Antalya Dergizi Say - Renkli Kalem Medya Grubu
Transkript
Antalya Dergizi Say - Renkli Kalem Medya Grubu
KÜLTÜR ve TURİZM DERGİSİ / CULTURE & TOURISM MAGAZINE Yıl / Year: 3 Sayı / Issue:18 Temmuz - Ağustos / July - August 2013 www.antalya.gov.tr - antalyakulturturizm.gov.tr GAZİPAŞA Sessiz cennet A silent heaven Caretta carettalar Akdenizin gerçek sahipleri The real owners of the Mediterranean ANTALYA Temmuz / Ağustos - July / August 2013 1 İÇİNDEKİLER / ANTALYA KÜLTÜR VE TURİZM DERGİSİ CONTENTS ANTALYA CULTURE & TOURISM MAGAZINE www.antalya.gov.tr - antalyakulturturizm.gov.tr Antalya Valiliği İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü adına İmtiyaz Sahibi / Genel Yayın Yönetmeni Publisher / Executive Editor İbrahim ACAR İl Kültür ve Turizm Müdürü Provincial Director of culture and Tourism Yayın Editörü ve Yayın Kurulu Başkanı Publication Editor and Chairman of Editorial Board Serdal KURT İl Kültür ve Turizm Müdür Yardımcısı Assistant Director of Culture and Tourism Sorumlu Yazı İşleri Müdürü / Managing Editor Birsen ÇEÇEN İl Kültür ve Turizm Şube Müdürü Departmental Director of Provincial Culture and Tourism Directorate DANIŞMA KURULU / CONSULTATIVE BOARD İlknur SELÇUK KÖKER İl Kültür ve Turizm Müdür Yardımcısı Assistant Director of Culture and Tourism Prof.Dr.Burhan VARKIVANÇ Akdeniz Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Akdeniz University, Faculty of Literature Prof.Dr.Nevzat ÇEVİK Akdeniz Üniversitesi Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi Akdeniz University, Faculty of Archeology 38 Yrd. Doç. Dr. Cemali SARI Akdeniz Üniversitesi Eğitim Fakültesi Öğretim Üyesi Akdeniz University, Faculty of Education İmparatorlar kadar haşmetli Osman AYIK TÜROFED Başkanı As majestic as emperors Chairman of Türofed Sururi ÇORABATIR AKTOB Başkanı Chairman of AKTOB Hüseyin ÇİMRİN Kent Tarihçisi, Araştırmacı ve Yazar Urban Historian, Researcher and Author YAYIN KURULU / EDITORIAL BOARD Melike GÜL Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu Müdürü Director of Regional Committee of Cultural Emine TUĞRUL İl Kültür ve Turizm Şube Müdürü Departmental Director of Provincial Culture and Tourism Directorate Mesut ÖZEN İl Kültür ve Turizm Şube Müdürü Departmental Director of Provincial Culture and Tourism Directorate Aysun ÇOBANOĞLU İl Kültür ve Turizm Şube Müdürü Departmental Director of Provincial Culture and Tourism Directorate Mustafa DEMİREL Antalya Müze Müdürü Deputy Director of Antalya Museum Selvihan KÖLEOĞLU Kültür ve Turizm Uzm./Mimar (Ant.Rölöve ve Anıtlar Müdürlüğü) Culture and Tourism Spe./ Architect-(Mon.Rel. and Monuments Dir.) S.Hakan SEVEN İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü Enformasyon Memuru Inf. Officer of Provincial Culture and Tourism Directorate Serel ALPAY İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü Mütercimi Translator of Provincial Culture and Tourism Directorate ISSN: 977-1309-890X 2 ANTALYA Temmuz / Ağustos - July / August 2013 Ajans Başkanı / Chairman Özer KESTANE Yayın Koordinatörü Editorial Coordinator Derya ŞAHİN Haber Merkezi / Interviewer Özgür ÖNDER Onur ŞAN Grafik Tasarım / Graphic Design Rahşan AKSOY Neslihan EDİZ Çeviri / Translation Roxanne Yurchak YAPIM / PRODUCTION Renkli Kalem Medya Grubu REKLAM / ADVERTISING Reklam Koordinatörü Advertising Coordinator Derya ÇOLAK Reklam Direktörü / Advertising Director Güliz İLGEN Müşteri Temsilcileri Customer Represantatives İrfan IŞIK Ferzan YAPKUÖZ Merkez Ofis 1480 Sk. No:7 Alsancak-İzmir 0 232 463 75 40 Faks: 0 232 42192 24 Antalya Temsilciliği Elmalı Mahallesi Hükümet Caddesi Sıdıka İş Merkezi Kat:2 No:18 Muratpaşa / ANTALYA 0242.242 03 05 www.renklikalem.com.tr e-posta:bilgi@renklikalem.com.tr Yayın Türü: Süreli Yerel Baskı Yeri / Printing : Lamineks Matbaacılık Dijital Baskı İşl. San. Tic. Ltd. Şti. Tel: 0 232 433 33 55 Baskı Tarihi / Printing Date: 26 i artıra cazibevesin ın ’n a ” ly ti 6 Anta ore attrac cak” m 01 “EXPO20162 will make Antalya “EXPO Çınar ağaçlarının gölgesinde In the shadow of sycamore trees Mavi s erin uların d 106 ömürs eçen ebeir g lue sea e b d p in d likler t under en A life sp 92 42 Tarihe ışık tutan sergi 46 Alanya festivalle renklendi 50 Antalya’da cazlı günler 60 Sessiz cennet Gazipaşa 74 Yörüklerin ayak izleri 78 Kaş anlatılmaz,yaşanır 84 Nekropoller kenti: Trebenna 90 Derin maviliğin büyüleyici dünyası 98 Akdeniz’in gerçek sahipleri The exhibition that sheds light on history Alanya jazzed up with a festival Jazzy days in Antalya A silent heaven: Gazipaşa The footprints of nomads You can’t describe Kaş, you need to experience it Trebenna: the city of necropolises The enchanting world of the blue abyss The real owners of the Mediterranean 116 Yenilenmenin sembolü:Nilüfer 130 Hayallerin gerçeğe döndüğü yer The symbol of rejuvenation: Water Lilly Where dreams come true ANTALYA Temmuz / Ağustos - July / August 2013 3 EDITORIAL 4 ANTALYA In the quiet paradise A bay nestled between cliffs under a hill filled with banana trees and a clean beach filled with golden sands behind the hill where the blue meets the green. Mediterranean loggerhead turtles walk towards the sea at night. The Taurus Mountains rise with all their grandeur behind the shore. In its heart, a cave that has witnessed a sad story hides. Gazipaşa unites the profound traces of thousands of years of history with scenic beauties, all the while, awaiting its visitors to experience these beauties. Our magazine which opens up its pages to a different borough in Antalya has opted for Gazipaşa, the quiet paradise that is the center of tropical fruit production. In this issue, we completed an enjoyable trip to Gazipaşa. We daydreamed in the depths of Yalan Dünya Cave and were enchanted after seeing the amazing nature at Kral Bay. We strolled through banana gardens and watched the Mediterranean from the rocky cliffs once rule by pirates. We walked along the kilometers long shore covered with golden sands. We saw the natural pools formed by waves. As we climbed the peaks Temmuz / Ağustos - July / August 2013 from the shores, we realized that Gazipaşa is a quiet paradise waiting to be discovered. Of course, Gazipaşa wasn’t the only place we visited. As it is our goal to introduce you to our city’s cultural and historical potential, we prepared an issue filed with various articles. In our tourism interview, we spoke to Gülseren Özdemir about wedding tourism, who told us about the great developments they were expecting in the sector in the near future. For our actual interview section, we headed to Kaş and spoke to Mustafa Eriş about this cute borough. We learned about the scenic beauties in Kaş, its cuisine and the development of tourism in the borough. We went to Ulupınar for some fresh air and sampled some roasted chicken for you. We learned about nomad culture at the Evrenseki Cultural House. As we advertise our city’s cultural and touristic potential to the world as the Antalya Culture and Tourism Magazine, we will continue to open up our pages to the opinion leaders of Antalya to create urban awareness. We would like to thank our sponsors and contributors. EDİTÖRDEN Sessiz cennette Muz ağaçlarıyla kaplı tepenin altında, kayalıkların arasına sokulmuş bir koy. Mavi ile yeşilin kucaklaştığı tepenin ardında ise göz alabildiğine uzanan, altın sarısı kumlarla kaplı ve daha el değmemiş bir sahil. Gecenin karanlığında minik adımlarla Akdeniz’e yürüyor Caretta Caretta yavruları. Sahilin ardından tüm heybetiyle yükseliyor Toroslar. Koynunda hüzünlü bir hikayeye tanıklık eden mağara gizleniyor. Binlerce yıllık tarihin derin izlerini doğal güzelliklerle buluşturuyor Gazipaşa. Ve sizi bekliyor güzelliklerini doyasıya yaşatmaya. Her sayısında Antalya’nın bir ilçesini tanıtan dergimiz, bu sayıda sayfalarını tropikal meyve üretim merkezi, doğal güzelliklerin tarihle kucaklaştığı sessiz cennet Gazipaşa’ya ayırdı. Bu sayımızda Gazipaşa’nın köklü tarihinde ve büyüleyici güzelliğe sahip doğasında keyifli bir yolculuk yaptık. Yalan Dünya Mağarası’nın derinliklerinde hayallere dalıp, Kral Koyu’nun eşsiz doğal yapısı karşısında büyülenmekten kendimizi alamadık. Muz bahçeleri arasında dolaşıp, korsanların hüküm sürdüğü kayalık tepelerden Akdeniz’i izledik. Kilometrelerce uzanan altın sarısı kumların kapladığı sahilde yürüdük. Yürüyüşümüzün sonunda bizi karşılayan, dalgaların şekillendirdiği kayalıkların oluşturduğu doğal havuzlarda yüzdük. Sahillerden dağların zirvesine çıktıkça gördük ki Gazipaşa keşfedilmeyi bekleyen tam bir sessiz cennet. Elbette yollar bizi sadece Gazipaşa’ya götürmedi. Şehrimizin kültür ve turizm potansiyelini tanıtmayı kendimize görev edindiğimizden yine dopdolu bir içerikle çıktık karşınıza. Turizmci söyleşisi bölümünde düğün turizmi üzerine faaliyet gösteren Gülseren Özdemir ile keyifli bir sohbet gerçekleştirdik. Yıllardır Antalya’nın adını düğün organizasyonlarıyla da özdeşleştirmeye çalışan Gülseren Özdemir’den yakın zamanda bu alanda yaşanacak güzel gelişmeleri dinledik. Aktüel röportaj bölümü için Kaş’a uzandık ve turizmci Mustafa Eriş ile Antalya’nın bu şirin turistik ilçesi üzerine konuştuk. Kaş’ın doğal güzelliklerinden mutfağına, turizmin gelişiminden yerleşik yabancılarla ilişkilere kadar her konuya değindik. Sıcakların arttığı bu günlerde su kenarındaki Ulupınar’da rahat bir nefes alıp, yarım asra yakın bir zamandır tadı damaklarda olan kömürde kızarmış pilicin tadına baktık. Evrenseki Kültür Evi’nde Yörük kültürünü derinden yaşadık. Antalya Kültür ve Turizm Dergisi olarak şehrimizin kültür ve turizm potansiyelini dünya kamuoyuna tanıtırken, kentlilik bilinci oluşturma yönünde sayfalarımızı Antalya kanaat önderlerine açmaya devam edeceğiz. Katkı ve destek verenlere teşekkür ediyoruz. ANTALYA Temmuz / Ağustos - July / August 2013 5 Alanya caz günlerine hazırlanıyor Alanya is getting ready for jazz Türkiye turizminin lokomotifi Alanya’da 11 yıldır aralıksız olarak düzenlenen ‘Alanya Uluslararası Caz Günleri’ ilçenin en çok ses getiren kültür sanat etkinliklerinden biri olmayı sürdürüyor. Tarihi kalenin ışıkları altındaki Kızıl Kule Meydanı’nda düzenlenen etkinlik, caz müziğinin etkileyici tınısını, tarihi yapının büyüleyici ambiyansında sunuyor. ‘Alanya Uluslararası Caz Günleri’ bu yıl 26-29 Eylül tarihleri arasında gerçekleşecek. Dört gün sürecek olan Caz Günleri’ne Türkiye’nin yanı sıra farklı coğrafyalardan 4 önemli isim katılacak. Bu güne kadar 150’yi aşkın cazcıyı Alanya’ya getiren etkinlik, birbirinden önemli sanatçıların konserleriyle dolu dolu bir programa sahne olacak ve adından yine söz ettirecek. The Alanya International Jazz Days, which is being organized for the past 11 years, continues to be the cultural highlight of the season. The activity, which takes place at arihi Kızıl Kule Square below the historical castle, presents the unique sound of jazz in an enchanting atmosphere. The event will take place on September 26-29 this year. Important musicians will attend the festival, which will last for four days. The festival, which has brought over 150 jazz musicians to Alanya so far, has a full schedule and will be one of the most important events of the season. Sertifikalı turizmciler Tourism professionals with certificates Antalya Ticaret ve Sanayi Odası (ATSO) tarafından turizm sektörünün yiyecek, içecek hizmetleri alt sektör gruplarına nitelikli eleman kazandırmak amacıyla hayata geçirilen ‘İstihdamın Anahtarı: ATSO Mesleki Sınav ve Sertifikasyon Merkezi’ projesi tamamlandı. Proje kapsamında gerçekleştirilen pilot sınavlara katılan turizm çalışanlarının katılım belgeleri, ATSO Atatürk Konferans Salonu’nda düzenlenen törende verildi. Merkez, Akdeniz Bölgesi’nin yanı sıra Ege Bölgesi’nde de turizm yiyecek, içecek alt sektörüne, daha sonra da tüm Türkiye’de sektöre eleman yetiştirecek. AB’den hibe al6 ANTALYA Temmuz / Ağustos - July / August 2013 maya da hak kazanan projenin bütçesinin yüzde 90’ı hibe. A project called “The key to employment: The ATSO Vocational testing and Certification Center’, initiated by the Antalya Chamber of Commerce and Industry (ATSO), to educate qualified employees for the sub sectors in tourism, has been concluded. Tourism professionals who attended tests with regards to the project received their certificates during a ceremony at the ATSO Atatürk Conference Hall. The center will also be educating employees for the Aegean region. 90% of the project’s budget is being sponsored by the EU. ANTALYA Temmuz / Ağustos - July / August 2013 7 Akvaryum’a ziyaretçi akını The aquarium swarmed with visitors Antalya’da kısa süre önce hizmete giren Akvaryum, yerli ve yabancı ziyaretçilerin akınına uğradı. Avrupa’nın en uzun sualtı tüneline ve sayısız balık çeşidine sahip olan Akvaryum’u 500 bin misafir ziyaret etti. Akvaryum’u ziyaret eden 500 bininci misafirler ise Tataristan’dan Antalya’ya gelen Ostashka ailesi oldu. Vitali Ostashka, Natalia Ostashka ve Elizavete Ostashka, Akvaryum Yönetim Kurulu Üyeleri tarafından sürpriz bir şekilde karşılandı. Ostashka ailesine ömür boyu Akvaryum’a ücretsiz giriş bileti ile çeşitli hediyeler verildi. Akvaryum Yönetim Kurulu Üyesi İrfan Demirok, Akvaryum’un kentin önemli bir cazibe merkezi olduğunu kaydetti. Yerli yabancı misafirlerin Antalya’da ziyaret ettiği ören yerleri kadar ziyaretçi kabul ettiklerini bildiren Demirok, bunun kendileri için mutluluk kaynağı olduğunu bildirdi. Akvaryumun yeni hedefi Eylül’de 1 milyonuncu ziyaretçiyi ağırlamak. The aquarium, which recently opened in Antalya, was swarmed with local and foreign visitors. Over 500 thousand guests visited the aquarium which boasts Europe’s longest underwater tunnel and countless fish. The 500,000th guests to visit the aquarium were the Ostashka family from Tatarstan. Vitali Ostashka, Natalia Ostashka and Elizavete Ostashka, were greeted by the executive board members of the aquarium. The family was given free passes for life to the aquarium. Aquarium executive board member İrfan Demirok stated that the aquarium had become one of the most attractive destinations in the city. Demirok, who added that they were receiving as many tourists as excursion sites, said that they were very happy about that. The target of the aquarium is to welcome the one millionth visitor in September. Operational Director Sebastian Ebel, Director of International Relations Günter Ihlau and TUI AG Turkish Representative Hüseyin Baraner. Joussen revealed important information during his meeting at Gloria Hotels & Resorts. Joussen, who stated that Antalya was one of the most important touristic destinations in Europe, said that they wanted to invest in Belek. Joussen, who toured Gloria Hotels & Resorts, said that the hotel was a big blessing for Antalya. TUI AG Belek’e yatırım yapacak The aquarium swarmed with visitors Avrupa’nın önde gelen seyahat firmalarından TUI AG’nin yeni CEO’su Friedrich Joussen, Özaltın Holding Yönetim Kurulu Başkanı Nuri Özaltın’ın daveti üzerine Antalya Belek’e geldi. Belek’te Özaltın’a ait Gloria Hotels & Resorts’ü ziyaret eden Jousssen’e TUI AG Operasyon Direktörü Sebastian Ebel, Uluslararası İlişkiler Direktörü Günther Ihlau ve TUI AG Türkiye Temsilcisi Hüseyin Baraner ile üst düzey yöneticiler de eşlik etti. Joussen, Gloria Hotels & Resorts’te Özaltın ile bir araya geldiği toplantıda önemli açıklamalar yaptı. Antalya’nın Avrupa’daki en 8 ANTALYA önemli destinasyonlardan biri olduğunu kaydeden Joussen, TUI AG olarak Belek’e turizm yatırımları yapmak istediklerini de bildirdi. Gloria Hotels & Resorts’ü gezip tesis hakkında bilgi alan Joussen, otelin Antalya için şans olduğunu vurguladı. Friedrich Joussen, the newly appointed CEO of TUI AG, one of the leading travel agencies in Europe, came to Belek after an invitation from Özaltın Holding Chairman Nuri Özaltın. Joussen, who visited Özaltın’s hotel Gloria Hotels & Resorts, was accompanied by TUI AG Temmuz / Ağustos - July / August 2013 ANTALYA Temmuz / Ağustos - July / August 2013 9 SOKÜM toplantısı yapıldı A meeting about abstract cultural heritages Türkiye’nin 2006 yılında kabul ettiği UNESCO Somut Olmayan Kültürel Mirasın Korunması Sözleşmesi (SOKÜM) çerçevesinde oluşturulan il komisyonları çalışmalarını sürdürüyor. Bu çerçevede de SOKÜM Antalya İl Komisyonu yılın ilk toplantısını 31 Mayıs’ta, Antalya İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü’nde yaptı. Antalya İl Kültür ve Turizm Müdür Yardımcısı Serdal Kurt’un başkanlık ettiği toplantıya, Şube Müdürü Birsen Çeçen, Folklor Araştırmacısı Öznur Tanal, Folklor Araştırmacısı Mahmut Davulcu, Akdeniz Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Yüksel Şahin, Akdeniz Üniversitesi Mimarlık Bölüm Başkanı Yrd. Doç. Dr. İbrahim Bakır, Antalya Azize Kahraman Halk Eğitim Merkezi Müdürü Şakir Şen, Antalya Olgunlaşma Enstitüsü Müdürü İlkay Günal, Araştırmacı Yazar Hüseyin Çimrin, Araştırmacı Yazar Ali Yıldız, Müzik Öğretmeni Cemil Korkut ve halk oyunları eğitmeni Hasan Özer katıldı. Toplantıda ‘Somut Olmayan Kültürel Mirasın’ sözlü gelenekler ve anlatımlar, gösteri sanatları, doğa ve evrenle ilgili uygulamalar, el sanatları geleneği olduğu belirtildi. Buna göre, tirmis-tirmisçilik, boğaz çalma geleneği, ebru sanatı ve kahve geleneğinin SOKÜM listesine alınması kararlaştırıldı. The city commissions which were established in accordance with the UNESCO Abstract Cultural Heritage Protection Accord and which Turkey signed in 2006 continue their works. The commission in Antalya organized this year’s first meeting on may 31 at the Antalya City Culture and Tourism Directorate. The meeting, which was presided over by Serdal Kurt, the assistant manager of the Antalya City Culture and Tourism Directorate, was attended by branch manager Birsen Çeçen, Folklore researcher Öznur Tanal, Folklore researcher Mahmut Davulcu, Akdeniz University Faculty Member Docent Dr. Yüksel Şahin, Faculty Member Assistant Docent Dr. İbrahim Bakır, the manager of the Antalya Azize Kahraman Public Education Center Şakir Şen, the manager of the Antalya Educational Institute İlkay Günal, researcher-writer Hüseyin Çimrin, researcherwriter Ali Yıldız, music teacher Cemil Korkut and folklore teacher Hasan Özer. During the meeting, abstract cultural heritage was described as legends and stories, visual arts, applications concerning nature and the world and handicrafts. According to this, traditional applications such as tirmis-tirmisçilik, the boğaz çalma tradition, the art of ebru and the coffee tradition were added to the list. Yaprak dönerin adresi The address for thinly sliced döner Şevket Sabancı ve ailesi tarafından 2000 yılında kurulan Esas Holding, 2008 yılında Antalya’ya yatırım yaptı ve Organize Sanayi Bölgesi’nde Esaslı Grup Gıda Üretim Tesisleri’ni kurdu. Esaslı, 2009 yılı Mart ayında üretime geçti ve tesislerinde şarküteri, dondurulmuş gıda ve büfe ürünleri imal etmeye başladı. Esaslı’nın bütün ürünleri tüketiciler tarafından beğeniyle tüketilirken özellikle 16 farklı çeşide sahip olan piliç baton ve dana etinden yapılan yaprak döner de çok beğenildi. Baton ürünlerde büfeler için üretilmiş sucuk ve salamlar oldukça rağbet gördü. Esaslı, 10 ANTALYA piliç ürünlerinin yanı sıra dana döneri ile de öne çıktı. Özenle seçilen etler, veteriner hekim gözetiminde uzman kasaplar tarafından parçalanıp, trimlenir ve sinirlerinden ayrılır. Sinirlerinden ayrılan etler, açma ünitesinde yaprak haline getirilir ve özel soslarla Temmuz / Ağustos - July / August 2013 terbiyelenir. Afiyetle tüketilen yaprak dönerin lezzeti aynı zamanda Esaslı’nın kalitesinden gelir. Esas Holding, which was established by Şevket Sabancı and his family in 2000 and built the Esaslı Grup Food Production Facilities in 2008 in Antalya, has been producing charcuterie, frozen goods and buffet products since 2009. The company’s most popular products are chicken drums sticks, which come in 16 different flavors and thinly sliced veal döner. Turkish pepperoni and salami products manufactured for sandwich vendors are also very popular. Esaslı is also a favorite when it comes to veal döner. Specially selected meats are cut by experts butchers and trimmed. Then, the thinly sliced pieces are marinated in a special sauce and presented to customers with Esaslı quality. ANTALYA 11 Temmuz / Ağustos - July / August 2013 Antalya’ya ziyaretçi akını Antalya swarmed with tourists Antalya, geride kalan onca yıl olduğu gibi bu yıl da dünyanın dört bir yanından ziyaretçi akınına uğruyor. Misafirler, tatil tercihlerini birbirinden lüks otellerin tarih ve doğa ile bütünleştiği Antalya’dan yana kullanıyor. İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü tarafından yapılan istatistiğe göre yılın ilk 6 ayında Antalya’ya 4 milyon 326 bin 57 yabancı turist geldi. Sadece haziran ayında kente gelen yabancı turistlerin sayısı ise 1 milyon 619 bin 594 olarak kayıtlara geçti. Haziran ayında ve yılın ilk 6 ayında gelen turist sayısında geçen yılın aynı dönemine oranla artış olduğu görüldü. Sadece haziran ayında gelen yabancı misafir sayısında yüzde 6 artış yaşanırken, yılın ilk ayındaki artış ise yüzde 8 oldu. Antalya’ya gelen yabancı turistlerin milliyetlerine göre dağılımına bakıldığında, Almanlar ilk sırada yer alırken onları Rus turistler takip etti. Antalya continues to be swarmed by tourists from all over the world. Guests have chosen to vacation in Antalya which offers luxurious hotels, historical sites and scenic beau- Kumdan imparatorlar Emperors made from sand Dünya tarihine damgasını vurmuş isimlerin ve olayların konu edildiği ‘7’nci Uluslararası Antalya Kum Heykel Festivali’, bu yıl imparatorlar teması ile başladı. 10 ülkeden gelen 20 heykeltıraş, 1 aya yakın süren çalışmaları sonucunda 20 imparatorluğu, 100’den fazla kum heykel ile canlandırdı. İmparatorlukların heybetli isimleri kumdan heykellerle yeniden vücut buldu. Lara Plajı’nda beğeniye sunulan kumdan heykeller, yaz sonuna kadar ziyaret edilebilecek. Festival alanında; Cengiz Han, Büyük İskender, İngiltere Kraliçesi 1’inci Elizabeth, Friedich Barbarossa, Pers Kralı Sarses, 1’inci Pedro, Nefertiti, Akhetanot, Mısır Firavunu, 16’ncı Louis, Napolyon, Sezar, Fatih Sultan Mehmet, Kanuni Sultan Süleyman, Ulubatlı Hasan gibi isimlerin kumdan heykelleri yer alıyor. 7’den 77’ye hitap eden kum heykelleri yaz sezonu boyunca 250 bin kişinin ziyaret etmesi bekleniyor. Akşamları kum heykellerin led ışıklar ile aydınlatılması festival alanında farklı bir hava oluşturuyor. Müzekart Plus sahipleri, kum heykel 12 ANTALYA festivalini yüzde 25 indirimli olarak ziyaret edebilirler. The 7th International Antalya Sand Sculptures Festival, where historical events and people are depicted, began with the emperors theme this year. 20 artists from 10 different countries depicted 20 empires with more than 100 sand sculptures during one month. The grand emperors of past empires came alive with sand sculptures. Sculptures which are on display at Lara Beach, can be seen until the end of summer. The sand sculptures of Genghis Khan, Alexander the Great, Elisabeth I, Barbarossa, Persian king Xerxes, Pedro I, Nefertiti, Akhenaton, Louis XVI, Napoleon, Caesar, Fatih Sultan Mehmet, Kanuni Sultan Süleyman and Ulubatlı Hasan are included in the roster. 250 thousand people are expected to visit the visual festival. At night, the sculptures are illuminated with led lights, which gives the festival area a whole different atmosphere. Owners of MuseumCard receive a 25% discount at the sand sculpture festival. Temmuz / Ağustos - July / August 2013 ties. According to information received from the City Culture and Tourism Directorate, 4 million 326 thousand 57 foreign tourists came to Antalya in the first six months of 2013. 1 million 619 thousand 594 people came to Antalya in June alone. An increase in tourist numbers were recorded in June and the first six months of 2013 compared to last year. While this increase was 6% for June, it was 8% for the first six months. Germans made up the majority of tourists while Russians came in second. Coming soon... www.delphinhotel.com ANTALYA 13 Temmuz / Ağustos - July / August 2013 Orfozlar büyüledi The groupers enchanted visitors Antalya’nın önde gelen seramik sanatçısı Tufan Dağıstanlı, “Benim Akdeniz’im” adlı bir seramik sergisi açtı. Antalya Büyükşehir Belediyesi Fikret Otyam Sanat Galerisi’nde açılan sergide Akdeniz’in zenginliği orfoz balıklarıyla anlatılıyor. Serginin açılışı Büyükşehir Belediye Başkanı Prof. Dr. Mustafa Akaydın, Vali Yardımcısı Recep Yüksel, sanatçı Tufan Dağıstanlı ve sanatseverlerce yapıldı. Tufan Dağıstanlı’nın yorumuyla 60 eserin sergilendiği sergi 25 Temmuz’da son bulacak. Büyükşehir Belediye Başkanı Prof. Dr. Mustafa Akaydın, kısa süre önce hizmete giren galeride altıncı sergiyi açtıklarını bildirdi. Tufan Dağıstanlı’nın Antalya için önemli bir sanatçı olduğunu kaydeden Başkan Akaydın, Dağıstanlı’nın orfozlarla yeni bir açılım gerçekleştirdiğini kaydetti. Serginin açılışına katılan Antalya Vali Yardımcısı Recep Yüksel, Tufan Dağıstanlı’nın orfozları seçmesinin çok özel bir anlam taşıdığını kaydetti ve çalışmanın herkeste duyarlılık oluşturmasını istedi. Tufan Dağıstanlı ise sergisinde Akdeniz temasını işleyip, kıyılardaki zenginliği izlemek için orfozları seçtiğini kaydetti. Tufan Dağıstanlı, one of the most important ceramic artists in Antalya, opened an exhibition called My Mediterranean. The exhibition at the Antalya Metropolitan Municipality Fikret Otyam Art Gallery is about groupers. The exhibition was opened by Chief Magistrate Prof. Dr. Mustafa Akaydın, Deputy Governor Recep Yüksel, the artist and art enthusiasts. The exhibition, which includes 60 artworks, will be open until July 25. Metropolitan Municipality Chief Magistrate Prof. Dr. Mustafa Akaydın stated that this was the 6th exhibition in the newly opened gallery. Akaydın stated that Tufan Dağıstanlı was an important artist for Antalya and that he had taken an unusual way of depicting groupers. Deputy Governor Recep Yüksel, who was also at the opening, stated that the choice of groupers was special and that the exhibition should create awareness about the subject. Tufan Dağıstanlı stated that he had chosen groupers for his exhibition to highlight the richness on the shores of the Mediterranean. available for land parking. The same discounts for hauling and washing are also available during the summer. Sergide Akdeniz’de yaşayan orfoz türlerinin seramikleri bulunuyor. Çelebi Marina’dan büyük kampanya A great offer from Çelebi Marina Antalya Çelebi Marina, kış sezonuna ve yaz sezonuna özel kara park kampanyası düzenledi. Kampanya çerçevesinde teknelerini karada muhafaza etmek isteyenlere özel indirimler uygulanıyor. 15 Eylül – 31 Mayıs tarihleri arasını kapsayan kış sezonunda yüzde 30 kara park indirimi, 200 tonluk liftte yüzde 20 çekme – atma indirimi, 75 tonluk liftte yüzde 10 çekme atma indirimi ve yüzde 50 tekne alt yıkama indirimi uygulanırken, 15 Haziran – 15 Ağustos tarihleri arasını kapsayan yaz sezonuna yönelik kampanyada ise, kara parklarında yüzde 50 indirim sağlanıyor. Kampanya çerçevesinde ayrıca 200 14 ANTALYA tonluk liftte yüzde 20 çekmeatma indirimi, 75 tonluk liftte yüzde 10 çekme atma indirimi, yüzde 50 de tekne alt yıkama indirimi uygulanacak. Antalya Çelebi Marina has organized a special land parking campaign for the winter and summer season. A special discount is offered to those who want to park their yachts on land. The sale offer 305 discount between September 15 and May 31 for land parking, 20% discount on hauling for 200 ton lifts, 10% discount for 75 ton lifts and 50% for washing. During the summer season, between June 15 and August 15, a 50% discount is Temmuz / Ağustos - July / August 2013 ANTALYA 15 Temmuz / Ağustos - July / August 2013 Fotoğraflarla Kemer’in bilinmeyen yüzü The hidden qualities of Kemer through photographs Fotoğraf sanatçısı Muhammet Dönmezer, Kemer Belediyesi’nin desteğiyle, turistik ilçenin dağlarında 4 ay süren bir çalışma gerçekleştirdi. Kemer dağlarının her noktasını dolaşan Dönmezer, burada arkeolojiden ekolojiye, doğa sporlarından doğal yaşama kadar ne varsa fotoğrafladı. Ardından en güzel 25 fotoğrafını ilçe sokaklarında açtığı sergi ile Kemerlilerin ve yerli yabancı misafirlerin beğenisine sundu. Sokakta açılan sergi, yerli ve yabancı misafirlerin ilgi odağı olurken, fotoğraf sanatçısı Muhammet Dönmezer, “Amacım Türk turizmine hizmet etmek. Antalya bölgesini dünyaya tanıtmak için fotoğraf çekmeye devam edeceğim. Destek verenlere sonsuz teşekkürler” dedi. Photographer Muhammet Dönmezer toured the mountains of Kemer for four months, sponsored by the Municipality of Kemer. The artist, who explored every inch of the mountains, photographed the archeology, ecology, natural life and nature sports of the borough. After completing his work, he opened an exhibition that consists of 25 of the best pictures he took. While the street exhibition attracted a lot of attention from local and foreign tourists, photographer Muhammet Dönmezer said, “My goal is to serve Turkish tourism. I will continue to take pictures to introduce Antalya to the world. Thank you for all your support.” tlers competed and nomad weddings were reenacted. The nomad chief was determined after the concert. Most participants wore traditional nomad outfits. Traditional nomad dishes were served to participants. Çukuryayla’da Yörük şenliği A nomad festival at Çukuryayla Antalya’nın turistik ilçesi Kemer’de Akdeniz’in hemen ardından yükselen Beydağları, Kemer Yörükler Derneği tarafından bu yıl beşincisi düzenlenen Çukuryayla Yörük Şenlikleri ile renklendi. Kemerlilerin büyük ilgi gösterdiği şenliğin açılışında deve, at ve eşeklere binerek yola çıkan Yörüklerin göçü temsili olarak canlandırıldı. Katılımcılar, yaylaya kurulan kıl çadırlardan etkinliği izlerken, pehlivanlar güreşe tutuştu, temsili düğün ve gelin alma merasimi canlandırıldı. Şenliğin Yörük Beyi ise sipsi sanatçısının müzik performansının ardından belirlendi. Katılımcıların çoğunluğu 16 ANTALYA Yörük kıyafeti giyerken, sanatçıların konserleri alandaki coşkuyu artırdı. Yaylada pişirilen Yörük mutfağına özgü yemekler, katılımcılara ücretsiz olarak ikram edildi. Beydağları, which are situated behind Kemer, was jazzed up with the Çukuryayla Nomad Festivities which is being organized for the 5th time this year by the Kemer Nomads Association. The migration of nomads with camels, horses and donkeys were depicted at the opening of the festival which attracted a lot of attention from locals. While participants watched the activities from tents that were set up on the plateau, oil wres- Temmuz / Ağustos - July / August 2013 WW in in ne ne r r 20 20 12 12 /1 /1 3 3 ANTALYA 17 Temmuz / Ağustos - July / August 2013 Vali Altıparmak törenle uğurlandı A warm send off for Governor Altıparmak A ntalya Valiliği görevini 3 yıl başarıyla yürüten ve Yeni Valiler Kararnamesi ile Erzurum Valiliğine atanan Vali Dr. Ahmet Altıparmak, düzenlenen törenle Antalya’dan uğurlandı. Uğurlama merasimine eşi Özden Altıparmak ile gelen Vali Dr. Ahmet Altıparmak, kendisine veda etmeye gelenlerle tek tek tokalaştı ve haklarını helal etmelerini istedi. Tören mangasını selamladıktan sonra aracına binen Vali Dr. Altıparmak, alkışlar eşliğinde Erzurum’a doğru yola çıktı. Vali Dr. Altıparmak’ın uğurlama töreninde Garnizon Komutanı Tuğgeneral Kemal Korkmaz, Vali Yardımcıları ve Kaymakamlar ile eşleri, İl Emniyet Müdürü Mustafa Sağlam, İl Jandarma Komutanı Kurmay Albay Aykut Tanrıverdi, kamu kurumlarının amirleri, iş dünyasının 18 ANTALYA ve sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri, valilik çalışanları, vatandaşlar ve gazeteciler katıldı. Muğla Valiliği’nden Antalya’ya atanan Dr. Ahmet Altıparmak, 27 Mayıs 2010 tarihinde göreve başlamıştı. Vali Dr. Altıparmak, kentten ayrılmadan önce veda ziyaretleri de yaptı. Bu çerçevede Antalya Kültür Turizm Dergisi’nin hazırlık aşamasında önemli rol oynayan Renkli Kalem Medya Ajans Başkanı Özer Kestane de Vali Altıparmak’ı uğurlayanlar arasında yerini aldı. Antalya kültür turizmine hizmetlerinden dolayı Vali Dr. Altıparmak’a bir plaket veren Özer Kestane, Vali Dr. Altıparmak’a yeni görevinde başarılar diledi. Vali Dr. Altıparmak ise bu veda ziyaretinde Antalya Kültür Turizm Dergisi’nin kentin tanıtımı açısından önemine değindi. Temmuz / Ağustos - July / August 2013 Özer Kestane - Dr. Ahmet Altıparmak G overnor Dr. Ahmet Altıparmak, who was appointed as the new governor of Erzurum, was sent off with a special ceremony. The governor, who arrived at the ceremony with his wife Özden Altıparmak, greeted everyone personally and said goodbye. Governor Dr. Altıparmak, who saluted the ceremonial squad and got into his car, set off for Erzurum. The ceremony was attended by Garrison commander General Kemal Korkmaz, deputy governors and their wives, City Police Commissioner Mustafa Sağlam, Colonel Aykut Tanrıverdi, managers of public institutions, representatives from the business world and NGOs, citizens and journalists. Dr. Ahmet Altıparmak has started his post in Antalya on May 27, 2010. Governor Dr. Altıparmak visited many institutions before beginning his new post. CEO of Renkli Kalem Özer Kestane was among those who attended the ceremony for the governor. Özer Kestane, who presented the governor with a plaque for his services, wished the governor good luck on his new post. Governor Dr. Altıparmak pointed out to the importance of the Antalya Culture and Tourism Magazine for the advertisement of Antalya. A GREAT PLACE TO LAND Antalya Gazipasa Airport (GZP) is the most convenient point of entry to Alanya for the vacationers with its proximity to marvelous beaches and top quality holiday resorts. (GZP) facebook.com/gazipasaairport twitter.com/gazipasaairport Gazipasa Airport www.gzpairport.com ANTALYA 19 Temmuz / Ağustos - July / August 2013 Vali Öztürk Antalya’da Erzurum Valiliği’nden Antalya Valiliği’ne atanan Sebahattin Öztürk, kente gelerek görevine başladı. Vali Öztürk, Antalya’nın bir turizm kenti olduğuna dikkat çekerek, turizm alanında yapılacak çok iş olduğunu kaydetti. Governor Öztürk arrived in Antalya Sebahattin Öztürk, the new governor of Antalya, came to the city and started his new post. The governor, who stated that Antalya was a touristic city, said that there was still more to be done in tourism. Antalya Valisi Sebahattin Öztürk 20 ANTALYA Temmuz / Ağustos - July / August 2013 Y eni Valiler Kararnamesi ile Antalya Valiliği’ne atanan Vali Sebahattin Öztürk, Haziran ayının ilk haftasında kente gelerek Hükümet Konağı önünde düzenlenen törenin ardından görevine başladı. Yöresel kıyafetli çocuklar tarafından çiçeklerle karşılanan Vali Öztürk, kendisini karşılamaya gelen kamu kurum ve kuruluşlarının temsilcileriyle tek tek tanıştı. Göreve başlamasının hemen ardından kentin dinamikleri, sivil toplum örgütleri, meslek odaları, yerel yöneticileri, sanayicileri, iş adamları ve turizmcileri ile bir araya gelen Vali Öztürk, ziyaretlerden dolayı duyduğu memnuniyeti de ifade etti. Vali Öztürk, turizmcilerin ziyaretinde ise “Hem meslek örgütü, hem sermaye, hem de istihdam ve iş hacmi olarak önemli bir kesimi temsil ediyorsunuz. Sizi dinleyeceğiz” diye- rek düşüncelerini belirtti. Hedef daha da ilerisi Vali Öztürk, göreve başladıktan sonra yaptığı ilk açıklamada ise “Memleketimizin bu güzel köşesine bundan sonraki süreç S ebahattin Öztürk, who was assigned to Antalya, arrived in the city during the first week of June and began working after the ceremony at the Government Mansion. The governor, who was greeted with children carrying flowers and wearing regional clothes, met representatives of public institutions. The governor, who met with NGOs, chambers, local managers, industrialists, businessmen and tourism professionals upon his arrival, said that he was happy about ANTALYA 21 Temmuz / Ağustos - July / August 2013 içerisinde arkadaşlarımla birlikte en iyi hizmeti vereceğiz. Bu kadar güzel bir memlekette görev yapmak ben ve ailem için bir şeref. Böyle bir görevin bana kısmet olmasından dolayı son derece mutluyum. Genel olarak çok mamur, çok gelişmiş, turizmde marka olmuş bir şehri daha ileriye, daha iyi yerlere taşımayı vaat ediyorum” diye konuştu. Yapacak çok iş var Antalya’nın turizm ve tarımda çok gelişmiş bir şehir olduğuna işaret eden Vali Öztürk, “Bu alanlarda çalışmaya devam edeceğiz. Antalya, Türkiye’nin gözbebeği. Turizm Antalya’nın olmazsa olmazı. Bu konuda yapılan çok güzel şeyler var ama yapılması gerekenler de mutlaka olacaktır, 22 ANTALYA Vali Öztürk, “Bu kadar güzel bir memlekette görev yapmak ben ve ailem için bir şeref” dedi. Governor Öztürk said, “It is an honor for me and my family to work in such a beautiful city” oluyor. Bunu şehrin sivil toplumu dinamikleri ile birlikte yürüteceğiz” dedi. EXPO 2016 Antalya’ya da değinen Vali Öztürk, “EXPO 2016’nın başında Bakan Mehdi Eker var. Sayın bakanımızla birlikte başarılı bir şekilde bu süreci yönetip, 2016’da yüz akıyla başarılı bir şekilde sonuçlandıracağız” diye konuştu. Temmuz / Ağustos - July / August 2013 the visits. During his meeting with tourism professionals, Governor Öztürk said, “As a vocational institution, capital, employment and work volume, you represent the majority of the population. We will always listen to you” Aiming higher This is what Governor Öztürk said during his first public speech: “We will do our best in this beautiful city from now on. It is an honor for me and my family to be serving this wonderful city. I am very happy to be working here. I promise to improve this city which has become a brand in tourism” There is a lot to do Governor Öztürk, who pointed out that Antalya was a highly developed city in tourism and agriculture, said, “We will continue to work in these fields. Antalya is the capital city of tourism in Turkey. Excellent things are being done but there are still things we need to do. We will achieve this with nongovernmental organizations” The governor, who also spoke about EXPO 2016 Antalya, said “EXPO 2016 is being run by Minister Mehdi Eker. We will successfully complete the event by managing the process with the minister” ANTALYA 23 Temmuz / Ağustos - July / August 2013 Güney Kore’de Antalya rüzgarı EXPO 2016 Antalya öncesi Güney Kore’de düzenlenen Suncheon Bay Garden EXPO 2013’te Türk Bahçesi oluşturdu. Türk kültürünün yansıtıldığı bahçede ziyaretçilere EXPO 2016 Antalya’nın tanıtımı yapıldı. E XPO 2016 Antalya Ajansı, Güney Kore’de düzenlenen Suncheon Bay Garden EXPO 2013’te Türk Bahçesi oluşturdu. Türk kültürünü ve Türkiye’ye özgü bitki türlerini yansıtan Türk Bahçesi Korelilerin akınına uğrarken, ziyaretçilere EXPO 2016 Antalya’nın da tanıtımı yapıldı. Ferforje bir kapıdan girilen Türk Bahçesi’nin içerisinde taş ve ahşap kaplamalı, eli böğründe çatı modelli bir de ev tasarlandı. Bahçenin duvarlarındaki çini pano ve meydanın ortasındaki nişlerin içerisindeki çini tabaklar ziyaretçilerin ilgisini çekti. Türk Bahçesi, ahşap yol ve yine ferforje kapı ile son bulurken, yolun iki tarafı Türkiye’ye özgü bitki türleriyle süslendi. Bahçede EXPO 2016 Antalya’nın tanıtım filmi gösterildi, hediyeler dağıtıldı, ziyaretçiler 2016 yılındaki fuar için Antalya’ya davet edildi. Tanıtım faaliyetleri aralıksız sürerken EXPO 2016 Antalya alanında da inşaat çalışmaları hız kazandı. Alanı taşkın riskinden kurtarmak amacıyla Aksu Tehnelli Çayı’nda ıslah çalışması başlatıldı. Kazı çalışmalarıyla çayın yatağının genişletilmesinin ardından set çalışması gerçekleşecek. Tehnelli Çayı’nda ıslah çalışmaları tamamlanınca Aksu Çayı’nda da aynı çalışmalar yapılacak. 24 ANTALYA Antalya advertised in South Korea A Turkish garden was built at Suncheon Bay Garden EXPO 2013 in South Korea before EXPO 2016 Antalya. Visitors were introduced to Turkish culture. T he EXPO 2016 Antalya Agency built a Turkish garden at Suncheon Bay Garden EXPO 2013 in South Korea. The garden, which reflects Turkish culture and endemic Turkish plants, were swarmed with guests and EXPO 2016 Antalya was advertised. A stone and wood house was also built inside the garden. The tile panel Temmuz / Ağustos - July / August 2013 on the wall and tile plates inside niches in the middle of the space attracted a lot of attention. The garden ended with a wooden road and a wrought iron door while both sides of the road were decorated with endemic plants. The introductory film for EXPO 2016 Antalya was shown in the garden, gifts were handed out and people were invited to the big event. Construction works at the EXPO 2016 Antalya land continue in full swing in addition to advertising efforts. Rehabilitation works also continue at Tehnelli Stream to prevent floods. After works at Tehnelli Stream are completed, rehabilitation works will begin on Aksu Stream. Majesty Hotels & Resorts Aspendos Bulvarı Aspendos İş Merkezi No:65/B Antalya / TÜRKİYE T : +90 (242) 310 40 40 F : +90 (242) 312 03 50 E : info@majesty.com.tr W: majesty.com.tr call center: +90 444 11 00 ANTALYA 25 Temmuz / Ağustos - July / August 2013 “EXPO 2016 Antalya’nın cazibesini artıracak” Antalya Valisi Sebahattin Öztürk, Antalya’nın cazibesini artıracak EXPO 2016 Antalya ile ilgili çalışmaların aralıksız sürdüğünü kaydetti. Antalya’nın projeye sahip çıkmasını isteyen Vali Öztürk, bahçelerin yapılmasıyla birlikte faaliyetlerin gözle görülür hale geleceğini söyledi. 26 ANTALYA Temmuz / Ağustos - July / August 2013 “EXPO 2016 will make Antalya more attractive” The Governor of Antalya Sebahattin Öztürk said that works regarding EXPO 2016, an event that would increase interest for Antalya, continued in full swing. The governor, who asked the locals to take an interest in the project, stated that activities would be clearer once the gardens were completed. A ntalya Valisi Sebahattin Öztürk, TRT canlı yayınında EXPO 2016 Antalya ile ilgili önemli açıklamalarda bulundu. Çalışmalar hakkında da bilgi veren Vali Öztürk, toplumun ileri gelenlerinin ve halkın EXPO 2016 Antalya’ya destek vermesini istedi. Uluslararası dev organizasyon için şuan yolun başında olduklarını kaydeden Vali Öztürk, bahçelerin yapılmasıyla birlikte çalışmaların gözle görünür hale geleceğini belirtti. EXPO 2016 Antalya alanını 8 milyon misafirin gezmesini beklediklerini açıklayan Vali Öztürk, bu güne kadar düzenlenen etkinliklere katılan ülke sayısının 50’nin üzerine çıkmadığını, Antalya’nın ise cazibesiyle bu rakamı 100’e çıkaracağına inandığını söyledi. “Antalya destek olmalı” Vali Öztürk, “EXPO 2016 Antalya yolculuğunda şuan yolun başındayız. Önümüzde tam 3 yıl var. Türkiye ev sahipliği yaptığı bütün organizasyonlardan başarıyla çıkıyor. EXPO 2016 Antalya’yı da başarıyla gerçekleştirecektir. Ufak tefek aksaklıklar olabilir, ama bunlar hemen gide- T he Governor of Antalya Sebahattin Öztürk gave important information regarding the works related to EXPO 2016 Antalya on live television. During the interview, the governor asked for support from opinion leaders and citizens. The governor, who stated that they were just beginning, said that activities would be clearer once the gardens were completed. Governor Öztürk, who said that they were expecting around 8 million people to tour the EXPO area and added that he believed that over 100 countries would be participating in the event. “Antalya must support us” Governor Öztürk said, “We are at the beginning of our journey for EXPO 2016 Antalya. We have three years. Turkey succeeds in all organizations it hosts. We will successfully organize EXPO 2016 Antalya. There could be some minor problems but we will overcome them. As EXPO 2016 Antalya is one of Turkey’s most prestigious projects, we don’t have a problem with financing. We will complete all our projects. Antalya must show that it believes in the event. Everyone in Antalya will benefit from EXPO 2016 Antalya. The ANTALYA 27 Temmuz / Ağustos - July / August 2013 event will make Antalya more attractive” Vali Öztürk, “EXPO 2016 Antalya’dan Antalya toplumunun her kesimi faydalanacak. Antalya’nın cazibesi artacak” dedi. Governor Öztürk, “Everyone in Antalya will benefit from EXPO 2016 Antalya. The event will make Antalya more attractive.” Works continue in full swing Governor Öztürk, who stated that they had begun works to prevent floods, added that they were going to build highways in the west and north for easy transportation. The governor, who pointed out that the Antalya Metropolitan Municipality should bring fresh water to the EXPO site and carry waste water to the facility in Lara, said, “It might seem as though nothing is being done at the moment but in fact a lot of things are being done. These works will be clearer once the gardens are complete. Bo more than 50 countries participated in previous events but I we want to increase that number to 100 by using the allure of Antalya. This is our biggest advantage.” 8 million visitors expected rilir. EXPO 2016 Antalya, Türkiye’nin prestij projelerinden olduğu için kaynak sıkıntısı yaşanmıyor. Geriye kalan süre içerisinde bütün projeleri gerçekleştireceğiz. Antalya, bu işe inandığını ve işin ardında durduğunu göstermelidir. EXPO 2016 Antalya’dan Antalya toplumunun her kesimi faydalanacak. Antalya’nın cazibesi artacak” dedi. Çalışmalar aralıksız sürüyor Taşkınların önlenmesi için çalışmaların başladığını açıklayan Vali Öztürk, ulaşımın kolayca sağlanması için batı ve kuzey çevre yollarının da yapılacağını bildirdi. Antalya Büyükşehir 28 ANTALYA Belediyesi’nin alana içme suyunu getirip, atık suları da Lara’da bulunan arıtma tesisine taşıması gerektiğini vurgulayan Vali Öztürk, “Şuan hiçbir şey yapılmıyor gibi görünebilir ama çok şey yapılıyor. Bahçeler oluşmaya başladığında yapılan çalışmalar daha net görülecek. Daha önce yapılan etkinliklere 50’nin üzerinde ülke katılmadı. Ama biz Antalya’nın cazibesini kullanarak katılımcı ülke sayısını 100’e çıkarmak istiyoruz. Antalya’nın cazibesi bizim en büyük avantajımız” diye konuştu. 8 milyon ziyaretçi bekleniyor EXPO 2016 Antalya’ya 7-8 Temmuz / Ağustos - July / August 2013 milyon ziyaretçi beklediklerini ifade eden Vali Öztürk, “Sadece EXPO için diğer illerden ve yurt dışından ziyaretçi bekliyoruz. Turizmciler EXPO 2016 Antalya bahçelerini gezdirmek için turistlere yönelik programlar düzenleyecekler” dedi. Vali Öztürk, Fransa örneğinde olduğu gibi simge yapı ile ilgili olarak “Yapılacak bahçeler hiç hafife alınmasın. Bahçeler kalıcı olacak. Antalya’ya değer kazandıracak. Bahçeleri hazırlayacak firmanın belirlenmesi için ihale şartnamesi hazırlanıyor. Eğer o firma simge yapı olmasını isterse onu da yaparız” diye konuştu. Governor Öztürk, who stated that they were expecting 7-8 million guests for EXPO 2016 Antalya, said “We are expecting guests from other cities and foreign countries just for EXPO. Tourism professionals will organize tours to take tourists to gardens we are preparing for EXPO 2016 Antalya” As for a monumental structure for the event, the governor said, “Don’t underestimate the gardens we are building. These will be permanent. We are preparing the regulations for the public bid to determine the company that will build the gardens. If that company will ask for a symbol structure, we will also build that.” ANTALYA 29 Temmuz / Ağustos - July / August 2013 Bakanlık ve TÜROFED’den tanıtım atağı The Ministry and TÜROFED accelerate advertising efforts T urizm sektörünün daha da gelişmesi için Türkiye’nin ve Antalya’nın tanıtımı için çalışmalar aralıksız sürüyor. Bu çerçevede Kültür ve Turizm Bakanlığı ile Türkiye Otelciler Federasyonu (TÜROFED), birlikte tanıtım çalışması gerçekleştirdi. Almanya’nın en önemli dergilerinden Der Spiegel, Bunte, Gala, Brigitte, Stern’e ilan verildi. Yaklaşık 1 milyon tirajı olan bu 5 derginin tüm kapakları Türkiye’nin reklamları ile kaplandı. Yaz dönemine yönelik kampanya Temmuz ayı ortasında sona ererken, kış aylarını kapsayan kampanya Eylül ayında başlayacak ve devam edecek. Almanya pazarına yönelik çalışmalar bu şekilde gerçekleşirken, Kültür ve Turizm Bakanlığı ile TÜROFED, önemli bir pazar olan Rusya ve Ukrayna’yı da unutmadı. Alışveriş merkezinde tanıtım Rusya’nın Moskova ve St. Petersburg, Ukrayna’nın Kiev şehirlerindeki alışveriş merkezlerinde 15 Haziran - 25 Temmuz tarihleri arasında stantlar açıldı. Bu stantlarda Türk turizmi hakkında bilgi veren 150 bin dergi ile birlikte tur operatörleri ve otellere ait tanıtım materyallerinin dağıtımı 30 ANTALYA Turkey was on the cover of these magazines, which have a total circulation of one million. The current summer campaign will end in mid July while the winter campaign will begin in September. While advertising efforts were geared towards magazines in Germany, the two institutions didn’t forget Russia and the Ukraine- two very important markets. Advertising at a mall yapıldı. Çalışmalar hakkında bilgi veren TÜROFED Başkanı Osman Ayık, “Kamu-özel sektör işbirliğinin en güzel örneklerini ortaya koyuyoruz. Bakanlığımızın önderliğinde yürüttüğümüz bu çalışmalara otellerimizin ve tur operatörlerimizin katılımlarını sağladık. Böylece ilk kez ciddi bir tanıtım çalışmasını Bakanlık, oteller ve tur operatörleri olarak birlikte gerçekleştiriyoruz. Sayın Bakanımız Ömer Çelik’in talimatları ile bu tip çalışmaları daha da güçlendireceğiz. Bakanlığımızın önderliğinde yapılan tanıtım çalışmaları önümüzdeki günlerde diğer pazarlara da kaydırılacak. Bu çalışmalar 2013 yılı turizm hareketlerine canlanma sağladığı gibi 2014 yılı ile ilgili olarak Türkiye’nin imajına da katkı sağlayacak” dedi. Temmuz / Ağustos - July / August 2013 A dvertising works to improve tourism in Turkey continue in full swing. With this regard, the Ministry of Culture and Tourism and the Turkish Hotels Federation (TÜROFED), realized a joint advertising operation, placing ads in magazines such as Der Spiegel, Bunte, Gala, Brigitte and Stern. Stands were opened in Moscow, St. Petersburg and between June 15 and July 25 where 150 thousand Turkish tourism magazines and brochures of tour operators and hotels were handed out. TÜROFED President Osman Ayık, who spoke about the campaigns, said, “We are presenting the best example of public and private sector cooperation. We have managed to include tour operators and hotels in this campaign, which is being headed by the ministry. This is the first time we are undertaking such a serious advertising project. We will strengthen these types of works with directives from Minister Ömer Çelik. We will be advertising in different markets in the near future. These efforts will rejuvenate tourism activities in 2013 and will help Turkey’s image for 2014. ” ANTALYA 31 Temmuz / Ağustos - July / August 2013 Hotel Equipment fuarı için çalışmalar başladı Antalya EXPO Center’de 22-25 Ocak 2014 tarihleri arasında 25’incisi düzenlenecek olan Anfaş Hotel Equipment için çalışmalar hızlandı. Works began for the Hotel Equipment Fair Works accelerated for the Anfaş Hotel Equipment Fair, which will take place at the Antalya EXPO Center on January 22-25, 2014. T ürkiye’nin en eski fuarı ‘Anfaş Hotel Equipment’, 22-25 Ocak 2014 tarihleri arasında kapılarını 25’inci kez ziyaretçilerine açacak. Antalya EXPO Center’de gerçekleşecek fuarın 25’inci yılı nedeniyle, katılımcılara neşeli dakikalar yaşatacak etkinlikler de düzenlenecek. Konaklama ve ağırlama ekipmanlarının tanıtıldığı son fuarda 350 firma stant açıp, 2 bin 500’ün üzerinde ürününü tanışmıştı ve fuar 26 ülkeden 36 bin 212 sektör profesyoneli tarafından ziyaret edilmişti. 25’inci fuarda bu rakamların daha da büyük olması bekleniyor. Fuarda ürünlerini sergileyen firmalarla, konaklama ve ağırlama ürünleri almak isteyen firmalar, ‘VIP İkili İş Görüşmesi’nde buluşturulacak. Özel bir alanda taraflar bir araya getirilerek, iş görüşmesi yapmaları sağlanacak. Fuar çerçevesinde Uluslararası Altın Kep Aşçı Yarışması, Housekeeping Yaratıcı Konsept ve Tasarım Yarışması ve Housekeeping Olimpiyatları düzenlenecek. 32 ANTALYA Anfaş Fuarcılık Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Çalık Programı aylar öncesinden belirlenen fuarın dünya genelinde tanıtımına da başlanıldı. Bu çerçevede 24 ülkenin turizm bakanlarına davet gönderildi. Ayrıca Anfaş Hotel Equipment Ticaret Müşavirleri tarafından yurt dışında tanıtım çalışmaları başlatıldı. Ekonomi Bakanlığı da 25’in üzerindeki ülkeden profesyonel ziyaretçiler için alım heyeti programı düzenledi. Bu heyetler arasında geçtiğimiz yıl fuarda 7 firma ile stant açan Almanya da yer alıyor. Alman firmaları bu yıl da fuara katılıp, stantlar açarak özellikle SPA malzemeleri alanında iş anlaşmaları gerçekleştirmek istiyor. Temmuz / Ağustos - July / August 2013 T urkey’s oldest fair, ‘Anfaş Hotel Equipment’, will open its doors for the 25th time on January 22-25, 2014. To celebrate the 25th anniversary of the fair, which will take place at the Antalya EXPO Center, colorful events will be organized. Last year, 350 companies had set up stands at the fair where accommodation and service equipment are advertised and over 2500 products were introduced while the fair was visited by 36, 212 sector professionals from 26 countries. These numbers are expected to increase for the next fair. Companies who sell equipments will hold meetings with buyers during one on one meetings. An International Cooking Competition, Housekeeping Creative Concept and Design Competition and Housekeeping Olympics will be organized during the fair. Worldwide advertising of the fair has already begun. Tourism Ministers of 24 countries were sent invitations regarding the fair. The Ministry of Economy has scheduled a special program for delegates of professional visitors from over 25 countries. One of these countries is Germany, which opened 7 stands at last year’s fair. German firms are mainly looking to sell SPA equipments. ANTALYA 33 Temmuz / Ağustos - July / August 2013 Titreyengöl ve sorgun ormanları ekolojik turizm merkezi olacak Titreyengöl and Sorgun forests will be ecologic tourism centers T itreyengöl – Sorgun Turizm Yatırımcıları Birliği (TİSOTAB), turizm merkezi olmasının yanı sıra Antalya’nın doğa harikaları arasında önemli bir yere sahip olan Titreyengöl’ü ve Sorgun Ormanları’nı, ekolojik turizm merkezi yapmak için harekete geçti. Antalya’nın Manavgat İlçesi’nde bulunan Titreyengöl ve Sorgun Ormanları’nda çevreye ve doğal dengeye uyumlu projeler uygulanacak ve bölgenin yeniden turizme kazandırılması sağlanacak. Antalya’nın deniz, kum güneş turizminin yanı sıra doğal güzellikleriyle de turizmde ön plana çıkması gerektiğini belirten TİSOYAB Başkanı Hüseyin Aydoğan, “Titreyengöl’ün ve Sorgun Ormanları’nın turizme kazandırılması için yerel yönetimimizle uzlaştık. Hedefimiz ormandan turistlerin ve halkın daha fazla faydalanması, Titreyengöl’de peyzaj projesi uygulanması. Bu projeyi hayata geçirdiğimizde Titreyengöl ve Sorgun Ormanları, Manavgat 34 ANTALYA ve bölge turizminin yüz akı olacak” dedi. Uygulanacak proje şekillendi Titreyengöl’ün dünyada ender bulunan yerlerden biri olduğuna dikkat çeken Aydoğan, “Titreyengöl, deniz, göl, ırmak, orman gibi doğal güzellikleriyle dünyada eşi benzeri olmayan bölge. Titreyengöl, ekoturizm merkezlerinden biri olabilecek nitelikte. Buraya gelen misafirlerin tesisten dışarı çıktığı zaman gezebileceği ortamı oluşturabiliriz. Bunun için Sorgun Ormanları içerisine yerli ve yabancı turistlerin koşabileceği, yürüyebileceği parkurlar, spor yapabileceği alanlar yapacağız. Yol üzerine banklar konulacak. Kuş cenneti olarak bilinen Titreyengöl’ün kenarındaki aydınlatmalar kuşları rahatsız etmeyecek şekilde değiştirilecek. Göl kenarında balık tutma alanları oluşturulacak, gölün çeşitli bölgelerine fıskiyeler konulacak. Bu projeler hayata geçince, bölgemiz ekoturizmin merkezi olacak” diye konuştu. Temmuz / Ağustos - July / August 2013 T he Titreyengöl – Sorgun Touristic Investors Association (TİSOTAB), has started working on transforming Titreyengöl and Sorgun forests, two of Antalya’s most important natural beauties, into ecologic tourism centers. Environmentally friendly projects will be applied to both assets which are located in the borough of Manavgat and the region will be turned into a touristic hot spot. TİSOYAB President Hüseyin Aydoğan, who states that Antalya’s natural beauties must be highlighted as well its assets in resort tourism, says “We have struck a deal with the local authorities regarding Titreyengöl and Sorgun Forests. Our aim is to make the forest more available to tourists. We will undertake the landscaping at Titreyengöl. When the project is complete, Titreyengöl and Sorgun Forests will be the exemplary spots of Manavgat and the region’s tourism.” The project has been drawn Aydoğan, who points out that Titreyengöl is a rare natural treasure, says, “Titreyengöl is a unique area in the world which harbors a sea, lake, river and forest. Titreyengöl could be the center of ecotourism. We can build routes for guests and we will do that by building running tracks, walking paths and recreational areas. We will place benches along the road. The lighting project we are planning will not disturb the birds in Titreyengöl. We will set up fishing posts near the lake and place fountains in the lake. When all these are finished, the region will be the center of ecotourism.” ANTALYA 35 Temmuz / Ağustos - July / August 2013 Abdal Musa anıldı Türbesi Antalya’nın Elmalı ilçesine bağlı Tekke Köyü’nde bulunan Anadolu Alevilerinin önderlerinden Abdal Musa Sultan, düzenlenen etkinliklerle anıldı. Abdal Musa was remembered Abdal Musa Sultan, whose mausoleum is located in the borough of Elmalı in the village of Tekke, was remembered with various activities. H aziran ayının son günlerinde, her yıl olduğu gibi yine Elmalı’nın Tekke Köyü’nde Abdal Musa Anma Etkinlikleri düzenlendi. Tekke Köyü Abdal Musa Kültürünü Araştırma – Yaşatma Derneği’nin Kültür Bakanlığı desteğiyle düzenlediği etkinlikler dört gün sürdü. 26 yıldır düzenlenen ve son 5 yıldır uluslararası nitelik kazanan etkinlikler kapsamında Horasan Pirlerinden ve Anadolu’da Alevi inancının önderlerinden olan Abdal Musa Sultan, türbesinin bulunduğu Tekke köyünde Türkiye’nin 4 bir yanından gelen ziyaretçiler tarafından anıldı. Köye gelen binlerce kişinin bir kısmı sabah saatlerinde Gömbe Beldesi’nde bulunan Uçar Su’yu, Dur Dağı’nı, Abdal Musa Sultan’ın türbesini ve onun felsefesini yayan Kaygusuz Abdal’ın türbesini ziyaret etti. Türbede kurbanlar kesen ziyaretçiler, 36 ANTALYA adaklarını yerine getirdi, hep birlikte semaha durdu. Mahalli sanatçıların ve halk ozanlarının konserler verdiği etkinlikte Abdal Musa Ocağı’nda Kaygusuz Abdal konulu bir de panel düzenlendi. Amfi tiyatroda verilen konserlerde katılımcılar keyifli anlar yaşadı. Türkiye’nin dört bir yanından binlerce kişinin katıldığı etkinliklerde, köy panayır alanına döndü. Köye gelen birçok esnaf, stantlar açarak katılımcıların ihtiyaçlarını karşıladı. Temmuz / Ağustos - July / August 2013 A s it is the custom, Abdal Musa was remembered during the last days of June at the village of Tekke in Elmalı. The event, which was organized by the Tekke Abdal Musa Culture Research Foundation and sponsored by the Ministry of Culture, lasted for four days. During the event, which is being organized for the past 26 years and has been an international organization for the past five years, visitors from all over the country came to Tekke village where the mausoleum of Abdal Musa Sultan is located and paid their respects to the leader of the Alevi faith. Visitors who came to the village first visited Uçar Su, Dur Mountain, and the mausoleums of Abdal Musa Sultan and his disciple Kaygusuz Abdal. Guests prayed and made offerings. A panel about Kaygusuz Abdal was organized during the event where local musicians performed. The village was jazzed up with the thousands of visitors during the event. Many vendors opened stands and catered to the needs of visitors. ANTALYA 37 Temmuz / Ağustos - July / August 2013 As majestic as emperors The citizens of Perge, which were very advanced in architecture and sculpturing, created amazing artworks during the Roman period when emperors showed their strength through art. Today, these sculptures that were unearthed during the Perge excavations are being displayed at the Antalya Museum. 38 ANTALYA Temmuz / Ağustos - July / August 2013 İmparatorlar kadar haşmetli Mimari ve heykeltıraşlık alanında oldukça ileri noktalara ulaşan Pergeliler, Roma döneminde imparatorların halka gücünü sanat ile anlatması sonucu muhteşem eserlere imza attı. Perge kazısında gün yüzüne çıkan bu heykeller bugün Antalya Müzesi’nde sergileniyor. Yazı / Article - Fotoğraf / Photograph: Özgür Önder R oma İmparatorluğu’nun yönetimi altına girmesiyle ikinci parlak dönemini yaşadı Perge. Bu dönemde savaşların çıkmaması ve insanların kardeşçe yaşaması kentin gelişmesini ve zenginleşmesini sağladı. Aynı dönemde Perge’de görkemli yapılar inşa edildi. Mimaride oldukça ileri noktaya ulaşan kent, aynı zamanda heykeltıraşlıkta da önemli bir gelişme sergiledi. Bu çerçevede heykeltıraşlık atölyesi kurulan kentteki görkemli yapılar, usta heykeltıraşların ellerinde şekil bulan heykellerle süslendi. Roma döneminde imparatorların siyasi gücünü yansıtmada sanatı kullanması Perge’de muhteşem eserlerin ortaya çıkmasını sağladı. İmparatorlar ihtişamını ve kudretini göstermek için heykeller yaptırdı. Pergeli heykeltıraşlar da imparatorların en güzel heykellerini yaptı. O dönemde Pergeliler tarafından hayranlıkla izlenen imparator heykelleri bugün Antalya Müzesi ziyaretçilerini büyülüyor. Heykeller Perge kazısında gün yüzüne çıktı Perge Antik Kenti’nde gerçekleşen kazı çalışmalarında bulunan heykeller Antalya Müzesi’nin İmparatorlar Salonu’nda sergileniyor. Salonda İmparator Lucius Verus’un portresi ile İmparator Hadrian, İmparator Trajan ve İmparator Septimius Severus’un heykelleri bulunuyor. Heykellerin büyük bir ustalık ve P erge lived its second glorious period after it became a part of the Roman Empire. The city thrived, thanks to the lack of wars and the peaceful relationship between the citizens. Magnificent buildings were constructed in Perge during this period. The city, which advanced in architecture, also improved in sculpturing. Magnificent buildings in the city were adorned with sculptures that were created in the workshop. The fact that emperors used art to promote their power resulted in amazing artworks in Perge. Emperors commissioned statues to show their power and strength and sculptors from Perge created the most beautiful sculptures. Today, these sculptures and statues are on display at the Antalya Museum. Statues were unearthed during the Perge excavation Statues that were unearthed during the excavation at Perge antique city are exhibited at the Emperors Wing at the Antalya Museum. The wing includes statues of Hadrian, Trajan and Septimius Severus, in addition to the portrait of Emperor Lucius Verus. The statues are very detailed and show excellent mastership. Other important statues belong to Sabina, the wife of Hadrian and Julia Domma, the wife of Septimius Severus. The dancer statue and the three beautiful women statue are also worth seeing. Emperors and their wives The portrait of Lucius Verus ANTALYA 39 Temmuz / Ağustos - July / August 2013 titizlikle yapıldığı, ince detaylarda kendini gösteriyor. Hadrianus’un eşi Sabina ve Septumus Severus’un eşi Julia Domma’ya ait heykeller de dikkat çekiyor. İmparatorlar ve eşlerinin yanı sıra salondaki dansöz ve üç güzel kadın heykelleri de görülmeye değer. İmparatorlar ve eşleri Salona girildiğinde ilk olarak İmparatorlar Lucius Verus’un portresi dikkat çekiyor. Sadece baş kısmı günümüze ulaşmış olan portrede İmparatorlar Lucius Verus, kıvırcık saçlı ve kıvırcık sakallı olarak tasvir edilmiş. İmparator Hadrian’ın heykeli de bir o kadar dikkat çekici. İmparatorun çıplak olarak tasvir edildiği, ayakları olmayan bu heykelin başında defne çiçeği, sol elinde kılıç bulunuyor. Diğer heykelinde ise giyinik olan İmparator Hadrianus bir önceki heykele göre daha olgun yaşta tasvir edilmiş. Bu 40 ANTALYA heykelin hemen yanında imparatorun eşi Sabina’nın heykeli ye alıyor. Salondaki bir diğer imparator heykeli ise Traian’a ait. İmparatorun savaş sonrası zaferini simgeleyen bu heykelin üzerinde zırhı olan imparatorun yanında bir esir bulunuyor. Eşi benzeri olmayan heykeller Antalya Müzesi’nin İmparatorlar Salonu’ndaki son imparator heykeli Septimus Severus’a ait. Onun hemen yanında da eşi Julia Domma’nın heykeli var. Perge’nin en parlak çağında yaşayan İmparator Septimus Severus diğer heykellerde de olduğu gibi; kabarık saçlı ve sakallı, başında defne çiçeği, üzerinde zırhı, sağ elinde mızrağıyla tasvir edilmiş. Bu heykellerin hepsinde saçların kıvırcıklığından, zırhının üzerindeki simgelere kadar her noktanın en ince detaylarına kadar ustalıkla işlendiği görülüyor. Cumhu- Temmuz / Ağustos - July / August 2013 İmparatorların kazandığı savaşlar, gücü, ihtişamı ve kudreti mermerden yapılan heykellerle halka anlatıldı. The power and strength of emperors and the wars they won were advertised to the people through sculptures made from marble. riyet Devrinden Teodosius zamanına kadar örnekler veren Antalya Müzesi’ndeki heykellerin tamamı mermerden yapılmış. attracts attention as you enter the hall. In the portrait, the emperor is depicted as a man with curly hair and a curly beard. One of the main attractions in the hall is the statue of Emperor Hadrian. Hadrian is depicted naked with a sword in his hand and a laurel on his head. The other statue of the emperor depicts Hadrian in full clothing and he is older. Next to this statue is the statue of his wife, Sabina. Another statue in the hall belongs to Emperor Trajan. The statue, which symbolizes the emperor’s victory after a battle, depicts Trajan wearing a shield, accompanied by a slave. Unique statues The last statue in the hall belongs to Septimius Severus and next to him, is the statue of his wife Julia Domma. The emperor, who ruled during the golden days of Perge, is depicted with fluffy hair and a beard. He has a laurel on his head and is holding a spear in his right hand. All these statues are very detailed, from the waves in the hair to the symbols on the shields. All the statues in the museum are made from marble. ANTALYA 41 Temmuz / Ağustos - July / August 2013 42 ANTALYA Temmuz / Ağustos - July / August 2013 Tarihe ışık tutan sergi Doğu Garajı’na yapılmak istenen iş merkezinin inşaat çalışmaları sırasında kentle ilgili önemli verilere ulaşıldı. Çalışmalar sırasında bulunan Antik Attaleia kentinin nekropolünden çıkan eserler, yılsonuna kadar Antalya Müzesi’nde sergilenecek. Yazı / Article-Fotoğraflar/Photographs: Özgür Önder The exhibition that sheds light on history Important data regarding the city was unearthed during the construction of a business center in the East garage. The artifacts unearthed at the necropolis of Attaleia antique city will be displayed at Antalya Museum until the end of the year. A ntalya Büyükşehir Belediyesi tarafından Doğu Garajı Halk Pazarı’na yapımı planlanan iş merkezi inşaatı çerçevesinde gerçekleşen kazı çalışmalarında, çok sayıda Helenistik ve Roma Dönemi’ne ait mezar bulundu. Antik Attaleia Kenti’yle öncesine ait nekropolü oluşturan ve bugün büyük bölümü binaların altında kalan bu alandaki mezarların gün ışığına çıkmasının ardından, Antalya Müze Müdürlüğü vakit kaybetmeden kurtarma kazısı başlattı. Nekropolde D uring the construction works at the East garage, where the Antalya Metropolitan Municipality is planning to build a business center, many monumental tombs from the Hellenistic and Roman periods were unearthed. After the tombs, which the majority are under buildings, were located and unearthed, the Antalya Museum began rescue excavations in the area. Various types of burial chambers were unearthed during the excavations. The tombs, which were thankfully not robbed, included impor- tant artifacts and gifts left for the deceased. New information about the city The gifts and artifacts found in the tombs gave us new information about the antique city and its citizens. In addition, new data regarding the religious beliefs, burial traditions and socioeconomic structures of the citizens emerged from after the digs. After extensive research, it was concluded that the necropolis was continuously used for 700 years, between 3rd century B.C. and 4th century A.D. But the most important information came regarding the establishment of the city, which is now dated back to 3rd century B.C. the excavations, which began in 2008 were concluded in 2010. Information about the period’s fashion Artifacts that were unearthed during the excavations are now displayed at the Antalya Museum to shed light on the past. The exhibition was opened by Deputy Governor of Antalya Recep Yüksel, City ANTALYA 43 Temmuz / Ağustos - July / August 2013 Culture and Tourism Director İbrahim Acar, Museum Director Mustafa Demirel, Manager of the Monuments Institution Melike Gül, head of the Myra-Andriake excavations Prof. Dr. Nevzat Çevik and distinguished guests. The exhibition includes gold jewelry, terracotta perfume bottles, busts, accessories, cups, bowls and glass items. Some of the items shed light on the fashion choices during that period. The exhibition is open until the end of the year. Kazılarda bulunan altın takılar, büstler, cam eşyalar Antalya Müzesi’nde sergileniyor. gerçekleşen kazıda tamamen ana kayaya oyularak yapılmış sandık mezarlar, dromoslu oda mezarlar, khamasorion mezarlar ağırlıkta olmak üzere farklı mezar tipleri de ortaya çıkarıldı. Soyulmamış ve günümüze kadar zarar görmeden gelmiş olan mezarlarda çok önemli parçalar ve yaşamını yitirenler için mezara konulan hediyeler çıktı. Şehir hakkında yeni bilgiler elde edildi Mezarlardan çıkan parçalar ve hediyeler Antik Attaleia insanı hakkında önemli bilgilere, verilere ulaşılmasını sağladı. Bunun yanı sıra Attaleia insanlarının inançları, ölü gömme gelenekleri ve sosyo ekonomik yapılarına yönelik veriler elde edildi. Yapılan araştırmalarda nekropolün M.Ö. 3’üncü yüzyıl ile M.S. 4’üncü yüzyıl arasında, tam olarak 700 yıl boyunca kullanıldığı belirlendi. Elde edilen bilgilerin en önemlisi ise; Attaleia 44 ANTALYA kentinin M.Ö. 2’nci yüzyıldan daha önce kurulduğuna, hatta geçmişinin M.Ö. 3’üncü yüzyıla kadar uzandığına yönelik saptamalar olarak kayıtlara geçti. Antalya Müze Müdürlüğü tarafından 2008 yılı Mart ayında başlatılan kazılar, 2010 yılı Aralık ayında sona erdi. Dönemin modası hakkında fikir veriyor Kazılarda ortaya çıkan ve yapılan çalışmalar sonrasında gün ışığına çıkartılan eserler günümüzden binlerce yıl öncesinin yaşamına ışık tutabilmesi için Antalya Müzesi’nde sergilenmeye başladı. Sergi; Antalya Vali Yardımcısı Recep Yüksel, İl Kültür ve Turizm Müdürü İbrahim Acar, Müze Müdürü Mustafa Demirel, Anıtlar Kurulu Müdürü Melike Gül, Myra-Andriake Kazı Başkanı Prof. Dr. Nevzat Çevik ve davetliler tarafından açıldı. Sergide; altından yapılan takılar, toprak koku şişeleri, büstler, aksesuarlar, içecek Temmuz / Ağustos - July / August 2013 kapları, düz dairesel kupalar, cam eşyalar sergileniyor. Bu eserlerin bazıları ziyaretçilerin dönemin modası hakkında da fikir sahibi olmasına olanak sağlıyor. Sergi yılsonuna kadar ziyarete açık kalacak. Gold jewelry, busts and glass items found during the excavations are on display at the Antalya Museum. ANTALYA 45 Temmuz / Ağustos - July / August 2013 Alanya festivalle renklendi Alanya, bu yıl 13’üncü düzenlenen Alanya Uluslararası Turizm ve Sanat Şenliği ile renklendi. Rıhtımda gerçekleşen birbirinden güzel etkinlikler ilçe halkına ve yerli yabancı misafirlere keyifli anlar yaşattı. Fotoğraflar/Photographs: Ali Aral Alanya jazzed up with a festival Alanya was jazzed up the Alanya International Tourism and Art Festival, which was organized for the 13th time this year. Locals and tourists had a great time during activities that were organized at the pier. A ntalya’nın gözde turistik ilçesi Alanya, 13 yıldır aralıksız devam eden Alanya Uluslararası Turizm ve Sanat Şenliği ile yaza ‘merhaba’ dedi. Bu yıl 25-28 Mayıs tarihleri arasında gerçekleşen şenlik, Alanya’nın 13 kardeş şehrinden gelen grupların da katılımıyla eğlenceli ve renkli görüntülere sahne oldu. Şenlik; Alanya protokolünün, otellerin animasyon gruplarının, kardeş şehir heyetlerinin ve halk oyunları ekiplerinin kortej yürüyüşü ile başladı. Kızıl Kule önündeki açılış töreninin ardından müzik topluluğu Taksim Trio konser verdi. Rıhtımda gerçekleşen diğer etkinliklerde yerli ve yabancı gruplar, halk oyunları gösterileri ile müzik dinletileri sundu. Kardeş şehirler, kültürlerini şenlik aracılığıyla tanıtırken, 46 ANTALYA etkinlik alanında Türk kültürü ve Türk yemekleri de tanıtıldı. Şenlik çerçevesinde Ferda Pulhan Sanat Atölyesi ‘Kültür Evi’nde Yaşamdan Yansımalar’ ve ‘Sami Güner’in Gözünden Alanya’ adlı fotoğraf sergileri açıldı. Popüler şarkıcıların konserlerinin yanı sıra ALSAV Türk Sanat Müziği Topluluğu, Sinan Akçıl ve Şevval Sam konserler verdi. Ankara Devlet Opera ve Bale Topluluğu, ‘Seslerle Anadolu’ adlı müzikal gösteriyi sundu. Etkinlikler Alanyalıların yanı sıra turistik ilçede tatil yapan yerli ve yabancı misafirler tarafından da ilgiyle takip edildi. Alanya Belediye Başkanı Hasan Sipahioğlu ile Gladbeck Belediye Başkanı Ulrich Roland, iki şehir arasında 20’nci yılına giren kardeş şehirliği imzaladıkları anlaşma ile uzattı. Temmuz / Ağustos - July / August 2013 A lanya, the most popular touristic borough in Antalya, welcomed the new summer season with the Alanya International Tourism and Art Festival, which was organized for the 13th time this year. The festival, which took place on May 25-28, was the setting for colorful events with the arrival of groups from 13 sister cities. The festival began with a parade that included protocol members, animation groups of hotels, committees from sister cities and folklore troops. After the opening ceremony in front of Kızıl Tower, Taksim Trio preformed. The festival, which took place at the pier, included various concerts and dance shows. While sister cities advertised their cultures, Turkish culture and cuisine were introduced to guests. During the festival, two photography exhibitions were also opened. Popular Turkish singers gave concerts while the Ankara State Opera and Ballet performed a musical. Not only locals but domestic and foreign tourists also participated in the activities. Alanya Chief Magistrate Hasan Sipahioğlu and Gladbeck Chief Magistrate Ulrich Roland extended their sister city relationship by signing a new accord. ANTALYA 47 Temmuz / Ağustos - July / August 2013 Kaş’ta kardeşlik festivali A festival in Kaş A ntalya’nın şirin turistik ilçesi Kaş’ta bu yıl 16’ncısı düzenlenen Uluslararası Likya-Kaş Kültür ve Sanat Festivali, Türkiye ile Yunanistan arasında kardeşlik festivaline dönüştü. Festival çerçevesinde Türk ve Yunan halk oyunları ekipleri gösteriler sundu; turistik ilçenin karşısında bulunan Yunanistan’a ait Meis Adası’ndan Kaş’a yüzme yarışı düzenlendi. Yerli ve yabancı misafirlerin yanı sıra Meis’ten gelenler de festival çerçevesinde düzenlenen etkinlikleri ilgiyle izledi. Festivalin açılış töreni öncesinde ilçe girişinden Cumhuriyet Alanı’na kadar yapılan yürüyüşe, ilçe protokolünün yanı sıra Meis Belediye Başkanı Georgios Ahladiotis de katıldı. Cumhuriyet Alanı’nda saygı duruşunda bulunulması ve İstiklal Marşı’nın okunmasının ardından halk oyunları ekipleri çeşitli yörelere ait oyunlar sergiledi. Girit Adası’ndan gelen Yunan folklor ekibi de yaptığı gösterilerle izleyenleri coşturdu. Festival kapsamında çeşitli resim ve el sanatları sergilerinin açılışı yapıldı. Kaş Anfi Tiyatrosu’nda, İstanbul Devlet Opera ve 48 ANTALYA Balesi dans gösterisi sundu. Festivalin son gününde Meis’ten Kaş’a yüzme yarışı düzenlendi. Adadan 205 yüzücü 7,5 kilometre ilerideki anakaraya çıkmak için mücadele etti. İskoçyalı Finlay Villianson, 1 saat 35 dakika 31 saniyelik derecesi ile erkeklerde yarışın birincisi oldu. Kadınlarda ise Çağla Enes 1 saat 52 dakika 8 saniyelik derecesi ile birinciliği elde etti. Bacaklarını kaybeden engelli Berk Kamanlı da üstün gayret sarf ederek yarışı tamamlamayı başardı. Yüzme yarışları festivalin en renkli etkinliği olarak hafızalara kazındı. Bir ülkeden başka bir ülkeye yüzmek için bile ilçeye gelenler oldu. Temmuz / Ağustos - July / August 2013 T he 16th International Lycia- Kaş Culture and Art Festival turned into a brotherhood festival between Turkey and Greece. During the festival, Turkish and Greek folklore troops performed shows and a swimming competition was organized between the borough and the island. Locals and foreign tourists, in addition to people from Castellorizo also watched the festival. Castellorizo Chief Magistrate Georgios Ahladiotis also attended the parade at the opening of the festival. After the Turkish National Anthem was sang, folklore troops performed local dances at Cumhuriyet Square. The dance troop from Crete also performed. Various art and handicraft exhibitions were also opened during the festival. The Istanbul State Opera and Ballet performed at the Kaş Amphitheatre. On the last day of the festival, a swimming competition from Castellorizo to Kaş was organized. 205 swimmers competed at the 7, 5 kilometer course. Scottish swimmer Finlay Villianson came in first in the men’s category with 1 hour 35 minutes and 31 seconds. In the women’s category, came in first with 1 hour 52 minutes and 8 seconds. Handicapped swimmer Berk Kamanlı also managed to finish the race. People even attended the festival to swim from one country to another. ANTALYA 49 Temmuz / Ağustos - July / August 2013 Antalya’da cazlı günler Bu yıl üçüncüsü düzenlenen Uluslararası Antalya Caz Festivali, Antalya’da caz rüzgarı estirdi. Antalya Büyükşehir Belediyesi tarafından düzenlenen festivalde birbirinden önemli sanatçılar sahne aldı. 50 ANTALYA Temmuz / Ağustos - July / August 2013 Jazzy days in Antalya The International Antalya Jazz Festival, which was organized for the third time this year, jazzed up the city. Famous musicians performed during the festival which was organized by the Antalya Metropolitan Municipality. A T ntalya Büyükşehir Belediyesi tarafından bu yıl üçüncüsü düzenlenen Uluslararası Antalya Caz Festivali, birbirinden önemli sanatçıları Antalya’da buluşturdu. Antalya Kültür Merkezi’nde gerçekleşen konserlere Antalyalı sanatseverler büyük ilgi gösterdi. Festivalin açılış konserini, Kuzey Kıbrıslı sanatçı Okan Ersan’ın önderliğindeki Eylem Pelit, Volkan Öktem, Levent Altındağ ve Serkan Özyılmaz’dan oluşan grup verdi. Beş gün süren festivalde Kerem Görsev Trio, New Centropezn Jazz Quartet ve Rostov Çocuk Caz Okulu Orkestrası, Stefan Grasse Trio, Alain Delhotal & Harmo’Co Trio ve Türk Armoni Yıldızları Orkestrası konser verdi. he International Antalya Jazz Festival, which was organized for the third time this year by the Antalya Metropolitan Municipality, was the meeting place of many famous musicians. People took a lot interest in the concerts that were held at the Antalya Cultural Center. At the opening of the festival, a group that included Okan Ersan, Eylem Pelit, Volkan Öktem, Levent Altındağ and Serkan Özyılmaz performed. Kerem Görsev Trio, New Centropezn Jazz Quartet and the Rostov Children’s Jazz School Orchestra, Stefan Grasse Trio, Alain Delhotal & Harmo’Co Trio and Turkish Harmony Stars Orchestra performed during the festival. Fransız sanatçıdan Çanakkale’ye özel beste A special composition for Çanakkale from the French musician Türkiye’nin tanınmış caz piyanisti Kerem Görsev’in, kontrbasta Kağan Yıldız ve davulda Ferit Odman’la birlikte verdiği konser dinleyenleri The concert by famous Turkish pianist Kerem Görsev, accompanied by Kağan Yıldız on contrabass and ANTALYA 51 Temmuz / Ağustos - July / August 2013 Festivalde unutulmaz bir konser veren Fransız sanatçı Alain Delhotal, gecenin finalinde salonu dolduran sanatseverlere bir de sürpriz yaptı. büyüledi. Görsev ve arkadaşları Antalyalı müzikseverlere unutulmaz bir caz gecesi yaşatırken, sanatçıların konserde neyi çalacağını dahi kararlaştırmadan sahneye çıkıp, mükemmel bir performans sergilemesi takdir topladı. Festivalde Türk sanatçıların yanı sıra yurt dışından gelen sanatçılar da sahne aldı. Etkinliğe Fransa’dan katılan Alain Delhotal & Harmo’Co Trio, performansları ile sanatseverleri büyülerken, salonu dolduran kalabalığa bir de sürpriz yaptı. Alain Delhotal, gecenin finalini ‘Çanakkale’yi Unutma’ adlı eseri ile yaptı. Türkiye için özel olarak bu besteyi yaptığını açıklayan Fransız sanatçı, dakikalarca ayakta alkışlandı. Duygusal gece Antalya’da 5 gün boyunca caz rüzgarı esmesini sağlayan festival, Türk Silahlı Kuvvetleri Armoni Mızıkası Komutanlığı bünyesinde, yetenekli müzisyen subaylarla uzman erbaşlardan oluşan ve kısa adı TÜRKAY olan Türk Armoni Yıldızları Orkestrası 52 ANTALYA French musician Alain Delhotal, who performed an unforgettable concert at the festival, has a surprise for the audience at the end of his performance. konseriyle sona erdi. Muhteşem bir konser veren TÜRKAY grubuna genç yetenek Burcu Güleç, solist olarak eşlik etti. Halen ABD’de müzik eğitimine devam eden Güleç, sevilen caz şarkılarını güzel sesiyle yorumladı. Güleç’in TÜRKAY ile birlikte gerçekleştirdiği sahne performansı beğeni topladı. TÜRKAY Orkestrası Şefi Tarık Kal’ın başka bir göreve atanması nedeniyle son kez sahneye çıkıyor olması salonda duygusal anların yaşanmasına neden oldu. Temmuz / Ağustos - July / August 2013 Ferit Odman on drums enchanted the crowd. Görsev and his friends wowed the audience with an impromptu repertoire. Foreign musicians also performed during the festival. Alain Delhotal & Harmo’Co Trio from France, in addition to giving a great performance, surprised the crowd at the end of the gig. Alain Delhotal performed his special piece called Don’t Forget Çanakkale at the end of the show. The French musician received a standing ovation. A sentimental evening The five day event ended with a concert by the Turkish Harmony Stars Orchestra, a group made up of cadets and privates from the Turkish Armed Forces. The group, known as TÜRKAY, was accompanied by Burcu Güleç on vocals. The singer, who is still studying music in the US, performed famous jazz songs. The fact that this was conductor Tarık Kal’s last gig with the group added a kind of sentiment to the performance. ANTALYA 53 Temmuz / Ağustos - July / August 2013 En anlamlı ‘evet’in en doğru adresi Deniz-kum-güneş, kültür, spor ve kongre turizminde Türkiye’nin en önemli merkezlerinden biri olan Antalya’nın yıldızı son dönemde evlilik turizminde de parlamaya başladı. Röportaj / İnterview: Özgür Önder The right address to saying “I do” Antalya, which is Turkey’s most important destination when it comes to resort, culture, sports and congress tourism, is making a name for itself in marriage tourism. 54 ANTALYA Temmuz / Ağustos - July / August 2013 M asmavi denizine eşlik eden altın sarısı kumsalları ve yanı başında yükselen birbirinden lüks otelleriyle Antalya, Türkiye’de unutulmaz bir tatil geçirmek isteyenlerin birinci tercihi. Kentin büyüleyici atmosferi sadece tatilcilerin değil, spor müsabakasına hazırlanan takımların, bilimsel çalışmaların masaya yatırıldığı kongrelerin ve sabahlara kadar süren eğlencelerin de adresi. Son dönemde Antalya’nın turizm yelpazesine eklenen bir diğer unsur da evlilik turizmi. Artık dünyanın dört bir yanından çiftler bir ömür boyu sürecek yolculuklarına ilk adımı Antalya’da atıyor. Gülseren Özdemir de Antalya’da evlilik turizminin gelişimine öncülük eden isimlerden biri. Özdemir, son 7 yıldır süren çalışmaların meyvelerinin alınmaya başladığını belirterek bu yıl Antalya’ya evlenmek için daha fazla turistin gelmesini beklediklerini dile getiriyor. Kentte evlilik turizminin gelişimi için tanıtımın önemine değinen Özdemir, özellikle Rusya, Hindistan, İran ve İskandinav ülkelerinde yaşayan çiftlerin evlenmek için Antalya’yı tercih ettiğini söylüyor. Evlilik turizmi üzerine faaliyet gösteriyorsunuz. Bu alana yönelmeye nasıl karar verdiniz? Özdemir: Gelinlik ve gece elbisesi imal eden bir firmamız vardı. Ürünlerimizi Türkiye’nin yanı sıra 5 Avrupa ülkesine ihraç ediyorduk. O dönemde çiftlerin evlenmek için başka ülkelere gittiklerini gördük. 13 yıl önce Antalya’ya yerleştik. Antalya’ya gelince haliyle turizmle de tanıştık. Turizm sektörünün içine girdikçe Antalya’da evlilik turizmi üzerine hiçbir faaliyetin ol- A madığını gördük. Firmamızı kurduk ve bu işin alt yapısını hazırlamaya başladık. Evlilik turizminin alt yapısını hazırlamak tam 7 yıl sürdü. Neler yaptınız? Özdemir: Öncelikle dünyanın dört bir yanında bu alanda faaliyet gösteren bize partner olabilecek firmaları tespit ettik. Organizasyon firmalarıyla, tur operatörleriyle bağlantı kurduk. Farklı ülkelerde evlilik turizmi alanında hizmet veren 850 firma tespit ettik ve 500’ün üzerinde firma ile çok sıkı irtibat halindeyiz. Bu çok önemli bir rakam, geri dönüşümü nasıl oldu? Özdemir: Evet, irtibat halinde olduğumuz firma sayısı çok fazla ama tüketiciye ulaşmakta sorun yaşıyoruz. Çiftler Antalya’da evlenebi- leceklerini bilmiyorlar. Biz de tanıtım için çalışmalar yaptık. Bir arkadaşım Aziz Nikolas’tan bahsetti. Aziz Nikolas’ın evlenemeyen genç kızlara yardımcı olduğunu anlattı. Ayrıca Aziz Nikolas dünya genelinde çok tanınan ve sevilen bir kişi. Biz de bu çerçevede Demre’de evlilik festivali düzenleme kararı aldık. Amacımız Antalya’da evlilik turizminin olduğunu dünyaya ilan etmekti. Festivali düzenledik ama tanıtım yetersiz olduğu için çok fazla ilgi görmedi. Turizmin birçok alanında olduğu gibi tanıtım eksikliği bu alanda da söz konusu o zaman… Özdemir: Firma olarak gerçek anlamda 3 yıldır faaliyetteyiz. Geride kalan zamanda hep Antalya’yı ntalya, with its golden beaches that accompany its crystal clear sea and hundreds of luxurious hotels, is the first choice of people looking for the perfect holiday. The city is also the number one destination of sports teams, scientists that come to the city for congresses and people who want to have fun until the wee hours of the morning. Lately, Antalya has also become a rising star in marriage tourism. Today, couples from all over the world are coming to Antalya to say “I do”. Gülseren Özdemir is one of the pioneers of developing marriage tourism in Antalya. Özdemir, who says that they are finally seeing concrete results in the field after seven years, adds that they are expecting more couples to come to Antalya to get married. Özdemir, who points out to the importance of advertising to improve marriage tourism in the city, says that couples from Russia, India, Iran and Scandinavian countries prefer Antalya for their vows. You work in marriage tourism. How did you decide to work in this field? Özdemir: For a long time, we owned a company that made wedding gowns and cocktail dresses. We used to export our products to five European countries. During that period, we observed that couples were going abroad to get married. We settled in Antalya 13 years ago and that’s how we met tourism. We realized that there were activities geared towards marriage tourism. We set up our company and began preparing the infrastructure. It took us seven years. ANTALYA 55 Temmuz / Ağustos - July / August 2013 advertising. A friend of mine talked about Saint Nicholas and said that he had helped girls who couldn’t get married. Plus, he is a well known figure in Christianity. So we decided to host a marriage festival in Demre to show the world that marriage tourism was applicable in Antalya. We organized the festival but because of lack of sufficient advertising not a lot of people showed up. tanıtmak, Antalya’da evlilik turizminin olabileceğini göstermek için çalıştık. Bundan sonra evlilik turizmi gelişecek ve sayı önemli ölçüde artacak. Evlilikler ülkemizde de olduğu gibi tüm dünyada bahar aylarında başlıyor ve Kasım ayına kadar sürüyor. Evlilik turizmi sezonu da bu aylar. Firma olarak bu yıl, her ay 20 nikah organizasyonu yapmayı planlıyoruz. Umarım bunda başarılı oluruz. Aralık ayında da Demre’de Aziz Nikolas Müzesi’nde festivalimizi yapmayı hedefliyoruz. Hedef ülkeler nereler? Hangi ülke vatandaşları Antalya’da evlenmek istiyor? Özdemir: Öncelikli hedef kitlemiz Rusya. Çünkü Rusların yüzde 80’i yurt dışında evleniyor. Rusya, evlilik turizminde çok büyük bir pazar. Rus turizmciler aynı zamanda evlilik organizasyonu da yapıyor. Rusya’da alt yapı oturmuş durumda. Dünyanın dört bir yanına evlenmeleri için çift gönderiyorlar. İskandinav ülkelerinin vatandaşları ise ikinci sırada yer alıyor. Ülkeleri soğuk olduğu için daha sıcak ülkelerde evlenmek istiyorlar. Tercihleri de Yunanistan ve Kıbrıs Rum Kesimi. İngiliz çiftler de evlenmek için başka ülkeleri tercih ediyorlar. Bunu bildiğimiz için 3 yıldır bu pazarın üzerinde çalışıyoruz. Almanya’da ekonomik şartlar iyi olmadığı için sıkıntı var. Hollanda pazarına ise hiç giremedik. İran pazarı en son düşündüğümüz pazardı ama kendiliğinden gelişti. Hindistan da büyük önem verdiğimiz bir pazar. Antalya dünyaca ünlü bir turizm merkezi. Evlilik tu56 ANTALYA Gülseren Özdemir “Öncelikli hedef kitlemiz Rusya. Çünkü Rusların yüzde 80’i yurt dışında evleniyor.” “Our priority market is Russia because 80% of Russian couples get married abroad.” rizmi açısından rakiplerine kıyasla ne durumda? Özdemir: İskandinav ülkelerinin vatandaşları evlenmek için Yunanistan’ı tercih ediyor ama Antalya, sunduğu alternatifler açısından birçok destinasyona oranla daha avantajlı. Birbirinden lüks oteller, binlerce yıllık tarihe sahip mekânlar, doğal güzellikleriyle öne çıkan noktalar, deniz, güneş ve kum Antalya’nın evlilik turizmindeki avantajları. Çiftler, deniz kıyısındaki lüks bir otelde, kumların üzerinde evlenmek istiyor. O da Antalya’da fazlasıyla mevcut. Temmuz / Ağustos - July / August 2013 What did you do? Özdemir: First of all, we located companies we could partner with from all over the world. We contacted organizational firms and tour operators. We located 850 companies that worked in the sector and we are working with over 500 of them. This is a serious number. How was the feedback? Özdemir: Yes, we are in contact with a lot of companies but we are having problems with reaching the clients. Couples don’t know that they can get married in Antalya. So we started So advertising is a big problem in this field just like many other areas in tourism… Özdemir: As a company, we have just been operational for the past three years. During this time, we tried to advertise Antalya and the potential of the city in marriage tourism. Marriage tourism will improve and numbers will rise from now on. Marriage ceremonies begin in spring and continue until November all around the world. As a company, we are targeting to organize 20 weddings each month this year. I hope we can make that happen. We are also planning to organize our festival at the Saint Nicholas Museum in Demre in December. Which countries have you targeted? Which country’s citizens want to get married in Antalya? Özdemir: Our main target is Russia because 80% of Russians get married abroad. Russia is a big market in marriage tourism. Russian touristic operators also organize marriage ceremonies. They are very well organized and they send Russian couples to the entire globe for marriage. Citizens of Scandinavian countries are second on the list. 2 yıl önce Antalya’da bir otelde gerçekleştirilen Hintli bir çiftin düğünü oldukça ses getirmişti. Hindistan da bu anlamda göz ardı edilmeyecek bir pazar olsa gerek… Özdemir: O düğünden sonra dikkatlerimiz Hindistan’a çevrildi. Hindistan nüfusunun yüzde onunu oluşturan çok zengin bir kesim var. Genellikle Hindistan dışında, İngiltere’de yaşıyorlar. O düğünden sonra hemen İngiltere’deki partnerlerimizle iletişime geçtik. İngiltere’de ve İngiltere dışında yaşayan Hindistan vatandaşlarının dikkatini çektik. Yakında çözüm ortaklarımız konuyu en ince detaylarına kadar masaya yatırmak üzere Antalya’ya gelecekler. Ardından İngiltere’de yaşayan Hindistanlılarla daha yakından ilgilenecekler. Umarım çalışmalarımız ülkemiz ve turizm sektörü adına başarıyla sonuçlanır. Yurtdışından düğün için gelen gruplar kalabalık mı peki? Özdemir: Birçok ülkeden çok küçük gruplar geliyor. Ama Hindistan öyle değil. 300-350 kişilik gruplarla düğün yapıyorlar. Ayrıca Hindistan’da sadece düğünler için yılda 1 ton altın satılıyor. İranlılar da Hindistanlılar gibi kalabalık geliyorlar. En küçük grupları 50-100 kişi. Bu düğün organizasyonları için önemli rakamlar. Düğün için 350 kişilik grubu Antalya’ya getirmek kadar onların tüm ihtiyaçlarını Antalya’dan karşılayabilmek de önemli. Bunu yapabilirsek oteller kadar gelinlik, damatlık ve takı satan firmalar da kazanır. Çiftler nasıl bir düğün için kapınızı çalıyor? Özdemir: Genellikle şirin bir düğün istiyorlar. Düğün hazırlıklarında, düğün sırasın- They want to get married in warmer countries since their countries are very cold. They mostly prefer Greece or Cyprus. British couples prefer other countries. Since we know these facts, we have been working on this market for the past three years. There is a problem with the German market due to the economic crisis. The Iranian market wasn’t something we were working on but it just happened. India is an important market we are targeting. Antalya is a world famous touristic destination. What is its position in marriage tourism compared to its rivals? Özdemir: Citizens of Scandinavian countries prefer Greece for marriage ceremonies but Antalya has many advantages when compared to its rivals because of the alternatives it provides. Thousands of luxurious hotels, historical sites and natural beauties are Antalya’s advantages in marriage tourism. Couples want to get married in luxurious hotels on the beach and Antalya has many of those. Everyone was talking about the wedding of an Indian couple in Antalya two years ago. India must be a very important market… Özdemir: We diverted our attention to India after that wedding. There is a very rich Indian community that makes up 10% of the entire Indian population. They mostly live in Britain. After that wedding, we contacted our partner in Britain and reached out to Indian citizens living there. Our partners will come to Antalya to discuss the matter in detail. ANTALYA 57 Temmuz / Ağustos - July / August 2013 Rusya, Hindistan, İran ve İskandinav ülkelerinde yaşayan çiftler evlenmek için Antalya’yı tercih ediyor. Couples from Russia, India, Iran and Scandinavian countries now prefer Antalya for marriage ceremonies. zebo decorated with flowers. They want to party on the beach after the ceremony. The only thing they want before the official ceremony is the paper work to be finished quickly. da ve sonrasında yaşanan her anın kare kare fotoğraflanmasını istiyorlar. Nikahın deniz kıyısında, kumsalda, çiçeklerle süslü bir takın altında kıyılmasını istiyorlar. Nikah sonrası sahilde eğlenmek ya da dilek feneri uçurmak isteyenler de var. Nikah öncesinde istedikleri tek şey ise işlemlerin çok kısa sürmesi. Bu düğünlerin maliyeti çok yüksek mi peki? Özdemir: Öncelikle şunu söylemek istiyorum. Bizim fiyatlarımız dünyanın her yerinde geçerli, fiyatlar ülkeye göre değişmiyor. Ayrıca paketin içerisinde ne gibi hizmetlerin olacağı da net. 2 kişiye verdiğimiz hizmet bin 650 dolar, 10 kişilik grubun ücreti ise 5 bin dolar civarında. Ama bu rakamlara konaklama ve ulaşım giderleri dahil değil. Onlar ayrıca ücretlendiriliyor. tamamlanması. Çünkü misafirlerimiz Antalya’ya 3 günlüğüne, 1 haftalığına ya da 10 günlüğüne geliyor. Bu kadar kısa zamanda evlilik için kentimize gelen misafirlerimizi nikah işlemleri için çok yormamalıyız. İşlemleri en kısa zamanda tamamlamalıyız. Peki, bu turizm türünün geleceğine yönelik öngörünüz nedir? Özdemir: Evlilik turizmi hızla gelişecek ve turizmin diğer dalları gibi oldukça önemli bir noktaya gelecek. Bunu görmek gerekli. Kısa süre sonra Antalya’nın adı evlilik turizmiyle de anılacak. Evlilik turizminin diğer paydaşları da bunu görmeli ve ona göre hareket etmeli. Şimdiden standartlarımızı belirlemeli ve taviz vermeden bu turizm türünde Antalya’yı geleceğe taşımalıyız. Evlilik turizminin sizin için olmazsa olmazı nedir? Özdemir: Bence işlemlerin çok hızlı bir şekilde 58 ANTALYA Temmuz / Ağustos - July / August 2013 I hope our efforts will help improve the sector. Are there big groups that come to Antalya for weddings? Özdemir: Small groups arrive from many different countries but India is an exception. They have wedding with 300-350 people. Plus, a ton of gold each year is sold in India just for weddings. Iranians also come in large groups, between 50-100 people. These are serious numbers for wedding organizations. Catering to the needs of 350 people are as important as bringing them to Antalya for a wedding. If we can do this, wedding gown sellers and jewelers will make money besides hotels. What kinds of ceremonies are popular? Özdemir: Couples usually want a cute wedding. They want the entire event to be photographed. They want the ceremony to take place on the beach under a ga- Are these weddings costly? Özdemir: First of all, our prices are the prices you see all over the world. The package clearly specifies the services we will be providing. Our price for 2 people is 1650 dollars. The price excludes transportation and accommodation. What is the crucial element in marriage tourism? Özdemir: I think the most important thing is finishing the paper work quickly because our guests come to Antalya for 3 days, a week or 10 days. We shouldn’t bother our guests with marriage procedures and finish them quickly. What can you say about the future of wedding tourism? Özdemir: This type of tourism will improve quickly and will be an important field just like other types of tourism. I believe that Antalya will be an important destination in wedding tourism. We all need to see this and act accordingly. We need to set our standards and carry Antalya into the future in this field. ANTALYA 59 Temmuz / Ağustos - July / August 2013 Sessiz cennet Gazipaşa Kayalıkların arasına gizli, el değmemiş koylar ve kilometrelerce uzanan altın sarısı kumlarla kaplı sahil; mavinin yeşille kucaklaştığı kıyılarda yükselen binlerce yıllık tarihin derin izlerini taşıyan antik kentler; iki bin yıldır zamana meydan okuyan antik yapıları çepeçevre sarmış tropikal meyve bahçeleri… Tüm bu güzellikler Antalya’nın sessiz cenneti Gazipaşa’da keşfedilmeyi bekliyor. 60 ANTALYA Temmuz / Ağustos - July / August 2013 A silent heaven: Gazipaşa Undiscovered bays hidden between cliffs, golden beaches, antique cities and tropical fruit gardens… All these are waiting to be discovered in Gazipaşa, the silent heaven of Antalya. ANTALYA 61 Temmuz / Ağustos - July / August 2013 İ lk olarak muz bahçeleri karşılıyor ziyaretçilerini sessiz cennette. Ardından kilometreler boyunca uzanan sahil selam veriyor usulca. Sahilin önüne bir set gibi dikilen tepe tüm hayallerin sonu olmaya yüz tutarken tepelerin arasındaki koylar gösteriyor yüzünü. Akdeniz’in, Ege’nin her yanında olduğu gibi Gazipaşa’da da mavi ile yeşil sarmaş dolaş. Ama sessiz cennette çam ağaçları yerini muz ağaçlarına bırakıyor. Muz bahçelerinin arasında, koyları tepeden izleyerek yapılan yürüyüşün her adımında farklı sürprizler gizli. Bir tarafta korsanların hüküm sürdüğü koylar uzanırken, diğer tarafta Roma Dönemi’nden kalma antik şehirler yükseliyor tüm heybetiyle. Antalya’nın sessiz cenneti 62 ANTALYA Gazipaşa, kent merkezinin 180 kilometre doğusunda yer alıyor. Bilinmeyen ve bilinen tarihi oldukça eski olan ilçenin tarihsel serüveni ana hatlarıyla M.Ö. 2000’lere kadar uzanıyor. Hititlerden Romalılara, Selçuklulardan Osmanlılara kadar pek çok medeniyetin izleri ilçenin dört bir yanında yükseliyor. Dağ ile deniz arasında yer alan bereketli ova da asırlardır Gazipaşa’ya zenginlik katıyor. Türkiye’nin önemli tarımsal üretim merkezlerinden olan Gazipaşa’da tropikal meyvelerden turfanda sebzeye, meyveden tarla bitkilerine kadar her türlü üretim gerçekleşiyor. Gazipaşa Havalimanı’nın devreye girmesiyle turizm alanında da öne çıkan ilçe, bakir plajları, el değmemiş koyları, tertemiz denizi, doğa harikası mağaraları, binlerce yıllık tarihe sahip antik şehir- Temmuz / Ağustos - July / August 2013 F irst, banana orchards greet visitors at the silent heaven. Then, the kilometer long shore salutes guests silently. As the mountain comes into view and blocks your daydream, bays behind the hills come into view. The green and the blue are intertwined in Gazipaşa, just like it is the case in the Aegean and the Mediterranean. But in the silent paradise, pine trees give way to banana trees. Different surprises await you as you walk through the banana gardens; on one side, bays which were once dominated by pirates and antique cities from the Roman period on the other. Antalya’s silent heaven Gazipaşa is located 180 to the east of the city center. The history of borough roughly dates back to 2000 B.C. The traces of civilizations such as the Hittites, Romans, Seljuk and Ottoman empires are visible all around the borough. The plain, which is located between the mountain and the sea, has been contributing to the richness of the borough for centuries. Agricultural production, from tropical fruits to in season vegetable and fruit production is widespread in Gazipaşa, which is one of the most important agricultural production centers in Turkey. The borough, which made a name for itself in tourism after the opening of the Gazipaşa Airport, is worth visiting with its clean beaches, undisturbed bays, clean sea, antique cities, tropical fruit gardens and unique culture. If you want a quiet Yalan Dünya Mağarası leri, tropikal meyve bahçeleri ve kendine has kültürü ile görülmeye değer. Sessiz bir ortamda doğa ile baş başa bir tatil geçirmek isteyenlerdenseniz Gazipaşa’yı seçin. Hüzünlü bir aşkın tanığı: Yalan Dünya Mağarası Toroslar çok uzun zaman önce hüzünlü bir aşka tanıklık eder. Genç adam yaşamını sürdürdüğü mağarasından dışarı çıkar ve hemen aşağıdaki köyde yaşayan bir kızla karşılaşır. Mağarada yaşayan adam ve genç kız birbirlerini görür görmez aşık olurlar. Gizlice mağarada buluşup aşklarını yaşamaya başlarlar. Bir gün mağarada göçük oluşur. Göçüğün mağaranın derinliklerine ilerleyen tarafında adam, çıkış tarafında da kız kalır. Birlikte daha güzel günlerin hayalini kuran gençlerin aşkı göçükle sona erer. Gerçekleri Hüzünlü bir aşkın tanığı Yalan Dünya Mağarası, milyonlarca yıldır sessiz bir şekilde oluşumunu sürdürmeye devam ediyor. Pirates were the first ones to settle on the steep hill and the bays. They continued to harm ships and the nature in this unique Mediterranean geography. öğrenen köylü, yaşananlara ‘yalan dünya’ yorumunu yapar. Böylece mağaranın ismi de ‘Yalan Dünya Mağarası’ olarak kalır. Yalan Dünya Mağarası, Antalya’nın Gazipaşa İlçesi’ne bağlı Beyrebucak Köyü’nün ardında yükselen Asar Tepesi’nde, bu hüzünlü aşkın hikayesini yarınlara taşıyor. Yaklaşık 5 milyon yıl yaşında olan mağara, vacation within nature, the right address is Gazipaşa. The witness of a sad love affair: Yalan Dünya Cave This cave in the Taurus Mountains, has witnessed a sad love affair a long time ago. A young man, living inside the cave, decides to come out one day and meets a girl in the village a little further down from the cave. They fall in love as soon as they see each other. They secretly start meeting in the cave. One day, a dent forms in the cave. They are separated at different sides of the cave and die there. Yalan Dünya Cave is located on Asar hill in the village of Beyrebucak. The cave, which is approximately 5 million years old, still continues its formation. The cave amazes its visitors with its yellow, white and brown stalactites and stalagmites. There are three different halls and columns with 10 meter diameters inside the halls in a 450 square meter area inside the cave from the entrance to the landslide. There are also smaller columns of various sizes inside the cave. Humidity is high inside the 28 degrees centigrade ANTALYA 63 Temmuz / Ağustos - July / August 2013 cave. The ceiling of the cave reaches 35 meters at certain points. All the amazing futures of the cave can be seen clearly thanks to the lighting system installed by the Antalya City Special Directorate. The cave, which is the shining star of Gazipaşa and alternative tourism, awaits its visitors. The city of Pirates: Antiokheia Ad Cragum Antiochia Ad Cragum İlk olarak korsanlar yerleşti denize dik inen tepeye ve kayalıkların arasındaki koylara. Asırlarca denizcilere ve çevre kentlere zarar vererek yaşamlarını sürdürdüler Akdeniz’in bu eşsiz coğrafyasında. Pirates were the first ones to settle on the steep hill and the bays. They continued to harm ships and the nature in this unique Mediterranean geography. hala oluşumunu sürdürüyor. Hikayesiyle hüzünlendiren Yalan Dünya Mağarası, sarı, beyaz, kahverengi renkteki sarkıt ve dikitleriyle ziyaretçilerini büyülüyor. Giriş noktasından göçüğün yaşandığı bölüme kadar 450 metrelik alanda 3 ayrı salon, bu salonlarda da 10 metre çapa sahip sütunlar bulunuyor. Mağaranın içerisinde 10 metrelik sütunun yanı sıra çapları 2-5 metre arasında değişen çok sayıda sütun da yer alıyor. Nem oranının oldukça yüksek olduğu mağarada ısı 28 derece. Sarkıtlar, dikitler ve sütunların yer aldığı mağaranın tavan yüksekliği ise bazı noktalarda 35 metreyi buluyor. Mağaranın tüm güzellikleri Antalya İl Özel İdaresi tarafından 64 ANTALYA aktarılan kaynakla gerçekleştirilen aydınlatma sayesinde net olarak görülebiliyor. Gazipaşa’nın ve alternatif turizmin parlayan yıldızı olan Yalan Dünya Mağarası, hüzünlü hikayesi ve büyüleyici atmosferi ile ziyaretçilerini bekliyor. Korsanların Kenti: Antiochia Ad Cragum Altın sarısı kumların kilometrelerce uzandığı sahiller, Gazipaşa’nın en doğusunda yerini denize dik yükselen tepelere bırakır. Akdeniz’in mavi suları, bu noktada muz bahçelerinin yeşili ile kucaklaşır. Bu tepeler vahşi doğal güzelliklerin yanı sıra Antalya’nın dört bir yanında olduğu gibi tarihin derin izlerini taşır. Dağlık Kilikya Temmuz / Ağustos - July / August 2013 olarak da adlandırılan bu topraklar binlerce yıl önce coğrafi özellikleri nedeniyle dönemin güçlü devletlerinin ilgisini çekmemiştir. Bu nedenle bölge korsanların üssü durumuna gelmiştir. Korsanların denizcilere ve çevre kentlere zarar vermeye başlaması üzerine Romalı Komutan Pompeius donanmasıyla bölgeye gelmiştir. Korsanları bölgeden uzaklaştıran Romalı Komutan, dağlık bölgede Antiochia Ad Cragum kentini kurmuştur. Antiochia Ad Cragum, Gazipaşa’nın 18 kilometre doğusundaki Güney Köyü’nde bulunur. Kayalıkların Antiokheia’sı anlamına gelen Antiochia Ad Cragum kenti İmparator Claudius tarafından Komagene The shoreline adorned with golden beaches give way to steep hills at the easternmost point of Gazipaşa. At this point, the blue waters of the Mediterranean meet up with the green of banana gardens. These hills both harbor wild beauties and the deep traces of history. These lands, which are now as Mountainous Cilicia, didn’t attract attention from large states because of their geographical characteristics, making the region the center of pirates. When pirates began disturbing the nature and the ships in the area, Roman general Pompeius came to the area with his fleet. The general, who drove the pirates from the area, built the city of Antiokheia Ad Cragum. Antiokheia Ad Cragum is located in the village of Güney, 18 kilometers to the east of Gazipaşa. Antiokheia Ad Cragum, which means the Antiokheia of the Hills, was given to Anthiakos IV, the Emperor of Commagene by Emperor Claudius. Antiokheia Ad Cragum consists of two parts; the upper city and the lower city. There are Byzantine period buildings and Roman monumental tombs in the lower part while the bath, market, shops and the columned avenue is located in the upper city. The columned avenue which overlooks the sea is Kral Koyu İmparatoru 4. Antiakos’a terk edilmiştir. Antiochia Ad Cragum, yukarı ve aşağı şehir olmak üzere iki bölümden oluşmaktadır. Aşağı şehirde Bizans dönemi eserleri ve Roma anıt mezarları bulunur. Yukarı şehirde ise hamam, pazaryeri, dükkanlar, sütunlu cadde yer alır. Sütunlu cadde deniz manzarası ile kentin görülmeye değer noktalarındandır. Kazı çalışmalarının devam ettiği bölgede antik kentin ayağa kaldırılması ve ziyarete açılması hedefleniyor. Mistik doğa harikası: Kral Koyu Altın sarısı kumlarla kaplı sahiller yerini sarp yamaçlara bırakıyor Gazipaşa’nın doğallığını yitirmemiş coğrafyasında. Yamaçlardaki muz bahçelerinin yeşili Akdeniz’in Turkuaz Mavisine göz kırpıyor adeta. Denize kafa tutarcasına yükselen bu yamaçlar nice doğa harikasını da barındırıyor. Bir tarafta denizin içinden yükselen kayalıklar, diğer tarafta bakir koylar uzanıyor. Bu doğal güzelliklerin arasındaki Kral Koyu güzelliğiyle dikkat çekiyor. Antiochia Ad Cragum kentinin tarihi kalesinin hemen doğusunda, Güney Köyü’nde, muz ağaçlarıyla çevrili dik bir patikanın sonunda yer alıyor Kral Koyu. Bu küçük koyun yaklaşık 50 metre gerisinde bir kayalık yükseliyor ve koyun etrafını sarıyor. Dalgaların kayalarla mücadelesi sonucunda kütlenin ortasında bir geçit açılıyor. Kaya kütlesinin dalgalarca delindiği koy aynı zamanda kralın gemisinin demirlediği antik bir liman olma özelliği de taşıyor. Baş döndürücü bir güzelliğe a must see. Excavations still continue in the antique city. When digs are completed, the city will be open for visitation. A mystical wonder of nature: Kral Bay Shores adorned with golden sands give way to steep slopes in the untapped geography of Gazipaşa. The green from the banana gardens on the slopes seem to be saluting the blues of the Mediterranean. These slopes, which seem to be defying the sea, harbor many wonders of nature. On one side, there are cliffs emerging from the sea and on the other side, undisturbed bays. Kral Bay stands out with its immense beauty between these scenic beauties. The bay is located in the village of Güney, at the end of the steep pathway surrounded by banana trees just east of the historical castle of Antiokheia Ad Cragum. Nearly 50 meters behind this small bay, there is a cliff that surrounds the bay. There is a passageway in the middle of the cliff, formed by the war between the waves and the rocks. The bay is also an antique pier where the king docked his ship. The bay is frequented by local and foreign tourists during the summer. Artworks created by waves: Natural pools Gazipaşa, Antalya’s cutest village, hosts the world’s most exciting natural formations, thanks to the karstic structure of the Taurus Mountains. In addition to Yalan Dünya Cave and Kral Bay, natural pools are other ANTALYA 65 Temmuz / Ağustos - July / August 2013 Sessiz cennet Gazipaşa Muhittin Pamuk Gazipaşa Kaymakamı District Governor of Gazipaşa “Gazipaşa, Antalya’nın 180 kilometre doğusunda, Antalya’nın doğu sınırındaki en son ilçesidir. Doğal güzellikleriyle dikkat çeken, köklü bir geçmişe sahip olan ve ilk çağdan günümüze çeşitli uygarlıklarca yurt olarak benimsenen ilçemizin en önemli geçim kaynağı tarımdır. Her türlü sebze ve meyvenin yetişebildiği Gazipaşa, ülke genelinde önemli bir pazara sahiptir. Tropik tüm meyvelerin yetiştirilebildiği ilçemiz, ziyaretçilerine hem enfes lezzetler hem de unutamayacakları görsel güzellikler sunmaktadır. Kaledıran bölgesindeki muz vadisinden başlayıp tüm sahil boyunca teraslanmış arazilerde, Türkiye’de başka yerde görülemeyecek muz bahçelerinde, tamamen doğal koşullarda, dünyanın en güzel muzları yetiştirilmektedir. Temel geçim kaynağı tarıma dayalı olan ilçemiz bunun yanı sıra birçok tarihi ve doğal güzelliği de bünyesinde barındırmaktadır. Yalan Dünya Mağarası, Korsanlar Mağarası, Selinus Kalesi, Lamus Kenti (Adanda), Güney Kalesi, Bıçkıcı Manastırı, Koru Doğal Havuzları gibi birçok tarihi ve doğal güzellik Gazipaşa’nın önemli tarihi değerleri ve doğal güzellikleridir. Bunların yanı sıra plajlarının temizliği ile mavi bayrak almaya hak kazanan ilçemiz, turizm yatırımcıların keşfini beklemektedir. İlk yurtdışı uçak inişinin 2011 yılında gerçekleştiği Gazipaşa Havaalanı; Alanya, Anamur ve Karaman’ın ilçemize komşu olan ilçeleri ve bölge turizmi açısından da büyük öneme sahiptir. Ayrıca yıllardır atıl vaziyette bekleyen ve yapişlet-devret modeli ile ihale edilen yat limanının inşaatı önümüzdeki günlerde tamamlanacaktır. Bereketli toprakları, tarihi değerleri, doğal güzellikleri, temiz ve berrak sahilleriyle sessiz bir cennet olan ilçemiz, Gazipaşa Uluslararası Havaalanı ve yakında hizmet vermeye başlayacak yat limanı sayesinde turizm alanındaki potansiyelini daha iyi değerlendirecektir.” Gazipaşa; the serene paradise “Gazipaşa, located 180 kilometers east of Antalya, is the last borough on Antalya’s eastern border. Agriculture is the main element for the economy of the borough which attracts attention with its scenic beauties and has been home to many civilizations throughout history. Gazipaşa, a borough where all kinds of fruit and vegetables are grown, has an important share in the Turkish agricultural market. Our borough, where all types of tropical fruits are grown, offers amazing beauties and tastes to visitors. The world’s best bananas are grown in terraced lands that begin at the Kaledıran region and continue all the way to the shore. 66 ANTALYA Temmuz / Ağustos - July / August 2013 Our borough also harbors many historical and natural riches. Yalan Dünya Cave, Pirates’ Cave, Selinos Castle, Lamos antique city, Southern Castle, Bıçakcı Monastery and Koru natural pools and many more historical and scenic assets can be found in Gazipaşa. In addition, our borough, which has been awarded with a blue flag with its clean beaches and sea, awaits interest from tourism investors. Gazipaşa Airport, where the first international flight took place in 2011, is important for our neighboring boroughs and the region’s tourism. The construction of the brand new marina will be completed in the near future. Our borough, which is a serene paradise with its fruitful lands, historical assets, scenic beauties and clean beaches, will make better use of its touristic potential with the Gazipaşa International Airport and the new marina.” Doğal Havuzlar sahip olan koy, yaz aylarında mistik bir ortamda denize girmek isteyen Gazipaşa halkının yanı sıra yerli ve yabancı misafirlerin de vazgeçilmezi. Dalgaların yarattığı şaheserler: Doğal Havuzlar Antalya’nın şirin ve bir o kadar doğal ilçesi Gazipaşa, Toros Dağları’nın karstik yapısı sayesinde dünyada eşi benzeri az rastlanır doğa harikalarına ev sahipliği yapıyor. Yalan Dünya Mağarası ile Kral Koyu’nun yanı sıra doğal havuzlar da bu oluşuma verilebilecek örnekler arasında yer alıyor. Gazipaşa’nın Koru Mahallesi’nde bulunan Koru Plajı’ndaki doğal havuzlar doğanın kendi içerisinde uzunca yıllar süregelen mücadelesinin eseri. Deniz Sessiz cennet Gazipaşa’da kilometreler boyunca uzanıyor sahiller. Sahillerin sonunda ise ‘Bu eşsiz güzelliği bir de kuşbakışı izleyin’ dercesine tepeler yükseliyor. The shores stretch for kilometers at the silent paradise. Mountains rise at the end of the shore, inviting all to experience this beauty from the crests. ile kıyı arasında bir set gibi duran kayalar, çok uzun bir süreç içerisinde dalgalar tarafından oyularak birer havuza dönüştürülmüş. Sahilin formations that are worth seeing. The pools at Koru Beach in Gazipaşa’s Koru neighborhood are the artworks that were formed after years of struggle within nature. The rocks that formed a wall between the sea and the shore were turned into pools by waves. The rocks that are located right before the shore in the easternmost point of the beach are only centimeters high from sea level. Each wave that hits the beach fills these natural pools with water. Then, the same water reaches back to the sea from between these rocks. These pits both resemble natural polls and help refine the water. Natural pools are ideal for those who want to swim in a different environment in the summer and experience the natural hot tub effect. It is a whole other experience to watch the sunset in the region and observe the bottom of the sea. ANTALYA 67 Temmuz / Ağustos - July / August 2013 Turizmin parlayan yıldızı 22 kilometre doğusunda, Güney Köyü’nde bulunan Antiochea Ad Cragum adlı bu antik kentimizde yer almaktadır. Lamos Antik Kenti ve Roma’nın en büyük imparatorlarından Trajanus’un öldüğü nokta olan, bir zamanlar Trajanapolis olarak adlandırılan Selinus Antik Kenti çok önemli arkeolojik yerleşkelerdir. Cemburak ÖZGENÇ Gazipaşa Belediye Başkanı The Mayor of Gazipaşa “Antalya’nın en doğusunda yer alan ve Doğu Antalya’nın giriş kapısı olan Gazipaşa, stratejik konumuyla çağlar boyu pek çok medeniyete beşiklik etmiştir. Commagene Krallığı’nın batısındaki son kent Gazipaşa’dadır. Ülkemizin önemli mozaikli alanlarından bir tanesi, Gazipaşa’nın Gazipaşa’da bulunan iki turizm merkezinde ülkemizin saygın yatırımcıları yakın zamanda 5 yıldızlı tesis yatırımlarına başlayacaktır. Bir yandan gelişirken diğer yandan doğal güzelliklerini korumayı başaran ilçemizin kıyılarını yaşam alanı olarak seçen Akdeniz fokları ve Caretta Carettalar’ın sayısı her geçen gün artmaktadır. Koruma altındaki sahillerimizde yaşamlarını sürdüren Akdeniz fokları ve Caretta Carettalar, ilçemizde geliş- me ve koruma dengesinin çok iyi sağladığını göstermektedir. Ulaşım açısından da oldukça elverişli koşullara sahip olan ilçemizde bu alanda sürdürülen yatırımlar turizm faaliyetlerini olumlu etkilemektedir. Avrupa’nın birçok ülkesine direk uçuşun yapıldığı Gazipaşa Uluslararası Havaalanı ve şu anda bitme noktasında olan yat limanı ilçenin ulaşım olanaklarını daha da artırmaktadır. Türkiye’nin açıkta muz üretiminin en fazla yapıldığı ilçesi Gazipaşa’nın verimli topraklarında, muzun yanı sıra kiraz, avokado, çilek, çekirdeksiz, nar, dikenli salatalık, domates, kivi ve çok çeşitli bir skalada meyve sebze yetişir. Özellikle 2014’te bitecek olan Gökçeler Barajı ilçemizin tarımsal potansiyelini çok daha yüksek seviyelere taşıyacaktır. Gazipaşa Belediyesi olarak bir yandan ilçemizin mevcut tarihi ve kültürel değerleri ile doğal güzelliklerini koruyup turizme kazandırırken bir yandan da Gazipaşa’ya bir simgesel yapı kazandırma çabası içerisindeyiz. Bu kapsamda Cebeli Tepesi’nde gerçekleştirilecek ve uluslararası bir yarışmayla belirlediğimiz simgesel yapı projemizin, ilçemize çok önemli bir ivme kazandıracağını düşünüyorum. Bunun yanı sıra yeni hizmet binamız ile de Gazipaşa’ya önemli bir mimari yapı kazandırmayı hedefliyoruz. Kısacası ilçemiz, korunmuş antik kentleri, bakir doğası, barajı, yat limanı, havaalanı yatırımları ve ulaşım kolaylıkları ile gelişmiş ve çağdaş bir ilçe olma yolunda hızla yol almaktadır.” The shining star of tourism “Gazipaşa, which is located at the easternmost point of Antalya, has been home to many civilizations throughout history thanks to its strategic location. Gazipaşa is the last city to the west of the Commagene Kingdom. One of the most important mosaic areas in our country is located at Antiokheia Ad Cragum, 22 kilometers to the east of Gazipaşa in the village of Güney. Lamos antique city and Selinos, the place where Emperor Trajan died, are important archeological sites. Investors will soon begin constructing 5-star facilities 68 ANTALYA Temmuz / Ağustos - July / August 2013 in the two touristic centers in Gazipaşa. The number of Mediterranean seals and Loggerhead turtles that have settled in our borough which has managed to protect its scenic beauties has increased in recent years. These species, which are facing extinction, shows that our borough has maintained a good balance when it comes to development and preservation. is almost complete, increase transportation options in the borough. Cherry, pomegranate, avocado, strawberry, cucumber, tomato, kiwi and many other fruits and vegetables are grown on the fruitful lands of Gazipaşa, which is the number one borough in Turkey in banana production. The Gökçeler Dam, which will be completed in 2014, will increase the agricultural production potential in our borough. Investments in transportation have positively affected touristic activities in our borough. As the Gazipaşa MunicipalGazipaşa International Airity, we are trying to build a port and the marina, which monumental structure while protecting our historical and cultural assets. With this regards, I believe that that the monumental structure, chosen through an international competition, we will build on Cebeli Hill will jazz up our borough. In addition, we are aiming to add a unique architectural building to our borough with our new service building. In short, our borough is quickly becoming a modern and well developed spot with preserved antique cities, untapped nature, dam, marina and airport investments.” Taş ev en doğu ucunda kıyının hemen önünde bulunan kayalıklar, deniz seviyesinden santimetrelerle ifade edilebilecek bir yüksekliğe sahip. Kıyıya vuran her dalga bu noktada doğal havuzların içerisini suyla dolduruyor. Aynı su daha sonra kayaların arasından yeniden denize karışıyor. Deniz suyu ile dolan bu oyuklar doğal bir havuzu andırdığı gibi aynı zamanda suyun arıtılmasını da sağlıyor. Doğal havuzlar, sıcak yaz günlerinde farklı bir ortamda denize girmek, Akdeniz’in mavi sularında serinlemek ve doğal jakuzi etkisini yaşamak isteyenler için en doğru adres. Bu bölgede gün batımını ve gözlük aracılığıyla deniz dibini izlemek ise bambaşka bir keyif. İmparator Trijan’ın kenti: Selinus Altın sarısı kumlarla kaplı sahil yaklaşık 2,5 kilometre boyunca uzanıyor. Sahilin sonunda denize bir dirsek gibi uzanan tepenin üzerinde ve yamacında ise Dağlık Kilikya bölgesinin en önemli kentlerinden Selinus yükseliyor. Orta Çağ’dan kalma kale ile akropol, sahile bakan tepenin üzerinde yer alıyor. Akropol içerisindeki kilise ve sarnıç günümüze kadar gelen ve görülmesi gereken yapıların arasında. Selinus Antik Kenti’nin diğer yapıları ise sahilde ve yamaçta kurulu. Bu yapıların arasında hamamlar, agoralar, Selçuklu Av Köşkü, su kemeri ve nekropol alanı bulunuyor. Selinus Antik Kenti, adını verdiği sahile tepeden bakan konumu kadar Roma İmparatoru Trijan’ın yaşamı- Selinus plajı Emperor Trajan’s city: Selinos The shore covered in golden sands stretches for about 2, 5 kilometers. Selinos, one of the most important cities in the Mountainous Cilicia region, rises above the hill at the end of the shore. The castle and acropolis from the Middle Age is located on the hill that overlooks the shore. The church and cistern inside the acropolis are buildings that are worth seeing. The other structures of the antique city are located on the shore and slope. These include baths, agoras, the Seljuk hunting lodge, aqueduct and the necropolis. The antique city is also important because Roman Emperor Trajan died here. There is a monumental tomb built for the emperor in the necropolis. Most of the urns that are on display at the Alanya Museum were brought in from the necropolis of Selinos. Because of this fact, archeologists believe that there was a workshop in Selinos that made urns. Covered in golden sands: Selinos Beach Selinos beach is located below Selinos antique city where Roman emperor Trajan died. The beach, which is about 2, 5 kilometers long and 150 meters wide at certain places, is covered with golden sands. The public beach is frequented by local and foreign tourists during the summer. The hill at the end of the beach harbors a pirate cave, which is only accessible via the sea. Doğanca Rock Tombs Every inch of Gazipaşa witnesses traces of a profound ANTALYA 69 Temmuz / Ağustos - July / August 2013 nı bu kentte yitirmesinden dolayı da büyük önem taşıyor. Nekropolde İmparator Trijan’ın adına yapılmış anıtsal bir mezar da bulunuyor. Halen Alanya Müzesi’nde sergilenen ostoteklerin çoğunluğu Selinus Antik Kenti nekropolünden getirilmiş. Ostoteklerin Selunus’tan gelmesi arkeologlara burada bu yönde üretim yapan bir atölye olduğunu düşündürüyor. Altın sarısı kumlarla kaplı: Selinus Plajı Roma İmparatoru Trijan’ın yaşamını yitirdiği Selinus antik kentinin bulunduğu tepenin hemen altında uzanıp gidiyor adını antik yerleşim biriminden alan Selinus Plajı. Yaklaşık 2,5 kilometre uzunluğa, bazı noktalarda 150 metre genişliğe sahip olan Selinus Plajı, çok kaliteli, altın sarısı kumlarla kaplı. Aynı zamanda halk plajı da olan Selinus, özellikle yaz aylarında yerli halkın yanı sıra ilçeyi ziyaret eden yerli ve yabancı turistler tarafından da kullanılıyor. Plajın sonundaki tepe ise korsan mağarasını bünyesinde barındırıyor. Karadan ulaşımın olmadığı mağara da ilçenin görülmeye değer zenginliklerinden. Doğanca Kaya Mezarları Doğanca Kaya Mezarları Gazipaşa’nın her köşesi tarihin derin izlerine tanıklık ediyor. Torosların iç kısımlarına ilerleyen vadiler de, dağların zirveleri de taşıyor bu izleri. Muz bahçeleri ve çilek tarlalarının arasından geçen yol, kıvrıla kıvrıla bir dereyi takip ederek ilerliyor heybetli dağlara doğru. 40 kilometrelik bir yolculuğun sonunda kiraz ağaçlarıyla kaplı şirin bir köy, Doğanca karşılıyor ziyaretçilerini. Köy, bir tepenin üzerindeki kalesi ve kalenin eteğindeki 70 ANTALYA Antiochia Ad Cragum Mozaikler kaya mezarlarıyla dikkat çekiyor. Çam ağaçlarının arasından geçen patikanın sonunda büyük bir kaya Temmuz / Ağustos - July / August 2013 parçası üzerine yapılmış üç ayrı kaya mezarı yer alıyor. Hititler döneminden kalma olduğu ifade edilen mezar- history, including valleys and mountain peaks. A winding road that passes from banana gardens and strawberry fields leads towards the mountains. After a 40 kilometer journey, a cute village by the name of Doğanca greets its visitors. The village attracts attention with its castle atop a hill and rock tombs on the outskirts of the castle. There are three separate rock tombs carved inside a large rock at the end of the path which passes between pine trees. The animal and human bas reliefs on the tombs, which date back to the Hittite period, are still clearly visible. Colorful wild flowers add more beauty to the rock tombs. As you progress a little further up from the tombs, you will see two other tombs inside a big rock. As you watch the tombs, your eyes wonder over to the historical castle that still stands still. Doğanca awaits its visitors with its historical castle, rock tombs, tasty cherries and untapped nature. Gazipaşa Havaalanı Gazipaşa Airport Antalya’nın sessiz cenneti Gazipaşa’nın turizm potansiyelinin artırılması, dünyaca ünlü turizm merkezi Alanya’ya ulaşımın rahatça sağlanması için yürütülen çalışmalar tamamlandı ve Gazipaşa Havaalanı, TAV Holding’in işletme hakkını elde etmesiyle uçuşlara açıldı. Kısa sürede yerli ve yabancı havayolu firmaları tarafından kullanılmaya başlayan Gazipaşa Havaalanı’na bu güne kadar B737-300, B737-400, B737-700, B737-800 ve A320 tipi uçaklar iniş-kalkış gerçekleştirdi. Son olarak da A320 ve A319 tipi uçaklar Gazipaşa’ya inebilmek için sefer düzenleme izni aldı. Gazipaşa’dan Danimarka’nın Kopenhag, Billund ve Aalborg, Hollanda’nın Amsterdam ve Eindhoven, Norveç’in Oslo, İsveç’in Stockholm ve Goteborg, Belçika’nın Brüksel, Polonya’nın Varşova, Çek Cumhuriyeti’nin Pardubice ve Litvanya’nın Vilinus kentlerine doğrudan uçuşlar gerçekleştiriliyor. Ayrıca yerli havayolu firmaları ile İstanbul bağlantılı, yurtiçinde 17, yurt dışında 32 noktaya erişilebiliyor. Works geared towards increasing the touristic potential of Gazipaşa and provide easier access to Alanya have been completed and the Gazipaşa Airport has now opened to flights after TAV Holding received management rights. B737-300, B737-400, B737-700, B737-800 and A320 type planes have already landed and departed from the airport, which is used by national and international carriers. Lately, A320 and A319 type planes have been authorized to use the airport. There are direct flights from Gazipaşa to Copenhagen, Billund, Aalborg, Amsterdam, Eindhoven, Oslo, Stockholm, Goteborg, Brussels, Warsaw, Pardubice and Vilnius. In addition, local airlines fly to 17 domestic and 32 international points from the borough with a stopover in Istanbul. Gazipaşa Havaalanı Gazipaşa Tarım Fuarı Gazipaşa Agricultural Fair Toroslar ile Akdeniz’in arasında kalan ve sahilden dağların içerisine kadar uzanan topraklar, binlerce yıllık köklü bir tarihin yanı sıra bereketli tarım arazilerine de sahip. İlçenin ılıman ikliminin yanı sıra tarım arazilerinin deniz seviyesinden dağların zirvelerine kadar uzanan bölümde yer alması Gazipaşa’da her türlü tarım ürününün yetişmesine olanak sağlıyor. İlçenin bereketli topraklarında tropikal meyveler ve Akdeniz mevsim meyvelerinin yanı sıra açık alanlarda ve seralarda her türlü sebze yetişiyor. Yüksek kesimlerde karasal iklime özgü kiraz ve ceviz, sahil kesimlerinde ise muz, avokado, mango gibi tropikal meyveler yetişiyor. Gazipaşa’nın tarım potansiyelinin bu kadar büyük olması nedeniyle ilçede her yıl Nisan ayında tarım fuarı da düzenleniyor. Bu yıl dokuzuncusu düzenlenen Gazipaşa Tarım Fuarı ile hem sektörde yaşanan gelişmeler üreticilere aktarılıyor hem de firmalar geliştirdikleri teknolojileri üreticilere sunuyor. Aynı zamanda uzmanlar tarafından verilen seminerlerle üreticiler tarımsal üretimde bilimsel yöntemler hakkında daha çok bilgi edinme imkanı yakalıyor. Lands that are located between the Taurus Mountains and the Meditarrenean harbor fruitful agricultural lands in addition to a profound history. The geographical location of these fields and the warm climate enables the growth of many agricultural products in Gazipaşa. In addition to open fields, tropical fruits and vegetables are grown in greenhouses. In northern areas cherry and walnut and around the shores, tropical fruits such as banana, avocado and mango are grown. Each year in April, an agricultural fair is organized in Gazipaşa to celebrate the borough’s agricultural potential. During the fair, which was organized for the ninth time this year, advances in the sector are shared with producers and companies introduce new technologies to farmers. In the meantime, producers get the chance to find out about scientific developments at various seminars. ANTALYA 71 Temmuz / Ağustos - July / August 2013 Muz bahçeleri ların üzerindeki insan ve hayvan kabartmaları aradan geçen onca zamana rağmen ilk günkü kadar net görünüyor. Rengarenk kır çiçekleri kaya mezarlarının çehresine güzellik katıyor. Mezarların yukarısına doğru ilerledikçe, büyük bir kaya kütlesinin üzerine yapılmış iki mezar daha çıkıyor karşınıza. Mezarları incelerken zamana meydan okurcasına dimdik ayakta olan tarihi kalenin silueti takılıyor gözlerinize. Tarihi kalesi, kaya kütlesinin üzerine inşa edilmiş mezarları, lezzetli kirazları ve bozulmamış doğal yapısı ile Doğanca ziyaretçilerini bekliyor. Muz bahçeleri ve tropikal meyveler Bereketli tarım topraklarına sahip olan Gazipaşa, kelimenin tam anlamıyla a’dan z’ye her türlü tarım ürününün yetiştiği ender bölgeler arasında yer alıyor. Tarımsal üretimdeki bu zenginliğin kanıtı ise Türkiye’nin başka hiçbir yerinde bulunmayan muz ve tropikal meyve bahçeleri. Gazipaşa’da denize dik yükselen araziler, sahilin 72 ANTALYA arkasında uzanan alanlar muz bahçeleriyle kaplı. İlçenin doğusundaki araziler de teraslanmış haliyle muz bahçelerine ev sahipliği yapıyor. Türkiye’nin en önemli muz üretim merkezi olan Gazipaşa’da 10 bin dekarın üzerinde alanda, 50 bin ton muz hasadı yapılıyor. Gazipaşa’nın verimli topraklarında yetiştirilen muzları, ilçenin ve Antalya’nın yanı sıra yurdun dört bir yanındaki manavlarda ve pazarlarda görmek mümkün. Gazipaşa’da muz üretimi kadar hayati önem taşıyan diğer tarım ürünleri ise tropikal meyveler. İlçede ziyaret edilen köylerde tropikal meyve bahçeleri ve ağaçları kolaylıkla görülebiliyor. Avokado, kivi, mango, papaya, pepino, guvaya, pasiflora, Şili kirazı, enginar, kahve, hurma ve ananas ilçede üretilen tropikal meyveler arasında yer alıyor. Gazipaşa’da üretilen 25 çeşit tropikal meyvenin yetiştirildiği alanları daha da genişletmek için Antalya Valiliği tarafından başlatılan proje çerçevesinde önemli adımlar atılıyor. Temmuz / Ağustos - July / August 2013 Banana gardens and tropical fruits Gazipaşa, which harbors fruitful agricultural lands, is one of the few regions where almost all agricultural products are grown. The solid proof of this richness in agricultural production is the banana gardens and tropical fruit orchards. The fields that are perpendicular to the sea are covered in banana gardens. The lands in the east of the borough also host banana gardens. In the borough, which is one of Turkey’s most important banana production centers, over 50 tons of bananas are harvested on a 10 thousand decares of land. You can see the quality bananas grown in Gazipaşa all around Turkey. Another important agricultural product that is grown in Gazipaşa is tropical fruits. Tropical fruit gardens and trees can be seen all around the borough. Avocado, kiwi, mango, papaya, peppino, guava, pasiflora, Chilean cherry, artichoke, coffee, date and pineapple are some of the tropical fruits that are produced in the borough. The Governorship of Antalya has devised a giant project to enlarge tropical fruit fields in the borough. ANTALYA 73 Temmuz / Ağustos - July / August 2013 Yörüklerin ayak izleri Evrenseki Belediyesi tarafından hizmete açılan Kültür Evi, asırlardır Toroslar’da ve dağın yamacındaki ovada yaşamını sürdüren Yörüklerin geleneklerini yansıtıyor. Yazı / Article-Fotoğraflar/Photographs: Özgür Önder The footprints of nomads The Cultural House, built by the Evrenseki Municipality, reflects the traditions of nomads who have been living in the Taurus Mountains and the plain on the slope of the mountain. 74 ANTALYA Temmuz / Ağustos - July / August 2013 Y az mevsiminin kendini iyiden iyiye hissettirmesiyle birlikte Yörükler kıl çadırlarını toplar, eşyalarını develere yükler ve keçilerden oluşan sürülerini önlerine katarak yürüyüşe geçerler. Ilıman bir iklimde kışı geçirdikleri sahil kesiminden, Torosların zirvesindeki, geniş otlakların bulunduğu, serin ve tertemiz havaya sahip yaylalara doğru yol alırlar. Asırlardır süren bu gelenek, kendine has bir kültürün oluşmasını sağlamıştır. Yörüklerin yerleşik yaşama geçişiyle birlikte belirli periyotlarla gerçekleşen göçler son bulsa da, geleneklerine sahip çıkan Yörükler de var. Yaz aylarını yaylalarda geçiren Yörükler, şenlikler düzenleyerek atalarının kültür mirasının yarınlara taşınmasını sağlıyor. Eserler Salur koluna bağlı Yörüklerden Yörüklerin kültürel mirasını geleceğe taşımak anlamında önemli bir adım da Manavgat Evrenseki Belediyesi’nden geldi. Evrenseki Belediyesi, beldedeki eski okul binasını restore ettirerek, Kültür Evi’ne dönüştürdü. Toplam 6 bin metrekare alana sahip olan Evrenseki Kültür Evi, 5 kapalı bölüm ve bahçeden oluşuyor. Kültür Evi’nin kapalı bölümlerinde 24 Oğuz boyundan birisi olan Salur koluna bağlı Yörüklerin yaşamlarını anlatan eşyalar sergileniyor. Eşyalar Antalya ve ilçelerinde yaşayan Yörüklerin yanı sıra Muğla, Manisa, Afyonkarahisar, Isparta, Konya gibi kentlerde yaşayan Yörükler A s summer progresses, nomads gather their bristle tents, load their belongings onto their camels and start their journey with their animals. They start heading towards clean plateaus on the peaks of the Taurus Mountains. This tradition, which has continued for centuries, has given way to a unique culture. Even though nomads have now opted for settled lives, there are some nomads who still continue this tradition. Nomads who spend their summers in plateaus keep their traditions alive by organizing festivals. Objects come from nomads from the Salur clan An important step was taken by the Evrenseki Municipality to carry nomad traditions into the future. The municipality restored the old school in town and turned it into a cultural house. The 6000 square meter Evrenseki Culture House consists of 5 indoor sections and a garden. Objects from nomads from the Salur clan are displayed in the indoor sections of the cultural house. All the objects were donated by nomads living in cities such as Antalya, Muğla, Manisa, Afyonkarahisar, Isparta and Konya. 2000 objects are exhibited at the cultural house but this number is expected to increase with further donations. From bristle tents to olive oil machines In the first section of the Evrenseki Cultural House, there is a depiction of a nomad woman cooking in front of a bristle tent. Right next to that, a girl making a yoghurt drink and a kid grazing his animals attracts attention. In the second section, you will see a stone house made by nomads after permanent settlement, a wooden cradle, wood cutters and whirling dervishes. The fourth section mainly depicts the agricultural activities of nomads. This section includes a plough, a horse drawn carriage, tools used in measuring wheat, a millstone, a large stone mortar, tools for making olive oil and wooden spoons. The fifth section highlights the Kültür Evi’nde Yörüklerin kültürlerini yansıtan 2 bin parça eşya bulunuyor. There are 2000 objects that reflect the culture of the nomads at the Culture House. ANTALYA 75 Temmuz / Ağustos - July / August 2013 tarafından Kültür Evi’ne bağışlanmış. Şimdilik 2 bin parça eşyanın sergilendiği Evrenseki Kültür Evi’nde yeni bağışlarla bu rakamın daha da artması bekleniyor. Kılçadırdan zeytinyağı sıkma makinesine Evrenseki Kültür Evi’nin ilk bölümünde, kıl çadır önünde bir Yörük kadının yemek yapışı tasvir ediliyor. Onun hemen yanı başında ise yayıkta ayran yapan bir kız ile hayvanlarını otlatan bir Yörük çocuğu dikkat çekiyor. Kültür Evi’nin ikinci bölümünde ise Yörüklerin yerleşik yaşama geçtikten sonra yaptığı, Evrenseki’ye ait taş ev, bebeklerin uyu76 ANTALYA duğu ahşap beşik, odun kesenler ve Semah dönenler yer alıyor. Dördüncü bölümde de ağırlıklı olarak Yörüklerin tarımsal faaliyetleri anlatılıyor. Buradaki saban, at arabası, buğdayların saklandığı ve tartıldığı araçlar, elle çalışan ve un öğütülen değirmen taşı, bulgur yapılan dibek, zeytinyağı sıkmaya yarayan aletler, tahta kaşıklar dikkat çekiyor. Kültür Evi’nin beşinci bölümü ise ağırlıklı olarak Yörüklerin yerleşik yaşamlarını yansıtıyor. Düğün eğlencesi, ev ortamı, ev aletleri bu bölümde sergileniyor. Kültür Evi’nde sergilenen eşyaların çoğu 1940’lı Temmuz / Ağustos - July / August 2013 yıllardan kalma. Ancak yüzlerce yıllık eşyaların arasında 600 yıllık zeytinyağı sıkma düzeneği dikkat çekiyor. El emeği ürünler de sergilenecek Bahçesinde verandaların, hayvan maketlerinin bulunduğu Kültür Evi, Yörük geleneklerininin yanı sıra Evrensekili kadınların yöreye özgü el sanatlarını da misafirlere tanıtmayı amaçlıyor. Bu çerçevede Evrenseki’de yaşayan kadınların el emeği ürünlerinin satışa sunulacağı, belde mutfağına özgü yiyeceklerin ikram edileceği bir de alan oluşturulması planlanıyor. lifestyles of settled nomads. Weddings, houses and tools used in houses are on display in this section. Most of the objects exhibited in the cultural house are from the 1940’s but the 600 year old olive oil production tool attracts the most attention. Handicrafts will also be displayed The cultural house, which has porches and animal models in the garden, also aims to introduce the traditional handicrafts of women in the town of Evrenseki. The municipality is planning to build an area where handicrafts will be sold and traditional dishes will be served. ANTALYA 77 Temmuz / Ağustos - July / August 2013 Kaş anlatılmaz,yaşanır Kaş’ın en eski turizmcilerinden Mustafa Eriş, deniz-kum-güneş ile öne çıkan ilçenin doğa sporları, yamaç paraşütü, dalış, tarih ve kültür turizminde de önemli bir potansiyel taşıdığına dikkat çekiyor. 78 ANTALYA Temmuz / Ağustos - July / August 2013 K aş, tertemiz denizi, büyüleyici güzellikte koyları ve binlerce yıllık tarihiyle Antalya’nın en batı ucunda, şirin bir turizm bölgesi. Tatil tercihini Kaş’tan yana kullananlar alışılmışın dışında ve unutulmaz anılarla ayrılıyor ilçeden. Bölgenin en eski turizmcilerinden Mustafa Eriş’e göre ise Kaş’ı tam anlamıyla yaşamak için öyle 3-5 günlük bir tatil yetmez. Babasından öğrendiği aşçılığı daha ileri noktalara taşıyan ve deniz mahsullerinde marka olan Mustafa Eriş, “Kaş’ta dolu dolu bir tatil geçirdim, Kaş’ı yaşadım demek için 20 yıl lazım” diyor. Kaş mutfağından plajlara, antik kentlerden doğa sporlarına, ilçenin turizm potansiyelinden yerleşik yabancılara kadar Kaş ile ilgili merak ettiğiniz her şeyi konuştuğumuz Mustafa Eriş, Kaş’ın aktivite anlamında oldukça geniş bir yelpazeye sahip olduğunu söylüyor. Öncelikle sizi biraz tanıyabilir miyiz? Eriş: 1956 Kaş doğumluyum. Esnaf bir ailenin çocuğuyum. Babamın Kaş’ta fırını ve restoranı vardı. Ben de baba mesleğini seçtim ve restoran işlettim. Bir nevi emekliliğimi ilan ettim ve birkaç yıl önce işi oğluma bıraktım. İşletmeciliğin yanı sıra Kaş Turizm Tanıtma Derneği’nde üyelikten başkanlığa kadar, 20 yıla yakın zaman görev aldım. Son dönemde de Kaş bölgesindeki lokantaları bir araya getirerek dernek çatısı altında topladık. Halen Kaş Lokantacılar Derneği’nin başkanlığını yapıyorum. Dünyanın en güzel coğrafyalarından ve Antalya’nın gözde turizm merkezlerinden biri olan Kaş’ta turizm hareketi nasıl başladı? You can’t describe Kaş, you need to experience it Mustafa Eriş, who is one of the oldest tourism professionals in Kaş, points out to the important potential the town- which stands out as a resort tourism sport- has in nature sports, paragliding, diving and history and culture tourism. Mustafa Eriş Eriş: Karayolunun ve araçların yetersiz olduğu dönemlerde insanlar gemilerle seyahat ediyordu. Marmara ile Doğu Akdeniz arasında sefer yapan gemiler Kaş’a yanaşırdı. Bizim restoran işletmeciliğimiz de o dönemde başlar. Yolcular ihtiyaçlarını Kaş’tan giderirdi. Kaş’ta ilk turizm hareketi budur. Ardından 1940’lı, 1950’li yıllarda sırtlarında çantalarıyla turistler gelmeye başladı. O tarihte Kaş’ta 1, 2 otel vardı. 1960’lı, 1970’li yıllarda, karavanlarıyla gelenler oldu. Tatil için Kaş’ı tercih edenlerin sayısı hızla artmaya başladı. 1980’li yıllarda kalacak yer yoktu. Buna paralel olarak evler pansiyon haline getirilmeye başlandı. Ardından pansiyonlar otellere dönüştü. Kaş’ın bu günkü turizm potansiyeli nedir? Eriş: Şu an Kaş’ın yatak kapasitesi 5 bin. Kalkan ve Patara’da ise 2 bin yatak var. Kaş’ta turizm sezonu mart ayı sonunda başlıyor, haziran ayının ortalarına gelindiğinde tesislerdeki doluluk artıyor; kasım ayı itibariyle ise sezon sona eriyor. Şuan net rakamları bilmiyorum ama yerli ve yabancı çok sayıda turist tatilini Kaş’ta geçiriyor. En çok hangi ülke vatandaşları tatil için Kaş’ı tercih ediyor? Eriş: Dünyanın her yerinden gelen var. Ama çoğunluğa bakacak olursak yarısı yerli yarısı Avrupalı diyebiliriz. Avrupalı turistlerin içerisinde K aş is a cute touristic resort at the westernmost point of Antalya with a clean sea, amazingly beautiful bays and profound history. Those who vacation in Kaş leave with unforgettable memories. According to Mustafa Eriş, 3-5 days isn’t enough for the entire Kaş experience. Mustafa Eriş, who learned to be chef from his father and is now a trademark in sea products, says, “You need 20 years for the full Kaş experience.” We spoke to Mustafa Eriş about the cuisine, antique cities and touristic potential of the town. First of all, can you tell us a little about yourself? Eriş: I was born in Kaş in ANTALYA 79 Temmuz / Ağustos - July / August 2013 İngilizler çoğunlukta. Almanya ve Amerika’dan, hatta Uzak Doğu ülkelerinden bile gelenler var. Kaş çok güzel bir turizm merkezi. Kaş’a gelen ve gelmeyi planlayan turistlere neler tavsiye edersiniz? Eriş: Kaş’a gelen turistler mutlaka Kekova’yı görsünler. Ama denizden, tekne turuyla gitsinler. Kekova dünyada eşi benzeri olmayan bir yer. Tarih ve doğal güzellikler iç içe. İlçe merkezindeki marinada çok sayıda tekne var. Günübirlik Kekova turlarına çıksınlar. Turistlere, Kaş tatillerinin bir gününü tekneyle Kekova turuna ayırmalarını tavsiye ediyorum. Pişman olmayacaklar. Kaş tatili Kekova tekne turundan mı ibaret? Eriş: Tabi ki hayır. Kaş’ta alternatif çok. Hatta dolu dolu bir Kaş tatili için 1 hafta yetmez, 2 hafta hiç yetmez. Tam anlamıyla Kaş’ı yaşamak isteyen misafirlerimiz abartmıyorum ama 20 yıl boyunca tatil tercihlerini Kaş’tan yana kullanmak zorunda. Nelerdir bu alternatifler, bahseder misiniz? Eriş: Kekova turu kadar önemli olan bir diğer alternatif ise dalış. Kaş’ın eşsiz doğal güzellikleri su altında da devam ediyor. İlçede çok sayıda gemi ve uçak batığı var. Batıkların etrafı ve içi balıklarla dolu. Ayrıca Kaş’ın arkasında yükselen dağların aynısı suyun içinde de devam ediyor. Su altında büyük apartmanlar boyunda mağaralar var. Doğa güzel, sualtı çok güzel, derinliklerdeki mağaraların içi daha da güzel. Kaş’a gelen mutlaka dalış yapmalı. Bu güzelliği bir de havadan görmek gerekir. Bu nedenle 80 ANTALYA yamaç paraşütü mutlaka yapılmalı. Kaş’ta yamaç paraşütü uçuşları 1995 yıllarında başladı. Çok tecrübeli pilotlarımız var. Yine dalışta olduğu gibi uçmada da niyet etmeniz yeterli. Tecrübeli pilotlarımız sizi uçuracaktır. Ayaklar yerden kesilince, ilk birkaç dakikada mutla- Temmuz / Ağustos - July / August 2013 1956. My father owned a bakery and restaurant. I chose to manage the restaurant. A few years ago I retired and left the business to my son. I worked at the Kaş Tourism Advertising Foundation for 20 years. Lately, we have united all the restaurants in the region under one roof. I am still the president of the Kaş Restaurateurs Association. How did tourism begin in Kaş, one of the most beautiful geographies in the world? Eriş: When highways weren’t that common, peo- Is vacationing in Kaş only about the Kekova boat tour? Eriş: Of course not. There are many alternatives in Kaş. In fact, even 2 weeks won’t be enough for a full vacation. I am not exaggerating but you need 20 years for the full Kaş experience. ka korkacaksınızdır. Ama birkaç dakika sonra, uçmaya alışınca korkunun yerini muhteşem manzaranın mutluluğu alacaktır. Bu nedenle misafirlerimiz Kaş’ta mutlaka uçsun. Son dönemde doğa sporlarıyla ilgilenenlerin sayısı hızla artıyor. Kaş’ta bu çerçevede neler yapılabilir? Eriş: Kaş’tan yukarılara doğru gittikçe ormanlar başlıyor. Ormanların içerisinde inanılmaz güzellikte Kıbrıs Deresi Kanyonu var. Kanyona turlar düzenleniyor. Profesyonel rehberler eşliğinde kanyon geçiliyor. Özel ekipmanlar kullanılarak yapılan bu geçiş asla hafızalardan silinmeyecek bir aktivite. Doğa ile baş başa keyifli anlar kadar adrenalin de yaşıyorsunuz. Saklıkent Kanyonu da doğa sporları için önemli bir merkez. 30 kilometrelik kanyon eşsiz güzellikte. Aynı zamanda Kekova’da kano turları, Likya yollarında yürüyüş ve dağ bisikleti Kaş’ta yapılacak alternatif doğa sporları. ple used to travel by boats. Ships that cruised between the Marmora and Eastern Mediterranean would dock in Kaş. That is when we started the restaurant business. Passengers used to buy their stuff in Kaş. This was the first touristic activity in Kaş. After that, backpackers came to the region in the 1940’s and 1950’s. At that time there were only a couple hotels in Kaş. In the 1960’s and 1970’s people came with their trailers and tourist numbers increased dramatically. There were no accommodations in the 80’s so houses were turned into hostels, then hostels turned into hotels. What is the current tourism potential of Kaş? Eriş: Today, Kaş has 5000 beds. There are 2000 beds in Kalkan and Patara. Tourism season begins at the end of March in Kaş and occupancy rates increase by mid June. The season ends in November. I don’t know the exact numbers but many local and foreign tourists spend their vacation in Kaş. Which foreign citizens mostly prefer Kaş? Eriş: There are people from all over the world but half of them are local tourists and almost half of them are from European countries. The majority of foreign tourists are from England. There are tourists from Germany, the US and even Far East countries. Kaş is a very beautiful touristic destination. What do you advice tourists that are planning to come to Kaş? Eriş: Tourists who come to Kaş must definitely visit Kekova but they must take a boat ride. Kekova is a unique place on earth which harbors historical and scenic beauties. There are many yachts in the marina at the borough center. They can take daily boat tours. I advice tourists to spare one day for touring Kekova with a boat. Can you tell us about these alternatives? Eriş: Another important activity is diving. The unique scenic beauties in Kaş continue underwater. There are many sunken planes and ships in the borough. The interior of the sunken ships are filled with fish. In addition, the same mountains that rise behind Kaş continue under water. There are large caves underwater. Those who come to Kaş must go diving. Also, I think one needs to see all these beauties from the air so everyone must try paragliding. Paragliding in Kaş began in 1995 and we have many experienced pilots. You might get scared at first but after you get used to flying you will be utterly happy to see amazing panorama. Lately, the number of people interested in nature sports is increasing. What can be done in Kaş in this regard? Eriş: As you go further up from Kaş the forests begin. The amazingly beautiful Kıbrıs Deresi Canyon is located inside the forests. There are tours to the canyon with professional tour guides. Passing through the canyon with special equipments is an unforgettable activity filled with adrenaline. The Saklıkent Canyon is also an important center for nature sports. The 30 kilometer canyon is very beautiful. ANTALYA 81 Temmuz / Ağustos - July / August 2013 Gelelim plajlara. Masmavi muhteşem bir deniz. Su altı da büyüleyici. Misafirler hangi plajlara gitmeli? Eriş: Bütün plajlarımız birbirinden güzel. Kaş merkezde Büyük Çakıl ve Küçük Çakıl Plajları var. Kalkan yolu üzerinde Akça Germe, Kaputaş Plajları, kilometrelerce uzanan Patara Sahili, Yarımada’daki plajlar ve koylar. Kaputaş Plajı’nın arkasındaki kanyon deprem sonucu oluşmuştur mesela, deprem dağı ikiye ayırmıştır. Masmavi bir denizin arkasında muhteşem bir kanyon bulunmaktadır. Eşsiz güzellikteki plajlarımızın suyu da tertemizdir. Çünkü ilçemizde kanalizasyon ve arıtma tesisimiz var. Gönül rahatlığıyla denize girebilirsiniz. Binlerce yıllık tarihe sahip olan Kaş, tarih ve kültür meraklıları için neler sunuyor? Eriş: Kaş merkezinde Antiphellos, dağlık alanda Phellos, doğuda Kekova, batıda Xanthos ve Patara var. Bu antik kentler Likya döneminin önemli yerleşim birimleri. Patara’ya ayrıcalık tanımak istiyorum. Patara’da yıllardır süren bir kazı var. Antik tiyatro, meclis binası kazılarda ortaya çıkan önemli yapılar. Benim için ayrı bir yere sahip yapı ise fener. İskenderiye’de de bir zamanlar fener vardı. Ama şimdi o fener ortada yok. Patara’daki fener de en az İskenderiye feneri kadar önemli. Hatta benim için ondan bile önemli. Kazılarda fenerin yeri bulundu, parçalarına ulaşıldı. Şuan restorasyon sürüyor. Umarım en kısa zamanda tamamlanır ve fener eski ihtişamlı günlerine döner. Patara fenerinin sizi bu kadar etkileyen yönü nedir? Eriş: Fener bölgeyi yerle bir eden depremde yıkılmış. Depremden sonra 400 yıl bu bölgede kimse yaşamamış. İşlemeli kesme taşlardan inşa edilmiş olan fenerin taşlarının üzerinde yaptıran kişinin ismi de yazıyor. Fener asırlardır kumun altında kaldığı için zarar görmemiş. Çapı yaklaşık 10 metre olan fenerde yürütülen restorasyon çalışmaları çerçevesinde yapı 10 metre yükseltildi. Bu yaz devam eden çalışmalar çerçevesinde fenerin 10 metre daha yükseltileceğini düşünüyorum. İskenderiye’de fenerden eser yok ama Patara’nın feneri hızla yükseliyor. There are also canoe tours in Kekova, walking on Lycian roads and mountain biking in Kaş. Let’s talk about the beaches. You have a magnificent blue sea. And the underwater is also amazing. Which beaches should tourists go to? Eriş: All our beaches are very beautiful. There are Büyük Çakıl and Küçük Çakıl beaches in the center. We have Akça Germe and Kaputaş beaches on the Kalkan road, the kilometers long Patara shore and beaches and bays in Yarımada. The canyon behind Kaputaş Beach was formed during an earthquake, splitting the mountain into two. There is this amazing canyon right behind a blue sea. The waters on our amazing beaches are clean because we have a purification facility. What does Kaş have to offer history and culture enthusiasts? Eriş: We have Antiphellos in the center, Phellos in the mountainous region, Kekova to our east, Xanthus in the west and Patara. These antique cities are important Siz restoran işletiyorsunuz. Aynı zamanda iyi bir aşçısınız. Biraz da Kaş mutfağına değinelim. Kaş’ta ne yenir? Eriş: Meslektaşlarım çok güzel ev yemekleri yapar. İlçede göremezsiniz ama sebze üretimi bölgede yaygındır. Dolayısıyla Kaş’ta çok güzel sebze yemekleri yapılır. Akşamları ot yemekleri ve zeytinyağlılar çok hoş olur. Akdeniz ve Ege arasında olduğumuz için, Ege Mutfağı’ndan örnekler de görebilirsiniz Kaş’ta. Balık ve deniz mahsulleri de Kaş mutfağında önemli yere sahiptir. Balık varlığı açısından çok zengin olan ilçemizde 45 santimetrenin üzerindeki orfoz ve lahos balığının ızgarasını yemenizi tavsiye edebilirim. Mercan balıklarının da ızgarası lezzetli olur. Kılıç balığı ve akya balığının ise ızgarasını ve şişini tavsiye ederim. Barbunya küçük olursa tavası, büyükse ızgarasının tadına doyum olmaz. Kalamar ve ahtapotun salatası, ızgarası, güveci muhteşem olur. 82 ANTALYA Temmuz / Ağustos - July / August 2013 settlements from the Lycian period. I want to highlight Patara. Excavations have been going on for years in Patara. The antique theatre and stoa are important structures that have been unearthed. What is special for me is the lighthouse. There was a lighthouse in Alexandria once and the lighthouse in Patara is as important as that. The lighthouse was located during the excavations and parts of it were unearthed. I hope the entire structure is found and restored in no time. What makes the Patara lighthouse so important for you? Eriş: The structure had collapsed during an earthquake. No one lived in this geography for 400 years after the earthquake. The name of the person who commissioned the structure, made from cut stones, is written on the stones. The lighthouse isn’t damaged because it was submerged in sand for centuries. The structure was elevated 10 meters after restoration works. I believe that the lighthouse will be raised another 10 meters this summer. You manage a restaurant. You are also an excellent chef. Let’s us talk about the cuisine. What should we eat in Kaş? Eriş: My colleagues offer great home cooked food. You can’t see it in the borough but vegetable production is widespread. So, there are very good vegetable dishes in Kaş. At night, herb and olive oil dishes are popular. As we are located somewhere between the Mediterranean and the Aegean, you can see dishes from the Aegean cuisine. Fish and sea products have a special place in our cuisine. I recommend the grilled grouper and the rock grouper and the broiled version of coral fish. Try swordfish either grilled or skewered. Make sure to sample the calamari. ANTALYA 83 Temmuz / Ağustos - July / August 2013 Nekropoller kenti: Trebenna Likya, Psidya ve Pamfilya’nın kesişme noktasında yer alan Trebenna, günümüze kadar ulaşan mezarlarıyla bir nekropoller kenti. Sırtını Sivri Dağ’a yaslayan ve tepeden Antalya’yı izleyen bu antik kentin sarp kayalıklar arasında yükselen yapıları, insanoğlunun yaşam azmini anlatıyor. Kaynak / Source: Prof. Dr. Nevzat Çevik Trebenna: the city of necropolises Trebenna, which is located in the intersection point of Lycia, Pisidia and Pamphylia, is a city of necropolises. The structures that are situated among steep cliffs in this antique city which overlooks Antalya tells the story of how humans clung to life. 84 ANTALYA Temmuz / Ağustos - July / August 2013 K ilometrelerce uzanan engin maviliklerin ve düzlüklerin sonunda, gökyüzüne doğru bir ok gibi yükseliyor Beydağları. Çam ağaçlarıyla kaplı ormanların arasında yükselen sarp kayalıklar, bir kartal gibi kuşbakışı izliyor Antalya’nın büyüleyici manzarasını. Bu eşsiz manzaranın keyfini en çok Ortaçağdan buyana insanoğluna kucak açan Trebenna Antik Kenti çıkarıyor; akropolün bulunduğu zirveden ve hemen altındaki insanoğlunun yaşama azmini yansıtan teraslara kurulu kent merkeziyle. Roma devrinden kalan agorası, stoası, sebestetionu, ekklesiasterionu, andronları, hamamı ve kapısıyla zamana meydan okuyor Trebenna... İnsanoğlunun yaşama azmi de en iyi şekilde görülüyor Trebenna’da. Eğimli arazi teraslarla düzleştirilmiş, duvarlar örülüp toprak yükseltilerek alanlar kazanılmış. You can clearly see the will of humanity for survival in Trebenna. The inclined lands have been straightened with terraces and lands have been elevated with walls. Likya Psidya ve Pamfilya’nın kesişme noktası Trebenna Antik Kenti, Likya’nın kuzeydoğu köşesinde Psidia ile Pamfilya’yı buluşturan coğrafyada, üç bölgenin kesiştiği noktada, Sivri Dağ’ın eteğinde bulunur. Kentin isminin Yunanca ve Latincede herhangi bir anlamı yoktur. Kentte yerleşim Ortaçağ döneminde başlamasına rağmen kalıntılar Roma ve Bizans dönemine kadar uzanır. Helenistik döneme ait kalıntıya rastlanmayan kentte bulunan yazıtlar da Trebenna’nın tarihine yönelik çok fazla bilgi vermez. Günümüzde de yerleşimin olduğu Geyikbayırı, Çağlarca, Belen, Trebenna’nın küçük yerleşim birimleri arasında yer alır. Antalya’nın 32 kilometre batısındaki Sivri Dağı’nın kuzey eteğinden Geyikbayırı ve Çağlarca köyü geçilip, orman yolundan ilerleyerek Trebenna’ya ulaşılır. Kent, Çandır Vadisi arkasında yükselen, Antalya’ya ve Antalya Körfezi’ne hakim 680 metre rakımlı yüksek bir kayalık akropol ile Sivri Dağ arasındaki Dereözü sırtı üzerine kuruludur. Akropolün bulunduğu tepe Antalya’dan bakıldığında görülür. Sarp kayalıklar yapılaşmayı sınırladı Akropolün kuzeyi, kuzeydoğusu ve kuzeybatısı sarp kayalıklarla çevrilidir. Akropolün batısındaki daha alt kattaki İrimli doğal terası yerleşim için en uygun düzlüklerdir. Ancak bu alanda sivil yapıların yerine nekropol bulunur. Kamu yapıları ve kent meydanı akropolün güneyindeki sırtta bulunan düzlüktedir. Akropolün güneyi boyunca yayılan B eydağları Mountains rise like spears at the end of kilometer long vast blues and plains. Steep cliffs that rise from between forests full of pine trees watch the amazing panorama of Antalya like an eagle. Trebenna antique city makes most of this view with its city centers that were built on terraces from the peak that hosts the acropolis. Trebenna stands the test of time with its Roman era agora, stoa, bastion bath and gateway. The intersection point of Lycia, Pisidia and Pamphylia Trebenna is located on the outskirt of Sivri Mountain, in the geography that unites Pisidia and Pamphylia in the southeastern corner of Lycia. The name of the city doesn’t mean anything in Greek or Latin. Even though life began in the city in the Middle Age, remains only go as back as the roman and Byzantine periods. Epigraphs in the city, which haven’t yielded any remains from the Hellenistic era, don’t include much information about the history of Trebenna. Geyikbayırı, Çağlarca and Belen are some of the small settlements in Trebenna. You can reach the antique city from the northern outskirt of Sivri Mountain, 32 kilometers to the west of Antalya, after passing from Geyikbayırı and Çağlarca villages and followANTALYA 85 Temmuz / Ağustos - July / August 2013 buildings, the necropolis of the city is located here. Public buildings and the agora is located on the plain on the southern side of the acropolis. The inclined land in the south of the acropolis is filled with remains, which date back to the Roman and Byzantine periods. There are necropolises all around the city except the north, northwest and northeast of the acropolis. Elmin is located to the south, Dereözü to the southeast and İrimli is located to the southwest of Trebenna. The lands excluding the necropolises aren’t ideal for settlement because of steep cliffs that can go up to 100 meters. This land is bordered with the acropolis in the north and public buildings in the west and south. There are also buildings in the east of the acropolis until the outskirts of the necropolis. The southern part of the acropolis is reserved for houses. Lands determine the border of construction in the city. There aren’t buildings all over the city because of the cliffs. az eğimli arazi kalıntılarla doludur. Bugün görülen kalıntılar Roma ve Bizans dönemine aittir. Nekropoller, akropolün kuzey, kuzeybatı, kuzeydoğu yönleri dışında her yandadır. Trebenna akropolünün güneyinde Emlin, güneydoğusunda Dereözü, güneybatısında İrimli mevkileri bulunur. Nekropoller dışındaki arazi yaklaşık 100 metreyi bulan sarp kayalıklar nedeniyle yerleşime izin vermez. Nekropoller dışındaki arazi, kuzeyde akropolle, batıda ve güneyde 86 ANTALYA kamu binalarıyla, sınırlıdır. Akropolün doğusunda nekropol yamacı başlayıncaya kadar yine yapılar yer alır. Akropolün güneyi boyunca yayılan ve doğu - batı ekseninde uzanan kamu yapılarıyla, akropol kayalığı arasında kalan kısım, özellikle akropolün güney yamacı konutlara ayrılmıştır. Kentte yapılaşma sınırını arazi belirler. Sarp kayalıklar nedeniyle Trebenna’nın her yanında yapılaşma gerçekleşemez. Dik arazide teraslar oluşturularak, eğimli Temmuz / Ağustos - July / August 2013 ing the forest road. The city is built on a rocky acropolis 680 meters above sea level on the back of Dereözü. The hill where the acropolis is built is also visible from Antalya. Rocky cliffs limited structuring The north, northeast and northwest of the acropolis are surrounded by steep cliffs. The İrimli natural terrace on the west of the acropolis is ideal for settlements but instead of civic Instead, terraces were formed and walls were erected in inclined spaces and filled with dirt. In terms of urbanization, the city overlooks the east. The forest road today passes through the antique road of Trebenna and it is the only access to the antique city. The road, which starts at the mountains and passes through the city, leads to Dereözü Valley. There are also inner city roads in Trebenna. Acropolis located in a protected hill The acropolis of the city is located on a hill, 680 meters above sea level. The acropolis, which rises on the alanlara duvarlar örülüp içerisine toprak doldurularak alan oluşturulmuştur. Şehirleşmeye bakıldığında kentin yüzü doğuya bakar. Bugünkü orman yolu Trebenna’nın antik yolunun üzerinden geçer. Bu yol kente ulaşmak için tek seçenektir. Dağlardan gelen ve kentin içerisinden geçen yol, Trebenna’nın doğusundaki Dereözü Vadisi’ne gider. Trebenna’da kent içi yollar da bulunur. Akropol kayalıklarla çevrili korunaklı tepede Kentin akropolü halk arasında Asar Tepesi olarak adlandırılan 680 metre yüksekliğe sahip tepededir. Yerleşim merkezinin kuzeyinde yükselen akropol Roma kent merkezinin bulunduğu yerleşim yerinden 45 metre yüksektedir. Akropol, kuzey, kuzeydoğu ve kuzeybatı taraflarından 100 metreyi geçen yüksekliğe sahip sarp kayalıklarla çevrilidir. Sarp kayalıklar akropolü doğal korunaklı bir nokta kılmıştır. Akropol de, kent merkezi gibi teraslarla ve duvarlarla yükseltilen alana doldurulmuş toprakla genişletilmiştir. Akropolün güney kısmında ise Bizans döneminden kalma surlar bulunmaktadır. Bu surlar günümüze kadar ulaşmıştır ve 1,5 metre duvarın ardında 1 metre daha duvar örülerek yapılmıştır. Akropole girenler ilk olarak kaya mezarları ile karşılaşır. Kaya mezarları akropol surunun içerisinde ve dışarısında bulunmaktadır. Bu mezarların kenti kuran aileye ait olduğu sanılmaktadır. Akropollün içerisinde konutlar da bulunmaktadır. Güneybatısında kayaya oyulmuş konutların yer aldığı akropolün güneydoğu ve güneybatısındaki kayalıklarda çok sayıda kaya odaları Yüzü doğuya bakan kentte arazi şartları nedeniyle bir karış toprak dahi çok dikkatli kullanılmış, binalar asimetrik şekillerle inşa edilmiş. The buildings have been constructed asymmetrically because of geographical conditions. bulunur. Burada 70 adet kaya odası tespit edilmiştir. Bu odalar konut ve mezar olarak kullanılmıştır. Tiyatrosu bulunamadı Ortaçağ ve Helenistik dönemde de yaşamın olduğu Trebenna’da kent merkezi Roma dönemi yapılarıyla kaplıdır. Akropol ile nekropol arasında yer alan kent merkezinde, teraslama ve asimetrik yapılarla yer sıkıntısı aşılmıştır. Düz alanın sınırlı olduğu kentte arazi en iyi şekilde değerlendirilmiştir. Kent olmanın gereği olan agora, stoa ve idari yapılar, kent merkezinde görülmektedir. Yapılan araştırmalarda bir antik tiyatro bulunamamıştır. Kentte tiyatro ve odeon işlevini ekklesiasterion binasının karşılamış northern side of the settlement, is 45 meters above the Roman settlement. The acropolis is surrounded on the north, northeast and northwest by 100 meters cliffs, which have naturally protected the acropolis. The acropolis, just like the city center, has been extended with dirt that was elevated by terraces and walls. There are walls from the Byzantine era in the southern part of the acropolis. Those who enter the acropolis first see rock tombs, which are located inside and outside of the acropolis walls. We believe that these tombs belong to the family that built the city. There are also houses inside the acropolis. There are many chambers carved inside the rocks in the southeast and southwest of the acropolis. 70 rock chambers have been discovered in the area so far. These chambers were used as houses and tombs. The theatre couldn’t be located The city center is filled with Roman era structures in Trebenna where life continued in the Middle Age and Hellenistic period. In the city center, which is located between the acropolis and the necropolis, the problem of housing was solved with terracing and asymmetrical structures. The land was used cleverly in the city with limited smooth surfaces. The agora, stoa and management buildings are located ANTALYA 87 Temmuz / Ağustos - July / August 2013 olduğu düşünülmektedir. Kentin en iyi korunmuş ve günümüze kadar ulaşmış binası ekklesiasteriondur. Kare planlı olan bu kamu binasına iki anıtsal kapı ile girilir. Kapılar hala iyi durumdadır. Yapı içinde 13 satırdan oluşan, bir kısmı okunabilen yazıt bulunur. Yazıtta binanın ormandan elde edilen gelirle yapıldığı yazmaktadır. Ekonomisi orman ve tarım ürünlerine dayalı olan kentin etrafındaki çok sayıda çiftlikte üzüm bağları ve zeytinlikler yer alır. Bu çiftliklerde üretim alanlarının yanı sıra işlikler de bulunur. İncelemelerde bölgede 3 işlik ve 1 orbis tespit edilmiştir. Kentin günümüze ulaşan en sağlam yapıları mezarlar Trebenna antik kenti nekropoller kentidir. Kentte; merkez nekropolü, İrimli nekropolü, Elmin nekropolü ve Dereözü nekropolü olmak üzere 4 nekropol bu88 ANTALYA lunmaktadır. İrimli nekropolü Trebenna’nın batısında, Elmin nekropolü ise güneyindedir. Dereözü nekropolü akropolün doğusundaki vadide, merkez nekropolü ise akropolün içerisindedir. İrimli nekropolündeki mezarlar diğerlerine göre çok daha nitelikli ve anıtsal yapıdadır. Mezarlığın ortası boş bırakılmıştır. Kuzeyde 3 anıt mezar ve 15 kaya mezarı nekropolde aralıklarla dikilmiştir. Akropolün güneyindeki az eğimli arazide bulunan Elmin nekropolünde mezar kümeleri çok yoğundur. Ortasında bir anıt mezar vardır. Mezarların arkasında ise Sivri Dağ yükselir. Dereözü nekropolündeki mezarlar ise kentin en sağlam kalıntılarıdır. Lahitlerin kapakları önüne düşürülmüştür ama yine de çok az zarar görmüş durumdadırlar. Burada nitelkli lahitler kadar ostotekler de vardır. Lykiarkh Torguantos en görkemli mezardır. Temmuz / Ağustos - July / August 2013 in the city center. The antique theatre couldn’t be found. We believe that the ekklesiasterion was used as the theatre. The ekklesiasterion is the best preserved structure in the city. Access to this square planned public building is via two monumental doors, which are in good condition. There is an epigraph, partially eligible, inside the structure which says that the structure was built with revenues derived from the forest. The economy of the city is based on forest and agricultural products. There are many vineyards and olive groves around the city. There are also mills in these farms in addition to production facilities. Three mills were found in the region. Tombs: the strongest structures in the city Trebenna is the city of necropolises. There are a total of 4 necropolises in the city; the İrimli necropolis, Elmin necropolis and the Dereözü necropolis. İrimli is in the west and Elmin is located in the. The Dereözü necropolis is located in the valley to the east of the acropolis and the central necropolis is inside the acropolis. The tombs at the İrimli necropolis are more monumental and of high quality compared to the others. The mid section of the necropolis is empty. 3 monumental tombs in the north and 15 rock tombs were erected with intervals. There are dense clusters of tombs in the Elmin necropolis, which is located in the lightly inclined land in the south of the acropolis. There is a monumental tomb in the middle. Sivri Mountain rises behind the tombs. The tombs at the Dereözü necropolis are the strongest remains in the city. Although the lids of the sarcophagi have been opened, the tombs are well preserved. There are sarcophagi and urns in this area. The tomb of Lykiarkh Torguantos is the most magnificent tomb. ВСЕ, ЧТО КАСАЕТСЯ ОТДЫХА – ПЕГАС ТУРИСТИК! TУРЦИЯ ЕГИПЕТ ИНДИЯ ТАИЛАНД ТУНИС ИНДОНЕЗИЯ КИТАЙ ИСПАНИЯ ГРЕЦИЯ АНДОРРА ДОМИНИКАНА ИТАЛИЯ ВЬЕТНАМ КЕНИЯ МЕКСИКА ОАЭ ИЗРАИЛЬ КИПР www.pegast.com ANTALYA 89 Temmuz / Ağustos - July / August 2013 Derin maviliğin büyüleyici dünyası The enchanting world of the blue abyss B ir yanda binlerce yıllık tarihe sahip antik kentler, diğer yanda doğanın ihtişamı... Hepsi Antalya’nın kilometreler boyunca uzanan sahili, onun ardında uzanan bereketli ovası ve yükselen heybetli dağlarında. Tabii ki bunlarla sınırlı değil Antalya’nın güzellikleri. Mavinin bütün tonlarını yansıtan engin maviliklerin altında da yeryüzündekileri aratmayan güzellikler gizli. Batıklar, mercan kayalıkları, sualtı mağaraları, deniz canlıları da bunlardan sadece bir kaçı. Kemer Sualtı Günleri de tam 13 yıldır keşfedilmeyi bekleyen bu değerleri dünyaya duyuruyor… En güzel görüntüyü yakalamak için dalıyorlar Kemer Sualtı Günleri, Kemer’in sualtındaki doğal ve arkeolojik değerlerini, denizin dibinde keşfedilmeyi bekleyen batıklarını ve mavi derinliklerdeki canlıları daha iyi tanıtabilmek için Kemer Tanıtım Vakfı (KETAV) ve Akdeniz Arkeolojik Sualtı Araştırmaları Merkezi (AASAM) tarafından 13 yıldır aralıksız olarak düzenleniyor. Etkinlik çerçevesinde Türkiye’nin ve dünyanın dört bir yanından ilçeye gelen dalgıçlar her zamankinden daha heyecanlı bir şekilde 90 ANTALYA dalıyor mavi derinliklere. Fotoğraf makineleri ve kameralarıyla onlarca metre derinliklerdeki batıkları, canlıları ve doğal güzellikleri en iyi şekilde görüntüleyebilmek için kıyasıya mücadele ediyorlar. Avrupa’nın en iyi 3 organizasyonundan biri En güzel görüntülerin jüri tarafından seçilip ödüllendirildiği, sualtının büyüleyici atmosferinin etkinliklerle katılımcılara yansıtıldığı Kemer Sualtı Günleri, bu alanda Avrupa’nın en iyi 3 organizasyonu arasında yer alıyor. Kemer’in eşsiz sualtı güzelliklerini hem yaşamak hem de görüntüleyerek, dünya ile paylaşmak isteyenlerin Kemer Sualtı Günleri’ni kaçırmamasını tavsiye ediyoruz. Temmuz / Ağustos - July / August 2013 O n one side, you have antique cities and on the other side, a magnificent nature. All these can be found on the kilometers long shores of Antalya, the fruitful plains and on grand mountains. Of course, the richness of Antalya is not limited to these. There are magnificent scenes underwater that are as beautiful as the beauties on land. Sunken ships, coral reefs, underwater caves and sea creatures are just some of these. Kemer Underwater Days introduces all these assets to the world for the past 13 years. Diving to capture the best view Kemer Underwater Days is organized by the Kemer Advertising Foundation and the Mediterranean Archeological Underwater Research Center to introduce the underwater riches of Kemer for the past 13 years. Divers who come to Kemer from all over the world dive in excitement every time they arrive in the region. With cameras in hand, they compete to take the best pictures and videos of sunken ships, sea creatures and all that the underwater has to offer. One of the three best organizations in Europe Kemer Underwater Days, where the best pictures and videos are rewarded by an expert jury and where the enchanting atmosphere of the depths is introduced to divers, is considered among one of the three best organizations in Europe. We advice all those who want to witness this amazing event to attend Kemer Underwater Days. Lara, Antalya Şehir merkezine 15 km., Antalya havaalanına 10 km. mesafede, olağanüstü güzellikte 19 lüks modern, high class konsept otelleriyle sizleri bekliyor. ANTALYA 91 Temmuz / Ağustos - July / August 2013 Mavi suların derinliklerinde geçen bir ömür Yazı / Article: Özgür Önder Bir kez daldı Antalya’nın mavi sularının derinliklerine; bir daha da vazgeçemedi. Eğitimlerini tamamladıktan sonra hobisi işi oldu. Sayısız dalış gerçekleştirdi Antalya’nın dört bir yanında. Şimdi kendisi gibi derinliklerdeki büyüleyici dünyayı keşfetmek isteyen dalgıçları yetiştiriyor. 92 ANTALYA Temmuz / Ağustos - July / August 2013 M ehmet Cumhur Tuğ, Kaleiçi’nde büyüyen her çocuk gibi Mermerli Plajı’nda öğrendi yüzmeyi. Gençliği Konyaaltı Sahili’nin çakıl taşları üzerine kurulu obalarda geçti. Falezler boyunca attığı her kulaçta su altındaki muhteşem tabloyu izledi. Bu eşsiz manzarayı deniz gözlüğüyle gördükten sonra da derinlerdeki manzaranın müptelası oldu. Nefesini tutup önce 2-3 metre, sonra 20 metreye yakın derinliklere daldı. Sualtında geçirdiği sayılı dakikalar ve gördüğü manzara dalışa olan sevgisini her defasında daha da artırdı, dalış eğitimini tamamladı. Falezlerden, Hamitbey Plajı’ndan ilk dalışını gerçekleştirdi. Cam gibi su, dipteki yüzlerce siyah inci, bir oraya bir buraya yüzen balıklar ve diğer deniz canlıları karşıladı onu. Bir kere tanışmıştı su altıyla, büyüsüne kapılmıştı. Tıpkı diğer dalgıçlar gibi onun da kurtuluşu yoktu artık. Dalış yaşam biçimi haline gelince inşaat sektöründeki işine son verdi. Bütün eğitimleri tamamladı ve eğitici eğitmenliğine kadar yükseldi. Kurduğu dalış okulu ile kendisi gibi sualtı tutkunları yetiştirmeye başladı. Dev bir akvaryum gibi A life spent under deep blue seas He dove into the depths of blue seas in Antalya and never stopped. After finishing his training, his hobby became his job. He dove countless times all around the city. Now he trains other diver who want to discover the amazing world underwater. Mehmet Cumhur Tuğ, ömrünü sualtına adadı, Antalya’nın kıyı şeridinde her noktaya daldı ve sayısız dalgıç yetiştirdi. 30 yılı aşkın süredir dalış yapan ve bu güne kadar 40 bin saatten fazla sualtında kalan Mehmet Cumhur Tuğ hobisinin tutku haline gelişini şöyle anlatıyor; “İlk tüplü dalışımı Falezler’den, Hamit Bey Plajı’ndan gerçekleştirdim. İnanılmaz güzeldi. Cam gibi bir su, dipte yüzlerce siyah inci ve M ehmet Cumhur Tuğ learned how to swim on Mermerli Beach, just like any other kid who grew up in Kaleiçi. He spent his youth in tents set up on pebble stones on Konyaaltı Beach. He watched the amazing scene under water every time he swam. He became addicted when he witnessed the scene with his goggles. He held his breath and dove, first a few meters, them 20 meters. What he saw under the water increased his love for diving. He finished his training and realized his first professional dive in Hamitbey Beach. He was greeted by a crystal clear sea, black pearls and millions of fish and sea creatures. He was hooked. When diving became his passion, he quit his job in the construction sector. He became a trainer and started educating other underwater enthusiasts. Like a giant aquarium Mehmet Cumhur Tuğ has dedicated his life to the sea and completed countless dives in the shores of Antalya. Here is how Mehmet Cumhur Tuğ, who has been diving for the past 30 years and has been under water for more than 40 thousand hours, describes his passion for diving; “I completed my first professional dive in Hamit Bey Beach. It was amazing. A clear blue sea, countless black pearls and sea creatures… There are no words. Those who are divers will understand me. I was under water for 45 minutes and I was mesmerized. I was in a giant aquarium. Diving became my life after that. I dove all over Antalya; in Kaş, Üç Adalar, Sulu Ada, Manavgat, Gazipaşa, Demre, and Adrasan... Wherever I ANTALYA 93 Temmuz / Ağustos - July / August 2013 went, I saw amazing things; sea creatures, plants, rocks and caves. And the most amazing thing is that wherever I went I saw the same beautiful things.” The playful dolphin The diver’s most exciting story under water involves a dolphin. Tuğ, who has named his diving school “dolphin” as homage to the cute creature he has encountered, relives those moments: Mehmet Cumhur Tuğ farklı deniz canlıları. Anlatmak için bazen kelimeler yetersiz kalır. Yaşamak gerekir. Bu nedenle dalanlar beni daha iyi anlayacaktır. 45 dakika kaldım sualtında. Resmen büyülendim. Dev bir akvaryumdaydım. O saatten sonra dalış vazgeçilmezim oldu. Antalya’nın her yerinde daldım. Falezlerde, Kaş’ta, Üç Adalar’da, Sulu Ada’da, Manavgat’ta, Gazipaşa’da, Demre’de, Adrasan’da. Nerede dalarsam dalayım, muhteşem bir manzarayla karşılaştım. Deniz canlıları, deniz bitkileri, kayalıklar ve mağaralar. İnanılmaz derecede büyüleyici bir güzellik. Beni en çok mutlu eden ise, Antalya’nın neresinde dalarsam dalayım aynı güzellikle karşılaşmam.” Şakacı yunus Su altında büyüleyici bir dünyayla ve benzersiz canlılarla tanışan Tuğ’un en unutulmaz anısının kahramanı ise bir yunus. Tuğ, dalış okuluna da “yunus” ismini vermesine neden olan 94 ANTALYA Temmuz / Ağustos - July / August 2013 Kaleiçi’nde büyüyen her çocuk gibi Mermerli Plajı’nda yüzmeyi öğrenen Mehmet Cumhur Tuğ, nefesini tutarak daldığı derinlerde keşfetti sualtının eşsiz güzelliğini. Mehmet Cumhur Tuğ, who learned how to swim on Mermerli Beach, just like any other kid who grew up in Kaleiçi, discovered the amazing beauty of sea depths by diving. “We were at 17 meters under water off the coast of Fener. I was team leader and was leading. I felt a nudge on my oxygen tank. It wasn’t a small touch, someone was pushing me. This continued a couple of times. I didn’t look back. I thought a team member was mocking me. When we were back at the boat, I asked my friends who had pushed me. They said that it was actually a dolphin. I couldn’t believe it at first. I was so happy. I wish I could have seen it. The dolphin actually wanted to play with me. This is one of the thousands of memories I have under water but it is the most important. That is why I named my diving school dolphin.” Feeding fish at 45 meters depth Mehmet Cumhur Tuğ, who states that the world under water in Antalya is as beautiful as the shores, canyons, mountains, valleys and forests in the city, says that each diving point is beautiful. Tuğ says, “All of the diving spots are beautiful but I think the best one is Üç Adalar. There are thousands of fish. Before we dive in Üç Adalar, we stuff water bottles with pieces of bread. We bu anıyı anlatırken sanki o günü tekrar yaşıyor: “Fener açıklarında yaklaşık 17 metre derinliğe dalmıştık. Ekip lideriydim ve en önden gidiyordum. Tüpümün ittirildiğini hissettim. Küçük bir dokunuş değildi bu, resmen birisi beni itmişti. Birkaç kez aynı şeyi yaşadım. Ekip arkadaşlarım en önde gitmem nedeniyle şaka yapıyorlar sandım. Arkama bile dönmeden ilerledim. Tekneye çıkınca, gülümseyerek beni kimin ittiğini sordum. Ekip arkadaşlarım beni itmediklerini, tüpe dokunanın bir yunus balığı olduğunu söyledi. İlk önce inanmadım. Ama bütün ekip, yaşananları anlatınca çok şaşırdım. İnanılmaz mutlu oldum. O anı görmek isterdim. Şakacı yunus bana dokunarak benimle oyun oynamak istemiş. Keşke o anı görebilseydim. Sualtında yaşadığım yüzlerce hatta binlerce anıdan bir tanesidir bu. Ama benim için en önemli olanıdır. Dalış okulumun ismi bu nedenle Yunus’tur.” 45 metre derinlikte balık besliyorlar Antalya’da su altının; kıyılar, kanyonlar, dağlar, vadiler, ormanlar kadar güzel olduğunu kaydeden Mehmet Cumhur Tuğ, Antalya’daki dalış noktalarının her birinin ayrı özelliklere sahip olduğunu söylüyor. Tuğ, “Hiçbir dalış noktasını diğerinden ayıramam ama bana göre en güzel nokta Üç Adalar. Bu bölgenin görsel zenginliği çok fazla. Binlerce balık var. Üç Adalar’da dalmadan önce su şişesine ekmek dolduruyoruz. Şişenin ağzını kapatıp, kapağa küçük bir delik açıyoruz. Dibe indiğimizde şişeyi sıkıyoruz. Ekmek parçaları suya karışıyor. Bir anda etrafımızı çok sayıda balık sarıyor. Muhteşem bir görüntü. Yanı başımızda bizden korkmadan ekmekleri yiyorlar. Sahilin bitip falezlerin başladığı noktada suyun içerisinden girilen üç ayrı mağara var. Bu bölgedeki kayalıklar çok güzel. Suyun içerisinde birkaç metre derinlikten giriliyor. Sarkıtlar oluşmuş durumda. screw the lid on the bottle and make a small incision. When we are under water we squeeze the bottle and pieces of bread disperse in water. Thousands of fish surround us. It is an amazing thing to see. They eat the bread without being afraid of us. At the cliffs, there are three caves submerged in water. The rocky formations inside the water are amazing. There are stalactites. Another cave is accessed via a tunnel. Even amateurs can easily dive here. There are sunken ships at the entrance of Kaleiçi marina and Kemer. You can catch a good light early in the morning if you dive here. There is an underwater canyon at Patara Beach. It starts at 11 meters and goes up to 132 meters in depth. This is a must see” The underwater is waiting for you Mehmet Cumhur Tuğ calls out to those who want to discover the beauties under water and urges them to do ANTALYA 95 Temmuz / Ağustos - July / August 2013 Bir diğer mağaraya tünelden giriliyor. Profesyonel olmayanların, dalışa yeni başlayanların bile kolaylıkla dalabileceği bir yer. Kaleiçi yat limanı girişinde, Kemer’de batık gemiler var. Bu batıklara erken saatlerde yapılacak dalışlarda çok güzel bir ışık yakalanabiliyor. Patara Sahili mesela. Suyun içerisinde kanyon var. Derinliği 11 metreden başlıyor, 132 metreye kadar gidiyor. Mutlaka görülmesi gereken bir nokta” diyor. Sualtı sizi bekliyor Mehmet Cumhur Tuğ, su altını merak eden ve bu büyüleyici dünyada keyifli bir yolculuk yapmak isteyenlerin zaman kaybetmeden dalışa başlamasını öneriyor. Dalışın tehlikeli bir spor olmadığına dikkat çeken Tuğ, insanoğlunun trafikte su altından daha fazla tehlikede olduğunu vurguluyor. Tuğ, dalış sırasında dikkat edilmesi gereken hususları ise şöyle özetliyor: “Tüplü dalışta tek tehlike nefesinizi tutmak, yani solunum yapmama. Tüpten hava alımını durdurursanız, nefesinizi tutarsanız emboli oluşur. Bunun da faturasını çok ama çok pahalı ödersiniz. Bunun dışında hiçbir 96 ANTALYA tehlikesi yok. Aksine sağlığa faydalı. Çünkü dalış bypas görevi görüyor. Ne kadar derine inerseniz damarlarınızdaki tıkanıklıklar o kadar çok açılıyor. İlk kez dalacak olan kişi önce eğitim alır. 20 saat teorik, 15 saat pratiktir bu eğitim. En az 6, en fazla 10 dalış yaparlar. 18 metreye kadar inebilirler. 20 kayıtlı dalışı tamamlayan 2 yıldız eğitimine geçer. Onu tamamlayan 3 yıldız eğitimi alır. Hepsinin eğitimi farklıdır. Bir de 45 dakikalık eğitim sonrası 5 metreye kadar dalınan keşif dalışı vardır. Bunu herkes yapabilir.” Temmuz / Ağustos - July / August 2013 so immediately. Tuğ, who points out that diving is not a dangerous sport, says that people are more likely to encounter accidents on roads. Here is how Tuğ summarizes the important points to take care of while diving: “The only danger when you are diving with a tank is holding your breath and not breathing. If you stop breathing through the tank you will have an embolism. Other than that, there is no danger. In fact, it is healthy because diving acts as a bypass. The further you dive, the more your blood vessels open. A first time diver is first trained; this is a 20 hour theoretical and 15 hour practical training. First time divers realize a minimum of 6 dives and a maximum of 10 dives. They can dive down for up to 18 meters. Those who complete 20 recorded dives pass on the second stage of training and then the third stage. All these trainings are different. And then there is a 45 minute training which allows you to dive to 5 meters. Anyone can do this.” Green Palace KUYAB Kundu Turizm Yatırımcıları Birliği Yalıçam Mevkii Kundu Köyü Lara Posta Dağıtım Müdürlüğü Pk.5 Aksu/Antalya Tel:0242 431 24 24 - 431 24 71 Faks:0242 431 24 74 www.kuyab.com KUNDU TURİZM YATIRIMCILARI BİRLİĞİ ANTALYA 97 Temmuz / Ağustos - July / August 2013 KUNDU TOURISM INVESTORS ASSOCIATION Akdeniz’in gerçek sahipleri Antalya’nın Gazipaşa’dan Kaş’a kadar uzanan sahilleri Caretta Carettaların yuva ve yumurtlama alanlarıdır. İncecik kumların arasına yumurtalarını bırakan Caretta Carettalar daha sonra gözden kaybolur gider. Aynı yumurtadan çıkan yavrular denizde birbirlerini kaybeder çoğu zaman; ta ki yeniden doğdukları sahile yumurta bırakmaya geldikleri güne kadar… Yazı / Article: Doç. Dr. Yılmaz Emre/ Akdeniz Su Ürünleri Araştırma Üretim ve Eğitim Enstitüsü Müdürü 98 ANTALYA Temmuz / Ağustos - July / August 2013 G ecenin karanlığında dalgaların sesine önce kırılan yumurta sesleri eklendi. Daha sonra kumların arasından küçük bedenler çıktı. Ay ışığını takip ederek telaşlı adımlarla engin maviliklere yöneldiler. Büyük mücadelenin sonucunda Akdeniz’in billur sularına ulaşıp su zerreciklerinin arasında kayboldular. Yıllar sonra, bu kez yavrularının yumurtalarını bırakmak için döndüler yumurtadan çıktıkları altın sarısı kumlara. Çünkü onlar Akdeniz’in sevimli ve gerçek sahipleri; Caretta Carettalar… Üreme alanları Antalya sahilleri Caretta Carettalar; Pasifik, Atlas ve Hint Okyanuslarının ılıman sularındaki koylarda, lagünlerde, kıyı kesimlerinde yaşar, Umman’ın Masirah Adası’nda da yuvalanır. Ancak Caretta Carettaların en önemli yuvalanma alanları Ege ve Akdeniz’in Türkiye kıyıları, yani Antalya’nın Gazipaşa’dan Kaş’a kadar uzanan kıyı şerididir. Samandağı, Akyatan, Göksu, Gazipaşa, Demirtaş, Kızılot, Belek, Kumluca, Çıralı, Demre, Patara, Fethiye, Dalaman ve Dalyan’ı kapsayan 650 kilometrelik Antalya sahilleri Caretta Carettaların yuvalarını yaptığı, yumurtalarını bıraktığı yerlerdir. Ancak Akdeniz’in bu sevimli sakinleri bu kıyı şeridinin sadece 120 kilometrelik bölümüne yuva yapıp, yumurtalarını bırakabilirler. Uluslararası anlaşmalarla koruma altına alınan bu alanlarda Caretta Carettaların her hareketi izlenir. Doğal dengeyi de sağlıyorlar Bilimsel araştırmalara ve çalışmalara göre Belek sahillerinde 462, Çıralı ve yan koylarında 107, Demre’de 62, Patara’da 87 yuva bulunur. Bu yuvalarda yumurtadan çıkan Caretta Caretta yavrularının 26 bin 277’si denize ulaşabilir. Bundan çok daha fazlası ise çeşitli etkenlerden dolayı denize ulaşamayarak, yaşamlarını kaybederler. Denize ulaşan yavrular, birkaç gün boyunca hiçbir şey yemeden sadece yüzerler. Daha sonra etçil olarak beslenmeye başlarlar. Bu nedenle gelişim evrelerini zengin nehir ağızlarında ve körfez açıklarında geçirirler. Ergin Caretta Carettalar ise hayvansal gıdaların yanında yumuşakçalarla da beslenirler. Deniz zemininin yanı sıra yüzeye yakın noktalarda da beslenme ihtiyaçlarını gideren ergin Caretta Carettaların bu noktalarda en çok sevdikleri denizanaları ve makroplanktonik canlılardır. Yumurtasını bırakmak için doğduğu yere geliyor Birçok deniz kaplumbağası üreme, beslenme, kışlama için göç ederler. Bulundukları alanda yeterli besin kaynağı varsa göç etmeden de o alanda kalabilirler. Ancak bu davranış Caretta Carettalar için geçerli değildir. Caretta Carettalar besin kaynağına göre yer değiştirirler. Ancak nereden nereye göç ettikleri ile ilgili net bilgi yoktur. Bu konudaki çalışmalar sürmektedir. Caretta Carettalar 6-7 yaşında cinsel olgunluğa ulaşırken, bu zamanın 12-14 yıl olduğu yönünde de ifadeler vardır. Akdeniz’in farklı alanlarında yaşayan Caretta Carettalar üreme mevsiminde bir araya gelirler. Önlerinde herhangi bir engelleyici neden yoksa, Caretta Carettalar yumurtlamak için doğdukları alana dönerler. Ekolojik ve doğal The real owners of the Mediterranean The shores of Antalya from Gazipaşa to Kaş are the breeding and living grounds of loggerhead sea turtles. The turtles which leave their eggs inside thin sands then disappear. However, the babies which emerge from the eggs lose each other in the sea until they come back to lay eggs on the shore they were born at. F irst, the sounds of breaking eggshells were added to the sound of the waves at night. Then, small bodies emerged from the sand. They hurriedly headed for the sea by following the moonlight. After a long struggle, they reached the blue waters of the Mediterranean. They disappeared between the bubbles. Years later, they returned to the shores, this time to lay the eggs of their offspring. They are loggerhead sea turtles; the real owners of the Mediterranean. The shores of Antalya are their breeding ground Loggerhead sea turtles live in the warm waters of bays in the Pacific, Atlas and Indian Ocean, in lagoons and shores and nest in Masirah Island in Oman. However, their most important nesting ground is the shores of the Aegean and Mediterranean, especially the shoreline from Gazipaşa to Kaş. The 650 kilometer shoreline that includes Samandağ, Akyatan, Göksu, Gazipaşa, Demirtaş, Kızılot, Belek, Kumluca, Çıralı, Demre, Patara, Fethiye, Dalaman and Dalyan is the place where loggerhead sea turtles settle and lay their eggs. Unfortunately, they can only leave their egg and nest in a 120 kilometer area. Every move they make is recorded since they have been placed under protection by international accords. Maintaining the balance in nature According to scientific research, there are 462 ANTALYA 99 Temmuz / Ağustos - July / August 2013 ally make it to the sea just swim for a couple of days without eating anything. Then they start eating. They spend their development stage at the mouths of rich rivers and close to bays. Mature loggerhead turtles consume mollusk in addition to bestial foods. The favorite foods of mature loggerhead sea turtles, which also seek food near the surface, are jellyfish and macro-plankton creatures. Returning to the birthplace Many sea turtles migrate for breeding and feeding. If they have sufficient sources for feeding, they are inclined to stay but this behavior is not true for loggerhead sea turtles. They migrate depending on food. However, there isn’t clear information regarding their migration paths. Research regarding this matter still continues. Loggerhead sea turtles reach sexual maturity at 6 or 7 but some suggest that this happens when they are 12 or 14. Loggerhead sea turtles that live in different areas in the Mediterranean come together during breeding season. If there are no obstacles on their path, they return to their breeding ground. Loggerhead sea turtles which lay their eggs in ecologic and unnatural environments create a stress nest. If this happens, a baby may not emerge from an egg. olmayan ortamlarda yumurta bırakan Caretta Carettalar stres yuvası oluştururlar. Olumsuzluklardan kaynaklanan bu durumda yumurtadan yavru çıkamayabilir. Nesli tehdit altında Dünyada 60 bin adet Caretta 100 ANTALYA Caretta olduğu var sayılmaktadır. Bu nedenle Caretta Carettalar, nesli tehdit altındaki türler arasında tanımlanmıştır. Kıyılarımızda yaşayan bu sevimli hayvanlara saygı duymak hepimizin görevidir. Temmuz / Ağustos - July / August 2013 nests in the shores of Belek, 107 in Çıralı and neighboring bays, 62 in Demre and 87 in Patara. 26, 277 of the babies that emerge from the eggs make it to the sea. The majority can’t make it to the sea and die of various causes. Those who actu- Facing extinction According to research, there are 60 thousand loggerhead sea turtles in the world. This is why they are considered endangered species. It is our duty to respect these cute creatures that live on our shores. ANTALYA 101 Temmuz / Ağustos - July / August 2013 Beydağlarının denize açılan kapısı Antalya-Kemer yolunun her metresi dillere destan doğal güzelliklerin sergilendiği bir açıkhava müzesini andırıyor. Akyarlar’a gelindiğinde koyların, vadilerin, tepelerin güzelliğine, ilginç sarkıt, dikit ve sütun yapılarıyla Akyarlar Mağarası da ekleniyor. Yazı ve Fotoğraf - Article and Photograph: Özgür Önder The gateway of Beydağları that opens up to the sea Every inch of the Antalya-Kemer road resembles an outdoor museum where natural beauties are displayed. Upon arrival at Akyarlar, the Akyarlar Cave becomes part of this amazing panorama with its intriguing stalactites, stalagmites and columns. 102 ANTALYA Temmuz / Ağustos - July / August 2013 B ir yanda Akdeniz’in engin mavilikleri, diğer yanda ise Beydağları’nın uçsuz bucaksız çam ormanları ve ormanın içinde uzanan Antalya-Kemer yolu. Geçilen her tünel, dönülen her viraj sonrası karşınıza çıkan koylar, vadiler, tepesinde kartalların uçtuğu zirveler. Antalya’nın dillere destan doğasını, muhteşem manzaralarla, tüm güzellikleriyle gözler önüne seren bir yol. Ve yine dönülen bir viraj sonrası Beydağları’nın denize dönük yüzünde sizi selamlayan, dağın yamacından denize kadar uzanan, küçük ama oluşumlarıyla etkileyici Akyarlar Mağarası. Yol çalışmaları sırasında bulundu Günümüzden 42 sene önce Antalya ile Kemer arasındaki ulaşımı daha da kolaylaştırmak için başladı yol çalışmaları. Mavinin yeşile harman olduğu kıyının hemen ardındaki dağlarda yürütülen bu çalışmalar, tarih boyunca sessiz sedasız varlığını sürdüren mağaranın gün yüzüne çıkmasını sağladı. Karayolları ekipleri tarafından bulunan mağaraya Akyarlar mevkiinde olması nedeniyle Akyarlar Mağarası ismi verildi. Doğa harikası mağaranın cazibesine kapılan ekipler, ilk olarak mağaranın girişini düzenledi. Ardından keşfetmek için derinliklerine doğru yol almaya başladı. Birbirinden ilginç sarkıt ve dikitlerin bulunduğu mağara içindeki yolculuğun yaklaşık 75 metre sonra denize ulaştığı keşfedildi. Sütunlar ziyaretçilerini girişte karşılıyor Konyaaltı ilçe merkezine 12 kilometre uzaklıkta bulunan Akyarlar Mağarası, girişinden başlayarak ilginç sarkıtlara ve dikitlere sahip. Toprağa karışan yağmur tanelerinin oluşturduğu bu sarkıt ve dikitler görülmeye değer. Kış aylarında yağışların başlamasıyla birlikte su zerrecikleri yeni sarkıtlar oluşturmaya devam ediyor. Mağaranın girişine yol kenarındaki merdiven ile ulaşılıyor. Yaklaşık 10 basamaklı merdivenin sonu O n one side, you will see the vast blues of the Mediterranean and on the other side, the pine forests in Beydağları and the Antalya- Kemer road which runs between the forests. After every tunnel you pass and every intersection, you will witness bays, valleys and peaks where eagles Küçük bir mağara olan Akyarlar, sarkıtların, dikitlerin ve sütunların ilginç yapısı ve denize açılan kapısıyla oldukça ilgi çekici. Akyarlar, which is a small cave, is worth seeing with its interesting stalactites, stalagmites and columns, as well as its gateway that opens up to the sea. hover over. A road that presents Antalya’s amazing nature… And there is Akyarlar Cave, a small but interesting cave that greets you on the side of Beydağları that overlooks the sea. Found during road constructions Works to improve transportation between Antalya and Kemer began 42 years ago and these works resulted in the discovery of this cave. The cave was named Akyarlar, since it was found in that region. Teams which were enchanted by the magnificence of the cave, first reorganized the entrance, and then went deeper into the cave to discover its characteristics. They discovered that they could reach the sea after 75 meters from the cave which had interesting stalactites and stalagmites. Columns greet visitors The cave, which is 12 kilometers from Konyaaltı center, has very interesting stalactites and stalagmites that start at the entrance. Drops begin forming new stalactites in the winter with the arrival of rain season. Access to the cave is via a ladder at the side of the road. The end of the 10 step ladder leads to the entrance of the cave. The cave greets its visitors with columns scattered the entrance. The depths of the cave are accessed through a narrow pathway where stalactites have turned into columns. At this point, the temperature becomes visibly cooler. No matter how hot it is outside, you can breathe some fresh air inside the cave. ANTALYA 103 Temmuz / Ağustos - July / August 2013 Sütunların arasından geçince dışarıdaki sıcak havanın yerini bıraktığı serinlik derin bir nefes almanızı sağlıyor Akyarlar’da. When you pass through the columns, the cool air inside the cave let’s you breathe some fresh air. mağaranın girişine açılıyor. Mağara, ziyaretçilerini girişteki salonun dört bir yanındaki sütunlar ile selamlıyor. Sütunların yanı başında bulunan tavandaki sarkıtlar ise ilginç şekilleri ile sanki ‘Ben de buradayım’ diyor. Mağaranın derinliklerine sarkıtların sütuna dönüştüğü dar bir geçitten gidiliyor. Bu noktadan geçtikten sonra dışarıdaki sıcak havaya rağmen ortamın serinliğini bir anda hissediyorsunuz. Dışarıda hava ne kadar sıcak olursa olsun Akyarlar Mağarası’nda rahat bir nefes alıyorsunuz. ve dikitlerden bol miktarda bulunuyor. Mağaranın sonu Akdeniz’e açılıyor ve büyüleyici bir dünyadan başka bir büyüleyici ortama adım atılıyor. Akyarlar Mağarası, Akdeniz’in mavi sularında serinlemek isteyenler için dünyada eşine benzerine Bir dünyadan başka bir dünyaya Sütunların arasından geçerek mağarada ilerlediğinizde derinliklerde sarkıtların devam ettiğini görüyorsunuz. Mağaranın orta bölümünde yer alan bir sütun oldukça ilginç bir görüntü oluşturuyor. Sanki mağaranın tavanının göçmemesi için mücadele ediyor. Mağaranın derinliklerinde giriş kısmındaki sarkıt 104 ANTALYA Temmuz / Ağustos - July / August 2013 zor rastlanır bir teklifte bulunuyor. Mağaranın yanındaki dik kayalıklar, aynı zamanda doğa sporları için de en ideal adreslerin arasında yer alıyor. Kayalıklar, özellikle kış aylarında kaya tırmanışçılarını ağırlıyor. Gateway to another world As you pass by columns and go further, you will see more stalactites. The column in the mid section of the cave is highly interesting. It I like the column is keeping the structure from caving in. Interesting stalactites, stalagmites and columns can be seen even in the depths of the cave. The end of the cave opens up to the Mediterranean and it feels like you have traveled between worlds. The steep cliffs near the cave are also ideal spots for nature sports. The cliffs host rock climbers during the winter. ANTALYA 105 Temmuz / Ağustos - July / August 2013 Çınar ağaçlarının gölgesinde *Beydağları’nın yamacındaki pınarın suları dereye dönüşmüş, coşkuyla az aşağıdaki vadiden Akdeniz’e akıyor. Derenin kenarında yükselen asırlık çınarlar, akıp giden suya ve zamana tanıklık ediyor. Su hayat veriyor vadiye ve vadinin içerisindeki Ulupınar’a. In the shadow of sycamore trees The waters of the creek at the slope of Beydağları flow into the Mediterranean from the valley below. The century old sycamore trees on the bank of the stream witness history. The stream gives life to the valley and to Ulupınar. 106 ANTALYA Temmuz / Ağustos - July / August 2013 S ıcak yaz günlerinin kendini iyiden iyiye hissettirmesiyle plajlar ve koylar Akdeniz’in mavi sularında serinlemek isteyen Antalyalılar ve tatil tercihini Antalya’dan yana kullanan turistlerle hınca hınç dolmuş durumda. Biz de bu sıcak yaz gününde serinlemek istiyoruz ve sabahın erken saatlerinde yine düşüyoruz yollara. Bu kez farklı olsun istiyoruz. Akdeniz’in sahilleri yerine doğa ile baş başa bir ortamda serin bir gün geçirmek istiyoruz. Hedefimizde Ulupınar var. Kaynak suları- nın gürüldeyerek Akdeniz’e aktığı, asırlık çınar ağaçlarının gölgesinin dört bir yana yayıldığı, kuşların ağaç dallarında özgürce ötüştüğü, derelerin üzerine kurulu tahta köşklerin kurulu olduğu Ulupınar… Mavi ile yeşilin arasında uzanan en keyifli yol Kent merkezinden çıkıyoruz ve sağımızdaki Beydağları ile solumuzdaki Akdeniz arasında uzanıp giden yolda ilerliyoruz. Tünektepe’yi, Topçam’ı, Çaltıcak’ı, Kargıcak’ı geride bırakarak yolumuza devam ediyoruz. Tüm koylar erken saatlerde dolmuş ve yine tüm mangallar erken saatlerde yakılmış. Çocuklar denizin tadını çıkartıyor, kumların üzerinde keyifle oynuyor. Onların mutluluklarıyla mutlu olup yolumuza devam ediyoruz. Virajı dönmemizle birlikte bu sahneler gözden kayboluyor. Kemer’i, Tekirova’yı geride bırakıp, Phaselis’i geçiyoruz. Etrafı ormanlarla çevrili bir yokuşu inince Ulupınar’a giden yol çıkıyor karşımıza. Kavşaktan sola dönüyoruz ve ağaçlarla kaplı bir yolun sonundaki Ulupınar’a ulaşıyoruz. A s summer is in full effect, the beaches are filled with locals and tourists who have chose Antalya for their vacation. We are dying for some cool air so we head out very early in the morning. We want a different location; instead of hitting the beach, we want to spend a day in nature. Our targeted destination is Ulupınar. It is a place where waters flow to the Mediterranean, sycamore trees cast shadows and birds fly freely. The most enjoyable road that runs between the blue and the green We exit the city center and continue along the road between Beydağları and the Mediterranean. We pass by Tünektepe, Topçam, Çaltıcak, and Kargıcak. The beaches are full even though it is still very early. Children are either swimming or playing in the sand. As we round the bend, this panorama disappears. We pass by Kemer and Tekirova and then Phaselis. After coming down from a slope surrounded by forests, we come to the road that leads to Ulupınar. We turn left from the intersection Plajlar serinlemek isteyenlerle dolup taşarken, doğayla baş başa, farklı bir ortamda gününü değerlendirmek isteyenler ise Ulupınar’ın yolunu tutuyor. While the beaches are filled with people who want to cool off, those who want to spend some quiet time in nature flock to Ulupınar. ANTALYA 107 Temmuz / Ağustos - July / August 2013 Dağın yamacındaki pınardan kaynayan sular derelere dönüşmüş, vadi boyunca coşkuyla Akdeniz’e akıyor. The waters from the creek at the slope of the mountain have turned into streams and are flowing to the Mediterranean. Derelerin üzerine kurulu ahşap köşkler Arabadan iner inmez bambaşka bir dünyaya geldiğimizi fark ediyoruz. Görmüyoruz ama su sesi kulaklarımızda yankılanıyor. Etrafımız en genci 100 yaşında olan çınar ağaçlarıyla kaplı. Beydağları’nın yamaçlarından kaynayan su, derelere dönüşmüş ve vadi boyunca akıp gidiyor. Su sesini bastıramıyor ama kuş sesleri de çalınıyor kulaklarımıza. Arabamızı park ettiğimiz noktadan ilerleyerek vadiye kurulu tesislere giriyoruz. Derelerin üzerine kurulu ahşap köşklere oturmuş kahvaltılarını yapan insanlar görüyoruz. Yabancı ziyaretçiler ellerinde oltaları derede balık avlıyor. Ördekler hiçbir şeye aldırmadan 108 ANTALYA buz gibi suda yüzüyor. Sudaki taşların arasına girmiş yengeçler çevreyi dikkatli bakışlarla izliyor. Su sesinin büyüleyici tınısı bir ziyaretçinin, oltasına takılan alabalığın coşkusuyla attığı çığlıkla bozuluyor. Süpriz Likya yolu Evden çıkmadan önce hava sıcaklığına bakmamanın üzüntüsü içerisindeyiz. Çünkü Ulupınar çok ama çok serin, ayrıca hiç nem yok. Derelerin üzerine kurulu ahşap köşklerin birisine yerleşiyoruz ve kahvaltımızı söylüyoruz. Kahvaltıyı beklerken ahşap köşkün altından geçen su, zaten serin olan ortamı daha da serinleştiriyor. Çınar ağaçlarını izlerken hayal alemine dalmaktan kendinizi alamı- Temmuz / Ağustos - July / August 2013 and get to our destination at the end of a road filled with trees. Wooden tables on the creek As soon as we step out of the car, we realize that we are in an entirely different world. We can’t see but hear the water. We are surrounded by century old sycamore trees. The waters of the creek at the slope of Beydağları flow into the Mediterranean from the valley below. We also hear birds chirping. We head towards the facility in the valley from the car park. We see people having breakfast at wooden tables on the creek. Foreign tourists are fishing. The ducks are swimming in the cold water, oblivious to what’s happening. Crabs that have hidden between rocks watch the scene carefully. The silence is only broken when a guest manages to catch a trout and shouts in excitement. The surprise Lycian road We are regretting to scan the weather before heading out because Ulupınar is indeed very cool and there is no humidity. We settle on one of the wooden benches and order our breakfast. As we wait for our breakfast, the water that runs under the wooden bench makes the weather even cooler. We can’t help but daydream while watching the sycamore trees. In the meantime, our breakfast, which includes various cheese, jams and butter, arrives. After drinking our coffee, we begin our walk among sycamore trees to discover Ulupınar. The waters have given life to Ulupınar. There are restaurants along the stream. There are people fishing for trout. We can actually see the fish in various parts of the stream. The place is covered in green and everyone, from locals to foreign tourists, is enjoying themselves. Colorful wild flowers have bloomed. We progress further. A sign that says Lycian Road points to the beaches of Yanartaş and Çıralı, seven kilometers from Ulupınar. After walking for a couple of minutes, we return to our table. An invitation from Ulupınar We start talking to Muhammet Akkelle, the owner of Tropik Restaurant, about Ulupınar. Muhammet Akkelle, who was born in Ulupınar ANTALYA 109 Temmuz / Ağustos - July / August 2013 yoruz. Bu esnada 20 çeşit yiyecekten oluşan kahvaltımız geliyor. Peynirler, reçeller, tereyağı vadideki köy halkı tarafından yapılmış. Afiyetle yiyoruz. Kahvemizi de içtikten sonra Ulupınar’ı keşfetmek için çınar ağaçlarının altında yürüyüşe çıkıyoruz. Gürüldeyerek akan su Ulupınar’a hayat vermiş. Akarsu boyunca restoranlar sıralanmış. Gölette alabalık tutanlar var. Derenin çeşitli noktalarında yüzen alabalıkları görüyoruz. Tüm restoranlarda Antalyalılar, yerli ve yabancı turistler doğanın tadını çıkartıyor. Her yer yemyeşil. Alabalıklar, kurbağalar, yengeçler vadinin renkleri. Ağaçlardan geri kalan noktalarda rengarenk kır çiçekleri açmış. Biraz daha derinlere ilerliyoruz. Likya Yolu’nu gösteren bir tabela Ulupınar’ın 7 kilo110 ANTALYA metre aşağısında yer alan Yanartaş ve Çıralı sahilini işaret ediyor. Şaşkınlığımız bir kat daha artıyor. Biraz dolaştıktan sonra tekrar ahşap köşkümüze geri dönüyoruz. Ulupınar’dan davet var Ulupınar’da misafir olduğumuz Tropik Restoran’ın sahibi Muhammet Akkelle ile Ulupınar üzerine sohbete başlıyoruz. Ulupınar’ın yerlisi olan ve 16 yıldır işletmecilik yapan Muhammet Akkelle, akarsu üzerindeki işletmelerin yaz-kış hizmet verdiğini kaydediyor. Ulupınar’da en güzel dönemin yaz ayları olduğunu belirten Akkelle, Beydağları’ndaki kaynaktan çıkan ve vadi boyunca Akdeniz’e akan suyun hiç kesilmediğini söylüyor. Antalya’ya göre Ulupınar’ın 7-8 derece Temmuz / Ağustos - July / August 2013 daha serin olduğunu belirtmeden de edemeyen Akkelle, doğa ile baş başa keyifli bir gün geçirmek isteyenleri Ulupınar’a davet ediyor. Akkelle yolu, Ulupınar’a düşenlere sabah saatlerinde köy kahvaltısı, öğlen ve akşam saatlerinde ise alabalık ile tandırın tadına bakmalarını öneriyor. Akkelle’den Ulupınar’daki ahşap evlerde konaklanabileceğini de öğreniyoruz. Derenin üzerindeki ahşap köşkümüzde dinlenip, Ulupınar’ı keşfettikten sonra dönüş için hazırlıklara başlıyoruz. Geri dönüyoruz ama aklımızın bir köşesinde Ulupınar’dan Yanartaş’a inen Likya Yolu var. and has been managing this restaurant for the past 16 years, says that the facilities here are open throughout the year. Akkelle, who points out that summer is the best time in Ulupınar, says that the water that comes from Beydağları and flows into the Mediterranean through the valley never stops. Akkelle, who adds that Ulupınar is 7-8 degrees cooler compared to Antalya, invites everyone who wishes to spend some alone time in nature to this spot. Akkelle advices guests to try the breakfast in the morning and trout for lunch and dinner. He also says that we can stay at one of the wooden kiosks in Ulupınar. After resting for a while in one of those, we are ready to head back. On the return journey, we are thinking about our next excursion; the Lycian Road that runs down to Yanartaş from Ulupınar. ANTALYA 111 Temmuz / Ağustos - July / August 2013 nilüfer yenilenmenin sembolü Dağların altında açtığı yollardan geçerek ovada yeniden yeryüzüne çıkan su, büyüleyici bir güzelliğe dönüşür Kırkgöz’de. Sayısız canlıya ev sahipliği yapan Kırkgöz, aynı zamanda Antalya’da nilüferlerin de tek yaşam alanıdır. Suyun üzerindeki yeşil yaprakların arasında beyaz yüzüyle boy gösterir nilüferler. Yazı / Article: Özgür Önder Fotoğraf / Photograph: Muhammet Dönmezer The symbol of rejuvenation: Water Lilly The water that passes though roads under the mountain and resurface at the plain, turns into an amazing beauty at Kırkgöz. Kırkgöz, which is home to countless species, is also the only place in Antalya that hosts water lilies. 112 ANTALYA Temmuz / Ağustos - July / August 2013 H eybetli dağlarda toprağın altına karışan su zerrecikleri, yeniden yeryüzüne çıkabilmek için sabırla oyuyor geçit vermez kayaları. Su, uzun yıllar boyu kararlılıkla verdiği mücadelenin sonunda dağın ovayla kucaklaştığı noktada, Kırkgöz’de yeniden çıkıyor yeryüzüne; hayat veriyor önünde uzanıp giden ovaya, ev sahipliği yaptığı çiçeklere, balıklara, böceklere, kuşlara ve daha birçok canlıya. Göçmen kuşların en güzel durağı, rengarenk kır çiçeklerinin yuvası Kırkgöz’de, başka bir yaşam daha filizleniyor. Sualtından gelen kökler, yüzeyde yeşil yapraklarının arasında açan bembeyaz nilüferlere dönüşüyor. Nilüferler Kırkgöz’de baharla birlikte açıyor ve sonbaharın sonlarına kadar güzelliklerini sergiliyor. Kırkgöz’ün büyüleyici güzeli Rengarenk kır çiçeklerinin hemen ardından başlayan gölün tüm kıyıları nilüfer çiçekleri ile kaplanıyor. Yaz aylarında tamamen açan nilüferler görsel bir şölen sunuyor. Kıyı boyunca attığınız her adımda suyun üzerinde açan bir nilüfer görüp bir kez daha tutkuyla bağlanıyorsunuz doğaya. Türkiye’de İstanbul, Bursa ve Abant Gölü’nde görmeye alışık olduğumuz nilüferler Antalya’da sadece Kırkgöz’de bulunuyor. Kırkgöz yalnız bu özelliğiyle bile farkını ortaya koyuyor. Doğal yaşam alanı Döşemealtı Ovası ile Toros Dağları’nın kucaklaştığı noktada, Antalya kent merke- D roplets which mix in with the dirt under the soil on grand mountains patiently carve the rocks in order to resurface. After a long and hard struggle, the water resurfaces in Kırkgöz, where the mountain meets the plain and gives life to the plain, flowers, bugs, birds and many other creatures. Another life sprouts in Kırkgöz, the home of colorful wild flowers and the most beautiful stopover of migrating birds. Roots that come out of the underwater in Kırkgöz turn into white water lilies between green leaves. Water lilies bloom in spring and showcase their beauty until the end of autumn. The magnificent beauty of Kırkgöz All the shores of the lake are covered with water lilies and these flowers which fully bloom in the summer, create a visual festival. You become passionately attached to nature every time you see another water lily in full blossom on the pond. Water lilies, which are common in Yüzlerce canlıya haya t veren Kırkgöz’de sualtından gelen kökler, yüzeyde yeşil yaprakların arasında açan beyaz nilüferlere dönüşür. Roots that come out of the underwater in Kırkgöz turn into white water lilies between green leaves. ANTALYA 113 Temmuz / Ağustos - July / August 2013 Doğal Sit Alanı olan Kırkgöz aynı zamanda göçmen kuşların Antalya’daki en önemli durağıdır. Kırkgöz, which is also a natural protected site, is the most important stopover of migrating birds in Antalya. Istanbul, Bursa and Abant Lake in Turkey, can only be seen in Kırkgöz in Antalya. Kırkgöz differentiates itself even with this characteristic. Natural preservation site Kırkgöz, which is located at the intersection point of Döşemealtı Plain and Taurus Mountains, 25 kilometers from Antalya city center, is a treasure of nature which needs to protected and kept alive. Kırkgöz, which is a rank one protected natural site, is home to many types of birds and plants. Catfish, crab, carp, small shrimp and cormorant are some of the species that live in the area. Kırkgöz is also an important site because it is along the migration route of birds. Kırkgöz Inn, the antique road and Karain Cave are other touristic assets near Kırkgöz. Kırkgöz and water lilies await you zinin 25 kilometre kuzeybatısında yer alan Kırkgöz, korunması ve yaşatılması gereken bir doğa hazinesi. Birinci Derece Doğal Sit Alanı olan Kırkgöz, çok sayıda kuş ve bitki türünü de bünyesinde barındırıyor. Yayın balığı, yengeç, sazan, küçük karides, meke ve karabatak gölde yaşayan canlılardan sadece bir kaçı. Kırkgöz, kuşların göç yolları üzerinde bulunması nedeniyle de önemli bir 114 ANTALYA doğal alan. Kırkgöz’ün yanı başındaki Kırkgöz Han, antik yol ve Karain Mağarası da bölgenin turizm açısından önemi değerleri. Kırkgöz ve nilüferler sizi bekliyor Doğa ile baş başa kalıp keyifli bir gün geçirmek istiyorsanız Kırkgöz tam aradığınız gibi bir yer. Kırkgöz kıyıları boyunca nilüferlerin eşlik edeceği yürüyüşte huzuru bulacaksınız. Suyun üzerin- Temmuz / Ağustos - July / August 2013 deki yaprakların arasında keşfettiğiniz her nilüferle mutluluğu yaşayacaksınız. Çekeceğiniz fotoğraflarla en güzel karenin hangisi olduğuna bir türlü karar veremeyeceksiniz. Henüz Kırkgöz’e gitmemişseniz, nilüferlerin büyüleyici güzelliğine şahit olmadıysanız, bu buluşmayı daha fazla ertelemeyin. İlk fırsatta Kırkgöz’e, nilüferlere gidin. If you want to spend some alone time in nature, Kırkgöz is your ideal spot. You will feel calm as you walk along the shore of the pond, accompanied by water lilies. You will feel happy every time you discover a water lily between leaves. You will take amazing pictures. If you’ve never been to Kırkgöz, don’t delay this amazing rendezvous. ANTALYA 115 Temmuz / Ağustos - July / August 2013 Beydağları’nın koynunda bir vaha Üç tarafı dağlarla çevrili ve kış aylarında tamamen karla dolan bir çukur; beyaz gelinliklerini giymişçesine. Baharda ise rengarenk kır çiçeklerinin açtığı, pınarların kaynadığı, tertemiz havasıyla Antalyalının nefes aldığı bir vaha. Burası Beydağları’nın en yüksek noktasının eteğindeki Kar Çukuru Yaylası… Yazı / Article - Fotoğraf / Photograph: Ömer Faruk Gülşen An oasis nestled inside Beydağları This is a pit surrounded by mountains on three sides which fills completely with snow during the winter. It is also an oasis in spring, where colorful wild flowers bloom. This is Kar Çukuru Plateau, on the outskirts of the highest peak of Bey Dağları… 116 ANTALYA Temmuz / Ağustos - July / August 2013 B eydağları’nın zirvesinde dört tepe ve arasında geniş bir çukur. Baharda rengârenk kır çiçeklerinin açtığı, kaynayan kar sularının hayat verdiği bir vaha. Kelebeklerin özgürce kanat çırptığı, kuşların ötüştüğü, Antalya’nın sıcak yaz günlerinde ahalinin nefes aldığı bir yayla; Kar Çukuru Yaylası… Antalya’nın batısında Beydağları’nın Bakırlı Dağ silsilesinin orta kısmında, Tunç Dağı’nın eteğinde bin 750 metre yüksekliktedir Kar Çukuru Yaylası. Adından da anlaşılacağı gibi kış aylarında dağların ortasındaki çukur karlarla dolar. Konyaaltı ilçesine bağlı Bahtılı köylülerinin yaylası olan Kar Çukuru, yaz aylarında da tertemiz ve serin havası ile Antalya’nın sıcak yaz günlerinde nefes aldığı bir noktadır. Kışın beyaza yazın yeşile bürünüyor Yüksekliği 2 bin 547 metre olan Tunç Dağı’nın güneyinde bulunan Kar Çukuru Yaylası’nın kuzeyinde 2 bin 422 metre yükseklikteki Eren Tepe, batısında 2 bin 547 metre yükseklikteki Bakırlı Dağ bulunur. Yaylanın doğu tarafı açıklıktır. Bu noktadan Antalya eşsiz manzarası ile görülmeye değerdir. Özellikle güneşin batışı ve gece manzarası doyumsuzdur. Antalya’da sıcak yaz günlerinin başlamasıyla birlikte Bahtılılar haziran ayının ilk günlerinde yaylaya göç ederler ve eylül ayı ortalarına kadar burada yaşamlarını sürdürürler. Büyükbaş ve küçükbaş hayvan yetiştiriciliğinin oldukça az olduğu yaylada halk bostanlarda sebze yetiştirir. Yaylada su kaynaklarının olması nedeniyle her yer yemyeşildir. Meyve ağaçlarının sayısı da her geçen gün artmaktadır. Rengarenk endemik çiçekler açıyor Kar Çukuru Yaylası, baharın gelmesiyle birlikte beyaz gelinliklerini çıkartır ve yeşile bürünür. Kar Çukuru Yaylası’nda yeniden kar yağışının başlayacağı kış aylarına kadar rengarenk kır çiçekleri açar. Endemik çiçeklerin yarattığı renk cümbüşü görülmeye değer- T his is a pit surrounded by mountains on three sides which fills completely with snow during the winter. It is also an oasis in spring, where colorful wild flowers bloom. Kar Çukuru Plateau is a place where butterflies roam freely and birds chirp. The plateau is located on the outskirts of Tunç Mountain at 1750 meters. The pit in between the mountains fills with snow during the winter. The plateau, which is the plateau frequented by the villagers of Bahtılı, is a spot where people breathe cool and fresh air during hot summer days. White in the winter and green in the summer The plateau is surrounded by Eren Tepe in the north, at 2422 meters and Bakırlı Mountain in the west, at 2547 meters. The eastern side of the plateau is open and watching Antalya from this spot is priceless. As Kar Çukuru Yaylası, Beydağları’nın en yüksek noktalarından Tunç Dağı’nın eteğinde. summer arrives, the people in the village of Bahtılı migrate to the plateau at the beginning of June and live there until mid September. People mostly grow vegetables. Dur to the abundance of water sources, the plateau is covered in lush greens. The number of fruit trees is increasing as of late. Colorful endemic flowers As spring comes, the plateau sheds its white color and is covered in green. Colorful wild flowers bloom in the plateau until it starts snowing again. The colorful panorama created by endemic flowers is worth seeing. To reach the plateau, which is 47 kilometers from the city center of Antalya, you turn west and pass by Çakırlar. After you pass by Akdamlar village and Geyikbayırı village, you reach Feslikan Plateau after a climb towards the mountains. After progressing towards the mountain across Feslikan Plateau, you will reach Kar Çukuru Plateau. Alakır Valley looks even more beautiful from Kar Çukuru Plateau. Center for nature sports The plateau is located on the outskirts of Tunç Mountain, one of the highest peaks of Beydağları. The plateau, which also has a view of Tahtalı Mountain ANTALYA 117 Temmuz / Ağustos - July / August 2013 dir. Antalya kent merkezine 47 kilometre uzaklıkta olan yaylaya ulaşmak için kent merkezinden batıya doğru yol alınır ve Çakırlar geçilir. Akdamlar köyü, Geyikbayırı köyü de geçilir ve dağlara doğru uzunca bir tırmanıştan sonra Feslikan Yaylasına varılır. Feslikan Yaylası’nın düzlüğünden karşıda görünen dağa doğru bir müddet ilerledikten sonra Kar Çukuru Yaylası’na varılır. Kar Çukuru Yaylası’ndan Alakır Vadisi ayrı bir güzel görülür. Doğa sporları merkezi Tahtalı Dağı’nın yanı sıra Elmalı Kızlar Sivrisi Dağı’nı da gören Tunç Dağı’nın eteğindeki Kar Çukuru Yaylası, aynı zamanda doğa sporları için ideal bir parkurdur. Özellikle kış aylarında dağcılar yaylaya gelerek, karla kaplı Tunç Dağı’na tırmanış gerçekleştirirler. Yayla, doğa fotoğrafçıları, dağ bisikletçileri, doğa yürüyüşçüleri ve kuş gözlemcilerinin de uğrak noktasıdır. Ekolojik yapısı ile bir başka güzel olan yayla mutla görülmesi gereken bir yerdir. and Elmalı Kızlar Sivrisi Mountain, is an ideal spot for nature sports. Climbers frequent the plateau during the winter and climb the snow covered Tunç Mountain. Kar Çukuru Plateau is a hot spot for nature sports enthusiasts, photographers and ornithologists. The plateau is a must see with its ecologic structure. Antalya’yı kuş bakışı gören Kar Çukuru Yaylası, doğa sporları ile ilgilenenlerin, fotoğrafçıların, kuş gözlemcilerinin de uğrak noktası. Kar Çukuru Plateau is a hot spot for nature sports enthusiasts, photographers and ornithologists. 118 ANTALYA Temmuz / Ağustos - July / August 2013 ANTALYA 119 Temmuz / Ağustos - July / August 2013 Gençlerin futbol şöleni FIFA’nın Dünya Kupası’ndan sonra en büyük organizasyonu olan U 20 Dünya Kupası, genç futbolcuların hünerlerini sergilediği maçlarla şölen havasında geçti. Antalya Valisi Sebahattin Öztürk, FIFA U 20 Dünya Kupası’na ev sahipliği yapmaktan büyük mutluluk duyduğunu söyledi. The youth football festival The U20 World Championship, which is FIFA’s biggest organization after the World Cup, was where young footballers showcased their talents. The Governor of Antalya Sebahattin Öztürk said that he was very happy to be hosting the event. D ünyanın en iyi genç futbolcularını bir araya getiren ve geleceğin futbol yıldızlarını vitrine sunan FIFA U 20 Dünya Kupası, şölen havasında, kıyasıya mücadelenin sergilendiği maçlarla gerçekleşti. Dünyanın farklı noktalarındaki 24 ülkeden Türkiye’ye gelen genç futbolcular, İstanbul, Trabzon, Rize, Gaziantep, Kayseri ve Bursa’nın yanı sıra Antalya’da da hünerlerini sergiledi. İngiltere, Irak, Mısır ve Şili’den oluşan E Grubu maçları, Türk turizminin başkenti Antalya’da, Akdeniz Üniversitesi Stadyumu’nda oynandı. Nefes kesen mücadelelere sahne olan maçlar, Antalyalıların yanı sıra stada gelen yerli ve yabancı misafirlerce de ilgiyle izlendi. TRT ve Euro Sport’tan canlı yayınlanan maçlar, gençlerin futbol şölenini dünyaya sunma120 ANTALYA nın yanı sıra Antalya’nın tanıtımına da olumlu katkı sağladı. Genç futbolcular sahada kupayı kazanma mücadelesi verirken, Antalya Valisi Sebahattin Öztürk, Türkiye Futbol Federasyonu (TFF) Başkanı Yıldırım Demirören’in ev sahipliği yaptığı FIFA U 20 Dünya Kupası Resmi Yemeği’ne katıldı. Kaleiçi’ndeki yemeğe Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Abdurrahman Arıcı, Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Prof. Dr. Mustafa Akaydın, İl Emniyet Müdürü Mustafa Sağlam, TFF Vekili Servet Yardımcı, TFF Antalya Bölge Müdürü Cansel Çevikol, FIFA Asbaşkanı Jim Boyce katıldı. Antalya Valisi Sebahattin Öztürk, U 20 Dünya Kupası maçlarına ev sahibi yapmaktan duyduğu memnuniyeti dile getirdi. Temmuz / Ağustos - July / August 2013 T he FIFA U20 World Championship, which brings young footballers together and gives the world a chance to see fresh talent, was the stage of fierce competition and colorful events. Young players from 24 countries showcased their talents in İstanbul, Trabzon, Rize, Gaziantep, Kayseri, Bursa and Antalya. Matches in Group E, which included Britain, Iraq, Egypt and Chile, were played at the Akdeniz University Stadium in Antalya. The games attracted a lot of attention from locals and tourists. Games that were televised live on TRT and Euro Sport contributed to the advertising of Antalya. While teams competed on the field, the Governor of Antalya Sebahattin Öztürk attended the official gala dinner of the organization, hosted by the President of the Turkish Football Federation Yıldırım Demirören. The dinner, which took place in Kaleiçi, was also attended by Deputy Minister of Culture and Tourism Abdurrahman Arıcı, Antalya Metropolitan Municipality Chief Magistrate Prof. Dr. Mustafa Akaydın, City Police Commissioner Mustafa Sağlam, TFF member Servet Yardımcı, TFF Antalya Regional Manager Cansel Çevikol and FIFA Vice President Jim Boyce. The Governor of Antalya Sebahattin Öztürk said that he was very happy to be hosting the event. A l anya da D al ga S ör f l ü G ünl er Derneğimizin Batı Akdeniz Kalkınma Ajansı (BAKA)’nın 2012 yılı Alternatif Turizmin Geliştirilmesi Mali Destek Programı kapsamında sunduğu TR61/12/TRZMK/0040 başvuru kodlu “Alanya’da Dalga Sörflü Günler” Projesi hibe almaya hak kazanmıştır. Alanya Belediyesi’nin iştirakçi olarak destek verdiği projemizle; iklimi, deniz suyu sıcaklıkları ve dalga hareketlerinin Kasım, Aralık aylarında da dalga sörfü sporuna elverişli olması ve kış döneminde de dalga sörfünün yapılabilmesi imkanı ile turizmi mevsimsel özelliğinden çıkarıp, sezonu uzatarak Alanya’da turizm sezonunun 12 aya yayılması, bölgemizde turizmin çeşitlendirilmesi ve dalga sörfü sporu yoluyla tanıtımının yapılması amaçlanmıştır. Bu amaçları gerçekleştirmek için dalga sörf merkezi oluşturulması, ekipmanlarının alınması, yerli dalga sörfü sporcuların eğitilmesi, yerli ve yabancı dalga sörfü sporcuları, yerli ve yabancı üniversite-lise öğrencileri ile her yaştan ilgi duyan yerli ve yabancı ziyaretçilerin dalga sörfü sporuna katılımlarını ve bu sporun eğitimler ve yaygınlaştırma ile sürdürülebilirliğini de sağlamak hedeflenmiştir. Ekim ayında kapanan turizm sezonunun uzatılması, bu dönemde açık tesislerde bir doluluk hareketi yaşanması, Alanya’ya yerli ve yabancı dalga sörfü sporcusunun gelmesi ve Alanya’da dalga sörfü ile ilgilenen sporcu sayısının artmasını sağlamak proje ile beklediğimiz sonuçlar arasındadır. International Surfing Association (ISA)’dan eğitmen davet edilerek dünyada bu sporu uygulayan okullardan gerekli bilgilerin temini, eğitimler ve beraberinde Dalgalarla Dans Aktivite Günleri adıyla etkinliklerin düzenlenmesi ile tanıtım ve duyuruların yapılması proje kapsamında yürütülecek temel faaliyetlerdir. Projemizin uzun vadede katkı sağlayacağını düşündüğümüz genel amaçlar ise ülkemizin spor yoluyla tanıtımına tercih edilirliğine, ülkemizde dalga sörfü mevzuatının oluşmasına, Türkiye Dalga Sörfü Federasyonu kurulmasına, ülkemizde uluslararası nitelikte antrenör, hakem ve lisanslı sporcuların yetiştirilmesine, Türkiye’de dalga sörfü sporunun bilinirliği ve gelişimine, rekabetin arttırılmasına katkıda bulunmak şeklindedir. ANTALYA 121 Temmuz / Ağustos - July / August 2013 Real Madrid Antalya’yı tercih etti Dünyanın en ünlü futbol takımı Real Madrid’in eğitim organizasyonlarını yöneten Real Madrid Foundation, Mardan Palace’a geliyor. Real Madrid chose Antalya The Real Madrid Foundation, which organizes Real Madrid’s educational organizations, is coming to Mardan Palace. A ntalya’nın en yeni otellerinden olan ve modern bir spor kompleksine sahip olan Mardan Palace, dünyanın en büyük futbol takımlarından Real Madrid’in eğitim organizasyonlarını yöneten Real Madrid Foundation’a ev sahipliği yapıyor. Antalya’da yaz kampı düzenleyecek olan Real Madrid Foundation, İspanyol alt yapı antrenörlerinin eşliğinde geleceğin başarılı futbolcu adaylarına teknik eğitim verecek. Futbolcu adayları tecrübeli antrenörlerden tekniğin yanı sıra her sporcuda olması gereken saygı, tolerans, alçak gönüllülük, gayret etmek, emek, liderlik, özdenetim, arkadaşlık, dayanışma ve takım çalışması gibi değerlerin eğitimini de alacak. 15 Temmuz’da başlayacak olan yaz kampı 7 Eylül’de sona erecek. Futbolcu yetiştirmeyi de amaçlıyorlar Real Madrid Foundation’a ev sahipliği yapacak olan Mardan Palace Hotel’in Genel Müdürü Çetin Pehlivan, yaz kampında İspanyol devinin uyguladığı benzersiz antrenman tekniklerinin ve bu dev markayı yaratan değerlerin gençlerle paylaşılacağını açıkladı. Organizasyonun Türk futboluna uzun 122 ANTALYA vadede oyuncu yetiştirmek üzere planlanan klinik eğitimleri ve futbol akademisi projelerinin de başlangıcı mahiyetinde olduğunu kaydeden Genel Müdür Pehlivan, “Dünyanın futboldaki en büyük markasının, Türkiye’de gerçekleştireceği yaz kampı için, futbola meraklı tüm gençleri bekliyoruz. Bu büyük organizasyona ev sahipliği yaptığımız için çok mutluyuz” diye konuştu. Temmuz / Ağustos - July / August 2013 M ardan Palace, one of the newest hotels in Antalya which has a modern sports complex, is hosting The Real Madrid Foundation, which organizes Real Madrid’s educational organizations. The foundation, which will be organizing a summer camp in Antalya, will be providing technical training for successful future stars under the tutelage of Spanish trainers. In addition to technical training, young footballers will receive training in respect, tolerance, humility, stamina, effort, leadership, friendship and team work. The camp will begin on July 15 and end on September 7. Aiming to find new talents The manager of Mardan Palace Çetin Pehlivan stated that they would be sharing the amazing training techniques applied by the world famous club and the values of Real Madrid with young footballers. Pehlivan, who pointed out that camp would constitute as a star for football academy projects, said, “We are inviting all young footballers to the summer camp organized by the world’s biggest brand in football. We are very happy to be hosting this important organization” ANTALYA 123 Temmuz / Ağustos - July / August 2013 Alanya’da triatlon coşkusu Türkiye’ye triatlon sporunu sevdiren Alanya, 14-16 Haziran tarihleri arasında düzenlenen 2013 ETU Avrupa Triatlon Şampiyonası’na ev sahipliği yaptı. 40 ülkeden gelen bin 500 sporcu Alanya’nın mavi sularında yüzdü, kıyılarında bisiklete binip koştu. A ntalya’nın gözde turizm merkezi Alanya, 14 - 16 Haziran tarihleri arasında 40 ülkeden bin 500 sporcunun katıldığı 2013 ETU Avrupa Triatlon Şampiyonası’na ev sahipliği yaptı. Sporcular; Alanya’nın mavi sularında yüzüp, eşsiz bir doğal güzelliğe sahip kıyılarında koştu ve bisiklete bindi. Oldukça zorlu bir spor dalı olan triatlon, sporcuların denizde ve karada sergilediği insanüstü performanslarla renkli görüntülere sahne oldu. Toplam 3 gün boyunca triatlon coşkusuna ev sahipliği yapan Alanya’nın önemli bir tatil merkezi olmanın yanı sıra sportif etkinlikler için de avantajlı bir yapıya sahip olduğu bir kez daha gözler önüne serildi. Triathlon in Alanya Alanya, which made Turkey love triathlon, hosted the 2013 ETU European Triathlon Championship on June 14-16. 1500 sportsmen from 40 countries swam in the blue waters of Alanya, rode their bikes and ran on the shores. A Türkiye’ye triatlonu sevdiren ilçe Alanya’da 23 yıldır düzenlenen ve Türkiye’de triatlon sporunun yaygınlaşmasına büyük katkı sağlayan organizasyon bu yıl ilk defa 2013 ETU Avrupa Triatlon Şampiyonası ölçeğinde yapıldı. Sporcu ve antrenörlerin yanı sıra dünyanın dört bir yanından basın mensuplarının da takip ettiği şampiyonayı, Avrupa Triatlon Federasyon Başkanları ve ETU Yönetim Kurulu üyeleri de izledi. Şampiyona14 Haziran Cuma günü olimpik mesafede başladı. Ardından junior 124 ANTALYA bayanlar ve elit bayanlar yarışı gerçekleşti. Yarışlar, 15 Haziran Cumartesi günü ise sprint mesafe, açık sprint mesafe, junior erkekler ve elit erkekler kategorilerinde gerçekleşti. Şampiyona, 16 Haziran günü elit takım yarışları ile sona erdi. Temmuz / Ağustos - July / August 2013 lanya, a popular touristic destination in Antalya, hosted the 2013 ETU European Triathlon Championship on June 14-16, which was attended by 1500 sportsmen from 40 countries. Sportsmen swam in the blue waters of Alanya, rode their bikes and ran on the shores. Triathlon, which is a very difficult sport, was the setting of colorful and exciting events while sportsmen did their best on land and sea. The three day event proved that Alanya is also an ideal spot for sports activities in addition to being an excellent vacation spot. The borough that made Turkey love triathlon The organization, which is being organized for the past 23 years in Alanya, was organized on an international scale for the first time this year. The event was also followed by foreign press, the presidents of European triathlon federations and executive board members of ETU. The championship began on June 14 on the Olympic distance then junior ladies and elite ladies competed. The next day, sprint, open sprint, junior men and elite men competitions were organized. ANTALYA 125 Temmuz / Ağustos - July / August 2013 126 ANTALYA Temmuz / Ağustos - July / August 2013 Hayallerin gerçeğe döndüğü yer Türk Hava Kurumu (THK) Antalya Şubesi, yamaç paraşütü, paraşüt, planör ve model uçak kursları ile gökyüzü tutkunlarının hayallerini gerçeğe dönüştürüyor. Karain Havaalanı’nda bu yıl ikincisi düzenlenen Uluslararası Jet Motor Model Uçak Festivali ile de havacılığın gelişmesini sağlıyor. M Where dreams come true The Turkish Aviation Institute’s (THK) Antalya Branch makes dreams come true for flying enthusiasts with the workshops it opens regarding paragliding, parachute, glider and model plane. The International Jet Motor Model Plane Festival, organized for the second time this year at Karain Airport, helps develop the aviation sector. İ nsanoğlu tarih boyunca hep kuşlar gibi kanatlanıp havalanmayı, gökyüzünde süzülüp uçmayı hayal etti. Gelişen bilgi ve birikimi sayesinde icat ettiği hava taşıtlarıyla da bunu başardı. Hava taşıtlarının gelişmesiyle birlikte insanoğlunun gökyüzüne, uçmaya olan ilgi si her zamankinden daha çok arttı. Türk Hava Kurumu da (THK),Türk halkının uçmaya, gökyüzüne olan özlemine gerçekleştirdiği faaliyetlerle karşılık verdi. Türk Hava Kurumu (THK) Antalya Şubesi de yıl boyu açtığı kurslar ve düzenlediği etkinliklerle Antalyalıyı gökyüzüyle buluşturdu. Bu yönde yıl boyu uzaktan kumandalı model uçak, paraşütle atlama, yamaç paraşütü kursları açtı. Hünerlerini sergilediler Türk Hava Kurumu (THK) Antalya Şubesi, Antalyalıların havacılığa olan ilgisini artırmak için verdiği eğitimlerin yanı sıra Karain Havaalanı’nda bir de festival düzenledi. Karain Havaalanı’nda bu yıl ikincisi düzenlenen Uluslararası Jet Motor Model Uçak Festivali, Antalya’nın ve Türkiye’nin yanı sıra dünyanın farklı ülkelerinden gelen havacılık meraklılarını buluşturdu. Türkiye, Almanya, İsviçre’den gelen 13 pilot, uzaktan kumandalı uçakla- ankind always dreamed of flying and gliding through air. Finally, thanks to advanced technology, planes were invented. As aeronautical vehicles advanced, people became obsessed with flying. The dreams of Turkish people were realized with the establishment of the Turkish Aviation Institute. The Turkish Aviation Institute’s (THK) Antalya Branch made dreams come true for flying enthusiasts with the workshops it opened regarding paragliding, parachute, glider and model plane. Exhibiting the talent The Turkish Aviation Institute’s (THK) Antalya Branch, in addition to training people in the field, also organized a festival at Karain Airport to increase interest in aeronautics. The International Jet Motor Model Plane Festival, which was organized for the second time this year, was the meeting place of aviation enthusiasts from all over the world. 13 pilots from Turkey, Germany and Switzerland showcased their talents with remotely controlled model ANTALYA 127 Temmuz / Ağustos - July / August 2013 Uzaktan kumandalı model uçakların usta pilotların elinde gösteri uçuşları yaptığı festival, Antalyalıların ilgisini çekti. The shows of remotely controlled model planes during the festival attracted a lot of attention from locals. rı ile hünerlerini sergiledi. Gerçek uçakların yaptığı manevraları uzaktan kumandalı uçaklarıyla gerçekleştiren pilotlar, katılımcılara keyifli anlar yaşattı. Uzaktan kumandalı model uçakların yanı sıra festivalde paraşütçüler ve ünlü akrobasi pilotu Ali İsmet Öztürk de gösteri uçuşu yaptı. Yerli jet motorlu model uçak Festivalde Türkiye Motor Sanayi A.Ş. tarafından üretilen yüzde yüz yerli jet motoru da görücüye çıktı. Pilot, Türk mühendisler tarafından yapılan jet motorun 128 ANTALYA takılı olduğu model uçağı başarıyla uçurdu. Pilotun yerli jet motorlu uçakla gerçekleştirdiği akrobasi hareketleri seyircilerin coşkusunu bir kat daha artırdı. Festival gün boyu renkli görüntülere sahne olurken, gelecek yıllarda daha dolu bir program için etkinliğin hemen ardından harekete geçildi. Öte yandan yamaç paraşütü, paraşütle atlama, model uçak kursları için başvurular bekleniyor. Önümüzdeki aylarda Antalya’ya gelecek olan motorlu planörle de kurs verilecek. Model uçak kursu ise eylül ayında başlayacak. Temmuz / Ağustos - July / August 2013 planes. Pilots, who managed to make their model planes maneuver like actual planes, shoed the crowd a really good time. In addition, parachutists and famous acrobatic pilot Ali İsmet Öztürk put on excellent shows. A model plane with a domestic jet motor The domestic jet motor, manufactured by Türkiye Motor Sanayi A.Ş., was also showcased at the festival. The pilot successfully piloted the plane which ran on the jet motor designed by Turkish engineers. The pilot also jazzed up the crowd with acrobatic moves. The festival was filled with colorful activities and the program of next year’s festival is already being scheduled. In the meantime, the institution is awaiting applications for paragliding, parachuting and model plane workshops. The model plane workshop will be opened in September while gliders will be available next month. ANTALYA 129 Temmuz / Ağustos - July / August 2013 Odun kömürüyle gelen lezzet Yazı / Article - Fotoğraf / Photograph: Özgür Önder The taste that comes with charcoal A ntalya, et yemeklerinden deniz mahsullerine, sebze yemeklerinden baklagillere kadar geniş bir yemek kültürüne sahip. Asırlar boyu bu topraklarda süregelen yaşamın şekillendirdiği mutfak kültürü, aynı zamanda kentte yarım asırdan fazla zamandır faaliyet gösteren restoranların özel yemekleriyle de zenginleşiyor. Bu restoranlar Antalya’nın yemek kültürünü geliştirmenin yanı sıra sundukları özel lezzetleri ile adlarını özdeşleştiriyor. Kömürde kızarmış piliciyle ünü kent sınırlarının dışına taşan Parlak Restoran gibi. 1960 yılından bu yana tadı damaklarda Mustafa Parlak tarafından 1954 yılında kurulan ve bugün oğlu Güray Parlak tarafından yönetilen Parlak Restoran, zengin menüsünün yanı sıra kömürde kızarmış pilici ile ünlü. Parlak Restoran’ın usta aşçıları tadı damaklarda kalan kızarmış pilici titiz bir çalışmanın sonunda müşte130 ANTALYA Temmuz / Ağustos - July / August 2013 rilerine sunuyor. Özenli bir şekilde temizlenen piliç, günün erken saatlerinde tuzlu suya yatırılıyor. Yaklaşık 3–4 saat tuzlu suda bekletilen piliç, ardından şişe dizilip pişirme aşamasına hazır hale getiriliyor. Daha önceden yakılmış ve köz haline gelmiş kömürün üzerinde pişiriliyor. Pişirme esnasında pilicin yanmaması için şiş 1 saat boyunca düzenli bir şekilde çevriliyor. Ayrıca pilicin yanmaması için köz haline dönmüş kömürün üzeri bilinçli olarak külle kaplanıyor. Bu pilicin en büyük lezzet sırlarından biri de sadece ve sadece meşe ya da palamut odunundan yapılmış kömürde pişirilmesi. Famous since 1960 A ntalya has a rich gastronomy culture that includes meat dishes, sea food, vegetables and legumes. The gastronomy culture of the geography that stretches from the peaks of the Taurus Mountains all the Servis meyhane pilavıyla way to the shore of MediBir saat boyunca meşe ya da terranean becomes richer palamut odunundan yapılan thanks to the restaurants kömürde çevrilerek pişiriin the city center. These len piliç, yanında meyhane restaurants, in addition to pilavı, domates, roka, nane improving the city’s cuisine, ve maydanozla servis ediliyor. also become famous for Nar gibi kızarmış pilicin tadı their specialties, such as damaklarda kalıyor. Parlak Restaurant. The restaurant, which was established by Mustafa Parlak in 1954 and managed by his son Güray Parlak today, is famous for its rich menu and roasted chicken. The chefs at the restaurant serve the chicken after careful preparations. The chicken, which is cleaned thoroughly, is immersed in salted water in the morning. After 3-4 hours, the chicken is skewered and roasted over charcoal. During roasting, the chicken is rotated continuously for an hour. The charcoal is covered in ash to stop the chicken from burning. The chickens are only roasted over charcoal fire made from oak wood. Served with rice The chicken, which is cooked for an hour, is served with a special rice, tomato, arugula, mint and parsley. slı Marka a s E e t t e z z Le e et döner seçenekle v baton piliç riyle... ANTALYA 131 Akdeniz Organize Sanayi Bölgesi Akdeniz Bulvarı No:2 Antalya Temmuz / Ağustos - July / August 2013 Tel: +90 242 258 18 80 - Fax: +90 242 258 18 85 - www.esasligrup.com.tr Kültür Sanat Bülteni - Culture – Art Bulletın Antalya Büyükşehir Belediyesi Ücretsiz Açıkhava Sineması Antalya Metropolitan Municipality Outdoor Cinema- Free Admittance Tarih- Date 05.07.2013 10.07.2013 12.07.2013 17.07.2013 18.07.2013 19.07.2013 24.07.2013 25.07.2013 28.07.2013 31.07.2013 Yer- Venue Etkinlik- Event Kaleiçi Anfi Tiyatro Film Gösterimi (Movie): Mediterraano (Kaleiçi Amphitheatre) Koyaaltı Plajı 11 Numara Film Gösterimi (Movie): Çalgı Çengi (Konyaaltı Beach) Kaleiçi Anfi Tiyatro Film Gösterimi (Movie): Rembetiko (Kaleiçi Amphitheatre) Koyaaltı Plajı 11 Numara Film Gösterimi (Movie): Gişe Memuru (Konyaaltı Beach) Lara Beach Film Gösterimi (Movie): Eşkıya Kaleiçi Anfi Tiyatro Film Gösterimi (Movie): Akıl Oyunları (Mind Games) (Kaleiçi Amphitheatre) Koyaaltı Plajı 11 Numara Film Gösterimi (Movie): Köyden İndim Şehre (Konyaaltı Beach) Lara Beach Film Gösterimi (Movie): Gişe Memuru Kaleiçi Anfi Tiyatro Film Gösterimi (Movie): Hotel Ruanda (Hotel Rwanda) (Kaleiçi Amphitheatre) Koyaaltı Plajı 11 Numara Film Gösterimi (Movie): Gülen Gözler (Konyaaltı Beach) Uluslararası Kum Heykel Festivali - International Sand Sculpture Festival Lara Beach Ekim ayı sonuna kadar her gün, gece saatlerine kadar açık. (Open until end of October) Sergi - Exhibition Tarih - Date 20.06.2013 – 27.07.2013 11.07.2013-20.07.2013 01.08.2013-10.08.2013 11.08.2013-20.08.2013 Yer - Venue Fikret Otyam Sanat Galerisi Fikret Otyam Art Gallery) Antalya Müzesi Sergi Salonu (Antalya Museum) Antalya Müzesi Sergi Salonu (Antalya Museum) Antalya Müzesi Sergi Salonu (Antalya Museum) Etkinlik - Event Tufan Dağıstanlı Seramik Sergisi (Tufan Dağıstanlı Ceramic Exhibition) Mevhibe Şahinler Resim Sergisi (Mevhibe Şahinler Art Exhibition) Erhan Kaçar-Deniz Atalay Resim Sergisi (Erhan Kaçar – Deniz Atalay Art Exhibition) Serap Dedeoğlu-Ülker Gümüş Resim Sergisi (Serap Dedeoğlu-Ülker Gümüş Art Exhibition Gezi – Kamp / Tour- Camp Tarih - Date 03.07.2013 – 04.07.2013 132 ANTALYA Yer - Place Patara Temmuz / Ağustos - July / August 2013 Etkinlik - Event TODOSK Kampı (TODOSK Camp) ANTALYA 133 Temmuz / Ağustos - July / August 2013 INFO İtfaiye / Fire Department Acil Servis / Medical Emergency Service Trafik / Traffic Polis İmdat / Police Department Jandarma / Gendarmerie Orman Yangını / Forest Fires ANTALYA MERKEZ / CENTER Valilik / Governorship Turizmden Sorumlu Vali Yardımcısı / Deputy Governor for Tourism İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü / Provincial Culture & Tourism Directorate Antalya Büyükşehir Belediyesi / Antalya Metropolitan Municipality İl Emniyet Müdürlüğü / Provincial Security Directorate İl Emniyet Müdürlüğü Pasaport Şubesi / Provincial Security Directorate Passport Department Antalya Eğitim ve Araştırma Hastanesi / Antalya Training And Research Hospital Akdeniz Turistik Otelciler Birliği (AKTOB) / Mediterranean Association of Touristic Hoteliers DHMİ Santral / Central AKSEKİ Kaymakamlık / District Governorship Belediye / Municipality İlçe Emniyet / District Security Directorate İlçe Jandarma / District Gendarmerie Devlet Hastanesi / State Hospital 110 112 154 155 156 177 (242) 243 97 91 (242) 243 97 98 (242) 249 50 00 (242) 345 41 00 (242) 227 96 00 (242) 249 44 00 (242) 321 59 26 (242) 330 30 30 (242) 678 10 21 (242) 678 10 08 (242) 678 22 28 (242) 678 10 25 (242) 678 10 29 (242) 426 30 52 (242) 426 30 49 (242) 426 26 77 (242) 426 30 32 ALANYA Kaymakamlık / District Governorship Belediye / Municipality İlçe Emniyet / District Security Directorate İlçe Jandarma / District Gendarmerie Devlet Hastanesi / State Hospital (242) 512 57 17 (242) 513 21 11 (242) 511 23 12 (242) 513 10 09 (242) 513 48 41 ANTALYA Temmuz / Ağustos - July / August 2013 (242) 513 12 40 (242) 511 94 98 (242) 514 34 74 DEMRE Kaymakamlık / District Governorship Jandarma / Gendarmerie Sahil Güvenlik / Coast Guard Emniyet Amirliği / Security Chief Office Belediye / Municipality Devlet Hastanesi / State Hospital (242) 871 53 53 (242) 871 51 89 (242) 874 42 28 (242) 871 42 21 (242) 871 50 51 (242) 872 16 10 DÖŞEMEALTI Kaymakamlık / District Governorship Belediye / Municipality İlçe Emniyet / District Security Directorate İlçe Jandarma / District Gendarmerie (242) 421 44 41 (242) 421 30 55 (242) 421 27 56 (242) 421 30 07 ELMALI Kaymakamlık / District Governorship Belediye / Municipality İlçe Emniyet / District Security Directorate İlçe Jandarma / District Gendarmerie Devlet Hastanesi / State Hospital (242) 618 10 08 (242) 618 67 01 (242) 618 62 51 (242) 618 63 01 (242) 618 83 00 FİNİKE Kaymakamlık / District Governorship Belediye / Municipality İlçe Emniyet / District Security Directorate İlçe Jandarma / District Gendarmerie Devlet Hastanesi / State Hospital (242) 855 10 05 (242) 855 13 92 (242) 855 10 21 (242) 855 10 07 (242) 855 20 00 GAZİPAŞA Kaymakamlık / District Governorship Belediye / Municipality İlçe Emniyet / District Security Directorate İlçe Jandarma / District Gendarmerie Devlet Hastanesi / State Hospital (242) 572 28 84 (242) 572 10 13 (242) 572 50 14 (242) 572 10 15 (242) 572 15 62 GÜNDOĞMUŞ Kaymakamlık / District Governorship Belediye / Municipality İlçe Emniyet / District Security Directorate İlçe Jandarma / District Gendarmerie (242) 781 20 06 (242) 781 20 11 (242) 781 21 88 (242) 781 20 14 (242) 247 76 60 AKSU Kaymakamlık / District Governorship Belediye / Municipality İlçe Emniyet / District Security Directorate İlçe Jandarma / District Gendarmerie 134 Turizm Danışma / Tourism Information Liman Başkanlığı / Port Authority Alanya Turistik İşletmeciler Derneği ALTİD / Alanya Touristic Hoteliers Association İBRADI Kaymakamlık / District Governorship Belediye / Municipality İlçe Emniyet / District Security Directorate İlçe Jandarma / District Gendarmerie (242) 691 22 94 (242) 691 20 04 (242) 691 23 01 (242) 691 20 15 KAŞ Kaymakamlık / District Governorship Belediye / Municipality İlçe Emniyet / District Security Directorate İlçe Jandarma / District Gendarmerie Devlet Hastanesi / State Hospital Kaş Turizm Danışma (242) 836 10 04 (242) 836 10 99 (242) 836 10 24 (242) 871 51 89 (242) 836 32 15 (242) 836 12 38 KEMER Kaymakamlık / District Governorship Belediye / Municipality İlçe Emniyet / District Security Directorate İlçe Jandarma / District Gendarmerie Devlet Hastanesi / State Hospital Liman Başkanlığı / Port Authority Turizm Danışma / Tourism Information (242) 814 44 81 (242) 814 15 03 (242) 814 15 46 (242) 814 10 16 (242) 814 15 50 (242) 814 52 62 (242) 814 11 12 KEPEZ Kaymakamlık / District Governorship Belediye / Municipality İlçe Emniyet / District Security Directorate İlçe Jandarma / District Gendarmerie (242) 335 41 11 (242) 310 58 58 (242) 344 44 75 (242) 221 28 02 KONYAALTI Kaymakamlık / District Governorship Belediye / Municipality İlçe Emniyet / District Security Directorate İlçe Jandarma / District Gendarmerie (242) 229 94 90 (242) 245 55 00 (242) 229 63 81 (242) 238 22 07 KORKUTELİ Kaymakamlık / District Governorship Belediye / Municipality İlçe Emniyet / District Security Directorate İlçe Jandarma / District Gendarmerie Devlet Hastanesi / State Hospital (242) 643 60 01 (242) 643 60 11 (242) 643 22 38 (242) 643 62 60 (242) 643 64 44 KUMLUCA Kaymakamlık / District Governorship Belediye / Municipality İlçe Emniyet / District Security Directorate İlçe Jandarma / District Gendarmerie Devlet Hastanesi / State Hospital (242) 887 10 01 (242) 887 27 00 (242) 887 73 00 (242) 887 10 05 (242) 887 14 80 MANAVGAT Kaymakamlık / District Governorship Belediye / Municipality İlçe Emniyet / District Security Directorate İlçe Jandarma / District Gendarmerie Devlet Hastanesi / State Hospital Turizm Danışma / Tourism Information (242) 746 10 04 (242) 746 10 82 (242) 746 30 44 (242) 746 10 06 (242) 746 44 80 (242) 753 12 65 MURATPAŞA Kaymakamlık / District Governorship Belediye / Municipality İlçe Emniyet / District Security Directorate (242) 244 75 50 (242) 324 46 46 (242) 243 90 68 SERİK Kaymakamlık / District Governorship Belediye / Municipality İlçe Emniyet / District Security Directorate İlçe Jandarma / District Gendarmerie Devlet Hastanesi / State Hospital (242) 722 10 04 (242) 722 19 70 (242) 722 10 88 (242) 722 10 08 (242) 722 13 40 SANAT GALERİLERİ / ART GALLERIES Devlet Güzel Sanatlar Galerisi / State Fine Arts Gallery (242) 248 70 76 Büyükşehir Belediyesi Atatürk Kültür ve Sanat Evi – Kütüphane / Metropolitan Municipality Atatürk Culture and Art House– Library (242) 243 15 43 Muratpaşa Belediyesi Aydın Kanza Sanat Galerisi / Muratpaşa Municipality Aydın Kanza Art Gallery (242) 248 48 93 AKM Sanat Galerisi / AKM Art Gallery (242) 238 54 44 Büyükşehir Belediyesi Karikatür Sokağı - Sanat Galerisi / Metropolitan Municipality Comics Street - Art Gallery (242) 249 54 00 Olbia Sanat Galerisi / Olbia Art Gallery (242) 310 21 92 ANSAN Sanat Galerisi / ANSAN Art Gallery (242) 248 00 08 Orkun - Ozan Sanat Galerisi / Orkun - Ozan Art Gallery (242) 248 38 52 Salih Yön Sanat Galerisi / Salih Yön Art Gallery (242) 313 19 13 2000 Plaza Sanat Galerisi/2000 Plaza Art Gallery (242) 312 48 69 Haşim İşcan Kültür Merkezi Sergi Salonu / Haşim İşcan Cultural Centre Exhibition Hall (242) 247 87 27 Büyükşehir Belediyesi Yenimahalle Semt Evi Sergi Salonu / Metropolitan Municipality Yenimahalle District House Exhibition Hall (242) 325 91 31 Antalya Müzesi Sergi Salonu / Antalya Museum Exhibition Hall (242) 238 56 88 AHK Sanat Galerisi / AHK Art Gallery (242) 316 53 00 Desti Sanat Galerisi / Desti Art Gallery (242) 311 40 82 Sezen Sanat Merkezi / Sezen Art Center (242) 322 77 23 Mimarlar Odası Sanat Galerisi / Chamber of Architects Art Gallery (242) 237 86 94 Fırçakeş Sanat Evi / Fırçakeş Art House (242) 247 62 37 Lara Sanatevi / Lara Art House (242) 248 87 70 Fuat Ali Koç Atölyesi / Fuat Ali Koç Workshop (242) 244 37 26 Tömer Sanat Galerisi / Tömer Art Gallery (242) 312 50 14 Bohem Sanat Galerisi / Bohemia Art Gallery (242) 243 84 77 MÜZELER VE ÖNERİLEN DİĞER GEZİ MEKANLARI Antalya Müzesi / Antalya Museum (242) 238 56 88 Alanya Müzesi / Alanya Museum (242) 513 12 28 Side Müzesi / Side Museum (242) 753 10 06 Atatürk Evi Müzesi / Museum of Atatürk’s House (242) 241 15 27 Suna İnan Kıraç Kaleiçi Müzesi / Suna Inan Kıraç Kaleiçi Museum ( 242) 243 42 74 Minicity (242) 230 46 30 Elmalı Müzesi (242) 618 44 42 Alanya Atatürk Evi (242) 513 32 54 Oyuncak Müzesi (242) 248 49 33-34 Antalya Akvaryum (0242) 245 65 65 Kum Heykeller (Mayıs - Ekim Dönemi) / Sand Sculptures (May - October) ANTALYA 135 Temmuz / Ağustos - July / August 2013 ANTALYA GUIDE MAXXROYAL GOLF & SPA HOTEL Iskele Mevkii Belek 07505 Belek -ANTALYA Tel: +90 (242) 715 3800 Çağri Merkezi: +90 (242) 444 62 99 callcenter@maxxroyal.com www.maxxroyal.com RAMADA RESORT LARA Kemerağzı Mevkii Tesisler Cd. Lara-Aksu / ANTALYA Tel: +90 (242) 352 33 33 info@3kgrouphotels.com www.3kgrouphotels.com INTOURIST THE MAXIM RESORT HOTEL Atatürk Bulvarı 07980 Kemer / Antalya / Türkiye Tel: +90 (242) 814 70 00 Faks: +90 (242) 814 70 70 info@themaximhotels.com FRAPORT IC İÇTAŞ ANTALYA AIRPORT 07230 Antalya - TÜRKİYE Tel: +90 (242) 444 7 423 Faks: +90 (242) 3303648 info@icfairports.com www.aytport.com NET MAĞAZA DUTY FREE İŞLETMECILIĞI VE TICARET A.Ş. Antalya Havalimanı 1.Dış Hatlar Terminali Tel: +90 (242) 330 35 63 Fax: +90 (242) 330 35 62 www.netnuancedf.com ÖZDİLEK ALIŞVERİŞ MERKEZİ Fabrikalar Mah. Fikri Erten Cd.No:2 Kepez - ANTALYA Tel : +90 242 334 33 99 Fax : +90 242 34 33 60 www.ozdilekpark.com OLYMPOS TELEFERİK Fajos A.Ş. Tahtalı 2365 m. Pk.96 Tekirova - Kemer 07995 ANTALYA Tel: +90 242 242 22 52 www.olymposteleferik.com ANTALYA ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ Antalya-Burdur Karayolu 26. Km Tel: +90 242 258 11 00 Pbx Faks: +90 242 258 11 04 akorsan@antalyaosb.org.tr www.antalyaosb.org.tr ADOPEN Organize Sanayi Bölgesi 2. Etap ANTALYA Tel: 444 24 24 Fab. Tel: +90 242 258 18 00 www.adopen.com GRAND AKCA OTEL Yat Limanı Karşısı Selinus Plajı Gazipaşa-Antalya Tel: +90 (242) 572 25 72 +90 (352) 221 43 44 Fax: +90 (242) 572 25 55 www.grandakca.com OTİ HOLDİNG Barbaros Mahallesi, Serik Cd. No:217 Aksu / Antalya Tel: +90 (242) 310 00 00 Faks: +90 (242) 310 83 00 info@otiholding.com www.otiholding.com ÇELEBI MARINA Liman Mah. Liman 2. Cd. No:40 07130 Antalya - Türkiye Tel: +90 (242) 259 3 259 Faks : +90 (242) 259 10 10 info@celebimarina.com www.celebimarina.com.tr TAN TUR TOURİSM & TRAVEL Mehmetçik Mah. Erbaş İşhanı 1242 Sk. No:7 ANTALYA Tel: +90 (242) 310 30 00 Faks: +90 (242)462 18 37 info@tantur.com.tr www.tantur.com.tr ÖZEL MEMORIAL HASTANESİ Zafer Mahallesi Beyazıt Cd. No.91 Kepez / ANTALYA Tel: +90 242 444 7 888 www.memorial.com.tr SEVGİ HASTANESİ Antalta Cd. Eski Side Kavşağı Manavgat - ANTALYA Tel: +90 242 746 55 99 Fax: +90 242 742 83 53 info@sevgihospital.com www.sevgihospital.com ANTALYA KÜLTÜR VE TURİZM DERGİSİ’NE SİZ DE ABONE OLUN ! YILLIK ABONELİK 90 TL YURTDIŞI ABONELİK 270 TL Tarih: / / 20.......... ADI SOYADI ADIMA FATURA EDİNİZ ŞİRKET ADINA FATURA EDİNİZ KURUMU GÖREVİ ADRESİ ŞEHİR ÜLKE E-MAIL POSTA KODU TELEFON VERGİ DAİRESİ FAX VERGİ NO .........Yıllık abonelik bedeli olan............................TL yi Halk Bankası Alsancak Şb. Kod. 0731 Hesap No.10260253 RK Renkli Kalem Medya Yapım Turizm Reklam Paz. Tic. Ltd. Şti. hesabına havale ettim. Not : Lütfen havale dekontunuzu doldurduğunuz abone formu ile birlikte aşağıdaki faks numarasına gönderiniz. ABONE TELEFON 136 ANTALYA (0232) 463 75 40 Temmuz / Ağustos - July / August 2013 ABONE FAX (0232) 421 92 24 E-MAİL bilgi@renklikalem.com.tr turizmi yeniden şekillendiriyoruz üstelik daha yeni başladık... Kuruluşumuzun ikinci yılında Türkiye’nin en büyük *500 şirketi arasına girmemizi sağlayan tüm müşterilerimize, iş ortaklarımıza ve çalışanlarımıza teşekkür ederiz. turizmin geleceği www.iati.com.tr *Fortune dergisi Temmuz 2013 araştırmasına göre IATI Türkiye’nin en büyük 444. şirketi, turizm kategorisinde ise en hızlı büyüyen şirkettir.