Atel Uygulamaları
Transkript
Atel Uygulamaları
Doç. Dr. Onur POLAT Bu Ünitede; - atel uygulamaları, - atel çeşitleri, - atel ile stabilizasyonun nasıl sağlanacağı, - hangi durumlarda atel uygulanacağı, - atellemedeki esas amacın ne olduğu, - atel uygulanacak uzvun muayenesinde nelere dikkat edileceği, - kaç kişi ile atel uygulanacağı, - bu tür vakaların transportunda nelere dikkat edileceği hakkında bilgiler verilecektir. Sahada çalışan yaralanmalarına sağlık yapmış personellerinin olduğu uzuv müdahalenin doğruluğu hastanın yaşam kalitesini değiştirmekte ve hastane acil servisinde çalışan personelin iş yükünü azaltmaktadır. Ateller Yaralı ekstremitenin korunması için kullanılan bükülebilen, esneyebilen veya katı materyallerden oluşur. Eğer yaralı kişinin hayati tehlike içeren acil bir durumu yok ise bütün kırık, çıkık ve burkulmalarda hastayı hareket ettirmeden önce yaralının ağrısını azaltmak ve çıkabilecek zararları önlemek amacıyla atel uygulanır. Böylece yaralının transportu güvenli bir şekilde sağlanır. • Kasların, spinal kordun, periferik sinirlerin, damarların kırık kemik uçları tarafından daha fazla zarar görmesinin engellenmesi, • Kapalı kırıkların açık kırık haline dönüşümünün engellenmesi, • Damarlara kemik oluşabilecek kan uçlarının basısı akımının sonrasında azalmasının engellenmesi, • Yaralı alandaki aşırı kanamanın önlenmesi, • Hareketle artacak olan ağrı şiddetinin azaltılması, • Yaralı omurga sonrasında oluşabilecek paralizilerin engellenmesi, • Şok oluşmasının engellenmesi, • Yağ emboli riskinin azaltılması, • Transportun kolaylaştırılması sağlanır. Ateller hareketi önlemeye yönelik basit tıbbi ürünlerdir. Bundan dolayı elinizde hazır atelleriniz yoksa dahi ortamdaki materyallerden oluşturulabilir. Bu bir tahta oluşturulmuş parçası, gazete, sert bir battaniye, karton, kat başörtüsü, kat hatta yaralının kendi sağlam uzuvları da kullanılabilir. Bütün kırık, çıkıklarda damar ve sinirsel yapılarda hasar olup olmadığı kontrol edilir. Bunun içinde 5P prensibinin mutlaka değerlendirilmesi istenir. Ağrı Pain Solukluk Pallor Uyuşukluk Paresthesia Nabız Pulses Felç Paralysia Atel Uygulamasında Genel Prensipler • Yaralı alandaki elbiselerin kesilerek bölgenin görünür hale getirilerek yaralı alanda deformite, duyarlılık, şişme, sıyrık, yırtılma, delinme, kanama gibi belirtiler değerlendirilir. • Yaralı alanın distalinde nabız, his kaybı, hareket kaybı değerlendirilir. • Açık yara var ise atel uygulamadan önce alan steril bir örtüyle kapatılır. • Hayati tehlike olmadığı müddetçe yaralı uzuv atellemeden önce hareket ettirilmez. • Şüpheli kemik gövdesi kırıklarında kemiğin alt ve üst eklemlerini içerecek şekilde stabilize edilir. Atel Uygulamasında Genel Prensipler • Atelleme yapılırken yaralı alan en az şekilde hareket ettirilerek elle desteklenerek stabilizasyon sağlanır. • Kemik gövdesinde ciddi deformite var ise elle kibarca uzuv ekseni boyunca traksiyon (germe) yapılarak atellenir. Özellikle yaralı ekstremitenin distalinde nabız alınamaması ve siyanoz gözlenmesi durumunda bu oldukça önemlidir. • Eğer hizalama sırasında dirençle karşılaşılırsa uzuv deforme pozisyonda atellenir. • Bütün şüpheli omurga yaralanmalarında baş, boyun, gövde ekseni düz olacak şekilde sırt tahtasına yaralı sabitlenir. ATEL ÇEŞİTLERİ RİJİT (SERT) ATELLER Bu tip ateller çeşitli firmalarca değişik şekillerde üretilmiştir. Hepsinin temel amacı yaralı bölgenin ön, arka, yan bölgelerine yerleştirilerek bölgenin (uygun yön neresi hareketliliğini en ise) aza indirgemektir. Bunlar metal, atellerdir. plastik, kartondan vs. yapılmış Sert ateller uygulanırken şu basamaklar izlenir: • Ekipmanlar hazırlanırken kibarca yaralı bölge desteklenir, gerekli ise düz pozisyona getirilir ve atel uygulaması bitinceye kadar destek sürdürülür. • Sert atel yaralı alanın altına ya da uzuv hattına yerleştirilir. • Atel ile uzuv arasına yumuşak pedler yerleştirip dengeli basınç ve temas uygulandığından emin olunur, ayrıca kemik çıkıntıları olup olmadığına bakılır ve bağlama yapılarak güvenli atelleme yapılır. • Son olarak distal dolaşım ve nörolojik muayenesi yapılır. Bu uygulamalar sırasında ciddi çıkıklar ya da ciddi kemik traksiyon gövde sırasında karşılaşıldığında kırıkları direnç yaralı alan ile ve karşılandığında şiddetli olduğu gibi ağrı ile tutulup yumuşak rulo bandaj ile sabitlenerek taşınır, aksi takdirde düzeltmeye çalışmak daha fazla zarara neden olabilecektir. ATEL ÇEŞİTLERİ ŞEKİLLENEBİLEN ATELLER (SAM) En yaygın şekillendirilebilen kullanılan atellerdir. Bu ateller şişirilebilen ya da havası alınıp vakum haline getirilebilen fermuarlı, fermuarsız ve vakum tipli atellerdir. Şişirilebilen atellerde uygulama şu şekildedir: • Yaralı bölge desteklenerek kibarca traksiyon uygulanır. Yardımcı kişi havası boşaltılmış ateli yaralı alanın çevresine sarar. • Fermuar kapatılarak atel ağız ya da bir pompa ile bölgeye basınç uygulanıncaya kadar şişirilir. Avuç içine rulo bandaj verilerek tutması istenir. • Nabız, motor, duyu muayenesi yapılıp transportu sağlanır. Fermuarsız şişme ateller kullanılıyorsa, • Uygulayıcı önce kendi koluna ateli geçirir ve yardımcısı üst eklemden desteklerken kendisi de ayak ya da elden kavrar. • Hafif traksiyon uygularken ateli kolundan kaydırarak yaralı bölgeye ilerletir. • Alt ve üst eklemlerin içine alındığından emin olunduktan sonra atel şişirilir. • Hava basıncı kontrol edildikten sonra nabız, duyu ve motor muayene yapılır. ATEL ÇEŞİTLERİ VAKUM ATEL Şekil alabilen ve sık uygulanan atellerdendir. Özellikle pelvis yaralanmalarında ilk tercih edilen atellerdendir. Vakum atel uygularken, • Yaralı alanın stabilizasyonu desteklenir; gerekiyorsa traksiyon uygularken yardımcı kişi ateli uygular. • Yaralı bölge kibarca vakum atele yerleştirilir ve kemerleri bağlanır. • Emici valften hava pompa aracılığı ile dışarı çekilir ve atel uzvun şeklini alarak sert bir yapıya döner, sonrasında valf kapatılır. • Distal dolaşım ve sinir muayenesi yapılarak sevk edilir ATEL ÇEŞİTLERİ TRAKSİYON (GERME) ATELLER Germe atelleri öncelikli olarak femur gövde kırıklarında ciddi ağrı, şişlik ve deformitelerde uygulanır. Eğer yaralıda açık diz, ayak bileği, ayak ve bacağın alt kısmının yaralanmaları varsa kullanılmaması gerekir. Bu gün için piyasada kullanılan HARE, SAGER ve KENDRİCK tipi ateller bulunmaktadır. Bu atellerin her birinin kendine özgü üstün özellikleri vardır. Hare tipi traksiyon ateli üst ekstremite yaralanmalarında kullanışlı değildir. Çünkü koltuk altı bölgesi germe kuvvetlerini tolere edemez. Traksiyon atelleri şu durumlarda kullanılmazlar; • Üst uzuv yaralanmalarında, • Dizi içeren yaralanmalarda, • Kalça ve pelvis yaralanmalarında, • Kısmi ya da tam kopmuş uzuv varsa, • Alt bacak, ayak ve ayak bileği yaralanmalarında. Traksiyon (GERME ATEL) uygulamasının genel prensipleri: Uygulama bir vücut uzvunun belli bir yöne doğru çekme işlevidir. Gövde kırıklı kemik yapısının atellenmesi için en etkili yoldur. Aşırı germe yaralı uzva daha çok zarar verebilir. Bu yüzden uygulamanın çok doğru yapılması gerekir. Bütün kemiksel yapıların aynı hizaya gelmesi için uğraşmamak gerekir bu sadece sahada doktor sorumluluğunda yapılır. Bundan dolayı hedefiniz : • Stabil kemik yapıların aşırı hareketini önlemek, • Hizalanan uzvun yeterli derecede atellenmesini sağlamak, • Oluşabilecek indirmektir. sinir damar hasarını en aza Traksiyon için uygulanacak kuvvet vücut ağırlığının %10’unu geçmemelidir ve yön uzvun uzun ekseni boyunca yapılmalıdır. Yaralı uzvun ( el veya ayak olabilir) en uç kısmından sıkıca kavranarak uzuv hattı boyunca çekmeye başlanır ve yaralanmamış uzuvla aynı hizaya gelinceye ve de atel tamamıyla uygulanıncaya kadar bırakılmaz. uygulaması İkinci kişi uygulama boyunca yaralı alanın alt kısmından sürekli uzvu desteklemelidir. Hastada çok fazla ağrı ve dirençle karşılaşılır durdurularak o pozisyonda atele alınır. ise uygulama Hare Tipi Atel Uygulama Basamakları Yaralının pantolonu kesilerek başka yaralanmaları var mı kontrol edilir. Yaralı alanın altında dolaşım, güç kaybı ve his kaybı olup olmadığı değerlendirilir, Duyu ve motor muayene Hare Tipi Atel Uygulama Basamakları Atel yaralı olmayan uzvun yanına konularak atelin boyu ayarlanır normal uzuvdan 30 cm. fazla uzatılır. Kemerler (4 adet) açılır ve uyluk, diz üstü, diz altı ve ayak bileğinin üstü olacak şekilde pozisyon verilir, Sağlam uzuvda atel uzunluğu ölçümü Hare Tipi Atel Uygulama Basamakları Yardımcı eliyle yaralı eklemi destekleyip stabilize ederken diğer kişi ayak bileği ve ayağa uygun kemeri bağlar, Uzvun desteklenmesi Hare Tipi Atel Uygulama Basamakları Uzuv desteklenirken ateli uygulayan kişi kibarca fazla bir kuvvet uygulamadan eski pozisyonuna getirmeye çalışır. Fakat mutlaka anatomik pozisyona getirmek için uğraşılmamalıdır, Nötral pozisyona getirilmesi Hare Tipi Atel Uygulama Basamakları Bu şekilde atel hastanın kalçasının altına gelecek şekilde yerleştirilir Kasık bölgesine yumuşak bir ped (yastık) yerleştirilerek uyluk kemeri bağlanır Hare Tipi Atel Uygulama Basamakları Traksiyon devam ederken 2. kişi diğer kemerleri uygun yerlere bağlar.Eğer uygun germe yapılmış ise hasta rahatlayacaktır Üst ve alt bağlantı kemerlerinin güvenliği kontrol edilerek yaralı bölgenin altındaki nabız, motor ve duyu muayenesi yapılır Hare Tipi Atel Uygulama Basamakları Hasta bu haliyle sırt tahtasına yerleştirilir. Atelin hareketsiz kalması ve oynamaması için sırt tahtasına flaster, kemer vs. ile sabitlenerek transportu sağlanır. Yaralı uzvun sırt tahtasına sabitlenmesi Sager Tipi Atel Uygulama Basamakları Bu atelin çok hafif olması, çok az yer kaplaması, germe gücünün ölçülebilir olması ve tek kişiyle taşınabilmesi avantajları vardır. Yaralanmaların hepsinde olduğu gibi gerekli güvenlik önlemleri alıp yaralının aciliyetini değerlendirdikten sonra hayati bir sıkıntı yok ise; yaralı alanın dolaşım, motor ve duyu muayenesi yapılır. Duyu ve motor muayene Sager Tipi Atel Uygulama Basamakları Topuk hattından itibaren atel boyutu ayarlanır Atel uygulamadan önce uyluk kemeri uzvun iç kısmından ayarlanır Sager Tipi Atel Uygulama Basamakları Uyluk bölgesinin kemeri bağlanır Ayak bileği kemeri bilek kemiği çıkıntısının üstünden olacak şekilde bağlanır Sager Tipi Atel Uygulama Basamakları Ayak topuğuna doğru traksiyon kablosu çekilir. Uygulanacak kuvvet yaralının ağırlığının %10’u kadardır Motor ve duyu muayenesi yapılarak transportu sağlanır Uygun olmayan atel uygulamalarının tehlikeleri • Sinir, doku ve kan damarlarına bası oluşabilir. • Atel uygulamak için ısrarcı olmak yaşamı tehlikeye sokarak transportu geciktirebilir. • Uç kısımların kanlanmasında azalmalar olabilir. • Yaralı alan daha da genişleyebilir. • Eklem ya da kemiklere aşırı güç uygulanması kas, sinir, damarsal yapılarda ölümcül sorunlar yaratabilir Transport Yaralının uzvu yeterli şekilde atellenince yaralı transporta hazırdır. Sırt tahtası ya da sedye ile transportu sağlanır. Transport sağlanırken kesinlikle aşırı hızdan kaçınılır. Transport süresince yaralı uzuv aralıklarla nabız, motor ve duyu yönüyle muayene edilir. Transport Yaralı alanın altında nabız alınamayan vakalar ise eğer hastaneye ulaşım zamanı birkaç dakikalık süre ise yaralıya vereceği zarar ya hiç yoktur ya da çok azdır. Fakat bir saatten fazla bir sürede acil servise ulaşılacaksa bu tür vakaların helikopterle taşınması gerekir. Distal dolaşımın bozulduğu vakalar için mutlaka medikal merkeze haber verilerek uygun girişim için hazır olmaları sağlanmalıdır. ÜST BÖLGE KAS İSKELET YARALANMALARI Köprücük kemiği ve kürek kemiği yaralanmaları; Köprücük kemiği yaralanmaları sık karşılaşılabilen yaralanmalar içerisindedir. Özellikle çocuklarda kol üzerine düşmeler, göğüs yaralanmaları. Vücudun ön tarafından dikey olarak kola uygulanan darbeler bu kırıkları yapabilir. Kürek kemiği deri altı kemik olduğundan kırık lokalizasyonu, noktasal ağrı ve hassasiyet belirgindir. Köprücük kemiği hattı boyunca ana damar, sinir, toplardamarlar geçtiğinden hassas bölgedir. Eğer yaralının hayati tehlikesi yok ise yaralı oturur pozisyonda 8 (sekiz) bandaj uygulanarak taşınır. Kürek kemiği kırıklarının oluşabilmesi için ön arka doğrultuda çok yüksek oranda güç gerekir. Dolayısıyla sahada bu tür güce maruz kalınması sonucu hayatı tehdit eden solunum, dolaşım, bilinç vs. yönünden bulgular olacağından ancak yaralının hayati tehlikeleri kontrol altına alındıktan sonra müdahale edilecek kırıklardır Saha şartlarında atel uygulaması ile ilgili karşımıza genelde köprücük kemiğinin kürek kemiğine bağlandığı eklemde ayrılma ya da çıkıklarla karşılaşılır. Futbol, hokey oyuncularının çarpışma, omuz üstüne düşmeleri sonucunda meydana gelmektedir. Ağrı ve duyarlılık ortak şikâyettir. Bu tip kırıklarda stabilizasyon askı ve sargı şeklinde yapılır. Asmaktaki amaç yaralı alanın yerçekimine karşı koyma kuvvetini artırarak taşıdığı yükü azaltmaktır. Bunun için üçgen bandaj veya bu tip bir atelle ön kol ve dirsek desteklenerek yaralının boynundan geçirilerek asılır. Tamamıyla stabilizasyon gerekli ise sargı bezi ile kol yaralının göğüs duvarına çepeçevre sarılarak sabitlenir. Dolaşım, duyu ve güç muayenesi yapılarak transportu sağlanır. Omuz çıkıkları; Omuz çıkıkları son derece ağrılı olgulardır dolayısıyla yaralının stabilizasyonu sağlanırken dirençle karşılaşılabilir. Bazı hastalarda koltukaltı sinirine ya da damarlara bası yaparak uyuşukluklara sebep olabilir. Hasta hangi pozisyonda rahat ediyorsa o şekilde atelleme yapılır. Kol ve gövde arası havlu, yastıkçıklar gibi yumuşak eşyalarla doldurulup ağrı azaltılır. Daha sonra dirsek 90 derecelik açıyla gövdeye doğru getirilir. Bu haliyle ön kol ve bilek ağırlığı azaltılarak vücuda sabitlenir daha sonra omuz bölgesi kuşak halinde çepeçevre vücuda sabitlenir. Çıkığı yerine oturtmaya çalışmak gibi bir hareket yapılmaz aksi takdirde damar, sinir, ligament yaralanmasına sebep olunabilir. Çıkığı yerine oturtmak medikal gözetim altında olması gerekmektedir. Kol kemiği kırıkları; Kol kemiği kırıkları üst bölgenin, orta hattın ya da uç kısımların kırığı şeklinde karşımıza çıkar. Üst bölge daha çok yaşlı insanlarda düşmeye bağlı oluşurken, orta hat kırıkları gençlerde ve daha çok şiddete maruz kalınma sonucu ortaya çıkmaktadır. Atele almadan önce kemik yapıları uzvun hattı boyunca bir el ile kırık alanı desteklenerek diğer el ile kemiğin her iki distal çıkıntıları (lateral ve medial condiller) dirseğe doğru kibarca çekilerek düzeltilir. Ön kol, atelleme öncesinde sargı veya askı ile sabitlenir. Kırık alan göğüs duvarı atel olarak kullanılarak göğse sabitlenir ve sargı ile hareketsiz hale getirilir. Üst kol bölge kırıklarında rotator cuff etkilenebileceğinden kolun medial hareketi engellenir. Orta şaft kırıklarında radial sinir etkilenerek parmak ve bilek bölgesinde uyuşma izlenebilir. Uç kırıklarda ulnar ve median sinir etkilenebilir. Bu durumda hiçbir düzeltme girişiminde bulunmaz o haliyle stabilize edilerek taşınır. Bu işlemler yapılırken hastanın ağrısının artması ya da traksiyona direnç göstermesi durumunda işlem bırakılarak öylece atele alınır ve yumuşak atellerle desteklenir. Bu kırıklarda kolun ön kısmında kompartman sendromu gelişebilir. Dirsek yaralanmaları; Bu bölgenin yaralanmalarında kırık ve çıkığı ayırmak görüntüleme olmadan oldukça zordur. Bölge damar ve sinir yönüyle oldukça zengindir dolayısıyla uygun bir merkeze götürülene kadar özellikle aşırı maniplasyonlardan kaçınmak gerekir. Humerus uç kırıkları; Genellikle zorlu rotasyonlara bağlı olarak oluşan genellikle çocuklarda görülen kırıklardır. Kırık bölgesinin yakınında damar ve sinirler bulunduğundan bu yapılar etkilenebilir ve ciddi yaralanmalar oluşur. Dirsek çıkıkları; Bu bölge çıkıkları genelde sporcularda, yeni yürümeye başlayan çocukların kollarından tutup kaldırmak, çekmek sonucunda oluşabilmektedir. Dirsek çıkması kolun hareketlerinde şiddetli ağrı oluşturmaktadır. Dolayısıyla hareket ettirmek mümkün değildir. Kırıklarında şişmenin yanı sıra morluk ve yırtılmalar izlenebilir. Dirsek yaralanmalarında tedavi; Bütün dirsek yaralanmaları çok ciddi sonuçlar yaratabilir bu yüzden yönetimi çok dikkatli yapılmalıdır. Daima distal duyu ve nabız muayenesi belli aralıklarla yapılarak transportu sağlanmalıdır. Eğer hastanın nabzı dolgun ve his kusuru yok ise bulunduğu pozisyonu koruyarak el bileğini destekleyerek kolun her iki tarafına yastıklı tahta ateller uygulanması ve yumuşak rulo bandajlar sabitlemek için yeterli olur. Fakat atelin omuz ekleminden el bilek eklemine kadar uzunluğundan emin olunmalıdır. Bu tür yaralanmalar için en uygun ateller SAM tipi atellerdir. Bu ateller uzuv yapısına uygun şekil verilebilen türden olmaları dolayısıyla kolay uygulanabilmektedirler. Soğuk, soluk el, zayıf ya da olmayan nabız durumunda damarsal hasar düşünülür, hemen doktor tarafından ileri bakımının yapılması gerekecektir. Bu durumda eğer hastaneye uzaklığınız 10-15 dakika ise bulunan pozisyonda destekleyerek hemen transportu sağlanır, aksi takdirde eldeki dolaşımı düzenlemeye çalışmak gereklidir. Yani uzuvda nabız alınamıyorsa kibarca kemiğin uzun ekseni boyunca deformiteyi azaltıcı elle traksiyon uygulanır. Bu manevra dolaşımı düzeltebilir, aşırı maniplasyonları kesinlikle denemeyiniz bu hastaya daha çok zarar verecektir. Eğer bir kez deneme sonrasında nabız yok ise hastanın en rahat ettiği pozisyonda atelleyerek transportu sağlanmalıdır; Eğer nabız oluştuysa uzun bir traksiyon ateline alınır ve sürekli dolaşım kontrolü yapılarak hasta taşınır. Ön kol kırıkları; Bu bölgede iki kemik bulunmaktadır (radius, ulna). Bütün yaş gruplarında özelliklede çocuk ve yaşlılardaki en sık kırıklardır. Genellikle ikisi birden kırılırlar, bu durumda görüntü uzamış el görüntüsünü alırken izole radius kırıklarında el bileği çatal sırtını andıran bir şekle dönüşür ki özel olarak COLLES kırığı ismi verilir. Bu kırıklar el bileği ve dirsek eklemini içine alacak şekilde atele alınarak transportu sağlanır. Colles kırığı atellemesi El bileği ve el yaralanmaları; Bu bölge kemik sayısı, bağlar, damar yapılarının geçiş hatları, sinir hatları açısından oldukça zengin ve dar alanlarda işlev yapmakta olduklarından son derece hassas bir örtüye sahiptir dolayısıyla en basit incinmelerin dahi bir doktor tarafından değerlendirilmesi ve tedavisi gerekir. El ve el bileği yaralanması atellemesi Pelvis kırıkları; Pelvis oldukça kuvvetli kaslarla korunan bir bölgedir. Bu nedenle bölgenin kırıkları genellikle yüksek kuvvetlere maruz kalınması sonrasında ortaya çıkar. En sık motorlu taşıt kazaları, yüksekten düşmeler ve indirekt kuvvetlerin diz ve bacak kemiği üzerinden pelvise yansımaları sonucu oluşabilir. Bazen de yaşlı insanlarda kemik yapısının güçsüzlüğüne bağlı olarak basit düşmeler de pelvis kırıklarına neden olabilir. Bu kırıkların en önemli özelliği hayatı tehdit edici boyutlara hemen gelebilmesidir. Büyük damarların yaralanması her zaman göz önünde bulundurulur çünkü boşluk alana çok fazla kanama yaparak hastayı bir anda şoka sokabilir, ayrıca mesane, uretra yapılarının yırtılmalarına neden olabilir. Bu nedenle hemen müdahale ve transportu gereken kırıklardandır. Sahada çalışan personelin bütün travma vakalarında hastaya yaklaşırken bacakların pozisyonunu izlemesi istenir. Bacaklarda kısalık, uzunluk, içe veya dışa dönme gibi deformiteler pelvis kırığını akla getirmelidir. Muayene ederken; • Yan sıkıştırma dediğimiz pelvis kemiğinin yan çıkıntılarından (crista iliaca) her iki elin ayası ile bir el sabit destek olacak şekilde diğer el ayası ile içe doğru kibarca bastırılmalıdır • Elin parmakları ile iç yüzeyinden aşağı doğru kibarca basınç uygulanmalıdır • Bir elin ayası ile pelvis alt ekleminin (symphis pubis) palpasyonu yapılmalıdır. Pelvis kırığı muayenesi Kalça çıkıkları; Bacak kemiğinin pelvis kemiğine oturduğu kafa kısmının çıkması olarak tarif edilir. Bu bölgede, özellikle trafik kazalarında dize gelen darbenin indirekt yansıması sonucu çıkık meydana gelebilir. En sık görülen şekli posterior çıkıklardır. Bu çıkıklar, bacak kemiğinin başının hemen arkasında bulunan siyatik sinirin basısına neden olabileceğinden kişinin bütün alt ekstremitesinde uyuşukluk, güç kaybı izlenebilir; vakaların bir kısmında düşük ayak deformitesi gelişir. Oldukça ağrılıdır ve hareket ettirilmeye direnç çok fazladır. Kesinlikle, çıkık yerine oturtulmaya çalışılmaz. Bulunduğu pozisyonda tespit edilip yastıklarla desteklenerek ve hastanın uzvu sırt tahtasına sabitlenerek transportu sağlanır. Uyluk (Femur) kemiği kırıkları; Bu kırıklar uyluk kemiğinin üst bölgesinde meydana geldiğinde genelde kalça kırığı olarak adlandırılır. Aslında oluşan kırık uyluk kemiği boyun kırıklarıdır. Genellikle yaşlılarda özellikle kemik erimesi olan kadınlarda basit düşmelere bağlı ortaya çıkabilmektedir. Gençlerde şiddetli bir fiziksel travma sonucu ortaya çıkar çünkü kas kitlesi ve gücü açısından son derece kuvvetli bir yapıya sahip bölgedir. Yer değiştirmiş boyun kırıklarında karakteristik olarak yaralı uzuv sağlam uzva göre daha kısa ve dışa dönük gözlenir. Eğer yer değiştirmemiş boyun kırığı varsa bu deformite izlenmez hasta tipik olarak yürüyemez ve uzvunu hareket ettiremez, çünkü aşırı bir ağrı ve kasılma vardır. Hastanın yaşı ve yaralanmanın ciddiyeti uygulayacağımız atelin şeklini belirtir. Gençlerde traksiyon ateli uygulanırken; yaşlılarda traksiyon ateli gerekmez stabilize edilip yastık ve battaniyelerle desteklenerek kişi sırt tahtasına yatırılır, yaralı uzuv tahtaya sabitlenerek transportu sağlanır. Bu tür kırıklar hayatı tehdit edebilen durumda ise atelleme için zaman harcanmaz, bir an evvel uygun merkeze monitör eşliğinde, oksijen desteği ve sık sık vital bulgular değerlendirilerek transportu sağlanır. Uyluk kemiği cisim (şaft) kırıklarında ciddi deformite meydana gelir. Kemik uçları sinir ve damarlarda ciddi yaralanmalar yapabilirler. Bundan dolayı periyodik olarak damar ve sinir yapılarını değerlendirmek gereklidir. Kapalı kırıklar, 500-1000 cc kan kaybına neden olurken; açık kırıklar, çok daha fazla sıvı kaybına neden olacağından, mutlaka yara bölgesinin üstündeki elbiselerin kesilerek alanın gözlenmesi gerekir. Aksi takdirde hipovolemik şok gelişebilecektir. Açık yara üstü steril bir örtüyle kapatıldıktan ve kanama kontrolü yapıldıktan sonra dolaşım değerlendirilir. Soğuk, soluk, nabızsızlık varsa uzvun uzun ekseni boyunca traksiyon uygulanarak dolaşımın düzeltilmesi sağlanır. Diz kırıkları; Diz bölgesi uyluk kemiğinin alt ucu, bacak kemiğinin üst ucu ile diz kapağından (patella) oluşmaktadır. Hassasiyet, şişlik, yer değiştirme kırık olabileceğini düşündürür. Bu durumda eğer distal bölgede yeterli dolaşım var, belirgin deformite yok ise, diz düz bir şekilde atele alınarak taşınır. Eğer yeterli dolaşım ve belirgin deformite var ise, bulunduğu konum korunarak atele alınır. Yaralı alanın altında nabız ve motor muayenesi yapılır. Bacak kemikleri kırığı; Bacak kemikleri Tibia (kaval kemiği) ve Fibula (kamış kemiği) adı verilen yan yana iki kemikten oluşmaktadır. Kaval kemiği diz ve ayak bileği ile beraber vücudun ağırlığının taşınmasından sorumlu bir yapıdır. Bu yapının kırıkları genellikle beraber olmaktadır, genellikle dönme ve bükülme gibi ciddi deformiteye neden olmaktadır. Deri altına çok yakın olması nedeniyle de yaygın olarak açık kırıklara neden olmaktadır. İzole tibia kırıklarında traksiyon atellerine gerek yoktur. Uzun rijit bacak atelleri ayaktan, uyluğa kadar uzatılarak uygulanır. Elinizde vakum atelleri varsa uygulama ve uzvun güvenliği açısından tercih edilirler (Şekil 6-A, B). Ciddi deformiteler var ise kibarca uygulanan basit uzunlamasına traksiyon sonrasında atele alınır. Fakat amaç kırık yapıları anatomik pozisyonuna tamamıyla getirmeye çalışmak olmamalıdır. Eğer pozisyon düzeltilemiyorsa o haliyle atele alınarak medikal kontrol sağlanarak güvenli transportu sağlanır. Bacak kırığı atellemesi Ayak bileği yaralanmaları; Her yaş grubunda görülebilen basit burkulmalardan, çok ciddi kırıklara kadar gidebilir. En sık görülen ciddi yaralanmalar bilek üzerine bükme tarzında uygulanan kuvvetler sonrasında oluşmaktadır. Bu tür vakalarda kırık ve çıkıklar beraberdir. Yapılacak tedavi diğer yapılarda olduğu gibi; yani önce açık yara var ise üstünü kapat, distal damar ve sinirsel muayeneni yap, büyük deformite var ise topuğa doğru kibarca traksiyon uygula sonrasında rijit, havalı ya da vakum ateli dize gelecek kadar uzatarak sabitlemeyi yaparak transportunu sağlamak şeklindedir. Ayak yaralanmaları; Ayak kemiği yaralanmaları ve kırıkları en sık düz bir pozisyonda topuk üzerine düşmeler sonrasında oluşmakta, topuk kemiği, tarak kemikleri hatta lumbar omurlarda kırıklara yol açabileceğinden, sadece ayağa odaklanmamak, mutlaka hastanın omurgasında hassasiyet ve şişlik olup olmadığını da değerlendirerek transportunu sırt tahtasıyla yapmak gerekir. Yastık atel, hava atelleri ya da rijit yastıklı atellerle ayak bileği ve topuğu içine alacak, parmaklar açıkta kalacak şekilde, zeminden 15 cm yükseklikte desteklenerek taşınmasına özen gösterilmelidir. Boyun ateli; Baş boyun kısmını ilgilendiren bütün çarpma, düşme, darp gibi olaylar aksi ispat edilene kadar boyun travması kabul edilirler. Hayatı ve yaşamın geri kalan zamanının konforunu belirlemesi açısından da oldukça önemlidir. Bu sebeple boyun ateli dediğimiz boyunlukların uygulaması oldukça önemlidir. Boyunluk takılırken dikkat edilmesi gereken hususlar şunlardır; • Boyunluk iki kişiyle takılır. • Boyun nötral pozisyona getirilerek takılır. • Eğer nötral pozisyona getirirken direnç veya ağrıyla karşılaşılırsa o haliyle bırakılıp boyun bütün yönleriyle desteklenerek transportu sağlanır. • Uygun boyunluk seçilir, takmadan önce ayarlanır. • Boyunluk, stabilize eden kişinin komutları doğrultusunda takılır. • Acele edilmez. NOT: Atel uygulaması boyun ve pelvis ateli haricinde hiçbir zaman öncelikli girişim değildir. Olay yeri ve ekibin güvenliğinden emin olunduktan; yaralının bilinç, hava yolu, solunum, dolaşım bulguları değerlendirildikten sonra her hangi bir hayati tehlikesi bulunmuyor ise işlem olay yerinde gerçekleştirilir. Aksi halde olay yerinde zaman geçirilip yaralının hayatı tehlikeye atılmış olur. İLGİNİZE TEŞEKKÜR EDERİM