Her fieyin Bafl› Sa¤l›k Ama
Transkript
Her fieyin Bafl› Sa¤l›k Ama
Editör’den De¤erli Sa¤l›k Hakk› Gönüllüleri; iraz gecikmeyle de olsa, ikinci say›m›zla karfl›n›zday›z. ‹lk say›m›zla ilgili çok güzel tepkiler ald›k. Gerek içeri¤imiz ve gerekse bask› kalitemiz çok be¤enildi. ‹lk say›m›zdaki bu yüksek ç›tan›n, bizi zorlayan bir unsur oldu¤unun fark›nday›z. Ancak buna ra¤men, bu ve sonraki say›larda ç›tay› yükseltmek peflinde olaca¤›m›z› vurgulamak isterim. B Bu say›m›zda Ülkemizin farkl› merkezlerinden yazarlar›m›z›n makalelerini okuyacaks›n›z. Her biri alan›nda yetkin bu isimleri, zaten biliyorsunuz. Sa¤l›k Hakk›, t›p, hukuk, iflletme, kamu yönetimi gibi çok farkl› disiplinlerden düflünürlerin, araflt›rmac›lar›n hasta haklar›yla ilgili ortak bir toplumsal kültür gelifltirebilme çabalar›na uygun bir zemin sunuyor. Bu alanda üretilen ve yay›n ilkelerine uygun her türlü de¤ere, esere sayfalar›n› aç›yor. Okuyucular›ndan gelen elefltiri, öneri ve görüflleri de çok önemsiyor. ‹lerleyen sayfalarda hasta ve hekim haklar›n›n hukukçu gözüyle yorumu; hastadan ayd›nlat›lm›fl onam alma yükümlülü¤ü; sa¤l›k kurumlar›nda ne tür hasta hakk› ihlalleri yafland›¤›; sa¤l›kta dönüflümün özellikle kamu sa¤l›k kurumlar› aç›s›ndan ne anlama geldi¤i; sa¤l›kta merkezi yönetimden, yerinden yönetime geçifl planlar›; hasta haklar›n›n hekimler için ne anlama geldi¤i ile hekim s›rr› ve gizlilik kavram› hakk›nda yaz›lar bulacaks›n›z. Bu say›m›zda sa¤l›k alan›nda herhangi bir misyon ve sorumluluk sahibi kiflilerin hasta haklar›yla ilgili bilgi ve birikimlerini art›rmak; sa¤l›k kurumlar›nda hasta iliflkileri, hasta hizmetleri, hasta haklar› birimleri ve hasta haklar› kurullar› gibi ünitelerde görev yapacak kiflilere, gereksinim duyacaklar› temel bilgi ve becerileri kazand›rmak ve hasta haklar›yla ilgili e¤itim programlar›n› planlay›p yürütebilecek e¤iticileri e¤itmek amac›yla üç y›ld›r gerçeklefltirmekte oldu¤umuz Hasta Haklar› E¤itici E¤itimi Kursuyla ilgili duyurumuzu, kurs program›n› ve baflvuru formunu yay›nl›yoruz. Ülkemizin çeflitli yörelerinden kat›lacak olan kursiyerlere tamamen interaktif bir e¤itimin verildi¤i kurs program›nda, hasta haklar›yla ilgili ulusal ve uluslar aras› bilgi ve birikimin aktar›lmas› yan› s›ra; yetiflkin e¤itimiyle ilgili temel becerilerin kazand›r›lmas› planlanm›flt›r. Bu e¤itimi alan kursiyerlerin, kendi bölgelerinde hasta haklar›yla ilgili olarak sorumluluk yüklenmeleri; edindikleri bilgi ve birikimi kendi çevrelerine aktarmalar› ve günlük uygulamalar›na yans›tmalar›; gerek halka, sivil toplum örgütlerine, hasta ve hasta yak›nlar›na ve gerekse sa¤l›k kurum ve çal›flanlar›na dönük e¤itim çal›flmalar› gerçeklefltirmeleri beklenmektedir. Bunun sonucunda ülkemizde hem kamuoyunda; hem de sa¤l›k kurum ve çal›flanlar›nda hasta haklar›yla ilgili bilgi, bilinç ve duyarl›l›¤›n yayg›nlaflt›r›lmas›; sa¤l›k hizmetlerinin sunumundaki anlay›fl ve uygulamalar›n›n ça¤dafl normlara göre olumlu olarak de¤ifltirilmesi hedeflenmektedir. Geçen iki program›m›za kat›lan kursiyerlerimizden ald›¤›m›z geri dönüfller, kursun amac›na ulaflt›¤›n› göstermektedir. ‹kinci Kursumuzla ilgili haberi ve kat›l›mc›lar›n kursla ilgili de¤erlendirmelerini de ilerleyen sayfalarda bulabileceksiniz. Kursla ilgili daha genifl bilgi almak isteyenlerin verilen iletiflim adreslerinden bize ulaflmalar›n› bekliyoruz. Kursa, ilk baflvuran 30 kifli al›nacakt›r. Bu nedenle kat›lmay› düflünenlerin baflvurular›n› gecikmeden yapmalar›n› öneriyoruz. Kat›lma konusunda karar› netleflmeyenler de ön kay›t yapt›rabilirler. Derne¤imizin internet sayfas› yenilendi ve ulafl›m adresi de¤iflti. Bu de¤iflimi not etmenizi ve sitemizde ilgili k›sma girerek haksayun internet tart›flma grubuna üye olman›z› öneriyoruz. Bu gurupta HAKSAY üyeleri yan›nda, daha önceki kurslar›m›za kat›lanlar ve hasta haklar› alan›nda söyleyecek sözü olanlarla tan›flacak ve görüfl al›fl veriflinde bulunabileceksiniz. Sorular›n›z›, sorunlar›n›z›, karfl›laflt›¤›n›z olgular›n›z› gruba gönderip, görüfl ve öneri alabileceksiniz. Tekrar sizlerle birlikte olman›n memnuniyetini bize yaflatan yazarlar›m›za, ikinci say›m›z›n sponsorlu¤unu üstlenen Pfizer ‹laçlar›na ve bas›m› gerçeklefltiren Ortado¤u A.fi.’ye teflekkür ediyorum. Prof. Dr. Tevfik ÖZLÜ ‹çindekiler SA⁄LIK HAKKI ISSN: 1306-3448 Hasta Haklar› ve Sa¤l›kl› Yaflam Derne¤i (HAKSAY)’nin süreli yay›n›d›r. Y›lda iki say› olarak yay›nlan›r. Sahibi: HAKSAY Ad›na Yrd. Doç. Dr. Yahya DERYAL Editör: Prof. Dr. Tevfik ÖZLÜ 7 Sorumlu Yaz› ifl fllleri Müdürü: Prof. Dr. Gamze ÇAN ‹letifl fliim ve yaz› gönderme adresi: Sa¤l›k Hakk› Dergisi KTÜ T›p Fakültesi Halk Sa¤l›¤› Anabilim Dal› 61080 Trabzon. Tel-Faks: 0 462 377 54 45 E-Mail: gcan@meds.ktu.edu.tr Yay›n Kurulu: Ö¤r. Gör. Sadat BOSTAN Yrd. Doç. Dr. Yahya DERYAL Ö¤r. Gör. Hasan KIRMIZI Prof. Dr. Tevfik ÖZLÜ Yrd. Doç. Dr. Yusuf fiAH‹N Dan›fl flm ma Kurulu: Prof. Dr. Mehmet AYAN Doç. Dr. Nüket BÜKEN Prof. Dr. Gamze ÇAN Prof. Dr. Nesrin ERC‹YES Av. Hilal GÜLTEPE Doç. Dr. Hakan HAKER‹ Prof. Dr. Huseyin HATEM‹ Ö¤r. Gör. Gürkan SERT Yrd. Doç. Dr. Zafer ZEYT‹N Yay›n Politikas›: Hasta haklar› ve sa¤l›¤›n korunup gelifltirilmesi amac›na dönük, bilimsel normlara ve etik ilkelere uygun olarak, koruyucu hekimli¤i önceleyen, hasta haklar›na sayg›l›, hasta memnuniyetini esas alan ve sa¤l›kta kaliteyi hedefleyen yaz›lara yer verir. ‹çerik, dil ve üslup olarak popüler düzey esas al›n›r. Yaz›lar Türk Dil Kurumu kurallar›na uygun olmal›d›r. Gönderilen yaz›lar yay›n ve gerekti¤inde dan›flma kurulunca de¤erlendirilir. Yay›n politikas›na uygun düzeltmeler yazardan talep edilir. Uygun bulunmayan yaz›lar iade edilmez. Yaz›lar›n içeri¤inden yazarlar sorumludur. Tasar›m - Bask›: Türkiye Klinikleri Ortado¤u Reklam Tan›t›m Yay›nc›l›k Turizm E¤itim ‹nflaat Sanayi ve Ticaret A.fi. Talatpafla Bulvar› No:102, 06230 Hamamönü-ANKARA Tel: 0312 309 36 66 Faks: 0312 312 67 41 e-posta: info@turkiyeklinikleri.com Tefl fle ekkür : Sa¤l›k Hakk› Dergisinin yay›n ve da¤›t›m sponsoru Pfizer ilaçlar› Ltd. fiti.’ye teflekkür ediyoruz. www.haksay.org Bir Kurs Böyle Geçti... Sa¤l›l›kla ilgili Ulusal ve Uluslararas› belgeler ›fl›¤›nda “Hekim S›rr› ve Gizlililk” kavramlar› 10 Hastanelerde sa¤l›k hizmeti alma sürecinde ortaya ç›kan hasta haklar› ihlalleri 16 T›bbi müdahale için hastan›n ayd›nlat›lmas› ve onay›n›n al›nmas› Hekim ve Hasta haklar›n›n Ulusal ve Uluslararas› Hukuk aç›s›ndan konumland›r›lmas› 22 53 46 Hastalara gerekli özeni gösteremiyoruz Her fieyin Bafl› Sa¤l›k Ama “Hukuk”suz Sa¤l›k Olmaz 58 Genel Sa¤l›k sigortas›n›n öngördü¤ü de¤iflimin kamu hastanelerine yönelik riskleri 41 Hekimler ve Hasta Haklar› Hasta Güvenli¤i Konferans› Prof. Dr. Erdal Akal›n 46 54 III. HASTA HAKLARI E⁄ITICI E⁄ITIMI KURSU Hasta Haklar› ve Sa¤l›kl› Yaflam Derne¤i 61 ULUSLARARASI SEMPOZYUM 002 y›l›ndan beri T›p Hukuku üzerinde çal›flan ve 2003-2004 y›llar›nda Almanya’da Hekim ve ‹laç Hukuku Enstitüsü’nde bu konuda araflt›rmalar yapan Doç. Dr. Hakan Hakeri t›p hukuku konusunda yak›n iliflki içinde bulundu¤u Alman meslektafllar›yla seri toplant›lar düzenlemeye karar verdi. Türk hukukçular›n›n geleneksel olarak Almanya ile yak›n iliflkileri bulunmaktad›r. Ayr›ca T›p Hukuku konusunda da Almanya’da çok ayr›nt›l› çal›flmalar yap›lmaktad›r ve birçok üniversitede müstakil enstitüler bulunmaktad›r. Bu nedenle Alman meslektafllar›n bu konudaki tecrübe ve bilgilerinden istifade etmekte yarar vard›r. Hakeri, bu konuda Almanya’da bulundu¤u süre içinde Alman meslektafllar›yla baz› giriflimlerde bulunduysa da, sempozyumun finanse edilmesi konusunda bir destek sa¤lanamad›. Türkiye’de de baflvurulan birçok kurumdan bu noktada olumlu cevap al›namad›. Son olarak 1 Haziran 2005’te Selçuk Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nde göreve bafllayan Hakeri, söz konusu Üniversite yönetimi ile Hukuk Fakültesi dekan› Prof. Dr. Mehmet Ayan’›n konuya olumlu bak›fl› üzerine, Alman Akademik De¤iflim Program›na sempozyumun desteklenmesi için müracaat etti ve olumlu cevap ald›. ‹lk sempozyum böylece DAAD ve Selçuk Üniversitesi Rektörlü¤ü taraf›ndan desteklendi. Esasen toplant› bir kerelik düflünülüyordu. Ancak Hakeri Alman meslektafl› Prof. Dr. Henning Rosenau’ya sempozyumu 1. Türk Alman T›p Hukuku Sempozyumu olarak adland›rmay› teklif etti ve bu teklif kabul gördü. Ancak her iki bilim adam› da, o tarihlerde bu sempozyumun bir ikincisinin dahi yap›labilece¤i hususunda önemli tereddütlere sahiptiler, zira 2 senedir planlanan toplant›ya güçlükle bir finansör sa¤lanabilmiflti. Fakat ‹stanbul Üniversitesi ve Yeditepe Üniversitesi Hukuk Fakültesi ö¤retim üyesi Doç. Dr. Yener Ünver’in hemen ilk sempozyumdan sonraki çabalar›yla daha ilk sempozyumdan 5 ay sonra, hayal gibi görünen bir fley gerçekleflti ve Yeditepe Üniversitesi’nde II. Türk Alman T›p Hukuku Sempozyumu düzenlendi. Bu kez Doç. Dr. Hakan Hakeri ve Prof. Dr. Henning Rosenau d›fl›nda Doç. Dr. Yener Ünver’de düzenleyenler aras›na kat›ld›. Prof. Dr. Henning Rosenau da sempozyumun üçüncüsünü Almanya’da düzenlemeyi önerdi ve ilk sempozyumdan tam 1 y›l sonra 10-11 Kas›m 2006’da Augsburg Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nde üçüncü sempozyum düzenlendi. 4. Sempozyum da bafl›ndan itibaren Türk Alman T›p Hukuku Sempozyumlar›na katk›da bulunan ve T›p Hukuku konusunun Türkiye’deki duayenlerinden Prof. Dr. Tevfik Özlü ve Yrd. Doç. Dr. Yahya Deryal taraf›ndan Trabzon’da düzenlenecektir. ‹lk sempozyumun konusu Avrupa Konseyi Biyot›p Sözleflmesi; ikinci sempozyum Ayd›nlatma ve R›za; üçüncüsü Hekim Hatalar› konusunda düzenlenmifl olup, 7-8 Haziran 2006’da Trabzon’da düzenlenecek toplant›n›n konusu ise Hasta Haklar›” olacakt›r. Sempozyumun beflincisi de planlanm›fl olup, Ankara’da gerçeklefltirilecek sempozyumun konusu “T›p Ceza Hukukunun Güncel Sorunlar›” olacakt›r. Ayr›ca ilaç araflt›rmalar› ve t›pta standart konular› da sonraki, henüz planlanmam›fl sempozyumlar›n konular› olarak düflünülmektedir. 2 IV. TÜRK ALMAN TIP HUKUKU SEMPOZYUMU AYRINTILI PROGRAM 08 Haziran 2007 Cuma 14.00-14.30 Aç›l›fl 14.30-16.00 I. OTURUM (Baflkan: ROSENAU) 14.30-15.00 Hasta Haklar› Hareketinin Gerekçesi, Amac›, Tarihsel Geliflimi 15.00-15.15 Tart›flma 15.15-15.45 15.45-16.00 Hasta Haklar› Kanunu Tasla¤› Tart›flma 16.00-16.30 16.30-18.45 16.30-17.00 17.00-17.15 Çay-Kahve Aras› II. OTURUM (Baflkan: ÖZLÜ) Adli Hekimlikte Hasta Haklar› Tart›flma 17.15-17.45 Psikiyatride Hasta Haklar› 4 Sa¤l›k Hakk› l Haziran 2007 ÖZLÜ HAKER‹ KÖK ÜNVER 17.45-18.00 18.00-18.30 18.30-18.45 Tart›flma Çocuk Hastalar›n Haklar› Tart›flma ve Kapan›fl DERYAL 09 Haziran 2007 Cumartesi 09.30-12.00 III. OTURUM (Baflkan: KÖK) 09.30-10.15 10.15-10.30 Biyo Bankalar› - Hammadde Tedarikçisi Hastalar› Tart›flma DUTTGE 10.30-11.15 11.15-11.30 Etik Kurullar› Tart›flma ROSENAU 11.30-12.00 12.00-12.15 ‹laç Araflt›rmalar›nda Hasta Ve Gönüllülerin Haklar› Tart›flma YARIfi 12.15-14.00 14.00-16.30 Yemek IV. OTURUM (Baflkan: DUTTGE) 14.00-14.30 14.30-14.45 14.45-15.30 15.30-15.45 Hekimin Özen Borcu Tart›flma Özel Hukukta Hekimin Sorumlulu¤u ve Sorumluluk Muhakemesi Tart›flma 15.45-16.15 16.15-16.30 Hekimin Ayd›nlatma Yükümlülü¤ü Tart›flma 16.30-17.00 Çay-Kahve Aras› 17.00-18.45 17.00-17.45 17.45-18.00 V. OTURUM (Baflkan: ÜNVER) Hastan›n T›bbi Vasiyeti Tart›flma 18.00-18.30 18.30-18.45 Mevzuat›m›zda Hastan›n Hak Arama Yollar› Tart›flma AKYILDIZ 18.45-19.00 Kapan›fl ve De¤erlendirme ÖZLÜ, ROSENAU, HAKER‹ BAfiPINAR SCHUMAN ZEYT‹N ALBERS Sa¤l›k Hakk› l Haziran 2007 5 KTÜ HASTA HAKLARI UYGULAMA VE ARAfiTIRMA MERKEZI a¤l›k Hakk›’n›n ilk say›s›nda kurulufl yönetmeli¤ini (RG., 09.02.2006, 26075) yay›nlad›¤›m›z KTÜ Hasta Haklar› Uygulama ve Araflt›rma Merkezi (HAHUM) yap›lanmas›n› tamamlad›. Modern toplumun yükselen de¤eri “hasta haklar›n›” akademik camia içinde ve bilimsel bir çerçevede incelemek ve araflt›rma konusu yapmak ve uygulamadan kaynaklanan sorunlar› irdeleyip evrensel geçerlili¤e sahip çözümler üretmek amac›yla oluflturulan HAHUM, Karadeniz Teknik Üniversitesi bünyesinde çal›flmalar›na bafllad›. KTÜ Rektörlü¤ü, Merkez yürütme organ› olarak görev yapacak HAHUM yönetim kurulu üyelerini flu flekilde belirledi: 1. Müdür: Prof. Dr. Tevfik ÖZLÜ (KTÜ-T›p F., Gö¤üs Hastal›klar› AD) 2. Md. Yrd.: Y. Doç. Dr. Yahya DERYAL (KTÜ-‹‹BF Ticaret Hukuku AD) 3. Üye: Prof. Dr. Mehmet TOSUN (KTÜ Difl Hekimli¤i F. Dekan›) 4. Üye: Doç. Dr. Murat TOPBAfi (KTÜ-T›p F., Halk Sa¤l›¤› AD) 5. Üye: Y. Doç. Dr. Elif BAHAT (KTÜ-T›p F., Çocuk Hastal›klar› AD) Merkezin faaliyet alanlar›nda tavsiye niteli¤inde görüfl ve önerilerde bulunmak, rapor haz›rlamak ve sunmak, Merkez taraf›ndan ç›kar›lacak süreli yay›nlar ile düzenlenecek kongre ve sempozyumlar konusunda Merkez çal›flmalar›na yard›mc› olmakla görevli 10 kiflilik Merkez Dan›flma Kurulu da flu isimlerden oluflturuldu: 1. Prof. Dr. Süleyman BAYKAL, KTÜ T›p Fakültesi Dekan› 2. Doç. Dr. Haluk ULUUTKU, KTÜ T›p Fakültesi Farabi Hastanesi Baflhekimi 3. Dr. fiafak SÜMBÜL, Trabzon ‹l Sa¤l›k Müdürü 4. Ecz. Nevzat AKMAN, 18. Bölge Eczac› Odas› Baflkan› 5. Y. Doç. Dr. Nesrin NURAL, KTÜ Sa¤l›k Yüksek Okulu Müdürü 6. Prof. Dr. Ahmet Nezih KÖK, Atatürk Üniversitesi Erzincan Hukuk Fakültesi Dekan› 7. Prof. Dr. Gamze ÇAN, KTÜ T›p Fakültesi Halk Sa¤l›¤› Anabilim Dal› Baflkan› 8. Doç. Dr. Hakan HAKER‹, Selçuk Üniversitesi Hukuk Fakültesi Ö¤retim Üyesi 9. Ö¤r. Gör. Sedat BOSTAN, KTÜ Sa¤l›k Hizmetleri Meslek Yüksek Okulu S Merkez, çal›flma alanlar›n› ve hedeflerini flu flekilde belirledi: Bilimsel araflt›rma projeleri haz›rlamak, bu projeleri yürütecek gruplar› oluflturmak ve finansman kaynaklar› bulmak, Yurt içi ve yurt d›fl›ndaki sa¤l›k, bilim ve araflt›rma kurumlar› ile iflbirli¤i yapmak, gerekti¤inde bu kurumlara üye olmak, Kongre, konferans, sempozyum, seminer, panel, kurs, sergi ve benzeri ulusal ve uluslararas› bilimsel toplant›lar düzenlemek ve bu tür toplant›lara kat›lmak, Hasta haklar› ile ilgili sa¤l›k politikalar›na yönelik görüfl ve öneriler gelifltirmek, raporlar haz›rlamak, Yapt›¤› bilimsel çal›flmalar›, haz›rlad›¤› raporlar› ve görüflleri yay›nlamak, kitap, dergi, bülten, broflür, gazete, afifl, CD, video, kaset gibi her türlü e¤itim amaçl› yay›nlar yapmak, internet sitesi haz›rlamak, elektronik dergi ç›karmak, ‹lgi alan›na giren ulusal ve uluslararas› kurum, kurulufl, sivil toplum örgütleri ve uzman kiflilerle iflbirli¤i yapmak, ortak projeler yürütmek, Hasta haklar› ile ilgili yüksek lisans, doktora ve t›pta uzmanl›k çal›flmalar›na destek olmak, Hasta haklar› ve sa¤l›kl› yaflam konular›nda bas›n–yay›n organlar› kanal›yla e¤itim programlar› düzenlemek, Kamu ve özel sektördeki sa¤l›k kurumlar›na dan›flmanl›k yapmak ve e¤itim hizmetleri vermek Hasta haklar› gibi, pek çok bilim disiplinini ilgilendiren ve spekülasyonlara elveriflli bir konuyu, teorisi ve uygulama sorunlar› ile birlikte, akademik kural ve yöntemlerle bir inceleme alan› haline dönüfltüren HAHUM, Türkiye’de bir ilk olarak tarihe geçmifltir. Bu Merkezin kurulmas›nda, ayn› zamanda bir t›p doktoru olan KTÜ Rektörü say›n Prof. Dr. ‹brahim ÖZEN’in katk›s› en baflta an›lmaya de¤erdir. ‹kinci olarak, 2002 y›l› sonlar›ndan itibaren hekim, difl hekimi, eczac›, hukukçu, iflletmeci ve sosyal hizmet uzman› akademisyen ve uygulamac› seçkin bir ekiple Hasta Haklar› Platformunu hayata geçiren ve daha sonra (2005) bu oluflumu derne¤e (Hasta Haklar› ve Sa¤l›kl› Yaflam Derne¤i) dönüfltüren Prof. Dr. Tevfik ÖZLÜ’nün öncülü¤ü, bir sosyal baflar› öyküsü olarak tarihe not düflülmelidir. KTÜ Hasta Haklar› Uygulama ve Araflt›rma Merkezinin, gönüllü, birikimli, multidisipliner kadrosuyla büyük projelere imza ataca¤› umudunday›z. Hay›rl› ve yararl› olmas› dileklerimizle… 6 Sa¤l›k Hakk› l Haziran 2007 B‹R KURS BÖYLE GEÇT‹… ! Doç. Dr. MURAT TOPBAfi II. Hasta Haklar› E¤itici E¤itimi Kursu Sekreteri asta Haklar› ve Sa¤l›kl› Yaflam Derne¤i (HAKSAY) taraf›ndan 12-18 Haziran 2006 tarihinde Trabzon – Aksular Otel’de yap›lan “II. Hasta Haklar› E¤itici E¤itimi Kursu”na birincisinde de oldu¤u gibi yo¤un bir baflvuru olmufltur. Kursumuza kontenjan kapsam›nda 30 “Hasta Haklar› Gönüllüsü” kay›t yapt›rm›fl, ancak bir kursiyerimiz yo¤un çal›flma program› nedeniyle kat›lamam›flt›r. Kursumuza yo¤un ifllerinden, ailelerinden ve zamanlar›ndan özveri göstererek kat›lan kursiyerlerimizi sizlere tan›tmak istiyorum: Kursumuzda 11 ilimizden kat›l›mc›m›z vard›r. ‹lere göre kat›l›mc›lar flu flekildedir: Trabzon’dan 11, Ordu’dan 4, Tokat’tan, Antalya’dan, K›rflehir’den, Samsun’dan ve ‹stanbul’dan 2’fler, Diyarbak›r, ‹zmir, Edirne ve Bal›kesir’den 1’er kiflidir. H Kat›l›mc›lar›n 16’s› devlet hastanesinde, 2’si Sa¤l›k Bakanl›¤›’na ba¤l› E¤itim ve Araflt›rma Hastanesi’nde, 2’si Sa¤l›k Müdürlü¤ü’nde, 2’si Gö¤üs hastal›klar› Hastanesi’nde, 2’si Kad›n Do¤um ve Çocuk Hastal›klar› Hastanesi’nde, 1’er kifli de A¤›z ve Difl Sa¤l›¤› Merkezi, Üniversite Hastanesi, Kemik Hastal›klar› Hastanesinde çal›flmaktayd›. Kat›l›mc›lar aras›nda 17 hemflire, 5 doktor, 2 halkla iliflkiler uzman›, 2 sa¤l›k memuru, 1 sosyal çal›flmac›, 1 psikolog, 1 çocuk geliflimcisi yer almaktayd›. Kat›l›mc›lar›n 2’si Hasta Haklar› ‹l Koordinatörü, 3’ü Hasta Haklar› Kurul Baflkanl›¤›’n› yürüten baflhekim yard›mc›s›, 16’s› Hasta Haklar› Birim Sorumlusu, 3’ü Hasta Haklar› Birimi çal›flan›, 5’i ise Hasta Haklar› Gönüllüsü idi. 20’si kad›n, 9’u erkek olan kat›l›mc›lar›n, de¤iflik il- Sa¤l›k Hakk› l Haziran 2007 7 lerdeki de¤iflik sa¤l›kla ilgili kurum / kurulufllardan ve mesleklerden olmas›, konunun önemi ve duyarl›l›¤› aç›s›ndan oldukça sevindiricidir. II. kursumuzda konuflmac› ve e¤itimci olarak davet etti¤imiz konuklar›m›z vard›. Bu konuklar›m›z Selçuk Üniversitesi Hukuk Fakültesi Ceza ve Ceza Usul Hukuku Anabilim Dal› Ö¤retim Üyesi say›n Doç. Dr. Hakan HAKER‹; ‹stanbul Üniversitesi Cerrahpafla T›p Fakültesi Deontoloji ve T›p Tarihi Anabilim Dal› Araflt›rma Görevlisi ve Trakya Üniversitesi Hastanesi Hasta ve Yak›nlar›n›n Haklar› Komitesi Üyesi say›n Dr. Esin KARLIKAYA, ‹stanbul Hasta Haklar› ‹l Koordinatörü ve T›bbi Deontoloji uzman› say›n Dr. Gülsüm ÖNAL, ülkemizde hasta haklar› konusunda ilk kurulan Hasta ve Hasta Yak›nlar›n›n Haklar› Derne¤i’nin (HAYAD) kurucusu ve baflkan› say›n Leyla EZG‹, ilk kursumuza da gelip Sa¤l›k Bakanl›¤›’n›n “Hasta Haklar›” ile ilgili uygulamalar›n› bizlerle paylaflan say›n Dr. Refik AKTEN ve say›n 8 Sa¤l›k Hakk› l Haziran 2007 Mehmet KAYMAKÇI idi. Kursumuz ilkinde de oldu¤u gibi oldukça yo¤undu. ‹lk gün sabah 9.00’da bafllayan kursumuz akflam 18.00’e kadar sürdü. Akflam›nda da kokteylde beraberdik. S›cak geçen kokteylimizde bir de ‹MECE Folklor Derne¤inin ve içinde e¤itimcimiz say›n Prof.Dr.Gamze ÇAN’›n da yer ald›¤› folklor ekibinin s›cak gösterileriyle daha da renklendi. ‹kinci gün ö¤leye kadar devam eden e¤itimimiz ö¤leden sonra Ayasofya, Atatürk Köflki ve Boztepe’de çay keyfiyle devam etti ve akflam Akçaabat köftesi ile bitti. 3. gün tam gün süren e¤itimlerle kursiyerleimiz oldukça yoruldular. Ayr›ca atölye çal›flmas› ile ekip ruhu olufltu. 4. gün akflam› Robin Williams’›n baflrolünü oynad›¤› “ayk›r› bir t›p ö¤rencisini” anlatan “Patch Adams” isimli filmi, yeni aç›lan üniversitemiz kongre salonunda izledik. 5. gün ö¤leye kadar devam eden program, ö¤leden sonra biraz sisli, biraz ya¤murlu Sumela gezisine ve Coflandere’de akflam yeme¤ine kadar uzand›. 6. Gün e¤itici e¤itimi program›na geçildi. Kursiyerlerimiz 7 dakikada bir sunum haz›rlama stresine girdiler. Akflam›nda ise müthifl bir gala yeme¤inde bulufltuk. Kulaklar›m›z ve ruhumuz dinlendi. 7. gün…. Büyük gün…. S›nav var. Herkes gerçekten çok emek harcayarak haz›rlad›klar› sunumlar›n› 7 dakikada bizlerle paylaflmaya çal›flt›. 7. gün… Saat 16.00…. Kapan›fl töreni. Güzel anlar›n an be an resmedildi¤i bir sunum, kurs hakk›ndaki paylafl›mlar, duygusall›k, ayr›l›k… Peki kursiyerlerimiz kapan›flta ne dedi? ! HAKSAY’›n düzenledi¤i bu kursu bir çiçe¤in aç›l›fl aflamalar›na benzetiyorum. Sizlere sonsuz minnettarl›¤›m› bildiriyorum. SEVG‹ KARAHAN ! Kaliteli bir zaman geçirdik. EL‹F ÖZDAfi ! F›s›lt›lar›n›z en uzak yerlere gitsin istiyorum…. ! Bütün insanlar›n bir renk oldu¤unu düflünüyorum. Hep birlikte daha güzel bir renk olduk. MELEK EY‹SOY ‹LKNUR BAYRAK ! Bedenen çok yoruldum. Ancak ruhum çok memnun oldu… GÜLLER ÇEL‹K KESK‹N ! Ben yanl›fll›kla geldim. ‹yi ki gelmiflim. ‹BRAH‹M KUL ! ‹lk kurstan Fatma han›m› aram›flt›m. O “hemen git” dedi. ‹yi ki sözünü dinlemiflim. ! Mükemmel bir e¤itim program›yd›. AYfiE fiAH‹N ! Kursun çok profesyonel oldu¤unu düflünüyorum. Sizleri tan›maktan keyif ald›m. Tevfik Özlü ! Muhteflemsiniz F‹KR‹YE TOPSAKAL NURfiEN ÖZDEM‹R A‹fiE ÇARDAK ! Gönüllü olarak gelmifltim. Meyve taba¤› gibi bir grup görüyorum. Hayat görüflleriniz de bize ›fl›k tutacak. ! Çok sorular›m, eksiklerim vard›. Aç›kças› pek de inanm›yordum bunlar›n cevab›n› bulaca¤›ma… Art›k HAKSAY gönüllüsü oldum. Gerçekten çok mutlu oldum. ! HAKSAY üyesi de¤ilim. Ancak bundan sonra HAKSAY Gönüllüsüyüm. B‹RSEN MERAL ARZU fiEN YUNUS KIRAN ! Bir rüyan›n bitmek üzere oldu¤unu hissediyorum. Bir çok kurstan 2 günde kaçan birisi olarak, kaliteli bir grupla vakit geçirmek çok keyifliydi. Kaçamad›m… ! Çok yoruldum, hiç s›k›lmad›m. E¤lenmeye tam geçmifltim, kurs bitti… ZENNUR AYDIN ! Grup pozitif, engin bilgili hocalar, iyi bir kurs… HAKAN KALAYCI ÖMER SEL ! Her fley çok güzeldi. Ya¤mur ya¤d›, ›sland›k, bilgilendik. SONGÜL ÖZGÜR ! Hekimlik yaflant›mda ça¤dafl Sa¤l›k Hizmetlerinden yana hep taraf oldum. Bu e¤itimi gereksinimim olarak görüyorum. ‹ste¤im daha da artt›. ! Hedeflerinizde davran›fl de¤iflikli¤i var m›yd›? Ben de de¤iflim bafllad›. Kendimi daha fazla okumaya ve araflt›rmaya verece¤im. M‹NE ALTINSOY GÜZEL ! E¤itimcilerimizden 3 dakika gözlerini kapatmalar›n› isteyece¤im. (Yafll› bir teyzenin bir sa¤l›k kurumunda yaflad›klar›, Hasta Haklar›’na sayg›l› davran›fllar› anlatan ve kursiyerlerimizin oynad›¤› bir skeç…). Bizler bu rüyay› gerçeklefltirmeye çal›flaca¤›z. BURHANETT‹N ÇALIM ZEKER‹YA GÜMÜfi ! ‹lk kursu kaç›r›nca çok üzülmüfltüm. Arkadafllar›m›n hepsini akl›mda tutaca¤›m. Ben sizi biriktirece¤im. ! Herkese çok teflekkür. “Bugün Pazar” isimli fliir duygular›m› ifade ediyor. YEfi‹M AYÇ‹ÇEK N‹LÜFER ALBAYRAK Bir kurs daha böyle DOLU DOLU geçti. Tüm kat›l›mc›lar›m›za çok teflekkür ederiz. Tart›flmalar›n, birlikteli¤in, duygusall›¤›n ve en önemlisi baflar›n›n yafland›¤› bir kurs… Sa¤l›k Hakk› l Haziran 2007 9 SA⁄LIKLA ‹LG‹L‹ ULUSAL VE ULUSLARARASI BELGELER IfiI⁄INDA “HEK‹M SIRRI VE G‹ZL‹L‹K” KAVRAMLARI ! Dr. Esin KARLIKAYA (MD) Dr. ‹nci HOT (PhD) ‹stanbul Üniversitesi Cerrahpafla T›p Fakültesi Deontoloji ve T›p Tarihi Anabilim Dal› KAYDA GEÇ‹RME VE ARfi‹VLEMEDE G‹ZL‹L‹K HASTANIN SIRRININ SAKLANMASI HASTANIN ÖZEL YAfiAMINA SAYGI K‹fi‹N‹N ÖZEL YAfiAMINA SAYGI GÖSTER‹LMES‹N‹ ‹STEME HAKKI (temel bir insan hakk›) 10 Sa¤l›k Hakk› l Haziran 2007 ekimle hasa aras›ndaki iliflkinin temel dayana¤› güvendir. Bu güven ancak zararl› olmamak, yar ar sa¤lamak, do¤ru söylemek, hastan›n özel hayat›na sayg› ve s›rlar›n›n korunmas› ile sa¤lanabilir. ‹lkça¤lardan beri bu süreç hiç de¤iflmemifl; bu güveni kurmak amac›yla ortaya konan farkl› hekim antlar›, ayn› temel kavramlar› kapsayacak biçimde flekillendirilmifltir. Bugün ülkemizde de genç hekimler, bitirdikleri t›p fakültelerinin hekim antlar› dahilinde hastas›n›n s›rr›n› saklamaya yemin ederek kutsal mesleklerine bafllaman›n ilk ad›m›n› atmaktad›rlar. Hekim ile hasta aras›ndaki iliflkinin ve bu iliflki sebebi ile ö¤renilen her türlü bilginin, hastan›n mahremiyetine sayg› bak›m›ndan gizli oldu¤u kabul edilmektedir. Mahremiyete sayg› en önemli hasta haklar› aras›nda yer almas›na karfl›n; kimi durumlarda hastaya ait bilgilerin aç›klanmas› hem etik hem de yasalar aç›s›ndan uygun say›lmaktad›r. Bu çal›flmada hekim s›rr› ve gizlilik kavramlar›n›n ahlaki ve yasal dayanaklar›, t›pta önemi, s›rr› koruman›n kritik oldu¤u durumlar ile s›rr› aç›klaman›n koflullar›, ulusal ve uluslar aras› belgeler ›fl›¤›nda aç›klanmaya çal›fl›lacakt›r. H Hekime baflvuran kimse, sa¤l›¤›na kavuflmak için kendisi veya yak›nlar› ile ilgili baz› özel bilgileri aktarmak durumundad›r. Hekim bu bilgilerin yan› s›ra bireyin kendisine özgü, baflkalar› taraf›ndan bilinmesini istemeyece¤i özellikleri hakk›nda da bilgi sahibi olmaktad›r (1). T›bb›n ahlaki ilkeleri aras›nda yer alan s›r saklama ve gizlilik kavramlar›n›n kökleri Antikça¤ hekimli¤ine kadar uzanmaktad›r. T›pta s›r, aç›klanmas› hastan›n maddi ya da manevi varl›¤›na zarar verebilecek, güvene dayal› olarak, korunmas› amac›yla baflkas›na emanet edilen bilgi; gizlilik de kiflisel bilgilerin yaln›zca iki taraf aras›nda paylafl›lmas›, bunlar›n baflkalar›na aktar›lmamas› olarak tan›mlanabilir (2). MESLEK SIRRI VE G‹ZL‹L‹⁄‹N KORUNMASI Meslek s›rr›, bir mesle¤in yap›lmas› s›ras›nda ö¤renilen, s›r sahibi taraf›ndan aç›klanmamas› öngörülen ve gerçekte baflkalar› taraf›ndan bilinmeyen, bireyin özel yaflam›na iliflkin bilgi ve olay olarak tan›mlanmaktad›r (1). Hastan›n baflkalar› taraf›ndan bilinmeyen ve duyulmas› hofl karfl›lanmayacak özellikleri ve hastal›klar› hekim s›rr› say›l›r. Örne¤in, toplumun ay›plamas›n›, tiksinmesini, hastan›n ekonomik durumunu ve gelece¤ini etkileyen hastal›k, yasal olmayan kürtaj, evli olmayan kad›n›n çocuk do¤urmas› veya düflürmesi, intihar giriflimi gibi toplum içersinde kiflinin onur ve sayg›nl›¤› ile ilgili olaylar s›rd›r. Meslek s›rr› yaln›zca hastan›n aktard›klar›ndan ibaret de¤ildir, hekimin muayene bulgular› da s›r kapsam›ndad›r. Toplumun üzerinde durmad›¤›, her yerde söylenebilen hastal›klarla ilgili bilgiler ya da hastan›n herkes taraf›ndan bilinen yönleri s›r de¤ildir; ancak hasta bu tip sa¤l›k durumlar›n›n gizli tutulmas› için hekimden istenmiflse ayn› flekilde meslek s›rr› olarak saklanmal›d›r (1). SIRRIN VE G‹ZL‹L‹⁄‹N‹N KORUNMASININ TIBB‹ ETK‹LER‹ T›pta gizlili¤in korunmas› ve sa¤l›k çal›flan›n›n s›r saklayaca¤› inanc›, bir yandan hastalar› t›bbi sorunlar› konusunda yard›m alma aç›s›ndan cesaretlendirirken; di¤er yandan hekim-hasta iliflkisinin güvene dayal› bir biçimde flekillenmesini, tedavinin seyrini etkileyebilecek her türlü bilginin hekime aktar›lmas›n› ve sonuçta da bak›m›n kalitesinin ve güvenli¤inin artmas›n› sa¤lar (3). HEK‹ML‹KTE SIR SAKLAMANIN AHLAK‹ TEMELLER‹ T›p eti¤i aç›s›ndan hekimin hastas›n›n s›rr›n› korumas› gerekti¤i hem ahlaki bir ödev hem de tan›n›n do¤ru konmas›, tedavinin iflbirli¤i içinde sürdürülmesini sa¤lamas› aç›s›ndan hastaya zarar vermeme ve yarar›n› sa¤lama ilkelerinin de bir gere¤idir. Ayr›ca, özerkli¤e sayg›, di¤erlerine sayg› ve güven ilkeleri de kavram›n ahlaki aç›dan temellendirilmesinde önemlidir (4). Gizlili¤in korunmas› insan›n s›rf insan olmak nedeniyle sahip oldu¤u de¤erin korunmas›yla da do¤rudan iliflkili olmakla birlikte bu hak ölümden sonra bile sürmektedir. HEK‹M ANTLARINDA SIR Hekimle hasta aras›ndaki iliflkinin temel dayana¤› güvendir. Güven de, zararl› olmamak, yarar sa¤lamak, do¤ru söyleme ve s›rlar›n korunmas› ile sa¤lanabilir. ‹lkça¤lardan beri bu süreç hiç de¤iflmemifltir (5). Bu güveni kurmak, temellendirmek ve sürdürmek amac›yla ortaya konan hekim antlar›nda s›r kavram› olmazsa olmaz bir unsur olarak yerini almaktad›r: Hipokrat And› (M.Ö.5.yy): “….Gerek sanat›m›n icras›, gerekse sanat icras› d›fl›nda görüp iflittiklerimden aç›klanmas›na lüzum olmayanlar› s›r olarak saklamay› bir ödev olarak bilerek iffla etmekten sak›naca¤›m….” (6). ‹stanbul Üniversitesi Cerrahpafla T›p Fakültesi Diploma And›: “….Mesle¤im dolay›s›yla ö¤rendi¤im s›rlar› saklayaca¤›m….” (6). Ankara Üniversitesi T›p Fakültesi Diploma And›: “….Gerek sanat›m› uygularken, gerekse onun d›fl›nda; görüp iflittiklerimi bir s›r olarak saklayaca¤›m….” (7). Hacettepe Üniversitesi T›p Fakültesi Hekim And›: “….Benden hizmet bekleyen kimselerin s›rlar›na sayg›l› olaca¤›ma ve onlar› saklayaca¤›ma…..” (8). DÜNYA HEK‹MLER B‹RL‹⁄‹ B‹LD‹RGELER‹NDE “SIR” 1926 y›l›nda kurulan ve 2.Dünya Savafl› ile çal›flmalar› kesilen “Uluslararas› Tabipler Birli¤i” ile ilk çekirde¤i oluflturulmufl olup 1945 y›l›nda bu kuruluflun yerini alacak bir t›p birli¤i kurmak üzere çeflitli ülkelerden gelen hekimler Londra’da toplanarak “Dünya Hekimler Birli¤i”ni (DHB) kurmufltur. 18 Ekim 1947 tarihinde 27 farkl› ulusal t›p birli¤inden gelen temsilciler Cenevre’de Dünya Tabipler Birli¤i’nin 1.Genel Kurultay›’nda bir araya gelerek “her ülkeyi en yüksek düzeyde temsil eden ulusal t›p birliklerinin oluflturdu¤u konfederasyon”un anayasas›n› ve yönetmeliklerini kabul etmifllerdir (9). DHB t›p ahlak›, t›p e¤itimi, toplumsal olaylar ve genel olarak güncel t›p konular›nda ortaya ç›kan, do¤ru davran›fl biçiminin henüz kesin olmad›¤› tart›flmalarda, yararl› bir yol gösterici olabilecekleri umuduyla yönergeler sunmaktad›r. Dünyan›n her bölgesinden ve çok say›da t›p uzman›n›n görüfllerinin de¤erlendirilmesi ile ortaya ç›kan bu yönerge ve duyurular “Dünya Tabipler Birli¤i görüflü” olarak bir yetke tafl›makla birlikte zorlay›c› bir gücü yoktur; ancak y›llard›r uluslararas› t›p uygulamalar›nda yol gösterici olarak evrensel kabul görmektedirler(9). DHB’nin birçok belgesinde hekim s›rr› ve t›bbi uygulamalarda gizlili¤in korunmas›n›n esaslar›na dair bölümler yer almaktad›r (9): Cenevre Bildirgesi (Mesle¤e Ba¤l›l›k Yemini): Bu metinde “hekimin t›p mesle¤ine bir üye olarak kabul edildi¤i andan itibaren kendisine verilmifl olan s›rlara, hastan›n ölümünden sonra bile sayg› gösterece¤i” ifade edilmektedir. Hekimlik Ahlak› Uluslararas› Yasas›: Belgede “hekimlerin, hastalar›n›n, meslektafllar›n›n, sa¤l›k mesle¤inin öteki çal›flanlar›n›n haklar›na sayg› gösterecekleri, hastalar›n›n duydu¤u güveni sarsmayacaklar› gibi genel ödevlerinin yan›nda, hastaya karfl› görevleri içinde hastas›n›n ölümünden sonra bile, hakk›nda bildi¤i her fleyle ilgili bütün gizlili¤i sürdürece¤i” belirtilmektedir. Silahl› Çat›flma Dönemlerine ‹liflkin Kurallar: Hekimin, “hasta ve yaral›lar›n özellikle çat›flma s›ras›nda bak›mlar›n› düzenleyen kurallar kapsam›nda t›bbi görev ve sorumluluklar›n yerine getirmesinin hiçbir koflulda suç say›lmayaca¤› ve mesleki gizlili¤i gözetmesi nedeniyle kovuflturulmayaca¤›” belirtilmektedir. Bütün Ulusal Bak›m Sistemleri ‹çin Sa¤l›k Bak›m› Sunulmas›nda 12 ‹lke: Belgenin 6. maddesine göre “hekim-hasta iliflkisinin gizlilik yönü, hastan›n tedavisinin ve daha sonraki kontrollerinin her evresinde bulunan herkes taraf›ndan kabul edilmeli ve gözetilmeli, yetkililer de bu konuya gerekli sayg›y› göstermelidir”. Helsinki Bildirgesi-‹nsan Denekler Üzerindeki Biyomedikal Araflt›rmalar ‹çin Hekimlere Yol Gösterici Öneriler: Belgede, “araflt›rmadaki dene¤in kendi bütünlü¤ünü koruma hakk›na her zaman sayg› gösterilmesi, al›nan her bir önlem için bir yandan dene¤in özel yaflam› dikkate al›nmas› gerekti¤i” belirtilmektedir. Bilgisayarlar›n T›pta Kullan›l›fl›na ‹liflkin Duyuru: Bildirgede, “ulusal t›p birliklerinin hastalar ile ilgili bilgilerin kifliselli¤ini, güvenli¤ini ve gizlili¤ini sa¤lamak için olas› bütün ad›mlar› atmalar› gerekti¤i; ulusal hekim birliklerinin, elektronik ifllemlere iliflkin olarak hastan›n kiflisellik, güvenlik ve gizlilik haklar›n›n zedeleyebilecek ya da ortadan kald›rabilecek bir yasa ç›karmaya yönelik herhangi bir çabaya karfl› ç›kmalar› gerekti¤i” belirtilmektedir. Hipokrat And› (M.Ö.5.yy): “….Gerek sanat›m›n icras›, gerekse sanat icras› d›fl›nda görüp iflittiklerimden aç›klanmas›na lüzum olmayanlar› s›r olarak saklamay› bir ödev olarak bilerek iffla etmekten sak›naca¤›m….” ‹stanbul Üniversitesi Cerrahpafla T›p Fakültesi Diploma And›: “….Mesle¤im dolay›s›yla ö¤rendi¤im s›rlar› saklayaca¤›m….” Ankara Üniversitesi T›p Fakültesi Diploma And›: “….Gerek sanat›m› uygularken, gerekse onun d›fl›nda; görüp iflittiklerimi bir s›r olarak saklayaca¤›m….” Sa¤l›k Hakk› l Haziran 2007 11 Hacettepe Üniversitesi T›p Fakültesi Hekim And›: “….Benden hizmet bekleyen kimselerin s›rlar›na sayg›l› olaca¤›ma ve onlar› saklayaca¤›ma…..” Cenevre Bildirgesi (Mesle¤e Ba¤l›l›k Yemini): Bu metinde “hekimin t›p mesle¤ine bir üye olarak kabul edildi¤i andan itibaren kendisine verilmifl olan s›rlara, hastan›n ölümünden sonra bile sayg› gösterece¤i” ifade edilmektedir. Silahl› Çat›flma Dönemlerine ‹liflkin Kurallar: Hekimin, “hasta ve yaral›lar›n özellikle çat›flma s›ras›nda bak›mlar›n› düzenleyen kurallar kapsam›nda t›bbi görev ve sorumluluklar›n yerine getirmesinin hiçbir koflulda suç say›lmayaca¤› ve mesleki gizlili¤i gözetmesi nedeniyle kovuflturulmayaca¤›” 12 Sa¤l›k Hakk› l Haziran 2007 Lizbon/Bali Bildirgesi-Hasta Haklar›: Ülkemizde 1998’de yürürlü¤e giren Hasta Haklar› Yönetmeli¤i’nin dayanaklar›ndan biri olup “hastan›n, kendisiyle ilgili t›bbi ve kiflisel bilgilerinin gizlili¤ine gereken sayg›y› göstermesini hekimden beklemeye hakk› vard›r”. Spor Hekimli¤inde Sa¤l›k Bak›m›n›n ‹lkelerine ‹liflkin Bildirge: 10. maddesine göre “hekimli¤in bütün öteki dallar›nda oldu¤u gibi, spor hekimli¤inde de kifliye ait bilgilerin gizlili¤ine özen gösterilmeli; özellikle profesyonel sporcu ve atletlerin t›bbi bak›ma yönelik gizlilik hakk› korunmal›d›r”. Çocuklar›n H›rpalanmas› ve ‹hmali Konusunda Tutum: 18.maddeye göre “çocuk h›rpalanmas› olgular›nda hastalar›n gizlilik haklar› oldu¤u unutulmamal›; taciz ne olursa olsun (fiziksel, ruhsal ve cinsel) rapor yaln›zca ilgili kuruma verilmelidir”. Invitro Döllenme ve Embriyo Transplantasyonu’na Dair Bildiri: Hastalar›n, herhangi bir t›bbi tedavide oldu¤u flekilde gizlilik ve özel hayat›na sayg› gösterilme si gerekti¤i ifade edilmektedir. AIDS Geçici Bildirisi: 7 ve 8. maddelere göre “hasta bilgisine eriflim, hastaya yard›m etmek veya hasta ile yak›ndan ilgili sa¤l›¤› korumak konusunda yasal hakka sahip t›bbi bak›m personeli ile s›n›rl› olmal›; AIDS hastalar› ve tafl›y›c›lar›n›n kimli¤i, toplumun sa¤l›¤› aksini gerektirmedi¤i sürece aç›klanmadan saklanmal›d›r”. HIV Epidemisi ‹le Ortaya Ç›kan Konular: DHB’nin “hekimlerin AIDS ve HIV enfeksiyon vakarl›n›n rapor edilmesini, enfekte hastalar ile enfekte olmayanlar›n haklar› aras›nda dengeleme yapmay›, hasta t›bbi bilgisinin gizlili¤ini ve HIV’in prevalans ve insidans›n› belirlemek için yap›lan araflt›rmalar› içeren, HIV epidemisi ile bafla ç›kmak için daha önceden stratejilerini belirledi¤i” belirtilmektedir. ‹nsan Genomu Projesi Dair Bildirge: “Bilginin kullan›m› konusunda taranacak kiflilerin isteklerine sayg› duyulmas›; kapsaml› bilgi, hasta ve yasal vekiline verilmesi; t›bbi gizlili¤in korunmas› ve bilgilerin onay al›nmadan üçüncü bir flahsa aktar›lmamas›; hastan›n aile üyeleri risk alt›nda olsa bile, ciddi bir zarar olmad›kça ve bu zarar bilgiyi saklayarak önlenebildi¤i sürece korunmas›; gizlili¤in ancak hastay› bu bilgileri kendi bafl›na aktarmay› ikna etme çabalar› baflar›s›z oldu¤unda son çare olarak çi¤nenebilece¤i ve bu durumda bile ilgili genetik bilginin gizli tutulmas› gerekti¤i; bilginin üçüncü bir flahsa aç›klanmas› veya kiflisel genetik verilere eriflimin hastan›n yaz›l› onay› dahilinde uygulanmas›” gerekti¤i belirtilmektedir. Sa¤l›k Bak›m›nda Devaml› Kalite Gelifltirilmesi Konusunda Ana Hatlar: Bildirgede, “iyi, kaliteli ifl için standartlar kapsam›nda k⤛t veya bilgisayar üzerine kay›tl› hasta verilerinin gizlilik konusundaki zorunluluklar hesaba kat›larak dikkatle yaz›lmalar›, korunmalar› gerekti¤i; hasta kay›tlar›n›n kalite de¤erlendirmesinde kullan›labilece¤inin hastalara haber verilmesi gerekti¤i bildirilmekte; t›bbi kay›tlar›n gizli tutulmas› ve tüm raporlar, foto¤raflar, video görüntüleri ve karfl›laflt›rmal› veriler, ilgili hastan›n bir de¤erlendirme içerisinde belirlenemeyece¤i bir flekilde sunulmas› gerekti¤i” ifade edilmektedir. ULUSLARARASI BAZI BELGELERDE “SIR” Avrupa’da Hasta Haklar›n›n Gelifltirilmesi Bildirgesi: Dünya Sa¤l›k Örgütü Avrupa Bürosu’nca düzenlenen toplant› sonras›nda yay›nlanan “Avrupa Hasta Haklar›n›n Gelifltirilmesi Bildirgesi”nde (1994), s›r konusu insan haklar› ve de¤erleri, bilgilendirme ve onaydan sonra 4.ana bafll›k olarak “Mahremiyet ve Özel Hayat” bafll›¤› alt›nda genifl olarak tan›mlanm›flt›r (10). UNESCO ‹nsan Genomu ve ‹nsan Haklar› Evrensel Beyannamesi: UNESCO’nun 29. Genel Konferans›’nda “insan genomu üzerindeki araflt›rmalar›n ve bunlardan kaynaklanan uygulamalar›n bireylerin ve bütünüyle insan neslinin sa¤l›k flartlar›n iyilefltirilmesi hususunda genifli imkanlar yaratt›¤›, ancak bu araflt›rmalar›n, genetik karakterlere ba¤l› ayr›mc›l›¤›n tüm flekillerini yasaklaman›n yan› s›ra insan onuruna, özgürlü¤üne ve insan haklar›na tam sayg› gösterilmesi” gerekti¤i vurgulanarak kabul edilen ve 11 Kas›m 1997’de aç›klanan “‹nsan Genomu ve ‹nsan Haklar› Evrensel Beyannamesi”nde, gizlili¤in korunmas›na dair konular “‹lgili Kiflilerin Haklar›” bafll›¤› alt›nda beyannamenin ikinci bölümünde tan›mlanmaktad›r(11). Avrupa Konseyi ‹nsan Haklar› ve Biyot›p Sözleflmesi: Avrupa Konseyi taraf›ndan 4 Nisan 1997’de kabul edilen “Biyoloji ve T›bb›n Uygulanmas› Bak›m›ndan ‹nsan Haklar› ve ‹nsan Haysiyetinin Korunmas› Sözleflmesi: ‹nsan Haklar› ve Biyot›p Sözleflmesi” ile sözleflmenin taraflar›nca “tüm insanlar›n onurunu ve kimli¤ini koruyacak biçimde biyolojinin ve t›bb›n uygulamas› ve ayr›m yapmadan herkesin bütünlü¤üne ve di¤er hak ve özgürlüklerine sayg› gösterilmesi ilkelerinin güvence alt›na al›nmas›” hedeflenmifltir. Bu sözleflmenin 3.bölümünde özel yaflama sayg› gösterilme hakk›ndan söz edilmektedir. Kiflilere ait bilgilerin korunmas› da bunun bir gere¤idir (12). Bu Sözleflme, Türkiye Cumhuriyeti taraf›ndan 4 Nisan 1997 tarihinde imzalanm›fl; Türkiye Büyük Millet Meclisi taraf›ndan da 3.12.2003 tarihinde onaylanm›fl ve buna dair Kanun, “Biyoloji ve T›bb›n Uygulanmas› Bak›m›ndan ‹nsan Haklar› ve ‹nsan Haysiyetinin Korunmas› Sözleflmesi: ‹nsan Haklar› ve Biyot›p Sözleflmesinin Onaylanmas›n›n Uygun Bulundu¤una Dair Kanun” ad›yla ve 5013 Kanun numaras› ile 9 Aral›k 2003 tarihli ve 25311 say›l› Resmi Gazete’de yay›nlanarak ayn› tarihte yürürlü¤e girmifltir. Avrupa Birli¤i Temel Haklar fiart›: AB vatandafllar›n›n temel haklar›n› ve AB'nin vatandafllar›na karfl› sorumluluklar›n› düzenleyen belge 7–8 Aral›k 2000’deki "Nice Zirvesi"nde onaylanm›flt›r. 7.madde kiflisel ve aile hayat›na sayg› hakk›n› tan›mlarken, 8. madde kiflisel bilgilerin korunmas› hakk›na iliflkin ilkeleri düzenlemektedir. Belgeye göre “herkes, kendisine iliflkin kiflisel bilgilerin korunmas›n› isteme hakk›na sahiptir; bu tür bilgiler, belirtilen amaçlar için ve ilgili kiflinin muvafakatine veya yasada öngörülen di¤er meflru temellere dayal› olarak adil flekilde kullan›lmal›d›r ve herkes, kendisi hakk›nda toplanm›fl olan bilgilere eriflme, bunlarda düzeltme yapt›rma hakk›na sahiptir” (13). Hasta Haklar›na ‹liflkin Avrupa Statüsü (Ana Sözleflmesi): 2002’de Roma’da AB’ne üye ülkelerce kabul edilen bu belgede yay›nlanan 14 temel hasta hakk›ndan biri gizlili¤in korunmas›d›r. Belgeye göre “her birey kiflisel bilgileri, sa¤l›k durumu, yap›lan teflhis ve tedavi konular›nda bilginin yan› s›ra teflhis ve tedavi yap›l›rken veya özel ziyaretlerinin gizli tutulmas›n› talep etme hakk›na sahiptir. Bireyin sa¤l›k durumuna veya ona uygulanan t›bbi/cerrahi tedaviye iliflkin bilgi ve veriler gizli olmal› ve öyle muhafaza (korunmal›d›r) edilmelidir. T›bbi/cerrahi müdahale s›ras›nda bile kiflisel gizlili¤e sayg› gösterilmeli, yani uygun ortamda yap›lmal› ve gerçekten orada bulunmas› gerekli olan kifliler (hastan›n onay› veya özel bir talebi olmas› durumlar› hariç) nezdinde yap›lmal›d›r”(14). ULUSAL DÜZENLEMELER‹M‹ZDE “SIR” T.C. Anayasas› (1982): Özel hayat›n ve aile hayat›n korunmas›n›n temel haklar aras›na al›nd›¤› 20. madde ile kiflinin özel yaflam›n› oluflturan en önemli unsurlardan biri olan kifliye ait s›rlar›n saklanmas› da güvence alt›na al›nmaktad›r (15). Türk Medenî Kanunu (2001): 24. maddesine göre “hukuka ayk›r› olarak kiflilik hakk›na sald›r›lan kimse, hâkimden, sald›r›da bulunanlara karfl› korunmas›n› isteyebilir; kiflilik hakk› zedelenen kimsenin r›zas›, daha üstün nitelikte özel veya kamusal yarar ya da kanunun verdi¤i yetkinin kullan›lmas› sebeplerinden biriyle hakl› k›l›nmad›kça, kiflilik haklar›na yap›lan her sald›r› hukuka ayk›r›d›r”. (15) Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu (CMUK/2004): 46. maddesi kapsam›nda; “hekimler, difl hekimleri, eczac›lar, ebeler ve bunlar›n yard›mc›lar› ve di¤er bütün t›p meslek veya sanatlar› mensuplar›, bu s›fatlar› dolay›s›yla hastalar› ve bunlar›n yak›nlar› hakk›nda ö¤rendikleri bilgileri nedeniyle tan›kl›ktan çekilebilirler ancak ilgilinin r›zas›n›n varl›¤› halinde, tan›kl›ktan çekinemezler”. (16) T›bbi Deontoloji Nizamnamesi (1960): 4. maddesinde “tabip ve difl tabibinin, meslek ve sanat›n›n uygulamas› nedeniyle ö¤rendi¤i s›rlar›, yasal zorunluluk olmad›kça aç›klayamayaca¤›, t›bbi toplant›larda sunulan veya yay›nlarda tan›mlanan olgularda, hastan›n kimli¤inin aç›klanamayaca¤›” belirtilmekte olup Türk Medeni Kanunu’nun 24 ve 25. maddelerinde (22.11.2001) bu yükümlülük koruma alt›na al›nm›flt›r(17). Yatakl› Tedavi Kurumlar› ‹flletme Yönetmeli¤i (1983): Poliklinik muayenelerinde gizlilik prensiplerine riayetin esas oldu¤u belirtilmektedir(18). Ana-Çocuk Sa¤l›¤› ve Aile Planlamas› Merkezleri Hakk›nda Yönetmelik (1997): Merkezde verilen bütün hizmetlerin, hedef gruplar›n›n ihtiyaç, istek ve de¤er yarg›lar› temel al›narak en üst düzeyde toplum kat›l›m› sa¤lanarak, en az zaman kayb›, en yüksek t›bbi ve teknik yeterlilik ve ekip hizmeti anlay›fl› içinde, süreklilik tafl›yacak biçimde, bilgilendirme, r›za alma, mahremiyete ve gizlili¤e sayg› gibi t›p eti¤i ilkeleri ile uygunluk içinde sunulaca¤› belirtilmektedir (18). Hasta Haklar› Yönetmeli¤i (1998): Mahremiyete Sayg› Gösterilmesi (Madde 21)Hastan›n mahremiyetine sayg› gösterilmesi esast›r. Hasta, mahremiyetinin korunmas›n› aç›kça talep de edebilir. Mahremiyete sayg› gösterilmesi ve bunu istemek hakk›; a-Hastan›n, sa¤l›k durumu ile ilgili t›bbi de¤erlendirmelerin gizlilik içerisinde yürütülmesini, b-Muayenenin, teflhisin, tedavinin ve hasta ile do¤rudan temas› gerektiren di¤er ifllemlerin makul bir gizlilik ortam›nda gerçeklefltirilmesini, c-T›bben sak›nca olmayan hallerde yan›nda bir yak›n›n›n bulunmas›na izin verilmesini, d-Tedavisi ile do¤rudan ilgili olmayan kimselerin, t›bbi müdahale s›ras›nda bulunmamas›n›, e-Hastal›¤›n mahiyeti gerektirmedikçe hastan›n flahsi ve ailevi hayat›na müdahale edilmemesini, f-Sa¤l›k harcamalar›n›n kayna¤›n›n gizli tutulmas›n› kapsar Ölüm olay›, mahremiyetin bozulmas› hakk›n› vermez. E¤itim verilen sa¤l›k kurum ve kurulufllar›nda, hastan›n tedavisi ile do¤rudan ilgili olmayanlar›n t›bbi müdahale s›ras›nda bulunmas› gerekli ise önceden veya tedavi s›ras›nda, bunun için hastan›n Avrupa Birli¤i Temel Haklar fiart›: AB vatandafllar›n›n temel haklar›n› ve AB'nin vatandafllar›na karfl› sorumluluklar›n› düzenleyen belge 7–8 Aral›k 2000’deki "Nice Zirvesi"nde onaylanm›flt›r AIDS hastalar› ve tafl›y›c›lar›n›n kimli¤i, toplumun sa¤l›¤› aksini gerektirmedi¤i sürece aç›klanmadan saklanmal›d›r. AB vatandafllar›n›n temel haklar›n› ve AB'nin vatandafllar›na karfl› sorumluluklar›n› düzenleyen belge 7–8 Aral›k 2000’deki "Nice Zirvesi"nde onaylanm›flt›r. Avrupa Konseyi ‹nsan Haklar› ve Biyot›p Sözleflmesi Türkiye Cumhuriyeti taraf›ndan 4 Nisan 1997 tarihinde imzalanm›flt›r. Sa¤l›k Hakk› l Haziran 2007 13 Her birey kiflisel bilgileri, sa¤l›k durumu, yap›lan teflhis ve tedavi konular›nda bilginin yan› s›ra teflhis ve tedavi yap›l›rken veya özel ziyaretlerinin gizli tutulmas›n› talep etme hakk›na sahiptir. Bireyin sa¤l›k durumuna veya ona uygulanan t›bbi/cerrahi tedaviye iliflkin bilgi ve veriler gizli olmal› ve öyle muhafaza (korunmal›d›r) edilmelidir. T›bbi/cerrahi müdahale s›ras›nda bile kiflisel gizlili¤e sayg› gösterilmeli, yani uygun ortamda yap›lmal› ve gerçekten orada bulunmas› gerekli olan kifliler (hastan›n onay› veya özel bir talebi olmas› durumlar› hariç) nezdinde yap›lmal›d›r Türk Medenî Kanunun (2001) 24. maddesine göre “hukuka ayk›r› olarak kiflilik hakk›na sald›r›lan kimse, hâkimden, sald›r›da bulunanlara karfl› korunmas›n› isteyebilir 14 Sa¤l›k Hakk› l Haziran 2007 ayr›ca r›zas› al›n›r. (18) Bilgilerin Gizli Tutulmas› (Madde 23)- Sa¤l›k hizmetinin verilmesi sebebiyle edinilen bilgiler, kanun ile müsaade edilen haller d›fl›nda, hiçbir flekilde aç›klanamaz. Kiflinin r›zas›na dayansa bile, kiflilik haklar›ndan bütünüyle vazgeçilmesi, bu haklar›n baflkalar›na devri veya afl›r flekilde s›n›rlanmas› neticesini do¤uran hallerde bilginin aç›klanmas›, bunlar aç›klayan›n hukuki sorumlulu¤unu kald›rmaz. Hukuki ve ahlaki yönden geçerli ve hakl› bir sebebe dayanmaks›z›n hastaya zarar verme ihtimali bulunan bilginin iffla edilmesi, personelin ve di¤er kimselerin hukuki ve cezai sorumlulu¤unu da gerektirir. Araflt›rma ve e¤itim amac›yla yap›lan faaliyetlerde de hastan›n kimlik bilgileri, r›zas› olmaks›z›n aç›klanamaz.(18) Hekimlik Meslek Eti¤i Kurallar› (1999): Türk Tabipleri Birli¤i’nce yay›nlanan Hekimlik Meslek Eti¤i Kurallar›’n›n 9. maddesi “S›r Saklama Yükümlülü¤ü”ne ait olup “hekimin hastas›ndan mesle¤ini uygularken ö¤rendi¤i s›rlar› aç›klayamayaca¤›; hastan›n ölmesi ya da hekimle iliflkisinin sona ermesi hekimin bu yükümlülü¤ünü ortadan kalkmad›¤›; hastan›n onam vermesi ya da s›rr›n saklanmas›n›n hasta ya da öteki insanlar›n yaflam›n› tehlikeye sokmas› durumunda, hastan›n kiflilik haklar›n›n zedelenmemesi kofluluyla, hekim bu s›rr› saklamakla yükümlü olmad›¤›; yasal zorunluluk durumlar›nda hekimin rapor düzenlemesi de meslek s›rr›n aç›klanmas› anlam›na gelmeyece¤i; hekimin tan›k ya da bilirkifli olarak mahkemeye ça¤r›lmas› durumunda olay›n meslek s›rr› oldu¤unu ileri sürerek bu görevlerinden çekilebilece¤i” ifade edilmektedir (19). SIR NE ZAMAN AÇIKLANAB‹L‹R? 1969 y›l›nda, California-Berkeley Üniversitesi’nde çal›flan bir psikolog, Prosenjit Poddar ad›ndaki ö¤renciyi tedavisi s›ras›nda, gencin ç›kma teklifini reddeden Tatiana Tarasoff ad›ndaki di¤er bir ö¤renciyi öldürmeye niyetli oldu¤unu ö¤renerek durumu üniversite polisine haber verir, polis genç adam› sorgulanmak üzere tutuklar, ancak mant›kl› hareketlerini görünce onu serbest b›rak›r. Hastan›n tedavisini kesmesinin yan›nda psikologun amiri ondan bu konuda bir daha hiç kimseyle konuflmamas›n› ister ve iki ay sonra Poddar, Tarasoff’u öldürür. Genç k›z›n anne ve babas› daha sonra üniversiteye, terapiste ve amirine dava açarlar. Mahkeme, eyalet taraf›ndan yetkilendirilmifl olan terapistin olas› kurban› hayat›n›n tehlikede oldu¤u konusunda uyarmas› gerekti¤i konusunda karar al›r” ve bu dava t›p literatürüne “Tarasoff Görevi olarak girer (20). Ülkemizde birkaç y›l önce ünlülerin psikiyatristi olarak tan›nan bir hekimin yay›nlanan kitab›nda kamuoyunun yak›ndan tan›d›¤› baz› sanatç›lar hakk›ndaki özel aç›klamalar› büyük tepki toplam›fl; ilgili tabip odas› taraf›ndan hastalar›n yaz›l› izni al›nmadan böyle kitaplar›n yaz›lmas›n›n t›p ahlak› ve etik kurallara ayk›r› oldu¤unu belirterek, hakk›nda soruflturma bafllat›lm›fl; ilgili uzmanl›k dernekleri de söz konusu hekimi k›nam›fllard›r (21). Gizlili¤in korunmas›n›n t›bbi bak›m›n temel ilkelerinden biri olmas›na ve hekimlerin hastas›n›n r›zas› olmadan onunla ilgili bilgileri aç›klayamayaca¤› ilkesine karfl›n, yukar›da yaflananlar gibi çeflitli gerekçelerle s›rr›n saklanmas› mutlak bir kural de¤ildir. Durumdan zarar görebilecek di¤er bireylerin (örne¤in AIDS’li bir hastan›n efli) korunmas› ya da yasal zorunluluklar nedeniyle bilginin aç›klanmas› gerekebilir (4, 22). Ancak, s›rr›n aç›klanmas› yükümlülü¤ü, hekimin bu sorumlulu¤unun gerekçelerini aç›klamadan önce hastayla tart›flmas› yükümlülü¤ünü bertaraf etmemektedir. S›r niteli¤i tafl›yan bilginin mutlaka aç›klanmas› gerekiyorsa, beraberinde bu ifllemin yaln›zca yasalar›n çizdi¤i zorunluluklarla minimalize edilerek, hastaya ve haklar›na en az zarar verecek biçimde yap›lmas› hekim için ahlaki bir yükümlülüktür(22). Afla¤›daki durumlarda meslek s›rr›n›n aç›klanmas› ahlaki ve yasal aç›dan hakl› görülmektedir (1): S›rr›n Aç›klanabilece¤i Durumlar Hastas›n›n aç›k r›zas› bulunmas› durumunda; ancak aç›klaman›n zararl› sonuçlar› olaca¤› durumlarda hekim yine de s›rr› korumal›d›r. Bilimsel ve e¤itim amaçl› toplant›larda (hastan›n kimli¤inin saklanmas›na gerekli özen gösterilerek). Umumi H›fz›s›hha Kanunu’nun 57 ve 58. maddelerinde tan›mlanan bulafl›c› hastal›klar›n ihbar› durumunda. Ceza Muhakemeleri Usulleri Kanunu’nun (CMUK/2004) 46. ve Hukuk Muhakemeleri Usulleri Kanunu’nun (HMUK/1929) 245. maddesi hükümlerine göre tan›kl›ktan çekinilemeyecek durumlarda; Verdi¤i raporun gerçe¤e uygun olmad›¤› ileri sürülürse (çaresizlik durumu=›zt›rar) gerçe¤in kan›tlanmas› için meslek s›rr›n› aç›klayabilir. Türk Ceza Kanunu’nun 280. maddesi kapsam›nda, ö¤rendi¤i s›rr›n bir suç oluflturmas› durumunda. Bu maddeye göre, acil servise veya sa¤l›k oca¤›na müracaat eden her türlü ateflli silah ve patlay›c› madde ile olan yaralanmalar, kesici, kesici-bat›c›-delici-ezici alet yaralanmalar›, trafik kazalar›, düflmeler, ifl kazalar›, zehirlenmeler, yan›klar, elektrik ve y›ld›r›m çarpmalar›, bo¤ulmalar, intihar giriflimleri ve çocuk düflürmeler, cinsel sald›r›lar, aile içi fliddet, çocuk istismar›, iflkence iddialar›, tüm cinayet, intihar, kaza orijinli oldu¤undan kuflkulan›lan ölümler adli olgu olarak de¤erlendirilmekte olup ilgili makamlara yaz›l› ya da sözlü olarak bildirilmelidir. SONUÇ Hekim ile hasta aras›ndaki iliflkinin ve bu iliflki sebebi ile ö¤renilen her türlü bilginin, hastan›n mahremiyetine sayg› bak›m›ndan gizli oldu¤u hem ahlaki hem de yasal aç›dan kabul edilmesinin yan›nda sa¤l›k hizmetlerine ulaflma, bilgilenme ve güvenlik gibi haklarla birlikte mahremiyete sayg› en önemli hasta haklar› aras›nda yer almaktad›r. T›pta gizlili¤i koruman›n belki de en kolay yolu, daha etkili bir biçimde hasta mahremiyeti, s›r ve gizlili¤ini, bir hasta hakk› olarak benimseyen sa¤l›k çal›flanlar›n›n yetifltirilebilmesinde gizlidir. KAYNAKLAR Suç Bilimleri. (2006) “Hekimlerin S›r Saklama ve ‹hbar (Haber Verme) Yükümlülükleri”. http://www.suc.gen.tr/modules.php?name=Content&d_op=showpage&pid=242 Elçio¤lu, Ö- K›r›ml›o¤lu N. (2003) “T›p Eti¤i ‹lkeleri” (Ça¤dafl T›p Eti¤i, edt: Erdemir, Öncel, Aksoy). ‹stanbul: Nobel T›p Kitabevleri. S: 26–40. Siegler, M. (1982) “Confidentiality in Medicine-A Decrepit Concept” (Contemporaray Issues in Bioethics, ed. Beauchamp, Waltwers). Belmont: Wadsworth Publishing Company. S: 405–407. British Columbia Medical Association. (2006) Code of Ethicshttp://www.bcma.org/public/about_bcma/who_are_we/code_of_ethics.htm Brody, H. (1997) “The Physician-Patient Relationship” (Medical Ethics, Ed. Veatch). Sudbury: Jones and Barlett Publishers. s: 75–99. Atabek, E; De¤er, M. (2000) T›bbi Deontoloji Konular›. ‹stanbul: ‹stanbul Üniversitesi Yay›nlar›. s: 11–16, 49, 74–86. O¤uz, Y. (1996) “Hekim And› ve Benzeri Metinler” (Deontoloji Ders Notlar›, Arda, O¤uz, fiahino¤lu). Ankara: Ant›p A.fi. s: 1–9. Ayd›n, E. (2001) T›p Eti¤ine Girifl, Ankara: Pegem A Yay›nc›l›k. s: 29–34, 78–85. Sayek, F. (1998) Sa¤l›kla ‹lgili Uluslararas› Belgeler. Ankara: TTB Merkez Konseyi Yay›nlar›. s: 9–18, 22, 27, 36–37, 53–56, 63–65, 85–87, 101-103, 129, 138, 157-161. Hatun, fi. (1999) Hasta Haklar›. ‹stanbul: ‹letiflim yay›nc›l›k. s: 84-88, 140-154, 131-139. UNESCO Türkiye Milli Komisyonu Biyoetik ‹htisas Komitesi. (2006) “UNESCO ‹nsan Genomu ve ‹nsan Haklar› Evrensel Beyannamesi”. http://www.unesco.org.tr/komiteler.php?gitid=2&menuid=1. Avrupa Konseyi. (2006) Avrupa Konseyi. Avrupa Antlaflmalar› Biyoloji ve T›bb›n Uygulanmas› Bak›m›ndan ‹nsan Haklar› ve ‹nsan Haysiyetinin Korunmas› Sözleflmesi Tasar›s›: ‹nsan Haklar› ve Biyot›p Sözleflmesi. http://www.avrupakonseyi.org.tr/tur/antlasma/aas_164.htm Adalet Bakanl›¤›. (2006) Avrupa Birli¤i: Temel Haklar fiart›. http://www.abgm.adalet.gov.tr/dokuman/abtemelhaklarbildirgesi.pdf. HAKSAY. (2006) Hasta Haklar›na ‹liflkin Avrupa Statüsü "http://hastahakki.org/?pagenumber=22" http://hastahakki.org/?pagenumber=22) Sert, G. (2004) Hasta Haklar›. ‹stanbul: Babil Yay›nlar›. s: 177–179. Baflbakanl›k. (2006) Ceza Muhakemeleri Usulü Hakk›nda Kanun. http://mevzuat.basbakanlik.gov.tr/mevzuat/metinx.asp?mevzuatkod=1.3.1412 - 13k Türk Tabipleri Birli¤i. (1998) Hekimler ve Tabip Odas› Yöneticileri ‹çin Mevzuat. Ankara: TTB Merkez Konseyi. s: 107, 208, 222, 271. T.C. Sa¤l›k Bakanl›¤›. (2006) http://www.saglik.gov.tr/sb/extras/mevzuat/ Türk Tabipleri Birli¤i. (2006) Hekimlik Meslek Eti¤i Kurallar›. http://www.ttb.org.tr/isak/hukuk/tuzuk2.html California Supreme Court. (1982) “Tarasoff v. Regents of the University of California. Contemporaray Issues in Bioethics” (ed. Beauchamp, Waltwers) Belmont: Wadsworth Publishing Company. s: 399–405. Günayd›n, S. (2001) “Ser Yerine S›r Veren Doktorlar Ve S›rra Kadem Basan Meslek Onuru”. http://arsiv.hurriyetim.com.tr/agora/01/02/12/saglik_s_gunaydin.html American College of Physicians. (1998) “Ethics Manual” Annals of Internal Medicine, say›: 128, s: 576–594. Bu çal›flma ODTÜ Felsefe Bölümü taraf›ndan, Baflbakanl›k Kamu Görevlileri Etik Kurulu’nun katk›lar› ile 18–20 Ekim 2006 tarihleri aras›nda ODTÜ Kültür ve Kongre Merkezi’nde (Ankara) uluslararas› kat›l›ml› olarak düzenlenen 2. Uygulamal› Etik Kongresi’nde poster bildiri olarak sunulmufltur. DHB’nin 2.Genel Kurulu’nda (1948, Cenevre/‹sviçre) benimsenmifl; 22.Genel Kurulu (1968, Sidney/Avustralya) ve 35.Genel Kurulu’nda (1983, Venedik/‹talya) gelifltirilmifltir. DHB’nin 3.Genel Kurulu’nda (1949, Londra/‹ngiltere) benimsenmifl; 22.Genel Kurulu (1968, Sidney/Avustralya) ve 35.Genel Kurulu’nda (1983, Venedik/‹talya) gelifltirilmifltir. DHB’nin 1O.Genel Kurulu’nda (1956, Havana/Küba) benimsenmifl; 11.Genel Kurulu (1957; ‹stanbul/Türkiye) ve 35.Genel Kurulu’nda (1983, Venedik/‹talya) gelifltirilmifltir. DHB’nin 17.Genel Kurulu’nda (1963, New York/ABD) benimsenmifl; 35.Genel Kurulu’nda (1983, Venedik/‹talya) gelifltirilmifltir. DHB’nin 18.Genel Kurulu’nda (1964, Helsinki/Finlandiya) benimsenmifl; 29.Genel Kurulu (1975, Tokyo/Japonya) ve 35.Genel Kurulu’nda (1983, Venedik/‹talya) , 41. (Hong Kong, Eylül 1989), 48. (Ekim 1996, Somerset West/Güney Afrika Cumhuriyeti,), 52. (Ekim 2000/Edinburgh, ‹skoçya,) genel kurullar›nda gelifltirilmifl ve Washington 2002 genel kurulunda 29. Maddeye aç›klama notu ilave edilmifltir. DHB’nin 27.Genel Kurulu’nda (1973, Münih/Almanya) benimsenmifl; 35.Genel Kurulu’nda (1983, Venedik/‹talya) gelifltirilmifltir. DHB’nin 34. Genel Kurulu’nda (1981, Lizbon/Portekiz) kabul edilmifl; 47. Genel Kurul’da (1995, Bali/Endonezya) de¤iflikli¤e u¤ram›fl ve 171. Konsey Oturumu’nda (2005, Santiago/fiili) gözden geçirilerek gelifltirilmifltir. DHB’nin 34.Genel Kurulu’nda (1981, Lizbon/Portekiz) benimsenmifltir. DHB’nin 36.Genel Kurulu’nda (1984, Kuala Lumpur/Singapur) benimsenmifl; 41.Genel Kurulu (1989, Hong Kong), 42.Genel Kurulu (1990, Kaliforniya/ABD) ve 44.Genel Kurulu’nda (1992, Marbella/‹spanya) gelifltirilmifltir. DHB’nin 39.Genel Kurulu’nda (1987, Madrid/‹spanya) benimsenmifltir. DHB’nin 39.Genel Kurulu’nda (1987, Madrid/‹spanya) benimsenmifltir DHB’nin 44.Genel Kurulu’nda (1992, Marbella/‹spanya) benimsenmifltir. DHB’nin 44.Genel Kurulu’nda (1992, Marbella/‹spanya) benimsenmifltir. DHB’nin 49.Genel Kurulu’nda (1997, Hamburg/Almanya) benimsenmifltir Sa¤l›k Hakk› l Haziran 2007 15 HASTANELERDE SA⁄LIK H‹ZMET‹ ALMA SÜREC‹NDE ORTAYA ÇIKAN HASTA HAKLARI ‹HLALLER‹ ! Ö¤r. Gör. Sedat BOSTAN* a¤l›k insan›n oldu¤unda pek fark etmedi¤i fakat kaybetti¤inde u¤runa her fleyini feda edebilece¤i bir ihtiyaçt›r. Sa¤l›k insan›n temel ihtiyac›d›r.Sosyal ve ekonomik alandaki geliflmeler insanlara, özelde tüketicilere baz› haklar getirmifltir.Afl›r› rekabet müflteri odakl› üretimi ön plana ç›karm›flt›r.‹nsan haklar› ve tüketici haklar› konusundaki geliflmeler sa¤l›k hizmetlerinin kendine has özellikleri nedeniyle hasta haklar› kavram›n›n ayr›ca oluflmas›n› sa¤lam›flt›r. Sa¤l›k hizmetleri, kamu a¤›rl›kl›, sosyal fayday› esas alan ve sosyal devletin gere¤i hizmetlerdir. Bu durum sa¤l›k hizmetlerinin verimlik ve müflteri odakl› olmas›n› engellememektedir. Sa¤l›k hizmetleri ad›ndan anlafl›labilece¤i gibi hizmet sektörü içerisindedir. S Hizmet sektörünün baz› özellikleri vard›r. Bunlar; 1. Hizmetin dokunulamazl›¤›; Mal fiziki bir nesneyken, hizmet bir düflünce, bir fiil veya bir faaliyettir. 2. Hizmet üretim ve tüketimin ayr›lmazl›¤›; Hizmet üretimde müflteriler aktif olarak üretim sürecinin içerisinde bulunurlar veya hizmet personeli ile iflbirli¤i halindedirler. Hizmet üretim ile afl zamanl› olarak tüketilir. 3. Hizmetin stoklanamamas›; Hizmet fiziki bir nesne olmad›¤› için stoklanamaz(1). Sa¤l›k hizmetleri hizmet sektörünün genel özelliklerini tafl›makla beraber kendine has baflka özellikleri de vard›r. Bunlar; 1. Sa¤l›k hizmetlerinde uzmanlaflma seviyesi çok yüksektir. 2. Sa¤l›k hizmetlerinde ifllevsel ba¤›ml›l›k çok yüksektir. Bu nedenle farkl› meslek gruplar›n›n faaliyetleri aras›nda yüksek düzeyde eflgüdüm gereklidir. 3. Sa¤l›k hizmetlerinde insan kaynaklar› profesyonel kiflilerden oluflur, bu kifliler kurumsal hedeflerden çok mesleki hedeflere önem vermektedir. 4. Hizmet miktar›n› ve sa¤l›k harcamalar›n› önemli ölçüde belirleyen hekimlerin faaliyetleri üzerinde tam etkili yönetsel ve kurumsal denetim mekanizmas› kurulamam›flt›r. Sa¤l›k hizmetleri pahal› hizmetlerdir. 5. Sa¤l›k kurumlar›nda ikili otorite hatt› bulunmaktad›r. Bu durum efl güdümleme, denetim ve çat›flma sorunlar›na yol açar. 6. Sa¤l›k kurumlar›nda yap›lan ifller oldukça karmafl›k ve de¤iflkendir. Hizmet standartlaflt›r›lamaz, her hasta için o hastaya özel bir süreç izlenir. 7. Sa¤l›k hizmetlerinin büyük k›sm› acil ve ertelenemez niteliktedir. ‹kamesi yoktur. 8. Sa¤l›k hizmetleri hata ve belirsizliklere karfl› oldukça duyarl›d›r ve tolerans gösteremez. 9. Sa¤l›k kurumlar›nda verilen hizmetlerin ç›kt›s›n›n tan›mlanmas› ve ölçümü güçtür(2). Sa¤l›k hizmetlerinin bu özellikleri sa¤l›k hizmeti alan kiflilerin ald›klar› sa¤l›k hizmetini ancak alg›layabildikleri ölçüde de¤erlendirmelerine imkân sa¤lar. Bu nedenle sa¤l›k hizmetlerinde kalite ve müflteri (hasta) memnuniyeti hasta ac›s›ndan alg›lama düzeyi ile s›n›rl›d›r. Bilindi¤i gibi ‘kalite; Her hangi bir mal veya hizmetin müflteri istek ve beklentilerini karfl›lamas› olarak tan›mlanmaktad›r. Sa¤l›k hizmetlerinde kalite iki k›s›mda de¤erlendirilir. 1. Teknik kalite: Hastaya verilen sa¤l›k hizmetlerinin ve yap›lan t›bbi müdahalelerin bilimsel standartlara uygunlu¤udur. Teknik kalitenin hasta taraf›ndan tespit edilmesi mümkün de¤ildir. Ancak bir grup uzman taraf›ndan tespiti mümkün olur. 2. Alg›lanan kalite: Hasta veya hasta yak›n›nda ald›¤› hizmet sonucu oluflan memnuniyete yönelik düflüncelerdir. Hastalar, daha çok temizlik, gürültü, bürokrasi, bekleme süresi, a¤r› ve flikâyetlerinin dinmesi ve personelin davran›fllar› hakk›nda de¤erlendirme yapmaktad›r. Hastalar›n beklentileri alg›lanan kaliteyi belirlemektedir. Dolay›s›yla düflük beklenti düzeyine sahip hastalar›n memnuniyeti yüksek olabilir(3). Hizmet sektöründe müflteri memnuniyeti üç aflamada ortaya ç›kar. Bunlar; Müflterinin karfl›lanma aflamas›, hizmetin sunulma aflamas› ve hizmetin al›nmas›ndan sonraki tatmin düzeyi. Sa¤l›k hizmetleri aç›s›ndan düflünüldü¤ün16 Sa¤l›k Hakk› l Haziran 2007 de, hasta veya yak›n›n sa¤l›k kurumuna müracaat›nda ilk edindi¤i intiba, evrak, muayene, tetkik ve tedavi ifllemleri süreci, tedavi sonucunda hastan›n iyileflme düzeyi ile oluflan tatmin durumu üç aflamay› temsil eder. Hizmet sektöründe müflteri memnuniyetini etkileyen faktörler üç s›n›f da toplan›r. Bunlar; Fizik çevre faktörleri, Hizmet al›m sürecinde insani iliflkiler, Hizmetin teknik ve yasal düzenlemelere uygunlu¤udur. Sa¤l›k hizmetleri aç›s›ndan düflünüldü¤ünde, sa¤l›k kurumlar›n›n fizik kapasitelerinin yeterlili¤i, hasta ve hasta yak›nlar›n›n sa¤l›k personeliyle iletiflimleri ve sunulan sa¤l›k hizmetlerinin teknik ve bilimsel gereklere uygun olmas›d›r. Sa¤l›k hizmetlerinde hasta memnuniyetini en fazla etkileyen faktörün sa¤l›k kurumu personeliyle kurulan iletiflim oldu¤u söylenebilir. Sa¤l›k hizmeti almak amac›yla bir hastaneye müracaat eden hasta, belirli bir süreç içerisinde istedi¤i sa¤l›k hizmetini ancak alabilir. Bu süreçte de¤iflik idari ve t›bbi birimler, personel ve ifllemlerle karfl›lafl›r. Hastan›n yaflad›¤› bu süreçte karfl›laflabilece¤i hak ihlallerini analiz edece¤iz. Birçok hasta bu ihlalleri ço¤u zaman yaflamaktad›r. Hastalanan veya hastal›¤›ndan endifle eden birey sa¤l›k hizmeti almak amac›yla hastane ve ya tedavi edici sa¤l›k hizmeti veren ünitelere müracaat eder. Böylece tedavi süreci bafllar. Öncelikle ayaktan tedavi ile bafllayan süreç, yatarak tedaviye, arkas›ndanda uzun süreli rehabilitasyon hizmetlerine dönüflebilir. En fazla gündeme gelen hasta- A. AYAKTAN TEDAV‹ 1. Hasta kabul ve evrak ifllemleri 2. Doktor muayenesi 3. T›bbi tetkiklerin evrak ve T›bbi tetkik ifllemleri 4. Teflhis ve tedavini belirlenmesi B. YATARAK TEDAV‹ 1. Hasta yat›rma ve evrak ifllemleri 2. Yatan hastan›n hemflirelik ifllemleri 3. Yatan hastan›n doktor taraf›ndan takibi, teflhisin ve tedavinin belirlenmesi ve uygulanmas› 4. Cerrahi müdahale 5. Hasta taburcu karar› 6. Hasta taburcu ve evrak ifllemleri nelerden sa¤l›k hizmeti alma sürecinde karfl›lafl›lan hasta haklar› ihlalleridir. Bu nedenle hastanelerde sa¤l›k hizmeti sunma sürecinin aflamalar› ve bu aflamalarda karfl›lafl›lan hasta haklar› ihlalleri üzerinde durmaya çal›flaca¤›z. Hastanelerde sa¤l›k hizmeti ayaktan ve yatarak tedavi süreci olmak üzere iki grup hizmetten oluflur. Her ne kadar hastane tan›mlan›rken hastalar›n yatarak sa¤l›k hizmeti ald›klar› kurumlar olarak tan›mlansa da, hastane polikliniklerinde tedavi süreci ayaktan tedavi ile bafllar, gerek görüldü¤ünde yatarak tedaviye dönüflür. Hastanedeki hizmet süreci ayaktan tedavi ve yatarak tedavi olarak ana hatlar›yla ayr›l›r.Bir hastan›n hastanede karfl›laflt›¤› tedavi süreci aflamalar› genel olarak afla¤›daki gibi s›ralanabilir. Hasta, hastanede sa¤l›k hizmeti alma sürecinde yukar›daki aflamalardan geçer. Bu aflamalarda karfl›laflabilece¤i hasta hakk› ihlallerinin belirlenebilmesi için öncelikle hasta haklar›n›n neler oldu¤unun tan›mlanmas› gerekir. Yap›lan bir araflt›rmada hasta haklar› denildi¤inde hastalar›n akl›na gelen bafll›ca haklar: ‹yi tedavi görme, ‹nsanca muamele görme, Hekimle iyi iletiflim kurabilme, bilgilendirilme hakk›, beklemeden hizmet görme, mahremiyet ve gizlilik hakk› olarak tespit edilmifltir. Ayn› araflt›rmada hasta haklar› denildi¤inde hekimlerin akl›na gelen bafll›ca haklar: Hekim seçme hakk›, Bilgilendirilme hakk›, Tedaviyi reddetme, tedaviyi seçme, eflit hizmet görme, mahremiyet ve gizlilik, nezaket ve sayg› görme, kurum seçme, yaflam ve vücut bütünlü¤ünü koruma ve flikâyet hakk› olarak tespit edilmifltir(4). Bu araflt›rma hasta ve hekimlerin hasta haklar›ndan haberdar oldu¤unu göstermektedir. Ülkemizde hasta haklar›n› belirleyen ve bütün sa¤l›k kurulufllar›nda uygulanmas›n› zorunlu k›lan Hasta Haklar› yönetmeli¤i 1998 y›l›nda, 23420 say› ile resmi gazetede yay›nlanm›flt›r. Bu yönetmelik de ifade edilen bafll›ca Hasta haklar› ana bafll›klar›yla flunlard›r: 1. Sa¤l›k Hizmetlerinden Adalet ve Hakkaniyete Uygun Olarak Faydalanma (m.6) 2. Sa¤l›k kurumu hakk›nda Bilgi ‹steme (m.7) 3. Sa¤l›k Kuruluflunu Seçme ve De¤ifltirme (m.8) 4. Personeli Tan›ma, Seçme ve De¤ifltirme (m.9) 5. Öncelik S›ras›n›n Belirlenmesini ‹steme (m.10) 6. T›bbi Gereklere Uygun Teflhis, Tedavi ve Bak›m›n yap›lmas› (m.11) 7. T›bbi Gereklilikler D›fl›nda Müdahale Yasa¤› (m.12) 8. Ötenazi Yasa¤› (m.13) 9. Gerekli T›bbi Özenin Gösterilmesi (m.14) 10. Sa¤l›k Durumu ‹le ‹lgili Bilgi Alma (m.15) 11. Hastan›n kendiyle ilgili Kay›tlar› ‹nceleme (m.16) 12. Hastan›n kendiyle ilgili Kay›tlar›n Düzeltilmesini ‹steme (m.17) 13. Hastan›n anlayaca¤› flekilde ve ruhi durumuna uygun, nazik flekilde Bilgi Verilmesi (m.18) 14. Hastal›¤› olumsuz etkileyece¤i durumlarda hastaya Bilgi Verilmemesi (m.19) 15. Hastan›n iste¤i durumunda hastal›¤› ile ilgili üçüncü flah›slara bilgi verilmesini yasaklama (m.20) 16. Mahremiyete Sayg› Gösterilmesi (m.21) 17. R›za Olmaks›z›n T›bbi Ameliyeye Tabi Tutulmama (m.22) 18. Bilgilerin Gizli Tutulmas› (m.23) Sa¤l›k Hakk› l Haziran 2007 17 19. Tedaviyi Reddetme ve Durdurma (m.25) 20. Organ ve Doku Al›nmas›nda R›za (m.29) 21. Aile Planlanmas› Hizmetleri ve Gebeli¤in Sona Erdirilmesinde anne ve baban›n r›zas›n›n al›nmas› (m.30) 22. T›bbi Araflt›rmalarda hastan›n R›zas›n›n al›nmas› (m.32) 23. Güvenli¤in Sa¤lanmas› (m.37) 24. Dini Vecibeleri Yerine Getirebilme ve Dini Hizmetlerden Faydalanma (m.38) 25. ‹nsani De¤erlere Sayg› Gösterilmesi (m.39) 26. Ziyaretçi kabul etme hakk› (m.39) 27. Refakatçi Bulundurma (m.40) 28. Müracaat, fiikayet ve Dava Hakk› (m.42) A.AYAKTAN TEDAV‹ 1. Hasta kabul ve evrak ifllemleri Hasta muayene olmak istedi¤i poliklini¤in sekreterli¤ine ilk müracaat eder. Sekreter taraf›ndan kay›t yap›l›r ve muayene s›ras› verilir. Hastaya hasta dosyas› ç›kart›l›r veya varsa dosyas› numaras› al›narak arflivden dosyas› istenir. Hastan›n sevk k⤛d› veya sa¤l›k karnesi varsa evraklarla ilgili ifllemler yap›l›r. Sa¤l›k sigortas› olmayan hastalar vezneye ücret yat›rd›ktan sonra ancak muayene öncesi ifllemleri tamamlanm›fl olur. Bu süreçte; ! Poliklinik sekreterlikleri önlerinde çok uzun kuyruklar oluflmas›, ! ‹fllemler esnas›nda hasta ve yak›nlar›na güler yüzlü, flefkatli ve sab›rl› davran›lmamas›, ! Evrak ifllemlerinin uzun zaman almas›, ! Evrak ifllemlerinin eksik veya yanl›fl yap›lmas›, ! S›ra düzenine uymama, aradan baz› hastalar›n kay›tlar›n›n yap›lmas›, ! Sa¤l›k kurumu ile ilgili sorulara cevap al›namamas›, ! Hastaya muayeneden önce tetkik ka¤›d› verilmesi, ! Hastan›n hastane d›fl›ndaki muayenehanelere yönlendirilmesi, 2. Doktor muayenesi: Hasta muayene sürecinde hasta s›rayla muayene odas›na al›n›r ve hekim taraf›ndan hastan›n flikâyetleri dinlenerek muayenesi yap›l›r duruma göre ya teflhis konulur veya ço¤u kez ön tan› do¤rultusunda tetkikler istenir. Bu süreçte; ! Muayene s›ras›n› bekleme alanlar› ve oturaklar›n yetersiz olmas›, ! Hasta muayenesinde önceden verilen s›raya uyulmama, baz› s›ra almam›fl veya s›ras› daha sonra olan hastalar›n s›raya uymamas›, aradan al›narak muayene edilmesi, özellikle hastanede çal›flan baflka bir personel taraf›ndan s›ras› gelmemifl hastan›n muayene odas›na sokulmas›, ! Muayene odas› flartlar›n›n hasta muayenesi için uygun olmamas›, ! Hastan›n flikayetlerini tam olarak anlatmas›na imkan verilmemesi, ! Hastaya doktor ve varsa yan›ndaki hemflire veya di¤er personelin iyi davranmamas›, ! Hasta muayenesinin bilimsel verilere ve tekniklere uygun yap›lmamas›, ! Doktorun muayene sonucunda edindi¤i izlenim ve istedi¤i tetkikler hakk›nda bilgi vermemesi, ! Alternatif tetkik imkanlar› hakk›nda bilgi verilmemesi ve tetkik kararlar›na hastan›n kat›l›m›n›n sa¤lanmamas›, ! Hasta muayenesi esnas›nda muayene odas›na ilgili ilgisiz kiflilerin girip ç›kmas›, muayenenin bölünmesi, hasta mahremiyetinin sa¤lanmamas›, ! Birden fazla hastan›n ayn› anda muayene odas›na al›nmas› ve muayene edilmesi, ! Hastan›n r›zas› sorulmadan muayene sürecine ö¤rencilerin kat›lmas› hatta tamamen muayenenin gözetimsiz ö¤rencilere devredilmesi, ! Medikal firma temsilcilerinin hasta muayenesi esnas›nda muayene odas›na girerek çal›flmas›, ! Hastan›n hikayesi, muayene bulgular› ve istenen tetkiklerin hasta dosyas›na kaydedilmemesi, 3. T›bbi tetkik ifllemleri: Muayenesi tamamlanan hasta, doktor taraf›ndan yaz›lan t›bbi tetkikleri yapt›rmak için öncelikle tetkik evraklar›n›n ifllemlerini yapt›r›r. Bu tetkikler bilgisayara bazen doktor, bazen de sekreter veya görevli di¤er personellerce girilir. T›bbi tetkik ünitesinin sekreterli¤inde kay›t ifllemleri yap›ld›ktan sonra tetkik materyali verilir. Radyolojik tetkikler do¤rudan hasta üzerinde uygulan›r. Kan, idrar, gaita veya biyopsi gibi tetkikler hastadan al›nd›ktan sonra incelenir. T›bbi tetkik sonuçlar› belli bir süre sonra hastaya verilir. Bu süreçtre; 18 Sa¤l›k Hakk› l Haziran 2007 v Sekreterliklerin önlerinde çok uzun kuyruklar›n oluflmas›, ! S›ra düzenine uymama, aradan baz› hastalar›n kay›tlar›n›n yap›lmas›, ! ‹fllemler esnas›nda hasta ve yak›nlar›na insanca ve sab›rl› davran›lmamas›, kötü muameleye maruz kalma, ! Kay›t ifllemlerinin eksik veya yanl›fl yap›lmas› ! T›bbi tetkik için çok sonraya randevu verilmesi ! Biyopsi, kolonoskopi, endoskopi gibi hastaya ciddi müdahale gerektiren tetkiklerin hastaya çekece¤i ac› göz önüne al›nmayarak, hiçbir anestezi uygulanmadan yap›lmas›, ! Tetkik materyalinin yetersiz al›nmas› ! Tetkik alma esnas›nda hasta ve yak›nlar›na insanca ve sab›rl› davran›lmamas›, kötü muameleye maruz kalma, ! Tetkik materyallerinin kar›flmas› ! Cihazlar›n kalibrasyonlar›n›n düzenli yap›lmamas› ! Tahlil çal›flmalar›n›n bilimsel esas ve tekniklere uygun yap›lmamas› ve yanl›fl sonuçlar›n ç›kmas› ! Sonuçlar›n kar›flt›r›lmas› ! Sonuçlar› alma esnas›nda hasta ve yak›nlar›n›n kötü muameleye maruz kalmas› 4.Teflhis ve tedavinin belirlenmesi: Hasta veya yak›n› doktor taraf›ndan istenen t›bbi tetkiklerin sonuçlar›n› ald›ktan sonra bu sonuçlar› doktora göstermek üzere muayene odas›na götürür. Doktor tetkik sonuçlar› ve daha önce hastan›n dosyas›na kaydetti¤i muayene sonuçlar›n› birlikte de¤erlendirerek bir tan›ya ulaflmaya çal›fl›r. fiayet hastan›n muayenesi ile ilgili verileri kaydetmediyse hat›rlad›¤› kadar› ve tetkik sonuçlar›na göre de¤erlendirme yapar. Bir tan› koymas› ve bu tan›y› mevcut imkânlarla tedavi etmesi mümkünse tan›ya uygun reçete yazarak hastaya tedavi verir. Hastan›n hastaneye yat›r›larak tedavisi gerekiyorsa yat›rma karar› verir. E¤er kesin tan› koyamam›flsa veya tedavi için imkanlar yeterli de¤ilse hastay› bir üst sa¤l›k kurulufluna sevk eder. Bu süreçte; ! Tetkik sonuçlar›n› doktora gösterebilmek için muayene odas› kap›s›nda uzun kuyruklar›n oluflmas› ! Muayene odas›na giriflte bir s›ran›n olmamas› ve kar›fl›kl›klar›n yaflanmas› ! Muayene odas›na girdikten sonra odaya ilgili ilgisiz girenlerin olmas›, ayn› anda birkaç hastan›n içeri al›nmas› ! Doktor taraf›nda tetkik sonuçlar›n›n muayene bulgular› ve hastan›n flikayetleriyle hasta dosyas›nda birlefltirilmeden de¤erlendirilmesi, ! Tetkik sonuçlar›n› de¤erlendirilmesinde bilimsel kriterlere uymamak ! Yeterli bulguya ulaflmadan teflhis koymak ! Yanl›fl teflhis koymak ! Teflhis hakk›nda hastaya bilgi vermemek ve ya yeterli bilgi vermemek ! Tedaviyi kesin belirleyemeden tedavi önermek ! Yanl›fl tedavi önermek ! Tedavi hakk›nda hastaya bilgi vermemek veya yeterli bilgi vermemek ! Gere¤inden önerdi¤i ilaçlar ve kullan›mlar› hakk›nda bilgi vermemek, ! Hastaya tedavi sürecinde ortaya ç›kabilecek durumlar hakk›nda ve iyileflme aflamalar› hakk›nda bilgi vermemek ! ‹laçlar›n yan etkileri hakk›nda bilgi vermemek ! Hastaya kontroller hakk›nda bilgi vermemek ! Hastaya sab›rl› ve flefkatli muamelede bulunmamak. B.YATARAK TEDAV‹ 1.Hasta yat›rma ve evrak ifllemleri: Hastan›n yatarak tedavi edilmesi gerekti¤ine karar verilirse doktor taraf›ndan hasta yat›rma formu doldurularak hasta kabul birimine gönderilir. Hasta yat›rma ifllemleri hasta kabul ve klinik sekreterli¤inde yap›l›r. Evrak ifllemleri tamamlan›nca hasta hemflire refakatiyle ilgili klinikteki hasta odas›na yat›r›l›r. Bu süreçte; ! Hasta kabul sekreterliklerinin önünde çok uzun kuyruklar›n oluflmas›, ! S›ra düzenine uymama, aradan baz› hastalar›n kay›tlar›n›n yap›lmas›, ! ‹fllemler esnas›nda hasta ve yak›nlar›na insanca ve sab›rl› davran›lmamas›, kötü muameleye maruz kalmak, ! Evrak ifllemlerinin uzun zaman almas›, ! Evrak ifllemlerinin eksik veya yanl›fl yap›lmas› ! Bekleme alanlar›nda yeterince oturulacak mekanlar›n olmamas› ! Hastay› yat›rmak için hasta yata¤›n›n olmamas› ! Hastaya yat›fl için uzun zamana randevu verilmesi ! Hasta odalar›nda yatan hastalar›n kalabal›k olmas› ! Hasta odalar›nda yeterli dolap, etejer, lavobo vb. imkanlar›n olmamas› Sa¤l›k Hakk› l Haziran 2007 19 ! Hasta odalar›n›n ›s›tma, havaland›rma, gürültü, yönünden yetersiz olmas› ! Hastalar için yeterli say›da ve temiz tuvalet, lavobo, banyonun bulunmamas› ! Klinik koridorlar›n›n temiz, yeterli, düzenli, ayd›nl›k, havadar ve iç ac›c› olmamas› ! Hasta mahremiyetinin sa¤lanmamas› ! A¤›r hastalarla normal hastalar›n bir arada yat›r›lmas› ! Hastalar›n kendi inançlar› do¤rultusunda ibadet yapabilecekleri imkanlar›n olmamas› ! Hasta odalar›nda refakatçi bulundurmak için yeterli alanlar›n ve imkanlar›n olmamas› ! Genel düzenlemeler ve t›bbi zorunluluklar d›fl›nda hasta ziyaretlerine k›s›tlamalar yap›lmas› ! Hasta eflyalar›n›n – do¤um servislerinde bebeklerin- kaybolmas› ! Hastalar›n tecavüze u¤ramas› ! Hastalar›n zamanlar› de¤erlendirebilecekleri sosyal ve kültürel imkanlar›n olmamas› ! Yatan hastalar için servislerde ayr›ca oturma alanlar›n›n olmamas›. 2.Yatan hastan›n hemflirelik ifllemleri: Hemflire taraf›nda hastayla ilgili ilk kay›tlar yap›l›r. Doktorun kararlar› do¤rultusunda hemflire taraf›ndan hastan›n tedavisi uygulan›r. Yatan hastan›n t›bbi bak›m›n›n uygulanmas›ndan hemflire sorumludur. Hemflire hastan›n hayati fonksiyonlar›n› ve tedavi sürecini izler. Bu süreçte; ! Hemflirenin hastaya sab›rl›, flefkatli davranmamas› ve kötü muamelede bulunmas› ! T›bbi tedavi ve di¤er hemflirelik faaliyetlerinin bilimsel standartlara uygun yap›lmamas› ! Hastan›n ihtiyaç duydu¤u zamanda hemflireye ulaflamamas› ! Hastan›n ilaçlar›n›n bizzat hemflire taraf›ndan hastaya içirilmemesi ! Tansiyon, atefl, nab›z vb. hayati fonksiyonlar›n zaman›nda, do¤ru ölçülmemesi ! Hastayla ilgili ölçümlerin kay›tlar›n›n eksik yap›lmas› veya hiç yap›lmamas› ! Tedaviyle ilgili ortaya ç›kan geliflmelerden doktorun haberdar edilmemesi ! Hastan›n el yüz ve beden temizli¤inin sa¤lanmamas› 3.Yatan hastan›n doktor taraf›ndan takibi, teflhis ve tedavinin belirlenmesi ve uygulanmas›: Hasta yat›r›ld›ktan sonra e¤er ayaktan tedavi sürecinde teflhis konulmufl ise tedaviye bafllan›r. Kesin teflhis konulmam›fl ise önce teflhisin konulmas›na ve tedavinin belirlenmesine çal›fl›l›r. Hastaya bir tak›m t›bbi tetkikler yap›l›r, günde bir veya iki kere doktor taraf›ndan yap›lan vizitede muayene edilir ve geliflmeler gözlenir. Bu süreçte; ! Doktor taraf›ndan hastan›n muayenesinin bilimsel esas ve tekniklere uygun yap›lmamas› ! Hastan›n flikayetlerinin yeterince dinlenmemesi ! Yap›lmas› gereken t›bb› tetkiklerin hepsinin yap›lmamas› ! Tetkik sonuçlar›n›n bilimsel esaslara göre de¤erlendirilmemesi ! Hastan›n flikayetleri, muayene, tetkik sonuçlar›n›n gözlem ve de¤iflikliklerin hasta dosyas›na kay›t edilmemesi ! Hastaya hastal›¤› ile ilgili bilgilerin hastan›n anlayaca¤› flekilde verilmemesi ! Tedavinin bilimsel veriler ›fl›¤›nda belirlenmemesi ! Tedavi süreci ile ilgili hastaya bilgi verilmemesi ! Hastan›n r›zas› al›nmadan bilimsel çal›flmalarda kullan›lmas› ! Hastan›n r›zas› al›nmadan araflt›rma safas›ndaki ilaç ve yöntemlerin hastaya uygulanmas› ! Hastan›n kendi ile ilgili verilen kararlara kat›l›m›n›n sa¤lanmamas› Günlük rutin muayenelerin düzenli yap›lmamas› ! Acil hallerde doktora ulafl›lamamas› ! Hastan› mahremiyetinin ihlal edilmesi ! Hastaya moral deste¤i verilmemesi ! Hastaya sab›rl›, flefkatli davran›lmamas›, kötü muamele yap›lmas› ! Yasal ödemeler d›fl›nda hasta veya yak›n›ndan ücret istenmesi veya beklenmesi 4.Cerrahi müdahale: Baz› hastal›klar›n tedavisi ancak cerrahi müdahale ile mümkündür. Bu durumda olan hastalara cerrahi müdahale yap›l›r. 20 Sa¤l›k Hakk› l Haziran 2007 Bu süreçte; ! Cerrahi müdahaleyle tedavinin hastaya riskleriyle beraber anlat›lmamas› ! Hastaya moral deste¤inin verilmemesi ! Hastan›n bilgilendirilmifl r›zas›n›n al›nmamas›, karar›n psikolojik bask› alt›nda al›nmas› ! Ameliyat öncesi tetkik ve muayenelerin bilimsel esaslara uygun yap›lmamas› veya de¤erlendirilmemesi ! Dahili tedavi imkan› varken, cerrahi müdahalenin seçilmesi ! Kesin teflhise ulaflmadan cerrahi müdahalenin yap›lmas› ! Hastan›n cerrahi müdahale riskini art›ran di¤er hastal›klar›n›n araflt›r›lmamas› ! Ameliyat›n bilimsel esas ve yöntemlere uygun personel ve ekipmanla yap›lmamas› ! Ameliyat›n bilimsel esas ve yöntemlerle yap›lmamas› ! Ameliyat sonras› yo¤un bak›m›n yeterli olmamas› ! Ameliyat esnas›nda ve ya sonras›nda sterilizasyon flartlar›na uymamaktan dolay› yaraya enfeksiyon bulaflmas› ! Ameliyat sonras› bak›m ve pansumanlar›n bilimsel esas ve yöntemlerle yap›lmamas› ! Ameliyata haz›rl›k, ameliyat ve sonras› süreçte hastaya sab›rl›, flefkatli davranmamak ve kötü muamelede bulunmak ! Ameliyatla ilgili kay›tlar›n yap›lmamas›, yetersiz yap›lmas› ve hasta dosyas›na koyulmamas› ! Hastan›n ameliyat esnas›ndaki yanl›fl bir uygulamayla iyileflme sürecinin gecikmesi, sakat kalmas› veya ölmesi ! Ameliyat› yapmak için yasal ödemeler d›fl›nda b›çak paras› veya baflka bir adla hasta veya yak›n›ndan ücret istenmesi veya ücret beklentisinde olmas› 5.Hasta taburcu karar›: Hastaya hastanede uygulanan tedavi sonucunda hasta iyileflir, biraz iyileflir, eski durumunu korur, daha kötüye gider veya ölür. Ölüm hariç di¤er durumlarda hastan›n art›k hastanede yatarak tedavisine gerek kalmad›¤› karar› doktor taraf›ndan verilir. ! Taburcu karar›n›n t›bb› gerekler haricinde baflka bir nedenle verilmesi ! Hastan›n taburcu karar› ve durumu hakk›nda bilgilendirilmemesi ! Hastan›n taburcu sonras› uygulamas› gereken tedavi ve kontrolleri hakk›nda bilgilendirilmemesi ! Hastan›n taburcu sonras› hastal›¤› ile ilgili ortaya ç›kabilecek de¤ifliklikler hakk›nda bilgilendirilmemesi ! Hasta taburcu notu ve hasta ç›k›fl özetinin yaz›lmamas› veya gerekli özenin gösterilmemesi ! Hastaya moral deste¤i verilmemesi 6. Hasta taburcu ve evrak ifllemleri: Doktor hastan›n taburcu karar›n› verdikten sonra taburcu notu ve hastan›n ç›k›fl özetini yazarak servis sekreterine verir. Servis sekreteri hastan›n dosyas›n› al›r, düzenler dosyadaki eksik belge, bilgi ve imzalar› tamamlat›r. Hasta için harcanan her türlü sarf malzemesi ve ilaçlar›n kay›tlar›n› yapar. Hastan›n sa¤l›k güvencesi yoksa hastane masraflar›n› ödemek veya ödeyece¤ine dair belge imzalamas› gerekir. Hasta taburcu belgesini ald›ktan sonra hastaneyi terk edebilir. Bu süreçte; ! Hasta dosyas›n›n tam ve do¤ru düzenlenmemesi ! Hasta için harcanm›fl sarf malzemeleri ve ilaçlar›n kay›tlar›n›n tam ve do¤ru olmamas› ! Hastane masraflar›n›n hesaplanmas›nda yanl›fll›k veya ihmallerin yap›lmas› ! ‹fllemlerin uzun zaman almas› ! ‹fllemlerin eksik veya yanl›fl yap›lmas› ! Hastaya taburcu belgesi ve hasta ç›k›fl özetinin bir suretinin verilmemesi ! Hasta veya yak›n›na ifllemler esnas›nda kötü muamelede bulunulmas› KAYNAKÇA 1. KARAFAKIO⁄LU, M., Sa¤l›k Hizmetlerinin Pazarlamas›, ‹flletme Fakültesi Yay›n›, ‹stanbul Üniversitesi, S: 111-116 2. KAVUNCUBAfiI, fi., Hastane ve Sa¤l›k Kurumlar› Yönetimi, Siyasal Kitapevi, Ankara, S:52-56 2000 3. KAVUNCUBAfiI, fi.,Hastane ve Sa¤l›k Kurumlar› Yönetimi, Siyasal Kitapevi, Ankara, S:270-272, 2000 4. SUR, H., SÖYLEMEZ, D., ÖZKAN, E., Hekim ve Hastalar›n ‘Hasta Haklar›na’ Yaklafl›mlar›, 1.Sa¤l›k ‹daresi Kongresi, 2000 Y›llarda Sa¤l›k Hizmetleri ve kurumlar Yönetimi, S:403-407, 2021 May›s, Ankara Sa¤l›k Hakk› l Haziran 2007 21 HEK‹M VE HASTA HAKLARININ ULUSAL VE ULUSLARARASI HUKUK AÇISINDAN KONUMLANDIRILMASI ! Doç. Dr. Yener ÜNVER ‹stanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi Ceza Hukuku Anabilim Dal› Ö¤retim Üyesi I. Genel Aç›klamalar Gerek hekim haklar› gerek hasta haklar› insan haklar›n›n birer görünüm biçimi ve bazen izdüflümü olup, birbirlerinden tamamen kopuk ve ilgisiz olmad›klar› gibi birbiriyle çeliflki içinde de de¤ildirler. Hasta haklar›n›n hekim, hekim haklar›n›n ise genelde ve sadece Devlet taraf›ndan ihlal edildi¤i veya yeterince gözetilmedi¤i anlay›fl› da tamamen do¤ru de¤ildir. ‹hlal kaynak, neden ve biçimleri, taraflar› ve etkileri farkl› farkl›d›r. Hukuk ihlal kayna¤›na özgü ay›r›mc›l›k yapmamak ve bir hakk› kategori olarak di¤erinden üstün tutmayarak gözetmek, düzenlemek ve yaflama geçirmek durumundad›r: esasen aralar›nda bir öncelik sonral›k s›ralamas› yapabilecek ne fiili ne de hukuksal çat›flk›ya dayal› birinin di¤erini nakzedici bir zemin bulunmamaktad›r. Hekim, hasta, Devlet ve hatta toplum, ilgili resmi kurum, kurulufl veya gerçek veya tüzel kiflilerinin baz› haklar› kadar ödevleri/hukuksal yükümlülükleri vard›r. Bu iki temel hak gurubu (hekim ve hasta haklar›) merkezinde “insan” olan sa¤l›k hukukunun vazgeçilemez parçalar› olup, nihai sonuçta birbiriyle çat›fl›p çeliflme yerine insan sa¤l›¤›n› koruma, iyilefltirme ve kötüleflmesini önleme temel hedeflerine hizmet aç›s›ndan kesiflirler. Bu alanlardan hangisinde olursa olsun, ortaya ç›kan sorun bir insan haklar› sorunudur. ‹hlalin ortaya ç›kt›¤› zaman, konum ve biçimi, hem ihlalin tür ve biçimini hem konu ve hak sahibini belirler ve hak sahibinin bir önceki zaman dilimindeki konumuna bak›lmaks›z›n o kifli yeni statüsüyle bu hakk›n korumas›ndan yaralan›r. Hekimin hastaland›¤› zaman hasta haklar›ndan hekim olmayan hastalar›n yararland›klar› oran, nitelik ve kalitesinden daha az olmayacak biçimde yararlanmas› bunu ispatlar. Her iki hak gurubu da ayn› derecede önemlidir, vazgeçilemezdir ve gelifltirilip amaca uygun anlamland›r›larak pratik yaflama görünüflte de¤il olmas› gerekti¤i biçimde gerçekten ve tam 22 Sa¤l›k Hakk› l Haziran 2007 olarak fiilen geçirilmeleri gerekmektedir. Hasta haklar› kavram›n›n ortaya ç›k›fl› ve hekim ve hasta iliflkilerinin hukuksal zeminde düzenlenmesi, bir taraftan sosyal hukuk devletinin bir gere¤i iken di¤er taraftan ise do¤a bilimlerindeki geliflimi ile bu bilime iliflkin verilerle tekni¤in t›pta kullan›m›n›n bafl döndürücü biçimde artmas›n›n bir kaç›n›lmaz bir sonucudur ve gereklidir. Asl›nda hasta haklar› yeni bir kavram de¤ildir; yaln›zca içerik ve alt türleriyle uygulanma olaylar›nda bir geliflim ve de¤iflim yaflanmaktad›r. Özellikle son y›larda sa¤l›k/t›p hukukunda hastan›n özerkli¤i ve iradesinin en önemli kavram haline gelmesi ve t›p tekni¤indeki geliflmeler ve bu ba¤lamda yeni gen tekniklerinin kullan›m›n›n kiflilik haklar› aç›s›ndan yaratt›¤› zarar ve tehlike neticesi do¤urma etkileri hasta haklar› kavram›n› daha da önemli ve güncel k›lm›flt›r. Buna karfl›l›k, baz› Avrupa ülkelerinde (örne¤in Federal Almanya’da) hasta haklar›n›n en iyi seviyelerde korunmas›n›n nedeni, somut t›bbi müdahalelerde hastan›n haklar› kadar yükümlülüklerinde de s›n›rlamaya gidilmifl olmas›d›r. Art›k hastan›n özerkli¤i ve bizzat belirleme/tercih hakk› t›bbi müdahalelerin s›n›r›n› oluflturmaktad›r ve hastan›n r›zas›n›n varl›¤› veya yoklu¤una göre t›bbi müdahale yap›labilmekte veya yap›lamamaktad›r. Özerklik kavram›n›n geliflmesi ve insan haklar›n›n geliflimi, daha önce hekimin belirledi¤i hasta-hekim t›bbi müdahale/sa¤l›k yard›m› iliflkisindeki etkin taraf› de¤ifltirmifltir. Art›k belirleyici olan özerk hastan›n özgür bireysel tercihi olup, bu t›bbi müdahalelerin hukuka uygunlu¤u aç›s›ndan en temel kavram haline gelmifltir. fiüphesiz bu hakk›n amaca uygun biçimde ifllerli¤inin ve belirleyicili¤inin olabilmesi, yap›lan tercihin/gösterilen r›zan›n sa¤l›kl› olmas›na, o ise hekimin yerine getirmesi gerekli ve hasta aç›s›ndan bir hak olan r›za gösterme hakk›n›n önemli bir önk›sm›n› oluflturan ayd›nlat›lma hakk›n›n gereklerine uyulmas› ile mümkündür. fiüphesiz müdahaleye r›za gösterme hakk›n›n ‘ayd›nlat›lma hakk›’ ön mütemmim cüzünün (ayr›lamaz parças›n›n) gerekleriyle yerine getirilmesi, hekime verilmifl ve onu tüm sorumluluklardan kurtaracak s›n›rs›z bir aç›k çek de¤ildir. Hekim bu iki hakk›n gereklerini yerine getirmek zorundad›r ve fakat ayr›ca o ilgili sa¤l›k/t›p müdahalesi aç›s›ndan genel ve özel di¤er tüm koflular› da yerine getirdikten sonrad›r ki, eylemi hukuka uygun say›lacakt›r. Nitekim bu nedenledir ki, 4.4.1997 tarihinde Oviedo/‹spanya’da imzalanan sonra da yürürlü¤e giren Biyoloji ve T›bb›n Uygulanmas› Bak›m›ndan ‹nsan Haklar› ve ‹nsan Haysiyetinin Korunmas› Sözleflmesi çok ayr›nt›l› olarak ve çeflitli durumlardaki kifli ve koflullar› da dikkate alarak 5. vd. maddelerinde ‘r›za gösterme’ hakk› ve etkilerini düzenlemifltir. Hasta Haklar› do¤rudan do¤ruya birçok uluslar aras› ve ulusal hukuksal belgeye konu edilmifl ve zamanla gelifltirilmifl bir kavramd›r. Bunlardan en önemlileri flunlard›r: Avrupa Hasta Haklar›n›n Gelifltirilmesi Bildirgesi, 1981 tarihli Lizbon Hasta Haklar› Bildirgesi-I, Bali Bildirgesi, Dünya Tabipler Birli¤i Hasta Haklar› Bildirgesi, 1994 tarihli Amsterdam Bildirgesi, 1995 tarihli Lizbon Bildirgesi-II. fiüphesiz bu uluslararas› kaynaklar yan›nda, A‹HS ve Ek Protokolleri, 1961 tarihli Avrupa Sosyal fiart› (m. 11/1), Dünya Sa¤l›k Örgütünün Avrupa Bölgesi Bürosunun 1994 tarihli ve 36 kat›l›mc› devletin onay›yla kabul edilen Hasta Haklar›n›n Güçlendirilmesi Stratejisi ve Tavsiyelerine ‹liflkin Bildirgesi, Avrupa Konseyi’nin 40 Avrupa devletinin kat›l›m›yla gerçeklefltirdi¤i ve hastalar›n korunmas› konulu 5. Sa¤l›k Bakanlar› Konferans›n›n 8.11.1996 tarihinde Warschau’da aç›klanan sonucu, Avrupa Biyot›p Sözleflmesi ve Avrupa Birli¤i Temel Haklar Bildirgesi (m. 3 ve 35) de ayn› önemlilikte dikkate al›nacak kaynaklard›r. Ulusal düzenlemelerden baz›lar› ise, baflta AY.m.17 ve 56 olmak üzere, TCK, CMK, Hasta Haklar› Yönetmeli¤i ve T›bbi Deontoloji Tüzü¤ü’nde da¤›n›k olarak düzenlenen hükümlerdir. Di¤er yandan, Avrupa Birli¤i Anayasas› m. II-35: “Herkes koruyucu sa¤l›k hizmetlerine eriflme hakk›na ve ulusal yasalarla uygulamalar taraf›ndan belirlenen koflullar alt›nda t›bbi tedaviden yararlanma hakk›na sahiptir. Tüm birlik politikalar›n›n ve etkinliklerinin tan›m›nda ve uygulanmas›nda, insan sa¤l›n›n yüksek ölçüde korunmas› sa¤lanacakt›r.”. Federal Almanya’da da hasta haklar›na iliflkin düzenlemeler, uluslar aras› ve ulusal üstü hukuk normlar› d›fl›nda, anayasa hukuku, sosyal sigorta hukuku, ceza hukuku, ifl/meslek hukuku ve çok çeflitli kaynaktan oluflan içtihatlara dayal› kaynaklara sahiptir. Bu hukuk disiplinlerine iliflkin hükümler özünde insan onurunun dokunulmazl›¤› ve korunmas›, bireyin kiflili¤ini serbestçe gelifltirmesi, yaflam ve vücut bütünlü¤ü gibi temel kavramlar üzerine infla edilmifl olup, bu alandaki ö¤reti ve içtihatlar aç›s›ndan merkezi argümanlar› esasta insan onuru, bireyin özerkli¤i ve özgür tercihi, bireyin toplumsal yaflam içinde kiflili¤ini serbestçe gelifltirmesi de¤erler sistemi oluflturmaktad›r. Bu de¤erler sistemi di¤er hukuk dallar›n› da ceza hukukunu da do¤rudan etkilemektedir. Türk Doktrininde Hakeri konuyu ceza hukuku aç›s›ndan incelerken, TCK’nun hasta haklar›n› ayr›ca düzenlemeyece¤ini, ancak di¤er hukuk dallar›nda düzenlenen baz› hasta haklar›n›n ceza hukukunda da yans›mas› bulundu¤unu ve korundu¤unu, güvence alt›na al›nd›¤›n› belirterek bunlar› üç grupta ele alm›flt›r: yaflam hakk›; bedenine sahip olma hakk› ve özel hayata sayg› hakk›. Bu düzenlemeler ve argümanlardan hareketle, hasta haklar›ndan en önemlilerini flöyle s›ralayabiliriz: (güvenlik içinde) yaflam hakk›, sa¤l›k hizmetlerinden kiflilik haklar›na ve onurlu biçimde yararlanma hakk›, kendi yaflam›n› belirleme hakk›, hastal›klar›n önlenmesini, sa¤l›k bak›m› suretiyle sa¤l›¤›n korunmas›n› isteme ve edinilebilir en yüksek sa¤l›k seviyesine kavuflmay› isteme hakk›, ayd›nlat›lma hakk›, doktorunu özgürce seçme hakk›, hiçbir d›fl etki ve bask› alt›nda kalmadan özgürce klinik ve etik kararlar verebilen bir doktor taraf›ndan bak›labilme hakk›, yeterli bilgilendirmeye dayal› olarak önerilen t›bbi müdahaleye r›za gösterme veya tedaviyi reddetme hakk›, t›bbi, ailevi ve özel yaflam›na iliflkin verilerin korunmas›n› isteme ve sayg› gösterilmesini talep hakk›, onurlu biçimde ölme hakk›, dini bir görevli ve ruh sa¤l›¤› uzman› da dahil ruhsal ve manevi teselli deste¤ini istem, kabul veya reddetmek hakk›, sayg› görmeyi bekleme hakk›, ahlaki, dini ve felsefi inançlar›n›n gereklerini yerine getirme ve buna sayg› gösterilmesini istemek hakk›, sa¤l›k hizmetlerinden ve hizmetinden yararlanaca¤› doktorunu seçmek aç›s›ndan ayr›mc›l›¤a tabi tutulmadan genel olarak, eflit ve yeterli biçimde yararlanma hakk›, sa¤l›k sisteminin oluflum ve iflleyifline (temsilci arac›l›yla dahi olsa) kat›lma hakk›, sürekli, yüksek kaliteli sa¤l›k hizmetinden yararlanma hakk›, teflhis, tedavi veya tedavinin kesilmesi durumunda dahi ilerisi için ayd›nlat›lma hakk›, refakatçi bulundurma ve refakatçinin deste¤inden azami yararlanma üst bafll›¤› alt›nda toplanabilecek arkadafl, hizmetli, akraba veya aile bireylerince ziyaret edilebilme ve onlardan maddi ve manevi yard›m alabilme, onlara dan›flarak karar ve tercihini oluflturabilme hakk›, ac›lar›n›n dindirilmesini isteme, insan onuruna uygun bak›m ve sayg› görmeyi talep etme hakk›, idari mercilere meram›n› an- Sa¤l›k Hakk› l Haziran 2007 23 latma, bilgi edinme, rapor ve teflhis, tahlil ve tedaviye iliflkin belge alabilme hakk›, dava, flikayet ve ihbar hakk›n› kullanabilme hakk›, r›zas› olmadan ve/veya hukuka ayk›r› biçimde deney veya denemeye tabi tutulmama hakk›, sa¤l›k kuruluflunu seçme ve de¤ifltirebilme hakk›, güvenli¤inin sa¤lanmas›n› isteme hakk›, dosya oluflturma (belge düzenleme ve saklama) ve istenildi¤inde bunlar›n as›l veya örneklerinin verilmesi, gerek tetkik, teflhis ve tedavi kapsam ve sürecinde gerek Bilgi Edinme Kanunu çerçevesinde hasta veya temsilcisine ve adli mercilere verilmesini talep hakk›, (yabanc› hastalar veya vatandafl olmakla birlikte ülke dilini bilmeyenler veya sa¤›r-dilsizler için tercüman yard›m›n› talep etmek hakk› v.b. Afla¤›da bu haklardan çok önemlileri bir tebli¤ format ve kapsam›nda aç›klanacakt›r. Günümüzde hasta haklar›n›n görece¤i ifllevler kiflisel haklar›n korunmas›, kaliteli hale getirilmesi ve fiili uygulanmas›n›n sa¤lanmas›, belirli bir standart arac›l›¤›yla koruma amaçl› kurumsal bir denetimin sa¤lanmas›, yurttafll›k haklar›n›n demokratiklefltirilmesi ve güçlendirilmesi ve tüm bu hedeflerle hasta haklar›n› iliflkilendirip karfl›l›kl› etkileflimini sa¤lamak ve nihayet hasta haklar›n›n geliflimi, anlamland›r›lmas› ve kabul ve uygulanmas› olarak aç›klanmaktad›r. Nihai bir haklar listesi oluflturulmas› çal›flmalar› ve giriflimleri olmufl ise de, üzerinde anlafl›lm›fl kesin bir liste oluflturulamam›flt›r. Bunun nedeni, bu alan›n sürekli geliflimi ve de¤iflmesi kadar hasta (veya hekim haklar›n›n) ço¤unun gerçekte insan haklar›ndan olmas› ve yine hemen her hukuk dal›n› do¤rudan ilgilendirmesidir. As›l önemli husus, bu haklar›n korunmas›n›n öncelikli olarak hangi hukuk branfl› ile sa¤lanaca¤› olup, genel kabul gören anlay›fl da Avrupa ülkelerindeki tecrübeler ve hatta ceza hukukunun bizatihi niteli¤i de ceza hukukunun bu alandaki fonksiyonunun çok dar oldu¤u ve as›l sorunlar›n baflta borçlar hukuku, tazminat (sorumlulu¤u) hukuku ve idare hukuku oldu¤u yönündedir. Bunun nedeni o ülkelerde iyi iflleyen bir borçlar, tazminat ve idare hukuku istemi ile çok iyi kurulmufl ve ifllerli¤i olan sigorta sisteminin bulunmas›d›r. Ancak kan›mca, az da olsa ceza hukukunun da bu haklar›n iliflkin oldu¤u hukuksal de¤erlerin korunmas› fonksiyonu vard›r ve bundan vazgeçilemez. Failin doktor olmas› hallerinde, bu eylemlerin ceza hukuku alan›nda varsay›lmas› fantezi bir düflünceden öte geçemeyece¤ine göre, normalde oldu¤u gibi ultima ratio (=son araç) olan ceza hukukunun sadece çok önemli hukuksal de¤erlerin cezaya muhtaçl›k ve müstahakl›k kriterlerinin gerektirdi¤i hallerde ve yaln›zca önemli ihlaller aç›s›ndan devreye sokulmas› ve fa24 Sa¤l›k Hakk› l Haziran 2007 kat di¤er yandan da belirtilen haklar›n ka¤›ttan kaplanlar haline gelmemesi için ayaklar› yere basan ve ciddi ifllerli¤i, etkisi ve geçerlili¤i olan disiplin hukuku, etik norm denetimi ve di¤er hukuk branfllar› ile ilgili bir sosyal sistemin kurulmas› gerekmektedir. Türkiye, bu haklar›n korunmas› için, belirtilen hususlar›n hiçbiri yeterince oluflturulup iflletilmedi¤i için, bu alanda sistemin çökmesi ve bu haklar›n adeta anlams›zlaflmas›n› sonuçlayarak felakete yol açacak bir suç olmaktan ç›karma ‘moda’ e¤iliminin pefline tak›lmamal›d›r. Her birkaç y›lda her sosyal alan›m›z deneme tahtas› gibi politik, macerac›, deneme amaçl› veya anlafl›lmadan ve bir ülkede iflleyen büyük bir bütünün çok küçük bir parças›n› alarak ona sihirli bir formül gibi sar›larak yap›lan ve ne hekim haklar› ne de hasta haklar› aç›s›ndan ciddi bir ifllerli¤i bulunmayan sistem de¤iflikli¤i ‘oyunlar›’n› oynamay› b›rakmal›d›r. Siyasal macera veya kay›rmalara hizmet eden anlay›fllara pirim vermeden ve politik getiri amac›yla hareket etmekten ziyade, hukuksal nitelikli bu kurumlar›n gerçek anlamda yerlefltirilmesi ve iflletilmesinin zaman› gelmifl ve esasen geçmektedir. Az da olsa bu alanda öncelikle ciddi, etkin ve olmas› gereken biçimde bir ceza hukuku uygulamas›na ihtiyac›m›z bulunmaktad›r. II. Hasta Haklar› Hastan›n ayd›nlat›lma hakk› vard›r: Bu hak, hastan›n müdahaleye r›zaya öngelen önemli bir kofluldur ve r›za gösterme veya red etme hakk›n›n mütemmim cüzüdür. Bu hakk› r›za gösterip göstermeme hakk›n›n önkoflulu olmak yan›nda bundan ba¤›ms›z bir hak olarak kabul etmek gerekir. Çünkü ayd›nlat›lma hakk›n›n gerekleri yerine getirildikten sonra hastan›n r›za gösterip göstermeyece¤i belli de¤ildir. Yani ayd›nlat›lma sonras› r›za sürecine geçilmeyebilir ve r›za gösterilmez ise daha sonraki haklar›n do¤umu (ve hekimin yetkisini kullanabilmesi) için gerekli zemin oluflmayabilir. Ancak hastan›n r›za gösterilmesinin olanaks›z veya çok zay›f bir ihtimal oldu¤unu gösteren belirtilerin varl›¤› halinde dahi, koflullar› olufltu¤u zaman ayd›nlat›lma hakk›n›n gerekleri yerine getirilmelidir. Di¤er yandan uygulamada yanl›fl olarak yap›ld›¤›n›n aksine, ayd›nlat›lacak olan da r›zas› al›nacak olan da (acil durumlar ve istisnai s›n›rl› haller hariç) hasta olup, akrabas›, efli veya çocuklar› de¤ildir. Bilindi¤i üzere baz› riskli hallerde ayd›nlat›lma hakk› hekim taraf›ndan s›n›rlanabilir veya kapsam›nda yap›lacak aç›klamalar s›n›rlanabilir. Bu ayd›nlat›lma hakk›, do¤al olarak hastaya bu hakk›n› kullanmamay› veya s›n›rl› kullanma hakk›n› da verir. Hasta ayd›nlat›lmamay› isteyebilir ve bu iradesi kabul görmelidir. Bunun d›fl›nda bu hakka iliflkin ilkenin istisnas› yaln›zca iki uç örnekte olabilir. Birincisi tam veya k›sm› ayd›nlatman›n hastal›¤›n teflhis ve özellikle de tedavisi için (örne¤in hastan›n bilinçli olarak tedaviye katk›s›n›n gerekti¤i durumlarda) gösterilen r›zan›n yetersiz olaca¤› izah edilerek hasta en az›ndan k›smen ve bu tedaviye katk›s› olacak derecede ayd›nlat›lmal› ve ikinci olarak ise hasta özet veya k›smi ayd›nlat›lmay› isterse, hem (kendisinin de o alanda uzman bir hekim olmad›¤› ço¤u olayda) do¤al olarak hem de önceden söylenecekleri, teflhisi, hastan›n o anki sa¤l›k durumunun ve uygulanacak yöntem ve ilac›n ilinebilmesi veya tahmini güç ve hatta ço¤u kez olanaks›z oldu¤u için, bu k›smi ayd›nlat›lmadaki ayd›nlatma oran› ve içeri¤ini (hastan›n k›smi ayd›nlat›lma iste¤ine de dikkate alarak ve bu nedenle) hekim tayin edecektir. Bu hususlar büyük ölçüde Hasta Haklar› Yönetmeli¤i m. 18, 19 ve 20 Amsterdam Bildirgesi m. 2.3 ve 2.4, 2.5, Lizbon Bildirgesi II m. 7/d’de düzenlen- mifltir. Hastan›n müdahaleye r›za göstermesi hakk›: Bu hak, ilke olarak kiflinin akrabas›n›n de¤il, kendisinin kullanabilece¤i bir hakt›r. Bir t›bbi müdahalenin hukuka uygun olabilmesi için, eylemin (zora kal›fl/›zt›rar hali gibi) baflka bir hukuka uygunluk nedenin uygulanma alan› içinde kalmas› veya hastan›n ve/veya temsilcisinin r›za göstermesi gereklidir. Nitekim Amsterdam Bildirgesinin 3.1 maddesi de ‘hastan›n bilgilendirilmifl onam›n›n bir t›bbi giriflimin ön koflulu” oldu¤unu belirterek, ayn› hususu teyid etmifltir. fiüphesiz hastan›n r›zas› her zaman tek bafl›na t›bbi müdahalenin hukuka uygunlu¤unu sa¤lamaz ve bazen (ço¤u kez de hastan›n haklar›n› korumak için güvence norm ve önlemlerini düzenleyen) ek kanuni koflular›n da yerine getirilesi gerekmektedir. TCK. m. 90’da düzenlen deney ve deneme suçlar›n›n uygulanma alan› d›fl›nda kalan, hukuken yasak olmayan deney ve deme için maddede getirilen koflullar böyledir. Benzer düzenlemeler di¤er hukuksal kaynaklarda da vard›r. Örne¤in Hasta Haklar› Yönetmeli¤i m. 32-36, Amsterdam bildirgesi m. 3.10’ndaki hükümler böyledir. A‹HM’nin Storck ve Almanya karar›nda hakl› olarak vurgulad›¤› üzere, Sözleflmeye taraf devletler baflta mahkemeler olmak üzere yarg› organlar›n› ulusal hukuklar›n› A‹HS’ndeki insan haklar›n›n korunmas›na iliflkin düzenlemelerine uygun biçimde yorumlay›p uygulamakla yükümlü k›lmal›d›rlar. Bunun yan›nda, A‹HS’nin insan haklar›n› yaln›zca teorik ve soyut olarak korumay› amaçlamad›¤›n› ayn› zamanda fiili/pratik olarak uygulanabilir ve etkili biçimde korumay› amaçlad›¤› göz ard› edilmemelidir. Sa¤l›kl› tercih ve karar ehliyeti bulunan bir kimsenin r›za göstermemesine ra¤men, onu iyilefltirmek amac›yla dahi olsa, ne devlet/resmi ne de devlet taraf›ndan düzenli olarak gözetlenip denetlenmesi gereken özel sa¤l›k kurulufllar› ve burada görev yapan doktorlar ne t›bbi müdahalede bulunabilirler ne de bu amaçla bireyleri bir yere (örne¤in psikiyatri klini¤ine) kapatarak özgürlüklerini k›s›tlayabilirler. fiüphesiz, önemli hukuksal de¤erlerin kurtar›lmas› veya ispat hukuku veyahut t›bbi müdahale hallerine iliflkin zorda kal›fl (›zt›rar hali), hakl› savunma (meflru müdafaa) ve hukuka uygun yarg› kararlar›n›n bulundu¤u haller istisnad›r. Buna karfl›l›k, A‹HM 22.07.2003 tarihli Y.F.v./Türkiye karar›nda adli vak›alara iliflkin olanlarda ulusal ceza hukuku mevzuat›na uygun olan müdahaleler hariç, r›zas› olmaks›z›n bir kad›n›n jinekolik muayenesinin yap›lmas›n›n A‹HS’nin özel yaflam› düzenleyen 8. maddesini ihlal edece¤ine karar vermifltir. Art›k hekim-hasta iliflkisini yüzy›l öncesinde oldu¤u gibi etik kuralar de¤il, hukuk kurallar›n›n belirledi¤i kabul edilmeli ve gerek yasama çal›flmalar›na gerek disiplin hukuku dahil tüm hukuk alanlar›na iliflkin yarg› uygulamas› bu flekilde uygulan›p biçimlendirilmelidir. fiüphesiz, suçun ayd›nlat›lmas› için kanunda düzenlenmek, hukuka uygun olmak ve hukuka uygun uygulanmak kayd› ile, baz› koruma tedbirlerinin uygulanmas›nda hastan›n r›zas› aranmaks›z›n vücudu üzerinde t›bbi müdahalelerde bulunulabilir. Tedaviyi reddetme hakk› aç›s›ndan tart›flmal› olan husus, tutuklu veya hükümlülerin açl›k grevi ya da ölüm orucu diye adland›r›lan ve ço¤u kez siyasal saikle gerçeklefltirilen beslenmeyi red eylemleri karfl›s›nda zorla tedavinin yap›labilir olup olmamas›d›r. Birçok ulusal ve uluslar aras› belge (-ki bunlar›n çok büyük ço¤unlu¤u T›p mensubu birliklerin oluflturdu¤u belgelerdir) ve genelde t›p mensuplar› ülkemizde hastan›n r›zas› olmazsa iradesine ayk›r› biçimde zorla beslenemeyece¤i ve kendilerini bunlar› beslemeye zorlanamayaca¤› yönündedir. Bu görüflün temel gerekçesi, hastan›n r›zas›n›n bulunmamas›na ra¤men zorla kendisine müdahalede bulunamayaca¤›d›r. Hukukçular›n ço¤unlu¤u ise, zorunlu müdahale görüflüne taraftar olup, ulusal mevzuattaki hükümler de ço¤unlukla bu ikinci görüflü desteklemektedir. Bu görüfltekilerin temel gerekçeleri ise bu kiflilerin iradelerini ço¤unlukla baflkalar›nca bask› alt›nda bulunmas›, Anayasan›n insan sa¤l›k ve yaflam›na iliflkin hükümlerinin bu de¤erlerin yok edilmesini tasvip ve içermedi¤i, yaflam›n kutsall›¤›n›n kifliye kendi yaflam›n› yok etmek hakk›n› vermedi¤i ve devlete bu surette flantaj yap›lmas›n›n kabul edilemeyece¤i gerekçeleridir. Bu husustaki, daha önce de aç›klad›¤›m›z kanaatimiz, as›l belirleyici olan›n kiflinin iradesi oldu¤u, kim olursa olsun bir d›fl bask› olmas› halinde sa¤l›kl› bir iradeden söz edilemeyece¤i, iradesini etkileyen bir husus yok ise kiflinin iradesine sayg› gösterilmesi gerekti¤i ve fakat iradesini etkileyen d›fl bir bask› veya etken veyahut fiziki veya ruhsal bir rahats›zl›k ve ya geçici bir durum var ise bu iradeye itibar edilmeyerek zorla beslenmesi gerekti¤i yönündedir. Bu ba¤lamda TCK. m. 298/2 ile CVGT‹HK m. 82’deki hükmün bu biçimde anlafl›l›p uygulamas› gerekti¤i düflüncesindeyiz. Bu son düzenleme bilinç bozuldu¤unda kiflinin önceki iradesini de¤erlendirme d›fl› b›rakarak (sa¤l›k ve hayat› için tehlike oluflturmak kayd› ile) müdahaleyi düzenlemektedir ki, görüfllerimizle tam uyumlu de¤ildir ve kan›m›zca son safhada kiflinin iradesini önemsiz k›ld›¤› için yerinde de¤ildir. A‹HM eski tarihli kararlar›nda da ele ald›¤› bu sorunu yak›n tarihte 5.4.2005 tarihli Nevmerzhitsky/Ukrayna karar›nda ayr›nt›l› biçimde ele alm›fl samimi ve ciddi bir gayretle ikna edici biçimde ortaya konulmas›, usuli güvencelere uyulmas› ve zorla beslenme s›ras›nda ‘asgari eflik’ s›n›r›n› aflmamak kayd› ile bilinçli biçimde beslemeyi reddeden bir kimsenin zorla beslenmesini A‹HS’ne ayk›r› bulmam›flt›r. Belirtilen hususlara uyulmamas›, özellikle zorla beslenme s›ras›nda dahi devletin ilgili kimseye gerekli ve uygun bir sa¤l›k hizmetini sunmamas› Devletin bu alandaki yükümlülüklerinin ihlali anlam›na gelecek ve do¤al olarak da Sözleflmeyi ihlal edecektir. 21.7.2005 tarihli Rohde/Danimarka Karar›nda yap›lan aç›klamalar da bu yönde olmufltur. Bu haklardan özel yaflam›n gizlili¤ine iliflkin olarak her ne kadar TCK’nun 134 vd.’nda birkaç suç tipine yer verilmifl ise de, hem TCK’nun 278. maddesi sa¤l›k mensuplar›na görevleri s›ras›nda ö¤rendikleri aç›s›ndan ve 279 ve 280. maddeleri ise di¤er hallerle kamu görevlili¤i statüsüne dayal› olarak çok genifl ve hatal› biçimde düzenledi¤i suçu ihbar etme yükümlülü¤ünü getirerek ve di¤er yandan da CMK:nun 46. maddesi t›p mensubuna tan›d›¤› tan›kl›ktan çekinme hakk›n›n ilgilinin r›zas›n›n bulundu¤u hallerde bir hak olmaktan ç›kmas›n› düzenledi¤i için, bu alan›n çok kat› biçimde korundu¤u söylenemez. Hastalar›n bu hakk›yla iliflkili olarak ceza hukukunda da t›bbi müdahalelerin art›k ‘hakk›n icras›’ hukuka uygunluk nedeni ile izah edilmesinden vazgeçilmelidir. Sa¤l›k Hakk› l Haziran 2007 25 T›bbi müdahalelerin hukuka uygunluk veya ayk›r›l›¤›n›n esas olarak ilgilinin (=hastan›n/temsilcisinin) r›zas› kurumu ile ve baz› s›n›r olaylarda ise izin verilen risk kurumu, hastan›n r›zas› ile birlikte kanuni özel koflularla ve riskin azalt›lmas› veya güven ilkesi ya da riskin baflkas›nca üstlenilmesi örneklerinde oldu¤u gibi fiilin objektif isnadiyetini ortadan kald›ran nedenlerle aç›klanabilir oldu¤u kabul edilmelidir. Bu müdahalelerin hukuka uygunluk veya ayk›r›l›¤›n›n ne hakk›n icras› ne ilgilinin r›zas› ve hakk›n icras›ndan hareketle oluflturulmufl karma bir teori ile ne de etik kuralar› ile izah› mümkün de¤imdir. E¤er hekimin hakk›ndan söz edeceksek, o zaman hastan›n/ilgilinin r›zas›n›n fonksiyonunu hiç dikkate alm›yoruz. E¤er karma anlay›fla taraftar olacaksak o zaman da daha bafltan o ilgili hakk›n ‘üzerinde mutlak surette r›za tasarrufunda bulunabilecek konumuna getirdi¤i izah edilememektedir. Kald› ki, hekimi hakk› diye söz edilen hususlar›n ço¤u, hekimin uzmanl›¤›, yetkisi, kulland›¤› araç ve yöntem ve di¤er kanuni koflullard›r. Eti¤in ise bir t›bbi müdahaleyi hukuksal bir engeli aflacak veya bir müdahaleye izin verilmesini ya da yasaklanmas›na yol açacak etkisinin bulunmad›¤› izahtan varestedir. Mesleki kurallara uygunluk da, ilgilinin r›zas› yok ise, hiç önemi olmayan ve r›za hukuka uygunluk nedeninin di¤er koflullar›yla birlikte r›za beyan›n›n bulunmad›¤› durumlarda en uzman/konusunda otorite bir hekimin en basit t›bbi müdahalesini dahi hukuka uygun hale getirmekten uzakt›r. Bu aç›dan karfl› görüflün yabac› hukuka yapt›¤› gerekçe atf› da yanl›fl ve yan›lt›c›d›r. Sadece Alman hukuku ve Alman hukukunun do¤rudan etkisinin bulundu¤u Kara Avrupas› ülkelerinde (hakaret suçlar› aç›s›ndan gelifltirilmifl ve ülkemizde de baflka bir isim alt›nda hakaret suçlar›nda benimsenen hakl› yararlar›n korunmas› kuram› hariç) hakk›n icras› diye bir hukuka uygunluk nedeni anlay›fl› bir yana terminolojisinden söz edilmedi¤i, kabul edilmedi¤i ve uygulanmad›¤› dikkate al›n›rsa, bu gerekçe atf›n›n ne kadar yan›lt›c› oldu¤u ve ülkemizde esas›nda hakk›n icras› hukuka uygunluk nedeninin yard›m›yla çözdü¤ümüz olaylar›n bir iki örne¤i geçmedi¤i ve esas›nda da bu örneklerin di¤er hukuka uygunluk nedenlerinin veya fiilin objektif isnadiyetini ortadan kald›ran nedenlerin uygulanma olaylar› oldu¤u ve nihayet bu hukuka uygunluk nedeninin YTCK’na kanuni olarak ve ba¤›ms›z bir hukuka uygunluk nedeni olarak düzenlenmesinin sak›ncal› oldu¤unu aç›kça göstermektedir. Hastan›n ‘kendi doktorunu, sa¤l›k personelini ve sa¤l›k birimini özgürce/serbestçe seçme hakk›’ vard›r. Ancak dikkat edilmesi gereken önemli bir ayr›nt›, bu hakk›n ceza muhakemesindeki t›bbi bilirkiflilik konusunda geçerli say›lmad›¤›d›r. Hasa burada hakim/mahkemece tayin edilen bilirkifli doktorun güvenilirli¤i konusunda somut veriler belirterek kuflkular›n 26 Sa¤l›k Hakk› l Haziran 2007 ifade etti¤inde, bu iddia ciddi ise, tayin edilen bilirkifli doktordan baflka bir doktorun tayin edilmesi gerekeli hale gelir. Alman Federal Yüksek Mahkemesi’ne göre, flüpheli/san›k kendisinin bir doktor taraf›ndan tetkikine müsaade etmez ise, hiç muayene ve tetkik edilmemeyi de kabullenmek zorundad›r. Bu seçimde hastan›n sigortas›n›n bulunup bulunmad›¤›, sigorta kapsam›nda ne oldu¤u kadar özel hastan›n maddi durumu birinci derecede rol oynamaktad›r. Bu hakk›, olanaklar içinde serbestçe seçim hakk› olarak kabul etmek ve devletçe kurulan sistem gere¤ince sosyal sigorta sisteminin iyilefltirilmesi gereklidir. Hastan›n Yaflam Hakk›: Yaflam hakk› A‹HS m. 2, A‹HS’ne Ek 6 No.lu Protokol, Avrupa Birli¤i Anayasas› m. II-2 ve AY. m. 17’de aç›kça düzenlenerek, Devlet(ler)e bu konuda çok yönlü bir yükümlülük yüklemifltir. Bu yükümlülük hastalar aç›s›ndan daha hassas ve hayati önemi haiz bir konum kazan›r. A‹HS baflta 1995 tarihli McCann/Birleflik Krall›k Karar› olmak üzere, gerek kasten gerekse kasten olmayan öldürmeleri A‹HS’nin 2. maddesinin koruma alan› kapsam›nda kabul etmifl ve ölümle sonuçlanmayan olaylar için öncelikle uygulanabilecek A‹HS 3. ve 8. maddelerin getirdi¤i koruma kalkan›n›, ölümün tesadüfi nedenlerle g e r ç e k l e fl medi ve fakat normalde bir kimsenin yaflam›na son verecek nitelikteki baz› olaylar› da 2. maddenin kapsam›nda gören 2.9.1998 tarihli Yafla/Türkiye Karar›nda ve 20.12.2004 tarihli Makaratzis Karar›nda oldu¤u gibi, yaflam hakk›n›n korunmas› alan› geniflletilip güçlendirilmifltir. Keza 9.6.1998 tarihli LCB/Birleflik Krall›k Karar›, 17.1.2002 tarihli Calvelli ve Ciglio/‹talya ve nihayet Scialacaqua/‹talya Karar› Devletin insan yaflam›n› korumak için kendi yetki alan› içinde bulunan kiflilerin bu hakk›n› korumak için çaba sarf etmesi, sa¤l›k konusunda tedbirler almas› gerekti¤ini ve sa¤l›k kurulufllar›n›n uymas› gereken kurallar› düzenlemesi gerekti¤ini ve nihayet doktor gözetimi alt›nda bulunan hastalar›n ölmeleri durumunda olay› ayd›nlatmak ve bundan sorumlu olabilecek kimselerin sorumluluklar›na gitmek konusunda önlem alarak ba¤›ms›z bir adalet sistemi oluflturmak zorunlulu¤una de¤inilmifltir. Devletin bu aç›dan yükümlülü¤ünü yerine getirmesi kadar, gerek resmi kurulufllar gerek özel flah›slarca neden olunan veya gerçeklefltirilen ölüm olaylar›ndaki sorumlular› ortaya ç›karmak için amaca uygun, hukuksal, etkin ve ciddi bir araflt›rmay› da yapmas› gerek- mektedir. Bunu re’sen yapmal› ve görünüflte-yüzeysel bir soruflturmayla yetinmemeli, tüm imkanlar›n seferber edildi¤i ciddi ve çok yönlü bir araflt›rma yap›lmal›, delillerin toplanmas› ve muhafazas› için de azami gayret sarf edilmelidir. Nitekim, 6.10.2000 tarihli Tanr›bilir/Türkiye Karar›’nda da dikkat çekildi¤i üzere, bu yükümlülük hükümlü ve tutuklu kimselerin psikolojik durumlar›n›n bozulabilmesi, endifle ve korku ile psikiyatrik nedenlerle kendilerine (intihar gibi) zarar verebilme risklerinin artt›¤› durumlarda özel bir önem kazanmaktad›r. Türkiye de di¤er baz› ülkeler de A‹HM taraf›ndan son y›llarda özellikle bu konuda görevlerini yerine gerilmedi¤i, ilgili ma¤dur veya suçtan zarar görenlerin davaya kat›l›m› için gerekli önlemleri almad›¤›, ciddi soruflturmalar yapmad›¤› ve yeterli delil araflt›r›p ciddi bilirkiflilik kurumlar› iflletilemedi¤i için mahkum olmufltur. Bu kararlar, doktrinde Tezcan ve meslektafllar›n›n hakl› olarak tespit ettikleri üzere, A‹HM’nin yaflam hakk›n› biyolojik-fiziksel bir insan yaflam›n› de¤il, hukuksal bir de¤er olarak insan›n yaflam hakk›n› korudu¤unu göstermektedir. Keza, Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi Soysal, Sa¤l›k ve Aile ‹flleri Komitesi Raporu ile yap›lan de¤ifliklik önerilerinden 10 no.lu öneride, bireylerin sa¤l›k ve hayatlar›na sald›r› niteli¤ini tafl›yan ciddi ihlallerin cezay› gerektirmesi önerisi yap›lm›flt›r. Buna örnek olarak, Komitenin görüfllerine at›fla, bir kimsenin intihar›na yol açacak söylentilerin yay›lmas›, AIDS hastal›¤› bulunan bir kimse hakk›ndaki bu bilginin kendi r›zas› d›fl›nda iffla edilmesinin yaln›zca özel hukuk sorumlulu¤unu gerektirmemesi, ayr›ca ceza hukuku sorumlulu¤unu da do¤urmas› gerekti¤i belirtilmektedir. Ötanazi hakk›: A‹HS ve A‹HM ‹çtihatlar›ndan ötanazinin bir hak oldu¤u ve Devletin veya doktorlar dahil görevli di¤er kimselerin bu talebi karfl›laman›n bir yükümlülük oldu¤una iliflkin bir aç›k veriye rastlanmamaktad›r. A‹HM 29.4.2002 tarihli Pretty/Birleflik Krall›k Karar›nda bu konuda olumsuz veya olumsu aç›k bir tutum tak›nmam›flt›r. Karardan bunun bireyi bir ölüm hakk› tan›nd›¤› anlam› ç›kmamakla birlikte, ötenazinin devletlerin ulusal hukuklar›nda yasal olarak düzenlemelerinin A‹HS’ne ayk›r› olaca¤›na iliflkin do¤rudan veya dolayl› bir vurgu da yap›lmam›flt›r. Konu Avrupa ülkelerindeki ö¤retide çok tart›flmal› olup, farkl› görüfller savunulmaktad›r. Kiflisel olarak ötanaziye taraftar olup, bunun art›k bir hak olarak kabul edilip tüm detay ve koflular›n›n düzenlemesi gerekti¤i düflüncesindeyim. Ancak, sorunun tart›flmal› oldu¤unu ve sadece t›p mensuplar› de¤il, hukukçular›n bir k›sm›n da bu görüfle karfl› ç›kt›¤›n› belirtmem gerekir. Bu hakk›n hastan›n onuru ile ölme hakk› ile s›k› bir iliflkisi vard›r. Yaflam hakk› aç›s›ndan di¤er sorunlu alanlardan baz›lar›n flöyle belirtebiliriz: TCK.m.99/6’da suç sonucu gebe kalma halinde 20 haftay› geçmemek kayd› ile gebeli¤in sona erdirilmesine olanak tan›m›flt›r. Ancak burada gebeli¤in suç sonucu olmas›n›n ispat›n aranmamas›, bir denetim mekanizmas›n›n kurulmamas› yerinde olmam›fl, özellikle ülkemiz aç›s›ndan k›z çocuklar› ve özürlü çocuklar›n do¤mas› halinde s›rf annenin beyan›n› esas alan bir uygulamaya kap› aralanarak, yaflam hakk›n›n ihlali için hukuka ayk›r› ve fakat kanuni bir olanak yarat›lm›flt›r. Yarg› organlar› veya en az›ndan c.savc›s›n›n denetimiyle h›zl› bir prosedürle ve uzman kiflilerce yap›lacak saptamaya dayal› belirli delil ve emare ve muayenenin aranaca¤› bir h›zland›r›lm›fl yarg›lama sistemi kurulmal›yd›. Ülkemiz koflullar› dikkate al›nd›¤›nda, burada sadece annenin beyan› hatal› olabilece¤i gibi, bir doktorun sezgisine veya saptamas›na kesin sonuç ba¤ama da sa¤l›kl› olmayacakt›r. Keza Biyot›p Avrupa Sözleflmesinin hükümlerinin iç hukukumuz haline gelmesine karfl›l›k, embriyonlar›n korunmas› için bir düzenlenmenin bulunmas›, embriyon üzerindeki araflt›rmalar ve yeni gen teknikleriyle gerek üretim gerek araflt›ra amaçl› yap›lan uygulamalar› cezaland›ran bir hüküm henüz bulunmamaktad›r ve bu yaflam hakk› aç›s›ndan önemli bir eksikliktir. Di¤er taraftan kasten adam öldürme (ve kasten müessir fiil suçunda da) suçunun olas› kastla ifllenmesi durumunda da ihmali hareketle ifllenmesi durumunda da zorunlu indirimi hükmü (TCK.m.21/2, 83 ve 88) hukuka ayk›r› olmufltur. Hastan›n t›bbi müdahaleye karar, tedavi ve bak›m sürecine kat›lma hakk› vard›r. Bu hak, hastan›n tedaviye moral, olanaklar ve bilinçli kat›l›m›na olumlu etki yapt›¤› gibi, tekti, müdahale ve sonraki bak›m›n kalitesi, olanaklar ve müdahalenin kalitesi ve hekimlere hasta, yak›n› ve refakatçisinin yard›m› ve özellikle de müdahalelere r›za ve r›za ile irtibatl› ç›kabilecek sorunlar›n afl›lmas› aç›s›ndan katk› sa¤layacakt›r. Bu katk›, hekimin hastaya uygulamak istedi¤i müdahale biçimi, teflhisini, tedavisini de¤ifltirecek bir müdahale olamaz: belirtilen hususlardaki bir de¤ifliklik, ancak özgür iradesiyle ve yararl› gördü¤ü için karar de¤iflikli¤ine giden hekimin tercihiyle olabilir. Doktrinde ‘bedenine sahip olma hakk›’ olarak da adland›r›lan ve bizim vücut dokunulmazl›¤› hakk› olarak adland›rd›¤›m›z, hastan›n vücut bütünlü¤ünün korumas›n› talep hakk› ba¤lam›nda, organ ve doku akliyle ilgili suç tipine iliflkin olarak TCK.m.91’de kan›mca hatal› olarak ‘zorda kalma (=›zt›rar) hali olarak düzenleme getiren hüküm ile 92. maddede düzenlenen etkin piflmanl›k hükümleri hatal› düzenlenmifltir. Gebeli¤i önleme, gebeli¤i sona erdirme/durdurma, k›s›rlaflt›rma veya sa¤l›k hakk› (hukuka ve kanuna uygun ol- mak kayd›yla) vücut dokunulmazl›¤› hakk›n›n bire alt türü olarak kabul edilmelidir. Hastan›n hastal›¤› için kaliteli, güvenli ve yeterince t›bbi müdahale talep etmek hakk› vard›r. Bu hak ekonomik olarak güvenceye al›nm›fl, iyi bir sigorta sistemine ba¤lanm›fl, müdahalenin verece¤i zarar veya tehlikenin asgariye indirildi¤i ve hekimin meslek içi e¤itimlerle geliflme ve yenilikler karfl›s›nda bilgi, tecrübe ve becerilerini yenileyip gelifltirdi¤i bir standartta sa¤l›k hizmeti sunmay› içerdi¤i gibi, müdahale öncesi-es- Sa¤l›k Hakk› l Haziran 2007 27 nas›nda ve sonras›ndaki ilaç ve di¤er iyilefltirici müdahalelerin de belirli bir standard›n alt›nda olmamas›n› gerektirmektedir. Müdahalenin yap›ld›¤› sa¤l›k kuruluflunun fiziki yap›s›, personel say› ve mesleki bilgi ve beceri yeterlili¤i, yeterli hijyeni koflullar, teknik cihazlar ve spesifik alanlara iliflkin uzmanl›k gereksinimlerinin de karfl›lanmas› gerekmektedir. T›bbi müdahale sonras› büyük önem arz eden t›bbi bak›m›n kaliteli olmas›, r›za d›fl› deney ve deneme gibi araflt›rmalar›n hasta üzerinde uygulanmamas›, tedavi sürecine hastan›n kat›l›m›n› teflvik etmek ve olanaklar dahilide sa¤lamak da bu hakk›n önemli gerekliliklerindendir. Hasta Haklar› Yönetmeli¤i (m. 39/1), hastan›n kiflilik de¤erlerine uygun bir flekilde ve ortamda sa¤l›k ve hizmetlerden yararlanma hakk›na sahip oldu¤unu aç›kça düzenleyerek, konuya verdi¤i önemi göstermifltir. Tutuklu/hükümlü hasta kiflinin sa¤l›k durumunun gözlem alt›nda ve cezan›n infaz›nda dikkate al›nmas› ve özel infaz tretman›n›n uygulanmas› ve baz› hallerde özel af yetkisinin kullan›lmas›n› isteme hakk›: A‹HM içtihatlar› her ne kadar sadece sa¤l›¤a odakl› olarak, sa¤l›k durumunun cezan›n infaz›na engel teflkil etti¤ine iliflkin aç›k bir karar vermese dahi, ulusal ve uluslar aras› hukuk, gerek koruma tedbirlerinin uygulanmas› gerek cezan›n infaz›nda kiflinin sa¤l›k durumunun dikkate al›nmas› yükümlü¤ünü yüklemektedir. Burada sadece bir sa¤l›k sorunun bulunmas›n›n cezan›n infaz›n› engellemedi¤i veya koruma tedbirine baflvurmaya engel olmad›¤›n›n alt› çizilmek gerekmekle birlikte, ayn› tonda vurgulanmas› gereken bir husus ise bu iki hukuksal kurumun uygulanmas›n›n gayriinsani olmas›n›n hukuka uygun olamayaca¤›d›r. Türkiye’de (Erbakan örne¤i) oldu¤u gibi, geçmifli ve statüsü ne olursa olsun kifliye özgü bir kanuni düzenleme meflru ve hakl› de¤ildir. Ancak öncelikle devletin kurumlar›nda bulunan kimselerin sa¤l›¤›ndan devletin sorumlu oldu¤u ve gerekli t›bbi bak›m, muayene ve iyilefltirme müdahalelerini ‘t›p hukukun kurallar›na ve ilgilinin iradesine sayg› göstererek’ uygulamak yükümlülü¤ü vard›r. Bu tutukevleri ve infaz koflular›n›n da sa¤l›k hakk›na uygun, steril, sa¤l›¤›n korunmas› için spor olana¤›n›n bulundu¤u bir hale getirilesi de bu yükümlülü¤ün bir k›sm›n› oluflturur. Ancak bazen bu sa¤l›k sorunlar› baz› koruma tedbirlerinin uygulanmas›na engel teflkil edebilmeli ve cezan›n özel infaz koflullar›nda gerçeklefltirmesi ve hükümlü veya hürriyeti k›s›tlanm›fl kimsenin sa¤l›¤›n›n bu kurumlara bulunmas›na t›bben engel teflkil etti¤i, katlan›lamaz ac› çekmesi, infaz ve hastal›¤›n kifli onuruna ayk›r› durumlar yaratmas›, kiflinin kendisi aç›s›ndan hayati tehlike yaratt›¤›, iyileflmesini engelledi¤i v.b. durumlarda Cumhurbaflkan›’n›n özel af yetkisini kullanmas› gerekmektedir. Bir yönüyle iyi kontrol edilmezse örnekleri görüldü¤ü üzere suiistimale aç›k olmakla birlikte, iyi bir tetkik, ciddi bir sa¤l›k kontrolü, denetimli serbestlik ve bilirkiflilik kurumlar›n›n iyilefltirilip ba¤›ms›z/tarafs›z hale getirilmesiyle kolayl›kla afl›labilecek bu endifle verici durum giderilerek, son Cumhurbaflkan›m›z›n azami hassasiyet göstererek titiz biçimde yapt›¤› üzere, gerekti¤inde bu af yetkisinin kullan›lmas› uygulamas› devam ettirilmelidir. Hükümlü veya tutuklu hastan›n haklar› bu statüye girmesiyle ortadan kalkmaz. Bu süreçte de hekimin yü28 Sa¤l›k Hakk› l Haziran 2007 kümlülükleri devam etti¤i gibi, hastan›n haklar› da hukuksal etki ve sonuçlar›n› do¤urmaya devam etmektedir. Hastan›n özel yaflam› ve s›rlar›n›n korunmas› aç›s›ndan hekimin susma-s›r saklama yükümlülü¤ü devam etti¤i gibi, hastan›n gerekli ayd›nlat›lmaya dayal› olarak t›bbi müdahaleye r›za gösterme/bizzat tercihte bulunmak hakk› varl›¤›n› sürdürmektedir. A‹HM içtihatlar›na dayal› olarak ‹nfaz Kanunu’nun 182. paragraf›n› yeniden düzenleyen ‹sviçre hukukunda da, ‹sviçre Federal Yüksek Mahkemesi içtihatlar› ve ö¤retisi de hastan›n bu hakk›n›n infaz kurumlar›nda da mevcut oldu¤unu kabul etmektedir. Kapal› bir infaz kurumunda hakk›ndaki özgürlü¤ü ba¤lay›c› ceza (veya koruma tedbiri) infaz edilen kiflin de t›bbi müdahalelere r›za göstermek veya müdahaleyi red etmek, özel yaflam›, kiflisel verilerinin korunmas›, sa¤l›k hizmetinden yararlanmak, bedeninin araflt›rmalara konu edilmemesini istemek, hastal›klardan korunmay› talep etmek v.b. haklar› mevcuttur. Bu haklar›n gerekleri ilgili hekim, devlet ve infaz kurumu yetkililerince yerine getirilmelidir. Cezaevi hekiminin içinde bulundu¤u koflullar, bu statüdeki hasta ile hekim iliflkisindeki baz› olumsuz fiili koflular ve hekim-hasta iliflkisi aras›nda maddi olanaklar, güvenlik sorunu, infaz tretman› ve hekimini seçebilme özgürlü¤ü, infaz hizmetlerinin etkisi, fiziki koflullar ve personel yetersizli¤i gibi koflular›n bu ödevin yerine getirilmesinde olumsuz koflullar› bulunmakla birlikte, sosyal bir hukuk devletinin bu eksiklikleri ve olumsuzluklar› gidererek iyilefltirmesi gerekmektedir ve bu nedenler hekim-hasta iliflkisi ile haklar›n icras›ndan k›smen veya tamamen vazgeçmenin bir gerekçesi olamaz. Hastan›n özel yaflam›n›n gizlili¤inin ve s›rlar›n›n korunmas›n› isteme ve bekleme hakk›: Federal Alman Anayasa Mahkemesi’ne göre, normal koflullarda bireyin özel yaflam›n› sürdürdü¤ü alan aç›s›ndan devletin/resmi organlar›n müdahalelerine karfl› dokunulmaz bir alan›n var olmas›na karfl›l›k, doktorun muayene, teflhis ve tedavisinin iliflkin oldu¤u hususlarda korunan gizli/sakl› alan bulunmamakta, buna karfl›l›k hastan›n özel (=mahrem) alan›n› mevcuttur. Bu mahrem alan da Anayasal olarak sa¤lanmas› gerekli korumadan yararlan›r. T›bbi gizlilik kural›na ayk›r›l›k, A‹HS’ni ihlal eder. T›bbi gizlilik gerektiren bilgilerin yaln›zca bas›n yoluyla yay›nlanarak iffla edilmifl olmas›, bas›n özgürlü¤ü nedeniyle eylemi tek bafl›na hukuka uygun hale getirmez. Gerekti¤inde bu yay›n için yay›n›n durdurulmas›/devam ettirilmemesi için tedbir karar› konulabilir ve bu A‹HS’ne ayk›r› olmaz. Yeter ki, ortada t›bbi gizlili¤i bulunan bir bilgi var olsun ve bunun ifflas›n› engellemek için getirilen s›n›rland›rmalar demokratik toplumun gereklilikleri ile ba¤dafl›r nitelikte bulunsun. Belirtelim ki, bu konu ayr›ca Amsterdam Bildirgesi m. 4.1, 4.6, 4.8 Lizbon Bildirgesi II, madde 8a, 8b, TMK. M. 23/II, T›bbi Deontoloji Tüzü¤ü m. 4 ve 17, Hasta Haklar› Yönetmeli¤i m. 5/f, 21, 22 ve 23, ’de ayr›nt›l› olarak düzenlenmifltir. Kiflisel veriler elde edip toplan›rken (TCK.m.135136’y› ihlal etmemek kayd› ile) iffla edilmemelerine gösterilecek özen kadar, bu verilerin sonradan üçüncü kiflilerce ö¤renilmesi önlenilmeli, hastalar›n muayenesi s›ras›nda özel yaflam›n (=mahremiyet hakk›n›n) ihlal edilmemsi için hastalar tek tek ve ayr› bir odada muayene edilip kendisiyle özel hayat›na ve hastal›¤›- n›n/sa¤l›k flikayetinin geliflimine iliflkin görüflmeler gizli yap›lmal›, arfliv kay›tlar›n›n gizlili¤ine azami öze gösterilmeli, sözlü yap›lan s›r niteli¤indeki bilgiler baflkas›na aç›klanmamal›, bu bilgilerin di¤er sa¤l›k personeli veya di¤er hizmetliler taraf›ndan da ö¤renilmesi veya ifflas›n› önleyici tedbirler al›nmal›d›r. Bu hak flüphesiz hem devlete hem hekime yükümlülük yüklemekte ve fakat bazen ilgisi nedeniyle üçüncü flah›s konumundaki kifli ve kurumlara da bu hakka riayet etmek ve ihlal etmemek yükümlülü¤ü yüklemektedir. Örne¤in sigorta flirketlerin de hastan›n özel yaflam›na, mahrem bilgilerine ve kiflisel verilerine azami özeni gösterip kasten veya taksirle bu verileri iffla etmemeleri, ö¤renilmelerine olanak sa¤lamamalar› gerekmektedir. Yap›lan müdahalelerin kay›t alt›na al›nmas›n›, dosya tutulmas›n› talep etmek hakk›: Hasta ve yak›nlar› veya kanuni veya iradi temsilcileri, adli merciiler veya sonradan sevk edilen veya tercih edilen hekimin bu verilere ulaflmas› ve fakat bu verilerin suiistimalinin engellenmesi gereklidir. Hastan›n kendi dosyas›n› incelemesi bu ba¤lamda önemli bir alt hak türü olup, hastan›n bu verilerin güvenilirli¤i kadar bunlar›n gizlili¤i ve ilgisiz kimselerce ulafl›lmazl›¤›na da güvenilirli¤inin sa¤lanmas› gereklidir. fiüphesiz bu hakk›n gereklerinin yerine getirilmesi için öncelikle, Avrupa Birli¤i’nin Kiflisel verilerin ‹fllenmesi ve Verilerin Serbest Dolafl›m› Yönergesi’nin gerekleri yerine getirilerek Kiflisel Verilerin Korunmas› Kanunu ç›kar›lmal›, ard›ndan bu kuru desteklemek ve suiistimalleri de önlemek için Veri/DNA Bilgi Bankas› Kurumu’na iliflkin kanuni düzenleme yap›lmal›, A‹HS. m. 8 ve Avrupa Biyot›p Sözleflmesi’nin baflta 10. maddesi olmak üzere gerekleri yerine getirilmeli, 1981 tarihli (Strazburg) Kiflisel Nitelikteki Verilerin Otomatik ‹flleme Tabi Tutulmas› Karfl›s›nda fiah›slar›n Korunmas›na Dair Sözleflme’nin gereklerine uyulmas› ve AY. m. 20, TCK. m. 135-136 ile CMK’nda kiflisel verilerin korunmas› ile ilgili münferid düzenlemelerin (örne¤in m. 139) ve Hasta Haklar› Yönetmeli¤i’nin 21. maddesi gerçek anlamda uygulamaya geçirilmelidir. Üzülerek belirtmeliyim ki, Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin resmi internet sitesinde yaz›l› soru önergeleri tarand›¤›nda ilgili internet adresinden HIV+ hastal›¤› (virüsü) tafl›yan bir ailenin tüm bilgilerine, aile bireylerinin haklar›ndaki raporlar›na, laboratuar sonuçlar›na, her türlü özel ayr›nt›l› bilgiye v.s. ulaflabilmek mümkündür. Hata internet arama motorlar›ndan HIV/AIDS terim taramas›nda da ayn› bilgile ulaflmak mümkündür. Bu kamu sa¤l›¤› veya bilgilenme hakk› veyahut saydam yönetim gibi gerekçelerin ard›na saklan›lamayacak derecede önemli ve a¤›r bir hastan›n onuruna, kiflili¤ine ve özel yaflam hakk›na sald›r›d›r. Bu tür bir davran›fl hiçbir hukuksal gerekçeyle mazur gösterilemez ve gerek ulusal gerek uluslar aras› ve ulusal üstü mevzuatta belirtilen normlar›n ihlali suretiyle hasta haklar›ndan en önemlilerinin a¤›r bir ihlali olup, bu uygulamaya derhal son verilmelidir. Di¤er taraftan, K›sa bir süre önce ünlü sinema sanatç›s› (K.‹)’›n kalbine bir hastanede stent tak›lm›fl ve çok k›sa bir süre içinde bu bilgi kendisinin haberi ol- madan bas›na s›zd›r›lm›flt›r. Konu, do¤al olarak bas›nda ve t›p hukuku ile ilgilenen çevrelerde tart›flma konusu yap›lm›flt›r. Maalesef ülkemizde çok s›k yaflanan bu gibi ihlallere engel olunmal› ve ihlali gerçeklefltirenlerin sorumlulu¤una gidilmelidir. Hastan›n Sa¤l›k Hizmetlerinden Yararlanmada Ayr›mc›l›k Yap›lmamas›n› ‹steme Hakk›: A‹HS m. 14, A‹HS’ne ek 12 No.lu Ek Protokol m. 1 ve Avrupa Birli¤i Anayasas› m. II-21 ayr›mc›l›k yasa¤›n› düzenleyerek, Devlete bu yasa¤a uyulmas› için gerekli kanuni düzenlemeleri, fiziki koflular› ve di¤er hizmetleri sunmas› gerekti¤ini aç›kça düzenlemektedir. Bu ilke farkl› bir biçimde, t›p-sa¤l›k hizmetlerinden adil ve eflit biçimde yararlanma hakk› olarak da ifade edilmektedir. Ulusal normlar aç›s›ndan AY. m. 56’da kanuni dayana¤›n› bulan bu gereklilik, hasta aç›s›ndan bir hak iken, hemen her olay aç›s›ndan genel geçerli biçimde devlet ve somut uygulamalar aç›s›ndan ise hekim aç›s›ndan sa¤lanmas› ve uyulmas› gerekli bir yükümlülüktür. TCK. m. 122’de düzenlenen suç tipi bu hakk›n yaflama geçirilmesi için gerekli korumay› sa¤lamaktan uzak olup, madde metni de¤ifltirilerek bu benzer durumlar›n da hükmün kapsam›na al›nmas› gerekmektedir. Yine de belirtmemiz gerekir ki, bu maddede 2005 tarih ve 5378 say›l› kanun ile de¤ifliklik yap›larak (bu madde anam ve kapsam›nda dahi olsa) “özürlülük” nedeninin de ay›r›mc›l›k yasa¤› kapsam›nda bir neden olarak say›lmas › yerin- d e bir ka- nun de¤iflikli¤i olmufltur. Engelli (=sakat=özürlü) kifliler de bir tür hasta say›larak bunlara özgü birçok hak özel olarak düzenlenmifl ve hatta konuya iliflkin olarak Birleflmifl Milletler Ekonomik ve Sosyal Konsey 6.5.1975 tarihli ‘Sakatl›¤›n Önlenmesi ve Sakatlar›n Rehabilitasyonu’ ile ilgili bir karar oluflturmufl keza Sosyal Kalk›nma ve Geliflme Beyannamesi’nde bu kiflilere iliflkin birçok hak özel olarak düzenlenerek ifllerlik kazand›r›lmaya çal›fl›lm›flt›r. Bu kimseler hem t›bbi, hem de özellikle psikolojik tedavi almak hakk›na sahiptirler. fiüphesiz, bu kimselerin bu haklar›n›n ifl, e¤itim ve sosyal haklarla desteklenesi di¤er kimse veya di¤er hastalara nazaran daha önemlidir. Di¤er taraftan, Sa¤l›k Hakk› l Haziran 2007 29 Amerikan Devletleri Örgütü’nün 7.6.1990 tarihinde imzalan›p 14.9.2001 y›l›nda yürürlü¤e giren, “Özürlü Kiflilere Karfl› Her Biçimiyle Ayr›mc›l›¤›n Ortadan Kald›r›lmas› Hakk›nda Sözleflme”nin 3. maddesinin 2/b bent ve f›kras›na göre taraf devletler, “özürlü kiflilerin en fazla lehlerine olacak düzeyde ba¤›ms›z ve kaliteli yaflam sürmelerini temin etmek üzere, erken teflhis ve müdahale, tedavi, rehabilitasyon, e¤itim, ifl e¤itimi ve kapsaml› hizmetlerin sa¤lanmas›“n› taahhüt ederler. Örne¤in bu konuda Federal Almanya’da yak›n tarihte yürürlü¤e giren ve yaklafl›k 4 ay sonra (2.12.2006 tarihinde) bir de¤ifliklik geçiren 14.08.2006 tarihli GENEL Efi‹T MUAMELE KANUNU ’nun baz› hükümleri hasta haklar›n›n ifllerli¤i aç›s›ndan da önemli bir görev görecektir. Çünkü bu Kanun ›rk, etnik köken, cinsiyet, din ve vicdani kanaat (=dünya görüflü) ve cinsel kimlik yan›nda, yafl ve engellilik (ruhsal veya fiziksel bir rahats›zl›¤› bulunmak) nedeniyle insanlar›n karfl›laflt›klar› tercihler, meslek seçimi, çal›flma/ifl alan› bulmak, çeliflme ve meslek koflullar›, e¤itim, sosyal kanunlar›n sunduklar› v.s. konular›nda kifli veya kurumlar›n tutum ve davran›fllardan zarar görmelerini önlemeyi amaçlamaktad›r (prg. 1 ve 2). Bu kanun temelde belirtilen nedenlere dayal› ay›r›mc›l›¤› engellemek ve yapt›r›m alt›na almak kadar, bunu önleyici mekanizmalar› da oluflturmay› hedeflemektedir. Belirtilen amaçla etkin önlemlerin al›nmas› gerekmektedir (prg. 3 ve 10). Bu yükümlüklerin Kanun’un amac›na uygun ve yine kanunda düzenlenmifl baz› istisnalar› mevcuttur (örn. prg. 10). ‹hlal halinde ilgili kimsenin flikayet, ihbar ve dava hakk› oldu¤u gibi, görevden kaç›nma ve zarar›n›n giderilmesini talep hakk› da vard›r (prg. 13-15). Kanun ayr›ca bu amaçla muhatap gerçek ve tüzel kifli ve ilgili kurumlar d›fl›nda, taraflara baz› sosyal sorumluluklar da yüklemifl (prg.17), ayr›mc›l›¤a karfl› kurumlar›n desteklenmesini hem özel hem kamu sektörü aç›s›ndan ayr›nt›l› olarak düzenleyerek kamusal ve özel hukuka iliflkin detayl› düzenlemeler getirmifltir (prg. 23 vd.) Benzer bir Kanunun ülkemiz aç›s›ndan da düzenlenmesi veya tüm mevzuat›m›za o alanla ilgili hükümlerin eklenmesi gerekmektedir. TCK. m.122‘deki iyi niyetle konulan ve fakat oldukça dar kapsaml› bir koruma getiren bu hüküm, yukar›da da belirtildi¤i üzere, bu amac› karfl›lamaktan uzakt›r. Kad›n hastalar aç›s›ndan en önemli haklardan birisi üremek, çocuk sahibi olmak hakk›d›r. Bu hak esas›nda do¤urup do¤urmamaya karar vermek kadar, do¤um ve cenin hakk›nda bilgi edinmek, hamilelik süresince t›bbi yard›m ve bilgi almak, do¤um yeri, biçimi ve zaman› konusunda bilgilendirilmek ve tercihte bulunmak do¤um sonras› kendisi ve çocu¤unun beslenmesi ve t›bbi konular dahil her tür bak›m› aç›s›ndan yar30 Sa¤l›k Hakk› l Haziran 2007 d›m almak, kendisi ve çocu¤unun hastal›klardan korunmas›n› istemek ve do¤urmak istemedi¤i takdirde yasal koflulara uygun zaman ve biçimde çocu¤u düflürtmek haklar›n› da içerir (Karfl. TCK. m. 99101). Hastan›n bilgi edinmek ve dan›flmak hakk› vard›r. Bu hak muayene süreci bafllan bafllamaz do¤up, hem hastal›k hakk›nda bilgilenmeyi hem teflhis-tetkikler ve tedavi ve sonras›na iliflkin bilgilendirilmeyi içermekte ve ayn› zamanda da hastan›n sonraki yaflam› için tavsiye edinmeyi kapsamaktad›r. Hekim bütün bunar için yeterli zaman ay›rmal› ve yeterli veri ak›fl›n› sa¤lamal›d›r. Hastal›¤a iliflkin dikkat edilecek hususlar, önlemler, müdahale, araç ve yöntemlerin olumlu ve olumsuz etkileri, riskler, müdahalenin yap›lmamas›, yar›da kesilmesi veya tedavi sürecinde hastan›n yapmas› gerekenlerin ihmali veya yaflam tarz›n›n bu sürece olas› etkileri hakk›nda hastan›n bilgilenme hakk›, hekim ve ilgili kurumun ise yükümlülü¤ü söz konusudur. Hasta Haklar› Yönetmeli¤i m. 15., 16, Organ ve Doku Al›nmas› ve Saklanmas›, Afl›lamas› ve Nakli Hakk›nda Kanun m. 7/a-b, T›bbi Deontoloji Tüzü¤ü m. 14, Amsterdam Bildirgesi m. 2.2, 2.5, 2.5, 3.4. 3.5, 3.6, 3.7 , Lizbon Bildirgesi II m. 3.b., 4.a, 4.b, 4.c, 4.4, 5.a, 5.b, 5.c, Bu hasta hakk›n›n gere¤ince iflleyebilmesi, öncelikle Kiflisel Verilerin Korunmas› ve ‹nternet Ortam›nda Eriflimine ‹liflkin Kanun Tasar›lar›’n›n titiz gözden geçirilerek kanunlaflt›r›lmalar›, TCK’nun kiflisel verilerin korunmas›na iliflkin hükümleri ile CMK’nun kiflisel verilerin ilgili veya di¤er suçlara iliflkin davlarda kullan›lmas›na izin veren veya yasaklayan hükümlerle uyumlu hale getirilmesi ve bunlara paralel olarak da hekimlerin arfliv/dökümantasyon oluflturmalar›na olanak tan›yan düzenlemelerin eksiksiz ve yasal düzenleler olarak yap›lmas› gerekir. T›bbi Deontoloji Tüzü¤ü m. 19/III, Hasta Haklar› Yönetmeli¤i m. 17-20 Amsterdam Bildirgesi m. 2.3 ve 2.4’e paralel olarak hastaya bilgi vermek aç›s›ndan olarak düzenlemeler içermekte ise de, bunlar kanuni de¤il, yönetmelik ve tüzük hukuksal düzeyinde düzenlemelerdir. Oysa, sadece etik kurallara iliflkin belgeler veya sadece yönetmelik ve tüzük hükümleri sorunu tamamen çözmez ve bazen de yaratt›klar› çeliflkilerle bizatihi sorun kayna¤› olurlar. Bir suç veya haksiz fiil olgusu ile karfl›lafl›ld›¤›nda, (genel yaklafl›ma ba¤l› kalarak mutad bir uygulama irdelendi¤inde, her zaman olmay›p olaya ba¤l› koflullarla ve fakat ço¤u kez) etik kurallarla yönetmeli¤in daval›, flüpheli veya san›k statüsünde bulunan hasta aleyhine ancak hekim lehine sonuçlara kap› aralarken, kanuni düzenlemelerin hekim aleyhine ve hasta lehine sonuçlara iflaret ederek çeliflik durumlara ve neticeten normlar hiyerarflisi nedeniyle hekimin (bazen de isten- meyen biçimde, yan›lt›larak ) haks›z fiil ve suç veya has›z fiil iflle(til)mesine ve sorumlu tutulmas›na neden olabilecektir: etik kurallar› ve yönetmelik hükümleri belirtti¤imiz sonuçlar› engelleyemeyecektir. Bu nedenle, hem mevzuat›n uyumlu hem aç›k kanuni düzenlemeye dayal› hale getirilmesi gerekir. Hastan›n flikayette bulunmak, ihbar etmek, etik kurulara veya hasta haklar› kuruluna baflvurarak konunun tetkikini istemek ve tazminat isteme hakk› vard›r. Hastan›n bu hakk›, kendisinin flikayet ve ihbar hakk› ile irtibatl› olup ‘hak arama hakk›’ üst kavram›n›n bir paças›d›r. Hasta u¤rad›¤› maddi ve manevi zarar› tazmin için kanuni mercilere baflvurabilir, dava açabilir veya uzlaflma yoluyla veyahut sigorta üzerinden bu hakk›n› temin edebilmelidir. Bu, müdahalenin gerektirdi¤i masraflar›n sigorta taraf›ndan karfl›lanmas› ötesinde, teflhis, tetkik, tedavi veya di¤er herhangi bir hasta hakk›n›n gereklerinin yerine getirilmemesinden kaynaklanacak talepler kadar hatal› t›bbi müdahalelerden de kaynaklanabilir. Konu Hasta Haklar› Yönetmeli¤i’nin 42-47. maddelerinde ayr›nt›l› olarak düzenlendi¤i gibi, di¤er tüm mevzuat di¤er insanlara flikayet veya ihbarda bulunmak ve dava açmak hususunda tan›d›¤› tüm olanaklardan hastalar da ayn› derecede yararlan›rlar. III. Hekim Haklar› Öncelikle belirtelim ki, nas›l hasta haklar› yaln›zca hastan›n hekime karfl›-gerekleri hekim taraf›ndan yerine getirilen haklar› de¤ilse, hekim haklar› da sadece hastaya karfl›-gerekleri hasta taraf›ndan yenire getirilecek haklar de¤ildir. Hekim haklar›n›n da bir k›sm› hastaya yükümlülük yükleyen haklar iken ayn› haklar (ayn› zamanda) veya hekimin di¤er haklar› Devlet baflta olmak üzere di¤er kurum, kurulufl, kifli ve topluma karfl› ileri sürülebilecek haklard›r. Anayasa taraf›ndan güvence alt›na al›nan temel haklar›n korunmas›, “mesle¤i serbestçe seçim hakk›” yan›nda “mesle¤i serbestçe icra ekmek hakk›”n› da korumaktad›r. Bir doktorun mesle¤ini serbestçe icra etmek hakk› ya bir kanun hükmüyle veya bir kanun nedeniyle ve ancak hakim/mahkeme karar›yla mümkündür. Bazen ceza muhakemesi kanunlar›, hakim-mahkemelere, flüpheli veya san›k durumundaki kiflilerin mesle¤i icras›n› geçici olarak engellemek imkan›n› verirler. Bu son sözü edilen husus genel ve yayg›n biçimde her zaman gerçekleflebilecek bir olas›l›k olmay›p, ancak doktorun mesle¤ini icras›n›n toplumsal hukuki de¤erlerin ihlali aç›s›ndan ciddi bir tehlike yarat›rsa ve yarg›laman›n bitimine kadar veya duruflman›n tamamlanmas›na kadar geçici olarak etkili önleyici bir önlem olarak al›nabilecek koruma tedbiri olarak görülmelidir. fiüphesiz mesle¤in geçici olarak icras›n› bu flekilde yasaklama somut olay›n koflullar› ve deliler aç›s›ndan ölçülü olmal› ve kanuni tafl›mal›d›r. Alman ceza hukuku uygulamas›nda da bu anlay›fl geçerli olup, bu hususta Alman AY. m. 12/1 ve 2 ile Alman CMK. prg. 132a ve Alman CK .m. 70’e dayan›lmaktad›r. fiüphesiz bu serbestlik hakk›, hukuka uygun olmak kayd› ile, CMK’nun hekime yükledi¤i ödevleri ortadan kald›rmaz. Sa¤l›k/t›p mesle¤inin icras›n›n temelinde anayasal dayana¤› da bulunan “doktorun tedavi serbestisi/özgürlü¤ü” bulunmaktad›r. (E¤er hasta r›za gösterirse) Bu özgürlü¤ü, tedaviye gerek olup olmad›¤›, doktorun bizzat tercih etmedi¤i tedavi yöntem ve arac›na (ilaçlar› kullanmaya) zorlanamamas› ve hasta için uygun tedavi yöntem ve arac›n› doktorun seçmek hakk› üç alt unsuruyla kabul etmek gerekir. Alman doktrinde hekimin terapi özgürlü¤ü, genelde meslek özgürlü¤ü (=mesle¤i serbestçe icra hakk›)na dayand›r›lmaktad›r. Doktrin ve uygulama, tedavi yöntemini seçmenin doktorun ifli oldu¤u, ona ait bir takdir yetkisi ve hakk› oldu¤u kabul edilmekte ve hatta genelde t›p e¤itiminde ö¤retilen t›p kurallar›na ayk›r› bir tedavinin tek bafl›na bu nedenle doktorun yanl›fl tedavi yapt›¤› anlam›na gelmedi¤i görüflü benimsenmektedir: Ancak bu takdir hakk›n›n doktora tan›nmas›n›n, her seçilen araç ve yöntemin hukuka uygun oldu¤u ve sorumluluk gerektirmeyece¤ini söylemek de mümkün de¤ildir. T›bbi yöntemin seçimi hekimin, birçok fiziksel, psikolojik ve sosyal olguyu de¤erlendirmesini ve riskler ile sa¤lanacak yararlar›n karfl›laflt›r›lmas›n› gerektirmektedir. T›bbi tecrübeye, mesleki eti¤e ve kanun ve hukuk kurallar›na dayanan bu seçimin ek bir meflrulu¤a ihtiyac› vard›r, flüphesiz o da, ayd›nlat›lm›fl hastan›n r›zas›d›r. Ancak doktorun gerekti¤i biçimde ayd›nlatmas› sonras›nda hasta taraf›ndan verilen r›za sonras›nda doktorun bu hakk›n› kulland›¤›ndan söz edilebilir. Her somut olay›n, hastan›n ve di¤er etkenlerin etkisi teflhis ve tedavide rol oynad›¤›ndan, seçim hakk›n›n doktorda oldu¤u ve fakat bu hakk›n hukuk kurallar› ve hukuk kurallar›n›n t›p kurallar›na at›f yapt›¤› durumlarda da t›p kurallar› nezdinde denetime tabi tutulaca¤› ve bazen sorumlulu¤a yol açaca¤› gözden kaç›r›lmamal›d›r. Alman Federal Yüksek Mahkemesi’ne göre ise, “metot seçimi konusundaki özgürlük, özen yükümlülü¤ü ile beraber de¤erlendirilmelidir. Doktorun tedavi özgürlü¤ünün s›n›r› objektif özen yükümlülü¤üdür. Her ne kadar doktor her zaman en emin tedavi yöntemini seçmek zorunda olmasa da, daha yüksek riskli bir yöntemi seçme durumunda, somut olay bu yöntemi seçmeyi hakl› göstermelidir. Yerine getirilmesi gereken objektif özen yükümlülü¤ü, o zaman diliminde geçerli t›bbi standarda göre belirlenecektir. Burada önemle alt›n› çizmek gerekir ki, hâkim hekime nas›l hareket etmesi gerekti¤ine iliflkin belirlemeler yapamaz. Bu konuya iliflkin olarak hukukun hekime yönelik talepleri ancak t›bbi standartlara göre belirlenebilir. Hatal› uygulamalarda da ayn› husus geçerli olup hatal› uygulama, t›bbi standarttan sapan uygulama anlam›na gelmektedir: Hukuk, hekime t›bbi ölçütlerin d›fl›nda bir özen yükümlülü¤ü yükleyemez. Alman Federal Yüksek Mahkemesi de, hekimin mesle¤inden kaynaklanan özen yükümlülü¤ünün öncelikle t›bbi ölçülere göre belirlenmesi gerekti¤ini; bu ölçünün ise bir t›bbi bilirkifli vas›tas›yla belirlenebilece¤ini; hâkimin t›bbi standartlar› bir bilirkifli raporunu esas almaks›z›n kendi hukuksal de¤erlendirmesine göre belirleyemeyece¤ini hakl› olarak aç›klam›flt›r. Doktorun uygulayaca¤› metodu bizzat ve özgürce seçebilece¤i kabul edilmekle ve bunun t›pta geliflmeye katk› sa¤layaca¤› iddia edilmekle birlikte, bilimsel olmayan yöntemlerin sadece maddi kazanç arac› görülmemesi, deney veya denemeye dönüfltürülmemesi, ve hasta haklar›n›n ihlalini önlemek için, doktorun bu hakk›n›n s›n›rs›z olmad›¤› ve baz› ölçütlere uyulmas› gerekti¤i vurgulanmaktad›r. Bu ölçütler esas itibariyle Alman Federal Yüksek Sa¤l›k Hakk› l Haziran 2007 31 Mahkemesinin içtihatlar›ndan esinlenilerek grupland›r›lmaktad›r. Bunlara örnek olarak flu hususlar belirtilebilir: “Belirli bir hastal›k bak›m›ndan bir husus, di¤erlerine nazaran özellikle etkili olarak tan›n›yorsa, hekim kural olarak bu yöntemi kullanma zorunlulu¤u vard›r. Baflka yöntemleri savunanlar da bu tip hallerde, kendi görüfllerinin aksine olan bu yöntemin daha iyi baflar›s›n› gözden uzak tutamazlar; Buna karfl›l›k hekim bu etkili yöntemi somut olay›n koflullar›n› göz önünde bulundurarak, hasta için bu yön- temin baflka zararlar› söz konusu olabilecekse veya bir üçüncü kiflinin de gerçekçi olarak tespit edebilece¤i nedenlerden dolay› bu yöntemin etkilili¤ine inanm›yorsa, bu yöntemden sarf› nazar edebilir; Hekimin bu özgürlü¤ünün sonucu, dikkafal›l›k, kay›ts›zl›k, düflüncesizlik ve afakîlik olmamal›d›r. Hekim, kendi yöntemlerinin veya yeteneklerinin sonuç vermeyece¤ini anlad›¤› veya anlamas› gerekti¤i anda, daha yayg›n olan, denenmifl di¤er metodlar› kullanmak veya uzman hekime müracaat etmek zorundad›r; T›p bilimince genel olarak tan›nm›fl bir tedavi yönteminin bulunmamas› veya somut olayda çeflitli nedenlerden ötürü uygulanamamas› durumunda, tedaviyi yürüten hekimin yükümlülü¤üne uygun takdirine göre tedavi karar› al›rken, etkilili¤i henüz kesin olmayan ancak, t›p biliminin o anki durumuna göre mümkün gözüken tedavi tedbirlerini de alabilece¤i kabul edilmektedir. Ancak burada elbette, bu yöntemin bütün fayda ve zararlar› ile muhtemel rizikolar›n›n özenli ve elefltirisel bir de¤erlendirmesi yap›lmak gerekir”. Ülkemiz aç›s›ndan Nitekim T›bbi Deontoloji Nizamnamesi’nin 6. maddesinde de hekimin bu hak ve özgürlü¤ü düzenlenmifltir. fiüphesiz zorda kalma halleri bulunmad›kça, acil durumlarda hekimin hastaya ilk müdahaleyi yapmas› gerekmektedir. Ancak bu acil durum yoksa veya kamu görevlisi olarak gelinen yerde görevli olara çal›flm›yorsa ya da adli mercilerce bir uzman kimse/bilirkifli olarak atanmam›flsa hekim hastaya bakmay› reddedebilir. Bu keyfi bir husus olmay›p, çal›flma serbestisi ile ilgili bir hakt›r. Ancak di¤er taraftan s›rf muayene emek hekimi tetkik ve tedaviyi zorunlu olara üstlenmeye de zorlayamaz. Hastan›n istemiyle kendisini muayene edip gerekli tek-tetkikleri yapt›ran hekim, hastan›n te32 Sa¤l›k Hakk› l Haziran 2007 davisini üstlenmeyebilir. Hatta bazen ortaya ç›kan yeni komplikasyonlar, hastal›¤›n seyri veya sonradan teflhiste yan›lman›n bulundu¤unun anlafl›lmas› nedeniyle kendisinin uzmanl›k .alan› d›fl›nda bir husus oldu¤u veyahut somut olayda hastaya yaral› olamayaca¤›na kanaat getirmesi ve nihayet hastal›k d›fl›ndaki bir yaflam olay›, sübjektif nedenlerle, ücret veya yapt›r›lan tetkiklerin bedeli v.s. nedeniyle de hekim ile hasta aras›nda sorun ç›kabilir ve hekim tedaviye devam etmek istemeyebilir. Burada hekimin tedaviyi b›rakmak hakk› vard›r. Ancak hastaya bu süreçte özenli yard›m›n yap›lmas›, bunun zaman› ve koflullar›n›n iyi ayarlanmas›, bu karar›n› hastaya en k›sa ve do¤ru zamanda ve somut hastan›n psikolojik durumuna uygun biçimde söylenmesi, gerekli t›bbi önlemlerin al›nmas›,yeni bir hekim bulmak için yeterli zaman›n hastaya tan›nmas›, o ana kadar yap›lanlar› gösterir belge ve tahlil sonuçlar› ile o an itibariyle hastan›n durumunu aç›klayan bir rapor vermesi ve di¤er hekime nakil için gerekli önlemlerin al›n›p uygulanmas› kofluluyla hekim hastan›n tedavisini sürdürmekten vazgeçebilir. T›bbi Deontoloji Nizamnamesi’nin 19., 24. ve 28. maddelerinde konuyla ilgili hükümler vard›r. Hekimlerin mesleki bilgi ve becerilerini gelifltirme, geliflmeleri ö¤renme hakk› vard›r. Belirtelim ki, bu, asl›nda bir yönüyle de, hekimin özellikle taksirli eylemlerinden do¤abilecek hukuksal sorumluluk aç›s›ndan hekim için bir yükümlülük olarak ortaya ç›kmaktad›r. Gerekli olan hallerde bu hak, meslek içi e¤itim, sempozyumlar, kongreler veya lisansüstü uzmanl›k e¤itimleriyle gerçeklefltirilebilir. Bu ülkedeki her hekimin ayn› standard› yakalamas› ve ayn› kalitede hizmet sunmas› için gerekli oldu¤u gibi, hekimin müdahalesinden do¤acak hukuk sorumluluklar›n› önlemek için de gereklidir. Bunun için hem koflullar›n sa¤lanas› ve hekimlerin maddi olarak desteklenmesi, hem de bu koflullar› olan veya bir bulsa elde eden hekime bu e¤itimi için gerekli izin ve deste¤in verilmesi, olanaklar›n sunulmas› gereklidir. Hatta belirli dönem aral›klarla geliflmelerden her aç›dan haberdar olmak için bu e¤itim kaç›n›lmaz bir gerekliliktir. Hekim bunu talep hakk›na sahiptir ve bunu gerçeklefltirmek için üzerine düfleni yapmal›d›r. Çünkü, (kendi kusuru bulunmaks›z›n yapmad›¤› haller hariç), bu gereklili¤in yerine getirilmemesinden kaynaklanan zarar veya tehlike neticeleri hekimin sorumlulu¤unu do¤uracakt›r. Hekimin hastay› muayene etmek, muayene, teflhis ve tedavisi için gerekli verileri alabilmek hakk› vard›r. Bu bilgiler kiflisel veri de olsa, adli bir bilgi de olsa hatta hastan›n özel ve mahrem alan›na iliflkin de olsa, hekim bunu talep edebilir, müdahalesi için gerekli ise ve müdahale etmesi gerekiyorsa bunu harekete geçmek için bir önkoflul olarak da ileri sürebilir. fiüphesiz bu hakk›n do¤umu di¤er baz› haklar gibi çok önceki bir zaman diliminde de¤il, hastan›n muayene talebi veya acil hallerde hasta müdahale için kendisine getirildi¤i veya bizzat tesadüf edildi¤i anda do¤ar. Hekimin talep etti¤i bu bilgi aktar›m›, anlat›lan veri veya tetkiklerin sonuçlar›n›n kendisine do¤ru, abart›s›z ve eksiksiz sa¤lanmas› veya bunlar› bizzat elde etmesi için giriflimde bulunmas›na olanak tan›nmal› ve müsaade edilmelidir. Hekimin mesle¤ini icra için kendisine gerekli insani fiziki koflullar ve araçlar›n sa¤lanmas›n› ve ancak bakabilece¤i, ortalama insani koflullarda bir hekimin muayene veya tetkik veyahut tedavi edebilece¤i say›dan fazla hasta bakmas›na zorlanamamas›n› talep etmek hakk› vard›r. Konuyla ilgili k›smi hukuksal düzenlemeler var ise de, yaflanan gerçek durum farkl›d›r ve hiçbir hastanede, özelikle kamu hastanelerinde bu hükümler uyulmamaktad›r. Bir hekime yapabilece¤i fazla ifl yükü y›¤mak, hekim ve özellikle de hasta haklar›na alenen davetiye ç›karmakt›r. Bu ba¤lamda, ülkemiz aç›s›ndan mesle¤inin bafl›ndaki hekimlerin önemli bir sorunu yo¤un nöbet görevleri ve nöbet sonras› hiç veya yeterince dinlenmeden görevlerine devam etmeye fiilin zorlanmalar›d›r. Bazen de hekimler ciddi geçim s›k›nt›s› içinde olduklar› için normal görevleri d›fl›nda baflka hastane veya kliniklerde ücret karfl›l›¤› görev çal›flmakta veya gece/nöbet ifli üstlenmektedirler. Bu ciddi bir sorundur. Bir taraftan bu nöbetleri yapmamak için bahaneler uydurmamak, sadece parasal aç›dan konuya yaklaflmamak gerekirken, di¤er taraftan da sorunun temelinde bir yandan geçim s›k›nt›s›n›n di¤er yandan da personel eksikli¤i veya uzun süre önce mesle¤e bafllayan flef v.s. veya torpilli kimselerin nöbet üstlenmemesidir. Hekimleri geçinebilecekleri kadar gelir temin edilmeli ve bunlar›n iyi dinlenmeleri ve normal gündelik sosyal yaflamlar›n› iyi geçirmeleri sa¤lanmal›d›r. Aksi takdirde uykusuz, yeterince dinlenmeden görev yapan, dikkati da¤›n›k, sinirli-gergin, mesle¤inin daha bafl›nda meslekten b›km›fl, hasaya ifl-angarya veya duruma göre sadece müflteri gözüyle bakan hekim tipi yarat›lmakta ve bu ise t›bbi müdahale hatalar›n› kaç›n›lmaz biçimde zincirleme olarak do¤urmaktad›r. Sonuç, hem hekim hem de hasta haklar› aç›s›ndan oldukça sak›ncal› ve bazen de geri dönülemez/telafi edilemez hekim hatalar›na yol açmaktad›r. Bu sorun o kadar büyüktür ki, hemflireler, di¤er hasta bak›c›lar› ve hatta hasta refakatçilerinin fiili yard›mlar› olmazsa, hekimin iflini gere¤ince yapabilmesi mümkün de¤ildir. Hekimin kendisini hastal›klardan, infeksiyonlardan korumas› ve bunun için ilgili ve görevli kurum ve kiflilerden gerekli tedbirleri al›nmas›n› isteme hakk› vard›r. Hiçbir hijyenik koflulun bulunmad›¤› veya yeterli hijyenik koflular›n sa¤lanmad›¤› bir ortamda hekimin kendi yaflam veya vücut veyahut ruh sa¤l›¤›n› tehlikeye atarak sa¤l›k hizmeti sunmaya zorlanamaz ve kamu görevlisi olsa dahi, kendisinden bu fedakarl›k beklenilemez. Ancak hekimin bu tehlikeyi görüp bilmesine karfl›n kendi özgür ve sa¤l›kl› iradesiyle bu riske girmesi, do¤an zarar veya tehlikeden kaynaklanan sorumluluk hususunda çeflitli ihtimallere göre, hekim d›fl›ndaki kimselerin ya hiç veya hafiflemifl bir sorumlulu¤unun ortaya ç›kmas›na neden olabilecektir. Bu hak, hekimin görevini/mesle¤ini icra ederken kendi sa¤l›¤›n› koruma hakk› olup, mesle¤ini icra ederken hastadan veya yak›nlar›ndan veyahut ortamdan ya da kullan›lan yöntem, cihaz veya ilaçlardan bir hastal›k kapmamak kadar somut bir müdahale öncesi genelde hayat›n› hastalanmayacak biçimde sürdürebilmek için gerekli hususlar› talep hakk›n› da içerir. Hastan›n sa¤l›¤›, teflhis ve tedavisi için acil ve a¤›r bir tehlikenin do¤du¤u, tüm ayr›nt›lar›n anlat›lmas› için vakit yoksa veyahut tüm ayr›nt›lar›n anlat›lmas›n›n hastan›n fiziki veya ruhsal durumunu a¤›r derecede olumsuz etkileyecek olmas› ya da ani bir flok, intihara sürükleme, kalp krizi, tansiyonun afl›r› derecede tehlikeli yükselmesi v.b. etkileri söz konusu olacaksa hekimin ayd›nlatmadan vazgeçmesi veya içeri¤ini makul oranda s›n›rland›rabilmesi hakk› vard›r. Hatta bu çok hayati koflullarda hekim için bir vicdani ve etik yükümlülük olarak kendisini gösterebilir. Bu özellikle acil müdahale öncesi k›sa zaman sürecinde söz konusu olup, durum normallefltikten sonra hastaya hastal›¤› ile ilgili bilgi verilmelidir. Hekimlerin kiflisel güvenliklerinin, özellikle de has- ta ve/veya hasta yak›nlar›n›n hukuka ayk›r› sald›r›lar›ndan korunmay› isteme, mesle¤ini güvenlik içinde sürdürme haklar› vard›r. Hekimlere yap›lan sald›rlar (t›pk› di¤er sa¤l›k personeline iflyerinde yap›lan sald›r›lar gibi) önemsenmeyecek derecede az de¤ildir. Sald›r›lar büyük kentlerde dahi son y›larda artm›fl, özel güvenlik personeline ra¤men a¤›r sald›r›lara ve hatta adam öldürme eylemlerine kadar vard›r›lm›flt›r. Bu konunun ciddi biçimde çözümlenmesi ve özellikle hastalar›n refakatç› bulundurma haklar›n› suiistimal ederek hekim ve sa¤l›k mensuplar›n›n güvenlik haklar›n› ihlal olana¤›na ve kolayl›¤›na dönüfltürülmemelidir. Burada özel veya kamusal nitelikli ilgili birim yöneticisine önemli görevler düflmekte ve bu yükümlülü¤ün ihlali birim yöneticisi ve güvenlikten sorumlu kiflilerin hem idari ve cezai hem de disiplin ve tazminat sorumlulu¤unu do¤urur. Hekim sundu¤u sa¤l›k hizmeti karfl›l›¤›nda bir yeterli ve adil bir ücret talep etmek hakk›na sahiptir. Bu hakk›n›n yöneltilece¤i merci, hekimin statüsüne ve hastan›n sosyal güvenlik durumuna göre de¤iflir. Hekim bir kamu görevlisi ise maafl› bu talebini zaten karfl›lamaktad›r ve ayr› bir ücret talep edemez. Ancak burada döner sermaye iflletmesi ile fazla mesai ücreti bundan istisnad›r. Özel bir kurumda hekim ise maafl› ve iflyeri ile anlaflmas›na ve sözleflmenin durumuna göre bazen de hasta ile anlaflmas›na ba¤l›d›r. Kamu görevlisi hekim görevine ayk›r› bir müdahale için para veya de¤erli bir fley al›rsa rüflvet suçunu ifllemifl olacak, esasen görevinin gerektirdi bir ifli yapmak için para v.s. al›rsa bu kez (5237 say›l› TCK’nun basit rüflveti suç olmaktan ç›karmas› dolay›s›yla) rüflvet suçu de¤ilse bile, ço¤u kez (suçun di¤er unsurlar› varsa) baflta görevin kötüye kullan›lmas›n›n TCK’nun Sa¤l›k Hakk› l Haziran 2007 33 257/3. maddesinde düzenlenen yeni türü veya ayn› maddenin 1. veya 2. f›kras›ndaki türünü ihlal edebilecektir. Hoca paras›/b›çak paras› v.s. ad› at›nda al›nan paralar buna örnektir. Eylemlerin niteli¤ine göre bazen, irtikap suçu da ihlal etmesi söz konusu olabilecektir. Di¤er yandan, hekim özel muayenehanesinde görev yap›yorsa veya idareci ve para tahsili ile görevli olarak kamu kurumu veya baflka bir iflyerinde görevli ise, gerekti¤inde bu ücret için hastan›n bir eflyas› üzerinde ‘hapis hakk›’n› kullanabilir. Bunun TMK’na uygun gerçeklefltirilmesi gerekir. Ancak, ücret için hastan›n veya çocu¤unun rehin al›nmas› hukuka ayk›r› oldu¤u gibi, hürriyeti tahdit suçunu da oluflturur. Bu gibi hallerde, yaln›zca kimlik ve adres tespiti yap›labilir veya kendisinden ücret bedelini borçland›¤›na iliflkin bir belge al›nabilir. Hekim aç›s›ndan hasta ve yak›nlar›ndan iflbirli¤ini isteme hakk› önemli bir hakt›r. Bu di¤er hususlardan daha çok, sa¤l›kl› ve do¤ru bir teflhis, tekit ve tedavi için de gereklidir ve esasen hekim ile hasta aras›ndaki t›bbi müdahale sözleflmesinden do¤ar. Bu iflbirli¤inin yap›lmamas›, eksik veya yan›lt›c› bilgi verilmesi hekimin t›bbi müdahalesini riske sokaca¤› gibi, bu yanl›fl ve eksik bilgilendirilme veya müdahale sonras› tedai sürecini düzenlenmesindeki hatalara ve baz› hallerde yan›lmaya neden olarak hekimin kusurunu ve dolay›s›yla da hukuksal sorumlulu¤unu ortadan kald›racakt›r. Bu hakk›n muhatab› ço¤u kez hasta olup, çok nadir istisnai vak›alarda Devlet muhatap olarak karfl›m›za ç›kacakt›r. Bu bir talep hakk› olup, muhatab›na yerine getirilmesi zorunlu bir hukuksal yükümlülük yüklememektedir. Hekim bunu talep edebilir, ama ilgili kimseler buna olumlu cevap vermeyebilirler. Bu olas›l›kta hekim, elindeki olanak ve verilerle t›p kurallar› çerçevesinde bir giriflimde bulunacakt›r. Her t›bbi müdahalenin mutlaka veya en iyi derecede baflar›ya ulaflmas›n› hekimden beklememek gerekir. Baflar›s›z her sonuç hekimin sorumlulu¤unu gerektirmez. Burada taksir ile hekim hatas›n› ve bunlarla da kaza ve tasadüfü veya hekime sorumluk yüklenemeyecek di¤er halleri birbirine kar›flt›rmamak gerekir. Hekim elinden geleni yapar ve üzerine üflen tüm yükümlülükleri yerine getirir. Ancak her zaman ayn› dozdaki ilac›n ayn› hastal›¤› tafl›yan bir hastaya uygulanmas› ayn› sonucu do¤urmaz. Burada birçok etken vard›r. Hastan›n bünyesi kadar tedavi süresince tutumu kadar genetik özellikleri ve hatta kilosu, kan de¤erleri veya psikolojik durumu dahi neticeyi etkileyici ifllev görür. Hekimin hasta, yak›nlar› ve/veya refakatçisinden muayene, teflhis ve tedavi sürecinde oldu¤u kadar hastan›n tedavi sonras›ndaki hayat›nda da belirli tavsiyelere uymas›n› istemek hakk›: Bu hem hastan›n iyili¤i, sa¤l›¤› hem t›bbi müdahalenin baflar›l›, en ideal biçimde sonuçlanmas› ve sonradan hastal›¤›n nüksetmemesi veya baflka hastal›klara olanak tan›nmamas› için gereklidir. Hakk›n gereklerini yerine getirmek hasta, yak›nlar› veya refakatçisine iliflkin bir yükümlülüktür. Hekimin bu hakk›n›n gerekleri yerine getirilmedi¤inde, ço¤u kez sonradan geliflen netice veya a¤›rlaflan netice ile hekimin hareketi aras›nda nedensellik ba¤› ortadan kalkaca¤›, hekimin hareketi veya eylemi suç 34 Sa¤l›k Hakk› l Haziran 2007 de¤erlendirmesine tabi ise suçun manevi unsuru ile kusuru ortadan kalkacak veyahut hastan›n r›zas›n›n bulunmamas› veya z›mnen geri almas› yahut tedaviden kaçmas› veya istenileni yapmamas› nedeniyle kendi ihmali yahut da istenmeyen sak›ncal› icrai hareketinin neticeyi do¤urmas› dolay›s›yla ceza ve hukuk sorumlulu¤unun kalkmas› söz konusu olacakt›r. Ayn› flekilde, hekimin sordu¤u veya sonradan olacak geliflmelerin kendisine bildirilmesini isteme hakk› vard›r. fiüphesiz bu bildirimin yap›lmamas› süren bir tedavide etkili oldu¤u andan itibaren ve etkili oldu¤u kadar, bafllanacak bir tedavide daha bafltan itibaren do¤abilecek birçok riskin yarat›¤› kadar ve müdahale sonras› veya s›ras›nda ki bildirim ihmallerinin nedensellik ba¤›n› ortadan kald›rarak yeni bir illi seri bafllatmas› durumunda, do¤acak bir sorumlulu¤un hekime yüklenmesine engel teflkil edecektir. Bunun yan›nda hastan›n yaflam veya sa¤l›¤› tehlikeye girece¤i gibi, sigorta sorumlulu¤u aç›s›ndan da kendisine rücu edilmesine neden olabilecektir. Doktorlar›n ceza muhakemesindeki önemli haklar›ndan birisi de tan›kl›ktan çekinme hakk›d›r. (CMK.m. 46/1-b), Nitekim Alman Federal yüksek Mahkemesi içtihatlar›nda da, doktorlar›n bu hakk› ihlal edilerek elde edilen bilgilerin ispat arac› olarak kullanamayacaklar› ve bu verilerin delillerin de¤erlendirilmesi yasaklar› içinde bulundu¤u vurgulanmaktad›r. IV. Sonuç Üzerinde oybirli¤i ile mutab›k kal›nm›fl veya fiili uygulamay› etkileyip s›n›rlayacak kanuni bir liste haline getirilmifl nihai bir haklar listesi bulunmamaktad›r. Her ülkede bu grupland›rma, say› ve türlere farkl› yaklafl›ld›¤› gibi, bu haklar›n her aç›dan geliflimi ve say›lar› da artmaktad›r. Hekimler ve Hastalar hukuksal de¤erleri çat›flan rakip taraflar de¤illerdir. Hekimin hakk› için hastan›n ve hastan›n hakk› için de hekimin feda edilmesi gerekmez ve feda edilse dahi bu bir çözüm de¤ildir. Her iki taraf temelde insan hakk› olan insan›n sa¤l›k hakk› ile ilgili bir sorunun kendilerine yard›m edilmesi ve ancak bundan sonra baz› fleyleri kendilerinden bekleyece¤imiz insanlard›r. ‹liflkinin her iki cephesini, paylafl›lmak istenen bir pasta için arenada düello eden taraflar ola- rak görmemeliyiz: her iki taraf›n haklar› birbirinden ba¤›ms›z de¤illerdir. Baflka bir ifadeyle, hekim ve hasta haklar› birbirinden ayr›lmaz haklard›r. Hasta haklar›n› tan›mlamak ve hastalar›n sahip oldu¤u haklar› belirlemek, hekimlere karfl› düflünülen bir karfl›-savunma argüman› de¤ildir. Hatta, hekim haklar› hastalara hasta haklar› da hekimlere do¤rudan ve/veya dolayl› hizmet etmektedirler. Nihai amaç insan›n a¤l›¤› olunca, bu haklardan birisinden vazgeçilemez, aralar›nda tercih yap›lmas›n› gerektiren bir çat›flk› olamaz ve her ikisinin de gelifltirilip kanunlar› ve fiili sa¤l›k/t›p ve özellikle de yarg› uygulamas›n› etkilemesine azami önem verilmelidir. Hekim haklar›n da araflt›r›l›p gelifltirilmesi ve kanuni düzenlemelere daha ayr›nt›l› yans›t›lmas› gerekmektedir. Hastalar›n haklar›n›n ihlalini, hekimlerin haklar›n› ise doktorlar›n ihlal ettiklerine ve bu haklar›n gerektirdikleri yükümlülüklerin iliflkinin karfl› taraf›nca yerine getirilmesi gerekti¤i yönündeki genel kan› do¤ru ve hakl› de¤ildir. Bu haklar ço¤unlukla Devlet ve üçüncü kiflilerce imham edildi¤i gibi, bu haklar›n gerektirdi¤i yükümlülüklerin icras› aç›s›ndan da say›, külliyat, tür ve olanak aç›s›ndan da en temel yükümlülük ve sorumluluk ise Devletindir. Hasta için yerine getirilmesini istedi¤imiz her hakk›n gere¤ini, hekimden beklemek ne gerçekçi bir yaklafl›md›n ne akla-mant›¤a ve hatta hukuka uygundur. Bu haklardan baz›lar›n›n yerine getirilmesi, iliflkinin muhatab›n› ilgilendirmektedir. Örne¤in ço¤u vak›ada hastan›n ayd›nlanma hakk›n›n doktorun ayd›nlatma yükümlülü¤ünü oluflturmas›, hastan›n özel yaflam› ve gizli alan›na/s›rlar›na sayg› gösterilmesinin doktorun susma/s›rr› aç›klamama yükümlülü¤ünü oluflturmas› ve hastan›n belge ve rapor talep hakk› doktorun dosya oluflturmak evrak/tutanak/rapor düzenleme yükümlülü¤ünü oluflturmas› gibi. Hekim ve hasta haklar›n›n kurumsal olarak düzenlenip, gelifltirilip desteklenerek etkin ve güçlü bir biçimde uygulamaya geçirilmesi gereklidir. Gerek Hekim gerek Hasta haklar›n›n ihlalini önlemek veya asgari düzeye indirmek, sa¤lanacak maddimanevi her tür olanak ve güvence sa¤layan hukuk normlar› ile mümkündür. Hekimlerin hukuksal sorumluluklar›n›n do¤mas›n› önlenmesi aç›s›ndan da hukuk normlar›n›n modern biçimde düzenlemesi ve uygulanmas› kadar, bu olanaklar›n istenilen düzey ve kalitede olmas› gereklidir. Bir belediye bünyesindeki hekimin ayl›¤›n›n ayn› belediyedeki en basit iflte çal›flt›r›lan iflçi ile k›yaslanamayacak derecede az oldu¤u, doktorlar›n da ikinci, hatta üçüncü bir ifl yapmalar› veya illegal alanda kendi ve ailesinin asgari geçimini sa¤lamaya zorland›¤› da bir gerçektir. Çal›flma zamanlar› ve fiziki imkanlar› da dikkate al›nd›¤›nda, durum ço¤u yer ve zamanda gayriinsani oldu¤u görülmelidir. fiüphesiz bu hekimlerin hukuksal sorumluluklar›n› ortadan kald›rm›yor ve bu yöndeki slogan tarz› popülüst yaklafl›mlar› yerinde görmüyorum. Ancak bu haks›z eylemleri gerçeklefltirenlerin de nedenlerinin incelenme masas›na yat›r›lmas› gerekti¤inin alt›n› çizmek gereklidir. Sa¤l›k Sektörü sadece ticari bir faaliyet, para ile hizmetin sat›n al›nd›¤› bir melseki olarak görülmemelidir. Merkezinde ‘insan’›n bulundu¤u, hukuk, sosyal adalet, özel yaflam, insan mutluluk, insan›n manevi taraf›, ça¤dafl devletin gereklilikleri, eflitlik v.s. yönü de dikkate al›nmal›d›r. Yap›lan hukuksal düzenlemelerin amac› haks›z kazanç temin etmek, sigorta-tazminat hukuku arac›l›¤›yla gelir kayna¤› yaratmak veya hekimli¤in icras› aç›s›ndan doktorlara karfl› korku da¤lar› oluflturmak da olamaz. Bu aç›dan ‘ucuz yabanc› doktor ithali’ olgusuna sadece ucuz doktor temini olarak yaklafl›lmayarak, iflin uzmanl›k, konuflulan dil ve ülkemizdeki t›p fakülteleri mezunlar›n›n mesleklerini icradaki sorular› ve uzmanl›k alanlar› kapasitelerinin skandal oranda k›s›tl› oldu¤u gerçe¤inin fark›na var›larak, as›l sorunun kayna¤› ile ilgilenilmelidir. Haklar›n gereklerinin yerine getirilmesi aç›s›ndan ceza hukuku ve tazminat hukuku normlar›yla birlikte ve kan›mca daha önce ciddi ifllerli¤i olan disiplin hukuku ve sadece göreve-hukuka ayk›r› veya suç teflkil eden eylemlerden do¤an sorumluluklardan kaçmak için sun’i uydurulmufl bir liman olarak alg›lanmak ve aya¤› yere basan, fiilen uygulanma alan› bulan, hukuk normlar›na kaynakl›k ve tamamlay›c›l›k fonksiyonu olan t›p eti¤i normlar›n da bir ifllevi olabilir. Sa¤l›k/t›p hukuku sorunlar›nda ortak zemin meslek kuralar›, t›p kurallar› veya etik kuralar› olmay›p, sa¤l›k/t›p hukuku alan ve kurallar›d›r. Sa¤l›k/t›p hukuku etik alan içinde bo¤mak yerine, hukuksallaflt›rmak gerekir ve kan›mca bu zorunludur. Hukuk doktorlar›n sorumlulu¤unu gerektirmekle birlikte, unutulmal›d›r ki, hukuk kuralar›, doktorlar›n sorumluluk hukuku ve sorunlar›yla karfl›laflmalar›n›, özel ve mesleki yaflamlar›nda ciddi sorunlar yaflamalar›n› önlemede etik kurallardan daha çok önleyici fonksiyon icra ederler. Bu aç›dan Hasta Haklar› Kurullar› önemli ifllevler görebilir. Ancak bu kurumun uygulanmas›n› da, hekimleri görev-hizmet yapamaz, sürekli bir soruflturma veya davan›n potansiyel hesap sorulan, özel yaflam› ve kiflilik haklar› ihlal eden bir mekanizma haline getirmemek gerekir. Hasta Haklar› Uygulama Yönergesi 26 Nisan 2005 tarihinde yürürlü¤e girmifltir. Bu yönergenin amac›; yönerge kapsam›ndaki sa¤l›k kurum ve kurulufllar›nda Hasta Haklar› Uygulamalar›n›n insan haysiyetine yak›fl›r flekilde herkesin "Hasta Haklar›ndan" faydalanabilmesinde, hak ihlallerinden korunabilmesinde ve gerekti¤inde hukuki korunma yollar›n› fiilen kullanabilmesinde hasta haklar› uygulamalar›n›n planlanmas›, de¤erlendirilmesi, uygulanmas› ve denetlenmesi ile ilgili esas ve usulleri belirleyerek sa¤l›k hizmetlerinin eflit, kaliteli ve etkin olarak sunumunu sa¤lamakt›r (m. 1). Bu Yönergenin uygulanmas› için kurulan birimler flunlard›r: Hasta Haklar› fiubesi, Hasta Haklar› ‹l Koordinatörlü¤ü, Hasta Haklar› Kurulu, Hasta Haklar› Birimi ve Hasta Haklar› ‹letiflim Birimi. Bu Yönergeye göre, il merkezlerindeki bütün kamu hastaneleri ile ilçelerdeki 100 yatak üzerindeki hastanelerde “Hasta Haklar› Kurulu” oluflturulur ve 100 yatak alt› hastanelerin ba¤l› bulunduklar› Sa¤l›k Grup Baflkanl›klar›nda “Hasta Haklar› Kurulu” oluflturulur. Hasta Haklar› Kurulunun en önemli görevleri, Hasta haklar› uygulamalar›n› planlamak, de¤erlendirmek, uygulamak ve önerilerde bulunmak hasta haklar› ve uygulamalar›n› gerçeklefltirmek, baflvuru dosyalar›n› de¤erlendirmek, hasta haklar›n›n gelifltirilmesi için tavsiyelerde bulunmakt›r. Bu Yönergeyle kurulan ve yu- Sa¤l›k Hakk› l Haziran 2007 35 kar›da belirtilen kurul ve birimler yan›nda ayn› amaca hizmet eden birçok birim oluflturulmufl ve bu Yönergede görevleri, oluflumu ve iflleyiflleri belirlenmifltir. Sa¤l›k Grup Baflkanl›¤› Hasta Haklar› Kurullar›n›n Görevleri, Çal›flma Usul ve Esaslar› Yönergenin 28. maddesinde ayr›nt›l› olarak düzenlemifl ve uygulamada burada belirtilen hususlara azami özen gösterilmeli, haks›z isnadlar aç›s›ndan ciddi bir filtrasyon ifllevi görmeli, haklar›n uyulamaya geçirilmesi için azami çaba gösterilmeli ve bu yap›l›rken gizlilik ve özel afla sayg›, kifli onurunun korunmas›, hastan›n haklar› korunurken bu Yönergenin suiistimal edilmesi ve hekimin mesleki ve kiflilik haklar›n›n da korumas› gerekmektedir. Bu kurul ve birimler amaca ayk›r› olarak kullan›larak hekimleri görev yapamaz duruma getirmemeli, hakk›n suiistimali arac›na dönüfltürülmemelidir. Bunun yolu, bu Yönergenin amac›na ve hukuka uygun kullan›m›d›r. Bu kurular›n önemli görev ve ifllevleri vard›r ve gelifltirilerek sürdürülmeleri hem gereklidir hem de nihayetinde hasta kadar hekimin de hukuksal sorumluluklar›n› engelleyecek ve hasta haklar› kadar hekim ve insan haklar›na hizmet edecektir. Ancak bu kurullar›, “hekim avc›l›¤›” yapan bir mekanizmaya dönüfltürmemek, uygulamada hatalar› önleyici, varsa tespit edici ve iflleyifliyle de ileride tekrar›n› önleyen bir sisteme mekanizma haline getirmek gereklidir. Yukar›da belirtti¤im üzere, bu kurullar ciddi bir filtre/eleme fonksiyonu icra etmeliler, hem hukuk hem t›p aç›s›ndan asgari bilgisi olan uzman kiflileri bünyesinde toplamal›, ifllerli¤i önemli ölçüde gizli olmal›, taraflar ve uzman kifli ve kurumlardan görüfl almal› ve sadece doktor karfl› disiplin soruflturmas›, tazminat davas› ve caza davas› açt›rabilmek için gerekli bilgi ve olanaklar› sunan, buna teflvik eden ve ifli hemen bu soruflturmalar› açmakla yetkili kurumlara sevk eden bir havale makam› olmaktan daha çok çözüm üreten bir kurum olmal› ve hasta haklar›n›n iyi ifllerli¤i için dolayl› da olsa hekim haklar›n› da ihlal etmeyen bir uygulamaya ihtiyaç oldu¤unu göz önünde tutmal›d›r. Hukuksal sorunlar› soruflturma veya dava türü ve say›s› aç›s›ndan 36 Sa¤l›k Hakk› l Haziran 2007 büyüten veya yarata bir kurum rolü oynamamal›, aksine hem hasta ve dolay›s›yla da hekim haklar›n›n uygulamaya geçirilmesi ne aktif ve gerçekçi katk› sa¤lamal›d›r. Sa¤layaca¤› ciddi bilgilendirme ile, bu tür sorunlar›n ortaya ç›kmas›n› engellemesi veya bas›y›s›n azaltmas›, görece¤i en iyi ifllev olacakt›r. Uygulamada çok s›k, çok basit ve bir iki dakika süren bir t›bbi müdahale sonras› ça¤r›ld›¤› halde kontrole gelmeyen bir hastan›n uzun bir süre sonra yüzünde küçük bir morarma oldu¤u veya operasyon s›ras›nda bir iki dakika dahi olsa ‘insan onuru ile ba¤daflmayacak derecede a¤r› hissetti¤i’ iddias›yla bu kurullara baflvurdu¤u ve hemen akabinde ilgililere ve uzmanlara sormadan doktor hakk›nda soruflturma aç›ld›¤› görülmektedir. Di¤er bir risk ve hatta ço¤u kez bu kurullardaki görevlilerin bilgisi d›fl›nda bu kurul ve görevlilerinin hekimler aras› mesleki ve ço¤u kez de özel muayenesine hasta bulma gayret ve çabalar›n›n kötü bir yans›mas› olarak ticari/mesleki bir rekabete alet edildi¤i gözlemlenmektedir. Bu yüzden bu kurullarda çal›flanlar›n her iki tara aç›s›ndan da hukuk normlar› ve mesleki normlar› ciddi biçimde dikkate almas› ve bir taraftan görevini en iyi biçimde yerine getirirken di¤er taraftan da bu görev icra edilirken hekimlerin haklar› ihlal edilmemelidir. Sa¤l›k kurum ve kurulufllar›nda siyasal etkilerle ile baz› yerlere kadro y›¤›lmas› önlenmelidir: bu, sa¤l›k hizmetinin temel insan hakk› olarak eflit, ucuz, genel ve standard› yüksek sunumunu fiilen ve maddi aç›dan engellemektedir. Hekimlerin tedavi yöntem ve arac›n›, tedaviye ihtiyaç olup olmad›¤›n› ve biçimini serbestçe belirleme hakk› vard›r. Buna mesle¤i serbestçe seçmek ve serbestçe uygulamak hakk› (veya özgürlü¤ü) de denmektedir. Ancak flüphesiz, doktorun mesle¤i icra hak ve özgürlü¤ü, hekimi hukukun ba¤lay›c›l›¤›ndan kurtarmaz. Hekimlik sözleflmesine, ayd›nlatma yükümlülü¤üne, mesleki özene, susma yükümlülü¤üne, yeni metodlar›n uygulanmas›na iliflkin hukuk kurallar› doktorun bunlara uymas›n› gerektirmektedir. Doktor, hastan›n kiflilik haklar›na, onun özgürlü¤üne ve bütünlü¤üne s›n›rs›z olarak sayg› göstermek zorundad›r. Hekim, dan›flma, teflhis, tedavi veya araflt›rma faaliyetlerinde meslek özgürlü¤ü ad› alt›nda olay›n hâkimi olmamal› ve hastan›n yerine geçerek veya onu zorla-hileyle ikna ederek onun kaderini belirlememelidir. Nihayet, hasta haklar›n›n ve bazen de hekim haklar›n›n etkin ve amaca uygun biçimde fiilen yaflama geçirilebilmesi için, kamu görevlilerinin yarg›lamalar›na iliflkin (4483 say›l›) özel kanun yürürlükten kald›r›lmal›, TCK.nun 257. maddesinde düzenlenen görevin kötüye kullan›lmas› suçlar›na iliflkin hüküm tümüyle de¤ifltirilerek eskiden oldu¤u gibi tehlike suçu haline getirilmeli, basit rüflvet eylemi ve baflkas›na ait belgeyi kullanmak eylemlerinin TCK’nda yeniden düzenlenmeli, embriyonun korunmas›, yeni gen tekniklerinin kullan›lmas› gibi eksik suç tipleri düzenlenmeli ve TCK.nun 90., 91-93., 99-100. ve 278-280. maddelerinde düzenlenen deney, deneme, organ ve doku ticareti, çocuk düflürme ve düflürtme suçlar› ile suçu ihbar etmemek suçu gibi birçok düzenlemede mevcut kanuni düzenleme hatalar› ve eksiklikler giderilmelidir. Bu çal›flma, Ceza Hukuku Dergisi, Ankara 2007, C.3'te yay›nlanm›st›r. Ayn› yönde: LILIE, Hans. Patientenrechte im deutschen Recht., Sa¤l›k Hukuku ve Yeni Türk Ceza Kanunu’ndaki Düzenlemeler Sempozyumu – 17 Kas›m 2006 M.Ü. Hukuk Fakültesi- (Rektörlük Binas›/Sultanahmet/‹stanbul) [M.Ü. Hukuk Fakültesi Ceza ve Ceza Usul Hukuku Anabilim Dal› taraf›ndan düzenlenmifltir] (Bask›da). KÖK, Ahmet Nezih. ‹nsan Haklar› v Biyot›p Sözleflmesine Göre Ayd›nlatma ve R›za., KHukA 2-2005, sy: 99-201,s. 116-118. Bu bildirgelerden en önemlilerinin ilgili hükümlerin Türkçe metni için bkz.: SERT, Hasta Haklar›, s. 68 vd. A‹HS, Ek Protokolleri ve ilgili di¤er belgelerin orijinal ve sa¤l›kl› biçimde Türkçeye çevrilmifl tam metinleri ile ilgili aç›klamalar için bkz.: GEMALMAZ, Semih. ‹nsan Haklar› Belgeleri., -Avrupa Konseyi Birinci Bölüm-, Cilt: I, ‹stanbul 2003. Avrupa Sosyal fiart› ve Ek Protokollerinin orijinal ve Türkçe metni için bkz.: GEMALMAZ, Semih. ‹nsan Haklar› Belgeleri., -Avrupa Konseyi ‹kinci Bölüm-, Cilt:II, ‹stanbul 2003, s. 79-190 ve 371-474. Bu belgelere iliflkin aç›klamalar için bkz.: LILIE. Patientenrechte im deutschen Recht ve orada at›f yap›lan kaynaklar. Yabanc› ülkelerdeki durum için ayr›ca bkz.: SERT, Hasta Haklar›, s. 81 vd. Hasta haklar›na iliflkin Türk mevzuat› için bkz.: 91 vd. TEZCAN, Durmufl-ERDEM, Mustafa Ruhan-SANCAKDAR, O¤uz-ÖNOK, R›fat Murat. ‹nsan Haklar› El Kitab›., Ankara 2006, s. 259’dan naklen. LILIE. Patientenrechte im deutschen Recht. HAKER‹, Hakan. Hasta Haklar› Bak›m›ndan Yeni Türk Ceza Kanunu., [Bu çal›flma, 16-17 Kas›m 2005 tarihlerinde Sa¤l›k Bakanl›¤› ile Hasta Haklar› ve Sa¤l›kl› Yaflam Derne¤i taraf›ndan Ankara’da düzenlenen “1. Hasta Haklar› Ulusal Sempozyumu“nda sunulan ve henüz bas›lmam›fl bildiridir.] SERT, Gürkan. Hasta Haklar› – Uluslararas› Bildirgeler ve Tip Eti¤i Çerçevesinde-., ‹stanbul 2004, s. 48 ve 49. Bkz.: Hasta Haklar› Yönetmeli¤i m. 39/1. Bkz.: ‹nsan Haklar› Sözleflmesinin T›bbi Karar Alma Sürecine Etkileri (Çev.: Seda KOÇ)., Karfl›laflt›rmal› Güncel Ceza Hukuku Serisi, Cilt: 7, Özel Yaflam, Medya ve Ceza Hukuku, Ankara 2007, s. 395 vd. Fark› tasnif ve k›sa aç›klamalar için bkz.: TEZCANERDEM-SANCAKDAR-ÖNOK. ‹nsan Haklar› El Kitab›, s. 266-272. SERT, Hasta Haklar›, s. 261-261. Bu konuda ayr›ca bkz.: GRABER, Mark A.-HARTZ, Arthur-NUGENT, Paul James Andrew-GREN, Michael D. Hekim Hatas› Oldu¤u ‹ddia Edilen Vakalarda T›bbi bak›m Kalitesini De¤erlendirmede Alternatif Bir Metod (Çev.: Maide ÖZEN)., Karfl›laflt›rmal› Güncel Ceza Hukuku Serisi, Cilt: 7, Özel Yaflam, Medya ve Ceza Hukuku, Ankara 2007, s. 401 vd. Bkz.: GSTÖTTNER, Jörg. Der Schutz von Patientenrechten durch verfahrensmä‚ige und institutionelle Vorkehrungen sowie den Erlass einer Charta der Patientenrechte., Frankfurt am Main 2005, s. 53 ve 54. Ayr›ca bkz. Hasta Haklar› Yönetmeli¤i m. 37, Amsterdam Bildirgesi m. 1.5, 5.9, Lizbon Bildirgesi m. 11. Ayr›ca bkz.: Hasta Haklar› Yönetmeli¤i m. 40 Bkz. ‹nsan Haklar› Sözleflmesinin T›bbi Karar Alma Sürecine Etkileri (Çev.: Seda KOÇ)., Karfl›laflt›rmal› Güncel Ceza Hukuku Serisi, Cilt: 7, Özel Yaflam, Medya ve Ceza Hukuku, Ankara 2007, s. 395 vd. Bilgi edinme hakk› ve mahremiyet hakk› aras›ndaki yeni bir denge oluflturulmas› giriflimleri için bkz.: SOYGÜT, Mualla Buket. Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi Soysal, Sa¤l›k ve Aile ‹flleri Komitesi Raporu – Belge 8146., Karfl›laflt›rmal› Güncel Ceza Hukuku Serisi, Cilt: 7, Özel Yaflam, Medya ve Ceza Hukuku, Ankara 2007, s. 153-156. Hekim ve hasta haklar›n›n ulusal, uluslar aras› ve ulusal üstü kaynaklar›ndan önemlileri için bkz.: EDO⁄MUfi, Ersoy. Hekim Haklar›, ‹.Ü. Sosyal Bilimler Enstitüsü Kamu Hukuku Anabilim Dal› (Haz›rl›¤› bitmifl ve Nisan ay›nda savunulacak Yüksek Lisans Tezi), ‹stanbul 2007, s. 4 ve 5. Bilgi için bkz.: GSTÖTTNER, Der Schutz von Patientenrechten durch verfahrensmä‚ige und institutionelle Vorkehrungen sowie den Erlass einer Charta der Patientenrechte, s. 54-56, Hasta haklar›n›n tarihsel geliflimi için bkz.: SERT, Hasta Haklar›, s. 63 vd. LILIE. Patientenrechte im deutschen Recht. Bu hususta ayr›nt›l› bilgi ve hekimin ayd›nlatma yükümlülü¤ünün kapsam ve s›n›rland›¤› haller için bkz.: RIES, Hans Peter-SCHNEIDER, Karl-Heinz-ALTHAUS, Jürgen-GRO‚BÖLTING, Ralf. Arztrecht – Proxishandbuch für Mediziner., (Unter Mitarbeit von Rechtsanwaelten Johannes JAKLIN und Martin VO‚), Berlin-Heidelberg-New York 2004, s. 2-4.; FRANCKE, Robert-HART, Dieter. Charta der Patientenrechte., Baden-Baden 1999, s. 181-193.; GSTÖTTNER, Der Schutz von Patientenrechten durch verfahrensmä‚ige und institutionelle Vorkehrungen sowie den Erlass einer Charta der Patientenrechte, s. 42 vd. T›p mensuplar›n›n ‘Ayd›nlat›lm›fl Onam’ diye ifade ettikleri ve esasen hastan›n/ilgilinin r›zas›n›n bir önkoflulu ve mütemmim cüzü olan hastan›n ayd›nlat›lma hakk›na iliflkin pozitif düzenlemeler ve bu hakk›n tarihsel geliflimi için bkz.: SERT, Hasta Haklar›, s. 215 vd. T›bbi müdahalelere r›za konusunda bkz.: TAG, Brigitte. Der Körperverletzungstatbestand im Spannungsfeld zwischen Patientenautonomie und Lex artis., Berlin-Heidelberg-New York 2000, s. 285 vd.; FRANCKE-HART, Charta der Patientenrechte, s. 112 vd.; YENERER ÇAKMUT, Özlem. T›bbi Müdahaleye R›zan›n Ceza Hukuku Aç›s›ndan ‹ncelenmesi., ‹stanbul 2003, s. 1 vd.; ÜNVER, Yener. Ceza Hukukunda ‹zin Verilen Risk., ‹stanbul 1998, s. 178 vd ve 188 vd. R›zan›n sadece ‘iyilefltirmeye veya iyilefltirme amaçl› müdahaleye r›za’ olarak adland›r›l›p ifade edilmesi hatal›, eksik ve özellikle hukuka uygunluk nedeninin kapsam, etki ve sonuçlar› aç›s›ndan yan›lt›c›d›r. Bunun yerine, her zaman iyilefltirme amaçl› olmasa dahi, önleme veya devam eden kötü süreci durdurma amaçl› t›bbi müdahalelere r›zay› kapsayacak biçimde t›bbi müdahaleye r›za olarak ifade edilesi daha yerinde olacakt›r. Ayr›nt›l› bilgi için bkz.: EMRK Nr. 61603/00 – Urteil vom 16 Juni 2005 (Storck v. Deutschland) = HYPERLINK "http://www.hrr-strafrecht.de" www.hrr-strafrecht.de (Siteye Girifl: 21.02.2007, Saat: 08.35). Karar›n konuyla ilgili k›s›mlar›n›n Türkçe çevirisi için bkz.: ARSLAN, Gülay. Avrupa insan haklar› Mahke- Sa¤l›k Hakk› l Haziran 2007 37 mesinin Özel Yaflam Hakk›na Müdahaleyle Elde Edilmifl Deliller Hakk›ndaki Güncel Kararlar›n›n ‹lgili Paragraflar›., Karfl›laflt›rmal› Güncel Ceza Hukuku Serisi, Cilt: 7, Özel Yaflam, Medya ve Ceza Hukuku, Ankara 2007, s. 470-471. ÖZLÜ, Tevfik. Biyo-Hukuk Sözleflmesi ‹lkeleri Ba¤lam›nda Hekim-Hasta ‹liflkisi., KHukA 2-2005, sy: 99201, s. 167. K›sa bir süre önce bas›nda haber konusu olan “Bafl›ndaki kurflun ç›kar›ls›n m›?” bafll›kl› bir olay, hasta haklar›ndan hastan›n t›bbi müdahaleyi red hakk›/r›za göstermemek ile bir suçun ayd›nlat›lmas› aras›ndaki çat›flk› ve doktriner aç›dan ciddi ciddi tart›flma ç›kabilecek s›n›r olay türünde olay gruplar›na örnek verilebilecek türdedir: “24 Aral›k 2006 ABD’nin Texas Eyaleti’nde otomobil galerisini soymak isterken ç›kan çat›flmada bafl›ndan vuruldu¤u iddia edilen genç, olay› ayd›nlatacak olan kurflunun ç›kar›lmas›n› reddediyor. Savc›l›¤a göre, Joshua Bush’un (17 yafl›nda) üyesi oldu¤u çete, temmuzda bir oto galerisini soyma girifliminde bulundu. Otomobil sat›c›s› Alan Olive ile ç›kan silahl› çat›flmada Bush’un kafas›na 9 mm’lik bir kurflun sapland›. Polis, "Bu kurflun, Olive’in silah›ndan ç›kt›" derken, yaral› kurtulan Bush, "Nereden geldi¤ini bilmedi¤im kurflun, basket oynarken sapland›" dedi. Çeliflki üzerine mahkeme ekimde Bush’un kafas›ndaki kurflunun ameliyatla ç›kar›larak incelenmesine karar verdi. Bush, ameliyat olmaya karfl› ç›k›yor. Avukatlar› da "hasta haklar›na" ayk›r› diyerek ameliyat› engellemeye çal›fl›yor. Mahkemenin baflvurdu¤u ilk hastanedeki doktorlar "Aletlerimiz yetersiz" diyerek, ikinci hastane ise "Hasta istemiyor" diyerek yapmad›. Pennsylvania Üniversitesi’nden bir uzman, doktorlar›n, hasta haklar›na sayg› göstermekle ifllenilen bir suçu ayd›nlatmak aras›nda ahlaki bir ikilemle karfl› karfl›ya kald›¤›n› söyledi.”(Bkz.:http://www.hurriyet.com.tr/dunya/ 5668243.asp? m=1&gid=112& srid=3430& oid=1 = Siteye Girifl: 17.02.2007, Saat: 18.00). Bu konuda ayr›ca bkz.: ÖZTÜRK, Cemal. Ceza Muhakemesinde ‹z Bilimi Kriminalistik Gerçe¤i., Ankara 2006, s. 1 vd.; KIZILARSLAN, Hakan. Ceza Muhakemesi Hukukunda Vücudun Muayenesi ve Örnek Alma (‹.Ü. Sosyal Bilimler Enstitüsü Kamu Hukuku Anabilim Dal› – Yay›nlanmam›fl Doktora Tezi), ‹stanbul 2007, s. 54 vd. Bu belgelerin önemli bir k›sm›n›n listesi için bkz.: TEZCAN-ERDEM-SANCAKDAR-ÖNOK. ‹nsan Haklar› El Kitab›, s. 261. Bilgi için bkz.: ÜNVER, Yener. Türkiye’de Ceza Hukuku Alan›nda Yap›lan Yak›n Tarihli Düzenlemelerde T›p Hukukuna ‹liflkin Birkaç Sorun., Uluslar aras› Kat›l›ml› I. T›p Eti¤i ve T›p Hukuku Sempozyum Kitab›., ‹stanbul 2005, s. 118. TEZCAN-ERDEM-SANCAKDAR-ÖNOK. ‹nsan Haklar› El Kitab›, s. 262-265. Bu konuda ayr›nt›l› bilgi için bkz.: ÜNVER. Türkiye’de Ceza Hukuku Alan›nda Yap›lan Yak›n Tarihli Düzenlemelerde T›p Hukukuna ‹liflkin Birkaç Sorun, s. 110-112. “BGH 1 StR 58/97 – Urteil vom 12 Februar 1998 (LG München I) = www.hrr-strafrecht.de (Siteye Girifl: 21.02.2007, Saat: 08.40). Ayr›ca bkz.: BGHSt 4, s. 26. Karfl. BGN NStZ 1997, s. 610. Ayn› yönde: FRANCKE-HART, Charta der Patientenrechte, s. 250. 38 Sa¤l›k Hakk› l Haziran 2007 Ayr›ca bkz.: SERT, Hasta Haklar›, s. 263 vd. GSTÖTTNER, Jörg. Der Schutz von Patientenrechten durch verfahrensmä‚ige und institutionelle Vorkehrungen sowie den Erlass einer Charta der Patientenrechte., Frankfurt am main 2005, s. 33 ve 34. Ayr›nt›l› bilgi için bkz. TEZCAN-ERDEM-SANCAKDAR-ÖNOK. ‹nsan Haklar› El Kitab›, s. 69-71. Bu ba¤lamda Adli T›p Kurumu ile Yüksek Sa¤l›k fiuras›’n›n tarafs›z ve ba¤›ms›z, yani gerçek anlamda özerk kurulufllar olmay›p çok büyük oranda siyasal etki alt›nda olmalar›, ba¤›ms›zl›klar›na müdahale edilen bu kurumlar›n resmi bilirkiflilik kurumlar› olarak düzenlenmelerinin hukuksal aç›dan sak›ncal› oldu¤u düflüncesindeyim (Bu konuda ayr›ca bkz. ÜNVER, Yener. Die strafrechtliche Verantwortung des Arztes nach dem türkischen Recht., 3. deutsch-türkisches Symposium zum Medizin und Biorecht [Augsburg 10-11 November 2006]) (Bask›da). Örnek olarak konuyla ilgili Tanr›kulu/Türkiye, Demiayr/Türkiye, Kaya/Türkikiye ve Tanribilir/Türkiye, Ekinci/Türkiye, Tanl›/Türkiye,Güleç/Türkiye, Gül/Türkiye, O¤ur/Türkiye kararlar› ile Finicane/Birleflik Krall›k ve Hugh Jordan/Birleflik Krall›k kararlar›yla ilgili olarak bkz.: TEZCAN-ERDEM-SANCAKDAR-ÖNOK. ‹nsan Haklar› El Kitab›, s. 77-80. TEZCAN-ERDEM-SANCAKDAR-ÖNOK. ‹nsan Haklar› El Kitab›, s. 70. Bkz. SOYGÜT. Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi Soysal, Sa¤l›k ve Aile ‹flleri Komitesi Raporu–Belge 8146, s. 160. Ötenazi ve intihara yard›m eyleminin ceza hukuku karfl›s›ndaki konumu aç›s›ndan ayr›ca bkz.: Pretty v. Birleflik Krall›k Davas› (Çev.: Orçun GÜNDÜZ)., Karfl›laflt›rmal› Güncel Ceza Hukuku Serisi, Cilt: 7, Özel Yaflam, Medya ve Ceza Hukuku, Ankara 2007, s. 475 vd. Bkz.: DUTTGE, Gunnar. Avrupada Ölüm Yard›m›na ‹liflkin Geliflmeler., (Çev.: Hakan HAKER‹), KHukA 22005, sy: 99-201, s. 179-181.; FRANCKE-HART, Charta der Patientenrechte, s. 217-226 ve 260-262. Bkz.: ÜNVER, Yener. Avrupa Biyo-Hukuk Sözleflmesinin Türk Hukukuna Etkileri., KHuKA 2-2005, sy: 99201, s. 186-187 ve ÜNVER, Yener. Türk T›p Hukukunda R›za., 2. Türk Türk-Alman T›p Hukuku Uluslar aras› Sempozyumu, 21-22 Nisan Yeditepe Üniversitesi Hukuk Fakültesi ‹stanbul 2006 (Bask›da). Örne¤in Hakeri’ye göre, “hastan›n yaflam›na son verilmesini isteme gibi bir hakk› bulunmamaktad›r. Aktif bir hareketle yaflama son veren herkes, ister hekim olsun, ister olmas›n; ister hastan›n ›st›raplar› dolay›s›yla bunu yaps›n, ister yapmas›n; kasten öldürme suçu çerçevesinde cezaland›r›lacakt›r. Olsa olsa hâkim cezada 1/6 l›k bir indirim yapabilecektir. Buna karfl›l›k hastan›n iradesi as›l oldu¤undan, hastan›n tedavi veya müdahaleyi reddetti¤i hallerde, hekimin bu müdahaleyi yapmayarak ölümünü sa¤lamas› cezaland›r›lmaz. Zira hasta otonomisine uyulmas› söz konusudur, hastay› hastaneye gitmesi için zorlayamayaca¤›m›z gibi, hastaneye gitmifl bir hastay› da tedavi için zorlayamay›z.” (HAKER‹, Hasta Haklar› Bak›m›ndan Yeni Türk Ceza Kanunu.).Belirtelim ki, ötanazi, t›bbi yard›m›n kesilmesi (ölüme pasif aktif ve yard›m) konular› ile a¤›r hastal›klarda ac› veren tedavi sürecinde zorla besleme t›bbi cihaz ve ilaçlarla yaflama destek verilmesi konu- lar› en güncel tart›flmalardan birisidir. Alman Federal Adalet Bakan› Brigitte Zyprus (SPD), hastalar›n çok genifl kapsaml› bir tercih/belirleme hakk›na taraftar oldu¤unu, insan› özgürce ve bizzat belirleme hakk›n›n yaflam›n her alan› ve an› aç›s›ndan kabul edilmek zorunlulu¤u bulunan ve hatta bir kaza veya a¤›r bir hastal›k halinde bilincini kaybetti¤i zaman kendisi hakk›nda nas›l davran›lmas› gerekti¤i hususunda dahi karar verebilmeyi de içeren bir hak oldu¤unu ifade ederek, bu durumlarda hastan›n iradesinin de¤erlendirme d›fl›nda tutulamayaca¤›n› belirtmifltir. Eski ‹çiflleri Bakanl›¤› sekreteri ve halen Partiler Üstü Yurttafl ‹nisyatifi Hareketi baflkan› olan Cornelie Sonntag-Wolgast, bu alanda kanuni bir düzenlemenin acil bir gereklilik oldu¤unu hastan›n iradi tasarruflar›n›n yaflam› uzatan t›bbi beslenme, ilaç ve cihaz kullan›m› alan›nda da kabul edilmesi gerekti¤ini vurgulam›flt›r. Sonntag-Wolgast’a göre, ölüme aktif yard›ma taraftar olmad›klar›n›, bu durumlarda da hatan›n iradesine sayg› gösterilmesi gerekti¤ini ve fakat hastan›n da ölmek istedi¤i zaman›n ne zaman ve hangi do¤ru an oldu¤u hususunda bizat ve fakat sa¤l›kl› karar vermesi gerekti¤ini belirtmifltir. Konuyla ilgilenen gruplar mensuplar› milletvekillerine hastan›n bizzat belirleme hakk›na m› yoksa yaflam›n korunmas›na m› öncelik verilmesi gerekti¤i hususunda ait olduklar› parti ve politikas›ndan ba¤›ms›z olarak karar verebilmeleri için gerekli verileri sunmal›d›rlar. Konu Mart veya Nisan ay›nda Mecliste öncelikli olarak ele al›nacakt›r (Bkz.: afp/aerzteblatt.de = Siteye Girifl: 1.1.2007, Saat: 20.00). Ayr›nt›l› aç›klama için bkz.: SERT, Hasta Haklar›, s. 238-260. Ayr›nt›l› bilgi için bkz.: ÜNVER. Türkiye’de Ceza Hukuku Alan›nda Yap›lan Yak›n Tarihli Düzenlemelerde T›p Hukukuna ‹liflkin Birkaç Sorun, s. 105-106. HAKER‹, Hasta Haklar› Bak›m›ndan Yeni Türk Ceza Kanunu. Bkz.: ÜNVER, Yener. YTCK’da Kusurluluk., Ceza Hukuku Dergisi, 2006, sy: 1, sh 50-52 ve ÜNVER. Türkiye’de Ceza Hukuku Alan›nda Yap›lan Yak›n Tarihli Düzenlemelerde T›p Hukukuna ‹liflkin Birkaç Sorun, s. 95-96. ‹hmali hareketle adam öldürülmesi ve bunun hasta haklar› iliflkisi konusunda sivil ve askeri Yarg›tay’›n kararlar› ile Alman Federal Yüksek Mahkemesi ve Türk Yüksek Sal›k fiuras› kararlar›n›n Türk ve Alman ö¤retisi nazar›nda de¤erlendirilmesi konusunda önemli aç›klamalar için bkz.: HAKER‹, Hasta Haklar› Bak›m›ndan Yeni Türk Ceza Kanunu. FRANCKE-HART, Charta der Patientenrechte, s. 260. Bkz. HAKER‹, Hasta Haklar› Bak›m›ndan Yeni Türk Ceza Kanunu. Doktrinde Sert ‘bedenine sahip olma hakk›’ ifadesini kullanmaktad›r (SERT, Hasta Haklar›, s. 51). Ayr›nt›l› bilgi için bkz.: ÜNVER, Yener. ‹nsan Üzerinde Deney ve Deneme Suçlar›., Sa¤l›k Hukuku ve Yeni Türk Ceza Kanunu’ndaki Düzenlemeler Sempozyumu – 17 Kas›m 2006 M.Ü. Hukuk Fakültesi- (Rektörlük Binas›/Sultanahmet/‹stanbul) [Düzenleyen: Prof. Dr. Nur CENTEL., M.Ü. Hukuk Fakültesi Ceza ve Ceza Usul Hukuku Anabilim Dal›] (Bask›da) ve ÜNVER. Türkiye’de Ceza Hukuku Alan›nda Yap›lan Yak›n Tarihli Düzenlemelerde T›p Hukukuna ‹liflkin Birkaç Sorun, s. 103104. FRANCKE-HART, Charta der Patientenrechte, s. 250-255.; GSTÖTTNER, Der Schutz von Patientenrechten durch verfahrensmä‚ige und institutionelle Vorkehrungen sowie den Erlass einer Charta der Patientenrechte, s. 35 vd. A‹HM de, 5.12.1078 tarihli Bonnechaux/‹sviçre, 7.6.2001 tarihli Papon/Fransa 2.12.2004 tarihli Farbtuhus/Latiya, 10.11.2005 tarihli Tekin Y›ld›z/Türkiye 16.12.1999 tarihli T./Birleflik Krall›k, 19.4.2001 tarihli Pers/Yunanistan kararlar›nda bu hususlar› aç›kça belirtmifltir (Karalar ve ilgili aç›klama için TEZCAN-ERDEM-SANCAKDAR-ÖNOK. ‹nsan Haklar› El Kitab›, s. 112-114). Bkz. TAG, Brigitte. Das Arztgeheimnis im Stafvollzug., Intramurale Medizin-Gesundheitsfürsorge zwischen Heilauftrag und Strafvollzug (Hrsg.: Thomas HILLENKAMP-Brigitte TAG), Zürich 2005, s. 93 ve orada zikredilen ‹sviçre Federal Yüksek Mahkemesi kararlar› ile s. 94 vd.; BOETTICHER, Axel. Einwilligung und Aufklaerung in der Strafvollzugsmedizin., Intramurale Medizin-Gesundheitsfürsorge zwischen Heilauftrag und Strafvollzug (Hrsg.: Thomas HILLENKAMP-Brigitte TAG), Zürich 2005, s. 61 vd. Bu konuda ayr›ca bkz.: Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin ‹nfaz› Hakk›nda Kanun m. 78-82. Bu konuda bkz.: HILLENKAMP, Thomas. Der Arzt im Strafvollzug-Rechtliche Stellung und medizinischer Auftrag., Intramurale Medizin-Gesundheitsfürsorge zwischen Heilauftrag und Strafvollzug (Hrsg.: Thomas HILLENKAMP-Brigitte TAG), Zürich 2005, s. 11 vd. BVerfG 2 BvR 1349/05 (3. Kammer des Zweiten Senats) - Beschluss vom 6. Juni 2006 (OLG München) = www.hrr-strafrecht.de (Siteye Girifl: 21.02.2007, Saat: 08.35). Karfl.: BVerfGE 6, s. 32 ve 41.; BVerfGE 32, s. 373 ve 378 vd.; Özel Yaflam (=Mahremiyet Hakk›) konusunda A‹HM içtihatlar›, Avrupa Konseyi belgeleri ve karfl›laflt›rmal› hukuk mevzuat ve ö¤retisi hakk›nda ayr›nt›l› bilgi için bkz.: Karfl›laflt›rmal› Güncel Ceza Hukuku Serisi, Cilt: 7, Özel Yaflam, Medya ve Ceza Hukuku, Ankara 2007. Ayr›ca bkz.: ‹nsan Haklar› Sözleflmesinin T›bbi Karar Alma Sürecine Etkileri (Çev.: Seda KOÇ), s. 395 vd. Karfl.: SERT, Hasta Haklar›, s. 60-61 ve 177 vd ve özellikle 181 vd. Bu konuyla do¤rudan do¤ruya ilgili olarak Fransa eski Cumhurbaflkan› Mitterrand’›n sa¤l›k durumu ve hastal›¤›na iliflkin bilgilerin yay›nlanmas› ile ilgili olarak A‹HM’nin verdi¤i Plon Yasalar v.›/Fransa Karar›n›n Türkçe tam metni için bkz.: ATLIHAN, Özen. Plon Yasalar› v. Fransa Davas›., Karfl›laflt›rmal› Güncel Ceza Hukuku Serisi, Cilt: 7, Özel Yaflam, Medya ve Ceza Hukuku, Ankara 2007, s. 363 vd. Ayr›ca bkz.: GSTÖTTNER, Der Schutz von Patientenrechten durch verfahrensmä‚ige und institutionelle Vorkehrungen sowie den Erlass einer Charta der Patientenrechte, s. 49 vd. DERYAL, Yahya. Biyot›p Sözleflmesinin 10. Maddesi Kapsam›nda Hastan›n Özel Yaflam›na Sayg› (Mahremiyet) Hakk›., KHuKA 2-2005, sy: 99-201, s. 130. Hastaya ait gizli bilgilerin aç›kanabilece¤i s›n›rl› haller için bkz.: SERT, Hasta Haklar›, s. 198 vd. FRANCKE-HART, Charta der Patientenrechte, s. 252 ve 253. Bu konudaki Tasar›n›n hasta haklar› ba¤lam›nda de¤erlendirilmesi için bkz.: HAKER‹, Hasta Haklar› Bak›m›ndan Yeni Türk Ceza Kanunu. http://www2. tbmm.gov. tr/d21/7/7-5247c.pdf (Siteye Girifl: 02.01.2007, Saat: 10.00). Sa¤l›k Hakk› l Haziran 2007 39 Bkz.: http://www.sabah. com.tr/yaz00. html Ayr›nt›l› bilgi için bkz.: YILDIRIM, Ramazan. Sa¤l›k Hizmetlerinden Adil Yararlanma Hakk›, KHukA 2-2005, sy: 99-201, s. 122 ve ayn› sahife, dipnot: 6’da at›f yap›lan eser. Bu haklar için bkz.: TEZCAN-ERDEM-SANCAKDARÖNOK. ‹nsan Haklar› El Kitab›, s. 291. GEMALMAZ, Semih. ‹nsan Haklar› Belgeleri., -Amerikan Devletleri Örgütü-Afrika Birli¤i Örgütü-, Cilt: III, ‹stanbul 2003., s. 220’den naklen. Kanun metni için bkz.: BGBl I 2006, 1897 veya www.juris.de TEZCAN-ERDEM-SANCAKDAR-ÖNOK. ‹nsan Haklar› El Kitab›, s. 289. Yazarlar bu hakk›, kad›n haklar› içindeki bir hak kategorisi olarak görmekte ve “do¤urganl›k hakk›” olarak adland›rmaktad›rlar (bkz. age, s. 289). Ayr›ca bilgi edinme hakk›n›n kapsam›, hastan›n ilgili evraka ulaflmas› ve bilgilendirmenin s›n›rlar› aç›s›ndan bkz.: SERT, Hasta Haklar›, s. 127 vd.; FRANCKEHART, Charta der Patientenrechte, s. 256-259. Bkz.: GSTÖTTNER, Der Schutz von Patientenrechten durch verfahrensmä‚ige und institutionelle Vorkehrungen sowie den Erlass einer Charta der Patientenrechte, s. 56 vd. Bilgi için bkz.: GSTÖTTNER, Der Schutz von Patientenrechten durch verfahrensmä‚ige und institutionelle Vorkehrungen sowie den Erlass einer Charta der Patientenrechte, s. 65 vd. Ayn› yönde: FRANCKE-HART, Charta der Patientenrechte, s. 260 vd. BVerfG 2 BvR 673/05 (1. Kammer des Zweiten Senats) - Beschluss vom 15. Dezember 2005 (LG Essen/AG Essen) = www.hrr-strafrecht.de (Siteye Girifl: 21.02.2007, Saat: 09.40). Ayr›ca bkz.: BVerfGE 7, s. 377 ve 400 vd. Karfl.: BVerfGE 44, s. 105 ve 118. Hukuk kurallar› ve meslek kurallar›n›n getirdi¤i s›n›rl›l›k için bkz.: ERDO⁄MUfi, Hekim Haklar›., s. 4955. HAKER‹, Hakan. T›p Hukuku (Henüz Yay›nlanmam›fl Profesörlük Takdim Tezi/Kitab›n›n “Hekimlik Mesle¤inin ‹cras› (Tedavi Özgürlü¤ü)” bafll›kl› 7 No.lu Paragraf›)’ndan al›nm›flt›r. Hakeri’ye göre, devlet sa¤l›k alan›n›, etkisi önceden devlet taraf›ndan onaylanm›fl yöntemlerle s›n›rlayamaz. “Yarg› organ› da dâhil olmak üzere devlet t›bbi yöntem tart›flmalar›na müdahil olmamal›d›r. Devlet hekim ile hastan›n do¤ru tedavi yöntemine iliflkin tasavvurlar› yerine kendi tedavi tasavvurlar›n› zorlamamal›d›r. Anayasa’da yer alan (md. 17) vücut bütünlü¤ünün dokunulmazl›¤› prensibinin devlete böyle bir müdahale yetkisi verdi¤i söylenemez. Hastan›n kendi gelece¤ini kendisinin belirlemesi hakk›na baflka yöntemleri tercih etme, hatta bu yöntemlerde yan›lma, genel olarak kabul edilen yöntemleri kabul etmeme ve dolay›s›yla baflar›s›zl›k rizikosunu üstlenme de dâhildir. Ancak kanun koyucu tehlikeyi önleme bak›fl aç›s›yla, hekim ve hastalar›n bu yöntemi tercihlerini engellemek amac›yla, tedavi yöntemlerinden baz›lar›n› veya yüksek rizikolu baz› alanlar› k›s›tlayabilir (yani bu yöntem ve alanlar›n arz›n› engelleyebilir).” (Bkz. age). Bkz.: HAKER‹, T›p Hukuku. HAKER‹, T›p Hukuku. Alman Federal Yüksek Mah- 40 Sa¤l›k Hakk› l Haziran 2007 kemesi’nin içtihatlar› ve fazla bilgi için bkz. age. “Tabip ve difl tabibi, sanat ve mesle¤ini icra ederken, hiç bir tesir ve nüfuza kap›lmaks›z›n, vicdanî ve meslekî kanaat›na göre hareket eder. Tabip ve difl tabibi, tatbik edece¤i tedaviyi tayinde serbesttir”. EDO⁄MUfi, Hekim Haklar›., s. 29-31. Federal Almanya’daki durum için bkz.: EDO⁄MUfi, Hekim Haklar›., s. 32-38. Bu hak ö¤retide “Hekimin Ça¤dafl T›p Olanaklar›n› ‹zleme Uygulama Yapabilmek ‹çin Gerekli Ortam› ‹steme Hakk›’ olarak da adland›r›lmaktad›r (Bkz. age, s.47-49). EDO⁄MUfi, Hekim Haklar›., s. 11-13. Bkz.: 2368 say›l› Sa¤l›k Personelinin Tazminat ve Çal›flma Esaslar›na Dair Kanun m. 2: “Kamu Sa¤l›k Hizmetlerinde çal›flan Personelin haftal›k kanuni çal›flma süresi 45 saattir. Ancak bu kanunun 4. Maddesinde tan›nm›fl olan haktan yararlananlar için bu süre 40 saattir. Günlük çal›flma saatleri, 657 ve 926 say›l› kanunlardaki hükümlere göre tespit edilir.”. ; Tababet Uzmanl›k Yönetmeli¤i Madde 10: “Her servisin normal poliklini¤inde günde bir uzman 20 den fazla hastaya bakamaz. Ancak daha fazla hastan›n baflvurmas› halinde o poliklinikte ayn› esas üzerine uzman görevlendirilerek o günkü tüm hastalar›n muayeneleri sa¤lan›r.” Bir kimsenin kendisini kas›tl› olarak veya bilinçli olarak tehlikeye sokmas›n›n fiilin objektif isnad edilebilirli¤ini ortadan kald›rmas› nedeniyle, ceza sorumlulu¤unun do¤as›na iliflkin ö¤retideki durum v Alman Federal Yüksek Mahkemesi içtihatlar› için bkz.: ÜNVER, Yener. Ceza Hukukunda ‹zin Verilen Risk., ‹stanbul 1998, s. 307-311 ve 311-316. Ayn› görüflte: HAKER‹. Hastan›n Hekimlik Sözleflmesinden Kaynaklanan Yükümlülükleri, s. 134. Belirtelim ki, ilginç ve de¤erli bir tebli¤inde say›n Hakeri hastalar›n sözleflmeden kaynaklanan yükümlülüklerini irdelemifltir. Hekimin haklar›n›n ne oldu¤unu saptarken, (daha çok soruflturma ve kovuflturma organlar›n›n karlar› ile kanundan kaynakland›¤› için ‘hastan›n katlanma yükümlülü¤ü’ hariç), en az›ndan baz›lar› aç›s›ndan bu yükümlülüklerden de yararlan›labilir. Bu yükümlülükler hakk›nda bkz.: HAKER‹, Hakan. Hastan›n Hekimlik Sözleflmesinden Kaynaklanan Yükümlülükleri., Uluslar aras› Kat›l›ml› I. T›p Eti¤i ve T›p Hukuku Sempozyum Kitab›., ‹stanbul 2005, s. 130 vd. Bu konuda bkz.: HAKER‹. Hastan›n Hekimlik Sözleflmesinden Kaynaklanan Yükümlülükleri, s. 131132. BGH 4 StR 737/95 – Urteil vom 7 Maerz 1996 (LG Kaiserslautern) = www.hrr-strafrecht.de (Siteye Girifl: 21.02.2007, Saat: 0z›lar› a8.30). Ayr›ca bkz.: BGHSt 42, s. 73 ve BGHSt 33, s. 148, 153 ve 154. EDO⁄MUfi, Hekim Haklar›, , s. 2. Bu hususta Federal Almanya’daki durum için bkz.: GSTÖTTNER, Der Schutz von Patientenrechten durch verfahrensmä‚ige und institutionelle Vorkehrungen sowie den Erlass einer Charta der Patientenrechte, s. 64 vd. Federal Almanya için bkz.: GSTÖTTNER, Der Schutz von Patientenrechten durch verfahrensmä‚ige und institutionelle Vorkehrungen sowie den Erlass einer Charta der Patientenrechte, s. 65 vd. HAKER‹, T›p Hukuku. Hekimler ve Hasta Haklar› Prof. Dr. Tevfik ÖZLÜ KTÜ T›p Fakültesi Gö¤üs Hastal›klar› Anabilim Dal›, Trabzon. ozlutevfik@yahoo.com Tarihsel arkaplan Hemen tüm kültürlerde hastan›n eski sa¤l›¤›na en k›sa zamanda ve en iyi flekilde kavuflabilmesi; hastal›¤›n ortaya ç›kard›¤› s›n›rlama ve k›s›tlamalardan olabildi¤ince çabuk kurtulabilmesi; kal›c› hastal›¤a karfl›n, yaflam kalitesini en yüksek olabilirlik derecesinde sürdürebilmesi için gereksinim duydu¤u sa¤l›k hizmetini eflitlik, sayg›nl›k ve konfor içinde alabilmesi için toplumsal (ahlaki, hukuki, dini…) koruyucu mekanizmalar vard›r. Modern anlamda yirminci yüzy›l›n sonlar›na do¤ru gündeme gelen hasta haklar› kavram›, asl›nda insan haklar›n›n sa¤l›k alan›na uygulanmas› olarak da yorumlanabilir. Hasta haklar›, sa¤l›kl› yaflama hakk›n›n bir gere¤idir. Sa¤l›¤› olmayan, sa¤l›¤› güvence alt›na al›nmam›fl, sa¤l›kl› kalmak için gereksinim duydu¤u koflullara sahip olamam›fl bir insan›n, di¤er hak ve özgürlüklerinden söz etmek çok gerçekçi olmasa gerektir. Toplumsal dinamikler sa¤l›kl› yaflamak üzerine, herkese gerekli ve eflit bir f›rsat sa¤layacak flekilde oluflturulmal›d›r. Bu konudaki ilk uluslararas› belge, 1981’de Lizbon’da Dünya Tabipleri Birli¤ince deklare edilen bildirgedir. Bu bildirgede temel hasta haklar› bafll›klar halinde s›ralanm›flt›r. Daha sonra, Dünya Sa¤l›k Örgütü’nün Avrupa Bürosunca 1994 y›l›nda Amsterdam’da gerçeklefltirilen bir toplant›da “Avrupa’da Hasta Haklar›n›n Gelifltirilmesi Bildirgesi” kabul edilmifltir. Bu bildirgedeki genifl perspektif, 1995 y›l›nda Endonezya’da yap›lan Dünya Tabipleri Birli¤i toplant›s›nda, Lizbon Bildirgesinin gözden geçirilerek güncellenmesi ve daha kapsaml› ve detayl› bir flekilde Bali Bildirgesi ad›yla yay›nlanmas›n› netice vermifltir. Bu bildirgeler, taraflar› ba¤lay›c› hukukî metinler olmay›p, bu alanda ulafl›lmas› gereken hedefleri gösteren önerilerden oluflmaktad›r. Bu uluslararas› uzlafl› metinlerinin tetiklemesiyle, bir çok ülkede hasta haklar›yla ilgili h›zl› bir geliflme kaydedilmifltir. Nitekim Avrupa Konseyi, 4 Nisan 1997’de “Biyoloji ve T›bb›n Uygulanmas› Bak›m›ndan ‹nsan Haklar› ve ‹nsan Haysiyetinin Korunmas› Sözleflmesi: ‹nsan Haklar› ve Biyot›p Sözleflmesi”ni kabul etmifltir. Avrupa Birli¤i Ülkelerince 2002 y›l›nda Roma’da kabul edilen Hasta Hakla- Sa¤l›k Hakk› l Haziran 2007 41 r›na ‹liflkin Avrupa Statüsüyle de 14 bafll›kta tan›mlanan hasta haklar›n›n koruma alt›na al›nmas› benimsenmifltir. Bu sürece bak›ld›¤›nda, hasta haklar› alan›ndaki çal›flmalar›n son çeyrek yüzy›l içerisinde bafllad›¤›; bu çabalar›n lokomotifinin hekim örgütleri oldu¤u ve daha ziyade Amerika ile Avrupa Birli¤i Ülkelerinde geliflme gösterdi¤i görülmektedir. Bu alandaki ilerlemeler, insan haklar› alan›ndaki geliflmelerle yak›ndan iliflkilidir. Hasta haklar›n›n gerekçesi Bir önceki yüzy›lda sanayi devrimi sürecinde yaflanan ve insan sa¤l›¤›n› tehdit eden çal›flma koflullar›; gelir düzeyindeki eflitsizli¤in artmas›na ba¤l› yoksul kitlelerin yaflam ve sa¤l›k haklar›n› giderek yitirmeleri; sürekli sa¤l›k hizmeti al›c›s› konumunda olan yafll› ve kronik hasta popülasyonundaki art›fl; zamanla daha fazla uzmanlaflan ve yüksek teknolojiye ba¤›ml› hale gelen teflhis, tedavi ve t›bbî bak›m hizmetlerinin karfl›s›nda bireylerin edilgen, çaresiz ve güçsüz kalmalar›; t›bbi giriflimlerin say›ca çok artmas› ve her yerde yap›labilir hale gelmesiyle birlikte komplikasyonlara çok s›k rastlan›r olmas›; canl› kopyalama, organ mühendisli¤i, kök hücre, gen tedavileri ve organ nakli gibi gerek bireyin ve gerekse yer küre üzerindeki insan yaflam› ve gelece¤i üzerinde ciddi sonuçlar› olan t›bbi müdahalelerin yap›labilir hale gelmesi; sa¤l›k hizmetlerinin maliyetinin çok yükselmesi; giderleri azaltmak isteyen sa¤l›k sigortalar›n›n, sa¤l›¤a ulafl›m hakk›n› k›s›tlayan uygulamalara yönelmeleri; sa¤l›k kurumlar›n›n büyük sermayenin kontrolünde ticari müesseseler haline dönüflmesi ve Nazi Almanya’s›nda hastalara uygulanan korkunç muamelelerin a盤a ç›kmas›, bu harekete katk› sa¤lam›flt›r. Demokratikleflme süreci ile insan haklar› alan›ndaki geliflmeler; e¤itimli nüfus oran›ndaki art›fl; çok yayg›nlaflan medya vas›tas›yla k›talar aras› paylafl›lan düflünce ve uygulamalar, kiflilerin kendileriyle ilgili tasarruf haklar›n› kullanmalar›nda ve insan onuruna lay›k bir biçimde yaflama taleplerinde art›fla neden olmufltur. Ülkemizdeki durum Bu dinamiklerin sonucunda, hasta haklar› konusu yaflam›m›za girmifltir. Avrupa Birli¤ine uyum süreciyle iliflkili olarak 1998 y›l›nda “Hasta Haklar› Yönetmeli¤i” yay›nlanm›flt›r. Ülkemizin de imzalad›¤› “Biyoloji ve T›bb›n Uygulanmas›nda ‹nsan Haklar› ve ‹nsan Haysiyetinin Korunmas› Sözleflmesi”ni TBMM, 2003 y›l›nda onaylayarak kanunlaflt›rm›flt›r. Sa¤l›k Bakanl›¤›, Hasta Haklar› Yönetmeli¤i’nde belirlenen hedeflere ve standartlara ulafl›lmas› amac›yla, ilki 2003 y›l›nda yay›nlanan “Sa¤l›k Tesislerinde Hasta Haklar› Uygulamalar›na ‹liflkin Yönerge” ve takip eden dönemlerde konuyla ilgili di¤er yönerge ve talimatnameleriyle, kendine ait sa¤l›k kurumlar›nda hasta haklar›yla ilgili bir uygulama bafllatm›flt›r. Buna göre, Sa¤l›k Bakanl›¤› Tedavi Hizmetleri Genel Müdürlü¤ü bünyesinde Hasta Haklar› fiubesi; ‹l Sa¤l›k Müdürlükleri Bünyesinde Hasta Haklar› ‹l Koordinatörlü¤ü ve Hasta Haklar› Kurullar›; ‹lçelerde Sa¤l›k Gurup Baflkanl›klar› bünyesinde Hasta Haklar› Kurullar›; 100 yatakl› ve üzerindeki hastanelerde Hasta Haklar› Birimleri ve Hasta Haklar› Kurullar›; 100 yatak 42 Sa¤l›k Hakk› l Haziran 2007 alt› hastanelerde Hasta Haklar› ‹letiflim Birimleri oluflturulmufltur. Bu birimlerde görev alan personele dönük e¤itim çal›flmalar› yap›lm›flt›r. Konu, Sa¤l›k Bakanl›¤›n›n kamuya ait sa¤l›k kurumlar›ndaki uygulamalar›yla s›n›rl› kalmamakta; gerek t›bbi gazete, dergi ve sa¤l›kla ilgili internet sitelerinde ve gerekse popüler gazete, dergi, radyo, televizyon ve haber sitelerinde, giderek daha çok gündeme gelmektedir. ‹ster özel sektöre, isterse kamuya ait olsun, art›k sa¤l›k kurumlar›n›n internet sitelerinde ve tan›t›m broflürlerinde hasta haklar›na vurgu yap›lmaktad›r. Sa¤l›k Bakanl›¤›n›n hasta haklar›yla ilgili uygulamalar› kapsam›nda olmayan özel sektör veya Üniversite hastanelerinde de hasta haklar› birimi / hasta iletiflim bürosu / halkla iliflkiler bürosu ad› alt›nda üniteler oluflturulmufl bulunmaktad›r. Sadece hastaneler de¤il, sa¤l›k alan›nda faaliyet gösteren di¤er kurumlar da hasta haklar›yla yak›ndan ilgilenmektedirler. ‹laç firmalar›, hekim örgütleri (Tabip odalar›, uzmanl›k dernekleri), hasta örgütleri, sa¤l›k sendikalar›, do¤rudan sa¤l›kla ilgili olmayan di¤er sivil toplum örgütleri (tüketici dernekleri, Barolar…), hasta haklar›na sahip ç›kmakta ve destek vermektedirler. Hekimler neden endifleli? Hasta haklar› alan›ndaki bu geliflmelerin, baz› meslektafllar›m› endiflelendirdi¤ini görüyorum. A¤›r ifl yükü, uygun olmayan çal›flma koflullar› ileri sürülerek sürece itiraz ediliyor. Hükümete yönelik muhalif politik durufl ve Sa¤l›k Bakanl›¤›n›n uygulamalar›ndan kaynaklanan rahats›zl›klar da hekimlerin konuya elefltirel yaklaflmalar›na yol aç›yor. Öncelikle hasta haklar› kavram› ve kapsamda dile getirilen ilke ve kurallara karfl› durmak ile Ülkemizde hasta haklar›yla ilgili uygulamalara ve uygulay›c›lara dönük tepkileri birbirine kar›flt›rmamak gerekti¤ine vurgu yapmak istiyorum. Kuflkusuz, farkl› bak›fl aç›lar›ndan hareketle Sa¤l›k Bakanl›¤› taraf›ndan yürütülen uygulamalara çeflitli elefltiriler yöneltilebilir. Hiçbir uygulama kusursuz de¤ildir. Özellikle yeni bir uygulaman›n hayata geçiriliflinde sorunlar yaflanmas› do¤ald›r. Bu elefltiriler, uygulaman›n gelifltirilmesi bak›m›ndan da çok gereklidir. Uygulama s›ras›nda karfl›lafl›lan sorunlar ve bunlarla ilgili elefltiri ve öneriler aç›kça dile getirilmeli; bilhassa hekimlerin ve yöneticilerin geri bildirimlerinden hareketle daha mükemmele ulafl›lmal›d›r. Nitekim, konuyla ilgili ilk yönerge de¤ifltirilmifltir. Sorunlar›n bir k›sm› uygulamaya konan yönergeden, bir k›sm› ise lokal uygulay›c›lardan kaynaklanmaktad›r. Hasta Haklar› Birimleri baflta olmak üzere, uygulamada görev alan personelden hiçbiri, hasta haklar› konusunda yetiflmifl birer uzman de¤ildir. Ancak, hizmet içi e¤itimlere kat›larak, bu konuda bilgi sahibi olmufllard›r. Baz›lar› bu alanda severek çal›flmakta ve gerek kiflili¤i ve gerekse bireysel donan›m› itibariyle verilen görevi hakk›yla yapmaktad›r. Oysa di¤er baz›lar› ise, politik veya kiflisel iliflkilerine ba¤l› olarak görev sahibi olup, üstlendikleri sorumlulu¤u tafl›yabilecek liyakate sahip bulunmamaktad›r. Genellikle sosyal hizmet uzman›, psikolo¤ veya hemflireler aras›ndan atanan Birim görevlisinin, hekimler, uzman hekimler ve hastane yöneticilerini de içine alan bir hedef kitle- ye e¤itim vermesi ve bu kiflilerin görevleri s›ras›nda yaflanan sorunlara müdahil olmas›, hekim merkezli t›bbi organizasyona ve paternalistik davran›fl kal›plar›na çok al›flm›fl hekimler taraf›ndan kolayca kabul görmeyecektir. Hekim ve Hasta Haklar› Birlikte Ele Al›nmal› Ayr›ca hekimlerin çal›flma koflullar›n›n a¤›rl›¤›; ifl yükünün fazlal›¤›; meslek onuruna yak›fl›r flekilde gelir elde edememeleri; sa¤l›k kurumlar›nda alt yap›, ekipman ve donan›m eksiklikleri; iflletmecilikten kaynaklanan sorunlar; özlük haklar›ndaki k›s›tlamalar; hekim örgütlerinin bafl› derde düflen hekimlere yeterince sahip ç›kmamas›; yerel yönetici ve hukukçular›n hekimlere bak›fllar›n›n sorunlu oldu¤una dair hekimlerdeki yayg›n kanaat; siyasetçilerin, hekimleri politik gelecekleri için bir yat›r›m arac› biçiminde kullanmak istemeleri ve sa¤l›k sisteminden kaynaklanan di¤er bir çok olumsuz faktör, hekimlerin hasta haklar› alan›ndaki geliflmelerden ürkmelerine neden olmaktad›r. Diyalog Dergisinde yay›nlanan “Hasta Haklar› Nas›l Hayata Geçirilmeli?” bafll›kl› yaz›mda, hekim ve hasta haklar›n›n birbirinden ayr›lamaz oldu¤u ve hasta güvenli¤inin, ancak hekimlerin durumlar›n›n iyilefltirilmesiyle elde edilebilece¤ini flöyle ifade etmifltim: “…hasta haklar› alan›ndaki çal›flmalar sa¤l›k personelinin çal›flma koflullar›n›n ve özlük haklar›n›n iyilefltirilmesiyle birlikte yürütülmelidir. Sa¤l›k kurumlar›n›n fizikî alt yap›s›, teknik donan›m›, personel eksiklikleri, finansman sorunlar›, mevzuat engelleri afl›lmadan; sa¤l›k çal›flanlar›na meslek onurlar›na yak›fl›r bir sosyo-ekonomik statü sa¤lanmadan; ifl yükünü azaltacak, ifl yeri huzuru ve meslekî doyumu art›racak önlemler al›nmadan; görev, unvan, sorumluluk ve yetki da¤›t›m›nda eflitlik, adalet, hakkaniyet ve fleffafl›k ilkeleri ödünsüz olarak uygulamaya geçirilmeden; sa¤l›k çal›flanlar›n›n emeklerinin karfl›l›¤› hak etti¤i ölçüde verilmeden hasta haklar›n›n tamam›yla uygulamaya geçirilmesi mümkün olmayacakt›r. Bu bak›mdan her iki alandaki çal›flmalar birlikte yap›lmal›d›r. Biri di¤erinden sonraya ertelenmemelidir.” Hasta Haklar› Birimleri Ne ‹fl Yapar? Hasta Haklar› Birimlerinin do¤ru anlat›lmas›, do¤ru yönetilmesi ve do¤ru alg›lanmas› gerekmektedir. Buralarda diyaloga aç›k, insan iliflkilerinde baflar›l›, iletiflim becerisi olan, e¤itimci yönü bulunan, sayg›n kifliler görevlendirilmelidir. Birim sorumlusunun amac›, kendi mesai arkadafllar›n›n a盤›n› bulmak, onlar› suçlamak de¤ildir. Bu birimler, hekim veya di¤er sa¤l›k çal›flanlar›na karfl› kurulmufl de¤illerdir. Sadece, hastalar›n hizmet al›m sürecinde karfl›laflt›klar› sorunlar›n çözümüne yard›mc› olan; hak ihlaline u¤rayan veya u¤rad›¤›n› düflünen hasta ve hasta yak›nlar›n›n ma¤duriyetlerinin giderilmesine çal›flan ünitelerdir. Hasta Haklar› Birimleri, modern iflletmecilik anlay›fl›n›n ürünüdür. Hizmet verdi¤i kitlenin soru ve sorunlar›n› görmezlikten gelen bir kurum asla baflar›l› ola- maz. Üretti¤imiz hizmetin, ihtiyaç sahiplerinin talep ve beklentilerini karfl›lay›p karfl›lamad›¤›n› bilemezsek, kendimizi gelifltiremeyiz. Elbette, her yap›lan iflte baz› eksiklik veya kusurlar›n olabilmesi do¤ald›r. Do¤ru olan, bunlar› tespit edip azaltmaya ve kendimizi gelifltirmeye gayret etmektir. ‹flte, Hasta Haklar› Birimleri bu ifllevi üstlenmifllerdir. Bu birimlere iletilen sorun ve flikayetler, o hastanede hangi ünitelerde, ne tür ve kimlerden kaynaklanan sorunlar yafland›¤›n› yöneticilerin fark etmelerini sa¤lar. Bundan öte bu birimler, yaflanan sorunlara an›nda çözümler gelifltirerek, sorunun büyümesini ve sorunla iliflkili personelin daha tats›z sonuçlarla yüzleflmelerini önler. Sorunu çözülen veya sorununun söz konusu personelden de¤il, sistemden kaynakland›¤›n› ö¤renen (örne¤in ultrasonografiye randevusu geç verildi¤i için isyan eden hastaya, ultrasonografide tek bir uzman çal›flt›¤›, günde flu kadar tetkik yapabildi¤i, ayr›ca acil olgular› öne almak zorunda oldu¤u anlat›ld›¤›nda) hasta ikna olabilmektedir. Çözüme kavuflturulmasa bile, sorununu anlatacak, içini dökecek bir muhatap bulan ço¤u hasta veya hasta yak›n› rahatlayarak ve tepkilerinden kurtularak sa¤l›k kurumundan ayr›lmaktad›r. Bu durum, flikayete konu olan sa¤l›k personeli ve kurumu için bir sübap mekanizmas›d›r. Elde edilen sonuç, ayn› kiflinin isyankar ve tepkili olarak solu¤u bir medya organ›nda veya bir siyasi partinin teflkilat›nda ya da valilik/savc›l›k yaz› ifllerinde almas›ndan çok daha iyidir. Hasta Haklar› Kurullar› Hekimlerin Aleyhine mi Çal›fl›yor? Nitekim Sa¤l›k Bakanl›¤›n›n istatistiklere göre 15 fiubat 2004 ile 7 Kas›m 2005 aras›nda bu birimlere iletilen sorunlarda 29 354’ü yerinde çözülmüfl ve baflvuran hasta veya hasta yak›n› flikayetçi olmam›flt›r. Bu süre içerisinde iflleme al›nan flikayet say›s› ise sadece 5 336 d›r. Bu 5 336 flikayetten ise %71’i çal›flan›n lehine sonuçlanm›flt›r. Sadece %19 baflvuruda çal›flan sorumlu bulunmufltur. Kald› ki, Hasta Haklar› Kurullar›nda bir çal›flan›n sorumlu bulunmas›, onun suçlu oldu¤unu kesin olarak Sa¤l›k Hakk› l Haziran 2007 43 göstermez. Hasta Haklar› Kurullar›nda yap›lan ifl, bir soruflturma veya yarg›lama de¤ildir. Sadece flikayetle ilgili ön incelemedir. Yani, “flikayet dikkate al›n›p soruflturma yap›ls›n m› yap›lmas›n m›?” konusunda yöneticiye fikir vermektedir. Yoksa bu kurullar, sa¤l›k çal›flan›na bir ceza veremez. Ceza, ancak hukuki mevzuat›m›za uygun biçimde yap›lan idari soruflturman›n sonunda verilebilir. E¤er suçlanan personel, hakl› oldu¤una inan›yorsa, gerekli savunmas›n› yapar, kan›tlar›n› sunar ve ma¤dur olmaz. Ceza alsa bile itiraz yollar› aç›kt›r. Elbette, toplumda herkes gibi sa¤l›k çal›flanlar› da yap›p ettiklerinden yasalar karfl›s›nda sorumludurlar. Kimse sorgulanamaz de¤ildir. Bir kiflinin sorgulanmas›, onun suçlu oldu¤unu göstermez. Bu nedenle, Hasta Haklar› Birimlerini, Hasta Haklar› Kurullar›n› ve buralarda çal›flan görevlileri, hekim veya di¤er hastane personeline savafl ilan etmifl has›m kifliler olarak görmek, insafla ve gerçeklerle ba¤daflmamaktad›r. Do¤al olarak, bu tabloyla uyumlu olmayan, kiflisel sürtüflme ve k›rg›nl›klar›n yafland›¤› özel durumlar olabilir. Bunlar ise, genel ç›kar›mlara konu olmamal›d›r. Hekim, hasta haklar›na karfl› olabilir mi? Hasta Haklar› Birimleri ve Kurullar› ile ilgili farkl› de¤erlendirmeler yap›labilir. Bakanl›¤›n bu konuda att›¤› ad›mlar› kas›tl›, yanl›fl ve hekim karfl›t› olarak nitelendirenler de bulunabilir. Bundan da ötesi, Hükümetin sa¤l›kla ilgili tüm kararlar›na politik olarak karfl› durulabilir. Ne var ki, Bakanl›¤›n uygulamalar›na karfl› elefltirel tutum, hekimlerin hasta haklar›yla ilgili geliflmelere karfl› durmas›n› ya da bu süreci görmezden gelmesini hakl› k›lmaz. Çünkü, hasta haklar› bafll›¤› alt›nda ad› geçen ilke ve kurallar hekimlik meslek ilkelerinden baflka bir fley de¤ildir. Bu ilke ve kurallar› tan›mlayanlar, hastalar veya baflkalar› de¤il; biz hekimleriz. Modern anlamda hasta haklar›yla ilgili belgeleri yay›nlayanlar hekim örgütleridir. Ülkemizde de Türk Tabipleri Birli¤i hasta haklar›yla ilgili çal›flmalar yapmakta ve yap›lan çal›flmalara destek vermektedir. Zaten baflka türlüsü de düflünülemez. Çünkü, biz 44 Sa¤l›k Hakk› l Haziran 2007 hekimler hastalar›m›z için var›z. Hasta oldu¤u için, hastan›n sorununu çözmek için bizler hekim olduk. Kuflkusuz, her hekimin meslek onuruna yak›fl›r bir flekilde kazanc›n›n olmas› hakk›d›r. Ama, para veya ün kazanmak için hekim olunamaz. Sa¤l›k çal›flanlar›, hasta karfl›s›nda kendilerine ait motivasyonlarla hareket edemezler. Sadece, hastas›n›n yarar›na ve onun gereksinimini karfl›lamak üzere çal›fl›rlar. Bu bak›mdan, hastalarla sa¤l›k çal›flanlar› aras›nda s›radan bir sat›c›-müflteri iliflkisi kurulamaz. Hekimler ile hasta ve hasta yak›nlar›, asla birbirinin rakibi de¤ildirler. Tam aksine, hastay› sa¤l›¤›na kavuflturmak üzere çal›flan bir ekibin, çok yak›n iflbirli¤i yapmas› gereken do¤al elemanlar›d›rlar. Bu konumdaki bir hekimin hasta haklar›ndan rahats›zl›k duymas› ise iflin do¤as›na ayk›r›d›r. Ulusal mevzuat›m›zda ve uluslar aras› belgelerde hasta haklar› ad› alt›nda tan›mlanan ilke ve kurallar› bir hat›rlayal›m: sa¤l›¤›n› koruyup gelifltirebilme, hizmetten eflit olarak yararlanma, hekim ve sa¤l›k kurumu seçme, do¤ru ve özenle tedavi görme, bilgilenme, t›bbî kay›t/belgelere ulaflma, ayd›nlat›lm›fl onam ve tedaviyi reddetme, t›bbî araflt›rmalardan korunma, mahremiyetin korunmas›, sayg› ve flefkat görme, konfor ve güvenlik moral ve manevi destek alma, refakatçi ve ziyaretçi bulundurma, flikayet ve zarar›n› tazmin etme, a¤r› ve ac›lar›n›n dindirilmesini isteme ve onurla ölme… Buna göre, hasta haklar›na karfl› duran bir hekimin bu tavr› flu anlama gelmektedir: “insanlar sa¤l›¤›n› koruyup gelifltirememelidir; hastalar aras›nda ayr›mc›l›k yap›labilir; hasta istedi¤i hekime gidememelidir; yanl›fl ve bafltan savma tedavi normaldir; hastalara bilgi ve dosyalar› verilmemelidir; hasta yaflam› ve gelece¤i hakk›nda karar veremez; hastalar denek olarak kullan›labilir; hastalar›n özel hayat› deflifre edilebilir; hastalara ac›mas›z ve kaba davran›labilir; hastalar›n morale ihtiyac› yoktur; yanl›fl teflhis ve tedavilere ba¤l› ölüm ve sakatlanmalar karfl›l›ks›z kalmal›d›r, hastalar›n a¤r› ve ac›lar› kesilmemelidir ve hastalar›n onuru olmaz…” Kan›mca hiçbir meslektafl›m, böyle bir anlay›fl› savunma lüksüne sahip de¤ildir. ‹flte bundan dolay›d›r ki, hekim ve hekim örgütlerinin yapmas› gereken: bir taraftan hasta haklar›yla ilgili çal›flmalara katk›da bulunurken; di¤er taraftan sa¤l›k hizmetlerinin hasta haklar›na uygun bir biçimde verilebilmesine imkan tan›yacak koflullar›n oluflturulmas› için de çaba sarf etmektir. Yoksa, çal›flma koflullar›m›zdaki olumsuzluklardan dolay› hasta haklar›n›n ihlâl edilebilirli¤ine cevaz vermek ve olumsuz koflullar›m›z› olmas› gerekti¤i gibi de¤ifltirme gayreti yerine, hedef küçültüp, hastalar›m›zdan verilene raz› olmalar›n› istemek, bana göre kabul edilebilir yaklafl›mlar de¤ildir. Hekimlik mesle¤i tarihsel sayg›nl›¤›n› koruyabiliyor mu? Sa¤l›k hizmetleri, geçmiflte bir hay›r hizmeti olarak sunula gelmifltir. Varl›kl› ve hay›rsever kifliler, hastalara ve ihtiyac› olanlara, her türlü t›bbi bak›m›n, insani bir yard›m fleklinde verilmesine arac›l›k etmifllerdir. Elbette, tamamen karfl›l›ks›z olarak sunulan böyle bir hizmetin ve hizmeti sunan kiflilerin, hizmeti alanlar ta- raf›ndan sorgulanmas› mümkün de¤ildir. Bu konumdaki hastalar›n kendilerine sunulan hizmeti yetersiz bulmalar›, “bu az oldu, bu fazla oldu, böyle olmamal›yd›, neden böyle oldu, benim istedi¤im bu de¤ildi” fleklinde itiraz etmeleri beklenmezdi. Onlara düflen, ne verilirse onunla yetinmeleri ve her halükarda kendilerine hizmet sunanlara karfl› minnet ve flükran duygular› beslemeleriydi. Oysa günümüzde, sa¤l›k hizmeti parayla al›n›r sat›l›r bir meta haline gelmifltir. Kamuya ait sa¤l›k kurumlar› bile, prim ve döner sermaye uygulamalar› ile adeta birer ticarî müessese halini alm›flt›r. Hastalar, ald›klar› hizmetin bedelini ya do¤rudan ya da sigorta primi ödeyerek finanse etmektedirler. Sa¤l›k çal›flanlar› da, ücret karfl›l›¤› hizmet üreten birer profesyonel konumuna indirgenmifltir. Hekimlik, toplumsal rol paylafl›m›nda üzerimize düflen s›radan bir mesleki u¤rafl› alan› olarak görülür hale getirilmekte; hekimlik mesle¤inin tarihsel arkaplan› olan, insan›n insana ac›ma ve yard›m›na koflma dürtüsü göz ard› edilip, para ve ün kazanmak, bilimsel deney yapmak gibi motivasyonlarla hekimlik yap›lmas› meflrulaflt›r›lmaktad›r. Bu durum, hasta-sa¤l›k çal›flan› iliflkisinde, taraflar›n tarihsel rollerini de¤ifltirmifltir. Art›k, ne bizim geçmiflte oldu¤u gibi hastalar›m›zdan koflulsuz bir sayg› bekleme hakk›m›zdan; ne de hastalar›n verilenle yetinme yükümlülü¤ünden söz edilemeyecek bir konumda bulunuyoruz. Hekimli¤in bir kazanç kap›s› haline dönüfltürüldü¤ü, sa¤l›¤›n para karfl›l›¤› sat›n al›nd›¤› bir süreçte, bu tür beklentiler pek de rasyonel olamaz. Hasta haklar›, hekim haklar›yla çat›flmaz Hak kavram› hekimle hasta aras›ndaki buyurgan (paternalistik) iliflkiden kaynaklanmaktad›r. E¤er bir iliflkide, taraflardan biri, di¤erine göre daha güçlü, avantajl› konumda ise, karfl› taraftakinin haklar›ndan söz edilir. Tabii ki, güçlü olan›n da ç›karlar› söz konusudur, ancak bunlar›n zay›f olandan korunmas›na gerek duyulmaz. Güçlü taraf›n, haklar›ndan çok ödevlerinden bahsedilir. Örne¤in, tüketici haklar›, iflçi haklar›, kad›n haklar›, çocuk haklar›n› iflitiriz. Ama, üretici, iflveren, erkek veya eriflkin haklar›ndan bahsedilmez. Çocuklar›n eriflkinler karfl›s›nda ç›karlar›n›n korunmas› gereklidir. Ancak, çocuklar karfl›s›nda eriflkinleri korunmaya kalkmak, abes bir fleydir. Hukuk, zay›f olan›n yan›ndad›r. Fakat bu, güçlü olan›n karfl›s›nda oldu¤u fleklinde anlafl›lamaz. Yani, iflçi haklar›, iflverenlerin ç›karlar›n› gasp etmek üzere tan›mlanmam›flt›r. ‹flverenler taraf›ndan iflçilerin haklar›n›n ihlal edilmesini önlemeyi amaçlamaktad›r. Ayn› durum, hasta haklar› için de geçerlidir. Hastan›n haklar›n›n, sa¤l›k çal›flanlar›n›n haklar›yla birlikte gündeme getirilmesini istemek, yanl›fl alg›lamadan kaynaklanmaktad›r. Bir di¤er önemli nokta ise, hasta haklar›n›n, hekimlerin meslekleri gere¤i yerine getirmekle yükümlü olduklar› etik ve hukuki ilke kurallardan olufltu¤udur. Oysa hekim haklar›, do¤rudan hastalara bir yükümlülük getirmez. Yani hastalar›n haklar›, biz hekimlerin zaten görevidir. Oysa, hekimlere haklar›n› vermek, hastalar›n yapabilecekleri bir fley de¤ildir. Hekimlerin hak talep etmeleri gereken taraf hastalar de¤il, kendi haklar›n› ihlal eden sa¤l›k sistemi, sa¤l›k politikalar› ve bunlar›n mimar› olan politikac› ve yöneticilerdir. Hekimlerin hastalar› “karfl› taraf” olarak alg›lamas› bir yan›lsamad›r. Asl›nda hekimleri ma¤dur eden sa¤l›k sistemi, hastalar› da ayn› ölçüde ma¤dur etmektedir. Bu ayr›m› yapamay›p, “madem bizim haklar›m›z yok, o halde hasta haklar› da olmas›n” yaklafl›m›, hiç de makul de¤ildir. Hastalar› anlamaya çal›flal›m Hasta haklar›, hastalar›n hastal›¤a ba¤l› baz› kazan›mlar elde ederek sa¤l›kl› kiflilere göre daha avantajl› konuma gelmelerini amaçlamaz. Hasta haklar›, hastan›n sa¤l›¤›n›–olabildi¤ince-geri alabilmesi için gereksinim duydu¤u deste¤i zaman›nda, eksiksiz olarak, en do¤ru biçimde, eflitlik, konfor ve sayg›nl›k içerisinde alabilmesini sa¤lamak üzere tan›mlanm›flt›r. Günümüzde sa¤l›k hizmetine ulaflmak çok zor, karmafl›k, ak›l almaz ve güç yetirilemez durumdad›r. ‹leri ve pahal› t›p teknolojisi, sermaye kontrolünde ve para kazanmaya dönük sa¤l›k organizasyonu; harcamalar› minimalize etmede ustalaflm›fl özel sigorta flirketleri ve afl›r› uzmanlaflma karfl›s›nda, hastalar, kendi ç›karlar›n› koruyamayacak konuma itilmifllerdir. Hasta, bilgisi, becerisi olmayan bir konumda, vazgeçilemez, ertelenemez gereksinimlerini karfl›lamak zorundad›r. ‹htiyaç duydu¤u hizmeti verecek olan sa¤l›k çal›flan›n›n karfl›s›nda boynu büküktür, muhtaçt›r, edilgendir. Bu durum, hastan›n sa¤l›¤a ulaflma gereksinimin, toplum taraf›ndan koruma alt›na al›nmas›n› gerektirmektedir. Hasta haklar› günün birinde hekimlere de laz›m olabilir Ayr›ca unutulmal›d›r ki: hasta haklar›, sadece hastalar için de¤il; sa¤l›k çal›flanlar› ve sa¤l›k kurumlar› için de gelifltirilmeli ve öne ç›kar›lmal›d›r. Çünkü, hasta haklar› bize, sevilip say›lan, baflar›l› birer hekim olman›n yolunu gösterir. Mesleki tatminimizi art›r›r. Verdi¤imiz hizmetin nitelik ve kalitesini yükseltir. Hizmeti alanlar›n memnuniyetini art›rarak onlar›n gözünde bize sayg›nl›k kazand›r›r. Hasta haklar› alan›nda kaydedilen geliflmeler, hekimin ve di¤er sa¤l›k çal›flanlar›n›n ürettikleri hizmetin, amaçlanan yarar› vermesine yard›mc› olur. Sa¤l›k kurumlar›n› daha kaliteli, üretken hale getirir. Hizmet verdikleri kitlenin memnuniyetini elde etmelerini kolaylaflt›r›r. Hasta haklar›na uygun bir hizmet sunulmas›, sa¤l›k iflletmelerinde toplam kalite yönetiminin, olmazsa olmaz bir parças›d›r. Hasta ve hasta yak›nlar›ndan gelen hak talepleri, asl›nda sa¤l›k çal›flanlar› için de, kurum yöneticileri için de yol gösterici birer rehberdir. Ayr›ca, yeni yürürlü¤e giren TCK ve tart›fl›lan malpraktis yasa tasar›s›n›n getirdi¤i yükümlülükler karfl›s›nda, sa¤l›k çal›flanlar›n›n tek güvencesi de, yine günlük mesleki uygulamalar›n› hasta haklar›na uygun flekilde düzenlemekten baflka bir fley de¤ildir. Biz kabul etsek de etmesek de, hasta haklar› ça¤dafl dünyan›n yükselen de¤eridir. Bu süreci durdurmak veya tersine çevirmek olas› de¤ildir. Hasta haklar›n› dikkate almayan kifliler ve kurumlar, hizmet verdikleri kitle karfl›s›nda güven ve itibar kayb›na u¤rayacaklard›r. Bana göre; hiçbir hekimin hasta haklar› alan›ndaki çal›flmalardan rahats›z olma, bu ilkelere karfl› durma veya görmezden gelme lüksü yoktur. Ayr›ca, hekimler ve di¤er sa¤l›k çal›flanlar› da ya- Sa¤l›k Hakk› l Haziran 2007 45 flamlar›n›n bir dönemlerinde hasta veya hasta yak›n› olurlar. Asl›nda, her insan ya do¤rudan veya potansiyel olarak hasta veya hasta yak›n›d›r. Dolay›s›yla, hasta haklar› sadece flu anda hasta olanlar için de¤il, hasta olabilecek herkes ve ayn› zamanda sa¤l›k çal›flanlar› içindir. Hasta haklar› bafll›¤› alt›nda gündeme getirilen hususlara bak›lacak olursa, flu apaç›k görünür ki, bunlar, bir sa¤l›k çal›flan›n›n hasta veya hasta yak›n› ola- rak bir hekime veya sa¤l›k kurulufluna baflvurdu¤unda, kendisine veya hastas›na yap›lmas›n› istedi¤i davran›fllard›r. Bir hekim olarak kendime veya anneme, eflime nas›l ve hangi standartlarda bir sa¤l›k hizmeti verilmesini ve bu s›rada bana veya hastama nas›l davran›lmas›n› istiyorsam, hastalar›ma da ayn› hizmetin, ayn› biçimde verilmesini ve ayn› flekilde davran›lmas›n› savunmak zorunday›m. Bunun aksi düflünülemez. Hasta Güvenli¤i Konferans› rabzon Tabip Odas› ve Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) Hasta Haklar› Uygulama ve Araflt›rma Merkezi taraf›ndan ortaklafla düzenlenen ve Pfizer ‹laçlar›nca desteklenen ‘Hasta Güvenli¤i’ konulu konferans, 19 Ocak 2007 tarihinde Trabzon Zorlu Grand Otel’de yap›ld›. Prof. Dr. Erdal Akal›n taraf›ndan verilen ve 120’yi aflk›n hekimin kat›ld›¤› konferansta, t›bbi hatalar ve hasta güvenli¤i konular› anlat›ld›. T “T›bbi hataya sebep olmak, hekimin en istemedi¤i fley” Konferans›n aç›l›fl›nda konuflan KTÜ Hasta Haklar› Uygulama ve Araflt›rma Merkezi Müdürü Prof. Dr. Tevfik Özlü, hastalar›n iyileflmesi için çal›flan hekimlerin uygulad›klar› t›bbi ifllemler s›ras›nda bazen hastalara zarar verebildi¤ini ve t›bbi hatalar›n s›kça rastlanan bir durum oldu¤unu belirterek, bu do¤rultuda son y›llarda hasta güvenli¤i kavram›n›n öne ç›kt›¤›n› söyledi. Her t›bbi ifllemin bir risk tafl›d›¤›n›, hekimlerinse, bu riski üstlendi¤ini vurgulayan Prof. Dr. Özlü, hasta güvenli¤iyle bu riskin bir nebze olsun azalt›labildi¤ini ve hekimlerin de güvence alt›na al›nd›¤›n› dile getirdi. Özlü, “t›bbi hataya sebep olmak, hekimin en istemedi¤i fleydir” dedi. Prof. Dr. Erdal Akal›n “S›f›ra inmez ama azalt›labilir” ‹ç Hastal›klar› ve Enfeksiyon Hastal›klar› Uzman› ve Pfizer Medikal Dan›flman› Prof. Dr. Erdal Akal›n ise, hasta güvenli¤inin, sa¤l›k hizmetlerine ba¤l› hatalar›n önlenmesi ve bu hatalar›n neden oldu¤u hasta hasarlar›n›n azalt›lmas› oldu¤unu kaydederek, bu hatalar›n s›f›ra indirilmesinin mümkün olmad›¤›n› ancak al›nacak tedbirler sayesinde yüzde 50 oran›nda azalt›labilece¤ini kaydetti. T›bbi hatay› da; ‘Hastaya sunulan sa¤l›k hizmeti s›ras›nda kas›ts›z bir aksaman›n neden oldu¤u beklenmeyen bir sonuç’ olarak tan›mlayan Prof. Dr. Akal›n, sa¤l›k hizmetine ba¤l› hatalar aras›nda ilk s›rada yanl›fl ifllem yapman›n geldi¤ini, bunu do¤ru ifllemi yapamamak ve do¤ru ifllemi yanl›fl yapman›n takip etti¤ini ifade etti. Hasta güvenli¤inde ilk hedefin mevcut riskleri azaltmak olmas› gerekti¤ine dikkat çeken Prof. Dr. Akal›n, Dünya Sa¤l›k Örgütü ile çeflitli sa¤l›k merkezleri ve araflt›rma kurulufllar› taraf›ndan hasta güvenli¤iyle ilgili de¤iflik çal›flmalar yap›ld›¤›n› ve bu çal›flmalarda ilginç sonuçlar›n ortaya ç›kt›¤›n› kaydetti. ABD’de t›bbi hatalar nedeniyle yaflanan ölümlerin genel s›ralamada 5. s›rada yer ald›¤›n› ve bu flekilde her gün ortalama 100 hastan›n hayat›n› kaybetti¤ini dile getiren Prof. Dr. Akal›n, t›bbi hatalar nedeniyle bu ülkede y›lda 44 ila 98 bin kiflinin hayat›n› kaybetti¤ini ifade etti. Her y›l çok say›da hastan›n uygulanan t›bbi ifllemlerde yap›lan hatalar sebebiyle hayat›n› kaybetti¤ini, bu hatalar›n s›f›ra indirilmesinin mümkün olmad›¤›n› ancak azalt›labilece¤ini tekrarlayan Prof. Dr. Erdal Akal›n, bunun için yap›lan yanl›fllar› saptamak, bunlar›n tekrarlanmamas› için sebeplerini araflt›rmak ve tedbir almak kadar, hasta-hekim iliflkisini gelifltirmenin ve hizmet sunumunda fleffafl›¤›n sa¤lanmas›n›n gereklili¤ine iflaret etti. Hasta güvenli¤i kültürünün gelifltirilmesi ve yayg›nlaflt›r›lmas›n›n flart oldu¤unu belirten Prof. Dr. Akal›n, bunun için bütün sa¤l›k çal›flanlar›n›n hasta güvenli¤i kültürünü alg›lama biçimlerini de¤ifltirmek ve bu kültürü benimsemelerini sa¤laman›n flart oldu¤unun da alt›n› çizdi. 46 Sa¤l›k Hakk› l Haziran 2007 TIBB‹ MÜDAHALE ‹Ç‹N HASTANIN AYDINLATILMASI VE ONAYININ ALINMASI ! Yrd. Doç. Dr. Yahya DERYAL KTÜ-‹‹BF Ticaret Hukuku Ö¤retim Üyesi yderyal@ktu.edu.tr I. GENEL OLARAK A. T›bbi Müdahalenin Hukuka Uygunlu¤u T›bbi müdahale, sa¤l›¤› korumak ve sürdürmek gibi bir amaca dayal› olsa da, esas›nda kiflilik sahibi bir varl›k olan insan›n vücut bütünlü¤üne yönelmektedir. ‹lke olarak, insan sa¤l›¤›na ve vücut bütünlü¤üne yönelen her türlü müdahale, kiflilik haklar›n›n hukuka ayk›r› olarak ihlali say›l›r (MK.m.24/II). Nitekim Anayasa, 17. maddede kiflilerin “yaflama hakk›” ile “maddi ve manevi varl›¤›n› koruma ve gelifltirme” hakk›ndan söz etmekte (f.I); vücut bütünlü¤üne dokunulamamas› ilkesine vurgu yapmaktad›r (f.II). Elbette burada sözünü etmekte oldu¤umuz "t›bbi müdahale", "cerrahi müdahaleler" ile s›n›rl› de¤ildir. ‹nsan›n ruh ve beden sa¤l›¤›na yönelik her türlü tan› ve tedavi eylemi, ifllemi ve süreci bu kapsamda düflünülebilir. 1219 say›l› Kanuna göre, cerrahi ve alt dallar›nda uzmanl›k belgesi bulunmayan hekimlerin cerrahi müdahale yapma haklar› yoktur. Fakat küçük cerrahi operasyonlar› her hekim yapabilir (m.3). Kanun, “umumi veya mevzii iptali his ile” yani genel veya lokal anestezi ile yap›labilecek operasyonlar›, ancak uzman hekim nezaretinde yap›labilen büyük operasyonlar olarak tan›mlamaktad›r (m.23). Konuyu, “insan sa¤l›¤›” ve “vücut bütünlü¤ü”nü kapsayacak biçimde ele almak durumunday›z. Kavramlar aras›ndaki farkl›l›k ise belirgindir. Vücut bütünlü¤ü, kiflinin yarat›l›fltan sahip oldu¤u do¤al ve organik yap›n›n bölünmezli¤ini; sa¤l›k ise, bu organizman›n ar›zas›z, düzenli ve ahenk içinde iflleyiflini ifade etmektedir. Kiflinin hayat›, vücut bütünlü¤ü ve sa¤l›¤›n› korumak amac›yla doktorlar taraf›ndan yap›lan t›bbi müdahaleler, baz› flartlar›n varl›¤›na ba¤l› olarak hukuka uygun say›labilirler. Bu flartlar› iki ana bafll›kta toplamak mümkündür: a. Müdahalenin tedavi amac›yla ve t›p biliminin kurallar›na uygun olmas›, b. Hastan›n müdahaleye r›za göstermesi Görülüyor ki, kiflinin hayat›n› kurtarmak veya sa¤l›¤›na kavuflturmak amac›yla uzman bir hekim eliyle ger- çeklefltirilen t›bbi müdahalenin hukuka ayk›r› bir fiil say›lmamas› için hastan›n onay›n›n bulunmas› esasl› bir unsurdur. Hastan›n bilgilendirilmesi ve ayd›nlat›lmas›, tan› ve tedaviye yönelik olarak yap›labilecek t›bbi müdahaleler için hasta onay›n›n al›nmas›na yönelik oldu¤undan; hasta bilgilendirmesi, hasta onay›n›n zorunlu bir ön flart› say›lmal›d›r. Bu çal›flmada, t›bbi müdahaleyi hukuka uygun hale getiren hasta onay› ve bu onay› sa¤l›kl› ve geçerli k›lacak hasta bilgilendirmesi ve buna ba¤l› olarak ortaya ç›kabilecek olas› hukuki problemlere de¤inmeye çal›flaca¤›z. Hastan›n r›zas› flart› d›fl›nda kalan ve müdahaleye hukuka uygunluk niteli¤i kazand›ran di¤er unsurlar ise, her müdahalede aranacakt›r. Bunlar, müdahalenin; ! uzman bir doktor taraf›ndan, ! tedavi amac›yla ve ! T›p biliminin gereklerine uygun olarak yap›lmas›d›r. B. Hekimlik Yapma Hakk› ve Yetkisi Teflhis (tan›) ve tedavi faaliyetini meflrulaflt›ran ve hukuka uygun hale getiren, yetkili bir kifli taraf›ndan icra edilmesidir. Bu yetkili, 1219 Say›l› Kanuna göre, Türkiye’de bir T›p Fakültesinde t›p e¤itimini baflararak hekimlik diplomas› alm›fl ya da yurt d›fl›nda ald›¤› diploman›n denkli¤ini onaylatm›fl (m.4) ve Sa¤l›k Bakanl›¤›na baflvurarak diplomas›n› kaydettirmifl ve hekimlik yapma ruhsat› alm›fl Türk vatandafllar›d›r (m.1,2). Burada diploman›n Sa¤l›k Bakanl›¤›’na kaydettiril- Sa¤l›k Hakk› l Haziran 2007 47 mesi, diploman›n geçerlili¤i bak›m›ndan de¤il, mesle¤in icras›na ruhsat almak bak›m›ndan zorunlu k›l›nm›flt›r. Bu nedenle Bakanl›¤›n ruhsat vermeme ifllemi, bu yönüyle yarg› denetimine konu edilebilecektir. “Yurt d›fl›ndaki yüksekö¤retim kurumlar›ndan al›nm›fl ön lisans, lisans ve lisansüstü diplomalar›n denkli¤ini tespit etmek” yetkisi ve görevi Yüksek Ö¤retim Kuruluna verilmifltir (2547 S.K.m.7/p). Elbette sonraki tarihli bu düzenlemeyi, 1219 say›l› Kanunun 4. maddesi ile birlikte de¤erlendirmek gerekecektir. K›saca, Türkiye’de hekimlik yapma hakk›na sahip tüm hekimlerin genel olarak hastalar› tedavi hakk›n›n bulundu¤u da söylenebilir (1219 s. K. m.8). 1953 tarih ve 6023 say›l› Türk Tabipleri Birli¤i Kanunu da göz önünde bulundurularak, hekimlik mesle¤inin icras› için tabip odas›na kay›tl› olmak (m.7) ve hekimlik mesle¤inin icras›na geçici veya sürekli engel hali bulunmamak (m.39/I,C) flartlar› dikkate al›nmal›d›r. Fakat hekimlik mesle¤i için odaya kay›t zorunlulu¤u serbest çal›flan hekimlerle ilgilidir. Nitekim 6023 say›l› Kanun’un m.7/II hükmü aynen flu flekildedir: “Mesleklerini serbest olarak icra etmeksizin kamu kurum ve kurulufllar› ile kamu iktisadi teflebbüslerinde asli ve sürekli görevlerde çal›flanlar ile herhangi bir sebeple mesle¤ini icra etmeyenler tabip odalar›na üye olabilirler”. Yani, kamuda memur statüsünde görev yapan ve serbest çal›flmayan hekimler için odaya kay›t olmak zorunlu de¤il, iste¤e ba¤l› bir husustur. Hekimler, mesleklerini icradan “geçici” veya “sürekli” olarak men edilebilirler. Hekimlik mesle¤inin yürütülmesini geçici olarak engelleyen hal, hekime haysiyet divan› taraf›ndan meslek icras›ndan men cezas› verilmesi ve bu cezan›n Yüksek Haysiyet Divan› taraf›ndan onaylanmas› sonucu kesinleflmesidir. Türk Tabipleri Birli¤i Kanununun 39/I-c bendine göre, Haysiyet Divan›, yükümlülüklerine ayk›r› hareket eden hekimler için 15 günden 6 aya kadar geçici olarak meslekten men cezas› verebilir veya ayn› m›nt›kada çal›flmaktan 48 Sa¤l›k Hakk› l Haziran 2007 men edebilir (m.39/I-d). Her iki ceza da, kendili¤inden Yüksek Haysiyet Divan›n›n denetimine tabidir ve onun tasdikiyle kesinleflir (m.40/II). “Memur olsun, serbest olsun Yüksek Haysiyet Divan› karar› ile geçici olarak sanat icras›ndan men edilen azalar, hiçbir suretle sanatlar›n› icra edemeyecekleri gibi hasta kabul ettikleri yerler kapat›l›r” (m.49). Hekimlik mesle¤inin icras›n› sürekli engelleyen haller, 1219 say›l› Kanunun 28. maddesinde düzenlenmifltir. Buna göre, “A¤›r hapis, befl seneden fazla hapis, sürekli olarak kamu hizmetlerinden yasakl›l›k veya meslek ve sanat› kötüye kullanma suretiyle ifllenmifl bir fiilden dolay› iki defa mahkemece meslek ve sanat›n tatili cezas›yla mahkûm olan ya da sanat icra etmesine engel ve iyileflmesi imkâns›z bir ak›l hastal›¤› ile malul oldu¤u muayene sonucu tespit edilen hekimler, Sa¤l›k Bakanl›¤›’n›n teklifi ve Yüksek Haysiyet Divan›n›n karar›yla meslek icra etmekten yasaklan›rlar ve diplomalar› geri al›n›r”. Yarg›tay Ceza Genel Kurulu, 1994/7-370 esas ve 1995/12 karar say›l› içtihad›nda aynen flöyle demektedir: “1219 Say›l› Yasan›n 25. maddesinde diplomas› olmad›¤› halde, menfaat için olmasa dahi, herhangi suretle olursa olsun, hasta tedavi etmek ve tabip unvan›n› tak›nmak suç say›lm›fl ve bu suretle icray› sanat neticesinde Türk Ceza Kanunu itibariyle daha a¤›r bir fiil ifllenmifl oldu¤u taktirde, o fiile ait cezan›n verilece¤i öngörülmüfltür. ...Maddi olayda san›¤›n diplomas› olmad›¤› halde tedavi amac›yla ma¤durun k›r›lan kolunu sard›¤› ancak yanl›fl tedavi sonucu kangren olan kolun kesilmesine sebebiyet verdi¤i saptand›¤›na göre, a¤›r olan bu eylemden sorumlu olaca¤› aç›kt›r”. Yine, T›bbi Deontoloji Tüzü¤üne göre, vazife ve ihtisas› ne olursa olsun her tabibin acil vakalarda gereken her türlü ilk yard›m müdahalesini yapmas›, hastan›n r›zas›na ba¤l› olmak bir yana hekim için hukuki bir yükümlülüktür (m.3). Pratisyen hekimler, lisans düzeyinde bir t›p e¤itimine dayal› olarak t›p mesle¤ini icra ederler. Uzman hekimler ise, T›pta Uzmanl›k Tüzü¤ü (RG., 19.06.2002, 24790) hükümleri çerçevesinde lisans düzeyi üzerinde (lisansüstü) özel bir alanda uzmanl›k e¤itimi görmüfl hekimlerdir. T›p Fakültesi lisans e¤itiminin poliklinik aflamas›nda bulunan son s›n›f ö¤rencilerine “intörn hekim” ad› verilmekte ve özellikle e¤itim hastanelerinde ve e¤itim amaçl› olarak yetkili uzman hekim veya ö¤retim üyesi gözetimi alt›nda bu hekim adaylar› da tedavi faaliyetlerine bir flekilde kat›lm›fl olmaktad›rlar. ‹fl yo¤unlu¤u nedeniyle veya baflka bir tak›m mazeretlere s›¤›n›larak intörn hekimler üzerindeki “gözetim görevi” ihmal edildi¤inde, hem sorumlu uzman hekim bak›m›ndan hem de mesle¤inin bahar›ndaki bu genç hekim aday› için a¤›r sorumluluklar söz konusu olabilmektedir. II. ULUSLAR ARASI BELGELERDE DURUM Ça¤dafl hukuk düzeni, her türlü t›bbi müdahalenin hastan›n bilgilendirilmifl onay› alt›nda yap›lmas›n›, hekimin tan› ve tedaviye yönelik eylem ve ifllemlerinin hu- kuka uygunlu¤unun esasl› bir unsuru olarak aramaktad›r. Hem uluslar aras› belgelerde hem de ça¤dafl ülkelerin ulusal hukuk düzenlemelerinde bu konuya önemle yer verildi¤ini görüyoruz. A. ‹nsan Haklar› ve Biyot›p Sözleflmesi Türkiye Cumhuriyeti taraf›ndan 4 Nisan 1997 tarihinde imzalanan ve sözleflme gere¤i en az dördü Avrupa Konseyi üyesi olmak üzere befl devletin onaylamas› ile de 1 Aral›k 1999 tarihinde yürürlü¤e giren “Biyoloji ve T›bb›n Uygulanmas› Bak›m›ndan ‹nsan Haklar› ve ‹nsan Haysiyetinin Korunmas› Sözleflmesi: ‹nsan Haklar› ve Biyot›p Sözleflmesi”, TBMM taraf›ndan 03.12.2003 tarihinde onaylanm›fl ve 5013 say›l› onay Kanunu 9 Aral›k 2003 tarih ve 25311 say›l› Resmi Gazete’de yay›mlanarak ayn› tarihte yürürlü¤e girmifltir. Avrupa Birli¤i organlar›ndan Avrupa Konseyi taraf›ndan haz›rlanarak 04.04.1997 tarihinde Oviedo’da nihai flekli verilen ve Türkiye’nin de imzalay›p onaylayarak iç hukukunun bir parças› haline getirdi¤i -k›sa ad›yla- “‹nsan Haklar› ve Biyot›p Sözleflmesi”, Türk hukuku bak›m›ndan kanun üstü de¤ere sahip bir pozitif hukuk metni olarak konumuzla ilgili önemli hükümler içermektedir. “Her t›bbi müdahale, bireylerin özgür ve bilgilendirilmifl onay› ile yap›l›r. Bu kiflilere olas› riskler ve olas› sonuçlar aktar›l›r. Onay veremeyecek durumda olanlar›n korunmas›: Yasalara göre onay veremeyecek yaflta olanlar için izin, o kiflilerin yasal temsilcilerinden al›n›r. Yafl› küçük olanlarda ayr›ca yafl ve olgunlu¤a göre görüfl de al›nmaya çal›fl›l›r. Yetiflkin bir kifli sa¤l›k nedenlerinden dolay› onay veremeyecek durumda ise onun yerine yasal temsilcisi karar verir. Ak›l sa¤l›¤› yerinde olmayanlara yap›lacak t›bbi müdahale ancak kiflinin iyili¤i için yap›l›r. Onay al›namayacak kadar acil olan durumlarda sadece kiflinin yaflam› ve sa¤l›¤› göz önüne al›n›r” (m.2). Her tür t›bbi müdahalenin, hasta veya yak›n›n›n “özgür” ve “bilgilendirilmifl” onay› ile mümkün olabilece¤i önemli bir normatif tespit say›lmal›d›r. Bu düzenlemede, hasta onay›n›n, sakatlanmam›fl ve sa¤l›kl› bir iradeye dayal› olarak özgürce teflekkül etmifl olmas› yan› s›ra; hastan›n yeterince ve uygun bir üslup içinde bilgilendirilerek onay›n›n al›nm›fl olmas›na özellikle vurgu yap›lmaktad›r. Buna göre, e¤er hasta veya hasta yak›n› r›za verebilecek (onay aç›klayabilecek) sa¤l›k ve sa¤laml›kta bir iradeye sahip de¤ilse, iradesinin oluflumunu veya beyan›n› sakatlayabilecek bir etkiye aç›k durumdaysa, Sözleflmenin deyimiyle “özgür” bir iradeye sahip de¤il demektir. Ayn› flekilde hasta bilgilendirmesi, sade ve anlafl›l›r bir dille, yetkili müdavi hekim taraf›ndan ve t›bbi müdahaleden uygun-makul bir süre önce ve tam bir yeterlilik içinde yap›lmam›flsa; böyle eksik, yetersiz ve sakat bir bilgilendirmeye dayal› al›nacak onay da ayn› derecede sakat say›lacakt›r. Sözleflmenin “insan üzerinde araflt›rma” yap›lmas› flartlar›n› düzenleyen 5. maddesi de “kiflinin onay›” konusu üzerinde özellikle durmaktad›r: “‹nsan üzerinde araflt›rma ancak flu durumlarda yap›l›r: 1. Etik kararlar multidisipliner bir komite taraf›ndan verilmeli 2. Araflt›rma kapsam›na girenlere haklar› ve yasal güvenceleri hat›rlat›lmal› 3. Kiflinin onay› al›nmal›, araflt›rma kapsam›na giren kifli istedi¤i zaman bu onaydan vazgeçebilir 4. In vitro embriyo araflt›rmalar› yasalar mümkün k›l›yorsa ve ancak embriyonun yeterli derecede korunmas› ile yap›labilir. 5. Araflt›rma amac› ile insan embriyosu oluflturmak yasakt›r” (m.5). Disiplinler aras› uzmanl›k alanlar›ndan teflekkül edecek etik komitelerce izin verilerek yürütülebilecek insan üzerinde araflt›rmalar, ancak kiflinin her zaman vazgeçilebilir onay› ile mümkün oldu¤u gibi; kifliye yasal haklar› ve hukuki güvenceleri tan›nmal› ve hat›rlat›lmal›d›r. Sözleflme organ ve doku nakli konusuna da özel olarak de¤inmekte ve bunun ancak kiflinin onay› ile mümkün olabilece¤ine ve ilke olarak insan vücuduna ait hiç bir organ ve dokunun ticari amaçla kullan›lamayaca¤›na iflaret etmektedir: “Organ veya dokunun al›nmas› onaya ba¤l›d›r. ‹nsan vücudunun hiçbir parças› ticari amaç için kullan›lamaz” (m.6). B. Dünya Tabipler Birli¤i Dünya Tabipler Birli¤i, periyodik olarak düzenledi¤i t›p kongrelerinde bu konuda ilke kararlar› alarak tavsiyelerde bulunmaktad›r. 18. Dünya T›p Kongresi (Helsinki, Finlandiya, 1964), 29. Dünya T›p Kongresi (Tokyo, Japonya, 1975), 35. Dünya T›p Kongresi (Viyana, ‹talya, 1983), 41. Dünya T›p Kongresi (Hong Kong, 1989) ve 48. Genel Kongre’de (Somerset West, Güney Afrika Cumhuriyeti, 1996) al›nan ilke kararlar› aras›nda, t›bbi müdahalelerde hasta onay›n›n al›nmas› ilkesi özenle vurgulanm›fl ve zaman içinde ilkenin gelifltirilmesi yoluna gidilmifltir. Bu gelifltirmenin sonuçlar›ndan olarak 28-30 Mart 1994 tarihlerinde yap›lan Amsterdam Kongresinde kaleme al›nan ve karara ba¤lanan “Hasta Haklar› Gelifltirilmesi Bildirgesi”, “hastan›n r›zas›” konusuna ayr› bir basl›k alt›nda flu flekilde de¤inmektedir (m.3): “1. Hastan›n bilgilendirilmifl onay› herhangi bir t›bbi giriflimin ön kofluludur. 2. Hasta t›bbi giriflimi reddetme veya durdurma hakk›na sahiptir. Reddedilen veya durdurulan t›bbi giriflimin getirece¤i sonuçlar hastaya dikkatli bir flekilde aç›klanmal›d›r. 3. Hastan›n iradesini beyan etmesinin mümkün olmad›¤› ve acilen t›bbi giriflim yap›lmas› gereken durumlarda, daha önceden bu giriflimi reddetti¤ini gösteren bir aç›klamas› yoksa hastan›n onay› varsay›larak giriflim yap›labilir. 4. Hastan›n yasal temsilcisinin onay›n›n gerekti¤i ve önerilen giriflimin acil oldu¤u durumda e¤er temsilcinin onay› zaman›nda al›nam›yorsa t›bbi giriflim yap›labilir. 5. Yasal temsilcinin onay› gerekti¤i zaman, hastalar (çocuk veya eriflkin olsun) durumlar›n›n izin verdi¤i ölçüde yine de karar alma sürecine dahil edilmelidir. 6. Yasal temsilcinin onay vermeyi reddetti¤i durumda, doktor veya di¤er sa¤l›k personelinin görüflü giriflimin hastay› ilgilendirdi¤i yolunda ise, karar mahkemeye veya hakem heyeti benzeri merciye b›rak›lmal›d›r. 7. Hastan›n onay vermesinin mümkün olmad›¤› ve yasal temsilcisinin bulunmad›¤› veya bu amaçla seçilmedi¤i bütün di¤er durumlarda hastan›n istekleri tahmin edilerek ve hesaba kat›larak alternatif karar alma biçimi için uygun önlemler al›nmal›d›r. 8. ‹nsan vücudunun bütün parçalar›n›n kullan›m› ve korunmas› için hasta onay› gereklidir. Tan›, tedavi ve hasta bak›m› için madde kullan›m› gereken durumlar- Sa¤l›k Hakk› l Haziran 2007 49 da onay varsay›larak davran›labilir. 9. Klinik çal›flmalara kat›l›m için hastan›n bilgilendirilmifl onay›na ihtiyaç vard›r. 10. Hastan›n bilgilendirilmifl onay›) bilimsel araflt›rmalarda dahil edilme için önkofluldur. Bütün araflt›rma protokolleri uygun etik kurul onay› ifllemlerinden geçirilmelidir. Bu gibi araflt›rmalar, yasal temsilcisinin onay› olmad›kça ve hastay› ilgilendirmedikçe kendi iradesini beyan edemeyen hastalarda yap›lmamal›d›r. Bu konuyla ilgili bir istisna, önemli bir de¤eri olan, alternatif yöntemleri olmayan ve baflka araflt›rma öznesi bulunmayan araflt›rmalard›r. Böyle bir durumda risk ve/veya yük çok azsa, kiflinin itiraz› yoksa, hastan›n sa¤l›¤›na do¤rudan bir yarar› olmasa da kapasite eksikli¤i olan bireyler gözleme dayal› araflt›rmalara dahil edilebilir”. III. TÜRK HUKUKUNDA 1. Genel Olarak Türk hukuk düzeninde kiflilik haklar› ve kiflili¤i koruyucu hükümler ön planda yer al›rlar. 1982 Anayasas› da, insan sa¤l›¤› ve vücut bütünlü¤ü ile ilgili hükümlere yer vererek bu haklar› anayasal bir temele ve teminata kavuflturmufltur: “T›bbi zorunluluklar ve kanunda yaz›l› haller d›fl›nda, kiflinin vücut bütünlü¤üne dokunulamaz; r›zas› olmadan bilimsel ve t›bbi deneylere tabi tutulamaz” (m.17/II). Anayasa, vücut bütünlü¤üne dokunulamayaca¤› temel ilkesini vurgulamakla birlikte, ilkeye iki istisna da getirmektedir: ! t›bbi zorunluluklar ! kanunda yaz›l› haller. Yine insan vücudunun bilimsel ve t›bbi deneylerde kullan›labilmesini de kiflinin muvafakat (r›za) göstermesi flart›na ba¤lamaktad›r. MK.m.23’e 1990 y›l›nda yap›lan bir de¤ifliklikle eklenen ve 2001 de¤iflikli¤i ile benimsenen f›kraya göre, “insan kökenli biyolojik maddelerin al›nmas›, afl›lanmas› ve nakli”, ancak vericinin “yaz›l› r›za”s› ile mümkündür. “Ancak, biyolojik madde verme borcu alt›na girmifl olandan edimini yerine getirmesi istenemez; maddî ve manevî tazminat isteminde bulunulamaz”. MK.m.24, ilk f›kras›nda kiflilik haklar›na yönelen her sald›r›n›n hukuka ayk›r› say›laca¤› ilkesini vurgulad›ktan sonra; ikinci f›krada 1988 y›l›nda yap›lan bir de¤ifliklik, 2001 de¤iflikli¤inde afla¤› yukar› ayn› cümlelerle tekrarlanm›fl ve onaylanm›flt›r. Bu f›kraya göre, kiflilik haklar›na yönelik bir sald›r›, ancak üç halde hukuka uygun say›labilir. a. kiflilik hakk› zedelenen kimsenin r›zas› (r›za) b. daha üstün nitelikte özel veya kamusal yarar (üstün yarar) c. kanunun verdi¤i yetkinin kullan›lmas› (yasal yetki) 1219 say›l› Tababet ve fiuabat› Sanatlar›n›n Tarz› ‹cras›na Dair Kanunun 70. maddesi de, r›za flart›n› tedavinin temel bir unsuru olarak belirlemifltir: “Tabipler, difl tabipleri ve diflçiler, yapacaklar› her nevi ameliye için hastan›n, hasta küçük veya taht› hacirde ise veli veya vasisinin evvelemirde muvafakatini al›rlar. Büyük ameliyei cerrahiyeler için bu muvafakatin tahriri olmas› laz›md›r. (Veli veya vasisi olmad›¤› veya bulunmad›¤› veya üzerinde ameliye yap›lacak flah›s ifadeye muktedir olmad›¤› takdirde muvafakat flart de¤ildir.) Hilaf›nda hareket edenlerden alakadar›n flikayetine ba¤l› olmak flartiyle on liradan iki yüz liraya kadar hafif cezai nakdi al›n›r”. 50 Sa¤l›k Hakk› l Haziran 2007 Hasta Haklar› Yönetmeli¤i de, Beflinci Bölümünü bu konuya ay›rarak “T›bbi Müdahalede Hastan›n R›zas›” bafll›¤› alt›nda m.24-31’de ayr›nt›l› hükümler getirmektedir. Bu hükümlere, afla¤›da yeri geldi¤ince de¤inece¤iz. Çok yayg›n olmamakla birlikte, yarg› kararlar›nda da her t›bbi müdahalenin hastan›n farazi veya gerçek iradesine uygun olmas› ve bu iradenin sa¤l›kl› oluflumu için hastan›n bilgilendirilmesi gere¤i özellikle vurgulanmaktad›r. 2. Onay ‹çin Hastan›n Ayd›nlat›lmas› Gere¤i a. Hasta Bilgilendirmesinin Önemi T›bbi müdahalenin hukuka uygunluk flart› olan hasta onay›n›n (r›zan›n) geçerlili¤i, hastan›n yeterince ve uygun flekilde ayd›nlat›lm›fl olmas›na ba¤l›d›r. Bu anlamda hasta ayd›nlatmas›, r›zan›n geçerlilik flart›d›r ve çok önemlidir. Bu nedenle, ayd›nlatma yükümlülü¤ü yerine getirilmeden al›nm›fl bir r›za ile yap›lacak bir müdahale de, hastan›n gelece¤ini bizzat tayin hakk›na, dolay›s›yla kiflili¤ine yönelik bir sald›r› say›lacakt›r. ‹sviçre Federal Mahkemesince ifade edildi¤i gibi, “hasta, önerilen tedavinin mahiyeti ve muhtemel etkileri hakk›nda yeterli derecede ayd›nlat›lmal›d›r ki, bu tedaviye bilerek r›za gösterebilsin”. Doktora baflvuran hastan›n tek ve birinci amac›, rahats›zl›¤›ndan kurtulmak ve sa¤l›¤›na kavuflmakt›r. Ancak bunu nas›l elde edebilece¤i konusunda bilgi sahibi de¤ildir. Bunun için t›bbi müdahaleyi yapacak uzman hekim taraf›ndan bilgilendirilmesi ve ayd›nlat›lmas› zorunlulu¤u vard›r. Yarg›tay, hastan›n ayd›nlat›lmas› hakk›n›n s›n›rlar›n› bir karar›nda flu flekilde aç›klamaktad›r: “T›bbi müdahaleler ve hekimin giriflece¤i di¤er eylemler, kiflinin sa¤l›¤›n›, vücut bütünlü¤ünü ilgilendirdi¤i, muhtemel tehlikeleri meydana getirici nitelikte oldu¤u için, bunlar›n gerçeklefltirilmesine karar verme yetkisi, hekime de¤il, müdahalelere maruz kalacak kifliye (hastaya) aittir. Yaln›z bu r›zan›n hukuken geçerli olabilmesi için kiflinin sa¤l›k durumunu, yap›lacak müdahaleyi ve etkileri ile sonuçlar›n› bilmesi, bu konuda yeteri kadar ayd›nlanmas› gerekir..”. “...daval› taraf›ndan daha bafllang›çta davac›ya beyninin içinde ur bulundu¤unu ve kafatas›n›n aç›larak bu urun al›nmas› gerekti¤i aç›kça belirtildi¤i anlafl›lmaktad›r. Davac› ve eflinin içtimai seviyeleri itibariyle böyle bir ameliyat›n a¤›r ve büyük bir ameliyat oldu¤unu bilmediklerini kabule imkan yoktur”. b. Ayd›nlatman›n fiekli Hekimin ayd›nlatma ödevi, t›bbi müdahalenin hukuka uygunluk flart› olan hasta onay›n›n (r›zan›n) geçerlilik flart› oldu¤undan; ayd›nlat›lan hastan›n t›bbi müdahaleye onay vermek üzere bir karar vermesi ve hatta yak›nlar› ile görüflüp baflka bir hekime dan›flabilmesi için gereken uygun bir süre tan›nmal›d›r. Bu nedenle, durum acil olmad›kça, ameliyat masas›nda yap›lacak bir ayd›nlatma kabule flayan olamaz. 2238 say›l› Kanun, organ ve doku alacak doktorlar›n vericiye, organ ve doku al›nmas›n›n do¤uraca¤› tehlikeler ile bunun t›bbi, psikolojik, ailevi ve sosyal sonuçlar› hakk›nda uygun biçimde ve ayr›nt›da bilgi vermekle yükümlü olduklar›n› belirtmektedir (m.7/a). T›bbi Deontoloji Nizamnamesi de bu yönde bir hükme sahiptir: “... hastan›n maneviyat› üzerinde fena tesir yapmak suretiyle hastal›¤›n artmas› ihtimali bulun- mad›¤› taktirde, teflhise göre al›nmas› gereken tedbirlerin aç›kça söylenmesi” doktora yüklenen görevler aras›nda say›lmaktad›r (m.14/II). Hastan›n maneviyat› üzerinde olumsuz etki yapabilecek aç›klamalar›n ayd›nlatma ödevi fleklinde hastaya sunulmas›, her fleyden önce hastaya zarar vermek olur. Bu noktada Alman hukukunda gelifltirilen anahtar kavram “meflru yalan hakk›” (Recht zur Notlüge) kavram›d›r. Buna göre, hastan›n maneviyat›na zarar verebilecek bilgiler hastaya verilemeyece¤i gibi, aksine hasta moral kazand›raca¤› düflünülen masum yalanlar da söylenebilecektir. Hukukumuzdaki bu pozitif düzenlemede, Alman ve ‹sviçre hukukunda oldukça gelifltirilmifl “hastan›n ayd›nlat›lmas›” kavram›n›n ipuçlar›n› yakalamam›z mümkündür. F›krada, “teflhise göre al›nmas› gereken tedbirler”in aç›klanaca¤› ifade ediliyorsa da, bunu hastal›¤›n teflhisi ve tedavisi ile ilgili tüm bilgilerin aç›klanmas› olarak anlamak gerekir. Yoksa teflhisin saklanabilece¤i ve sadece teflhis sonras› bilgilerin ayd›nlatmaya konu olaca¤› fleklinde anlafl›lmas› do¤ru olmaz. c. Ayd›nlatman›n Konusu Hekim, hastal›¤›n teflhisi ve tedavisinin nas›l yap›laca¤›, hangi yöntemin uygulanaca¤›, müdahale esnas›nda ve sonras›nda ortaya ç›kmas› muhtemel komplikasyonlar›n neler olabilece¤i, müdahalenin yarar ve sak›ncalar› konusunda hastas›n› sa¤l›kl› karar verebilecek ölçüde ayd›nlatmal›d›r. ‹lke olarak, ayd›nlatma yükümlülü¤ü mümkün oldu¤u ölçüde kapsaml› yerine getirilmelidir. Hastal›¤›n tan›s› bildirildikten sonra tedavinin flekli ve yöntemi ve do¤urabilece¤i muhtemel sonuçlar ayr›nt›l› olarak ve hastan›n anlayabilece¤i flekilde ona aç›klanm›fl olmal›d›r. Hekim hastay› kendi de¤erlendirmesine göre genel bilgilerle ayd›nlatt›¤› gibi, hastan›n özel sorular›n› da do¤ru ve yan›lg›ya düflürmeyecek flekilde cevaplamal›d›r. E¤er t›bbi müdahale tan›ya (teflhise) yönelik ise ve hayati bir tehlike arz etmiyor ise, ayd›nlatma yükümlülü¤ü daha kapsaml› ve ayr›nt›l› bilgiler içermeli, hekim hastay› her türlü komplikasyon ve ihtimale karfl› uyarmal›d›r. Estetik operasyonlar için de ayr›nt›l› bir ayd›nlatma görevinden söz edilebilir. Bu gibi durumlarda hekimin, az rastlanabilen komplikasyonlar hakk›nda da hastay› bilgilendirmesi gerekir. Bununla birlikte, t›bbi müdahalenin aciliyeti ölçüsünde ayd›nlatma yükümlülü¤ünün kapsam› daralacak, t›bbi müdahale nedeniyle ortaya ç›kan riskin büyüklü¤ü oran›nda ayd›nlatman›n kapsam› da genifllemifl olacakt›r. Tedavi yöntemini belirlemek hekimin takdirinde olan bir görev olmakla birlikte; t›bbi zorunluluklar izin verdi¤i ölçüde alternatif tedavi yöntemleri konusunda hastan›n bilgilendirilmesi ve bu bilgilendirme sonucu onay› al›narak tedavi yönteminin belirlenmesi en do¤rusu olacakt›r. d. Hastan›n Ayd›nlat›lmay› Reddetmesi Acaba hasta herhangi bir saikle hastal›¤› konusunda ayd›nlat›lmas› teklifini reddederse ne yap›lmal›d›r? Alman Federal Mahkemesi, hastan›n ayd›nlat›lmadan vazgeçme (feragat) iradesini aç›kça belirtmifl olmas›n› ve her fleyi hekime b›rakm›fl oldu¤unun kesinlikle anlafl›lmas›n› aramaktad›r. Hastan›n r›zas› için ayd›nlat›lmas›, esasl› bir kural olarak benimsenmekle birlikte, hastan›n ayd›nlat›lma- s› ile sa¤l›¤› ve yaflam› ciddi bir tehlikeye düflecek ise, bundan vazgeçilebilece¤i kabul edilmektedir. Nitekim Alman Federal Mahkemesi, kanserli bir hastaya bu teflhisin aç›klanmamas›n› isabetli görmüfltür. Yine hastal›k tehlikesinin artabilece¤i, üçüncü kifliler üzerinde tehlikeli sonuçlar do¤urabilece¤i, hastan›n zorunlu olan tedaviden vazgeçebilece¤i gibi endiflelerle de ayd›nlatma ödevi zorunlulu¤unun kalkabilece¤i kabul edilmektedir. e. Ayd›nlatman›n S›n›rlar› Hastal›¤›n veya t›bbi müdahalenin ölümle sonuçlanma riski varsa ve bu ihtimal yüksekse bunun hastaya söylenmemesi, çünkü maneviyat› üzerinde olumsuz sonuçlar do¤urmas› riskinin yüksek olaca¤› düflünülmelidir. Ancak böyle bir ölüm riskinin hastan›n kanuni temsilcisi veya yak›nlar›ndan saklanmas› mümkün olamaz. Genellikle kabul edildi¤ine göre, hastan›n ailesi üzerinde telafisi güç psikolojik travmalara yol açabilece¤i, hastan›n korku ve pani¤e kap›larak intihara teflebbüsüne veya kalp krizine ve tedaviden vazgeçmesine neden olaca¤› ihtimali varsa, bu tür terapötik nedenlerle ayd›nlatma faaliyetinin yap›lmamas› tavsiye edilmektedir. f. Hasta Ayd›nlatmas›nda ‹spat Yükü Ayd›nlatma yükümlülü¤ünün bu flartlar çerçevesinde usulünce yerine getirilip getirilmedi¤inin ispat yükü hekimin üzerindedir. Yani, hastan›n r›zas› al›narak t›bbi müdahale yap›lm›fl olsa bile, bu r›zan›n yeterince ayd›nlat›lm›fl bir iradeye dayan›p dayanmad›¤› tart›flmal› ise, bu tart›flmada hastan›n ayd›nlat›lmad›¤›n› de¤il, hekimin ayd›nlatma ödevini usulünce yerine getirmifl oldu¤unu ispatlamas› gerekir. Hastan›n r›zas›n›n al›nmas› gerekmeyen acil ve zorunlu hallerde hekimin hastay› ayd›nlatma ile yükümlü tutulamayaca¤› da aç›kt›r. Hastan›n daha önce bir baflka hekim taraf›ndan ayd›nlat›lm›fl oldu¤u veya hastan›n hekim veya hemflire gibi bir sa¤l›k çal›flan› olarak hastal›¤› hakk›nda esasen bilgilenmifl bir kimse olmas› halinde de ayd›nlatma yükümlülü¤ünün bulunmad›¤› kabul edilir. Hastan›n gelece¤ini bizzat tayin hakk› gere¤i, hekimin kendisini ayd›nlatmas›ndan aç›k bir irade ile feragat etti¤i durumlarda; hekim, hastan›n bu vazgeçmesini ispatla yükümlü olmak kayd›yla ayd›nlatma ödevinden kurtulur. Sa¤l›k Hakk› l Haziran 2007 51 Yarg›tay da ispat yükünün hekimin üzerinde oldu¤u görüflündedir: “Bu yönün ispat› daval› doktora aittir. ..Olay›m›zda daval› doktor, ayd›nlatma görevini yerine getirdi¤ini bütün veri ve sonuçlar› t›p bilimine uygun olarak davac›n›n anlayaca¤› biçimde bildirdi¤i iddia ve ispat edilemedi¤ine göre meydana gelen ve TCK.418/II maddesinde ma’yubiyet olarak nitelendirdi¤i zararl› sonuçtan sorumludur”. IV. SONUÇ Konuyla ilgili vard›¤›m›z sonuçlar› ve de¤erlendirmelerimizi flu flekilde özetleyebiliriz: 1. Her türlü t›bbi müdahale aç›s›ndan hastan›n ayd›nlat›lmas› ve bilgilendirilmifl onay›n›n al›nmas› aran- mal›d›r. T›bbi zorunluluk ve acil durum nedeniyle r›za aranmayan haller müstesna, hastan›n aç›k veya z›mni onay› al›nmal› ve bunun için de hasta gerekti¤i ölçüde bilgilendirilmeli ve ayd›nlat›lmal›d›r. 2. Hastan›n t›bbi müdahaleye onay›n› ifade eden r›za, iradeyi sakatlayan nedenlerden birisi ile sakatlanm›fl olmamal›d›r. Hasta hata, hile, tehdit ve cebir gibi ar›zalardan uzak olarak serbest iradesiyle t›bbi müdahaleyi kabul etmifl bulunmal›d›r. 3. T›bbi müdahalelerde, hekimin iyilefltirme ödevi ve sorumlulu¤u ile hastan›n kendi varl›¤› ve sa¤l›¤› için bizzat kendisinin karar verme hakk› aras›nda hassas bir dengenin kurulmas› zorunludur. Bu ba¤lamda özellikle hâkime önemli görevler düflmektedir. SON NOTLAR: Karfl. K. BAYRAKTAR, Hekimin Tedavi Nedeniyle Cezai Sorumlulu¤u, ‹stanbul 1972, s.15 vd. ZEVKL‹LER, “Tedavi Amaçl› Müdahalelerle Kiflilik Hakk›na Sald›r›n›n Sonuçlar›”, DÜHFD., S.1, s.27 ; SENG‹R, “Organ Naklinin Do¤urdu¤u Hukuki Meseleler”, AD., 1968, s.650 ; BAYRAKTAR, 1972, s.193 ; O. B. GÜRZUMAR, “Özel Hukukumuzda Organ nakli ve 2238 Say›l› Yasa Üzerine Düflünceler”, ABD., May›s 1991, S.3, s.386 ; M. AYAN, T›bbi Müdahalelerden Do¤an Hukuki Sorumluluk, Ankara 1991, s.11. Bu ço¤unluk görüflüne karfl›, hekimin müdahalesini hukuka uygun hale getiren olgunun “r›za” olmad›¤›, zira hekimin “mesleki bir görevi icra” etmekte oldu¤u ve bu görevi nedeniyle hastaya müdahaleye hakk› bulundu¤u da ileri sürülmektedir. Bkz. DÖNMEZER/ERMAN, Nazari ve Tatbiki Ceza Hukuku, Genel K›s›m, C.II, 7. Bas›, ‹stanbul 1981, s.61 vd. Kiflilik haklar›, “insan” olmak itibariyle kiflinin sahip oldu¤u de¤erleri ifade eder. Bu de¤erlere karfl› yönelecek bir sald›r› hukuki yapt›r›mla karfl›l›k görürken, kiflinin r›zas› ile bu de¤erlere yönelik sald›r›ya izin vermifl olmas› da hukuki himayeden yoksundur. Nitekim MK.m.24 (‹sv. MK.m.28) kiflilik haklar›n› d›fl müdahalelere karfl›, MK.m.23 (‹sv. MK.m.27) ise, kiflinin kendisine karfl› koruyucu bir niteli¤e sahiptir (N. AY‹TER, “fiahsiyet Haklar› Aç›s›ndan Organ Nakli”, AÜHFD., C.XXV, 1968, S.1-2, s.138, 139 ; A. ATAAY, fiah›slar Hukuku, ‹stanbul 1978, s.148). Bu nedenledir ki, kiflinin hayat› üzerinde tasarrufta bulunmas› veya “Euthanasie” kabul edilmez. MK.m.24’te 3444 say›l› Kanunla yap›lan de¤ifliklik dolay›s›yla bugün için “tedavi amac›” kavram› yerine “üstün nitelikte bir özel ya da kamu yarar›” amac› kavram› konulabilir (Bkz. MK.m.24/II). 1924 Anayasas›n›n TBMM’ne kanunlar› yorumlama yetkisi veren 26. maddesine dayanarak TBMM’nin yapt›¤› 27.1.1956 tarih ve 1956 say›l› yorum karar›nda, memurlar›n tabip odas›na kay›t olmakla yükümlü bulunduklar› belirtilmektedir. Ancak, 1953 tarih ve 6023 say›l› Kanunun o günkü (mer’i) düzenlemesi için yap›lan bu yorumun, 8.1.1985 tarih ve 3144 say›l› Kanunun 5. maddesi ile de¤ifltirilmifl m.7/II hükmünün aç›kl›¤› karfl›s›nda geçerli olmayaca¤› kabul edilmelidir. Kald› ki, sonraki tarihli bir yasal düzenleme önceki tarihli bir düzenleme ile çat›flt›¤›nda onu z›mnen ilga etmifl say›l›r. Her nas›lsa 5 y›ldan fazla hapsi veya daha az bile olsa a¤›r hapsi gerektiren ve hekimlikle hiçbir ilgisi olmayan herhangi bir suçu ifllemifl bulunan bir hekimin, salt bu ceza mahkûmiyeti sebebiyle hekimlik mesle¤inden ç›kar›lmas›, hakkaniyeti zedeleyen bir ceza olsa gerektir. BAYRAKTAR, 1972, s.142 ; R. ATABEK/M. SEZEN, “Hekimin Mesuliyeti”, ‹BD., 1954, C.XXVIII, S.2, s.151 ; ATABEK, “Hastanelerin Sorumlulu¤u”, ‹BD., 1986, C.LX, S.1, s.633 ; Ö. KÖPRÜLÜ, “Hekimin Hukuki Sorumlulu¤u”, ‹BD., 1984, C.LVIII, S.10-11, s.596. Bkz. BAYRAKTAR, 1972, s.79, 80. Anayasa m.90/son hükmü uyar›nca, usulüne göre yürürlü¤e konulmufl milletleraras› antlaflmalar kanun hükmünde olup bunlar hakk›nda Anayasaya ayk›r›l›k iddias› ile Anayasa Mahkemesine baflvurulamaz. 07.05.2004 tarih ve 5170 say›l› Kanunun 7. maddesi ile eklenen bu f›kra uyar›nca, usulüne göre yürürlü¤e konulmufl temel hak ve özgürlüklere iliflkin milletleraras› antlaflmalar ile kanunlar›n ayn› konuda farkl› hükümler içermesi nedeniyle ç›kabilecek uyuflmazl›klarda milletleraras› antlaflma hükümleri esas al›n›r. ‹flte temel hak ve özgürlüklere iliflkin hükümler içeren Biyot›p Sözleflmesi, kanunlar›n üstünde ve ifllevsel bak›mdan “Anayasa kural›” düzeyinde bir pozitif hukuk normu de¤eri tafl›maktad›r. RG., 01.08.1998, S.23420. Bu kararlara örnek olarak bkz. 4. HD., 07.03.1977, 6297/2541 (YKD., 1978, C.IV, S.6, s.905) ; 4. HD., 18.09.1979, 5840/9818 52 Sa¤l›k Hakk› l Haziran 2007 (YKD., 1979,, C.VII, s.1579). BELGESAY, 1953, s.65 ; BAYRAKTAR, 1972, s.193 ; GÜRZUMAR, 1991, s.386 ; AYAN, 1991, s.72. R›zan›n elde edilmesinde hekimin hastay› ayd›nlatmas› o kadar önemlidir ki, Almanya’da hekim aleyhine aç›lan sorumluluk davalar›n›n büyük ço¤unlu¤u ayd›nlatma yükümlülü¤ü konusundaki ihmal ve eksikliklere dayal›d›r. Bkz. AKINCI, 1996, s.217, dn.79. BGE II 287. 4. HD., 07.03.1977, 1976/6297, 1977/2541: “Daval›n›n r›zas›n›n bulundu¤u kabul edilse dahi, muayenenin muhtemel sonuçlar› davac›ya bildirilmemifltir” (YKD., C.IV, Haziran 1978, S.4, s.905 vd.). 4. HD., 07.03.1977, 1976/6297, 1977/2541 (YKD., 1978, S.6, s.905). 4. HD., 12.05.1964, 6458/4925 (RE‹SO⁄LU, 1983, s.6). ÖZSUNAY, 1983, s.46 ; SARIAL, 1986, s.62 ; fi. ERTAfi, “Alman Hukukunda Hekimin Mesleki Kusurdan Sorumlulu¤u”, Ege Üniv. Hukuk Fak. D., Y.1980, Y.1, No.1-4’den ayr› bas›, s.188. Hayati önemde ve acil operasyonlarla s›n›rl› olarak ameliyat masas›nda ayd›nlatma yap›labilece¤ine iliflkin bkz. ÇOLTU/ERDEM‹R/DURAK, 2000, s.95. Ayn› ilke, Frans›z Deontoloji Kanununda da öngörülmektedir (m.34). Bkz. DEM‹RHAN/O⁄UZ/ELÇ‹O⁄LU/DO⁄AN, Klinik Etik, ‹stanbul 2001, s.77. Buna çarp›c› bir örnek olarak ünlü yazar Theodor Storm olay› gösterilmektedir. Kendisine kanser oldu¤u bildirilen ünlü yazar psikolojik bak›mdan büyük bir çöküntüye u¤ram›flt›. Bunun üzerine kardefli, özel bir hekimler kurulu oluflturmufl ve bu kurulda ilk teflhisin yanl›fl oldu¤unu, hastal›¤›n bir mide rahats›zl›¤›ndan ibaret oldu¤unu aç›klayan bir rapor düzenlenmiflti. Böylece ünlü yazar, yaflama yeniden bafllam›fl ve 18861888 tarihleri aras›nda “K›r Atl›” isimli flaheserini yazm›flt›r. fiENOCAK, 1998, s.55, dn.87. BELGESAY, 1953, s.66 ; ÖZSUNAY, 1983, s.40. Yarg›tay da ayn› görüfltedir. 4. HD., 07.03.1977, 6297/2541: “Davac›n›n r›zas›n›n bulundu¤u kabul edilse dahi, muayenenin muhtemel sonuçlar› davac›ya bildirilmemifltir. Çünkü bu tür muayenelerde bazen k›zl›k zar›n›n bozulabilece¤i nadiren de olsa böyle bir sonucun meydana gelece¤i davac›ya bildirilmeli idi. Kald› ki, olay›n özelli¤i, davac›n›n bu riski bilmesi gerekti¤i sonucunu kabule de olanak vermemektedir” (AfiÇIO⁄LU, 1993, s.40). ÇOLTU/ERDEM‹R/DURAK, “Cerrahi Müdahalelerde Hasta Onam›n›n Adli T›p ve T›bbi Etik Yönünden De¤erlendirilmesi”, Medikal Etik (‹lkeler ve Sorunlar), ‹stanbul 2000, s.95. Federal Mahkemeye göre, t›bbi müdahalenin baflar›s› mevcut riskler nedeniyle flüpheli görülüyorsa, ameliyat karar› büyük ölçüde hastan›n takdirine b›rak›lmal›d›r (BGH, NJW, 1981, s.633). Ayr›ca bkz. BGH, NJW, 1982, s.2121. BGHZ 29, 46(54) = NJW 1958, 811 (ÖZSUNAY, 1983, s.44). ÖZSUNAY, 1983, s.46. BELGESAY, 1953, s.66 vd. ; ATABEK/SEZEN, 1954, s.150 ; BAYRAKTAR, 1972, s.129 ; RE‹SO⁄LU, 1983, s.5 vd. ; Ö. KÖPRÜLÜ, 1984, s.594 ; AfiÇIO⁄LU, 1993, s.41 ; fiENOCAK, 1998, s.56, 57 ; ÇOLTU/ERDEM‹R/DURAK, 2000, s.96. BELGESAY, 1953, s.67 ; Ö. KÖPRÜLÜ, 1984, s.595 ; fiENOCAK, 1998, s.57 ; ÇOLTU/ERDEM‹R/DURAK, 2000, s.96. BAYRAKTAR, 1972, s.129 ; ÖZSUNAY, 1983, s.45 ; fiENOCAK, 1998, s.57 ; ÇOLTU/ERDEM‹R/DURAK, 2000, s.96. ÖZSUNAY, 1983, s.44 ; ÇOLTU/ERDEM‹R/DURAK, 2000, s.96. 4. HD., 07.03.1977, 6297/2541: (AfiÇIO⁄LU, 1993, s.40). “HASTALARA GEREKL‹ ÖZEN‹ GÖSTEREM‹YORUZ” aradeniz Teknik Üniversitesi Ö¤retim Görevlisi ve Hasta Haklar› ve Sa¤l›kl› Yaflam Derne¤inin Yönetim kurulu Üyesi Sedat Bostan’›n 2006 y›l›nda, Trabzon’da yapm›fl oldu¤u bir araflt›rmada ilginç sonuçlar elde edildi. Hasta haklar›n› yönelik hizmet içi e¤itim çal›flmalar› esnas›nda gerçeklefltirilen araflt›rmaya 125 hekim d›fl› hastane çal›flan› gönüllü olarak kat›ld›. K Sa¤l›k çal›flanlar›n›n hasta haklar›na yönelik tutumlar›n›n araflt›r›lmas› amac›yla yap›lan çal›flmada, sa¤l›k çal›flanlar› “yo¤unluktan dolay› hastalara gerekli özeni gösteremediklerini” ifade ettiler. Araflt›rman›n sonuçlar›na göre, sa¤l›k çal›flanlar›n›n afla¤›daki konularda tutum düzeylerinin düflük oldu¤u tespit edildi. Bunlar; " Hastan›n mahremiyet hakk›na uyma, " Hastan›n özel durumlar›n› dikkate alma, " Hastaya gerekli özeni gösterme, " Hastalar›n eflitlik ve adalete uygun flekilde sa¤l›k hizmetinden faydalanmalar›n› sa¤lama, " Hasta memnuniyetini, sa¤l›k çal›flanlar›n›n de¤erlendirilmesinde ölçü kabul etme, " Hastaya agresif ve otoriter davranmama, " Hastalar›n sorular›n› önemli ve gerekli bularak cevap verme, " Hasta haklar›n›n öne ç›kart›lmas›ndan rahats›z olmama. Sa¤l›k çal›flanlar›n›n hasta haklar›yla ilgili olumlu düflüncelerinin yüksek düzeyde oldu¤u konular ise flöyledir. Sa¤l›k çal›flanlar›n›n varl›k nedenlerinin hastalar oldu¤u, Hastalar›n haklar›n›n olabilmesi için insan olmalar›n›n yeterli oldu¤u, Hastanelerde hasta flikayetleri için özel birimler olmas› gerekti¤i, Hastalar›n dini ihtiyaçlar›n›n karfl›lanabilece¤i, T›bbi müdahale öncesi hastan›n r›zas›n› almak gerekti¤i. Ayr›ca; sa¤l›k çal›flanlar›n›n e¤itim düzeyinin, meslekte çal›flma süresinin ve okuduklar› kitap say›s›n›n artmas›yla, hasta haklar›na yönelik tutum düzeylerini olumlu yönde etkilendi¤i tespit edildi. " " " " " Sa¤l›k Hakk› l Haziran 2007 53 GENEL SA⁄LIK S‹GORTASININ ÖNGÖRDÜ⁄Ü DE⁄‹fi‹M‹N KAMU HASTANELER‹NE YÖNEL‹K R‹SKLER‹ ! Ö¤r. Gör. Sedat BOSTAN Sa¤l›k ‹darecisi, Ekonomi ve ‹flletme Bilim Uzman› Karadeniz Teknik Üniversitesi, Sa¤l›k Hizmetleri Meslek Yüksek Okulu, Trabzon sedatb@ktu.edu.tr nayasam›z›n sa¤l›k hizmetleriyle ilgili düzenlemeyi ifade eden 56. maddesinin son f›kras› “Genel Sa¤l›k Sigortas›n›n (GSS)” kurulmas›n› teflvik etmektedir. Bu nedenle 1982 sonras› ifl bafl›na gelen bir çok hükümet ve siyasi parti, parti veya hükümet program›nda GSS’n›n kurulmas›na yönelik niyet beyan etmifltir. Baz› ön haz›rl›klar ve kanun taslaklar› oluflturulmufl olmas›na ra¤men, de¤iflik nedenlerden dolay› GSS’ye yönelik bir kanunun, meclis genel kurulunda görüflülüp kanunlaflmas› mümkün olmam›flt›r. ‹fl bafl›ndaki hükümet, 2006 y›l›nda 5510 say›l› Kanunu ç›kararak GGS’yi yasalaflt›rm›fl olsa da; öngördü¤ü flekilde (1 Ocak 20007 tarihi itibariyle) yürürlü¤ünü sa¤layamam›flt›r. Anayasa Mahkemesi’nin GSS’n› da içeren 5510 say›l› Sosyal Sigortalar ve Genel Sa¤l›k Sigortas› Kanunu’nun baz› maddelerini iptal etmesi, GSS’nin yürürlü¤e girmesini ertelemifltir. Bununla birlikte GSS’nin, mevcut hükümet veya gelecek hükümetler taraf›ndan baz› de¤ifliklikler yap›lsa bile yürürlü¤e girece¤i kanaati has›l olmufltur. GSS, esas itibariyle sa¤l›k hizmetlerinin finansman fleklini düzenlemektedir. Fakat bu düzenleme, ülkedeki sa¤l›k hizmetlerinin verilifl tarz›, ulafl›labilirli¤i, kalitesi, toplumsal maliyetleri ile hemen hemen her yönünü etkileyecektir. GSS’nin, farkl› renklerle boyanm›fl sa¤l›k hizmetleri resmini, yeniden çizmek ve ayn› renklerlerle boyamak amac›n› gerçeklefltirebilme becerisi, önümüzdeki uygulama sürecinde ortaya ç›kacakt›r. Anayasa Mahkemesinin iptal karar›, öngörülen yeni resimdeki renk uyumunu etkileyece¤i, en az›ndan farkl› tonlamalara gidilmesi gerekece¤ini göstermektedir. Kamuoyunda GSS üzerinde yap›lan tart›flmalar, daha çok sa¤l›k hizmetlerinin finansman zorluklar› ve halk›n sa¤l›k hizmetlerine ulafl›labilirli¤i üzerinde yo¤unlaflmaktad›r. Halbuki getirilen yeni düzenlemelerin sa¤l›k hizme- A 54 Sa¤l›k Hakk› l Haziran 2007 ti sunucular›n›, hastaneleri ve özellikle kamu hastanelerini nas›l etkileyece¤i yeterince tart›fl›lm›fl de¤ildir. GSS’ye iliflkin yeni düzenleme, Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) ile sözleflme yapan ve SGK’nun kurallar›n› kabul eden bütün hastane ve sa¤l›k kurumlar›n› sa¤l›k hizmeti alma aç›s›ndan eflit k›lmaktad›r. Öngörülen bu sistem, bu günkü uygulamayla k›yasland›¤›nda özel sa¤l›k kurumlar› ve hastanelerini çok büyük oranda teflvik etmektedir. Asl›nda bu öngörü, kamu sa¤l›k kurumlar› ve hastaneleri ile özel sa¤l›k iflletmelerini ulafl›labilirlik yönüyle denklefltirmek amac›n› gözetmekte olup, özel sa¤l›k iflletmeleri aleyhine olan durumun düzeltilmesi olarak da kabul edilebilir. Bu sayede, özel sektör eliyle sa¤l›k hizmeti arz›n›n artaca¤› ve sa¤l›k hizmetleri ihtiyac›n›n daha iyi karfl›lanaca¤›, sa¤l›k hizmetlerinin ulafl›labilirli¤inin yükselece¤i, hastalar›n s›rada bekleme sürelerinin azalaca¤›, hekim seçme ve hastane seçme hakk›n›n uygulanabilirli¤i ile sa¤l›k kurumlar› aras›nda rekabetin ve kalitenin artaca¤› tahmin edilmektedir. Halen ülkemizdeki sa¤l›k hizmetleri çok büyük ölçüde kamu a¤›rl›kl›d›r. Koruyucu sa¤l›k hizmetlerinin tamam›na yak›n›, tedavi edici sa¤l›k hizmetlerinin ise çok büyük bir k›sm› kamuya aittir. Bir fikir vermek için ifade edecek olursak ülkedeki mevcut hasta yata¤›n›n % 92’si kamuya aittir. Özel sa¤l›k kurumlar› ve hastaneleri lehine olan bu öngörünün, kamu sa¤l›k kurumlar› ve hastaneleri aç›s›ndan nas›l sonuçlar do¤uraca¤›, kamu hastanelerinin özel sektörle rekabet ederken ne tür sorunlarla karfl›laflaca¤› çok yönlü hesaplanmal›d›r. Çünkü mevcut yap› içerisinde kamu hastaneleri, rekabeti engelleyen yasal ve yönetsel s›n›rl›l›klara sahip olmakla birlikte, rekabet edebilme al›flkanl›¤›ndan da yoksundur. Öncelikle kamu hastanelerinde çal›flan personelin büyük ço¤unlu¤u 657 say›l› Devlet Memurlar› Kanuna ba¤l› oldu¤u için, personel üzerinde yap›labilecek de¤ifliklikler aç›s›ndan s›n›rl›l›klar vard›r. Kamu hastaneleri, kendi ihtiyaçlar› çerçevesinde serbestçe ve k›sa sürede personel alma veya ifline son verme hakk›na sahip de¤illerdir. Baflar›l› ile baflar›s›z personelin ücretlendirilmesinde farkl›l›klar sa¤layamazlar. Her ne kadar döner sermaye ödemelerinde, performans kriteri olsa da bu kriterlerin nicelik ölçümüne yönelik olmas›, personel kalitesini de¤erlendirmede yeterli olamamaktad›r. Kamu hastanelerinin yönetiminin profesyonel olmay›fl›, yönetici atamalar›nda liyakati ölçen ba¤›ms›z kriterlerin oluflturulmam›fl olmas› ve politik etkilere aç›k olmas› bir s›n›rl›l›kt›r. Örne¤in; Milli E¤itim Bakanl›¤›, okul yöneticilerini atarken merkezi s›nav yöntemini kullanmaktad›r. Okullarla k›yasland›¤›nda hastaneler, çok daha büyük bütçeli ve karmafl›k organizasyonlar olup, çal›flan say›s› ve çal›flanlar›n e¤itim düzeyleri de çok farkl›d›r. Bir çok hastanenin y›ll›k cirosu ve gün içi nüfusu, küçük bir beldeden daha fazlad›r. Ayr›ca kamu hastanelerinde rekabet anlay›fl›, henüz geliflmemifltir. Kamu sa¤l›k çal›flanlar›n›n hizmet anlay›fl›, ifl veya sa¤l›k çal›flan› odakl› olup, rekabetin gere¤i olan hasta odakl› bir anlay›fltan uzakt›r. 224 say›l› Sa¤l›k Hizmetlerinin Sosyallefltirilmesi Hakk›nda Kanun’un uygulanamamas›n›n nedenleri aras›nda mevcut personelin kanunun gere¤ine uygun e¤itim almam›fl oldu¤unun gösterilmesi unutulmamal›d›r. GSS’nin uygulanmas› ile birlikte özel sa¤l›k sektöründe oluflacak cazibeli vakumun, kamu sa¤l›k kurumlar›nda yetiflmifl, deneyimli ve uzman bir çok hekim, hemflire, di¤er sa¤l›k çal›flanlar›n› ve yöneticilerini kendine çekebilece¤ini tahmin etmek zor de¤ildir. GSS’nin yürürlü¤e girmesiyle, kamu sa¤l›k kurumlar› ve hastanelerinde ortaya ç›kabilecek bu tür risklere ve problemlere karfl› flimdiden haz›rl›k yap›lmas› zorunlulu¤u aç›kt›r. GSS’ni ertelenmesini f›rsat bilerek, konunun ilgilileri, taraflar› ve uzmanlar› önünde tart›fl›lmas›na ve bu tart›flmalar›n ve yeni önerilerin kamuoyu ile paylafl›lmas›na ihtiyaç bulundu¤u ortadad›r Sonuç olarak; Sosyal Sigortalar Ve Genel Sa¤l›k Sigortas› Kanunu ile öngörülen sistemin, getirece¤i muhtemel avantaj ve dezavantajlar›n, sa¤l›k hizmeti sunucular› aç›s›ndan da, özellikle kamu hastaneleri ve kurumlar› aç›s›ndan da tart›fl›lmas› gerekmektedir. Sa¤l›k Hakk› l Haziran 2007 55 HASTANIN KAYITLARI ‹NCELEME HAKKI ! Doç. Dr. Hakan HAKER‹ SELÇUK ÜN‹VERS‹TES‹ HUKUK FAKÜLTES‹ Ö⁄RET‹M ÜYES‹. hakeri@selcuk.edu.tr 1. Hukuksal Dayanak Bugün hasta kay›tlar›n›n hekimin mülkiyetinde bulundu¤u ve dolay›s›yla sadece kendisine aç›k oldu¤u fleklindeki düflünceler afl›lm›fl bulunmaktad›r. Tarihsel geliflim içinde öncelikle, hastan›n kendi dosyas›n› bir baflka hekime göndertmesi hakk› tan›nm›flt›r. Zaman içinde ise, özel muayeneler bak›m›ndan, hekimin muayenehaneyi devretmesi durumunda, o ana kadar bakt›¤› hastalara iliflkin dosyalar› bile ancak hastan›n muvafakatiyle bir baflka hekime aktarabilece¤i art›k yerleflmifl içtihat halini alm›flt›r. Bugün ise, ö¤retide hastan›n hakl› bir yarar› bulundu¤u takdirde dosyas›na bakma hakk› bulundu¤u kabul edilmektedir. Hakl› bir yarar ise, tedaviye bir baflka hekimin devam etmesi olabilece¤i gibi, dava açmadan önce dosyan›n incelenmesi de olabilir. Sözleflmenin bulunmas› durumunda, kay›tlara bakma hakk›, sözleflmeden kaynaklanan bir yan hakt›r. Sözleflme iliflkisinin bulunmamas› durumunda ve keza kamu hastaneleri bak›m›ndan 4982 say›l› Bilgi Edinme Hakk› Kanunu hükümlerine dayanarak da, kay›tlar›n istenmesi mümkündür. Bir davan›n aç›lm›fl olmas› durumunda, ayr›ca davadan kaynaklanan dosyaya bakma hakk› söz konusu olacakt›r. Hasta Haklar› Yönetmeli¤i’nin 16. maddesi kay›tlar› inceleme hakk›n› aç›kça tan›m›fl bulunmaktad›r. Buna göre, “hasta, sa¤l›k durumu ile ilgili bilgiler bulunan dosyay› ve kay›tlar›, do¤rudan veya vekili veya kanuni temsilcisi vas›tas› ile inceleyebilir ve bir suretini alabilir. Bu kay›tlar, sadece hastan›n tedavisi ile do¤rudan ilgili olanlar taraf›ndan görülebilir”. Keza ayn› yönetmeli¤in 17. maddesinde kay›tlar›n düzeltilmesini isteme hakk› da düzenlenmifltir: “Hasta; sa¤l›k kurum ve kurulufllar› nezdinde bulunan kay›tlar›nda eksik, belirsiz ve hatal› t›bbi ve flahsi bilgilerin tamamlanmas›n›, aç›klanmas›n›, düzeltilmesini ve nihai sa¤l›k durumu ve flahsi durumuna uygun hale getirilmesini isteyebilir. Bu hak, hastan›n sa¤l›k durumu ile ilgili raporlara itiraz ve ayn› veya baflka kurum ve kurulufllarda sa¤l›k durumu hakk›nda yeni rapor düzenlenmesini isteme haklar›n› da kapsar”. 2. Kay›tlar› ‹nceleme Hakk›n›n Çeflitleri Ö¤retide iki türlü inceleme hakk›ndan bahsedilmektedir: Dava d›fl› ve dava dolay›s›yla inceleme hakk› olmak üzere. a. Dava D›fl› ‹nceleme Hakk› Hastan›n hasta dosyas›n› bir dava olmaks›z›n inceleme hakk›, esasen hekimlik sözleflmesinden kaynaklanmakla beraber, somut olayda hastan›n dosyay› inceleme konusunda hakl› bir yarar› olmal›d›r. Ö¤retide hastan›n her türlü yarar›n›n dosyay› inceleme hakk› vermedi¤i, ancak sözgelimi haks›z fiil iddias›n›n, hastaya dosyas›na bakma hakk› verdi¤ini savunan yazarlar bulunmaktaysa da, hastan›n dosyay› inceleme hakk›n›n bulundu¤unu savunan yazarlar da vard›r, ancak bu hakk›n kapsam›n›n tart›flmal› oldu¤u da belirtilmektedir. Bugün Hasta Haklar› Yönetmeli¤i’nin aç›k hükmü karfl›s›nda, bu konu tart›flmas›zd›r. Uygulamada da hekimin ve hastanenin kural olarak herhangi bir hukuksal çat›flma durumu olmaks›z›n dahi hastan›n dosyas›n› göstermek zorunda oldu¤una karar verilmifltir. Hekim, hastan›n, kendisinin durumu, uygulanan tedaviye iliflkin flartlara ve tedavinin geliflimine iliflkin objektif tespitlere ulaflma talebine karfl› koya- DEUTSCH, ERWIN/SPICKHOFF, ANDREAS, MEDIZINRECHT, 5.B., BERLIN 2003, kn. 466. LAUFS, ADOLF/UHLENBRUCK, WILHELM-SCHLUND, HANDBUCH DES ARZTRECHTS, 3. B., MÜNCHEN 2002, §60, kn. 1 (L/U-YAZAR). L/U-UHLENBRUCK/SCHLUND, §60, kn. 2. PETER, JÜRGEN, DAS RECHT AUF EINSICHT IN KRANKENUNTERLAGEN, KÖLN 1989, 143 vd.; 181 vd.; 237 vd. L/U-UHLENBRUCK/SCHLUND, §60, kn. 4. DEUTSCH/SPICKHOFF, kn. 90. BGH NJW 1983, 328, 329. STEFFEN, ERICH/DRESSLER, WOLF-DIETER, ARZTHAFTUNGSRECHT, NEUE ENTWICKLUNGSLINIEN DER BGH RECHTSPRECHUNG, 9. B., KÖLN 2002, kn. 474. 56 Sa¤l›k Hakk› l Haziran 2007 maz. Bu kapsamda verilen ilaçlar ve ameliyat›n yürüyüflü ve sonuçlar› önem kazanmaktad›r. Hastan›n bu hakk›, hastan›n kendi gelece¤ini belirleme ve kiflisel onur hakk›ndan kaynaklanmaktad›r. Bu suretle hasta tedavi sürecinde basit bir obje olmaktan ç›kar›lmaktad›r. Bu noktada ileri sürülebilecek olan, hekimin fikir ve mülkiyet haklar›n›n bu suretle ihlal edilebilece¤i sav›na karfl›, uygulama, bu argüman›n hastan›n kiflilik hakk› karfl›s›nda geri çekilmek zorunda oldu¤unu aç›klam›flt›r. Uygulama, hekimin sübjektif de¤erlendirmelerini ise, hastan›n inceleme hakk› olmad›¤›na karar vermifltir. Buna göre hasta veya yak›nlar› hakk›ndaki hekimin dosyaya aktard›¤› sübjektif de¤erlendirmeler hastaya gösterilmek zorunda de¤ildir. Bu kapsamda hekimin ilk teflhise yönelik belirlemeleri, hastan›n davran›fl›na iliflkin notlar›n›n da verilmeyece¤i kabul edilmektedir. Böylece, hekim ücreti karfl›l›¤›nda hasta dosyas›n›n fotokopisini vermek ve dosyan›n tam olarak verildi¤ini güvence alt›na almak zorundad›r. Dosya inceleme hakk› tedaviye yönelik nedenlerden ötürü k›s›tlanabilir. Nitekim psikiyatrik tedavide hasta dosyas›n›n görülmesiyle tedavi tehlikeye girecekse, dosyan›n gösterilmesinden sarf› nazar edilebilir. Uygulamada da, psikolojik bozukluk nedeniyle zorla hastaneye yat›r›l›p taburcu olan hastan›n, intihar tehlikesi olmad›kça dosyas›n› görme hakk›n›n bulundu¤una karar verilmifltir. b. Dava Dolay›s›yla ‹nceleme Hakk› Hasta dosyas› hekim sorumlulu¤u davalar›nda önemli rol oynamaktad›r. Hâkim (ceza davas› ise savc› da) aç›lan dava çerçevesinde hastal›k dosyas›n› re’sen istetebilir. Dava d›fl› dosya inceleme hakk›ndan farkl› olarak burada, tedavi nedenleriyle dosyan›n gösterilmesi reddedilemez. Ceza davas›nda kovuflturma aflamas›nda dava dosyas›nda bulunan hasta dosyas› incelenebilir. Soruflturma aflamas›nda ise avukata bu hak tan›nm›fl olup, ancak hâkimin gizlilik karar› almas› da mümkündür. 3. Kay›t ‹nceleme Hakk›na ‹liflkin Di¤er Hususlar Hasta dosyan›n orijinaline bakma hakk›na sahip oldu¤u gibi, tedaviye iliflkin temel hususlar hakk›nda da bilgi isteyebilir. Örne¤in, hekimin, hemflirenin ad› gibi. Hasta röntgen, tomografi ve laboratuar sonuçlar›n› da görebilir. Kay›t inceleme hakk›, hasta gibi avukat›na da tan›nm›flt›r. Hastan›n ölümü durumunda, mirasç›lar›n›n kay›tlar› inceleme hakk› bulunmaktad›r. Ancak burada dikkat edilmesi gereken husus, hastan›n ölümünden sonra da saklanacak olan s›rlar›n›n, dosya inceleme hakk› ile a盤a ç›kar›lmamas›d›r. Bu nedenle, hastan›n aç›k veya varsay›lan r›zas›n›n bulundu¤u hallerde bu hakk›n mirasç›lara geçti¤i kabul edilmek gerekir. Nitekim Bilgi Edinme Hakk› Kanunu’nun 21. maddesine göre, “kiflinin izin verdi¤i hâller sakl› kalmak üzere, özel hayat›n gizlili¤i kapsam›nda, aç›klanmas› hâlinde kiflinin sa¤l›k bilgileri ile özel ve aile hayat›na, fleref ve haysiyetine, meslekî ve ekonomik de¤erlerine haks›z müdahale oluflturacak bilgi veya belgeler, bilgi edinme hakk› kapsam› d›fl›ndad›r”. Hasta kay›tlar›n›n maliye veya tabip odas› taraf›ndan incelenmesi bak›m›ndan ise, s›k› koflullar aranmal›d›r. Bu bak›mdan, ancak gerekli oldu¤u ölçüde bu kurumlar›n dosyay› incelemesine olanak tan›nmal›d›r. 4. Yapt›r›m Hasta Haklar› Yönetmeli¤i ile Bilgi Edinme Hakk› Kanunu’nun tan›d›¤› haklar›n hastane veya hekimlerce ihlali durumunda, kamu hastaneleri ve kamu görevlisi hekimler bak›m›ndan disiplin sorumlulu¤u söz konusu olacakt›r. Keza bu görevin ihmali nedeniyle bir zarar do¤muflsa, ceza kanunu hükümleri gere¤ince de cezai sorumluluk düflünülebilir. Buna karfl›l›k kamu görevlisi olmayan hekimler ve özel hastaneler bak›m›ndan, ancak sözleflmeye ayk›r›l›k söz konusu olacakt›r. Bu durumda, bundan do¤an zararlar›n tazmini istenebilir. Ayr›ca, söz konusu hekim bak›m›ndan tabip odas›na disiplin soruflturmas› için müracaat edilebilir. Keza özel hastanenin de Sa¤l›k Bakanl›¤›’na flikâyet edilmesi olanakl›d›r. Ancak bu durumda hastaneye yönelik idari bir yapt›r›m uygulanmas› söz konusu olabilecektir. AG Hagen, NJW-RR 1998, 262. PETER, 221-223. L/U-UHLENBRUCK/SCHLUND, §60, kn. 7. BVerwG VersR 1989, 820. L/U-UHLENBRUCK/SCHLUND, §60, kn. 8. PETER, 241. DEUTSCH/SPICKHOFF, kn. 469. BGH VersR 1983, 690; LG Heidelberg VersR 1989, 595. LG München MedR 2001, 524. L/U-UHLENBRUCK/SCHLUND, §60, kn. 11. DEUTSCH/SPICKHOFF, kn. 468. DEUTSCH/SPICKHOFF, kn. 470. Sa¤l›k Hakk› l Haziran 2007 57 Her fieyin Bafl› Sa¤l›k Ama “Hukuk”suz Sa¤l›k Olmaz ! Yusuf fiAH‹N Doç. Dr., Karadeniz Teknik Üniversitesi, Kamu Yönetimi Bölümü on yirmi, yirmi befl y›ld›r devletin yeniden yap›land›r›lmas› çal›flmalar› var. Bu konuda, epey bir mesafe katedildi¤i de söylenebilir. Ancak, bir konuda büyük bir direnç var: Zihinsel dönüflüm. Hiçbir reform çabas›, üzerine oturdu¤u bir zihinsel dönüflüm olmaks›z›n baflar›l› olamaz. Ayn› durum, sa¤l›k alan›nda da geçerli. S ### Gelin flöyle düflünelim: ‹htiyaç duydu¤umuz mal ve hizmetlerin say›s› 100 birim olsun. Bu hizmetleri iki de¤iflik flekilde sunmak mümkün: Birincisi, kendi hizmetimizi kendimiz görmek; ikincisi ise bu hizmetleri baflkalar›na gördürmek. Kendi yiyece¤i ekme¤i kendisi pifliren kifli, birincisine; ayn› ifli bir f›r›na veya baflka bir kuruma havale eden kifli ikincisine örnek olarak verilebilir. Bir mal veya hizmeti baflkalar›na gördürmek istedi¤imizde, bunun da –çok genel olarak- iki yolu var: Bu hizmeti, ya gönüllü bir ortakl›k temelinde ya da istemeyerek de olsa baflkalar›na gördürmek. F›r›n›n sundu¤u ekmek, birincisine; güvenlik hizmeti, ikincisine örnek verilebilir. Birincisinde tüketiciler, hizmetin ne zaman, nas›l, ne kadar sunulaca¤›n› büyük ölçüde belirliyor ve üstelik fiyat›n› da ödüyor. ‹kincisinde ise hizmetten yararlananlar, hizmetin ne zaman, nas›l ve ne kadar sunulaca¤›na karar vermedikleri gibi; bu hizmetlerin masraflar›na da bazen istemedikleri halde verdikleri vergilerle katk›da bulunuyorlar. ### Yukar›da bahsetti¤imiz 100 birimlik mal veya hizmetlerden birisi de sa¤l›k olsun. Birinci sorun flu: Sa¤l›k sorunlar›m› kendi halime mi çözece¤im, yoksa, bu hizmetleri baflkas›ndan m› alaca¤›m? Her insan›n kendi haline sa¤l›kla ilgili yapabilece¤i fleyler tabii ki var, sigara içmeyerek sa¤l›k sorunlar› yaflamamak gibi. Ama bir insan›n, ihtiyaç duydu¤u bütün sa¤l›k hizmetlerini kendi haline halletmesi ne yaz›k ki mümkün de¤il. Bir baflka ifadeyle, sa¤l›k hizmetlerinde baflkalar›na müracaat etmemiz kaç›n›lmaz. fiu halde bir baflka sorun daha var: ‹htiyaç duydu¤um sa¤l›k hizmetlerini gönüllü bir iflbirli¤i içinde baflkalar›na m› gördürece¤im, yoksa, bu hizmeti bana hiç dan›flmadan sunacak ve paras›n› da benden zorla alacak birilerini mi bulaca¤›m? E¤er birincisi olsun diyorsak, sa¤l›k hizmetlerinin özel sektör taraf›ndan, bir baflka ifadeyle, devletin d›fl›ndaki organizasyonlar, yap›lar taraf›ndan (örne¤in, flirketler, vak›flar, dernekler, vs.) taraf›ndan sunulmas›n› istiyoruz demektir. E¤er ikincisi olsun diyorsak, sa¤l›k hizmetlerinin devlet taraf›ndan sunulmas›n› istiyoruz demektir. ### Sa¤l›k hizmetlerini devlet, merkezde (Türkiye örne¤inde, Ankara’da) yapaca¤› bir teflkilâtlanmayla sunabilece¤i gibi; merkezin denetiminde taflrada (yani merkezîn d›fl›ndaki co¤rafi alanlarda) da örgütlenerek sunabilir. Türkiye’de sa¤l›k alan›ndaki merkez teflkilât› Sa¤l›k Bakanl›¤›, taflra teflkilât› da illerdeki sa¤l›k il müdürlükleridir. Birincisinin de faydalar› var, her hizmetin belli bir standard›n›n olmas› gibi; ikincisinin de faydalar› var, merkez ile yerel birimler aras›ndaki yaz›flmalar›n azalmas› gibi. 58 Sa¤l›k Hakk› l Haziran 2007 Devlet, bazan, merkezin d›fl›ndaki belirli co¤rafi alanlara, kendi bafllar›na karar als›nlar, kendi hizmetlerini kendileri sunsunlar diye belirli bir özerklik tan›r, hareket alan› b›rak›r. Bunun temel mant›¤› fludur: Söz konusu co¤rafyaya özgü bir tak›m mal ve hizmetlerin sunulmas›nda o yöre halk›n›n söz sahibi olmas›, kendisini yönetecekleri seçmesi ve belirli aral›klarla yap›lan seçimlerle yine onlar› denetlemesi. K›sacas›, yerel demokrasinin kökleflmesi, bu türden teflkilâtlanman›n ç›k›fl noktas›. ### Bütün bu aç›klamalar›m›z›n sebebi flu: Türkiye’de sa¤l›k hizmetleri, devlet taraf›ndan sunulan bir mal veya hizmet seklinde teflkilâtlanm›fl. Bunu, son zamanlarda, de¤ifltirmeye çal›fl›yoruz. Önümüzde birkaç seçenek var: Ya merkez teflkilât›n›n taflradaki uzant›lar›na (yani sa¤l›k il müdürlüklerine, valiliklere) birtak›m yetkiler verece¤iz, ya k›smen özerk kurumlar olarak teflkilâtland›rd›¤›m›z yerel birimlere (yani, il özel idarelerine, belediyelere, köylere, genel ad›yla yerel yönetimlere) yetki devredece¤iz ya da bu hizmetleri tamamen özel sektöre (flirketlere, vak›flara, derneklere) b›rakaca¤›z. 2003 y›l›nda gündeme gelen ve kamu yönetiminde sa¤l›k hizmeti de dahil pek çok hizmetin yeniden bölüfltürülmesini öngören Kamu Yönetimi Temel Kanunu Tasar›s›, sa¤l›k hizmetlerindeki pek çok görev ve yetkiyi özerk kurumlar olarak teflkilâtlanm›fl olan yerel birimlere aktar›yordu. Bu Tasar›, Meclisçe kabul edilerek Cumhurbaflkan›na gönderildi, ama Cumhurbaflkan›, baz› gerekçelerle söz konusu Kanunu, yeniden görüflülmek üzere Meclise geri gönderdi. Bu Kanun, bir daha Mecliste görüflülmedi, ama düzenledi¤i konulardan bir k›sm› daha sonra, baflka Kanunlar›n içine al›narak kanunlaflt›r›ld›. ### Bu geliflmeler olurken, Türkiye adeta ikiye ayr›ld›: Sa¤l›k hizmetleri alan›nda merkeziyetçi yap›n›n devam›ndan yana olanlar ile yerelleflmeden yana olanlar. Bize göre, iki tutum aras›nda bir fark yok, zira sa¤l›k hizmetlerini sunacak olan her iki durumda da kamu sektörüdür, bir devlet kurulufludur. De¤iflen tek fley, kamu hizmetlerinin sunuldu¤u örgütün halka daha yak›n olmas›d›r. Gerçi, bir hizmeti sunan kamusal kuruluflun halka daha yak›n olmas›n›n baz› avantajlar› olacakt›r, yaz›flmalar›n (bürokrasinin) azalmas› gibi. Ama özde bir de¤ifliklik yoktu, hizmetin ne zaman, nas›l, nerede sunulaca¤›n› belirleyen yine biz olmayacakt›k. ### Devleti di¤er yap›lanmalardan ay›rt eden en önemli unsur, fiziksel fliddet (güç) kullanma tekeline sahip olmas›. Devletin bu niteli¤inin keyfili¤e ve despotizme dönüflmemesi için bugün, sadece bir devletimiz olsun istemiyor, ayn› zamanda bu devletin bir “hukuk devleti” olmas›n› istiyoruz. Bir baflka ifadeyle, modern dev- let, koydu¤u kurallara vatandafllar›n›n yan› s›ra kendisi de uyan devlet demek. Bu, bir anlamda, bir karar alma, ald›¤› kararlar› gerekiyorsa zorla uygulatma özelli¤ine sahip devleti, insanilefltirme, medenilefltirme ameliyesi; devletin, ayaklar› yere basar bir hale gelmesi; her fleye gücü yeten bir devlet olmaktan ç›kmas›, hizmet sundu¤u vatandafl›yla ayn› kurallara tabi olmas›, ayn› seviyede olmas› demek. Hukuk devleti, hukukun ciddiye al›nd›¤› devlet demek, ayn› zamanda. Bunun en önemli göstergesi, sadece hukukun var olmas› de¤il, ayn› zamanda söz konusu hukuk kurallar›n›n uygulanmas›d›r. Hukuk devleti, aff›n varoldu¤u ve üstelik aflar›n art›k istisnai bir beklenti olmaktan ç›k›p genellik ve gereklilik kazand›¤› bir ortamda bir anlam ifade etmeyecektir. Af varsa ve sistematik bir flekilde uygulan›yorsa, bu defa, hukuka uymak, “enayilik” olarak görülmeye bafllanacakt›r, zira hukukla ifl görmek, bazen, hukukun d›fl›nda ifl görmeye göre daha zordur. Hukuk, maliyetli bir ifl görme biçimi halini alabilir ama tek bafl›m›za yaflamad›¤›m›za göre, zorunludur da. Oysa hukuksuzluk, tek bafl›m›za yaflad›¤›m›z varsay›m›na dayan›r. Bu yüzden, herkes, istedi¤i her fleyi yapabilece¤i, elde edebilece¤i düflüncesine kap›l›r. ### Bu ara bilginin önemi de flurada: Türkiye, af sisteminin hayat›m›z›n her alan›nda sistematik hale geldi¤i bir ülke. E¤er durum bu ise, sa¤l›k hizmetini ha merkez teflkilât›, ha onun taflradaki uzant›s›, o da olmad›, kendilerine özerklik tan›d›¤›m›z yerel birimler sunsun, bir fley fark etmeyecektir. Bu üç çözüm de nihayetinde sa¤l›k hizmetlerinin devlet taraf›ndan çözümü demektir. Tehlike fluradad›r: Devlet, ifllerini yaparken, vatandafl›n sahip olmad›¤› araçlara sahiptir. Ald›¤› kararlar› uygulatmak için, gerekiyorsa, zor kullanma yoluna bile gidebilir. Hukuk devletiyle, devleti “hukuk”un içine çekerek, bir bak›ma, bütün bu ifllerin daha insanî, medenî bir biçimde olmas›n› istiyoruz. ### Sa¤l›k Hakk› l Haziran 2007 59 Buraya kadar söylediklerimden yola ç›karak, okuyucu, tamam bu iflin çözümü özellefltirme, yani sa¤l›k hizmetlerini “özel sektöre b›rakma” diyebilir. Sa¤l›k hizmetlerinin pek çok alan›nda, devletin yerine özel sektörün hizmet sunmas› kiflisel olarak bizim de destekleyebilece¤imiz bir görüfl. Ama bunun, her fleyden önce, bir hukuk devletiyle olabilece¤ini anlatmaya çal›fl›yorum, asl›nda. Bazen iddia edildi¤i veya düflünüldü¤ü gibi, özel sektör, hukuksuzlu¤un hakim oldu¤u bir alan de¤ildir. Daha aç›k bir flekilde ifade etmek gerekirse, hukukun olmad›¤› yerde piyasa olmaz. Piyasa, taraflar›n üzerinde uzlaflt›¤› kurallar üzerine kurulur. Bugün, üzerinde uzlaflma sa¤lanm›fl bu kurallar›n önemli bir bölümü ayn› zamanda hukuk kural›. Devlet, hem üzerinde uzlaflma sa¤lanan kurallar› yaz›l› hale getirmek, hem de bu kurallar› ihlal edenleri cezaland›rmak için var. Yinelemek pahas›na bir kez daha söyleyelim: Aflar ç›kararak, hukukun alt›n› oyan devletin, sa¤l›k hizmetlerini özel sektöre b›rakmas›, özel sektörün kendisinden beklenen faydalar› beraberinde getirmeyecektir. Belki k›smî iyileflmeler olacak, ama hep daha iyisinin olabilece¤i de düflünülecektir. ### Yaz›n›n bafl›nda belirtmifl oldu¤umuz noktaya geri dönüyoruz: Zihinsel dönüflüm olmadan reform yap›lmaz, yap›l›rsa kendisinden beklenen faydalar› sa¤lamaz. Kamu yönetiminde reform tart›flmalar›n›n vard›¤› boyutlar› ve ulafl›lan neticeyi dikkate ald›¤›m›zda; yap›lmak istenenin, bir reformdan daha çok, bir çekidüzen verme, ufak rotüfller yapma oldu¤unu söylemek daha do¤ru olacakt›r, kanaatindeyim. Oysa, yerel yönetimlerin merkezî yönetimin görev ve sorumluluklar›ndan bir k›sm›n› almas›ndan çok daha önemli olan fley, bir bütün olarak devletin pay›, yani devletin ifllev sahas› olmal›d›r. Bu da, yine yukar›da –bir varsay›m olarak belirtmifl oldu¤umuz- 100 birimlik mal veya hizmetin merkez teflkilât› m›, yoksa, yerel yönetimler taraf›ndan m› yerine getirilece¤i sorusu yerine, bu 100 birimlik mal veya hizmetin ne kadar›n›n özel sektör, ne kadar›n›n da devlet/kamu sektörü taraf›ndan yerine getirilece¤i sorusuyla bafllar. Belki, bu ilk bölüflümden sonra, devlete ayr›lan mal ve hizmetlerin ne kadar›n› yerel yönetimlere devretmek gerekir, sorusunu sormak daha anlaml› olacakt›r. Diyelim ki, yerel yönetimlerin görev ve sorumluluklar›, bu çerçevede de genel bütçeden ald›klar› paylar art›r›ld›. E¤er bu yönetimler, geçmiflte hep olageldi¤i ve bugün de olmaya devam etti¤i gibi, yine borçlanacak ama bu borçlar›, örne¤in sosyal güvenlik kurulufllar›na olan primlerini, ödemeyeceklerse; bir baflka ifadeyle, hukuksuzluk hüküm sürmeye devam edecek, dün merkezî yönetim taraf›ndan yap›lan tasarruflar sonucunda oluflan görev zararlar›yla topluma önemli külfet yükleyenlerin yerini, bu kez yerel düzeyde yapt›¤› borçlarla yine topluma önemli külfetler yükleyenler alacaksa, de¤iflen, sadece toplumun külfetini art›ranlar ve bundan menfaat sa¤layanlar olacakt›r. Özetle, “adalet”, “iç ve d›fl güvenlik” çekirdek alan kabul edilerek, devletin ifllev sahas› yeniden belirlenmeye çal›fl›lmal›d›r. Aksi hâlde, di¤er alanlarda –bu 60 Sa¤l›k Hakk› l Haziran 2007 arada sa¤l›k alan›nda- yap›lacak reformlar, kendisinden beklenen fayday› sa¤layamayacakt›r. fiöyle ki: Söz gelifli e¤er; ! kamu arazileri vatandafllar taraf›ndan iflgâl ediliyor, daha sonra da, “Bak›n, bugüne kadar yapm›fls›n›z, neyse; sizi affediyoruz, bir daha olmas›n!” deniliyorsa; ! vergi mükelleflerinin bir bölümü, belki de ço¤unlu¤u, vergilerini ödemiyor veya ödemelerini aksat›yor, daha sonra da, “Bak›n, bugüne kadar yapm›fls›n›z, neyse; sizi affediyoruz, bir daha olmas›n!” deniliyorsa; ! kamu kurum ve kurulufllar›na olan bir tak›m borçlar, örne¤in elektirik, telefon ve su borçlar›, ödenmiyor, daha sonra da, “Bak›n, bugüne kadar yapm›fls›n›z, neyse; sizi affediyoruz, bir daha olmas›n!” deniliyorsa; ! ayn› flekilde, yukar›da say›lan kamu hizmetlerinden kaçak bir flekilde yararlan›l›yor, daha sonra da, “Bak›n, bugüne kadar yapm›fls›n›z, neyse; sizi affediyoruz, bir daha olmas›n!” deniliyorsa; ! kamu kurum veya kurulufllar›, baflka bir kamu kurum veya kurulufluna olan borcunu ödemiyor, daha sonra da, “Bak›n, bugüne kadar yapm›fls›n›z, neyse; sizi affediyoruz, bir daha olmas›n!” deniliyorsa; ! baflar›s›z oldu¤u düflünülen ö¤renciler s›n›fta kal›yor veya belirli bir tak›m derslerden kal›yor, daha sonra da, “Bak›n, bugüne kadar yapm›fls›n›z, neyse; sizi affediyoruz, bir daha olmas›n!” deniliyorsa; ! belediye memurunun huzurunda yap›lmayan nikah kabul edilmedi¤i bilindi¤i hâlde, baz›lar› buna ayk›r› hareket ediyor, daha sonra da, “Bak›n, bugüne kadar yapm›fls›n›z, neyse; sizi affediyoruz, bir daha olmas›n!” deniliyorsa; ! Türk Ceza Kanununa muhalefet eden baz› vatandafllar yarg›lan›p ceza al›yor, daha sonra da, “Bak›n, bugüne kadar yapm›fls›n›z, neyse; sizi affediyoruz, bir daha olmas›n!” deniliyorsa; ! baz› memurlar iflledikleri suçlardan dolay› bir ceza al›yor, bu cezalar söz konusu memurlar›n siciline iflleniyor ve daha sonra da, “Bak›n, bugüne kadar yapm›fls›n›z, neyse; sizi affediyoruz, bir daha olmas›n!” deniliyorsa; neyi reforma tâbi tutarsak tutal›m, hep bir fleyler eksik kalacak, hep bir yerlerde aksamalar görülecektir. … Bu listeyi uzatmak, detayland›rmak mümkündür. Bütün “Bak›n, bugüne kadar yapm›fls›n›z, neyse; sizi affediyoruz, bir daha olmas›n!” uyar›lar›n› yapmamak için, öncelikle, devletin ifllev sahas› yeniden belirlenmeli; bunu takiben, özgürlükler daha az ihlâl edilsin diye, bu ifllev sahas›na giren mal ve hizmetler, daha sonra merkezî yönetim ile yerel yönetimler aras›nda yeniden bir bölüflüme tâbi tutulmal›d›r. Aksi bir tutum, yerel yönetimlere daha fazla görev ve sorumluluk aktarmak olacakt›r ki; bu da, -tabiri caizse- temel hak ve hürriyetlerimizi ihlâl edecek biçimde siyasî ellerde toplanan gücün miktar›n› de¤il de, sadece bu gücün da¤›l›m›n› de¤ifltirecektir. ### Son söz: Her fleyin bafl› sa¤l›k ama “hukuk”suz da olmuyor. III. HASTA HAKLARI E⁄ITICI E⁄ITIMI KURSU 25 Haziran – 1 Temmuz 2007 KTÜ Turizm Otelcilik Meslek Yüksekokulu Uygulama (Sahil) Tesisleri/Trabzon Sayg›de¤er Sa¤l›k Gönüllüsü; asta haklar› alan›nda uluslar aras› ölçekte yaflanan geliflmeler; ülkemizde Türk Ceza Kanunu, Ceza Muhakemeleri Kanunu ve Ceza ‹nfaz Kanunundaki de¤ifliklikler ile Hasta Haklar› Yönetmeli¤i ve Sa¤l›k Bakanl›¤› Hasta Haklar› Yönergesinin uygulamaya girmesi; hak kullan›m› konusunda giderek artan toplumsal bilinç ve duyarl›l›k; sivil toplum örgütlerinin konuya sahip ç›kmalar› nedeniyle hasta haklar›, öncelikli bir toplumsal gündem maddesi haline gelmifl bulunmaktad›r. Bu geliflmeler öncelikle sa¤l›k çal›flanlar›n› yak›ndan ilgilendirmektedir. Bu bak›mdan bahsi geçen trendin zorlamas›yla, gerek kamuya ait sa¤l›k kurumlar›nda ve gerekse özel sa¤l›k iflletmelerinde tüm sa¤l›k çal›flanlar›n›n hasta haklar› konusunda yo¤un bir e¤itim alma gereksinimi do¤mufltur. Sa¤l›k kurumlar›ndan, sa¤l›k çal›flanlar›n›n üye olduklar› meslek örgütlerinden (odalar, sendikalar, dernekler…) ve haklar› konusunda bilgilenmek isteyen hasta veya hasta yak›nlar›ndan bu konuda (kurs, panel, konferans, sempozyum gibi) çeflitli talepler gelmektedir. Bu taleplerin karfl›lanmas›na yönelik olarak hasta haklar› konusunda uzman ve e¤itici elemanlar›n yetifltirilmesi gere¤i ortaya ç›km›flt›r. Bu beklentiyi karfl›lamak amac›yla, Hasta Haklar› ve Sa¤l›kl› Yaflam Derne¤i (HAKSAY) olarak bir kurs program› düzenlemifl bulunmaktay›z. ‹lkini 12-16 Eylül 2005, ikincisini 12-18 Haziran 2006 tarihleri aras›nda yapt›¤›m›z kursumuzun üçüncüsünü 25 Haziran – 1 Temmuz 2007 tarihlerinde yapmay› planl›yoruz. Sa¤l›k alan›nda herhangi bir misyon ve sorumluluk sahibi kiflilerin, hasta haklar›yla ilgili bilgi ve birikimlerini art›rmak; sa¤l›k kurumlar›nda hasta iliflkileri, has- H ta hizmetleri, hasta haklar› birimleri ve hasta haklar› kurullar› gibi ünitelerde görev yapacak kiflilere, gereksinim duyacaklar› temel bilgi ve becerileri kazand›rmak ve hasta haklar›yla ilgili e¤itim programlar›n› planlay›p yürütebilecek e¤iticileri e¤itmek amac›yla düzenledi¤imiz bu kursta, tamamen interaktif bir e¤itim verilecektir. Kat›l›mc›lara, bir taraftan hasta haklar›yla ilgili ulusal ve uluslar aras› birikim aktar›l›rken, di¤er taraftan yetiflkin e¤itimiyle ilgili temel becerilerin kazand›r›lmas› planlanm›flt›r. Kursa, en az ön lisans düzeyinde e¤itim alm›fl, insan iliflkilerinde baflar›l›, iletiflim becerisi yüksek ve hasta haklar› konusunda duyarl› ve bu alanda çal›flmaya istekli-gönüllü 30 kiflinin kat›lmas› öngörülmüfltür. Yedi gün sürecek olan kursumuzda, 25 oturum ve 19 sunu yer almaktad›r. Ayr›ca bir atölye çal›flmas› ve bir uygulama gerçeklefltirilecektir. E¤itim için ayr›lan aktif zaman›m›z 33 saattir. Bunun yan›nda kat›l›mc›lar gerek yemek ve çay-kahve aralar›nda ve gerekse sosyal programlar›m›z s›ras›nda bir hafta boyunca karfl›l›kl› fikir al›flverifli ve tart›flma f›rsat› bulacaklard›r. Gezi turlar›, dia, sanat gösterisi gibi sosyal etkinliklerle zenginlefltirilen bu programda, HAKSAY olarak siz de¤erli hasta haklar› gönüllüleriyle uzun soluklu bir aile birlikteli¤ini bafllatmak ve gelece¤e dönük nice güzel projelere birlikte imza atmak istiyoruz. Hasta Haklar› ve Sa¤l›kl› Yaflam Derne¤i Görüflmek dile¤iyle… Yrd. Doç. Dr. Yahya DERYAL HAKSAY Baflkan› Prof. Dr. Tevfik ÖZLÜ Kurs Yöneticisi HAKSAY ad›na her türlü iletiflim için: Hasta Haklar› ve Sa¤l›kl› Yaflam Derne¤i (HAKSAY) Kemerkaya mah. Bal›kpazar› sok. No: 11 TRABZON Tel. : 0 462 377 55 17 GSM : 0 505 487 75 86 (Sa¤l›k Bakanl›¤› hatt›) Faks : 0 462 377 54 45 Web : www.haksay.org E-Posta : yderyal@ktu.edu.tr Sa¤l›k Hakk› l Haziran 2007 61 K U R S P R O G R A M I Program›n Amaçlar›: l Sa¤l›k alan›nda herhangi bir misyon ve sorumluluk sahibi kiflilerin hasta haklar›yla ilgili bilgi ve birikimlerini art›rmak l Sa¤l›k kurumlar›nda hasta iliflkileri, hasta hizmetleri, hasta haklar› birimleri ve hasta haklar› kurullar› gibi ünitelerde görev yapacak kiflilere, gereksinim duyacaklar› temel bilgi ve becerileri kazand›rmak l Hasta haklar›yla ilgili e¤itim programlar›n› planlay›p yürütebilecek e¤iticileri e¤itmek Program›n Hedefleri: l Bu kursu tamamlayan kat›l›mc›lar; l Hasta haklar›n› tan›mlayabilecekler; hasta haklar›n›n gerekçesi, tarihçesi ve bu konuda ulusal ve uluslararas› mevcut durum hakk›nda bilgi sahibi olacaklar l Hasta haklar›yla ilgili uluslararas› literatür, sözleflmeler ve uygulamalar hakk›nda bilgi edinecekler l Hasta haklar›yla ilgili bilgi kaynaklar›n› ve bunlara ulaflma yollar›n› ö¤renecekler l Sa¤l›k kurumlar› ve organizasyonlar› hakk›nda temel bilgilere sahip olacaklar l Hasta odakl›l›k kavram›; sa¤l›k hizmetlerinin hasta odakl› olmas›n›n gere¤i; hasta beklentilerinin neler oldu¤u ve bunlar›n önemi ile sa¤l›k kurumlar›nda toplam kalite yönetimi ve bunun hasta haklar›yla olan ilgisi hakk›nda bilgi edinecekler l Hasta-sa¤l›k çal›flan› iliflkisi modellerini ö¤renecekler; bu iliflkide yaflanan sorunlar ile nedenlerini irdeleyip, sorunlar›n çözümü ve do¤ru iletiflim teknikleri hakk›nda bilgi ve beceri kazanacaklar l Hasta ve sa¤l›k çal›flan› memnuniyeti kavram›n› ö¤renecekler ve bu ba¤lamda empatik dinleme, stres yönetimi, problem çözme teknikleri, tak›m çal›flmas› ve sinerji yaratma tekniklerini ile ilgili bilgi ve beceri sahibi olacaklar l Sa¤l›k çal›flanlar›n›n görev, yetki ve sorumluluklar›n› ö¤renecekler l Hasta haklar›n›n normatif dayanaklar›n› ö¤renip, hukuki tan›mlar›n› yapabilecekler l Hasta haklar›yla ilgili yasal düzenlemeleri ö¤renip, uygulanabilecek yapt›r›mlar ve iflletilebilecek hukuki prosedürler hakk›nda bilgi sahibi olacaklar l Sa¤l›k Bakanl›¤›n›n hastanelerde bafllatt›¤› hasta haklar› birimleri ve hasta haklar› kurullar›n›n amaç, görev, yetki ve iflleyiflleri hakk›nda bilgi sahibi olacaklar, yaflanan baz› örnek olgular üzerinde uygulama yapacaklar l Sa¤l›k kurumlar›nda gözlenen hasta haklar› ihlallerinin neler oldu¤unu, bunlar›n nedenlerini, hangi süreçlerde ortaya ç›kt›¤›n› ve çözüm gelifltirme tekniklerini ö¤renip, bu konuyla ilgili grup çal›flmas› becerisi gelifltirecekler l Yetiflkin e¤itimi sunum teknikleri, beden dili ve hitabet sanat›, hakk›nda temel bilgileri edinip; farkl› sunum materyalleri haz›rlay›p, sunum yapabilecekler Konuflmac›lar: l Sedat BOSTAN, Ö¤r. Gör. Sa¤l›k ‹darecisi, ‹flletme Bilim Uzman›, KTÜ Sa¤l›k MYO, Trabzon. l Gamze ÇAN, Prof. Dr. T›p Doktoru, Halk Sa¤l›¤› Uzman›, KTÜ T›p Fakültesi, Trabzon. l Yahya DERYAL, Yrd. Doç. Dr., Hukukçu, KTÜ ‹‹BF Ticaret Hukuku AD, Trabzon. l Osman GÜNER, T›p Doktoru, ‹l Sa¤l›k Müdürlü¤ü, ‹l Hasta Haklar› Koordinatörü, Trabzon l Hakan HAKER‹, Doç. Dr. Selçuk Üniversitesi Hukuk Fakültesi, Ceza Hukuku AD, Konya. l Hasan KIRMIZI, Ö¤r. Gör. ‹flletme Bilim Uzman›, ‹letiflimci, KTÜ Turizm ve Otelcilik MYO, Trabzon. l Yasemin O⁄UZ, Prof. Dr., Ankara Üniversitesi T›p Fakültesi Deontoloji AD, Ankara l Tevfik ÖZLÜ, Prof. Dr., T›p Doktoru, Gö¤üs Hastal›klar› Uzman›, KTÜ T›p Fakültesi, Trabzon. l Murat TOPBAfi, Doç. Dr., T›p Doktoru, Halk Sa¤l›¤› Uzman›, KTÜ T›p Fakültesi, Trabzon. l Sa¤l›k Bakanl›¤› Temsilcisi Sosyal Program: l Pazartesi-Aç›l›fl Kokteyli Saat: 19.00 l Sal›-fiehir Turu ve Akflam Yeme¤i 14.00 l Çarflamba- Gösteri/söylefli Saat: 20.30 l Perflembe - Gala Yeme¤i Saat : 20.00 l Cuma – Sumela Gezisi ve Akflam Yeme¤i Saat 14.00 Kurs Yönetimi: l Kurs Yöneticisi: Prof. Dr. Tevfik ÖZLÜ l Kurs Sekreteri: Doç. Dr. Murat TOPBAfi Kurstan Beklenen Yarar: l Programda Ülkemizin çeflitli yörelerinden kat›lacak olan kursiyerlere tamamen interaktif bir e¤itimin verilecektir. Kurs program›nda, hasta haklar›yla ilgili ulusal ve uluslar aras› bilgi ve birikimin aktar›lmas› yan› s›ra, yetiflkin e¤itimiyle ilgili temel becerilerin kazand›r›lmas› planlanm›flt›r. Bu e¤itimi alan kursiyerlerin kendi bölgelerinde hasta haklar›yla ilgili olarak sorumluluk yüklenmeleri; edindikleri bilgi ve birikimi kendi çevrelerine aktarmalar› ve günlük uygulamalar›na yans›tmalar›; gerek halka, sivil toplum örgütlerine, hasta ve hasta yak›nlar›na ve gerekse sa¤l›k kurum ve çal›flanlar›na dönük e¤itim çal›flmalar› gerçeklefltirmeleri beklenmektedir. Bunun sonucunda ülkemizde hem kamuoyunda; hem de sa¤l›k kurum ve çal›flanlar›nda hasta haklar›yla ilgili bilgi, bilinç ve duyarl›l›¤›n yayg›nlaflt›r›lmas›; sa¤l›k hizmetlerinin sunumundaki anlay›fl ve uygulamalar›n›n ça¤dafl normlara göre olumlu olarak de¤ifltirilmesi hedeflenmektedir. Sertifikasyon l Program›n tümüne devam zorunlulu¤u vard›r. ‹ki oturumdan fazla devams›zl›k yapan kifliye sertifika verilmez. Tüm kat›l›mc›lara “Kurs Kat›l›m Belgesi” verilecektir. Son günkü sunumlar›nda jüri de¤erlendirmelerinden geçerli puan alan kat›l›mc›lara, ayr›ca “Hasta Haklar› E¤itimcisi Sertifikas›” daha sonra posta ile adreslerine gönderilecektir. 62 Sa¤l›k Hakk› l Haziran 2007 III. HASTA HAKLARI E⁄‹T‹C‹ E⁄‹T‹M‹ KURSU (25 Haziran – 1 Temmuz 2007) AYRINTILI PROGRAM ! 25 Haziran 2007 Pazartesi 08.30-09.00 Kay›t 09.00-09.30 Aç›l›fl Konuflmas› ve HAKSAY’›n Tan›t›m› 09.30-10.00 Ülkemizde Hasta Haklar› Alan›nda Yaflananlar 10.00-10.30 Çay-Kahve Aras› 10.30-11.30 Tan›flma, Program›n Sunumu ve Anket Çal›flmas› 11.30-12.30 Hasta Haklar› I (Hasta hakk› kavram› ve temel hasta haklar›) 12.30-14.00 Ö¤le Yeme¤i 14.00-15.30 Sa¤l›k Çal›flan› ve Hasta Memnuniyeti I (Empatik iliflki, etkin dinleme, beden dili) 15.30-16.00 Çay-Kahve Aras› 16.00-17.30 Sa¤l›k Suçlar›, Sa¤l›k Çal›flanlar›n›n Ceza Sorumlulu¤u ve TCK(Sa¤l›k alan›nda yasalarda tan›mlanan suçlar. Sa¤l›k çal›flanlar›n›n ceza sorumlulu¤u ve Yeni TCK) 17.30-18.00 Günün De¤erlendirmesi 19.00-23.00 Aç›l›fl Kokteyli ! 26 Haziran 2007 Sal› 09.00-10.30 10.30-11.00 11.00-11.45 11.45-12.30 12.30-14.00 14.00-23.00 Y DERYAL T. ÖZLÜ M TOPBAfi T. ÖZLÜ H. KIRMIZI H. HAKER‹ M. TOPBAfi Hasta Haklar› II(Örnek olgularla ayd›nlat›lm›fl onam, tedaviyi reddetme, bilgilenme, hasta mahremiyeti, hizmetten yararlanma, hekim seçme, eflit-özenle muamele görme, t›bbi deneylerde korunma vb.) Çay-Kahve Aras› Sa¤l›k Çal›flanlar›n›n Haklar›(Sa¤l›k çal›flanlar›n›n görevlerinden do¤an haklar›) Sa¤l›k Çal›flanlar›n›n Görev Tan›mlar› ve Yükümlülükleri (Yürürlükteki mevzuata göre sa¤l›k çal›flanlar›n›n tan›mlanm›fl görev ve yükümlülükleri) Ö¤le Yeme¤i fiehir Turu ve Akçaabat’ta Akflam Yeme¤i T. ÖZLÜ M. TOPBAfi S. BOSTAN ! 27 Haziran 2007 Çarflamba 09.00-10.30 Sa¤l›k Çal›flanlar›n›n Hukuki Sorumluluklar› ve Sa¤l›k Hukuku Problemleri (Tazminat sorumlulu¤u, idari ve mesleki sorumluluk, sa¤l›k ile ilgili suçlar, yarg› kararlar›na yans›m›fl sa¤l›k hukuku olgular›, yaflanm›fl örnek olaylar) 10.30-11.00 Çay-Kahve Aras› 11.00-12.30 Hasta Odakl› Sa¤l›k Hizmeti Sunumu (Sa¤l›k kurumlar›nda hasta odakl› yap›lanma, akreditasyon ve toplam kalite yönetimi) 12.30-14.00 Ö¤le Yeme¤i 14.00-15.30 Atölye Çal›flmas› (Gruplara ayr›lma ve her grubun raporunu haz›rlamas›) (Sa¤l›k kurumlar›nda hasta hakk› ihlalleri nelerdir; hasta hakk› i hlallerinin nedenleri; çözüm önerileri) 15.30-16.00 Çay-Kahve Aras› 16.00-17.30 Atölye Çal›flmas› (Gruplar›n raporlar›n› sunmalar› ve Tart›flma) 17.30-18.00 Günün De¤erlendirmesi 20.30-23.30 Sosyal Program: Gösteri ve söylefli Y. DERYAL S. BOSTAN G. ÇANS. BOSTAN G. ÇANS. BOSTAN M. TOPBAfi Sa¤l›k Hakk› l Haziran 2007 63 III. HASTA HAKLARI E⁄‹T‹C‹ E⁄‹T‹M‹ KURSU (25 Haziran – 1 Temmuz 2007) AYRINTILI PROGRAM ! 28 Haziran 2007 Perflembe 09.00-10.30 Hasta-Sa¤l›k Çal›flan› ‹liflkisi (Geçmiflten günümüze hasta-sa¤l›k çal›flan› iliflkisi: karfl›l›kl› haklar ve ödevler, farkl› iliflki modelleri: elefltiri ve öneriler, hasta-sa¤l›k çal›flan› aras›nda iletiflim sorunlar› nedenler, çözümleri) Çay-Kahve Aras› Hasta Haklar› Mevzuat› (Hasta Haklar› Yönetmeli¤i ve SB Yönergesi ve uygulamalar›na yönelik örnekler, aç›klamalar, elefltiri ve öneriler) Ö¤le Yeme¤i Sa¤l›k Çal›flan› ve Hasta Memnuniyeti II (Tak›m çal›flmas› ve sinerji yaratma, stres yönetimi) Çay-Kahve Aras› Hasta - Sa¤l›k Çal›flan› ‹liflkisine Etik Bak›fl Hasta Haklar› Kurul Deneyimlerimiz Günün De¤erlendirmesi Gala Yeme¤i 10.30-11.00 11.00-12.30 12.30-14.00 14.00-15.30 15.30-16.00 16.00-16.45 16.45-17.30 17.30-18.00 20.00 T. ÖZLÜ Y. DERYAL H. KIRMIZI Y. O⁄UZ O. GÜNER M. TOPBAfi ! 29 Haziran 2007 Cuma 09.00-10.30 10.30-11.00 11.00-12.30 Sa¤l›k Bakanl›¤› Hasta Haklar› Uygulamalar› Çay-Kahve Aras› Olgu Tart›flmas›(Hasta Haklar› Yönergesi Uygulamalar›nda ve Hasta Haklar› Kurullar›nda Yaflananlar) Ö¤le Yeme¤i Sumela Gezisi ve Coflandere’de Akflam Yeme¤i 12.30-14.00 14.00-23.00 SB Temsilcisi T. ÖZLÜ ! 30 Haziran 2007 Cumartesi 09.00-09.45 09.45-10.30 10.30-11.00 11.00-12.00 12.00-14.00 14.00-19.00 Sunum Teknikleri Görsel Sunum Materyallerinin Haz›rlanmas› Çay-Kahve Aras› Yetiflkin E¤itimi – ‹nteraktif Sunum Teknikleri Ö¤le Yeme¤i Serbest Zaman ! 1 Temmuz 2007 Pazar 09.00-10.30 10.30-11.00 11.00-12.30 12.30-14.00 14.00-15.30 15.30-16.00 16.00-17.30 17.30-18.00 64 Sa¤l›k Hakk› l Sunumlar ve De¤erlendirme Çay-Kahve Aras› Sunumlar ve De¤erlendirme Ö¤le Yeme¤i Sunumlar ve De¤erlendirme Çay-Kahve Aras› Sunumlar ve De¤erlendirme Anket Çal›flmas›, Kat›l›m Belgelerinin Da¤›t›m› ve Kapan›fl Haziran 2007 T. ÖZLÜ M. TOPBAfi G ÇAN KONAKLAMA B‹LG‹LER‹ Kurs Ücretine dahil olan hizmetler: Yaka kartlar›, kurs dokümanlar›, 7 ö¤le yeme¤i, 1 Kokteyl, 2 akflam yeme¤i, 1 Gala Yeme¤i, 14 çay-kahve ikramlar›, fiehir Turu, Sumela Gezisi ve Sosyal programlar 20 May›s 2007’ye kadar Konaklama hariç kurs ücreti : 500.00 TL ‹ki kifli ayn› odada 7 gece konaklama kifli bafl›na : 200.00 TL Odada tek kifli 7 gece konaklama : 300.00 TL Konaklama ve kurs yeri: KTÜ Turizm Otelcilik Meslek Yüksekokulu Uygulama Tesisi Trabzon Tel : 0.462.377 49 56 21 May›s 2007’den itibaren Konaklama hariç kurs ücreti : 600.00 TL ‹ki kifli ayn› odada kifli bafl›na 7 gece konaklama : 250.00 TL Tek kiflilik odada 7 gece konaklama : 350.00 TL Ödeme Bilgileri: Dekont kopyas› kay›t formu ile birlikte posta, e-posta veya faks arac›l›¤›yla kurs sekreterli¤ine gönderilmelidir. Kay›t ücreti ile konaklama ücreti, Hasta Haklar› ve Sa¤l›kl› Yaflam Derne¤inin (HAKSAY) Vak›fbank Trabzon Merkez fiubesindeki 00158007283237230 No.lu TL hesab›na yat›r›lmal›d›r. Kurs Yöneticisi: Prof. Dr. Tevfik ÖZLÜ KTÜ T›p Fakültesi Gö¤üs Hastal›klar› Anabilim Dal›, 61080-Trabzon Tel: 0462 325 70 31 Faks: 0462 325 70 31 E-Mail: tozlu@meds.ktu.edu.tr ve ozlutevfik@yahoo.com Kurs Sekreteri: Doç. Dr. Murat TOPBAfi KTÜ T›p Fakültesi Halk Sa¤l›¤› Anabilim Dal›, 61080 - Trabzon Tel: 0462 377 55 17 Faks: 0462 377 54 45 E-Mail: murattopbas@yahoo.com GSM: 0505 487 75 86 (Sa¤l›k Bakanl›¤› hatt›) KAYIT FORMU Ad ve Soyad:.............................................. Cinsiyet:.................................................... Do¤um Tarihi: ........................................... Meslek:..................................................... Mezun oldu¤u Fakülte, yüksek Okul:................................. ...................................................................................... Varsa Yüksek Lisans (Alan):............................................. Doktora/T›pta uzmanl›k (Alan ):........................................ Kurum: .......................................................................... ‹letiflim Adresi:................................................ ...................................................................... Tel:................................................................ GSM:.............................................................. E-Mail:............................................................ ‹fl Adresi:................................................................................................................................................ Görev Konumu: ......................................... Konaklama Durumu: ................................. Konaklama Seçene¤i: ............................... m m Konaklama istiyorum. Odada tek bafl›ma kalmak isterim. m m Konaklama istemiyorum. ‹ki kiflilik odada bir baflkas›yla kalabilirim. Varsa, odada birlikte kalmay› tercih edece¤iniz kurs kat›l›mc›s›n›n ad› soyad›, telefonu m Refakatçim yok m 6 yafl›ndan büyük ............ refakatçim var Refakatçi Durumu:..................................... m Bilgi Notu:............................................... Vak›fbank Trabzon Merkez fiubesindeki 00158007283237230 nolu TL hesab›na ……………..................,TL yat›rd›m. Dekontu ektedir. ‹mza: ..................................................... Program (24 Haziran-1 Temmuz) d›fl› otel girifl-ç›k›fl iste¤iniz varsa belirtiniz: ................................................................ ................................................................ Tarih:.............................................................................. Faks:............................................................. m Refakatçim yok. Girifl Tarihim: ........................................................... m Ç›k›fl tarihim: ......................................... Not: Kursa, baflvuru s›ras›na göre, koflullara uyan ilk 30 kifli al›nabilecektir. Bu bak›mdan kontenjan›n dolup dolmad›¤›n› ö¤rendikten sonra kurs ücretini yat›rman›z önerilir. Trabzon’da bu döneme ait son 5 y›l›n hava s›cakl›¤› de¤erleri 16 ile 25 ºC aras›nda olup ya¤›fl görülebilmektedir. Gezi turlar› ve sosyal programlar, ancak yeterli say›da kat›l›mc› ve iklim/yol koflullar›n›n uygun olmas› halinde gerçeklefltirilecektir. Otel giriflleri 24 Haziran 2007 Pazar ve Ç›k›fllar 1 Temmuz 2007 Pazar’d›r. Otele farkl› girifl - ç›k›fl isteklerinizi belirtmeniz gerekmektedir. 6 yafl alt›ndaki refakatçiler ücretsiz konaklayabilirler. Konaklama ücreti 7 günlük paket ücrettir. Sa¤l›k Hakk› l Haziran 2007 65 www.haksay.org WEB ADRES‹M‹Z VE S‹TEM‹Z YEN‹LEND‹! ! Doç. Dr. Murat TOPBAfi asta Haklar› ve Sa¤l›kl› Yaflam Derne¤i HAKSAY’›n sitesi yeni web adresinde www.haksay.org yay›nda. Yap›m aflamas› devam etmekte olan sitemizde, derne¤imiz ve hasta haklar› ile ilgili arad›klar›n›z› bulabilmeniz için yo¤un bir çal›flma içindeyiz. www.haksay.org adresinde “Tüzük, Yönetim Kurulu, Tarihçe, Dernek Yap›s›” gibi derne¤imizle ilgili tan›t›c› bilgiler yer almaktad›r. “Varl›k Nedenlerimiz, Misyonumuz, Temel De¤erlerimiz, Düflüncelerimiz” bölümleri ile hasta haklar› alan›nda düflüncelerimizi ve üstlenmeye çal›flt›¤›m›z görevleri sunuyoruz. “Temel Hasta haklar›, Uluslar aras› Belgeler, Sa¤l›k Mevzuat›” bölümünde ise hem hasta haklar› konusunda, hem de sa¤l›k mevzuat›ndaki mevcut durum ile yenilikleri güncel olarak sunmaya çal›flaca¤›z. fiu anda sayfaya ba¤lan›ld›¤›nda karfl›n›za, 25 Haziran – 1 Temmuz 2007 tarihleri aras›nda Trabzon’da yapaca¤›m›z “3. Hasta Haklar› E¤itici E¤itimi Kursu” duyurusu ve kay›t formuna word belgesi olarak ulaflabilece¤iniz link ç›kmaktad›r. Sitemizde yap›m› devam eden de¤ifliklikler ise flunlard›r: Sa¤l›k Hakk› isimli dergimize “pdf” format›nda ulaflabileceksiniz. HAKSAY’›n flu ana kadar gerçeklefltirdi¤i aktivitelerin listesini görebileceksiniz. HAKSAY’›n düzenledi¤i 1. ve 2. Hasta Haklar› E¤itici E¤itimi Kursu’nun foto¤raflar›na ulaflabileceksiniz. Derne¤imiz üyelerinin çeflitli bilimsel toplant›, kongre ve sempozyumlarda sundu¤u bildiriler ile, ulusal ve uluslararas› dergilerde yay›mlanm›fl bilimsel makalelerine ulaflabileceksiniz. Oluflturaca¤›m›z forum sayfas› ile hasta haklar› ile ilgili güncel konular› tart›fl›labileceksiniz. Hasta Haklar› ile ilgili ulusal ve uluslararas› linklerle birçok siteye eriflebileceksiniz. haksay@yahoogoups.com isimli grup adresimize üye olabileceksiniz. Duyurular›m›zla, derne¤imizin aktiviteleri, hasta haklar› ile ilgili geliflmeler ve hasta haklar› ile ilgili ulusal ve uluslararas› aktivitelerden haberdar olabileceksiniz. “Bas›nda Hasta Haklar›” ikonu içersinde yerel ve ulusal görsel ve yaz›l› bas›nda hasta haklar› ile ilgili haber ve yorumlar yer alacakt›r. Bu bölüme sizlerin bas›nda saptad›¤›n›z haberler de eklenebilecektir. Sitemizde “Sa¤l›kl› Yaflam” ikonu içerisinde sa¤l›¤› koruma ve gelifltirme prensipleri, yeterli ve dengeli beslenme, anne sütü ve emzirme, çocuklarda beslenme, gebelikte ve lohusal›kta beslenme, yafll›l›kta beslenme, yaflam boyu spor, sigara ve sa¤l›¤a zararlar›, sigaradan korunma ve sigaray› b›rakma, alkol ve sa¤l›¤a zararlar›, çevre sa¤l›¤›, anne ve çocuk sa¤l›¤›, ba¤›fl›klama, stres yönetimi gibi konular yer alacakt›r. H Daha interaktif, daha güncel, daha s›cak bir web sitesi oluflturabilmek için sizin de önerilerinizi bekliyoruz. 66 Sa¤l›k Hakk› l Haziran 2007 m › t › n a T p Kita Hekiminizi nas›l al›rd›n›z? Prof. Dr. Tevfik ÖZLÜ Kaknüs Yay›nlar› Yazar bu kitab›nda Ülkemizde sa¤l›k alan›ndaki mevcut uygulamalara elefltirel yaklafl›yor. Farkl› hekimlik uygulamalar›ndan bahsediyor. Hekimlere, hekimli¤in baflka türlü nas›l yap›labilece¤ini; hasta ve hasta yak›nlar›na ise, sa¤l›k hizmetlerinden nas›l daha iyi yararlan›labilece¤ini anlat›yor. Kitab›n ç›k›fl noktas›n› empati oluflturuyor. Bir hekim olan yazar, bu kitapta, hergün yaflananlara masan›n öbür taraf›ndan bakmay› deniyor. Hasta ve hasta yak›nlar›n›n hekimlerden beklentileriyle, bunlara ulaflmada yaflad›klar› zorluklar› aktarmaya çal›fl›yor. Kitap, as›l olarak hekim-hasta iliflkisi, hasta haklar›, hasta memnuniyeti, hasta e¤itimi ve hastalarla hekimler aras›nda yaflanan iletiflim sorunlar›n› irdeliyor. Yer yer dramatik; yer yer ironik üslubuyla keyifle okunmay› amaçlayan kitapta, esprili çizimler de okunabilirli¤i art›rm›fl. Yazar amac›n›n her kesimden okuyucuya hitap etmek oldu¤unu vurgulayarak kitapla ilgili olarak flunlar› söylüyor: “Bu kitap, ad›ndan da anlafl›ld›¤› gibi hiç hesapta yokken, günün birinde hekim yüzü görmek zorunda kalanlar için yaz›lm›flt›r. Böyle bir durumda, hekimden bekledi¤iniz ölçüde yard›m ve destek görmek; talep etti¤iniz ve gereksinimimiz olan hizmeti almak için bu kitaptaki bilgilere ihtiyac›n›z olacak. Do¤al olarak, ne zaman, nerede ve nas›l ortaya ç›kaca¤› belli olmayan böyle bir zorunlulu¤u bugünden ön görerek, bu donan›ma sahip olman›zda yarar var. Dolay›s›yla, kitap sadece hasta ve hasta yak›nlar›na de¤il; gelecekte hasta olma potansiyeli olan sa¤l›kl› kiflilere, yani hepimize hitap etmektedir.” “Domates sat›c›s›n›n torbalar›na doldurdu¤u ezik, çürük ve ham domatesleri geri çevirip, seçici davrananlar›n; sa¤l›klar›n› sat›n al›rken, kendilerine sunulana raz› olmalar›n› anlamak mümkün de¤ildir. Bu kitap, hasta veya hasta yak›n› olarak size, hekiminizi do¤ru olarak seçme, hekiminizden maksimum olarak yararlanma, sat›n ald›¤›n›z hizmetin kalitesinde önemli ölçüde art›fl sa¤lama f›rsat› verirken; hekimler için de hasta memnuniyetini sa¤lama ve aran›lan, güvenilen bir hekim olman›n s›rlar›n› onlara f›s›ldayacakt›r. Topluma ise, daha sa¤l›kl›, daha mutlu bir dünya oluflturmak için katk› sa¤layacakt›r.” Gerçekten günün birinde, hiç beklenmedik bir zamanda, herkes hasta veya hasta yak›n› rolünü oynamak zorunda kalabiliyor. Böyle bir durumda hekimle yüz yüze gelecek kiflilerin, bu kitab›n kazand›raca¤› donan›ma sahip olmalar›nda yarar var. Kitap, sadece yitirilen sa¤l›¤›n ne flekilde geri al›nabilece¤ini anlatmakla kalm›yor; ayn› zamanda sa¤l›¤›n korunmas›na dönük önemli bilgiler de veriyor. ‹nsanlar›n hep sa¤l›kl› olmalar› ve sa¤l›kl› kalmalar› için yap›lmas› gerekenleri aktar›yor. Sa¤l›k Hakk› l Haziran 2007 67 HASTA HAKLARI VE SA⁄LIKLI YAfiAM DERNE⁄‹ (HAK-SAY) TÜZÜ⁄Ü B‹R‹NC‹ BÖLÜM (Kurulufl Hükümleri) KURULUfi VE DERNE⁄‹N ADI Madde 1: Yasalar, yönetmelikler ve bu ana tüzük hükümleri uyar›nca, amaç ve hizmet konular› do¤rultusunda görev yapmak üzere “HASTA HAKLARI ve SA⁄LIKLI YAfiAM DERNE⁄‹ (HAK-SAY)” ad› ile bu dernek kurulmufltur. gütleriyle yasal çerçevede iflbirli¤i yapmak, ortak çal›flmalar yürütmek, gerekirse federasyon ve konfederasyonlara üye olmak 14. Toplant›, gösteri, sergi, piknik, konser, kermes gibi etkinlikler gerçeklefltirmek 15. Konferans, panel, sempozyum, kongre, kurs gibi e¤itim çal›flmalar› yapmak 16. Okul, dan›flmanl›k merkezi gibi kurumlar iflletmek DERNE⁄‹N MERKEZ‹ Madde 2: Derne¤in merkezi “TRABZON” ilidir. DERNE⁄‹N fiUBES‹ Madde 3: Genel kurul karar› ile Dernek ad›na flube aç›labilir. ‹K‹NC‹ BÖLÜM (Mali Hükümler) DERNE⁄‹N GEL‹R KAYNAKLARI Madde 6: Derne¤in amaç ve hizmet konular›n› gerçeklefltirmeye yönelik gelirleri afla¤›da gösterilmifltir: 1. Üye aidat›, 2. Teberru ve ba¤›fllar, 3. Her türlü yasal etkinliklerden temin edilecek gelirler, 4. Derne¤in mal varl›¤›ndan elde edilen gelirler, 5. Yard›m Toplama Kanununa göre elde edilecek gelirler, 6. Dernekçe tertiplenen toplant›, gösteri, sergi, konser, kermes, piyango, balo, e¤lence, kongre ve konferans gibi faaliyetlerden sa¤lanan gelirler, 7. Dernek ad›na kurulacak iktisadi iflletmelerden elde edilen gelirler, 8. Dernek ad›na yay›nlanan bas›l› veya görüntülü yay›nlardan elde edilen gelirler, 9. Lokal iflletmesinden veya kiraya verilmesinden elde edilen gelirler, 10. Mal ve hizmet al›m-sat›m›ndan sa¤lanan gelirler. DERNE⁄‹N AMACI, ÇALIfiMA KONULARI VE ÇALIfiMA B‹Ç‹MLER‹ DERNE⁄‹N AMACI Madde 4: Derne¤in amac›, herkesin sa¤l›kl› do¤up, sa¤l›kl› kalabilmesi; sa¤l›¤›n› koruyup, gelifltirebilmesi; daha sa¤l›kl› bir dünyaya ulafl›labilmesi; hastal›k veya sakatl›¤›n oluflmas› durumunda ise, sa¤l›¤›n› geri alabilmek için gereksinim duydu¤u her türlü deste¤i eflitlik ve sayg›nl›k içerisinde alabilmesi ve hasta haklar›yla ilgili evrensel standartlar›n uygulamaya geçirilmesi için çaba sarf etmektir. DERNE⁄‹N ÇALIfiMA ALANI VE H‹ZMET KONULARI Madde 5: Derne¤in, amac›na ve ilgili yasa hükümlerine uygun olarak çal›flma alanlar› ve hizmet konular› flöyledir: 1. Hasta haklar› ve sa¤l›kl› yaflam konusunda toplumsal bilincin oluflmas›na katk›da bulunmak 2. Hasta ve hasta yak›nlar›n› haklar› konusunda bilgilendirmek, ilgili meri mevzuatla belirlenen haklar›n› kullanmalar›na yard›mc› olmak, bu haklar›n kullan›lmas›n›n önündeki engellerin afl›lmas› için çaba sarf etmek 3. Özel ve kamuya ait bütün sa¤l›k kurum ve kurulufllar› ve çal›flanlar› ile iflbirli¤i yaparak, bilimin gerektirdi¤i çerçevede, hasta memnuniyetini esas alan, kaliteli bir sa¤l›k hizmeti sunulmas› için çal›flmalar yapmak 4. Sa¤l›k çal›flanlar›nda hasta haklar›na sayg› bilincinin oluflmas› için çal›flmalar yapmak 5. Sa¤l›k politikalar› ve uygulamalar ile ilgili olarak ilgililere ve kamuoyuna görüfl, elefltiri ve önerilerde bulunmak 6. Sa¤l›kl› Yaflam ve Hasta Haklar›yla ilgili araflt›rmalar yapmak, yapt›rmak ve kamuoyuna duyurmak 7. Gazete, radyo ve TV programlar› gerçeklefltirmek, bas›n aç›klamalar› ve internet yay›nc›l›¤› yapmak 8. Bülten, kitap, dergi, broflür, gazete, afifl, CD, video, kaset gibi her türlü e¤itim amaçl› yay›nlar yapmak 9. Talep ve ihtiyaç görülmesi halinde il, ilçelerde flubeler açmak, temsilciler atamak 10. Tafl›n›r, tafl›nmaz mülk sat›n almak, kiralamak, kiraya vermek, iflletmek, satmak, ba¤›fllamak 11. ‹htiyaç durumlar›nda mal ve hizmet al›m-sat›m› yapmak, personel istihdam etmek 12. Amac› do¤rultusunda kamuya ve özel sektöre ait sa¤l›k kurum ve kurulufllar›nda yap›lanmalara müdahil olmak, çal›flmalara katk›da bulunmak 13. Ayn› alanda çal›flan ulusal ve uluslar aras› sivil toplum ör- ÜYELER‹N ÖDEYECE⁄‹ A‹DAT M‹KTARLARI Madde 7: Üyeler y›ll›k yirmi Yeni Türk Liras› (20 YTL) aidat öderler. Aidatlar üye kay›t defterine kaydedilir. Sonraki y›llara ait aidat tutarlar›, genel kurul karar› ile belirlenir. DERNE⁄‹N GEL‹R VE G‹DER ‹fiLEMLER‹ Madde 8: Derne¤in gelir ve gider ifllemlerinde uygulanacak esasler flöyledir: Gelir tahsilat›; Yönetim kurulu karar›na istinaden Bas›mevleri taraf›ndan bast›r›l›p Dernekler Birimince onaylanan Al›nd› Belgeleri ile yap›l›r. Bankalar›n tanzim etmifl oldu¤u dekont ve hesap ekstralar› al›nd› belgesi yerine geçer. Al›nd› belgeleri s›ras›yla, al›nd› belgesi kay›t defterine kaydedilir. Derne¤in harcamalar› fatura, makbuz ve harcama belgeleri karfl›l›¤›nda yönetim kurulu karar› ile yap›l›r. Bu belgeler, mevzuatla daha uzun bir süre öngörülmüfl olmad›kça en az 5 y›l saklan›r. Belgelerde ilgilinin aç›k kimli¤i ve imzas› bulunur. Dernek ad›na para tahsil edecek kifliyi Yönetim Kurulu belirler ve en büyük mülki amire onaylat›r. Derne¤in banka hesab›ndan para çekmeye sayman ve Yönetim Kurulunun yetik verece¤i bir Yönetim Kurulu üyesi birlikte yetkilidir. ÜÇÜNCÜ BÖLÜM (Üyelik ve Üye Haklar›) DERNE⁄E ÜYE OLMA, ÜYEL‹⁄‹N SONA ERMES‹, ÜYEL‹KTEN ÇIKMA VE ÜYEL‹KTEN ÇIKARILMA fiEK‹LLER‹ Madde 9: Derne¤e üye olabilme flartlar› ve üyelik ifllemleri ile üyelikten ç›kma ve ç›kar›lma flart ve flekilleri afla¤›da gösterilmifltir. 1) Üye Olma Hakk›: Dernek üyesi iki kifli taraf›ndan tavsiye edilmek kayd›yla, fiil ehliyetine sahip gerçek veya tüzel kifliler derne¤imize üye olmak için baflvurabilir. Üye namzetlerinin; üyelik için yaz›l› olarak yap›lan müracaatlar›, yönetin kurulu taraf›ndan en geç 30 gün içinde karara ba¤lan›r. Yönetim Kurulu, karar›, bir yaz› ile müracaat sahibine bildirilir. Yönetim kurulu, gerekçe göstermeksizin dahi, üyelik baflvurusunu reddedebilir. Baflvurusu kabul edilen üye, Üye Kay›t Defterine kaydedilir. Dernek faaliyetine yard›m ve katk› sa¤layanlardan uygun görülenlere yönetim kurulunun teklifi ile genel kurulca “onur belgesi” verilebilece¤i gibi, “fahri üye” yap›lmalar› da mümkündür. Fahri üyeler, genel kurul toplant›lar›na kat›lmakla birlikte, görüflmelere kat›lma, oy kullanma ve seçilme hakk›na sahip de¤illerdir. Genel kurul, gerekli gördü¤ünde fahri üyeli¤i iptal edebilir. Yabanc›lar›n üyeli¤i, Türkiye’de ikamet hakk›na sahip bulunmalar› flart›yla mümkün olabilir. 2) Üyeli¤in Sona Ermesi: Her üye istifa hakk›na sahiptir. Üyelikten ayr›lmak isteyenler dilekçelerini yaz›l› olarak yönetim kuruluna bildirmek zorundad›rlar. Dilekçe derne¤e ulaflt›¤›nda üyenin kayd› yönetim kurulu karar› ile üyet kay›t defterinden silinir. 3) Üyelikten Ç›kar›lma: Dernekler Kanununda belirtilen üye olma haklar›n› kaybedenler, y›ll›k aidatlar›n› Aral›k ay›n›n 31’ne kadar ödemeyenler ve Derne¤in amaç ve tüzü¤üne ayk›r› hareket eden veya dernek itibar›na gölge düflürecek söz ve davran›fllarda bulunan üyelerin üyelikleri sona erer. Üyeli¤e kabul edilenlerin üyelik niteliklerine sahip olmad›klar›n›n sonradan anlafl›lmas› halinde, üyelikleri kendili¤inden sona erer. Baflkaca hakl› sebeplerle üye ç›kar›lmas› da mümkündür. Yukar›da belirtilen durumlardan birinin tespiti halinde üyelik kayd›, yönetim kurulunca karara ba¤lanarak silinir. Yöneti Kurulu karar›na karfl› itiraz, ancak, genel kurula yap›labilir. Yap›lacak ilk genel kurul aitiraz edilmedi¤i takdirde, yönetim kurulu karar› kesinleflmifl olur. Genel kurulca üyeli¤inin devam etmesine karar verilmesi durumunda, divan baflkan›nca isim listesine eklenerek genel kurul kararlar›na kat›lmas› sa¤lan›r. 4) Üyelerin Haklar›: Hiç kimse derne¤e üye olmaya, dernekte üye kalmaya veya istifaya zorlanamaz. Bütün üyeler eflit haklara sahiptir. Dernek; üyeleri aras›nda dil, ›rk, renk, cinsiyet, din ve mezhep, aile, zümre ve s›n›f fark› gözetemez. Hiçbir üyeye ayr›cal›k tan›namaz. Dernekten istifa eden veya Genel kurul ve yönetim kurulu karar›yla ç›kar›lan üyeler, derne¤in mal varl›¤›ndan hak iddia edemezler. Her üyenin genel kurulda bir oy hakk› vard›r. Temsil yolu ile (vekaleten) oy hakk› kullan›lamaz. Tüzel kiflili¤in üye olmas› halinde, tüzel kiflili¤in yönetim kurulu baflkan› veya temsille görevlendirece¤i kifli oy kullanabilir. Görevi sona erdi¤inde tüzel kiflilik ad›na oy kullanacak kimse yeniden belirlenir. 5) Üyelerin Yükümlülükleri: Üyeler, dernek tüzü¤ünde belirlenen amaç ve ilkeler do¤rultusunda faaliyette bulunmak, genel kurulca kararlaflt›r›lan y›ll›k aidat› ödemek, derne¤in yetkili organlar›nca al›nan kararlara uymak ve verilen görevleri yerine getirmekle yükümlüdür. DÖRDÜNCÜ BÖLÜM (Yönetim Hükümleri) DERNE⁄‹N ORGANLARI Madde 10: Derne¤in organlar›, 1. Genel Kurul 2. Yönetim Kurulu 3. Denetleme Kurulu’ndan oluflur. GENEL KURULUN OLUfiUMU, TOPLANMA ZAMANI VE ÇA⁄RI USULÜ Madde 10: Genel kurulun oluflumu toplanma zaman› ve ça¤r› usulü afla¤›da gösterilmifltir. 1) Genel Kurulun oluflumu: Genel kurul derne¤in en yetkili karar organ› olup, derne¤e kay›tl› bulunan ve y›ll›k aidat borcunu ödemifl as›l üyeler ile flube delegeleri ve il temsilcilerinden oluflur. 2) Genel Kurulun toplanma zaman›: Ola¤an genel kurul toplant›s› üç y›lda bir Ekim ay› içinde yönetim kurulunun ça¤r›s› üzerine yap›l›r. Yönetim veya denetleme kurulunun gerekli gördü¤ü hallerde veya dernek üyelerinden 1/5’inin yaz›l› iste¤i üzerine ola¤anüstü genel kurul toplant›s› yap›lmas› zorunludur. Denetleme kurulunun veya dernek üyelerinin 1/5’inin yaz›l› iste¤i üzerine yönetim kurulu, genel kurulu bir ay içerisinde toplant›ya ça¤›rmazsa, denetleme kurulu veya toplant› iste¤i bulunun üyelerden birinin müracaat› üzerine; mahalli sulh hukuk hâkimi duruflma yaparak, dernek üyeleri aras›ndan üç kiflilik bir heyeti genel kurulu toplant›ya ça¤›rmakla görevlendirir. 3) Ça¤r› Usulü: Yönetim kurulu, dernek tüzü¤üne göre genel kurula kat›lma hakk› bulunan üyelerin listesini düzenler. En az on befl gün önceden günü, saati, yeri ve gündemi, yönetim kurulunca genel kurula kat›lacak üyelere bildirilir. Bu bildirimde, ço¤unluk sa¤lanamamas› sebebiyle toplant› yap›lamazsa, en az bir hafta sonra yap›lacak ikinci toplant›n›n hangi gün yap›laca¤› da belirtilir. Toplant›n›n yap›laca¤› gün, saat ve yer ile toplant› gündemi, toplant› gününden en az on befl gün önce mülki amirli¤e bir yaz› ile bildirilir. Bu yaz›ya toplant›ya kat›lacak üyelerin isim listesi ve yönetim kurulu karar› da eklenir. Toplant› bir baflka sebeple geri b›rak›l›rsa, bu durum geri b›rakma sebepleri de belirtilme suretiyle üyelere bildirilir. ‹kinci toplant›n›n geri b›rak›lma tarihinden itibaren en geç iki ay içinde yap›lmas› zorunludur. Üyeler ikinci toplant›ya birinci f›krada belirtilen esaslara göre yeniden ça¤r›l›r ve toplant› ikinci f›kra esaslar›na göre mülki amirli¤e bildirilir. Genel Kurul toplant›s› bir defadan fazla geri b›rak›lamaz. TOPLANTI YER‹, YETER SAYISI, YAPILIfi USULÜ VE GÖRÜfiÜLECEK KONULAR Madde 11: Genel Kurulun toplant› yeri, yeter say›s›, yap›l›fl usulü ve toplant›da görüflülecek konular afla¤›da belirlenmifltir. 1) Toplant›n›n Yeri: Genel kurul toplant›lar› dernek merkezinin bulundu¤u yerden baflka bir yerde yap›lamaz. 2) Toplant› Yeter Say›s›: Genel kurul, dernek tüzü¤üne göre genel kurula kat›lma hakk› bulunan üyelerin yar›dan bir fazlas›n›n kat›lmas›yla toplan›r. ‹lk toplant›da ço¤unluk sa¤lanamazsa ikinci toplant›da ço¤unluk aranmaz. Ancak; ikinci toplant›ya kat›lan üye say›s›, dernek yönetim ve denetleme kurulu üye tam say›s›n›n iki kat›ndan az olamaz. 3) Toplant›n›n Yap›l›fl Usulü: Genel kurul toplant›lar› üyelere bildirilen gün, saat ve yerde yap›l›r. Genel kurula kat›lacak üyeler, yönetim kurulunca düzenlenen listedeki isimleri karfl›s›na imza atarak toplant› yerine girerler. Tüzü¤ün 11. maddesinin 2. f›kras›nda belirtilen yeter say› sa¤lanm›flsa durum bir tutanakla tespit edilir ve yönetim kurulu baflkan› veya görevlendirece¤i yönetim kurulu üyelerinden biri taraf›ndan genel kurul aç›l›r. Toplant›n›n aç›l›fl›ndan sonra, toplant›y› yönetmek üzere bir baflkan ve iki kâtip seçilir. Toplant›n›n yönetimi kurul baflkan›na aittir. Kâtipler toplant› tutana¤›n› düzenler ve baflkanla birlikte imzalarlar. Toplant› sonunuda bütün tutanak ve belgeler yönetim kuruluna teslim edilir. 4) Toplant›da Görüflülecek Konular: Genel kurul toplant›s›nda yaln›z gündemde yer alan maddeler görüflülür. Ancak; toplant›da haz›r bulunan üyelerin en az onda biri taraf›ndan görüflülmesi yaz›l› olarak istenen konular›n gündeme al›nmas› zorunludur. GENEL KURULUN GÖREV VE YETK‹LER‹, KARAR YETER SAYISI, OY HAKKINDAN YOKSUNLUK VE KARAR ‹PTAL‹ USULLER‹ Madde 12: Genel kurulun görev ve yetkileri, karar yeter say›s›, oy hakk›ndan yoksunluk ve karar iptali usulleri afla¤›da gösterilmifltir. 1) Görev ve Yetkileri: Divan kurulunun oluflturulmas›n› sa¤lamak. a) Gündemi aynen veya de¤ifliklikleri ile birlikte kabul etmek. b) Dernek yönetim ve denetleme kurullar› as›l ve yedek üyelerinin gizli oy ve aç›k tasnif usulü ile seçilmesini sa¤lamak. c) Yönetim ve denetleme kurulu raporlar›n› görüflerek yönetim ve denetleme kurullar›n› ibra etmek. d) Yönetim kurulunca haz›rlanan iflletme hesab› özeti, BorçAlacak Tablosunu ve tahmini bütçeyi görüflerek karara ba¤lamak. e) Dernek yönetim kurulunca haz›rlanan çal›flma program›n› görüflüp karara ba¤lamak. f) Derne¤in federasyona kat›lmas› veya ayr›lmas› hususunda karar vermek. g) Derne¤e üye kabulü ile üyelikten ç›kar›lma konular›nda yönetim kurulu kararlar›na karfl› yap›lan itirazlar› müzakere ederek nihai karar› vermek. h) Derne¤in uluslar aras› faaliyette bulunmas›, yurt d›fl›ndak› dernek veya kurulufllara üye olarak kat›lmas› ve ayr›lmas› konular›n› görüflerek karara ba¤lamak. i) Yönetim ve denetleme kurulu üyelerine verilecek her türlü ücret, ödenek ve tazminatlar› belirlemek. j) Dernek hizmetleri için görevlendirilecek üyelere verilecek gündelik ve yolluk miktarlar›n› belirlemek. k)Gerekti¤inde dernek tüzü¤ünde de¤ifliklik yap›lmas›n› sa¤lamak. l)Derne¤in feshedilmesi karar›n› almak. m)Dernek için tafl›nmaz mal sat›n al›nmas› veya mevcut tafl›nmaz mallar›n sat›lmas›, iflletilmesi veya kiralanmas› hususunda yönetim kuruluna yetki vermek. n)Dernek ad›na flube aç›lmas›na karar vermek. 2) Karar Yeter Say›s›: Genel kurul kararlar›, toplant›ya kat›lan üyelerin salt ço¤unlu¤u ile al›n›r. Tüzük de¤iflikli¤i ve derne¤in feshi karar›, toplant›ya kat›lan üyelerin üçte iki (2/3) ço¤unlu¤uyla al›nabilir. Bütün üyelerin bir araya gelmeden yaz›l› kat›l›m›yla ald›klar› kararlar ile dernek üyelerinin tamam›n›n kanunda yaz›l› ça¤r› usulüne uymadan bir araya gelerek alm›fl olduklar› kararlar geçerlidir. Ancak, bu flekilde karar al›nmas›yla ola¤an genel kurul yap›lm›fl say›lmaz. 3) Oy Hakk›ndan Yoksunluk: Hiçbir dernek üyesi, dernek ile kendisi, efli, alt ve üstsoyu aras›ndaki hukuki ifllem veya uyuflmazl›k konusunda al›nmas› gereken kararlarda oy kullanamaz. 4) Genel Kurul Kararlar›n›n ‹ptali: Toplant›da haz›r bulunup da kanuna ve tüzü¤e ayk›r› olarak al›nan genel kurul kararlar›na kat›lmayan her üye, karar tarihinden itibaren bir aç içinde; hakl› mazereti nedeniyle toplant›da haz›r bulunamayan üyeler de, karar› ö¤renmesinden bafllayarak bir ay ve her halde genel kurul tarihinden itibaren üç ay içinde mahkemeye baflvurmak suretiyle karar›n iptalini isteyebilir. Yönetim kurulu kararlar›na karfl› iç denetim yollar› tüketilmedikçe iptal davas› aç›lamaz. YÖNET‹M KURULUNUN TEfiK‹L‹, GÖREV VE YETK‹LER‹ Madde 13: Yönetim kurulunun teflkili, görev ve yetkileri afla¤›da gösterilmifltir. 1) Yönetim Kurulunun Teflkili: Yönetim kurulu; befl as›l ve befl yedek üyeden olmak üzere dernek üyeleri aras›ndan üç y›l süreyle genel kurulca gizli oyla seçilir. As›l üyeliklerde boflalma oldu¤u takdirde, yedek üyeler ald›klar› oy s›ras›na göre yönetim kurulunca as›l üyeli¤e ça¤r›l›r. Yedek üyelerin as›l üyeli¤e getirilmesine ra¤men yönetim kurulu; üye tamsay›s›n›n yar›s›n›n alt›na düflerse, kalan yönetim kurulu üyeleri veya denetleme kurulu üyeleri genel kurulu bir ay içinde toplant›ya ça¤›r›r. Ça¤r›n›n yap›lmamas› halinde üyelerden birisinin baflvurusu üzerine Sulh Hukuk Hâkimi duruflma yaparak dernek üyeleri aras›ndan seçece¤i üç kifliyi, bir ay içinde genel kurulu toplamakla görevlendirir. Yönetim kurulu kendi aras›nda görev bölümü yaparak baflkan, genel sekreter ve muhasip üyelerini belirleyece¤i gibi, baflka türlü görevlendirmeler de yapabilir. Yönetim kurulu, toplant› ve karar nisab› salt ço¤unluktur. Oylar›n eflit olmas› halinde baflkan›n oyu iki oy de¤erinde kabul edilir. Yönetim kurulu, kurul halinde çal›fl›r ve yap›lan görüflmeler karara ba¤lan›r. Yönetim kurulu toplant›lar›na mazeretsiz olarak üst üste üç kez kat›lmayan üyenin yönetim kurulu üyeli¤i düfler. Mutat toplant›lar d›fl›nda, baflkan›n, baflkan›n yoklu¤u ya da mazereti nedeniyle genel sekreterin ve yönetim kurulu üyelerinden en az üçünün dernek baflkan›na yapacaklar› yaz›l› baflvuru ile Yönetim Kurulu ola¤anüstü toplant›ya ça¤r›labilir. Toplant› tarih, saat, yer ve gündemi Yönetim Kurulu üyelerine önceden bildirir. 2) Yönetim Kurulunun Görevleri: a) Mezuata ve tüzü¤e uygun flekilde Derne¤i yönetmek. b) Dernek ad›na hukuki tasarruflarda bulunmak. c) Ola¤an ve ola¤anüstü genel kurul toplant›lar›n›n haz›rl›klar›n› yürütmek. d) Dernek yönetim kurulu faaliyet raporunu haz›rlamak. e) Dönemlere ait ‹flletme Hesap Özeti ile tahmini bütçeyi haz›rlamak. f) Derne¤e yap›lan baflvurular› de¤erlendirip cevapland›rmak, üyeleri bilgilendirmek. g) Yönetim kurulu kararlar›na karfl› yap›lan itirazlar› genel kurula sunmak. h)Çal›flma program›n› tanzim etmek ve genel kurula sunmak. i) Yeni üye kayd› yapmak. j) Üyeli¤i reddedilen üyelerin itirazlar›n› nihai karar için genel kurula sunmak. k)Derne¤i temsil etmek ya da bir veya birkaç kifliye yetki vermek. l)Yönetim kurulu üyelerinin boflalmas› halinde, yedek üyeleri göreve ça¤›rmak. m) Derne¤in amaç ve hizmetlerine yönelik araç, gereç ile sarf ve demirbafl malzemesi sat›n almak. n) Her türlü hibe ve ba¤›fl› kabul etmek. e)Dernek hesaplar› ile kay›tlar›n› tutmak, saklanmas› zorunlu evraklar› muhafaza etmek. f) Gerekli görülmesi halinde derne¤i ola¤anüstü toplant›ya ça¤›rmak. g) Temsilcilik aç›lmas›na ve platform oluflturulmas›na karar vermek. h) Görev tan›m› yaparak personel istihdam etmek, iflten ç›karmak, tesis ve lokal açmak. ›) fiube aç›lmas› hususundaki talepleri genel kurulun onay›na sunmak, Genel Kurulun verdi¤i yetki ile flubeler açmak, flubeleri denetlemek, flube organlar›n› görevden almak ve temsilci atamak. i) Gerekti¤inde Disiplin Kurulu s›fat›yla üyeler hakk›ndaki disiplin ifllerini görüflmek, üyelerden savunma istemek, uyarma, k›nama, üyeli¤in geçici olarak dondurulmas›, üyeli¤in sonra ermesi ve- ya düflmesi fleklinde disiplin cezas› vermek. j) De¤iflik konularda Çal›flma Komisyonlar› kurulmas›na karar vermek. DENETLEME KURULUNUN TEfiK‹L‹ VE GÖREVLER‹ Madde 14: Denetleme kurulunun teflkili ve görevleri afla¤›da belirlenmifltir. 1) Teflkili: Denetlem kurulu üç as›l üç yedek üyeden olmak üzere genel kurulca üç y›l süreyle, gizli oyla seçilir. Denetleme kurulu kendi aralar›ndan birini baflkan seçerek görev bölümü yapar. Denetleme kurulu, derne¤e ait her türlü evrak, defter ve tutanaklar› incelemek üzere yönetim kurulundan istemeye yetkilidir. Yönetim kurulu bu iste¤i yerine getirmekle yükümlüdür. 2) Görevleri: a) Denetleme Kurulu, Derne¤in tüzü¤ünde gösterilen amaç ve bu amaçlar›n gerçeklefltirilmesi için sürdürülece¤i belirtilen çal›flma konular› do¤rultusunda faaliyet gösterip göstermedi¤ini, defter, hesap ve kay›tlar›n kanunlara ve dernek tüzü¤üne uygun olarak tutulup tutulmad›¤›n› en az y›lda bir kere denetler. b) Denetleme kurulu yapm›fl oldu¤u denetimler sonucunda haz›rlam›fl oldu¤u raporlar› yönetim kuruluna ve topland›¤›nda da genel kurula sunar. c)As›l üyelerden boflalma oldu¤u takdirde s›rayla yedek üyeleri göreve ça¤›r›r. d) Gerekli görmesi halinde derne¤i ola¤anüstü toplant›ya ça¤›r›r. ORGANLARA SEÇ‹LENLER‹N ‹DAREYE B‹LD‹R‹LMES‹ Madde 15: Genel kurulca yap›lan seçimi izleyen otuz gün içinde yönetim kurulunca yönetim, denetleme ve derne¤in di¤er organlar›na seçilen as›l ve yedek üyelerin ad ve soyadlar›, baba adlar›, do¤um yeri ve tarihleri, mesleleri vi ikametgâhlar› bir yaz› ile mülki amirli¤e bildirilir. BEfi‹NC‹ BÖLÜM (fiubelerle ‹lgili Hükümler) fiUBELER‹N KURULUfiU Madde 16: Genel kurul karar› ile il ve ilçelerde flube aç›labilir. Genel merkez yönetim kurulu karar›yla yetkili k›l›nan en az üç kifli taraf›ndan flubenin aç›laca¤› yerin mülki amirli¤ine yaz›l› baflvuruda bulunulur. Kurucular›n flubenin aç›laca¤› yerde en az alt› aydan beri ikamet etmeleri flartt›r. fiube kurulufl bildirisinde kurucular›n ad›, soyad›, meslek veya sanatlar›, ikametgâhlar› ve tabiiyetlerinin yaz›lmas› gerekmektedir. Kurulufl bildirisine genel merkez organ›n›n karar› ile tüzü¤ün eklenmesi zorunludur. Genel merkez, flube yönetim kurulunu her zaman görevden alma yetkisine sahiptir. fiubenin kurulufl ve di¤er ifl ve ifllemlerinde 5253 Say›l› Dernekler Kanunu ile 4721 Say›l› Türk Medeni Kanunu hükümleri uygulanmak zorundad›r. fiube genel kurulunu genel merkez genel kurulundan en az iki ay önce yapmak zorundad›r. fiUBEN‹N ORGANLARI Madde 17: 1) Genel Kurul 2) Yönetim Kurulu 3) Denetleme Kurulu’ndan ibarettir. fiUBE GENEL KURULUN GÖREVLER‹ Madde 18: a) fiube organlar›n› seçmek. b)Yönetim ve denetleme kurulu raporlar›n› görüflüp, yönetim kurulunu raporunu karara ba¤lamak. c)Yönetim kurulunca haz›rlanan bütçenin aynen veya de¤ifltirilerek kabul edilmesi. d) Genel merkezin olumlu görüflü al›narak flubenin feshine ka- rar vermek. e) Genel merkezin uygun görüflü do¤rultusunda tafl›nmaz mal sat›n al›nmas›, kiralanmas› veya mevcut tafl›nmaz mallar›n sat›lmas› veya kiraya verilmesi için yönetim kuruluna yetki verilmesi. f) Genel merkezce yap›lmas› teklif edilen ifl ve ifllemleri yapmak. fiUBEN‹N GENEL KURULDA TEMS‹L ED‹LMES‹ Madde 19: fiube, genel merkezde: flube genel kurulunca seçilecek bir üye taraf›ndan temsil edilir. fiUBE YÖNET‹M KURULU Madde 20: Dernek flubesi üyeleri aras›nda 5 as›l ve 5 yedek olmak üzere dernek flubesi genel kurulunca gizli oy aç›k tasnif usulü ile 3 y›l süre ile seçilir. fiUBE YÖNET‹M KURULUNUN GÖREVLER‹ Madde 21: a) fiubeyi temsil etmek. b)fiubenin gelir ve gider ifllemlerini yürütmek. c) Genel kurulca verilecek ifllemleri yürütmek. d) fiube ile ilgili her türlü ifl ve ifllemleri yürütmek. fiUBE DENETLEME KURULU Madde 22: fiube denetim kurulu, flube genel kurulu taraf›ndan üç as›l, üç yedek olarak gizli oy aç›k tasnif usulü ile üç y›l süre ile seçilir. fiUBE DENETLEME KURULUNUN GÖREVLER‹ Madde 23: a) Denetleme Kurulu: Derne¤in tüzü¤ünde gösterilen amaç ve bu amaçlar›n gerçeklefltirilmesi için sürdürülece¤i belirtilen çal›flma konular› do¤rultusunda faaliyet gösterip göstermedi¤ini, defter, hesap ve kay›tlar›n kanunlara ve dernek tüzü¤üne uygun olarak tutulup tutulmad›¤›n› en az y›lda bir kere denetler. b) Denetleme Kurulu yapm›fl oldu¤u denetimler sonucunda haz›rlam›fl oldu¤u raporlar› yönetim kuruluna ve topland›¤›nda da genel kurula sunar. c) As›l üyelerden boflalma oldu¤u takdirde s›rayla yedek üyelerden göreve ça¤›r›r. d) Gerekli görülmesi halinde, derne¤i ola¤anüstü toplant›ya ça¤›r›r. ALTINCI BÖLÜM (Genel Hükümler) DERNE⁄‹N BORÇLANMA, TEMS‹LC‹L‹K VE PLATFORM OLUfiTURMASI, YARDIM ALMASI VE ‹fi B‹RL‹⁄‹ USULLER‹ Madde 24: Derne¤in borçlanmas›, temsilcilik ve platform oluflturmas›, yard›m almas› ve ifl birli¤i usulleri afla¤›da gösterilmifltir. 1) Derne¤in Borçlanma Usulleri: Dernek, amaçlar›n› gerçeklefltirmek için üçüncü gerçek ve tüzel kiflilerden borç alabilece¤i gibi bankalardan da kredi alabilecektir. Ancak bir y›l içerisindeki toplam borçlanmas›, bir önceki y›l›n gelirlerinin yüzde seksenini geçemez. 2) Temsilcilik ve Platform Oluflturma: a) ‹l Temsilcili¤i: Derne¤in merkezi ile flubelerinin bulundu¤u iller d›fl›ndaki illerde, gerekli görülen durumlarda yönetim kurulu karar› ile dernek faaliyetlerini yürütmek amac›yla il temsilcileri atanabilir. ‹l temsilcisi Dernek üyeleri aras›ndan seçilir. Temsilcinin adresi, yönetim kurulu karar› ile görevlendirilen kifli veya kifliler taraf›ndan 15 gün içerisinde mülki amirli¤e bildirilir. ‹l temsilcileri dernek genel kurulu üyesidirler. b) Platform: Derne¤imiz, amaçlar› ile ilgisi bulunan ve kanunlarla yasaklanmayan alanlarda, di¤er derneklerle kendi aralar›nda veya vak›f, sendika ve benzeri sivil toplum kurulufllar› ile ortak bir amac› gerçeklefltirmek üzere yönetim kurulu karar› ile platformlar oluflturabilir. Geçici bir birlikteli¤i ifade eden platformun tüzel kiflili¤i yoktur. Derne¤imiz; kanunlar›n dernekler için yasaklad›¤› amaç ve faaliyetler konusunda platform oluflturarak faaliyette bulunamaz. 3) Yurtd›fl›ndan Yard›m Al›nmas› ve ‹fl Birli¤i a) Yurtd›fl›ndan Yard›m Al›nmas›: Derne¤imiz, mülki idare amirli¤ine önceden bildirmek flart›yla yurtd›fl›ndaki kifli, kurum ve kurulufllardan ayni ve nakdi yard›m alabilir. Nakdi yard›mlar›n bankalar arac›l›¤›yla al›nmas› zorunludur. b) ‹flbirli¤i: Derne¤imiz kamu kurum ve kurulufllar› ile görev alanlar›na giren konularda ortak projeler yürütebilir. Kamu kurum ve kurulufllar› proje maliyetinin en fazla yüzde ellisi oran›nda ayni veya nakdi katk› sa¤layabilir. 5072 Say›l› Dernek ve Vak›flar›n Kamu Kurum ve Kurulufllar› ile ‹liflkilerine Dair Kanun hükümleri sakl›d›r. DERNE⁄‹N TUTACA⁄I ZORUNLU VE YARDIMCI DEFTERLER‹ Madde 25: Derne¤in tutaca¤› zorunlu ve yard›mc› defterler afla¤›da gösterilmifltir. Zorunlu Defterler: 1) Üye Kay›t Defteri: Derne¤e üye olan kiflilerin kayd›n›n yap›ld›¤› defterdir. 2) Karar Defteri: Dernekçe al›nacak her türlü kararlar›n yaz›ld›¤› defterdir. 3) ‹flletme Hesap Defteri: Dernekçe yap›lan gelir ve harcamalara iliflkin kay›tlar›n tutuldu¤u defterdir. 4) Envanter Defteri: Dönemlere ait hesap raporlar›n›n kay›t edildi¤i defterdir. mifl veya kendili¤inden sona erdi¤i mahkemece tespit edilmifl ise, derne¤in tüm menkul ve gayri menkul mallar› genel kurulca seçilecek üç kiflilik tasfiye komisyonunca belirlenir. Tasfiye komisyonu derne¤in borçlar›n› ödedikten sonra geri kalan mal varl›¤›n› bir tutanakla Karadeniz E¤itim Vakf›na teslim eder. Mahkeme karar› ile feshedilen derne¤in malvarl›¤›, derne¤in amac›na en yak›n ve kapat›ld›¤› tarihte en fazla üyesi bulunan derne¤e devredilir. ÜST KURULUfi KURMA VE TEMS‹L ETME USULLER‹ Madde 27: Derne¤in federasyon kurma ve temsil etme usulleri afla¤›da belirlenmifltir. 1) Federasyon Kurma: Genel Kurul karar› ile dernek ayn› amaçl› en az befl derne¤in bir araya gelmesi ile oluflacak federasyona üye olabilir. 2) Temsil Etme: Üye olunan federasyonda dernek üç üye ile temsil edilir. Bu üyeler Dernek Genel Kurulunca seçilir. ‹Ç DENET‹M fiEKL‹ Madde 28: Derne¤in iç denetimi, denetleme kurulu taraf›ndan yap›l›r. Bu kurul, derne¤in amac› do¤rultusunda faaliyet gösterip göstermedi¤ini, gelir ve giderlerin tüzük ve mevzuat hükümleri do¤rultusunda yap›l›p yap›lmad›¤›n›; genel kurul kararlar›n›n uygulan›p uygulanmad›¤›n› denetler ve yönetim kurulan sunar. Toplant› yap›ld›¤›nda genel kurula da sunar. TÜZÜK DE⁄‹fi‹KL‹⁄‹ Madde 29: Dernek Tüzü¤ünü tamamen de¤ifltirmeye genel kurul yetkilidir. Tüzük de¤iflikli¤i toplant›ya kat›lan üyelerin üçte iki (2/3) ço¤unlu¤uyla al›nmak zorundad›r. Yard›mc› Defterler: 1) Gelen Evrak Defteri: Derne¤e gelen evraklar›n kaydedildi¤i defterdir. 2) Giden Evrak Defteri: Dernek taraf›ndan üçüncü kiflilere yaz›lan yaz›lar›n kaydedildi¤i defterdir. 3) Demirbafl Defteri: Derne¤e al›nan demirbafllar›n kaydedildi¤i defterdir. 4) Al›nd› Belgesi Kay›t Defteri: Dernek ad›na al›nan makbuzlar seri numaralar› ile bu deftere kay›t edilir. 5) Dernek taraf›ndan tutulmas› zorunlu ve yard›mc› defterlerin noter veya dernekler birimince tasdik edilmesi zorunludur. HÜKÜM EKS‹KL‹⁄‹ Madde 30: Bu tüzükte hüküm bulunmayan hallerde Dernekler Kanunu ile Türk Medeni Kanunu hükümleri uygulan›r. DERNE⁄‹N FES‹H, DA⁄ILMIfi SAYILMASI VE TASF‹YES‹YLE ‹LG‹L‹ USULLER Madde 26: Derne¤in fesih, da¤›lm›fl say›lmas› ve tasfiye flekilleri afla¤›da belirlenmifltir. 1) Genel Kurul Karar›yla Fesih: Derne¤in genel kurulu, her zaman derne¤in feshine karar verebilir. Ancak, genel kurula kat›lan üyelerinin en az üçte ikisinin ço¤unlu¤ ile karar›n al›nmas› zorunludur. 2) Mahkeme Karar› ‹le Fesih: Derne¤in, amac› kanunlara veya genel ahlaka ayk›r› hale gelmesi durumunda Mülki Amirli¤in veya Cumhuriyet Savc›s›n›n istemi üzerine mahkeme derne¤in feshine karar verir. 3) Kendili¤inden Da¤›lm›fl Say›lma: a) Tüzükte belirtilen amac›n gerçekleflmesi veya gerçekleflmesinin imkans›z hale gelmesi ya da sürenin sona ermesi, b) Borç ödemede acze düflmüfl olmas›, c) Tüzük gere¤ince yönetim kurulunun oluflturulmas›n›n olanaks›z hale gelmesi, d) Ola¤an genel kurul toplant›s›n›n iki defa üst üste yap›lamamas› durumlar›nda Kendili¤inden da¤›lma, Mülki Amirli¤in yaz›l› istemi üzerine Sulh Hâkimli¤ince tespit edilir. 4) Derne¤in Tasfiyesi: Dernek, genel kurul karar› ile feshedil- GEÇ‹C‹ YÖNET‹M KURULU Madde 33: Derne¤in tüzel kiflilik kazanmas› ile birlikte dernek kurucu üyelerinin oluflturdu¤u Geçici Yönetim Kurulu göreve bafllar. Üyeler, aralar›nda kifliyi geçici baflkan olarak seçerler. Geçici Yönetim Kurulu, derne¤in kuruluflunun onay›ndan itibaren en geç alt› ay içinde ilk Genel Kurulu toplar. ‹lk Genel Kurulun toplanmas› ile Geçici Yönetim Kurulunun görevi sona erer. YÜRÜRLÜK Madde 31: Bu tüzük, Trabzon Valili¤i ‹l Dernekler Müdürlü¤ünce onaylanmas›ndan sonra yürürlü¤e girer. YÜRÜTME Madde 32: Bu tüzük toplam (33) maddeden ibaret olup dernek yönetim kurulu taraf›ndan yürütülür. DERNEK KURUCULARI Madde 34: Dernek kurucular› afla¤›daki tabloda gösterilmifltir: 1 2 3 4 5 6 7 8 9 NO. ADI SOYADI Tevfik ÖZLÜ Yahya DERYAL Sema fiEN Gülcan ÖZGÜR Hasan KIRMIZI Sedat BOSTAN Nevzat AKMAN Necip ‹BA Yusuf fiAH‹N MESLE⁄‹ Hekim, Ö¤retim Üyesi Hukukçu, Ö¤retim Üyesi Difl Hekimi Avukat ‹flletmeci, Ö¤retim Görevlisi Sa¤l›k ‹darecisi, Ö¤retim Görevlisi Eczac›, Oda Baflkan› Jeoloji Müh, DS‹ fiube Md. Kamu Yönetimi, Ö¤retim Üyesi