çalmasıyla başlayan tatbikatta senaryo gereği 2 mahpusun çıkardığı isyanla başlayan olaylar nedeniyle polis ekiplerince hapishane çevresinde güvenlik önlemleri alındı. (AA) 62 MART 2015 Ceza İnfaz Sisteminde Sivil Toplum Derneği’nin (CİSST) kurucu üyelerinden Zafer Kıraç, Türkiye hapishaneleri ile ilgili yaptığı değerlendirmede, rehabilitasyon işinin sivil toplum örgütlerine devredilmesinin önemini aktardı. (Hilal Köse / cumhuriyet.com.tr) Kırklareli Cumhuriyet Başsavcısı İlyas Yavuz, Türkiye’nin kapasite açısından en büyük açık hapishanesine sahip olmanın gururunu yaşadıklarını söyledi. Yavuz, Açık Ceza İnfaz Kurumu Müdürlüğü toplantısında, 7 ay önce açılmış olan açık hapishanede 841 hükümlünün bulunduğunu belirtti. (memurlar.net) Kıbrıs Türk Gardiyanlar Birliği Genel Sekreteri Kamil Yanal, bazı gazetelerde yer alan iddiaların gardiyanları derinden üzdüğünü belirterek, suçlu varsa araştırılıp ortaya çıkarılmasını istedi. (Kıbrıs Volkan Gazetesi) 63 2015 TÜRKİYE HAPİSHANELER ALMANAĞI Bartın Ticaret ve Sanayi Odası Kadın Girişimciler Kurulu Üyeleri Bartın Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’ndaki kadın çalışan ve mahpusları ziyaret ettiler. (bartinhergungazetesi.com) Al Jazeera Turk’ten Burhan Ekinci, hasta mahpusların aileleriyle görüşerek “Hasta çocuklarımızı tahliye edin” başlıklı bir haber yayınladı. 13 Mart Diyarbakır Tutuklu ve Hükümlü Aileleri Derneği ve Diyarbakır 78’liler Derneği, Diyarbakır E Tipi Ceza İnfaz Kurumu önünde “İç Güvenlik Yasası” ve 12 Mart darbesine ilişkin basın açıklaması yaptı. Açıklamada yeni 64 MART 2015 yasayla mahpusların “kişilik haklarının ayaklar altına alınmak” istendiği ifade edildi. (haberler.com/diyarbakir-soz/) 15 Mart Şahin Suyolcu isimli mahpusun Lefkoşa Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmasında “Bazı tutuklular ve gardiyanlar cezaevinde uyuşturucu satıyor” iddiası üzerine başlatılan soruşturma devam ediyor. (diyaloggazetesi.com) İzmir 2 No’lu F Tipi Ceza İnfaz Kurumu’nda kameraların bulunmadığı alanda mahpus Gökhan Çoban ve Mustafa Özüsağlam’a “kötü muamelede bulundukları” suçlamasıyla Asliye Ceza Mahkemesi’nde yargılanan 8 infaz koruma memurunun, kamera görüntülerinin ortaya çıkmasının ardından “işkence” suçlamasıyla Ağır Ceza Mahkemesi’nde yargılanacağı belirtildi. Görüntülerde sanıkların “Tatile çıkacağız” sözleriyle koğuşundan aldıkları Gökhan Çoban’ı, hapishane koridorunda topluca dövmeleri, ardından zorla “süngerli oda” ya da “mavi oda” olarak bilinen hücreye sokmaları yer alıyor. Çoban ve Özüsağlam, 2013 yılının Ocak ayında, İzmir’de, yasadışı sol örgüt üyesi oldukları iddiasıyla tutuklanıp Buca Kırıklar’daki İzmir 2 No’lu F Tipi Ceza İnfaz Kurumu’na konulmuş, 28 Ağustos 2013 günü, odalarında slogan attıkları ve kapılara vurdukları gerekçesiyle, infaz koruma memurları tarafından, güvenlik kameralarının bulunmadığı havalandırma alanlarında işkence yapıldığını belirtmişlerdi. (haberler.com) 65 2015 TÜRKİYE HAPİSHANELER ALMANAĞI Türkiye Gençlik ve Spor Konfederasyonu İzmir İl Başkanlığı’nın, Aliağa Ceza İnfaz Kurumu işbirliğiyle başlattığı “Uçurtmayı Vurmasınlar ve Kadının Hükmü” projesi toplantısında tutuklu ve hükümlü kadınların mesleki gelişimleri ve çocuklarının yaşam şartlarının iyileştirilmesi konuları üzerinde duruldu. Toplantı sonucunda mahpusların ihtiyaçlarının karşılanması yönünde çalışmalar yapılması kararı da alındı. Türkiye Gençlik ve Spor Konfederasyonu İzmir İl Başkanı Senem Kılıç, “Mahkumların ihtiyaçlarının karşılanması için Türkiye’de ve özellikle İzmir’de faaliyet gösteren saygın ticari kuruluşlardan sponsorluk destekleri sağlayacağız. İkinci kol olarak da cezaevindeki mahkumların ihtiyaçlarını karşılamayı kalıcı kılmak için de sürdürülebilir çözümler ve projeler başlatacağız” diye konuştu. (yeniasir.com.tr) KCK davasından 7 yıl 6 ay hapis cezası alan ve Erzurum H Tipi Ceza İnfaz Kurumu’nda tutulan İsmail Karataş’ın tahliye edilip tedavi olmazsa bacağını kaybedeceği ifade edildi. Ağabeyi İsa Karataş’ın trafik kazasında ölmesi üzerine bunalıma girip, kendisini sağ kasığından vuran ve birçok defa ameliyat geçiren Karataş için doktorlar sürekli gözetim altına tutulması gerektiğini belirttiler. İsmail Karataş’ın ağabeyi Murat Karataş “Kardeşimi hiçbir delil sunmadan cezaevine koydular. Hala somut bir kanıt bulunmuş değil. Cumhuriyet Başsavcılığına mektup yazdık, hiçbir cevap alamadık. Gerekirse Başbakan’a, Cumhurbaşkanına mektup yazacağız. Kardeşimi serbest bıraksınlar yurt dışına götürüp tedavi ettireceğim. Cezaevinde tedavisi yapılamıyor. Doktor raporları kardeşimin tahliye olmaması yönünde ama kardeşim gözlerimizin önünde ölüyor” şeklinde konuştu. (Ergül Tosun / taraf.com.tr) 16 Mart Ceyhan M Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda koğuş arkadaşı 15 yaşındaki F.O.’ya tecavüz ettiği belirtilen 17 yaşındaki M.A., 12 yıl hapis cezası aldı. İstanbul Adli Tıp Kurumu Biyoloji İhtisas Dairesi’ne gönderilen F.O.’nun iç çamaşırlarında M.A.’nın DNA’sına rastlandı. Bu bulgular üzerine M.A. hakkında yapılan soruşturma sonunda Ceyhan 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde ‘Cinsel istismar’ suçundan dava açıldı. M.A. suçlamayı kabul etmezken, F.O. ise mahkemedeki ifadesinde, hem M.A.’yı hem de şikayetlerine ilgisiz kaldıklarını iddia ettiği infaz koruma memurlarını suçladı. Mahkeme heyeti, M.A.’yı 12 yıl hapis cezasına çarptırdı. (Neşet Karadağ / haberturk.com) 66 14 Mart’ta düzenlenen ‘Çocuk Hapishanelerine Alternatif Yaklaşım MART 2015 ve Alternatifler’ panelinde çocuk hapishanelerinin genel durumu, çocuk mahpusların hakları, Türkiye’deki çocuk koruma sistemi ve çocuk adalet sistemine evrensel yaklaşımlar tartışıldı. Panele, Avukat Selmin Cansu Demir, Yrd. Doç. Dr. Eylem Aksoy, Doç. Dr. Abdullah Karatay ve Prof. Dr. Uğur Tekin konuşmacı olarak katıldı. Türkiye’deki hapishanelerin genel durumu hakkında bilgi veren Avukat Selmin Cansu Demir, “Bugün cezaevlerinde tutulan yaklaşık 2057 çocuk var. Bu çocuklar, son zamanlarda sıkça haberlerini duyduğumuz taciz ve tecavüzün yanı sıra çıplak arama, ters kelepçe gibi uygulamalara maruz kalıyorlar. Bu gibi olaylar hakkında soruşturma yapılmadığı gibi, sorumluları terfi ediliyor. Türkiye’de yalnızca üç çocuk cezaevi olduğundan, bu çocukların büyük kısmı yetişkin cezaevlerinde tutuluyor. Gerek yetişkin gerek çocuk cezaevlerinde çocukların ruhsal ve fiziksel gelişimlerine destek olacak sosyal çalışma uzmanlarının sayısı çok sınırlı. Bunun yanında, yargılanan çocukların da yalnızca yarısı çocuk mahkemelerine çıkarıldığından, çocukların önemli bir kısmı yetişkin mahkemelerinde yargılanıyor” şeklinde konuştu. (Hazal Hürman - Yüce Yöney / bianet.org) Kırklareli Açık Ceza İnfaz Kurumu’nda, “mahpusların moral ve motivasyonlarını arttırmak için” Ahmet Can Suvari’nin yönettiği “Ben Kabul Ettim” tiyatro oyunu sahnelendi. Kırklareli Cumhuriyet Başsavcısı İlyas Yavuz oyun sonrasında yaptığı konuşmada, “Affedilmek istiyorsak önce affedeceğiz. Bağışlanmak istiyorsak önce bağışlayacağız” açıklamasında bulundu. (malatyaguncel.com) 17 Mart Bakırköy Kadın Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’ndaki anneleriyle beraber kalan ve Adalet Anaokulu’nda öğrenim gören 0-5 yaş arası 34 çocuğa diş kontrolü yapıldı. Hapishanede bulunan çocukların dişlerini kontrol eden çocuk diş hekimi uzmanı Serhat Karaca “Çocukların diş sağlığının genel itibarıyla iyi olduğunu” belirtti. Hapishane Savcısı Fuat Arı, “Bundan sonra her 6 ayda bir çocukların bu diş kontrolleri rutin olarak yapılacak. Annelerinin yanında kalan çocukların sağlıklarının yerinde olması için elimizden gelen tüm çabayı gösteriyoruz” dedi. (Gökay Usanmaz / haberturk.com) Meclis İnsan Hakları Komisyonu’nun 15 yaşındaki Onur Önal’ın ölümü üzerine Maltepe Çocuk ve Gençlik Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda başlattığı incelemeye ilişkin rapor Meclis Alt Komisyonu’na sunuldu. Raporda, 324 tek kişilik odanın 102’sinin kilidinin bozuk olduğu, kurumda 67 2015 TÜRKİYE HAPİSHANELER ALMANAĞI kapasite fazlası olduğundan odaların bulunduğu üst katlardaki boşluklara yatak koyularak bu sorunun aşılmaya çalışıldığı, güvenlik kameralarının görüş açılarında kör noktalar bulunduğu belirtildi. Heyet tarafından rastgele seçilen bir ünitede kalan çocuklarla, kurumdan herhangi bir görevli bulunmaksızın yapılan görüşmede çocukların, yemeklerin kalitesiz olduğuna, çeşitlerinin sınırlı olduğuna ve yeterli miktarda verilmediğine; iki günde bir öğleden sonra 2 saat sunulan sıcak suyun yetersiz olduğuna; ünitenin yeteri kadar ısıtılmadığına ve ailelerinin uzakta ikamet etmeleri nedeniyle ziyaretlerine gelemediğine ve aile görüşü süresinin üç saat olmasına ilişkin şikayetlerde bulunduğu belirtildi. (t24.com.tr) 18 Mart Alanya L Tipi Kapalı ve Açık Ceza İnfaz Kurumu’nun açık bölümünde 12 Mart Çarşamba gecesi rahatsızlanarak Alanya Devlet Hastanesi’ne kaldırılan ve 15 Mart Pazar sabahı yaşamını yitirip, aynı gün defnedilen Adem Erdoğan’ın cenazesi, Adli Tıp Kurumu’nda otopsi yapılmak üzere Cumhuriyet Savcılığı’nın kararıyla mezarından çıkarıldı. Mezarın açılmasını istemeyen anne Ayşe Erdoğan, “Oğlum kan kusmuş, ölmüş, cezaevi müdürü bakmamış. Bu mezar açılırsa ben kendimi asarım” ifadelerini kullandı. Mezarlığa gelen 2 savcı, anne Ayşe Erdoğan ve baba Ali Erdoğan ile konuşarak ölüm nedeninin Adli Tıp nezdinde tespit edilebilmesi için mezarın açılması gerektiğini söyleyerek aileyi ikna etti ve Adem Erdoğan’ın cesedi otopsi için Antalya Adli Tıp Kurumu’na gönderildi. (milliyet.com.tr) 19 Mart Sivas E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda tutulan 33 yaşındaki Metin Avcı, eşlerin görüşmeleri için hazırlanan ve “Pembe oda” adı verilen odada 29 yaşındaki eşi Leyla Avcı’nın boğazını meyve bıçağı ile keserek öldürdü. Ardından da bıçakla kendi kollarını kesti. Yapılan kontrolde öldüğü belirlenen genç kadının cesedi otopsi için Cumhuriyet Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi morguna kaldırıldı. Yaralı Metin Avcı ise ambulansla kaldırıldığı Numune Hastanesi’nde tedaviye alındı. Olayla ilgili olarak Cumhuriyet Başsavcılığı soruşturma başlattı. (cumhuriyet.com.tr) 20 Mart Niğde Üniversitesi Türk Musikisi Devlet Konservatuvarı Türk Müziği Bölümü öğrencileri, Niğde E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’ndaki mahpuslar için konser verdi. (haberler.com) 21 Mart Kahramanmaraş Türkoğlu Açık Ceza İnfaz Kurumu içerisinde 17 adet atölye bulunduğunu ve mahpuslardan oluşan 100 kişilik bir ekiple ça- 68 MART 2015 lıştıklarını ifade eden Hapishane Müdürü Murat Üşümez, 4301 sayılı kanun gereğince mahpuslara meslek edindirilmesi ve topluma kazandırılması projesinin amacına ulaştığını ve hapishanedeki 285 mahpustan 100’ünün sigortasının bulunduğunu belirtti. (Muhammet Özer / İHA) Mustafa Görmez, Sincan 2 No’lu L Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu A10 koğuşunda 6,5 aydan bu yana tutuklu bulunan oğlu 23 yaşındaki Alper Burhan Görmez’in infaz koruma memurları tarafından işkence yapıldığı gerekçesiyle Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulundu. (DHA) Büyükşehir Belediyesi, Ödemiş’teki 190 mezarlığın temizlik ihalesini Ödemiş M Tipi Kapalı ve Açık Ceza İnfaz Kurumu’na verdi. Yapılan protokol kapsamında hapishanenin açık bölümünde bulunan 30 mahpus, saat 08.00 ile 17.00 arası başlarındaki iki koruma memuruyla birlikte ilçedeki mezarlıklarda temizlik ve bakım çalışması yapmaya başladı. Ayda 200 lira gelir elde eden mahpusların sigortalarının da yatırıldığı belirtildi. (haberler.com) 22 Mart ‘Taksi parası bulamadı, öldü’: Hastaneye giden, kendi imkanlarıyla dönmek zorunda Manisa T Tipi Açık Ceza İnfaz Kurumu’nda dün gece rahatsızlanan ve 112 Acil Servis ekibinin iğne yapıp gittiği mahkum, hayatını kaybetti. Cezaevindeki mahkumlar, hastaneye giderse dönüşte kendi imkanlarıyla dönmek zorunda kalacak arkadaşlarının taksi parası olmadığı için öldüğünü savundu. Tekelliler Mahallesi yakınlarında bulunan Manisa T Tipi Açık Ceza İnfaz Kurumu’nda, borcunu ödeyemediği için verilen iki yıl hapis cezasını çeken ve üç aydır burada tutulan Mardinli mahkum Abdullah Akgün, gece rahatsızlandı. Cezaevine çağrılan sağlık ekiplerinin müdahalede bulunup gittiği Abdullah Akgün, bugün saat 08.00 sıralarında koğuş arkadaşları tarafından yatağında ölü bulundu. Hastaneye giden mahkum, kendi imkanlarıyla dönmek zorunda CHP Manisa Milletvekili ve Cezaevi İnceleme ve İzleme Komisyonu üyesi Özgür Özel, hastanın dün gece ateşinin çıktığını ve normal şartlarda hastaneye götürülmesi gerektiğini söylerken, “20’ye yakın mahkumun teyit ettiğine göre; eğer açık cezaevinde rahatsızlanırsanız ve ambulans sizi hastaneye götürürse geriye kendi 69 2015 TÜRKİYE HAPİSHANELER ALMANAĞI imkanlarınızla dönmeniz gerekiyor. Cezaevi ile hastane arası 26 kilometre uzaklıkta. Taksi ücreti ise 50 liradan aşağı tutmuyor. Bu nedenle hiç kimsesi olmayan ve hiç parası olmayan bu mahkum hastaneye gidemiyor” diye konuştu. Özel: İlaç alerjisi de varmış Akgün’ün daha önce de rahatsızlandığını ve kendisinin ilaç alerjisi olduğunu öğrendiğini söyleyen Özel’e Manisa İl Sağlık Müdür Yardımcısı Ali Özer yanıt verdi. Özer, “Eğer alerjisi olsaydı, 112 ekibimiz iğne yaptıktan sonra beklediği süre içinde hasta bir reaksiyon gösterirdi. Ancak böyle bir şey olmamış. Ölüm iğneden değil başka bir sebepten meydana gelmiş olabilir” diye konuştu. Akgün’ün cesedi kesin ölüm nedenin saptanması için için İzmir Adli Tıp Kurumu’na kaldırıldı.” (http:// www.diken.com.tr/manisada-taksi-parasi-olmayan-mahkum-yasimini-yitirdi/) 23 Mart 70 TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu, Ağrı M Tipi Kapalı, Doğubayazıt A2 Tipi Kapalı ve Iğdır B Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’na ilişkin incelemelerinin raporunu açıkladı. Rapora göre, 320 kapasiteli Ağrı M Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda 402 mahpus kalıyor. Komisyon raporunda, “Her üç ceza infaz kurumunun, ihtiyacı karşılamadan uzak, son derece yetersiz fiziksel şartlarına söz konusu kapasite üstü mahpusun barındırılması eklenince sorunlar katlanmaktadır” denildi. Raporda; binanın eskiliği, koridorların havasızlığı, mahpusların 6 kişilik odada 10 kişi kaldıkları ve geceleri yerlere yatak atarak uyuduklarını ifade ettikleri, şebeke suyunun sık sık kesildiği, sıcak su verildiğinde suyun çok sıcak akarken soğuk su akmadığı, suyun pası dolayısıyla mahpusların sivilce, mantar, saç dökülmesi gibi deri hastalıkları yaşadıkları, yatakların çok eski olduğu ve ailelerince kendilerine getirilen bazı kitapların idare tarafından verilmediği gibi durumların heyete bildirildiği belirtiliyor. (Hülya Karabağlı / t24.com.tr) MART 2015 MAZLUMDER, gerçekleştirdiği basın toplantısında 12 Eylül döneminde tutuklanan ve ceza süresi sona ermesine rağmen hala tutuklu olan Rıdvan Çağrıcı’nın salınması için Adalet Bakanlığına çağrıda bulundu. Rıdvan Çağrıcı 25 Aralık 2015 itibari ile tahliye olacaktı. Ayrıca 25 Aralık 2014’te açık hapishaneye çıkma ve denetimle serbestlik ile tahliye olma hakkı kazanmıştı. Ancak Bolu F Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu İdaresi ve gözlem kurulu Çağrıcı’nın denetimli serbestlik hakkını kullanmasına izin vermedi. Gerekçe ise aynı örgütten ceza alan kişilerle aynı koğuşta kalması ve dolayısıyla örgüt bağının kesilmemiş olması. Avukat Kaya Kartal ise okuduğu basın açıklamasında Adalet Bakanlığına çağrıda bulunarak “Bu ülkede, bir kısım mahpuslar özellikle siyasiler söz konusu olunca ‘hukuk’ bütün kurumlarıyla kör, sağır ve dilsiz oluyor. Devlet siyasi mahpuslara düşman ceza hukuku uyguluyor” dedi. (Begüm Zorlu / bianet.org) 24 Mart İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesi’nce 19 Şubat 2013 tarihinde “uyuşturucu imal etmek”ten 12 yıl 6 ay hapse çarptırılan ve cezası Yargıtay 10. Ceza Dairesi tarafından 16 Ekim 2014 tarihinde onaylanan D.A. sahte tahliye ilamıyla tahliye oldu. Silivri Ceza ve İnfaz Kurumu’nda tutulan D.A. hakkında, 16 Ocak’ta kimliği belirsiz kişilerce yerel mahkemeye, Yargıtay’dan gönderilmiş gibi faksla tahliye ilamı gönderildiği, mahkemedeki memurun da kararı teyit amacıyla Yargıtay’ı aradığını zannederek faksın üzerindeki numarayı aradığı ve memurun sahte tahliye ilamını hapishaneye gönderdiği, hapishanenin de mahkeme kalemini arayarak tahliyeyi teyit ettikten sonra D.A.’yı serbest bıraktığı ileri sürüldü. Hapishaneden sorumlu Bakırköy İnfaz Savcılığı’nın olaydan yaklaşık 1 ay sonra tahliye ilamlarını incelerken, D.A’nın tahliye kararındaki yanlışlığı fark ettiği kaydedildi. D.A. hakkında yakalama kararı çıkaran savcılığın, sahte tahliye ilamıyla ilgili sorumlular hakkında işlem başlattığı belirtildi. (AA) Gaziantep H Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda mahpuslara yönelik düzenlenen konferansta, domuz gribi ile ilgili korunma yolları anlatıldı. Hapishanenin konferans salonunda düzenlenen etkinliğe; Cumhuriyet Savcısı Ercan Özaltunbulak, Hapishane Müdürü Ali Rıza Yıldırım, enfeksiyon hastalıkları uzmanı Dr. Ayhan Gözaydın ile mahpuslar katıldı. (haberler.com) Sungurlu A3 Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’ndaki mahpusların bir dilekçe yazarak spor yapabilmeleri için Belediye Başkanı Abdulkadir 71 2015 TÜRKİYE HAPİSHANELER ALMANAĞI Şahiner’den voleybol ağı, voleybol topu ve spor malzemesi desteği istedikleri ve bunun üzerine verilen talimatla Sungurlu Belediyesi Basın Yayın Halkla İlişkiler Müdürü Mustafa Dizdaroğlu’nun gerekli spor malzemelerini alarak hapishaneye teslim ettiği belirtildi. (beyazgazete.com) 25 Mart Muğla E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda yaşları 12 ile 15 arasında olan 4 çocuğa tacizde bulunduğu ileri sürülen 17 yaşındaki mahpus R.T. ve taciz olayı kendisine anlatıldığı halde görevini yapmadığı saptanan infaz koruma memurunun hakkında soruşturma başlatıldı. R.T., Manisa’ya gönderildi. Çocuklardan M.U.’nun babası H.U., “Bizimki uzun soluklu bir savaş. Bu savaşı sürdüreceğiz” dedi. (haberturk.com) Ankara ve İstanbul’daki hapishanelerin sağlık koşullarını inceleyen TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu’nun “İnfaz Kurumlarında Hükümlü ve Tutuklulara Sunulan Sağlık Hizmetleri Hakkında İnceleme Raporu” başlıklı raporuna göre inceleme yapılan hapishaneler fiziki bakımdan genellikle iyi durumda ve hijyenik fakat “Verilen yemekler miktar olarak yetersiz, aşırı yağlı ve baharatlıdır. Özellikle vejetaryen tutuklu ve hükümlülere yemek olarak sadece patates ve makarna verilmesi beslenme açısından yetersiz kalmaktadır.” Hapishane yönetimleri ise Meclis Komisyonu’na, günlük iaşe bedelinin yeterli olmadığı yanıtını verdi. Komisyon, “Hasta ve vejetaryen mahpuslara ayrı bir günlük iaşe bedeli belirlenmesi, böylece hastalıklarına uygun bir beslenme programından faydalanmaları uygun olacaktır” değerlendirmesi yaptı. (sozcu.com.tr) Türkiye genelinde 52 hapishanedeki mahpusların cam süslemeden ayakkabıya, çini seramikten zeytinyağına çeşitli ürünleri ve sanat eserleri, Antalya’da sergilendi. Alanya L Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu su kabağı işlemesiyle, Mardin E Tipi ve Midyat M Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumları gümüş işlemesiyle, Rize ahşap oymacılığı, Eskişehir lüle taşı işçiliğiyle, İmralı F Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu ise adada yetiştirilen zeytinden elde ettikleri İM-CE markalı zeytinyağı ve salamura zeytinlerle sergideydi. (haberler.com) İnsan Hakları Derneği (İHD) Malatya Şube Başkanı Servet Akbudak, son günlerde gündemde olan kalabalık hapishanelerde 3 katlı ranza sistemi tartışmaları ile ilgili açıklamada bulundu. Akbudak, “Özellikle son yıllardaki tutuklu ve mahkum sayısının artışıyla, bu tür sorunların bir 72 MART 2015 çok yerde yaşandığına tanıklık ediyoruz. 2005 yılında ülkemizde toplam 55 bin 78 kişi cezaevlerinde tutuluyordu. Fakat son 10 yıl içerisinde bu rakam 158 bin 500’ü aştı. Dolayısıyla mevcut cezaevi kapasitesi ihtiyacı karşılayamayacak duruma geldi. Bu aynı zamanda ülkemizde adalet sisteminin de yanlış gittiğini göstermektedir. Bununla birlikte cezaevlerinde ağır hasta mahpuslar bulunmaktadır. Yani 228’i ağır olmak üzere, 578 hasta mahpus bulunmaktadır. Bu hasta mahpuslarla ilgili çeşitli kurumlar, kuruluşlar ve İnsan Hakları Derneği tarafından çok ciddi çaba ve mücadelesi olmasına karşın, hatta uluslararası alanda bir çok aydın, gazeteci, bilim insanı cezaevlerindeki bu soruna dikkat çekmesine rağmen olumlu bir gelişme göremiyoruz” şeklinde konuştu. (Erkan Yılmaz Çakır / gunestv.com) 26 Mart Manisa E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu önünde mahpus yakınları basın açıklaması yaparak yaşadıkları sıkıntıları dile getirdi. Hapishanelerdeki şartların iyileştirilmesini ve denetimli serbestlik süresinin uzatılmasını isteyen ailelere CHP Manisa Milletvekili Özgür Özel de destek verdi. Özel, “Manisa ve Türkiye’nin dört bir yanındaki hapishanelerde son günlerde peşpeşe gelen ölüm ve acı dolu haberler gündeme oturmakta. Cezaevlerinde kalan tüm mahkumların evrensel bir hukuk kuralı gereği emniyet, sağlık ve eğitimleri devlete emanettir. Ancak görülmektedir ki Türkiye cezaevlerinde mahkumların eğitimleri tamamen aksamakta, sağlıkları her geçen gün bozulmakta, cezaevleri adeta hastalık üretmektedir. Cezaevlerinde kalanların güvenlikleri de sağlanamamaktadır” diye konuştu. (haberler.com) Kırklareli Açık Ceza İnfaz Kurumu’ndaki mahpuslar, ‘Çanakkale Zaferi’nin 100’üncü yıldönümü ve Şehitleri Anma Günü’ nedeniyle bir infaz koruma memuru tarafından yazılan tek perdelik “Çanakkale’de bir cephe” adlı tiyatro oyununu sergiledi. (haberler.com) Şırnak T Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda yatan ve anjiyo olması gereken kalp hastası Necman Öner’in, “Şırnak’ta kardiyolog yok” cevabı ile karşılaştığı belirtildi. Adalet Bakanlığı yetkilileri ile görüşen Öner’in kızı Jiyan Öner ise “Adalet Bakanlığı yetkilileri bana, ‘Şırnak’ı siz istediniz’ dedi. Biz istedik ama maddi imkansızlıklar nedeniyle istedik. Şırnak’ta ameliyat olamıyorsa, Diyarbakır ya da Van’a gidebileceğini söyledim ama bir şey demediler” diye konuştu. (Burcu Karakaş / milliyet.com.tr) 73 2015 TÜRKİYE HAPİSHANELER ALMANAĞI 27 Mart Kayseri Talas Belediye Başkanı Mustafa Palancıoğlu, Talas’ın tarihi simgelerinden atıl durumdaki yaklaşık bir asırlık Zincidere Cezaevi’ni devralmak için ilgili kurumlarla yazışmalar yaptıklarını belirterek, “Yazışmaların yüzde 80’lik kısmını tamamladık. Kısa sürede buranın devrini alarak Talas’a yakışır sosyal ve kültürel merkez yapacağız” açıklamasında bulundu. (CHA) Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianameye göre, Erzurum E Tipi Ceza İnfaz Kurumu’nda adam öldürmek suçundan 16 yıl 8 ay hapis cezasına hükümlü Sedat T. (48), kendisini hastaneye sevk etmeyen doktor S.S’ye, “P...” diyerek hakaret etti. Doktor S.S.’nin şikayetçi olması üzerine Sedat T. hakkında “Kamu görevlisine görevinden dolayı hakaret” suçundan 3 yıla kadar hapis istemi ile dava açıldı ve TCK 1253 maddesi kapsamında ’onur ve saygınlığını rencide edecek şekilde “hakaret” ettiği gerekçesiyle 10 ay hapis cezasına çarptırıldı. Mahkeme, verilen hüküm cezasını, 5 yıl süreyle hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar vererek erteledi. (İHA) Abdullah Öcalan’ın yanında bulunan 5 mahpusun farklı hapishanelere gönderilmesinin ardından İmralı F Tipi Yüksek Güvenlikli Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’na sevk edilen yeni mahpuslardan Mehmet Sait Yıldırım’ın sağlık durumu sebebiyle tam teşekkülü bir hastaneye yakın bir hapishanede tutulması gerektiği için tekrardan Bolu F Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’na sevk edildiği öğrenildi. Asrın Hukuk Bürosu avukatlarının, müvekkilleri Öcalan, adaya yeni sevk edilen mahpuslardan Çetin Arkaş, Nasrullah Kuran, Ömer Hayri Konar ve Veysi Aktaş ile görüşmek için Bursa Cumhuriyet Başsavcılığı’na yaptıkları başvurulara da “gemi bozuk” gerekçesiyle olumsuz yanıt verildiği belirtildi. (ANF) 28 Mart Hatay E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda inceleme yapan Meclis İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu raporunda “Binanın eski bir yapı olmasından, yaz boyu yaşanan kuraklıktan ve bu itibarla Hatay ili bölgesinde yeraltı sularının çekilmesi nedeniyle hapishane binasının özellikle idare tarafından kullanılan odalarının duvarlarında belirgin çatlakların oluştuğu gözlemlenmiştir. Deprem gibi olağanüstü bir afet ile karşılaşılması halinde bina, çok ciddi anlamda tehlike arz edecektir’’ denildi ve önlem alınması istendi. (Ali Ekber Ertürk / sozcu.com.tr) Kırklareli Üniversitesi ile Kırklareli E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kuru- 74 MART 2015 mu “Annesinin Yanında Kalan Çocuklar için Zenginleştirilmiş Uyarıcı Ortam Oluşturulması İşbirliği Projesi” için protokol imzaladı. Protokol Rektör Prof. Dr. Mustafa Aykaç ve Kırklareli Cumhuriyet Başsavcısı İlyas Yavuz tarafından imzalandı. Proje ile Kırklareli E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda anneleri ile birlikte kalan 0-6 yaş grubu çocukların bilişsel ve fiziksel gelişimlerini desteklemek amacıyla hapishane yetkilileri tarafından belirlenen bir alanda oyun odası oluşturup çocuklara eğitim verilmesi amaçlanıyor. (haberler.com) 29 Mart Adalet Bakanlığı Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğü verilerine göre, tutuklu ve hükümlü sayısı 28 Şubat 2015 tarihi itibariyle 164 bin 461 kişiye ulaştı. Hapishanelerde, 156 bin 433 erkek, 5 bin 871 kadın, 2 bin 157 de 18 yaş altında olan çocuklar bulunuyor. Türkiye’de 2005 yılında 55 bin 870 olan tutuklu ve hükümlü sayısı 2014 yılının 12. ayında yüzde 180,5 oranında artışla 156 bin 707’ye yükseldi. Daha fazla hapishane inşa ederek, yasaları zorlayarak, yasal tedbirlerle bu sorunun çözülemeyeceğini aktaran Diyarbakır Barosu Başkanı Av. Tahir Elçi, “Türkiye’de infaz rejiminde çok köklü bir değişikliğe ihtiyaç var. Özellikle belirli suçlar bakımında hükümlülerin aynı infaz yerine kamusal birtakım hizmetlerde istihdam edilerek, böylelikle hem topluma kazandırılmaları hem üretime katılmaları hem de özgürlüklerinin de daha az kısaltılacağı bir yasal düzenlemeye ihtiyacımız var” ifadelerini kullandı. Türkiye’deki hapishanelerin 163 bin 129 kişilik kapasitesi bulunmasına rağmen Şubat ayı itibariyle tutuklu ve hükümlü sayısı 164 bin 461. Hapishanelerde kapasitenin üzerinde tam bin 332 kişi bulunuyor. (Ahmet Ün- Servan Alacabey / İHA) Maltepe Açık Ceza İnfaz Kurumu’nda tutulan Salih Atmaca isimli mahpusun, Özgür Gündem ve Azadiya Welat gazetelerini okuduğu gerekçesiyle Zonguldak Devrek Açık Ceza İnfaz Kurumu’na sürgün edildiği belirtildi. Eşinin daha önce Üsküdar Paşakapısı Ceza İnfaz Kurumu’nda kaldığını ve burada da Özgür Gündem ve Azadiya Welat gazetelerini okuduğu için hakkında soruşturma başlatıldığını aktaran Gülizar Atmaca, “Ben Zonguldak’a nasıl gideceğim. Ne maddi durumum var ne de gidecek imkanım. Eşimi sürgün edenler eşimle birlikte beni de cezalandırdı. Bu yapılanlar hiçbir hak ve hukuka sığmaz” dedi. (İdris Yılmaz / DİHA) 30 Mart Bartın Cumhuriyet Başsavcılığı, Bartın Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’ndaki mahpuslara yönelik konser düzenledi. Bartınlı sanatçı Ahsen Ceylan’ın 75 2015 TÜRKİYE HAPİSHANELER ALMANAĞI sahne aldığı konseri Bartın Cumhuriyet Başsavcısı Seyfullah Öselmiş, Bartın Kapalı Ceza İnfaz Kurum Müdürü Mustafa Dolunay gardiyanlar ve mahpuslar izledi. (İHA) Şanlıurfa E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda sosyal ve kültürel faaliyetler kapsamında Eyyübiye Belediyesi Kültür Müdürü Atik Sahil ve Harran Üniversitesi. Eğitim Fakültesi Müzik Bölümü öğrencilerinin katılımıyla Halk Müziği Konser Programı ve Halkoyunları Gösterisi düzenlendi. (sanliurfa.com) İnsan Hakları Derneği İstanbul Şubesi Cezaevi Komisyonu, Meclis’te görüşülen “Ceza İnfaz Kurumları Güvenlik Hizmetleri Kanun Tasarısı”na sert tepki göstererek, tasarının hükümlülere yönelik büyük hukuksuzluk içerdiğini belirtti. Avukat Gülizar Tuncer, “Tasarıya göre müdahale birimi ve dış güvenlik görevlileri, cezaevine ateşli silahla girebilecek. Cezaevlerinde mahkumların karşı koymaya elverişli eşyalarının teslim edilmesi istendiği halde teslim edilmemesi durumu silahlı müdahaleye neden olabilecek. Cezaevlerindeki olaylara müdahale eden görevliler ile kolluk kuvvetlerinin kimlik bilgileri gizli tutulacak. Burada öngörülen mahkumların can güvenliğini sağlamak değil kurumun güvenliğini sağlamaktır. “Bu şekilde yeni müdahale araçları birer işkence aleti olacaktır. Bu, 12 Eylül hukukudur ve devlet adına utanç vericidir’’ şeklinde konuştu. (Ferhat Erdoğan / haberturk.com) 31 Mart Şırnak T Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda hak ihlallerinin artarak devam etmesi şikayetleri üzerine İnsan Hakları Derneği (İHD) heyeti hapishanede inceleme yaptı. 170 siyasi mahpusun bulunduğu hapishanede 23’ü ağır olan hasta mahpuslara ilaçlarının bir ay geciktirilerek verildiği, mesai saatleri dışında ise doktorun müdahale etmediği belirtildi. Bine yakın tutuklu ve hükümlünün bulunduğu hapishanede ‘hastaların ölüme terk edildiği’ rapor edildi. (Güler Yılmaz / taraf.com.tr) Ayaş Açık Ceza İnfaz Kurumu’nun arazisine 7 bin çam fidanı dikildi. Fidan dikme törenine, Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürü Enis Yavuz Yıldırım, Kamu Denetçisi Mehmet Elkatmış, İşyurtları Kurumu Daire Başkanı Vehbi Kadri Kamer, Kaymakam Hasan Balcı, Ayaş Belediye Başkanı Bülent Taşan, Açık Ceza İnfaz Kurumu Müdürü Sebahattin Sevinç, meclis üyeleri, mahpuslar ve davetliler katıldı. (AA) 76 NİSAN 2015 NİSAN 77 2015 TÜRKİYE HAPİSHANELER ALMANAĞI 1 Nisan Adana’nın Yüreğir ilçesinde seyyar tezgah açan 75 yaşındaki Salih Oktay, polisin düzenlediği operasyonda 2 karton kaçak sigara ile yakalandı ve adli para cezasını ödeyemeyince hapse girdi. (DHA) Sivas’ta cinayet hükümlüsü 29 yaşındaki Metin Avcı’nın kendisini ziyarete gelen eşi Leyla Avcı’nın pembe odada boğazını keserek öldürmesi olayında ihmalleri bulunduğu gerekçesiyle cezaevi ikinci müdürü, psikolog, 3 infaz koruma baş memuru ile 4 infaz koruma memuru hakkında soruşturma açıldı. (DHA) Çanakkale E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda tek kişilik hücrede kalan adli hükümlü Sezgin Alan, “maruz kaldığı baskı ve işkenceye dikkat çekmek için” 2 aydır açlık grevinde. (ozgurgundem.biz) Ermenek M Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda Engin İsnaç, İbrahim Çelik, Bahattin Yıldız, Mustafa Yılmaz ve Fırat Çelebi adlı siyasi mahpusların, hapishane koşullarının düzeltilmesi ve başka bir hapishaneye nakillerinin yapılması için 30 Mart günü süresiz ve dönüşümsüz açlık grevine başladığı belirtildi. Mahpuslar açlık grevi eylemini aileleri aracığıyla kamuoyuna duyurarak, duyarlılık çağrısında bulundu. (DİHA) CHP Mersin Milletvekili Aytuğ Atıcı, çocuk hapishanelerinin kapatılmasını ve çocukların “eğitimevlerinde aileleriyle beraber rehabilite” edilmelerini öngören bir kanun teklifi hazırladı. (milliyet.com.tr) 78 NİSAN 2015 Lefkoşa Ağır Ceza Mahkemesi, “uyuşturucu ithal ve tasarruf” suçlamasıyla 5 aydır Merkezi Ceza İnfaz Kurumu’nda tutuklu olarak bulunan 17 yaşındaki O.D.’ye 10 ay hapis cezası verdi. (Devrim Demir / havadiskibris.com) Gaziantep H Tipi Ceza İnfaz Kurumu Müdürlüğü ve Gaziantep Üniversitesi Toplumsal Duyarlılık Projeler Merkezi işbirliğiyle mahpuslara yönelik sosyal sorumluluk projeleri gerçekleştiriliyor. (İHA) Pamukkale Üniversitesi Psikolojik Danışmanlık ve Rehberlik Bölümü son sınıf öğrencisi Erkin Selanik, Kobane’de savaş mağduru kadın ve çocuklara sağlık hizmeti verirken başından yaralandı ve tedavisi tamamlanmadan tutuklandı. Şanlıurfa E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’na konulan Selanik’in tam teşekküllü bir hastanede tedavi görmesi gerekirken, iki haftadır hastaneye sevk edilmiyor. (birgun.net) Balyoz Davası’ndan hükümlü Kurmay Albay Murat Özenalp, Mamak Askeri Cezaevi’nde açık görüşe gelen kızı ile oyun oynarken beyin kanaması geçirip hayatını kaybetmiş ve 2 Mayıs 2014 tarihinde toprağa verilmişti. 31 Mart günü görülen duruşmada hakim davanın sanıkları için beraat kararı verdi. (sozcu.com.tr) Tekirdağ 2 No’u F Tipi Ceza İnfaz Kurumu’nda, Abdullah Öcalan’ın Diyarbakır Newroz kutlamalarında yaptığı çağrı sırasında merkezi sistem televizyon yayınının kesildiği ortaya çıktı. (DİHA) 2 Nisan İnsan Hakları Derneği (İHD) Muş Şube Başkanlığı, hasta mahpusların serbest bırakılması için basın açıklaması yaptı. İHD üyelerine, Halkların Demokratik Partisi (HDP) ve Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) ile Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) üyeleri de destek verdi. Açıklama yapan İHD Şube Başkanı Tarık Güneş, son bir yıl içerisin79 2015 TÜRKİYE HAPİSHANELER ALMANAĞI de ülkede 40’a yakın hasta mahpusun hapishanelerde yaşamını yitirdiğini, İHD’ye yapılan başvurulara göre, halen hapishanelerde 247’si ağır olmak üzere toplam 649 hasta mahpusun infazının ertelenerek tedavi edilmeyi beklediğini belirtti. Güneş, “Hasta mahpuslar, Adalet Bakanlığı, Sağlık Bakanlığı ve cezaevi idareleri ile cezaevi güvenlik birimlerinin bilinçli bürokratik işlemleri sonucu tedavi edilmeyerek ölüme terk edilmektedir. Bu bürokrasi işkencesine Adli Tıp Kurumu ve infaz savcılıkları da ortak olmuştur” dedi. (İHA) Gaziantep H Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda, Gaziantep Üniversitesi Psikiyatri Ana Bilim Dalında Araştırma Görevlisi Dr. Mehmet Fatih Taştan tarafından mahpuslara yönelik ‘Şiddet ve kadın şiddeti’ konusunda “Kişisel Gelişim Semineri “düzenlendi. (İHA) Adana’da bir kadının çantasını gasp ettiği iddia edilen 18 yaşındaki E.B., tehdit edilmesi üzerine hapishaneye girmek için gasp yaptığını söyledi. (gunaydingazetesi.com.tr) İskilip Belediyesi tarafından 140 dönümlük yer tahsisi yapılan “Açık Tarım Cezaevi” projesi başladı. (kenthaberim.com) 3 Nisan 80 Denizli D Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda, 25 yaşındaki mahpus Hakan Tırman’ın gardiyanlar tarafından falakaya yatırıldığı ve doktora gönderilmediği belirtildi. Mahpusun ablası İlknur Tırman savcılığa suç du- NİSAN 2015 yurusunda bulunacağını belirterek, “Kardeşimi ziyarete cezaevine gittim. Güçlükle yürüyerek geldi. Bana koğuşta bıçak bulunduğunu, bu nedenle gardiyanların kendisini falakaya yatırdıklarını söyledi. Rapor almaması için hastaneye de göndermiyorlarmış. Kardeşim suç işlemiş olabilir ama işkenceyi hak etmiyor” açıklamasında bulundu. (Ramazan Çetin / DHA) 4 Nisan İzmir F Tipi Yüksek Güvenlikli Ceza İnfaz Kurumu yönetimi Ali Karatay isimli hükümlüye ailesi tarafından gönderilen “Devrimden Sonra” adlı filmi, “siyasi propaganda yapıyor, halkı bölmeye çalışıyor” gerekçesiyle teslim etmedi. Yerel mahkemenin de onadığı bu karara itirazı değerlendiren Anayasa Mahkemesi (AYM) “karar ölçüsüz” diyerek hükümlüyü haklı buldu. Başvuruyu inceleyen AYM, CD’ye erişimin engellenmesinin, bilgi ve düşünceleri edinme özgürlüğü ve ifade özgürlüğüne yönelik bir müdahale oluşturduğunun açık olduğunu belirtti. Yüksek Mahkeme, yeniden yargılama yapılmak üzere dosyayı ilgili mahkemesine iade kararı aldı. (birgun.net) İHD İzmir Şubesi Gençlik Komisyonu hasta mahpusların serbest bırakılması talebiyle Konak Eski Sümerbank önünde basın açıklaması düzenledi. Eylemde, Siirt E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda tutulan hasta mahpus Veysel Akkurt’un tahliyesi talep edildi. Hasta mahpusların hapishanelerde tedavilerinin mümkün olmamasına rağmen halen “Cezaevinde kalabilir” raporlarının verildiğini hatırlatan İHD yöneticisi Nuray Yalçın, “Gözleri görmediğinden kendi karanlığına terk edilen hasta tutsaklar var. Ölümcül hastalıklarla mücadele eden tutsaklar var. Tüm bu tutsakları hayatlarının kalan kısımlarını sevdikleriyle geçirebilmesi için artık susmamak, haykırmak tüm aidiyetlerimizden öte insani görevimizdir” dedi. (DİHA) 5 Nisan Batman’ın Beşiri ilçesinde yaklaşık bir yıl önce yapımına başlanan 80 dönüm arazi üzerinde 3 bin kişilik yarı açık hapishanenin inşaatının durduğu belirtildi. (CHA) Yaklaşık 15 yıldır hapishanede olan PKK davasından tutuklu İskender Karaman’ın bir yıldır ağzında çıkan yaralar nedeni ile oluşan iltihabın, beyin ve başına vurarak zayıflamasına neden olduğu belirtildi. İskender Karaman’ın ablası Hasret Karaman, kardeşinin durumun iyi olmadığını gün geçtikçe daha da kötüye gittiğini ve bir an önce tedavi edilmesi gerektiğini belirtti. (DİHA) 81 2015 TÜRKİYE HAPİSHANELER ALMANAĞI 7 Nisan İnsan Hakları Derneği (İHD) üyeleri, Ceza İnfaz Kurumları Güvenlik Hizmetleri Kanunu Tasarısı’nı Gaziantep H Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu önünde yaptıkları basın açıklaması ile protesto etti. İHD üyeleri adına konuşan Ayşe Erkabalcı, tasarı için, “Bu yasa tasarısı yeni hak ihlalleri ve katliamlar anlamına geliyor. Yine sorumluların da görev adı altında işleyeceği suçlardan ötürü yargılanmalarının önüne geçilecektir” açıklamasında bulundu. (haberler.com) Sincan’ın Adalet Mahallesi muhtarı Dilek Dolay, EGO’nun (Ankara Elektrik, Havagazı ve Otobüs İşletme Müessesesi) Sincan’daki hapishanelere sefer yapan 557 numaralı otobüs hattını iptal etmesinin vatandaşları mağdur ettiğini belirtti. Dolay, hapishaneye gitmek isteyenlerin otostop çektiğini, bazılarının da 3 kilometrelik yolu yürümek zorunda kaldığını ve konuyla alakalı olarak Büyükşehir Belediyesi’ne verdikleri dilekçelere cevap alamadıklarını ifade etti. (CHA) Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğü’nün Türkiye genelinde fiziki şartların yetersizliği nedeniyle, 2013 yılında kapattığı Edirne’de bulunan Keşan A2 Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu, Keşan Belediyesi tarafından yıkıldı. (İHA) 8 Nisan Adana’da borçları nedeniyle eşi ile 15 yaşındaki kızını uyudukları sırada tabancayla kafalarına ateş ederek öldürdüğü iddiası ile 2 kez ağırlaştırılmış müebbet hapse mahkum edilen Hakan Şimşek (41), hapishanede 3. intihar girişiminde hayatını kaybetti. Hakan Şimşek, emniyetteki ifadesinde, “Borcum çoktu. ‘Sefil olmasınlar’ diye eşimi ve kızımı öldürdüm. Kafama sıkıp intihar etmeye giderken polis yakaladı. Pişmanım” demişti. Şimşek’in cenazesi otopsi yapıldıktan sonra memleketi Ceyhan ilçesine bağlı Saygeçit Mahallesi’nde toprağa verildi. (milliyet.com.tr) Yargıtay 5. Ceza Dairesi, İstanbul Cumhuriyet Savcısı Ali İhsan Demirel’e 32 kişinin öldüğü “Hayata Dönüş Operasyonu”yla ilgili soruşturmayı geciktirdiği gerekçesiyle 1 yıl hapis cezası verdi. Yargıtay, savcı hakkında verilen cezanın ertelenmesine ve hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına hükmetti. Demirel, savcı olması nedeniyle ilk derece mahkemesi sıfatıyla Yargıtay 5. Ceza Dairesi’nde yargılandı. Sanık Demirel’in duruşmalardan vareste tutulduğu için gitmediği duruşmaya, müdahil avukatları ile Türkiye Barolar Birliği Avukat Hakları Merkezi’nden gözlemci katıldı. (AA) 82 NİSAN 2015 9 Nisan Adalet Bakanlığı’ndan gelen teknik heyetle incelemelerde bulunmak üzere Doğanşehir’e giden Malatya Cumhuriyet Başsavcısı Mustafa Alper, gazetecilere yaptığı açıklamada, daha önce kapanan ve 61 kapasiteli K-2 Tipi Doğanşehir Ceza İnfaz Kurumu’nun 147 kapasiteli Doğanşehir Açık Ceza İnfaz Kurumu’na dönüştürülmesiyle ilgili inşaat çalışmaları yapıldığını belirtti. Açık hapishane için tahsis edilen arazide tarımsal faaliyetlerde bulunulacağını, meyve ve sebze yetiştirileceğini aktaran Alper, alanda mahpusların yararlanabileceği sosyal tesislerin de projelendirileceğini belirtti. Doğanşehir’de ayrıca 750 kişi kapasiteli T Tipi Kapalı Hapishane yapılacağını dile getiren Alper, ilçede yapımı planlanan T Tipi Açık Hapishane’nin de 250 kişi kapasiteli olacağını aktardı. (AA) 10 Nisan İzmir Barosu’nun Şakran Çocuk Cezaevi’yle ilgili raporunda inanılmaz ifadeler Şakran Çocuk ve Gençlik Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’yla ilgili İzmir Barosu Çocuk Hakları Merkezi tarafından hazırlanan 23 sayfalık raporda korkunç detaylar yer aldı. İzmir Barosu Çocuk Hakları Merkezi sorumlu yönetim kurulu üyesi avukat Nuriye Kadan, üye avukatlar Derya Durmaz, Birsen Şimşek, Nilgün Coşkuner ve Emel Yeşildağ’dan oluşan heyet, Şakran Çocuk ve Gençlik Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda yaptığı incelemenin ardından 23 sayfalık bir rapor hazırladı. İzmir Ceza ve Tevkif Evlerinden sorumlu Cumhuriyet Başsavcı Vekili Mehmet Fatih Öztürk, Şakran Cumhuriyet Savcısı Güneş Okur, Cezaevi Müdürü ve bir ekip infaz koruma memuru eşliğinde 3 Mart’ta cezaevinde incelemelerde bulunulduğu belirtilen raporda, cezaevinin koridor aralarında güvenlik nedeniyle demir kapıların kilitli tutulduğu, iç ve dış alanların güvenlik kameralarıyla izlendiği kaydedildi. ‘ÇOCUKLAR MÜDÜRÜN YANINDA HER ŞEYDEN MEMNUN’ Psikolog tarafından çocuklara ilişkin grup çalışmalarının yapıldığı oda, oyun odası, kurs alanları, sinema ve gösteri salonu, kütüphane, okuma odası, sınıf gibi alanların incelendiği belirtilen raporda, yetkililerce bilgi verildiği, ancak bu alanlarda çocuk bulunmadığından daha fazla gözlem yapılamadığı ifade edildi. Cezaevindeki basketbol sahasında 4-5 çocuğun basketbol oynadığı, bir çocuğun ayakkabıları olmadan bisiklete bindiğinin görüldüğüne yer verilen raporda, “Bu gezide çocuklarla temas kurulabilen tek alan olduğundan çocuklarla konu83 2015 TÜRKİYE HAPİSHANELER ALMANAĞI şulmaya çalışıldı. Ancak yönetici müdür ve savcıların da olduğu heyet karşısında çocukların her şeyden memnun olduklarını belirten kısa ve ayrıntıdan uzak cevaplar verdikleri gözlenmiştir” denildi. Çocukların bulunduğu ünitelerden zaman zaman yükselen sesler ve kapı tekmeleme seslerinin duyulduğu kaydedilen raporda, bu durumun cezaevi müdürü tarafından çocukların top oynadıkları ve topu kapıya vurdukları şeklinde açıklandığı ifade edildi. MAVİ ODA İZLENİMLERİ Heyetin talebi üzerine “mavi oda/süngerli oda” olarak adlandırılan yan yana iki “hücre”den oluşan odaların gezildiği, odanın taban, tavan ve duvarların strafor benzeri bir maddeyle kaplandığı, odada hiçbir eşyanın bulunmadığı, sadece köşede küçük bir alaturka tuvalet olduğu görüldüğü belirtilen raporda şu ifadelere yer verildi: Cezaevi müdürünce sorun çıkaran çocukların sakinleşmesi için burada en fazla 3 saat kadar bekletilmesi için kullanıldığı belirtilen bu odanın bazı yerlerinde kurumuş kan lekeleri, duvar ve tavanlarında kazınma şeklinde yazılmış isim, harf, rumuz ve sözler olduğu görülmüştür. Kan lekelerinin ve bu yazıların nasıl yazıldığı sorulduğunda, ‘burada kalan çocukların tuvalet taşına çarpmak suretiyle kendilerine zarar verdikleri, yaralandıkları, tuvalet taşından kopardıkları parçalarla da duvar ve yerlere kazımak suretiyle yazı yazdıkları’ beyan edilmiştir. Mavi odanın yanında tek kişilik düzenlenen çok dar ve küçük tecrit odalarında ise herhangi bir çocuğun tutulmadığı beyan edilmiştir. ‘UTANDIKLARI İÇİN TUVALET BİLE YAPAMIYORLAR’ Görüşme yapılan çocukların hepsinin “mavi oda”yı bildiği, fakat hiç götürülmediklerini belirttikleri, mavi odada kamera olduğundan çocukların utandıkları için tuvaletlerini bile yapamadıklarını duyduklarını, mavi odaya üzerinde sadece alt iç çamaşırı ile “atıldığını” ve görevlilerce yüzleri hariç olarak tekme tokat dövüldüklerini, bu nedenle her yerin kan içinde kaldığını, hatta bu yüzden İzmir Barosu’nun ziyaretinden önce bu odanın çocuklara temizlettirildiğini ifade ettikleri kaydedildi. ‘EN ÇOK KAVGA BEKLEME ODASINDA’ Duruşmaya gidip gelirken beklenilen “bekleme odası” adı verilen yerde kamera olmadığı için çocuk ve gençlerin en çok burada küfür edip birbirlerini dövdüklerini belirttikleri raporda yer aldı. Raporda, çocukların verdikleri cevaplar kısa ve tutuk olduğu, konuşmak için istekli olmadıkları, sadece sorulanlara cevap verdikleri, konuşurken kontrollü ve 84 NİSAN 2015 sakin, fakat tedirgin oldukları ve göz teması kurmadıkları, cezaevi hakkında çok fazla konuşmak istemedikleri, basında çıkan haberleri bildikleri ve söz konusu olaylara şahit olmadıklarının anlaşıldığı bildirildi. “Görüşme yapılan çocuklar cinsel suç, baskı veya rahatsızlık veren bir şey olmadığını söylerken ağlamaklı olmuş, söyleyip söylememek arasında kararsızlık yaşamıştır” denildi. ‘MERDİVEN ALTI KAMERAYLA İZLENMEYEN KÖR NOKTA’ İnfaz koruma memurlarının 17.30’da mesailerinin sona erdiği, çocukların 23.00’dan önce odalarına girmelerinin yasak olduğu, uykusu gelen çocuklar bazen ortak alandaki sandalyeleri birleştirerek uyumak zorunda kaldığı, 17.3023.00 arası zaman diliminde sadece kamerayla gözlendiği, ancak yukarı kata çıkan beton merdivenlerin altında 4-5 kişinin sığabileceği bir boşluk alanın olduğu ve bu alanın kamera ile izlenemediği ifade edildi. Cezaevinde bir adet sağlık merkezinin bulunduğu, aile hekiminin gerekli görmesi halinde çocukların Aliağa ve İzmir’deki hastanelere sevk edildiği, ancak mesai saati bitimi olan 17.30’dan sonra cezaevi bünyesinde görevli hekim bulunmadığı, hastaneye sevki gerçekleşen acil durumlar dışında çocuk ve gençlerin sağlık hizmeti alamadıkları kaydedildi. ‘BÜYÜKLER YENİ GELENLERİ DÖVÜYOR’ Görüşme yapılan çocukların koğuştaki büyüklerin küçükleri ve yeni gelenleri dövdüğünü, hakaret ettiğini, bu sebeplerle ezilenlerin olduğunu, yaşça büyük ve güçlü olan “ağabey”lerin otoritesine uymayanların cezalandırıldığı, hatta bazı çocukların bu sebeplerden yönetime dilekçe vererek koğuşlarının değiştirilmesini talep ettiklerini aktardığı kaydedildi. ‘İLAÇ KULLANIMI NEDENİYLE ÇOCUKLARDA UYKU HALİ VAR’ Çocukların ifadelerinden ilaç kullanımının yaygın olduğu, bu nedenle çocuklarda uyku halinin gözlemlendiği, ilaçların istenildiğinde cezaevi doktorlarınca verildiği ifade edildi. Raporun sonuç bölümünde ise, “Çocuk ceza infaz kurumları, çocuk adalet sistemine aykırıdır. Çocuk adalet sisteminin amacı çocuğu yargılamak ve dört duvar arasına kapatmak değil, suça iten sebepleri araştırmak, ortadan kaldırmak ve çocuğu rehabilite etmektir. Ceza yasalarının revize edilmesi, çocuk ve genci rehabilite edip topluma kazandırma ya yönelik kurum ve kuruluşların oluşturulması gerekmektedir” görüşlerine yer verildi. (AA / http://www.haberturk.com/gundem/ haber/1064513-izmir-barosunun-sakran-cocuk-cezaeviyle-ilgili-raporundainanilmaz-ifadeler) 85 2015 TÜRKİYE HAPİSHANELER ALMANAĞI 12 Nisan Kocaeli (Kandıra) T Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda A/28 koğuşunda kalan mahpusların nakillerinin yapılmaması gerekçesiyle isyan başlattığı ileri sürüldü. Mahpuslar başka hapishanelere yapılması gereken nakillerinin gecikmesi nedeniyle koğuş içerisindeki yatak, battaniye ve yorganları ateşe verdi. Olayda herhangi bir yaralanma olmadığı belirtildi. (DHA) İzmir’in Ödemiş İlçesi’ndeki M Tipi Kapalı - Açık İnfaz Kurumu’nda kalan mahpusların, yarım kalan eğitimlerine devam ettiği, son 10 yılda 720 mahpusun diploma aldığı ve hapishanede açılan çeşitli kurslara da katılıp meslek öğrendikleri belirtildi. Halen açık öğretimde okuyan 30 ortaokul, 48 lise, 3 fakülte öğrencisi bulunuyor. 6 kişi örgün eğitimde meslek yüksekokulunda okurken, 12 kişi okuma yazma, 70 kişi de bahçecilik, bilgisayar, aşçılık, cam seramik, seracılık, arı yetiştiriciliği, anten sistemleri kurulumu, oto ses sistemleri kurulumları konusunda meslek kurslarına devam ediyor. (haberler.com) Bartın Halk Eğitimi Merkezi ve Akşam Sanat Okulu Müdürlüğü ile Bartın Cumhuriyet Başsavcılığı’nın işbirliğinde oluşturulan ve mahpusların rol aldığı ‘Arda’ tiyatrosunun turnelerine başladığı belirtildi. İlk oyunlarını Bartın Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda sahneleyen mahpuslar ardından Karabük T Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda, 3 Mart 1992’de Zonguldak’ın Kozlu ilçesindeki grizu patlamasında hayatını kaybeden 263 madencinin anısına yazılan ‘Göçük’ isimli oyunu sahneledi. (karabuknethaber.com) 13 Nisan Anneleriyle birlikte hapishanede yaşamak zorunda kalan 0-6 yaş arası çocukların oyun ve eğitim imkanlarının iyileştirilmesi için “İçerde Çocuk Var” adıyla bir sosyal proje başlatıldı. Projeyle Türkiye genelindeki 7 kadın hapishanesindeki anaokullarının iyileştirilmesi amaçlanıyor. Projenin ilk adımı İstanbul Bakırköy Kadın Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda atıldı. Çeşitli meslek gruplarından 24 kişinin gönüllü olarak yola çıkıp, Türkiye Çocuklara Yeniden Özgürlük Vakfı ile bir araya gelerek başlattığı projenin amacı çocuklara öğrenebilecekleri, eğlenebilecekleri eksiksiz bir anaokulu ortamı oluşturmak, yeşil alanlar yaratarak doğayla tanışmalarını sağlamak, gelişimlerine uygun yemek hazırlanabilecek mutfak inşa etmek ve dış mekan oyun alanı kurmak olarak sıralanıyor. Türkiye’deki 7 kadın hapishanesinde, yaklaşık 5 bin kadın mahpus var. Bunlardan 370’i, 0-6 yaş arası çocuklarını hapishanede büyütüyor. 86 NİSAN 2015 Oyun oynama ve eğitim almaları gereken zamanlarını annelerinin koğuşunda yetişkin kadın koğuş arkadaşlarıyla geçiren çocukların oyuncak ve kendi yaşıtı oyun arkadaşları yok. (sabah.com.tr) Niğde E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu spor salonu açıldı. Açılış töreninde konuşan spor salonu öğretmenlerinden Ali Çınar, “Hükümlü ve tutukluların salıverme öncesinde, beden, zihin, ahlak ve duygu bakımından dengeli ve sağlıklı bir biçimde verimli kişiler olarak yetiştirilerek suç işleme olasılığını azaltmayı amaçlıyoruz” dedi. (haberler.com) 14 Nisan Alanya L Tipi Kapalı ve Açık Ceza İnfaz Kurumu’nda tutulan 38 yaşındaki mahpus Adem Erdoğan, 15 Mart’ta Alanya Devlet Hastanesi’nde tedavi gördüğü sırada hayatını kaybetmişti. Kalp krizi ve akciğer enfeksiyonu sonucu öldüğü bildirilen Erdoğan’ın ailesi ise Ahmet Erdoğan’ın domuz gribine yakalanarak öldüğünü ileri sürmüşlerdi. Bunun üzerine Ahmet Erdoğan’ın mezarı ölümünden iki gün sonra savcılık gözetiminde açılmış ve Erdoğan’ın cenazesi otopsi için Antalya Adli Tıp Kurumu’na gönderilmişti. Cumhuriyet Başsavcılığı’ndan alınan bilgiye göre Ahmet Erdoğan’ın kesin otopsi sonucunda akciğer enfeksiyonuna bağlı kalp krizi sonucu öldüğünün kesinleştiği belirtildi. Yapılan testlerde ise Erdoğan’ın kanında domuz gribi yani, H1N1 virüsüne rastlanmadığı ifade edildi. (yenialanya.com) 15 Nisan Yaşam Bellek Özgürlük Derneği Başkanı Ozan Devrim Yay, PKK davasından ağırlaştırılmış ömür boyu hapis cezası alan ve halen Eskişehir H Tipi Ceza İnfaz Kurumu’nda kalan 51 yaşındaki Cemil İvrendi’nin sağlık durumunun iyi olmadığını, tahliye edilmesi gerektiğini belirtti. Yay, 21 yıldır hapishanede bulunan Cemil İvrendi’nin 2002 yılında kalp kapakçığı ameliyatı geçirdiği için kan sulandırıcı ilaçları kullanmak zorunda kaldığını ve bu durumun her türlü kanamalı rahatsızlığı çok riskli hale getirdiğini ifade etti. (haberler.com) 5 mahpusun alev alan ring aracı içerisinde yanarak yaşamını yitirmesinin ardından açılan dava devam ediyor. Metris Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’ndan 11 Eylül 2011’de yola çıkan hapishane nakil aracı yedi şehir ve beş ilçe dolaşıp, beş günde 3 bin 166 kilometre kat ettikten sonra, motorundaki arıza nedeniyle 16 Eylül’de tutuşmuş ve araçta elleri kelepçeli halde bulunan 5 mahpus yanarak ölmüştü. Sürücü Cafer 87 2015 TÜRKİYE HAPİSHANELER ALMANAĞI Sarı ve araçta görevli komutan İsmail Bostan hakkında “taksirle adam öldürmeye sebebiyet” iddiasıyla Kayseri 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde dava açılmıştı. Olaya ilişkin dördüncü bilirkişi raporunda, “Yangının önceden tahmin edilemeyen teknik bir arıza sonucu çıktığı ve tutukluların yanmasına, kilitli hücrede yolculuk yapmalarının neden olduğu” savunuldu. Bu tespit dışında, sanık olarak yargılanan aracın şoförü ve komutan ile önceki bilirkişi raporlarında asli kusurlu kabul edilen benzin istasyonu ve araç bakım yetkililerinin kusursuz olduğu ileri sürüldü. Ayrıca araç alım şartnamesini hazırlayan Adalet Bakanlığı görevlilerine de kusur atfedilemeyeceği iddia edildi. Avukat Necdet Edemen, rapora itiraz edeceklerini belirtti. (İsmail Saymaz / radikal.com.tr) Bursa’da, Nilüfer Kent Konseyi Kadın Meclisi Tiyatro Grubu, kadına yönelik şiddete dikkat çeken ‘Anam, Bacım, Avradım’ adlı oyunu, Bursa E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’ndaki kadın mahpuslar için oynadı. (haberler.com) 16 Nisan Kırklareli Cumhuriyet Başsavcısı İlyas Yavuz, açık hapishanedeki mahpusların Armağan Köyü’ndeki yollara parke taşı döşeyeceğini belirtti. Yavuz, ayrıca mahpusların Ziraat Odası ile pancar ekimi için çalışma yapacaklarını ve bu tür projelerin mahpusların moral ve motivasyonunu artırdığı gibi para da kazanmalarını sağlayacağını ifade etti. (haberkita.com) 17 Nisan Kırıkkale-Samsun karayolunda alüminyum yüklü kamyon, infaz koruma memurlarını Delice Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’na götüren midibüse arkadan çarptı. Kazada bir kişi öldü, 9 kişi yaralandı. Kazada midibüsün camından fırlayan Hacı Mehmet Kargın olay yerinde ölürken, sürücüler Özkader, Vantaş ile 9 kişi yaralandı. Yaralılar, Kırıkkale Yüksek İhtisas Hastanesi ve Kırıkkale Tıp Fakültesi Hastanesine kaldırılarak tedaviye alındılar. (corumradyotelevizyonu.com) Rize Kalkandere L Tipi Ceza İnfaz Kurumu’nda mahpus H.A’nın, aynı koğuştaki mahpus T.K’yı çarşafla boğarak öldürdüğü belirtildi. Odaya giden gardiyanlar, T.K’nın cesediyle karşılaştı. Ceset otopsi için Trabzon Adli Tıp Kurumuna gönderildi. (AA) AYM, Kocaeli F Tipi Yüksek Güvenlikli Ceza İnfaz Kurumu’nda tutulan İbrahim Bilmez adlı mahpusa verilmeyen “Demokratik Modernite” dergisiyle ilgili olarak “ifade özgürlüğünün ihlal edildiği”ne karar verdi. 88 NİSAN 2015 Hapishane yönetiminin, İbrahim Bilmez adlı mahpusa gönderilen ve içinde Abdullah Öcalan’ın kitaplarından alıntıların da yer aldığı üç aylık ‘Demokratik Modernite’ adlı dergiyi sakıncalı bulması ve İnfaz Hakimliği’nin de bu kararı onaylaması üzerine bu yasak mahpus İbrahim Bilmez tarafından AYM’ye taşınmıştı. Bilmez, dışarıda açıkça satılan bir derginin hapishane idaresinde yasaklanmasının bilgi edinme ve ifade özgürlüğünün açık bir ihlali olduğunu savunmuş ve yasak kararının iptalini istemişti. AYM’nin “Dergiye erişimin engellenmesiyle başvurucunun ifade özgürlüğü ihlal edilmiştir” kararının ardından ihlalin ortadan kaldırılması için, dosya ilgili infaz hakimliğine gönderilmesine karar verildi. (Adnan Keskin / taraf.com.tr) 18 Nisan Antalya’nın Döşemealtı İlçesi’ndeki L Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda, 3 siyasi mahpusun zorla sıraya dizilip hazır ola geçirildiği, sayım yapıldığı ve bu olayı şikayet ettikleri için de infaz koruma memurları tarafından ağır şekilde dövüldükleri gerekçesiyle savcılığa suç duyurusunda bulunuldu. Mahpuslar, Mehmet Devrim Zongur, Okan Özer ve Emre Şahin adına Avukat Hakan Evcin tarafından Antalya Cumhuriyet Başsavcılığı’na yapılan suç duyurusunda, hapishane müdürü, müdür yardımcıları, infaz koruma başmemuru ve 45 infaz koruma memuru hakkında işkence yapmak, kasten yaralamak, görevi ihmal ve suçu bildirmemek iddiaları yer aldı. (DHA) Adana Açık Ceza İnfaz Kurumu’nda İstanbul Çağlayan Adliyesi’nde görevi başında öldürülen Cumhuriyet Savcısı Mehmet Selim Kiraz’ın adını taşıyacak caminin temeli atıldı. Açık Ceza İnfaz Kurumu’ndaki yaklaşık 50 mahpusun (Adana) Kürkçüler Ceza İnfaz Kurumu yerleşkesinde yapılan cami inşaatının tüm işçiliğini gönüllü olarak üstlendiği belirtildi. (haberler.com) İnsan Hakları Derneği (İHD) Adana Şubesi, hapishanelerdeki hasta mahpuslar için oturma eylemi yaptı. İnönü Parkı’nda HDP Adana milletvekili adaylarının da katıldığı açıklamada konuşan İHD Cezaevi Komisyonu Başkanı Nejat Okay, hapishanelerde bulunan mahpus sayısının kapasitenin iki katı olduğunu, İHD’nin ocak ayı raporunda belirtilen 247’si ağır 647 hasta mahpusa 198 kişinin daha eklendiğini belirtti. (İHA) 20 Nisan İzmir Kadın Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’ndaki mahpuslardan Yeter Akçakoca’nın, geçen yıl 9 Mayıs’ta intihar etmesinin ardından, benzer 89 2015 TÜRKİYE HAPİSHANELER ALMANAĞI bir olay yaşanmaması için “çalar saat” uygulamasına geçildiği belirtildi. Mahpuslar, yarım saatte bir kontrol edilmeye başlandı fakat avukatlarının tepkisi üzerine uygulama saatte bire indirildi. Kadınlar, gece yarısından sonra da her saat başı uyandırılarak “iyi misin” diye soruluyor ve avukatlar, özellikle tek başlarına kalan kadınların “çalar saatli işkenceye” maruz bırakıldığını söylüyor. Şakran’da kalan G.Ş. ile görüştüğünü, çalar saat uygulamasının sürdüğünü söyleyen avukat Damla Ürgen, Adalet Bakanlığı talimatının intiharları önleme düşüncesiyle başlatılmış olabileceğini belirtti. (Hakan Dirik / cumhuriyet.com.tr) Adıyaman Halk Kütüphanesi Müdürü Filiz Karabulut tarafından Adıyaman E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’ndaki mahpuslara yönelik olarak kitaplar ve kütüphanelerle ilgili seminer düzenlendi. Karabulut, “Doğru kaynaklara ulaşmada kütüphaneler, özel inceleme komisyonlarından geçen sağlıklı kitapların tedarik edildiği kurumlardır. Bu yolla kitaba ulaşıldığında doğru bilgiler edinebildiğimizi akıldan çıkarmadan her kütüphanenin bir hapishane kapattığı gerçeğini unutmamalıyız” şeklinde konuştu. (İHA) 21 Nisan Balıkesir Burhaniye Ceza İnfaz Kurumu’nda tutulan siyasi mahpus Sinan Şimşek’in Adalet Bakanlığı’na sevk talebinde bulunduğu ancak bu talebinin işleme konulmadığı için 12 gün önce başlattığı açlık grevini, talebinin bir kısmı karşılandığı için sonlandırdığı belirtildi. (DİHA) 22 Nisan Tekirdağ 2 No’lu F Tipi Yüksek Güvenlikli Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda tutulan, hipertansiyon ve kemik erimesi hastalığı bulunan hasta mahpus Bedri Çakmak, kamuoyuna gönderdiği mektubunda tedavi koşullarının sağlanmadığı gibi gerekli sağlık raporlarının da keyfi bir tutumla verilmediğini belirtti. Çakmak, Mart ayı içerisinde götürüldüğü Tekirdağ Devlet Hastanesi Beyin ve Sinir Cerrahi Servisi’nde kelepçeli olarak muayene edilmek istendiğini ancak buna karşı çıktığı için görevli bir doktorun “Ben olsam sizin gibi teröristleri buraya getirmem. Gidin BDP’liler tedavi etsin sizi” sözleriyle karşılaştığını kaydetti. Çakmak, doktorla aralarında geçen tartışma sonrası muayene edilmeden tekrar hapishaneye gönderildiğini ifade etti. (DİHA) 23 Nisan Sivas’ta 22 Nisan tarihinde Türk Ceza Kanunu’nun 271’inci maddesinde bulunan ‘suç uydurma’ iddiasıyla tutuklanarak Sivas E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’na konulan 21 yaşındaki Emrecan Yıldırım’ın bir gün 90 NİSAN 2015 sonra, akşam saatlerinde hapishanedeki battaniyesinin kenar şeridini kopararak kendisini tuvaletteki sifona astığı belirtildi. Yıldırım’ın cenazesi yapılan incelemenin ardından Cumhuriyet Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi morguna kaldırıldı. (haberler.com) 24 Nisan Kastamonu Üniversitesi Mantar Araştırma ve Uygulama Merkezi Müdürü Doç. Dr. Sabri Ünal, Kastamonu Cezaevi Müdürlüğü işbirliğiyle araştırma görevlisi Mertcan Karadeniz ve hapishane öğretmeni Hadi Güleç nezaretinde mahpuslar için “Kayın mantarı yetiştiriciliği” eğitimi gerçekleştirdiklerini belirtti. Ünal, kursun amacının kursiyerlere hapishanede bulundukları süreçte ve sonrasında hobi veya ticari amaç taşıyabilecek alternatif bir geçim kaynağı olan yemeklik kayın mantarı yetiştiriciliğini öğretmek ve katılan 35 kursiyere katılım belgesi vermek olduğunu söyledi. (AA) CHP İzmir Milletvekili Musa Çam, İzmir (Şakran) Kadın Kapalı Ceza İnfaz Kurumu ile ilgili olarak TBMM’ye verdiği soru önergesiyle, Adalet Bakanı Kenan İpek’e mahpuslara yönelik uygulamaları ve intihar olaylarını sordu. Soru önergesinde İzmir Kadın Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası nedeni ile tutulan kaç mahpus olduğunu soran CHP’li Çam, hapishanede 2014 yılı içerisinde intihar eden kaç kadın olduğu ve bu intiharların nedenleri konusunda da bilgi istedi. (haberler.com) Manisa Barosu Kadın ve Çocuk Hakları Komisyonu Başkanı Nezahat Bölge, Türkiye’nin taraf olduğu Çocuk Hakları Sözleşmesi’nin kağıt üzerinde kaldığını belirterek, Manisa’da bir çocuk mahkemesi kurulmadığını ve hükümete talepte bulunduklarını bildirdi. Bölge, Türkiye’de çocuk koruma kanununun uygulamasında eksiklikler bulunduğunu ve hapishanelerde çocuklara uygulanan işkencelerin üstünün kapatılmaya çalışıldığını belirtti. (haberler.com) Bursa’da, Semra Getiren Gören 1 Eylül Dünya Barış Günü’nde Kürtçe şarkılar eşliğinde ‘halay çekerek örgüt propagandası’ yaptığı iddiasıyla 10 ay hapis cezası aldı. Gören, cezasının kesinleşmesi halinde 2 aylık kızının da kendisiyle birlikte hapse gireceğini belirterek, üzüntüsünü dile getirdi. (CHA) 25 Nisan İzmir’in Aliağa İlçesi’ndeki İzmir (Şakran) Çocuk ve Gençlik Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’na yönelik kurum içi yazışmalarla, burada yaşandı91 2015 TÜRKİYE HAPİSHANELER ALMANAĞI 26 Nisan 92 ğı iddia edilen tecavüz vakalarının kamuoyunca duyulmasını sağlayan hapishane müdürü Hamit Karslıoğlu, görevinden alınıp başka bir hapishanede daha alt bir göreve atandı. İddiaların ortaya çıkmasıyla, Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürü Enis Yavuz Yıldırım’ın talimatıyla, hapishanede inceleme başlatılmıştı. Hapishane basın mensuplarına gezdirilmiş, tutuklu çocukların bulundukları koşullarla ilgili bilgiler verilmişti. Yaklaşık iki ay sonra hapishane müdürü Hamit Karslıoğlu için karar verildi. Raporun ortaya çıkmasının ardından Hamit Karslıoğlu’nun, başka bir hapishanede daha alt bir göreve atanarak cezalandırıldığı ileri sürüldü. (DHA) Adana Cumhuriyet Başsavcısı Ali Yeldan’ın gördüğü bir tablodan esinlenerek verdiği öneri üzerine, iki usta öğretici ve mahpuslar, çam kozalağından kuşlar oluşturdular. Kürkçüler (Adana) Ceza İnfaz Kurumları Kampüsü ve Toros dağlarındaki çam ağaçlarından toplanan kozalaklar, mahpuslar tarafından kuş figürlerine dönüştürüldü. Gövdesi kozalaktan, ayakları metalden, başı da özel hazırlanan hamurdan oluşan kuş figürleri, ağaç dalları ve plakaların üzerinde farklı tasarımlarla ‘Kanatlı Kozalak’ ismini aldı ve hapishanedeki atölyede hazırlanan diğer eserler ile birlikte “Dört duvar arasındaki siyah beyaz hayatların rengarenk dünyası: Kanatlı Kozalaklar” isimli sergide sunuldu. (İHA) NİSAN 2015 Yasa dışı dinleme iddiasıyla 12 Kasım 2014’te başlatılan soruşturma kapsamında tutuklanarak Silivri 6 No’lu Ceza İnfaz Kurumu’na gönderilen Ahmet Özdil’in hastanede yapılan tetkiklerde böbreklerinde taş olduğu ve acil ameliyata alınması gerektiğine karar verildi. Geç kalınması durumunda Özdil’in böbreklerini kaybetme riski olduğuna hatta böbrek yetmezliğinden hayati risk oluştuğuna dikkat çekilmesine rağmen, Özdil için Cezaevi Sağlık Kurulu uzun süre karar vermedi. Üç haftanın ardından ameliyat için önce Bakırköy Eğitim Hastanesi’ne sevk edilen Özdil, mahpus koğuşu olmaması gerekçe gösterilerek ameliyata alınmadı. Daha sonra Özdil, Okmeydanı Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne sevk edildi. Ancak hastane, Özdil’in Silivri Devlet Hastanesi’nde tahlil yaptırmasını sonra ameliyata gelmesi gerektiğini söyledi. (bugun.com.tr) 27 Nisan Kobane’de IŞİD’e karşı savaşırken yaralanan ve tedavi gördükleri hastanede gözaltına alınıp, “Örgüt üyesi olmak” iddiasıyla tutuklanan YPG üyesi Savaş Sönmez ve Erkin Selanik’in, tedavileri yapılmadığı için sağlık durumlarının kötüye gittiği bildirildi. HDP Adana Milletvekili adayı Avukat Tugay Bek, “Erkin Selanik Kobane’de alnına bir şarapnel parçası isabet etmesi neticesinde bir gözünü kaybetmiş durumda. Bir an önce tedavi edilmemesi halinde diğer gözünü de kaybetme riski taşımaktadır. Savaş Sönmez ise yine Kobane’de bulunduğu süre içerisinde çenesine isabet eden bir şarapnel parçası çenesini parçalamış durumda. Şu an sağlıklı bir şekilde beslenemiyor. Tedavisi de başlayabilmiş değil. Biz bu iki tutsak için tedavi süresinin bir an önce başlatılmasını talep ediyoruz” dedi. (DİHA) Antalya Elmalı Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda hükümlü bulunan İsa Akaydın, hapishanede yapılan alkol testinin ardından alkollü çıktığı tespit edilip kendisine disiplin cezası verilince TBMM Dilekçe Komisyonu’na başvurdu. Akaydın başvurusunda alkol almadığı halde kendisine disiplin cezası verildiğini ve 170 mahpusun tek bir pipetle alkol kontrolünden geçirildiğini belirtti: “Kurumda acemilikle alkol tespiti yapılmış, hiç alkol almamamıza rağmen 0.16 promil alkol çıkmıştır. Buna karşılık kurum müdürüne itiraz etmemize rağmen kabul edilmemiştir. Aynı tespitte yapılan ve 0.20 promil alkol çıkan hükümlü Orhan Akbal ise tahliye edilmiştir. Ancak bana 6 ay disiplin ve 8 gün hücre cezası verilmiştir. Ayrıca 170 kişinin alkol taraması tek pipet ile sağlıksız bir şekilde alınarak, kan testi yapılmadan böyle bir tespit yapılmıştır.” (Önder Yılmaz / milliyet.com.tr) 93 2015 TÜRKİYE HAPİSHANELER ALMANAĞI 28 Nisan Çocuk Cezaevleri Kapatılsın Girişimi ve Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD) İzmir Şubesi, İzmir (Şakran) Kadın Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda hamile çocuk mahpuslara yönelik yaşanan hak gasplarına dikkat çekmek amacıyla İHD İzmir Şubesi’nde basın toplantısı gerçekleştirdi. Çocuk Cezaevleri Kapatılsın Girişimi olarak, hapishanenin bağımsız bir heyetin denetim ve incelemesine açılmasını isteyen İHD yöneticilerinden Ali Aydın, “Sorumluların tespit edilerek haklarında etkili soruşturmaların yapılması ve gerekli cezalara çarptırılmasını talep ediyoruz” dedi. Özgürlükçü Hukukçular Derneği’nden avukat Fatma Demirer ise, hapishanede yaptıkları incelemelerde çocukların baskıya maruz kaldıklarını gözlemlediklerini ancak koşulları nedeni ile kendilerini tam olarak ifade etmediklerini gördüklerini söyledi. (DİHA) CHP Genel Başkan Yardımcısı Veli Ağbaba, kurum içi yazışmalarda yaşanan hak ihlallerini dile getiren İzmir (Şakran) Çocuk ve Gençlik Kapalı Ceza İnfaz Kurumu Müdürü’nün görevden alınmasını Meclis gündemine taşıdı. Ağbaba, Adalet Bakanı Kenan İpek tarafından yanıtlanması istemiyle TBMM Başkanlığı’na soru önergesi vererek şu soruların yanıtlanmasını istedi: Konuyla ilgili başlatılmış bir soruşturma mevcut mudur? İddiaları araştırmak üzere müfettiş görevlendirilmiş midir? Konuyla bağlantılı olarak görevden el çektirilen başka personel var mıdır? Anılan hadiselerin mağduru olan çocukların ruhsal ve fiziki sağlık durumlarının iyileştirilmesi için hangi çalışmalar yapılmaktadır? Mağdur olduğu belirtilen çocuklar ile bu davranışlarda bulunduğu iddia edilenler hâlâ aynı koğuşlarda mı kalmaktadır? Cezaevi değişikliği söz konusu olmuş mudur? Cezaevini ziyaret ederek bahsedilen hadiselerin vahametini bizzat araştıracak mısınız? (haberturk.com) 94 İzmir’in Aliağa İlçesi’ndeki İzmir (Şakran) Kadın Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda, hamile olduğu belirtilen B.K ve N.G. adlı iki kız çocuğuna kötü muamelede bulunduğu söylenen gardiyan G.A., hakkında soruşturma açıldığı öğrenildi. Hapishaneyi beraberindeki heyetle ziyaret eden HDP İzmir Milletvekili Ertuğrul Kürkçü, savcının kendilerine açıklama yaptığını belirterek “Bu kız çocukları ihtiyaçları olduğu halde hastaneye götürülmemiş, saat başlarında zorla uyandırılmış. Yani uyandırma işkencesi yapılmış. Savcı kötü muamele ile ilgili gardiyan G.A. hakkında soruşturma açıldığını söyledi” ifadelerini kullandı ve iki çocuğun dışardaki ilişkilerinden hamile kaldıklarını tespit ettiklerini belirtti. (Neşet Dişkaya / haberturk.com) NİSAN 2015 İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı, İzmir Kadın Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda tutulan ve hamile oldukları gerekçesi ile tutuldukları hücrede baskılara maruz kalıp, sağlık kontrollerinden geçirilmediklerini belirten kız çocuklarının gönderdiği mektup üzerinden DİHA’nın servis ettiği habere ilişkin yazılı açıklama yaptı. Savcılığın açıklamasında, basına yansıyan haberlerin gerçek dışı olduğu iddia edilirken, söz konusu hapishanede 18 yaş altı 10 çocuğun bulunduğu, çocukların 6’sının bir bölümde, 4’ünün ise başka bir bölümde tutulduğu ifade edildi. Savcılık, hamile olan her iki çocuğun da tutuklandığı süreden bu yana tüm sağlık muayene ve kontrollerinin ilgili sağlık kurumları tarafından aksatılmadan yerine getirildiğini ileri sürdü. (DİHA) Antakya Halk Eğitim Merkezi Müdürlüğü desteğiyle açılan tiyatro kursunu tamamlayan ve kendilerine “Koğuş Akademisi” ismini veren mahpuslar, hazırladıkları oyunları, Hatay Cumhuriyet Başsavcısı Musa Çatal ve hapishane idarecilerine sundu. (beyazgazete.com) 29 Nisan CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Malatya Milletvekili Veli Ağbaba, Kahramanmaraş Elbistan E Tipi Ceza İnfaz Kurumu’ndaki mahpusların ziyaretine giden kadın ziyaretçilerin ‘çıplak arama’ şikayetini Meclis gündemine taşıdı ve Adalet Bakanı Kenan İpek’e, “Bahsi geçen kadınlara dayatılan bu uygulamanın gerekçeleri nedir” diye sordu. (zete.com) Şanlıurfa E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda eğitim, iyileştirme, sosyal ve kültürel faaliyetler kapsamında Ceza İnfaz Kurumu Eğitim Servisi tarafından odalar arası ödüllü voleybol turnuvası düzenlendiği belirtildi. Hapishanede 16 Mart-24 Mart 2015 tarihleri arasında düzenlenen turnuvaya voleybol kursuna gelen beden eğitimi öğretmenleri hakemlik yaptı. Dereceye giren mahpuslar için ödül töreni düzenlendi. 40 kişiye gömlek, tişört, voleybol filesi, voleybol topu, kitap seti vb. ile ödül yönetmeliğine göre aile görüşü, telefon süresini uzatma, kapalı görüşün açık görüşe dönüştürülmesi gibi ödüller verildi. (sanliurfa.com) 30 Nisan Ankara (Sincan) Çocuk ve Gençlik Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda, infaz koruma memurlarını darp ettikleri iddiasıyla 11 çocuk hakkında açılan davada, çocuk mahpuslardan M.H.A, “Müşahede odasının önüne getirildikten sonra yüzüstü yatırılarak ayaklarımıza ve ellerimize kelepçe taktılar, ardından dövdüler. Burnum kırıldı. Cezaevinde saldırıya uğradık ve işkence gördük. Buna rağmen hakkımızda dava açıldı.” açıklama95 2015 TÜRKİYE HAPİSHANELER ALMANAĞI 96 sında bulundu. Bilirkişilerin mahkemeye sunduğu raporda, hapishane idaresinin mahkemeye gönderdiği görüntülerin kesildiği belirtildi. Dava dosyasına göre 1 Ocak 2014’te hapishanede C/10 ve C/12 koğuşunda kalan çocukların ayakta sayım vermeye zorlanması nedeniyle infaz koruma memurları ile çocuklar arasında olaylar çıktı. Soruşturma sonunda savcılık, İnfaz Koruma Memurları hakkında takipsizlik kararı verirken, 11 çocuk hakkında “Yaralama, basit yaralama, hakaret, kamu malına zarar verme, tehdit, görevi yaptırmamak için direnme” suçlarından dava açtı. (hurriyet.com.tr) Çankırı E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’na tiyatro ve gösteri salonu açıldı. (haberler.com) Karadeniz Ereğli Verem Savaş Derneği Gezici röntgen tarama aracı ile Devrek Açık Ceza İnfaz Kurumu’ndaki yaklaşık 400 mahpusa verem taraması yapıldı. Dernek Başkanı Hasan Erdoğan insanların toplu yaşadığı yerlerde, gelen talep üzerine verem taramalarını sürdürdüklerini belirtti. (İHA) Siyasi nedenlerle 18 yıldır hapishanede tutulan ve vücut iltihaplanması, romatizma, kalp hastalıkları, kemik erimesi, böbrek ve ciğer yetmezliği gibi hastalıkları bulunan mahpus İzzet Turan, hapishane idaresinin keyfi uygulamalarına maruz kaldığını ve ilaçlarının verilmediğini, bu nedenle hastalıklarının derinleştiğini belirtti. Diyarbakır D Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda tutulan Turan için Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi doktorları, “hapishanede kalamaz” diyerek rapor verse de Adli Tıp Kurumu mahpusun hapishanede kalabileceği yönünde beyanda bulunuyor. (DİHA) MAYIS 2015 MAYIS 97 2015 TÜRKİYE HAPİSHANELER ALMANAĞI 1 Mayıs Doktorların acil böbrek ameliyatı olması gerektiğini belirttiği mahpus Ahmet Özdil, sağlık durumuna dair çıkan haberlerden sonra bir ay gecikmeyle hastaneye sevk edildi. (bugun.com.tr) KKTC’de hırsızlıkla suçlanan iki genç, kefalet parası ödenemediği için hapishaneye gönderildi. Konuyla ilgili açıklama yapan hukukçular çok genç yaşlarda suç işleyen kişiler için hapishanelerin kullanılmaması gerektiğine dikkat çekti. (Hüseyin Çiçek / diyaloggazetesi.com) Diyarbakır D Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda tutulan mahpus İzzet Turan’ın ağabeyi, kardeşinin hapishanede keyfi uygulamalara maruz kaldığını ve ilaçlarının verilmediğini, bu sebeple de hastalıklarının ilerlediğini ifade etti. (DİHA) Bianet 2015 yılının Ocak, Şubat, Mart aylarına dair Medya Gözlem Raporu’nu açıkladı. Raporda “Üç ay boyunca gazeteciler hakkında TCK ile TMK birlikte uygulanmak suretiyle yargılamalar sürdü. Yargılamalarda gazeteci ve dağıtımcı / medya çalışanlarına yönelik gazetecilik yoluyla “silahlı örgüt üyesi olmak”, “örgüte yardım etmek” veya “örgüt kurmak, sevk ve idare etmek” suçlamaları devam etti. 23 gazeteci ve 9 dağıtımcı Nisan ayına cezaevinde girdi. Gazetecilerin 14’ü ve dağıtımcıların tamamı Kürt medyasını temsil ediyor ve Terörle Mücadele Kanunu (TMK) ve Türk Ceza Kanunu (TCK) kapsamında “örgüt” bağlantılı olarak hapiste bulunuyor. Geçen yıl aynı dönemde, 35 gazeteci ve 15 dağıtımcı hapisteydi. 35 gazeteciden 17’si hükümlü, 17’si sanık, biri soruşturma görüyordu. 2014 yıl sonu itibariyle 22 gazeteci ve 10 dağıtımcı hapisteydi. Bu gazetecilerden 18’i hükümlü, 3’ü sanıktı; 1’i soruşturma geçiriyordu.” İfadeleri yer aldı. (http:// bianet.org/bianet/medya/164149-uc-ayin-ozeti-erdogan-majestelerinmedyasi-pesinde / gazetemanset.com/gunlukevrensel-gazetesi) 98 MAYIS 2015 2 Mayıs Diyarbakır D Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu idaresi, Tuğçe Tatari’nin Kandil’de PKK mensupları ile yaptığı röportaj ve fotoğrafların yer aldığı “Anneanne Ben Aslında Diyarbakır’da Değildim” ile Faruk Balıkçı ve Ruhi Karadağ’ın çözüm sürecine dair PKK mensupları ile yaptığı röportajlardan derlenen “Suskunlar Konuşuyor/Yaralı Yonca - Nefel a Birîndar” isimli kitabının hapishaneye girişini yasakladı. Hapishane idaresi, her iki kitapta yer alan fotoğraf ve yazıları “Örgüt propagandası” ve “Suç ve suçluyu övdüğü” iddiasıyla mahpuslara vermezken, mahpusların İnfaz Hakimliği’ne yasağın kaldırılması amacıyla yaptığı başvuru ise reddedildi. (Hayri Demir / evrensel.net) 3 Mayıs Ceza İnfaz Sisteminde Sivil Toplum Derneği’nin (CİSST) çıkardığı ‘Mahpus Hakları El Kitabı’ bazı hapishane müdürleri tarafından mahpuslara ulaşması engellenerek geri gönderildi. Çok sayıda mahpusla mektuplaşan CİSST, bu kişilere tek tek kitabı gönderdiğini yani yaklaşık 500 mahpusun kitaba ulaştığını, ayrıca Türkiye’deki tüm hapishanelere kütüphanelerine koymaları amacıyla bu kitaptan onar tane yolladığını belirtti. Ancak bazı hapishane idareleri, mahpuslara haklarını anlatan kitabı ‘kabul edilmedi’ diyerek geri yolladı. (zaman.com.tr/haber) Dokuz yıldır tutuklu bulunan ve üç aydır açlık grevinde olan Sezgin Alan’ın ailesi Alan’a baskı yapıldığını ve mektuplarının engellendiğini açıkladı. Daha önce Tekirdağ Hapishanesi’ndeyken, maddi durumu iyi olmayan ve İzmir’de ikamet eden ailesinin talebi üzerine Çanakkale Hapishanesi’ne naklen, 40 yıl kesinleşmiş cezası bulunan Alan’ın, yaşadıklarını Taraf Gazetesi’ne anlattığı mektuplarına da hapishane yetkilileri tarafından el konulduğunu ileri süren abla Özlem Alan, “Kardeşim defalarca size ulaşmak istedi ama izin vermediler. Mektupları sakıncalı bulunduğu için geri çevrildi. Hapishane Müdürü Süleyman Nafiz Dallı sürekli, gardiyanlardan şikâyetçi olmaması ve yaşananları basınla paylaşmaması yönünde kardeşime baskı yapıyor. Kardeşim bu yüzden tek kişilik hücrede tutuluyor” dedi. Üç aylık açlık grevi süresinin çok uzun olduğuna dikkat çeken İzmir Barosu yetkilileri, “Açlık grevi, bir hükümlünün başvuracağı son çözüm yoludur. Belli ki Sezgin Alan kendini büyük bir çıkmazda görüyor. Hükümlü bir an önce tedavi edilmesi yönünde ikna edilmeli” dedi. (Tunca Öğreten / taraf.com.tr) 4 Mayıs 22 Nisan tarihinde tutuklanan ve 23 Nisan akşamı hapishanede intihar eden Emre Can Yıldırım’ın babası Eset Yıldırım’ın, hapishane yö99 2015 TÜRKİYE HAPİSHANELER ALMANAĞI netimi hakkında suç duyurusunda bulunduğu belirtildi. Eset Yıldırım, “ Bu cezaevi yönetiminin ihmalkârlığı. 24 saat içinde oğlumu harcadılar, intihar edecek biri değildi. Ömrüm yettiğince bunlarla uğraşacağım. Benim çocuğum yandı, bari başkasının çocuğu yanmasın.” açıklamasında bulundu. (CHA) Bingöl M Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’ndan 18 mahpusun firar etmesi üzerine haklarında dava açılan 45 infaz koruma memuru beraat etti. (İHA) Türkiye Gazeteciler Sendikası tarafından yayınlanan ve geçmiş yıllarda mahpus gazetecilerin yazılarından oluşan Tutuklu Gazete’nin dördüncü sayısı dışarıda olan fakat gazetecilik faaliyetleri sebebiyle yargılanan gazeteciler tarafından hazırlandı. (canakkaleolay.com) 5 Mayıs 10 Mayıs 2014 tarihinde Afyonkarahisar E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda, makrome ipiyle boğularak öldürüldüğü belirlenen Okan Kılkışlılar ile ilgili açılan koğuş arkadaşları Ç.K. ile R.U., ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası aldı. (haberler.com) 100 Bafra T Tipi Ceza İnfaz Kurumu’nda tutulan mahpus Cem Aslan, CHP Genel Başkan Yardımcısı Veli Ağbaba’ya gönderdiği mektupta, hapishane idaresi tarafından çizdikleri karikatür ve resimlere el konulduğunu anlattı. (Gülsüm Atik / hedefhalk.com) MAYIS 2015 Kocaeli 1 No’lu F Tipi Yüksek Güvenlikli Ceza İnfaz Kurumu’nda tutulan 4 vegan ve 2 vejetaryen mahpus, beslenme hakları için yaptıkları “yemek boykotu ve yazışma trafiğinin sonuç vermemesi üzerine yurttaşları dayanışmaya çağırdı.” (mansetkocaeli.com) Diyarbakır Ceza İnfaz Kurumu’nda 4 yıl boyunca çocuğuyla birlikte kalan ve ciddi sağlık sorunları olan Hamidiye Ataş ancak tahliyesinden sonra ameliyat olabildi ve ameliyatı için geç kalındığından sakat kaldı. (Nurcan Yalçın / JİNHA) 6 Mayıs Bayrampaşa Cezaevi’nde 19 Aralık 2000 tarihinde gerçekleşen ve 12 kişinin [Türkiye hapishanelerinde toplam 32 kişinin] ölümü 29 kişinin de yaralanması ile sonuçlanan “Hayata Dönüş” davasına devam edildi. 39 askerin 12 kez müebbet ve 29 kez de 15’er yıla kadar hapis cezası istemiyle yargılandığı dava dosyasının bir örneğinin talep üzerine AİHM’e gönderilmesine karar verildi. Mahkeme, aynı olayla ilgili bu yıl 157 kişi hakkında açılan ikinci davanın bu dava ile birleştirilmesi yönündeki talebin Yargıtay’ca karara bağlanmasına karar verdi. Bakırköy 13 Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davanın 6 Mayıs 2015 tarihli duruşmasına, tutuksuz sanıklar Tuncay Köken, Sultan Dal, Hayrettin Çiftçi, Bilal Akşit ve Vedat Ceylan ile avukatları ve müşteki avukatları katıldı. (Yüksek Koç / DHA) 16 Eylül 2011 tarihinde hapishane nakil aracının alev alarak yandığı ve içindeki beş mahpusun öldüğü olaya ilişkin Kayseri’de görülen duruşmada savcılığın, sanıklar için beraata karar verilmesini istediği belirtildi. 101 2015 TÜRKİYE HAPİSHANELER ALMANAĞI Savcılık, mahkemeye ulaşan bilirkişi raporuna göre, yangının öngörülemez olduğunu ve sanıkların eylemleriyle yangın arasında bağ olmadığını savundu. Mahkeme, kararını açıklamak üzere 8 Haziran’a duruşma günü verdi. Metris Hapishanesi’nden 11 Eylül 2011’de yola çıkan hapishane nakil aracı yedi şehir ve beş ilçe dolaşıp, beş günde 3 bin 166 kilometre kat ettikten sonra, motorundaki arıza nedeniyle 16 Eylül’de tutuşmuştu. Araçta elleri kelepçeli halde bulunan 5 mahpus yanarak ölmüştü. Sürücü Cafer Sarı ve araçta görevli komutan İsmail Bostan hakkında ‘taksirle adam öldürmeye sebebiyet’ iddiasıyla Kayseri 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde dava açılmıştı. (İsmail Saymaz / radikal.com.tr) Çocuk Cezaevleri Kapatılsın Girişimi, yürüttükleri çalışma hakkında Ankara’da İnsan Hakları Derneği Genel Merkezi’nde basın toplantısı düzenledi ve Pozantı (M Tipi), Şakran (İzmir), Kürkçüler (Adana E Tipi), Antalya ve Sincan (Ankara) Çocuk ve Gençlik Kapalı Ceza İnfaz Kurumları’nda kalan çocukların karşı karşıya kaldığı kötü muameleleri hatırlattı. Girişim, çocuk hapishanelerinin kapatılmasını talep eden imza kampanyasında toplanan 27 bin 155 imzanın da Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğü’ne verildiğini duyurdu. Girişim, açıklamasında ayrıca çocuklarla ilgili hapishaneler ve kapatılma dışındaki alternatif uygulamaların tartışılması ve mevcut çocuk hapishanelerinin hem girişime hem de bağımsız izleme heyetlerine açılması gerektiğine dair taleplerini ilettiklerini belirtti. (imctv.com.tr) 7 Mayıs Kapatılan Özel Yetkili Ağır Ceza Mahkemesi tarafından 2011 yılında KCK operasyonları kapsamında tutuklanan ve hapishanede yumurtalık kanserine yakalanan Barış Grubu üyesi Aysel Doğan, avukatların sağlık sorunları nedeniyle yaptığı başvuru sonucunda tahliye edildi. Yargıtay 16. Dairesi Başkanı Eyüp Yeşil, Doğan’ın yaşadığı sağlık sorunları, kaçma şüphesi bulunmaması ve uzun tutukluluk sürecini göz önünde bulundurarak, tahliyesine karar verdi. (imctv.com.tr) 102 Kandıra’daki 4 vegan ve 2 vejetaryen mahpus, aylardır yeterli beslenme için sürdürdükleri yemek boykotu ve yazışma trafiğinin sonuç vermemesi üzerine tüm hak savunucularını kendilerine destek olmaya çağırdı. 2011’deki 42 günlük açlık greviyle yönetmelik değişikliğinin ana aktörlerinden biri olan Kandıra’daki vegan-anarşist mahpus Osman Evcan, Yeryüzüne Özgürlük Derneği’ne gönderdiği son mektupta “Sebze ve bakliyatın iaşe maliyeti ete göre çok daha düşük. MAYIS 2015 Vegan yemeklere yağ, tuz ve baharat da konmuyor. Bunlara rağmen bize sunulanlar yetersiz, sağlıksız ve dengesiz. Tutsaklara her öğün 5 TL’lik iaşe sağlamak zorundalar; ama veganlara daha azını vererek insan hakkımızı tanımıyorlar. Bu yaptıkları, veganlığı sapkın bir düşünce olarak görüp bize tek tip yaşama biçimini dayatmaktır.” dedi. Vegan-vejetaryen mahpuslar Kasım 2014’ten beri hapishanenin temin ettiği sera ve konserve ürünleri almıyorlar. Kocaeli Açık Ceza İnfaz Kurumu 2. müdürü, yetersiz beslenme iddialarını yalanlarken, vegan-vejetaryen mahpuslar taleplerini Kandıra Cumhuriyet Başsavcılığı’na taşıdıklarında ise “Bizi ilgilendirmiyor, idari konudur” cevabıyla geri çevrildi. (demokrathaber.net) 8 Mayıs İnsan Hakları Derneği (İHD) Hakkari Şubesi üyeleri, Türkiye’nin çeşitli hapishanelerindeki hasta mahpusların sağlık durumlarına dikkat çekmek için Hakkari Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nun önünde basın açıklaması yaptı. Şube Başkanı İsmail Akbulut, son bir yıl içerisinde 40’a yakın hasta mahpusun hapishanelerde yaşamını yitirdiğini, İHD’ye yapılan başvurulara göre hala hapishanelerde, 242’si ağır olmak üzere toplam 653 hastanın tahliye edilerek tedavi olmayı beklediğini ve defalarca yapılan basın açıklamaları, eylemler ve yetkililer ile yapılan görüşmelerin sonuçsuz kaldığını belirtti. (haberler.com) Bakırköy Kadın Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda tutuklu bulunan kalp hastası Fatma Tokmak’ın, sağlık durumunun ağırlaşması üzerine sevk edildiği hastanede tıkalı olan 4 kalp kapakçığının iflas ettiği belirlendi. Doktorlarının “Cezaevi koşullarında ameliyat etsek bile yüzde 90 yaşayamaz” dediği Tokmak, kamuoyuna “Duvarların ardında kalanlar için vicdanlarınız harekete geçsin” çağrısında bulundu. (DİHA) Metris R Tipi Ceza İnfaz Kurumu’ndaki epilepsi hastası ve ileri derecede mesane kanseri olan hasta mahpus Cengiz Halis Çelik’in ablası Sevim Çelik, kardeşinin gördüğü kemoterapi tedavisi için gittiği İstanbul Eğitim Araştırma Hastanesi’nde bir doktorun “Sen teröristsin, umurumda değilsin. Bir teröristin ilaçlarını görmek istemiyorum” sözleriyle karşılaştığını belirtti. Doktorun ardından hastane başhekimi ile görüştüğünü söyleyen Sevim Çelik, “Görüştüğüm başhekim ise ‹Bunun önüne geçmemiz için size önerimiz yasal işlem başlatın’ dedi. Aynı doktorun iğne ve tedaviye devam etmesinin bizler için kaygı verici olduğunu aktardım ancak yapabilecekleri bir şeyin olmadığını belirttiği söyledi” şeklinde 103 2015 TÜRKİYE HAPİSHANELER ALMANAĞI konuştu. Sevim Çelik, ayrıca kardeşinin gördüğü kemoterapi tedavisinde her hafta bir iğne olmak üzere kullanacağı 6 iğneden yalnızca 3’ünün verildiğine dikkat çekerek, “Diğer iğneler geciktirilirse kullanılan iğnelerin de bir anlamı olmayacaktır, bedeni harap olacaktır” ifadelerini kullandı. (Kadri Özkan / DİHA) Bartın Açık Ceza İnfaz Kurumu’nun avlusuna dışarıdan kimliği belirsiz bir kişi tarafından futbol topu atıldı. Topu gören görevliler, hapishane yönetimine haber verdi. Topun içinde paketler içinde 3 gram toz esrar bulundu. Bunun üzerine hapishanede, özel eğitimli köpeklerle uyuşturucu araması yapıldı. Aramalarda başka uyuşturucuya rastlanmadı. (haberler.com) 12 Mayıs İleri derecede böbrek rahatsızlığı olan ve doktorların “acil ameliyat olmalı” dediği Silivri 6 No’lu L Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda tutuklu bulunan Komiser Ahmet Özdil’in, 71 gün sonra Okmeydanı Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne yatırıldığı belirtildi. Türk Nefroloji Derneği 2. Başkanı Turgay Arınsoy, Özdil için “Geç kalınırsa akut böbrek yetmezliği meydana gelir. Eğer bir böbrek taşı mesaneyi tıkamışsa 4 haftanın üstünde tıkalı kalırsa geri dönüşü olmayan hasarlar oluşur. Kesinlikle müdahale edilmesi gerekiyor” demişti. İnsan Hakları Derneği ve Türkiye Tabipler Birliği, Özdil’e uygulanan “sistematik işkence” hakkında inceleme başlatmış, CHP İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal da konuyu Meclis’e taşıyarak yazılı soru önergesi vermişti. (bugun.com.tr) 14 Mayıs Didar Sahnesi oyuncuları, “Genç Hükümlülere Yönelik Tiyatro Günleri” projesi kapsamında, İzmir’in Aliağa İlçesi’ndeki Çocuk ve Gençlik Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’ndaki çocuk mahpuslar için “Keşke Yapmasaydım” adlı tiyatro oyununu oynadı. (hurriyet.com.tr) 15 Mayıs CHP İstanbul Milletvekili Melda Onur, Bakırköy Kadın Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nun Silivri’ye taşınma iddialarını Adalet Bakanı Kenan İpek’e sordu. Kadın mahpusların bulunduğu bu kampüste anneleriyle birlikte kalan çocuklar ve zor şartlarda da olsa kurdukları bir hayat düzenleri olduğunu belirten Onur, hapishanede annesi ile birlikte yaşamak zorunda olan atipik otizmli bebek Poyraz Ali Bakır’ın durumunu da gündeme getirerek, “Bu taşınma, otizmli bir çocuğun düzeninin değişmesi ve bu da uzun dönemde elde edilen kazanımların kaybedilmesine neden olacaktır” şeklinde konuştu. (zete.com) 104 MAYIS 2015 İstanbul 11’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen dava sonucu “yasadışı silahlı terör örgütü propagandası yapmak ve örgüt üyesi” olduğu gerekçesiyle 2013 yılında 9 yıl hapis cezası alan 27 yaşındaki Yeliz Esmek Toy’un, Yargıtay’ın kararı onaması halinde 7 aylık kızı İdil Berkin ile birlikte hapishaneye gireceği belirtildi. Aldığı 9 yıl hapis cezasına itirazda bulunduklarını, dosyanın da şu an Yargıtay’da olduğunu hatırlatan Toy, “Küçük çocuğum demir parmaklıklar arasında büyümesin. Bize yeniden yargılanma hakkı verilmeli. Zaten aynı mahkemenin verdiği birçok karar bozuldu” dedi. (DHA) Hastalığı nedeniyle kısa bir süre önce Doğubayazıt T Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’ndan Erzurum E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’na sevk edilen hasta mahpus Hasan Vural (75), Erzurum’da yaşamını yitirdi. Vural’ın bir süredir Erzurum Bölge Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde tedavi gördüğü belirtildi. (DİHA) 16 Mayıs İzmit’te 1955 yılında yapılan, bugüne kadar birçok isyana tanıklık eden, bahçesinde birçok idam kararı infaz edilen ve Bakanlıklar arası yapılan protokolle arazisine okul yaptırılması şartıyla Milli Eğitim Bakanlığı’na devredilen Kocaeli C Tipi Ceza İnfaz Kurumu’nun yıkım işleri başladı. Hapishane koşullarının iyileştirilmesini isteyen mahpuslar 2014 yılı Ekim ayında koğuşlardaki yatak ve eşyaları ateşe vermiş ve mahpusların çevre başka hapishanelere sevki sonucu hapishane Kasım ayında tamamen boşaltılmıştı. Yıkım işlerinin tamamlanmasının ardından bu araziye Kız Meslek Lisesi ve Gazi Lisesi’nin de bulunduğu birkaç okul birden inşa ettirileceği ve eğitim kampüsüne dönüştürüleceği belirtildi. (DHA) 18 Mayıs Ceyhan M Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nun koğuşunda yangın çıktı. Yangın, hapishane yetkililerinin haber vermesi üzerine olay yerine sevk edilen itfaiye ekibi tarafından büyümeden söndürülürken, mahpuslar koğuştan tahliye edilerek farklı bölümlere yerleştirildi. Yangında ölen ya da yaralanan olmazken, koğuştaki eşyalar zarar gördü. (DHA) Bilecik-Osmaneli Karayolu’nda içerisinde açık hapishanede kalan hükümlülerin de bulunduğu minibüs, tır ile çarpıştı. Kazada 3 kişi öldü, 6 kişi de yaralandı. Yaralılar ambulanslarla Bilecik Devlet Hastanesi’ne kaldırıldı. Meydana gelen kazada ölen 3 kişinin minibüs şoförü Çağatay Erdal, infaz koruma memuru İsmail Arı ve Bayırköy Açık Cezaevi’nde kalan hükümlü Mehmet Akdeniz olduğu açıklandı. (cumhuriyet.com.tr) 105 2015 TÜRKİYE HAPİSHANELER ALMANAĞI Kayseri Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda dama oynarken tartıştığı 2 koğuş arkadaşı tarafından dövüldükten sonra kalp krizi geçiren 24 yaşındaki Dursun Çadır yaşamını yitirdi. Kayseri Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde yapılan otopside “darp “ve “kalp krizi” teşhisi konulan Dursun Çadır’ın cenazesi Kayseri’nin Pınarbaşı ilçesi Tahtalı Köyü’ne gönderildi. Çadır’ın avukatı Emre Ayan “Müvekkilim Dursun Çadır, yaralama suçundan tutukluydu. Bu olayın asli faili değildir. Uzun tutukluluk bu ülkede yara haline geldi. Tüm deliller Dursun Çadır’ın lehineydi. Mahkeme önüne çıksa kuvvetle müvekkilim beraat edilip tahliye olacaktı. Asıl üzücü olan yaklaşık 1 yıldır tutuklu olan müvekkilimin davası açılmadı. Dursun, cezaevinde tutuklu olarak duruşmaya çıkacağı günü bekliyordu” açıklamasında bulundu. (DHA) CHP İzmir Milletvekili ve yeni dönem milletvekili adayı Mustafa Balbay, İzmir Ceza İnfaz Kurumları Kampüsü’nde (Aliağa/Şakran) incelemelerde bulundu ve burada kalan çocuklarla görüştü. Balbay, hapishanedeki çocukların cezalarının bitiminde ceplerinde 5 kuruş olmadan sokağa salındıklarını belirtti. “Bu çocuklar ne yiyip içecek” diyen Balbay, “Aileleri aylardır gelmeyen çocuklar var. Biri dedi ki iki aydır ailemden hiç kimse gelmedi. Böylesi bir yalnızlık içindeler.” şeklinde konuştu. (DHA) 19 Mayıs Sincan 2 No’lu F Tipi Yüksek Güvenlikli Ceza İnfaz Kurumu’nda bulunan mahpuslar, idarenin keyfi uygulamaları nedeniyle kamuoyuna çağrıda bulundu. Mahpuslar avukatları aracılığıyla açıklama yaparak, sağlık sorunlarının arttığını, kurum yöneticilerinin konuya kayıtsız kaldıklarını, yiyeceklerin soğuk ve sağlıksız olduğunu ve yemeklerde böcek ve benzeri maddelere rastladıklarını belirttiler. Mahpuslar ayrıca, Kürtçe yazdıkları mektupların yönetim tarafından engellendiğini, İMC TV ve Hayat TV yayınlarına izin verilmediğini bildirdi. (imctv.com.tr) Burdur E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda kalan siyasi mahpus Nihat Ekmez’e (48) kardeşi Murat Ekmez tarafından gönderilen yağlı boya kitabının, “müstehcen” olduğu gerekçesi ile alınmadığı belirtildi. (DİHA) 20 Mayıs 12 Eylül döneminde işkence merkezi haline getirilen Diyarbakır 5 No’lu Cezaevi’nin müzeye dönüştürülmesi için ilk adım atıldı. “Diyarbakır Cezaevi Koordinasyon Merkezi”, Sümerpark Ortak Yaşam Alanı’nda hapishanede işkenceyle öldürülenlerin yakınları tarafından açıldı. Açılışa Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Eş Başkanları Gültan Kışanak ve 106 MAYIS 2015 Fırat Anlı, İHD Genel Başkanı Öztürk Türkdoğan, akademisyenler Baskın Oran, Prof. Turgut Turhanlı, Doç. Murat Peker, avukat Eşber Yağmurdereli, 78’liler Girişimi’nden Celalettin Can ve Gani Alkan’ın da arasında bulunduğu çok sayıda kişi katıldı. Hapishanenin müzeye dönüştürülmesi için yapılacak çalışmalar bu merkezden yürütülecek. 78’liler Girişimi ve Diyarbakır Askeri Cezaevi Gerçeğini Araştırma ve Adalet Komisyonu, “Diyarbakır Cezaevi İnsan Hakları Müzesi Olsun” başlığı altında toplanan ve 2013 yılı içinde en yüksek imza sayısıyla yapılan müracaat olma özelliği taşıyan 100 bin imzalı dilekçeyi, TBMM Dilekçe Komisyonu’na iletmişti. (Burcu Karakaş / milliyet.com.tr) 21 Mayıs Kayseri Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda gerçekleşen “nitelikli cinsel istismar” davasında 22,5 yıl hapis cezası verildi. Ocak ayında cinsel istismar suçundan hükümlü R.B.’nin (22), aynı koğuşta kaldıkları E.A.’yı (20) sabaha karşı 05.30’da uyandırıp boğazına bıçak dayayarak tecavüz ettiği öne sürülmüş, sabah kapıların açılmasıyla infaz koruma memurlarına olayı anlatan E.A. şikayetçi olmuş, olaydan sonra, R.B. Ankara Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’na, E.A. ise, Balıkesir Burhaniye F Tipi Ceza İnfaz Kurumu’na gönderilmişti. Kayseri 1’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davada, mahkeme heyeti sanık R.B. hakkında “nitelikli cinsel istismar” suçunu sabit görerek, 22,5 yıl hapis cezası verdi. (DHA) Çukurova Devlet Senfoni Orkestrası, Ceyhan Açık Ceza İnfaz Kurumu’ nda konser verdi. (haber46.com) Ordu E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda tutulan, bağırsak kanseri hasta mahpus Aydın Değirmenci’nin, cezasının infazının ertelenmesi için başvurduğu Ordu Cumhuriyet Başsavcılığı’na, Adli Tıp Kurumu (ATK) tarafından gönderilen raporda “Cezaevinde yaşamını idame ettirebilir” dendiği ifade edildi. (DİHA) 22 Mayıs Gençlik Spor Konfederasyonu Ege Bölge Müdürlüğü ve Toplum Gönüllüleri Vakfı (TOG) öncülüğünde İzmir Çocuk ve Gençlik Ceza İnfaz Kurumu’nda “Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı” kutlandı. Programda çocuk mahpuslar, Atatürk’ün gençlik ile ilgili sözlerini okudu. Programın devamında hapishane personelleri ile çocuk mahpuslar bir futbol gösteri maçı yaptı. (İHA) 107 2015 TÜRKİYE HAPİSHANELER ALMANAĞI İstihbarattan sorumlu eski Ankara Emniyet Müdür Yardımcısı Hami Güney ve İstihbarat Şube Müdürü Murat Akkul’un hapishanede kavga ederek birbirlerini yaraladıkları belirtildi. Aynı koğuşta kalan Akkul ve Güney arasında yaşanan kavganın, Güney’in, Akkul’u kastederek, “Ben sizin yüzünüzden buradayım” demesi üzerine çıktığı öne sürüldü. Kavga esnasında, Güney’in tendon bağlarının koptuğu, Akkul’un ise parmaklarının kırıldığı öğrenildi. Sincan Başsavcılığı’nın olayla ilgili soruşturma başlattığı belirtildi. (t24.com.tr) 23 Mayıs Adalet Bakanlığı, hapishanelerde annesiyle beraber kalan çocuk sayısının 510 olduğunu bildirdi. İnsan Hakları Derneği Başkanı Öztürk Türkdoğan, hapishanelerin çocukların psiko-sosyal gelişimini olumsuz etkilediğini belirterek, “Bu çocukların geleceğinin karartılması demektir. Devlet, anneyi illa cezaevine atacaksa, çocuğa dışarıda bakacak tedbirleri almalıdır” açıklamasında bulundu. Özgür ve Lorin adlı ikiz bebekleri olan Mülkiye Demir Kılınç’ın “kitap sattığı” için yargılanarak suçlu bulunup hapsedilmesi son anda yapılan başvuruyla ertelenebildi. Yine kızı Zeynep Simay’ı dünyaya getiren Arzu Ceylan Oral’ın da siyasi davalarda aldığı ceza nedeniyle hapishaneye girmesi gündeme geldi. Savcılık kararıyla Oral’ın cezası da geçici süreyle ertelendi. Ancak çocuklar büyüdüğünde annelerinin hapsedilmesi tekrar gündeme gelecek. Adalet Bakanlığı Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğü’nün istatistiklerine göre hapishanelerde tutuklu ve hükümlü olarak toplam 2 bin 157 çocuk yatıyor. Yasa, 0-6 arası yaş grubundaki çocukların dışarıda bakacak kimsesi yoksa annesiyle hapishanede beraber kalmasına izin veriyor. (Alican Uludağ / cumhuriyet.com.tr) 25 Mayıs 108 Eskişehir H Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda tutulan Adem Alp isimli tutuklu, İHD Cezaevi Komisyonu’na gönderdiği mektubunda, hapishanede “Acil Müdahale” olarak tanınan yirmi kişilik bir gardiyan grubu tarafından elleri ve ayakları bağlanarak, bayıltılana kadar işkence gördüğünü belirtti. Ağrı doğumlu Alp, Kürt olduğu için hapishane tarafından işkenceye maruz kaldığını savundu. Yaşadıklarını İnsan Hakları Derneği (İHD) Cezaevi Komisyonu’na gönderdiği mektupta anlatan Alp, 9 Mart günü revire gitmek için yazdığı dilekçenin Suat isimli bir hapishane yetkilisi tarafından buruşturularak geri iade edildiğini, bunun nedenini sormak için mazgala yöneldiğini, bu sırada gardiyanın mazgalı sert bir şekilde kapatması sonucu elinin sıkıştığını ifade etti. Sıkışan eline kurtarmak için mazgalı itmeye çalıştığında gardiyanlardan bir tanesiyle mecburen temas ettiklerini aktaran Alp, bunun üzerine kendisine işkence yapıldığını anlattı. Uğradığı MAYIS 2015 darbın ardından hastaneye de götürülmediğini söyleyen Alp, bir sonraki gün revire götürüldüğü ardından vücudunda oluşan morluklar nedeniyle sevk edildiği Eskişehir Devlet Hastanesi’nde detaylı bir darp raporu aldığını aktardı. Hapishane yönetimi tarafından hakkında soruşturma açıldığını kaydeden Alp, olaya ilişkin yazdığı birçok mektubun hapishane dışına çıkartılmadığını da vurguladı. (DİHA) 26 Mayıs Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM), 19 Aralık 2000’de Bayrampaşa Cezaevi’nde, mahpusların açlık grevini bitirmek amacıyla yapılan ve 12 mahpusun ölümüyle sonuçlanan ‘Hayata Dönüş Operasyonu’nda, Türkiye’nin yaşam hakkı da dahil olmak üzere insan hakları ihlalinde bulunduğuna karar verdi. AİHM’in kararı, operasyonun düzenlendiği dönemde Bayrampaşa’da kalmakta olan bazı mahpusların 2010 tarihli şikayetlerine dayanıyor. (Güven Özalp / hurriyet.com.tr) İzmir (Kırıklar) 2 No’lu F Tipi Yüksek Güvenlikli Ceza İnfaz Kurumu’nda, çölyak hastası mahpus Ufuk Keskin’in özel beslenme gerekliliği nedeniyle bulundurduğu ekmek yapma makinesinin yasaklandığı ve günlük diyet yemeği ve ekmeğinin verilmediği ayrıca “Reynaud Fenomeni” hastalığı nedeniyle soğuktan korunmak için kullandığı montuna da el konulduğu belirtildi. Bolu F Tipi Yüksek Güvenlikli Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’ndayken yaklaşık 1 ay önce Kırıklar’a getirilen Keskin’in durumu, Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD) Hapishane Komisyonu’nun, 18 ve 20 Mayıs tarihlerinde hapishanelerde yaptığı incelemelerde ortaya çıktı. ÇHD üyesi avukatlardan Dinçer Çalım, “Hastalıkları nedeniyle yüzde 52’nin üstünde özrü bulunan bir mahpusa, talep ettiği çok küçük imkanların sağlanması hem insanidir, hem de hayatidir. Diğer türlüsü eziyet verici davranışta bulunmaktır” şeklinde konuştu. (Hakan Dirik / cumhuriyet.com.tr) 109 2015 TÜRKİYE HAPİSHANELER ALMANAĞI Van’ın Gevaş ilçesindeki Açık Ceza İnfaz Kurumu’nda mahpuslar, takı tasarım, bakır işleme, yapay çiçek, terzilik ve hüsnü hat gibi 20 farklı alanda açılan meslek edindirme kurslarına katılıyor. Yapılan açıklamada 80 mahpusun ürünlerini Van Adliyesi’nde kurulan stantlarda satarak gelir elde ettiği ve tahliye olduktan sonra kendi işlerini kurabilecek mesleğe sahip oldukları belirtildi. (Cemal Aşan / haberler.com) 27 Mayıs İstanbul’daki farklı hapishanelerde çalışan infaz koruma memurlarının oluşturduğu 10 kişilik ‘Grup CTE’, birçok etkinlikte performans sergiliyor. Anadolu rock türünde müzik yapan ‘Grup CTE’nin, Nisan 2014’ten bu yana İstanbul, Afyon, Denizli, Samsun ve daha birçok şehirdeki hapishanelerin yanı sıra Türkiye’nin birçok ilinde halka yönelik yaklaşık 100 konser verdiği belirtildi. (AA) 28 Mayıs Kayseri Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda 54 tutuklu ve hükümlü kadınla beraber kalmakta olan 6 yaş altındaki 8 çocuk için kreş ve oyun parkı talepleri gündemde. Çocuklar için kreş ve oyun parkı gibi istekler anneleri tarafından İl İnsan Hakları Kurulu Başkanlığı’na iletilmiş ve kreşle ilgili taleplerine karşılık verilen annelere, kreş olarak Adliye binası içerisindeki yer gösterilmiş, ancak çocukların hapishaneden kreşe gidip gelmeleri ile ilgili ulaşım sorunu ve annelerin beraberinde gidememeleri gibi problemlerden dolayı olumsuz sonuçlanmıştı. Bu kez annelerin çocukları için oyun parkı yapılması yönündeki talebinin İl İnsan Hakları Kurulu Başkanlığı’nda değerlendirilerek, taleplerin karşılanması ile ilgili çalışmalar başlatıldığı belirtildi. (Ersan Temizel / CHA) Sincan Kadın Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda Mayıs ayında hapishane yönetimi tarafından alınan kararla herhangi bir mahkeme kararı olmamasına rağmen Yürüyüş dergisinin 365,366 ve 367. sayılarının yasaklandığı belirtildi. (Can Uğur / birgun.net) 29 Mayıs 110 Eşit Haklar için İzleme Derneği’nden (ESHİD) Nejat Taştan, hükümlülerin oy hakkının olmamasının uluslararası standartlara uygun olmadığını, ayrıca seçmen sayısı 1-10 arasında olan hapishanelerdeki tutukluların, idare oylarını öğrenebilir endişesiyle oy kullanmaktan kaçındığını, bunun da gizlilik hakkının ihlal edilmesine neden olduğunu belirtti. Taştan, tek seçmenli hapishane sandıklarında oyu belli olmasın diye hiç oy kullanılmadığını tespit ettiklerini ve seçimleri izlemek için bağımsız gözlemci olarak hapishanelerden içeri giremediklerini ekledi. Taştan, “taksirli suçtan hüküm giyenler hariç hükümlülerin oy kullanamamasının” AİHM kararıyla da hak ihlali olarak görüldüğünü hatırlattı. (Ayça Söylemez / bianet.org) MAYIS 2015 Metris 1 No’lu T Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda bulunan ve 1 Mayıs’ta Taksim’e çıktıkları için tutuklanan Komünist Parti üyesi mahpuslara yapılan ziyaret sırasında götürülen Uykusuz dergisi, kapakta bulunan Erdoğan karikatürü gerekçe gösterilerek alınmadı. (haber.sol.org) 30 Mayıs Hastaneye gidebilmek için kaşık yutuyorlar deterjan içiyorlar Türk Tabipleri Birliği (TTB), daha önce de taciz, tecavüz ve dayak iddialarıyla gündeme gelen Şakran Çocuk Cezaevi ile ilgili çarpıcı bir inceleme raporu hazırladı. Rapordaki ayrıntılar şöyle: - Cezaevinde yaşları 14-21 arasında değişen toplam 219 çocuk ve genç kalıyor. Bunların 54’ü hükümlü. Yani cezaevinde kalan çocukların yüzde 75’inin yargılanma süreçleri tamamlanmamış. - Çocuklara çeşitli sebeplerden ardışık 2 gün, 1 hafta arayla 5’er gün şeklinde, “odaya kapatma” cezaları uygulanıyor. Kapatma cezasında çocukların sosyal faaliyet ve eğitim dahil dışarı çıkmaları yasak. 111 2015 TÜRKİYE HAPİSHANELER ALMANAĞI - Çocuklar, hastaneye gidebilmek için kaşık yutma, deterjan içme gibi yollara başvuruyor. Hastaneye gitmek, hayatlarında çok az gördükleri ilgiye ulaşmak ve sigara bulabilmek açısından önemli görünüyor. - Çocuk cezaevinin kendine ait bir hekimi yok. Aile hekimi pazartesi, çarşamba ve cuma saat 15.00-17.00 saatleri arasında kuruma geliyor. Çocuklar, muayene için dilekçe ile başvuruyor. Akşamları sadece 1 sağlık memuru cezaevinde kalıyor. - Çocuklar, ihtiyaç duyduklarında doktora hemen ulaşamadıklarını, infaz koruma memurlarının çok sık olarak ‘doktora gerek olmadığını’ söylediğini ya da ‘bugün değil’ diyerek konuyu ertelediklerini; hastaneye sevk edildiklerinde de aylara varan süreler geçebildiğini anlatıyor. - Çocukların ifadesine göre, çocuklar arasında cinsel tacizler yaşanıyor. Cinsel taciz, tutuklu ve hükümlüler tarafından genellikle ‘zayıf ve sahipsiz’ olanlara yapılıyor. Bu ortaya çıktığında mağdur başka üniteye gönderiliyor ama orada da taciz sürüyor. Cinsel taciz, kameraların görme alanının dışında kalan kör noktalarda gerçekleşiyor. - Hastaneye götürüldüklerinde sadece sabah yemek yiyebildiklerini akşama kadar aç kaldıklarını, akşam geldiklerinde ise birim arkadaşlarının onlara ayırdığı akşam yemeğini yediklerini belirtiyorlar. ‘Beni yerde tekmelediler’ Çocuklar, yaşadıklarını şöyle anlatıyor: - “Müdür dayağa karşı. Geldikten sonra eskisi kadar dayak olmuyor. Yine oluyor ama eskisi kadar olmuyor.” - “Başmemurun odasında 4-5 ceza infaz koruma memuru tarafından dövüldüm. Önce elle vurdular yere düştüğümde tekmelediler. 1,5 ay içinde 3 kez benzer biçimde dayağa maruz kaldım. Odada kamera yoktu.” - “Bir infaz koruma memuru sürekli ters bakıyor, ters konuşuyor, tahrik etmeye çalışıyor sanki. Sonra bahçeye alıyorlar (personel bahçesi) orada dövüyorlar.” - “Personel bahçesi, başgardiyan odası gibi bazı yerlerde kamera yok. Bazı yerlerde de belli noktalarda kamera görüşü yok. Dayağı buralarda atıyorlar.” (Ayşegül Kahvecioğlu / http://www.milliyet.com.tr/hastaneye-gidebilmekicin-kasik-gundem-2066617/) 31 Mayıs 112 İnsan Hakları Derneği İzmir Şubesi, Türkiye genelinde 282’si ağır olmak üzere toplam 721 hasta mahpus bulunduğunu söyledi ve hasta mahpusların serbest bırakılmaları çağrısında bulundu. (zete.com) MAYIS 2015 HAZİRAN 113 2015 TÜRKİYE HAPİSHANELER ALMANAĞI 1 Haziran Türk Tabipler Birliği, İzmir Çocuk ve Gençlik Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’ndaki “tecavüz ve kötü muamele” iddialarına ilişkin hazırladığı inceleme raporunu açıkladı. Çocukların raporda yer verilen ifadelerine göre, hem hapishane idaresi hem de akranlarından kaynaklı şiddet ve kötü muameleye maruz kalıyorlar. (AA) 114 Doğuştan işitme ve konuşma engelli olan Mehmet Tahir İlhan, okuma-yazma veya sağır-dilsiz alfabesini bilmiyor. Hakkında “örgüt adına suç işlemek”, “slogan atmak suretiyle örgüt propagandası yapmak”, “görev başındaki memura görevini yaptırmamak için direnmek” iddiasıyla dava açılan İlhan, 6 yıl 4 ay hapis cezasına mahkum edildi ve 4 yıldır hapishanede. Maddi durumları elvermediği için ailesinin de kendisini ziyarete gidemediği İlhan hakkında bir belgesel çekildi. (noktadergisi.info) HAZİRAN 2015 2 Haziran AKP Tarsus İlçe Başkanı Mehmet Yıldız, Tarsus’ta yapımı devam eden 10 bin kişi kapasiteli bölgesel hapishane inşaatının 2016 yılında biteceğini belirtti. (tarsushaber.com) 3 Haziran Hırsızlık ve silahlı yağma suçlarından tutuklanarak hapsedilen ve bir süre önce Tekirdağ’dan Bolu T Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’na nakledilen 32 yaşındaki E.T.’nin, tuvalette bıçakla boğazı kesilmiş halde bulunduğu belirtildi. İzzet Baysal Devlet Hastanesi Köroğlu Ünitesi’ne kaldırılan E.T., yaşamını yitirdi. Olayla ilgili olarak Bolu Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından soruşturma başlatıldı. (ozgurbolu.com) 4 Haziran Mayıs ayında sağlık durumunun ağırlaşması sonucu Mehmet Akif Ersoy Devlet Hastanesi Kardiyoloji Servisi’ne kaldırılan hasta mahpus Fatma Tokmak’ın, yapılan tetkikler sonucu 4 kalp kapakçığının iflas ettiği belirtilmişti. Doktorlarının ‘Cezaevi koşullarında ameliyat etsek bile yüzde 90 yaşayamaz’ dediği Tokmak, kamuoyuna ‘Duvarların ardından kalanlar için vicdanlarınız harekete geçsin’ çağrısında bulunmuştu. Kalbinde 2,5 santimetrelik kireçlenme oluştuğunun belirlenmesi üzerine 4 Haziran’da yapılması beklenen ameliyat 3 Haziran akşam saatlerinde gerçekleştirildi. Fatma Tokmak’ın oğlu Azad Tokmak, ameliyattan çıkan annesinin durumunun iyi olduğunu belirtti. (DİHA) Alanya L Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda Cumhuriyet Başsavcılığı ve Alanya Ticaret ve Sanayi Odası’nın katkısıyla 4 Haziran tarihinde Fethiye Belediyesi Kültür Merkezi Tiyatro Topluluğu oyuncuları tarafından Ray Cooney’in yazdığı ‘Haydi Karına Koş’ adlı tiyatro oyunu sahnelendi. (alanyalcik.adalet.gov.tr) 5 Haziran Ümraniye T Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda, akciğer kanserine yakalandığı halde hastaneye yatırılmadığı için hayatını kaybeden 74 yaşındaki Avni Karabulut’un ailesinin açtığı davada İstanbul 6. İdare Mahkemesi, “Avni Karabulut’un ileri düzeyde kanser hastası olduğu, defalarca hastaneye götürülmesine karşın hastanede tedavisinin sürdürülmediği ve cezaevinde tutulduğu açıktır” dedi. Mahkeme, “Ölen kişinin bir ömür boyu kendilerine göstereceği şefkat ve ilgiden mahrum kalacakları için davacıların duyduğu elem ve üzüntü dikkate alınarak” ailesine 25 bin TL tazminat ödenmesine hükmetti. Avukaa Gülizar Tuncer, bu kararın hasta mahpuslar açısından tarihi önemde olduğunu ifade etti. (İsmail Saymaz / radikal.com.tr) 115 2015 TÜRKİYE HAPİSHANELER ALMANAĞI 9 Haziran 7 Haziran seçimlerinde Silivri Ceza İnfaz Kurumları Kampüsünde kullanılan oyların yüzde 62’sini HDP aldı. AKP’nin yüzde 14, CHP’nin ise yüzde 10 oy aldığı belirtildi. Silivri’de kullanılan oylardan 2 bin 762’si geçerli, 186’sı da geçersiz sayıldı. (radikal.com.tr) 11 Haziran Diyarbakır E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’ndan duruşmaları olduğu için Adliye binasına getirilen mahpuslardan 3’ü firar etti. Firar eden mahpuslardan biri yakalandı. Adli suçtan yargılandıkları öğrenilen mahpuslar, sabahın erken saatlerinde zemin katta bulunan nezarethane kısmına konulmuş ve duruşma sırasını bekledikleri bu süre içinde parmaklıkları sökerek adliye binasından kaçmışlardı. Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcısı Ramazan Solmaz, firarın ardından, adliye binasından kaçan 3 mahpustan B.O. isimli mahpusun yakalandığını açıkladı. Başsavcı Ramazan Solmaz, “Olayla ilgili olarak firar eden şahıslar hakkında ‘kamu malına zarar verme’ ve ‘hükümlü ve tutuklunun kaçması’ suçundan soruşturma başlatılmıştır” açıklamasında bulundu. (DHA) İzmir’de 7 Haziran seçimleri için Aliağa (İzmir) 1, 2, 3 ve 4 numaralı T Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumları ile Açık Ceza İnfaz Kurumu, Çocuk ve Gençlik Kapalı Ceza İnfaz Kurumlarının her birinde 400 seçmen kayıtlı, yedi sandık kuruldu. Bu sandıkların toplamından HDP’ye 244, CHP’ye 227, AKP’ye 66, MHP’ye 46 oy çıktı. Buca Kapalı Ceza İnfaz Kurumu ile 1 ve 2 numaralı F Tipi hapishanelerinin her birinde 400 seçmenin kayıtlı olduğu altı sandık kuruldu. Bu sandıkların toplamından HDP’ye 433, CHP’ye 153, MHP’ye 145, AKP’ye 137 oy çıktı. (yeniasir.com.tr) 12 Haziran Erzurum’da Horasan K2 Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda hükümlü olan 21 yaşındaki A.A.’nın 2014 yılı içerisinde meydana gelen taciz ve tecavüz olayının ardından açılan davada sanıklara 12 yıla varan cezaları istendi. A.A., aynı koğuşta kaldıkları 31 yaşındaki N.G. ve 28 yaşındaki E.K.’nin banyoda tecavüzüne, A.K.’nin ise cinsel tacizine uğradığını belirterek şikayetçi olmuştu. Erzurum 1’nci Ağır Ceza Mahkemesi’nde açılan davada N.G. ve E.K. hakkında ‘nitelikli cinsel saldırı’ suçundan 12 yıla kadar, A.K. hakkında ise ’cinsel taciz’ suçundan 2 yıl hapis cezası istendi. (Hümeyra Pardeli / DHA) 116 Akçakale Açık Ceza İnfaz Kurumu’nda, Orman Müdürlüğü’ne ait olduğu belirtilen 4200 adet kafes yapımı işinde çalışan bir mahpusun elini hızara kaptırdığı ve hastaneye kaldırılan mahpusun sigortasız ola- HAZİRAN 2015 rak çalıştırıldığı belirtildi. Sağ işaret parmağını hızara kaptırmadan önce kesilmesi için getirilen ağaçların yaş olduğunu başgardiyana söylediğini belirten R.E. buna rağmen zorla çalıştırıldığını ve neden sigortasız çalıştırıldığını gardiyanlara sorduğunda kendisine fazla konuşmaması gerektiğini belirttiklerini ifade etti. R.E., hapishane idaresinden bir yetkili ve gardiyanların hastanede yanına gelerek olayı açıklamamasını istediklerini ve 3 Bin 500, 4 Bin lira para teklif ettiklerini, kabul etmediği takdirde kapalı hapishaneye göndermekle tehdit ettiklerini belirtti. R.E. “Cezaevinde başıma en ufak bir olay gelmesi durumunda şimdiden söylüyorum olayın sorumluları cezaevi idaresi ve gardiyanlardır. Gardiyanlar nasıl olsa 3 yıl boyunca buradasın artık gerisini sen düşün diyerek açık açık tehdit ettiler.” dedi. (urfasafak.com) 16 Haziran Kocaeli (Kandıra) T Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda tutulan ve 13 yıldır hapiste olan PKK davasından hükümlü 36 yaşındaki hasta mahpus Rıza Kazıcı, geçirdiği bağırsak ameliyatı sonrası hapishane şartlarında enfeksiyon kapması dolayısıyla yaşamını yitirdi. Enfeksiyon kapması üzerine yaklaşık 2 ay önce kaldırıldığı Körfez Marmara Hastanesi’nde tedavi altına alınan Kazıcı, bugün hayatını kaybetti. (siyasihaber3.orgbizimkocaeli.com) 17 Haziran Kocaeli (Kandıra) 1 No’lu F Tipi Yüksek Güvenlikli Kapalı Ceza İnfaz Kurumu Müdürü İsmet Aktürk (40), resmi plakalı araçla hapishaneye giderken yanlarına yaklaşan sahte plakalı bir araçtan 4 el ateş açılması sonucu, şoförünün yardımıyla Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi’ne kaldırılması ve ameliyata alınmasına rağmen yaşamını yitirdi. (Gökhan Karabulut / haberturk.com) 18 Haziran Yüksek Seçim Kurulu, 7 Haziran 2015 tarihinde gerçekleşen 25. Dönem Milletvekili Genel Seçimi Sandık Sonuçları’nı açıkladı. Açıklanan sonuçlara göre hapishanelerde 343 sandık kuruldu ve 31.559 mahpus oy kullandı. Bu oylardan 949’u geçersiz. Hapishanelerdeki sandıklardan çıkan oyların partilere dağılımı şöyle: HDP : 15230 AKP : 5612 CHP : 4766 MHP : 3879 Saadet : 346 Bağımsızlar : 332 117 2015 TÜRKİYE HAPİSHANELER ALMANAĞI BTP : 125 HKP : 58 DYP : 41 DSP : 40 DP : 33 Vatan : 32 HAK-PAR : 24 Türk Parti :18 LDP : 17 Anadolu P. : 14 MEP :14 HAP : 10 Millet P. :8 KP :7 Yurt P. :4 (https://sonuc.ysk.gov.tr/module/ssps.jsf) 19 Haziran Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nın usulsüz dinleme iddiaları ile ilgili yaptığı soruşturma sonrası Ankara Sincan Ceza İnfaz Kurumu’na konulan polislerin ramazan ayı öncesinde hapishane yönetimine dilekçe vererek “iftar ve sahur” talebinde bulunduğu fakat talebin geri çevrildiği belirtildi. Polislerin hapishane kantininden aldıkları malzemelerle sahur yaptıklarını aktaran Avukat Mehmet Kasap, “alt yapı” eksikliği öne sürülerek sahur ve iftar imkânının verilmediğini ifade etti. (CHA) 22 Haziran Bakırköy Kadın Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nun kapatılacağı ve buradaki mahpusların Silivri’deki hapishanelere taşınacağı iddialarına ilişkin olarak Özgürlükçü Hukukçular Derneği İstanbul Şube Eşbaşkanı Avukat Banu Güveren ile Çağdaş Hukukçular Derneği’nden Avukat Günay Dağ, “sevk” adı altında gerçekleştirilen sürgünlerin altında “devletin tutsakları tecrit etme politikası”nın yattığını belirterek, kamuoyuna duyarlılık çağırısı yaptılar. Ali Ağaoğlu’na satıldığı iddia edilen hapishanedeki mahpusların Silivri’ye sevk edileceği iddialarına ilişkin, HDP Milletvekili Pervin Buldan’ın Adalet Bakanlığı’na verdiği soru önergesine verilen cevapta bakanlık yetkilileri olası bir sevkin olmadığını aktardı. (t24.com.tr) 118 Uyuşturucu bağımlısı olduğu öne sürülen ve hırsızlıktan 18 ay 10 gün kesinleşmiş hapis cezasıyla Kürkçüler (Adana) E Tipi Kapalı Ceza HAZİRAN 2015 İnfaz Kurumu’nda tutulan F.K.’nin 22 Haziran sabahı sayıma gelen görevliler tarafından koğuş girişinde cesedinin bulunduğu belirtildi. Battaniyenin kenarındaki bezi sökerek kendini astığı belirlenen Karakılçık’ın cesedi, otopsi için Adana Adli Tıp Kurumu’na gönderildi. (DHA) 25 Haziran 23. İstanbul LGBTİ Onur Haftası kapsamında önceki gün düzenlenen “Duvarın Ardındakiler” adlı panelde, 17 LGBTİ mahpusla yapılan söyleşileri içeren “Voltaçark” adlı kitap tanıtıldı. Rosida Koyuncu’nun hazırladığı kitap, LGBTİ’lerin hapishanelerde tecrit edildiğini, işkence ile kötü muameleye maruz kaldığını, baskılar sonucunda intihar girişiminde bulunduklarını gözler önüne seriyor. (Burcu Karakaş / milliyet.com.tr) Sincan (Ankara) F Tipi Ceza İnfaz Kurumu’nda ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasıyla tutulan 12 Eylül mahpuslarından Halil Gündoğan’ın kitap çalışmalarının sistemli olarak engellendiği belirtildi. Bu durumla ilgili ailesine bir mektup kaleme alan Gündoğan, “Türkiye ve Sosyalist Devrim Gerçekliği” isimli kitabının taslağına idare tarafından keyfi olarak el konulduğunu ifade etti. El konulan yazı dosyası ve dergilerinin kendisine geri verilmesi için iki kez dilekçeyle başvurduğunu anlatan Gündoğan, “Üç hafta sonra dergiler verildi. Ancak yazı için ‘inceleniyor’ yanıtı verildi. Ve nihayet bugün (16.06.2015) verilmeyeceğine dair ‘Eğitim Kurulu’nun kararı tebliğ edildi” dedi ve İnfaz Hâkimliği’ne itirazda bulunacağını belirtti. (birgun.net) 27 Haziran Aynı ismi taşıyan iki mahpustan yanlış kişi tahliye edildi. Kanser hastası olan ve tahliyesine 1,5 ay kalan 55 yaşındaki mahpus Mustafa Sezer’e tedavisi için 6 ay özel izin verilmesinin ardından cinayetten 23 yıla mahkum olan 22 yaşındaki Mustafa Sezer isimli mahpus da rahatsızlığı nedeniyle hastaneye gitmek için izin talebinde bulundu ve isim benzerliği nedeniyle 55 yaşındaki Mustafa Sezer yerine 22 yaşındaki Mustafa Sezer tahliye edildi. Yanlışlığın fark edilmesi üzerine Sezer’in yakalanması için operasyon başlatıldı. Adliye kaynaklarına göre; tahliye yazısının mesai saatinin bitimine beş 119 2015 TÜRKİYE HAPİSHANELER ALMANAĞI dakika kala adli makamlara geldiği, ancak aynı isimdeki diğer mahpusun izin talebiyle bu sırada karıştırıldığı ifade ediliyor. (İlyas Çolak / haberturk.com) Bakırköy Kadın Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda tutulan Maoist Komünist Partisi’ne (MKP) bağlı, Maoist Kadınlar Birliği (MKB) davasından kadın mahpuslar, Trans Onur Haftası ve İstanbul Onur Haftası nedeniyle İstanbul LGBTT (Lezbiyen, Gey, Biseksüel, Transeksüel, Travesti) Dayanışma Derneği’ne destek mektubu yolladılar. (zete.com) CTE İşyurtları Kurumu Daire Başkanlığı’nın girişimleri ile “Doğu ve Güneydoğu Anadolu’da ilk defa” fuar gerçekleştirildi. Elazığ’da gerçekleştirilen fuarın açılışına Elazığ Valisi Murat Zorluoğlu, Belediye Başkanı Mücahit Yanılmaz, Cumhuriyet Başsavcısı Mustafa Bilgin Pişkin ve protokol üyeleri katıldı. 36 hapishanenin katılımıyla açılan ve 2 Ağustos’a kadar açık kalacak olan fuara dair bilgi veren Cumhuriyet Başsavcısı Pişkin, Türkiye’de 12 fuar yapıldığını ve iller bazında 6. fuarın Elazığ’da gerçekleştirildiğini belirtti. Pişkin ayrıca elde edilen gelirin yeni adliye ve hapishane yapımında kullanılacağını da ifade etti: “Gelirleri iş yurtları daire başkanlığınındır, bugün biliyorsunuz Türkiye’de adliye binalarının değişmesi yeni cezaevlerinin yapılması konusunda çok büyük bir katkı sağlayan bir çalışmadır bu, büyük bir gelir grubumuz bizim buradan karşılanmaktadır.” (ajans23.com) Vegan mahpus Osman Evcan, “kaliteli vegan yemek için girdiği açlık grevinin 33’üncü gününde taleplerini” Kocaeli F Tipi Yüksek Güvenlikli Ceza İnfaz Kurumu idaresine “kabul ettirdi.” (Burcu Çelik / gaiadergi.com) 28 Haziran Siirt’te Haziran ayı başında Yurtsever Devrimci Gençlik Hareketi (YDG-H) üyesi oldukları gerekçesiyle gözaltına alındıktan sonra çıkarıldıkları mahkeme tarafından serbest bırakılan 11 genç, ardından yapılan itirazla 5 Haziran’da tutuklanmıştı. Tutuklananlar arasında bulunan ve yaşları 18’den küçük olan İ. A. (17), M. E. (17) ve A. C. (17) adlı çocuklar, tutuldukları Siirt E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’ndan Urfa’nın Siverek ilçesinde bulunan Siverek T Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’na sürgün edildiler. (siirtnews.com) 120 Kıbrıs Merkezi Cezaevi’nde görevli M.Ö toplam ağırlığı 60 gram olan 20 paket uyuşturucu maddenin hapishaneye sokulmasına yardım ettiği gerekçesiyle tutuklandı. (kibrispostasi.com) HAZİRAN 2015 Çanakkale’de bir hapishanede hükümlü olan Adnan Özlü, Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi’nde okuduğu 4 yıllık Arkeoloji bölümünü 3 yılda birincilikle bitirdi. (Hürriyet) 29 Haziran Bartın Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda yangın çıktığı ihbarı üzerine hapishaneye giden itfaiye ekipleri, tatbikat olduğunu öğrenince tepki göstererek geri döndüler. (aktifhaber.com) Erzurum E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nun bahçesinde içme suyu arıtma ve kanalizasyon çalışması yapan taşeron firma çalışanı göçük altında kaldı. Göçük altında kalan işçi yarım saatlik bir çalışmanın ardından yaralı olarak kurtarıldı. (haberler.com) Eskişehir Açık Ceza İnfaz Kurumu’ndan 22 Nisan 2015 tarihinde firar eden A.G., Günyüzü ilçesi Gümüşkonak köyünde yakalandı ve tutuklanarak Eskişehir H Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’na teslim edildi. (İHA) Al Jazeera’dan Başak Çubukçu, annesi hapishanede tutulan ve 16 senedir annesinden ayrı olan Azad Tokmak’ın yaşantısını ve Türkiye Çocuklara Yeniden Özgürlük Vakfı’nın (TÇYÖV) “Dışarıdaki Çocuk” adlı projesini anlattığı “Hiçbir yere ait değilim” başlıklı bir yazı kaleme aldı. Yazıda yer alan verilere göre Türkiye hapishanelerindeki kadın mahpus sayıı 5971, annesi hapishanede olan çocuk sayısı 2000, annesiyle hapishanede kalan çocuk sayısı ise 417. (Başak Çubukçu / Al Jazeera Turk) 30 Haziran 19 yaşında ve 25 Nisan tarihinden beri tutuklu olan Deniz Kahraman, önce Metris T Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda tutulmuş 8 Mayıs tarihinde de Şakran’da bulunan bir hapishaneye sevk edilmişti. Ailesi ve avukatları Deniz Kahraman’ın sevk tarihinden itibaren cezalandırma amaçlı olarak tek kişilik hücrede tutulduğunu açıkladı. (Ayça Söylemez / BirGün) S.O. isimli mahpus, hapishanede bulunan kafeteryanın yanındaki kuleden tırmanarak Burdur E Tipi Kapalı-Açık Ceza İnfaz Kurumu’ndan firar etti. (burdurgazetesi.com.tr) Köy korucularının kıyafetleri Adıyaman Açık Ceza İnfaz Kurumu’nda açılan tekstil atölyesinde dikiliyor. Hapishane müdürü Abdulhamit Denizci, hapishanede 617 mahpus bulunduğunu, onları “meslek sahibi yapmak ve tutukluluk sürelerinin ardından topluma kazandırmak ama121 2015 TÜRKİYE HAPİSHANELER ALMANAĞI 122 cıyla mobilya, demir, tekstil, halı dokumacılığı, fırıncılık, kuaför, kişisel bakım gibi alanlarda kurslar açtıklarını”, “özellikle tekstil atölyesine yoğun talep olduğunu ve halen kursu başarıyla tamamlayan 40 hükümlünün burada istihdam edildiğini” vurgulayarak şunları söyledi: “Son 2 yıldır açılan ihale bizde kalıyor ve bu kapsamda bölgedeki 6 ilin köy korucularının kıyafetlerini üretiyoruz. Gerçekten yoğun bir tempoyla çalışıyoruz. Hükümlü arkadaşlar korucuların elbiselerini yetiştirmek için çaba gösteriyor. Böylece burada hem meslek edinmiş oluyorlar hem de az da olsa para kazanıyorlar.” (haberler.com) HAZİRAN 2015 TEMMUZ 123 2015 TÜRKİYE HAPİSHANELER ALMANAĞI 1 Temmuz 5 mahpusun yanarak yaşamını yitirdiği ring aracına ilişkin olarak devam eden yargılamada aracın sürücüleri ve jandarma komutanının beraatına karar verildi. Gerekçeli kararı açıklayan mahkeme bu kişilerin “yangının çıkış nedenini bilemeyeceğini” belirtirken “asıl sorumlunun Adalet Bakanlığı olduğu işaret edildi. Mahkumların araçta üç ayrı kilit sistemi ile kilitlenmesi, hücre dizaynında acil çıkış olanağının bulunmaması ve araç teknik şartnamesindeki eksiklikler nedeniyle mahkumların kurtarılamadığı ifade edildi.” (cagdasses.com) Afyonkarahisar E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda bir mahpusa tüberküloz (verem) teşhisi konuldu. Mahpus “tek kişilik odaya” alınırken, tedavisine başlandığı ve salgın olmadığı belirtildi. (afyonhaber.com) AKP Konya İl Teşkilatı, Konya E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nu ziyaret etti. İl Sosyal İşler Başkanlığı tarafından organize edilen programda “çeşitli kurslarda başarılı olan mahkumlara sertifikalarının yanı sıra İl Başkanlığı tarafından Kur’an-ı Kerim ve çeşitli dini kitaplar hediye edildi.” (memleket.com.tr) Bandırma 1 No’lu T Tipi Ceza İnfaz Kurumu’nda tutulmakta olan mahpuslardan Zeki Kayar, gönderdiği mektupta, kendisine yollanan üç dilli (Kürtçe, Arapça, Türkçe) takvimin verilmediğini belirtti. (Özgür Gündem) Tekirdağ Açık Ceza İnfaz Kurumu’ndan 2 ay önce firar eden ve hakkında 4 ayrı yakalama kararı olan E.S. Çorlu’da bir berber dükkanında yakalandı. (haberler.com) 19 Haziran 2008 tarihinde “Basit nitelikli cinsel istismar” suçlaması üzerine göz altına alınıp mahkemece serbest bırakılan ancak devam eden yargılaması sonucu 2 yıl 6 ay hapis cezasına çarptırılan ve sonrasında 13 ay 22 gün hapiste tutulan Ü.G. yeniden yargılama sonucu beraat edince 20 bin TL tazminat verilmesine hükmedildi. (Hürriyet) 2 Temmuz Maltepe 2 No’lu L Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda tutulan trans hükümlü Y.A., 2013 yılında hastane raporuyla mahkemeden cinsiyet değiştirme kararı almasına rağmen Adalet Bakanlığı Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğü bu operasyonu “estetik” olarak değerlendirdi ve giderlerinin devlet bütçesinden karşılanmayacağına karar verdi. (Esra Alus / Milliyet) 124 TEMMUZ 2015 Maltepe Çocuk ve Gençlik Ceza İnfaz Kurumu’nda diğer mahpuslardan gördüğü şiddet sonucu 31 Temmuz 2014 tarihinde komaya giren ve 27 Eylül 2014 tarihinde kaldırıldığı hastanede hayatını kaybeden 15 yaşındaki O.Ö.’nün komaya girmeden bir gün önce dövüldüğü anlar güvenlik kamerası görüntüleriyle açığa çıktı. (İHA) Antalya İl Müftülüğü, bir hayırseverin yardımlarıyla Antalya Açık Ceza İnfaz Kurumu’nda (E Tipi) iftar yemeği verdi. İftar yemeğine din görevlileri, adli yargı mensupları ve mahpuslar birlikte oruç açtılar. (Hürriyet) Kocaeli Büyükşehir Belediyesi tarafından Kandıra’daki Kocaeli Açık Ceza İnfaz Kurumu için yapılacak olan sentetik çim halı saha yapımı devam ediyor. Halı sahanın 40x20 ebatlarında olması öngörülüyor. (sondakika.com) 3 Temmuz Hırsızlık gerekçesiyle Osmaniye 1 No’lu T Tipi Ceza İnfaz Kurumu’nda hükümlü olarak tutulan ve 16 Ocak 2015 günü iple kendisini tuvalet penceresine asmış olarak bulunan Kurtuluş Kılıç’ın ablası Nurhayat Şeremet “kardeşinin öldürüldüğünü ileri sürdü”. “Kardeşinin ölümüyle ilgili düzenlenen tutanak ve raporlarda birçok çelişki olduğunu iddia eden Şeremet, ‘Kendini asmadı. İple boğuldu. Zaten boynunda da sıyrık izleri çıktı. Elleri arkadan bağlı olarak kendini asmış. Elleri arkada bağlı olan insan ellerini nasıl ipten kurtarıyor, sıyrık izleri nasıl çıkıyor?’ dedi.” (DHA) 125 2015 TÜRKİYE HAPİSHANELER ALMANAĞI Tutuklandığında 21, bugün ise 42 yaşında olan İlhan Çomak için bir kez daha “tutukluluğunun devamı” kararı verildi. Çomak, İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi’nde öğrenciyken tutuklanmış, dönemin Devlet Güvenlik Mahkemeleri tarafından müebbet hapis cezasına çarptırılmış, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin “adil yargılanmadı” kararı üzerine yargılaması yeniden başlamıştı. (birgun.net) Bolu T Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda, infaz koruma memurları tarafından işkence gördüğünü iddia eden A.Ç., olay günü giydiği pantolonu Bolu Ağır Ceza Mahkemesi’ne delil olarak sundu. Duruşma 17 Eylül 2015 tarihine ertelendi. (Ebru Eyvazoğlu / boluekspres.com) Silivri 5 No’lu L Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda tutulan hasta mahpus Cengiz Sinan Halis Çelik’in, “20 yıldır tedavi edilmediği”, durumunun “her geçen gün ağırlaştığı” açıklandı. Çelik, “1996 yılında Ağrı kırsalında askerlerle girdiği bir çatışmada yaralı olarak gözaltına alındıktan sonra çıkarıldığı mahkemece ‘Devletin birlik ve bütünlüğünü bozmak’ iddiasıyla tutuklanarak, müebbet hapis cezasına çarptırılan Çelik’in, tutukluluk sürecinde gördüğü ağır işkenceler nedeniyle epilepsi hastalığına yakalandı. Bedeninin birçok yerinde, kafasında ve omuriliğinde bulunan şarapnel parçaları, felç riski taşıdığı için alınmayan Çelik, şarapnel parçalarının oluşturduğu baskı nedeniyle sık ve uzun süreli epilepsi nöbetleri geçirmeye başladı. F Tipi cezaevlerinde tutulduğu tek kişilik hücrelerde yaşadığı epilepsi nöbetleri, Çelik’in bedeninde her defasında daha büyük bir hasar bıraktı.” (yuksekovahaber.com) 126 TEMMUZ 2015 Efirli’deki Ordu E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda tutulan kalp ve bel fıtığı hastası mahpus Kadir Akyıl, Ordu Olay Gazetesi’ne mektup yazarak sağlık bölümü çalışanlarının hasta mahpuslarla ilgilenmediğini ve idarenin de hastaneye sevk etmediğini iddia etti. (orduolay.com) Silivri Ceza İnfaz Kurumları Kampüsü’nün içinde yeni açılan Silivri 9 No’lu F Tipi Yüksek Güvenlikli Ceza İnfaz Kurumu hakkında mektup gönderen mahpus Cafer Koç, koşulların 12 Eylül askeri dönemini hatırlattığını, “asker ve gardiyanların ‘arama’ adı altındaki saldırılarına maruz kaldıklarını, duruma tepki gösteren tutsakların ise ‘süngerli oda’ aadlı tecrit odalarında işkenceye alındığını” ifade etti. (Özgür Gündem) Diyarbakır Tutuklu ve Hükümlü Aileleri ile Dayanışma Derneği’nde (Diyar TUHAD-DER) düzenlenen basın açıklamasında Kırıkkale F Tipi Yüksek Güvenlikli Ceza İnfaz Kurumu’nda tutulan Yılmaz Kahraman’ın beyninde tümör olduğu tespit edilmesine rağmen “keyfi tutum ve yaklaşımlardan kaynaklı” ameliyat olamadığı belirtildi. (yuksekovahaber4.com) Yeni açılan Siverek T Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda infaz koruma memurları ile birlikte askerler de aramaya girmek isteyince buna karşı çıkan mahpuslar “saldırı”ya uğrayıp ters kelepçe takılarak süngerli odaya kapatıldılar. (Özgür Gündem) 127 2015 TÜRKİYE HAPİSHANELER ALMANAĞI 4 Temmuz Adana (Kürkçüler) F Tipi Yüksek Güvenlikli Ceza İnfaz Kurumu’nda tutulan siyasi mahpuslara gönderilen bandrollü kitaplar hapishane idaresini tarafından “sakıncalı” olduğu gerekçesiyle mahpuslara verilmiyor. Hapishanede yaşanan başka problemler de söz konusu: Mahpuslar, verilen disiplin cezaları nedeniyle 1 ile 6 ay arasında atölye çalışmalarına katılamıyorlar, kantin fiyatları yüksek, haftalık sohbet saatleri “keyfi bir şekilde” 10 saatten 2 saate indirildi, 2 kişilik koğuşlarda 5 kişi tutulan mahpuslar var. (yuksekovahaber4.com) HDP Şırnak Milletvekili Faysal Sarıyıldız, Osmaniye T1 ve T2 Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda tutulan siyasi mahpuslarla görüştü ve sorunlarını dinledi. Sarıyıldız, özellikle T2 hapishanesinde mahpusların sorunlarının arttığını, 3 kişilik odalarda 11 kişi kaldıklarını, sürgünler yaşandığını, 10 liralık nevresimler yırtıldığı için 2 mahpusun “devlet malına zarar vermek” suçlamasıyla 9 ay hapis cezası aldıklarını belirtti. (Hülya Karabağlı / T24) Türkiye Çocuklara Yeniden Özgürlük Vakfı’nın Sabancı Üniversitesi ve KAMER (Kadın Merkezi Vakfı) işbirliğiyle gerçekleştirdiği “Mor Güvercin Projesi” kapsamında Adalet Bakanlığı’ndan alınan verilere göre, 2000 yılında 894 olan hapishanelerdeki kadın sayısı, 2015 yılında 4 bin 901’e ulaştı. Proje, hapishanelerdeki kadınların yüzde 50’sinin barodan ücretsiz avukat talep etme hakları olduğunu bilmediklerini de ortaya çıkardı. (Burcu Ünal / milliyet.com.tr) 5 Temmuz Antalya L Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda tutulmaktayken tahliye olan koğuş arkadaşının yerine geçerek firar eden Kırgızistan uyruklu İkrom Ahsokovic İstanbul’da yakalandı. (haberler.com) Karabük T Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’ndan omzu çıktığı için Karabük Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne götürülen bir mahpus firar etmeye kalkıştı ancak askerlerin havaya ateş etmesi sonucu yakalandı. (beyazgazete.com) 128 Sincan (Ankara) Ceza İnfaz Kurumu’ndaki mahpus Miktat Algül’ün Alevi dedesi ile görüşme talebine izin verildi. Algül’ün, 18 Mayıs’ta Cem Vakfı Ankara Şubesi’nin dedesi ile görüştürüldüğü belirtildi. Miktat Algül, “Sünniler için haftada bir cezaevine vaiz gelmektedir. Benzer uygulama Aleviler için de hayata geçirilmeli” dedi. (Mesut Hasan Benli / hurriyet.com.tr) TEMMUZ 2015 7 Temmuz 8 Temmuz 350 civarında kadın mahpusun bulunduğu Bakırköy Kadın Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nun kapatılıp mahpusların Silivri Ceza İnfaz Kurumları Kampüsü’ne taşınacağı öğrenildi. Avukatlar, nakil işlemine direnilmesi halinde zor kullanılacağını belirtti. Çağdaş Hukukçular Derneği İstanbul Şubesi’nden avukat Güçlü Sevimli yaptığı açıklamada, taşıma kararının hukuka aykırı olduğunu ifade etti. (Can Bursalı / diken.com.tr) Bakırköy Kadın Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’ndaki mahpusların Silivri’ye sevk edilmesinin gündeme gelmesi üzerine aralarında Çağdaş Hukukçular Derneği’nin (ÇHD) de bulunduğu STÖ’ler hapishanenin önünde eylem yaptılar. Yaklaşık 100 kişilik grup “Hapishanelerde Tecrit ve Sürgüne Hayır” pankartı taşıdılar. Grup adına avukat Ruken Gülağacı’nın okuduğu açıklamada şunlar belirtildi: “F Tipi tecrit modelinin uygulamaya konulduğu ilk dönemde kapsam dışı tutulan kadın siyasi tutsaklar öncelikli olmak üzere, Bakırköy Kadın Kapalı Hapishanesi’ndeki tutuklu ve hükümlülerin Silivri 9. No’lu F Tipi Hapishanesi’ne sürgün sevkleri gündeme gelmiştir. Bakırköy kadın kapalı hapishanesindeki tutuklu ve hükümlülerin her türlü fiziki ve teknik alt 129 2015 TÜRKİYE HAPİSHANELER ALMANAĞI yapıdan yoksun Silivri’ye sevk edilmelerinin tecritin ağırlaştırılmasına ve yine kadın tutuklu ve hükümlüler ile kalan çocuklarının eğitim ve öğretim fırsatlarının tamamen elinden alınmasına yol açacağı şikardır. Bizler, tutuklu, hükümlü ve yine onlarla birlikte kalan çocuklara yönelik tecrit uygulamasının ağırlaştırılmasına seyirci kalmayacağımızı ilan ediyoruz.” (gercekgundem.com) Samatya’da 85 yaşındaki Maritsa Küçük’ü “canavarca hisle ve eziyet çektirerek öldürdüğü” iddiasıyla tutuklanan Murat Nazaryan, davanın görüldüğü İstanbul 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmasında hapishanede bir çok kez cinsel saldırıya ve tecavüze uğradığını, bu durumu hapishane savcılığına bildirdiğini ancak dilekçelerinin işleme konulmadığını söyledi. (İHA) 9 Temmuz Hapishaneyi ziyarete giden “insan hakları savunucusu” Aziz Durmaz’ın görüşlerine göre 2012 yılında çıkan yangında 13 mahpusun yaşamını yitirdiği Şanlıurfa E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda “bir isyan daha kapıda”. Durmaz, ziyaretin ardından şunları söyledi: “Şimdi orada bu sıcakta mahkumların olduğu yerde klimalar yok. Oradaki gardiyan dahil, ‘biz söylüyoruz, gelip yapmıyorlar’ diyor. Bundan bir hafta önce bir müfettiş gelmiş. ‘Yeni cezaevi yapılıyor bunları yapmaya gerek yok’ şeklinde konuşmuş. Oraya gidenler insan değil mi? Klimalar var, bozuk. Oradaki memur da memurluğundan olmasın diye sessiz kalıyor. Cezaevi müdürü de çıkarları zedelenmesin diye o da sessiz kalıyor. Ziyarete giden vatandaşlar da dışarda güneşin önünde bekliyor. Bir gölgelik yok. Tuvalet var, pislik içerisinde, onlara bakılmıyor. Her bir koğuşta 15-20 kişi kalıyor. Sıcaktan, adamlar ‘sabaha kadar yatamıyoruz’ diyor. Ben, kalp ameliyatı olduğum halde oraya gittim. Dayanamadım. Oradaki memur ‘biz söyleyemiyoruz, basın, kameralar gelsin, baksın’ diyor” (Hüseyin Özkan / gazeteipekyol.com) 130 Diyarbakır D Tipi Yüksek Güvenlikli Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda tutulan ağır diyaliz hastası Celal Şeker’in Muş’ta yaşayan annesi İffet Şeker, 6 yıl 3 ay hapis cezasına çarptırılan ve yüzde 96 oranında tek başına yaşayamaz raporu olan oğlunun hapishane koşullarında yaşam mücadelesi verdiğini söyledi. Anne İffet Şeker, daha önce bir kaç kez enfeksiyon kapan oğlu için doktorun “bir daha enfeksiyon kaparsa ölebilir” dediğini belirtti. (yuksekovahaber.com) TEMMUZ 2015 Sincan Kadın Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda inceleme yapan CHP Milletvekilleri Şenal Sarıhan, Aylin Nazlıaka, Selin Sayek Böke, Lale Karabıyık “slogan atarlar” gerekçesiyle siyasi mahpuslarla görüştürülmezken aşağıdaki tespitleri yaptılar: “380 kadın mahkumun ve 39 çocuğun bilindiği cezaevinde ziyaretimiz nedeniyle yoğun bir ön hazırlık yapıldığı dikkat çekti. Çocuklu bazı mahkumların günlük 7.5 TL olan iaşe bedelinden haberdar olmadıkları tespit edildi. Türkiye Emekliler Derneği, Çankaya Belediyesi, Ankara Büyükşehir belediyesi gibi kurumların yardım yaptığı cezaevinde 3.600 kitap kapasiteli bir kütüphane, spor salonu, hobi bahçesi gibi imkanlar var. Ayrıca, kuaförlük, dikiş-nakış gibi konularda bazı meslek eğitimleri veriliyor. Kadın mahkumların yaptığı mantılar beğendik gibi mağazalarda satılıyor. Ürettikleri tekstil ürünleri de özel sektörü satılıyor. Mahkumlar ayda 3 kapalı, 1 açık görüşme yapabiliyor. Özel günlerde ve bayramlarda 1 görüşme izni var.” (Hülya Karabağlı / T24) Şanlıurfa E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda tutulmakta olan oğlunu ziyarete giden Ceylanpınar Emekliler Derneği Başkanı İbrahim Aldırmaz, 30 metrekarelik alana 200 mahpus yakınının sığdırıldığını belirterek “Görüşmeye giden bizler, insanlık dışı muamelelerle karşılaşıyorsak, acaba tutuklular ne haldedir?” açıklamasında bulundu: “30 metrekarelik alanda nefes almakta bile zorlanıyorduk. Salonda oturacak yer bir tarafa, hareket bile edemiyorduk. Soğutma sisteminin arızalı olduğunu söylediler. Yaşlı ve çocuklar baygınlık geçirirken bile kapılar açılmadı, salonda bulunanlar kapıları yumrukladılar ve bu yüzden güvenlik görevlileri ile tartıştık (...) Mahkum yakınlarına verilen değer bu ise, içerideki mahkumlarımızın gördüğü muameleyi düşünmek bile istemiyorum. Cezaevi yönetimi tarafından yapılan bu çirkin muamele için ne vicdanımız, ne de kalbimiz dayanıyor. Devlet büyüklerimizin gerekli düzenlemeleri yapmalarını ve kanayan bu yaramızı durdurmalarını istiyoruz. Buradan Adalet Bakanlığı, Bölge Milletvekilleri ve Şanlıurfa Valiliği’ne sesleniyorum; bu zulme dur desinler.” (dogruhaber.com.tr) 10 Temmuz Kahramanmaraş’ın Türkoğlu ilçesindeki Ceceli Mahallesi’nde yer alan arazi üzerine 5 bin kişilik hapishane kompleksinin yapımına başlandı. Bu kompleksin 900 gün içinde faaliyete geçmesi planlanıyor. Türkoğlu Belediye Başkanı Osman Okumuş bu hapishane yapımından övgüyle söz ettikten sonra gelecek mahpus yakınlarının ve çalıştırılacak işçilerin bölgeye faydası olacağını belirtti: “Türkiye’nin en büyük cezaevi komplekslerinden bir tanesi ilçemize yapılıyor. Bazıları cezaevi ile övünülür mü 131 2015 TÜRKİYE HAPİSHANELER ALMANAĞI diyor ama Türkiye de bir yatırım yapılacaksa eğer Kahramanmaraş’ımıza, Kahramanmaraş’a da yapılacaksa ilçemize yapılmasını istedik. Burası normal küçük cezaevi değil büyük devasa bir cezaevi kompleksi. Bir kısmı açık cezaevi olacağından dolayı, Türkiye’nin her yerinden buraya ceza evinde kalanların yakınları da gelecek. Yani ilçemize vatandaşların otellerde kalması gerekecek. iki tane devasa 30’ar dönüme kurulu cezaevi kompleksi olacak. 10 tanede 5’er katlı gardiyan ve personel lojmanları olacak (...) Cezaevi içerisinde 10 tanede atölye olacak, cezaevinde kalanları üretime yönelik olacak ve ekonomimize de iyi bir katma değer sağlayacak. 5000 kişilik bu cezaevi içerisinde 1100 personelin çalışacağı 200 lojmanın olduğu devasa kompleksi ilçemize kazandıran yetkililere teşekkür ediyorum.” (marashaberi.com) HDP Şırnak Milletvekili Faysal Sarıyıldız, Amasya E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’ndaki mahpuslara dönük sistemli tecrit uygulamasını ve hak ihlallerini Meclis gündemine taşıdı. Adalet Bakanı Kenan İpek’e soru önergesi veren Sarıyıldız, hapishane yönetimi hakkında herhangi bir işlem yapılıp yapılmayacağını sordu. CHP Konya Milletvekili Hüsnü Bozkurt, Akşehir İlçesi’ndeki T Tipi Kapalı ve Açık Cezaevi’nde cezaevinde mahpuslara işkence yapıldığı iddiası üzerine Adalet Bakanı Kenan İpek’in cevaplaması üzerine Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne soru önergesi sundu. (DHA) 9 Temmuz günü yerel basında Şanlıurfa E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nun koşullarını eleştiren yazıların çıkmasının ardından Şanlıurfa Adalet Sarayı bir açıklama yayınladı ve ziyaretçilerin güneşin altında beklemek zorunda kaldığı, tuvaletlerin pislik içerisinde ve klimaların bozuk olduğu iddialarını yalanlandı. (sanliurfa.com) Diyarbakır D Tipi Yüksek Güvenlikli Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda tutulmakta olan Celal Şeker ve Mardin E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda tutulmakta olan Hasan Aşa’nın durumlarının “günden gün ağırlaştığı” belirtildi. (Özgür Gündem) Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğü’nün Romanya Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğü, Romanya West Üniversitesi, Romanya Timisora Ceza İnfaz Kurumu, Romanya Yaşam Boyu Öğrenme Merkezi, Portekiz Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğü, Portekiz Beira Üniversitesi, Portekiz Yenilikçi Ceza İnfaz Kurumları Kurumu ve Avrupa Ceza İnfaz Kurumları Birliği 132 TEMMUZ 2015 ortaklığı ile yürüttüğü ECOPRIS (Cezaevi İşyurtları Yönetiminde Ekolojik Ekonomi Projesi) projesinin toplantısı Ankara’da gerçekleştirildi. 2014 yılında başlayan ve 2017 yılında tamamlanacak olan bu proje ile “hükümlülerin eğitiminde yeni modeller oluşturulması ve bu konuda ceza infaz kurumlarında çalışan personele eğitim verilmesi” amaçlanmaktadır. Toplantı konuşan İşyurtları Kurumu Daire Başkanı Vehbi Kadri Kamer; “1997 yılında kurulan İşyurtları Sisteminin geçen zaman içinde hükümlülerin meslek edindirmeleri konusunda önemli tecrübeye sahip olduğu, 2014 yılında ceza infaz kurumlarında 75.382 hükümlü ve tutukluya meslek eğitiminin verildiğini, teorik olarak verilen bu eğitimin pratiğe dönüştürülmesi amacıyla Ülkemizin 252 ayrı yerinde işyurtlarının oluşturulduğunu, yine 2014 yılı itibariyle 34.114 hükümlünün 181 ayrı iş kolunda çalışma olanağına sahip olduğunu, işyurtları çalışmalarında özel sektör işbirliğine önem verildiğini bu kapsamda 2015 yılında 55 özel sektör kuruluşu ile işbirliği yapılarak 1.112 hükümlüye çalışma imkanı sağlandığını, hükümlüler işyurtlarında bir yandan çalışırken diğer yandan iletişim, iş bulma gibi konularda kişisel gelişim eğitimlerine katıldıklarını, bu anlamda sistemin model olduğunu ifade etti.” (iydb.adalet.gov.tr) Karaman İl Gıda Tarım ve Hayvancılık Müdürü Ahmet Haşim Keskin, elma ağırlıklı bitkisel üretimin yapıldığı Karaman M Tipi Açık Cezaevi’ni ziyaret etti. İl Müdür Yardımcısı Abdullah Kaya ve Bitkisel Üretim ve Bitki Sağlığı Şube Müdürü Uğur Erkan’ın da eşlik ettiği ziyarette Karaman M Tipi Kapalı Açık Cezaevi İnfaz Kurumu Müdürü İshak Yıldırım, kurumlarında yaklaşık 200 dekar alanda meyvecilik ve sertifikalı fidan üretimi yaptıklarını, yaklaşık 400 dekar alanda ise tarla bitkileri üretimi yaptıklarını belirtti. (haberler.com) İçişleri Bakanlığı, Milli Eğitim Bakanlığı (MEB), Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı (ÇSGB), KKTC Merkezi Cezaevi Müdürlüğü ve Kıbrıs Türk Esnaf ve Zanaatkarlar Odası işbirliği ile hayata geçirilen “Hükümlü ve Tutukluların Topluma Kazandırılması Projesi” kapsamında mahpuslara yönelik başlatılan eğitimler (Giysi tadilatçısı, Kaynakçı, Zayıf Akım Tesisatçısı, Benzinli Otomotiv Mekanikerliği, Ciltçilik ve Seramik eğitimleri) bir yıl boyunca devam etmiş ve tamamlanmıştır. Bu eğitimleri tamamlayan mahpuslar MEB tarafından düzenlenen kalfalık sınavlarına katılmıştır. (kibrispostasi.com) Tekirdağ 2 No’lu F Tipi Yüksek Güvenlikli Ceza İnfaz Kurumu’nda, Akit TV, gösterimine izin verilen kanallar arasında değil. (yeniakit.com.tr) 133 2015 TÜRKİYE HAPİSHANELER ALMANAĞI 11 Temmuz Azadiya Welat adlı Kürtçe gazetenin sayfalarının koparılarak verilmesi üzerine AYM’ye ulaşan başvurudan hak ihlali kararı çıktı. Sincan (Ankara) F Tipi Ceza İnfaz Kurumu’ndaki Suriye vatandaşı mahpus K.R.B., 2012 yılında, sürekli takip ettiği Kürtçe yayınlanan Azadiya Welat adlı gazeteyi hapishane yönetiminden talep etti. Hapishane yönetimi, gazeteyi K.R.B.’ye ‘sakıncalı gördüğü’ bazı sayfaları kopararak verdi. K.R.B., bunun üzerine Anayasa Mahkemesi’ne (AYM) başvurdu. Yüksek Mahkeme, olayda Anayasa’nın 19. maddesinde güvence altına alınan ‘bilgi ve kanaatlere ulaşma özgürlüğüne’ müdahale edildiğine karar verdi. Kararda, “Gazetenin bazı sayfalarının çıkarılarak verilmesi nedeniyle başvurucunun ifade özgürlüğüne yapılan müdahalenin demokratik toplumda gerekli ve ölçülü olmadığı sonucuna varılmıştır” denildi. (haberturk.com) İHD İstanbul Şubesi üyeleri, Galatasaray Meydanı’nda toplanarak mahpusların “sürgün sevklerini” protesto ettiler. İHD İstanbul Şubesi Hapishane Komisyonu adına yapılan açıklamada şunlar belirtildi: “Hükümetin sürgün sevk politikası, başlı başına bir işkence yöntemidir. Siyasi mahpuslara hiçbir gerekçe gösterilmeksizin özellikle, ailelerin yaşadığı kentlerin çok uzağında bulunan hapishanelere ve yine hasta mahpuslar, tam teşekküllü araştırma hastanelerinin bulunmadığı bölgelere sürgün ediliyorlar. Kimileri özel eşyalarını bile alamadan, ansızın sevke zorlanmaktadır. Aynı aileden olan kişiler yine özellikle birbirinin çok uzağındaki bölgelere sürgün edilmektedir. Türkiye koşullarında aileler ayda bir görüşe dahi gelmekte büyük sıkıntı yaşamaktadırlar. Biz insan hakları savunucuları olarak bir kez daha yetkililere sesleniyoruz; merkezi konumda olan hapishaneleri boşaltarak kadın mahpus ve çocukları, merkezden uzak bölgelere sürgüne zorlamak bir sevk işkencesidir. Sürgün sevkleri durdurun.” (haberler.com) 12 Temmuz Babası Kemal Divrikli bir trafik kazasından yaşamını yitiren mahpus Doğan Divrikli’ye cenaze bir cemevinden kalkacağı için zorluklar yaşatıldı. Önce cemevine gidemeyeceği, sadece mezarlığa gidebileceği belirtildi, yapılan görüşmelerin ardından “Tamam getirecekler ama cemevi boşaltılacak, kimse taşkın bir şekilde ağlamayacak” koşuluyla ve hem cemevi, hem de naaş arandıktan sonra cenazeye katılmasına izin verildi. Doğan Divrikli’nin kardeşi Derya Divrikli Gül yaşanılanları şöyle anlattı: “İnsanlar sabırla kardeşimin gelmesini bekliyorlardı. Sürekli bir telefon trafiğindeydik. Sabah 07.00’de başlayan koşuşturma 14.00’te, ‘Doğan’ı cezaevi aracına bindirdiler, yola çıkıyorlar’ konuşmasıyla sona erecek san134 TEMMUZ 2015 dık ama 10 dakika sonra bir telefon daha geldi. Yolda arabayı durdurup bize ‘Cemevine gidemez, sadece mezarlığa gidebilir’ dediler. Nedenini sorunca ‹güvenlik sebebi’ diye cevap geldi. Tüm bu süreç içinde ne ben ne kardeşim dini vedalaşmaya katılabildik. Helalleşemedik. Halihazırda cemevinde olan, babamın arkadaşı CHP Balıkesir Milletvekili Mehmet Tüm telefon etti bir yerlere, arkadaşlarımızın tanıdığı komutanlar arandı, bazı işadamları bir yerleri aradı. Ancak böyle şeyler üzerine ‘Tamam getirecekler ama cemevi boşaltılacak, kimse taşkın bir şekilde ağlamayacak, Doğan’a dokunulmayacak’ gibi talimatlar sıralandı. Bu arada Doğan kesin gelmeyecek telefonuyla birlikte babamın naaşı cenaze arabasına konmuştu. ‹Gelecek’ denince geri indirildi. Tabuttan çıkarıldı ve Doğan’ın görebilmesi için yeniden taşa kondu morg kısmında. Bir süre sonra takviye ekiplerle birlikte jandarmalar ve cezaevi arabası cemevine yanaştı. Önce jandarmalar geldi. Cemevini aradılar, ki bu usulsüz bir aramaydı. Sonra morg kısmını aradılar, babamın kefeninin içine kadar. Sonra kardeşimi indirdiler. O içeri girdi, bizi sokmadılar. Doğan babamla vedalaştı, sonra mezarlığa gidildi. Orada da önden arama yaptılar. Babamı gömdük. Beş dakika taziye kabul etti kardeşim, sonra da götürdüler. Gittikten sonraki ânı unutamam. O kadar insan, sırf Doğan daha az kalmasın, sırf çocuğu zorla alıp götürmesinler diye, o gidene kadar kendini sıktı, ağlamadılar. Ne zaman ki Doğan gitti, herkes kendini bıraktı, ancak o zaman yaslarını yaşamaya başlayabildiler.” “Sünni olsaydık bu anlattıklarımın hiçbirini yaşıyor olmayacaktık” (Ebru Çapa / Cumhuriyet) Bolu F Tipi Yüksek Güvenlikli Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda tutulan Nadir Kalkan ve Yaşar Alat, Diyarbakır D Tipi Yüksek Güvenlikli Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’na sevk talepleri karşılanmadığı için 7 Temmuz’da süresiz açlık grevine başladı. (Evrensel) 13 Temmuz Ceza İnfaz Sisteminde Sivil Toplum Derneği/Türkiye Hapishane Çalışmaları Merkezi (CİSST/TCPS) tarafından yayınlanan “Hapishanede Engelli, Yabancı, LGBTİ Olmak” kitabının tanıtım toplantısı düzenlendi. (Ayşegül Domaniç Yelçe/sosyal.hurriyet.com.tr) Anayasa Mahkemesi, 3. Kolordu Komutanlığı Özel Tip Askeri Ceza ve Tutukevinde hükmen tutuklu olarak bulunan Mehmet Koray Eryaşa’nın başvurusu üzerine (Başvuru No: 2013/6693), mahpusun avukatı ile görüşmesine izin verilmemesinin haberleşme hürriyetini ihlal ettiğine karar verdi. Bunun üzerine Avukat Murat Ergün, “bugünden itibaren Türkiye 135 2015 TÜRKİYE HAPİSHANELER ALMANAĞI Cumhuriyeti cezaevlerinde bulunan tüm tutukluların avukatlarıyla cezaevlerinden telefon ile görüşmelerinin önünün açıldığını” belirtti. (Banu Şen / Hürriyet) 14 Temmuz Diyarbakır Büyükşehir Belediye Eş Başkanı Gültan Kışanak, 12 Eylül darbesinin ardından adı işkencelerle anılan Diyarbakır Cezaevi’nin kendilerine devredilmesi için Adalet Bakanlığı’na başvurduklarını açıkladı. (DHA) Şanlıurfa’nın Siverek ilçesi T Tipi Kapalı ve Açık Ceza İnfaz Kurumu’nun açık kısmında gece saatlerinde çıkan kavgada 6 kişinin yaralandığı belirtildi. Hapishane jandarmasının araya girmesiyle yaşanan kavganın sona erdiği ifade edildi. (İbrahim Çiftel / cihan.com.tr) 1992 yılında, 18 yaşındayken “siyasi gerekçelerle tutuklanıp müebbet hapse mahkum” edilen ve yıllardır Sincan 2 No’lu F Tipi Yüksek Güvenlikli Ceza İnfaz Kurumu’nda tutulan Murat Saat’in “Yoksa Sen Benim En İyi Arkadaşım mısın” kitabı yayınlandı. (Aslı Uluşahin / T24) Hatay E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda ramazan dolayısıyla bir program düzenlendi. Hapishanenin tiyatro salonunda düzenlenen programda İl Müftülüğü vaizleri Durmuş Ali Turaç, Hasan Fındık, Yahya Okşar konuşmacıydı. Kur’an-ı Kerim okunan, vaiz Yahya Okşar’ın ramazanın önemine dair konferans verdiği programda, tutuklu ve hükümlüler arasında düzenlenen Kur’an-ı Kerim’i güzel okuma yarışmasında dereceye girenlere de ödülleri verildi. (haber7.com) Eskişehir H Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda iftar ve Kadir Gecesi programı düzenlendi. Hapishane ve jandarma yetkilileri ile hapishane vaizlerinin katıldığı programda iftarın ardından Eskişehir İl Müftülüğü vaizi İsmail Şen, Kadir Gecesi’nin önemini anlattı. (Milliyet) İnsan Hakları örgütleri, Maltepe Hapishanesi’nde Türkiye vatandaşı olmayan beş trans mahupsun Türkiyeli trans mahpuslardan ayrılarak tecrit edilmesine ilişkin açıklama yaptı: 136 TEMMUZ 2015 Adalet Bakanlığı Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğü’ne Çağrımızdır LGBTİ Mahpuslar Bir Araya Getirilmelidir Maltepe 2 No’lu L Tipi Ceza İnfaz Kurumu’nda kalmakta olan 21 LGBTİ mahpus Haziran ayında Maltepe 1 No’lu L Tipi Ceza İnfaz Kurumu’na sevk edilmiş, sevklerinin ardından Türkiyeli LGBTİ mahpuslar ile yabancı uyruklu trans mahpuslar birbirlerinden ayrılarak yabancı uyruklu 5 trans mahpus Maltepe 3 No’lu L Tipi Ceza İnfaz Kurumu’na sevk edilmiştir. Türkiyeli LGBTİ mahpuslar ve yabancı uyruklu trans mahpuslar, bu durum üzerine sevkleri eleştiren mektuplar kaleme almış ve sivil toplum örgütlerine yollamışlardır. Mahpuslar, aralarında Türkiyeli ve yabancı olmak üzerinden bir ayrım olmadığını, parası gelmeyen mahpusların diğer mahpusların dayanışması ile ihtiyaçlarını giderdiklerini ve bu sevklerin ardından bu dayanışmanın ortadan kalktığını, mağdur edildiklerini belirtmektedirler. Özellikle, 3 No’lu Ceza İnfaz Kurumu’na sevk edilen biri Azerbaycanlı diğer dördü Brezilyalı olan yabancı mahpuslar hiç bir ihtiyaçlarını karşılayamadıklarını ifade etmektedir. Türkiyeli ve yabancı trans mahpuslardan bazıları yeniden bir araya getirilene kadar açlık grevine başladıklarını söylemektedir: “Yaklaşık 4 sene onlarla birlikte kalıyorduk. Sonuçta hepimiz eşcinseliz. Şuanda açlık grevindeyiz. Biz burada çok mağduruz. Türk eşcinselleri bizlere maddi ve manevi yardım ediyorlardı. Şu anda çok kötüyüm. Açlık grevindeyim ve Türk arkadaşlarımın yanına gidene kadar açlık grevim devam edecek. Burada öleceğim böyle giderse bana yardımcı olmanı istiyorum. Biz 4 kişiyiz. Bizi Türk eşcinsellerine kavuşmamızı sağlamanızı istiyorum.” “Biz LGBTİ bireyleri 2 No’Lu L Tipinde buraya 1 No’luya getirildik. Nitekim 10 gün kalmadan yanımızda, beraber kaldığımız Brezilyalı arkadaşlarımızı yabancı olduğu gerekçesiyle 3 No’luya sevk olunduklarını söyleyerek aldılar. Ve şuanda bana Rafael Q. Alves De Souza’dan mektup geldi. Durumun çok vahim olduğu, konumu itibariyle asimile edildikleri ve yardıma ihtiyacı olduğu, yemek yiyemediğini ve psikolojik durumunun çok kötü olduğunu ifade etti. Konsolosun yanlarına uğramadığını ve ulaşamadıklarını beyan etmiş. Ayrıca yaklaşık biz de koğuş olarak 2.5 yıl aynı koğuşta kader birliği yapıyorduk. Ailesi ve iletişim konusunda yardımcı oluyorduk. Ekonomik ve sosyal boyutu birliğimize dayalıydı ve bizler bu konu itibariyle çok üzgünüz. Yapmamız gereken neyse yapmaya hazırız. Bu durumlar bizleri de yıprattı ve psikolojimiz bozuldu.” “21 mahkumduk, 16 kaldık. Zaten güvenlik gerekçesiyle tamamen izole yaşıyorduk. 21 kişi kendi aramızda dövüşüp barışıp bir dünya kurmuştuk. Şimdi dünyamız daha da küçüldü. Lütfen Bakanlığa anlatın, biz çok azız ve yalnızız, bizi daha fazla ayırıp yalnız bırakmasınlar. Onları tekrar bizim yanımıza versinler.” 137 2015 TÜRKİYE HAPİSHANELER ALMANAĞI Hapishanelerin özellikleri dikkate alındığında yabancı trans mahpusların, diğer yabancı mahpuslarla bir araya getirilebilmek adına Maltepe 3 No’lu L Tipi Ceza İnfaz Kurumu’na sevk edildiği anlaşılmaktadır. Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğü, hapishane idaresi yabancı mahpusların konsolosluklar tarafından ziyaret edilebilmesi için böyle bir sevki gündeme almış olabilir. Ancak bu sevk, mahpusların görüşleri dikkate alınmadan, onlara rağmen gerçekleştirilmiş ve olası mağduriyetler öngörülememiştir. Bu nedenle Adalet Bakanlığı Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğü’nün ve hapishane idarelerinin, mahpusların görüşlerini dikkate almadan gerçekleştirdikleri bu tür uygulamalar son bulmalı, mahpusların sevk talepleri dikkate alınmalı ve ortaya çıkan mağduriyetin daha fazla devam etmemesi için LGBTİ mahpuslar yeniden bir araya getirilmelidir. Benzer mağduriyetler yaşanmaması adına mahpuslara ilişkin kararlar alınırken mahpusların ve ilgili sivil toplum örgütlerinin görüşleri dikkate alınmalı ve onların da karar alma süreçlerinde görüşlerini sunacakları mekanizmalar yaratılmalıdır. Afyon LGBTİ Kuruluşu Ceza İnfaz Sisteminde Sivil Toplum Derneği (CİSST) Edirne LGBTİ Çalışma Grubu Eşit Haklar İçin İzleme Derneği (ESHİD) Hapiste Sağlık Girişimi Hebun LGBT Hevi LGBTİ İHD Genel Merkez Kadınlarla Dayanışma Vakfı (KADAV) Kaos GL Kars Homofobi ve Transfobi Karşıtı Platform Keskesor LGBT Kırmızı Şemsiye Cinsel Sağlık ve İnsan Hakları Derneği Lambdaistanbul LGBTİ Bireylerin Aileleri ve Yakınları Derneği (LİSTAG) Limbo Consept Mahsus Mahal Derneği Malatya Gökkuşağı LGBTİ İnisiyatifi Özgürlükçü Hukukçular Derneği Pembe Hayat LGBTT Dayanışma Derneği Pozitif Yaşam Derneği Ruh Sağlığında İnsan Hakları Girişimi (RUSİHAK) Siyah Pembe Üçgen İzmir Derneği 138 TEMMUZ 2015 Sosyal Politikalar Cinsiyet Kimliği ve Cinsel Yönelim Çalışmaları Derneği (SPoD) Trabzon Mor Balık LGBT Trans Danışma Merkezi (T-Der) Türkiye İnsan Hakları Vakfı (TİHV) Queer Documentaries (https://lgbthapiste.wordpress.com/2015/07/14/maltepe-hapishanesindeki-lgbti-mahpuslar-icin-28-kurulusun-imzasiyla-basin-duyurusu/) 15 Temmuz Adalet Bakanlığı Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğü’nün talimatıyla, Ramazan bayramının ilk 2 günü hapishanelerde açık görüş olmayacağı belirtildi. Diğer bütün ağır ceza merkezi ve müdürlük teşkilatı bulunan bağlı ceza infaz kurumlarında kalan hükümlü ve tutuklulara 19-20-21 Temmuz 2015 tarihlerinde olmak üzere 3 gün, Müdürlük teşkilatı bulunmayan bağlı ceza infaz kurumlarında kalan hükümlü ve tutuklulara da, Cumhuriyet Başsavcılıklarının görüşü alınarak kurum tarafından belirlenecek bir günde yapılmak suretiyle 19-20 Temmuz 2015 tarihleri arasında 2 gün süre ile açık görüş yaptırılacağı açıklandı. Bunun yanı sıra sayıları ve konumları değerlendirilmek suretiyle, adlî suçlardan hükümlü ve tutuklular ile örgütlü suçlardan hükümlü ve tutuklular için ayrı gruplar oluşturulup, her grubun görüş günleri ve saatlerinin Cumhuriyet başsavcılıkları ile kurum idareleri tarafından tespit edileceği ve bu grupların, aynı zamanda ve aynı görüş mahallinde birlikte bulundurulmamasının sağlanacağı ifade edildi. (haberler.com) Şanlıurfa Büyükşehir Belediyesi, Şanlıurfa E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’ndaki yakınlarıyla bayramlaşmak isteyen ziyaretçilerin sıcaktan etkilenmemeleri için bekleme yeri yaptı. (sanliurfa.com) CHP Mersin Milletvekili Aytuğ Atıcı, çocuk hapishanelerinde tutulan mahpusların ve annelerinin yanında kalan 0-6 yaş grubu çocukların “eğitim, sosyal ilişkiler, rehabilitasyon, beslenme şartları gibi konularda yaşadıkları sorunları yerinde tespit ederek, TBMM Başkanlığı’na 5 ayrı kanun teklifi sundu.” (İHA) 16 Temmuz Kozan M Tipi Kapalı ve Açık Ceza İnfaz Kurumu’nun açık kısmında yaklaşık 3 ay önce yapımına başlanılan ve inşaatında yaklaşık 15 mahpusun çalıştığı cami, düzenlenen törenle ibadete açıldı. (CHA) 139 2015 TÜRKİYE HAPİSHANELER ALMANAĞI 15 Mart tarihinde İmralı F Tipi Yüksek Güvenlikli Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda tutulan Abdullah Öcalan’ın yanına sevk edilen 5 mahpustan Mehmet Sait Yıldırım’ın kalp rahatsızlığı nedeniyle Bolu’ya sevkinin ardından yerine Hamili Yıldırım adlı mahpus gönderildi. (ankarameydani.com) Kocaeli’nin Kandıra İlçesi’ndeki açık hapishaneden sağlık kontrolü için Derince Eğitim Araştırma Hastanesi’ne getirilen Serkan Demirkan “infaz koruma memurlarının bir anlık dalgınlığından yararlanarak” firar ettikten bir saat sonra yakalandı. (ulke.com.tr) 17 Temmuz Gebze Kadın Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nun “şehrin dışına taşınmasına yönelik çalışmalar yapıldığı iddia ediliyor.” (demokratgebze.com.tr / kocaeligazetesi.com.tr) Bayram izni için Menemen Açık Ceza İnfaz Kurumu’ndan 3 günlüğüne evine gelen Berat O. “sokakta karşılaştığı arkadaşı Ö.O. (50)” tarafından bıçaklanarak öldürüldü. (CHA) 18 Temmuz İHD, kuruluşunun 29. Yıldönümünde Maltepe Çocuk ve Gençlik Ceza İnfaz Kurumu önünde eylem yaparak çocuk hapishanelerinin kapatılmasını istedi. (Özgür Gündem) 140 İkisi de 3 yıl önce “örgüte yardım ettikleri” iddiasıyla 6 yıl 3 ay hapis cezası verilen Aziz Akdoğan, Hediye Camiye çiftinin 7, 11, 12, 14 TEMMUZ 2015 yaşlarındaki 4 çocuğu “anne ve babalarıyla birlikte olmak” istediklerini belirttiler. Çocukların bakımlarıyla ilgilenen dedeleri ve anneanneleri ise kızlarını 2 bin 500 TL yol harcırahını vererek Şırnak T Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’na sevk ettirdiklerini, Aziz Akdoğan’ın ise Ordu M Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda tutulduğunu, yakın bir yere sevkini talep ettiklerini belirtti: “Bu çocukları Ordu ve Şırnak’a kadar nasıl götüreceğim. Durumumuz el vermiyor ama götürmek zorundayım. Geçen gün babalarına ‘2 tanesini getireyim’ dedim ama babaları ‘3 yıldır görmedim hepsini getir’ dedi. Zaten cezalarını vermişler yakın bir yere getirsinler. Hakkari ve Van’da da cezaevi var. Tutsak, tutsaktır. İlla perişan mı edeceksiniz?” (Özgür Gündem) İHD İstanbul Şubesi Hapishane Komisyonu, “F Oturumu” eyleminde “inşa çalışmalarında yer almak için gittiği Kobane’de, DAİŞ çetelerinin saldırısı sonucu yaralanan ve getirildiği Urfa’da ameliyat sonrası tutuklanan” hasta mahpus Savaş Sönmez’e özgürlük istedi. (Özgür Gündem) Kastamonu’nun Tosya ilçesinde Kaymakam Yusuf Cıbır ve beraberindeki Garnizon Komutanı Jandarma Yüzbaşı Sefer Sezer, Belediye Başkanı Kazım Şahin, Yargıtay Üyesi Mehmet Faik Ateş ve Cumhuriyet Başsavcısı Hacı Hüseyin Daşdemir Tosya A2 Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’na bayram dolayısıyla bir ziyaret gerçekleştirdi. Mahpuslar ziyaret esnasında, kaymakama, halk eğitim kurslarından (el sanatları kursu, saz kursu) ve KOBİ eğitim kurslarından faydalanmak istediklerini söylediler. (Milliyet) 19 Temmuz 2005 yılında Kuzey Deniz Saha Komutanlığı Askeri Ceza ve Tutukevi’nde gerçekleşen tecavüz ve kötü muamele nedeniyle açılan dava sonuçlandı. Hapishanenin er koğuşundaki mahpus G.Ü., aynı koğuşta kalan M.D., E.K., M.B., İ.Y., E.Ö. ve K.Ş. adlı mahpuslar tarafından dövüldüğünü, vücudunda sigara söndürüldüğünü, ölümle tehdit edildiğini daha sonra da Ç.K., G.Ö., A.Y., ve K.P. adlı sanıklar tarafından ranzaya bağlanıp tecavüze uğradığı belirtmişti. G.Ü.’nün şikayetinden 3 yıl sonra 10 er hakkında, nitelikli cinsel saldırı ve işkence suçlarından açılan davada 4 er, işkence ve cinsel saldırı suçu işledikleri gerekçesiyle 8’er yıl 4’er ay hapis cezası aldı. Davanın diğer 6 sanığı için hakaret, tehdit ve kasten yaralama suçundan açılan dava ise zamanaşımı nedeniyle düştü. (Elif Buse Karğın / haberturk.com) 141 2015 TÜRKİYE HAPİSHANELER ALMANAĞI Annesi Zeynep Bakır ile birlikte Bakırköy Kadın Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda tutulan ve hapishanedeyken Atipik otizm teşhisi konulan Poyraz Ali, hapishanede 3,5 yaşına girdi. (Pınar Öğünç / Cumhuriyet) Bakırköy Kadın Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’na görüş için giden LGBTİ aktivisti Yağmur Beyrut Afşar, trans olduğu gerekçesi ile 2. arama noktasında kadın gardiyanlar tarafından aranmak istemedi. Erkeklerin arandığı bölümüne yönlendirilen Afşar, onursuz aramayı kabul etmedi. Afşar arama odasına gelen erkek gardiyan tarafından “taciz edildi”. Geçtiğimiz ay İstanbul LGBTİ Dayanışma Derneği Genel Sekreteri ve Demokratik Kadın Hareketi faaliyetçisi Kıvılcım Arat’ta gardiyanların zorla aramasına maruz bırakılmış ve “askerlerin sistematik tacizine” maruz kalmıştı. (siyasihaber3.org) KKTC Merkez Cezaevi Müdürü Metin Bilmem, “Uyuşturucunun cezaevine girmemesi için gerekli önlemleri almaya çalışıyoruz ancak, uyuşturucu bir şekilde hapishaneye giriyor. Biz bir kapı kapatıyoruz, onlar başka bir kapı buluyor” dedi. (kibrisgazetesi.com) 1214 yılında Selçuklu Sultanı İzzettin Keykavus tarafından tersane olarak yapılan, 1568 yılında ilk defa hapishane olarak kullanılan, 26 Aralık 1997 yılında kapatılmasının ardından 3 yıl sonra müze haline getirilen Sinop Hapishanesi, Ramazan Bayramı süresince yaklaşık 10 bin kişi tarafından ziyaret edildi. (haberler.com) 142 TEMMUZ 2015 20 Temmuz Şanlıurfa’nın Suruç ilçesinde gerçekleşen katliamda CİSST / TCPS’in ağırlaştırılmış müebbetlere ilişkin çalışmasını yürüten Murat Yurtgül de yaşamını yitirenler arasındaydı. 143 2015 TÜRKİYE HAPİSHANELER ALMANAĞI HDP Şırnak Milletvekili Faysal Sarıyıldız, hasta mahpusların tahliyesini sağlamak amacıyla bir hapishane komisyonu oluşturacaklarını açıkladı. (BirGün) Osmaniye’nin Kadirli ilçesinde 5 yıl önce kapatılan ve belediyeye devredilen 60 yıllık hapishane, Doğu Akdeniz Kalkınma Ajansı’nın 325 bin TL hibe desteğiyle “Kadirli Kent Müzesine Kavuşuyor” projesi kapsamında kent müzesine dönüştürüldü. Müzenin resmi açılışı Eylül ayında gerçekleştirilecek. (Radikal) 21 Temmuz 21 yaşındaki C.Y., bir eşcinsel olarak hapishanede yaşadıklarını Cumhuriyet gazetesinden Hilal Köse’ye anlattı: “ (...)Bir ay sonra haberdar olduğum LGBTİ koğuşuna geçmeme izim verilmedi. Durumum koğuşta duyuldu. Birbirimizi yaralayacak şekilde kavgalar ettik. Her defasında tacize maruz bırakılıyordum. Çoktan bütün cezaevi C-1 koğuşuna geçmek isteyen bir ‘i...e’ var diye haber almıştı. Güvenlik sebebiyle hücre dediğimiz B-6’da 1 No’lu odaya yerleştim. İki ay sonra yalnızlıktan biri gelsin ses duyayım diye dua ettiğimi hatırlıyorum. 3.5 ay sonra doktor raporuyla hücreden çıktım (...)” (Hilal Köse / Cumhuriyet) Nizip A Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’ndan 24 Nisan tarihinde firar eden “cinsel istismar suçundan 16 yıla kadar hapis cezası” istemiyle yargılanan Salih A. (31) yakalandı. (haber.star.com.tr) Kıbrıs Türk Gardiyanlar Birliği, Kıbrıs Türk Amme Memurları Sendikası ve KAMU-SEN, Ramazan Bayramı dolayısıyla gerçekleştirilen açık görüşlerde “hiçbir mahkum, tutuklu ve ailesine ayrıcalık veya yasa, tüzük, yönetmeliklere aykırı bir yöntem uygulanmadığı” yönünde açıklama yaptılar. (gundemkibris.com) 144 TEMMUZ 2015 22 Temmuz Yalova Valiliği İl İnsan Hakları Kurulu bünyesinde oluşturulan İnsan Hakları İhlallerini Araştırma, İnceleme ve Değerlendirme Komisyonu, Yalova A3 Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda incelemelerde bulundu. Komisyon Başkanı Funda Ayracı, hapishanede durumun içler acısı olduğunu ve çözüm üretilmesi gerektiğini söyledi: “Cezaeviyle ilgili bir rapor hazırladık ve bu raporu Yalova Valiliği’ne sunduk. Acil olarak cezaevi konusunda çözüm üretilmesi gerekiyor. Daha 2000’li yılların başında alınan yerinin değiştirilmesiyle ilgili kararın uygulanması lazım. İnsanlar orada üst üste. En son 2011 yılında oraya gittik. Şimdi ise yaptığımız ziyarette biraz şartlarının iyileştirildiğini gördük ama bu da yetersiz. Mahkûmların rehabilite edilmesi gerekir. Şartlar da buna uygun değil. Yıllar önce alınan kararın bir an önce uygulanması konusunu raporumuzda da belirttik. Acil olarak yerinin değiştirilmesi gerekiyor. Bu cezaevi Yalova’ya yetersiz” (yalovamiz.com) Hürriyet gazetesi köşe yazarı Ayşe Arman, Türkiye Çocuklara Yeniden Özgürlük Vakfı’nın (TÇYÖV) “İçeride Çocuk Var” projesini anlatan bir yazı kaleme aldı. (Ayşe Arman / Hürriyet) Bursa’nın Keles ilçesinde yer alan K1 Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nun kapatılmasının ardından Keles Belediyesi arsa mülkiyetini TOKİ binaları yapmak üzere aldı. Arsa devir işlemlerinin tamamlanmasının ardından daireler için müracaatlar alınmaya başladı. (Milliyet) İzmir’in Kemalpaşa İlçesindeki Açık Ceza İnfaz Kurumu’ndan 2 yıl önce firar eden Gökhan Yemen, Antalya’da yakalandı. (yenialanya.com) 23 Temmuz Maltepe Çocuk ve Gençlik Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda 2014 yılı Ağustos ayında tutuklu O.Ö.’yü döverek ölümüne neden olan 2 çocuğun “Kasten öldürme” suçundan 24’er yıla kadar hapis cezası istemiyle yargılanmasına başlanıldığı belirtildi. Anadolu Çocuk Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davanın ilk duruşmasına bu davadan tutuklu başka suçtan hükümlü M.Ö. getirilirken bir diğer hükümlü C.B. ise Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığı ile bağlandı. Duruşmada savunması alınan M.Ö.’nün ardından gelecek celse hapishaneden C.B.’nin getirilerek savunmasının alınmasına karar verildi. Olay zamanı hapishanede tutuklu bulunan 5 kişi ve bir infaz koruma memurunun gelecek celse duruşmada tanık olarak dinlenmesine karar veren mahkeme heyeti duruşmayı erteledi. 145 2015 TÜRKİYE HAPİSHANELER ALMANAĞI Duruşmada ifade veren M.Ö. hapishane idaresinin şiddet içerikli oyunlardan haberinin olduğunu söyledi: “Ben cinsel istismar suçundan 11 seneye hükümlüyüm. Olay günü avluda grup olarak İsimit’ adlı oyunu oynuyorduk. Kimse Onur’un kafasına vurmadı. Aldığı darbeler sonucu kafasını duvara çarptı. Kafasında bir çizi olduğu için odasına gitti. Biz de kaldığımız yerden oyuna devam ettik. Kimse kimseye zorla bu oyunu oynatmıyordu. Onur’un avlu dışında ertesi gün mescitte dövüldüğü iddiaları doğru değildir. Oraya hepimiz Kur’an okumaya gidiyoruz. O gün oturduğu tabureden düşünce ben kaldırdım. Simit oyunu dışında cezaevinde oynanan şiddete yönelik bir sürü oyun var. İdarenin bu oynanan oyundan haberi vardı ancak engel olmadılar. Oyun esnasında bir infaz koruma memuru gelip kimsenin zorla oynatılıp oynatılmadığını da sordu.” (DHA / CHA) Hapishanelerde bulunan PAJK ve PKK davasından tutuklu mahpuslar, Suruç’ta yaşanan katliamı kınamak amacıyla 24-26 Temmuz tarihleri arasında açlık grevi eylemi yapacaklarını duyurdu. (imctv.com) Akit gazetesi tarafından, Akit TV’yi merkezi sisteme dahil etmediği için eleştirilen Tekirdağ 2 No’lu F Tipi Yüksek Güvenlikli Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda Akit TV merkezi sisteme dahil edildi. (yeniakit.com.tr) 24 Temmuz Yaralı olarak göz altına alınan ve “yarasını tedavi etmek yerine” sol ayağı kesilen, Sincan 2 No’lu F Tipi Yüksek Güvenlikli Kapalı Ceza İnfaz 146 TEMMUZ 2015 Kurumu’nda tutulan Suphi İsmail, protez takılabilmesi için sevk edildiği Ankara Numune Hastanesi’nde infaz koruma memuru “‘terör’ örgütü üyesi olduğunu söyleyerek doktoru etkilemeye” çalıştığı için suç duyurusunda bulundu. (Hüseyin Aykol / Özgür Gündem) Hakkında “Sürekli ve daimi hastalık hali olup, zorunlu ve ömürboyu olan bakımı tam ve düzenli yapılmazsa hayati risk oluşur” şeklinde heyet raporları olmasına rağmen ATK, Nesimi Kalkan’ın geçici olarak tahliye edilerek, dışarıda tedavi olmasını 4. kez reddetti. Bu konuda yaptığı yazılı kararda ise şöyle deniliyor: “Hastalığı henüz talebini olumlu yanıt verilecek aşamaya gelmemiştir.” (Hüseyin Aykol / Özgür Gündem) Vatan gazetesi köşe yazarı Türkan Hiçyılmaz, Türkiye Çocuklara Yeniden Özgürlük Vakfı’nın (TÇYÖV) “İçeride Çocuk Var” projesini anlatan bir yazı kaleme aldı. (Türkan Hiçyılmaz / Vatan) Birçok kez sahte kimlikle KKTC’ye girmekten dolayı 55 davadan yargılanarak 2 yıl hüküm giyen ve KKTC Merkezi Cezaevi’nde tutulan Hüseyin Kıstı’nın hapishanedeki dolabında telefon bulundu. (gundemkibris.com) 25 Temmuz Tutuklu Aileleri Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği (TAYD-DER) ile HDP Manisa İl Teşkilatı, Manisa E Tipi Kapalı ve Açık Ceza İnfaz Kurumu önünde basın açıklaması yaptılar. “Siyasi Tutsaklar Onurumuzdur” ve “Tecrit Öldürüyor Hasta Tutsaklara Özgürlük” pankartlarının taşındığı eylemde mahpusların Suruç Katliamı sonrası başladığı açlık grevine dikkat çekildi. (haberler.com) Afyonkarahisar’da tutulduğu hapishaneden 8 ay önce firar eden 38 yaşındaki mahpus Ali Yeyin, İzmir’in Ödemiş ilçesinde yakalandı. (DHA) 26 Temmuz Diyarbakır Açık Ceza İnfaz Kurumu Müdürü Mustafa Ertekin ve eşi Yozgat’ın Sorgun İlçesi’nde trafik kazasında yaşamını yitirdi. (Hürriyet) Kapasitesi 190 olmasına karşın 300’e yakın mahpusun tutulduğu, 31 yıl önce inşa edilen KKTC Merkez Cezaevi’nin yerine yapılması öngörülen yeni cezaevi projesi “hayal oldu”. “TC ve KKTC arasında 2009 yılında yeni cezaevinin yapımı için anlaşma yapılmasına ve kaynağın TC tarafından ödenmesine karar verilmesine rağmen, ihalenin Ankara yerine KKTC’de açılmasının şart koşulması, sürecin uzamasına neden oldu. Uzayan sü147 2015 TÜRKİYE HAPİSHANELER ALMANAĞI reçten dolayı kaynak iptal edilirken, yeni bir proje ve yeni bir kaynak için tüm çalışmaların sil baştan yapılması gerekiyor.” (gundemkibris.com) 27 Temmuz 550 kişi kapasiteli Konya E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda doluluk oranı iki katına çıktı. Hapishanede yaklaşık 1300 kişinin kaldığı, ranzaların 3 katlı hale getirildiği ve “ölümcül hastalıkları bulunan tutukluların ise tek kişilik hücrelerde sağlıksız koşullarda bulunduğu iddia edildi.” Aktarımlara göre bazı mahpuslar yerlere serdikleri yataklarda yatmak zorunda kalıyor ve mahpus başına 2 metrekare alan düşüyor. (Zafer Samancı / mansethaber.com.tr) 148 Tutuklu Aileleri Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği (TAYD-DER) ile HDP Manisa İl Teşkilatı, Manisa E Tipi Kapalı ve Açık Ceza İnfaz Kurumu’nun önünde basın açıklaması yaptı. TAYD-DER İzmir İl Temsilcisi Mehmet Değirmen, 10 gündür ölüm orucuna başlayan üç kişi için Adalet Bakanlığı’na ve hapishane yöneticilerine seslenerek, “Adalet Bakanlığı ve Manisa cezaevi idaresine çağrıda bulunuyoruz. Çok geç olmadan derhal başta arkadaşlarımızın başka cezaevine sevk talepleri olmak üzere, gayri insani uygulamalardan vazgeçilmelidir” şeklinde konuştu. (manisadenge.com) İmralı Adası’nda tutuklu bulunan Abdullah Öcalan ile görüşmek için Gemlik Jandarma Komutanlığı’na gelen yaklaşık 120 avukata “koster bozuk” gerekçesiyle izin verilmedi. (Hürriyet) TEMMUZ 2015 28 Temmuz Hüseyin Aykol, Özgür Gündem gazetesindeki köşesinde Suruç Katliamı’nda yaşamını yitiren CİSST / TCPS çalışanı Murat Yurtgül’ün eski mektubuna yer verdi. (Hüseyin Aykol / Özgür Gündem) Firari Fayat Meşe (30), Gaziantep’te, durakta taksi beklediği sırada uğradığı silahlı saldırı sonucu yaşamını yitirdi. (İHA) Firar ve hırsızlık gerekçeleriyle aranan Murat A. Darıca’da yakalandı. (Radikal) 29 Temmuz Edirne F Tipi Yüksek Güvenlikli Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda 80 mahpusun Suruç Katliamı’nı protesto amacıyla başlattığı açlık grevi sona erdi. (sanliurfa.com) İzmir’de F Tipi Yüksek Güvenlikli Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda (BucaKırıklar) tutulan mahpuslardan 7’si (Nurullah İpek, Eyüp Ölmez, İbrahim Halil Budak, Mahsum Tunç, Zeki Bulut, İbrahim Halil Kaya ve Turan Kaygısız), koğuşlara ve havalandırmalara takılan kameraları kırdıkları gerekçesiyle, “kamu malına zarar vermek” suçlamasıyla 2013 yılında haklarında açılan dava sonucu 1 yıl hapis cezasına çarptırıldılar. (zaphaber.com) 16 yaşında, “141 suçtan sabıkalı hırsız” D.G., Trabzon (Bahçecik) E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda yangın çıkarmasının ardından sevk edildiği Nevşehir E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’ndan firar etti. (medyatrabzon.com) 17 suçtan aranan firari M.K., sahte kimlikle çıkış yapmaya çalıştığı Sarp Sınır Kapısı’nda yakalandı. (Radikal) KKTC Merkez Cezaevi’nde infaz koruma memuru olarak 20 yıldır görev yapan Metin Özdoygun, mahpuslara uyuşturucu, alkol ve cep telefonu sağladığı gerekçesiyle tutuklandı. (Çiğdem Aydın / gundemkibris.com) 30 Temmuz Osmaniye 1 No’lu T Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda, 16 Ocak tarihinde elleri bağlı bir şekilde tuvalet penceresine kendisini asarak intihar ettiği öne sürülen 30 yaşındaki Kurtuluş Kılıç’ın ablası Nurhayat Şeremet’in kardeşinin öldürüldüğü yönündeki iddiaları üzerine hapishane müdürü H.Ö. ile 9 infaz koruma memuru ve 22 mahpus hakkında cinayet soruşturması başlatıldı. (cnnturk.com) 149 2015 TÜRKİYE HAPİSHANELER ALMANAĞI Maltepe Ceza İnfaz Kurumu’nun içerisindeki koruma taburuna silahlı saldırı düzenlendiği belirtildi. Gri renkli bir araçtan kimliği belirsiz kişi ya da kişilerce koruma taburuna 4 el ateş edildiği öne sürüldü. Olayda ölen ya da yaralanan olmazken, kaçan zanlıların yakalanması için geniş çaplı inceleme başlatıldı. (Mustafa Esen / İHA) 281 mahpusun tutulduğu KKTC Merkez Cezaevi’ni ziyaret eden İçişleri ve Çalışma Bakanı Aziz Gürpınar, “yeni bir cezaevi yapılması konusundaki çalışmaları ileriye taşıma hedeflerine vurgu yaptı.” (kibrispostasi.com) 31 Temmuz Hırsızlık suçlamasıyla Amasya’da hapiste tutulan 20 yaşındaki Sezer G. “13 ay geçtikten sonra girdiği bunalım sonucu çamaşır ipiyle asılı halde” bulundu. (İHA) 150 TEMMUZ 2015 AĞUSTOS 151 2015 TÜRKİYE HAPİSHANELER ALMANAĞI 1 Ağustos Dönemin Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan’a ‘Diktatör’ dediği için 1 yıl 2 ay hapis cezası alan Kayseri Öncü Gençlik Başkanı Aykutalp Avşar, Yargıtay 18’inci Ceza Dairesi’nin yerel mahkemenin verdiği kararı onamasıyla hapishaneye gönderildi. İlk defa 12 Mart 2015 tarihinde tutuklanan Avşar, sınavları gerekçe gösterilerek 16 gün sonra tahliye edilmişti. Avşar, 70 gün sonra denetimli serbestlikle özgürlüğüne kavuşacak. (DHA) TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu üyelerince, Antalya L ve E Tipi, Alanya L Tipi Ceza İnfaz Kurumu’nda gerçekleştirilen inceleme sonucunda, hapishanede çıplak aramanın yapıldığı, ailelerin tacize varan “ince arama”dan geçirildiği, hapishane kapasitesinin dört kat üzerine çıkıldığı tespit edildi. Mahpuslar “ince arama” yüzünden ailelerinin ziyarete gelmelerini istemediklerini belirttiler. Yabancı mahpuslar ise hapishaneyi “antisosyal” olarak nitlendirdiler. Marcus adlı Alman yurttaş: “Türkiye’de hapishane sisteminin özeti, İnşallah! Ne sorarsam ‘inşallah’ diyorlar.” dedi. (DHA) Maltepe Açık Ceza İnfaz Kurumu’nun 500 metre yakınında bulunan otluk alanda henüz bilinmeyen bir sebeple yangın çıktı. Yangını söndürmek için çalışmalar devam ediyor. (DHA) 2 Ağustos 4 Temmuz’da Cumhuriyet Gazetesi’nin “Bu cezaevinde renkler bile yasak” başlığıyla mektubunu haberleştirdiği mahpusların sürgün edildiği belirtildi. İzmir 2 No’lu F Tipi Yüksek Güvenlikli Ceza İnfaz Kurumu’ndan mektup yollayan Ozan Oğuz adlı mahpus haberleştirilen mektubunda, sadece kitapların değil kırtasiye ürünleri ile enstrümanların da sınırlandırıldığını hatta renklerin bile yasaklandığını söylemişti. Haberin ardından da CHP’nin Malatya Milletvekili Veli Ağbaba konuyu Meclis gündemine taşımıştı. Bu gelişmelerin ardından Ozan Oğuz’un hapishane arkadaşlarından Berk Ercan, Silivri 2 No’lu L Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’na sürgün edildiklerini ve “tecrit, baskı ve kişiliksizleştirme çabalarının” devam ettiğini belirtti. (Ceren Çıplak / cumhuriyet.com.tr) Bilecik’in Gölpazarı ilçesindeki Açık Ceza İnfaz Kurumu’nda mahpusların kaldığı 5 katlı binanın çatısında yangın çıktı. Yangında yaralanan olmazken, binada maddi hasar meydana geldi. Gölpazarı ve çevre belediyeler ile Orman İşletme Şefliği’ne ait ekipler yangına müdahale etti. Bu sırada binadaki mahpuslar da tahliye edildi. Yangın, ekiplerin müdahalesi sonucu kontrol altına alındı. (AA) 152 AĞUSTOS 2015 3 Ağustos Bilecik’in Gölpazarı ilçesinde bulunan yaklaşık 500 mahpusunu kaldığı Gölpazarı Açık Ceza İnfaz Kurumu’nda yangın çıktı. Yangının neden çıktığı, mahpusların yangından ne derece etkilendiği henüz bilinmiyor. Yangını söndürme çalışmaları devam ediyor. (DHA) CHP Genel Başkan Yardımcısı Veli Ağbaba başkanlığında oluşturulan heyet, hapishanede tutuklu bulunan gazeteciler ile görüşmelerini bir rapor haline getirdi. Heyet, Erol Zavar, Hatice Duman, Mehmet Baransu, Hidayet Karaca ve Sami Tunca’yı ziyaret etmişti, ziyaretleri devam edecek. (t24.com.tr) 4 Ağustos Cezaevi İnceleme ve İzleme Komisyonu üyesi ve CHP Muğla Milletvekili Nurettin Demir, mahpus aileleri tarafından İzmir (Buca) F Tipi Yüksek Güvenlikli Ceza İnfaz Kurumu’nda hapishane koşullarının yetersiz ve kötü olduğu, çiğ ve pişmemiş yemeklerin dağıtıldığı, meslek edindirme kurslarının kaldırılarak mahpusların zorla dini kurslara gönderildiği iddialarının dile getirildiğini belirterek, Adalet Bakanı Kenan İpek’in cevaplaması istemiyle soru önergesi verdi. (Kayber Avcı / CHA) Balıkesir’de bulunan Burhaniye T Tipi Kapalı ve Açık Ceza İnfaz Kurumu’nun açık bölümünde tutulan hırsızlıktan hükümlü H.Ö (20) iddiaya göre girdiği bunalım sonucu intihar etti. Kendini çarşafla koğuşun tavanına asan H.Ö’nün cesedini koğuş arkadaşları buldu. (İHA) 153 2015 TÜRKİYE HAPİSHANELER ALMANAĞI Silivri L Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda 1,5 aydır tutuklu bulunan Asaf Eşgünoğlu, tüberküloz şüphesi nedeniyle tek kişilik hücreye alınınca durumu daha da ağırlaştı. (bianet.org.tr) Uzun süredir Silivri 9 No’lu Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda tutuklu bulunan Taraf Gazetesi yazarı Mehmet Baransu, bebeğini kaybetti. Baransu, eşinin aşırı stres ve baskılar yüzünden bebeğini düşürdüğünü açıkladı. (haberler.com) 5 Ağustos Eskişehir Açık Ceza İnfaz Kurumu’nda yedikleri öğle yemeğinden sonra rahatsızlanan çok sayıda mahpus kentteki hastanelere kaldırıldı. İhbar üzerine hapishaneye çok sayıda 112 Acil Servis ekibinin yanı sıra Ulusal Medikal Kurtarma ekipleri, sağlık görevlileri ve polis ekibi sevk edildi. Tedavi altına alınan mahpusların hayati tehlikelerinin bulunmadığı öğrenildi. (AA) Gaziantep’te cezaevi firarisi olduğu iddia edilen 25 yaşındaki İbrahim S., yanında bulunan 3 arkadaşıyla birlikte seyir halinde iken devriye görevi yapan polisleri görüp, paniğe kapıldı ve kaza yaptı. (haberler.com) Van TUYAD-DER (Tutuklu ve Hükümlü Yakınları Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği), Türkiye cezaevlerinde devam eden hak ihlallerine dikkat çekerek kamuoyuna duyarlılık çağrısı yaptı. Başta hasta mahpuslar olmak üzere hak ihlallerinin had safhaya çıktığını kaydeden dernek yöneticisi Emin Şeker, Van M Tipi Cezaevi’nde 3’ü kadın 22 hasta mahpusun tedavilerinin yapılmadığının, 19 erkek mahpusun aynı odada tutulduğunun altını çizdi. “Bu uygulamalar en son 1982 yılında 5 No’lu Zindan’da uygulanmıştır. Burada amaç farklı hastalıkların birbirine bulaşması ve tedavisinin zorlaştırılmasıdır” dedi. (ozgurgundem.biz) 6 Ağustos CHP Muğla Milletvekili Nurettin Demir, hapishanelerde annelerinin yanında kalmak zorunda olan çocuklar hakkında Adalet Bakanı Kenan İpek’in cevaplaması istemiyle Meclis Başkanlığı’na yazılı soru önergesi verdi. Nurettin Demir, şu soruları yöneltti: “Çocukların cezaevi ortamından bir nebze olsun uzaklaştırılabilmesi için cezaevleri içerisinde yeterince oyun parkı, oyuncak, anaokulu ve psikolojik danışman bulunmakta mıdır? Çocukların doğa ile tanışabilecekleri yeterli yeşil alan var mıdır? Günde kaç kere bu yeşil alanlara çıkarılmaktadırlar? 154 AĞUSTOS 2015 Çocukların gelişimine uygun yemekler çıkartılmakta mıdır? Çocuklar temel koruyucu sağlık hizmetlerine erişebilmekte midir? Hastalandıklarında hastaneye kolayca götürülebiliyorlar mı? Ceza infaz kurumlarında aileleriyle kalmak zorunda kalan çocukların koşullarının iyileştirilmesi için herhangi bir çalışmanız var mıdır?” (CHA) 15 yıldır Edirne F Tipi Yüksek Güvenlikli Ceza İnfaz Kurumu’nda tutulan, kalp rahatsızlığı nedeniyle Trakya Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi mahpus koğuşuna sevk edilen ve iki aydır orada kalan Nuri Ergin, dün karayoluyla İzmir-Buca ilçesine bağlı Kırıklar’daki İzmir 1 No’lu F Tipi Yüksek Güvenlikli Ceza İnfaz Kurumu’na getirildi. Önümüzdeki cumartesi günü by-pass ameliyatı olacak olan Nuri Ergin, 50’ye yakın jandarma eşliğinde ambulans ile İzmir’deki cezaevine nakledildi. Naklin sebebinin mahpusun ailesine ve avukatına bildirilmediği iddia edildi. (DHA) Adana Karataş Kadın Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda tutulan 8 çocuk annesi Feride Arbuz, yakalandığı kanser hastalığının pençesinde yaşam mücadelesi veriyor. Feride Arbuz’un eşi Hüseyin Arbuz, cezaevine girmeden önce meme kanserine yakalanan ve tek göğsü alınan eşinin hastalığının cezaevinde daha da ilerlediğini ve bu yüzden bir an önce serbest bırakılması gerektiğini söyledi. (DİHA) CHP Balıkesir Milletvekili Namık Havutça, Balıkesir’de bulunan Kepsut L Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda, son dönemlerde kapasitenin üç katından fazla mahpus bulundurulduğunu belirterek, konuyu Meclis gündemine taşıdı. Kepsut L Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nun, 465 mahpus muhafaza edecek şekilde yapıldığını ifade eden Havutça, bugün itibariyle bin 450 dolayında kişi bulunduğuna dikkat çekti ve Adalet Bakanlığı’na, bu kötü şartların iyileştirilmesi adına ne gibi çalışmalar yapılacağını sordu. (CİHAN) 7 Ağustos Maltepe 3 No’lu L Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda tutuklu olan Hossein Ghorbani Shangol, Özgür Gündem Gazetesi’ne abone olmak istedi. Ancak hapishane idaresinin, “demokratik düzeni yıkmaya çalıştığı” ve “cezaevlerine müstehcen yayınlar alınamaz” gerekçeleriyle Shangol’un Özgür Gündem gazetesine abonelik talebini reddettiği belirtildi. DİHA’ya gönderdiği mektupta yaşadıklarını anlatan Shangol, karara itiraz edince önce hücreye atıldığını ardından da adli mahpusların kaldığı koğuşa konulduğunu söyledi. (DİHA) 155 2015 TÜRKİYE HAPİSHANELER ALMANAĞI Yozgat’ın Tayip Köyü yakınlarındaki 288 bin 114 metrekarelik alanda yapımına başlanılan 2 adet T tipi ve açık hapishane binasının inşaatı devam ediyor. Toplamda 3 bin 500 tutuklu ve hükümlünün kalacağı T Tipi hapishanenin 2017 yılında tamamlanması planlanıyor. Yozgat Milletvekili Yusuf Başer “Bölge Cezaevi fabrika niteliğinde olacak. Kurulacak atölyelerde talep edilen mobilyadan tekstile, mutfaktan hediyelik eşyaya birçok farklı alanda yapılacak üretim ülke ekonomisine, dolayısıyla da Yozgat ekonomisine ciddi katkılar sağlayacaktır” açıklamasında bulundu. (Harun Gökçeoğlu / DHA) Cezaevi İnceleme ve İzleme Komisyonu Üyesi ve CHP Muğla Milletvekili Nurettin Demir ile CHP Denizli Milletvekili Gülizar Biçer Karaca, kötü muamele iddialarını araştırmak üzere Denizli D Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda inceleme yaptı. İnceleme sonucunda, mahpusların sağlık haklarına erişiminde sıkıntı olduğu ve hapishane kapasitesinin üstüne çıkıldığı tespit edildi. (denizlihaber.com) İstanbul Maltepe 3 No’lu L Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda bulunan Stephen Kaczynski, kendisine gönderilen gazete, dergi ve kitapların içeriye verilmemesi üzerine başlattığı açlık grevi bir ayı geçti. (ozgurgundem.biz) Adli mahpuslar Oktay Kurt, Muhittin Çiftçioğlu ve Oktay Okay ailelerinin yakınlarında bir cezaevine sevk isteklerinin sürekli reddedildiği için sevk talepleri yerine getirilinceye kadar 27 Temmuz 2015 gününden itibaren açlık grevine başladıklarını belirtiyorlar. (ozgurgundem.biz) 8 Ağustos Yaralama suçlamasıyla altı ay boyunca İzmir Kadın Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda tutuklu kalan 18 yaşındaki P.Z., tahliye olmadan bir hafta önce nedenini hala anlayamadığını söylediği bir olaydan dolayı üç gün hücreye konulduğunu ve bir gün boyunca aç susuz bırakıldığını belirtti. Yemeğin neden verilmediğini sorduğunda ‘unuttuk’ cevabının verildiğini öne süren P.Z., konuyla ilgili hukuki yollara başvuracağını ifade etti. (Ceren Atmaca - Halil Karahan / İHA) 156 Bitlis İl Müftülüğü tarafından E Tipi Kapalı Ceza ve İnfaz Kurumu’nda bulunan tutuklu ve hükümlüler arasında ilmihal yarışması düzenlendi. (İHA) AĞUSTOS 2015 Çorum Belediyesi ETÜD Proje Müdürlüğü’ne bağlı olarak İskilip Açık Ceza İnfaz Kurumu’nda 122 metrekarelik alana mescit yapılması için ihale düzenlendi. (Onur MÜLAZIM/ corumhaber.net) 9 Ağustos Anayasa Mahkemesi, kamuoyunda 26 Eylül 1999’da Ulucanlar Cezaevine yapılan ve 10 mahpusun ölümüyle sonuçlanan operasyonda yakınlarını kaybeden kişilerin bireysel başvurusunu inceleyerek, manevi tazminat ödenmesine hükmetti. (AA) Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Eskişehir Milletvekili Utku Çakırözer, Eskişehir Açık Ceza İnfaz Kurumu’nda, yönetim tarafından mesai saatleri dışında hastalanan mahpuslardan, 5 TL araç parası alındığını, 5 lirası olmadığı için hastalığını gizleyen mahpusların olduğunu söyledi. Mahpusların yemeklerinin lezzetsiz olduğunu ve her gün pilav verildiğini anlatan Milletvekili Çakırözer, “500 mahpus, dışarıdan içeriye uyuşturucu atılıyor diye küçük avluya tıkılıyor. Koğuşlar, havasız, bakımsız ve kirli. Telefon sayısı yetersiz. Eskişehir H Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’ndaki hasta mahpuslar ters kelepçe ile hastaneye götürülüyor.” dedi. (Mehmet Kuru / CİHAN) Bursa E Tipi Açık Ceza İnfaz Kurumu’ndan firar eden F.K (30), İznik ilçesinde yakalandı. (İHA) Kırklareli Ceza İnfaz Kurumu’ndan (hangi tip hapishane olduğu belirtilmemiştir) firar eden 17 yıl kesinleşmiş hapis cezası bulunan Ali A. , Tekirdağ’ın Çorlu ilçesinde yakalandı. (haberler.com) Bandırma Açık Ceza İnfaz Kurumu’ndan 20 gün önce firar eden ve hakkında yakalama kararı bulunan 30 yaşındaki Yaşar Yıldır “alkol alıp etrafa pompalı tüfekle ateş ederken” bacağından vurularak yakalandı. (DHA) 10 Ağustos Düzce T Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda PKK davasından 7 mahpusun yönetimin baskıları nedeniyle aileleriyle görüştürülmediği belirtildi. Hapishane idaresinin görüş saatlerini keyfi olarak kısalttığı da belirtildi. Avukat Banu Güveren, Düzce T Tipi Ceza İnfaz Kurumu’nda mahpusların, oda baskınları, havalandırmaya çıkarmama, televizyon kanallarını izletmeme ve revire götürmeme gibi yaptırımlarla cezalandırıldıklarını dile getirdi. (Cansu Pişkin / evrensel.net) 157 2015 TÜRKİYE HAPİSHANELER ALMANAĞI Anayasa Mahkemesi, “açlık grevi eylemlerini övücü ifadeler içermesi” nedeniyle başka bir hapishanedeki arkadaşının kendisine gönderdiği mektup Ceza İnfaz Kurumu Disiplin Kurulu kararıyla imha edilen mahpusun haberleşme hürriyetinin ihlal edildiğine karar verdi. Yüksek Mahkeme, Ankara 2 No’lu F Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda tutulan mahpusun başvurusu sonucu bin 500 lira manevi tazminat ödenmesine hükmetti. (AA) Kandıra F Tipi Cezaevi yönetiminin, mahkeme kararına rağmen mahpus Cemal Aydoğan’a 17 yıl önce gözaltında ölen kardeşi Hasan Aydoğan’ın fotoğrafının verilmediği ifade edildi. Aydoğan bu konudan CHP’li Veli Ağbaba’ya gönderdiği mektupta bahsetti. (Meriç Tafolar / milliyet.com.tr) 11 Ağustos AYM, engellenen mahpus mektubu için haberleşme hakkının ihlal edildiğine karar verdi. Bolu F Tipi Ceza İnfaz Kurumu’nda hükümlü bulunan Akif İpek’in hapishanede maruz kaldığı kötü muamele ve işkenceyi anlattığı ve İnsan Hakları Derneği (İHD) Genel Başkanı Öztürk Türkdoğan’a göndermek istediği mektubun, hapishane idaresince engellenmesinin ardından İpek’in, 5 Kasım 2013’te Anayasa Mahkemesi’ne başvurması sonucunda 11 Ağustos 2015’te Resmi Gazete’de yayınlanan kararla haberleşme hakkının ihlal edildiğine hükmedildi. İpek’e 1500 TL manevi tazminat ödenecek. İpek, mektubunda, “cezaevine nakledilen ve arkadaşları olan 10 hükümlünün girişte çıplak aramaya tabi tutulmak istendiğini, kabul edilmeyince de zorla giysilerinin çıkarıldığını, insan onuruna yakışmayacak muamelede bulunulduğunu, dövüldüklerini ve işkenceye maruz kaldıklarını” ve bu olayın Adalet Bakanlığına taşınmasını talep etmişti. (Ayça Söylemez / bianet.org) 158 Hapishanede 12 yıldır vücudundaki 13 şarapnel parçasıyla yaşayan PKK davasından tutuklu İsmail Tüzün midesinde tümör tespit edildi. Müebbet hapis cezasından sonra gönderildiği Malatya E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda 6 yıl kalan Tüzün’e, hayati tehlike yaratan şarapnel parçalarının alınması için gerekli tedavi imkanları sağlanamadığı gibi 2012’de girdiği açlık grevleri nedeniyle sayısız disiplin cezası verildi. Malatya’dan rızası dışında Elbistan E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’na gönderilen Tüzün, ailesinin girişimleri sonucu yaklaşık 4 ay önce memleketinde bulunan Diyarbakır D Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’na getirildi. İHD’nin hasta tutuklular listesinde bulunan karde- AĞUSTOS 2015 şini etkili bir tedavi için Ankara ve Adana’ya sevk etmek istediklerini belirten ağabey Özgür Tüzün, buradaki hastanelerde mahpus koğuşu bulunmadığı ya da tadilatta olduğu gerekçesiyle kardeşinin sevkinin yapılmadığını belirtti. (DİHA) Hakkâri’de gerçekleşen gösteri esnasına, Hakkâri Kapalı Ceza İnfaz Kurumu binası çatısına ses bombası ve molotof kokteyli atıldı. (haberler.com) 12 Ağustos Manisa T Tipi Ceza İnfaz Kurumu’nda yaşanan hak ihlalleri nedeniyle siyasi mahpusların ardından, adli mahpuslar da açlık grevine girdi. “İdarenin keyfi yaklaşımları ve baskıcı uygulamaları” nedeniyle 24 Temmuz’da açlık grevine giren PKK davasından tutuklu 3 mahpusun ardından aynı hapishanede kalan 10 adli mahpusun da açlık grevine başladığı öğrenildi. Aileler aracığıyla seslerini duyurmaya çalışan adli mahpuslar “gardiyanların sistematik olarak psikolojik baskısına maruz kaldıklarını” aktardı. (DİHA) CHP İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal, TBMM Başkanlığına sunduğu araştırma önergesinde, Ceza İnfaz Sisteminde Sivil Toplum Derneği (CİSST) tarafından son yayınlanan “Özel İhtiyaçları Olan Mahpuslar 20142015” Raporunu gündeme taşıdı. Raporda yer alan, “Türkiye hapishanelerinde, içme suyu, ped, tuvalet kağıdı, sabun, deterjan gibi, temel sağlık ve hijyen için elzem olanlar da dâhil tüm sarf malzemeleri parayla satılıyor” değerlendirmesine dikkat çekti. (Hülya Karabağlı/ t24.com.tr) 13 Ağustos Aysel Sağır’ın, Sağmalcılar Ceza İnfaz Kurumu’nda çekilmiş bir fotoğraf karesinde yer alan “68’in eylemci kadınlarının” peşine düşmesi ve onlara ulaşmasıyla yazdığı Bizi Güneşe Çıkardılar adlı kitabında, kadınların dilinden o dönemi ve Sağmalcılar Ceza İnfaz Kurumu’nda yaşadıkları süreci anlatıyor. (birgun.net) Bafra T Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda bulunan mahpus Yılmaz Teker (33), bir başka hapishaneye sevk olabilmek için yaptığı başvuruların sonuçsuz kalmasıyla son olarak kaldığı koğuşta iğne iplikle dudaklarını iç kısımdan dikti. Teker, bir süre önce hapishane yönetimini protesto etmek için açlık grevine başlamıştı. Tedavi olması için Bafra Devlet Hastanesi’ne getirildi. (İHA) 159 2015 TÜRKİYE HAPİSHANELER ALMANAĞI 14 Ağustos Eskişehir H Tipi Ceza İnfaz Kurumu’nda 2 askerin tecavüzüne uğradıktan sonra Bolu Ceza İnfaz Kurumu’na sürgün edilen trans mahpuslar A.D. ve M.P. burada da hapishane personelinin “saldırılarına ve hak gasplarına” maruz kaldı. Askerler tutuklanarak hapishaneye gönderilirken, Bolu Ceza İnfaz Kurumu’na sürgün edilen A.D. ve M.P.’ye yönelik “hak ihlalleri devam ediyor”. Trans mahpusların “erkek hükümlülerle beraber kalmaya” zorlandıkları ve ayrı hücrelerde tutuldukları belirtiliyor. Maruz kaldıkları işkenceyi duyurmak için 54 gün açlık grevi de yapan A.D. ve M.P.’nin iç organlarında ciddi derecede hasarlar oluştuğu söyleniyor. (Evrensel) Kayınbabasını vurup yaralamaktan 10 yıl 10 ay hapis cezası alan Zaffer Özden (29), Balıkesir Ceza İnfaz Kurumu’ndan (hapishanenin tipi ve numarası belirtilmemiştir) firar ettikten sonra Adana’da yakalandı. (milliyet.com.tr) Kocaeli’ndeki Kandıra Ceza İnfaz Kurumu’ndan (hapishanenin tipi ve numarası belirtilmemiştir) firar eden, karıştığı 8 ayrı suçtan 22 yıl hapis cezasına hükümlü Serdar Alemdar yakalandı. (İHA) Van M Tipi Ceza İnfaz Kurumu’na tedavi amaçlı getirilen Songül Bağatır ve Sincan 2 No’lu F Tipi Yüksek Güvenlikli Ceza İnfaz Kurumu’nda bulunan Mehmet Kurt hapishaneye girişte çıplak aramaya tabi tutuldular. (ozgur-gundem.com) Bafra T Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu Eğitim Kurulu, Kaos GL dergisinin müstehcen yazı ve içerik sebebiyle trans mahpusa verilmemesine karar verdi. Mahpusun yaptığı itiraz İnfaz Hâkimliği tarafından reddedildi. Derginin “Yalnızlık” dosya konulu sayısının kapağında François Ozon’un “Veda Vakti” filminden iki erkeğin görüntüsü bulunuyor. (kaosgl.com) 160 AĞUSTOS 2015 15 Ağustos Kocaeli (Kandıra) 1 No’lu F Tipi Yüksek Güvenlikli Ceza İnfaz Kurumu’ndaki mahpus Mecit Şahinkaya tarafından gönderilen mektupta Haziran ayında yaşanan hak ihlalleri anlatıldı. Hapishane yönetimi Leman, Uykusuz ve Penguen gibi mizah dergilerini “sakıncalı” olduğu gerekçesiyle almazken, ailesinin Şahinkaya’ya getirdiği hardal renkli pantolonun da içeriye alınmadığı belirtildi. CHP Ankara Milletvekili Ali Haydar Hakverdi İçişleri Bakanı Kenan İpek’in cevaplaması istemiyle soru önergesi verdi. Hakverdi soru önergesinde şu soruları yöneltti:“1- Mahkûmların özellikle gazetecilere yazdıkları mektupların engellendiği iddiası doğru mudur? Doğru ise mahkûmların mektupları neden engellenmektedir? 2- Mahkûmların gazetecilere yazdıkları mektuplar neden ‘sakıncalı’ görülmektedir? Yaşanılan ihlalleri yazmaktaki ‘sakıncalı’ durum nedir? 3- Kocaeli 1 No’lu F Tipi Hapishanesi’nde bulunan Mecit Şahinkaya’nın, İ.K. adlı infaz koruma memuruna “işkenceci” dediği için 10 ay hapis cezası aldığı doğru mudur? Bu durumu gazetecilere bildirmek için yazdığı mektupların gönderilmediği iddiaları doğru mudur? Doğru ise gerekçesi nedir? 4- İ.K. adlı infaz koruma memurunun hakkında onlarca soruşturma ve dava bulunduğu, ayrıca Şahinkaya ve diğer mahkumlara ‘çıplak arama’ işlemi yaptığı iddiaları doğru mudur? Doğru ise Şahinkaya’ya neden ceza verilmiştir? İ.K. hakkında ‘çıplak arama’ ve işkence iddiasıyla herhangi bir işlem yapılmış mıdır? 5- Kandıra 1 No’lu F Tipi Hapishanesi’nde hükümlü Murat Kaymaz, Mecit Şahinkaya ve Taner Korkmaz’a avukat görüş yerlerinin ‘cam fanus’a çevrilmesini protesto ettikleri için 1’er ay mektup yasağı uygulandığı iddiaları doğru mudur? 6- Leman, Penguen ve Uykusuz adlı mizah dergilerinin ‘sakıncalı’ olduğu gerekçesiyle hapishaneye alınmadığı iddiası doğru mudur? Doğru ise adı geçen mizah dergilerinin ‘sakıncaları’ nelerdir? 7- Hapishane idaresinin, İnfaz Hakimliği’nin kararlarını uygulamadığı iddiaları doğru mudur? Doğru ise idareye bu yetkiyi kim vermiştir? 8- Kandıra 1 No’lu Hapishanesi’nde hükümlü Cemal Aydoğan’a, Mart 2015 tarihinde oğlu tarafından gönderilen mektupta bulunan kardeşi Hasan Aydoğan’ın fotoğrafını vermediği iddiaları doğru mudur? Mahkuma kardeşinin fotoğrafının aylardır verilmeme gerekçesi nedir? Gözaltında kaybedilen Hasan Aydoğan’ın fotoğrafı nerededir? 9- Mahkum Murat Kaymaz’ın 25.02.2015 tarihinde ailesine göndermek istediği el ürünü süs eşyalarına idare tarafından neden el konulmuştur? İnfaz Hakimliği’ne yapılan itiraz haklı bulunmasına rağmen eşyalar 6 aydır neden gönderilmemektedir? 161 2015 TÜRKİYE HAPİSHANELER ALMANAĞI 10- Hasta mahkumlara verilmesi gereken diyet yemeklerin verilmediği iddiaları doğru mudur? Ara öğünler neden verilmemektedir? 11- Mahkum Mecit Şahinkaya’ya ailesi tarafından Haziran ayı başında bir pantolon getirilmiş ve hapishane idaresi tarafından teslim edilmiştir. Pantolon ölçülerinin Şahinkaya’ya uymaması nedeniyle tadilata gönderilmiş ve yaklaşık 3 hafta sonra tekrar Şahinkaya’ya teslim edilmek üzere hapishane idaresine teslim edilmesine rağmen ‘pantolon renginin’ uygun olmaması gerekçesiyle verilmediği iddiası doğru mudur? İddiaları doğru ise 3 hafta önce alınan pantolon 3 hafta sonra neden alınmamıştır? ‘Hardal rengi’ pantolonun uygun olmama gerekçesi nedir?” (ilerihaber.org) 16 Ağustos Başta Diyarbakır olmak üzere Türkiye hapishanelerindeki PKK davasından hapiste olan mahpuslar, “yaşanan savaş politikaları”, “ PKK Lideri Abdullah Öcalan üzerindeki tecrit” ve “YPG/YPJ’li savaşçıların cenazelerinin sınırda bekletilerek geçişlerinin engellenmesi” durumu için dün itibari ile süresiz dönüşümlü açlık grevine başladı. DİYAR TUHAD-DER, konu ile ilgili Diyarbakır E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu önünde basın açıklaması gerçekleştirdi. (Diyarbakır Özgür Haber) 5 yıl önce aileleri tarafından imam nikâhıyla evlendirilen 16 yaşındaki A.C.T. ile 13 yaşındaki olan D.T.’nin gebelik durumunu kontrol ettirmek için sağlık ocağına gitmesiyle, A.C.T’ye “çocuğun nitelikli cinsel istismarı” suçundan dava açıldı. Dava sonrası A.C.T. 5 yıl 6 ay 20 gün hapis cezasına çarptırıldı. A.C.T’nin anne babası, durumun suç teşkil ettiğini bilmediklerini, Romanlarda bunun normal olduğunu belirterek çocuklarının serbest bırakılması istediler. (DHA) İHD İstanbul Şubesi Hapishane Komisyonu, bu haftaki F Oturma Eyleminde Kırıkkale F Tipi Yüksek Güvenlikli Ceza İnfaz Kurumu’nda tutulan ve tedavi edilmediği için beynindeki tümörün büyüyen ve görme yetisini kaybeden hasta mahpus Yılmaz Kahraman’a özgürlük istedi. (DİHA) 17 Ağustos Tutuklu Hükümlü Aileleri Hukuk Dayanışma Dernekleri Federasyonu (TUHAD-FED) yöneticisi avukat Fazilet Taştan Arserim, Şırnak T Tipi Ceza İnfaz Kurumu’nda bulunan 2’si kadın 12 PKK’li tutuklunun 15 Ağustos’ta süresiz dönüşümlü olarak açlık grevine başladığını belirtti. Arserim, “PKK lideri sayın Abdullah Öcalan’a uygulanan tecrit, YPG/YPJ’lilerin cenazelerinin ailelerine verilmemesi, son dönemde artan hukuksuzluklar ve siyasi 162 AĞUSTOS 2015 soykırım operasyonlarına karşı Şırnak T Tipi Kapalı Cezaevi’nde bulunan PAJK ve PKK’lılar 15 Ağustos 2015 tarihi itibari ile süresiz dönüşümlü açlık grevine başlamışlardır” dedi. (imctv.com) Karaman’da Karaman M Tipi Kapalı Açık Ceza İnfaz Kurumu’nda İşyurdu faaliyetleri kapsamında mahpuslar tarafında yapılan eserler “Cezaevi El İşi Sergisi” adı altında sergilendi. (İHA) Mine Bakal, babasının serbest bırakılması için “Doktorumu Manavgat’ta görmek istiyorum” isimli imza kampanyası başlattı. Babası Antalya Manavgat Devlet Hastanesi Genel Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Seyfettin Bakal, 15 yıl önce görev yaptığı başka bir ildeki hastanede “başkası adına düzenlenmiş bir yeşil kartlı vatandaşı ameliyat etmesi” suçlamasıyla 2 ay önce tutuklanarak Alanya L Tipi Ceza İnfaz Kurumu’na gönderilmişti. (CİHAN) Adana’da yaşayan 30 yaşındaki İlkay Kayam, Niğde E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda kalan eski eşi 33 yaşındaki T.K.’nın gönderdiği ‘okunmuştur’ damgalı mektupta kendisini öldürmekle tehdit ettiğini belirtip, bu mektubun gönderilmesine nasıl izin verildiğini sordu. İlkay Kayam, şu anda hırsızlık ve yaralama suçlarından hapishanede olan T.K.’dan sürekli şiddet gördüğü için boşandığını belirtti. (Çağlar Öztürk/DHA) 18 Ağustos İzmir (Şakran) Çocuk ve Gençlik Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda çocuk mahpusların birbirlerine işkence yaptıkları ve bazı çocuklara tecavüz edildiği yönündeki iddiaları somut hale getiren kurum içi yazışma yayınlandıktan sonra sorumlular hakkında hiçbir adli işlem yapılmazken, hapishanenin eski psikoloğu Özgün Ergin’e, Radikal’de yayınlanan yazışmayı sızdırdığı iddiasıyla uyarı cezası verildi. Ergin daha sonra da bir tayin isteği olmamasına rağmen “hizmet gereği” adı altında İzmir’den Siirt’e sürüldü. Yeni evli olan Ergin, çekilme dilekçesi vererek, memuriyetten istifa etmek zorunda bırakıldı. (İsmail Saymaz / Radikal) 20 Ağustos “Hapishaneler, Sivil Toplum ve Üniversitelerin Rolü” isimli proje kapsamında bir basın açıklaması yapan Ceza İnfaz Sisteminde Sivil Toplum Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Zafer Kıraç, “Türkiye hapishaneler konusunda vahim durumdadır” dedi. (ozgurkocaeli.com.tr) İstanbul Atatürk Havalimanı’nda bavulunda 5,2 kilo kokainle yakalanan Brezilyalı Natalia Borebo (20), Bakırköy Kadın Kapalı Ceza İnfaz Ku163 2015 TÜRKİYE HAPİSHANELER ALMANAĞI rumu’nda intihar etti. Edinilen bilgiye göre cezaevinde psikolojisi bozulan Borebo, birkaç kez ölmeyi denedi, başarılı olamadı. Borebo, 15 Ağustos’ta bulduğu iple kendisini asarak intihar etti. (Ferit Zengin/ SABAH) CHP Ankara Milletvekili Ali Haydar Hakverdi, Amasya Ceza İnfaz Kurumunda “tasarruf” gerekçesiyle suların kesildiği ve mahpuslara su verilmediği iddialarını Meclis’e taşıdı. Hakverdi’nin Adalet Bakanına yönelttiği sorular şöyle: “Mahkumlar, Amasya Hapishanesi’nde ‘tasarruf’ gerekçesiyle suların kesildiği, iletişim, sohbet ve spor hakkının gasp edildiği, hasta mahkûmların ilaçlarının gardiyanlar tarafından alıkonulduğu bazen tek tek bazen ise verilmediği, doktor muayenelerinin kelepçeli yapıldığını, kelepçe ile muayene olmayı kabul etmeyen mahkumların darp edilip, muayenesi yapılmadan hapishaneye gönderildiği, dergi, gazete ve kitapların yasaklandığını mektup ile tarafıma bildirmişlerdir. Amasya Hapishanesi’nde yaşanan hak ihlalleri ile ilgili bir soruşturma başlatmayı düşünüyor musunuz? Amasya Hapishanesi’nde ‘tasarruf’ gerekçesiyle suların kesildiği ve mahkûmlara su verilmediği iddiası doğru mudur? Doğru ise ‘tasarruf’ kararı ne zaman alınmıştır? Su tasarrufu Amasya İli genelinde mi sadece hapishanede mi uygulanmaktadır? Mahkumların ihtiyaçları için kovalarda su topladığı iddiası doğru mudur? Su ‘tasarrufu’ dışında başka ‘tasarruf’larınız var mıdır? Su ‘tasarrufu’ bütün hapishanelerde mi sadece Amasya Hapishanesi’nde mi yapılmaktadır? Amasya Hapishanesi yerine Adalet Bakanlığı binasında neden su ‘tasarrufu’ yapılmamaktadır? Hapishane yönetiminin mahkumlara verdiği kimlikleri kabul etmedikleri için özellikle siyasi mahkumlara ‘sohbet haklarının’ kullandırılmadığı iddiaları doğru mudur? Mahkumların sohbet ve spor haklarının kullandırılmadığı iddiaları doğru mudur? Amasya Hapishanesi’nde bulunan hasta mahkumlara ilaçlarının gardiyanlar tarafından tek tek verildiği bazen ise verilmediği iddiaları doğru mudur? Hasta mahkumların doktor muayenesi ‘kelepçeli’ mi yapılmaktadır? Kelepçe ile muayene sağlık hakkı gaspı değil midir? Siz kelepçeli şekilde tedavi olmayı kabul eder misiniz? Etmiyorsanız mahkumlara yapılmasına neden izin verilmektedir? Kelepçe ile muayeneye zorlayan görevliler ve bu şekilde muayene eden doktorlar hakkında işlem yapılmakta mıdır? 2002-2015 yılları arasından ‘kelepçeli muayeneye’ zorlayan kaç görevli veya doktor hakkında işlem yapılmıştır? Amasya Hapishanesi yönetimini bu uygulamaları nedeniyle ‘ödüllendirmeyi’ düşünüyor musunuz?” (haber.sol.org) 164 AĞUSTOS 2015 21 Ağustos Tunceli Valiliği’nden yapılan yazılı açıklamada, 21 Ağustos saat 13.00 sıralarında Hozat ilçesi Yeni Mahalle’de metruk halde bulunan eski hapishane binası içerisinde patlama meydana geldiği ifade edildi. Herhangi bir yaralanma ve can kaybının yaşanmadığı belirtilen açıklamada, patlamada çevrede bulunan birkaç evin camlarında hasar oluştuğu kaydedildi. (AA) 22 Ağustos Türkiye hapishanelerinde devam eden açlık grevlerine ilişkin olarak Özgür Gündem gazetesinde yayınlanan habere göre: Malatya E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda infaz koruma memurlarının saldırısı sonucu 2’si ağır 9 mahpus yaralanırken, Silivri 2 No’lu L Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda mahpuslar infaz koruma memurları tarafından darp edilerek süngerli odaya götürüldüler ve aralarında ciddi yaralılar olduğu belirtiliyor. Adana Kürkçüler F Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda bulunan 28 mahpusun ise bir gerekçe gösterilmeden Kırıkkale F Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’na gönderildiği iddia edildi. (ozgurgundem.biz) Ordu E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda tutulan mahpuslardan bazıları 14 Ağustos günü kendilerine şiddet uygulandığı iddiasıyla Van Tutuklu ve Hükümlü Aileleri Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği’ne faks çektiler ve avukat talep ettiler. Hapishane 2. Müdürü Hamit Karslıoğlu’nun sabah sayımı için koğuşa girerek tutuklulara hakaret etmeye başladığı, Ercan İşcan isimli mahpusun kolunu bükerek onlarca personel ve mahpusun önünde İşcan’ı tokatladığı iddia ediliyor. 2. Müdür Karslıoğlu’nun, Ercan İşcan ve Abdulselam Şehmus isimli mahpuslara hücre cezası da verdiği, araya hapishaneden diğer müdürlerin girmesiyle İşcan ve Şehmus’un hücrelerinden çıkartıldığı da iddialar arasında. (DİHA) İstanbul Aksaray’da şüphe üzerine durdurulan otomobilde Tekirdağ Ceza İnfaz Kurumu’ndan (hapishanenin tipi ve numarası belirtilmemiştir) firar etmiş olan ve sahte kimlik kullanan H.C. üzerinde eroinle yakalandı. (İHA) 23 Ağustos Van M Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu yönetiminin, aralarında bulaşıcı hastalık taşıyan mahpusların da olduğu 19 hasta mahpusu tek koğuşa koyduğu belirtildi. Hapishanede bulunan toplam 22 ağır hasta mahpusun tedavilerinin ise yarıda kesildiği, infaz koruma memurlarının mahpuslara hakaret, baskı ve sözlü tacizde bulunduğu ifade edildi. (bestanuce1.com) 165 2015 TÜRKİYE HAPİSHANELER ALMANAĞI CHP Ankara Milletvekili Ali Haydar Hakverdi, Adalet Bakanlığı’nın yanıtlaması istemiyle bir soru önergesi verdi ve şu soruları yöneltti: 1 Ocak 2015 ile 29 Haziran 2015 ve 1 Ocak 2002 ile 29 Haziran 2015 arasında hapishanelerde tutuklu ve hükümlü olarak bulunan vatandaşlarımızdan kaçı hayatını kaybetti? Bunlardan kaçı intihar etmiştir? Bunlardan kaçı 18 yaşından küçüktür? Adalet Bakanlığı’ndan verilen yanıta göre; Türkiye’deki 61 hapishanede, 1 Ocak 2015 ile 29 Haziran 2015 arasında 176 tutuklu ve hükümlünün eceliyle, 29’unun intihar yoluyla, 7’sinin de başka sebeplerle olmak üzere, toplam 212 kişinin hayatını kaybettiği ortaya çıktı. 2002’de 89, 2003’te 163, 2004’te 54, 2005’te 59 tutuklu ve hükümlü can verdi. Bu rakam 2006 yılından itibaren katlanarak arttı. 2006’da 157, 2007’de 178, 2008’de 211, 2009’da 287, 2010’da 307, 2011’de 321, 2012’de 345, 2013’te 316 ve 2014’te 380 hükümlü ve tutuklu hapishanelerde öldü. Bu arada 2009 yılından 29 Haziran 2015’e kadar hapishanelerde 9 çocuk hayatını kaybetti. (İsmail Saymaz / radikal.com.tr) Ağrı’nın Doğubayazıt ilçesinde Doğubayazıt A2 Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nun nöbet kulübelerine el yapımı bomba atıldı. (AA) 24 Ağustos Açık Ceza İnfaz Kurumlarına Ayrılma Yönetmeliğindeki Değişiklik 22 Ağustos 2015’de 29453 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girdi. Yeni yönetmeliğe göre hükümlülerin açık hapishanelere çıkabilmesi için cezasının onda birini iyi halli olarak çekmesi yeterli hale getirildi. Bu süre yönetmelik değişikliğinden önce beşte birdi. 166 AĞUSTOS 2015 Hapiste yattığı 11 yılın 9’u tecritle geçen trans mahpus Esra, Menemen T Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’ndan gönderdiği son mektupta hâlihazırda yaşadığı ayrımcılık ve psikolojik şiddet yüzünden artık dayanamayacağını yazdı. (birgun.net) Çankırı E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda ‘silahlı terör örgütü üyesi olmak’ suçundan tutuklu bulunan 2 kişi 5 gün süreli açlık grevine başladı. (haberler.com) 25 Ağustos İHD Mardin Şubesi, 15 Ağustos tarihinden beri süresiz dönüşümlü açlık grevine giren tutuklu ve hükümlülerle ilgili Mardin E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu önünde “Gerekli önlemler alınmalı, mahpuslarla diyalog yolu bulunmalı,10 günden bu yana açlık grevini sürdürenlerin insani ve demokratik talepleri karşılanmalıdır” içeriğinde basın açıklaması yaptı. (mardinlife.com) 2015’te en çok ölüm Sincan ve Samsun’da CHP Ankara Milletvekili Ali Haydar Hakverdi tarafından kaleme alınan, “Cezaevi Raporu”, Ak Parti iktidarında 3 bin 77 tutuklu ve hükümlünün hapishanelerde yaşamını yitirdiğini yani her 38 saatte bir mahkûmun cezaevinde öldüğünü ortaya koydu. Raporda, bu süre içinde 2 bin 501 hasta mahkûmun yaşamını yitirdiği, 511 mahkûmun ise intihar ettiği bildirildi. CHP’li Hakverdi tarafından hazırlanan “Cezaevi Raporu”nda, “Hapishanelerde kapasitelerinin üzerinde tutuklu ve hükümlü bulunurken, her geçen gün mahkûm sayısı artmaktadır. AKP iktidarı döneminde kapasitelerinin üzerindeki artışlar ve uygulamalar, mahkûmları ölüme terk etmektedir” ifadeleri kullanıldı. Tarihin en yüksek oranı “Birçok hapishanede ne doktor ne de ambulans bulunmamaktadır. Türkiye’deki hapishanelerin hiçbirinde 24 saat doktor ve sağlıkçı bulunmadığı gibi hafta içi mesai saatlerinde bile her gün doktor bulunmamaktadır. Bu nedenle hapishanelerdeki ölümlere bakıldığında ihmal ve geç müdahale gerçeği ortaya çıkmaktadır” denilen raporda, Ak Parti hükümetleri döneminde cezaevlerinde yaşanan ölümlerin Türkiye tarihinin en yüksek oranları olduğuna dikkati çekildi. Raporda, şunlar kaydedildi: “Türkiye’de hapishaneler insanları yavaş yavaş öldüren şartlarla donatılmış ve bu amaçla inşa edilmiştir. AKP iktidarında toplam 3 bin 77 tutuklu ve hükümlü hapishanelerde yaşamını yitirmiştir. 1 Ocak 2009 ile 29 Haziran 2015 tarihleri arasında hayatını kaybedenlerden dokuzu 18 yaşından küçük mahkûmlardır. 167 2015 TÜRKİYE HAPİSHANELER ALMANAĞI 37 mahkûm öldürüldü Raporda, ölen 3 bin 77 mahkûmun ölüm nedenleri de sıralandı. Buna göre 2 bin 501 hasta mahkûm yaşamını yitirirken, 511 mahkûm intihar etti, 37 mahkûm öldürülürken, 28 mahkûm ya trafik kazası geçirdi ya da kurum dışında öldürüldü. Raporda, 2015 yılının ilk 6 ayında 212 mahkûmun yaşamını yitirdiği, 176’sının hastalıktan, 29’unun ise intihar ederek öldüğü belirtilerek, “Hapishanelerin dört bir yanını kameralarla donatanlar intiharları görmediği gibi hasta tutsakların ölümüne de göz yummaktadırlar” denildi. Raporda, 2015 yılının ilk 6 ayında en fazla ölümün Sincan’daki Ankara 2 No’lu L Tipi Kapalı cezaevi’nde yaşandığı, burada 9 mahkûmun hastalık nedeniyle öldüğü belirtildi. Raporda, Samsun E Tipi Kapalı Cezaevi’nde 6, afyonkarahisar, Çorum ve Manisa cezaevlerinde ise 5 mahkûmun yaşamını yitirdiği kaydedildi.” (Meriç Tafolar / http://www.milliyet.com.tr/2015-te-en-cok-olum-sincan-vegundem-2107281/) 26 Ağustos Urfa E Tipi Ceza İnfaz Kurumu’ndan Osmaniye T-2 Tipi Ceza İnfaz Kurumuna nakil edilen mahpuslara yönelik nakil sırasında ve hapishane içerisinde fiziki ve psikolojik baskı ve işkence yapıldığı iddia edildi. (EVRENSEL) Hapishane firarisi H.Ö. Giresun Bulancak ilçesinde yakalanarak Giresun E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’na gönderildi. (AA) Samsun’un İlkadım İlçesi Çatkaya Mahallesi’nde yapımı devam eden yeni hapishanenin yüzde 80’inin tamamlandığı ve Ocak 2016’da Adalet Bakanlığı’na teslim edileceği bildirildi. (habertadi.com) Mersin Yarı Açık Ceza İnfaz Kurumu’nda bulunan 36 yaşındaki Mahmut Pater, kaldığı hapishaneden izin alıp çıktıktan sonra boşanmak isteyen eşi 22 yaşındaki Habibe Pater’i 14 yerinden bıçaklayarak yaraladı. (DHA) Canik Belediyesi ve TOKİ işbirliğiyle yapılan yeni hapishaneye taşınma işlemlerinin 2016 yılı Haziran ayında başlayacağı söyleniyor. Toplam 167 bin 244 metrekarelik alanda 17 bin metrekaresi kapalı, 2 bin metrekaresi açık olmak üzere planlanan 800 kişi kapasiteli hapishanenin 36 milyon liraya mal olacağı belirtildi. (İHA) 28 Ağustos 2009’dan beri Muğla E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda tutulan ve bazı mahpuslar tarafından haraç vermek zorunda bırakılıp, işkence 168 AĞUSTOS 2015 ve haksız disiplin cezalarına maruz kaldığı belirtilen Erkan Kaya, 7 Ocak 2013’te kaldığı koğuştaki yatağını yaktı ve kaldırıldığı İzmir Bozkaya Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde 19 Ocak’ta hayatını kaybetti. Erkan Kaya’nın ailesinin Anayasa Mahkemesine yaptığı başvuru sonucunda Mahkeme “Anayasa’nın 17. Maddesinde güvence altına alınan yaşam hakkı kapsamında, yaşamı koruma yükümlülüğü ve etkili soruşturma yürütme yükümlülüğünün ihlal edildiğine” karar verdi. Aileye 30 bin TL manevi tazminat ve mahkeme masrafları ödenmesine hükmetti. (Özgür Aydın / ANF) Antalya’nın Manavgat ilçesi Çolaklı Turizm Bölgesi’nde 1 çocuğa cinsel istismardan ceza alan ve tutuklandıktan sonra Alanya Ceza İnfaz Kurumu’ndan (hapishanenin tipi ve numarası belirtilmemiştir) 1 yıl önce firar eden T.K. yakalandı. (Abdurrahman Büyükkeskin/CİHAN) 29 Ağustos Van’da hapishaneden kaçtıktan sonra Süphan Mahallesi’ndeki evinde kalan Erdal Ahi, polisle girdiği çatışmanın ardından yakalandı. (Orhan Aşan / DHA) 30 Ağustos CHP Ankara Milletvekili Ali Haydar Hakverdi, TBMM’ye, Kocaeli 1 No’lu ve 2 No’lu F Tipi Yüksek Güvenlikli Ceza İnfaz Kurumu’nda renkli kalemlerin yasak olmasına ilişkin “örgütsel resim yapılıyor gerekçesi ile renkli kalem ve kağıtların yasaklandığı iddiası doğru mudur?” içeriğinde soru önergesi verdi. (t24.com.tr) 31 Ağustos Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinde başta Diyarbakır, Şanlıurfa, Elazığ olmak üzere birçok ildeki hapishanelerde yer kalmayınca mahpuslar diğer illere nakledilmeye başlandı. 87 mahpus, Diyarbakır Havaalanı’ndan kalkan bir uçakla Trabzon Havalimanı’na götürüldü. Başka yolcuların bulunmadığı uçaktan inen mahpuslar, burada bekleyen hapishane ring araçlarına bindirilerek, Trabzon Bahçecik E Tipi Ceza İnfaz Kurumu ile Rize L Tipi Ceza İnfaz Kurumu’na nakledildi. (Kenan Taşkın / haberturk.com) Adıyaman E Tipi Ceza İnfaz Kurumu’nda bulunan ve 15 Ağustos’ta süresiz dönüşümlü açlık grevine başlayan 9 siyasi mahpus İzmir ve Kocaeli F tipi hapishanelerine sürgün edildi. Adıyaman E Tipi Ceza İnfaz Kurumu’nda tutulan Hayrettin Kahraman, Orhan Kara, Fehmi Yıldız ve Hasan Çatal, Kocaeli Kandıra 1 No’lu F Tipi Yüksek Güvenlikli Ceza İnfaz Kurumu’na, İbrahîm Dengi, M. İrfan Hekimoglu, 169 2015 TÜRKİYE HAPİSHANELER ALMANAĞI İsmail Taş ve Şenol Yoldaş, Kocaeli Kandıra 2 No’lu F Tipi Yüksek Güvenlikli Ceza İnfaz Kurumu’na ve Serkan Güngor’ün ise İzmir 1 No’lu F Tipi Yüksek Güvenlikli Ceza İnfaz Kurumu’na sürgün edildiği öğrenildi. (DİHA) Amasya E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda siyasi mahpuslarla yaptığı görüşmeyi raporlaştıran Tutuklu Hükümlü Aileleri Hukuk Dayanışma Dernekleri Federasyonu (TUHAD-FED) Ankara Yöneticisi Havva Özcan, hapishane idaresinin kışkırtmasıyla adli tutuklular üzerinden siyasi mahpusların tehdit edildiğini belirtti. Özcan, mahpusların anlatımları üzerine hazırladığı raporunda yaşanan hak ihlallerini şöyle sıraladı: “Cezaevinde verilen mahkum kimlikleri her faaliyet ve mekan giriş çıkışında gösterilmek zorundadır. Oysa daha önce bu faaliyetlerde kimlik gösterilmesi zorunlu değildi. Cezaevinde 2 koğuş bulunmaktadır. Bu koğuşlar arası sosyal faaliyetler, ‘spor, havalandırma, resim, bilgisayar kursu’ kimlik dayatmasından dolayı ya yapılmamakta ya da reddedilmektedir. Hastane ve revir talepleri kabul edilmemektedir. Cezaevinde rastgele gece saat 2 ya da 3’te coplarla ranzalara vurularak tutuklu ve hükümlülere taciz düzeyinde aramalar yapılmakta ve eşyaları birbirine karıştırılmakta ve dağıtılmaktadır. Cezaevindeki adli tutuklular provoke edilerek siyasi tutsaklara tehdit ve küfür edilmektedir. Bütün hak ihlalleriyle ilgili cezaevi infaz savcılığına yapılan başvuruların hepsi reddedilmiştir.” (birgun.net) Şanlıurfa Ceza İnfaz Kurumu’ndan Osmaniye T Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’na nakledilirken kötü muameleye maruz kalan mahpuslar ile ilgili Uluslararası Af Örgütü, acil eylem çağrısında bulundu. “Dört kişiyi kötü muameleye karşı koruyun!” başlığıyla imza kampanyası başlatan Af Örgütü, yayınladıkları genelgede Ceylanpınar’da 21 Temmuz’da iki polis memurunun öldürülmesi olayına karıştıkları iddiasıyla suçlanan ve Osmaniye Ceza İnfaz Kurumu’nda işkence ve kötü muameleye maruz bırakılan, Sedat Aydın, Mehmet Naci Yılmaz, Ömer Kılınç ve Murat Abir’e yapılan kötü muameleye derhal son verilmesini istedi. Uluslararası Af örgütü yayınladığı acil eylem imza kampanyası çağrısında mahpusların en son 19 Ağustos’ta olmak üzere, defalarca kere dövüldüklerini ve yaraları için gerekli olan tıbbi tedaviden yoksun bırakıldıklarını bildirdi. (cagdasses.com) 170 AĞUSTOS 2015 EYLÜL 171 2015 TÜRKİYE HAPİSHANELER ALMANAĞI 1 Eylül CHP, Adalet Bakanı Kenan İpek’in, hapishanedeki tutukluları ziyaret etmek isteyen CHP heyetine izin vermediğini iddia etti. Heyetin “Sincan Cezaevi’nde bulunan, MİT tırlarını soruşturan savcılar, IŞİD üyeliği iddiasıyla tutuklu kadınlar ve Malatya Cezaevi’nde şiddete uğradıklarını iddia eden tutuklularla görüşmek için” Adalet Bakanlığı’na yazdığı yazıya olumlu cevap verilmediği belirtilen açıklamada, “Adalet Bakanlığı Müsteşarı iken Anayasanın 114. maddesi gereğince, 7 Haziran seçimleri öncesinde ‘bağımsız’ Bakan olarak atanan Kenan İpek, cezaevindeki tutukluları ziyaret etmek isteyen CHP heyetine izin vermedi” ifadesi kullanıldı. (AA) Sivil Toplum Örgütleri hapishanelerdeki keyfi yayın yasaklarına ilişkin bir basın duyurusu imzaladılar: Hapishanelerdeki keyfi yayın yasakları son bulmalıdır! Son günlerde hapishanelerde yayın yasaklarına dair haberler basına yansıyor., Leman, Uykusuz ve Penguen dergileri “sakıncalı” olduğu gerekçesiyle Kandıra 1 No’lu F Tipi Hapishanesi’ne alınmadılar. Kaos GL dergisi, “müstehcen yazı ve yorumlar kapsadığı” gerekçesiyle Bafra T Tipi Kapalı Hapishanesi idaresi tarafından engelledi. LGBTİ mahpusların anlatımlarının derlendiği Voltaçark adlı kitap gönderildiği bir çok hapishane tarafından kabul edilmedi. Çok değil bir kaç ay önce de mahpuslara ziyaretçileri tarafından getirilen veya posta yoluyla gönderilen süreli yayınlar (çoğunlukla dergiler) engelleniyor ve mahpusların, bu yayınları paralarını kendilerinin ödemesi ve görevli infaz koruma memurları tarafından bayiden alınması koşuluyla temin edebileceğini belirtiliyordu. Tüm bu engellemelerin yasal çerçevesini Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun’un 62. Maddesi oluşturmaktadır. “Süreli ve Süresiz Yayınlardan Yararlanma Hakkı” başlığını taşıyan bu maddenin 3. Fıkrası “Kurum güvenliğini tehlikeye düşüren veya müstehcen haber, yazı, fotoğraf ve yorumları kapsayan hiçbir yayın hükümlüye verilmez” demektedir. 62. Maddenin bu fıkrası, hapishane idarelerine “keyfi” olarak nitelendirilebilecek bir tasarruf hakkı tanımaktadır. Bu yasa maddesi sayesinde, bir yayın mahkeme kararıyla yasaklanmamış olsa dahi hapishane idaresi bu yayının “kurum güvenliğini tehlikeye düşürdüğüne” veya “müstehcen” olduğuna karar verirse bu yayını hapishane sınırları içerisinde yasaklama hakkına sahip olabilmektedir.* Bu durumun kendisi “keyfiyet” yaratmaktadır. * Hapishane idaresi bu kararı “kurum müdürünün başkanlığında, eğitimden sorumlu ikinci müdür, cezaevi tabibi, psikolog, sosyal çalışmacı ve kurumda görev yapan bütün öğretmenler ile kütüphaneciden” (veya bu sayılardan hangileri varsa o kişilerden) oluşan Eğitim Kurulu aracılığıyla almaktadır. Mahpusların, alınan bu kararlara itiraz hakkı vardır. Bu kararlara itiraz için önce İnfaz Hakimliği’ne, buradan da olumsuz bir karar çıkması halinde Ağır Ceza Mahkemesi’başvuru yapılabilmektedir. 172 EYLÜL 2015 Her ne kadar İnfaz Hakimlikleri ve Ağır Ceza Mahkemeleri, bu engelleme kararları söz konusu olduğunda “Ceza İnfaz Kurumları Kütüphane ve Kitaplık Yönergesi”ni de yasal çerçevenin bir parçası olarak gösterse de bu kabul edilebilir bir tutum değildir. Zira bu yönerge, bireysel olarak mahpusların edinebileceği yayınları değil “kütüphane ve kitaplık”lara alınacak/koyulacak süreli ve süresiz yayınları ilgilendirmektedir. Bu yönergenin ilgili maddeleri** hapishane idarelerine yayın yasağı getirme yönünde keyfi tasarruf hakkı tanımanın yanı sıra “Kuruma Kabul Edilecek Yayınlarda Aranacak Nitelikler”i de belirlemekte ve “Atatürk milliyetçiliği, ilke ve inkılaplarına uygun olması” gibi maddeleriyle ek sınırlamalar getirmektedir. Bir yayını, hapishane dışında yasak değilken hapishanede yasaklamak ve bu yasak kararının ilk derecede olsa dahi karar vericisi olarak hapishane idaresini belirlemek kanuni olsa dahi insan hakları ile bağdaşmaz. Kaldı ki, hapishane idarelerine tanınan bu keyfi tasarruf hakkı nedeniyle bazı yayınlar bazı hapishanelerde yasaklanırken diğer hapishanelerde serbest olabilmekte ve standart bir yaklaşım da sergilenmemektedir. Mahpuslara yönelik bu çifte standart, iktidarların kendi anlayışları doğrultusunda mahpusları standardize etmeye yönelik yaklaşımları ve hapishane idarelerine tanınan keyfi tasarruf hakkı kabul edilebilir değildir. Mahkemeler tarafından hakkında toplatılma ve yasak kararı verilmeyen bütün yayınlara her bir Türkiye vatandaşı gibi mahpuslar da ulaşabilmelidir. Bu nedenle bu çifte standardı ve keyfiyeti ortadan kaldıracak yasal düzenlemeler gerçekleştirilmeli ve mahpusların süreli ve süresiz yayınlara ulaşabilmesinin önündeki engeller kaldırılmalıdır. Bilgi Üniversitesi Gökkuşağı LGBTİ Oluşumu Ceza İnfaz Sisteminde Sivil Toplum Derneği (CİSST) Dışarıda Deli Dalgalar ** Kuruma kabul edilmeyecek yayınlar Madde 11- a) Mahkemelerce yasaklanmış olan, b) Mahkemelerce yasaklanmamış olsa bile, kurum güvenliğini tehlikeye düşürdüğü veya müstehcen haber, yazı, fotoğraf ve yorumları kapsadığı eğitim kurulu kararıyla tespit edilen, hiçbir yayın kuruma kabul edilmez. Kuruma kabul edilecek yayınlarda aranacak nitelikler Madde 12- Kütüphane veya kitaplıklara alınacak veya kabul edilecek yayınların: a) İyileştirme ve eğitim programları ile derslere kaynaklık edecek nitelikte olması, b) Hükümlü ve tutukluların genel ve mesleki bilgilerini artırıcı nitelikte olması, c) Hükümlü ve tutuklulara insan, yurt ve millet sevgisini güçlendirecek nitelikte bulunması, d) Hükümlü ve tutukluların manevî kalkınmalarını sağlayacak vasıfları taşıması, e) Atatürk milliyetçiliği, ilke ve inkılaplarına uygun olması, f) Hükümlü ve tutukluların boş zamanlarını değerlendirmelerini, okuma alışkanlığı edinmelerini ve kültür bakımından ufuklarını geliştirmelerini sağlayacak nitelikte olması, gerekir. 173 2015 TÜRKİYE HAPİSHANELER ALMANAĞI Engelli Kadın Derneği Eşit Haklar İçin İzleme Derneği Görülmüştür Hebun LGBT Derneği Hevi LGBTİ Derneği İHD Merkez İstanbul LGBTİ Dayanışma Derneği Kaos GL Keskesor LGBTİ Oluşumu Lambda İstanbul LGBTT Dayanışma Derneği LİSTAG (Lezbiyen, Gey, Biseksüel, Trans, İnterseks Bireylerin Aileleri ve Yakınları Der.) Mahsus Mahal Özgürlükçü Hukukçular Derneği Pembe Caretta LGBTQ Oluşumu Pembe Hayat LGBTT Dayanışma Derneği Sosyal Politikala Cinsiyet Kimliği ve Cinsel Yönelim Derneği (SPoD) Türkiye İnsan Hakları Derneği (TİHV) Trabzon Mor Balık LGBT Oluşumu Tutuklu Hükümlü Aileleri Hukuk Dayanışma Dernekleri Federasyonu (Tuhadfed) (http://www.tcps.org.tr/?q=node/103) 2 Eylül Mardin’in Nusaybin ilçesinde 2 gün önce tutuklanan Belediye Eş Başkanı Sara Kaya ve DBP Eş Başkanı Zinet Alğan, Ankara Sincan Ceza İnfaz Kurumu’na nakledildi. (CHA) Abdullah Öcalan’ın daha önceki yıllarda kaleme aldığı ve konuşmalarından derlenen “Sosyalizmde Israr”, “Kürt Aşkı”, “Nasıl Yaşamalı” ve “Gerçeğin Dili ve Eylemi” adlı kitapları, geçtiğimiz ay avukatları tarafından Öcalan’a teslim edilmek üzere hapishaneye gönderildi. Ancak kitaplar “örgüt propagandası” gerekçesiyle İmralı hapishane yönetimi tarafından Öcalan’ın kendisine teslim edilmedi. (DİHA) Diyarbakır’da bölgedeki gelişmeleri takip ederken gözaltına alınan ve Sulh Ceza Hakimliği tarafından, “Silahlı örgüte üye olmayıp bilerek ve isteyerek örgüte yardımdan” tutuklanan Vice News adlı internet haber kanalında görevli İngiliz gazeteciler Philip Gingell (Jake) Hanrahan ile Philip John Pendlebury ve Iraklı tercümanları Muhammed İsmail Resul’ün, Diyarbakır D Tipi Yüksek Güvenlikli Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’ndan Adana 174 EYLÜL 2015 (Kürkçüler) E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’na sevk edildikleri ortaya çıktı. Diyarbakır Barosu avukatlarından Erhan Ürküt “Soruşturma Diyarbakır’da yürütülüyor ama gazeteciler Adana’ya gönderilmiş. Bu şekilde yabancı gazetecilerin hukuki destek almaları çok sıkıntılı olacak. Bu şekilde adalete erişim de engellenmek isteniyor” diye konuştu. (zaman.com.tr/haber) İddiaya göre, Çanakkale E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda isim benzerliği nedeni ile yanlışlıkla serbest bırakılan Mustafa Sezer, Balıkesir’de denize girerken yakalandı. (haberler.com.tr) 3 Eylül HDP Eş Genel Başkan Yardımcısı Saruhan Oluç, Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun yanıtlaması talebiyle verdiği yazılı soru önergesinde, Antalya L Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda mahpuslara uygulandığı öne sürülen şiddetin endişe verici boyutta olduğunu belirtti. Oluç, soru önergesinde şunları belirtti: “27 Ağustos günü saat 15.30-16.00 arasında 30- 40 civarında gardiyanın ellerinde cop ve kalkanlarla ‘Arama var’ diyerek koğuşa girdikleri, mahpusları koğuştan döverek çıkarttıkları, üstleri aranırken yere yatırarak üzerlerine çıktıkları ve tekmeledikleri bilgileri tarafımıza ulaştırılmıştır. Küfreden ve hakaret eden gardiyanların, ‘Biz sizin düşmanınız’ diyerek saldırdıkları esnada mahpuslar yaralanmış, M.E pantolonu indirilerek dövülmüştür.” Antalya L Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu E-10, C-1, F-2 koğuşlarında kalan tutuklu ve hükümlülere 40 kadar gardiyanın saldırdığını öne süren Oluç, Başbakan Davutoğlu’na, “Tutuklu ve hükümlülerin dövülmesi emrini kim vermiştir? Bu emri verenler hakkında soruşturma açılmış mıdır? Gardiyanlar hakkında herhangi bir işlem başlatmayı ve sorumluların cezalandırılmasını düşünüyor musunuz?” sorularını yöneltti. (Emre Baylan / DHA) 12 ayrı hırsızlık dosyasından toplam 13 yıl 6 ay kesinleşmiş hapis cezası bulunan ve Sivas Açık Ceza İnfaz Kurumu’ndan firar eden 22 yaşındaki Çiğdem Erik, Samsun’da yakalanarak hapishaneye gönderildi. (sondakika.com.tr) Samsun’da cezaevi firarisi olduğu öğrenilen ve ayrıca hakkında hapis cezası bulunan 25 yaşındaki A.A. yakalanarak Samsun Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’na gönderildi. (İHA) Aydın E Tipi Açık Ceza İnfaz Kurumu’ndan 20 ağustosta firar eden Gökhan B. Aydın, İncirliova ilçesinde yakalandı. (AA) 175 2015 TÜRKİYE HAPİSHANELER ALMANAĞI Diyarbakır’da bulunan D Tipi Yüksek Güvenlikli Kapalı Ceza İnfaz Kurumu ve E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda mahpus kapasitesinin aşılması nedeniyle Adalet Bakanlığı tarafından nakil kararı alındı. Toplam kapasitesi yaklaşık 2 bin kişi olan Diyarbakır D ve E Tipi Ceza İnfaz Kurumları’nda 250 kişilik fazlalık olması nedeniyle son iki gün içinde her iki hapishaneden 194 mahpusun havayoluyla Samsun ve Trabzon’daki hapishanelere sevk edildiği açıklandı. (DHA) 4 Eylül Şırnak T Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda tutulan 12 mahpus 2 Eylül tarihinde Türkiye’nin çeşitli kentlerinde bulunan cezaevlerine sürgün edildi. Mahpuslar sürgün öncesi saldırıya uğradıklarını ifade ettiler. (Aziz Oruç / evrensel.net) 24 Ağustos’ta tutuklanan Sur Belediyesi Eşbaşkanı Seyit Narin ve DBP Sur İlçe Eşbaşkanı Ali Rıza Çiçekli, Kırıkkale F Tipi Yüksek Güvenlikli Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’na, Sur Belediyesi Eşbaşkanı Fatma Şık Barut, Silvan Belediyesi Eşbaşkanı Yüksel Bodakçı ve Kadın Akademisi çalışanı Güneş Ölmez ise Ankara Sincan Ceza İnfaz Kurumu’na sürgün edildi. (Aziz Oruç / evrensel.net) 30 ve 31 Ağustos’ta Diyarbakır, Elazığ ve Adıyaman’da, hapishanelerdeki doluluk oranı gerekçe gösterilerek 100’e yakın mahpus, başta Trabzon Bahçecik E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu ve Kandıra 1 ve 2 No’lu F Tipi Yüksek Güvenlikli Ceza İnfaz Kurumları olmak üzere Türkiye’nin çeşitli yerlerindeki hapishanelere sürgün edildiler. (Aziz Oruç / evrensel.net) 5 Eylül Antalya L Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’ndaki mahpuslara yönelik baskı kurulduğu iddia ediliyor. Haberlere göre “Cezaevi Acil Müdahale Timi” olarak adlandırılan 100 kişilik gardiyan grubu tarafından elleri ve ayakları kelepçelenerek darp edilen ve vücutlarında kırıklar meydana gelen mahpuslar revire dahi götürülmediler. Antalya L Tipi Ceza İnfaz Kurumu’nda tutulan mahpuslardan Cebrail Salman’ın annesi Fatma Salman, oğlu ile yaptığı telefon görüşmesinde oğlunun infaz ve koruma memurlarının mahpuslara “Biz Diyarbakır zindanlarında nasıl hepinizi öldürdüysek, burada da hepinizi öldüreceğiz. Sizin cenazelerinizi annelerinize göndereceğiz” dediklerini aktardı. (DİHA) 6 Eylül Malatya E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda açlık grevi yapan 8 mahpusa hücre cezası verildiği öğrenildi. (5-9 Eylül 2015 TİHV Dokümantasyon Merkezi Günlük İnsan Hakları Raporu) 176 EYLÜL 2015 Adıyaman E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda elektrik kontağından çıktığı sanılan yangın itfaiyenin müdahalesi ile kısa sürede kontrol altına alındı. (DHA) Alanya L Tipi Açık ve Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda çalışan 24 yaşındaki jandarma er Gökhan D. iddiaya göre bunalıma girip tuvalette tüfeğiyle başına ateş etti. Er Gökhan D.’nin sağlık durumunun ciddi olduğu belirtiliyor. (bizimantalya.com) 7 Eylül Alanya L Tipi Kapalı ve Açık Ceza ve İnfaz Kurumu’ndan 120 mahpusun ürettiği, ağaç işlerinden takı tasarımına, kabak süsleme sanatından terziliğe kadar pek çok alandan ürünler sergilendi. Hapishanede iç ve dış kantin işletmeciliğinin yanı sıra ağaç işleri, marangozluk, terzi, takı tasarımı, su kabağı işlemesi ve fotoğrafçılık kursu veriliyor, aynı zamanda sebze ve meyve yetiştiriciliği de yapılıyor. (haberalanya.com.tr) Elmalı Ceza İnfaz Kurumu’ndan [Haberde hapishane “F Tipi” olarak belirtiliyor ancak Elmalı’da “F Tipi” hapishane bulunmamaktadır] Adalet Bakanlığı’nın özel izniyle güreş müsabakalarına katılmak için çıkan Hasan Borucu (24) 663. Elmalı Yeşilyayla Güreşleri’nde başaltı kategorisinde ikinci oldu. (haberler.com) 8 Eylül Bilecik M Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda mahpuslar arasında çıkan kavgada vücudunun çeşitli yerlerinden kesici bir aletle yaralanan mahpus Yıldıray Çınan hastaneye kaldırıldı. Mahpusların koğuş ağalığı için birbirleriyle kavga ettiği iddia edildi. (İHA) 9 Eylül Hapishanelerde PKK ve KCK davalarından tutulan mahpusların askeri operasyonlara ve tutuklamalara karşı dönüşümlü olarak ve talepleri kabul edilinceye kadar süresiz olarak başlattıkları açlık grevi eylemleri 9 Eylül 2015 itibariyle 26. gününe girdi. (5-9 Eylül 2015 TİHV Dokümantasyon Merkezi Günlük İnsan Hakları Raporu) Edirne F Tipi Ceza İnfaz Kurumu’nda açlık grevi yapan mahpuslar darp edildi. (HDP / Eylül Ayı İnsan Hakları İhlalleri Raporu) Adalet Bakanlığı Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğü’nün (CTE) 28 Şubat 2015 tarihli verilerine göre, Türkiye genelindeki 366 hapishanenin kapasitesi 157 bin 63. Ancak hapishanelerde bulunan mahpus sayısı 177 2015 TÜRKİYE HAPİSHANELER ALMANAĞI 164 bin 461. Yani 3 bin 397 kişilik kapasite fazlası var. Kapasite sorununa rağmen 2010’da 120 bin 814 olan mahpus sayısına, 43 bin 641 kişi eklendi. İnsan Hakları Derneği (İHD) Genel Merkez Cezaevleri Komisyonu Üyesi Necla Şengül, “Bakanlık bu kapasiteyi artırarak hapishaneleri dolduracağının müjdesini vermiştir” diyor. (Tamer Arda Erşin / evrensel.net) 10 Eylül Bursa H Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda kalan ağır diyaliz hastası Muhittin Kaya’nın, açık görüş esnasında 20 gardiyanın linç girişimine maruz kaldığı öne sürüldü. Kardeşi Muhittin Kaya’yı ziyaret eden Sevim Kaya, hapishane yönetimi 1 saat olması gereken görüş süresinde kısarak kardeşiyle yarım saat görüşmesine izin verdiğini söyledi. Hapishane yönetiminin hak ihlali uygulamasına tepki gösteren mahpus ailelerinin, infaz koruma memurlarının fiziksel ve sözlü saldırısına uğradığı, üstlerine sandalye ve masa fırlatılırken, mahpuslar Kaya, Himal ve Uzunay’ın darp edildiği iddia edildi. (DİHA) Kütahya’nın Tavşanlı ilçesinde yapımı tamamlanan T Tipi Kapalı Ve Açık Ceza İnfaz Kurumu’nun yakında hizmete gireceği bildirildi. (AA) 11 Eylül Erzurum H Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda tutulan siyasi mahpus Selman Gülbahçe, İHD Erzurum Şubesi’ne gönderdiği mektupta Erzurum 1. İnfaz Mahkemesi Hakimi S.A. hakkında iddialarda bulundu. Hapishane idaresinin Suruç katliamını protesto etmek için girdiği 2 günlük açlık grevi nedeniyle kendisine 1 aylık sosyal etkinliklerden men cezası verdiğini belirten Gülbahçe, cezayla ilgili Erzurum 1. İnfaz Mahkemesi’ne itirazda bulunduğunu söyledi. 1 Eylül günü görülen duruşmada Kürtçe tercüman talebinde bulunduğunu söyleyen Gülbahçe, Hakim A.’nın bir anda saldırgan bir üslup takınarak önce, “Kürt yoktur. Siz bu ülkenin okullarında okumuşsunuz. Bunlar da Ermeniler gibidir. Önü şimdiden alınmazsa kim bilir nasıl olur” sözlerini sarf ettiğini ardından da duruşma salonundaki askerleri kışkırtmaya çalıştığını ifade etti. (DİHA) Burhaniye T Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu yönetiminin, sınırda bekletilen cenazelerin verilmemesini protesto etmek ve tecridi kınamak için 26 gün önce dönüşümsüz açlık grevine giren Mehmet Adıyaman ve Halil Korkut’a yönelik baskıları arttı. Yaşadıkları hak ihlallerini DİHA’ya gönderdiği mektupla anlatan Mehmet Adıyaman, 26 gündür açlık grevinde tüketilmesi zorunlu olan limon, tuz ve şekerin hapishane idaresi tarafından 178 EYLÜL 2015 kendilerine bilinçli bir şekilde verilmediğini belirtti. Hapishanede bulunan doktorun, bu insanlık dışı uygulamalara ortak olmak istemediğini belirten Adıyaman, doktorun istifa ettiğini, bu yüzden hapishanenin uzun süredir doktorsuz olduğunu söyledi. Açlık grevine girdiği için iletişim cezası verildiğini kaydeden Adıyaman, hapishane yönetiminin keyfi tutumlarından dolayı sağlık sorunlarının nüksettiğini de ekledi. (DİHA) Eski Bayrampaşa Cezaevi arazisi için hazırlanan imar planları, İstanbul 9. İdare Mahkemesi tarafından ‘şehircilik ilkeleri, planlama esasları ve tekniklerine ve hukuka uygun olmadığı’ gerekçesiyle iptal edildi. Şehir Plancıları Odası İstanbul Şubesi, İBB Meclisi’nin 2012 yılında kentsel dönüşüm alanı olarak ilan ettiği arazi için hazırlanan imar planlarını bölgede yapı, nüfus ve araç yoğunluğunu arttıracağı gerekçesiyle yargıya taşıdı. İstanbul 9. İdare Mahkemesi ‘yapılaşma şartları yönünden şehircilik ilkeleri, planlama esasları ve tekniklerine ve hukuka uygun olmadığı’ sonucuna vararak planların iptaline karar verdi. (DHA) 12 Eylül Devlet Tiyatroları Genel Müdürlüğü ve Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğü’nün sosyal sorumluluk projesi kapsamında sahnelenen “Son Kuşlar” oyununun galası Bolu T Tipi Ceza İnfaz Kurumu’nda yapıldı. Oyunda rol alan Turgay Tanülkü hapishanelerde annelerinin yanında kalmak zorunda olan, babaları da hapishanede olan 22 çocuğun eğitimini sağladığını söyledi. (radikal.com.tr) Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi koordinasyonunda çalışmalarını yürüten Diyarbakır 5 No’lu Cezaevi Müze Koordinasyon Merkezi’nin çağrısıyla 1. Sanat Buluşması’nda bir araya gelen 46 sanatçı ve öğrencinin yaptığı çizimler, 12 Eylül Darbesi’nin yıldönümünde sergilendi. Diyarbakır 5 No’lu Cezaevi Müze Koordinasyon Merkezi Sergi Salonu’ndaki sergi açılışına, Büyükşehir Belediyesi Eş Başkanı Gültan Kışanak, Diyarbakır 78’liler Derneği üyeleri ve 12 Eylül döneminde Diyarbakır Cezaevi’nde tutulmuş olan çok sayıda eski mahpus katıldı. (İHA) 13 Eylül Diyarbakır’ın Bağlar ilçesinde bulunan E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nun nöbetçi kulübelerine ses bombası ve havai fişek atıldığı açıklandı. (İHA) 14 Eylül Batman M Tipi Ceza İnfaz Kurumu’nda tutulan 29 mahpus, Türkiye’de bulunan farklı hapishanelere sürgün edildi. Mezopotamya Hukukçular 179 2015 TÜRKİYE HAPİSHANELER ALMANAĞI Derneği üyesi Eyüp Şahin, tutuklular arasında hasta tutukluların da olabileceğini belirtti. Mahpusların isimleri ve sürgün edildikleri hapishaneler; Balıkesir L Tipi: Cüneyt Tırnak, Ahmet Ay, M. Şah Demir, M. Salih Yıldız, M. Şerin Çelik, Yunus Özher. Kocaeli 1 No’lu F Tipi: Orhan Dayan, Feyzi Argış, Mehdi Ay, M. Şerif Acet. Tekirdağ 2 No’lu T Tipi: Cahit Okta, Hıyasettin Adlığ, Yakup Kaymaz, M. Şerin Bağlı, Ahmet Arif Yöyler, Halil Yıldırım, Çektar Yürek, Uğur Kaya, İsmail Tarhan. Bandırma 1 No’lu T Tipi: Nizam Arzık, Atilla Öztürk, Adil Dargın, Ali Adı Belli, Hayrettin Boral, Durmaz Gişiken, Faysal Atak, A.Halil Güneştekin, Şivan Polat, Fırat Boral. (evrensel.net) İzmir (Kırıklar) F Tipi Yüksek Güvenlikli Ceza İnfaz Kurumu’nda [Numarası belirtilmemiş] 15 Ağustos’tan bu yana süresiz dönüşümlü açlık grevinde olan mahpuslar, sivil toplum örgütlerine yolladıkları mektuplarda saldırı ve provokasyonlarla karşı karşıya olduklarını belirttiler. PKK davasından Turgut Koyuncu, Tutuklu Aileler ile Yardımlaşma Derneği (TAYDDER) İzmir Şubesine yolladığı mektupta, hapishanenin dış güvenliğinden sorumlu bölük komutanının özel uygulama ve provokasyonlarına maruz kaldıklarını belirtti. Mahpus Mazhar Güler ise mektubunda, çift kelepçe uygulaması nedeniyle hasta mahpusların tedavisinin engellendiğini ifade etti. (DİHA) CHP Genel Başkan Yardımcısı Veli Ağbaba, Denizli Bozkurt Açık Ceza İnfaz Kurumu’nda, yönetmelik değişikliğinin ardından kapasitenin üstünde tutuklu barındığını, bunun sağlık sorunlarını tetiklediğini belirtti. Ağbaba, hapishanede sarılık teşhisi konduğunu, yoğunluk nedeniyle mahpuslara tuvalet sırasının bir günde dahi gelemediğini, mahpusların banyoyu da 3 günde bir sadece 10 dakika kullanabildiğini ifade etti. Ağbaba, Adalet Bakanı Kenan İpek’in göreve geldikten bu yana hapishaneleri incelemeye yönelik taleplerin tamamını reddetmesini de eleştirdi. (Meriç Tafolar / milliyet.com.tr) 15 Eylül 9 ay 15 gün Sakarya (Ferizli) L Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda yattıktan sonra beraat eden S.A (39) devlet aleyhine Hazine’ye açtığı davada 4 bin 647 lira maddi, 9 bin lira manevi olmak üzere 13 bin 647 lira tazminat kazandı. Sakarya’da 7 yıl önce uyuşturucu ticareti yapmak ve bu amaçla örgüt kurmak, örgüte üye olmak suçlamalarıyla tutuklanmıştı. (Salih Hamurcu/CİHAN) 180 EYLÜL 2015 16 Eylül Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu ve İmar Kanunu’na muhalefet gerekçesiyle Aydın Yenipazar Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda tutulan dilbilimci ve yazar Sevan Nişanyan, yeni yönetmelik gereği Sultanhisar Açık Ceza İnfaz Kurumu’na geçti. Nişanyan, sosyal medya hesaplarında: “24 Ağustos’ta beklenmedik bir yönetmelik değişikliğiyle, 10-15 bin hükümlünün kapalıdan açık cezaevine nakline imkân yarattılar. Benim durum biraz karmaşık olduğundan işlem iki-üç hafta sarktı. Tahminimce bayrama doğru Sultanhisar Açık Cezaevi’ne geçmiş olurum. Açık cezaevinde telefon oldukça serbest, üç ayda bir izin hakkı da var. Şimdi dua ediyorlar, ‘Bu herif inşallah kaçar maçar da başımıza bela olmaktan çıkar’ diye” ifadelerini kullandı. (Ümran Avcı / haberturk.com) Konya’da Ereğli Açık Ceza İnfaz Kurumu’ndan, bir hafta önce hapishanenin tel örgülerinden atlayarak kaçan Mahmut B. (28) Çakıllar Mahallesi’ndeki evinde yakalandı. (AA) Ankara’nın Çubuk ilçesinde, bir süre önce hapishaneden firar eden M.B “ihbar üzerine” yakalandı. (AA) 17 Eylül Maltepe Çocuk ve Gençlik Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda 27 Eylül tarihinde akran şiddeti sonucu hayatını kaybeden 15 yaşındaki çocuk O.Ö.’nün, infaz koruma memurundan da şiddet gördüğü ortaya çıktı. Cinsel istismarla suçlanıp hapsedilen O.Ö., koğuş arkadaşları tarafından şiddete uğrayıp, 1 ay komada kaldıktan sonra yaşamını yitirmişti. Bir önceki hafta yapılan duruşmada O.Ö.’yü infaz koruma memurunun da dövdüğü ortaya çıktı. Tanık koğuş arkadaşı M.K., “Oyun değildi. M., koğuşa geldiği ilk günden beri üstünlük kurmuştu” dedi. Tanıklardan R.Ü. de “T.D.’nin olaydan 1 hafta önce O.’yu odasına alıp dövdüğünü iddia etti. Davanın üçüncü sanığı T.D. ise O.Ö.’yü, F. isimli infaz koruma memurunun dövdüğünü öne sürdü. Mahkeme, kamera görüntülerinin incelenmesi için duruşmayı erteledi. (Sedef Şenkal Demir / haberturk.com) Bitlis’te E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’na silahlarla saldırı düzenlendi. Olayda can ve mal kaybı yaşanmadığı açıklandı. (hürriyet.com.tr) 18 Eylül Çorum L Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda hükümlü 27 yaşındaki F.Y.’nin annesi Handan A., oğlunun infaz koruma memurları tarafından dövüldüğünü ve kolunun kırıldığını belirtti. Çorum’a gelerek savcılıktan aldığı izinle oğlunu hapishanede ziyaret ettiğini söyleyen anne Handan 181 2015 TÜRKİYE HAPİSHANELER ALMANAĞI A., “Oğlumun kolu alçıdaydı. Psikolojisi altüst olmuş durumdaydı. Ziyaret sonrası Cumhuriyet Başsavcılığı’na gittim. Hapishane savcısı ile görüşerek yaşananları anlattım. Şikayetçi oldum” dedi. Cumhuriyet Başsavcısı Ömer Faruk Yurdagül ise mahpuslar arasında kavga çıktığını, iddia edildiği gibi kol kırılmasının söz konusu olmadığını, küçük çapta bir yaralanmanın olduğunu söyledi. (Yusuf Çınar / DHA) Düzce T Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda kalan Halil Ay, siyasi mahpuslara yönelik saldırıların arttığını ve hapishane yönetiminin bilgisi dahilinde jandarma şiddetine uğradıklarını belirtti. Dağlıca olayının olduğu gün, askerlerin tekbir getirerek ve “kafanızı keseriz” tehditleriyle hücrelerine büyük kayalar ve sopalar fırlattığını söyleyen Ay, 10 Eylül 2015 tarihinde açlık grevine girdikleri için disiplin suçu aldıklarını da belirtti. (DİHA) CHP Genel Başkan Yardımcısı Sezgin Tanrıkulu, mahpus çocukların durumunun TBMM’de kurulacak bir Araştırma Komisyonu’nda incelenmesini önerdi. (Meriç Tafolar/milliyet.com.tr) 19 Eylül Bolu T Tipi Kapalı ve Açık Ceza İnfaz Kurumu’ndan yaklaşık 1 yıl önce firar eden Celalettin Y. (61), rutin trafik kontrolü sırasında fark edilince polisten kaçtığı ormanlık alanda yakalandı. (AA) 20 Eylül “Gasp suçundan yattığı” Fethiye T Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda, tahliye olmasına 2 yıl kala hapishanede işkence yapılıp, yakıldığı ileri sürülen 30 yaşındaki Tarık Karaman, kaldırıldığı Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi (MSKÜ) Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde komaya girdi. Annesi Gülsün Karaman, oğlunun daha önce de infaz koruma memurları tarafından şiddete maruz kaldığını ve buna karşı açlık grevine girdiğini açıkladı. (DHA / karar.com) 182 EYLÜL 2015 21 Eylül Fethiye T Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda tutulurken gardiyanların işkencesine maruz kaldığı ailesi tarafından iddia edilen Tarık Karaman tedavi gördüğü hastanede yaşamını yitirdi. Hapishane yetkilileri Karaman’ın dilini kesip, kendini yaktığını ileri sürerken, aile ise oğullarının infaz koruma memurları tarafından işkenceye uğradığını iddia etti. (DHA) 22 Eylül MHP İstanbul Milletvekili İsmail Faruk AKSU tarafından resmi ve özel sağlık hizmeti sunucularında görev yapan her unvandaki sağlık personeli ile Adalet Bakanlığı Ceza ve İnfaz Kurumlarında görevli infaz koruma personeli için fiili hizmet zammı süresi (yıpranma payı) belirlenmesi amacıyla Kanun Teklifi verildi. Kanun teklifi, Adalet Bakanlığına bağlı Ceza ve İnfaz Kurumlarında görev yapan İnfaz ve Koruma Memurları ile İnfaz ve Koruma Başmemurlarının her bir yıllık çalışmaları karşılığında 90 gün fiili hizmet süresi zammından yararlanmalarını öngörüyor. (kamuajans.com) 23 Eylül Diyarbakır D Tipi Ceza İnfaz Kurumu’nda kalan ve damar hastalığı sebebiyle ölüm riski bulunan Diyarbakır’ın Sur ilçesi eski belediye başkanı Abdullah Demirbaş’ın kızı Berfin Ezgi: “Biz babamın yargılanmasına karşı değiliz. Biz sadece insani ve vicdani boyutuyla doktor gözetiminde tedavisine devam edilerek yargılanmasını istiyoruz.” İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi’nden alınan rapora göre “kişinin mevcut hastalıkları dikkate alındığında, hapishane koşullarının kişide trombus riskini artıracak özelliklere sahip olması nedeniyle; hastalık açısından yüksek risk faktörü taşıdığı, dolayısıyla hapishane koşullarında uzun süre yaşamasının ve hastalığının klinik takip ve tedavisinin gerçekleştirilmesinin tıbben mümkün bulunmadığı” tespit edildi. (birgun.net) Ağrı’da, hapishaneden (kurum belirtilmemiş) firar eden B.S, polis ekiplerince kent merkezinde yakalanarak gözaltına alındı. (AA) Antalya Kemer’de bir işyerinden hırsızlık yaptığı iddiasıyla gözaltına alınan Adnan E’nin Muğla Açık Ceza İnfaz Kurumu’ndan firar etmiş olduğu belirlendi. Çıkarıldığı mahkemece tutuklandı. (AA) 24 Eylül Niğde Açık Ceza İnfaz Kurumu İş Yurdu Müdürlüğü hayvancılık iş kolunda eğitim alan mahpuslar tarafından yetiştirilen 151 büyükbaş ve 230 küçükbaş hayvan, İstanbul Yolu’ndaki Ankara Açık Ceza İnfaz Kurumu’na getirildi. Adalet Bakanlığı çalışanları ve vatandaşlara satışa sunulan kurbanlık hayvanlar, hapishanede eğitim alan mahpuslar tarafından kesilip hak sahiplerine dağıtıldı. (haberler.com) 183 2015 TÜRKİYE HAPİSHANELER ALMANAĞI 25 Eylül Kalıtımsal kan pıhtılaşması rahatsızlığı sebebiyle ölüm riski bulunmasına ve ATK tarafından verilen “cezaevinde kalamaz” raporuna rağmen tutuklu olan Abdullah Demirbaş ve tüm diğer hasta mahpusların serbest bırakılması için imza kampanyası başlatıldı. (DİHA) Adana Açık Ceza İnfaz Kurumu’ndan firar eden 41 yaşındaki Musa Soyarslan, boşanma aşamasında olduğu eşi 35 yaşındaki Ebru Soyarslan’ı tabancayla vurarak yaraladı. Musa Soyarslan’ın yakalanabilmesi için çalışmalar sürüyor. (JİNHA) 26 Eylül Niğde Açık Ceza İnfaz Kurumu’ndaki mahpusların yetiştirdiği kırmızı ve kokulu yazlık elma çeşitleri, bir firma aracılığıyla Arap ülkelerine ihraç ediliyor. Kuruma ait 117 dekarlık tarım arazisinde kapalı file sistemiyle kurulan tam bodur elma bahçesinde yazlık ve kışlık elma çeşitleri yetiştiriliyor. Üretilen yıllık ortalama 450 ton elma, iç piyasanın yanı sıra yurt dışına da satılıyor. (Betül Abbak / AA) 27 Eylül Balyoz Davası kapsamında tutuklanan Kıdemli Kurmay Albay Yaşar Dilber, tutuklu kaldığı 374 gün için devletten 5 milyon 348 bin TL tazminat talep etti. Maddi kaybını sıralayan Dilber, rütbe kaybı nedeniyle maaş farkını, bozdurduğu dolardan uğradığı zararı ve cezaevi masraflarını gösterdi. (Hayati Arıgan/HABERTÜRK) Tutuklu bulunduğu Kütahya E Tipi Ceza İnfaz Kurumu’ndan bir ay önce firar eden Süleyman Geriş yakalandı. (Oğuzhan Kılıç/DHA) 28 Eylül Sakarya’da bulunan Geyve Açık Ceza İnfaz Kurumu’ndan 124 gün evvel firar eden 29 yaşındaki Mehmet K. Sakarya-Kuzulukta yakalanarak gözaltına alındı. (akyazihavadis.com) İddiaya göre, kaldığı hapishaneden Kurban Bayramı izni ile çıkan Ali Akıncı (51), oğlu Burak A. (17) ile restoranda tartıştığı Furkan Karataş’ı (18) vurduğu gerekçesiyle gözaltına alındı. Karataş, hastaneye götürülürken hayatını kaybetti. (sabah.com.tr) 29 Eylül Siyasi mahpus Bejdar Ro Amed’in hapishanede kaleme aldığı “Demokratik Siyaset ve Özgür Toplum” isimli kitap taslağının belirli bölümlerinin Bafra T Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu Eğitim Kurulu Başkanlığı tarafından “örgüt propagandası” yapıldığı iddiasıyla hapishane dışına çı- 184 EYLÜL 2015 karılmaması yönündeki karar Anayasa Mahkemesi (AYM) tarafından iptal edildi. AYM, kararın düşünce ve ifade özgürlüğüne aykırı olduğunu ifade etti. Amed’in avukatı Mehdi Özdemir, kararla birlikte müvekkilinin kitap çalışmasının eksiksiz yayımlanacağını ifade etti. (Yasin Kobulan / DİHA) Tutuklu bulunduğu Mersin Anamur Kapalı Cezaevi’nden firar eden ve 4 aydır aranan Murat G. memleketi Kahramanmaraş’ta yakalandı. (İHA) 30 Eylül Tutuklu ve Hükümlü Aileleri ile Dayanışma Derneği (TAYAD) üyesi aileler, İzmir (Kırıklar) 1 ve 2 No’lu F Tipi Yüksek Güvenlikli Ceza İnfaz Kurumu önünde yaptıkları basın açıklamasında; hapishane idaresinin hastaneye gidiş ve gelişlerde mahpusları elleri kelepçeli olmasına rağmen jandarmaya da kelepçeleyerek tedavilerini engellediğini ve tedavi haklarının gasp edildiğini ifade etti. Açıklamada ayrıca jandarmanın mahpuslardan Fikret Kara’ya işkence yaptığı ve Kara’yı boynundan ve kollarından yaraladığı, Arif Pelit, Emre Sarıgül ve Erdal Berk’in çift kelepçe işkencesine uğradığı, çölyak ve diyabet hastası Ufuk Keskin’in yasal olarak F tipinde tutulmaması gerekirken, keyfi olarak F tipinde tutulduğu ve diyet yiyecekleri verilmeyerek, ailesinin getirdikleri de içeri alınmayarak sağlığının tehdit edildiği ve tedavisinin çift kelepçe işkencesiyle engellendiği ifade edildi. (Mete Kızık / cumhuriyet.com.tr) 185 EYLÜL 2015 EKİM 187 2015 TÜRKİYE HAPİSHANELER ALMANAĞI 1 Ekim CHP Kocaeli Milletvekili Fatma Kaplan Hürriyet, Kandıra (Kocaeli) Ceza İnfaz Kurumu’nun atıklarının aktığı iddia edilen Şahinler Mahallesi Tongurlu Köyü kırsal alanında bulunan Davuldere’de incelemelerde bulundu. Kandıra Ceza İnfaz Kurumu atıklarının doğrudan Davuldere’ye aktığını belirten köylüler, hayvanların dereden su içemediğini, Kandıra Ceza İnfaz Kurumu lojmanlarından gelen atıkların derenin doğasını bozmaması için gerekli mercilere başvurduklarını ancak herhangi bir geri dönüş alamadıklarını belirttiler. Milletvekili Hürriyet, incelemelerinin devam edeceğini ifade etti. (ozgurkocaeli.com.tr / mavikocaeli.com.tr) Adana’da tutuklu bulunan M.S., tahliyesine 16 gün kala “eşiyle telefonda görüşürken telefondan erkek sesi duyması üzerine” hapishaneden firar ederek “kendisini aldattığını düşündüğü” eşi E.S.’yi vurdu. M.S. kaçarken yaralı E.S. ambulansla hastaneye kaldırılarak tedavi altına alındı. (İHA) Belediyenin Kültür ve Eğitim Müdürlüğü’nden verilen bilgiye göre, bir süre önce Kandıra yolu üzerindeki Kocaeli 2 No’lu T Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda mehteran gösterisiyle başlayan etkinlikler, tiyatro programı ile devam etti. Eğitim ve iyileştirme faaliyetleri kapsamındaki etkinlikte, Sır Tiyatro Grubu tarafından “Deliriyorum Ben Haberin Olsun” adlı oyunu sahnelendi. 8 kişilik tiyatro ekibin gösterisini Cezaevi Müdürü Sami Yıldız ile mahpuslar “ilgiyle” takip ettiler. (kocaeligazetesi.com.tr) Çorum Açık Ceza İnfaz Kurumu’nda hükümlü olarak bulunan Selim Sever isimli genç mahpus önce Hitit Üniversitesi Meslek Yüksekokulu İn- 188 EKİM 2015 şaat Teknolojisi bölümünü böüm birincisi ve Meslek Yüksekokulu üçüncüsü olarak bitirdi ardından da Konya Selçuk Üniversitesi İnşaat Mühendisliği bölümünü kazandı. (corumhaber.net) TAYAD’lı aileler, Kırıklar 1 ve 2 No’lu F Tipi Ceza İnfaz Kurumları’nda mahpusların, hastaneye gidiş ve gelişlerinde ellerinin kelepçeli olduğu halde bir de jandarmaya kelepçelenmesi ile mahpusların tedavilerinin engellendiğini belirttiler. (cumhuriyet.com.tr) CHP Mersin Milletvekili Prof. Aytuğ Atıcı, TBMM’de düzenlediği basın toplantısında “Cezaevinde Çocuk Olmak” adlı kitabını tanıttı. Atıcı, 30 Ocak 2014 tarihi itibariyle 339 çocuk veya bebeğin annelerinin yanında hapishanede büyüdüğünü ve çocuk hapishanelerinin derhal kapatılıp yerine çocuk eğitimevleri kurulmasının doğru olacağını ifade etti. (t24.com.tr) 2 Ekim Diyarbakır E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda bulunan ve aileleri aracılığıyla yaşanan hak ihlalini paylaşan mahpuslardan Fatma Gökhan’ın 30 Eylül’de götürüldüğü Diyarbakır Gazi Yaşargil Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde, kadın komutan İ.Ü.’nün hakaretlerine maruz kaldığı aktarıldı. Kadın askerin talimatıyla askerler tarafından 3’üncü kattan ring aracına kadar yerde sürüklendiğini ifade eden Gökhan’ın darp edilerek ring aracına konulduğu belirtildi. Ring aracında bulunan ve duruma tepki gösteren mahpus Pınar Kekik’in de şiddete maruz kaldığı aktarıldı. Şiddete maruz kalan Gökhan’ın yaşadıklarını Özgür Gündem Gazetesi Eş Genel Yayın Yönetmeni Hüseyin Aykol’a fax ile iletmek istemesinin de hapishane idaresi tarafından engellendiği belirtildi. (DİHA) 189 2015 TÜRKİYE HAPİSHANELER ALMANAĞI Bandırma T Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda bulunan Zeki Sayar, Uğur Eren ve Zeki Sayar, “Öcalan üzerindeki tecridin kaldırılıp, barış müzakerelerinin başlatılması; askeri ve siyasi soykırım operasyonlarının durdurulması; sınırda bekletilen YPG, YPJ savaşçılarının cenazelerinin ailelerine teslim edilmeleri; hasta tutsakların serbest bırakılması” talepleriyle 31 Ağustos 2015’ten itibaren süresiz-dönüşümsüz açlık grevine başladılar. Diyarbakır D Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’ndan sürgün edilen 80 kişiden 30’unun Kalkandere L Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’na gönderildiği ifade edildi. Şırnak T Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda açlık grevine girenlerin ihtiyacı olan B-1 vitamini almalarının engellendiği ve çıplak arama uygulamasının başlatıldığı iddia edildi.” (Hüseyin Aykol / Özgür Gündem) 3 Ekim MazlumDer Diyarbakır Şube Başkanı Ali İhsan Gültekin, Sur Belediyesi eski başkanı Abdullah Demirbaş ve hasta mahpuslarla ilgili basın toplantısı düzenledi. Basın toplantısında, Demirbaş’a 2002’de tedavi edilmezse ölüm tehlikesi olan ‘herediter derin ven trombozu’ (kalıtımsal kan pıhtılaşması) teşhisi konulduğunu hatırlatan Gültekin “Cumhurbaşkanlığı, Başbakanlık ve Adalet Bakanlığı makamından, sorumlulukları gereği inisiyatif alarak; hapishane koşullarında tedavisi mümkün olmayan ve durumu giderek kötüleşen Abdullah Demirbaş ve diğer hasta mahkumların serbest bırakılmaları için gerekli süreci işletmelerini talep ediyoruz” ifadelerini kullandı. (Faruk Yarış / haberdiyarbakir.net) Van M Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda mahpuslara verilmek üzere yakınları tarafından hapishaneye götürülen kiras ve fîstanın, gardiyanlar tarafından “Normal elbise değil, örgüte ait elbiseler” denilerek hapishaneye alınmadığı belirtildi. Sarı ve kırmızı renklerden oluşan 2 adet kiras ve fîstanı hapishanedeki ablası Herdem Acar için götüren Leyla Acar, kıyafetlerin hapishanenin emanet bölümü tarafından kabul edilmesine rağmen bir hafta sonra gittiği görüşmede ablasına teslim edilmediğini öğrendi. Duruma tepki gösteren Acar, kararın keyfi ve siyasi olduğunu ifade etti. (DİHA) Diyarbakır’ın Lice ilçesinde 1993 yılında Tuğgeneral Bahtiyar Aydın’ın öldürülmesinden sorumlu tutulan ve 22 yıldır tutuklu bulunan hasta mahpus Mehmet Emin Özkan’ın (76), tüm girişimlere rağmen serbest bırakılmadığı ve kaldırıldığı hastanede oğlu Murat Özkan’ın yanında refakatçi 190 EKİM 2015 olarak kalmasına izin verilmediği belirtildi. Başbakan ve Adalet Bakanı’na seslenen kızı Selma Özkan, “hasta tutukluların derhal tahliye edilmesini istediğini ve babasına cezaevinde bir şey olursa bunun sorumlusunun devlet olacağını, bunun peşini bırakmayacaklarını” ifade etti. (DİHA) Şakran Ceza İnfaz Kurumu’nda 18 yaşından küçük hamile çocukların maruz bırakıldıkları uygulamaların basına yansımasının ardından olayda adı geçen çocuklardan biri sürgün edildi, üçü ise tahliye oldu. Şakran’a giderek incelemelerde bulunan ÖHD ve ÇHD’li avukatlar, hamile kız çocuklarının tedavisinin yapılmadığını belirterek, 3 kişilik hücrelerde 6 kişi kaldıklarının bilgisini vermişti. Çocuklarla görüşen avukatlar, hamile çocuk mahpusların ağrısı olduğu halde ve gardiyanlara haber vermelerine rağmen “6 kişi olmadan hastaneye göndermiyoruz” denilerek hücreden çıkarılmadığını, hasta ve ayağa kalkamayacak durumda olan çocuk mahpusların sayım sırasında yataktan kaldırılıp ayakta sayım vermeye zorlandığını söylemişti. Şakran hapishane yönetimi ise tepkiler üzerine hukuksuz uygulamalara maruz kalan Y.Ö. adlı kız çocuğunu Denizli Açık Ceza İnfaz Kurumu’na sürgün etti. (Ceren Karlıdağ / JINHA) Zonguldak’ın Kozlu ilçesinde daha önce hapishaneden firar eden bir mahpus yakalanmamak için polise ateş açmasına rağmen gözaltına alındı. (AA) 4 Ekim CHP İzmir Milletvekili Mustafa Ali Balbay, tutuklu ve hükümlülerin beslenme sorununa dikkat çekmek üzere, Adalet Bakanı’nın yazılı olarak yanıtlaması istemiyle TBMM Başkanlığı’na soru önergesi verdi. Balbay, Adalet Bakanı’nın şu soruları yanıtlamasını istedi: “Cezaevinde bulunan bir insan günde 5 TL ile üç öğün hangi yemekleri yemekte ve nasıl doymaktadır? Üç öğün için belirlenen 5 TL’lik yemeklerin kalori hesaplaması ve mönü belirlemesi nasıl yapılmaktadır? Cezaevlerinde yetersiz ve sağlıksız beslenme nedeniyle rahatsızlık geçiren tutuklu ve hükümlü sayısı kaçtır? Tutuklu ve hükümlülerin sağlıklı beslenmelerini sağlamak için iaşe bedellerinde bir artış sağlamayı düşünüyor musunuz? Standart olarak 7 kişinin kaldığı kimi koğuşlar, şu anda 28 kişilik hale getirilmiştir. Uluslararası standartlara göre 7 kişilik koğuşlarda 28 kişinin kalması ile nasıl bir insani yaşam ortamı hazırladığınızı düşünüyorsunuz?” (DHA) 5 Ekim 1982 yılında Diyarbakır Cezaevi’nde “işkence sonucu öldürülen” 55 yaşındaki Seyfettin Sak’ın ailesi, 33 yıl sonra devleti mahkum ettirdi. 191 2015 TÜRKİYE HAPİSHANELER ALMANAĞI Diyarbakır 2. İdare Mahkemesi, gözaltında ya da hapishanede olan bireylerin yaşam hakkından devletin sorumlu olduğunu, bu ölümlerde makul bir açıklama getirme yükümlülüğünün bulunduğunu, Sak’ın ise otopsi yapılmadan gömüldüğünü belirtti. Milli Savunma Bakanlığı’nın, Sak’ın çocuklarına 68 bin 36 lira maddi, 480 bin TL de manevi tazminat ödenmesine hükmedildi. Sak ailesinin avukatı Rojbin Tuğan Kalkan, bu kararın 12 Eylül mağdurları açısından ilk olduğunu belirtti. (İsmail Saymaz / radikal.com.tr) Muğla’nın Seydikemer İlçesi’nde Fethiye T Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu ve Fethiye Açık Ceza İnfaz Kurumu’nun kanalizasyon suyunun bölgede altyapı olmadığı için Eşen Mahallesi’nin merkezine doğru uzanan Maksi Deresi’ne akıtıldığı iddia edildi. Mahalle sakinleri kirli suların her gün belirli saatlerde, hapishaneyi çevreleyen tel örgünün hemen yanındaki ucu açık borudan, yüksek debiyle dereye aktığını ve dere aracılığıyla Eşen Çayı’na yönelen sulardaki insan dışkılarının gözle görüldüğünü ifade etti. İçme sularının kirlendiğini ve 3 ay önce ilçe sağlık müdürlüğüne dilekçeyle başvurduklarını kaydeden mahalleliler, bir heyetin derede inceleme yaptığını fakat herhangi bir sonuç elde edilemediğini belirtti. (Ergün TOS / DHA) Babası M.K.’yi öldürdüğü iddiasıyla tutuklanan 37 yaşındaki S.K, Denizli D Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda boğazını keserek intihar etti. Olayı görenler durumu cezaevi yönetimine bildirdi. Savcının yaptığı incelemelerin ardından S.K’nin cenazesi otopsi yapılmak üzere Pamukkale Üniversitesi Hastanesi morguna kaldırıldı. (yeniasir.com.tr) Kalabalık bir kitle, Batman T Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu önünde, Batman’ın Sason ilçesinde Kurban bayramı arifesinde canlı kalkan eyleminde gözaltına alındıktan sonra tutuklanan, aralarında Belediye Eş Başkanı Gülistan Akel’in de bulunduğu 26 kişinin Batman M Tipi Kapalı Cezaevi’nden Sincan ile İzmir-Kırıklar hapishanelerine gönderilmesine tepki gösterdi. (batmancagdas.com) 6 Ekim Malatya E Tipi Ceza İnfaz Kurumu’nda bulunan Mehmet Yiğit, Diyadin Ablak, Ferhat Pervane Tokat, Gaffar Bayram, Aydın Kara, Yasin Erkmen isimli mahpusların 5 Ekim tarihinde Karaman Ceza İnfaz Kurumu’na, Mahsun Yel, Emre Saldaz, Ahmet Güven’in ise Ermenek Ceza İnfaz Kurumu’na sürgün edildiği öğrenildi. (hakkarihabertv.com) 192 EKİM 2015 Kalıtımsal kan pıhtılaşması hastalığı bulunan Eski Sur Belediye Başkanı Abdullah Demirbaş’ın, hastalığı nedeniyle tahliye edildiği öğrenildi. Demirbaş’ın adli kontrol kararı ile tahliye edildiği ve tutuklu bulunduğu D Tipi Yüksek Güvenlikli Ceza İnfaz Kurumu’ndan serbest bırakıldığı belirtildi. (agos.com.tr) Giresun iline bağlı Espiye İlçesi Belediye Başkanı Mustafa Karadere, Espiye’ye yapılacak olan bölge hapishanesinin ihalesinin gerçekleştiğini belirtti. Karadere, ihalenin 1 Ekim tarihinde yapıldığını, ihaleyi alan firmanın en kısa süre içinde yer teslimatı yapılıp temelini atacağını ifade etti. (giresungazete.net) Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM), 1999 yılında Ankara Ulucanlar Cezaevi’nde 10 mahpusun yaşamını yitirdiği operasyonda meydana gelen olaylarla ilgili yapılan başvuruda, Türkiye’nin “insan hakları ihlalinde bulunduğuna” hükmetti. Hapishanedeki isyanda ölen 8 mahpusun akrabası olan 9 kişi ile yine çıkan olaylarda yaralanan 65 mahpusun yaptığı başvuru, 6 Ekim tarihinde karara bağlandı. Türkiye’nin, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin (AİHS) yaşam hakkı, kötü muamele ve işkencenin yasaklanması ile etkili soruşturma hakkıyla ilgili maddelerini ihlal ettiğine hükmeden AİHM, başvuru sahiplerine 5 ila 50 bin avro para cezası ödenmesini kararlaştırdı. Türkiye’nin mahkeme masrafları da içinde olmak üzere ödeyeceği maddi tazminat miktarı yaklaşık 820 bin avroyu buluyor. (cnnturk.com) Aydın Açık Ceza İnfaz Kurumu’ndan firar etmiş olan 20 yaşındaki mahpus Cem Öğüş yakalandı ve Aydın E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’na gönderildi. (radikal.com.tr) 3 yıl önce Kahramanmaraş Türkoğlu Açık Ceza İnfaz Kurumu’ndan firar eden ve 12 yıl 6 ay mahkumiyeti olan 24 yaşındaki Gökhan E. yakalandı. (İHA) 7 Ekim İzmir Kırıklar’daki 1 ve 2 No’lu F Tipi hapishaneleri ile Menemen T Tipi Hapishanesi’nde mahpuslara iki ayrı kelepçe uygulaması ve tedavi haklarının engellenmesi başta olmak üzere hak ihlalleri yaklaşık 2 aydır devam ediyor. Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD) İzmir Şubesinden Avukat Alihan Pilaf’ın verdiği bilgiye göre, üç hapishanede de mahpuslar darp ediliyor, ring araçlarında tuvalet, su ve yemek ihtiyaçları karşılanmı193 2015 TÜRKİYE HAPİSHANELER ALMANAĞI yor, iki kelepçe takılmasına itiraz edenler hakkında disiplin soruşturması başlatılıyor. Pilaf, hapishanelerdeki darp ve kötü muameleyle ilgili şikayette bulunacaklarını ve durumu takip etmeye devam edeceklerini ifade etti. (Ayça Söylemez / bianet.org) Çankırı E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda bir mahpusun 92 adet hap içerek intihara kalkıştığı belirtildi. Jandarma asayiş bültenine yansıyan olayda şu bilgilere yer verildi: “Çankırı E Tipi Kapalı Cezaevi’nde hükümlü bulunan bir şahıs sebebi bilinmeyen bir nedenden dolayı akşam saatlerinde bunalıma girdi. Girdiği ruhani bunalım sonucu 92 adet ilaç içen mahkumun intihara teşebbüs ettiği bildirilmiştir.” Çankırı Devlet Hastanesi’ne kaldırılan mahpusun hayati tehlikeyi atlattığı belirtildi. (CHA) Adalet Bakanı Kenan İpek, Atatürk Kültür Merkezi’nde Adalet Bakanlığı Ceza İnfaz Kurumları ile Tutukevleri İşyurtları Kurumu tarafından düzenlenen “12. Ürün ve El Sanatları Fuarı”nın bulunduğu alanda televizyon ve gazetelerin Ankara temsilcileriyle bir araya geldi. Bakan İpek toplantıda hapishanelerdeki mahpus sayısına ilişkin; “2003 yılında Genel Müdür olduğumda 68 bindi. Daha sonra DSP hükümetiyle bir kanun çıktı. 68 binden 50 bine kadar düştü. 2008 yılında görevden ayrılırken 98 bindi. Şuanda 173 bin. 2000’li yılların başında tutuklu oranı yüzde 50’nin üzerindeydi. Şuanda yüzde 15. Ancak dosyası Yargıtay’da olanlar var bir de onları da katarsak yüzde 25 civarında. Avrupa Birliği ortalamasına uygun. Hükümlü tutuklu sayısı nüfusa oranla Avrupa ile karşılaştırdığımızda ne durumda diye bakarsak özellikle Batı Avrupa Türkiye ölçekli büyüklüğündeki ülkelere baktığımızda nüfusun binde 1’i civarında hükümlü tutuklu var. Yani 70 milyon nüfusu varsa 70 bin tutuklu hükümlü var. Bizde bu oran binde 1 civarında seyrederken şuanda binde 2’yi biraz aşmış durumda. Tabi Amerika’ya bakarsak bu binde 8’e kadar çıkabiliyor. Rusya’da binde 4, binde 5’e kadar çıkabiliyor ama bizde binde 2’ye kadar çıktı. Bunun sebepleri birazda UYAP sistemine geçmesiyle sanıklara, hükümlülere daha kolay ulaşılabiliyor, yakalanabiliyor. Cezaların tavanını gerçekten arttırdık 2004-2005 yılında. Yargıtay’daki dosyalar da eridikçe bu 170 binlerde olan tutuklu hükümlü oranının 100 binlere doğru çekileceğine inanıyorum” ifadelerini kullandı. Tutuklu ve hükümlü sayısına ilişkin son rakamları da paylaşan Bakan İpek, “172 bin 409 toplam tutuklu ve hükümlü. Bunların 162 bin 903’ü adli suçlardan. 7 bin 259 terör suçlarından, 2 bin 247’de suç örgütü terörün dışında örgütlü suçlardan. Tutuklu sayısı 25 bin 669, hükümlü sayısı 194 EKİM 2015 146 bin 740. Kadın tutuklu sayısı bin 100. Türkiye’de, hükümlü sayısı 5 bin 210. Çocuklarımızın sayısı da tutuklu bin 655, hükümlü 641. Tabi gönül ister ki hapishanelerde hiç çocuklarımız olmasa. Kadınların sayısı da çok az olsa. Ama yine mukayese ettiğimiz zaman Türkiye ölçekli ülkelerle bu sayısının çok olmadığını rahatça söyleyebilirim. Suça sürüklenip kurumlara düşen çocukların sayısı Türkiye’de 173 bine oranladığımız zaman toplam 2 bin 296. Keşke bunlarda hiç olmasa kurumlarda tanışmasınlar” açıklamasında bulundu. (İHA) Kırşehir’de 2 ay önce firar eden 17 yıl mahkumiyeti bulunan 32 yaşındaki C.D. yakalanarak Kırşehir Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’na sevk edildi. (cihan.com.tr) 8 Ekim HSYK 2. Dairesi, Silivri Ceza İnfaz Kurumu’nda kalırken babası vefat eden bir mahpusun cenaze iznini kısıtladıkları gerekçesiyle Albay Hüseyin Kurtoğlu ve 3 subay hakkında dava açarak mahkum olmasına neden olan 1 savcı ve 2 hakimi açığa aldı. Daire ayrıca, dosyanın temyiz aşamasında mahkumiyet kararının onanması yönünde görüş bildirerek, kararın onanmasına neden olan 4 Yargıtay üyesi ve 1 Yargıtay savcısı hakkında suç duyurusunda bulunulmasına karar verdi. (Asuman Aranca / sozcu.com.tr) Kürkçüler (Adana) Ceza İnfaz Kurumları Kampüsü’nde infaz koruma personeline yönelik toplantıya katılan Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürü Enis Yavuz Yıldırım, açıklamasında “Avrupa İşkenceyi Önleme Komitesi, daha önceleri Türkiye’ye geldiğinde tavrımız değişiyordu. Çünkü geçmişte, gelip denetleme yaptıklarında, ‘Cezaevlerinde bir ayıp görecekler mi, merdiven altında şiddet olayıyla karşılaşacaklar mı’ şeklinde endişeler taşıyorduk. Şimdi uluslararası kuruluşlarla görüştüğümüzde başımız dik, artık kurumsal öz güvenimiz var. İnfaz sisteminde, kendimize Avrupa’yı hedef olarak almıyoruz. Samimiyetle ifade ediyorum, infaz anlayışı itibarıyla Türkiye Avrupa’nın daha ilerisinde. Çünkü, içerisinden çıktığımız medeniyet, bizim insani iklimimizi çok daha müsait hale getiriyor.” ifadelerini kullandı. (memurlar.net) Muğla Fethiye Ceza İnfaz Kurumu’nun kanalizasyon sularının açık dereye akması sonucu halk hayvanların hastalanması, salgın hastalıklar riski sebebiyle protestolarda bulundu. (odatv.com.tr) 195 2015 TÜRKİYE HAPİSHANELER ALMANAĞI Adana Kürkçüler Ceza İnfaz Kurumu’ndan yaklaşık bir yıl önce firar eden M.I. yakalandı. (radikal.com.tr) Bitlis E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda tutulan mahpuslar tarafından yıllar önce yapılan İhlasiye Medresesi’nin maketi görenlerin ilgi odağı oluyor. Kültürel varlıkların tanıtımı amacıyla yapılan maketler, Bitlis Kültür Merkezi salonunda sergileniyor. (Şükrü Tontaş-İLKHA) 9 Ekim Sakarya L Tipi Ceza İnfaz Kurumu Müdürlüğü F.A.,G.M., S.K., F.K., A.Y.M. ve E.K. isimli 6 mahpusun kendilerine öğle ve akşam öğünlerinde verilen üzümleri yemeyerek sakladıklarını, daha sonra suyunu sıkıp bidonda beklettikten sonra ekmek parçalarını da maya olarak kullanıp şaraba dönüştürdüklerini belirledi. Mahpusların yaklaşık bir yıl bidonda sakladıkları bu sıvıyı içince rahatsızlandıkları ve Ferizli İlçe Devlet Hastanesi’ne, oradan da Sakarya Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne sevk edildikleri bildirildi. Hastanede bir süre tedavi edilen 6 mahpus daha sonra hapishaneye götürüldü. Sakarya Cezaevi Müdürlüğü konuyla ilgili açıklama yapmazken, Sakarya Cumhuriyet Savcılığı’nın soruşturma başlattığı bildirildi. (Zafer Tokuş - Mustafa Üstübi / DHA) Eskişehir Ceza İnfaz Kurumu’ndan (tipi belirtilmemiş) firar eden 3 yıl 4 ay mahkumiyeti bulunan Musa M. “18 ay boyunca saklandığı mağarada” yakalandı. (AA) 16 Eylül 1988’de, 17 arkadaşıyla birlikte, 6 ayda ranza demiriyle kazdıkları 120 metrelik tünel sayesinde Kırşehir Cezaevi’nden firar eden Veyis Sami Türkmen, kaçış hikayelerini anlattı. (İHA) “Van F Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’na ağır yaralı olarak sevk edildiği ifade edilen Mikail Aslan isimli mahpusun iki gün boyunca şiddetli ağrılar çekmesine rağmen revirden hastaneye sevk edilmediği, bu durumu protesto için kapılara vuran herkese disiplin soruşturması açıldığı iddia edildi. Batman M Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda açık görüşün ardından üst araması yapılmak istenen 30 mahpusun bu uygulamaya itiraz edince, beşer gün hücre cezası verildiği, ardından ise farklı hapishanelere sevk edildikleri iddia edilmektedir. Alanya L Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda Azadiye Welat ve Özgür Gündem gazetelerinin yasaklandığı, kitapların parçalandığı, mektupların okunmaz hale getirildiği iddia edilmektedir.” (Özgür Gündem / Hüseyin Aykol) 196 EKİM 2015 10 Ekim Fethiye T Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda ‘silahlı yağma’ suçlamasıyla hükümlü olarak bulunan Tarık Karaman, iddiaya göre 17 Eylül’de saat 03.10 sularında kaldığı A-120 no’lu bölümü ateşe verdi. Ağır bir şekilde yaralanan 30 yaşındaki Karaman, kaldırıldığı Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde 25 Eylül’de öldü. Karaman’ın hastaneye kaldırılmasından bir gün sonra Fethiye T Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu İdaresi’nin, disiplin soruşturması başlattığı belirtildi. 18 Eylül tarihli yazıda, “Karaman’ın A-120 no’lu oda içerisinde zarar verdiği eşyaların ve eşya fiyatlarının belirlenerek, zarar tespitinin yapılması ve tutanağın ivedi olarak Disiplin Kurulu Başkanlığı’na gönderilmesi” talep edildi. Aynı gün bir infaz koruma memuru ve bir elektrik teknisyeni yangının yaşandığı bölümde inceleme yaptı. Hazırlanan tutanakta, dokuz parça eşyanın zarar gördüğü ve toplam 1105 TL tamirat masrafı oluştuğu tespit edildi. Çağdaş Hukukçular Derneği İzmir Şubesi Sekreteri Avukat Serdar Gültekin, idarenin oluşan masrafı aileden karşılama hakkının bulunduğunu ancak henüz bu yönde bir girişimin olmadığını söyledi. Gültekin, “Şayet Karaman yaşıyor olsaydı bu para kendisinden tahsil edilecekti” dedi. Gültekin, Karaman’ın nasıl öldüğüne ilişkin soruşturmanın ise devam ettiğini anlattı. (İsmail Saymaz / radikal.com.tr) 11 Ekim Attığı tweetlerde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a hakaret ettiği gerekçesiyle tutuklanarak Metris Ceza İnfaz Kurumu’na götürülen Today’s Zaman Genel Yayın Yönetmeni Bülent Keneş’in avukatı Hasan Günaydın, müvekkilinin üç gündür temel insani ihtiyaçlarından bile mahrum bırakıldığını belirtti. Günaydın, yarın İstanbul Adliyesi’nde Keneş’in tutuklamasına itiraz edeceklerini, bu haksızlığın peşini bırakmayacaklarını ve gerek duyulması durumunda bu süreci Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne (AİHM) taşıyacaklarını belirtti. (CHA) 6 Ekim tarihinde Ümraniye Ceza İnfaz Kurumu’ndan (tipi belirtilmemiş) Siyami Ersek Göğüs Hastalıkları hastanesine sevk edilen ve firar eden D.A. yakalandı. (haberler.com.tr) 12 Ekim Ankara’da 111 Ceza İnfaz Kurumu’nun katılımı ile Ürün ve El Sanatları Fuarı düzenlendi. (vitrinhaber.com) 13 Ekim Haber Türk’ten Fevzi Çakır’ın haberine göre “Silivri Cezaevi Fabrika Gibi Çalışıyor”. Mahpuslar, her sabah düzenli olarak ceza infaz kurumu bünyesindeki çalışma alanlarına gidiyor ve fırında günde 14 bin ek197 2015 TÜRKİYE HAPİSHANELER ALMANAĞI mek, 500 paket kuru pasta, bin muffin kek, 2 bin 200 simit, poğaça ve hamburger ekmeği üretiyor. Bu ürünler, ceza infaz kurumunda bulunan hükümlü ve tutuklular ile personelin ihtiyacını karşılıyor. Çakır, Silivri’de çalışan mahpusların sigortalarının yattığını 1500 ile 2 bin 500 TL arasında değişen maaşlar aldıklarını, yılda bir kere de kâr payı aldıklarını yazsa da mahpusların sigortaları emekliliği kapsamıyor ve günde 8-10 TL yevmiye alan mahpuslar için 1500-2500 rakamları yıllık toplam maaş olabilir ancak. Çakır’ın haberinde ayrıca şu bilgiler yer alıyor: Bakanlık tarafından hapishanelerde birçok işkolunda kurslar veriliyor. Kursları tamamlayan mahpuslar, hapishanelerinde istihdam ediliyor. Bakanlık işkoluna göre özel sektörle de işbirliği yaptı. Mahpuslar, serbest kaldıktan sonra dilerlerse özel sektörde iş hayatına devam edebiliyor. İsteyen de öğrendiği meslek kolunda kendi işyerini açabiliyor. (Fevzi ÇAKIR / HABERTÜRK) Kocaeli Büyükşehir Belediyesi’nin, Kocaeli (Kandıra) Açık Ceza İnfaz Kurumu’na kurduğu futbol sahası 14 Ekim Çarşamba günü saat 15.00’da düzenlenen törenle açılıyor. Hapishanede bulunan mahpusların ve personelin spor yapmasına imkan sağlayacak sosyal tesis 40x20 ebatlarında ve sentetik çim halı şeklinde olacak. (İHA) Kandıra F Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda bulunan Emre K. açık cezaevine geçiş hakkı kazanmasının ardından firar etti. (İHA) 198 EKİM 2015 14 Ekim Van’ın Erciş ilçesinde Suruç katliamı protestolarında polise taş attıkları gerekçesiyle 26 Temmuz’da tutuklanan ve Van M Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’na konulan J.E. (15), C.K. (17) ve A.(16) adlı çocuk mahpusların ailelerine haber verilmeden, Ankara’ya sürgün edildiği ortaya çıktı. 5 Ekim’de görüş için hapishaneye giden ailelerin, çocuklarıyla görüştürülmediği ifade edildi. Sürgün edilen çocuklardan C.K.’nin. sara hastası olduğu ve sık sık nöbet geçirdiği de öğrenildi. (DİHA) 15 Ekim Bayrampaşa Cezaevi’nde 19 Aralık 2000 tarihinde gerçekleşen ve 12 kişinin ölümü 29 kişinin de yaralanması ile sonuçlanan 39 sanıklı “Hayata Dönüş” davasına devam edildi. Mahkeme Başkanı Mehtap Yılmaz, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 157 jandarma görevlisiyle ilgili olarak geçen yıl hazırladığı ve İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesi’nce kabul edilen iddianamenin Yargıtay 5. Ceza Dairesi tarafından bu dosya ile birleştirilmesine karar verildiğini belirtti. Birleşme sonrası sanık sayısı 196’ya çıkan davanın Bakırköy 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen 17. duruşmasına tutuksuz sanıklar Vedat Ceylan, Halil Akgül ile müştekiler Hülya Bilik, Mete Bilik ile avukatları katıldı. Mahkeme, aralarında Zeki Bingöl’ün de bulunduğu 7 sanık hakkında çağrı kağıdı çıkarılmasına karar verdi. Birleşen dosyadaki diğer sanıkların savunmalarının SEGBİS sistemi ile alınmasına karar veren mahkeme, Jandarma Genel Komutanlığı’na, operasyonun yapılmasına dair emri ve operasyon sonuç raporlarının gönderilmesi için yazı yazılmasına hükmetti. Mahkeme, adli emanete bulunan materyallerin Adli Tıp Kurumu’na gönderilerek, bu materyallerin üzerinde gaz, silah ve kimyasal madde kullanılıp kullanılmadığı ile ilgili rapor alınmasına karar vererek duruşmayı erteledi. (Yüksel Koç / DHA) 12 Eylül döneminde ülkücülerin hapishane günlerini anlatan ve 2 Ekim tarihinde gösterime giren “Kafes” filminin, yapımcı ve oyuncu kadrosunun da katılımıyla gösterimi yapıldı. (haberler.com) 16 Ekim Balıkesir’de Muhammet Aydoğan, hapishanede enfeksiyon kapması nedeniyle, birçok ameliyatla iyileşen yüzünün eski haline döndüğünü belirtip, Adalet Bakanlığı ve Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğü’ne 200 bin liralık manevi tazminat davası açtı. Muhammet Aydoğan’ın avukatı Tuba Aslan, müvekkilinin 1993 yılında ateşli silah yaralanması sonucu yüzünün büyük bir kısmını kaybettiğini; eski haline kavuşmak için o tarihten 2012 yılına kadar Dokuz Eylül Üniversitesi Hastanesi’nde tedavi olduğunu belirtti. Muhammet Aydoğan’ın, tedavisinin tamam199 2015 TÜRKİYE HAPİSHANELER ALMANAĞI lanmasından iki ay sonra ‘öldürmeye teşebbüs suçundan’ kesinleşen mahkumiyeti için Bursa E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’na girdiğini aktaran Avukat Tuba Aslan, hapishanede gerekli koşulların sağlanmaması ve tedavi sürecinde yaşananlar nedeniyle müvekkilinin vücut fonksiyon kaybının yüzde 43’ten yüzde 72’ye çıktığını belirtti. Tedavi sürecinde hapishane personelinin rencide edici sözler söylediğini öne süren Aslan, tüm bu süreç nedeniyle Muhammet Aydoğan’ın bedenen ve ruhen çöküş yaşadığını belirtti. (Bahri Karataş / DHA) Diyarbakır D Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda bulunan PKK’li mahpuslar “Ankara ve Lice katliamları başta olmak üzere geçici AKP hükümeti tarafından başlatılan savaşta yaşanan katliamları” protesto etmek için iki günlük açlık grevine başladı. (DİHA) Sincan 1 No’lu F Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda mahpusların kameraya karşı tepki vermeleri üzerine, bu konuda birçok soruşturmanın açıldığı, Hasan Akyol ve Deniz Gündoğdu isimli mahpusların bulundukları hücrelerinden zorla çıkarıldığı ve süngerli odaya götürüldükleri, bu odada da 1 saat boyunca darp edildikleri iddia edilmektedir. Ayrıca kurumda 10 saat olan sohbet hakkının 2-3 saate indirildiği, görüşçülere de güvenlik soruşturmaları bahane edilerek sık sık engeller çıkarıldığı iddia edilmektedir. Sincan 2 No’lu F Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda bulunan Zülküf Gezen, Aslan Kaya ve Sedat Ot isimli mahpusların rutubetli ve küflü odalarda tutulduğu iddia edilmektedir. (Hüseyin Akyol / Özgür Gündem) Tekirdağ 1 No’lu F Tipi Yüksek Güvenlikli Ceza İnfaz Kurumu’nda tutuklu bulunan Alaattin Çakıcı, Adalet Bakanlığı Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğü kararıyla Edirne F Tipi Yüksek Güvenlikli Ceza İnfaz Kurumu’na nakledildi. (CHA) Elbistan E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda Camiler Haftası etkinliği düzenlendi. (elbistanınsesi.com) Sinop İl Müftülüğü tarafından Camiler ve Din Görevlileri Haftası kapsamında, Sinop Açık Ceza İnfaz Kurumu’nda “Cami ve Namazla Arınma” konulu konferans düzenlendi. (vitrinhaber.com) 17 Ekim Çanakkale Açık Ceza İnfaz Kurumu’ndaki 485 mahpusun, adliyelerde 200 EKİM 2015 adli emanetlerin korunması ve saklanmasında kullanılan bez torbaları, YSK siparişi doğrultusunda 1 Kasım’da oyların taşınmasında kullanılmak amacıyla diktiği belirtildi. YSK için 2013 yılında da 500 bin bez torba dikilmiş. Resmi kurumlardan bez torba siparişi alınmadığı dönemlerde de çalıştırılan tekstil atölyesinde mahpuslar için iç çamaşırı üretimi de yapılıyor. Talep olduğu takdirde her yere gönderme imkanları olduğunu söyleyen Kurum 2. Müdürü Mürvet Tamer, “Dikilen iç çamaşırlarını Ankara Açık Cezaevi’ne göndereceğiz. Bez torbaları ise İstanbul Büyükçekmece Adliyesi’nden sipariş aldık, bitince oraya göndereceğiz” ifadelerini kullandı. Kurum Müdürü Necati Sevük ise “Burası kapalı cezaevi değil, burası onları hayata motive ettiğimiz yer. Burası dışarıdaki hayata en yakını, onların işyeri” diye konuştu. (Ceylan Sever / haberturk.com) Foça Ceza İnfaz Kurumu’ndan 2012 yılında firar eden ve 12 yıl 21 ay mahkumiyeti bulunan 43 yaşındaki mahpus F.Ö. yakalandı. (İHA) Tutuklandıktan sonra hapishaneye nakli sırasında firar eden 29 yaşındaki A.M. firar etti. (İHA) Şırnak T Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’ndan acil ameliyat için Van M Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’na sevk edilen ağır hasta olduğu ifade edilen Songül Bağatır isimli mahpusun, aradan geçen 4 aylık süreye rağmen ameliyat edilmeden Erzurum E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’na isteği dışında sevk edildiği iddia edildi. (DİHA) 18 Ekim Rize L Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda bulunan siyasi mahpusların, koğuşlarının değiştirilmesine karşı çıktıkları gerekçesiyle gardiyan ve askerlerin saldırısına uğradığı belirtildi. Saldırı sonucunda 3 mahpusun ayağının kırıldığı ve hastaneye dahi götürülmedikleri söylendi. 9 Ekim’de yaşanan saldırıyı ailesi aracılığıyla kamuoyuna duyuran siyasi mahpuslardan Murat Şimşek, kendisiyle birlikte 5 kişinin saldırıya uğradığını ve saldırıda yaralanmalarına rağmen hastaneye götürülmediklerini belirtti. (umutgazetesi.org) Yeşilay Şanlıurfa Şubesi tarafından düzenlenen 4’üncü İstişare Toplantısı’nda konuşan Şanlıurfa Cumhuriyet Başsavcısı Uğurhan Kuş tutuklu bulunan mahpusların üçte birinin ya da yarısının uyuşturucudan dolayı hapishanede bulunduğunu söyledi. (İlkha / Osman Gülebek) 201 2015 TÜRKİYE HAPİSHANELER ALMANAĞI 19 Ekim Kahramanmaraş Türkoğlu Ceza İnfaz Kurumu’ndan 5 ay önce firar eden ve 13 yıl 4 ay mahkumiyeti bulunan 25 yaşındaki İbrahim K. yakalandı. (AA) “Diyarbakır D Tipi Kapalı Cezaevi’nde kalan 34 tutsak 29 Ağustos’ta Rize Kalkandere L Tipi Kapalı Cezaevi’ne sürgün edildi. Yeni sürgünlerle birlikte sayıları 105’e çıkan siyasi tutsakların her türlü baskı ve işkenceye maruz kaldıkları öğrenildi. Cezaevine sürgün edilen Veysel Güler’in dayısı Yaşar Güler, sürgün edilir edilmez görüş yasağı getirildiği için telefonla görüştüğü yeğeninin sürekli olarak cezaevi yönetimi ve gardiyanların baskı ve şiddetine maruz kaldıklarını söylediğini aktardı. Cezaevindeki siyasi tutsakların can güvenliğinin olmadığını dile getiren Güler, gardiyanların keyfi biçimde siyasi tutsakların bulunduğu koğuşlara giderek, coplarla tutsaklara saldırıp darp ettiğini ve bu saldırılarda 5 tutsağın yaralanarak hastaneye kaldırıldığı bilgisini de paylaştı.” (Özgür Gündem) 20 Ekim Edirne F Tipi Yüksek Güvenlikli Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda Alaattin Çakıcı’ya saldırı girişiminde bulunuldu. (cihan.com.tr) Ak Parti Karabük Milletvekili Mehmet Ali Şahin, Ovacık ile ilgili Açık Cezaevi projelerinin olduğunu duyurdu. (karabukhaber.com) 21 Ekim Sakarya’nın Geyve İlçesindeki Açık Ceza İnfaz Kurumu’nda 200 güvenlik görevlisinin katılımıyla yapılan aramada uyuşturucu, cep telefonları ve bıçak bulunduğu, 5 hükümlü hakkında işlem yapıldığı iddia edildi. (haberler.com) Silivri Ceza İnfaz Kurumu’nda (tipi belirtilmemiş) hükümlü bulunan ve bir buçuk yıl önce firar eden 39 yaşındaki Oktay K. yakalanarak Ereğli Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’na gönderildi. (AA) 22 Ekim Mersin’in Tarsus İlçesi’ndeki C Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nun yarı açık bölümündeki mahpus Serhat Öztorun, etrafı tel örgüyle çevrili olan bahçedeyken kimliği belirsiz bir kişi tarafından dışarıdan tabancayla açılan ateş sonucu sol bacağından yaralandı. Saldırıyı gerçekleştiren 2 kişi motosikletle olay yerinden kaçtı. Serhat Öztorun, Tarsus Devlet Hastanesi’nde tedavi altına alındı. (DHA) 202 EKİM 2015 Çanakkale’de hapiste tutulan Akif Nazlıcan özel izinle hapishaneden çıkarak Böbrek hastası kardeşi Sait Nazlıcan’a böbreğini verdi. Ameliyatı gerçekleştiren ekipten Doç. Dr. Ramazan Danış, ilk kez hapishaneden bağış aldıklarını belirterek Sait Nazlıcan’ın böbreğinin bütün fonksiyonlarının çalıştığını söyledi. (aljazeera.com.tr) Silivri Ceza İnfaz Kurumu’nda tutulan ve 9 aydır ameliyat edilmeyi bekleyen hasta mahpus Yılmaz Kahraman’ın kardeşi Remziye Kahraman, “sevkimiz çok, araba ve askerimiz yok” denildiğini ancak kardeşinin farklı hapishanelere sürgün edildiğini ve sağlığa erişim hakkının ihlal edildiğini iddia etti. (DİHA) Türk Kızılayı Sinop şubesi yönetim kurulu ve kadın kolları, Sinop E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’ndaki tutuklu ve hükümlü kadın mahpuslara kıyafet yardımında bulundu. (vitrinhaber.com) Toplam 4 yıl 1 ay mahkumiyeti bulunan firari 30 yaşındaki O.G. İzmir’in Buca ilçesinde yakalandı. (haberler.com) 23 Ekim Kastamonu K Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda yangın tatbikatı gerçekleştirildi. (beyazgazete.com) Kahramanmaraş’ta Açık Ceza İnfaz Kurumu’nda tutulan Kemal A., Vedat M. ve İbrahim D. İsimli mahpuslar, sağlık kontrolü için getirildikleri Adana’da araçtan indirildikten sonra firar etti. (DHA) 24 Ekim Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürü Enis Yavuz Yıldırım’ında katılımıyla Sincan Ceza İnfaz Kurumları Kampüsü basına tanıtıldı. (AA - İHA – Milliyet/Türker Karapınar) Aydın’ın Nazilli ilçesinde Nazilli Açık Ceza İnfaz Kurumu’ndan firar etmiş olan 23 yaşındaki S.K. yakalandı. (sabah.com.tr) 25 Ekim Manisa E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda bulunan kronik şeker hastası Hasan Erturul, zatürre hastalığı sebebiyle kaldırıldığı Manisa Devlet hastanesinde yaşamını yitirdi. 2 hafta önce şeker koması nedeniyle hastaneye kaldırıldığı ve ilaç verilerek hapishaneye gönderildiği belirtilen mahpusun zatürre olduktan sonra hastaneye gitmek istediğini belirtmesi üzerine, hapishane idaresinin 203 2015 TÜRKİYE HAPİSHANELER ALMANAĞI “daha geçen hafta götürdük” diyerek bu talebini reddettiği iddia edildi. (Özgür Gündem) Kitlesel Medya ve Yargı Arasındaki İlişkilerin Güçlendirilmesi Projesi kapanış toplantısı, Ulucanlar Yarı Açık Cezaevi’nde yapıldı. Toplantıya, Adalet Bakanlığı, Hakimler Savcılar Yüksek Kurulu, Danıştay, Askeri Yargıtay ve Askeri Yüksek İdare Mahkemesi ile Ankara Barosu personellerinden oluşan yaklaşık 200 kişi katıldı. (sabah.com.tr) Bir yıl önce hapishaneden firar etmiş olan mahpus Levent E. Kocaeli’nin İzmit ilçesinde yakalandı. (İHA) 26 Ekim Adalet Bakanlığı, ‘Hükümlü ve Tutukluların Ziyaret Edilmeleri Hakkında Yönetmelik’ kapsamında kapalı ceza infaz kurumlarında 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı ve Kurban Bayramı nedeniyle belirtilen esaslar ve günlerde açık görüş yaptırılacağını açıkladı. Açıklamada, kınama cezası dışında disiplin cezası almış ve bu cezası kaldırılmamış hükümlü ve tutukluların açık görüşten yararlandırılmayacağı belirtildi. (haberler.com) 2 gözünde de miyop astigmat bulunan, yüzde 90 oranında böbrek yetmezliği çeken, hipertansiyon ve Başka Türlü Adlandırılamayan (BTA) duygu-durum bozukluğu bulunan ve sağ elinde 2 parmağı olmayan Ağır hasta mahpus Ali Kurban, geçtiğimiz yıl Mersin Üniversitesi Araştırma Hastanesi tarafından “Cezaevinde yalnız yaşaması uygun değildir” raporu verilmesinin ardından ikinci rapor almak üzere Metris R Tipi Kapalı Cezaevi’ne sevk edildi. İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi’nin “cezaevinde yaşamını idame ettirebilir” raporu verilmesinin ardından Silifke M Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’na sevk edilen Ali Kurban, bağımsızlar koğuşunda kalmak istemediği için hücreye alındı. (DİHA) İnsan Hakları Derneği, 170 bini aşan hükümlü ve tutuklu ile 247’si ağır olmak üzere 649 hasta mahpus olduğununun altını çizerek Hasta Hakları Günü’ne dair bir basın açıklaması yaptı. (bianet) 27 Ekim Sincan T Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda mesleki eğitim kurslarında başarılı olan 15 mahpusa sertifika verildi. (İHA) İzmir Çocuk ve Gençlik Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda 29 Ekim Cumhuriyet bayramı kutlama etkinliği gerçekleştirildi. (haberler.com) 204 EKİM 2015 28 Ekim AK Parti Trabzon Milletvekili Muhammet Balta, Beşikdüzü ilçesinin Anbarlı mahallesi sınırları içinde 202 dönüm arazi üzerine yapılacak olan açık ve kapalı ceza infaz kurumlarının inşaatında incelemelerde bulunurken, 67 Milyon TL’ye ihaleye çıkan bin kişilik ceza infaz kurumlarında 500 kişinin istihdam edileceğini ifade etti. (İHA) Ulucanlar Cezaevi Müzesi Haziran, Temmuz, Ağustos ve Eylül aylarında 57 bin 781 kişinin gezmesiyle ziyaretçi rekoru kırdı. (altındag.bel.tr) 29 Ekim Denizli D Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’ndan firar etmiş olan 23 yaşındaki O.K. yakalanarak, Çivril Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’na gönderildi. (denizlihaber.com) Sincan Çocuk ve Gençlik Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda Cumhuriyet bayramı olması sebebiyle kutlama etkinliği düzenlendi. (murekkephaber.com) Silivri 2 No’lu L Tipi Ceza İnfaz Kurumu’na kargoyla yollanan bir çift ayakkabının içinde uyuşturucu madde bulundu. (ulke.com.tr) Sivas Açık Ceza İnfaz Kurumu’ndan 1 gün önce firar eden C.S.(20), M.S.(34) ve Ü.T.( 21) isimli mahpuslar yakalandı. (karar.com) Adalet Bakanlığı Arabuluculuk Daire Başkanlığı Kasım 2013-Ekim 2015 tarihleri arasında arabuluculuk için yapılan 1053 başvurudan 1032’sinin anlaşmayla sonuçlandığını açıkladı. (memurlar.net) 205 2015 TÜRKİYE HAPİSHANELER ALMANAĞI 30 Ekim 2008 yılında Foça Yarı Açık Ceza İnfaz Kurumu’ndan firar eden 31 yaşındaki Esabil U. yakalandı. (AA) Samsun Bafra Yarı Açık Ceza İnfaz Kurumu’ndan tutuklandıktan 4 gün sonra firar eden 22 yaşındaki U.D. yakalandı. (İHA) 31 Ekim Adana’da “nitelikli dolandırıcılık” iddiasıyla hakkında 2 yıl 6 ay hüküm verilen ve 3 ay önce Adana E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’na kapatılan Mesut Orakçı, 31 Ekim 2015 günü geçirdiği kalp krizi sonucu yaşamını yitirdi. (haberler.com) 206 EKİM 2015 KASIM 207 2015 TÜRKİYE HAPİSHANELER ALMANAĞI 1 Kasım 1 Kasım 2015 günü gerçekleşen genel seçimlerde hapishanelerde 358 sandık kuruldu ve oy kullanma hakkı elinden alınmayan tutuklu ve hükümlüler oy kullandı. (sabah.com.tr) İHD’nin İstanbul ve İzmir şubeleri hasta mahpuslar için oturma eylemlerini sürdürdü. İHD İstanbul Şubesi 189’uncusunu düzenlediği “F Oturma”sında 1999 yılından beri hapiste tutulan 47 yaşındaki kanser ve kalp hastası Hadi Elçiçek’in tahliyesini talep ederken, İHD İzmir Şubesi de Diyarbakır D Tipi Ceza İnfaz Kurumu’nda tutulan 76 yaşındaki Mehmet Emin Özkan’ın durumuna dikkat çekti. (ozgurgundem.biz) 2 Kasım Kıbrıs’ta “Merkezi Cezaevi (Kuruluş, Görev ve Çalışma Esasları) (Değişiklik) Yasa Tasarısı” Cumhuriyet Meclisi Genel Kurulu’nda oy çokluğuyla kabul edildi. Oturum sırasında söz alan İçişleri ve Çalışma Bakanı Asım Akansoy, “KKTC’ye yakışan çağdaş bir cezaevine ihtiyaç duyulduğunu” ve “yeni cezaevinin öncelikleri arasında olduğunu” belirtti. (gundemkibris.com) Karabük İl Müftülüğü, Karabük T Tipi Ceza İnfaz Kurumu ile aralarında bir protokol imzalandığını ve her ay farklı konuların işlendiği konferanslar verildiğini açıkladı. Son verilen konferansın konusu ise “Cami ve Namazla Arınma”. (haberler.com) Bayrampaşa Belediye Başkanı Atilla Aydıner, kapatılmış ve yıkılmış olan Bayrampaşa Hapishanesi’nin arazisine ilişkin proje çalışmalarının devam ettiğini açıkladı. Aydıner’in açıklamasına göre hapishane arazisinin yanındaki diğer bölgelerin de kamulaştırılmasıyla ortaya 148 bin metrekarelik bir arazi çıkacak ve bu arazi üzerine hastane, okul, 2.200 konut, otopark da içeren bir düzenleme düşünülüyor. (webtvhaber.com) İlk olarak 1952 yılında Şehir Oteli’nin altında açılan 1957 yılında yeni binasına taşınan Ankara Haymana B Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nun 2013 yılında kapatılmasının ardından 2015 yılında yeni bir hapishanenin açılması gündeme geldi. Haymana Belediye Başkanı Özdemir Turgut, yeni hapishanenin yapılacağı yerin belirlenmesi için çalışmaların sürdüğünü açıkladı. (milliyet.com.tr) Kandıra Açık Ceza İnfaz Kurumu’ndan bir buçuk yıl önce firar eden 21 yaşındaki Erkan S. yakalandı. (AA) 208 KASIM 2015 3 Kasım Balıkesir’in Gönen ilçesinde “evi terk eden” 57 yaşındaki eşini, 83 yaşındaki kayınvalidesini ve 49 yaşındaki kayınbiraderini öldürdükten sonra aracıyla intihar etmek isterken yakalanan ve tutuklanan 67 yaşındaki Salih Şenses, Bandırma M Tipi Ceza İnfaz Kurumu’na getirilmesinden 20 dakika sonra kendisini asarak intihar etti. (samsunhaber.com / Sabah) 5 Kasım Batman M Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda tutulmakta olan mahpuslara Ankara katliamını protesto ettikleri gerekçesiyle 2 ay aile ziyareti yasağı verildi. Yasak, ailelerin görüşe alınmamasıyla öğrenildi. (batmanpostasigazetesi.com) 6 Kasım Kocaeli (Kandıra) 1 No’lu F Tipi Yüksek Güvenlikli Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda tutulan vegan mahpus Osman Evcan’a gönderilen vegan besinlerin hapishane idaresi tarafından kabul edilmediği iddia edildi. (vehaber.org) Erzurum’daki Karskapı Birinci Sınıf Askeri Cezaevi’nde tutulan 3 er bir başka tutuklu ere tecavüz ettikleri gerekçesiyle 15’er yıl hapis cezasına çarptırıldılar. Olay 10 Ağustos 2012 tarihinde gerçekleşmiş ve 3 er 15 Ağustos 2012 tarihinde tutuklanmış ve 9 ay tutuklu kalmışlardı. (yenialanya.com) Devlet Tiyatroları ile Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğü iş birliğinde yürütülen sosyal sorumluluk projesi kapsamında Sait Faik Abasıyanık’ın 209 2015 TÜRKİYE HAPİSHANELER ALMANAĞI eserinden uyarlanan “Son Kuşlar” adlı oyun Bayramiç Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda sergilendi. Tiyatro sanatçısı Turgay Tanülkü’nün yönetip yer aldığı oyunu 29 hükümlü, 7 tutuklu olmak üzere 36 mahpus ve hapishane personeli izledi. Tanülkü, oyunu 1,5 yıl içinde 160 hapishanede sergilediklerini belirtti. (milliyet.com.tr) Bandırma 1 No’lu T Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda bulunan Mahmut Bilgiç’in, hapishanede üç kez belinden ameliyat olduğu ve platin takıldığı, belinden aşağıya sol tarafının yarı yarıya felç olduğu ifade edilmektedir. 3 ay önce revire gittiğinde 12 günlük fizik tedavi için Bandırma Devlet hastanesine sevk edilmiş, ancak o günden sonra sevkinin yapılmadığı, dilekçelerinin yanıtlanmadığı iddia edilmektedir. Menemen T Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda 26 siyasi mahpusa şiddet ve kötü muamelenin uygulandığı iddia edilmektedir (Hüseyin Akyol / Özgür Gündem) Bolu Ceza İnfaz Kurumları Kampüsü’nde habersizce yapılan tatbikat görüş saatinde gerçekleştirilince panik yaşandı. (bolugundem.com) 7 Kasım Adalet Bakanlığı, Burdur Ceza İnfaz Kurumu’na 2000 tarihinde düzenlenen bir operasyon sırasında hapishanenin duvarını yıkmaya çalışan dozerin kepçesinin kolunu kopardığı Veli Saçılık’a kopan kolu için ödenen 150.000 TL tazminatı faiziyle birlikte 240.320 TL olarak geri isteyen İçişleri Bakanlığı’ndan, AİHM’in tazminatın “geri alınamayacağı” kararına uymasını istedi. (milliyet.com.tr) İnfaz koruma memurları 2016 yıllarında maaşlarına yüzde 5+6, 2017 yılında ise yüzde 3+4 oranında zam alacaklar. 2016 yılının Ocak ayı maaşı 2.484 TL. (anasayfahaberleri.com) 8 Kasım Malatya E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda mahpuslar tarafından üretilen hediyelik eşyalar tanıtıldı. Mahpusların aldığı ücretin 5-50 TL arasında değiştiğini ifade eden bir hapishane personeli, mahpusların kazandıkça daha çok ürettiklerini ifade etti. (memurlar.net) 9 Kasım Cinsel istismar iddiasıyla Adıyaman E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda tutuklu bulunan 42 yaşındaki İ.Ç. “akşam saatlerinde hareketsiz şekilde” bulunmasının ardından hastaneye kaldırıldı ancak hayatını kaybetti. İ.Ç.’nin kalp krizi nedeniyle öldüğü iddia ediliyor. (milliyet.com.tr) 210 KASIM 2015 Bolu Gerede’de yapılması planlanan hapishane için kamulaştırma işlemlerinin tamamlandığı açıklandı. Gerede Belediye Başkanı Mustafa Allar, yaklaşık 200 bin dönüm yerin hazır olduğunu ve istendiği takdirde tapuların hemen verilebileceğini açıklarken, HSYK 2. Daire Başkanı Mehmet Yılmaz da prosedürlerin çok kısa süre içerisinde tamamlanacağını, hava şartları el verirse hapishanenin temelinin 2015 yılı bitmeden atılacağını belirtti. (boluekspres.com) Giresun E Tipi Kapalı ve Açık Ceza İnfaz Kurumu’nda mahpuslar arasına çıkan kavganın sonrasında mahpusların yatakları yakarak yangın çıkardığı iddia edildi. Çıkan yangın sonrası dumandan etkilenen infaz koruma memurları ile mahpuslardan oluşan 24 kişi hastaneye kaldırıldı. (sabah.com.tr) Kırıkkale F Tipi Yüksek Güvenlikli Ceza İnfaz Kurumu’nda tutulan Erkin Kocaman adlı mahpusun, CHP Genel Başkan Yardımcısı Veli Ağbaba’ya yazdığı mektup basına yansıdı. Kocaman mektubunda, muharrem ayında aşure verilmemesi, “IŞID ve Hizbullah propagandası yapan” bir televizyon kanalının değiştirilmesini talep etmelerine rağmen değiştirilmemesi, haftada 10 saat olan sohbet haklarının 6 saat olarak uygulanması, havalar soğuk olmasına rağmen kaloriferlerin yakılmaması gibi hak ihlallerine ve uygulamalara yer vermişti. (birgun.net) Adıyaman E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda bulunan 42 yaşındaki İsmail Ç. İsimli mahpus yaşamını yitirdi. Ölüm nedeninin henüz anlaşılmadığı ifade edildi. (bugun.com) 10 Kasım Amasya F Tipi Ceza İnfaz Kurumu’na [Haberlerde “F Tipi” diye belirtilse de Amasya’da F Tipi bulunmamaktadır. E Tipi olması muhtemeldir], mizah dergisi Penguen alınmıyor. Mahpuslar, Penguen dergisinin “devlet büyüklerinin ağzını, burnunu yamulttuğu” gerekçesiyle engellediğini, bu engellemenin gerekçesi olarak da “bayide yok” dendiği belirttiler. (cumhuriyet.com.tr) Trabzon Araklı Ceza İnfaz Kurumu’ndan (tipi belirtilmemiş) daha önce firar etmiş olan ve 12,5 yıl mahkumiyeti bulunan K.U. yakalandı. (AA) İzmir’in Karabağlar ilçesinde üç arabaya çarpan 55 yaşındaki A.H.Ö.’nün daha önce bir hapishaneden firar etmesi sebebiyle arandığı ortaya çıktı ve tutuklandı. (haberler.com) 211 2015 TÜRKİYE HAPİSHANELER ALMANAĞI Cezaevi Hükümlülerinden, İzmir Ürün ve El Sanatları Fuarı Adalet Bakanlığı Ceza ve İnfaz Kurumları’nda kalan hükümlü ve tutukluların ürettiği gıdadan tekstile, mobilyadan hediyelik eşyaya kadar yüzlerce ürün, Gündoğdu Meydanı’nda kurulan 9’uncu İzmir Ürün ve El Sanatları Fuarı’nda görücüye çıkacak. Gündoğdu Meydanı’nda yarın yapılacak olan açılış töreni öncesinde, Ceza ve Tevkif Evleri Genel Müdürü Enis Yavuz Yıldırım, İzmir Cumhuriyet Başsavcısı Mustafa Doğru ve diğer müdürlük yetkilileriyle, fuar alanını gezdi, bilgi aldı. 8 gün açık kalacak fuarda, 73 cezaevinden gelen ürünler, 113 stantta sergilenecek. Ürünlerin tamamı ise ceza infaz kurumlarında hükümlü ve tutuklular tarafından üretilenlerden oluştu. Fuar alanın gezdikten sonra basın mensuplarına açıklamalarda bulunan Ceza ve Tevkif Evleri Genel Müdürü Enis Yavuz Yıldırım, cezaevinde üretilen ürün denilince önceki dönemlerde akıllara hep boncuk ve gemi geldiğini anlatıp “Artık sektörel anlamda geniş bir yelpazede iş ve eğitim sağlıyoruz. Hükümlüler, bu ürünleri ürettikleri sırada, aynı zamanda meslek sahibi de oluyorlar. Adalet Bakanlığı olarak iş üretimi ve eğitimi konusunda Avrupa’nın en başarılı ülkesiyiz. Onlarda böyle bir iş yurtları sistemi yok” dedi. ÜRETTİKLERİNDEN PARA DA KAZANIYORLAR Hükümlü ve tutukluların yaptıkları iş karşılığında ücret, sigorta ve yıllık kar payı da aldıklarını da söyleyen Ceza ve Tevkif Evleri Genel Müdürü Enis Yavuz Yıldırım, “Tüm elde ettikleri para hesaba katıldığında aylık gelirlerinin toplam 400 - 450 TL olduğunu söyleyebiliriz. Bu para az gibi görünebilir ama cezaevi koşulları 212 KASIM 2015 için iyi bir tutar. Bunun yanı sıra üretimlerimizle, özel sektörün hassasiyetlerini de dikkate alıyoruz. Çünkü bizim için girdi ve diğer maliyetler düşük. Haksız rekabet oluşturmadan üretim gerçekleştirmek istiyoruz” dedi. 35 BİN KİŞİ ÜRETİME KATILDI Türkiye’de 174 bin 500 hükümlü ve tutuklunun bulunduğunu, bu üretim sisteminden 35 bin kişinin yararlandığını da ifade eden Enis Yavuz Yıldırım, “Bu sayıyı arttırmayı istiyoruz. TSK, defterdarlıklar, tapu, orman genel müdürlüğü gibi kurumlar da başta gıda ve tekstil ürünleri olmak üzere bizden hizmet alıyorlar. Bizden alım yaparken ihaleye de tabi değiller. Üretimde karlılık maksadı olmadığı için organik ürünlere daha fazla yoğunlaşıyoruz. Foça Açık Tarım Ceza İnfaz kurumunda 2 bin büyükbaşlık tesis yapacağız. Gezen tavuk sayısını bin 500’den 3 bine çıkaracağız” dedi. (http://www.haber3.com/cezaevi-hukumlulerinden-izmirurun-ve-el-sanatlari-fuari-3661303h.htm) 11 Kasım Daha önce Sungurlu-Ankara karayolunun 13. kilometresine yapılması planlanan T Tipi hapishanenin, bu arazinin zemininde su çıkması üzerine Çiftlik köyü arazisine yapılmasına karar verildi. Zemin etüdü yapılan 306 dönümlük arazi, hapishane yapımı için mera statüsünden düşürülecek ve ihale süreci başlayacak. İhalenin bir kaç ay içinde yapılması, inşaatın ise 2017 yılında tamamlanması öngörülüyor. 5 yıllık kalkınma programında 1983K150400 proje numarasıyla yer alan bu hapishane için 14 milyon TL’lik bir bütçe ayrıldı. Proje kapsamında 1000 kişi kapasiteli T Tipi, 400 kişi kapasiteli Açık Ceza İnfaz Kurumu yapılması planlanıyor. (corumhaber.net) 12 Kasım Yüksek Seçim Kurulu, 1 Kasım 2015 tarihinde gerçekleşen 26. Dönem Milletvekili Genel Seçimi Sandık Sonuçları’nı açıkladı. Açıklanan sonuçlara göre hapishanelerde 344 sandık kuruldu ve 35.266 mahpus oy kullandı. Bu oylardan 575’i geçersiz. Hapishanelerdeki sandıklardan çıkan oyların partilere dağılımı şöyle: HDP CHP AKP MHP BBP Saadet : 13.277 : 10.882 : 6.644 : 3.145 : 164 : 157 213 2015 TÜRKİYE HAPİSHANELER ALMANAĞI HKP : 76 Vatan : 72 LDP : 65 HAK-PAR : 50 BTP : 40 DP : 28 DSP : 26 Bağımsızlar : 25 KP : 17 Millet : 12 DYP : 11 (https://sonuc.ysk.gov.tr/module/ssps.jsf) Konya Torbalı Açık Ceza İnfaz Kurumu’ndan firar etmiş olan Mehmet B. yakalandı. (İHA) 13 Kasım Amasya Gümüşhacıköy Açık Ceza İnfaz Kurumu’nda tutulmakta olan iki mahpus (S.Ç., ve K.G.) firar ettiler. (radikal.com.tr) Devlet Tiyatroları Genel Müdürlüğü ve Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğü’nün ortak sosyal sorumluluk projesi olan ve oyuncu Turgay Tanülkü’nün yönettiği “Son Kuşlar” tiyatro oyunu Bakırköy Kadın Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda sahnelendi. (AA) Hapishanelerden sorumlu Bakırköy Cumhuriyet Savcısı Fuat Arı, hapishanede 52 ülkeden 225 yabancı uyruklu mahpus bulunduğunu belirterek “Burada 950 kişilik bir aile ortamı sağlanmıştır. 300 kişilik personelimizle burada asayiş, güvenliği, temizliği sağlarken şu anda 18 ayrı meslek edindirme kursunda misafirimiz olan hanımefendiler için seminer oluşturmaktayız” dedi. (haberler.com) İskenderun’da T Tipi Ceza İnfaz Kurumu açıldı. (Hüseyin Aykol / Özgür Gündem) Kahramanmaraş Açık Ceza İnfaz Kurumu’ndan 10 Temmuz tarihinde firar eden Kubilay T. bir kişiyi pompalı tüfekle vurmasının ardından yakalandı. (İdris Okur / İHA) 14 Kasım Aksaray Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda “yangın olduğu ve yaralıla- 214 KASIM 2015 15 Kasım rın bulunduğu” ihbarıyla tatbikat yapıldı. Polis, itfaiye ve 112 acil yardım ekipleri tatbikat olduğunu hapishaneye geldiklerinde öğrendi. (haberler.com) Şanlıurfa, Hilvan ilçesi sınırları içerisinde 1800 dönüm arazi üzerinde yapımına devam edilen yeni hapishaneye 150 kişilik cami yapılması kararlaştırıldı. Şanlıurfa İl Müftüsü İhsan Açık ve Şanlıurfa Cumhuriyet Başsavcısı Uğurhan Kuş hapishane alanında incelemede bulundular. (eyyubiye63.com) 16 Kasım Trabzon Bahçecik E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda 15 yaşındaki mahpus E.N., B/1 koğuşunun kapısına kendisini asarak yaşamına son verdi. Çocuk koğuşunda kalanlar bir süre sonra E.N.’nin kendini astığını fark etti. Bunun üzerine durum hemen infaz koruma memurlarına haber verildi. Acil servise alınan E.N. ilk müdahalenin ardından hastaneye sevk edildi. Boynu kırıldığı belirlenen E.N. kaldırıldığı hastanede tüm müdahalelere rağmen kurtarılamadı. (61saat.com) Manisa’daki hapishanelerde yaşanan kapasite sıkıntısını ortadan kaldırmak amacıyla var olan T Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nun yanına 2 yeni hapishane daha inşa edileceği açıklandı. Manisa Cumhuriyet Başsavcısı Akif Celalettin Şimşek, iki yeni hapishanenin ihalesinin yapıldığını ve 2 yıl sonra 3 kapalı ve 1 açık hapishanenin yer alacağı (T1, T2 ve L Tipi Kapalı, T1 Tipi Açık) bir kampüs oluşturulacağını belirtti. (manisakulishaber.com) Sinop Valisi Yasemin Özata Çetinkaya, Sinop’ta yaklaşık 13.000 metrekarelik alanı kaplayan ve 2000 yılında müzeye çevrilen tarihi hapishaneyi yılın ilk 6 ayında 150.000 biletli kişinin ziyaret ettiğini açıkladı. Açıklamaya göre hapishaneyi yıllık ortalama 250.000 kişi ziyaret ediyor. (timeturk.com) Gemlik Açık Ceza İnfaz Kurumu’na yıllık 500 ton zeytin işleyip paketleyebilecek tesis inşa ediliyor. Tesisin inşaatı için hafriyat çalışması hapishane alanında bulunan seralar bölgesinde başladı. (bursahakimiyet.com.tr) Kişisel Gelişim Uzmanı Psikolog Kunter Kurt, Hatay E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda mahpuslara ve personele yönelik kişisel gelişim semi215 2015 TÜRKİYE HAPİSHANELER ALMANAĞI neri verdi. Seminer sonunda konuşan hapishane savcısı Atalat Aygenç, bu tür eğitimlere herkesin ihtiyacı olduğunu ve bu eğitimlerin insanın hayata bakış açısını olumlu anlamda değiştirdiğini belirtti. (haber7.com) HDP Adana Milletvekili Meral Danış Beştaş, partilerine her gün farklı hapishaneden şikayetler geldiğini belirterek Osmaniye, Rize L Tipi Kapalı, Erzurum H Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumları’nda hak ihlalleri yaşandığını ifade etti. (memurlar.net) Tekirdağ Ceza İnfaz Kurumu’ndan (tipi belirtilmemiş) daha önce firar etmiş olan 26 yaşındaki Devrim A. yakalandı. (haberler.com) 17 Kasım Aliağa Ekspres, gazetesinin yazarı Volkan Gündüz, yaklaşık 1,5 yıl önce “kötü muamele ve işkence iddialarıyla gündeme gelen” İzmir (Şakran) Çocuk ve Gençlik Ceza İnfaz Kurumu’ndan bu kez olumlu haberler geldiğini belirten bir köşe yazısı kaleme aldı. (Volkan Gündüz / aliagaekspres.com.tr) 33 STÖ, Trabzon Bahçecik E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda 15 yaşındaki mahpus E.N.’nin yaşamını yitirmesinin ardından “Çocukları Hapsetmemek Mümkün” başlığıyla bir açıklama yaptı. (Evrensel) 18 Kasım Üç buçuk yaşındaki yeğeni Y.K.’ye bir restoranda asitle saldırarak bir gözünü kaybetmesine neden olan Cihan Araçman hapishanede bir grup mahpus tarafından saldırıya uğradı. Araçman’nın yara almadığı, hapishane görevlileri tarafından kurtarılarak koğuşundan çıkarıldığı belirtildi. (diken.com.tr) 19 Kasım Adalet Bakanlığı 2016 yılında Diyarbakır, Hatay ve Tarsus’ta, 2018’de de Kayseri ve Tekirdağ’ın Çorlu ilçesinde toplam 1440 kapasiteli yeni çocuk hapishaneleri açmayı planlıyor. 2011 yılı verilerine göre Türkiye’de, 18 yaş altı çocukların yaklaşık yüzde 70’i hapishaneden tahliye olduktan 1 yıl sonra tekrar hapishaneye giriyor. Çocuk hak örgütleri, çocuk adalet sistemindeki başarısızlığın yeni hapishaneler açılarak ortadan kalkmayacağını söylüyor. Aksine hapishanelerde ağır hak ihlallerine uğrayan çocukların daha da ağır koşullarla baş başa kalacağından endişe ediliyor. (Sevda Karaca / evrensel.net) 20 Kasım CHP İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal, 5395 Sayılı Çocuk Koruma Kanunu’nun değiştirilmesini teklif etti. Çocuklara ilişkin kullanılan “suçlu 216 KASIM 2015 çocuk” ifadelerinin kanuna ve evrensel hukuk prensiplerine açık aykırılık oluşturduğunu belirten Tanal, çocukların suçlu değil, “suça sürüklendiğinden şüphelenilen” veya “suça sürüklendiği iddia edilen” çocuklar olarak görülmesi gerektiğini ifade etti. Tanal, TBMM Başkanlığına verdiği önerge ile Adalet Bakanı Kenan İpek’e şunları sordu: “Trabzon Bahçecik E Tipi Kapalı Ceza ve İnfaz Kurumu’nda tutuklu olan 15 yaşında E.N. isimli çocuğun ölüm sebebinin intihar olduğu kesinleşmiş midir? Tutuklu ya da hükümlü çocukların intihar eğilimiyle ilgili herhangi bir çalışmanız mevcut mudur? Özgürlükleri kısıtlanmış bu çocukların geçirdikleri psikolojik süreçte onlara destek sağlayabilecek pedagog, psikolog, psikiyatrist gibi alanında uzman personeller kurum bünyesinde çalıştırılmakta mıdır? Eğer çalıştırılıyor ise söz konusu uzmanlar çocuklara ne gibi hizmetler vermektedir? Söz konusu çocuk tutuklunun Trabzon’da ıslah evi olmadığı için kapalı ceza ve infaz kurumunda kaldığı iddiaları doğru mudur? Eğer doğru ise bu husus Türkiye’nin de imzalamış olduğu Çocuk Haklarına Dair Sözleşme’nin 40. maddesinde belirtilen ‘adil bir çocuk ceza adaleti sistemi’ne aykırılık teşkil etmemekte midir? Ülke genelinde kaç hükümlü/tutuklu çocuk ıslah evi olmadığı gerekçesiyle Ceza ve İnfaz Kurumları’nda tutulmaktadır? Her il merkezi ve gereklilik halinde ilçelere ıslah evlerinin yapılmamış olması hükümlü/tutuklu çocukların psikolojilerini olumsuz yönde etkilememekte midir? Çocuk haklarına ve Çocuk Haklarına Dair Sözleşme’nin 3. Maddesi’nde koruma altına alınan ‘çocuğun yararının gözetilmesi’ gerekliliğine aykırı bu hususlarla ilgili herhangi bir çalışmanız mevcut mudur?” (haberler.com) 13 Kasım’da, tutuklu bulunduğu Trabzon Bahçecik Ceza İnfaz Kurumu’nda intihar ettiği belirtilen 15 yaşındaki E.N.’nin ölümünde “hak ihlali” ve “ihmal olduğu” gerekçesiyle Çağlayan’daki İstanbul Adalet Sarayı’na gelen, “Çocuk Cezaevleri Kapatılsın Girişimi” üyeleri, Adalet Bakanı, Adalet Bakanlığı Ceza ve Tevkif Evleri Genel Müdürü ve Trabzon Bahçecik Cezaevi idaresi hakkında suç duyurusunda bulundu. Ankara ve Trabzon Cumhuriyet Başsavcılıklarına gönderilmek üzere hazırlanan suç duyurusu dilekçesinde sorumluların, “İşkence ve kötü muamele”, “Ölüme sebebiyet verme”, “Hakkın kullanımını engelleme” ve “Görevi kötüye kullanma” suçlarından soruşturma açılması talep edildi. (cumhuriyet.com.tr) 217 2015 TÜRKİYE HAPİSHANELER ALMANAĞI Afyonkarahisar’ın Sandıklı ilçesinde bulunan kapalı hapishanede yangın tatbikatı gerçekleştirildi. (milliyet.com.tr) Mersin Kadın Platformu üyeleri, hapishanede tutulan kadın mahpuslara destek için kart gönderdi. (DHA) 21 Kasım Erzincan T Tipi Kapalı ve Açık Ceza İnfaz Kurumu savcılığının koordinesinde “hükümlülerin topluma kazandırılması ve entegre olmalarını sağlamak amacıyla” bir dizi etkinlik gerçekleştiriliyor. Bu etkinlikler kapsamında açık hapishanede kalan 20 hükümlü Erzincan Belediyesi Temizlik İşleri Müdürlüğü organizasyonuyla temizlik çalışmasına katıldı. (haber3.com) 22 Kasım Radikal gazetesinden Armağan Çağlayan’a konuşan jeoloji profesörü Celal Şengör, 12 Eylül 1980 darbesinin ardından hapishanelerde yaşananlara atıf yaparak “dışkısını yedirmek işkence değil” dedi. (Armağan Çağlayan / Radikal) CHP İstanbul Milletvekili Barış Yarkadaş, Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun yanıtlaması istemiyle TBMM’ye sunduğu soru önergesinde, Amasya Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda mahpusların “aylardır talep etmesine rağmen Penguen dergisinin neden verilmediğini” sordu. (haberler.com) Dünya Çocuk Hakları Günü dolayısıyla Antalya Rotaract üyesi bir grup, Antalya L Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda bulanan mahpusların çocuklarını ziyaret etti. (sabah.com.tr) 218 KASIM 2015 Trabzon E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nad 13 Kasım’da intihar ettiği açıklanan Emirhan Nas’ın ölümüne ilişkin 35 STÖ tarafından suç duyurusunda bulunuldu. Dilekçede “daha etkili bir soruşturma yürütülsün, cezaevi yetkililerinin ihmali olup olmadığı araştırılsın” denilirken Emrah Nas’ın annesi Semra Omak, “cezaevinde oğlumu ziyaret etmem engellendi” dedi. (sabah.com.tr) 23 Kasım Bafra T Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda tutulan Raşit Dörtyol isimli tutuklu, CHP Genel Başkan Yardımcısı Veli Ağbaba’ya gönderdiği mektubunda, hapishanede yaşanan hak ihlallerine ilişkin bilgilendirmede bulundu. Dörtyol mektubunda, yasal olarak dağıtımı ve satışı yapılan Yürüyüş Dergisi’nin hapishaneye sokulmasının engellendiği belirtilerek, dergiye “örgüt propagandası yaptığı” ve “örgüt üyelerini övdüğü” gerekçeleriyle erişilemediğini belirtiyor: “Adımıza gelen, ailelerimizin gönderdiği kışlık montlar, ‘kapşonu var’ denilerek verilmiyor. Diğer bir keyfiyet örneği de, beyaz ya da renkli kağıtlarda uygulanmaktadır. Dışarıdan posta ile gönderilen kâğıtlar (kırtasiyeden alınmış ambalajındaki kağıtlar), ‘görünmez mürekkeple yazı yazılmış olabilir’ denilip verilmiyor. İdare beyaz ya da renkli kağıtlara el koyuyor. Cezaevi yönetimi bu kağıtları inceleyip vereceği halde keyfi davranıyor. Dilekçe, mektup yazıp, karikatür çizmemiz için kağıt verilmemesi, ‘düşünmeyin, yazmayın’ demektir.” (Meriç Tafolar / milliyet.com.tr) Gaziantep Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda mahpus D.K., geçen hafta içerisinde koğuşunda rahatsızlanınca Dr. Ersin Devlet Hastanesi’ne götürüldü ve çekilen röntgende D.K.’nin midesinde 8 kalem pil olduğu saptandı. Gastroenteroloji uzmanı doktor Ahmet Yağbasan başkanlığındaki ekip, yaptığı çalışma ile D.K.’nin midesindeki pillerden birisini çıkardı. Uzmanlar, mahpusun midesindeki diğer 7 pilin müdahale yapılarak çıkarılmasının dokulara zarar vereceğini belirleyince takip altında doğal yollardan çıkarılması kararı verildi. Bunun üzerine servise yatırılan D.K.’nin, 2 gün sonra midesindeki pilleri doğal yollarla vücudundan çıkardığı belirtildi. (habervaktim.com) Kocaeli (Kandıra) F Tipi Ceza İnfaz Kurumu’nda tutulan vegan mahpus Osman Evcan, “vegan yemeklerinin engellendiğini ifade ederek” 10 Kasım tarihinde süresiz açlık grevine çıktı. (bizimkocaeli.com) Kastamonu’nun İnebolu İlçesi’nde İnebolu M Tipi Kapalı Ceza İnfaz 219 2015 TÜRKİYE HAPİSHANELER ALMANAĞI Kurumu’ndan hastaneye mahpus götüren ring aracının otomobille çarpışması sonucu 2 kişi yaralanırken ring aracındaki 18 mahpus kazadan yara almadan kurtuldu. (aksam.com.tr) Antalya’nın Elmalı Açık Ceza İnfaz Kurumu’ndan firar eden S.U. (33), jandarma tarafından yapılan bir operasyonla yakalandı. (haberler.com) İçişleri ve Çalışma Bakanı Asım Akansoy, Kıbrıs Türk Gardiyanlar Birliği heyetini kabul etti ve yaptığı açıklamada KKTC (Lefkoşa) Merkezi Cezaevi’nin “ süresini tamamladığını belirterek, gelinen aşamada bir an önce yeni bir cezaevinin inşa edilmesinin şart olduğunu söyledi.” (kibrispostasi.com) 24 Kasım Prof. Celal Şengör, “dışkı yedirmek işkence değil” sözleri için gelen tepkiler üzerine özür diledi. (haberler.com) HDP ve DBP Batman il teşkilatları hapishanedeki koşullara ve “bölgede yaşanan tartışmalı sürece” basın açıklamasıyla dikkat çekti. Batman M Tipi Ceza İnfaz Kurumu önündeki Azadi parkı önünde bir araya gelen kitle yaptığı açıklama içerisinde son 5 ayda 80’i aşkın siyasi mahpusun Türkiye’nin değişik illerinde bulunan hapishanelere sürgün edildiği bilgisine de yer verdi. (batmancagdas.com) 25 Kasım Futbolcu Arda Turan’ın Bakırköy Kadın Kapalı Ceza İnfaz Kurumu içinde bulunan Adalet Anaokulu’nda eğitim alan çocukların yemek masraflarını 1 yıldır karşıladığı öğrenildi. Anaokulu’nda mahpusların 2-6 yaş arası 35 çocuğu eğitim alıyor. (Hürriyet) 26 Kasım MİT tırları soruşturması kapsamında tutuklanan Cumhuriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Can Dündar ve gazetenin Ankara temsilcisi Erdem Gül, Silivri Ceza İnfaz Kurumu’na götürüldü. (birgun.net) Batman M Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’ndaki 8 mahpus, farklı illerdeki hapishanelere sevk edildi. Salih Altunışık ile Hikmet Keskin’in Ordu’ya, Adnan Yiğittekin’in Rize’ye, Mehmet Yüksel’in Tokat’a, Ahmet Oyunlu’nun Bayburt’a, Mahmut İtmez’in Gümüşhane’ye ve Mehmet Çetin ile Aydın Aslan’ın Erzincan’a sevk edildiğini belirten aileleri, hapishane görüşlerinin de uzun süreden beri yapılmaması nedeniyle yakınlarını göremediklerini açıklayarak karara tepki gösterdiler. (xebatnews.com) 220 KASIM 2015 27 Kasım Yeni açılan İskenderun T Tipi Ceza İnfaz Kurumu’nda “sık sık arama adı altında odalara robocop denilen polisler giriyor ve önüne gelen herkese girişiyordu. Bu dövmeler esnasında kafa ve kol kırıldığı bile oluyordu. Yapılan saldırıların kimisinin, nasıl kırıldığı bilinemeyen bir kamera yüzünden olduğu söyleniyordu. Yine odalardan alınıp, hücreye götürüldüğü söylenen 5 kişiden haber alınamıyordu. Odada demirbaş adına hiçbir şeyin olmadığı cezaevinde sular akmıyor diye banyo yapılamıyordu. Kantinde başta sigara olmak üzere hemen hemen hiçbir şeyin olmadığı söyleniyordu. Şimdi bu cezaevinde bulunan siyasi tutsaklar, başka yerlere sürgün edilmeye başladı.” 14 aydır tutuklu olarak yargılanan, hakkında 5 kez müebbet ve 60-70 hapis istenen davası İzmir 12. Ağır Ceza Mahkemesi’nde açılmış olmasına rağmen Kırıkkale F Tipi Yüksek Güvenlikli Ceza İnfaz Kurumu’nda tutulan Uğur Öncel, İzmir’deki bir hapishaneye sevk talebi reddedilince ölüm orucuna başladı. (Hüseyin Aykol / Özgür Gündem) İlahiyatçı Yazar Ömer Döngeloğlu, Erzurum’un Oltu ilçesindeki T Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda “din” konulu konferans verdi. (haberler.com) Foça Açık Ceza İnfaz Kurumu’nda düzenlenen girişimcilik kursunu başarıyla tamamlayan 30 mahpusa düzenlenen törenle sertifikaları verildi. (milliyet.com.tr) 29 Kasım Bandırma M Tipi Ceza İnfaz Kurumu’nda tutulan hükümlülerin yaptığı dekoratif ahşap kafesler Kuşsevenler ve Yetiştirenler Derneği tarafından yapılan mezatta tanesi 150 TL’den satıldı. “Satıştan elde edilen gelir cezaevinde bulunan tutuklu ve hükümlülerin eğitimleri için kullanılacak.” (haberler.com) 30 Kasım Kocaeli 1 No’lu F Tipi Ceza İnfaz Kurumu’nda bulunan Osman Evcan isimli mahpus, vegan beslenme hakkı için 10 Kasım’dan bu yana açlık grevinde. Evcan’ın, daha önce yine kendi mücadelesi sonucunda elde ettiği vegan beslenme hakkı hapishane yönetimi tarafından “keyfi şekilde engellendiği için” açlık grevi başlattığı belirtildi. Konuya ilişkin gönderdiği mektupta vegan beslenme hakkının cezaevi tarafından keyfi şekilde engellendiğini anlatan Evcan, “Hayvan eti ve hayvansal ürünler yemediğimi, sebze-meyve, tahıl ve bakliyat türü gıdalarla beslenmekte olduğumu cezaevi idaresine ve açık cezaevi kurum müdürlüğüne ilettim. Vegan 221 2015 TÜRKİYE HAPİSHANELER ALMANAĞI beslenmemi bu gıdalarla sürdürmüş olduğumdan dolayı yemeklerimin ve iaşemin bu tür beslenmeye uygun olacak şekilde düzenlenmesini talep etim. Haziran ayından bu yana karşılanan bu taleplerimiz bugün keyfiyetçi bir yaklaşımla karşılanmamaktadır” dedi. İlgili kurum ve kuruluşlara dilekçe yazdığını belirten Evcan, dilekçelerine cevap alana kadar açık grevini sürdüreceğini söyledi. (siyasihaber3.org) 222 KASIM 2015 ARALIK 223 2015 TÜRKİYE HAPİSHANELER ALMANAĞI 1 Aralık Sinop Üniversitesi ile Sinop E Tipi Kapalı ve Açık Ceza İnfaz Kurumu Müdürlüğü arasında işbirliği protokolü imzalandı. Protokol hükümlü rehabilitasyonu için geliştirilen eğitim ve kültürel faaliyetler, mali destek projeleri gibi konuları kapsıyor. Protokolde yer alan uygulama prosedürleriyle, iki kurum tarafından görevlendirilecek koordinatörler, iki ayda bir rutin toplantılar gerçekleştirecek, bu toplantıların sonucunda yapılan ve yapılması planlanan faaliyetler her iki kurumunda üst yönetimine sunulacak, yine bu koordinatörler aracılığıyla altı aylık ve yıllık düzenlenecek olan faaliyet raporlarıyla, protokolün denetim, izleme ve değerlendirme aşamaları gerçekleştirilecek. (Osman Aksu / İHA) Antalya’da tutuklu bulunduğu hapishaneden (hapishane belirtilmemiştir) ikinci kez firar eden Ahmet A. (35) isimli şahıs yakalandı. (milliyet.com.tr) 2 Aralık Can Dündar ve Erdem Gül’ün, MİT tırları haberi nedeniyle tutuklanmasının ardından Silivri Ceza İnfaz Kurumu önünde “Umut Nöbeti” başladı. (sendika.org) Gazeteci Mete Akyol, Silivri 9 Nolu F Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu önünde Can Dündar ve Erdem Gül’e destek olmak, dayanışma sergilemek için nöbete başladı. Akyol “Arkadaşlarımız, serbest bırakılıncaya kadar nöbete devam edeceğiz” dedi. (DHA) Menemen R Tipi Açık Ceza İnfaz Kurumu’nda kalan Ş.İbru, hapishaneden kaçıp İzmir’in Karşıyaka İlçesi’nde kendisine boşanma davası açan, bir süre öncesine kadar koruma verilen 2 çocuk annesi 23 yaşındaki Damla İbru’yu öldürdü. (radikal.com.tr) Manisa’da bulunan Turgutlu A3 Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’ndan 28 Kasım’da firar eden E.Ş. bir gün sonra İzmir’de yakalandı. (haberler.com) 224 50 Sivil Toplum Örgütü Alanya L Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda tekli hücrelerde tutulan LGBTİ mahpuslar için ortak bir basın açıklaması yayınladılar: ARALIK 2015 LGBTİ Mahpuslar Tekli Hücrede Tutuluyor! Alanya L Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’ndaki LGBTİ mahpuslar tekli hücrelerde tutuluyorlar. İlk olarak Haziran 2015 tarihinde sivil toplum örgütlerine yazdıkları mektuplarda bu konuyu dile getiren mahpuslar kendilerine ya bir koğuş açılmasını ya da koğuşu olan bir hapishaneye sevk istediklerini belirtiyorlar. Mahpusların bu taleplerine ilişkin olarak Ceza İnfaz Sisteminde Sivil Toplum Derneği 3 Temmuz 2015 tarihinde Adalet Bakanlığı’na bir dilekçe ile başvuru yapmış ve Türkiye’nin bir eşcinsel mahpusu 8 ay tekli hücrede tuttuğu için mahkum olduğu AİHM kararına da atıf yaparak mahpusların tek tutulma hallerine son verilmesini talep etmiştir. Bu başvuruya ve Antalya Barosu Alanya Kadın Hakları Kurulu’nun ziyaretlerine rağmen LGBTİ mahpusların tek tutulma hali devam etmektedir. Alanya Kadın Hakları Kurulu’na bağlı avukatların 8 Ekim 2015 tarihinde gerçekleştirdikleri ziyaret sırasında bu hapishanede tek tutulan LGBTİ mahpusların sayısının 14 olduğu öğrenilmiştir. Bu 14 mahpus günün 23 saati disiplin cezası alan mahpusların tutulduğu tekli hücrelerde tutulmakta ve günün sadece bir saati havalandırılmaya çıkarılmaktadırlar. Avukatların hapishane ziyareti sırasında hapishane müdürü bu uygulamaya mecbur olduklarını “cezaevinin kapasitesinin 480 olduğu ancak gün itibariyle cezaevinde 1600’i aşkın hükümlü ve tutuklunun bulunduğu, çok fazla yer sıkıntısının olduğu son olarak yemekhanenin bir bölümünü koğuşa çevirdiklerini, mahkum profilinin fazla sayıda olduğu öncelikle uğraşlarının mahkumların can güvenliğini sağlamak olduğunu ve bu eşcinsel mahkumların ayrı koğuş vermenin zor olduğu, fiziki koşulların ayrı koğuş açmaya imkan vermediği eşcinsel mahkumların ise hücrelerde değil, tek kişilik koğuşlarda bulunduğu, aslında o tek kişilik koğuşlarda kalmak isteyen çok mahkum olduğu, eşcinsel mahkumlara diğer mahkumların çok kötü baktığı ve davrandığı, bu yüzden onları diğerleri ile aynı anda havalandırmaya çıkarmadıklarını” söyleyerek gerekçelendirmiştir. Kapasite fazlalığı LGBTİ mahpusların tek tutulmalarının gerekçesi olamaz, olmamalıdır. Bu uygulama en hafif ifadesiyle bir “kötü muamele”dir. “X Türkiye” olarak bilinen ve AİHM’de görülmekte olan davada, 8 ay boyunca tek tutulmuş olan bir eşcinsel mahpus nedeniyle Türkiye mahkum edilmiştir. Mahpusların, hücre cezası olmadan tek tutulması Türkiye’nin yasalarına da aykırıdır. Mahpuslar, sivil toplum örgütlerine yazdıkları mektuplarda bu uygulamayı şu sözlerle dile getirmektedirler. “Gerçekten çok daraldım. Hak etmediğim bir yerde hak etmediğim bir şekilde olmak ceza içinde ceza yatmak beni çok yıpratıyor (…) Günde sadece 1 saat bahçeye çıkma hakkım var sanki hücre cezam var. E o da yok, olsa inan bu kadar ağır gelmez.” 225 2015 TÜRKİYE HAPİSHANELER ALMANAĞI “Burada 15-20’ye yakın eşcinsel raporu olan arkadaşlarımız var. Fakat burda bize koğuş açılmıyor. Cezamızı ağırlaştırılmış müebbet cezası olan arkadaşlar gibi tekli hücrelerde çekmekteyiz. Bazılarının maddi durumu iyi olduğu için odasında tv, buzdolabı, çay makinesi gibi eşyaları vardır. Bazılarının ise hiçbir eşyası yoktur ve bir bardak çaya hasretlerdir. Bir koğuş ortamı olsa hepimiz orada yaşasaydık iyi kötü bir paylaşım içerisinde olurdurk. Günde 1 saat havalandırmaya çıkmaya hakkımız var ona da tek tek çıkartıyorlar. Hiç bir eşcinsel arkadaşımla oturup sohbet edemiyorum. Sizinde malumunuzdur eşcinsel olduğumuz için ailelerimiz tarafından dışlanıyoruz. Psikolojimiz zaten bozuktur. Birbirimize böyle zor zamanlarda destek olmamız gerekirken devlet tarafından soyutlanıyoruz.” Alanya L Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’ndaki LGBTİ mahpusların tek tutulma hallerine son verilmelidir. Tek tutulma hali bir disiplin cezası olsa dahi kabul edilemez. “Hücre cezası” kendi başına bir kötü muamele, bir işkencedir ve kaldırılmalıdır. Bu nedenle, Alanya’da tutulan LGBTİ mahpuslar, kendi istekleri doğrultusunda ya bu hapishanede açılacak olan bir koğuşa alınmalı ya da bir araya gelebilecekleri bir hapishaneye sevk edilmeli ve “hücre cezası”nın kaldırılması için gerekli girişimler başlatılmalıdır. Afyon LGBTİ Kuruluşu Akdeniz Pembe Caretta LGBTQ Bilgi Gökkuşağı Boğaziçi Üniversitesi LGBTİ Çalışmaları Kulübü (BÜLGBTİ) Boğaziçi Üniversitesi Sosyal Hizmet Kulübü (BUSOS) Bursa Özgür Renkler LGBTİ Ceza İnfaz Sisteminde Sivil Toplum Derneği (CİSST) Cinsel Şiddetle Mücadele Derneği Çağdaş Hukukçular Derneği İstanbul Şubesi Dokuz Eylül Üniversitesi Eşit Şerit Topluğu Edirne LGBTİ Çalışma Grubu Erktolia Erzincan Katre Kadın Oluşumu Flu Baykuş Görülmüştür Hebun LGBT Diyarbakır Hevi LGBTİ İnsan Hakları Derneği Genel Merkez İnsan Hakları Derneği İstanbul Şubesi İnsan Hakları Derneği Sakarya Şubesi İstanbul LGBTİ Dayanışma Derneği 226 ARALIK 2015 İzmir LGBTİ İnisiyatifi Kaos GL KESK Kadın Meclisi Keskesor LGBTİ Diyarbakır Oluşumu Kırmızı Şemsiye Cinsel Sağlık ve İnsan Hakları Derneği Lambda İstanbul Derneği LGBTİ Aileleri ve Yakınları Derneği (LİSTAG) Liseli LGBTİ Mahsus Mahal Malatya Gökkuşağı LGBTİ İnisiyatifi Mersin 7 Renk LGBTİ Derneği Moira Kadın Dayanışma Derneği MorEL LGBTİ Muş Kadın Derneği (Mukadder) Özgürlükçü Hukukçular Derneği Pembe Hayat LGBTT Dayanışma Derneği Pozitif Yaşam Derneği Sınır Tanımayan Kadınlar / Göçmen Kadınlarla Dayanışma Grubu Siyah Pembe Üçgen İzmir Sosyal Politikalar Cinsiyet Kimliği ve Cinsel Yönelim Çalışmaları Derneği (SPoD) T-Klüp Toplumsal Dayanışma İçin Psikologlar Derneği Toplumsal Haklar ve Araştırmalar Derneği Trabzon Mor Balık LGBT Yeni Demokrat Kadın Yoğurtçu Kadın Forumu Queer Documentaries (https://lgbthapiste.wordpress.com/2015/12/02/alanya-l-tipi-hapishanesibasin-duyurusu/) 3 Aralık “Hiçbir delil olmamasına rağmen” 21 yıldır hapishanede tutuklu yargılanan ve şu an Kırıklar 1 No’lu F Tipi Yüksek Güvenlikli Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda bulunan şair İlhan Sami Çomak’ın hikayesinin anlatıldığı belgesel tamamlanmak üzere. Belgeselde kendisinin hapishaneden gönderdiği mektuplardan yararlanıldı. (evrensel.net) 4 Aralık Erdek’te, 58 yıl hapishane olarak kullanılan ve Eylül 2014’te boşaltılan bina, “İlçe Halk Kütüphanesi ile Erdek Evi”ne dönüştürülecek. 227 2015 TÜRKİYE HAPİSHANELER ALMANAĞI Erdek Belediye Başkanı Hüseyin Sarı, geçen yıl boşaltılan Hazineye ait Adalet Bakanlığına tahsisli binanın, İlçe Halk Kütüphanesi ile Erdek Evi’ne dönüştürülmesi için çalışma başlattıklarını söyledi. Bir yıl önce hapishanenin kapatılmasıyla 25 hükümlü ve tutuklu Bandırma Ceza İnfaz Kurumu’na nakledilmişti. (eylülgazetesi.com) CHP İzmir Milletvekili Musa Çam ve 24. Dönem CHP İstanbul Milletvekili ve DİSK eski Genel Başkanı Süleyman Çelebi’nin, Silivri Ceza İnfaz Kurumu’nda tutuklu bulunan Can Dündar ve Erdem Gül’e daktilo götürdüğü ancak daktilonun hapishane yönetimi tarafından mevzuata aykırı olduğu gerekçesiyle kabul edilmediği belirtildi. (Bayram Emir / CHA) Van Büyükşehir Belediyesi Sosyal Hizmetler Daire Başkanlığı, Van F Tipi Ceza İnfaz Kurumu’nda kalan mahpusların aileleri için hapishane yakınında bekleme ve dinlenme salonu yaptı. 420 metrekare alan üzerinde inşa edilen salonun yapılması için uzun bir süre yasal işlemler için uğraşan belediye, izinleri aldıktan sonra dinlenme salonun temellerini atarak 2015 yılı içerisinde tamamladı. (yüksekovahaber.com) Uyuşturucu davası hükümlüsü Doğan Alagöz’ün Silivri 4 No’lu L Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’ndan sahte tahliye kararıyla firar etmesine ilişkin 9 şüpheli hakkında 1 yıldan 23 yıla kadar değişen hapis cezası istemiyle dava açıldı. (karar.com) Karaman M Tipi Açık Ceza İnfaz Kurumu’nda tekstil atölyesi kuruldu. Atölyede Türkiye İş Kurumu tarafından finanse edilen ve Karaman Halk Eğitim Merkezince desteklenen meslek eğitim kursları verilecek. (karamandan.com) 5 Aralık 228 Manisa F Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda [Haberde “F Tipi” denilse de Manisa’da bu tip hapishane bulunmamaktadır] hastane sevki verilmemesi yüzünden isyan çıkaran mahpusların bir infaz koruma memurunu rehin aldığı, hapishane yönetiminin devreye girmesiyle serbest kalan infaz koruma memurunun sağlık durumunun iyi olduğu öğrenildi. (Serkan Özcan/ Ajans Manisa) Kocaeli 1 No’lu F Tipi Ceza İnfaz Kurumu’nda 10 Kasım tarihinden bu yana vegan yemek eyleminde bulunarak süresiz açlık grevine başlayan Osman Evcan’a hapishane önüne gelen ve ABC İstanbul ile ARALIK 2015 Yeryüzü Özgürlük Derneği üyelerinden oluşan yaklaşık 50 kişi davul ve zil çalarak destek verdi. Yapılan açıklamada, Osman Evcan’ın 23 yıldır hapishanede bulunduğu, 2011 yılında 43 gün süren açlık grevi eylemi sonucunda hapishanedeki tutuklu ve hükümlülere vegan-vejetaryen yemek verilmesini sağladığı, bu yıl 26 Haziran’da son buldurduğu 33 günlük eyleminde ise dışarıdan vegan yemek alınması için eylemde bulunduğu bildirildi. (Ergün Ayaz / DHA) Bakırköy Ceza İnfaz Kurumu Eğitim Kurulu Başkanlığı, 16 Kasım 2015’te aldığı ve koğuşlarda bulundurulacak yayınlara sınırlama getiren kararını 27 Kasım’da tutuklulara tebliğ etti. Kararda, 2005 yılındaki yönergeye göre, verilecek yayın sayısını eğitim kurulunun belirlediği, eşya yönetmeliğine göre de eşyaların stok oluşturmayacak şekilde odalarda bulundurulabileceği ifade edildi. Anayasa Mahkemesi’nin 30 Ocak 2015 tarihli kararına göre, hapishanelerdeki kitap sınırlamasının, Anayasa’nın 26. maddesindeki ifade özgürlüğünü ihlal etmediği belirtildi. Kurumdaki odaların kapasitesi dikkate alındığında, kurum güvenliği kapsamında, genel arama ve kısmi aramada yaşanan güçlükler ve odaların düzeninin bozulacağı düşünülerek, kurum kütüphanesinden kişi başına 3 adet ödünç yayının verilmesinin uygun olacağı kaydedildi. Tutuklunun kendisine ait yayınlar ve ailesi veya yakınları tarafından gönderilen yayınlardan da 10 adet yayının odasına verileceği belirtilerek, “Bağlı olduğu dinin kutsal kitabı ile ders kitaplarının bu sınırlamanın dışında tutulması gerektiği düşünülmektedir. Bu bağlamda kişi başına kütüphaneden en fazla 3, kendisine ait yayınlardan da kişi başına en fazla 10 adet yayının oda veya koğuşa verilmesine karar verilmiştir” denildi. Çağdaş Hukukçular Derneği üyesi avukat Güçlü Sevimli, “Siyasiler uzun yıllardan beri oluşturulmuş kütüphanelerini idareye teslim etmeyecek. Biz de dernek olarak uygulamaya son verilmesi için girişimlerde bulunacağız” dedi. (Hilal Köse / cumhuriyet.com.tr) Balıkesir’in Edremit ilçesinde Cumhuriyet mahallesi Harmantepe mevkiinde yıllarca hapishane olarak kullanılan ve boşaltıldıktan sonra metruk halde bekleyen bina Edremit Belediyesi ekipleri tarafından yıkıldı. Eski hapishanenin eğitim hizmetlerinde kullanılmak üzere Milli Eğitim Bakanlığı’na devredildiği bildirildi. (İHA) Adalet Bakanlığı Müfettişleri Edirne’deki cezaevlerinde yatan hükümlü ve tutukluların tedavi edilmek için kaldıkları Trakya Üniversitesi Tıp Fakül229 2015 TÜRKİYE HAPİSHANELER ALMANAĞI tesi Hastanesi mahkum koğuşunda yaptıkları denetimde Alaattin Çıkıcı ve Hasan Heybetli’nin kaldığı koğuştaki 2 güvenlik kapısından birisinin açık bırakıldığını belirleyerek savcılığa suç duyurusunda bulundu. (siyasihaber3.org) 6 Aralık Şanlıurfa Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda madde bağımlılığından içeriye giren mahpusların sayısı artınca hapishanede yatacak yer kalmadığı iddia edildi. (sanliurfa.com) 7 Aralık Deniz Seki, ATV’nin dizisi “Eşkıya Dünyaya Hükümdar Olmaz”ın 14’üncü bölümü için Bakırköy Kadın Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda set kurularak yapılan çekimde konuk oyuncu oldu. Habere göre dünyada ilk defa, ünlü bir mahpus hapishanedeyken bir dizide rol aldı. (milliyet.com.tr) 8 Aralık Annesi Zeynep Bakır ile birlikte Bakırköy Kadın Ceza İnfaz Kurumu’nda olan “Atipik otizmli” Poyraz Ali için mücadele sürüyor. Sosyal medyada “Sen de gel!” çağrısıyla başlatılan kampanya ile baba Emrah Bakır, Poyraz Ali ve annesinin “Denetimli Serbestlik Yasası”ndan faydalanması, “yaşatılanların teşhir edilmesi” ve tüm mahpus çocuklar için 12 Aralık 2015 saat 14.00’te Galatasaray Lisesi önünde bir araya gelerek basın açıklaması gerçekleştireceklerini duyurdu. (gaiadergi.com) 9 Aralık CHP Muğla Milletvekili Prof. Nurettin Demir, hapishanede anneleriyle birlikte kalan çocukları meclis gündemine taşıdı. Demir, annesiyle hapishanede kalan Poyraz Ali’yi hatırlatarak, hapishanelerdeki annelerin denetimli serbestlikten yararlanıp yararlanamayacağını sordu. 2015 itibariyle, 8 farklı ilde kadın hapishanelerinde 0-6 yaş arasında yaklaşık 400 çocuk olduğunu belirten Demir, “Çocuklar her türlü olumsuzluğa tanıklık ediyorlar. Çocuklar tutsak değil özgür olmalıdır” dedi. (demokrathaber.net) Tutuklu bulunduğu Adana’nın Kozan İlçesi’ndeki hapishaneden 2 Kasım günü kaçan Muharrem Alagöz’ün Alanya’da yakalandı. (DHA) Batman M Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda görev yapan 46 infaz ve koruma memuruna verilen 10’ar aylık hapis cezası ile ilgili olarak açıklama yapan yetkililer, soruşturmanın Aktif Haber isimli internet sitesinde 19 Mart 2013 tarihinde yayımlanan “Cezaevi çiftlik mi?” başlıklı haberden dolayı başlatıldığını dile getirdiler. Hapishane Müdürü’nün Doğubeyazıt A2 Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’ndan Batman’a atandığı vurgulandı. (Ramazan Kılıç/batmanpostasigazetesi.com) 230 ARALIK 2015 Burdur E Tipi Açık Ceza İnfaz Kurumu’nda bulunan 31 yaşındaki mahpus S.A, sabah saatlerinde koğuşunda ölü olarak bulundu. (Feti Kılıç/sabah.com.tr) “Umut Nöbeti”ne katılan gazeteci Nedim Şener’in, beraberinde getirdiği kitapları teslim etmek için Silivri 9 No’lu F Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’na girişine izin verilmedi. (t24.com.tr) 10 Aralık İzmir Barosu İnsan Hakları Hukuku ve Hukuk Araştırmaları Merkezi Sorumlu Yönetim Kurulu Üyesi Avukat Nuriye Kadan, İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi’nin BM tarafından kabul edilişinin 67’nci yıl dönümü nedeniyle yaptığı basın açıklamasında, “Türkiye’de 361 tutukevi ve cezaevi bulunmaktadır. Türkiye’de ceza infaz kurumlarında 18 yaşından gün almamış 2 bin 165 çocuk hükümlü ve tutuklu bulunuyor. 15 yıl içerisinde Türkiye’nin nüfusu yaklaşık yüzde 24 artarken, tutuklu ve hükümlü sayısı yüzde 234 oranında artmıştır. Bu rakamlarıyla Türkiye Avrupa’da ikinci, OECD ülkeleri arasında üçüncü, dünyada ise 10’uncu sıraya yerleşmiştir. Adalet Bakanlığının bildirdiğine göre, 2015 yılında 26 bin 380 kapasiteli 42 yeni cezaevi inşa edilmiş olacaktır. Türkiye hızla, adeta cezaevleri ülkesine dönüşmektedir” ifadelerini kullandı. (DHA) Tekirdağ 1 No’lu F Tipi Yüksek Güvenlikli Ceza İnfaz Kurumu’nda hükümlü bulunan Alaattin Çakıcı ve iki adamının yaklaşık bir buçuk ay önce ikinci müdürü ve bir gardiyanı döverek kaburgalarını kırdığı ve buna rağmen, Çakıcı hakkında işlem yapılmamasına karar verildiği ortaya çıktı. Dövülen ikinci müdür durumu Adalet Bakanlığı’na şikayet etti. Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğü’nce görevlendirilen kontrolör, soruşturma sonunda, Çakıcı ve Ali Öztürk adlı adamının bir buçuk yıl önce de bir başka infaz koruma memurunu yumrukladığı ve dayağın üzerinin örtüldüğü belirlendi. Dönemin Müdürü Suat Atan’ın “Ben bu işe karıştırmayın” dediği, yumruklanan memurun “Merdivenlerden düştüm” diye rapor aldığı, dayağa ilişkin tutanak bile tutulmadığı ve bu nedenle Çakıcı hakkında işlem yapılmadığı ortaya çıktı. Bu arada, hapishanede “emanet para sorumlusu” olarak görev yapan memurun, Alaattin Çakıcı adına bütün adli mahpusların adına para yatırdığı, bir başka memurun da Çakıcı’ya sabaha karşı avukat görüşüne çıkardığı tespit edildi. Bu tespitler sonrasında kontrolörün aldığı kararla 1 No’lu Ceza İnfaz Kurumu Müdürü Kemal Kargacıer ve bir önceki müdür Suat Atan ile beş ayrı ikinci müdür, beş başmemur ve beş infaz koruma memuru dün itibariyle açığa alındı. 231 2015 TÜRKİYE HAPİSHANELER ALMANAĞI Açığa alınanlar arasında, üç yıldır erkeklerin bulunduğu bölümde, erkek memurlarla birlikte görev yapan Başmemur Zinnur İlmik’in de olduğu öğrenildi. (İsmail Saymaz / radikal.com.tr) 10 Aralık Dünya İnsan Hakları Günü dolayısıyla Manisa E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda Dünya İnsan Hakları Günü Kutlama Programı düzenlendi. Etkinlikte, kadın tutuklu ve hükümlüler, “İnsan Haklarının Tarihçesi ve Medeni Kanunda Evlilik Hukukundan Doğan Haklar” konusunda bilgilendirildi. Daha sonra, Ortaöğretim 9, 10, 11 ve 12. sınıf öğrencileri arasında düzenlenen “Cezaevinde Kadın Olmak” konulu kompozisyon yarışmasında eserleri başarılı bulunan öğrencilere ödülleri verildi. İl İnsan Hakları Kurulunca kadın tutuklu ve hükümlülere kişisel bakım ve giyim eşyalarından oluşan hediye paketleri verilerek Dünya İnsan Hakları Günü Kutlama programı sona erdi. (İHA) CHP İzmir Milletvekili Mustafa Balbay, Dünya İnsan Hakları Günü’nde 4 yıldan fazla kaldığı Silivri Ceza İnfaz Kurumu’ndaki hücrelerin maketini TBMM’ye getirdi. Balbay, hapishanelerdeki ağır koşulları hatırlatarak Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a “Son sözüm Erdoğan’adır. Burada 4 gün kalabilir misin?” diye seslendi. Cumhuriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Can Dündar ve Ankara temsilcisi Erdem Gül’ün tutuklanmasının ardından 2 hafta geçtiğini anımsatan Balbay, hapishanelerde bir koğuşta 28 kişinin kaldığını bunun Avrupa standartlarına uymadığını söyledi. (DHA) Sinop E Tipi Kapalı ve Açık Ceza İnfaz Kurumu’nda “10 Aralık Dünya İnsan Hakları Günü” etkinliği düzenlendi. Törene Sinop Vali Yardımcısı Ekrem Yaman, Sinop Cumhuriyet Başsavcısı Ozan Kaya, Ceza İnfaz Kurum- 232 ARALIK 2015 ları Savcısı Aykut Balcı, Sinop E Tipi Kapalı ve Açık Ceza İnfaz Kurumları Müdürü Özer Duman, İl İnsan Hakları Kurulu Başkan ve üyeleri, il protokolünde yer alan çok sayıda il müdürü ve yaklaşık 250 hükümlü-tutuklu katıldı. (İHA) Maliye Bakanlığı’nca hazırlanan ve önceki gün TBMM’ye sunulan Gelir Vergisi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı’ndan, “örtülü af düzenlemesine süre uzatımı” sürprizi de çıktı. Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkındaki Kanun’da 2012’de değişiklik yapılmış, bu düzenleme kamuoyunda cezaevlerindeki nüfusun azaltılmasına yönelik, “örtülü af” olarak değerlendirilmişti. Ancak düzenlemenin cezaevlerini boşaltmaya yetmemesi üzerine Ocak 2013’te yapılan düzenleme ile denetimli serbestlik için “6 ay açık ceza infaz kurumunda kalma” şartının 31 Aralık 2015’e kadar uygulanmaması hükme bağlanmıştı. Hükümet de bu şartın uygulanmama süresini 31 Aralık 2020’ya kadar uzatılmasını hükme bağlandı. Tasarının yasalaşmasıyla, şartlı tahliyesine 1 yıl ve daha az kalan hükümlülerin denetimli serbestlik yoluyla tahliyeleri için kanunda yer alan “son 6 ayını açık ceza infaz kurumunda geçirme” koşulu, 31 Aralık 2020’ye kadar aranmayacak. (http://www.memurlar.net/haber/551694/) 11 Aralık Kağıthane’de Silivri Ceza İnfaz Kurumu’na mahpus götüren askeri araca silahlı saldırı düzenlendi. Kimliği belirsiz kişi ya da kişilerce açılan ateş sonucu görevli bir astsubay yaralandı. Yaralı asker Okmeydanı Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne kaldırıldı. (CHA) Gölcük, İzmit, Körfez, Kadıköy, Moda, Erenköy Rotary Kulüpleri, Kandıra (Kocaeli) Açık Ceza İnfaz Kurumu’nda anneleriyle birlikte kalan 0-6 yaş grubundaki çocukların ihtiyaçları için bir kampanya başlattı. (ozgurkocaeli.com.tr) İHD Diyarbakır Şubesi, Diyarbakır Barosu, Diyarbakır Tabip Odası (DTO) ve Türkiye İnsan Hakları Vakfı (TİHV) tarafından organize edilen 10-17 Aralık İnsan Hakları Haftası etkinlikleri kapsamında; hasta mahpuslarla dayanışmak ve hapishanelerdeki hak ihlallerine dikkat çekmek amacıyla, Diyarbakır D Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu önünde basın açıklaması gerçekleştirildi. Açıklamada, Diyarbakır Tabip Odası Başkanı Dr. Cengiz Günay, hapishanelerde 300’ü ağır olmak üzere 750 hasta mahpusun bulunduğunu ve bu verilerin dışında tespit edilememiş ve hastalık 233 2015 TÜRKİYE HAPİSHANELER ALMANAĞI tanısı henüz konmamış birçok hasta mahpusun bulunduğu belirtti. Uygun olmayan barınma ve beslenme koşullarında tutulan mahpusların, hapishanelerde sağlığa erişim sıkıntılarının bulunması sebebiyle infaz koruma memurlarının insafına terk edildiğini ifade eden Günay “Yazın sıcak kışın soğuk olan ve ring araçları ile hastanelere götürülen ve hasta mahpus koğuşlarının olmadığı koşullarda, hastaların tanı ve tedavisi yapılamamaktadır” diye konuştu. (ANF) İHD İstanbul Şubesi Kadın Komisyonu ve Türkiye İnsan Hakları Vakfı (TİHV) İstanbul Temsilciliği üyeleri, 10-17 Aralık İnsan Hakları Haftası kapsamında Bakırköy Kadın Kapalı Ceza İnfaz Kurumu önünde yaptıkları basın açıklaması ile hasta kadın mahpusların durumuna dikkat çekti. Açıklamada bulunan İHD Kadın Komisyonu üyesi Dilber Yüksel, tedavisi yapılmayan ve tedavi hakları ellerinden alınan kadın mahpusların hastaneye tedavi için götürüldüğünde kolluk güçlerinin doktor muayene odasından çıkmamaları nedeniyle bu uygulamaya karşı çıkarak tedavi olmadan hapishanelere geri geldiklerini ve böylesi hassas ve insani bir konuda yetkililerle defalarca yapılan görüşmelere rağmen sorunların hala çözülmediğini ifade etti. (aryenhaber2.com) Balıkesir Bandırma 1 No’lu T Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’ndaki mahpusların “atölyelerde yeni meslek edinerek üretime katkı sağlamaları ve üretim kabiliyetleri ile verimliliklerini arttırmak amacıyla”, Bandırma 1 No’lu T Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu İş Yurdu Müdürlüğü’nün hayata geçirmeyi planladığı projeleri karşılıklı gözden geçirmek, fikir alışverişinde bulunmak ve olası yeni proje fikirleri üzerinde proje tecrübelerini paylaşmak üzere Bandırma Ticaret Odası AB Uzmanı ve Genel Sekreter Yardım- 234 ARALIK 2015 cısı Hakkı Zakir İpek, Kurum 1. Müdürü Reşat Şengöz, Kurum 2. Müdürü Telha Tuna ve Ar-Ge den sorumlu Muhasebe Memuru Mesut Koyuncuoğlu ile bir araya geldi. T Tipi İş Yurdu’nda gerçekleşen ziyarette, atölyelerin ve sosyal tesislerin tanıtımı ve incelemelerinin yapılması sonucunda bundan sonra izlenecek yol haritası ve değerlendirilmesi olası ulusal ve uluslararası teşvikler görüşüldü. (İHA) 12 Aralık Burdur Açık Ceza İnfaz Kurumu’ndan firar ettiği tespit edilen M.Ş.Ö., Antalya’da yakalandı ve sorgusunun ardından Alanya Ceza İnfaz Kurumu’na teslim edildi. (İHA) 13 Aralık İzmit’te, Kandıra 1 No’lu F Tipi Yüksek Güvenlikli Ceza İnfaz Kurumu Müdürü İsmet Aktürk’ü öldürdükleri iddiasıyla gözaltına alınan 7 kişiden 2’si tutuklandı. (DHA-İHA) Adana’da cinsel istismar suçundan yattığı hapishaneden (hapishane belirtilmemiştir) beş ay önce firar eden ve bir hafta içerisinde üç çocuğa cinsel tacizde bulunan, 28 yaşındaki Devran K. yakalandı. (DHA) 14 Aralık İzmir (Aliağa - Şakran) Çocuk ve Gençlik Ceza İnfaz Kurumu’nda bulunan 3 genç mahpus, Bayraklı Belediyesi’nin açtığı karikatür yarışmasına katıldı. (Elif Demirci/DHA) Antalya Döşemealtı’nda bulunan L Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda 4 aydır tecrit altında tutulan Genç-Sen Üyesi Hüseyin Yıldırım’da yüz felci başladığı ancak tedavisine idare tarafından izin verilmediği açıklandı. (evrensel.net) 15 Aralık İHAK raporu: Muğla Cezaevi, çocuk cehennemi... Muğla E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda tutuklu dört çocuğa işkence yapıldığına ve cinsel saldırıda bulunulduğuna ilişkin Türkiye İnsan Hakları Kurumu tarafından bir araştırma yapılarak, rapor hazırlandı. Raporda, yaşça büyük olan çocuklardan birine “cinsel saldırı” suçundan beş günlük disiplin cezası verildiği anlaşıldı. Ancak rapor, cezaevindeki fotoğrafın daha ağır olduğunu ortaya koydu. Rapora göre cezaevinde kapasitenin iki katı tutuklu kalıyor, şiddet olaylarının denetimi için çocuklardan sabah ve akşam sayımlarında tişörtlerini ve pantolonlarını sıyırması 235 2015 TÜRKİYE HAPİSHANELER ALMANAĞI isteniyor. Çocuklar kendi aralarında boyunlarından tutarak ‹bayıltmaca’ adlı bir oyun oynuyor. Ayrıca çocuklarla yetişkinler aynı koğuşa konuyor. Raporda, “Çocukların yetişkinlerden ayrı tutulmasına ilişkin hükümlere rağmen bazı çocukların, kurum iç hizmetlerinde çalışan yetişkin mahpusların kaldığı işçi koğuşunda tutuldukları öğrenilmiştir ki bu durum, çok kısa bir süre devam etmiş olsa dahi kabul edilemez niteliktedir” deniliyor. İşte raporun ayrıntıları: * Muğla E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu 400 mahpus kapasitesiyle inşa edildi, daha sonra alınan kararla kapasitesi 728 kişiye çıkarıldı. Kapasite artırımı yapılmasına rağmen ceza infaz kurumunun fiziksel yapısı değişmedi. Cezaevi yetkilileri özellikle çocukların, kadınların, erkeklerin suç türüne, yaşlarına ve benzeri değişkenlere göre cezaevine yerleştirilmesinde güçlükler yaşandığını ifade etti. Kız çocukları için özel bir bölümden söz edilmiyor. * Ziyaret tarihi itibariyle cezaevinde 914 yetişkin erkek, 33 kadın, 7 çocuk mahpus bulunuyordu. Çocukların tamamı tutukluydu. * Mevcut çocuk koğuşları haricinde çocuk koğuşu olarak kullanılabilecek başka bir mekân bulunmuyor. Bu nedenle sözlü veya fiili kavga olayları sonrasında, olayın tarafı olan çocuklar birbirinden ayrılarak geçici olarak çocukların tutulduğu diğer koğuşa yerleştiriliyor. Çocuklar arasında kavga yaşanması halinde olaya ilişkin tutanak örneği kurum psikologuna gönderiliyor. Çocuklar için sadece iki oda tahsis edilmiş olması nedeniyle kavga eden çocuklar kısa bir süre için dışarı çıkarılıp tekrar aynı odaya konuyor. * Şiddet olaylarının tespiti amacıyla sabah ve akşam sayımlarında çocuklardan tişört ve gömleklerin çeneye doğru kaldırılması ve pantolonların dize kadar sıyrılması talimatı verilmek suretiyle kıyafetlerini sıyırmaları isteniyor. Raporda, “Böyle bir kontrol mekanizması çocukların mahremiyeti açısından başlı başına tartışılır olmakla birlikte bu yöntemle cinsel saldırı fiillerinin veya vücudun bazı bölgelerindeki fiziksel şiddet emarelerinin tespiti mümkün değildir. Ayrıca, bu yöntemle manevi cebir, henüz fiziksel şiddet aşamasına varmayan baskılar da tespit edilemeyecektir” deniyor. * Çocuklar, aynı koridoru kullanmaları nedeniyle yetişkin mahpuslarla karşılaşıyor ve kısa süreli de olsa iletişime geçebiliyor. Çocuklar için tamamen ayrı bir tesis kurulması veya en azından bu sağlanıncaya kadar çocukların tutuldukları bölümlerin idari ve fiziksel olarak tamamen ayrılması gerekiyor. * Cezaevinde sadece iki psikolog ve bir sosyal çalışmacı görev yapıyor. * Görüşülen infaz koruma görevlileri çocukların özgürlüğünden yoksun kılınmasına ilişkin ilke ve standartlar hakkında herhangi bir eğitim almadıklarını belirtti. * Rapora göre özellikle çocuk M. hakkındaki olayın kamuoyuna yansıması üzerine ilk alınan tedbir, çocukların bulunduğu koğuşun daha sık kontrol edilmesi oldu. Raporda, “Oysa ki muhtemel şiddet ve cinsel istismar olaylarının, denetim aralığının azaltılması suretiyle önlenmesi olası değildir. Denetim, gözetleme kötü muameleyi 236 ARALIK 2015 ve şiddet olaylarını tamamen engellemeyeceği gibi çocukların bulunduğu koğuşların 24 saat süresince sık sık kontrol edilmesi, ışıkların açık tutulması, geceleri uyandırılmaları rahatsızlıklara ve yeni olaylara sebebiyet verecektir. Denetimin, çocukların rahatsız olmayacağı şekilde yapılmasına riayet edilmelidir” denildi. * Cinsel saldırı iddialarını içeren bu şikayet sonrasında görevliler tarafından tutanak düzenlendi, şikâyetçi çocuklar doktora sevk edildi ve odaları değiştirildi. Doktor raporlarına göre ilk çocukta herhangi bir bulguya rastlanmazken, ikinci çocukta “akut stres bozukluğu” saptandı ve ruhsal muayenede elde edilen bulguların küçüğün cinsel istismarını destekler nitelikte olduğu görüldü. Bu olaylar sonrasında yaşça büyük olan çocuk hakkında, “Cinsel saldırı, çocukların cinsel istismarı ve cinsel tacizde bulunmak veya bunlara teşebbüs ve bu tür davranışlara kışkırtmak” bendi uyarınca beş gün oda hapsi cezası verildi. Ayrıca konuyla ilgili yargılamanın Muğla 2. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından sürdürüldüğü belirtildi. * Bir olayda da çocuk odasının kapısına vurulması üzerine yeteri kadar personelle intikal edildi ve odaya girildiğinde çocuklardan hepsi ağlar vaziyette görüldü. Sorulduğunda çocuklardan birinin ranzadan ranzaya atlamak isterken yere düştüğü ve kafasını beton zemine çarptığı söylendi. Sonradan yapılan araştırmalar neticesinde ise çocuklardan birinin diğerine vurması sonrasında bu olayın meydana geldiği ve gözünün morarmasının darp edilmesinden kaynaklandığı bildirildi. * Kötü muamele olaylarına ilişkin önleyici bir mekanizma mevcut değil. * Disiplin dosyalarındaki beyanlardan, çocuklarla yapılan görüşmelerden, ayağa parfüm sıkarak veya kâğıt sarmak suretiyle yakma eyleminin bir ‹şaka’ olarak görüldüğü, çocukların, birbirlerinin boynundan tutarak “bayıltmaca” denilen bir oyun oynadıkları, sık sık kavga yaşandığı yönünde güçlü bir kanaat hâsıl oldu. Ayrıca, cinsel saldırı iddialarına ilişkin sürmekte olan bir yargılama bulunduğu bilgisi alındığı gibi çocuklar tarafından da benzer iddialar dile getirildi. Zorla çalıştırma konusunda cezaevi idaresinin yeterli denetiminin bulunmadığı ve bu konuda çocuklar arasında kavgalar yaşandığı bilgisi mevcut. Çocukların geçici olarak yetişkin mahpusların bulunduğu işçi koğuşuna konulmaları idare ve gözlem kurulu kararıyla sabit. Ayrıca çocuklardan birine cinsel saldırı nedeniyle disiplin cezası olarak beş gün odaya kapatma cezası tayin edildi. * Raporda, “Çocuklar hakkında müşahadeye alma, tecrit etme gibi cezaların kesin olarak yasaklanması gerekirken ceza olarak kullanılan bir uygulamanın şiddet olaylarını önlemek amacıyla tedbir olarak tatbik edilmesi çocuklar hakkındaki uluslararası ilke ve standartlarla tam bir çelişki içerisindedir. Çocukların, yetişkinlerden ayrı tutulmasına ilişkin hükümlere rağmen bazı çocukların, kurum iç hizmetlerinde çalışan yetişkin mahpusların kaldığı işçi koğuşunda tutuldukları öğrenilmiştir ki bu durum, çok kısa bir süre devam etmiş olsa dahi kabul edilemez niteliktedir” deniliyor. (İsmail Saymaz / http://www.radikal.com.tr/turkiye/ihak-raporu-mugla-cezaevi-cocuk-cehennemi-1492854/) 237 2015 TÜRKİYE HAPİSHANELER ALMANAĞI 16 Aralık Edirne F Tipi Yüksek Güvenlikli Kapalı Ceza İnfaz Kurumu Müdürü Hasan Dal’a, aynı hapishanede mahpus olarak tutulan Alaattin Çakıcı’yla ilgili olduğu iddia edilen şahıslar, silahlı saldırı düzenledi. Hasan Dal saldırıyı yara almadan atlattı, soruşturma sürüyor. (İHA) Niğde Üniversitesi tarafından hazırlanan, Ahiler Kalkınma Ajansı’nın da, 2015 yılı Mali Destek Programı Sosyal Projesi kapsamında desteklediği “Neticede Her Şey Güzel Olacak” projesi ile Niğde E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda dikiş kursu açıldı. (DHA) 17 Aralık İstanbul Bakırköy Kadın Kapalı Ceza İnfaz Kurumu önünde bir araya gelen mahpus yakınları basın açıklaması yaparak yaşadıkları sıkıntıları dile getirdi. Yetkilerden mahpus yakınları için ceza indirimi isteyen grup, 3 milyona yakın imza topladıklarını söyledi. Sanatçı Enver Yılmaz yaptığı açıklamada “Ceza indirimi veya af istiyoruz. Toplumun tepki göstereceği cinsel istismar gibi suçlar konusunda herhangi bir talebimiz yoktur.” dedi. (Mutlu Özay / CİHAN) İstanbul’da Metris 2 No’lu T ve R Tipi Ceza ve İnfaz Kurumu’nda kalan mahpuslar, Esenler Belediyesi tarafından Hz. Mevlana’nın 742’inci vuslat yıl dönümü dolayısıyla gerçekleştirilen Şeb-i Arus programında sahne aldı. (Ahmet Faruk Sarıkoç- Başak Akbulut / İHA) 18 Aralık Sivil toplum örgütleri açlık grevi yapan vegan mahpus Osman Evcan’ın beslenme hakkına ilişkin bir basın duyurusu yayınladılar: Adalet Bakanlığı’na Çağrımızdır: Osman Evcan’ın Talepleri Karşılanmalı, Hapishanelerdeki Besinler Mahpusların Sağlık ve İnançlarına Uygun Hale Getirilmelidir. Türkiye hapishanelerinde vejetaryen, vegan olduğu için, dini ya da felsefi görüşü belirli bir beslenme düzeni gerektirdiği için veya çölyak, diyabet, kanser, AİDS gibi hastalıklar sebebiyle farklı diyetler uygulamak zorunda olan kişiler var. Herkes gibi onlar da sağlıklı, yeterli ve beslenme alışkanlıklarını sürdürecek gıdaları tüketme hakkına sahiptir. Mahkemeler tarafından verilen hapis cezaları sadece hürriyeti kısıtlayabilir ve farklı diyetler uygulamak zorunda olan kişilerin bu ihtiyaçlarının karşılanmaması yoluyla onlara kötü muamelede bulunulması kabul edilemez. Adalet Bakanlığı, Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğü ve tek tek her bir hapishanenin idaresi hiçbir ayrım gözetmeksizin tüm mahpusların ruh ve beden sağlıklarını koruyabilecekleri koşulları sağlamak ve sürdürmekle yükümlüdür. Osman Evcan da Türkiye hapishanelerinde tutulan ve vegan olduğu için hay238 ARALIK 2015 vansal gıdalar tüketmeyen mahpuslardan biridir. Geçmişte, hapishane idarelerinin vegan gıdalar temin etmesi için açlık grevleri yürütmüş ve iaşe yönetmeliğinin değişmesine yol açmış, 28 Mart 2012 tarihli değişiklikle “Hükümlü ve Tutuklular ile Ceza İnfaz Kurumu Personelinin İaşe Yönetmeliği”ne “İnancı gereği veya vegan, vejeteryan türü özel bir beslenme şekline sahip hükümlü ve tutukluların talepleri, iaşe miktarı ile sınırlı kalmak üzere karşılanır” ibaresinin girmesini sağlamıştı. Osman Evcan’ın açlık grevi sonrasında elde ettiği bir diğer hak ise kendisine dışarıdan gönderilen vegan yiyeceklerin kendisine verilebilmesiydi. Çünkü, Adalet Bakanlığı Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğü’nün 31 Ocak 2001 tarih ve 5800 sayılı genelgesi gereği mahpuslar dışarıdan, aile veya ziyaretçilerinin getirdikleri yiyecekleri alamamaktadır. Osman Evcan’ın tutulduğu Kandıra 1 No’lu F Tipi Hapishanesi, Evcan’ın açlık grevi sonrası edindiği bu hakkı elinden almıştır. 6 Kasım itibariyle kendisine dışarıdan yollanan vegan yiyecekleri kendisine vermemektedir. Osman Evcan, girişimlerde bulunmasına ve 9 Kasım tarihinde hapishane idaresiyle görüşmesine rağmen bu hakkı ortadan kaldırıldığı için açlık grevine başlamıştır. 10Kasım günü başladığı açlık grevi bugün 39‘uncu günündedir. Hapishanelerde, hasta mahpuslar için çıkarılan diyet yemeklerinin ve özel bir beslenme rejimi uygulaması gereken mahpuslar için hazırlanan yemeklerin gerekli standartların dışında olduğu bir gerçektir. Bu nedenle hapishanelerdeki beslenme konusu yeniden gözden geçirilmeli ve yemeklerin kişilerin özel ihtiyaçları uyarınca, sağlıklı ve yeterli olması sağlanmalıdır. Ayrıca başta sağlık ve inançları gereği farklı bir beslenme rejimine ihtiyaç duyan mahpuslar olmak üzere isteyen tüm mahpuslara dışarıdan besin edinebilme hakkı tanınmalı ve bir yönetmelik değişikliğiyle bu hak yasal bir çerçeveye kavuşturulmalıdır. Ancak bu gerçekleştirilene kadar, açlık grevinin 39‘uncu gününde olan Osman Evcan’ın durumunun aciliyeti görülmeli ve kendisine gönderilen vegan yiyeceklerin engellenmesi son bulmalı, 2012’den 6 Kasım 2015 tarihine kadar olduğu gibi kendisine gönderilen besin maddeleri kendisine verilmelidir. Biz aşağıda imzaları bulunan sivil toplum örgütleri ve insan hakları savunucuları olarak, insanların hapishanelerde tutulsalar dahi sağlıklı yaşayabilmelerinin bütün yasaların üzerinde olduğuna inanıyor ve Adalet Bakanlığı’nı sorumluluklarını yerine getirmeye davet ediyoruz. Ah Tamara LGBTİ Ceza İnfaz Sisteminde Sivil Toplum Derneği - CİSST Çağdaş Hukukçular Derneği – ÇHD Edirne LGBTİ Çalışma Grubu Engelli Hakları Forumu Eşit Haklar için İzleme Derneği - ESHİD Görülmüştür Hebûn LGBT Diyarbakır 239 2015 TÜRKİYE HAPİSHANELER ALMANAĞI Hêvî LGBTİ Derneği İnsan Hakları Derneği Genel Merkezi – İHD İnsan Hakları Derneği İstanbul Şubesi İstanbul LGBTİ Dayanışma Derneği İzmir LGBTİ İnisiyatifi KAOS GL Derneği Keskesor LGBT Kırmızı Şemsiye Cinsel Sağlık ve İnsan Hakları Derneği Mahsus Mahal Derneği Mor Balık LGBTİ MorEl LGBTİ Özgürlükçü Hukukçular Derneği - ÖHD Pembe Hayat LGBTT Dayanışma Derneği Pozitif Yaşam Derneği Ruh Sağlığında İnsan Hakları Girişimi Derneği – RUSİHAK Siyah Pembe Üçgen İzmir Derneği Toplumsal Dayanışma için Psikologlar Derneği – TODAP Toplum ve Hukuk Araştırmaları Vakfı – TOHAV Toplumsal Haklar ve Araştırmalar Derneği – TOHAD Tutuklu Aileleriyle Dayanışma Derneği – TUAD İstanbul Türkiye İnsan Hakları Vakfı - TİHV Türkiye Kas Hastalıkları Derneği Türkiye Sakatlar Derneği Vegan Dükkan (http://www.tcps.org.tr/?q=node/194) Şanlıurfa Cumhuriyet Başsavcılığı E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurum Müdürlüğü ile Şanlıurfa Büyükşehir Belediyesi Başkanlığı Engelliler Şube Müdürlüğü işbirliği ile 2015 yılı şubat ayında Ceza İnfaz Kurumunda kalan engelli mahpuslar ve aileleri için “engeliler için bir umut projesi” başlatıldı. .Bu kapsamda hapishanede mavi kapaklar toplandı ve Şanlıurfa Büyükşehir Belediyesi Engeliler Şube müdürlüğüne teslim edildi. (sanliurfa.com) 19 Aralık Cumhuriyet gazetesi yazarlarından Hilal Köse 24 yıldır hapiste tutulan ve kendisine şizofreni tanısı konulan Kemal Gömi’nin durumunu anlatan bir yazı kaleme aldı. (Hilal Köse / Cumhuriyet) Kendisini vegan-anarşist olarak tanımlayan Kandıra (Kocaeli) F Tipi Ceza İnfaz Kurumu’ndaki mahpus Osman Evcan, talepte bulunan tüm tu- 240 ARALIK 2015 tuklu ve hükümlülere sadece vegan yemek verilmesi, hapishane dış kantininde mevsimlik ve taze sebze bulundurulması için 10 Kasım’da açlık grevine başlamıştı. Evcan’ın talepleri arasında günlük 5 TL iaşe miktarıyla karşılanamayan diğer ihtiyaçları için dışarıdan koliyle vegan yiyecek takviyesine izin verilmesi de yer almaktaydı. Evcan, 18 Aralıkta kendisini ziyaret eden Türk Tabipler Birliği heyetine ana talepleri karşılandığı için eylemini sonlandırdığını bildirdi ve normal beslenmesine dönebilmesi için hastaneye götürüldü. ‘Yasadışı örgüt üyeliği‘ suçlamasıyla 1992’de müebbet hapis cezasına çarptırılan Osman Evcan’ın 2022’de hapishaneden çıkması bekleniyor. (diken.com.tr) Adalet Bakanlığı’ndan CHP Hatay Milletvekili Hilmi Yarayıcı’nın “basın özgürlüğü ve tutuklu gazeteciler” konulu belgesel film çalışması için Silivri Cezaevi’nde film çekme talebine izin çıkmadı. Çekim talebini uygun görmeyen Adalet Bakanlığı’ndan gönderilen yanıtta, “Cezaları kesinleşmemiş tutukluların film, dizi, belgesel, haber çalışmalarında yayınlanmak üzere çekimlerinin yapılabilmesine izin verilmesi uygun görülmemektedir” denildi. (ANKA) Elbistan E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda kalan mahpusların ezan sesini duyamamaları nedeniyle, hapishane vaizlerinin yaptığı çalışma sonucunda ezan sisteminin montajı yapıldı. (elbistaninsesi.com) İpsala K1 Tipi Ceza İnfaz Kurumu’nun Adalet Bakanlığı’nın kararıyla kapatılmasının ardından 34 mahpusun, Edirne Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’na nakledildiği açıklandı. (AA) Manisa’da “Çocuğun Nitelikli Cinsel İstismarı” suçundan 12 yıl hapis cezası alan ve yarısını çektikten sonra açık ceza infaz kurumuna (hapishane belirtilmemiştir) geçip buradan kaçan H.A., 4 yıl sonra çalıştığı faytonuyla yakalandı. (manisakulishaber.com) 20 Aralık Halkların Demokratik Kongresi (HDK) Eşsözcüleri Sebahat Tuncel ve Ertuğrul Kürkçü, “19 Aralık Cezaevi Katliamı”nın Yıldönümüne ilişkin yazılı açıklama yayınladı. “F Tipi hapishanelerin kapatılması, hasta tutsakların serbest bırakılması, 19 Aralık Cezaevi Katliamı sorumlularının yargılanması” talebinde bulunuldu. (Diyarbakır Özgür Haber) 21 Aralık CHP, Türkiye İnsan Hakları Kurumu’nun “Muğla E Tipi Ceza İnfaz Kurumu’nda çocuklara yönelik cinsel taciz ve şiddet” iddialarına ilişkin hazırladığı rapor sonrası çocuk hapishanelerinin kapatılmasıyla ilgili olarak Meclis’e kanun teklifi sundu. (imctv.com.tr) 241 2015 TÜRKİYE HAPİSHANELER ALMANAĞI Hatay Büyükşehir Belediyesi Su ve Kanalizasyon İdaresi (HATSU), kanalizasyon ve içme suyu hatlarını yenileme çalışmaları kapsamında Arsuz’da yeni kurulan T Tipi Ceza İnfaz Kurumu’nun içme suyu ihtiyacını karşılamak için yeni isale hattının döşenmeye başlandığını açıkladı. (CİHAN) 22 Aralık Bolu T Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu C-18 koğuşunda kalan kısmi zihinsel engelli olan mahpus A.Ö’ye defalarca tecavüz ettiği iddiasıyla ilgili F.T ve S.T nitelikli cinsel istismar suçuyla hakim karşısına çıktılar. Hakim S.T.’nin mağdur A.Ö’nün de ifadesinde belirttiği gibi böyle bir suç işlemediğine karar vererek bu davadan beraat etmesine karar verdi. Ancak F.T.’nin ise avukatı olmadan konuşmayacağını, gerekenleri avukatının söyleyeceğini belirtmesi üzerine Hakim F.T’nin tutukluluk halinin devamına karar verdi ve davayı 21 Ocak 2016 tarihine erteledi. (boluolay.com) 23 Aralık Muğla Seydikemer İlçesi’ndeki Fethiye T Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu ve Fethiye Açık Ceza İnfaz Kurumu’ndaki bir koğuşta akşam saatlerinde iddiaya göre mahpuslarla bir infaz koruma memuru arasında bilinmeyen nedenle tartışma çıktı. İnfaz koruma memurunun başından yaralandığı iddia edilirken, olay sonrası koğuşta yangın çıktı. Yangın sırasında koğuşta bulunan 6 hükümlünün dumandan etkilendiği belirtildi. (DHA) Zonguldak Devrek Açık Ceza İnfaz Kurumu’ndan firar eden mahpus Osman O. (25) Alaplı ilçesinde saklandığı evde yakalanarak, Ereğli Açık Ceza İnfaz Kurumu’na gönderildi. (İHA) Adalet Bakanlığı’nın küçük ilçelerdeki hapishaneleri kapatma kararı üzerine Diyarbakır’ın Bismil, Çınar, Hazro, Lice ve Silvan ilçelerindeki hapishaneler kapatıldı. Bismil’de 28, Çınar’da 7, Hazro’da 21, Lice’de 24 ve Silvan’da 22 olmak üzere toplam 102 mahpus Diyarbakır’daki hapishanelere nakledildi. (odatv.com) CHP Ankara Milletvekili Ali Haydar Hakverdi, Sincan Kadın Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda kadın mahpusların infaz koruma memurları tarafından yerde sürüklendiği, kıyafetlerinin çıkarıldığı ve darp edildiklerine ilişkin iddiaları TBMM gündemine taşıdı. Hapishane yönetiminin infaz koruma memurları yerine mahpuslara soruşturma başlattığını söyleyen Hakverdi, Adalet Bakanı Bekir Bozdağ’ın yanıtlaması istemiyle TBMM’ye verdiği soru önergesinde “Mahpusların ring araçlarında hapishane kantininden aldıkları bisküvilerinin yanı sıra kitaplarını almak istemelerinin 242 ARALIK 2015 sakıncaları nelerdir” diye sordu. Hakverdi, soru önergesinde şu soruları yöneltti: - Sincan Hapishanesi’ndeki kadın mahpuslara 8 Aralık 2015 tarihinde yapılan saldırı ile ilgili hapishane idaresi ve infaz koruma memurları hakkında herhangi bir işlem yapılmış mıdır? - Mahpusların belirttiği gibi işkence yapanlara değil de işkenceye maruz kalanlara mı soruşturma başlatılmıştır? - Mahpusların ring araçlarında hapishane kantininden aldıkları bisküvilerinin yanı sıra kitaplarını almak istemelerinin sakıncaları nelerdir? 8 Aralık tarihine kadar mahkemeye giderken yanlarına bisküvi ve kitap alabilirken 8 Aralık tarihinde neden izin verilmemiştir? Yasağın dayanağı nedir? Yasakla ilgili bir genelge var mıdır? - Olay gününe ait kamera kayıtları var mıdır? Yoksa Türkiye’de her önemli olayda olduğu gibi Sincan Hapishanesi’nde de sadece olay anında mı kameralar kayıt dışı mıdır? - Hapishane idaresinin görevi mahpusları mahkemeye götürmek mi yoksa darp ederek hücrelerine geri götürmek midir? Mahpusların savunma haklarını gasp edenler hakkında yasal işlem başlatılmış mıdır? - Mahpuslar, hapishanelerden mahkemelere giderken sabah saat 7 gibi ring araçlarına bindirilip götürülürken akşam saat 21.00 gibi hapishanelere geri götürüldükleri bilinmektedir. Mahpuslar, toplu olarak tek araçla götürülüp getirildikleri için son duruşmaya kadar beklemektedirler. Bu saatler arasında mahpuslara yiyecek ve içecek verilmekte midir? Mahkûmlar duruşma saatlerini veya diğer mahpusların duruşmalarının bitmesini beklerken ring araçlarında mı yoksa adliye içerisindeki hücrelerde mi bekletilmektedir? 25 Aralık 13 yıldır hapishanede olan İbrahim Erkut, Sakarya L Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda zaman içinde yaptığı yağlı boya resimleriyle ilk kişisel resim sergisini açmaya karar verdi. Erkut’un eserleri Adapazarı Kültür Merkezi’nde (AKM) sergilendi. (Hüseyin Cumalı/sabah.com.tr) Tedavi amaçlı olarak Şırnak T Tipi Ceza İnfaz Kurumu’ndan Van M Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’na götürülen 4 mahpus, tedavi sonrası yeniden Şırnak’a götürülmeyi bekliyorlardı. Ancak Mehmet Kurhan, Mustafa Özdel, Hasan Aslan, Rize Kalkandere L Tipi Ceza İnfaz Kurumu’na; Mehmet Darga ise Giresun E Tipi Ceza İnfaz Kurumu’na sürgün edildiler. Üstelik Mehmet Darga’nın kalp ve damarlarında 3 stent olduğu, ağır tansiyon ve şeker hastası ayrıca kronik astım hastası olduğu belirtiliyor. (ozgur-gundem.com) 243 2015 TÜRKİYE HAPİSHANELER ALMANAĞI 26 Aralık 5 ve 7 yaşındaki iki üvey çocuğuna işkence yapmak suçundan yargılanan ve 46 yıl hapis cezası alan Songül A. tutuklu bulunduğu Kayseri Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda, diğer mahpuslar tarafından dövüldü. Songül A.’nın Adli Tabipliğe getirildiği, tedavisinin ardından yeniden hapishaneye götürüldüğü, sonrasında başka bir cezaevine nakledilmesiyle ilgili sevk kararı çıktığı ancak bu naklin henüz gerçekleşmediği belirtildi. (DHA) 27 Aralık Kayseri Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda diğer mahpuslar tarafından darp edildiği iddiasıyla hastaneye kaldırılan Songül A.’nın, Sincan Kadın Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’na nakli gerçekleşti. (milliyet.com.tr) 28 Aralık Türkiye Gençlik ve Spor Konfederasyonu tarafından İstanbul Bakırköy Kadın Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda bulunan mahpuslara şiir terapisi gerçekleştirildi. (hedefhalk.com) Kocaeli Başsavcısı Mustafa Küçük, Kocaeli F Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda annesiyle birlikte gelen 6 aylık bir bebeğin X-Ray cihazından geçirildiği ve ardından tamamen soyularak arandığı iddialarının gerçeği yansıtmadığını söyledi. (İHA) 29 Aralık Kayseri’de hapishane nakil aracının yanıp içindeki beş mahkumun ölmesine ilişkin sanıklara verilen beraat kararının, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nca bozulması istendi. Tebliğnamede sürücünün “arıza belirtileri önemsenmeyerek aracı servise götürmediği, bu şekilde 300 kilometre yol gittiği” belirtilirken, araç komutanın da “sürücüyü ikaz etmediği, tutukluların güvenliklerinin sağlanması ve durumun yetkililere bildirilmesi noktasında tedbirsiz ve duyarsız tutum sergilediği” kaydedildi. (t24.com.tr) Haziran 2012’de Şanlıurfa E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda çıkan yangında oğlunu kaybeden Meral Eşkili’nin Anayasa Mahkemesi’ne başvurusu lehine sonuçlandı. Başvuru iki gerekçeye dayandırıldı: “Yaşam hakkı ihlal edildi, etkili soruşturma yapılmadı.” AYM, Ekşili’yi haklı buldu; kararında “Devletin cezaevinde gerekli önlemleri alması gerekir” dedi. Yaşanan facia sonrası aileler, yargı sürecini başlatmış fakat hapishane görevlileri ile yürütülen soruşturmada takipsizlik kararı verilmişti. Adalet Bakanlığı da, idari personele ilişkin yürüttüğü soruşturmada, ‘disiplin cezasına gerek yok’ kararı vermişti. (Dinçer Gökçe/ hurriyet.com.tr) 244 ARALIK 2015 Antalya E Tipi Açık Ceza İnfaz Kurumu’ndan 1 ay önce firar ettiği belirtilen O.M. Manavgat’ta yakalandı. (DHA) Uşak Açık Ceza İnfaz Kurumu’ndan izinli çıktığı gün kayınpederini yaralayıp, iki arabasını yakan Osman E. boşanmak isteyen eşini de kurşunladı. (haberler.com) 30 Aralık Özgürlükçü Hukukçular Derneği’nin (ÖHD), Sincan Çocuk Ceza İnfaz Kurumu’nda yatan mahpus çocuklarla görüşerek hazırladığı raporda, çıplak aramadan jandarma ve infaz koruma memurlarının şiddetine hak ihlalleri ayrıntılarıyla anlatıldı. Raporda, “Çocukların tutuklu bulundukları ceza soruşturmasının yürütüldüğü yerden çok uzak bir yere sevk edilmeleri ile yürütülen ceza soruşturmasında hukuki savunma geliştirebilme, delillerin toplanmasını sağlama, avukatın bilgi, destek ve görüşmesinden yararlanma gibi adil yargılanma hakkının özünde mevcut haklarının ihlaline yol açılmaktadır” denildi. (Sami Menteş/İleri Haber) Ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırılan Mete Dursun’un sağlık problemleri sebebiyle yaptığı başvuru sonucu, Anayasa Mahkemesi, mahpus olarak tutulduğu hapishane koşulları mevcut hastalığına uygun olmayan ve bu koşulların düzeltilmesi talebi reddedilen kişiye karşı insan haysiyetiyle bağdaşmayan muamele yasağının ihlal edildiğine karar verdi. “Başvurucunun ilk kez Aydın E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumlarında İzmir’e sevk edilmesiyle başlayan ve halen devam eden hastalığına uygun bir ceza infaz kurumu arayışı, devletin hasta bir mahkumun nasıl bir yere gönderileceğini incelememesinden, tüm ihtiyaçlarına cevap verebilecek kolaylıkların sağlanması konusunda önlem almamasından ve sağlık durumu açısından gerekli önlemleri almada yetersiz kalmasından kaynaklanmaktadır.” dendi. (haberler.com) 31 Aralık Burdur Açık Ceza İnfaz Kurumu’nda 20 Kasım 2015’te firar eden F.İ. yakalanarak Burdur E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’na teslim edildi. (İHA) Ceza İnfaz Sisteminde Sivil Toplum Derneği (CİSST) 2015 yılı değerlendirmesini ve 2016 yılına dair temennilerini açıkladı: (http://www.tcps.org.tr/?q=node/196) 245 CİSST’in 2015’i ve 2016 Yılı Temennisi 2015 yılı Türkiye hapishaneleri açısından olumsuz gidişatın devam ettiği ve derinleştiği bir yıl oldu. Bu olumsuz gidişat, hem mahpus sayısındaki artış hem de küçük kapasiteli kaza hapishanelerinin kapatılıp yerini daha büyük kapasiteli oda tipi hapishanelerin inşasının devamı olarak gösterdi kendisini. Aralık 2014 tarihinde 158 bin olan mahpus sayısı Aralık 2015’e geldiğinde 176 bine ulaştı. Yani hapishanelerin mevcudu her ay 1500 kişi daha arttırıldı. Bu artış, öylesine yaşanmadı. Bir planlama dahilinde, öngörülerek sağlandı. Adalet Bakanlığı, derneğimizin bilgi edinme başvurusunu cevapladığı 7 Ocak 2014 tarihli belgesinde 2017 yılı sonuna kadar 118 bin kapasiteli 199 yeni hapishane açılacağını belirtmişti. Bu açıklama hapishanelerin kapasitesinin ve dolayısıyla mevcudunun 2017 yılı sonuna kadar 250 binin üzerine çıkarılacağının ifadesiydi. Kapasite artışıyla ters orantılı olarak hapishane sayısı ise azalmaktadır. Bunun nedeni 2006 yılından itibaren planlı bir şekilde küçük kapasiteli ilçe hapishanelerinin kapatılması ve daha fazla kapasiteli, “oda sistemi”ne dayalı hapishanelerin açılmasıdır. 1990’larda 500 civarında olan hapishane sayısı 2015 yılında 360’a kadar gerilerken hapishanelerin mimarisinde yaşanan bu dönüşüm nedeniyle kapasite ise 50 binlerden 170 binlere çıkarıldı. Bu sistemli dönüşüm 2015 yılında da devam etti. Adalet Bakanlığı Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğü’nün 6 Temmuz 2015 tarihli verilerine göre 2015 yılı içerisinde 2 ilçe hapishanesi kapatılırken 8 yeni hapishane açıldı. Mimaride yaşanan bu dönüşüm bir bütün olarak “ceza infaz sistemi rejimi”nde yaşatılmak istenen dönüşümün bir parçası olarak görülebilir. Sadece mimari değil, yasalar ve hapishanelerdeki gündelik yaşantı da merkezi olarak değiştirilmek isten246 2015 TÜRKİYE HAPİSHANELER ALMANAĞI mektedir. 2015 yılının ilk yarısında yoğun olarak tartışılan Ceza İnfaz Kurumları Güvenlik Hizmetleri Kanun Tasarısı bu dönüşümün ifadesidir. Tasarı, hapishanelerde dış güvenliğin jandarmadan alınıp yeniden düzenlenmesinin yanı sıra mahpuslara karşı kapalı alanlarda kimyasal silah, toz, gaz, basınçlı su ve güvenlik köpeklerinin kullanılabileceği, olağanüstü aramaların yapılabileceği, hapishanelerde kavga, kargaşa hallerinde infaz koruma memurlarına ateşli silah kullanma yetkisinin verilebileceğini öngörmektedir. “Ceza infaz sistemi rejimi”nde, hapishaneler rejiminde yaşanan bu dönüşümü Ceza İnfaz Sisteminde Sivil Toplum Derneği olarak eleştiriyor ve yakından takip etmeye çalışıyoruz. 2015 yılı içerisinde onlarca bilgi edinme başvurusu ve mahpus başvurularından yola çıkarak onlarca insan hakları başvurusu yaptık ve bunların takibini gerçekleştirdik. Kamuoyunun gündemine taşınmasını zaruri gördüğümüz durum ve konularda onlarca kuruluşun imzasını aldığımız bir çok basın duyurusu kaleme aldık. 2016 yılı içerisinde de hapishanelerde hak ihlallerine karşı girişimlerde bulunmayı sürdüreceğiz. CİSST olarak amaçlarımızdan birini de kadın, çocuk, LGBTİ, engelli, yaşlı, yabancı uyruklular gibi farklı alanlarda faaliyet yürüten STÖ’leri hapishaneler alanında çalışma yürütmeye teşvik etmek ve buna zemin yaratmak oluşturmaktaydı. Özellikle 2012 yılından itibaren bu alanlardaki derneklerle doğrudan temas içerisinde de olmuş ve çalışmalar yürütmüştük. 2015 yılı içerisinde bu faaliyetlerimizi daha sistemli hale getirdik ve her bir alana ilişkin “alt ağ”lar oluşturduk. 2015 yılı içerisinde yürüttüğümüz faaliyetler daha önce aynı bildirinin altına imza atmamış ve farklı alanlarda faaliyet yürüten onlarca sivil toplum örgütünü bir araya getirmeyi başardı. Pratikte tüm bu dernekleri bir araya getirebilecek Türkiye Hapishaneler Enformasyon Ağı oluşturmanın adımlarını atabildik, bilgisini ve tecrübesini edinebildik. 2016 yılı içerisinde bu çalışmalarımızı daha da ilerletmeyi taahhüt ediyoruz. Derneğimiz, hapishanelere dair veri oluşturmayı ve bu amaçla yayınlar yapmayı da önemsemektedir. 2015 yılı içerisinde Mahpus Hakları El Kitabı ile birlikte Hapiste Engelli Yabancı LGBTİ Olmak kitaplarını yayınladık. 2016 yılının ilk aylarında ise 2015 yılı hapishaneler raporu, 2015 yılı Hapishaneler Almanağı ve o alanlarda çalışan sivil toplum örgütleriyle birlikte “alt ağlar” kurarak haklarında çalışmalar yürüttüğümüz çocuk, kadın, sağlık sorunu yaşayan, LGBTİ, ağırlaştırılmış müebbet hükümlüsü ve yabancı mahpuslara ilişkin ayrı ayrı kitapları yayınlamak üzere hazırlıklarımızı sürdürüyoruz. 2015 yılında gerçekleştirdiğimiz bir diğer önemli faaliyet ise Hapishane Çalışmaları Kütüphanesi’ni kurmamız oldu. Bu kütüphane ile birlikte, hapishaneler alanında araştırma yürüten kişilere ilgili kaynakları bir arada bulabilecekleri bir mekan sunmuş olduk. Her yıl biraz daha geliştirmeyi öngördüğümüz kütüphanemizde şu an için 700’den fazla basılı kitap ve bir o kadar da online kaynak bulunmaktadır. 247 2015 TÜRKİYE HAPİSHANELER ALMANAĞI CİSST, 2016 yılına eski yönetim kurulu üyelerinin desteklerini ve tecrübesini de yanına alarak yeni yönetim kuruluyla girmektedir. CİSST için 2016 yılı, yeni hedefler, çalışma azmi ve üretkenlik anlamına gelmektedir. 2016 yılında faaliyetlerimizi daha kalıcı, üretken ve kurumsal hale getirebilmenin adımlarını hızlandıracağız. Bunun için bugüne değin bize destek ve emek veren herkese teşekkür ediyor ve bundan sonra da desteklerinize açık olduğumuzu duyuruyoruz. 2016 yılının dünya üzerindeki herkese ve kurdu kuşu, ağacı suyu ile bir bütün olarak tüm yeryüzüne barış, mutluluk ve sevgi getirmesini diliyoruz. Sevgi ve selamlarımızla... Ceza İnfaz Sisteminde Sivil Toplum Derneği Yönetim Kurulu 248 2015 TÜRK‹YE HAP‹SHANELER ALMANA⁄I Ceza İnfaz Sisteminde Sivil Toplum Derneği / Türkiye Hapishane Çalışmaları Merkezi 2015 yılı içerisinde basında yer alan, Türkiye hapishaneleri konulu haberlerin derlendiği 2015 Türkiye Hapishaneler Almanağı hem Ceza İnfaz Sisteminde Sivil Toplum Derneği için, hem de hapishane çalışmaları alanında bir ilk niteliği taşıyor. Önümüzdeki yıllarda da koşullar çerçevesinde devam etmeyi planladığımız almanakların, hapishaneler alanında yürütülen her tür çalışma için büyük önem teşkil ettiğini düşünüyoruz. Kısa vadede bir yılın değerlendirmesini yapabilmek, uzun vadede ise yıllara dayalı çıkarımlarda bulunmak için önemli olduğu aşikâr. Ancak temennimiz, hapishanelerin daha az haber olduğu, mahpus nüfusunun ve hak ihlallerinin azaldığı bir ülke.