“Doktor tavsiyesi dışında bitkisel ilaç kullanmayın”

Transkript

“Doktor tavsiyesi dışında bitkisel ilaç kullanmayın”
SAYFA 8
SIYAH
MAVI KIRMIZI SARI
YEREL GÜNDEM
2 Aralık 2013 Pazartesi
Başkent’te
muhteşem
pop ve jazz
konseri
ANKARA Büyük Şehir Belediyesi
Kent Orkestrası yeni haftaya, Pop
ve Jazz konseri ile başladı.
Büyükşehir Belediyesi ücretsiz
kültür ve sanat etkinlikleri ile Başkentlilere müzik ziyafeti çekmeye
devam ediyor.
Ankara Büyükşehir Belediyesi
Kent Orkestrası da Şef Kemal Günüç yönetiminde muhteşem konserler ile yoğun ilgi görüyor.
Kent Orkestrası’nın son konserine
ise Azerbaycan’ın ünlü sesi Tunzale
Agayeva eşlik etti. Konserin aranjesini Utar Artun yaptı.
Müzik eğitimini Azerbaycan’da
tamamlamış ve uluslararası yarışmalarda da dereceler yapmış olan
Azeri bestekar ve ses sanatçısı
Tunzale Agayeva, sesiyle Başkentlileri büyüledi.
,Azeri sanatçı konserde pek çok
yerli ve yabancı eserin yanında
bestesi kendisine ait olan; “Sensiz,
Pervane, Gülbahar, Sen, Hediye”
isimli parçalarını da seslendirdi.
Başkentlilerin de yoğun ilgi gösterdiği Ankara Büyükşehir Belediyesinin bu muhteşem organizasyonu
ile katılımcılar pop ve caz ziyafeti
yaşadı.
Suriyeliler çocuk
felcini hortlattı
TÜRK Sağlık-Sen (Türkiye Sağlık
ve Sosyal Hizmetler Kamu Görevlileri Sendikası) İzmir-1 Şube Başkanı Ahmet Doğruyol Suriyeliler’in
ülkemize gelmesiyle çocuk felcinin
yeniden görüldüğünü söyledi.
Doğruyol, en son 1998 yılında görülen ve 2002 yılında DSÖ
(Dünya Sağlık Örgütü) tarafından
Türkiye’nin de içinde bulunduğu
51 ülkeyi kapsayan bölgeden
çocuk felcinin tamamen temizlendiğini açıkladığını ve Türkiye’ye
ödül verdiğini hatırlattı. Doğruyol,
buna rağmen son aylarda insani
endişelerle hiçbir tedbir almadan
kapılarını Suriyelilere açan Hükümet yetkililerinin ve ilgili birimlerin
tedbirsizliklerinin sıkıntılarını bugün
74 milyon vatandaş olarak yaşadığımızı söyledi.
Fazla
kilolar
için
çip geliştirildi
İSVIÇRELI bilim insanları, kilo
kontrolü sağlayan ve obezite
hastasının koluna yerleştirilen bir
bilgisayar çipi geliştirdi.
Kandaki yağ oranını kontrol eden çipin, yağ oranı belirli
seviyeye ulaşınca tokluk hissi
veren hormon salgılayarak, kilolu
kişilerin fazla yemesinin önüne
geçeceği bildirildi.
Fareler üzerinde yapılan araştırmada olumlu sonuçlar alan
bilim insanları, demir para büyüklüğündeki çipi 5-10 yıl içerisinde
piyasaya süreceklerini açıkladı.
Çipin piyasaya çıkması ile
birlikte diyet haplarının ortadan
kalkacağı iddia edildi.
Fiyat: 1 TL
www.yerelgundem.com
“Doktor tavsiyesi dışında
bitkisel ilaç kullanmayın”
Günümüzde alternatif tıp olarak da tanımlanan bitkisel ilaçlara olan ilgi giderek artıyor,
yanlış bir inanış olarak bu ilaçların daha güvenli ve etkin olduğu düşünülüyor. Basın yayın,
internet gibi iletişim kanallarıyla herkesin kolaylıkla ulaşabildiği bitkisel kaynaklı bu ilaçlar,
ameliyat olacak olan hastalarda ciddi problemlere neden olabiliyor. Bu yüzden kullanılan
her türlü bitkisel ilaçtan cerrahi ekibin ve anestezi ekibinin haberdar olması gerekiyor.
K
onu ile ilgili açıklamalarda bulunan İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi Tıp Fakültesi Anestezi ve
Reanimasyon Anabilim Dalı öğretim
üyesi Doç. Dr. Murat Aksun, bitkisel
kaynaklı ilaçların etken maddelerinin birden fazla olduğunu belirterek
özellikle cerrahi müdahale hastalarının
şifa amaçlı bitki kullanımlarını kesmeleri
gerektiğini vurguladı.
“Kontrolsüz kullanmak ve karışımlar
yapmak risk taşımaktadır”
İKÇÜ Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi
Doç. Dr.Aksun, “Bitkiyi tek olarak veya
karışım olarak alıp kullandığınızda
birden fazla maddeyi de vücudunuza alırsınız. Dolayısıyla o birden fazla
maddeyi alırken farklı etkileşimlerini
birlikte düşünmeniz gerekiyor. Bu nedenle bitkisel kökenli ilaçları kontrolsüz
kullanmak ve karışımlar yapmak risk
taşımaktadır” diye konuştu.
Halk arasında sıklıkla kullanılan
bitkilere örnek veren Doç. Dr.Aksun,
örneğin Kirpi otu ya da Ekinezya (Echinacea) olarak bilinen bitkinin bağışıklık
sistemini uyardığını; alerjik reaksiyonlara, karaciğer hasarına, organ nakli gibi
operasyonlarda kullanılan organ reddini
önleyici ilaçlarla etkileşime neden olduğunu, bu nedenle cerrahi işlem öncesi
mutlaka kesilmesi gerektiğini söyledi.
Doç. Dr.Aksun,” Örneğin Ginseng
bitkisinin stresten koruduğuna inanılır.
Ancak şeker hastalarında kan şekerinin
normalin altına düşmesine neden olabilir, kanın pıhtılaşmasının bozulmasına
neden olabilir. Cerrahiden en az 7 gün
önce kesilmelidir. Ördek ayağı, baldırıkara, gümüş kayısı (Gingko) bitkisinin
zihinsel fonksiyonları artırdığı, dolaşım bozukluklarında dolaşımı artırdığı
düşünülmektedir. Ancak bu bitki kanın
pıhtılaşmasının bozulmasına neden
olur. Cerrahiden en az 36 saat önce
kesilmelidir” dedi.
“ZAYIFLATICI BITKILER DE SAĞLIK
SORUNUNA SEBEP OLABILIR”
Faydalı etkileri düşünülerek bilinçsizce kullanılan birçok bitkiye dikkat çeken
Doç. Dr.Aksun, halk arasında kullanımları oldukça yaygın bitkiler ve etkilerini
şöyle açıkladı: “Zayıflatıcı ürünlerin pek çoğunda
bulunan, kilo kaybını desteklediği ve
enerjiyi arttırdığı için kullanılan Efedra
bitkisi (ma huang) tansiyon yüksekliğine, kalp ritminde bozukluklara, kalp
krizine ve felce neden olabilir. Cerrahiden en az 24 saat önce kesilmelidir.
Sarımsak, kan basıncını ve kolesterol
seviyesini düşürür. Kan pıhtılaşma-
sını etkiler. Cerrahiden en az 7 gün
önce kesilmelidir. Valerian’ın(Kedi otu)
uykusuzluk sorununu çözebileceği
düşünülmektedir. Ancak ameliyatta kullandığımız uyutucu gazların kullanımını
etkileyebilir. Cerrahiden önce haftalar
içinde yavaş yavaş kesilmelidir. St.
John bitkisi (Sarı kantaron) depresyon
tedavisinde kullanılmaktadır. İlaçların
yıkımını artırır. Cerrahiden en az 5 gün
önce kesilmelidir” dedi.
Doç. Dr. Murat Aksun, tamamen
sağlık amaçlı kullanılan bu tür bitkisel
kökenli ilaçlar ciddi sorunlara neden
olabildiğini, bu nedenle doktor tavsiyesi
dışında bu tür ilaçların kullanımı kesinlikle doğru olmadığını vurgulayarak; bu
bitkileri kullanan hastanın cerrahi bir
operasyon öncesi mutlaka doktoruna
bilgi vermesi gerektiğinin sözlerine
ekledi.
Türkiye’de organ nakli 43 bin, ABD’de 600 bin dolar
Türkiye’de organ nakli 43 bin,
ABD’de 600 bin dolar diyen
EGİAD, 12 Sektör 12 Görüş
12 Uzman kapsamında bu kez
sağlık sektörü üzerine eğildi.
Kasım ayında gündeme gelen
Organ Bağışı Haftası sebebiyle, Türkiye’de Organ Nakli Bilgilendirme Toplantısı düzenleyen EGİAD, üyeleriyle yeni bir
kampanyaya daha imza attı.
EGİAD’da gerçekleşen organizasyona,
İzmir İl Sağlık Müdürü Bediha Türkyılmaz, İzmir İl Sağlık Müdür Yardımcısı
Dr. Hakan Bayrakçı, Florence Nightingale Hastanesi Organ Nakli Merkezi Direktörü Prof. Dr. Yaman Tokat, İstanbul
Bilim Üniversitesi’nden Yard. Doç. Dr
Cemal Ata Bozoklar, EGİAD iş dünyası
ve sağlık sektörü mensupları katıldı.
Açılış konuşmasını yapan EGİAD
Yönetim Kurulu Başkanı Seda Kaya,
Türkiye’de organ ve doku nakli bekleyen hasta sayısının her geçen gün
arttığını belirterek, bugün, organ naklinde gelinen noktanın hiç de küçümsenmeyecek boyutta olduğuna vurgu
yaptı. Daha önce ABD ve Avrupa’ya
giden yabancı hastaların, organ nakli
başarı oranları nedeniyle artık Türkiye’yi
tercih etmeye başladığını anlatan Kaya,
Kuzey Afrika, Balkanlar, Ortadoğu ve
Avrupa’da yaşayan Türkler de artık bize
Grip deyip geçmeyin
Doç.Dr.Sibel Öktem Ayık, kış aylarının gelmesiyle viral enfeksiyonların arttığını, en sık olarak da
gribal enfeksiyonların görüldüğünü aktardı.
İZMIR Kâtip Çelebi Üniversitesi (İKÇÜ)Tıp Fakültesi Göğüs
Hastalıkları Anabilim Dalı Başkanı Doç.Dr.Sibel Öktem Ayık,
gribin kendiliğinden düzelebilen
bir hastalık iken bazen
vücut direnci düşük
kişilerde ölümcül
de seyredebildiğine dikkat
çekti.
Gribal enfeksiyonların Türkiye’de daha çok
kasım ayından
nisan ayına kadar
salgınlar oluşturduğunu aktaran İKÇÜ Tıp
Fakültesi Göğüs Hastalıkları
ABD Başkanı Doç.Dr.Sibel Öktem Ayık, bu virüslerin havaların
soğumasıyla üst solunum yollarında çoğalarak, direnci düşen
kişilerde hastalık oluşturduğunu
vurguladı.
“ENFEKSIYON ÖLÜMCÜL
OLABILIYOR”
Doç.Dr. Öktem Ayık, gribin
bazı durumlarda daha ağır olarak nüksedebildiğini kaydederek, özellikle kronik hastalıklara
sahip kişilere seslendi:
“65 yaş üzeri kişilerde, kanser ve kanser tedavisi gören,
romatizmal hastalıklar nedeniyle
kortizon ve vücut direncini azaltan ilaç kullanan, astım, KOAH
gibi solunumsal hastalıklar,
kalp, böbrek, karaciğer yeter-
sizliği, şeker hastalığı gibi kronik
hastalıkları olan kişilerde şikâyetler daha ağır olabilir, iyileşme
gecikebilir. Hastalık ilerleyerek
akciğer enfeksiyonlarına ve
solunum yetmezliğine
neden olabilir. Erken
dönemde tanı
konulduğunda
tedavi ile düzelme sağlanırken;
geç kalındığında
solunum yetmezliği ile kişiler
kısa sürede kaybedilebilmektedir.
Vücut direnci düşük
bu kişiler gribal enfeksiyon geliştiğinde yakından takip
edilmelidir” diye konuştu.
“YATAK ISTIRAHATI ŞART”
Doç.Dr. Öktem Ayık, gribal
enfeksiyonun bulaşıcılığın
en yoğun olduğu ilk 5 günde
olabildiğince yatak istirahati
yapılması gerektiğine işaret etti.
Doç.Dr.Öktem Ayık,“ Hastalıklı kişilerin kullandığı havlu,
bardak gibi eşyaları ortak kullanmak ve sarılma, öpüşme, el
sıkma gibi yakın temas virüsün
bulaşmasına neden olur. Bu
nedenle özellikle kronik hastalığı olan, vücut direnci düşük
kişilerin, yaşlıların, gebelerin ve
bebeklerin gripli kişilerle yakın
temasta bulunmaması, havalanması iyi olmayan ortamda uzun
süre kalmaması gerekir” dedi.
geldiğini söyledi. Kaya “Yani bir anlamda; organ nakli göçü tersine dönmüş
durumda” dedi. EGİAD Başkanı Seda
Kaya, Türkiye’nin en önemli sorununun
beyin ölümü gerçekleşmiş insanlardan
bağışların azlığı olduğuna vurgu yaparak, “Bugün, Sağlık Bakanlığı sistemine
kayıtlı 28 bin 392 kişi, organ nakli için
sıra bekliyor. Organ bağışı yapanların
oranının, Batı’da ortalama milyonda
25, Türkiye’de ise milyonda 4,6 kişi
düzeyinde olduğu bilinmekte. Bu oranı
bilinçlendirme ile arttırmak mecburiyetindeyiz” dedi.
2004 yılından beri canlı vericili 700’ü
aşkın karaciğer nakli ile Avrupa’da
birinci sırada yer alan Florence Nightingale Hastanesi’nin Organ Nakli Merkezi
Direktörü Prof. Dr. Yaman Tokat ise,
her yıl 2 bine yakın kişinin organ bağışı
sırasında nakil beklerken öldüğünü
hatırlattı.