Kosova - Prizrenliler Kültür ve Yardımlaşma Derneği
Transkript
Kosova - Prizrenliler Kültür ve Yardımlaşma Derneği
Guehenno: “UNMIK deðiþecek” Kosova ziyaretinde bulunan Birleþmiþ Milletlerin iki numaralý ismi Guehenno, Kosova’da görevde bulunana UNMIK misyonunun deðiþeceðinin sinyallerini verirken, herkesi Güvenlik Konseyi’nin 1244 nolu kararýna saygýlý davranmaya davet etti. K Haber sayfa 4’te KOSOVA TÜRKLERÝNÝN ÝLK BAÐIMSIZ GAZETESÝ SAYI: 426 YIL: 10 Perşembe , 8 Mayıs 2008 Balkanlardaki Türk Soydaþlarýmýz köprü vazifesini görüyor” Fiyatý: 0.50 Gül: ‘’Dilinizi, kültürünüzü, kimliðinizi unutmayýn’‘ Gül, zirve toplantısı için bulunduğu Makedonya’da Balkan Türk toplumuna önemli açıklamalarda bulundu. Türkçe’nin yaþayan bir dil olarak devam etmesinin önemine iþaret eden Cumhurbaþkaný Gül, ‘’Dili unutursanýz kültürünüzü de unutuyorsunuz. Kültürü unuttuktan sonra kimliðinizi de unutuyorsunuz. Bunlar sosyolojik gerçekler’‘ diye konuþtu. T Enis TABAK ürkiye Cumhurbaþkaný Abdullah Gül, Makedonya’nýn Ohri þehrinde 2-3 Mayýs tarihleri arasýnda gerçekleþen 15. Orta Avrupa Cumhurbaþkanlarý Zirvesi’ne katýlmak üzere geldiði Makedonya’da ilk olarak Resne kentini ziyaret etti. Osmanlý Ýmparatorluðu döneminde Resne Garnizon Komutaný olarak görev yapan ve Ýttihat ve Terakki Cemiyeti’nin kurucularý arasýnda yer alan Resneli Niyazi Bey’in çalýþma ofisi olarak kullandýðý konaðý ziyaret eden Gül’e Resne ziyareti sýrasýnda Resne Belediye Baþkaný Dimitar Uuzlevski de eþlik etti. Resne de yaþayan Türk soydaþlarýnýn sevgi gösterileriyle karþýlaþan Gül’e çocuklarýn hazýrladýðý program sunuldu. Resne ziyareti ardýndan Ohri’ye geçen Cumhurbaþkaný Gül, iki gün sürecek olan 15. Orta Avrupa Cumhurbaþkanlarý Zirvesi ardýndan pazar günü Makedonya baþbakaný ve Cumhurbaþkanýyla bir araya geldikten sonra Üsküp’ten ayrýldý. Ohri’de Gül bayramý Cumhurbaþkaný Abdullah Gül, 15. Orta Avrupa Ülkeleri Cumhurbaþkanlarý Zirvesi toplantýsýna katýlmak üzere geldiði Makedonya’nýn Ohri þehrinde büyük bir coþkuyla karþýlandý. Zirve toplantýsýnýn sona ermesinin ardýndan Ohri’yi ziyaret eden Abdullah Gül’ü, þehir merkezinde ellerinde Türk bayraklarýyla sevgi gösterisinde bulunan yüzlerce Ohrili Türk öðrenci, öðretmen ve vatandaþ sýcak bir þekilde karþýladý. Türk askeri eðitime ve eðitim altyapýsýna desteðini sürdürüyor osova Türk T a b u r G ö r e v K u v v e t Komutanlýðý, 1 Perþembe Mayýs Prizren’in günü “Fadil Hisari” iki ilkokulunda anlamlý faaliyete imza attý. Tabur Komutaný, Kerim Acar Prizren’nin “Abdyl Frasheri” ve “Fadil Hisari” Ýlk Öðretim Okullarýnda Mehmetçik tarafýndan gerçekleþtirilen boyama ve onarým çalýþmalarýný yerinde izledi. Milletvekilleri Müferra Þinik ile Enis Kervan ve Prizren Belediye Meclisi Baþkan Yardýmcýsý Ercan Þpat’ýn da eþlik ettiði ziyarette Mehmetçik tarafýndan boyama ve onarým çalýþmalarý gerçekleþtirilen okullar gezildi. “Abdyl Frasheri” ve “Fadil Hisari” Ýlk Öðretim Okullarýnda toplam 8 adet dershanede ve koridorlarda yaklaþýk 1000 m² alan iç cephe boyasý Türk KFOR’unun katkýlarýyla boyanýrken, mevcut tuvaletlerin elektrik ve sýhhi tesisatýnda kullanýlamaz durumda olanlar deðiþtirildi. Okullarda, yer döþemesi seramikler, lavabo ve diðer arýzalý malzemeler yenilenirken, tuvalet kapýlarýnýn yapýldýðý ve bazý dersliklere ikisine pvc pencere takýldý. Haberin devamı sayfa 11’de Ohri’de de gündem; Kosova oldu Ohri’de düzenlenen Orta Avrupa Cumhurbaþkanlarý Zirvesi’nde Kosova konusundaki farklýlýklar gözlerden kaçmadý. Arnavutluk ve baðýmsýzlýðý tanýyan devletlerin bazýlarý Kosova’nýn baðýmsýzlýðýna vurgu yaparken, Makedonya’nýn baþýný çektiði kimi bazý ülke de bu gerçeði kabullenmekten kaçýndý. Haber sayfa 3’te Türk Bayraklarý Dalgalandý Gül, öðrencilerle tek tek tokalaþýrken, öðrenciler de milli marþý okudu. Duygulu anlarýn yaþandýðý buluþmada Gül, “Türkiye sizinle gurur duyuyor” tezahüratlarýyla karþýlandý. Türk öðrencilerinin þiirler okuduðu buluþmada çocuklarla fotoðraf çektiren Cumhurbaþkaný Abdullah Gül, çocuklara hediye vermeyi de ihmal etmedi. Ohri merkezinde yer alan ve 1745 yýlýnda inþa edilen Muhammed Mehmet Hayati Hazreti Dergahý’ný ziyaret eden Cumhurbaþkaný, dergah þeyhi Osman tarafýndan karþýlandý. Dergah çýkýþýnda duygularýný aktaran Gül, burada insanýn çok büyük heyecan duyduðunu belirtti. Yanýndaki kýz çocuðunun “Bizi unutmayýn” demesi üzerine Gül, “Biz de kendilerini unutmadýðýmýzý göstermek için buradayýz. Öðretmenler, öðrenciler, hepsi bizim parçamýz. Buralara hep gidip geleceðiz” þeklinde konuþtu. Haberin devamı sayfa 10 - 11’de Dýþiþleri Bakanlarý Kosova’yý görüþtü Temas Artý Gurubu Dýþiþleri Bakanlarýnýn bir araya geldiði toplantýda Kosova konusu masaya yatýrýldý. Dýþiþleri Bakanlarý, Kosova’nýn parçalanmasýnýn mümkün olmayacaðýný ifade ederken, bunun olmasýna izin verilmeyeceðini belirttiler. Haber sayfa 2’de Kosova ABD: “Kosova’da topluluklarýn hak ve güvenlikleri bizi ilgilendiriyor” Perşembe, 8 Mayıs 2008 2 Kosova ile Sýrbistan müzakerelerinde ABD’yi temsil eden Wizner, Kosova sorununun müzakereler ile sonuçlanmayacaðýnýn farkýna vardýklarýndan dolayý Kosova’nýn baðýmsýzlýðýný tanýdýklarýný ifade ederken, bu süreçten sonra Kosova’da topluluklarýn hak ve güvenliklerinin kendilerini ilgilendirdiðini söyledi. A BD Kosova Baþ müzakerecisi Frenk Wizner, ABD Hukukçular Derneðinde yaptýðý konuþmasýnda Kosova’nýn baðýmsýzlýðýný desteklerken, Kosova sorunun çözümü için görüþmelerle çözüm olmayacaðýna yakýndan tanýk olduklarýný ifade ederken, bu yüzden de baðýmsýzlýðýn tek çözüm olduðunu söyledi. Kosova sorunu sui generis bir olay olduðunun altýný çizen Wizner, dünyanýn diðer bölgelerinde yaþanan etnik çatýþmalarý bu yöntemle çözülmesine karþý olduðunu söyledi. Wizner, “Kosova’da yaþanan þiddet olaylarý Kosova’yý diðer bölgelerden farklý kýlmýyor. Kosova’yý sui generius bir olay yapan geliþme yönetimin sekiz yýldan beri Birleþmiþ Milletler tarafýndan yönetilmesidir” diye konuþtu. Kosova’nýn baðýmsýzlýðýný herkesi artýk kabul etmeye davet eden Wizner, Kosova’da artýk topluluk haklarýnýn korunmasý temel noktalarýn baþýnda bulunduðunu söyledi. Hükümet ve devletlerin topluluklarýn haklarýnýn korunmasý konusunda Helsinki Nihai Bildirgesine saygý göstermeye davet eden Wizner, “Hükümetlerin topluluklarýn haklarýný korumak gibi temel görevleri bulunmaktadýr. Eðer bu göz ardý edilirse, o zaman sorunlar da ortaya çýkmaktadýr. Kosova’da da buna benzer olaylar yaþandý. Ama baðýmsýzlýðýn ilanýndan sonra Kosova’da bu tür olumsuzluklarýn yaþanmasýna izin verilmeyecektir” diye konuþtu. Sýrbistan’ýn yýllarca Kosova’da uyguladýðý þiddet siyasetinden sonra Kosova’yý yönetme hakkýný kaybettiðini ifade eden Wizner, “Topluluklara karþý þiddet kullanýrsan, dünyada hiçbir hukuk kitabý gibi BM Güvenlik Konseyi gibi bir kurumda seni koruyamaz. Kosova ile Sýrbistan, 1999 yýlýnda yollarýný ayýrdýlar. Kimse artýk bu iki devleti bir araya getirmek için mesai harcamasýn. Çünkü bu iki devletin artýk bir araya gelmesi mümkün gözükmemektedir” diye konuþtu. Kosova sorununun çözüm ilkelerine de deðinen Wizner, çoðunluðu oluþturan Arnavut halkýnýn ilkeleri çerçevesinde çözüldüðünü söyledi. Dünyanýn her bölgesinde özerklik sisteminin ayný þekilde fonksiyon Dýþiþleri Bakanlarý Kosova’yý görüþtü Temas Artý Gurubu Dýþiþleri Bakanlarýnýn bir araya geldiði toplantýda Kosova konusu masaya yatýrýldý. Dýþiþleri Bakanlarý, Kosova’nýn parçalanmasýnýn mümkün olmayacaðýný ifade ederken, bunun olmasýna izin verilmeyeceðini belirttiler. L ondra’da bir araya gelen ABD, Büyük Britanya, Fransa, Almanya, Ýtalya Dýþiþleri bakanlarý ile yaný sýra AB Dýþ Siyaset ve Ortak Güvenlik Yüksek temsilcisi Haviyer Solana’nýn da katýldýðý toplantýda diðerleri arasýnda Kosova sorunu da masaya yatýrýldý. ABD Dýþiþleri Bakaný Condelizza Rice görüþme ardýndan gazetecilere yaptýðý açýklamada, Batý Avrupa Dýþiþleri Baklanlarý ile Kosova’yý görüþtüklerini belirtirken, “Kosova’nýn toprak bütünlüðüne ve egemenliðine karþý yönelik hiçbir harekete izin vermeyeceðimizi söylemek istiyorum. Kamuoyunda tartýþýlan Kosova’nýn parçalanmasý þu an ne gündemimizde ne de toplantýda tartýþýlan bir konu deðil. Çünkü Kosova 17 Þubattan bu yana baðýmsýz ve egemen bir devlet. Þu an Kosova’da her þey sakin ve istikrarlý. Kýsa bir süre içinde Avrupa polis birliklerinin Kosova’da göreve baþlamasý ile var olan diðer bazý sorunlarda çözüme kavuþacaktýr” diye konuþtu. Baðýmsýzlýk ilanýndan sonra Kosova’nýn bazý bölümlerinde çatýþmalarýn da yaþandýðýna dikkat çeken Rice, þu anda durumun sakin ve kontrol altýnda olmasýnýn kendilerini mutlu ettiðini söyledi. Kosova vatandaþlarýnýn yaþanan þiddet olaylarýný bilinçle karþýladýklarýnýn altýný çizen Rice, ABD olarak Kosova’nýn barýþ ve huzurlu bir yer olmasýný desteklediklerini ifade ederken, istikrarý bozmak isteyenlerin karþýlarýnda uluslararasý toplumu bulacaðýný söyledi. Mun Solana ile görüþtü BM Genel Sekreteri Ban Ki Mun, AB Dýþ Siyaset ve Ortak Güvenlik Yüksek temsilcisi Haviyer Solana ve AB Dýþ iliþkiler komisyonu baþkaný Benita Ferero-Waldner ile bir araya geldi. Ayrýca batýlý ülkelerin Dýþiþleri Bakanlarý ayrý görüþmelerde BM genel Sekreteri Ban Ki Mun ve Rusya Dýþiþleri bakaný Sergey Lavrov ile bir araya geldiler. etmediðini belirten Wizner, “Ahtisaari, Kosova’dan önce Aceh sorununun çözümünde arabuluculuk yaptý. 30 yýl süren savaþ, özerkliðin kabulü ile sonuçlandý. Arnavutlarýn halkýn yüzde 90’ýný oluþturduðu Kosova’da halka özerkliði kabul ettirmek güçtü. Zaten ortada bir özerklik zaten vardý. Yürütülen onca görüþme ve müzakereden sonra Kosova için en iyi çözüm yolunun baðýmsýzlýk olduðu kanýsýna varýldý ve bu hayata geçirildi” diye konuþtu. De Marnak: Ekonomi geliþme için güvenlik ve istikrarlýk þart K FOR Komutaný General Kvasiye De Marnak Yakova’yý ziyaret ederek Yakova belediyesi üst düzey yetkilileri, belediye delegeleri ve medya temsilcileri ile bir araya geldi. Kapalý kapýlar ardýndan gerçekleþen görüþmeler ardýndan gazetecilere açýklamada bulunan General De Marnak, bu ziyaretini Kosova belediyelerine gerçekleþtirdiði rutin ziyaretlerden biri olarak nitelendirdi. Marnak, “Yakova’ya yaptýðým ziyaret Kosova belediyelerine gerçekleþtirdiðim ziyaretlerden biridir. Burada mevcut güvenlik durum hakkýnda bilgi edinmek için bulunuyorum. Belediye yetkilileri ile yaptýðým görüþmede KFOR birliklerinin, belediye yetkililerinin desteði olmadan güvenliði saðlayamayacaðýný kendilerine illettim. Onlardan bu yönde destek sunmalarýný beklediðimizi açýkça ifade ettim. Yetkililer de bize bu konuda gerekli yardým sözünü verdiler” diye konuþtu. Belediye yetkilileri ile yaptýðý görüþmede ayrýca belediyenin ekonomi geliþmesini de ele aldýklarýný ifade eden De Marnak, ekonomik geliþme için güvenlik ve istikrarýn temel þartlardan birini oluþturduðunu söyledi. Sýrbistan’da 11 Mayýsta yapýlacak olan seçimlere de deðinen General De Marnak, UNMIK’in bu konuda düzenlemeleri ile tutumunun açýk olduðunu söyledi Marnak, “Biz de KFOR olarak UNMIK’in bu konuda vermiþ olduðu kararý yerine getireceðiz” diye konuþtu. Yakova Belediye Baþkaný Pal Lekay ise görüþme ardýndan yaptýðý açýklamada KFOR yetkililerine belediyede mevcut durum ve savaþ sýrasýnda akýbeti bilinmeyen kiþiler hakkýnda bilgi verdiðini söyledi. Lekay, KFOR komutaný General De Marnak ile yaptýðý görüþmede özellikle belediyenin ekonomi geliþmesi konusunda fikir alýþ veriþinde bulunduklarýný da sözlerine ekledi. 3 Perşembe, 8 Mayıs 2008 Kosova Ohri’de de gündem; Kosova oldu Ohri’de düzenlenen Orta Avrupa Cumhurbaþkanlarý Zirvesi’nde Kosova konusundaki farklýlýklar gözlerden kaçmadý. Arnavutluk ve baðýmsýzlýðý tanýyan devletlerin bazýlarý Kosova’nýn baðýmsýzlýðýna vurgu yaparken, Makedonya’nýn baþýný çektiði kimi bazý ülke de bu gerçeði kabullenmekten kaçýndý. M akedonya’nýn turistik bölgesi Ohri’de 2 ila 3 Mayýsta düzenlenen 15. Orta Avrupa Cumhurbaþkanlarý Zirve toplantýsýna Kosova yine damgasýný vurdu. Kosova sorunu masaya yatýrýlan toplantýya Kosova üst düzey yetkililerinin davet edilmemesi Kosova’da tepki ile karþýlandý. Bu davet edilmeme ile ilgili sorularý ev sahibi Makedonya’nýn Cumhurbaþkaný Branko Crvenkovski cevapladý. Crevnkovski, Güneydoðu Avrupa ülkeleri toplantýlarýna katýlým ile ilgili kararlarýn oybirliði ile alýndýðýna dikkat çekerken, birlik içinde Kosova konusunda bir konsensüsün olmamasýndan davetin yapýlmadýðýný söyledi. Crvenkovski: Kosova halen sorun Makedonya Cumhurbaþkaný Branko Crvenkovski yaptýðý açýlýþ konuþmasýnda Kosova sorununun Balkanlarda istikrarý tehdit edecek bir sorun olduðunu söyledi. Crvenkovski, “Bazý sorunlarý küçümsememek gerekir. Bu bütünlük çerçevesinde Kosova’nýn özel bir yeri bulunmaktadýr. Avrupa Birliði bile bu konuda ortak bir karar alamadý. Bu yüzden Kosova konusu bütün bölgeyi yakýndan ilgilendirmektedir” diye konuþtu. Topi: Kosova baðýmsýz ve egemen bir ülke Arnavutluk Cumhurbaþkaný Bamir Topi ise toplantýda yapmýþ olduðu konuþmasýnda Kosova’nýn baðýmsýz bir devlet olduðuna vurgu yaparken, Kosova’nýn Avrupa Birliði ve NATO üyesi olmak için bu iki örgütten sinyalleri almayý beklediðini söyledi. Topi, “Kosova artýk baðýmsýzlýðýna kavuþmuþ bir ülke konumundadýr. Kimi bazý kesimler bu gerçeði görmezlikten geliyor. Kosova, baðýmsýzlýktan sonra artýk geleceðine yani Avrupa Birliði ve NATO’ya üye olmaya koþuyor. Kosova’nýn bu iki örgüte üye olmasý Batý Balkanlarda istikrarýný saðlamasýna katkýda bulunacaktýr” diye konuþtu. Gül: Türkiye, Balkanlýlarýn yanýndadýr T ü r k i y e Cumhurbaþkaný Abdullah Gül, Türkiye’nin Makedonya’ya ve diðer Balkan ülkelerinin Avro Atlantik örgütlerine katýlma giriþimlerini desteklediðini söyledi. Gül, Balkan ülkelerinin Avro - Atlantik örgütlere üye olmasýnýn, Balkanlarda ki barýþ ve huzuru perçinleyeceðini söyledi. Priþtine, davet edilmemeye tepkili Kosova kurumlarý, Kosova üst düzey yetkililerinin toplantýda yer almamasýný Kosova’nýn baðýmsýzlýðýný dýþlanma olarak deðerlendirdiler. Baþbakan Haþim Thaçi ise konu ile ilgili yapmýþ olduðu açýklamada Kosova’nýn baðýmsýzlýðýnýn kimse tarafýndan dýþlanamaz bir gerçek olduðuna dikkat çekerken, herkesi artýk bu gerçeði kabul etmeye davet etti. Kuçi: “Crnekovski seçim havasýna girmiþ” Makedonya Cumhurbaþkaný Branko Crvenkovski’nin açýlýþ konuþmasý Kosova siyasi yetkilileri tarafýndan tepki ile karþýlandý. Kosova Baþbakan Yardýmcýsý Hayredin Kuçi, Crvenkovski’nin açýlýþ konuþmasýný seçimlerde puan toplama þeklinde deðerlendirdi. Kuçi, “Crvenkovski, þimdiden seçim havasýna girmiþ gibi gösteriyor. Ama Kosova gerçeðini bu þekilde örtbas etmesi, kabul edilebilir bir durum deðil. Bu ve bunun gibi konuþmalar iki ülke arasýnda iyi iliþkilerin geliþmesine olumsuz etki edebilir, endiþesini taþýyoruz” diye konuþtu. Toplantýya katýlým üst düzeyde gerçekleþti Ohri’de iki gün süren Güney doðu Avrupa liderleri toplantýsýna Arnavutluk, Austurya, Beyaz Rusya, Bosna ve Hersek, Bulgaristan, Hýrvatistan, Çek Cumhuriyeti, Macaristan, Ýtalya, Makedonya, Moldavya, Karadað, Polonya, Romanya, Sýrbistan, Slovakya, Slovenya ve Ukrayna hazýr bulundular. Romanya, Ýtalya ve Ukrayna ise toplantýya büyükelçi düzeyinde toplandýlar. K 1 Mayýsta iþçiler sokaklara döküldü osovalý iþçileri uzun zamandan sonra suskunluklarýný bozarak, NATO Müdahalesinden sonra var olan sorunlarýný ve isteklerini hükümete duyurmak adýna 1 Mayýs günü Priþtine’de bir araya geldiler. 1 Mayýs günü Priþtine’de Ýskender Bey bulvarý ve hükümet binasý önünde düzenlenen protestoda, iþçiler sosyal sorunlarýnýn çözülmesini ve daha çok haklara sahip olmak istediklerini haykýrdýlar. Protestoda konuþan bazý sendika liderleri, iþçilerin aðýr ekonomi ve sosyal durumuna iþaret ederek, iþçi haklarýnýn ihlaline iþaret ettiler. Bir saat kadar süren protestolar, sakin bir hava içinde son buldu. Kosova Bileþik Ýþçi Sendikasý Baþkaný Haci Arifi yapmýþ olduðu konuþmasýnda Kosova’da özel, kamu hizmetleri ya da devlet organlarýnda çalýþanlarýn haklarý ihlal edildiðini söyledi. Kosova’da iþçilerin çalýþma yerlerinde teknik güvenlik araçlarýnýn olmadýðýna dikkat çeken Arifi, çok sayýda iþçi ve ailesinin sosyal güvencesini olmadýðýný ifade ederken, bundan dolayý da çok sayýda iþçinin hayatýný yitirdiðini söyledi. Kosova’da yapýlan özeleþtirmeyi kýnayan Arifi, Kosova’da gerçekleþen özeleþtirme iþçinin ekonomik ve sosyal durumuna olumsuz etki ettiðini söyledi. Arifi, “Özelleþtirmeler ile çok sayýda iþçi, iþsiz kalmýþtýr. Bu insanlara yardýmda bulunmak adýna ne atýlmýþ bir adým ne de bir çalýþma vardýr. Ýþçilerin Kosova’da yaþam þartlarý yoktur. Özeleþtirme sayesi ile 70.000 kadar iþçi iþsiz kaldý. Ýþçilerin bilgisi olmadan hiçbir yasaya dayanmadan Kosova Özeleþtirme Ajansý var olan fabrikalarý elden çýkarýyor ve buna kimse sesini çýkarmýyor” diye konuþtu. Priþtine’de 1 Mayýs dolayýsýyla düzenlenen protestoda konuþan çok sayýda sendika yetkilisi de Kosova’da iþçilerin aðýr ekonomi durumuna dikkat çekerken, hükümetten bu yönde önlemler alýnmasý isteminde bulundular. Sendika yöneticileri ayrýca, Kosova’da özeleþtirme sürecini eleþtirirken, iþçilerin yasa ile hak ettiklerini özeleþtirilen fab- rikalarýn yüzde 20’sini almadýklarýný belirtiler. Muhalefet iþçileri yalýnýz býrakmadý Priþtine’de 1 Mayýsta düzenlenen protestolarý muhalefet iþçileri desteklerken, hükümeti eleþtirdi. Muhalefet, Kosova hükümetinin bu sorunun çözümü için belli bir programý olmadýðýna dikkat çekerken, iþçilerin aðýr ekonomik ve sosyal durumuna iþaret ettiler. Muhalefet, Kosova hükümetinin bu güne dek iþçi haklarýný korumadýðýnýn altýný çizerken, hükümeti iþçileri aðýr ekonomi durumuna duyarsýz kalmakla suçladýlar. Uzmanlar, hükümeti uyardý Kosova ekonomi uzmanlarý Priþtine’de düzenlenen 1 Mayýs mitingini Kosova hükümeti için uyarý olarak deðerlendirdiler. Kosova Ekonomi Odasý yetkilisi Safet Grcaliu, Kosova’da son dokuz yýl içinde iþçilerin aðýr durumda olduðunu ama bunun kimsenin umurunda olmadýðýný söyledi. Kosova’da özelleþtirme süreci ile çok sayýda iþçinin aðýr duruma düþmediðini ifade eden Grcaliu, Kosova kurumlarýný ilgisizliðinin buna daha fazla etki ettiðini söyledi. Grcaliu, “Kosova’da fiyatlarýn artmasý ile sosyal patlamayla karþý karþýyayýz. Yeni iþ yerlerinin açýlmamasýyla iþçilerin maaþlarý artmýyor. Buna karþýn gýda fiyatlarý ise her geçen gün daha da zamlanýyor. Bu olumsuzluklar da sosyal çöküntülere yol açabilir” diye konuþtu. Grcaliu, Kosova’da aðýr ekonomik durumdan kurtulmak için yedek stoklarýn kurulmasýnýn gerekliliðine iþaret etti. Kosova’da fiyatlara zam yapýlmasýnýn dünyada yaþanan aðýr ekonomik durumuna baðlý olduðuna dikkat çeken Grcaliu, Kosova kurumlarý için bunun bir özürlü neden olamayacaðýný da söyledi. Kosova kurumlarý farklý ekonomik ve sosyal giriþimleri ile bu sosyal hayatý hafifletmesi gerektiðini belirten Grcaliu, bu noktada hükümete çok büyük görevlerin düþtüðünü söyledi. Meclis ile Ulusal Demokratik Enstitü iþbirliði yapacak Kosova Cumhuriyeti Meclisi ve Ulusal Demokratik Enstitüsü karþýlýklý iþbirliðin daha da derinleþtirilmesini içeren, iþbirliði memorandumunu imzaladýlar. 4 Kosova Guehenno: “UNMIK deðiþecek” Perşembe, 8 Mayıs 2008 Kosova ziyaretinde bulunan Birleþmiþ Milletlerin iki numaralý ismi Guehenno, Kosova’da görevde bulunana UNMIK misyonunun deðiþeceðinin sinyallerini verirken, herkesi Güvenlik Konseyi’nin 1244 nolu kararýna saygýlý davranmaya davet etti. Guehenno, “Kosova’da son dönemde yakalanan istikrar bizleri mutlu kýlmaktadýr. Ama bu istikrarýn sürekliliðinin saðlanmasý önem arz etmektedir. Bu noktadan sonra artýk Kosova’nýn ekonomik geliþmesi için temelleri atmalýyýz” diye konuþtu. K osova Meclis Baþkaný Yakup Krasniçi ve Ulusal Demokratik Enstitüsü NDÝ Müdürü Carlo Binda, Kosova Cumhuriyeti Meclisi ve Ulusal Demokratik Enstitüsü arasýnda iþbirliði memorandumunu imzaladýlar. Bu münasebetle, söz konusu Memorandumun imzalanmasýnýn, Meclis ile Ulusal Demokratik Enstitüsü NDÝ arasýndaki iþbirliðin daha da derinleþtirilmesi için büyük önem taþýdýðýna iþaret edildi. Kosova Meclisi’nin üçüncü görev süresi baþlangýcýnda Ulusal Demokratik Enstitüsü ve Kosova’da ki AGÝT Misyonunun, Kosova Meclisi’nin genel iþlevliliðini deðerlendirmekle görevlendikleri belirtildi. Meclis baþkaný ve meclisin genel sekreterinin himayesi altýnda gerçekleþecek olan bu deðerlendirme, Ulusal Demokratik Enstitüsü NDÝ ve AGÝT’te görevli olan Slovenya uzmanlarý tarafýndan yönetileceði de belirtildi. UNDP’ye göre elektrik sorununun kaynaðý; vatandaþ UNDP tarafýndan hazýrlanan bir rapora göre Kosova’nýn en önemli bir sorununun elektrik enerjisinin yeteri derecede üretilmemesi gösterilirken, bu sorunun çözümünün vatandaþa baðlý olduðuna dikkat çekiliyor. K osova’nýn karþýlaþtýðý en önemli sorunlardan birini yeteri derecede elektriðin olmayýþý oluþturuyor. Bu soruna çözüm bulmak için UNDP “Kosova’nýn geliþmesi ve enerji” baþlýklý bir rapor hazýrladý. Raporun tanýtýmýný Kosova UNDP yöneticisi Fride Mauring, Priþtine’de düzenlediði bir basýn toplantýsý ile yaptý. Mauring, Kosova’da elektrik enerjisinin yeteri seviyede üretilmemesinin Kosova’nýn geliþimine olumsuz etki ettiðini söyledi. Elektrik enerjinin en fazla özel sektörü etkilediðinin altýný çizen Mauring, özel sektör sayesinde ancak Kosova’nýn ekonomisinin geliþebileceðini ve iþsizliðin azalabileceðini söyledi. Kosova’da ki iþ adamlarýnýn elektrik enerjinin üretimi için yüzde 10 kazançlarýný bu uðurda harcadýklarýna iþaret eden Mauring, bu da onlarýn pazarda daha az kapasite ve az yatýrým yapmalarýna etki ettiðini söyledi. Mauring, Kosova’da 2002 ila 2008 yýllarý arasýnda görevde bulunan hükümetlerin Kosova bütçesinden elektro - enerji sübvansiyonu ve enerjinin transferi için 128 milyon harcadýklarýný söyledi. Kosova bütçesinden bu konu ile ilgili yapýlan ödemelerin elektriklerini ödemeyen ve elektriði kaçak kullanan vatandaþlardan dolayý verildiðini ifade eden Mauring, oysa vatandaþlarýn üzerine düþen görevi yapmalarý durumunda, bu ve bunun gibi meblâðlarýn saðlýk, eðitim ve alt yapýnýn yapýmý için kullanýlabileceðini söyledi.UNDP’nin raporuna göre elektrik enerjisi sorununun Kosova Elektrik Ýktisadisi, ne de Kosova hükümetine ait olmadýðýný, bu sorunun Kosova vatandaþlarýna ait bir soru olduðunu belirtiliyor. : 4 26 ý y a S KOSOVA TÜRKLERÝ’NÝN ÝLK BAÐIMSIZ GAZETESÝ Haftalýk gazete Sahibi ve Genel Müdürü: Mehmet BÜTÜÇ Yazı İşleri Müdürü: Sencar KARAMUÇO Seydiu: UNMIK misyonunu tamamladý Baþkan Fatmir Seydiu, BM Genel Sekreteri Yardýmcýsý Jean Marie Guehenno ile görüþme ardýndan gazeteciler yaptýðý açýklamada, Kosova’da UNMIK misyonunun sona ermesinden yana olduðunu tekrarlarken, “Bunun sonunu görmek istiyoruz” diye konuþtu. BM Geno, Mitroviça’yý ihmal etmedi Genel Sekreteri Yardýmcýsý Jean Marie Guehenno iki günlük Kosova ziyaretinde bulundu. Guehenno iki gün süren Kosova ziyaretinin ilk gününde Kosova UNMIK Yöneticisi Yoakim Rüker, Baþkan Fatmir Seydiu, Baþbakan Haim Thaçi ile bir araya gelirken, ziyaretinin ikinci gününde ise Kuzey Mitroviça’da Sýrp temsilcileri ve Mitroviça Belediye baþkan Bayram Recepi ile bir araya geldi. Guehenno, Kosova üst düzey yetkilileri ile gerçekleþtirdiði görüþmeler ardýndan yaptýðý açýklamalarda, Kosova’da BM 1244 sayýlý kararý ile görevini sürdüren UNMIK’in yapýsýnda 15 Hazirandan sonra deðiþikliklerin yaþanacaðýný sinyallerini verdi. Guehenno, UNMIK’in ne gibi deðiþikliðe uðrayacaðý hakkýnda açýklama yapmaktan kaçýndý. Guehenno, “BM örgütü gelecekte Kosova’da yeni þartlar altýnda görevini sürdürecektir. Biz, BM Güvenlik Konseyi’nde AB yetkilileri ile Kosova’da barýþ ve huzurun saðlanmasý için sürekli temaslarda bulunuyoruz. Bizim arzuladýðýmýz Kosova’da istikrarsýn hüküm sürmesidir” diye konuþtu. Kosova’da yaþanan geliþmeleri yakýndam izlemek için bulunduðunu belirten Guehenno, “Kosova üst düzey yetkililerin mevcut durum hakkýnda bilgi edinme ve BM Balkanlarda ve Kosova’da barýþ ve istikrarýn saðlanmasýnda baþarýlý rolünü sürdürebilmesi hakkýnda bilgi almak, bizim için çok önemli bir noktaya tekabül etmektedir” diye konuþtu. Kosova’da belirecek olan her tür istikrarsýzlýða izin verilmeyeceðini tekrarlayan Ýç Haberler: Fevzi KARAMUÇO Kültür: Ýskender MUZBEG Yayýn Koordinatörü: Taner GÜÇLÜTÜRK Balkan ve Ankara Muhabiri: Erhan TÜRBEDAR Gilan Muhabiri: Celal MUSTAFA Mamuþa Muhabiri: Suphi MAZREK Muhabirler Koordinatörü: Enis TABAK Muhabir: Yüksel POMAK Spor: Ýsmail MAKASÇÝ, Abdülkadir BIYIKLI Mizanpaj: Eren BÜTÜÇ Yazýlarda ortaya atýlan fikirler, yazarlara aittir. Gazetemizin resmi görüþü deðildir. Yazýlarýn sorumluluðu yazarlara aittir. e-mail: yenidonem@hotmail.com yenidonem_kosova@yahoo.com Adres: Adem Yaþari No: 8, Prizren/Kosova Tel. 029 623 503 Fax: + 381 (0)29 623 503 BM Genel Sekreteri Yardýmcýsý Jan Mari Guehenno Kosova ziyaretinin ikinci gününde Kuzey Mitroviça’da Sýrp temsilcileri ve Mitroviça belediye Baþkaný Bayram Recepi ile bir araya geldi. Kosova UNMIK Yöneticisi Rüker, eþliðinde Sýrp temsilcileri ile bir araya gelen Guehenno, onlardan þiddet olaylarýndan vazgeçmeleri isteminde bulundu. Guehenno, “Þiddet ile hiçbir sorun çözülemeyeceði gibi þiddete de bu noktadan sonra kimse izin verilmez. BM 1244 sayýlý kararý ilerleyen dönemde de yürürlükte olmaya devam edecektir. Hepimiz buna saygýlý olmalýyýz” diye konuþtu. Guehenno, Mitroviça belediye baþkaný Bayram Recepi ile yaptýðý görüþmede Mitroviça UNMIK yöneticisi Gerard Galuçi de hazýr bulundu. Guehenno, Belgrat’ý da ziyaret etti Birleþmiþ Milletler Genel Sekreteri yardýmcýsý Jean Marie Guehenno, Kosova ziyareti ardýndan gerçekleþtirdiði Belgrat ziyaretinde, Birleþmiþ Milletler Örgütü Güvenlik Konseyi tarafýndan kabul edilen 1244 sayýlý kararýna saygýlý davranýlmasý isteminde bulundu. Guehenno, Kosova’da barýþ ve güvenliðin saðlanabilmesi doðrultusunda pratik bir çözümün bulunmasý konusunda Belgrat ile beraber çalýþýlacaðýný savundu. Banka: Raiffeisen Bank Yeni Dönem Hesap No: 1502001000171635 Yeni Dönem KTM Þirketi Danýþma Kurulu: Baský: Fikri Þiþko (Ýl Mahkeme Yargýcý) “SIPRINT” basýmevi Refki Taç (Avukat, Uluslararasý Hukuk Uzmaný) Prizren Zeynel Beksaç (Türkçem Dergisi Sahibi) Agim Rifat Yeþeren (Belediye Kamu Avukatý) Levent Koro (UNDP Ekonomi Uzmaný) “Yeni Dönem” Kosova Türk Medyasý Elsev Brina (Türk Dili Öðretmeni) yayýnýdýr. 5 Kosova Bakan Hocay, vize kolaylýðý için diretiyor Perşembe, 8 Mayıs 2008 E ðitim, Bilim ve Teknoloji Bakaný Enver Hocay, Salý günü Priþtine’de görev yapan Avrupa Komisyonu Eþgüdüm Ofisi Þefi Renzo Daviddi ile bir araya geldi. Görüþme ardýndan gazetecilere açýklamalarda bulunan Bakan Hocay, görüþmede Daviddi ile Kosova eðitimi ile Kosovalý öðrenci ve öðretim görevlilerine Avrupa Birliði üye ülkelerine giriþlerde vize kolaylýðýnýn görüþüldüðünü söyledi. Bakan Hocay, “Görüþmede kimi bazý konular yaný sýra Avrupa Birliði üye ülkelerine vize konusunu ele aldýk. Bu vize kolaylýðýndan öðrenci ve öðretim görevlilerinin yararlanmasý konusunda Daviddi’den yardým talebinde bulundum” diye konuþtu. Hafta sonu önlemler hat safhada olacak! Kosova Belediyeler Birliði (KBB), Kosova’da da yapýlmasý öngörülen Sýrbistan seçimlerinin düzenleneceði günde Kosova Polis Hizmetleri tarafýndan güvenlik önlemlerini artýrmasý istemde bulundu. K osova Belediyeler Birliði Salý günü Kosova Polis Birliklerine bir çaðrýda bulunarak, hafta sonu Kosova’da da yapýlmasý öngörülen seçimler ile ilgili belediyeler bünyesinde güvenlik önlemlerini artýrmaya davet etti. Kosova Polis Hizmetleri Komiser yardýmcýsý Tuðgeneral Þeremet Ahmeti çaðrý ardýndan yapmýþ olduðu açýklamada, hafta sonunda tüm vatandaþlara güvenliðin saðlanacaðýný söyledi. Kosova Polis Birliklerinin diðer güvenlik mekanizmalarýyla birlikte durumu kontrol altýnda tutmaya çalýþacaðýný ifade eden Ahmeti Kosova’da özellikle sýnýr bölgelerinde durumun titizlikle izleneceðini söyledi. Kosova’da genel güvenlik durumunun istikrarlý olduðunu dikkat çeken Ahmeti, ancak durumun hassas olduðunun da farkýnda olduklarýný söyledi. Bu nedenle vatandaþlara bir çaðrý yapan Ahmeti, herkesi olasý kýþkýrtmalara karþý soðuk kanlý davranmaya davet etti. Ahmeti, ayrýca vatandaþlarýn Kosova Polis Hizmetleri’ne güvenmelerini de istedi. Seydiu, Luan Haradinaj’ý “Kosova Kahramaný’ olarak ilan etti K osova Cumhurbaþkaný Fatmir Seydiu, pazartesi günü Kosova’nýn özgürlüðü ve baðýmsýzlýðý adýna yürütülen kurtuluþ savaþýnda gösterdiði kahramanlýk için þehit düþen Luan Haradinaj’ý “Ulusal Kahraman” olarak ilan etti. Cumhurbaþkaný bu kararý Anayasa Çerçevesi’nin 2. Bölümünün 9.2.4 (d) noktasýna dayanarak, yani Kosova Cumhurbaþkaný tarafýndan verilen Kosova Onur Niþaný, Rütbe ve Unvan Yönetmeliði çerçevesinde vermiþ oldu. Buna benzer niþan ve rütbeler, Prizren Birliði’nden bu yana çaðdaþ Arnavut ve Kosova’nýn önde gelen aydýn ve Kosova özgürlüðü için savaþan kahramanlara verildi. Kosova gündemi Sencar Karamuço Zamlar Cumhuriyeti Kosova H epiniz, Türk Sinemasının klasiklerinde biri olan Orta Direk Şaban filmini izleme fırsatına sahip olmuşsunuzdur. Kemal Sunal’ın her filmi olduğu gibi Orta Direk Şaban’da içinde sosyal bir mesajı yani “zammı” konu almış bir eserdir. Filmde bir işçinin hayatı konu bahis iken, işçinin her geçen gün zam karşısında hayatının nasıl daha zorlaştığı konusu işlenmektedir. İşçi yani Şaban, her gün daha da pahalılaşan dünyada, mütevazı maaşı ile bir taraftan yaşam mücadelesi verirken, diğer taraftan da sevda yanığı ile ayniyetten kafa yormaktadır. Ama benin üzerinde durmaya çalışacağım konu işçinin yani Şaban’ın aşk meşk işleri değil de zamlar ile mücadelesi olacaktır. Filmde Şaban, her geçen gün artan zamlara kendini o kadar kaptırmış ki zam olmadığı zaman şaşkınlıktan baygınlık dahi geçirmeyi ihmal etmeyen bir karakterdir. Yukarda özetle anlatmaya çalıştığım senaryo bugün aynen Kosova’da yaşanıyor. Daha doğrusu bu tablonun daha da karamsarını Kosova örneğinde görmemiz mümkün. Çünkü Kosova’da halkın yarısından fazlası işsiz olmakla beraber, geri kalan işçi kesiminin de durumu pek iç açıcı değil. İstatistik Kurumunun verileri buna tam olarak ışık tutar nitelikte. İstatistik Kurumunun verilerine göre, Kosova’da yüzde 15’lik bir kesim günde hayatlarını 1 avro ile geçirmek durumunda olduğu tüm çıplaklığı ile gözler önüne seriyor. Çalışan işçi kesiminin de durumunun bunlardan daha parlak olduğunu söylememiz mümkün gözükmemektedir. Çünkü, savaştan sonra her mal ve hizmet tüketiminde yüzde 300’ün üzerinde zam yapıldı ama işçilerin maaşlarında ya hiç zam yapılmadı yada çok az bir artış gözlendi. Bu da ister istemez Kosova’da yaşam seviyesini iyiden iyiye düşmesine etki ediyor. Orta Direkteki şaban gibi Kosova’da ki işçiler de zamlar karşısında yaşam mücadelesi veriyorlar. İstatistik Kurumunun 2007 ile 2008 yılının Mart ayları ile ilgili gıda ürünleri değerlendirmesi bir yıl içindeki zam kabusunun açık bir göstergesi niteliğini taşıyor. Verilere göre ekmeğe yüzde 57.2, yağa yüzde 65, sebzelere yüzde 42, ulaşım hizmetlerine yüzde 23.3, Süt ürünleri ile yumurtaya yüzde 19.1, meyvelere yüzde 13.7, elektrik, gaz ve petrole yüzde 5.3, ete yüzde 1.8, kahve, çay ve kakaoya yüzde 12.4, meyve sularına yüzde 5.3, su ve ev hizmetlerine yüzde 6.9, sağlık hizmetlerine yüzde 6.3 ve kişisel hizmetlere yüzde 2.9 zam yapıldığını gözler önünden kaçmıyor. Bu veriler de Kosova’nın nasıl zam şampiyonu olduğu tezimizi kuvvetlendirir nitelikte. Yani zamlaşmayan işçi maaşı dışında her şeye zam gelmiş. Burada da Orta Direkte ki kahramanımız gibi işçilerimiz de aynı psikoloji ile yaşamakta, zam yapılmadığı zaman ise şaşkınlıklarını gizleyememektedirler. Çünkü onlarda her gün yeni zamlara alıştıklarından, zamsız bir gün geçirmek onlar için bir sürpriz niteliği taşımaktadır. Yukarıda size verdiğim veriler bir yıllık mal ve hizmetlere gelen zammı gösteriyor. Oysa savaşın sona erdiği 1999 yılından bu yana yaşanan zamlar ile ilgili verileri örnek gösterip zaten morali bozuk olan vatandaşlarımızın morallerini tam anlamı ile bozmamak için son bir yıllık verileri örnek olarak vermeyi uygun gördüm. Bu bir yıllık veriler de Kosova’da işçi kesiminin durumunun ne kadar vahim olduğunu göstermek için bile yeterli olduğunu düşünüyorum. Öte yandan CIA’nın yayınladığı “Gerçekler Kitabında” Kosova’da geçen yıla kıyasen yüzde 2.6’lık bir ekonomik gelişmişliğin yaşandığına dikkat çekiliyor. Yani bu kitaba göre Kosova’da ekonomi bir yılda geçen yıla kıyasen artış göstermiş. Ama İstatistik Kurumunun verilerinde her mal ve hizmete zam gelmiş. Yani CIA’nın verilerini baz alırsak bu hizmetlerde küçük de olsa bir düşme olması gerekirken, bunun tam tersi ortalama yüzde 30-40 arasında bir zammın bütün hizmetleri kapsadığı gözlerden kaçmamaktadır. Sonuç olarak, Kosova savaştan sonra ciddi bir ekonomik çıkmaz ile karşı karşıya kaldığı bir gerçek. Nüfusunun yarısının da işsiz olduğu dikkate alındığında, çalışan kesimin de durumunun ne olduğu açıkça gözler önünde. Bütün bu olumsuzluklarda ister istemez vatandaşın yaşam standartlarına olumsuz etki etmektedir. Ama yeni bağımsızlığını kazanmış Kosova’nın var olan bu karamsar tabloyu kısa bir süre içinde lehine değiştirip, vatandaşlarına daha iyi bir yaşam seviyesi sunacağına inanıyorum. Umarım bu inancım boşa çıkmaz diyorum ve hepinize iyi haftalar diliyorum. Kosova Fevzi Karamuço K Ve buzlar kırıldı osova’da da işçi sınıfının var olduğunu kamuoyu 1 Mayıs günü tekrar hatırladı. Kosova Özeleştirme ajansı tarafında fabrikaların ve iş yerlerin satılması ardından işçi sınıfı tam anlamı ile dağıtıldı. Onların varlığı hiçe sayılarak, onlar kenara itildiler. Yani bir bakıma bir hamle ile işçilerin dirençleri kırılıp, işçiler arasındaki bağ kopartılmaya çalışıldı. İşçilik bilinci yontularak, işsizlerin sessiz kalmaları sağlandı. Savaştan sonraki süreçte kimi bazı küçük istisnalar da yaşandı yaşanmasına ama büyük kitlesel bir başkaldırı yani protesto yapılmadı. Ta ki geçen hafta ya kadar yani 1 Mayıs’a kadar. Kosova’da 1 Mayıs, İşçi bayramı uzun bir aradan sonra ilk defa bu kadar kitlevi bir şekilde kutlandı. İlk defa bağımsız Kosova’da bu bayramın kutlanmasından sonra işçikler arasındaki buzların kırıldığını da söyleyebiliriz. Ama bu yıl ki bayramı daha çok işçiler değil de işsizler kutladı. 1 Mayıs günü çalışanlar, seki çalışanlar ve işten atılan vatandaşlar bir araya gelerek durumlarını kamuoyuna attıkları sloganlar ile duyurmaya çalıştılar. Bu yıl 1 Mayıs protestolarına özeleştirme süreci çerçevesinde işsiz kalan kesim damgasını vurdu. Kosova Sendikaları, Kosova’nın bağımsızlık sürecine zarar vermemek adına bugüne kadar hükümete karşı protesto düzenlemekten kaçınıyordular. Ama bağımsızlık ilanından sonra kış uykusundan uyanan sendikalar, artık kendi hak ve çıkarlarının peşinden koşma stratejisini benimseyerek tekrar su yüzüne çıktılar. Ama özelleştirme sürecinde kuş daldan uçtu. Yani sendikaların şimdi dele getirmeye başladıkları istekleri özelleştirme süreci çerçevesinde uçtu gitti. Şimdi bunların tekrar elde edilmesi için uzun bir zamanın daha geçmesi gerekecek. Her ülkede sendikaların temel görevi işçilerin çıkarlarını korumaktır. Kosova’da Hayrula Gorani’nin başkanlığında bulunan Kosova Bağımsız Sendikası, Miloşeviç döneminde işçi haklarının korunmasında önemli rol oynamıştır. Ama savaş sonrasında bağımsızlığın önünde engel olmamak adına yürütmüş olduğu strateji süresince, Kosova’da çok şeyler değişti. Özeleştirme Ajansı, çok sayıda fabrikayı, taşınmaz malları yok pahasına ucuz bir fiyatlarla elden çıkardı. Bunu takiben de çok sayıda işçi işsiz kaldı. Kosova’da diğer sosyalist ülkelerde gibi özeleştirme ağır izler bırakarak gerçekleşti. Özeleştirmenin faturası özellikle halka çok ağır oldu. İşyerleri kapanan yüz binlerce işçi gelirsiz kaldı. Özeleştirme yasası ile satılan şirketlerin değerinin yüzde 20’si işçilere dağıtılması gerekiyordu ama bu da yapılmadı ve işçiler beş parasız kapının önüne bırakıldı. Özeleştirmelerden elde edilen paralar, Kosova dışında bankalara yatırıldı. Kosova Bağımsız İşçi Sendikası Başkanı Haci Arifi, Priştine’de düzenlenen 1 Mayıs protestosu sırasında yaptığı konuşmasında Kosova’da işçi haklarını ihlaline işaret etti. Hata, Arifi konuşma yaptığı esnada sağlık durumu kötüleşti. Bu güne dek içinde toplayan öfkeyi dışarı atmaya çalıştığı sırada fenalık geçirdi. Arifi dışında da konuşan bütün işçiler ve sendikalar, işçi haklarının ihlalleri ile yaşanan yolsuzluklara işaret ettiler. Priştine’de düzenlenen 1 Mayıs protestosu sırasında işçiler tarafından açılan pankartlar ve atılan sloganlar açıkça işçilerin durumunu ve isteklerini içinde barındırıyordu. İşçiler, “İş İstiyoruz”, “Toplu sözleşmeleri yerine getiriniz”, “İşçilere onurlu bir hayat için yetecek maaş veriniz”, “Sosyal Fon istiyoruz”, “Vahşi özeleştirmeye hayır”, “hakkımız olan yüzde 20’yi ödeyiniz”, “Rüşvete hayır” içerikli pankartlar durumu açıkça gözler önüne seriyor. Kosova’da yıllardan beri süren ekonomi kriz her geçen gün daha da derinleşiyor. Kosova nüfusunun % 57 fakir. Bunların % 15 açlık sınırında. Kosova hükümeti hazırladığı programında işsizler için sosyal yardımda bulunacağı vaadinde bulunuyor. Ama hükümetin bu olumsuz tabloda nasıl bunu yapacağı belirsiz. Çünkü, Kosova’da var olan fabrika ve işletmeler ucuza özelleştirme adı altında elden çıkartıldı. Bu sorun ancak yabancı yatırım ile çözülebilir. Ama bu konuda da atılmış her hangi bir adım yok. Çünkü, yabancı sermaye görünürlerde yok. Perşembe, 8 Mayıs 2008 Baðýþçýlar Konferansý hazýrlýklarý son aþamada 6 E konomi ve Maliye Bakan yardýmcýsý Bedri Hamza yaptýðý açýklamada, düzenlenecek olan baðýþçýlar Kosova’nýn beklentilerine konferansýndan deðinirken, Kosova’nýn ekonomik açýdan daha hýzlý kalkýnmasýna büyük maddi desteðin sunulacaðýna iþaret etti. Hamza, Haziran ayý sonunda yada Temmuz ayý baþýnda Priþtine’de düzenlenecek olan uluslararasý baðýþçýlar konferansý ile ilgili hazýrlýklarýn son aþamaya vardýðýný söyledi. Hamza, Kosova’da sosyal-ekonomik durumun düzeltilmesi çerçevesinde sunulacak olan farklý projelerin hayata geçirilebilmesi için bu konferansýn hayati önem taþýdýðýný söyledi. Baðýþçýlar Konferansýna ekonomik açýdan geliþmiþ ülkelerin katýlacak olmasýnýn Kosova için büyük bir onur olacaðýný söyledi. K Türkiye “Kosova A” termik santraline aday osova uzun zamandan beri Kosova termik santralarında yaşanan arızalarla karşı karşıya bırakıyor. Bu arızaların giderimi için bu güne dek çok sayıda çözüm yolu arandı ama sorun çözüme kavuşturulamadı ve bu noktadan sonra sorunun çözümü için yabancı sermayeye göz dikildi. Kosova hükümetinin “Kosova A” termik santralinin “A 1” ve “B 1” bölümlerini işletim hakkının uluslararası yatırımcılara verileceği yabancı yatırımcılarda büyük ilgi uyandırdı. Kosova Enerji ve Mineraller Bakan yardımcısı Blerim Reca konu ile ilgili yaptığı açıklamada bu konu ile ilgili bu güne dek Türkiye, Almanya ve İtalya heyetleri ile bir araya gelindiğini belirtti. Reca, “Hükümetin esas stratejisi “Kosova A” termik santralın iki bölümünün işletim hakkını yatırımcılara vermektir. Hükümet konu ile ilgili hazırlamış olduğu bir yasa tasarısını meclise havale etmeye hazırlıyor” diye konuştu. Kosova Santralın iki bölümün onarımı için 300 milyon avro gerektiğini belirten Reca, Kosova A termik santralın iki bölümünün 200 megavat elektrik enerji üretme kapasitesine sahip olduğunu söyledi. Kosova yabancı yatırımcıların bu iki bölüme yatırım yapmalarının kendi çıkarlarına olacağını belirten Reca, dünya pazarında enerjinin fiyatının her geçen gün arttığını ise gerekçe olarak gösterdi. Lituanya, Kosova Cumhuriyeti’ ni tanýdý 17 Þubatta baðýcýsýzlýðýný Ahtisaari planý çerçevesinde ilan eden Kosova’yý tanýyan ülke kervanýna son olarak Lituanya katýldý. Bu tanýma ile Kosova Cumhuriyetini baðýmsýz ve egemen devlet olarak tanýyan ülke sayýsý 39’a yükseldi. Lituanya Parlamentosunun salý günü düzenlenen oturumunda, Kosova Cumhuriyeti’nin tanýnmasý ile ilgili bir karar kabul etti. Parlamentoda bu konuda yapýlan oylamada, Kosova’nýn tanýnmasý için 50 milletvekili evet oyunu kullanýrken, 6 milletvekili karþý çýkarken, 25 milletvekili de çekimser kalmayý tercih etti. Alýnan karar ile Kosova ile diplomatik iliþkilerin kurulmasý için gereken iþlem yürütmesi için hükümete yetki verildi. Balkan 7 BH baþbakaný bakanlarýn Tadiç ölüm görevden alýnmasýný istedi tehditleri alıyor iddası Perşembe, 8 Mayıs 2008 B osna-Hersek (BH) Baþbakaný Nikola Spiriç 5 Mayýs Pazartesi günü parlamentodan dört yýl süreyle kamu hizmetinden men edilmelerine karþýn istifa etmeyi reddeden Dýþiþleri Bakaný Sven Alkalay ve iki küçük hükümet üyesini görevden almasýný istedi. Geçtiðimiz ay, BH Merkez Seçim Komisyonu (MSK) Alkalay, Savunma Bakan Yardýmcýsý Igor Crnadak ve Sivil Ýþler Bakan Yardýmcýsý Senad Sepiç’in ülkenin çýkar çatýþmasý yasasýný ihlal ettiklerine karar verdi. Komisyon, üçlünün þahsen veya yakýn akrabalarý vasýtasýyla devlet kurumlarýyla iþ yapan þirketlerle baðlantýlý olduklarýný ileri sürdü. 24 Nisan’da verdiði kararda komisyon, Alkalay’ýn dýþiþleri bakanlýðý yaptýðý sýrada BH makamlarýyla olan iþ iliþkisi yýlda 52 bin 500 avroyu geçen bir sigorta þirketinin üyesi olduðunu belirtti. Crnadak’ýn babasý Banja Luka merkezli Incel Holding’in sahibi olduðu için, Sepiç’inse kayýnpederi Travnik’teki Basnubar kamu kuruluþunun müdürü olduðu için yasayý ihlal ettiði görüldü. MSK’nýn kararýný siyasi güdümlü olduðu gerekçesiyle reddeden Alkalay, bunun kendisi aleyhindeki partizan bir siyasi kampanyanýn bir parçasý olduðunu iddia etti. Bakan, komisyonun kendisi hakkýndaki suçlamalarýnýn hiçbir gerçek veya yasal bir temeli olmadýðýný ve sigorta þirketinin yönetim kurulu üyesi olmanýn tek baþýna yasayý ihlal anlamýna gelmediði konusunda da ýsrar etti. Dahasý, komisyon kararýndan önce o görevden ayrýldýðýný da belirtti. Alkalay 25 Nisan’da Saraybosna’da düzenlediði ve istifa etmeyi ret kararýný açýkladýðý basýn toplantýsýnda gazetecilere, “Bir bakan olarak, yönetim kurulu üyeliðinden elime geçen bütün gelirden vazgeçmekten hiçbir maddi kazanç saðlamadým.” dedi. Bakan ve iki bakan yardýmcýsý MSK’nýn kararýna karþý temyiz mahkemesine baþvurdular. Spiriç Pazartesi günü basýn mensuplarýna verdiði demeçte, komisyonun kararý sonrasýnda üç yetkilinin görevden alýnmasý yönünde prosedür baþlatmanýn yasal yükümlülüðü olduðunu söyledi. Görevden alýnýp alýnmayacaklarý konusundaki kararýysa milletvekilleri verecek. Baþbakan, özellikle bir gün AB ve NATO’ya üye olma umutlarý besleyen bir ülkede kimsenin yasalardan üstün olmamasý gerektiðini söyledi. Baþbakan, “BH’nin bir hukuk devleti olarak inþa edilmesi son derece önemlidir.” dedi. “Parlamentodan bu davada kesin bir çözüm sunmasýný bekliyorum.” diyen Spiriç þöyle devam etti: “Bakan ve iki bakaný görevden almaya karar verirlerse, o zaman önde gelen siyasi partilerden en kýsa sürede yeni adaylar önermelerini bekliyorum.” Arnavutluk ve Hýrvatistan NATO üye ülkelerine ortak mektup gönderecekler A rnavutluk ve Hýrvatistan geçtiðimiz ay NATO’ya üyelik daveti aldýktan sonra, tam üyelik yolunda ilerlemelerinde yardýmcý olacak adýmlarý kararlaþtýrmak üzere birlikte çalýþýyorlar. Hýrvatistan Meclis Baþkaný Luka Bebiç 5 Mayýs Pazartesi günü Tiran’a yaptýðý ziyarette Arnavut mevkidaþý Jozefina Topalli’ye NATO’nun 26 üye ülkesinin parlamentolarýna Arnavutluk ve Hýrvatistan’ýn üyelik umutlarý hakkýnda bir mektup göndermelerini önerdi. Topalli, “Bu, anlaþmanýn onaylanmasý yolunda daha hýzlý yol almamýza ve tam üyelik almamýza yardýmcý olacaktýr.” dedi. Bebiç de, iki ülke arasýndaki iliþkileri ilerletip “anlaþmanýn onaylanmasýný hýzlandýrabileceklerini” söyledi. B lic gazetesinde yayınlanan bir haberde, Sırbistan Cumhurbaşkanı Boris Tadiç'in ölüm tehditleri aldığı bildirildi. Gazete, tehditlerin Kosova'nın Şubat ayındaki bağımsızlık ilanı ve Tadiç'in geçtiğimiz hafta AB ile İstikrar ve Ortaklık Anlaşması'nı imzalama kararı sonrasında belirgin derecede arttığını ileri sürdü. Blic'e göre, mektuplar Sırp bakanlar ve mahkeme yetkililerine gönderilen diğer tehdit mektuplarının da kaynağı olan Chicago'dan geliyor. Sırbistan cumhuriyet başsavcılığı durumun farkında olduğunu ve cumhurbaşkanını korumak ve söz konusu tehditleri gönderenleri bulmak için yetkisi dahilindeki her şeyi yapmakta olduğunu doğruladı. Komisyon, Arnavutluk'un reformları uygulamasına yardım edecek A B Arnavutluk'a Birliğe üyelik için gerekli reformları tamamlaması konusunda tam destek verdi. Avrupa Komisyonu Başkanı Jose Manuel Barroso Brüksel'de Arnavutluk Başbakanı Sali Berişa'ya ülkesinin AB ile üyelik müzakerelerine başlamasını istiyorsa daha fazla çaba göstermesi gerektiğini söyledi. Avrupa Komisyonu'ndan finans ve diğer alanlarda yardım güvencesi verdim." diyerek, Arnavutluk'un katılım müzakereleri için bir tarih belirlemek için henüz çok erken olduğunu da sözlerine ekledi. Romanya'da iktidardaki PNL, AB'nin Adalet Komiseri Frattini'yi istifaya çağırdı R omanya'nın iktidardaki Ulusal Liberal Parti'si (PNL) Avrupa Parlamentosu üyelerini AB'nin Adaletten Sorumlu Komisyon Üyesi Franco Frattini'yi göçle ilgili sözlerinden ötürü istifaya davet etmeye çağırdı. PNL genel başkan yardımcısı ve Savunma Bakanı Teodor Melescanu yaptığı açıklamada, açıklamaları Avrupa İnsan Hakları Anlaşması'na aykırıdır." dedi. Geçen ay Frattini, vatandaşların serbest dolaşımının suçluların serbest dolaşımına dönüşemeyeceğini söyleyerek Avrupa'nın AB üye ülkeleri içindeki serbest dolaşımla ilgili yönetmeliğinin bi gözden geçirmesine destek vermişti. Komiser ayrıca, İtalya'da yaşamak için gereken asgari gelire sahip olmayan yabancıların sınır dışı edilmeleri ve İtalya'da suç işleyenlerin mahkemeye çıkarılması, cezaya çarptırılması ve sınır dışı edilmesi gerektiğini öne sürmüştü. Makedonya, Yunanistan arasındaki sorunları çözmek isiyor M akedonya Hükümet sözcüsü Ivica Bocevski yaptığı açıklamada, hükümetin Avrupa Komisyonu (AK), Uluslararası Sivil Havacılık Örgütü ve Yunanistan'ın Makedon havayolu şirketi MAT'a koyduğu yasaktan haberdar edilen diğer yetkili mercilerden daha güçlü bir tepki beklediğini söyledi. Bocevski, Yunanistan'ın konuyla ilgili politikasından vazgeçmesini umduğunu ve bunun iyi komşuluk ilişkilerine katkıda bulunmadığını söyledi. Bocevski, "Makedonya her zaman iyi bir komşu ve uluslararası toplumun etkin ve yapıcı bir üyesi olmuştur. Batının özgürlük, demokrasi değerleri ve serbest piyasa ekonomisinin oluşturduğu ailede yer alan ülkelerden de aynı şekilde muamele görmeyi bekliyoruz." dedi. AK, AB ile Batı Balkan ülkeleri arasındaki anlaşmalara ters düşebileceğini ileri sürerek söz konusu politikayla ilgili endişelerini dile getirmişti. Dünya Dünya Turu Guam ‘Obama’ Dedi Amerika Birleþik Devletleri Baþkanlýðý için Demokrat Parti adaylarýnýn yarýþý devam ediyor. Barack Obama, Guam’da 7 oy farkla Hilary Clinton’u geçti. Obama, Guam’da yapýlan seçimde iki bin 264 oy alýrken, Clinton iki bin 257 oyda kaldý. Amerika Birleþik Devletleri’nin yönetimindeki Guam’da yaþayanlar, baþkanlýk seçiminde oy kullanamýyor ancak ön seçimlere katýlabilen ada halký, Demokrat Parti’nin Aðustos’ta yapýlacak kongresine 5 delege gönderecek. Ýran’dan Nükleer Teklife Yanýt Ýran yönetimi, nükleer teknoloji hakkýný tanýmayan hiçbir öneriyi kabul etmeyeceðini yineledi. Ýran Dýþiþleri Bakanlýðý Sözcüsü Muhammed Ali Hüseyni, Birleþmiþ Milletler Güvenlik Konseyi’nin 5 daimi üyesi ve Almanya’nýn, Ýran’ýn nükleer sorununun çözümü için yeni bir teklif paketi hazýrladýklarýnýn hatýrlatýlmasý üzerine, kendilerine hiçbir teklif gelmediðini bildirdi. Sözcü Muhammed Ali Hüseyni, müzakereye açýk olduklarýný ve sorunun çözümü için bütün önerileri inceleyebileceklerini, ancak Ýran milletinin hakkýný çiðneyen hiçbir öneriyi kabul etmeyeceklerini belirtti. Ýngiltere’de Muhafazakarlar Galip Ýngiltere’deki yerel seçimlerde Ýþçi Partisi son 40 yýlýn en aðýr yenilgisini aldý. Ýþçi Partisi, Liberal demokratlarýn ardýndan üçüncü sýraya düþerken Londra Belediyesi’ni de muhafazakarlara kaptýrdý. Yerel seçimlerde muhafazakarlar oylarýn yüzde 44’ünü, liberal-demokratlar yüzde 25’ini alýrken, Ýþçi Partisi yüzde 24’te kaldý. Ýþçi Partisi lideri Baþbakan Gordon Brown, seçimden gerekli dersleri çýkartacaklarýný söyledi. Muhafazakar lider David Cameron ise sonucu partisi için “büyük bir zafer” olarak niteledi. Muhafazakarlar yerel seçim- 8 lerde 1992’den bu yana en iyi sonucu elde ederken, Ýþçi Partisi 1960’lardan bu yana en kötü sonucu aldý. Ýþçi Partisi Londra belediye baþkanlýðýný da Muhafazakar Parti’ye kaptýrdý. Bolivya’da Referandum Kýzdýrdý Dünyada Ýþçi Bayramý böyle kutlandý ABD’nin Asker Kaybý Büyük 11 Eylül saldýrýlarýndan sonra Amerika Birleþik Devletleri’nce baþlatýlan global terörle savaþ operasyonlarý 4 bin 500’den fazla Amerikan askerinin hayatýna mal oldu. Baþta Irak ve Afganistan’daki operasyonlarda yaklaþýk 32 bin asker de yaralandý. ABD Savunma Bakanlýðý verilerine göre, Irak’taki operasyonlarda 3 bin 298 asker direniþçi ateþi sonucu öldü. Amerikan askerlerinden 748’inin ise düþman ateþi dýþýndaki nedenlerden hayatýný kaybettiði belirtildi. Toplam 4 bin 46 Amerikan askerinin öldüðü iþgal sýrasýnda yaralanan askerlerin sayýsý ise 30 bine yaklaþtý. Global terörle savaþ gerekçesiyle Irak dýþýnda özellikle Afganistan, Filipinler, Güneydoðu Asya ve öteki bölgelerde yürütülen operasyonlar ise 489 Amerikan askerinin ölümüne yol açtý. Bu ülkelerdeki operasyonlarda 2 bin dolayýnda Amerikan askeri de yaralandý. Perşembe, 8 Mayıs 2008 1 Mayýs Ýþçi Bayramý bugün tüm dünyada kutlandý. Bayramý resmi törenle kutlayan, gerçek bir festival havasýnda eðlenerek geçiren veya bizdeki gibi olaylý gösterilerle yaþayan ülkeler vardý. 1 Mayýs iþçi Bayramý dünyanýn dört bir yanýnda kutlandý. Berlin ve Hamburg’da çýkan çatýþmalar dýþýnda Avrupa’daki kutlamalar sakin geçerken, Asya ülkelerinde birçok yürüyüþ düzenlendi. Endonezya’daki gösterilere polis müdahale ederken, Fransa’da iþçi bayramý devlet töreni ile kutlandý. Almanya’da 1 Mayýs gösterileri dünyaya göre daha erken baþladý. Berlin ve Hamburg’da önceki gece düzenlenen gösterilerde polisle göstericiler arasýnda çatýþmalar çýktý. Baþta baþkent Berlin olmak üzere Ýþçi Bayramý sokak festivalleri ile kutlandý. Diðer Avrupa ülkelerinde gösteriler genellikle sakin geçerken, Fransa’da 1 Mayýs nedeniyle Elysee Sarayý’nda Fransýz ürünleri sergilendi ve resmi kutlama gerçekleþti. Sarkozy’ye resmi kutlamadan önce, Ýþçi Bayramý’nýn Fransa’daki simgesi olan zambaklarla donatýlmýþ gitar verildi. Avusturya’da Sosyal Demokrat Parti giriþimi ile Viyana’da kutlamalar düzenlendi. Dünyadan 1 Mayýs görüntüleri Moskova’daki gösterilerin adresi Kýzýl Meydan’dý. Yürüyüþe katýlan iþçiler ve Komünist Partililer, Lenin ve Stalin’in fotoðraflarýný taþýdý. Filipinler’in baþkenti Manila’da, binlerce kiþinin katýldýðý gösteride hükümet karþýtý sloganlar atýldý ve daha yüksek ücret talebinde bulunuldu. Cakarta’da iþçiler sosyal haklarýnýn artmasýný talep etti. Endonezya’nin baþkenti Cakarta’da da, iþçiler sokaktaydý. Polisin müdahale etmediði gösterilerde iþçiler, özelleþtirmeye son verilmesini ve sosyal haklarýnýn arttýrýlmasýný talep etti. Çinde gerçekleþen gösterilerde hükümet karþýtý sloganlar atýldý. Çin’deki yürüyüþlere yoðun katýlým oldu Pakistan’ýn Karaçi þehrinde de birçok iþçi federasyonunun katýlýmýyla gösteri düzenlendi. Japonya’da baþkent Tokyo’da gerçekleþen yürüyüþ sorunsuz geçti. Hindistan’ýn doðusundaki Kalküta kentinde ise, 3 bin civarýnda hayat kadýný, 1 Mayýs dolayýsýyla, çalýþma koþullarýnýn iyileþtirilmesi ve yasal statü saðlanmasý talebiyle gösteri yaptý. Bolivya’nýn zengin bölgesi Santa Cruz’da özerklik referandumu yapýldý. Devlet Baþkaný Evo Morales’in yasa dýþý olarak nitelendirdiði referandumdan “evet” oyu çýktý. Karar protestolara yol açtý. Bolivya’da önceliði fakir yerli halka veren ve toprak reformuna yönelik planlar hazýrlayan Devlet Baþkaný Morales’in projeleri, ülkenin en büyük ve zengin eyaleti Santa Cruz’da rahatsýzlýk yarattý. Petrol zengini Santa Cruz’da düzenlenen referandumla özerklik kararý alýndý. Özerklik, bölgenin vergi, polis, toprak ve gaz rezervleri konusunda kendi kararlarýný almasý anlamýna geliyor. Baþkent La Paz’da ise Morales‘in politikalarý destekleyenler yürüyüþ yaptý. Santa Cruz ve Montero’da ise referandum yanlýlarýyla, karþýtlarý arasýndaki çatýþmalarda çok sayýda kiþi yaralandý. Bu geliþmelerin ülkede bir iç savaþa yol açmasýndan korkuluyor. ABD’den 700 milyon dolar gýda yardým George Bush, gýda fiyatlarýnýn artmasý ile tetiklenen krizle mücadele için ABD’nin, 700 milyon dolarlýk yardýmda bulunacaðýný duyurdu. George Bush pirinç ve buðday fiyatlarýndaki artýþ ile baþlayan gýda krizinin ardýndan, ABD’nin zor durumda olan ülkelere yardým etmek için, 700 milyon dolar vereceðini duyurdu. Bush kararýný önümüzdeki günlerde onaylanmasý için kongreye götürecek. ABD Baþkaný, iki hafta önce de acil gýda yardýmý için 200 milyon dolarlýk bir fon oluþturduklarýný söylemiþti. Malezya’da kadýna çocuk muamelesi Ýslam’ýn resmi din olduðu Malezya’da, yurt dýþýna yalnýz gidecek kadýnlardan ebeveyn veya iþverenlerinden yolculuðun nedenini belirten yazýlý izin almalarý isteniyor. Dýþiþleri Bakaný Reis Yatim, talebini kadýnlarýn yasadýþý uyuþturucu kuryesi yapýlmasýný önlemekle gerekçelendirdi. Kadýn haklarý savunucularý ayaklandý. Ýçiþleri bakanlýðýnýn öneriyi kabineye sunduðunu belirten Reis, “Yalnýz baþýna yurtdýþýna çýkan kadýnlarýn çoðu çalýþmaya yahut kurslara gittiklerini söylüyor. Bu bildirimle kadýnýn nereye ne için gittiðinden kesin emin olacaðýz” dedi. Malezya hükümeti, bu kadýnlarýn kuryelik için kandýrýldýðýný düþünüyor. Basýn, 90 güne dek ziyaretlerde ya da transit geçiþlerde vize istenmeyen Malezyalý kadýnlarýn AB’ye uyuþturucu sokmak isteyenlerin baþ hedefi olduðu görüþünde. Resmi haber ajansý da, bunu, þeriattan kaynaklanan deðil de, suçla mücadeleye yönelik önlem olarak sunup “Aile gözetimi kadýnýn kandýrýlmasýný önlemeye hizmet eder” dedi. Dünya Turu 9 Türkiye Perşembe, 8 Mayıs 2008 Sadece teröristler hedef alınıyor Cumhurbaşkanı Abdullah Gül Kuzey Irak’a 1 Mayıs’ta düzenlenen hava operasyonunu Makedonya’da değerlendirdi. Gül terör örgütü PKK’ya karşı en zor şartlar altında bile başarılı operasyonlar düzenlendiğini söyledi. C umhurbaşkanı Gül temaslarda bulunduğu Üsküp’te Makedon Cumhurbaşkanı Branko Srvenkovski ile ortak basın toplantısı düzenledi. Gül toplantıda Kandil Dağı’ndaki PKK kamplarını hedef alan hava harekatına değindi. Cumhurbaşkanı Gül, “Bu yönde elde edilen istihbarat bilgileri doğrultusunda sivil halka asla zarar vermeden sadece teröristler hedef alınmaktadır” dedi. Gül terör örgütü elebaşlarından Murat Karayılan’ın öldüğü yönündeki iddialara ilişkin soruları yanıtlamadı. Erdoğan: Cesaret Edilemeyeni Yaptık B aşbakan Recep Tayyip Erdoğan, yıllardır cesaret edilemeyeni yaptıklarını ve ülkenin kronik sorunlarından olan işsizliğe yönelik etkili bir reform paketini uygulamaya koyduklarını söyledi. Başbakan Erdoğan partisinin Meclis Grubu toplantısında, emeğin hakkını en iyi şekilde alması için gayret gösterdiklerini belirtti. Erdoğan, istihdam paketinin işçi ve işveren kesimiyle diyalog sonucu oluşturulduğunu bildirdi. Erdoğan, "Yıllardır yapılamayanı, yapılmasına cesaret dahi edilemeyeni AK Parti olarak biz yapıyoruz. Türkiye'nin kronik sorunlarından işsizliğe yönelik etkili bir reform paketini uygulamaya koyuyoruz. İşsizliği azaltmak yolunda, istihdam üzerindeki yükleri kaldırmak noktasında tarihi nitelikteki düzenlemeler hayata geçiriliyor" dedi. Türkiye Radyoları 81 Yaşında T RT, Türk kültürüne yaptığı katkılar, eğitici, bilgilendirici ve adından söz ettiren programlarıyla radyo dinleyicilerinin vazgeçilmezi olmaya devam ediyor.İlk deneme radyo yayını 1926 yılında yapıldı. 1927'de başlayan yayınların bir stüdyosu da İstanbul'daki Büyük Postane'ydi. Ankara'da ise ilk stüdyo 1928'de açıldı. Türkiye radyoları 1964'te TRT çatısı altında toplandı. TRT, şu anda 4 ulusal, 5 bölgesel radyosu ile dinleyicilerine ulaşıyor. Radyo 1 eğitim kültür kanalı, Radyo 3 caz ve klasik batı müziği sevenlerin adresi, TRT FM popüler müzik meraklılarının tercihi; Radyo 4'te ise Türk Sanat Müziği ve Türk Halk Müziği meraklıları buluşuyor. Radyo Dairesi Başkan Vekili Altan Bahadır, "2007'de RTÜK'ün yaptığı dinleyici araştırmalarında TRT en üst sırada, TRT FM ile birlikte bölgesel kanallar ilk sırada." şeklinde konuştu. Konuyla ilgili konuşan TRT Genel Müdürü İbrahim Şahin, "Hem TRT çalışanlarına tebriklerimi iletiyorum, hem de bizi terk etmeyip izleyen dinleyen tüm Türk halkına buradan şükranlarımı arz ediyorum." dedi. RTÜK "Haberde Özgürlük" İstiyor T ürkiye Radyo ve Televizyon Üst Kurulu Başkanı Zahid Akman, haber alma ve bilgi edinme özgürlüğünü kısıtlayacak her türlü uygulamanın karşısında olduklarını söyledi. Zahid Akman, Bilkent Üniversitesi Kültür ve İletişim Topluluğu'nun düzenlediği "Türkiye'de Medya Etiği" konulu söyleşiye katıldı. Amaçlarının izleyicinin bilinçlendirilmesi olduğunu anlatan Akman, yasakçı bir anlayışla hareket etmediklerini belirtti. RTÜK Başkanı Zahit Akman, "RTÜK, kişilerin haber alma, bilgi edinme hakkını ve özgürlüğünü kısıtlayacak, onları yönlendirmeye çalışacak böyle bir uygulamaya karşıdır. RTÜK, sansürün ve sansür noktasında talebi olan herkesin karşısında ve bu manada çok ciddi tavırlar takınan bir kurum durumundadır" dedi. AB'den Mesaj: Reformlar Yetersiz Türkiye-AB Troykası, kapatma davasını, 301'i ve reformları ele aldı. T ürkiye-AB Troykası Ankara'da buluştu. Toplantıda, Türkiye'de gerçekleştirilen reform çalışmaları ve Avrupa Birliği'ne tam üyelik sürecinde atılan adımlar ele alındı. Avrupa Birliği Dönem Başkanı Slovenya Dışişleri Bakanı Rupel, 1 Temmuzda dönem başkanlığını devralacak Fransa'nın Avrupa Birliği'nden sorumlu bakanı Jouyet ve Birliğin genişlemeden sorumlu üyesi Olli Rehn'den oluşan troyka Türkiye'yi konuştu. En Fazla AK Parti'yi Kapatma Davası Üzerinde Duruldu Basına kapalı gerçekleşen görüşmelerde, 3 Ekim 2005'de Türkiye ile müzakerelerin başlaması kararının alınmasının ardından gelinen nokta değerlendirildi. En çok üzerinde durulan başlık, AK Parti hakkındaki kapatma davası oldu. Genişlemeden sorumlu üye Olli Rehn görüşünü bir kez daha tekrarladı. Rehn, "Türkiye'ye ilgisiz kalamayız, sizi izlemek komisyonun görevi. Parti kapatma davası Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'ne uymalı" görüşünü dile getirdi. "Atılan Adımlar Olumlu, Ancak Reformlar Yetersiz ve Eksik" Diğer önemli iki başlık ise Türk Ceza Kanunu'nun 301'inci maddesinde yapılan değişiklik ve Vakıflar Yasası oldu. Avrupa Birliği'nin üç yetkin ismi, bu konularda atılan adımları olumlu bulurken "yetersiz ve eksik" ifadelerini kullandı. Türkiye Dışişleri Bakanı ve Başmüzakereci Ali Babacan ise yapılanları anlattı ve Kıbrıs'ı işaret ederek siyasi içerikli konuların TürkiyeAvrupa Birliği ilişkilerini etkilememesini ve müzakerelerde ilerleme sağlanmasını istedi. "İki Müzakere Başlığı Daha Açılabilir" Sinyali Toplantıda yılsonuna kadar iki müzakere başlığının daha açılabileceği sinyali verildi. Basın toplantısında da gazetecilerin bu yönde soruları oldu. Türkiye Dışişleri Bakanı Babacan düzenlenen basın toplantısında, "AB zeminini kullanarak Türkiye'den tek taraflı tavizler beklemenin akılcı olmadığı gibi fayda sağlamayacağını da ifade etmek istiyorum" dedi. Rehn Beklentileri Dile Getirdi Olli Rehn ise basın toplantısında beklentilerini açıkladı. Rehn, "Yargı reformu ihtiyacı var. Ombudsmanlık kurumu oluşturulmalı. Yeni fasılların açılması için sendikal haklar Avrupa standardına getirilmeli" diye konuştu. Basın toplantısında Fransa'dan gelen mesaj dönem başkanlıkları sırasında "nesnel" olacakları oldu. Dönem Başkanı Slovenya Dışişleri Bakanı ise "Türkiye'nin tam üye olacağına şüphem yok" ifadesi kullandı. Olli Rehn daha sonra Türkiye Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından kabul edildi. Güncel Gül: ‘’Dilinizi, kültürünüzü, kimliðinizi unutmayýn’‘ Her Zaman Geleceðiz Türkiye’nin Balkanlar’da etkin ve etkili politikalara devam edeceðini de belirterek, “Makedonya ile iþbirliðimiz baþarýlý bir þekilde geliþiyor. Bu iþbirliði içinde Makedonya‘daki soydaþlarýmýz köprü vazifesini görüyor” ifadesini kullanan Gül, ardýndan Ohri’nin en ünlü caddesinde yürüyerek, esnaf ve vatandaþla buluþtu. Gül, daha sonra Çýnar Meydaný’nýndaki Tekke Camii’ni ziyaret etti. Cumhurbaþkaný Gül, daha sonra Ohri’den ayrýlarak, öðle yemeði için Struga’ya geçti. Güzergah üzerindeki Yahya Kemal Koleji öðrencilerinin ellerinde bayraklarla yolda kendisini beklemesi üzerine Cumhurbaþkaný Gül, arabasýndan inerek çocuklarla fotoðraf çektirdi. Cumhurbaþkaný Gül, Üsküp’te Türk toplumuna seslendi Cumhurbaþkaný Abdullah Gül, Makedonya’daki Türk soydaþlara ‘’birlik’‘ çaðrýsý yaparak, ‘’Hepinizin birlik, beraberlik içinde olmanýzý, yaklaþan seçimlerde birlik, beraberlik içinde hareket etmenizi ve sesinizi hür bir þekilde duyurmanýzý arzu ediyorum. Sizler Türkiye ile Makedonya arasýndaki iliþkilerin daha da geliþtirilmesine çok büyük bir katký saðlayacaksýnýz’‘ dedi. Cumhurbaþkaný Gül, Baþkent Üsküp’te konakladýðý Aleksandar Palace Oteli’nde Makedonya’da yaþayan Türk soydaþlarla bir araya geldi. Toplantýnýn baþlangýcýnda bir konuþma yapan Cumhurbaþkaný Gül, sözlerine Makedonya’da ve Üsküp’te bulunmaktan, soydaþlarla bir araya gelmekten duyduðu mutluluðu dile getirerek baþladý. Gül, ‘’Türkiye’den bütün kardeþlerinizin selamlarýný, sevgilerini, muhabbetlerini buradaki kardeþlerine getirdim, onlarý size sunuyorum’‘ dedi. Balkanlarda çok büyük hatýralar olduðunu, beraber yaþandýðýný ifade eden Cumhurbaþkaný Gül, bugün bütün Balkanlarda yeni devletler kurulduðunu, Türkiye Cumhuriyeti ile bütün bu devletler arasýnda da çok iyi dostluk, kardeþlik, karþýlýklý saygý ve sevgiye dayanan, birbirinin hukukunu koruyan bir iþbirliðinin söz konusu olduðunu belirtti. Makedonya ile iliþkilerin ayrý bir önem taþýdýðýný da vurgulayan Cumhurbaþkaný Gül, baðýmsýz olduktan sonra Makedonya’yý kendi ismiyle tanýyan ülkeler arasýnda Türkiye’nin de yer aldýðýný ve Üsküp’teki ilk büyükelçiliði açtýðýný hatýrlattý. Bundan gurur duyduðunu anlatan Cumhurbaþkaný Gül, ‘’Eminim ki siz soydaþlarýmýz da burada Türkiye Cumhuriyeti’nin bu tavrýndan büyük bir gurur duymuþsunuzdur. Burada hepinizin baþý yüksekte olmuþtur’‘ dedi. Cumhurbaþkaný Gül, Türkiye ile Makedonya arasýndaki iliþkilerin Makedonya baðýmsýzlýðýna kavuþtuðundan bu yana güçlü bir þekilde devam ettiðini söyleyerek, her alandaki iliþkilerin iyi seyrettiðini, Türkiye’nin Makedonya’ya çok güçlü destek verdiðini ve bu desteðin bundan sonra da hem ikili iliþkilerde hem de uluslararasý platformlarda devam edeceðini bir kez daha vurguladý. Soydaþlara, ‘’Sizler bu iliþkilerin daha da geliþmesi için köprübaþýsýnýz. Hiç þüphesiz ki sizlerin varlýðý, bu iliþkileri çok daha güçlü kýlmakta ve geliþtirmektedir’‘ diye seslenen Cumhurbaþkaný Gül, soydaþlarýn Makedonya’daki geliþmelerden en iyi þekilde faydalanmasýnýn da Türkiye için çok önemli olduðunu anlattý. ‘’Dayanýþma ve bütünlük içinde olmanýz önemlidir’‘ Ohri ve Manastýr’da ki gezilerinde soydaþlarla bir araya geldiðini hatýrlatan Cumhurbaþkaný Gül, tüm soydaþlarýn gösterdiði sevgiden ve yakýn ilgiden mutluluk ve heyecan duyduðunu söyledi. Makedonya’nýn demokratik bir ülke olduðunu, AB’ye üye olmak için reformlar yaptýðýný ve NATO üyeliði için çaba gösterdiðini kaydeden Cumhurbaþkaný Gül, tüm bunlarýn gerçekleþeceðine olan inancýný da tekrarladý. Cumhurbaþkaný Gül, sözlerini þöyle sürdürdü:’‘Demokratik bir ülkede çoðulculuk vardýr. Demokratik bir ülkede herkesin etnik yapýsýna, dini ve kültürel farklýlýklarýna saygý vardýr. O açýdan buradaki soydaþlarýmýza, Türk toplumuna da büyük bir saygý vardýr. Sizler Makedonya’yý zenginleþtiren bir parçasýnýz, ama burada etkinliðinizi daha iyi duyurabilmeniz, kimliðinizi daha iyi koruyabilmeniz ve bunu korurken Türkiye ile olan iþbirliðini daha geliþtirebilmeniz için kendi içinizde de dayanýþma ve bütünlük içinde olmanýz önemlidir. Bu bir gerçektir. Birlik, beraberlik içinde olamayýnca tabii ki sizinle ilgili konularda sesinizi çok daha güçlü bir þekilde duyurmanýz mümkün olmaz. Onun için demokrasilerde ne kadar çok birlik, beraberlik içerisinde olursanýz; muhakkak ki farklýlýklarýnýz olacaktýr, bunlarý kendi içinizde konuþabilirsiniz, bireysel, ferdi deðil, toplu olarak ne kadar çok hareket ederseniz o kadar çok sizin menfaatinize olur. O kadar çok dikkate alýnýrsýnýz, o kadar çok topluma ve Makedonya’ya faydanýz olur. Toplumun içinde de o kadar çok sesinizi duyurabilirsiniz. Þunun için söylüyorum; bazý ülkelerde bazý deneyimler var... Soydaþlarýmýz çok bölük pörçük oluyor. Öyle olunca da güçleri ve sesleri duyulmuyor. Sesleri duyulmayýnca da onlarýn sorunlarýna çok fazla dikkat edilmiyor. Onun için sizlere en kuvvetli tavsiyem, birlik, beraberlik içerisinde hareket etmeniz. Ne kadar çok toplu hareket ederseniz de o kadar çok kendi çýkarlarýnýzý, menfaatlerinizi korursunuz.’‘ ‘’Dilinizi, kültürünüzü, kimliðinizi unutmayýn’‘ Türkçe’nin yaþayan bir dil olarak devam Perşembe, 8 Mayıs 2008 10 etmesinin önemine de iþaret eden Cumhurbaþkaný Gül, ‘’Dili unutursanýz kültürünüzü de unutuyorsunuz. Kültürü unuttuktan sonra kimliðinizi de unutuyorsunuz. Bunlar sosyolojik gerçekler’‘ diye konuþtu. Türkçe’yi en güzel þekilde konuþmak, Türkçe yayýnlar yapmak için her türlü imkanýn Makedonya’da var olduðunu söyleyen Cumhurbaþkaný Gül, soydaþlarý bu konuda da iþbirliðine çaðýrdý. Soydaþlarýnýn ihtiyaçlarýný karþýlama konusunda da Türkiye’nin büyük bir gayret içerisinde olduðunu anlatan Cumhurbaþkaný Gül, Türk Ýþbirliði ve Kalkýnma Ajansýnýn (TÝKA) Balkanlar’da çalýþmalarýndan örnekler verdi. Gül, kültürün ve dini ihtiyaçlarýn korunmasý konusunda da Türkiye’nin elinden geleni yaptýðýný aktardý. Dünyanýn küçüldüðünü, mesafelerin anlamýný yitirdiðini belirten Cumhurbaþkaný Gül, yaþanan rejim deðiþiklikleriyle ‘’kimsenin kimseden haberi olmadýðý, kopukluklarýn yaþandýðý dönemlerin’‘ geride kaldýðýný belirtti. Tüm dünyanýn özgür hale geldiðini, böyle olunca da karþýlýklý iþbirliðinin tekrar arttýðýný ve herkesin köklerini tekrar bulduðunu kaydeden Cumhurbaþkaný Gül, geliþen ulaþým imkanlarýnýn da bu iliþkileri güçlendirdiðini anlattý. Mesafelerin çok yakýn olduðunu, Ýstanbul’dan Üsküp’e 1 saatte gelindiðini buna karþýn Ýstanbul’dan Kayseri’nin 1 saatten fazla sürdüðünü söyleyen, ‘’Buralar bize çok yakýn. Gittiðim yerlerde beni en çok heyecanlandýran duygulandýran, Ohri’de çocuklarýn ‘Bizi unutmayýn’ diye seslenmesi oldu. Onlara, ‘Unutmadýðým için iþte burada aranýzdayým’ dedim. Mesafeler bu kadar kýsa olunca unutmak mümkün deðil’‘ diye konuþtu. Televizyon ve cep telefonu gibi iletiþim araçlarý sayesinde artýk herkesin birbirinden haberdar olduðunu ifade eden Cumhurbaþkaný Gül, ‘’Geçmiþte 11 Perşembe, 8 Mayıs 2008 yalnýzlýk duygusu içerisinde olmuþ olabilirsiniz, ama bugün herkes birbirine yakýn. Herkes birbirine istediði anda ulaþabiliyor. Ekonomik, kültürel, siyasi iþbirliði imkanlarý çok. Bütün bunlar, bizi birbirimize daha çok yaklaþtýrýyor ve yakýnlaþtýrýyor’‘ dedi. ‘’Türkiye ile bütün Balkanlar arasýnda iþbirliði söz konusu’‘ Cumhurbaþkaný Gül, Balkanlarýn tümünde soydaþlarýn yaþadýðýný hatýrlatarak, Makedonya Cumhurbaþkaný Branko Crvenkovski’nin ‘’15. Orta Avrupa Ülkeleri Cumhurbaþkanlarý Zirvesi‘’ne katýlan devlet baþkanlarý onuruna dün akþam verdiði yemekte folklor gösterileri yapýldýðýný ve müzik dinletisi yer aldýðýný hatýrlatarak, þunlarý anlattý: ‘’Balkan müziði söz konusuydu tabii. Söylenen þarkýlarýn çoðunluðunu belki anlayamadým, ama içinde o kadar çok tanýdýðým Türkçe kelimeler vardý ki onlarýn hepsini yakaladým. Türkçe þarký da söylediler. Hepsi ayný ritmde, hepsi ayný duygularý ifade ediyor. Sözlerini anlamadýðým þarkýlarýn da neleri ifade ettiðini anladým. Çünkü þarkýlarýn bazýlarýnýn en azýndan baþlýklarý Türkçe idi. Bununla þunu söylemek istiyorum; sadece Türkiye ile Makedonya arasýnda deðil, Türkiye ile bütün Balkan ülkeleri ve Makedonya ile bütün Balkan ülkeleri arasýnda bir iþbirliði söz konusu. Bu geliþtikçe, hepimiz birbirimizi daha çok keþfedeceðiz, ortak kültürlerimizi canlandýracaðýz.’‘ Cumhurbaþkaný Gül, sözlerini ‘’Hepinizin birlik, beraberlik içinde olmanýzý, yaklaþan seçimlerde birlik, beraberlik içinde hareket etmenizi ve sesinizi hür bir þekilde duyurmanýzý arzu ediyorum. Sizler Türkiye ile Makedonya arasýndaki iliþkilerin daha da geliþtirilmesine çok büyük bir katký saðlayacaksýnýz’‘ diyerek bitirdi. Üsküp’e NATO desteði garantisi verdi Gül, 3 Türk partisinin de katýlacaðý gelecek ay yapýlacak seçimler öncesinde ülkedeki bütün etnik gruplara ‘yaþadýðýnýz ülkeye sadakat gösterin’ çaðrýsýnda bulundu. Gül, 4 günlük Makedonya seyahatinin son gününde baþkent Üsküp’te resmî temaslarda bulundu. Makedonya Cumhurbaþkaný Branko Çýrvenkovski ile bir araya geldi. Görüþmede iki ülke iliþkilerinin yaný sýra, Kosova’nýn tek taraflý baðýmsýzlýðýný ilan etmesi sonrasýnda ortaya çýkan bölgesel geliþmeler ele alýndý. Ankara, Üsküp yönetimine olan NATO desteðini bir kez daha güçlü ifadelerle ortaya koydu. Nisan ayýnda Romanya’nýn baþkenti Bükreþ’te yapýlan NATO zirvesinde, Yunanistan’ýn itirazý nedeniyle Makedonya’ya üyelik daveti yapýlmamýþtý. Cumhurbaþkaný Gül, Üsküp’te düzenlenen ortak basýn toplantýsýnda, “Bükreþ’te zirveye gölge düþtü; haksýzlýk oldu.” sözleriyle Türkiye’nin söz konusu karara tepkisini dile getirdi. Türkiye’nin NATO ve AB sürecinde Üsküp’e desteðinin süreceðini anlattý. Üsküp yönetimine, “Reform sürecine devam edin.” tavsiyesinde bulundu. Makedon Cumhurbaþkaný da, Gül’ün verdiði desteðe teþekkür etti ve “Türkiye’nin desteðinden eminiz ve devamýný bekliyoruz.” dedi. Çýrvenkovski, Türkiye’nin Bükreþ zirvesinde destek ifadesinin ötesinde ülkesi için yoðun bir kulis çalýþmasý yaptýðýný da hatýrlattý. Yunanistan’ýn ‘veto hakkýný istismar ettiðini’ söyledi. Makedonya nüfusunun yaklaþýk yüzde 4’ünü Türkler oluþturuyor ve 1 Haziran’da ülkede yapýlacak erken seçimlere de 3 ayrý parti ile giriyor. Bunlar, Türk Demokratik Partisi, Türk Hareket Partisi ve Türk Milli Birlik Partisi. Ankara’nýn desteðinin ilk sýradaki partilere Güncel olduðu Üsküp’te biliniyor. Bu durum, diðer partiler tarafýndan eleþtiriliyor. 120 üyeli parlamentoya bir Türk vekilin girmesine kesin gözüyle bakýlýyor; kabinede bir Türk bakanýn olacaðý beklentisi var. Ülkede, seçimlerde etnik ayrýmcýlýðýn körüklenmesinden endiþe ediliyor. Dünkü temaslarda, bu ülkede yaþayan Türkler için Abdullah Gül, “Köprübaþý”; Makedon Cumhurbaþkaný da, “iki ülkenin ortak deðerleri” ifadesini kullandý. Abdullah Gül, seçimlere iliþkin bir soru üzerine, baþta Arnavutlar olmak üzere farklý etnik gruplara, “Yaþadýðýnýz ülkeye sadakat gösterin. Zenginleþmesi ve güçlenmesi için çalýþýn” uyarýsýnda bulundu. Türk KFOR’undan haberler Türk askeri eðitime ve eðitim altyapýsýna desteðini sürdürüyor Atatürk’ün babasý ve Yahya Kemal’in evi için söz aldý Cumhurbaþkaný Gül görüþtüðü Makedon lider Çýrvenkovski’den Atatürk’ün babasý ve Yahya Kemal’in evleri konusunda talepte bulundu. Çankaya kaynaklarýnýn verdiði bilgilere göre Gül, Atatürk’ün babasýnýn dünyaya geldiði, Makedonya’nýn Debre ilçesi Kocacýk köyünde bulunan evin restorasyonu ile þair Yahya Kemal’in Üsküp’te bulunan evinin yeniden yapýlmasýný istedi. Çýrvenkovski, ‘olumlu’ yaklaþýmýný ortaya koydu ve “Birlikte çalýþalým” dedi. Ali Rýza Efendi’nin dünyaya geldiði Kocacýk köyü, Makedonya’nýn Arnavutluk sýnýrýna yakýn bir köy ve köyün tümü Anadolu’dan göç eden Türkmen kökenli vatandaþlardan oluþuyor. Yahya Kemal’in evi geçtiðimiz mart ayýnda yýkýlmýþ ve otopark yapýlmýþtý. Üsküp’te Türklerin kurduðu bir dernek, þairin vefatýnýn 50. yýlý anýsýna, kültür evi ve müze olarak kullanýlacak bir binanýn inþa edilmesini istiyor. Bilindiði gibi, Türkiye Kültür Bakanlýðý, 2008’i, “Yahya Kemal yýlý” ilan etmiþti. 1884 yýlýnda Üsküp’te doðan Kemal, 1958’de vefat etmiþti. Makedon liderden Kosova uyarýsý Türkiye ve Makedonya cumhurbaþkanýnýn Üsküp’te yaptýðý görüþmeyi iki ülke basýnýn yaný sýra Yunan basýný da yakýndan takip etti. Makedonya Cumhurbaþkaný, bir soru üzerine, ülkesinin Kosova politikasýnýn netleþmediðini, seçim sonrasýnda belirleneceðini anlattý. Çýrvenskovski, “Kosova’nýn kuzeyinde tedirginlik var. Bu etnik bölünme, Makedonya dahil bütün bölgeye sýçrayabilir.” uyarýsýnda bulundu. Okul Müdür ve yardýmcýlarý, öðretmenleri ve öðrencilerin katýlýmýyla, yapýlan faaliyetleri yerinde görülmesi amacýyla yapýlan ziyaret sýrasýnda Türk Askerine duyulan minnettarlýk ve þükran duygularý sýk sýk ifade edildi, Kosova ve Türkiye kardeþliði vurgulandý. Ziyaret süresince Kosova’nýn geleceðinde büyük pay sahibi olacak olan öðrenciler, þiir ve halk danslarý gösterilerini sergilerken; Fadil Hisari ilkokulu Müdürü Sabri Hasani, katkýlarýndan dolayý Türk askerine teþekkür etti ve bu katýkýnýn hem Kosova’ya hem Kosova eðitimine sunulmuþ bir katký olarak deðerlendirdi. Müdür Hasani, konuþmasýnýn sonunda Kosova’nýn baðýmsýzlýðýný tanýyan Türkiye Cumhuriyetine minnettar olduklarýný ifade etti. “Abdül Fraşeri” ilkokulu ziyaretinde çocuklara çanta ve kýrtasiye malzemesi hediye eden Tabur Komutaný Yarbay Kerim Acar, okul müdürü Haki Gayraku ile bir araya geldi. Her iki ziyarette de yaptýðý konuþmalarda, tarihi baðlarýnýn olduðu Kosova halkýna sahip çýkmak ve bölgeye kalýcý barýþý getirmek maksadýyla Türk Askerinin NATO kapsamýnda Sivil Asker Ýþbirliði (CIMIC) faaliyetlerini aralýksýz sürdürdüðünü vurgulayan KTTGKK Yarbay Kerim Acar, “Kosova’lý kardeþlerimize maddi ve manevi her türlü destek hiç bir karþýlýk beklemeden verilmektedir. Tüm bu çalýþmalar esnasýnda karþýlaþtýðýmýz misafirperverlik ve gönülden samimi paylaþýmlar bizleri derinden etkilemiþtir. Kosovalý gençlerin ve çocuklarýn eðitimine katkýmýzýn olmasý bizleri ayrýca memnun etmiþtir.” dedi. Yarbay Kerim Acar, çocuklara “Kosova’nýn geleceðisiniz. Eðer derslerinize en iyi þekilde çalýþýr, öðretmenlerinizin gösterdiði yolda sorumluluklarýnýzý yerine getirirseniz Kosova daha güzel bir ülke olacaktýr” diyerek onlara baþarýlar diledi. Okul ziyaretleri sýrasýnda birer sýnýfta öðrencilere kýrtasiye malzemesi ve çanta hediye edilerek karþýlýklý bilgi alýþveriþinde de bulunuldu. Türk askeri Gilan ve Priþtine’de çocuk parký açtý Türk KFOR’u geçen hafta içerisinde toplam iki çocuk parkýný daha hizmete açýltý. 5 Mayýs tarihinde Gilan’da ve 7 Mayýs tarihinde Priþtine’de bulunan iki çocuk yuvasýnýn bahçesinde çocuk oyun parklarý açýlýþ törenleri gerçekleþtirildi. Gilan’da gerçekleþtirilen çocuk parký açýlýþýna, Gilan Belediyesi Eðitim Müdürü Ýsmail Kurteþi, Belediye Baþkaný Cemal Mustafa ve çok sayýda yetkili yaný sýra ebeynler ile öðrenciler de katýldý. Törenli açýlýþ konuþmalarý ardýndan çocuk parkýnýn açýlýþýný Çok Uluslu Güney Tugayý Komutaný Tuðgeneral Uður Tarçýn yaptý. Gilanlý yetkililer Türk askeri ve hükümetine katkýlarýndan dolayý teþekkürlerini iletirken, Çok Uluslu Güney Tugayý Komutaný Tuðgeneral Uður Tarçýn, geleceðimiz çocuklar olduðu için eðitime öncelik verdiklerini söyledi. Karþýlýklý takdirnameler ve hediyeleþmeler ardýndan çocuklar hazýrlamýþ olduklarý þiir ve halk gösterilerini sundular. Açýlýþ verilen kokteyl ile son buldu. Güncel Astro-inek aranýyor! Avrupa Uzay Ajansý (ESA), yakýnda uzaya göndermek üzere seçeceði astronotlarýn akýllý, cesaretli, atletik ve dayanýklý olmalarýndan ziyade, ekip ruhuna sahip bilim insaný ve mühendislerden oluþmalarýna dikkat edecek. T he Times gazetesinin haberine göre, “astronot deðil astro-inek” aradýðý yorumlarýnýn yapýlmasýna neden olan ESA, kuruluþun ilk uzay uçuþlarýnda yer alacak 4 uzay insanýnýn, maceracýlardan çok ekip içinde çalýþabileceklerden meydana gelmesine önem veriyor. 6 Avrupa ülkesinden 43 ila 56 yaþlarýndaki 8 astronottan oluþan þu anki ekibini yenilemek isteyen ESA, 4’ü yedek 8 astronot yetiþtirmek için üyesi olan 17 Avrupa ülkesinden 27 ila 37 yaþlarýnda aranan koþullara uygun adaylara baþvuruda bulunmalarý çaðrýsý yapýyor. 50 bin baþvuru arasýndan seçileceklerin ilk baþta bir yýllýk fiziki ve psikolojik testlere sokulmasýný öngören ESA, daha sonra bunlarýn arasýndan seçilecek olanlarýn da 18 ay sürecek temel eðitimlerinin ardýndan, 2 yýllýk ileri eðitimle yetiþtirilmesini planlýyor. Almanya’nýn Köln kentindeki ESA Astronot Merkezi’nin Direktörü eski astronot Michel Tognini, yakýn gelecekte Uluslararasý Uzay Ýstasyonu (UUÝ), Ay ve ötesine yapýlacak seyahatler için þu anki astronot kadrosunu desteklemek amacýyla yeni yetenekleri bulmanýn zamaný geldiðini belirterek, takým ruhu içinde, kriz anýnda birlikte çalýþabilecek yüksek nitelikte kadýn ve erkekler aradýklarýný söyledi. ESA, baþvurularda özellikle, iyi hafýza, akýl yürütme yeteneði, konsantrasyon, el becerisi, yüksek motivasyon, esneklik, takým ruhu, empati ve duygusal istikrar gibi özelliklere dikkat edecek. Avrupa Uzay Ajansý, bunun yanýnda, týbbi açýdan saðlýklý, fizik, kimya, týp ve mühendislik konularýndan bilgili adaylara öncelik tanýrken, pilotluk deneyiminin fazladan avantaj saðlayacaðý belirtiliyor. Jeste jest! ABD’de ilginç olay 285 yýllýk kemaný takside unuttu! Geri getiren taksiciye özel konser verdi.. ABD’de 285 yýllýk kemanýný bindiði takside unutan kemancý, müzik aletini geri getiren taksi þoförüne teþekkür etmek için özel konser verecek. Philippe Quint adlý kemancý, uluslararasý Newark Liberty Havalimaný’ndaki taksi duraðýnda bugün yarým saatlik bir konser verecek. Quint, 1723 yýlý yapýmý Kiesewetter Stradivarius kemanýný geçen ay Dallas’tan geldiði Newark Havalimaný’ndan dönerken bindiði takside unutmuþ, taksinin þoförü Muhamed Halil, kemaný ertesi gün sahibine ulaþtýrmýþtý. Mýsýr doðumlu Halil, bu duyarlý davranýþýndan dolayý Quint’ten 100 dolar para ödülü aldý ve Newark kenti tarafýndan da bir madalyayla onurlandýrýldý. Ýtalyan usta Antonio Stradivari tarafýndan yapýlan kemanýn ilk sahibi 18. yüzyýlda Alman besteci ve kemancý Christophe Kiesewetter oldu. Bu kemana 4 milyon dolar deðer biçiliyor. Perşembe, 8 Mayıs 2008 12 Dünyanýn en genç profesörü 8 aylýkken okumaya baþlayan, 10 yaþýnda üniversiteden mezun olan, 14 yaþýnda doktorasýný bitiren Alia Sabur, þu an 19 yaþýnda ve Güney Kore’de profesör sýfatýyla ders vermeye hazýrlanýyor 1 999 yýlýnda, henüz 10 yaþýndayken ABD’deki New York State Ünivers i t e s i ’ n i n Uygulamalý M a t e m a t i k Bölümü’nden mezun oldu. 2003 yýlýnda, yani daha 14 yaþýndayken Drexel Üniversitesi M a l z e m e Mühendisliði Bölümü’nde doktorasýný tamamladý. Artýk basýnda adý “dâhi kýz” olarak anýlmaya baþlamýþtý. Klarnet ustasý Ýran asýllý ABD vatandaþý Alia Sabur, þimdi yeni bir rekora imza atýyor: Dünyanýn en genç profesörü oluyor. Sabur, Güney Kore’nin Konkuk Üniversitesi’nde gelecek ay profesör sýfatýyla ders vermeye baþlayacak. Böylece dünyada bu unvaný hak eden en genç kiþi olacak. “Dâhi kýz” Sabur, ayný zamanda müzik ve spor tutkunu da... Ve bu tutkularýnda da çok baþarýlý. Öyle ki henüz 11 yaþýndayken solo klarnetçi olarak bir senfoni orkestrasýyla beraber konser vermiþ. Ayrýca tekvandoda da siyah kuþak sahibi. Sabur, “yapmak istediði her þey konusunda kendisini cesaretlendiren ve destek veren” ailesinin de baþarýsýnda büyük pay sahibi olduðunu söylüyor. IQ testi onu aþýyor Konkuk Üniversitesi yetkilileri, baþarýsýnýn sýrrýný “merak” olarak açýklayan Sabur’un zekâsýný ölçmek için IQ testinin yetersiz olduðunu söylüyor. Sabur’un zekâsýný yansýtacak bir kategori olmadýðýný belirten ‘meslektaþlarý’ onun önümüzdeki yýllarda çok önemli buluþlara imza atacaðýna inandýklarýný anlatýyorlar. Kare Bulmaca No: 51 Hazýrlayan: Abdülhadi Taduþka Soldan Saða 1. Prizren’in merkezinde bir camii 2. Türkiye’de bir deniz- Eski Türkiye Başbakanı İnönü 3. İngilizce hayır- Kendini Tanrıya adamış, ermiş- İyot’un kısası 4. Alfabenin üçüncü harfi- Üç şövalyelerden biri- Adnan Şenses 5. Hırvat Sanatçı Dediç- Doğum işi yaptıran kadın 6. İspanya’nın bir futbol takımı- Ün Asya’da bir ülke. Geçen haftaki bulmacanın çözümü NO:50 Yukarýdan Aþaðýya 1 . Yeni Dönem Gazetesi Yazı İşleri Müdürünün ismi 2. Rus yazar Viktor- Müzikte bir nota 3. Neon’un kısaltılması- Eskiden ihtiyarların kullandıkları sopa 4. Alfabenin ilk harfi- Bayan sanatçı Sayın 5. Roma’yı yakan imparator 6. Basın (İngilizce)- İyot’un kısaltılması 7. İnsanlarda yapılan bir test (Med.)- Asker 8. Santranç oyununda bir deyim- Kalın kaba kumaş 9. F.B eski başkanının adı ve soyadı. Konyaspor, Uma, Resmi, Ro, Remzi, Z, İ, Dona, Li, Lista, Kek, Arpa, Beko... 13 İ Perşembe, 8 Mayıs 2008 Bilgisayarlar tehdit altında İnternet ortamında bilgisayarlara bulaşarak sistemlere zarar veren bilgisayar virüslerinin sayısının 1 milyona ulaştığı kaydedildi. ngiliz yayın kuruluşu BBC, Symantec Güvenlik Şirketinin altı ayda bir yayınlanan "İnternet Güvenliği Tehdit Raporu"na dayanarak çok zararlı yeni virüslerin ortaya çıktığını duyurdu. Symanetec'e göre zararlı virüslerin çoğu son 12 ayda yazıldı. Symantec Raporu'nun son sayısı 2007 yılının ikinci yarısını kapsıyor, bu dönemde güvenlik şirketi, 499 bin 811 yeni zararlı kod tehdidi ortaya çıkarttı. Bu rakamın 2007'nin ilk altı ayıyla karşılaştırıldığında yüzde 136 daha yüksek olduğu bildiriliyor. 2007 yılı boyunca Symantec Güvenlik Şirketi, 711 bin 912'den fazla yeni tehditi ortya çıkarttı böylece şirketin anti-virüs programlarının karşılaştığı zararlı programların sayısı 1 milyon 122 bine ulaştı. Bu virüslerin büyük çoğunluğunun Microsoft Windows İşletim Sistemi altında çalışan bilgisayarları hedeflediği bildirilirken, yüksek teknoloji suçlularının geçmişte kullandığı zararlı programların yeni varyasyonları olduğu kaydediliyor. Virüslerin, kişisel bilgisayarlara girdikten sonra internetten yeni zararlı programlar indirip, kurdukları biliniyor. Yüksek teknoloji suçlarıyla bağlantılı olan grupların, virüslerin yeni varyasyonlarını oluşturmak için programcılar çalıştırdıkları, bu programcılara ödeme yapmak için suç şebekelerinin çaldıkları bilgiden mümkün olduğunca çok para kazanmaya çalıştıkları ve sürekli yeni kurbanlar peşinde oldukları kaydedildi. Dünyada "Grand Theft Auto 4" çılgınlğı D ünyanın her yerinde bilgisayar oyunu meraklılarının dört gözle beklediği 'Grand Theft Auto 4' ABD'de satışa çıkarıldı. Amerikalı oyun meraklıları, dünya çapında başarıya ulaşan serinin son halkasının ilk kopyalarını alabilmek için dünden itibaren satış noktalarının önünde uzun kuyruklar oluşturdu. Yılın en büyük eğlence olayı olarak gösterilen Grand Theft Auto 4'ün ilk hafta satışlarının 400 milyon doların üzerinde gerçekleşeceği ve Microsoft'un geçtiğimiz yıl çıkardığı Halo 3 oyununu tahtından indireceği belirtiliyor. Halo 3, ilk satışa çıktığında 300 milyon dolar getirmişti. Vahşi ve bir o kadar da esprili bir baş yapıt olarak gösterilen oyun, Rockstar games firması tarafından Xbox 360 ve Playstaion 3 platformları için satışa sunuldu. New York Times gazetesi, son teknoloji ürünü oyun için "İnteraktif eğlencenin derinliğinde yeni bir kademe" yorumu yaptı. Eurogamer dergisi oyuna 10 üzerinden 10 puan verdi. Oyunun satışına ihtiyatlı yaklaşan ESRB ve Ulusal Medya Enstitüsü, aileleri Grand Theft Auto 4'deki şiddet unsurları nedeniyle uyardı. Oyuncuya sınırsız serbestlik veren Grand Theft Auto serileri, dünyanın her yerinde son derece popüler olmuş, bir o kadar da tartışma getirmişti. Güncel Türkçenin Kosova’sý Kaygýnýn Bildirisi B alkan Türkleri olarak var oluþ mücadelemizde derneklerimiz, sivil toplum kuruluþlarýmýz, siyasî partilerimiz büyük önemdedirler. Bunlar, demokratik düzlemde bizim temsil mekanizmalarýmýzdandýr. Ayrýca, onlarýn durumlarý o bölgedeki Türk nüfusunun ne kadar dinamik olduðunu da gösterirler bazen. Derneklerin faalliði, siyasî partilerin etkililiði önemli göstergelerdendir. Ýþte, yakýn zaman önce Makedonya’da Türk Demokratik Partisi’nin çatýsýnda meydana gelen bir sýkýntý, bana bu mekanizmalarý ve onlarýn önemlerini hatýrlattý. Geçen haftalarda TDP Gençlik Forumu Baþkaný Enes Ýbrahim’le TDP’nin yönetimindeki bazý kiþiler arasýnda sorunlar yaþandý. Merkez meclisi tarafýndan alýnmasý gereken bir karar, keyfî bir þekilde, Ýbrahim’in baþkanlýðýnýn feshedildiði kendisine bildirildi. Tabii, kendisi de buna tepki gösterdi, bunun parti tüzüðüne aykýrý olduðunu söyledi. Bununla baðlantýlý bazý sözlü tartýþmalar oldu. Hatta Enes Ýbrahim, fiziki müdahaleye varýldýðýný bile söyledi. Ben burada Enes Ýbrahim’in þahsýndan hareketle genel bir mantýðý anlatmak isterim. Sonuçta kiþiler önemlidir ama kurumlar ve onlarýn varlýklarý daha öne geçer bazý durumlarda. Birazdan size, birkaç sivil toplum kuruluþunun ortaklaþa sunduðu bir bildiriden örneklere yer vereceðim. Tarafsýz bir þekilde size sunacaðým. Ancak, bildiriyi sunmadan önce kýsa bir diyeceðim var. Açýkçasý, hiç de siyasî söylemler yapmayacaðým. Sadece bir Kosovalý olarak, yaþam noktasýndaki etkiler baðlamýnda konuþuyorum. Bu olayýn baþrolünde bulunan TDP yönetimi gýyabýnda genel mantýksal çýkarýmlarda bulunalým. Benim TDP veya baþka bir partiyle alýp veremediðim yok, çok þükür. Türk Dünyasý coðrafyasýnýn özellikle Balkanlar gibi, yüzyýllýk sýkýntýlarýn yaþandýðý bir bölgede biz Türklerin ve Türk kültür dairesindeki insanlarýn bilinçli ve birleþik politikalarda yer almalarýnýn hayatiyeti ortadadýr. TDP yönetiminin de burada, bizim gibi, Türk Dünyasý ve Makedonya Türklüðüne dair iþler yapma düþüncesindeki genç bir arkadaþýmýza karþý uygun bir üslup takýnmalarýnýn yararýna inanýyorum. Olayda “þu haklý bu haklý” mantýðýndan da önce, üsluplarýn uygunluðu önemlidir bence. Çünkü bizler zaten, zamanýn ve bize karþý yürütülen politikalarýn ürünü olarak nüfusça ve kuvvetçe zayýflatýlmýþ bir toplumun bireyleriyiz. Bizim haklarýmýzýn elde edilmesinde önemli mecralardan olan siyasî mecrada iþ yapan ve/veya yapmaya çalýþan insanlar birbirlerine karþý daha dikkatli olmalýdýrlar çünkü bizim savurganlýk gibi bir lüksümüz yoktur. Ayrýca, Balkanlar’daki genç Türk beyinlerini de artýk daha önemli yerlerde görmek gereklidir. Bu döngü hakkaniyet ve liyakatla çalýþmalý ve hak edenler ilerlemelidir. Doða kanunu bu. Size aþaðýda bildirinin bazý önemli kýsýmlarýný sunuyorum. Benim yorum yapmama gerek yoktur. “Bizler Dünyanýn çeþitli bölgelerinde yaþayan Türkleriz. Aramýzda Altay-Sibirya Türkleri de var, Batý Türkleri de, Doðu Avrupa Türkleri de var, Türkistan Türkleri de. Kýsaca bütün dünya Türklüðünün aydýn gençleri ortak bir kanaatle bu yazýyý sizlerle paylaþýyoruz. Bilmekteyiz ki, dünya Türklüðü özellikle azýnlýk olarak yaþadýklarý coðrafyalarda zorluklar yaþamaktadýrlar. Bizler çoðumuz Makedonya Türkleri gibi sorunlar içerisinde yaþam ve birlik mücadelesini sürdüren devlet ve topluluklardanýz ve sizleri anlayabiliyoruz. Bu zorluklar hem sosyolojik, hem de siyasi olmaktadýr. Bizler pek çok yapý, dernek veya kuruluþ aracýlýðýyla çeþitli zamanlarda ve ülkelerde yýllardýr bir araya gelen dünya Türklüðünün gençleri olarak Makedonya Türklüðünü günümüz sorunlarý ve mücadelesini Enes Ýbrahim ile tanýdýk. Zira kendisi Makedonya Türklüðünün sýkýntýlarýný, dertlerini, olaylara bakýþýný her toplantýda gerektiði þekilde ve layýkýyla anlatmýþ ve bu çalýþmalarý her zaman kayýt altýna alýnmýþtýr. Dünya’nýn dört bir yanýndaki Alpay ÝÐCÝ Türkler Makedonya Türklüðünü TDP Gençlik Forumu Baþkaný Enes Ýbrahim’i ve arkadaþlarýný tanýr. Bununla birlikte tam da seçimler öncesinde Makedonya TDP yöneticilerinin net bir gerekçe göstermeksizin aldýðýmýz bilgiler ýþýðýnda Enes Ýbrahim’in görevden almasýna, hatta partinin parlamentodaki son deðerlendirme genel kurulunda bazý yöneticilerin çirkin saldýrýsýna maruz kalmasý kesinlikle anlaþýlamaz bir tutumdur. *** Makedonya’da yaþamýyor olsak da, Üsküp’te, Gostivar’da, Kalkandelen’de, Resne’de, Kýrçova’da, Ohri’de, Manastýr’da yaþayan bir Makedonya Türkü kadar Dünya Türklüðünün parçasý olan Balkan Türklüðünün tamamýný da net bir þekilde takip etmekte ve olumsuzluklarý kaygýyla izlemekteyiz. Makedonya’daki Türkler siyasi zeminde nasýl birleþtirilir, bu iþ nasýl gerçekleþir diye kardeþlerimizi düþünüyorken zaten 3’e bölünmüþ Makedonya Türk Siyasetinin kendi içinde daha da bölünebilecek bir yapýya bürünmesinden müthiþ bir þekilde rahatsýzlýk ve endiþe duymaktayýz. Adýnda demokrasi olan bir Türk partisinde dahi antidemokratik olaylar cereyanýnda bölünme sinyalleri geliyorken nasýl yapacaðýz da Makedonya Türklerini siyasal zeminde birleþtireceðiz? Zira bölündükçe güçsüzleþmekte ve Türk karþýtlarýna malzeme olmaktayýz. Tarihi Türk Tiyatrosunun adý Arnavut Tiyatrosu diye deðiþtiren iradeye Makedonya Türk siyasilerinin sesi çýkmýyorsa ya da cýlýz bir sesle muhalefet etmeye çalýþýyor ve baþarýlý olunamýyorsa bu yapý sizce ne kadar doðrudur? Yoksa Makedonya siyasileri kendi evlatlarýnýn siyasi yolunu açmak adýna destek olacaðýna köstek olmaktan dýþ tehditlerle uðraþmaya vakit bulamýyor mu? Bu vahim durumun TDP içerisinde demokratik ve akýlcý bir tutum içinde tekrar deðerlendirilmesi gerektiði kanaatindeyiz. *** Bu kadar basit ayak oyunlarýyla siyaset yapmaya çalýþan bir yapýnýn elbette ki kendi iç iþlerinin çözümü zor düðüm haline gelir. Bununla birlikte Makedonya Türklüðünün kuyusunu kazmaya çalýþan diðer azýnlýklarla kol kola siyaset yapma mantýðýyla kaybedilmiþ haklarýn geri kazanýlmasý þöyle dursun, mevcut haklarýn dahi kaybedilmesi söz konusu olabilir. Yukarýda bahsettiðimiz pek çok konu ýþýðýnda son olarak demek isteriz ki söz konusu Enes Ýbrahim Makedonya Türklüðü için kazanýlmasý ve desteklenmesi gereken bir siyasidir. Ayný zamanda Makedonya TDP Makedonya Türklüðü için önemi azýmsanamayacak kadar ciddi bir siyasi yapýdýr. Bu nedenle bu parti içindeki þýk olmayan görevden alma giriþiminin seçimler öncesi tekrar deðerlendirilerek Enes Ýbrahim’e iade-i itibar edilmesini, seçimlerde de birlik içinde daha güçlü olarak çýkýlmasýný arzulamaktayýz.” Yukarýda büyük bir kýsmýný verdiðim bildiri Yalova Folklor Eðitim Merkezi Gençlik ve Spor Kulübü; Türk Gençler Birliði Dýþ Ýliþkiler Departmaný; Dünya Genç Türk Yazarlar Birliði; Türk Dünyasý Genç Ýletiþimciler Birliði; KKTC Kýbrýs Türk Gençliði Çözüm Hareketi; Türk Dünyasý Gençlik Topluluðu adlý organlarca ortaklaþa bildirilmiþtir. Bu bildiriyi, dýþarýdan bir bakýþý yansýtmak için sundum. Yukarýda da belirttiðim gibi, hiç kimseyle en ufak bir sýkýntým yok. Zaten en son tartýþmasý gereken Türk topluluklarýndan birileri de Kosova ve Makedonya Türkleridir. Bizler, olumlu yaklaþýmlarla ve olumlu eleþtirilerle, yapýcýlýkla hareket ederken kendimizi daha da güzel hâllere iletme derdinde olmalýyýz. Bilindiði gibi, daha birkaç gün önce Makedonya’da bulunan Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaþkaný Sayýn Abdullah Gül de, Makedonya Türklerinin birliðinden söz etti. Bu birlik meselesinde bir keramet olmalý ki herkes söylüyor. Peki, neden bir türlü birleþilemiyor? Herkes kendisine sorsun. Fot o : Na fi z L ok v i ça Agim Rifat Dört Ýhtiyar Bir masada Dört ihtiyar Dört ihtiyar Dört sonbahar Kim bilir artýk Aralarýnda kimler yok kimler var Ses gelir duyulmaz Kýz geçer görülmez Nefes dar El titrek Öksürük Skleroz Böbrek Nereye gitmek Nerde boðulmak Söz yürümez Saz dinlemez Zor geliyor zor Yenik düþmek Güne geceye bel vermek Kapanmak bir vücuda Bir masada Dört ihtiyar Dört ihtiyar Dört sonbahar Etrafta ne çok bahar Ne çok bahar Perşembe, 8 Mayıs 2008 Balkan Türk Þiiri 14 SARAYBOSNA Hazýrlayan: Agim Rifat ÞÝÝRÝN ATEÞÝ Teþfik etmek, Kosova Türk þiirinin yolunu açýp tekrar tekrar ateþini yakmak adýna, bundan böyle bu sayfada usta þair Agim Rifat Yeþeren, her hafta bir þiirle çýkacak karþýnýza sevgili okuyucular. Eskimiþ ayak Eskimiþ baþ Baþlamýþ çoktan Bir yerlerde toprak Kültür Minarelerinden Ezan sesleri gelir Bir çiçek açar Saksýsýnda Bir evin Penceresinden. Baþçarþý’da Dilleri çözülür Güvercinlerin Ýlkyazda Saraybosna’da. ÝSTANBUL’DA Ýstanbul’da Yeni Cami’nin merdivenlerinde Bir güvercin gördüm Gözü deniz, göðsü deniz. Boðaziçi’nde çocukluðum Ýki yeþil daldýr uzar Yüreðimde yine deniz. ÜSKÜP Bir ilkyaz günüydü Taþ köprüsünden geçtim Üsküp’ün Vardar suskun akýyordu Karanfiller açmýþtý Ýçim ýlýdý birden Seni buldum. OHRÝ Kim ne derse desin Hiç yalan söylemedi Ohri üstünden uçan Martýlar, Martýlar ki Ohri gölü’nün Ýlkyazýný Muştular. Arif Bozacý Ýmkansýz aþk ödül kazandýrdý S avaþ ortasýnda gerçek bir aþk hikayesini anlatan filmin yönetmeni Hüseyin Karabey ödül kazandý New York’ta düzenlenen Tribeca Film Festivali’nde ‘en iyi yönetmen’ ödülünü bu yýl ‘Gitmek: My Marlon and Brando’ filmiyle Hüseyin Karabey kazandý. Festival jürisi, Karabey’e bu ödülü, belgesel tarzý ile klasik bir aþk hikayesini harmanlamada, ayrýca son derece modern ve gerçekçi ama bir o kadar uluslararasý alanda benzersiz bir kadýn kahraman yaratmada gösterdiði beceriden dolayý verdiðini açýkladý. Film, festivale doðrudan Festival Yönetmeni Peter Scarlet tarafýndan davet edilmiþti. ‘Gitmek’, daha önce politik belgeseller çekmiþ Hüseyin Karabey’in ilk uzun metrajlý sinema filmi. Þiþman bir Türk kýzýyla, orta yaþlý kel bir Kürt’ün gerçek hayatta da yaþanan aþkýný konu alýyor. Filmde, birçok kiþi kendini oynuyor. 2003’de Amerika’nýn Irak’a saldýrmasýndan önce bir film setinde tanýþan Ayça ve Hama Ali, 20 gün birlikte olup sonra ayrýlmak zorunda kalýyorlar. Filmde, bu iki antikahramanýn savaþ ortamýnda buluþmaya çalýþmalarý anlatýlýyor. Festivalde ‘En Ýyi Film’ ödülünü ise Ýsveç yapýmý, yönetmen Tomas Alfredson’un ‘Let the Right One In’ adlý filmi aldý. Tribeca’da bu yýl 41 ülkeden 121 uzun metrajlý, 79 kýsa film gösterildi. Ünlü oyuncu Robert de Niro ve New Yorklu zenginler Jane Rosenthal ile Craig Hatkoff tarafýndan 11 Eylül 2001’deki terör saldýrýsýndan sonra baþlatýlan festival, büyük festivaller arasýna girmeye çalýþýyor. 15 Perşembe, 8 Mayıs 2008 Kültür Raif VIRMİÇA Ýnsan duygusunu, düþünce ve hayalini yansýyan bir ayna olarak sanat ve kültür.. PRÝZREN’DE KÜLTÜR, SANAT VE ÞAÝRLÝK GELENEÐÝ VI SÜLEYMAN ACÝZA BABA Süleyman Acize Baba ile bugüne kadar çok sayýda yazý ve makaleler yazýlmýþtýr. Yazýlan makalelerde Azize Baba ile ilgili farklý görüþler yer almaktadýr. Bu konuda bizim de önemli makale ve çalýþmalarýmýz olmuþtur ve bunu eserlerimizde ve baþka makalelerimizde dile getirmiþizdir. Oysa bugün Sadi tarikatýyla ilgili mevcut olan iki silsile belgesinde Azize Baba ile mevcut olan bilgilerin ilk kaynaðý olmasý itibarýyla en gerçek olduðunu vurgulamak gerekir. Biz metnin devamýnda özlü bir biçimde bu bilgileri aktarmaya çalýþacaðýz. Sadî tarikatýnýn Aciziyye kolunun müessisi olan Aciza Baba veya Acizî Baba Prizrenli Sûzî (1525), Prizrenli Ümmî Sinan (1551), Kalkandelenli Sersem Ali Dede (1569) gibi zâtlarla mukayese edilebilecek bir sûfî þairidir. Acize Baba 1537 yýlýnda Ýþkodra’ya yakýn bir köyde doðmuþtur. Babasýnýn ismi Hüseyin’dir. Eðitimini Ýstanbul’da ikmal eder ve tasavvuf terbiyesini þeyhi Ýbrahim Ebu’lVefâ’dan tamamlayýp hilâfetle müþerref olur. Aciza Baba 1699—700 yýlýnda Yakova’ya gelip tarikatýný yaymaya baþlar ve 1732—33 yýlýnda Yakova’da bugünkü Büyük Tekke inþaatýný tamamlamýþtýr. Tekkenin tamamlanmasýndan önce Aciza Baba 1730 yýlýndan önce Prizren’e yerleþir ve üç oðlundan biri olan Vehhab’ý yanýnda götürür. Büyük oðlu Danyal’ý ve Lutfullah’ý Yakova’da býrakýr. Þeyh Danyal Yakova’da þeyhlik görevinin yaný sýra Hadým Camiinde imamlýk görevini de sürdürür. 1730—31 yýlýnda evlenmemiþ olarak vefat eden Lutfullah Efendi ise müezzinlik görevinde bulunur. Aciza Baba Prizren’de irtihal eder ve Prizren’in Maraþ semtindeki inþa etmiþ olduðu tekke türbesinde defnedilmiþtir. Vefat tarihiyle ilgili ihtilaflý görüþler mevcuttur. Hasan Kaleþi ve Cemal Çehayiç Acize Babanýn 1738 yýlýnda vefat ettiðini savunmaktadýrlar. Oysa her iki silsilenamede Acize Babanýn 1748—49 yýlýnda irtihâl ettiði yazýlmaktadýr. Hakeza aþaðýda aktardýðýmýz ve türbenin içinde de bulunan levha þeklindeki kitabede de Acize Babanýn Hicri 1160/1747 yýlýnda vefat ettiði apaçýk yazýlmaktadýr. Bu iki görüþ daha kabule þayan olduðu kanaatindeyim. Aciza Baba yetenekli ve büyük bir þairdir. Ýki Divan býrakmýþtýr. Biri Kosova Üniversitesi ve Halk Kütüphanesinde diðeri ise Yakova’da Þeyh Rüþdi’nin özel kütüphanesinde bulunmaktadýr. Ýkinci Divaný þair Murteza Sukûtî Baba (1262/1845—46) istinsah etmiþtir. Kosova Üniversitesi ve Halk Kütüphanesinde bulunan Divanda Arapça, Farsça ve Türkçe olmak üzere üç dilde þiirler bulunmaktadýr. Diðer Divan ise Türkçe yazýlmýþtýr. Aciza Baba iki Divan dýþýnda Üsküdar Valide Atik Kütüphanesinde þiirlerini ihtiva eden risaleleri de bulunmaktadýr. Bunlarýn dýþýnda birkaç risâle daha yazmýþ, fakat bu risâlelerin âkýbeti konusunda bir bilgiye sahip deðiliz. Kosova’da dolayýsýyla Prizren’de de Ýslam kültürünün yayýlmasýnda Acize Baba’nýn büyük payý geçmiþtir. Bilhassa bu topraklarda Sadi tarikatýnýn kurulmasýnda ve yaygýnlaþmasýnda paha biçilmeyecek kadar katkýsý olmuþtur. Þeyh Süleyman Aciza Baba’ya ait Kitabe Þeyh-i kâmil, pîr-i vâsýl, mazhar-ý feyz-i Hudâ Ya‘nî Þeyh Süleymân Efendi vâsýl-i sýrr-ý fe Vâkýf-i sýrr, vâris-i ilm-i Resûl-i kibriyâ Ýlm ü hikmette yegâne asrýnýn Þeyh-i ekberi Zikr ü fikri Hakk idi gülbeng-i Sa‘dî çekti tâ Vâsýl oldu sýrr-ý Sa‘deddîn’e olduâþinâ Küllü men (aleyhâ) fân âyeti menþûr-i âlem oldu çün Muntazýr oldu hitâb-ý irciî’ye bâsafâ Iþk-ý mahbûb çekti kendi cânibine âkýbet Dedi yâ Hû, âlem-i külle edip nakl-i bekâ Mürg-i câný kaydý tenden cânibine etti pervâz þevkiyle Mak‘ad-ý sýdk oldu anâ, emr-i Hakk’la âþiyâ Mecd ü rif‘atla muammer ede Hakk evlâdýný Rehberân-ý âlem olsunlar ilâ yevmi’l-cezâ Melcei erbâb-ý hâl et pûsegâh-ý âþýkân Âsitân-ý dergah-ý Sa‘dîleri yâ Rabbenâ Raþha-i gilküm mücevher düþtü târih Sa‘diyâ Göçtü Adne Þeyh Süleymân eyledi azm-ý likâ Sene 1160 Metnin devamýnda bugün Bölge ve Üniversite Kütüphanesinde mevcut olan Süleyman Acize Babanýn el yazma Divanýn’da mevcut olan dördüncü bölümden bir alýntýnýn transkriptini araþtýrmacý arkadaþýmýz Sayýn Nehat Krasniçi’nin yardýmýyla burada ilk defa yayýnlýyoruz. Akabinde Aciza Babanýn yazmýþ olduðu bir ilahiye de yer vereceðiz. 1 Fa’ilatün Fa’ilatün Fa’ilatün Fa’ilün Ey göflül bir bade nüþ it k’olmaya anda hata Þöyle dilber þevki her-dem vire cana sam Pak-damen pak-zat u pak-nihad u pak-baz Pay-büs-ý dilbere nakd-i siriþk it cana baha Dergeh-i pir-i muðan ‘aþkýla ber-cay-ý fütüh Saðar-ý mey olsa lami’ lebaleb gel sakiya Mest-i la-ya’kýl o dehlü ol reþk-i ‘uþþ4 ide Þol ki aðyar ola dilde bile zikir olmaya Taze canlar bahþ ider dildarýna þevk-i visal Nakl-i bezm-i zevk ü ‘iþret ðabðab-ý derde deva Dilber-i mekkara nakd var canýn et nisar Fitne-i dünyaya meftün olmayup etme cem Hecr ü fürkatde olursa tafl mý ‘aþýk-ý ðam-zede Reh-güzar-ý yarda bifl derdile subh ü mes Cevr ü mihnet ‘aþk-ý yara bar-ý güldür bülbüle ‘Aþkým ‘aþkým saha lutfuh tüzün eyle bafla Þ ive vü nüza tahammül ‘Acize rüz-ý ezel Baþýna yazdý bu hükmü katib-i kilk-i kaða 2 Fa’ilatün Fa’ilatün Fa’ilatün Fa’ilün Es-saltü ve’s-selðm mazhar-ý lutf-ý Huda Es-salatü ve’s-selam fey-i cüdufl reh-nümâ. Ey vücüduh ‘ald-ý küli menþe’idir tab’-ý küll Nefs-i küll-i gerd-i rahýfl tütiya-yý enbiya Es-salatü ve’s-selam ey matla’-ý burþid-i Hü Ey vücüdufi burc-ý envariyle asar-ý Huda Es-salatü ve’s-selam merbüb u evvel ve’s-selm Es-salatü ve’s-selam ey Hakka daim aþina ‘Abidi ne kudvetii’ z-zühhad sultanu’ 1-elvera Lzým-ý tevhid ü tehlil ile temcid ü sen Katib-i vahy-i ilahi nazým-ý nazm-ý Hâkim Cami’ü’ l -Kur’ an memdüli-ý Uudasýn mutlaka Ey þehid þehr-i savm içre sensin re’Is Þahid-i fey-i Ýlah ehl-i þühüda piþva Hem þehid u hem müþahid ehl-i cevre sen katil Olduh ey mazlüm u makdür-ý Uudaya aþina ‘Mi vii ‘Acizlere sensin eminü’l-mü’minin Hem Muhammed ümmetine cümle sensin piþva 3 Fa’ilatün Fa’ilatün Fa’ilatün Fa’ilün Ol erenler þahý sensin hem vasýyy-i Mustafa Merd-i meydan þir-i Yezdan ibn-i ‘amm-i Muþafa Ya Aliyyý ente mini Merhaba Harün-i ümmet ya ‘Aliyyü’1-Murtea Vall-i sirr-ý velayet hadi-i þer’-i metin Oldý meddahi hatta kemmrn “hel eta” Sýrr-ý Furkan maðz-ý ‘irtn feyz-i Kur’an ‘aþýka ‘Âlem-i ‘ilm-i sükünu bazin-i kenz-i sena Ehl-i ‘akl u derk-i pake lazým u vacib olur Y ki erlik etmeyeler ya saadýr ilçtida La-feta illa ‘Alý la-seyfe illa zü’l-fikar Kuvvet-i bazü-yý ba týfl hü pesend itdi Huda Ma’den-i cüd-ý þeca’at mahzen-i lutf-ý Huda Zatýna itdi ta’ayyün hem keramet hem se1a Haðret-i Hak kalb-i safin eyledi beyt-i Ýlah Andan eyler iktibas ‘uþþak-ý envar-ý Huda Merhaba ey kaþif-i sýrr-ý sa’adet-i merhaba Katil zýndik u bid’at kasir-i ehl-i heva Y ‘Aliyyi ya ‘Aliyyi ya ‘Aliyyi ya Veli Hatem-i sýrr-ý hilafet ‘Acize sen piþva 4 Fa’ilatün Fa’ilatün Fa’ilatün Fa’ilün Afola gâflûl aðla gözüm derd-i þehid Kerbela Derdile her matemlerin n’itdi afla ehl-i cef Hak yolýna can u baþýn virdi þehid Kerbela Ýdenler þafi’ þehid Kerbela Ol shib-i bedrü’l-huneyn cedd-i Hasan ile Hüseyin Olmýþ safla kurretü’l-’ayn þah-ý þehid Kerbela Rahm eylemek oldý din ‘aþýklara far-ý ‘ayn Bedrin çeþm-i ehl-i din sabir þehid Kerbela Virdim salatile selam her dem ola subh u þam Evlad u ahbab u tamam þah-ý þehid Kerbela Ey mü’mine Al-i ‘aba sýrr-ý ‘Aliyyü’l-murteza Ceddið iken hayrü’l-vera olz þehid Kerbela Ey kevkeb-i edri-i din ü nür-ý çeþm-i rah-ý mübin ‘Âþýklara ‘ayne’l-yakin þah-ý þehid Kerbela Uydý safla ehl-i yemi saia uyan buldý þam Kýydý safla ehl-i ceM þah-ý þehid Kerbela Safla uyan rahmet bulur seni seven ‘izzet bulur ‘ Aþýklarfi rif’at bulur þah-ý þehid Kerbela Mah-ý muharrremde oldý sensin ehl-i þühüd þahý HadI-i adýna sen emir þah-t þehid Kerbela Alma gâflül aðla gözüm bu mateme diline sözüm Ýde þefa’at manzarý ‘Aciz þehid Kerbela 5 Mern’ilün Metrilün Mern’ilün Mefa’ilün Kadimden fa’il-i muhtar ider þun’-ý peyda Ýder kudret kelamýndan ‘âdem ketm-i sefer peyda Ýradet içudrete ta’lik idince emr olur zahir Olunca kaf u nün izhar olur lutf u keder peyda Ýradet ‘aþka ta’lik-i ‘avalim zahir etmiþdir Bu bað bostan-ý bikmetden olur dürlü þecer peyda ‘Acizle damða itdiler bu mahiyat-ý ecsamý O zat vacib-i imkan bilüp ide ‘iber peyda 6 Failatün Fa’ilatün Fa’ilatün Fa’ilün Es-salat ve’s-selam ey rahmeten li’l-’âlemin Zat-, pakifi ba’is-i mevcüd u cümle masiva Es-salðt ve’s-selam ey þahid-i didar-ý Hak Dafý’-i ta’b-ý ‘itab ý þafi’-i yevmü’1-cez Es-salat ve’s-selam ya hayr-i cümle kainat Fatih-i fi’1-i künüz-ý mu’ilat-ý ma vü sera Es-salat ve’s-selam ya sadýka’l-va’dü’l-emin Vakýf-ý hakka’l-yakin ü þahid-i vech-i Huda Süleyman Aciza Baba divanýndan bir Ýlahi Lutf-u Hakk’a mazhar oldý bize Sa’diler dinür Sultan-ý b-ý fey-i rahmet bize Sa’diler dinür Dide binasý nazar olmayan bilmez bizi Hikmeti a’mð görür mi bize Sa’diler dinür Terk-i fani eyleyüp týfl-ý dilim günah ider Ma’nide Hazret-i Nedimý bize Sa’diler dinür Zikr-i ‘aþka iþtiðal üzre olup leylü’n-nehar Hanýmaný vaþla salmýþ bize Sa’diler dinür Kalbimiz yengi küdüretden müberra eylemiþ Nür-ý kudsile münevver bize Sa’diler dinür Büte-i hikmete kil olmak dilersefl ‘Aciza Nar-ý ‘aþka varlýðýn yak bize Sa’diler dinür Aciza Baba, Divanýnda ki þiirlerini umumi olarak gazel, kaside ve ilahi biçiminde yazýlmýþtýr. Divanda gazel biçiminde de þiirler yer almaktadýr. Aciza Baba’nýn gazellerin çoðunda “Fa’ilatün Fa’ilatün Fa’ilatün Fa’ilün” vezninin kullandýðý görülmektedir. Bu gazelli þiirlerde genel olarak konunun aþk ve sevgi yanýnda tabiat sevgisi de yer almaktadýr. Divanda yer alan kasidelerde de konun aþk ve aþktan doðan acýlar konularý yaný sýra diðer konulara da yer verilmektedir. Aciza Babanýn Divanda az sayýda ilahiler de yer almaktadýr. Güncel UNESCO Perşembe, 8 Mayıs 2008 16 Doðumunun 1000. Yýlý Dolayýsý ile 2008 KAÞGARLI MAHMUD YILI KAÞGARLI MAHMUD ULUSLARARASI HÝKÂYE YARIÞMASI Türkçenin ilk ansiklopedik sözlüðünü hazýrlayan büyük bilgin Kaþgarlý Mahmut’un Doðumunun 1000. Yýlý vesilesiyle, Türkçenin deðiþik lehçe ve þivelerinin konuþulduðu ülkelerde yapýlmak üzere bir hikâye yarýþmasý düzenlenmiþtir. Yarýþma, “UNESCO 2008 Kaþgarlý Mahmut Yýlý” programý kapsamýnda Türkçe konuþan bütün ülkelerde eþ zamanlý olarak yürütülecektir. “Kaþgarlý Mahmut Uluslararasý Hikâye Yarýþmasý” Avrasya Yazarlar Birliði’nin eþgüdümünde Azerbaycan, Balkanlar (Batý Trakya, Bulgaristan, Kosova, KKTC Makedonya, Romanya) Baþkurtistan, Çin, Gagauz Yeri, Irak, Ýran, Kazakistan, Kýrým, Kýrgýzistan, Özbekistan, Tataristan, Türkiye, Türkmenistan, Çuvaþistan, Sibirya (Hakasya, Yakutistan, Altay, Tuva) ülke ve bölgelerde bulunan edebiyat dergileri veya yazarlar birliklerinin iþbirliði ile gerçekleþtirilecektir. Kaþgarlý Mahmut Uluslararasý Hikâye Yarýþmasý birinci kademe deðerlendirmeleri 17 jüri ile yapýlacaktýr. Avrupa’da ve diðer ülkelerde yaþayan Türkler, Türkiye jürisine diðer lehçeleri konuþanlar ise dünyanýn hangi ülkesinde yaþarlarsa yaþasýnlar hikâye yazdýklarý lehçenin jürisine müracaat edebileceklerdir. Ayrýca yarýþmaya katýlmak için hikâye yazarýnýn ana dilinde yazmasý gerekmemektedir; Türk dilinin her hangi bir lehçesini sonradan öðrenenler de kendi yazdýklarý lehçenin jürisi aracýlýðý ile yarýþmaya müracaat edebilirler. Dolayýsý ile dünyanýn neresinde yaþarsa yaþasýn, Kaþgarlý Mahmut Uluslararasý Hikâye Yarýþmasý’na katýlmak isteyen Türk dilinin herhangi bir lehçesini bilen herkese yarýþma açýktýr. Her ülkede belirtilen dergiler, birlikler aracýlýðý ile duyurularý yapýlacak, jürileri teþekkül ettirilecek, dereceye girenler belirlenecek ve ödül törenleri yapýlacaktýr. Ülkesel derecelendirmelerde ilk üç dereceye girenler ödül verilecektir. Ayrýca bir esere mansiyon verilecektir. Ülkelerde dereceye girenler belirlendikten sonra her bölgenin birincileri arasýnda, uluslararasý bir jürinin yeni bir deðerlendirme ile UNESCO 2008 Kaþgarlý Mahmut Yýlý Kaþgarlý Mahmut Uluslararasý Hikâye Yarýþmasý dereceleri açýklanacaktýr. Uluslar arasý deðerlendirmede ilk üç ve üç mansiyon ödülü verilecektir. adreslere elden, e posta veya posta yolu ile teslim edilecektir. Kaþgarlý Mahmut Uluslararasý Hikâye Yarýþmasý 3.Hikâye konusu serbesttir. Hikâyelerin uluslar arasý deðerlendirilmesinde þu yol takip edilecektir: 17 jüride dereceye giren birincilerin hikâyeleri, Türkiye Türkçesine çevrilecek ve yarýþmanýn yapýldýðý deðiþik ülkelerden Türkiye Türkçesi bilen yazarlar arasýnda kurulacak uluslararasý jüri tarafýndan deðerlendirme yapýlacaktýr. Konu : “Serbest” Türkiye’de Son Teslim Tarihi: 30 Temmuz 2008 ifadeleri ile www.ayb.org.tr adresini de ekleyebilirmiyiz. Konu : “Serbest” Türkiye’de Son Teslim Tarihi: 30 Temmuz 2008 Türkiye Derecelerinin Açýklanmasý: 30 Aðustos 2008 Türkiye Türkçesi ile Yazýlmýþ Hikayelerin Gönderileceði Adres: Avrasya Yazarlar Birliði Ceyhun Atýf Kansu Cad. 45. Sokak 13/2 Balgat- Ankara TEL: +90 312 287 80 43 e-posta: Türkiye Ödülleri Birinciye: 500 EU Ýkinciye: 300 EU Üçüncüye: 200 EU Mansiyon: 100 EU JÜRÝ 1.Ali Akbaþ 2.Osman Çeviksoy 3.Yakup Deliömeroðlu 4.Ýmdat Avþar 5.Hüseyin Özbay YARIÞMA ÞARTNAMESÝ 1.Yarýþmaya katýlacak eserler belirtilen 2.Yarýþmaya katýlacak olan eserlerin daha önce hiçbir yarýþmada ödül almamýþ ve herhangi bir yerde yayýmlanmamýþ olmasý gerekmektedir. 4.En çok iki ayrý hikâye ile katýlmanýn mümkün olduðu yarýþmada, gönderilecek hikâyelerin her birinin en az 3.000 (üç bin) en çok 35.000 (otuz beþ bin) kelimeden oluþmasý gerekmektedir. 5.Yarýþmaya gönderilecek hikâyelerin üzerinde sadece rumuz bulunacaktýr; rumuz dýþýnda yarýþmacýnýn kimliðini belirten her hangi bir iþaret bulunmasý halinde hikâye yarýþma dýþý býrakýlacaktýr. 6.Yarýþmacý, kimliðini, açýk adresini ve biyografisi ile birlikte 1 adet fotoðrafýný ayrý bir zarfa koyarak üzerine sadece rumuzunu yazýp, hikâyenin yer aldýðý büyük zarfýn içine koyacaktýr. 7.Bilgisayarla 12 punto olarak yazýlacak hikâyeler 6 nüsha olarak gönderilecektir. Ayrýca daha sonra dereceye giren hikâyeler kitaplaþacaðý için, hikâyenin konulduðu zarfýn içine word formatýnda hazýrlanmýþ dosya, CD veya diskete yüklenmiþ olarak da gönderilecektir. 8.Yarýþmaya katýlan hikâye metinleri kesinlikle geri verilmeyecek ve metin sahibi bu konuda hiçbir hak iddia edemeyecektir. 9.Yarýþmada ödül kazanan eserlerin her türlü haklarý Avrasya Yazarlar Birliði Derneði’ne ait olacaktýr. Kaþgarlý Mahmut Uluslararasý Hikâye Yarýþmasý Uluslararasý Deðerlendirme Jürisi 1.Azerbaycan: Anar 2.Balkanlar: Zeynel Beksaç 3.Irak: M. Ömer Kazancý 4.Kazakistan: Fadýl Ali 5.Kýrgýzistan: Egenberdi Askarov 6.Özbekistan: Tahir Kahhar 7.Türkiye: Ali Akbaþ 8.Türkmenistan: Oraz Yaðmur 9.Uygurlar: Yusufcan Yasin Uluslararasý ÖDÜLLER Birinciye: 6.000 EU Ýkinciye: 4.000 EU Üçüncüye: 2.000 EU Üç Mansiyon: 1.000 EU Uluslararasý ödüller Ankara’da basýn toplantýsýyla açýklanacaktýr. 17 Perşembe, 8 Mayıs 2008 Ölmeli, ama namazý býrakmamalý Prof.Dr. Ahmed Yardım Ýbâdetlerin en mühimi namâzdýr. Çünkü Ýslâmýn ikinci þartý, dînin direði olan, beþ vakit namâzý vaktinde kýlmaktýr. Namâz, ibâdetlerin en üstünüdür. Îmândan sonra, en kýymetli ibâdet, namâzdýr. Îmân gibi, onun da güzelliði, kendindendir. Baþka ibâdetlerin güzelliði ise, kendilerinden deðildir. Üzüntülü rûhlara lezzet veren namâz, rûhun gýdâsý ve kalbin þifâsýdýr. Namâzý doðru kýlmaya çok dikkat etmelidir. Kusûrsuz bir abdest almalý, gevþeklik göstermeden, namâza baþlamalýdýr. Kýrâatte, rükü’da, secdelerde, kavmede, celsede ve diðer yerlerinde, en iyi olarak yapmaya uðraþmalýdýr. Namâzý vaktin evvelinde kýlmalý, gevþeklik yapmamalýdýr. Bedenle yapýlacak ibâdetlerin en mühimi, namâzdýr ki, dînin direðidir. Namâzýn edeblerinden bir edebi kaçýrmayarak kýlmaya gayret etmelidir. Namâz tamâm kýlýnabildi ise, Ýslâmýn esâs ve büyük temeli kurulmuþ ve Cehennemden kurtaran saðlam ip yakalanmýþ olur. Ýmâm-ý Rabbânî hazretleri buyuruyor ki: ÖNCE Ý’TÝKÂDI DÜZELTMELÝ “Ýnsana önce i’tikâdýný, îmânýný düzeltmek lâzýmdýr. Bundan sonra, sâlih, yarar iþleri yapmak lâzýmdýr. Ýbâdetlerin hepsini kendinde toplayan ve insaný Allahü teâlâya en çok yaklaþtýran yarar þey, namâzdýr. Namâzý doðru dürüst kýlmakla þereflenen bir kimse, çirkin kötü þeyler yapmaktan korunmuþ olur. Ankebût sûresinin 45’inci âyetinde meâlen; (Doðru kýlýnan namâz, insaný fahþâdan ve münkerden herhâlde uzaklaþtýrýr) buyuruldu. Ýnsaný kötülüklerden uzaklaþtýrmayan bir namâz, doðru namâz deðildir. Görünüþte namâzdýr. Bununla berâber, doðrusunu yapýncaya kadar, görünüþü yapmayý elden býrakmamalýdýr. Büyüklerimiz; ‘Bir þeyin hepsi yapýlamazsa, hepsini de elden kaçýrmamalýdýr’ buyurdu. Çünkü insaný dünyâda ve âhirette felâketlerden, sýkýntýlardan kurtaracak ancak namâzdýr.” Vaktiyle gece gündüz içki içen bir kimse varmýþ. Her canlý gibi bir gün bu kimse de ölmüþ. Hanýmý, cenazeyi yýkayýp defnedecek kimse bulamayýnca, iki hamal tutup cenazeyi kabristana götürmüþ. Evliyâdan bir zât da, o anda kabristanda imiþ. O sarhoþun cenaze namazýný kýlmak için hazýrlýk yapýnca, bu zâtý görenler de gelmiþler ve beraberce þarhoþun cenaze namazýný kýlmýþlar. Fakat evliyâ bir zâtýn, sarhoþ birinin cenaze namazýný kýlmasýna da hayret etmiþler ve sebebini sormuþlar. O zât da; -Bu gece rüyamda kabristana gitmemi, orada sahipsiz bir cenazenin namazýný kýlmamý söylediler. Zira o cenaze affa uðradý dediler demiþ. Bunun üzerine o sarhoþun hanýmýndan kocasýnýn iyi yönleri olup olmadýðýný sormuþlar. Kadýncaðýz; -Beyim, fâsýktý ve içki içerdi. Fakat namazýný hiç terk etmezdi. Sabah namazýný hep cemâatle kýlardý. Öksüzlere merhamet eder, onlarýn nafakalarýný temin ederdi. Ýçki içip ayýldýðý zaman, “Ya Rabbi benim gibi fâsýký Cehennemin neresine atacaksýn” diyerek aðlar, içkiyi býrakamadýðýna üzülürdü, demiþ. Evliyâ zât, bunlarý dinledikten sonra; -Demek ki affedilmesine bu güzel huylarý sebep olmuþ buyurmuþtur. To p l u m NAMAZ DÝNÝN DÝREÐÝDÝR Ýbâdetlerin hepsini kendinde toplayan ve insaný Allahü teâlâya en çok yaklaþtýran ibâdet, namazdýr. Namaz kýlmak, huzur-u ilâhiye çýkmak demektir. Allahü teâlânýn huzurunda olduðumuzu ve namazý ne olduðunu bilerek kýlmalýyýz. Zira kýyâmet günü hesap, evvela imândan, sonra namazdan olacaktýr. Tek vakit namazý kaçýrmaktansa, bin kerre ölmeyi tercih etmelidir. Nerede ve ne þart altýnda olursa olsun mutlaka namazý vaktinde kýlmalýdýr. Netice olarak, ölmeli, ama namazý asla býrakmamalýdýr. Zira dinin direði namazdýr. Kim namazýný terk ederse, dinini yýkmýþ olur. Her þeyin bir nûru, bir özü vardýr. Dînin nûru ve özü beþ vakit namâzdýr. Namâz ayný zamânda dînin direði ve örtüsüdür. Müslümânlýkla kâfirliði birbirinden ayýran da namâzdýr. Her þeyin fesâdý vardýr. Dînin fesâdý, namâzý terk etmektir. Namâzýný terk eden, dînini terk etmiþ demek olur. Peygamber efendimizin buyurduðu gibi: (Namâz dînin direðidir. Namâz kýlan kimse, dînini kuvvetlendirir. Namâz kýlmayan, elbette dînini yýkar.) Allah korkusu ile akan gözyaþý Hazreti Ebu Bekir buyurdu ki: “Sekiz þey, sekiz þeyin ziynetidir: Çok aðlamak korkunun süsüdür. Ýffet, fakrin süsüdür. Þükür, zenginliðin süsüdür. Sabýr, belanýn süsüdür. Tevazu, asaletin süsüdür. Hilm, ilmin süsüdür. Baþa kakmamak, ihsanýn süsüdür. Huþu namazýn süsüdür.” Hazreti Ali buyurdu ki: “Aðlamak üç þeydendir. Birisi, Allahü teala korkusundan, ikincisi, gadabýndan, üçüncüsü katiyyeti haþyetinden, kati olan Allah korkusu. Birinci aðlamak, günahlara keffarettir. Ýkinci aðlamak, ayýplarýnýn temizlenmesidir. Üçüncü aðlamak, vilayet ve mahbubun rýzasýdýr. Günahlarýnýn temizlenmesinin semeresi, kurtuluþtur. Ayýplardan temizlenmenin semeresi, Naimde olmaktýr. Vilayet ve mahbubun rýzasýnýn semeresi Allahü tealayý rüyettir.” Emir-ül müminin hazreti Ömer bekçi yerine, þehri kendisi dolanýrdý. Nerede bir noksanlýk görür ise, onu tedarik ederdi. Bu kadar ihtiyat ile daima aðlar idi. Ona, ya Emir-el müminin! Bu kadar korku ve aðlamak neden dolayýdýr, diye sorunca buyurdu ki: Eðer bir koyun veya bir keçi Fýrat kenarýnda gezerken bir zarar görürse, korkarým ki, kýyamette onu benden sual ederler. Mâlik bin Dinar hazretlerine arkadaþlarý “Bir okuyucu getirsek de size Kur’ân okusa, siz de dinleseniz?” demiþler. O, þu karþýlýðý vermiþ: “Çocuðunu kaybeden bir kadýn, ayrýca bir aðlayýcýya muhtaç olmaz!” Mekhul el-Dimeþkî diyor ki: “Birisini aðlarken gördüðünüz zaman, onunla beraber siz de aðlayýnýz. O kimsenin riyâ yaptýðý zannýna kapýlmayýnýz. Ben bir adam hakkýnda böyle bir zanna kapýlmýþtým da, bunun cezasý olarak tam bir sene aðlamak faziletinden mahrum kaldým.” Kur’ân-ý kerim dinlerken kalben aðlamadýðý halde sâlihlik iddiasýnda bulunan her þahýs, bu iddiasýnda yalancý olmuþ olur. Zira katý kalblilik sâlihlerin ahlâkýna aykýrýdýr. Hadis-i şeriflerde buyuruluyor ki: “Allah’ý anarken, Allah korkusu ile gözlerinden yaþ akan kimseye, kýyamette azap edilmez.” “Allahü teâlâ, Musa aleyhisselama buyurdu ki: Kulun, benden korkup aðlayarak yaptýðý ibadeti, diðer ibadetlerinden üstündür.” Deðerli eþim, babamýz, dedemiz... Fevzi PALUÞ 6 yýl oldu sen bu dünyadan göçüp dittiðine. Sen hiç ölmedin ki. Baba. Seni hiç bir zaman unutmadýk. Hasretinle yanýp tutuþan kalbimizin her atýþýnda sen yaþýyorsun. Mekanýnýn cennette olmasý için yüce Mevla’ya duacýyýz. Ruhun þad olsun. Seni hiçbir zaman unutamayan: Eþin: Þükran Oðlun: Genti Kýzlarýn: Selda ile Sevil Damatlarýn: Menan ile Cüneyt Torunlarýn: Reyhan ve Kübra. Çamil Skenderi Ölümünün 40. gününde rahmetle anýyoruz. Hayata veda edişin bizi derinden üzdü. Seni hiçbir zaman unutmayacağız. Her zaman kalbimizdesin. Skender ailesi Eþim, babamýz, kayýnbiraderim, dedemiz... Alikemal (Aluþ) ÞERO Ölümünün 1. yýlýnda seni rahmetle anýyoruz. Mekanýnýn cennette olmasý için yüce Mevla’ya duacýyýz. Seni hiçbir zaman unutamayan: Eþin: Fitnet, Oðlun: Adis, Kýzlarýn: Fidan, Figen, Damadýn: Adnan, Torunlarýn: Abdurrahman ve Yasin Kadın Perşembe, 8 Mayıs 2008 18 Hurafelerin maskesi düþtü! G üzelleþmek için kulaktan dolma bilgilerle her yolu deneyen kadýnlar, bunun bedelini saðlýk sorunlarý yaþayarak ödüyor. Estetik ve Plasitk Cerrahi Uzmaný Op. Dr. Tuðrul Turan, mucize olarak tanýmlanan pek çok güzellik reçetesinin hurafe olduðunu iddia ediyor..... Asit içeren kremler göðüsleri büyütmez! Meme büyütmeleri için baþvurulacak tek yol; silikon meme protezleridir. Meme büyütme haplarýnýn ve kremlerinin, büyütme veya dikleþtirme için etkili olduðu söylenemez. Silikon dýþýndaki yað enjeksiyonlarýnýn etkinliði ise her zaman geçicidir. Hemoroid kremi göz torbalarýný yok etmez! Gözaltý kremleri, sarkmýþ ve kýrýþmýþ gözkapaklarýnda yararsýzdýr. Yaþlanmayla birlikte göz kapaklarýndaki cilt geniþler, gevþer ve yüzeyi artar. Bu fazlalaþmýþ cildi ortadan kaldýramayan hiçbir krem ve alet faydalý deðildir. Gözaltýnda oluþan torbalar; yað keseleridir. En iyi kremlerle dolu bir havuzda yüzülse dahi, bu torbalar azalmaz. Gözaltý torbalarýndan kalýcý olarak kurtulmanýn tek yolu; ameliyattýr. Botoks kýrýþýklarý önlemede kalýcý bir etki saðlamaz! Botoks, yüzdeki mimik kaslarýný 6 ay geçici felce uðratýr ve yer etmemiþ çizgileri dinlendirmek için eþsiz bir yöntemdir. Ancak etkisi kalýcý deðildir. Bu yöntemin dönem dönem tekrar edilmesi gerekir. Sarkmýþ ve yerleþik çizgileri olan yüzlerde ise, botoks hiçbir yarar saðlamaz. Sanýlanýn aksine botoks ile burnun ucunu veya memeleri kaldýrmak da kesinlikle mümkün deðildir. Lýftýng kremleri gençleþtirmez! yüzü ve cildi Sarkmýþ, geniþlemiþ ve gevþemiþ bir yüz derisini yok edemeyen hiçbir krem, alet veya yöntem; yüzün derisini tatmin edici düzeyde gençleþtiremez. Ayrýca sarkmalarý ve çizgileri de yok edemez. Deri fazlalaþmýþtýr ve bu deri ciltte bulunduðu sürece, en iyi kremler yýllarca kullanýlsa bile fayda etmez. Yüz germe ameliyatýnýn alternatifi yoktur. Hiçbir antýagýng ürünü yaþlanmayý engelleyemez! Hep genç kalmak için tercih edilen antiaging ürünleri beklenen etkiyi ver- mez. Çünkü cilt zamanla elastikiyetini kaybeder. Bu etki en belirgin olarak yüzde gözlenir. Cildin yaþlanmasýný ancak vücut içinden alýnacak önlemlerle ve kýsmen botoksla erteleyebilirsiniz. Cildin yüzeyine sürülecek ya da hemen altýna iðnelerle verilecek bir krem ya da ilaç, yaþlanmayý önlemez. Sadece cilde geçici bir dirilik kazandýrýr. Çatlaklarý geçirmenin yolu bugüne kadar bulunamadý! Çatlaklarý ve yanýk ya da yara izlerini yok eden bir yöntem yoktur. Size bunlarý yok edeceðini söyleyen kiþilerden uzak durun. Çatlaklar, deri altýndaki yara izleridir. Bunlar; sporla ya da baþka bir yöntemle geçmeyen izlerdir. Bölgesel zayýflamada en etkili yöntem Lýposuctýon’dýr! Bölgesel zayýflama icin tek gerçek yol liposuction’dýr. Diðer ilaç, iðne ve aletlerin tamamý yararsýzdýr. Bu yöntemlerin hiçbiri, liposuction ile karþýlaþtýrýlamaz. Hepsi liposuction’ýn yanýnda önemsiz kalýr. Bölgesel zayýflamada hiçbir yöntem liposuction’a alternatif olamaz! G ençlik kalbe iyi gelmiyor! E ge Üniversitesi (EÜ) Týp Fakültesi Kardiyoloji Anabilim Dalý Öðretim Üyesi Prof. Dr. Mustafa Akýn, ‘Özellikle 30-40 yaþlarýnda kalp hastalýklarýnýn görülme sýklýðý giderek artýyor. Her yýl 160 bin kiþi, kalp hastalýklarýna baðlý olarak yaþamýný kaybediyor. Her sene 70-80 bin kiþiye kalp hastalýðý teþhisi konuluyor.’ dedi. Akdeniz coðrafyasýnda bulunulmasýna raðmen Avrupa popülasyonunda kalp damar hastalýklarýndan ölüm sýralamasýnda erkeklerde üçüncü, kadýnlarda ise ilk sýrada yer aldýðýmýzý açýklayan Prof. Dr. Akýn, ‘Genetik faktörler, sosyal stres, egzersiz azlýðý, yoðun sigara ve alkol tüketimi, dengesiz beslenme, fazla kilolar kalp ve damar hastalýklarýnýn ortaya çýkmasýnda etkili oluyor. Yine son zamanlarda gençler arasýnda keyif verici ilaç alýþkanlýðýnýn artmasý da bu hastalýklara zemin hazýrlamaktadýr.’ þeklinde konuþtu. Ailesinde erken yaþta ölüm, yüksek tansiyon veya þeker hastalýðý olan kiþilerin þüpheli göðüs aðrýsý, efor toleransýnda azalma, göðüs bölgesinde iðnelenme þeklinde aðrýlar gibi þikayetleri olmasý durumunda koroner kalp hastalýðýn- dan þüphe edilmesi gerektiðini belirten Akýn, ‘Özelikle çok sigara içen, kilosu ve beslenme düzensizliði olan gençler, kalp ve damar hastalýðý yönünden bir kardiyoloji merkezine baþvurmalý. Gerekli tetkikleri yapýlan genç hastalarda, elektrokardiyografi (EKG) normalse mutlaka eforlu EKG ile yakýnmalarýnýn devam edip etmediði kontrol edilmeli. Þüpheli durum devam ediyorsa, ileri yeni kardiyolojik tetkikler olmalý. Koroner arter hastalýðý þüphesi devam ediyorsa, kalp damarlarýnýn anjiyografik deðerlendirmesi yapýlmalý.’ dedi. Göðsünde ezici, yakýcý baský hissi þeklinde aðrýsý, ailesinde kalp hastalýðý öyküsü olan gençlerin en kýsa zamanda teþhis ve tedavi için kardiyoloji merkezlerine baþvurmasýnýn, koroner kalp hastalýðýnýn yoðunluðunu azaltmada ve buna baðlý ölümlerin geriye çekilmesinde önem taþýdýðýný kaydeden Mustafa Akýn, ‘Avrupa ülkelerinde özellikle yaþlýlar arasýnda görülen kalp damar hastalýklarýna baðlý ölüm oranýn ülkemizde genç nüfusta Bitkisel ürünler saðlýðý tehdit eder! ‘Bitkisel ürün’ ve ‘doðal ürün’ kavramlarý artýk insan saðlýðýný tehdit eder bir konuma geldi. Bu ürünler tehlikeli de olabilirler. Sanýlanýn aksine ýsýrgan otu saçlarý gürleþtirmez veya karýnca yaðý yumurtasýyla epilasyon yapýlmaz. Ya da Aloe Vera içildiðinde, cilt güzelleþmez. Bitkisel ürünlerle zayýflamaya çalýþmak da, son derece tehlikelidir. Vücuda ek vitamin desteði gereksizdir! Ýnsan vücudunun günlük gereksinimleri olan protein, yað, karbonhidrat ve vitaminleri bütün doktor ve diyetisyenler bilir. Hiçbir bilirkiþinin elinde farklý bir mucize diyet ya da saðlýklý yaþam reçetesi yoktur. Pazarlanan mucize reçeteler yararsýzdýr. Dengeli beslenen biri, zaten yeterince vitamin alýr. Ek vitamin desteði gereksizdir, alýnýrsa da vücuttan atýlýr. Havuç yiyerek bronzlaþýlmaz! Havuca turuncu rengini içindeki karoten maddesi verir. Deriyi ise melanin bronzlaþtýrýr. Kanda aþýrý derecede karoten olmasý; insaný bronz deðil, sarý yapar. Havuç, yanarak bronzlaþmýþ deriyi bronz tutamaz. Kalýcý bronzluk için hiçbir yararý yoktur. ortaya çýkmasý, iþin ciddiyetini göstermesi açýsýndan dikkat çekicidir.’ diye konuþtu. Genç nüfus arasýnda kalp damar hastalýklarýnýn erkeklerde daha sýk görüldüðünü vurgulayan Prof. Dr. Akýn, ‘Gençlerde koroner kalp hastalýklarýnýn daha ciddi ve ölümcül seyretmesi, koruyucu damar sisteminin 40 yaþýndan önce geliþmemiþ olmasýyla iliþkili olabilmektedir.’ dedi. 19 Perşembe, 8 Mayıs 2008 Çocuk Yoksul Oduncu Y oksul bir oduncu, ıssız bir ormanın kıyısındaki küçük bir kulübede karısı ve üç kızıyla birlikte oturuyormuş. Bir sabah yine işine giderken karısına demiş ki “Bugün öğle yemeğimi büyük kızla ormana gönder. Çünkü öğleye kadar işimi bitiremeyeceğim. Kız yolunu şaşırmasın diye yanıma bir torba darı alıp yollara serpeceğim.” Güneş ormanın tepesine kadar yükselince, kız bir tas çorbayla yola çıkmış. Fakat ormanlarda, kırlarda uçuşan serçeler, çayır kuşları, ispinozlar, kara tavuklar, kanaryalar darı tanelerini çoktan toplayıp yemişlermiş. Bu yüzden kız yolu bulamamış. Gün batıncaya, gece oluncaya kadar sağ ve esen dolaşıp durmuş. Gecenin karanlıkları içinde ağaçlar uğulduyor, baykuşlar ötüyormuş. Kızın içine bir korku girmeye başlamış. O sırada uzakta, ağaçların arasında parıldayan bir ışık görmüş. “Orada insanlar olsa gerek. Bunlar beni gece yanlarında misafir ederler” diye düşünmüş; ışığa doğru ilerlemiş. Çok geçmeden bir evin önüne varmış. Pencerelerinde ışık görünüyormuş. Kız kapıyı çalmış. İçeriden boğuk bir ses “gel” diye bağırmış. Kız evin karanlık taşlığına girmiş. Odanın kapısını vurmuş. Aynı ses “girsene içeri” demiş. Kız kapıyı açtığı zaman saçı sakalı bembeyaz bir adamın masanın başında oturduğunu görmüş. Adam yüzünü iki eliyle kapamışmış. Ak sakalı masanın üzerinden yere kadar uzanıyormuş. Sobanın yanında üç hayvan uzanmış, yatıyormuş: küçük bir horoz, mini bir tavuk, alaca tüylü bir inek.. Kız başından geçenleri yaşlı adama anlatmış. Geceyi geçirmek için ondan bir yer istemiş. Adam hayvanlara seslenmiş “güzel tavuk, güzel horoz, alacalı güzel inek! Ne dersiniz buna siz? “ Hayvanlar hep bir ağızdan “bizce uygun” demişler. Yaşlı adam kıza dönerek “burada her şeyden bol bol var! Haydi ocağa git, bize akşam yemeği pişir” demiş. Kız mutfakta ne aradıysa bulmuş. Güzel bir yemek pişirmiş, ama hayvanları hiç düşünmemiş. Doldurduğu tabakları sofraya getirip koymuş. Ak saçlı adamın yanına oturmuş, karnını tıka basa doyurduktan sonra “o kadar yorgunum ki demiş, uzanıp uyuyacağım yatak nerde? “ Hayvanlar seslenmişler “onunla yedin içtin bizleri düşünmedin. Geceyi nerede geçirirsen geçir! Bunun üzerine yaşlı adam “haydi merdivenden yukarı çık. Orada iki yataklı bir oda göreceksin. O yatakları düzelt, beyaz keten çarşaflarını yay. Biraz sonra ben de gelip yatarım” demiş. Kız yukarı çıkmış. Yatakları düzeltip çarşaflarını yaydıktan sonra, yaşlı adamı beklemeden, bunlardan birinin içine girip uzanmış. Bir süre sonra ak saçlı adam gelmiş. Elindeki ışığı kızın yüzüne tutmuş. Başını sallamış. Kızın derin uykuda olduğunu görünce döşemedeki kapağı açmış. Kızı, odanın altındaki mahzene indirmiş. Akşam üstü ortalık kararırken oduncu evine dönmüş. Kendisini bütün gün aç bıraktığı için karısına çıkışmaya başlamış. Kadın “benim suçum yok. Kız yemeği alarak çıkıp gitmişti... Herhalde yolunu şaşırmış olacak..Sabahleyin dönüp gelir.” Oduncu güneş doğmadan kalkmış. Yine ormana gidecekmiş. Bugün de öğle yemeğini ortanca kızın getirmesini tembih etmiş: “Yanıma bir torba mercimek alıyorum. Taneleri darınınkinden iridir. Kız bunları daha iyi görür, yolunu şaşırmaz!” Öğle üzeri kız yemeği alıp yola çıkmış. Fakat mercimekler ortada yokmuş. Ormandaki kuşlar bunları da, dünkü gibi, yiyip bitirmişlermiş. Kızcağız bütün gün ormanda dolaşıp durmuş. Akşam olunca o da yaşlı adamın evine varmış. İçeri alınmış. Yiyecek bir şeyle, yatacak bir yer istemiş. Ak saçlı adam yine hayvanlara sormuş. “Güzel tavuk, güzel horoz, alacalı güzel inek! Ne dersiniz buna siz?” Hayvanlar aynı yanıtı vermişler “bizce uygun” demişler. Bundan sonra her şey bir gün önceki gibi olmuş: Kız güzel yemekler pişirmiş. Yaşlı adamla birlikte yemiş, içmiş; fakat hayvanları düşünmemiş. Yatacağı yeri sorunca hayvanlar “onunla yedin içtin..Bizleri düşünmedin.. Geceyi nerde geçirirsen geçir!” Kız uykuya dalınca yaşlı adam gelmiş. Kafasını sallayarak kızı seyretmiş. Onu da mahzene indirmiş. Üçüncü gün sabah oduncu karısına demiş ki bugün bana yemeği küçük kızla gönder! Bu çocuk her zaman usludur, söz dinler. Herhalde dosdoğru yoluna gidecek, öbür haylaz kardeşleri gibi ormanda dolaşıp durmayacak!” Fakat annesi bu kızını da göndermek istemiyormuş. “En sevgili yavrumu da mı yitireyim?” demiş. Adam da “merak etme, kız yolunu şaşırmaz! Bu kez bezelye götüreceğim. Yollara serpeceğim. Bunlar mercimekten daha iridirler. Ona yolu gösterirler.” Fakat kız kolunda bir sepetle yola çıktığı zaman kuşlar bezelyeleri yiyip bitirmişlermiş. Kızcağız nereye gideceğini şaşırmış. Üzüntü içindeymiş. Babasının acıkacağını, yiyecek bir şey bulamayacağını, gecikirse anneciğinin merak edeceğini düşünüyormuş. Sonunda ortalık kararınca uzaktaki ışığı görmüş. Ormandaki evin yanına varmış. Geceyi orada geçirmesini güler yüzle rica etmiş. Ak sakallı adam yine hayvanlara sormuş “güzel tavuk; güzel horoz, alacalı güzel inek! Ne dersiniz buna siz.?” Onlar da bir ağızdan “bizce uygun” demişler! Bunun üzerine kız, önünde hayvanların yattığı sobaya doğru gitmiş. Tavukla horozun parlak tüylerini okşamış. Alaca ineğin alnını hafif hafif kaşımış. Yaşlı adamın isteği üzerine güzel bir çorba pişirmiş. Tasa koymuş. Sofraya getirmiş. Sonra “ben karnımı doyururken bu hayvancıklara hiçbir şey yok mu? Dışarıda her şeyden bol bol var. Önce onlara yiyecek getireyim” demiş. Dışarı çıkmış; arpa getirerek tavukla horozun önüne serpmiş. İneğe de bir kucak dolusu güzel kokulu saman vermiş: “Afiyetle yiyin sevgili hayvanlar! Susadığınız zaman içersiniz diye size serin su da getireyim” demiş. Bir kova su getirmiş. Tavukla horoz hemen kovanın kıyısına sıçramışlar, gagalarını suya daldırmışlar; sonra kafalarını havaya kaldırmışlar. Böylece su içmeye başlamışlar. Alaca inek de bu sudan kana kana içmiş. Hayvanlar yemlerini yiyince kız, yaşlı adamın yanına giderek sofraya oturmuş. Ondan artan yemekleri yemiş. Çok geçmeden tavukla horoz başlarını kanatları arasına sokmaya başlamışlar. Alaca inek de gözlerini kapamış. Bunun üzerine kız “artık ben de dinlenmeliyim” demiş. Kız merdivenlerden çıkmış, yatağı düzeltmiş, tertemiz örtüler örtmüş. İşi bitince yaşlı adam gelmiş, yataklardan birine yatmış. Ak sakalı ayaklarına kadar uzanıyormuş. Kız ikinci yatağa girmiş, duasını etmiş, uykuya dalmış. Küçük kız gece yarısına kadar rahat bir uyku uyumuş. Fakat ondan sonra evin içinde bir karışıklık olmuş. Evin köşe bucağından gıcırtılar, çıtırtılar duyuluyormuş. Kapılar kendiliğinden açılıyor, duvarlar yumruklanıyormuş. Tavanın kirişleri yerlerinden fırlayacaklarmış gibi büyük bir gürültü olmuş. Az sonra daha güçlü bir çatırtı duyulmuş. Bu kez de evin damı çöker gibi olmuş. Sonunda her yanı yine sessizlik kaplamış. Keza hiçbir şey olmamış. Yattığı yerden kımıldan- mamış, yine uykuya dalmış. Sabahleyin ortalık aydınlandıktan sonra uyandığı zaman bir de ne görsün? Kendisi büyük bir salonun ortasında yatıyormuş. Kız sanki bir saraydaymış. Duvarlarda yeşil ipekten fon üzerinde altından çiçekler fışkırıyormuş. Yatak fil dişindenmiş. Üstündeki yorgan kırmızı kadifedenmiş. Yanındaki bir sandalyenin üzerinde incilerle işlenmiş bir çift terlik duruyormuş. Kız bunları düşte gördüğünü sanmış. Fakat içeriye çok şık giyinmiş üç uşak girmiş. Ne gibi buyrukları olduğunu sormuşlar. Kız “gidin, şimdi yataktan kalkacağım, yaşlı adama çorba pişireceğim. Güzel tavukla güzel horoza, alacalı güzel ineğe de yem vereceğim.” Kız yaşlı adamın kalktığını sanıyormuş. Onun yatağına bakmış. Fakat yatakta yaşlı adamın yerine yabancı bir erkek yatıyormuş. Dikkatle bakınca bu adamın hem genç, hem de güzel olduğunu görmüş. Adam uyanmış. Yatakta doğrulmuş “ben bir prensim demiş, kötü bir cadı beni ak saçlı, ak sakallı bir yaşlı kılığına sokarak ormanda yaşamaya zorlamıştı.Bir tavuk, bir horoz ve alacalı bir inek kılığında üç uşaktan başka hiç kimse benim yanıma gelemiyordu. Eski durumuma dönmem için yalnızca insanlara değil; hayvanlara da iyilik etmeyi seven, temiz yürekli bir kızın yanıma gelmesi gerekti. İşte bu kız sen oldun. Cadının yaptığı tılsım, bu gece yarısı senin yardımınla bozuldu. Eski orman kulübesi yeniden sarayıma dönüştü.” Yataktan kalkınca prens üç uşağını kızın ana-babasına yollamış. Onları düğüne çağırmış. Bu sırada kız “ama benim öbür kız kardeşlerim nerede?” diye sormuş. Oğlan yanıt vermiş: “Onları mahzene kilitledim. Sabahleyin ormana götürülecekler. Kötü huylarını düzeltinceye, zavallı hayvanları aç bırakmayıncaya kadar bir kömürcüye hizmetçilik edecekler! “ Bilinmiyor Spor Perşembe, 8 Mayıs 2008 Galatasaray Þampiyo+ ..n M aç iki takýmýn da karþýlýklý ataklarýyla baþlarken, 13. dakikada Sivasspor’un kullandýðý köþe vuruþunda Song topu kendi aðlarýna gönderince Sivasspor 1-0 öne geçti. Yediði golden sonra oyunu karþý alana yýkan Galatasaray, devrenin sonlarýna doðru üst üste goller buldu. Arda Turan önce 40. dakikadaki golüyle eþitliði saðlarken, 42. dakikada da Galatasaray’ý soyunma oadasýna 2-1 önde götürdü.Tempolu mücadelenin ikinci yarýsý da gollerle baþladý. 50. dakikada Galatasaray savunmasýnýn hatasýnda topu önünde bulan Mehmet Yýldýz’ýn vuruþunda hakem topun kale çizgisini geçtiðini belirtince skor 2-2’ye geldi. Ev sahibinin gol sevinci ise sadece 3 dakika sürdü ve Ayhan 52. dakikada yaklaþýk 30 metreden attýðý golle Galatasaray’ý tekrar öne geçirdi: 3-2. Geriye düþtükten sonra tekar yüklenen Sivasspor, bu kez 67’de Sezer’in ceza sahasý dýþýndan sert ve düzgün vuruþuyla skoru 3-3’e getirdi. Son bölümlere doðru iki kale arasýnda gidip gelen oyunda 76. dakikada sahneye yine Arda çýktý. Kaleciyle karþý karþýya kaldýðý pozsiyonda kendisinin 3., takýmýnýn 4. golünü kaydeden yýldýz oyuncu Galatasaray’ý 4-3 öne geçirdi. Kalan kýsa sürede savunmada kalýp, rakibine þans tanýmayan sarý- kýrmýzýlýlar, 88. dakikada yakaladýðý kontratakta Hakan Þükür’ün golüyle rahatladý ve sahadan 5-3 galip ayrýldý. Fenerbahçe umutlu ! Bu sezon son kez seyircisi karþýsýna çýkan Fenerbahçe, 30. dakikada Kahe’nin golüyle geriye düþtü. Teknik direktör Zico, 35. dakikada Maldonado ve Ali Bilgin’i oyundan alýp Semih ve Colin Kazým’ý oyuna soktu. Bu bölümden sonra rakip kalede gol arayan sarý-lacivertliler, 45. dakikada Edu’nun sayýsýyla soyunma odasýna beraberlikle gitti. Ýkinci yarýda baskýsýný artýran Fenerbahçe, 52. dakikada Semih ile öne geçti. Krallýkta zirveye yer alan genç oyuncu, gol sayýsýný 17’ye çýkardý. Sarý-lacivertliler, 71. dakikada Deivid’in golüyle farký ikiye çýkardý ve iyice rahatladý. Ankara ekibi 82. dakikada Hakan Aslantaþ ile bir gol bulsa da Fenerbahçe sahadan 3-2 galip ayrýldý. Fenerbahçe, son haftaya 76 puanlý Galatasaray’ýn 3 puan gerisinde ikinci sýrada girdi. Sarýlacivertlilerin þampiyon olabilmesi için son hafta Trabzonspor’u deplasmanda yenip, Galatasaray’ýn OFTAÞ’a maðlup olmasý gerekiyor. Beþiktaþ uefa aþkýna ! Karþýlaþmanýn ilk yarýsýný Delgado’nun 45. dakikada penaltýdan attýðý golle 1-0 önde kapatan Beþiktaþ, 77. dakikada Þilili futbolcusu Tello’nun attýðý golle sahadan 2-0 galip ayrýlmayý bildi.Beþiktaþ, Turkcell Süper Lig’de 33. hafta sonunda puanýný 70’e yükseltirken, sahasýnda Galatasaray’a 5-3 maðlup olan Sivasspor ile puanýný eþitledi. Üçüncülük yarýþý yapan iki takýmdan Beþiktaþ, son hafta karþýlaþmasýnda lige veda eden Vestel Manisaspor’u konuk edecek. Sivasspor ile deplasmanda ligde kalmayý garantileyen Gençlerbirliði ile karþýlaþacak. AbdülKadir BIYIKLI / İstanbul kadir@fonex.com.tr K En son da en iyi Trabzon! oca bir sezon Trabzonspor’u kah eleþtirdik kah övdük ama Olimpiyat’taki Trabzonspor, bu sezonun en iyi Trabzonspor’uydu diyebilirim. Yenilen golde hata olsa da, defansta Tayfun ve Çaðdaþ çok olumlu hareketler yaptýlar. Uzun bir sakatlýktan sonra sahalara dönen Musa da çok baþarýlýydý. Musa’yý en son Ali Sami Yen’de býrakmýþtýk, tekrar bir Ýstanbul akþamýnda hem de o zamandan daha iyi durumda gördük. Genel anlamda oyun kurgusu ve kazanma iþtahý yerinde bir Trabzonspor gördüm ama biraz geç oldu. 32 maç bekle bekle son iki maç en iyi oyununu oyna. Aslýnda ilk maçta Sivasspor önünde de Trabzonspor’u beðenmiþtim. Bu sezonun en iyi iki maçý Sivas ve Belediye maçlarý oldu. Bazý oyuncularý son kez Trabzonspor formasý altýnda izledik. Mesela Musa, Ergin, Mustafa Keçeli gibi oyuncular sanýrým önümüzdeki sezon olmayacaklar. Dikkatimi çeken bir þey oldu, mesela bazý oyuncular acaba gideceðini düþünerek mi oynadý. Hani son bir þans verin bize der gibilerdi. Ama bize göre her þey geride kaldý. Artýk yeni bir takým kuruluyor ve çoðu oyuncu da Ersun Yanal’ýn kafasýnda yok. Son maçlarda direkt oynayan on bir oyuncunun en altýsý gidici. Kendi kadrosunu kurmak isteyen bir hocaya saygý duymalý herkes.Dün akþamýn bendeki bir diðer notu da Yattara. Yahu bu adamýn kopyasý var mýdýr acaba? Daha önce Fatih Tekke ve Þota için de ayný þeyleri düþünmüþtüm. Trabzonspor’a geldiðinde henüz 20’li yaþlarýn baþýndaydý, þimdi sonuna doðru gidiyor ve maalesef Trabzonspor þampiyon olamýyor. Hep söylüyorum, Yattara Milan’da da, Barcelona’da, Chelsea’de de oynar. Dün akþam bunu bir kez daha ispat etti. Sezon sonu yaklaþýrken, belki bundan sonra bir Fenerbahçe maçý kalýyor ve çok fazla maç yazýsý yazamayacaðýz. Ancak sezon sonu deðerlendirmeleri ve gelecek sezondan beklentilerle ilgili görüþlerimi sizlerle paylaþacaðým. Yazý erbabýnýn tatili olmaz. Düþünen adam sürekli üretir. Biz de sizlerle olmaya devam edeceðiz.