İndir - Pine Beach Club
Transkript
İndir - Pine Beach Club
Say› / Issue 9 İlkbahar / Spring 2013 www.maritim.com.tr DÜNYA EN ÇOK İSTANBUL’DA KAHVE İÇMEYİ SEVİYOR BİR BAŞARI ÖYKÜSÜ ÖZGÜR HAK ISTANBUL IS THE BEST CITY FOR DRINKING COFFEE A SUCCESS STORY ÖZGÜR HAK İŞVERENLERİN GÖZDESİ “OLAĞANÜSTÜ ÇALIŞANLARIN” EN BELİRGİN 8 ÖZELLİĞİ 8 QUALITIES OF REMARKABLE EMPLOYEES "Ne güzel doğada yürümek, ne güzel kuşlarla selamlaşmak… İnsan, işine ne kadar gömülse de, hayata dair böyle bir mola vermek zorunda. Yoksa ne için çalıştığının cevabını unutabilir… Ki, bu da insanın başına gelebilecek en büyük felaketlerden biri sayılır." T am da baharın ne zaman geleceğini düşünüyordum ki, pencerenin dışında bahçeye doğru telaşla kanat çırpan beyaz kelebeği gördüm ve müthiş bir heyecan duydum içimde. Hemen pencereye koşup camı açtım. Sanki doğa aklımdan geçeni anlamış ve bana küçücük beyaz bir cevap göndermişti. Cennete bir an önce ulaşmak için telaşla kanat çırpar gibi uçuşan beyaz kelebek gözden kaybolunca, yerime oturmak üzere çalışma masama döndüm. Fakat içimden oturmak gelmiyordu artık. Ofisim de, o an tüm cazibesini yitirmiş olduğunun bilinciyle, hüzünlere boğulmuştu sanki. Elinden gelen tek şey, ben hızla kapıdan çıkarken arkamdan bakmak olmuştu. İçimdeki coşku geçer korkusuyla telaşla merdivenlerden indim. Kapıdan çıkar çıkmaz, karşılaştığım güneşli hava heyecanımı daha da artırdı. Karşıma çıkan ilk ağacın gövdesine uzun uzun dokundum. Belki bana bir şeyler fısıldar diye garip bir beklentiye kapıldım, biraz bekledim. Kim bilir belki de fısıldamıştır… Ne güzel doğaya dokunmak… Bu düşünceyle adımlarımı hızlandırdım ve beyaz kelebekle karşılaşırım umuduyla Maritim Pine Beach Resort’un özenli eller tarafından hazırlanan benzersiz peyzajının arasında kendimi kaybettim. Gökyüzüne ulaşan fıstık çamlarının hemen dibinde yer alan bodur çiçekler, güneşten korunmak için onların ılık gölgelerine sığınmış gibiler. Sanki onlar için en güvenli limanlardan biri bu görkemli ağaçların gövdeleri. Ne güzel doğada yürümek, ne güzel kuşlarla selamlaşmak… İnsan, işine ne kadar gömülse de, hayata dair böyle bir mola vermek zorunda. Yoksa ne için çalıştığının cevabını unutabilir… Ki, bu da insanın başına gelebilecek en büyük felaketlerden biri sayılır. Çalışmalıyız ama yaşamak için… Zihnimin fonunda birden peydahlanan neşeli bir şarkı beni düşüncelerimden sıyırdı. Adımlarımı hızlandırdım. A t the very time I was thinking when spring would come, when I saw the white butterfly outside of the window while fluttering towards the garden in haste, I felt an enormous excitement in me. I immediately run to the window and I opened it. Nature has sent me a tiny white reply in a manner it has understood what I had in my mind. When white butterfly disappeared like it flutters in haste to reach the heaven as soon as possible, I returned to my desk. But, inside of me, I did not have the feeling to sit at my table no longer. At that moment, it seemed like my office was also drowned in sadness with the conscious of losing its entire attraction. The only thing it was able was to look at my back while I was quickly walking out of the door. I went down from the stairs in a hurry with the fear of losing the enthusiasm I have in myself. As soon as I got out of the door, sunny weather I faced increased my excitement even more. I touched so long to the trunk of the tree I first faced. I got carried away with a strange expectation in the belief that it may whisper something to me and I waited for a while. Who knows, what it has whispered… How beautiful it is to touch the nature. With this thought, I speeded up my steps with the hope of meeting with the white butterfly and I lost myself among unmatched landscape of Maritim Pine Beach Resort prepared by the careful hands. Scrub flowers taking place at the feet of the nut pines reaching to the sky look like they have sheltered in their warm shadows to be protected from the sun. Seems like the trunks of these trees are one of the safest harbors for them. How beautiful it is to walk in the nature, how beautiful it is to greet each other with the birds… No matter how much a person buries himself in his work, he has to give a break like this about the life. Otherwise, he can forget the reply for the reason why he works… to my surprise, this is one of the biggest disasters a person may encounter. Yeşim KINAY DOĞAN / Editor "How beautiful it is to walk in the nature, how beautiful it is to greet each other with the birds… No matter how much a person buries himself in his work, he has to give a break like this about the life. Otherwise, he can forget the reply for the reason why he works… to my surprise, this is one of the biggest disasters a person may encounter. " Durduğumda, bahçenin denize doğru giden yolunun sonunda olduğumu fark ettim. Bir an duraksadım ve birden ofise dönme zamanımın geldiğini düşündüm. Ofisime dönmek üzere arkamı döndüğümde, gördüğüm manzara hayretten gözlerimin büyümesine sebep olmuştur eminim. Yanı başımda duran bir portakal ağacında küçücük beyaz kelebekle karşılaştım. Ağacın etrafında bir tur uçtuktan sonra, göz hizamdaki yapraklardan birine kondu ve bana baktı, antenleriyle beni uğurluyor gibiydi. “Sen de hoşça kal beyaz kelebek, beni bu yolculuğa çıkarıp, işlerden biraz uzaklaşmamı sağladığın için teşekkür ederim.” Şimdi daha büyük bir keyifle çalışabilirim. Unutmayın bahar geldi, onu ıskalamayın! We must work, but to live… A cheerful song appeared in the background of my mind glanced me off from my thoughts. I speeded up my steps. When I stopped, I noticed that I was at the end of the road leading to the sea from the garden. For a moment, I hesitated and allow a sudden I thought it was time for me return to the office. When I turned my back to return to the office, I am sure that the sight I saw caused my eyes get bigger because of the astonishment. I met tiny white butterfly on the orange tree just beside me. After flying around the tree, it landed on one of the leaves at the level of my eyes and then looked at me, it seemed like it was bidding me farewell with its antennas. “Farewell to you too White Butterfly, I thank you for taking me on this journey and keeping me away from the works a little.” Now I can works with more pleasure. Do not forget that spring has come and don’t miss it! RÖPORTAJ INTERWIEV HİKAYE ANLATICISI STORYTELLER TAR‹H HISTORY TARİHİ LİKYA YOLU’NDA YÜRÜMEYE NE DERSİNİZ? HOW ABOUT TAKING A WALK ON THE HISTORICAL LYCIAN WAY? RÖPORTAJ INTERWIEV BİR BAŞARI ÖYKÜSÜ ÖZGÜR HAK A SUCCESS STORY ÖZGÜR HAK GASTRONOMİ GASTRONOMY DÜNYA EN ÇOK İSTANBUL’DA KAHVE İÇMEYİ SEVİYOR ISTANBUL IS THE BEST CITY FOR DRINKING COFFEE PINE BEACH MAGAZINE / İLKBAHAR - SPRING / 2013 04 08 14 18 ‹fi DÜNYASI BUSINESS İŞVERENLERİN GÖZDESİ “OLAĞANÜSTÜ ÇALIŞANLARIN” EN BELİRGİN 8 ÖZELLİĞİ 8 QUALITIES OF REMARKABLE EMPLOYEES EĞLENCE ENTERTAINMENT MARİTİM PİNE BEACH RESORT’TE ÇOCUK OLMAK BİR AYRICALIK BEING A CHILD IN MARITIM PINE BEACH RESORT IS A PRIVILEGE PROJE PROJECT KIZILAY KAN BAĞIŞI PROJESİ RED CRESCENT BLOOD DONATION PROJECT 24 28 32 GRANTEE TURKA Otelcilik Turizm Tic. A. fi. IT SUPPORT Göksel YILMAZ EDITOR Yeflim KINAY DO⁄AN ykinay.pib@maritim.com.tr TRANSLATION OFFICE Duru Tercüme Bürosu GRAPHIC DESING & PRESS Graphx & Elma Basım Yayın ve İletişim Hizmetleri San.Tic.Ltd.Şti. ‹leribafl› Mevkii 5. Parsel 07252 Belek / Antalya T +90 242 710 02 00 • F +90 242 715 25 15 ADDRESS RÖPORTAJ / INTERVIEW Hikaye Anlatıcısı Storyteller PINE BEACH MAGAZINE / İLKBAHAR - SPRING / 2013 "İnsan, hiç hikaye anlatarak hayatını geçirebilir, para kazanabilir mi?" diye bir soru geçiyorsa aklınızdan, bilin ki bu sorunun cevabı kocaman bir “EVET.” Heidi Holzmann, ünlü bir “Hikaye Anlatıcısı” ve “Avrupa Peri Masalları Topluluğunun” bir üyesi. 2008 yılında “Golden Folklore Teller” ödülünü aldı. Bu yıl Ocak ayında kendisini tesisimizde misafir etmekten büyük mutluluk duyduk. Tesisimizde kaldığı süre içerisinde bir gün, dışarıda şiddetli bir yağmur yağıyordu ve o tüm misafirlerimizi toplayarak, bir masal saati gerçekleştirdi. Ve herkesi perilerin var olduğu bir ülkeye götürdü. Heidi Holzmann is a famous German storyteller and a member of European Fairy Tales Community. In 2008 she was nominated to the Golden Folklore Teller. In January, 2013 Mrs. Holzmann stayed at Maritim Pine Beach Resort. One day it rained and she gathered guests of the hotel and shared with them her art. The guests were enchanted by her fairy tales... Sevgili Bayan Holzmann, sizin gibi ünlü bir hikaye anlatıcısını tesisimizde ağırlamak bizim için bir onur. Bize biraz kendinizden söz eder misiniz? Almanya’da doğdum. Babam bir polisti. Çocukluğum Almanya’da geçti. Fakat 17 yaşıma geldiğimde Yunanistan’a Üniversite okumaya gittim. Mezun olduğumda belgeli bir Altın Sarrafıydım. Kendime bir dükkan açtım. Orada hem altını işliyor, hem de satıyordum. O dönemler Yunanistan’a, pek çok zengin insan geliyordu. Böylece ben de çok kazandım. Tam 20 yıl yaşadım Yunanistan’da. Hayatımın en maceralı dönemiydi. Nasıl oldu da bir “Hikaye anlatıcısı” oldunuz? Yunanistan’da o kadar uzun süre yaşadıktan sonra annemden daha fazla ayrı kalmak istemediğime karar verdim. Annem, Yunanistan’a geldiğinde yeterince uzun kalamıyordu, uzun süreli vize vermiyorlardı. Böylece ben de Almanya’ya dönmeye karar verdim. Almanya’ya geldiğimde mesleğimi sürdürmem neredeyse imkansızdı; çünkü burada yeterince zengin insan yoktu. Yapacak bir şeyler araştırıyordum ki, bir gün bir arkadaşım, peri masalları Dear Mrs. Holzmann, this is an honour for us to have a famous storyteller as a guest of our hotel. Could you please tell us about yourself? I was born in Germany, my father was a policeman. I spent my childhood in my country, but when I was 17, I went to Greece to study at a university. I became a goldsmith. So I made golden things and sold them. Those times lots of rich people came to Greece so I earned pretty well. I had been living in Greece for 20 years. That was time full of adventures. How did you become a storyteller? After many years in Greece I could not stay far from my mother any longer, and she could not get a visa to come to stay with me for long. So I had to return to Germany. Here I could not continue my work, as there were no many rich people who would be interested in gold. I tryed to find something to do, and once my friend asked if I could tell fairy tales. That is how it started. People liked to listen to my fairy tales, I was invited to different events where I could tell. Soon I was called also to go abroad to share my stories. I was in India, in Norway, in Turkey. Everywhere I go I try not only to tell stories but also gather 04-05 anlatıp anlatamayacağımı sordu. Her şey o günden sonra başladı. İnsanlar, anlattığım peri masallarını dinlemeyi seviyorlardı. Yurtdışından çağrılar almam çok uzun sürmedi. Hindistan’dan Norveç’e, oradan Türkiye’ye pek çok ülke gezdim ve masallarımı herkesle paylaştım. Gittiğim her yer bana ilham verdi ve hazır olan masallarımın yanı sıra yeni masallar yaratmamı sağladı. Çoğunlukla, nesilden nesile geçmiş ve bugüne kadar hiç yazılmamış hikayeleri olan küçük köylerde anlatmayı çok seviyorum. Onların hikayelerini duyduğumda ise hemen yazıyor ve anlatmaya başlıyorum. Kaç yıldır “Hikaye Anlatıcılığı” yapıyorsunuz? İnsanlara Peri Masalları anlatalı 17 yıl olmuş bile. İşim dolayısıyla pek çok insanla tanışıyorum ve masallarımı anlatırken çoğunu mutlu ettiğimi hissediyorum. Aslına bakarsanız, sadece çocuklar değil, herkes peri masallarını seviyor. Kaç tane masal biliyorsunuz? Şu anda yaklaşık 130 peri masalı biliyorum. Bunları dinlemek günlerinizi alır. Bunun dışında 6 tane de masal kitabım var. Peki Türkiye’de hiç yeni bir masala rastlama şansınız oldu mu? Elbette! Örneğin Kapadokya’da, daha önce ↘ "İnsanlara Peri Masalları anlatalı 17 yıl olmuş bile. İşim dolayısıyla pek çok insanla tanışıyorum ve masallarımı anlatırken çoğunu mutlu ettiğimi hissediyorum. Aslına bakarsanız, sadece çocuklar değil, herkes peri masallarını seviyor." PINE BEACH MAGAZINE / İLKBAHAR - SPRING / 2013 new ones. I prefer to go to some small villages, where I can find something authentic, some story which is transfered from generation to generation and which have never been written down before. Once found such a story, I write it down to preserve it for centuries and then start to tell it. How many years have you been you engaged in story telling? It has been already 17 years that I tell fairy tales. I meet many people and I make them happy by telling stories. In fact, everyone likes fairy tales, not only children. How many fairy tales do you know? Right now I could tell about 130 fairy tales. It would take you several days to listen to them. Besides I have also 6 books of my fairy tales. Did you find any new fairy tales in Turkey? Oh yes, in Cappadocia for example I found 3 fairy tales which I had never heard before. For me to gather fairy tales is easy, as I travel a lot. I go usually with groups who want to listen to fairy tales of the country they travel around. After Antalya I will go to Trabzon. There I will tell about famous Turkish architect Sinan. Every 2 years I go to Istanbul where I tell stories to German community. My aim during such travels is to make people experience history through stories. ↘ "It has been already 17 years that I tell fairy tales. I meet many people and I make them happy by telling stories. In fact, everyone likes fairy tales, not only children." Do you like our hotel? Yes, the hotel is very nice. I feel very good here. It is so quite. I can imagine that in summer it is much bigger but now it is ideal for elderly people and those who look for pease. How many times were you in Turkey? 40 years ago I came often to this region. Then every couple of months I went by bus from Athens to Adana. As such a hiç duymadığım 3 ayrı peri masalına rastladım. Peri masallarını derlemek benim için gerçekten kolay, çünkü çok seyahat ediyorum. Seyahatlerime genellikle, gezerken peri masalı dinlemek isteyen gruplarla birlikte gitmeyi tercih ediyorum. Örneğin, Antalya sonrasındaki durağım Trabzon olacak. Orada, gelmiş geçmiş en ünlü mimarın, Sinan’ın hikayesini anlatacağım. Her 2 yılda bir İstanbul’a gidiyorum. Orada sadece benim anlatma saatlerim için bir araya gelen Alman bir gruba masallarımı anlatıyorum. Aslında, insanların masallar üzerinden tarihi deneyimlemelerini sağlamak amacındayım. Tesisimizi sevdiniz mi? Evet, oteliniz çok güzel. Kendimi burada çok iyi hissettim. Öyle sessiz ki… Ama tahmin edebiliyorum, yaz aylarında çok daha kalabalıktır. Fakat böylesi, ben ve benim gibi huzur arayan daha yaşlı insanlar için ideal. journey was long, I always bought 4 seats in the back part of the bus, so I could lie down and sleep. In Antalya there was no hotel at all. Then these places were full of mystery and adventures. Now everything is modern here. I think people would like to experience that mysterious Turkey again. So I tell stories to make them understand the soul of this land. Türkiye’ye kaç kez geldiniz? 40 yıl öncesine kadar bu bölgeye çok sık gelip gidiyordum. O zamanlar her birkaç haftada bir Atina’dan Adana’ya kadar otobüsle geliyordum. Çok uzun bir yolculuk olduğu için, rahat etmek amacıyla her seferinde otobüsün arkasındaki 4 koltuğu satın alıyordum. Böylece yolculukta uyuyabiliyordum da. O zamanlar Antalya’da pek otel yoktu. O zamanlar sizin bulunduğunuz bu bölge tamamen macera ve gizem doluydu. Şimdi ise burada her şey modern. Ama ben yine de insanların, eski mistik Türkiye’yi deneyimlemek isteyeceklerini düşünüyorum. Bu yüzden ben de insanlara bu ülkenin ruhunu hatırlamaları için masal anlatıyorum. 06-07 TARİH / HISTORY PINE BEACH MAGAZINE / İLKBAHAR - SPRING / 2013 TARİHİ LİKYA YOLU’NDA YÜRÜMEYE NE DERSİNİZ? Bu sayımızda sizlere, Akdeniz bölgesinde yer alan ve Türkiye’nin en uzun yürüyüş parkuru olan Likya Yolu’ndan söz etmek istiyoruz. HOW ABOUT TAKING A WALK ON THE HISTORICAL LYCIAN WAY? In this issue, we would like to make mention of to you Turkey’s longest walking-track ‘’LYCIA ROAD’’ which takes place in the Mediterranean Region. 08-09 Ö. 2000’lü yıllarda kurulan ve Anadolu’nun en eski uygarlıklarından biri olan Likya, Fethiye ve Antalya körfezi arasında kalan ve günümüzde Teke Yarımadası olarak adlandırılan bölgede bulunmaktadır. M I Doğa ve yürüyüş tutkunlarının ilgisini çekebilecek Likya Yolu, Akdeniz’in gizli koylarından, yüzlerce metre yükseklikteki gizemli kentlere uzanıyor. LYCIA ROAD can attract the attentions of the ones who are affected by Nature and Walking and it extends to mysterious cities located at the elevation of hundreds of meters from the concealed bays of the Mediterranean. Likya Yolu, Fethiye’den başlayıp, Akdeniz boyunca Xanthos, Patara, Olympos ve Phaselis gibi Likya döneminin en önemli antik şehirlerinden geçerek Antalya’ya kadar uzanan 509 kilometrelik bir parkurdur. Biz bu sayımızda Likya Yolu’nun DemreKekova arasında kalan 26 kilometrelik bölümünü anlatacağız. Gezimiz boyunca önce modern zamanın varlığını unutacak, tarihin ve doğanın derinliklerine keyifle dalacaksınız. PINE BEACH MAGAZINE / İLKBAHAR - SPRING / 2013 t is presumed that Lycia was established in about the year of 2000 B.C. in the region taking place between Fethiye and Antalya Gulf which is named as Teke Peninsula in our recent days and it is one of the oldest civilizations of Anatolia. LYCIA ROAD is a track of 509 kilometers by starting from Fethiye and passing from the important cities of Lycian era such as Xanthos, Patara (Arsinoe), Olympos and Phaselis along the Mediterranean and reaches Antalya. However, in this issue, we shall recite 26 kilometer part of this course which takes place between Demre and Kekova. Throughout this excursion, first you will forget about the existence of the modern time. Then, you will dive into the depths of history and nature. Kekova - Demre Arasındaki Antik Şehirler Ancient Cities between KEKOVA - DEMRE SURA SURA MÖ. IV. yüzyılda izlerine rastladığımız bu küçük Likya şehrinden geriye çok küçük bir alanı kaplayan bir akropol kalmıştır. Şehrin, batı tarafı kalın bir duvarla çevrilmiştir. Bu duvarlara bitiştirilmiş odalar vardır. Bu odalar ortak bir koridora açılır. Kahinlerin, et dizili şişleri suya batırarak kehanette bulundukları kaynak, akropolün dibindedir. Apollon tapınağı, akropolün yanındaki derin vadinin içindedir. Ayrıca bu harabelerde MÖ. VI. yüzyıla ait lahitler dışında, Roma devrine ait lahitler de bulunmaktadır. In this small Lycian city enabling us to meet her traces in 4th century B.C., there is an Acropolis which covers a small area. Its west side is surrounded with a thick wall. There are rooms adhered to these walls. These rooms are opened to a common corridor. The spring of the diviners, where they used to predict by submerging the bottles arranged with meat into the water, takes place at the foot of Acropolis. Apollon Temple is in the deep valley taking place beside Acropolis. Additionally, other than the tombs belonging to 6th century B.C., there are also tombs belonging to Roman period in these ruins. ANDRIAKE Andriake kalıntıları, Limanağzı’nda tepenin eteğinde yer alır. Bu kalıntının en büyük yapısı Plakoma adlı agoradır. Bu agoranın üç bir yanı dükkanlarla çevrili olup, ortasında büyük bir sarnıç bulunmaktadır. Batısında Granarium (Silo) adı verilen, birbirine geçişli yedi odadan meydana gelen bir hububat deposu vardır. Ayrıca üstleri yarıya kadar açık tersaneler, depolar, gözetleme kulesi, lahitler ve iki de Bizans kilisesi bulunmaktadır. NOEL BABA (ST. NICHOLAUS) KİLİSESİ 529 yılındaki bir depremle yıkılan kilisenin yerine yenisi yapılmıştır. Bu kilise de VIII. yüzyılda depremler ve Arap akınlarıyla yıkılmış, yenilendikten sonra 1034 yılında Arap donanmasının saldırılarıyla tekrar harap olmuştur. 1042 yılında Bizans imparatoru Konstantin tarafından yeniden onarılmıştır. Daha sonra da defalarca onarımdan geçen kilisedeki en önemli kalıntı, Noel Baba’ya ait olduğu iddia edilen balık pulu desenleriyle süslü lahittir. Kilisenin tabanındaki mozaikler ve azizlerin freskleri özellikle dikkat çekicidir. ANDRIAKE Andriake remnants take place on the skirt of the hill in Limanağazı. The biggest structure of this remnant is the agora named Plakoma. Three sides of this agora are surrounded with shops and there is a big cistern in the center of it. On its west, there is a grain depot names as Granarium (Silo) and consisting of seven rooms with engagement to each other. Moreover, there are open shipyards with half-open tops, depots, watch-tower, tombs and also two Byzantine Churches. SANTA CLAUS (ST. NICHOLAUS) CHURCH This Church was collapsed with an earthquake took place in the year of 529 and a new one was built in its place. This church was also come down during 8th century by the earthquake and the raids of Arabs and it was renewed again and then it was destroyed with the attack of Arab naval force in the year of 1034. In the year of 1042, it was repaired again by Byzantine Emperor Constantine. Later on, Church has undergone repairs several times and the most important remnant taking place in the Church is the tomb with fish scale patterns claimed to belong to Santa Claus. Mosaics and frescos of the saints on the base of the Church specially draw the attention. 10-11 MYRA MYRA Önemli bir Likya kentidir. İsmi “Yüce Ana Tanrıçanın Yeri” anlamına gelir. Antik kaynaklar MÖ. I. yüzyıldan itibaren Myra’dan söz ederler. Myralıların kaya mezarları ve bastırdıkları sikkelerden MÖ. V. yüzyıldan beri var oldukları anlaşılmaktadır. MÖ.42’de Cesar’ı (Sezar) öldüren Brutus, şehri vergiye bağlamıştır. Myra, özellikle MS.II. yüzyılda gelişme göstermiş, şehre birçok yapı inşa edilmiştir. II. Theodosis zamanında (408-450) Likya bölgesinin başkenti olmuştur. Myra Tiyatrosu, dik bir dağın yamacında kurulmuştur ve kayalara oyulmuştur. Bu görkemli yapı, 108 metre çapındadır. Aşağıda 29 üstte ise 6 oturma sırasına sahiptir. Daha sonraları arena olarak da kullanılmıştır. MÖ.IV. yüzyıldan kalma kaya mezarları ise kitabeleri ve kabartmalarıyla Likya Yolunun en görkemli kalıntıları arasındadır. Myra is an important city of Lycia. Its name means “the Place of Almighty Mother Goddess”. Ancient sources mention Myra starting from 1st Century B.C. From the rock tombs of Myrians and from the coins minted, it is understood that they exist since at least from the 5th century B.C. In the year of 42 B.C., Brutus who killed Caesar has imposed tax on the city. Myra has made progress especially in the 2nd century A.D. and many structures were constructed in the city. During the time of Theodosius II (408-450) it has become the capital of Lycia region. Myra Theater was established on the hillside of a steep mountain and it was carved in the rocks. This spectacular structure has 108 meters diameter. It has 29 sitting rows below and 6 rows on top part. Later on, it was also used as arena. And, rock tombs from the 6th century B.C. were built by carving from the rocks. With the epigraphs and embossments, it is among the most magnificent remnants of LYCIA ROAD. KEKOVA- DEMRE (26 KİLOMETRE) Eğer Likya Yolu’nda yürümeye karar verdiyseniz ve Kekova- Demre parkuruna geldiyseniz, Kekova’dan sonra tekrar Likya Yolu’na devam etmek için bir önceki etapta geride bıraktığınız tabelaya yeniden dönmeniz gerekiyor. Bu etap 26 Kilometre gözüküyor ancak 22. kilometresinden sonra asfaltta ilerleyebilirsiniz. Biz yine de size bu yolu, dolmuş ya da otostopla aşmanızı öneriyoruz. Tabelanın işaret ettiği gibi kara yönünde ilerlediğinizde birkaç köy evinden geçeceksiniz. Bu evlerin hemen yanı başında bir kuyu göreceksiniz. Sonra karşınıza geniş bir düzlük gelecek. Makilerin arasından kıvrılarak ilerleyen patika, bir süre sonra karşınıza küçük bir koy çıkaracak. Bu koy boyunca ilerleyin, küçük bir iskeleye geleceksiniz. PINE BEACH MAGAZINE / İLKBAHAR - SPRING / 2013 KEKOVA- DEMRE (26 KILOMETERS) If you have decided to walk on LYCIA ROAD and you have come to KEKOVA- DEMRE track, in order to continue LYCIA ROAD after Kekova, it is required to turn again to the signboard you left behind in the first stage. This stage seems to be 26 kilometers; however you can proceed on asphalt after its 22nd kilometer. At any rate, we recommend you to pass over this road with Dolmush (collective taxi) or Hitchhiking. As pointed out from the signboard, when you proceed toward the land side, you will pass through a few villages. Just at the doorstep of these houses, you will see a well. Then, you will see a wide level area in front of you. Pathway advancing among the scrubs by wriggling will make you see a small village after some time. Proceed along this village and you will come to a small seaport. 12-13 RÖPORTAJ / INTERVIEW BİR BAŞARI ÖYKÜSÜ A SUCCESS STORY ÖZGÜR HAK PINE BEACH MAGAZINE / İLKBAHAR - SPRING / 2013 Özgür Hak, 1977’de Konya’nın Yunak ilçesinde doğmuş. Aslan burcu olan Özgür Bey, disiplininin burcundan kaynaklanıyor olabileceğini düşünüyor. Bugün 5 yıllık evli ve beş buçuk aylık bir kız bebeği olan Özgür Hak, 1998 yılında Üniversiteyi bitirdikten sonra, çeşitli iş deneyimleri sonunda 2003 yılında MARITIM Pine Beach Resort’te garson olarak işe başlıyor. Başarılı çalışma performansı ve özverileri sayesinde yükselerek Özgür Hak, bu gün meslek hayatına Restoran Şefi olarak devam ediyor. İşte MARITIM Pine Beach Resort Restoran Şefi Özgür Hak’ın kısa öyküsü. 1 977’de Konya’da doğan Özgür Hak, üniversiteye kadar burada okumuş. Üniversite için Balıkesir’e giden ve Balıkesir Üniversitesi Turizm Otelcilik Bölümü’nde okumaya başlayan Özgür Bey, 1998 yılında okulu bitirir bitirmez, Antalya’da bir otelde turizm sektörüne adım atıyor. Burada bir yıl kadar çalıştıktan sonra İstanbul’a gidiyor ve bir yıl da bir balık restoranda garson olarak çalışıyor. 2002 yılında Balıkesir’e geri dönen Hak, 1,5 yıl boyunca bir tatil köyünde restoran kaptanı olarak görev alır. Tüm bu deneyimlerinin ↘ "Bana kalırsa olmazsa olmaz güler yüzlü olmaktır. Bu olmazsa, misafirin önüne ne koyarsanız koyun hiçbir anlamı kalmaz." ardından, 2003 yılında Antalya’ya gelen ve Maritim Pine Beach Resort’te garson olarak çalışmaya başlayan Özgür Hak, prensipli çalışma şekliyle kendini hemen fark ettirir ve bir yıl sonra Restoran Kaptanlığına yükselir. Özgür Bey, son bir yıldır tesisimizde Restoran Şefi olarak görevini başarıyla sürdürmektedir. Sizce yiyecek & içecek konusunda misafirleri memnun etmenin en önemli kuralı nedir? Bana kalırsa olmazsa olmaz güler yüzlü olmaktır. Bu olmazsa, misafirin önüne ne koyarsanız koyun hiçbir anlamı kalmaz. Bunun dışında yemeğin sunumunu yaparken, işinize ve misafire olan saygınızı hissettirmeniz çok önemli. Özgür Hak was born in the year of 1977 in Yunak Borough of Konya. Mr. Özgür is Leo and he thinks it is possible that his discipline may be able to be generated from his horoscope. Today, Özgür Hak is married for 5 years and he has a daughter born only five and a half months ago. After graduating from the University in the year of 1998, in the end of various work experiences, he starts working in MARITIM Pine Beach Resort in the year of 2003 as a waiter. He has become promoted by the courtesy of his successful working performance and self devotions and continues as the Restaurant Chief. Here is the short story of MARITIM Pine Beach Resort Restaurant Chief Özgür HAK. Ö zgür Hak was born in the year of 1977 in Yunak Borough of Konya and he was educated here until he started his University education. During his University period, he first started in Balıkesir University and by this means he has moved to Balıkesir. Mr Özgür had education in Balıkesir University Tourism Hotel Management Department and he has obtained the chance of doing his vocation as soon as he was graduated and in the year of 1998, he stepped in tourism sector in a hotel taking place in Antalya. ↘ "As far as I am concerned, the After working in Antalya throughout one year, he works in Istanbul for one year in a Fish Restaurant. In the year of 2002, he returns to Balıkesir and he assumes duty in a holiday village during 1,5 year as the restaurant captain. Following all these working experiences, Mr Özgür comes to Antalya in the year of 2003 and starts to work in Maritim Pine Beach Resort as the Waiter. Right after one year, he succeeds to make himself aware by the others with the way he works and he becomes promoted to Restaurant Captainship. During the last one year, he continues his works with success in our facility as Restaurant Chief most important subject In your opinion, what is the Toplantılarınızda çalışanlarınıza neler öğütlersiniz? is the “Smiling Face.” Öncelikle işini severek yapan insanlarla çalışmaya özen gösteriyoruz. Bu alt yapı olduktan sonra biz üzerine ekliyoruz. matter what you place Without having it, no in front of the guest, it does not create a meaning." most important rule to please the guests in the topic of foods and beverages? As far as I am concerned, the most important subject is the “Smiling Face.” Without having it, no matter what you place in front of the guest, it does not create a meaning. 14-15 Örneğin, işinin ve iş yeri sorumluluklarını ve misafir memnuniyetinin koşulsuz önemini vurguluyorum. Tüm çalışanlarımızın kendilerine ve çalışma arkadaşlarına saygılı olmaları gerektiğini her toplantımızda belirtiriz. Genellikle çalışanlarımıza karşı bir ağabey, bir baba gibi hoşgörü içerisindeyiz. Ancak bu onların hatalarını görmeyeceğiz anlamına gelmiyor. Özellikle misafire yönelik olası bir olumsuz hareket, çoğu zaman hoş görülemez, sert uyarılara sebep olur. Bir de işletmeye bilinçli olarak zarar verilmesi durumunda sıkıntı çıkar. Bu işletmede çalışmanın sizin için anlamı nedir? Ben Turizm ve Otelcilik Okulu mezunuyum ve bu mesleği severek, bilinçli bir şekilde seçtim. Pek çok yerde çalıştım ama bu işletmede büyüdüm. Burada çalışırken hayatımı düzenledim, yükseldim, evlendim. Buradayken kendime gerçek bir hayat kurdum. Bu yüzden burası benim için ayrı bir önem taşıyor. Eğer turizmci olmasaydınız, hangi mesleği seçerdiniz? Mesleğimi çok seviyorum ama, ikinci bir seçeneğim olsaydı, Hukuk Fakültesinde okuyup Avukat olmak isterdim. İnsanlar küçükken ne olmak istersin diye sorduklarında, yaşıtlarım doktor derken ben, Avukat olmak istediğimi söylerdim. O yaşta elbette bir avukatın ne iş yaptığını bilmiyordum ama onların toplum içerisinde saygı gördüklerini duymuştum. PINE BEACH MAGAZINE / İLKBAHAR - SPRING / 2013 Apart from that, while doing the presentation of the meal, it is important that you must make the guest feel your respect for the work you do and for the guest you serve. What do you advise to your employees in your meetings? In the first place, we take pains to work with the persons who do their works with the love they put in it. Then we add on it after having this infrastructure. For example, I emphasize then to have the awareness of their work and work place and well as unconditional guest satisfaction. In our meetings, we additionally indicate that all our employees must have respect for themselves and for their colleagues. In general, we have the attitude of having tolerance for our employees like a big brother and a father; however, this does not mean that we shall not see their faults. Specially, a negative behavior for the guest is not tolerated most of the time and causes stern warning. And also, in the event of causing harm for the enterprise, leads to trouble. What does it mean to you to work in this enterprise? I am the graduate of Tourism and Hotel Management and I have selected this profession by loving it and by being aware. I have worked in many places, but I was grown up in this enterprise. I arranged my life, I got promoted and also got married while I worked in this enterprise and I established a real life for myself while I was here. For these reasons, this place has a special importance for me. ↘ "Ben Turizm ve Otelcilik Okulu mezunuyum ve bu mesleği severek, ↘ "I am the graduate of Tourism and Hotel Management and I have selected this bilinçli bir şekilde seçtim. Pek çok yerde profession by loving it and by being aware. I çalıştım ama bu işletmede büyüdüm. Burada have worked in many places, but I was grown çalışırken hayatımı düzenledim, yükseldim, up in this enterprise. I arranged my life, I got evlendim. Buradayken kendime gerçek bir promoted and also got married while I worked hayat kurdum. Bu yüzden burası benim için in this enterprise and I established a real life ayrı bir önem taşıyor." for myself while I was here. For these reasons, this place has a special importance for me." Which profession would you choose if you didn’t become tourism professional? I love my vocation so much, but if I had the second option, I would want to educate in a Faculty of Law and would like to become a Lawyer. Boş zamanlarınızda neler yapmayı seversiniz? Ben futbolu çok severim ve bir Fenerbahçe fanatiğiyim. Eskiden amatör olarak Konya Akşehir Spor’da futbol oynamışlığım var. Bu yüzden kızım doğana kadar boş zamanlarımı hep maç izleyerek, futbol oynayarak geçirdim. Ben maç izlerken eşim de çoğu zaman, gönüllü olmasa da bana eşlik ederdi. Ama son 5 aydır, her boş anımı kızımla geçirmeye çalışıyorum. Bu da benim için en az Fenerbahçe kadar fanatik bir duygu. Son Okuduğunuz kitap? Mustafa Müftüoğlu’ndan “Yalan Söyleyen Tarih Utansın” adlı kitap. Genellikle bu tür tarihi ve kişisel gelişim kitapları okurum. Gelecekle ilgili hedefiniz nedir? İnsanın hayatı içerisinde herkesin bir hedefinin olmasının önemli olduğunu düşünüyorum. Benim hedefim, mümkün olduğunca adil ve saygın bir yönetici olabilmek. Tabii bu ancak bilginiz arttığında olabilir. Ben de bilgi ve deneyimlerimi mümkün olduğunca çeşitlendirmeye çalışıyorum. During my childhood, when people asked me what I would like to be, while the ones having the same age said ‘Doctor’, I was willing to become Lawyer. At that age, of course I did not know what a lawyer was doing, but I heard that they were respected within the community. What do you like to do during your leisure times? I am a fanatic of Fenerbahçe and I love football so much. Previously, I have played in Konya - Akşehir Sport as amateur. For this reason, until my daughter was born, I spend my leisure times by watching the games and by playing. While I was watching the games, my spouse used to accompany me although it was not so voluntary. But, for the last 5 months, I try to spend my every leisure time with my daughter. This is also a fanatic feeling for me like the one I have for Fenerbahçe. What is the last book you have read? From Mustafa Müftüoğlu, the book named “Liar History Must Be Ashamed”. Generally, I read this kind of historical and personal development books. What is your aim related with the future? Within the life of human, I think it is important that each individual must have aim. My aim is, as far as possible, to become a fair and respectful director. Of course, this can only happen when you have your knowledge increased. I am trying to vary my knowledge and experiences as much as possible. 16-17 GASTRONOMİ / GASTRONOMY PINE BEACH MAGAZINE / İLKBAHAR - SPRING / 2013 Dünya, en çok İstanbul’da kahve içmeyi seviyor Istanbul is the best city for drinking coffee A merikan U.S News gazetesinin yaptığı araştırmaya göre, kahve severlerin tercih ettiği 5 şehir. B est cities for coffee lovers, according to the research of American U.S News. “Kahve, uygar dünyanın en favori içeceğidir.” Bu söz, Amerika Birleşik Devletleri‘nin üçüncü başkanı Thomas Jefferson tarafından 1800’lü yıllarda söylenmişti. Thomas Jefferson once called coffee "the favorite drink of the civilized world." And this founding father wasn't far off the mark. This caffeinated beverage imparts energy, promotes productivity, and delights taste buds across the globe. Bugün baktığımızda ise kafein içeren, enerji veren ve verimliliğe katkı sağlayan bu içecek dünyanın dört bir yanına yayılmış, herkes tarafından biliniyor ve eski başkanı haklı çıkarıyor. Ancak gerçek kahve severler, her kültürün ayrı bir kahve karışımı olduğunu bilir. Bu bilince sahip olan kahve tiryakileri, dünyada kahve içmenin en keyifli olduğu 5 şehir belirlemişler. But to be a true coffee hot spot, a city has to do more than just house java drinkers. The places listed below are passionate about the brew; they've created a unique culture around it; and some of them have even invented their own distinct coffee blends. Because coffee is not just a jolt of caffeine, it's an experience. So, with these qualifications in mind, here are the best places to stop and savor the perfect cup of joe. 18-19 İstanbul, Türkiye Istanbul, Turkey İstanbul kafelerinde en çok çay tercih ediliyor. Fakat Türkiye’nin zengin içerikli, koyu kıvamlı kahvesi, dünya çapındaki tüm kahve severlere ve kahve kültürlerine ilham olmuş, en iyi kahveler arasında yerini almıştır. Bu yüzden Türk kahvesinin yapılışını anlatmazsak önemli bir konuyu ıskalamış oluruz. Tea (çay) is the beverage of choice in Istanbul's cafés. But because Turkey's rich, black coffee has lent such inspiration to other coffee-loving cities, we'd be remiss if we didn't include the country's cultural capital on our list. Önce bir cezve alınır ve içerisine içilecek fincan ölçüsünde soğuk su eklenir. Arkasından tamamen öğütülmüş zengin aromalı, koyu kıvamlı Türk kahvesi atılır ve karıştırıldıktan sonra bol köpüklü olması için kısık ateşte köpürene kadar pişirilir. İsteğe göre şeker de atılabilir. Seattle, ABD To make a rich, flavorful Turkish coffee, baristas roast and grind beans into a fine meal. The beans are boiled with water and sometimes sugar in a cezve (pot), and afterwards it will be poured into a small cup. There's no sieve, so the grounds are allowed to settle before being served. Bottoms up! Seattle, USA Seattle’ın dünyanın en çok tercih edilen kahve içme noktalarından biri olması pek de sürpriz sayılmaz. Çünkü, kahve sektörünün ünlü dünya devi Starbucks burada doğdu. It's probably no surprise that Seattle features one of the best coffee cultures in the world: The java titan, Starbucks, got its start here. Back in 1971, the flagship coffeehouse opened its doors in Pike Place Market. Geçmişe dönüp 1971’e baktığımızda Amerikan kahve sektörünün amiral gemisi Pike Place Market’in de bir Seattle kuruluşu olduğunu görüyoruz. But the green mermaid isn't the only reason the Emerald City's coffee scene is unique. The city is peppered with a host of indie coffeehouses, many of which are PINE BEACH MAGAZINE / İLKBAHAR - SPRING / 2013 Fakat Seattle’ın kahve konusunda tercih edilir olmasının nedenleri sadece bunlar değil. Aynı zamanda Seattle’a özgü biberli Hint kahvesi de bu şehri kahve açısından çekici kılıyor. Daily Beast gazetesinin haberine göre bu şehirde 35 kahve dükkanı var ve her biri yılda ortalama 100.000 kişi ağırlıyor. Bu da ülke ortalamasının çok üstüne eşdeğer. Tel Aviv, İsrail İsrail’in sahil kenti olan Tel Aviv kafeleri, yaz aylarında buzlu kahve, kışın ise sıcak kahve servis ediyor. Fakat şunu unutmamalısınız, İsrail’in sıcak kahvesi Amerikan kahvesinden çok yoğun kıvamlı ve zengin aromalı Türk Kahvesine benziyor. Eğer daha hafif, sütlü bir kahve tercih ediyorsanız Espresso sipariş etmelisiniz. Hangisini seçerseniz seçin, bilin ki Tel Aviv kahve kültürüne bayılacaksınız. Tel Aviv’in gece plajları ve o plajlara dizilmiş kafelerin görüntüsü bile insana güzel bir gezi yapmış duygusunu vermek için yeterli. Melbourne, Avustralya Melbourne, Avustralya’nın kahve başkentidir. Burada bulunan tüm kahve dükkanları ve kafeler dünya çapında bilinen Java kahvesini sunuyorlar. Avustralyalılar demleme kahvelerini o kadar çok seviyorlar ki, “Melbourne Kahvesi” diye bir yayınları da mevcut. Bu yayın, şehrin tüm kahve dükkanlarına ve kafelerine adanmış bir yayın. Melbourne kahve dükkanlarının müşterileri gibi renkli olduklarını ilk bakışta fark edebilirsiniz. Kafeleri geniş ve kalabalıktır. Buralarda klasik İtalyan kahvesi ile Tiramisu güzel bir ikili oluşturuyor ve Melbourne Üniversite patronlarının vazgeçilmezi haline geliyor. Havana, Küba Havana, Kafe Cubano’nun keyfine varabileceğiniz bir yer. Kafe Cubano, iyisinden bol şeker ile espresso karışımından oluşuyor. Sonuç, şekerli kahve eşliğinde, kafeinden bir yumruk. Eğer Cubano’nun içimi size sert geliyorsa, daha yumuşak bir şey deneyebilirsiniz, Cortadito mesela. Cortadito, üzerine süt serpiştirilmiş espressodur. Kahve zevkinizi, müthiş manzaralı kafelerle pekiştirebilirsiniz. Bunlara en iyi örnek açık hava kafeleridir ki bunların başında Café de las Infusiones yer almaktadır. Çünkü kahvenin geldiği yer (kökeni) iyi kahve içicileri için çok önemlidir. Bu kafenin müdavimleri bilir ki, burada verilen kahve orijinal olarak Escambray ve Sierra Maestra dağlarından gelmektedir. locally owned. According to the Daily Beast, there are a wowing 35 coffee shops per 100,000 Seattleites—the highest ratio of coffee shops to residents in the entire country. Tel Aviv, İsrael Israel's coastal city brims with cafés that pour ice-café (iced coffee) in the summer and botz (hotcoffee) in the winter. But bear in mind that an Israeli hot coffee is more like a Turkish coffee than an American one, meaning that it's dark, intense, and very rich.To order a milkier brew, you'll need to ask for an espresso. Whatever you choose to sip, you'll no doubt fall in love with the Tel Avivian café culture. Just like the city's laid-back beaches, the cafés in Tel Aviv impart a mellow, hip vibe. Plus, many of these small shops spill out onto sidewalk patios, so there will also be ample opportunity for people-watching Melbourne, Australia Melbourne serves as Australia's coffee capital, and as such, the city boasts a host of coffee shops that serve up world-renowned cups of java. The Aussies love their brew so much that there's even a publication, the Melbourne Coffee Review, dedicated to the thoughtful comparison of the city's many coffee shops. You'll find that Melbourne's coffee spots are as varied and eclectic as their clientele. For instance, the Proud Mary shop sits inside a converted warehouse and provides colddripped coffee to a cool, quirky crowd, while the Lygon Street Café serves an Italian-style cup paired with tiramisu to Melbourne University patrons. Havana, Cuba Havana, Cuba is the place to enjoy a café cubano, an espresso shot infused with demerara sugar. (And with travel restrictions waning, experiencing authentic Cuban coffee isn't as difficult as it used to be.) The result is a small, sweet coffee packed with a punch of caffeine. If the flavor is too intense for you, try a gentler cortadito, an espresso topped with milk. You can savor these aromatic brews in a number of cafés, some with open-air seating like the famous Café de las Infusiones. Because "origin" is very important to all coffee lovers, you'll be happy to know that many of these coffeehouses grind beans that are sourced directly from the country's Escambray and Sierra Maestra mountains. 20-21 Akdeniz'in eşsiz doğasının çarpıcı renklerinin ve kokularının enfes birleşimini sunuyoruz... We offer you a delightful combination of stunning colours and magnificent scents rising from the unique nature of the Mediterranean. 22-23 İŞ DÜNYASI / BUSINESS İŞVERENLERİN GÖZDESİ “OLAĞANÜSTÜ ÇALIŞANLARIN” EN BELİRGİN 8 ÖZELLİĞİ 8 QUALITIES OF REMARKABLE EMPLOYEES Bir şirket, çalışanlarıyla büyür ve onu büyük yapan “olağanüstü çalışanlarıdır.” Here's what makes a great employee remarkable. “Olağanüstü çalışanlar” güvenilir, bağlı, proaktif, çalışkan, büyük liderler ve büyük takipçilerdir. Onlar kolayca tanımlanan ama zor bulunan nitelikleri konusunda geniş bir yelpazeye sahiptirler. Fakat yine de sadece bunlardan bazıları bir üst aşamayı zorlayabiliyor. Bazı çalışanların niteliklerinin performansları üzerinde yeterince etkili olmaması da ayrıca dikkat çekicidir. Great employees are reliable, dependable, proactive, diligent, great leaders and great followers... they possess a wide range of easily-defined—but hard to find—qualities. Bakalım “Olağanüstü çalışanların” en belirgin 8 özelliği neymiş. Here are eight qualities of remarkable employees: A few hit the next level. Some employees are remarkable, possessing qualities that may not appear on performance appraisals but nonetheless make a major impact on performance. İş tanımlarını yok sayarlar They ignore job descriptions Şirket ne kadar küçük olursa, çalışanların çıkarlarını düşünmeleri o oranda artar, hızlı karar verir ve başkalarının görev alanına ya da pozisyonuna aldırış etmeden harekete geçerler. “Olağanüstü çalışanlar” bu huylarını, küçük ya da büyük ölçekli şirket ayrımı yapmadan, her daim otaya koyarlar. Eğer önemli bir müşterinin projesiyle ilgili bir sıkıntı olursa, “Olağanüstü çalışanlar” bunu kendilerine söylenmese bile hisseder ve kimseye sormadan, kendi işleri olmamasına rağmen çözüm üretirler. The smaller the company, the more important it is that employees can think on their feet, adapt quickly to shifting priorities, and do whatever it takes, regardless of role or position, to get things done. Eksantriktirler “Olağanüstü çalışanlar” çoğunlukla biraz farklıdırlar. İlginç, genellikle saygısız ve sıra dışı oldukları için mutludurlar. Onlar biraz tuhaf, kendine özgü görünürler ama kesinlikle iyi anlamda bir tuhaflıkları vardır. Sıra dışı kişilikler, işleri biraz daha iyiye doğru sarsabilir, işleri daha eğlenceli hale getirebilirler PINE BEACH MAGAZINE / İLKBAHAR - SPRING / 2013 When a key customer's project is in jeopardy, remarkable employees know without being told there's a problem and jump in without being asked—even if it's not their job. “Olağanüstü çalışanlar” genellikle sıra dışı kişiliklerdir ve oldukça eğlencelidirler… Ta ki eğlenceli olmadıkları ana kadar. Ne zaman ki ortaya, meydan okunacak büyük bir sorun gelir, o zaman bu kişilikler, keyifli hallerini bir yana bırakarak tüm ciddiyetlerini toplar ve yaratıcı çözümler bulmak üzere çoktan işe koyulur ve ekibe katılır. An unusual personality is a lot of fun... until it isn't. When a major challenge pops up or a situation gets stressful, the best employees stop expressing their individuality and fit seamlessly into the team. ve bulundukları ruhsuz binalara hareket ve ruh katarlar. Farklı olmaktan korkmayan insanlar, genellikle statükoya meydan okurlar, sınırları zorlarlar ve sonunda en iyi fikirlerle karşınıza gelenler yine onlardır. Onlar ne zaman reddetmeleri gerektiğini bilirler “Olağanüstü çalışanlar” genellikle sıra dışı kişiliklerdir ve oldukça eğlencelidirler… Ta ki eğlenceli olmadıkları ana kadar. Ne zamanki ortaya, meydan okunacak büyük bir sorun gelir, o zaman bu kişilikler, keyifli hallerini bir yana bırakarak tüm ciddiyetlerini toplar ve yaratıcı çözümler bulmak üzere çoktan işe koyulur ve ekibe katılır. “Olağanüstü çalışanlar“ ne zaman oynamaları, ne zaman ciddi olmaları, ne zaman saldırıp ne zaman geri çekilmeleri ve ne zaman saygısız ne zaman uyumlu davranmaları gerektiğini çok iyi ayırt edebilirler. Bu tür davranışları dengelemek aslında çok zor. Fakat onlardan birkaçı bunu kolaylıkla yapabiliyor. Onlar açıkça över Patron tarafından övülmek iyi hissettirir, denk bir pozisyondaki çalışandan övgü almak acı verir; özellikle siz ona bir adım aşağıdan bakıyorsanız. Olağanüstü çalışanlar ise başkalarının katkılarını They’re eccentric... The best employees are often a little different: quirky, sometimes irreverent, even delighted to be unusual. They seem slightly odd, but in a really good way. Unusual personalities shake things up, make work more fun, and transform a plain-vanilla group into a team with flair and flavor. People who aren't afraid to be different naturally stretch boundaries and challenge the status quo, and they often come up with the best ideas. But they know when to dial it back. An unusual personality is a lot of fun... until it isn't. When a major challenge pops up or a situation gets stressful, the best employees stop expressing their individuality and fit seamlessly into the team. Remarkable employees know when to play and when to be serious; when to be irreverent and when to conform; and when to challenge and when to back off. It’s a tough balance to strike, but a rare few can walk that fine line with ease. They publicly praise... Praise from a boss feels good. Praise from a peer feels awesome, especially when you look up to that person. Remarkable employees recognize the contributions of others, especially in group settings where the impact of their words is even greater. 24-25 ↘ "Herkes çalışanlarının işle ilgili sorunlarını paylaşmasını ister, fakat bazı sorunların kişisel çözülmeleri daha iyidir. “Olağanüstü çalışanlar”, sorunlara farklı açılardan bakabilecek kapasitededirler." dikkate alır. Özellikle de kendi cümlelerinin büyük etkiler yarattığı grupların katkılarını dikkate alır ve başkalarına da överler. Onlar şikayetlerini kişisel yapar Herkes çalışanlarının işle ilgili sorunlarını paylaşmasını ister, fakat bazı sorunların kişisel çözülmeleri daha iyidir. “Olağanüstü çalışanlar”, sorunlara farklı açılardan bakabilecek kapasitededirler. Bu yüzden bir sorunu grup içerisinde çözmeyi bazen uygun görmeyip doğrudan patron ya da müdürüyle çözeler ve çoğu zaman da, bu konuyu ortalıkta açmayıp, zaman kaybettiren bir ağız dalaşını önledikleri için bu davranışından dolayı övgü alır. Onlar, kimse konuşmak istemediğinde, konuşanlardır Bazı çalışanlar toplantı sırasında konuşmaya heveslidirler, bazıları ise özel konuşmaya daha havesliler. Çalışanlarımdan biri bir gün bana, potansiyel işten çıkarmalar hakkında soru sordu. Ben de kendisine “Neden soruyorsun? Bu işlerin nasıl yürüdüğünü iyi biliyorsun“ dedim. O da bana, “ Evet, ben biliyorum ama diğerleri bilmiyor. PINE BEACH MAGAZINE / İLKBAHAR - SPRING / 2013 ↘ "We all want employees to bring issues forward, but some problems are better handled in private. Great employees often get more latitude to bring up controversial subjects in a group setting because their performance allows greater freedom. And they privately complain. We all want employees to bring issues forward, but some problems are better handled in private. Great employees often get more latitude to bring up controversial subjects in a group setting because their performance allows greater freedom. Remarkable employees come to you before or after a meeting to discuss a sensitive issue, knowing that bringing it up in a group setting could set off a firestorm. They speak when others won’t Some employees are hesitant to speak up in meetings. Some are even hesitant to speak up privately. An employee once asked me a question about potential layoffs. After the meeting I said to him, “Why did you ask about that? You already know what's going on.” He said, “I do, but a lot of other people don't, and they're afraid to ask. I thought it would help if they heard the answer from you.” Remarkable employees have an innate feel for the issues and concerns of those around them, and step up to ask questions or raise important issues when others hesitate Merak ediyorlar ama sormaya da korkuyorlar. Konuyla ilgili açıklamayı sizin ağzınızdan duysalar çok iyi olur kanısındayım” dedi. Olağanüstü çalışanların, çevrelerindeki kişilerin sorunları ve endişeleri konusunda doğuştan gelen bir ilgileri vardır, kimseye kayıtsız kalamazlar. Soru sormayı ya da başkaları tereddüt ederken önemli konuları gündeme getirerek hızlandırmayı severler. Başkalarının yanlışlarını kanıtlamayı severler “Olağanüstü çalışanların” kişisel motivasyonları genellikle, kendilerinin performansından şüphe edenlerin yanıldığını gösterme çabasıyla ayakta durur. Üniversite diploması olmayan, bir erkek çalışan ya da liderlik potansiyeli olmadığı söylenen bir kadın çalışan çoğunlukla başkalarının eksikliklerini ya da yanlışlarını kanıtlamak için müthiş bir istek duyarlar. Eğitim, zeka, yetenek ve beceri bir iş için önemlidir ama başarı güdüsü en kritik noktadır. “Olağanüstü Çalışanlar” derin ve çok daha kişisel bir başarı güdüsü tarafından yönetildikleri için, işlerini iyi yapmaları gerektiği fikri onlarda yaşamsal bir hırstır. They like to prove others wrong Self-motivation often springs from a desire to show that doubters are wrong. The kid without a college degree or the woman who was told she didn't have leadership potential often possess a burning desire to prove other people wrong. Education, intelligence, talent, and skill are important, but drive is critical. Remarkable employees are driven by something deeper and more personal than just the desire to do a good job. They’re always fiddling Some people are rarely satisfied (I mean that in a good way) and are constantly tinkering with something: Reworking a timeline, adjusting a process, tweaking a workflow. Great employees follow processes. Remarkable employees find ways to make those processes even better, not only because they are expected to… but because they just can't help it. Her zaman umursamaz görünürler Bazı insanlar çok ender memnun olurlar (bunu iyi anlamda kullanıyorum) ve sürekli bir şeylere müdahale ederler: Zaman çizelgelerini elden geçirmek, bir süreci yeniden ayarlamak ya da bir iş akışına çomak sokmak gibi. “Süper çalışanlar” süreçleri izlerler, onlar cicidir. “Olağanüstü çalışanlar” ise bu süreçleri daha iyi bir hale getirmenin yolunu bulurlar, bunu, onlardan beklendiği için değil, kendilerine engel olamadıkları için yaparlar. 26-27 EĞLENCE / ENTERTAINMENT PINE BEACH MAGAZINE / İLKBAHAR - SPRING / 2013 Barış KIVIÇ Eğlence Müdürü Entertainment Manager Maritim Pine Beach Resort’te Çocuk Olmak Bir Ayrıcalık Being a Child in Maritim Pine Beach Resort is a Privilege 28-29 Tesisimiz, aile turizmi alanında uzun yıllar faaliyet göstermiş ve bu konuda geniş bir deneyim yelpazesine sahip olmuştur. Bu geniş deneyim zaman içerisinde göstermiştir ki, aileler en çok, çocuklarını oyalayabilecek, güvenli tesisleri tercih ediyor. Bu bilgiler ışığında, tesisimiz çocuklara yatırım yapma zorunluluğunu keşfederek, bu yıl çocuklar konusunda öncekinden çok daha büyük yatırımlara imza attı. Bizi seçen tüm çocuklu ailelere teşekkürümüzün bir ifadesi olarak, her yaştaki çocuklar için farklı ve güvenilir eğlence mekanları inşa ettik. Ayrıca bebekler için de daha geniş bir konsept yarattık. Our facility has been active in the field of Family Tourism for long years and it has obtained a wide range of experience in this topic. This broad experience has shown in time that the families mostly prefer secure facilities where it becomes possible to amuse and distract their children. In the light of these information and our facility has discovered the compulsion of making investment for t he children and it has appended its signature for the investments for the children by being more than the one before. As the expression of our thanks to all the families with children who select us, we created different and reliable amusement sites for the children in every age. Besides, we created a wider concept for the babies as well. Çocuklar Dünyanın En Büyük Serveti “Children are the biggest treasury of the world’’ Her yıl yüzlerce çocuğum oluyor, onları mutlu görmek bana huzur veriyor. Umarım bu yıl yüzlerce çocuğuma ilave olarak, kendi çocuğum da olur, baba olur ve servet sahibi olurum. Each year I am having hundreds of children and seeing them happy is giving me tranquility. I hope that this year, as the addition to my hundreds of children, I also have my own child and I become the father and become the owner of the treasury. Çocukları beklenti ve beğenilerini kazanmaya çalışmaktan çok zevk alırım. Ekibimiz bu prensiple kuruldu. Programlarımız bu doğrultuda hazırlandı. I get so much pleasure to have the expectations and likings of the children. Our team was established with this principle. Our programs were prepared in this direction. Children plan their holidays down to the last detail. They think of what they will do with a big preparation and relish so that they can spend their times full with amusement. It is difficult to address their likings. But, when they have a good time and make plenty of friends, it becomes difficult for them to give up. Most of the time, parents have their own wishes stay in the background. They prefer a secure environment where their children wish, have fun, learn new things and long for. Çocuklar, tatillerini en ince ayrıntısına kadar planlarlar. Büyük bir hazırlık ve hevesle, zamanlarını dolu dolu geçirmek için neler yapabileceklerini düşünürler. Zordur onların beğenilerine hitap etmek. Fakat, bir de iyi vakit geçirip, bolca arkadaş edinirlerse vazgeçmeleri zor olur. Çoğu zaman ebeveynler kendi isteklerini ikinci plana iterler. Çocuklarının istedikleri, eğlendikleri, yeni şeyler öğrendikleri ve özledikleri güvenli bir ortamı tercih ederler. Tam da bu yüzden, bu yıl Pino Kids Kingdom’da çocuklar için, çok zaman ve emek harcanarak yeni, büyük yatırımlar yapıldı. Bu yıl çocuklarımıza sezon boyunca haftalık program dahilinde spor, el becerisi, sanat, eğlence, dans, müzik, aksiyon programları ve sahne gösterileri hazırlandı. Mayıs - Ekim ayları arası her Pazartesi çocuk karnavalı, her Perşembe Madagascar ve Shrek Çocuk Gösterileri, her Cumartesi Arılar ve Pino Partisi gerçekleştirilecek aktivitelerden sadece birkaçı. Program dahilinde ayırdığımız yaş grupları, kendi yaşıtları ile her gün farklı deneyimler kazanacak, ebeveynlerine gün sonunda çok şey anlatacaklardır. PINE BEACH MAGAZINE / İLKBAHAR - SPRING / 2013 It is therefore exactly for this reason, this year in Pino Kids Kingdom there were new and big investments done for the children by spending too much time and endeavour. This year, we prepared sports, handcrafts, arts, entertainment, dance, music, action programs and stage shows for our children throughout the season within weekly program. Between May and October, each Monday we have Kids Carnival and Madagascar and Shrek Kids Show every Thursday, Bees and Pino Party every Saturday are only a few of the activities to be realized. Age groups we separated within the program will gain different experiences every day with their peers and they will have too much to talk about in the end of t he day. En hassas grubumuz olan bebeklerimiz için yenilenmiş uyku ve oyun odalarımızda, temiz ve huzurlu bir ortamda eğitimli bakıcılarımız hazır olacaklar. Çalışma saatleri dışında toplantınız, özel bir akşam yemeğiniz ya da eğlence planınız varsa ücretli bebek bakıcılık hizmetimizden faydalanabileceksiniz. Bebek arabası, bebek telefonu ve bebek mutfağı hizmetleri ile valiz yükünüz hafifleyecek, ihtiyacınız olan her şeyi otel içerisinde temin edebileceksiniz. Çocukluk evrelerini bitirmiş, yetişkin olma yolunda emin adımlarla ilerleyen genç arkadaşlarımız içinde farklı alan ve programlarımız bulunmaktadır. Tesisimizin Botanik bölümünde oluşturacağımız yeni Teenage Club alanımızda buluşup, zamanlarının çoğunu oradaki Su parkı, havuz tırmanma duvarı, mini golf, trambolin, masa tenisi, masa oyunları, segway ve play station’la geçirecek, akşamları karaoke, quiz show, turnuva ve kendilerine özel partilerle eğlenecekler. ↘ "En hassas grubumuz olan bebeklerimiz için yenilenmiş uyku ve oyun odalarımızda, temiz ve huzurlu bir ortamda eğitimli bakıcılarımız hazır olacaklar." ↘ "Our babies is our most sensitive group and our renewed sleeping and game rooms will be ready Our babies is our most sensitive group and our renewed sleeping and game rooms will be ready in clean, peaceful environment6 together with our trained nursemaids. Outside of working hours, if you have meeting, special dinner or entertainment plan, you can take advantage of our baby sitting service on pay. With baby carriage, baby telephone and baby kitchen services your luggage load will get lighter and you will be able to procure everything you need within the Hotel. As for our young friends who have completed their childhood stages and proceeding with confident steps to become adults, we have different areas and programs. In our Teenage Club area to be established in Botanic section of our facility, they will meet and they will spend most of their times Aquapark, Pool Climbing Wall, Mini Golf, Trampoline, Table Tennis, Table Games, Segway, Play Station taking place there and during the evenings, they will have fun with Karaoke, Quiz Show, Tournament and Special Parties for themselves. Evet, artık tüm çocuklar, yeniliklerimizi öğrendiklerine göre, tesisin keyfini çıkarmaya başlayabilirler. in clean, peaceful İyi tatiller. together with our Yes, since all kids have learned our novelties now, they can start enjoy the facility in the way they like. trained nursemaids." Happy Holidays! environment6 30-31 PİNE BEACH RESORT’TEN BİR SOSYAL SORUMLULUK PROJESİ DAHA ANOTHER SOCIAL RESPONSIBILITY PROJECT FROM MARITIM PINE BEACH RESORT Kızılay Kan Bağışı Projesi Red Crescent Blood Donation Project Büyük bir gururla söylenilirim ki, tesisimizin insana ve yaşadığı çevreye olan duyarlılığı parmakla gösterilecek durumda. Geçtiğimiz Şubat ayında tesisimizin İnsan Kaynakları Departmanı’nın organize ettiği Kan Bağışı Kampanyası tüm çalışanlarımızın kan vermek konusundaki katılımıyla renklendi. Ast üst demeden herkes, özellikle bu kampanya için hazırlanmış olan salonlarımıza başvurup, kanlarını hiç görmedikleri ihtiyaç sahiplerine gönüllü olarak, karşılığında hiçbir talepte bulunmadan verdiler. Dileriz, tesisimizde yaşanan bu duyarlılık tablosu, tüm ülkemize örnek oluşturur ve bundan sonra herkesin katılımına neden olur. PINE BEACH MAGAZINE / İLKBAHAR - SPRING / 2013 Here I can say with great honor that our facility’s sensitivity for the human and environment is the kind to be of distinction. During Last February, Blood Donation Campaign organized by our facility’s Human Resources Department has become enlivened with the participations of our entire employees to give their bloods. Without considering the pecking system of the facility, they all gave their bloods without demanding anything by applying our salons prepared especially for this campaign and for the persons they never saw and who were in need of blood. We wish that this sensitivity table encountered in our facility composes a sample for the whole country and causes the participations of everybody from now on. Düşlediğiniz kadar mutlu, eğlenceli ve unutulmaz bir tatil deneyimi... An unforgettable holiday experience... Happiness and fun, as much as you dream