METİNBİLGİSİ / Nizamettin Uğur
Transkript
METİNBİLGİSİ / Nizamettin Uğur
1 METİNBİLGİSİ / Nizamettin Uğur NİZAMETTİN UĞUR METİNBİLGİSİ Ders Notları Metin Kavramı Metinselliğin Ölçütleri Metinlerin Sınıflandırılması Metin Çözümleme Kuram Örnek Metinler Uygulama Metinleri Nisan 2013, Ankara www.nizamettinugur.gen.tr 2 METİNBİLGİSİ / Nizamettin Uğur METİNBİLGİSİ I. BÖLÜM METİN (text) “Sağlam, dayanıklı” anlamındaki “metanet” sözcüğüyle aynı kökten gelen Osmanlıcada “metn (mütûn)” kavramı, “bir yazıyı şekil ve noktalama özellikleriyle oluşturan sözcüklerin topu” demektir. Latince “textus (kumaş)” sözcüğünden gelen “text”in ilk anlamı “örmek, dokumak”tır. Modern dönemlerde, geniş anlamda “dokunulan, sözlü olan, jest; insan eliyle yapılmış herhangi bir nesne, ürün” demektir. Dil bağlamında ise, metin, “Belirli bir bildirişim amacıyla sözlü ya da yazılı olarak üretilmiş, başı ve sonu belli olan, dilsel göstergelerin art arda geldiği anlamlı bir yapı, bütünlük” demektir. Bu yapı ya da diziliş, rastlantısal değil, yazar tarafından belli bir mantığa dayanarak sıralanmış, dolayısıyla bilinç ve amaçlı tümceler bütününden oluşur. Bu tümceler bütünü belli bir bağlam oluşturur. Ders kitapları, kullanım kılavuzları, yönetmelikler, reklam metinleri vb. metin kavramı içinde yer alır. Göstergebilimde daha da geniş bir anlamda kullanılan “metin” kavramı, “insan tarafından oluşturulmuş her türlü gösterge dizgesi” anlamı için kullanılır. Günümüzde bir resim, bina gibi insan yapısı varlıkları, nesneleri, ürünleri, hatta bir ritüel özellikli eylem, olay, topluluk bile metin kavramı içinde ele alınmaktadır. 1970’lerde ortaya çıkan metindilbilim, önceleri metnin yüzey yapısıyla ilgili olan dilbilgisel (bağlaşıklık) ögelerini incelerken sonraları bağdaştırma ögelerini, hatta metni etkileyen dış ögeleri de incelemeye yönelerek söylem çözümlemesine yaklaşmıştır. Metinle İlgili Temel Kavramlar 1. Metinleşme süreci: Metin türlerine göre değişir. Öğretici metinlerde buluş, seçme, düzen, metin durumuna dönüştürme, denetleme, sunuş, yayınlama gibi aşamaları içerirken kurmaca metinlerde çok daha başka ve üstelik yazarlara göre de değişkenlik içeren süreç öğeleri söz konusu olur. 2. Metinselliğin Ölçütleri ya da Nitelikleri: Bazı farklılıklar taşımakla birlikte, metinsellik ölçütleri için genel olarak şunlar kabul edilir: a. Bağlaşıklık / bağdaşıklık (cohesion): Metindeki sözcük, sözcük öbeği ve tümcelerin anlamlı biçimde bağlanma durumudur. Başka bir deyişle, metindeki bir ögenin anlamının ve yorumunun bir başka ögeye bağlı oluşunu açıklar. Sözdizimsel bağlantı özelliği taşır ve metnin yüzey yapısındaki dil ilişkileri yoluyla oluşan bağlantıları içerir. Bağdaşıklık, “gönderimsel bağlaşıklık / bağdaşıklık” ve “biçimsel-sözlüksel bağlaşıklık / bağdaşıklık” olmak üzere iki ana başlık altında incelenmekle birlikte şu beş bağlaşıklıktan söz edilebilir: gönderim (reference), eksiltili yapı (ellipsis), değiştirim (substitution), bağlaçlar (conjunctions), sözcüksel bağlaşıklık (lexical cohesion).Bu kavramları kısaca ve örneklerle şöyle açıklayabiliriz: i. Gönderim: Bir anlamda yineleme demektir, metinde kullanılan sözler dilbilgisel olarak bir biçimde yinelenir. Metindeki bir ögenin diğeriyle ilişki içinde olmasını sağlar. Adlar, ad öbekleri, adıllar, sıfatlar, bazı ekler bu işlevi görür. Açık bağlantı özelliği taşırlar, bağımlı sözlerdir. Gönderimler kabaca metin içi gönderim-metin dışı gönderim ve öngönderim (önceden anma)-artgönderim (sonradan anma) gibi çeşitlere ayrılır. Öngönderimde gönderim ögesi önce, ad sonra kullanılır; artgönderimde ise bunun tersi söz konusudur. Öngönderin (önceden anma) örnekleri: “Bütün bunları o önceden söylemişti bize. Yine haklı çıktı Yılmaz Bey.” (o www.nizamettinugur.gen.tr Yılmaz Bey) 3 METİNBİLGİSİ / Nizamettin Uğur “Size şunu da söylemeliyim ki içinizde kuşku kalmasın: Giderlerinizi belgelediğinizde mutlaka ödeme yapılacaktır.” (şunu Giderlerinizi belgelediğinizde mutlaka ödeme yapılacaktır) “Bu adamı bir yerlerden tanıyorum. Adı sanırım Mehmet.” “Her konuda söze karışır sıra arkadaşım. Ne ukala şu Deniz.” (sıra arkadaşım) “En rahat yaşayacağı kentin Ankara olduğunu söylüyor. (kent) “Sizler öğretmenliğe başlayana kadar teknoloji daha da değişecek.” (Sizler: “öğrenciler”) “Herkesin hamuru ekmeğine göredir” (atasözü) Son iki örnek metin dışı, diğerleri metin içi gönderimdir. Artgönderim (sonradan anma, yeniden söz etme) örnekleri: “Kardeşim telefonla beni aradığında ona eve gitmesini söyledim.” (Kardeşim ona) “Mete benim çocukluk arkadaşımdır. Onunla hâlâ görüşürüm.” (çocukluk arkadaşım, Onunla) “Yahya Kemal Beyatlı, bir süre Paris’te bulunur. Beyatlı, oradan öndükten sonra ‘nev-klasizm’ anlayışıyla şiirler yazar.” (Beyatlı, oradan) “İşçiler işi erken bitirdiler ama bazıları çok yorulmuştu.” (bazıları) “Öğretmen derse geç girdi. Ø Üstelik pek ders de yapmadı.” (Ø: boş artgönderim) “Kitaplarını nerede unuttun yine?” “Ceren’le ben bu ödevi birlikte yapacağız.” “Güz günleri. Yine göç vakti. Yerlerde sarı sarı yapraklar.” (çağrışımsal artgönderim) Metin dışı gönderimlerde gönderimin türü ya da niteliği bazen açık olmayabilir: “Arkadaşım beni akşam geç vakit aramış.” Tüm gönderimler bir anlamda eşgönderim özelliği gösterir; çünkü anlamları ve yorumları aynıdır. ii. Eksilti: Metinsel yapı içinde daha önce yer almış bir metinsel ögenin yinelemeden kaçınmak için metin düzeyinden çıkarılmasıdır. Metindeki sözcükler arasında kurulmuş olan anlam ilişkisi, yani bağlam, atılan ögenin alıcı tarafından çıkarımsal olarak tamamlanmasını öngörür. Metnin bağlamına dayalı dilsel bir düzenlemedir. Eksiltme, derin yapıda varlığını anlamsal olarak korur. “Örtük bağlantılama” özelliği, bir anlamda “kapalı gönderim” taşır. “(Ben) Bu filmi üçüncü kez izliyorum.” (Onun) Makalesi kuruldan onay almış.” “(Babamın uyarılarını) Çok geç anlayabildim.” “Edebiyatın eğitici değeri, (edebiyatın) çok katmanlı anlam dünyası çocuklara kavratılmalı.” “Yazılılarda (yazılı sınavlarda) daha başarılı oluyorum.” “Doğru sözlü olmak zordur.” “Ceren vişne suyu sever, annesi ise nar suyu.” “Küçük öğrenciler ip atlıyor, koşuyor, çiçek topluyordu.” Eksilti, sözcüklerin kısaltılması gibi yollarla da yapılır: profesör: prof., AŞTİ, Abdullah: Apo, Alexandre: Alex, Mustafa: Mıstık, Musti… Aynı dil ögesinin birden çok eksiltilmesine “eksik tekrar (yineleme)” denir: “Bir kişi değilim. Birçok kişiyim. Yüzlerceyim.“ www.nizamettinugur.gen.tr 4 METİNBİLGİSİ / Nizamettin Uğur “Barış olmalı. Herkes için, kanın durması için, düşmanlığın engellenmesi için.” iii. Değiştirim: Metinde gönderim ögeleri bazen değiştirim denilen bir dil olayı ile gerçekleştirilir. Değiştirim, önceden belirtilmiş sözlerin başka bir sözcükle karşılanmasıdır. “Bana çok değer veriyormuş. Bunu açıkça belli etmiş zaman zaman.” (bunu: artgönderim ve değiştirim ögesi) “Yakup Karaosmanoğlu’nun ‘Yaban’ romanı döneminin önemli bir romanıdır. ‘Yaban’, aydınhalk çelişmesini dile getirir.” (‘Yaban’: artgönderim ve eksiltme ögesi ama değiştirim ögesi değil) “Değiştirim” ögesi “eksilme” ögesiyle bir ölçüde benzerlik göstermektedir ama arada ince bir fark vardır: “-Gizem ödevlerini yaptın mı kızım? “-Gizem çantanı hazırlayıp dişlerini fırçaladın mı kızım? -(Ödevlerimi) Çoktan yaptım anne!” -(Bunları) Çoktan yaptım anne!” iv. Bağlantı ögeleri: Bağlaç, ilgeç, belirteç türü sözcükler metinlerde özellikle bağdaşıklık sağlamada kullanılır. “Seninle gelirim ama bir daha böyle davranmayacaksın” “İstanbul’a gitmem gerekiyor çünkü ailem orada.” “Romanın sonunda olağanüstü hal olağana dönecek, sürüp gitmesi düşünülen eski topluk yapısı bir değişim göstermeyecektir. Bir başka deyişle, yazarın, var olan düzenle sorunu pek yoktur.” “Şimdi film izliyorum. Daha sonra buluşalım.” v. Sözcüksel bağdaşıklık: “Okullar iki gün tatil edildi. Öğrenciler çok sevindi buna.” “Meyveyi çok severim. Özellikle armudu, narı.” “Orhan Pamuk yeni kitabına çalışıyormuş. Nobelli yazarın kitabı birkaç ülkede birden yayımlanacakmış.” “Köy yetmez oldu yeni yetmelere. Gençlerin gözü artık kentlerde.” “Gelişine çok sevindim. Sevincimi kursağımda bırakma.” “İki yabancı dil biliyorum: İngilizce, İspanyolca.” Sözcüksel bağdaşıklığın bazıları dolaylı yineleme, bazıları sözcük yinelemesi biçiminde olur. b. Tutarlılık (coherence): Tümceler ve paragraflar arasındaki ilişkileri, bu ilişkiler yoluyla oluşan derin yapıyı içerir. Anlam ve mantık açısından metnin tamamında bulunması gereken uyumdur. Gönderim ögeleriyle sağlandığı gibi, hiçbir gönderim ögesi olmadan da sağlanabilir. Tutarlılığı belirleyen, daha çok metin türleri, metinleştirme tipleriyle ilgili ögelerdir. Sözgelimi bir makale, deneme ya da roman ögeleri bulundurmaz. “(…) Artık kışlar eskisi gibi soğuk geçmiyor. Bilim insanları küresel ısınmanın birçok olumsuz etkisi olduğunu söylüyorlar. Okyanuslardaki adalar birkaç yıla kadar sular altında kalacakmış. (…)” “İlk önce iki bardak unu bir kaba dökeceksin. Sonra televizyonu kapatacaksın, başka bir deyişle, perdeleri açacaksın. Ekrandan uzaklaşacaksın; daha sonra, kaba iki yumurta kıracaksın (…)” “(…) Yalçın işe gitmek için sabah erkenden uyandı. Duş alıp kahvaltısını yaptı. Severek kullandığı kırmızı renkli bir arabası vardı. Severek çalıştığı işine geç kalmak istemezdi. (…)” Not: Bu üç metinden hangisinde ya da hangilerinde tutarlılık ilkesinin olmadığını bulup açıklamasını yapınız. www.nizamettinugur.gen.tr 5 METİNBİLGİSİ / Nizamettin Uğur Metin boyutunda konu, düşünce, sonuç, amaç, söylem gibi ögeler tutarlılığı sağlayan ana ögelerdir. Tutarlılık; özelleştirme, genelleştirme, neden-sonuç ilişkisi, karşılaştırma, karşıtlık ilişkisi, tanımlama, paragraf türleri ve düzeni, zaman ve mekân kullanımı, yazım ve noktalama vb. ögelerle de ilgidir (metnin tutarlılık görünümleri). Daha geniş anlamıyla bir bakıma yazar-okur arasında “işbirliği ilkeleri”ne dayanır. Bu işbirliği ilkeleri ve alt ilkeler şunlardır: Nicelik (quantity) (gerektiği kadar bilgi verin, gerektiğinden fazla bilgi vermeyin), nitelik (gulality) (yanlış, eksik bildiğiniz şeyi söylemeyin), bağıntı (relation), tarz (manner) (anlatım kapalılığından ve belirsizliğinden, gereksiz ayrıntıdan kaçının, düzenli olun).1 c. Amaçlılık / Niyet (intentionality): Bir metinde yazarın anlatmak istediğinin, okura iletmeye çalıştığı iletinin oraya konulmasıyla ilgilidir. Anlam ve mantık açısından metnin tamamında bulunması gereken uyum olmalıdır. d. İkna edicilik / Kabul edilebilirlik (acceptibility): Düşüncenin ve duygunun hedef kitleye uygun şekilde açık ve anlaşılır kanıtlarla ortaya konulmasıyla, metnin okuyucu tarafından çözümlenebilme durumuyla ilgilidir e. Bilgilendiricilik (informativity): Hedef kitlenin ilgisini çekmede başarılı olabilmesi, onlar için eski ve yeni bilgileri içermesi gerekir. Bir metinde bulunan bilgilerin okuyucu tarafından önceden bilinip bilinmemesi durumu ile ilgilidir. f. Durumsallık / duruma uygunluk (stiuationality): Metnin konusuna, seslendiği kitleye, ulaşmak istediği amaç ve metin türüne uygun düşecek şekilde anlatımıdır. Metnin bulunduğu çevre ve dili kullanan insanların ona yükledikleri anlamla ilgilidir. “Burada balık tutmak yasaktır” gibi bir metin-tümcesi yazılı tabelanın sözgelimi Ankara-Kızılay Meydanı’nın bir yerine dikilmesi “durumsallık” ilkesine uygun değildir.“Yerlemleme” diye de adlandırılır. g. Metinlerarasılık (intertextuality): Bir metnin başka metinlerle olan açık ya da gizli ilişkilerini belirtir. Okuma sürecinde okurun zihninde başka metinlerin canlanması olarak da tanımlanabilir. İlk kez ortaya koyan Fransız edebiyat kuramcısı Kristeva’ya göre, “Her metin, bir anlatılar mozaiği gibi oluşur; her metin kendi içinde bir başka metnin eritilmesi ve dönüşümüdür.” Buna göre, metnin anlamı, kendine özgü düzenlenişi ve dönüşümünde ortaya çıkar. Metinler arası ilişki biçimleri şunlardır: alıntı, aşırma (gizli alıntı, çalma), gönderme (atıf), anıştırma, yansılama (parodi), öykünme (pastiş), yapıştırma-kesyap (kolaj), kurgu (montaj), yeniden yazma. 3. Bağlam (ve metnin ögeleri): Her metin ister istemez belirli bir hedef kitleye söylenmiş ya da yazılmıştır. Dolayısıyla gönderici ya da kaynağın metinle ilgili önce iç ögeleri oluşturması, düzenlemesi ve sonra da ortaya çıkan metnin alıcı ya da hedef bir biçimde sunulması söz konusudur. Bu çerçevede iki bağlam ve bu bağlamlarla ilgili olarak iki grup ögeden söz edilebilir: a. İç bağlam (ve metin içi ögeler): Dil içi bağlamdır, doğrudan metnin kendisini ilgilendirir. Özellikle metnin kurgu ve dil özelliklerini oluşturan ögeler içerir. Metin türlerine göre de pek çok değişkenlik gösterir. Sözce, tümce, konu, söylem, yapı özellikleri gibi kavramlarla ilgilidir. b. Dış bağlam (ve metin dışı ögeler): Yazardan ve yayınevinden kaynaklanan ögeler içerir. Dilsel ya da dil dışı olabilir. Doğrudan yazarın kendisiyle ilgili olan amaç, nitelik (ruhsal, cinsel, sosyo kültürel, dinsel, yaş vb), zaman, uzam gibi durumlar olabileceği gibi metnin sunumuyla ilgili kâğıt, renk, kapak, baskı yılı, fiyat, baskı sayısı, yazarın adı, önsöz gibi durumlar dış bağlam ögeleridir. 4. Metin yapıları: Türlerine göre metinlerin yapısal özelliklerini tanıma tekniklerini, metinleri incelemeyi ve keşfetmeyi vb. sağlayan ögeler içerir. 1 Uygulama için “Ek 1”e bakınız. www.nizamettinugur.gen.tr 6 METİNBİLGİSİ / Nizamettin Uğur a. Küçük yapılar: Sözcük, tümcecik, tümce… Metnin bağdaşıklığını, bağlaşıklığını, dilsel özelliklerini vb. görebilmeyi sağlar. b. Büyük yapılar: Paragraf, bölümler, metnin tümü. Metnin tümünü anlamaya yarayan bazı işlemler vardır: bölümleri saptama ve aralarındaki bağlantıları görebilme, ana düşünceyi belirleme, metni özetleme, metnin yapısını tanıma gibi. c. Üst yapılar: Metnin daha çok türünü belirleyen yapılar. 5. Metnin uzunluğu: Tek sözcüklü metinler de vardır, binlerce sayfalık metinler de… Tonyukuk Anıtı Ek 1: Örnek Uygulama SAĞLIKLI YARINLAR İÇİN Sevgi doğaya duyulan bir bağlılıktır. Sevgi insanların karşısındaki bir şeye duyduğu bir aşktır. Örneğin doğa sevgisi insanların yaşadığı bu çevreyi her zaman korumasıdır. Yaşadığınız çevreye karşı duyduğunuz sevgi çok önemlidir. İnsanların çevresini temiz tutması o kişi için daha uzun ömürlü bir hayat demektir. Kim istemez ki sabah kalktığında mis gibi kokan bir çevre. Tabi bu insanların kendi elinde olan bir şeydir. Çevremizi temiz tutarsak daha iyi bir doğa ile karşılaşırız. Biliyorsunuz ki orman insan için her şeydir. Çünkü eşyalarımız, defterler kısacası kullandığımız her şey ormanlar ve ağaçlar sayesindedir. Ormanları korumakta yok etmekte insanların elindedir. Bir insanda doğa sevgisi yoksa bu her şeyin yok olması demektir. Bunun için bizlerde daha güzel çevre daha güzel yarınlarla karşılaşmak istiyorsak çevremizi ve doğayı koruyalım. İşbirliği İlkeleri Alt İlişkiler Metinleştirme Eylemleri Açıklama A.Nicelik (quantity) A.1. Gerektiği kadar bilgi verin. A.2. Gerektiğinden fazla bilgi vermeyin A.1.1. Metnin iletisinin anlaşılması için gerektiği kadar zenginleştirici bilgi ve örnek verme A.2.1. metnin iletisini belirsizleştirecek/bulanıklaştıracak kadar çok açıklama yapmama, örnek vermeme, tekrara düşmeme A.2.2. metnin iletisini belirginleştirmek için konuyu sınırlandırma A.2.3. metnin savunusunu oluşturma A.1.1: Metinde yeteri kadar ayrıntılı bilgi yok, konu biraz daha geliştirilmeli. B.1. yanlış bildiğiniz şeyi söylemeyin. B.1.1. mantıksal açıdan çelişkili bilgiler aktarmamak. B.1.2. Savunu (tez) için kanıt, tanık, örnek sunmak B.2.1. Savunu (tez) için yeteri kadar zenginleştirici açıklama yapmak. B. Nitelik (qualality) B.2. Eksik bildiğiniz şeyi söylemeyin. C. Bağıntı (relation) C.1. Asıl konuya odaklanma / metnin savunusu (tezi) çerçevesinde yazma. C.2. Paragraflar arası konusal bağıntı kurma. A.2.2: Metnin konusu sınırlandırılmamış, bu yüzden ne anlatılmak istendiği anlaşılmıyor. B.2.1: Metnin savunusu okuru ikna edecek kadar savunulmamış, düşünceyi geliştirme yollarından yararlanarak, konu daha çok geliştirilmeli. B.2.1: Metnin savunusu ile ilgili daha ayrıntılı açıklamaların yapılması gerekmektedir. Konu çok sığ ele alınmış. C.1: metnin savunusu olarak “sevgi doğaya duyulan bağlılıktır.” tümcesi yazılmış. Ancak metnin ilerleyen bölümlerindeki açıklamalar, metnin savunu tümcesinin çizdiği sınırların dışına çıkmaktadır. Örneğin, metin sevgi kavramının www.nizamettinugur.gen.tr 7 METİNBİLGİSİ / Nizamettin Uğur C.3. Paragraflar arası uygun geçişler yapma. C.4. Tümceler arası konusal bağıntı kurma. C.5. Konu bütünlüğü sağlama / ilgisiz konulara girmeme. D. Tarz (manner) D.1. Anlam kapalılığından kaçının D.2. Anlam belirsizliğinden kaçının. D.3. Gereksiz ayrıntılardan kaçının. D.4. Düzenli olun. D.1.1. Örtük anlatımdan kaçınma. D.2.1. Aşırı genellemeler yapmama. D.2.2. Anlam bulanıklığı yaratacak sözcükler kullanmama. D.2.3. Anlam belirsizliği taşıyan tümceler yazmama. D.3.1. Gereksiz sözcük, örnek ve düşünce yinelemesi yapmama. D.3.2. Metnin konusuna bağlanmayan tümceler (ayrık önermeler) yazmama. D.4.1. Metni şematik yapısına (giriş, gelişme, sonuç) uygun biçimde düzenleme. tanımlamasıyla başlamıştır. Ancak sonraki tümcelerde birdenbire sağlık konusuna ve ormanın yararları konusuna geçilerek metnin savunu tümcesinden uzaklaşılmıştır. Böyle tümceler, metnin konusunu oluşturmaya katkıda bulunmayan ayrık tümcelerdir. Bunların dışında, metin paragraflara ayrılmamış, konu bütünlüğü yok, ilgisiz konulara girilmiş. D.2.3: Metinde anlam belirsizliği taşıyan tümceler bulunmaktadır. Örneğin, “Sevgi insanların karşısındaki her şeye duyduğu aşktır.” tümcesi ile anlatılmak istenen belirsizdir. Bir şey sözcüğü ile kastedilen kavram açıkça belirtilmelidir. Metnin kolay okunması ve okuyucular tarafından anlaşılabilmesi için bu tür tümcelerden uzak durmak gerekmektedir. D.3.2: Yukarıda da belirtildiği gibi metinde metnin savunusuyla bağdaşmayan ayrık tümceler yer almakta. Bu da metnin konu birliğini aksatmaktadır. D.4.1: Metinde giriş, gelişme ve sonuç bölümleri bulunmamaktadır. Metin ilkelerine uygun olarak giriş, gelişme ve sonuç bölümlerini içerecek biçimde düzenlenmelidir. (Hakan ÜLPER, Metinlerin Tutarlılık Özelliklerine ilişkin Olarak Öğrencilere Geri Bildirim Sunmada İşbirliği İlkelerinin Kullanımı, Uluslar arası Sosyal Araştırmalar Dergisi, The Journal of Internationnal Social Research Volume 2 / 8 Summer 2009.) Ek 2: SANAT Sanatların Sınıflandırılması Genelde iki ölçüt söz konusudur: Malzeme Yaratıcılık Bu ölçütlere göre yapılan sınıflandırma: 1. Pratik ya da endüstriyel sanatlar (zanaat) 2. Güzel sanatlar Güzel Sanatlar: I. Geleneksel sınıflama (seslendiği duyuya göre): 1. Fonetik (işitsel) sanatlar: Müzik, edebiyat… 2. Görsel (plastik) sanatlar: Mimari, heykel, resim, hat… 3. Dramatik (ritmik) sanatlar: Tiyatro, dans, sinema, bale, opera… II. Modern sınıflama (sanat dalının niteliğine ve tekniğine göre): 1. Yüzey sanatları: Resim ve türleri, minyatür, karikatür, fotoğraf, batik, süsleme… 2. Hacim sanatları: Heykel, seramik, anıt… 3. Mekân sanatları: Mimari, çevre düzenlemesi… 4. Dil sanatları: Edebiyat… 5. Ses sanatları: Müzik… 6. Hareket sanatlar: Bale, pandomima, halk dansları… 7. Dramatik sanatlar: Tiyatro, opera, müzikal oyun, kukla gibi sahne sanatları, sinema, gölge oyunu… www.nizamettinugur.gen.tr