Türkiye Enerji Raporu 2011`in PDF formatına
Transkript
Türkiye Enerji Raporu 2011`in PDF formatına
cmyk ISSN : 1301-6318 DÜNYA ENERJİ KONSEYİ TÜRK MİLLİ KOMİTESİ Cinnah Cad. No. 67/15 06680 Çankaya/ANKARA Tel : (0312) 442 82 78 (pbx) Fax : (0312) 441 96 10 e-mail: wectnc@tr.net web-site: www.dektmk.org.tr ENERJİ RAPORU 2011 Aralık 2011, Ankara Dünya Enerji Konseyi Türk Milli Komitesi • Enerji Raporu 2011 I ISSN : 1301-6318 DEK-TMK YAYIN NO : 0019/2011 Baskı : Poyraz Ofset - (0312) 384 19 42 Bu kitap Dünya Enerji Konseyi Türk Milli Komitesi’ne ait olup kitapdan kaynak gösterilmek şartı ile alıntı yapılabilir. Kitabın tamamı ya da bir kısmı izinsiz yayınlanamaz. Bu kitapda yer alan görüşler DEK-TMK’nın resmi görüşünü ifade etmesini gerektirmez. II Dünya Enerji Konseyi Türk Milli Komitesi • Enerji Raporu 2011 Dünya Enerji Konseyi Türk Milli Komitesi YÖNETİM KURULU Başkan : Süreyya Yücel Özden Temsil Ettiği Kuruluş Gerçek Kişi Başkan Yardımcısı : Prof. Dr. H. Mete Şen İTÜ Rektörlüğü Genel Sekreter : Ömer Ünver Gerçek Kişi Sayman Üye : Ülker Aydın Gerçek Kişi Üye : Mustafa Çetin Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı Üye : Mustafa Aktaş TKİ Genel Müdürlüğü Üye : Halil Alış EÜAŞ Genel Müdürlüğü Üye : Ali Oğuz Türkyılmaz TMMOB-Makina Mühendisleri Odası Üye : Prof. Dr. A. Orhan Yeşin Gerçek Kişi Üye : Gültekin Türkoğlu Gerçek Kişi Üye : Muzaffer Başaran Gerçek Kişi Üye : Ayla Tutuş Gerçek Kişi DENETİM KURULU Temsil Ettiği Kuruluş Başkan : Tülin Keskin Gerçek Kişi Üye : Mehmet Ayerden TETAŞ Genel Müdürlüğü Üye : Çetin Koçak Gerçek Kişi Dünya Enerji Konseyi Türk Milli Komitesi • Enerji Raporu 2011 III ENERJø RAPORU – 2011 ÇALIùMA GRUBU Konu BaúlÕklarÕ 1. Genel Enerji 2. Kömür 3. Petrol ve Do÷al Gaz Baúkan Üye Üye Üye Üye Üye Üye Üye Üye Üye Üye Üye Üye Üye Üye Üye Baúkan Üye 4. Hidrolik Üye Üye Üye Üye 5. Rüzgar Enerjisi 6. Jeotermal Enerji 7. Elektrik Enerjisi Baúkan Üye Üye Üye Üye Üye 8. BiyoyakÕtlar 9. Biyokütleden Enerji Üretimi 10. Enerji ve Çevre 11. Enerji Verimlili÷i IV AdÕ SoyadÕ Ömer Ünver, DEK-TMK Genel Sekreteri Çetin Koçak, DEK-TMK Denetim Kurulu Üyesi Ülker AydÕn, DEK-TMK Sayman Üyesi Emre Aksoy, Petrol øúleri Genel Müdürlü÷ü F. Zuhal Argun, DEK-TMK Üyesi Ümit Bilek, EPDK Grup BaúkanÕ A.U÷ur Gönülalan, DEK-TMK Üyesi Adnan Karabulut, Petrol øúleri Genel Müdürlü÷ü Erol Metin, Petrol Sanayi Derne÷i Necdet Pamir, DEK-TMK Üyesi Hülya Peker, DEK-TMK Üyesi Mehmet ùüküro÷lu, TABGøS Yönetim Kurulu Üyesi Yasemin Tuntaú, ETKB Transit Petrol Boru HatlarÕ Dairesi BaúkanlÕ÷Õ Tolga Turan, EPDK O÷uz TürkyÕlmaz, DEK-TMK Yönetim Kurulu Üyesi Koray Ülger, TÜPRAù Genel Müdürlü÷ü ùermin Yavuz, ODTÜ Güner Yenigün, PUøS Genel Sekreter Ayla Tutuú, DEK-TMK Yönetim Kurulu Üyesi Ahmet Çetinkaya, DSø Genel Müdürlü÷ü, Barajlar ve HES Dairesi Baúkan YardÕmcÕsÕ Mete Ertunga, DEK-TMK Üyesi Neúe Leblebici, EPDK KamulaútÕrma Dairesi BaúkanlÕ÷Õ Enerji UzmanÕ Sibel ÖzsayÕn, Çevre ve ùehircilik BakanlÕ÷Õ, Çevresel Etki De÷erlendirmesi ve Planlama Genel Müdürlü÷ü Fizik Mühendisi Mehmet Vural, EPDK KamulaútÕrma Dairesi BaúkanlÕ÷Õ Enerji UzmanÕ Dr.Cenk Sevim, DEK-TMK Üyesi Prof.Dr.A.Orhan Yeúin, DEK-TMK Yönetim Kurulu Üyesi Gültekin Türko÷lu, DEK-TMK Yönetim Kurulu Üyesi Teoman Alptürk, DEK-TMK Üyesi Dr.Erdal Bizkevelci, TÜBøTAK Süleyman Zeki Çeri, DEK-TMK Üyesi Olgun Sakarya, TEDAù Genel Müdürlü÷ü Bilal ùimúek, TEDAù Genel Müdürlü÷ü Dr.Figen Ar, DEK-TMK Üyesi Dr.Mustafa Tolay Selva Tüzüner, DEK-TMK Üyesi Tülin Keskin, DEK-TMK Denetim Kurulu BaúkanÕ Dünya Enerji Konseyi Türk Milli Komitesi • Enerji Raporu 2011 İÇİNDEKİLER SUNUŞ ....................................................................................................................... XI 1. GENEL ENERJİ ........................................................................................................1 1.1. Dünya’da Gelişmeler .............................................................................................1 1.2. Türkiye’de Gelişmeler ............................................................................................3 1.3. Türkiye’nin Ana Problemi – Dışa Bağımlılık ...........................................................6 1.4. Dünya’da Nükleer Enerji ........................................................................................7 1.4.1. Nükleer Güç Konusunda Ülkelerin Yeni Tavırları .........................................7 1.4.2. Fukushima Daiichi Nükleer Reaktörlerinde (BWR) Meydana Gelen Kazanın WEC-Japon Komitesi Tarafından Raporlara Dayanarak Açıklaması ..................................................................................8 1.4.3. Nükleer Güç Santralları – Türkiye’de Gelişmeler .......................................10 2. KÖMÜR ..................................................................................................................15 2.1. Dünya Kömür Rezervleri ......................................................................................16 2.1.1. Dünya Kömür Üretim ve Tüketimleri ..........................................................18 2.1.2. Dünya Kömür Sektörü Pazar Durumu .......................................................22 2.1.3. Dünya Birincil Enerji Arzı içinde Kömür Miktarı ..........................................22 2.1.4. Dünya Enerji Üretiminde Kömürün Payı ve Türkiye’nin Durumu...............23 2.2. Türkiye Kömür Rezervleri .....................................................................................26 2.2.1.Türkiye Asfaltit Rezervleri, Üretimi ve Tüketimi ...........................................30 2.2.2.Türkiye’de Kömür Üretimi ve Tüketimi ........................................................31 2.2.3. Kömür Rezervlerinin Termik Santral Potansiyeli ve Elektrik Arz Güvenirliği ............................................................................................33 2.2.4. TKİ’de Kömür Teknolojileri ve AR-GE Faaliyetleri ......................................35 2.2.5. Kömür İthalatı .............................................................................................37 2.2.6. Türkiye’deki Gelişmeler ve Elektrik Üretiminde Yerli Kömürlerin Teşviki ..37 3. PETROL VE DOĞAL GAZ ......................................................................................43 3.1.Dünya’daki Gelişmeler ..........................................................................................43 3.1.1. Petrol Fiyatları .............................................................................................45 3.1.2. Petrol ..........................................................................................................48 3.1.2.1 Rezervler .........................................................................................48 3.1.2.2. Petrol Üretim-Tüketimi ...................................................................49 3.1.3.Doğal Gaz ....................................................................................................50 3.1.3.1. Dünya Konvansiyonel Doğal Gaz Rezervleri ................................50 3.1.3.2. Konvansiyonel Olmayan Gaz Rezervleri .......................................51 3.1.3.3. Dünya Doğal Gaz Üretim ve Tüketimi ...........................................51 3.1.3.4. Sektörler Bazında Arz ve Talep .....................................................53 3.1.3.5. Doğal Gaz Fiyatlarının Seyri ve Etkenler .......................................54 3.1.4. Rafinaj .........................................................................................................55 3.2.Türkiye’deki Gelişmeler ........................................................................................56 3.2.1. Petrol ve Doğal Gaz Arama Faaliyetleri .....................................................56 3.2.2.Türkiye Ham Petrol ve Doğal Gaz Rezervleri ..............................................57 3.2.3.Türkiye’de Arama-Üretim ............................................................................58 3.2.4.Petrol ve Doğal Gaz Tüketimi ......................................................................64 3.2.4.1.Petrol Tüketimi ................................................................................64 Dünya Enerji Konseyi Türk Milli Komitesi • Enerji Raporu 2011 V 3.2.4.2.Doğal Gaz Tüketimi ........................................................................64 3.2.5. İthalat ..........................................................................................................65 3.2.6. İhracat .........................................................................................................67 3.2.7. Doğal Gaz Depolama .................................................................................68 3.2.8.Uluslararası Boru Hattı Projeleri ..................................................................69 3.2.9.Petrol Kanunu ..............................................................................................72 3.3.Petrol Piyasası .......................................................................................................73 3.4. Rafinaj Sektörü .....................................................................................................73 3.4.1. Rafinerilerde İşlenen Ham Petrol................................................................74 3.5. Doğal Gaz Piyasası ..............................................................................................77 3.6. Ülkemizde Petrol ve Doğal Gaz Arama, Üretim ve Piyasa Sektörleri için Öneriler.........................................................................................78 4. HİDROLİK...............................................................................................................83 4.1. Giriş ......................................................................................................................83 4.2. Dünya Su Kaynakları ............................................................................................84 4.3. Dünya Hidroelektrik Potansiyeli ve Gelişme Durumu .........................................85 4.3.1.Dünya HES potansiyeli ve Gelişme Durumunun Kıtalararası Dağılımı .......86 4.3.2.2009-2010 Yılında Dünya’da En Yüksek HES Üretimi Sağlayan İlk 10 Ülke ......................................................................87 4.4. Türkiye’nin Su Kaynakları HES Potansiyeli ve Gelişme Durumu.........................88 4.4.1.Su Kaynakları...............................................................................................88 4.4.2.Türkiye HES Potansiyeli ve Gelişme Durum ...............................................89 4.4.2.1.Türkiye’nin hidroelektrik potansiyeli................................................89 4.4.2.2. 6200, 3096 ve 5346 Sayılı Kanunlar Kapsamında Geliştirilen HES’ler ..........................................................................89 4.4.2.3. 4628 ve 5346 Sayılı Kanun Kapsamındaki HES’lerin Durumu.......90 4.4.2.4. Lisans Almış Olan Projeler ve İlerleme Durumları .........................91 4.4.2.5. Katkı Payları ...................................................................................92 4.5 Hidroelektrik Santralların Geliştirme Süreçleri ve Yaşanılan Problemler .............94 4.5.1. Fizibilite Aşaması ........................................................................................94 4.5.2. Çevresel Etki Değerlendirme Süreci ..........................................................94 4.5.2.1. ÇED’in Kapsamı ve HES Projelerinin Çevre Mevzuatında Yeri.....94 4.5.2.2. ÇED Sürecinin Aşamaları ve Bu Süreçte Yer Alan Taraflar ..........95 4.5.2.3. HES’lerin Çevresel Boyutu, En Önemli Etkiler ve Öngörülen Tedbirler ......................................................................97 4.5.2.4. HES projeleri ile ilgili; Bölge Halkı ve Sivil Toplum Örgütlerinin İlettiği Sorunlar ..........................................................99 4.5.2.5. Mahkemeler Tarafından ÇED Raporlarında Görülen Eksiklikler....99 4.5.3. Arazi Temini Süreci ve Prosedürü ............................................................100 4.5.3.1. Kamulaştırma................................................................................100 4.5.3.2. İrtifak Hakkı, Kullanma İzni ve Kiralama .......................................102 4.5.3.3. Diğer Kamu Kurum ve Kuruluşlarına Ait Taşınmazların Temini ...103 4.6. Pompa Depolamalı HES’ler ..............................................................................104 5. RÜZGAR ENERJİSİ .............................................................................................109 5.1. Dünya Rüzgar Enerjisi Pazarındaki Gelişmeler .................................................109 5.2. Afrika Rüzgar Enerjisi Pazarındaki Gelişmeler ..................................................114 VI Dünya Enerji Konseyi Türk Milli Komitesi • Enerji Raporu 2011 5.3. Asya Rüzgar Enerjisi Pazarındaki Gelişmeler ....................................................115 5.4. Avrupa Rüzgar Enerjisi Pazarındaki Gelişmeler ................................................115 5.5. Güney Amerika Rüzgar Enerjisi Pazarındaki Gelişmeler ..................................119 5.6. Kuzey Amerika Rüzgar Enerjisi Pazarındaki Gelişmeler ...................................120 5.7. Türkiye Rüzgar Enerjisi pazarındaki Gelişmeler ................................................120 5.8. 2011 Yılı İlk Altı Aylık Rüzgar Enerjisi Pazarı Özet Verileri ..................................122 5.9. Sonuç .................................................................................................................122 6. JEOTERMAL ENERJİ ..........................................................................................127 6.1.Giriş .....................................................................................................................127 6.2. Jeotermal Enerjinin Doğrudan Kullanımı ...........................................................129 6.2.1 Dünya’da Jeotermal Enerjinin Doğrudan Kullanımı ..................................129 6.2.1.1. Jeotermal Isı Pompaları ................................................................130 6.2.1.2. Bölgesel Konut Isıtılması ..............................................................130 6.2.1.3. Sera Isıtılması ...............................................................................131 6.2.1.4. Balık Çiftlikleri ...............................................................................131 6.2.1.5. Tarımsal Kurutma .........................................................................131 6.2.1.6. Endüstriyel Kullanım .....................................................................131 6.2.1.7. Soğutma /Kar Eritme ....................................................................131 6.2.1.8. Yüzme Havuzları/ Kaplıcalar.........................................................132 6.2.1.9. Diğer Kullanımlar ..........................................................................132 6.2.2 Türkiye’de Jeotermal Enerjinin Doğrudan Kullanımı ................................132 6.2.2.1. Jeotermal Bölgesel Konut Isıtmacılığı ..........................................133 6.3. Jeotermal Santrallar ...........................................................................................134 6.3.1. Dünya’da Jeotermal Santrallar .................................................................134 6.3.2 Türkiye’de Jeotermal Santrallar ................................................................135 6.3.2.1 Doğrudan Buharlaşma- Yoğuşma Çevrimli Jeotermal Santral ....137 6.3.2.2. İki Akışkan Çevrimli Jeotermal Santral ........................................138 6.4. Diğer Hususlar...................................................................................................139 6.5. Sonuç ................................................................................................................140 7. ELEKTRİK ENERJİSİ ...........................................................................................145 7.1. Elektrik Enerjisinin Dünyadaki Durumu..............................................................145 7.2. Türkiye Elektrik Sisteminin Bugünkü Durumu ...................................................145 7.2.1.Talep Gelişimi ............................................................................................145 7.2.2. Elektrik Sistemi Üretim-Tüketim İncelemesi.............................................147 7.2.2.1. Elektrik Üretim Tesislerinin Kuruluşlara Göre Gelişimi ..............147 7.2.2.2. Elektrik Üretim Tesislerinin Birincil Kaynaklara Göre Gelişimi ...152 7.3. Türkiye Elektrik Enerjisi Sektörü ile İlgili Uygulamaların Değerlendirilmesi .....158 7.3.1. Elektrik Enerjisi Potansiyelimiz .................................................................158 7.3.2. Uzun Dönem Arz Projeksiyonu ................................................................159 7.3.3. Elektrik Sektöründe Özelleştirmenin Sektöre Etkileri ..............................159 7.4. Elektrik Sektörünün Gelecekteki Talep Artışının Karşılanma Olanakları ...........160 7.5. Serbest Piyasa Düzeninde Arz Güvenilirliğinin Sağlanması ..............................162 7.6. Türkiye Elektrik Sektöründe Dışa Bağımlılık Giderek Artan Çari Açık Sorumu ve Yatırımların Finansmanı ..................................................................162 7.7. Elektrik Fiyatlarının Artışının Sanayi Sektörüne Etkileri ......................................163 7.8. Türkiye’de Elektromekanik Sanayinin Gelişimi ..................................................164 7.9. Elektrik Dağıtımında Akıllı Şebekeler .................................................................167 Dünya Enerji Konseyi Türk Milli Komitesi • Enerji Raporu 2011 VII 7.10. Komşu Ülkeler Elektrik Şebekeleri ile Bağlantıları ...........................................169 7.10.1.ENTSO-E Bağlantısı .............................................................................169 7.10.2.Mevcut Enterkonneksiyon Hatlarının Net Transfer Kapasiteleri ..........172 7.11.Elektrik Piyasası Yasasını Değiştirmek Neden Gereklidir? ...............................173 8. DÜNYA’DA VE TÜRKİYE’DE BİYOYAKIT (BİYOETANOL, BİYODİZEL ve BİYOGAZ) SEKTÖRÜ ........................................179 8.1. Biyoyakıtlar Hakkında Genel Bilgi ......................................................................179 8.2. Biyoyakıtların Dünyada Kullanımı .......................................................................179 8.3. Ülkelerin Biyoyakıtlara Bakış Açısı .....................................................................181 8.4. Ülkemizde Biyoyakıt Sektörü .............................................................................184 8.5. Sonuç .................................................................................................................187 9. BİYOKÜTLE’DEN ENERJİ ÜRETİMİ ...................................................................191 9.1. Giriş ....................................................................................................................191 9.2. Türkiye’de Odunsu Biyokütle ............................................................................192 9.3. Türkiye’de Tarımsal Biyokütle Potansiyeli .........................................................194 10. ENERJİ VE ÇEVRE ............................................................................................201 10.1. Enerji-Çevre Etkileşimi ve Çevre Bilincinin Gelişimi ........................................201 10.2. Enerji Kaynakları ve Çevresel Etkileri ..............................................................202 10.3. Elektrik Üretimi ve Çevre Mevzuatı ..................................................................204 10.3.1.Türkiye Çevre Mevzuatı ......................................................................204 10.3.2. AB Çevre Mevzuatı Uyum Çalışmaları...............................................205 10.3.3. Mevcut Termik Santralların Çevre Mevzuatı Karşısındaki Durumu ...206 10.3.4. Çevre Mevzuatının Termik Üretime Etkileri .......................................207 10.3.5. Çevre Kontrol Teknolojileri ................................................................208 10.4. İklim Değişikliği ................................................................................................210 10.4.1. İklim Değişikliği nedir? ........................................................................210 10.4.2. Dünya ve Türkiye Sera Gazı Emisyon Verileri.....................................211 10.4.3. İklim Değişikliği ve Enerji Etkileşimi ....................................................214 10.4.4. Sera Gazları Azaltılmasına Yönelik Yöntemler ve Teknolojiler............215 10.4.4.1. Genel Yöntemler ve Teknolojiler ..........................................215 10.4.4.2. Karbon Tutma ve Depolama (KTD) (Carbon Capture and Storage-CCS) ......................................................................216 10.4.5. İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi ve Kyoto Protokolü (KP)..........217 10.4.6. Sözleşme ve Kyoto Protokolü Karşısında Türkiye’nin Pozisyonu ......219 10.4.7. Kyoto Protokolü Sürecinde 2012 Sonrası için Dünyadaki Çalışmalar 219 10.4.8. Türkiye’deki Çalışmalar .......................................................................220 11. ENERJİ VERİMLİLİĞİ ........................................................................................225 2010 Yılı Genel Enerji Dengesi (Orjinal Birimler) ..................................................232 2010 Yılı Genel Enerji Dengesi (BİN TEP) .............................................................233 VIII Dünya Enerji Konseyi Türk Milli Komitesi • Enerji Raporu 2011 ENERJİ BİRİMLERİ kW MW GW TW kWh GWh TWh Kep TEP MTEP : Kilowatt = 103 watt : Megawatt = 103 kW : Gigawatt = 103 MW : Terawatt = 103 GW : Kilowatt - saat (103 watt-saat) : Gigawatt - saat (106 kWh) : Terawatt - saat (109 kWh) : Kilogram petrol eşdeğeri : Ton eşdeğer petrol : Milyon ton petrol eşdeğer petrol ÇEVRøM KATSAYILARI Enerji KaynaklarÕnÕn TEP’ e Dönüútürülmesi 1 Ton 1 Ton 1 Ton 1 Ton 1 Ton 1 Ton 1 Ton 1 Ton 103 m3 103 kwh 103kwh 103 kwh 1 Ton 1 Ton Çevrim KatsayÕsÕ(*) TEP 0,6100 0,3000 0,2000 0,1100 0,4300 0,7000 0,5000 1,0500 0,9100 0,0860 0,8600 0,2606 0,3000 0,2300 Taúkömürü Linyit (teshin ve sanayi) Linyit (santral) Linyit (Elbistan) Asfaltit Kok Briket Hampetrol Do÷algaz Elektrik Enerjisi Jeotermal Enerji (elektrik) Nükleer Enerji Odun Hayvan ve Bitki ArtÕklarÕ IsÕl De÷er (kcal/kg) 6100 3000 2000 1100 4300 7000 5000 10500 9100 860 8600 2606 3000 2300 (**) (***) (***) (***) (*) IsÕl De÷er/10000 (**) kcal/103 m3 (***) kcal/kwh Ham PetrolHam Dönüúüm PetrolKatsayÕlarÕ Dönüúüm KatsayÕlarÕ HAM PETROL Ton HAM PETROL Ton Kilolitre Varil ABD galonu 1 Ton Kilolitre 0.8581 Kilolitre Ton Varil Kilolitre 1.165 1 0.8581 1 ABD galonu Ton/yÕl Varil ABD galonu 7.33 1.165 6.2898 1 307.86 7.33 307.86 264.17 6.2898 264.17 42 42 1 1 0.1364 0.159 0.1364 1 0.159 1 0.00325 ABD galonu 0.0038 0.00325 0.0238 0.0038 0.0238 Varil Dünya Enerji Konseyi Türk Milli Komitesi • Enerji Raporu 2011 IX X Dünya Enerji Konseyi Türk Milli Komitesi • Enerji Raporu 2011 SUNUŞ Tarihin derinliklerine doğru akıp giden her yıl, geride, biz insanlar için önemli deneyimler ve dersler bırakmaktadır. Daha uygar koşullarda yaşama uğraşısı içinde olan bizler, bu konuda başarılı olmak istiyorsak, geçmiş yılların deneyim ve derslerini çok iyi anlamak durumundayız. Enerji, bu bağlamda, en başta gelen konulardan biridir. Enerji sektörünü yakından izleyebilmek için, hem ülkemizdeki hem de dünyadaki gelişmeleri kapsayan çalışmalar yapmayı, bu konularda raporlar hazırlamayı ve onları ilginenlerin hizmetine sunmayı, Millî Komitemiz önemli bir görev olarak nitelendirmektedir. Böylece sektöre ait bilgilerin toplu bir halde görülebileceğine ve geleceğe yönelik değerlendirme çalışmalarının yapılabileceğine inanılmaktadır. Geçmiş yıllarda hazırlanmış olan raporların gördüğü ilgi dikkate alınarak, bu yıl biterken, “Enerji Raporu 2011”çalışması tamamlanmış ve sunulacak duruma getirilmiştir. Her yıl kendine özgü olaylarla tarih sayfalarında yerini almaktadır. 2011 yılı da, bazı önemli olaylarla hatırlanacaktır. Özellikle, Japonya’daki tsunami olayı ve Fukushima Nükleer Santral kazası ile Orta Doğu Ülkeri’nde, “Arap Baharı” olarak adlandırılan gelişmeler, birçok yönden olduğu gibi, enerji sektörü için de önemli anlam ve etkileri olan olaylar olarak yıla damgalarını vurmuşlardır. Malî açıdan ödenebilir fiyatlarda olan, güvenilir kaynaklara dayalı ve çevreye duyarlı bir enerji sektörüne sahip olmak isteniliyorsa, hepimiz olaylardan gereken dersleri çıkarmalı ve üzerimize düşen görevleri belirlemeliyiz. Enerji sektöründe % 70’leri aşan oranda dışa bağımlı olan, elektrik üretiminde ise kurulu güç kapasitesini hızla arttırmak zorunda bulunan ve elektriği verimli kullanmayan ülkemiz için, doğru politikaların belirlenmesi ve doğru uygulamaların yapılması, geleceğimizi aydınlık tutabilmek açısından büyük önem taşımaktadır. Dünya düşük karbonlu enerji sektörüne geçmek ve iklim değişikliği ile mücadele etmek için uğraşırken, bizim, atacağımız adımları çok dikkat ve duyarlılıkla seçmemiz gerekiyor. Olabildiğince güncel bilgileri içermesi için gayret sarfedilen “Enerji Raporu 2011” çalışmamızın hazırlanış amaçlarına hizmet edebilir olması, enerji sektöründe çalışma yapacak olanların, başarılarında katkı sağlaması, en içten dileğimizdir. Raporun hazırlanmasında emeği geçen Çalışma Grupları Sayın Başkanları ve Değerli Üyeleri’ne gönülden teşekkürlerimizi sunuyorum. Saygılarımla, Süreyya Yücel Özden Yönetim Kurulu Başkanı Dünya Enerji Konseyi Türk Milli Komitesi • Enerji Raporu 2011 XI XII Dünya Enerji Konseyi Türk Milli Komitesi • Enerji Raporu 2011 1. GENEL ENERJİ Dünya Enerji Konseyi Türk Milli Komitesi • Enerji Raporu 2011 XIII XIV Dünya Enerji Konseyi Türk Milli Komitesi • Enerji Raporu 2011 1. GENEL ENERJ 1.1. Dünya’da Gelimeler Dünya’da 2008-2009 ve ksmen 2010’da devam eden ekonomik kriz nedeniyle, enerji endüstrisinde önemli belirsizlikler domutur. Enerji üretimi, tüketimi, fiyatlar, yatrmlar gibi enerji endüstrisinin gösterge parametreleri allagelmiin ötesinde deiimler göstermitir. Ekonomik krizin neden olduu bu tahmin edilemez durumun önümüzdeki 10 yllar etkilemesi beklenmektedir. Bu belirsizlikler içinde Mart 2011 aynda Japonya’da meydana gelen Fukushima nükleer kazas ve Arap ülkelerinde meydana gelen siyasi gerginlikler bu tahmin edilemez ortam daha da derinletirmitir. Global ekonomik kriz nedeniyle; enerji üretimi, tüketimi, enerji fiyatlar ve yatrmlar gibi belirleyici deikenlerin belirsizliklerinin artmas ve bu durumun önümüzdeki yllar etkilemesi ihtimali, ayrca nükleer endüstrinin geleceinin tartmaya açlmas, enerjinin güvenilir arzn salayc tedbirleri almak ve iklim deiiklii konusundaki hedeflere gerçekçi olarak erimek için yaplacak eylemleri zayflatmtr. Hükümetlerin kar karya kaldklar bütçe açklar, isizlik, toplumun ihtiyaçlarna zamannda ve yeterli ölçüde cevap verememe gibi olumsuzluklar, enerji konusunda alnmas gereken önemli politikalar bir anda askya almtr. klim deiiklii gibi önemli bir konuda ülkeler arasnda fikir ve eylem birlii oluturmak eskiye nazaran daha da zorlamtr. Nükleer enerji endüstrisinin belirsizlii, fosil yaktlar üzerinde tüketimi azaltc tedbirlerin alnmasna imkan tanmamaktadr. Düük karbon teknolojilerinin gelitirilmesi ve uygulanmas için hükümetlerin destekleyici imkanlar yaratmas üphelidir. Dünya’da enerjideki gelimeler ve gelecekteki ekil hükümetlerin politikalar ile dorudan ilikilidir. Bu politikalar enerjide kullanlacak teknolojiyi, enerji hizmetlerinin fiyatlarn ve tüketim tavrn belirleyecektir. Geçtiimiz 25 yl akn bir sürede Dünya enerji talebi ortalama olarak ylda %2 artmtr. Önümüzdeki 25 ylda Dünya enerji talebinin ortalama olarak ylda %1,2 artmas beklenmektedir. üphesiz bu artn gelimekte olan ekonomilerde bir miktar daha yüksek olmas beklenmekle birlikte, artn önemli bir bölümü Çin’de olacaktr. Hatrlanaca gibi 2009 ylnda Çin enerji tüketiminde ABD’yi geçmi bulunmaktadr. Çin’de enerji talebi ekonomik gelimedeki zayflamaya ramen hzn kesmemektedir. Ancak 2011 yl Çin’de yaanan kuraklk nedeniyle hidrolik kaynaklardan elde edilen elektriin azalmasna neden olduundan arzda daralmalar görülmektedir. Bu durumun Çin’in daha fazla fosil yakt ithaline neden olacandan fosil yaktlarda yüksek fiyat basksnn 2011 ylnda da devam ettii görülmektedir. Dünya Enerji Konseyi Türk Milli Komitesi • Enerji Raporu 2011 1 Birincil enerji fiyatlarnn tümünde, geçtiimiz 5 yl zarfnda, global ekonomik krize ramen yüksek artlar, ülkeleri enerji ithalatndan uzaklamaya, buna karlk yerli üretimin artrlmas politikalarna ve çabalarna yöneltmektedir. Örnein, 2007 ylnda ABD’nin enerji tüketiminin %29’u ithalatla karlanrken, 2009 ylnda bu deer %24’e dümütür. üphesiz genel enerjide bu kayda deer ithalat paynn düüünde ekonomik kriz etmen olmu olabilir, ancak ABD’de 2035 ylnda enerji tüketiminin %17’nin ithalatla karlanmas öngörülmektedir. Enerji tüketiminde yerli paynn artna eyl gaz ve biyoyaktlar yön verecektir. ABD’de enerji tüketiminin yerli kaynaklardan karlanmasna yönelik çabalar Avrupa Birlii’nde de görülmektedir. Özellikle Almanya yenilenebilir kaynaklardan karlanacak enerji talebi hedefini her geçen gün arttrmaktadr. Almanya’da tüm nükleer santrallarn 2022 ylna kadar kapatlmas politikas bu hedeflerin artrlmasna neden olabilir. 2011 ylnn ilk aylarnda Msr’da balayan politik gelimeler bütün Arap Dünyasn etkileyerek Libya, Yemen, Suriye gibi ülkelerde belirsizliklere neden olmutur. Özellikle Libya ve Msr’n, petrol üreticisi olarak petrol piyasasn etkileyebilir mi gibi endieler henüz durulmam ve yl sonuna kadar devam edecee benzemektedir. Dünya’da tüm ekonomilerin krlgan olmas, özellikle global ekonomik kriz sonrasnda ABD’nin durumu, Japonya’da meydana gelen nükleer santral kazas ve AB’de yaanan euro krizi nedeniyle Dünya ekonomisinin lokomotifliini yapan bu ülkeler ve ekonomik bölgeler için enerji tüketimlerinin 2011 ylnda da artmayaca, ancak ekil deitirecei yönünde önemli belirtiler görülmektedir. ABD’de birincil enerji tüketiminde yerli kaynaklara yönelii, özellikle eyl-gaz üretim art dikkate çekmektedir. Japonya’da devre d kalan nükleer tesisler sonras elektrik üretimi için daha fazla LNG ve kömür tüketimine yönelme beklenmelidir. AB’de Almanya’nn nükleer santrallarn 2022 ylna kadar kapatma karar, spanya ve Portekiz’de ekonomik zorluklar ve Yunanistan’daki ekonomik çöküe ramen, bu gelimelerin AB’nin enerji tüketiminde 2011 ylnda fark edilebilir bir etkisi olmayaca tahmin edilmektedir. Ancak 2011 yln takip eden yllarda özellikle Almanya’da yenilenebilir enerjiye yönelite ivme kazanlaca düünülmektedir. Ayrca, Almanya’da “Yeiller” politik görüü lehine gelien siyaset, enerji tüketiminin ekil deiikliine neden olabilecek en önemli etmendir. Dünya’nn ekonomik potansiyeline büyük oranda sahip bu ülke ve ülke topluluklarnda yaanan ekonomik olumsuzluklara ramen petrol fiyatlarnn 2011 ylnda dümesi düünülmemelidir. Herhangi bir olaand olay olmadkça dier primer enerji kaynaklarnn fiyatlarnda da artlar beklenmektedir. Fiyat artlarnn 2011 ylnda bir evvelki yla göre petrolde %6,8, kömürde %2,8 olmas beklenmektedir. 2 Dünya Enerji Konseyi Türk Milli Komitesi • Enerji Raporu 2011 Jeopolitik huzursuzluk, fiyatlarn kararszl, enerji politikalarndaki belirsizlik ortam, her geçen gün artan enerji talebini ve hizmetlerini karlamak üzere yapm gereken yeni yatrmlar geciktirerek enerji tedariki konusundaki güvenliimizi ne derece etkileyecektir? Nükleer enerji konusunda yenilenen derin endieler fosil yakt kullanmndan kaynaklanan CO2 emisyonlar ve iklim deiiklii olay karsndaki tutum ve politikalar nasl etkileyecektir? Bu sorgulamalar cevaplandrmak bu yl içinde mümkün olmasa dahi 2012 ylnda önemli cevaplar bulabileceimiz tahmin edilmektedir. Ancak görülmektedir ki; enerjiden kaynaklanan iklim deiiklii hedeflerine ulaabilmek almas güç engeller ile doludur. Bu engeller; zayflam ekonomilerde temiz fosil yakt kullanm için ayrlacak proje ve aratrma ödemeleri için yeterli kaynaklarn tahsis edilemeyii, fosil yaktlarn kullanmn snrlamak için düünülen karbon vergilerinin uygulanma imkanlarnn bulunmay ve fosil yaktlar ksmen ikame edecek yeni nükleer tesislerin bundan böyle ekonomik ve toplumsal mutabakat ile yapmnda zorluklarn bulunuu olarak gösterilebilir. Enerji ve refah arasndaki iliki ekonomi ve enerji konusunda aratrma yapanlarn geçmite olduu gibi gelecekte de ana sorunlar arasnda yer alacaktr. Enerji fakirliinin, ekonomik gelime, salk, cinsiyet eitlii gibi parametrelere olan olumsuz etkileri WEC tarafndan ayrntl olarak incelenmitir. Yaadmz 21. Yüzyln balarnda Dünya’da 1,4 milyar kiinin elektrik enerjisine ulam yoktur ve yaklak olarak 2,7 milyar kii piirmede eski usul biyokütle imkanlarn kullanmaktadr. Modern enerji hizmetlerine ulaamama Dünya’daki ekonomik ve sosyal gelimeyi engellemektedir. WEC tarafndan belirlenmi olan enerji üretim ve tüketiminde “Emre amedelik”, “Ulalabilirlik”, “Kabul edilebilirlik” ve “Sorumluluk” gibi kavramlarn uygulamada gelitirilmesinden oldukça uzaz. 1.2. Türkiye’de Gelimeler Global finansman krizi olarak adlandrlan 2008-2009 yllarn kapsayan ve olumsuz etkileri 2010 ve gelecek yllarda da devam edecei görülen ekonomik kriz, 2008 ve 2009 yllarnda Türkiye’nin birincil enerji tüketiminde daralmalara neden olmutur. 2007 ylnda 107,6 milyon ton edeer petrol (tep) olan birincil enerji arz, 2008 ve 2009 yllarnda sras ile 106,3 milyon tep ve 106,1 milyon tep olmutur. 2010 ylnda enerji arz deerleri henüz (Haziran 2011) resmen açklanmam olmakla birlikte 2007 yl enerji arz deerini aarak 108 milyon tep, 2011 ve 2012 yllarnda ise sras ile Dünya Enerji Konseyi Türk Milli Komitesi • Enerji Raporu 2011 3 109 milyon tep ve 111 milyon tep olaca tahmin edilmektedir. Basit bir ekilde trend analizine dayanan bu tahmini bir kez daha GSMH’da meydana gelebilecek gelimeleri dikkate alacak ekilde yapmak uygun olacaktr. Satn alm paritesi dikkate alnarak 2009 ylnda yaplan deerlendirmelerde Gayri Safi Milli Hasla olarak (GSMH) Türkiye Dünya’da 16., Avrupa Birlii (AB) ülkeleri arasnda ise 6. büyük ekonomi durumundadr. 2011 ylnda Türkiye’nin nüfusunun 73,5 milyon olduu tahmin edilmektedir. Bu verilere göre Türkiye’nin birincil enerji tüketiminin yeterli seviyede olmadn belirtmek gerekir. Türkiye’de 2002-2006 döneminde (GSMH) art ylda ortalama olarak %7,2 artmasna ramen 2007-2010 döneminde bu art ylda ortalama %2,2 olmutur. 20072010 dönemindeki ekonomik daralmann etkileri birincil enerji tüketimine negatif olarak yansmtr. Türkiye’de 2002-2006 döneminde GSMH ylda ortalama %7,2 artm, buna karlk ayn dönemde birincil enerji arz ylda %4,26 yükselmitir. Birincil enerji arz ile GSMH arasnda kuvvetli korelasyon olduu bilinmektedir. Komisyonumuz tarafndan GSMH ile birincil enerji tüketimi arasndaki kuvvetli korelasyon dikkate alnarak birincil enerji tüketimi tahmini de yaplmtr. Devlet Planlama Tekilat tarafndan 2011, 2012 ve 2013 yllar için GSMH artlar sras ile %4,5, %5,0 ve %5,5 olarak öngörülmektedir. 2011 yl için %4,5 artn alaca görülmekle birlikte bu öngörüleri muhafazakar tahmin olarak görebiliriz. Öngörülen GSMH artlarna göre Türkiye’nin birincil enerji tüketimi tahmin edildiinde; 2011 yl için 108.6 mtep, 2012 ve 2013 yllar için sras ile 109,3 mtep ve 110 mtep bulunmaktadr. Yukarda belirtilen trend analizine dayanan tahmin ile GSMH korelasyonuna dayanan her iki tahminin çok yakn deerlerde olduu görülmektedir. 4 Dünya Enerji Konseyi Türk Milli Komitesi • Enerji Raporu 2011 6 5,5 5 5 (%) 4,5 4 3 2 1 0 2011 2012 2013 ekil 1.1. Türkiye GSMH Art Tahminleri Kaynak: DPT Mtep ekil 1.2. Türkiye Birincil Enerji Arz Tahminleri Kaynak: DEK-TMK Türkiye ekonomisinin enerji tüketimi ve enerji ithalat ile olan ilikisi oldukça kuvvetlidir. T.C. Hazine deerlerine göre 2010 ylnda 38,4 milyar dolar enerji ithalatna ödenmitir. Ayn yl Türkiye’nin ihracat 114 milyar dolar olmutur. Baka bir deile ihracatmzn %34’ünü enerji ithalat oluturmutur. Dier yönden bakldnda enerji tüketimimizin giderek artan bir oranda (%73) enerji ithalat oluturmaktadr. Dünya Enerji Konseyi Türk Milli Komitesi • Enerji Raporu 2011 5 1.3. Türkiye’nin Ana Problemi – Da Bamllk Türkiye’nin enerji konusunda birçok problemi olmasna ramen, öne çkan en önemli sorun da bamllktr. Giderek artan birincil enerji ihtiyaçlar karsnda, yerli enerji kaynaklarnn hizmete alnamay enerji arznda da bamllk ve bunun dourduu ekonomik ve siyasi olumsuzluklar getirmektedir. 70 73 ekil 1.3. Üretimin Tüketimi Karlama Oran (Enerjide Da Bamllk) Kaynak: Enerji Raporu 2010, DEK-TMK Türkiye’de petrol ve doal gaz aramalarnda arzu edilen gelimelerin meydana gelmemesi, yetersiz yerli üretim birincil enerji arznda %73 gibi yüksek bir deerde da bamllk dourmutur. Artan birincil enerji ihtiyaçlar karsnda bu orann giderek artmas beklenmektedir. Özellikle ham petrol ve doal gazda yetersiz üretim miktarna ramen, Türkiye’de elektrik üretimi konusunda yerli kaynaklara dayal imkanlar olduu bilinmektedir. Ekonomik olarak yerli kaynaklarmzdan kömürde ilave 12.315 MW ve hidrolik santralarda 31.300 MW gücünde yeni tesis kurma imkan mevcuttur. Türkiye’nin 2011 yl banda elektrik sistemi kurulu gücü 50.000 MW, puant yük ise 33.000 MW’dr. Haziran 2011 ay itibariyle kurulu güç 50626 MW’a ulamtr. Yerli kömür kaynaklarmz ile ekonomik olarak 12.315 MW, hidrolik kaynaklarmz ile ilave 31.300 MW toplam 43.615 MW kurulu güce ilave yaplabilmektedir. Yerli kaynaklar ilave yaplacak 43.615 MW’lk kapasite ilavesinin yarataca üretim imkan ylda 173.000 Gwh’dir. Bu deer mevcut üretimimiz %83’dür. 2010 ylnda elektrik tüketiminin 211 milyar kwh olmasna karlk, mevcut 50.000 MW’lk kurulu güç ile 2011 ylnda tahmini 225 Gwh üretimin 80.000 Gwh’e yerli 6 l l k (%) B D 72 Dışa Bağımlılık (%) Üretim / Tüketim Oran (%) 71 Dünya Enerji Konseyi Türk Milli Komitesi • Enerji Raporu 2011 kaynaklardan yaplacaktr. Yerli kaynaklar ile 43.615 MW kurulu güç kapasite ilavesi 173.000 Gwh elektrik üretim kapasitesi yaratmaktadr. Bu durumda mevcut üretim kapasitesine ilave yerli kaynaklardan yaplacak elektrik üretim kapasitesi 173.000 Gwh ilave edildiinde Türkiye’nin elektrik üretim kapasitesi 382.000 Gwh ulamaktadr. Rüzgar ve güne enerjisinden elektrik üretim imkanlar da ilave edildiinde Türkiye’nin elektrik talebinin 2030 ylnda dahi ilave ithal kaynaa ihtiyaç duyulmadan karlanabilecei görülmektedir. 1.4. Dünya’da Nükleer Enerji 1.4.1. Nükleer Güç Konusunda Ülkelerin Yeni Tavrlar Mart 2011’de Japonya’nn Fukushima Daiichi Nükleer Reaktörlerinde meydana gelen nükleer kaza nedeniyle, nükleer güç santrallar çaltran birçok ülkede nükleer enerji konusunda yeni deerlendirmeler olmutur. ngiltere’de nükleer kazadan hemen sonra ngiltere’deki nükleer endüstrinin güvenlii konusunda bir deerlendirme yaplmtr. Bu deerlendirmeye göre, ngiltere’deki tüm nükleer santrallar hava ile soutulmakta olup, Japon nükleer santralarnn soutma suyu problemleri nedeniyle göçmesi problemi ve bu santralarda mevcut deildir. Fukushima nükleer kazasndan sonra Almanya’nn nükleer enerji politikasnda önemli deiiklikler olmutur. Almanya Babakan eski reaktörlerin derhal durdurulmasn emretmi ve belki bir daha çaltrlmayacaklarna iaret etmitir. Oysa Japonya’daki nükleer felaketten birkaç ay önce Alman Babakan, nükleer reaktörlerin ilk bata belirlenen ömürlerinden bile daha uzun müddet çaltrlmaya devam edeceini duyurmutu. Almanya’nn snrlar içerisindeki 17 nükleer güç santralnn tamamn 2022 ylna kadar kapatma karar almasnn ardndan, ülkenin enerji sektörünün gelecei üzerine tartmalarn büyümesine neden olmutur. Nükleer güç tesislerinin kapatlmas kararnda Alman Parlamentosu’nda temsil edilen “Yeiller Partisi”nin etkili olduu görülmektedir. Almanya’nn koalisyon partileri tarafndan alnan nükleer güç tesislerini kapatma karar Fransa “Yeiller Partisi” tarafndan memnuniyetle karlanrken, iktidar partisi nükleer enerji politikasnda bir deiiklik düünmediklerin ifade etmektedirler. talya’da Haziran 2011 aynda yaplan bir referandum ile “nükleer güç santralarnn çalmasnn yasaklanmasna ilikin kanunun kaldrlmamas” için halk oylamasna gidilmitir. Oylamaya katlan seçmenlerin %94,5’i “evet” diyerek, talya’da nükleer güç santralarnn çaltrlmamas için çkartlm olan kanunun devam için iradelerini belirttiler. sviçre’de 5 nükleer güç santral bulunmaktadr. Bu santralardan ülkenin elektrik enerjisi ihtiyacnn %40’ karlanmaktadr. Mart 2011 ay banda meydana gelen Fukushima nükleer felaketinden sonra sviçre Hükümeti Alman Hükümeti gibi süratli Dünya Enerji Konseyi Türk Milli Komitesi • Enerji Raporu 2011 7 bir karar alarak nükleer güç santrallarn 2019 ylndan sonra durdurma karar almtr. sviçre gelecekteki elektrik üretimini, güne, rüzgar, biyokütle ve hidrolik kaynaklardan karlamay planlamaktadr. 1.4.2. Fukushima Daiichi Nükleer Reaktörlerinde (BWR) Meydana Gelen Kazann WEC-Japon Komitesi Tarafndan Raporlara Dayanarak Açklamas 11 Mart 2011 tarihinde Japonya’nn Kuzeydou sahilleri çok kuvvetli bir deprem sonucu oluan devasa tusunami dalgalar altnda kald. Bu felaket 500 km2 alan su altnda brakt ve 400.000’den fazla insan etkiledi. Mays 2011 ay sonunda 100.000 kii yeni yerleim yerlerine nakil edildi. Bu felaketin sonucu yaklak 15.000 kiinin hayatn kaybettii ve 9.000 kiinin de halen kayp olduu anlalmaktadr. Mays 2011 ay sonuna kadar zaman zaman depremlerin ve tusunamilerin devam ettii tespit edilmitir. 11 Mart 2011 tarihinde meydana gelen deprem (Richter ölçeinde 9 büyüklüünde) ve tusunami Japonya’da son birkaç yüzylda meydana gelmi olan deprem ve tusunamilerden daha iddetli idi. Uzmanlar, 869 ylnda 1142 yl önce meydana gelmi olan deprem ve tusunamiden sonra en ykc olan deprem ve tusunaminin son meydana gelen olay olduunu tespit etmilerdir. Felaketin meydana geldii tarihten bu güne kadar 6 ay geçmi bulunmakta ve balangçta bilinmeyen birçok konu bugün için açkla kavumu bulunmaktadr. WEC-Japon Komitesi tarafndan yaplan açklama özet olarak aada verilmektedir: Kazann Ana Hatlar Kuzeydou Japonya’da 11 Mart 2011 tarihinde meydana gelen 9 iddetindeki deprem sonras oluan tusunamiden sonra çalmakta olan Fukushima Daiichi Nükleer Santralnn 3 ünitesi acil durum kontrol çubuklar tarafndan zincir reaksiyon durdurulmutur. Devasa tusunami dalgalar 14 m. yükseklikte olumu ve nükleer santraln yardmc güç ve acil durum yedek ünitelerini tahrip ederek çalamaz duruma sokmutur. Bu olaydan 10 gün sonrasna kadar nükleer santralda elektrik iletilememitir. Bunun bir sonucu olarak çalmakta olan 3. blokta nükleer reaktörleri soutma ilemi gerçekleememi ve olay srasnda kullanlm yakt havuzlarnda da soutma yaplamamtr. Tespitlere göre üç reaktörde de yakt çubuklarnda soutma yaplamamas nedeniyle nükleer reaktör erimitir (çökü). Daha sonra yaplan tespitlerde reaktör ana yapsnn ve basnç kabnn alt tarafndan szntlar olmutur. Bu arada yakt çubuklarnn kaplamalarnda (klf) bulunan zirkonium alam su ile reaksiyona girerek hidrojen gaznn oluumuna neden olmutur. Hidrojen gaz 1, 3 ve 4. Ünitelerin üst tarafna konsantre olmu ve yanma limitini aarak infilak etmitir. 8 Dünya Enerji Konseyi Türk Milli Komitesi • Enerji Raporu 2011 nfilak radyoaktif maddeleri nükleer santrala ve çevresine saçmtr. Saçlan radyoaktif maddeler çounlukla iodin 131 ve sezyum 137 olmutur. Reaktör suyunun temizlenmesi Kazadan sonra reaktörleri soutmak için çok büyük miktarda su kullanlmtr. Tatl su kaynaklarnn tükenmesi sonucu deniz suyu enjekte edilmeye balanmtr. Su enjeksiyonu reaktörde soumaya neden olmakla birlikte suya radyoaktif madde bulamtr. Radyoaktivite bulam olan su miktar 140.000 ton’a ulam ve bu miktarda radyoaktif suyun bertaraf edilmesi önemli zorluklar dourmutur. Ancak, bu radyoaktif suyun temizlenmesi, Fransa ve ABD ile Japonya arasnda oluturulan ibirlii sayesinde olaydan üç buçuk ay sonra gerçekleebilmitir. Suyun temizlenme ilemi (sezyum izolesi) Eylül 2011 ay itibariyle devam etmektedir. Tahrip olmu nükleer santraln durumu Tahrip olmu nükleer santraldan radyoaktif maddelerin havaya karmasn önlemek için ünitelerin her birine koruyucu bir kapal yap ina edilerek rüzgar nedeniyle radyoaktif maddelerin dalmas önlenmeye çallmaktadr. Bilindii gibi sonbahar aylar Japonya’da tayfun mevsimidir. Nükleer güç santralnn zeminindeki topran ve partiküllerin havaya karmamas için gerekli tedbirler alnmtr. Çevre alanlar Nükleer santraln çevresindeki topraktaki radyoaktif bulama sürekli olarak izlenmektedir. Bu izleme sonucu baz olanlar “Tehlikeli” olarak snflandrlmtr. Baz yiyeceklere de radyoaktivitenin bulamas konusu toplumda endie yaratmaktadr. Pirinç samanndan beslenen hayvanlarda sezyum bulamasna rastlanmtr. Baz okullarda çocuklarn oyun alanlarndaki toprak kaznarak kaldrlm ve yerine yeraltndan kazlan bulaklk olmayan toprak yaylmtr. Elektrik arz ve enerji politikalarna ait gelimeler Japonya’da Austos 2011 ay sonunda babakann istifas sonras yine ayn partiden (Japon Demokrat Partisi) finansman bakan babakan olmutur. Yeni hükümet ile enerji politikalarnda netleme beklenmektedir. Dünya Enerji Konseyi Türk Milli Komitesi • Enerji Raporu 2011 9 Elektrik kullanmna getirilen kstlamalar ve tasarruf tedbirleri 2011 ylnn yaz aylarnda Kuzeydou Japonya’da elektrik kesintileri olmutur. Bu duruma çare olarak Hükümet büyük tüketicilerin %15 orannda tüketimi ksmalar ve ayn oranda evlerde de tasarrufa gidilmesi için kararname yaynlamtr. Kamu oyunun düünceleri Elektrik kesintileri nedeniyle kamuoyu enerji sorunlarna daha fazla ilgi duymaya balam ve enerji opsiyonlar üzerinde tartmaya balamtr. Fukushima kazasndan sonra Japon toplumunda nükleer güç santrallarna olumsuz bak artmtr. Nükleer enerjiye kar yenilenebilir enerji daha fazla taraftar bulmaya balamtr. Dier yönden, yenilenebilir enerjinin kstlar konusunda toplumun haberdar olma görülmektedir. Önemli bir gazete tarafndan yaplan kamuoyu yoklamasndan; %74 orannda uzun vadede nükleer gücün terk edilmesi desteklenmitir. Japon Babakan’nn Hamaoka Nükleer Güç Santralnn kapatlmas talebi 6 Mays 2011 tarihinde Japon Babakan’ Fukushima Daiichi Nükleer Güç Santralnda meydana gelen kazann nda, Chubu Elektrik irketi’nin tek nükleer güç tesisi olan Hamaoka Nükleer Güç Santralnn kapatlmasn talep etmitir. Chubu Elektrik irketi 13 Mays 2011’de 4 nolu üniteyi, 14 Mays 2011’de 5 nolu üniteyi durdurmutur. Hamaoka Nükleer Güç Santral Tokyo’nun 200 km güney batsnda Pasifik Okyanusu kenarnda bulunmaktadr. Nükleer kaza sonucu oluan zararlarn tazmini konusunda yaplan çalmalar TEPCO irketi tarafndan ödenecek tazminat miktar ve geçerlilik süresi için bir üst limit tespit edilmemitir. 14 Mays 2011 tarihinde hükümet, Fukushima Daiichi Nükleer Güç Santralnda meydana gelen kazaya ilikin zararlarn tazmin edilmesi ile ilgili bir düzenleme yaynlamtr. 1.4.3. Nükleer Güç Santrallar – Türkiye’de Gelimeler Bu yl içinde Türkiye’de enerji konusunda en önemli gelime, Türkiye’nin Rusya ile nükleer güç santral kurma konusunda yapt anlama olmutur. Bu anlama TBMM’nin de onayn almtr. 10 Dünya Enerji Konseyi Türk Milli Komitesi • Enerji Raporu 2011 Onaylanan anlamaya göre Mersin-Akkuyu’da kurulacak olan nükleer santral VVER1200 Model ve 4 adet üniteden oluacaktr. Toplam gücü 3200 MW olan bu nükleer santraln mülkiyeti kurulacak olan irkete ait olacaktr. Hükümet Rusya ile yapt anlamaya ilaveten Sinop’ta kurulmas planlanan ikinci bir nükleer güç santral için Kore ve daha sonrasnda Japonya ile görümeler yapmtr. Japonya’da meydana gelen Fukushima nükleer felaketinden sonra Japonya hükümeti ülkesindeki nükleer santrallar bir zaman dilimi içinde durdurma karar almtr. Japon hükümeti tarafndan bu radikal karar mevcutken, Türkiye’de bir nükleer güç santral anlamas yaplmas olas görülmemektedir. Bu nedenle Sinop’ta kurulmas planlanan nükleer güç santral için araylarn 2012 ylnda da devam edecei düünülmektedir. Kaynaklar 1. 2. 3. 4. 5. 6. 7. World Energy Outlook, 2010. Annual Energy Outlook 2011, eia. IMF, World Economic Outlook – October 2009 Devlet Planlama Tekilat, Orta Vadeli Ek. Prog., 2010 DEK-TMK tahmini BBC Bu bilgiler WEC Japon Milli Komitesi’nin hazrlad rapordan alnmtr. Dünya Enerji Konseyi Türk Milli Komitesi • Enerji Raporu 2011 11 12 Dünya Enerji Konseyi Türk Milli Komitesi • Enerji Raporu 2011 2. KÖMÜR 14 Dünya Enerji Konseyi Türk Milli Komitesi • Enerji Raporu 2011 2. KÖMÜR Kömür; çounlukla karbon, hidrojen ve oksijenden oluan az miktarda kükürt ve azot içeren, dier içerikleri ise kül tekil eden inorganik bileikler ve mineral maddeler olan kimyasal ve fiziksel olarak farkl yapya sahip maden ve kayaçtr. Enerji hammaddeleri içinde önemli bir yere sahip olan kömür dünyada geni rezervlere ve yaygn tüketim alanlarna sahiptir. Kömürleme süreci ve yataklanma, nem içerii, kül ve uçucu madde içerii, sabit karbon miktar, kükürt ve mineral madde içeriklerinin yan sra jeolojik, petrografik, fiziksel, kimyasal ve termik özellikler yönünden kömürler çok çeitlilik gösterirler. Bu durum birçok ülkede kömürlerin birbirine benzer özellikler ve yakn deerler temelinde snflandrlmasn zorunlu klmtr. Kömür üretimi, kullanm ve teknolojisinde ileri ülkeler öncelikle kendi kömürlerinin özelliklerine göre bir snflama yaptklar gibi uluslararas genel bir snflama için ortak standartlar da gelitirmilerdir. Deiik tipte kömürlerin kullanm amaçlarna göre uluslararas snflandrlmasnda; ilk olarak 1957 ylnda çeitli ülkelerden üyelerin oluturduu Uluslararas Kömür Kurulu`nca birçok ülkeden temin edilen numuneler üzerinde yaplan çalmalar, Uluslararas Standartlar Örgütü (ISO) tarafndan da desteklenerek genel bir snflama yaplmtr. Bu snflamada; kalorifik deer, uçucu madde içerii, sabit karbon miktar, koklama özellikleri temel alnarak sert ve kahverengi kömürler olarak iki ayr snfa ayrlmtr: a) Sert kömürler; slak ve külsüz bazda 5700 KCal/Kg`n üzerinde kalorifik deerdedir. Uçucu madde içerii, kalorifik deer ve koklama özelliklerine göre alt snflara ayrlrlar. b) Kahverengi kömürler; slak ve külsüz bazda 5700 KCal/Kg'n altnda kalorifik deerdedir. Toplam nem içerii ve kalorifik deere göre alt snflara ayrlrlar. Uluslararas Genel Kömür Snflamas Tablo 2.1.’de gösterilmitir. Tablo 2.1. Uluslararas Genel Kömür Snflamas TA KÖMÜRÜ(SERT KÖMÜRLER) KAHVERENG KÖMÜRLER 5700 kcal/kg’dan büyük 5700 kcal/kg’dan küçük 1. KOKLAABLR KÖMÜRLER ALT BTÜMLÜ KÖMÜRLER (Yüksek frnlarda kullanma (4,165 – 5,700 kcal/kg arasnda kalorifik uygun deerde olup koklama özellii göstermez) kok üretimine izin veren kalitede) LNYT 2. KOKLAMAYAN KÖMÜRLER (4,165 kcal/kg'n altnda kalorifik deerde a) Bitümlü Kömürler olup koklama özellii göstermez) b) Antrasit Kaynak: Coal Information Report, OECD/IEA, Paris, 1983 Uluslararas kömür snflamasnda kabul edilen dier bir snflama ilemi ise Kömürleme Derecesi Snflamasdr. Bu snflandrmada karbon içerii temel deikendir. Kömürleme derecesi yüksek kömürlerde uçucu madde içerii, kömürleme derecesi düük kömürlerde ise kalorifik deer temel alnarak snflandrlmtr. Bunun dnda da birçok ülkenin çeitli kömür snflandrmalar Dünya Enerji Konseyi Türk Milli Komitesi • Enerji Raporu 2011 15 vardr. Kömür, fosil yaktlar arasnda dünyada en çok ve yaygn olarak bulunan enerji kaynadr. Bu nedenle kömürün, dier fosil yaktlara göre giderek artan oranda ve çok daha uzun yllar dünyann enerji gereksinimini karlayacan söyleyebiliriz. 2.1. Dünya Kömür Rezervleri 2009 ylba itibariyle Dünyann toplam ekonomik üretilebilir kömür rezervleri 861 milyar ton dur. Ülke baznda ABD, 237 milyar ton olan kömür rezerviyle Dünya kömür rezervlerinin %28’ine sahip iken Rusya %18, Çin %13, Avustralya %9, Hindistan %7, Ukrayna ve Kazakistan %4, G. Afrika %3,5, dier ülkeler ise %13,5‘una sahiptirler. Görüldüü gibi Dünya kömür rezervlerinin %86,5’u 8 ülke arasnda dalmaktadr. Dünya kömür rezervlerinin %90’ be ktaya dalm olmasna karn en büyük pay Asya ktasndadr. Türkiye rezervleri takömürü dnda üretilebilir kategoride hesaplanp deklere edilmedii için Dünya rezervleri listesinde gerektii büyüklükte yer almamtr (ekil 2.1.). ekil 2.1. Dünya Kömür Rezervinde Ülkelerin Pay ve Miktar Kaynak: BP 2011, Survey of Energy Resources WEC 2010 2009 ylba itibariyle dünya toplam takömürü rezervi 404 milyar tondur. Ülke baznda ABD, 109 milyar ton olan takömürü rezerviyle Dünya takömürü rezervlerinin %27’sine sahip iken, Çin%15, Hindistan %14, Rusya %12, Avustralya %9,2, , G. Afrika %7,4, Kazakistan %5,4 .Ukrayna 15 milyar tonla %3,7ve dier ülkeler ise 25 milyar tonla %6,2‘sine sahiptirler( ekil 2.2). Ayrca dünyada kalorifik deeri 4,165 – 5,700 kcal/kg arasnda olan 261 milyar ton alt bitümlü kömür rezervi bulunmaktadr. ABD’nin 99, Rusya’nn 98, Çin’in 34 milyar ton alt bitümlü kömür rezervi bulunmakta olup bu üç ülke Dünya alt bitümlü kömür rezervinin %89’unu oluturmaktadr. 16 Dünya Enerji Konseyi Türk Milli Komitesi • Enerji Raporu 2011 ekil 2.2. Dünya Takömürü Rezervinde Ülkelerin Pay ve Miktar Kaynak: Survey of Energy Resources WEC 2010 ekil 2.3. Dünya Linyit Rezervinde Ülkelerin Pay ve Miktar Kaynak: Survey of Energy Resources WEC 2010 Dier taraftan, 2009 ylba itibariyle 195 milyar ton olan Dünya ekonomik üretilebilir linyit rezervlerinin en önemli pay %21 ve 40,6 milyar ton ile Almanya da bulunmaktadr. Avustralya’nn %19, ABD’nin %16, Çin’in % 9,5 pay vardr (ekil 2.3). Türkiye kömür ve linyit rezervlerinin üretilebilir miktarlar belirlenmesi halinde dünya kömür ve linyit rezervleri listesinde yer alabilecektir. Deilse Görünür, Muhtemel ve Mümkün kategorisinde olmak üzere toplam 12,5 milyar ton linyit rezervlerinin çok büyük bölümü kaynak kategorisinde görülmektedir. Dünya Enerji Konseyinin 2010 raporundaki 2008 yl sonu Dünya kömür rezervleri listesinde Türkiye Linyitlerinin sadece 1,8 milyar tonu rezerv kategorisinde görülürken, ta kömürlerinin ise görünür ta kömürü rezervinden daha fazlas, 529 milyon tonu rezerv Dünya Enerji Konseyi Türk Milli Komitesi • Enerji Raporu 2011 17 kategorisinde görülmektedir. Bu nedenle, linyit kaynaklarmzdan ekonomik üretilebilir olan rezerv miktarnn belirlenmesi gerekmektedir. 2.1.1. Dünya Kömür Üretim ve Tüketimleri Kömür kayda deer anlamda 30’un üzerinde ülkede üretilmekte ve 60’n üzerinde ülkede tüketilmektedir. Global krizin en iddetli hissedildii 2009 ylnda dünya kömür üretimi 3512 milyon tep olurken 2010 ylnda %6,3 artla 3731 milyon tep olmutur. Bu art 2010 ylndan önceki be ylda ortalama %4,1 olmutur. Dünya’da 2000 ylndan itibaren geçen on ylda, yllk kömür üretimi %59 artmtr. Kömür üretimindeki art, çok büyük ksm Çin olmak üzere Asya ktasndaki elektrik enerjisi talebinden kaynaklanmaktadr. Geçen yllarda olduu gibi genel olarak snma, tama ve sanayi sektörlerinin talebi ya duraan ya da dümektedir. Kömür tüketiminin, gelimekte olan ülkelerde gelimi ülkelere göre daha fazla artmakta oluunun nedenleri arasnda; bata Avrupa Birlii olmak üzere gelimi ülkelerin elektrik üretiminde doal gaz daha fazla tercih etmeleri gelmektedir. ekil 2.4. 2010 Yl Dünya Kömür Üretimi Kaynak: BP 2011 3,7 milyar tep edeeri olan 2010 yl Dünya kömür üretiminin %48’ini tek bana Çin gerçekletirmitir. Çin’den sonra %15 ile ABD gelmektedir. Dier ülkelerin Dünya kömür üretimindeki paylarna bakldnda, Avustralya ve Hindistan %6, Endonezya %5, Rusya %4, G. Afrika %3,8, Polonya ve Kazakistan %1,5, Almanya %1,2’dir. Türkiye ise 17,4 milyon tep üretimi ile 2010 Dünya kömür üretiminin binde beini üretmitir. Küresel kömür üretiminin giderek daha büyük bölümünün daha az sayda ülkenin elinde toplanmaya balad gözlenmektedir. 1986 ylnda üretimin yaklak %80’i toplam 10 ülke tarafndan yaplmaktayken, 2010 yl itibariyle %88’i 7 ülke tarafndan yaplmaktadr. Be ülke; Çin, ABD, Avustralya, Hindistan, Endonezya, dünya kömür üretiminin %80’ini gerçekletirmitir (ekil 2.4). 18 Dünya Enerji Konseyi Türk Milli Komitesi • Enerji Raporu 2011 ekil 2.5. Dünya Takömürü Üretimi Kaynak: Coal Information IEA 2011 Dünya takömürü üretimi, 2010 ylnda, 2009 ylna göre %7 artla 6.186 milyon ton olduu tahmin edilmitir. Dünya takömürü üretiminin %85’ini be ülke gerçekletirmitir. Bu ülkelerden Çin 3.162 milyon ton ile Dünya takömürü üretiminin %51 ‘ini üretirken, ABD 932 milyon ton ile %15’ini, Hindistan 538 milyon ton ile %9’unu, Avustralya 353 milyon ton ile %5,7’sini ve Güney Afrika 255 milyon ton ile %4,1’ini üretmitir (ekil 2.5). ekil 2.6. 1990-2010 Dünya Takömürü Üretimi Kaynak: Coal Information IEA 2011 Dünya takömürü üretimi 1990 ylndan itibaren geçen yirmi ylda %77 orannda 2.693 milyon ton artarak 2010 ylnda 6.186 milyon ton olmutur (ekil 2.6). Ayn dönemde Türkiye’nin takömürü üretimi artmad gibi 2010 yl itibariyle bir miktar dümütür. Dünya Enerji Konseyi Türk Milli Komitesi • Enerji Raporu 2011 19 ekil 2.7. 2010 Yl Dünya Linyit Üretimi Kaynak Coal Information IEA 2011 Dünya linyit üretimi, 2010 ylnda, 2009 ylna göre 9,9 milyon ton ve %1 artla 1.043 milyon ton olaca tahmin edilmektedir. Dünya linyit üretiminin %76’sn on ülke gerçekletirmitir. Bu ülkelerden Almanya 169 milyon ton ve Endonezya 163 milyon ton ile dünya üretiminin %16 ‘sn üretirken, Rusya 76 milyon ton ile %7’sini, Türkiye 70 milyon ton ile %6,7’sini Avustralya 67 milyon ton ile %6,4’ünü, ABD 65 milyon ton ile % 6’sn, Yunanistan ve Polonya ise 57 er milyon ton ile % 5,5’unu üretmitir (ekil.2.7.). ekil 2.8. 1990-2010 Dünya Linyit Üretimi Kaynak: Coal Information IEA 2011 Dünya linyit üretimi 1995 ylndan itibaren geçen 15 ylda %11 orannda, 105 milyon ton artarak 2010 ylnda 1.043 milyon ton olmutur (ekil 2.8). Dünya linyit üretimi, 1980 ylndan itibaren geçen otuz ylda ise sadece %5 artarken Türkiye’nin ayn dönemdeki linyit üretimi ise %382 ya da 3,8 kat artmtr. 20 Dünya Enerji Konseyi Türk Milli Komitesi • Enerji Raporu 2011 ekil 2.9. 2010 Yl Dünya Takömürü Tüketimi Kaynak: Coal Information IEA 2011 Toplam 6.317 milyon ton olaca tahmin edilen 2010 yl Dünya takömürü tüketimi deerleri incelendiinde üretimde olduu gibi Çin Dünya takömürü tüketiminin %53’ü ile dünya tüketiminin yarsndan fazlasn tüketmitir. ABD %14,Hindistan %10’unu tüketirken, kayda deer miktarda kömür üretmemelerine karn Japonya %3’ünü G.Kore ise %1,9’unu tüketmilerdir. Türkiye ise 2010 ylndaki 25,6 milyon ton takömürü tüketimiyle Dünya takömürü tüketiminin yaklak %0,4‘ünü gerçekletirmitir (ekil 2.9). Bata Avustralya ve Endonezya olmak üzere baz ülkeler de tüketimlerinden oldukça fazla takömürü ürettikleri görülmektedir. Bu ülkelerden, Avustralya 288, Endonezya 162, Rusya 89, G. Afrika 68 milyon ton tüketimlerinden daha fazla kömür üretmi olup Dünya kömür ticaretinde bata gelen ülkelerdir. 1 milyar ton olan 2010 yl Dünya linyit üretiminin hemen hemen tamam açk ocaklardan üretilmektedir. 921 milyon ton olaca tahmin edilen 2010 Dünya linyit tüketiminin büyük oran elektrik üretiminde kullanlrken, baz ülkelerde endüstride ve ev snmasnda da kullanlmaktadr. Çek Cumhuriyeti, Yunanistan, Almanya, Avustralya, Macaristan ve Polonya gibi ülkelerde ise elektriin önemli bir ksm linyit kömüründen üretilmektedir. Dünyada üretilebilir kömür rezervleri 70 ülkede ve her ktada yeterli miktarda bulunmaktadr. Mevcut tüketim trendi ile mevcut üretilebilir rezerv yaklak 120 ylda tüketilebilecektir. Buna karn doal gaz ve petrol rezervleri ayn ekildeki bir hesapla sras ile 40 ve 58 yl içinde tüketilmektedir. Buna karn kömürde kaynak kategorisindeki kömürlerin bir bölümünün üretilebilir rezerv niteliine dönüecei, son yllarda denizlerde youn olarak aratrlan petrol ve gaz rezervuarlarnn artmas fosil yaktlardaki tükeni sürelerini çok daha fazla uzatacaktr. Dünya Enerji Konseyi Türk Milli Komitesi • Enerji Raporu 2011 21 Petrol rezervinin %54’ü ve doal gaz rezervinin ise %41’i Orta Dou’da bulunmaktadr. Dünya’nn siyasi olarak en istikrarsz ve çatmalara müsait bu bölgesi petrol ve doal gaz arz güvenirliinin önemli ölçüde tehdit etmektedir. Kömürün ise arz güvenilirlii açsndan herhangi bir olumsuzluu görülmemektedir. 2.1.2. Dünya Kömür Sektörü Pazar Durumu Dünya kömür ticaretinin yaklak tamam takömürüne ilikindir. Linyit kömürünün ülkeler arasnda tanmas ya da ticareti yoktur. Küresel ölçekte ticareti yaplan takömürünün iki ana kullanm amac bulunmaktadr: Elektrik üretimi (buhar kömürü) ve demir çelik endüstrisinin kullanm için koklaabilir kömür veya kok kömürü ticareti yaplmaktadr. 2010 yl rakamlarna göre 955 milyon ton olan Dünya kömür ticaretinin, %71’i buhar kömürü, %29’u ise kok kömürüdür. Dünya takömürü ticaret hacmi, 2010 ylnda 955 milyon tona ulamtr (IEA-CI 2011). En büyük ihracatç 298 milyon ton ile Avustralya’dr. kinci 161 milyon ton ile Endonezya gelmektedir. Bu iki ülke dünya takömürü ticaretinin %48’ini gerçekletirirken Dünya takömürü ihracatnn %89’u 8 ülke tarafndan gerçekletirilmektedir: Avustralya, Endonezya, Rusya, ABD, Kolombiya, Güney Afrika, Kazakistan ve Kanada. Kömür ithalatnda ise, Asya-Pasifik bölgesindeki 3 ülke %38 ile en büyük pay almaktadr: Japonya, küresel ticareti yaplan kömürün %20’sini, Güney Kore %10,7’sini, Tayvan %7,1’ini satn almtr. 682 milyon ton olan 2010 dünya buhar kömürü ticaret hacminin %82’si 6 ihracatç ülke tarafndan gerçekletirilmektedir. Bu ülkeler, 161 milyon ton ile Endonezya, 143 milyon ton ile Avustralya, 92 milyon ton ile Rusya, 69 milyon ton ile G.Afrika, 67 milyon ton ile Kolombiya ve 33 milyon ton ile Kazakistan’dr. Dünya 2010 yl kok kömürü ticareti hacmi 273 milyon ton olup Avustralya 155 milyon ton, ABD 51 milyon ton ve Kanada 28 milyon ton olmak üzere bu üç ülke dünya 2010 kok kömürü ihracatnn ve ticaretinin %86’sn gerçekletirmitir. Elektrik ya da s üretimi ve demir çelik endüstrisi için kömür ithal eden balca ülkeler arasnda; Almanya, Belçika, Danimarka, Finlandiya, Fransa, rlanda, talya, Japonya, Güney Kore, Tayvan, Hollanda, Portekiz ve Türkiye bulunmaktadr. 2.1.3. Dünya Birincil Enerji Arz içinde Kömür Miktar Dünya birincil enerji arz 1990 ylnda 8.785 mtep olan toplam birincil enerji arz geçen 19 yl sonra %70 artarak 2009 ylnda 12.132 mtep olmutur. Bu dönemde Dünya birincil enerjisi arz içinde kömürün pay %48 artarak 2.233 mtep den 3.294 mtep e toplam birincil enerji arz içindeki pay ise %25’den %27’e yükselmitir. 2035 ylnda, Yeni Politikalar Senaryosuna göre Dünya birincil enerji arz 16.961 mtep’e kömürün miktar 4.101 mtep’e yükselirken, kömürün pay %24’e gerileyecei öngörülmektedir. Mevcut Politikalar senaryosuna göre ise dünya birincil enerji arz 18.302 mtep’e, kömürün miktar 5.419 mtep’e ve birincil enerji arz içindeki pay %30’a yükselecektir. Yeni politikalara göre yaplan senaryoda 2035 ylnda, Dünya birincil enerji arz içindeki kömür, 2009 ylnda olduu gibi petrolden sonra en fazla talep olan kaynak olmaktadr(Tablo 2.2.). Ancak yüksek talep öngören mevcut politikalar senaryosunda 2035 ylnda en fazla talep olan kaynak kömür olmaktadr. Kömür tüketim miktar 22 Dünya Enerji Konseyi Türk Milli Komitesi • Enerji Raporu 2011 açsndan en kötümser durum olan, hedefleri bakmndan da gerçekleme olasl en düük olan 450 senaryolarna göre ise kömürün pay 2.316 mtep ve %16 ile petrol ve doal gazdan sonra gelmektedir (World Energy Outlook IEA 2011). Sonuç olarak kömür, fosil yaktlar arasnda en yaygn olandr. Yaplan projeksiyonlarda, kömürün, Dünya birincil enerji arz içinde petrolle birlikte en yüksek oranda kullanlan yakt olma nitelii 2035 ylna kadar artarak devam edecei öngörülmektedir. Tablo 2.2. Dünya Birincil Enerji Arz ve 2035 Yl Talep Senaryolar çinde Kömürün Miktar ve Pay Yllar mtep % mtep Petrol % mtep Doalgaz % mtep Nükleer % mtep Hidrolik % mtep Odun,çöp,v.b. % Jeotermal, mtep Güne,Rüzgar % ToplamBirincilEnerji Kömür 1990 2.233 25 3.226 37 1.671 19 526 6 184 2 908 10 36 0 8.785 2009 3.294 27 4.322 33 2.539 21 703 6 280 2 1.230 10 99 1 12.132 YeniPolitikalar MevcutPolitikalar 450Senaryolar 2035 2035 2035 4.101 5.419 2.316 24 30 16 4.645 4.992 3.671 27 27 25 3.928 4.206 3.208 23 23 22 1.212 1.054 1.664 7 6 11 475 442 520 3 2 3 1.911 1.707 2.329 11 9 16 690 481 1.161 4 3 8 16.961 18.302 14.870 Kaynak: World Energy Outlook IEA 2011 2.1.4. Dünya Elektrik Üretiminde Kömürün Pay ve Türkiye’nin Durumu Dünya toplam elektrik üretimi 1990 ylnda 11.819 TWh olan toplam elektrik üretimi geçen 19 yl sonra %70 artarak 2009 ylnda 20.043 TWh olmutur. Bu dönemde Dünya elektrik enerjisi üretimi içinde kömüre dayal elektrik üretimi %84 artarak 4425 TWh den 8118 TWh e toplam Dünya elektrik üretimi içindeki pay ise %37 den %41’e yükselmitir. 2035 ylnda, Yeni Politikalar Senaryosuna göre Dünya elektrik üretimi 36.250 TWh’e kömürün miktar 12.035 TWh’e yükselirken kömürün pay %33’e gerileyecektir. Mevcut Politikalar senaryosuna göre ise 2035 ylnda Dünya elektrik üretimi 39.368 TWh’e, kömüre dayal elektrik üretimi 16.932 TWh’e ve kömürün elektrik içerisindeki pay %43’e yükselecek ve talepte ilk sray alacaktr. Dünya Enerji Konseyi Türk Milli Komitesi • Enerji Raporu 2011 23 Tablo 2.3. Dünya Elektrik Üretimi ve 2035 Yl Talep Senaryolar çinde Kömürün Miktar ve Pay Yllar TWh % TWh Petrol % TWh Doalgaz % TWh Nükleer % TWh Hidrolik % TWh Odun,çöp,v.b. % TWh Rüzgar % Jeotermal, TWh Güne,Dalga,CSP % ToplamÜretim Kömür 1990 4.425 37 1.337 11 1.727 15 2.013 17 2.144 18 131 1 4 36 2009 8.118 41 1.027 5 4.299 21 2.697 13 3.252 16 288 1 273 1 89 11.819 20.043 YeniPolitikalar MevcutPolitikalar 450Senaryolar 2035 2035 2035 12.035 16.932 4.797 33 43 15 533 591 360 1 2 1 7.923 8.653 5.608 22 22 17 4.658 4.053 6.396 13 10 20 5.518 5.144 6.052 15 13 19 1.497 1.150 2.025 4 3 6 2.703 2.005 4.320 7 5 13 1.382 840 2.666 4 2 8 36.250 39.368 32.224 Kaynak: World Energy Outlook IEA 2011 450 senaryolarna göre ise kömüre dayal elektrik üretim miktar ve oran dramatik olarak dümekte olup 2035 yl elektrik üretiminde kömür, nükleer, hidrolik ve doal gazdan sonra dördüncü srada gelmektedir. Ancak gerçekleme olasl daha yüksek olan Mevcut ve Yeni politikalar senaryolarnda görüldüü gibi miktar ve pay oranlar bakmndan kömürün 2035 yl dünya elektrik üretimindeki yeri açk ara önde olacaktr(Tablo 2.3.). ekil 2.10. 2009 Yl Ülkelerin Elektrik Üretiminde Kömürün Pay Kaynak: Electricity Information IEA 2011 24 Dünya Enerji Konseyi Türk Milli Komitesi • Enerji Raporu 2011 2009 yl itibariyle Dünya elektrik enerjisi üretiminde kömür %40 orannda kullanlmtr (Kaynak: Electricity Information IEA 2011). Dünya kömür rezervlerinin %70’ini bulunduran 7 ülkede elektrik üretiminde kömürün pay %42 - %93 arasnda deimektedir. Bu ülkeler ile birlikte, elektrik üretiminde kömür kullanm paylar önemli miktarda olan ülkelerden 2009 yl itibariyle, Güney Afrika Cumhuriyeti’nde %93, Polonya’da %88, Çin’de %79, Avustralya’da %78, Kazakistan’ da %75, Hindistan’da %69, srail’de %64 ve Çek Cumhuriyeti’nde %60, Yunanistan’da %57, Danimarka’da %50, ABD’de%45, Almanya’da %43, olurken Türkiye’de ise %29 eklindedir (ekil 2.10). 2009 yl itibariyle kömür rezervleri fazla olan ve dünyada en çok elektrik üreten büyük ülkelere bakldnda da, Rusya dnda kömürün elektrik üretimindeki paylarnn çok yüksek olduu, Rusya’nn ise kömür rezervlerine karn büyük doal gaz ve petrol rezervlerinin olmas nedeniyle bu oran %17 olmutur. Bu oranlar kömür yannda petrol ve gaz rezervi olan ktalardan Asya da %47, Afrika da %40 olurken ve Dünya ortalamasnn da %40 olduu görülmektedir (ekil 2.11). ekil 2.11.Elektrik Üretiminde Büyük Ülkeler, Ktalar ve Birliklerde Kömürün Pay Kaynak: Electricity Information IEA 2011 Petrol ve doal gaz rezervlerinin belirli bölgelerde toplanm olmas ve fiyatlarndaki yüksek deikenlik derecesi, nükleer kaynaklarn, büyük bir deprem nedeniyle olan Japonya’daki nükleer santral kazas, atk sorunu ve kamuoyu tepkisi, yeniyenilenebilir kaynaklarn yüksek maliyetleri, kömürü, günümüz dünyasnda elektrik üretiminde en avantajl ve yaygn kullanlan yakt konumunu deitirmeyecektir. Bu nedenle bir ülkede zengin kömür rezervlerinin bulunmas, o ülke için enerji arz güvenliinin salanmas bakmndan büyük bir avantaj anlamna gelmektedir. Ayrca kömürün yakn gelecekte temiz enerji olmas için aratrmalar gelierek devam etmektedir. Türkiye ise sahip olduu kömür rezervleri yannda dier fosil kaynaklarnn olmay da dikkate alndnda; kömürün elektrik üretimindeki paynn son derece düük kald görülmektedir. Ayrca son yllarda artan tama maliyetlerinin ithal kömürü Dünya Enerji Konseyi Türk Milli Komitesi • Enerji Raporu 2011 25 giderek ekonomik olmaktan uzaklatrmas, öncelikle yerli kömür kaynaklarn, yüksek istihdam avantaj yannda bu bakmdan da ön plana çkarmaktadr. 2.2. Türkiye Kömür Rezervleri Ülkemizde, çok snrl doal gaz ve petrol rezervlerine karn, 515 milyon tonu görünür olmak üzere, yaklak 1,3 milyar ton takömürü ve 11,2 milyar tonu görünür rezerv niteliinde toplam 12,5 milyar ton linyit rezervi bulunmaktadr. Ülkemizde Zonguldak bölgesinde çkarlan takömürü bitümlü kömür kategorisinde yer almakta olup sl deeri 6200-7200 kcal/kg arasnda deimektedir. Türkiye’de bulunan takömürü Türkiye Ta Kömürü Kurumu (TTK) tarafndan iletilmekte olup 2011 yl rezerv miktar Tablo 2.4.’de görülmektedir. Tablo 2.4. 2011 Yl TTK Ruhsatl Kömür Sahalarna Ait Rezervler . 2011 YILI TTK TAKÖMÜRÜ REZERVLER YER L Müesese REZERVLER ( 1.000 ton) HAZIR Alt Isl De. GÖRÜNÜR MUHTEMEL MÜMKÜN TOPLAM (AID) kcal/kg Zonguldak Armutçuk 1.101 9.033 15.860 7.883 33.877 6050-7050 Zonguldak Kozlu Zonguldak Üzülmez 2.347 1.384 5606 67.690 136.141 47.975 74.020 117034 158.551 305.887 6400-6950 6400-6950 Zonguldak Karadon Bartn Amasra TOPLAM 131.459 40.539 94.342 159162 413.261 6200-6950 414 170.828 115052 121535 407.829 5450-6050 10.852 515.151 424.955 368.447 1.319.405 Kaynak: ETKB 2011, TTK 2010 Faaliyet Raporu 2010 Yl sonu itibari ile Türkiye takömürü rezervimiz toplam 1 milyar 334 milyon ton’dur. Havzada koklaabilir takömürü rezervleri, Kozlu, Üzülmez ve Karadon bölgelerinde bulunmaktadr. Armutçuk bölgesindeki rezervler yar koklaabilir olup koklaabilir kömürlerle harmanlanarak demir çelik fabrikalarnda kullanma uygun hale getirilebilir. Amasra bölgesi kömürlerinin koklama özellii bulunmamakla birlikte, belirli oranlarda koklaabilir kömürlerle harmanlandnda koklama özelliini bozmamaktadrlar. Ülkemizin linyit potansiyeli ise henüz tam olarak ortaya konmu deildir. Türkiye’de kömür genel olarak linyit ve takömürü balklar altnda deerlendirilmekte olup takömürü rezervleri TTK tarafndan, linyit rezervlerimiz ise Elektrik Üretim Anonim irketi (EÜA), Türkiye Kömür letmeleri(TK) ve özel sektör tarafndan iletilmektedir. Ta kömürlerinin tamam linyitlerin ise %87 ‘si kamuya ait ruhsat snrlar içinde bulunmaktadr. Linyit rezervleri ülke geneline yaylmtr. Hemen hemen bütün corafi bölgelerde ve krktan fazla ilde linyit rezervlerine rastlanlmaktadr. Linyit rezervlerinin %20’si TK, %39’u EÜA, %28’i MTA ve %13’ü ise özel sektör elindedir (Tablo 2.5.). 26 Dünya Enerji Konseyi Türk Milli Komitesi • Enerji Raporu 2011 Tablo 2.5. 2011 tibaryla Kurumlara Ait Linyit Rezervleri 2011YILITÜRKYE,KURUMLARAATLNYTREZERVLER(milyonton) KURUMLAR Görünür Muhtemel Mümkün Toplam Pay(%) EÜA 4.741 105 4.846 39 TK 2.303 252 2 2.557 20 MTA 3.156 278 53 3.487 28 ÖzelSektör 1.094 362 139 1.595 13 TOPLAM 11.294 997 194 12.485 100 Kaynak: ETKB 2011 Linyit rezervlerimizin çounluu 1976–1990 yllar arasnda bulunmutur. Bu dönemden sonra kapsaml rezerv gelitirme etüt ve sondajlar 2005–2008 yllar arasndaki linyit arama çalmalardr. Enerjide da bamllmzn giderek artmas yannda pahal oluu, yerli kaynaklara daha fazla yönelmemizi gerektirmitir. Bu anlayla “Linyit Rezervlerimizin Gelitirilmesi ve Yeni Sahalarda Linyit Aranmas” Projesi TK koordinatörlüünde, teknik olarak MTA’nn sorumluluunda, ET Maden, TPAO, EÜA, TTK ve DS’nin katlm ile 2005 ylnda balatlmtr. Proje ile bata MTA ve TK arivlerindeki linyit arama raporlar olmak üzere dier kurulularn kömürle ilgili verileri deerlendirilerek aratrlacak alanlar belirlenmitir. Özellikle 2005-2008 yllar arasnda EÜA tarafndan finanse edilen ve Maden Tetkik Arama(MTA) tarafndan uygulanan Afin-Elbistan Linyit Havzas detayl linyit aramalar ve dier havzalarda TK tarafndan desteklenen ve MTA tarafndan yaplan arama çalmalar ile Türkiye linyit rezervi önemli ölçüde artrlmtr. Bu çalmalar ile Afin-Elbistan Linyit Havzas dnda Trakya havzasnda, Soma havzasnda ve Karapnar havzasnda yeni kömürler bulunmu, bilinen sahalarda ise rezerv artlar salanmtr. Yaplan çalmalarda, en büyük rezerv art Elbistan havzasnda olmutur. Yaplan etüt ve sondajlardan önce 3,3 milyar ton olan rezerv yaklak 1 milyar ton artarak 4,4 milyar tona çkmtr. Ancak etüt ve sondaj yaplmayan Elbistan havzasnn ortasndaki Çöllolar ile havza kuzeyinde, yeniden deerlendirme yaplmamtr. TK’nin Elbistan havzasnn tamamnda 2000 ylnda yapt deerlendirmelerin bu kesimlerdeki deerleri dikkate alndnda Havzann görünür rezervinin 5 milyar ton civarnda olduu anlalmakta olup bu deer rezerv tablosuna yanstlmamtr. Bunun dnda MTA’nn yapt etüt ve sondajlarla Elbistan’daki büyük havzann dnda 515 milyon ton, rezerv çalmalar devam eden havzalardan Konya Karapnar’da 1,8 milyar ton, Afyon Dinar’da 329, Eskiehir Alpu’da 300 milyon ton bata olmak üzere Trakya ve Soma havzalarnda ki artlarla 2011 itibariyle Türkiye toplam linyit rezervi 12,5 milyar tona ulamtr. (Tablo 2.6.). Dünya Enerji Konseyi Türk Milli Komitesi • Enerji Raporu 2011 27 Tablo 2.6. 20011 Yl Türkiye Linyit Rezervleri 2011 YILI TÜRKYE, KAMU SEKTÖRÜ(EÜA,TK, MTA) LNYT REZERVLER YER REZERVLER (1.000 ton) Alt Isl De. (AID) kcal/kg L LÇE Görünür Muhtemel Mümkün Toplam 323.329 1298 323.329 Adana Tufanbeyli 261.500 104.500 2000-2400 366.000 Ankara Beypazar 273.383 55.629 1351 329.012 Afyon Dinar* 967 4.569 500-3500 5.536 Balkesir Balya 88.662 15.000 1460 103.662 Bingöl Karlova 37.025 1.000 2340 38.025 Bolu Göynük 43.824 19.945 1.560 1900-2340 65.329 Bursa Keles 31.898 2500 31.898 Bursa Orhaneli 79.073 3000 79.073 Çanakkale Çan 19.495 4.042 3150 23.537 Çorum Alpagut 14.005 Çorum Osmanck 6.575 7.430 1470 300.000 Eskiehir Alpu* 150.000 100.000 50.000 2100 280.229 stanbul Çatalca 228.457 51.772 1894-2086 4.381.300 1031-1201 K.Mara Elbistan** 4.381.300 515.055 950-1115 515.055 K.Mara Elbistan 81.011 1110-1150 81.011 Konya Beyehir 18.797 974 2180-2250 19.771 Konya Ilgn 5.000 1320 1.830.716 Konya Karapnar* 1.825.716 147.773 32.800 2080-2510 180.573 Kütahya Seyitömer 276.595 2560 276.595 Kütahya Tavanl 2.500 15000 1934 17.500 Malatya Yazhan* 572.379 54.400 2080-3340 626.779 Manisa Soma 267.499 1642-2279 267.499 Mula Milas 152.485 1903-2692 152.485 Mula Yataan 23.845 106.494 2060 130.339 Tekirda Çerkezköy 160.585 50.933 2.964 2183-2865 214.482 Tekirda Merkez 23.845 106.494 2080 130.339 Tekirda Saray 98.500 1282 98.500 Svas Kangal KAMU TOPLAMI 10.092.073 735.982 54.524 10.882.579 ÖZEL SEKTÖR 1.094.189 362.122 138.617 1.594.928 11.186.262 1.098.104 193.141 12.477.507 TÜRKYE TOPLAMI Kaynak: ETKB 2011 *MTA tarafndan rezerv çalmalar devam eden sahalar. **En büyük rezerv art olarak, EÜA’ a bal Elbistan Linyit havzasnn büyük bölümünde MTA’nn yapt etüt ve sondajlardan sonra havzann toplam görünür rezervi 4,4 milyar tona yükselmitir. Havzada, MTA’nn etüt ve deerlendirme yapmad dier bölümlerinde TK’nin yapt deerlendirmelerle birlikte Havzann görünür rezervi yaklak 5 milyar ton olup bu miktar tabloya yanstlmamtr. 28 Dünya Enerji Konseyi Türk Milli Komitesi • Enerji Raporu 2011 Tablo 2.7. 2011 Yl Türkiye Özel Sektör Linyit Rezervleri YER L Adana Adyaman LÇE Tufanbeyli Gölba 2011 ÖZEL SEKTÖR LNYT REZERVLER REZERVLER (1.000 ton) Görünür Muhtemel Mümkün Toplam 101.340 101.340 51.190 51.190 Gölba/.Koçhisar/ Çubuk/Gölba/ Beypazar/Aya Bayramiç/Çan/ Çanakkale Yenice/Avack Ilgaz/Yaprakl/ Çankr Orta/abanözü psala/Kean/MeriçM erkez/Sülolu/ Edirne Uzunköprü Beykoz/Çatalca/ Eyüp/Gazios/Merkez stanbul /Saryer/Silivri/ile Bayayla/Ermenek Karaman Ankara Krklareli Konya Manisa Mula Tekirda Pnarhisar Beyehir/Ilgn Akhisar/Gördes/ Krkaaç/Soma/ Alaehir/Merkez Merkez/Milas/ Yataan Hayrabolu/Malkara/ Merkez Balca Özel Sek. Toplam Dier Özel Sektör Toplam ÖZEL SEKTÖR TOPLAMI Alt Isl De. (AID) kcal/kg 1.250 1.385 18.103 2.970 21.073 1600-4800 40.808 31.261 2.376 74.445 1335-4000 100.653 2.027 7.541 110.221 860-5000 60.902 39.197 6.080 106.179 2000-5400 114.163 15.394 5.639 135.196 1500-5400 47.345 60.480 176.442 1.620 20.000 8.250 30.700 55.595 62.100 227.142 4000-4500 4.000 1580-4000 72.365 20.554 15.000 107.919 2500-5000 10.367 70.138 1.905 82.410 3000-4000 48.393 26.102 2.536 77.031 3000-5000 902.551 191.638 1.094.189 229.263 132.859 362.122 80.027 58.590 138.617 1.211.841 383.087 1.594.928 Kaynak: ETKB 2011 Türkiye linyit rezervleri toplamnn yüzde on üçüne sahip olan özel sektörün uhdesinde 400 adetten fazla linyit rezervleri ruhsat bulunmaktadr. Saha ve il baznda toplam 20 milyon tonunun üzerinde linyit rezervinin bulunduu il says on üç tür. Saha baznda ise toplam rezervi 10 milyon tonun üzerindekiler snrl olup dierleri daha küçük rezervli sahalardan olumaktadr (Tablo 2.7). Türkiye’deki linyitler standartta belirtilen üst sl deerin oldukça altndadr. Ülkemiz linyit rezervlerinin kalorifik deeri 1000 kcal/kg ile 4200 kcal /kg arasnda deiiklik göstermektedir. Örnein, en büyük rezervin bulunduu Afin-Elbistan havzasndaki linyit kömürünün alt sl deeri(AID) 900-1250 kcal/kg’dr (ekil 2.12.). Dünya Enerji Konseyi Türk Milli Komitesi • Enerji Raporu 2011 29 ekil 2.12. Türkiye Linyit Rezervlerinin Kalorifik Dalm Kaynak: ETKB 2010 2.2.1.Türkiye Asfaltit Rezervleri, Üretimi ve Tüketimi Asfaltit, petrolün zamanla oksitlenmesi ve uçucu maddelerini kaybederek katlamas sonucu oluan, sert, siyah renkli bir çeit bitümdür. Kömür olmasa da kömür gibi, kat yakt olarak kullanlan enerji kaynadr. Türkiye’nin önemli asfaltit sahalar Güneydou Anadolu bölgesindedir. Filon topluluu eklinde olan önemli iki sahadan biri rnak’n güneyinde, ikincisi ise Silopi’nin güneydousundadr. Tablo 2.8. 2011 Türkiye Asfaltit Rezervleri 2011 TÜRKYE ASFALTT REZERVLER YER REZERVLER(1.000 Ton) L LÇE Görünür Muhtemel Mümkün Toplam 21.067 50.363 IRNAK Silopi 29.296 8.327 6.579 22.633 IRNAK Merkez 7.727 37.023 29.394 6.579 72.996 TOPLAM Kaynak: TK 2011 AID kcal/kg 5310 5330 Ruhsat Sahibi TK TK Türkiye asfaltit rezervlerinin önemli bölümü TK uhdesindedir (Tablo 6). Asfaltit üretimi, 1992 ylna kadar TK tarafndan, 1992-2002 yllar arasna TK ve rnak valilii, 2002 ylndan sonraki yllardaki üretimi ise rnak valilii ve özel sektör tarafndan rödövans karl yaplmaktadr. Özel sektör, ürettii asfaltiti Silopi’de kurduu 135 MW Kurulu gücündeki santralda tüketirken, rnak valilii bölgenin teshin ve sanayi ihtiyaçlar için üretmektedir. 2010 yl itibariyle, valilik yaklak 569 bin ton, özel sektör ise 477 bin ton olmak üzere toplam 1.046 bin ton üretim yapmtr. 30 Dünya Enerji Konseyi Türk Milli Komitesi • Enerji Raporu 2011 Bunlarn dnda 2003 ylndan itibaren özel sektöre ait ruhsatlarda üretimler yaplmaktadr. 2010 ylnda özel sektör ruhsatl sahalarda üretilen asfaltit 247 bin ton dur. Böylece 2010 ylnda Türkiye toplam asfaltit üretimi 1.293 bin ton olmutur(Kaynak: TK+MGEM). 2.2.2. Türkiye’de Kömür Üretimi ve Tüketimi Ülkemizdeki linyit üretimi; Enerji Sektörü (Termik Santral), Sanayi sektörü ve Isnma (konut) Sektörü olmak üzere 3 ana sektörün taleplerinin karlanmasna yöneliktir. 2010 yl itibariyle, 70 milyon ton olan linyit üretiminin %46’s EÜA, %43’ü TK, ve %11’i ise Özel sektör tarafndan yaplmtr. Linyit tüketiminde en büyük pay %80 ile termik santrallere aittir. Türkiye kömür üretimi 2010 ylnda takömüründe 2,6 milyon ton, linyitte ise 70 milyon ton olmutur. 2009 ylna göre 2010 ylnda, linyit üretiminde %8, ta kömürü üretiminde ise %10 orannda düü olmutur. Türkiye takömürü üretiminin 1974–2010 yllar arasndaki üretim deerleri genel olarak irdelendiinde, 1974 ylnda yllk yaklak 5 milyon ton olan üretimi geçen 30 yllk süre sonunda küçük deerlerdeki ini-çklar dnda sürekli düerek 2004 ylnda 35 yllk dönemin en düük deerine inmitir. Ta kömürü yllk üretimi 2004 ylnda 1974 ylna göre 3 milyon ton azalarak 1,946 milyon ton olarak %61 orannda dümütür. 2010 ylndaki takömürü üretimi ise 1974 ylna göre %48 orannda düerek 2,59 milyon ton düzeyine inmitir (ekil 2.13). 2004 yl takömürü üretim deerlerine göre 2009 ylnda %48 orannda 933 bin ton üretim art olmasna karn, bu art miktar, 2010 ylnda devam etmemi aksine 2009 ylna göre 287 bin ton dümütür. ekil 2.13. Yllara Göre Türkiye Takömürü Üretim Miktar Grafii Kaynak: ETKB 2011 2010 ylnda, takömürünün 499 bin tonu demir- çelik, 1024 bin tonu termik santral, 247 bin tonu da teshin ve sanayiye satlmtr. Dünya Enerji Konseyi Türk Milli Komitesi • Enerji Raporu 2011 31 1974–2010 yllar arasnda ki 36 ylda Türkiye linyit üretim miktarlar deerlerine göre; bu sürede yllk 8,4 milyon ton dan 70 milyon tona çkarak 8 kat artm olduu görülür (ekil 2.14.). Türkiye linyit üretiminde geçen yllar irdelendiinde en büyük üretim art oran %138 artla 1982-1986 yllar arasndaki dört ylda olmutur. Bundan sonraki büyük art oran ise 2004-2008 yllar arasndaki dört ylda olmutur. 2004 ylna göre, 2008 ylndaki linyit üretimi, %74 orannda ve 32,5 milyon ton artla ylda 76 milyon ton olmutur. Dört yldaki üretim artnn nedeni de enerji ye talebin artmasyla kömür santrallarnn tekrar kapasitelerine yakn üretim yapmas olmutur. Ancak üretimde en fazla düü de 1999–2004 yllar arasndaki be ylda yaanmtr. 1999 ylna göre, 2004 ylnda Türkiye Linyit üretimi, %33 orannda ve 21,3 milyon ton azalla yllk 43,7 milyon tona dümütür. 2001 ylnda ki ekonomik küçülmenin ve barajlardaki doluluk oran artnn etkisi olsa da, bu düüün önemli nedeni, elektrik üretiminde doal gaz paynn %44 ‘e çkmas sonucunda linyit santrallarnn kapasitelerinin çok altnda kömür tüketmesi olmutur. Linyit üretimi ve tüketimindeki bu düü elektriin pahalanmasnn yannda isizlii artrm ve önemli ekonomik kayplara neden olmutur. Son yllarda Türkiye elektrik üretiminde, %50’ye yaklaan ve 2010 ylnda %46,5 olan doal gaz santrallarna dayal payn, kömür ve dier kaynaklarmza dayal olarak düürülememesi halinde, elektrik fiyatlarndaki hzl art devam edecek, halkn refahn ve sanayinin gelimesini olumsuz etkileyecektir. ekil 2.14.Yllara göre Türkiye Linyit Üretimi Grafii Kaynak: ETKB 2011 32 Dünya Enerji Konseyi Türk Milli Komitesi • Enerji Raporu 2011 2.2.3. Kömür Rezervlerinin Termik Santral Potansiyeli ve Elektrik Arz Güvenirlii a) Linyit ve Asfaltit rezervleri 2010 yl sonu itibariyle Türkiye linyit ve asfaltit rezervlerine dayal mevcut santrallar 8275 MW olup 49524 MW olan toplamn %16,7’sn elektrik üretimi bakmndan da %19,4 ünü oluturmaktadr. 2006 ylndan itibaren Silopi’de kurulan 135 MW Kurulu gücündeki asfaltit termik santral dnda Linyit ve asfaltit rezervlerine dayal santral devreye girmemitir. Türkiye linyit, asfaltit ve takömürü rezervlerinin santral potansiyeli aada deerlendirilmitir (Tablo 2.9). Ayrca, Tabloda olmayan 59MW linyit ve 35 MW takömürü otoprodüktör santrallar bulunmaktadr. Tablo 2.9. 2011 Yl Türkiye Kömür ve Asfaltit Rezervlerinin Santral Potansiyeli 2011 Türkiye Kömür ve Asfaltit Rezervlerinin Termik Santral Potansiyeli (Ç.Koçak) Toplam Mevcut Balayan Yaplabilir Toplam Saha Ad Rezerv K.Güç K.Güç K.Güç K.Güç (MilyonTon) (MW) (MW) (MW) (MW) 2.795 10.000 Afin-Elbistan 5.000 7.205 1.200 Afin-Elbistan 515 1.200 1.050 Adana-Tufanbeyli 424 1.050 150 Adyaman-Gölba 51 150 620 920 Ankara-Çayrhan 366 300 270 Bolu-Göynük 37 135 135 210 210 Bursa- Orhaneli,Keles 97 320 320 Çanakkale-Çan 79 170 Çankr-Orta 94 170 290 Eskiehir-Mihalççk 55 290 500 Konya–Ilgn 143 500 3.000 Konya–Karapnar 1.830 3.000 365 665 Kütahya-Tunçbilek 277 300 600 600 Kütahya-Seyitömer 181 1.034 1.634 Manisa-Soma 627 600 1.050 1.050 Mula-Milas 268 630 630 Mula-Yataan 153 300 Tekirda-Saray 130 300 457 457 Svas-Kangal 99 135 675 rnak-Asfaltit 73 270 270 1.100 Bartn-Amasra* 408 1.100 300 300 Zonguldak-Çatalaz* 884 TOPLAM 11.791 8.516 695 16.280 25.491 *Takömürüsantrallar 1. Kahraman Mara-Elbistan; Ruhsat EÜA’a ait ve 43 yl önce bulunan AfinElbistan Havzasnda, TK’nin yapt çalmalar ve MTA’nn son yllarda yapt ayrntl inceleme ve sondajlar sonunda Havzann toplam üretilebilir rezervi en az 4.35 milyar ton olaca anlalmtr. Afin–Elbistan havzasnn Dünya Enerji Konseyi Türk Milli Komitesi • Enerji Raporu 2011 33 mevcut iki santrala ait rezervler dnda, yaklak 3,3 milyar ton üretilebilir kömür rezervi bulunmaktadr. Bu rezerv ile en az 7200 MW santral kurulabilecektir. Ancak havzada bu büyüklükte santrallarn kurulabilmesi için haleye çklacak Elbistan C ve D santallarndan önce yeni üretim planlamas yaplmaldr (Koçak Ç.). 2. Elbistan havzasnn güney dousunda bulunan 515 milyon ton görünür rezervli saha en az 1200 MW Kurulu gücündeki santral besleyebilecektir. 3. Linyit arama projesi ile bulunan Elbistan’dan sonra en büyük havza 1,83 milyar ton linyit rezervli Konya Karapnar havzas olmutur. Rezerv çalmas bitme aamasnda olan havzada mevcut bulgular en az 3000 MW Kurulu gücündeki santrallarn kurulabileceini göstermektedir. 4. Adana-Tufanbeyli Sahas, TK ve özel sektöre ait bitiik iki sahada yaklak 1050 MW Kurulu gücünde santral için yaklak 550 milyon ton rezerv bulunmaktadr. Özel sektör 450 MW’lk santral için ruhsat alm olup kurulula ilgili çalmalar devam etmektedir. 5. Konya–Kurugöl, özel sektöre ait bu sahann toplam rezervi 143 milyon ton olup kurulabilecek santraln kapasitesi 500MW’dr. 6. Bolu–Göynük ruhsat TK’ye ait olup letmesi özel sektöre verilen sahann toplam rezervi 39 milyon ton olup santral kapasitesi 2x135 MW olup santraln kurulu çalmalar devam etmektedir. 7. Tekirda-Saray ruhsat TK’ye ait olan sahann toplam rezervi 129 milyon tondur. Sahann santral kapasitesi 2x150 MW olup, uygun ÇED raporu alnamad için iletmesi özel sektöre verilen bu saha TK’ye iade edilmitir. 8. Çankr-Orta, ruhsat Özel sektöre verilen sahada toplam 50-75 milyon ton arasnda rezervi olup 170 MW kurulu gücündeki santraln kurulmas için aratrma çalmalar devam etmektedir. 9. rnak- Asfaltit sahas olup ruhsat TK’ye ait olan bu sahada, özel sektör tarafndan, yaklak 30 milyon ton asfaltit rezervi karl 2x135 MW lisans alnm olup hazrlk çalmalar devam etmektedir. Ayrca Silopi’de mevcut santral ileten irketin 2x135MW kurulu gücünde ilave santral kurmas söz konusu olup bu santrallar için yeterli miktarda asfaltit rezervi bulunmaktadr. Böylece asfaltit rezervlerine yönelik toplam kurulu gücü 540 MW olan santrallar kurulabilecektir. 10. Eskiehir-Mihalççk da özel sektör tarafndan, bir bölümü EÜA’ a ait olan yaklak 55 milyon ton üretilebilir linyit rezervine karlk kurulacak olan 2x135 MW gücündeki santraln kurulu çalmalar devam etmektedir. 11. Adyaman - Gölba, özel sektöre ait sahann toplam rezervi 51 milyon ton santral kapasitesi 150 MW’dr. Bunlarn dnda sahadaki mevcut rezervleriyle ilave santral kurulabilecek olan havzalar; 12. Manisa-Soma 600MW için 13. Kütahya-Tunçbilek 300 MW 14. Ankara- Çayrhan 300 MW Böylece linyit ve asfaltit rezervleriyle mevcutlar dnda, kurulumu ile ilgili çalmalar balayan 695 MW ile birlikte yaklak toplam 15.875MW Kurulu gücünde linyit ve 34 Dünya Enerji Konseyi Türk Milli Komitesi • Enerji Raporu 2011 asfaltite dayal ilave santrallar yaplabilir. Bunun dnda rezerv çalmalar tamamlanmas halinde yeni santralarda kurulabilecektir. b) Ta Kömürü Rezervleri Toplam görünür rezervi 344 milyon ton olan Zonguldak sahasnda, 300 MW gücündeki mevcut santral dnda, Özel sektör tarafndan 1.360 MW gücündeki santral kurularak üretime balamtr. Ayrca 171 milyon ton görünür rezervi olan Bartn-Amasra ta kömürü sahasnda ise lisans alnan 1.100 MW üzerinde santraln yapm için planlamalar yaplmaktadr. Ta kömürü kaynaklarmza ve üretim miktarlarna göre kurulan ve planlanan bu santrallarn kurulu güç deerleri daha önce planlanan santral deerlerinin üzerinde olduu görülmektedir. Zonguldak’taki santrallar için bu günkü üretim seviyeleri ve olas üretim artlar da dikkate alnrsa bu santrallarn yakt gereksiniminin önemli ksmnn ithal kömürle karlanaca anlalmaktadr. thal kömüre dayal santrallar enerji arz güvenirlii açsndan doalgaz santrallarna göre daha avantajl olabilir. Ancak daha çok istihdam, katma deer yaratlmas yannda enerji arz güvenirliinin tam olarak salanmas bakmndan, önceliin yerli kömür üretimlerine ve dier yerli kaynaklara dayal santrallara verilmelidir. Enerji tüketiminde yüzde yetmilerin üzerinde da baml hale gelen ülkemizde, enerji arz güvenilirliinin salanmas için en önemli seçenek yerli kömürlerimizin bir an önce deerlendirilmesi olarak görülmektedir. Bunun yannda yerli kömüre dayal elektrik üretimlerinde dier kaynaklarla kyaslandnda 10 kata kadar daha fazla dorudan istihdam saland göz önüne alnrsa, bu açdan da elektrik üretiminin mümkün olduu kadar yerli kömüre dayal olmas gerekmektedir. 2.2.4.TK’de Kömür Teknolojileri ve AR-GE Faaliyetleri Türkiye Kömür letmeleri Kurumu Genel Müdürlüü(TK) tarafndan, günümüzün deien ve gelien artlar açsndan linyit üretimi ve sonraki aamalarnda çevre mevzuatlar, AB ve Kyoto protokolü gibi yeni gelimeleri de dikkate alarak yeni politikalar ve stratejiler gelitirilmektedir. Bu kapsamda kömür kalitesinin yükseltilebilmesi ve çevre dostu olarak kullanlabilmesi yönünde gelimi kömür hazrlama, zenginletirme ve dier temiz kömür teknolojilerine önem verilmektedir. Son yllarda birçok üniversite ve aratrmac kurulularla Türkiye linyitlerinin iyiletirilmesi, ulusal kömür rezervlerinden kimyasal maddeler üretilmesine yönelik olarak yer alt-yerüstü gazlatrma/svlatrma gibi konularda Ar-Ge projeleri balatlm veya programlanmtr. Aada, yürütülmekte olan Ar-Ge Faaliyetleri özetle yer almaktadr: Kömürün briketlenmesi, kurutulmas, hümik ve fülvik asit üretim metotlarnn gelitirilmesi, Ar-Ge program ve laboratuarlarnn gelitirilmesi konularnda ‘TK Aratrma ve Teknoloji Gelitirme Projeleri’ ad altnda bir üniversite ile Ar-Ge faaliyetleri yürütülmütür. Bu kapsamda 2007 ylnda Konya-Ilgn’da 1500 000 lt/yl sv hümik asit kapasiteli bir pilot tesis kurulmutur. Tesiste kat ve sv hümik asit üretiminin yannda muhtelif Ar-Ge faaliyetleri de gerçekletirilmektedir. Kullanlacak topran yaps ve tarmsal talebe göre TK Hümas adyla muhtelif kalite ve özelliklerde sv hümik asit üretimi ve sat için gerekli yasal izinler alnmtr. Bölge bayilikleri sistemi ile pazarlama sat Dünya Enerji Konseyi Türk Milli Komitesi • Enerji Raporu 2011 35 faaliyetleri devam etmektedir. Bu güne kadar toplam 700 bin lt hümik asit üretilmi olup, tesis kapasitesinin artrlmas çalmalar devam etmektedir. Hümik asitlerin tarmda kullanm ve deerlendirilmesi amacyla yurt çapnda hümik asit kullanmyla ilgili muhtelif topraklarda tarmsal deneme uygulamalar balatlm ve bilimsel raporlamalar yaplmak üzere takibe alnmtr. Ülkemizde önceki yllarda Azot Sanayi tarafndan kullanlan teknolojilerden de yararlanarak kömürün gazlatrlarak sentez gaz elde edilmesi amacyla Kurumumuz imkanlar ile pilot bir tesisin kurulmas, devreye alnmas ve Ar-Ge faaliyetleri yürütülmesi için proje çalmalar balatlmtr. Pilot tesis 2010 yl içerisinde kurulmu olup iletmeye alnmas çalmalar devam etmektedir. Pilot tesiste sentez gaz elde edildikten sonra sv yakt, muhtelif kimyasallar ve methanol üretimi gibi hususlarda da Ar –Ge çalmalar yürütülecektir. TK’ye bal Kütahya-Tunçbilek Laboratuvarnn ülkemiz ve TK kömürleri için yürütülecek tüm Ar-Ge faaliyetlerinde merkezi bir aratrma laboratuvar hüviyeti kazanmas ve böylece kömürün porozite, adsorbsiyon, kömür külünde oksitli bileikler, majör ve minör elemenler, gaz ve hidrokarbon analizleri gibi fiziksel ve kimyasal detay analizlerinin yaplabilmesi salanmtr. “Laboratuvar Ölçekli Plazma Kömür Gazlatrma Sisteminin Kurulmas” yönünde plazma yöntemi kullanlarak düük kaliteli kömürlerin gazlatrlmas amacyla yürütülen proje devam etmektedir. “Türk Kömürlerinin Gazlatrlmas Fizibilite Çalmas”, ‘’Yer alt Kömür Gazlatrma Projesi’’, “Yeralt Kömürünün Laboratuvar Ortamnda Gazlatrlmasnn Aratrlmas” balklarndaki projelerle ilgili ABD’nin çeitli kurulular ile -TK arasnda yaplan anlamalar ve ibirlii çerçevesinde aratrmalar yürütülmektedir. TK ile TÜBTAK birlii Yaplarak Yürütülen Projeler: MTA ile birlikte Ekim-2006’da yürürlüe giren 1007-TÜBTAK-Kamu Aratrma Gelitirme(KAMAG) Program kapsamnda “Linyitlerimizin Sarsntl Masa, Multi-Gravite Separator (MGS) ve Kolon Flotasyonu Yöntemleri ile Zenginletirilmesi ve Deerlendirilmesi Projesi” kapsamnda Tunçbilek-Ömerler Lavvarnda ince malzemelerden kömürü geri kazanmak üzere tesise ilave ekipmanlar kurularak uygulamaya balanmtr. Bu kapsamda hava kanall briket üretimi ile ilgili Ar-Ge çalmalar da devam etmektedir. 2008 ylnda 1007- TÜBTAK- KAMAG Projeleri çerçevesinde, “Biyokütle ve Kömür Karmlarndan Sv Yakt Üretimi” adyla balatlm bulunan proje devam etmektedir. 2009 ylnda Soma Tersiyer Havzas’nda “Organik Jeokimyasal, Petrografik ve Entegre Sismik Yöntemlerle, Kömür ve Kömür Kökenli Doalgaz Potansiyeli Aratrmas ve Modellenmesi” amac ile proje çalmas balatlmtr. Hümik asit ile ilgili faaliyetler çerçevesinde laboratuvar ölçekte hümik asit esasl adsorban ve dier alternatif maddelerinin gelitirilmesi ile biyolojik yöntemle hümik asit üretimi konularnda Ar-Ge faaliyetleri yürütülmektedir. 36 Dünya Enerji Konseyi Türk Milli Komitesi • Enerji Raporu 2011 2.2.5. Kömür thalat 2007 ylnda ta kömürü ithalat 22.946.000 ton iken 2008 ylnda kömür ithalat %15 azalarak 19.489.000 ton olmutur. 2009 ylnda ise 2008 ylna göre %4,5 artarak 20.367.000 ton olmutur. 2010 ylnda ise 2009 ylna göre 966 bin ton ve %4,5 artla 21.333.000 ton ta kömürü ithal edilmitir. thalattaki artlarn en önemli nedeni ithal kömür tüketiminin konut ve sanayi de bir miktar artmas yannda devreye giren yeni ithal kömüre dayal elektrik santrallarna balayabiliriz (ekil 2.15). Ayrca 2010 ylnda 173 bin ton kok ve 2,75 milyon ton petrokok ithal edilmitir. ekil 2.15.Yllara göre Türkiye Takömürü ithalat Kaynak: ETKB 2011 2.2.6. Türkiye’deki Gelimeler ve Elektrik Üretiminde Yerli Kömürlerin Teviki Türkiye’nin birincil enerji tüketiminde da bamllnn %73 seviyesine çkmas, uzunca bir süreden beri hükümetler tarafndan yerli kaynaklara öncelik vermek ya da tüm kömür ve hidrolik kaynaklarn 2023 ylna kadar tamamnn elektrik enerjisi üretimi amacyla deerlendirilmesi yönünde beyanlara neden olmutur. Bu beyanlarn bir sonucu olarak Yüksek Planlama Kurulu’nun 18.05.2009 tarih ve 2009/11 sayl karar ile “Elektrik Enerjisi Piyasas ve Arz Güvenlii Strateji Belgesi” kabul edilmitir. Bu karar gereince bilinen linyit ve takömürü kaynaklarnn 2023 tarihine kadar tamamnn elektrik üretim amac ile deerlendirilmesi ve halen elektrik enerjisi üretiminde %50’yi aan ithal doal gaz tüketiminin %30’un altna indirilmesi hedeflenmektedir. Bu hedef oldukça iddial olup yaklak 11-12 ylda bu hedefe ulaabilmek için önemli kararlarn alnp uygulamaya konulmas gereklidir. Dünya Enerji Konseyi Türk Milli Komitesi • Enerji Raporu 2011 37 2010 yl sonu itibariyle yerli kömürlerimize dayal mevcut iletmedeki termik santrallarn toplam kurulu gücü 8.609 MW’tr. Gelitirilen yeni linyit rezervleri ile birlikte mevcut kurulu gücün iki katna yakn elektrik kapasitesi yaratabilme imkân mevcuttur. Bu kapasite ile yaklak 100 milyar kwh/yl elektrik ek olarak yerli kömür kaynaklarndan karlanabilir ve %70’leri aan d enerji kaynaklarna bamllmz önemli ölçüde azaltlabilir. üphesiz linyit kaynaklarmza dayal bu gelime frsat hidrolik kaynaklarmzda da mevcuttur. Enerji tüketimimizde yerli kaynak paynn artrlmasna yönelik kararlarn uygulanmasn kolaylatrc ve çabuklatrc yasal düzenlemelerin süratle ele alnmas elzemdir. Aksi takdirde Elektrik Enerjisi Piyasas ve Arz Güvenlii Strateji Belgesinde benimsenen önemli hedeflerin süresinde gerçekletirilmesi imkânsz olacaktr. Arlkl olarak 70’li yllardan balamak üzere ülkemizde kurulumuna hz verilen yerli linyit kömürlerimize dayal elektrik üretim santralleri, Kbrs meselelerine bal ambargolu yllarda, büyük çounluu demir perde gerisi ülke teknolojileri ile gerçekletirilmitir. Bu santrallerin sahip olduu zayf ve düük verimli yakma teknolojilerine bir de, santral iletme modelinden ve kömür sahalar iletmelerinden kaynaklanan sorunlar eklenince, ortaya günümüzde sonuçlarn çok açk bir ekilde gözlemleyebildiimiz, düük kapasite kullanm, çevresel olumsuzluklar, yüksek iletme maliyetleri gibi istenmeyen sonuçlar çkmaktadr. Ülkemizde tamam kamu mülkiyetinde olan mevcut iletmedeki yerli kömür yaktl santrallerinin 859 MW’ 31 yldan, 1.609 MW’ 26 yldan ve 4.224 MW’ ise 21 yldan daha yaldr. 2000’li yllarn balarnda devreye giren Yap-let-Devret (YD) ve Yap-let (Y) modelleri kapsamndaki kurulu gücü 4.850 MW olan doal gaz yaktl santrallerle birlikte, 2010 yl sonu itibariyle Türkiye’de doal gaz yaktl elektrik santralleri toplam 18.174 MW kurulu güce ulamtr. Elektrik üretimimizin ithal kaynaa dayal yüksek kurulu gücü; d ticaret dengesizlii, elektrik üretim çeitlilii, arz güvenlii ve tüketici fiyat istikrar açsndan önemli tehlikeler içermektedir. Bunun yannda ithal yaktl santrallerin kurulmasnda limitli yerli imalat ve hizmet girdisiyle birlikte yaratlan katma deer snrl kalmaktadr. Oysaki yerli kaynaklarmza dayal elektrik üretim tesislerinin kurulmasnn önünü açmakla, hem inaat döneminde, hem de iletme döneminde maden iletmesi ile birlikte, doal gaz santrallarna göre en az on kat daha fazla sürekli i istihdam yaratan bu alan, elektrik üretim sektörünün en fazla katma deer yaratan bir özellie sahip olacaktr. Bunlarn yannda, elektrik üretiminde yerli birincil enerji girdi kaynaklarmzn gelitirilmesini tevik etmek Türkiye’nin ithal yakt kaynaklarna bamlln azaltacak ve ithal yakt ve ithal elektriin yol açt ithalat/ihracat dengesizliini ülkemiz lehine deitirecektir. Bunun yannda maden ve enerji santral yatrm ve iletmeleri önemli boyutlarda direk ve dolayl i olana salayarak ülkemizde artan isizlik orannn ve cari açn düürülmesine önemli katk salayacaktr. 38 Dünya Enerji Konseyi Türk Milli Komitesi • Enerji Raporu 2011 Yüksek Planlama Kurulu’nun 18.05.2009 tarih ve 2009-11 sayl karar ile kabul edilen “Elektrik Enerjisi Piyasas ve Arz Güvenlii Strateji Belgesi” uyarnca, bilinen linyit ve takömürü kaynaklarnn 2023 tarihine kadar tamamnn elektrik enerjisi üretimi amacyla deerlendirilmesi ve yerli ve yenilenebilir enerji kaynaklarnn kullanm için alnacak tedbirler sonucunda elektrik üretiminde doal gaz paynn %30’un altna indirilmesi hedeflenmektedir. Ayn ekilde Devlet Planlama Tekilat tarafndan hazrlanan ve 28 Haziran 2008 tarih ve 26920 sayl Resmi Gazete ’de yaynlanarak yürürlüe giren 2009-2011 orta vadeli program, “ithal bir kaynak olan doalgaza ar bamll azaltmak üzere yerli kaynaklarn elektrik enerjisi üretimi amaçl kullanmna hz verilmesi” hedefini belirtmektedir. Yukarda da belirtildii ekliyle, Türkiye’deki iletilebilir yerli kömür yaktna dayal termik santrallerin milli ekonomiye katks ile birlikte, yerli yakt kaynana dayal elektrik üretim oranmzn yükseltilerek, birincil enerji girdisi maliyetlerinin gelecek dönemler için kontrol altna alnabilmesi yönünden bu milli kaynaklarmzn gelitirilmesi tevik edilmesi gerekmektedir. Bugün, bu tür yatrmlara verilecek tatmin edici tevikler enerji sektörünün geleceine, istikrarna yaplacak yatrm olarak görülmelidir. Eer yerli enerji kaynaklarnn belirtildii gibi 2023 ylna kadar deerlendirilmesi isteniyorsa, yukarda deinilen nedenlerle, yaplacak teviklerle birlikte, özellikle Elbistan ve Karapnar gibi büyük havzalar bata olmak üzere yerli kömürlere ve dier kaynaklarmza yönelik enerji yatrmlarnn kamu tarafndan yaplmasna daha fazla gecikilmeden balanmaldr. Bunun için yerli kaynaklara dayal elektrik üretiminde kamu yatrmlarnn önünün açlmas için 4628 sayl yasann yatrmlar konusunda, kamu teebbüslerine getirmi olduu engelinde ortadan kaldrlmas ve yerli kaynak kullanmna yönelik ekilde yasann yeniden ele alnmas gerekmektedir. Böyle bir uygulamann en önemli faydas da enerjide yaplan özelletirme sonuçlarnn, öngörüldüü üzere, rekabet ortamnda, enerjinin daha ucuz, daha fazla, sürdürülebilir üretimi ve verimli tüketimi gibi yararlar görülürse, kamu tarafndan yaplsa da ksa sürede özelletirilmesinde bir engel olmayacaktr. Ayrca, TK, EÜA gibi kamu iktisadi kurulular, üretimlerinin büyük bölümünü ihaleye çkarak açk eksiltmeyle, özel sektöre yaptrdndan dolay kamu yarar güden yar özel kurulular gibi görülebilir. Dier taraftan, kömür üretimi ve planlanmas konusunda Türkiye’nin en büyük kuruluu olan TK, kamu kurulular arasnda en az kömür rezervine sahipken, kömür üretimi konusunda, TK’ye göre daha kstl bilgi ve yetersiz sayda eleman olan EÜA’ n sorumluluundaki kömür rezervi, TK’nin iki kat kadardr. Bu durum, yerli kömürlere dayal santrallar yaplmasnn gecikme nedenlerinden biri olmutur. Bu çerçevede planlanacak büyük kömür rezervlerinin sorumluluunun yannda yeni bulunan kömür rezervlerine ait ruhsatlarn da Türkiye Kömür letmeleri Kurumuna verilmeyii, büyük hatalara yol açmasnn yannda kömür kaynaklarmzn rasyonel olarak deerlendirilmesini geciktirebilir. Burada önemli olan bu kurumlarn uzmanlklaryla ilgili konularda, planlama, deerlendirme, organizasyon, denetim ve doru karar alma deneyimleridir. Bu nedenle bu kurumlara uzmanlklaryla ilgili sorumluluklar verilmesi yannda kurumlarn deneyim ve birikimleri korunarak yeni Dünya Enerji Konseyi Türk Milli Komitesi • Enerji Raporu 2011 39 elemanlara aktarlmas salanmaldr. Aksi halde bu kurulularn uzmanlk nitelikleri, ksa sürede yeniden tesis edilemeyecek ekilde kaybolacandan, bu durumdaki kurululara verilen sorumluluklar da gerektii gibi yerine getirilemeyecektir. Kaynaklar 1. 8. Be Yllk Kalknma Plan Kömür Kitab 2. BP 2011 3. Coal Information IEA 2011 4. ETKB 2011 5. ETBK 2010 Yl Genel Enerji Denge Tablosu 6. EÜA ve TEA statistikleri 7. TK 2011 8. TTK 2010 Faaliyet Raporu 9. World Energy Outlook IEA 2010 10. Survey of Energy Resources WEC 2010 40 Dünya Enerji Konseyi Türk Milli Komitesi • Enerji Raporu 2011 3. PETROL VE DOĞAL GAZ 42 Dünya Enerji Konseyi Türk Milli Komitesi • Enerji Raporu 2011 3. PETROL VE DOAL GAZ 3.1. Dünya’daki Gelimeler Son yllarda enerji kaynaklar içerisinde petrolün giderek önemini kaybedecei yönündeki tartmalar arlk kazanmtr. Alternatif enerji kaynaklarnn varl ile petrol rezervlerinin hzla tükenmesi, bu iddiann dayanaklarn oluturmaktadr. Ancak, gerek alternatif enerji kaynaklarnn yeterince ekonomik hale gelmemi olmas gerek yeni yatrmlarla birlikte yeni petrol rezervlerinin kefedilmeye devam etmesi, petrolün bir stratejik ürün olarak öneminin azalmasn engellemektedir. OPEC'in baz senaryosuna göre, petrol arz 2008-2030 yllar arasnda yllk %0,9 orannda artacaktr. Bu yllar arasnda kömür ve doal gaz gibi dier enerji kaynaklarnn üretim ve arznn, petrole göre daha fazla artmas beklenmektedir. 2011 ylnda da dünya ekonomisinin büyümeye devam etmesi ve bu parelelde enerji talebinde artn sürmesi öngörülmütür. 2011 yl Kuzey Afrika ve Orta Dou’daki siyasi gerginlikler ve Japonya’y vuran ar deprem ve tsunami felaketi nedeniyle unutulmayacak bir yl olmutur. Ortadou ve Kuzey Afrika'da yaanan "politik kaos", petrole ilgiyi canl tutmakta olup, bölgede kaosun trmanmasyla petrolün varil fiyatnn da 100 dolarn üzerine çkt görülmektedir. Japonya'da meydana gelen felaket sonras, devre d kalan baz nükleer santrallerin gelecek dönemde petrol fiyatlarn yukar doru çekecek bir unsur olduu belirtilmektedir. Ayn zamanda, nükleer tehdidin enerji üretiminde petrol ve doalgaza yönelime neden olmas da mümkün görünmekte olup, bu durum petrole ve doalgaza olan talebin oldukça fazla artacana iaret etmektedir. Msr ve srail deniz alanlarnda yer alan doal gaz rezervleri Dou Akdeniz’in önemini artrmtr. srail-Güney Kbrs-Lübnan ve Msr eksenli paylam anlamalarnda Türkiye’nin seyirci deil aktör olmas için Kuzey Kbrs Türk Cumhuriyet Statüsünün uluslararas alanda belirlenmesi ve bu gücün kullanlmas gerekmektedir. 2010 ylnda dünya enerji tüketiminde %5,6’lk bir art kaydedilmistir. OECD ds ülkelerde %7,5, OECD ülkelerinde ise %3,5 orannda bir tüketim art gerçeklemitir. 2010 ylnda ABD 2,3 milyar ton tüketim miktar ile fazla enerji tüketen ülke olmutur. Dünya enerji kaynaklarndan petrol %33,6’lk bir tüketim oran ile dünyann lider enerji kaynag olmay sürdürmekle birlikte, tüketim oran son 11 yldr düü trendi göstermektedir. Doal gaz ise %23,8’lik bir tüketim oranna sahiptir. Dünya Enerji Konseyi Türk Milli Komitesi • Enerji Raporu 2011 43 ekil 3.1. Kaynaklar baznda Birincil Enerji Tüketimi (%) Petrol üretimi ve arznn daha yava artmas yllar içerisinde bu enerji kaynann toplam arz içerisindeki paynn hafif ekilde dümesine neden olacaktr.Bu dümeye karn petrol, enerji kaynaklar içerisinde önümüzdeki on yllarda da liderliini sürdürecek olup, tüketimdeki paynn 2035 ylnda %27 olmas beklenmektedir. Doal gazn paynn ise giderek artarak 2035 ylnda %25 olaca tahmin edilmektedir. ekil 3.2. Dünya Birincil Enerji Talebinde Yaktlarn Paylar Yeni enerji kaynaklarnn devreye girmi olmasna ramen petrol bata ulatrma olmak üzere birçok sektörün temel enerji girdisidir.Birçok sektörün sahip olduu üretim teknolojisi, temel enerji ve ara girdi olarak petrol ve petrole dayal ürünleri kullanmaktadr. 44 Dünya Enerji Konseyi Türk Milli Komitesi • Enerji Raporu 2011 Bugün tüketilen petrolün, %39'u karayolu, %6's havaclk, %4'ü denizcilik ve %2'si demiryolu ve yurtiçi deniz tamacl olmak üzere toplam %51'i ulam sektöründe kullanlmaktadr. ekil 3.3. Sektörel Petrol Tüketimi Kaynak: OPEC, World Oil Outlook 2010 Uluslararas Enerji Ajans tarafndan,dünya petrol talebinin 2012'de hzlanacan ve petrol tüketiminin 2011 ylna göre günlük 1.5 milyon varil(%1,6) artarak, 91 milyon varile ulaaca belirtilmitir.Dier taraftan, Uluslararas Enerji Ajans’nn 91 milyon varil/gün petrol tüketim art tahmini, OPEC'in 89.5 milyon varil/gün petrol tüketimi tahmini ile çelimektedir. Artan petrol talebinin gelimekte olan ülkelerden geleceini açklayan ajans, OECD üyesi ülkelerde talebin hafif bir ekilde düeceine iaret etmitir.Öte yandan gelimekte olan ülkelerden gelecek olan petrol talebi, petrol ihraç eden ülkeler örgütü üyeleri üzerine üretimi arttrma yönünde bask oluturaca vurgulanmtr. Ajans tarfndan, OPEC üyelerinin, dünya petrol tüketiminin kesintiye uramamas için, gelecek yl içinde günlük ortalama 30.7 milyon varil üretim yapmalar gerekecei belirtilmitir.Ajans, Kanada, Brezilya ve Avustralya gibi OPEC d ülkelerin petrol üretiminin 2012'de 54 milyon varile ulaacan açklamtr. 3.1.1. Petrol Fiyatlar Global ekonomik krizin etkisiyle fiyatlar 2008 ve 2009 yllarnda çok hzl deiime uram olup, 2010 ylnn ilk 10 aynda çounlukla 70-80 dolar/varil aralnda seyretmitir. 2010 banda Brent hampetrol fiyat 79,5 $/varil ile 2009 ylnn %29 üzerinde gerçeklemitir.2010 ylnn sonlarna doru Tunus’ta balayan halk ayaklanmalarnn Ortadou’da petrol üreten ülkelere yaylmasyla petrol fiyatlar aniden yükselmi ve tüm dünyay etkisi altna almtr. Ayrca, hampetrol tüketim art ve OPEC’in üretim kesintisi de etkili olmu ve yl sonunda ortalama 93,52 dolar/varil seviyesine ulamtr. Petrol fiyatlarnn yüksek seyretmesi dier enerji türleri ile kyaslandnda petrol talep artnn snrl kalmasna neden olmutur. Dünya Enerji Konseyi Türk Milli Komitesi • Enerji Raporu 2011 45 2011 yl ilk yarsnda Brent hampetrol fiyat ortama 111,14 $/varil olarak gerçeklemitir. Arap ülkelerinde yaanan sorunlarn ardndan dünyada en fazla petrol tüketen ülkeler arasnda 3.srada bulunan Japonya’da meydana gelen depremin etkisiyle tüketimin azalmas petrol fiyatlarn yeniden düüe geçirmitir. Avrupa Birlii Liderlerinin Ekim 2011’de yaptklar AB zirvesinde Euro Bölgesi’nin borç krizi ile mücadele stratejisi konusunda ilerleme kaydetmesi ve Asya’da açklanan olumlu ekonomik verilerle Ekim 2011 banda 104 $/varil olan Brent hampetrol fiyatnn ortama 111,76 $/varil’e yükseldii görülmektedir. ekil 3.4. Ham Petrol Fiyatlar Kaynak: Petrol Sektöründe Gelimeler-Austos 2011,Petrol Sendikas, Ayrca, ürün fiyatlar küresel ham petrol fiyatlar ile döviz kuru hareketlerinden önemli ölçüde etkilenmektedir. 2008 ylnda ham petrol fiyatlarnda yaanan arttan sonra, Orta Dou’da petrol üreten ülkelerde yaanan siyasi gerilimlerin de etkisiyle ürün fiyatlarnn yeniden yükselie geçmesi sektörü kamuoyunun gündemine oturtmutur. Türkiye’de akaryakt ürünlerinin toptan ve perakende datmnda yaanan en önemli sorunlarn banda fiyatlarn dünya fiyatlarna oranla önemli bir farkla yüksek oluu gelmektedir. Geçtiimiz yln Haziran ayndan bu yana ham petrol fiyatlarnn deiim oran %58.37 seviyelerine ulamtr. Böylece, Türkiye’nin 2010 yl petrol ithalat, 2009 ylna göre yüzde 38,6 artla 15,2 milyar $’dan 21,4 milyar $’a yükselmitir. 46 Dünya Enerji Konseyi Türk Milli Komitesi • Enerji Raporu 2011 Tablo 3.1. 2005-2011 Petrol Fiyatlar 2005 2006 2007 2008 2009 2010 2011(on aylk ort) Brent Petrol ($/varil) TL/USD 60,75 68,94 75,85 102,84 65,32 83,91 111,41 1,35 1,44 1,31 1,30 1,55 1,51 1,65 Türkiye’de akaryakt sektöründe serbest piyasa uygulamasna geçildii 2005 ylndan bu yana, gerek petrol fiyatlarnn gerekse ABD dolar ortalamasnn 2011 ylnda tavan yapt görülmektedir. Nihai ürün fiyatlar üzerinde petrol fiyatlar, rafinaj maliyetleri, vergilendirme politikalar etkilidir. Bunlarn yan sra bir baka önemli etken de ABD dolar olup, 2005 ylndan bu yana yaklak %22,2 orannda artt görülmektedir. AB ülkelerinden farkl olarak ülkemizde uygulanan farkl maliyet kalemleri ise; EPDK gelir pay, ulusal marker, yazar kasa ve zorunlu otomasyondur. Türkiye’de 20+20 günlük ulusal stok da rafineri ve datclarca finanse edilmektedir. Benzin Motorin ekil 3.5. Türkiye’de Benzin ve Motorin Fiyat çindeki Maliyetlerin Dalm Kaynak:TABGS Akaryakt fiyatlar üzerindeki en büyük pay dolayl vergiler olup, en büyük pay ÖTV (Özel Tüketim Vergisi) almaktadr. Devlet bütçesine, 2010 ylnda 42 Milyar TL, son be ylda ise yaklak 200 Milyar TL vergi kazanc akaryakt sektörü tarafndan salanmtr. Türkiye’yi yüksek fiyatlar nedeniyle dünya sralamasnn bana oturtan temel neden yine uygulanan vergilerdir. Ancak, akaryakt fiyatlar halkn alm gücü üzerinde seyrettiinden ihtiyacnn karlanmas noktasnda özellikle son yllarda kaçak ve hileli yakt tüketiminde yllk 2 Milyar TL düzeyinde kayp olduu tahmin edilmektedir. Dünya Enerji Konseyi Türk Milli Komitesi • Enerji Raporu 2011 47 Benzin tüketimini etkileyen en önemli unsur en yüksek verginin bu üründen alnmas nedeniyle fiyatnn çok yüksek oluudur. Performans özellikleri nedeniyle benzin her zaman tüketicinin tercih sralamasnda ilk srada yer almaktadr. Ancak tüketim özellikle son yllarda pahal olan benzin yerine çok daha ucuz olan LPG’ye kaymtr. LPG, benzinin pazar payn %8 orannda geçmi olup, %85’i ithal edilmektedir. Ancak buna karlk en düük vergi LPG’den alnmaktadr. Akaryakt ürünlerinin ithalat-ihracat ve üretim oranlarn gözeterek buna göre ürünlerin kendi aralarnda vergi dengelemesinin yaplmas hem kaçak, hem de vergi kayb sorununu minimize edebilir. Vergilerin akaryakt fiyatlarnn yüksek oluunda önemli bir etken olduu aikardr. Ancak, vergi d fiyatlar bakmndan da Türkiye’de akaryakt fiyatlar AB ülkelerine göre oldukça yüksektir.Rafineri çk fiyatlar, datm irketlerinin kar paylar, nakliye, depolama vb.ücretler fiyatlarn yüksek olmasnda etkili görülmektedir. Perakende fiyatlarn artmasna neden olan maliyet unsurlarnn sektördeki yapsal ve mevzuattan kaynaklanan bozukluklar giderilmek suretiyle bertaraf edilmesi gerekmektedir. 3.1.2. Petrol Tüm dünyada, birincil enerji kaynaklar arasnda ilk srada yer alan fosil yaktlardan petrolün, stratejik konumunu uzun yllar sürdürmesi beklenmektedir. OPEC'in baz senaryosuna göre, petrolün arz 2008-2030 yllar arasnda yllk %0,9 orannda artacaktr. Bu yllar arasnda kömür ve doal gaz gibi dier enerji kaynaklarnn üretim ve arznn, petrole göre daha fazla artmas beklenmektedir. 3.1.2.1 Rezervler Petrolün dünyadaki dalm incelendiinde; özellikle bilinen üretilebilir petrol rezervlerinin büyük oranda Ortadou (%54,4) bölgesinde, younlat görülmektedir. Bunu %17,3 ile Güney ve Orta Amerika ülkeleri izlemektedir. OPEC üyesi ülkeler dünya petrol rezervlerinin %77,2’sine sahiptirler. Son on ylda petrol rezervleri yaklak %25 art göstermitir. 2000 sonu itibariyle 1.104,9 milyar varil olan rezerv miktar 2010 sonunda 1.383,2 milyar varil (188,8 milyar ton) olmutur. En büyük artn Rusya Federasyonu, Hindistan ve Malezye’da gerçekletiini görmekteyiz. 48 Dünya Enerji Konseyi Türk Milli Komitesi • Enerji Raporu 2011 Dünya spatlanm Petrol Rezervleri, 2010 Sonu (milyar ton) Kanada Petrollü Kumlar: Eski SSCB 17,3 Avrupa Birlii 0.8 Avrupa & Avrasya 19,0 23.3 OPEC: 146,0 OECD: 12.4 Asya Pasifik 6,0 K. Amerika 10.3 Orta Dou 101.8 Afrika 17,4 G.& O. Amerika 34,3 Dünya Toplam spatlanm Petrol Rezervi:188.8 milyar ton (spatlanm) Rezervin Ömrü: 46.2yl (Kaynak: BP Statistical Review of World Energy, June 2011) ekil 3.6. Dünya spatlanm Petrol Rezervleri, 2010 sonu Rezervler ve yeni bulular, üretim ve tüketim ile birlikte deerlendirildiinde, dünyada 46,2 yllk süre için ham petrol arz sorunu görülmemekle birlikte, petrolün sava nedeni olmas, arz-talep dengesinden çok corafi dalmndan kaynaklanmaktadr. 3.1.2.2. Petrol Üretim-Tüketimi Dünya toplam ham petrol üretimi, 2009 ylnda, 2008‘e göre %2,6 düü göstererek 3,8 milyar ton olarak gerçeklemitir. 2010 ylnda ise Ortadou'da yaanan olaylarn etkisiyle daha da dümesi beklenirken, 2009 ylna göre %2,2 artarak 3,9 milyar ton olmutur. Üretimde ilk sray %31 ile Orta Dou ülkeleri, bunu %16,6 ile Kuzey Amerika ve %12,9 ile Rusya Federasyonu izlemektedir. Tablo 3.2. Petrol Üretim-Tüketim (milyon ton) Üretim Bölgeler Kuzey Amerika Orta ve G.Amerika Avrupa ve Avrasya Ortadou Afrika Asya Pasifik Toplam OECD OECD-d OPEC OPEC-d Avrupa Birlii Eski Sovyetler Birlii 2009 632,2 % 16,5 2010 648,2 338,2 8,8 350,0 856,5 1.164,4 458,9 380,8 3.831,0 863,3 2.967,7 1.583,5 1.603,2 99,0 22,4 30,4 12,0 9,9 100,0 22,5 77,5 41,3 41,8 2,6 644,3 16,8 Tüketim Deiim % % 16,6 2,5 2009 1018,8 % 26,6 2010 1.039,7 % 25,8 Deiim % 2,1 282,0 7,0 5,0 922,9 22,9 360,2 8,9 155,5 3,9 1.267,8 31,5 4.028,1 100,0 2.113,8 52,5 1.914,3 47,5 0,1 4,6 3,0 5,3 3,1 0,9 5,5 8,9 3,5 268,6 7,0 853,3 21,8 1.184,6 30,9 478,2 12,2 399,4 10,2 3.913,7 100,0 864,7 22,1 3.049,0 77,9 1.623,3 41,5 1.632,9 41,7 92,6 2,4 -0,4 1,7 4,2 4,9 2,2 0,2 2,7 2,5 1,9 -6,5 922,2 344,3 150,9 1203,8 3908,6 2094,8 1813,9 24,1 9,0 3,9 31,4 100,0 53,6 46,4 670,2 42,3 662,5 16,4 -1,1 2,0 192,7 12,0 201,5 5,0 4,6 657,5 16,8 Kaynak: BP Statistical Review Of World Energy June 2011 Dünya Enerji Konseyi Türk Milli Komitesi • Enerji Raporu 2011 49 OPEC üyesi ülkelerin 2008 ylndan itibaren uyguladklar üretim kesintisi 2010 ylnda da sürmüstür. 2010 ylnda dünya petrol üretiminin %42’si OPEC d ülkelerce gerçekletirilmi olup, ülkelerden basta Çin olmak üzere ABD ve Rusya’da üretim art gözlenirken Norveç’te ise petrol üretimi dümütür. 2010 ylnda dünya petrol tüketimi 2009 ylna oranla yaklak 100 milyon ton artarak 4 milyar ton olmutur. 2009 ylnda krizin etkisiyle bir miktar düen talep 2010 ylndan itibaren artmaya balamtr. Ham petrol tüketimi bölgelere göre incelendiinde, son yllarda tüketimde liderlii alan Asya Pasifik bölgesinin 2010 ylnda toplam tüketimin %31,5'unu gerçekletirdii görülmektedir. Çin ve Hindistan'n hzl ekonomik büyümeye paralel olarak petrol talebindeki art, Asya bölgesinin tüketimde liderlii almasnn balca nedenidir. ABD, Kanada ve Meksika'dan oluan Kuzey Amerika ise 1 milyar ton tüketim ve %25,8'lik payla dünya petrol tüketiminde Asya'dan sonra gelmektedir. OECD üyesi ülkelerin petrol tüketimi 2005 ylndan itibaren ilk kez yükselmi ve %0,9 art gerçeklemitir. Bata Çin ve Orta Dou ülkeleri olmak üzere OECD üyesi olmayan ülkelerde ise petrol tüketiminde %5,5’lik rekor bir art kaydedilmitir. 2011 ylnda toplam dünya hampetrol tüketiminde 2010 ylna oranla daha az bir art beklenmektedir. Enerji kaynaklarn üreten ve tüketen ülkeler arasndaki ilikilerde, özellikle fosil kaynaklara yönelik temin politikalar, yeni stratejik dengelerin olumasnda ve mevcut dengelerin deiimini dorudan etkileyen unsurlar olarak ortaya çkmaktadr. 2008 ylndan itibaren düü trendinde olan dünya petrol ticaret hacmi 2010 ylnda %2,2’lik bir artla 53,5 milyon/varil olarak gerçeklemitir. hracatn en fazla olduu Ortadou Bölgesini eski Sovyetler Birlii corafyas takip etmektedir.2010 yl petrol ithalatnn %11’i, ithalat büyüme orannn ise %90’ Asya Pasifik’ten kaynaklanmaktadr. Dünya petrol ticaretinin %70’ini hampetrol, %30’unu ise petrol ürünleri oluturmaktadr. 3.1.3.Doal Gaz Doal gaz, dünya enerji tüketiminde %23,8’lik payyla; petrol ve kömürün ardndan, en çok kullanlan üçüncü kaynak konumundadr. 3.1.3.1. Dünya Konvansiyonel Doal Gaz Rezervleri Dünya toplam konvansiyonel üretilebilir doal gaz rezervleri 2010 yl sonu itibar ile 187,1 trilyon metre küp olarak verilmektedir. Doal gaz rezervlerinin youn olduu bölge, 75,8 trilyon metre küp ile Orta Dou (%40,5) bölgesidir. Orta Dou bölgesini 58,5 trilyon m3 (%31,3) rezerviyle eski Sovyetler Birlii izlemektedir. Ülkeler baznda bakldnda ise, Rusya Federasyonu 44,8 trilyonluk rezerviyle (%23,9) ilk srada yer alrken, onu ran (29,6 trilyon m3) ve Katar (25,5 trilyon m3) izlemektedir. Rusya’nn zengin gaz rezervleri, bir yandan bu ülkenin ekonomik gücüne büyük katk, dier yandan da birçok ülkeyle d ilikilerinde, ciddi jeopolitik üstünlük salamaktadr. 50 Dünya Enerji Konseyi Türk Milli Komitesi • Enerji Raporu 2011 ekil 3.7. Dünya Üretilebilir Gaz Rezervlerinin Corafi Dalm 3.1.3.2. Konvansiyonel Olmayan Gaz Rezervleri “Konvansiyonel olmayan gaz” tanm, daha ziyade kil gaz (shale gas) ile kömür yataklarna bitiik metan gaz için kullanlmaktadr. Geçirgenlii az olan kayaçlardaki gaz da bunlara dahil edildiinde oluan “konvansiyonel olmayan toplam gaz rezervi”nin, konvansiyonel kaynaklar kadar olduu hesaplanmaktadr. Konvansiyonel olmayan doal gaz kaynaklarnn üretimi sürecinde ortaya çkan çevresel sorunlarn çözümlenmesi ya da zararlarnn en aza indirgenmesi, teknik olarak gerçeklese bile, bunun ek bir maliyetinin olmas kaçnlmazdr. Dolaysyla, dönemsel olarak ortaya çkan ve özellikle spot piyasada fiyatlarn dümesine, baz uzun erimli anlamalarda formül deiikliine neden olan arz fazlas doal gazn fiyatlarda yaratt rahatlamann, uzun vadede sürmeyebilecei dikkate alnmaldr. 3.1.3.3. Dünya Doal Gaz Üretim ve Tüketimi Doal gaz talebinin artnda, artan ekonomik faaliyetler, gazn dier enerji kaynaklar karsndaki rekabet gücü, çevre kirlilii ve küresel snmaya yönelik artan kayglar, teknolojideki deiim, eriim kolayl ve hükümet politikalar ana etkenler olarak sralanmaktadr. Dünya Enerji Konseyi Türk Milli Komitesi • Enerji Raporu 2011 51 Tablo 3.3. Dünya Doal Gaz Üretim ve Tüketim (Milyar m3) Üretim 2009 % 2010 Tüketim % Deiim % 2009 % 2010 % Deiim % Kuzey Amerika Orta ve G.Amerika Avrupa ve Avrasya 801,6 26,9 826,1 25,9 3,1 807,7 27,4 846,1 26,7 4,8 151,9 5,1 161,2 5,0 6,1 135,1 4,6 147,7 4,7 9,3 969,8 32,6 1.043,1 32,7 7,6 1060,5 35,9 1.137,2 35,9 7,2 Ortadou 407,1 13,7 460,7 14,4 13,2 344,1 11,7 365,5 11,5 6,2 Afrika 199,2 6,7 209,0 6,5 4,9 98,9 3,4 105,0 3,3 6,2 Asya Pasifik 446,4 15,0 493,2 15,4 10,5 503,9 17,1 567,6 17,9 12,6 Toplam 2.976 100 3.193,3 100,0 7,3 2950,2 100,0 3.169,1 100,0 7,4 OECD 1.126,3 37,8 1.159,8 36,3 3,0 1453 49,3 1.546,2 48,8 6,4 OECD-d 1.849,5 62,1 2.033,5 63,7 9,9 1497,2 50,7 1.622,8 51,2 8,4 Avrupa Birlii Eski Sovyetler Birlii 171,5 5,8 174,9 5,5 2,0 458,5 15,5 492,5 15,541 7,4 690,9 23,2 757,9 23,7 9,7 558,9 18,9 596,8 18,832 6,8 Kaynak: BP Statistical Review Of World Energy June 2011 Kombine çevrim santrallarndaki verimli kullanmyla önemi daha da artan doal gazn, birincil enerji tüketiminde 2008 ylnda %21 olan payn, (Uluslararas Enerji Ajans’nn-UEA “Doal Gazn Altn Çana m Giriyoruz?” balkl özel raporunun tahminlerine göre) 2035 ylnda %25’e çkarmas beklenmektedir. Küresel ölçekte bakldnda ise; hzla kentleen Çin, Hindistan ve Orta Dou bölgesindeki ülkelerin gaz taleplerindeki olaanüstü art beklentisi de doal gazn paynn artaca yönündeki tahminleri destekler niteliktedir. 2010 ylnda, dünyada yaklak 3,2 trilyon m3 gaz üretilmitir. Bu miktar, dünya birincil enerji tüketiminin yaklak %24’ünü karlamtr. Üretimin %63,7’i OECD d ülkelerden elde edilmektedir. 2010 yl itibar ile en fazla gaz üreten ülke, 611 milyar m3 üretimiyle ABD’dir (toplamn %19,3’ü). ABD’yi, 588,9 milyar m3 üretimiyle Rusya Federasyonu (toplamn %18,4’ü) takip etmektedir. Mevcut veriler itibar ile ABD, tüketiminin bir bölümünü ithalatla karlamaktadr. Ancak son yllarda özellikle kil gaz (shale gas) üretimindeki önemli art nedeniyle, ABD’nin yakn gelecekte gaz ihracatçs bir ülke olarak öne çkmas beklenmektedir. Rusya ise dünyann en önemli gaz ihracatçs konumundadr ve bu konumunu da gerek ekonomik ve gerekse jeopolitik yönlerden son derece etkin kullanmaktadr. Doal gaz üretiminde önde gelen dier ülkeler ise Kanada, ran, Katar, Norveç ve Cezayir olarak sralanabilir. 2010 ylnda dünya doal gaz tüketimi yaklak 3,16 trilyon metre küp olarak gerçekleirken, bunun %49’u OECD ülkelerinin talebinden kaynaklanmtr. 2010 ylnda ABD bir bana, 683,4 milyar m3 ile dünya doal gaz tüketiminin yaklak 52 Dünya Enerji Konseyi Türk Milli Komitesi • Enerji Raporu 2011 %22’sini gerçekletirmitir. ABD’yi Rusya Federasyonu (%13) izlemitir. Bu ülkeler kadar olmasa da ran, Çin ve Japonya da önemli gaz tüketicisi ülkelerdir. Konvansiyonel olmayan gaz kaynaklarndan yaplan üretim, özellikle teknolojik geliime ve daha yüksek maliyete dayal bir üretim gerektirdiinden, dünyann her bölgesinde yaygnlam deildir. Buna karn ABD’de, konvansiyonel olmayan gaz satlar, toplam gaz ticaretinin %60’na erimi durumdadr. Kömür yataklarna bitiik metan gaz (coalbed methane) üretimi, Avustralya’da hzla artarken, Çin, Hindistan ve Endonezya’da gelime safhasndadr. Kil gaz, konvansiyonel gaza göre daha fazla sera gaz salm yapmakta, üretimi sürecinde uygulanan hidrolik çatlatma ilemleri nedeniyle de çevresel anlamda ayr bir kirlenmeye yol açabilmektedir. Bu sorunlarn en aza indirilebilmesi, teknolojik geliim, zaman ve maliyet etkenlerine baldr. Dier taraftan, azalan gaz talebinin, nispeten gerileyen fiyatlarn ve nükleer felaketin etkisiyle, dünyann hemen her bölgesinde yeniden artmas beklenmektedir. Ancak, OECD d ülkelerin talebinin, 2035 ylna kadar oluacak gaz talebi artnn %80’ini tekil etmesi beklenmektedir. 3.1.3.4. Sektörler Baznda Arz ve Talep 2008-2009’da etkili olan ekonomik krizle, üretim ve harcamalarn kslmasyla özellikle endüstri ürünlerinin üretiminde azalma sonucunda doal gaza duyulan talep küresel olarak %6 dümütür. ekil 3.8. OECD Asya Ülkelerinde Sektörlere Göre Doal Gaz Tüketimi Kaynak: Uluslararas Enerji Görünümü Raporu 2010 Elektrik üretiminde doal gazn tercih edilmesinin nedeni dier kaynaklara göre daha verimli olmas ve düük maliyetidir. UEA’nn Dünya Enerji Görünümü 2010 Raporu’na göre, elektrik üretimine doal gazn kullanmn 2007’den 2035’e %33 art gösterecektir. Bata ABD olmak üzere, OECD üyesi dier Kuzey Amerika ülkelerinde doal gaz, artan elektrik enerjisi gereksinimlerini karlamak için kullanlmaktadr. Avrupa’da da durum pek farkl deildir; elektrik üretiminde birincil Dünya Enerji Konseyi Türk Milli Komitesi • Enerji Raporu 2011 53 kaynak olarak kullanlan doal gaz, toplam enerji tüketiminin dörtte birini oluturmaktadr. 3.1.3.5. Doal Gaz Fiyatlarnn Seyri ve Etkenler Avrupa ve Asya ülkelerinin çounda, petrole veya baz petrol ürünlerine endekslenmi, uzun erimli gaz anlamalar geçerlidir. Ancak bunlar arasnda da farkl yaplar söz konusudur. Örnein, kimi anlamalarda 3 ayda bir belirlenen fiyatlar, kimilerinde 9 ayda bir belirlenmektedir. Baz anlamalarda petrol fiyatlarndaki artn etkisini ksmen rahatlatc maddeler yer alabilmektedir. LNG kontratlarnda, petrol fiyatlar ar arttnda tüketiciyi, ar dütüünde tedarikçiyi koruyacak baz maddeler olabilmektedir. Ancak, elektrik üretiminde petrol ürünleri kullanmnn giderek yok olduu ve elektrik talebinin hzla artt Pasifik bölgesi için, petrole endeksli gaz fiyat formüllerinin uygunluunun, gelecekte tartlaca öngörülmektedir. Küresel ölçekte, dünya gaz arznn yaklak bete biri petrol bazl fiyatlandrmaya tabidir. Bunun 500 milyar metre küplük bölümü OECD bölgesinde (kta Avrupa’s, Japonya ve Kore), geri kalan 150 milyar metre küplük bölümü ise OECD d bölgelerde gerçekletirilmektedir. Dier taraftan gaz ticareti, giderek artan miktarlarda, serbest olarak ve piyasalara farkl kaynaklardan arz edilen gazlarn kendi aralarndaki fiyat rekabetine endeksli (gas-to-gas competition) olarak da (çounlukla spot piyasada) yaplmaktadr. Kuzey Amerika’da, ngiltere’de, Avustralya’da tamamen ve kta Avrupa’snda da giderek artan oranlarda (kta Avrupas’nda toplam miktarn dörtte biri) bu fiyatlandrma yöntemi egemendir. Dünya’da ise bu tür fiyatlandrma, üçte birlik bir hacme ulamtr. Alc ve satcnn taleplerine göre biçimlenen, örnein elektrik fiyatlarna endekslenen gaz fiyat mekanizmalar da mevcuttur. Bu tür kontratlar, elektrik üreticileri açsndan cazip olmaktadr. Bir dier fiyatlandrma mekanizmas, ikili iliki tekeli (bilateral monopoly) diye adlandrlabilecek ve genelde devlet irketleri arasnda, tek bir satc ile bir ya da birden fazla alcnn karlkl belirledii mekanizmadr. Fiyatlarn dorudan devlet tarafndan regüle edildii (düzenlendii) bu yapda, genel olarak fiyatlar maliyetin altndadr ve toplumsal/politik temelde belirlenmektedir. Her ne kadar bu sistemde petrol fiyatlarna bir endeksleme söz konusu deilse de petrol fiyatlarnda oluacak bir art, ister istemez gaz fiyatlar üzerinde de yukar yönlü bir bask yaratmaktadr. Rusya ve BDT ülkeleri arasndaki gaz anlamalar, genelde bu kategoriye girmektedir. Farkl mekanizmalarn varl, kaçnlmaz olarak gerçek maliyetleri yanstacak bir fiyat oluumunu etkilemekte ve ciddi farklar yaratmaktadr. Petrole endeksli mekanizmada, petrol fiyat artkça gaz fiyat artarken, gazn gaza endeksli olduu sistemde, her bölgesel piyasadaki arz/talep dengeleri ve rekabet edilen dier tüm yaktlarn fiyatlar belirleyici olmaktadr. Gaza endeksli sistemle çalan ABD ve kta Avrupa’snda, son yllarda çok daha düük gaz fiyatlar söz konusu olmu, ancak 54 Dünya Enerji Konseyi Türk Milli Komitesi • Enerji Raporu 2011 yeniden artan talep ve alternatif yaktlardaki (özellikle kömür) fiyat artna paralel olarak, petrol fiyatna endeksli piyasalarla aradaki makas ksmen daralmtr. ekil 3.9. Balca Piyasalarda Doal Gaz Fiyatlarnn Geliimi (2007 - 2011) 3.1.4. Rafinaj Ksa vadede krizin etkileri rafinajda da kendisini göstermitir. Ancak 2008 yl sonlarnda balayan ve 2009 ylnda dünya çapndaki ekonomik krizin etkileri 2010 ylnda azalm ve toplam hampetrol ileme kapasitesinde art olmutur. Tablo 3.4. Dünya’da 2009 yl Bölgelere göre Rafinaj Kapasiteleri (milyon varil/gün) Bölgeler 2008 2009 2010 21,1 21,1 20,9 Kuzey Amerika 6,7 6,9 6,7 Orta-Güney Amerika 24,9 24,8 24,5 Avrupa ve Avrasya 7,6 7,8 7,9 Orta Dou 3,2 3,0 3,3 Afrika 26,1 27,6 28,4 Asya Pasifik TOPLAM 89,5 91,1 91,7 Kaynak: BP Statistical Review Of World Energy June 2011 Dünya toplam rafinaj kapasitesi son yllarda önemli bir deiiklik göstermemitir. 2010 yl sonu itibaryla günlük toplam rafinaj kapasitesi bir önceki yla göre %0,8 artarak 91,7 milyon varil düzeyindedir. Bu artn gelimi ülkeleri barndran Avrupa ve Kuzey Amerika yerine, hzla gelimekte olan Çin ve Hindistan gibi ülkelerin yerald Asya bölgesinden Dünya Enerji Konseyi Türk Milli Komitesi • Enerji Raporu 2011 55 kaynakland görülmektedir. Asya Pasifik’te rafinaj kapasitesi, dünya rafinaj kapasitesinin %30,9’una ulamtr. Bunun sebepleri arasnda; gelimi ülkelerde petrol ürünlerine olan talebin azalma eiliminde olmasn, üretiminde rafinaj faaliyetlerine gerek olmayan biyoyaktlarn akaryakt olarak daha yüksek oranlarda devreye girmesini ve azalan rafineri marjlar nedeniyle yatrmlarn azalmasn ve çevre ve insan sal nedeniyle yürürlüe konan yasal düzenlemeleri sralyabiliriz. Ülkelere göre en yüksek rafinaj kapasitesine sahip be ülke ise Amerika Birleik Devletleri, Çin, Rusya, Japonya ve Güney Kore’den olumaktadr. OECD ülkelerinde 2010 ylndaki ham petrol ileme verileri incelendiinde 2009 ylana göre %1,3 düü gösterek 2004 yl seviyesine gerilemitir. OECD ülkeleri dndaki ülkelerde ise rafinaj kapasitesinin bir önceki yla göre %3 art göstererek son on ylda en yüksek seviyeye ulatn görmekteyiz. OECD dndaki gelimekte olan ülkelerde rafinaj sektöründeki büyüme eilimi bir hayli dikkat çekicidir. Önümüzdeki dönemde rafineri saysnda azalma beklenirken, özellikle Asya’da gerçekletirilen rafineri yatrmlar nedeniyle rafinaj kapasitesinde art beklenmektedir. Avrupa ve Kuzey Amerika’da ise benzine olan talebin dümesi rafinerilerin kapanmasn gündeme getirebilecektir. 3.2.Türkiye’deki Gelimeler Türkiye’de, ETKB tarafndan yaplan projeksiyonlara göre 2020 yl için petrol talebinin, 2000 ylndaki kullanma göre iki kat artmasna karn toplam enerji tüketimi içindeki paynn %40,6’dan %21,6’ya dümesi, doal gazn paynn ise %16’dan %25,2’ye yükselmesi beklenmektedir. Tablo 3.5. Türkiye Genel Enerji Tüketiminde Kaynaklarn Paylar Kaynak Paylar (%) 2000 2010 2020 40,6 26,7 21,6 Petrol 16,0 31,9 25,2 Doalgaz 30,4 30,6 42,5 Kömür 3,0 4,7 2,8 Hidroelektrik 10,0 6,7 7,9 Dier Kaynak: ETKB Ülkemizde, 2010 ylnda, birincil enerji tüketiminde petrolün pay %26,7, doal gazn pay ise %31 olmutur. htiyaç duyulan petrolün %90,8’i, doal gazn ise %98,2’si ithal edilmitir. 3.2.1. Petrol ve Doal Gaz Arama Faaliyetleri 1926 ylnda çkartlan 791 Sayl “Petrol ve Altn letme” Yasas’ndan sonra 1935 ylnda petrol arama görevi bu yasa ile Maden Tetkik Arama Enstitüsü’ne (MTA) verilmitir. letmeye uygun ilk petrol kuyusu, 1948 ylnda MTA tarafndan Batman yöresinde bulunmutur. Bu yllarda çok uluslu irketler Türkiye’de yatrm yapmak yerine, ithal ettikleri petrol ürünlerini pazarlayp satmay tercih etmilerdir. Daha 56 Dünya Enerji Konseyi Türk Milli Komitesi • Enerji Raporu 2011 sonralar 791,2189 ve 2804 sayl petrol yasalarndan ikâyetçi olan yabanc petrol irketleri, Max W. Ball’n önerileri dorultusunda hazrlanan son derece liberal olan 1954 tarih ve 6326 sayl Petrol Yasas ile Türkiye’de petrol ile ilgili her türlü faaliyeti yürütme olana bulmulardr. 1954 ylnda bu yasa ile Türkiye’de petrol ve doalgaz kaynaklarnn aramas, üretilmesi, rafinaj, tanmas ve pazarlanmas yoluyla ülke ekonomisine katk salama görevi Türkiye Petrolleri Anonim Ortakl’na (TPAO) verilmitir. TPAO; dünyadaki tüm petrol irketlerinde olduu gibi, TÜPRA, BOTA, POA, DTA, GSA ve PRAGAZ ile entegre bir yapda oluturulmutur. Ancak 1983 ylndan sonra özelletirmelere hazrlk amacyla bu zincirleme yap parçalanarak TPAO, yalnzca hidrokarbon arama ve üretiminden sorumlu petrol irketine dönütürülmütür. Böylece TPAO petrol ürünlerinin datm ve pazarlanmasndan salanan kar ilevinden mahrum braklmtr. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanl, Tekilat ve Görevleri Hakknda Kanunda yaplan deiiklik ile yeniden yaplandrlmtr. Konuya ilikin düzenleme, Resmi Gazete'nin 02 Kasm 2011 mükerrer saysnda yaymlanmtr. Buna göre, Petrol leri Genel Müdürlüü bal kurulu olarak kapatlm, bakanlk merkez tekilat içinde bir genel müdürlük haline getirildi. 3.2.2.Türkiye Ham Petrol ve Doal Gaz Rezervleri Türkiye’de 2010 yl sonu itibariyle 43,1 milyon ton (1,2 milyar varil) ham petrol ve 6,2 milyar m3 doal gaz rezervi bulunmaktadr. Tablo 3.6. 2010 Yl Türkiye Ham Petrol Rezervleri Dünya Enerji Konseyi Türk Milli Komitesi • Enerji Raporu 2011 57 Tablo 3.7. 2010 Yl Türkiye Dogal Gaz Rezervleri 3.2.3.Türkiye’de Arama-Üretim Türkiye’de 1934 – 2010 döneminde, toplam 3932 adet kuyu açlm olup yaklak 7,4 milyon metre sondaj yaplmtr. ekil 3.10:Türkiye’de Açlan Petrol ve Doal Gaz Kuyular 1998 – 2010 döneminde yllar itibariyle Türkiye’de üretilen ham petrol ve doalgaz miktarlar, aadaki grafiklerde görülmektedir. 58 Dünya Enerji Konseyi Türk Milli Komitesi • Enerji Raporu 2011 ekil 3.11:Türkiye’de Hampetrol Üretimi Kaynak: TPAO Genel Müdürlüü ekil 3.12. Türkiye’de Doal Gaz Üretimi Kaynak: TPAO Genel Müdürlüü 2010 ylnda toplam 2,5 milyon ton petrol ve 726 milyon m3 doal gaz üretilmi olup, günümüze kadar toplam 135,6 milyon ton petrol ve 12 milyar m3 dogal gaz üretimi gerçekletirilmitir. Son on ylda Türkiye petrol üretiminde %4 orannda düü gözlenmitir. Türkiye’de yeni petrol sahalarnn kesfedilmesi ve ikincil üretim yöntemlerinin gelitirilmesi ile Dünya Enerji Konseyi Türk Milli Komitesi • Enerji Raporu 2011 59 üretim düüü ksmen engellenebilmi ve 2010 ylnda 2009 ylna oranla %4’lük bir art kaydedilmitir. Türkiye’de 2010 ylnda 128 petrol sahasndan 2.497.022 ton (17.316.403 varil) ham petrol ve 65 doal gaz sahasndan ise; 725.984.564 m3 doal gaz üretimi gerçekletirilmitir. ekil 3.13. 2010 Yl Ham Petrol Üretiminin irketler Baznda Dalm Kaynak: Petrol leri Genel Müdürlüü 2010 ylnda üretilen ham petrolün, %76’sn oluturan 1,9 milyon tonu TPAO, %24’ünü oluturan 0,6 milyon tonunu ise özel irketler üretmitir. ekil 3.14. 2010 Yl Doal Gaz Üretiminin irketler Baznda Dalm Kaynak: Petrol leri Genel Müdürlüü 60 Dünya Enerji Konseyi Türk Milli Komitesi • Enerji Raporu 2011 2010 ylnda üretilen 726 milyon m3 doal gazn, %36’sn oluturan 261 milyon m3’nü TPAO, %64’ünü oluturan 465 milyon m3’nü ise özel irketler üretmitir. Türkiye’de 2010 ylnda “petrol hakk sahibi irketler” tarafndan 93 adet arama (150.999 m), 51 adet tespit (78.258 m) ve 61 adet üretim (93.798 m) kuyusu sondaj olmak üzere toplam 204 adet sondaj gerçekletirilmi olup, bu kuyularda toplam 323.055 m sondaj yaplmtr. 2010 ylnda Türkiye’de, 24 4/30 ekip/ay jeoloji ve 25.315 adet jeofizik saha çalmalar (istasyon gravite-manyetik etüt) gerçekletirilmitir. Bu çalmalarda; karalarda 2.011 km 2 boyutlu ve 1.870 km2 3 boyutlu sismik profil çalmalar yaplrken; denizlerde ise 3.068 km 2 boyutlu ve 561 km2 3 boyutlu sismik profil ve ayrca 31.445 km havadan manyetik veri toplama çalmalar gerçekletirilmitir. 2010 ylnda Türkiye’de açlan toplam 204 adet kuyudan 63 adedi petrollü, 45 adedi gazl, 3 adedi petrollü-gazl ve 64 adedi kuru kuyu olarak tamamlanm olup, 29 adet kuyudaki çalmalar ise 2011 ylnda devam etmektedir. 2010 yl sonu itibariyle Türkiye’de 25 adet yerli ve 22 adet yabanc olmak üzere toplam 47 adet irket arama ve/veya üretim faaliyetinde bulunmutur. ekil 3.15: 2010 Yl Doal Gaz Üretiminin irketler Baznda Dalm Kaynak: Petrol leri Genel Müdürlüü Türkiye’de 2010 yl sonu itibariyle, 387 adet arama ruhsat, 76 adet isletme ruhsat ve 5 adet jeolojik istikaf müsaadesi mevcuttur. 2010 yl içinde toplam 169 adet arama ruhsat müracaatnda bulunulmu, bunlardan 57’sine ruhsat verilmitir. Arama ruhsatlarn 2010 yl sonu itibariyle yerli ve yabanc irketlere göre dalm aada görülmektedir. Dünya Enerji Konseyi Türk Milli Komitesi • Enerji Raporu 2011 61 ekil 3.16. Türkiye’de Yerli-Yabanc irketlere göre Arama Ruhsatlar Kaynak: Petrol leri Genel Müdürlüü Karadeniz’de Petrol Aramalar Karadeniz’de 2004-2010 yllarnda yaplan ve halen sürdürülen youn sismik program, bu bölgeyi büyük petrol irketlerinin ilgi oda haline getirmitir. Brezilya millî petrol irketi Petrobras ile 2006 ylnda Sinop ve Krklareli açklarnda ortaklaa derin deniz aramas yapmak ve ABD petrol irketi Exxon Mobil ile de 2008 ylnda Karadeniz’in derin alanlarnda arama yaplmas amacyla Arama-Üretim Anlamalar imzalanmtr. Exxon Mobil’in Kastamonu, Bartn, Samsun illerini kapsayan deniz ruhsatlarnda Türkiye Petrolleri Anonim Ortakl (TPAO) ile %50-%50 ortaklk yaparak yaklak 200 milyon dolar yatrm yapacan ve 2 tane derin deniz kuyusu kazacan belirtmitir. Ayrca Karadeniz’deki yatrmlarn geniletmek üzere 12 Ocak 2010’da Sinop, Ayanck ve Çaramba bölgesini kapsayan AR/TPO/3922 No’lu deniz ruhsatnda %50 hissesi bulunan Petrobras’dan hissesinin %25’ini satn almtr. Bu ruhsattaki ortaklk %50 TPAO, %25 Exxon Mobil, %25 Petrobras eklinde olmutur. Dünyann iki dev irketi olan Exxon Mobil ve Petrobras’n Karadeniz’de toplamda 750 milyon dolar civarnda yatrm yapaca tahmin edilmektedir. Karadeniz’in orta kesiminin derin alanlarnda petrol aramalarn ilk kez balatacak olan dünyann 2. en büyük Sondaj Platformu "Leiv Eiriksson", TPAO-PetrobrasExxon Mobil ortaklndaki ruhsatta, Sinop-1 isimli kuyunun sondajna 2200 m. su derinliinde 26 ubat 2010 tarihinde balanm ve 3 Austos 2010 tarihinde 5531 m. son derinlikte bitirilmi ve Hidrokarbon açsndan olumlu bir sonuç açklanmamtr. Ayn paltform Sinop-1 kuyusunun bitirilmesinden sonra Orta Bat Karadeniz’in derin alanlarnda TPAO’nun tamam kendisine ait ruhsatnda son derinlii 5.500 m. olarak planlanan Yasshöyük-1 kuyusunun sondajna 9 Austos 2010 tarihinde balamtr. TPAO Yasshöyük-1 kuyusunun açlaca ruhsattaki çok yüksek maliyetler ve riskleri paylamak amacyla çkt Farmout görümelerinde Dünyann dev petrol 62 Dünya Enerji Konseyi Türk Milli Komitesi • Enerji Raporu 2011 irketlerinden Chevron ile kuyunun sondaj devam ederken 20 Eylül 2010 tarihinde ortaklk anlamas imzalamtr. Kuyuda petrol kefi olmas durumunda yaplacak olan üretim paylam anlamasnda TPAO %70, CHEVRON %30 pay alaca öngörülmütür. Yashöyül-1 Kuyusu 28 Kasm 2011 tarihinde ’’ Gaz Emareli Kuru Kuyu ‘’ olarak terk edilmitir. Buradan ayrlan Leiv Eiriksson tamam TPAO’ya ait ruhsat alannda 1802 m. su derinliinde Sürmene-1 kuyusununun sondajna 08 Kasm 2011 tarihinde balamtr. Kuyu 4830 m. ye kadar sondaja devam etmi ve baz teknik sorunlar çkmas üzerine 03 ubat 2011 de ‘’Geçici Terk ‘’ edilmitir. Karadeniz’deki arama faaliyetleri kapsamnda Exxon Mobil Deepwater Champion isimli platformu getirerek 23 Mays 2011 de Kastamonu-1 kuyusunda sondaja balamtr. Kuyuda 5272 m. de sondaja son verilerek 15 Eylül 2011 tarihinde terk edilmitir. Deepwater Champion buradan ayrlarak daha önce TPAO atrafndan geçici terk edilen Sürmene-1 kuyusuna gelerek eski kuyuya giri yaplm ve yeniden sondaj faaliyetlerine balamtr. TPAO Karadeniz’deki pahal ve riskli yüksek teknoloji gerektiren yatrmlarn dünyann dev irketleriyle yapt anlamalarla yerine getirmektedir. 1970'li yllardan bugüne kadar Karadeniz’de yaplan sismik çalmalar ve açlan kuyular dikkate alndnda bugüne kadar toplam 4 milyar dolarlk yatrm yaplmtr. Kuyularn her birisi yaklak 250 milyon dolara mal olmaktatr. Esas harcama üretim aamasnda olacaktr ve herbir sahada üretim için 8-10 milyar dolar yatrm gerekecektir. Bat Karadeniz Karadeniz karasularmz içerisinde 2004 ylnda Akçakoca, Ayazl, Akkaya ve Dou Ayazl sahalarnda doalgaz kefi gerçekletirilmitir. Ayazl, Akkaya ve Dou Ayazl sahalar üretime alnmtr. TPAO- Petrol Ofisi-STRATIC ve TIWAY OIL ortaklnda günde yaklak 110 bin m3 gaz üretimi devam etmektedir. Bat Karadeniz Projesi kapsamnda bu sahalardan 2010 yl sonunda toplam 470 milyon m3 gaz üretilmitir. Akçakoca sahasnda mecut 2 adet kuyuya ilave olarak bir yeni kuyu kazlmtr. Sahadan günde 270.000 m3 civarnda doal gaz üretilmektedir. Toplam üretim 38 milyon m3 olarak gerçeklemitir. Akdeniz TPAO ile KKTC Ekonomi ve Enerji Bakanl arasnda 02.11.2011’de KKTC’nin kara ve deniz alanlarnda sahip olduu ruhsat alanlarn kapsayan bir “Petorl Sahas Hizmetleri ve Üretim Paylam Sözlemesi” imzalanmtr. Ayrca, 23.11.2011 tarihinde TPAO ile Shell Upstream Turkey arasnda Akdeniz Bölgesi Antalya deniz alanlarndaki arama ruhsatlarnda ortak iletme anlamas imzalanmtr. Dünya Enerji Konseyi Türk Milli Komitesi • Enerji Raporu 2011 63 3.2.4.Petrol ve Doal Gaz Tüketimi 3.2.4.1.Petrol Tüketimi ekil 3.17. 2000-2010 Yllar Petrol Tüketimi Kaynak: TPAO Türkiye’nin petrol tüketiminde 2000-2008 yllar arasnda çok büyük deiiklikler olmamtr. Ancak, 2009 ylnda yaanan kriz nedeniyle petrol tüketiminde yaklak %30 civarnda azalma olmutur. 2000 ylnda toplam enerji tüketimi içinde petrolün pay %40,6 civarnda iken 2010 ylnda bu oran %29’lara dümütür. 3.2.4.2.Doal Gaz Tüketimi Türkiye’de doal gaz tüketimi 1987 ylndan bu yana sürekli artan bir eilim içindedir. Doal gaz tüketimi 2010 yl sonunda 37,4 milyar m3’e ulamtr. Doal gaz tüketim miktarnn, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanl tarafndan yaplan projeksiyona göre, 2015 ylnda 51,4 milyar m3’e, 2020 ylnda 59,3 milyar m3’e çkaca tahmin edilmektedir. Türkiye 2010 yl genel enerji tüketimi içinde doal gaz %31 pay ile birinci srada yer almaktadr. Böylece, Türkiye ‘de doal gaz tüketimi son 10 ylda yaklak 2,3 kat artmtr. Artan talebin en büyük bölümünü, elektrik enerjisi üretimi için doal gaz tüketimi oluturmaktadr. 2010 yl ulusal doal gaz tüketiminin sektörel dalm; elektrik %56, sanayi %20 ve konut %18,5 olarak gerçeklemitir (2010 Denge Tablosu). Türkiye’nin birincil enerji tüketiminde 2010 ylnda gözlenen artn 2011 ylnda da sürmesi beklenmektedir. 2011 ylnda ülkemiz birincil enerji tüketiminin yüzde 5,6 artla 114,3 Mtep olaca tahmin edilmektedir. Türkiye’de birincil enerji tüketiminde doal gazn büyük pay olmakla birlikte, gerek 2009 ve 2010 yllarnda Türkiye’de hidrolojik artlarn iyilemesi ile barajlarn doluluk oranlarnn yükselmesi sonucunda hidrolik kaynaklarn, elektrik üretimindeki paynn artmas, gerekse de 18.05.2009 tarih ve 2009/11 sayl Yüksek Planlama Kurulu (YPK) Karar olarak yaymlanan 64 Dünya Enerji Konseyi Türk Milli Komitesi • Enerji Raporu 2011 “Elektrik Enerjisi Piyasas ve Arz Güvenlii Stratejisi Belgesi” ile uzun soluklu elektrik kaynak kullanm hedeflerinin ortaya konulmas ile birincil enerji tüketiminde öngörülen bu artn, doal gaz tüketimine ayn oranda yansmayaca tahmin edilmektedir. Bu kapsamda piyasa katlmclarndan derlenen 2011 yl tüketim tahminlerinin de deerlendirilmesiyle 26.01.2011 tarih ve 3055/6 sayl EPDK Kurul Kararyla 2011 yl ulusal doal gaz tüketim miktar, 39 milyar Sm3 olarak açklanmtr. ekil 3.18.Türkiye’de Doal Gaz Tüketimi Kaynak: EPDK ekil 3.19. 2010 Yl Sektörel Doal Gaz Tüketimi Kaynak: ETKB 3.2.5. thalat Yerli üretimin çok kstl olmas nedeniyle doal gaz tüketiminin tamamna yakn ithalatla karlanmaktadr. Bu açdan, doal gaz sektöründe; arz güvenliinin salanmas ve rekabet koullarnn saland bir ortamn oluturulmas Dünya Enerji Konseyi Türk Milli Komitesi • Enerji Raporu 2011 65 gerekmektedir. Tüketicilere tedarikçilerini serbestçe seçme olana tannarak doalgazn sürekli ve ekonomik olarak tüketicilerin kullanmna sunulmas sektörün öngörülen yapya kavuturulmasnda önemli bir rol oynamaktadr. Tablo 3.8. 2005-2010 Yllar Doal Gaz thalat Miktarlar (milyon m3 9155 kcal/m3’e baz) Kaynak: EPDK Tablo 3.9. Doal Gaz Alm Anlamalar Miktar (Plato) mzalanma Süre Mevcut Anlamalar (Milyar Durumu Tarihi (Yl) m³/yl) Eylül 2011 sona 6,0 14 ubat 1986 25 Rus.Fed. (Bat) ermitir. 4,0 14 Nisan 1988 20 Devrede Cezayir (LNG) 1,2 9 Kasm 1995 22 Devrede Nijerya (LNG) 10,0 8 Austos 1996 25 Devrede ran 16,0 15 Aralk 1997 25 Devrede Rus. Fed. (Karadeniz) 8,0 18 ubat 1998 23 Devrede Rus. Fed. (Bat) 16,0 21 Mays 1999 30 Türkmenistan 6,6 12 Mart 2001 15 Devrede Azerbaycan Kaynak: BOTA Rusya’yla 1986 ylnda imzalanan yllk 6 milyar m3 (plato) miktarndaki ilk alm anlamasnn ardndan, arz kaynaklarnn çeitlendirilerek arz güvenliinin ve tedarikte esnekliin artrlmas amacyla 1988 ylnda imzalanan alm anlamas kapsamnda 1994 ylndan itibaren Cezayir’den, 1995 ylnda imzalanan alm anlamas kapsamnda ise 1999 ylndan itibaren Nijerya’dan LNG almna balanmtr. Artan tüketim miktarnn karlanabilmesi amacyla imzalanan dier alm anlamalar kapsamnda srasyla Rusya (lave Bat Hatt), ran ve Rusya (Mavi Akm Hatt)’dan doal gaz almna devam edilmitir. 66 Dünya Enerji Konseyi Türk Milli Komitesi • Enerji Raporu 2011 12.03.2001 tarihinde imzalanan alm anlamas kapsamnda 2007 ylndan itibaren Azerbaycan’dan da gaz almna balanmtr. Böylece mevcut durum itibariyle Türkiye, 1999 ylnda imzalanmakla birlikte henüz devreye girmedii için toplama dahil edilmeyen Türkmenistan anlamas hariç olmak üzere, 5 farkl ülkeden uzun dönemli doal gaz alm anlamalar kapsamnda doal gaz ithalat gerçekletirmektedir. Rusya'dan alnan ve Trakya'dan gelen ''Bat Hatt'' olarak isimlendirilen 6 milyar Sm3/yl olan kontratn BOTA tarafndan ''istenilen indirim oranlarnn olumamas'' nedeniyle sonlandrlmtr ETKB tarafndan Ekim 2011 tarihinde yaplan açklamalarda Ocak 2012 ayna kadar kamudan ak devam edecek olan doalgazn bu 3 aylk süre içinde özel sektörle yaplacak kontratlarla beraber Gazprom firmasnn mutlaka bu boru hattnn doalgazsz kalmayarak akna devam edecei yönünde olaca belirtilmitir. ekil 3.20. 2010 Yl Ülkelere Göre Doal Gaz thalatnn Yüzde Pay Kaynak: EPDK 1999-2009 dönemi içerisinde ithal kaynaklarnn paylar incelendiinde Mavi Akm hattndan gaz almnn balad ve ran’dan alnan doal gaz miktarnda önemli bir artn gerçekletii 2003 ylndan itibaren, Bat Hattndan gelen doal gaz ile Cezayir ve Nijerya’dan alnan LNG’nin toplam ithalat içindeki paynda oransal azalma olduu, ithalatta Rusya’nn arln koruduu görülmektedir. 3.2.6. hracat thal edilmi veya yurt içinde üretilmi doal gazn yurt dna ihraç edilebilmesi faaliyeti, EPDK’dan ihracat lisans alm olan tüzel kiiler tarafndan gerçekletirilebilmektedir. 2009 yl itibariyle sadece BOTA’n ihracat lisans bulunmakta olup söz konusu lisans Türkiye-Yunanistan boru hatt vastasyla 06.04.2004 tarihinden itibaren 10 yl süre ile Yunanistan’a doal gaz ihraç etme yetkisini kapsamaktadr. Dünya Enerji Konseyi Türk Milli Komitesi • Enerji Raporu 2011 67 Tablo 3.10. Yllar tibaryla Doal Gaz hracat Miktarlar (Milyon Sm³) YIL TOPLAM 31 2007 443 2008 721 2009 660 2010 475 2011 (*) * Austos ay itibaryla gerçekleme miktarlardr. Kaynak: BOTA 3.2.7. Doal Gaz Depolama 18.04.2001 tarih ve 4646 sayl Doal Gaz Piyasas Kanunu, doal gaz ithal eden irketlerden ithal ettikleri doal gazn %10’unu yurtiçinde depolama konusunda, depolama irketleriyle anlama yapmas artn aramaktadr. Ayrca, doal gazn toptan satn yapacak olan irketlerin de gerekli depolama önlemlerini almalar zorunlu tutulmutur. TPAO’nun Trakya’daki Kuzey Marmara ve Deirmenköy doal gaz üretim sahalarndaki mevcut doal gazn tüketimi sonras yer alt doal gaz depolama tesisi olarak kullanlmasna ilikin olarak BOTA ve TPAO arasnda 21 Temmuz 1999’da Doal Gaz Yer Alt Depolama ve Yeniden Üretim Hizmetleri Anlamas imzalanmtr. Türkiye’nin, ilk yer alt doal gaz depolama tesisleri olan Silivri’deki Kuzey Marmara ve Deirmenköy yer alt doal gaz depolama tesisleri Temmuz 2007’de iletmeye açlmtr. 2,661 milyar m3 kapasiteli Silivri-Deirmenköy Doal Gaz Depolama Tesislerinin depolama kapasitesinde art salanmas ve yeni depolama sahalarnn tesis edilmesine ilikin çevre, fizibilite ve teknik çalmalar sürdürülmektedir. Bu tesislerin,2016 ylna kadar üç aamada depolama kapasitesinin 3,0 milyar m3’e, geri üretim kapasitesinin ise 50 milyon m3/gün’e çkarabilmek için gerekli çalmalar yürütülmektedir. Bunun yan sra Tuz Gölü Havzas’nda oluturulacak tuz domlarnn doal gaz yer altnda depolamak amacyla kullanm için gelitirilen Tuz Gölü Doal Gaz Yer Alt Depolama Projesi’nin mühendislik çalmalarna Temmuz 2000’de balanmtr. BOTA’n 2010 ylnda çkt yapm ihalesi sonuçlanm olup, ekonomik açdan en elverili teklifi veren China Tianchen Engineering Corporation firmas ihaleyi kazanmtr. BOTA, Tuz Gölü’nde toplam 1,478 milyar m3 kapasiteli doalgaz yer alt depolama tesisi kurmak için youn hazrlk çalmalar yapmaktadr. Bölgede ina edilecek depolardan ilkinin 2015 ylnda, dierinin ise 2018 ylnda iletmeye alnmas planlanmaktadr. 68 Dünya Enerji Konseyi Türk Milli Komitesi • Enerji Raporu 2011 Tablo 3.11. Depolama Faaliyetine likin Veriler RKET ADI BOTA (LNG) EGE GAZ A.. (LNG) TPAO (DOAL GAZ) BOTA (DOAL GAZ) LSANS SÜRES DEPOLAMA TESSLER 04.04.2003 tarihinden Marmara itibaren 10 yl Erelisi/Tekirda 04.04.2003 tarihinden Aliaa/zmir itibaren 30 yl 18.04.2003 tarihinden Silivri/stanbul itibaren 30 yl 27.06.2007 tarihinden Sultanhan/Aksaray itibaren 30 yl DEPOLAMA KAPASTES 255.000 m3 LNG (85.000 m3 x 3) 280.000 m3 LNG (140.000 m3 x 2 2.661.000.000 m3 1.478.000.000 m3 Kaynak: EPDK 4646 sayl Doal Gaz Piyasas Kanunu ile doal gaz piyasasnda serbestleme hedeflenmitir. 4646 sayl Doal Gaz Piyasas Kanunu hukuki olarak BOTA’n tekel konumunu ortadan kaldrmtr. Kanunda öngörüldüü üzere ehir içi datm lisanslar için EPDK tarafndan ihaleler düzenlenmektedir. Gerek spot gerekse de uzun dönemli sözlemelerle Türkiye'deki LNG ithalatnn durumuna baktmzda, 2008 ylnda ulusal doal gaz tüketiminin %14,9'u LNG ile karlanmakta iken bu oran; 2009'da %17,5'e, 2010'da %22'ye kadar yükselmitir. Doal gaz tüketiminin LNG ile karlanan ksmn irketler baznda ayrdmzda, EGEGAZ'n ilk defa 2009 ylnda getirdii LNG ile tüketimin %1,5'ini karlad, 2010 ylndaki artla %8,2'ye çkt görülmektedir. Ayn ekilde BOTA'a baktmzda, 2008 ylnda tüketimin %14,9'u BOTA'n getirdii LNG ile karlanmakta iken 2009 ylnda bu oran, %16'ya yükselmi ve devamnda %13'lere düerek duraan bir seyir izlemektedir. 1994 ylnda devreye alnm olan ve halen BOTA mülkiyet ve iletmesinde olan Marmara Erelisi ve 2001 ylnda zmir Aliaa’da kurulan ve 2006 ylnda kullanlmaya balanan EGEGAZ irketine ait LNG Terminalleri, ithal edilen LNG’nin gazlatrlarak sisteme verilmesinde ve doal gazn en fazla tüketildii pik kullanm dönemlerinde azami çekileri düzenleyerek talep deiimlerinin karlanmasnda kullanlmak üzere kurulmu olan tesislerdir. Dier taraftan, ina edilecek olan gerek yeralt doal gaz depolama tesislerinde gerekse LNG tesislerinde depolama faaliyetinde bulunmak amacyla EPDK’ya yaplm lisans bavurular bulunmaktadr. 3.2.8.Uluslararas Boru Hatt Projeleri Dünya petrol rezervlerinin yüzde 65’i ve doalgaz rezervlerinin yüzde 71’i Türkiye’yi çevreleyen Hazar Havzas ve Ortadou ile Rusya Federasyonu’nda bulunmaktadr. Gelecek 20 yl içerisinde yaklak yüzde 40 orannda artmas beklenen dünya enerji tüketiminin büyük bir bölümünün içinde bulunduumuz bölgeden karlanmas öngörülmektedir. Orta Asya’daki rezervler dünya enerji talebini karlamada önemli bir alternatif kaynak olarak ortaya çkmaktadr. Türkiye, gerek corafi, gerekse jeopolitik konumu ile Orta Dou ve Orta Asya’nn üretiminin dünya pazarlarna ulamasnda hem köprü, hem de terminal olma özellii tamaktadr. Dünya Enerji Konseyi Türk Milli Komitesi • Enerji Raporu 2011 69 Ülkemizin bu konumunu güçlendirme hedefi dorultusunda yürüttüü uluslararas projeler: Bakü-Tiflis-Ceyhan (BTC) Ham Petrol Ana hraç Boru Hatt Dou-Bat Enerji Koridorunun en önemli bileenini oluturan Bakü-Tiflis-Ceyhan (BTC) Ham Petrol Ana hraç Boru Hatt, 4 Haziran 2006 tarihinde Ceyhan hraç Terminali’nden yüklenen ilk petrol tankeri ile iler hale gelmi ve bata Azeri petrolü olmak üzere, Hazar Bölgesi’nde üretilecek petrolün uluslararas pazarlara tanmasna balanmtr. 2006’dan bugüne kadar, yükleme yaplan petrol miktar 2011 yl Haziran ay itibaryla 1.222 milyar varili am olup yüklenen bu petrol 1572 tankerle tanmtr. Söz konusu hattn kapasitesi Mart 2010 tarihi itibaryla 1,2 milyon varil/güne çkarlm olup, Sangaçhal/Bakü yükleme tesislerinden yaplan yüklemeye göre ortalama günlük 650-700 bin varil petrol hattan tanmaktadr. 2008 yl Ekim ayndan 2009 yl sonuna kadar Kazak petrolü tanm, 2010 yl Mart ayndan itibaren ise Türkmen petrolü BTC Ham Petrol Ana hraç Boru Hatt ile dünya pazarlarna ulatrlmaktadr. Hazar-Türkiye-Avrupa Doal Gaz Boru Hatt (DGBH) Projesi BTC Hatt’na paralel olarak, Hazar Bölgesi ülkelerinde üretilecek doalgazn Türkiye’ye, buradan da dier Avrupa ülkelerine tanmasn öngören Hazar-TürkiyeAvrupa Doalgaz Boru Hatt (DGBH) Projesi de, Dou-Bat Enerji Koridoru politikamzda önemli bir yere sahiptir. Bu kapsamda, Azerbaycan-Türkiye Doalgaz Boru Hatt ile (ah Deniz Projesi, Bakü-Tiflis-Erzurum DGBH) 2007 yl Temmuz ayndan itibaren doalgaz tedarik edilmektedir. BTE Doalgaz Boru Hatt yllk 20 milyar m3 azami tasarm kapasitesi ile sadece Türkiye’nin yurtiçi doalgaz talebinin karlanmas açsndan deil, ayn zamanda AB’nin hzla artan doalgaz ihtiyacnn bir ksmnn karlanmas açsndan da önemlidir. 25 10 2011 tarihinde Türkiye ile Azerbaycan arasnda, “ahdeniz 2” projesi kapsamnda Azerbaycan'dan gaz almn ve iletimini öngören hükümetleraras anlama imzalanmtr. Bu antlama ile Türkiye'nin hem mevcut ebekeleriyle hem de yeni müstakil bir hatla ahdeniz 2 gazn Avrupa'ya aktarabilecek iki tane büyük alternatif ortaya konmutur. Bu proje ile 2018'den sonra Azerbaycan doal gaznn 6 milyar m3 Türkiye'de, 10 milyar m3 de batda kullanlacaktr. Türkiye-Yunanistan Doal Gaz Boru Hatt 2007 yl Kasm aynda iletmeye alnan Türkiye-Yunanistan Doalgaz Boru Hatt ile Güney Avrupa Gaz Ringi Projesi’nin ilk aya tamamlanm, ülkemiz doalgaz iletim ebekesinin komu ülkelerin altyapsyla enterkonneksiyonu gerçekletirilmi ve ülkemiz doalgazda köprü tedarikçi konumuna gelmitir. Güney Avrupa Gaz Ringi Projesi’nin bir sonraki aamasn ise Türkiye-Yunanistan Doalgaz Boru Hatt’nn, Adriyatik Denizi’nden geçecek bir hat ile talya’ya uzatlmas oluturmaktadr. talya balants ile söz konusu hat üzerinden tanacak toplam doalgaz miktarnn aamalar halinde yaklak 12 milyar m3/yl seviyesine çkarlmas planlanmaktadr. Bu miktarn 3,6 milyar m3’ü Yunanistan’a, 8 milyar m3’ü ise talya’ya tanacaktr. 70 Dünya Enerji Konseyi Türk Milli Komitesi • Enerji Raporu 2011 Yunanistan-talya balantsn salayacak olan Adriyatik Denizi Geçii, Azerbaycan ah Deniz Faz-II Aamasnn devreye alnmasyla birlikte ITGI Projesinin (ah Deniz Faz-II üretimine bal olarak) 2016 veya 2017 ylnda devreye alnmas öngörülmektedir. Nabucco Doal Gaz Boru Hatt Projesi Türkiye’nin Avrupa’ya açlm stratejisi kapsamnda dier bir proje ise TürkiyeBulgaristan-Romanya-Macaristan ve Avusturya güzergahl Nabucco Doal gaz Boru Hatt Projesi’dir. Yllk maksimum 31 milyar m³ kapasiteye sahip olacak olan boru hatt projesi Avrupa’nn kaynak ve güzergâh çeitliliine önemli katk salayacaktr. Yaklak uzunluu 4.000 km, tama kapasitesi 31 milyar m3 yl ve yaklak yatrm maliyeti 7,9 milyar EURO olan doalgaz boru hattnn inaatnn 2012 ylnda balamas ve 2017 ylnda ilk kapasite ile devreye alnmas planlanmaktadr. Nabucco Projesi Hükümetleraras Anlamas, ilgili hükümleri dorultusunda 1 Austos 2010 itibaryla yürürlüe girmi bulunmaktadr. Projenin gerçekletirilmesi için çalmalar devam etmektedir. Arap Doal Gaz Boru Hatt Projesi Msr doalgaznn Ürdün ve Suriye üzerinden ülkemize ve ülkemiz üzerinden de Avrupa’ya ulatrlmasn hedefleyen Arap Doalgaz Boru Hatt Projesi kapsamnda, Suriye 2008 yl Temmuz ayndan itibaren Msr doalgazn almaya balamtr. Yllk 10 milyar m3 doalgaz tanmas söz konusu olan Projede, yllk 3,4 milyar m3’lük ksmnn plato döneminde Ürdün’e tahsis edilmesi, kalan 6,6 milyar m3’lük ksmnn ise Suriye üzerinden Türkiye’ye iletilmesi planlanmaktadr. 1.236 km uzunluundaki Arap Doal gaz Boru Hatt’nn ilk iki faz tamamen ve üçüncü faz da yar yarya tamamlanm durumdadr. Türkiye ve Suriye arasnda 2009 ylnda imzalanan mutabakat zabtlar çerçevesinde iki ülke doalgaz ebekelerinin 2011 yl sonuna kadar birbirine balanmas hedeflenmektedir. Irak-Türkiye Doal Gaz Boru Hatt Irak doalgaznn ülkemize ve Avrupa ülkelerine doalgaz salayacak projeler için önemli bir kaynak olma potansiyeli dikkate alnarak 15 Ekim 2009 tarihinde IrakTürkiye arasnda doal gaz koridoru oluturulmasna yönelik bir mutabakat zapt imzalanmtr. Proje ile Irak’taki sahalardan üretilecek doalgazn ilk aamada ülkemize ve ülkemiz üzerinden Avrupa’ya, dier taraftan Ceyhan’a kurulacak LNG terminali ile de dünya pazarlarna ulatrlmas hedeflenmektedir. Irak-Türkiye Ham Petrol Boru Hatt, 27 Austos 1973 tarihinde, Türkiye Cumhuriyeti ile Irak Cumhuriyeti Hükümetleri arasnda imzalanan Ham Petrol Boru Hatt Anlamas çerçevesinde Irak’n Kerkük ve dier üretim sahalarnda üretilen ham petrolün Ceyhan (Yumurtalk) Deniz Terminali’ne ulatrlmas amacyla ina edilmitir. Irak ile ülkemiz arasnda 2010 yl Mart aynda süresi bitecek olan Kerkük– Yumurtalk Ham Petrol Boru Hatt Anlamas ve ilgili anlama, protokol ve Dünya Enerji Konseyi Türk Milli Komitesi • Enerji Raporu 2011 71 mutabakat zabtlarnda deiiklik öngören ve bu anlamalarn süresini 15+5 yl uzatan deiiklik anlamas 19 Eylül 2010 tarihinde Badat’ta imzalanmtr. Samsun-Ceyhan Ham Petrol Boru Hatt Halihazrda yllk yaklak 150 milyon ton tehlikeli yük boazlarmzdan geçmektedir. Türk Boazlar Karadeniz’e ileride inecek petrolü emniyetli olarak daha fazla tayamayacak durumdadr. Boazlardaki tehlikeli yük trafiini azaltmay hedefleyen Samsun-Ceyhan Ham Petrol Boru Hatt, Kuzey-Güney Enerji Koridorunun da ana öesi olmak üzere tasarlanmtr. 2011 yl Mart aynda Rusya ile gerçekletirilen Karma Ekonomik Komisyonu toplantlarnda sözkonusu proje ile ilgili müzakerelere devam edilmitir. Projenin hayata geçirilmesi için Teknik heyetlerin çalmalar sürmektedir. Yine, 6 Austos 2009 tarihindeki Türkiye ve Rusya protokollerinden doalgaz protokolü ile 14 ubat 1986 tarihli Alm ve Satm Anlamasnn, anlamann süresinin taraflar arasnda uzatlmas, Rus doalgaznn Türkiye’ye ve Türkiye üzerinden dier hedeflere ulatrlabilmesi amacyla var olan boru hatlarnn geniletilmesine ve yeni boru hatlarnn ina edilmesine yönelik fizibilite çalmalarnn yaplmas hedeflenmektedir. Ayrca Türkiye, Güney Akm Doalgaz Boru Hattnn inasna yönelik Karadeniz’deki ekonomik bölgesinde keif ve çevresel aratrmalarn yaplmasna izin vermitir. 3.2.9.Petrol Kanunu Stratejik bir madde olan ve ülkelerin d politikalarnda çok önemli bir yer tutan petrolün, aranmas, üretimi, iletimi, rafinaj, depolanmas, toptan sat ile ilgili hususlar kapsayan ve petrol faaliyetleri ile ilgili ilk geni kapsaml kanuni düzenleme olan “6326 sayl Petrol Kanunu”, 1954 ylnda yürürlüe girmitir. Dönemin ihtiyaçlarna göre çeitli tarihlerde kanun üzerinde baz deiiklikler yaplmtr. Bilindii üzere, enerji sektörünün yeniden yaplanmas sürecinde, önce 3 Mart 2001 tarihinde “Elektrik Piyasas Kanunu”, 2 Mays 2001’de de “Doal Gaz Piyasas Kanunu” yürürlüe konulmutur. Doal Gaz Piyasas Kanunu ile “doal gazn aranmas ve üretimi” 6326 sayl Petrol Kanunu kapsamnda braklrken, doal gazn ithali, ihrac, depolanmas, iletimi ve datm, ticareti Doal Gaz Piyasas Kanunu ile düzenlenmi ve bu kanunun uygulamas ile Enerji Piyasas Düzenleme Kurumu görevlendirilmitir. “Petrolün arama ve üretimi” dndaki, depolama, rafineri, tama, iletim, datm ve pazarlama faaliyetlerini düzenleyen 5015 sayl “Petrol Piyasas Kanunu” ise, 20 Aralk 2003 tarihinde yürürlüe girerek, 6326 sayl Petrol Kanunu’nun ‘baz faaliyetlerini’ kendi kapsamna almtr. Petrol Piyasas Kanunu’nun hükümlerini uygulamak da yine Enerji Piyasas Düzenleme Kurulu’nun görevleri arasndadr. Petrol ile ilgili arama ve üretim faaliyetleri dndaki birçok faaliyetin baka kanunlarn bünyesine alnm olmas, Petrol Kanununun Avrupa Birlii direktiflerine uygun hale getirilmesi gerei, arama ve iletme hak ve mükellefiyetlerinin günün koullarna göre düzenlenmesi ve özellikle yerli ve yabanc sermayeyi sektöre 72 Dünya Enerji Konseyi Türk Milli Komitesi • Enerji Raporu 2011 çekebilmek gibi nedenlerle yeni bir yasal düzenleme yaplmasna ihtiyaç duyulmaktadr. Yeni Petrol Kanunu Tasarsnda yer almasnn uygun olabilecei düünülen hususlardan bazlar aada belirtilmektedir: Petrol Kanunu bakmndan ülkenin “Kara” ve “Deniz”’ olarak iki petrol bölgesine ayrlmas, Arama Ruhsatnamesi sürelerinin de deitirilmesi, Arama Ruhsatnamesi alma saysndaki TPAO ve dier irketler arasndaki eitsizliin kaldrlmas, Arama Ruhsatnamesi Müracaat için irketlere tannan sürenin uzatlmas, Arama Ruhsatnamesi sahibinin “Bölgesel Sondaj Mükellefiyetinin” kaldrlmas, irketler, Petrol leri Genel Müdürlüüne verdikleri i program ve mali yatrm program çerçevesinde mali yatrmn belli bir yüzdesini teminat olarak vermeleri, Gerek Arama Ruhsat “alnr alnmaz”, gerek Arama Ruhsatnn “uzatmlarnda” “teminat” alnmas, Üretim yapsa dahi bir irketin bir letme Ruhsatn “en fazla 40 yl” elde tutulabilme snrlamasnn kaldrlmas, Üretilip depolanan petrolden Devlete ödenen “Devlet Hissesi” (Royalty) orannn ham petrol fiyatlar, kara ve deniz alanlarnda ve kuyu derinliklerine bal olarak deien oranlarda alnmas, “Petrol Bulgusu (emare)” ve “Petrol Kefi” nin ayr ayr tanmlanmas, Dünyada u anda geçerli olan ve devam etmeyeceine dair hiçbir garanti bulunmayan “spekülatif petrol fiyatlari” nedeniyle, yeni kefedilecek petrolün paylam konusunda ‘kontrat dönemine’ gidilmesinin düünülmesi, Yerli ham petrolün piyasa fiyat tarifinin ve esaslarnn “5015 sayl Petrol Piyasas Kanunu’ndan çkarlarak”, yeni hazrlanacak Petrol Kanunu metni içine alnmas, önerilebilecek hususlardandr. 3.3.Petrol Piyasas 20.12.2003 tarihinde yürürlüe giren 5015 sayl Petrol Piyasas Kanunu ile ülkemizdeki petrol piyasas yeniden yaplandrlmtr. Kanun, yurtdndan temin edilen veya yurtiçinde üretilerek teslime hazr hale getirilen ham petrolden balayan ve ürün halinde kullanclara sunulan petrole ilikin piyasa faaliyetlerini (downstream) düzenlemektedir. Kanun, piyasasnn yönlendirilmesi, düzenlenmesi, gözetimi ve denetlenmesine ilikin görev, yetki, sorumluluklar Enerji Piyasas Düzenleme Kurumu’na (EPDK) vermitir. Türkiye’de petrol piyasas 9 faaliyet (rafinaj, datm, iletim, depolama, ileme, madeni ya, ihrakiye teslimi, tama ve bayilik) ve 1 kullanm (serbest kullanc) alannda, yasal ayrma tabi tutulmutur. Yasal ayrma tabi tutulan faaliyet veya kullanmlarn yaplmas için lisans alnmas gerekmektedir. 3.4. Rafinaj Sektörü Ülkemizde, Türkiye Petrol Rafinerileri A. . (TÜPRA)’ne ait zmit, zmir, Krkkale ve Batman olmak üzere toplam dört adet rafineri faaliyet göstermektedir. 1962 ylnda Dünya Enerji Konseyi Türk Milli Komitesi • Enerji Raporu 2011 73 iletmeye alnan ATA Rafinerisi ise Temmuz 2004 tarihinde depolama faaliyetlerine yönelerek rafineri faaliyetlerine son vermitir. Ata Rafinerisinin faaliyetlerine son vermesi ile 32 milyon ton/yl olan Türkiye toplam rafineri kapasitesi 28,1 milyon ton/yl’a dümütür. 2007 ylnda Dou Akdeniz Petrokimya ve Rafineri Sanayi ve Ticaret Anonim irketi’ne 15 milyon ton/yl kapasiteli Ceyhan/ADANA’da, 2010 ylnda ise Socar & Turcas Rafineri Anonim irketi’ne 10 milyon ton/yl kapasiteli Aliaa/zmir’de rafineri kurulmas için lisans verilmi olup 5 milyar $ yatrm bedeli tutarnda Star Rafineris’nin temeli 25 Ekim 2011 tarihinde atlmtr. Rafineride LPG ve Nafta üretiminin Petkim için; dizel ve jet yakt üretiminin ise yurt içi piyasalar için hizmete sunulmas planlanmaktadr. Tablo 3.12. Rafinaj Sektöründe Kurulu Kapasite ve Kapasite Kullanm Oranlar Kapasite ve Yllar KKO* Rafineri (Mton/yl ve %) 2007 2008 2009 2010 11,0 11,0 Kapasite 100,0 94,0 KKO 11,0 11,0 Kapasite 97,0 93,0 zmir KKO 5,0 5,0 Kapasite 63,0 58,0 Krkkale KKO 1,1 1,1 Kapasite 71,0 72,0 Batman KKO Kapasite 28,1 28,1 TOPLAM KKO 91,1 86,0 * KKO: Kapasite Kullanm Oran Kaynak EPDK zmit 11,0 75,0 11,0 67,0 5,0 62,0 1,1 58,0 28,1 69,0 11,0 76,1 11,0 67,0 5,0 52,5 1,1 81,8 28,1 68,4 3.4.1. Rafinerilerde lenen Ham Petrol 2010 ylnda TÜPRA, 19,6 milyon ton ham petrol ve 2,1 ton yar mamul ile birlikte toplam 21,7 milyon arjdan 20,6 milyon ton üretim gerçekletirmitir. Yl içinde siyah ürün pay %27,6 olarak gerçekletirilirken yüksek ham petrol kapasite kullanm ile artan siyah ürün üretiminde yurt içi talep fazlas olan fuel oil yerine yurt içi talebi yüksek olan asfaltn üretimi %39 artla 2,8 milyon ton olarak gerçekletirilmitir. Tüpra yl içinde 22,81 API ile 43,89 API arasnda deien gravitelerde ve %0,6 ile %4,13 arasnda deien kükürt içeriklerinde olmak üzere 9 ülkeden 13 farkl çeit ham petrol alm yapmtr. 74 Dünya Enerji Konseyi Türk Milli Komitesi • Enerji Raporu 2011 Tablo 3.13. 2008-2010 Rafinerici Lisans Sahiplerinin Ham Petrol thalat (1.000 ton) ÜLKE ran Rusya S.Arabistan Irak Kazakistan Suriye talya ngiltere Azerbeycan Libya Gürcistan Nijerya Toplam 2008 7.800 7.137 3.073 1.874 636 515 447 184 77 21.743 Miktar 2009 3.228 5.762 2.096 1.733 522 160 249 77 139 36 190 14.192 2010 7.261 3.320 1.953 2.001 1.786 406 110 16.837 2008 36 33 14 9 3 2 2 1 100 Pay(%) 2009 2010 23 43 41 20 15 12 12 12 4 11 1 2 2 1 1 1 1 100 100 2009 ylnda küresel kriz nedeniyle 2008 ylna göre ham petrol ithalatnda %35’lik düü gözlenmitir. 2010 ylnda ise ham petrol ithalat 16,84 milyon ton seviyesine çkmtr. 2008 ylnn son çeyreinden bu yana dünyay derinden etkileyen ekonomik krizin 2010 ylnda etkisini kaybetmesinin etkisiyle 2010 yl ham petrol ithalatnn bir önceki yla göre %19 orannda artt görülmektedir. Tablo 3.14. 2008-2010 Rafinerici Lisans Sahiplerinin Petrol Ürünleri Üretimi (ton) Tanm BenzinTürleri FuelOilTürleri MotorinTürleri DierÜrünler Toplam 2008 4.415.631 4.735.550 6.567.176 8.530.943 24.249.300 2009 3.795.165 2.076.000 4.694.922 8.816.818 19.382.905 2010 3.793.712 2.591.618 5.243.398 7.938.860 19.567.588 Deiim(%) 20082009 20092010 14 0 56 25 29 12 3 10 20 1 Tablo 3.14’te verilen veriler incelendiinde; 2009 ylna ait Benzin, Motorin ve Fuel Oil türlerinin üretim miktarlarnn 2008 ylna göre ciddi miktarda dütüü görülürken, 2010 ylna ait üretim miktarlarnn 2009 ylna göre genel toplamda %1 orannda artt görülmektedir. 2010 ylna ait Benzin ve dier ürün üretim miktarlar 2009 ylna göre azalrken, Fuel Oil ve Motorin türleri üretimi önemli miktarda artmtr. Tablo 3.6’da ve ekil 3.21’de rafinerici lisans sahiplerinin petrol ürünleri ithalat miktarlar verilmektedir. 2009 ve 2010 yllar karlatrldnda, petrol ürünleri ithalatnda %37’ye yakn bir düü olduu görülmektedir. Dünya Enerji Konseyi Türk Milli Komitesi • Enerji Raporu 2011 75 Tablo 3.15. Rafinerici Lisans Sahiplerinin Petrol Ürünleri thalat Miktarlar (ton) PetrolÜrünü MotorinTürleri KrsalMotorin FuelOilTürleri JetYakt Toplam 2008 987.964 1.261.200 459.282 2.708.446 2009 2.502.953 548.949 615.308 3.667.210 Deiim(%) 20082009 20092010 98 34 20 6 75 35 37 2010 1.645.397 515.778 156.008 2.317.183 Tablo 3.16’da görüldüü üzere; 2009 ylnda toplam petrol ürünleri ihracatnda 2008 ylna göre %45’e yakn düü yaanm olup, ihracatta en büyük düü Fuel Oil türleri, Motorin ve Jet Yaktnda gerçeklemitir. 2010 ylna ait petrol ürünleri ihracatna bakldnda ise; benzin, Motorin ve Fuel Oil türleri ile Jet Yakt ihracatnda art olduu gözlenmektedir. Tablo 3.16. Rafinerici Lisans Sahiplerinin Petrol Ürünleri hracat Miktarlar (ton) Tanm BenzinTürleri Motorin KrsalMotorin FuelOilTürleri JetYakt Toplam 2008 2.537.716 455.201 58.931 2.274.885 536.767 5.863.500 Deiim(%) 2010 20082009 20092010 2.008.407 24 5 260.506 57 33 57.608 6 4 2.329.530 54 125 110.062 98 845 4.766.113 45 48 2009 1.919.632 196.117 55.373 1.036.255 11.649 3.219.026 *Dier Ürünler: Asfalt, LPG, Heavy Vacuum Gas Oil (HVGO), Heavy Sulphur Gasoil (HSG), Nafta, Baz ya vb. ürünlerdir. **Rafinerici lisans sahipleri tarafndan yaplan askeri ve ihrakiye teslim satlarn da içerir. 2002Ͳ2010DÖNEM7PETROLFATURASI 25,0 19,3 20,0 18,5 15,5 15,0 15 0 Milyar$ 13,4 12,6 11,1 10,0 8,6 6,0 5,1 5,0 0,0 2002 2003 2004 2005 2006 2007 2008 2009 2010 Ͳ5,0 , Ͳ10,0 HamPetroleÖdenenDöviz PetrolÜrünlerineÖdenenDöviz PetrolÜrünleri 7hracatGeliri ToplamPetrolGideri ekil 3.21. 2002-2010 Dönemi Petrol Faturas Kaynak: PGM 76 Dünya Enerji Konseyi Türk Milli Komitesi • Enerji Raporu 2011 2002-2010 Dönemi Petrol faturlarna baktmzda artan ham petrol fiyatlarna paralel olarak hampetrole ödenen döviz miktarnn artt görülmektedir. 2010 yl petrol faturamz 2002 ylna göre yaklak 3 kat artarak 18,5 milyar $’a ulamtr. Türkiye’de Ulusal Stok Türkiye, UEA üyelii gerei fiziki olarak 90 günlük petrol stoku tutmak zorundadr. Ulusal petrol stoklar 5015 sayl Petrol Piyasas Kanunu’nun 16. maddesinde düzenlenmitir. Söz konusu 16. maddeye göre; ülkemizde akaryakt ve LPG datm irketleri ikmal ettikleri günlük ortalama ürün miktarnn minimum 20 katn, bir tüketim tesisinde bir cins üründen (motorin, fuel oil vb) ylda 20.000 ton ve üzeri akaryakt kullanan serbest kullanclar ise tüketimlerinin 15 günlük ksmn stok tutmakla yükümlüdür. Kanuna göre datm irketlerinin ve serbest tüketicilerin tuttuklar bu stoklar “zorunlu stoklar”dr. Yine söz konusu 16. madde’de zorunlu stoklar dnda 90 güne “tamamlayc stoklar”n rafinericiler tarafndan tutulmasna ilikin bir düzenleme mevcuttur. Bu amaçla EPDK tarafndan ton bana azami 10 USD olacak ekilde belirlenen gelir pay rafinericiler tarafndan tüketici fiyatlarna (pompa fiyatna) yanstlmaktadr. Ayn ekilde akaryakt ithal eden irketlerin de TÜPRA’a gelir pay ödeme zorunluluu bulunmaktadr. 3.5. Doal Gaz Piyasas 2001 ylnda Türkiye’e sadece 6 ilde doal gaz kullanlyor iken, Kanunda ve ikincil mevzuatta öngörülen mekanizmann iletilmesiyle EPDK tarafndan açlan ehir içi doal gaz datm ihaleleri sonrasnda, mevcut illerimizdeki datm bölgeleri için verilen 7 datm lisans ile birlikte lisansl datm irketi says 60’a, gaz arz salanan datm bölgesi says ise 58’e ulamtr. EPDK tarafndan 2003 ylndan itibaren yaplan doal gaz datm lisans ihaleleriyle birlikte 2010 yl sonu itibariyle toplam 63 ilde konutlarda ve sanayide doal gazn kullanlmas salanmtr. Doal Gaz Piyasas Kanununda doal gaz piyasa faaliyetleri thalat, letim, Depolama, Toptan Sat, Datm, hracat, CNG Datm ve letimi olarak ayrtrlmtr. Kanunun geçici 2. maddesi uyarnca, 2009 ylna kadar BOTA’n, mevcut doal gaz alm veya satm sözlemelerini, her takvim ylnda devredilen miktarn 2001 ylndan itibaren yllk %10’un altnda olmamas artyla devrederek, ithalatn ulusal tüketimin %20’sine düürmesi öngörülmektedir. Bu dorultuda doal gaz alm sözlemelerinin özel sektöre devri amacyla, 64 lot (16 milyar m³) için ihaleye çklmtr. 4 milyar m³ karl toplam 16 lot için geçerli teklif veren 4 istekli ile sözleme devri yaplmtr. Yaanan süreç kanunun BOTA’n ithalattaki paynn %20’ye düürülmesini öngören hükmünün uygulanamaz olduunu ortaya koymutur. Doal Gaz Piyasas gerekmektedir. Yasasnn baz hükümlerinin yeniden Dünya Enerji Konseyi Türk Milli Komitesi • Enerji Raporu 2011 düzenlenmesi 77 effaf bir doal gaz sektörü için; tasar ilgili tüm taraflarn, BOTA ve ilgili dier kamu kurulularnn, sektör derneklerinin, mühendis odalarnn, meslek odalarnn, uzmanlarn katlmyla, kamuoyunun eriiminde, effaf bir ortamda, ortak uzlay yanstacak bir ekilde hazrlanarak TBMM’ye sunulmasnda fayda görülmektedir. Doal Gaz Piyasas Yasasnda yaplacak deiikliklerle; ilemedii açkça belli olan sözleme devirleri uygulamasndan ve BOTA’ ikiye bölme planlarndan vaz geçilmelidir. Tersine doal gaz ve petrol sektörlerinde dikey bütünlemeyi salayacak yasal düzenlemeler yaplmaldr. 3.6. Ülkemizde Petrol ve Doal Gaz Arama, Üretim ve Piyasa Sektörleri için Öneriler Petrol ve doal gaz arama ve üretim faaliyetleri kapsamnda; “Ulusal Petrol Arama Stratejisi” htiyac Hukuki Belirsizlik ye Mevzuat Yetersizlii Veri Bankasnn Olmamas ve Saha Verilerine Eriim Zorluu ve Bilgi Paketi Eksiklii Petrol Sektöründe Uluslararas Alanda Yerimiz Kamuoyunda Yerleik Önyarglar ve Bilgi Kirlilii Destek ve Tevik ihtiyac Ekipman ve Hizmet Almnda Da Bamllk Yeni Yatrm Sermayesi Bulmada Yaanan Zorluklar Petrol Sektörü Hizmet ve Sanayisinin Gelitirilmesi Dier Sektörlere de Katk Salanmas ( Jeotermal ve Kömür gibi) Yerli Ham Petrolün Fiyatlandrlmasndaki Skntlar Özel Güvenlik Tekilat Kurma Zorunluluu önem kazanmaktadr. Ülkemizin büyük ihtiyaç duyduu önemli enerji kaynaklarndan olan petrol ve doalgazn öncelikle kendi öz kaynaklarmzdan salanmas ve da bamlln azaltlmas ancak, yerli üretimin tüketimi karlama orannn arttrlmasyla mümkündür. Bunun için de kara alanlar yannda derin deniz alanlarnda da petrol arama faaliyetleri arttrmaldr. ETKB tarafndan arz güvenlii için gerekli önlemler alnmal ve kriz durumlar için uygulanabilir acil eylem planlar hazrlanmaldr. Tüm dünyada petrol ve doal gazn yaps gerei birbirleriyle ayrlmaz bütünlüü; arama ve üretimden, iletim ve tüketiciye ulamada petrol ve doal gazn deer zincirindeki halkalarnn ayrlmaz olduu göz önüne alnmal ve dünyann birçok ülkesinde olduu gibi ülkemizde de, petrol ve doal gaz arama, üretim, rafinaj, iletim, datm ve sat faaliyetleri dikey bütünlemi bir yapda sürdürülmelidir. Msr ve srail deniz alanlarnda yer alan doal gaz rezervleri Dou Akdeniz’in önemini artrmtr. srail-Güney Kbrs-Lübnan ve Msr eksenli paylam anlamalarnda Türkiye’nin seyirci deil aktör olmas için Kuzey Kbrs Türk Cumhuriyet Statüsünün uluslararas alanda belirlenmesi ve bu gücün kullanlmas 78 Dünya Enerji Konseyi Türk Milli Komitesi • Enerji Raporu 2011 gerekmektedir. Bu durumda TPAO’nun kamu adna faaliyet etmesi ve stratejik önemi bir kez daha ortaya çkmtr. TPAO 1980’li yllardan buyana yurtdnda birçok ülkede yatrm yapmaktadr. TPAO’nun mevcut yurtd ortak arama ve üretim yatrmlarn arttrmak üzere gerekli siyasi, ekonomik destek verilmelidir. Halen yürürlükteki 6326 sayl Petrol Kanununun, günümüz koullarna uygun ve eksiklikleri giderecek bir ekilde revize edilmesinde veya onun yerine hazrlanacak yeni bir Petrol Kanununun yürürlüe girmesinde fayda görülmektedir. Önümüzdeki yllarda daha da artmas beklenen doal gaz tüketimi dikkate alndnda Türkiye’nin mevcut doal gaz ebeke alt yapsnn gelitirilmesi, bu amaçla BOTA’n güçlendirilmesi ve yeni doal gaz alm sözlemeleri yapabilmesi gerekmektedir. Doalgaz piyasas kanununda BOTA’n ithalattaki paynn %20’ye düürülmesini öngören hükmünün uygulanamaz olduu ortaya çkm olup, kanunun baz hükümlerinin yeniden düzenlenmesi gerekmektedir. Doal gaz piyasasnda arz güvenliinin salanabilmesi amacyla yeni depolama tesisleri, iletim hatlar gibi altyap yatrmlarnn devamll önem arz etmektedir. Bu dorultuda TPAO Silivri Doal Gaz Depolama Tesislerinin kapasitesini yllk 3 milyar m3’e çkarlmas yatrmna ve BOTA’n Tuz Gölü Doal Gaz Depolama Projelerine arlk verilmesi gerekmektedir. BOTA’n yürüttüü Hazar ve Ortadou ülkelerinin gaz arzn Yunanistan üzerinden talya’ya, Bulgaristan, Romanya Macaristan, Avusturya üzerinden Orta Avrupa’ya ulatrmay öngören projeler, Türkiye’nin basit bir transit ülke olmas anlay bir kenara itilerek, doal gaz tama ve ticaret merkezi olmasn öngören bir içerie kavuacak ekilde düzenlenmelidir. Bu kapsamda, doal gazn transit tamalar ve ticareti ile ilgili yasal düzenlemeler tamamlanmal ve doal gaz ihracat mümkün olmaldr. Temel bir ihtiyaç olan doal gaz fiyatlar üzerindeki %18 KDV %1’e düürülmeli, ÖTV kaldrlmal ve ÖTV’den de KDV alnmas uygulamas son bulmaldr. Akaryakt ürünlerinin ithalat-ihracat ve üretim oranlarn gözeterek buna göre ürünlerin kendi aralarnda vergi dengelemesinin yaplmas hem kaçak, hem de vergi kayb sorununu minimize edebilir. Perakende fiyatlarn artmasna neden olan maliyet unsurlarnn sektördeki yapsal ve mevzuattan kaynaklanan bozukluklar giderilmek suretiyle bertaraf edilmesi gerekmektedir. Dünya Enerji Konseyi Türk Milli Komitesi • Enerji Raporu 2011 79 Kaynaklar 1. 2. 3. 4. 5. 6. BP Statistical Review Of World Energy, June 2011 Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanl Petrol leri Genel Müdürlüü, Faaliyet Raporlar, http://www. pigm. gov. tr, http://www. tpao. gov. tr, World Energy Outlook 2011, International Energy Agency, Special Report: Are We 7. Entering A Golden Age of Gas, June 2011 8. International Energy Outlook, Energy Information Administration, U.S. Department of Energy, 41 80 Dünya Enerji Konseyi Türk Milli Komitesi • Enerji Raporu 2011 4. HİDROLİK 82 Dünya Enerji Konseyi Türk Milli Komitesi • Enerji Raporu 2011 4. HøDROLøK 4.1. Giriú Geçen üç yüz yÕlda Dünya nüfusu 8 faktörü ile artarken, temiz su kaynaklarÕndan çekilen su miktarÕ 35 faktörü ile büyümüútür. Dünyada su tüketimi hÕzla artmaktadÕr. Bu nedenle günümüzde su yapÕlarÕnÕn; havza bazÕnda de÷erlendirilerek iyi bir planlama mantÕ÷Õ içerisinde bütüncül projeler oluúturulmasÕ, di÷er hak sahipleriyle ve toplumla mümkün oldu÷unca fikir birli÷i sa÷lanmasÕ gerçekçi ve ekonomik kriterlere dayalÕ projeler geliútirilmesi suyun daha verimli kullanÕlmasÕ bir zorunluluk haline gelmiútir. ønsan ihtiyaçlarÕnÕ karúÕlamaya yönelik su kaynaklarÕ geliútirme projelerinin beú bin yÕllÕk bir geçmiúi vardÕr ancak Dünyada, yeni projeler önceye nazaran daha dikkatle ve hassasiyetle geliútirilmesine ra÷men, daha çok irdelenmekte, sorgulanmakta, geciktirilmekte veya bazÕ durumlarda yapÕmÕ askÕya alÕnmakta ya da vazgeçilmektedir. Önceki yÕllarda bu itirazlar sadece büyük depolamalÕ baraj ve hidroelektrik santrallarÕn yapÕmÕna karúÕ olmasÕna ra÷men günümüzde çok küçük ölçekli projelere de karúÕ çÕkÕlmaktadÕr. Bu görüúler içinde bazÕ haklÕ gerekçeler bulunsa bile, bunlar geliúmekte olan ülkelerin ihtiyaç duydu÷u, su, enerji, gÕda temini ve taúkÕn problemlerinin çözümüne yeni bir öneri getirmemektedir. Dünya BankasÕnÕn 2004 yÕlÕnda hazÕrlamÕú oldu÷u raporda Dünya Liderlerinin öncelikli konularÕ ve o konuya verdikleri önem aúa÷Õdaki grafikte gösterildi÷i úekilde sÕralanmÕútÕr. Yüksek Orta Su Düük 4 2 94 YenilenebilirEnerji 85 Yoksulluk 81 Kamusal 4 11 4 16 75 5 20 Biyolojikçeitlilik 70 21 8 Gdagüvenlii 69 23 8 KiiselTüketim Kentselaltyap 54 50 25 34 21 15 ekil. 4.1. Dünya Liderlerinin Öncelikli Konular ve Konuya Verdikleri Önem Enerji, çeitli gelime amacnn anahtar olmakla beraber, bütünün sadece bir parçasdr. Su ise, yaamsal bir maddedir ve su yaplar projeleri ile yaamsal ihtiyaçlarn kesintisiz karlanmas salanabilir. Su yaplarnn; içme kullanma suyu temini, sulama, takn koruma, enerji ve su ürünleri üretimi gibi ekonomik olarak deerlendirilebilir amaçlarnn yannda, rekreasyon, emisyon azaltm gibi ekonomik Dünya Enerji Konseyi Türk Milli Komitesi • Enerji Raporu 2011 83 olarak deerlendirilmeyen bir çok amaçlar da bulunmaktadr. Bütün bunlar, su kaynaklar gelitirme projelerinin önemini ve gereini vurgulamaktadr. Dolaysyla yukarda verilen grafikte Dünya liderlerinin en önemli konular olarak belirttikleri konularn ilk iki srasnda yer alan su ve yenilenebilir enerji konular ayn grafikte belirtilen dier tüm konularn ortadan kaldrlmas veya iyiletirilmesi, bugünün ve gelecek kuaklarn ihtiyaçlarnn bir arada gözetilerek korunabilmesi ve devamnn salanmas için olmazsa olmaz koullardr. 4.2. Dünya Su Kaynaklar Dünya’daki toplam su miktar 1 400 milyon km3’tür. Bu suyun %97,5’i denizlerde ve okyanuslardaki tuzlu sulardan olumaktadr. Geriye kalan %2,5’luk pay, yani 35 milyon km3, tatl su kayna olup, çeitli amaçlar için kullanlabilir olduu belirlenmitir. Ancak tatl su miktarnn %68,7’si kutuplarda (Antartika ve Greenland) buzul kütle, %0,8’i yeraltnda fosil, %30,1’i yeralt suyu ve nihayet %0,4’ü yerüstü suyu ve atmosferik buharlardan olumaktadr. Öte yandan bu kaynaklarn tümüne ulamakta kolay deildir. Nehirler ve göllerdeki su miktarndan kat kat fazla su potansiyeline sahip yeralt sular çou kez ulalmas imkansz derinliklerde bulunmakta, yüzey sularnn çou ise ya insanlarn ihtiyaç duyduu yerlerden çok uzaklarda, yada kontrol altna alnamayan taknlar nedeniyle faydalanmadan denizlere boalmaktadr. Su, hidrolojik çevrim içerisinde; kta, okyanus ve atmosfer ortamlar arasnda devaml bir dönüüm halindedir. Dünya yüzeyine yala düen su miktar ylda ortalama 800 mm, yada yaklak 119 000 km3 olup, bunun 72 000 km3’ü buharlaarak atmosfere geri dönmekte ve 47 000 km3’ü aka geçerek nehirler vastasyla denizlere ve kapal havzalardaki göllere ulamaktadr Tablo 4.1. Denizlerden buharlaan 505 000 km3 suya karn, denizlere ya olarak dönen su miktar 458 000 km3 tür. Baka bir deyile her yl 47 000 km3 lük bir su miktar denizlerden karalara dönmektedir. Bu miktar su, Dünyann yllk toplam yenilenebilir tatl su miktardr ve karalarda canllarn kulland tatl su kaynaklarn besler. Toplam yllk yenilenebilir su miktar deiik kaynaklarda, farkl deerlerde, örnein 40 000 km3 veya 41 000 km3 olarak verilmektedir. Karalara düen toplam yllk yan ancak üçte birlik ksm su kaynaklarn beslemektedir. Bu oran bölgelere göre deimektedir. Aka geçen miktarn bugün için ancak 9000 km3’ü teknik ve ekonomik olarak kullanlabilir durumdadr. 84 Dünya Enerji Konseyi Türk Milli Komitesi • Enerji Raporu 2011 Tablo 4.1. Ktalarda Su Dengesi Ya Buharlama 3 (mm) (km ) (mm) (km3) Kta Fark (mm) Ak (km3) Avrupa 790 8290 507 5320 283 2970 Asya 740 32 200 416 18 100 324 14 100 Afrika 740 22 300 587 17 700 153 4600 Kuzey Amerika 756 18 300 418 10 100 339 8180 Güney Amerika 1600 28 400 910 16 200 685 12 200 Okyanusya 791 7080 511 4570 280 2510 Antartika DÜNYA 165 800 2310 119 0 485 0 72 000 165 315 2310 47 000 Kaynak: Igor A. Shiklomanov “World Fresh Water Resources”. K. Pamukçu (Su Politikas, 2000) Su hidrolojik çevrim içerisinde, bulunduu duruma göre deiik dönüüm hzlarna sahip olur. Dier bir ifade ile hidrolojik çevrim sisteminin her eleman farkl zaman dilimlerinde yenilenebilmektedir. Örnein bütün okyanuslarn yeniden dolup boalmas 2 500 yl, kutuplardaki buz dalarnn yenilenmesi 10 000 yl, derinlerde bulunan yeralt suyunun ve dalardaki buzullarn ise 1 500 ylda doal dönüümünü tamamlad ifade edilmektedir. Dier yandan göllerde bulunan sular 17 ylda ve nehirlerdeki sular ise sadece 16 günde yenilenebilmektedir. Hidrolojik çevrim elemanlar içinde dönüümünün hzl olmas nedeniyle, nehirlerdeki su yaamsal bir önem arz etmektedir. Suyun dönüüm süreci içerisinde, nehir aklar sadece miktar olarak deil, kalite olarak ta kendini yenileyebilmekte ve zaman içerisinde kendi doal temizliine dönebilmektedir. Bu nedenle nehir sularnn zamansal ve uzaysal dalmnn bilinmesi ve deerlendirilmesi günümüzde çok önem kazanmtr. 4.3. Dünya Hidroelektrik Potansiyeli ve Gelime Durumu 2010 World Atlas & Industry Guide (Aqua-Media International Ltd.2010) adl yayna göre, Dünyann; Brüt, teorik hidroelektrik potansiyeli, yaklak 39 894 392 GWh/yl, Teknik yaplabilir hidroelektrik potansiyeli, yaklak 14 575 094 GWh/yl Ekonomik yaplabilir hidroelektrik potansiyeli, yaklak 8 710 948 GWh/yl dr. Bu potansiyelin 2009 yl itibariyle 926 GW (ya da 3 551 000 GWh/yl) kurulu gücü iletmede, 161 GW’ ina halindedir. Gelecekte yapm için planlanan toplam kapasite ise 362-602 GW arasndadr. Dünya Enerji Konseyi Türk Milli Komitesi • Enerji Raporu 2011 85 Bugün için hidroelektrik Dünya’da üretilen toplam elektrik enerjisinin yaklak %20’sini salamaktadr. Hidroelektrik yaklak 53 ülkenin ulusal elektriinin %50’sini, 21 ülkenin %80’nini ve 17 ülkenin de elektriinin neredeyse tamamn salamaktadr. Çok sayda ülke, hidroelektrii gelecekteki ekonomik gelimelerinin anahtar olarak görmekte ve bu yönde ulusal bir strateji belirlemektedir. 4.3.1. Dünya HES potansiyeli ve Gelime Durumunun Ktalararas Dalm Tablodaki verilere göre, iletmede olan hidroelektrik santrallarn (HES) yllk üretim kapasitesi dikkate alndnda, teknik ve ekonomik yaplabilir hidroelektrik potansiyelin bugün için srasyla, ancak %24,3’u ve %40,70’i deerlendirilebilmi bulunmaktadr. Grafiklerden de görülecei üzere kalan potansiyelin büyük bir ksm Afrika ve Asya’da yer almaktadr. Tablo 4.2. Dünya Hidroelektrik Enerji Potansiyeli ve 2009 Gelime Durumu AFRKA ASYA (Rusya ve Türkiye dahil) AVUSTRALYA/ OKYANUSYA AVRUPA (Rusya& Türkiye hariç) KUZEY VE ORTA AMERKA GÜNEY AMERKA TOPLAM BRÜT TEORK HES POTANS. TEKNK HES POTANS. GWh/yl GWh/yl LETMEDE EKONOMK HES POTANS. K.GÜÇ ORT. ÜRETM GWh/yl MW GWh/yl NA HALNDE PLANLANAN MW MW ~ 2 461 967 ~ 1 173 945 ~ 769 297 ~ 23 482 ~ 97 519 > 5 222 ~27 868-91 723 ~19 716 941 ~ 7 680 910 ~ 4 475 489 ~ 401 626 ~1 514 198 >125 736 >205156-340 453 ~657 984 ~185 012 ~ 88 700 ~ 13 370 ~ 37 138 >67 > 420-2 768 > 2 817 477 ~ 1 020 926 ~ 776 656 ~ 179 152 ~ 541 908 > 3 028 >15 793-18 516 ~7 600 775 ~ 1 907 776 ~ 1 063 014 ~ 169 105 ~ 689 314 > 7 798 >34 784-52 001 ~ 6 639 000 ~ 2 606 526 ~ 1 536 794 ~ 139 424 ~670 780 > 19 555 >78 445-96 103 ~ 39 894 392 ~ 14 575 094 ~ 8 709 948 ~ 926 159 ~3 550 856 > 161 406 ~362 466-601 565 Kaynak: 2010 World Atlas & Industry Guide (The International Journal on Hydropower & Dams) TÜRKYE DÜNYA TOPLAMINA ORANI 86 433 000 216 000 140 000 14 500 35 958 8 600 22 700 % 1,08 %1,48 %1,6 %1,56 %1,01 %5,33 % 6,26 - 3,77 Dünya Enerji Konseyi Türk Milli Komitesi • Enerji Raporu 2011 AFRKA ASYA letmede 8% letmede 16% Teknik Potansiyel 84% Teknik Potansiyel 92% AVUSTURALYA/OKYANUS AVRUPA letmede 17% Teknik Potansiyel 83% letmede 35% Teknik Potansiyel 65% KUZEYAMERKA GÜNEYAMERKA letmede 27% Teknik Potansiyel 73% letmede 28% Teknik Potansiyel 72% ekil. 4.2. Teknik ve Ekonomik Olarak Yaplabilir Hidroelektrik Potansiyelin Ktalara Göre Kullanm Oranlar 4.3.2. 2009-2010 Ylnda Dünya’da En Yüksek HES Üretimi Salayan lk 10 Ülke En yüksek hidroelektrik üretimi salayan ilk 10 ülkenin toplam, Dünya hidroelektrik üretiminde ~%70 paya sahiptir. Dünyada, hidroelektrik üretimde 1. sray koruyan Çin’de iletmede yükseklii 30 m’nin üzerinde olan 5327 büyük baraj bulunmaktadr. Teknik HES potansiyelinin % 23’ü kullanlmaktadr. Ancak kurulu gücünü 2020 ylna kadar %50 artrarak 300 000MW’a çkaracan açklamtr. 2. Srada yer alan Brezilya ise teknik potansiyelinin sadece %25’ini kullanmasna ramen elektrik enerjisinin %83,9’ unu hidroelektrikten karlamaktadr. Buna ramen inaat devam eden kurulu güçleri toplam 9759MW olan 10 adet büyük HES 2011 ylnda iletmeye alnacak olup, 29 364 MW kurulu gücünde 10 adet HES ise planlamas tamamlanm ve 2019 ylna kadar ina edilerek iletmeye alnmas planlanmaktadr. Dünya Enerji Konseyi Türk Milli Komitesi • Enerji Raporu 2011 87 Tablo 4.3. Dünya’da En Yüksek Hidroelektrik Üretim Yapan 10 Ülke 2009 Ylnda Kurulu Gücü Üretimi No Ülke Üretimdeki Pay (MW) (GWh/yl) % 15,5 1 Çin Halk Cum 200 000 860 000 83,9 2 Brezilya 84 000 391 000 3 Kanada 74 433 358 000 59 4 ABD 78 200 270 000 6 5 Rusya 49 700 180 000 19 6 Hindistan 123 570 40 000 17,5 7 Norveç 29 636 122 700 99 8 Japonya 27 562 94 567 5,2 9 Venezüella 14 627 86 700 73,4 16 203 65 300 48,8 697 931 2 468 267 10 sveç TOPLAM 1-10 Kaynak: HydHydropower & Dams, 2010 World Atlas & Industry Guide 4.4. Türkiye’nin Su Kaynaklar HES Potansiyeli ve Gelime Durumu 4.4.1. Su Kaynaklar Türkiye topraklar orta iklim kuandadr. Türkiye’de yer yer üç ayr iklim tipine rastlanr; Akdeniz iklimi, her mevsim yal orta kuak iklimi ve bozkr (step) iklimi. Bu iklim çeitlilii, yalarnda bölgelere ve mevsimlere göre çok büyük farkllk göstermesine neden olur. Ylda ortalama m2 bana 643 mm/ olan ya miktar Güneydou ve ç Anadolu’da 250-300 mm’ye kadar düerken Karadeniz’in Kuzeydou kylarnda 2500-3000 mm’ye kadar yükselir. Bu ya ylda ortalama 501 km3 (milyar m3) suya tekabül etmektedir. Bu suyun 274 km3’ü toprak ve su yüzeyleri ile bitkilerden olan buharlamalar yoluyla atmosfere geri dönmekte, 69 km3’lük ksm yeralt sularn beslemekte ve 158 km3’ü aka geçmektedir. Yeralt suyunu besleyen yalarn 28 km3’lük ksm pnarlar vastasyla yerüstü suyuna katlmakta, buna göre ülkedeki yüzeysel ak ylda ortalama 186 km3’e ulamaktadr. Ayrca komu ülkelerden doan akarsular ile ylda ortalama 7 km3 su ülkemiz su potansiyeline katlmaktadr. Böylece Türkiye’nin toplam yüzeysel ak 193 km3’e (158+28+7) ulamaktadr. 11 km3 yeralt suyu ve 64 km3 yüzeysel ak komu ülkelere akmaktadr. 8 km3 yüzey suyu kapal havzalara akmakta ve buralarda buharlamaktadr. Bu kaynaklarn geri kalan 151 km3’ü -121 km3’ü yüzeysel aktan ve 30 km3’ü yeralt suyundan- Türkiye’yi çevreleyen çeitli denizlere akmaktadr. Türkiye’de drenaj sahalar bakmndan 26 hidrolojik havza bulunmaktadr. Bu 88 Dünya Enerji Konseyi Türk Milli Komitesi • Enerji Raporu 2011 havzalardan 15’i nehir havzas, 7’si irili ufakl nehirlerden oluan müteferrik havza ve 4’ü ise denize boalm olmayan kapal havzalardan olumaktadr. 4.4.2. Türkiye HES Potansiyeli ve Gelime Durum 4.4.2.1. Türkiye’nin hidroelektrik potansiyeli Brüt, teorik hidroelektrik enerji potansiyeli Teknik yaplabilir hidroelektrik enerji potansiyeli Ekonomik yaplabilir hidroelektrik enerji potansiyeli 433 TWh/yl, 216 TWh/yl, 170 TWh/yl Buna göre Türkiye’de ekonomik yaplabilir HES potansiyel, teknik yaplabilir HES potansiyelin %59’u dolayndadr. Bu oran Avrupa’da %76’dr. 4.4.2.2. 6200, 3096 ve 5346 Sayl Kanunlar Kapsamnda Gelitirilen HES’ler Türkiye’de 1984 ylna kadar su yaplarnn gelitirilmesi 6200 sayl yasa kapsamnda DS görev ve yetki alannda bulunmaktayd. Sadece enerji amac olan projelerin etüt ve planlamas EE Genel Müdürlüü tarafndan, çok amaçl projelerin etüt ve planlamas DS Genel Müdürlüü tarafndan yaplmakta planlamadan sonraki tüm aamalar ve yatrmlarn gerçekletirilmesi ise DS Genel Müdürlüünün yetki ve görevleri arasnda yer almakta idi. Ancak özel sektör yatrmlarn elektrik sektörüne yönlendirebilmek amacyla 1984 ylnda çkartlan ve 14 yl boyunca yürürlükte kalan 3096, 3996 ve 4283 sayl kanunlar kapsamnda uygulanan YD, Y, HD ve Otoprodüktör modellerinden beklenen sonuç alnamam, özel sektör ve yabanc sermaye yatrmlar istenilen düzeyde bu sektöre çekilememitir. Özellikle YD, Y ve HD modellerinin baarya ulamamas nedeniyle, Dünya Bankasnn giriimiyle balatlan yeniden yaplanma çalmalar sonucunda; 4628 sayl Elektrik Piyasas Kanunu 3 Mart 2001 de, 4646 sayl Doal Gaz Piyasas Kanunu ’da 2 Mays 2001’de yürürlüe girmitir. Bu kanunlarn öngördüü unsurlar arasnda bulunan Düzenleme Kurulu ise, 4628 sayl kanun ile önce Elektrik Piyasas Düzenleme Kurumu olarak kurulmu, daha sonra 4646 sayl kanun ile de Enerji Piyasas Düzenleme Kurumu (EPDK) adn almtr. Yeni piyasa modeli 3 Eylül 2002’den itibaren uygulanmaya balamtr. 26 Haziran 2003 tarihinde “Su Kullanm Anlamas” yönetmeliinin yürürlüe girmesiyle birlikte de hidroelektrik projeler özel sektöre açlm ve kamu tamamen bu alandan çekilmitir. 2003 ylnda Türkiye ekonomik yaplabilir Hidroelektrik enerji potansiyelinin proje durumlarna göre dalm Tablo 4.4’te verilmektedir. DS ve EE tarafndan çeitli kademelerde gelitirilmi olan ve aadaki tabloda verilen projelerden iletmedeki 135 proje ile ikili ibirlii anlamalar kapsamnda yer alan birkaç proje dndaki projelerin hemen hemen tamam 4628 sayl kanun kapsamnda özel sektör bavurusuna açlmtr. Dünya Enerji Konseyi Türk Milli Komitesi • Enerji Raporu 2011 89 Tablo 4.4. 2003 Ylna Kadar DS/EE Tarafndan Çeitli Kademelerde Gelitirilmi Olan Projeler Proje Durumu Adet K.Güç Güvenilir Enerji Ortalama Enerji Üretimi Üretimi 1- letmede 2- na Halinde 3- Projeli Toplam Potansiyel 135 41 497 673 MW 12 619 3219 20 394 36 232* GWh/Yl 33 250 6356 39 948 79 554 GWh/yl 45 300 10 636 71 409 127 345 Hazrlayan: Ayla TUTU letmedeki santrallardan 11 678 MW kurulu gücündeki 106 adedi DS tarafndan ina edilerek EÜA’ a devredilmi ve EÜA tarafndan iletilmekte olan santrallardr. 22 adedi ise 3096 sayl Kanun kapsamnda YD, Y, HD ve otoprodüktör modeliyle özel sektör tarafndan ina edilerek iletmeye alnan santrallardr. 4.4.2.3. 4628 ve 5346 Sayl Kanun Kapsamndaki HES’lerin Durumu 2001 tarihinde yaymlanarak yürürlüe giren 4628 sayl Kanun kapsamnda çkartlan “Elektrik Piyasasnda Üretim Faaliyetinde Bulunmak Üzere Su Kullanm Hakk Anlamas mzalanmasna likin Usul ve Esaslar Hakknda Yönetmelik” 26 Haziran 2003 tarih ve 25150 sayl Resmi Gazetede yaymlanarak yürürlüe girmitir. Austos 2003 tarihinde ise DS tarafndan Hidroelektrik santral projeleri gelitirip iletilmek amacyla özel sektör bavurularna açlmtr. Bu kapsamda DS Genel Müdürlüü WEB sayfasnda 7 adet tablo oluturulmutur. Projelerin bulunduklar konum itibariyle hukuki sorun yaratmamas için aada açklanan farkl tablolarda bavuruya açlmtr. Bunlar; 90 DS/EE Tarafndan Gelitirilerek Özel Sektör Bavurusuna Açlm Projeler Tüzel Kiiler Tarafndan Gelitirilerek Bavuru yaplan Projeler naat Devam Eden ve Bavuru Yaplabilecek DS Projeleri kili birlii Kapsamndan çkartlarak Bavuruya Açlan Projeleri YD Kapsamndan Çkartlarak Bavuruya Açlan Projeler Gruplandrlarak Bavuruya Açlan DS/EE projeleri Dünya Enerji Konseyi Türk Milli Komitesi • Enerji Raporu 2011 Tablo-2 Tablo-3 Tablo-4 Tablo-5 Tablo-6 Tablo-7 Tablo 4.5. 4628 sayl Kanun kapsamnda Austos 2003-Ekim 2011 tarihleri Arasnda Su Kullanm Anlamas Yapmak Üzere DS’ye Yaplan Bavurular 1 2 3 4 5 6 7 8 TABLO ADI TABLO-2 TABLO-3 TABLO-4 TABLO-5 TABLO-6 TABLO-7 Bavuruya açlan Proje Toplam 3096 FERAGAT KL ANLAMA TOPLAM Toplam HES Adedi 348 1 215 7 13 1 18 Toplam Bavurulan HES Adedi 324 1,145 7 11 1 14 Çoklu Bavuru Adedi 221 429 6 11 1 15 Toplam K. Güç (MW) 9 924 ~12 000 366 2 216 93 1050 Toplam Bavurulan K.Güç (MW) 9 770 ~12 000 366 1 434 93 644 1 602 1 502 683 25 649 24 307 14 - - 1 171 1 171 12 1 628 1 513 683 3 052 29 872 2 844 28 322 Hazrlayan: Ayla Tutu 7. srada yer alan projeler daha önce 3096 sayl Kanun kapsamnda hak kazanm olan fakat haklarndan feragat ederek 4628 sayl Kanun kapsamnda projeyi gelitirmek isteyen firmalarn projeleridir. 8. srada kili Anlama ad ile yer alan projeler ise daha önce “Hükümetler aras kili birlii Protokolu” ile gelitirilmek üzere çeitli ülkelerle anlama yaplm fakat Kanun deiiklii nedeniyle kendilerine 4628 sayl Kanun kapsamnda projelerini gelitirme hakk verilmi olan projelerdir. Ayn kapsamda yer alan projelerden 13 adedi ise daha önce protokol yaplm olan ülkelerin haklarndan feragat etmesi sonucunda Tablo 4.5. kapsamnda yeniden bavuruya açlmtr. 4.4.2.4. Lisans Alm Olan Projeler ve lerleme Durumlar Tablo 4.6. Lisans Alm Olan Projeler ve lerleme Durumlar Ekim 2011 Toplam Lisansl HES adedi 524 %10ve alt 240 %10-50 aras 147 %50-80 aras 33 %80-100 aras 42 Hazrlayan: Ayla TUTU DS Genel Müdürlüü tarafndan bavuruya açlm olan 1602 projeden 1502’sine gelitirilmek üzere özel sektör tarafndan bavuru yaplm bunlardan 524 ‘üne yani yaklak 1/3’üne lisans verilmitir. lerleme raporlarna göre lisans alan projelerden 240 adedinde ilerleme %10 gösterilmesine ramen henüz hiçbir gelime bulunmamakta, 147 adedinde %10-%50 arasnda, 33’ünde %50-%80 arasnda 42’sinde ise %80-%100 arasnda ilerleme belirtilmektedir. Lisans alm olan bu Dünya Enerji Konseyi Türk Milli Komitesi • Enerji Raporu 2011 91 projelerden 17 tanesinde hukuki sorunlar olduu belirtilmekte 29 adet proje ile ilgili ise herhangi bir bilgi bulunmamaktadr. 4628 sayl Kanun kapsamnda kurulu güçleri toplam 3014 MW olan 128 adet proje gelitirilerek iletmeye alnmtr. Türkiye’de 4628 öncesi ve sonrasnda gelitirilerek iletmeye alnm tüm Hidroelektrik projelerin durumu aada verilmitir. Tablo 4.7. letmedeki HES’ler. Ekim 2011 Adet DS tarafndan gelitirilerek letilmek üzere EÜA’a devredilmi olan HES Projeleri 56 3096 Kapsamndaki HES projeleri 34 DS tarafndan gelitirilerek letilmek üzere EÜA’a devredilmi daha sonra da Özelletirilmi olan HES projeleri 60 4628 Kapsamnda Özel Sektör Tarafndan Gelitirilerek letmeye Alnm Projeler 128 TOPLAM 278 Hazrlayan: Ayla TUTU K. Güç (MW) 11536 1209 795 3014 16 554 4.4.2.5. Katk Paylar Katk pay; DS Genel Müdürlüü tarafndan özel sektör bavurusuna açlm olan projelere birden fazla firmann bavurmas durumunda seçim kriteri olarak belirlenen yöntemdir. Tablo 4.5’ten görülecei üzere Ekim 2011 tarihine kadar 1 602 adet proje DS internet sayfasnda bavuruya açlm bunlardan 1502’sine bavuru yaplmtr. Yaplm olan bu bavurulardan 683 adedine birden fazla firma bavurmutur. Projeyi gelitirip 49 yl boyunca çaltrmak üzere lisans alma hakk verilecek olan Firmay belirlemek amacyla DS Genel Müdürlüü tarafndan katk pay toplants düzenlenmi bu toplantda üretecei enerjiden devlete en yüksek pay vermeyi taahhüt etmi olan 570 firmaya bu hak verilmi 43 projenin katk pay toplants ise iptal edilmitir. Çoklu bavuru kategorisindeki projelerden sadece 14’ü gelitirilerek iletmeye alnmtr. Bu kapsamdaki projeler ve bu projelerden elde edilecek gelirler Tablo 4.8.’de özet olarak verilmitir. Tablo 4.8. Birden Fazla Firmann Bavurduu Projeler, Gelirler ve Devlet Katk Paylar Toplam Çoklu Bavuru Katk Pay Toplants Yaplan ptal edilen Sonuçlanan iletmedekiler Adet 683 613 43 570 14 Teklif Ylna Göre Elde Edilecek Toplam Gelir (TL/yl) 6.144.756.240 100.969.400 6.043.786.840 Teklif yllarna Göre Devlete Ödenecek Katk Pay (TL/yl) 1.181.554.920 1.456.818.966 1.181.551.926 1.456.818.966 57.600.000 Hazrlayan: Ayla TUTU 92 2010 yl Devlet Katk Pay (TL/yl) Dünya Enerji Konseyi Türk Milli Komitesi • Enerji Raporu 2011 Katk pay ilgili yönetmelikte “Elektrik Piyasasnda Üretim Faaliyetinde Bulunmak Üzere Su Kullanm Hakk Anlamas mzalanmasna likin Usul ve Esaslar Hakknda Yönetmelikte Hidroelektrik Kaynak Katk Paynn esaslar ve hesaplama ekli, aadaki gibi yer almtr: Ayn kaynak için DS' ye birden fazla bavuru yaplm olmas halinde, fizibilitesi kabul edilebilir bulunan irketler arasnda Madde-10’ da belirtilen usul ve esaslarla belirlenen ve EPDK tarafndan Enerji Üretim Lisans verilmesi uygun bulunan irket tarafndan DS’ ye ödenmesi taahhüt edilen birim elektrik kilowatsaat (kWh) bana .. (rakam ile) ............................................(yaz ile) kuruun yllk enerji üretimi ile çarplmas sonucu Hidroelektrik Kaynak Katk Pay tutar belirlenir. Tesisin yllk enerji üretimi bir sonraki yln 15 Ocak tarihine kadar Türkiye Elektrik letim Anonim irketi (TEA) veya ilgili datm irketi tarafndan bildirilir. Belirlenen Hidroelektrik Kaynak Katk Pay tutarnn teklif ylndan ödemeye esas üretim ylna kadar EPDK tarafndan belirlenen Türkiye Ortalama Elektrik Toptan Sat Fiyatnn art orannda güncelletirilerek EPDK' ca verilen lisans süresince, takip eden Ocak ay sonuna kadar gelir kaydedilmek üzere irket tarafndan DS' ye ödenmesi gerekmektedir. Hesap edilen tutarn zamannda ödenmemesi halinde genel hükümlere göre tahsil edilecektir. Hidroelektrik Kaynak Katk Pay Tutarnn hesaplanmas için aadaki formül uygulanr: Hidroelektrik Kaynak Katk Pay Tutar= YKR*E*K YKR= irket tarafndan DS'ye birim kilowatt/saat (kW/h) bana ödenmesi taahhüt edilen Kuru. E= Yllk Enerji Üretimi (kW/h) K= Güncelletirme Katsays K= K1/K2 K1= Ödemeye esas üretim ylndaki EPDK tarafndan belirlenen Türkiye Ortalama Elektrik Toptan Sat Fiyat. K2= Teklif ylndaki EPDK tarafndan belirlenen Türkiye Ortalama Elektrik Toptan Sat Fiyat.” Olarak düzenlenmitir' Yukardaki esaslar çerçevesinde hesaplanacak olan bedel, lisans alan irket tarafndan DS’ ye ilk üretim yl sonunda balamak üzere ödenmektedir. Yönetmeliin ilk yaymland günlerde Hidroelektrik Kaynak Katk Pay uygulanmamakta idi. Daha sonra firmalar tarafndan taahhüt edilen çok yüksek katk paylar nedeniyle bir çok projenin gerçekletirilebilmesinin önü tkand. Tablo 4.8’de verilmi olan katk pay toplants yaplm olan 570 projeden sadece 14’ünün inaat tamamlanarak iletmeye açlabilmitir. Söz konusu tabloda belirtilen 570 adet projenin iletmeye alnmas durumunda üretilecek enerjiden elde edilecek toplam gelir 6.043.786.840 TL/yl, bu gelirden devlete verilecek olan katk pay ise katk pay toplants ylna göre 1.181.551.926 TL/yl’dir. 2010 ylna güncelletirildiin de ise devlete ödenecek olan miktar 1.456.818.966 TL/yl olacaktr. Tamamlanm olan 14 adet projeden 2010 ylnda Dünya Enerji Konseyi Türk Milli Komitesi • Enerji Raporu 2011 93 lisanslarnda belirtilen üretimlerinin gerçeklemesi durumunda 57 600 000 TL/yl ödenmi olmas gerekmektedir. 4.5 Hidroelektrik Santrallarn Gelitirme Süreçleri ve Yaanlan Problemler Dier hak sahipleriyle ve toplumla mümkün olduunca fikir birlii oluturarak, enerjiyi üretirken çevre dengesinin de korunmas gerektiini unutmayarak gerçekçi ve ekonomik kriterlere dayal projeler gelitirildii müddetçe sürdürülebilir kalknma salanabilir. Türkiye’de çounlukla denetimsizlik ve uygulamada yaplan baz yanllklar nedeniyle günümüzde HES’lere kar ciddi itirazlar balamtr. Bir takm lobiler ve çkar guruplar da bu durumu körükleyerek projelerin yapmnn engellenmesini salamaktadrlar. 4.5.1 Fizibilite Aamas Projelerin önündeki en önemli teknik engellerin, iyi bir etüt, planlama ve fizibilite çalmasnn yaplamamas olarak deerlendirilmektedir. Bunun sebebi çok saydaki projenin, havza planlamas yaplmadan, altyap oluturulmadan ksa süre içinde özel sektöre açlmas nedeniyle, proje ve müavirlik firmalarnn yetersiz kalmalardr. Bu yetersizlik sebebiyle, çok sayda proje firmas kurulmu, ancak bu firmalarda çalacak yeterli sayda kalifiye eleman bulunamamtr. Kamu kurumlarndaki yetimi elemanlar ücret politikalarnn da etkisiyle bu kurumlardan ayrlm ve kamunun denetimi zayflamtr. Kamudaki eleman says bile, oldukça fazla sayda kurulan bu firmalara yeterli olmayp, tecrübesiz elemanlarla çalma yoluna gidilmitir. Bunun sonucu olarak planlama, proje ve fizibilite kalitesi olumsuz yönde etkilenmitir. Önceden var olan uzman proje firmalar ise ilerini daha kaliteli yapma yolu yerine, daha fazla i alma yoluna giderek kalitelerini düürmülerdir. Projelerin düük kaliteli ve eksik olmas iin inaat kalitesini etkilemi, dolaysyla buda iletme aamasnda çok ciddi problemler yaanmasna neden olmutur. Salkl planlama, projelendirme ve fizibilite çalmalarnn olmamasnn yannda Kanun’daki boluk nedeniyle inaatlarn denetimin olmamas da problemleri artrmtr. Tüm bu zincirleme olumsuzluklar projelerin kötü sonuçlanarak çevreyi, ekolojik dengeyi ve en önemlisi de ülke kaynaklarnn iyi yönetilmesini olumsuz etkilemitir. 4.5.2 Çevresel Etki Deerlendirme Süreci 4.5.2.1 ÇED’in Kapsam ve HES Projelerinin Çevre Mevzuatnda Yeri Çevresel Etki Deerlendirmesi (ÇED), kalknma projelerinin çevresel etkilerinin belirlendii, çevreye olabilecek olumsuz yöndeki etkilerin önlenmesi ya da çevreye zarar vermeyecek ölçüde en aza indirilmesi için alnacak önlemlerin, seçilen yer ve 94 Dünya Enerji Konseyi Türk Milli Komitesi • Enerji Raporu 2011 teknoloji alternatiflerinin tespit edilerek deerlendirildii ve bu projelerin inaat, iletme ve iletme sonras dönemlerinde nasl uygulandnn izlendii ve denetlendii bir süreçtir. Bu süreç, kendi bana bir karar verme süreci olmayp, karar verme süreci ile birlikte gelien ve onu destekleyen pek çok aamadan olumaktadr. ÇED’in temel görevi karar vericilerin daha salkl karar vermelerini salamak için, onlara, projelerin çevresel etkilerini göstermektir. ÇED’in en önemli özelliklerinden birisi ilgili taraflar ve halkn görülerinin ve kayglarnn dikkate alnabilmesi için sürece katlm salanmasdr. Projeler, idealden çok optimal çözüme ulalacak ekilde, tüm taraflarn geribildirimleriyle birlikte effaf bir biçimde gelimelidir. yi ileyen bir ÇED sürecinin effaf tabiat ve çok boyutluluu sayesinde projenin uygulanmas srasnda ortaya çkabilecek olas problemler, tasarm aamalarnda bertaraf edilebilmektedir. Önerilen projeye getirilen çeitli alternatiflerin incelenmesi, çevresel faydalar arttrrken, proje sahibinin maliyetlerini azaltabilecek baka seçenekler de sunabilir. Ayn ekilde, halkn katlm süreci sayesinde, ilgili taraflar ve ilgili kamu kurumlar arasnda güven duygusu oluturur ve katlmc tabiat sayesinde de ÇED süreci, ülkenin genel demokratik sürecine katkda bulunur. Uygulama aamasnda ortaya çkabilecek problemlere kar daha önceden önlemler üreterek hazrlkl olunmas, proje sahibi için projenin tüm yönlerinin görülebilmesi ve seçeneklerin deerlendirilebilmesi ve karar verme sürecine yönelik daha güvenilir ve ibirlikçi bir yaklam salamas, ÇED’in en önemli faydalar arasnda sralanabilmektedir. Günümüzde yapm planlanan bir barajl ya da nehir tipi (regülatör) HES projeleri için fizibilite aamasnda ÇED çalmas yaplmaktadr. Bu çalmada doal ve sosyoekonomik çevre üzerindeki tahribat en aza indirecek tedbirler alnmaktadr. Depolamal HES projeleri toplam göl hacmine ya da göl alanna göre ÇED Yönetmelii kapsamna alnmakta iken, regülatörlü HES projeleri de kurulu güçlerine baklarak yönetmeliin ilgili ekinde yerini almaktadr. 30 Haziran 2011’de Ek Listelerde yaplan baz deiikliklerle birlikte halen yürürlükte olan 17.07.2008 tarih ve 26939 sayl ÇED Yönetmelii uyarnca “Kurulu gücü 25 MWm ve üzeri olan nehir tipi hidroelektrik santraller”, Çevresel Etki Deerlendirmesi Uygulanacak Projeler Listesi (Ek-I) 16. maddede, kurulu gücü 25 MWm’a kadar olan nehir tipi hidroelektrik santraller ise Seçme Eleme Kriterleri Uygulanacak Projeler Listesi (Ek-II) 32. maddede yer almtr. 4.5.2.2 ÇED Sürecinin Aamalar ve Bu Süreçte Yer Alan Taraflar ÇED Yönetmeliinin EK-I listesinde yer alan projeler, Seçme Eleme Kriterlerine tabi olup da "Çevresel Etki Deerlendirmesi Gereklidir" karar verilen projeler ve Yönetmelik kapsamnda ya da kapsam dnda bulunan projelere ilikin kapasite artrm ve/veya geniletilmesi halinde, kapasite art toplam Yönetmeliin EK Dünya Enerji Konseyi Türk Milli Komitesi • Enerji Raporu 2011 95 I’inde belirtilen eik deer veya üzerindeki projeler ÇED prosedürüne tabidir. Bu projeler için Çevresel Etki Deerlendirmesi Raporu hazrlanmas zorunludur. Dier taraftan Yönetmeliin EK-II listesinde yer alan projeler, bu Yönetmelik kapsamnda ya da kapsam dnda bulunan projelere ilikin kapasite artrm ve/veya geniletilmesi halinde, kapasite art toplam bu Yönetmeliin EK-II’sindeki eik deer veya üzerindeki projeler ise seçme eleme kriterlerine tabi olduklarndan, bu projeler için de Proje Tantm Dosyas hazrlanmas zorunludur. Yukardaki bilgiler nda ÇED Yönetmeliinin Ek-I Listesinde yer alp da ÇED prosedürüne tabi olan bir HES projesinin ÇED sürecinde hangi aamalara maruz kaldna baklacak olursa, bu sürecin, yatrmc tarafndan hazrlanan ÇED Bavuru Dosyasnn Bakanla teslimiyle balad görülecektir. Daha sonraki admlar ise srasyla, dosyann bakanlkça deerlendirilmesi, halka duyurulmas, inceleme deerlendirme komisyonunun kurulmasdr. Proje ile ilgili olarak süreç içerisinde yaplan ilk toplant HES’in kurulaca yöredeki halk proje hakknda bilgilendirme, görülerini almaya yönelik halkn katlm toplantsdr. Bunu, bakanlkta yaplan kapsam ve özel format belirleme toplants izler ki bu toplant sonucunda, HES projesine ait ÇED raporunun hangi kapsamda hazrlanaca belirlenmektedir. Süreç içerisinde Bakanla sunulan ÇED Raporu da halkn görüüne açldktan sonra, inceleme deerlendirme komisyonu toplantlar gerçekletirilmektedir. Bu toplantlar neticesinde ÇED raporuna son ekli verilerek, komisyon çalmalar sonlandrlmaktadr. Artk rapor, Nihai ÇED Raporu adn almakta ve son kez halkn görüüne açlmaktadr. Ask süreci tamamlanp, gelen görüler de deerlendirildikten sonra HES projesi hakknda ÇED Olumlu ya da ÇED Olumsuz karar verilmektedir. Bu kararn da halka duyurulmas ile ÇED süreci tamamlanmaktadr. Bu süreçte yer alan taraflar srasyla, Bakanlk merkez ve tara tekilat, merkezi ve yerel ilgili kamu kurum ve kurulular, yerel halk ve ilgili halk, sivil toplum kurulular (üniversiteler, aratrma enstitüleri, dernekler, meslek odalar vb.), ulusal ve yerel medya, proje sahibi (yatrmc) ve ÇED çalmalarn yürüten müavir firmalar (yeterlii olan)dr. Ek-I listesinde yer alan bir HES projesi için, yukarda metinsel olarak anlatm verilen ÇED sürecinin ematik gösterimi de aadaki gibidir: 96 Dünya Enerji Konseyi Türk Milli Komitesi • Enerji Raporu 2011 ÇED PROSEDÜRÜ EK-I Listesindeki Projeler, Elemeden Genel Projeler Ek-III’deki format Dorultusunda ÇED Bavuru Dosyas ile Bakanla Bavuru, Uygunluk Yönünden nceleme ve Halka Sürecin Duyurulmas (Madde 8) Projenin Yeri ve Türü ile ilgili Otoritelerin Temsilcilerinden nceleme Deerlendirme Komisyonunun Tekili, Halkn Katlm Toplants Yeri ve Tarihinin, Kapsam Belirleme Toplants Tarihinin kararlatrlmas (Madde 8) Toplantlarn detaylar, duyurular Bakanlk web sitesinde yaynlanr Halkn Katlm Toplants Yerel ve ulusal gazetelerde ilan edilmesi, yöre halk ile anket, seminer vb çalmalar yaplmas, toplant için askda ilanlar ve el broürlerinin hazrlamas (Madde 9) Kapsam ve Özel Format Belirleme Toplants (Madde 10) ÇED Raporuna esas tekil edecek format hazrlanrken, HKT ve Kapsam Belirleme Toplantlarnn çktlarnn kullanlmas Proje sahibine veya ÇED Danmanna Formatn Verilmesi. Proje özelinde hazrlanan formatn geçerlilik süresi 1 yldr ÇED Raporunun Bakanla sunulmas (Madde 11) ÇED Raporunun Formata Uygunluk Yönünden ncelenmesi Rapor Özel Formata Uygun Hazrlanm Rapor Uygun Hazrlanmam (danman firmaya iade) Düzeltmeler Dorultusunda Hazrlanan Raporun Yeniden Bakanla Sunulmas Raporun Üye Says Kadar Çoaltlmas, Komisyonun Toplantlara Davet Edilmesi (Raporun Bakanlkta ve Valilikte Halkn Görüüne Açlmas) nceleme-Deerlendirme Süreci (Madde 12) ÇED süreci içerisinde her aamada, Halkn ÇED Raporu/Nihai ÇED Raporu ve projeye ilikin görü ve önerileri dikkate alnr, halkn ÇED kararlar ile ilgili yargya bavurma hakk olduu unutulmamaldr!!! Raporun nihailendirilmesi,Nihai Raporun Bakanla sunulmas ( halkn görüüne açma) ÇED Olumsuz Karar ÇED Olumlu Karar (7yl) Karar Valilikçe gerekçeleri ile birlikte halka duyurulur 4.5.2.3 HES’lerin Çevresel Boyutu, En Önemli Etkiler ve Öngörülen Tedbirler HES projesini geçekletirmeyi planlayan bir yatrmc, ulusal enerji politikalarn ve yatrm programlarn göz önünde bulundurarak projenin gerekliliini, amaçlarn ve projenin ulusal, bölgesel ve yerel ekonomiye ve sosyal kalknmaya katklarn açkça ortaya koyabilmelidir. Proje, çevresel etki oluturabilecek tüm bileenleri ile birlikte tanmlanmaldr. Bu balamda, proje uygulamasnn zaman çizelgesi ve kaynak (su, personel, ekipman v.b.) ihtiyaçlar ile birlikte projenin inaat ve iletme aamalarnda gerçekletirilecek proje faaliyetlerinin de ortaya konmas gerekmektedir. ÇED sürecinde, ülkemizde çevre ile ilgili yürürlülükte olan kanunlar ve yönetmeliklerin yan sra, özellikle hidroelektrik santral projeleri ile ilgili mevcut dier mer’i mevzuat da dikkate alnmaldr. Sürecin daha salkl ilemesi adna, Mevzuat zaman içinde deiebildii için ÇED sürecinde yürürlükte olan mevzuat aratrlmal ve göz önünde bulundurulmaldr. Dünya Enerji Konseyi Türk Milli Komitesi • Enerji Raporu 2011 97 ÇED çalmas kapsamnda proje kaynakl etkiler proje özelliklerinin yan sra mevcut çevre özelliklerine bal olarak da ele alnmal ve önlemler bu dorultuda belirlenmelidir. Baraj ve HES’lerin yaplmas için en uygun alan belirlemek ve projelendirmek, baraj ve HES’lerin olumsuz etkilerinden kaçnmakta öncelikli amaç olmaldr. Bu nedenle, dier projelerde olduu gibi HES projelerinde de yer seçimi çevresel anlamda büyük önem arz etmektedir. Akarsu az (mansap) ekosistemleri ve topluluklar için gereksinilen su aktarlmak suretiyle barajn ya da regülatörün yaplaca akarsu az korunabilmektedir. Hidroelektrik santrallarn etkileri iki aamada gözlenmektedir: naat safhasnda özellikle büyük baraj ve rezervuarl projelerde sosyal ve doal çevre önemli boyutlarda etkilenmektedir. letme aamasnda ise ak aa braklacak su miktarnn ayarlanmas ve projede belirtilen seviyede tutulmas ak aa ekolojik denge üzerinde büyük ölçüde söz sahibi olmaktadr. HES projelerinin en önemli etkilerinden biri olan, doal hayatn devamll için dere yatana (mansaba) braklmas gereken “can suyu” miktar, her proje ve akarsu özelinde deiiklik göstermekte olup, bu miktar; Devlet Su leri Genel Müdürlüü’nün Su Kullanm Hakk Anlamasnda belirledii miktar (son on yllk ortalama akmn en az %10 u) ile bu miktar üzerinden projenin gerçekletirilecei bölge, akarsuyun tad su miktar, debisi, dere tabannn genilii, buharlama, szma, baraj veya regülatör yapsndan sonra mevcut olan su kullanmlar (içme ve kullanma suyu, sulama suyu, balkçlk, su deirmeni vb), akarsuda bulunan canl türleri, bu türlerin tabii karakterleri, ulusal ve uluslararas mevzuatla koruma altna alnan türlerin bulunup bulunmad, bunlarn üreme, beslenme, snma ve yaama ortamlar, bu ortamlar için belirlenen koruma kararlar, sucul hayatn yan sra dier canllarn ihtiyac olan su miktarlar da dikkate alnarak belirlenmektedir. ÇED sürecinde ekolojik ihtiyaçlar göz önüne alndnda bu miktarn (son on yllk ortalama akmn en az %10 u) yeterli olmayacann belirlenmesi durumunda miktar artrlmaktadr. Belirlenen bu miktara mansaptaki dier teessüs etmi kadim su haklar ayrca ilave edilmekte ve kesin proje çalmalar ile ÇED çalmalar belirlenen toplam bu miktar dikkate alnarak yaplmaktadr. Nehirde son on yllk ortalama akmn %10 undan daha az akm olmas halinde suyun tamamnn doal hayatn devam için mansaba braklmas salanmaktadr. Hidroelektrik santral projelerinde flora ve faunann, özellikle akarsuyun regülatör kurulacak yeri ile HES çk suyunun braklaca nokta arasnda kalan sucul alanda yaayan canllar açsndan (sudaki azalmadan öncelikli etkilenecek olanlar) hidrolojik sistemin ihtiyaçlar dorultusunda ekosistemin devamll için mansaba braklmas gereken optimum suyun bilimsel yaklamlarla deerlendirilmesi esastr. 98 Dünya Enerji Konseyi Türk Milli Komitesi • Enerji Raporu 2011 4.5.2.4 HES projeleri ile ilgili; Bölge Halk ve Sivil Toplum Örgütlerinin lettii Sorunlar Yaplan projelerde çevresel boyutun yeterince dikkate alnmamas Öngörülenden fazla aaç kesilmesi, orman ve mera alanlarnn dikkate alnmamas Doal hayat suyuna (can suyu) gereken önemin verilmemesi (miktar, denetim, vb.) Havzalar aras su aktarm (sonradan planlama deiiklikleri) naat atklarnn yaratt sorunlar Su kirlilii (scaklk, sertlik, oksijen miktar vb. biyolojik, fiziksel, kimyasal etki) klimsel ve ekolojik dengenin bozulmas (orman yangnlar, scaklk ve rutubet deiiklii) Tarm arazilerinin yerleime açlmas Bölgesel ve havza baznda bütüncül planlama yaplmamas ÇED projelerinin havza baznda yaplmamas Su yönetimi planlamas ve havzann hidrolojik özelliklerinin öncelikli olarak belirlenmemesi 4.5.2.5 Mahkemeler Tarafndan ÇED Raporlarnda Görülen Eksiklikler Havza baznda bütüncül projelendirme yaplmad, HES Projesinin Enerji Nakil Hatlarnn güzergâhn ve planlamasn içermedii Yol yapm srasnda meydana gelen çevre hasarlarnn keif srasnda da görüldüü, oluan hafriyatn toplanmad ve depolama alanlarna götürülmedii, bu ilem srasnda yamaçlarda bulunan bitki örtüsünün zarar gördüü Ayn havzada yaplacak bütün HES Projelerinin birlikte deerlendirilmesi gerektii, HES çalmalarnn akan suyu alp elektrik üretimi için kullanp sonra birkaç yüz metre daha düük kotta tekrar dere yatana brakmak eklinde planland, bir sonraki HES’ in birkaç yüz metre sonra ayn süreci tekrarlad, bu sürecin suyun potansiyel enerjisi bitene kadar devam ettii, bu süreçten makromikro canllarn etkilenmeyeceini düünmenin doru olmad, Sadece inaat sürecinde bile oluacak askda madde tanm ile sucul canllarn hassas olanlarnn bu ekosistemden yok olaca, hassas türlerin nasl korunacann ÇED Raporunda yer almad, Proje alannda yer alan yerleimlerin, su haklarnn ve tarmsal faaliyetlerin tam bir dökümünün yaplmad, Kamulatrma sürecinin projede açk olarak yer almad, Su havzasnn balangç noktasnda iletilecek Krma-Eleme Tesisinin, bütün havza boyunca su kalitesini ve ilgili yaamlar olumsuz etkilemesi anlamna geldii, Bütün üstlenici firmalar için bir çevre yönetim ekibinin zorunlu klnmas gerektii, bütün bunlarn ancak bir havza planlamas ile salanabilecek düzenlemeler olduu, Dünya Enerji Konseyi Türk Milli Komitesi • Enerji Raporu 2011 99 Çevresel etkilerin azaltlmas için gerekli tedbirlerin ÇED Raporunda belirtilmedii, belirtilen tedbirlerin sadece yaz olarak yer ald, kontrol edilebilecek, denetlenebilecek kurallara dayandrlmad, Geçici depolama alanlarnn ve kapasitelerinin, çkarlacak hafriyat için yeterli olmayabilecei, hafriyat hesabnn kontrol edilmesi gerektii, ÇED çalmasnda tarmsal alan kullanmnda su paylam olarak belirsizliin söz konusu olduu, yöre halknn tarmsal sulama adna beklentisinin olduu, çok sayda tarmsal alan olduu ve bu bölgede sulama için maduriyet potansiyeli olduu, Halkn su kullanm miktarlarnn yetersiz kalaca, su miktarnn azald dönemlerde su paylamnn ayrca endie kayna olduu, Projenin yöre halkna sosyo-ekonomik katksnn snrl olaca, bu nedenle projenin i potansiyeli olarak deerlendirilmemesi gerektii, Her havza için can suyu miktarnn özel olarak hesaplanmasnn gerektii, u anda uygulanan yöntemin ülkemiz artlarna uygun olmad, Kum-Çakl tesislerinin iletilmesi hususunun baz ÇED raporlarnn hazrlanmasnda dikkate alnmad, entegre deerlendirilmedii, hususlarnn ÇED Raporlarnda bulunmas gerektiinin tespiti mahkemelerce yaplmtr. 4.5.3. Arazi Temini Süreci ve Prosedürü Hidroelektrik üretim tesislerinin kurulaca alanda bulunan özel mülkiyetteki tanmazlarn kamulatrlmas; Maliye Hazinesinin mülkiyetindeki ya da Devletin hüküm ve tasarrufu altndaki tanmazlarda irtifak hakk tesis edilmesi ve/veya kiralama yaplmas; dier kamu kurum ve kurulularnn mülkiyetindeki tanmazlarn temin edilmesi ilemleri tamamlanmadan söz konusu yatrmlarn gerçekletirilmesi mümkün bulunmamaktadr. Bu süreç uzun, son derece karmak ve zaman alc bir süreçtir. Küçük ölçekli bir projede bile sahaya girebilmek için en az bir yl gibi bir zaman harcanmaktadr Konuyu bilen iini ciddiye alan uzman hukukçu ve haritaclarla çallmamas halinde ise bu süreler çok fazla uzamaktadr. 4.5.3.1. Kamulatrma Kamulatrma; kamu yararnn gerektirdii hallerde, Devlet ve kamu tüzel kiileri tarafndan, özel mülkiyette bulunan bir tanmaza, tanmazn malikinin rzasnn olup olmadna baklmakszn, kanunda belirtilen usul ve esaslara göre el konularak tanmazn kamu mülkiyetine geçirilmesi olarak tanmlanabilir. HES üretim tesislerinin kurulabilmesi için gerekli olan özel mülkiyetteki tanmazlarn kamulatrma ilemleri EPDK tarafndan yürütülmektedir. 4628 sayl Elektrik Piyasas Kanununun 15/(c) maddesine göre, elektrik piyasasnda üretim ve/veya datm faaliyetlerinde bulunan lisans sahibi özel hukuk tüzel kiilerinin kamulatrma talepleri Kurum tarafndan deerlendirilir ve uygun görülmesi hâlinde 2942 sayl Kamulatrma Kanununda belirtilen esaslar dahilinde Kurumca 100 Dünya Enerji Konseyi Türk Milli Komitesi • Enerji Raporu 2011 kamulatrma yaplr. Bu konuda Kurulca verilecek olan kamulatrma kararlar kamu yarar karar yerine geçer. Bu durumda kamulatrma bedelleri ile kamulatrma ilemlerinin gerektirdii dier giderler kamulatrma talebinde bulunan lisans sahibi tüzel kii tarafndan ödenir. Kamulatrlan tanmazn mülkiyeti, üretim veya datm tesislerinin mülkiyetine sahip olan ilgili kamu kurum veya kuruluuna, bunlarn bulunmamas hâlinde ise Hazineye ait olur. Hazine adna tescil edilen tanmazlar üzerinde Maliye Bakanlnca kamulatrma bedelini ödeyen lisans sahibi özel hukuk tüzel kiileri lehine bedelsiz irtifak hakk tesis edilir. rtifak hakknn geçerlilii lisansn geçerlilik süresi ile snrldr. Lisansn sona ermesi veya iptali hâlinde, lisans sahibi tüzel kiiler tarafndan ödenmi bulunan kamulatrma bedelleri iade edilmez. Kamu tüzel kiiliini haiz lisans sahibi tüzel kiilerce yürütülen üretim, iletim veya datm faaliyetleri için gerekli olan tanmazlarla ilgili kamulatrma ilemleri, bu tüzel kiiler tarafndan yaplr ve kamulatrlan tanmazlar üretim, iletim veya datm tesislerinin mülkiyetine sahip olan ilgili kamu tüzel kiileri adna tescil edilir. Ülkemiz açsndan büyük önem tayan enerji projelerinin gerçekletirilebilmesi için 30 Eylül 2004 tarihli ve 25599 sayl Resmi Gazete’de yaymlanan “Enerji Piyasas Düzenleme Kurumunca Yaplacak Kamulatrmalarda 2942 sayl Kamulatrma Kanununun 27’nci Maddesinin Uygulanmas Hakknda Bakanlar Kurulu Karar” çkarlmtr. Söz konusu Bakanlar Kurulu Karar gereince, enerji tesislerinin kurulabilmesi için gerekli olan tanmazlarn kamulatrlmasnda acele kamulatrma yöntemi uygulanabilmektedir. Bu çerçevede, ilgili asliye hukuk mahkemesi tarafndan tanmaza el konulmasna karar verilmesi halinde, HES üretim tesislerinin yapmna balanabilmektedir. 2942 sayl Kamulatrma Kanununun “Acele Kamulatrma” balkl 27’nci maddesine göre, 3634 sayl Milli Müdafaa Mükellefiyeti Kanununun uygulanmasnda yurt savunmas ihtiyacna veya aceleliine Bakanlar Kurulunca karar alnacak hallerde veya özel kanunlarla öngörülen olaanüstü durumlarda gerekli olan tanmazlarn kamulatrlmasnda kymet takdiri dndaki ilemler sonradan tamamlanmak üzere ilgili idarenin istemi ile mahkemece yedi gün içinde o tanmazn 10’uncu madde esaslar dairesinde ve 15’inci madde uyarnca seçilecek bilirkiilerce tespit edilecek deeri, idare tarafndan mal sahibi adna 10’ uncu maddeye göre yaplacak davetiye ve ilanda belirtilen bankaya yatrlarak o tanmaza el konulabilir. Satn alma usulü ile kamulatrma yöntemi ise özetle; kamulatrma ilemleri için yeterli ödenek temin edilmesi, kamu yarar kararnn alnmas ve onaylanmas, kamulatrma plan ve dier belgelerin hazrlanmas, kamulatrma kararnn alnmas ve kamulatrma erhi verilmesi, tanmazlarn pazarlkla ve anlaarak satn alnmasnn denenmesi, satn almann mümkün olmamas halinde kamulatrma bedelinin mahkemece tespiti ve tanmazn idare adna tescili aamalarndan olumaktadr. Dünya Enerji Konseyi Türk Milli Komitesi • Enerji Raporu 2011 101 Satn alma usulü ile kamulatrma yönteminde, tanmaz ilgili idare adna tescil edilmeden, idare tarafndan tanmaza el konulmas mümkün bulunmamaktadr. EPDK tarafndan, HES üretim tesislerinin kurulabilmesi için gerekli olan tanmazlar hakknda satn alma usulü ile kamulatrma yönteminin uygulanmas, ülkemizin artan elektrik enerjisi talebinin karlanabilmesi için bir an önce yaplmas gereken enerji yatrmlarnn zamannda tamamlanamamasna neden olabilecektir. Bu nedenle, hidroelektrik üretim tesislerinin kurulabilmesi için ihtiyaç duyulan tanmazlar hakknda acele kamulatrma yönteminin uygulanmas, söz konusu elektrik üretim tesislerinin zamannda tamamlanabilmesi açsndan gereklidir. 4.5.3.2 rtifak Hakk, Kullanma zni ve Kiralama HES üretim tesislerinin kurulaca alanda bulunan tanmazlarn hukuki nitelikleri, uygulanacak hukuk kurallar ve tanmaz temini yöntemi açsndan önemlidir. Söz konusu üretim tesislerinin yerleim yerinde bulunan tanmazlar temel olarak, kamulatrlmas mümkün olmayan Devlete ait tanmazlar ile kamulatrlmas mümkün olan özel mülkiyetteki tanmazlar olmak üzere ikiye ayrlmaktadr. Bu çerçevede, Devlete ait tanmazlar özel mülkiyete konu olamayacaklar için kamulatrlmalar da mümkün bulunmamaktadr. HES üretim tesislerinin kurulaca alanda Hazinenin mülkiyetindeki veya Devletin hüküm ve tasarrufu altndaki tanmazlar bulunmas durumunda; lisans sahibi tüzel kiilerce irtifak hakk tesisi, kullanma izni veya kiralama yaplabilmesi için EPDK’dan talepte bulunulmakta, bu talebin Enerji Piyasas Düzenleme Kurulu tarafndan uygun görülmesi hâlinde, ilgili mevzuat uyarnca Maliye Bakanl ile lisans sahibi özel hukuk tüzel kiileri arasnda lisans süresi ile snrl olmak üzere irtifak hakk tesisi, kullanma izni veya kiralama sözlemesi düzenlenmektedir. rtifak hakk, kullanma izni ve kiralama, 4628 sayl Elektrik Piyasas Kanununun 15/(d) maddesinde düzenlenmitir. Buna göre, piyasada üretim veya datm faaliyetinde bulunan lisans sahibi özel hukuk tüzel kiileri, faaliyetleri ile ilgili olarak Hazinenin mülkiyetindeki veya Devletin hüküm ve tasarrufu altndaki tanmazlar üzerinde irtifak hakk tesisi, kullanma izni veya kiralama yaplabilmesi için Kurumdan talepte bulunur. Bu talebin Kurulca uygun görülmesi hâlinde, ilgili mevzuat uyarnca Maliye Bakanl ile lisans sahibi özel hukuk tüzel kiileri arasnda lisans süresi ile snrl olmak üzere irtifak hakk tesisi, kullanma izni veya kiralama sözlemesi düzenlenir. Bu sözlemelerde, sözlemenin geçerliliinin lisansn geçerlilik süresi ile snrl olaca hükmü yer alr. Bu ekilde tesis edilen irtifak hakk, kullanma izni veya kiralama bedelini ödeme yükümlülüü, lisans sahibi özel hukuk tüzel kiisine aittir. Piyasada kamu tüzel kiiliini haiz lisans sahibi tüzel kiilerce yürütülen üretim, datm veya iletim faaliyetleri için gerekli olan, Hazinenin mülkiyetindeki veya Devletin hüküm ve tasarrufu altndaki tanmazlarla ilgili olarak irtifak hakk tesisinin veya kullanma izni verilmesinin talep edilmesi hâlinde, Maliye Bakanl tarafndan ilgili kamu tüzel kiileri lehine lisans süresince bedelsiz irtifak hakk tesis edilir veya kullanma izni verilir. 102 Dünya Enerji Konseyi Türk Milli Komitesi • Enerji Raporu 2011 Bununla beraber, 5346 sayl Yenilenebilir Enerji Kaynaklarnn Elektrik Enerjisi Üretimi Amaçl Kullanmna likin Kanunun “Arazi ihtiyacna ilikin uygulamalar” balkl 8’inci maddesine göre, bu Kanun kapsamndaki hidroelektrik üretim tesislerinin rezervuar alannda bulunan Hazinenin özel mülkiyetindeki ve Devletin hüküm ve tasarrufu altndaki tanmazlar için Maliye Bakanl tarafndan bedelsiz olarak kullanma izni verilir. 4.5.3.3. Dier Kamu Kurum ve Kurulularna Ait Tanmazlarn Temini HES üretim tesislerinin kurulaca sahada Hazineye ait tanmazlar dndaki kamu kurum veya kurulularna ait tanmazlar bulunmas halinde, söz konusu tanmazlar EPDK tarafndan 2942 sayl Kamulatrma Kanununun 30’uncu maddesi uygulanarak temin edilmektedir. 4628 sayl Elektrik Piyasas Kanununun 15/c maddesinde, özel hukuk tüzel kiilerince yürütülen üretim veya datm faaliyetleri için gerekli olan Hazineye ait tanmazlar dndaki kamu kurum veya kurulularna ait tanmazlarn, Kurumca 2942 sayl Kamulatrma Kanununun 30’uncu maddesi uygulanarak temin edilecei; bu tanmazlarn üretim veya datm tesislerinin mülkiyetine sahip olan ilgili kamu kurum veya kuruluuna, bunlarn bulunmamas hâlinde ise Hazineye ait olaca belirtilmektedir. 2942 sayl Kamulatrma Kanununun 30’uncu maddesinde, kamu tüzelkiilerinin ve kurumlarnn sahip olduklar tanmaz, kaynak veya irtifak haklarnn dier bir kamu tüzelkiisi veya kurumu tarafndan kamulatrlamayaca belirtilmi ve kamu tüzel kiileri arasnda tanmaz devri hakknda özel bir yöntem öngörülmütür. Buna göre, tanmaz mala; kaynak veya irtifak hakkna ihtiyac olan idare, ayn Kanunun 8’inci maddesi uyarnca bedeli tespit eder. Bu bedel esas alnarak ödeyecei bedeli de belirterek mal sahibi idareye yazl olarak bavurur. Mal sahibi idare devire muvafakat etmez veya altm gün içinde cevap vermez ise anlamazlk, alc idarenin bavurusu üzerine Dantay ilgili idari dairesince incelenerek iki ay içinde kesin karara balanr. Taraflar bedelde anlaamadklar takdirde; alc idare, devirde anlama tarihinden veya Dantay kararnn teblii tarihinden itibaren otuz gün içinde, ayn Kanunun 10’uncu maddesinde belirtilen yazl usule göre mahkemeye bavurarak, kamulatrma bedelinin tespitini ister. Mahkemece, 10’uncu maddede öngörülen usule göre kamulatrma bedeli olarak tespit edilen miktarn, pein ve nakit olarak mal sahibi idareye verilmek üzere belirleyecei bir bankaya yatrlmas ve yatrldna dair makbuzun ibraz edilmesi için alc idareye onbe gün süre verilir. Gereken hallerde bu süre bir defaya mahsus olmak üzere uzatlabilir. Alc idare tarafndan kamulatrma bedelinin mal sahibi idare adna bankaya yatrldna dair makbuzun ibraz halinde mahkemece, tanmazn alc idare adna tesciline ve kamulatrma bedelinin mal sahibi idareye ödenmesine karar verilir ve bu karar, tapu dairesine ve parann yatrld bankaya bildirilir. Tescil hükmü kesin olup taraflarn bedele ilikin temyiz haklar sakldr. Dünya Enerji Konseyi Türk Milli Komitesi • Enerji Raporu 2011 103 Bu suretle devir alnan tanmaz, kaynak veya irtifak hakk, sahibinden kamulatrma yolu ile alnm saylr ve devir amac veya devreden idarenin izni dnda bakaca bir kamusal amaçla kullanlamaz. Aksi takdirde devreden idare, 23’üncü madde uyarnca tanmaz geri alabilir. Bu husus tapu kütüünün beyanlar hanesine erh verilir. 4.6. Pompa Depolamal HES’ler Günümüzde bütün modern enerji sistemleri arz güvenilirlii, sistem stablitesi, enerji kaynaklarnn daha verimli kullanlmas iletim/datm problemlerinin ve maliyetlerinin minimize edilmesi gibi birçok nedenlerle enerjinin depolanmasn zorunlu klar. Eer bir ülkenin enerji ihtiyac büyük oranda termik ve nükleer gibi baz karakterli santrallerden karlanyorsa, bunun yannda ülke kesintili karakterde yenilenebilir enerji kaynaklarna sahip ve bu kaynaklar verimli bir ekilde kullanmak istiyorsa, sistemde hzla devreye girip çkabilme özelliine sahip santrallere ihtiyaç vardr. Bu ihtiyaç; ya büyük oranda fosil yakt santrallerini birkaç dakikada devreye girebilmesi için scak yedekte hazr tutarak ekonomik olmayan bir yöntemle ya da hzla devreye girip çkma özelliine sahip olan klasik depolamal hidroelektrik santrallar ve/veya dier enerji depolama sistemleri hayata geçirilerek karlanabilir. Ülkemiz için ksmen tercih edilmekte olan yöntem bunlardan birincisidir. Bu da zaten %80’lerin üzerinde olan fosil yakt kullanmnn ve 2008 ylnda genel enerjide %76 elektrik enerjisinde %60’a ulam olan da bamllmzn ve ayn zamanda fosil yakt kullanmndan dolay oluacak emisyonlarn artrlmas anlam tamaktadr. Enerjinin depolanmas, Dünyada son yllarda gelien yeni liberal piyasa modelinde, elektrik deer zincirinin en kritik bileenlerinden birisidir ve enerji depolama sistemleri endüstrisi yeni, önemli ve tüm Dünyada hzla gelimekte olan bir endüstri seçeneidir. Liberal piyasalarda sistem iletmecilerinin büyük ölçekte yenilenebilir enerji üretimini sisteme entegre edebilmeleri için enerjinin depolanmasna ihtiyaçlar vardr. Teknik deerlendirmeler ve fizibilite çalmalar enerji depolamann sadece teknik bir gereklilik deil ayn zamanda maliyet avantaj saladn da göstermektedir. Türkiye’de bugüne kadar enerjinin depolanmas konusuna gereken önem verilmemitir. Ancak ülkemizde kesintili karakterdeki enerji kaynaklarnn ve/veya nükleer santrallarn enerji planlamas içerisinde yer almas düünülüyorsa verimli ve daha salkl bir planlama için bunlarn enerji depolama sistemleri ile birlikte planlanmas gerekmektedir. Dünya’da bu konuda en gelimi yöntem enerjinin su formunda depoland ve çok ksa süre içerisinde hzla devreye alnabilme özelliine sahip olan Pompa Depolamal Hidroelektrik Santrallardr. Ülkemizde de bu anlamda ekonomik olarak birçok proje gelitirilmesi mümkündür. TEA tarafndan yaplm olan kapasite üretim projeksiyonlar kapsamnda iyimser ve kötümser iki senaryo hazrlanmtr. yimser senaryoya göre 2017, kötümser 104 Dünya Enerji Konseyi Türk Milli Komitesi • Enerji Raporu 2011 senaryoya göre 2015 ylndan itibaren iletmede olan, inaa edilen ve lisans alnm olan santrallerin tümünün puant enerji ihtiyacn karlayamayaca tespit edilmitir. Puant talebin karlanmasnda barajl hidroelektrik santrallerin yetersiz kalmalar halinde devreye girmesi hedeflenen pompaj depolamal hidroelektrik santral projeleri gelitirme çabasnda olan Elektrik leri Etüt daresi (EE), 2009 – 2013 Strateji Plan kapsamnda belirtilen hedefe göre 2011 yl sonuna kadar tamamlanmas gereken bir program kapsamnda çalmaktadr. EE, hali hazrda, ilk etüt seviyesinde olmak üzere, 11 tanesinde mevcut baraj göllerinin dikkate alnd toplam 16 proje gelitirmitir. Bu projeler hakknda ksa bilgiler aadaki tabloda verilmitir; TesisAd KuruluGücü[MW] li Türü ProjeDebisi[m3/s] Düü[m] GökçekayaPHES 1600 Eskiehir Mevcutbarajgölüneentegre 193 962 znikIPHES 1500 Bursa Tamamenyeniyatrm 687 255 SaryarPHES 1000 Ankara Mevcutbarajgölüneentegre 270 434 BayramhaclPHES 1000 Kayseri Mevcutbarajgölüneentegre 720 161 HasanUurluPHES 1000 Samsun Mevcutbarajgölüneentegre 204 570 AdgüzelPHES 1000 Denizli Mevcutbarajgölüneentegre 484 242 BurdurPHES 1000 Burdur Tamamenyeniyatrm 316 370 EridirPHES 1000 Isparta Tamamenyeniyatrm 175 672 KargPHES 1000 Ankara Mevcutbarajgölüneentegre 238 496 KaracaörenIIPHES 1000 Burdur Mevcutbarajgölüneentegre 190 615 YalovaPHES 500 Yalova Tamamenyeniyatrm 147 400 YamulaPHES 500 Kayseri Mevcutbarajgölüneentegre 228 260 OymapnarPHES 500 Antalya Mevcutbarajgölüneentegre 156 372 AslantaPHES 500 Osmaniye Mevcutbarajgölüneentegre 379 154 znikIIPHES 500 Bursa Tamamenyeniyatrm 221 263 DemirköprüPHES 300 Manisa Mevcutbarajgölüneentegre 166 213 EE tarafndan yaplan pompaj depolamal hidroelektrik santral talep çalmasna göre; Ankara, stanbul, zmir, Bursa, zmir illeri birinci dereceden öncelikli, Tekirda, Antalya, Konya, Adana, Hatay, Gaziantep ve anlurfa illeri ikinci dereceden öncelikli, Krklareli, Çanakkale, Balkesir, Manisa, Denizli, Mula, çel, Eskiehir, Sakarya, Zonguldak, Samsun, Kayseri, Kahramanmara, Diyarbakr, Mardin üçüncü dereceden öncelikli, Edirne, Bilecik, Kütahya, Aydn, Ordu, Sivas, Malatya, Elaz, Adyaman, Batman, rnak, Van illeri dördüncü dereceden öncelikli illerdir. Dünya Enerji Konseyi Türk Milli Komitesi • Enerji Raporu 2011 105 Kaynaklar 1-DEK TMK Genel Enerji Kaynaklar Raporu,2004 2- World Atlas&Industry Guide 2010 3-DS Etüd ve Plan Daire Bakanl Çalmalar 4-www.dsi.gov.tr sayfasndan alnan datalar ile yaplan çalmalar 5-www.epdk.org.tr sayfasndan alnan datalar ile yaplan çalmalar 6-Ayla TUTU Türkiye 11. Enerji Kongresi 2009-zmir 7-Pompaj Depolamal Santrallerin Türkiye’de Gelitirilmesi – Neslihan S.ALAM YORGANCILAR EE, Hüseyin KÖKÇÜOLU EE 8-Pompaj Depolamal Hidroelektrik Santraller – Maksut SARAÇ EE – Forum 2009 Trabzon 9-2009 – 2013 Stratejik Plan – Elektrik leri Etüt daresi 106 Dünya Enerji Konseyi Türk Milli Komitesi • Enerji Raporu 2011 5. RÜZGAR ENERJİSİ 108 Dünya Enerji Konseyi Türk Milli Komitesi • Enerji Raporu 2011 5. RÜZGAR ENERJS 5.1. Dünya Rüzgar Enerjisi Pazarndaki Gelimeler 1996’dan beri kümülatif rüzgar kurulu gücü logaritmik olarak art göstermektedir. 2010 ylnda 35.802 MW gücünde rüzgâr enerjisi santralnn (RES) devreye alnmasyla küresel rüzgar enerjisi kurulu gücü 194.390 MW’a yükselmitir (ekil 5.1. ve ekil 5.2.). 2010 yl sonu itibariyle global rüzgar enerjisi pazarnda %23’lük büyüme görülmütür. Bu büyüme oran 2004’den beri görülen en düük büyümedir (ekil 5.3.). Ayrca global rüzgar enerjisi pazarnda 1996’dan beri ilk kez yllk ilave kurulu güç deeri bir önceki yln altnda kalmtr (ekil 5.2). Kurulu Güç (MW) 250.000 194.390 200.000 158.738 150.000 120.550 93.835 100.000 50.000 17.400 6.100 7.600 10.200 13.600 39.431 23.900 31.100 47.620 59.091 74.052 0 1996 1997 1998 1999 2000 2001 2002 2003 2004 2005 2006 2007 2008 2009 2010 Yl ekil 5.1. Küresel Kümülatif Rüzgar Kurulu Gücü (1996-2010) Kaynak: Global Wind Statistics 2010, Global Wind Energy Council (GWEC) Kurulu Güç (MW) 50.000 38.610 40.000 35.802 26.282 30.000 19.865 20.000 10.000 3.440 3.760 1.280 1.530 2.520 6.500 7.270 8.133 8.207 11.531 15.244 0 1996 1997 1998 1999 2000 2001 2002 2003 2004 2005 2006 2007 2008 2009 2010 Yl ekil 5.2. Küresel Yllk Kurulan Rüzgâr Kurulu Gücü (1996-2010) Kaynak: Global Wind Statistics 2010, Global Wind Energy Council (GWEC) Dünya Enerji Konseyi Türk Milli Komitesi • Enerji Raporu 2011 109 Pazar Geliimi (%) 50 41,7 40 30 29,2 31,7 34,8 28,2 26,0 21,3 20 23,8 25,6 26,7 28,7 31,7 23,6 10 0 1998 2000 2002 2004 2006 2008 2010 Yl ekil 5.3. Küresel Rüzgâr Enerjisi Pazarnn Yllk Büyüme Oranlar (1998-2010) Kaynak: World Wind Energy Report 2010, World Wind Energy Association (WWEA) 2010 ylnda küresel ölçekte 430 Terawat saat elektrik enerjisi RES ile üretilmi ve küresel elektrik talebinin %2,5’u rüzgar enerjisi ile karlanmtr. 2010 ylnda ülkeler baznda elektrik talebinin rüzgar enerjisi ile karlanma oranlar Tablo 5.1’de ifade edilmitir. Tablo 5.1. Ülkeler Baznda Elektrik Talebinin Rüzgar Enerjisi le Karlanma Oran Ülke Karlama Oran (%) Danimarka 21 Portekiz 18 spanya 16 Almanya 9 Çin 1,2 ABD 2 Kaynak: World Wind Energy Report 2010, World Wind Energy Association (WWEA) 2008-2007 yllar arasnda MW bana rüzgar türbin yatrm maliyeti 1,21 milyon Euro, 2009 ylnda yatrm maliyeti 1,06 milyon Euro/MW civarndayd. 2010 sonu itibariyle arz fazlas nedeniyle küresel rüzgar enerjisi pazarnda 2005’den beri ilk kez MW bana yatrm maliyeti 1 milyon Euro’nun altna dümütür. 2010 yl sonu itibariyle MW bana ortalama yatrm maliyeti 980.000 Euro olmutur. 2009 ylnda küresel rüzgar enerjisi pazarnn cirosu 50 milyar Euro’du, 2010 ylnda pazar cirosu 40 milyar Euro’ ya dümütür. Bu düüün temel sebepleri küresel rüzgar enerji pazar büyüme hznn yavalamas, rüzgar türbini birim fiyatlarnn dümesi ve rüzgar türbin üretiminin bir bölümünün Çin’e kaymasdr. 2005 ylnda rüzgar enerjisi sektöründe 235.000 olan istihdam says, 2010 ylnda 670.000’ne yükselmitir. 110 Dünya Enerji Konseyi Türk Milli Komitesi • Enerji Raporu 2011 86,6 76,2 75 53,8 40,9 40,2 50 29 25 21,4 20,3 19,2 16,2 12 9,2 8,8 6,1 4,7 4,6 4,1 4 an AB D di st Hi n Çi n s ve ç ta Lü lya ks em bu rg Av us tu ry Yu a na ni st an Fr an sa Ja po ny a Al ar ka m an ya Ho lla nd a s pa ny a Po rte ki z Be lçi ka n gi lt e re rl an da 0 Da ni m Birim Alan Bana Rüzgar Kurulu Gücü (kW/km2) 100 Ülke ekil 5.4. Ülkeler Baznda Birim Alan Bana Rüzgar Kurulu Gücü Kaynak: World Wind Energy Report 2010, World Wind Energy Association (WWEA) Tablo 5.2. Ülkeler Baznda Kii Bana Rüzgar Kurulu Gücü Ülke kW/Kii Danimarka 0,675 spanya 0,442 Portekiz 0,344 Almanya 0,334 rlanda 0,306 sveç 0,226 Hollanda 0,133 ABD 0,128 Avusturya 0,123 Yeni Zellanda 0,118 Kanada 0,118 Yunanistan 0,112 talya 0,095 Norveç 0,093 Fransa 0,087 Avustralya 0,086 Belçika 0,085 Lüksemburg 0,083 Kaynak: World Wind Energy Report 2010, World Wind Energy Association (WWEA) Birim alan bana rüzgar kurulu gücü parametresinde 86,6 ile Danimarka lider konumdadr. Danimarka’y 76,2 ile Almanya, 53,8 ile Hollanda, 40,9 ile spanya ve 40,2 ile Portekiz takip etmektedir (ekil 5.4.). Kii bana düen rüzgar kurulu gücü parametresinde, 0,675 ile Danimarka yine lider konumdadr. Danimarka’y 0,442 ile spanya, 0,334 ile Portekiz ve Almanya takip etmektedir (Tablo5.2). Küresel rüzgar kurulu gücü sralamasndaki ilk iki ülke olan Çin ve ABD’nin kii bana rüzgar kurulu güç deerleri 0,128 ve 0,033‘tür. 2010 yl pazar geliim eilimlerine göre küresel rüzgar enerjisi pazar üç temel grupta incelenebilir. ABD ve Çin’in oluturduu 5.000 MW ile 20.000 MW arasnda yeni Dünya Enerji Konseyi Türk Milli Komitesi • Enerji Raporu 2011 111 RES kurulumunun gerçekletii rüzgar enerji pazarlar, 500 ile 1500 MW arasnda yeni RES kurulumunun gerçekletii rüzgar enerjisi pazarlar (Almanya, spanya, Hindistan, ngiltere, Fransa, talya, Kanada, sveç, Türkiye), 100 ile 500 MW arasnda yeni RES kurulumunun gerçekletii rüzgar enerjisi pazarlar (Romanya, Polonya, Portekiz, Belçika, Brezilya, Danimarka, Japonya, Bulgaristan, Yunanistan, Msr, rlanda, Meksika). 2010 ylnda eklenen en büyük kurulu güç 16.500 MW ile Çin’de olmu ve Çin’deki rüzgâr enerjisi pazar %65’lik önemli bir büyüme sergilemitir. Çin’i 9.755 MW ile Avrupa bölgesindeki ve 5.115 MW ile de ABD’deki yatrmlar izlemitir. 2010 yl sonu itibariyle dünyadaki en büyük rüzgâr kurulu gücü 42.287 MW ile Çin’de bulunmakta ve onu 40.180 MW ile ABD’de takip etmektedir (Tablo5.3). Tablo 5.3. Global Rüzgâr Enerjisi Pazarndaki lk On Ülke (2010) Küresel Kurulu Güç 2010 kapasite Ülkeler Pazar Pay (MW) art (MW) (%) Çin 42.287 21,8 16.500 ABD 40.180 20,7 5.115 Almanya 27.214 14,0 1.493 spanya 20.676 10,6 1.516 Hindistan 13.065 6,7 2.139 talya 5.797 3,0 948 Fransa 5.660 2,9 1.086 ngiltere 5.204 2,7 9.62 Kanada 4.009 2,1 6.90 Danimarka 3.752 1,9 3.27 Dier 13,7 Ülkeler 26.546 5.026 Toplam 194.390 100 35.802 Kaynak: Global Wind Statistics 2010, Global Wind Energy Council (GWEC) 112 Dünya Enerji Konseyi Türk Milli Komitesi • Enerji Raporu 2011 ekil 5.5. Bölgelere Göre Yllk Art (2003-2010) Kaynak: Global Wind Statistics 2010, Global Wind Energy Council (GWEC) Ktalara göre 2003 ve 2010 yllarnda arasnda eklenen kurulu güçler ekil 5.5’de ifade edilmitir. 2010 ylnda Asya ktas Çin ve Hindistan’daki gelimeler sebebi ile önemli bir art göstermitir. 2010 yl sonu itibariyle kurulu offshore deniz üstü rüzgar kurulu gücü 3.118 MW seviyesine ulamtr. Bu kurulu gücün 1.162 MW’lk bölümü 2010 ylnda kurulmutur. 2010 yl içinde offshore rüzgar enerjisi pazar yaklak %59 büyümütür. 2009 ylnda toplam rüzgar kurulu gücü içinde offshore RES’lerin oran %1,2 iken 2010 sonunda bu deer %1,3’e yükselmitir. Küresel offshore rüzgar kurulu gücünün %50’den fazlas ngiltere’de bulunmaktadr (1.341 MW). 2010 yl içinde ngiltere’de 653 MW gücünde offshore RES devreye alnmtr. Danimarka offshore rüzgar enerjisi pazarnda 854 MW’lk kurulu güçle ikinci srada yer almaktadr (Tablo 5.4). Çin offshore rüzgar enerjisi pazarnda 123 MW ile altnc sradr. 2010 ylnda angay yaknlarnda 100 MW gücünde bir offshore RES devreye alnmtr ki bu RES dünyadaki ikinci en büyük offshore RES olarak kabul edilmektedir. Dünya Enerji Konseyi Türk Milli Komitesi • Enerji Raporu 2011 113 Ülke ngiltere Tablo 5.4. Küresel Offshore Rüzgar Kurulu Gücü 2008 2009 2010 2010 Toplam Toplam 2010 Toplam kapasite Offshore Offshore Art Offshore art Oran (%) Kapasitesi Kapasitesi Kapasitesi (MW) (MW) (MW) (MW) 1341 653 94,9 688 574 Danimarka 854 190,4 28,7 663,6 426,6 Hollanda 249 2 0,8 247 247 Belçika 195 165 550 30 30 sveç 164 0 0 164 134 Çin 123 100 434,8 23 2 Almanya 108,3 36,3 50,4 72 12 Finlandiya 30 0 0 30 30 rlanda 25 0 0 25 25 Japonya 16 15 1500 1 1 spanya 10 0 0 10 10 Norveç 2,3 0 0 2,3 0 Toplam 3117,6 1161,7 59 1955,9 1491,6 Kaynak: World Wind Energy Report 2010, World Wind Energy Association (WWEA) 5.2. Afrika Rüzgar Enerjisi Pazarndaki Gelimeler 2010 yl sonu itibariyle Afrika ktasnda bulunan kurulu rüzgar gücü 906 MW’tr (ekil 5.6). Bu güç global rüzgar gücünün %0,5’ne karlk gelmektedir. Afrika’da 2009 ylnda 169 MW gücünde yeni RES devreye alnmasna karn 2010 ylnda 155 MW gücünde RES devreye alnmtr. K urulu Güç (MW) 1.000 906 756 800 600 400 478 562 337 200 0 2006 2007 2008 2009 2010 Yl ekil 5.6. Afrika Kümülatif Rüzgar Kurulu Gücü (2006-2010) Kaynak: World Wind Energy Report 2010, World Wind Energy Association (WWEA) 114 Dünya Enerji Konseyi Türk Milli Komitesi • Enerji Raporu 2011 Rüzgar gücü açsndan Afrika’nn en önemli 2 ülkesi 550 MW kurulu gücüyle Msr ve 286 MW kurulu gücüyle Fas’tr. Güney Afrika’da 2013 ylna kadar 700 MW gücünde RES’ in devreye girmesi beklenmektedir. 5.3 . Asya Rüzgar Enerjisi Pazarndaki Gelimeler 2010 yl sonu itibariyle Asya’da bulunan kurulu rüzgar gücü 61.182 MW’ ta ulamtr (ekil 5.7.) ki bu güç global rüzgar gücünün %31’ni temsil etmektedir. Asya’ daki en büyük ve hzl gelien rüzgar enerjisi pazar Çin’de bulunmaktadr. Çin’ deki kurulu rüzgar gücü 42.287 MW’tr. Ancak elektrik iletim ve datm ebekesindeki sorunlar nedeniyle bu gücün 31.070 MW’lk bölümü kullanlabilmektedir. Kurulu Güç (MW) 70.000 61.182 60.000 50.000 40.625 40.000 24.440 30.000 20.000 10.624 15.863 10.000 0 2006 2007 2008 2009 2010 Yl ekil 5.7. Asya Kümülatif Rüzgar Kurulu Gücü (2006-2010) Kaynak: World Wind Energy Report 2010, World Wind Energy Association (WWEA) Asya’da Çin’den sonra gelen ikinci büyük rüzgar enerjisi pazar Hindistan’da bulunmaktadr. Hindistan’daki Kurulu rüzgar gücü 2010 yl sonu itibariyle 13.065 MW’ ta ulamtr ve Hindistan rüzgar enerjisi pazar bir önceki yla göre %10,7’lik bir büyüme göstermitir. Asya’da Çin ve Hindistan’n dnda orta ölçekli üç tane daha rüzgar enerjisi pazar bulunmaktadr. Bunlar; 2300 MW Kurulu rüzgar gücüyle Japonya, 519 MW ile Tayvan ve 379 MW ile de Güney Kore’dir. 5.4 . Avrupa Rüzgar Enerjisi Pazarndaki Gelimeler 2010 ylnda 9.259 MW gücünde rüzgâr enerjisi santralnn (RES) devreye alnmasyla Avrupa Birlii (AB) rüzgar enerjisi kurulu gücü 84.074 MW’a yükselmitir (ekil 5.8. ve ekil 5.9.). Bu güç global rüzgar gücünün %43’nü temsil etmektedir. 2010 yl sonu itibariyle AB rüzgar enerjisi pazarnda %12’lik büyüme görülmütür. Ancak AB rüzgar enerjisi pazarnda 2010 sonunda yllk kurulu güç deeri bir önceki yln altnda kalmtr (ekil 5.9.). Dünya Enerji Konseyi Türk Milli Komitesi • Enerji Raporu 2011 115 Kurulu Güç (MW) 84.074 90.000 74.919 80.000 64.719 70.000 56.517 60.000 48.031 50.000 40.500 34.372 40.000 23.09824.491 30.000 17.315 12.887 20.000 9.678 6.453 10.000 2.497 3.476 4.753 0 1995 1996 1997 1998 1999 2000 2001 2002 2003 2004 2005 2006 2007 2008 2009 2010 Yl ekil 5.8. AB Kümülatif Rüzgar Kurulu Gücü (1995-2010) Kaynak: Wind in Power, 2010 European Statistics 2010, European Wind Energy Association (EWEA) Kurulu Güç (MW) 12.000 10.315 10.000 7.592 8.000 9.259 5.913 5.462 5.838 6.204 6.000 4.428 3.225 3.209 4.000 2.000 8.535 8.268 814 1.700 979 1.277 0 1995 1996 1997 1998 1999 2000 2001 2002 2003 2004 2005 2006 2007 2008 2009 2010 Yl ekil 5.9. AB Yllk Kurulan Rüzgâr Kurulu Gücü (1995-2010) Kaynak: Wind in Power, 2010 European Statistics 2010, European Wind Energy Association (EWEA) 2010 ylnda eklenen en büyük kurulu güç 1516 MW ile spanya’da olmu ve spanya’daki rüzgâr enerjisi pazar %7’lik bir büyüme sergilemitir. spanya’y 1.493 MW ile Almanya ve 1.086 MW ile de Fransa’daki yatrmlar izlemitir (Tablo 5.5.). Tablo 5.5. Avrupa Bölgesindeki Rüzgâr Enerjisi Pazarndaki lk Be Ülke (2010) Ülkeler 2009 Yl 2009 Sonu 2010 Yl 2010 Sonu Eklenen Güç Kurulu Güç Eklenen Güç Kurulu Güç (MW) (MW) (MW) (MW) spanya 2.459 19.160 1.516 20.676 Almanya 1.917 25.777 1.493 27.214 Fransa 1.088 4.574 1.086 5.660 ngiltere 1.077 4.245 962 5.204 talya 1.114 4.849 948 5.797 Toplam 7.655 58.605 6.005 64.551 Kaynak: Wind in Power, 2010 European Statistics 2010, European Wind Energy Association (EWEA) 116 Dünya Enerji Konseyi Türk Milli Komitesi • Enerji Raporu 2011 2010 yl sonu itibariyle küresel kurulu rüzgar gücünün yaklak %44’lük bölümü 86.075 MW ile Avrupa bölgesinde bulunmaktadr. Bu kurulu gücün 84.074 MW’lk bölümü Avrupa Birlii (AB) ülkelerinde kuruludur. AB rüzgar enerji pazarnda Almanya 27.214 MW ile liderliini korumaktadr. Almanya’y 20.676 MW ile spanya, 5.797 MW ile talya, 5660 MW ile Fransa ve 5.204 MW ile de ngiltere takip etmektedir. Söz konusu be ülke kurulu rüzgar gücü açsndan AB rüzgar enerjisi pazarnn %76’sn oluturmaktadr. Avrupa rüzgar enerjisi pazar üç ana grupta incelenebilir. Bunlar Almanya ve spanya’dan oluan büyük ölçekli pazarlar, talya, Fransa ve ngiltere’nin oluturduu orta ölçekli pazarlar ve geliim hzlar çok büyük olan dinamik rüzgar enerjisi pazarlardr. Avrupa’daki dinamik rüzgar enerji pazarlarn alt ülke oluturmaktadr. Bu ülkelerin isimleri ve 2010 yl içinde göstermi olduklar gelimeler aadaki tabloda ifade edilmitir. Tablo 5.6. Avrupa’daki Dinamik Rüzgar Enerjisi Pazarlar Ülkeler 2010 Sonu Kurulu 2010 Pazar Geliim Güç (MW) Oran (%) Romanya 591 4000 Bulgaristan 375 112 Litvanya 154 69 Türkiye 1329 65 Polonya 1107 53 Macaristan 295 47 Kaynak: World Wind Energy Report 2010, World Wind Energy Association (WWEA) 2010 yl süresinde AB’de devreye alnan toplam 52.820 gücündeki elektrik enerjisi santrallerinin 9.259 MW’lk bölümünü rüzgâr enerjisi santralleri oluturmaktadr. 2010 ylnda AB’deki yllk kurulu güç sralamasnda 28.280 MW’lk yatrmla doal gaz enerji santralleri ilk sray almtr (Tablo 5.7.). Dünya Enerji Konseyi Türk Milli Komitesi • Enerji Raporu 2011 117 Tablo 5.7. 2010 ylnda AB’de Devreye Alnan ve Devreden Çkarlan Elektrik Santralleri Santral Türü 2010 Yl Eklenen 2010 Yl Devreden Çkarlan Kurulu Güç (MW) Kurulu Güç (MW) Doal Gaz 28.280 0 Güne (PV) 12.000 0 RES 9.259 105 Kömür 4.256 1.550 Biokütle 573 45 Konsantre Güne 405 0 Enerjisi Büyük Hidroelektrik 208 26 Atk 149 0 Nükleer 145 535 Küçük Hidroelektrik 25 0 Jeotermal 25 0 Fuel-oil 0 245 Toplam 55.325 2.506 Kaynak: Wind in Power, 2010 European Statistics 2010, European Wind Energy Association (EWEA) 2010 ylnda 9.259 MW’lk rüzgar gücü yatrm için AB’de toplam 12,7 milyar € harcanm. 2009 ylna göre yatrm harcamalarnda %10’luk düü olmutur. AB enerji kompozisyonunda 2000 ylnda %2 olan rüzgar enerjisinin paynn 2010’da yaklak 5 kat artarak %9,6’ya ulat görülmektedir.2010 yl sonu itibariyle AB’deki kurulu rüzgar gücü ile 181 TWh’lik enerji üretimi gerçekletirilmi ve enerji talebinin %5,3 rüzgar enerjisiyle karlanmtr. 2010 yl sonu itibariyle Avrupa bölgesinde bulunan kurulu rüzgâr gücü 86.079 MW seviyesine ulam ve 9.883 MW’lk rüzgâr gücü devreye alnmtr. Ayrca denizüstü (offshore) RES kurulu gücü de 2.946 MW olup Avrupa’da ki toplam kurulu güç olan 86.079 MW içerisinde %3,42’lik orana sahiptir (Tablo 5.8.). 2010 ylnda onshore rüzgâr enerjisi pazar önceki yla göre %11 büyürken, offshore rüzgâr enerjisi pazar %42 büyüme ve Avrupa Birlii ülkelerinde toplam rüzgar enerjisi pazar 2010 ylnda %12’lik büyüme göstermitir. Bu deer küresel rüzgar enerjisi pazarndaki büyüme orann altnda kalmtr. 118 Dünya Enerji Konseyi Türk Milli Komitesi • Enerji Raporu 2011 Tablo 5.8. Avrupa Bölgesi Rüzgar Kurulu Gücü 2009 Yl 2009 Sonu 2010 Yl 2010 Sonu Eklenen Kurulu Güç Eklenen Kurulu Güç (MW) (MW) Güç (MW) Güç (MW) AB Ülkeleri 10.315 74.919 9.259 84.074 AB Aday Ülkeler 353 829 589 1.418 EFTA 6 449 34 483 Dier 4 103 1 104 Toplam 10.678 76.300 9.883 86.079 Onshore 10096 74.236 9030 83.133 Offshore 582 2.064 883 2.946 Kaynak: European Wind Energy Association (EWEA), Wind in Power 2009 European Statistics, 2010 Rüzgar türbini üretimi alannda halen Danimarka, Almanya ve spanya’daki üreticiler lider konumdadr. Ancak söz konusu üreticilerin Çin, Hindistan ve Güney Kore’de bulunan rakipleri her geçen yl Pazar paylarn artrmaktadr. Almanya’da repowering uygulamalarna balanm ve 2010 yl içinde 183 MW gücünde RES yeni rüzgar türbini ile deitirilmitir. 2020 yl için rüzgar kurulu güç hedefleri Almanya için 45.000 MW, spanya için 38.000 MW, ngiltere için 28.000 MW ve talya içinse 12.680 MW olarak öngörülmektedir. 2010 ylnda AB’de rüzgâr enerjisi yatrmlar için toplam 12,7 milyar € harcanm olup, bunun 10,1 milyar € bölümü onshore rüzgâr enerjisi santralleri kalan 2,6 milyar € bölümü de offshore santraller için kullanlmtr. 5.5. Güney Amerika Rüzgar Enerjisi Pazarndaki Gelimeler 2010 ylnda Güney Amerika’da 466 MW gücünde RES devreye alnmtr ve toplam kurulu rüzgar gücü deeri 1.982 MW seviyesine ulamtr (ekil 5.10.). Bir önceki yla göre Güney Amerika rüzgar enerjisi pazar %30 büyüme göstermitir. Kurulu Güç (MW) 3.000 2.500 1.982 2.000 1.516 1.500 1.000 513 550 667 2006 2007 2008 500 0 2009 2010 Yl ekil 5.10. Güney Amerika Kümülatif Rüzgar Kurulu Gücü (2006-2010) Kaynak: World Wind Energy Report 2010, World Wind Energy Association (WWEA) Dünya Enerji Konseyi Türk Milli Komitesi • Enerji Raporu 2011 119 2010 yl içinde devreye alnm olan 466 MW gücündeki RES’ ler alt ülkede kurulmutur. Bunlar; Brezilya (320 MW), Meksika (104,5 MW), Arjantin (25,3 MW), Uruguay (10 MW), Küba (4,5),ili (2,6 MW). 2011 yl sonuna kadar Meksika’da 800 MW gücünde yeni RES’in devreye girmesi beklenmektedir. 5.6. Kuzey Amerika Rüzgar Enerjisi Pazarndaki Gelimeler 2010 yl sonu itibariyle Asya’da bulunan kurulu rüzgar gücü 44.188 MW’ ta ulamtr (ekil 5.11). 2009 ylnda %39’luk büyüme göstermi olan ABD’ de rüzgar enerjisi pazarndaki büyüme oran 2010’da %16’ya dümütür. Bunun sonucu olarak ABD global rüzgar kurulu gücü alanndaki yerini Çin’e devretmitir. Kurulu Güç (MW) 50.000 44.188 38.478 40.000 27.606 30.000 20.000 18.669 13.035 10.000 0 2006 2007 2008 2009 2010 Yl ekil 5.11. Kuzey Amerika Kümülatif Rüzgar Kurulu Gücü (2006-2010) Kaynak: World Wind Energy Report 2010, World Wind Energy Association (WWEA) ABD’ de 2009 ylnda 9900 MW gücünde RES devreye alnmasna karn 2010 ylnda sadece 5115 MW gücünde yeni RES devreye alnabilmitir. 2011 yl sonuna kadar da ABD’de 11.000 MW gücünde RES’ in devreye alnmas beklenmektedir. Kuzey Amerika rüzgar enerjisi pazarnn ikinci büyük ülkesi Kanada’dr. Kanada rüzgar enerjisi pazar 2010 yl içinde %21’lik bir büyüme göstermi ve 690 MW gücünde yeni RES devreye alnmtr. Böylece toplam rüzgar gücü 4009 MW’a ulamtr. Kuzey Amerika rüzgar enerjisi pazarndaki en büyük darboaz yetersiz üretim kapasitesi ve da bamllk orannn çok yüksek olmasdr. ABD ve Kanada’da çok az sayda yerel rüzgar türbin üreticisi bulunmakta olup rüzgar türbinlerinin çok büyük bölümü Avrupa’daki üretici irketlerden ithal edilmektedir. 5.7. Türkiye Rüzgar Enerjisi pazarndaki Gelimeler Rüzgâr Enerjisi Potansiyeli Atlasna (ekil 5.12.) göre Türkiye’deki teorik rüzgâr enerjisi potansiyeli 48.000 MW civarndadr. Mevcut elektrik ebeke alt yaps dikkate alndnda ise elektrik ebekesine balanabilir rüzgar enerjisi potansiyeli 10.000 MW düzeyinde hesaplanmtr. Ayrca elektrik ebekesinde yaplabilecek olas 120 Dünya Enerji Konseyi Türk Milli Komitesi • Enerji Raporu 2011 revizyon çalmalar sonucu orta vadede elektrik ebekesine balanabilir rüzgar enerjisi potansiyelinin 20.000 MW seviyesine yükselmesi olas gözükmektedir ki 2020 ylna kadar Türkiye’de rüzgâr kurulu gücünde 20.000 MW seviyelerine ulalmas öngörülmektedir. ekil 5.12. Rüzgar Enerjisi Potansiyeli Atlas (REPA) 2010 ylnda 528 MW gücünde rüzgâr enerjisi santralnn (RES) devreye alnmasyla Türkiye rüzgar enerjisi kurulu gücü 1.329 MW’a yükselmitir (ekil 5.13.). 2010 yl sonu itibariyle Türkiye rüzgar enerjisi pazarnda %65,9’luk büyüme görülmütür (Tablo 5.9.). Türkiye kümülatif rüzgar kurulu güç deerlendirilmesinde Avrupa’da 11. ve 2010 ylnda devreye alnan rüzgar gücü parametresinde ise Avrupa’da 7. sraya sahiptir. Son 10 yllk dönem ele alndndan en hzl büyüme 2007 ylnda yaanmtr. 2010 yl sonu itibariyle Türkiye’deki enerji kompozisyonunda kurulu güç açsndan rüzgar enerjisinin pay %2 seviyesindedir. Türkiye’deki rüzgar enerjisi pazarnn deerinin 8,5 ile 17 milyar Euro arasnda olduu öngörülmektedir. Tablo 5.9. Yllara Göre Türkiye’deki Rüzgar Kurulu Gücünün Geliimi (1999-2010) Kurulu Güç Yllk Eklenen Yeni Yllk Kurulu Güç Yl (MW) Kapasite (MW) Art Oran (%) 1999 8,7 0,0 0,0 2000 18,9 10,2 117,2 2001 18,9 0,0 0,0 2002 18,9 0,0 0,0 2003 20,1 1,2 6,3 2004 20,1 0,0 0,0 2005 20,1 0,0 0,0 2006 65,0 44,9 223,4 2007 207,0 142,0 218,5 2008 333,0 126,0 60,9 2009 801,0 468,0 140,5 2010 1.329,0 528,0 65,9 Dünya Enerji Konseyi Türk Milli Komitesi • Enerji Raporu 2011 121 Kaynak: www.thewindpower.net 1329 Kurulu Güç (MW) 1400 1200 1000 801 800 600 333 400 200 207 8,7 18,9 18,9 18,9 20,1 20,1 20,1 65 0 1999 2000 2001 2002 2003 2004 2005 2006 2007 2008 2009 2010 Yl ekil 5.13. Türkiye Kümülatif Rüzgar Kurulu Gücü (1999-2010) 29.12.2010 tarihli 6094 Sayl Kanunun birlikte RES’ler ile üretilmi olan elektriin birim sat fiyat 7,3 ABD $ cent/kWh olarak belirlenmitir. Ayrca ayn kanun kapsamnda yurt içinde üretilmi olan rüzgar türbin parçalarnn yeni kurulacak RES’ler de kullanlmalar halinde birim sat fiyat üzerinden ek desteklerinde salanaca belirtilmitir. Bu destekler kanat bölümü için 0,8 ABD $ cent/kWh, kule bölümü için 0,6 ABD $ cent/kWh, Jeneratör bölümü için 1 ABD $ cent/kWh ve tüm sistem içinse 1,3 ABD $ cent/kWh olarak ifade edilmitir. Söz konusu kanundaki üretim tevikleri ile birlikte Türkiye’deki rüzgar türbin parças üretimi yapan tesislerin saysnda art beklenmektedir. 5.8. 2011 Yl lk Alt Aylk Rüzgar Enerjisi Pazar Özet Verileri 2011 yl ilk alt aylk rüzgar kurulu güç deerleri incelendiinde, söz konusu alt aylk dönemde küresel olarak 18.400 MW yeni RES’in devreye alnarak küresel rüzgar kurulu gücünün Haziran 2011 itibariyle 215.000 MW ulam olduu görülmektedir. Rüzgar kurulu gücündeki art eilimi dikkate alndnda 2011 yl sonu itibariyle küresel rüzgar kurulu gücünün 240.000 MW düzeyine ulamas öngörülmektedir. lk alt aylk dönemde rüzgar kurulu gücündeki 18.400 MW’lk artn önemli bir bölümünün 8.000 MW ile Çin ve 2.252 MW ile ABD’den geldii görülmektedir. Söz konusu yeni yatrmlarla Çin’in toplam rüzgar kurulu gücü 52.800 MW’ta ve ABD’nin rüzgar kurulu gücüde 42.432 MW’ta yükselmitir. Çin küresel rüzgar enerji pazarnda liderliini korumaya devam etmektedir. 2011’in ilk alt aynda Türkiye’de 271 MW’lk yeni RES yatrm devreye alnm ve Türkiye’nin rüzgar kurulu gücü 1.600 MW’ta ulamtr. 5.9. Sonuç Aada belirtilmi olan dört temel balk orta ve uzun dönemde rüzgar enerjisi pazarnn geliimi etkileyecek konulardr. Bunlar; 122 Dünya Enerji Konseyi Türk Milli Komitesi • Enerji Raporu 2011 Hzl iklim deiiklii sorunu ve CO2 salm azaltma politikalar, Fosil ve nükleer enerji kaynaklarnn tükenmesi ve bunlara bal olarak artan enerji maliyetleri, Gelimekte olan ülkelerin artan enerji talepleri, Yakn gelecekte rüzgar enerjisi teknolojilerindeki gelimeler, teknolojisindeki ve enerji depolama Rüzgar enerji teknolojisinde dört temel konu önemli balklar oluturmaktadr. Bunlar, offshore rüzgar enerji santralleri, repowering uygulamalar, direct drive teknolojisine yönelim ve daha büyük nominal güce sahip rüzgar türbinlerinin üretimidir. Offshore rüzgar enerji santraller uygulamalarnda inaat maliyetini düürebilecek hususlar üzerinde ve derin deniz offshore RES’leri konularnda çalmalar sürmektedir. Repowering uygulamalar da bata Almanya olmak üzere özellikle Avrupa ülkelerinde yaygn ekilde uygulanmaya balanm durumdadr. 2011 sonras küresel rüzgar enerji pazarnda teknik avantajlar nedeniyle direct drive teknolojinin kullanld RES’lerin yaygnlamas beklenmektedir. Günümüzde RES yatrmlarnda en çok tercih edilen rüzgar türbinleri 2-3 MW aralnda yer almakta olan rüzgar türbinleri olmaktadr bununla birlikte kullanm alan kurulu güç orann optimize edebilmek için baka bir ifadeyle minimum alanda maksimum gücü elde edebilmek için daha büyük nominal güce sahip rüzgar türbinlerinin üretimi için aratrma çalmalar sürmektedir. Söz konusu çalmalar kapsamnda özellikle rüzgar türbinlerinde kullanlan malzeme teknolojisinde önemli gelimeler beklenmektedir. Kaynaklar 1. Global Wind Statistics 2010, Global Wind Energy Council (GWEC) 2. Rüzgar Enerjisi Potansiyeli Atlas (REPA) 3. Wind in Power, 2010 European Statistics 2010, European Wind Energy Association (EWEA) 4. World Wind Energy Report 2010, World Wind Energy Association (WWEA) 5. World Wind Energy Half Year Report 2011, World Wind Energy Association (WWEA) 6. www.thewindpower.net Dünya Enerji Konseyi Türk Milli Komitesi • Enerji Raporu 2011 123 124 Dünya Enerji Konseyi Türk Milli Komitesi • Enerji Raporu 2011 6. JEOTERMAL ENERJİ 126 Dünya Enerji Konseyi Türk Milli Komitesi • Enerji Raporu 2011 6. JEOTERMAL ENERJ 6.1.Giri Jeotermal enerji (Jeo /yer - termal /s) 6371 km yarçapl yerkürenin derinliklerinde bulunan sl enerjisinin, 5 - 35 km kalnlndaki “Kabuk” bölgesine iletilmesi, oradan yeryüzüne tanlmas ve yararlanlmas olarak tanmlanabilir. Yerkürenin iç yaps ve derinlikle deien yüksek scaklk deerleri ekil 6.1.‘de görülmektedir. Kabuk bölgesinde yerkürenin scaklk gradyan ortalama olarak 25 – 30 qC/km dir. Scakln derinlikle 100 qC/km civarnda ve daha yüksek deerlerde artt aktif tektonik bölgelerde ise jeotermal enerji kaynaklarnn olutuu gözlenmektedir. Yerküre Kabuk Manto Yerküre scaklk deerleri D çekirdek Scaklk, qC Derinlik, km ç çekirdek ekil 6.1. Yerkürenin yaps ve scaklk deerleri Jeotermal enerji kayna, yerkabuu içinde baz gerekli fiziki koullarn bir araya gelmesi sonucunda oluur. Bu gerekli koullar unlardr: Yer yüzünden yaklak 0.5-2 km derinlikte, granit gibi geçirgen olmayan kayaçlar üzerinde yer alan geçirgen ve gözenekli bir yap (Hazne - Rezervuar) bünyesinde yerin derinliklerine süzülen yamur ve kar sularnn depolanmas, haznenin üzerinde örtü kaya ad verilen ve geçirgenlii olmayan killi katmanlarnn varolmas, yerkürenin sl enerjisini tayan 5000 km derinlikteki magmann tektonik olaylarla bu bölgede yer yüzüne 15 km ye kadar yaklamas, hazne içindeki suyun basnç altnda snmas, bu scak jeotermal akkann insanlar tarafndan açlan üretim kuyularndan yer yüzüne çkartlmas (ekil 6.2) . Dünya Enerji Konseyi Türk Milli Komitesi • Enerji Raporu 2011 127 ekil 6.2. Jeotermal Enerji Kayna oluumu Yerkürenin s enerjisinin büyüklüü yannda, yamur ve kar yalar devam ettii sürece jeotermal enerji yenilenebilir ve sürdürülebilir niteliklere sahip olur. Ancak, bir jeotermal saha üzerinde gereinden fazla sayda üretim kuyusu açlarak rezervuarn beslenme suyu debisinden daha yüksek debide jeotermal akkann yeryüzüne çkartlmaya balanmasyla sahann akkan dengesi bozulur ve buna bal olarak kuyu basncnda ve üretim debisinde beklenmeyen azalmalar meydana gelebilir. Rezervuarn sürdürülebilirliine katkda bulunmak amacyla, üretilen jeotermal akkann yeryüzü kullanmndan sonra üretim kuyularndan uzak bir noktada rezervuara geri baslmas (re-enjeksiyon) gerekmektedir. Jeotermal akkan yer alt sularndan olutuu için çeitli çözünmü mineraller içerir. Tipik mineral yaps NaCl (arlk olarak yaklak %70), KCl, CaCl2 (%6), H2SiO3 (%12), az miktarda bor vb.’dan oluur. Ayrca içinde youmam karbondioksit, hidrojensülfür vb. gazlar da bulunur. Jeotermal akkann 1 ppm den fazla bor içermesi bitkiler için zararldr. Bu nedenle jeotermal akkan tarm sulamasnda kullanlmaz. Jeotermal akkann içinde youmam karbondioksit ve hidrojen sülfür gaz bulunmas onu asidik yapar. Jeotermal akkann ph deeri 7 den küçük ise asidik etkisi ile çelik borularda paslanma ve çürüme yapar. Bu nedenle jeotermal akkann tanmasnda cam elyaf takviyeli plastik boru kullanlmas tercih edilebilir. Jeotermal akkann fiziksel özellikleri, içerdii çözünmü mineraller nedeniyle saf sudan farkldr. Örnein scakl 210 oC olan saf suyun younluu 852.51 kg/m3 iken, ayn scaklkta ve toplam mineral konsantrasyonu 100 000 ppm olan jeotermal akkann younluu %9 artla 930.66 kg/m3 dür. Jeotermal enerjinin kullanld sistemlerde su, su- buhar karm ve buhar halindeki jeotermal akkandan yararlanlmaktadr. Akkann scakl, sistem basncna 128 Dünya Enerji Konseyi Türk Milli Komitesi • Enerji Raporu 2011 karlk gelen doyma scaklndan düük ise buna ar souk sv (veya sktrlm sv) hali denir. Akkann scakl doyma scaklna eit ise doymu sv ve doymu buhar karmndan oluan “slak buhar” elde edilir. Karmn kuruluk derecesi %0 ile %100 arasnda deiebilir. Kuruluk derecesi %0 ise doymu sv, %100 ise kuru buhar denir. Jeotermal akkan rezervuarn gözenekli yaps içinde sktrlm sv halinde bulunur. Örnek olarak Denizli- Kzldere sahasndaki KD-14 jeotermal kuyusundaki scaklk ve basnç deiimini ele alnrsa: Derinlik ( m ) 0 200 534 Scaklk ( oC ) 187.04 ( pdoy = 11.75 bar) 201.57 206.14 ( pdoy = 17.60 bar) Basnç ( bar ) 15.11 23.73 49.58 Görüldüü gibi jeotermal akkan kuyu boyunca sktrlm sv halinde kalarak buharlamas önlenmekte, ayrca içerdii karbondioksit (CO2) gaznn serbest kalmas engellenerek kuyu içinde kireç ta (CaCO3) oluum hz azaltlmaktadr. Jeotermal sahalar, içerdikleri jeotermal akkann scaklna göre snflandrlrlar. Scaklk 90 oC’ den az ise “düük entalpili saha” denir. Entalpi, bir akkann sahip olduu iç enerjisi ile ak enerjisinin büyüklük ölçüsünü gösteren bir termodinamik özellikdir. Düük entalpili sahalardan elde edilen jeotermal akkandan daha çok merkezi stma sistemlerinde yararlanlr. 90 oC - 125 oC arasndaki “orta entalpili sahalar” stma sistemlerinde, endüstriyel uygulamalarda ve iki akkan çevrimli jeotermal santrallarda kullanlr. Rezervuar scakl 125 oC’den fazla ise “yüksek entalpili saha” olarak adlandrlr ve dorudan buharlama-youma çevrimli jeotermal santrallar için uygun sahalardr. Dünyada kuru buhar elde edilebilen ansl jeotermal sahalara örnek olarak talya’da Larderello ve ABD’de Geyzer sahalar gösterilebilir. Jeotermal enerjiden yararlanlan sistemler iki ana balk altnda incelenebilir: Dorudan kullanm ve jeotermal santrallar. 6.2. Jeotermal Enerjinin Dorudan Kullanm “Dorudan Kullanm (Direct Use)” jeotermal enerjinin en eski ve en yaygn uygulamasdr. Kaplcalar, bölgesel konut stlmas, sera stlmas, endüstriyel uygulamalar, tarmsal kurutma, s pompas vb. dorudan kullanmn kapsam içindedir. 6.2.1 Dünya’da Jeotermal Enerjinin Dorudan Kullanm 2010 yl itibariyle Dünyada 78 ülkenin jeotermal enerji dorudan kullanm kapasite toplam 50 583 MWt dr. lk 10 ülke ABD 12 611 MWt,Çin 8 898 MWt, sveç 4 460 Dünya Enerji Konseyi Türk Milli Komitesi • Enerji Raporu 2011 129 MWt,Norveç 3 300 MWt, Almanya 2 485 MWt, Japonya 2 099 MWt, Türkiye 2 084 MWt, zlanda 1 826 MWt, Hollanda 1 410 MWt, sviçre 1 061 MWt dr. Dünyada toplam 50 583 MWt jeotermal enerji dorudan kullanm kapasitesinin uygulamalara göre dalm : Jeotermal s pompalar 35 206 MWt, yüzme havuzlar / kaplcalar 6 689 MWt, bölgesel konut stlmas 5 391 MWt, sera stlmas 1 544 MWt, balk çiftlikleri 653 MWt, endüstriyel kullanm 533 MWt, soutma / kar eritme 368 MWt, tarmsal kurutma 127 MWt, dier kullanmlar 72 MWt dr. Türkiye’de toplam 2 084 MWt dorudan kullanm kapasitesinin uygulamalara göre dalm ise:Bölgesel konut stlmas 1 011 MWt, yüzme havuzlar / kaplcalar 552 MWt, sera stlmas 483 MWt, Jeotermal s pompalar 38 MWt dr. Dünyada 2010 yl itibariyle jeotermal enerjinin dorudan kullanm yllk sl enerji miktar toplam 438 071 TJ dür (121 696 GWh). lk 10 ülke Çin 75 348 TJ, ABD 56 552 TJ, sveç 45 301 TJ, Türkiye 36 886 TJ, Norveç 25 200 TJ, zlanda 24 361 TJ, Japonya 15 698 TJ, Fransa 12 929 TJ, Almanya 12 765 TJ, Hollanda 10 699 TJ dür. Dünyada toplam 438 071 TJ jeotermal enerjinin dorudan kullanm yllk sl enerji miktarnn uygulamalara göre dalm: Jeotermal s pompalar 214 782 TJ, yüzme havuzlar / kaplcalar 109 032 TJ, bölgesel konut stlmas 62 984 TJ, sera stlmas 23 264 TJ, endüstriyel kullanm 11 746 TJ, balk çiftlikleri 11 521 TJ, soutma/ kar eritme 2 126 TJ, tarmsal kurutma 1 662 TJ, dier kullanmlar 954 TJ dür. Türkiye’de toplam 36 886 TJ jeotermal enerjinin dorudan kullanm yllk sl enerji miktarnn uygulamalara göre dalm ise: Yüzme havuzlar / kaplcalar 17 408 TJ, bölgesel konut stlmas 9 803 TJ, sera stlmas 9 138 TJ, Jeotermal s pompalar 537 TJ dür . 6.2.1.1. Jeotermal Is Pompalar Jeotermal enerjinin dorudan kullanm içinde kapasite ve yllk sl enerji miktar olarak en büyük pay jeotermal s pompalar almaktadr. En yaygn olarak Kuzey Amerika ve Avrupa’da 42 ülkede (özellikle ABD, sveç, Norveç Almanya’da) ve Çin’de kullanlmaktadr. Jeotermal Is Pompas sl gücü meskenlerde 5.5 kWt’dan büyük iletmelerde 150 kWt’ a kadar deimektedir. ABD ve bat Avrupa’da tipik olarak 12 kWt gücünde jeotermal s pompas kullanan evlerin says 2.94 milyondur. Türkiye’de jeotermal s pompas kullanan 15 iletmenin toplam sl gücü yaklak 38 MWt dr. 6.2.1.2. Bölgesel Konut Istlmas Dünya’da 24 ülkede yaplan jeotermal bölgesel konut stlmas uygulamasnda yllk sl enerji miktar itibariyle ilk 5 ülke zlanda, Çin, Türkiye, Fransa ve Rusya’dr. 130 Dünya Enerji Konseyi Türk Milli Komitesi • Enerji Raporu 2011 6.2.1.3. Sera Istlmas Dünya’da 34 ülkede yaplan jeotermal sera stlmasnda lider ülkeler Türkiye, Macaristan, Rusya, Çin ve talya’dr. Seralarda yetitirilen ürünlerin banda sebze ve çiçek gelmekle birlikte, ABD’de aaç fidesi, zlanda’da muz gibi meyve de yetitirilmektedir. Türkiye’de ilk kez 1973’de Denizli- Kzldere’de Birlemi Milletler Kalknma Plan çerçevesinde 2 000 m2 sera alannda balatlan jeotermal stma uygulamas bu gün Denizli-Kzldere, Tosunlar, zmir-Dikili, Bergama, Balçova, Manisa-Salihli, Urganl, Kütahya-Simav, anlurfa-Karaali’de 2.3 milyon m2 sera alann kapsamaktadr. 6.2.1.4. Balk Çiftlikleri Su havuzlar jeotermal enerji ile stlan balk çiftliklerine sahip olan 22 ülke arasnda Çin, ABD, talya, zlanda ve srail önde gelmektedir. Çiftliklerde elde edilen su ürünlerinin banda somon, alabalk, tropikal balk, istakoz ve karides saylabilir. 6.2.1.5. Tarmsal Kurutma Dünya’da 14 ülkede tarmsal kurutma için Jeotermal enerjiden yararlanlmaktadr. Kurutulan ürünlere örnek olarak: Deniz yosunu (zlanda), soan (ABD), buday ve dier tahllar (Srbistan), meyve (El Salvador, Guatemala, Meksika), yonca (Yeni Zelanda), hindistan cevizi (Filipinler), kereste (Meksika, Yeni Zelanda, Romanya) gösterilebilir. 6.2.1.6. Endüstriyel Kullanm Jeotermal enerjinin endüstriyel kullanm Dünya’da 14 ülkede gerçeklemektedir. Yüksek enerji tüketimi gerektiren endüstriyel ilemlere örnek olarak : Beton kürü (Guatemala, Slovenya), gazl içeceklerin ielenmesi (Bulgaristan, Srbistan, ABD), süt pasterizasyonu (Romanya), dericilik (Srbistan, Slovenya), kimyasal ekstraksiyon (Bulgaristan, Polanya, Rusya), selüloz ve kat ileme (Yeni Zelanda), iyot ve tuz ekstraksiyonu (Vietnam), borat ve borik asit üretimi (talya), sv karbondioksit ve kuru buz üretimi (zlanda, Türkiye) gösterilebilir. Türkiye’de Kzldere ve Salavatl’da iletilen jeotermal santrallarn yan ürünü olarak toplam 160.000 ton/yl kapasiteli sv karbondioksit ve kuru buz üretim tesisleri kurulmutur. 6.2.1.7. Soutma /Kar Eritme Jeotermal enerji Dünya’da sadece 5 ülkede soutma amaçl kullanlmakta olup toplam sl kapasitesi 56 MWt, yllk sl enerji miktar toplam 281 TJ dür. Dünya çapnda 2 Dünya Enerji Konseyi Türk Milli Komitesi • Enerji Raporu 2011 131 milyon metre kare kaldrm alannda jeotermal enerji ile kar eritme ilemi yaplmaktadr.Önde gelen ülkeler zlanda, Arjantin, Japonya, sviçre ve ABD’dir. l / l l 6.2.1.8. Yüzme Havuzlar/ Kaplcalar Jeotermal enerji 67 ülkede yüzme havuzlarnn stlmas ve kaplca amacyla kullanlmaktadr. Bata gelen ülkeler, Çin, Japonya, Türkiye, Brezilya ve Meksika’dr. Yurdumuzda bulunan 260 kaplca ve benzeri iletmede 2010 ylnda 12 milyona yakn ziyaretçi jeotermal enerjiden yararlanmtr. 6.2.1.9. Dier Kullanmlar Dünya’da 7 ülkede jeotermal enerjinin dorudan kullanmndaki farkl uygulamalar unlardr: Hayvan yetitiricilii, deniz suyunu artma ve ielerin sterilizasyonu. 6.2.2 Türkiye’de Jeotermal Enerjinin Dorudan Kullanm Türkiye’nin youn tektonik hareketlilii nedeniyle önemli bir yerli ve yenilenebilir enerji kaynamz jeotermal enerjidir. Yurdumuzun jeotermal potansiyelinin belirlenmesi için gerekli aratrmalar ve incelemeler Maden Tetkik ve Arama (MTA) Genel Müdürlüü tarafndan 50 yl önce balatlmtr. Günümüze kadar MTA tarafndan 198 jeotermal alan tespit edilmi ve yaklak 550 sondaj kuyusu açlmtr. ekil 6.3. Türkiye’de Jeotermal Kaynaklarn Dalm Ülkemizdeki Jeotermal sahalar (ekil 6.3.) daha çok Bat Anadolu'da yer almaktadr (Örnein, Afyon, Aydn, Balkesir, Bursa, Çanakkale, Denizli, zmir, Kütahya, Manisa, Mula, Sakarya, Uak, Yalova). Jeotermal sahalarn %95'i orta ve düük 132 Dünya Enerji Konseyi Türk Milli Komitesi • Enerji Raporu 2011 entalpili sahalar olup, dorudan kullanma yani bölgesel konut stlmas, seraclk ve kaplca turizmine uygundur. MTA tarafndan en düük 35oC kuyuba scaklna göre ispatlanm jeotermal sl kapasite toplam 4078 MWt düzeyindedir. Yurdumuzun tahmin edilen Jeotermal sl gücünün (31 500 MWt) 5 milyon edeer konutun stlmasna yetecei ifade edilmektedir. Türkiye jeotermal bölgesel konut stlmasnda bilgi, deneyim ve uygulama açsndan Dünya’da önde gelen ülkeler arasndadr. 6.2.2.1. Jeotermal Bölgesel Konut Istmacl Üretim kuyularndan gelen jeotermal akkan, içindeki gaz kuyuba separatörlerinde alndktan sonra, s merkezindeki plaka tipli s deitiricilerine pompalanr. jeotermal akkann sl enerjisi s deitiricilerinde temiz ebeke suyuna aktarlr. Jeotermal akkan re-enjeksiyon kuyularndan yer altna geri baslr. Istlan temiz ebeke suyu ise kapal bir devre içinde bölgedeki konutlara gönderilir. Her bir konutun giriinde bulunan plaka tipli s deitiricisinde ebeke suyunun s enerjisi konut içindeki radyatörlerde dolaan suya aktarlr. Konutlardan dönen ebeke suyu s merkezindeki s deitiricilerine geri pompalanr (ekil 6.4). ekil 6.4. Jeotermal Konut Istma sistemi Türkiye’de halen jeotermal bölgesel stma uygulanan yerler, stlan edeer konut says, iletmeye aln yl ve jeotermal akkan scakl Tablo 6.1’de gösterilmektedir. Dünya Enerji Konseyi Türk Milli Komitesi • Enerji Raporu 2011 133 Tablo 6.1. Türkiye’de Jeotermal Bölgesel Istma Uygulanan Yerler Istma Yaplan Bölge Balkesir-Gönen Kütahya- Simav Krehir AnkaraKzlcahamam zmir-Balçova Afyon Nevehir-Kozakl zmir - Narldere Afyon-Sandkl Ar-Diyadin Manisa-Salihli Denizli-Sarayköy Balkesir -Edremit Balkesir-Bigadiç Yozgat-Sarkaya Yozgat-Sorgun Yozgat-Yerköy zmir-Bergama Istlan Edeer letmeye Aln Konut Says Yl 3400 1987 5000 1991 1900 1994 2500 1995 15000 4600 1300/3500 1500 6000/12000 570 / 2000 5000/ 24000 1900 / 5000 4600 / 7500 1950 /3000 600/2000 1500 500/3000 7850/10000 Jeotermal Akkan Scakl (oC) 80 137 57 70 1996 1996 1996 1998 1998 1999 2002 2002 2003 2005 2007 2008 2009 2009 137 95 90 125 75 70 94 95 60 96 60 80 65 60 6.3. Jeotermal Santrallar 6.3.1. Dünya’da Jeotermal Santrallar 2010 yl itibariyle Dünya’da iletilmekte olan jeotermal santrallarn toplam kurulu gücü 10,715 MWe ve üretilen yllk elektrik enerjisi toplam 67,246 GWh’dr. Önde gelen 5 ülke ABD, Filipinler, Endonezya, Meksika ve talya’dr. Ülkelere göre dalm Tablo 6.2.’de verilmektedir. 134 Dünya Enerji Konseyi Türk Milli Komitesi • Enerji Raporu 2011 Tablo 6.2. Dünya’da letilmekte Olan Jeotermal Santrallar Ülkeler Toplam Kurulu Güç Yllk Elektrik Enerjisi (MWe) Üretimi (GWh) 3 093 16 603 ABD 1.1 0.5 Avustralya 1.4 3.8 Avusturya 24 150 Çin 166 1 131 Kosta Rika 204 1 422 El Salvador 7.3 10 Etyopya 16 95 Fransa 6.6 50 Almanya 52 289 Guatemala 575 4 597 zlanda 1 197 9 600 Endonezya 843 5 520 talya 536 3 064 Japonya 167 1 430 Kenya 958 7 047 Meksika 628 4 055 Yeni Zelanda 88 310 Nikaragua 56 450 Papua-Yeni Gine 1 904 10 311 Filipinler 29 175 Portekiz 82 441 Rusya 0.3 2 Tayland Türkiye 100 670 Bir jeotermal santraln kurulu gücü santralin beslendii jeotermal rezervuarn akkan kapasitesine, üretim debisine ve scaklna baldr. 2010 yl itibariyle Dünya’da iletmede olan 526 adet jeotermal santraln ortalama kurulu gücü 20.6 MWe dr. Gücü 10 MWe’dan az olan 259 adet “küçük santraln”ortalama kurulu gücü 3.2 MWe dr. Gücü 55 MWe’dan fazla olan 48 adet “büyük santraln” ortalama kurulu gücü 79.5 MWe dr. 100 MWe ve daha fazla kurulu gücü olan jeotermal santrallar gerçekletirmi ülkeler, santral says ve gücü öyledir: ABD 4 x 113 MWe, 2 x 110 MWe, 1 x 109 MWe, Endonezya 1 x 117 MWe, 2 x 110 MWe, Meksika 4 x 110 MWe, Yeni Zelenda 1 x 100 MWe . 6.3.2 Türkiye’de Jeotermal Santrallar Yurdumuzda elektrik üretimine uygun yüksek entalpili sahalar : Denizli-Kzldere (242 °C rezervuar scakl), Aydn-Germencik (232 °C), Manisa-AlaehirDünya Enerji Konseyi Türk Milli Komitesi • Enerji Raporu 2011 135 Kavakldere (213 °C), Aydn- Kuyucak-Pamukören (188 °C), Manisa-Salihli-Göbekli (182 °C), Kütahya- Saphane (180 °C),Çanakkale-Tuzla (174 °C), Aydn-Salavatl (171 °C),Kütahya-Simav (162 °C), Aydn-Umurlu (155 °C), zmir-Seferihisar (153 °C), Manisa-Salihli-Caferbey (150°C), Aydn-Sultanhisar (146 °C), Aydn-Hdrbeyli (143 °C), Aydn-Ylmazköy (142 °C), zmir-Balçova (137 °C), zmir-Dikili (130 °C), Aydn-Atça (124 °C) dr. Türkiye’de halen iletmede olan 6 jeotermal elektrik santralnn toplam kurulu gücü 100 MWe’tr. Bu santrallarn, yeri, iletici firma, kurulu gücü ve iletmeye aln yl Tablo 6.3’deki gibidir. Tablo 6.3. Türkiye’de letmede Olan Jeotermal Elektrik Santrallar Yer letici Firma Denizli- Kzldere-Sarayköy Aydn-Salavatl (Dora-1) Aydn-Salavatl (Dora-2) Aydn-Germencik Denizli-Kzldere Çanakkale-Tuzla Zorlu Enerji Menderes Jeotermal Menderes Jeotermal Gürmat Bereket Enda (TJEAS) Kurulu Gücü (MWe) 20.4 8.50 9.50 47.4 6.85 7.5 letmeye Aln Yl 1984 2006 2010 2009 2008 2010 Ayrca toplam 378 MWe kurulu gücünde 13 jeotermal santral fizibilite ve/veya proje aamasndadr. Detaylar Tablo 6.4.’de verilmektedir. Tablo 6.4. Türkiye’de Fizibilite veya Proje Aamasnda Olan Jeotermal Elektrik Santrallar Yer letici Firma Kurulu Gücü (MWe) Zorlu 60 Denizli-Kzldere-Sarayköy Gürmat 50 Aydn-Germencik Çelikler 70 Aydn-KuyucakPamukören Çelikler 30 Aydn - Sultanhisar Maren 20 Aydn - Atca Erdem 25 Aydn- Nazilli Karadeniz 20 Aydn - Hdrbeyli Egenda 7.5 Çanakkale - Tuzla 15 Aydn- Buharkent 30 Aydn – Ylmazköy 30 Manisa-Alaehir Zorlu 10 Kütahya-Simav zmir Jeotermal 10 zmir-Seferihisar Yurdumuzda iletmede olan jeotermal santrallar ”Dorudan Buharlama-Youma Çevrimli Santral” ve ”ki Akkan Çevrimli Santral” olarak iki farkl tiptedir. 136 Dünya Enerji Konseyi Türk Milli Komitesi • Enerji Raporu 2011 6.3.2.1 Dorudan Buharlama- Youma Çevrimli Jeotermal Santral Üretim kuyusundan kendi basncyla kuyuba seperatörüne gelen jeotermal akkan burada maruz kald basnç düümüyle ksmen buharlar. Merkezkaç kuvvet etkisiyle doymu buhar ve doymu sv birbirinden ayrlr. Buhar, türbine gönderilirken, sv jeotermal akkan ise sl enerjisinden daha fazla yararlanlmak üzere bir stma sistemine veya bir endüstriyel yahut bir tarmsal uygulama sistemine (kurutma, dericilik, seraclk vb.) iletilebilir. En son re-enjeksiyon aamasnda yer altna pompalanr (ekil 6.5). Buhar türbininden atlan slak buhar youturucuya gönderilir. Buharla birlikte tanan Karbodioksit ve Hidrojen Sülfür gazlar youma sebebiyle aça çkar. Bir kompresör yardmyla youturucudan çekilerek bacadan dar atlr veya bir karbondioksit fabrikasna gönderilerek sv karbondioksit ve kuru buz üretimi yaplr Youturucuda dorudan slak buhar üzerine püskürtülen soutma suyu aslnda youturucudan bir pompa vastasyla soutma kulesine baslan ve orada soutularak vakum sebebiyle youturucuya geri çekilen jeotermal akkandr. Hava ve su buhar Jeneratör Türbin Youturucu Buhar Ayrma ünitesi Hava Hava Su Buhar Tuzlu su Soutma Kulesi Youan akkan Atk Tuzlu su Dorudan s uygulamalar Jeotermal katman Üretim kuyusu Geri basm kuyusu ekil 6.5. Dorudan Buharlama- Youma Çevrimli Jeotermal Santral Dorudan buharlama-youma çevrimli jeotermal santrallar genellikle 50 MWe dan daha düük kapasiteli santrallardr. Ancak jeotermal kaynan uygun olduu yerlerde 100 MWe’a kadar çklabilmektedir. Yurdumuzdaki ilk jeotermal santral olan Denizli-Kzldere-Sarayköy Santral dorudan buharlama-youma çevrimlidir. 1984 ylnda iletmeye alnmtr. EÜA tarafndan iletilmekte iken, 2008 ylnda özelletirilerek Zorlu Doal Elektrik Üretim A. firmasna satlmtr. Santraln kurulu kapasitesi 20.4 MWe, brüt kapasitesi 14 MWe, net kapasitesi 11.2 MWe dr. Santral, kuyuba scakl ve basnc 194 - 242 oC ve 12.8-15.8 bar arasnda deien 9 kuyudan yaplan üretimle çalmaktadr. Toplam Dünya Enerji Konseyi Türk Milli Komitesi • Enerji Raporu 2011 137 jeotermal akkan debisi 1 047 ton/saat’dir. Türbin giriinde kuru buhar scakl 147 o C, basnc 3.78 bardr. Kuyuba seperatörlerinden atlan 147 °C scaklktaki jeotermal suyun bir ksm 2004 ylndan beri Sarayköy Belediyesi’ne bölgesel konut stlmas amacyla, 2008 ylndan beri de Bereket Enerji Jeotermal Santrali’ne elektrik üretimi amacyla verilmektedir. Geri kalan jeotermal scak suyun bir ksm re-enjeksiyon edilmekte, bir ksm da Büyük Menderes Nehri’ne atlmaktadr. Santraln atk jeotermal suyunda bulunan bor mineralinin Büyük Menderes sulama suyunu olumsuz etkilemesi nedeniyle, önceki yllarn kurak geçen aylarnda santraln gücü 6 MWe’a kadar düürülmekte iken, özelletirilmeden sonra yaplan re-enjeksiyon kapasite artrm çalmalarnn sonucunda 14 MWe’a çkartlmtr. Gürmat Elektrik Üretim A.. tarafndan Aydn Germencik-Ömerbeyli jeotermal sahasnda kurulan ve Mart 2009 da üretime balayan 47.4 MWe brüt gücündeki santral da dorudan buharlama-youma çevrimli olup, Denizli-Sarayköy santralndan fark kuyuba seperatörlerinden atlan jeotermal suyun daha düük basnçta tekrar buharlatrlarak santraln elektrik gücünde %10-15 art salanabilmesidir. Toplam 2500 ton/saat akkan debisi 8 adet üretim kuyusundan karlanmaktadr. 6 adet re-enjeksiyon kuyusu vardr. Kuyularn derinlikleri 965 ile 2432 metre arasnda deimektedir. En yüksek kuyuba scakl 228 °C,buharn türbine giri noktasndaki scakl ise yüksek basnç kademesi için 158 °C, alçak basnç kademesi için 102.7 °C dir. 6.3.2.2. ki Akkan Çevrimli Jeotermal Santral Bu sistemde yeryüzüne çkarlan jeotermal akkan bir s deitirici vastasyla s enerjisini kapal bir sistemde daha düük basnç ve scaklkta dönmekte olan bir organik akkana (izo-bütan, Freon 12, Klea 134a, n-pentan vb.) aktarr. Aktarlan s ile buharlaan organik akkan türbin-jeneratörü çevirdikten sonra youturulur ve s deitiricisine sv fazda geri döner. Bu sistemde kullanlan jeotermal akkan ise enerjisini organik akkana aktardktan sonra yeraltna geri baslr (ekil 6.6) . 138 Dünya Enerji Konseyi Türk Milli Komitesi • Enerji Raporu 2011 Hava ve su buhar Jeneratör Türbin Youturucu zo-bütan buhar Türbin Soutma kulesi Hava Hava Su Is deitirici Atk Tuzlu su Jeotermal katman Üretim kuyusu Geri basm kuyusu ekil 6.6. ki Akkan Çevrimli Jeotermal Santral Menderes Geothermal Elektrik Üretimi A.. tarafndan Aydn- Sultanhisar-Salavatl Jeotermal Sahas’nda kurulan 8,5 MWe gücündeki ki Akkan Çevrimli DORA-1 Jeotermal Elektrik Santrali 2006 ylnda iletmeye alnmtr. Kuyuba scakl 168 °C olan iki adet üretim kuyusu ve bir adet re-enjeksiyon kuyusu vardr. Kuyuba seperatörlerinde elde edilen jeotermal scak su ve buhar ayr s deitiricilerine girerek türbini döndürecek olan ikincil n- pentan organik akkann starak buharlatrr. Jeotermal akkann scakl 78°C ye kadar dütükten sonra reenjeksiyon kuyusuna pompalanr. Menderes Geothermal Elektrik Üretimi A.. tarafndan 2010 ylnda iletmeye alnan ve ki Akkan Çevrimli olan DORA-2 Jeotermal Enerji Santrali 9.5 MWe kurulu güce sahip olup Salavatl jeotermal sahas içerisindeki DORA-1 santralndan 4 km uzaklktadr. Kzldere Jeotermal Sahas’nda, Bereket Jeotermal Enerji Üretim A.. tarafndan 2008 ylnda iletmeye alnan 6,85 MWe kurulu gücündeki santral da ki Akkan Çevrimlidir. Bu santralda, yaknnda bulunan Zorlu Enerji firmasna ait Dorudan BuharlamaYouma Çevrimli Jeotermal Santraln kuyuba seperatörlerinden atlan 147oC scaklktaki jeotermal akkandan yararlanlmaktadr. kincil organik sv n-pentandr. Santraldan atlan jeotermal akkan Sarayköy Bölge Istma Sistemine ait plaka tipli s deitiricilerine gönderilmektedir. Burada 50 °C scaklna düen jeotermal akkan re-enjeksiyon hattyla rezervuara geri baslmaktadr. 6.4. Dier Hususlar Jeotermal enerji yüz yldan fazla bir süredir elektrik üretimi için talya/Larderello sahasnda ve bölgesel stma için Boise Idaho’da (ABD)’e kullanlmaktadr. Dünya Enerji Konseyi Türk Milli Komitesi • Enerji Raporu 2011 139 Türkiye’de ise ilk jeotermal arama çalmalar 1961 ylnda MTA tarafndan zmirBalçova’da balatlm, ilk jeotermal stma sistemi 1983 ylnda zmir 9 Eylül Üniversitesi yerlekesinde, ilk jeotermal santral 1984 ylnda Denizli- KzldereSarayköy’de iletmeye alnmtr. Türkiye’nin jeotermal enerji uygulamalarndaki bilgi ve deneyim birikimi yannda olumlu uluslararas ilikilerinin bir sonucu olarak,”2005 Dünya Jeotermal Kongresi” Uluslararas Jeotermal Kurumu ve Türkiye Jeotermal Dernei’nin ibirliiyle 2005 ylnda Antalya’da baaryla düzenlenmitir. Yurdumuzda Jeotermal enerji uygulamalar için gerekli olan hukuki altyap oluturulmutur. 13 Haziran 2007 tarihinde yürürlüe giren 5686 sayl ”Jeotermal kaynaklar ve doal mineralli sular kanunu”nun amac; jeotermal ve doal mineralli su kaynaklarnn etkin bir ekilde aranmas, aratrlmas, gelitirilmesi, üretilmesi, korunmas, bu kaynaklar üzerinde hak sahibi olunmas ve haklarn devredilmesi, çevre ile uyumlu olarak ekonomik ekilde deerlendirilmesi ve terk edilmesi ile ilgili usûl ve esaslar düzenlemektir. Kanuna göre, yerli ve yabanc irketlere ruhsat süreleri ve yatrm garantileri ilk aamada 30 yla kadar geçerlidir ve daha sonraki aamada 10 yl boyunca geniletme imkan salanmtr. 10 Mays 2005 tarihinde yürürlüe giren 5346 sayl “Yenilenebilir enerji kaynaklarnn elektrik enerjisi üretimi amaçl kullanmna ilikin kanun”un amac; jeotermal, rüzgar, güne, biyokütle gibi yenilenebilir enerji kaynaklarnn elektrik enerjisi üretimi amaçl kullanmnn yaygnlatrlmas, bu kaynaklarn güvenilir, ekonomik ve kaliteli biçimde ekonomiye kazandrlmas ve çevrenin korunmasdr. Anlan Kanun’da yaplan baz deiiklikler 6094 sayl Kanunda belirtilmi ve 29 Aralk 2010 tarihinde yürürlüe girmitir. ller Bankas Genel Müdürlüü jeotermal kayna olan belediyelere jeotermal stma ve entegre kullanmlar için destek amacyla arama, gelitirme ve kredilendirme çalmalarn 2003 ylnda balatmtr. Baz jeotermal alanlarn özel sektör tarafndan kullanm 2009 ylnda MTA tarafndan ihale edilmitir. 6.5. Sonuç Jeotermal potansiyel açsndan dünyann en zengin ülkelerden biri olan Türkiye’de son 10 yl içinde jeotermal enerji uygulamalar genellikle bölgesel konut stmas ve elektrik üretimi üzerinde younlamtr. Türkiye’de jeotermal kaynaklar scaklk itibariyle daha çok stmacla uygundur. Jeotermal bölgesel konut stmasna yönelik proje yatrmlar yerel yöneticilerin, belediyelerin ve özel sektörün ibirlii ile gerçeklemektedir. 140 Dünya Enerji Konseyi Türk Milli Komitesi • Enerji Raporu 2011 Türkiye’deki jeotermal kaynaklar ucuz, temiz ve ekonomik olmalar nedeniyle bulunduklar bölgedeki ana enerji kayna olarak kullanlmaldr. Bir bölgedeki jeotermal enerji uygulamalarna kar en büyük köstek o bölgeye doal gaz getirilmesidir. Yurdumuzda jeotermal enerji uygulamalarnn tevik edilmesi amacyla petrol aramalarnda olduu gibi jeotermal arama ve iletmelerde kullanlan ekipmanlar da gümrük vergisinden muaf tutulmaldr. Kaynaklar 1. Bertani, R.,2010,“Geothermal Power Generation in the World 2005–2010 Update Report”, 2010 Dünya Jeotermal Kongresi,, 25-29 Nisan 2010, Bali- Endonezya. 2. EÜA, 2010 Raporu, Ankara. 3. Kemik, E., 2009, “TR32 düzey 2 bölgesi (Aydn, Denizli, Mula) jeotermal kaynaklar ve jeotermal enerji santrallar aratrma raporu”, Güney Ege Kalknma Ajans . 4. Lund,J.W., Freeston,D.H.,Boyd,T.L., 2010, Direct Utilization of Geothermal Energy 2010 Worldwide Review, 2010 Dünya Jeotermal Kongresi, 25-29 Nisan 2010, Bali- Endonezya. 5. Mertolu, O., 2011, “Geothermal applications in Turkey”, 2. stanbul Uluslar aras Su Forumu, 3-5 Mays 2011, stanbul. 6. Parlaktuna, M., “Jeotermal Enerji”, ODTÜ Petrol ve Doal Gaz Mühendislii Bölümü, Ankara. 7. imek, .,2010, “Türkiye’de jeotermal enerji aratrma deneyimleri ve baz sahalarda gelitirme çalmalar”, IGV Jeotermal Kongresi, 17-19 Kasm 2010, Karlsruhe-Almanya. 8. Yein, A.O., 2011, “Türkiye’de jeotermal enerji uygulamalar”, VI. Yeni ve Yenilenebilir Enerji Kaynaklar Sempozyumu, 21-22 Ekim 2011, Kayseri. Dünya Enerji Konseyi Türk Milli Komitesi • Enerji Raporu 2011 141 142 Dünya Enerji Konseyi Türk Milli Komitesi • Enerji Raporu 2011 7. ELEKTRİK ENERJİSİ 144 Dünya Enerji Konseyi Türk Milli Komitesi • Enerji Raporu 2011 7. ELEKTRK ENERJS 7.1. Elektrik Enerjisinin Dünyadaki Durumu 2007-2015 arasnda Dünya genelinde elektrik enerjisi tüketimi 2007 ylndaki 18,8 trilyon kWh deerinden 2020 ylnda 25 trilyon kWh, 2035 ylnda ise 35,2 trilyon kWh deerine ulaacaktr. OECD ülkelerinde yllk tüketim art %1,1 iken OECD d ülkelerde %3,3 olacaktr. Elektrik üretiminde en büyük art yenilenebilir enerji kaynaklarnda olurken sv yaktlarn elektrik üretimindeki kullanlmasnda azalma öngörülmektedir. Dünya’da 2009 ylnda toplam 4,5 trilyon kWh tutarndaki yenilenebilir enerji üretimi içinde hidrolik kaynaklarn pay %54 (2,4 trilyon kWh) olurken bunu %26 payla (1,2 trilyon kWh) ile rüzgar enerjisinin izlemesi beklenmektedir. Küresel snmann ön plana çkmas ile fosil kaynaklara alternatif olarak yenilenebilir kaynaklar ve enerji verimlilii ön plana çkacaktr. Yükselen enerji fiyatlarna çözüm olarak, hükümetler bu alternatiflere finansal destek programlarn açklamaya balamlardr. “Uluslararas Enerji Ajansnn 2011 Dünya Enerji Görünümü” raporunda, Hükümetlerin enerji yatrmlarnda daha etkili olmalar ve karbon salnm düük teknolojilere öncelik vermeleri istenmektedir. Raporda Fukuima’daki kaza, Ortadou ve kuzey Afrika’daki çalkantlarn ve karbon salnmnn daha fazla artmasna yol açan 2010 yl enerji taleplerindeki artn, enerji politikalarnda köklü deiikliin artk zorunlu hale geldii, enerji politikalarnda cesur önlemler alnmad takdirde yüksek karbon içeren enerji kaynaklar ile dünya kendi geleceini adeta kilitleyecei ifade edilmektedir. 7.2. Türkiye Elektrik Sisteminin Bugünkü Durumu 7.2.1. Talep Geliimi Türkiye elektrik enerjisi brüt tüketimi (Türkiye brüt üretimi+d alm–d satm) 2009 ylnda %2 azalma ile 194,1 Milyar kWh, 2010 ylnda ise %8,4 art ile 210,4 Milyar kWh olarak gerçeklemitir. Türkiye net tüketimi 2009 ylnda 156,9 Milyar kWh, 2010 ylnda ise 169,4 Milyar kWh olmutur. 2009 yl için hazrlanan üretim programnda ekonomik kriz öncesi 207 Milyar kWh olarak tahmin edilen Türkiye toplam elektrik tüketimi yaanan ekonomik kriz nedeni ile bir önceki yla göre %2 azalarak 194,1 Milyar kWh olarak gerçeklemitir. 2010 ylnda ise, yaanan krizin etkisi dikkate alnarak tahmin edilen 202,7 Milyar kWh’lik Türkiye toplam elektrik tüketimi yaanan ekonomik krizin etkilerinin azalmasyla bir önceki yla göre %8,4 artla 210,4 Milyar kWh olarak gerçeklemitir. Dünya Enerji Konseyi Türk Milli Komitesi • Enerji Raporu 2011 145 Tablo 7.1. Puant Güç ve Enerji Talebinin Yllk Artlar Yllar Puant Güç Talebi (MW) Art (%) Enerji Talebi (GWh) Art (%) 17799 18938 19390 19612 21006 21729 23485 25174 27594 29249 30517 29870 33392 5,2 6,4 2,4 1,1 7,1 3,4 8,1 7,2 9,6 6,0 4,3 -2,1 11,8 114023 118485 128276 126871 132553 141151 150018 160794 174637 190000 198085 194079 210434 8,1 3,9 8,3 -1,1 4,5 6,5 6,3 7,2 8,6 8,8 4,3 -2,0 8,4 1998 1999 2000 2001 2002 2003 2004 2005 2006 2007 2008 2009 2010 250000 40000 35000 200000 30000 150000 GWh MW 25000 20000 100000 15000 10000 50000 5000 0 0 1998 1999 2000 2001 2002 2003 2004 EnerjiTalebi 2005 2006 PuantTalep 2007 2008 2009 2010 ekil 7.1. Puant Güç ve Enerji Talebinin Yllk Artlar Kaynak: TEA Türkiye enterkonnekte sisteminde yllar itibariyle puant talebin de enerji talebine benzer oranda gelitii gözlemlenmektedir. Puant talep 2009 ylnda 29870 MW, 2010 ylnda ise yazn yaanan ar scaklarn elektrik tüketimine etkisiyle bir önceki yla oranla %11,8 art yaparak 33392 MW olarak gerçeklemitir. Elektrik sisteminde anlk en düük tüketim olan minimum yük deerlerinin geliimi puant talep geliiminden daha farkl seyretmektedir. Minimum Yük 2009 ylnda 11123 MW iken 2010 ylnda 13513 MW olarak gerçeklemitir. Genellikle, Türkiye’de yllk puant k döneminde görülmekte iken son yllarda yaz dönemlerinde de anlk tüketim deerleri belirgin bir ekilde artmaya balamtr. 2008 2010 yllarnda yllk puant Temmuz – Austos aylarnda gerçeklemitir. Puant talep yllara göre sürekli bir art gösterirken minimum yükteki yllk deiim oldukça düzensizdir. Elektrik sisteminde puant talep ile minimum yük seviyesinin ilikisi elektrik enerjisinin tüketiminde verimlilik açsndan önemli bir göstergedir. Minimum Yük deerinin 146 Dünya Enerji Konseyi Türk Milli Komitesi • Enerji Raporu 2011 Puant Talebe oran toplam elektrik tüketiminde yük faktörünün de bir göstergesi olup bu orann yüksek olmas elektrik enerjisinin daha verimli kullanld anlamna gelmektedir. Tablo 7.2. Puant Yük ile Minumum Yüklerin Geliimi PUANT YILLAR YÜK (MW) 2000 19390 2001 19612 2002 21006 2003 21729 2004 23485 2005 25174 2006 27594 2007 29249 2008 30517 2009 29870 2010 33392 ARTI (%) 1,1 7,1 3,4 8,1 7,2 9,6 6,0 4,3 -2,1 11,8 MNMUM YÜKÜN MNMUM ARTI YÜK (MW) (%) PUANT YÜKE ORANI (%) 9369 48,3 8336 -11,0 42,5 9127 9,5 43,5 9270 1,6 42,7 8888 -4,1 37,8 10120 13,9 40,2 10545 4,2 38,2 10965 4,0 37,5 10409 -5,1 34,1 11123 6,9 37,2 13513 21,5 40,5 60 50 48,3 42,5 43,5 42,7 40,2 37,8 40 40,5 38,2 37,5 37,2 % 34,1 30 20 10 0 2000 2001 2002 2003 2004 2005 2006 2007 2008 2009 2010 ekil 7.2. Puant Yük ile Minumum Yüklerin Geliimi Kaynak: TEA Tablo ve Grafik’ten de açkça görülecei üzere son yllarda minimum yükün puant yüke oran zaman içinde belirgin bir ekilde dümekte, ülkemizde elektrik enerjisinin verimli olarak kullanlmadn göstermektedir. Ancak, 2010 ylnda bu oran tekrar %40’larn üzerinde gerçeklemi olduu yani tekrar art yönünde olduu görülmütür. 7.2.2. Elektrik Sistemi Üretim-Tüketim ncelemesi 7.2.2.1. Elektrik Üretim Tesislerinin Kurululara Göre Geliimi Türkiye elektrik enerjisi üretiminde kamu kurumlarnn yan sra özel sektör kurulular da yer almtr. Her ne kadar Türkiye’de özelletirme kavram 1984 ylnda 3096 sayl yasann yürürlüe girmesi ile güncel hale geldiyse de bu tarihin daha öncesinde elektrik üretiminde ÇEA ve KEPEZ gibi imtiyazl özel irketler yer almtr. 1984 Dünya Enerji Konseyi Türk Milli Komitesi • Enerji Raporu 2011 147 ylndan 2010 yl sonuna kadar kurulu güç ve elektrik üretim miktarlarnn yllara göre geliimi aadaki tablolarda ayr ayr gösterilmektedir. Tablo 7.3. Türkiye Kurulu Gücünün Kamu ve Özel Sektör Olarak Geliimi Tablo 7.3. Türkiye Kurulu Gücünün Kamu ve Özel Sektör Olarak Geliimi KURULU GÜÇ (MW) KURULU GÜÇ (MW) KAMU SANTRALLARI ÖZEL SANTRALLARI TÜRKYE TOPLAMI KAMU SANTRALLARI ÖZEL SANTRALLARI TÜRKYE TOPLAMI TERMK HDROLK TOPLAM PAY (%) TERMK HDROLK TOPLAM PAY (%) TERMK HDROLK TOPLAM TERMK HDROLK TOPLAM PAY (%) TERMK HDROLK TOPLAM PAY (%) TERMK HDROLK TOPLAM 3545,4 3644,2 7189,6 85,0% 1041,4 230,6 1272,0 15,0% 4586,8 3874,8 8461,6 1984 3545,4 3644,2 7189,6 85,0% 1041,4 230,6 1272,0 15,0% 4586,8 3874,8 8461,6 4150,4 3644,2 7794,6 85,5% 1096,4 230,6 1327,0 14,5% 5246,8 3874,8 9121,6 1985 4150,4 3644,2 7794,6 85,5% 1096,4 230,6 1327,0 14,5% 5246,8 3874,8 9121,6 8264,2 6465,1 14729,3 90,3% 1289,1 299,2 1588,3 9,7% 9553,3 6764,3 16317,6 1990 8264,2 6465,1 14729,3 90,3% 1289,1 299,2 1588,3 9,7% 9553,3 6764,3 16317,6 9650,6 9207,6 18858,2 90,0% 1440,9 655,2 2096,1 10,0% 11091,5 9862,8 20954,3 1995 9650,6 9207,6 18858,2 90,0% 1440,9 655,2 2096,1 10,0% 11091,5 9862,8 20954,3 11274,6 9977,3 21251,9 77,9% 4795,4 1216,8 6012,2 22,1% 16070,0 11194,1 27264,1 2000 11274,6 9977,3 21251,9 77,9% 4795,4 1216,8 6012,2 22,1% 16070,0 11194,1 27264,1 10954,6 10108,7 21063,3 74,3% 5686,0 1583,1 7269,1 25,7% 16640,6 11691,8 28332,4 2001 10954,6 10108,7 21063,3 74,3% 5686,0 1583,1 7269,1 25,7% 16640,6 11691,8 28332,4 10949,6 10108,7 21058,3 66,1% 8636,4 2151,1 10787,5 33,9% 19586,0 12259,8 31845,8 2002 10949,6 10108,7 21058,3 66,1% 8636,4 2151,1 10787,5 33,9% 19586,0 12259,8 31845,8 10803,1 10990,2 21793,3 61,2% 12186,3 1607,4 13793,7 38,8% 22989,4 12597,6 35587,0 2003 10803,1 10990,2 21793,3 61,2% 12186,3 1607,4 13793,7 38,8% 22989,4 12597,6 35587,0 10794,9 10994,7 21789,6 59,2% 13364,8 1669,6 15034,4 40,8% 24159,7 12664,3 36824,0 2004 10794,9 10994,7 21789,6 59,2% 13364,8 1669,6 15034,4 40,8% 24159,7 12664,3 36824,0 11474,9 11109,7 22584,6 58,1% 14442,4 1816,5 16258,9 41,9% 25917,3 12926,2 38843,5 2005 11474,9 11109,7 22584,6 58,1% 14442,4 1816,5 16258,9 41,9% 25917,3 12926,2 38843,5 12554,9 11161,0 23715,9 58,5% 14880,3 1968,6 16848,9 41,5% 27435,2 13129,6 40564,8 2006 12554,9 11161,0 23715,9 58,5% 14880,3 1968,6 16848,9 41,5% 27435,2 13129,6 40564,8 12524,9 11350,3 23875,2 58,6% 14710,5 2191,6 16902,1 41,4% 27235,4 13541,9 40777,3 2007 12524,9 11350,3 23875,2 58,6% 14710,5 2191,6 16902,1 41,4% 27235,4 13541,9 40777,3 57,3% 2766,3 17836,4 42,7% 27595,0 14222,2 41817,2 2008 12524,912524,9 11455,9 11455,9 23980,8 23980,8 57,3% 15070,1 15070,1 2766,3 17836,4 42,7% 27595,0 14222,2 41817,2 12524,9 11677,9 24202,8 54,1% 16814,2 3744,2 20558,4 45,9% 29339,1 15422,1 44761,2 2009 12524,9 11677,9 24202,8 54,1% 16814,2 3744,2 20558,4 45,9% 29339,1 15422,1 44761,2 48,9% 5567,7 25321,3 51,1% 32278,5 17245,6 49524,1 2010 12524,912524,9 11677,9 11677,9 24202,8 24202,8 48,9% 19753,6 19753,6 5567,7 25321,3 51,1% 32278,5 17245,6 49524,1 Not: Rüzgar ve ve Jeotermal Not: Rüzgar JeotermalHidrolik Hidrolikiçinde içindegösterilmitir. gösterilmitir. Kaynak: Kaynak:TEA TEA Tablo 7.4. Türkiye Üretiminin Kamu ve Özel Sektör Olarak Geliimi ÜRETM (GWh) KAMU SANTRALLARI TERMK HDROLK TOPLAM 1984 14426 12260 26685,7 1990 30698 22156 1995 45090 2000 ÖZEL SANTRALLARI PAY (%) TÜRKYE TOPLAMI TERMK HDROLK TOPLAM PAY (%) TERMK HDROLK 87,2% 2761,1 1166,7 3927,8 12,8% 17187,2 13426,3 TOPLAM 30613,5 52854,2 91,9% 3697,3 991,5 4688,8 8,1% 34395,4 23147,6 57543,0 33105 78194,9 90,7% 5616,9 2435,6 8052,5 9,3% 50706,5 35540,9 86247,4 65462 27772 93234,0 74,6% 28547,4 3140,2 31687,6 25,4% 94009,7 30911,9 124921,6 2001 65954 20409 86362,4 70,4% 32698,8 3663,5 36362,3 29,6% 98652,4 24072,3 122724,7 2002 51028 26304 77332,1 59,8% 44639,5 7427,9 52067,4 40,2% 95667,7 33731,8 129399,5 2003 33070 30027 63096,9 44,9% 72119,8 5363,8 77483,6 55,1% 105189,6 35390,9 140580,5 2004 27349 40669 68017,2 45,1% 77208,2 5472,9 82681,1 54,9% 104556,9 46141,4 150698,3 2005 38416 35046 73461,9 45,4% 83920,6 4573,7 88494,3 54,6% 122336,7 39619,5 161956,2 2006 46037 38679 84716,1 48,1% 85892,4 5691,4 91583,8 51,9% 131929,1 44370,8 176299,8 2007 61345 30979 92324,0 48,2% 93961,2 5269,5 99230,7 51,8% 155306,0 36248,7 191554,7 2008 69297 28419 97716,8 49,2% 94841,8 5859,4 100701,2 50,8% 164139,2 34278,8 198418,0 2009 61115 28338 89454,0 45,9% 95808,0 9551,0 105359,0 54,1% 156923,0 37890,0 194813,0 2010 54155 41377 95532,0 45,2% 101673,0 14003,0 115676,0 54,8% 155828,0 55380,0 211208,0 Not: Rüzgar ve Jeotermal Hidrolik içinde gösterilmitir. Kaynak: TEA 1984 ylnda kurulu güç toplamnda %85 olan kamu pay 2010 ylnda %48,9 seviyesine, 1984 ylnda Türkiye toplam elektrik üretiminde %87,2 olan kamu pay 2010 ylnda %45,2 seviyesine gerilerken buna paralel olarak da hem kurulu güç hem de toplam üretimde özel sektör pay artmtr. 1995 ylndan sonra sektörde kamu pay sürekli olarak azalrken özel sektör pay artmtr. Kurulu güç ve toplam elektrik üretiminde kamu-özel sektör paylarnn yllara göre geliimi aadaki grafiklerde görülebilmektedir. 148 Dünya Enerji Konseyi Türk Milli Komitesi • Enerji Raporu 2011 100,0 90,0 80,0 70,0 60,0 50,0 40,0 30,0 20,0 10,0 0,0 1984 19851986 1987 1988 19891990 1991 1992 19931994 1995 1996 19971998 1999 2000 20012002 2003 20042005 2006 2007 20082009 2010 KAMU ÖZEL ekil 7.3. Kurulu Güç çinde Kamu ve Özel Sektör Paylarnn Geliimi 100% 90% 80% 70% 60% 50% 40% 30% 20% 10% 0% 1984 1985 1986 1987 1988 1989 1990 1991 1992 1993 1994 1995 1996 1997 1998 1999 2000 2001 2002 2003 2004 2005 2006 2007 2008 2009 2010 KAMU ÖZEL ekil 7.4. Türkiye Toplam Elektrik Üretiminde Kamu ve Özel Sektör paylarnn Geliimi Yukardaki grafikler incelendiinde özel sektöre ait olan üretim tesislerinin toplam elektrik üretimi içindeki paynn kurulu güç içindeki payna göre daha hzl artt ve 2010 ylnda daha yüksek seviyeye ulat açkça görülmektedir. Özellikle 1998 ylndan 2003 ylna kadar toplam üretim içinde özel sektör pay oldukça hzl bir ekilde artmtr. Bu dönem YD, HD ve Y modeli kapsamnda özel sektörün elektrik üretmeye balad dönemdir. Y modeli kapsamndaki kapasitenin tamam ile YD ve HD kapsamndaki kapasitenin büyük bir çounluu termik kapasite olduu ve bu modeller kapsamnda üretimlerine satn alma garantisi verildii için toplam Türkiye elektrik üretimi içindeki özel sektör pay hzl bir ekilde artmtr. 2004 yl ve sonrasnda ise özel sektör pay toplam kurulu güç ve toplam üretim içinde önemli bir deiiklik göstermemi, ancak 2010 yl sonuna göre kamu santrallarnn toplam kurulu güçteki pay %50’nin altna dümütür. Enerji üretiminde ise kamunun pay %45 seviyesine inmitir. Dünya Enerji Konseyi Türk Milli Komitesi • Enerji Raporu 2011 149 Kamu ve özel sektör kurulu güç ve toplam elektrik üretiminin 1984 ylndaki deerine göre yllk olarak 2010 ylna kadar büyüme oranlar aadaki grafiklerde gösterilmitir. 4,0 3,5 3,0 2,5 2,0 1,5 1,0 1984 1985 1986 1987 1988 1989 1990 1991 1992 1993 1994 1995 1996 1997 1998 1999 2000 2001 2002 2003 2004 2005 2006 2007 2008 2009 2010 KURULU GÜÇ ÜRETM ekil 7.5. Kamu Santrallarnn Toplam Kurulu Güç ve Toplam Elektrik Üretimi Deerlerinin 1984 Ylna Göre Geliimi 31,0 26,0 21,0 16,0 11,0 6,0 1,0 1984 1985 1986 1987 1988 1989 1990 1991 1992 1993 1994 1995 1996 1997 1998 1999 2000 2001 2002 2003 2004 2005 2006 2007 2008 2009 2010 KURULU GÜÇ ÜRETM ekil 7.6. Özel Sektör Santrallarnn Toplam Kurulu Güç ve Toplam Elektrik Üretimi Deerlerinin 1984 Ylna Göre Geliimi Kaynak: TEA Kamu santrallarnn kurulu güç ve üretim miktarlar 1984 ylna göre 2010 ylnda yaklak 3,5 kat büyümütür. Buna karlk özel sektör santrallarnn toplam kurulu gücü ayn dönemde yaklak 20 kat, toplam üretim miktar ise yaklak 30 kat büyümütür. Yukarda da belirtildii üzere özellikle 1998 ylndan sonra YD, Y ve HD modeli kapsamnda özel sektörün elektrik üretiminde arlkl olarak termik 150 Dünya Enerji Konseyi Türk Milli Komitesi • Enerji Raporu 2011 kapasite ile yer almas ve bu kapasitelerin üretimlerine satn alma garantisi verilmesi büyümedeki farklln birincil nedenidir. Bunun yan sra, 2001 ylnda 4628 sayl yasann yürürlüe girmesiyle elektrik sektöründe serbest piyasa modeli uygulanmaya balam ve bu dönemde yatrmlarn hz almas ile 2010 ylnda özel sektörün pay oldukça artmtr. Bilindii üzere elektrik enerjisi tüketilecei anda üretilmesi gerekir. Bu nedenle elektrik enerjisi üretimi için asl belirleyici unsur talep miktardr. Kurulu gücün enerjiye dönütürülebilir ksmnn ancak talep kadar olan miktar üretilecei için kapasitenin bir ksm üretime hazr ama üretim yapmadan yedek olarak bekleyecektir. Talebi karlamak üzere sistemdeki santrallar emre amadelik durumlarna göre çaltrlmakta ve elektrik üretilmektedir. Emre amadelik durumu hidrolik santrallarda hidrolojik koullara göre deikenlik göstermekte, termik santrallarda ise çaltrlma koullarnn hazr bulundurulmasna göre belirlenmektedir. Emre amade olma durumunu etkileyen unsurlardan önemli olanlar arza olaslklar, bakm ihtiyaçlar ve yakt temini ve kalitesidir. Santrallarn çalma durumunu etkileyen bütün unsurlar göz önüne alnarak emre amade olma durumu belirlenmektedir. Bir grup kapasite emre amade olsa bile talep durumuna göre ihtiyaç duyulmadndan çaltrlmayan bir ksm kapasite bulunacaktr. Yllk üretim miktar ile toplam kurulu güç ilikisi mevcut kapasitenin kullanm hakknda bir fikir vermektedir. Kurulu kapasiteden yararlanma orann deerlendirmenin deiik ölçütleri bulunmaktadr. Bu ölçütler bir anlamda kurulu kapasitenin kullanlmasnda verimliliin de bir göstergesidir. Bu ölçütlerden en önemli olanlar tam kapasite edeeri çalma süresi ve kapasite faktörü’dür. Tam kapasite edeeri çalma süresi ve kapasite faktörü deerlendirilirken gerçekleen üretim deerinin talep deerine bal olduu dolaysyla kullanlabilir kapasite olduu halde talepten fazla üretim yaplamayaca için kurulu gücün bir ksmnn kullanlamad göz önünde bulundurulmaldr. Kurulu gücün verimli kullanlmasnn ölçütlerinden bir dieri de santrallarn kapasite faktörüdür. Bir santral emre amade olsa bile talep durumuna göre baz zamanlarda çaltrlmayabilecektir. Talebin güvenilir bir ekilde karlanmas için sistemde bulunan santrallar belirlenen politikalar çerçevesindeki ilkelere göre sralanarak çaltrlmaktadr. Bu ilkeler en düük maliyetle üretim yapan santraldan balanarak pahalya doru sra ile çaltrlabilecei gibi özel baz koullara öncelik de verilebilir. Örnein Türkiye elektrik sisteminde üretimlerine satn alma garantisi verilmi olan santrallar maliyet göz önüne alnmadan öncelikli olarak çaltrlmaktadr. Bu durum ekonomik ve düük maliyetli üretim imkann önlemektedir. Benzer ekilde kamu ve özel sektör termik santrallarnn yllk kapasite faktörleri incelendiinde 1999 ylna kadar kamu santrallarnn kapasite faktörleri yüksek iken 1999 ylndan sonra özel sektör santrallarnn kapasite faktörleri daha büyük olduu ve artarak devam etmitir. Buna karlk kamu termik santrallarnn kapasite faktöründe 2001-2004 döneminde çok hzl bir düü gözlenmitir. Bu dönem bata Y modeli kapsamndaki santrallar olmak üzere oldukça büyük miktarda özel sektör termik santrallarnn iletmeye girdii dönemdir. 2004 ylndan sonra ise yeni ilave kapasite Dünya Enerji Konseyi Türk Milli Komitesi • Enerji Raporu 2011 151 art talep artna göre daha düük olduundan kamu santrallarnn çaltrlma süreleri dolaysyla kapasite faktörleri artmtr. 2001 ylndan itibaren büyük miktarda özel sektör termik kurulu gücün sisteme dahil olmas ve bu kapasitelerin büyük miktarda satn alma garantisi kapsamnda olmas nedeniyle toplam üretim kapasitelerinin büyük miktar kullanlmtr. Özel sektör termik santrallarndaki bu yüksek kullanma oranna karlk kamu termik santrallarnn üretim kapasitelerindeki kullanma oran hzl bir ekilde dümütür. Özellikle 20022005 döneminde sistem kapasite yedeinin %35 seviyelerinde yüksek olmas kamu termik santrallarnn üretim kapasitelerinin kullanlma oranndaki düüü hzlandrmtr. Daha sonraki yllarda sisteme yeni eklenen kapasite miktarnn talep art miktarna göre daha az olmasndan dolay sistem yedei azald için kamu termik santrallarnn üretim kapasitesinin kullanlma oran zorunlu olarak yeniden art eilimine geçmitir. Kurulu güç yedekleri hesaplanrken yllk toplam kurulu güç ile ayn yln puant talep deerleri kullanlmtr. 1984 ylndan bu yana bütün yllarda puant talep artarken sisteme eklenen yeni kapasite miktar ayn oranda olmamtr. Bundan dolay da kurulu güç yedei yllara göre deikenlik göstermitir. Aadaki grafikten de görülecei üzere sisteme eklenen yeni kapasite miktarnn fazla olduu yllarda kurulu güç yedei yükselmitir. 1999 ylndan 2003 ylna kadar olan dönemde kurulu güç içinde özel sektör pay daha fazla olmak üzere sisteme büyük miktarda yeni kapasite eklenmi ve buna bal olarak da yedek oran yükselmitir. Yukarda da belirtildii üzere 1999 ylndan itibaren özel sektöre ait olan kurulu güç büyük oranda kullanlrken yedek kapasite için öncelikli olarak kamu santrallar bekletilmitir. 50% 45% 40% 35% 30% 25% 20% 15% 10% 5% 0% 1984 1985 1986 1987 1988 1989 1990 1991 1992 1993 1994 1995 1996 1997 1998 1999 2000 2001 2002 2003 2004 2005 2006 2007 2008 2009 2010 ekil 7.7. Türkiye Elektrik Sisteminde Kurulu Güç Yedeinin Yllara Göre Geliimi 7.2.2.2. Elektrik Üretim Tesislerinin Birincil Kaynaklara Göre Geliimi Türkiye elektrik sisteminde kurulu güç geliimi incelendiinde doal gaz yaktl kurulu gücün dier kaynaklara göre daha büyük miktarda ve oranda artt gözlenmektedir. 152 Dünya Enerji Konseyi Türk Milli Komitesi • Enerji Raporu 2011 Ülkemizde son yllarda yaplmaya balanlan rüzgar enerjisine dayal santrallarn kurulu gücünde de bir art görülmektedir. Tablo 7.5. Kurulu Gücün Yakt Kaynaklarna göre Geliimi TOPLAM RÜZGAR HDROLK JEOTERMAL TERMK TOPLAM BOGAZ+ATI K MOTORN FUEL OIL DOAL GAZ THAL KÖMÜR T.KÖMÜR + ASFALTT LNYT Yllar (MW) 1984 2359,3 219,9 0,0 0,0 1362,8 627,3 0,0 4569,3 17,5 3874,8 0,0 1985 2864,3 219,9 0,0 100,0 1417,8 627,3 0,0 5229,3 17,5 3874,8 0,0 9121,6 1990 4874,1 331,6 0,0 2210,0 1574,5 545,6 0,0 9535,8 17,5 6764,3 0,0 16317,6 8461,6 1995 6047,9 326,4 0,0 2924,5 1557,2 204,2 13,8 11074,0 17,5 9862,8 0,0 20954,3 2000 6508,9 335,0 145,0 7044,0 1766,3 229,5 23,8 16052,5 17,5 11175,2 18,9 27264,1 2001 6510,7 335,0 145,0 7153,5 2219,8 235,5 23,6 16623,1 17,5 11672,9 18,9 28332,4 145,0 2002 6502,9 335,0 9702,1 2620,4 235,5 27,6 19568,5 17,5 12240,9 18,9 31845,8 2003 6438,9 335,0 1465,0 11509,6 2962,8 235,5 27,6 22974,4 15,0 12578,7 18,9 35587,0 2004 6450,8 335,0 1510,0 12798,4 2808,5 214,4 27,6 24144,7 15,0 12645,4 18,9 36824,0 2005 7130,8 335,0 1651,0 13789,5 2744,8 215,9 35,3 25902,3 15,0 12906,1 20,1 38843,5 2006 8210,8 335,0 1651,0 14314,6 2615,6 251,9 41,3 27420,2 61,8 13062,7 20,1 40564,8 2007 8211,4 335,0 1651,0 14560,4 2264,8 206,4 42,7 27271,7 77,2 13394,9 92,0 40835,8 2008 8205,0 335,0 1651,0 15054,8 2263,2 26,4 59,7 27595,1 77,2 13828,7 316,3 41817,3 2009 8199,3 470,0 1921,0 16547,5 2088,4 26,4 86,5 29339,1 77,2 14553,4 791,6 44761,3 2010 8199,3 470,0 3281,0 18175,0 2018,8 27,2 107,2 32278,5 94,2 15831,2 1320,2 49524,1 Kaynak: TEA Dünya Enerji Konseyi Türk Milli Komitesi • Enerji Raporu 2011 153 154 Dünya Enerji Konseyi Türk Milli Komitesi • Enerji Raporu 2011 0,1 0,0 24,2 10,8 16,2 6,1 11,0 8,9 2,5 3,7 3,2 5,2 5,7 5,5 17,7 2,4 8,8 15,5 3,1 8,7 1,9 3,2 2,6 0,0 0,9 0,5 0,7 2,0 1,4 1,7 4,2 3,0 2,1 10,6 6,6 2,2 19,5 11,8 1998 1999 6,1 3,2 4,3 2000 4,4 3,6 3,9 2001 4,9 17,7 12,4 2002 2,7 17,4 11,8 2003 0,5 5,1 3,5 2004 TOPLAM TERMK HES+YENLENEBLR 1985 1986 1987 1988 1989 1990 1991 1992 1993 1994 1995 1996 1997 1998 1999 2000 2001 2002 2003 2004 2005 2006 2007 2008 2009 2010 28,9 20,2 23,5 1990 1991 1992 1993 1994 1995 1996 1997 2,1 7,3 5,5 2005 ekil 7.8. Toplam Kurulu Gücün Termik ve HES-Yenilenebilir Kaynaklara Göre Art Kaynak: TEA 5,0 0,0 5,0 10,0 15,0 20,0 25,0 30,0 35,0 18,9 14,4 TERMK HES + YENLENEBLR 10,9 7,8 1986 1987 1988 1989 TOPLAM 1985 Tablo 7.6. Toplam Kurulu Gücün Termik ve HES-Yenilenebilir Kaynaklara Göre Art 1,6 5,6 4,3 2006 3,2 -0,3 0,8 2007 4,9 1,2 2,4 2008 (%) 8,4 6,3 7,1 2009 11,8 10,0 10,6 2010 ncelenen dönem içinde hzl bir art gösteren doal gaz kaynakl kurulu kapasite 1984 ylnda sistemde bulunmaz iken 2010 ylna kadar hzl bir gelime göstererek toplam kurulu gücün %37’si seviyesine ulamtr. 1984 ylndan 2010 ylna kadar olan dönemde elektrik enerjisi üretiminin kaynaklara göre geliimi aada tabloda gösterilmektedir. 1984 1984 1985 1985 1990 1990 1995 1995 2000 2000 2001 2001 2002 2002 2003 2003 2004 2004 2005 2005 2006 2006 2007 2007 2008 2008 2009 2010 2009 2010 705,6 705,6 710,3 710,3 620,8 620,8 2232,1 2232,1 3175,9 3175,9 2705,7 2705,7 2646,1 2646,1 2693,6 2693,6 2478 2478 2965,1 2965,1 3073,6 3073,6 3289,7 3289,7 3290,8 3290,8 3334,8 4572,6 3334,8 9412,76710,6 6710,6 336,2 17165,1 9412,7 336,2 17165,1 13426,313426,3 22,1 14317,5 58,2 58,2 22168,0 12044,912044,9 6 14317,57028,6 7028,653,453,4 22168,0 19560,5 10192,3 34315,3 23147,623147,6 80,1 19560,53920,9 3920,920,820,8 10192,3 34315,3 25814,8 273,8 16579,3 222,3222,3 50620,5 35540,935540,9 86 25814,85498,2 5498,2 273,8 16579,3 50620,5 643,1 980,6 46216,9 220,2220,2 93934,2 30878,530878,5 75,5 643,1 34367,3 34367,37459,1 7459,1 980,6871,1 871,1 46216,9 93934,2 1340,3 904,0 49549,2 229,9229,9 98562,8 24009,924009,9 89,6 1340,3 34371,5 34371,58816,6 8816,6 904,0645,6 645,6 49549,2 98562,8 1447,0 28056,0 9505,0 270,9 967,9 52496,5 173,7 95563,1 33683,8 104,6 1447,0 28056,0 9505,0 270,9 967,9 52496,5 173,7 95563,1 33683,8 5969,4 23589,9 8152,7 4,4 1039,1 63536,0 115,9 105101,0 35329,5 88,6 5969,4 23589,9 8152,7 7,3 4,4973,1 1039,1 63536,0 115,9 105101,0 35329,5 9520,1 22449,5 6689,9 62241,8 104,0 104463,7 46083,7 93,2 9520,1 29946,3 22449,55120,7 6689,9 2,5 7,3359,3 973,1 62241,8 104463,7 10281,1 73444,9 122,4104,0 122242,3 39560,546083,7 94,4 10281,1 32432,9 29946,34232,4 5120,757,7 2,5 50,3 359,3 73444,9 122242,3 11143,0 80691,2 154,0122,4 131835,1 44244,239560,5 94,0 11143,0 38294,7 32432,96469,5 4232,413,257,7 43,950,3 80691,2 131835,1 11846,7 95024,8 213,7154,0 155196,2 35850,844244,2 156,0 11846,7 41858,1 38294,77208,6 6469,5 95024,8 155196,2 12566,8 266,213,2 43,643,9 98685,4 219,8213,7 164139,3 33269,835850,8 162,4 12566,8 39537,1 41858,14439,8 7208,6 266,2 18,043,6 98685,4 164139,3 12813,2 345,8 96094,7 340,1219,8 156923,5 35958,433269,8 435,7 14531,7 98143,7 457,5340,1 155827,5 51795,535958,4 668,2 12813,2 35942,1 39537,12143,8 4439,8 4,2 345,8 31,918,0 96094,7 156923,5 22,1 0,0 0,0 6 0,0 80,1 0,0 86 33,4 75,5 62,4 89,6 48,0 104,6 61,4 88,6 57,7 93,2 59,0 94,4 126,5 94,0 355,1 156,0 846,5 162,4 1495,4 2916,5 435,7 4572,6 14531,7 35942,1 2143,8 Kaynak: 4,2 31,9 98143,7 457,5 155827,5 51795,5 668,2 TEA 0,0 30613,5 30613,5 34218,9 0,0 34218,9 57543,0 0,0 57543,0 86247,4 0,0 86247,4 124921,6 33,4 124921,6 122724,7 62,4 122724,7 129399,5 48,0 129399,5 140580,5 61,4 140580,5 150698,3 57,7 150698,3 161956,2 59,0 161956,2 176299,8 126,5 176299,8 191558,1 355,1 191558,1 198418,0 846,5 198418,0 194813,0 211207,7 1495,4 194813,0 2916,5 211207,7 Kaynak: TEA 1984 ylndan 2010 ylna kadar elektrik üretiminde yllara göre önemli miktarda art gözlenirken dönem içinde termik santrallardan elde edilen üretimin daha hzl büyüdüü, hidrolik ve yenilenebilir kaynaklardan olan üretimin ise ya koullarna bal olarak yllara göre büyük deikenlik gösterdii ve toplamda daha yava büyüdüü görülmektedir. 2010 ylnn yal bir yl olmas nedeniyle hidrolik santrallarn üretiminde bir önceki yllara göre %44 gibi oldukça yüksek bir art gözlenmitir. Dünya Enerji Konseyi Türk Milli Komitesi • Enerji Raporu 2011 TOPLAM RÜZGAR TOPLAM JEOTERMA RÜZGAR L JEOTERMA HDROLK L HDROLK TERMK TOPLAM ATIK TERMK TOPLAM ATIK DOAL GAZ DOAL GAZ LPG + NAFTA LPG + NAFTA MOTORN MOTORN FUEL OIL FUEL OIL LNYT LNYT KÖMÜR THAL THAL KÖMÜR TA TA KÖMÜRÜ+ KÖMÜRÜ+ ASFALTT ASFALTT Tablo 7.7.Elektrik ElektrikEnerjisi Enerjisi Üretiminin Kaynaklara Geliimi (GWh) Tablo 7.7. Üretiminin Kaynaklara göregöre Geliimi (GWh) 155 156 Dünya Enerji Konseyi Türk Milli Komitesi • Enerji Raporu 2011 11,8 29,1 -10,4 TOPLAM TERMK HES + YENLENEBLR 8,3 1988 56,7 60,0 40,0 20,0 0,0 20,0 40,0 60,0 80,0 78,9 8,3 1989 29,0 0,8 10,6 1990 -2,0 9,2 4,7 1991 17,0 8,6 11,8 1992 27,7 -2,3 9,6 1993 -9,9 19,8 6,1 1994 16,2 6,2 10,1 1995 13,8 7,3 10,0 1996 -1,6 16,7 8,9 1997 18,9 4,9 1999 15,0 7,3 2000 4,9 -1,8 2001 6,1 -17,8 -10,9 -22,0 8,4 7,5 1998 40,0 -3,0 5,4 2002 4,9 10,0 8,6 2003 17,0 7,5 2005 30,3 -14,1 -0,6 7,2 2004 TOPLAM TERMK HES+YENLENEBLR 17,7 8,7 2007 12,0 -18,2 7,8 8,9 2006 1985 1986 1987 1988 1989 1990 1991 1992 1993 1994 1995 1996 1997 1998 1999 2000 2001 2002 2003 2004 2005 2006 2007 2008 2009 2010 55,4 -38,0 -7,6 -25,9 11,7 1987 100,0 -1,1 25,3 16,0 1986 ekil 7.9. Toplam Elektrik Üretiminin Termik ve HES-Yenilenebilir Kaynaklara Göre Art Kaynak: TEA 1985 Yl Tablo 7.8. Toplam Elektrik Üretiminin Termik ve HES-Yenilenebilir Kaynaklara Göre Art -5,7 5,8 3,6 2008 10,5 -4,4 -1,8 46,1 -1,0 8,4 2010 (%) 2009 Elektrik enerjisinin üretim, iletim, datm faaliyetleri dikey olarak bir bütündür. Bu bütünlük elektrik ebekesi olarak adlandrlr. Türkiye elektrik ebekesi tüm ülkeyi kapsayan tümleik bir sistemdir. Fiziki yap olarak bakldnda bu ebekenin tek elden yönetilmesinin saysz yararlar salayaca açk olarak görülmektedir. Rekabet ortamnn yaratlaca varsaym ile faaliyet aamalarna göre ayr kurulularn yaratlmas, öngörülen rekabet ortamn imdiye kadar yaratamad gibi üstelik verimsizlii de artrmtr. Elektrik Fiyatlar TETA’n 1 Ekim 2008’de 14,39 kuru olan elektrik sat fiyat 1 Ocak 2009’dan itibaren 12,62 kuru olarak uygulanmaya balanm, 1 Eylül 2009 tarihine kadar bu sat fiyat sabit kalmtr. Ancak TETA’n elektrik fiyatlarnda yapt bu indirim tüketici fiyatlarna yanstlmamtr. TETA’n Eylül 2009’da yapt %21,08 oranndaki zamla fiyatlarn 15,28 kurua yükseltilmesinin ardndan Ekim 2009’da tüketici fiyatlarna %9,8 orannda zam uygulanmaya balanmtr. 1 Ocak 2010 tarihinden itibaren yine 15,28 olan sat fiyat Ekim 2010’da yaklak %20 indirim yaplarak 12,45 kurua düürülmü olup, 2011 ylnda da bu fiyat uygulanmaya devam etmektedir. Burada dikkati çeken husus, maliyetlerdeki yükseliler dorudan tüketici fiyatna yanstlrken, maliyetlerdeki azaln (doal gaz fiyatlarnn dütüü dönemlerde) tüketici fiyatlarna yanstlmamasdr. Oysa elektrik fiyatlarnn ucuzlatlmas 4628 sayl Elektrik Piyasas Yasasnda da belirtildii gibi ana hedef olmaldr. Elektrik fiyatlarnn yükseklii, Türk sanayinin rekabetçi gücünü azaltmakta ve toplumun yaam standardn da düürmektedir. 2007-2011 yllar arasnda konutlara uygulanan elektrik fiyatlar aadaki gibi olmutur. Tablo 7.9. Elektrik Fiyatlar Aylar Fiyat (Kr/kWh) Art (%) Aralk 2007 15,81 Ocak 2008 18,90 19,5 Temmuz 2008 22,87 21,0 Ekim 2008 24,69 7,9 Ocak 2009 24,93 1,0 Nisan 2009 24,53 -1,6 Ekim 2009 26,93 9,8 Ocak 2010 27,24 1,1 Ekim 2011 29,85 9,6 Kaynak : EMO Ülkemizdeki elektrik fiyatlarnn bu kadar yüksek oluunun balca nedenleri elektrik üretimindeki ithal doal gazn paynn yükseklii ile elektrik üretimindeki verimsizlik ve tüketimdeki tasarruf önemlerinin yetersiz oluudur. Bu güne kadar yaplan çalmalarla ortaya konulan sonuçlara göre; %15 elektrik tasarrufu yaplabildiinde doal gaz ithal giderlerinde 3.0 Milyar USD tutarnda bir azalma salanabildii gibi elektrik tüketimimizin %3’lük ksmna karlk gelen ehir aydnlatmasnda da verimli ampüller kullanldnda ylda yaklak 5 Milyar kWh’lik bir tasarruf salanabilmektedir. Dünya Enerji Konseyi Türk Milli Komitesi • Enerji Raporu 2011 157 7.3. Türkiye Elektrik Enerjisi Sektörü ile lgili Uygulamalarn Deerlendirilmesi Türkiye elektrik enerjisi brüt tüketimi 2008 ylnda %4,3 artla 198,0 milyar kWh, 2009 ylnda ise %2,0’lk bir azalma ile 194,0 milyar kWh 2010 ylnda ise 201,4 milyar kWh olarak gerçeklemitir. Sistem kurulu gücü 2010 yl sonu -2011 yl banda yaklak 50000 MW, puant yük ise 35000 MW civarnda olmutur. Bu rakamlardan sistem yedei 15000 MW bir dier deyile %30 olarak gözükmekte ise de santrallarn bir ksmnn çaltrlamay nedeni ile fiili olarak yedek bunun çok altndadr. Son yllarda sistem minimum yükünün, maksimum (puant) yüke oran 2001’de %42,5 iken 2007’de %37,5 - 2008’de %34,1 – 2009’da %37,2 olmu. Oranlardaki bu düme ülkemizde elektrik enerjisinin verimli olarak kullanlmadnn da bir göstergesidir. 1984 ylnda toplam kurulu güç içerisinde %85 olan kamu pay 2007 ylnda %58,6 seviyesine, 1984 ylnda toplam elektrik üretiminde %87,2 olan kamu 2007 ylnda %48,3 seviyesine gerilerken özel sektörün pay ise hem kurulu güç hem de elektrik üretiminde artmtr. 1984 ylnda elektrik üretiminde doal gaz bulunmazken 1990’lardan sonra doal gazn elektrik üretimindeki pay hzla artm ve 2010 ylnda sistem üretiminin %48’i seviyesine çkmtr. 7.3.1. Elektrik Enerjisi Potansiyelimiz Elektrik enerjisi yerli potansiyelini deerlendirirken elektrik enerjisi üretiminde kullanlan yaktlarn potansiyelini, yani genel enerji kaynaklarmzn potansiyelini deerlendirmek gerekir. Tablo 7.10. Ülkemizin Elektrik Enerjisi Yerli Potansiyeli Linyit 12,3 milyar ton potansiyel ile 120,0 milyar kWh T.Kömür 1,3 milyar ton potansiyel ile 6,5 milyar kWh Jeotermal 500 MW potansiyel ile 4,0 milyar kWh Rüzgar 25000 MW potansiyel ile 75,0 milyar kWh Hidrolik 170,0 milyar kWh potansiyel ile 140,0 milyar kWh Kaynak: DEK-TMK Raporlar Bugün için kullanlmaya hazr birincil kaynaklarmzdan 345,5 milyar kWh elektrik enerjisi üretmek mümkündür. 209 milyar kWh elektrik enerjisine ek olarak iletmedeki santrallarn rehabilitasyonlarnn tamamlanmas ve Afin- Elbistan B santralnn kömür sahasnn yeniden üretime balamas ile sistem üretimi yaklak 230 milyar kWh olabilecektir. Türkiye’nin yukarda açklanan 345,5 milyar kWh’lik bilinen elektrik üretim potansiyeline sistemin mevcut 230 milyar kWh üretim kapasitesi de eklendiinde toplam elektrik üretim potansiyelimiz 575 milyar kWh olacaktr. Böylece %5 talep artna göre 2030 ylnda 555 milyar kWh olaca hesaplanan elektrik talebini karlamakta bir sorun yaanmayacaktr. 158 Dünya Enerji Konseyi Türk Milli Komitesi • Enerji Raporu 2011 7.3.2. Uzun Dönem Arz Projeksiyonu TEA Genel Müdürlüünün hazrlad Türkiye Elektrik Enerjisi 10 Yllk Üretim Kapasite Projeksiyonu (2010-2019) raporuna göre elektrik talebinin 2019 ylnda 357 milyar kWh olmas kabulü halinde 2016 ylndan itibaren elektrik arznn, elektrik talebini karlayamayaca belirtilmektedir. Ancak bu raporun yaynlanmasndan sonra sistem üretim artlarnda zorunlu deiiklikler olmutur. Afin Elbistan-B santral kömür ocanda bu yl içinde meydana gelen göçük sonucu en az iki yl süre ile bu santrala kömür verilemeyecei, dolays ile sistemde 9,0 milyar kWh’lik üretim kayb yaanaca beklenmektedir. Sistemde mevcut santrallarn rehabilitasyonlar ile lisans alm yatrmclarn kurmakta olduu santrallarda meydana gelebilecek gecikmeler de göz önüne alndnda 2016 yl için öngörülen talebin karlanamamas riskinin daha öne kaymas beklenebilir. Bu durum karsnda vakit geçirmeden gerekli önlemlerin alnmas gerekmektedir. Elektrik yatrmlarnn hzlandrlmas için mevcut Elektrik Piyasas yasasnn deitirilmesi kaçnlmazdr. 7.3.3. Elektrik Sektöründe Özelletirmenin Sektöre Etkileri Türkiye’de özelletirme giriimleri ve tartmalar 1980’li yllarn ortalarndan bu yana gündemden hiç dümemitir. Gerek kamu oyunun bir bölümünde, gerek enerji yönetiminde serbest piyasa koullarnn oluabilmesi için elektrik enerjisi ile ilgili faaliyetlerin özel kesim eliyle yaplmasnn gerektii, bunun için de özelletirmenin gerekli olduu savunulmakta ise de kar görüü savunanlarn da olduu gerçektir. Konuyu serbestleme yönünden inceleyecek olursak 4628 sayl Elektrik Piyasas yasasnda böyle bir mecburiyete rastlanmad görülecektir. Serbestleme uygulamalarnda özelletirme bir amaç olmayp, bir araç niteliinde kabul edilmektedir. AB ülkelerinde sektörde özelletirme yapmadan serbest piyasann olutuunu gösteren örnekler bulunduu bilinmektedir. Fransa, rlanda, Lüksemburg, Yunanistan bu konuda örnek olarak gösterilecek ülkeler arasndadr. Serbestletirme ile birlikte özelletirmeyi bir arada götürmeyi amaçlayan ülkemizde özelletirme ön plana çkm, Bu nedenledir ki serbestletirmenin uyguland on yllk dönemde elektrik sektöründe serbestleme 4628 sayl yasada öngörülen hedefe uygun olarak gerçekletirilememitir. Elektrik sektöründe kamu varln ortadan kaldrmann en etkili yolu olan özelletirme uygulamalarnn ilk kademesi olarak 20 elektrik datm bölgesinin bir ksm kazanan irketlere devredilmi, bir ksm devir aamasndadr. Özelletirme ihalesini kazanan irketlerin bir ksm özelletirmeye karlk taahhüt ettikleri paray zamannda salayamadklar için kazandklar ihaleler iptal edilerek teminatlar irat kaydedilmitir. Böylece serbestleme ve özelletirmelerin baarya ulaabilmesi için mali yönden güçlü irketlerin gereklilii hakkndaki görülerin hakll bir kere daha ortaya çkmtr. Elektrik üretim tesislerinin özelletirilmesi uygulamasna balangçta Hamitabat, Kangal, Seyitömer, Soma A ve B santrallar olmak üzere dört adet santral ile balanaca, bunlar takiben portföy santrallar özelletirilecei öngörülmütü. Dünya Enerji Konseyi Türk Milli Komitesi • Enerji Raporu 2011 159 Balangçtaki bu dört santral EÜA toplam üretiminin %28’ni oluturmaktadr. Portföy gruplar içinde 13 adet termik, 28 adet hidrolik santral yer almaktadr. Hidrolik santrallarn iletme hakk devri yöntemi ile, termik santrallarn ise mülkiyet sat ile özelletirilmesi öngörülmektedir. lk aamadaki bu özelletirmeler EÜA kurulu gücünün %68’ni Türkiye kurulu gücünün %39’nu tekil etmektedir. Bu büyüklükteki özelletirmeler ile kamu elektrik gelirlerinin tamamna yaknn kaybedecek ve arz güvenilirliinin salanmas da büyük ölçüde mümkün olamayacaktr. 2001-2010 döneminde finansal artlarn en uygun olduu dönemde özel yatrmclarn tesis ettikleri üretim tesislerinin ancak 12724 MW olduu göz önünde bulundurulduunda ekonominin ve finansal artlarn bozulduu önümüzdeki yllarda her yl en az 3500 MW kurulu gücün sisteme eklenmesinin nasl mümkün olaca soru iareti olarak karmzda durmaktadr. Bu nedenle elektrik yatrmlarnn önündeki engeller olan 4628 sayl Elektrik Piyasas yasas ve özelletirmelere öncelik veren anlay deitirilmelidir. 7.4. Elektrik Sektörünün Gelecekteki Talep Artnn Karlanma Olanaklar 2004 ylnda yaynlanan ‘Elektrik Enerjisi Sektörü Reformu ve Özelletirme Strateji Belgesi’nde yer alan talep tahminlerinin dayand ana unsurlar: 2000 ylnda 67,461 milyon olan nüfusun 2005 ylnda yllk %1,6 artla 73,100 milyona, 2005-2010 döneminde %1,4 artla 2010 ylnda 78,460 milyona, 20102020 döneminde ise %1,1 artla 2020 ylnda 87,760 milyona ulaaca Ekonomik büyümenin (GSYH) 2005-2010 döneminde %5,5, 2010-2015 döneminde %6,4 olaca ve 2015-2020 döneminde ise %6,4 olaca kabulüne dayandrlmtr. Bu kabullere göre elektrik talep art ile ekonomik büyüme arasndaki ilikinin (esneklik katsays) 2004 ylndaki 1,6 deerinden dönem sonunda 2020 ylnda 1,0 deerine gerileyecei öngörülmütür. Bu kabullere göre elektrik enerjisi talep tahminleri baz ve düük hzl senaryo olmak üzere iki ayr alternatif halinde hesaplanmtr. Baz senaryoya göre elektrik enerjisi talebi 2010 ylnda 38785 MW puant güce, 242021 GWh enerji üretimine, 2020 ylnda 79350 MW puant güce, 499489 GWh enerji üretimine, Düük hzl senaryoya göre 2010 ylnda 35232 MW puant güce, 216747 GWh enerji üretimine, 2020 ylnda ise 66611 MW puant güce, 406.533 GWh enerji üretim deerine ulaaca öngörülmütür. 2004 ylnda yaplan bu öngörüler ekonomi dünyasnn yaad ve ülkemizi de etkileyen global ekonomik kriz sonrasnda gerçeklememi, özellikle 2009 ve 2010 yllarnda elektrik talebinde azalmalar yaanmtr. Bu durum sonras TEA’nin hazrlad 2009-2019 yllarn kapsayan arz projeksiyonu raporunda baz senaryodaki 2019 yl enerji talebi 469.500 GWh deerinden 389.980 GWh deerine, düük hzl senaryoda ise 380.503 GWh deerinden 357.000 GWh deerine düürülmütür. 160 Dünya Enerji Konseyi Türk Milli Komitesi • Enerji Raporu 2011 2011 ylnda ba gösteren borç krizlerinin yaratt ülkelerin ekonomilerindeki daralmann tüm ülkelerin büyüme hedeflerini de etkileyecei anlalmaktadr. Bu son ekonomik krizin ülkemizi de etkileyecei düünüldüünde ekonomik büyüme hedeflerinin öngörülen deerlere ulaamayaca beklenmelidir. Bu durum karsnda elektrik talep tahminlerini yeniden deerlendirmek zorunluluu bulunmaktadr. Cumhuriyetin kuruluundan 2000 ylna kadar elektrik talep artlarnn yllk ortalama %5, orannda gerçekletii göz önüne alndnda önümüzdeki dönemde ylk ortalama elektrik talebinin %5,0 olarak kabulü gerçekçi bir yaklam olarak görülebilir. Tablo 7.11. Art Hzna Göre Talep Geliimi Yl Puant talep Enerji talebi MW GWh 2010 35000 (fiili) 209000 (fiili) 2015 44670 266740 2020 57000 340440 2025 72500 434450 2030 92500 554475 Bu talep artlarna göre, yeni kurulacak santrallarn finansman ihtiyac azalaca gibi, ina sürelerinde de rahatlama salanm olacaktr. Kurulacak yeni santrallar arasnda Afin-Elbistan termik santral projeleri öncelikli konumdadrlar. Elbistan kömür havzasnda son aramalar sonucu toplam 10000 MW kurulu gücündeki elektrik santrallarn besleyecek miktarda linyit rezervi tespit edilmitir. Mevcutlara ek olarak kurulacak C, D, E, F santrallarndan, 55 milyar kWh elektrik enerjisi yaklak 3,5-4,0 cent/kWh civarnda bir fiyattan üretilebilecektir. Adana-Tufanbeyli, Konya-Kurugöl, Bolu-Göynük, Tekirda-Saray, Çankr-Orta, Eskiehir-Mihalççk, Adyaman-Gölba ile rnak asfaltit yaktl santrallarnn toplam kurulu gücü 10150 MW olup 66 milyar kWh üretim kapasitesine sahiptirler. Bunlarn dnda Soma, Tunçbilek, Çayrhan santrallarna yaplacak ek üniteler ile 7 milyar 800 milyon kWh deerinde elektrik üretimi elde edilebilecektir. Hidroelektrik projelerde ise halen 8600 MW kurulu gücünde ve 20 milyar kWh üretim kapasitesinde santral ina halindedir. 22 milyar 700 milyon kWh üretim kapasitesindeki hidroelektrik santral projesine henüz balanmamtr. Bunlarn dnda halen 57 milyar kWh elektik üretebilecek hidroelektrik potansiyel bulunmaktadr. 2023 ylna kadar 10000 MW kurulu gücünde yaklak 30 milyar kWh üretim kapasitesinde rüzgar ve 500 MW gücünde yaklak 4 milyar kWh üretim kapasitesinde jeotermal elektrik santralnn kurulaca ETKB tarafnca ifade edilmektedir. Daha ileri dönemler için biyoyaktlar, güne enerjisi ve rüzgar enerjisi potansiyelini harekete geçirilmesi düünülen kaynaklar vardr. Dünya Enerji Konseyi Türk Milli Komitesi • Enerji Raporu 2011 161 7.5. Serbest Piyasa Düzeninde Arz Güvenilirliinin Salanmas Bir elektrik sisteminde arz güvenilirliinin salanmas sistemdeki üretim tesislerinin üretimlerinin oluacak elektrik talebini makul bir yedek kapasite ile karlanmas ile mümkündür. Elektrik sisteminde planlamann yaplmamas, bugün olduu gibi yatrm kararlarnn dorudan yatrmclarn tercihine braklmasna neden olur ve sistem üretimi genelde elektrik talebini karlayamaz duruma düer. Arz güvenilirliinin salanmasnda sorun yaanmamas için kamunun enerji yatrmlarn yapabilmesi amacyla gerekli yasal düzenlemeler yaplmaldr. 4628 sayl Elektrik Piyasas Yasasnn amaç maddesinde, serbestlemenin baarl olabilmesi, piyasada yer alan oyuncularn (irketlerin) mali yönden güçlü olmalarna balanmtr. Elektrik yatrmlar ile ilgili irketlerimizin, deeri milyar dolar mertebesindeki elektrik üretim tesislerinin tesis ve iletmelerini tek balarna yapacak mali güçte olmadklar gözlenmektedir. Bu nedenledir ki özel yatrmclar üretim alannda çounlukla doalgaz, rüzgar, ve küçük güçlü hidrolik santralarla yönelmekte, arz güvenilirlii ile ilgilenmemektedirler. Bu durumda arz güvenilirliini salamak görevi kamuya (EÜA) dümektedir. Kamunun elektrik yatrmlarndan dlanmas nedeniyle bugüne kadar EÜA bu konuda görevlendirilmemi ve arz güvenilirliinin salamas sorunu da çözülememitir. Ancak uras da bir gerçektir ki serbest piyasa koullarnda arz güvenilirliinin salanmas mümkün olamayacaktr. Çünkü serbest piyasa içinde bir ürünün yeterli miktarda olup olmamas piyasa katlmclarnn insiyatifinde olup baz durumlarda talebi karlayacak elektrik enerjisi bulunamama riski ile karlaabilinir. Bunu da serbest piyasann doal sonucu olarak kabul etmek gerekmektedir. Ancak elektrik enerjisinin dier piyasa mallarndan farkl bir durumunu da göz ard etmemek gerekmektedir. Elektrik enerjisi anlk tüketilen bir ürün olmas nedeni ile yokluu hemen fark edilir ve bu yokluu ksa zamanda gidermek mümkün deildir. Bu durum elektrik sektörü için kabul edilemez. 7.6. Türkiye Elektrik Sektöründe Da Bamllk Giderek Artan Çari Açk Sorumu ve Yatrmlarn Finansman Da baml enerji politikas ve giderek artan cari açk önemli bir sorun olarak gündemdeki yerini korumaktadr. Döviz aç anlamna gelen cari aç douran d ticaret açnn yl sonunda 75 milyar dolar civarna yaklaaca beklenmektedir. Bu açn balca nedeni da baml enerji politikasnn dourduu ithalat zorunluluudur. Resmi açklamalara göre elektrik sektörü yatrmlar için 2020 ylna kadar 100 milyar dolarn üzerinde yatrm yaplmas gereklidir. Bunu karlamak için yllk ortalama 10 milyar dolarlk bu yatrm harcamalar da eklendiinde cari açn gittikçe daha büyük deerlere ulamas ve elektrik yatrmlarn olduu kadar iletme fonksiyonlarn çkmaza sokmas olasdr. 162 Dünya Enerji Konseyi Türk Milli Komitesi • Enerji Raporu 2011 thalatmzn 2/3 nün ham petrol ve doalgaz alm olduu düünüldüünde cari açn gittikçe büyümesi, doalgaza ar baml bir elektrik iletmesinde ileriki dönemlerde, 1970’li yllarda olduu gibi ithal yakt ithalatn karlayacak döviz bulmak sorun olacaktr. Elektrik yatrmlarnn finansman sorunu da önemli bir mesele olarak ele alnma durumundadr. Elektrik sektörü yatrmlar için 2020 ylna kadar oluacak finansman ihtiyacnn 100 milyar dolar olaca hesap edilmektedir. Türk Bankaclk sektörü son be yl içerisinde elektrik sektörüne 10 milyar tutarnda finansman salayabilmitir. Türk Bankaclnn dnda uluslar aras finans kurulularndan dorudan finans salamann dünya piyasalarndaki dalgalanmalar çevre iklim deiiklii gibi konular nedeniyle bundan böyle kolay olmayaca açktr. Bu yüzden tüm ülkeler yatrmlarnn finansman için kendi iç kaynaklarna yönelmek zorunluluunu duymaktadrlar. Bizim de yeni yatrmlarn finansman için iç kaynak yaratmak zorunluluu doacaktr. Kamunun gelirlerinin özelletirme uygulamalar ile ellerinden alnmasna son verilmesi gerekecektir. Genelde da baml enerji politikasnn douraca sorunlar aada açkland gibidir: 1. letme emniyetini salamak zorlaacaktr Elektrik üretiminde ithal yakt ile çalan elektrik üretim tesislerinin oran yükseldikçe gerekli yaktn salanmasnda çou zaman aksaklklar yaanacak dolays ile üretim tesislerinin üretimi kesintiye urayabilecek ve elektrik talebini zamannda karlamak mümkün olamayacaktr. 2. Üretim maliyeti yükselecektir thal yaktlar yerli yaktlara göre pahal olduklarndan elektrik üretim maliyetinin pahallamasna dolays ile elektrik tarifelerinin yükselmesine neden olacaktr. Bugün ülkemize kullanlan elektrik fiyatlarnn dünya ülkelerinin bir çoundan pahal oluu, elektrik üretiminde kullanlan doal gazn paynn %50’ nin üzerinde olmasndan ileri gelmektedir. Ekonomik ve sosyal kalknmamzn temeli olan elektrik enerjisi Sektöründe yaanacak darboaz ekonomik bamszlmz olduu kadar siyasi bamszlmz da tehdit eden sonuçlar dourmas kaçnlmazdr. 7.7. Elektrik Fiyatlarnn Artnn Sanayi Sektörüne Etkileri Elektrik enerjisinin ekonomik büyümeyi gerçekletirecek en önemli etkenlerin banda geldii bilinmektedir. Bunun için elektrik üretiminin elektrik talebini zamannda, güvenli bir ekilde, çevresel etkileri de göz önünde tutarak, sanayinin rekabet gücünü azaltmayacak fiyatla karlamas bütün dünyada olduu gibi ülkemizde de balca hedef olmaldr. Dünya Enerji Konseyi Türk Milli Komitesi • Enerji Raporu 2011 163 Elektrik enerji, gelimi ülkelerde daha az, gelimekte olan ülkelerde daha büyük oranlarda olmak üzere yllk artlar gösteren bir enerji türüdür. Elektrik enerjisi toplumun her kesimince kullanlmasna ramen sanayi sektörü elektrik enerjisine en çok ihtiyac olan ve en çok kullanan sektördür. Türkiye’de 2010 ylnda sanayi sektörü elektrik tüketimi toplam elektrik tüketim içerisinde %37 orannda bir paya sahip olmutur. Ülkemiz sanayi sektörü içinde elektrik youn tesislerin bulunuu elektriin talebi karlamada yaad sorunlardan en çok etkilenen sektör olmasna neden olmaktadr. Bu durum bir bakma sanayin gelimesini de önlemektedir. Bu yüzden sanayin yapsn deitirerek, elektrik youn sanayi türünden elektrii daha az kullanan biliim teknoloji türlerine geçmek zaman gelmitir. Türk sanayi sektörünün bu yönde çaba harcamas ve yatrm yapmas, elektrik sektörü yatrmcl ve iletmeciliine yönelmesinden daha yararl olacaktr. 7.8. Türkiye’de Elektromekanik Sanayinin Geliimi Öncelikle, elektromekanik sanayi deyince hangi ürünlerin bu kapsam içinde yer almakta olduuna bakacak olursak; Elektrik enerjisinin üretildii tesisten, bu enerjinin tüketicinin hizmetine sunulduu noktaya kadar (ki bu nokta bir priz de olabilir bir alt tesisi de) zincir içinde yer alan her türlü makine , teçhizat ve cihaz Elektromekanik Sanayinin konusu içinde yer almaktadr. Dier bir deyile Elektromekanik Sanayi çok geni bir yelpaze içinde düünülmesi gereken bir sanayi dal olup Ülkemizde bu sanayi dalnda yaplm olan yatrmlar ile kurulan tesislerde hangi ürünlerin üretilmekte olduu ve bu tesislerin, dünyadaki teknolojik gelimeye ne oranda adm uydurduu veya uydurabildii ve ülke ihtiyacnn tümünü karlamaya yeterli olup olmad, d ülkelerde üretilen benzer ürünlerle rekabet gücüne ne oranda sahip olduklar ve bu rekabeti sürdürecek AR – GE çalmalarna ne oranda kaynak ayrabildiklerinin tespiti için çok geni aratrma yapmak gerekir. Oysa bu sanayi dalndaki durumu toplu olarak gösterecek bir resim ve bilgi demeti olmadkça bu konuda salkl bir deerlendirme yapmak objektif olmaktan daha ziyade sübjektif bir deerlendirme olacaktr. Bununla birlikte baz tespitler yapmak mümkündür. Örnein Ülkemizde, yukarda belirtilen zincir içerisinde yer alan ürünlerden : 380 KV’ a kadar çeitli kapasitede Güç ve datm transformatörleri, 380 KV’ a kadar enerji iletim ve datm hatlar, alt tesisleri ile buralarda kullanlan her türlü akm ve gerilim trafolar , kabinler, akm ve gerilim ölçü aletleri, Çeitli izolâtörler ve kablolar üretilmektedir. Bu gibi ürünlerin saysn bir hayli artrmak mümkündür. Ancak, kömür yakan bir kazan, bir buhar türbini , bir jeneratör gibi elektromekanik’in ar sanayi bölümünü oluturan ürünler, ksaca elektrik santralleri için ayni eyleri söylemek mümkün deildir. Gerçi 1975 ylnda kurulmu olan TEMSAN (Türkiye Elektromekanik Sanayii A..) 100 MW’a kadar hidrolik santral kurabilecek bir kapasiteye ulamsa da bu deeri, 164 Dünya Enerji Konseyi Türk Milli Komitesi • Enerji Raporu 2011 her yl elektrik enerjisi tüketiminde önemli artlar gösteren Ülkemiz için yeterli bir gelime olarak düünmek ve kabul etmek mümkün deildir. Ayrca bugün ulalm olan noktaya ne kadarlk bir zaman dilimi içinde gelindiine bakacak olursak; Türkiye’de elektrik enerjisi ilk defa, 15.09.1902 ylnda Tarsus’ta bir su deirmeni milinden alnan hareketle çevrilen 60 kW’lk bir dinamo ile üretilmitir. Bat ülkelerinin sanayi devrimini balatt bu tarihlerde, günün artlar nedeniyle bu önemli deiime ilgi gösterememesi veya gösterilen ilginin yetersiz oluu sonucu olarak Cumhuriyetin ilân edildii 1923 ylna kadar Ülkede sadece 4 il elektrikle (o da sadece sokak aydnlatmas amac ile) tanabilmitir. Cumhuriyetin hemen ilânndan önce zmir’de düzenlenen Birinci ktisat Kongresinde alnan kararlardan; Ham maddesi yurt içinde yetien veya yetitirilebilen sanayi dallar kurulmaldr, D rekabete dayanabilmek için sanayin toplu ve bütün olarak kurulmas gereklidir, Maddeleri ile, Türkiye’nin çada ülkeler düzeyine ulaabilmesi için alnan dier ekonomik kararlar yannda sanayilemenin, hem de top yekûn bir sanayilemenin balatlmas yönünde önemli kararlar alnmtr. Daha sonra 1933 – 1937 yllarn kapsayan Birinci 5 Yllk Sanayi plân çerçevesinde 1935 ylnda ; Yer alt kaynaklarnn aratrlmas için (MTA) Maden Tetkik Enstitüsü Su kaynaklarnn enerji amaçl aratrlmas için (EE) Elektrik Etüt daresi ile, Bu kaynaklarn iletilmesi amac ile de Etibank kurulmutur. 1939 ylnda da ar sanayinin olmazsa olmaz olan Demir Sanayi tesisleri (Karabük Demir Çelik Fabrikalar) üretime geçirilmitir. Görüldüü üzere genç Türkiye Cumhuriyeti, ülke kalknmasnn temel unsuru olan sanayilemeye büyük önem vermi ve özel sektörde henüz sermaye birikimi olumad için sanayideki ilk admlar Devlet tarafndan atlmtr. Tablo 7.12. 1923’ten tibaren Ülkenin Elektrik Enerjisi htiyacnn Karlanmasndaki Gelime(Primer Kaynaklara Göre) Yllar 1923 1930 1940 1950 1960 1970 1980 1990 2000 2010 Termik Güç (MW) Hidrolik Güç (MW) 32,7 0,1 74,8 3,2 209,2 7,8 389,9 17,9 860,5 411,9 1509,5 725,4 2987,9 2130,8 9550,8 6764,3 16070,0 11194,1 32278,5 17245,6 Dünya Enerji Konseyi Türk Milli Komitesi • Enerji Raporu 2011 Toplam (MW) 32,8 78 217,0 407,8 1272,4 2234,9 5118,7 16315,1 27264,1 49524,1 165 2010 ylnda ulalm 32278,5 MW olan Termik kurulu gücün, sadece 8669,3 MW’ , linyit, ta kömürü ve asfaltit gibi yerli kaynaklarmzla çalan santrallerden geri kalan 23609,2 MW’ ise doal gaz, fuel oil, motorin gibi tamamen yurt dndan ithal edilen yaktla çalan santrallerden olumaktadr. Türkiye’nin hzla artan elektrik enerjisi ihtiyacnn karlanmasnda hem yerli yaktlarn ve hidrolik potansiyelin yeterince deerlendirilememi olmas, hem de bu potansiyeli elektrik enerjisine dönütürecek santrallerin %100 yerli olarak üretebilecek sanayinin, dier bir deyile ar elektromekanik sanayinin halâ kurulamam olmas nedenleri ile ülke, önemli döviz kaybna uramaktadr. Dier taraftan, sahip olduumuz birincil enerji kaynaklarndan elektrik enerjisi üretimini salayacak santrallarn, yerli sanayimiz tarafndan %100 kurulamamas veya yerli sanayii bu düzeye ulatramam olmak ülkeyi, Bat diye adlandrdmz gelimi ülkeler düzeyine çkarmak iradesini yeterince gösteremediimizi ifade eder. Oysa 1950’li yllarn balarnda ayni durumda olduumuz Güney Kore bizden çok önce ar sanayisini Bat ile rekabet eder noktaya ulatrabilmi bulunmaktadr. Liberasyonu ekonomik gelimede esas olarak kabul ettiimiz bu dönemde, bir santraln %100 yerli kaynaklar kullanlarak tesis edilmesinin özel sektöre düen bir görev olduu düünülse bile bu durumda siyasi otorite, ya özel sektörü tevik edici önlemleri almas veya kamu kurumlarna bu yönde görev vermelidir. Her iki çözüm yolu için de öncelikle, ülkede her yönden ar sanayinin kurulmas için Siyasi rade olumas gerekir. 2010 ylnda tüketilen 211.208 GWh lik enerjinin , 96.737 GWh’i öz kaynaklardan salanm olup 114.471 GWh’i ithal kaynaklardan salanmtr. Oysa bu günkü deerlendirmelere göre; Linyit kömürü potansiyeli Takömürü potansiyeli Hidrolik potansiyel Jeotermal potansiyel Rüzgâr enerjisi potansiyeli olmak üzere toplam olarak 120.000 GWh 6.500 GWh 140.000 GWh 4.000 GWh 75.000 GWh 345.000 GWh öz kaynaklara dayal üretim potansiyelimiz mevcuttur. Kald ki bu deerler; bugün için iletilmesi ekonomik görülmeyen potansiyeller elektrik fiyatlarnn artna bal olarak art gösterebilmektedir. Bu tespitlerin altnda ve Ülkenin elektrik enerjisi karlanmas için öz kaynaklarn deerlendirilmesine öncelik verilmesi ve d kaynaklara bamlln mümkün olduunca azaltlmas ilkesi dikkate alndnda üretim tesislerinin yapmnda da da bamlln önlenmesi ve bu amaçla ar elektromekanik sanayiin kurulmas, kaçnlmaz olup, bu kez üretim tesislerinin yapmnda da baml olunaca gözden kaçrlmamaldr. Bunu önlemenin yolu da bir üretim tesisi için gerekli tüm teçhizatn yurt içinde üretilerek santrallerin mühendislik hizmetleri de dahil olmak üzere, yerli malzeme kullanarak yerli i gücüyle yaplmasdr. Bu sanayi gelitiinde yabanc firmalara ödenmekte olan milyarlarca dolar da yurt içinde kalm olacaktr. 166 Dünya Enerji Konseyi Türk Milli Komitesi • Enerji Raporu 2011 Aslnda Ülkemizde söz konusu tesisleri kurabilecek makina teçhizat mevcut olup eksik olan Know-How ve buna bal olarak mühendislik hizmetleridir. Nitekim, Hirfanl Santralnn ortalama net düüdeki gücü 32 MW (maksimum net hidrolik düüdeki gücü 40 MW) olan 4. Ünitesi (Santraln dier 3 ünitesinin gücü de ayni kapasitededir) santraln kendi elemanlarnca özel sektöre ait 16 ayr fabrika ve imalathanede imal edilerek ünitenin montaj 1972 Mays aynda tamamlanarak hizmete alnmtr. Görüldüü üzere ünitenin imalat tamamen yerli imkanlarla gerçekletirilmitir. Bu misal sadece Hidrolik santrallar açsndan örnek olmakla birlikte benzer imalatlarn termik santrallarn tesisinde de geçerli olabilecei kukusuzdur. Ancak bunun için gerekli Know-How n alnmas ve Mühendislik hizmetlerinin gelitirilmesi için AR-GE için yeterli kaynaklarn tahsis edilmesi gereklidir. Ayrca ülkemizde halen; CAD (Bilgisayar destekli tasarm) CAM (Bilgisayar destekli imalat) CAE (Bilgisayar destekli analiz) alt yaplar ile getirilmesi Nümerik kontrollu i tezgahlar, Nümerik kontrollu kesme, kaynak, döküm, ileme ve test teknolojileri oldukça gelimi olduunun da dikkate alndnda: Elektromekanik sanayinin, her güçteki santral için gerekli her türlü teçhizat üretebilecek düzeye getirilmesi sadece bu hususta kararllk gösterilmesi yeterli olacaktr. Bu arada Ülkenin enerji ihtiyacnn karlanmasnda özel sektöre imkân veren yasalarn yürürlüe girmesinden itibaren özel sektör tarafndan ina edilen santralarn tümünün ya ithal kömüre ya da doal gaza dayal olduu dikkate alnrsa (Adana – Tufanbeyli linyitlerini deerlendirmek üzere 450 MW lk bir santral için bir firma tarafndan alnm olan lisans dnda) yerli linyitlerimizi deerlendirmek ve bu suretle enerjide da bamlln minimize edilmesinin, temenniden öteye geçmeyecei intiban vermektedir. Söz konusu ilkenin hayata geçirilmesi için ek kararlarn veya önlemlerin alnmas kaçnlmazdr. Burada gerek yerli linyit kaynaklarmzn deerlendirilmesi gerekse ar Elektromekanik Sanayiinin kurulmas için Kamu Kurulularnn görevlendirilmesi en gerçekçi çözüm olarak akla gelmektedir. Aksi halde Ülkenin elektrik enerjisi karlamak üzere baka ülkelerden ithal edilecek olan, gerek yaktlar gerekse bu yaktlar elektrik enerjisine dönütürecek olan tesislerin yapm için yabanc ülkelere milyarlarca dolarn ödenmesi kaçnlmaz olacaktr. Ülkenin içinde bulunduu döviz aç dikkate alndnda, sanayileme çabasna hz vermek ve bunun için gerekli enerjinin öz kaynaklardan karlanmasna öncelik vermek tek çözüm olarak görülmektedir. Bu hususta gösterilecek siyasi kararllk, Türkiye’nin çada gelimi ülkeler düzeyine ulamasnda en önemli adm olacaktr. 7.9. Elektrik Datmnda Akll ebekeler Akll ebeke kavram genel olarak verimli, sürekli, ekonomik ve güvenli elektrik salamak amacyla kendisine bal tüm üretici ve tüketicileri gözlemleyen, Dünya Enerji Konseyi Türk Milli Komitesi • Enerji Raporu 2011 167 bütünletiren, bunun da ötesinde kendisine tannan snrlar içerisinde yöneten bir elektrik ebekesi olarak tanmlanmaktadr. Akll ebeke sistemi, yenilikçi ürünleri, servisleri ve ileri düzeydeki haberleme sistemlerini gözlem için kullanarak çevreci, sürekli ve rekabet gücü yüksek bir enerji kayna sunar. Bu yap bilginin serbestçe dolaabildii, elektrik üretici ve tüketicileri arasnda youn iletiimin var olduu bir sistemi gerektirir. Bu iletiim ve yönetimin kurulmas ile güç sistemi duran tasarml pasif yapdan, sorumluluk alan dinamik bir yapya dönüür. Bu dönüüm srasnda klasik mekanik duyargalardan ve alglayclardan modern elektronik ve akll alanlara geçi kaçnlmazdr. Mevcut yerel güç sistemine gözlem, analiz, kumanda ve iletiim yetenekleri kazandrarak sistemin güç tama kapasitesini en üst seviyeye, kayplar en aza indirmeyi hedefleyen akll ebeke, enerji kullancsna tüketim konusunda, datm irketine ise rota konusunda seçim özgürlüü tanr. Bu sistemde elektrik ebekesi üretimden tüketime kadar her noktada kontrol edilir ve yönetilir. Sistem bu operasyonlar gerçekletirirken akll sayaçlardan merkezi i istasyonlarna kadar birçok biliim teknolojisini en yüksek oranda kullanr. Genel olarak akll bir datm ebekesinden beklentiler aadaki gibidir: Güç sistemini bozucu etkilere ve arzalara kar kendini düzeltebilme yetenei, Sürekli ve kaliteli enerji sunulmas, Her türlü datk üretim ve depolama sistemini kapsayabilme, Fiziksel ve siber ataklara kar durabilen esnek iletim yetenei, Varlk kullanmn ve verimliliini optimize edebilme, letmenin gerçek zamanl verilere dayal olmas, Tam ve verimli ebeke kullanlmas, Yatrm, iletme ve bakm masraflarn minimize ederek son kullanc için enerji maliyetinin düünülmesi, Enerji düzenlenebilmesi açsndan tüketicilerin aktif katlmnn öneminin açlmas, Yeni ürün, hizmet ve hasarlar kolayca kabullenebilme, 21. Yüzyln enerji taleplerini karlama. Bunun için birinci koul ileri bir datm otomasyon sistemidir. Ülkemizde datm ebekelerinde otomasyon yeni bir konudur. 1996 ylnda TÜBTAK BLTEN tarafndan Boaziçi EDA’a yaplan SCADA tasarm ve uygulama çalmas, aratrma projesi aamasnda kalm, tasarmlar seri üretim aamasna geçememitir. Datm ebekelerinin özelletirilmesi öncesinde, 2006 ylnda TEDA tarafndan Ankara ve Konya illerinde balatlan SCADA MS projesi kapsamnda Ankara’da 120, Konya’da 150 noktaya uzaktan izleme ve kumanda sistemi kurulmutur. Bu kurulan sistemleri gelitirme ve yaygnlatrma çalmalar özelletirme sonrasnda halen devam etmektedir. Yukarda özetlenen akll ebeke kavram, Elektrik Piyasa Yasas’nn yürürlüe girmesi ile birlikte büyük önem kazanmtr. Özellikle elektrik piyasasnda lisansz elektrik üretimine ilikin yönetmeliin yürürlüe girmesi ile datm ebekeleri üretim içeren aktif ebeke olma yoluna da girmi ve alçak gerilim seviyesinden de ebekeye balant yaplmasnn önü açlmtr. 168 Dünya Enerji Konseyi Türk Milli Komitesi • Enerji Raporu 2011 Yönetmelikte 500 kw altnda yenilenebilir kaynakl, 50 kw altnda kalan mikro kojenerasyon elektrik üretim tesislerinin lisans alma yükümlülüü kaldrlmtr. Lisansz üretim yapan jeneratörlerin düük güç seviyesi nedeniyle 06/AG seviyesinden sisteme dahil olabileceklerdir. Yenilenebilir kaynakl enerji üretimindeki art talebi, allmn dnda bir iletme bir iletme koruma ve planlama felsefesini zorunlu klmaktadr. 7.10. Komu Ülkeler Elektrik ebekeleri ile Balantlar 7.10.1. ENTSO-E Balants Elektrik ebekelerinin enterkoneksiyonu hususuna; elektrik ithalat ve ihracat potansiyelini artrmak, elektrik arz güvenliini desteklemek ve enterkonnekte ebekelerin dier teknik avantajlarndan yararlanmak açsndan ülkemizce önem verilmektedir. Ülkemiz açsndan öncelik ve temel amaç, ulusal elektrik ebekemizin Avrupa ebekeleri elektrik iletim sistem iletmecileri (ENTSO-E) ebekesiyle senkron-paralel çalmasn temin etmektir. Günümüzde ulusal elektrik pazarnn liberallemesini takiben, enterkonneksiyon hatlar uluslararas ticareti özendirerek bölgesel ve sonra da ktasal pazarlarn oluturulmas amacyla kullanlmakta ve enterkonneksiyonlardan maksimum faydann salanmas için yüksek standartta güçlü bir blok ile senkron paralel iletme hedeflenmektedir. Ülkemiz de bu hedef dorultusunda, Avrupa Ana Kta Senkron Bölgesi, ENTSO-E CESA, ile senkron paralel balanma çalmalarn yürütmü ve 18 Eylül 2010 tarihinde balant baaryla gerçeklemitir. Böylece, elektrik sisteminin yedek paylam ile daha ekonomik, kaliteli ve güvenilir iletilmesi salanmtr. Halen, Avrupa iletim Sistemi letmecileri Birlii (ENTSO-E) tarafndan koordine edilen teknik kurallar ve piyasa kurallarna uyum salamaya çallmaktadr. Tarihçe Mart 2000’de TEA (mevcut durumda TEA) tarafndan Avrupa elektrik sistemine senkron paralel balanmak UCTE (mevcut durumda ENTSO-E) sistemine üye olmak üzere ilk bavuru yaplmtr. Bu amaçla balantnn salanabilmesi için gerekli aktiviteleri yerine getirmek üzere proje grubu kurulmu ve çalmalar devam etmitir. ENTSO-E standart ve gerekliliklerinin salanmas amacyla, TEA koordinasyonunda EÜA, üniversiteler ve ENTSO-E elektrik iletim irketleri uzmanlaryla birlikte, ebekede önemli büyük santrallerde iletme ile ilgili iyiletirme ve kontrol sistemlerinin rehabilitasyonu konularnda kapsaml çalmalar yaplmtr. Avrupa ktas senkron bölgesi ile balant sonrasnda ortaya çkmas olas bölgeleraras salnmlar sönümlendirmek üzere özel önlemler alnmtr. Olas bir arza sonrasnda arzann yaylmasnn önlenmesi amacyla Türkiye elektrik sistemi snr trafo merkezlerinde özel koruma sistemi tesis edilmitir. 18 aralk 2009 tarihinde Avrupa ktas senkron bölgesi ile Türkiye elektrik sisteminin balants için yöntem ve alnacak önlemler konusunda anlama imzalanmtr. Dünya Enerji Konseyi Türk Milli Komitesi • Enerji Raporu 2011 169 11-24 Ocak 2010 tarihlerinde sistem puant yük koulu izole testleri, 22 Mart-5 Nisan 2010 tarihlerinde de sistem minimum yük koulu testleri baaryla tamamlanmtr. Türkiye elektrik sisteminin ENTSO-E sistemine balants çalmalar, sistem iletme güvenlii ve kalitesinin arttrlmasna yönelik bütün hazrlk çalmalar, ENTSO-E teknik gerekliliklerinin salanmas çalmalar ENTSO-E proje grubunun yönlendirmesi kapsamnda Avrupa iletim irketlerinden ESO (Bulgaristan), HTSO (Yunanistan), AMPRION (Almanya), SWISSGRID (sviçre), TERNA (talya), RTE (Fransa), EMS (Srbistan) ve Kuruluumuz teknik uzmanlar tarafndan gerçekletirilmitir. Deneme paralel çalma öncesi yerine getirilmesi öngörülen önlemlerin tamamlanmas ile birlikte 18 Eylül 2010 tarihinde senkron paralel iletme balatlmtr. ENTSO-E senkron bölge genileme prensipleri gerei Türkiye elektrik sistemi sistem iletme güvenirlii ve kalitesi ile ilgili gözlem yaplmas amacyla bir yl boyunca deneme paralel iletme testine tabii tutulacaktr. Ticari güç alverileri balamnda deneme iletme dönemi üç evreye bölünmütür: 1. 2. 3. Kararlln salanmas dönemi: Programl enerji alverilerinin olmad bu dönem iki hafta olarak öngörülmütür. Ticari olmayan enerji alverii dönemi: kararlln salanmas evresinin deerlendirilmesinden sonra, 21 ubat-6 Mart 2011 tarihleri arasnda ticari olmayan enerji alverii dönemine geçilmitir. Bu ticari olmayan enerji alverii, Türk sistem iletmecisi TEA ile srasyla Bulgar sistem iletmecisi ESO ve yunan sistem iletmecisi HTSO arasnda her iki yönde ve her iki snrda yaplmtr. Böylece herhangi bir ticaret içermeksizin fiziksel elektrik alverii gerçekletirilmitir. Bütün enerji aklar karlkl olarak gerçekletirilmi ve transfer edilen elektrik ayn tarife döneminde geri verilmitir. Elektrik dengesi katlan sistem iletmecileri için sfrlanmtr. Ticari enerji alverii dönemi: her iki döneminde de baaryla tamamlanmasnn ardndan, 02 Haziran 2011 tarihinde deneme paralel iletme döneminin üçüncü aamasna geçilmitir. Türkiye ve ENTSO-E’nin Avrupa ana kta senkron bölgesi arasnda ticari elektrik alverii için ENTSO-E uygulamalar ve AB kurallarna uygun olarak; Bulgaristan, Yunanistan ve Türkiye arasnda imzalanan ortak anlama çerçevesinde limitli kapasite tahsisine izin verilebilecektir. Ticari alveriler için ihale kurallar yaynlanm ve ENTSO-E tarafndan da ayrca duyurulmutur. Türkiye elektrik sisteminin balants projesinin bütün hazrlk çalmalar ve gerekli önlemlerin uygulanmasnn denetlenmesi ile bir yllk deneme paralel iletmesinin izlenmesi, ENTSO-E proje grubu tarafndan yönetilmektedir. ENTSO-E proje grubu, iletim sistemi iletmecilerinden; Bulgaristan (ESO), Yunanistan (HTSO), Almanya (AMPRION + TRANSPOWER), sviçre (SWISSGRID), talya (TERNA), Fransa (RTE), Srbistan (EMS) ve Türkiye (TEA) uzmanlarndan olumaktadr. Türkiye elektrik sisteminin ENTSO-E sistemine entegrasyonundan sonra Türkiye’nin Avrupa ülkeleri ile Avrupa iç elektrik pazar kapsamnda yapaca ticaret, halen dier ülkelerde olduu gibi, ENTSO-E (eski UCTE) tarafndan koordine edilen teknik 170 Dünya Enerji Konseyi Türk Milli Komitesi • Enerji Raporu 2011 kurallar ve (eskiden Avrupa iletim sistemi iletmecileri birlii ETSO tarafndan koordine edilen) piyasa kurallarna göre yürütülecektir. Deneme iletme üçüncü faz olan ve Haziran 2011’den itibaren balatlan ticari enerji alverii dönemi kapsamnda; Bulgaristan, Yunanistan ve Avrupa’dan Türkiye yönüne en çok 400 MW, ters yönde de en çok 300 MW olmak üzere elektrik enerjisi ticareti yaplmaktadr. 6 Eylül 2011’de ENTSO-E Avrupa ktas bölgesel grubu genel kurulu, Türkiye elektrik sisteminin Avrupa ktas ile senkron iletmenin deneme üçüncü faznn 2012 ylnn sonbaharna kadar uzatlmasna karar vermitir. Snrl ticari elektrik enerjisi al verii sürecektir. Avrupa’da iletim sistemi ileticileri birlii ENTSO-E’nin Avrupa ktas bölgesel grubu tarafndan teknik deerlendirmeler neticesinde 18 Eylül 2011 ylnda bitmesi öngörülen üçüncü deneme iletme faznn uzatlmas karar alnmtr. Türkiye’de Snr Ötesi Elektrik Ticareti Türkiye elektrik iletim sistemi 18 Eylül 2010 tarihinden itibaren ENTSO-E CESA (European Networks Of Transmission System Operators For Electricity Continental Europe Synchronous Area – Avrupa ebekeleri Elektrik letim Sistemi letmecileri Kta Avrupas Senkron Bölgesi) sistemi ile senkron paralel çalmaya balamtr. Stabilizasyon evresinin tamamlanmasn müteakip, iletim irketleri arasnda ticari olmayan deneme alverileri 21 ubat-6 Mart 2011 tarihleri arasnda gerçekletirilmitir. Türkiye elektrik sisteminin ENTSO-E CESA sisteminde uygulanan teknik ve piyasa kurallar ile uyumlu olacak ekilde snr ötesi elektrik ticareti yaplabilmesi için mevcut ithalat-ihracat yönetmeliinin revize edilmesi çalmalar balatlmtr. Bu kapsamda, balant sonrasndaki dönem için enterkonneksiyon hatlarnn kapasite tahsisi yaplmasna yönelik olarak ENTSO-E CESA sisteminde uygulanan teknik ve piyasa kurallar ile uyumlu olacak ekilde enterkonneksiyon hat kapasitelerinin tahsis edilmesine yönelik metodolojinin gelitirilmesi, ithalat-ihracat yönetmeliinin bu dorultuda revize edilmesi konularnda çalmak üzere bir komisyon oluturulmutur. Komisyon EPDK ile birlikte ortak toplantlar gerçekletirmi ve bu toplantlar sonucunda revize ithalat-ihracat yönetmelii hazrlanm ve EPDK tarafndan onaylanarak 1 Haziran 2011 tarihinde Resmi Gazete’de yaynlanmtr. Revize ithalat-ihracat yönetmeliine göre senkron paralel iletilmekte olan enterkonneksiyon hatlarmzda gerçekletirilecek kapasite tahsis ihalesine katlacak kullanclara yol gösterici mahiyette ve gerçekletirilecek ihale ile ilgili kurallar ve elde edilen kapasitelerin nasl kullanaca ile ilgili kurallar düzenleyen “hale Kurallar Doküman” da hazrlanmtr. Ayrca “hale Kurallar Doküman”nin özeti mahiyetindeki “Usul ve Esaslar Döküman” da hazrlanm olup EPDK tarafndan onaylanmtr. ENTSO-E’nin en son toplantsnda alnan karar gerei senkron paralel iletme testi kapsamnda Haziran aynda 3. faza geçilmesi, yani ticari alverilerin balatlmas kararlatrlmtr. Bu amaçla Yunanistan ve Bulgaristan kapasite tahsislerini yapm olup Türkiye tarafndaki kapasite tahsisi de haziran ay içinde gerçekletirilmi, 20-30 Dünya Enerji Konseyi Türk Milli Komitesi • Enerji Raporu 2011 171 Haziran 2011 tarihleri arasnda da Türkiye tarafndaki kapasite kullanlmaya balanmtr. Bu amaçla snr ötesi elektrik ticareti yapmak isteyen kullanclara yönelik olarak TCAT platformu (TEA Kapasite Tahsis Arac – Teias Capacity Auction Tool) hazrlanmtr. Bu platform sayesinde snr ötesi elektrik ticareti yapmak isteyen bütün kullanclarn kayt ilemleri, ihale ilanlar, ihale sonuçlar, ikincil piyasa ilemleri, muhatap bildirimi, program bildirimi, komu iletim irketlerine ve kontrol koordinasyon merkezi ileticilerinden SWISSGRID’e programlama ve mahsuplama kapsamnda gönderilmesi gereken dökümanlar ile ilgili ilemler internet tabanl olarak yaplmaktadr. Snr ötesi elektrik ticareti yapmak isteyen kullanclar için hazrlanan TCAT platformu hakknda bilgi vermek ve yeni kurallar piyasa katlmclarna tantmak amac ile 9 Mays 2011 tarihinde Elektrik Ticaretçileri Dernei’nin organizasyonunda 1 günlük eitim verilmitir. 02 Haziran 2011 tarihinden itibaren Türkiye-Bulgaristan ve Türkiye-Yunanistan enterkonneksiyon hatlar üzerinden snr ötesi elektrik ticareti yaplmaya balanmtr. 11 aylk deneme süreci boyunca sadece aylk olarak kapasite tahsisi yaplacaktr. Avrupa Birlii regülâsyonlar gerei kapasite tahsisinin kullanclar arasnda ayrm gözetmeyen, pazar tabanl, kullanclara ekonomik sinyaller veren bir yöntemle gerçekletirilmesi gerekmektedir. Bu nedenle snrlarmzdaki enterkonneksiyon kapasitesinin tahsisi için ihale yöntemi belirlenmitir. 02 Haziran 2011 tarihi itibari ile Türkiye’deki ticaret irketleri Avrupa iç elektrik pazarna entegre olmu ve gerçekletirilen bütün faaliyetlerle ilgili olarak bir sorun yaanmadan faaliyetlerini sürdürmektedirler. Türkiye elektrik sisteminin ENTSO-E CESA (eski UCTE) sistemine senkron paralel balanmas konusundaki çalmalar sonucunda 18 Eylül 2010 tarihi itibar ile deneme senkron paralel iletme aamas balam, kararlln salanmas ve ticari olmayan al-verilerin denenmesi evrelerinin baaryla tamamlanmasn takiben 1 Haziran 2011 tarihinde ticari al-verilerin yapld son evreye geçilmitir. Bu fazda Avrupa’dan Türkiye yönüne 400 MW, Türkiye’den Avrupa yönüne ise 300mw kapasitede elektrik enerjisi ticaretine izin verilmi olup bu miktarlar bir önceki alveriin baaryla tamamlanmasna bal olarak, aylk olarak Bulgaristan ve Yunanistan olmak üzere her iki snr ve ithalat ve ihracat olmak üzere her iki yön için hesaplanan Net Transfer Kapasite (NTK) deerine kadar artrlacaktr. Enterkonneksiyon hatlarnn Net Transfer Kapasiteleri Türkiye Elektrik letim A. (TEA) web sayfasnda yaymlanmaktadr. 7.10.2. Mevcut Enterkonneksiyon Hatlarnn Net Transfer Kapasiteleri Bu duyuruda; 1 Haziran 2011 tarihli ve 27951 sayl Resmi Gazetede yaymlanarak yürürlüe giren “Elektrik Piyasas thalat ve hracat Yönetmelii”nde “Ulusal elektrik sisteminin dier ülkelere ait elektrik sistemi ile senkron paralel ekilde iletilebilmesini ve/veya söz konusu ülke elektrik sistemindeki bir üretim tesisi ya da üretim tesisinin bir ünitesinin Elektrik Piyasas ebeke Yönetmelii ve/veya Elektrik Piyasas Datm Yönetmelii hükümlerine uygun olarak ulusal elektrik sistemine 172 Dünya Enerji Konseyi Türk Milli Komitesi • Enerji Raporu 2011 paralel çaltrlabilmesini ve/veya enterkonneksiyon hatlar ile komu ülkede oluturulacak izole bölgenin beslenmesi ve/veya asenkron balant” olarak tanmlanan “Uluslararas Enterkonneksiyon art”na ve 26.07.2008 tarihli Resmi Gazetede yaynlanan 5784 sayl Kanuna göre mevcut enterkonneksiyon hatlar kullanlarak yaplabilecek ithalat/ihracat imkanlar açklanmaktadr. Türkiye Elektrik Sisteminin ENTSO-E CESA (eski UCTE) sistemine senkron paralel balanmas konusundaki çalmalar sonucunda 18 Eylül 2010 tarihi itibar ile Deneme Senkron Paralel letme aamas balam, kararlln salanmas ve ticari olmayan al-verilerin denenmesi evrelerinin baaryla tamamlanmasn takiben 1 Haziran 2011 tarihinde ticari al-verilerin yapld son evreye geçilmitir. Bu fazda Avrupa’dan Türkiye yönüne 400 MW, Türkiye’den Avrupa yönüne ise 300MW kapasitede elektrik enerjisi ticaretine izin verilmi olup bu miktarlar bir önceki alveriin baaryla tamamlanmasna bal olarak, aylk olarak Bulgaristan ve Yunanistan olmak üzere her iki snr ve ithalat ve ihracat olmak üzere her iki yön için hesaplanan Net Transfer Kapasite (NTK) deerine kadar artrlacaktr. Türkiye Elektrik Sisteminin ENTSO-E sistemine entegrasyonu ile birlikte bat komularmz dndaki ülkeler ile senkron paralel çalma ancak bu ülkelerin de belirli standartlar ve ilemleri yerine getirmesi ve ENTSO-E’nin onay çerçevesinde mümkün olacaktr. Bu durumda ENTSO-E balantsn salayan hatlarn dndaki mevcut tüm enterkonneksiyonlarmzn ENTSO-E kurallarna göre çaltrlmas gerekmektedir. ENTSO-E kurallarna göre, DC balant, pasif izole bölge ve ünite yönlendirme yöntemi, bu sistemle paralel çalmaya balayan bir ülkenin üçüncü ülkelerle enerji al/verilerinde kullanlan yöntemlerdir. 7.11. Elektrik Piyasas Yasasn Deitirmek Neden Gereklidir? Elektrik enerjisinin en önemli özellii, depo edilememesidir. Bu nedenle elektrik enerjisi talep kadar üretilmeli ve üretildii anda tüketilmelidir. Üretim ile tüketim arasndaki bu hassas dengeyi salayabilmek için elektrik sektöründe planlama zorunluluu vardr. Elektrik planlamasnda talep tahminleri gerçee yakn olmaldr. Talep tahminleri yüksek tutulduunda gereinden fazla yatrm yaplmasna ve israfa sebep olaca gibi, düük talep tahminleri de yetersiz elektrik üretimine dolays ile talebin karlanamamasna neden olacaktr. Sosyal ve ekonomik hayatmzn devamllnda baat bir rol oynayan elektrik enerjisinde planlama bu bakmdan çok önemlidir. Plan dahilinde yaplacak elektrik üretim tesisleri yatrmlar ile birincil kaynaklarn daha verimli kullanlmas salanabilecei gibi elektrik üretiminde kaynaktan tüketime kadar olan aamalarda ihtiyaca uygun maliyet oluaca için elektrik fiyatlar sürdürülebilir seviyelerde olacaktr. 2001 ylnda yürürlüe giren Elektrik Piyasas Yasas ile kabul edilen serbest piyasa politikas sonucunda elektrik yatrmlarnn yaplmasnda planlama terk edilmi, yeni yatrmlarn yaplmas sektörde yer alan yatrmclarn kendi tercihlerine braklmtr. Bu çerçevede, serbest piyasa koullarnda ihtiyacn üzerinde kapasite oluaca böylece üretim aamasnda katlmclar arasnda rekabet oluaca beklenmitir. Dünya Enerji Konseyi Türk Milli Komitesi • Enerji Raporu 2011 173 Ancak, rekabet beklentisi olan ürün elektrik olduunda durum oldukça farkldr. Oldukça yüksek maliyetli yatrmlarn gerektii ve tüketilecei anda üretilmesi gereken elektrik enerjisi üretimi için ihtiyacn çok üzerinde kapasite kurulaca ve rekabet oluaca beklentisinin gerçekçi olmayaca imdiye kadar olan gelimeler sonucunda görülmütür. Mevcut durumda, elektrik üretim tesisleri yatrmclar istedikleri yerde, istedikleri kaynaa bal olarak, istedikleri zamanda, istedikleri teknolojiye bal olarak yatrm yapma olanana sahiptir. Bu durum ise ihtiyacn fazlas yatrm yaplmasna neden olabilecei gibi ihtiyac karlamayacak miktarda yatrm yaplmas sonucunu da getirebilecektir. Yeni yatrmlarn yaplmasnda yatrmclar için yüksek miktarda kar etmek en önemli tercih sebebi olduundan son yllarda yaplan yatrmlarda azalma yaanmaktadr. 2001-2010 yllar arasnda elektrik üretim tesisleri için lisans alan üretim irketlerinin gerçekletirdikleri üretim tesislerinin toplam ancak 12700 MW civarnda olmas da yukarda belirttiimiz görüü desteklemektedir. Geçmi yllarda özel teebbüs ylda ancak 1500 MW toplam gücünde yatrm yapabilmitir. Oysa yllk % 6-7 arasndaki elektrik talep artn karlayabilmek için her yl sisteme en az 3000-3500 MW kapasitede üretim tesisi eklenmesi gerekmektedir. Özel teebbüsün mali gücü ylda ancak bunun yarsn karlayabildiine göre kalan yarsn gerçekletirmek için kamunun (EÜA) devreye girmesi kaçnlmazdr. Ancak, yasal bir engel olmamasna ramen mevcut durumda EÜA tarafndan yeni kapasite yatrm yaplmas mümkün görünmemektedir, bunun için yasal deiikliklere gidilmesi zorunluluu bulunmaktadr. Bu sonuçlar da göstermektedir ki 1990’l yllarn bandan itibaren neo-liberal ekonomistlerin savunduu elektrik yatrmlarnda kamuyu dlayan serbest piyasa politikasnn ülkemiz için geçerlilii tartmaldr. Yalnz ülkemizde deil son global ekonomik kriz sonrasnda bu husus bir çok ülke için tartma konusudur. Elektrik sektöründe serbest piyasa modelinin ülkemiz için dourduu olumsuz sonuçlar giderebilmek için bir an önce elektrik enerjisi politikas deitirilmelidir. Getirilecek yeni elektrik enerjisi politikas aadaki unsurlar kapsamaldr: Elektrik üretim, iletim datm faaliyetleri, kamu yararn gözeten uzun vadeli bir elektrik planlamasna göre yürütülmelidir. Elektrik üretimi öncelikle yerli yakt kaynaklarmza dayal olmaldr. Elektrik üretimi olumas beklenen elektrik talebini belli bir yedekle karlayabilecek miktarda ve tüketicilerin ödeme güçlerine uygun ucuzlukta olmaldr. Elektrik hizmeti kesintisiz olmal bunu temin için de bakm hizmetleri ve yenileme yatrmlar gecikmeden zamannda yaplmaldr. Elektrik sektörü ülkenin sosyal ve ekonomik kalknmasn salayacak ekilde yaplandrlmal, kamu ve özel sektörün bir arada ve eit artlarda çalmas salanmaldr. Elektrik sektörü yatrmlar için yeterli kaynak yaratabilmek için sektörde spekülatif kar amaçl faaliyetlere izin verilmemeli, elektrii ticari bir meta olarak gören anlay terk edilmelidir. Elektrik sektörü öncelikle sektör içi tasarruflara dayal bir yatrm politikas gerçekletirecek yapda olmaldr. 174 Dünya Enerji Konseyi Türk Milli Komitesi • Enerji Raporu 2011 Elektrik enerjisi üretim ve tüketiminde verimlilie önem verilmelidir. Elektrikte arz güvenilirliinin salanmasnda kamunun yeterli mali kaynak salayabilmesi için elektrik tesislerinin özelletirilme faaliyetlerine son verilmeli veya özelletirmeden elde edilecek gelirler kamu elektrik yatrmlar için harcanmaldr. Elektrik enerjisi üretim, iletim ve datm tesisleri çevre ile uyumlu olmal bu tesislerin çevreyi kirletmeyecek ekilde ina edilmesi ve iletilmesi salanmaldr. Enerji yatrmlarnda karbon salnm düük teknolojilere öncelik verilmeli ve desteklenmelidir. Kaynaklar 1. 2. 3. 4. 5. TMMOB Hidrolik Santrallar Raporu – Ekim 2011 TEA Genel Müdürlüü TEA statistikleri EPDK Raporu, 2011 DEK-TMK Türkiye Enerji Raporu -2004 (Elektrik Enerjisi Sektörü) Dünya Enerji Konseyi Türk Milli Komitesi • Enerji Raporu 2011 175 176 Dünya Enerji Konseyi Türk Milli Komitesi • Enerji Raporu 2011 8. DÜNYA’DA VE TÜRKİYE’DE BİYOYAKIT (BİYOETANOL, BİYODİZEL ve BİYOGAZ) SEKTÖRÜ 178 Dünya Enerji Konseyi Türk Milli Komitesi • Enerji Raporu 2011 8. DÜNYA’DA VE TÜRKYE’DE BYOYAKIT BYODZEL ve BYOGAZ) SEKTÖRÜ 8.1. Biyoyaktlar Hakknda Genel Bilgi (BYOETANOL, Yakn bir geçmie kadar az gelimi ülkelerin enerji tüketiminde büyük paya sahip olan ve genellikle dorudan yakma sonucu elde edilen biyokütle enerjisi, günümüzde modern teknoloji kullanlarak üretilen, gelimi ülkelerin enerji portföyünde yer bulan ve ciddi politikalarla yaygnlatrlmaya çallan, çevre dostu, stratejik bir enerji kaynadr. Dier yenilenebilir enerji kaynaklarndan farkl olarak biyokütle hem yakt, hem elektrik elde edilebilen ve krsal kesimin ekonomisini gelitiren tek kaynaktr. Modern tekniklerle elde edilen biyokütle enerjisi yaygn olarak biyoyakt ad ile anlmaktadr. Gaz, sv ve kat olmak üzere snflandrlabilen biyoyaktlar, otomobillerde, ar vastalarda, uçaklarda, trenlerde, gemilerde ulatrma yakt olarak kullanlmasnn yan sra doalgazn kullanld her alanda (elektrik, snma, piirme, soutma) kullanlabilmektedir. Sv biyoyaktlardan biri olan biyoetanol, benzin ve son yllarda motorinle de harmanlanarak kullanlabilen, biyodizel ise motorinle harmanlanarak kullanlabilen veya dorudan motorin yerine kullanlabilen bir biyoyakttr. Biyogaz ise elektrik üretiminde kullanlabildii gibi, zenginletirilerek doal gazn tüketilebildii her alanda kullanlmaktadr. Kat biyokütle örnekleri biyobriketler, biyopelletler, kömür ve odunun kullanld her alanda kullanlabilmektedir. Ayrca biyokütleden gazlatrma, piroliz, plazma teknii vb termokimyasal yöntemlerle gaz ve sv biyoyaktlara eriilmesi, elektrik üretilmesi ve pek çok kimyasal ürün elde edilmesi mümkündür. 8.2. Biyoyaktlarn Dünya’da Kullanm Adna biyoyakt denmemi olsa da insanolu yüzyllardr bu kayna kullanmaktadr. Günümüzde de halen yakt olarak yararlanlmakta olan odun, tezein yan sra, hint ya msrllar tarafndan aydnlatma yakt olarak, yer fst ya 1898’te Paris Dünya Fuar’nda sergilenen dizel araçta yakt olarak kullanlmtr. lk ticari biyodizel Avusturya’da 1988’de üretilmi, ilk sanayi tesisi 1991’de kurulmutur. 2009 ylnda 14,8 milyar litre olan dünya biyodizel üretiminin 9,1 milyar litresi Avrupa Birliinde gerçeklemitir. 2010 ylnda ise AB’nin üretim kapasitesinin 21,4 milyar litre olmasna karlk dünya biyodizel üretimi yaklak 20 milyar litre olarak kaydedilmitir. En büyük üretici ülkeler AB bölgesinde olup, Almanya, Fransa, spanya ve talya’dr. Temmuz 2010 tarihi itibar ile AB’de faaliyette olan 245 adet biyodizel tesisi vardr. Dünya Enerji Konseyi Türk Milli Komitesi • Enerji Raporu 2011 179 Dünya’da üretilen 6 birim sv biyoyakttan 1 birimi biyodizel, 5 birimi biyoetanoldür. Biyoetanol dier bir deile yakt alkolü, 1930’lu yllardan beri Brezilya’da üretilmekte ve kullanlmakta olan bir biyoyakt olmasna karn ardarda yaanan petrol krizleri sonrasnda dünyada da önem kazanmtr. 2010 ylnda dünyada 101,4 milyar litre biyoetanol üretilmitir. En büyük üretici ülkeler ABD ve Brezilya’dr. ABD’de biyoetanol üretimi 2010 ylnda bir önceki yla göre % 17,2 artarak 49,4, Brezilya’da ise % 10 artarak 28,7 milyar litreye ulamtr. Avrupa Birliinde 2009 ylnda 5,6 milyar litre olan biyoetanol üretimi 2010 ylnda 6,5 milyar litre olarak kaydedilmitir. Tablo 1’de 2008-2010 döneminde dünyada biyoetanol üretim verileri görülmektedir. Tablo 8.1. Dünya Biyoetanol Üretimi (milyon litre) Ülkeler 2008 2009 2010 36388 42.177 ABD 49.440 27.146 26.075 Brezilya 28.680 6.900 7.300 Çin 7.000 2.063 1.588 Hindistan 1.938 1.545 1.790 Fransa 1.850 950 1.320 Kanada 1.500 815 1.015 Almanya 1.120 350 390 ngiltere 650 535 513 Rusya 544 417 540 spanya 620 574 662 Tayland 795 370 360 Ukrayna 370 270 342 Kolombiya 342 186 216 Polonya 270 236 244 Arjantin 345 200 220 Endonezya 250 160 169 Güney Kore 172 111 115 talya 110 4.338 4.865 Dier Ülkeler 5.374 DÜNYA 83.554 89.901 101.370 (Toplam) Kaynak: World Sugar Statistics, F.O.LICHT, 2011 2010 ylnda sadece Brezilya’da 335, ABD’de 204, Avrupa Birliinde 79 adet biyoetanol tesisi bulunmaktadr. ABD en büyük biyoetanol üreticisi olmakla birlikte son yllarda Brezilya’dan ciddi miktarlarda ithalat yaplmaktadr. Biyoyaktlar bata ABD ve Avrupa Birlii ülkeleri olmak üzere pek çok gelimi ülkenin enerji portföyünde ciddi bir yer tutmu ve 1990’l yllardan bugüne kadar çeitli politikalarla ve büyük bütçeli projelerle desteklenmitir. 180 Dünya Enerji Konseyi Türk Milli Komitesi • Enerji Raporu 2011 Genellikle organik atklar ve enerji bitkilerinden elde edilen biyogaz günümüzde pek çok gelimi ülkenin enerji portföyünde geni yer bulmaktadr. Almanya’da 4078 biyogaz tesisinden elde 12 milyar kWh elektrik 3,5 milyon evin enerji ihtiyacn karlamaktadr. 11.000 kiinin istihdam edildii sektörde 2020 ylnda tüketilen elektriin %20’sinin yaklak 85 milyar kWh’inin biyogazdan karlanmas hedeflenmektedir. AB’nde biyogazn ulatrma yakt olarak kullanm da giderek yaygnlamaktadr. Örnein sveç’te 10 yl akn süredir biyogazla çalan otobüsler, kamyonlar, otomobiller mevcuttur. 2005 ylndan bu yana trenlerde biyogaz kullanlmaktadr. sveç’te biyogaz kullanm vergiden muaftr. Sat fiyat akaryakttan %20-25 daha azdr. Biyogazl araçlara ücretsiz park yeri salanmakta, biyogazl firma araçlarnn araç vergilerinde indirim uygulanmaktadr. sveç’te de biyogaz, doal gazn kullanld her alanda kullanlmakta ve 2020 ylnda doalgazdan tamamen vazgeçilerek biyogaz kullanmna geçilmesi hedeflenmektedir. 8.3. Ülkelerin Biyoyaktlara Bak Açs Ülkeler enerji arz güvenliini artran, çevresel negatif etkileri minimum olan her türlü seçenei deerlendirmekte ve uyguladklar politikalar ile sektörün gelimesini salamaktadrlar. Amerika’da 1990’l yllarn balarnda biyoetanol sektörünün öncülüünde balayan biyoyakt serüveni biyodizel ve biyogazn da sektörde yer almasyla sürdürülmektedir. ABD’de biyoyakt üretimi ve tüketimi her dönemin bakan tarafndan desteklenmitir. Bakan Bush tarafndan zaman zaman tesislere yaplan ziyaretlerle kamuoyunun konuya dikkati çekilmi, verilen tevikler ve uygulanan izleme politikalar ile sektörün ve teknolojinin geliimi salanmtr. 3 Austos 2006 tarihinde ABD yönetimi biyoyakt aratrmalar için 250 Milyon $ bütçe ayrm, biyoyakt ar-ge çalmalarnn daha planl yürütülebilmesi için Yüksek Teknoloji Biyomerkezi kurulmas karar alnmtr. 2006 ylnda yürürlükte olan Yeni Enerji Yasasnda 2012 ylnda 7,5 milyar galon yenilenebilir yakt tüketimi hedeflenmi, bu hedefe 2008 ylnda ulalmtr. Yeni hedef 2017 ylnda 35 Milyar galon/yl (130 milyar lt/yl)’dr. 2011 ylnn Ocak aynda Bakan Obama tarafndan yaplan açklamada biyoyakt teviklerinin sürdürülecei, petrol ürünlerinin tevik edilmeyecei bildirilmitir. Yine 2011 yl Ocak aynda “Biyoyakt Pazarnn Geniletilmesi Yasa Tasars” görümelere açlmtr. Fleksi yaktl (E85) araçlarn, biyoyaktl pompalarn ve yenilenebilir yakt boru hatlarnn saylarnn artrlmasn amaçlayan yasa tasarsna göre Amerika Birleik Devletlerinde, 2015 ylnda üretilecek araçlarn %50’sinin, 2016’da üretilecek araçlarn %90’nn E85 yaktl araç olmas hedeflenmektedir. Hali hazrda 2600 adet E85 yakt istasyonun yan sra pek çok B15, B20 istasyonlar da bulunmaktadr. Austos 2011 tarihinde Beyaz Saray’dan yaplan bir açklamaya göre; ABD’de havaclk ve denizcilik tamaclnda biyoyakt kullanm ile ilgili kapsaml bir proje Dünya Enerji Konseyi Türk Milli Komitesi • Enerji Raporu 2011 181 balatlmtr. ABD Tarm ve Enerji Bakanlklar, Hava ve Deniz Kuvvetleri ile özel sektörün katlmyla sürdürülecek olan bu projeyle askeri ve ticari ulamda kullanlmak üzere gelimi biyoyaktlar üretilecektir. Proje 3 yl sürecek olup, bu süre zarfnda 510 milyon dolarlk yatrm yaplmas planlanmaktadr. Mart 2011’de Obama tarafndan açklanan “Güvenli Enerji Gelecei” plan kapsamnda yürütülecek bu proje ile ABD’nin her yl 300 milyar dolarlk bütçe gerektiren petrol bamllnn azaltlmas hedeflenmektedir. Birinci kuak biyoyaktlardan daha da ötesine dikkat çeken Obama, ileri düzey yenilenebilir ulam yaktlarnn 21. yüzyln en önemli ulusal endüstrisi olacan söylemitir. Bu nedenle bir an önce selülozik teknolojilerin ticariletirilerek, msr kullanmaktansa biyokütle ve atk materyallerden faydalanlmas gerektiinin altn çizmitir. Son günlerde kredi ABD’de krizden çk önlemlerinden biri biyotaktlar olarak ele alnmaktadr. Obama’nn 9 Eylül 2011 tarihindeki konumasnda da ileri kuak biyoyaktlarn üretiminin artrlmasyla ABD’nin tekrar 1 numara olaca vurgulanmtr. "25x25" sloganyla 2025 ylnda toplam enerji tüketiminin % 25’inin yenilebilir kaynaklardan karlanmasn hedefleyen ABD’de, biyoyakt konusunda oluturulan bir eylem plan uygulanmaktadr. Bu eylem plannn ana faaliyetleri Sürdürülebilirlik, Hammadde Üretimi, Hammadde Lojistii, Dönüüm Bilimleri ve Teknolojisi, Datm için Altyap, Karm Oluturma, Çevre, Salk ve Güvenlik olarak belirlenmitir. 2010 ylnda, sadece biyoetanol sektörü tarafndan ABD ekonomisine 53,6 milyar $’lk katma deer yaratlm, hane halk gelirinde 36 milyar $’lk art salanmtr. Ayrca, 70.400’ü dorudan istihdam olmak üzere toplam 400.677 kiiye istihdam yaratlm, Federal Hükümet için 7 milyar $, eyalet ve ehir yönetimlerine de 4 milyar $ olmak üzere 11 milyar $ yeni vergi haslat salanmtr. Dier yandan, petrol ithalatnda 445 milyon varil azalma, buna karlk 34 milyar $ tasarruf kaydedilmitir. Brezilya dünyada biyoetanol kullanmnn öncüsüdür. Brezilya’da biyoetanol ilk kez 1931 ylnda benzine % 5 katlarak kullanlm, 1938’de konu ile ilgili yasal düzenleme yaplmtr. Karm oran 1993 ylnda % 22’ye çkartlmtr. Son yllarda ise karm oran biyoetanol fiyatlarna bal olarak % 20-26 arasnda uygulanmaktadr. Bununla birlikte Brezilya’da %85 biyoetanollü benzin kullanan fleksi araç kullanm oldukça yaygndr. 1979 ylnda uygulanmaya balayan Proalcool Program ile eker kamndan biyoetanol üretimi çeitli teviklerle sürdürülmektedir. 6 milyon ha arazide (Brezilyadaki tarm arazilerinin %0,7’si) eker kam tarm yaplmaktadr. Brezilya’nn Pro-alcool program kapsamnda Tarmsal Gelime Bakanl, biyodizel ticareti ve datmn yapan büyük firmalarn kulland hammaddelerin %50’sini küçük çiftçilerden salamas zorunluluu sayesinde ülkenin kuzey dou bölgesinde 2004 sonrasnda 100,000 yeni i imkan yaratlmtr. 182 Dünya Enerji Konseyi Türk Milli Komitesi • Enerji Raporu 2011 Brezilya’da 1 milyon kii biyoetanol sektöründen karnn doyurmaktadr. 335 adet biyoetanol fabrikas bulunan ülkede 186 milyar dolar’lk petrol tasarrufu salanmtr. Kam ekeri Sanayileri Birlii “UNICA”ya göre 2012 yl itibariyle fabrikalarn saysnn 409’a ve toplam etanol üretiminin 35,7 milyar litreye ulamas beklenmektedir. AB’de biyoyaktlar enerji güvenlii, tarmsal kalknma ve küresel snmayla mücadele açsndan büyük önem tamaktadr. 1990’l yllardan bu yana gelitirilen politikalar çerçevesinde yaymlanan çeitli resmi belgelerle biyoyakt kullanmna ilikin çeitli hedefler belirlenmi, bu hedefleri gerçekletirmek üzere stratejiler gelitirilmi, tevik sistemleri oluturmu ve yol haritalar hazrlamtr. Biyoyakt üretiminin yan sra enerji tarmn da destekleyen politikalar gelitirilmitir. AB’de 1997 ylnda yaymlanan Beyaz Belge Bildirisi ile 2020 ylnda 5 milyon ton sv biyoyakt (biyodizel, biyoetanol) kullanm hedeflenmi, 2000 ylnda yaymlanan Yeil Belge, 2003 ylnda çkartlan Biyoyakt Tevik Direktifi, 2005’te yürürlüe giren Kyoto Protokolü, 2006’da yaymlanan Biyoyakt Strateji Belgesi gereince, üye ülkeler biyoyakt üretimi ve kullanm konusunda önemli politikalar oluturmulardr. Hedeflerin gerçeklemesi için pek çok Avrupa ülkesinde biyoyakt kullanm zorunluluktur ve çeitli desteklerle kullanm ve üretimi yaygnlatrlmaktadr. AB Komisyonu tarafndan hazrlanan Vizyon 2030 belgesinde, 2030 ylnda % 25 biyoyakt kullanm öngörülmektedir. Bununla birlikte ticari geliimini tamamlayan birinci kuak biyoyaktlarn (biyodizel, biyoetanol, biyogaz vb) ardndan, 2010’dan itibaren ikinci kuak biyoyakt üretiminin ticarilemesi ve bu sürecin 2020’de tamamlanarak biyorafinerilere geçilmesi, 2030–2050 döneminde de entegre biyorafinerilerin yaygnlatrlmas hedeflenmektedir. AB 2020 ylnda enerji tüketiminin %20’sini yenilenebilir enerjiden karlayacaktr. Bu çerçevede her bir üye ülke için ulatrma sektöründe %10 biyoyakt kullanm hedefi konulmutur. Hedefler 2008 ylnn Aralk aynda yaymlanan Yenilenebilir Enerji Direktifinde de yer almakla birlikte biyoyaktlarn sürdürülebilirlik kriterleri çerçevesinde üretilmesini ve/veya ithal edilmesini art komaktadr. Bu kouldan hareketle AB Komisyonunda, 2008 ylndan bu yana biyoyaktlarn sertifikalandrlmas üzerine yaplan çalmalar tamamlanm ve Avrupa Birliine üye ülkelerde biyoyaktlarn çevreye zarar vermeden üretilmesi ve ithal edilmesini salayacak olan “Sürdürülebilirlik Kriter Paketi” 10 Haziran 2010 tarihinde Komisyon tarafndan kabul edilmitir. Sürdürülebilirlik Kriter Paketine göre, fosil yaktlara nazaran % 35 sera gaz tasarrufu salayan biyoyaktlar sertifikalandrlacaklardr. Bu deer 2017 ylnda % 50, 2018 ylnda %60 olarak uygulanacaktr. Bununla birlikte gda amaçl tarm arazilerinde ve biyoçeitlilii yüksek alanlarda yetitirilen biyoyakt hammaddelerinden üretilen biyoyaktlara sertifika verilmeyecektir. AB’de ve dünyada biyoyaktlar ve biyodizel konusunda Almanya öncü bir ülkedir. Biyoyaktlar “Yenilenebilir Enerji Kaynaklarna Öncelik Tanma Yasas” kapsam Dünya Enerji Konseyi Türk Milli Komitesi • Enerji Raporu 2011 183 içinde deerlendirilmektedir. 2007’den itibaren biyoyaktlara kademeli vergi uygulamasna balanm ancak biyodizelin çiftçi yakt olarak kullanmnda vergi istisnas getirilerek enerji tarm desteklenmitir. Milyon tonluk biyodizel üretimi her geçen yl artmaktadr. Almanya 01.01.2007’den geçerli olmak üzere Enerji Vergisi Kanunu ile Biyoyaktlara kullanm zorunluluu getirmitir. Buna göre Motorinde (enerji deeri olarak) %4,4 (Hacimce %5’e denk gelmektedir), Benzinde %1,2 (2007), %2 (2008), 2,8 (2009), %3,6 (2010) zorunlu kullanm uygulanmaktadr. Biyodizel ve biyoetanolün yan sra biyogaz sektörünün de gelitii Avrupa’da enerji bitkilerinin yetitirilmesi ve biyogazdan elde edilen elektrik tevik edilmektedir. Genellikle organik atklar ve enerji bitkilerinden elde edilen biyogaz günümüzde pek çok gelimi ülkenin enerji portföyünde geni yer bulmaktadr. Almanya’da 4078 biyogaz tesisinden elde 12 milyar kWh elektrik 3,5 milyon evin enerji ihtiyacn karlamaktadr. 11.000 kiinin istihdam edildii sektörde 2020 ylnda tüketilen elektriin %20’sinin yaklak 85 milyar kWh’inin biyogazdan karlanmas hedeflenmektedir. AB’nde biyogazn ulatrma yakt olarak kullanm da giderek yaygnlamaktadr. Örnein sveç’te 10 yl akn süredir biyogazla çalan otobüsler, kamyonlar, otomobiller mevcuttur. Halihazrda sveç’teki otomobilerin %60’ biyogaz ile çalmaktadr. 2005 ylndan bu yana trenlerde de biyogaz kullanlmaktadr. 2005 ylndan bu yana trenlerde de biyogaz kullanlmaktadr. Ülkede 2005’de 160 GWh(16 milyon litre petrole edeer) 2006’da 230 GWh (23 milyon litre petrole edeer) biyogaz üretilmitir. 1999 tarihinden bu yana biyogaz standard kullanlmakta olan sveç’te 2007 yl rakamlarna göre 68 özel biyogaz istasyonu, 27 belediyeye ait biyogaz dolum istasyonu mevcuttur. sveç’te biyogaz kullanm vergiden muaftr. Sat fiyat akaryakttan %20-25 daha azdr. Biyogazl araçlara ücretsiz park yeri salanmakta, biyogazl firma araçlarnn araç vergilerinde indirim uygulanmaktadr. sveç’te de biyogaz, doal gazn kullanld her alanda kullanlmakta ve 2020 ylnda doalgazdan tamamen vazgeçilerek biyogaz kullanmna geçilmesi hedeflenmektedir. Biyoyaktlar AB’de Kyoto Protokolü’nün gereklerinin yerine getirilmesi konusundaki çalmalar kapsamnda da öncelikli olarak ele alnmaktadr. AB ve ABD’nin yansra Brezilya, Kanada, Malezya, Tayland, Çin, Kolombiya, Filipinler vb. pek çok ülkede biyoyaktlarla ilgili harmanlama zorunluluklar uygulanmaktadr. 8.4. Ülkemizde Biyoyakt Sektörü Ülkemizdeki biyodizel ve biyoetanol çalmalarnn balangc 2000’li yllarn balarna rastlamaktadr. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanl tarafndan yürütülen Biyoenerji Projesi ile yatrmclar 2000’li yllarn balarnda biyoenerji ile tanm ve yatrmclarn konuya ilgisi büyük olmutur. Bu çerçevede, ksa sürede pek çok biyodizel tesisi kurulmu, hatta baz kimya fabrikalar biyodizel tesislerine dönütürülmütür. Geçtiimiz yllarda Türkiye’de 56’s lisansl olmak üzere 200’den 184 Dünya Enerji Konseyi Türk Milli Komitesi • Enerji Raporu 2011 fazla biyodizel tesisi kurulmutur. Kurulan biyodizel tesislerinin toplam kapasiteleri 1,5 milyon ton civarnda olmakla birlikte yerli hammadde bulunmamas nedeniyle pek çok tesisin kapand bilinmektedir. 14 Eylül 2011 verilerine göre EPDK’da kaytl 36 firma biyodizel üretim lisansna sahiptir. Ancak yerli tarm ürünlerinden aktif biyodizel üretimi yapan sadece bir firma (DB Tarmsal Enerji Sanayi Ve Ticaret A.) bulunmaktadr. zmir’de faaliyet gösteren firma Eskiehir’den Turhal’a, Uak’tan Siirt’e kadar verimsiz tarm arazilerinde yetitirilen aspir bitkisi ile biyodizel üretimini gerçekletirmektedir. Çevre Bakanl verilerinde 3 adet tesis atk yadan biyodizel üretimi için izinli görünse de bunlardan sadece 1 tanesi EPDK’dan lisansldr ve aktif üretim yapmaktadr (Ezici Biyodizel). Çok yakn bir gelecekte de firmann biyodizel üretiminden vazgeçerek elektrik üretimi yapmay planland bilinmektedir. Ülkemizde yerli hammadde ile üretilen biyodizelin motorinle harmanlanan %2’lik dilimi ÖTV’den muaftr. 27.09.2011 tarihli Resmi Gazetede yaymlanarak yürürlüe giren EDK Karar gereince piyasaya akaryakt olarak arz edilen motorin türlerinin, yerli tarm ürünlerinden üretilmi biyodizel (ya asidi metil esteri-YAME) içeriinin 1 Ocak 2014 tarihi itibariyle en az yüzde 1, 1 Ocak 2015 tarihi itibariyle en az yüzde 2, 1 Ocak 2016 tarihi itibariyle en az yüzde 3 olmas zorunluluu getirilmitir. Biyoetanol pazarnda ise daha istikrarl bir süreç ilemitir. Biyodizele benzer ekilde 2000’li yllarn banda balayan biyoetanol akm istikrarl yaplanma ile günümüze kadar gelse de bugüne kadar kullanm zorunluluu olmamas nedeniyle sektörde bir canllk salanamamtr. Ülkemizde, biyoetanol sektöründe mevcut durumda 3 üretim tesisi bulunmaktadr. Bununla birlikte Eskiehir eker Fabrikas Alkol Üretim Tesisinde de yakt alkolü üretimine dönük yatrm yaplmtr. Yasal düzenlemeleri Tütün ve Alkol Piyasas Düzenleme Kurumu tarafndan yaplmaktadr. Türkiye’de kurulu biyoetanol üretim kapasitesi 149,5 milyon litredir. Bunun %56’lk ksm, 84 milyon litre ile bir çiftçi kuruluu olan Pankobirlik çats altnda yer alan Konya eker Tic. ve San. A..’ye aittir. Hammadde olarak eker pancar ve eker prosesinin art olan melas kullanlmaktadr. Dier 2 tesis Bursa (Kemalpaa) ve Adana’da kurulu olup msr ve budaydan üretim yaplmaktadr. Ülkemizin biyoetanol kurulu kapasitesi benzin tüketimimizin yaklak %7’sini karlar durumdadr. Ancak pazarda yer alan biyoetanol benzin tüketimimizin %1’inin çok altndadr. Ülkemizde sadece eker pancarna dayal biyoetanol üretim potansiyeli 2–2,5 milyon ton civarndadr. Bu deer 2010 yl benzin tüketimimizin tümünü karlamaktadr. Ülkemizde biyodizelde olduu gibi biyoetanolde de yerli hammadde ile üretilen biyoetanolün benzinle harmanlanan %2’lik dilimi ÖTV’den muaftr. EPDK'dan yaplan açklamaya göre, piyasaya akaryakt olarak arz edilen benzin türlerine, 1 Ocak 2013 tarihinden itibaren yüzde 2, 1 Ocak 2014 tarihi itibariyle de en az yüzde 3 orannda yerli tarm ürünlerinden üretilmi yakt etanolü (biyoetanol) ilave edilmesi zorunlu klnmtr. Dünya Enerji Konseyi Türk Milli Komitesi • Enerji Raporu 2011 185 Dier yandan Gda, Tarm ve Hayvanclk Bakanl’na bal olan Karadeniz Aratrma Merkezi bünyesinde kurulmakta olan Enerji Tarm Aratrma Merkezinin 2011 ylnn sonunda hizmete girmesi beklenmektedir. Merkezin öncelikli çalma konularndan birisi ileri kuak biyoyakt teknolojileri dorultusunda olaca bildirilmektedir. Biyogaz konusunda ülkemizdeki profesyonel çalmalar 1980 ylnda Tarm Bakanl bünyesinde balam olmasna ramen, sürdürülememitir. Vizyon 2023’e göre, modern biyokütle alannda 2005 itibaryla balamas planlanan çalmalar çerçevesinde, 2010 Yl’na kadar biyokütle gazlatrma aratrmalarnn yaplmas ve pilot tesislerin kurulmas, 2018 Yl’nda küçük (1-3 MW) ve orta (5-10 MW) ölçekli biyokütle gazlatran kojenerasyon tesislerinin kurulmas öngörülmütür. Yine Vizyon 2023’e göre, 2009 Yl’nda organik atklarn bertaraf edilmesi amacyla evler için 20 m3 metan/ton organik madde kapasiteli anaerobik çürütme reaktörlerinin tasarlanmas, 2012’de, gaz s enerjisine dönütüren reaktörlerin tasarlanmas, 2014’te ise elde edilen gaz elektrik enerjisine dönütüren reaktörlerin tasarlanmas öngörülmektedir. 2016 Yl’nda ise gazn temizlenerek hidrojen gaz elde edilmesi ve 2018 Yl’ndan sonra biyokütleden de elde edilebilen hidrojen teknolojisinin tatlarda uygulanmas beklenmektedir. Her ne kadar öngörüler ve hedefler konulsa da bir strateji çizilmedii ve eylem planlar hazrlanmad için 2012’ye adm attmz u günlerde beklenen gelimeler kaydedilememitir. Bununla birlikte, geçtiimiz birkaç ylda biyogaz sektörünün dünyadaki geliimine paralel olarak ülkemizde de çalmalar yeniden balamtr. Bu süre zarfnda gündemde olan “Yenilenebilir Enerji Kaynaklarnn Elektrik Üretimi Amaçl Kullanmna likin Yasa 2011 ylnn Ocak aynda yürürlüe girmitir. Yasaya göre biyokütleden elde edilen elektrik 10 yl süre ile 13,3 dolar centten alm garantisine sahiptir. Bu deer yatrmcnn beklentisinden az olduu için aslnda patlama noktasnda olan sektörde beklenen büyüme ne yazk ki gerçekleememitir. Bununla birlikte Haziran 2011 tarihinde resmileen “Yenilenebilir Enerji Kaynaklarndan Elektrik Enerjisi Üreten Tesislerde Kullanlan Aksamn Yurt çinde malat Hakknda Yönetmelik” gereince yerli kaynaklarla kurulan tesisler için 5 yllna verilen tevikler bir nebze olsun kurtarc olmutur. Ülkemizde biyogaz sektörü bata Ankara, stanbul, Bursa, Kayseri, Gaziantep, Samsun vb baz ehirlerimiz olmak üzere çöpten biyogaz üretimi, baz sanayi tesisleri ve belediyelerin atk su ve tesislerinden biyogaz üretimi, Orman ve Su leri Bakanl tarafndan Anadolu’nun farkl yörelerinde yürütülen gazifikasyon demonstrasyon projeleri ve özel sektörde yürütülmekte olan saylar az da olsa nitelikli biyogaz projelerinden olumaktadr. 22,6 MW’lk elektrik üretim kapasitesine sahip olan Ankara-Mamak çöplüünden elde edilen elektriin yan sra oluan atk s çöplük arazisinde kurulan seralarda kullanlmaktadr. Ayrca toplamda 2.000 m2’ye tamamlanacak havuzlarda verimli bir biyoyakt hammaddesi olan algler (su yosunu) yetitirilmektedir. TÜBTAK-MAM tarafndan zmit Belediyesi ortakl ile kurulan, 186 Dünya Enerji Konseyi Türk Milli Komitesi • Enerji Raporu 2011 küçük ve büyük ba hayvan atklar ile park ve bahçe atklarndan üretim yapan 330 kW’lk biyogaz tesisi bu yl hizmete alnmtr. Ülkemizde 13 Ekim 2011 tarihi itibar ile, EPDK’dan iletme lisans alan 23 adet biyokütle santral bulunmaktadr. Pek çounun iletmede olduu bu santrallarn toplam elektrik üretim kapasitesi yaklak 131 MW’tr. Bunlara ilaveten toplam 8,32 MW kapasiteli 3 tesise de lisans verilmesi uygun görülmütür. Dier yandan hayvan varlmz sürekli azalmasna ramen TUK, FAO ve Tarm Bakanl verilerine göre 2010 ylnda 11,4 milyon büyükba, 29,2 milyon küçükba ve 238 milyon kümes hayvan varlmz bulunmaktadr. Literatür verilerine göre 1 büyükba hayvan ylda 3,6 ton, bir küçük ba hayvan 0,7 ton, 1 kümes hayvan 0,022 ton ya gübre üretmekte ve 1 ton sr gübresi 33 m3, 1 ton koyun gübresi 58 m3, 1 ton kümes hayvan gübresi 78 m3 biyogaz oluturmaktadr. Basit hesapla ülkemiz yllk hayvan dks biyogaz teorik potansiyelinin büyüklüü tahminen kümes hayvanlar: 401,5 milyon m3, küçükba hayvanlar: 852,6 milyon m3, büyükba hayvanlar 1354,2 milyon m3 2608 milyon m3 gaz üretilebilir. Ülkemizde krsal kesimde ilkel beslenen küçükba ve büyükba hayvan says yldan yla azalrken çiftliklerde çok hayvanl besi hayvancl hzl bir art göstermektedir. Ayn ekilde çok sayl kümes hayvannn bir arada beslendii tavuk çiftlikleri de hzla artmaktadr. Bu durum ise hayvan atklarndan daha büyük tesislerde biyogaz üretimini daha ekonomik hale getirecektir. Türkiye’nin biyogaz potansiyeli 14002000 Btep/yl olduu tahmin edilmektedir. 8.5. Sonuç Biyokütle, dier yenilenebilir enerji kaynaklarndan farkl olarak hem elektrik hem yakt üreten ve krsal kesimde ciddi anlamda sosyo ekonomik katk yaratan bir kaynaktr. Pek çok gelimi ve gelimekte olan ülkenin enerji politikalarnda geni yer edinmitir. Ülkemizde ise çok büyük potansiyeline ramen biyokütle enerjisine gereken önem henüz verilmemektedir. Bununla birlikte 2011 ylnda yaplan düzenlemeler sektörde memnuniyetle karlanmtr. Her ne kadar biyokütleden üretilen elektrik 10 yl süreyle 13,3 dolar cent’ten alm garantisine sahip ise de bu deer, (her ne kadar kullanlan hammaddeye bal olarak deise de) bugünkü koullarda baa ba noktasna denk gelmektedir. Bununla birlikte yerli katk pay ile baz projeler ekonomik olmaktadr. Dier yandan 2013 ve 2014 yllarnda kademeli olarak balanacak biyoetanol ve biyodizel kullanm zorunluluklar biyokütle sektörünü canlandracaktr. Ancak gdayem ve biyoyakt hammaddesi dengesi kurularak planl bir enerji tarmyla bu süreç tamamlanmaldr. Dünya Enerji Konseyi Türk Milli Komitesi • Enerji Raporu 2011 187 Ayrca Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanl tarafndan dier bakanlklarn, kurum ve kurulularn da ibirlii ile Biyokütle Strateji Belgesi oluturulmal, orta ve uzun vade için biyoyakt üretim ve kullanm hedefleri belirlenmeli, hedeflere ulalmas için eylem planlar hazrlanmal, teknoloji platformlar kurulmal, hammadde üreticisinden, biyoyakt kullancsna kadar sektördeki aktörler için uygun destekleme politikalar belirlenmeli ve sektör için bir izleme mekanizmas oluturulmaldr. zleme çalmalarnn sonuçlarna göre strateji ve eylem planlar belli aralklarla revize edilmelidir. Türkiye sahibi olduu zengin biyokütle kaynaklarn, “enerji arz güvenliinin sigortas, krsal kesimin refah” vizyonu ile deerlendirmelidir. Kaynaklar 1. AR, Biyoyaktlar ve Sorunlar, VI. Yeni Ve Yenilenebilir Enerji Kaynaklar Sempozyumu, Kayseri, 21-22 Ekim 2011. 2. AR, F.F. (Editör), “Biyoyaktlar”, Grup Çalmas, Dünya Enerji Konseyi Türk Milli Komitesi Yayn, Yayn no: 0016/2010, ISBN: 978-605-89548-5-4, Poyraz Ofset, Ankara, 2010. 3. Doan, M., Ülkemizin Biyoenerji Potansiyeli ve Ekonomik Deerlendirilmesi Üzerine, Biyokütle Çaltay, Bursa, 7-8 Ekim 2011. 4. Renewable Fuel Association, 2011 5. World Sugar Statistics, F.O.LICHT, 2011 6. www.epdk.org.tr; 2011 188 Dünya Enerji Konseyi Türk Milli Komitesi • Enerji Raporu 2011 9. BİYOKÜTLE’DEN ENERJİ ÜRETİMİ 190 Dünya Enerji Konseyi Türk Milli Komitesi • Enerji Raporu 2011 9. BYOKÜTLE’DEN ENERJ ÜRETM 9.1. Giri Tarm atklar, orman atklar, hayvansal atklar, enerji bitkileri ve benzerleri olarak adlandrlan biyokütle kaynaklarnn oldukça geni kullanm vardr. Bu atklar hayvansal gübre, ormanclk ve orman endüstrisinden aaç atklar, gda ve kat endüstrisi kalntlar, belediyelerin yeil kalntlar, kanalizasyon çamuru, yllk ksa rotasyonlu aaçlklar (okaliptüs, kavak, söüt), çayr, eker bitkileri (eker kam, pancar, süpürge dars), niasta mahsülleri (msr, buday) ve yal mahsüller (soya, ayçiçei, ya algam, palmiye ya) olarak snflanabilir. Biyokütle tabanl bu malzemeler, hem dorudan biyokütle, hem de biyoyakt olarak enerji üretimi amaçl kullanlmaktadr. Ülkemizde 6831 sayl Orman Kanunu’nun 34. ve 37. Maddeleri uyarnca orman artklar kullanlabilir. Bu atklardan enerji üretimi amac için faydalanlmaldr. Aaç ve dier tarmsal kalntlar, endüstride buhar ve elektrik üretmek üzere kojenerasyon santral (CHP: Combine Heat Power) yakt (ya da e yakt) olarak yaklmakta ve ayrca mesken ve ticari bina stmas amacyla da kullanlmaktadr. Küçük ölçekli gazlatrma tesisleri dank küçük yerleim yerleri ve küçük güç santralleri için ideal bir seçenektir. Elektrik üretimi ve s geri kazanma kombine tesisleri, dünyada saysz uygulamalarla srad bir öneme sahiptir. Gazlatrma, kat yaktn enerji bileenini gaz motoru veya gaz turbini ile direk olarak enerjiye çevrilmesini kapsayan bir yöntem sunmaktadr. Gazlatrma teknolojisi kombine s güç sistemleri (CHP) üretim tesislerinde de ve entegre gazlatrcl kombine çevrim (IGCC) santrallerinde kullanlabilir. Esnek çalma özelliine sahip olan gazlatrma tesisleri, ksmi oksijen ortamnda yaplan gazlatrma ile çevreye uygun ve emisyon deerleri ile uyumlu özelliklere sahiptir. Türkiye’de, çam ve mee atklarnn, buday, arpa, msr ve pamuk ürünlerinin atklarnn ve dier biyokütle kaynaklarnn yllk toplam enerji deerinin yaklak 10.000 MWe civarnda olduu tahmin edilmektedir. Bu denli büyük bir potansiyelin ve özellikle yerli kaynan bölge ve ülkemiz ekonomisine vakit kaybetmeden katlmas tarmsal atktan enerji üretim tesislerinin bölgede yaygn olarak uygulanmasnn mümkün ve kaçnlmaz olduu ortaya çkmaktadr. Orman ve tarmsal atk enerji üretim tesislerinin bölgede yaygn olarak gelitirilmelerinin bölgeye salayaca faydalar çok yönlüdür. Bitkisel organik maddelerdenn oluan biyokütlenin yaklmas sonucu ortaya çkan CO2 daha önce bu maddelerin olumas srasnda atmosfere oksijen vermesi nedeniyle, biyokütleden enerji elde edilmesi süreci CO2 salnm açsndan avantajl olacaktr. Organik madde içeren artklarn deerlendirilmesi, çevre kirlilii ve temiz enerji üretimi bakmndan önem tamaktadr. Bu amaçla özellikte gelimekte olan ülkelerde kullanm en yaygn olan kaynak biyokütledir. Dünya enerji tüketiminin yaklak %15’i, gelimekte olan ülkelerde ise enerji tüketiminin yaklak %43’ü biyokütleden salanmaktadr (Baçetinçelik ve ark. 2003, 2005). Biyokütle; her yerde yetitirebilmesi, çevre korunmasna katks, elektrik üretimi, kimyasal madde ve özellikle tatlar için yakt olabilmesi nedeni ile stratejik bir enerji kayna olarak kabul edilmektedir. Biyolojik kökenli yaktlardan enerji üretimi için en etkin yöntemlerden birisi, kombine s ve Dünya Enerji Konseyi Türk Milli Komitesi • Enerji Raporu 2011 191 güç üretimidir. Kombine s ve güç üretiminden, endüstriyel uygulamalar için ilem ss ve buhar üretimi amacyla da yararlanlabilir. Endüstri sektöründe kurutma gibi birçok ilem için s üretimine gereksinim vardr. Bu gereksinim, bölgesel stma sistemi olmakszn kombine s ve güç üretimi ile karlanabilir. Ayrca küçük ölçekli kombine s ve güç tesislerinden elde edilen s enerjisi, kamusal ve endüstriyel binalarn stlmasnda kullanlabilir (Baçetinçelik ve ark. 2003; Tolay, 2007, 2010). Biyokütle kaynaklar, pellet yapm, yakma, gazlatrma gibi teknolojilerle enerji üretiminde elektrik ve s üretim amaçl kullanlabilir. Orman ve tarm atklar çevreye zarar vermeden ve yakmadan bertaraf etmenin en optimum ve ekonomik yolu gazlatrma ilemidir. Gazlatrma özellikle kömür, biyokütle ve kat atklarn kontrollü hava ile kat halden gaz haline dönütürme ilemidir. Yakmaya göre gazlatrma ileminin enerji verimliliini daha yüksek ve karbondioksit (CO2) emisyonu daha düüktür. 9.2. Türkiye’de Odunsu Biyokütle Odun mükemmel bir biyokütle kaynadr. Odun dorudan yaklarak kullanlabildii gibi çeitli ilemler sonucunda pelet, briket haline getirilerek de konutlarda ve i yerlerinde stma amacyla kullanlabilmektedir. Odun tek bana ya da kömür ve dier biyokütle yaktlaryla birlikte kalorifer kazanlarnda, elektrik santrallerinde ve gazlatrma kazanlarnda yakt olarak kullanlabilir. Modern teknolojiler odundan daha fazla enerji almamz mümkün klmaktadr. Gelecein teknolojileri ise odun artklarnn ilenerek içten yanmal motorlarda, yakt hücrelerinde ya da doalgaz tesislerinde kullanlmak üzere yapay gaz üretilmesine olanak salamaktadr. En nihayetinde daha gelimi yakt üretim teknolojileriyle, odunda bulunan selülozik maddelerden biyobenzin, biyomotorin gibi çeitli sv yaktlar üretilebilmektedir. Türkiye’de henüz odunsu biyokütleden ticari olarak elektrik enerjisi ya da s enerjisi salayan güç üretme tesisi olmamakla birlikte bu konuda deneme çalmalar devam etmektedir. Çaycuma’da faaliyet gösteren OYKA kat fabrikas, tesisin elektrik ihtiyacn karlaka üzere 10 MW’lik güç üreten bir buhar türbini sistemi yaptrmtr. Sistem yakt olarak kat hamuru yapmnda deerlendirilemeyen odun talan kullanacaktr. Tablo 9.1. Türkiye’de Yllar tibariyle Odun Üretimi ODUN ÜRETM YILLAR 1925-1937 1938-1949 1950-1962 1963-1973 1974-1984 1985-1990 1991-1995 1996-2000 2001-2006 192 YAKACAK ODUN ÜRETM m3 11.600.000 38.133.702 103.951.626 127.198.000 44.539.000 38.590.000 25.706.000 22.635.000 30.000.000 ENDÜSTRYEL ODUN ÜRETM m3 6.440.000 6.601.263 19.550.732 46.185.000 25.558.000 75.960.000 34.978.000 35.882.000 49.670.000 Dünya Enerji Konseyi Türk Milli Komitesi • Enerji Raporu 2011 TOPLAM ODUN ÜRETM m3 18.040.000 44.734.965 123.502.358 173.383.000 70.097.000 114.550.000 60.684.000 58.517.000 79.670.000 Odunsu biyokütleden elektrik ve s üreten termik santraller konusunda gerek devletin gerekse özel sektörün çalmalar yetersizdir. Endüstriyel orman ürünleri sektöründe faaliyet gösteren fabrikalar, güç üretme merkezlerinin odunsu biyokütle yakmaya uygun olmamas, çevre yönetmeliklerine uygun baca gaz deerlerini salayamamalar, yeterince odunsu biyokütle temin edememeleri, odunsu biyokütlenin tanmasndaki zorluklar gibi nedenlerle elektrik enerjisi htiyaçlarnn çounu doalgazla çalan çevrim santrallerinden karlamaktadr. Bu tür fabrikalarda odunsu biyokütleden sadece s enerjisi üretiminde faydalanlmaktadr. Tablo 9.1’de Türkiye’de yllar itibariyle odun üretimi gösterilmitir. Ülkemizde 6831 sayl Orman Kanunu’nun 34. ve 37. Maddeleri uyarnca orman artklar çeitli amaçlar için kullanlabilir. Bu atklardan enerji üretimi amac ile mutlaka faydalanlmaldr. Son yllardaki biyokütle çalmalarnn büyük bölümü, orman yangnlarn önleme ve orman iletme faaliyetlerinin artmas nedeniyle orman artklar üzerinde younlamtr. Orman Bölge Müdürlüklerinin faaliyetleri arasnda ormanlarda biriken tehlikeli yaktlarn ormandan uzaklatrlmas, diri örtü temizlii ve orman bakm çalmalar önemli bir yer tutmaktadr. Orman letmeleri, yangn tehlikesi oluturan orman içi artklar daha çevreci yaklamlarla, deiik ekilde deerlendirebilir. Orman letmeleri açsndan en iyi çözüm orman artklar için bir pazarn yaratlmasdr. Düünülen pazar, orman letmelerinin, ormanclk faaliyetleri yatrm programlarnda ihtiyaç duyulan genilemeyi karlayabilecek kadar gelir getirmelidir. Ormanlarmzda bir biyokütle projesini desteklemek için gerekli olandan çok daha fazla miktarda orman art bulunmaktadr. Bununla birlikte orman içi artklarnn temininin deiken olmas, toplama, tama ve depolama maliyetleri gibi bir takm güçlükler orman içi artklarnn yakt olarak kullanlmas konusunda yaplmas gereken çalmalar geciktirmektedir. Orman art teminindeki deimeler ormanclk faaliyetlerinin dönemsel yapsndan, orman endüstrisi sektöründeki eilimlerden ve ormanclk faaliyetleri için ayrlan bütçe ödeneklerinin deimesinden kaynaklanmaktadr. Türkiye’deki orman endüstrisi son yllarda yükselme eiliminde olup sektörün talebini karlayabilmek amacyla endüstriyel odun üretimi son 4 ylda %35 artrlmtr. Endüstriyel odun üretimi 10 milyon m3 yakacak odun üretimi ise 4 milyon m3 olmutur. Ormanda hasat sonras kesilen aaçlarn yaklak %50’si endüstriyel ürün olarak deerlendirilemeyen ksmlardan oluturmaktadr. Buna göre yllk 10 milyon m3 olan tomruk üretiminden yaklak 5 milyon m3 orman art elde edilebilir. Bu artn bir ksm toprak zenginletirme amacyla ormanda braklmaktadr. Ormanlarmzda, Orman Genel Müdürlüü’nün yakacak odun üretimi dnda ormanlarn iyiletirilmesi, bakm ve hasat sonucu oluan üretim artklar, orman yangnlar açsndan tehlike oluturan odunsu materyaller, bozuk baltalk ormanlarn belli bir ölçüde iyiletirilerek verimli hale dönütürülmesiyle elde edilecek emvâl; krsal kesimde yakacak olarak deerlendirilen odunlar ve özellikle Karadeniz Bölgesinde yaygn olan üceyrat odun olmak üzere, yllk kabaca 8 milyon tonluk bir odunsu biyokütle potansiyeli olduu tahmin edilmektedir. Yaklak 2 MTep enerji deerine karlk gelen orman artklarndan salanan odunsu biyokütle potansiyelimizin, Türkiye’nin toplam enerji tüketiminin kabaca %2 sini karlamaya Dünya Enerji Konseyi Türk Milli Komitesi • Enerji Raporu 2011 193 yetecek kapasitede olduunu söylenebilir. 9.3. Türkiye’de Tarmsal Biyokütle Potansiyeli Türkiye'de deerlendirilemeyen birçok tarm at bulunmaktadr. Bunun balca nedenleri arasnda, dank ekilde bulunan bu atklarn tama ve içilik maliyetleri gelmektedir. Tarmsal atklar 3 grupta incelenebilir: 1. Bitkisel üretim sonucunda arta kalan atklar 2. Hayvansal üretim sonucunda arta kalan atklar 3. Tarm ürünlerinin ilenmesi sonucunda ça çkan atklar Türkiye’nin toplam tarmsal alan yaklak 26 350 milyon hektardr. Bunun %38.4’ü ekili alan, %44.1’i orman, %10.4’ü nadas alan, %7.1 meyve ve sebze ekili alandr. Tahllar, yal tohumlar ve yumrulu ürünler Türkiye’de en yaygn ürünlerdir. Türkiye’de yllk toplam tarmsal atk miktar yaklak olarak 50-65 milyon tondur. Atklar tarmsal üretimden sonra tarlada braklr. Tahl saman çeitli amaçlar için kullanlr. Örnein hayvan yemi ve hayvan altl olarak kullanlr. Endüstriyel tarmsal ürünlerin üretiminden kalan balca atklar tarlaya braklr. Bunlar; pamuk sap, msr sap, ayçiçei sap, saman ve tütün sap vb atklardr. Türkiye’deki tarla ürünlerinin yllk toplam üretimi ve atk miktarlar Tablo 9.2.’de verilmitir. Toplam sl deeri yaklak olarak 228 PJ’dur. Toplam sl deer içerisinde pay en fazla olan temel ürünler srasyla msr %33.4, buday %27.6 ve pamuk %18.1’dir. Türkiye’de Tarmsal Biyokütle Potansiyelinin Bölgesel Dalm Türkiye’de tarla bitkileri yllk atk miktarnn toplam sl deeri yaklak olarak 228 PJ’dür. Bunun içinde en büyük pay %33.4 ile msr, %27.6 ile buday ve %18.1 ile pamuk almaktadr. Bahçe bitkileri yllk atklarnn toplam sl deeri yaklak 75 PJ’dür. Bunlar içerisinde ise en büyük pay %55.8 ile fndk ve %25.9 ile zeytin almaktadr. Türkiye’de tarla bitkileri atklarnn sl deerlerinin bölgelere göre dalm srasyla; Akdeniz %24.8, Marmara %18, Güneydou Anadolu %16.3, ç Anadolu %13.7, Karadeniz %13, Ege %10.6 ve Dou Anadolu %3.6’dr. Bahçe bitkileri atklarnn sl deerlerinin bölgeler göre dalm ise srasyla; Karadeniz %48.2, Ege %20.4, Marmara %12.7, Akdeniz %10.8, Güneydou Anadolu %5.3, ç Anadolu %1.34 ve Dou Anadolu %1.25’dir. Türkiye’de inek, koyun ve kümes hayvanlar atklarnn sl deerleri srasyla yaklak 47.8, 3.6, ve 8.7 milyon GJ/yl olarak bulunmutur. Hayvansal atklarn toplam sl deerlerinin bölgelere göre dalm srasyla; Karadeniz %23.8, Akdeniz %19.1, Ege %15.6, Marmara %12.4, Güneydou Anadolu %12.2, ç Anadolu %11.4 ve Dou Anadolu %5.5’dir. Akdeniz bölgesinde tarla ürünleri atklarnn toplam sl deeri yaklak 57 PJ’dür. Bu toplamda en büyük pay %63.9 ile msr, %19.5 ile pamuk ve %12.5 ile buday almaktadr. Akdeniz bölgesinde bahçe bitkileri atklarnn toplam sl deeri ise 8 PJ’dür. Bu grupta ise toplam sl deer içerisinde en büyük pay %61 ile turunçgiller ve %30.8 ile zeytin almaktadr. Bölgedeki inek, koyun ve kümes hayvanlarnn yllk atk miktarlar 8.5, 1.52 ve 0.86 milyon tondur. Bölgede inek, koyun ve kümes hayvanlar atklarnn sl deerleri srasyla 3.32, 0.23 ve 0.96 milyon GJ/yl olarak belirlenmitir. 194 Dünya Enerji Konseyi Türk Milli Komitesi • Enerji Raporu 2011 Ege bölgesinde tarla ürünleri atklarnn toplam sl deeri yaklak 24.2 PJ’dür. Bunun içinde en büyük pay %29.2 ile pamuk, %25.4 ile buday ve %20.4 ile msr almaktadr. Ege bölgesinde bahçe bitkileri atklarnn toplam sl deeri ise 15.3 PJ’dür. Bahçe bitkileri atklar içinde en büyük pay %86.5 ile zeytin ve %7.6 ile turunçgiller almaktadr. Bölgedeki inek, koyun ve kümes hayvanlarnn yllk atk miktarlar 12.6, 2.38 ve 0.84 milyon tondur. Ege bölgesinde hayvan atklarnn toplam sl deerleri srasyla yaklak olarak 4.74, 0.35 ve 0.95 milyon GJ/yl olarak belirlenmitir (Baçetinçelik vça, 2003). Tablo 9.2. Türkiye’deki Toplam Tarla Ürünleri Üretimi ve Atk Miktarlar Kaynak: (Baçetinçelik vça, 2003). Marmara bölgesinde tarla ürünleri atklarnn toplam sl deeri yaklak 41 PJ’dür. Bunun içinde en büyük pay %36.7 ile msr, %36.5 ile ayçiçei ve %18.2 ile buday almaktadr. Marmara bölgesinde bahçe bitkileri atklarnn toplam sl deeri ise 9.5 PJ’dür. Bunlar içerisinde ise en büyük pay %65 ile fndk ve %28.5 ile zeytin almaktadr. Marmara bölgesindeki inek, koyun ve kümes hayvanlar atklarnn yllk toplam sl deerleri srasyla yaklak olarak 4.01, 0.27 ve 1.89 milyon GJ/yl deerindedir. ç Anadolu bölgesindeki tarla ürünleri atklarnn toplam sl deeri yaklak 31.3 PJ’dür. Bunun içinde en büyük pay %58.5 ile buday, %32.1 ile arpa ve %5.2 ile ayçiçei almaktadr. ç Anadolu bölgesinin bahçe bitkileri atklarnn toplam sl deeri yaklak 1 PJ’dür. Bunlar içerisinde ise en büyük pay %47.7 ile kays ve %20.6 ile ceviz almaktadr. ç Anadolu Bölgesindeki inek, koyun ve kümes hayvanlar atklarnn yllk toplam sl deerleri srasyla yaklak olarak 6.85, 0.77 ve 1.23 milyon GJ/yl deerindedir. Dou Anadolu bölgesinde tarla ürünleri atklarnn toplam sl deeri yaklak 8.2 PJ’dür. Bunun içinde en büyük pay %68.6 ile buday, %24.8 ile arpa ve %2.1 ile tütün almaktadr. Dou Anadolu bölgesinde bahçe bitkileri atklarnn toplam sl deeri yaklak 0.94 PJ’dür. En büyük pay %61.3 ile kays ve Dünya Enerji Konseyi Türk Milli Komitesi • Enerji Raporu 2011 195 %28 ile ceviz almaktadr. Dou Anadolu Bölgesindeki inek, koyun ve kümes hayvanlar atklarnn yllk toplam sl deerlerinin srasyla 9.21, 1.25 ve 0.46 milyon GJ/yl deerindedir. Güneydou Anadolu bölgesindeki tarla ürünleri atklarnn toplam sl deeri yaklak 37.1 PJ’dür. Bunun içinde en büyük pay %49.5 ile pamuk, %28.3 ile buday ve %13.3 ile arpa almaktadr. Güneydou Anadolu bölgesindeki bahçe bitkileri atklarnn toplam sl deeri yaklak 4 PJ’dür. En büyük pay %72.9 ile antepfst ve %28 ile zeytin almaktadr. Güneydou Anadolu Bölgesindeki inek, koyun ve kümes hayvanlar atklarnn yllk toplam sl deerleri srasyla yaklak olarak 2.47, 0.48 ve 0.17 milyon GJ/yl deerindedir. Karadeniz bölgesinde tarla ürünleri atklarnn toplam sl deeri yaklak 29.6 PJ’dür. Bunun içinde en büyük pay %56.9 ile msr, %26.5 ile buday ve %7 ile arpa almaktadr. Karadeniz bölgesinde bahçe bitkileri atklarnn toplam sl deeri yaklak 36.1 PJ’dür. Bunlar içerisinde ise en büyük pay %98.3 ile fndk ve %1.2 ile ceviz almaktadr. Karadeniz bölgesindeki inek, koyun ve kümes hayvanlar atklarnn yllk toplam sl deerleri srasyla yaklak olarak 17.22, 0.27 ve 3.02 milyon GJ/yl deerindedir (Baçetinçelik vça, 2003). Kaynaklar 1. Bascetincelik A. Ozturk, H.H., Karaca, C., Kacira M., Ekinci K., 2003, “Exploitation of Agricultural Residues in Turkey”, LIFE-03.TCY/TR/000061. 2. Gärtner, S. , 2008, “Final Report on Technical Data, Costs and Life Cycle Inventories of Biomass CHP Plants”, IFEU, IER-RS 1a D13.2, New Energy Externalities Developments for Sustainability; Project no: 502687, 9 April 2008. 3. Güler, C., Akgül, M., 2001, "Enerji Üretiminde Tarmsal Artklarn Deerlendirilmesi", Yenilenebilir Enerji Kaynaklar Sempozyumu Bildiriler Kitab, TMMOB Yayn No: E/2001/275, s. 265-272, Kayseri. 4. International Energy Agency. (2007). Bioenergy Project Development and Biomass Supply. IEA. Paris: Head of Publications Service. 5. International Energy Agency. (2006). Renewable Energy. Paris: Actis. 6. Orman Genel Müdürlüü Rapor ve Yaynlar, 1991, 1992, 1996, 1998, 2005, 2007 7. Orman Genel Müdürlüü, ‘Türkiye’de Odunsu Biyokütle’den Temiz Enerji Üretimi’, ubat 2009, Ankara. 8. Öztürk, M., ‘Hayvan Gübresinden Biyogaz Üretimi’, T.C. Çevre ve Orman Bakanl Müstearl, 2005, Ankara., 9. Öztürk,., Çiftçi, T., Tolay,M., "Application of Anaerobic Waste Treatment Technology to Food Industry Effluents", 5. International Congress of Food Industries, 23-28. April.1995, Kuadas, zmir. 10. Türkiye statistik Kurumu (TÜK), 2010, Bitkisel Üretim statistikleri 2009. www.tüik.gov.tr. 196 Dünya Enerji Konseyi Türk Milli Komitesi • Enerji Raporu 2011 11. Tolay, M., 2007, “An Agricultural and Forest Waste’s Recycling Methods: Gasification of Solid Waste’, Recycling Magazine , Issue 3, July 2007, Istanbul. (in Turkish). 12. US-EPA, 2007, “Biomass Combined Heat and Power Catalog Technologies”, USAEPA CHP, Sept. 2007, USA, www.epa.org/chp. 13. www.cevreorman.gov.tr 14. www.enerji.gov.tr 15. www.agrowaste-tr.org 16. www.prmenergy.com 17. -www.aev-biogas.de Dünya Enerji Konseyi Türk Milli Komitesi • Enerji Raporu 2011 197 198 Dünya Enerji Konseyi Türk Milli Komitesi • Enerji Raporu 2011 10. ENERJİ VE ÇEVRE 200 Dünya Enerji Konseyi Türk Milli Komitesi • Enerji Raporu 2011 10. ENERJ VE ÇEVRE 10.1. Enerji-Çevre Etkileimi ve Çevre Bilincinin Geliimi Ülkelerin kalknmasnda ve sanayilemesinde önemli ve vazgeçilemez bir faktör olan enerji ayn zamanda çevresel riskler ve sorunlar yaratmaktadr. Bu nedenle, enerjiye ilikin faaliyetlerin oluturduu olumsuz etkilerin en aza indirilmesi için gerekli önlemlerin alnmas ve çevre yatrmlarnn yaplmas önem kazanmaktadr. Enerji faaliyetlerinde çevrenin korunmas konusunda en önemli husus sürdürülebilir kalknmann salanmasdr. Sürdürülebilir kalknma ile kaynaklar tüketilmeden, çevreye zarar vermeden, toplumlarn, ülkelerin kalknma ve sanayileme süreçlerinin devamnn salanmas ve gelecek nesillere yaanabilir bir dünyann miras olarak braklmas hedeflenmektedir. Böylece, sürdürülebilir kalknmann üç ana unsuru olan ekonomi, enerji ve çevre arasnda bir denge salanabilmektedir. Dünyada çevresel konularn öneminin anlalmas oldukça uzun bir süreç almtr. ngiltere’de balayarak daha sonra tüm Avrupa’ya yaylan sanayi devrimi (18. ve 19. YY) süreci içinde kömürün kullanlmaya balanmas ve özellikle de buharl makinalarn gelimesi ile hava kirliliinin ilk belirtileri de ba göstermitir. Buna karlk, çevre bilincine varlmas, önlemlerin ve çözümlerin aratrlmas uzun bir süre alm ve ancak 20. yüzyln sonlarna doru çevre konularna önem verilerek çalmalara balanm ve ilk admlar atlmtr. Bu ilk çalmalar yerel ve bölgesel düzeyde kalm, ama daha sonra çevre kirliliinin snrlar ötesine tanabilen karaktere sahip olmas nedeniyle, uluslararas boyutta ibirlii yaplmasnn gerekli olduu görülmütür. Çevrenin korunmasna yönelik uluslararas çabalarda Birlemi Milletler (BM) öncü olmutur. Bu konuya ilikin olarak, ilk önemli zirve olan “Dünya nsan Çevresi Konferans” BM tarafndan 1972 ylnda, Stockholm’de düzenlenmitir. Söz konusu konferansta çevre dünya gündeminde yerini alm olup, çevre sorunlar tanmlanm, çevre yönetimi için ilkeler getirilmi, çevre ile uyumlu ekonomik kalknma konusu tartlmtr. Böylece, çevre konusunda ilk somut adm atlmtr. 1979 ylnda, Birlemi Milletler tarafndan düzenlenen “Uzun Menzilli Hava Kirliliinin Snrlar Ötesine Tanmas” konusunda uluslararas Sözleme Türkiye dahil olmak üzere birçok ülke tarafndan imzalanmtr. Daha sonra da bu Sözleme çerçevesinde protokoller oluturulmu ve Sözleme hava kirlilii konusunda bir mevzuat olumasna vesile olmutur. klim deiiklii ile ilgili çabalar ise 1979 ve 1990 yllarnda düzenlenen Dünya klim Konferanslar ile balamtr. 1972 ylnda düzenlenen Stockholm Sözlemesi sonrasnda, uzun bir aradan sonra, 1992 ylnda, Rio de Janeiro’da, “Birlemi Milletler Çevre ve Kalknma Konferans (United Nations Conference on Environment and Development - UNCED)” düzenlenmitir. nsan ve çevrenin ön plana çkarld ve baz ilkelerin belirlendii bu konferansta, ilk defa “Sürdürülebilir kalknma” kavram ortaya atlmtr. klim Deiiklii Çerçeve Sözlemesi de bu Konferansta imzaya açlmtr. Rio Konferans Dünya Enerji Konseyi Türk Milli Komitesi • Enerji Raporu 2011 201 sonrasnda, Rio+10 olarak da tanmlanan ve BM tarafndan düzenlenen Johannesburg Dünya Sürdürülebilir Kalknma Zirvesi dier önemli bir Zirvedir. Birlemi Milletler bu süreç içinde çevre konusunda birçok önemli uluslararas sözleme, protokol vb. düzenlemeleri de hazrlayarak yürürlüe girmesi salanmtr. Bu düzenlemelerden bazlar aada verilmektedir. Uzun Menzilli Hava Kirliliinin Snrlar Ötesine Tanmas Sözlemesi Akdeniz’in Kirlilie Kar Korunmas (Barselona) Sözlemesi Karadeniz’in Kirlilie Kar Korunmas (Bükre) Sözlemesi Tehlikeli Atklarn Snr Ötesi Tanmnn ve Bertarafnn Kontrolüne likin Basel Sözlemesi Ozon Tabakasnn Korunmasna likin Sözleme (Viyana Sözlemesi) BM klim Deiiklii Çerçeve Sözlemesi Kyoto Protokolü Birlemi Milletler tarafndan yürütülen bu önemli çalmalarn uygulanmasnda Avrupa Birlii-AB (eski adyla Avrupa Topluluu-AT) liderlik etmitir. Çevre konusuna ilikin olarak pe pee, belli periyotlarla, eylem planlar hazrlam ve kapsaml bir çevre mevzuatnn olumasna önayak olmutur. Ayrca, bu çalmalarla, çevresel hususlarn ve sürdürülebilir kalknmann enerji politikalarna entegrasyonunun salanmas için "enerji arz güvenlii", "rekabetin salanmas" ve "çevrenin korunmas" enerji politikalarnn üç ana hedefi olarak belirlenmitir. Çevre’nin Türkiye’nin gündemine girmesi Birlemi Milletler’in 1972 Stockholm Konferans süreci kapsamnda, dier dünya ülkeleri ve Avrupa Topluluu (AT) ile e zamanl olmutur. Dolaysyla ülkemizde çevre politikalarnn gelitirilmesi, çevre sorunlarnn saptanmas ve bu alandaki kurumsallama süreçleri, iç dinamiklerin etkisinden daha çok, BM’nin bu çarsna karlk vermek amac ile balatlmtr. Bu sürecin, idari yaplanma düzeyinde ise atlan ilk önemli adm ise Devlet Planlama Tekilât Çevre Sorunlar Özel htisas Komisyonu, Daimî Danma Kurulu kurulmasdr. 1984 ylnda Devlet Bakanl’na bal Çevre Genel Müdürlüü oluturulmu, daha sonra, 1989 ylnda Çevre Müstearl, 1991 ylnda ise Çevre Bakanl oluturulmutur. Çevre Bakanl günümüze kadar çeitli yapsal deiikliklere uramtr. Orman Bakanl ile birletirilerek Çevre ve Orman Bakanl olmu, daha sonra bu Bakanla Devlet Su leri Balanmtr. imdiki durumda ise Orman Bakanl ayrlm olup, ad Çevre ve ehircilik Bakanl’dr. 10.2. Enerji Kaynaklar ve Çevresel Etkileri Enerji kaynaklarnn üretilmesinden (Baz kaynaklar için aratrlmas ve çkarlmas dahil) balayarak, tanmas, iletilmesi ve tüketilmesine kadar tüm enerji faaliyetleri ve tüm enerji kaynaklar çevreyi olumsuz yönde etkilemektedir. Ancak, enerji kaynann cinsine ve faaliyetin çeidine göre, gerekli önlemin alnp alnmamasna bal olarak çevresel etkilerin boyutu deimektedir. 202 Dünya Enerji Konseyi Türk Milli Komitesi • Enerji Raporu 2011 Kömür, linyit, doal gaz, sv yaktlar vb. fosil yaktlar çevre açsndan oldukça sorunlu kaynaklardr. Bu kaynaklarn kimyasal ve fiziksel yaplar nedeniyle, kat sv ve gaz atklaryla hava, su ve toprak kirlilii oluturabilmektedir. Ayrca, çamzn büyük çevre sorunu olarak nitelendirilen iklim deiiklii sorununda en önemli sorumluluk payna sahip olan karbon dioksit (CO2) miktarnn çok büyük bir bölümü fosil yaktlarn yanmasndan kaynaklanmaktadr. Kömür, linyit vb. kat yaktlarda, yaktn kükürt ve kül içeriine, sl deerine bal olarak yanma sonras oluan baca gazlar ile kükürt dioksit (SO2), azot oksitler (NOX) ve toz emisyonlar atmosfere verilmektedir. Ayrca, küller kat atk oluturmakta ve depoland yerde eer önlem alnmaz ise içeriindeki ar metaller yer alt sularna karabilmektedir. Ayrca, kat yaktlarda üretilen birim enerji bana düen CO2 miktar da, dier yaktlara göre, oldukça yüksektir. Sv yaktlar kat yaktlara göre daha az sorunlu olmakla birlikte kükürt içeriine ve kalitesine bal olarak çevresel etkiler deiebilmektedir. Oluan CO2 miktar kat yaktlara göre daha düüktür. Doal gaz ise temiz yakt olarak bilinmektedir. Toz ve kül içeriinin çok düük olmas nedeniyle baca gaznda (SO2) ve toz emisyonlar sorun yaratmamaktadr. Ancak, doal gaz kullanmnda, yanma scaklnn yüksek olmas nedeniyle, NOX oluumu yüksek olmaktadr. Doal gaz CO2 miktar en düük seviyede olan bir yakttr. Fosil yaktlarn çevresel etkilerinin en aza indirilmesi için gerekli önlemler Bölüm 10.3.5 de (Çevre Kontrol Teknolojileri), iklim deiikliine kar alnacak önlemler ise 10.4.4.’de (Sera Gazlar Azaltlmasna Yönelik Yöntemler ve Teknolojiler) verilmektedir. Hidrolik enerji gerek çevre kirlilii gerekse iklim deiiklii sorunu açsndan temiz bir enerji kayna olarak kabul edilmektedir. Ancak, her enerji kaynanda ve faaliyetlerinde olduu gibi hidrolik enerjinin de çevre üzerinde baz etkileri bulunmaktadr. Hidrolik enerjinin, özellikle büyük hidrolik santrallarn, önemli etkilerinden birisi arazi kullanmnda olmaktadr. Baraj gölünün olumas bitkilerin, kaçamayan baz hayvanlarn, tarlalarn, tarihi eserlerin, yerleim yerlerinin su altnda kalmasna ve çevresel, sosyal, iklimsel etkilere neden olmaktadr. Su altnda kalan bitki ve hayvanlardan dolay üreyen baz organizmalardan dolay su kalitesinde de deiiklikler olabilmektedir. Ayrca, zaman içinde çürüyen ve bozunan bu kalntlar iklim deiiklii yaratan sera gazlarndan biri olan metan (CH4) üremesine de neden olmaktadr. Bir baka husus da, barajn inasnda çok miktarda kullanlan beton için gerekli olan çimentonun üretilmesinden kaynaklanan CO2 gaz olup, dolayl da olsa iklim deiikliine bir etki yapmasdr. Bu etkilerden dolay dünya artk büyük baraj gölü oluturan hidrolik santrallardan kaçnmaktadr. Nehir tipi santrallarn çevresel sorunlar ise minimum seviyededir. Ancak, ayn kaynak üzerinde kaynan kaldrmayaca sayda santral kurulmamaldr. Dünya Enerji Konseyi Türk Milli Komitesi • Enerji Raporu 2011 203 Hidrolik enerjinin baz olumsuz etkilerinin olmasna karlk olumlu yönde de etki yapmaktadr. Oluan baraj gölü ile olumlu yönde bölgesel bir iklim deiiklii yaratarak göl civar tarma ve aaçlandrmaya elverili hale gelmektedir. Yenilenebilir enerji kaynaklar son on yllarda, özellikle iklim deiiklii sorununun gittikçe daha fazla önem kazanmasyla temiz enerji olarak nitelenen yenilenebilir enerji kaynaklarnn kullanm ön plana çkmaktadr. Bu kaynaklar arasnda rüzgar enerjisi önemli bir yer tutmaktadr. Rüzgar enerjisi çevre üzerinde minimum düzeyde etki yapmaktadr. Arazi kullanm sorun olabilmekte kular için ölümcül olabilmektedir. Ayrca, gürültü kirlilii de yaratmaktadr. Nükleer enerji ise bir baka göre çevresel açdan temiz enerji saylmaktadr. klim deiiklii sorununa yönelik sera gaz emisyonu vermemektedir. Çevreye herhangi bir radyoaktif maddenin szmamas için gerekli önlemler alnmaktadr. Ancak, nükleer enerjinin en önemli sorunu yüksek radyoaktiviteye sahip kat atklardr. Dier taraftan, normal koullarda çok temiz bir ekilde çalan bir nükleer santral herhangi bir kaza olmas durumunda etkisi yllar boyu sürecek ve geni bir alana yaylabilecek bir felakete neden olabilmektedir. 10.3. Elektrik Üretimi ve Çevre Mevzuat 10.3.1.Türkiye Çevre Mevzuat Türkiye’de Çevre Mevzuat 1983 ylnda Çevre Kanununu yaymlanmas ile balam ve daha sonra Çevre Kanunu çerçevesinde ilgili Yönetmelikler yürürlüe konulmaya balamtr. Zaman içinde Kanunda ve yönetmeliklerde gerekli deiiklikler ve ilaveler yaplm, yeni yasal düzenlemeler yaymlanmtr. Ülkemizde yürürlükte olan Çevre Mevzuat enerji konusundaki birçok faaliyeti ilgilendirmektedir. Bu nedenle, mevzuat çerçevesinde, enerji projelerinde çevresel sorunlar ve gerekli önlemler planlama ve tasarm aamasnda dikkate alnmaktadr. Bata termik santrallar olmak üzere, enerji faaliyetlerini kapsayan çok sayda yasal düzenleme bulunmaktadr. Termik Santrallar için önemli olan ve yürürlükte olan Kanun ve Yönetmelikler Tablo 10.1.’de verilmektedir. Tablo . 10.1. Çevre ile lgili Önemli Kanun ve Yönetmelikler KANUN /YÖNETMELK - Çevre Kanunu - Çevre Kanununda Deiiklik Yaplmasna Dair Kanun - Sanayi Kaynakl Hava Kirliliinin Kontrolü Yönetmelii Sanayi Kaynakl Hava Kirliliinin Kontrolü Yönetmeliinde Deiiklik Yaplmasna Dair Yönetmelik - Çevresel Etki Deerlendirmesi (ÇED) Yönetmelii - ÇED Yönetmeliinde Deiiklik Yaplmasna Dair Yönetmelik - Su Kirliliinin Kontrolü Yönetmelii - Kat Atklarn Kontrolü Yönetmelii - Tehlikeli Atklarn Kontrolü Yönetmelii Çevre Kanununca Alnmas Gereken zin ve Lisanslar Hakknda Yönetmelik - Büyük Yakma Tesisleri Yönetmelii YAYIN TARH 11.08.1983 13.05.2006 RESM GAZETE 2872 5491 03.07.2009 27277 10.10.2011 17.07.2008 30.06.2011 28080 26939 27980 13.02.2008 05.04.2005 14.03.2005 25687 20814 25755 29.04.2009 08.06.2010 27214 27605 Kaynak: Çevre ve ehircilik Bakanl 204 Dünya Enerji Konseyi Türk Milli Komitesi • Enerji Raporu 2011 Termik Santrallar açsndan en önemli yönetmelik “Sanayi Kaynakl Hava Kirliliinin Kontrolü Yönetmelii”dir. Yönetmelie göre Termik Santrallar Kirletici Vasf Yüksek Tesisler olarak nitelendirilmekte olup, emisyon izni almak durumunda olan tesislerdir (Yönetmelik Ek-8 zne tabii tesisler, Liste A). Yönetmelik emisyon izni bavurusu için esaslar ve yaplmas gerekli ilemleri belirlemitir. Bata SO2, NOX, toz, CO olmak üzere, baca gaz emisyonlar limit deerleri farkl yaktlar ve farkl sl kapasiteler için Yönetmeliin Ek-5’inde (Kirletici Vasf Yüksek Tesisler için Özel Emisyon Snrlar) verilmektedir. Hava kalitesi deerleri için de limit deerler belirlenmi olup, Yönetmelikte yer almaktadr. Sanayi Kaynakl Hava Kirliliinin Kontrolü Yönetmelii yaynlandktan sonra iki kere deiiklik yaplmtr. kinci deiiklik eski mevcut termik santrallar önemli bir deiiklik olup, 10.10.2011 tarihinde yaynlanm olup, Yönetmeliin Geçici 3. Maddesine ilikindir. Söz konusu Maddede çevresel açdan iyi durumda olmayan ve emisyon izni olmayan eski santrallara çevresel yatrmlarn yaplabilmesi için 31.12.2011 tarihine kadar bir geçi süreci tanmakta ve bu süre içinde de emisyon limit deerlerine uyum zorunluluundan muaf tutmaktadr. Bu sürenin bitmesine yakn, eski termik santrallarn özelletirme kapsamnda olmas ve bu santralarn mevcut haliyle özelletirmenin gerçeklemesinde zorluklar yaratabilecek olmas nedenleriyle, Yönetmelikte deiiklik yaplarak Geçici 3. Maddeye aada verilen fkra (2) eklenmi ve bu süre 31.12.2017’ye kadar uzatlmtr. “Özelletirme sürecindeki termik santrallerden 31/12/2011 tarihine kadar birinci fkra hükümlerinin gereklerine uygun hâle getirilmemi olanlarn özelletirme sürecine ilikin planlamann Babakanlk Özelletirme daresi Bakanlnca Bakanla bildirilmesi ve özelletirilmesi öncesinde, iletmelerin bu Yönetmelik hükümlerine uygunluunun salanmas ve iletmecilerinin bu çerçevede alacaklar tedbirlere ilikin planlamalarn Bakanla sunmalar gerekir. Bu fkra kapsamndaki tesislerin iletmecileri, özelletirme sürecinin tamamland tarihten itibaren üç ay içerisinde i termin planlarn sunmak ve en geç iki yl içerisinde çevre izni almak zorundadrlar. Özelletirme sürecinin tamamlanp tamamlanmadna baklmakszn, bu tesisler için çevre iznini alma süresi 31/12/2017 tarihini geçemez.” Dier taraftan, termik santrallar yakndan ilgilendiren ve Avrupa Birlii (AB) LCP (Large Combustion Plants) Direktifi olarak anlan Direktif uyumlatrlarak hazrlanan Büyük Yakma Tesisleri (BYT) Yönetmelii 8 Haziran 2010 tarihinde yaynlanmtr. Ancak, BYT Yönetmelii AB LCP Direktifi ile uyumlatrma çerçevesinde hazrlanmasna karlk, önemli farkllklar göstermektedir. 10.3.2. AB Çevre Mevzuat Uyum Çalmalar Avrupa Birlii (AB) üyelik süreci çerçevesinde, çevre mevzuatnn uyumlatrlmas ve uygulanmas en zorlu çalmalardan biridir. AB çevre mevzuat oldukça kapsaml bir mevzuat olup, Türk çevre mevzuatna göreceli olarak çok daha sk standartlar ve kriterler içermektedir. Sözkonusu bu standart ve kritelere uyulmas için ise yüksek maliyetli yatrmlar gerektirmektedir. Dünya Enerji Konseyi Türk Milli Komitesi • Enerji Raporu 2011 205 AB adaylk süreci içinde önemli olan fasllardan biri Çevre Fasldr (27 No’lu Fasl). Çevre Fasl tarama toplantlar 2006 ylnda tamamlanm olup, üye ülkelerin görüü alnm ve 03.10.2007 tarihinde nihai eklini almtr. 21 Aralk 2009 tarihinde açlan Çevre Fasl Müzakereleri’nin, Çevre ve ehircilik Bakanl’nn öngörülerine göre, 2019 ylnda tamamlanmas beklenmektedir. Mevzuat tarama toplantlarnn tamamlanmasndan sonra müzakerelerin açlmas süreci balamtr. Müzakerelerin balamas ile yaplan çalmalar da hz kazanmtr. Çevre mevzuatnn uyumlatrlmas çalmalar devam etmektedir. Bu çerçevede, yukarda da belirtildii gibi, AB LCP Direktifi uyumlatrlarak termik santrallar çok yakndan ilgilendiren Büyük Yakma Tesisleri (BYT) Yönetmelii yürürlüe girmitir. (Bkz. Böl.10.1.2) Ayrca, bir dier önemli AB Direktifi olan Kirliliin Entegre olarak Önlenmesi ve Kontrolü (Integrated Pollution Prevention and Control – IPPC) direktifinin de uyumlatrlmas çalmalar bulunmaktadr. Söz konusu direktifte tesislere izinlerin verilmesinde dikkate alnacak emisyon limit deerleri yer almakta olup, kirliliin entegre bir ekilde ele alnmas ve mevcut en iyi tekniklerin (Best Available Techniques-BAT) uygulanmas öngörülmektedir. Dier taraftan, AB’de geçtiimiz yl bu iki önemli direktif birletirilmi ve 24 Kasm 2010 tarihli olarak endüstriyel emisyonlar (Industrial Emissions – 2010/75/EU) ad altnda yeniden yaynlanmtr. Böylece söz konusu yeni direktifle kapsam genilemi ve daha sk hükümler getirilmitir. 10.3.3. Mevcut Termik Santrallarn Çevre Mevzuat Karsndaki Durumu Mevcut eski termik santrallarn çou çevre mevzuatnn olumas öncesinde planlanm/kurulmu olmas nedeniyle önemli çevre yatrmlar gerektirecek ekilde çevresel açdan sorunlar bulunmaktadr. Bu tür santrallar özelletirme kapsamna alnm olmakla birlikte henüz hiçbir santral için özelletirme gerçekletirilememi olup, halen EÜA bünyesinde bulunmaktadr. Yerli linyitler düük kalorifik deere sahip, kül ve kükürt içerikleri yüksek düük kaliteli kömürler olup, linyite dayal santrallarda kükürt dioksit (SO2) emisyonlarnn yüksek olmas en önemli sorunlardan biri olarak karmza çkmaktadr. SO2 emisyonlarnn limit deerlerin altna düürülmesi için, çevre mevzuatnda da öngörüldüü gibi, baca gaz desülfürizasyon (BGD) tesislerinin kurulmas gerekmektedir. Tablo 10.2’de EÜA bünyesindeki linyite dayal santrallarn BGD tesisi açsndan durumlar verilmektedir. 206 Dünya Enerji Konseyi Türk Milli Komitesi • Enerji Raporu 2011 Tablo 10.2: EÜA Bünyesindeki Linyitli Santrallar BGD Tesisi Olan Santrallar Santral Ad Kurulu Açklama Güç MW Çayrhan 1,2x 2x150 Retrofit olarak kuruldu Orhaneli Yataan Kemerköy Yeniköy Çayrhan 3,4x 1x210 3x210 3x210 2x210 2x160 Kangal 3 1x157 Afin Elbistan B 4x360 Retrofit olarak kuruldu Retrofit olarak kuruldu Retrofit olarak kuruldu Retrofit olarak kuruldu Santralla birlikte kuruldu Santralla birlikte kuruldu Santralla birlikte kuruldu BGD Tesisi Olmayan Santrallar Santral Ad Kurulu Güç MW Soma 2x22+6x1 65 Seyitömer 4x150 Tunçbilek 65+2x150 Afin Elbistan A 4x350 Kangal 1-2 2x150 18 Mart Çan T.S (2x160 MW) Akkan Yatakta Yakma Teknolojisine sahip olup, SO2 yanma srasnda azaltlr x letme hakk devri nedeniyle Park Termik tarafndan iletilmektedir. Kaynak: DEK-TMK Temiz Kömür Teknolojileri Çalma Grubu Raporu Tablo 10.2’den da anlald üzere, baz eski santrallara BGD tesisi hala kurulamamtr. Bu santrallarn eski olmas, ömürlerinin az kalmas, uzun ömürlü ve yüksek maliyetli BGD tesisi kurmann ekonomik olmayaca ve özelletirme kapsamnda olmas gibi nedenlerle Devlet Planlama Tekilat (DPT) tarafndan BGD için yeterli ödenek ayrlmamtr. Dier taraftan, günümüzde yürürlükte olan “Sanayi Kaynakl Hava Kirliliinin Kontrolü Yönetmelii”ne yer alan 3. Geçici Maddede, emisyon limitlerine uyamayan santrallara gerekli yatrmlar yapmak üzere 31.12.2011 tarihine kadar bir geçi süreci tannm olmasna karlk bu muafiyet süresi içinde de eski mevcut termik santrallara gerekli çevresel yatrmlar yaplamamtr. Hala kamunun elinde olan bu santrallarn özelletirme kapsamnda olmas ve olumsuz çevresel performanslarndan dolay özelletirmeyi zorlatrabilecek olmas nedenleriyle, Bölüm 10.1’de de belirtildii gibi, ad geçen Yönetmelikte özelletirmeye yönelik bir deiiklik yaplm ve Yönetmelie uyma süreci 2017 ylna kadar uzatlmtr. 10.3.4. Çevre Mevzuatnn Termik Üretime Etkileri Linyite dayal termik Santrallarda, bata emisyonlar olmak üzere, çevresel yatrmlarn yaplmasn gerektirmesi nedeniyle, özel sektör termik üretim açsndan genellikle doal gaza veya ithal kömüre yönelmektedir. Ancak, linyit ülkemizin öz kayna olup, yakt maliyeti dier yaktlara göre önemli ölçüde düüktür. Özellikle, doal gaz çevre açsndan çevre uyumlu saylmakla birlikte, elektrik üretim maliyeti çok yüksektir. thal kömür açsndan bakldnda ise, yaktn kömür olmas nedeniyle, emisyonlarn azaltlmas için çevresel yatrmlar gene gerekecektir. Ülkemiz linyitlerinin sadece kamu sektörü tarafndan deil, özel sektör tarafndan da deerlendirilmesi önem arz etmektedir. Aksi takdirde, enerjide da bamllk daha Dünya Enerji Konseyi Türk Milli Komitesi • Enerji Raporu 2011 207 da artacaktr. Bu açdan, yerli linyitlere uygun gelimi temiz kömür teknolojilerinin uygulanabilirliinin aratrlmasnda yarar bulunmaktadr. 10.3.5. Çevre Kontrol Teknolojileri Termik santrallarn, bata hava kirlilii olmak üzere, önemli ölçüde çevresel sorun yaratmas nedeniyle çevresel etkilerin en aza indirilmesi açsndan gerekli önlemlerin alnmas ve yatrmlarn yaplmas önem arz etmektedir. Çevre kontrol teknolojileri hava kirliliine neden olan baca gazndaki kirletici emisyonlarn azaltlmas için gelitirilen ve uygulanan teknolojilerdir. Bu teknolojiler genel olarak aada yer alan teknolojilerdir. Baca gaz desülfürizasyon (BGD) teknolojileri Yaktn kükürt içeriinden dolay yanma sonrasnda oluan SO2 gaznn tutulmas amacyla gelitirilen teknolojilerdir. Gereken artma verimine bal olarak, kireçta kullanlan slak veya kuru prosesler, kalsiyum veya sodyum içeren alkali enjeksiyon prosesleri vb. çeitli teknolojiler bulunmaktadr. Bu teknolojilerin içinde en önemli proses slak kireçta yöntemidir. Ülkemizdeki linyite dayal termik santrallar için SO2 azaltc sistemler (BGD tesisleri) en önemli çevresel yatrmlardr. Genellikle, SO2 emisyonlarnn oldukça yüksek deerlerde olmas nedeniyle uygulanacak BGD tesisinin artma veriminin yüksek olmas gerekir. Bu nedenle, genellikle en az %95 verime sahip olan slak kireçta (CaCO3) yöntemi uygulanmaktadr. Bu yöntem ticarilemi, kendini ispatlam ve yaygn olarak uygulanmakta olan bir teknolojidir. Azot oksitleri artma teknolojileri Yaktn içeriindeki azot ve yanma havasnda bulunan azot yanma sonrasnda, yanma scaklna bal olarak, azot oksitleri (NOX) oluturmaktadr. Baca gazndaki NOX konsantrasyonun azaltlmas için düük NOX yakclar, yeniden yakma, baca gaz resirkülasyonu vb. yanma sras NOX kontrol prosesleri ve katalitik selektif indirgeme (Selective catalytic reduction, SCR) ve katalitik olmayan selektif indirgeme (Selective non-catalytic reduction, SNCR) vb. yanma sonras azaltma teknolojileri, gelitirilmitir. Linyite dayal mevcut konvansiyonel santrallarmzda genellikle, yanma scaklnn düük olmas nedeniyle, NOx oluumu düük olmakta ve herhangi bir NOx azaltc sistem gerektirmemektedir. Ancak, yeni yatrmlarda yanma scaklnn yüksek olduu baz temiz kömür teknolojilerinin uygulanmasnda NOx azaltc sistem gerekebilecektir. Dier taraftan, NOx emisyonlar, yanma havasnn fazla olmas ve yanma scaklnn yüksek olmas nedeniyle doal gaz kombine çevrim santrallarnda çok daha önemlidir. Ancak, günümüzde yeni nesil gaz türbinleri NOX azaltc sistemler ile donatlm olup, ilave bir önlem gerektirmemektedir. 208 Dünya Enerji Konseyi Türk Milli Komitesi • Enerji Raporu 2011 Toz emisyonlarnn tutulmas Kömüre dayal santrallarda yaktn içindeki kül miktarna bal olarak toz emisyonlar olumaktadr. Toz emisyonlarn azaltmak için torba filtre veya elektrofiltre teknolojileri bulunmaktadr. Ülkemiz santrallarnda toz emisyonlarn tutmak için elektrofiltreler kullanlmaktadr. Elektrik üretiminde “Temiz Kömür Teknolojileri” kömürün yanma verimini ve santral verimini artrmak ve çevre teknolojilerini de kapsayarak olumsuz çevresel etkileri en aza ve kabul edilebilir seviyelere indirmek amacyla gelitirilmi/tasarlanm teknolojiler olarak tanmlanabilir. Temiz kömür teknolojileri, konvansiyonel teknolojilere göre, üstün nitelikli teknolojiler olup, sürekli geliim göstermektedir. Baz önemli temiz kömür teknolojileri aada verilmektedir. x Süperkritik (Kritik üstü) x Akkan Yatakta Yakma Teknolojisi: - Atmosferik dolaml - Atmosferik kabarckl - Basnçl dolaml - Basnçl kabarckl x Kömür Gazlatrma (Integrated Gasification Combined Cycle-IGCC) x Kömür Svlatrma x Karbon Tutma ve Depolama (CCS) Yukarda belirtilen teknolojilerden atmosferik dolaml akkan yatak teknolojisi, süperkritik santral teknolojisi yaygnlam, kendini ispat etmi ve maliyeti dümü teknolojilerdir. Dierleri ise, dünyada baz uygulamalar olmakla birlikte hala yüksek maliyete sahiptir. Karbon tutma ve depolama ise henüz gelitirilme ve deneme aamasndadr. Ülkemizin en önemli yerli enerji kayna olan linyitin temiz bir ekilde deerlendirilmesi açsndan temiz kömür teknolojileri büyük önem arz etmektedir. Bu nedenle, yerli linyitlerimiz temiz kömür teknolojilerine uygunluk açsndan incelenmeli ve bu konuda projeler gelitirilmelidir. Akkan yatakta yakma teknolojisi (Atmosferik, dolaml) 18 Mart Çan Termik Santral ile birlikte Türkiye’de uygulanmaya balam olup, söz konusu teknoloji özel sektör tarafndan da uygulanmakta ve bu tip santrallar artmaya balamtr. Bu teknolojide, kazana kireçta verilerek SO2, emisyonlar yanma srasnda azaltlabilmekte olup, yanma scaklnn düük olmas nedeniyle de NOx emisyonlar düük olmaktadr. Bu nedenle hem santral verimlilii yüksek hem de çevre dostu bir teknolojidir. Süperkritik teknolojide, santral verimlilii %45’lere kadar çkabilmektedir. Ancak, bu verimlilikte kömür kalitesi (kül ve nem oran, sl deer) de önemli bir rol oynamaktadr. Ad geçen bu teknolojide, buhar basnc ve buhar scakl konvansiyonel termik santrala göre yüksektir. Süperkritik santral verimliliinin yüksek olmas nedeniyle, üretilen enerji bana daha az kirlilik olumasna karlk, SO2 ve NOX artmak için ilave önlemler alnmaldr. Dünya Enerji Konseyi Türk Milli Komitesi • Enerji Raporu 2011 209 Kömür gazlatrma teknolojileri ise, adndan da anlalaca üzere, kömürü gazlatrlarak sentez gaz (CO+H2) oluturulmas esasna dayanmaktadr. Daha sonra bu gazdan elektrik üretimi gerçekletirilir. Sentez gaz, yanma öncesinde içinde bulunan kirleticilerden (SO2, NOX, toz) gaz temizleme yöntemleri ile artlmaktadr. Bu nedenle, çevresel önlemlerin yanma öncesinde alnd bir teknoloji olarak deerlendirilmektedir. 10.4. klim Deiiklii 10.4.1. klim Deiiklii nedir? Dünyann oluumundan bu yana, iklim deiikliklere uram, snma ve souma dönemleri birbirini takip etmitir. Ancak, son on yllarda atmosferde hzl bir snma gözlenmekte ve bu küresel snmann (global warming) doal iklim süreci çerçevesinde olmaktan çok insan faaliyetlerinden kaynaklandna iaret etmektedir. Güneten yer yüzeyine ulaan nlarn (ultraviyole v.b. ksa dalga nm) yaklak 1/3’ü tekrar uzaya geri döner. Güne nlarnn kalan 2/3’ü ise, büyük bir ksm yer yüzeyi tarafndan olmak üzere, yer yüzeyi ve atmosfer tarafndan sourulur. Sourulan bu enerjinin dengelenmesi için, enerjinin bir ksm kzlötesi nlar olarak atmosfere yansr. Ancak, doal bir sera etkisinden dolay enerjinin bir ksm atmosfer tarafndan tutulur ve yüzey snr. Kzlötesi nlarn su buhar, ozon, karbondioksit (CO2), metan (CH4), diazot monoksit (N2O), kükürt hekzaflorür (SF6), florokarbonlar v.b. sera gazlar tarafndan tutulmas / geciktirilmesi ile canllar için yaanabilir bir ortam salanmaktadr. Ancak, sera etkisinin doal bir olgu olmasna karlk, bata CO2, CH4, N2O olmak üzere, insan kaynakl sera gazlarnn atmosferdeki birikimlerinin artmas sera etkisini doal düzeyinin üstünde artrmtr (kuvvetlendirilmi sera etkisienhanced greenhouse effect). Sera etkisinin artmas yerkürenin ortalama scaklnn yükselmesine ve dolaysyla iklim deiikliine (climate change) neden olmaktadr. “klim Deiiklii Hükümetleraras Paneli (Intergovernmental Panel on Climate Change-IPCC)” birçok bilim adam ile iklim deiiklii konusunda çok önemli çalmalar yapmaktadr. IPCC verileri ve deerlendirmeleri son yllarda küresel snma trendinin önemli ölçüde arttna, iklim sistemindeki snmann kuvvetlendiine iaret etmektedir. Örnein, son 50 yldaki snma trendi son 100 yl trendinin yaklak 2 katdr. Son yüzylda küresel scaklk art 0,74 °C’a ulamtr. Ayrca, sera gazlarnn atmosferdeki konsantrasyonu 400 ppm’e yaklamtr. IPCC tarafndan, atmosferdeki kritik sera gaz konsantrasyonu 450 ppm olarak, kritik scaklk art ise 2 °C olarak kabul edilmektedir. Scakln 2 °C’nin üzerinde artmas durumunda ise iklim deiikliinin hzlanaca ve çok büyük sorunlar yarataca endiesi de dile getirilmektedir. Küresel snma ve iklim deiiklii; kurak ve yar kurak alanlarda yalarn azalmas ve kurakln artmas, bol ya alan yerlerde ise sel olaylarnn artmas, buzullarn erimesi, buzullarn erimesi ile deniz seviyesinin yükselmesi, alçak kylarn ve baz adalarn sular altnda kalmas, 210 Dünya Enerji Konseyi Türk Milli Komitesi • Enerji Raporu 2011 ormanlarn ve bitki çeitliliinin azalmas, gibi önemli sorunlara neden olabilmektedir. 10.4.2. Dünya ve Türkiye Sera Gaz Emisyon Verileri klim Deiiklii Çerçeve Sözlemesi’nde öngörüldüü üzere, sera gazlarnn azaltlmasnda 1990 yl referans kabul edilmektedir. Bilindii üzere, gerek dünyada, gerekse ülkemizde sera gazlar arasnda enerji kaynakl CO2 emisyonlar çok büyük bir paya sahiptir. Fosil yaktlarn yanmas ile oluan CO2 emisyonlar dünyada enerji kullanmnn artmasna bal olarak bir art göstermektedir. 1990-2009 yllar arasnda, Dünya, OECD ve AB için enerji kaynakl CO2 emisyonlarnn geliimi Tablo 10.3’de verilmektedir. Tablo 10.3. 1990-2009 Yllar Arasnda CO2 Emisyonlar (Mton CO2) 1990 1995 2000 2005 2007 2008 2009 19902009 Deiim % 38,3 Dünya 20 966 21 792 23493 27188 29 048 29 454 28 999 % 8,0 OECD 11 158 11679 12 634 13 056 13 142 12 799 12 045 4 052 3 847 3 831 3 979 3 942 3 868 3 577 % -11,7 AB Kaynak: IEA, CO2 Emissions from Fuel Combustion, Highlights, (2011 Edition) Tablo 10.3.’den de görüldüü gibi, IEA verilerine göre, 1990 ylndan 2009 ylna kadar, Dünyann toplam CO2 emisyonlar % 38,3 orannda art göstermitir. Dünyann toplam birincil enerji arzna da bakldnda bu yllar arasnda ayn oranda artt görülmektedir (IEA, CO2 Emissions from Fuel Combustion, Highlights, 2011). OECD emisyonlar açsndan da benzer durum söz konusudur. Ancak, OECD’de Toplam birincil enerji arz %15,8 artarken CO2 emisyonlar, daha az bir oranda, %8,0 orannda bir art göstermektedir. Dünyada enerjiye bal olarak artan CO2 emisyonlarna karlk, AB ülkelerinde emisyon azaltc tedbirlerin önemli ölçüde ele alnmas sonucu 1990-2009 yllar arasnda % 11,7 orannda azalma salanmtr. Tablo 10.3’de, 2009 yl CO2 deerlerinin 2008 ylna göre azald görülmektedir. Ancak bu azal ekonomik krizden, dolaysyla daha az enerji kullanmndan kaynaklanmaktadr. Dier ilginç bir husus da Sözlemenin Ek-I ülkelerinde 2009 ylnda emisyonlar %6,5 azalrken Ek-I d ülkelerde (gelimekte olan ülkelerde) %3,3 art göstermitir (IEA, CO2 Emissions from Fuel Combustion, Highlights, 2011). IEA verilerine göre, dünyada en yüksek CO2 deerlerine sahip olan ilk 10 ülke (Top 10) Çin, ABD, Hindistan, Rusya Federasyonu, Japonya, Almanya, ran, Kanada, Kore ve ngiltere olarak sralanmaktadr. Bu ülkelerin toplam CO2 emisyonlar 19 Milyar ton civarnda olup, yaklak 29 Milyar ton olan dünya toplamnn %65,5’ini oluturmaktadr. 10 ülke arasnda birinci sray alan Çin’in CO2 emisyonlar 2009 Dünya Enerji Konseyi Türk Milli Komitesi • Enerji Raporu 2011 211 ylnda 6,9 Milyar ton civarna ulamtr. Özellikle, 2002 ylndan itibaren 2009 ylna kadar keskin bir art göstermitir. Bu keskin artta en etkin sektör elektrik enerjisi sektörüdür. 2009 ylnda bir çok ülkede ekonomik kriz nedeniyle emisyonlarda düü yaanmasna karlk Çin’de emisyonlar artmaya devam etmi ve 2009 ylnda 2008 ylna göre bu art yaklak %5 olmutur. Son yllarda, Çin de çok sayda kömüre dayal termik santral ina edilerek birbiri ardna iletmeye alnmaktadr. Çin 6,9 Milyar ton emisyonla dünya emisyonlarnn yaklak %23,8’inden sorumludur. Tablo 10.4.’de IEA verilerine göre, 2009 yl için Dünya, OECD, baz bölgeler ve Türkiye için enerji kaynakl CO2 emisyonlar baz göstergeler ile birlikte verilmektedir. Dünyada olduu gibi, 2009 ylnda ekonomik krize bal olarak Türkiye emisyonlarnda da düü yaanmtr. 2008 ylnda 264 Milyon ton olan CO2 emisyonlar 2009 ylnda 256 Milyon ton’a inmitir. Tablo 10.4. 2009 Yl Enerji Kaynakl CO2 Emisyonlar, Dünya ve Türkiye Dünya OECD Orta Dou Çin Asya Latin Amerika Afrika Türkiye CO2 (Milyon Ton) 28 999 12 045 1 509 6 877 3 153 1 068 975 256 CO2/Nüfus (Ton/Kii) 4,29 9,83 7,76 5,14 1,43 2,16 0,92 3,57 CO2/Toplam Birincil Enerji Arz (Ton/TEP) 2,39 2,30 2,56 3,03 2,16 1,80 1,38 2,62 CO2/GDP (Kg CO2/2000 USD) 0,73 0,41 1,93 2,17 1,27 0,50 1,04 0,72 Kaynak: IEA Key World Energy Statistics, 2011 Türkiye emisyonlar dünya verileri ve baz ülkeler ile karlatrldnda çok küçük bir paya sahip olduu görülmektedir. 2009 yl dikkate alndnda, Türkiye enerji kaynakl CO2 emisyonlar dünya deerlerinin %1’inden daha düük olup, OECD toplam emisyonlar içindeki pay ise %2,1 civarndadr. En yüksek emisyon deerine sahip olan Çin’in emisyonlarnn yaklak 3;7’si kadardr. Türkiye statistik Kurumu (TÜK) 2009 yl verilerine göre, Tablo 10.5.’de Türkiye’nin sera gazlarnn 1990-2009 yllar arasndaki geliimi verilmektedir. Tablo 10.5.Türkiye’nin Toplam Sera Gaz Emisyonlar (Milyon Ton CO2 Edeeri) 1990 1995 2000 2005 2009 141,36 173,90 225,43 259,61 299,11 CO2 33,50 46,87 53,30 52,38 54,37 CH4 11,57 16,22 16,62 14,18 12,53 N2O 0,60 0,52 1,66 3,73 3,64 F-Gazlar 187,03 237,51 297,01 329,90 369,65 Toplam Kaynak: Sera Gaz Emisyon Envanteri, TÜK 212 Dünya Enerji Konseyi Türk Milli Komitesi • Enerji Raporu 2011 Sera gazlarnn küresel snma potansiyelleri (küresel snmaya yaptklar katklar) farkldr. Örnein, CO2’in küresel snma potansiyeli 1 kabul edilirse CH4 ve N2O için bu deer srasyla 21 ve 310’dur. CO2’e göre bu sera gazlarnn küresel snma potansiyellerinin daha yüksek olmasna karlk, CO2 çok yüksek miktarlarda atmosfere verilmesi nedeniyle küresel snma açsndan çok daha etkili olmaktadr. Bu nedenle, sera gaz emisyonlar, Tabloda da verildii gibi, “CO2 Edeeri” olarak CO2 cinsinden ifade edilmektedir. Tablo 10.5.’den görüldüü üzere, sera gazlar arasnda en önemli yeri CO2 almakta olup, dier sera gazlarnn pay oldukça düük seviyededir. Türkiye’de CO2 emisyonlarnn toplam sera gazlar içindeki pay yaklak %81 düzeyindedir. Sera gazlarnn sektörel dalm ise Tablo 10.6.’de verilmektedir. Enerji faaliyetlerinden kaynaklanan sera gazlar toplam sera gazlarnn %75’i kadardr (Bkz. ekil 10.1). Tablo 10.6.: Sektörlere Göre Toplam Sera Gaz Emisyonlar (Milyon Ton CO2 Edeeri) 1990 1995 2000 2005 2009 132,13 160,79 212,55 241,75 278,33 Enerji 24,21 24,37 28,78 31,69 Endüstriyel lemler 15,44 28,68 27,37 25,84 25,70 Tarmsal Faaliyetler 29,78 9,68 23,83 32,72 33,52 33,93 Atk 187,03 237,51 297,01 329,90 369,65 Toplam Kaynak: Sera Gaz Emisyon Envanteri, 2011 TÜK 7% 9% 9% 75% Enerji Endüstriyellemler TarmsalFaaliyetler Atk ekil 10.1.: 2009 Yl Toplam Sera Gazlarnn Sektörlere Göre Dalm Kaynak: Sera Gaz Emisyon Envanteri, 2011 TÜK Türkiye statistik Kurumu (TÜK) tarafndan 2011 ylnda yaynlanan 2009 yl verilerine göre, ülkemizin toplam CO2 emisyonlarndaki enerji kaynakl faaliyetlerin sorumluluk pay %91’dir. Kalan %9’luk pay ise endüstriyel ilemlerden, kimyasal reaksiyonlardan olumaktadr. Enerji alannda ise en önemli sektörler elektrik enerjisi, sanayi ve ulam sektörleridir. Dünya Enerji Konseyi Türk Milli Komitesi • Enerji Raporu 2011 213 Enerjiden Kaynaklanan CO2 emisyonlarnn 1990 ve 2009 yllar için sektörel dalm ekil 10.2’de verilmektedir. 2009 ylnda elektrik enerjisi bu sektörler arasnda en yüksek sorumluluk payyla birinci sray almaktadr. Elektrik sektörünün CO2 emisyonlarndaki pay 1990 ylnda %27 iken 2009 ylnda bu pay %38 olmutur. Sanayi sektörü ise 1990 ylnda %30’luk payla birinci sradayken yllar içinde düü göstererek 2009 ylnda bu pay %20’ye inmitir. 2009 1990 23% 27% Elektrik 25% Elektrik 38% 20% Sanayi Sanayi Ulam Ulam Dier 30% Dier 17% 20% ekil 10.2: Enerjiden Kaynaklanan CO2 Emisyonlarnn Sektörel Dalm (1990 ve 2009) Kaynak: Turkey Greenhouse Gas Inventory, 1990 to 2009-Annual Report for submission under the Framework Convention on Climate Change, National Inventory Report, 2011 10.4.3. klim Deiiklii ve Enerji Etkileimi Küresel snmaya neden olan sera gazlar; enerji, sanayi, tarm, hayvanclk, ulam, snma, atklar v.b. çeitli sektörlerden kaynaklanmaktadr. Sera gazlarnn arasnda en önemli yeri fosil yaktlarn yanmas ile oluan ve büyük miktarlarda atmosfere verilen karbondioksit (CO2) almaktadr. Bu nedenle, enerjiye ilikin faaliyetler ön plana çkmaktadr. Enerji kullanan/tüketen enerjiye ilikin sektörler ve faaliyetler, küresel snma ve iklim deiiklii sorunu açsndan, en yüksek sorumlulua sahip insan kaynakl ekonomik faaliyetlerdir. Elektrik enerjisi sektörü ise, 2009 deerleri çerçevesinde, enerji kaynakl sera gaz emisyonlarndaki %38’lik pay ile birinci sray almaktadr. Elektrik sektörünün yüksek CO2 emisyonlar ile küresel snmadaki sorumluluunun fazla olmasna karlk, bu sektör ayn zamanda iklim deiikliinden de önemli ölçüde etkilenebilecek bir sektördür. klim deiiklii sonuçlarnn enerji arzn ve talebini etkilemesi söz konusudur. Dünyada yaplan çalmalara göre, Türkiye, kuraklk açsndan duyarl ülkeler arasnda yer almakta olup, Ege kylar, Dou Akdeniz ve ç Anadolu Bölgelerinde kurakln youn bir ekilde yaanaca tahmin edilmektedir. Ya ekli ve ya karakteristiklerindeki deiiklikler, yamur ve kar yandaki azalma, buna ilaveten, scaklk artndan dolay su yüzeyinden buharlamann artmas su kaynaklar üzerinde olumsuz etki yapabilecektir. Su kaynaklarnn olumsuz yönde etkilenmesi hidrolik santrallarda su gelirlerindeki düüe, dolaysyla hidrolik enerji üretiminde 214 Dünya Enerji Konseyi Türk Milli Komitesi • Enerji Raporu 2011 azalmaya ve zaman içinde hidrolik potansiyelde de azalmaya neden olabilecektir. Fazla ya alan bölgelerde, örnein Karadeniz Bölgesi’nde ise olaan d youn yalardan dolay seller oluabilecek ve bu su taknlar da hidrolik santrallar açsndan bir baka sorun, bir baka risk yaratabilecektir. Dier taraftan, zaman içinde hidrolik potansiyelde olabilecek deiikliklerin belirlenmesi için iklim deiiklii senaryolarna paralel olarak çalmalarnn yaplmas önem arz etmektedir. Elektrik enerjisi sektöründe, risk yaratabilecek dier bir husus da yaz aylarnda ortalama scakln artmas nedeniyle, termik santrallarn soutma suyu scaklnda olabilecek artlardr. Bu artlar nedeniyle, scak bölgelerde bulunan termik santrallarn üretim kapasitelerinde düme görülebilecektir. Bu nedenle, yeni kurulacak termik santrallarda kuru / hava soutmal sistemlere gidilmesi uygun olacak ve ilaveten deerli olan su kaynaklar da korunmu olabilecektir. Ayrca, iklim deiiklii rüzgar ve güne enerjisi üzerinde de etkiler yaratabilecektir. Örnein, rüzgar hznda yaanabilecek olas hz deiikliklerinde elektrik üretimi için teknolojik olarak kabul edilebilir deerlerin dna çklmas durumunda üretim kaybna neden olabilecektir. Dier taraftan, iklim deiiklii, enerji sektöründe enerji arz yönünden risk oluturan olumsuz etkiler yaratrken, talep tarafnda da baz etkiler yaratmaktadr. Scakln artmas, yaz döneminde klima ve soutma sistemlerinin daha fazla çalmasna ve elektrik tüketiminin artmasna neden olacaktr. Talepte oluan bu art zaman zaman enerji arznda yaanan darboazlar açsndan önem arz etmekte olup, yaz aylarnda da sorunlar yaanabilecektir. 10.4.4. Sera Gazlar Azaltlmasna Yönelik Yöntemler ve Teknolojiler Enerji alannda sera gazlarnn azaltlmas için enerji politikalarnda baz deiikliklerin yaplmas, teknolojik gelimelerin takip edilmesi ve uygulanabilmesi amacyla gerekli admlarn atlmas gerekmektedir. 10.4.4.1. Genel Yöntemler ve Teknolojiler Enerji kaynakl sera gazlarnn, özellikle CO2 emisyonlarnn azaltlmasnda en önemli ve en etkin yöntem enerji üreten ve tüketen sektörlerde enerji verimliliinin artrlmasdr. Özellikle, enerji tüketiminde talep tarafl enerji verimliliinin artrlmas en maliyet-etkin (cost-effective) yöntemdir. Verimliliin artrlmas kazankazan yöntemi olup, dünyada da sera gazlar azatlm yöntemleri için birinci sray almaktadr (IEA Energy Technology Perspectives). Bata CO2 olmak üzere, sera gazlarnn azaltlmas için fosil yaktlarn kullanmnn azaltlmas, buna karlk, rüzgar, güne, jeotermal, biyokütle/biyoyakt vb. yenilenebilir enerji kaynaklarnn kullanmnn artrlmas dier bir yöntemdir. Termik elektrik üretiminde, özellikle kömüre dayal santrallarda, yüksek verimli ve gelimi teknolojilerin uygulanmas elektrik sektöründen kaynaklanan CO2 emisyonlarnn azaltlmasna önemli katk yapabilmektedir. Son yllarda gelitirilen karbon tutma ve depolama gelecein teknolojisi olarak düünülmektedir. Bu teknoloji bir sonraki bölümde (10.4.4.2) ele alnmaktadr. Dünya Enerji Konseyi Türk Milli Komitesi • Enerji Raporu 2011 215 10.4.4.2 Karbon Tutma ve Depolama (KTD) (Carbon Capture and Storage-CCS) Termik santralarda, gelimi ve yüksek verimli teknolojilerin uygulanmas ile, santral verimliliine bal olarak, ancak snrl ölçüde emisyon azaltm salanabilmektedir. CO2’in atmosferdeki birikiminin stabilize edilebilmesi için mevcut CO2 azaltm yöntemlerinin yeterli olmad ve daha etkin teknolojilerin gelitirilmesi gerekli olmutur. Bu çerçevede, son on yllarda karbon tutma ve depolama (KTD) teknolojisi üzerinde çalmalar yaplmtr. Bu yöntem, fosil yaktlara dayal termik santrallerde oluan CO2 gaznn ayrlmas ve uygun bir jeolojik formasyona depolanmasdr. KTD teknolojisi; tesiste oluan CO2’in tutulmas (karbon tutma), depolanacak alana tanmas (tama), güvenli bir ekilde depolanmas (depolama), bileenlerinden oluan bir teknolojiler bütünüdür. Her bileen de kendi içinde baz prosesleri, ilemleri kapsamakta olup, KTD karmak bir yapya sahiptir. Karbon Tutma: Karbonun tutulmas baca gazndan CO2’in ayrlmas, sktrlmas, kurutulmas, tanmaya ve depolanmaya hazr hale getirilmesi ilemlerini kapsar. Elektrik sektöründe, karbon tutuma için aadaki yöntemler gelitirilmitir. Yanma sonras (Post-combustion) Santralda (konvansiyonel, süperkritik, v.b. santrallar) baca gaznda kirletici emisyonlar (SO2, NOX, PM) en aza indirildikten sonra CO2 tutma prosesine geçilir. Tutma prosesi solvent ile, sorbent ile veya membran ile yaplmaktadr. Bu yöntemde SO2, NOX, PM gibi kirletici emisyonlar için ilave önlem/tesis gerekmez. Yanma öncesi (Pre-combustion) Söz konusu bu proses entegre gazlatrma kombine çevrim (Integrated gasification combined cycle-IGCC) santrallarnda kullanlmaya uygundur. Birinci aamada kömürün gazlatrlmas ile sentez gaz (synthesis gas) oluur. Sentez gaz içindeki kirletici emisyonlardan temizlenir. Temizlenen sentez gaz çevrim reaktöründe, CO2 + H2 karmna dönütürülür. Oluan CO2 sktrlr, kurutulur ve tanmaya depolanmaya hazr hale getirilir. H2 ise elektrik üretmek üzere kombine çevrime gönderilir. Bu yöntemde SO2, NOX, PM gibi kirletici emisyonlarn yanma öncesinde temizlenmesi nedeniyle, baca gaz artma için ilave önlem/tesis gerekmez. Oksi-yakt yakma (Oxy-fuel combustion) Yaktn yaklmasnda hava yerine oksijen kullanlr. Bu nedenle, hava ayrtrma ünitesi bulunmaktadr. Baca gazndan su buhar ve kirletici emisyonlarayrlr. Geride kalan CO2 sktrlarak depolanmaya hazr hale getirilir. Karbonun Tanmas: Sktrlm ve nemi alnm CO2 iki türlü tanmaktadr. 216 Dünya Enerji Konseyi Türk Milli Komitesi • Enerji Raporu 2011 Borularla tama (tercih edilen yöntem) Tankerler ile tama (LNG tamas gibi) Tanacak mesafe, miktar, tama yöntemi maliyeti etkileyen hususlardr. Karbonun Depolanmas: Depolama yöntemleri aada verilmektedir. Petrol kuyularnda üretim verimini artrma (Enhanced oil recovery-EOR) (Bu yöntem Türkiye dahil uzun yllardr petrol üretiminde uygulanmaktadr.) Doalgaz kuyularnda üretim verimini artrma (Enhanced gas recovery-EGR) Tükenmi petrol ve doalgaz kuyular Tuz oluumlarna depolama Kömür yataklarnda metan çknn artrlmas (Enhanced Coal Bed Methane Recovery – ECBM) Okyanuslara depolama KTD günümüzde olgunlam bir teknoloji deildir ve hala çözümlenmesi gereken baz sorunlar vardr. Bu sorunlardan bazlar aada yer almaktadr. ç elektrik tüketiminin artmas ile santral verimlilii düer. KTD’nin her aamasndan gelen maliyet santral maliyetine eklenmektedir. Bu nedenle maliyet ar yüksek olup, maliyetlerin dümesi uzun zaman alacaktr. Depolama konusunda szdrmazlk, ölçüm ve izleme önemlidir. Henüz uzun yllar güvenli bir ekilde depolanabilecei konusu risk tamaktadr. Karbon tutma, tama, depolama yerlerinin farkl olmas mülkiyet haklar açsndan sorun yaratr. KTD’nin farkl aamalarndaki yetki ve sorumluluklar arasndaki snrlarn iyi çizilmesi ve bu konuda hukuki düzenlemelerin yaplmas gerekir. Aksi takdirde anlamazlklarn yaanmas söz konusudur. Gelecein teknolojisi olarak görülen KTD, yukarda da belirtildii gibi, henüz tam olgunlam bir teknoloji deildir ve baz sorunlar (teknolojik, hukuki, idari) belirsizlikler ve riskler bulunmaktadr. Dünyada halen snrl sayda proje bulunmakta olup çou demonstrasyon projeleridir. Bu projelerin hemen hepsi KTD’nin tüm bileenlerini kapsayan bütünsel projeler deildir. IEA tarafndan yaplan baz çalmalara göre, KTD projelerinin 2020’lerden sonra artmas ve bu teknolojinin ancak 2050’lerde yaygnlaabilecei öngörülmektedir. 10.4.5. klim Deiiklii Çerçeve Sözlemesi ve Kyoto Protokolü (KP) Birlemi Milletler tarafndan, küresel bir sorun olan iklim deiiklii sorununa uluslararas platformlarda çözüm bulmak amacyla, klim Deiiklii Çerçeve Sözlemesi hazrlanm olup, 1992 ylnda Rio’da düzenlenen “Çevre ve Kalknma Konferans”nda tüm dünya ülkelerinin imzasna açlmtr. Sözlemede, ülkelerin tarihsel sorumluluklar, gelimilik düzeyleri dikkate alarak oluturulmu olup, “ortak, fakat farkl sorumluluklar ilkesi” benimsenmitir. Bu çerçevede, Sözleme kapsamnda hazrlanan ekli listeler ile ülkelerin yükümlülükleri gelimiliklerine göre 3 grupta toplanmtr. Ek-I ülkeleri gelimi ülkeleri kapsamakta olup, emisyon Dünya Enerji Konseyi Türk Milli Komitesi • Enerji Raporu 2011 217 azaltma yükümlülükleri vardr. EK-II ülkelerinin ise bu yükümlülüklere ilaveten gelimekte olan ülkelere finansal ve teknolojik yardm yapma yükümlülüü de bulunmaktadr. Ekler d ülkeler ise emisyon azaltmnda çaba sarf edeceklerdir. Bu hükümlere karlk Sözlemenin hukuki balaycl ve herhangi bir yaptrm bulunmamaktadr. KP ise, Sözlemeyi temel alan ve tamamlayan nitelikte hazrlanm olup, 1997 ylnda imzaya açlmtr. Sözlemenin aksine hukuki balaycl olan hükümler içermektedir. 2008-2012 yllar arasndaki ilk uygulama dönemi için gelimi ülkelere 1990 ylna göre en az %5 emisyon azaltm yükümlülüü getirmektedir. Ayrca, baz esneklik mekanizmalar da getirmitir. Bu mekanizmalar aada verilmektedir. Emisyon ticareti – Emission Trading (ET) Emisyon Ticareti klim Deiiklii Sözlemesinin Ek-I listesinde bulunan gelimi ülkelerin kendi aralarnda uygulanmaktadr. Bu mekanizma ile herhangi bir Ek-I ülkesine kendisine tahsis edilen “belirlenmi emisyon miktar”nn (Assigned Amount units-AAUs) bir bölümünün ticaretini yapma olana vermektedir. Ticareti yaplan, alnp satlan ve “karbon kredisi” olarak adlandrlan emisyon azaltmdr. Ek-1 ülkeleri yükümlülüklerini yerine getirmek için ya emisyonlarn kendilerinin azaltmas ya da baka bir yerde yaplm “emisyon azaltmlarn” almas olmak üzere iki seçenee sahiptir. Buna göre emisyonlarn Protokolde belirlenen kendi hedefinden daha fazla azaltan herhangi bir Taraf Ek-I ülkesine, emisyonlardaki bu ek indirimi baka bir Taraf Ek-I ülkesine satabilme izni verilmektedir. Ortak Yürütme - Joint Implementation (JI) Emisyon ticareti gibi, bu mekanizma da EK-I ülkeleri arasnda gerçekletirilmekte olup, bu mekanizmay uygulayan taraflar, emisyon azaltm hedeflerine ulamak için ortak politika ve ortak projeler gelitirmektedirler. Bu mekanizma EK-I’deki ülkeler arasnda yürütülen özel ortak projeler yoluyla baaran yetkili yasal bir kurulua (organa, irkete, vb.) fazladan yaplan emisyon indirimlerini baka bir ülkeye aktarma olana vermektedir. Temiz Kalknma Mekanizmas – Clean Development Mechanism (CDM) Sözlemeye taraf olan ülkelere, ortak projelerden salanan “onaylanm emisyon indirimi”ni (Certified Emission Reduction - CER) Ek-I Taraflarna aktarma olana veren bir Temiz Kalknma Mekanizmas oluturmaktadr. Ek-I ülkesinin, bir Ek-I d ülkede, daha az maliyetle daha fazla azaltm salayan bir proje yürütmesine olanak tanyan bir mekanizmadr. Böylece, Ek-I ülkesi bu proje ile salanan emisyon azaltma miktarn taahhüt ettii kendi emisyon azaltma hedeflerinde kullanabilecektir. Gönüllü Karbon Ticareti KP’nün yukarda belirtilen mekanizmalar dnda, Protokolde yer almayan, KP d ve tamamen gönüllülük esasna dayanan ve gönüllü karbon ticareti olarak anlan bir baka mekanizma olumutur. Gönüllü/Onayl Emisyon Azaltm (VER – Voluntary/Verified Emission Reductions); Kyoto Protokolü’ne taraf olmayan ülkelerde ve/veya Kyoto Protokolü Ek-A listesi dnda kalan sektörlerde 218 Dünya Enerji Konseyi Türk Milli Komitesi • Enerji Raporu 2011 uygulanmaktadr. Bata yenilenebilir enerji ya da enerji tasarrufu olmak üzere sera gaz emisyonlarnn azaltlmasna yol açan projelere, karbon emisyonlarnn etkinlik sahibi kii ya da kurumlarca gönüllü olarak dengelenmesi amacyla, uluslararas uçulara veya konferans ya da spor karlamalar gibi büyük uluslararas etkinliklere finansal destein salanmasn içermektedir. Gönüllü karbon ticareti karbon kredilerinin irketler hatta bireyler tarafndan almn tevik eder. Gönüllü/Onayl Emisyon Azaltm projeleri arasnda yer alan en önemli projeler rüzgar enerjisi projeleri olmaktadr. Ülkemizde de bu uygulamalar rüzgar enerjisi ile balam olup, gün geçtikçe bu uygulamalar artmaktadr. Protokolde yukarda belirtilen mekanizmalarn ileyii yer almamtr. Ancak, uygulama döneminin balangç tarihi olan 2008 ylna kadar gerekli çalmalar yaplarak uygulanmasna yönelik tüm esaslar ve detaylar belirlenmitir. Protokolün ilk uygulama dönemi 2012 ylnda sona erecektir. Halen 2012 sonras için çalmalar yaplmaktadr. Bu çalmalar Bölüm 10.4.7.’de yer almaktadr. 10.4.6. Sözleme ve Kyoto Protokolü Karsnda Türkiye’nin Pozisyonu klim Deiiklii Çerçeve Sözlemesi 1992 ylnda imzaya açldnda Türkiye tarafndan imzalanmamtr. Türkiye’nin gelimi ülkelerle birlikte hem EK-I hem de ar yükümlülükleri olan EK-II listelerinde yer alm olmas ve bu durumun gelimilik düzeyi ile badamad dikkate alnarak, ülkemiz tarafndan Sözlemeye taraf olunmam ve. uzun bir süre eklerden çkmak için çaba sarf edilmi ancak, bu talep kabul görmemitir. Daha sonra, Türkiye Ek-II listesinden çkarlmas ve “ülkenin özel koullar” dikkate alnarak Ek-I listesinde kalmas konusunda bir öneride bulunmutur. Bu önerinin 2001 ylnda Marake’te 7. Taraflar Konferansnda (COP-7) kabul edilmesi üzerine TBMM’de Sözlemeye taraf olma tartlm ve onaylanmtr. 24 Mays 2004 tarihinde Sözlemeye resmen taraf olunmutur. Türkiye’nin bu çabalar srasnda Sözleme çerçevesinde Kyoto Protokolü imzaya açlm, ancak Sözlemeye henüz taraf olmad için ülkemizce Protokol de imzalanmamtr. Daha sonra, Sözlemenin Ek-II listesinden çkarak Sözlemeye taraf olan Türkiye, bir süre sonra Protokole de scak bakm ve 26 Austos 2009 tarihinde Kyoto Protokolü’ne taraf olmutur. Kyoto Protokolü imzaya açldnda Türkiye Sözleemeye taraf olmad için Protokolde ülkelerin saysal hedeflerinin bulunduu listede yer almamakta ve dolaysyla 2008-2012 arasnda bu tür bir yükümlülüü bulunmamaktadr. 10.4.7. Kyoto Protokolü Sürecinde 2012 Sonras için Dünyadaki Çalmalar Kyoto Protokolü’nün ilk uygulama dönemi 2008 - 2012 yllarn kapsamaktadr. Söz konusu ilk dönem balamadan 2012 sonrasnn ekillenmesi için çalmalara balanmtr. 2006 ylnda Nairobi’de gerçekletirilen 12. Taraflar Konferansnda (COP-12) Protokol’ün 2012 sonrasnda nasl ilerleyeceine dair tartmalar resmen balamtr. Daha sonra, 2012 sonrasnn belirlenmesine yönelik gözler 12-14 Aralk 2007 tarihlerinde Endonezya - Bali’de düzenlenen Birlemi Milletler klim Deiiklii 13. Taraflar Konferansna (COP-13) ve Kyoto Protokolü 3. Taraflar Bulumasna Dünya Enerji Konseyi Türk Milli Komitesi • Enerji Raporu 2011 219 (COP/MOP3) çevrilmitir. Ancak, Bali’de beklenildii kadar önemli ve somut kararlar alnamamtr. Müzakerelerin ana temasn 2012 sonras önlemleri oluturmutur. Bali Konferansnn beklentilere cevap verememesine karlk, önemli bir belge ortaya çkmtr. 2012 sonras için alnan baz kararlar çerçevesinde hazrlanan bu belge “Bali Eylem Plan”dr (Bali Action Plan). Bir sonraki taraflar konferans COP-14 bir sene sonra Poznan’da yaplm olup oldukça sönük geçmitir. 2012 sonrasnn ekillenmesi 2009 yl sonuna kadar tamamlanmas hedeflenmi ve kararlar Kopenhag’a (COP-15) braklmtr. Ancak, COP-15 de hayal krkl yaratm ve konferanstan beklenen sonuçlar çkmamtr. ki hafta boyunca süren youn toplantlar ve müzakereler sonucunda, 2012 sonrasnn ekillenmesine, saysal hedeflerin belirlenmesine ve ilgili bir anlama metninin ortaya çkmasna yönelik beklentiler sonuçsuz kalmtr. Görümeler daha çok siyasi zeminde yürümü olup, sonunda 19 Aralk’a kalan Genel Kurul Oturumunda Kopenhag Mutabakat (Kopenhagen Accord) altnda siyasi bir niyet niteliindeki hukuki balaycl olmayan bir belge ortaya çkmtr. Oldukça snrl bir katlmla ekillenen bu belgenin hazrlanmasnda “BASIC Grubu” olarak bilinen Brezilya, ABD, Güney Afrika, Hindistan, Çin’den oluan grup etkili olmutur. Ancak, bu belgeye birçok ülke tarafndan itiraz gelmitir ve Kopenhag Mutabakat COP-15 tarafndan sadece not edilmi olup, hukuki açdan herhangi bir balaycl bulunmamaktadr. Meksika-Cancun’da 29.Kasm-10 Aralk 2010 tarihlerinde yaplan 16. Taraflar Konferansnda (COP-16) daha önceki konferanslarda yaanan anlamazlklara ve ABD, Çin, Japonya arasndaki fikir ayrlklarna karlk, birçok ülkenin katld bir mutabakat metni ortaya çkm ve 193 ülke tarafndan bu metin imzalanmtr. Ayrca, gelimekte olan ve az gelimi ülkelerin sera gazlarnn azaltlmas ve iklim deiikliine adaptasyonu için desteklenmesi amacyla “Yeil klim Fonu”nun çerçevesi oluturulmutur. Fonun ilk üç ylnn Dünya Bankas denetiminde çalmas planlanmaktadr. 10.4.8. Türkiye’deki Çalmalar Türkiye iklim deiiklii ile ilgili olarak yaklak 1990 ylndan bu yana çalmalar yapmaktadr. Ancak, Türkiye’nin klim Deiiklii Çerçeve Sözlemesine taraf olmasndan bu yana çalmalar hzlanm ve uluslararas platformlarda daha etkin olmaya balamtr. Özellikle, Çevre ve ehircilik Bakanl (Eski adyla Çevre ve Orman Bakanl) koordinasyonunda ve Birlemi Milletler Kalknma Program (UNDP) destei ile önemli çalmalar yürütülmektedir. Bu çalmalardan bazlar tamamlanm, bazlar ise devam etmektedir. Bu çalmalardan önemli olan bazlar aada verilmektedir. Ulusal klim Deiiklii Stratejisi (Mays 2010 tarihinde tamamlanmtr.) Ulusal klim Deiiklii Eylem Plan (Mays 2011 tarihinde tamamlanmtr.) klim Deiiklii ile Mücadele için Kapasitelerin Artrlmas Projesi Türkiye’nin klim Deiikliine Uyum Kapasitesinin Artrlmas Projesi “Ikinci Ulusal Bildirim”in hazrlanmas (klim Deiiklii Çerçeve Sözlemei gerei Birlemi Milletlere sunulmak üzere) 220 Dünya Enerji Konseyi Türk Milli Komitesi • Enerji Raporu 2011 Ayrca, Sözleme gerei her yl Ulusal Emisyon Envanteri hazrlanarak Birlemi Milletlere sunulmaktadr. Ülkemizde, iklim deiiklii çevre mevzuatnda pek yer almamakla birlikte, Sözlemeye taraf olunmasndan sonra baz admlar atlmaya balanmtr. Bu çerçevede, Sera gaz azaltan projelerin ve gönüllü emisyon ticaretine katlan projelere yönelik olarak hazrlanan “Sera Gaz Emisyon Azaltm Salayan Projelere likin Sicil lemleri Teblii” 7 Austos 2010 tarih ve 27665 sayl Resmi Gazete’de yaymlanarak yürürlüe girmitir. Daha sonra, Tebli’de deiiklik yaplm ve deiiklik yaplmasna yönelik tebli de 22 Ekim 2011 28092 sayl Resmi Gazete’de yaynlanmtr. Kısaltmalar AB BAT BGD BM BYT CCS CDM CH4 CO CO2 COP ÇED EGR EOR ET EU IEA IGCC IPCC IPPC KP KTD LCP N 2O NOX OECD PM SO2 TÜİK UNDP Avrupa Birliği Best Available Techniques Baca Gazı Desülfürizayon Birleşmiş Milletler Büyük Yakma Tesisleri Carbon Capture and Storage Clean Development Mechanism Metan Karbon monoksit Karbon dioksit Taraflar konferansı Çevresel Etki Değerlendirmesi Enhanced gas recovery Enhanced oil recovery Emission Trading European Union International Energy Agency Integrated Gasification Combined Cycle Intergovernmental Panel on Climate Change Integrated Pollution Prevention and Control Kyoto Protokolü Karbon Tutma ve Depolama Large Combustion Plants Diazot monoksit Azot oksitler Organization for Economic Co-operation and Development Partikül madde Kükürt dioksit Türkiye İstatistik Kurumu Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı Dünya Enerji Konseyi Türk Milli Komitesi • Enerji Raporu 2011 221 Kaynaklar 1. 2. 3. 4. 5. 6. 7. 8. 9. 10. 11. 12. 13. 222 www.cevresehircilik.gov.tr DEK-TMK Temiz Kömür Teknolojileri Çalma Grubu Raporu,2009 www.unfccc.int Caring for Climate-A Guide to the Climate Change Convention and Kyoto Protocol, UNFCCC, 2006 Intergovernmental Panel on Climate Change, IPCC DEK-TMK klim Deiiklii ve Enerji Sektörü Raporu, 2008 Sera Gaz Emisyon Envanteri, 2011, TÜK Turkey Greenhouse Gas Inventory, 1990 to 2009-Annual Report for submission under the Framework Convention on Climate Change, Turkish Statistical Institute,2011 IEA, Key World Energy Statistics 2010 IEA Key World Energy Statistics 2011 IEA, CO2 Emissions from Fuel Combustion, Highlights, (2011 Edition) IEA Presentation in Workshop on Carbon Capture and Storage, Oslo-Norway, 21-22/06/2007 klim Deiiklii Sorununda Teknolojik Araylar, Karbon Tutma ve Depolama (Carbon Capture and Storage-CCS), S.TÜZÜNER, DEK-TMK 11. Enerji Kongresi 21-23 Ekim 2009, zmir Dünya Enerji Konseyi Türk Milli Komitesi • Enerji Raporu 2011 11. ENERJİ VERİMLİLİĞİ 224 Dünya Enerji Konseyi Türk Milli Komitesi • Enerji Raporu 2011 11. ENERJ VERMLL Türkiye gittikçe artan ve ekonomik ve sosyal açdan önem arz eden bir enerji talebi ile kar karyadr. 1990-2008 yllar arasnda birincil enerji tüketimi ylda ortalama % 4.4 ile sürekli olarak artmtr. Bu yüksek art hz nedeniyle Türkiye’de imdiye kadar büyük oranda arz cephesinden yaklalarak, büyümekte olan talebin, yeni tesisler kurularak karlanmasna çallm, bu süreçte enerji verimliliine, arz cephesine oranla görece düük öncelik verilmitir. 2009 ylnda yürürlüe giren Elektrik Enerjisi Piyasas ve Arz Güvenlii Strateji Belgesi’nde enerji verimlilii ve tasarrufa ilikin hususlar da ele alnmtr. Söz konusu belgede enerji verimliliini salayacak tedbirlerin sosyal ve ekonomik gelime hedeflerini etkilemeden uygulanmas gerekliliinin alt çizilerek, verimliliin artrlmas, israfn önlenmesi ve enerji younluunun gerek sektörler baznda gerekse makro düzeyde azaltlmasna ilikin admlarn atlaca ve elektrik üretimi, iletimi ve datmnda teknik kayplarn asgariye indirilmesi ve datmda kaçak kullanmn engellenmesi salanaca belirtilmektedir. 15 Nisan 2010 tarihli Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanl 2010-2014 Stratejik Plannda da AMAÇ-3 Enerji verimliliini arttrmak maddesinde; 2008 ylnda 282 kg edeeri petrol/1.000 dolar olan enerji younluunun 2023 ylna kadar, 2008 ylna göre %20 orannda düürülmesi, 2014 ylnda birincil enerji younluunda 2008 ylna göre %10 azalma: 254 kg edeeri petrol/1.000 dolar, mevcut kamu elektrik üretim santrallerinde yeni teknolojiler kullanlarak verimi yükseltmek ve üretim kapasitesini artrmak için yaplan bakm, rehabilitasyon ve modernizasyon çalmalarnn 2014 yl sonuna kadar tamamlanmas olarak dier baz hedefler belirlenmitir Politika belgelerinde çeitli nihai kullanm sektörlerinde yaplacak potansiyel enerji verimlilii iyiletirmelerinin Türkiye’de enerji talep tahminlerini aa çekebilecei öngörülmü olmakla birlikte, enerji sektörü yönetimince son yllara kadar bu anlamda kapsaml ve sonuç odakl bir politika izlenememitir. 2007 yl ve sonrasnda yasal çerçevede önemli deiiklikler yaplm olup, halen bu deiikliklerin uygulamaya dönümesi süreci yaanmaktadr. Türkiye, son birkaç ylda Enerji Verimlilii Kanunu ve 11 adet ikincil mevzuat ile eitim ve bilinçlendirme faaliyetleri, belli büyüklüklerde sanayi ve ticari binalara enerji yönetimi zorunluluu, irket yetkilendirmeleri ile EV hizmet piyasasn gelitirilmesi, KOB’ler ve endüstriyel kurulular için snrl bir hibe program gibi konularda önemli gelimeler olmasna ramen, enerji talebinin somut ekilde azaltlabilmesi için, enerji verimlilii konusunda daha etkin stratejiler gelitirilmesine ve admlar atlmasna ihtiyaç duymaktadr. Halen kurumsal yetersizlikler, mali desteklerin, enerji verimlilii potansiyelinin deeri ile kyaslandnda çok düük seviyelerde kalmas, her seviyede eksik bilgi ve farkndalk ve hatta yeni mevzuattaki uygulanabilirlii olmayan baz hususlar; enerji verimliliinde istenen sonucun alnmasn geciktirmektedir. Türkiye’nin kii bana toplam birincil enerji tüketimi ve elektrik tüketimi OECD ortalamas olan kii bana 4.28 TEP ve 8,012 kWh tüketim ile kyaslandnda 2009 ylnda 1.36 TEP birincil enerji tüketimi ve 2,296 kWh elektrik tüketimi en düük Dünya Enerji Konseyi Türk Milli Komitesi • Enerji Raporu 2011 225 ülkeler arasnda yer almaktadr. Bununla beraber, Türkiye ekonomisi gelimi ülkelerle karlatrldnda “enerji youn” ve “karbon youn” olarak deerlendirilebilir. OECD ortalamas olan 0.18 TEP/dolar 1,000 Gayrisafi Yurtiçi Milli Hasla ile karlatrldnda 0.27 TEP enerjiyle 1.000 dolar GSYMH üretmek için daha fazla enerji harcanmaktadr (2000 yl ABD dolar deeri ile). Tablo 11.1. Seçilmi Baz Ülkelerde Enerji Göstergeleri, 2009 Yl Deerleri Bölge/Ülke DÜNYA OECD TÜRKYE Çin ABD Almanya Japonya Fransa ngiltere Danimarka talya spanya Hollanda Yunanistan Portekiz Bulgaristan Çekoslavakya Meksika Endonezya Nüfus (Milyon) 6,761 1,225 72 1,331 308 82 127 65 62 6 60 46 17 11 11 8 11 107 230 GSYMH (Milyar Dolar 2000) 39,674 29,663 357 2,938 11,357 1,999 4,872 1,473 1,677 167.7 1,111 713 433 168 123 19 76 724 258 Birincil Enerji BET / Elektrik Tüketimi(BET) Nüfus Tüketimi/ (mTEP) Nüfus (TEP/kii) (kWh/kii) 2,730 12,150 1.80 8,012 5,238 4.28 2,296 97,7 1.36 2,631 2, 257 1.70 12,884 2,162 7.03 555 3.89 6,781 472 3.71 7,833 483 3.97 7,494 196 3.18 5,693 18,6 3.37 6,248 165 2.74 6,648 6,004 126 2.75 78 4.73 6,897 30 2.61 5,540 4,815 24 2.27 4,401 17,48 2.30 42 4.00 6,103 2,026 174 1.63 202 0.88 609 Enerji Younluu (TEP/1000 Dolar 2000) Karbondioksit Younluu (kg CO2/ Dolar2000) 0.31 0.18 0.27 0.77 0.19 0.16 0.10 0.18 0.12 0.11 0.13 0.18 0.18 0.18 0.20 0.91 0.55 0.24 0.78 0.73 0.41 0.72 2.33 0.46 0.38 0.22 0.24 0.28 0.28 0.40 0.40 0.41 0,54 0.43 0.56 1.45 0.55 1.46 2000 yl ABD dolar deeri baznda GSYMH Kaynak: IEA, Dünya Enerji statistikleri, 2011 Türkiye’nin enerji younluu AB’nin ortalama deerleriyle de mukayese edildiinde oldukça yüksektir; 2007 ylnda Türkiye’nin enerji younluu Avro baznda 251 KEP/1,000 Avro iken (2008 yl 245 Avro), AB’nin ortalama deeri 169 Avro’dur (2008’de 167 Avro) (ekil 11.1:). 226 Dünya Enerji Konseyi Türk Milli Komitesi • Enerji Raporu 2011 GSYMH 2000 yl sabit döviz kurlar ile ekil 11.1. 1997-2007 Yllar Arasnda AB 27’de ve Seçili AB Ülkelerinde Enerji Younluu Kaynak: EUROSTAT AB üyesi ülkelerin ekonomilerinin enerji younluklar bütün sektörlerin ortak çabalaryla azaltlmtr. 1990-2004 yllar arasnda, bütün AB ekonomisi için enerji verimlilii endeksi dümü olup, bu durum %14 orannda artan enerji verimliliini göstermektedir. Bütün sektörler deien enerji younluklaryla bu sonuca katkda bulunmutur; söz konusu iyiletirmeye sunulan katklarda konutlarn pay %10, ulamn pay %11 ve sanayinin pay ise %20 düzeyindedir. Enerji younluu ekonomi ve sanayinin yapsndan önemli oranda etkilenmektedir. Ancak, Türkiye’nin baz Avrupa ülkelerinin 2.5 kat daha fazla enerji youn olma özellii tad gerçei unutulmamaldr (ekil 11.2). ekil 11.2. 1996- 2007 Yllar Arasnda Baz Ülkelerle ve Türkiye’de Enerji Younluu, 2008 Kaynak: EURO STAT Energy, transport and environment indicator,2010 edition Dünya Enerji Konseyi Türk Milli Komitesi • Enerji Raporu 2011 227 Dier taraftan, nihai kullanm enerji verimliliinin gerçek anlamda karlatrmas için, kyaslamann GSMH satn alma gücü paritesi baz ile nihai kullanm enerji tüketim rakamlar arasnda yaplmas gerekmektedir. ekil 11.3’de gösterildii üzere, 2007 yl için Türkiye enerji tüketiminin enerji younluu hâlâ Avrupa Birlii’ndekinden % 30 daha yüksektir ve bu durum, enerji verimlilii iyiletirmelerinin maliyet etkin bir ekilde yaplabileceini göstermektedir. ekil 11.3. Türkiye’nin Satn Alma Gücü Bazl Enerji Younluunun Kyaslamas 2009 IEA Türkiye raporuna göre, “Enerji verimliliinin iyiletirilmesinin, Türkiye’nin enerji arzndaki zorluklarn giderilmesinde önemli rolü olacan vurgulamaktadr. Sanayi üretiminin artt, özel araç kullanmnn hzla yayld ve önemli sayda yeni inaatn öngörüldüü bir ülkede, ulam ve binalarn; hem mevcut stoklarn iyiletirilmesi hem de yenilerin daha verimli ekilde kullanma girmesi için ksa ve uzun dönemli planlarn hazrlanmas ve uygulanmas arttr. Enerjiyle ilgili CO2 emisyonlar 1990 ylndan bu yana iki katndan fazla artmtr ve orta ve uzun vadede enerji talebine paralel olarak bu artn hzl bir ekilde devam etmesi olasdr. Uluslararas Enerji Ajans, Türkiye’nin iklim deiikliiyle ba etmek ve emisyonlarn snrlandrmak için “nicel bir genel hedef koyulmasn” ve 2012 sonras rejimiyle ilgili çabalara devam edilmesini tavsiye etmektedir. Olas nicel hedefteki en önemli katky yapacak olan önlem ise, Uluslararas Enerji Ajansnn da belirledii üzere enerji verimliliinin arttrlmasdr. Türkiye enerji tüketimindeki hzl büyüme oranndan dolay büyük bir tasarruf potansiyeline sahiptir. EE’nin çalmalar ülkede 2020 ylnda 222 milyon TEP birincil enerji talebi içinde muhtemelen %15 enerji tasarrufunda (30 MTEP) bulunulabileceini göstermektedir. Dier taraftan Dünya Bankas tarafndan yaplan bir çalmada ise %27 enerji tasarrufu potansiyelinin varlna iaret edilmektedir. Aadaki Tablo’da belirtilen deerlerin kapsaml etüt çalmalarla teyit edilmesine ihtiyaç olmakla birlikte enerji younluu deerleri kyaslamalar bu potansiyeli dorular niteliktedir. 228 Dünya Enerji Konseyi Türk Milli Komitesi • Enerji Raporu 2011 Tablo 11.2. Türkiye’de Enerji Tasarrufu Potansiyeli 2008 (WB) Tasarruf Tasarruf Potansiyeli, % Potansiyeli, ‘000 TEP/yl Elektrik Yakt Sanayi Demir-Çelik Çimento Cam Kat Tekstil Gda Kimyasal Dier Bina Konut Kamu ve Ticari Toplam %25 21 19 25 29 10 34 22 21 57 30 18 32 18 64 yok yok %30 29 46 29 20 %27 Kaynak: Dünya Bankas 8,015 1,402 1,124 261 206 1,097 891 2,283 729 7,160 5,655 1,505 15,152 Sanayi ve bina sektörleri EV iyiletirmesi için en fazla imkân sunan sektörlerdir; ayrca sektörler arasnda potansiyel enerji verimlilii kazancnda farkllklar olmasna ramen, sanayi sektöründeki büyük miktardaki enerji tüketimi bu sektörü EV yatrmlarnn teviki için hedef sektör haline getirmektedir. Ayrca, bina sektörünün daha yüksek oranda verimlilik kazanc salama potansiyeli mevcuttur, çünkü bu alanda imdiye dek fazla bir ey yaplmamtr. 2000 öncesinde yaplm binalar bugünkü yönetmeliklere göre iki misli enerji harcamaktadr. Bina mevzuatnda önemli baz revizyonlar yaplm ve bir etiketleme yönetmelii (Binalarda Enerji Performans Yönetmelii) yürürlüe konmu olmasna ramen, mevcut enerji verimi düük bina stoku ve buzdolab, klima, kazan gibi kurulu cihazlar henüz elde edilmemi büyük bir EV potansiyeli sunmaktadr. 6-7milyon binann enerji tüketimini yarya yarya azaltacak kapsaml bir rehabilitasyon hareketine ihtiyaç vardr. Bu giriimin yüz binlerce i yaratabilme potansiyeline de sahip olabilecei yurtdndaki birçok uygulamadan çkan sonuçlarla deerlendirilmektedir. Ayrca bugün geçerli olan yeni binalarn tabii olaca artlar belirleyen yönetmeliklerin öngördüü artlar Avrupa’da benzer derece-gün artlarna sahip ülkelere kyasla %30 daha verimsizdir. 2010 ylnda EE koordinasyonunda UNDP GEF destekli 3 proje balatlarak sanayi, bina ve elektrikli aletlerinde enerji verimliliini arttracak çalmalara ilgili tüm kamu kurulular ve özel sektörün de katlm salanacaktr. Bu projelerin mevcut engellerin giderilmesine önemli katklar salamas beklenmektedir. Ayrca Hollanda hükümeti tarafndan desteklenen Türkiye’de Enerji Verimlilii zleme ve Deerlendirmesinin Gelitirilmesi Projesi ile enerji verimlilii programlarnn izlenmesi ve deerlendirilmesi konularnda bilgi birikimi salama, enerji tasarrufu potansiyellerinin hesaplanma yöntemleri, enerji verimlilii politikalarnn etkilerinin Dünya Enerji Konseyi Türk Milli Komitesi • Enerji Raporu 2011 229 deerlendirilmesi yöntemleri gerçekletirilmi olacaktr. ve öncelikli sektörlerde pilot uygulamalar EÜA’a ait elektrik üretim tesislerinin emre amadeliklerini arttrmak, tesis performansn ve verimliliini yükseltmek, insan kaynaklarnn geliimine katk salamak rasyonel iletme koullarna erime hedefiyle “Bakm Yönetim Sistemi” kurma ön çalmalar büyük oranda tamamlanmtr. EÜA tarafndan HES ve termik santralarnda rehabilitasyon çalmalar sürdürülmektedir. 2004 ylnda Fransz EDF firmas tarafndan önemli santrallarmzn rehabilitasyonu ile ilgili olarak fizibilite çalmalar balatlmtr. En ekonomik bulunan Keban HES’in rehabilitasyon projesinin fizibilite raporu EDF ile birlikte hazrlanmtr. Yaklak 70 milyon dolarlk yatrmla santraln verimi, emre amadelii ve güvenirlilii artrlacak ve bu yatrm ylda ilave 18 – 20 milyon dolar getiri salayarak 3,5 – 4 ylda kendisini amorti etmesi beklenmektedir. HES türbinlerindeki verim 1960’larda %88, 1990’larda %90 civarnda iken bugün %95’leri amaktadr. Yaplan bir ön çalmaya dayanarak baz santralarda olabilecek verim artlar aadaki Tablo 11.3’de listelenmitir. (Muzaffer Baaran, 2010). Tablo 11.3. Türkiye’de HESlerde Üretimde Enerji Verimliliinin Arttrlmas Potansiyeli Verim Verimlilik Üretim Potansiyeli Ünite arts Güç milyon kWh/yl % kWh/yl says Santral ad (MW) Ya Keban 1.328 32 6.600 8 3,5 Karakaya 1.800 19 7.500 6 2,4 Hasan Uurlu 500 27 1.217 4 3,5 Altnkaya 702,6 19 1.632 4 2,4 Kesikköprü 76 39 250 2 5,2 Gökçekaya 279 33 400 3 4,3 Doankent 74,5 25 176 1 3,2 Aslanta 138 22 569 3 2,8 Saryar 160 50 300 4 6,7 Hirfanl 128 46 300 4 6,2 Suat Uurlu 69 24 350 3 3,1 kizdere 18,6 45 110 3 6 Almus 27 40 100 3 5,3 Demirköprü 69 46 80 3 6,2 Kapulukaya 54 17 190 3 2,1 Toplam Enerji Kazanç milyon 231,0 180,0 42,6 39,2 13,0 17,2 5,6 15,9 20,1 18,6 10,9 6,6 5,3 5,0 4,0 614,9 Tablodan da görüldüü üzere HES’lerde 615 milyon kWh enerji verimlilii potansiyeli mevcuttur. Benzer olarak termik santralarda da (16 adet termik santralde) ksm ksm rehabilitasyon çalmalar devam etmektedir. Rehabilitasyon projeleri kapsamnda santralarn performans, güvenilirlii, ömrünün artrlmas ve çevre mevzuatna uygunluun salanmas da amaçlanmaktadr (T.Yldz 2011 Bütçe konumas). Bu 230 Dünya Enerji Konseyi Türk Milli Komitesi • Enerji Raporu 2011 çalmalar kapsamnda Afin Elbistan A, Çatalaz, Kangal Orhaneli Seyitömer, Tunçbilek, Soma-B, ve Yeniköy santralarnda öngörülen çalmalarla 11 milyar kWh civarnda bir enerji art beklenmektedir (Muzaffer Baaran,Nisan 2011). Elektrik datm sistemindeki en önemli sorun olan kayp-kaçaklardr. Kaçak kullanm her ne kadar ekonominin içinde üretime dönse veya vatanda refah için harcansa da paras ödenmeyen elektriin çok verimsiz ekilde kullanlaca açktr. Kayp-kaçak kontrolü amacyla, 2003-2010 (Ekim) döneminde toplam 39,3 milyon abone taramas yaplm olup bu çalmalar sonucunda önemli boyutta kaçak tespit edilmitir. Elektrikteki kayp-kaçak oranlar, yaplan çalmalar sonucunda, 2002 ylnda yüzde 21 seviyesinden 2010 ylnda yaklak yüzde 15 seviyesine düürülmütür .(T.Yldz 2011 Bütçe konumas). Datm özelletirmeleri ile kayp kaçak oranlarnn daha makul seviyelere indirilmesi beklenmektedir. Enerji Piyasas Düzenleme Kurulunun Aralk 2010 tarihli toplantsnda; 2011- 2015 uygulama dönemine ilikin datm faaliyeti kayp kaçak hedefi (KKH) oranlarn aadaki ekilde belirlemitir. Tablo 11.4. Datm Faaliyeti Kayp Kaçak Hedefleri (EPDK) Ancak özelleen datm bölgelerinde bu kayp geri kazanm oranlarnn gerçek yatrmlarla salanmas, hesaplarn kayplarn geri kazanlm gibi düzenlenmemesi veya kayplarn baka harcama kalemlerinde gösterilmemesi için irketlerin yakn denetimi arttr. Kayplarn azaltlmasnn etkisinin üretimde de azalma ile de teyid edilmesi gereklidir. Kaynaklar 1. IAE, Dünya Enerji statistikleri, 2011. 2. ODYSSEE veri taban. 3. IEA Ülkeleri Enerji Politikalar-Türkiye – 2009 Gözden Geçirmesi Dünya Enerji Konseyi Türk Milli Komitesi • Enerji Raporu 2011 231 232 Dünya Enerji Konseyi Türk Milli Komitesi • Enerji Raporu 2011 -12 951 -7 582 Çevrim ve Enerji Sektörü 35 942 8 140 984 135 10 611 2 156 2 777 2 777 0 458 97 11 275 11 275 11 275 11 275 - 31 - 31 11 306 4 598 4 598 4 598 4 598 - 362 - 362 4 960 4 960 H.Bit.Art. 2.300 (B.Ton) 0 0 0 0 1 118 4 134 12 425 5 251 98 144 18 174 6 986 2 243 251 6 988 494 13 991 145 523 898 70 16 56 557 6 226 741 166 15 314 7 832 -1 103 - 241 15 314 -21 471 -22 814 38 129 58 682 38 038 649 Doğalgaz 9.155 (106Sm3) 344 604 1 722 4 26 9 3 938 26 527 3 651 - 922 15 26 527 - 925 -1 832 2 544 35 722 7 089 370 - 439 -2 009 28 359 (B.Ton) Petrol 2 180 1 524 18 120 3 616 481 481 16 26 4 410 0 0 0 11 306 Odun 3.000 (B.Ton) Elektrik Enerjisi Üretimi (GWh) Kurulu Güç Kapasitesi (MW) 5 983 5 983 98 579 98 (B.Ton) Briket 3 634 7 524 3 Konut ve Hizmetler Tarım 1 609 93 202 5 227 134 488 13 736 7 753 2 777 0 2 777 28 2 750 (B.Ton) P.Kok Enerji Dışı 7 527 Demiryolları Denizyolları Havayolları Boru Hatları Karayolları Diğer Sektörler Ulaştırma 375 2 3 027 74 1 528 84 Demir Çelik Kimya-Petrokimya Petrokimya Feedstock Gübre Çimento Şeker Demirdışı Metaller Diğer Sanayi 4 453 4 453 12 617 5 090 Sektörler Toplamı Sanayi Tüketimi 579 4 453 - 67 13 736 - 47 12 617 4 274 4 274 - 467 - 467 179 7 173 (B.Ton) Kok -5 322 -55 436 1 046 - 131 1 177 (B.Ton) Asfaltit Elektrik Santralları Hava Gazı Fab (-) Kok Fabrikaları Briket Petrol Rafinerileri İç Tüketim ve Kayıp Toplam Nihai Enerji Tüketimi -55 503 - 459 69 239 1 712 25 568 69 698 (B.Ton) 2 524 21 333 (B.Ton) Yerli Üretim (+) İthalat (+) İhracat (-) İhrakiye (-) Stok Değişimi (+/-) İstatistik Hata (+/-) Birincil Enerji Arzı Linyit T.Köm. 2010 YILI GENEL ENERJİ DENGESİ (Orjinal Birimler) 51 795 15 831 0 0 -51 795 -51 795 51 795 51 795 Hidrolik 860 (GWh) 668 94 0 0 - 668 - 668 668 668 Jeotermal 8600 (GWh) 14 14 14 14 0 14 14 Bioyakıt 8.850 (B.Ton) 2 916 1 320 0 0 -2 916 -2 916 2 916 2 916 Rüzgar 860 (GWh) 211 207 48 932 85 634 5 509 200 117 91 143 226 543 145 5 326 327 2 303 48 461 18 161 5 583 171 992 80 306 -1 072 -37 370 171 992 211 208 172 765 - 774 1 144 1 918 Elektrik 860 (GWh) 1 057 334 1 391 1 055 166 2 612 1 221 2 612 1 221 1 221 1 391 1 391 Jeo.Isı Diğer Isı (B.TEP) 302 302 130 432 130 432 0 432 432 Güneş 10.000 (B.TEP) Dünya Enerji Konseyi Türk Milli Komitesi • Enerji Raporu 2011 233 -7 393 -3 574 Çevrim ve Enerji Sektörü 1 728 18 Nüfus (Milyon kişi) 74 984 135 Fert Başına Enerji Tüketimi kep/k. 8 461 1 625 0 1 482 458 97 3 383 3 383 3 383 3 383 -9 -9 3 392 1 057 1 057 1 057 1 057 - 109 - 109 1 166 1 166 Hay.ve Bit.Art. 1 252 4 278 13 169 5 530 150 541 956 Net: Brüt: 98 144 18 174 6 396 2 223 230 6 397 2 347 2 865 51 795 15 831 668 94 12 12 2 916 1 320 211 207 48 932 7 364 474 17 10 7 838 19 47 452 14 791 6 906 - 92 -3 214 14 791 18 164 14 858 - 67 98 165 Elektrik 14 817 0 0 - 251 - 251 251 251 Rüzgar 12 458 28 198 4 168 12 12 0 12 12 Bioyakıt 64 15 51 510 5 700 0 0 - 575 - 575 575 575 Jeotermal 1 562 480 0 0 -4 454 -4 454 4 454 4 454 Hidrolik 678 152 14 020 7 170 -1 010 - 220 14 020 -19 657 -20 887 34 907 53 625 34 823 594 D.Gaz 356 633 1 855 4 26 9 3 975 27 667 3 860 -1 060 395 27 667 - 888 -1 554 2 671 36 566 7 250 387 - 472 -1 908 29 221 Petrol Fert Başına Elk. Tüketimi kwh/k. 12 496 1 12 497 4 130 59 52 2 916 3 977 206 23 837 11 341 - 44 23 837 - 970 -13 238 -14 252 38 089 86 22 081 15 921 Toplam K.Yak. 2 180 1 524 35 942 8 140 168 12 21 2 904 2 093 2 093 0 0 0 3 392 Odun 3 459 18 120 3 616 2 846 168 34 203 34 Briket Elektrik Enerjisi Üretimi (GWh) Kurulu Güç Kapasitesi (MW) 5 042 1 Konut ve Hizmetler Tarım 2 846 6 079 3 233 2 093 0 2 093 21 2 072 P.kok Enerji Dışı 5 042 Demiryolları Denizyolları Havayolları Boru Hatları Karayolları Diğer Sektörler 227 778 20 44 2 182 1 016 55 Demir Çelik Kimya-Petrokimya Petrokimya Feedstock Gübre Çimento Şeker Demirdışı Metaller Diğer Sanayi Ulaştırma 58 151 8 086 3 043 Sektörler Toplamı Sanayi Tüketimi 2 937 2 937 2 937 203 - 26 8 086 - 18 6 079 2 823 - 257 2 823 114 -1 115 Kok -3 793 -9 288 - 257 460 - 48 508 Asfaltit Elektrik Santralları Hava Gazı Fab (-) Kok Fabrikaları Briket Petrol Rafinerileri İç Tüketim ve Kayıp Toplam Nihai Enerji Tüketimi -9 306 - 119 15 385 234 15 505 15 479 1 511 13 734 Linyit Yerli Üretim (+) İthalat (+) İhracat (-) İhrakiye (-) Stok Değişimi (+/-) İstatistik Hata (+/-) Birincil Enerji Arzı T.Köm. 2010 YILI GENEL ENERJİ DENGESİ (Bin Tep) 1 057 334 1 391 1 055 166 2 612 1 221 2 612 1 221 1 221 1 391 1 391 Jeo.Isı Diğer Isı 302 302 130 432 130 432 0 432 432 Güneş 3 459 28 868 5 089 170 541 956 240 13 421 33 956 15 328 6 740 1 471 1 855 81 4 629 147 763 14 943 83 372 30 628 -2 162 -3 083 83 372 - 970 -19 678 -25 894 32 493 87 409 8 009 387 - 332 -1 908 109 266 Toplam 234 Dünya Enerji Konseyi Türk Milli Komitesi • Enerji Raporu 2011 Dünya Enerji Konseyi Türk Milli Komitesi • Enerji Raporu 2011 235 236 Dünya Enerji Konseyi Türk Milli Komitesi • Enerji Raporu 2011 : SøLOPø TERMøK SANTRALø : SøLOPø / ùIRNAK : 1 x 135 MWe FAAL, 2 x 135 MWe TESøS AùAMASINDA : DOLAùIMLI AKIùKAN YATAK : % 39 : ASFALTøT : FAAL ÜNøTE øÇøN 972.000.000 kwh / yÕl CøNER GRUBU KURULUùUDUR TESøS YER KAPASøTE TEKNOLOJø VERøM ANA YAKIT ELEKTRøK ÜRETøMø SøLOPø ELEKTRøK ÜRETøM A.ù. ù DÜNYA’DAVETÜRK7YE’DEGÜNEbENERJ7S7 YayŦnNo:0011/2009 ISBNNo:978Ͳ605Ͳ89548Ͳ2Ͳ3 ÇalŦƔmaGrubuÜyeleri:MehmetAteƔ,Hakan Demir,ErsinÜresin,benolTunç,HaticeErdi YayŦnYeriveTarihi:Ankara,Haziran2009 SayfaSayŦsŦ:222 TEM7ZKÖMÜRTEKNOLOJ7LER7 YayŦnNo:0015/2009 ISBNNo:978Ͳ605Ͳ89548Ͳ4Ͳ7 ÇalŦƔmaGrubuÜyeleri:ÖmerÜnver,Muzaffer BaƔaran,MücellaErsoy,NilgünErcan,Metin Gürkan,SevilGürkan,SelvaTüzüner YayŦnYeriveTarihi:Ankara,Mart2010 SayfaSayŦsŦ:160 NÜKLEERSANTRALLAR YayŦnNo:0019/2010 ISBNNo:978Ͳ605Ͳ89548Ͳ6Ͳ1 ÇalŦƔmaGrubuÜyeleri:ÖmerÜnver,Muzaffer BaƔaran,BenanBaƔoŒlu,B.NazŦmBayraktar, Dr.UtkuSaŒdŦk,GültekinTürkoŒlu, Prof.Dr.A.OrhanYeƔin YayŦnYeriveTarihi:Ankara,AralŦk2010 SayfaSayŦsŦ:103 B7YOYAKITLAR YayŦnNo:0016/2009 ISBNNo:978Ͳ605Ͳ89548Ͳ5Ͳ4 ÇalŦƔmaGrubuÜyeleri:Dr.F.FigenAr,Berrak D.S.TaƔdemir,Prof.Dr.FilizKaraosmanoŒlu, Prof.Dr.A.AliKoç,Prof.Dr.MustafaAcaroŒlu, Yrd.Doç.Dr.S.FerdaMutlu,Dr.FatmaSarsu, YurdanurÖzsöyler,GülenBölük,AslŦ7Ɣler,Ömer FarukAygün YayŦnYeriveTarihi:Ankara,Mart2010 SayfaSayŦsŦ:180 YukarŦdakikitaplarDünyaEnerjiKonseyiTürkMilliKomitesi’ndenteminedilebilir. Adres:CinnahCad.No:67/1506680ÇankayaͲAnkara Tel:(312)4428278–79 Faks:(312)4419610 EͲmail:wectnc@tr.net Dünya Enerji Konseyi Türk Milli Komitesi • Enerji Raporu 2011 237 238 Dünya Enerji Konseyi Türk Milli Komitesi • Enerji Raporu 2011 cmyk ISSN : 1301-6318 DÜNYA ENERJİ KONSEYİ TÜRK MİLLİ KOMİTESİ Cinnah Cad. No. 67/15 06680 Çankaya/ANKARA Tel : (0312) 442 82 78 (pbx) Fax : (0312) 441 96 10 e-mail: wectnc@tr.net web-site: www.dektmk.org.tr