Vergi kaçıran Hoeness`e 3,5 yıl hapis cezası
Transkript
Vergi kaçıran Hoeness`e 3,5 yıl hapis cezası
Vicdan sahibi herkesi sağduyuya davet ediyoruz GEZİ11 DEM07 GÜNDEM07 BİNALİ DOĞAN www.zaman-online.de 14 MART 2014 CUMA NR. 16930 FÝYATI: 1 EURO OKMEYDANI’NDA ÖLDÜRÜLEN GENCİN BABASI: BAYERN MÜNİH BAŞKANI’NI İHBAR VE İTİRAF DA KURTARMADI Vergi kaçıran Hoeness’e 3,5 yıl hapis cezası Canım yanıyor, başkasının canı yanmasın Berkin Elvan’ın cenaze töreninin ardından önceki gün Beyoğlu’nda iki grup arasında çıkan kavgada silahla vurularak öldürülen Burak Can Karamanoğlu’nun babası Halil Karamanoğlu sağduyu çağrısı yaptı. Acılı baba, “Herkesin evladı var. Benim canım yanıyor. Yarın başkasının canı yanar. Yazık günah bu millete bu çocuklara yazık. Bu gençlere yazık. Hep birlikte beraber olacağız, ülkeyi kimseye böldürmeyeceğiz.” dedi. 8 çocuklu ailenin 6. çocuğu olan Burak Can Karamanoğlu’nun 3 ay önce askerden geldiği öğrenildi. -GÜNDEM GÜNDEM 07 Canikli, Burak’ın ölümünden Kılıçdaroğlu’nu sorumlu tuttu - AK Parti Grup Başkan Vekili Nurettin Canikli, AK Parti Alucra Belediye başkan adayı Asım Kaymakçı’nın yeğeni Burak Can Karamanoğlu’nun ölümünden CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nu sorumlu tuttu. Giresun İl Başkanlığı tarafından düzenlenen toplantıda konuşan Canikli, son dönemde yaşanan olaylarla Türkiye’nin istikrarının hedeflendiğini savundu. “Kılıçdaroğlu’nun illegal askerleri tarafından katledildi bu kardeşimiz, bu vatan evladımız.” dedi. -POLİTİKA POLİTİKA 09 Sayıştay: Kamuda denetim yapamaz hale geldik - Kamu kurumlarının mali röntgenini çeken Sayıştay raporlarının Meclis’ten gizlenmesiyle ilgili tartışmalar geçtiğimiz günlerde internette yayınlanan ses kaydıyla yeni bir boyut kazandı. AKP Grup Başkan Vekili Nurettin Canikli ve Başbakanlık Özel Kalem Müdürü Hasan Doğan arasında geçtiği iddia edilen konuşmalarda, Canikli’nin, “Raporlar gelmiş olsaydı bizi Meclis’te duman ederlerdi.” sözü dikkat çekti. Rapoların Meclis’e gelmeyişinden kamuda mali denetim yapan bu kurum da rahatsız. Sayıştay’ın “2014-2018 Stratejik Planı”nda Sayıştay raporlarının Meclis’e gelmemesiyle ilgili tespitler bu rahatsızlığı dışa vuruyor. -İSA İSA SEZEN, EKONOMİ 14 İsviçre’de banka hesabı bulunduğu ortaya çıkan Bayern Münih Başkanı Uli Hoeness, kendini ihbar etmesine rağmen vergi kaçakçılığı nedeniyle 3 yıl 6 ay hapis cezasına çarptırıldı. Münih Eyalet Mahkemesi, dört günlük duruşmanın ardından toplam 27 milyon Euro vergi kaçırdığı anlaşılan Hoeness’in ihbarını eksik bilgi verdiği gerekçesiyle dikkate almayarak hapis cezası verdi. BAYRAM AYDIN MÜNİH Bayern Münih Başkanı Uli Hoeness, vergi kaçırdığı gerekçesiyle 3 yıl 6 ay hapis cezasına çarptırıldı. Pazartesi günü Münih Eyalet Mahkemesinde başlayan davada, Hoeness’in ilk başta 3,5 milyon Euro vergi kaçırdığı zannedilirken, davanın ikinci gününde kaçırılan vergi miktarının 18 milyon Euro olduğu ve 3. gün devam eden duruşmada ise kaçırılan toplam vergi tutarının 27 milyon Euro olduğu ortaya çıktı. Bunun üzerine savcılık, ağır vergi kaçırma suçuyla dünkü son duruşmada Hoeness’e 5,5 yıl hapis cezası verilmesini talep etti. Dünya liglerinde adını duyuran ünlü futbol takımının başkanının avukatları ise, müvekkillerinin daha önce vergi kaçırdığını yetkili makamlara ileterek kendi kendisini şikayet ettiğine dik- - Şansölye Merkel’den Moskova’ya sert uyarı - Başbakan Angela Merkel, Kırım’da uluslararası hukuku ihlal eden adımların atılmaması konusunda Rusya’yı uyardı. Merkel, Rusya ile Ukrayna arasında yaşanan kriz hakkında Federal Meclis’te bilgi verdi. Günümüzde uluslararası krizlerin 19. ve 20. yüzyıl metotlarıyla çözülemeyeceğini ifade eden Merkel, Kırım konusunda Rusya’nın tek taraflı tasarruflarını sert bir dille eleştirirken, “Güçlülerin hukuku, hukukun üstünlüğünün yerine geçmemeli” uyarısında bulundu. Rusya ile yaşanan krizin çözümünde askeri yöntemin kesinlikle gündemde olmadığını vurgulayan Merkel, “Almanya diğer Avrupa Birliği (AB) ülkeleriyle yakın istişare halinde siyasi ve ekonomik adımlar atacaktır.” dedi. -İSMAİL İSMAİL ÇEVİK, GÜNDEM 04 Kırım’da referandum öncesi Rusya ile Batı arasında yaptırım restleşmesi -10 kat çekerek davanın durdurulmasını ya da tecilli hapis cezası verilmesini talep etti. Hoeness ise, avukatlarının söylediklerinden başka söyleyeceğinin olmadığını ifade etti. Davaya bakan hakimler ise, dün öğleden sonra yaptıkları açıklamada Hoeness’in şikayetindeki belgeleri yetersiz bularak hapis cezası verdi. Kararın ardından Hoeness’in avukatları temyize gideceklerini açıkladı. Hoeness ise karar kesinleşinceye kadar serbest bırakıldı. Hoeness’in avukatlarının kararı Karlsruhe’deki Federal Mahkemeye şikayet etme hakkı bulunuyor. Geçtiğimiz yıllarda Alman maliyesi, Almanya’da vergi ödememek için paralarını İsviçre bankalarına yatıran zenginlerin peşine düşmüş, kendini şikayet eden vatandaşlara cezai yaptırımda bulunmayacağını açıklamıştı. -GÜNDEM GÜNDEM 05 Türkiye’de hükümet özel okullarda 28 Şubat’ı hatırlatan sorgu odası kurdu - Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) tarafından valiliklere gönderilen yazılı emir doğrultusunda bütün şehirlerdeki özel okul, yurt ve dershaneler baskı altına alınıyor. İnceleme sonucuna göre ilgili eğitim kurumlarının kapatılabileceği belirtiliyor. 28 Şubat sürecinde başörtülü öğrencilere uygulanan ‘ikna odaları’nı hatırlatan yazıda ‘özel okullarda ve dershanelerde öğrencilere siyasi propaganda yapıldığı, buna tepki gösterenlerin okuldan atıldığı ve devlet büyüklerine hararet edildiği’ yönünde bakanlığı şikayetler geldiği belirtiliyor. Ardından söz konusu iddi- alarla ilgili valilik tarafından ivedilikle inceleme başlatılması talimatı veriliyor. Sözü edilen eylemlerde sorumluluğu tespit edilen kişi ve kurumlar hakkında yasal işlem yapılması ve 28 Mart 2014 tarihine kadar bakanlığa bilgi verilmesi isteniyor. Uygulamanın ilk örnekleri görülmeye başlandı. Mersin, Anamur ve Bodrum’da okullara gelen müfettişler öğretmeleri sınıftan çıkararak öğrencilerle baş başa görüştü. 10-11 yaşındaki çocuklar ‘Öğretmenleriniz, devlet büyükleri aleyhinde konuşuyor mu?’ diye sorguya çekildi. Veliler bu duruma tepki gösterdi. -GÜNDEM GÜNDEM 07 TÜRKİYE’DEN GELEN GÖÇMENLER ARASINDA DEMANS YAYGINLAŞIYOR HASTALARA BAKMAK, HAYIR DUALARINI ALMAK BAMBAŞKA BİR DUYGU Berlin’de düzenlenen 19. Fakirlik ve Sağlık Kongresi’nde Türkiye’den gelen göçmenler arasında demans hastalığının giderek yayıldığı belirtildi. Kongrede konuşan Berlin Sağlık Senatörlüğü Müsteşarı Emine Demirbüken-Wegner, sağlık sektöründe kültürlerarası açılımın önemine dikkat çekti. -GÜLAY DURGUT, GÜNDEM 05 Pforzheim’da yeni açılan Aslan&Pendelin Bakım Servisi Türkçe hizmet vererek bu alanda büyük bir boşluğu dolduruyor. Uzun süre sektörde çalıştıktan sonra kendi hasta bakım servisini kuran Ayten Aslan, “Bilhassa Türk toplumuna yönelik bir iş yapmak istedim. Türk hastalara bakmak bambaşka bir duygu. Çok insanın duasını aldım.” diyor. -BETÜL ÖZDEMİR, GÜNDEM 06 ABONE HATTI: 069-300 34 130 pbx ZAMAN, Sprendlinger Land Str.107, 63069 Offenbach Türkiye’nin Mona Lisa’sı: Zeugma ZKZ -E 9214, PvSt IŞÝD, Türk toprağı sayılan Süleyman Şah Türbesi'ni kuşattı DIŞHABER10 02GÜNDEM 14 MART 2014 CUMA ZAMAN TRT, seçim dönemi yasaklarını hükümet lehine ihlal ediyor Buz pistinin ihtiyar delikanlısı q Kayseri Büyükşehir Belediyesi Anadolu Harikalar Diyarı Buz Pisti’ne ilgi her geçen gün artıyor. Her yaştan sporseverin paten yaptığı Buz Pisti’nde en çok ilgiyi ise Hasan Dede çekiyor. Buz Pisti’ne gelen vatandaşların ilgiyle izlediği 78 yaşındaki Hasan Mutlu, Erciyes’te kayak yapanların yakından tanıdığı bir isim. Birkaç yıl önce kayağa başlayan ve her kış Erciyes’te kayak yaparak gençlere taş çıkartan Hasan Dede bu kez de Buz Pateni’ne merak sardı. Buz pateninden korkmamak gerektiğini ifade eden Hasan Dede, “Ben 78 yaşındayım. Uludağ’da, Palandöken’de, Erciyes’te kayak yaptım ve madalyalar aldım. Burada buz pisti olduğunu öğrendim ve şimdi bunu deniyorum. Bize böyle güzel imkanı sağlayan Büyükşehir Belediye Başkanımız Mehmet Özhaseki’ye ve gereken ilgiyi gösteren buz pateni eğitmenlerine teşekkür ediyorum. Her yaştan insanımıza da buz patenini tavsiye ediyorum.” dedi. KAYSERİ CİHAN Yılanla şaka mı olur? q ABD’nin ünlü komedyenlerinden Jimmy Failla, ‘eşek şakası’ denilebilecek bir muzipliğe imza attı. Uçakta seyahat ederken yılanlarla ölüm kalım savaşı veren yolcuların hikâyesinin konu edildiği 2006 yapımı ‘Katil Yılanlar’ adlı filmden esinlenen Failla, şoförlüğünü yaptığı taksiye Burma yılanı yerleştirdi. Ardından da taksisine binen yolcuları bu yılanla korkutarak, onların tepkisini videoya aldı. İki dakikalık videoda yolcuların yılanı görür görmez ürktüğü görülüyor. Öte yandan kimi müşteriler, elindeki çantayla yılana karşı kendini korumaya çalışırken kimi de hemen arabadan inmekte buluyor çareyi. Failla’nın ‘Takside Yılan’ adını verdiği şaka videosu, tepki çekti. MAGAZİN SERVİSİ RTÜK uzmanının raporuna göre TRT Haber kanalı, 22 Şubat ile 2 Mart arası tarihlerini kapsayan bir haftalık süreçte, seçim yayınlarının yüzde 89,52’sini yani 13 saat 32 dakikayı AK Parti’ye ayırdı. TRT’nin seçim yayınlarının yüzde 4,96’sını (48 dakika) CHP’ye, yüzde 5,29’unu (45 dakika) MHP’ye, yüzde 0,22’sini (2 dakika) de BDP’ye ayırdığı anlaşıldı. Radyo ve Televizyon Üst Kurul (RTÜK) toplantısında CHP grup toplantısının yayını nedeniyle televizyonlara ceza verilmesi gündeme gelirken sert tartışmalar yaşandı. ASLIHAN AYDIN ANKARA TRT, seçim dönemi yasaklarına uymayarak, en çok AK Parti yayınlarına yer verdiği gerekçesi ile RTÜK tarafından Yüksek Seçim Kurulu’na rapor edildi. RTÜK uzmanının raporuna göre TRT Haber kanalı, 22 Şubat ile 2 Mart arası tarihlerini kapsayan bir haftalık süreçte, seçim yayınlarının yüzde 89,52’sini yani 13 saat 32 dakikayı AK Parti’ye ayırdı. TRT’nin seçim yayınlarının yüzde 4,96’sını (48 dakika) CHP’ye, yüzde 5,29’unu (45 dakika) MHP’ye, yüzde 0,22’sini (2 dakika) de BDP’ye ayırdığı anlaşıldı. TRT ile ilgili bu uzman raporu dünkü kurul toplantısında gündeme geldi. Kurul üyeleri, AK Parti ile diğer muhalefet kanalları arasındaki farkın, YSK tarafından belirlenen ‘yayınlarda tüm siyasi partilere eşit yer verme, tarafsızlık’ ilkelerine aykırı olduğu yönünde karar aldı. TRT ile ilgili ihlal raporu YSK’ya gönderildi. YSK ihlal bulursa TRT’ye ‘uyarı’ cezası verecek. q TRT’Yİ KURULA GETİRMİYORLAR RTÜK Üyesi Esat Çıplak, konu ile ilgili değerlendirme yaptı. Çıplak, TRT’nin seçim yasaklarının başladığı 1 Ocak 2014 tarihinden bu yana iktidar lehine yayın yapmasına rağmen şimdiye kadar bu kanal için tek bir rapor hazırlandığını belirtti. TRT dışında iktidar lehine yayın yapan kanallarla ilgili de rapor gelmediğini söyleyen Çıplak, muhalif kanallarla ilgili ise çok sayıda rapor hazırlandığını aktardı. Bir diğer üye Ali Öztunç da TRT ile ilgili raporu muhalif üyeler olarak zorla kurul gündemine getirdiklerini söyledi. Öztunç, “TRT’nin tarafsız olmadığının sadece AKP’nin yayın organı olduğunun ispatıdır bu. Bizim baskılarımız yüzünden bu rapor kurula geldi ama yetmez TRT Türk, TRT 1 için de rapor gelmeli çünkü TRT, kamu görevi yapması gerekirken bunu yapmıyor. İktidarın borazanlığını yapıyor.” RTÜK’te CHP kavgası Radyo ve Televizyon Üst Kurul (RTÜK) toplantısında CHP grup toplantısının yayını nedeniyle televizyonlara ceza verilmesi gündeme gelirken sert tartışmalar yaşandı. RTÜK’ün CHP kontenjanından seçilen Üyesi Ali Öztunç, “İki gündür sert tartışmaların yaşandığı üst kurul toplantısını protesto ederek terk ettim.” dedi. Öztunç, Twitter hesabından yaptığı açıklamada, “RTÜK’ün görevi medyaya baskı uygulamak, bir partinin sopası olmak değildir. Yaşanan tartışmalar ve protestomun ardından RTÜK toplantısı bir kez daha ertelendi. Önümüzdeki günlerde bir basın toplantısı düzenleyerek RTÜK’te yaşananları bir kez daha kamuoyuyla paylaşacağız.” dedi. ANKARA ANKA SAYFA TASARIM: ECRA ÇALIŞKAN LeMit Almanya 2014 *×GDVHNW|UIXDU×YHIRUXPX $/0$1<$'$%ú5ú/. *×GDVHNW|UQGHNHQGLQL]LWDQ×WPDNLoLQKHPHQ\HULQL]LD\×UW×Q $\U×QW×O×%LOJLLoLQZZZOHPLWGHXWVFKODQGGH / /H0LW$OPDQ\DIXDU×QGDKDQJLüLUNHWOHUVWDQGDoDELOLU" <DüPH\YHVHE]HUHWHQYHVDWDQILUPDODU)UR]HQ)RRG'RQGXUXOPXüJ×GDUQOHUL.RQVHUYHUHWLFLOHULYHVDW×F×ODU×Dairy6WYHVWUQOHULRetailTec 3HUDNHQGHVDW×üD\|QHOLNWHNQRORMLYHKL]PHWOHUNDVDVLVWHPOHULYLWULQUHJDOSDQRODUYV)RRG6HUYLFH*×GD6HUYLVOHUL&DWHULQJKHUWUO\HPHNKL]PHWLQH \|QHOLNWHNQRORMLOHU'ULQNVúoHFHNOHUMeat(WVRVLVVXFXNVDODPSDVW×UPDWDYXN'HQL]hUQOHUL$PEDODM3DNHWOHPHILUPDODU×6DùO×NO×EHVOHQPH GL\HWIRUPLOHLOJLOLILUPDODUYHGRùDOVDùO×NGHVWHNUQOHUL/RMLVWLNILUPDODU×.XUX*×GDWRSWDQF×ODU×EDNOL\DWNXUXIDVXO\HQRKXWPHUFLPHNNRQVHUYH 8QOX PDPO UHWLFLOHUL YH VDW×F×ODU× HNPHN PDNDUQD .XUX\HPLü 7DWO× oHüLWOHUL UHWLFL YH VDW×F×ODU× EDNODYD SDVWD NHN oLNRODWD '|QHU hUHWLFLOHUL BUV Bundesverband der Unternehmervereinigungen e.V. 03GÜNDEM 14 MART 2014 CUMA ZAMAN 12 EYLÜL SUÇLARI KAPSAMINDA SÜREN DAVA İÇİN KARAR ÇIKTI: Zamanaşımı sebebiyle kovuşturmaya yer yok 14 MART 1435 C.EVVEL 13 ÞEHÝRLER ÝMSAK GÜNEÞ ÖÐLE ÝKÝNDÝ AKÞAM YATSI BERLÝN 04:22 04:48 04:51 04:51 04:50 04:46 04:32 04:37 04:50 04:40 04:30 04:51 04:48 04:48 04:38 04:38 04:47 04:44 04:47 04:44 06:17 06:40 06:43 06:43 06:42 06:35 06:31 06:31 06:36 06:32 06:30 06:42 06:37 06:36 06:23 06:25 06:38 06:30 06:33 06:29 12:23 12:46 12:49 12:49 12:48 12:41 12:36 12:37 12:43 12:38 12:36 12:48 12:43 12:42 12:30 12:32 12:44 12:37 12:39 12:36 15:28 15:53 15:56 15:56 15:55 15:50 15:40 15:43 15:53 15:46 15:39 15:56 15:52 15:52 15:41 15:42 15:52 15:47 15:50 15:47 18:16 18:40 18:43 18:43 18:42 18:36 18:29 18:31 18:37 18:32 18:29 18:42 18:37 18:37 18:25 18:26 18:38 18:31 18:34 18:31 19:36 20:00 20:03 20:03 20:02 19:56 19:49 19:51 19:57 19:52 19:49 20:02 19:57 19:57 19:45 19:46 19:58 19:51 19:54 19:51 04:55 04:41 BIELEFELD 04:42 BOCHUM 04:49 BOBLINGEN 04:48 BREMEN 04:39 FREIBURG 04:54 GELSENKIRSCHEN 4:49 HAMM 04:46 LUDWIGSBURG 04:47 06:46 06:26 06:36 06:41 06:33 06:35 06:38 06:42 06:39 06:33 12:52 12:33 12:42 12:47 12:40 12:41 12:45 12:48 12:45 12:39 16:00 15:44 15:48 15:54 15:51 15:46 15:56 15:55 15:52 15:50 18:46 18:27 18:36 18:41 18:35 18:34 18:39 18:41 18:39 18:34 20:06 19:47 19:56 20:01 19:55 19:54 19:59 20:01 19:59 19:54 DORTMUND DUISBURG DÜSSELDORF ESSEN FRANKFURT HAMBURG HANNOVER KARLSRUHE KASSEL KIEL KÖLN MAÝNZ MANNHEIM Gazeteci, şair-yazar Yılmaz Odabaşı 12 Eylülcülere açtığı işkence davasının zamanaşımına uğradığı gerekçesi ile reddedildiğini söyledi. 12 Eylül’ün tarih ve kamu vicdanı önünde mahkûm edileceğine dair Tayyip Erdoğan’ın çok net ve üstüne basa basa yaptığı açıklamaların olduğunu aktaran Odabaşı, hayal kırıklığı yaşadığını belirtti. MÜNÝH NÜRNBERG SIEGEN S.GMUND STUTTGART ULM AACHEN TUĞBA MEZARARKALI İSTANBUL 12 Eylül 2010 tarihindeki referandumda anayasa değişikliği halk oylamasına sunuldu. Referandum ile birlikte, 12 Eylül darbesinin sorumlularının yargılanmasını engelleyen geçici 15. madde de kaldırıldı. Gazeteci, şair-yazar Yılmaz Odabaşı da referandum sonrası 12 Eylül’de yaşadıkları adına davacı olan isimlerden. Odabaşı’nın biri Diyarbakır diğeri Bursa olmak üzere 12 Eylül suçları kapsamında süren davalardan ilki için Bursa’dan kovuşturmaya yer olmadığına dair karar çıktı. Yılmaz Odabaşı, maruz kaldığı işkencelerle ilgili Bursa Cumhuriyet Başsavcılığı’nın kovuşturmaya yer olmadığı yönündeki kararının dün eline ulaştığını söyledi. Kararda, işkence suçu için 12 yıl hapis öngörüldüğü, fakat zamanaşımı sebebiyle kovuşturmaya yer olmadığı belirtildi. 12 Eylül’ün tarih ve kamu vicdanı önünde mahkûm edileceğine dair Tayyip Erdoğan’ın çok net ve üstüne basa basa yaptığı açıklamaların olduğunu aktaran Odabaşı, yaşadığı hayal kırıklığını şöyle anlattı: “Bir ülkenin Başbakan’ı 70 milyonun önünde insanların gözüne baka baka toplumsal bir konuda vaatte bulundu. Bu kadar yalancı çıkması gerçekten büyük bir samimiyetsizlik. İnsanların kendilerini çok mahcup, çok aptal hissetmelerine sebep olan bir tutum bu.” Verilen bu kararın, 12 Eylül ile ilgili açılan bütün davaların akıbetinin ne olacağı hakkında net bir fikir verdiğini kaydeden Odabaşı şunları söyledi: “Bu karar di- - ğer davalar için de geçerli olacak. Erdoğan bu vaatte bulunurken zamanaşımı söz konusu değil miydi? Çok vahim bir durum. 15. maddenin kaldırılmasından sonra 12 Eylül’ün yargılanmasının yolu açılacak diyen AKP’nin bu konuda da samimi olmadığı kesinlik kazanmıştır. Bireysel başvurularımızdan oluşsa da, bir toplumsal davayla ilgili AKP’nin bizlerle adeta alay eden tavrını son derece samimiyetsiz buluyorum. Hükümetin, 12 Eylül’ün yargılanacağı vaadine inananlara, kamuoyuna özür borçlu olduğunu düşünüyorum.” ALDATILDIĞIMI HİSSEDİYORUM 12 Eylül yalanının kendisi ve kuşağı için bir hüsran olduğunu belirten Odabaşı, özellikle 12 Eylül ile hesaplaşma konusunda mağdurların savcılık yollarına düşüp dilekçelerini verirken birçok insanın da kendileriyle alay ettiğini anlattı. 12 Eylül’de yaşanan acıların bireysel olmadığını, toplumsal acılar olduğunu, bu davanın da toplumsal bir dava olduğunu düşünen Odabaşı, ‘Bunların samimiyetine nasıl inandınız?’ diyenlerin haklı çıktıklarını görmenin de kendilerini mahcup ettiğini kaydetti. Referanduma destek veren meslektaşlarından Adalet Ağaoğlu’nun ‘aldatıldığımı hissediyorum’ ifadesine yürekten katıldığını dile getiren Odabaşı, “Aynı şekilde ben de aldatıldığımı hissediyorum. Bu samimiyetsizliğe sanırım bir daha prim vermeyiz. Bu bizim için kötü bir yanılgı oldu.” diye konuştu. Okula diye çıktı, 9 gündür kayıp - Van'ın Muradiye ilçesinin Köşk köyünde yaşayan Toklar ailesinin 5 çocuğundan biri olan 14 yaşındaki Efekan Toklar, 9 gündür kayıp. Anadolu Lisesi 10'uncu sınıf öğrencisi Toklar 9 gün önce ablasıyla birlikte servisle okula gittikten sonra bir daha evine dönmedi. Kamyonuyla taşımacılık yapan baba M. Emin Toklar, eşinin kendisini aradığını ve oğ- lu Efekan'ın eve gelmediğini haber verdiğini söyledi. Muradiye'ye geldiğinde aramadık yer bırakmadığını, yetkililere haber verdiklerini anlatan baba Toklar, "Maalesef oğlum Efekan'dan haber alamadık. Okul kıyafetiyle evden çıkmış ve nüfus cüzdanı, cep telefonunu da yanına almamış. Gören bilen varsa yalvarıyorum bize yardım etsin." dedi. VAN DHA AUGSBURG Yılmaz Odabaşı’nın biri Diyarbakır diğeri Bursa olmak üzere 12 Eylül suçları kapsamında süren davalardan ilki için Bursa’dan kovuşturmaya yer olmadığına dair karar çıktı. FOTOĞRAF: ZAMAN Kürtajın SGK kapsamına alınması için çalışıyoruz - Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu, bazı jinekologlar tarafından gündeme getirilen kürtajın Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) tarafından yasaklandığı iddiasıyla ilgili konuştu. Müezzinoğlu, “Kürtaj bir hastalık BAKAN MÜEZZİNOĞLU mıdır ki Medula sisteminde yeri olsun? SGK kapsamına girmesiyle ilgili Sağlık Bakanlığı olarak Çalışma Bakanlığı’na talepte bulunduk.” dedi. Müezzinoğlu, Zeytinburnu’ndaki İstanbul Halk Sağlığı Müdürlüğü ek hizmet binasında düzenlenen İstanbul Halk Sağlığı Müdürlüğü toplu açılış törenine katıldı. Açılış töreninin ardından, basın mensuplarının sorularını cevapladı. Müezzinoğlu’na, bazı jinekologların kürtajın SGK tarafından artık karşılanmadığı ve Medula’dan çıkarıldığı iddiası soruldu. Bakan Müezzinoğlu da kürtajın zaten Medula sisteminde yer almadığını söyledi. Müezzinoğlu şöyle konuştu: “Bir hastalık değildir ki Medula sisteminde yeri olsun. Dün var mıydı? Dün de yoktu. SGK kapsamında değildi. Ama talepte bulunduk. Tıbbi bir zorunluluk varsa SGK bunu karşılar.” SÜMEYRA ÇİÇEK İSTANBUL f04 GÜNDEM Merkel’den Rusya’ya Ukrayna krizinde üç kademeli uyarı İsmail Kul Vicdanlarını kaybettiler, hükümsüzdür Değerli okurlar.. Hepimizin çoluk çocuğu var. Kardeşi, ana babası var. Almanya´da yaşıyoruz. Değişik din ve anlayıştan insanlarla iç içeyiz. Birbirimizin inançları farklı olabilir. Herkesle her şeyi paylaşmak zorunda değiliz. Ama bir arada yaşamanın gerektirdiği bazı kurallar var, onlara uymak zorundayız. Herkesi sevmeyebiliriz, ama saygıyı elden bırakmamalıyız. Unutmayalım, davranışlarımız bizi anlatır. Burada Hz. Ali´nin sözünü hatırlayalım: “İnsanlara iyi davran. Onlar ya dinde kardeşin, ya da yaratılışta kardeşindir.“ Canınızdan çok sevdiğiniz çocuğunuzu okula gönderiyor, öğretmene teslim ediyorsunuz. Çocuğunuz Müslüman, öğretmen değil. Veya anne-babanızı hastaneye bıraktınız. Doktor ve hemşireler Müslüman değil. Şimdi öğretmenin okulda çocuğunuza adil davranmamasını kabul edebilir misiniz? Veya hastanede hemşirenin orada yatan anne-babanızla empati kuramamasına, acılarına kayıtsız kalmasına gönlünüz razı olabilir mi? *** Şimdi Türkiye´de öyle şeyler oluyor ki, ne diyeceğimi bilemiyorum. Berkin Elvan diye bir çocuk ölmüş. Hem de polisin attığı gaz bombasının etkisi ile. Anne babası evlat acısı içinde.Çocuk gezi olaylarına karıştı karışmadı bilmiyoruz. KarışAma bu tavrı mış olsa ne yazar? Merak görünce bıedip gitmiş de olabilir. rakın MüslüSokakta biri bisikletten manlığı vicdan düşse veya iki adam kavnerede diyoga etse hangimiz merakrum. Evet, vicla dönüp bakmaz.. dan nerede? Ama bakıyorsunuz Bu manzaraülke medyasının bir nın özeti ancak kısmına ailenin acısışöyle özetlene- nı görmüyor. Hem de bilir: Vicdanımı Müslümanlık iddiasında kaybettim, hü- bunlar. Başbakana bakıkümsüzdür. yorsunuz, çıktığı televizyon programında içinde Berkin Elvan´ın geçtiği soruya, “Döviz kuru etkilenmez” diyor. Sadece siyaset ve 30 Mart´a odaklanmışlar. Berkin mi ölmüş? Ama ekonomi sağlam! Hukuksuzluk, yolsuzluk mu yapılmış? 30 Mart´ta görürsünüz gününüzü!.. Bırakın Müslümanlığı, nerede kaldı insanlık, nerede kaldı vicdan? İstanbul´da ölen Berkin´in ölümü ile ilgili döviz kurunu düşünen Başbakan ama Kahire´de darbeciler tarafından öldürülen Esma´yı hatırlıyor.Keşke öyle hatırlamasaydı..Kahire´de gencecik yaşta hayattan koparılan Esma´yı Türkiye´deki seçimlere alet etmeseydi. *** Demek hırs, siyasi partizanlık böyle bir şey. İktidar aklını hırsa, hattanefretvebitirmehevesinekaptırmış.Yandaşlarıpartizanlıkduygusuiçindegörünüyor.Haklıhaksızölç üsüyok;bizimtaraf, öteki taraf var. Müslümanlarıböylebirtavıriçindegörmemeliydik,Müslümanlıkböylebiriktidarlaan ılmamalıydıdiyedüşünüyorum.İslam bizimiçinkutsalbir din, Müslümandeyincebenimaklıma ilk hak, adalet, vicdangeliyor. AmabutavrıgörüncebırakınMüslümanlığıvicdanneredediyorum.Evet, vicdannerede? Bu manzaranınözetiancakşöyleözetlenebilir: Vicdanımıkaybettim, hükümsüzdür. Böyleolmamalıydı. Ben birbaşbakandanbenisevmesinibeklemem. O insanın özel alanı ilgili bir şeydir. Özel alanındaki, dost ve arkadaş çevresindeki insanlarla ilgili bir şeydir. Ama - inancı ne olursa olsun - tüm vatandaşlara eşit mesafede durmasını beklerim.İnancını paylaşmayanlar ile de empati kurabilmesini beklerim.Adil ve vicdanlı davranmasını beklerim. Mısır´da gencecik yaşta ölen bir kızı Türkiye´de seçim malzemesi yapacak kadar hırsa kapılmamasını beklerim. Hayatta her şeyin siyaset ve iktidar olmadığını, onların da üstünde bazı değerlerin olduğunu bilmesini beklerim.Bunların bir çocuğun hayatına bedel olamayacağının bilincinde olmasını beklerim. *** Hani sürekli 30 Mart diyorlar ya.. Bir çocuğun ölümüne bile vicdan değil siyaset gözlüğü ile bakıyorlar ya.. İnanın işin ucunda Türkiye´nin kaderi olmasa bunlara tek şey söylerdim: İktidar da sizin olsun, ülke tapusu da sizin olsun, tüm oylar sizin olsun. Alın, hepsi sizin olsun. ikul@eurozaman.de 14 MART 2014 CUMA ZAMAN Federal Başbakan Angela Merkel, Avrupa’nın Soğuk Savaş sonrası yaşadığı Ukrayna krizinde Rusya’ya “Görüşme, yardım ve yaptırım“ olmak üzere üç kademeli uyarıda bulundu. Kırım’da Rusya’nın uluslararası hukuku ihlal ettiğini söyleyen Merkel, bu ülkenin uluslararası alanda yalnızlaşabileceği öngörüsünde bulundu. Merkel, AB ülkeleriyle birlikte siyasi ve ekonomik adımların atılacağıný haber verdi. İSMAİL ÇEVİK BERLİN Başbakan Angela Merkel, Rusya ile yaşanan Ukrayna krizi hakkında Federal Meclis’te bilgi verdi. Günümüzde uluslararası krizlerin 19. ve 20. yüzyıl metotlarıyla çözülemeyeceğini söyleyen Merkel, Rusya’nın uluslararası hukuku çiğnediğini ifade etti. “Güçlülerin hukuku, hukukun üstünlüğünün yerine geçmemeli“ uyarısında bulunan Başbakan Merkel, Ukrayna’nın toprak bütünlüğüne vurgu yaparak yaşanan krizin Avrupa’nın sınavı olduğunu ifade etti. 1 Ukrayna ve Rusya arasında yaşanan krize çözüm bulmak için yoğun çaba sarf eden Başbakan Merkel, askeri yöntemin kesinlikle gündemde olmadığını, AB üyesi ülkelerle işbirliğine gidilerek siyasi ve ekonomik yaptırımların gündeme gelebileceğini kaydetti. KONUŞMA, YARDIM, YAPTIRIM Rusya ile yaşanan krizin çözümünde askeri yöntemin kesinlikle gündemde olmadığını vurgulayan Merkel, “Almanya diğer Avrupa Birliği (AB) ülkeleriyle yakın istişare halinde siyasi ve ekonomik adımlar atacaktır.“ dedi. Bu adımları “İletişim, yardım ve yaptırım“ olarak sınıflandıran Merkel, uluslararası gözlemci bir komisyon ve iletişim grubu kurulmasını istedi. Ukrayna için ekonomik yardım kararı aldıklarını ve Dünya Bankası ile AB’nin reform teklifleri için çalıştıklarını, gelecek hafta Ukrayna ile AB arasında Uyum Anlaşması’nın imzalanacağını bildiren Merkel, gümrük indirimi ve vize kolaylığının gündemde olduğunu açıkladı. Rusya’nın işbir- liğine yanaşmaması durumunda üçüncü adım olarak yaptırımların gündeme geleceğini söyleyen Almanya Başbakanı, ilk adım olarak seyahat kısıtlaması getirileceğini, banka hesaplarına da el konulabileceğini bildirdi. Rusya ile AB arasında yapılması planlanan RusyaAB zirvesi ise iptal edilecek. SOL PARTİ: RUSYA OLMADAN GÜVENLİK OLMAZ Batı’nın ve NATO’nun Ukrayna politikasında yanlış yaptığını ileri süren Sol Parti Meclis Grup Başkanı Groger Gysi, Ukrayna’nın Rusya ile AB arasında tercihte bulunmaya zorlandığını söyledi. Ukrayna’nın NATO üyeliğini Rusya’nın tehdit olarak algıladığını ifade eden Gysi, Avrupa’nın güvenliğinin Rusya ile mümkün olduğunu ileri sürdü. Kırım krizinde Rusya ile birlikte çözüm bulunmasını isteyen Gysi, Ukrayna için federal bir yönetim biçiminin barış getirebileceğini açıkladı. Eyaletlerin çifte vatandaşlık inisiyatifi Berlin’de 1rı Hıristiyan Birlik partileri Federal hükümet ortakla- Birlik partilerinin opsiyon modelini kaldırmak için Almanya’da okula gitme ve en az belli bir süre yaşamış olma gibi şartlar koşması, eyaletlerin başlattığı çifte vatandaşlık inisiyatifinin kısa sürede başarıyla sonuçlanmayacağına işaret ediyor. (CDU/CSU) ve Sosyal Demokrat Parti’nin (SPD) arasında soğuk hava esmesine sebep olan ‘çifte vatandaşlık inisiyatifi’ bugün Eyalet Temsilcileri Meclisi’nde (Bundesrat) ele alınıyor. SPD ve Yeşiller’in yönetimde olduğu Baden-Württemberg, Rheinland-Pfalz ve SchleswigHolstein eyaletleri, herhangi bir ön şart koşulmadan opsiyon modelinin vatandaşlık yasasından kaldırılmasını öngören yasa teklifini tanıtıyor. Eyalet Temsilcileri Meclisi’nin 920.oturumunun 42.gündem maddesi olan bu yasa teklifi inisiyatifi başlatan eyaletler tarafından tanıtıl- Demografik değişim büyük riskten çok şans olarak görülebilir 1nin 60 yaş üstü olacağı 2030 yılı Almanya’yı her üç kişiden biri- telaşı sardı. Bu demografik değişimle birlikte özellikle eyaletlerde bazı önlemlerin alınması zaruri ihtiyaç haline gelirken, Hamburg şimdiden kolları sıvadı. Hamburg senatosu tarafından ‘Hamburg 2030. Daha Çok, Daha Yaşlı, Daha Çeşitli‘ adıyla hazırlanan konsept demografik değişime uygun konut, ulaşım, özellikle yaşlılar için kalifiye bakıcı eksikliği, göçmenlerin entegrasyonu ve yaşlı kesimin oturabileceği konutlar konusunda çalışmalar yapılmasını içeriyor. Konsept hakkında Hamburg Eyalet Başbakanı Olaf Scholz ve Sağlık Bakanı Cornelia Prüfer-Storcks ortak açıklama yaptılar. Konseptin sadece kağıtta kalması için hazırlanmadığını belirten Başbakan Scholz muhatapları ile konuşularak demografik değişime uygun olarak politika geliştirileceğini kaydetti. 1,8 milyon nüfusa ulaşacak olan Hamburg’un önümüzdeki yıllarda farklı kültürel geçmişi ve değişik yaşam tarzında olanlar bakımından daha zen- Hamburg Başbakanı Olaf Scholz ve Sağlık Bakanı Cornelia Prüfer-Storcks, ‘Hamburg 2030. Daha Çok, Daha Yaşlı, Daha Çeşitli’ adıyla oluşturulan konsepti tanıttı. gin olacağını kaydeden Scholz, “Bunun için bizim geleceğe yatırım yapmamız kaçınılmaz ve önemlidir..” dedi. Sağlık Bakanı Prüfer-Storcks ise demografik değişim dezavantaj olarak görülse de başta kalifiye yaşlı bakım personeli ve diğer ihtiyaçlarla birlikte avantaj olacağına dikkat çekerek, değişimin büyük bir riskten çok şans olarak görülmesi gerektiğine dikkat çekti. Bakan, Hamburg’un 7 ilçesinde hastanelere bağlı olarak ‘Yaşlı Sağlık Merkezi‘ oluşturacakları bilgisini verdi. RAMİS KILIÇARSLAN HAMBURG dıktan sonra Federal Meclis’in ilgili komisyonu ile irtibatta olan komisyona gönderilecek. Büyük Koalisyon ortakları da kendi yasa çalışmalarının gündemde olması, Birlik partililerin ise opsiyon modelini kaldırmak için Almanya’da okula gitme ve en az belli bir süre yaşamış olma gibi şartlar koşması, eyaletlerin inisiyatifinin kısa sürede başarıyla sonuçlanmayacağına işaret ediyor. Nitekim CDU ve CSU’lu siyasetçiler SPD yönetiminden bu inisiyatifi durdurmasını istemişti. CDU Genel Başkan Yardımcısı Thomas Strobl, “Eyaletler yasa tasarısını çöpe atmazlarsa vatandaşlık yasasının değiştirilmesi için görüşme yapılmayacak. Eğer vazgeçmezlerse pazarlık yapmaya gerek yok ve yürürlükteki yasa geçerliliğini korur. CDU, yürürlükteki yasaya razı.¨ diyerek SPD’yi tehdit etmişti. Eyalet Temsilciler Meclisi’nin oturumu için başkent Berlin’e gelen eyaletlerin başbakanları dün yaz tatili günlerinin paylaşımını yaptı. Bilindiği gibi 16 eyalette okullar aynı anda tatile girmiyor. Dönüşümlü olarak bazı eyaletler erken, diğerleri geç giriyor. 2017 yılına kadar tatil günleri 83 gün içinde tamamlanacak şekilde paylaşılmıştı. 2018-2024 yılları arasındaki tatil günlerini planlayan eyaletler, tatil günlerini 90 gün içine serpiştirmeyi hedefliyor. AZAMAT DAMİR BERLİN 05 GÜNDEM Fakirlik hastalıklara davetiye çıkarıyor 14 MART 2014 CUMA ZAMAN Almanya genelinde çok sayıda uzmanın katıldığı 19. Fakirlik ve Sağlık Kongresi’nde Türkiyeli göçmenler arasında demans hastalığının giderek yayıldığı belirtildi. Başkentte yapılan kongrede konuşan Berlin Sağlık Senatörlüğü Müsteşarı Emine Demirbüken-Wegner sağlık sektöründe kültürlerarası açılımın önemini vurguladı. Müsteşar,sağlık alanındaki bilgilendirme ve bilinçlendirme çalışmalarında hem toplumsal kesimlerin kültürel özelliğinin hem de bireylerin farklılığının dikkate alınmasını istedi. şama bilincine hayat vermek için hem toplumun çeşitli kesimlerine hem de bireylere yönelik bilgilendirme ve bilinçlendirme çalışmalarının yapılması gerektiğini söyledi. Fakirliğin sağlık sorunlarına daha kolay kapı açtığına işaret eden müsteşar, sağlık hizmetlerinin bütüncül olması gerektiğini kaydetti. Demirbüken-Wegner, “Bir insana doğru ve dengeli beslenmenin öneminden bahsediyorsak, o insana yemeği nasıl doğru pişireceğini de öğretmemiz gerek.” dedi. GÜLAY DURGUT BERLİN Berlin’deki Robert Koch Enstitüsü’nün yaptığı bir araştırmada dar gelirli erkeklerin orta veya üst seviyede gelire sahip erkeklere oranla onbir yıl daha erken vefat ettiği saptandı. Aynı araştırmada fakir kadınların diğerlerine kıyasla sekiz yıl daha erken hayata veda ettiği belirlendi. Fakirlik ve sağlık sorunlarına dikkat çekmek, fakirlik ile sağlıklı yaşam arasındaki ilişkiyi irdelemek amacıyla Berlin’de her yıl bir kongre düzenleniyor. Kendi alanında Almanya’da gerçekleştirilen en büyük kongre olma özelliğini taşıyan ve iki gün süren etkinlik bu yıl “Fakirlik ve Sağlık-Sağlığı Kalıcı Olarak Teşvik Edelim! Uzun vadeli-Bütüncül-Adil” adı altında 19’uncu kez gerçekleştiriliyor. Almanya Kamu Sağlığı Topluluğu, Berlin Sağlık Ekonomisi Merkezi ve Berlin Teknik Üniversitesi tarafından düzenlenen 19.Fakirlik ve Sağlık Kongresi bu yıl da Berlin Teknik Üniversitesi’nin ana binasında siyaset, bilim ve sağlık sektöründe görev yapan yüzlerce kişinin katılımıyla dün başladı. - GÖÇMENLER ARASINDA BUNAMA ARTIYOR BİREYSEL BİLİNÇLENME ÖNEMLİ Konuşmacılar, fakirlik ve sağlık arasındaki ilişkiyi her yıl gündeme getiren ve dar gelirli insanlara yönelik sağlık hizmetlerinin daha iyi nasıl geliştirilebileceği üzerine yeni fikir ve projeler üretilen kongrenin yararlarına dikkat çekti. Toplumun sosyal katmanları arasındaki dengesizliğin ortadan kaldırılması için sağlık sektöründe bireyi bilinçlendirmeye yönelik çalışmaların artması ge- rektiği de konuşmacıların üzerinde durduğu konular arasında yer aldı. Kongreye katılan Berlin Sağlık Senatörlüğü Müsteşarı Emine Demir- büken-Wegner, fakirliğin farklı boyutlarına dikkat çekerek bireylerin de hayata ve kendilerine bakışlarının farklı olduğunu belirtti ve sağlıklı ya- Türkiye Münih Eyalet Mahkemesi, dört günlük duruşmanın ardından toplam 27 milyon Euro vergi kaçırdığı anlaşılan Hoeness’in ihbarını eksik bilgi verdiği gerekçesiyle dikkate almayarak hapis cezası verdi. BAYERN MÜNİH BAŞKANI’NI İTİRAF DA KURTARMADI: Vergi kaçıran Hoeness’e 3,5 yıl hapis cezası ct (1) /dk BİRİNCİ SAFADAN DEVAM - Hoeness’in avukatı Hanns Feigen, müvekkilinin İsviçre bankalarındaki tüm hesaplarını ortaya koyduğunu ve sadece biraz telaşa kapılarak ceza almaması için gerekli tüm işlemleri yapamadığını itiraf etti ve müvekkilinin dürüstçe vergisini ödeyenler arasında yerini almak istediğini kaydetti. Avukat Feigenn, Almanya’da kendini vergi kaçırdığı için şikayet edenler arasında dava açılan bir kişi olmadığına dikkat çekerek müvekkili hakkındaki tutuklama kararının askıya alınmasını talep etti. Mahkemenin kararının Bayern Münih futbol takımı üzerinde ciddi etkileri olacağı belirtiliyor. Kararın açıklanmasının ardından siyasi partilerden art arda basın açıklamaları geldi. Yeşiller Bavyera Fraksiyon Başkanı Margarete Bause, mahkemenin milyonlarca Euro vergi kaçırmanın ağır bir suç olduğunun tescillediğini ve bu konuda ünlü kişilere ayrımcılık yapılmadığını gösterdiğini duyurdu. Bavyeralı maliyelerin daha fazla personele ihtiyacı olduğunu savunan Bause, Hoeness vakasını gazetecilerin dikkatli araştırmalarının ortaya çıkardığını kaydetti. Hür Seçmenler’den Florian Streibl, kararın dürüstçe vergi ödenmesi açısından taşıdığı önemine vurgu yaptı ve vergi kaçırmanın ‘halk sporu’ gibi algılandığı dönemin tarihe karıştığını açıkladı. Streibl ayrıca, Hoeness vakasının vergi kaçırdığını itiraf edeceklerin her şeyi açıkça bildirmeleri için örnek olduğunu kaydetti. 19.Fakirlik ve Sağlık Kongresi’nde göçmenlerin sağlık sorunları da ele alınıyor. Programda Türkiyeli göçmenlerin sağlık sorunlarına yönelik olarak üç sunum öngörülmüş. Kongrenin ilk gününde Bielefeld Üniversitesi’nden Dr.Hürrem Tezcan-Güntekin ile Hannover Tıp Yüksek Okulu’ndan Serap B.Kurt tıpta demans olarak nitelendirilen ancak halk arasında bunama olarak bilinen hastalık üzerine bilgiler verdi. Uzmanlar Türkiyeli göçmenler arasında giderek yayılan demans hastalığı ve buna bağlı sorunlar üzerine konuştu. Berlin Diyabet Hastalığı Merkezi’nden Nurten Akça ise Türkiyeli göçmenler ve şeker hastalığı üzerine bugün saat 13.45’te gerçekleştirilecek panelde konuşacak. Berlin Teknik Üniversitesi, Strassedes 17.Juni 135, 10623 Berlin adresinde bulunuyor. Berlin Sağlık Senatörlüğü Müsteşarı Emine Demirbüken-Wegner, sağlık hizmetlerinde kültürel çeşitliliğin dikkate alınması gerektiğini belirterek sadece belirtileri iyileştirmeye çabalayan sağlık hizmetleri yerine insanı bir bütün olarak algılayan tedavi yöntemlerine yönelmek gerektiğini söyledi. sabit hatlar 9 cts (1) /dk cep telefonları )HͫSHU[Û JYL[PJ[ 4L]J\[T ȴ[LYPSLY`\RHYÛKHRPÄ`H[SHYKHU`HYHYSHUTHRPsPUSPAR AN`HaÛW»LTLZHQNUKLYTLSPKPYSLY 3 ǸPTKPZHKLJL GB únternet (2) 12.90€ :H[ÛUHSTHRPsPU!`HaÛW»LTLZHQNUKLYPU N U /LYRYLKP` RSLKPͫPUPaKL Lycamobile’dan Lycamobile’a BEDAVA ARAMALAR(3) )HͫSHU[Û JYL[P`VR ÜCRETSúZ SúM kart ve daha çok bilgi için www.lycamobile.de ziyaret ediniz veya 069 1200 7322 arayınız Buralarda bulunur (1)Dieses Angebot gilt für neue und bestehende Kunden. Falls Sie am oder nach dem 07.02.2014 Neukunde geworden sind, kommen Sie automatisch in die vorteilhafte SPAR-Tarifgruppe. Bestehende Kunden können auch von der neuen Tarifgruppe gratis profitieren, in dem Sie einfach eine SMS mit Textinhalt “SPAR AN” an die 2525 schicken und Sie erhalten daraufhin eine Bestätigungsmeldung auf Ihrem Bildschirm. Falls Sie die Tarifgruppe ändern sollten, ist es nicht mehr möglich diese oder andere Spezial Angebote zu einem späteren Zeitpunkt wahrzunehmen. Für Anrufe in ausländische Festund Mobilfunknetze entsteht einer Verbindungsgebühr von 15ct pro Anruf. Das Angebot ist gültig bis 31.03.2014. (2)DATAFLAT 3GB - Bis zu einem Datenvolumen von 3GB surfen Sie mit einer max. Bandbreite von bis zu 7,2 Mbit/s, anschliessend GPRS-Bandbreite (max. 56 kbit/s). Lycamobile FLATS sind 30 Tage gültig ab dem Kaufdatum. Die Kosten für die FLAT werden von Ihrem Guthaben einmalig abgebucht. Die Option wird, bei ausreichendem Guthaben, nach Ablauf von 30 Tagen automatisch verlängert (Zum normalen Preis). Ist zum Zeitpunkt der Erneuerung kein ausreichendes Guthaben vorhanden, ruht die Option. Sie wird erneut aktiv, sobald wieder ausreichend Guthaben verfügbar ist. Das Angebot kann jederzeit ganz oder teilweise nach dem freien Ermessen von Lycamobile zurückgezogen werden. Angebot ist ausschließlich für private, nicht-kommerzielle Zwecke. Das Angebot ist gültig bis 31.03.2014. (3)Lycamobile Frei-Minuten Angebot (Nur Lycamobile Deutschland Netz). Um diesen Vorteil nutzen zu können, einfach min. € 5,- Guthaben aufladen. € 5 Aufladung = 200 Frei-Minuten. € 10 Aufladung = 500 Frei-Minuten. €20 Aufladung oder mehr = 1200 Frei-Minuten. Das Angebot gilt während eines Kalendermonats. Sobald das Guthaben aufgebraucht ist, werden Anrufe mit 0ct/min für die ersten 15 Minuten berechnet (Verbindungsgebühr 15ct.) Ab der 16. Minute wird 9ct/min berechnet. Kostenlose Anrufe sind nicht berechtigt, sobald kein Guthaben vorhanden ist. Das Angebot ist gültig bis 31.03.2014. f06 GÜNDEM “Türk hastalara bakmak, dualarını almak bambaşka bir duygu” Cami Köln’ün simgeleri arasına girdi 1DİTİB Merkez Camii, Dom KaDİTİB’in Köln’de inşa ettirdiği tedrali, televizyon kulesi gibi Köln’ün simgeleri arasına girdi. Almanların da yoğun ilgisini çeken, hatta açılışı bile yapılmadan dünyanın dört bir yanından turist çeken Köln Camii’ne, Köln karnavalınden sonra Köln Bahar Koşusu “Kölner Frühlingslauf” için hazırlanan resmi tişörtteki Köln simgeleri arasında yer verildi. 23 Mart’ta yapılacak olan bahar koşusunun resmi tişörtü üzerinde Dom Katedrali’nin yanında cami resminin de bulunması ırkçı grupları rahatsız etti. Köln Bahar Koşusu Komitesi, koşu tişörtü üzerinde Dom Katedrali gibi Köln Camii’nin de yer alacağını doğruladı. Alman Spor Okulu basın sözcülerinden Jens Koralewski, “Bize göre cami Köln şehrinin bir parçasıdır. Bizim başka bir niyetimiz yoktur. Tişörtün yeşil rengi ise baharın rengidir. Biz, bize saldıran insanlara bağımlı olmayacağız. Cami resmi tişörtün üzerinde kalacak.” dedi. Köln Spor Yüksekokulu Hafif Atletler Timi’nin (LT DSHS) Köln kent ormanında dördüncüsünü düzenleyeceği Köln Bahar Koşusu’nun cami resimli yeşil tişörtleri Erima firması tarafından üretiliyor. Pro Köln Partisi ve Politically In Correckt (PI) internet sitesi gibi aşırı sağcı çevreler gelişmeye tepki gösteriyor. Sitenin, Kölnlülerin yüz yıllardır var olan Dom Katedrali’nin yanına, henüz açılışı bile yapılmayan DİTİB cami resminin konmasının ne kadar uygun olduğunu sorguladığı, buna karşı olduğu ileri sürüldü. Pro Köln partisi Köln Belediye Meclisi Üyesi Jörg Uckermann ise gelişmeye bir eylemle cevap vereceklerini belirtti. ZİVER ERMİŞ KÖLN Yarım asrı aşan göç tarihi yaşlı, bu süre içinde yapılan ağır işler ise çok sayıda hastası olan bir Türk toplumu oluşturdu. Yakınlarının yardımı olmadığı takdirde bu nüfusun bakımı için hem profesyonel hem de aynı kültür ve inancı paylaşan bakım personelinin varlığı hayati önem taşıyor. 23 yıldır bu işi yapan ve kendi hasta bakım servisini kuran Ayten Aslan ise, 15 yıldır hasta olan Emine Aktaş’ýn bakımını üstlenerek sadece sevdiği işi yapmıyor, aynı zamanda dua alıyor. Türk hasta bakıcıların sayısını yeterli görmeyen Ayten Aslan, “Türk yaşlıların kendi kültürlerinden bakıcılara ihtiyacı var. Almanca bilen, Hauptschule diplomasına sahip, üç yıl bakım eğitimi alan herkes hasta bakıcısı olabilir.“ diyor. 1de görev yapan iki öğretmen ve Kuzey Ren Vestfalya eyaletin- sosyal pedagog başörtüleriyle okullarda zorluk çektiklerinden dolayı Federal Anayasa Mahkemesi’ne başvurdu. Ancak iki eğitimcinin de davaya bakacak olan anayasa hakiminin tarafsız olduğunu söylemeleri sebebiyle hakimin değiştirilmesi gündeme geldi. Dün mahkeme tarafından yapılan açıklamada başvuruların kabul edildiği ve hakimin değiştiği açıklandı. Mahkemeden yapılan açıklamada davaya bakması planlanan Ferdinand Kirchhof’un profesörlük görevinde de birkaç kez farklı dinlerin sembollerine ve değerlerine farklı bir bakış açısı getirdiğini ve davayı açan eğitimcilerin haklı olarak tarafsızlığından şüphe edebilecekleri vurgulandı. Böylece ikinci senatodan bir hakim davaya bakmak zorunda kalacak. Bu avukatın ismi ise çekiliş sistemiyle belirlenecek. Federal Anayasa Mahkemesi’nin bu yıl içerisinde başörtülü öğretmenler konusunda kararını açıklaması bekleniyor. DÜSSELDORF ZAMAN 1eyaletinin Grafschaft Bentheim Almanya’nın Aşağı Saksonya bölgesinde H5N1 türü kuş gribi tespit edildi. Daha önce özel bir laboratuvarda yapılan testlerin pozitif çıkması üzerine Friedrich-Loeffler-Enstitüsü’ne gönderilen numunelerin pozitif olduğu tescillendi.Kuş gribinden etkilenen 38 bin tavuk ise itlaf edildi.Olay sonrası eyalette kuş gribi ile mücadele etmek amacıyla Avrupa ve federal düzenlemere göre alınması gereken tedbirler uygulamaya konurken, kuş gribinin meydana geldiği çiftliğin bir km çevresi karantina altına alındı. Karantinaya alınan bölgede yer alan üç çiftlikte hala 73 bin 540 kümes hayvanı bulunuyor. İnsanlar için tehlikeli olmadığı kaydedilen H5N1 türü kuş gribinin nereden ve nasıl bulaştığı ile ilgili inceleme devam ediyor. Yapılacak temizliğin ardından geçen 21 günlük süre içinde yeni bir olay meydana gelmez ise karantinaya son verilmesi bekleniyor.Yaban kuşlarının rutin olarak incelendiği Almanya’da bu zamana kadar kuş gribinin bulaşıcı olduğuna dair herhangi bir ize rastlanmadığı halde çiftliklerde kontroller aralıksız sürdürüldü. Geçtiğimiz ay sonuda Hollanda’da aynı tür kuş gribine rastlanmıştı. RAMİS KILIÇARSLAN HANNOVER BETÜL ÖZDEMİR PFORZHEIM On beş yıldır şeker ve akciğer hastalığı ile pençeleşen Emine Aktaş, boğazında bir delikle yaşıyor ve nefes almakta zorlanıyor. Üstelik seksen yaşlarında ve eşi de vefat etmiş. Kızı her ne kadar eli kolu kanadı olmaya çalışsa da özellikle Almanya ortamında profesyonel bakım görmek zorunda. Aktaş’ın bakımını Pforzheim’da yeni açılan Aslan&Pendelin Hasta ve Yaşlı Bakım Servisi üstlenmiş. Kurumun müdürü Ayten Aslan, Pforzheim’da bir ilki gerçekleştirerek ortağı Margot Pendelin ile birlikte ilk Türkçe konuşan Hasta Bakım Servisi’ni işletiyor. Ayten Aslan 23 yıldır hastalara ve yaşlılara bakıyor. Bu alanda profesyonelleşen Aslan ile görüşmek de bakımını yaptığı Aktaş’ın evinde mümkün oldu. Hemşiresini görmediği zaman özlediğini söyleyen yaşlı kadının dilinden dua eksik olmuyor. Konuşurken zorlandığı için de ona kızı yardımcı oluyor. Gizli kahraman kalmak isteyen kızı, “Bundan önceki bakım servisinden gelenler eve girerken ayakkabılarını çıkarmıyordu. Rahatsız oluyorduk. Bazen annemi namaz kılarken görüyor, anlayamıyorlardı. Annem Almanca bilmediği için derdini de anlatamıyordu. Artık bu tarz sıkıntılarla karşı karşıya kalmıyoruz. Bakım servisinden ve gösterdikleri samimiyetten çok memnunuz.“ diyerek memnuniyetini dile getiriyor. Kırkbir yaşındaki Aslan, hastanede de çalışmış, bakım evlerinde de. Bakım servisini açmak için beş yıl eğitim almış. Çocukluk hayalini gerçekleştirdiğini söyleyen azimli kadın, “İnsanlara faydalı olabileceğim bir iş yapmak istiyorum. Bilhassa Türk toplumuna yönelik bir iş yapmak istedim. Türk hastalara bakmak bambaşka bir duygu. Çok sayıda insanın duasını aldım. Hasta yakınları beni uğurlarken yola kadar çıkıyorlar. İşimi çok seviyorum. Hayatta her şey sadece para kazanmak için yapılma- 1 Başörtüsü kararı için Anayasa Mahkemesi hakimi değiştirildi Kuş gribinden dolayı on binlerce tavuk itlaf edildi 14 MART 2014 CUMA ZAMAN BAKIM SERVİSİ NELER YAPIYOR? ü ma yap e - İnsülin iğnesi ve iğn - Pansuman - Bandaj sarma - Kompresyon çorap giydirme - Enjeksiyon - Beden temizliği - Kıyafetlerini giydirme - Beslenme yardımı yürütmek - Yataktan kaldırma, oturtma, yapma ek yem i, izliğ - Alışveriş, ev tem - İlaç hazırlama ve ilaç kontrol malı.“ diyor. Hastaların sadece bakımını üstlenmeyen Aslan yeri geldiğinde yaşlıların saatlerce dertlerini de dinliyormuş. Bu sayede Türk hastalar onu aileden bir parça gibi görüyor. Aslan da bu durumdan hayli memnun görünüyor: “Aynı kültürden geldiğimiz için beni kendilerine yakın görüyorlar. Aynı dili konuşuyor, aynı dine inanıyoruz. Türk has- talar bizi bu nedenle tercih ediyor.“ Aslan, Alman hastaların da bakımını üstlenmiş. Kendisi ve sağlık ekibi bazı hastalara günde dört kez gidiyor, bazılarına ise haftada bir gün. Gittikleri evlerde onları bekleyen on yaşlarında hasta çocuklar da var, doksan yaşında yaşlılar da. Ne var ki, özellikle Türk yaşlı ve hastalar bakım haklarından haberdar değil. Aslan’ın verdiği bilgiler ise birinci nesli yaşlanan Türk toplumu için çok önemli ayrıntılar içeriyor. Buna göre bakıma muhtaç olanların bunu doktoruna belirtmeleri gerekiyor. Yaşlı ve hastalar yakınları tarafından bakım görseler de bakım servisini çağırma hakkına sahipler. Hasta bakımı servisinden faydalanmak istemeyen yakınları bakım sigortasından bakım masrafı talep edebiliyor. İğnesini vuramayan şeker hastası da hasta bakım servisin- den faydalanabiliyor, demans hastası da. Bakım servisini hasta veya yaşlı kendisi seçiyor. Masrafları ise sağlık sigortası karşılıyor. Hasta yakınlarına haklarını araştırmalarını tavsiye eden Aslan, sağlık sigortaları veya yaşlıların sağlığı için hazırlanan kitapçıkların bakım servisleri hakkında bilgi verdiğini hatırlatıyor. Aslan’ın bir tavsiyesi de Türk gençlerine yönelik. Alzheimer, demans, parkinson, şeker, kalp hastalıkları gibi hastalıklarda profesyonel bakımın şart olduğunu söyleyen hemşire, Türk hasta bakıcıların sayısını yeterli görmüyor. Aslan, “Türk yaşlıların kendi kültürlerinden bakıcılara ihtiyacı var. Almanca bilen, Hauptschule diplomasına sahip, üç yıl bakım eğitimi alan herkes hasta bakıcısı olabilir.“ diyerek ilgi duyan gençleri bu alanda eğitim almaya çağırıyor. KRV aile merkezleri meyvelerini vermeye başladı 1projesi çerçevesinde kurulan ai- ‘Hiçbir çocuk geride kalmasın!’ Pilot proje olarak başlatılan aile merkezlerini zaman zaman ziyaret eden KRV Başbakanı Hannelore Kraft, en son Moosefeld’deki merkezi ziyaret ederek incelemelerde bulundu. Polis Orkestrası çaldığı parçalarla gençleri ırkçılık ve ayrımcılığa karşı hassas olmaya çağırırken, Uyum Bakanı Bilkay Öney de müzik aletlerinin başına geçerek bir süre çaldı. le merkezleri yararlarını göstermeye başladı. Arnsberg yakınlarında bulunan Moosefeld kasabasındaki aile merkezi de bunlardan biri. Büyük bir alana yerleşik olan aile merkezi içerisine kreş, ilkokul, ana-baba danışma ve yardım merkezi, spor tesisleri, gençlik merkezi ile büyük bir bahçe ve çocuk parkı dahil edilmiş. Bunun yanı sıra gençlik dairesi, eğitim müdürlüğü, aile hekimleri ve hastanelerle yakın irtibat içinde çalışılıyor. Kalabalık bir medya topluluğu eşliğinde merkezi gezen KRV Başbakanı Hannelore Kraft, başta Belediye Başkanı Hans Josef Vogel olmak üzere aile merkezi yetkililerinden bilgiler aldı. Beldede yaşayan insanların büyük çoğunluğunun göçmen olduğunu ve bunun da sosyal hayata tümden yansıdığını söyleyen Belediye Başkanı Vogel, aile merkezinin kurulması ile çok süratli bir iyileşme kaydedildiğini söyledi. İlkokul müdürü Verena Backer de çocukların kreş çağlarında dil seviyesinin tespit edildiğini ve destek verildiğini söyleyerek, “İlkokula geldiklerinde zaten dil sorunu hallolmuş olarak geliyorlar.” dedi. Yaşça büyük çocukların küçüklere kitap okuduğu- nu, hatta sosyal aktiviteler çerçevesinde onlara gösteriler sergilediğini de aktaran Backer, okuldaki göçmen ailelere mensup çocuk oranını yüzde 91 olarak verdi. Belediye Başkanı Vogel, başlangıçta ailelere ulaşmakta zorluk çekilse de zaman içerisinde bu merkezlerde ciddiye alındıklarını gören ailelerin sayısının hızla arttığını söyledi. Proje ile şehirde komşuluk ve insanlararası ilişkilerin gelişmesinin yanı sıra beldenin kısa zaman içerisinde olumlu sosyal gelişmelere sahne olduğu, bunun bir sonucu olarak uyuma harcanan miktarın da azaldığı belirtiliyor. Kuzey Ren Vestfalya’nın (KRV) başbakanı Hannelore Kraft da (SPD) zaman zaman bu merkezleri ziyaret ediyor. Moosefeld’deki merkeze de uğrayan Kraft, “Bu uzun soluklu ve her yerde örnek olan bir proje.” diyerek memnuniyetini dile getirdi. MEHMET ÖZCAN DÜSSELDORF Uluslararası Irkçılığa Karşı Haftalar Stuttgart’ta kutlandı 1lığa Karşı Haftalar” başlığını taStuttgart’ta “Uluslararası Irkçı- şıyan etkinlik, Baden-Württemberg (BW) eyaletinde Uyum Bakanlığı, Eyalet Polis Orkestrası ve Pop Akademisi ile birlikte kutlandı.Kutlamada konuşan Eyaletin Uyum Bakanı Bilkay Öney, toplumun ırkçılığa karşı hassas olmasını istedi. Bakan, “Bu yıl da ırkçılığa karşı birçok etkinlikler düzenleni- yor. Bu etkinlikler hassas olan vatandaşa ulaşıyor. Bu sebeple bu yıl farklı bir yaklaşımla insanlara gidiyoruz. Bir konser düzenleyerek insanların ilgisini çekiyoruz.” dedi. Uyum Bakanı, ana konularının ayrımcılık ve dışlamayla mücadele olduğunu söyledi, okul ve çalışma gruplarının bu yöndeki projelerini desteklediklerini ifade etti. ALİ ÇELEBİ, MUSTAFA KARAMAN STUTTGART 07GÜNDEM 14 MART 2014 CUMA ZAMAN 28 Şubat’ın ikna odaları özel okullarda hortladı MEB'in emriyle özel eğitim kurumlarına gelen bakanlık müfettişleri ‘araştırma inceleme’ adı altında öğrenci ve velilerin ifadelerini alıyor. 10-11 yaşındaki çocukları bile sorguya çeken müfettişler, ‘Öğretmenleriniz, devlet büyükleri aleyhinde konuşuyor mu?’ gibi sorularla okul aleyhinde ifade vermeye zorlanıyor. Fişlendiklerini söyleyen veliler, duruma tepki gösterdi. Canım yanıyor, başkasının canı yanmasın BİRİNCİ SAYFADAN DEVAM - Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) tarafından valiliklere gönderilen yazılı emir doğrultusunda bütün şehirlerdeki özel okul, yurt ve dershaneler kıskaç altına alınıyor. İnceleme sonucuna göre ilgili eğitim kurumlarının kapatılabileceği tehdidi yapılarak, bu kurumların denetlenmesi isteniyor. 28 Şubat sürecindeki teftiş furyasını ve başörtülü öğrencilere yönelik 'ikna odaları'nı hatırlatan yazıda şu ifadelere yer veriliyor: “Özel okullarda ve dershanelerde öğrenim gören ve özel öğrenci yurtlarında kalan öğrencilere yönelik yukarıda belirtilen mevzuat hükümlerine aykırı olarak siyasi propaganda yapıldığı, bu kurumlarda bulunan öğrencilerin yapılan propaganda doğrultusunda yönlendirilmeye çalışıldığı ve bu propaganda faaliyetlerinde devlet erkanına yönelik olarak iftira, kin ve nefret uyandırıcı ifadeler kullanılıyor. Bu yönlendirmelere ve propagandalara tepki gösteren, farklı siyasal tercihleri bulunanların bu kurumlardan uzaklaştırıldığı, ayrıca bu kurumlarda öğrenci velilerine yönelik siyasi amaçlı toplantılar düzenlenerek siyasi propaganda yapıldığı ve bu toplantılarda devlet büyüklerini zan altında bırakacak ifadelerin kullanıldığına dair şikâyetler bakanlığımıza gelmekte ve bu minvalde haberler çeşitli basın ve yayın organlarında yer almaktadır.” MEB tarafından gönderilen yazıda bu ifadelerin ardından, bu kurumlarda söz konusu iddialarla - FOTOĞRAF: CİHAN, ERDEM KAPLAN Başına gelen gaz kaspsülü sebebiyle hayatını kaybeden Berkin Elvan'ın (15) cenazesinin kaldırıldığı Okmeydanı'nda bu sefer de 22 yaşındaki Burak Can Karamanoğlu'nun yası tutuluyor. Elvan'ın cenazesinin defnedildiği günün akşamı çıkan olaylarda Karamanoğlu kimin ateşlediği belli olmayan bir kurşunla hayatını kaybederken, iki kişi ise yaralandı. İddialara göre cenazeden sonra Kulaksız'a giren kalabalık etrafa saldırdı. Bunun üzerine karşılık veren mahalle sakinleri ile marjinal grup arasında kavga çıktı. Sopa ve demir çubukların konuştuğu olaylarda bir müddet sonra havai fişkler kullanılmaya başladı. Görgü tanıklarına göre BURAK CAN KARAMANOĞLU silah sesleri de geldi. Burak Can Karamanoğlu'nun arkadaşı olduğunu söyleyen N.T, “Bir anda kavga çıktı. O sırada Burak kanlar içinde yere yığıldı.” dedi. Burak Can Karamanoğlu'nun cenazesi otopsi için Adli Tıp Kurumu'na götürüldü. Burada işlemlerin tamamlanmasını bekleyen baba Halil Karamanoğlu gazetecilere olayla ilgili açıklama yaptı. Karamanoğlu, “Benim sağ ve solla herhangi bir işim yok. Biz hep beraber Türk milletiyiz. Vatanımız tek. Bu olayları tasvip etmiyoruz.” dedi. Grupların Berkin Evlan'ı bahane ederek Okmeydanı'nda etrafı yakıp yıktıklarını dile getiren Karamanoğlu şunları söyledi: “Benim canım yanıyor. Yarın başkasının canı yanar. Yazık günah bu millete bu çocuklara yazık. Bu gençlere yazık. Hep birlik için olacağız. Bu ülkeyi kimseye böldürmeyeceğiz.” Hayatını kaybeten Karamaoğlu'nun eniştesi Kamil Cıbız ise elektriklerin iki kere kesildiğini ve olay yerine polisin bir buçuk saat geç geldiğini ifade etti. Beş çocuklu ailenin üçüncü çocuğu olan Burak Can Karamanoğlu'nun 3 ay önce askerden geldiği öğrenildi. Karamanoğlu'nun cenazesi dün akşam saatlerinde memleketi Giresun'un Alucra ilçesine gönderildi. Söz konusu olayda yaralanan diğer iki kişinin durumunun ise iyi oluduğu açıklandı. NECİP SALACAN, RAUF AHMADOV İSTANBUL ilgili olarak valilik tarafından ivedilikle inceleme başlatılması talimatı veriliyor. Ayrıca sözü edilen eylemlerde sorumluluğu tespit edilen kişi ve kurumlar hakkında yasal işlemlerin yapılması ve yapılan işlemler hakkında 28 Mart 2014 tarihine kadar bakanlığa bilgi verilmesi isteniyor. Gönderilen yazıda ayrıca Anayasa'nın eğitimle ilgili 42. maddesi ilgi (c) kanunun 7. maddesinde "….amacı dışında kullanıldığı tespit edilen kurumun, kurum açma izinleri iptal edilir." hatırlatılması yapılarak eğitim kurumları adeta tehdit ediliyor. Mersin'de bu kurumlara gelen milli eğitim müfettişleri ise gittikleri eğitim kurumunun yöneticilerine 'öğrenciler üzerinde araştırma, inceleme' yapacaklarını ifade etti. Anamur'da özel bir dershaneye gelen MEB müfettişleri K.G. ve C.Y., girdikleri sınıftan öğretmenleri çıkartarak öğrencilerle bir süre baş başa görüştü. Müfettişler, 'araştırma inceleme' yapacaklarını söylemelerine rağmen öğrencilere üzerinde 5 sorunun yer aldığı bir ifade tutanağı imzalattı. Müfettişler, öğrencilere konuyu velilerine dahi söylememeleri konusunda tembihte bulunduktan sonra kurumdan ayrıldı. Muğla'nın Bodrum ilçesinde dün özel bir okula giden İl Eğitim denetmenleri A.P. ve C.K., başta öğrenciler olmak üzere veliler ve okul aile birliği üyelerini denetim odasına çağırdı. 'Tanık' sıfatıyla kimlik numarası, adı ve so- yadı, ana ve baba adı, doğum yeri ve tarihi, uyruğu, medeni hali, mesleği ve işyeri adresi, telefonu, ikametgâh adresi ve telefon numaralarının zorunlu olarak doldurulması istenen bir ifade tutanağı verildi. Okullarına iki müfettişin gelerek kendilerine yönlendirici soru sorduğunu belirten Okul Aile Birliği Başkanı Erhan Çoban, yaşadıklarını şöyle anlattı: "Okula çağrıldık, önümüze bu ifade tutanağı kondu. Tutanakta kimlik numaramızdan işyeri adresimize kadar bilgiler istendi. İfade tutanağında çok acı bir şekilde, 'tanık' sıfatıyla bir soruya cevap vermemiz istendi. Bize yöneltilen soru da çok tehlikeliydi. Birkaç velimiz, imza attıkları tutanağın fotokopisini almak istedi fakat müfettişler, gizlilik kararı olduğunu beyan ederek vermek istemedi. Bu tutanağın basına yansıması durumunda sıkıntı olacağını ifade ettiler. Milli Eğitim Bakanlığı'ndan gönderilen genelgeyi de gördüm, 'İvedi' diye yazıyordu. 10-11 yaşındaki öğrencilere sorulacak bir soru değil bu. Bütün veliler bu duruma tepki gösterdi. Aldıkları bilgilerle de resmen bizi fişliyorlar. Buradaki veliler, nasıl bir eğitim verildiğini ve bu insanların nasıl olduğunu çok iyi biliyor. Öğretmenler, velilere evlerinin kapısını sonuna kadar açıyor. Bu kadar da olmaz, insanların aklıyla alay ediyorlar." Uygulamayı demokrasiye darbe olarak niteleyen veli Züfer De- mirci ise, "Soruda kin ve nefret söylemi geçince neye uğradığım şaşırdım. Birçok veli de bu duruma sinirlendi. Çocuklarımıza da bu soruyu sormuşlar. Haydi bize soruldu, çocuğuma nasıl böyle bir soru soruluyor, anlamış değilim." şeklinde konuştu. 25 yıl eğitimcilik yapan Av. Emin Demirel, Türkiye genelinde böyle bir araştırma yapılmasının, ülke tarihinin hiçbir döneminde yaşanmadığını söyledi. Aile Danışmanı Efkan Yeşildağ da bu yaştaki çocukların hayal dünyalarının çok geniş olduğunu ifade ederek, "Gerçek ve hayali birbirlerinden ayırt edemeyebilirler. Bu şekilde tek bir soru sorularak çocukları tedirgin eder. Öğretmenlere karşı güvensizliğe sevk eder. Çocukların gelecek hayatını, eğitim hayatını olumsuz yönde etkiler. Ayrıca velilerden izinsiz bu şekilde öğrencilerden bilgi alınması uygun değil." ifadelerini kullandı. Trabzon, Giresun ve Rize Eskişehir'deki bazı özel eğitim kurumlarında da anket soruları hem öğrencilere hem de velilere yöneltildi. Adana'da üniversite öğrencilerinin kaldığı özel bir yurda gelen iki müfettiş, müdür odasındaki güvenlik kameralarının kendilerini çekmesini engellemek için yönünü değiştirdi. Müfettişler tarafından üniversite öğrencilerinin ifadelerinin de alınmasının başlı başına bir hukuksuzluk olduğunu anlatan Avukat Serkan Ulufer, öğrencilerin psikolojik baskı altına alındığını vurguladı. HASAN KÜÇÜK, KASIM ŞAHİN, ZİYA İPEK, KAYBER AVCI, MEHMET SAKİN, MEHMET KURU; HATAY, MERSİN, ADANA, MUĞLA, TRABZON, ESKİŞEHİR Alevi dedesi Binali Doğan Vicdan sahibi herkesi sağduyuya davet ediyoruz Dün öğlen saatlerinde kız yurdu önünde toplanan yaklaşık 300 kadar öğrenci “Kızlar uyuma, odana sahip çık. Odama karışma, huzurumu bozma.” diye slogan attı. FOTOĞRAF: CİHAN - Gezi Parkı olaylarında hayatını kaybeden Berkin Elvan'ın (15) ve geçtiğimiz gece Berkin'in evinin yakınlarında yaşanan bir tartışmada nereden geldiği belli olmayan bir kurşunla başından vurularak ölen 22 yaşındaki Burak Can Karamanoğlu'nun (22) ölümü tüm Türkiye'yi yasa boğdu. Vicdan sahibi herkesi sağduyuya davet eden ve provokasyona gelinmemesi gerektiğini söyleyen Alevi dedesi Binali Doğan, “Bugün, gençlikleri ellerinden alınan o iki genç uyuyor ama halkın uyanması gerek.” dedi. Okmeydanı Cemevi'nin dedesi olan ve Berkin Elvan'ın cenazesinde dua edip helallik alan Binali Doğan, sağduyu çağrısında bulundu. Hem Berkin Elvan hem de Burak Can Karamanoğlu'nun ölümü için üzgün olduklarını belirten Doğan, "Toprakta değil, hayatta olmaları gerekirken onların böyle acı sonları vicdan sahibi herkesi etkiliyor. Gidenlerden Alevi-Sünni diye bir ayrımımız yok, çünkü hepsi bizim çocuklarımız. Ama bunlar birilerinin kurbanı oluyor ve bunun farkında olmak lazım." diye konuştu. Yaşananlardan endişeli olduklarını dile getiren cemevi dedesi, halkı provokasyonlara karşı dikkatli olmaya çağırdı: "Olayların sebebini doğru anlamak gerekiyor. Karşı iki taraf da birbirini sebep tutmamalı. Halkı bu duruma getiren nedenleri bulmalı. Ülkemiz yanlışa sürüklenmemeli ve bu gibi olaylardan ders almalı. Önümüzde bir seçim var ve seçimin de sağlıklı olması, halkın iradesinin iyi yansıması, hukuk devletinde hukukun işlemesi ve adaletin hakim olmasını arzu ediyoruz. Vicdan sahibi bütün insanların duyarlı olmasını bekliyoruz." BERMEK: ÇATIŞMA KİMSEYE YARAR SAĞLAMAZ Alevi Vakıfları Federasyonu Genel Başkanı Doğan Bermek ise çatışmanın kimseye yarar getirmeyeceğini ifade etti. Ailelere ve tüm halka sabır dileyen Bermek, şu açıklamaları yaptı: "Sürekli bölünmeye, kamplaşmaya ve düşmanlaşmaya doğru itilen bir toplumuz. Duyguları da tahrik etmeye çalışan çok provokatif girişimlerle de karşılaşıyoruz. Mesela Berkin'in cenazesinde bir Alevilik meselesi oluşturulmaya çalışıldı. Ama Berkin herhangi bir çocuk. Berkin Alevi olduğu için değil, orada olduğu için vuruldu. Çatışmanın kimseye yarar getireceğini düşünmüyorum." BURCU ÖZTÜRK İSTANBUL Kız öğrenciler ayaklandı: ‘Cemaatten yeni arkadaşlar gelecek, yer açın’ diyorlar - Atatürk Üniversitesi Kredi Yurtlar Kurumu’nda kalan yaklaşık 300 kadar kız öğrenci, oda kapasitelerinin çeşitli sebeplerle artırılmasına tepki gösterdi. Dün öğlen saatlerinde kız yurdu önünde toplanan öğrenciler eylem yaptı. Yurt girişinde bekleyen bir TIR dolusu yatağın içeriye girmesine izin vermedi. Yolu kapatan ve gelen otomobillerin de geçisine izin vermeyen üniversiteliler, “Kızlar uyuma, odana sahip çık. Odama karışma, huzurumu bozma.” diye slogan attı. Odalarında eksikliklerin bulunduğunu ve kapasitelerin artırıldığını ileri süren öğrenciler şöyle konuştu: “3 kişilik odalarımız 5, 5 kişilik odalarımız 8 kişi yapılıyor. Ortalık karışık amacımız zorluk çıkartmak değil. Rahat ve güzelce okulumuzu okumak istiyoruz. Bize ‘masalarınızı çıkartın, yeni arkadaşlar getireceğiz’ dediler. Yatağımızın bazası yok, kitaplığı yok. Nasıl derslerimize konsantre olabiliriz. Cemaatlerden çıkan ya da çıkmaya hazırlanan öğrencileri alacaklarmış. Ne sebeple olursa olsun biz sayının artmasını istemiyoruz. Neden böyle bir vakitte yapılıyor. Sene başında yapılsaydı.” Yurtların önünde ‘Yurt hakkımız engellenemez’ diye slogan atan öğrencilerin bulunduğu alana basın mensuplarının girilmesine izin verilmedi. ERZURUM CİHAN Şehit polis son yolculuğuna uğurlandı - Tunceli'de önceki gün Berkin Elvan'ın ölümü sebebiyle düzenlenen gösteriler sırasında kalp krizi geçirerek şehit olan polis memuru Ahmet Küçüktağ, Elazığ'da kılınan cenaze namazının ardından dualarla son yolculuğuna uğurlandı. Küçüktağ için Elazığ İzzetpaşa Camii'nde öğle namazı sonrası cenaze namazı kılındı. İl müftüsü tarafından kıldırılan namaza Çevre ve Şehircilik Bakanı İdris Güllüce, Elazığ Valisi Ömer Faruk Koçak, Tunceli Valisi Hakan Yusuf Güner, milletvekil- leri, Tunceli Emniyet Müdürü Hayati Yılmaz, Elazığ Emniyet Müdürü Nihat İşlek, şehidin eşi, ailesi ve yakınları ile vatandaşlar katıldı. Namazın ardından şehidin naaşı omuzlara alınarak cenaze nakil aracına taşındı. Ahmet Küçüktağ, Harput Aile Mezarlığı'nda defnedildi. Küçüktağ'ın şehit olması, mesai arkadaşları ile yakınlarını yasa boğdu. Elazığ nüfusuna kayıtlı olan Küçüktağ'ın ölüm haberini alan eşi sinir krizleri geçirdi. 30 yaşındaki Küçüktağ'ın 8 aylık evli olduğu belirtildi. EŞREF AKGÜN MALATYA SAYFA TASARIM: HAKAN SOBACI 08GÜNDEM FOTOĞRAF: CİHAN, ALİ UNAL Sınav çetesinin cemaat yalanına bu kez ‘havuz medyası’ sarıldı Her gün yeni bir iftirayla Hizmet Hareketi’ne saldıran Sabah Gazetesi bu kez KPSS yalanına sarıldı. Sınavda 120 sorunun tümünü doğru cevaplayan 250 şüphelinin Hizmet Hareketi’nin kurumlarında çalışan öğretmenler olduğunu öne sürdü. Hâlbuki gözaltına alınan kopya çetesinin lideri, soruları cemaatten aldığı iftirasına atmış ancak isim verememişti. CHP Grup Başkan Vekili Hamzaçebi, Cumhurbaşkanı Gül’ün onayladığı dershane düzenlemesinin Anayasa’ya aykırı olduğunu söyledi. CHP, dershane kapatan kanunun iptali için Anayasa Mahkemesi’ne gidecek q CHP Grup Başkan Vekili Akif Hamzaçebi, dershanelerin kapatılmasını içeren düzenlemeyi Anayasa Mahkemesi’ne götürmek için hazırlıklarını sürdürdüklerini söyledi. Düzenlemenin Anayasa’ya aykırı olduğunu belirten Hamzaçebi, kanun zoruyla kapatmanın teşebbüs hürriyetini bitireceğini vurguladı. Hamzaçebi, “İsteyen her türlü işletmeyi teşebbüsü kurabilir. Milli Eğitim’de 40 bin yöneticinin görevine de kanun ile son veriliyor. Bu da anayasanın hukuk güvenliği ilkesine aykırıdır. Anayasa Mahkemesi’ne bunları götüreceğiz. Bunun çalışmalarını yürütüyoruz.” dedi. Hamzaçebi, TBMM’de düzenlediği basın toplantısında önceki gün Cumhurbaşkanı Abdullah Gül tarafından onaylanan dershanelerin kapatılmasıyla ilgili kanuna tepki gösterdi. İptal istemiyle Anayasa Mahkemesi’ne yapılacak başvuru hakkında bilgi verdi. CHP Grup Başkan Vekili Hamzaçebi, Gül’ün nefret suçlarının cezasını artıran kanunu da onayladığına işaret etti. Buna karşılık Başbakan’ın her gün ‘nefret suçu’ işlediğini kaydetti. Erdoğan’ın özellikle Hizmet Hareketi’ne yönelik her gün çeşitli hakaretler savurduğuna işaret eden Hamzaçebi, şöyle konuştu: “Nefret suçu ilk defa bizim yasalarımıza giriyor. Yasanın onaylandığı gün Başbakan nefret suçu işliyor. Cemaati kastederek; ‘bunlar Şia’dan da kötü’ diyor. Bu tam bir nefret suçudur.” ANKARA ZAMAN Sabah dün manşetten verdiği ‘Paralelcinin adres oyunu’ başlıklı haberinde kopya skandalını Cemaat’e yüklemeye çalıştı. Aynı evde yaşayan bazı şüphelilerin, akrabalık bağı ortaya çıkmasın diye ayrı ayrı adres beyan ettiklerini öne sürdü. q TRT, seçim dönemi yasaklarına uymayarak, en çok AK Parti yayınlarına yer verdiği gerekçesi ile RTÜK tarafından Yüksek Seçim Kurulu’na rapor edildi. RTÜK uzmanının raporuna göre TRT Haber kanalı, 22 Şubat ile 2 Mart arası tarihlerini kapsayan bir haftalık süreçte, seçim yayınlarının yüzde 89,52’sini yani 13 saat 32 dakikayı AK Parti’ye ayırdı. TRT’nin seçim yayınlarının yüzde 4,96’sını (48 dakika) CHP’ye, yüzde 5,29’unu (45 dakika) MHP’ye, yüzde 0,22’sini (2 dakika) de BDP’ye ayırdığı anlaşıldı. TRT ile ilgili ihlal raporu YSK’ya gönderildi. YSK ihlal bulursa TRT’ye ‘uyarı’ cezası verecek. ASLIHAN AYDIN ANKARA 2010 tarihinde ‘Kopya uğruna cinsel ilişki’ başlıklı haberinde aynı kopya çetesinden söz ediyor ancak o dönemde ne paralel vurgusu yapıyor ne de başka bir bilgi veriyordu. Sabah o dönemde bir kadın adayın, şebekeyle temasını sağlayacak kişi ile ilişkiye girdiğini anlatıyordu. Sabah’ın yalan haberine göre 4 yıldır somut ilerleme kat edilemeyen KPSS soruşturmasında 120 sorunun tamamını doğru yapan 350 kişiden 250’si FEM dershaneleri ve Hizmet Hareketi’nde çalışan öğretmenler. Hâlbuki skandal patlak verdiğinde soruşturmayı yürüten savcılar tüm soruları doğru cevaplayan adayları tek tek incelemiş. Hatta adaylardan bazılarının eş olduğunu tespit etmişti. Sabah’ın iddiasındaki FEM ve Hizmet Hareketi’ne dair iddialar ise soruşturma dosyasında yer almadı. Sabah’ın bir diğer iddiası da soruşturmanın sil baştan yapıldığı ve dosyanın Başsavcı Vekili Şadan Sakınan’dan alınıp savcı Veli Dalgalı’ya verildiği bilgisi. Ancak bu da yeni değil. Dosya 2013’te görevlendirme değişikliği sebebiyle Dalgalı’ya verildi. Ankara Cumhuriyet Başsavcı vekili Şadan Sakınan, KPSS soruşturmasının birleştirme kararı sonrasında dosyayı Başsavcı Vekili Zeki Bayrak’a devretti. O dönem teknik büroda görevli olan Dalgalı da incelemelerini sürdürdü. Ancak başta Ankara Emniyeti olmak üzere soruşturmanın yü- rütüldüğü illerdeki Organize Suçlarla Şube Müdürlüğü ekiplerinin tamamen tasfiye edilmesi de soruşturmayı akamete uğrattı. 2010’daki skandalın ardından 9 ilde yapılan eşzamanlı operasyonlarda 72 kişi gözaltına alındı. İddiaya göre şebeke, sınavlarda gözetmenlik yapan üyeleri vasıtasıyla soruları anında kopyalıyor ve cevaplarını daha önce para aldığı adaylara teknik cihazlarla sınav anında iletiyordu. Sınav sonunda 350 adayın eğitim bilimleri sorularının tamamını doğru yaptığı anlaşıldı. Soruşturma derinleştirdi. O.A.U. ve çetesinin adaylarla telefondan yaptığı soru pazarlıkları teknik takibe takıldı. Ancak soruşturmada bir arpa boyu yol gidilmedi. BURAK KILIÇ, BAYRAM KAYA, HASAN KARALI İSTANBUL, ANKARA FEM’den yalanlama: Dershanelerin itibarı sarsılmaya çalışılıyor q q TRT, AK Parti’ye çalışmış Temmuz 2010’da gerçekleşen ve kopya çekildiği iddiasıyla iptal edilen Kamu Personeli Seçme Sınavı (KPSS) Eğitim Bilimleri sınavı ile ilgili soruşturma 4 yıldır sonuçlanmadı. ‘Hizmet Hareketi’ ile ilgili her gün yeni bir uydurma habere imza atan Sabah Gazetesi ise KPSS soruşturmasını cemaatin üzerine yıkmak için yine yalana sarıldı. ‘Havuz medyası’, yılan hikâyesine dönen KPSS’de 120 net yapan 350 şüphelinin Cemaat’e yakın dershane ve okullardan çıktığı iftirasını attı. Hâlbuki sınavda kopya iddiasıyla o dönem gözaltına alınan çete üyelerinin işlediği suçlar telefon görüşmelerine yansımış, polis fezlekesinde de yer almıştı. Gazi Üniversitesi’nde Öğretim Görevlisi olan O.A.U.’nun lideri olduğu iddia edilen şebekenin, Ankara, Elazığ, Konya, Bursa, Malatya, Karaman, Yozgat başta olmak üzere birçok ilde faaliyet gösterdiği tespit edilmişti. Emniyet’teki sorgusunda, “Soruları cemaatten aldım.” diyen ancak kimden aldığını açıklayamayan O.A.U. ve arkadaşları serbest kaldı. Eldeki belge ve kopya cihazlarına rağmen kopya çetesiyle ilgili somut bir adım atılmadı, konu davaya dönüşmedi. Sabah ise dün manşetten verdiği ‘Paralelcinin adres oyunu’ haberiyle kopya suçunu hizmet hareketine atmaya kalktı. Hâlbuki havuz medyasının amiral gemisi 11 Ekim HABER YORUM CHP, Meclis’i 18 Mart’ta olağanüstü toplantıya çağırdı HABİB GÜLER ANKARA CHP 4 eski bakanla ilgili yolsuzluk ve rüşvet fezlekelerinin okunması için TBMM Genel Kurulu’nu 18 Mart’ta olağanüstü toplantıya çağırdı. Bu yönde hazırlanan 132 imzalı başvuru dilekçesi, Meclis Başkanlığı’na sunuldu. Grup Başkan Vekili Akif Hamzaçebi, fezlekelerdeki suçlamaların okunmasını, ayrıca konuyla ilgili dosyaların milletvekillerinin incelemesine açılmasını istediklerini söyledi. 17 Aralık yolsuzluk ve rüşvet operasyonu çerçevesinde 4 eski bakanla ilgili hazırlanan fezlekeler, uzun tartışmalar sonrasında geçtiğimiz günlerde TBMM’ye ulaşmıştı. Meclis Başkanı Cemil Çiçek, yerel seçimler nedeniyle çalışmalarına ara veren Genel Kurul’un ilk toplantısında fezlekelerin okunacağını açıkladı. CHP, 26 Mart tarihinde ‘aç-kapa’ şeklinde açılacak olan Genel Kurul’un bu tarihten önce olağanüstü toplanması ve fezlekelerin kamuoyunun bilgisine sunulması gerektiği görüşünde. Bu konuda parti içinde toplanan132 imzayla bir toplantı talebi dilekçesi hazırlayan anamuhalefet partisi, bir süredir toplantının gerçekleşmesi için gerekli olan 184 milletvekilinin Genel Kurul’da yer alması adına diğer muhalefet partileriyle görüşmeler yapıyordu. MHP, BDP ve bağımsızların toplantıya katılacaklarını açıklamasının ardından, olağanüstü toplantı talebi dün Meclis Başkanlığı’na iletildi. Dilekçede, fezlekelerin görüşülmesi ve bu konuda bir genel görüşme açılması gündemiyle Genel Kurul’un 18 Mart günü saat 15.00’te toplanması talep edildi. CHP’li Hamzaçebi, “Fezlekelerin TBMM’de okunması, buna ilişkin belge ve dosyaların milletvekillerinin bilgisine sunulmasını Meclis Başkanı’mızdan bekliyoruz. Aksi takdirde Sayın Meclis Başkanı, kendisini bir meşruiyet tartışmasının içine sokacaktır.” dedi. 14 MART 2014 CUMA ZAMAN FEM dershaneleri yetkilileri, Sabah’ın kendilerine yönelik KPSS yalanını sert dille yalanladı. Tekzip metninde, “Sınavda kopya çekmek veya sınav sorularını önceden elde etmek suretiyle yüksek puan alan kişilerin 150’sinin FEM’de öğretmeni olduğu iddiası tamamen gerçek dışıdır.” denildi. Ayrıca söz konusu iddiaların yeniden gündeme getirilmesinin, dershaneleri itibarsızlaştırma kampanyasına malzeme taşmaktan öteye geçmeyeceği belirtildi. Tekzip metninin devamında şu ifadelere yer verildi: “Sabah Gazetesi’nde yer alan haberde FEM’in adı kasıtlı olarak monte edilmiştir. İddialar, 2010 yılında da gündeme gelmiş, o tarihte haksız ithamlar içeren haberlere ile ilgili yasal işlem yapılmıştır. Söz konusu gerçek dışı iddiaların bugün yeniden gündeme getirilmesi, dersha- neleri itibarsızlaştırma kampanyasına malzeme taşmaktan öteye geçmeyecektir. Bu art niyetli girişimler yaklaşık 30 yıldan beri birçok başarıya imza atmış olan kurumumuza yöneltilen yüzlerce iftiradan birisi olarak arşivlerde yerini alacaktır.” ANKARA ZAMAN Zaman’ın tapulu binasına kaçak iftirası q Sabah Gazetesi dün yaptığı ‘Okul arsasına gazete binası’ başlıklı haberinde, Zaman Gazetesi’nin İstanbul Bahçelievler’deki binasının kaçak olduğu iftirasını attı. Havuz medyası yalan habercilikte hız kesmiyor. Sabah Gazetesi dün yaptığı ‘Okul arsasına gazete binası’ başlıklı haberinde, Zaman Gazetesi’nin İstanbul Bahçelievler’deki binasının kaçak olduğu iftirasını attı. Oysa 2004 yılında Hazine tarafından satışa çıkarılan araziyi Feza Gazetecilik AŞ, gerekli tüm izin ve belgeleri tamamlayarak yasal bir şekilde satın aldı. Bahçelievler Belediyesi’nden yapı ruhsatı, yapı kullanma belgesi, işyeri açma ve çalıştırma ruhsatları alındı. Ayrıca İstanbul Valiliği ve Maliye Bakanlığı tarafından da tüm izin ve yetki belgeleri verildi. Ancak tüm yasal izin ve prosedürlerin tamamlanmış olmasına rağmen havuz medyası, kurumları vasıtasıyla gazetemize çamur atmaktan geri durmadı. Sabah Gazetesi haberinin devamında Feza Gazetecilik AŞ’nin arsayı ‘okul yapacağız’ vaadiyle aldığını, daha sonra gazeteye dönüştürdüğünü öne sürdü. Ancak 11 Kasım 1996 yılında Milli Emlak’tan 49 yıllığına okul yapmak için kiralanan arsa üzerine denildiği gibi ‘Feza İletişim Meslek Lisesi’ yapılmış daha sonra söz konusu arsa 2004 yılında AK Parti tarafından çıkarılan ve Hazine tarafından uygulanan bir yasa kapsamında ya- nındaki arsalarla birlikte Feza Gazetecilik AŞ’ye satıldı. Hazine arazileri ile ilgili kanun kapsamında İstanbul başta olmak üzere Türkiye genelinde birçok işyeri ve özel teşebbüs parasını ödeyerek devletten arazilerini satın almıştı. Sabah’ın attığı iftiranın aksine mülkiyetin alımına kadar okul olarak Feza İletişim Meslek Lisesi bölgede hizmet verdi. Daha sonra okul yönetiminin kararıyla 2004 yılında okul başka bir bölgeye taşındı. Bu işlem yapılırken de Milli Eğitim Bakanlığı’nın (MEB) görüşü ve İstanbul Valiliği’nin onayı alındı. 2003’te valilik tarafından bu bölgedeki okulların yeterli olduğuna ve söz konusu arsa üzerinde bulunan binalarda işlem yapılabileceğine dair MEB’e yazı gönderildi. Arsanın mülkiyetinin 2004 yılında Feza AŞ’ye geçmesi ile birlikte gerekli tüm izin ve ruhsatlar tamamlanarak gazete binaları inşa edildi, ruhsatlandırıldı. Arsa satışı herhangi bir kullanım amacı zorunluluğu bulunmaksızın yapıldı. Hazine’ye ait taşınmazların değerlendirilmesine dair 4706 sayılı kanun hükmünce arsa satın alınmıştı. Maliye Bakanlığı, İstanbul Valiliği ve Bahçelievler Belediyesi her türlü bina ve ticari işletme ruhsatı arsa üzerindeki haklarını Feza Gazetecilik AŞ’ye vermesine rağmen İstanbul Büyükşehir ve Bahçelievler belediyelerinin keyfi uygulamaları yüzünden arsa büyük imar planında ‘eğitim alanı’ olarak gözükmeye devam etti. Bunu fırsat bilen Sabah, halen Feza Gazetecilik’in mülkü olan bölgenin işgal edildiği iftirasında bulundu. İSTANBUL ZAMAN SAYFA TASARIM: ECRA ÇALIŞKAN 09POLİTİKA Erdoğan: Zafer kardeşim 14 MART 2014 CUMA ZAMAN CHP LİDERİ KILIÇDAROĞLU, BERKİN’İN AİLESİNİ ZİYARET ETTİ: Provokasyona sakın gelmeyin için yalan uydurdular - Başbakan Tayyip Erdoğan, rüşvet iddiaları sebebiyle kabineden istifa ettirdiği eski Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan’ı şimdi de savundu. Fezleke ve tapeleri görmezden gelen Erdoğan, “Başbakan için olmadık yalanları uyduruyorlar. Zafer kardeşim için uydurdukları gibi. Diğer kardeşlerim için uydurdukları gibi. Güya bizler, milyarları götürmüşüz.” dedi. Tayyip Erdoğan’ın Mersin mitinginden önce konuşan Mersin Milletvekili Zafer Çağlayan, kolunda görüntülenen (küçük resim) 700 bin dolarlık saati almadığını söyledi. FOTOĞRAF: ZAMAN, MEVLUT KARABULUT CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, polisin attığı gaz fişeğinin başına isabet etmesi sonucu 9 ay kaldığı komanın ardından yaşamını yitiren 15 yaşındaki Berkin Elvan’ın, ailesine taziye ziyaretinde bulundu. Kılıçdaroğlu’na eşi Sevim Kılıçdaroğlu, CHP Genel Başkan Yardımcısı Gürsel Tekin ve İstanbul Büyükşehir Belediye başkan adayı Mustafa Sarıgül, eşlik etti. Kılıçdaroğlu, Elvan ailesinin evinden ayrılırken açıklamalarda bulundu. Şöyle konuştu: “Sabah ekmek almaya giden çocuğun öldürülmesi toplumun vicdanını kanatıyor. Kaybedilen bir evlat... Dün yine olaylar olmuş. Yine İstanbul’da bir kardeşimiz daha hayatını kaybetmiş. O aileye de Allah’tan rahmet ve başsağlığı diliyorum. Bütün yurttaşlarımdan şunu istiyorum; sakın ola ki provokasyonlara gelmeyin. Demokratik yollardan haklarımızı arayacağız, bunun mücadelesini yapıyoruz zaten. Her anne-baba çocuğunu umutla besler, onu büyütür askere gönderir, işgüç sahibi olmasını ister, evlendirmek ister, torun sahibi olmak ister ama onların ellerinden aldılar bunu. Berkin 15 yaşında hayatını kaybetti, büyük bir üzüntü.” İSTANBUL ZAMAN Canikli: Burak Can’ı Kılıçdaroğlu’nun askerleri öldürdü - AHMET DÖNMEZ MERSİN Başbakan Tayyip Erdoğan, dün partisinin Mersin mitinginde, yolsuzluk iddiaları sebebiyle kabineden istifa ettirdiği eski bakanlara sahip çıktı. Bakanlar hakkında kendilerinin atadığı savcıların hazırladığı fezlekeleri gözardı eden Başbakan, suçlanan isimlerden eski Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan’ın ismini anarak, “Onların ablaları, abileri varmış. Edepsizce, terbiyesizce Başbakan için olmadık yalanları uyduruyorlar. Zafer kardeşim için uydurdukları gibi. Diğer kardeşlerim için uydurdukları gibi. Bizim için de aynı şeyleri uyduruyorlar. Güya bizler, milyarları götürmüşüz.” dedi. Fakat ortaya çıkan belgelere, yasal ses kayıtlarındaki konuşmalara, fezlekelerdeki iddialara hiçbir cevap vermedi. CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’na, “İsviçre bankalarındaki hesaplarımı ispatla, paraların hepsini - sana vereceğim.” çağrısını yineleyen Erdoğan, “Biraz insan dürüst olacak. Aynen Pensilvanya’daki gibi. Bunlarda iftira var, yalan var, takiye var, fitne var, fesat var. Aynı karakter. Bu Kılıçdaroğlu akşam bir yalan, sabah bir yalan söylüyor. Pensilvanya’daki zat 5 ay önce başka, 5 ay sonra başka. Bunun da öyle bir özelliği var.” şeklinde hakaretler sıraladı. Başbakan, Muhterem Fethullah Gülen Hocaefendi’nin ‘mülaane’sini beddua olarak zikretmeye devam ederek, “İşte bedduaları çıktı ya. Gece seansları yapıyorlar. Ne seansı biliyor musunuz? Beddua seansları. Bunların bedduaları bana tutacak? Tutmaz tutmaz, hiç merak etmeyin, Allah’ın izniyle. Sizin hayır dualarınız, bunların beddualarını bumerang gibi kendilerine döndürecek.” ifadelerini kullandı. Başbakan Erdoğan, Berkin Elvan’ın ölümü sonrası sokakların hareketlen- mesi üzerine muhalefet liderlerinin sağduyu çağrısına da sert karşılık verdi. MHP lideri Devlet Bahçeli’ye, “Tayyip Erdoğan’a ‘Gençleri tahrik etme’ gibi bir iftira atma. Eğer böyle bir tahrik varsa bunun başında siz varsınız.” diye seslendi. Kendi ayrıştırıcı ve tahrik edici üslubunu bir kenara bırakıp, “Gezi’den, 17 Aralık’tan sonuç alamadılar. Şimdi de sokakları tahrik ederek, terörize ederek sonuç almaya çalışıyorlar. Medya günlerdir sokakları ateşe vermek için sorumsuzca yayın yapıyor. İşadamları sokakları karıştırmak için ahlaksızca tahrikler yapıyor. Siyasetçiler seçime 17 gün kala sokakları karıştırmaya çalışıyor.” sözlerini sarf etti. Bu çerçevede Fethullah Gülen Hocaefendi’ye yeni iftiralar atmaktan çekinmedi: “Filistinli bir tek çocuk için gözyaşı dökmeyen, Mavi Marmara şehitlerine terörist gözüyle bakan, Mısır için, Suriye için yü- AK Parti Grup Başkan Vekili Nurettin Canikli, AK Parti Alucra Belediye başkan adayı Asım Kaymakçı’nın yeğeni Burak Can Karamanoğlu’nun ölümünden CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nu sorumlu tuttu. AK Parti Giresun İl Başkanlığı tarafından düzenlenen proje tanıtım toplantısında konuşan Nurettin Canikli, son dönemde yaşanan olaylarla Türkiye’nin istikrarının hedeflendiğini savundu. Canikli, “İstanbul Okmeydanı’ndaki olaylarda bir hemşehrimiz, bir fidanımız, Alucralı bir kardeşimiz Burak Can Karamanoğlu bu vandallar tarafından katledildi. Ana muhalefet partisinin genel başkanı da, onun milletvekilleri de sokakları terörize eden bu örgütlerin her zaman yanında oldu, her zaman destekçisi oldu. Onları kolladı. Kardeşimizi, fidanımızı katleden de Kılıçdaroğlu’nun destek verdiği, desteklediği bu illegal örgütler. Bütün milletimizin bunu bilmesi gerekir. Kılıçdaroğlu’nun illegal askerleri tarafından katledildi bu kardeşimiz, bu vatan evladımız. Ciğerimiz yanıyor.” ifadelerini kullandı. GİRESUN DHA reği yanmayan Pensilvanya’daki zat, ta oradan sokakları karıştırma çağrısı yapıyor. Kimlerin kimlere sahip çıktığına çok dikkat edin.” Mersin Milletvekili Zafer Çağlayan da Erdoğan’dan önce bir konuşma yaptı. Reza Zarrab’dan 700 bin dolarlık saati rüşvet aldığı yönündeki iddialara 3 ay sonra cevap veren Çağlayan, şöyle konuştu: “Bu kardeşiniz saat hediye almışsa, bunu kim söylüyorsa namerttir, ahlaksızdır. Bu kardeşinize tuzaklar kurdular. Yazıklar olsun onlara. Allah’tan başka kimseye vermeyecek hesabımız olmadı. Rüşvet alan da, aldı diyen de namerttir, şerefsizdir, ahlaksızdır. Gittiğimiz her yerde bize yönelik ilgi, alaka arttı. Milletimiz bize sahip çıkıyor. Allah gazamızı mübarek eylesin.” Bu arada alana, üzerinde Başbakan Erdoğan ile Çağlayan’ın resimlerinin olduğu dev bir “Yedirtmeyiz” yazılı pankart asıldı. HAKAN ŞÜKÜR MHP LİDERİ BAHÇELİ, HÜKÜMETE AYDIN’DAN SESLENDİ: ‘Sokaklara inip kimsenin ekmeğine yağ sürmeyin’ Ülke parçalanıyor, aklınızı başınıza alın OSMAN AKÇAY AYDIN - MHP lideri Devlet Bahçeli, Türkiye’nin kaosa doğru sürüklendiğini söyledi. Son dönemde yaşanan olayları hatırlatıp provokasyon uyarısında bulunan Bahçeli, AK Parti seçmenine, “Ortalık karışıyor. Bu gidişat iyi değil. Sokakta can alanlar, can verenler var. Aklımızı başımıza alalım, bu ülkeyi parçalatmak kimsenin hakkı değildir.” diye seslendi. MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, seçim çalışmaları kapsamında Aydın’ın Çine, Köşk, Sultanşehir ilçelerinde halka seslendi. Son günlerde ülke genelinde yaşanan gelişmelere değindi. Seçimlere 17 gün kaldığını hatırlattı. Bahçeli, “Türkiye’de her gün bir olaya, her küçük olaydan büyük olaylara doğru kıvrılmalar oluyor. Şiddet artıyor, ölüm olayları gelişiyor ve Türkiye’de kalan 17 gün içinde yaşanabilecekleri önceden kestirebilmek çok zor. Seçimler gelip gidiyor ama kalıcı olan devlettir, milletin birliği ve toprağın bütünlüğüdür. Her şeyden evvel de kardeşliğimizdir.” dedi. İnsanları soğukkanlı ve sabırlı olmaya çağıran Bahçeli, şiddeti artıracak, karmaşaya yol açacak, toplumu çatışmaya götürecek hareketlerden kaçınılmasını istedi. 17 Aralık’tan sonra yaşanan gelişmeleri aydınlatma gücü ve yetkisinin iktidarın elinde olduğunu iddia eden Bahçeli, “Yolsuzluk ve rüşvetin ayyuka çıktığı bir dönemde topluma kulak vermekte yarar var. Devletin başı sensin, başbakansın. Görevlileri ça- - MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, seçim çalışmaları kapsamında Aydın’ın Çine, Köşk, Sultanşehir ilçelerinde halka seslendi. FOTOĞRAF: CİHAN, OSMAN AKCAY ğır. Savcıya kıyacağın yerde, 8 bin polisin yerini değiştireceğin yerde; kalk de ki, ‘Yolsuzlukla, rüşvetle mücadele etme kararlılığı içerisindeyim. Milletimi rahatsız eden konu neyse sonuna kadar gideceğim.’ Millet bir rahatlasın. Millet çatışma ve gerilimin dışına alınsın. ‘Bunların hepsi komplodur’ diyerek kibirle, devletin imkânlarını kendi gücüymüş gibi kullanarak bir yere varman doğru olmaz. Ülkemiz böyle bir karmaşayı yaşamasın istiyoruz. Bu gidiş yol değil. Bu yolun istikameti tek yöne dönüp Yüce Divan’a mı gidecek, yoksa millet iradesi olarak geleceğimiz mi belirlenecek? Buna bir karar verin.” YOLSUZLUKLARI NEDEN SORMUYORSUN? MHP lideri, Köşk ilçesindeki konuşmasında ise provokasyon vurgusu yaptı. Kendisini dinleyenlere diğer siyasi partilere saygı duymalarını öğütledi. Şunları söyledi: “86 günden bu yana yolsuzluk ve rüşvetten hesap sorulamamasından fırsat bulan ajan provokatörler, ülkeyi karıştırmaya çalışıyor. Sayın Recep Tayyip Erdoğan çok büyük bir hataya düşmüştür. Buna onu kim sürükledi bilmiyoruz ama yanlış yönlendiriliyor. Dün yine birisi (Mustafa Karaalioğlu) çıkmış Başbakan’la sohbet yapıyor (Kanal 24’te). Madem bu kadar aydınsın, onurlusun, ne kadar yandaş olursan ol halkın sesini bir dillendir, yolsuzluk ve rüşveti bir sor. Sen de başbakan olarak kararacağına aklansan paklansan fena mı olacak? Adalet ve Kalkınma Partisi’ne oy veren kardeşlerim; ortalık karışıyor. Bu gidişat iyi değil. Sokakta can alanlar, can verenler var. Aklımızı başımıza alalım, bu ülkeyi parçalatmak kimsenin hakkı değildir. Bu böyle giderse başta yanacak olanlardan biri de AKP’dir. Bu seçimlerde oyu aşağıya çekip 2015 seçimlerinde haydi Abbas yolcu demek gerekiyor.” Bağımsız İstanbul Milletvekili Hakan Şükür, vatandaşlara provokasyon uyarısında bulundu. Konuyu Twitter hesabından değerlendiren Şükür, “Sokak provokasyonlarına alet olup kimsenin ekmeğine yağ sürmeyin. Kimin gönlünden geçenin hak olduğunu Allah bilir. Demokratik hakkınızı kullanıp iradenizin hakkını vererek oyunuzu kullanın. Bugün veya yarın; Allah hakkı hakkına verecektir. Önce vicdanınızdaki seçimi yapın sonra özgürlüğe ve zulümsüz yarına mührü basın. ‘Sen suçu işle biz seni koruyacak yasa çıkarırız’ diyenler Allah’ın insanlık için gönderdiği gerçek yasaları hiçe sayıyor. ‘Hizana ve Fizan’a gönderdim’ diye böbürlenenler yuvalarını dağıttığınız polisler buğz ederse Allah’ın ‘mizan’ında ne olacak?” ifadelerini kullandı. İSTANBUL ZAMAN Kaplan: JİTEM’cileri serbest bırakıyorlar - BDP Şırnak Milletvekili Hasip Kaplan, uzun tutukluluk süresi kapsamında JİTEM’cilerin tek tek serbest bırakıldığını, seçilmiş BDP’lilerin ise hâlâ tutuklu olduğunu söyledi. Partisinin Şırnak’ta kanaat önderlerine verdiği yemekte gündemi değerlendiren Kaplan, 1993-94 yıllarında yaşanan olaylarda Kuzey Irak’ın Mahmur Kampı’na giden Şırnaklı vatandaşları hatırlattı. Kaplan, “O köyleri yakanlar, o faili meçhul cinayetleri yapanlar şimdi bırakılıyor. Ama bizim seçilmişler hâlâ cezaevindeler. Tek tek JİTEM’ciler bırakılıyor.” ifadelerini kullandı. ŞIRNAK DHA SAYFA TASARIM: MELEK ÜNVER 10 DIŞ HABERLER Kırım’da referandum öncesi Rusya ve Batı’dan yaptırım restleşmesi 14 MART 2014 CUMA ZAMAN Orta Afrika Cumhuriyeti’ne 20 Mehmetçik gidecek - Rusya’yı Kırım’ı ilhak kararından vazgeçirmeye çalışan Avrupa Birliği, ABD’nin Ukrayna politikalarını destekleme ve Rusya’yı cezalandırmaya yönelik bir dizi yaptırım çerçevesini kabul etti. Buna göre referandumdan bir gün sonra üst düzey Rus yetkililer için vize yasağı, banka hesaplarının dondurulması gibi adımlar atılacak. Ukrayna Geçici Başbakanı Arseni Yatsenyuk’la görüşen ABD Başkanı Barack Obama, uluslararası toplum, AB ve diğerlerinin uluslararası hukuku ihlali ve Ukrayna’nın toprak bütünlüğüne müdahalesi nedeni ile Rusya’ya “bedel ödeteceği” tehdidinde bulundu. FARUK AKKAN MOSKOVA CİHAN Ukrayna'dan tek taraflı olarak bağımsızlığını ilan eden Kırım Özerk Cumhuriyeti 16 Mart'ta Rusya ile birleşme için referanduma gidiyor. Ukrayna'nın bölünmesine neden olacak girişime sert tepki gösteren Batılı ülkeler Moskova'yı bir kez daha uyardı. Rusya'yı Kırım'ı ilhak kararından vazgeçirmeye çalışan Avrupa Birliği, ABD'nin Ukrayna politikalarını destekleme ve Rusya'yı cezalandırmaya yönelik bir dizi yaptırım çerçevesini kabul etti. Kırım'ın Rusya'ya bağlanması girişiminde etkili olan üst düzey Rus yetkililer için vize yasağı, banka hesaplarının dondurulması gibi adımlar atılacak. Brüksel yaptırımların uygulanması ile ilgili kararı referandumdan bir gün sonra verecek. Ukrayna Geçici Başbakanı Arseni Yatsenyuk'la görüşen ABD Başkanı Barack Obama da, uluslar arası toplum, AB ve diğerlerinin uluslar arası hukuku ihlali ve Ukrayna'nın toprak bütünlü- - ğüne müdahalesi nedeni ile Rusya'ya “bedel ödeteceği” tehdidinde bulundu. Washington Rusya'nın G8'den çıkarılması, üst düzey isimlere seyahat yasağının getirilmesi ve mali hesapların dondurulması yönündeki yaptırımları uygulamaya koymayı planlıyor. Rusya'ya teslim olmayacaklarını ifade eden Yatsenyuk ise, Kırım'da yaşayan Rus etnik topluluğun hakları konusunda Moskova ile masaya oturmaya hazır olduklarını belirtti. Rusya'nın dışındaki G8 ülkeleri de yazılı bir açıklama yaparak Moskova'dan Kırım referandumunu durdurmasını istedi. AB içinde Rusya ile iyi ilişkileri destekleyen Almanya Şansölyesi Angela Merkel de sert bir açıklama yaparak Moskova'yı uyardı. Rusya'nın müzakereye yanaşmaması durumunda, uluslar arası izolasyonla karşı karşıya kalacağını belirten Merkel, Moskova'dan Ukrayna'nın egemenlik haklarına saygılı olmasını istedi. Rusya Devlet Başkanı Vladimir Pu- tin ise daha önce yaptığı açıklamalarda yaptırımların dünya ile entegre olmuş Rusya kadar ortaklarına da zarar vereceği uyarısında bulunmuştu. Putin Güvenlik Konseyi'ni Soçi'de acil bir toplantıya çağırarak gelişmeleri ele aldı. Rusya Ekonomi Bakan Yardımcısı Aleksey Likaçev ise Batılı ülkelerden sert bir ekonomik ve ticari yaptırım beklemediklerini, siyasi bir kısım yaptırımların planlandığını kaydetti. Batının yaptırım kararlarına aynı şekilde karşılık verecekleri tehdidinde bulunan Likaçev, “Bizim de karşılık olarak yaptırımlarımız olur. Elbette bunlar simetrik olur…” değerlendirmesinde bulundu. Avrupa ülkelerinin doğalgaz ihtiyacının yaklaşık üçte birini karşılayan Rusya, bölgeden önemli miktarda ithalat yapıyor. RUS VE UKRAYNA ORDULARI TEYAKKUZDA Diğer taraftan referandum sonrası muhtemel gelişmelere hazırlık için Rus ve Ukrayna orduları teyakkuz halinde. ABD ise Polonya ve Romanya'nın dışında bölgeye yaklaşan savaş gemileri ile gelişmeleri yakından izliyor. ABD Karadeniz'de Romanya ve Bulgaristan'la birlikte ortak bir askeri tatbikat gerçekleştiriyor. Rusya Savunma Bakanlığı Ukrayna sınırında Güney Askeri bölgesinde 8500 askerin tatbikatta katıldığını doğruladı. Ağır silahlar, roket atarlar ve tankların bölgede hareket halinde olduğu belirtilirken, sınırda yer alan Rostov kenti Kuzminki askeri poligonuna paraşütle 1500 asker ve teknik araçlar indirildi. Bölgede asker sayısının iki gün içinde 4 bine çıkarılması ve 30'un üzerinde savaş ve askeri kargo uçakları ile de üssün güçlendirilmesi planlanıyor. Rusya'dan sürpriz bir tatbikat kararı daha geldi. Moskova müttefiki Belarus'la birlikte Ukrayna'nın kuzeyinde hava tatbikatı planlıyor. Rusya'nın Batı askeri birliğinden 9 savaş uçağı Belarus'a ulaştı. Rusya'nın Belarus'la birlikte ortak hava savunma sistemlerini test edecekleri kaydedildi. IŞİD, Süleyman Şah türbesini kuşattı, saldırı olursa cevap verilecek Türkiye’nin yurtdışındaki tek toprak parçası olan ve Suriye’nin Halep kenti sınırlarında bulunan Süleyman Şah Türbesi’nin bulunduğu Caber Kalesi çevresi El Kaide bağlantılı Irak Şam İslam Devleti (İŞİD) kontrolüne girdi. Bölgedeki çatışmaların ardından Suriyeli muhalifleri yenilgiye uğratan IŞİD militanlarının Osmanlı Devleti kurucusu Osman Gazi’nin dedesi Süleyman Şah’ın naaşının bulunduğu türbenin bir kilometre etrafında konuşlandığı bildirildi. Militanlar, bölgeye karayolundan yardım gelmemesi için de türbeye giden stratejik Karakozak köprüsünü yıkarak kullanılamaz hale getirdi. Türk askerine yönelik bir saldırı olmasından endişe edilirken Türk askeri kaynaklar, muhtemel bir saldırıda gerekli cevabın misliyle verileceğini kaydetti. Zaman’a konuşan bir askeri yetkili, “Daha önce gerekli askeri takviye yapılmıştı. En küçük bir tacizde gerekli cevabı alırlar.” dedi. Suriyeli muhalif kaynaklara göre IŞİD, türbede konuşlu Türk askerlerini kaçırarak Ankara’dan hem yüklü miktarda fidye almayı hem de muhalifleri destekleyen Türkiye’yi küçük düşürmeyi hedefliyor. Türkiye sınırına 35 kilometre FOTOĞRAF: AP - teyitli bilgiler yok. Ancak böyle bir durum söz konusu olursa bunu yapan kim olursa olsun karşılığını fazlasıyla alır. Burası bir Türk toprağı, Ankara ve İstanbul’dan bir farkı yok. Türbenin etrafındaki IŞİD güçlerine kara ve hava harekatı masada. Bundan da asla çekinmeyiz.” ifadelerini kullandı. Suriye Ulusal Koalisyonu (SUK) üyesi Yusuf Mahli ise El Kaide bağlantılı IŞİD’in türbedeki askerlerle çatışma ihtimalinin zayıf olduğunu, çünkü bunun doğrudan Türkiye’ye saldırı anlamına geleceğini söyledi. SINIR DIŞINDAKİ TEK TÜRK TOPRAĞI Karakozak köyü yakınlarındaki 1921’den beri Türk toprağı sayılan Süleyman Şah Türbesi, Türk askeri tarafından korunuyor. uzaklıkta, Fırat nehrinin kenarında hakim bir tepede Caber Kalesi içinde yer alan türbe 25 Türk askeri tarafından korunuyordu. Ancak Suriye’deki iç savaşın ardından türbeye takviye güç gönderilmişti. Zaman’ın ulaştığı bir yetkili gelişmelerin son derece kaygı verici olduğunu ifade ederken, “Konuyu yakından takip ediyoruz. Türbeye yönelik saldırı konusunda EMRE SONCAN ANKARA Dışişleri Bakanlığı ve Genelkurmay Başkanlığı’nın istişareleri sonrası geçtiğimiz mart ayında gerçekleşen darbeden bu yana çatışmaların yaşandığı Orta Afrika Cumhuriyeti’ne (OAC) asker göndermeye prensipte yeşil ışık yakan Ankara’nın eylem planı belli oldu. Edinilen bilgiye göre, Türk Silahlı Kuvvetleri bölgeye 20-25 kişilik bir grup personelini gönderecek. Anti-Balaka adlı Hıristiyan milislerin Müslümanları hedef aldığı OAC’de görev yapacak askerler muharip birlik olmayacak. Bölgeye herhangi bir silah sevkiyatı yapılmayacak. Türk askerleri idari görevler alacak. Afrika’ya gidecek askerlerin seçilmesi ve hangi rütbeleri taşıyacakları da önümüzdeki günlerde belli olacak. Daha önce Türk Dışişleri ve Genelkurmay Başkanlığı personelinden oluşan bir heyet OAC’ye gitmiş ve kapsamlı bir rapor hazırlamıştı. Söz konusu raporda, Türkiye’nin OAC’ye gönderilecek insani yardımları organize etme, güvenlik güçlerini eğitme ve ülke içinde asayişin sağlanmasına katkı yapabileceği değerlendirilmişti. BM’nin yeşil ışık yakmasıyla geçtiğimiz yıl Orta Afrika Cumhuriyeti’nde isyancı güçlere karşı güvenliği sağlamak için askeri operasyon başlatan Fransa’nın halen bu ülkede yaklaşık 2 bin 500 askeri bulunuyor. Karakozak köyü yakınlarındaki Süleyman Şah Türbesi, Türk askeri tarafından korunuyor. Osmanlı Devleti’nin kurucusu Osman Gazi’nin dedesi olan Süleyman Şah 1086 yılında iki askeriyle birlikte Fırat nehrini geçerken şehit olmuş ve oraya defnedilmişti. Bölge, Osmanlı Devleti’nin yıkılmasından sonra Fransız hâkimiyetine geçmesine rağmen 1921 yılında Fransa ile yapılan Ankara anlaşmasına göre türbe, Türkiye Cumhuriyeti toprağı olarak kabul edilmiş ve Türk askeri tarafından korunması kararlaştırılmıştı. EMRE SONCAN ANKARA, SERKAN SAĞLAM İSTANBUL Partiye bağış şartı ile yazdırılan bilirkişi raporuna 4,5 yıl hapis cezası SEYIT ARSLAN VIYANA Avusturya’nın Karintiya eyaletinde iki yıl önce ortaya çıkan yolsuzluk skandalında dönemin eyalet hükümeti üyesi Josef Martinz 4,5 yıl hapis cezasına çarptırıldı. Avusturya Yüksek Mahkemesi, eyalete ait Hypo Adria Bank’ın Bayern Eyalet Bankası’na satışına ilişkin hazırlanacak bilirkişi raporu için 6 milyon Euro ödendiği,ancak raporun değerinin 300 bin Euro olduğunu tespit ederek, kamunun zarara uğratıldığına hükmetti. Altı milyon Euro’yu alan mali müşavir Dietrich Birn- JOSEF MARTINZ bacher, mahkemede, eyalet yöneticilerinin paranın üçte ikisini partiye verme şartıyla kendisine ödeme yaptıklarını itiraf etti. Olayın ortaya çıkmasıyla istifa eden Josef Martinz ile birlikte yolsuzluk olayına karışan dönemin Karintiya Valisi aşırı sağcı lider Jörg Haider 2008 yılında bir trafik kazasında hayatını kaybetmişti. Mahkeme parayı alan müşavir Birnbacher’e 6 ay, paraları eyalet holdinginin kasasından ödeyen iki yönetici ise ikişer yıl hapis cezası aldı. - Gazze’de yüksek tansiyon - İsrail’in salı günü Gazze’ye yönelik bir hava saldırısında üç İslami Cihad örgütü üyesini öldürmesi, bölgede tansiyonu yeniden yükseltti. İsrail’e cevap veren İslami Cihad, çarşamba günü ülkenin güney şehirlerine 60 kadar roket fırlattı. Bunun üzerine İsrail uçakları, Gazze’de 29 ayrı hedefi vurdu. Daha sonra Gazze’den de yeni roketler ateşlendi. Yükselen tansiyon, 16 aydır süren kırılgan ateşkesin bozulabileceği endişesine yol açtı. Ancak İslami Cihad, dün yaptığı bir açıklamada, Mısır’ın arabuluculuğunda yine Kahire’nin girişimleriyle yapılan 2012 ateşkes anlaşmasının ruhuna sadık bir ateşkesi kabul ettiklerini duyurdu. Grup, İsrail ateşkese uyduğu sürece kendilerinin de uyacağını ifade etti. Gazze’de çatışmaların yeniden alevlenmesi halinde ABD’nin arabuluculuğunda devam eden Filistin sorununun çözümü müzakerelerinin de olumsuz etkilenmesinden endişe ediliyor. Kasım 2012’de yaşanan ve sekiz gün süren çatışmalarda İsrail Gazze’de pek çok noktaya bomba yağdırmıştı. DIŞ HABERLER SERVİSİ SAYFA TASARIM: EMRAH BERBER 11GEZİ 14 MART 2014 CUMA ZAMAN M O N N İ A N L ’ İ E S Y A İ ’ K S I R : Ü T G M U A E Z MEHMET YAMAN GAZİANTEP Zeugma’nın varlığını hem Türkiye hem de dünya çok iyi bilmiyordu. Ta ki 1987 yılında bir kaçak kazı ihbarının yapılması ve ardından Fırat Nehri’nin taşması ile sular altında kalan Belkıs köyünün sulardan tahliye edilmesi ile gün yüzüne çıktı. Zeugma Antik Kenti, MÖ 300’de Büyük İskender tarafından “Selevkeia ad Euphrates’’ adıyla kuruldu. Romalı Komutan Pompeius MÖ 64’te kendine yaptığı yardımlar karşılığında kenti 1. Antiokhos’a verdi. Kommagene Krallığı’nın 4 büyük şehrinden biri olan kent, MÖ 31’den itibaren tamamıyla Roma İmparatorluğu’na bağlandı ve ‘köprü’, ‘geçit’ anlamına gelen ‘Zeugma’ adını aldı. Roma döneminde büyük bir zenginlik ve ihtişam yaşayan Zeugma, MS 256’da Sasani Kralı 1. Şapur tarafından ele geçirilerek yakıldı ve yıkıldı. Kaçak kazı ihbarı alan yetkililer bölgedeki ilk kazıyı Gaziantep Arkeoloji Müzesi Müdürlüğü’nce 1987’de yaptı. Kazıda oda biçimli aile kaya mezarı, mezarın sahiplerine ait heykeller bulundu. Antik kentte ikinci kazı 1992’de yine kaçak kazı ihbarı üzerine Gaziantep Arkeoloji Müzesi tarafından yaptırıldı. Bu kazıda taban mozaiği ve ilk villa gün ışığına çıkarıldı. Antik kentin önemli bir bölümünün GAP kapsamında inşa edilen Birecik Barajı’nın suları altında kalacak olması nedeniyle 1993’ten itibaren yerli ve yabancı bilim adamlarından oluşan çok sayıda ekip, Zeugma Antik Kenti’nde kurtarma kazıları yürüttü. Kurtarma kazılarında gün ışığına çıkarılan eserlerin en önemlileri olan mozaikler, Mars heykeli, duvar resimleri ve kil mühür baskı koleksiyonu, Gaziantep Arkeoloji Müzesi’nde sergileniyor. Dünyanın sayılı mozaik müzelerinden biri olma özelliğini taşıyan Gaziantep Arkeoloji Müzesi’nde dünyaca ünlü savaş tanrısı Mars Heykeli ile Çingene Kızı mozaiği en çok ilgi gören eserler arasında yer alıyor. 23 Haziran 2005 tarihinde Başbakan Recep Tayyip Erdoğan tarafından açılışı yapılan ve 5 bin 600 metrekare kapalı alana sahip müzede, 90 bin 731 adet eser bulunuyor. - MARS HEYKELİ F Kurtarma kazıları sırasında bulunan Mars Heykeli, Zeugma’dan kurtarılan en değerli eserlerden biri olarak kabul ediliyor. Savaş tanrısı Mars’ın bronzdan yapılmış çıplak heykelinin gövdesi (S) hareketi yaparak ayakta duruyor. Dirseğinden bükerek yukarı kaldırdığı sağ eli, bir mızrak tutar gibi işlenen Mars, sol eliyle de kıvrık dallı bir çiçek tutuyor. Savaş ve bereketi simgeleyen dünyadaki bilinen tek Mars Heykeli olan eserin, MÖ 2. yüzyıldan günümüze kaldığı ifade ediliyor. Heykel, 2001 yılında İtalyan Dr. Roberto Nardi başkanlığındaki ekip tarafından yapılan ve yaklaşık bir yıl süren çalışma sonunda sergilenmeye hazır hale getirildi ve Gaziantep Arkeoloji Müzesi’nde, kendisi için özel olarak hazırlanan bölümde teşhir edilmeye başlandı. ZEUGMA’NIN MONA LİSA’SI 1998 yılında çıkarılan ve bakışlarındaki gizem ve nereden bakılırsa bakılsın, o yöne bakıyormuş hissini verdiği için “Zeugma’nın Mona Lisa’sı’’ adı verilen “Çingene Kızı’’ mozaiği, Gaziantep’in de sembolü olarak kabul ediliyor. Çingene Kızı mozaiği, Zeugma Antik Kenti’nin Kelekağzı mevkisinde yapılan çalışmalar sırasında, 30-35 yıl önce kaçakçılar tarafından açılan ve her tarafı delik deşik olan alanda bulunmuştu. Mozaiğin bütün olarak bulunamaması nedeniyle hangi mitolojik öyküde yer aldığı bilinmiyor. Yetkililer, görünümünden dolayı mozaiğe, “Çingene Kızı’’ adı verildiğini belirtiyor. Albenisi ile dikkatleri üzerinde yoğunlaştıran mozaiğin diğer bölümlerinin olmaması figüre ayrı bir anlam kazandırıyor. Mozaikteki insan figürünün Büyük İskender olduğunu düşünen birçok arkeoloğun yanı sıra Yer Tanrısı Gaia olduğunu savunanlar da bulunuyor. Pierre Grimal’in mitoloji sözlüğünde, Yer Tanrısı Gaia, içinden tanrı soylarının çıktığı ilk element kabul ediliyor. Gaziantep Arkeoloji Müzesi için çok önemli bir yere sahip olan Çingene Kızı mozaiği ile Mars Heykeli, özel bir güvenlik sistemiyle lazerle korunuyor. DÜNYANIN EN BÜYÜK MOZAİK MÜZESİ Dünyanın en büyük mozaik müzesi konumunda olan Gaziantep Mozaik Müzesi sadece kentin değil, ülkenin de turizm hizmetine sunuldu. Zeugma Antik Kenti’nden çıkarılan toplam 2 bin 350 metrekarelik mozaik teşhir edilebilecek. 2008 yılında temeli atılan ve bugün itibariyle içerisinde konferans salonu ve müze kısmıyla 30 bin metrekare kapalı alana sahip Mozaik Müzesi, çalışmaların tamamlanmasından sonra dünyanın en büyük Mozaik Müzesi olarak Gaziantep ve Türk turizminin hizmetine sunulacak. Gaziantep İl Kültür ve Turizm Müdürü Salih Efiloğlu, yapımına Mayıs 2008 yılında başlanan Zeugma Müze Kompleksi’nin tamamlandığını ifade ederek, “ Müzemizde, arşiv deposu, kütüphane, hatıra eşya satış reyonları, kongre, seminer ve toplantı salonları yer alıyor. Müze binası için 42 milyon TL’lik bir harcama yapıldı.” diye konuşuyor. Efiloğlu, uzman ekiplerin halen müzede bulunan tüm mozaiklerin restorasyonunu yaparak, yerli ve yabancı turistler için teşhire hazır hale getirmeye çalıştıklarını ifade ediyor. Müdür Efiloğlu, “Zeugma Antik Kenti’ndeki kurtarma kazılarında şu ana kadar, mozaiklerin sadece yüzde 20’lik bir kısmı çıkartılabildi.” bilgisini veriyor. N MA ZA R: A FL RA OĞ T O SAYFA TASARIM: MELEK ÜNVER 14 MART 2014 CUMA SAYFA 12 SAYI: 1.177 kursu@zaman.com.tr BU SAYFA, M. FETHULLAH GÜLEN HOCAEFENDİ’NİN SOHBET VE YAZILARI ESAS ALINARAK HAZIRLANMAKTADIR haftanın Duası Sözün Özü {{ Kurtuluş doğruluktadır Allah’ım! İçimizi imanla doldurup, bizi imana doyursan… cismaniyetimiz adına yaşamayı unutturup kalp ve ruhun derece-i hayatına yükselterek, soluklarımızı meleklerin soluklarına ulaştırsan… Yolunda küheylânlar gibi coşturup, sinelerimizin çatlayacağı ana kadar da yorgunluğumuzu hissettirmesen… Milletimizi bir kere daha ayağa kaldırıp, zilletimizi sona erdirerek, devletler muvazenesinde yerimizi alma gaye-i hayaline ulaştırsan… İnsanlara hak ve hakikatleri anlatmada gerçek müessiriyeti biraz da ‘temsil’de aramak gerekir. Bediüzzaman Hazretleri, “Ağzımız Kur’ân-ı Kerim okurken ef’al ve ahvalimizle İslâm’ı yaşarsak sair dinlerin sâlikleri ve küre-i arzın bazı kıtaları İslâmiyet’e dehalet edeceklerdir.” derken, bu hakikate işarette bulunmuşlardır. Evet, tebliğ adamı, anlattığını aynı zamanda mutlaka yaşamalı ve onu en iyi şekilde temsil etmelidir. İkindi Sohbetleri doğruluk 1 Peygamberlik, yörüngesi üzerinde hareket eder. Peygamberin ağzından çıkan her şey tasdik edalıdır. İLLÜSTRASYON: CEM KZILTUĞ oğruluk, peygamberliğin mihveridir. Peygamberlik, doğruluk yörüngesi üzerinde hareket eder. Peygamberin ağzından çıkan her şey tasdik edalıdır. Çünkü onlar, hilâf-ı vaki hiçbir beyanda bulunmazlar. Kur’ân-ı Kerim bazı peygamberlerin büyüklüğünü anlatırken, bize onların bu vasıflarından söz eder: “Kitap’ta İbrahim’i de an. O dosdoğru (sıddîk) bir nebiydi.” (Meryem Sûresi, 19/41) “Kitap’ta İsmail’i de an, O sözünde dosdoğruydu... resûl ve nebiydi.” (Meryem Sûresi, 19/54) “Kitap’ta İdris’i de an. O dosdoğru bir nebiydi. Onu yüksek makamlara yücelttik.” (Meryem Sûresi, 19/56-57) Hz. Yusuf’a (aleyhisselâm) hapishane arkadaşının hitabını Kur’an naklederken, yine aynı vasıftan bahsetmektedir: “Ey özüsözü doğru Yusuf!” (Yusuf Sûresi, 12/46) Onlar nasıl doğrulukla mücehhez olmaz ki, Allah (celle celâluhu) sıradan insanların dahi doğru olmalarını istiyor ve Kur’an’da doğru olanları tebcil ediyor: “Ey iman edenler! Allah’tan korkun ve doğrularla beraber olun.” (Tevbe Sûresi, 9/119) “Gerçek mü’minler, ancak Allah ve Resûlü’ne iman eden, ondan asla şüpheye düşmeyen, Allah yolunda mallarıyla ve canlarıyla savaşanlardır. İşte doğrular ancak onlardır.” (Hucurât Sûresi, 49/15) fasıldan fasıla Hep doğruluk tavsiye etmişti O hep doğru olarak yaşadığı gibi ümmetine de daima doğruluğu tavsiye etmiştir. Teberrüken bunlardan birkaçını burada zikretmek istiyorum: “Bana şu altı şey hakkında tekeffülde bulunun (söz verin) ben de size Cennet’i tekeffül edeyim: Konuştuğunuz zaman doğru konuşun! Vaad ettiğiniz zaman yerine getirin! Emanette emin olun! Apış aranızı koruyun! Gözlerinizi harama yumun! Ellerinizi haramdan uzak tutun.” (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 5/323) Evet, O hep ok gibi doğru yaşamış, doğruluğu tavsiye buyurmuş ve o kendine has doğrulukla âdeta imkânvücub arası bir noktaya ulaşmıştı. Öyle bir noktaya ki, onun ötesinde sadece ve sadece Allah sıdkı vardır. Başka bir hadislerinde de şöyle buyururlar: “İçinde kuşku uyaran şeyleri bırak, terk et (kuşkusuz bir iklimde yaşa). Doğruluk insanın içinde itminan ve oturaklaşma hâsıl eder. Yalana gelince, burkuntudur, bulantıdır.” (Tirmizî, Kıyâmet, 60) Başka bir hadiste de şöyle ferman eder: “Doğruluktan ayrılmayınız. Doğruluk sizi birr’e (iyiliğe), o da sizi Cennet’e ulaştırır. Kişi doğru olur ve daima doğruyu araştırırsa Allah katında sıddıklardan yazılır. Yalandan sakının. Yalan insanı fücûra (günaha), o da Cehennem’e götürür. Kişi durmadan yalan söyler ve yalan araştırırsa Allah katında yalancılardan yazılır.” (Buhârî, Edeb, 69) Kurtuluş ve necat doğruluktadır. İnsan doğrulukla ölse bile bir kere ölür; hâlbuki her yalan ayrı bir ölümdür. SADIKLAR ÖVGÜYE LÂYIKTIR Ve sözünün eri sadıklar Kur’an’da tebcil edilir: “Mü’minler içinde Allah’a verdikleri sözde duran nice erler var ki, işte onlardan kimi, sözünü yerine getirip o yolda canını vermiştir; kimi de (şehitliği) beklemektedir. Onlar hiçbir şekilde (sözlerini) değiştirmemişlerdir.” (Ahzâb Sûresi, 33/23) Bu son âyette bir nebze ilâhe illallah” dedikten 2 “Lâ sonra, o kelimenin muhte- ve necat, doğru3 Kurtuluş luktadır. İnsan doğrulukla vasına sadık kalmalıdır ki; din harap, iman serâp olmasın. ölse bile bir kere ölür; hâlbuki her yalan ayrı bir ölümdür. durmak istiyorum: Enes b. Mâlik–ki Allah Resûlü’nün hizmetkârıdır. Efendimiz Medine’yi teşrif edince, annesi, henüz sekiz-on yaşlarında olan Enes’in elinden tutup onu Allah Resûlü’ne getirmiş ve “Yâ Resûlallah! Oğlum hayatı boyunca sana hizmet etsin.” demiş ve Enes’i orada bırakıp gitmişti. İşte bu Enes b. Mâlik, “Bu ayette kastedilen şahıs, amcam Enes b. Nadr ve emsalidir.” der. Enes b. Nadr, Akabe’de Allah Resûlü’nü görünce O’na büyülenmiş gibi bağlanmış ve delicesine sevmişti. Fakat her nasılsa Bedir’de bulunamamıştı. Hâlbuki Bedr’in ayrı bir yeri vardı. Hatta Bedir’de bulunanlar ashab arasında nasıl seçkinse, Bedir’e iştirak eden melekler de gök ehli tarafından öyle seçkin görülürdü. Gel gör ki Enes b. Nadr, bu fırsatı kaçırmıştı ve yanıp yakılıyor, gözüne bir türlü uyku girmiyordu. Geldi, derdini Allah Resûlü’ne şerh etti: “Yâ Resûlallah, eğer bir daha onlarla karşılaşmak nasip olursa, işte o zaman kâfirlerin benden çekecekleri var.” Enes’in bu içten duası kabul olmuş ve Uhud’da küffarla karşı karşıya gelmişti... Uhud, sarp bir dağdır. Fakat Uhud Savaşı o dağdan da sarp cereyan etmiştir. Bu muharebede Allah Resûlü de yaralanmış, mübarek dişi kırılmış, miğferi yüzüne batmış ve vücudu kan revan içinde kalmıştı. Ama her şeye rağmen O mağfiret ve rahmet peygamberi, ellerini açmış, dua dua yalvarmış ve: “Allah’ım! Kavmimi bağışla; çünkü onlar bilmiyorlar.” buyurmuştu. Enes b. Nadr oradan oraya koşuyor ve bir sene önce Allah Resûlü’ne verdiği sözü yerine getirmeye çalışıyordu. Çalışıyordu ama o da çokları gibi sona doğru bir noktada dolaşıyordu. Evet, vücudu delik deşik olmuş, son anlarını yaşıyordu. Dudaklarında son tebessüm, yanına yaklaşan Sa’d b. Muaz’a şu sözleri söylüyordu: “Resûlullah’a benden selâm söyle. Vallahi şu anda Uhud’un arkasından Cennet kokularını duyuyorum.” O gün nice şehitleri tanımak mümkün olmamıştı. Hamza tanınamamış, Mus’ab b. Umeyr bilinememiş, Abdullah b. Cahş’ın vücudunun parçaları bir araya getirilince ancak hakkında “Odur.” diye hüküm verilebilmişti. Enes b. Nadr da aynı durumdaydı. Kız kardeşi gelmiş, kılıcı tutan eline –ki ihtimal tek oradan yara almamıştı– bakıp onu tanımış ve gözleri dolu dolu, “Bu, Enes’tir yâ Resûlallah!” diyebilmişti. İşte ayet, bu civanmerdi anlatıyordu. O, verdiği sözde durdu. “Ölesiye savaşacağım.” dedi ve öldü. Ölüm dahi onu sözünde yalancı çıkaramadı. Ayetin onu anlatması, onun, inananlara da bir örnek olması içindir. Evet, “Lâ ilâhe illallah” dedikten sonra, her fert bu denli o kelimenin muhtevasına sadık kalmalıdır ki, din harap, iman serâp, şeâir de pâyimâl olmasın... Enes b. Nadr ve Enes b. Nadr’lar sözlerinde durdular. Sözlerinin eri ve dosdoğru olduklarını ispatladılar. Çünkü onlar derslerini, Kâinatın Efendisi Muhammedü’l-Emîn’den almışlardı. O nasıl doğru ve emindi, dostları da aynı şekilde doğru ve emindiler... CAHİLİYE O’NU “EMÎN” TANIMIŞTI Mekkeli O’na mücerret adıyla değil, ismine “el-Emîn” sıfatını ekliyor ve öyle hitap ediyordu... Evet, O bu sıfatıyla meşhurdu. Kâbe tamir edilmiş ve Hacerü’l-Esved’in (Biz Hacerü’l-Es’ad: Mutlu Taş diyelim) tekrar eski yerine konulması büyük bir mesele hâline gelmişti. Kabileler kılıçlarını yarıya kadar sıyırmış ve herkes bu şerefin kendine ait olmasını istiyordu. Sonunda şöyle bir karara vardılar. Kâbe’ye ilk girenin hakemliğini kabul edeceklerdir. Herkes merakla bekliyordu... ve tabiî, Allah Resûlü’nün hiçbir şeyden haberi yoktu. O’nun dosta-düşmana güven telkin eden gül yüzü görününce, oradakiler sevinçlerinden havaya zıplayıp “Emîn” geliyor, dediler ve O’nun hükmüne kayıtsız şartsız razı olacaklarını söylediler. Zira O’na güvenleri tamdı. Allah Resûlü, o gün henüz peygamber olarak vazifelendirilmemişti ama herkesin itimat edeceği bir insandı ve bir peygambere ait bütün vasıfları üzerinde taşıyordu. his iklimi Çiçeklerde bahar neşvesi Bahara koşuyor bütün insanlık, Sanki her tarafta Hızır gezinmiş; Bozgunlar yaşıyor artık karanlık, Oteden dünyaya ışıklar inmiş. Ve akıllar kalb rengiyle bezenmiş... Semâîleşmiş köy, kent, ova, oba, Eski üstûreler dönmüş seraba; Elveda elveda son ızdırâba!.. Başlamış mâziden âtîye geçiş, İlhâda ikbal beyhude bekleyiş. Dün gezip her yerde göz boyayanlar, Dolaşıp her gün şeâmet yayanlar, Kalkıp yoka merdiven dayayanlar, Onlar me’yûs, merdiven de devrilmiş.. Asırlık yalanlar yere serilmiş... Bülbüller ötüyor şimdi her yerde, Bir bahar neşvesi var çiçeklerde; O masmavi gelecek az ilerde, Her çağlayan âb-ı hayat kesilmiş, Ermek için bütün ruhlar gerilmiş. M. Fethullah Gülen SAYFA TASARIM: SEÇİL İLGÜN ANGÜN 13 AİLEM 14 MART 2014 CUMA ZAMAN Ýletiþim: Ailem, Sprendlinger Land Str. 107-109, 63069 Offenbach, ailem@eurozaman.de Günahım ne kadar büyük? DERGİLER KAMPANYASI 2014 Bazen dinimizin yasakladığı bazı davranışları yapıp günaha girebiliyoruz. Ancak Allah katında günahların derecesi aynı değil. Hadis-i şeriflerde büyük günahlar 5, 7, 9 hatta 70 olarak zikrediliyor. Allah’a şirk koşmak, adam öldürmek, anne-babaya isyan etmek, zina iftirasında bulunmak, muharebe anında cepheyi bırakıp kaçmak, yalan söylemek ve zina etmek gibi davranış ve hareketler bunlardan bazıları. VEYSEL ENGİ Cenab-ı Hakk’ın yapılmasını yasakladığı tüm davranışlar günah olarak amel defterimize işleniyor. Ancak günahlar hakkında bilgi edindikçe tüm günahların Allah katında eşit olmadığını anlıyoruz. Zira İslam alimleri günahları, ayetler ve hadisler ışığında ‘büyük Kebîre’ ve ‘küçük Sagîre’ olarak sınıflandırıyor. Hadis-i şeriflerde büyük günahlar 5, 7, 9 hatta 70 olarak zikrediliyor. Allah’a şirk koşmak, adam öldürmek, anne-babaya isyan etmek, zina iftirasında bulunmak, muharebe anında cepheyi bırakıp kaçmak, yalan söylemek ve zina etmek gibi davranış ve hareketler bunlardan bazıları. Büyük günahların dışındakiler ise küçük günah olarak sayılıyor. Ancak bu noktada dikkat edilmesi gereken bir husus var. Fethullah Gülen Hocaefendi, günahların büyüklüğü veya küçüklüğünün insana göre değişebileceğine dikkat çekiyor. “Israrla işlenen küçük günah küçük olarak kalmaz. İstiğfarla da büyük günah yerinde durmaz.” hadisini hatırlatan Hocaefendi, sıklıkla işlenen ve önem verilmeyen bazı küçük günahların Cenab-ı Hakk’ın katında büyüyebileceği uyarısında bulunuyor. Hocaefendi, işlendikten sonra ızdırapla tevbesi yapılıp, gözyaşlarıyla yıkanan büyük günahlara değinirken, “Bir insan büyük bir günah işler de ardından Hazreti Adem (aleyhisselam) ve Havva Validemiz gibi ‘Ey bizim Rabb’imiz, kendimize yazık ettik.’ derse öyle büyük bir günah eriyip gider.” diyor. Ardından titreyen bir kalp ile ürperen bir dimağa sahip olan ve her günah arkasından içinde fırtınalar kopan bir insanın Allah’ın izniyle büyük günahı olmayacağını ifade ediyor. 1 SUPERLIGA “Allah kendisine şirk koşulmasını affetmez, bunun dışındakileri ise dilerse affeder.”(Nisa Sûresi 7) ayetinden en büyük günahın şirk olduğunu anlıyoruz. Ehl-i Sünnet itikadına göre de; Allah’a şirk haricinde büyük günah işleyen kimseler dinden çıkmış olmazlar ve Cehennem’de ebediyyen kalmazlar. günahların affedilmesi, kul hakkı ve Allah hakkı ayrımına göre değişiyor. Çünkü içki içmek gibi Allah hakkına giren veya hem Allah hakkı hem de kul hakkı olan cinayet, hırsızlık gibi suçların işlenmesi halinde durum farklılık arz ediyor. Fethullah Gülen Hocaefendi, bu tür durumlarla ilgili, “Allah hakkının irtikab edildiği büyük günahlarda, büyük günah işleyen, tevbe etmediyse durumu Allah’a kalır. Ancak hem Allah hakkı hem de kul hakkı çiğnendiyse bu durumda tevbe ile beraber cinayet işlenen şahsın velisine kısas, diyet ve aftan birini seçme hakkı verilir. Hırsızlık, yol kesme vs. durumlarda ise konunun gerekli ahkamı (muhatabı) devreye girer.” açıklamasını yapıyor. İslam alimleri, büyük günahlardan kaçınıldığında küçük günahların da affedileceğini ifade ediyor. Alimler bu görüşlerini ise, “Eğer yasaklandığınız bile Özürsüz olarak Ramazanda bir gün AR oruç tutmamak. BAZI BÜYÜK GÜNAHL - Zina yapmak. onlara - Allah’a ortak koşmak (şirk). - İdarecinin halkını aldatması, eziyet - Ana babaya asi olmak, onlara sı. ma yap zulmedip zorbalık ek, etmek. - Kibirlenmek, kendini beğenm - Yalan yere şahitlik etmek. övünmek. ada - İnsan öldürmek. - İffetli kadın veya erkeğe iftir - Sihir (büyü) yapmak. ak. bulunm , devletten - Namazı terk etmek. - Kamu malından, ganimetten - Zekâtı vermemek. ve zekâttan çalmak. llarına el - Faiz yemek. - Haksız yollarla insanların ma zulmetmek. - Yetim malını yemek ve ona ek. koymak, haram yem isnad etmek. - Allah’a ve Resûlü’ne yalan - BÜYÜK GÜNAH İŞLEYEN DİNDEN ÇIKMAZ “Allah kendisine şirk koşulmasını affetmez, bunun dışındakileri ise dilerse affeder.”(Nisa Sûresi 7) ayetinden en büyük günahın şirk olduğunu anlıyoruz. Ehl-i Sünnet itikadına göre de; Allah’a şirk haricinde büyük günah işleyen kimseler dinden çıkmış olmazlar ve Cehennem’de ebediyyen kalmazlar. Büyük günahlarından tevbe etmeden ölseler bile, iman ile ahirete gitmeleri halinde, Allah Teâlâ dilerse onları affedebilir, dilerse de Cehennem azabına atabilir. Büyük büyük günahlardan kaçınırsanız, sizin küçük günahlarınızı örteriz ve sizi şerefli bir yere sokarız.” (Nisa Sûresi, 31) ayetine dayandırıyor. Efendimiz (sallallahu aleyhi ve sellem) de, “Beş vakit namaz, eda edilen cuma ve tutulan Ramazan oruçları, büyük günahlardan sakınıldığında bu ibadetlerin aralarında işlenen küçük günahlara kefarettir.” buyurarak, bu hususta bizleri müjdeliyor. v.engi@zaman.com.tr Hırsızlık yapmak. in Yalan söylemek ve yalan yere yem etmek. - İntihar etmek. yemek. - Ölü eti, leş, kan ve domuz eti ranmak. dav üzlü ikiy k, ma - Riyakârlık yap - Emanete hiyanet. için - İlmi gizlemek, sadece dünya ek. öğrenm k ve mah- Müslümanları gizlice izleme remlerini açığa çıkarmak. Murad KAYNAKÇA: Büyük Günahlar, rı. ınla Yay Işık y aso Kar - - kalbin dili hikmet damlaları “Zaman yakınlaşmadıkça kıyamet kopmaz. Bu yakınlaşma öyle olur ki, bir yıl bir ay gibi, ay bir hafta gibi, hafta da bir gün gibi, gün saat gibi, saat de bir çıra tutuşması gibi (kısa) olur.” “İnsanların gönüllerini fethetmeye götüren yolların en mühimlerinden biri de, daima onlara iyilik yapma fırsatını kollamak ve böyle bir fırsat ele geçer geçmez de, vakit kaybetmeden hemen iyilikte bulunmaktır. Keşke, gönüllerimizi hep iyilik yapma düşüncesine göre akord edebilseydik..!“ 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 ŞEHİR Ulm München Hannover Dortmund Nürnberg Hamburg Stuttgart Berlin Mannheim Düsseldorf Hessen Duisburg Köln R.Pfalz TH 2706 2678 1845 5319 1902 2884 4909 2775 3156 3581 4651 3606 5175 2503 TT 2632 2575 1657 4358 1552 2328 3776 2031 2206 2502 3184 2466 3321 1409 % B .A 97% 96% 90% 82% 82% 81% 77% 73% 70% 70% 68% 68% 64% 56% BUNDESLIGA 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 ŞEHİR Ulm Frankfurt Hannover München Köln Ost Augsburg Hamburg Stuttgart Bremen Mannheim Offenbach Dortmund Recklinghausen Hagen Giessen Reutlingen Paderborn Neuss Düsseldorf Gelsenkirchen Esslingen Ludwigsburg Neuköln Nürnberg Duisburg Wedding Köln West Aachen Düren Böblingen Rüsselsheim TH 633 580 900 1038 1289 700 1100 1250 641 983 860 876 790 649 520 682 611 790 793 600 811 985 600 767 1405 600 1289 692 665 727 650 TT % 709 112% 628 108% 902 100% 1031 99% 1273 99% 663 95% 1028 93% 1152 92% 551 86% 790 80% 691 80% 701 80% 631 80% 516 80% 411 79% 536 79% 478 78% 609 77% 611 77% 460 77% 617 76% 728 74% 436 73% 522 68% 911 65% 389 65% 794 62% 361 52% 343 52% 347 48% 259 40% B .A TT % 489 107% 450 106% 388 94% 539 94% 493 89% 396 87% 518 87% 372 83% 343 81% 319 81% 354 80% 450 79% 366 76% 381 76% 330 75% 397 72% 328 70% 279 63% 265 60% 320 56% 292 56% 222 54% 234 50% 205 48% 269 47% 232 46% 231 44% 154 36% 169 35% 85 34% B .A OBERLIGA 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 ŞEHİR Aalen Göppingen Heidelberg Schöneberg Bielefeld Konstanz Bochum Osnabrück Herne Braunschweig Plettenberg Essen Schgmünd Karlsruhe Mainz Kreuzberg oberhausen Darmstadt Kassel Kiel Hanau Kaiserslautern Siegen Heilbronn Freiburg Wiesbaden Bonn Ludwigshafen Koblenz Leverkusen TH 456 424 412 575 554 454 595 450 421 395 440 571 479 500 440 550 470 440 440 569 520 413 470 430 571 501 520 428 486 250 KREISLIGA ümit burcu Kötülüğün yükselişi nedendir? Bilgisayar mühendisi olarak çalışıyorum. Fakat sosyal faaliyetler, toplumsal konular daha çok ilgi alanıma giriyor. Vaktimin büyük çoğunluğunu parti çalışmalarına, dernek faaliyetlerine ve belediyedeki toplantılara ayırıyorum. Sahip olduğumuz evrensel değerleri hem temsil etmeye hem de anlatmaya çalışıyorum. Diğer tarftan İslama sempati duyan kişlerin sayısının artmasına çaba harcıyorum. Ancak başarlı olduğum söylenemez. “Tahrip kolaydır.„ özlü sözünde anlatıldığı gibi, tahribatı ve kötülüğü yayanlar kadar başarılı olamıyoruz. Bu konuda neler söyleyeceksi- niz merak ediyorum. Teşekkürler. ŞEREF B. Değerli ŞEREF kardeşim, Hitleri anlatan bir film var: Kötülüğün yükselişi. Bu filmin bir yerinde İngiliz devlet adamı, politikacı ve filozof Edmund Burke’ye (ö. 1797) ait bir söz ekrana geliyor: “Kötülüğün zaferi için gerekli tek şey, iyi kişilerin hiç bir şey yapmamasıdır.„ Yani demem o ki; karşılaştığımız kötülükler, kötü kişilerin çokluğundan ve çok çalıştıklarından yayılmıyor. İyilerin çalışmamasından dolayı kötüler başarılı oluyorlar. Kötülükler yayılıyor. Değerli kardeşim, Hepimiz elimizdeki imkanlardan sorumluyuz. Senin de çok haklı olarak vurguladığın gibi bize ait evrensel değerlerin iyi tanıtılması ve islama sempati duyanların sayısının artması hepimizin ideali, gaye-i hayali olmalıdır. Ancak gel gör ki, uygulama öyle olmuyor. İnsanlar sorumluluk almıyorlar ve taşın altına ellerini koymuyorlar. Peki ne yapmamız gerekir? Sevgili ŞEREF! Çok değerli bir hazineyi taşıyan on kişiden 3-4 tanesi geri çekilseler. O ağır yük diğer kişilerin omuzuna biner. Omuzuna biner, fakat BİZE YAZIN: mail: umitburcu@eurozaman.de Adres: Sprendlinger Land Str. 107, 63069 Offenbach o işin şerefini de onlar alırlar. Bırakıp gidenler de o şereften yoksun kalırlar. Sen bıkıp usanmadan, haktan taviz vermeden ŞEREF’inle bu işe omuz vermeye devam et. İhlaslı çalışmaların sonucunda genç ve bilinçli nesil o şerefli bayrağı sizlerden devir alacakladır inşaallah. Gayret sizden, başarı Allah’tandır. 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 ŞEHİR Memmingen Fürth Würzburg Ravensburg Leipzig Velbert Harburg Friedberg Aschaffenburg Günzburg Hamm Saarbrücken Kempten Mettmann ingolstadt Albstadt Remscheid Worms Pforzheim Wuppertal Hildesheim Speyer Bremerhaven Spandau Mülheim Rosenheim Buer Mönchengladbach Solingen Krefeld TH 260 150 265 357 150 175 216 140 362 260 383 220 160 316 358 357 275 330 260 316 100 186 358 450 300 260 260 322 302 292 T T % B .A 381 147% 165 110% 278 105% 364 102% 152 101% 174 99% 209 97% 127 91% 328 91% 226 87% 324 85% 186 85% 124 78% 237 75% 259 72% 254 71% 194 71% 229 69% 173 67% 205 65% 64 64% 119 64% 220 61% 270 60% 178 59% 150 58% 139 53% 171 53% 160 53% 141 48% 14EKONOMİ 14 MART 2014 CUMA ZAMAN Turhan Bozkurt Raporda, kamu kuruluşlarının mâlî işlemlerini Sayıştay’a sunabilmelerini sağlayacak mâlî yapılanmaya gitmemelerinin de Sayıştay’ın mâlî denetim yapmasını imkânsız hale getirdiği belirtiliyor. Olacağı buydu Ne vakit biri ya da birileri müesses nizama aykırı bir ses çıkarsa ‘dış mihrak’, ‘uluslararası komplo’ ezberinin tekrarlandığı ülkeye küresel sermaye niçin gelsin? Demokrasiyi seçimden seçime konulup kaldırılan bir günlük sandığa indirgeyenlere sermayenin hangi motivasyonla itimat etmesini bekliyoruz? Bir ülke şu cümlelere muhatap olmuşsa: “Çıkarılan kanunlarla yargının bağımsızlığı ve tarafsızlığına büyük darbe vuruldu. Bürokraside dinî ve etnik kimliklere göre fişleme yapıldığı iddiaları kaygı verici. HSYK ve internet kanunları AB kriterleri gözetilerek tekrar gözden geçirilmeli. Hükümetin attığı son adımlar, modern toplum hedefleri ile bağdaşmıyor.” Üstelik bu cümleler Avrupa Parlamentosu’nun resmî raporunda olabildiğince diplomatik nezaket sınırları içerisinde zikrediliyorsa yatırımcılar, o ülkeyi hangi kategoride değerlendirir? Riskli mi, güvenli liman mı? Müsteşarın telefonda valiye “Mahkeme kararına gerek yok. Kapıyı kırın alın.” talimatını duyan büyük fonlar, Bir ülke şu cümlelere ‘Bravo müsteşara. muhatap olmuşsa: “ÇıkaMahkemeleri kaale rılan kanunlarla yargının almıyor. Tam aradıbağımsızlığına büyük ğımız yatırım ortamı.’ darbe vuruldu. Bürokrasi- diyerek, Türkiye’ye de dini ve etnik kimliklere hayranlıklarını mı göre fişleme yapıldığı ifade etmeliydi? iddialarının kaygı verdiği Başbakanlık Özel zikrediliyorsa yatırımcılar, Kalem Müdürü ile o ülkeyi hangi kategoride AKP Grup Başkan değerlendirir. Riskli mi, güvenli liman mı? Olacağı Vekili’nin ‘duman buydu: Küresel sermayeye oluruz’ oturumu nasıl karşılanmıştır? attığımız her taş bizim TBMM adına kamu başımızı yardı.” hesaplarını inceleme vazifesi verilen Sayıştay’ın başkanına yöneltilen “yalancı, ahlaksız, cambaz” hakaretlerinin İngilizcesini okuyanlar “nezaket abidesi siyasetçilerin bulunduğu medeni bir memleket” demekten kendilerini alamamış olabilir mi? Alo Fatih hattı ile başlayıp “Hepsini sıfırladınız mı?”, “Aziz’e yüz vermedim biliyorsun.”, “Bunların mahkûm olması lazım.”, “Dilekçe yaz, ihaleyi hallettik.”, “Yiğit’i çıkarmıyorlarmış sizin kanala çıkarmamışlar, pasif bir direniş var.” şeklinde devam eden telefon trafiği Londra, New York, Frankfurt ve Dubai’de nasıl makes bulmuştur? Yoksa her akşam prime timeda internete düşen ses kayıtlarını yeni yatırımların ayak sesleri olarak mı tevil etmeliyiz? Bir dönem Merrill Lynch’te yatırım kararları veren Mehmet Şimşek, bugün Londra’da olsaydı parasını yönettiği kişilere/kurumlara 17 Aralık’tan bu yana olup bitenler hakkında ne derdi? Maliye Bakanı gözlüğünü çıkardığında hukuk teminatının ortadan kaldırılmasını; hükümetin yargıya ve bağımsız kurumlara müdahalesini yabancılara izah edebilir miydi? Şimşek, liderine kıyam duran ağaçlarınçiçeklerin fotoğraflarını çekmeye devam etsin, ben sorularımın cevabını Merkez Bankası’nın ocak ayı verilerinde buldum. Ekonomi yavaşladığı halde aylık 4,8 milyar dolar cari açık vermişiz. Ocak 2013’te açık 5 milyar 800 milyon iken, 9 milyon 500 milyon döviz girişi olmuştu. Bu sene aynı dönemde, sermaye girişi olmadığı gibi 3 milyar 100 milyon dolar döviz dışarı çıktı. Bir başka deyişle hükümet, Türkiye’nin imajını kendi elleriyle bozduğunu kabul etmek istemese de yabancı öyle düşünmüyor. Sadeleştirerek aktarıyorum. Aylık 8 milyar dolar finansman ihtiyacı vardı. Bunun 5,8 milyar doları Merkez Bankası rezervlerinden karşılandı. Kalan 2,2 milyar dolar da net hata noksan kaleminden (kaynağı belli olmayan para girişi) temin edildi. Bilanço denk düştü. Merkez Bankası rezervleri kullanıldı, ocağı atlattık. Tehlike şimdilik geçti. Bu sene cari açık 65 milyar dolardan 50 milyar dolara düştü diye sevinenler unutmayın ki, bunun bedeli ağır: Büyümeden taviz verirken cari açığın finansman kalitesi hızla bozuluyor. Olacağı buydu: Sıcak paraya bu kadar muhtaç iken fon girişinin durması, ilaveten çıkışların hızlanması Türkiye için kâbus senaryosudur. Küresel sermayeye attığımız her taş, bizim başımızı yardı. t.bozkurt@zaman.com.tr FOTOĞRAF: ZAMAN, ALİ ÜNAL Sayıştay: Kamuda mâlî denetim yapamaz hale geldik Sayıştay, yayınladığı Stratejik Plan ile denetimin önündeki engelleri sıraladı. Buna göre kamu kuruluşları mâlî işlemlerini Sayıştay’a sunabilmelerini sağlayacak yapılanmaya gitmedi. Bu durum, mâlî denetimi imkânsız hale getirmekte. Meclis’te de Sayıştay raporlarının görüşüleceği bir komisyon oluşturulmadı. İSA SEZEN ANKARA Kamu kurumlarının mali röntgenini çeken Sayıştay raporlarının Meclis’ten gizlenmesiyle ilgili tartışmalar geçtiğimiz günlerde internette yayınlanan ses kaydıyla yeni bir boyut kazandı. AKP Grup Başkan Vekili Nurettin Canikli ve Başbakanlık Özel Kalem Müdürü Hasan Doğan arasında geçtiği iddia edilen konuşmalarda, Canikli’nin, “Raporlar gelmiş olsaydı bizi Meclis’te duman ederlerdi.” sözleri dikkat çekti. Kamu kuruluşlarını mali yönden denetlemekle sorumlu Sayıştay ise hem raporlarının Meclis’te değerlendirilmeyişinden hem de denetimin önündeki engellerden rahatsız. “2014-2018 Stratejik Plan”ın ‘Tehditler’ başlıklı bölümünde Sayıştay’ın sadece “uygunluk bildirimleri ve kamu iktisadi teşebbüslerinin denetimine ilişkin raporlarının” TBMM’de görüşülmesinden şikâyet ediliyor. Kurum bazındaki denetim raporlarının yanı sıra diğer Sayıştay raporlarının ise TBMM raporu haline gelebilmesi için Meclis’te Sayıştay raporlarının görüşüleceği bir komisyonun kurulması gerektiğine dikkat çekiliyor. Bu komisyonun kurulmamış olmasının TBMM’nin bütçe hakkını kullanmasına, kamuda hesap - DÖVİZ KURLARI PERŞEMBE 17.00 13 MART 2014 DÖVİZ ALIŞ SATIŞ DOLAR 2,2200 2,2280 EURO 3,0730 3,0830 İSVİÇRE FRANGI 2,5000 2,5500 İNGİLİZ STERLİNİ 3,6700 3,7200 JAPON YENİ(100) 2,1300 2,1700 DANİMARKA KRONU 0,4080 0,4170 İSVEÇ KRONU 0,3440 0,3530 AZERİ MANATI 2,8300 2,8700 AVUSTRALYA DOLARI 1,9800 2,0200 KANADA DOLARI 1,9800 2,0200 ALTIN ALIŞ SATIŞ CUMHURİYET 642,00 650,00 REŞAT 692,00 760,00 24 AYAR KÜLÇE 97,10 97,50 22 AYAR 88,36 89,31 22 AYAR BİLEZİK 88,36 95,53 18 AYAR 69,91 73,13 14 AYAR 55,35 57,04 900 AYAR GÜMÜŞ 1,3455 1,3815 1 ONS ALTIN 1.365,00 $ HAM PETROL (BRENT) 107,49 $/VARİL (NİSAN 2014 TESLİMİ) BANKALARARASI PİYASA ABD DOLARI ALIŞ: 2,2280 SATIŞ: 2,2340 den beklenen etkilerin artırılması bakımından çok faydalı olacaktır.” demişti. Sayıştay, 2014-2018 yıllarını kapsayan 53 sayfalık Stratejik Planı’nı internet sitesinde yayınladı. Bu planın tehditler bölümünde kamu kuruluşlarının 5018 sayılı kanunun öngördüğü şekilde mali işlemlerini Sayıştay’a sunabilmelerini sağlayacak altyapıyı oluşturmamaları eleştirildi. Planın bu bölümünde, “Genel bütçe kapsamındaki kamu idarelerinin mali işlemlerinin kamu idaresi bazında Sayıştay’a sunabilmelerini sağlayacak mali yapılanmanın bugüne kadar gerçekleştirilememiş olması Sayıştay’ın ilgili kamu idare- Denetim sonuçları açıklanmalı e ve farklı kurumlara yönelik gerStratejik planda kurumun kendi içind sorulduğu iki anketin sonuçlarıçekleştirilen Sayıştay’dan beklentilerin si partiler, denetim ve yargı göna da yer verildi. Anket TBMM ve siya rı, denetlenen kurumlar ve sivil revini yürüten kamu kurum ve kuruluşla m ve kuruluşa ulaştırıldı. 74 kutoplum kuruluşlarından oluşan 141 kuru ştay’dan beklentilerde öne çıkan ruluştan cevap alındı. Ankete göre Sayı kle ilgili harcamaların denetimine maddeler şöyle: “Savunma ve güvenli anlaşmanın sağlanması. Denetim ağırlık verilmesi. Denetçilerde uzm İhbar ve şikâyet sisteminin kusonuçlarının kamuoyuna açıklanması. kete geçmesinin sağlanması.” rularak gerektiğinde ilgili birimlerin hare sinde mali denetim yapmasını imkânsız hale getirmektedir.” ifadesi yer aldı. Kamu kurumlarının genel olarak söz konusu kanunun öngördüğü sistemin bir gereği olarak iç kontrol mekanizmalarını, stratejik plan uygulamalarını ve bilişim altyapılarını yeterince geliştirememeleri de eleştirildi. Bu durumun Sayıştay denetimin uluslararası standartlar çerçevesinde yapmasının önünde engel oluşturduğu kaydedildi. Yine ‘tehditler’ bölümünde çok tartışılan Sayıştay raporlarının Meclis’e gelmemesiyle ilgili eleştiriler sıralandı. Bütçe hakkının yerine getirilebilmesinin ancak Sayıştay raporlarının TBMM’de görüşülmesi ile mümkün olduğu vurgulanan bölümde şu ifadelere yer aldı: “Oysa Sayıştay’ın sadece uygunluk bildirimleri ve kamu iktisadi teşebbüslerinin denetimine ilişkin raporları TBMM’de görüşülmektedir. Kurum bazındaki denetim raporları ve Dış Denetim Genel Değerlendirme Raporu’nun yanı sıra diğer Sayıştay raporlarının da TBMM raporu haline gelebilmesi için Sayıştay raporlarının görüşüleceği bir komisyonun belirlenmesi ve bu komisyonun raporları görüşme prosedürlerinin oluşturulması gerekmektedir.” MERKEZ BANKASI 14 MART 2014 DÖVİZİN CİNSİ DÖVİZ ALIŞ DÖVİZ SATIŞ 1 ABD DOLARI 2.2244 2.2284 1 AVUSTRALYA DOLARI 2.0123 2.0254 1 DANİMARKA KRONU 0.41518 0.41722 1 EURO 3.1037 3.1093 1 İNGİLİZ STERLİNİ 3.7049 3.7242 1 İSVİÇRE FRANGI 2.5478 2.5642 1 İSVEÇ KRONU 0.34917 0.35279 1 KANADA DOLARI 2.0068 2.0159 1 KUVEYT DİNARI 7.8573 7.9601 1 NORVEÇ KRONU 0.37484 0.37736 1 SUUDİ ARABİSTAN RİYALİ 0.59311 0.59418 100 JAPON YENİ 2.1628 2.1771 1 BULGAR LEVASI 1.5779 1.5986 1 RUMEN LEYİ 0.68477 0.69373 1 RUS RUBLESİ 0.06066 0.06146 100 İRAN RİYALİ 0.00886 0.00897 1 ÇİN YUANI 0.36047 0.36519 1 PAKİSTAN RUPİSİ 0.02244 0.02273 ALIM SATIMA KONU OLMAYAN DÖVİZLER TL KARŞILIĞI 1 SURİYE LİRASI 1 ÜRDÜN DİNARI 1 YENİ İSRAİL ŞEKELİ - SERBEST PİYASA verme sorumluluğu ve mali şeffaflık ilkesinin yerine getirilmesine engel olduğu vurgulanıyor. Kamu kuruluşlarının mali işlemlerini Sayıştay’a sunabilmelerini sağlayacak mali yapılanmaya gitmemelerinin de Sayıştay’ın mali denetim yapmasını imkânsız hale getirdiği belirtiliyor. Sayıştay Başkanı Recai Akyel, 2011’de verdiği bir röportajda gelişmiş ülkelerde Sayıştay raporlarının parlamentolarda özel bir komisyon tarafından değerlendirildiğini ve bu raporlardan daha hızlı ve etkin sonuçlar üretildiğini belirterek, “TBMM’de Sayıştay raporlarının görüşülmesine yönelik özel bir komisyon kurulması, denetim- EFEKTİF ALIŞ EFEKTİF SATIŞ 2.2228 2.2317 2.0030 2.0376 0.41489 0.41818 3.1015 3.1140 3.7023 3.7298 2.5440 2.5680 0.34893 0.35360 1.9994 2.0236 7.7394 8.0795 0.37458 0.37823 0.58866 0.59864 2.1548 2.1854 - 0.01557 3.1784 0.64764 ÇAPRAZ KURLAR 1 ABD DOLARI 1.1028 AVUSTRALYA DOLARI 5.3493 DANİMARKA KRONU 0.8710 İSVİÇRE FRANGI 6.3433 İSVEÇ KRONU 102.60 JAPON YENİ 1.1069 KANADA DOLARI 5.9196 NORVEÇ KRONU 3.7504 SUUDİ ARABİSTAN RİYALİ 1.4018 BULGAR LEVASI 3.2301 RUMEN LEYİ 36.46 RUS RUBLESİ 24979 İRAN RİYALİ 6.1362 ÇİN YUANI 98.57 PAKİSTAN RUPİSİ 1 EURO 1.3953 ABD DOLARI 1 İNGİLİZ STERLİNİ 1.6684 ABD DOLARI 1 KUVEYT DİNARI 3.5523 ABD DOLARI EURO DÖNÜŞÜM KURLARI 1.95583 ALMAN MARKI 40.3399 BELÇİKA FRANGI 40.3399 LÜKSEMBURG FRANGI 166.386 İSPANYOL PEZETASI 6.55957 FRANSIZ FRANGI 0.787564 İRLANDA LİRASI 1936.27 İTALYAN LİRETİ 2.20371 HOLLANDA FLORİNİ 13.7603 AVUSTURYA ŞİLİNİ 200.482 PORTEKİZ ESKÜDOSU 5.94573 FİN MARKKASI 340.750 YUNAN DRAHMİSİ 1 ÖZEL ÇEKME HAKKI (SDR) 1.55333 ABD DOLARI 3.4583 TÜRK LİRASI Katyrin: TUSKON bizim için güvenilir ve kadim bir ortak ABDULKADİR CEMBEKLİ İSTANBUL Türkiye İşadamları ve Sanayiciler Konfederasyonu (TUSKON), Türk şirketlerinin yurtdışına açılımını sağlamaya yönelik faaliyetleri kapsamında Rusya Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Sergei Katyrin başkanlığında iş forumu düzenledi. Rusya’daki ticaret ve yatırım imkânları konulu foruma Moskova, Samara, Rostov, Tataristan, Vologda, Lipetsk Sanayi ve Ticaret Odası başkanları katıldı. Forumun açılış konuşmasını yapan Rusya Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Sergei Katyrin, Rusya ve Türkiye’nin ekonomik ve siyasi anlamda yüksek ilişkilere sahip olduğunu söyledi. Katyrin, iki ülke arasındaki 33 milyar dolar olan ticaret hacmini 100 milyar dolara çıkartmak istediklerini kaydetti. Türk - müteahhitlerin, Soçi’deki olimpiyat tesislerindeki işlerini yüksek kaliteyle zamanından önce teslim ettiklerini ifade eden Katyrin, Türk müteahhitlerin Rusya’nın tüm bölgelerinde iş yaptıklarını ifade etti. Rus firmaların Türkiye’ye 2013’te 843 milyon dolarlık yatırım yaptığını belirten Katyrin, “Bu süreç bizi memnun ediyor. TUSKON’a ise iki ülke arasında kurduğu köprüler için teşekkürlerimi sunmak istiyorum. TUSKON bizim için çok önemli, kadim ve güvenilir bir ortak.” diye konuştu. Rusya’da gümrüklerde yaşanan sıkıntılara değinen Katyrin, “Sadece Rusya’ya ihracat yapan işadamları değil, Rus işadamlarımız da gümrüğümüzden şikâyetçi. Bu sorunların bilincinde olan yönetim konuyla ilgili önlemler almak için gayret ediyor. Bir yıl önce hızlı geçişler için önlemler alındı. Aslında iyileşme var, kısa süre içinde çok daha iyi duruma geleceğini düşünüyorum. Teknik altyapıyı da geliştirmemiz gerekiyor.” dedi. Rusya’daki toplam Türk yatırımlarının 12 milyar doları aştığına dikkat çeken TUSKON Başkanı Rızanur Meral ise Türk müteahhitlerin geçen 20 yıl içerisinde Rusya’da 40 milyar doları bulan önemli projeleri hayata geçirdiğini söyledi. Meral,“Ülkelerimiz arasındaki karşılıklı yatırımların geldiği seviye birbirimize olan güven ve stratejik işbirliğinin en önemli göstergesi olduğunu düşünüyorum. Rusya’ya 2013 ihracatımız 7,2 milyar dolar, ithalatımız ise 25,5 milyar dolar. Toplamda ticaret hacmi 32,756 milyar dolar olmuştur.” dedi. TUSKON’un düzenlediği Türkiye-Rusya Ticaret ve Yatırım Forumu’nda iki ülke arasındaki ticari ilişkiler masaya yatırıldı. Forumda konuşan Rusya Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Sergei Katyrin, iki ülke arasındaki ticari ve sosyal ilişkileri güçlendiren TUSKON’un kendileri için kadim ve güvenilir bir ortak olduğunu söyledi. FOTOĞRAF: ZAMAN Koza Altın’a Eşkişehir Valiliği’nden keyfi kapatma - Koza Altın İşletmeleri AŞ maden sektöründe yaşanan kısıtlamalar ve uygulamalar sebebi ile bütçe ve kâr dağıtım planlarını korumak için Gümüşhane Mastra tesislerinin faaliyetlerini şubat ayı sonunda durdurma kararı almıştı. Şirket, maden sektöründeki kısıtlamalar sebebiyle bütçe ve kâr dağıtım planlarını korumak, büyüme performanslarını optimum seviyede tutabilmek için kararlar aldığını açıklamıştı. Ayrıca Koza Altın’ın Çukuralan işletmesindeki faaliyetleri “çevre izni veya çevre izin ve lisans belgesi” bulunmaması gerekçesiyle durdurulmuştu. Bunların ardından Koza Altın KOZAL.IS Kaymaz madeninde bulunan bir açık maden ocağındaki faaliyetlerinin Eskişehir Valiliği tarafından durdurulduğunu ve karara karşı yasal haklarını kullanacağını açıkladı. Şirket KAP’a yaptığı açıklamada, Karakaya köyünde yer alan maden ocağının bir kısmının mera olduğu gerekçesiyle durdurulduğu, ancak resmi kayıtlarda alanın bu şekilde sınıflandırılmadığı ifade edilerek; “İşletmemiz Maden Kanunu ve diğer kanunlar kapsamında gerekli tüm izinlere sahiptir. Bu işlemle ilgili olarak tüm yasal haklarımızı kullanacağımızı kamuoyuna saygılarımızla arz ederiz.” denildi. EKONOMİ SERVİSİ SAYFA TASARIM: ŞERAFETTİN YILMAZ 15KÜLTÜR-SANAT 14 MART 2014 CUMA ZAMAN Tanzimat kadını ya da Bezm-i Âlem Sultan GÜLİZAR BAKİ İSTANBUL Osmanlı ve harem deyince entrikalar ve sarayda bir nevi hapis hayatı yaşayan bahtsız güzel kadınların hikâyeleri akla gelir. Romanlar onların aşk, entrika ve hüzün dolu hayatlarını anlatır. Mine Sultan Ünver, yazdığı romanlarında, tarihin tozlu raflarında kaybolan bu kadınlara farklı bir açıdan bakıyor. Daha doğrusu, bu oryantalist bakıştan sıyrılarak anlatıyor. Son romanının baş karakteri Tanzimat döneminin kudretli valide sultanı Bezm-i Âlem. Onun şahsında genç yaşta sultan olan Abdülmecid’i, dönemin kudretli paşalarını, Osmanlı-Rus çekişmesini, İngiliz, Fransız ve Alman diplomatların saray ziyaretlerini ve tabiî ki haremde olan biteni öğreniyoruz. İstanbul halkının halini ve bilhassa Bab-ı Âli’yi sırdaşı ve dostu Yüsra sayesinde haberdar oluyor okuyucu. Yüsra, sultana yeni çıkan kitapları getiriyor, yayın dünyasında olup bitenleri anlatıyor. Çoğunlukla beraber kitap okuyor, tarihten devletlü kadınlar üzerine sohbetler ediyorlar. Okuyucu onların bu sohbetleri sırasında 1330’lu yıllarda Kayseri Valisi’nin bir kadın olduğunu, Sulupaşa Hatun’u öğreniyor. (Sulupaşa Hatun, Gıyaseddin Sultan’ın annesidir.) Yeryüzünün ilk kadın bestekarı addedilen Dilhayat Kalfa, hekim kadınlar, fen ilmiyle ilgilenen hatunlar, nakkaşlar, şairler, sazendeler… Abdülmecid’in huzurunda yapılan bir sohbet sırasında Yüsra, Avrupalı kadın seyyahların, mesela Miss Paradoe, Şark kadınına acıma âdetinin gerçeğin bilinmemesinden Tanzimatın kaynaklandığını söylediğiValidesi ni anlatır. Leydi Montagu ise Bezm-i Âlem, İslam’ın kadına verdiği, mal Mine Sultan edinme, malını yönetme, evÜnver, Selis lilik, boşanma ve velayet hakKitaplar ları üzerinde dururmuş. Ona göre Batılı erkek seyyahların uydurduğu şekilde Türk kadınlarının mahpus hayatı yaşadıkları doğru değil. Osmanlı kadınının belki de dünyanın tüm kadınlarından daha hür olduğunu söylemiş. Seyyahların dikkatini çeken, Türk kadınının canının istediği her zaman dışarı çıkabilmesi. Akrabasına, arkadaşının evine gitmek için müsaade alma zorunluluğu olmaması da onlar için önemli bir detaydır. Esrarengiz bir şekilde ortadan kaybolan, kitabın şaşırtıcı sonunun sebebi de olan Yüsra’nın babasının matbaası vardır. Kitapların içinde ve dönemin entelektüel çevresini tanıyarak, onlarla sohbetler ederek büyür. Ceride-i Havadis’e yazılar da yazmaktadır. Fakat erkek müstearıyla. Sebebini uzun uzun anlatıyor; kitaba bırakalım. Gazeteyi çıkaran İngiliz William Churcill, babasının yakın arkadaşıdır. Şinasi, Mustafa Reşit Paşa ve Lamartin gibi tarihten tanınan isimler Yüsra’nın yakın çevresini oluşturuyor. Yüsra ile dönemin İstanbul’unda, Beyazıt’ta, Galata’da, Boğaz’da dolaşırken sosyolojik gözlem de yapabiliyorsunuz. Bezm-i Âlem Sultan ile Yüsra’nın güzelliklerine, kıyafetlerine dair yapılan uzun tasvirleri saymazsak kitap Tanzimat İstanbul’unda hayalen seyahate çıkarıyor okuyucusunu. Mine Sultan Ünver’in diğer tarihî romanlarında da olduğu gibi burada İslâm, folklorik bir unsur olmanın ötesinde; kahramanlar dini yaşıyor. Mesela namaz kılıyor. Ana karakter Yüsra, Bezm-i Âlem Sultan’ın dostu ve sırdaşı. Yüsra’nın hikâyesi etrafında dönemin tanıdık karakterleri ve bilindik olaylarının sıradan insanların hayatını nasıl etkilediğini öğreniyor okuyucu. II. Mahmud’un eşi Bezm-i Âlem, hayırsever bir sultandır. Vakıf Gureba Hastanesi, Valide ve Sıbyan mektebi, bugün Dolmabahçe Camii olarak bilinen Bezm-i Âlem Camii hayırları arasında. Mekke ve Medine’de de çok hizmetleri olmuş. Abdülmecid, 16 yaşında sultan olduğunda annesi Bezm-i Âlem henüz 32 yaşındadır. Oğlunun bakanları atarken kendisine danıştığı, Tanzimat Fermanı’nı okuyan Mustafa Reşit Paşa ile hünkarı bizzat valide sultanın tanıştırdığı biliniyor. Daha birçok ayrıntıyı ve Tanzimat döneminde aşkı Mine Sultan Ünver’in kurgu romanı Bezim-i Âlem Derd-i Aşk’ında okuyabilirsiniz. - KERKÜK ŞİİRİ BU KÜLLİYATTA YAVUZ ULUTÜRK İSTANBUL Kerkük denince, akla pek çok şey gelir… Bin yılı aşkın süredir o topraklarda yaşayan Türkmenler, onca savaşa, acıya, baskıya rağmen sadece varlıklarını koruma mücadelesi vermemiş. Dilleri, kültürleri, şarkı ve türküleri, kimi zaman ağıtları ile zengin bir kültürel miras da oluşturmuşlar. Kerküklü bir Türk halk müziği sanatçısı Abdurrahman Kızılay’ın, “Gün gördüm günler gördüm, seni gördüm şad’ oldum.” diyen o meşhur türküsünü bilmeyen yoktur: ‘Altın Hızma Mülayim’, Kerkük’ün acısını, hüznünü, aşkını anlatan yüzlerce türküden sadece biri. Biraz geriye gidecek olursak, Fuzuli Irak ve Kerkük bölgesinde yetişen en önemli şairlerden. Türk klasik şiirinin bir diğer önemli temsilcisi Nesimi’yi de Kerküklü şairler listesine ekleyebiliriz. Gelgelelim Irak’ta yetişen yüzlerce Türkmen şairlerin pek çoğu Türk dünyasında adını duyuramamıştır. Irak Türkmenlerinin kültür ve edebiyat tarihçisi avukat Atâ Terzibaşı, yıllardır bitmez tükenmez bir azimle Kerkük şiirine hizmet etmeye devam ediyor. Kendini adeta Kerkük şiirine adayan Terzibaşı, Kerkük bölgesinde yetişen şairleri derlediği 13 ciltten oluşan “Kerkük Şairleri” adlı külliyatın sahibi. Eski harflerle kaleme aldığı eserin ilk cildi 1963’te Bağdat’ta, son cildi ise 2012’de Kerkük’te yayımlandı. 50 yıllık bu emek, Prof. Dr. Suphi Saatçi ve arkadaşlarının girişimleri, Ötüken Neşriyat’ın da desteği ile yıllar sonra Latin harflerine kazandırıldı. - KERKÜK ŞAİRLERİ 50 YILDA YAZILDI Atâ Terzibaşı 1924 doğumlu. Irak’ta gerek cumhuriyet öncesi ve sonrası, gerek Saddam rejimince pek çok işkence görür. Çıkardığı Reşit gazetesi nedeniyle tutuklanıp hapis yatar. Fakat Kerkük Türkmen edebiyatı ve şiiri için çalışmaktan hiç vazgeçmez. Terzibaşı bugün 90 yaşında ve hâlâ çalışıyor. Şimdilerde, ilk cildini 39 yaşında yayımladığı 13 ciltlik eserinin 14. cildi için yaşayan Kerkük şairlerini derlemekle meşgul. Terzibaşı’nın kıymetli eseri, Türkçede on üç cildi içeren dört kitap şeklinde özel kutusuyla yayımlandı. Birinci ve ikinci ciltleri içeren ilk kitabı yeni harflere Prof. Dr. Ali İhsan Özek ve Ayşe Taşralı aktardı. Üç, dört ve beşinci ciltlerin bulunduğu ikinci kitabı ve üçüncü kitapta yer alan 6-8. ciltler arasını Arş. Gör. Duygu Dalbudak ve Çağdaş Albayrak aktardı. Üçüncü kitapta yer verilen dokuzuncu cildi ve 10-13. ciltlerin bulunduğu dördüncü kitabı ise Doç. Dr. Yüksel Topaloğlu, Latin harflerine aktardı. Külliyatın metin tamirini Prof. Dr. Ali İhsan Özek, son tashih ve denetimini ise Prof. Dr. Suphi Saatçi yaptı. Suphi Saatçi, Terzibaşı’nın adeta iğneyle kuyu kazarak hazırladığı eserini Latin harfleriyle yayımlamayı hayal ettiğini söylüyor: “Atâ Bey’in bu kitabını Latin harfleriyle yayımlayarak Türk dünyasının istifadesine sunmak içimde hep bir dertti. Erbil şairleri, Kerkük manileri ve türkülerini de derleyen yazarın ‘şaheseri’ Kerkük Şairleri’dir. Bu özgün külliyat Irak Türkmen edebiyatı tarihinin ana kaynağıdır.” Eser üzerinde üç yılı aşkın bir zamandır, emeği geçen herkesin büyük bir titizlikle çalıştığını söyleyen Saatçi, esas zor kısmın Atâ Terzibaşı’nı ikna etme süreci olduğunu belirtiyor. Terzibaşı, özellikle eski harflerle yeni harfler arasındaki imlâ sorunları ve divan şiirinin yazıldığı aruz vezninin yeni harflere aktarılırken kaybolacağı endişesi taşımaktaymış. Transkripsiyon sistemi ile bu sorunun çözüldüğünü anlatarak kendisini ikna eden Saatçi, süreci şöyle anlatıyor: “Çalışmalar ilerledikçe Terzibaşı daha bir heyecanla sürece katıldı. Üç yılın sonunda on üç ciltlik dört kitabı baştan sona kendisi kontrol etti ve gerekli düzeltmeleri yaptı.” İstanbul’un son sürgünleri 50 yıl önce 12 bin İstanbullu Rum Kıbrıs Meselesi bahane gösterilerek ülkeden sürgün edildi. Sürgüne gönderilenlerle evlilik, akrabalık ve iş ilişkisi yoluyla bağlantılı olanlarla birlikte yaklaşık 50 bin kişiyi derinden etkileyen bu trajedi, Babil Derneği tarafından düzenlenen ‘20 Dolar 20 Kilo’ başlıklı sergi projesi ile yeniden gündeme getirildi. Proje kapsamında 15 Mart Cumartesi günü İstanbul’da Tütün Deposu’nda saat 16.00’da ‘İstanbul’un Son Sürgünleri’ başlıklı panel düzenlenecek. Panele konuşmacı olarak Cengiz Aktar (Araştırmacı-yazar), Ceren Sözeri (Akademisyen), Dionysinos Angelopoulos (Sürgün Mağduru), Eirini Fragkou (Sürgün Mağduru), İlay Örs (Akademisyen), Mihail Mavropoulos (İstanbullu Rumların Evrensel Federasyonu), Rıdvan Akar FOTOĞRAF: TURGUT ENGİN - (Gazeteci-Yazar) ve Samim Akgönül (Akademisyen) katılacak. Tütün Deposu’nda 4 Mart’ta açılan “20 Dolar 20 Kilo” sergisini 30 Mart’a kadar görülebilir. KÜLTÜR-SANAT Atâ Terzibaşı’nın naif bir Türkmen Türkçesiyle kaleme aldığı 1650 sayfayı bulan dört kitaplık külliyatta, 180 kadar Kerküklü şairin biyografileri ve şiirlerinden örnekler yer alıyor. Ayrıca bazı şairlerin varsa düz yazı metinlerinden örnekler sunuluyor. Türk şiirine mâl olmuş Fuzuli ve Nesimi dışında Kerkük’te ürün veren bütün şairleri bir araya getiren çalışma, Kerkük şiirini tanımak isteyenler için oldukça kıymetli bir külliyat. Nevres, Sâfî, Gülami, Faiz, Şeyh Rıza, Hulusî, Sadullah Muftî, İzzettin Abdî ve daha birçok şairin tanıtıldığı ciltlerde yer alan isimler, orijinallerindeki sıralaması ile yer alıyor. Terzibaşı bu sıralamada bir kronoloji takip etmek yerine imkânlar çerçevesinde ulaştığı kaynaklarda karşısına çıkan isimleri derlemiş. Yeni isimler buldukça da yeni ciltler meydana gelmiş. Dördüncü kitabın sonundaki indekste ise dört kitapta yer alan şairler alfabetik sırayla veriliyor. Prof. Dr. Suphi Saatçi denetiminde hazırlanan Kerkük Şairleri (Ötüken Neşriyat) adlı eseri Prof. Dr. Ali İhsan Özek, Doç. Dr. Yüksel Topaloğlu, Ayşe Taşralı, Duygu Dalbudak ve Çağdaş Albayrak’tan oluşan ilim heyeti Latin harflerine aktardı. İstiklâl Marşı’nın kabulü kutlandı - Ustalara Saygı’da Cüneyt Türel anılıyor - Mayıs 2012’de hayatını kaybeden Cüneyt Türel, Beşiktaş Belediyesi tarafından düzenlenen “Ustalara Saygı” toplantısında anılıyor. Oyun gücü, samimiyeti ve eşsiz sesiyle Türk tiyatrosunun önemli ustalarından biri olan Türel için gerçekleştirilecek etkinlik, 17 Mart Pazartesi akşamı, Akatlar Kültür Merkezi’nde saat 20.00’de başlayacak. Faruk Şüyün tarafından hazırlanan “Ustalara Saygı” gecesinde Türel’i, aralarında Aydın Engin, Behiç Ak, Can Gürzap, Dilek Türel Güney, Elif Türel, Gülriz Sururi, Köksal Engür, Metin Türel, Selçuk Yöntem, Tilbe Saran ve Zeynep Altıok Akatlı’nın bulunduğu ailesi ve meslektaşları anlatacak. KÜLTÜR-SANAT FOTOĞRAF: ZAMAN, ELİF TUNCA AT TERZİBAŞI Irak Türkmenlerinin doksan yaşına basan kültür ve edebiyat tarihçisi avukat Atâ Terzibaşı’nın 50 yılda iğneyle kuyu kazarcasına meydana getirdiği 13 ciltlik “Kerkük Şairleri” adlı eseri, dört kitap halinde Latin harflerine kazandırıldı. 180 Kerküklü şairin biyografileri ve şiirlerinden örneklerin yer aldığı eser, Kerkük şiirini tanımak isteyenler için oldukça kıymetli bir çalışma. Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından 12 Mart 1921’de kabul edilen İstiklâl Marşı’nın 93. yıldönümü, çeşitli etkinliklerle kutlandı. Basın İlan Kurumu ve İstanbul Sabahattin Zaim Üniversitesi’nin birlikte düzenlediği program, Mehmet Akif’in hem öğrencilik hem de hocalık yaptığı Baytar Mektebi’nde, bugünkü adıyla İstanbul Sabahattin Zaim Üniversitesi’nde gerçekleşti. Programda konuşan Basın İlan Kurumu Genel Müdürü Mehmet Atalay, İstiklal Marşı’nın milletin kahramanlığını, bağımsızlık tutkusunu, vatan sevgisini en veciz biçimde ortaya koyduğunu ve Milli Mücadele’nin en çetin dönemlerinde halka büyük cesaret ve moral aşıladığını belirtti. Programda, Mehmet Akif Ersoy konulu kompozisyon yarışmasının sonuçları açıklandı ve birinci Huriye Eroğlu ve ikinci Büşra Celali’ye ödülleri takdim edildi. Program, Mehmet Akif ile ilgili eşyaların sergilendiği Bağcılar Belediyesi Taceddin Dergâhı Müzesi ziyaretle sona erdi. Bir diğer etkinlik ise İstiklal Marşı’nın yazıldığı Ankara Hamamönü’ndeki Taceddin Dergahı’nda düzenlendi. Türkiye Yazarlar Birliği (TYB) tarafından ‘İstiklâl Marşı’nı Yazıldığı Yerde Okumak, İstiklâl Marşı ve Mehmet Akif Günü’ başlığıyla gerçekleştirilen programda İstiklal Marşı öğrenciler tarafından okundu. Mehmet Akif Ersoy ve şehitler için Kur’an-ı Kerim okunmasının ardından Ersoy’un evi ziyaret edildi. KÜLTÜR-SANAT SAYFA TASARIM: ECRA ÇALIŞKAN 16YORUM 14 MART 2014 CUMA ZAMAN Hizmet Camiası, devlet, siyaset ve partiler İHSAN YILMAZ* Son günlerde Hizmet Camiası ve siyaset ilişkisi üzerine pek çok asılsız iddia dile getirilmektedir. Kimileri, Hizmet bireylerinin siyasetle ilgili talep, eleştiri ve açıklamalarını siyasete girmek olarak yorumlamakta ve siyasete girmek istiyorsanız parti kurun demektedirler. Muhterem Fethullah Gülen Hocaefendi’nin “Hz. Cebrail dahi parti kursa, Hizmet bir partiyi desteklemez” açıklaması da bu minvalde çarpıtılmaktadır. Hocaefendi’nin ve Hizmet Camiası’nın siyasete bakışı, bugün de dahil, neredeyse hiç değişmemiştir. Bu hususta 6 ana hususun altını çizmek gereklidir. Bir; Hizmet, din adına parti kurulmasına, birilerinin dini tekeline alıp, “yarın olacak şey seçim değil bir nüfus sayımı, kaç Müslüman var anlayacağız” yani ‘bana oy vermeyen Müslüman değildir’ imaları yapmasına ve seçim meydanlarında, dinin siyasete alet edilmesine her zaman karşı olmuştur ve olacaktır. Zira, bunun, dine, bugünlerde bir kez daha şahit olduğumuz üzere, en çok zarar verecek ve onun mesajını kirletecek bir davranış olduğu çok açıktır. Hz. Cebrail örneğinin verilmesi bunun altının bu teşbih ile iyice çizilmesi ve dinin siyasilerce istismarına set çekmek gerektiğindendir. Siyaset, Bediüzzaman’ın da yüz yıl kadar önce Münazarat’ta anlattığı üzere esasen dünyevî bir iştir ve onu yapanların din adına hareket ettiklerini iddia etmeleri bu işin doğasına aykırıdır. İki; Hizmet hiçbir zaman bir siyasi parti kurmaz çünkü onun ulaşmak istediği sineler ülkedeki ve dünyadaki tüm sinelerdir, gönüllerdir, vicdanlardır. İnsanların, siyasi konularda çok tabii olarak farklı fikir ve yaklaşımlarının olması ve bunların farklı partilerce temsil edilmesi mümkündür. Hizmet Camiası, ortaya koyduğu eğitim, diyalog, medya, sağlık, yardımlaşma projelerinin makuliyeti ve başarısı etrafında her fikir, düşünce ve siyasi anlayıştan insanların gönül rızaları ile toplandığı geniş ve heterojen bir topluluktur. Dolayısı ile Hizmet’in tek bir parti ile özdeşleşmesi ve hep onu desteklemesi, kendi çeşitliliğine ve herkese ulaşma idealine ters bir tavır olacaktır. Ancak, Hizmet gönüllülerinin kendi şahsi iradeleri ve kararları ile, Hizmet’in herkesçe bilinen insan hakları, hukukun üstünlüğü, adalet, demokrasi, çoğulculuk, inanç hürriyeti, dürüstlük, yolsuzluğa karşı olmak, hoşgörü gibi prensipleri çerçevesinde adaylara ve partilere oy vermesi çok normaldir. Bu prensiplere en çok uyan adaylar ve partiler her zaman değişebilir, farklılık gösterebilir. Efendimiz (sas)’in vahiy kâtiplerinden birisinin kâfir olduğu hatırlanacak olursa, hiçbir siyasetçinin ve partinin, geçmişte bu prensipler etrafında göstermiş olduğu performans, onun gelecekte de hep kaliteli işler yapacağını garanti altına almaz, seçmenler, onun en son hangi tavırları ve performansı gösterdiğine bakar ve hür iradeleri ile tercihlerini yaparlar. Bu anlamda, seçmenin iradesine kimse ipotek koyamayacağı gibi hiçbir partinin geçmişteki iyi performansı da ipotek koyamaz. Üç; Hizmet’in parti kurma ve şöyle ya da böyle bir devlet kurma hedefi yoktur ancak devletten ve siyasetçilerden, siyasete bakan talepleri vardır. Bunlar da yukarıda sayılan, insan hakları, hukukun üstünlüğü, adalet, demokrasi, çoğulculuk, inanç hürriyeti, dürüstlük, yolsuzluğa karşı olmak gibi taleplerdir. Böyle bir devlet, zaten, İslam’a da uygun bir devlet olacaktır. Zira, Kur’an’da Müslümanlara bir devlet kurma değil, bu prensipleri hayata geçiren bireyler olma ve topluluklar oluşturma görevi verilmiştir. Zamana ve zemine göre bu Hizmet Camiası, Müslümanların en önemli vasıflarından ve görevlerinden birisi olan “iyiliği teşvik etmek ve kötülükten caydırmak” (emr-i bil ma’ruf ve nehy-i anil münker) kaidesinin sosyal ve siyasal alana bakan yönleri olduğunun da bilincindedir ve bir sivil toplum oluşumu olarak demokrasinin ve hukukun kendisine verdiği haklar çerçevesinde, müspet hareket anlayışından da kopmadan, herkesi ve siyasetçileri yukarıdaki prensipler çizgisinde davranmaya çağırmaktan ve onları bu açıdan eleştirmeye devam etmekten asla çekinmez. 14 MART 2014 CUMA SAYI: 16930 SAHÝBÝ-HERAUSGEBER: WORLD MEDÝA GROUP A.G. Avrupa Genel Müdürü ABDULLAH AYMAZ Almanya Koordinatörü MEHMET ATALAY Yayýnlar Koordinatörü MEHMET ALÝ ÞENGÜL Dış Baskılar Genel Yayın Editörü OSMAN İRİDAĞ HABER (Nachrichten) Tel: 0049 30 24 62 81 618 Fax: 0049 30 24 62 811 620 e-mail: haber@eurozaman.de REKLAM (Anzeige) TUWA MEDIA MARKETING Tel: 0049 69 300 34 213 Fax: 0049 69 300 34 205 e-mail: reklam@tuwamedia.eu BASKI (Druck) Sun Print & Vertriebs GmbH Tel: 0049 69 30034 161 Fax: 0049 69 30034 165 e-mail: info@sunprintvertrieb.eu Commerzbank Offenbach Konto Nr: 427 0666 BLZ: 50540028 Avrupa Genel Yayýn Müdürü (Geschaftsführer – Chefredakteur) DURSUN ÇELİK Haber Müdürü (Redaktionsleiter) YAHYA YILDIRIM ABONE ve DAĞITIM MÜŞTERİ HİZMETLERİ Tel: 0049 69 300 34 130 Fax: 0049 69 300 34 105 e-mail: abone@eurozaman.de dagitim@eurozaman.de TEMSÝLCÝLÝKLER Berlin Dortmund Duisburg Düsseldorf Hamburg Hannover Frankfurt Köln Mannheim München Stuttgart Nürnberg Rheinland-Pfalz Ulm Nihat Kızılkula Ekrem Yýldýrým Mehmet Tekin Bülent Çelik Azizbek Turdaliyev Erkan Tekin Latif Taş Ümit Selim Macar Serkan Meraloğlu Tamer Aktaþ Şenol Karagülmez Mehmet Kurt Mehmet Toy Osman Öztürk ZUKUNFT Medien GmbH, Sprendlinger Land Str. 107-109, 63069 Offenbach Ýnternet Adresi: http://www.zamanonline.de e-mail: info@eurozaman.de İLLÜSTRASYON: ORHAN NALIN - prensiplere göre bir sosyal ve siyasal hayatın yaşanmasını garanti altına alacak devlet tipi, insanların hür iradeleri ile şekillenecektir. İslam tarihindeki ve günümüz Müslüman toplumlarının farklı devlet uygulamaları da buna örnektir ve tek tip bir mutlak doğru devlet şekli olmadığını göstermektedir. Bu açıdan, aslında bir İslam devletinden ziyade, Müslümanların kendi anlayış ve yorumlarına ve yerel şartlara göre kurdukları Müslüman devletlerinden bahsetmek aslında sosyolojik olarak da siyaset bilimi açısından da fıkhî açıdan da daha bilimsel olacaktır. Bu bağlamda, Efendimiz’in (sas) kurduğu Medine Site Devleti’nin kurucu metni olan Medine Vesikası’nı imzalayan gruplara ait her bireyin Müslüman, Hıristiyan, Yahudi ve müşrik de olsalar, o devletin “muahid” sıfatı ile eşit (yani birinci sınıf) vatandaşı olduklarını, İslam tarihindeki seçimle gelmiş ilk parlamento olan 1876 Osmanlı Parlamentosu’nun yüzde 30’dan fazla milletvekilinin “gayrimüslim” olduklarını hatırdan çıkarmamak faydalı olacaktır. Dört; Hizmet Camiası, Müslümanların en önemli vasıflarından ve görevlerinden birisi olan “iyiliği teşvik etmek ve kötülükten caydırmak” (emr-i bil ma’ruf ve nehy-i anil münker) kaidesinin sosyal ve siyasal alana bakan yönleri olduğunun da bilincindedir ve bir sivil toplum oluşumu olarak demokrasinin ve hukukun kendisine verdiği haklar çerçevesinde, müspet hareket anlayışından da kopmadan, herkesi ve siyasetçileri yukarıdaki prensipler çizgisinde davranmaya çağırmaktan ve onları bu açıdan eleştirmeye devam etmekten asla çekinmez. İmam-ı Azam Ebu Hanife’lerin, Mevlânâ’ların mirası iyice incelenirse, onların da siyasi liderleri eleştirmekten çekinmediklerini, onlara da hakkı, hukuku, adaleti, dürüstlüğü, hoşgörülü davranmayı tavsiye ettiklerini görmek mümkündür. Başta İmam-ı Azam pek çok alim, bir anlamda anayasal fren ve denge vazifesi gören bu tutumlarını sürdürebilmek için bağımsızlıklarını namusları derecesinde önemse- mişler ve kendilerine teklif edilen maaşlı devlet görevlerini hapislerde işkence görmek pahasına reddetmişlerdir. İslam dünyasının en önemli yitiği hikmet ve irfan ise, ikinci en önemli yitiği de aslında bu kurumun fonksiyonunun idareciler ve devletler ve onlara itirazsız tabi olmayı tercih eden ulema tarafından yüzyıllar içerisinde iyice zayıflatılmış olmasıdır. Devlet görevi üstlendiği halde, hür, bağımsız, muktedirleri de eleştirebilen bir çizgisi olan ulema da elbette olmuştur ancak bunların sayısı maalesef çok değildir. Hocaefendi’nin ve onun yetiştirdiği talebelerin, onun mana ikliminde yetişen entelektüel, akademisyen, gazeteci ve yazarların dün de ve bugün de yapageldikleri, aslında İmam-ı Azam’ların, Mevlânâ’ların, Bediüzzaman’ların, muktedirlere “emr-i bil ma’ruf, nehy-i anil münker” eleştirel mesafesinde duran geleneğini bugünün zaman ve zemininde yaşatmaya çalışmalarıdır. Hizmet’e yakın medya organlarının da on yıllardır yaptıkları budur. Onlar, yıllardır sadece magazin haberi, spor haberi yapmamışlardır ki bugün de siyasete bakan haberler yapmaları, eleştirilere yer vermeleri problem edilmektedir. Dünün siyasetçilerine ve muktedirlerine hangi prensipler üzerinden hangi eleştiriler yöneltiliyor idi ise bugün de benzer şeyler yapılmaktadır. Hocaefendi, 1994’te “Demokrasiden artık geri dönüş yoktur.” ve 2010’da “Mezardakiler bile kalksın, referandumda oy kullansın.” derken, darbecileri ve anti-demokratik uygulamaları kendi üslubu ile eleştiren ne kadar siyasete bakan sözler söyledi ise bugün de benzerlerini dile getirmektedir. Dün demokrasi düşmanlarını eleştirirken alkış tutulan Hizmet Camiası’nın bugün AB’nin, sivil toplumun, entelektüellerin tüm yüksek sesli itirazlarına ve hatta feryatlarına rağmen demokrasiyi ve anayasayı rafa kaldıranlara ve ülkeyi bir tek şeflik rejimine sürüklemek isteyenlere itiraz etmesi hem aklın, hem onurlu vatandaş olmanın, hem de iyi bir mü’min olmaya çalışmanın gereğidir. Beş; Hizmet Camiası, geçmişte hiçbir parti ile pazarlık ve ittifak yapmamıştır ve organik bir ilişki içerisinde olmamıştır. Onlardan, asla, yukarıdaki prensipler çizgisindeki talepler dışında hakka, hukuka, demokrasiye, liyakate, Allah’ın rızasına aykırı hiçbir şey talep etmemiştir. Hizmet, gücünü de bu istiğnasından ve bağımsızlığından alır. Gönüllüleri dışında hiçbir otoriteden para almadığı için, emir de almamakta ve yanlışları en duru hali ile rahatlıkla eleştirebilmektedir. Hizmet Camiası’ndan, birilerinin çok rahatsızlık duymasının sebebi de muhtemelen budur. Hizmet, dün olduğu gibi bugün de hiçbir parti ile ittifak yapmamaktadır, yarın da, Allah’ın izni ve inayeti ile, yapmayacaktır. Ancak, “yiyor ama çalışıyor” ahlaksız felsefesini hiçbir zaman benimsememiş Hizmet gönüllüleri, yukarıdaki prensipler çerçevesinde kimin en iyi aday olduğuna Allah’ın kendilerine ihsan ettiği akıl ile ve hür iradeleri ile karar verecek ve yolsuzu dürüstten, vatandaşına hakaret ve iftira edeni nezih ve ahlaklı olandan, geçmişte olduğu gibi bugün de yarın da ayıracaklardır. Altı; Hizmet, bugünlere devletin ve iktidarın gücü ile değil, çoğu zaman onların adaletsiz ve anti-demokratik tavırlarına rağmen gelmiştir. Bugünden sonra da devlete, “gölge etme başka ihsan istemez” demeye devam edecektir. 60 yıldır, halkın içinde halkla beraber halka hizmet eden, halkın hakkını hukukunu gasp edip kendisi ve akrabalarını zenginleştirmeyen ve sevenlerini asla mahcup etmemiş Muhterem Hocaefendi ve Hizmet gönüllüleri ile ilgili, çaresizlik ve panik içindeki birilerinin, buldukları her yalana sarılmaları, Hocaefendi’nin ve Hizmet’in maşeri vicdandaki müstesna yerine asla zarar veremeyecektir. Zira, milletimizin feraset ve basireti hakkı batıldan, yolsuzluğa saplananı ve yalancıyı dürüstten ayırmaya yetkindir. Zaten, bu iftiralarla ilgili zerre kadar delil olsa idi, bunlar meydanlarda dedikodu üslubu ile dile getirilmez, eldeki somut deliller eşliğinde yargıya çoktan taşınırlardı. *Doç. Dr., Fatih Üniversitesi 17YORUM Mümtazer Türköne Yangınla delil yok etmek Berkin Elvan’ın cenazesinde kabaran kitlemarifetiyle ve neden çıktı? “Millî orduya sel tepki, Türkiye’nin vardığı yerin bir özeti kumpas kuruldu” lafı üzerine kapsamlı bir gibiydi. Niyazımız: Allah rahmet eylesin ve strateji nasıl inşa edildi? Tek bir delil, tek bir benzer acılar tekrarlanmasın. 15 yaşındadayanak olmadan Cemaat neden “örgüt”e ki bir delikanlının yürek burkan ölümü, dönüştü? İnsanların inançları, ahiretleri gündelik telaşın ve çekişmelerin üzerine hangi kıstaslarla bu kadar ucuz sorgulanır çıkmak ve geleceği kurtarmak için can oldu? Yargıyı kendine bağlamış, polisi simidi gibi sarılacağımız bir vesile olmalı. şamar oğlanına çevirmiş bu kadar muktedir Doğru, önümüzde seçimler var. Sıcak bir iktidar hangi pişkinlikle, “paralel devlet” gündemin her ayrıntısı, hayaleti üzerine bir yığın suç isnad sandığı etkileme yeteneği ile edebildi? İcat ettiği günah keçileErdoğan’ın toparlaölçülüp-tartılıyor. Partiler remak için yapabileceği rinden şikâyet ederken, neden hiç kabet ediyor ve gözleri başka hiçbir şey yok, çünkü muktedir olduğunu hatırlamadı? bir şey görmüyor. Berkin’in Bu kadar güç, bu kadar yolsuzluk bu güven kaybının bıraktığı izi takip ederek ve bu kadar hukuksuzluktan sonmüsebbibi kendisi. başka yolları denemeliyiz. ra biçare mazlum rolünü hangi Enkazın üzerinden 17 Aralık, siyasî rekabetin kalkmıyor, ortamın yüzle üstlendi? yeni bir kalıba döküldüğü Bütün bu soruların tek cevabı daha da çürümesine, tarih değil, bir iktidarın çökü- kokmasına sebep var: Çaresizlik. Muktedirlerin şünün başlangıcı. Başbakan, çaresizliği sadece kendilerini değil, oluyor. kendi yol ve yöntemlerini çevrelerini de bitirir. Hırsızın kullanarak bir düzen inşa etmeye girişmiş. cesareti de çaresizliğinin eseridir. Rezilane, Mimarisini salt gücün ve iktidar hesabının pespaye bir cesaret; ama neticede pervasız oluşturduğu bir düzen. Kullandığı araçlar bir cesaret. Yolsuzluk delillerini yok etmek ise gayrimeşru. Bugüne kadar yolsuzluk, için devlet arşivlerini, dolayısıyla hafızamızı küle çevirmeye azmetmiş bir iktidarla karşı kanunsuzluk adıyla ortalığa dökülenlerin karşıyayız. Allah hepimizi, yolsuzluğu hepsi, bu düzenin yerle yeksan olmasını örtmek için ülkeyi yangın yerine çevirmeye sağladı. Türkiye’nin 12 yılına hükmeden azmetmiş bu iktidardan korusun. lider, kendi eseri olan bu düzenin yıkıntıları Seçime giderken yolsuzluklar hakkınaltında kaldı. Tekrar doğrulup ayağa kalkda hüküm vermek üzere bir seçimle karşı ması ve Türkiye’ye işleyen yeni bir düzen karşıya değiliz. Bu nefretin, bu düşmanlıkazandırması imkânsız. Hesapları yanlış ğın, bu fesadın, bu kundakçılığın kaynağını çıktı ve kaybetti. Şimdi bu enkazın içinden kurutmak zorundayız. Kaynağını kurutmak Türkiye’yi harabeye çevirerek çıkmak istiyor. Gayrimeşru hesabının faturasını için tek yol var: Hükümet’in üzerine kâbus hepimize ödetmeye kalkıyor. gibi çöken yolsuzlukların hakikatini ortaya 17 Aralık’ta toplumu bir arada tutan en çıkarmak. Ne kadar gecikirsek, ülke olarak önemli sermayemizi, birbirimize güveödeyeceğimiz bedel o kadar ağırlaşacak. nimizi kaybettik. Erdoğan’ın toparlamak Devletin çivisi çıktı. Bırakın paralelini, için yapabileceği hiçbir şey yok, çünkü bu gölgesine sığınacağınız, hakkınızı arayacağınız bir devlet otoritesi kaldığına inanıyor güven kaybının müsebbibi kendisi. Enkazın musunuz? Neden? Yolsuzluklara karartma üzerinden kalkmıyor, ortamın daha da uygulayanlar, devletin meşruiyetini de çürümesine, kokmasına sebep oluyor. karanlığa gömdüler. Yolsuzluk iddiaları Yapabileceği başka hiçbir şey yok: Ortaya patlamasaydı, eli kanlı katiller bugün dışaçıkan ayrık otunu gözlerden saklamak rıda olur muydu? Hiç şüpheniz olmasın, için orman yangını çıkarmaya davranıyor. Başbakan’ın nefret dili, katran gibi koyulaTürkiye yangın yerine dönerse kendisinin şacak. Toplumda biriken tepkiler boşalacak ve şeriklerinin kurtulacağını düşünüyor. yer arayacak. Böylece yeteri kadar düşman Deliller yok olacak, dikkat dehşet veren bulunacak. Hepimize düşen: İnadına oyuyangına çevrilecek. Başka çaresi yok. na gelmemek ve hesap sormaktan ibaret. Erdoğan’ın kamplaştıran nefret dilini, haEtrafınızdaki yangın, delilleri yok etmek bire düşman üreten söylemini başka türlü açıklayamazsınız. Ergenekoncular kimin için. m.turkone@zaman.com.tr 14 MART 2014 CUMA ZAMAN Hüseyin Gülerce Pişmanlıklar, fayda etmeyecek… Ergenekon tahliyeleri kimler tarafından diaların unutturulması, üstünün örtülmesi nasıl ayarlandıysa, katillerin de salıverilsöz konusu olamaz. mesiyle şu anda en fazla yargı yaralanAğustostaki cumhurbaşkanlığı seçimi dı. Artık bir belirsizlik sarmalına dolanbelirsizdir… Sayın Erdoğan’ın adaylığı bemış bulunuyoruz. Siyasette yeni aktörler lirsizdir. Bu seçim öncesinde Türkiye’deki mi devreye giriyor, Türkiye bilinmeyen ze- dengelerin nasıl oluşacağı belirsizdir. minlere mi kayıyor şimdi tartışArtan kutuplaşma ve gerima konusu budur. Saptığımız limin akıbeti belirsizdir… İşte İddia olunan büyük yol, kısa vadede hepimizi şaşır- yolsuzluk ve rüşvet 15 yaşındaki Berkin Elvan’ın acı tacak ittifaklara, ayrışmalara ve ölümü ile meydanların hali oroperasyonunun savrulmalara açık bulunuyor. tadadır. Seçime kadar en uzun akıbeti belirsizdir. 30 Mart’tan sonrası belirsizdir. 15 günün içine girdik. Önceki Seçim sonrasında bu AK Parti de kazansa, muhalegün iki can daha gitti. Ortam, iddiaların üzerine fet de kazansa, 30 Mart akşamı ciddi ve adil biçimde yangınlara o kadar müsait hale açılan kapılar, belirsizliğin kagidilemezse, AK Parti geldi ki; bir kıvılcım, önlenemez pılarıdır. felaketleri tutuşturabilir. Kuummadığı yaralar Hükümet-cemaat gerilimituplaşma ve gerilim, bu ülkenin alabilir. bütün düşmanlarına oyun kurnin varacağı yer belirsizdir… ma, plan yapma, provokasyonBaşbakan Erdoğan, bütün seçim stratejisini “Pensilvanya” üzerinden ları devreye sokma imkânı veriyor. yürütüyor. “Paralel yapı”dan intikam alİzahı çok zor kanunsuz dinlemelerin, ma hesapları, seçim meydanlarında anlabilhassa kriptolu telefonlarla Başbakan’ın, tılıyor. AK Parti kazanırsa, seçim sonuçbakanların dinlenmesinin varacağı yer belirsizdir… Yeni kasetlerin servis edilecelarını, Hizmet Hareketi üzerine yapılacak hamle için, “seçmenden onay aldık” diye ği iddiaları, bu belirsizliğin akıl almaz boyutlara varabileceğini anlatıyor. Başbaizah edecek. kan, bunların hepsinin faturasını “paraİddia olunan büyük yolsuzluk ve rüşlel yapı”ya, “örgüt”e kesiyor. Hele Muhvet operasyonunun akıbeti belirsizdir. Seçim sonrasında bu iddiaların üzerine ciddi terem Hocaefendi’nin isminin, bu hukukve adil biçimde gidilemezse, AK Parti umsuzluğa ve ahlaksızlığa karıştırılması, benim gibi Muhterem Gülen’i candan seven, madığı yaralar alabilir. Çünkü bu çapta id- Tuğrul Karacan kalben hürmet eden insanları perişan ediyor. Sayın Başbakan, “Delilleri bir bir açıklayacağız, köklerini kazıyacağız.” diye iddialı konuşuyor ama bugüne kadar tek bir delil ortaya konulmuş değil. Hizmet Hareketi içinde oldukları iddia edilen emniyetyargı mensupları için ağır suçlamar yapılırken, Hocaefendi gibi bir insan; “Eğer hakikaten bu olumsuz şeylerin üzerine giden arkadaşlar -kimse onlar tanımıyorum, binde birini bile tanımıyorum- bu işin üzerine, ‘hukukun ve aynı zamanda sistemin, dinin ve aynı zamanda demokrasinin gerektirdiği şeyler bunlardır’ deyip, arınma adına, yıkanma adına, temizlenme adına, kirlerin öbür tarafa kalmasına meydan vermemek adına bir şey yaparken, dinin ruhuna aykırı bir şey yapmışlarsa -bize de nisbet ediyorlar, dolayısıyla ben, bizi de onların içinde görerek- diyorum: Dinin ruhuna aykırı bir şey yapmışlarsa, yaptıkları şey Kur’an’ın temel disiplinlerine aykırıysa, sünnet-i sahihaya aykırıysa, İslam’ın hukukuna aykırıysa, modern hukuka aykırıysa, günümüz demokratik telakkilere aykırıysa…” diyerek kastedilen insanları lanetlemektedir. Milyonların gönlünde en saygın yerde bulunan bir zatın bu çığlığını yok mu sayacağız? Belirsizlik, belimizi bükecek. Öyle ki, pişmanlıklar hiç fayda etmeyecek… h.gulerce@zaman.com.tr t.karacan@zaman.com.tr İhsan Dağı Kavga siyaseti, hayat ve sokak O çocuk öldü. Öldürdük o çocuğu... Dün Hayat siyasete kurban edilmemeli. onun bedenini değil, kendi masumiyetimizi Ancak öyle bir cinnet halini yaşıyoruz toprağa verdik. Artık hiçbirimiz masum ki iktidar uğruna bir değil binlerin hayatını değiliz. Hele devlet... Birinci vazifesi, varlık ortaya sürebilecek olanlar var. nedeni o çocuğu yaşatmak olan devlet... Siyasetin ve devletin hukukla, insan Berkin Elvan, devletin sayısız kurbanlarınhaklarıyla, özgürlüklerle sınırlandırıldığı dan birisi olarak toprağa düştü. Katili ortaya bir zeminde uzlaşmazsak varacağımız yer çıkmayacak, adalet falan da yerini bulmasiyasetin bir hayat-memat meselesi olduğu rejimlerdir. Var olmanın iktidar olmaktan yacak. Devletin sırrı olur, aklı, derinlikleri, geçtiği, yani sadece güçlü olanların ayakta kutsalı, dokunulmazı olur, fail bulunmaz. kalabileceği, diğerlerinin de güçlülerin insaBulunsa da ölümün adaleti mi olur? Hiçbir fına terk edildiği rejimler... adalet Berkin’i geri getirmez. Siyasetin hayatı katletmemesi Bir çocuğu öldüren Bir çocuğu öldüren için temel müştereklerde uzlaşmak devletimiz olduğu için, ona devletimiz olduğu için, gerek. ‘Siyasal medeniyet’ denilen bizim devletimiz dediğimiz ona bizim devletim iz şey bu; yani, insanların hayat ve için ve ona engel olamadığı- dediğimiz için ve ona özgürlüklerinin iktidarda kim olurmız için hepimiz kirlendik, engel olamadığımız sa olsun garanti altında olması... hepimiz suçluyuz. Ardından için hepimiz kirlendik, Öyle bir siyasal krizden ve döktüğümüz gözyaşı biraz hepimiz suçluyuz. toplumsal kargaşadan geçiyoruz da bundan. Elimizde kalan Ardından döktüğüki böyle bir rejim inşası adeta tek şey vicdanlarımız. Onu müz gözyaşı biraz da imkânsız görünüyor. kaybetmemeye çalışıyoruz bundan. İyimser değilim, ama hâlâ ağıtlarımızla... umut var. Çünkü sandık var. Vicdanlarını kaybetmeSandık oldukça, insanlar özgürce oy kulyen çok insan var. Dün gördük onları. Kıpır kıpır yürekler... Toplumun merkezi, sağdulandıkça, adil bir seçim yapıldıkça değişim yusu... ‘Kim?’ diye sormuyorlar ağlarken. için umut vardır. Toplumun sağduyusuna Çocuk işte. Daha 14 yaşındayken sokakta güvenmek zorundayız. vurmuşlar onu. Tam 269 gün direnmiş, Önümüzdeki bir yıl içinde üç seçim tutunmaya çalışmış. Hayallerine, sevdikvarken değişimi sandıkta değil sokakta lerine, daha yaşamadıklarına... Ve bırakıp aramak abesle iştigal. Bütün tahriklere, gitmiş sonunda. Belki de yaşanmaya değer provokasyonlara rağmen sokak, hele şiddet, bulmamıştır artık bu toprakları, kim bilir? değişimin aracı olamaz; aksine otoriterliği meşrulaştırıcı, iktidarı pekiştirici, değişim Bir de az da olsa, arsız ve kaskatı kesilisteyenleri marjinalleştirici bir sonuç üretir. miş yürekler var. Gönül gözleri kapanmış, Şiddet, otoriterliği meşrulaştırmavicdanları körelmiş. Bu toprakların en nın en kestirme yoludur. ‘Bizim devlet’ kadim geleneğini bile unutmuş onlar. İnbunu çok iyi bilir. Gerekiyorsa üretir de... sanların acılarını bile paylaşmaktan acizler. Şiddet üretme yeteneği tarihsel tecrübeyle Kimi ‘fişini çektiler’ diyor, kimi ne arıyordu sokakta? Çocuğun acısını yaşasabittir. Derini vardır, kontrgerillası vardır, yanlara en ağır hakaret tiviti atan bir eski Ergenekon’u, özel harp dairesi vardır... bakan, siyasetçi... Bir ülke böyle bir vicdanla Sokaklar güvenli değil. Berkin yönetilemez. Elvan’dan biliyoruz. Diğer canlardan biliyoNe oldu? Nasıl oldu? Devlet ve iktidar ruz; dün sokakta kaybettiğimiz Burak Can hırsı Berkin’den önce bizi öldürmüş. Bir çoKaramanoğlu’ndan biliyoruz, Tunceli’de cuğun ölümüne bile hep birlikte ağlamayan kaybettiğimiz polis memuru Ahmet bir toplum nasıl birlikte yaşayabilecek? Tek Küçüktağ’dan biliyoruz. Sokak kimse için umudumuz vicdan eşiği bu kadar düşük tekin değil artık... Bu toplum 1950’den beri en zor dönemlerde bile sandığa sığınmış, olanların marjinal bir grup olması. değişimi sandıkta gerçekleştirmiştir. Tek Yoksa, kim bilir daha ne acılar, ne yol sandık, demokrasi en iyi rövanştır... tuzaklar konulacak önümüze. Siyaset hayatın önüne geçmemeli. i.dagi@zaman.com.tr Nuriye Akman Sandıktan sevgi çıkar mı? Berkin Elvan’ın komada geçirdiği 269 gün faydası olmayacak. boyunca hükümet cenahından herhangi Şiddet şiddetle, kanunsuzluk kanunbiri hastaneyi ziyaret edip “Berkin bizim suzlukla giderilemez. Bir memleketin yarısı de evladımız. Acınız acımızdır. Onu kim nefretle damgalanıyorsa, diğer yarısının muhabbetle kucaklanması mümkün değil. öldürdüyse faillerini bulmak boynumuzun Hiçbir balkon konuşması bu gerçeği değişborcu. Merak etmeyin, oğlumuz hangi tiremez. Halkın bir kısmını diğer kısmıyla silahla vurulduysa adalete teslim edeceğiz” korkuttuğunuzda belki oylarınızı diyebilse ve çocuk 16 kiloya pekiştirirsiniz ama zaferinizin düşmeden önce sözünü yerine Seçim kazanmak tadını çıkartamazsınız. 2014 ve getirseydi ölümü bu denli infial adına, devletin 2015 seçimlerini önceki seçimyaratmaz, kitleler Berkin’le memurlarını kanunlerden ayıran önemli bir fark birlikte adalet inançlarını da suzluğa kışkırtan, var: Artık maç kazanmış taraftar toprağa gömmezlerdi. diledikleri eylemleri Gezi protestoları sırasında suç olmaktan çıkartma psikolojisiyle idare etme dönemi hayatını kaybeden 8 kişinin niyetlerini saklamayan geçti. Komşunuzda yas varken, siz düğün dernek yapsanız, onlakatillerini ortaya çıkarmayan, bir zihniyet, kendisini Hrant Dink davasında adaletin oylarıyla destekleyen- rın çığlıkları sizin kahkahalarınızı bastırır, isteseniz de eğlenemezneden yıllardır yerini bulamadılere huzurlu bir ülke siniz. ğını, Roboski bombalamasından, vaat edemez. Evet görev, AK Parti’nin ağdüşürülen uçağımızdan ve Muhlattıklarına değil, güldürdüklerine düşüyor sin Yazıcıoğlu’nun helikopter kazasından artık. Liderlerine “Dik dur eğilme, millet kimlerin sorumlu olduğunu açıklayamayan seninle” derken kendisine bir zahmet Hz. bir hükümet sandıktan birinci parti olarak çıkarsa, halkın yarısı için bu konuların hiçbir Ömer’in “Fırat kenarında bir kuzuyu kurt önemi yok sonucuna mı varacak? kapsa, Allah bunun hesabını benden sorar.” Seçim kazanmak adına, devletin mesözünü hatırlatsınlar. “Bre gafiller, siz ne murlarını kanunsuzluğa kışkırtan, diledikleri demeye çalışıyorsunuz?” gibi bir tepkiyle eylemleri suç olmaktan çıkartma niyetlerini karşılaşırlarsa da şöyle desinler: “Kurtlar saklamayan bir zihniyet, kendisini oylaayrım yapmaz, başka sürülerin kuzuları rıyla destekleyenlere huzurlu bir ülke vaat boğazlanabiliyorsa, bizim sürülere de dadaedemez. Fani bedenlerini, bazı insanlara nabilir. Sizsiz bir hayat düşünemiyoruz ama bahşişlerini peşin veren altın babalarının yine de korkuyoruz efendim!” önüne serecek kadar mafyöz ilişkilere bulaBu samimi korku beyanını duymaya her şanlardan hesap sorma görevi Başbakan’la liderin ihtiyacı var. Hangi partiyi desteklerbirlikte AK Parti seçmeninin de omuzlarısek destekleyelim artık meselenin sandıkla na yüklenmiş durumda. Vatan haini diye değil sevgiyle çözüleceğini görmemiz lazım. suçlanan muhaliflerin hayrına değil, kendi Ebeveynler evlat ayrımı yaparsa ailenin başı bekaları adına seslerini yükseltmezlerse, beladan kurtulmaz. Daha az sevilen, her gelecekte yaşayacakları pişmanlığın kimseye fırsatta hırpalanan çocuk, her dediği yapılan, kavgada daima haklı çıkarılan kardeşine düşman olur. İmtiyazlı çocuk, babasının adaletsizliğine vaktinde karşı çıkmazsa sevilişinin nimetlerinden çok külfetlerini yaşar. Bugüne kadar toplum hep tepeden aşağıya doğru biçimlendi. Bu süreç tersine dönmedikçe hiçbirimizin yüzü gülmeyecek. Biz liderlere inanmayalım; liderler bize inanmak durumunda kalsınlar. Biz hemen ikna olmayalım, kendileri bizi ikna etmeye çaba göstersinler. Hangi partinin olursa olsun, hırçınlık hakkını vermeyelim liderlerimize, bağırıp çağırdıklarında arkamızı dönelim, sakinleşirlerse yanaşalım onlara. Aramızdan birinin şüphesi, hepimizin şüphesi olsun. Şüphelerimiz için birbirimizi boğazlamayalım. Kaşlarımızı çatmadan, yumruklarımızı sıkmadan en güleç halimizle en zor soruları soralım. Zekamızın inceliğinden, edebimizin yüceliğinden hayretlere düşürelim. İnsan hakları şampiyonluğunu muhaliflerin elinden almak yandaşlara düşer. Karşıtların derdini dert edinerek yapabilirler bunu. Bir garip öldüğünde üç gün sonra duymaz ve onu soğuk su ile yunmaya bırakmaz, söz konusu olan acıysa, haklı haksız aramaz, yangına benzin dökmezler. Sandıktan çıkan oy çokluğuyla asla övünmezler. Sandık sevgisi zehirler diye düşünüp kalplerde sevgi sandıkları kurmaya çalışırlar. Aksi takdirde kayıplarımızın sonu gelmez. Berkin’lerin yanına Burak Can’ların da gitmesinden kime ne hayır gelir Allah aşkına? Not: Sayın Hayrettin Karaman, kendisine yönelttiğim sorulara cevap verme nezaketinde bulunmuş. Teşekkür ederim. n.akman@zaman.com.tr SAYFA TASARIM: ŞERAFETTİN YILMAZ 18TELEVİZYON 14 MART 2014 CUMA ZAMAN Türkiye’nin aydınlık geleceği yok mu oluyor? - MR. NICE GUY THE OTHER GUYS ÇOCUKLAR TRT 1 23.25 FIRTINA ADAM SAMANYOLU TV 22.00 YEDEK POLİSLER KANALTÜRK 18.50 YÖN.: AİDA BEGİC OYN.: İSMİR GAGULA, MARİJA PİKİC YÖN.: SAMO HUNG OYN.: JACKIE CHAN, SAMMO HUNG KAM-BO YÖN.: ADAM MCKAY OYN.: WILL FERREL, MARK WAHLBERG 1990-95 yılları arasında Saraybosna kuşatması sırasında yetim kalan 23 yaşındaki Rahima, kardeşi Nedim’in velayetini elinde tutmaya çalışır. Aksi halde Nedim, ya yetimhaneye ya da suç örgütlerinin eline düşecektir. İki çete çatışmasına şahit olan gazeteci Diana, gangsterler tarafından fark edilir. Çatışma görüntülerini kameraya alan Diana, kaçmaya başlar. Tam bu sırada televizyonda yemek programı yapan aşçı Jackie, arabasıyla Diana’ya çarpar. Highsmith ve Danson, şehrin kahraman polisleridir. Ödüllü polisler, yalnız şehrin insanları için değil, polis teşkilatının da idolleridir. Dedektif Terry Hoitz ve Adam Gamble ise masa başında evraklara gömülmüş polis memurlarıdır. Türkiye’de neler oluyor? - Taha Akyol ile Eğrisi Doğrusu’na, İç Güvenlik Analisti Prof. Dr. İbrahim Cerrah ve Ankara Strateji Enstitüsü Uzmanı Prof. Dr. Halil İbrahim Bahar konuk olacak. Programda, “Gezi olaylarından Berkin Elvan’a, Türkiye’de neler oluyor? Toplumsal olaylar neden tırmanıyor? Etnik farklar çatışmaya mı dönüşüyor? Artan gerilimler ülkeyi nereye götürüyor? Ne yapmalı?” sorularına cevap aranacak. CNN TÜRK 19.45 neler yaşandı? 16 Mart 1988 Halepçe... İran-Irak savaşı sırasında Saddam Hüseyin yönetimindeki iktidar 3 saat süren zehirli gaz bombardımanı gerçekleştirir. Çoğu çocuk ve kadın olan 6 bin 357 kişi zehirlenerek ya da yanarak ölmüş, 14 bin 765 kişi ağır derecede yaralanmıştır. WHO’nun raporuna göre bu kimyasal saldırı, günümüze kadar 43 bin 753 kişinin ölümüne, 61 bin 200 kişinin de sakat kalmasına sebep olmuştur. Bu katliam dünyanın en büyük insanlık trajedisi olarak kayıtlara geçmiştir... Dünya TV, Halepçe katliamını 26. yıldönümünde özel görüntülerle ekrana taşıyor. Hasan Kösen’in hazırlayıp sunduğu “Halepçe Özel” bugün ve yarın saat 19.00’da ekrana geliyor. Gazeteciler, siyasetçiler ve aydınların Halepçe’ye dair görüş ve düşüncelerini açıklayacakları programda, “Halepçe saldırısından önce neler yaşandı, saldırı neden ve nasıl oldu? O gün dünya nasıl bir tepki verdi? Halepçe tanıkları o güne dair neler anlattı? Peki, bugün nasıl bir Halepçe var?” gibi sorulara cevap aranıyor. DÜNYA TV 19.00 Hasan Kösen’in hazırlayıp sunduğu “Halepçe Özel” bugün ve yarın saat 19.00’da ekrana geliyor. SEN DE TAKLİT YAP! - 2007 Oscar Ödülleri’nde en iyi animasyon ödülü alan ‘Neşeli Ayaklar’ (Happy Feet) Mumble adında sıra dışı bir penguenin hikâyesini konu alıyor. Antarktika’da bölgenin tüm penguenlerinin, ruh eşlerine kendilerini ifade edebilmek üzere birer “Kalbe Seslenen Şarkıları” vardır. Ancak Mumble’ın hem sesi çok kötüdür hem de söz konusu şarkıyı bulup da ruh eşine bunu söyleyemediği sürece gerçek aşkı yakalaması mümkün değildir. Mumble’ın farklı bir yeteneği vardır, o harika bir tap dansçısıdır. Annesi Norma Jean, onun bu yeteneğini çok sevimli bulurken, babası Memphis onun bir penguen olmadığını düşünür. Mumble’ın en iyi arkadaşı Gloria ise çevredeki en iyi şarkı söyleyen penguendir ve HAPPY FEET Mumble’ın bu değişik yeteneği YÖNETMEN ile başı derttedir. İmparator GEORGE MILLER Penguen, Mumble’ın bu hallerinden ötürü onu toplumdan TÜR dışlar. Mumble, ilk kez evinANİMASYON den uzaklaştığında bambaşka bir ruha sahip penguenlerle SAMANYOLU TV 20.00 tanışır. TELEVİZYON SERVİSİ Vasfiye, estetik kurbanı Yalan Dünya’da bu hafta; Timur’a daha genç görünmek isteyen Vasfiye, bir dizi estetik yaptırır. Ancak işi abartınca estetik kurbanına dönüşür. Fakat yine de Timur Bey ile flörtleşmekten de geri kalmaz. Feci halde şişen yüzünü görmesin diye peçe takar ve otantik olsun diye de sürme sürer. Deniz ile Rıza ise beklenmedik bir gelişmenin şokunu yaşarlar. KANAL D 19.00 Terennüm’de mûsiki var Terennüm, her hafta farklı bir konuyla karşınızda. Metin Habaoğlu’nun sunuculuğunu yaptığı programda bu hafta, keyifli sohbet ile mûsikinin, insan ruhu üzerindeki etkisi ve medeniyetlerin oluşumundaki yeri ni Necip Karakaya anlatıyor. IRMAK TV 20.45 NEŞELİ AYAKLAR SAYFA TASARIM: YÜCEL ERGÜNEŞ Türkiye gündemi ‘Özgür İfade’de - “Özgür İfade”, haftanın öne çıkan haberlerini özgürce konuşuyor ve siyasi gündemin perdesini aralıyor. Mehmet Altan, Gültekin Avcı, Savaş Genç ve CHP Milletvekili Aykut Erdoğdu programda; serbest kalan Ergenekon tutuklularını, rüşvet ve yolsuzluk tartışmalarını ve Türkiye’yi yasa boğan Berkin Elvan’ı konuşuyor. BUGÜN TV 20.00 HALEPÇE’DE - Ana Fikir progdüzeni nasıl sıfırlanıyor? ramında gazeteci AKP ‘havuz medyası ve Mehmet Kamış ve Prof. medya komiserleri’ ile Dr. Mümtaz’er Türkönasıl bir medya düzeni Ergenekon’da ne, konukları gazetekurdu? tahliyeler sürüyor, AKP ci-yazar Yavuz Semerci ile Türkiye gündemini eski Türkiye’nin vesayet aktörlerini göreve değerlendiriyor. Programda, “Türkiye, AKP mi çağırıyor? Başbakan Erdoğan’ın ‘Taksim’e iktidarı eliyle evrensel YAVUZ SEMERCİ AVM inadı’ uğruna insani ve demokratik değerler sisteminden nasıl kopa- Türkiye’nin toplumsal barış ve rılıyor? Demokratik hak ve özgür- huzuru nasıl yaralandı?” soruları lükler, yargı bağımsızlığı ve hukuk tartışılıyor. MEHTAP TV 20.00 SAMANYOLU MEHTAP TV SAMANYOLU HABER TV 09.30 Gün Işığı 11.35 Öğleye Doğru 13.20 Yeşil Elma 16.31 Aşr-ı Şerif 18.20 Kitap Zamanı 19.30 Avrupa Haber 19.50 İki Dünya Arasında 21.10 Küçük Gelin 23.15 Avrupa Haber 08.20 El-Kulûbu’d-Dâria 08.30 Kur’an Öğreniyorum 09.45 Herkül Nağme 15.30 Cevşenü’l-Kebir 17.00 Belgesel 18.00 M.Fethullah Gülen Vaazları 20.00 Ana Fikir 21.30 Kırık Testi 09.05 Manşetler 12.00 Öğle Arası 13.55 Haber Ekranı 15.00 Sıcak Gündem 18.45 Ana Haber Bülteni 19.45 Belgesel 21.00 Bugün Bu Gece 22.00 Günün Özeti TRT - TÜRK KANAL 7 - INT TRT 1 11.40 Hikmet 12.30 Dünyanın Sporu 14.50 Bilmek Gerek 16.00 Canlı Gündem 17.00 Dünya Gündemi 18.00 Zamandan Ve Mekandan 19.00 Türkiye’nin Haberi 20.45 Türkiye’de Siyasal Akımlar 22.30 Hikmet 08.15 Cuma Sohbetleri 11.15 Anne Olmak İstiyorum 13.00 TV Filmi 14.50 TV Filmi 16.45 Ana Haber 17.45 Hayat Dediğin 18.30 Yabancı Sinema 20.30 Haber Saati 22.20 Türk Filmi 09.10 Eline Sağlık 10.30 İyi Fikir 12.25 Elde Var Hayat 13.40 Aileler Yarışıyor 18.00 Ana Haber Bülteni 18.55 Dizi ‘Böyle Bitmesin’ 21.30 Dizi ‘Gönül Hırsızı’ 23.25 Sinema ‘Çocuklar’ KANAL D EUROSTAR KANAL AVRUPA 07.45 Doktorum 10.00 Mutfağım 11.15 Gün Arası 12.30 Kaynana Gelin Seda’ya Gelin 14.00 Evim Şahane 15.00 Arka Sokaklar 17.50 Euro D Haber 18.00 Ana Haber 19.00 Yalan Dünya 09.00 Melek 11.00 En Güzel Bölüm 13.30 Soframız 14.30 Küçük Kadınlar 15.40 En Güzel Bölüm 18.00 Ana Haber 18.50 Euro Haber 19.10 Medcezir 22.30 Klipstar 06.00 Klip Saati 08.00 Türk Danış 10.00 Klip Saati 11.00 Gönülden Gönüllere 13.00 Temizeller 14.00 Ersoy Show 16.00 Gurbet’ten Sıla’ya 18.00 Temizeller 19.00 Diyanet Saati TRT ÇOCUK SHOW TV HABERTÜRK 08.45 Trotro 12.55 Çizgi Film 13.55 Çizgi Film Makinesi 15.20 Öcük’le Böcük 16.40 Canım Kardeşim 17.45 Köstebekgiller 18.35 Nane Limon 19.55 Tilki 09.00 Her Şey Dahil 11.00 Gülben 13.00 Ayrılık Kolay Değil 15.15 Adını Feriha Koydum 17.30 Haberler 18.00 Büyük Risk 19.00 Dizi ‘Dila Hanım’ 22.30 Makina Kafa 06.00 Gün Başlıyor 09.00 Haber Masası 14.00 Güne Bakış 15.45 Spor Bülteni 17.00 Akşam Raporu 19.00 Televzyon Gazetesi 20.00 Teke Tek Özel 22.15 Acayip İşler NTV ATV TGRT HABER 09.15 Ekonomi Piyasaları 11.00 Haber Merkezi 14.00 Günün İçinden 15.25 Seçim Aktüel 18.00 Akşam Haberleri 19.00 Ana Haber Bülteni 20.10 Tadı Damağımda 22.00 Gece Bülteni 06.00 Kahvaltı Haberleri 09.00 Tatlı Sert 12.00 Kızlar ve Anneleri 14.00 Alemin Kıralı 15.00 Yetiş Hayata 18.00 Ana Haber 19.00 Dizi ‘Huzur Sokağı’ 22.00 Yerli Dizi 10.00 Gündem 12.00 Gün Ortası 14.00 Günün İçinden 15.35 Spor Bülteni 16.00 Akşam Haberleri 17.00 Ana Haber 19.45 Amerika’nın Sesi 22.00 Gün Biterken BUGÜN TV TRT - HABER CNN TÜRK 09.00 Güne Bakış 11.00 Haber Bülteni 14.00 Haber Bülteni 16.10 Bugün Sanat 17.00 Haber Bülteni 19.00 Haber Bülteni 20.00 Özgür İfade 22.00 Haber 08.00 Haber 10.35 Açık Büfe 11.35 Haber Kahramanı 15.35 Bin Kişiye Sorduk 17.20 Sadece Sinema 19.00 Haber 20.00 Yol Arkadaşım 22.05 Belgesel 08.00 Parametre 10.00 Karşı Gündem 13.00 Günlük 16.00 Ana Haber 18.30 Habere Dair 19.45 Eğrisi Doğrusu 21.15 Baştan Sonra 00.10 Multiplayer IRMAK TV HİLAL TV TV 5 06.00 Hatm-i Şerif 08.30 Çizgi Film 09.00 Yeni Gün 11.25 Minberden Yükselen Ses 12.00 Sıladakiler 14.37 Sadeften İnciler 19.30 İlim Ufku 20.45 Terennüm 22.00 Dua Saati 07.30 Reesim Sanatı 08.30 Çizgi Film 09.45 Okudun mu 12.00 Gün Ortası 14.50 Acıdan Tatlıya 16.15 İz Düşümü 18.00 Ana Haber 19.30 Vahyin Penceresinden 07.00 Sabah Gündemi 12.00 Haber 13 13.10 Belgesel 15.30 Komple Mutfak 17.30 Ana Haber 18.30 Spor Turu 18.55 Belgesel 19.00 Seçim Kulvarı 20.30 Ufuk Hattı DÜNYA TV YUMURCAK CNBC-E 11.40 Tefekkur 12.45 Sterken Li Asimana 13.05 Ezwacu’t Tahîrat 16.40 Rengên Muzîkê 17.00 Hevdîtina Mezin 18.40 Behna Hibre 19.00 Halepçe Özel 21.15 Legel Hunermendan 07.35 Niloya 10.40 Niloya 11.45 Wakkaville 13.30 Can 15.40 Niloya 17.55 Uzun Kuyruk 18.40 Niloya 20.45 Captain Tsubasa 21.15 Oliver 09.00 Piyasa Ekranı 10.00 Piyasa Ekranı 11.00 Finans Cafe 14.00 Piyasaya Bakış 15.00 Kapanışa Doğru 19.00 Dizi ‘Doctor Who’ 20.00 Dizi ‘Revolution’ 21.00 Sinema ‘Çifte Tehlike’ TV TEL. SAMANYOLU +49 (0) 69 300 34 310 - 405 - 400 19 BULMACA 14 MART 2014 CUMA ZAMAN Hazýrlayan: YALÇIN SABRÝOÐLU y.sab rioglu@za man.com.tr Anadolu’yu Türklere açan komutan Resimdeki yer Kolaylık Olağanüstü Dinin yasak kaldığı Tutucu SUDOKU BULMACA 1 2 5 7 9 1 2 6 2 8 7 4 9 1 5 2 6 3 7 Yeryüzü kırığı Son harfimiz 5 5 Bir erkek ismi Fasıla Bolluk Metal olmayan Çok kısa zaman 3 Cambaz Sınır, hudut Gösteriş, gösteri Nuri’nin sessizleri Hastalıktan kurtulma Yapıt Yoldaki çukur Ödeme Uyluk kemiği Sergen Yugoslavya kurucusu Amerika’nın kısa yazılışı Katışıksız Efendimiz’in taşlandığı yer Uzaklık ifadesi anlatır Boru sesi Kırmızı renkli toprak Fransa’da evli kadınlara verilen san 3 7 6 5 8 4 2 1 9 2 1 5 9 6 7 3 8 4 4 8 9 1 2 3 6 5 7 4 Görünme, ortaya çıkma Bir tıp uygulaması Mekanizma Bir komşu ülke 9 4 1 3 7 2 8 6 5 7 5 3 8 9 6 4 2 1 6 2 8 4 5 1 7 9 3 1 Tenkit Bir bağlaç Kastamonu’da bir ilçe Sıcaklık 1 6 2 7 4 5 9 3 8 5 9 4 2 3 8 1 7 6 8 3 7 6 1 9 5 4 2 4 9 5 7 9 6 Bir yerin genel görünüşü Erkek adı 2 Boğa güreşçisi Ulema üstlüğü Sahiplik veren bir ön ek Tablodaki tramlý kalýn çizgilerle belirlenmiþ 3’e 3’lük karelere, 1’den 9’a kadar rakamlarý birer kez kullanarak yerleþtirin. Öyle yerleþtirme yapmalýsýnýz ki, bütün 3 lükle ri dol dur du ðu nuz da tablonun bütün kutularý yukarýdan aþaðýya ve soldan saða 1’den 9’a kadar rakamlardan birer kez kullanýlmýþ olsun. 8 Madenci şapkası Sahnede oynanan oyun Mutlak 4 1 Mavi değerli bir tür taş Bir tür hastalık Kısaca rubidyum Bayındır Hayal ürünü Mercan adası Özür, bahane Uygulama Kıt Hamallık ücreti Bunama Değişim Kısaca molibden Kovma, çıkarma Pişmanlık Yağmur getiren sert rüzgar Rutubetli Radyumun remzi İlk peygamber, ilk insan Bolu’da bir tatil beldesi, tabiat alanı Hayvan ağılı Özerklik Gündelikçi Maç oynanan büyük yapı Cet Ekonomide bir terim Küçük tekne kaptanı Allah’ın bir ismi Kapı Rütbesiz askerler İsyankar 5 Faiz Öğretim Antalya’nın bir ilçesi Bir harfin okunuşu Genişlik Pancar posası Bir hayvani gıda Müzikte durak işareti Boz renk Güreşte bir oyun Etkili, dokunaklı Avrupa’da bir nehir Merhem 6 2 3 K E L İ M E 4 5 N U R E D N E K S İ F İ A O N R N L F E M Ý N E G J K N E B F I Þ N Ö V Ğ V G O F Ö Ç Z R J I T I R E P R N E Z E T U V G R U S K A N E Ş P I A H A G Ð I A R T F Z 4 K N D R M A H Y E K I A N Þ 5 H J K A E D U C G R Ü S L K H Ý A Ğ N Y R A Ý U H M Bulmaca 1 1 2 3 6 7 8 A Ş A R Ğ U E A M T N R Ç P M N B Ü I R G E F E S L E F K E O F B T S U R İ B N E B R A L E G S A Ö K T F R A Z T R L N Ð Ç N H A A Ý E Z T A A G D Ü E E Y A K İ H F E K İ A U K H A T S V A S J Y M G N N E A K A T A J N D M Elçilik görevlisi A V I U T R Ü E L Z A Þ Ğ Ý I R Y I Y O Ş L M Ý U F D C U N D A M Galyumun remzi Bir nota 6 T A Sodyumun remzi Olta ipi 1 Bir bağlaç Kısaca numara Atom bombası atan uçağın adı Avrupa’da bir ada ülkesi Þ ÝF RE K E LÝ ME: Vücut rengi P N S Ü O H O A Y İ L A K N Þ R B V R A 0 G İ L Ð A Y T B Þ U M E İ O K 2 3 4 5 r.ay din@za man.com.tr Refik Aydın r.aydin@zaman.com.tr 6 7 8 9 10 11 12 SOLDAN SAĞA 1) Yapay yolla bronzlaşmayı sağlayan aygıt, güneşletici.– Doğu Anadolu ile Karadeniz arasında bir geçit. 2) Anne ile cenin arasında kan alışverişini sağlayan organ.– Kaliforniya’da yetişen, 100-130 metre boyunda, büyük bir orman ağacı. 3) Ciltte sivilcemsi kabarcıklarla beliren mikroplu bir hastalık.– Tohumundan yağ çıkarılan, öğütülerek tahin elde edilen ve simit vb.nin üzerine serpilen bir bitki. 4) Büyük erkek kardeş, ede.– Yere serilen havsız kalın dokuma.– Şart eki. 5) Ünlü bir otomobil markasının baş harfleri.– Görüntülerin filme alınmasını sağlayan kimse, çekimci. 6) Güzel kokulu çiçekleri olan, süs bitkisi olarak yetiştirilen tırmanıcı bir ağaççık.– Bankalar arası işlemlerde bir gecelik faiz uygulaması. 7) Tutsaklık, esirlik.– Canlı, hareketli kimse. 8) Namazın şartlarından biri.– Filika büyüklüğünde, islimle işleyen deniz teknesi, istimbot. YUKARIDAN AŞAĞIYA 1) Doğal olmayan durumlarda karın ve döl yatağının kesilerek bebeğin alınmasına dayanan doğum yöntemi. 2) Hükümdarın, bütün siyasal kudreti elinde bulundurduğu yönetim biçimi. 3) Rusya’da bir nehir.– Hac sırasında Safa’dan Merve’ye yedi defa gidip gelme. 4) Yavrusu olan dişi hayvan.– Defa, kez. 5) Bir nota.– Boy, endam. 6) Halka biçiminde, genellikle üzerine susam serpilmiş çörek. 7) Formalite icabı. 8) Manisa’nın meşhur macunu.– Kiloamperin kısa yazılışı. 9) Gemilerde yolcuların hizmetine bakan görevli. 10) Yayla evi.– Otlak, yaylım. 11) Rey.– İki ucu ip, ortası örme veya meşin olan bir taş atma aracı. 12) Abartılı gurur, kuşku, güvensizlik, bencillikle belli olan bir ruh hastalığı. 1 2 3 4 5 1 S Ö Z L Ü K 2 E D R E M İ İ N E K T E A T 3 M L 4 P E K 5 A 6 T 7 İ 8 K B S İ 6 S 7 8 9 K A M S Ü R Ü T Z 10 11 12 M A S A T E K E L K H A R İ K U L A D E B İ B İ K L İ V A R A R A T K E N T E K Ü J Y M P Ü G R Þ H Ý P A N E C Ý L A E M Ý G M R L E A A Ý T Y G N Ý Ü M U Ý V Z T M R Ý T O R S U L L Þ Ð L S Ý K A N þ Z U S O A M M D Z A K N V K G L Z R P Z K Ý Ü Y O V O G A R Þ A Ç A K K A K N M C R O O T U R R O Y A Z I L A R R E Ý L T Ý G M Ð R N O U Ý G Z K N R Z Aþaðýdaki kelimeleri tablonun içine serpiþtirdik. Bunlarý bulabilir misiniz? ANTRENÖR, BİBLO, CUMHUR, ÇANKIRI, DOĞRAMA, FELSEFE, FIRTINA, GALYUM, GÜLHAN, HATIRAT, HİKAYE, ITIR, İSKENDERUN, KERBELA, LİYAKAT, MAYMUN, NEZAKET, OTONOM, PATARA, SEVGİ, ŞEFKAT, TAHKİKAT, UĞRAŞ, ÜNLEM, VAİZ, YANLIŞ, ZARF. A R Dün yayınlanan bulmacaların çözümleri O E E Z L A M Ý L V N A M M Ý J G B N S N Ü N V K O E U G O E Ý N R A P P G F G G Ö A Ý O D D Ü E þ Z V K A T B M E Ý A R T S O L O G E R E Y O J A K N T D F Ý O T þ Z M N L Y Ü A M Ý Y L A B Ö S Ý O K Y M N J Þ T E R A S E C Y A Z G A A A F A Ç Ý N R E S Ý K N N B F H E M U U G R Ý B T A V L Z Ý L Z Ý V E C M Ð K Ü S Ý Ö Ö U E M Z Ü D E A M A B O V Þ Aþaðýdaki kelimeleri tablonun içine serpiþtirdik. Bunlarý bulabilir misiniz? ALÝCENAP, BAMYA, CESARET, CEVđZ, DOLUM, EMÝSYON, FđSTAN, GONOKOK, HARBđYE, ÝMRALI, , KANAS, LOSTRA, MANGO, NEFER, OBAMA, ÖTEKÝ, PORTAKAL, RESMÝ, SUZđNAK, ÞÝÝR, TANKER, TRđKO, UZUN, ÜNÝTE, VOLÜM, YÝTÝK, ZARAGOZA. E f20 spor WENGER, MESUT’A KUCAK AÇTI. Arsenal’in sezon başında SAĞLAM’IN HEDEFİ AVRUPA KUPASI. Eskişehirspor Teknik rekor ücretle Real Madrid’ten kadrosuna kattığı Mesur Özil’e Arsene Wenger sahip çıktı. Yetenekli oyuncu, son günlerde formsuzluk ve sakatlıklardan dolayı eleştirilerin hedefinde. Ağır tenkitler karşısında oyuncusuna sahip çıkan Fransız çalıştırıcı Özil’in dünyanın en iyi oyuncularından biri olduğunu söyledi. Direktörü Ertuğrul Sağlam, takım olarak hedeflerinin Avrupa kupalarında Türkiye’yi temsil etmek olduğunu söyledi. Mehmet Akif Ersoy’un ölümünün 93. yıl dönümünde öğrencilerin hazırlamış olduğu programa katılan Sağlam, bu hafta karşılaşacakları Elazığspor’u yenerek moral kazanacaklarını dile getirdi. 14 MART 2014 CUMA ZAMAN Olimpiyat’ta oynamak çok zor Romario’dan FIFA’ya sahtekar suçlaması Beşiktaş'ın başarılı orta saha futbolcusu Veli Kavlak, Atatürk Olimpiyat Stadı'nda futbol oynamanın çok zor olduğunu söyledi. Zor koşullara rağmen iyi sonuçlar aldıklarını belirten Siyah-Beyazlı oyuncu, "Yeni stadımızda ve taraftarımızın önünde Şampiyonlar Ligi'nde mücadele etmek en büyük hayalim." dedi. - Brezilya'da yapılacak FIFA 2014 Dünya Kupası öncesi konuşan efsane oyuncu Romario De Souza Faria, FIFA Başkanı Sepp Blatter ve FIFA Genel Sekreteri Jerome Valcke için çok ağır ifadeler kullandı. Sporx.com'un haberine göre yaz aylarında ülkesinde düzenlenecek büyük organizasyon öncesinde yapılan eleştirilere kızan efsane isim, "Bu adam (Valcke) Brezilya'da yapılacak Dünya Kupası'nın FIFA tarihindeki en kötü turnuvalardan biri olacağını söylüyormuş. Bizim ülkemize geliyor ve istediğini söyledikten sonra herkes onu alkışlıyor. O spor dünyasındaki en büyük sahtekarların başında geliyor." dedi. Joseph Sepp Blatter'i de eleştiren Romario, "Valcke kovuldu ve sonrasında FIFA başkanına şantaj yaptı. FIFA başkanı da bir hırsız zaten. Bu ikisi Dünya Kupası sonrasında zengin olacak. Bunun yanında bizim hükümet, başkan, sekreterler de zenginleşecek tabii ki." şeklinde konuştu. Futbolu bıraktıktan sonra 2010'da Brezilya'da yapılan genel seçimlerde meclise giren Romario, uzun zamandır Dünya Kupası için FIFA'da rüşvet olayları yaşandığını iddia ediyor. SPOR SERVİSİ - İnönü Stadı'nın yıkılıp yeniden inşa edilmesi nedeniyle bu sezon iç saha maçlarının büyük bir bölümünü Atatürk Olimpiyat Stadı'nda oynamak zorunda kalan Beşiktaş'ta orta sahanın önemli ismi Veli Kavlak'tan itiraf geldi. Olimpiyat Stadı'nda top koşturmanın çok zor olduğunu ifade eden başarılı futbolcu, “Olumsuz koşullara rağmen iyi sonuçlar aldık. Vodafone Arena'da oynamayı çok arzuluyoruz. Müthiş taraftarımızla buluşmayı iple çekiyoruz. Taraftarlarımızın önünde yeni stadımızda Şampiyonlar Ligi maçı oynamak çok müthiş olur diye düşünüyorum.” diye konuştu. Sezona iyi bir başlangıç yaptıklarını fakat Galatasaray ile oynadıkları olaylı maç sonrası bocaladıklarını anlatan Veli, “Ancak genç bir kadroya sahip olduğumuz için çabuk toparlandık. Şu an ise herşey yolunda.” ifadelerini kullandı. Orta alandaki partnerleri Bu sezon Beşiktaş orta sahasında başarılı maçlar çıkaran Veli Kavlak, takım olarak formda olduklarını söyledi. Eskişehir galibiyetinin önemine değinen tecrübeli futbolcu, “Zor durumları çabuk atlatan takım şampiyon olacaktır.” dedi. FOTOĞRAF: DHA Oğuzhan Özyakup ve Olcay Şahan'dan övgüyle bahseden Siyah-Beyazlı futbolcu, sözlerini şöylü sürdürdü: “Yarı alanda çok iyi bir baskı kuruyoruz. Oğuzhan ve Olcay faydalı koşular yaparak rakibi yıpratıyorlar. Takımda arkadaşlık da üst düzeyde. Özellikle Olcay ile aramızda büyük bir uyum var. Özel hayatımızda da çok zaman geçiriyoruz.” Teknik Direktör Slaven Bilic hakkında da düşüncelerini aktaran gurbetçi oyuncu, “Ben her zaman elimden gelenin en iyisini yapmaya çalışıyorum. Bütün hocalarım beni oynattı. Bilic ile aramız çok iyi. Kendisiyle Almanca anlaşıyoruz. Hocamız, ne olursa olsun oyun disiplininden kopmamız gerektiğini söylüyor ve bizi maçlara çok iyi motive ediyor." şeklinde konuştu. Son olarak zirve yarışı için yorumda bulunan Veli, az hata yapan ve zor maçları kazanmasını bilen takımın şampiyon olacağını kaydetti. SPOR SERVİSİ Almeida ve Ersan Gülüm, takımla çalıştı Süper Lig'in 25. haftasında yarın Çaykur Rizespor ile deplasmanda karşılaşacak Beşiktaş'ta sakat futbolculardan iyi haberler var. Önceki gün yapılan antrenmanı tedbir amaçlı yarım bırakan Almeida ve Ersan Gülüm'ün takımla birlikte çalıştığı ifade edildi. Buna karşılık Sivok'un tedavisinin devam ettiği kaydedilirken, Fernandes, Ömer Şişmanoğlu ve bireysel çalışan Dany'nin idmana çıkmadığı bildirildi. SAYFA TASARIM: HAKAN SOBACI DİTİB ALIŞVERİŞ MERKEZİ FARKLI VE KEYİFLİ ALIŞVERİŞİ KEŞFEDİN İLGİLENİRSENİZ! Alışveriş merkezimizdeki dükkanlar için müracaatta bulunabilirsiniz. Müracaat ve geniş bilgi için: www.ditibcenter.de Son Müracaat Tarihi: 31.03.2014 014 ADRES DITIB CENTER Venloer Str. 160, 50823 Köln DİYANET İŞLERİ TÜRK İSLAM BİRLİĞİ DITIB CENTER 21SPOR 14 MART 2014 CUMA ZAMAN Galatasaray’a kur darbesi Galatasaray Spor Kulübü’nün aylık olağan Divan Kurulu toplantısı Berkin Elvan’ın cenazesi nedeniyle bir gün gecikmeli olarak gerçekleşti. Başkan Ünal Aysal’ın katılamadığı dünkü toplantıda önümüzdeki hafta yapılacak Mali Kongre öncesi bütçe sunumu yapıldı. G.Saray, Avrupa’nın geliri en yüksek kulüpleri arasında 17. sıraya yükseldi. Hazırlanan bütçede şunlar dikkat çekti: Kulübün net açığı 103 milyon dolar. Toplam alacak 597 milyon TL. Borç 1 milyar 152 milyon TL. Kur farkından bu sene 38 milyon TL zarar edildi. Külübün 115 milyon dolar nakit riski olup, buna karşın maddi duran varlıkların bu riske karşı bulunduğu sunumda yer aldı. Kayserili Zekiye Muslera’yla buluştu Galatasaray formasıyla yeniden parlayan Wesley Sneijder, adeta ikinci baharını yaşıyor. Yükselen performansıyla Cim Bom’un da gücüne güç katıyor. Digiturk ve Bir Dilek Tut Derneği’nin bir süredir ortaklaşa yürüttükleri proje çerçevesinde ihtiyaç sahibi pek çok çocuğun hayalleri gerçeğe dönüşüyor. Bugüne dek proje kapsamında 9 çocuğun hayalini gerçeğe dönüştüren Digiturk, son olarak, Hodgkin Lenfoma hastalığıyla mücadele eden 18 yaşındaki Zekiye, hayranı olduğu Galatasaray’ın başarılı file bekçisi Fernando Muslera ile Florya Metin Oktay Tesisleri’nde bir araya geldi. Muslera ile buluşan Zekiye, başarılı kaleciyi Galatasaray’da uzun yıllar görmek istediğini söyledi. Zekiye ayrıca Muslera’ya nikah şahidi olabileceğini söyledi. FOTOĞRAF: GALATASARAY.ORG Cim Bom’un cuma mesaisi başlıyor Galatasaray, bugün zorlu Kardemir Karabükspor deplasmanına çıkıyor. Ligde bu sezon rakip sahalarda önemli puan kayıpları yaşayan Sarı-Kırmızılılar, Karadeniz temsilcisi karşısında sahadan galibiyetle ayrılarak hem deplasman fobisini yenmek hem de zirve takibini sürdürmeyi hedefliyor. Dr. Necmettin Şeyhoğlu Stadı’nda saat 20.00’de başlayacak karşılaşmayı hakem İlker Meral yönetecek. Cim Bom’da sarı kart cezası nedeniyle geçen haftaki Akhisar müsabakasında forma giyemeyen Selçuk İnan, Karabük’te takımdaki yerini alacak. SarıKırmızılılarda 3 sarı kartı bulunan Brezilyalı Felipe Melo ise ceza sınırında bulunuyor. MUHTEMEL KADROLAR ASLAN’IN EN İYİSİ WESLEY SNEİJDER Wesley Sneijder, Galatasaray’la bir kez daha formunun zirvesine yaklaştı. İki sene önce İnter’de yüzüne bile bakılmayan 29 yaşındaki futbolcu, Sarı-Kırmızılıların başarısında da büyük pay sahibi. Juventus’u devirerek Cim Bom’a turu getiren Sneijder, ligde 19 maçta 9 kez rakip fileleri havalandırdı. MESUT YILDIRIM KARABÜK Oynadığı futbolla eski günlerine geri dönen Galatasaray’ın yıldızı Wesley Sneijder, en iyi sezonlarından birini geçiriyor. Sarı-Kırmızılıların 2013’ün ocak ayında İtalyan ekibi İnter’den transfer ettiği Hollandalı, Cim Bom’un gücüne güç katıyor. Yetenekli isim, Ajax’ta yakaladığı başarılı performansla 2007’de İspanyol ekibi Real Madrid’e transfer olmuştu. İki yıl Madrid ekibinde top koşturan 29 yaşındaki tecrübe, daha sonra el sıkıştığı İnter’de Teknik Direktör Jose Mourinho’yla kazanılmadık kupa bırakmamıştı. Sneijder, ardından yaşadığı düşüşü Galatasaray’da tersine çevirdi. - Hollandalı yıldız, 2012-2013’te İnter Kulübü’nün yaşanılan mali kriz nedeniyle 6 milyon Euro’luk ücretinde indirim talebini kabul etmeyince gözden düşmüştü. İnter’de yaşadığı sorunlar nedeniyle bir dönemi kadro dışı geçiren Hollandalı, çıkışı yeni bir takımda arayarak Galatasaray’a transfer oldu. Sneijder, İstanbul’daki yarım sezonluk süresinde ligi 3, Avrupa’yı da 1 golle kapatmıştı. Hollandalı orta saha, bu yıl üç kulvarda mücadele eden Cim Bom’da 19 maçta 9 gol ve 6 asistlik performans sergiledi. Sneijder, özellikle sezonun ikinci yarısıyla birlikte iyi grafik yakalarken Galatasaray’ın Şampiyonlar Ligi gruplarından çıkmasında başrol oynadı. Sneijder’in ligde filelerini havalandırdığı Gaziantepspor, Karabükspor, Kayserispor, K.Erciyes, Bursaspor ve Akhisar Belediye maçlarını Galatasaray galibiyetle kapattı. Yıldız futbolcunun Şampiyonlar Ligi’nde golle buluştuğu Kopenhag ve Juventus maçlarını da Sarı-Kırmızılılar zaferle bitirdi. Sneijder, geçen sezon Şampiyonlar Ligi’nde 3-2’lik galibiyetle sonuçlanan Real Madrid maçında da 1 gol atmıştı. Wesley, en iyi sezonunu 2006-2007 yılları arasında Real Madrid forması giyerken geçirdi. İspanyol ekibiyle 30 maça çıkan Hollandalı yıldız, 18 gol ve 9 asist üretmişti. KARDEMİR KARABÜK: Waterman, Uğur, Mabiala, Murat, İshak, Samba Sow, Musa, İlhan Parlak, Erkan, Furkan, Eneramo GALATASARAY: Muslera, Chedjou, Semih, Alex Telles, Hakan Balta, Ceyhun, Selçuk, Melo, Sneijder, Burak, Drogba HAKEM: İlker Meral SAAT: 19.00 STAT: Dr. Necmettin Şeyhoğlu YAYIN: Lig TV CANLI ANLATIM: zaman.com.tr SPOR TOTO SÜPER LİG PUAN DURUMU TAKIMLAR 01. Fenerbahçe 02. Galatasaray 03. Beşiktaş 04. Sivasspor 05. Kasımpaşa 06. Akhisar Bld. 07. Trabzonspor 08. K. Karabükspor 09. Bursaspor 10. Eskişehirspor 11. Gaziantepspor 12. Torku Konyaspor 13. Gençlerbirliği 14. Elazığspor 15. MP Antalyaspor 16. Çaykur Rizespor 17. K. Erciyesspor 18. Kayserispor O 23 24 24 24 24 24 23 24 24 24 24 24 24 24 24 24 24 24 G 16 13 13 11 9 10 9 9 9 9 9 8 8 8 5 6 7 3 B 3 9 7 3 8 5 7 7 7 6 5 4 4 3 10 7 4 7 M 4 2 4 10 7 9 7 8 8 9 10 12 12 13 9 11 13 14 A 51 47 40 42 38 33 32 25 27 27 29 33 27 32 27 28 25 16 Y 26 21 22 39 30 36 29 25 30 25 40 35 32 47 30 34 36 42 P 51 48 46 36 35 35 34 34 34 33 32 28 28 27 25 25 25 16 25. HAFTANIN PROGRAMI Bugün: Kardemir Karabükspor-Galatasaray ..............19.00 Yarın: Kasımpaşa-Gençlerbirliği....................................12.30 Akhisar Belediyespor-MP Antalyaspor..........................15.00 Çaykur Rizespor-Beşiktaş................................................18.00 Pazar: Torku Konyaspor-Gaziantepspor......................12.00 Eskişehirspor-Elazığspor ..................................................12.30 Sivasspor-Trabzonspor......................................................15.00 Fenerbahçe-Kayseri Erciyesspor ...................................18.00 Pazartesi: Kayserispor-Bursaspor...............................19.00 Trabzonspor, Fener maçını unutmak istiyor - Trabzonsporlu futbolcular, idman öncesi Paulo Henrique’nin 25. yaş gününü kutladı. FOTOĞRAF: TRABZONSPOR.ORG.TR Trabzonspor Teknik Sorumlusu Hami Mandıralı futbolcularıyla yaptığı toplantılarda, olaylı Fenerbahçe maçını unutmalarını ve Sivasspor karşılaşmasına konsantre olmalarını istedi. Pazar günü verecekleri zorlu sınavın daha önemli bir hale geldiğini belirten genç teknik adam, herkesten bu müsabakaya odaklanmalarını istedi. BordoMavililerin çalıştırıcısının, “Fenerbahçe maçını arzu etmediğimiz şekilde noktaladık. Yaşananlardan herkesin ders çıka- rıp ligde geride kalan maçlara odaklanması gerekir. Daha toplanacak çok puan var. Avrupa kupalarına katılma umudumuzu kaybetmiş değiliz. Bu sebeple de Sivasspor maçı büyük önem arz ediyor. Bir an önce toparlanıp geride kalan maçları kazanmalıyız.” dediği öğrenildi. Başkan İbrahim Hacıosmanoğlu’nun da bugün Trabzon’a giderek takımın yanında olacağı, Sivas maçı öncesi futbolcularla bir toplantı yapacağı bildirildi. Bu arada bir dönem Trabzonspor for- ması giyen Orhan Kaynak, Teknik Sorumlu Hami Mandıralı’nın yardımcılığına getirildi. Kaynak, bugünden itibaren takımla birlikte çalışmalara başlayacak. Öte yandan Sivasspor maçına hazırlanan BordoMavililerde, sakatlığı sona eren Kadir ve Janko takımla birlikte çalışmalara başlarken, pazartesi günkü antrenmanda sakatlanan Colman idmana katılmadı. Malouda ise takımdan ayrı koşu yaptı. Ayrıca idman öncesi arkadaşları Paoulo Henrique’nin 25. yaş gününü kutladı. SPOR SERVİSİ SAYFA TASARIM: EMRAH BERBER f22 SPOR 14 MART 2014 CUMA ZAMAN İKİ GALİBİYET BİZİ RAHATLATIR Fenerbahçe, Trabzonspor maçının 3-0 tescil edilmesi halinde en yakın rakibi Galatasaray’la puan farkını 6’ya yükseltecek. Kadıköy’de Erciyesspor ve deplasmanda Gaziantepspor’la oynayacakları karşılaşmaların önemine değinen Başkan Vekili Abdullah Kiğılı ise “Önümüzdeki birkaç haftayı doğru bir şekilde atlatırsak şampiyonluk kupasına iyice yaklaşmış olacağız.” dedi. Türkiye, FIFA’da dört basamak yükseldi - Fenerbahçe Başkan Vekili Abdullah Kiğılı, Erciyesspor ve Gaziantepspor maçlarını kazanmaları halinde şampiyonluk yolunda önemli avantaj sağlayacaklarını söyledi. Deneyimli yönetici, İstanbul Ticaret Üniversitesi'nde Türkiye ekonomisinin lokomotif sektörlerindeki şirketlere verilen ödül törenine katıldı. Galatasaray'ı kulüp CEO'su Lütfü Arıboğan'ın temsil ettiği organizasyona, iki yönetici birlikte girdi. Çıkışta basının birlikte görüntü ve fotoğraf alma isteği karşısında ise Kiğılı, “Fenerbahçe ile Galatasaray yan yana gelince ilgi yoğun oluyor. Böyle günlerde yan yana olmak iyidir. Güzel görüntülere ihtiyaç var.” dedi. Fenerbahçe'de 35 yıllık kongre üyesi olduğunu belirten ünlü işadamı, şöyle devam etti: “Kulüplerin sadece futbola değil, Türk sporuna yaptığı hizmete bakılmalı. Fenerbahçe, spora büyük hizmetler veriyor. Olimpiyatlara en fazla oyuncu gönderen kulübüz. Bu sporcuların yüzde 50'si altyapıdan yetiştirilmiş. Devlet değil Fenerbahçe tarafından her şekilde finanse edilen olimpiyatlara yetiştirilen sporcular.” Süper Lig'deki şampiyonluk yarışına da değinen Abdullah Kiğılı, “Önümüzdeki bir kaç haftayı doğru bir şekilde atlatırsak şampiyonluk kupasına yaklaşmış olacağız.” şeklinde konuştu. Stat ismi ve forma reklamı ile ilgili KAP'a yapılan açıklamadan bahseden Fenerbahçeli yönetici, “Şu anda herkese açığız ama ilk tercih Türk Telekom'dur. Onlarla anlaşamazsak Kadıköy’de pazar günü Erciyesspor’u ağırlayacak olan Fenerbahçe, çalışmalarını sürdürüyor. Sakatlıkları geçen Egemen ile Bruno Alves takıma dönerken Sow ve Kuyt’ın idmandaki hırsı dikkat çekti. piyonlar Ligi'ndeki rakibi İngiliz temsilcisi Chelsea'nin de sponsorları arasında yer alan Güney Koreli elektronik devi, geçen yıl Londra ekibine sadece forma reklamı için 21 milyon Euro ödedi. Sarı-Lacivertlilerin de Fenerbahçe ismi öne gelecek şekilde senelik 15 milyon Euro'nun üzerinde bir sözleşme imzalamak istediği bildirildi. Öte yandan Kanarya, pazar gü- bir sürü yabancı firma var.” değerlendirmesini yaptı. SAMSUNG'DAN STAT İÇİN DEV GİRİŞİM Abdullah Kiğılı'nın Şükrü Saracoğlu Stadı'na alınacak isim sponsoru konusunda netlik olmadığını ifade etmesine rağmen dünyanın önde gelen firmalarından Samsung'la görüşmelerin sürdüğü öğrenildi. Galatasaray'ın Şam- $U]ÖQNDOELQHNDOELPL]LQDU]ÖLoLQ UMRE’<(*ù'ù<258= gündüz 12 gece / 13gec e Medine 7 gece Mekke - 5 ndüz 9 gece / 10 gü gece Medine 5 gece Mekke - 4 7UNL\H·GH\ÖOOÖNWHFUEHVL\OHKL]PHWYHUHQQDQVWXUDUWÖN$YUXSD¶GD UMRE ZAMANI Huzurlu ve güvenli bir organizasyon ile hizmete hazırız DƺƔƚĞƌŝŚŝnjŵĞƚůĞƌŝ 069 22 22 30 60 Kutsal beldelerde seçkin rehber ve hocalarımız eşliğinde, konforlu ve rahat otellerde konaklayarak, Allah Resulü’nün (s.a.v) sünneti üzere umre yapmak, Kur'an, evrad-u ezkar, ilahiler ve sohbet-i cananla o kutlu zamanı gündüz ve gece dolu dolu geçirmek, Ümmet-i Muhammed’e ve insanlığa yapılan dua ve niyazlara katılarak "amin" demek için şimdi umre zamanı… Ekonomik yürüme mesafesinde oteller Gold Paket Mekke‘de konaklama Mekke‘de konaklama Medine‘de konaklama Medine‘de konaklama Tabldot yemek Açık büfe 3 - 4 kişilik oda 2-3 kişilik oda 1395,- € 5 yıldızlı oteller 1820,- € İnternet sitemizden güncel fiyat ve tarihlerimizi öğrenebilirsiniz. Umre Tarihleri: 12 - 22 Nisan 2014 : Bremen, Hannover 12 - 24 Nisan 2014 : Stuttgart, Berlin 14 - 26 Nisan 2014 : Frankfurt, Köln, Münih, Düsseldorf, Dortmund Uçak durumuna göre tarihlerde +/- değişiklik olabilir. Real Media Marketing GmbH Brüsseler Platz 2 • 63067 Offenbach Tel: 069 348 79 00 26 info@nuanseuropa.eu www.nuanseuropa.eu nü Ersiyesspor'la oynayacağı maçın hazırlıklarına devam ediyor. Sakatlıklar ve kart cezalıları sebebiyle ideal 11'i bozulan Teknik Direktör Ersun Yanal'a sevindirici haber geldi. Egemen ve Bruno Alves'in de iyileşmesiyle Fenerbahçe'de eksik kalmadı. Sarı-Lacivertliler, yeni bir sakatlık sorunu yaşamadığı takdirde Erciyesspor'a karşı tam kadroyla mücadele edecek. SPOR SERVİSİ FIFA, mart ayı sıralamasını yayınladı. Türkiye, FIFA Dünya Sıralaması’nda mart ayında 4 basamak yükselerek 710 puanla 38. sıraya yükseldi. FIFA’nın resmi sitesinde güncellenen listede, Türkiye puanını şubat ayında topladığı 702.56’dan 710.08’e çıkardı. EURO 2016 elemelerine İsveç ile yaptığı dostluk maçıyla başlayan Milli Takım, rakibini 2-1’lik skorla mağlup etmeyi başarmıştı. Sıralamada, İspanya 1510 puanla zirvedekini yerini korurken, Almanya 1336 puanla ikinci ve Arjantin 1234 puanla 3. sırada yer aldı. EURO 2016’daki rakiplerimizden Hollanda 11, Çek Cumhuriyeti 30, İzlanda 52, Letonya 113 ve Kazakistan 127. sırada kendilerine yer buldu. SPOR SERVİSİ Mehmet Özhaseki, şansızlıktan şikayetçi Kayserispor Onursal Başkanı Mehmet Özhaseki, takımın puan kayıplarını ve ligin dibine demir atmasını şansızlıklara bağladı. Özhaseki, Sarı-Kırmızılıların son yılların en iyi kadrosunu kurduğunu ancak yaşanan sakatlık ve şansızlıkların takımı geriye ittiğini söyledi. Güzel stada sahip olmalarına rağmen taraftar desteğinden mahrum olduklarını hatırlatan deneyimli yönetici ‘‘ Kayseri’den en az bir takımın ligde kalmasını istiyoruz.’’ diye konuştu. Eczacıbaşı’nda hedef kupa Eczacıbaşı VitrA, Azerbaycan’da 15-16 Mart tarihlerinde düzenlenecek 2014 CEV Denizbank Bayanlar Şampiyonlar Ligi Dörtlü Finali için Bakü’de. Final Four’a kalmanın büyük başarı olduğunun altını çizen Turuncu-Beyazlıların kaptanı Esra Gümüş kupayı Türkiye’ye getirmek istediklerini söyledi. İki temsilcimiz Eczacıbaşı VitrA ile VakıfBank’ın final bileti için mücadele edeceği maç 15 Mart Cumartesi 14.00’te Bakü’de oynanacak. 23 SPOR 14 MART 2014 CUMA ZAMAN ÇALHANOĞLU: SAKATLIĞIM KONUSUNDA YAZILANLAR GERÇEĞİ YANSITMIYOR TERİM’İN BİR SÖZÜ, BENİM İÇİN EMİRDİR MEHMET ALİ SAYER HAMBURG Bundesliga’nın köklü takımlarından Hamburg’da forma giyen milli futbolcumuz Hakan Çalhanoğlu, Türkiye basınında sakatlığı ile alakalı çıkan haberlerin gerçeği yansıtmadığını söyledi. Bundesliga'da attığı frikik golleri ile adından sıkça söz ettiren Çalhanoğlu, "Bremen maçından sonra ön adalemde ağrılarım vardı ve kulüp doktoru iki hafta sahalardan uzak kalacağımı söyleyerek raporu da böyle yazdı. Yoğun bir tedavi dönemi ve beş gün dinlendikten sonra deneme antrenmanlarına çıktım. Son idmana iğne ile çıktım ve maçta da yüzde yüz hazır olmadan forma giydim. Burada kesinlikle bir aldatma söz konusu olamaz. Doktorlar ne rapor vermişlerse bu onların sorunu ama ben tedavi ile erken iyileştim. Başta Fatih hoca olmak üzere TFF karşı kesinlikle böyle bir aldatma söz konusu olamaz. Fatih hoca hangi takıma gönderirse gön- - dersin onun sözü benim için emirdir. Kendisinden çok memnumun ve mili takım İsveç'e karşı galip gelmesinde çok sevindim. Eğer böyle olmasaydı milli takım seçmezdim." dedi. Milli oyucumuzun babası Hüseyin Çalhanoğlu ise yazılanların gerçek olmadığını söyledi. Çalhanoğlu, "Fatih hocayla birlikte konuştuk ve Hakan'ın A Milli Takımda hazırlık maçı yapacağına Ümit Mili Takımda Avrupa şampiyonası için oynamasını bizde istedik. Zaten kulüp izin vermezse Hakan milli takıma bile gidemez. Hakan beklenilenden erken iyileşmesinin sevindirici olması gerekirken durumun böyle gelişmesi ve bunu bazı basın malzeme olarak kullanmasını doğru bulmuyorum. Oğlum halen yüzde yüz iyileşmiş değil. Hamburg'un durumunu göz önünde bulundurduğumuzda on tane oyuncuları sakat tabii ki gece gündüz çalışıp oyuncularının iyileşmesini istiyorlar." ifadelerin kullandı. Leverkusen Devler Ligi’ne de veda etti KEMAL KURT BERLİN Bu sezon mütevazı kadrosuna rağmen Bundesliga'ya müthiş başlayıp Bayern Münih'i en çok zorlayan ekibiydi Bayer Leverkusen. Ligin ikinci yarısında büyük bir çöküş yaşadı. Arka arkaya alınan yenilgilerle önce şampiyonluk yarışından sonra da ikincilik koltuğundan oldu. Almanya Kupası'nda ikinci lig ekibine hem de sahasında elenerek herkesi şaşırttı. Hedefinde sadece Devler Ligi vardı. İkinci turdaki rakibi Fransa'nın güçlü temsilcisi Paris St.Germain'di. İlk maçta evinde 4-0'lık ağır bir yenilgi aldı. Paris'teki rövanşta bir mucize gerekiyordu. O da gerçekleşmedi. Rakibine 2-1 kaybedip Şampiyonlar Ligi'ne çeyrek finali göremeden veda etti. - Hamburg'da forma giyen milli oyuncumuz Hakan Çalhanoğlu kendisi ile alakalı Türkiye'de çıkan haberlerin gerçek olmadığını ve bunlara üzüldüğünü söyledi. FOTOĞRAF: ZAMAN, MEHMET ALİ SAYER Parc des Princes Stadı'nda oynanan maça Alman ekibi iyi başladı. Maçın hemen başında Sidney Sam'le öne de geçti. Biraz olsun umutlandı. Daha sonra ev sahibi ekipten sahneye Marquinhos ve Ezequiel Lavezzi çıkıp Leverkusen'in umutlarını bitirdi. Konuk ekip maçın 28. dakikasında kaptan Simon Rolfes'in ayağından penaltı atışından yararlanamadı. Milli futbolcu Ömer Toprak'ın defansta başarılı işler yaptığı maçta Kırmızı-Siyahlıların diğer Türk oyuncusu Emre Can 68'de ikinci sarıdan oyun dışı kaldı. Paris ekibi, Avrupa kupalarında iç saha maçlarındaki yenilmezliğini 28 karşılaşmaya çıkardı. PSG ayrıca oynadığı son 16 Devler Ligi maçında da rakip fileleri havalandırmayı başardı. Rana Tokmak bronz madalya kazandı Alman Ritmik Jimnastik Milli takımı sporcusu Rana Tokmak (17), Fransa’da düzenlenen Grand Prix yarışmasında bronz madalya kazandı. Rana ve takım arkadaşları, Labutta Rusya ve Ukrayna’nın arkasından üçüncü olarak birçok güçlü rakiplerini geride bıraktı. 12 ülkenin katıldığı yarışmada Rana ve arkadaşları, top ve kurdelada beşinci, toplamda da dördüncü oldular. Rana, 21-23 Mart tarihle- rinde Stuttgart Porsche Arena’da düzenlenecek Gazprom Dünya Kupası’nda yarışacak. Yarışma ritmik jimnastik olimpiyat şampiyonu Ali Kabaeva’nın himayesinde düzenleniyor. Ayrıca kendisinin de yarışmaya katılması bekleniyor. Rana Haziran ayinda Azarbeycan Bakü’de Avrupa Şampiyonası’na, Eylül 2014’te İzmir’de düzenlenecek Dünya Şampiyonası’na katılacak. HÜSEYİN KOÇ BOCHUM 14 MART 2014 CUMA Pistorius’un davasında ‘sır kapısı’ aralandı! TÜRKMEN TERZİ JOHANNESBURG CİHAN Dünya medyasının canlı takip ettiği ampute atlet Oscar Pistorius duruşması 9. gününe girerken bütün dikkatler "sır kapıya" yöneldi. Adli tıp dedektifi Albay Gerhardus Vermeulen ifadesinde Oscar'ı yalanlayarak, ampute atletin kurşunladığı kapıyı protez bacaklarını giymeden, kriket sopası ile kırdığını söyledi. Dedektifin tanıklığı, geçen yıl Sevgililer Günü'nde kız arkadaşı Reeva Steenkamp'ı öldürmekle yargılanan Pistorius'un davasının seyri için kritik öneme sahip. Evde hırsız olduğunu düşünen Pistorius'un kendini savunmak için ilk önce protez bacaklarını takması gerektiği belirtiliyor. Öte yandan Pistorius'un ünlü avukatı Barry Roux dedektife, kapı panelindeki polise ait ayak izini sorarak, Vermeulen'i çapraz sorguda terletti. Vermeulen ise kapıdaki sopa izinden yola çıkarak Oscar'ın protez bacaklarını giymeden dizleri üstünde kapıya vurduğunu söyledi. Avukat Baux, dedektiften defalarca, mahkemeye kurulan tuvalet kapısına Oscar'ın "vurduğu şekilde" vurmasını isteyince, Vermeulen sinirlerine hâkim olmakta zorlandı. Roux ayrıca, kapı paneli üzerindeki izlerin incelendiği takdirde Oscar'ın kapıyı protez bacaklarını takmış olarak kırdığının anlaşıla- - New York’taki patlamada iki bina çöktü: En az 4 ölü cağı konusunda ısrar etti. Roux ayrıca, Albay'dan mahkemeden ayrıldığı günden bu sabaha kadar olan telefon konuşmalarının dökümünü istedi. Vermeulen isteğe olumlu yanıt verdi. Duruşmanın başından beri tanıkların itibarını sarsma yöntemine başvuran Avukat Roux, dedektife de eğitim durumunu sorarak Oscar lehine algı oluşturmaya çalıştı. Roux ayrıca, kapının darbe sonrası yere düşen küçük parçalarını sorunca, Albay, küçük kırıntıların çok da önemli olmadığını söyledi. Öne çıkan genel görüşe göre, Oscar ile tartışan kız arkadaşı korkudan kendini tuvalete kilitledi ve silaha çok düşkün olan Oscar protez bacaklarını takmadan, kapının arkasındaki Steenkamp'ı kurşunladı. Daha önceki şahitlerin silah sesinden önce kadın çığlığı duymaları da Oscar'ın cinayeti planlı işlediği yönündeki kanaati artırıyor. Yerli ve yabancı bir medya ordusunun takip ettiği davada, Oscar'ı mahkeme önünde bekleyen yüzlerce genç altın madalyalı atlete sevgi gösterilerinde bulunuyor. İdari başkent Pretoria'nın Kuzey Gauteng Yüksek Mahkemesi'nde devam eden duruşmada, yüze yakın tanığın dinlenmesi bekleniyor. Kalite tescilli ABD'nin New York kentinde gaz kaçağı nedeniyle meydana gelen patlamada en az 4 kişi hayatını kaybetti, 30'dan fazla kişi yaralandı. New York'un Harlem bölgesinde önceki gün sabah saat 09.30 sıralarındaki patlama sonrasında beş katlı bitişik iki bina çöktü. Enkaz altında kalanlar için arama çalışmaları devam ederken, ölü sayısının artmasından endişe ediliyor. Çöken binalardan birinin ilk katında bir piyano tamir mağazası bulunduğu, diğer binanın ise bir kilise olduğu belirtildi. Görgü tanıklarının ifadesine göre, bina çökmeden önce büyük bir patlama sesi duyuldu. Patlamanın meydana geldiği bölgeye yakın bulunan tren seferleri durduruldu. NEW YORK CİHAN güvenilir Marka İşte sizlere %100 İnek ve Manda sütünden üretilmiş üç yeni yoğurt daha! Marketinizden ısrarla isteyiniz! YENi - Lionel Messi, formasını giydiği Barcelona Kulübü'nün de sponsorluğunu yaptığı, Bileşmiş Milletler Çocuklara Yardım Fonu'nun (UNICEF) Suriyeli çocuklar için başlattığı "Kayıp Nesil Olmasın" kampanyasına mesajla destek verdi. Messi, sosyal paylaşım sitesi Facebook'taki resmi hesabından UNICEF'in kampanyasına destek mesajı yayınladı. Yıldız futbolcu, "Suriyeli çocukların şiddet ve acının olduğu bir yılı daha kaybetmelerine müsaade etmeyelim" ifadesini kullandı. Dünyanın en uzun mektubu sokak hayvanları için YENi - http://www.facebook.com/baktat.gruppe http://twitter.com/baktatgroup http://www.youtube.com/channel/UCaoJQpS4xexAzhlJXQwVLkA Messi’den, Suriyeli çocuklara yardım kampanyasına destek www.baktat.com w Romen çocuklar "Sokak hayvanlarını öldürmeyin" konulu dünyanın en uzun mektubunu yazdı. Romanya'dan 40 çocuğun ve diğer Avrupa ülkeleri ile birlikte toplamda 100 çocuğun yazdığı mektubun uzunluğu bin metreyi buluyor. Mektup Avrupa Parlamentosu Başkanı Martin Schulz'a verilecek. En uzun mektup için Guinness Rekorlar Kitabı'na başvuruda bulunuldu. Romanya'da 2013 Eylül ayı başında 4 yaşında bir çocuğun ölümü bir çocuğun da yaralanmasıyla sonuçlanan köpek saldırısından sonra kanun çıkartılmıştı. Kanun, 14 gün içinde sahipsiz olduğu belirlenen köpeklerin bölgesel idareler tarafından uyutulması, tepkilerin temelini oluşturuyor. ÖMER SAİD BURGAZLI BÜKREŞ SAYFA TASARIM: YÜCEL ERGÜNEŞ