bu linke tıklayın.

Transkript

bu linke tıklayın.
dolabın kapakları
1
İçinizdeki çocuğa bir şans verin
Çevremdeki insanlara baktığımda genelde
dikkatimi şöyle bir şey çekiyor: Belli bir yaşa
geldiyseniz, o yaşa uygun davranmanız gerekir. “İş güç sahibi olgun insan” modelini benimsersiniz. Hele bir de çocuğunuz olduysa, tamam, artık “ciddi bir yetişkinsinizdir”. Ebeveyn olur olmaz bir anda biçim
değiştiren insanlar biliyorum. Elbette ki çocuk sahibi olmak beraberinde birtakım sorumluluklar da getiriyor. Oysa içinizdeki çocuğu canlı tutmak için yakınınızda bir çocuğun olmasından daha güzel bir motivasyon kaynağı var mı?
Yetişkinseniz ve kalıpların dışında davranıyorsanız, size garip biriymişsiniz gibi bakarlar. Bizi ele alalım. Bir Dolap Kitap diye bir
şey yokken de çocuk kitapları okuyorduk biz.
Etrafımdaki pek çok kişinin bunu komik bulduğunu bilirim. Bırakın tanıdıkları, vapurda ya da otobüste, yanımda oturan kişinin
bir bana, bir de elimdeki çocuk kitabına tu-
haf tuhaf baktığına pek çok kez tanık olmuşumdur. Bir Dolap Kitap’ta yazmaya başladıktan sonra, tanıdıkların söylemi değişti.
Artık bunu tuhaf bulmuyorlardı çünkü “işimiz” buydu. Yetişkin bir insanın “iş için” çocuk kitabı okuması normal, “keyif için” çocuk kitabı okuması garip! Yıldıray’ın geçen
sayıda yazdığı gibi, kelli felli adam çizgi roman okuyorsa, muhabir gelip ona “Utanmıyor musunuz bu yaşta çizgi roman okmaya?” diye sorabiliyor bu ülkede.
Bu yaşta bisiklete binmemize şaşıranlar
var. Niye? Çünkü onlara göre bisiklet çocuk
oyuncağı. Bu yaşta sokağa çıkıp top oynamamıza, sahilde frizbi eğlencesi düzenlememize şaşıranlar var. Niye? Çünkü çocuk
oyunu bunlar. Hepimizin kafasına farkında
olduğumuz ya da olmadığımız bir kural kazınmış: “Yetişkinsen ciddi, oturaklı olmalısın.”
Nasıl oluyor da çocuklukla yetişkinlik arasına bu kadar katı bir engel yerleştirebiliyo-
ruz? Bir saniye önce çocuğuz; ama bir an
sonra o sınırı geçiyoruz ve kalıplarla biçimlenen bir yetişkine dönüşüyoruz. Bu bana çok
saçma geliyor. Olur olmadık yerlerde saçma
sapan davranmayı savunduğum sanılmasın. Ama hayatımıza eğlenceyi biraz daha
sokmamız gerekiyor. Yolda yürürken kaldırım kenarında dengede kalmaya çalışmak,
evin kapısına geldiğimizde ilk kim anahtarını çıkaracak diye yarışmak, iş toplantılarını minik oyunlarla süslemek... Sözgelimi bir
arkadaşımın çalıştığı ofiste bir oyun odası
var. İsteyenler arada o odaya gidip yapbozun başında vakit geçiriyor. Zaman zaman
dart turnuvaları düzenliyorlar.
Çok zor şeyler değil bunlar. Yapmamız gereken sadece biraz daha rahat olmak. Bizi sıkan o kalıpları ufak ufak itelemek, gevşetmek. Emin olun, bir süre sonra daha çok
gülümseyeceksiniz. Her şey gözünüze daha
eğlenceli gözükecek. Sırt ağrılarınız bile hafifleyecek, inanın bana.
Dolap kapağı Banu
2
13 Nisan Cuma Etkinlikleri
nerede ne var?
Astronot Çocuk Sanat İstasyonu
Çocuk Etkinlikleri / Moda
Farklı malzeme, teknik ve yöntemlerin kullanıldığı sanat istasyonunun amacı, çocukların sahip olduğu yaratıcı potansiyeli ortaya çıkararak eğlenceli aktivitelerle bambaşka bir dünyanın izini sürmek.
Yaş Grubu: 4-12 Yaş
Ücret: Aylık: 270,00 TL, Tek Ders: 50,00 TL
Bilgi: 0216 405 2530
Gratis Fotoğraf Yarışması Başlıyor!
Çılgın Profesörler İstanbul
Gratis, düzenlediği Akvaryum’da! / Florya
ödüllü resim yarışması ile şimdi 7-14
yaşları arasındaki tüm çocukları,
hayallerini kağıda taşımaya çağırıyor. Çocuklardan
istenen konu ise
nasıl bir sokakta yaşamak istedikleri... Yarışmaya katılmak çok kolay. Çocuklar, çizdikleri
resmi 13 Nisan 2012 tarihine kadar herhangi Gratis mağazasına ebeveynleri ile birlikte
getirerek yarışmaya katılabiliyor.
Yarışma ödülleri
Gratis’in resim yarışmasında dereceye girenleri muhteşem ödüller bekliyor: Yarışmanın birincisi iPad (32 GB 3G + WiFi) Tablet Bilgisayar, ikincisi Sony PS3 (320 GB + 2 Oyun)
Oyun Konsolu ve üçüncüsü Sony Cybershot
(16 MP) fotoğraf makinesi kazanıyor.
Bilgi: www.gratis.com.tr
GAZİANTEP
3. Çocuk Şenliği (9-28 Nisan 2012)
0342 211 12 00
Gaziantep Belediyesi 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı kutlamaları kapsamında “3. Çocuk Festivali” etkinlikleri
düzenleniyor.
Sinema Şenliği “Neşeli Ayaklar 2” - Nakıp
Ali Sineması / Saat: 09.00 ve 11.00
Masal Atölyesi - Çetin Emeç Salonu
Saat: 9.00 ve 12.00
Çocuklar, İstanbul Akvaryum’da bulunan
özel bir alanda Çılgın Profesörler’le her gün
özel ve eğlenceli deneylerle buluşacaklar,
dünyayı, bilimi, doğayı ve gerçekleri keşfederken harika vakit geçirecekler.
Yaş Grubu: 4-16 Yaş
Saat: Her gün 11.00, 12.00, 13.00 ve 14.00
Ücret: 15 TL
Bilgi: 0212 219 83 19
Türkiye İş Bankası Müzesi:
Bütçe, Tutum, Tasarruf / Eminönü
Eğitmenler eşliğindeki müze turunun ardından bütçe, tutum ve tasarrufla ilgili interaktif hikaye anlatımı, matematik yarışması, kumbara tasarımı ve çizgi film gösterimi
gerçekleştiriliyor. “Bütçe, Tutum, Tasarruf”
atölye çalışmasının toplam süresi 90 dakikadır.
Devlet okulları katılımı banka sponsorluğunda
ücretsizdir.
Yaş Grubu: 4-16 Yaş
Saat: Her gün 11.00, 12.00, 13.00 ve 14.00
Ücret: 15 TL
Bilgi: 0212 219 83 19
nerede ne var?
3
14 Nisan Cumartesi Etkinlikleri
PEGASUS İLE YÜKSEKLERE UÇUŞ SERGİ
ETKİNLİKLERİ
Beşİktaş Çağdaş MKM / Akatlar
Kağıt Uçaklar Çocukların Elinde
Canlanıyor ve Havalanıyor
Bu atölyede çocuklar aileleri ile birlikte farklı modellerde kağıttan uçaklar yapıp uçururken, hem eğlenip, hem de uçmanın fiziğine dair temel kanunları öğrenecekler.
Farklı model ve özelliklere sahip; yapılışı ve
uçma stilleriyle farklı yükseklik ve uzaklıklara uçan veya yere çakılan birçok kağıt uçak
modeli üzerinde çalışacaklar.
Yaş Grubu: 7-12 Yaş / Saat: 11.00-12.00
Ücret: 20 TL / Bilgi: 0212 252 40 48
YAPI KREDİ KÜLTÜR SANAT YARATICI
DRAMA İLE OKUMA ATÖLYESİ / Beyoğlu
Yaratıcı drama eğitmeni Çiğdem Odabaşı’yla “Hayal et” atölyesinde çocuklar bilginin, hayal etmenin, sözcüklerin, sayıların, seslerin önemi üzerine düşünecek, “Akıl
ve Ahenk’in” yaşamdaki bilgelik yanını fark
edecekler.
Yaş Grubu: 9-14 Yaş (24 Çocuk ile sınırlı.
Rezervasyon gerekli)
Saat: 12:00-14:00Bilgi: 0212 252 47 00 / 503
İSTANBUL MODERN SANAT MÜZESİ “SANAT ADIMLARI” ATÖLYELERİ / Karaköy
MİKRO OLAYLAR ATÖLYESİ
Bu atölyede çocuklar, elektronların hareketi, moleküllerin ayrışması, atomun parçalanması, DNA zincirinin oluşması gibi küçük
ama etkileri büyük olayları canlandıracaklar. Yapılacak video çalışması ile hem okulda öğrendikleri bilgileri pekiştirecek, hem de
performans ve video sanatı ile tanışacaklar.
Yaş Grubu: 10-12 Yaş
Saat: 10.15–11.45
Bilgi: 0212 334 73 41
“CİN ALİ” ÇOCUK OYUNU
BEYOĞLU BELEDİYESİ / MUAMMER KARACA TİYATROSU / İstiklal Caddesİ
Oyun, yerinde duramayan, hareketli, yaramaz fakat her şeyi merak eden ve araştırmacı bir çocuğun hikayesini konu alıyor.
Oyun boyunca okul fişlerinden tanıdığımız
efsane kahraman Cin Ali’nin komik ve eğlenceli hikayeleri anlatılıyor. Oyunun yazar
ve yönetmenleri Mehmet Karaosmanoğlu ile
Özgenur Reyhan Gülen.
Bilgi: 0 212 252 59 35
İBB KÜLTÜR MERKEZLERİ
ÜCRETSİZ ÇOCUK OYUNLARI
ALTUNİZADE KÜLTÜR ve SANAT MERKEZİ
ALİS HARİKALAR DİYARINDA
Tiyatro Mie – 12:00
BAKIRKÖY CEM KARACA KÜLTÜR MERKEZİ
TAŞ DEVRİ
5 Taş Çocuk Tiyatrosu – 12:00
BAŞAKŞEHİR KÜLTÜR MERKEZİ
DİŞ PERİSİ - Koza Tiyatrosu – 12:00
FATİH ALİ EMİRİ EFENDİ KÜLTÜR MERKEZİ
ZIP ZIP - Büyülü Sahne – 12:00
GÜNGÖREN ERDEM BAYAZIT KÜLTÜR
MERKEZİ / HER ŞEY ELİMİZDE
Tiyatro Yeniden – 12:00
KARTAL BÜLENT ECEVİT KÜLTÜR MERKEZİ
GELENEKTEN GELECEĞE KARAGÖZ
Unima İstanbul – 12:00
SULTANBEYLİ KÜLTÜR MERKEZİ
MİNİK MAYMUN MUKİ - İstanbul Çocuk
Sanat Tiyatrosu – 12:00
SULTANGAZİ 50. YIL KÜLTÜR VE SANAT MERKEZİ / KELOĞLAN’IN KISMETİ
Tiyatro Yansıma – 12:00
TUZLA İDRİS GÜLLÜCE KÜLTÜR MERKEZİ
KORKAK KORKULUK
Avrasya Sanat Çocuk Tiyatrosu – 12:00
ÜMRANİYE ATAKENT KÜLTÜR MERKEZİ
KUKLA SHOW
Tomurcuk Çocuk Tiyatrosu – 12:00
YEŞİLPINAR KÜLTÜR MERKEZİ
GİZLİ DÜNYA - Tiyatro Kemer Sanat
Merkezi – 12:00
Bilgi: 0212 467 07 00 4
14 Nisan Cumartesi Etkinlikleri
nerede ne var?
ANKARA
Masal Masal İçİnde
Çağlar Kültür Merkezi
15:00
0312 230 17 30
İZMİR
“Kİtabın Ege Yolculuğu” başlıyor.
(14-22 Nisan)
Yaklaşık 350 yayınevi ve sivil toplum
kuruluşunun katılımıyla düzenlenecek
olan “17. İzmir Kitap Fuarı”, Uluslararası
İzmir Fuar Alanı’nda başlıyor. Dokuz
gün sürecek fuarda söyleşi, panel, şiir
dinletileri, dans gösterilerinin yer aldığı
toplam 120 etkinlik gerçekleştirilecek.
0232 464 92 01
KARTİNG EĞİTİMİ
Çankaya Karting Spor Kulübü Derneği, karting eğitim programlarını 6-12 yaş
grubu çocuklara yönelik olarak düzenleyecek. Kurslarda gruplarında öne çıkan
çocuklara 22-23 Eylül tarihlerinde, ücretsiz, özel bir program uygulanacak. Program sonunda seçilecek iki çocuk 2013 Türkiye Karting Şampiyonası’nda kulüp sporcusu olarak yarışacak. Eğitimler 14 Nisan
Cumartesi başlıyor.
ANTALYA
Antalya Uluslararası Koro Festİvalİ
Büyükşehir Belediyesi’nin Aktif Felsefe Antalya Şubesi işbirliğiyle düzenlediği 4. Antalya Uluslararası Koro Festivali 11 Nisan
Çarşamba günü başlıyor. Festivale 5 ülkeden 11 koro katılacak.
14 Nisan Cumartesi saat 16.00’da AKM Aspendos Salonu’nda İtalyan ikili Duo Darclee festival için özel bir konser verecek.
0 242 238 52 33
BURSA
Kent Meydanı AVM
Kent Meydanı AVM, Nisan ayı boyunca
çocuklar için, uzman eğitmenler eşliğinde
ücretsiz sanat atölyeleri düzenliyor.
0224 255 01 08
nerede ne var?
5
15 Nisan Pazar Etkinlikleri
PEGASUS İLE YÜKSEKLERE UÇUŞ SERGİ
ETKİNLİKLERİ / Çatı Gezgini
Beşiktaş Çağdaş MKM / Akatlar
Bu atölye çalışmasında çocuklar aileleriyle birlikte plastik pervaneli, köpük kanatlı, çubuk gövdeli ve lastik motorlu kendi
uçaklarını üretecekler. Ortaya çıkan model
uçağın adı Çatı Gezgini. “Bu uçak uçuyor
mu?” diye merak eden tüm 5-12 yaş grubu çocuklar ile aileleri bu atölyeye davetli.
Çatı Gezgini’ni yaparken katılımcılar hem
eğlenecek, hem de model uçaklar konusunda temel bazı bilgiler edinecekler.
Yaş Grubu: 5-12 Yaş / Saat: 11.00-12.00
Ücret: 20 TL / Bilgi: 0212 252 40 48
AYŞE GÜLDİZ SANAT
VE GELİŞİM ATÖLYESİ
ÇOCUK ATÖLYELERİ / Moda
Ayşe Güldiz Sanat ve Gelişim Atölyesi’nde
Nisan ayında da çocuklar için temel
sanat atölyeleri devam ediyor.
Konuşan Tuvaller
Saat: 15.00 – 16.15
OYUNCAK MÜZESİ
ÇOCUK ETKİNLİKLERİ
Göztepe
Fosil Keşif Atölyesi
Çocuklar, Paleontolog Dr. Nuran
Filoreau ile birlikte yaptıkları kazılar
sırasında “Fosil nedir?”, “Neye
benzer?”, “Nerede bulunur?”, “Fosil
bize ne anlatır?” gibi soruların
cevaplarını öğreniyorlar. Çocuklar
yaptıkları keşif kazısıyla kum
havuzunun içerisindeki fosilleri
bulup geçmiş ile günümüz arasında
bağlantılar kuruyorlar.
Küçük araştırmacılar bilim adamlarının
yöntemleriyle hem eğleniyor, hem de
öğreniyorlar.
Saat: 11:00- 12:00
Ücret: 25 TL
( Müze giriş ücreti dahildir.)
ATÖLYE ÜSKÜDAR ÇOCUK ATÖLYELERİ
Üsküdar
Atölye Üsküdar’da çocuklar için gerçekleştirilen sanat atölyeleri, farklı malzeme, teknik ve yöntemleri kullanarak çocuklarda
var olan yaratıcı potansiyeli ortaya çıkaran
ve onlara bu alanda yeni ufuklar açan etkinliklerden oluşuyor. Çocuklar, yaratıcılıklarını kimi zaman kendi sergilerini oluştururken, kimi zaman modelaj çalışması yaparken, kimi zaman fotoğraf, video çalışmaları sırasında ortaya çıkarıyorlar; sanatsal üretim süreci içerisinde eğlenerek öğreniyorlar ve öğrendiklerini yaşantılarına geçiriyorlar.
Birebir Boyutta Figür Çalışması
Saat: 13.00-14.00
Yaş Grubu: 6-10 Yaş
Ücret : 15 TL
Kontenjan: 10 kişi
Bilgi: 0505 773 96 12
nerede ne var?
6
15 Nisan Pazar Etkinlikleri
2012 BEYBLADE TURNUVASI
Beyblade ustalarının katılacağı, İstanbul, Ankara, İzmir, Antalya ve Bursa’daki
Toyzz Shop’larda gerçekleştirilecek turnuvalar sonucunda elemelerde finale kalanlar, Beyblade Taktik Seti, şampiyon olan
Beyblade ustaları ise 250 TL değerinde
Hasbro ürünü kazanıyor!
2012 Beyblade Turnuvası’nın İstanbul
ayağındaki elemeler 7 ve 8 Nisan 2012 tarihlerinde, final ise 15 Nisan 2012 tarihinde Toyzz Shop Pendik Marintürk, Toyzz
Shop Trump Towers ve Toyzz Shop Torium
Alışveriş Merkezi’nde gerçekleştirilecek.
ANKARA
Oyuncakçı – Canlar Tİyatrosu
13:00
0312 419 52 52
Palyaço Kral – Tiyatro Tempo
13:00
0312 232 32 92
İZMİR
Kedİgöz Danışman – İzmİr Devlet
Tİyatrosu Karşıyaka Ragıp Haykır
Sahnesİ
14:00
0232 364 64 87
Bilgi: http://www.haydifirlat.com
ANTALYA
Don Kİşot
Antalya Devlet Tİyatrosu
14:00
0242 344 46 49
BURSA
Alaaddİn’İn Sİhİrsİz Lambası
Bursa Devlet
Tİyatrosu
14:00
0224 221 29 44
söyleşi
7
Küçük Kara Balık Veli İnisiyatifi Montessori Okulu
için bir araya gelmesi ve bunun için gönüllü çalışmasıyla ortaya çıktı. Önce Montessori
ve Kaynaştırma Eğitimini Geliştirme Derneği
kuruldu. Ardından derneğin iştiraki olarak
kuruluşuna başlanan çocuk evi, Ekim ayında, Küçük Kara Balık Çocuk Evi adıyla eğitim
hayatına başladı.
Veli inisiyatifi okul ne demek? İdare biçiminiz nasıl? Her şey veliler tarafından mı
yürütülüyor?
Veli İnisiyatifi, işleyen bir okul aile birliğiHaftalardır çocukların eğitimi meselesiyle dir. Patron kavramının yerini veli-öğrenciyatıp kalkıyoruz. Bundan önceki siyasi ikti- eğitimci birlikteliği alır. Çocuklarını mevcut
darlar gibi, şu andaki iktidar da kendi çıkar- okullardakinden farklı bir dünya görüşü ile
larına uygun bir eğitim modelini dayatıyor. eğitmek isteyen ebeveynlerin bir dernek kurBu açıdan bakınca, çocukların eğitimi mese- maları ve buna bağlı olarak açılan okullar
lesinin iyi niyetle ele alınan bir çalışma ala- anlamına gelir. Bu dernekleri denetleyen ve
nından çok, siyasi bir savaş alanı olarak de- uygulanacak eğitim konusunda destek veğerlendirildiği gerçeği çıkıyor karşımıza. BDK ren danışmanlar “bilimsel kurul” adıyla anıHafta Sonu, bu keşmekeşin içindeki alterna- lır ve derneğin kurmayı planladığı okullatifleri merak etti. Bir grup velinin girişimiy- ra program hazırlamakla görevlidirler. İdale kurulan Küçük Kara Balık Çocuk Evi – Veli ri denetim ise derneğin yönetim kurulu taraİnisiyatifi Montessori Okulu hakkındaki soru- fından yapılır.
larımızı yönetim kurulu üyesi Yasemin Erdin Şu an kaç aile ve kaç çocuk var burada?
Tavukçu yanıtladı.
Küçük Kara Balık Çocuk Evi’nde şu anda 28
“Küçük Kara Balık” kuruluş ve işleyiş biçi- çocuk var. Destekçilerimizle beraber 78 aimiyle Türkiye’de bir ilk. Veli inisiyatifi bir leyiz.
Montessori okulu açma fikri nasıl ortaya Her aile ayrı bir görüş mü demek? Çatışçıktı?
ma yaşadığınız zamanlar olmuyor mu? Ya
Fikir, çocuklarının okul öncesi eğitimi ile il- da şöyle soralım: Uzlaşma metodunuz ne?
gili endişeleri olan bir grup anne babanın Elbette okulun kuruluşundan beri çatışma
2010’da, söylenmek yerine çözüm üretmek yaşadığımız konular var. Sabahlara kadar
süren toplantılar, konu çocuk olduğu için,
her zaman uzlaşma ekseninde gerçekleşti.
Eğitimle ilgili konularda her zaman uzmanlardan görüş alındı, yönetsel konularda ise
seçimle gelen ve inisiyatif alan dernek yönetim kurulu itici güç kabul edildi.
Montessori eğitimine dönelim. Neden başka bir eğitim modeli değil de Montessori’yi
seçtiniz?
“Kendim yapabilmem için bana yardım et.”
Bu cümle Montessori Pedagojisinin ana fikridir. Kendi deneyimlerini edinmesi için çocuğa fırsat tanımak, gerekenleri sağlamak
anlamına gelir. Montessori eğitimi, çocuğa hazırlanmış bir çevrede kişiliğini oluşturmak için özgürlük tanıyarak gelişim sürecini destekleyen, ortaya çıkaran, çocuğun kendi onuru içerisinde bireyselleşmesi ve sosyalleşmesini ciddiye alan, kişisel bir eğitimdir.
Montessori eğitimi temelde kişiliğin oluşumu
üzerinde durmaktadır. Montessori Pedagojisi bireysel zekaya dayalı ve yaratıcı problem
çözme becerisini teşvik ve talep eder. Amaç,
güçlü bir kişilik ve öz denetimin oluşmasıdır.
KKB’de bu
eğitim nasıl uygulanıyor?
Tabii ki, her
eğitim sisteminin yerel
bakış açısıyla
söyleşi
8
uyumlu olması gerekiyor.
KKB’deki Montessori eğitimi
de Türkiye’ye
uyumlanarak
gerçekleştiriliyor. Dil materyalleri Türkçeye göre yeniden düzenleniyor, Milli Eğitim
Bakanlığı’nın okul öncesi müfredatıyla paralel yürütülüyor.
Montessori eğitimi almış bir çocuğun, başka çocuklardan farkı nedir?
Her çocuk kendine has ve özeldir. Montessori
eğitim sisteminde çocuğun bu benzersiz karakter yapısına saygı duyularak eğitim veriliyor. Bu şekilde özgüvenli, yaratıcı, kolay sosyalleşebilen, özdisiplinini kurabilen, kendisine ve çevresine saygı ve sevgi duyan, bulundukları çevre ve doğaya özenli çocuklar olabiliyorlar. Bu eğitimi alan çocuklar, kendi bireysel beceri ve ilgi alanında kendi hızlarına
uygun olarak gelişirler. Bir problemi tanımlamayı ve onu çözmek için nasıl çalışacaklarını öğrenirler.
8. Montessori eğitimi alan bir çocuk, ilkokulda ülkemizin eğitim sistemiyle karşılaştığında zorluk yaşamaz mı? Arada
uçurum yok mu sizce?
Montessori Eğitimi’nin bireye en büyük katkısı, uyum becerisinin gelişmesidir. Bu beceri, her türlü sistemde var olabilmeniz için elinizde olan bir anahtardır. Okulda hayatın
kendisi en sade, en gerçekçi haliyle yaşan-
dığı için, sonraki aşamalarda, düşünülenin
aksine, bu deneyim, avantaja dönüşür. Asıl
uyumsuzluk ve travmayı, klasik okul öncesi
eğitiminden gelen veya geleneksel bakış açısıyla prens-prenses gibi davranılan, her yaptığı yüksek onay ile ödüllendirilen çocuklar
yaşıyor. Bilimsel gerçeklik açısından bakarsak, yurtdışında onlarca yıldır bu sistemden
mezun olan insanlar üzerinde yapılan araştırmalar, bu kişilerin tüm sistemlere uyum
sağlamada başarılı olduğunu gösteriyor.
Okula gelen talepler nasıl? Şube açmak
gibi bir niyetiniz var mı?
Küçük Kara Balık, 2. yılında yoğun bir taleple karşılaştı. Hem Avrupa yakasında, hem
de Türkiye’nin çeşitli yerlerinde şube açılması için neredeyse baskı görüyoruz diyebiliriz.
Türkiye’de Montessori okullarının açılmasının önündeki en büyük engel yetişmiş Montessori eğitmenlerinin yeteri kadar olmaması. Bu engelin aşılması için çalışıyoruz ve aşıldığı zaman, Dernek olarak başka Montessori
okullarının açılması için destek olmaya hazırız. Hedef olarak başka Küçük Kara Balıklar
açmak gibi bir planımız yok.
Peki çocuklarınızın ilkokula başlama yaşı
geldiğinde ne yapacaksınız? Bir Montessori ilkokulu düşünülüyor mu?
Çocuklarımızın bu sistemin doğal bir sonucu
olarak uyum yeteneklerinin yüksek olduğunu
ve öğrenmeyi sevmeyi öğrendikleri için her
koşulda kendilerini geliştirip mutlu ve başarılı olacaklarına inanıyoruz. Bununla birlikte
tabii ki bir Montessori İlkokulu kurmak için
çalışmalara başladık.
İlkokula başlama yaşı demişken, 4+4+4 sistemi hakkında ne düşünüyorsunuz? Sizce
sonuçları ne olacak?
Yeni eğitim yasasının en büyük sorunu, uygulayıcılardan uzak ve alt yapısı hazırlanmadan veya yapılan çalışmalar yeterince aktarılamadan devreye sokulmuş olması. Tüm
bu kaos içinde görünen o ki, önümüzdeki yıllarda alt yapının tamamlanmamış olması,
personelin yeni sisteme uygun eğitim almaması sebebiyle özellikle, 2006-2007 doğumlular oldukça kötü etkilenecekler.
• Montessori Eğitimi geleneksel
modellerden farklı bir eğitim
sistemidir.
• Eğitim, her çocuğa özel
programlanır ve uygulanır.
• Her çocuk bireydir, kendi hızında
eğitim alır.
• Çocuklar karışık yaş uygulaması
ile kendi gelişim seviyelerine göre
eğitim alır.
• Montessori’de Her Çocuğun Seçim
Özgürlüğü Vardır
• Montessori’de Çocuğun Hareket
Özgürlüğü Vardır
Daha detaylı bilgiye www.montessori.org.
tr adresinden ulaşabilirsiniz.
iyi cüceler’de neler var?
9
“... keyifli
etkinliklere
katılmak isterseniz
ya da sadece
kitap karıştırmak
ve sohbet etmek
isterseniz bize
uğrayabilirsiniz.”
İyi Cüceler’de Neler Oluyor?
Merhaba, Merhaba!
Hemen bir haberle başlayalım. Biz bu hafta sonu
Boğaziçi Mezunlar Derneği’nin organize ettiği 7.
Özel Ana Okulları ve İlköğretim Okulları Tanıtım
Günleri’nde olacağız. Okul seçme aşamasındaki
aileleri okullarla buluşturan bu etkinlikte, biz de
kitaplarımız, oyuncaklarımız ve atölyelerimiz ile
ailelerle buluşmayı ümit ediyoruz. Yolunuz düşerse bize merhaba demeden sakın ayrılmayın!
Bu hafta sonu İyi Cüceler’de iki kocaman atölye
var. Biri Cumartesi 11.30’daki Marangoz Cüceler
ki, hava elverirse ahşap bebeklerimizi bahçede
boyayıp kurutacağız. Geçen atölyede hem anne
babalar, hem biz, hem de çocuklar bu işten öylesine keyif aldılar ki, tadı damağımızda kaldı. Denemediyseniz mutlaka katılmanızı öneririz.
Bir diğeri ise her atölyede çocuklardan sonra annelerin de sıraya girdiği Ebru Atölye’miz.
Suyun üzerine resim yapmak, küçükler kadar
büyükleri de etkiliyor. Emine öğretmenimiz öyle
candan, öyle tatlı ki kimseyi kırmıyor, çocuklarla annelerin sudaki desenleri bahçemizde hep
birlikte kuruyor. Bu haftaki ebru atölyesinin bir
özelliği de, 23 Nisan’ı önden karşılayacak olmamız… Sürprizimizi gelince göreceksiniz.
Tüm bu keyifli etkinliklere katılmak isterseniz, ya
da sadece kitap karıştırmak ve sohbet etmek isterseniz bize uğrayabilirsiniz.
Yeni haftada görüşmek üzere,
İyi Cüceler adına Biranda ve Zeynep
iyi cüceler’de neler var?
10
İyi Cüceler’de Bu Hafta (7-13 Nisan)
14 Nisan Cumartesi
“Marangoz Cüceler”
Cücelerimiz ahşap parçaları
boyuyor giydiriyor, kendi ahşap bebeklerini yapıyorlar.
Saat: 11:30
Yaş: 5 yaş üstü
Ücret: Nakit 40 TL, kredi
kartı ile 50 TL
15 Nisan Pazar Ebru
Atölyesi
Emine öğretmenle, çocuklar
suda harika desenler
yaratıyorlar. En keyiflisi de
onları kapı önünde kururken
seyretmek oluyor!
14 Nisan Cumartesi Sinema
Atölyesi (4. Ders)
Sinema atölyemize artık tek
ders için de katılım alıyoruz.
Sinemayla ilgilenen genç
arkadaşlarımızı bekleriz.
Saat: 17:30
Yaş: 10 yaş üstü
Ücret: (tek ders) nakit 40
TL, kredi kartı ile 50 TL)
Saat: 14:30
Yaş: 3 yaş üstü
Ücret: 40 TL
Bilgi ve rezervasyon için 0216 385 91 11 15 Nisan Pazar Okuma:
“Köpekler Bale Yapmaz”
Pearson Yayıncılık’ın yeni kitaplarından
“Köpekler Bale Yapmaz’la tanışmaya
bekliyoruz.
Saat: 16:00
17 Nisan Salı Okuma
“Kaç Uyku Sonra”
Artemis Çocuk’tan çok sevimli bir
doğum günü hikayesi.
Saat: 11:00
Okuma ve söyleşi etkinliklerimiz
ücretsizdir
16 Nisan Pazartesi Origami
Nazan Hanım, çocuklara kağıttan
harikalar yaratmayı öğretiyor. Origami atölyelerinin hepsi çok ama çok
keyifli geçiyor, hem sohbet ediyor hem
de ellerimizi çalıştırıyoruz.
Yaş: 3-6 arası
Saat: 11:00 Ücret: 25 TL
19 Nisan Perşembe
Bahara Merhaba!
Atık malzemelerden bahar dalları,
rüzgar gülleri yapıp baharı
karşılıyoruz!
Yaş: 2 yaş üstü Saat: 11:00
Ücret: 15 TL
info@iyicuceler.com
Facebook: Iyi Cüceler
Twitter: @Iyi_Cuceler
düşevi’nde neler var?
11
Havalar harika gidiyor derken, bir anda bastıran soğuklar hepimizi yine kapalı mekanlara
yöneltse de, keyfimizi bozmayı başaramadı! Yine
bol kitaplı, oyunlu, atölyeli bir hafta bizi bekliyor.
Yeni kitaplarımız geldi! İş Bankası’nın, Red House Kidz’in, Pearson’ın, Altın Kitaplar’ın yeni
ve birbirinden güzel kitapları, geldiği gibi kapı
arkasına saklanan bahar gibi içimizi kıpır kıpır yaptı. Oturup neredeyse hepsini tek tek okuduk, hepsinden ayrı keyif aldık. Bir kısmını zaten
“Bir Dolap Kitap” kapaklarından okumuşsunuzdur eminiz. Okumadıklarınız da yakında karşınıza çıkacaktır. Bu kitapların büyüsüyle çok yakında okuma saatlerimize yeniden başlayacağımızın müjdesini de verelim hemen. Hatta geçen
sene yaptığımız gibi İngilizce okuma saatimiz de
yeniden Düşevi’nde başlayacak. Hep diyoruz ya,
bizi izlemeye devam edin!
Yenilik olarak bir de “fırsat köşesi” ekledik
Düşevi’ne. Her hafta değişen ürünleri indirimli
olarak sattığımız bu köşeyi ziyaret etmeden çıkmamak lazım! Bizden söylemesi…
Hepimiz için ışıl ışıl, kitapla dolu, keyifli ve hayallerimizin gerçeğe doğru yol aldığı bir hafta
olması dileğiyle…
Düşevi Çocukların Kitapçısı
www.dusevikitapevi.wordpress.com
DÜŞEVİ ATÖLYE PROGRAMI:
Deney Atölyesi 14 Nisan Cumartesi – 14.00-15.00
(5-10 yaş) Birbirinden keyifli deneylerle, mıknatısların gizemli dünyasını beraber öğrenelim.
Ücret: 40TL+KDV
Tasarım Atölyesi *Her Cumartesi
15:30- 16:30 arası (6-12 yaş)
Yaratıcı çocuklarınızı çeşitli kumaş ve aksesuarlarla dilediklerini tasarlayabildikleri bir atölye çalışmasına bekliyoruz. İster bebeklerini alıp
gelsinler ve onlara kıyafet tasarlasınlar; ister
kendilerine çanta, odalarına asmak için süs eşyası ya da taç, toka yapsınlar. Tercihleri hangisi
olursa olsun, hocamızın portatif dikiş makinasında diktiği tasarımlarını yanlarında alıp götürebilecekler.
Ücret: 40TL+KDV
İngilizce Atölyeler:
Türkçe/ İngilizce Sanat Atölyesi (2-3 yaş)
16 Nisan Pazartesi 10:30- 11:30 arası
Miniğiniz hem kesme- yapıştırma çalışmaları
yapsın, hem de farkına varmadan İngilizce öğrenmeye hazırlık yapsın.
Ücret: 40TL+KDV
İngilizce Sanat Atölyesi: Çocuğunuz hem çeşitli sanat aktiviteleri yapsın, grup oyunları oynasın, hem de farkına bile varmadan İngilizce öğrensin istiyorsanız doğru yerdesiniz demektir!
Ücret: 50TL+KDV
Facebook/ düşevi kitapevi Twitter/ dusevikitapevi
Tel: 0212 322 92 12 (Göktürk)
12
serbest atölye
Roald Dahl’ın Koltuğu
Benim için hayalperest denilebilir, zira hiç üşenmem, kar demem
kış demem sürekli hayal kurarım. Ulaşılmaz hayaller değildir bunlar, parmaklarımın ucuyla dokunabileceğim kadar yakındırlar ama
ben bir türlü değemem onlara. Sonra beklemediğim bir anda bir
şey olur ve hayallerime dokunuveririm.
Roald Dahl’ın koltuğuna, yani Charlie’nin Çikolata Fabrikası, Dev
Şeftali, Matilda ve Cadılar gibi birbirinden enfes kitapların yazarının, en az kendi kadar meşhur koltuğuna oturmak benim hayallerimden biriydi. Birkaç gün önce, koltuğun kendisine değil ama birebir kopyasına oturmamla kısmen gerçekleşti bu hayal. Tahmin etmişsinizdir, Londra’da adı büyük kendi küçük Great Missenden kasabasındaki Roald Dahl Müzesi’nden bildiriyor bu hafta Serbest Atölye.
Hemen girişte timsah şeklindeki ahşap sıranın üzerinde bir şeyler çizen bir çocukla karşılaşıyorum. Birkaç adım daha atınca, müzenin
her yerinde bir şeyler yazan, çizen, izleyen, dokunan, giyinen onlarca
çocuk görüyorum. Her yer kıpır kıpır. “Müze dediğin zamanın donduğu yer değil midir? Yanlış bir yere mi geldim acaba?”diyorum
kendi kendime. Şaşkınlıkla etrafa bakınırken yere bakmayı ihmal ettiğimden bir şeye basıyorum. Bastığım şey “Iykk üstüme bastın”
diye bir çığlık koparmıyor, ne söyleyecekse harflerle söylüyor. Çünkü
o bir yazı ve RoaldDahl’ın küçük kulübesinin sarı kapısına kadar devam ediyor. Yürüyorum ve okuyorum: RoaldDah’ın, kulübesine girmek isteyen çocuklara, içeride bir kurt olduğunu bu sebeple içeri
giremeyeceklerini söylediği yazıyor yerde. RoaldDahl’ın bu gizemli çalışma mekanına ailesi dâhil kimsenin giremediğini biliyordum.
Kulübenin içini bir tek kitaplarının illüstratörü QuentinBlake görmüş, diye duymuştum. Bu nedenle şaşırmıyorum. Artık, dokunmamak koşuluyla kulübenin içini görmek mümkün. Kapının gerisinde,
camla çevrilmiş, belki de müzede dokunulamayan tek mekan olan
RoaldDahl‘in evinin bahçesindeki köhne “kulübesinin içi” yer alıyor.
“Dışı olmayan bir şeyin içi nasıl olur?” sorusuna maruz kalacağım
için, ”Bu tanımlamayı kullanmasam mı acaba?” diye düşünüyorum
ama aynen böyle, kulübenin içi var dışı yok. Bahsettiğim sarı kapının da zaten içinde olduğum odaya açıldığını söyleyeyim de tam olsun. Aklınız iyice karıştı değil
mi? En iyisi benim gibi yapın; ben gezim boyunca bir
masalda olduğumu varsaydım. Böylece kapılardan geçip, bulunduğum mekana
çıktım. Bazen de durduğum
yerde birkaç saniyede yılları
yaşadım.
Neyse devam edelim. Dışı olmayan odanın içinde kalmıştık.
Burnumu cama dayıyorum
ve odadaki objeleri saymaya başlıyorum: Bir, iki, üç,
dört, beş… Saymaya devam
ederken, hemen önümde,
serbest atölye
13
odadaki her objenin tek tek numaralandırıldığı ve her birinin hikayesinin anlatıldığı bir kitapçık görüyorum. Saymayı bırakıp kitapçığa göz atıyorum. En çok koltuğun hikayesini merak ediyorum.
Koltuğun aslında Roald Dahl’ın annesi Sofie Magdalene’ye ait olduğunu okuyorum. Tam sırt bölgesine denk gelen yerdeki oyuğun bizzat Roald Dahl tarafından açıldığını, sırt ağrıları nedeniyle ameliyat
olana kadar böyle bir kertmeye ihtiyaç duyduğunu, ameliyat sonrası bu sefer de oyuğu doldurmaya çalıştığını okuyunca gülüyorum.
Sadece okumuyorum, küçük ekranda Roald Dahl’ın kendisi koltuğu
nasıl kullandığını anlatıyor, izliyorum: Koltuğa oturuyor, dizlerine
battaniyesini örtüyor, önce bir mukavva ruloyu, sonra yazı tahtasını kucağına alıyor ve 45 sene boyunca her gün aynı saatte (öğleden
önce 10:00-12:00, öğleden sonra 4:00- 6:00 saatleri arasında) bu şekilde yazdığını anlatıyor.
“Yazmak”; en önemli ikinci noktaya geldik. Müze, ziyaretçilerin dikkatini “yazmak” konusuna çeken sunumlar hazırlamış. Duvarlara
asılmış kulaklıkları taktığınızda yalnızca Roald Dahl’ı değil, yazmak
üzerine konuşan farklı yazarları da dinleyebiliyorsunuz.
Sonra “fikirler” var. Roald Dahl, en nefret ettiği sorunun “Bu fikir
aklınıza nasıl geldi?” olduğunu söylemiş bir seferinde.
Fikirler gelirler ve giderler,
maharet onları yakalamak
sanırım. Roald Dahl bunu
yapmış, aklına gelen fikirleri kaçmadan bir deftere not
etmiş. Bazen hemen gerçekleşmiş, bazen de yıllar sürmüş bir kitaba dönüşmeleri.
Matilda kitabının, tek satırlık bir fikir olarak bu deftere
kaydedilmiş olduğu ve 20 yıl
sonra yazıldığı düşünülürse,
iyi ki de not etmiş, değil mi?
Çocukların (müzenin ziyaretçilerinin) fikirlerini yazacağı bir fikirler masası var.
Birkaç çocuk ve yetişkin, harıl harıl akıllarına gelen fikirleri yazıyorlar. Fikir çok değerli olmalı, avuç içi kadar bir
pencere, bu pencerenin
olduğu duvara gömülü bir mikrofon görüyorum. “Bir hikaye fikrin
mi var? Fikrini Minpins
penceresine fısılda” yazıyor yanında. Eğiliyorum ve pencereye birkaç fikrimi fısıldıyorum.
Ve “kelimeler”. Önce kelimeleri buluyor Roald Dahl. Bunu öğrenince, birkaç gün önce gezdiğim bir Shakespeare sergisi geliyor aklıma. Shakespeare’in şiirlerinden rastgele seçilmiş kelimeleri gelişigüzel yan yana getirildiğinde bile hep bir ahenk elde edildiğini bizzat
gözlerimle gördüm. Bazı kelimler büyülü oluyorlar demek ki. Roald
Dahl’ın kelimleri de öyle olmalı. “Tabi ya, tuğlanın en iyisini seçmek gibi kelimeleri seçmek, bu neden hiç aklıma gelmedi?” diyerek hayıflanıyorum.
Gezerken kendimi kaybedip, müzeleri kapamak bir huy oldu bende.
Akşam oldu ve daha anlatacak çok şey var ama en iyisi seçtiğim kelimeleri uzun bir cümlede bir araya getirerek geziyi tamamlamak.
Hazırsanız dünyanın en uzun ikinci cümlesini kuruyorum.(Birincisini
hangisi bilmiyorum ama illaki vardır.)
Roald Dahl müzesinde “Bir kitap nasıl yapılır?” sorusuna cevap bulmak da mümkün, kendi filmini yap diyen küçük bir bilgisayar yardımıyla film yapmak da; düşünmek, fikrini sesle, sözle, yazıyla, kalemle, kağıtla, dansla ifade etmek de mümkün, Willy Wonka kostümü giyip çikolata şeklinde yapılmış bir kapı önünde poz vermek de;
içeride sıkılırsan (ki bu çok zor) bahçede koşturmak da mümkün, bir
köşeye kıvrılıp uyumak da, hatta bunların hiç birini yapmayıp sadece kitap okumak da mümkün.
Ama galiba en güzeli, RoaldDahl’ın koltuğunun tıpkısının aynısına
oturup, fotoğrafta görülen şu tatlı çocuğun yaptığı gibi bir hikaye
fikri düşünmek.
Beyhan İslam
Yaşasın, annem pırasa pişirmiş!!!
Et yemezse!
İşte en önemli konulardan biri. Et yoluyla
protein alması önemli ama sizin miniğiniz
bunu reddediyor. Paniğe gerek yok. Aşağıdaki bir kaç madde size yardımcı olabilir.
• Köfte sert geliyorsa, kıymayı yemeklere
katmayı deneyin.
• Kırmızı et yemiyorsa tavuk ya da balık deneyin.
Yaşasın, annem pırasa pişirmiş!!!
• Makarna seviyorsa üzerine kıymalı ve
İnanamadın değil mi Sevgili Okur;
sebzeli sos yapmak işe yarar.
Böyle cümleleri çocuklardan duymaya pek • Kıymalı poğaça ya da börek seveceklealışık değiliz. Bütün çocuklar mı sebzelere
ri bir seçenek olacaktır.
karşı? Acaba sebze sevmemek çocukların Et yemediği durumlarda...
genel alışkanlığı mı? Bunların, çoğu ebe- • Mercimek, nohut gibi baklagilleri unutveynin ortak sorunu olduğuysa kesin!
mayın.
Anne karnından itibaren onları en sağlıklı • Yumurta sarısını yemeklere katmak
nasıl besleyeceğimizi, gelişimleri için hanideal bir çözüm olabilir.
gi besinleri seçmemiz gerektiğini en ince • Sütlü tatlılara, keklere kuru yemiş renayrıntısına kadar düşünür, uzmanlardan
deleyebilirsiniz.
görüş alıp, araştırırız. Peki ne olur? Minik
misafirimiz geldikten sonra büyümeye ve Ya süt içmezse?
tüm planlarımızı alt üst etmeye başlar. Eh, • Doğrudan süt vermek yerine, süt ürünsonrasını yazmaya ya da hayal etmeye gerek yok. Elinde tabakla sinir küpüne dönmüş anneler; annelerden oyunlar oynayarak kaçan çocuklar...
Haydi gelin birlikte bu durum için neler
yapabiliriz bir düşünelim ve bir kaç pratik
tarife bakalım.
Umut Kaan Özdemir
ev editörü
14
•
•
•
•
•
lerini (peynir, yoğurt vs.) deneyin.
Sıcak sevmiyorsa soğuk, soğuk sevmiyorsa sıcak süt deneyin. Sütlaç, muhallebi gibi tatlılar yapın. Yemeklerine yoğurt katın. Tabaklarda
yemeğin yanında yoğurda yer verin.
Bardağına renkli kamışlar koymayı
deneyin. Yoğurtlu veya sütlü çorbalar yapın.
Sebze yedirmenin püf noktaları...
• Meyveler de sebze yerine geçer. Mutlaka sevdiği meyveler vardır. Bu seçeneği
denemeyi unutmayın!
• Salatalık, havuç gibi sebzeleri çeşitli şekillerde dilimleyip, eğlenceli tasarımlar
yapın.
• Siz bolca sebze yemeği yiyerek model
olun.
• Sevdiği yemeklere (çorba, köfte, pilav,
sos) sebze rendeleyin.
ev editörü
15
Daha dirençli çocuklar için ne yapabiliriz?
Yukarıdaki yöntemleri denediniz ve işe yaramadı mı? Merak etmeyin, ebeveynlerde
çare tükenmez. Çocuklara yemek yedirmenin belki de en kolay yolu, yemek yeme eylemini onların seveceği hale getirmektir.
Üçüncü sayıda yayınladığımız manzaralı
tabak tasarımları (3. Sayıya link?) bunun
için güzel bir örnek. Çocuklara sunduğumuz yemeklerin lezzetleri kadar görünüşlerinin de cezbedici olması önemli.
Yemek saatini çocuğunuzla birlikte geçirebileceğiniz bir oyuna dönüştürmeyi de deneyebilirsiniz.
yapabilirsiniz. Çocuklar değişiklikten hoşlanırlar.
Son olarak en can alıcı noktayı hatırlatalım. Çocuğunuzun yemesini istediğiniz yemekleri sizin de yediğinizi görmesi en iyi
yöntem olacaktır.
KAŞNİKA
Malzemeler:
3 Yumurta
1 Su Bardağı Sıvı Yağ
1 Su Bardağı Süt
1 Su Bardağı Yoğurt
2 Su Bardağı Un
2 Su Bardağı Mısır Unu
4 Sap Pırasa
1 Su Bardağı Peynir
1 Su Bardağı Ayıklanmıkş Zeytin
1 Paket Kabartma Tozu
Tuz, Karabiber, Toz Kırmızıbiber
YAPILIŞI:
Sıvı malzemeleri birbirine yedirerek karıştırın.
Pırasaları dörde bölerek ince ince kıyın ve
bir kapta tuz ile yoğurun. Diğer malzemelerle birlikte karıştırarak, yağlanmış tepsiye dökün. Önceden ısıtılmış 180 derecelik fırında 40-45 dk pişirin. Çocuklar pırasa
Ödül ve ceza sistemini yemek yeme eylemi yediklerinin farkına bile varmayacaklar.
için uygulamamanız daha iyi olacaktır. Bu
durum çocukların yemek yemeye direncini BRÜKSEL LAHANALI MÜCVER
arttırabilir.
Malzemeler:
Yemekleri çocuklarla birlikte hazırlayabilir, 2 Yumurta
evinizin uygun bir alanında birlikte piknik 1 Su Bardağı Yoğurt
½ Su Bardağı Peynir
1 Çay Bardağı Sıvı Yağ
1 Su Bardağı Un
Dilediğiniz kadar Brüksel Lahanası
Dereotu, Maydonoz
Yapılışı:
Sıvı malzemeleri birbirine yedirerek karıştırın. Brüksel lahanalarnı yumuşayana kadar haşlayın. Haşlanan lahanaları, dereotu ve maydonuzu ince ince kıyın. Tüm malzemeleri birbirine yedirerek karıştırıp cıvık
bir hamur elde edin. Dilerseniz sevdiğiniz
baharatlarla tatlandırabilirsiniz.
Karışımınızı kaşık yardımıyla, ya da şekilli kalıplarınız var ise onlarla, yapışmaz tavada pişirin. (Tavanın cinsine göre bir miktar sıvı yağ ile pişirebilirsiniz)
Bu yemeğinizi domates sosu ile servis yaparsanız, çocukların daha çok hoşuna gidecektir.
“Çocuklara sebzeleri eğlendirerek yedirmek için arka sayfadaki Pino Sebze Tiyatrosu’ nu ziyaret edin!
pino’nun köşesi
16
pino’nun köşesi
17
Yayıncı:
Bir Dolap Kitap
Editör:
Umut Kaan Özdemir
Grafik Tasarım:
Gökay Cesur
Uygulama:
Cihan Mutlu
“BDK Hafta Sonu’nda
tanıtım sayfalarınızla
yer almak isterseniz bize
ulaşın!”
İletişim:
umut@birdolapkitap.com
0532 397 43 75
Katkıda bulunanlar:
Beyhan İslam, Pınar Büyükgüral
M. Banu Aksoy, Yıldıray Karakiya
COPYRIGHT/TÜM HAKLARI SAKLIDIR.©
5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunundan doğan tüm
tüm haklarımız saklıdır. Bu yayının hiç bir bölümü, Bir Dolap Kitabın ve yazarının önceden yazılı izni olmaksızın mekanik olarak, fotokopi yoluyla veya başka herhangi bir şekilde
kopyalanamaz,çoğaltılamaz; başka bir imzayla ve kaynak göstermeden yayınlanamaz.
Yayımlanan yazılardan yazarları sorumludur.