ADO-CRP - WinWorld
Transkript
ADO-CRP - WinWorld
ADO-CRP ROTO PAKPEN KALE YILDIZPEN YEM 14 Roto Genel Müdürü Artuğ Özeren “Roto Daha da Güçlenerek Yoluna Devam Edecek” Y aklaşık altı ay önce Roto Türkiye Genel Müdürlüğü görevine getirilen Artuğ Özeren ile 2010 yılı değerlendirmeleri ve 2011 yılı öngörüleriyle ilgili bir söyleşi gerçekleştirdik. Henüz kısa bir süredir görevinin başında olmasına rağmen, yerinde tespitleriyle görüşlerini ifade eden Özeren, Roto için 2010 yılını şöyle değerlendirdi: “2010 yılı Roto yönetiminde bayrağı devraldığım yıldı. Yılın ortasından sonra göreve geldim. Dönüp baktığımızda Roto’nun 2010 yılını 2009 yılına göre büyüyerek tamamladığını görüyoruz. Yönetim değişikliğinin hem iç ve dış pazarda hem partnerlerimiz, hem de müşterilerimiz anlamında enteresan bir yıl olduğunu düşünüyorum. 2010’da Roto’nun kurumsallık çizgisinin ne kadar kalın ve prensipli olduğunu gördük. Yönetim değişikliği olduğu süreçte bir süre “Ülkemizin talihsizliği, sektörün çok fazla temeli olmayan, hızla büyümüş ve ne yazık ki gecekondu mantığı ile çoğalmış birçok firmadan oluşuyor olmasıdır. Geçmişleri olmadığı gibi geleceklerini de biraz riskli görüyorum. Birkaçının bir araya gelerek üretim yapması gereken firmaların, münferit ve saldırgan bir şekilde sektörde var olması, sektöre karşı birtakım güvensizlikler yaratıyor.” genel müdür olmamasına rağmen çok disiplinli ve özverili şekilde çalışmalarını sürdürdü. Bu dönemde Nürnberg fuarına bayilerimizle birlikte katıldık. Akabinde Macaristan ve Avusturya ziyaretleriyle, yeni müşterilerimizi Roto dünyasına lanse etmek gibi bir pazarlama misyonunu yerine getirdik. Bunun dışında yeni partnerler edindik. Mevcut pazardaki durumuzu güçlendirmek adına yeni adımlar attık ve 2010’da bu anlamda başarılı olduğumuza inanıyoruz. Roto’nun geçmişten gelen sistemini baştan aşağı yenilemek durumundayız. Satışlar ve kârlılık anlamında Roto biraz daha yukarılara geldi. 2011’deki hedefimizi bunu %40 civarında yukarı çekmek olacak. İnşaat pazarı ne olursa olsun ben her zaman büyümeden yanayım.” 2010 yılında üretimini gerçekleştirdiğiniz ürünler nelerdir ve bu ürünlerin sektördeki yeri nedir? Roto olarak ülkeye ithal ürünler getiren ve pazara ağırlıklı olarak çift açılım sunan bir firmayız. Satışımızın büyük kısmı da zaten çift açılım grubunda oldu. Roto kol PİMAŞ CAM ODA 16 grubu da pazarda oldukça iddialı olduğumuz bir ürünümüz. Aynı zamanda alüminyum aksesuarları konusunda da oldukça ciddi oranlarda satışlarımız var. 2011 yılı hedefleriniz nelerdir? Daha dinamik, alışılagelmişin dışında bir Roto hedefliyoruz. Bunu hem satış ekibi, hem hizmet anlamında söylüyorum. Daha fazla sahada olan, herkes tarafından görülen etkin bir Roto’nun başarısı için çalışacağız. Roto’nun global politikasının içersinde bir agresiflik var. Bunu Türkiye pazarının gerçeklerine göre düzenleyip, hayata geçireceğiz. Sektörün geleceğinin nasıl olacağını düşünüyorsunuz? Türkiye’deki pencere sektörü hem alüminyum, hem PVC, hem de ahşap anlamında Almanya’dan sonraki en büyük pazar konumunda. Ülkemizin talihsizliği, sektörün çok fazla temeli olmayan, hızla büyümüş ve ne yazık ki gecekondu mantığı ile çoğalmış birçok firmadan oluşuyor olmasıdır. Geçmişleri olmadığı gibi geleceklerini de biraz riskli görüyorum. Birkaçının bir araya gelerek üretim yapması gereken firmaların, münferit ve saldırgan bir şekilde sektörde var olması, sektöre karşı birtakım güvensizlikler yaratıyor. Gerek Türkiye’de gerek çevre ülkelerde, pencere sektörü yüksek potansiyel vaat eden bir sektör. Bu sektörde gelecek var. Ama onun dışında sektörde hak ettiği yere gelememiş olan bir alüminyum var. Önümüzdeki yıllarda alüminyuma gereken ilginin gösterileceğinden eminim. Son olarak iletmek istediğiniz bir mesajınız var mı? Roto bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da güçlenerek, yolunda yürümeye devam edecek. 2010 yılındaki bu yönetim değişikliği bazı kişilerin kafasında birtakım soru işaretleri oluşturmuş olabilir. Bu durum, piyasada bunca el değiştiren ya da kapanan firma varken, Roto’da mı sorusunu akıllara getirmiş olabilir. Hatta Almanlar geldikleri gibi dönüyorlar mı sorusu hala var. Ama vermek istediğim temel mesaj şudur; Roto Türkiye’de ve dünyada var olmaya bundan sonra da devam edecek. Yeni ve büyük yatırımlarımızda çalışmalarımızı sürdüreceğiz. İkinci mesajımız, yıllardır bizimle çalışan ya da çalışmak isteyen herkes, bize ulaşmaya ve güvenmeye devam etsin biz onlara ulaşıp, taleplerini karşılayana kadar. Üçüncü mesajım ise, kimse, pazar her ne kadar fiyat odaklı olsa da, en ucuzunu almak gibi bir arayış içerisine girmesin. Bence en kaliteli ürünü en uygun fiyata almaları çok daha önemli. Roto çizgisini her zaman prensipleriyle sürdüren bir firma. Vereceğim son mesaj da şu; piyasadaki anlamsız, anlık fiyat baskılarına kesinlikle karşılık vermeyecek ve rakip olarak görmeyeceğiz. Bizimle birlikte hareket eden partnerlerimizin sürekli en yüksek kaliteyi ve servisi alacaklarından emin olmalarını istiyorum. “Roto is going on its way with gaining power” Artuğ Özeren, who has started as General Manager with Roto Frank 6 months ago, told us their goals for 2011 and middle term plans. özçelik yasis yasis 20 Özçelik Makine Satış Müdürü Feyza Özçelik “Entegre Tesis Anlamında Dünyanın Önde Gelen Üreticilerinden Biriyiz” M akine Sistemlerindeki Son Gelişmeler konulu araştırma dosyamızla ilgili sorularımızı yanıtlayan Özçelik Makine Satış Müdürü Feyza Özçelik, sohbetimiz sırasında firmaları ve sektörle ilgili bilgiler de verdi: Hangi alanlara yönelik makineler üretiyorsunuz? Kapı ve Pencereleri sektöründe plastik, alüminyum ve ahşap profilleri işleyen makineleri, 1980 yılından beri üretiyoruz. Üretimini yaptığınız makineler hakkında bilgi ver misiniz? Özçelik Makine’nin şu an kesim, kopya freze-su tahliye, kertme freze, PVC kaynak, PVC temizleme, vidalama, alüminyum pres, ahşap işleme ve işleme hatları olarak 9 ana grupta, 42 değişik model makinesi ve bunlara yardımcı 7 farklı model aksesuarı bulunmaktadır. Bunların 8 modeli portatif, elle taşınabilen makinelerdir. Ürettiğimiz ürünlerde kalite ve estetiği önemsiyoruz. Sağlam olması ve kullanıcının rahat çalışması tasarımlarımızda öncelik verdiğimiz unsurlardır. Ürün çeşitle- rimiz içinde en fazla makine, kesim grubuna ait olmakla birlikte, şu an en son çıkan ürünümüz ORBIT CNC model ismi ile temizleme işlemi yapan hattır. Bunun daha gelişmiş hali ile profil üzerinde tüm işlemleri otomatik yapabilen Modüler olarak düşündüğümüz İşleme Merkezi tabir edilen yeni bir hattı da bitirmek üzereyiz. Alüminyum işleme konusunda ürettiğimiz APEX-II modelimiz çift kafa alüminyum köşe presi olarak yaklaşık iki yıldır satış listemizdedir. Bununla birlikte şu an test aşamasına gelen dört kafa alüminyum köşe presimiz de APEX-IV olarak çok yakında müşterilerimiz ile buluşacaktır. Ayrıca portatif makine serimizde radyal kesim makinemizi de 2011 yılı başlarında satışa sunmayı planlıyoruz. Yani kısacası bahsettiğimiz ürün yelpazesine 2011 yılı içinde birkaç GEMINI-V Otomatik Dijital Önden Çıkma Çift Kafa kesim Makinesi esenpen 22 ORION-II Y Otomatik Yüzey Temizlemeli Çift Kafa Kaynak Makinesi APEX-II Otomatik Hidrolik Çift Kafa Alüminyum Köşe Presi yeni ürünü daha ilave edeceğiz. Satış ve satış sonrası hizmetleriniz hakkında bilgi verir misiniz? 2011 yılı için satış politikamızda ORBIT e-CNC 2 Eksenli CNC Kontrollü Otomatik PVC Köşe ve Yüzey Temizleme Makinesi yenilikler mevcut. Hem bu yenilikleri duyurmak, hem de 30. yılımızı kutlamak vesilesiyle, 18 Aralık’ta Türkiye çapında bir bayi toplantısı düzenledik. Yeni politikamızla hedefimiz, bayilerimizin ve müşterilerimizin memnuniyetini en yüksek seviyede tutmaktır. Bunun için, müşteri odaklı olan üretim ve satış eğitimlerimize, bu eğitimleri genişleterek devam ediyoruz. Müşteri önerilerini, şikâyet ve taleplerini göz önünde bulundurarak, müşterilerimize nasıl daha iyi ürün sağlayabiliriz, taleplerini nasıl en iyi şekilde karşılayabiliriz ve nasıl en iyi şekilde satış sonrası hizmet sunabiliriz sorularını kendimize yönelterek, ürünlerimiz ve hizmetlerimiz üzerinde iyileştirmeler yaparak, en hızlı şekilde müşterilerimize sunuyoruz. Biliniyor ki, Özçelik Türkiye’de çok geniş bir servis ağına sahip. Ürünlerimizin hepsi zaten 2 yıl garantili. Olası bir durumda, garanti süresi içinde veya dışında tüm Türkiye’ye en fazla 48 saat içinde servis hizmeti sunabiliyoruz. Makine ve teknoloji üretiminde ülkemizin ve şirketinizin dünyadaki yeri hakkında ne düşünüyorsunuz? Ülkemiz makine üretimi bakımından çevresinde en önemli ülke oldu. Dünya liginde de kalite ve üretim potansiyeli bakımından zannederim önemli bir yere sahip. Üretmenin yanında bunu satmanın da önemli olduğu gerçeğinden yola çıkarak, Türk makine sektörü dünyanın her yerinde görülebiliyor. Fuarlarda olsun, bayilikler düzeyinde, servis ağları konusunda birçok yeni ve güzel gelişmeleri görebiliyoruz. Dünya ile bütünleşmiş bir ticaret, günümüzün son teknolojilerinin tanımamızı, ürünlere adapte etmemizi, geliştirmemizi sağlıyor. Hem fiyat olarak, hem de kalite anlamında ürünlerimiz makul düzeylerde olduğu için rekabet gücümüzde artmış oluyor. Özçelik olarak biz üretim hatlarımızda makine ve ekipman olarak en son teknolojileri kullanıyoruz. Tesisimiz sektöründe entegre tesis anlamında dünyanın önde gelen üreticilerinden biridir. Bu sayede üretim gücümüzün oldukça fazla olduğunu söyleyebiliriz. Son olarak okuyucularımıza iletmek istediğiniz bir mesaj veya ön plana çıkarmak istediğiniz bir konu var mı? Yeni bir yıla başlıyoruz. 2011 yılının herkese sağlık, huzur ve hayırlı kazançlar getirmesini dilerim. yapıpen kaban kaban 26 Roto Genel Müdürü Artuğ Özeren “Roto’nun Türkiye Pazarındaki Gücünü Artıracağız” R oto Genel Müdürü Artuğ Özeren ile gerçekleştirdiğimiz bu ilk röportajımızda kendisini tanıtmasını istedik. Roto’yla ilgili hedeflerini de sorduğumuz Artuğ Özeren, Roto’nun sektördeki yeri ve Roto’nun farkı gibi konularda da görüşlerini bildirdi: Kısaca kendinizi tanıtır mısınız? 1971 İstanbul doğumluyum ama bütün hayatım İzmir’de geçti diyebilirim. 9 Eylül Üniversitesi makine mühendisliği bölümü mezunuyum. Daha sonra İngiltere’de iş idaresi mastırı yaptım. Dolayısıyla mühendislik mesleği bilinçli olarak geri planda kaldı. Satış pazarlama gibi konularda çalışmak istediğim için bunun üzerine gittim. Şu anda da doğru yerde olduğuma inanıyorum. Daha önce hangi görevlerde bulundunuz? İlk ciddi kariyer adımım Sabancı Holding’de başladı. Brisa Bridgestone’da pazarlama uzmanı olarak işe başladım. 6,5 sene pazarlama yaptıktan sonra, radikal bir kararla otomotiv sektöründen inşaat sektörüne geçtim. 4,5 sene kadar elektrik malzemeleri konusunda hizmet veren bir firmada Türkiye satış müdürlüğü görevini yaptım. Tam o esnada yine inşaat sektöründe faaliyet gösteren bir Alman firmasına beni satış müdürü olarak atadılar. Pencere sektöründen farklı bir firmaydı, o firmada satış müdürüyken kısa bir süre sonra genel müdür oldum. Roto’ya geçişimde uzun ama oldukça keyifli bir süreçti. Mart ayında Roto ile görüşmelere başladım. Uzun mülakatlar sonucunda göreve getirildim ve 1 Ağustos itibariyle Roto Türkiye’deki görevime başladım. Roto’nun bugünkü durumunu nasıl değerlendiriyorsunuz? Roto marka değeri çok yüksek olan güçlü ve tüm dünyada bilinen bir firma. Türkiye’de 15. dünyada ise, 75 yılını kutlayan bir marka. Dolayısıyla geçmiş 15 yılda başarılı işlere imza atmış bir şirket. Bu bir bayrak yarışıdır. Önceki mevkidaşımdan görevi devraldım ve olanı sürdürmekle birlikte bazı ritüelleri değiştirerek, üzerine bazı yenilikleri inşa etmek amacıyla yola çıktım. 2010 ve 2011 yılıyla birlikte Roto bazı agresif politikalar izliyor. Türkiye’yi belli merkezlerin ortasına konumlandırmak gibi de bir strateji var. Bunlar bir anda olacak şeyler değil tabi. Sektördeki yerini her zaman en üst seviyede tutmak ve daha da yukarı çekmek amacıyla buradayım. Roto’yu rakiplerinden ayıran özellikler nelerdir? Her şeyden önce marka değeri Roto’yu rakiplerinden farklı kılıyor. Prensipli duruşu, bazı düsturlarından ödün vermemesi, esnememesi ve çizgisinden sapmaması diğer önemli özelliklerinden. Roto’daki hedeflerinizden bahseder misiniz? Roto, benim değerlendirmeme göre %30 Ar-Ge, %30 satış pazarlama ve %40’ta lojistik başarı şirketi. Ürünü doğru zamanda yerine ulaştırdığınızda başarılı sayılırsınız. Gelişen ve büyüyen Roto ve pazar ihtiyaçları karşısında artık buradaki depo potansiyelimiz müşterilerimize cevap vermez oldu. İlk icraatım ne olacak diye sorarsınız, 2011 yılından şuankinden en az 4-5 kat büyük lojistik merkezine, benim tabirimle ‘toplam çözüm merkezine’ taşınmak istiyoruz. 3000-3500m2’lik bir depo ve 500metrekrelik bir ofis ve showroom düzeni sağlayarak, yine Anadolu yakasında tamamen akıllı sevkiyat, akıllı planlama, akıllı lojistik olacağı, verimliliğin ön planda olduğu bir 2011 bizi bekliyor. Bununla birlikte müşteri memnuniyetimizi artırmak için de elimizden gelen gayreti göstereceğiz. AKSU BIÇAK 28 Trioka Yapı Elemanları Şirket Müdürü Gonca Demirci “Katlanır Sineklik Sistemlerinde Kendimize Rakip Görmüyoruz” rioka Yapı Elemanları Şirket Müdürü Gonca Demirci, kendisiyle gerçekleştirdiğimiz röportajımızda araştırma konumuz olan 2010 yılı değerlendirmesi ve 2011 yılı öngörüleriyle ilgili sorularımızı yanıtladı: Firmanız açısından 2010 yılını değerlendirir misiniz? 2010 yılı firmamız için verimli bir yıldı. Hedeflerimizin tamamına ulaştık ve bundan aldığımız cesaretle yeni hedeflerimize doğru yol almış bulunmaktayız. Firmamız bildiğiniz üzere 2010 yılının Mayıs ayında hizmet vermeye başladı. Geçen bu 6 aylık dönem bizim için hazırlık aşamasıydı ki bu dönemde beklediğimizden fazla olumlu sonuçlar aldık. T “Bizim ana ürünümüz olan katlanır sineklikte rekabet her geçen gün artmaktadır. Tabi rekabet artınca otomatik olarak fiyat ve buna bağlı olarak kalite de düşmektedir. TRIOKA olarak kendimize bu konuda rakip görmediğimiz için kalitemizden ve fiyatımızdan ödün vermeyeceğiz. Bunun yanında ürünlerimiz ve kalitemizin daha fazla tanıtmak için satış pazarlama ağımızı genişletiyoruz.” 2010 yılında üretimini gerçekleştirdiğiniz ürünler nelerdir ve bu ürünlerin sektördeki yeri nedir? Bizim ana ürünümüz olan katlanır sineklikte rekabet her geçen gün artmaktadır. Tabi rekabet artınca otomatik olarak fiyat ve buna bağlı olarak kalite de düşmektedir. TRIOKA olarak kendimize bu konuda rakip görmediğimiz için kalitemizden ve fiyatımızdan ödün vermeyeceğiz. Bunun yanında ürünlerimiz ve kalitemizin daha fazla tanıtmak için satış pazarlama ağımızı genişletiyoruz. Diğer ürünlerde de pazara yeni girdiğimiz için aynı oranda satış ve pazarlamaya öncelik vereceğiz. 2011 yılı hedefleriniz nelerdir? 2011 yılında şu an satışta olan katlanır sineklik tülünün bir değişiğini yani düz sineklik tülünü pazarda sunmayı planlıyoruz. Bununla beraber duşakabin aksesuarları, cam cephe elemanları ve ofis bölme sistemleri ile çeşitliliğimizi artırıyoruz. Bunun yanında Mart ayında gerçekleşecek olan fuara katılarak ürünlerimize gelen talepleri daha rahat bir şekilde değerlendirmeyi düşünüyoruz. 2011 yılında hedeflediğimiz pazar her zaman söylediğim gibi dış pazar. Tabii ki iç pazardaki payımızı da artırmayı hedefliyoruz. Şu anda Lübnan ve Mısır’da bizden ürün talep eden firmalar arasından yapmış olduğumuz seçimlere göre ihracatımızı yapmış bulunmaktayız. Diğer Arap ülkeleri ile de sıkı gö- PLASTHERM 30 rüşmeler içersinde olup, en kısa zamanda iş birliğine başlayacağız. 2011 yılında ürün yelpazemizde yenilikler tabi ki olacak. Öncelikle fiyatta alternatif yaratmak için şu anda satışta olan katlanır tülümüze ek olarak yeni bir katlanır tülü pazara sunacağız. Bunun yanında yine daha önce söylediğim düz sineklik tülü, ofis bölme sistemleri, cam cephe elemanları duşakabin sistem elemanları ile ürün yelpazemize ilavelerde bulunacağız. Sektörün geleceğinin nasıl olacağını düşünüyorsunuz? Sektörün artık başarının gereklerini her geçen gün biraz daha kavradığını ve yerine getirdiğini düşünüyorum. Başarı için öncelikle kaliteli ürün gerekir. Kaliteli ürün talep görür. Talep gören ürün ise, rekabeti getirir. Her zaman söylediğim gibi biz özellikle katlanır sineklikte hiçbir firma ile rekabet içinde değiliz. Bildiğiniz gibi ürünün markası, tescili, faydalı model belgesi firmamıza ait ve taklit edildiği takdirde gerekli yasal işlemler yapılmaktadır. Son olarak okuyucularımıza iletmek istediğiniz bir mesajınız var mı? Röportaj için Winworld dergisine teşekkür eder, 2011 yılının herkes için güzel bir yıl olmasını dilerim. KARPEN 32 Adokapı Satış Şefi Necmi Bütün “2011’de Yeniliklere Devam Edeceğiz” 2 010 yılının firmaları için oldukça iyi bir yıl olduğunu ifade eden Adokapı Satış Şefi Necmi Bütün, 2011’de de bu gelişmelerin yaşanacağını söyledi. Kendisiyle görüşmemizde araştırma konumuzla ilgili sorularımızı yanıtlayan Bütün, firmalarının 2010 yılını şu sözleriyle değerlendirdi: “2010 yılı firmamız için çok verimli bir yıl oldu. Beklenti ve hedeflerimize ulaştığımız, gelecekle ilgili yeni planlar yaptığımız bir yıldı. 2010 Yılı baharında yeni bir model üretimi ile ürün gamına farklı bir konsepte ve özellikte olan ADO 1100 serisini kattık. Bayi sayımız geçen yıllara göre daha da artırdık. Bu konudaki çalışmalarımızı tüm Türkiye bazında sürdürmekteyiz. Aynı zamanda yurtdışında da bayilikler oluşturmaktayız. Sonuç olarak 2010 yılı firmamız için iyi bir yıldı diyebilirim.” “2010 yılı firmamız için çok verimli bir yıl oldu. Beklenti ve hedeflerimize ulaştığımız, gelecekle ilgili yeni planlar yaptığımız bir yıldı. 2010 yılı baharında yeni bir model üretimi ile ürün gamına farklı bir konsepte ve özellikte olan ADO 1100 serisini kattık. Bayi sayımız geçen yıllara göre daha da artırdık. Bu konudaki çalışmalarımızı tüm Türkiye bazında sürdürmekteyiz. Aynı zamanda yurtdışında da bayilikler oluşturmaktayız.” 2010 yılında üretimini gerçekleştirdiğiniz ürünler nelerdir ve bu ürünlerin sektördeki yeri nedir? 2010 yılında yeni 1100 serimiz tanınmaya ve ciddi talepler görmeye başladı. Gelen talepler üzerine böyle bir ürün geliştirmiştik ve bundan bayilerimiz de gayet memnunlar. Ado Kapı olarak sektörde çok iyi bir yere sahibiz. Sürekli yenilikler üzerine çalışan ekibimizle, kaliteli ve estetik ürünlerimizle takip edilen bir firmayız. 2011 yılı hedefleriniz nelerdir? Büyümemizi artıracağımız bir yıl olması için çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Bayilerimizi artırıp, yeni ürünlerimizi piyasaya sunacağız. Bunun yanında sektörel fuarlara da katılımımız devam edecek. Her yıl çıtamızı yükselterek, daha da başarılı işlere adımızı yazdırmak istiyoruz. Sektörün geleceğinin nasıl olacağını düşünüyorsunuz? Sektördeki büyüme 2011’de ve sonrasında da devam edecektir. Kapı sektöründe şimdiye kadar seri üretimden ziyade, ufak üretimler vardı. Şu an üretimler fabrikasyona dönmeye başladı. Önümüzdeki yıllarda bizim tarzımızda üretim yapan fabrikaların da artacağını düşünüyoruz. Son olarak okuyucularımıza iletmek istediğiniz bir mesajınız var mı? Yeni yılın sektörümüze ve ülkemize hayırlı olmasını temenni ederiz. Geçtiğimiz yıllarda yaşanan sıkıntıların yaşanmadı, ekonomik anlamda daha da güçlü bir Türkiye için daha çok çalışmamız gerektiğini düşünüyorum. Umarım benimle aynı fikirde olanların sayısı çoktur ve hep birlikte bunu başarırız. ALBERK QA 34 NEES İstanbul Panjur ve Kapı Tek. Paz. A.Ş adına, Mimar Serdar Karaoğluol “NEES İstanbul’dan Piyasaya Cansuyu, 120 gün vade” EES İstanbul Yönetim Kurulu Başkanı Mimar Serdar Karaoğluol, NEES İstanbul’un piyasaya ve panjur sektörüne katkılarıyla ilgili gerçekleştirdiğimiz söyleşimizde, bölge bayilerine sunduğu büyük avantajlar hakkında bilgiler verdi: “2010 yılı içinde 2008 ve 2009 krizi ile birlikte piyasada birçok firma, bu yıllardaki zararlarını telafisi adına borçlarını öteleyerek bugünlere kadar geldi. Ticarette vadenin süresi gittikçe uzadı. 2004-2005 yıllarında piyasa 30 gün vade ile N tahsilât yapabiliyorken, 2010 yılına kadar bu vade 60 -75 güne çıktı. 2010’a geldiğimizde de, ödemeler 90 güne kadar yükseldi. Anlaştığınız vade ne olursa olsun, müşteriler bu vadeyi biraz daha uzatarak çeklerini imzalıyorlar. Bu ticari etiğe aykırı gibi görünse de, aslında çekin gerçekten ödenebileceği tarihe yazmak istemelerinden kaynaklanıyor. Bunu baştan konuşmadığınız ve netleştiremediğiniz zaman tedarkçi ile müşteri ilişkilerinde güven eksikliği yaşanıyor. Biz bunu geçtiğimiz yıllarda gördük, tecrübe ettik ve değerlendirdik. Bu yıl hedefimiz, NEES İstanbul’a özel bir finansal anlaşma ile temin ettiğimiz desteği paylaşarak piyasaya nefes aldırmak. Artan vade baskısını rahatlatmak müşterilerimiz ve bayilerimizle paylaşmak istiyoruz. Müşterileri ve bayilerimiz şu anda bizden siparişte veya faturayı kestiğimiz tarihten itibaren 120 gün vadeli ürün alabilecekleri bir sistem geliştirdik. 120 gün vadeyle ürün alabilen firmalar aynı zamanda şu avantajı DWT 36 da yaşayacaklar; sipariş, fatura ve sevk tarihindeki fiyatlar Euro kuru üzerinden sabitleniyor ve o tarihten itibaren müşteri ve bayi 120 gün içindeki kur değişkliği risklerine girmemiş oluyor. Aslında firmaların asıl sorunu geçmişten gelen ödeme sıkıntılarından çıkıyor. Bizde böyle bir projeyle müşterilerimize ve bayilerimize destek olmuş olacağız. Bizden ürünü alan firma, kendi müşterisinden 30-60 en kötü 90 günde parasını tahsil edebiliyor. Bu konuyla ilgili bazı evraklara imza atsalar bile, 120 gün vade riskli bir vade değil. Doğru bir müşteri kazandıysa parasını mutlaka alır ve ödemesini vadesinden önce bile yapabilir. Nihai tüketici bu şartlara rağmen yine ödeme sıkıntısı çekiyorsa, burada yine NEES İstanbul olarak devreye giriyoruz. NEES İstanbul, kendi imkânlarıyla müşterilere 6 ya da 10 taksit imkânları sunabiliyor. Bayiler kendi bankaları ile yaptığı anlaşma gereği 10 taksite yıllık %12 gibi yüksek komisyon ödemek zorunda kalıyorlar. Bu yüksek komisyonu NEES İstanbul bankalarla yaptığı pazarlıklarla en aza indirerek hem bayiye hem de nihai tüketiciye fayda sağlamış oluyor. Burada hem bayi, hem distribütör, hem nihai tüketici kazanıyor. Özellikle vurgulamak istediğim bir konu daha var. Normalde firma olarak çek ile ödemelerde müşterilerimize / bayilerimize 60 günden fazla vade yapmıyorduk. 60 günü aşan vadelerde vade farkı uyguluyorduk. Fakat şu an aynı iskontolarla 60 gün verdiğimiz firmaya 120 gün vadeyle mal verebiliyoruz. Özellikle İstanbul Dudullu ve Bursa bölgemizde, bölge müdürlerimiz ve sorumlularımız Kutluhan Kavalcı, Murat Aktaş ve Kemal Çelik tarafından konuyla ilgili verimli çalışmalar yapıldı. Dolayısıyla projemiz diğer bölgelerimize örnek teşkil ederek büyümeye başladı. Şu an 300.000 TL’ye yakın ciroyu bu sistemle tahsilâtını yapar hale geldik. Panjur sektöründe bizimle çalışmak isteyen, bu özel 120 gün vadeli çalışma sisteminin avantajını yaşa- mak isteyen tüm doğrama, cephe ve panjur firmaları NEES grubunun tüm bölge müdürlüklerine davetlidir. Yakın zamanda NEES EGE ve NEES ANADOLU olarak’ta aynı hizmeti verebilecektir. Kendileri ile bu şekilde çalışmak ve ödemeler konusunda rahatlatmak isteriz. Sektörel olarak okuyucularımıza ve panjur işiyle uğraşan firmalara iletmek istediğiniz bir mesajınız var mı? Panjur pazarının, pencere pazarının %5’lik bir kısmını oluşturduğunu düşünüyorum. Her pencereye panjur takılabilen bir ortam yaratabilsek, panjur sektörü çok daha farklı yerlerde olabilir. Bunun yanında panjur üreticilerinin bir araya gelip, panjur pazarını artırmak için birtakım çalışmalar yapmaları gerektiğini düşünüyorum. Nasıl fındık tanıtım, makine tanıtım grupları kurulduysa, bu konuyla ilgili üreticiler de bir araya gelerek, panjur konusunda tanıtıcı bilgilendirici reklamlar yapabilir. Bu konuda piyasayı müşteriyi bilinçlendirmemiz gerekiyor. Yapılan birtakım panjur motoru reklamlarının da tek başına amacına ulaşmadığını düşünüyorum. Panjur sistemleri şu anda bazı mimarların bile atladığı bir yapı elemanı durumunda. Panjur aslında binaya mimari değer katan, enerji tasarrufu sağlayan çok önemli bir yapı elemanı. Evin kliması, kombisi, ısıtması, soğutması ne kadar önemli ise, evin iklimlendirmesi için panjur da o kadar önemli. Evin dışına yaptığınız mantolama ne kadar önemliyse, pencereye yapılan panjur da o kadar önemli. Bunların mutlaka tüketiciye bir şekilde anlatılması gerekiyor. KATSAN 38 Kale Kilit ve Kale Kapı Pencere Yurtiçi Satış Grup Başkanı Barış Ener “5 Yıllık Stratejik Planımızın İlk Senesini Başarıyla Tamamladık” K ale Kilit ve Kale Kapı Pencere Yurtiçi Satış Grup Başkanı Barış Ener, araştırma konumuzla ilgili sorularımızı yanıtladığı röportajımızda, 2010 yılıyla ilgili görüşlerini ve 2011 yılıyla ilgili öngörülerini ekibimizle paylaştı: Firmanız açısından 2010 yılını değerlendirir misiniz? Etkilileri tüm dünyada farklı olarak yaşanılan ekonomik krizin ardından, kriz sonrası yaşanacak olası belirsizlikler ve riskleri de- ğerlendirerek, kendimizce gerçekçi hedefler belirlemiştik. Yaklaşmakta olan yılsonu itibariyle bu hedeflerimizin üzerinde olduğumuzu söyleyebilirim. Bu anlamda 2010 yılı Kale Kapı Pencere Sistemleri Paz. A.Ş olarak minimize ettiğimiz risklerle birlikte, satış hedeflerine ulaşılması açısından, 5 yıllık stratejik planımızın ilk senesini başarıyla sonuçlandırmış olduk. 2010 yılında üretimini gerçekleştirdiğiniz ürünler nelerdir ve bu ürünlerin sektördeki yeri nedir? Firma olarak sektörün gelişimine paralel olarak Ar-Ge çalışmalarımız kuruluşumuzdan bu güne kesintisiz devam etmektedir. Buna paralel önemli yurtdışı fuarlarını ziyaret ederek, bu konuda sürekli güncel gelişmeleri takip etmekteyiz. Bunların sonucu olarak da PVC ve alüminyum aksesuar çeşitliliğimiz de yenilikler ve geliştirmeler olacaktır. 2011 yılı hedefleriniz nelerdir? Krizin en yoğun yaşandığı 2009 yılı dahil olmak üzere, 2008 yılından itibaren yakalamış olduğumuz büyüme yönündeki olumlu ivme, bugün bulunduğumuz nokta ve gelecek yıllara yayılmış planlarımız neticesinde gerçekleştirilmesini düşündüğümüz hedefimiz, ürün çeşitliliğimizi pazar koşullarına göre artıracak ve üretim adedi- mizi teknolojik gelişmelere paralel olarak geliştirmektir. Sektörün geleceğinin nasıl olacağını düşünüyorsunuz? Açıkçası Türkiye pazarının 2010 yılına göre çok büyük bir artış göstermeyeceğine inanıyorum. Buna karşılık sektöre katılan ve yıl içerisinde katılması beklenen yeni aksesuar üreticileri ile birlikte rekabetin daha da sertleşeceğini düşünüyorum. Bu anlamda satış, pazarlama ve reklam faaliyetlerimizi artırmayı, çeşit ve kalitemiz ile ön plana çıkmayı nihayetinde de Türkiye geneline yayılmış bayi ağımız ile sadece fiyata endeksli rekabet ile değil de, başta marka olmak üzere kalite ve garanti unsurlarıyla her zaman sektörün en önünde olmayı planlıyoruz. Son olarak okuyucularımıza iletmek istediğiniz bir mesajınız var mı? 2011 yılının gelişmekte olan bütün sektörlere olumlu katkı sağlayacağını umut ediyoruz. “We achieved our 5 year strategic goal” Kale Kilit Domestic Sales Group Leader Barış Ener mentions about their goal and success of the 5 year strategic plan of Kale Kilit. uniplast prokal prokal 42 Kaban Makina Müşteri İlişkileri Koordinatörü İndira Hasanova “Kaban Makina, İhracat Yaptığı Her Pazarda Liderliğe Oynuyor” M akina sistemlerindeki son gelişmeleri incelediğimiz bu sayımızda konuyla ilgili görüşlerini aldığımız Kaban Makina Müşteri İlişkileri Koordinatörü İndira Hasanova, kendisine yönelttiğimiz soruları yanıtladı: Hangi alanlara yönelik makinalar üretiyorsunuz? Kaban Makina olarak PVC ve alüminyum pencere sektörüne yönelik makinalar üretiyoruz. Üretimini yaptığınız makinalar hakkında bilgi verir misiniz? PVC ve alüminyum pencere sektörü için ürettiğimiz manuel, yarı otomatik ya da tam otomatik makinalarımız, 90’a yakın ülkedeki atölye ve fabrikalarda pencere yapımında kullanılan profilleri kesme, kaynatma, delme ve kaynak çapaklarını temizleme amacıyla kullanılıyor. Yüksek teknolojinin sağladığı tüm olanaklardan yararlanarak geliştirdiğimiz FA 1020 Profil İşleme, Kesim ve Destek Sacı Vidalama Merkezi makinaları, 9 ana grup altında toplayabiliriz: İşleme ve Destek Sacı Vidalama Merkezleri: PVC profillerin kesim, markalama, delik delme, kanal açma, destek sacı vidalama vb. işlemlerini yüksek hassasiyet ve kalitede yapan otomasyon hatlarıdır. Kaynak ve Temizleme Merkezleri: PVC profillerin aynı anda birçok köşesinin kaynatılması ve kaynak sonrası oluşan çapakların otomatik olarak temizlenmesi işlevlerini yerine getiren otomasyon hatlarıdır. Kesim Makinaları: PVC profillerin aynı anda bir ya da birden çok köşesini istenen boylarda kesen makinalardır. Kaynak Makinaları: PVC profillerin aynı anda bir ya da birden çok köşesini kaynatabilen makinalardır. Köşe Temizleme Makinaları: Kaynatılmış PVC profillerin aynı anda bir ya da birden çok köşesindeki kaynak çapaklarını temizleyen makinalardır. Orta Kayıt Alıştırma Makinaları: Pencereler üzerinde bulunan dikey destek profilleri olan orta kayıt profillerinin, formlarına uygun temiz- uras 44 AC 1040 Tam Otomatik Çift Kafa PVC ve Alüminyum Kesim Makinası leme bıçakları kullanılarak temizlenmesini sağlayan makinalardır. Delme ve Frezeleme Makinaları: PVC profiller üzerine takılan açma kapama kolları, kilit mekanizmaları gibi aksesuarların takılabilmesi için gerekli delikler ile yağmur suyunun pencereler içinde birikmesini önleyen su tahliye kanallarının açılması işlemlerini gerçekleştiren makinalardır. Destek Sacı Vidalama Makinaları: PVC profillerin pencerelerde stabil durabilmesi için içlerine yerleştirilen destek saclarının vidalamasını yapan makinalardır. Kasa ve Kanat Toplama Tezgâhları: PVC profillerin açılıp kapanan pencerelerine ve sabit olan kasalarına takılacak aksesuarların montajlarının yapıldığı tezgâhlardır. BB 2030 Açılı Çift Köşe Kaynak Makinası Satış ve satış sonrası hizmetleriniz hakkında bilgi verir misiniz? Satış ve satış sonrası hizmetler bölümümüzde 13’ü satışta, 17’si ise, satış sonrası hizmetlerde olmak üzere toplam 30 kişilik uzman bir ekip görev alıyor. Satış ekibimiz 2010 yılında 29 ülkede fuarlara katıldı, 18 ülkeye pazar araştırma ziyaretleri yaptı. Kriz öncesi satış ciromuzu bu yıl yakaladık ve bayi sayımız 20’ye ulaştı. Satış sonrası hizmetleri, 5 farklı dilde hizmet verebilen bir ekiple sunuyoruz. Bayi ve müşterilerimizin çalışanlarına periyodik eğitimler veriyoruz. Anında tüm yedek parça taleplerini cevaplayabilmek için kritik stok kontrol sistemimiz bulunuyor. Kısacası dünyanın her köşesine en kısa sürede servis verebilecek kapasitede bir ekibimiz var. Makina ve teknoloji üretiminde ülkemizin ve şirketinizin dünyadaki yeri hakkında ne düşünüyorsunuz? Makina ve teknoloji geliştirme konusunda ülkemiz ve Türk firmaları yakın zamana kadar Avrupa’nın takipçisi idi. Ancak biz sektöre öncülük edecek birçok yeniliği hayata geçirdikçe, bu durum değişmeye başladı. Örneğin dünyada bir ilk olan FA1050 4x4 Kaynak ve CNC Temizleme Merkezi’ni üreterek bu alanda teknolojinin mabedi sayılan Almanya’da bir fuarda sergiledik ve büyük yankı uyandırdık. Ayrıca birçok yeni ürün ve uygulamamız için yakın zamanda patent başvurusu yaptık. Türkiye’de yüksek teknoloji ürünü daha çok makinaya ihtiyaç var ve biz Ar-Ge çalışmalarımızı bu doğrultuda sürdürerek kendimizi devamlı gelişti- ledblue 46 CD 3050 CNC İki Akslı Köşe Temizleme Makinası BD 2030 Dört Köşe Kaynak Makinası riyoruz. Yüksek teknolojili otomasyon ürünleri kullandığımız, 90’a yakın ülkeye ulaşan makinelerimiz, girdiğimiz pazarlarda her geçen gün ilk sıralara doğru sağlam adımlarla ilerliyor. Farklı dil seçenekleri ile kullanıcılara kendi dillerinde makineler kullanma olanağı tanıyoruz. Kaban Makina, kullanıcı beklentilerine hitap eden çözümleri ile ihracat yaptığı her pazarda liderliğe oynuyor. AD 1055 Dijital Ölçme Sistemli Çıta Kesim Makinası Son olarak okuyucularımıza iletmek istediğiniz bir mesaj veya önplana çıkarmak istediğiniz bir konu var mı? PVC ve alüminyum pencere üreticileri, tüm beklenti ve ihtiyaç- larına uygun ileri teknoloji ürünü makina talepleri için gönül rahatlığıyla Kaban Makina’yı tercih edebilirler. %100 Türk sermayeli bir şirket olarak, kendi insanımıza, bu topraklardan dünya çapında bir marka çıkabileceğini gösterdik. Kaban Makina olarak “birlikte hep bir adım daha ileri”ye gidebileceğimize inanıyoruz. EK 1040 Kanat Toplama Tezgâhı DE 4080 Üçlü Delme Freze ve Otomatik Ölçme Sistemli Vidalama Makinası a2 48 Özerpan Genel Müdürü Bayram Gültekin “En Büyük Sırrımız İşimizi Sevmemiz ve Aşırıya Kaçmayan Hırsımızdır” Ö zerpan Genel Müdürü Bayram Gültekin, Kayseri’deki firmalarını ziyaretimiz sırasında kendisine yönelttiğimiz soruları yanıtladı. Alenda İsmiyle piyasaya sundukları yeni panjur sistemlerini tanıtan ve Türkiye genelinde elde ettikleri başarının sırrını da ekibimizle paylaşan Gültekin, Winsa tarafından kendilerine verilen ödülle ilgili de görüşlerini bildirdi: Piyasaya yeni sunduğunuz yeni panjur sisteminiz hakkında biraz bilgi verir misiniz? Biz bu ürünü İtalya’dan RokaTherm markası ile ithal ediyoruz. Yurtdışında yıllardan beri kullanılan ancak ülkemizde yeni kullanılmaya başlayan bir ürün. Bu ürünümüz dışarıdan oldukça estetik görünen ve yalıtımlı bir üründür. Duvar örülürken montajı yapıldığı için panjur kutusu da kendiliğinden gizlenmiş oluyor. Şu anda bu sistem günümüzde kullanılan en gelişmiş sistem. Mimarların, mühendislerin ya da bu panjur uygulaması yapan firmaların oldukça dikkatini çeken, yeni ve yüksek kaliteli bir ürün. Her türlü binada kullanılabilecek 25’lik ve 30’luk kutularımız var. Motor konusunda da zaten kullanılmakta olan tüm motorlar kullanılabiliyor. Yeni panjur sistemleriyle ilgili bayilik veriyor musunuz? Bu ürünün Türkiye distribütörü olarak çalışıyoruz. Yurtiçinde ve dışında bu işi yapabilecek nitelikli kişilerle tabiki çalışmak istiyoruz. Biz yıllardan beri zaten panjur işiyle uğraşan, bu işi iyi bilen bir firmayız. Bayilerimiz bizden ne talep ederlerse, biz kendilerine sunabiliriz. İster motor, ister lamel, ister panjur kutusu fark etmiyor. Bu ürünlerin montajını da sadece bayilerimizin olmadığı yerlerde biz yapıyoruz. Bayimiz olan bir bölgeden gelen siparişleri anında o bölgedeki bayimize yönlendiriyoruz. Bu ürünün şuan piyasada olan panjur kutularından farkı nedir? Duvara monte edilip gizlenebilmesi, %100 yalıtımlı olması ve iste- nees 50 nilen ölçüde uygulanabilmesi bu ürünün farklı olmasını sağlayan özellikleridir. Ayrıca kullanımı kolay, uzun yıllar sorunsuz çalışabilecek ve estetik olarak farkını ortaya koyan bir üründür. Winsa tarafından firmanıza verilen ödülle ilgili neler söylemek istersiniz? 2009 yılında Türkiye genelinde en çok satış yapan firma olmamızdan dolayı Winsa tarafından bir plaketle ödüllendirildik. Bu plaketle ödüllendirilmek, bizi her defasında daha da motive ediyor ve onurlandırıyor. Bu başarının sırrı nedir? Özerpan 1987 yılında kurulan bir firmadır. Ben 1991 yılında bu firmaya katıldım ve o günden beri de durmadan çalışıyoruz. 96-97-98 yılları arasında kendi profilimizi ürettik. Sonrasında Winsa’yla çalışmaya başladık ve başarılarımızın devamı geldi. Bu başarımızın en büyük sırrı, işimizi sevmemiz ve aşırıya kaçmayan hırsımızdır. Sürekli yenilikleri takip ediyoruz ve her zaman önde olmayı istiyoruz. 1998 yılında kurulduğundan beri Winsa markasıyla çalışıyoruz. Winsa ile çalışmak şirketimize ciddi bir prestij sağlıyor. Kayseri içerisinde 15 tane tali bayimiz var. Yurtdışında da bazı ülkelere yıllık 500bin Euro civarında bitmiş pencere satıyoruz. 1995 yılından beri de kendi çift cam üretimimizi, 2006’dan beri de ısıcam üretimimizi gerçekleştiriyoruz. Cama dair her şeyi bayilerimize ve bizden cam talep eden müşterilerimize sunabiliyoruz. İş yeriniz ve çalışan personeliniz hakkında bilgi verir misiniz? 90’a yakın personelimizle, toplamda 3bin metreye yakın kapalı ve 3bin metre açık alanımızla çalışıyoruz. Çalışan personel sayımızı artırmak ve üretim alanımızın daha da genişletmek için sürekli çalışıyoruz. Son olarak iletmek istediğiniz bir mesajınız var mı? Bu sektördeki herkesin işini en iyi şekilde yapmaları gerektiğini düşünüyorum. Yapılan iyi işler bu sektörün sürekliliğini sağlayacaktır. Sektör sürekli olduğunda da kalite ve hizmet ön plana çıkacaktır. Biz her zaman en iyisini yapıp, müşterilerimizi memnun etmek için çaba sarf ediyoruz. Herkesin çalışacağı ya da iş yaptıracağı firmaları iyi analiz etmesi gerekiyor. Biz Özerpan olarak, inşaat sektöründe var olan herkesin taleplerini bekliyoruz. idolwin 52 Mardav Yalıtım A.Ş Mimar Teknik Ofis ve Grup Ürün Müdürü Özge Sipahioğlu 2011’e girerken Sektörden İzlenimler ve 2011 Beklentileri 2 004 yılında yaşanan konut kredilerindeki artış, 2010 yılının son çeyreğini yaşamakta olduğumuz bu günlerde yine o tarihlerdeki seviyelerine ulaşmış durumda. Kasım ayında 54 milyar TL düzeylerine ulaşmış bulunan konut kredileri kullanım düzeyi, genel krediler içindeki payı ile müteahhitlik sektörünün büyük proje yatırımlarına devam edeceği yönünde bir unsur olarak değerlendirilebilir. 2008 yılında başlayan global krizin özellikle inşaat ve konut sektörüne olumsuz etkilerini göz önüne alırsak, 2010 yılındaki bu artış önümüzdeki yıl için de bizlere olumlu sinyaller vermektedir. Mardav Yalıtım A.Ş olarak, yalıtım, dekorasyon, çatı ve cephe alanlarında öncelikli olmak üzere inşaat sektörüne sunduğumuz üstün nitelikli ürün ve çözümlerle sektörün öncü ve lider firması konumumuzu korumakla birlikte, 2011 yılını gerek ocak ayında yürülüğe girecek BEP-TR uygulamalarının sinerjisi, gerekse bu olumlu konjuktür sebebiyle büyüme hedefiyle karşılamaktayız. Sizlerin de bildiği gibi “enerji” gittikçe önemini artırmakta… Sektörümüz de bu bağlamda gerek enerjinin korunumu gerekse sürdürülebilir enerji üretimi konularındaki faliyetlerin kilit noktasında bulunmakta. Konuyla ilgili Bayındırlık Bakanlığı’nca yayımlanan Binalarda Enerji Performans Yönetmeliği kapsamında yeni yapılan binaların enerji performansına göre verimliliklerinin ölçülmesi, binalara enerji kimlik belgesi alınması Ocak ayında yürürlüğe girmiş durumda olacak, mevcut binalarda da bu süreç 2017 yılına kadar tamamlanması hedeflenmektedir. Bu konularda atılması gereken adımlardan bir diğeri de CE belgelendirmesi. Tüm sektörün buna ayak uydurması gerekiyor. Sektörün, pazarın büyümesi ve % 90’ı yalıtımsız olan binaların mümkün olan en kısa sürede mantolanması için Blue’ Safe Mavi Kale Markamızla birçok çalışma yürütüyoruz. “Türkiye’yi Mantoluyoruz” adında bir sosyal sorum- luluk projemiz var. Proje kapsamında Türkiye’den 5 ilin 5 sembol yapısının gerçeğe uygun maketlerini yaptırdık. Bu maketlere moda tasarımcısı Ümit Ünal tarafından mantolar dikilerek esprili bir yaklaşımla mantolama kavramı anlatıldı ve enerji tasarrufuna dikkat çekildi. Şimdi ise projenin eğitim ayağını hayata geçirmiş bulunuyoruz. Bu bağlamda, ilk eğitimimiz Kars’ta Halk Eğitim Merkezleri ile yürütmekte olduğumuz yalıtım bilincinin gelişmesi için eğitim ve seminer organizasyonumuz oldu. Önümüzdeki ocak ve şubat aylarında da Türkiye’nin birçok iline giderek enerji tasarrufu konusunda bilinçlendirme çalışmaları yapmaya devam ediyor olacağız. Bu gibi sosyal projelerin yanında yine Blue’ Safe Mavi Kale olarak Türkiye’de bir ilki gerçekleştirerek, ürünümüzü 10 yıl boyunca garantiliyoruz. Boya ve sıva dahil, son kat kaplamalı paket sistemlere 10 yıl ürün garantisi veriyoruz. Bunun yanı sıra paket sistemler için uygulama süreci ve sonrasını kapsayan 2 yıl uygulama garantisi de ekliyoruz.2 yıllık uygulama garanti süresi içerisinde malzeme ve uygulama hatalarından dolayı bozulması halinde müşterinin mağduriyeti; bozulan dış cephe mantolama bedeli ya da başka herhangi bir ad altında hiçbir ücret talep edilmeksizin gideriliyor. Ayrıca; ürünlerinin kalitesiyle bütünleşen uygulama süresini ve sonrasını kapsayan 2 yıllık bir sigorta çözümü de bulunuyor. Sadece Blue’ Safe Mavi Kale paketlerinde olan bu hizmet, Türkiye`de, mantolama için yapılan ve uygulamayı da kapsayan bir ilk. Hem ürün garantisi ve uygulama garantisinin hem de sigortanın Blue’ Safe Mavi Kale paket sisteminin ve pazarın büyümesinde etkili olacağını ve bilinç artışına katkı sağlayacağını düşünüyoruz. process 54 Modern Yapı Malzemeleri Firma Sahibi Ayhan Yardım “Yeni Yılda Aksesuar Piyasasında Olmayan Ürünlerle Hizmet Vereceğiz” M odern Yapı Malzeme- geçti. Özellikle cam balkon koleri Firma Sahibi Ay- nusundaki çalışmalarımız neticesihan Yardım, 2010 yılı ni olumlu yönde gösterdi. Bunun değerlendirmesi ve 2011 yılı yanında Tekzen Yapı Marketlerde öngörüleriyle ilgili yaptığımız rö- ürünlerimizi bitmiş halde tüketicileportajımızda firmaları ve sektörle re sunmaya başladık. Anadolu’daki ilgili bilgiler verdi. 2010 yılının talepleri bayilerimiz kanalıyla, kendileri için oldukça olumlu bir yıl İstanbul’daki talepleri de kendimiz olduğunu ifade eden yardım, 2011 karşılıyoruz. Cam balkon sistemleile ilgili de olumlu görüşlerini iletti. rini bayilerimize hem bitmiş ürün Ayhan yardım, Modern Yapı’nın olarak hem de yarı mamul olarak 2010 yılını şöyle değerlendirdi: sunabiliyoruz. Ayrıca Modern Bal“2010 yılı genel olarak bizim kon olarak montaj işlemleri de geçen yıllara göre daha hareketli yapıyoruz.” “2011’de Anadolu’da ve yurtdışında birer şube açmayı hedefliyoruz. Cam balkonla alakalı ilk hedefimiz bu. Aksesuarla da alakalı olarak en az iki patent alıp, kendi ürünlerimizi Türkiye ve dünya piyasasına sunmayı hedefliyoruz.” ASAŞ 56 Yeni yerinizle ilgili biraz bilgi verir misiniz? Cam balkonla alakalı Beylikdüzü Sanayi Bölgesi’nde 400 metrekare kapalı alanı olan yeni yerimize geçtik. Burada müşterilerimize daha iyi ve hızlı hizmet verebileceğiz. Önümüzdeki sene bu yerimizi de genişletmek zorunda kalacağımızı düşünüyoruz. Yurtiçi çalışmalarımızın yanısıra yurtdışıyla ilgili çalışmalarımız da devam ediyor. Bu çalışmalarımızın da sonuç vermesiyle üretim potansiyelimizi daha da artıracağız. 2010 yılında üretimini gerçekleştirdiğiniz ürünler nelerdir ve bu ürünlerin sektördeki yeri nedir? Modern Yapı olarak sadece cam balkon sistemleri üretiyoruz. Onun dışında satışını yaptığımız aksesuarlar var. Müşterilerimizin talepleri doğrultusunda ihtiyaç duydukları tüm ürünleri kendilerine sunabiliyoruz. Yeni yılda kendi patentlerimizle çıkarmayı düşündüğümüz ürünlerimiz var. Bu sene alarmlı kapı takozlarını Çin’den ithal edip, piyasaya sunduk. Bu ürünümüz Tekzen Yapı Market’lerde de satılıyor. Önümüzdeki sene piyasaya sunacağımız ürünler. aksesuar piyasasında hiç olmayan ve yapı marketlerde satılacak ürünler olacak. Cam balkon sistemleri Türkiye’de yeni başlayan bir sektör. An- cak Türkiye’de bir şey başladığında çok çabuk moda haline geliyor ve birtakım sıkıntıları da beraberinde getiriyor. Bu sebeple önümüzdeki yıllarda kış bahçesi konusundaki çalışmalarımıza da ağırlık vermeyi düşünüyoruz. 2011 yılı hedefleriniz neler? 2011’de Anadolu’da ve yurtdışında birer şube açmayı hedefliyoruz. Cam balkonla alakalı ilk hedefimiz bu. Aksesuarla da alakalı olarak en az iki patent alıp, kendi ürünlerimizi Türkiye ve dünya piyasasına sunmayı hedefliyoruz. Sektörün geleceğini nasıl değerlendiriyorsunuz? Sektörde kendini geliştiren firmaların büyüyeceğini, geliştiremeyenlerin ise, piyasadan yavaş yavaş silineceğini düşünüyoruz. Bu durum sadece bizim sektörümüz için geçerli değil. Tüm sektörlerin içerisinde işini doğru ve dürüst yapan firmalar öne çıkar, diğerleri ise, zaman içerisinde piyasadan çekilmek zorunda kalırlar. Son olarak okuyucularımıza iletmek istediğiniz bir mesajınız var mı? Yeni yılın herkes için sağlıklı, huzurlu ve bereketli geçmesini temenni ederim. Sektörümüz için de iyi işlerin yapıldığı, geleceğe yönelik olumlu gelişmelerin olacağı bir yıl olmasını dilerim. “We’ll serve new hardware for the industry” Partner of Modern Yapı, Ayhan Yardım told us 2010 was very good for them and they have new ideas for the new year. ASAŞ 58 Afra Profil Genel Müdürü Mustafa Arslantaş “Yeni Ürünlerimizle İlerlememizi Sürdüreceğiz” 2 010 yılı değerlendirmesi ve 2011 öngörüleriyle ilgili görüşlerini aldığımız Afra Profil Genel Müdürü Mustafa Aslantaş, kendisini ziyaretimizde konuyla ilgili sorularımızı yanıtladı: Firmanız açısından 2010 yılını değerlendirir misiniz? Afra Profil olarak her yılımız bir önceki yıldan daha iyi oluyor. 2010 yılı da bizim için farklı olmadı. 2009 yılındaki kararlılığımızı ve büyümemizi 2010 yılı içerisinde daha da genişlettik. 2008 yılında meydana gelen krizde bütün sektörlerde olduğu gibi bizim sektörümüzde de bir yavaşlama oldu. Ancak şirketimizin altyapısının güçlü olmasından dolayı, bu dönemi sorunsuz bir şekilde atlatabilmeyi başardık. Ayağımızı sağlam bastık, hırsa kapılmadan, yanlış yapmamaya gayret ettik. Piyasa koşullarını takip ederek, yaşanan o krizi sanki biliyormuşuz gibi girdik. Bu da bizim avantajımız oldu. 2009 yılında istediğimiz performansı yakalamamıza rağmen, 2010 çok daha “Afra Profil olarak en önemli olan unsur; sektörde kalıcı olabilmektir. 1997 yılından bu zamana kadar sektördeyiz. Meslektaşlarımızla ne fiyat olarak nede vade olarak hiçbir şekilde yarış içine girmedik. Bizim için kimin ne kadar ürün sattığı değil, bizim ne yaptığımız ve yapacağımız önemli. Bu işi merdiven altında üretimini yapan firmalar da var. Biz onlarla rekabet etmeyiz. Biz işimizi en kaliteli şekilde nasıl yapabileceğimizin Ar-Ge’sini yapıyoruz ve bunun da haklı gururunu yaşıyoruz.” iyi bir yıl oldu. Yeni fabrikanız hakkında biraz bilgi verir misiniz? Kurmuş olduğumuz yeni tesisimize 2009 yılında taşındık. Önceki tesisimiz tam olarak ihtiyaçlarımızı karşılayamaz hale gelmişti. Fakat büyümek için beklemek ve sabretmek gerekiyordu. Bizde üzerimize düşen bu görevi başarı ile yerine getirdik sabrettik, inandık ve başardık. Şu anda 6 bin metrekare kapalı 10 bin metrekare de açık alanımızda üretimimizi yapıyoruz. Bu yatırımımızı da hiçbir şekilde borçlanmadan, kendi öz sermayemizle tamamladık. Buraya gelmemiz ve üretimimizin artmasıyla, iş potansiyelimiz de arttı. Alçıpan profilleri, destek sacı, taşıyıcı sistemler üretimlerimiz de geçmişte olduğu gibi halen devam etmekte. 2010 yılında Afra Profil bünyesine ait AFR Tavan Sistemleri adında bir şirket kurduk. Bir diğer 2010 yılı yatırırımız da bu oldu. İnşaat sektörü içerisinde izolasyon ve dekorasyon işi yapan toptancılarla çalışmalarımızı sürdürmeye devam ediyoruz. 2010 yılında üretimini gerçekleştirdiğiniz ürünler nelerdir? Her gün biraz daha büyüyen Türkiye’de yaşıyoruz. Biraz önce bahsetmiş olduğum gibi, 2010 yılında Afra Profil bünyesine ait AFR Tavan Sistemleri adında şirket kurduk. Karopan, taşyünü, gergi tavan ve bunların aksesuarlarını ithal etmeye başladık. Afra Profil olarak alçıpan profilleri, destek sacı, taşıyıcı sistemlerin üretimi de devam etmekte. Afra Profil olarak en önemli olan unsur; sektörde kalıcı olabilmektir. 1997 yılından bu zamana kadar sektördeyiz. Meslektaşlarımızla ne fiyat olarak nede vade olarak hiçbir şekilde yarış içine girmedik. Bizim için bestkale 60 kimin ne kadar ürün sattığı değil, bizim ne yaptığımız ve yapacağımız önemli. Bu işi merdiven altında üretimini yapan firmalar da var. Biz onlarla rekabet etmeyiz. Biz işimizi en kaliteli şekilde nasıl yapabileceğimizin Ar-Ge’sini yapıyoruz ve bunun da haklı gururunu yaşıyoruz. Ürünlerinizin sektördeki yeri nedir? Sektörde ürünlerimizin ve firmamızın yeri bellidir. Bu konuda Sektöre olmazsa olmazlardan bir malzeme sunuyoruz. Sadece Kayseri ve çevresine mal vermiyoruz. Tüm Türkiye genelinde satış yapan bir firmayız. 1000’e yakın noktada müşterilerimiz var. Malın zamanında teslim edilmesi, kalitesi ve müşteri memnuniyeti gibi unsurlar en iyi şekilde karşıladığımız için sektördeki yerimiz günden güne daha iyi noktaya geliyor. Piyasadaki ağır rekabet koşullarından dolayı firmanıza gelen taleplerde değişiklikler oldu mu? Destek sacı konusunda gelen taleplerde değişme oldu diyebilirim. Destek sacı dünyanın her yerinde 1,50mm kullanılıyor. Sac görünmediği ve insanın vicdanıyla alakalı bir şey olduğu için önemli bir unsur. Zaman içerisinde bu 1,20’ye sonrada 1mm’e kadar düştü. Bu konuda biz müşterilerimizi sürekli uyarıyoruz. Yinede elimizden geldiği kadar müşterilerimizin taleplerine karşılık vermeye çalışıyoruz ama bu isteklerin sonu gelmiyor. 1,5 mm’den düşe düşe şuan 0,70’ler istenmeye başladı. Bu PVC sektörüne olan güveni de sarsmaya başladı. Kendi ölçülerinde baktığımızda PVC profillerin tamamına yakını aynı kalitede ürünler. Burada önemli olan bayiler ve onların uyguladığı işçilikler. Birde bu konuda halkın bilinçlenmesi de çok önemli. İki firma arasında fiyat konusunda ciddi farklar oluyorsa, bunun sonuçlarına da katlanmaları gerekiyor. Daha ucuza iş yaptırmaktansa, kaliteli ürünü ömür boyu kullanmak çok daha iyidir. Günümüzde artık rüzgâr ters yönden esmeye başladı. İnsanlar kaliteli ürünleri satın almak ve kullanmak istiyorlar. 2011 yılı hedefleriniz nelerdir? Akdeniz bölge müdürlüğümüzde tavan sistemleriyle ilgili çalışmalarımızı artıracağız. Şu anda üretimlerimizi makinelerimiz karşılayamaz hale geldi. Makine parkurumuzu da en kısa sürede geliştirmeye başlayacağız. Müşterilerimize o güveni vermişiz ki hiçbir sıkıntı olmadan çalışmalarımıza devam ediyoruz. Bunun devamı için yatırımlarımızı da artırarak sürdüreceğiz. Sektörün geleceğini nasıl görüyorsunuz? Kaliteli işler oldukça ve inşaatlar devam ettiği sürece, gelecekle ilgili hiçbir çekincemiz yok. Binalar yapılıyorsa, bunların çatısı ve duvarı varsa penceresi de olacaktır. Bunun başka bir alternatifi olamaz. Olmazsa olmaz bir ihtiyaçtır bu. Düzgün çalıştığın zaman işlerin sürekliliği gelecektir. Hırs, ateşin odunu yediği gibi insanı yer. Biz bunu bildiğimiz için sakince ve dürüstçe çalışıyoruz. Son olarak okuyucularımıza iletmek istediğiniz bir mesajınız var mı? Sadece bizim ürünlerimizi tercih edin dersem bu bencillik olur. Genel itibarıyla yapı olarak paylaşmayı seven insanlarız. Ama kendi bünyemiz içerisinde şunu diyoruz, en iyisini yapmaya, en güzel ilişkileri müşterilerimizle paylaşmaya her zaman iyi niyet çerçevesinde açığız. Bütün meslektaşlarımızı çok seviyoruz, herkes amaçları doğrultusunda çalışıyor. Bizde ilkelerimizden ödün vermeden kendimize çizdiğimiz bu yolda ilerlemeye devam ediyoruz ve edeceğizde. Ben kendimden önce yanımda çalışan insanlar için bu ilkeyi benimsedim. Benim, onların beklentilerini boşa çıkaracak, maddi ya da manevi onları hayal kırıklığına uğratacak bir davranış içerisinde olmamam gerekiyor. Allah herkesin yanında ve yardımcısı olsun. POLİPEN 62 Best Kale Cıvata Genel Müdürü Ali Hakan Arıkan “Türkiye Pazarı Büyüdükçe Yabancı Yatırımcı Sayısı da Artıyor” 2 010 Değerlendirmeleri ve 2011 Hedefleri konu başlıklı araştırma dosyamızla ilgili sorularımızı yanıtlayan Best Kale Cıvata Genel Müdürü Ali Hakan Arıkan, Firmanız açısından 2010 yılını değerlendirir misiniz? Şeklindeki ilk sorumuzu şöyle yanıtladı: “2010 yılında bağlantı elemanları sektöründe istediğimiz hedeflere ulaştığımızı söyleyemem. Ancak yine de son 4 aylık gelişmelerden Best Kale Cıvata Depo Görüntüleri oldukça memnunuz. Biz 2010 yılı değerlendirmesi yaparken, 2009 yılını baz almıyoruz. 2009 yılını aynen es geçiyoruz, zira 2009 yılı herkes için bir kayıp yılıdır. Bu değerlendirmeyi ancak 2008 yılına bakarak yapabiliriz. Sektörümüzde 2010 yılı hammadde fiyatları itibarı ile stabil geçti diyebiliriz. Buna karşın 2008 yılı ürün fiyatlarına bakarsak, 2010 yılındaki fiyat inişlerini görebilirisiniz. İthal malzeme baskısı, artan üretim kapasiteleri, düşen kâr marjları ve rekabetçi ortamlar buna zemin hazırlayan en önemli nedenlerdir.” 2010 yılında üretimini gerçekleştirdiğiniz ürünler nelerdir ve bu ürünlerin sektördeki yeri nedir? Genel satışlarımızın % 50’sini civata - somun grubu oluşturuyor. Diğer kısmı ise, vida, pul ve hırdavat grubundan oluşmaktadır. Bu sene yeni olarak sineklik tülü ve çekmece rayını ürün portföyümüze ekledik. Oldukça rekabetçi bir pazarda faaliyet gösteriyoruz. Stoktan teslim ve hizmetimizin iyi olması nedeniyle tercih edildiğimizi düşünüyorum. Kalite konusunu zaten konuşmaya gerek görmüyoruz. Kalite unsuru firmamız için olmazsa olmazların en başında geliyor… 2011 yılı hedefleriniz nelerdir? 2011 yılında ki hedefimiz mevcut ciromuzu % 25 oranında artırmaktır. Bunun yanında yeni yazılım ve yeni yer konusundaki çalışmalarımızı bu sene içerisinde tamamlamayı trioka 64 planlıyoruz. 2010 yılı içinde ekipman açısından gerekli olan yatırımlarımızı tamamladık. 2010 ve sonrası için önümüz açık. Sadece haksız rekabetle karşılaşmak istemiyoruz. Sektörün geleceğinin nasıl olacağını düşünüyorsunuz? Türkiye % 8 oranında büyüyen, gelişen bir ülke. Bunu gören Avrupalı meslektaşlarımız ülkemize gelmeye ve yatırım yapmaya başladı. Şuanda yaklaşık 5-6 yabancı sermayeli firma, direk veya en direk olarak tedarikçi pozisyonunda Türkiye’de üs kurmuş durumda. Pazarımız büyüyor ve komşu ülkeleri de besliyor. Yabancılar bunu bildikleri için Türkiye’deki yatırımlarını artırarak sürdürüyorlar. Avrupa pazarı şu an için doymuş durumda. Gidebilecekleri bir kademe daha yok. Bu sebeple gelecekten oldukça ümitliyim. Yeter ki dış etkenler bizi olumsuz etkilemesin. Zira ekonomi olarak kaygan bir zemin üzerindeymişiz gibi geliyor. Ülkemize, insanımıza güvenmek zorundayız ve çok çalışmalıyız. Son olarak okuyucularımıza iletmek istediğiniz bir mesajınız var mı? Yaptığımız iş sorumluluk isteyen ciddi bir iş. Alt tarafı civata değil. Bunu insanlarımıza, satıcılarımıza elimizden geldiği kadar anlatıyoruz. Anlatmak da zorundayız. Ülkemizde vida, cıvata, bağlantı elemanları grubu halen çivi kategorisinde değerlendirilebiliyor. Bunu değiştirmek başlıca Best Kale olarak hedefimiz. “Türkiye % 8 oranında büyüyen, gelişen bir ülke. Bunu gören Avrupalı meslektaşlarımız ülkemize gelmeye ve yatırım yapmaya başladı. Şuanda yaklaşık 5-6 yabancı sermayeli firma, direk veya en direk olarak tedarikçi pozisyonunda Türkiye’de üs kurmuş durumda. Pazarımız bü-yüyor ve komşu ülkeleri de besliyor. Yabancılar bunu bildikleri için Türkiye’deki yatırımlarını artırarak sürdürüyorlar.” penmak 66 Yapıpen Genel Müdürü Bayram Ali Yüksel “2011 Yılına Damgamızı Vuracağız” Y apıpen Genel Müdürü Bayram Ali Yüksel, 2010 yılını değerlendirdiği ve 2011 yılıyla ilgili görüşlerini paylaştığı söyleşimizde görüşlerini ekibimizle paylaştı. 2010 yılının kendileri açısından olumlu bir yıl olduğunu ifade eden Yüksel, ilk sorumuzu şöyle yanıtladı: Firmanız açısından 2010 yılını değerlendirir misiniz? Firmamız, çağımızın gereği olarak her yeni teknolojiyi yakından takip etmektedir. Kendimizi bu doğrultuda yenileyebildiğimiz için 2011’de de bunun neticelerini alacağımızı düşünüyoruz. 2010 yılı bu anlamda kendimizi geliştirdiğimiz bir yıl oldu diyebilirim. Yapıpen Penhouse ile birlikte kendini her şeyiyle 2011’e hazırlamış durumda. Bu yeniliği yapamayan firmalar her zaman sektörün gerisinde kalacaklardır. Bu gelişim, üretimdeki makinelere ve kalıplara bağlıdır. 2010 yılını başarıyla tamamlayan firmalar bunun karşılığını mutlaka alacaklardır. 2010 yılında üretimini gerçekleştirdiğiniz ürünler nelerdir ve bu ürünlerin sektördeki yeri nedir? 2011 yılı için yeni tasarım ve ürünlerimiz konusundaki çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Ancak bu ürünlerle ilgili bilgileri vermek için biraz erken. Bu sebeple sektördeki yenilikleri çıkarmadan piyasaya duyurmuyoruz. Penhouse, yepyeni ürünleriyle Türkiye’de ve yurtdışında kendini gösterecek ürünler çıkarmaya devam edecektir. 2010 yılında üretmiş olduğumuz profillerimizin dizaynları tamamen kendimize ait çizimlerden oluşmuştur. Kendine has bir çizgisi olan ve takip edilen bir firma olmaktan oldukça memnunuz. 2011 yılı hedefleriniz nelerdir? 2011 yılında Penhouse çok önemli bir yenilikle Türkiye’de pencere sektöründe herkesin karşısına çıkacak ve ürünlerini tanıtacak. Sektörde olmayanlar ve yenilikler üzerine sürekli çalışan gelişmeleri takip eden, başarılı bir Ar-Ge departmanımız var. Başarılı personelimiz ve sürekli ilerlemeyi hedeflemiş yönetim kadromuzla 2011 yılına damgamızı vuracağız. Sektörün geleceğinin nasıl olacağını düşünüyorsunuz? Ayaklarını sağlam basan, adını kaliteyle duyuran firmalar mutlaka başarılı olmaya devam edeceklerdir. Plastiği Türkiye getiren firmaların belki yavruları konumundayız ama o firmaların da kendilerini geliştirmesi ve yenilemesi gerektiğini düşünüyoruz. Biz 2010’da bu sektörden birtakım kazançlar elde ettiysek, bunu sürekli gelişme isteğimize borçluyuz. 2011’de de bunu devam ettireceğimizi düşünüyoruz. afra 68 Plastherm Satış Pazarlama Müdürü Ömer Kara “2010’da da Yatırımlarımıza Devam Ettik” 2 010 yılının son günlerinde ziyaret ettiğimiz Plastherm Satış Pazarlama Müdürü Ömer Kara, geride bıraktığımız yılın bir değerlendirmesini yaptı. Sohbetimiz sırasında sektörel konularda da bilgiler veren Kara, PVC sektörünün geleceği için herkesin üzerine düşeni yapması gerektiğinin altını çizdi. Ömer Kara, araştırma konumuzla ilgili sorularımızı yanıtladı. Firmanız açısından 2010 yılını değerlendirir misiniz? 2007 yılında kurulmuş Plastherm PVC Kapı Pencere departmanı olarak 2010 yılında bayi ağımızı %25 oranında artırdık. Daha önce 8 ülkeye yaptığımız ihracatımızı 2010 yılında 12 ülkeye çıkardık. Daha önce hiç olmadığımız Libya, Romanya, Tunus ve Irak piyasasına aktif olarak ihracat yapmaktayız. 2010 yılında bünyemize katmış olduğumuz Adana Bölge “2010 yılında bünyemize katmış olduğumuz Adana Bölge Müdürlüğümüz de satışlarımız aktif olarak devam etmekte. Karadeniz Bölgedeki bölge distribütörümüze vermiş olduğumuz destekle, oradaki bayi sayımızı ve satışlarımızı belli bir oranda artırdık. Satış politikası olarak 2010 yılında daha çok üretici firmalarla değil, bölge distribütörleriyle ve bölgenin önde gelen büyük atölyeleriyle çalışmayı hedeflemiştik ve bu hedeflerimize büyük oranda ulaştık.” Müdürlüğümüz de satışlarımız aktif olarak devam etmekte. Karadeniz Bölgedeki bölge distribütörümüze vermiş olduğumuz destekle, oradaki bayi sayımızı ve satışlarımızı belli bir oranda artırdık. Satış politikası olarak 2010 yılında daha çok üretici firmalarla değil, bölge distribütörleriyle ve bölgenin önde gelen büyük atölyeleriyle çalışmayı hedeflemiştik ve bu hedeflerimize büyük oranda ulaştık. 2010 yılı başında Tüyap kapı pencere f uarına katıldık ve oldukça iyi verim aldık. Bu fuardan sonra yurtdışında fuarcıların bizi yanlış yönlendirmelerini fırsat vermeden, sadece Afrika fuarına katılmayı uygun gördük. Diğer ülkelerde düzenlenen fuarların hemen hepsini ziyaret ettik. 2010 yılında üretimini gerçekleştirdiğiniz ürünler nelerdir ve bu ürünlerin sektördeki yeri nedir? 2010 yılının başında PVC kapı pencere fuarına katıldığımızda kendinden contalı, tek tırnaklı, 4 odacıklı yeni 6000 serimizi tanıttık. Bunun bize verdiği ivmeyle oldukça ciddi satış rakamlarına ulaştık. 2010 yılının ortasına geldiğimizde ekonomik sürme dediğimiz, düşük maliyetli, hem atölyeci hem de tüketici için uygun bir seri daha çıkardık ve satışlarına başladık. Bu tip seriler ülkemizde daha çok sıcak bölgelerde ve Libya gibi ülkelerde oldukça talep gördü. Sonuç olarak 2010 yılında ürün gamımıza eklediğimiz yeni serilerimizin satışlarımıza olumlu etkilerini gördük diyebilirim. bilteks 70 Piyasaya sunduğumuz 6000 serisi, bahsettiğim gibi 4 odacıklı, kendinden contalı, tek tırnaklı bir üründür. 2010 yılının 10. ayından itibaren aynı serimizin 70’liğinide piyasaya sunduk. Bu ürünümüzle de yurtdışına ağırlık vermeyi hedefliyoruz. 2011 yılı hedefleriniz nelerdir? Firma olarak aşırı satış yapmak için sergilediğimiz agresif bir satış politikamız yok. Türkiye’de ve dünyada vizyonu olan, sözüne sadık insanlarla bu işi disiplinli şekilde yapan kişilerle çalışmak bizim için yeterli. Çalıştığımız kişilerin ciroları da bizim için önemli değil, yeter ki gönül bağıyla bu işi ortaklaşa yürütebilelim. Bu anlayışı benimsemiş herkesle görüşmeye de hazırız. Şuanda çalıştığımız tüm bayilerimiz de bu nitelikleri taşıyan insanlardır. 2011 yılında bu dostlarımızın da desteğiyle daha geniş kitlelerle tanışmak istiyoruz. Yine 2011 yılında fabrikamızı 7 katlı her katı 3500 metre kare üretim alanı olan yeni yerimize taşınacağız. 2012 yılında teslim edilmek üzere bu yeni fabrika binamızın yanına yine bir katı 3500 metrekare olan 8 katlı bir bina daha inşa edeceğiz. Kapasitemizi ve ürün gamımızı artırarak bayilerimize en iyi hizmeti sunmaya devam edeceğiz. Sektörün geleceğinin nasıl olacağını düşünüyorsunuz? Sektör aslıda görüldüğü gibi ileri değil, geriye gidiyor. Bundan 10 sene önce sektörde firma sahipleri de atölyeciler de daha kuralcı ve disiplinli kişilerdi. 2009-2010 yılları kriz kelimeleriyle, referandumlarla iyi ya da kötü geçti. 2011 yılında da bu sektöre hizmet veren fabrikalar, bölge müdürleri, distribütörleri, olarak malzemelerimizi daha seçici şekilde verirsek, sektörün içinde olduğu karmaşadan sektörü çıkarabiliriz. Ama sırf daha fazla satış yapmak uğruna olmayacak işler yaparsak, sektör daha da kötüye gidecektir. “Plastherm has countinued investments in 2010” We’ve interviewed with Ömer Kara who is sales and marketing manager of Plastherm. Ömer Kara told us that they has continued their investments in 2010 and they are continuing the investments to increase their production capacity. panocam 72 Sinaş Firma Ortaklarından Muhammed Çıngıl “Yeni Yılda Üretime de Başlayacağız” S inaş Firma Ortaklarından Muhammed Çıngıl, araştırma konumuz olan 2010 değerlendirmesi ve 2011 öngörüleriyle ilgili sorularımızı yanıtladı. 2009 yılına göre ciddi oranda büyüme gerçekleştirdiklerini ifade eden Çıngıl, önümüzdeki günlerde piyasaya sunacağı yeni ürünlerle birlikte Sinaş’ın çok daha iyi yerlere geleceğini ifade etti: Firmanız açısından 2010 yılını değerlendirir misiniz? 2010 yılında 2009 yılına göre %40 civarında bir büyüme gerçekleştirdik. Bu büyüme bizim 2010 için öngördüğümüz hedeflerimizi tutturmaya yetti. 2010 yılında yeni ürünlerimiz üzerinde çalışmalarımızı sürdürdük ve bu ürünleri piyasaya sunduk. Plastik enjeksiyon hatlarımızı yeni üretimlerimiz için faal hale getirdik. Aynı zamanda müşterilerimizin ürünleri gelip görebilecekleri alüminyum satış mağazamızı kurduk. Şu anda 3000 metrekare kapalı bir alanda çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Burada hem üretim yapıyor, hem de satış faaliyetlerimizi gerçekleştiriyoruz. 2010 yılında üretimini gerçekleştirdiğiniz ürünler nelerdir ve bu ürünlerin sektördeki yeri nedir? 2010 yılı içerisinde plise sineklik imalatına başladık. Bunun yanında yeni duşa kabin sistemleri geliştirdik. Kabin aksesuarları, küpeşte aksesuarları, sineklik sistemleri, menfez, kompakt ve banyo dolapları gibi ürünlerin imalat ve satışını yapmaktayız. 1991 senesinden beri bu piyasanın içinde olan bir firma olduğumuzdan dolayı piyasada tanınan ve güven duyulan bir firmayız. Bu sebeple üretimini gerçekleştirdiğimiz her ürün piyasada kısa sürede yer buluyor. 2011 yılı hedefleriniz nelerdir? Mevcut potansiyelimizi %30 oranında artırmak istiyoruz. Müşterilerimize daha iyi hizmet verebilmek için yeni showroom planımız var. Bunun yanında yeni bir fabrika daha kuracağız. Orada yine alüminyumla alakalı fakat farklı üretimler yapmayı planlıyoruz. Şimdiye kadar olduğu gibi yine aksesuar üretimi ağırlıklı çalışmaya devam edeceğiz. Yakın zamanda cam balkon sistemleri, alüminyum doğrama atölyesi, küpeşte imalat ve montajı gibi alanlarda da faaliyet göstermeye başlayacağız. Sektörün geleceğinin nasıl olacağını düşünüyorsunuz? Alüminyum sektörünün çok geniş bir yelpazesi var. Alüminyumun geleceğinin PVC’den bile daha iyi olacağını düşünüyorum. Geri dönüşümü olan sürekli de büyüyen pazara sahip bir ürün. Çok geniş kullanım alanı olması da bu ürüne olan ilgiyi günden güne artırıyor. Son olarak okuyucularımıza iletmek istediğiniz bir mesajınız var mı? Piyasada kalitesiz ürünleri kaliteliymiş gibi satan insanlar var. Bunları biz de son kullanıcılar da çok iyi biliyor. Ama bu kalitesiz ürünler fiyat olarak mukayese edilirken kaliteli ürünlerle ediliyor. Her sektörde olduğu gibi, bu durum bizde de sektöre de zarar veriyor. Biz en düzgün ürünü çıkarıp, müşterilerimize sunmaya gayret ediyoruz. Bundan sonrada kalitemizle ve ürün çeşitliliğimizle anılmaya devam etmek istiyoruz. AS-EL 74 Akbulut Plastik Yönetim Kurulu Üyesi Ramazan Akbulut “2010 Hedeflerimize Ulaştığımız Bir Yıl Oldu” K endisiyle gerçekleştirdiğimiz söyleşimizde 2010 yılını değerlendiren ve 2011 ile ilgili öngörülerini paylaşan Akbulut Plastik Yönetim Kurulu Üyesi Ramazan Akbulut, Firmanız açısından 2010 yılını değerlendirir misiniz? Şeklindeki ilk sorumuzu şöyle yanıtladı: “2010 yılı 2009’a göre dönem dönem yavaş, dönem dönem de hızlı geçen bir yıldı. Hızlı geçti çünkü üretim ve tüketim miktarları arttı. Yavaş geçti çünkü fiyatlar ve ödeme konularında sıkıntılar vardı. Tüm sektörlerde olduğu gibi bizim sektörümüzde de kâr marjları düştü. İnsanlar çalışıyorlar, üretiyorlar fakat sonuç olarak kazanç elde edemediklerinde birtakım sıkıntılar başlıyor. 2010 senesindeki büyümenin 2008-2009 dönemindeki büyümeden daha az olduğunu söyleyebilirim. Buna rağmen koyduğumuz hedeflere piyasanın bu ağır şartlarına rağmen ulaştık. Bu sebeple firmamız için zor ama olumlu bir yıldı diyebilirim. 2010 yılında hedeflerimize ulaşmamızda pay sahibi olan etkenlerin başında da ihracata verdiğimiz ağırlık geliyor. İç pazardaki daralmayı fark ettiğimiz için kendimize yeni dış pazarlar bulduk ve buralara ürünlerimizi gönderdik.” 2010 yılında üretimini gerçekleştirdiğiniz ürünler nelerdir ve bu ürünlerin sektördeki yeri nedir? Süre gelen üretimlerimizin yanında zamak ve plastik gruplarında bazı ürünlerin imalatını yaptık. Var olan ürünlerimizi geliştirdik ve üretim kapasitemizi artırdık. 2011 yılında bunları daha da artırıp, yolumuza devam etmek istiyoruz. 2011 yılı hedefleriniz nelerdir? 2011’de makineler ve yeni kalıplarla üretimimizi artırmak en büyük hedefimiz. Yeni kalıplarla birlikte var olan kalıpların verimini artırma yollarını da arayacağız. 2011’de de kendimize koyduğumuz hedefler doğrultusunda şimdiye kadar olduğu gibi ilkelerimizden ödün vermeden üretmeye devam edeceğiz. tema 76 Sektörün geleceği nasıl değerlendiriyorsunuz? Sektör kaliteli ürün kullanıldığı sürece daha da iyiye gider. Ama maalesef bu fiyat konusu devam ettiği sürece kalitesizlikte devam edecektir. Hizmet olarak rekabet yapılırsa, sektör ileri gider. Bazı fiyata endeksli rekabet eden firmalar piyasaları olumsuz etkiliyor. Bundan sadece kaliteli ve dürüst üretim yapan firmalar değil, bu ürünleri kullanan son kullanıcılar da ciddi zararlar görüyor. Son olarak okuyucularımıza iletmek istediğiniz bir mesajınız var mı? Az öncede belirttiğim gibi bu sektörün bütün olarak ayakta kalabilmesi için herkes üzerine rekabet etmekle bu sektör sadece düşen görevi yerine getirmek zarar görür. Biz geleceğimiz olarak zorundadır. Kalitesizlikle, fiyatla gördüğümüz bu işte daha uzun yıllar var olabilmek için elimizden gelen gayreti gösteriyoruz ve göstermeye devam edeceğiz. “2011’de makineler ve yeni kalıplarla üretimimizi artırmak en büyük hedefimiz. Yeni kalıplarla birlikte var olan kalıpların verimini artırma yollarını da arayacağız. 2011’de de kendimize koyduğumuz hedefler doğrultusunda şimdiye kadar olduğu gibi ilkelerimizden ödün vermeden üretmeye devam edeceğiz.” “2010 was the year of success” Board member of Akbulut Plastik, Ramazan Akbulut told us that 2010 was very good about sales amount, but it wasn’t good about finance as well as profit. nofly 78 USİAD İzmir Temsilcisi ve As-El Yapı Endüstri A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Tacettin Bayır “Krizden Çıkış ve İşsizimize İş için Yerli Malı Kullanalım!” H er yıl 12-18 Aralık tarihleri arasında fındık-fıstık yeme törenleriyle kutlanan, gerçek amacı yıllardır unutturulmaya çalışılan “Yerli Mallar ve Tutum Haftası”nın önemiyle ilgili olarak USİAD İzmir Temsilcisi Tacettin Bayır’la söyleştik: Yerli Malı ve Tutum Haftası’nı niçin önemsiyorsunuz, gündemde tutma gayretiniz nedendir? Evet, bu konu gerçekten çok önemli. Ülkenin her geçen gün artan borçları, ancak yerli malına dönüşle ödenebilir. Yerli üretim ve tüketim dengelerini bir devlet politikası haline getirmez isek, bizi bekleyen tehlikeleri de bertaraf edemeyiz. İşsiz sayımıza her gün yenileri eklenmeye devam eder. Büyük Önderimiz Mustafa Kemal’in 1929 yılındaki tavsiyesiyle kutlanmaya başlanan “Yerli Malları Haftası” artık maalesef okullarda bile konuşulmaz hale gelmiştir. Bugün tıpkı Mustafa Kemal’in ve Cumhuriyet’in unutturulmak istenen ve kaybolmaya bırakılan bazı değerleri gibi bu değerimiz de unut- turulmak istenmektedir. Yaşadığımız günlerin Düyun-u Umumi yönetimine gittiğimiz yıllara çok benzediğini söylesek pek de yanılmış olmayız diye düşünüyorum. Şimdi soruyorum tutumlu olmak, tasarrufun önemini kavramak ve kavratmak ulusal bir zorunluluk değil midir? Hepimize bu konuda düşen görevler var, kişisel olarak ve ülke olarak hassasiyetlerimizi bu konuda geliştirmeliyiz. Bu görüşleriniz ve etkinlikleriniz nedeniyle ‘nostalji yapıyorsunuz’ şeklinde eleştiriler alıyor musunuz? Böyle eleştirilerin çok fazla geçerliliği yok aslında. Biz USİAD olarak nostalji peşinde değiliz, bunu herkesin bilmesini istiyorum ve soruyorum; dünyada ulusal sanayi hamlesine bu kadar yabancı kalmış ve ithal mal cehennemini yaşayarak kalkınabilmiş tek bir ülke var mı? Ya da ithal ürün çılgınlığı ile işsizine iş, insanımıza aş ve birlikte demokrasi içinde kalkınmayı, bırakınız programlamayı, düşünmek hayal dahi edilebilir mi? Artık küreselleşmenin; gözleri, bilinçleri, vicdanları kör eden büyüsünden kurtulmalıyız. Biz yerli malı yerine ithal mallar kullandıkça neler oluyor bir düşünelim. Bugün itibariyle milyonlarca işsizimiz var. Ana caddeleri, sanayi sitelerini gezdiğimizde kapanan çok sayıda işyerlerini görüyoruz. Çarşıda alışveriş yok. Ve ekonomimiz tam anlamıyla dibe vurmuş bir haldedir. Son 7 yılda yüzde 1-1.5 da olsa büyümekte olan Türkiye, 2009’un ilk üç çeyreğinde 3,3 küçüldü. Hatamızın nerede olduğunu görüyor muyuz? Acaba Mustafa Kemal’in o planlı karma ekonomisinde bize tavsiye ettiği Cumhuriyet değerlerini terk ettiğimiz için mi uçuruma gidiyoruz. Onlara daha sıkı sarılmanın vakti gelmedi mi!? Peki dünya üzerinde ülkeler bazında bir değerlendirme yapacak olursak, hala Yerli Malı Haftasını kutlayan ülkeler var mı? Var tabi olmaz mı. Hem de ne ilginçtir ki ekonomisi bizden daha fazla gelişmiş olan ABD, Fransa ve Almanya gibi ülkelerde ‘yerli malı haftaları’ sadece bir haftaya değil, bütün bir yıla yayılarak önemseniyor ve tüketicinin tüm satın alma davranışları da buna yönelik olarak gelişiyor. Çarpıcı bir örnek vermek gerekirse Almanya’da bir otomobil fabrikasında “Eğer Japon otomobiline bineceksen git kendine Japonya’da iş bul” yazısı bulunur. Bu yazının benzeri ABD’de de var. İngilizlerin yerli malı konusundaki en vurgulu sözü de; Asılacaksan İngiliz ipiyle asıl’dır. Yine Fransa’da sinema salonlarında gösterilen her on filmin altısının Fransız yapımı olması zorunluluğu var. Bu ne anlama geliyor; Fransa hem kendi ülkesinin sanatçısını koruyor, hem dilini koruyor, hem de kendi insanını. Ayrıca reklamlarında da yerli mallarını koruyor. Buna ‘Taksi’ filmini de örnek verebiliriz. Dışarıda hal böyleyken bizim ne yazık ki görsel ve yazılı medyamızın haline üzülmemek elde değil. Bankaların özellikle de genç kuşağa yönelik uyguladığı ‘yoldan geçeni kolundan tutup kredi kartı verme’ politikasıyla tam anlamıyla bir tüketim toplumu haline getirildik. Türkiye’deki bu genç nüfusun yoğunluğu Avrupalıların adeta ağzının suyunu akıtıyor; güzel bir pazar. Bunun sonucunda bize ‘siz üretmeyin, tüketmekle meşgul olun; biz sizin yerinize üretiriz, size satarız’ diyorlar. egesembol 80 Yani hiç ithalat yapamayalım mı diyorsunuz. Her şeyi üretebilecek teknoloji ve sanayiye sahip miyiz? Bakın biz diyoruz ki; Türkiye’de üretilen bir ürünü tüketirseniz bir işsize iş yaratırsınız. Bir şey üretmiyorsanız, tüketim için ithal etmek zorunda kalırsınız, bu çok açık bir gerçek. Devamlı ithal ederseniz sizin ithal ettiğiniz ürünleri üreten ülkelerdeki insanların geliri yükselir. O ülkelerde işsizliğe çözüm olursunuz. 1999’da yaptığım bir televizyon programında o günkü rakamlarla işsiz sayısını üçyüz bin olarak telaffuz etmiştim, bugün bu sayı milyonlarla ifade ediliyor. Eğer geçen bu sürede işsiz sayımız bu kadar arttıysa bundan sonrasını siz düşünün. Maalesef üretmeden tüketen toplumları bekleyen bir diğer kaçınılmaz sonuç da bedel olarak topraklarını vermeleridir. Biz üretmeden bir yandan ithal ettikçe farkında olmadan topraklarımızı kaybediyoruz. Hatırlayalım limanlarımızı, şeker fabrikalarımızı ve daha nicelerini sattık. 1940’larda İspanya ve Hollanda’ya uçak gövdesi ve uçak imal eden bir ülke konumunda iken bugün dışarıdan muz getiren, elma getiren bir ülke konumuna geldik. Kaldı ki nüfusunun yarısına yakını tarımla geçinen bir ülkede artık elma ve muz bile dışarıdan geliyor. Böyle olunca da tarımda ürettiğinden geçinemeyen insanımız büyük kentlere göç etti, işsizliğin bu denli artmasının bir faktörü de bu. Biz istersek her şeyi yaratırız ve üretiriz. Üretimin önemli olduğu bir gerçek ancak bunun bir plan çerçevesinde olması gerekmez mi? Elbette, bu yadsınamaz bir gerçek. Yine geçmişimizden örnek verecek olursak Mustafa Kemal’i hatırlayalım. Savaştan çıktığında okuma yazma oranlarının çok düşük olduğu bir ortamda üç dört büyük emperyalist ülkeye kafa tutmuş bir komutan olan Mustafa Kemal, Cumhuriyetin kuruluşundan sonra ekonomik anlamda çok ciddi tedbirler aldı. Adı üzerinde planlı karma bir ekonomi uyguladı. Eğer siz bugün plansız bir şekilde hangi ürüne ne kadar ihtiyacınız olduğunu ve ne ekeceğinizi bilmez ve köylüyü de bu doğrultuda yönlendirmezseniz ürettiğiniz ürün arztalep dengesinin üzerinde olacaktır. Avrupa’da ise durum böyle değil. Uçakla geçerken baktığınızda tarlaların farklı renklerde olduğunu görürüsünüz. Çiftçi arztalebe göre, yapılacak ihracata göre ürün ekmeye yönlendirilmiştir. Az önce söyleşimizin girişinde bahsetmiştim kredi kartı vakasından. Bakın özellikle bu genç nüfusun adeta ay sonu hiç ödemeyeceklermiş gibi kredi kartlarıyla yaptığı alışverişler sonucu büyük borçlular ortaya çıkıyor. Adliye’de takipteki icra dosyalarının büyük bölümü kredi kartı borcundan, diğer bölümü cep telefonlarından. Yani maalesef parayı kullanmayı bilmiyoruz, telefonla konuşmayı da bilmiyoruz. Üstüne bir de ürünü alırken hangi malın yerli hangisinin ithal olduğunu da sorgulamıyoruz. Tüketiciler aldıkları ürünün yerli olup olmadığını nasıl anlayabilirler? Evet önemli bir noktaya işaret ettiniz. Yurttaşlarımızdan, öğretmenlerimizden, kadınlarımızdan bir ricam var. Herkes aldığı ürünün üzerinde ürünün ‘Türk Malı’ olduğunu gösteren ‘869’ kodunu kontrol etsin. Bu kod genellikle yurtdışında satışa sunulanlarda vardır, yurtiçi mağazalarda da Türk Malı logosunu görmeyi alışkanlık haline getirebilirler. Bu ekonomik krizi aşmamıza yardımcı olacak ve işsizimize de iş sağlayacak duyarlılıktır. Peki yabancı sermayeye karşı mısınız? Şunu açıkça ifade etmek istiyorum; biz yabancı sermaye gelmesin demiyoruz, gelsin ancak yeni bir istihdam alanı yaratsın, diyoruz. Özellikle gıda ve dayanıklı tüketim malları gibi mevcut istihdama sahip olan kuruluşların üç kuruşa satın alınmasına karşı çıkıyoruz. Ve buralarda yerli malı sütün, peynirin bir kenara bırakılarak Hollanda peyniri vs. konmasını ve satılmasına karşı çıkıyoruz. Çünkü bunun ülke ekonomisine hiç bir katkısı bulunmamaktadır. Bir başka örnek verecek olursak; toplu alışveriş merkezlerinin çoğunu yabancı şirketler aldı. Onlar da çikolatalarını, içeceklerini vs. kendi ülkesinden getiriyorlar. Eskiden orada yerli üreticilerimizin ürünleri satılıyordu. Bu konuya çarpıcı bir örnek vermek istiyorum; 2 yıl kadar önce alışveriş için bir mağazaya gittiğimde üzerinde “Made in Belgium” yazan bahçe toprağı gördüm, inanamadım. Belçika ne kadar bir yer ki bize bahçe toprağı getirip satıyor. Böyle bir şey olamaz. Haksız rekabet, gümrüklerini zorlaştırmak lazım, Türkiye’de üretilen ürünlerin gelişine ekstra fonlar konulması lazım, bu olmazsa olmazdır. Söyleşimizi bitirmeden önce okuyucularımıza iletmek istediğiniz başka bir mesajınız var mı? Bütün yurttaşlara özellikle de genç kuşağa sesleniyorum; Yerli Malı kullanımı konusunda çok uyanık olmamız lazım! Çünkü bizim ürettiğimiz ürünler yerine bunların ithal olanlarına ödediğimiz her lira ileride bir insanımızın daha işsiz kalmasına sebebiyet verecek ve bu kişi; belki teyzeniz, amcanız, kardeşiniz ve sonunda tabiî ki siz olabilirsiniz, lütfen duyarlı olalım. Ayrıca bu konuyu savunmak biz işadamlarının olduğu kadar işçi sendikalarının da görevi olmalıdır. Onlar da bu konuda yeterli duyarlılığı ve ilgiyi gösterirlerse toplum olarak bilinçlenmek daha da hızlanacaktır. sinaş 82 NEES Grubu adına, Mimar Serdar Karaoğluol “Müşteri ve bayilerimizle Türk Telekom Arena’da Buluşacağız” N EES Kurumsal Satış Departmanımız geçtiğimiz 2-3 yıl içerisinde önemli projelere imza attı. Bu yıllar içerisinde, Türkiye’deki Metro Grossmarket’in, yaklaşık 7 adet yeni projesinde uygulamalar yaptı ve bu başarıyı Kazakistan Metro Grosmarket’e kadar taşıdı. Carrefour Ekspreslerin fotoselli kapı ihalesini aldık ve yüksek maliyetli bu projeyi de marka imajımıza sağladığı katkılar adına sürdürüyo- ruz. Baytur İnşaat’ın Stargate panjur projesini, Taşyapı’nın Allmondhill panjur projesini tahsilat dahil -:) tamamladık. Kurumsal satış departmanı müdürümüz Mimar Şebnem Avcı’ya ve yardımcısı Atilla Kavi’ye başarıyla yürüttükleri bu operasyonlar için teşekkür ediyoruz. 2010 yılı içerisinde gerek tüm NEES çalışanları, gerek tüm NEES bayileri, gerek tüm NEES müşterileri ile fuarlardan farklı, iş toplantılarından farklı, sosyal alanlarda bir araya gelmek istedik. Bu sebeple 2010 yılı başında Türk Telekom Arena Stadı’ndan 12 kişilik bir loca satın aldık. Önümüzdeki yılla birlikte Galatasaray’ın maçlarının başlamasıyla tüm NEES grubu çalışanlarını, tüm NEES bayilerini, tüm NEES müşterilerini Karaoğluol ailesi adına locamıza davet ediyor, geldiğimiz noktaya emek veren herkese teşekkür ediyoruz. pyramids 84 Veka Türkiye Temsilcisi Ercan Beken “Ral A’nın Altında Ürün Üretmeyen ve Türkiye’ye Sokmayan Tek Firmayız” V eka Türkiye Temsilcisi Ercan Beken, araştırma konumuzla ilgili sorularımızı yanıtladığı röportajımızda sektörle ilgili de bilgiler verdi. Firmanız açısından 2010 yılını değerlendirir misiniz? 2008’in sonlarına doğru başlayan krizin inşaat sektöründeki ciddi etkilerini 2010 yılında yaşadık. 2009’da bitmesi gereken inşaatlar 2010 yılı sonlarına kaldı. Dolayısıyla 2010 yılı 2009’dan daha iyi oldu diyemem. 2009’la karşılaştırdığımızda bir düşüş yaşamadık ama artış da söz konusu olmadı. Asıl artışın 2011 yılında olacağını düşünüyoruz. Kaliteli projeler artık pencere aşamasına geldiği için mutlaka bir ciro “Türkiye açısından baktığımız zaman ben Türkiye’de PVC sektörünün geleceğini çok parlak görmüyorum. Bunda da tüm profilcilerin kabahati olduğunu düşünüyorum. Herkes bunu bilebilir ama dile getirmeyebilir. Ben bu konudaki görüşlerimi açıkça ifade edebilirim. Herkes kendine göre bir fiyat politikası belirlemiş. Baktığınızda devlet projelerinde bile kalitesiz ürünler kullanılmış.” artışı olacaktır. Bu dönemde 2009 rakamlarını muhafaza edebilmek bile birçok firma için bence bir başarıdır. Dünya genelinde baktığınızda Veka her sene olduğu gibi yine çift haneli bir büyüme gerçekleştirdi. Bununda en büyük etkeni tüm dünya tarafından bilinen Veka kalitesi ve yeni pazarlardan elde edilen gelirlerdir. 2010 yılında katıldığınız fuarlardan bahseder misiniz? Türkiye’de bir fuara katılmadık ama dünya çapındaki fuarlara Veka her zaman katılır. Bunlardan bazıları; Nürnberg, Messe Stuttgart, Belgrad, Dubai, İtalya, Belçika, Tahran fuarları idi. Veka olarak bakıldığında Avrupa ve Orta Doğu’daki büyük sektörel fuarların hepsinde vardık. Bayilik konusunda yeni katılımlar oldu mu? 2010 yılında yeni bayilerimiz oldu. En önemlisi mevcut firmalarımızdan kayıp yaşamadık. Tabi 85 işin gerçeği beklentilerimiz daha yüksekti. Veka olarak 5’er yıllık planlar yapıyoruz. 2005-2010 yılının planlarına baktığımızda %20 civarında hedeflerimizde bir sapma olduğunu gördük. 2010 yılında üretimini gerçekleştirdiğiniz ürünler nelerdir ve bu ürünlerin sektördeki yeri nedir? Yeni ürün anlamında bizim ağır sürme dediğimiz hebesibe sürmelerimiz var. İlk 58’lik hebeshibeler kalktı, onların yerine yeni Veka Slide dediğimiz sürme sistemimiz geliştirildi. Bunun gerekçeleri de şudur; Avrupa belirlenen yeni ısı yalıtım değerleri belirlendi. Avrupa’daki ısı değerinin 1.1k olması gerekiyor. Buna uygun yeni doğrama sistemleri geliştiriliyor. Yeni Veka Slide’ta bu değerleri yakalayabiliyoruz. Yine sürme olarak Ekosol 70 ve 90 diye yeni serilerimizi çıkardık. Önümüzdeki yıl içinde planda olan 82’lik bir profil serimiz daha çıkacak. 2011 yılı hedefleriniz nelerdir? Veka Türkiye’yi önceki senelere nazaran daha ileriye götürebilmek için çalışacağız. Bunu için daha fazla bayilikle satışları artırabilmek, daha ciddi projelere girebilmek gerekiyor. Herkesin olduğu gibi bizim de hedeflerimiz bunlar. Sektörün geleceğinin nasıl olacağını düşünüyorsunuz? Türkiye açısından baktığımız zaman ben Türkiye’de PVC sektörünün geleceğini çok parlak görmüyorum. Bunda da tüm profilcilerin kabahati olduğunu düşünüyorum. Herkes bunu bilebilir ama dile getirmeyebilir. Ben bu konudaki görüşlerimi açıkça ifade edebilirim. Herkes kendine göre bir fiyat politikası belirlemiş. Baktığınızda devlet projelerinde bile kalitesiz ürünler kullanılmış. Gramajlar düşmüş, fiyatlar en alt seviyelerde. Ral A’nın atında mal üretmeyen ve Türkiye’ye sokmayan tek firmayız diyebilirim. Ama maalesef Türkiye’de özellikle büyük projelerde finansmanlar profilcilere ya da üretici bayilere yıkılıyor. Bunu da barter denen çalışma şekliyle yapıyorlar. Bunun altından kalkmak, bu finansmanı sağlamak çok kolay değil. Bu sebeple yapılan işler beraberinde kalitesizliği getiriyor. Bu pazar günden güne ahşaba, alüminyuma dönüyorsa, bunun sebebi tüm bu uygulamalardır. Plastik pencere özelliğini kaybetmek üzere. Türkiye’de standartları, belgeleri, olması gereken kriterleri kimse umursamıyor. Bunu kontrol edecek bir mekanizma da yok. TSE’nin ya da CE’nin standartları bu mu ki bu tarz uygulamalar yapılıyor. Neredeyse şeffaf profiller, 080mm destek sacları kullanılıyor. Ama konuşmaya gelince herkes istediğini söyleyebiliyor. Plastik sektörü kurtulsun isteniyorsa bu uygulamalardan vazgeçilip en kısa zamanda kaliteyle dönülmesi gerekiyor. Bir zamanlar Türkiye’de plastik çıkmadan önce demir ve alüminyum doğramacılar vardı. Her taraf bu üreticilerle doluydu. PVC alternatif olarak, iyi de bir kaliteyle çıkınca insanlar bu ürüne yöneldi ve alüminyum ve demir yok oldu gitti. Biz böyle devam edersek PVC’de bir alternatif çıkacak, o zaman da bizim sonumuz aynı olacak. Son olarak okuyucularımıza iletmek istediğiniz bir mesajınız var mı? Malzeme alırken, ürünün et kalınlıklarına, gramajlarına mutlaka baksınlar. Malzemenin en azından 3 mm hadi Türk standartlarında 2,7 olmasına dikkat etsinler. Sadece bu işin fiyat kısmıyla değil, kalitesiyle de ilgilensinler. Satın alınan bir ürünün nasıl olması gerektiğini araştırmak artık çok kolay. Yeter ki insanlar öğrenmek istesin. “We count on Turkey with the Ral A certificated products” Turkey representative of Veka, Ercan Beken told us in the interview that they don’t produce or import any product which has less quality of “Ral A” criteria. 86 İMSAD’dan İnşaat Sektörünün 2010 Senesi ve 2015 Öngörüleri olduğunu ve böylece her zaman dile getirdikleri lokomotif sektör olgusunu bir kez daha ispatlandığını sözlerine ekleyen Turan, “İstihdam ayağında da 2010 yılında toparlanma sinyali belirginleşti. 2007 yılının ilk çeyreğinden beri ilk kez artıya geçen istihdam verisi, inşaat sektöründeki toparlanmanın tabana yayılmaya başladığını gösteriyor. Türkiye ekonomisinin yüzde 7-8 büyümeyle tamamlayacağı beklenen 2010 yılı, inşaat sektörü için kayıpların telafi edilerek büyümeye geçiş dönemi oldu” dedi. “İnşaattaki Toparlanma Türkiye Ekonomisinin Büyümesine Olumlu Yansıdı” ortaya koydu. Cumhuriyet’in 100. yılının kutlanacağı 2023’e doğru 2 trilyon TL düzeyinde, diğer bir ifade ile 1,5 trilyon dolara yakın bir ekonomik büyüklüğe ulaşmayı hedefleyen Türk ekonomisinde, inşaat sektörünün bu hedefe önemli katkı sağlaması, GSYH büyümesindeki katkısını yüzde 5,5’den yüzde 7’ye yükseltmesi gerektiğine dikkat çeken Alkin, “Bunun anlamı, Türkiye’de özel sektör ve kamu sektörü tarafından gerçekleştirilen toplam sabit yatırımların her yıl reel olarak en az yüzde 15 artması gerekirken, inşaat sektörü yatırımlarının Enerji verimliliği ve çevre bilinci da en az yüzde 20’lik bir artış konularının inşaat sektörüne olan yakalaması gereğidir” dedi. etkisini de değerlendiren Turan, Küresel krizin etkilerinin ne zaTürkiye’nin cari açığının çözümünün enerji verimliliği ve bu başlık man azalacağına dair net bir veriile ilintili uygulamalardan geçtiğine nin mevcut olmadığını buna bağlı dikkat çekerek daha az enerji ithalatı olarak da ekonomik büyümeye yapılması gerektiğini bildirdi. Turan, dair verilerin de net olmadığını haTürkiye’de 1 numaralı ihracatçı sek- tırlatan Alkin, özel sektörün ülke törün inşaat sektörü olduğuna vurgu ekonomisinin büyümesinde önemli bir etken olduğunun altını çizerek yaparak konuşmasını noktaladı. bu tip bir bakış açısında yatırımın Kümelenme Çalışmalarına ve yüzde 70’inin yerli, yüzde 30’unun İhracat Alanında Coğrafi Bölge- yabancı sermaye olması beklendiğini anlattı. lenmeye Dikkat Edilmeli: Açılış konuşmasını yapan İMSAD Yönetim Kurulu Başkanı Orhan Turan, küresel ekonomik krizin ardından gösterdiği toparlanma performansıyla dünya sıralamasında Türkiye ekonomisinin yerini aldığını, 2010 yılının ilk dokuz aylık döneminde GSYH gelişme hızında yüzde 8,9 oranında artış kaydettiğini aktararak konuşmasına başladı. İnşaat sektörünün yılın 3. çeyreğinde yüzde 24,6 oranında büyüme yaşayarak en hızlı büyüyen sektör İMSAD Yönetim Kurulu Başkanı Orhan Turan’dan sonra söz alan İMSAD Ekonomi Danışmanı Prof. Dr. Kerem Alkin ilk olarak, ‘Türkiye Sanayi Stratejisi Belgesi’ aracılığıyla özel sektör ağırlıklı bir büyüme trendinin ağırlık kazanacağına değindi. “Bu tip bir metnin belki 1991 senesinde hazırlanması gerekirdi” diyen Alkin, 1993-2002 ile 2003-2006 verilerine değinerek ülke ekonomisindeki büyüme ile özel sektör yatırımlarının arasındaki ilişkiyi İ nşaat Malzemesi Sanayicileri Derneği (İMSAD), 2010 yılı genel değerlendirmesini yapmak, 2011-2015 hedef büyüme rakamlarını açıklamak, Türkiye’de inşaat malzemesi üreten alt sektörlerin 2011 yılı tahmini gelişme hızlarını ve önündeki engelleri paylaşmak üzere bugün (06 Ocak 2011 Perşembe) bir basın toplantısı düzenledi. Toplantı; İMSAD’ın tarihsel sürecini aktaran, sektör derneği üyelerini, Lider Sanayici üyelerini ve katılımcı üyelerini tanıtan bir kısa video gösterimi ile başladı. Türkiye’nin 2023 senesine doğru ortalama yüzde 6’lık bir ekonomik büyümeyle iyi bir trend yakalayabilmesi için inşaat sektörünün özel sektör yatırımlarıyla yüzde 18-20 büyümesi gerektiğini ifade eden Alkin, “İnşaat sektörünü, özel sektör yatırımları içerisinde ortalama yüzde 45 olan payını bir on puan daha arttırmalı ve yüzde 55’e çıkarmalı” dedi. İnşaat sektörü, bulunduğumuz 87 coğrafyada, 1. ve 2. kuşak komşu ülkelerde 2023’e kadarki zaman diliminde alt ve üst yapı inşaat projelerindeki hamleyi dikkate alarak, inşaat malzemesi ihracat hacmini 100 milyar dolara, müteahhitlik hizmetlerinden Türkiye’nin elde ettiği geliri 100 milyar dolara ve yurtiçi inşaat sektörü hacmini de 100 milyar dolara çıkarmayı hedeflediğini anlatan Alkin, “Türkiye, 2023 yılında toplam ihracatının yüzde 20 ile 25 oranında bir bölümünü yüksek kalitede ve nitelikli inşaat malzemesi ihracatı ile gerçekleştirmeyi başarırsa; 100 milyar dolarlık inşaat malzemesi ihracat hedefi başarılabilir. Ulusal bazda ise; Türkiye’nin toplam sabit yatırımlarının en az yüzde 50’sinin inşaat sektörü yatırımları olarak gerçekleşmesi ve inşaat yatırımlarında ortalama reel büyümenin yüzde 18 düzeyinde gerçekleşmesi, sektörün yurtiçi pazar büyüklüğünün de 100 milyar doları yakalaması, hatta geçmesi anlamına gelecektir” dedi. lundu. İnşaat sektörünün, ekonomik bir güç ve bir kalkınma aracı olduğunu aktaran Bayülken, inşaat malzemeleri sanayinin sanayide lokomotif, net ihracatçı yapı, katma değerde rekortmen ve istihdam odağı olduğunu aktardı. İnşaat sektörünün 2010 senesinde yüzde 15.1’lik bir büyüme oranı ile 10.8 milyar dolar reel katma değer sağladığını anlatan Bayülken, GSYH payının yüzde 5.6, yatırım hacminin ise 88,7 milyar dolar olduğunu aktardı. İnşaat sektörünün 2010 senesinde 1.307.000 kişilik istihdam yarattığını, dolaylı istihdamın ise bu anlamda 4.560.000 kişi olduğunu anlattı. İnşaat malzemeleri sanayini net ihracatçı sanayi olarak tanımladıklarını ifade eden Bayülken, son beş yılda ortalama yıllık ihracat artış hızının yüzde 15 olduğunu, başlıca ihracat ürünlerinin ise; demir-çelik, elektrik aydınlatma, çimento, plastik inşaat malzemeleri, Bu bağlamda yasal düzenlemele- doğal taşlar ve mermer olduğunu rin gözden geçirilmesinin gerekli belirti. olduğunu ifade eden Alkin, dolaylı Sunumunda ihracat yapılan vergi indirimi uygulamalarının önemli bir etken olduğunu vur- başlıca ülkelere de yer veren Bayülguladı. Önümüzdeki dönemlerde ken, bu ülkelerin Irak, Mısır, Libkümelenme çalışmalarına ve ihracat ya, Birleşik Arap Emirlikleri ve alanında coğrafi bölgelenmeye dik- İngiltere olduğunu söyleyerek inşaat kat edilmesi gerektiğini söyledik- malzemeleri sanayinde ihracatın ten sonra inşaat sektörüne yönelik ithalatı karşılama oranının yüzde stratejilerin oluşturulmasının gerek- 260 olduğunun altını çizdi. li olduğunu ifade ederek sözlerini İnşaat malzemeleri sanayinin ihtamamladı. racatta dünyadaki yerini anlatan Baİnşaat Sektörünün 2010 Senesi yülken, inşaat demiri, demir-çelik radyatör ve demir-çelik profil alanında ve 2015 Öngörüleri: dünyada ilk sırada yer aldığımızı; Toplantının son konuşmacısı inşaat malzemeleri ihracatına büolan Yavuz Bayülken ise inşaat sek- tünsel bir bakışla baktığımızda ise törünün ekonomik değerlendirmesi dünyada 7.sırada yer aldığımızı üzerine detaylı bilgi aktarımda bu- ifade ettikten sonra inşaat sektörü ve inşaat malzemeleri sanayinin gelecek öngörülerini aktardı. 2015 Öngörüleri ise şöyle; • GSYH Büyüme Oranı: %4.7 • Toplam Sabit Yatırımlar Artış Oranı: %7.5 • İnşaat Sektörü Büyüme Oranı: %10.1 • Yurt dışı Müteahhitlik Hizm. Büyüme Oranı: %15.0 • Yurt dışı Müteahhitlik İş Hacmi: 40.4 Milyar USD • İnşaat Malzemeleri Sanayi Büyüme Oranı: %14.5 • İnşaat Malzemeleri İhracatı Büyüme Oranı: %17.5 • İnşaat Malzemeleri İhracat Hacmi: 40.2 Milyar USD Bayülken, sunumunun sonunda İMSAD üyesi derneklerden alınan bilgilere göre demir-çelik, çimento, çatı sektörü, yalıtım, aydınlatma, polistren, iklimlendirme ve doğaltaşmermer gibi sektörlerin 2010 ve 2011 yıllarına ilişkin veri ve beklentilerini açıklayan bir tabloya da yer verdi. Kapanış konuşmasını gerçekleştiren Orhan Turan, Türkiye’nin 2023 hedefinin inşaat malzemeleri ihracatında ilk 3’e girmek olduğunu belirtirken, Prof. Dr. Kerem Alkin göz ardı edilmemesi gereken bir diğer konunun müşavirlik hizmeti veren firmalar olduğunu dile getirerek, “Dünyada müşavirlik hizmeti veren firmalara Türk inşaat malzemelerini sevdirmeliyiz ya da Türk müşavirlik firmalarını, inşaat projelerinde çalışmaları konusunda teşvik etmeliyiz” dedi. 88 Winsa Satış ve Pazarlama Müdürü Cem Korkmaz “Bayilerimiz Fark Yaratarak, Fiyatla Rekabetin Önüne Geçiyorlar” W insa Satış ve Pazarlama Müdürü Cem Korkmaz, araştırma konumuzla ilgili sorularımızı yanıtladığı röportajımızda sektörle ilgili bilgiler de verdi: Firmanız açısından 2010 yılını değerlendirir misiniz? Winsa 2005 yılından bu yana değişimin getirdiği yeni anlayış ile satış hacmini büyüterek ve pazar payını artırarak yeni bir sürece girmiştir. Türkiye PVC pazarı inişli çıkışlı bir seyir izlerken, 2010 yılı 2009 yılına göre bir artış eğilimi gösterse de üretim anlamında henüz 2006’lı 2007’li yıllarının rakamlarını yakalayamamıştır. PVC pazarındaki bu gelişmelere rağmen Winsa pazar payını istikrarlı biçimde % 2’lerden % 6’lara bayilerimiz ve tüm çalışanlarımızın başarılı çalışmalarıyla ile taşımıştır. Bugün Türkiye’nin 64 ilinde 195 üretici 220 satıcı ve 440 showroom sayısı ile markamız ülkemiz genelinde ulusal bir marka olarak hizmet vermeyi sürdürmektedir. Bu süreçte bayi sayımızı artırırken, belli bir kali- te anlayışına, kurumsallığa, disipline ve marka bilincine gönül vermiş arkadaşları bünyemize katmayı tercih ettik. 2010 yılında üretimini gerçekleştirdiğiniz ürünler nelerdir ve bu ürünlerin sektördeki yeri nedir? Bu yılda mevcut ürünlerimiz Dorado, Safir, Carina ve Sürme Sistem Vela ile çalışmalarımıza devam ederken, sistemlere destek amaçlı Oval Çıta 24mm, Lambri profili 24 mm, Sürme 3 Ray Kasa, Dorado Statik T, çeşitli Kutu ve Greyaj profilleri, Sürme Pervaz Kasa, Safir Pervaz Kasa, profilleri sisteme dahil edilmiştir. Buna ek olarak ithal profil grubumuz, İnoutic markamızın 76 mm Prestij ve HBSB Kaldırmalı Sürme sisteminin satışına ağırlık verilmiştir. Mevcut sistemlerimiz ile iç piyasadan gelen tüm talepleri karşılayabilen bir ürün çeşitliliğimiz varken, özellikle özel projelerde talep edilen 76 mm Prestij ve geniş açıklıkları dış mekâna bağlayan ve iç mekânlara genişlik ve ferah bir görünüm getirebilen ayrıca; balkon teras gibi geniş açılım noktalarında hem üstün ses ve ısı yalıtımı sağlayan HBSB kaldırmalı sürme siteminin Winsa bayilerinin elinde müthiş bir avantaj olduğunu belirtmek isterim. 2011 yılı hedefleriniz nelerdir? 2011 yılında amacımız markamızın bulunmadığı il ve nüfus yoğunluğu büyük ilçelerde bayilik oluşturmak iken, öncelikli hedefimiz ise, mevcut bayilerimizin finansal olarak güçlenerek, rekabetçi bir ruhla pazardan daha fazla pay almasını sağlamak ve buna paralel olarak satışlarımızı artırmaktır. Bunu gerçekleştirebilmek için bayilerimize sürekli tekrarladığımız slogan ise; eğer benzerlerinizden fark yaratamaz iseniz, bu defa sadece fiyat odaklı satış yapmak zorunda kalırsınız. Bu nedenle müşterilerimizi çok iyi dinlemek, gözlemek, onların ihtiyaçlarını çok iyi algılamak ve ürünümüzü de farklılaştırarak sunmanız gerekmektedir. Bunun için bizler de; •Showroom düzen ve temizliğinden müşteri ilişkilerine, •Ürün sergilenmesi ve tanıtımından teklif sunumuna, •Ölçü ve montaj saatlerine sadakatten Montaj alanındaki tertip ve düzene, •Çalışanlarınızın görüntüsünden İş teslim tutanaklarını uygulanmasına, •Müşteri memnuniyetinin dönemsel olarak ölçülmesinden ürüne CE işaretlemesi yapılmasına, •Olası Müşteri şikâyetlerinin hızla sonuçlandırılmasından, aksesuar cam lamine renkler gibi farklı ürün seçeneklerinin müşteriye tanıtılıp uygulanmasına kadar markamızı müşteriler tarafından tercih edilmesini sağlayan özellikleri ön plana çıkartmalıyız. Unutmayalım ki, markamızın müşteri portföyü bu tip uygulamaları talep eden ve algılayabilen niteliktedir. Bunun en önemli kanıtlarından biri markamızın Türkiye genelinde diğer markalara kıyasla lamine satışında açık ara pazar lideri olmasıdır. Kendi satış oranımız içinde beyaz lamine oranı bu yıl itibari ile % 70’e %30 gibi bir rakam iken, marka bilinirliği en yüksek olan firmalarda dahi bu oran %20’nin üzerine çıkmamaktadır. Bu da Winsa’nın müşteri niteliği konusunda önemli bir fikir vermektedir. 89 Bizlerde piyasayı takip etmekte, olası değişimleri ve gelişimleri gözlemekte, gerek ürün grubumuzda gerekse satış koşullarımızda, piyasa ve müşteri beklentilerini değerlendirerek, üzerimize düşeni yapmaya devam edeceğiz. Sektörün geleceğinin nasıl olacağını düşünüyorsunuz? Başbakanlık konut müsteşarlığınca hazırlanan raporda Türkiye’deki toplam konut stokunun 2010 yılı için 18.000.000 konuta yakın olduğu, yine bu araştırmaya göre Türkiye’de var olan 7,8 milyon binanın 6,8 milyonunun konut niteliğinde olduğu belirtilmektedir. Bu raporda ifade edilen en çarpıcı bilgiler ise, doğalgaz sıcak su asansör ve yangın merdiveni gibi uygar olanaklara sahip konut oranının genel rakam içerisinde % 5 den az olduğu, binalarının % 90’nının soba ile ısınmakta olduğu, kalorifer kullanan bina sayısının % 10’un altında olduğu, bina stokunun %10’nun yenilenme % 30’unun onarım gereksinimi bulunduğu ve bu konutların %40’nın ise, oturulabilir kalitede olmadığı şeklindedir. Aynı zamanda her 100 konuttan 67’sinin yasalara uygun olmadığı, yalnızca ruhsatlı yasal konutlar dikkate alındığında ise, il ve ilçe merkezlerinde 2,5 milyon konut açığının bulunduğu Türkiye’de nüfus artışı kentleşme ve göç gibi esaslar dikkate alınarak, 2015 yılına kadar yılda ortalama 900 bin konut yapılması gerekmektedir. Tüm bu veriler ışığın da; Türkiye’de şu anda niteliksiz, yalıtım ve onarım ihtiyacı olan milyonlarca konut bulunduğu, Genç nüfus ve evlilik oranları dikkate alındığında ise yeni nitelikli konut ihtiyacının gün geçtikçe talep edileceği görülmektedir. Tabi ki bizleri burada ilgilendiren konu ise, tüm konutlardaki pencere ihtiyacıdır. Yapılan araştırmalar 120 m2’lik bir dairede yalıtım yaptırmaz ise, ortalama 250 TL’lik elektrik ve yakıt gideri harcadığını, yalıtım gerçekleştirilir ise, bu rakam üzerinden %50’lik bir tasarruf sağlanabileceğini göstermektedir. Bu tasarrufu rakamla ifade etmek gerekirse, ülkemizde şu an mevcut niteliksiz konutları yalıtarak yıllık 10 milyar TL’lik bir tasarruf sağlanabilmektedir. Bu da Türkiye’nin bütçe açığının kapatılması için önemli bir potansiyeldir. Son olarak okuyucularımıza iletmek istediğiniz bir mesajınız var mı? Önümüzdeki süreçte Türkiye’deki beklentiler ortalama yaşam standardının yükseleceği ve halkımızın daha kaliteli konut talebinde bulunacak olmasıdır. Dünyanın iklim koşullarındaki değişiklikleri yani yazların daha sıcak kışların ise, daha soğuk yaşanacağı gerçeği enerji verimliliği dolayısı ile yalıtıma olan ihtiyacı artıracaktır. Dünyada enerji ve küresel ısınma ile ilgili çalışma yapan kuruluşlar 2015’e kadar enerji tüketiminde %25’lik düşüş hedeflemektedirler. Bu düşüşü ise, tüketim üretimini ve üretim tüketimini değiştirmek, farklı şekilde yaşamayı öğretmekle sağlayacaklarını düşünmektedirler. Ayrıca Türkiye Trakya camdan aldığımız bir bilgide 2010 yılında Konfor ve Sinerji camın toplam satışları içindeki payın %10’a ulaşması ve 2009 yılına göre %30’luk bir artış kaydettiği yönünde olup, söylediklerimizi doğrulamaktadır. Bununla beraber 1 Ocak 2011 tarihinden itibaren binalarda enerji performans yönetmeliğine göre yeni yapılan tüm binalara enerji kimlik belgesi çıkarılacaktır. Bu artık binaların ısıtma soğutma aydınlatma gibi ne kadar enerji harcadığını ve atmosfere ne oranda sera gaz salınımı yaptığını belirleyen kimliklerdir. Yani konutlarda da beyaz eşyalarda olduğu gibi A dan G ye kadar sınıflandırma olacak, A sınıfı tasarruflu ve sera gazı düşük çevreci konutları, G sınıfı ise enerji israf eden sera gazı emisyonu yüksek konutları ifade edecektir. İlk etapta yeni binalara gelecek bu zorunluluğun, mevcut binalarda ise 2017 yılına kadar tamamlanması gerekmektedir. Burada gözden kaçırılmaması gereken bir konu daha vardır. Türkiye de PVC pencere uygulamalarının başladığı ilk günden bugüne yaklaşık 20 yıldan daha uzun bir süre geçmiştir o dönemde uygulanan PVC doğramaların niteliği ve uygulama teknolojisini hatırlatmak gerekirse tek odacıklı ve 50 mm’lik sistemler, çoğunlukla tek açılım ve düşük özellikli aksesuarlar sadece beyaz renk tercihi conta ve enjeksiyon parçalarının artık zamanla kullanım ömrünü tamamlaması gibi unsurlar değerlendirildiğinde, artık pek çok eski PVC pencerenin yerine yeni ve kaliteli PVC doğrama uygulanması zorunluluğu ortaya çıkmaktadır. Bayilerimiz ile birebir yapmış olduğumuz görüşmelerde bölge farklılıkları olmakla birlikte yapılan pencere işlerinin % 5 ila %20’lik kısmı eski PVC doğrama değişimidir. Önümüzdeki yıllarda bu oran daha da artacaktır. 90 PAPATYA RESIDENCE 2 D üzlem Yapı sizi seviyor, Yaşamın vazgeçilmez bütünPapatya Residence 2’yi lüğünü bozmadan ve de sizlerin sizin için sunuyor. yaşam sağlığınızı koruyarak tüm ayrıntıları en güzel şekli ile sunmak Yeni ve modern semtlerin kal- adına Papatya Residence 2 bünyebi olacak olan Beylikdüzü’nde yer sinde: alan Papatya Residence 2, Düzlem Yapı İnşaat Sanayi ve Ticaret A.Ş. * 24 Saat Açık Kafeterya, tarafından hayata geçirilmekte- Otel Konforundaki Rahatlığı ve dir. Daha önce sunulan hizmetler Güvenliği ile Ön Plana Çıkan Sosarasında Paradise A.V.M., Ye- yal Yaşam Alanları şilkent Sitesi, çok kısa sürede * Teras Katında Spor Aktivite bitirilen ve bölgenin en gözde Alanları ve Yürüyüş Pisti Residence’larından biri olan, Papatya * Fitness Center, Sauna, Jakuzi, Residence 1’de Düzlem Yapı’nın Cafe, TV İzleme, Toplantı Saprojelerindendir. Ayrıcalıklı insan- lonu, Güneşlenme Terası, Yürüyüş ların yararlanabileceği bu yepyeni Alanları fırsatta artık sizinle... * Merkezi Isıtma Sistemi * 24 Saat Sıcak Su Papatya Residence 2, güven * Tv Uydu Sistemleri duyabileceğiniz bir yapıda, sağlam * Hızlı Asansörler köklerle radye temel üzerine * 24 Saat Resepsiyon kurulmuştur. 2 bodrum katı olan çe* Açık / Kapalı Otopark ve Vale peçevre betonarme perde duvarlar Hizmetleri ile geniş bir dikdörtgen kütle üzerine * Akıllı Bina Teknolojisine Göre dairesel olarak yükselerek deprem- Deprem Algılama Sensörleri sel yönden güvenliği sağlanmıştır. * 24 Saat Kapalı Devre Kamera Bölgedeki kalite anlayışımızı ve Sistemleri ve Özel Güvenlik Görevfarklılığımızı bu özellikler ile or- lileri mevcuttur. taya koymaktayız. “Papatya Residence 2 Hayatın Ritmini Koruyor” Yoğun bir hayatın yarattığı tüm kirliliklerden ayrışmanızı sağlayacak bir ortamı size sunabileceği tüm imkânları burada bulabilirsiniz. Her nefes alışınızın değerli olduğu bu yaşamın merkezi E-5 karayoluna 200 metre mesafe ile herkesin sahip olmak isteyeceği bir Residence niteliğinde olurken, daire sahibi olmayanlar için bulunmaz bir fırsattır. Sıradanlaşmış zamanlardan arınmanızı sağlayacak “Papatya Residence 2” modern bir hayatın tüm olanaklarını, atacağınız ilk adım ile yaşamınıza katıyor. “2. Adım ile papatya bahçesi...” “Modern hayatlar adına her şey sizinle” Papatya Residence 2, yaşam alanınızın sade ve zarif görünümlü tüm detayları ile yaşam standartlarınıza kolaylık getirecektir. Hayatın en güzel yanını şimdi eşsiz papatyaların huzurunda 91 yakalayın. Yeni umutlar, hayaller ve mutlulukların arasında kuracağınız yeni dostluklar ile son zamanların en özel mekânını paylaşmanın heyecanını yaşayabilirsiniz. Hayata papatya konforunda uyanmanız için, brüt yaşam alanları 54 m2 ile 74 m2 stüdyo daireler, 101 m2 1+1 daireler, 148 m2 2+1 daireler ve 202 m2 3+1 daireler nakış gibi işlenmiştir. Dairelerimize ilk adımla sağlamlığı ile çelik kapılar sizi karşılarken, Fransız balkonlarımızın nostaljisinde kaybolabilirsiniz. Blok girişlerinde güvenlik görevlisi ve TV entegrasyon bağlantılı güvenlik kamerası, 24 saat kapalı devre kamera izleme sistemi ile güven duyabileceğiniz bir ortama sahip olabilirsiniz. Yaşam çıtanızın artacağına garanti veren Papatya Residence 2, yaşam ısınızı merkezi sistem ile her zaman doğru derecede tutacaktır. “Konforlu bir hayat ile güne uyanmak” “Modern hayatlar adına her şey sizinle” Bunların dışında; * Akıllı bina teknolojisine göre deprem algılama * Gaz kesme sistemi * Yangın söndürme sistemi * 250 tonluk yangın müdahale deposu * 100 tonluk su deposu * Isı - ses izolasyonlu doğramalar * Isıcam ile de tamamıyla yaşam sağlığınız düşünülerek projemiz gerçekleşmiştir. “O eşsiz kokusunu kökünden çıkmadan, yaşarken duyabileceğiniz bir yaşam kalbi” Her blokta 3 adet 10 kişilik ve 1 adet servis asansörü olmak üzere güvenlik alarmlı 4 Asansör varken, daire içi mekânlarda, ortak mahallerde merdiven sahanlıklarında ve asansörler de jeneratör mevcuttur. Arabalar için vale hizmetimizde sizin konforlu bir hayat yaşamanız adına düşünülmüş ve uygulanmıştır. Her bir papatya yaprağının sunduğu güzellikler arasında yer alan Fitness center, sauna, jakuzi, cafe, TV izleme, toplantı salonu, güneşlenme terası, yürüyüş alanları ile sonsuz huzura kavuşmanız için tüm ayrıntılar düşünülmüştür. 47.000 TL’DEN BAŞLAYAN FİYATLARLA... 92 Pyramids Grup Fuarcılık A.Ş. Koordinatörü Fazıl Murat GÜNER Irak’a Hücum Başladı... I rak’ta seçimlerden sonra oluşan istikrar ortamı ve ABD’nin geri çekilme planları Türk firmalarının bölgeye akın etmesine sebep oldu. Son üç ayda 100’e yakın firma Irak’a çıkarma yaptı. Irak genel seçimlerinin tamamlanması, ABD’nin bölgeden çekilme sürecinin hızlanması ile Irak’a büyük Türk göçü başladı. Sadece son üç ay içinde finans, inşaat, tekstil ve perakende başta olmak üzere onlarca sektörden 100’e yakın firma Irak’a akın etti. Irak’ın resmi verilerine göre ülkede faaliyet gösteren yerleşik Türk firmalarının sayısı şimdiden 800’ün üzerine çıktı. Türkiye’nin önemli markaları birbiri ardına Irak’ta mağaza açarken bankalar da şube açmaya başladı. Bölgede faaliyet gösteren Ziraat Bankası dışında Türkiye’nin en büyük bankaları birer birer şubeleşmeye hazırlanıyor. İş Bankası dört şube için anlaşmaları yaparken, Vakıfbank da Erbil yolunu şimdiden tuttu. Albaraka da yatırımın startını verdi. Perakende alanında ise, Birleşik Markalar Derneği bölgeye bir çok kez yatırım turu düzenledi. Son dönemde YKM, Vakko, Kiğılı, Defacto, İstikbal, LCW, Avva, Collezione, Mavi Jeans, Bisse, Sarar, Mado ve RodiMood mağaza açanlar kervanına eklendi. Başkent Bağdat, kamu kurumlarının, iş çevrelerinin ve bankacılık sektörünün yoğunlaştığı en önemli ticaret merkezi konumundadır. Petrol üretiminin %70’inden fazlasının gerçekleştirildiği Basra’daki limanlar da önemli merkezlerden olup ham petrol ihracatının % 80’i buradan gerçekleştirilmektedir. Kuzeydeki Erbil ise petrol, doğal gaz, mermer ve çimento gibi doğal kaynaklar açısından zengindir. Irak’ta uzun yıllar süren ambargolar sonucu, birçok alanda ihtiyaç duyulan yatırımların gerçekleştirilememiş olması nedeniyle, ülkede altyapı ve üstyapı yatırımları açısından büyük bir pazar mevcuttur. %80 TÜRK MÜTEAHHİTLERİN... Irak’ın yeniden inşasında büyük rol üstlenen ve sadece iki günde 21 milyar dolarlık iş alan müteahhitlik firmaları pazarın en önemli oyuncuları oldu. Irak’taki inşaat işlerinin yüzde 80’sini Türk müteahhitlik sektörünün gerçekleştiriyor. Müteahhitlik işlerinin toplam tutarının 100 milyar dolara çıkması bekleniyor. Son olarak Varyap, Irak’ta 50 bin kişilik stat yatırımını kaptı. Irak pazarı başta enerji sektörü olmak üzere inşaat, tarım makineleri ve teknolojileri, sağlık ve ulaştırma sektörlerinde büyük fırsatlar sunmaktadır. 2003 işgalinden sonra yeniden yapılanma sürecine giren Irak’ta başta inşaat, enerji ve iletişim olmak üzere birçok sektörde yabancı yatırıma ihtiyaç du- yulmaktadır. 2006 yılında Irak’a toplam doğrudan yabancı sermaye yatırımlarının toplamı 300 Milyon Dolar değerindedir. Pyramids Grup Fuarcılık A.Ş. bölgede gerçekleştirmiş olduğu etkin fuarlarla Türk işadamlarını bu önemli pazara taşıyarak, bölgeye olan ticaret hacminin artmasında önemli ve etkin rol oynamıştır. Yatırımların hızla büyüdüğü Kuzey Irak’ın 8 milyon nüfusa sahip Erbil Süleymaniye ve Dohuk kentlerinde ABD, Türkiye, Lübnan, Fransa, İngiltere, Almanya, Suudi Arabistan gibi ülkelerdeki şirketler farklı alanlarda hizmet veriyor. Milyon dolarlık projelere imza atılan ve geleceğin Dubai’si olarak nitelendirilen Erbil kentinde alışveriş merkezleri, modern havuzlar, bowling salonları, 5 yıldızlı oteller, İngiliz, Amerikan ve İtalyan köyleri inşa ediliyor. Nakliyenin ucuz, gümrüklerin, kesilen faturanın %4’ü şeklinde olması, bunun dışında bir vergi sisteminin olmaması bu pazara ayrı bir önem katıyor. Bu son derece güvenli bölgede Türk firmalarının havalimanı, lüks otel, lüks villalar, toplu konutlar yapması, ülkemize karşı bakış açısının en önemli göstergelerinden biridir. İki ülke arasındaki ticaret hacminin 5 milyar doları geçtiğini anlatan Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu Türk-Irak İş Konseyi Başkanı Ercüment Aksoy “Bu rakam yeterli 93 değil. Daha yolun başındayız. Türk Katılımcılara fuar ile ilgili ihtiyaç markaları Irak’ın diğer bölgelerine duyulan her konuda profesyonel de gelmeye başladı” dedi. destek sağlamayı hedefler. Temmuz 2010 tarihinde gerçekTürkiye, Ürdün, Lübnan ve Suriye arasında imzalanan serbest ticaret anlaşmasına Irak’ın da katılacağını kaydeden Aksoy, “O zaman iki ülke arasındaki ticaret patlayacak. Seçimlerle birlikte normalleşme adımları ikili ticarete de yansımış durumda” diye konuştu. Irak’ta Türk firmalarının perakende ile sınırlı kalmadığı ve üretime yönelik yatırımların da dikkat çektiği belirten Aksoy, bu firmaların ise, Kuzey Irak ile sınırlı kalmadığını daha da aşağıya Bağdat’a, Basra’ya yatırıma start verdiklerini söylüyor. Özellikle büyük firmaların yatırım planlarına Irak’ı kattığını anlatan Aksoy, “9 milyon nüfusa sahip Bağdat’ta AVM, sosyal alanlara yönelik yatırımlar düşünülüyor. Enerji ve tekstilde büyük bir fırsat var” dedi. Aksoy, tekstil alanında neredeyse ithalatın yoğun olduğu Irak’ta devlet ile birlikte kamuya ait yatırımların yenilenmesi ve yeni yatırımların konuşulduğunu kaydetti. Bu bilgiler ışığında, bugün, konusunda deneyimli uzman ve profesyonel kadrosu ile Orta Doğu ve Afrika’nın en büyük fuarcılık şirketi olarak sektörde yer alan Pyramids Grup Fuarcılık A.Ş. Fuarcılık ile tanıtımıma devam ediyorum. Firma; üretim yapan firmaları ihracatla tanıştırmak, ihracat yapan firmalarımızı yeni pazarlara ulaştırmak ve pazar paylarını artırmak için doğru yerde, doğru zamanda, doğru fuar organizasyonları yapmayı amaçlayan bir firmadır. leşen Erbil Yapı Fuarı’nı 24 000 kişi ziyaret etmiş toplam 16 ülkeden 250 firma katılmış bunlardan 185’i Türk firması bu fuarda yerini almıştır. 94 Fırat Profil Pazarlama Müdürü M. Erdal Karakaş Firmalarının Kapanmasını Sektöre Bağlayanlar Bir Kere Olsun Aynaya Bakmalılar... 2 010 yılının değerlendirdiği ve 2011 yılına dair öngörüleriyle sorularımızı yanıtlayan FIRAT Profil Pazarlama Müdürü M. Erdal Karakaş, PVC sektörünün önünün açık olduğunu ifade etti. Ayrıca, Türkiye’deki mevcut potansiyelin ne durumda olduğunun da altını çizdi. Sektördeki bazı üreticilerin, sektörün geleceği ile ilgili yaptıkları olumsuz konuşmalara değindi. Karakaş, “Bir sorun varsa, insan, bu sorunun kaynağını önce kendinde sonra da içinde bulunduğu şartlarda aramalıdır” dedi ve Fırat ile ilgili 2010 yılına dair kısa bir değerlendirme yaptı: Firmamız için 2010 yılının verimli geçtiğini söyleyebilirim. Bu düşüncemi de, 2009’a göre değil, 2008’e göre yapıyorum. 2010 yılı sonu itibarıyla 2008 değerlerine yaklaştık. Bunu da Fırat olarak yıllar itibarıyla sürekli büyüyor oluşumuzun doğal bir sonucu olarak görüyoruz. 2008 yılında rakam olarak çok üst seviyelere çıkmıştık. 2009 yılındaki tüm dünyayı etkileyen krizle birlikte biz de tüm sektörler ve firmalar gibi hızımızı yavaşlattık. Bu nedenledir ki 2009 ile 2010 yılını doğru bir sonuç vermeyeceği için karşılaştırmanın da doğru olmayacağını düşünüyorum. Ayrıca, 2010 yılının yalnızca kendi firmamız için değil, bütün plastik sektörü için verimli geçtiğini düşünüyorum. 2009’daki küçülmenin sonucu olsa gerek, 2010 yılı ile birlikte bizim sektör de dâhil, tüm sektörler önemli sayılabilecek bir gelişme gösterdiler. İşte bunun içindir ki değerlendirme yaparken 2009 yılını dikkate almamak gerektiğinin altını özellikle çizmek isterim.” 2010 yılında üretimini gerçekleştirdiğiniz ürünler nelerdir ve bu ürünlerin sektördeki yeri nedir? 2010 yılında yaklaşık iki milyon Euro yatırımla panjur sistem- lerimize ağırlık verdik. Panjurla ilgili tüm detayları hazırladık ve piyasaya sunduk. Panjur, az miktarda sattığımız bir ürün olmasına rağmen, oldukça iyi miktarlarda satışını gerçekleştiriyoruz. Panjur üretimi yapan bayilerimiz, panjur konusuyla ilgili tam donanımlı hale geldiler ve tüm taleplere karşılık verebilecek durumdalar. Pazarın durumuna göre sürekli değişime açık bir firma olduğumuzdan, bu gibi nitelikli ürünlere ağırlık verdik. Baskıcı satış stratejisinden, seçici satış stratejisine geçtik. Çünkü tüketicilerin alım gücü arttıkça, tek üründen seçenekli ürünlere geçmeniz gerekiyor. Bu stratejimiz gereği daha nitelikli ve detay ürünleri ön plana çıkardık. Bayilerimize bu konuda gerekli tüm eğitimleri verdik. Bayilerimiz şuanda tüketicilerin kendilerinden talep edebileceği tüm ürünlere sahipler. Bunun yanında, 2010 yılının Nisan ayından itibaren, gri contalı profil satışına da başladık. Gri conta, Fırat olarak hâlâ tasvip ettiğimiz bir ürün değil. Bunu bayilerimize de her fırsatta söylüyoruz. Kendi evime pencere yaptıracak olsam, gri contalı yaptırmam. Şimdi siz bana “Kendi evine yaptırmadığını başkasına neden sunuyorsunuz?” diyecekseniz. Bu durumun, pazarın içinde bulunduğu durumdan kaynaklandığını söyleyebilirim. Siz ne kadar iyi ürün yaparsanız yapın, piyasa koşulları sizi ister istemez kendine doğru çekiyor. Ama bu konuda tüketicilerin de beklentilerini göz önüne alarak, isteyen bayilerimize contalı, isteyenlere contasız profillerimizi sunuyoruz. Contalı profiller bayilerimizin üretimlerine 95 hız katmaları açısından olumlu oldu. Ama işin kalite boyutunu bu anlamda mutlaka irdelemek gerekir. Bitmiş panjur konusundaki çalışmalarınızdan bahseder misiniz? Panjur; kendine özgü nitelikleri olan çok özellikli bir ürün. “Her pencereci iyi bir panjurcudur.” diyemeyiz. Panjur üretim sistemi, pencereden çok farklı teknik ve detay bilgiler gerektiren, hassas bir iştir. Bu sebeple Türkiye’nin her yerinde, panjur isteyen tüketicinin geri çevrilmemesi adına bitmiş panjur sistemi teslimatını uyguladık. Panjur üretim sistemleri oldukça zahmetli bir iştir de aynı zamanda. Şu anda panjur bayilerimiz zaten aktif şekilde çalışıyorlar. Zaman içerisinde bayilerimiz panjur işiyle ağırlıklı olarak ilgilenirlerse, biz de fabrika olarak bitmiş panjur teslimat işini bırakabiliriz. Yeni bayilikler konusundaki çalışmalarınızdan bahseder misiniz? Fırat olarak her yıl bir şeyler değiştiren veya değiştirmek için çabalayan bir firma değiliz. Biz, yalnızca konjektörel gelişmelere göre hareket ederiz. Bu öngörüleri ve planları olan bir firma için çok gerçekçi bir yaklaşımdır. Yarın başka bir konjektör gelişirse, bunun dışında kalmayız ve buna uyarız. Örneğin; 50 tane bayi ile çalışmak gerekse de, biz o 50 bayiyi herkesten önce oluştururuz. Konjektör 1500 bayi ile çalışmayı gerektiriyorsa, biz 2500 bayi ile çalışırız. Bu durum, mevcut şartlar altında geminizi hasara uğratmadan limana doğru şekilde yanaştırabilme yeteneği ile ilgilidir. 2011 yılı hedefleriniz nelerdir? 2011 yılının önceki yıllara göre daha iyi geçeceğini umuyoruz. Bununla ilgili elimizde birtakım veriler de var. Biz plan yaparken birkaç parametreye göre yaparız. Bunlardan bir tanesi de Türkiye’deki beyaz eşya sektörünün durumudur. Türkiye’deki beyaz eşya sektörünün %5-6 oranında büyümüş olduğunu görüyoruz. Bu şu demektir: Herhangi bir ekonomide beyaz eşya sektöründe bir canlılık varsa, bu canlılığı toplumun iş yapan tüm kesimlerine umut veren bir gelişme olarak görmek gerek. Kriz ve durgunluk dönemlerinde ilk yavaşlama bu iş kolunda baş gösteriyor. Bunun dışında takip ettiğimiz başka parametreler de var. 2011 yılında kendi firmamız için %15-20 arasında bir büyüme öngörüyoruz. Sektörün geleceğinin nasıl olacağını düşünüyorsunuz? Sektörün geleceği bana göre oldukça parlaktır. Bu konuda herhangi bir sıkıntı olacağını düşünmüyorum. Çünkü çoğu yerde “Sektörün bittiği, eski günlerdeki gibi olmadığı” şeklinde konuşmalar duyuyorum. Sektörün bitmesi ya da gücünü kaybetmesi gibi bir durum asla söz konusu değil. Bu sektörden birileri çekilecekse, bu çekilme, sektörün yetersiz oluşundan değil, kendi yetersizliklerinden dolayı olacaktır. Yetersiz kalmamış olanlarsa bu sektörden çekilmeyeceklerdir. Çünkü bu sektör gerçekten her yönüyle hareketli ve verimli bir sektördür. Türkiye’de yalnızca orta öğretimde 17-18 milyon öğrenci var. Bu sadece orta öğretimdeki genç nüfus miktarıdır. Ülkemizde 25 milyona yakın genç nüfus var. Bunlar gelecek 5 - 10 yılda evlenecekler. Bu genç nüfus tüm sektörlere hareket verecek her şeye ihtiyaç duyacak. Avrupalı gelip, buradaki genç nüfusu görüp, buradan pay almaya kalkıyor, bizimkiler “Sektörün geleceği kötü” diyor. Yine söylüyorum sektörün kötüye falan gittiği yok. Sektörden çıkanlar yetersizliği önce kendilerinde aramalıdırlar. Fakat bunu kendi üzerlerine almadıkları gibi ya “Sektör bozuldu” ya da “Ben şu sebepten battım” derler. Büyük profil üreticileri yetersizliklerini sektöre atarken, üretici firmalar da “Beni firmam batırdı” diyerek, eksikliklerini bağlı oldukları firma üzerine atarlar. Hâlbuki işin aslı, öyle değildir. Kişilerin kendi yetersizliklerinden kaynaklandığıdır. Nüfusu yaşlı ve durağan olan ülkelerde endüstriyel ve tüketim alanında bazı iş kolları nüfus yapısına bağlı olarak durgunluğa girebilirler. Ama bizim ülkemiz için bu geçerli değil. Ülkemizde harcama yapmaya meyilli olan inanılmaz bir potansiyel var. Önemli olan bu ihtiyaçları harekete geçirmektir. Son olarak okuyucularımıza iletmek istediğiniz bir mesajınız var mı? Herkes kendi hatasının sonucuna katlanır ve her ticari işletme her zaman büyük bir gelişme gösteremez. Eğer birileri “Ben şu sebepten dolayı battım” diyorsa, bunu rasyonel bir şekilde izah etmesi gerekir. Kendi başarısızlıklarını, yetersizliklerini başka birimlere, kurumlara, sektöre veya herhangi bir yere atmak doğru değil. Aslında bu durum ders notları zayıf olan öğrencinin, bunun sebebini öğretmene atma ve bu duruma anne ve babasını inandırmaya çalışma psikolojisi gibidir. Sonuç olarak ülkede potansiyel bellidir. Firma yetkilisi elindeki olanaklara sahip olduğu kaynakları israf etmeden doğru bir şekilde ve kendi ölçeğine göre planlamalı ve yoluna devam etmelidir... 96 Schönline Satış Pazarlama Müdürü Serkan Verimli “2011’de Yeniliklere Devam Edeceğiz” 2 010 yılında yaptıkları yeniliklere 2011’de de devam edeceklerini ifade ederek sözlerine başlayan Schönline Satış Pazarlama Müdürü Serkan Verimli, 2010 yılı değerlendirmelerini ve 2011 beklentilerini ekibimizle paylaştı: Firmanız açısından 2010 yılını değerlendirir misiniz? 2010 yılı firmamız için, ülkenin içinde bulunduğu ekonomik sıkıntıları atlattığımızı düşündüren olumlu geçen bir yıldı. 2010 yılında Tüyap’ta düzenlenen kapı-pencere fuarından başlamak üzere Yunanistan, Irak, Basra, Libya, Adana ve birkaç fuara daha katıldık. Bu fuarlarla ilgili pozitif geri dönüşleri aldık. Önümüzdeki günlerde de yine Tüyap’ta düzenlenecek olan fuar için hazırlıklarımızı sürdürüyoruz. 2010 yılında iç piyasaya ağırlık vererek yeni bayilikler oluşturduk. Bunu yaparken de dış piyasadaki çalışmalarımızı sürdürdük. İç piyasa açısından da bizim için olumlu bir seneydi. 2010 yılında üretimini gerçekleştirdiğiniz ürünler nelerdir ve bu ürünlerin sektördeki yeri nedir? 2010 yılında Schönline markasıyla Linex 60 ve Linex 70 adında iki ekonomik seriyi piyasaya çıkardık. Bu serilerimiz 60 ve 70mm. olmasına rağmen birbirlerine uyumludur. Onun dışında yeni bir yatırımımız da cam balkon sistemleriyle ilgili oldu. Schöline cam balkonları konusunda çalışmalarımızı tamamladık ve piyasaya sunma aşamasına geldik. Cam balkon sistemlerinde raylı ve askılı sistem olmak üzere iki ürünümüz var. Bu iki sistemle bayilerimize cam balkon sistemimizi vermeye başlıyoruz. Ayrıca Schönline küpeşte sistemleri olarak da alüminyumdan gelen altyapımızla müşterilerimize sunmaya başladık. Bu konudaki lansman çalışmalarımızı da cam balkon sistemleri ile birlikte başlatacağız. 2011 yılı hedefleriniz nelerdir? 2011 yılında iç piyasadan güzel gelişmeler bekliyoruz. 2010’da Bursa’da kendi ofisimizi açtık. Onun dışında oluşturmakta olduğumuz birkaç il bayiliğimiz daha var. Ben 2011 yılının hem iç piyasa hem de ihracat olarak olumlu olacağını düşünüyorum. Sektörün geleceğinin nasıl olacağını düşünüyorsunuz? Sektör bir şekilde sürekli ilerliyor. Yapılar devam ettiği sürece bu sektördeki ilerleme de devam edecek. Ama önemli olan müşterileri memnun edecek özelliklerde ürün çıkarmak ve sunmaktır. Kalitesi ve hizmetiyle ön plana çıkan firmalar sektördeki varlıklarını artırarak yollarına devam edeceklerdir. Son olarak okuyucularımıza iletmek istediğiniz bir mesajınız var mı? 2011 yılının herkes için iyi bir yıl olmasını istiyoruz. Bunun için de herkesin üzerine düşenleri en iyi şekilde yapıp, ülke ekonomisine ve sektörümüze yararlı olmasını diliyoruz. “We’ll continue innovations” Sales and marketing manager of Schönline, Serkan Verimli gives some information about their 2010 sales and 2011 goals. 97 Murat Makine Satış Müdürü Serhat Özgenç “Teknolojik Gelişmeleri Takip Ederek Pazar Payımızı Günden Güne Artırıyoruz” M akine sistemlerindeki son gelişmelerle ilgili araştırma konumuzun sorularını yanıtlayan Murat Makina Satış Müdürü Serhat Özgenç, Murat Makina’nın dünya genelinde elde ettiği başarıdan ve bunun sebeplerinden de bahsetti: Hangi alanlara yönelik makineler üretiyorsunuz? Küçük işletmelerden, çok yüksek üretim kapasiteli fabrikalara kadar PVC ve alüminyum pencere, kapı üretimi yapan firmalara hitap eden makineler üretiyoruz. Üretimini yaptığınız makineler hakkında bilgi ver misiniz? Ürün gamımızın çeşitliliği, farklı üretim kapasitelerindeki makine hatlarını oluşturabilmemizi sağlıyor. 8 saatlik vardiya baz alındığında, beş farklı kapasite için makineler sunabiliyoruz: 25 – 30 pencere, 40 – 60 pencere, 60 – 80 pencere, 80 – 100 pencere ve 120 – 500 pencere. Özellikle son grupta yer alan 120 – 500 pencere kapasiteli makine parkuru, profil işleme merkezi olarak adlandırdığımız robot sistem makine modellerinin yer aldığı gruptur. Murat Makina olarak bu tür makine modellerindeki Ar-Ge çalışmalarımızı ve yatırımlarımızı artırarak devam ettirmekteyiz. Satış ve satış sonrası hizmetleriniz hakkında bilgi verir misiniz? Makinelerin satış işlemlerinin tamamlanmasının ardından, makinenin üretimi ve zamanında tesliminin yapılması da aslında bir tür satış sonrası hizmete girmektedir. Satış departmanımız titizlikle bu süreci takip etmekte ve teslimatın ardından servis departmanımız sevki yapılan makineyi sorunsuz çalışır şekilde müşterimize sunmaktadır. Artık bundan sonraki ana görevimiz müşterimizin servis veya yedek parça ihtiyacı olduğunda, zaman kaybı yaşatmadan ihtiyacını gidermektir. Özellikle Türkiye’de yapılan yoğun satışlardan dolayı ulaşımda zaman kaybedeceğimiz bölgelere yerleşik servisler koyarak bu ihtimalide ortadan kaldırmış bulunuyoruz. Yurtdışında gerek bayilerimiz, gerekse Murat Makina’nın kendi ofislerinin bulunduğu yerlerde servis hizmetleri hazır bulundurulmaktadır. Makine ve teknoloji üretiminde ülkemizin ve şirketinizin dünyadaki yeri nedir? Şirketimiz, sektöründe öncü olmasının, insana ve teknolojiye yapmış olduğu yatırımların, en kritik kriz dönemlerinde bile kalitesinden ödün vermemesinin doğal sonucu olarak, Türkiye’de olduğu gibi Orta Doğu pazarında da lider pozisyonda hizmetini sürdürmektedir. Biz bu şekilde çalışmalarımıza devam ederken, CNC ve robot sistem makine üretimine de vermiş olduğumuz önemle dünya çapında adından söz ettiren bir şirket haline geldik. Teknolojik gelişmeleri yakından takip edip, üretimimizde ve ürünlerimizde uygulamamız neticesinde 1994 yılı başlarından itibaren Amerika, İngiltere gibi endüstri ve teknoloji alanında üst seviyede olan ülkelere de makine ihraç etmeye başladık, Avrupa’da tercih edilen bir marka haline geldik. Bu başarımızın bizim olduğu kadar ülkemiz için de bir gurur kaynağı olduğunu düşünüyorum. Türkiye’nin En Büyük Çift Cam İklim Laboratuarı, Artık AB Tarafından Onaylı... demos 102 Setino Makina Genel Müdürü Osman Liman “Türkiye’de Pencereci Gibi Düşünerek Makine Üreten Bir Firmayız” S etino Makina Genel Müdürü Osman Liman, araştırma konumuz olan ‘Makine Sistemlerindeki Son Gelişmeler’ ile ilgili kendisine yönelttiğimiz soruları yanıtladı. Üretimini gerçekleştirdikleri ve kullanıcılarının işini kolaylaştırdıkları makinelerle ilgili bilgiler de veren Liman, Hangi alanlara yönelik makineler yapıyorsunuz? Şeklindeki ilk sorumuzu şöyle yanıtladı: “Setino-Artikon olarak kapı&pencere üretiminde kesim, kaynak ve köşe temizleme operasyonundan sonra ara toplama ve aksesuar montaj aşamaları için otomasyon çözüm getirecek makineler üretiyoruz.” Üretimini yaptığınız makine- ler hakkında bilgi verir misiniz? Öncelikle İso’nun bir kuralını sizinle paylaşmak istiyorum. İso der ki bir işi ilk defasında ve bir kerede bitireceksin, biz buna bir ilave daha yaparak bir iş ilk defada, bir kerede ve bir yerde bitirilmeli diyoruz. Bu strateji ile yola çıkarak uzun yılların tecrübe ve bilgi birikimine sahip olan ekibimizle gözlemlediğimiz konu, kapı&pencere üretiminde kesim, kaynak ve köşe temizleme operasyonundan sonra hızlı bir üretim için, önemli derecede zaman kayıplarının yaşandığı toplama ve montaj aşamasının mutlak surette otomasyona çevrilmesi zorunluluğudur. Amacımız Ürettiğimiz makineler ile deneyimli personel gerektirmeyen, kısa süreli bir eğitimden sonra herkesin; metre ve kalem kullanmadan çalışabileceği, kaliteli, seri ve sorunsuz bir otomasyon sistemi ile müşterilerimizin kapı&pencere üretimlerini kolaylaştırmak ve beklentilerini karşılamaktır. Biliyoruz ki kaliteyi kişilerin inisiyatifinden çıkarırsak, hata payı azalacak ve hız artacaktır. Normalde manuel olarak elle deneyimli personel tarafından yapılan bir işi, bizim makinelerimizde deneyimsiz bir kişi yorulmadan, zaman kaybetmeden, sıfır hata ile düşünmeden çalışarak gerçekleştirebilir. Satış ve sonrası hizmetleriniz hakkında bilgi verir misiniz? Öncelikle mümkün olduğunca sorunsuz ve arkasından hizmet gerektirmeyen üretim peşindeyiz ki, bu konuda oldukça iyi bir noktadayız. Ayrıca satışlarımız ağırlıklı olarak bayi üzerinden olduğu için servisi de bu bayiler vermektedir. Bunun yanında yaşayabilecekleri sorunlarla ilgili kullanıcılarımızı bilinçlendiriyoruz. Böylece sorunları ortaya çıkmadan önce engelliyor ve makinelerimizin sorunsuz olarak kullanılmasını sağlıyoruz. Makine ve teknoloji üretiminde ülkemizin ve şirketinizin dünyadaki yeri hakkında ne düşünüyorsunuz? Maalesef ülkemizdeki haksız rekabet, sektörü istenen ve özlenen bir noktaya tam olarak getirmedi henüz, ancak buna rağmen iyi bir noktada olduğumuzu söyleyebi- 103 Setino Makine Üretim Tesisi Görüntüleri lirim. Ülkemizde sektörümüz ile ilgili çok ciddi çalışmalar yürüten firmalar var. Uzun vadede bu konuda şanslı olduğumuzu düşünüyorum. Ar-Ge çalışmalarının bir önceki yıllara göre daha fazla benimsenmesi ve ülkemizde yapılması, beklenmeyen makinelerin üretilmesi yurtdışındaki müşterilerin ülkemize bakış açılarını ciddi anlamda değiştirmiştir. Henüz marka değiliz ancak iddialıyız ürün gurubumuzda dünyada sadece ülkemizde ve firmamız tarafından üretilen makineler var bu hepimiz için onur vericidir diye düşünüyorum. Son olarak okuyucularımıza ilet- mek istediğiniz bir mesaj var mı? Günümüzde maalesef artık iyi olmak yetmiyor. Yenilikler ve teknolojiler yarışıyor. Farklı olan kazanıyor ve değişimi yakalayanlar bir adım öne geçiyor. Amacımız müşterilerimizin öne geçmesi için benzersiz fırsatlar sunmak. Kapı pencere sektöründe uzun yıllar bulunmuş biriyim. Sorunları, ihtiyaçları ve sıkıntıları çok iyi biliyoruz buna göre sorun değil, çözüm üretiyoruz. Kapı pencere üretiminde, en çok deneyimli eleman ihtiyacı olan, en çok hata yapılan, en çok zaman kaybedilen nokta toplama ve aksesuar montaj aşamalarıdır. Biz araştırma ve üretim çalışmalarımız sırasında tüm bu bilgi birikimlerimizi çalışmalarımıza yansıtıyoruz. Türkiye’de ilk defa pencereci gibi düşünerek makine üreten tek firmayız. Tasarımlarımız kopya değil, tamamen kendimize özgü çalışmalardır. Yaptığımız makineleri Türkiye’de ilk defa yapmanın onurunu taşıyoruz. Mevcut ürünlerimizi muadillerinden çok daha fazla geliştirerek, çıtayı yükselttiğimizi belirtmek isterim. Şimdi biz makinelerimizi Avrupa ülkeleri dahil dünyanın her yerine alnımız açık, başımız dik bir şekilde gönderiyoruz ve müşterilerimizin koşulsuz memnuniyetini her zaman kazanıyoruz… 104 Setino Makina’dan Üretimi Kolaylaştıran Makineler FS-701 Kasa Toplama Masası • FS-701 farklı seri değişik ebatlardaki kapı&pencere kasa profilinde kullanılan çift açılım aksesuar menteşelerini metre, kalem şablon kullanmadan çoklu delme sistemi ile tek seferde delme işlemi ve otomatik vidalama yapar. • Otomatik merkezleme ile kasa sabitleme. • Kullanılan aksesuara göre yatay ve dikey hareketli çoklu delme ünitesi. • Tek hareket ve buton ile tüm menteşe pimleri ve vida yerlerini delme imkânı. • Otomatik vida besleme ünitesi ile otomatik vidalama. MS-502 Otomatik Ortakayıt Montaj Makinesi • Farklı seri ve değişik ebatlardaki kapı&pencere üzerinde kullanılan tüm dikey orta kayıt profillerini metre, kalem kullanmadan ayar, kalıp ve şablon gerektirmeden standart bir şekilde montaj imkânı sağlar. • Deneyim gerektirmez, kısa süreli bir eğitimden sonra herkes çalışabilir. • Otomatik dayama ile pencereyi sabitleyebilme. • Birden fazla ölçü girişi. • Ölçüyü otomatik alma ve karşılıklı aynı anda kasa delme ünitesi. • Otomatik merkezleme ile farklı marka, seri orta kayıtları ayar yapmadan bağlama. • Çalışan personeli yormaz, hatasız montaj imkanı sağlar, motivasyon ve verimi artırır. • Yaklaşık bir adet orta kayıt montajı ortalama 50 saniyedir. CS-801 Otomatik Ortakayıt Takoz Bağlama • Farklı seri değişik ebatlardaki PVC orta kayıt profillerinde kullanılan orta kayıt bağlantı takozlarını konumlayarak ayar gerektirmeden tek seferde her iki taraftan otomatik vidalama işlemi yapar. • Aynı anda ayar gerektirmeden dört farklı seri orta kayıt kullanma imkânı. • Çift taraflı otomatik vida destekleme ünitesi ile otomatik vidalama. • Otomatik baskı ve profil merkezleme sistemi. • Kolay ayar imkânı ve pozisyon değiştirme. DG-602 CNC Kapı İşleme Merkezi • Farklı seri ve değişik ebatlardaki PVC kapı kanat profili üzerinde kullanılan tüm farklı kilit kapı ispanyoleti, wc kilit, barelli kilit, oda kapı kilidi, kol montaj deliklerini, kol deliğini, barel deliğini ve kilit kanal yuvasını, metre kalem kullanmadan, profili çevirmeden, makine başında beklemeden, destek sacı ile birlikte sorunsuz ve sıfır hata açma işlemi yapar. 105 Gedizpen Satış Şefi Önder Özkan “Avrupa Yakası ve Trakya Distribütörümüz Zümrütpen İle Bölgedeki Gücümüz daha da Artacak” Zümrütpen Genel Müdürü Mustafa Özdemir ve Gedizpen Satış ve Pazarlama Müdürü Önder Özkan Z ümrüt Group tarafından organize edilen distribütörlük toplantısında görüştüğümüz Gedizpen Satış Şefi Önder Özkan, Gedizpen ve Zümrütpen’in distribütörlüğü ile ilgili sorularımızı yanıtladı: Gedizpen markasını okuyucularımıza anlatır mısınız? Fırat, 4500’ü aşan ürün çeşidine sahiptir. Müşterilerimizin bu ürünlerden en yüksek faydayı ve memnuniyeti elde edebilmesi için Fırat ürünleri, entegre (birbirini bütünleyen) sistemler şeklinde üretilirler. Fırat, dünya plastik sektöründe cam ve vida hariç, PVC Pencere ve Kapı Sistemlerini oluşturan elemanların tamamının üretimini yapan tek firmadır. PVC Pencere ve Kapının birbirleri ile yüzde yüz uyumlu olabilmesi aynı çatı altında üretilmesiyle mümkün olacağından; Fırat, PVC Profil, EPDM Conta, TPE Conta, Destek Sacı ve Metal Aksesuarların tamamını kendi tesislerinde entegre olarak üretmektedir. Fırat, teknolojiyi yakından takip ederek sürekli yenilediği PVC Profil üretim tesisi sayesinde, 150.000 ton/yıl PVC kapı ve pencere profili üretim kapasitesi ile 750’si yurtiçi 83’ü yurtdışı olmak üzere toplam 833 bayisi ile müşterilerine en hızlı, “Zümrütpen’in kurumsallığının Fırat’la uyuştuğunu bildiğimiz için kendileriyle çalışmak istedik. Kendisine bu konuda desteğimiz tam ve başarılı olacağından da eminiz.” en kaliteli hizmeti sürekli ve eksiksiz olarak sunmaktadır. Gedizpen markası 2003 senesinde kuruldu. Kurulduğu günden buyana da Türkiye genelinde 200’e yakın bayi oluşturuldu. Türkiye’nin her bölgesindeki müşterilerimize rahatlıkla ulaşıyoruz. Gedizpen olarak Fırat’ın PVC üretimini daha da artırmak ve sektörün küçük ve orta ölçekli bayisine ulaşmak için temsil hakkımızı vererek, distribütörlerimizi kurmaya başladık. Şimdiye kadar Avrupa Yakası ve Trakya’da kendi ulaştığımız üretici bayilerimiz vardı. Bölgede şu anda Zümrütpen Genel Müdürü Mustafa Özdemir’in kendi oluşturacakların dışında aktif olarak çalışan 16 bayimiz var. Zümrütpen’le yaptığınız bu çalışma ile hedeflerinizden bahseder misiniz? Zümrütpen’in kurumsallığının Fırat’la uyuştuğunu bildiğimiz için kendileriyle çalışmak istedik. Kendisine bu konuda desteğimiz tam ve başarılı olacağından da eminiz. Zümrütpen kendi güçlü altyapısını daha da kuvvetlendirerek ve yeni bayilikler oluşturarak ilerlemesini sürdürecektir. “We’ll be stronger with our Istanbul dealer Zümrütpen” We had an interview with sales representative of Gedizpen, Önder Özkan in the dealership meeting which held by Zümrüt Group. He gave some information about the dealership agreement and their expectations from the future. 106 Process Genel Müdürü Mehmet Bağrıaçık “Önümüzdeki 10 Yıl Bir Takım Sıkıntılar Yaşanacaktır” Process Genel Müdürü Mehmet Bağrıaçık ve Firma Ortağı Barış Uslu P rocess Genel Müdürü Mehmet Bağrıaçık, kendisiyle gerçekleştirdiğimiz söyleşimizde araştırma konumuzla ilgili sorularımızı yanıtladı. Firmalarının 2010 yılını değerlendiren ve 2011 ile ilgili görüşlerini ileten Bağrıaçık, sektördeki taşlar yerine oturana kadar bir takım sıkıntılar çekileceğini, ardından da sektörün yükselişe geçeceğini ifade etti. Mehmet Bağrıaçık Process’in 2010 yılını şöyle değerlendirdi: “2010 yılında her sene olduğu gibi yeni ürünler ve yeni müşteriler odaklı çalışmalarımız oldu. Beklentilerimiz açısından da 2010 yılı bizim için beklentilerimizin üzerinde bir yıl oldu. Tabi sektö- rümüzün gerekliliği olan yeni ürünler konusunda bir takım zorluklar yaşadık. 2010 yılını yeni ürün ve yatırımlarla ve bu ürünleri piyasaya tanıtmayla geçirdik. Bunun yanı sıra satış konusunda da çalışmalar yaptık.” 2010 yılında katıldığınız fuarlar oldu mu? Tüyap’ta düzenlenen pencere fuarına katıldık. Genellikle bayilerimizi desteklediğimiz bölgesel fuarlarda da sürekli olarak bulunuyoruz. Sektörümüzle alakalı ve firmamızın menfaatine olacağını düşündüğümüz fuarlarda yer alıyoruz. Önümüzdeki yıl da bu tip organizasyonları takip edip, içlerinden seçeceklerimize katılacağız. Fuarlar, hem yeni ürünleri sergilemek, hem de firmanızı daha geniş kitlelere tanıtmak için çok önemli organizasyonlar. 2010 yılında ne kadar bir büyüme gerçekleştirdiniz? Yeni ürünler çıkardığımız ve girmediğimiz pazarlara girdiğimiz için yaklaşık olarak %30’luk bir büyüme elde ettik. Bu oran bizim öngördüğümüzün üzerinde olduğu için de memnun olduk. Önümüzdeki yılla birlikte ürünlerimiz piyasa- “Her sektörde olduğu gibi bizim sektörümüzde de iyi ve kötü olarak adlandırılan firmalar var. Sektörde hizmet ettiğimiz ürün grubu 10-15 yıllık bir mazisi olan, yaygın olarak da 10 yıldır kullanılan ürünlerden oluşuyor. Son 10 yılda bu konuda çok fazla firma ortaya çıktı. Ürünler yeni olduğu için toptancılarımız da yeni. Biz önümüzdeki 10 yıllık süreçte bu tür sıkıntıların yaşanacağını düşünüyoruz. En az 10 yıl daha bizim sektörümüzde taşlar yerine oturmaz. Sektörümüzün yok olması gibi bir şey söz konusu değil. Binaların pencereleri olduğu sürece devam eder. Ancak sıkıntılar bir süre daha devam edecektir.” 107 da tanındıkça, daha da iyi oranlarda büyüme gerçekleştireceğimizi düşünüyoruz. Şu anki üretim alanınızdan bahseder misiniz? Şu an 1200 metrekarelik bir alanda üretim yapıyoruz. Depolarımız ve harici alanlarımızla birlikte bu rakam 2500 metrekareyi buluyor. Aktif olarak görev yapan 16 personelimizle çalışmalarımızı sürdürüyoruz. 2010 yılında üretimini gerçekleştirdiğiniz ürünler nelerdir? Ana işimiz olan menfez konusunda piyasa beklentileri doğrultusunda yeni bir ürün tasarladık ve piyasaya sunduk. Panjurmen markalı banyo wc menfezi olan ürünlerimizin kalıp ve model yenilemesini yaptık. Ayrıca Prosin markasıyla sineklik aksesuarları üretimine başladık ve Process markasıyla sineklik tülü ithalatına başladık. Bu ürünlerimizle ilgili de oldukça olumlu dönüşler oldu. Bu ürünlerin sektördeki yeri nedir? Her zaman için seçiciliğimizi koruyan bir firma olduk. Hedefimiz hangi il olursa olsun, en iyi toptancılarla çalışmayı hedefledik. Bu konuda da yeterli sabrı gösterebilen ve bekleyebilen bir firmayız. Tüm ürünlerimiz sektör tarafından bilinen ve takdir edilen ürünlerdir. 2011 yılı için hedefleriniz neler? 2011 yılında öncelikli olarak üretim alanımızı genişleteceğiz. Konya yeni organize bölgesinden 20 bin metrekarelik bir talebimiz oldu ve bu talebimiz olumlu karşılandı. Bu alanda yeni bir fabrika oluşturup, makine parkurumuzu genişleteceğiz. Yeni ürünler konusunda sürekli yeni yatırımlarımız var. 2011’de yeni fabrikamızda bu hedeflerimize ulaşmak için çalışmalarımızı sürdüreceğiz. Sektörün geleceğini nasıl değerlendiriyorsunuz? Her sektörde olduğu gibi bizim sektörümüzde de iyi ve kötü olarak adlandırılan firmalar var. Sektörde hizmet ettiğimiz ürün grubu 10-15 yıllık bir mazisi olan, yaygın olarak da 10 yıldır kullanılan ürünlerden oluşuyor. Son 10 yılda bu konuda çok fazla firma ortaya çıktı. Ürünler yeni olduğu için toptancılarımız da yeni. Biz önümüzdeki 10 yıllık süreçte bu tür sıkıntıların yaşanacağını düşünüyoruz. En az 10 yıl daha bizim sektörümüzde taşlar yerine oturmaz. Sektörümüzün yok olması gibi bir şey söz konusu değil. Binaların pencereleri olduğu sürece devam eder. Ancak sıkıntılar bir süre daha devam edecektir. Okuyucularımıza iletmek istediğiniz bir mesajınız var mı? Sektörümüzde faaliyet gösteren, üretici, satıcı, toptancı herkesin ürün alırken ve satarken dikkatli olmalarını tavsiye ederiz. Sektörde yaşanan olumlu ya da olumsuz her durum sektörü bir şekilde etkiliyor. Bu sektörde kaliteli ve iyi işler yapıldığı sürece, bu anlayışla çalışan her firmanın daha da iyi yerlere geleceğini düşünüyoruz. “Some bottle necks will happen in the next decade” General manager of Process, Mehmet Bağrıaçık introduced their company, commented about 2010 success and 2011 goals. He believes that in the next decade the economy will have some bottle necks than it will be good for the window industry. 108 Mikrosan Genel Müdürü Rauf Rustamow “Mikrosan’ın Yeni Makinesi, Plastik Sektöründe Yeni Bir Dönem Başlatacak…” M “Plastik sektörünü biraya getiren TÜYAP Plast Eurasia fuarında yer alan Mikrosan, üretimini gerçekleştirdiği Co-ekstruderi plastik sektörüne tanıttı. Geçtiğimiz günlerde ziyaretçilerine açılan fuar da Co-ekstruder ilgi odağı oldu. Yer ve zaman tasarrufu sağlayan makine özellikle üreticilere büyük kolaylıklar sağlayacak.” ikrosan tarafından tamamen Türk mühendislerce geliştirilen Co- ekstruder makinesi plastik sektörünün ilgi odağı oldu. Makine zaman ve yerden tasarruf sağlarken, maliyetleri de aşağıya çekiyor. 30 yılı aşkın süredir makine sektöründe faaliyetini sürdüren Mikrosan, Türkiye’de üretim konusunda bir ilke imza attığı makinesi Coekstruder ile hem alan tasarrufu sağlıyor hem de enerji tüketimini yarıya indiriyor. Plastik sektörünü biraya getiren TÜYAP Plast Eurasia fuarında yer alan Mikrosan, üretimini gerçekleştirdiği Co-ekstruderi plastik sektörüne tanıttı. Geçtiğimiz günlerde ziyaretçilerine açılan fuar da Co-ekstruder ilgi odağı oldu. Yer ve zaman tasarrufu sağlayan makine özellikle üreticilere büyük kolaylıklar sağlayacak. Sunduğu yeniliklerle sektöre yeni bir vizyon kazandıran Co-ekstruder zaman, işgücü, sarf edilen eforu yarıya indiriyor. Böylece enerji tasarrufu da sağlanmış oluyor. Mühendisliği yüzde yüz Mikrosan’a ait olan ürün tek bir bilgisayardan kontrol edilerek üretim yapılmasını sağlıyor. Bu yeni makine seri ve kaliteli üretim yaparak, maliyetleri düşürüyor, alan tasarrufu sağlıyor ve üreticinin daha fazla kar etmesini sağlıyor. CE Sertifikalı ve 2 yıl garantili bu yeni Co-ekstruderlerin, kullanım alanlarına yönelik ortadan ve dıştan folyolu boru üretimi yapanların ilgisini çekmesi bekleniyor. Hindistan, Fransa, Rusya, Kuzey Afrika ve İran’dan gelen bayilerin de bölgelerini tanıtma fırsatı bulduğu fuar sonrasında, açıklama yapan Mikrosan Genel Müdürü Rauf Rustamow Mikrosan ve Çinli bir yatırımcı arasında ön görüşmelerin sağlandığı, hızlı bir şekilde gelişen ticari bir anlaşma planladıklarını söyledi. Mikrosan Hakkında: Türk insanının hayal ettiğini yapabilme gücünü kanıtlayan örneklerden birini MİKROSAN MAKİNA ve KALIP SAN. A.Ş.’nin sahibi Naci Sönmez ortaya koydu. 1970’lerin efsane kuruluşu PİMAŞ’ta 7 yıl işçilik yapan Naci Sönmez, bu fabrikada işçiyken, ithal edilen boru ve plastik çekme makinelerini(ekstruder) hayranlıkla incelediğini ve hep “Bir gün bu makinelerin en iyisini yapacağım ve Alman’lara da satacağım” diyen Sönmez, bu hayaline 1978’de kurduğu Mikrosan ile ulaştı ve bugün dünyanın yaklaşık 50 ülkesine ihracat yapan, yılda her biri bir üretim hattı niteliğinde olan 250 adet makine kompleksi üreten, üç fabrikalı bir sanayici olmayı başardı. 30 yılı aşkın süredir makine sektöründe faaliyetlerini sürdüren Mikrosan, 1978’de plastik hammaddelerle üretim yapan makineler imal etmeye başladı ve kısa zamanda sektörün hızlı gelişimine ve oluşan talebe paralel olarak üretim gücünü geliştirdi ve ürünlerini çeşitlendirdi. Plastik boru ve profil hattı üretiminde kalite ve ka- 109 pasite artırımı sağlayan firma daha sonra Paralel Çift Vidalı Ekstruder üretimine de başladı. Firma üretim alanlarını çeşitlendirirken, teknolojik gelişmeleri yakından izleyerek yeni teknolojilerin üretim sürecine dahil edilmesinde her zaman öncü kuruluş oldu. Bilimsel çalışmalarla verimliliğe ve kaliteye yatırım yapan Mikrosan; bu yatırımlarının karşılığını çok ülke yer almaktadır. Günümüz itibariyle, Mikrosan A.Ş. ikisi Gebze’de, biri İzmit’te olmak üzere üç fabrikadan oluşmaktadır. Toplam üretim alanı ise, 26 bin metrekare kapalı alandır. İzmit’te metal sertleştirme, konstruksiyon, imalat ve boyahane, Gebze’de ki fabrikaların birinde talaşlı imalat, merkez fabrika olan diğer fabrikada da montaj, test, sevkiyat ve yönetim yer almaktadır. Yıllık üretim kapasitesi ise yaklaşık 250 hattır. Mikrosan’ın hedefi; 2010 sonu itibarıyla yıllık makine üretim kapasitesini 300 hattın üzerine çıkartabilmek ve dünyanın en iyileri arasındaki yerini daha yukarılara taşıyabilmektir. Mikrosan’ı bulunduğu yere taşıyan teknolojinin arkasındaki güçlü Ar-Ge departmanı ve üniversitelerden profesörlerin danışmanlık yaptığı bir teknik kadrosu, her gün üretici firmalara daha iyisini sunmak için fikirler ve teknolojiler geliştiriyor. İnşaat, otomotiv, mobilya, sıhhi tesisat, savunma, elektronik, tekstil ve ambalaj başta olmak üzere pek çok sektöre hizmet veren firma, bu alanda dünyanın en iyileriyle rekabet ediyor. Bu rekabeti sağlamak için, üretim aşamasında CE, TSE, ISO 9001 Kalite Belgeli malzemeler kullanıyor ve ürettiği her ekstruderi yüksek kalite testlerinden geçiriyor. Bugüne kadar pek çok ürün geliştiren Mikrosan, orta tip ve özel tip profiller üretebilecek bugün Asya, Afrika ve Avrupa’dan ekstruderler de geliştirmiştir. yaklaşık 50 ülkeye ihracat yaparak almaktadır. Satış rakamlarının %70’ini ihracat, %30’unu ise, iç “New machinery from Mikrosan will start a new era in the industry” piyasa satış rakamları oluşturmaktadır. İhracat yapılan ülkeler The Co-Extruder machinery which is arasında; İsveç, Almanya, Çek innovated by Mikrosan is all made by Cumhuriyeti, Slovakya, ABD, İtalTurkish engineers and it has a good ya, Hindistan, Rusya, Ukrayna, record about energy saving and Azerbaycan, Kazakistan, Senegal, manufacturing costs. Tunus, Fas, Moritanya ve daha bir- 110 Gökmen Yapı Firma Sahibi Seyfi Gökmen “Konut Almanın Tam Sırası” G ökmen Yapı Firma Sahibi Seyfi Gökmen, kendisini ziyaretimizde firmaları ve inşaat sektörüyle ilgili bilgiler verdi. Uygun krediler ve yapılan yeni inşaatlar sebebiyle konut almak için doğru zaman olduğunu ifade eden Gökmen, ilk sorumuzu şöyle yanıtladı: Firmanızdan ve kendinizden bahseder misiniz? Biz yaklaşık 10 yıldır binalar yapıp, satan bir firmayız. Bu binaları ya kat karşılığı ya da arsayı satın alarak yapıyoruz. Sefaköy merkezli olduğumuz için ilk önce kendi bölgemize ağırlık veriyorur. Buranın dışında Bahçelievler, Güneşli, Bağcılar, Büyükçekmece gibi Avrupa yakasındaki semtlerde çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Konut sektörünün genel durumunu nasıl değerlendiriyorsunuz? Konut sektörü şuanda büyük firmalar için iyi ama bizim gibi orta sınıf müteahhitler için pek iyi diyemeyeceğim. TOKİ’ye sağlanan kolaylıklar bizim gibi daha ufak ölçekli çalışan firmalara sağlanmıyor. O projeler tabi devlet destekli oldukları için daha az oranlarda ödemeler gerçekleştiriyorlar. Bu konuda oldukça ciddi sıkıntılar yaşıyoruz. Devam eden projeleriniz var mı? Şuanda bölgemizdeki imar sorunları sebebiyle yeni yapılar durdu. Birkaç ay içerisinde giderilebilecek sorunlar yaklaşık iki senedir çözülmedi. Bu sıkıntının giderilmesi için bekliyoruz. Bir projeye karar verirken nelere dikkat ediyorsunuz? İlk önce projenin yapılacağı semti ve oradaki piyasayı değerlendiriyoruz. Zemin konusundaki çalışmalarımızı yapıyoruz. Zaten zeminin iyi olmadığı yerlere imar izni de verilmiyor. Pencere sektörünün gelmiş olduğu noktayı nasıl değerlendiriyorsunuz? Pencere sektörü oldukça iyi bir noktaya geldi. Kendi inşaatlarımızda kullandığımız pencerelerde hiçbir sorun yaşamadık. Kalitenin gittikçe yükseldiğini söyleyebilirim. Marka konusunda özellikle aradığımız bir marka yok. Kalitesine inandığımız firmalarla çalışıyoruz. Pencere seçiminde nelere dikkat ediyorsunuz? Kalitesi ve fiyatı bizim için ilk etapta önemli olan unsurlar. Müşterilerimizden herhangi bir sorun yaşamamak için en iyi seçimi yapmamız gerekiyor. Tanıtım ve reklam faaliyetlerinizi nasıl sürdürüyorsunuz? Reklam konusunda çalışmamız olmuyor. Kendi bölgemizde zaten tanınıyoruz. Ofisimize gelen müşterilerimize gerekli bilgileri ilk ağızdan veriyoruz. Gayrimenkul yatırımcılarına ya da konut sahibi olmak isteyenlere neler önerirsiniz? Şuanda konut almanın tam sırası diyebilirim. Hem kredi imkânları iyi hem de yapılan projeler sahiplerini bekliyorlar. Bu sebeple bu dönemde alınacak konutlar kâr getirecektir. Son olarak okuyucularımıza iletmek istediğiniz bir mesajınız var mı? Herkes işini en iyi şekilde yapsın. Kalitesiz ürünler kullanılmasın. O zaman hiç kimse hiç bir sorun yaşamaz. 111 Plastherm Bölge Distribütörü Asu PVC Firma Ortaklarından Koray Bıtıl “En Büyük Farkımız, Müşterilerimizle Olan İlişkilerimiz” K endisiyle görüşmemizde firmasını tanıtan ve sektörle ilgili fikirlerini paylaşan Asu PVC Firma Sahibi Koray Bıtıl, firmaları Asu PVC’yi şöyle tanıttı: “Adana merkezli ve çevresindeki 12 ilde dağıtım yapan, Plastherm Bölge Distribütörü olarak hizmet vermekte olan bir firmayız. Adana, Mersin, Hatay, Malatya, Maraş, Urfa, Elazığ Ağrı dağıtım yaptığımız illerden bazıları. Üretici bayiler konusunda yapılandırma çalışmalarımız var. İl bazında üretici bayilere profil tedariki konusuna çalışıyoruz. Belli illerde yeterli bayilik oluştuktan sonra, yeni bayi arayışlarımız olmuyor. Sadece Plastherm markalı PVC profil satışımız var. Bunun dışında herhangi bir aksesuar ya da yan ürün satışımız yok. Asu İnşaat olarak taahhüt işlerimiz de var. Bu tür projeleri de zamanında tamamlayıp, teslim ediyoruz.” Neden Adana merkezli bir firma olmayı tercih ettiniz? Uzun yıllar Adana’da sektörde yöneticilik görevinde bulundum. Burada yaşadığım ve piyasayı iyi bildiğim için kendi adımızla hizmet vermeye başladık. Başladığımız günden bu yana da sürekli yükselen bir grafikle çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Plastherm markasıyla çalışmanın da bu ilerlemedeki olumlu katkılarını göz ardı edemeyiz. Bayilerinize ne gibi imkânlar sağlıyorsunuz? Sektörün gereği olarak bayilik sistemimizde bayilerimize bilgisayar, bilgisayar programı, bıçak, tabela, çıta kalıpları gibi ürünleri temin ediyoruz. Girmek istedikleri büyük kapasiteli işlere teklifleri kendi adlarına vererek ihalelere giriyoruz. Sektörün vadeli çalışmasından dolayı, bizde vadeli çalışıyoruz fakat müşterilerimizi geçmişten tanımıyorsak, satışlarımızda teminat koşulu getiriyoruz. Bunun dışında bayilerimizi korumak amaçlı olarak sürekli yeni bayilik oluşturma çalışmamız yok. Bölgelerden gelen talepleri oradaki arkadaşlarımıza ileterek, kendilerini yönlendiriyoruz. Herhangi bir kota sınırlamamız yok. Kapasiteleri ve ödeyebilecekleri miktarlarda mal almalarını istiyoruz. Bu konuda bayilerimizi sıkıntıya sokmak istemiyoruz. 2011 yılında bayilerimize kotalar koyarak, belli satış rakamlarını yakalamaları için kampanyalar başlatmayı düşünüyoruz. Bilgisayar, yurtiçi ve dışı gezileri gibi motive edici bazı desteklerimiz olacak. Tabi bu projelerimizi arkamızda aldığımız Plastherm’in de desteği ile gerçekleştireceğiz. Plastherm’in hangi serilerini bayilerinize ulaştırıyorsunuz? Plastherm markasıyla üretilen tüm serileri bayilerimize ulaştırıyoruz. Ağırlıklı olarak 60’lık ve 70’lik seriler ile satışlarımızı sürdürüyoruz. Sürme serimizde daha sıcak olan Adana, Mersin gibi illerden talep alıyoruz. Plastherm’i tercih etmenizdeki sebepler neler? Bu sektörün içerisinde var olmak için çalıştığımız insanlara inanmamız gerektiğini düşünüyoruz. Geçmişi olan, vizyonu olan, bizim inanç ve anlayışımıza uygun olduğu için Plastherm’i tercih ettik ve çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Önümüzdeki dönemlere ait plan ve projelerinizden bahseder misiniz? İnşaat sektöründe belli hedeflerimiz var. Bu konudaki çalışmalarımıza devam edeceğiz. PVC sektöründe de üretim artışıyla birlikte hedeflerimizi artırıp, bayi ağımızı genişleteceğiz. Sektörde karşılaştığınız sıkıntılar ve çözüm yolları hakkında neler söylemek istersiniz? En büyük sıkıntıyı ödemeler konusunda yaşıyoruz. Çek, senet konusundaki sıkıntılar tüm meslektaşlarımız gibi bizleri de olumsuz etkiliyor. Açık hesap ve senetle çalışma dönemi sona erdiğinde hepimiz çok daha rahat nefes almaya başlayacağız. Son olarak okuyucularımıza iletmek istediğiniz bir mesajınız var mı? Herkesin sözüne sadık, hedefleri olan ve prensipli firmalarla çalışmaları gerekiyor. Bizim sevkiyat hızımız, prensiplerimiz, ticaretin dışındaki yakın ilişkilerimiz aslında birçok sorunu da kendiliğinden ortadan kaldırıyor. Dostlukla yapılan ticaret daha faklı oluyor. Bizim en büyük farkımız ilişkilerimizdeki samimiyetimizdir. 112 Mywin Yönetim Kurulu Başkanı Mahmut Bekli “Mevcut Potansiyelimizi Artırarak İlerlememizi Sürdüreceğiz” K ayseri’deki fabrikalarında ziyaret ettiğimiz Mywin Yönetim Kurulu Başkanı Mahmut Bekli, araştırma konumuzla ilgili sorularımızı yanıtladı. 2010 yılının kendileri için olumlu geçtiğini ifade eden Bekli, 2011 yılında mevcut potansiyellerini artırarak ilerlemelerine devam edeceklerini söyledi: Bekli, 2010 yılını Mywin açısından şöyle değerlendirdi: “2010 yılına firmamız adına baktığımızda memnun olmadığımız hiçbir konu yok. Hedeflerimizi çok yüksek tutmadığımız için hedeflerimize ulaştık. Ancak bizim dışımızdaki firmaların, pazardan almak istedikleri payla, öz sermayeleri arasında bazı dengesizlikler var. Sektör olarak vadeli satılan bir ürün üretiyoruz. 2008 yılında baş gösteren krizde, vadeyle çalışan ve bankalara güvenen firmalar ya yok oldular ya da küçülmek zorunda kaldılar. Burada asıl değerlendirmemiz gereken nokta, şirketlerin genel yapısıyla alakalıdır. Merdivenleri teker teker çıkmak yerine üçer üçer çıkarsanız, çok daha çabuk yorulur ve durmak zorunda kalırsınız. Biz teker teker çıkmayı tercih ettik. Firma olarak yakalamış olduğumuz mevcut potansiyelimizi muhafaza ederek, önümüzdeki yıllarda da ilerlememizi sürdürmek istiyoruz.” 2011 yılıyla ilgili hedeflerinizden bahseder misiniz? 2011 yılı için bir strateji belirleyip, hedefler koyacağız. Bunu ne derece tutturur, başarılı oluruz onu zaman gösterecek. Türkiye’nin ekonomisine baktığımızda çıkış olduğu görülüyor. Bu durumda sadece firman ya da şahsın adına değil, memleket adına da bir şeyler yapmak gerekiyor. Bizde bu konuda üzerimize düşenleri yapacağız. Sektörün geleceğinin nasıl olacağını düşünüyorsunuz? İşini iyi yapan firmalar her zaman ayakta kalacaklar. Sektörün altında patlamak üzere olan dinamitler var. Bunlar patladıkça yeni firmalar ya da eski firmalar ortaya çıkıyor. Bu dinamitleri koyanlarda yine bu sektörde faaliyet gösteren firmalar, yani bizleriz. Bunun sebebi de insanların içindeki aşırı hırs ve pastanın tamamını yeme iştahıdır. Bu yapıldıkça da sektörde kullanılan ürünlerin kaliteleri değişiyor. Bir ürünü değerinden aşağı bir fiyata satabilmek, sadece o ürünün özellikleriyle yani kalitesini değiştirmekle oluyor. Bu anlayışla çalışan firmaların da uzun ömürlü olmasına imkân yok. Bugün baktığınızda Alman mallarına herkesin güveni var. Çünkü orada ürünü nasıl daha kaliteli hale getirebiliriz diye Ar-Ge çalışmaları yapılıyor. Burada ise, nasıl daha ucuza satarız diye araştırmalar yapılıyor. Belli noktaya gelmiş firmaların mutlaka daha iyisini yapmaları ve tüm sektöre örnek olmaları gerekiyor. Bu dinamitleri koyanlar da sadece kendilerine zarar verseler iyi, ama öyle olmuyor. Ülkesine, firmasına, ekonomisine, çalışanına, itibarına her şeye ve herkese zarar veriyor. Son olarak okuyucularımıza iletmek istediğiniz bir mesajınız var mı? Bu sektörde hepimizin bir sorumlulukları var. Bunun bilinci içerisinde herkes üzerine düşeni en iyi şekilde yapmalıdır. Her kim ne iş yapıyorsa, en iyisini yapsın. Dünya küçüldükçe kim, nerede, neyi, nasıl üretiyor artık herkes her şeyi çok iyi biliyor. Bir ürün ancak kalitesiyle var olursa sürekli olur. 113 Can Alüminyum Genel Müdürü Ensar Geyik “Alüminyum Sektörü Gelişime Açık” C an Alüminyum Genel Müdürü Ensar Geyik, 2010 yılı değerlendirmesi ve 2011 yılı öngörüleri ile ilgili sorularımızı yanıtladı. Türkiye’de alüminyum kullanımının henüz yeterli seviyede olmadığını ifade eden Ensar Geyik, önümüzdeki yıllarda kullanım oranlarının artacağını ifade etti. Geyik, firmanız açısından 2010 yılını değerlendirir misiniz? Şeklindeki ilk sorumuzu şöyle yanıtladı: “Can Alüminyum olarak krizin sonsuza kadar sürmeyeceğini, daha çok çalışarak, tüm ekip olarak müşterinin yanında sahada olmamız gerektiğini biliyorduk. Kriz dönemlerinde olması gereken davranış şekli bu olmalıydı ve biz de bunu gerçekleştirdik. Can Alüminyum olarak 2010 yılını bütçe hedeflerimiz doğrultusunda tamamladık. Bu anlamda 2010 hedeflerimize profillerin tamamlayıcı aksesuarları da satışlarımız arasındadır. 2011 yılı hedefleriniz nelerdir? 2011 yılındaki öncelikli hedefimiz, Türkiye’nin en modern ve en büyük alüminyum mağazasını hizmete açmaktır. Bunun yanında müşteri beklentileri doğrultusunda ürün yelpazemizi ve satış organizasyonumuzu da geliştirmek istiyoruz. Sektörün geleceğinin nasıl olacağını düşünüyorsunuz? Alüminyum hayatımızın her alanına daha fazla girmeye başladı. Alüminyum sektörünün geleceğini tartışmaya gerek kalmayacak şekilde parlak görüyorum. Avrupa’da kişi başı tüketim 30 kg iken, Türkiye’de ulaştığımız, iyi bir yıl oldu diyebu rakam 7-8 kg civarı. Bu rakambilirim. Aynı zamanda yeni malar bile sektörümüzün geleceğinin ğazamızın inşaatını da 2010 yılında ne kadar gelişmeye açık olduğunu tamamladık.” göstermektedir. 2010 yılında satışını gerçekleştirdiğiniz ürünler nelerdir “Can Alüminyum çok geniş ve bu ürünlerin sektördeki yeri ürün yelpazesine sahip bir nedir? firmadır. Alüminyum profil Can Alüminyum çok geniş ürün konusunda hemen hemen yelpazesine sahip bir firmadır. Alüminyum profil konusunda hemen tüm sektörlere ürünlerimizi tedarik ediyoruz. hemen tüm sektörlere ürünlerimizi tedarik ediyoruz. Bunlardan Bunlardan bazılarına bazılarına örnek verecek olursak; örnek verecek olursak; İnşaat sektörü, (cephe, doğrama, İnşaat sektörü, (cephe, ofis bölme, korkuluk, dilatasyon, doğrama, ofis bölme, seramik, mutfak, vs.) Otomotiv sektörü, reklam sektörü, sağlık sektörü, korkuluk, dilatasyon, makine sektörü, vs. seramik, mutfak, vs.) Alüminyum yassı üründe 0,30 Otomotiv sektörü, reklam mm den 6mm kadar, 1000, 3000, sektörü, sağlık sektörü, 5000 serisi rulo - levha alüminyum ve PVC cephe - doğrama aksesuarları makine sektörü, vs.” satışlarımız da var. Bu ürünlerin yanında diğer sektörlere yönelik 114 Seçkin Profil Yönetim Kurulu Başkanı Halil Hayta “Çelik Konstrüksiyon Villalara Talep Artıyor” bir yavaşlama arkasından da durma eğilimi gösterdi. 2009 yılı da bu şekilde geçti. 2010’da ise, umut verici gelişmeler tekrardan yaşanmaya başlandı. Bu anlamda 2011’den de oldukça umutlu olduğumuzu söyleyebilirim. Yeni yatırımlardan ziyade mevcut yatırımları en iyi şekilde kullanmaya gayret ettik ve 2010 yılını geride bıraktık. 2 010 yılı değerlendirmesiyle ilgili sorularımızı yanıtlayan Seçkin Profil Yönetim Kurulu Başkanı Halil Hayta, 2010 yılında üretimine başladıkları çelik konstrüksiyondan imal edilen villa tipi evlerin hakkında da bilgiler verdi: Firmanız açısından 2010 yılını değerlendirir misiniz? Seçkin Profil olarak 2003 yılından 2007 yılına kadar sürekli bir büyüme içerisindeydik. 2008 senesine geldiğimizde sektör, önce 2010 yılında üretimini gerçekleştirdiğiniz ürünler nelerdir ve bu ürünlerin sektördeki yeri nedir? 2010 yılında çelik evler konusunda çalışmalara başladık. Bu evleri galvanizli demir ve sacdan üretiyoruz. Kendi makinelerimizde şekillendirip, profil haline getiriyoruz. Ardında da çelik konstrüksiyon denilen paneller oluşturuyoruz. Bunları da birleştirerek ev haline getirip, kaplıyoruz. Bu evler yazlık, kışlık, dağ evi ola- bilen villa tipi projeler oluyor. Normal evlerde olması gereken tüm prosedürler aynı şekilde işliyor. Bizim mevcut projemizden ya da müşterilerimizin beğendiği projelerin aynısını yapabiliyoruz. Projeyi kendilerine verdikten sonra, müşterilerimiz bulundukları ilin mimarlar odasına bu projeyi onaylatıyor. Beton döküldükten sonra binamızı 45-60 gün arasında teslim ediyoruz. Fiyat olarak da metrekaresi 600 liradan başlayıp, yukarı doğru devam ediyor. Diğer binalara göre depreme dayanıklılığı çok fazla ve diğer beton evlere göre %90 daha hafif. Destek sacı konusunda ne tür gelişmeler var? Destek sacı satışları konusunda sektörde bir düşme söz konusu. Bunun neticesinde doğal olarak bizim de satışlarımız düştü. Çünkü günümüzde ürünü sattıktan sonra tahsilât büyük bir sıkıntı haline geldi. Halen 2006-2007 yılından alacaklarımız var. Böyle olunca müşterilerimizi seçmek zorunda kalıyoruz. 2011 yılı hedefleriniz nelerdir? 2011’de çelik ev işimize ağırlık verip, büyütmeyi düşünüyoruz. Destek sacı konusunda çalışmalarımız yine devam edecek. Potansiyeli olduğu için çelik ev sektörünün önünün açık olduğunu düşünüyoruz. İnsanları bizde çalışmalarımızla yönlendirmeye gayret ediyoruz. Sektörün geleceğinin nasıl olacağını düşünüyorsunuz? Pencere sektörü 2007 yılına ka- 115 dar çok iyi bir süreç geçirdi. 2007 yılından sonra bu işi gerçekten iyi yapanlar ayakta kaldı ve devam ettirdi. Bundan sonra da herkesin pencere yapamayacağını düşünüyorum. CE standardının da gelmesiyle, eskisi gibi düşük mm’li talepler gelmiyor. 1.00-1.20mm. arasında ürünler alınmaya başlandı. Bu anlamda destek sacı konusunda gayet yönde iyi bir düzelme olduğunu söyleyebilirim. Önümüzdeki yıllarda ekonominin daha da düzelmesiyle sektör daha da iyiye gidecektir. Çelik konstrüksiyon villa sektörünün geleceğini nasıl değerlendiriyorsunuz? Bu sistemler bilinçli kişiler tarafından yapılırsa, ortaya iyi işler çıkacaktır. Son olarak okuyucularımıza iletmek istediğiniz bir mesajınız var mı? Kalite mutlaka müşteri memnuniyetini getirir. Bu da süreklilik için çok önemli bir unsurdur. Düzgün ve dürüst çalışıldığında mutlaka size geri dönüş olacaktır. Biz bu anlayışı benimsedik ve yolumuzda devam ediyoruz. “2010 yılında çelik evler konusunda çalışmalara başladık. Bu evleri galvanizli demir ve sacdan üretiyoruz. Kendi makinelerimizde şekillendirip, profil haline getiriyoruz. Ardında da çelik konstrüksiyon denilen paneller oluşturuyoruz. Bunları da birleştirerek ev haline getirip, kaplıyoruz. Bu evler yazlık, kışlık, dağ evi olabilen villa tipi projeler oluyor. Normal evlerde olması gereken tüm prosedürler aynı şekilde işliyor. Bizim mevcut projemizden ya da müşterilerimizin beğendiği projelerin aynısını yapabiliyoruz.” 116 Özçelik Makine Yaptığı Yenilikleri Duyurmak ve 30. Yılını Kutlamak Amacıyla Türkiye Çapında Bayi Toplantısı Düzenledi… Ö zçelik Makine olarak, 30.Yılımızda “Bayi Toplantısı ve Satış Faaliyetlerinde Düzenlemeler” şeklinde bir organizasyon gerçekleştirdik. Yurtiçinden 60 bayii İstanbul Titanic Hotel’de 17 Aralık tarihi itibariyle hafta sonu ağırlandı. Özçelik Makine’de verilen kokteylin ardından tüm tesisler katılımcılar tarafından gezildi. Boğazda bir restaurantta öğle yemeği ve akabinde Titanic Hotel’de bir kokteyl düzenlendi. Akşam yemeği öncesi bayilere multivizyon gösterisi eşliğinde Özçelik tanıtım ve hedeflerini belirtir konuşmalar yapıldı. En iyi beş bayimize ödülleri takdim edilerek, onurlandırıldı. Sonrasında fasıl eşliğinde akşam yemeği ye- 117 nildi ve 30.yıl pastasının kesilmesi ile gece son buldu. Davet edilen 60 yurtiçi bayiden 90 kişinin katıldığı bu toplantıda bayiler ile bir araya gelerek, kaynaşmanın sağlanması ve satış faaliyetlerimizden yapılan değişikliklerin kendilerine aktarılması hedeflendi. Bayilerin Özçelik tesislerini gezerek, ürünlerin üretim hatlarında ki safhalarını görmeleri ve bilgilenmeleri de ayrıca sağlandı. Bayi toplantısında takdimleri, İhracat Departman Sorumlumuz Sn. Tuba Özçelik yaptı. İlk giriş olarak, Hoş geldiniz konuşmasını Genel Müdürümüz Sn. Hasan Özçelik gerçekleştirdi ve katılımlarından dolayı tüm bayi ve misafirlerimize teşekkür etti. Sonrasında Özçelik tasarım faaliyetleri ve 2011 yılı yeni ürün tasarımları hakkında Ar-Ge Sorumlumuz Sn. Ural Akar bir konuşma yaptı. Kalite ve belgelendirme ko- nusunda Kalite Yönetim Temsilcisi Sn. Kerim Peçe kısa bir konuşma yaptı. Son olarak Satış Müdürü Sn. Feyza Özçelik Satış faaliyetlerindeki değişimler, bayilik esasları hakkında yeni düzenlemeleri katılımcılara sundu. 118 Marka Makine San. Tic. Ltd. Şti. Firma Ortağı Nursel Boz “Cam Sektöründeki En Son Yenilikler Marka Makine’de” M arka Makine Firma Ortağı Nursel Boz, kendisiyle gerçekleştirdiğimiz söyleşimizde firmaları ve firmaları tarafından piyasaya sürülen makineler hakkında bilgiler verdi. Cam makineleri konusunda Türkiye’de daha geniş kitlelere ulaşmak için 2011 yılında yeni birtakım çalışmalar yapacaklarını ifade eden Boz, firmaları Marka Makine’yi kısaca şöyle tanıttı: “Firmamız “Marka Makine”, ön- celikle prensiplerle hareket eden, müşteri ihtiyaçlarına dönük olarak araştırma yapıp, en doğru çözümü öneren ve bu şekilde birden fazla sektöre hizmet eden bir firmadır. Çözüm ortağı olarak çalıştığımız, mümessilliklerimiz de bulunmaktadır.” Ürünleriniz hakkında bilgi verir misiniz? Kendi konusunda uzman firmalarla, çalışmalarımız bulunmaktadır. Cam sektörü ile ilgili olarak; “Alman WANDRES – Micro Cleaning” firmasıyla çalışmaktayız. Bu firma; tüm talaşlı imalat sektörlerinin, üretim sırasında karşılaştığı tozdan ve kirden kaynaklı soruları, tamamen çözen firmadır. Wandres cihazları (KSB, Aqua), cam sektöründe, aşağıda yer alan noktalarda, öncelikli olarak kullanılmaktadır: *İstifleme öncesi temizlik, *Kesim sonrası temizlik, *Rodaj sonrası temizlik, *Yıkama öncesi, yıkama sırasında ve sonrasında temizlik, *Taşıma ruloları temizliği, *Baskı / print öncesi temizlik, 119 *Tüm aşamalarda, tek taraflı veya çift taraflı temizlik, *Kurutma öncesi, temperleme öncesi/sonrası temizlik v.b. WANDRES ürünlerimiz ile çözemeyeceğimiz temizleme sorunu söz konusu değildir. Ayrıca, yeni geliştirilen “IGW model makine ile” tüm yıkama makinesinin yaptığı işi, parmak izi dahil temizlemek mümkün. Bu, son dönemde cam sektöründe görülen, en büyük yeniliklerden biridir. Ürünlerinizi benzerlerinden ayıran özellikleri nelerdir? Farkları genel olarak şu başlıklarla verebiliriz: *Cihazın çalışırken harcadığı enerji ile elde edilen verim arasındaki oran. Bu konuda, kimse rakibimiz olamaz. Tüm rakiplerin, aynı işi daha az finiş kalitesiyle yaparken harcadıkları enerjinin, onda biri kadar harcayıp, en az iki katı iyi finiş kalitesi elde ediyoruz. *Yine, cam sektörünün olmazsa olmaz tüketim malzemesi olan “SU”yu kullanma oranı. Bizde, bazı cihazlarımızda hiç kullanılmaz. Bazılarında ise, yok denecek kadar az kullanılır. Örneğin, cam yıkama makinesi (IGW) toplamda 5 litre/saat su tüketir. *Cihazın kapladığı montaj alanı minimum düzeydedir. *Bakım zamanı: minimum düzeydedir. *Sarf malzeme gideri: Çok düşük ve uzun ömürlüdür. Markalarınızın, Türk ve dünya pazarındaki yeri nedir? Yukarıda da bahsettiğim gibi, temsilcisi olduğumuz firmalar, her şeyden önce “Dünya” pazarında, saygın bir konuma sahip olan, firmalardır. Bu saygınlığı, nicel büyüklüğü ile değil, sahip oldukları nitelik ile elde etmişlerdir. Türkiye’de ise; ortalama tüketicilere, hep bildik ve ezberlenmiş ürünler satıldığından, yaygın olduğunu söylemek şu an için doğru olmaz. Yeni bir çalışma ile mümkün olduğunca fazla sa- yıda adrese ulaşmayı ve detayları müşterilerimizle paylaşmayı umuyoruz. Satış sonrası destek konusunda ne gibi çalışmalarınız var? Satışını yaptığımız tüm makine veya ekipmana ait teknik destek ve servis sorumluluğu bize aittir. Bu konuda deneyimli arkadaşlarımızla birlikte son derece ciddi çalışmalarımız var. Biz, bugüne kadar yapılan hatalardan ders alma noktasındayız, onların bir parçası olma noktasında değil. Son olarak okuyucularımıza iletmek istediğiniz bir mesaj veya ön plana çıkarmak istediğiniz bir konu var mı? Sektöre sunacağımız yeni ürünler ile önemli oranda sorunları çözmeye yardımcı olacağımızı ve konuda iddialı olduğumuzu, bir kez daha belirtmek isterim. Herkese; mutlu, sağlıklı bir yıl ve bol kazanç diliyorum. 2011 yılının, 2010 yılından çok daha iyi olmasını temenni ediyorum. 120 Akansu Group Dış Ticaret Müdürü Köksal Metin “Yeni Pazarlarda Ürünlerimizi Sergiliyoruz” A raştırma konumuzla ilgili sorularımızı yanıtlayan Akansu Group Dış Ticaret Müdürü Köksal Metin, firmaları ve sektörle ilgili bilgiler de verdi: Firmanız açısından 2010 yılını değerlendirir misiniz? 2010 bizim ve diğer sektörler için bir toparlanma yılı olarak geçti. 2010 yılında en büyük atağımızı ihracat konusunda yaptık. 2009 yılındaki sıkıntıların iç piyasayı etkilemesiyle dış pazarlara ağırlık vermiştik. Bazı Uzakdoğu ülkeleri ve Rusya gibi pazarlara yöneldik. Ürünlerimizi geliştirip, o pazarların beğenisine sunduk. Bu çalışmalarımızın sonuçlarını da olumlu yönde almaya başladık. 2010 yılında standart kapasitemizi biraz daha artırma kararı aldık. 20 bin metrekarelik satın aldığımız yeni yerimiz için üretim hatlarımızı kuruyoruz. Haziran sonu gibi ilk iki hangarı kapattıktan sonra üretime geçmek için faaliyete başlayacağız. 2010 yılında katıldığınız fuarlar hangileri? Bu yıl, İran’da Confair, Irak’ta Basra Fuarı, Libya’da Build Fuarı’na katıldık. Türkiye’de de Tüyap’ın 7-11 Nisan’daki PIPEXPO Fuarı’na katıldık. 2011 senesinde de yeni ürünlerimizle katılacağımız fuarlar olacak. 2010 yılında üretimini gerçekleştirdiğiniz ürünler nelerdir ve bu ürünlerin sektördeki yeri nedir? Bu sektörde ürünler ve müşteri grupları bellidir. Burada önemli olan yatırım alanlarını iyi değerlendirip, pazarda aktif olabilmektir. Ürün çeşitliliği bizim için ve bizim gibi üretim yapan diğer firmalarda çok fazla görülmez. Asıl başarı, bu ürünleri mümkün olduğu kadar değişik pazarlara sunabilmektir. Şu anki üretim alanınızdan bahseder misiniz? Aşağı yukarı 13 bin metrekare kapalı alanda üretimimizi gerçekleştiriyoruz. Önümüzdeki sene hem üretim alanımızı, hem de üretimde kullandığımız makineleri artıracağız. 2011 yılı hedefleriniz nelerdir? Ben Akansu Group’un Dış Ticaret müdürüyüm. Uzun yıllar yurtdışında bulunduğum için iç pazar konusunda doğru belirlemeler yapamayabilirim. Ancak şunu söyleyebilirim; Türkiye’de plastik konusunda çok ciddi bir potansiyel var. Bunu en iyi şekilde değerlendirmek için alternatif pazarları değerlendirmek gerekiyor. Akansu olarak kendi ismimiz ve kalitemizle ciddi pazarlar elde edeceğimizi düşünüyoruz. Sektörün geleceğinin nasıl olacağını düşünüyorsunuz? Sektörün geleceğinden ben şahsım adına umutluyum. Umutlu da olmak lazım zaten. Ciddi üretimler yapıyoruz ve sürekli yatırımlarımız var. Bunlar varken farklı bir açıklama yapmamız uygun olmaz. Pazardaki payımızı daha da artırmak için çalışmalarımızı devam ettiriyoruz. Son olarak okuyucularımıza iletmek istediğiniz mesajınız var mı? Biz son kullanıcıya hitap eden bir firma değiliz. Ürünlerimiz işlenip, son kullanıcı olan tüketicilere ulaşıyor. Burada biz kendi kalitemizden bahsederken şunu da söylemek zorundayız. Plastik konusunda iş yapan firmaların üretimleri aşağı yukarı aynıdır. Sonuç olarak kullanılan materyaller aynıdır. Burada önemli olan, oluşturulan bu malzemelerin doğru bayilerle işlenip, tüketicileri sunulmasıdır. Bizim gerçekten tercih edilmemizin en önemli sebeplerinden biri, biz kendi müşterilerimizi seçerken, yani bayilikler oluştururken, çok ciddi kriterler belirliyoruz. Belli teknik özelliklere sahip kişilerden bu seçimleri yapıyoruz. Bu kriterlere uymayanları da kendi içimizde eğittikten sonra üretim yapmalarını sağlıyoruz. Son kullanıcıya gidene kadar arada yapılan her işlemi ciddi şekilde takip ediyor ve bu işlemi yapacak firmaları ciddi şekilde seçiyoruz. 121 Hedef PVC Aksesuarları Firma Sahibi Muhammet Aydın “Yeni Yılda yeni Hedefler” G eçtiğimiz günlerde düzenlediği açılışla yeni yerinde faaliyete geçen Hedef PVC, bayisi olduğu Akpen Plastik, Eva Plast, Aso, Plasrem, Esra, Endow, İzo Mastik markalarıyla birlikte ilerlemesini sürdürüyor. Açılışın ardından firmaları ve sektörle ilgili sorularımızı yanıtlayan firma sahibi Muhammet Aydın, sohbetimize yeni işyerleri ile ilgili bilgiler vererek başladı: “30.10.2010 tarihinde yapmış olduğumuz açılışın heyecanı ile kendi yerimize taşındık. Yerimiz üç kattan oluşmakta olup, alt katımız depo, orta katımız showroom ve üçüncü kat ofis katımızdır. Hedef ailesi olarak Hedef PVC’yi layık olduğu yere taşıyacağımızı ümit ediyoruz. Açılışımıza yaklaşık 150 kadar sevenimiz katıldı. Açılışımızda bulunan Akpen Plastikten Adnan Bey’e, Eva Plastikten Vedat Bey’e, Aso Vida’dan Recep Bey’e, İzo Mastik Aydın Bey’e, Plasrem Tahsin Bey’e açılışımıza katıldıkları için teşekkürü bir borç biliriz.” 2010 yılı firmanız için nasıl geçti? 2010 yılı plastik aksesuar sektörü ümit edilen rakamlara ulaşmadığını düşünüyorum. Sektörde rekabet oranı çok fazla olmakla birlikte, düşündüğümüz fiyatların altında fiyatlarla karşılaşabiliyoruz. Onun için malzeme alımlarımızı yeni yıl ile birlikte daha uygun yapıp, müşterilerimize uygun fiyatlarla sunmak istiyoruz. 2011 yılıyla ilgili öngörüleriniz neler? 2011 yılının hedef aksesuar için iyi geçeceğini düşünüyoruz. 7 yıllık tecrübemizle, bayisi olduğumuz Akpen Plastik, Eva Plast, Aso, Plasrem, Esra, Endow, İzo Mastik’in aksesuar malzemelerini müşterilerimize en uygun fiyatlarla ulaştırıp, 2011 yılının Hedef PVC’nin hedeflediği rakamlara ulaşacağını düşünüyoruz. 122 Erplast Yapı Malzemeleri Genel Müdürü Mehmet Oğuz “2011 Geçmiş Yıllardaki Sıkıntıları Unutturacaktır” A raştırma konumuzla ilgili sorularımızı yanıtlayan Erplast Yapı Malzemeleri Genel Müdürü Mehmet Oğuz, Konya’daki firmasını ziyaretimiz sırasında konuyla ilgili bilgiler verdi. 2010 yılının bir değerlendirmesini yapan ve ardından 2011 ile ilgili görüşlerini dile getiren Oğuz, ilk sorumuzu şöyle yanıtladı: Firmanız açısından 2010 yılını değerlendirir misiniz? 2009 yılı ile mukayese yapacak olursak ve bu değerlendirmeyi satış talep ve nakit dönüş olarak değerlendirirsek, 2010 yılı bir önceki yıla göre satış ve talep olarak daha verimli bir yıldı diyebiliriz. 2010’da canlı bir piyasa vardı ama piyasadaki nakit döngü hızı ile değerlendirme yapacak olursak, önceki yıllardaki endişe tam olarak geçmiş değildir. Genel bir bakış acısı olarak değerlendirdiğimizde ise, sektörel hareketlilik hala devam ediyor diyebiliriz. Hatta önceki yıllar ile mukayese edilemeyecek kadar canlılık söz konusudur. Bu hareketliliğin 2011’de de devam etmesini umut ediyoruz. Ekonomik göstergeler de bu gelişmelerin yaşanacağı konusunda olumlu sinyaller veriyor diyebilirim. 2010 yılında üretimini gerçekleştirdiğiniz ürünler nelerdir ve bu ürünlerin sektördeki yeri nedir? Erplast Yapı Malzemeleri olarak firmamız Erpen’in Erplast ve Winerpen markalarının İç Anadolu bölge distribütörlüğünü yapmaktadır. Dolayısı ile üretilen değil de, satışını gerçekleştirdiğimiz ürünler hakkında bilgi vermek gerekir ise; Erplast ve Winerpen markalı PVC kapı ve pencere profilleri satışının yanısıra PVC aksesuarları ve sineklik alüminyum profilleri ve sineklik aksesuarları satışını gerçekleştiriyoruz. Zaman içerisinde müşterilerimizin taleplerine göre farklı ürünleri de bünyemizde bulundurabiliriz. Erplast ve Winerpen PVC kapı ve pencere profillerimiz, her yıl kendini geliştirerek sektöre hizmetleri devam etmektedir. Özellikle 2010 yılını damgasını vuran antimikrobiyal ürün, firmamızın bu işi ne kadar çok sevdiğinin bir göstergesidir. 2011 yılı hedefleriniz nelerdir? Mevcuttaki yükseliş çizgisini 2011 yılında da aynen devam ettirmek istiyoruz. Firma olarak şunu çok iyi biliyoruz ki, hizmet ve müşteri memnuniyetiniz varsa varsınız, yoksa siz de yoksunuz. Biz firma olarak sektörde sürekli var olmayı, yani müşteri memnuniyetini kendimize ilke edindik Sektörün geleceğinin nasıl olacağını düşünüyorsunuz? Sektörün geleceği inşaat sektörüyle alakalı olarak olumlu yönde ilerliyor. Müşteri memnuniyeti ilkesiyle kaliteli üretim ve satış yapan firmalar uzun yıllar daha sektöre hizmet vereceklerdir. Bu anlayış sektöre hakim olduğu taktirde, sektörü geleceğini çok olumlu görüyorum. “We’ll forget the economic stimulation in 2011” General Manager of Erplast Building Materials, Mehmet Oğuz said that “What we lived in 2010 gives us new hope about the future”. 124 Saraycam Yönetim Kurulu Üyesi Selçuk Kedi “Binalara Değer Katan Sistemler” C am Balkon Sistemlerinin Pencere Sektöründeki Önemi konu başlıklı araştırma dosyamızla ilgili sorularımızı yanıtlayan Saraycam Yönetim Kurulu Üyesi Selçuk Kedi, Ne kadar zamandır cam balkon uygulama ve satışını yapmaktasınız, kullandığınız sistemler hakkında bilgi verir misiniz? Şeklindeki ilk sorumuzu şöyle yanıtladı: “Yaklaşık 3 yıldır bu sistemlerin imalat ve montajını yapıyoruz. Kullandığımız sistemler sürgülü ve katlanır cam sistemleridir. Müşterilerin isteklerine göre farklı ürünler de çıkarabiliyoruz. Müşterilerimiz genel- de katlanır sistemleri tercih ediyorlar.” Cam balkon sistemlerinde müşteri kitlenizi kimler oluşturmaktadır ve hangi bölgelere satış yapmaktasınız? Ağırlıklı olarak son kullanıcılara hitap ediyoruz. İnşaat firmalarına ve toplu konutlara da zaman zaman çalışıyoruz. İstanbul’da her yere ulaşıp, hizmetimizi götürebiliyoruz. Cam balkon sistemlerinin satışını yapıyor olmanız, genel olarak işlerinizi hangi yönde etkilemektedir ve cam balkon sistemleri satışlarınızın ne kadarını oluşturmaktadır? Cam balkon sistemleri ayrı bir branş olduğu için bu durum satışlarımızı da olumlu yönde etkiliyor. Ürün gamında ne kadar fazla ürün varsa, müşteri de o kadar fazla ürünle ilgilenebiliyor. Doğal olarak da bu durum satış rakamlarına etki ediyor. Cam balkon sistemleri toplam satışımızın %30’luk kısmını oluşturuyor. Bu oranın günden güne arttığını söylemekte mümkün. Cam balkon satış ve uygulamasında karşılaştığınız güçlükler ve önerileriniz nelerdir? Bu sistemler şu an piyasada gayet sağlam şekilde ilerliyor. Genelde de aynı sistemler kullanıldığı için çok fazla güçlükler yaşanmıyor. Genelde rahat ve kullanışlı sistemler. Bu konuda herhangi bir sıkıntı yok. Sistemler uygun üretildiği ve düzgün montaj yapıldığı sürece de bir sorun yaşanmayacaktır. Sektörün geleceğini nasıl değerlendiriyorsunuz? Sektörün geleceğini cam balkon konusunda oldukça parlak görüyorum. Hem estetik, hem de kullanım açısından tercih edilen bir ürün olduğu için, daha da yaygın olarak kullanılacağını düşünüyorum. Son olarak okuyucularımıza iletmek istediğiniz bir mesaj veya ön plana çıkarmak istediğiniz bir konu var mı? Cam balkon sistemleri dar alanlarda kullanım açısından çok verimli ve bunun yanında sağladığı estetikle binalara değer katan ürünler. Tüketicilerin bu ayrıntıları mutlaka dikkate almaları gerekiyor. Dikkat etmeleri gereken bir diğer hususta, bu sistemleri kime yaptırdıklarıdır. Eğer iyi imalat ve işçilikle monte edilirse, uzun yıllar sorunsuz kullanılacak ürünlerdir. 125 Doğan Ticaret Firma Sahibi Ahmet Kemal Derya “2011’de Yükselişimizi Sürdüreceğiz” F irmaların, ‘2010 Değerlendirmeleri ve 2011 Hedefleri’ konu başklıklı araştırma dosyamızla ilgili sorularımızı yanıtlayan Doğan Ticaret Firma Sahibi Ahmet Kemal Derya, firmalarının 2010 yılı değerlendirmesini şu sözleriyle yaptı: “2010 yılı firmamız için bir oluşum yılı olarak geçti. Yeni ürünlerimiz için tanıtım faaliyetlerimizi ağırlıklı olarak sürdürdük. Küpeşte aksesuarları, cam balkon, alüminyum pergola, alüminyum doğrama aksesuarları, paslanmaz, kış bahçesi, gibi ürünlerimizi tanıttık. Kaba inşaat tamamlandıktan sonra, içerisindeki tüm ayrıntıları tek elden tamamlamayı hedefledik. Çelik kapı, PVC kapı pencere, cam balkon, küpeşte, mutfak dolapları gibi ürünleri de ürün gamımıza katıp, 2011 yılına girmeyi düşünüyoruz.” 2010 yılında üretimini gerçekleştirdiğiniz ürünler nelerdir ve bu ürünlerin sektördeki yeri nedir? Cam balkon, alüminyum, doğrama ve küpeşte malzemeleri, alüminyum aksesuarları 2010 yılında üretimini gerçekleştirdiğimiz ürünlerden bazıları. Bu yılsonuna kadar da çelik kapı işine girmeyi hedefliyoruz. Aynı şekilde PVC lambri konusunda da çalışmalarımız var. Sektörün geleceğinin nasıl olacağını düşünüyorsunuz? İnşaat sektörü şu an gayet iyi durumda ilerliyor. Güçlü olan firmalar sektörü daha da ileri görtürüyor diyebilirim. Piyasada iş var ancak tahsilat konusunda bir takım sıkıntılar var. Bu sıkıntılar da birşekilde ortadan kaldırılırsa, sektör daha olumlu şekilde büyümeye devam edecektir. Son olarak okuyucularımıza iletmek istediğiniz bir mesajınız var mı? Biz sektörümüzde yaptıklarımızla ve yapacaklarımızla iddalıyız. Önümüzdeki günlerde daha da çok tercih edilerek, güçlü ve istikrarlı şekilde yolumuza devam edeceğiz. “2010 yılı firmamız için bir oluşum yılı olarak geçti. Yeni ürünlerimiz için tanıtım faaliyetlerimizi ağırlıklı olarak sürdürdük. Küpeşte aksesuarları, cam balkon, alüminyum pergola, alüminyum doğrama aksesuarları, paslanmaz, kış bahçesi, gibi ürünlerimizi tanıttık.” 126 Nilart Yapı Dekorasyon İlker Ertürk “Sektörün Geleceği Yapılan Kaliteli İşlere Bağlıdır” K endisiyle görüşmemizde firmalarının 2010 yılı değerlendirmesini yapan ve 2011 ile ilgili öngörülerini paylaşan Nilart Yapı Dekorasyon Yetkilisi İlker Ertürk, gelecekle ilgili olumlu görüşlerini ekibimizle paylaştı: Firmanız açısından 2010 yılını değerlendirir misiniz? 2010 yılı 2009’a göre değerlendirdiğimizde daha iyi bir yıl oldu. 2009’da tüm dünyayla birlikte bizim ülkemizde de ekonomik bir kriz yaşandı. 2010 yılı bu bağlamda düzelme gösteren bir yıl oldu. Tabi önceki yıllara bakıldığında çokta ilerleme kaydedildiği söylenemez ama 2009’a göre iyi bir yıl oldu diyebilirim. 2010 yılında üretimini gerçekleştirdiğiniz ürünler nelerdir ve bu ürünlerin sektördeki yeri nedir? Nilart Yapı Dekorasyon olarak demir konstrüksiyon, alüminyum kaplama, katlanır cam sistemleri, mobilya dekorasyon gibi işler yapıyoruz. İnşaat sektöründe tüm işleri tek el- den çıkarma konusunda gayretlerimiz var. Bir inşaata girdiğimizde bina giriş kapısından tutun, çevre korkulukları, alüminyum korkuluklarına kadar her şeyi yapabiliyoruz. Bunun haricinde mutfak dolapları, vestiyerler, iç kapı üniteleri gibi her şeyi yapabiliyoruz. PVC konusunda da ciddi talepler var ancak onu PVC ile uğraşan arkadaşlarımıza bırakıyoruz. 2011 yılı hedefleriniz nelerdir? Ağırlıklı olarak katlanır cam sistemleriyle ve balkon - teras vitrin sistemleriyle ilgili çalışmalarımıza ağırlık vereceğiz. Türkiye genelinde düzenli bir bayi ağı oluşturarak montaj ve imalatçı firmalarla buluşmak istiyoruz. Bu konudaki çalışmalarımıza şimdiden başladık, 2011’de neticelerini alacağımız düşünüyoruz. Sektörün geleceğinin nasıl olacağını düşünüyorsunuz? 2011 yılında sektörün biraz daha bozulacağını düşünüyorum. Bunun da sebebi, PVC’de yaşanan patlama sonrasında yaşananların bu sektörde de yaşanacağını düşünüyor olmamdır. O dönemde herkes plastik doğramacı oldu. Şimdi aynı durum katlanır cam sistemlerinde de geçerli. Dolayısıyla cam balkon sistemleriyle alakalı olarak sektörün geleceğini çok iyi gördüğümü söyleyemem. Bu ürünlerin iyi olması için ilk önce firmaların birbirini denetlemesi lazım. İyi kötü yönleri görülüp, düzeltilmesi gereklidir. Sistemler ne kadar düzgün olur, kaliteli işler çıkarılırsa, sektörün geleceği o kadar iyi olur. Son olarak okuyucularımıza iletmek istediğiniz bir mesajınız var mı? Yaptığımız sistemlerle alakalı, insanlarla daha çok bir araya gelip, bu sistemleri anlatmamız gerekiyor. Müşteriler olsun, imalatçılar olsun, öncelikle fiyat analizi yapıp, ona göre malzemeyi seçmekteler. Fiyata mutlaka bakılmalı ama önemli olan iyi malzemeyi iyi fiyata almaktır. Kötü malzemenin her yerde biraz daha ucuzu bulunabilir. Sonuç olarak kaliteye biraz daha fazla önem verilmesi gerektiğini düşünüyorum. 127 Mevlana Cam Yöneticisi Mustafa Kolyiğit “Fiyatla Yapılan Rekabet Sektörün En Büyük Sıkıntısı” K araman ziyaretimiz sırasında firmalarını tanıtan ve sektörle ilgili bilgiler veren Mevlana Cam Yöneticisi Mustafa Kolyiğit, kendisiyle gerçekleştirdiğimiz söyleşimizde sektörde yaşanan sıkıntılardan ve çözüm yollarından da bahsetti: Firmanızı kısaca tanıtır mısınız? 1998 yılında ısı yalıtımlı çift cam üretimiyle sektöre başladık. 2005 yılına geldiğimizde cam işleme ünitelerini bünyemize kattık ve üretimimizi artırdık. Şu an da bizote, rodaj, forma üzerine çalışmalar yapıyoruz. Aynı zamanda ısıcamın tüm çeşitlerini PVC üreticilerine sunuyoruz. Makine parkurunuz hakkında bilgi verir misiniz? Isıcam makineleri konusunda CMS markalı makineleri kullanıyoruz. Yıkama, butil, silikajer makinelerimiz var. Bu makinelerin dışında üretimde ihtiyaç duyduğunuz makineler var mı? Üretim kalitesini ve miktarını artır- mak için sürekli yeni araştırmalar yapıyoruz. Şuanda görüşmesini yaptığımız ve üretimimize ekleyeceğimiz yeni makinelerimiz var. Yakın zamanda bu makinelerimizi de üretim hattımıza dahil edeceğiz. Üretim kapasiteniz hakkında bilgi verir misiniz? Şuanda kapasitemizin %80’lik kısmını kullanıyoruz. Sadece Karaman bölgesi içerisinde çalışıyoruz. Daha iyi hizmet verebilmek adına, hizmet bölgemizi şu an için genişletmiyoruz. Önümüzdeki günlerde üretim miktarımızdaki artışla birlikte yeni bölgelere de açılabiliriz. Ancak mevcut yapımızla daha fazla açılıp, müşterilerimizin bize olan güvenini boşa çıkarmak istemiyoruz. Emin adımlarda ilerleyip, hizmet kalitemizi artırarak çalışmalarımızı sürdürmek istiyoruz. İki üretim tesisimizle, toplam iki bin metrekarelik alanımızda 16 personelimizle çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Müşterilerinize sağladığınız kolaylıklar var mı? Ürünlerimizin kaliteli olması ve vadelerde kendilerine opsiyon tanımamız sağladığımız kolaylıklardandır. Sürekli çalıştığımız ve memnun olduğumuz müşterilerimize elimizden gelen desteği veriyoruz. Üretimin hangi aşamasında bilgisayar programı kullanıyorsunuz? Üretimimizin her alanında bilgisayar programı kullanıyoruz. Bunun için de tercihimiz ABT Bilgisayar tarafından geliştirilen CamCAD programıdır. Kullandığınız camlar hakkında bilgi verir misiniz? Kullandığımız camlar Şişecam’ın tescilli camlarıdır. Kullandığımız malzemelerde genellikle Türk mallarını tercih ediyoruz. Yurtdışından gelen birtakım camların zaman içerisinde kullanıcılara sorun çıkaracağını düşünüyoruz. Okurlarımıza cam ve camcı seçiminden nelere dikkat etmelerini önerirsiniz? Isıcam konusunda önemli olan camların kalitesidir. Piyasada hazır camlar kullanılmasından dolayı firmalar arasında ciddi rekabetler yaşanıyor. Kaliteli olduğunu bildikleri, daha önceden tanıdıkları ve güvendikleri firmaları tercih etmeliler. Bu sayede hiç bir sorunla karşılaşmayacaklardır. Son olarak okuyucularımıza iletmek istediğiniz bir mesajınız var mı? Özellikle pencerecilerden verdiğimiz ürünlerin karşılığını alamıyoruz. Rekabet çok olduğundan dolayı piyasada fiyatlar günden güne kaliteyle birlikte düşüyor. Daha çok çalışıp, sürümden kazanmak için uğraşıyoruz. En büyük sıkıntıyı fiyatla yapılan rekabet konusunda yaşıyoruz. Bu konuda bazı tedbirler alınır ve uygulanırsa sektör kalite olarak çok daha iyi yerlere gelecektir. 128 Metaş PVC & Alüminyum Satış ve Pazarlama Sorumlusu İsa Demir “Yeni Yılda Tanıtım Faaliyetlerimiz Devam Edecek” M etaş PVC ve Alüminyum’un 2010 yılının bir değerlendirmesini istediğimiz Satış ve Pazarlama Sorumlusu İsa Demir, konuyla ilgili sorularımızı yanıtladı: Firmanız açısından 2010 yılını değerlendirir misiniz? Firmamız bugüne kadar ki birikimi, enerjisi ve kaliteli personeliyle artık kendi yolunda devam etme kararını 2010 yılının başlarında aldı. Metasisbond, Metasis ve Alcomet gibi ürünler- le piyasaya çıktı ve bu ürünleri üretip satan bir firma haline geldi. Aynı zamanda firmamızda 2010 yılında PVC ve alüminyum aksesuarları, korkuluk aksesuarları satışları da başladı. Bunların yanında, Adoplastik’in bölge bayiliği olarak satış da yapıyoruz. 2011 yılında da 2010’da yaptığımız gibi tüm ürünlerimizi piyasaya tanıtmak ve meyvesini toplamak istiyoruz. Piyasaya sunduğunuz ürünler hakkında bilgi verir misiniz? Metasis alüminyum sistem RV 5560 sürme serisini kaplayan profillerin markasıdır. Alcomet kompozit panel iç mekânlarda kaplanır bir sistemdir. Metasisbond dediğimiz de dış mekan mdf boyalı kompozitimizdir. Yakında da Meta Aks olarak alüminyum aksesuarlarımız piyasada olacak. Sektörün geleceğini nasıl değerlendiriyorsunuz? Alüminyum sektörü çok hızlı ilerleyen bir sektör. Geçmişte yoğun olarak kullanılan demir, şu anda yerini alüminyuma bırakmış durumda. Her yerde rahatlıkla kullanılan bir ürün olduğu için piyasası da oldukça geniş. Bu piyasada çok iyi Ar-Ge’si olan dürüstçe malzeme üretmek isteyen veya satmak isteyenler her zaman kazanacaktır. Ama yarını düşünmeden çalışan firmalar zaman içerisinde kaybolacaklardır. Son olarak iletmek istediğiniz bir mesaj var mı? Müşterilerimizin beğenisine sunduğumuz tüm ürünlerin hayırlı olmasını temenni ediyoruz. Aynı zamanda yeni yılın tüm sektörümüz için kazançlı ve bereketli olmasını dilerim. “We’ll continue the introducing events in 2011” Sales and marketing representative of Metaş Pvc & Aluminum, İsa Demir interviewed about 2010 and about future plans. 129 Gündoğdu Alüminyum Firma Sahibi Mansur Gündoğdu “19 Yıllık Tecrübemizle Çalışıyoruz” C am Balkon Sistemlerinin Pencere Sektöründeki Önemi konu başlıklı araştırma dosyamızla ilgili sorularımızı yanıtlayan Gündoğdu Alüminyum Firma Sahibi Mansur Gündoğdu, cam balkon sistemlerinin geleceği hakkındaki görüşlerini de ekibimizle paylaştı: Ne kadar zamandır cam balkon uygulama ve satışını yapmaktasınız, kullandığınız sistemler hakkında bilgi verir misiniz? Son üç senedir cam balkon sistemleri ile ilgili çalışmalarımızı sürdürüyoruz. sistemlerimizde Asaş Alüminyum markalı profilleri kullanıyoruz. Aynı zamanda Asaşpen üretici bayi olarak da faaliyet gösterdiğimiz ve firmanın kalitesini iyi bildiğimiz için balkon sistemlerinde de Asaş’ı tercih ediyoruz. Balkonlarda ağırlıklı olarak katlanır cam sistemlerini kullanıyoruz. Sürme uygulaması yaptığımız da oluyor ancak oran olarak katlanır sistemleri daha çok uyguluyoruz. Cam balkon sistemlerinde müşteri kitlenizi kimler oluşturmaktadır ve hangi bölgelere satış yapmaktasınız? 1991 yılından beri alüminyum ve PVC sistemleri üzerinde çalış- maktayız. Bu sebeple daha çok doğrama müşterilerine satış gerçekleştiriyoruz. Genelde aldığımız işlerin montajını da kendimiz yapıyoruz. Bu konuda herkese güvenip, ürünlerimizin montajını yaptıramıyoruz. Genellikle apartman balkonları kapatıyoruz. Ürünlerimizi de İstanbul genelinde tüm semtlere uygulayabiliyoruz. Cam balkon sistemlerinin satışını yapıyor olmanız, genel olarak işlerinizi hangi yönde etkilemektedir ve cam balkon sistemleri satışlarınızın ne kadarını oluşturmaktadır? Cam balkon sistemlerini de ürün gamımıza katmamız işlerimizi genel anlamda olumlu yönde etkiledi. Müşterilerimizin talepleri olduğu takdirde, bu sistemleri de kendilerine sunabiliyoruz. Müşterilerimiz bizim bu sektördeki 19 senelik tecrübemize güvendiği için bu sistemleri de bizim yapmamızı istiyorlar. Bu sayede biz de, ürün gamımızı daha da zenginleştirmiş olduk. Cam balkon sistemleri yaptığımız tüm işlerin %10’u düzeyindedir. Cam balkon satış ve uygulamasında karşılaştığınız güçlükler ve önerileriniz nelerdir? Bazen ölçüler konusunda birtakım sıkıntılar olabiliyor. Bizim işimiz hassas bir iş olduğu için ölçü alındıktan sonra malzemenin tam olarak milimetrik şekilde uygulanabilir olması gerekiyor. Bazı balkonlardaki sıkıntılardan dolayı bu tarz sorunlarla karşılaşıyoruz ama onu da bir şekilde halledebiliyoruz. Bu sistemlerin geleceğinin nasıl olacağını düşünüyorsunuz? Yeni bir sistem olduğu için cam balkon sistemlerinin geleceğini çok parlak görüyorum. İnsanlar bu sistemleri görüp beğendikçe, kullanımı daha da artmaya başladı. Gelecekte de bu oranın artacağını düşünüyorum. Son olarak okuyucularımıza iletmek istediğiniz bir mesaj veya ön plana çıkarmak istediğiniz bir konu var mı? Müşterilerimizi elimizden geldiğince memnun etmek için kalitemizle, verdiğimiz sözleri zamanında tutarak hizmet ediyoruz. 19 yıldır bu anlayışımızdan ödün vermeden yolumuza devam ettik, bundan sonra da bu şekilde devam edeceğiz. 130 Delta Yapı Genel Müdürü Kemal Yıldırım “Cam Balkon Sistem Uygulamaları Ciddi Şekilde Denetlenmelidir” C am Balkon Sistemlerinin Pencere Sektöründeki önemi ile ilgili sorularımızı yanıtlayan Delta Yapı Genel Müdürü Kemal Yıldırım, bu sistemlerin gelecekte çok daha yoğun olarak kullanılacağını, ancak yapılan bir takım işlerin sektörün geleceği için tehlike yarattığını ifade etti. Kemal Yıldırım, ne kadar zamandır cam balkon uygulama ve satışını yapmaktasınız, kullandığınız sistemler hakkında bilgi verir misiniz? Şeklindeki ilk sorumuzu şöyle yanıtladı: “Cam balkon sistemleri konusunda yaklaşık 4-5 yıldır çeşitli uygulamalar yaptık. Bu sistemler genelde askılı ve raylı sistem olarak ikiye ayrılıyor. Askılı sistemde de raylı sistemde de ortalarından tutturulan tek askılı ve bir de “Plastik aksamlı maliyeti ucuz parçalar kullanılarak yapılan sistemleri maalesef sıklıkla görüyoruz. Bunlar tabi bizim gibi çalışan firmaların rekabet şansını azaltıyor. Bu durum gelecekte bir takım riskleri ve olumsuz sonuçları da beraberinde getirecektir. Bu sistemlerin mutlaka ciddi şekilde denetlenmesi de gerekiyor. Herkes istediği parçaları kullanamaması gerekiyor.” çift tekerlekli olabiliyor. Bu durumda maliyeti artıyorsa da ürün daha sağlıklı bir yapıya ulaşmış oluyor. Bundan 15 yıl öncesine kadar balkonlar panjurla ya da PVC ile kapanıyordu. Ülkemizde balkonlar bir ardiye ya da oda gibi kullanılmak istendiği için bu kapatmalar yapılıyordu. Yeni projelerde artık balkon kullanılmamakta olup, Fransız balkon denen sistemler kullanılmaya başlandı. Balkon, genelde sıcak bir iklime sahip olduğumuz için bizim ülkemizde bir ihtiyaç. Her ne kadar şimdi moda balkonsuz evler olsa da, ileri de ben bunun yeniden değişeceğini düşünüyorum. Bu balkon camlama sistemleri de balkonun korunması ve şık görünmesi, için içlerinde en kullanışlı olan sistem. Türkiye’de de oldukça iyi ilgi gördü. Sadece evlerde değil işyerlerinde de oldukça yoğun şekilde tercih edilmeye başladı.” Cam balkon sistemlerinde müşteri kitlenizi kimler oluşturmaktadır ve hangi bölgelere satış yapmaktasınız? Ağırlıklı olarak Marmara bölgesinde çalışıyoruz. Zaman zaman bölge dışından gelen taleplere de cevap veriyoruz. Perakende olarak, ağırlıklı eski yapılar müşteri kitlemizi oluşturuyor. Onun haricinde de lokanta, kafeterya gibi yerlere de yapıyoruz. Cam balkon sistemlerinin satışını yapıyor olmanız, genel olarak işlerinizi hangi yönde etkilemektedir ve cam balkon sistemleri satışlarınızın ne ka- 131 darını oluşturmaktadır? Müşterilerimiz bu ürünlerle çok ilgilense de bu durum genel ciromuzun %10’luk bir kısmını oluşturuyor diyebilirim. Özellikle bahar aylarında müşteri kitlesi belirli şekilde artıyor. Bir de tüketiciler bu ürünü kullandıkça ve memnun kaldıkça, tavsiye yoluyla da talepler geliyor. Bu talepleri bir sonraki işimizde referans olması adına en iyi şekilde karşılıyoruz. Cam balkon satış ve uygulamasında karşılaştığınız güçlükler ve önerileriniz nelerdir? Zaman zaman bir takım zorluklarla karşılaşıyoruz. Bazı yapıların beton zeminlerdeki eğiminden dolayı montajda sıkıntı olabiliyor. Bunun haricinde piyasada yapılan cam balkonlarda işin tadı kaçmak üzere. Plastik aksamlı maliyeti ucuz parçalar kullanılarak yapılan sistemleri maalesef sıklıkla görüyoruz. Bunlar tabi bizim gibi çalışan firmaların rekabet şansını azaltıyor. Bu durum gelecekte bir takım riskleri ve olumsuz sonuçları da beraberinde getirecektir. Kullanılan camlar temperli olmakla birlikte asılıyor, zaman içerisinde kullanılan bu kalitesiz plastik mekanizmalar kopabilir ve cam komple aşağı inebilir. Bu durum da oldukça büyük kazalara sebebiyet verebilir. Bu sistemlerin mutlaka ciddi şekilde denetlenmesi de gerekiyor. Herkes istediği parçaları kullanamaması gerekiyor. Cam balkon sistemlerinin geleceğini nasıl görüyorsunuz? Bu sistemler zaman içinde daha da gelişecek ve kullanımı artacak diye düşünüyorum. Özellikle iş yerlerinde bölme uygulamalarının daha da yaygınlaşacağını tahmin ediyorum. Ancak az önce de belirttiğim gibi, bu gelişme ancak yapılan iyi işlerin neticesinde yaşanabilir. Aksi halde cam balkon sistemleri gelmesi gereken yere gelmeden, kullanımı azalacaktır. Son olarak okuyucularımıza iletmek istediğiniz bir mesaj veya ön plana çıkarmak istediğiniz bir konu var mı? Cam balkon sistemleri kapı pencere sistemlerinin gelişmesiyle ortaya çıkmış bir üründür. İnsanların komple cephelerini açmak istediklerinde ya da ortada kayıt görmek istememelerinden bu ihtiyaç doğmuş ve geliştirilmiştir. Bence bu ihtiyaç yeni yapılarda daha da kendini göstermiş durumda. Benim kanaatimce önümüzdeki dönemlerde bu sistemler çok daha gelişecek, hatta elektrikli sistemler gibi ürünler de yapılacaktır. “Glass facade of balcony applications must be controlled seriously” General Manager of Delta Yapi, Kemal Yıldırım mentions about the problems of glass facade of balconies and the solving ways. 132 Gül Atılım İnşaat San. Ltd. Şti. Şirket Ortağı Mustafa Yaşar Sarman “Cam Balkon Sistemlerinin Geliştirilmesi Gerekiyor” ül Atılım İnşaat San. Ltd. Şti. Şirket Ortağı Mustafa Yaşar Sarman ‘Cam Balkon Sistemlerinin Pencere Sektöründeki Önemi’ konu başlıklı araştırma dosyamızla ilgili sorularımızı yanıtladı: Firmanızı kısaca tanıtır mısınız? 1978 yılında demir doğrama ve çelik konstrüksiyon uygulamaları yaparak bu sektöre adım attık. 1998 yılında Winsa markasıyla tanıştık ve 99 yılının başında da üretimlerimizi gerçekleştirmeye başladık. 2007 G yılına geldiğimizde ilk ihracatımızı Belçika’ya gerçekleştirdik. Daha sonra Romanya, Güney Afrika, Fransa ve Malta gibi ülkelere satış yapmaya başladık. Şuanda Fransa ve Matla’da bayilerimiz kanalıyla aktif satışlarımızı gerçekleştiriyoruz. Firmamıza gelen talepleri bitmiş pencere olarak tedarik veriyoruz. Ne kadar zamandır cam balkon uygulama ve satışını yapmaktasınız, kullandığınız sistemler hakkında bilgi verir misiniz? Son 4 yıldır bu cam balkon sistemleri üzerine çalışıyoruz. Katlanır cam balkon, sürme cam balkon ve mağaza içlerinde bölme amaçlı kullanılan sistemleri ağırlıklı olarak müşterilerimize sunuyoruz. Cam balkon sistemlerinde müşteri kitlenizi kimler oluşturmaktadır ve hangi bölgelere satış yapmaktasınız? Daha çok ev sahipleri müşteri kitlemizi oluşturuyor. Isparta Antalya, Burdur, Alanya, Fethiye, Afyon gibi çevre illere hizmetimizi götürüyoruz. Cam balkon sistemlerinin satışını yapıyor olmanız, genel olarak işlerinizi hangi yönde etkilemektedir ve cam balkon sistemleri satışlarınızın ne kadarını oluşturmaktadır? Cam balkon sistemlerini de ürün gamımıza katmamız, iş hacmini artırmamız bakımından avantaj sağladı. Kapı-pencere, cam balkon ya da başka bir sebeple bir iş aldığımızda, diğer ürünler de müşterilerimiz tarafından tercih edilebiliyor. Cam balkon satışlarımız toplam ciromuzun ortalama %20’lik bir kısmını oluşturuyor. Ancak sistem- lerin gelişmesi ve tüketicilerin bu ürünlere bakışı değiştikçe bu oran daha da yükselecektir. Cam balkon satış ve uygulamasında karşılaştığınız güçlükler ve önerileriniz nelerdir? Bu sistemlerin biraz daha geliştirilmesi gerektiğini düşünüyorum. Müşterilerden bu konuyla ilgili şikayet almasak da sistemlerin gelişmesi olumlu olacaktır. Cam balkon sistemlerinde hiç bir firma su almama garantisi veremiyor. Bunun çalışmasını yapılıp, su almaz hale getirilirse, bu ürünün daha çok ilgi göreceğini düşünüyorum. Eminim ki bu konu üzerine yapılan çalışmalar vardır ve umarım ki en kısa sürede sonuçlanır. Son olarak okuyucularımıza iletmek istediğiniz bir mesaj veya ön plana çıkarmak istediğiniz bir konu var mı? Tüketici mutlaka en iyi hizmet ve ürün alabileceği firmaları tercih etmeli ki sonradan başı ağrımasın. Birçok firmanın taktığı PVC pencereler kullanılmadan söküp, yerine Winsa markalı kapı-pencereler taktığımız oluyor. Aynı şekilde cam balkon konusunda da söküp, yenilediğimiz yerler var. Bazı müşterilerin sadece fiyatla ilgileniyor olması maalesef bu sonuçları doğuruyor. Winsa’dan aldığınız ödüller hakkında neler söylemek istersiniz? 10. yılımızı doldurmamız ve satış konusunda Türkiye 13.sü olduğumuz için iki ödül birden almaya layık görüldük. Bu tip toplantı organizasyonları ve şüphesiz ki bayiler için çok olumlu oluyor. Bir de plaketlerle ödüllendirilince motivasyonumuz daha da artıyor. 133 Keçeci Profil Genel Müdür Yardımcısı Altan Çığırgil “2011 Keçeci Profil’in Pazarlama Yılı Olacak” K eçeci Profil Genel Müdür Yardımcısı Altan Çığırgil, araştırma konumuz olan 2010 değerlendirmesi ve 2011 öngörüleriyle ilgili sorularımızı yanıtladı. 2010 yılında üretimine başladığı ürünler ve 2011 yılı için yaptığı yatırımlarla, üretim miktarıyla birlikte satışlarını da artırmayı hedeflediklerini ifade eden Çığırgil, firmaları için 2010 yılını şöyle değerlendirdi: “2010 yılı Keçeci Profil açısından ciddi yatırımların olduğu yıl olmuştur. Yeni makine hatları ve alt yapı sistemlerinin yanında, 25’in üzerinde yeni ürünle sektördeki çeşitlendirmesine yenilerini eklemiştir. Bu yatırımların sonuçlarını aldığımızda artan başarı grafiğini daha da yukarılara taşıyacağımızı düşünüyorum. Geçen yıla dönüp de baktığımızda şunu görüyoruz: Verdiğimiz hizmet kalitesi, müşteri odaklılık ve mamul kalitesi sayesinde, 2010 yılında yeni bayi arkadaşlarla birçok iş bağlantıları yaptık ve eski bayi dostlarımızdan da çok az fire verdik. Bunu günümüz piyasa koşullarında ciddi bir başarı olarak görmekteyiz. Ayrıca 2010 yılında 2011 de sunacağımız 6 yeni ürün geliştirmiş bulunuyoruz. Bu ürünlerle ilgili pazar araştırmaları yapılmış ve 2011 de pazara topyekûn giriş planlanmıştır.” 2010 yılında üretimini gerçekleştirdiğiniz ürünler nelerdir ve bu ürünlerin sektördeki yeri nedir? 2010 yılında farklı desenlerde ve şekillerde mamuller üreterek asma tavan piyasasında yeniden farklılıklar yarattık. Bunlardan en önemlisi 60x60 PVC Asma Tavan Plaka üretimimiz olmuştur. Bu yılın son çeyreğinde piyasaya sürdüğümüz bu mamule talepler şimdiden çok hızlı şekilde başlamıştır. Ülkemizde de üretici ve tüketicilerin en çok şikâyetinin olduğu nem, çabuk deformasyon gibi olgulara karşı dayanıklı olan bu ürün; ayrıca çok değişik renk ve desenler de içerdiğinden butik ve özel işlerde de tüketicilerin tercihi olacaktır. 60x60 PVC Asma Tavan paneli ile binalara diğer birçok asma tavan malzemesinden daha az yük bindirmektedir. Ayrıca PVC lambri ürün yelpazemize de yeni kalıplar; yeni modeller ve yeni renklerle bir çok çeşit eklemiş bulunmaktayız. 2011 yılı hedefleriniz nelerdir? 2011 yılında Keçeci Profil tüm projeleri ile birlikte var olan müşterilerine daha iyi hizmet verebilmek ve yeni müşteriler kazanmak adına pazarlama gruplarını güçlendirmiş, üretim otomasyonunu artırmış ve yeni yatırımlar yapmıştır. 2011 yılında bayilerimizin her birine daha da yoğunlaşıp, onlarla beraber pazarda daha çok hareket kazanacağız. Müşterilerimize çok daha kaliteli, ekonomik ve tercih edilen mamuller üreteceğiz. 2011 ve 2012 yıllarını kapsayan dönemdeki hedeflerimiz, yurt dışında bir yatırım ve Türkiye’ de ikinci fabrika yatırımını tamamlamaktır. Bunun yanında 2010 yılında uzun uğraşlarla geliştirdiğimiz yeni ürünleri de pazara sunacağız. Bu ürünlerle ilgili hedefimiz tonajımızda %30 artıştır. Bu artış ile ilgili olarak tüm yatırımlarımızı da tamamlamış bulunuyoruz. Kısacası 2011 Keçeci Profil için pazarlama yılıdır. Sektörün geleceğinin nasıl olacağını düşünüyorsunuz? PVC sektörü dünya da ve Türkiye’de büyüyerek yoluna devam etmektedir. Çünkü PVC menşeli ürünler muadillerine göre hem daha ekonomik, hem çevre şartlarına daha dayanıklı, hem de daha kullanışlıdır. Bu da PVC ürünlerin; otomotiv sektöründen mobilya sektörüne, kapı-pencere sektöründen, makine sektörüne kadar her alanda yaygın kullanımı sağlamakta ve sektörü her geçen gün büyütmektedir. Hayatımızın her alanına giren ve girecek olan PVC profillere yatırım da sürmektedir. Daha on sene öncesine kadar ellerimizin parmak sayısını geçemeyen PVC fabrika sayısı bu gün yüzlerle ifade edilmektedir. Benim görüşüm, PVC sektörü gelecek 5 sene boyunca çok ciddi büyüyecek ve 2020 yılında Türkiye, bölgesinin plastik üssü konumuna gelecektir. Son olarak okuyucularımıza iletmek istediğiniz bir mesajınız var mı? Benim okuyucu dostlarımdan hep rica ettiğim konu, mamul ya da yarı mamul ürün alırken, lütfen kalite-fiyat paritesine dikkat etsinler. Sadece fiyat odaklı olan çalışmaların hepsi çok kısa zamanda zarar olarak geri dönmektedir. Kaliteli ürünün bir taban fiyatı vardır. Bu fiyatın altında ürünün fiziksel yapısı ile oynanmadan kesinlikle fiyat verilemez. Bu da size ilk adımda çok para kazandırır gibi görünür ancak kısa zaman sonra gerek tamir etme zorunluluğu, gerek müşteri şikâyetleri vs. birçok nedenle işler zarara döner. Bu amaçla aldığınız ürünü, üretim tesisini, size malı sunan firmanın çizgisini iyi karşılaştırarak ürün almanızı rica ediyorum. Çünkü kazanç uzun süreli ticarette gizlidir. 134 Akpürçek PVC Üretim Tesisi Törenle Hizmete Girdi D emir Doğrama Atölyesi’nden Fabrikaya Bartın’da sektöre ilk demir doğrama işiyle giren Akpürçek PVC, 2 bin metre karelik üretim fabrikasını hizmete soktu. Bartın Çimento Fabrikası mevkii belediye mezbahanesi karşısında görkemli bir törenle hizmete giren fabrikanın açılışında ciddi bir yatırımla üretim tesisini açan Adem Akpürçek’e övgüler yağdırıldı. Törene, Bartın Valisi İsa Küçük, Belediye Başkanı Cemal Akın, İl Emniyet Müdürü Burhan Gümüş, Bartın TSO Başkanı İsmail Toksöz, Özel İdare Genel Sekreteri İbrahim Kayış, siyasi parti temsilcileri, iş adamları, esnaflar ve kalabalık vatandaş topluluğu katıldı. Saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başlayan törende bir konuşma yapan Akpürçek PVC’nin sahibi Adem Akpürçek, “Geçen 30 sene içerisinde küçük bir atölyede 3-5 kişiyi istihdam ederek yaptığımız imalattan 1997’de Türkiye’nin dev şirketlerinden biri olan PİMAŞ A.Ş.’nin Pimapen markasının bayi- liğini alarak bugünlere geldik. Şu anda, 2 bin metre karesi kapalı alan olmak üzere 4 bin 500 metre karelik bir alanda 30 kişilik tam eğitimli personelimizle ve de tüm Batı Karadeniz Bölgesi’nde tek olan tam otomatik CNC robot sistemiyle imalat yapan profesyonel bir firma haline geldik” dedi. Bartın Valisi İsa Küçük de, “Bu tesisin açılışı, ülkemizin dünyada, ilimizin de ülkemizdeki büyük hedefiyle de uyuşmaktadır. Ülkemizin hedefi, Cumhuriyet’in yüzüncü yılında dünyanın 10. büyük ekonomisi haline gelmesidir. Bunu da ancak üreterek başarabiliriz” dedi. Konuşmaların ardından protokol ve PİMAŞ ve PİMAPEN yetkilileri tarafından dualarla fabrikanın açılışı yapıldı. Açılışın ardından Bartın Valisi İsa Küçük, fabrikayı gezerek üretim hakkında bilgiler aldı. Türkiye PVC Üretiminde Dünya Üçüncüsü PİMAŞ A.Ş. Genel Müdürü Oktay Alptekin de, gururlu ve mutlu bir günü yaşadıklarını ifade ederek başladığı konuşmasında, “Türkiye, PVC üre- timinde Almanya ve Rusya’nın ardından dünyada 3. sırada gelmektedir” dedi. Makine ve ürün ihracatı açısından da Türkiye’nin dünyanın 2. ülkesi olduğunu ifade eden Alptekin, “Bununla gurur duyuyoruz. PVC sektörü, ülkemizde 70 bin kişiyi istihdam etmektedir. Ülkemizde 1982’de başlayan PVC üretimi bugün çok ileri noktalara gitmiş ve binaların yüzde 70’i PVC olmuştur. PVC üretiminin 3’te biri yeni binalarda kullanılırken, üçte ikisi de değiştirme sonucu kullanılmaktadır. Bu da PVC’nin daha az yakıtla, daha fazla daha konforlu ısıtma sağladığının bir göstergesidir. Dünyada da yüzde 50’nin üzerinde PVC kullanımı söz konusudur” dedi. Toksöz: Lobilerin Yerine KOBİ’lerin Kazanma Zamanı Bartın Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı İsmail Toksöz de, 2 bin metre kare alanda yaklaşık 30 kişiyle faaliyet gösterecek fabrikanın sıfır hata hedefiyle yolunda ilerlediğini ve tesisin Bartın için örnek olacağını ifade etti. Bartın’ın büyüdüğünü, 135 istihdamın arttığını görmekten büyük mutluluk duyduklarını kaydeden Toksöz, her zaman yatırımcının emrinde olduklarını dile getirdi. Toksöz, yine konuşmasında yatırımcılar ile ülkede lobilerin değil, KOBİ’lerin kazanmaya başladığını kaydetti. Akın: Yatırımcılarımızın Destekçisiyiz. Belediye Başkanı Cemal Akın da sadece belediyeye iş bulmak için 3 bin kişinin başvurduğu bir dönemde açılan fabrikanın Bartın için önemli olduğunu söyledi. Fabrikanın kurulduğu bölgede geçmiş dönemlerde 20’ye yakın fabrika olduğunu kaydeden Akın, “Bartın’da yatırımcılarımız için önemli olan bir limanımız var. Bu limanımız da ithalat ve ihracatta yatırımcılarımızın emrine amadedir. Bizlerde en ufak bir yatırım yapan yatırımcılarımızın destekçileriyiz” dedi. Vali Küçük: KOBİ’leri, Proje Üretmeye Davet Ediyorum. Bartın Valisi İsa Küçük de, Bartın’da son zamanlarda güzel gelişmelerin yaşandığını dile getirdi. Geçtiğimiz haftalarda Yonca Tim’in kivi soğutma tesisinin ardından PVC tesisini de açmaktan mutluluk duyduğunu ifade eden Vali Küçük, “Bu tesisin açılışı, ülkemizin dünyada, ilimizin de ülkemizdeki büyük hedefiyle de uyuşmaktadır. Ülkemizin hedefi, Cumhuriyet’in yüzüncü yılında dünyanın 10. büyük ekono- misi haline gelmesidir. Bunu da ancak üreterek başarabiliriz. Tüketim ekonomisinin karşısında üreterek başarılı olabiliriz. Herkes elinden geldiği kadar üretmek zorundadır. Az önce TSO Başkanımız İsmail Toksöz, KOBİ’lerin para kazanacağı yönünde bir mesaj verdi. Batı Karadeniz Kalkınma Ajansı tarafından 11 milyon lira hibeli destek programı açıklanmış durumdadır. Ajans olarak değerlendirilecek ve kabul edilecek proje başvurularına hibe verilecektir. Dönem laf değil, proje üretme dönemidir. Bartınlılar olarak biz, bu program ile ülkemize, Bartın’ımıza ve ülkemize ne kazandırabiliriz bunu konuşmalı ve tartışmalıyız. Projede en az 20 bin, en fazla 500 bin lira hibe verilecektir. Ben bütün müteşebbisleri, KOBİ’leri proje üretmeye davet ediyorum. Bunun yanında belediye başkanımızda bu bölgenin sanayi bölgesi olmasından bahsetti. Bizlerin çevreye olan hassasiyeti en üst seviyededir. Çevreye olan duyarlılığımız, gelecek nesiller açısından da çok önemlidir. Ama Bartın, sanayisi gelişmemiş doğal güzelliğiyle mi kalmalı, yoksa dengeleri kurarak sanayisi gelişmiş ve gelecek kuşaklara da güzel bir çevre bırakabilen bir il mi olmalıdır. Bunu da tartışmalıyız” diye konuştu. Dualarla Açıldı, Üretim Hakkında Bilgiler Verildi... Konuşmaların ardından protokol ve PİMAŞ ve PİMAPEN yetkilileri tarafından dualarla fabrikanın açılışı yapıldı. Açılışın ardından Bartın Valisi İsa Küçük, fabrikayı gezerek üretim hakkında bilgiler aldı. 1984 yılında kurduğu demir atölyesini artan müşteri talepleri doğrultusunda 1988’de alüminyum doğramaya geçen ve kuruluşundan bu yana teknolojiye ayak uydurma ilkesiyle yola çıkan Akpürçek PVC, 1992’de de plastik doğramaya geçti. 1997’de yılında sektöre öncülük eden ve sektörde kendini kanıtlamış bir firma olan Pimapen ile çalışmaya başladı. 2007’de yapımına başlanan ve hafta sonunda açılışı yapılan fabrika Batı Karadeniz’de bir ilk olan robot sistemiyle sektörün kaliteli ve öncü markası oldu. 2 bin metre kare kapalı alanda günde 300 adet pencere üretim kapasitesi olan fabrikada 30 personel bulunuyor. 136 Gedizpen İstanbul Avrupa Yakası ve Trakya Bölgesi Distribütörü “Zümrütpen” F ırat A.Ş’nin Zümrütpen’e vermiş olduğu önemin bir göstergesi olarak Gedizpen İstanbul Avrupa Yakası ve Trakya Bölgesi distribütörlüğünün açıklanması amacıyla yapılan toplantı 27 Kasım günü düzenlendi. Zümrütpen’in gelenekselleşen kahvaltı organizasyonuyla başlayan toplantının ilk konuşmacısı Zümrütpen Pazarlama Müdürü Bünyamin Şimşek idi. Fırat A.Ş. markalarından olan Gedizpen’in almış olduğu kararla İstanbul Avrupa Yakası ve Trakya Bölgesi distribütörlüğünü Zümrütpen’e teklif edilmesinden duyduğu memnuniyeti dile getirerek konuşmasına başlayan Şimşek, şöyle devam etti: En iyi hizmeti vermek adına daha çok çalışacağız… “Fırat A.Ş. sektördeki altyapımızın gücünden, firmamızın gücünden, genç dinamik kadromuzdan dolayı böyle bir teveccüh gösterdi. Bunun akabinde altyapıyla ilgili çalışmalarımızı tamamladık. Teknik, hukuki, ekonomik anlamda kendimizi yenileyerek ve araç filomuzu da güçlendirerek anlaşmamızı yaptık. Bu güne kadar olduğu gibi bundan sonrada azimli, cesaretli, çalışkan kadromuzla, değerli dostlarımıza daha iyi hizmet vermek adına çalışmalarımızı sürdüreceğiz.” Bünyamin Şimşek’in ardından söz alan Gedizpen Satış Şefi Önder Özkan, distribütörlük anlaşmasıyla ilgili neden Zümrütpen’in tercih ettiklerini izah etti: Altyapısı, vizyonu ve tekniği sebebiyle Zümrütpen’i tercih ettik… “Fırat Plastik A.Ş. 2003 yılında kurulan Gedizpen markasıyla bugüne kadar Anadolu’da, İstanbul’da aynı zamanda yurtdışında satışlar yaptık. Sektörün gidişatı neticesinde fabrika içersinde bazı değişiklikler yapma kararı aldık. Anadolu’da farklı illerde distribütörlerimizin çalışmalarından olumlu sonuçlar aldık. Şimdide Avrupa yakası ve Trakya bölgesinde aynı şeyi yapmaya karar verdik. Fırat Plastik bünyesinde bu işi yapabilecek, altyapısıyla, vizyonuyla, tekniğiyle, kadrosuyla aynı zamanda plastik pencere anlayışındaki geçmişteki girişimleriyle Zümrütpen’e bu teklifi götürdük. İleride de bu konuda hiç bir sıkıntı çekmeyeceğimizi biliyoruz. Bu sürecin hayırlı olmasını diliyoruz.” Daha sonra söz alan Zümrütpen Mali Müşaviri Erhan Özpetek, yaptığı konuşmada devletimizin ve ilgili kurumlarının KOBİ’lere sağlamış olduğu destekler hakkında bilgiler verdi: KOSGEB tarafından verilen destekler mutlaka takip edilmelidir… “Devletimizin ilgili kurumlarınca verilen teşviklerden nasıl faydalanabiliriz, bunlar işletmelere ne katar bunlardan bahsetmek istiyorum. Öncelikle KOSGEB adı altında devletin gerek ekonomik şartlardan dolayı, gerekse A.B. uyum yasaları çerçevesinde devlet tarafından desteklenen KOSGEB’in aracı kıldığı kredilerden bahsedeyim. Bunlardan biri 30-80 bin Lira arasında kullandırılan krediler. Bunlar 6 ay ödemesiz, 18 ay eşit taksitle ödeme imkanıyla sunuldu. İkici teşvik yine işletmenizde 4 yıllık bir fakülte mezunu çalıştırdığınızda maaşının yarısını size hibe şeklinde faydalandırıyorlar. Bunun haricinde yine ihracat faaliyetleriniz varsa, 200 bin dolara kadar ihracat kredisi imkanı sağlanıyor. Eski adıyla SSK’nın teşvik ettiği sigorta priminin yarısını karşılıyorlar. Önümüzdeki günlerde bir teşvik planı daha çıkacak. Eğer işveren olarak ilk defa bir sigortalı çalıştıracaksanız 137 bunu 5 yıl boyunca devlet kendisi karşılayacak. Yine yılbaşında sona erecek olan sigorta priminin yarısının ödenme teşviki de büyük bir ihtimalle uzatılacaktır. KOBİ’lerin mutlaka bu ve bunun gibi teşvikleri takip edip, değerlendirmelerini öneririm.” Erhan Özpetek’in ardından bir konuşma yapan Zümrütpen Hukuk Müşaviri Mehmet Fahrettin Hekimoğlu, yeni yapılanmayla birlikte hayata geçecek olan değişimleri hukuki açıdan değerlendirdi. Kazanmak için önce kaybetmemek lazım… “Benim hukuki olarak kısaca bahsetmek istediğim şu; bazı arkadaşlarımız bir firmaya ya da şahsa bir iş yapıyorlar ve hukuki sözleşmeler tam olarak yapılmadığından paralarını alamayıp, mağdur oluyorlar. Bunları yaşamamanız açısından biz size Zümrütpen olarak yol göstereceğiz. Marka olmak, bir bütün olarak bir arada olmayı gerektiriyor. Kazanmak için önce kaybetmemek lazım. Önleyici hukuk hizmetleriyle biz sizlere yardımcı olacağız. Sorunla karşılaşmamak ya da olası sorunlarla başa çıkmak için Gedizpen ve Zümrütpen olarak arkanızda olacağız.” Toplantıda son olarak söz alan Zümrütpen Genel Müdürü Mustafa Özdemir, distribütörlük anlaşmasıyla duyduğu memnuniyeti dile getirdiği konuşmasında sektöre girişini de kendine has yorumuyla misafirlere aktardı. Başarı için takım çalışması yapacağız… “Bundan 16 yıl önce Fırat Plastik’e gittiğimde Fırat 60 bayisi ile çalışıyor, ayda 3bin metre profil işleyen firmalar Türkiye birincisi oluyordu. Yedek aksesuar, yardımcı malzemeler konusunda hatlar daha kurulmamış, köşe dönüş profilleri alüminyumdan oluyor, böyle bir zamanda Fırat’la tanıştım. O zamanki şirketimiz Güven Cam Ltd. Şti. idi. Derken Sayın Nevzat Demir Bey beni çağırıyor ve bayilerden gelen problemli işlere teknik servis sorumlusu olarak atanıyorum. Derken yıl 2010 olduğunda O kurum Türkiye’nin en çok bilinen 10. markası oluyor, 800 milyon cirolara ulaşıyor. %257 büyümeyle rekorlar kırıyor, satışlarla pazarı yönlendiriyor, liderliği perçinleniyor. Bu konuda kendisini her zaman takip edip, takdir ediyoruz. Bizlere bu imkânları sağladığı, ülkemize böyle tesisler kazandırdığı için kendisine teşekkür ediyoruz. Aldığımız bu temsilcilikle coşkuların en büyüğünü yaşıyorum. Bugün farklılaşma anlayışı içerisinde ülkenin ticaretine, sektörümüze neler yapabileceğimiz konusunda aldığımız riskleri ve sorumlulukları biliyoruz. Biz bu mücadele edeceğimiz yolda önümüze iç ve dış engeller çıkma ihtimaline karşı kararlılığımız ile duruşumuz ile şirketimizin aldığı açılım ve atılım kararını bölgemize en iyi şekilde yansıtacağımız konusunda inancım tam. Başarının ancak bir takım anlayışıyla olacağını da biliyorum. Bayilerimizin her konuda her zaman yanlarında olacağımızdan emin olmasını istiyorum.” 138 İhracata doğru 2. Adım Pazar Araştırması ve Pazar Potansiyelinin Ölçülmesi B ir önceki bölümde, hedef pazarınızı bulunduğunuz yerden genel olarak yapacağınız araştırmalarla nasıl seçebileceğinizi gördünüz. Ancak bu seçiminizin ne ölçüde doğru olduğunun, o pazarda ihracat yapmak için kaynak harcamaya başlamadan önce daha detaylı bilgilerle desteklenmesi gerekir. Doğru hedefi seçmek için harcayacağınız zaman ve kaynaklar, “deneme yanılma” yöntemiyle kaybedeceğiniz kaynaklardan hem daha az olacaktır, hem de sizi daha hızlı bir şekilde ihracatçı yapacaktır. Pazar: Müşteri ve satıcıların bir araya geldiği yer olarak tanımlanabilen pazar, aynı ihtiyaçları paylaşan ve satın alma gücüne sahip müşteri ya da tüketici grubu olarak tanımlanmaktadır. En basit haliyle pazar, insanlardır. Bu insanlar, ürününüzü yemek, içmek, giyinmek, kullanmak için satın alan kişiler olabileceği gibi ürünü kendi üretiminde kullanacak, ya da bir başkasına satarak para kazanacak işletme sahipleri de olabilir. Özetle pazarlarınız kimler olabilir? Hedef pazarınızı, başka bir deyişle potansiyel müşterilerinizi mümkün olduğu kadar detaylı tanımlamalısınız. Hedef pazarınız son kullanıcı ise, aşağıdaki tablodaki verilere benzeyen bilgilerle hedef pazar tanımınızı zenginleştirmeniz gerekir: Son Kullanıcıları Tanımlama Kriterleri: 139 İşletmeleri Tanımlama Kriterleri: Gerek iç pazarda, gerekse ihracat pazarlarında müşterilerin büyük çoğunluğu işletmeler olmasına rağmen, bu konudaki literatür son kullanıcı tanımlamalarına göre oldukça kısıtlıdır. Ancak yine de, eğer sizin hedefiniz işletmeler ise, yukarıdakine benzer bir şablon çıkarmalısınız. Bu tabloda işletmeleri; o Bölgeleri, o Sektörleri, o Büyüklükleri, (çalışan sayısı/ ciro vb), o Diğer şirketlerle ilişkileri (şube, çok uluslu, bağımsız), o Ürün çeşitleri, o Ürünlerin müşterileri, o Yıllık satın alma miktarları, o Şirketin itibarı, kuruluş tarihi ve benzeri bilgilerle ele alarak, pazardaki büyük resmi görmenizi sağlayacak şekilde sınıflandırmalısınız. Bu sınıflandırma yapıldıktan sonra elinizdeki pazarı 2 kritere göre değerlendirmeniz gerekir: 1. Pazar büyüklüğü: Pazar yeterince büyük değilse o pazar için uğraşmaya değmeyecektir. O pazarı eleyiniz. Pazar sizin hizmet veremeyeceğiniz kadar büyükse ya stratejik ortaklar bulmalısınız ya da o pazar içinde en iyi hizmet verebileceğiniz küçük grubu bulmalısınız. Bu küçük grubu nasıl bulabileceğinizle ilgili detaylar aşağıda yer almaktadır. 2. Rakipler: Pazarda rakip sayısı fazla olduğunda pazara girmeniz ve girdiğiniz zaman kar edebilmeniz zordur. Rekabet şartlarına göre ya daha bakir pazarlar aramanız ya da rakiplerle mücadele etmeniz gerekir. Rakipleri yenmek için, pazarları daha da küçük gruplara ayırmalısınız. Pazarı hizmet verip, yönetebileceğiniz küçük gruplara ayırmaya bölümleme denir. “BÖL! PARÇALA! YÖNET!” Pazar, ürünleri talep eden ve karşılığını ödemeye hazır olan insan ve kurumlardan oluşur. Örneğin otomobil pazarı, otomobil satın almaya gücü yeten herkesi içermektedir. Bölümlenmiş pazarda her bölüm özel bir otomobil talebi hakkında bilgi verir. Örneğin spor otomobiller pazarı, pahalı bir spor otomobil alabilecek güçte olmalarına rağmen, aile otomobili satın almayı tercih edenleri içermez. Belirli bir spor otomobil pazar bölümü çok daha özeldir. Pazar Bölümü Nedir? Pazar bölümü, ihtiyaçlar, satın almadan beklenen fayda ve satın alma davranış ve alışkanlıklarının benzerliğine göre seçtiğiniz müşterilerden oluşan ve bu ihtiyaçların henüz hiç karşılanmadığına veya bunları rakiplerinizden daha iyi karşılayacağınıza inandığınız bir gruptur. Pazar bölümünüzü iyi seçtiğiniz zaman o bölümün ihtiyaçlarına uygun bir ürün 140 tasarlayabilir, ürününüzü yeniden şekillendirebilir ve o bölüme hitap eden tanıtım faaliyetleri yürütebilirsiniz. Pazarı Nasıl Bölerim? Bir pazar bölümünü hedefleyebilmek için müşterinizin istek ve ihtiyaçlarını bilmelisiniz. Müşteri an- cak giderilmeyen bir ihtiyacı varsa alım yapacaktır. Müşterinizin istek ve ihtiyaçları doğal olarak son tüketiciye ya da başka bir işletmeye satış yaptığınıza bağlı olarak değişir. Yeni bir pazara girmeden önce bu soruların yanıtlarını mutlaka detaylı olarak bilmelisiniz: o Müşterimin hangi ihtiyaçlarını karşılıyorum? o Rakiplerim müşterilerinin hangi ihtiyaçlarını karşılıyor? o Rakiplerimle kıyaslandığında müşterilerin hangi ihtiyaç ve beklentilerine daha iyi cevap verebilirim? o Müşterim bu ya da benzer ürünleri ne zaman, nasıl, nereden satın alıyor? Son tüketiciyi hedefliyorsanız; İhtiyaçlar: Temel insan ihtiyaçlarının neler olduğunu bilmeniz gerekir. Temel insan ihtiyaçları evrenseldir, birbirinin aynıdır ve zamandan zamana, yerden yere veya insandan insana göre değişmez. İhtiyaçlar aynı olmakla beraber bunları karşılama biçimleri farklılık gösterir. Örneğin güvenlik evrensel bir ihtiyaç olmakla birlikte, bu ihtiyacın giderilme şekli bazıları için vitamin tabletleri, bazıları için güneşten koruyucu losyon, bazıları için ağır ve emniyetli arabalar, bazıları için de tıbbi checkup yaptırmak olabilir. Bunlar aynı 141 ihtiyacı giderir, ama birbirine rakip ürünler değildir. Beklentiler: Tüketiciler ürünleri, satın alarak veya kullanarak elde etmeyi bekledikleri faydalar için satın alırlar. Örneğin; vitaminleri sağlıklı olmak için, kozmetik ürünleri çekici görünmek için satın alıyor olabilirler. İşletmelerin üründen beklediği fayda ise, daha uzun raf ömrü, depolamaya uygun ambalajlama vb. gibi şeyleri içerebilir. Gerçek veya algılanan olsun, bu fayda, müşterinin ürünü veya satıcıyı seçmesinde önemlidir. Eğer tanımlı bir pazarda bir grubun beklediği ortak bir faydayı veya faydaları saptarsanız, bu da bir pazar bölümü oluşturur. Satın alma alışkanlıkları: Tüketicilerin satın alma alışkanlıkları ve ürünü kullanım tarzları da pazarı bölümlendirmenize yardımcı olabilir. Müşterilerin nasıl, nereden ve hangi durumda satın aldıklarını ve ürünü kullanım şekillerini dikkate alarak kendinizi konumlandırabilirsiniz. Bazı kişiler kendi tüketimleri için alırken, bazıları başkalarının tüketimi için alır. Bazıları indirim mağazalarını tercih eder. İşletmeleri hedefliyorsanız: Son tüketiciye satışla başka işletmelere satış arasında önemli farklar vardır. Örneğin bir toptancının satın alma müdürü kendisine ayakkabı alırken “gösteriş” ihtiyacını giderebilir. Ama firmasına satın alırken muhtemelen kararını “gösteriş” ihtiyacına dayandırmayacaktır. Dolayısıyla; işletmenin ihtiyaçlarını bilmek de çok önemlidir. Her işletme; istediği miktarda bir malı, istediği kalitede, istediği zamanda, uygun maliyetle alıp daha çok müşteriye satış yaparak kar elde etmeye ihtiyaç duyar. Ancak her işletmenin önceliği birbirinden farklıdır. İşletmelerin ihtiyaçları sizin işletmenizin ihtiyaçlarıyla benzerdir. Her işletme; istediği miktarda bir malı, istediği kalitede, istediği zamanda, uygun maliyetle alıp daha çok müşteriye satış yaparak kar elde etmeye ihtiyaç duyar. Ancak her işletmenin önceliği birbirinde farklıdır. Bazı işletmeler yüksek miktarlarda alım yapabilirken, bazı işletmeler sık sevkiyatlara küçük alımlar yapmayı tercih edebilir. Bir pazarda bu bilgiyi elde ettiğinizde 2 ayrı pazar bölümüne ulaşmış olursunuz. Yüksek miktarda alım yapan müşteriler ve küçük alımları sık sık isteyen müşteriler. Bu müşteri gruplarından rakiplerin ihtiyacını karşılayamadığı grup, sizin hedef pazarınız olabilecektir. Pazarların bölümlendirilmesi konusunda daha detaylı bilgilere web sitemizin “Mevzuat ve 100 Soruda Dış Ticaret” bölümlerinden ulaşmak mümkündür. Pazar bölümlemesi yapabilmek ve pazar potansiyeli ölçebilmek için çoğu zaman pazara gidip yerinde araştırma yapmanız gerekir. Bu zahmetli ve maliyetli işte devletten yardım sağlayabilirsiniz. Pazar Araştırması ve Pazarlama Desteği Kapsamında potansiyel pazarlar hakkında sistematik ve objektif bilgi sağlanması, yeni ihraç pazarları yaratılması ve geleneksel pazarlarda pazar payımızın artırılmasına yönelik olarak gerçekleştireceğiniz faaliyetlere ilişkin giderlerinin belirli bir bölümü devlet tarafından desteklenmektedir. Kaynak: www.igeme.org.tr 142 Deva Plastik Genel Müdürü Abdullah Ergüleç “Başarı, Kaliteli Ürünleri Uygun Fiyatlarla Sunarak Gelir” F arklı sektörlere PVC granül imalatı yapan Deva Plastik, henüz yeni kurulmuş olmasına rağmen, sektörde beklediği ilgiyi kısa sürede gördü. Yaklaşık 17 yıldır bu sektörde olmasına rağmen Deva Plastik’i 1,5 yıl önce kuran Abdullah Ergüleç, geçmiş yıllardan gelen tecrübesini kendi firmasıyla sunuyor. 2010 yılı değerlendirmeleri ve 2011 yılı öngörüleriyle ilgili görüşlerini aldığımız Ergüleç, sohbetimiz sırasında, firmaları ve sektörle ilgili bilgiler de verdi: “2010 yılında PVC granül sektöründe ağırlıklı kabloculara, pencerelere hizmet verdik. Yeni kurulan bir firma olmamıza rağmen, oldukça iyi bir yıl geçirdik. 2010 yılı için kendimize koyduğumuz hedeflerin daha da üstüne çıktık. Beklediğimizin üzerinde bir başarı elde etmemiz sebebiyle oldukça da memnun olduk.” Üretim alanınız hakkında bilgi verir misiniz? Şu anki üretim alanımız 800 metrekarenin üzerinde. Ancak bu alanımız bize yeterli gelmemeye başladı. Önümüzdeki günlerde en az 1500 m² bir yere geçip, kapasitemizi artırmayı düşünüyoruz. 2010 yılında üretimini gerçekleştirdiğiniz ürünler nelerdir ve bu ürünlerin sektördeki yeri nedir? Deva Plastik olarak yumuşak PVC granül üretimimiz var. Contacılara, otomotiv sektörüne, sağlık sektörüne, ayakkabı sektörüne, kablo sektörüne ve pencere profilcilerine contalık malzeme olarak ürünlerimizi sunuyoruz. PVC granül ürünleri, oldukça geniş bir kitleye hitap eden ve özellikli ürünlerden oluşan malzemeler. Biz müşterilerimizin isteklerine göre en yüksek verim alacakları ürünleri kendilerine sunuyoruz. Şu anki üretimlerimizi tamamen müşterilerimizin bizden talepleri doğrultusunda yapıyoruz. Müşterilerimizin taleplerine göre belli standart ve şartnamelere göre üretim yapıyoruz. Mesela PVC sektöründe istenen yanmazlık ve sağlığa zararlı olmayan tarzda ürünler talep ediliyor. Bunun yanında yüksek ve düşük sıcaklıklarda işlem gören ürünler talep ediliyor. Bunlar gibi ve daha farklı özel isteklere karşılık verebiliyoruz. 2011 yılı hedefleriniz nelerdir? 2011 yılında ilk hedefimiz kendi yerimizi alarak fabrikamızı daha geniş bir alana taşımak olacak. Yeni yerimizde daha yüksek teknoloji ve otomasyon sistemiyle üretim miktarımızı 2010 yılının üç katına çıkarmayı hedefliyoruz. Bunun için gerekli altyapı çalışmalarımız devam ediyor. En kısa zamanda bu çalışmalarımızla ilgili sonuçları almaya başlayacağımızı düşünüyoruz. Sektörün geleceğinin nasıl olacağını düşünüyorsunuz? Pencere sektörü olarak baktığımızda hızla büyüyen bir sektör görüyoruz. Bu sektöre tabi ki gerekli yatırımlar yapılmış ve yapılmaya devam ediliyor. Biz kendi açımızdan sektörün bu konudaki ihtiyaçlarını analiz ederek, kendimizi geliştirerek bu sektöre hizmet etmeyi düşünüyoruz. Son olarak okuyucularımıza iletmek istediğiniz bir mesajınız var mı? Başarı için çok çalışmak, kaliteli ürün üretmek ve bu ürünleri uygun fiyatla müşterilere sunmak gerekiyor. Bizi tercih ederlerse, fiyat, kalite ve hizmet anlamında istikrarlı şekilde memnun kalacaklarını söylemek isterim. 143 Tremco illbruck PU700 Tuğla Yapıştırıcı Köpüğü Su Kullanımına, Fireye ve Kirliliğe Son.. U ygulaması saniyeler sürüyor ve dakikalar içerisinde şekle giriyor. Bu ürün harcın ilk ve gerçek alternatifi... Tremco illbruck; özellikle tuğla, taş, blok ve diğer çok çeşitli inşaat malzemelerinin yapıştırılması için geliştirilmiş, hızlı kürlenen poliüretan köpüğü “illbruck PU700 tuğla yapıştırıcısını” piyasaya sürüyor. illbruck PU700 tuğla yapıştırıcısı; granit, kiremit, doğal taş, blok, tuğla ve benzeri duvar malzemelerini yapıştırmak için kullanılan klasik harç bazlı yapıştırıcıların yerini tamamen alabilecek tek poliüretan köpük yapıştırıcısıdır. yapışma sağlar. Bu ürün; kolay kullanımı ile uygulayıcısına hatasız kontrol sağlayarak sadece gerekli yerlere uygulanmasıyla tam verim elde edilmesini garanti eder. Kullanıldıktan sonra yarım kaBu yüksek kaliteli yapıştırıcı; lan teneke, takılı olan uygulama su, tuzlu su, seyreltik asit, aşın- tabancasıyla birlikte bir sonraki dırıcı çözeltiler ve solventlere uygulama için saklanabilir. Uygulaması temiz, hızlı ve ko- karşı mükemmel ve uzun ömürlü lay olan illbruck PU700 klasik har- dayanıma sahiptir. ca karşı gerçek bir alternatif olarak illbruck PU700 ürününün; çözüm sunuyor.. çok çeşitli inşaat malzemeleriyle uyumluluğu test edilmiştir. Bu yapıştırıcı; hatasız kontrol ve temiz uygulama garantisi veren illbruck köpük tabancası ile hızlı ve kolay olarak uygulanabilerek direk kullanıma hazırdır. Su ile çimentoyu karıştırmak için harcanan vakit kaybına son veren illbruck PU700, sadece koruyucu başlığın çıkarılıp uygulama tabancasına yerleştirilmesiyle kullanıma hazır hale gelmektedir. 10 dakika gibi kısa bir sürede kürlenerek şekle girmesiyle birlikte, diğer duvar yapıştırıcı malzemelere göre üstün mukavemetli yapışma sağlayarak iç ve dış kısım uygulamalarında eşit ölçüde yarar sağlayabilmektedir. Uygulamadan 24 saat sonra ise tam yük taşıma kapasitesine ulaşılır. 25 kg. lık harç hazırlanması için 8 litreden fazla su gerekmektedir. Tek bir illbruck PU700 tenekesi 25 kg. lık klasik harcın yerini alarak tuğla üzerine doğrusal olarak 25 mm. genişliğinde 40 m. lik bir 144 Planet PVC Genel Müdürü Mehmet Sezgin “En Hızlı Teslimat Planet PVC’de” P lanet PVC Genel Müdürü Mehmet Sezgin, firmasını tanıttığı röportajımızda sektörle ve çalışmalarıyla ilgili bilgiler verdi: Kendinizi ve firmanızı tanıtır mısınız? 15 yıldan beri Fıratpen üretici bayi olarak çalışıyoruz. Kurulduğumuz günden beri ağırlıklı olarak bayilik konusunda çalışmalarımız oldu. Son zamanlarda bu çalışmalarımıza daha da ağırlık verip, montaj işlerimizi azaltmaya başladık. Sağlıklı hizmet verebilmek için üretim alanımızı büyütmemiz gerekiyordu. Bu sebeple şuanda çalıştığımız Avcılardaki yeni yerimize geçtik. Burası 2000 metrekare kapalı üretim alanına sahip bir yer. Buraya geldikten sonra makinelerimizi de CNC hatlara çevirdik. Bu sayede daha hızlı ve sağlıklı bir üretime geçtik. Bayilerimizin zaman açısından yaşadığı sıkıntıları da bu sayede çözmüş olduk. PVC ile birlikte cam üretimini de gerçekleştiriyoruz. Hatta mermer konusunda dahi dışarıdan alarak kendilerine yardımcı oluyoruz. Panjur, sineklik gibi konularda üretimimiz yok. Bu işleri bayilerimiz de yapabildiği için onlara bırakıyoruz. Makine parkurunuz hakkında biraz bilgi verir misiniz? Yeni yerimize geçtikten sonra üretimdeki makinelerimiz de değiştirerek CNC hatlara geçtik. Bu sayede yeni makinelerle hem hızlı hem sağlıklı üretim imkânı yakaladık. Onun dışında cam yıkama makinemizi yeniledik. Cam makinesi konusunda da araştırmalarımız sonucunda iyi bilinen bir markayı tercih ettik. Çalışan personeliniz kaç kişiden oluşuyor? Bu hizmeti üretebilmemiz için “Her sektörde geçerli olan hizmet konusu bizim için de çok büyük önem taşıyor. Biz de bunun önemini düşünerek, bayilerimize fiyatın dışında ne sunabiliriz konusunda düşündük. Malzemeyi zamanında teslim etmenin en önemli husus olduğunu düşünüyoruz. En yoğun zamanda bile üç gün içinde mutlaka teslimat yaparız. Özellikle üzerinde durduğumuz ve hassas olduğumuz konu budur.” 145 Planet PVC Üretim Alanı Görüntüleri çalışan personel sayımız 40 kişidir. 30 kişi üretimde geriye kalan kısmı ise, büro işlerinde görev yapan arkadaşlarımız. Bayilikler konusunda nasıl bir yol izliyorsunuz? Bayilik konusunda bölgesel olarak ağırlık verdiğimiz bir yer yok. İstanbul dışında Eskişehir Edirne gibi illerde de bayilerimiz var. Ağırlıklı olarak Avrupa yakasında bayimiz olmakla birlikte direk bağlantımız olan 300’ün üzerinde bayimiz var. Bunların önemli bir kısmı sürekli ve düzenli çalışan firmalar. Bunların da birçoğu daha önce üretim yapmış fakat verimli olmadığını düşünerek bırakmış bayilerden oluşuyor. 2011 yılından itibaren sadece bayilerimiz kanalıyla çalışmak istiyoruz. Firmanızı piyasadaki rakiplerinizden ayıran özellikler neler? Her sektörde geçerli olan hizmet konusu bizim için de çok büyük önem taşıyor. Biz de bunun önemini düşünerek, bayilerimize fiyatın dışında ne sunabiliriz konusunda düşündük. Malzemeyi zamanında teslim etmenin en önemli husus olduğunu düşünüyoruz. En yoğun zamanda bile üç gün içinde mutlaka teslimat yaparız. Özellikle üzerinde durduğumuz ve hassas olduğumuz konu budur. Bayilerinizi kontrol konusunda bir çalışmanız var mı? Geçen sene inşaat sektörüyle alakalı pencereleri de kapsayan CE işaretiyle ilgili uygulamaya geçildikten sonra bu konudaki çalışmalarımıza ağırlık verdik. Son kullanıcıyı zaman zaman arayıp, yapılan işler konusunda kendileriyle görüşüp, fikir alıyoruz. Bunun neticesinde bayilerimizin çalışma prensipleriyle ilgili de bilgi edinmiş oluyoruz. Önümüzdeki dönemlerle ilgili planlarınız neler? Plastik pencere dendiğinde en azından bayiler açısından hangi firma ile en sağlıklı şekilde çalışabiliriz sorusunun karşılığının Planet olması için gayret göstereceğiz. Şu andaki en büyük hedefimiz bu. Sektörde karşılaştığınız sorunlar ve çözüm yolları hakkında bilgi verir misiniz? Plastik doğrama sektörünün en önemli sorunlarından biri; düzenli bir çalışma sisteminin oturmamış olmasıdır. Montaj yapan montaj, üretim yapan da üretim yapmalıdır diye düşünüyoruz. İkisi birbirinden çok farklı işler. Bir arada yapıldığında bir takım sıkıntılar yaratabiliyor. Bunun mutlaka düzeltilmesi gerekiyor. Bunun dışında sektörümüz tam yerine oturmamış bir sektör gibi görülmeye devam ediyor. Sağlıklı ürün yapılmaması ve fiyatın sürekli olarak kalitenin önünde tutulması da bizi zorlayan diğer unsurlar arasında yer alıyor. Son olarak okuyucularımıza iletmek istediğiniz bir mesajınız var mı? Pencere konusunda herkesin hizmet ve servis konusunu mutlaka iyi düşünmelerini öneririm. Bu araştırmanın bayi ve profil bazında yapılmasının kendileri için çok faydalı olacağını düşünüyorum. Planet PVC Katlanır Cam Sistem Örnekleri “We serve the fastest delivery” General manager of Planet Pvc, Mehmet Sezgin introduced their company and told us their works for the industry. 146 SFS-Dekpaks Satış Müdürü Salim İbili “Bağlantı Elemanının Kalitesi, Ürünün Kalitesini Etkiler” K atıldıkları Çatı Cephe Fuarı’nda görüştüğümüz SFS - Dekpaks Satış Müdürü Salim İbili, kendisine yönelttiğimiz soruları yanıtladı. Fuarla, firmalarıyla ve sektörle ilgili bilgiler veren İbili, fuara katılma amaçlarını ve beklen- tilerini şöyle açıkladı: “Biz çatı ve cephe alanı üzerine ağırlıklı olarak çalıştığımız için bu fuarda olmayı uygun gördük. İthal ürünler piyasada fazlasıyla olsa da kaliteli ürün dendiğinde akla ilk gelen marka biziz. Öncelikle fuarlar ka- nalıyla son kullanıcılarla biraz daha yakın olabilmek istiyoruz. Memnuniyet ya da istekleri konusunda direk kendilerinden bilgi almak istiyoruz. İkincisi yine yurtdışından gelen potansiyel müşterilerle görüşmelerimizi burada yapmak ve bağlantılarımızı kurmak istiyoruz.” Bu fuara özel olarak sergilediğiniz yeni ürünler var mı? Bağlantı elemanları sektörü çok sık değişiklik olan bir sektör değil. Klasik ürünler üretildiği ve bu ürünler beklentileri karşıladığı için sürekli yenilikler olmuyor. Çatılarda ve ön cephelerde kullanılan paneller ve bunların her türlü metal aksam montajında, deliğini ve vidasını kendi açabilen vidaları sergiliyoruz ve pazarda var olduğumuzu gösteriyoruz. Önümüzdeki dönemlerde katılmayı planladığınız fuarlar var mı? Yurt içinde ve dışında katılacağımız fuarlar var. Yurtdışında Suriye’de düzenlenen fuara katılacağız. Yurtiçinde de sektörümüzle alakalı fuarlarda her zaman var olacağız. Vestel, Bosch, İndesit gibi üreticilerin ana tedarikçisiyiz. Onlar için de dişini ya da deliğini kendi açan spesifik ürünleri üretip, sunuyoruz. Son olarak okuyucularımıza iletmek istediğiniz bir mesajınız var mı? Her zaman özellikle altını çizdiğimiz bir konu var. Bağlantı elemansız hiçbir ürün olmaz. Son kullanıcılardan bağlantı elemanlarının kalitesine çok dikkat etmelerini tavsiye ediyorum. Kötü bir bağlantı elemanı ile yaptığınız her iş olumsuz sonuçlanacaktır. Bunu dikkate alarak ürünleri fiyatlarıyla değil, kaliteleriyle değerlendirmelerini öneririm. 148 Akdeniz Ticaret PVC Doğrama Aksesuarları Satış Sorumlusu Murat Uzlu “CE Belgesi de Sektörün Temizlenmesine Faydalı Olmadı” A kdeniz Ticaret PVC Doğrama Aksesuarları Satış Sorumlusu Murat Uzlu, kendisiyle gerçekleştirdiğimiz söyleşimizde, firmalarının 2010 yılını değerlendirdi ve 2011 ile ilgili öngörülerini ekibimizle paylaştı: Firmanız açısından 2010 yılını değerlendirir misiniz? Herkesin para kazanma derdine düştüğü, etik değerlerin yitirildiği, ticari üslubun bozulduğu, rekabetin fazlalaştığı ve işi bilen bilmeyen herkesin bodoslama daldığı bir sektör haline geldi kapı pencere sektörü. Bundan 10-15 sene evveline baktığımızda piyasaya ahşap ve alüminyum hakimken, PVC doğramalar gelecek vaat eden, temiz, izolasyon bakımından daha sağlıklı ürünlerdi. PVC’nin teknik bakımdan çok daha artısı olduğu halde ne yazık ki 10.000 lira sermayesi olan herkes bir atölye kurdu. Her türlü malzemenin ve aksesuarın ucuzunu arz ve talep eden bu üreticiler pazarında yarısına hakimken, PVC fabrikalarının bunun önünü kesmemesi açıkça sektöre ihanetti. Çok yüksek vadeler, rekabet ortamında fiyat kırıp piyasayı bozmalar, agresif satış politikaları uygulayan firmaların büyük bölümünün kapattığını, ayakta kalanlarınsa küçüldüğünü görüyoruz. Böyle bir ortamda biz firmamız olarak tahsilâtının ve vadesinin tatmin edici olmadığı satışlar yapmadık. Böylece krizden ve bu rekabet ortamının zararlarından uzak durmuş olduk. 2010 yılında satışına başladığınız ürünler nelerdir ve bu ürünlerin sektördeki yeri nedir? 2010 yılında bölge bayisi de olduğumuz VORNE firmasının paralel devirmeli sürme sistemi, bir diğer adıyla volkswagen sürme sisteminin de satışlarına başlamış bulunmaktayız. Bulunduğumuz bölgeye pekte tanıdık olmayan bu sistemin satışını ve teknik desteğini vermekteyiz. 2011 yılı hedefleriniz nelerdir? Her yeni yıl yeni hedefler, yeni projeler demektir. Firmamız olarak 2011 yılı hedefimiz PVC’nin yanı sıra alüminyum profil, aksesuar, korkuluk ve dış cephe kaplamaları satışları da gerçekleştirmek olacak. Tüketicinin en şikâyetçi olduğu konu fiyat ve alım kolaylığından ziyade, gittiği firmada istediği her ürünü bulamamaktır. Biz de bu konuyla ilgili gelen talepler doğrultusunda firmamızı büyüterek herkese ve her kesime hitap etmek yolunda kararlar almış bulunmaktayız. Sektörün geleceğinin nasıl olacağını düşünüyorsunuz? Kapı ve pencere sektörü, bağlı olduğu ve hızla gelişmekte olan inşaat sektörünün olmazsa olmazı olduğundan asla talebi ortadan kalkmayacak geniş ve büyük bir sektördür. Ahşap doğrama tüketicinin gerek reklam gerek tavsiye bakımından artık unuttuğu bir grup. Şimdilerde ahşap doğramayı tekrar diriltmek adına atılan adımları destekliyorum. Kapı pencerelerin kilitleme mekanizmalarının her geçen gün yeni ürünler doğurması ve teknik bakımdan sağlıklı adımlar atılmasıysa sektörün güzel yanlarından. Fabrikaların bu tip Ar-Ge çalışmalarından ziyade satış distribütörleri, bölge müdürleri ve bayileri ile yeni ve yerleşik satış politikaları oluşturmalarını da beklemekteyim. Özellikle PVC doğrama grubuna az önce bahsettiğim gibi hem kendi markalarına, hem diğer markalara ihanet devam ederse ne kadar reklam yapılırsa yapılsın tüketiciye ucuz, malzemesinden çalınmış, eksiği ve teknik detaydan yoksun montajlar yapıldığı sürece PVC kapı ve pencere tıpkı ahşap kapı pencereler gibi tarih olacaktır. Bu iş ciddi yatırımlar, ciddi personel, ciddi tesisler gerektiren bir iştir ve ne yazık ki bizi umutlandıran CE belgesi de pazarın temizlenmesine faydalı olamamıştır. Son olarak okuyucularımıza iletmek istediğiniz bir mesajınız var mı? Ticarette hepimizin ortak görüş ve hedefi olan para kazanmak, sektörde kalıcı büyük bir firma olmanın yolundan sapıldığının az önceki söylemlerim açık ispatıdır. Bu sektör bizim sektörümüz! Herkes kaliteden vazgeçmez ve tüketiciyi kaliteye zorlarsa para kazanmak daha kolay olacaktır. Rekabet etmeye ve zarar görmeye gerek yok. Sektörün kalkınmasıysa, şimdikinden çok daha hızlı olacaktır. 150 PAGEV’den Teknolojiye Yatırım Yapanlara Ödül... T ürkiye ekonomisinin itici güçlerinden plastik sektörü, Avrupa’nın en büyük üreticisi olma hedefine kilitlendi. Şu anda Avrupa’nın 4. büyük plastik üreticisi olan Türkiye, eğer teknolojiye yatırım yaparsa, bağımsız bir oyuncu olma yolunda emin adımlarla ilerleyecek. Bu ihtiyacı gören Türk Plastik Sanayicileri Araştırma, Geliştirme ve Eğitim Vakfı (PAGEV), bu yıl 6’ncı kez PAGEV Plastik Teknoloji Ödülleri Yarışması’nı düzenledi. Yarışmanın ürün dalında birinciliğini Viko Elektrik, plastik işleme teknolojisi dalında birinciliğini ise, Farmamak Ambalaj kazandı. Türk plastik sektörünün, uluslararası alanda rekabetçi bir yapıya sahip olması için yeni teknolojilerin yaratılması gerektiğine inanan PAGEV’in sanayicileri, kurumları, profesyonelleri, araştırmacıları ve öğrencileri teşvik etmek için düzenlediği yarışma bu yıl 6’ncı kez hayata geçirildi. Yarışmanın ödül töreni, yaklaşık 30 bin kişinin ziyaret ettiği ve yurt içi ve yurt dışından 755 firmanın katıldığı Plast Eurasia Fuarı kapsamında TÜYAP’ta düzenlendi. Yarışmada ürün dalında birinciliği, Viko Elektrik “Yeni Nesil Elektronik Elektrik Sayacı” ürünü ile kazandı. Viko Elektrik’in yeni ürünü çevre dostu olması bakımından dikkat çekti. Plastik işleme teknolojisi dalında birinciliği ise, Farmamak Ambalaj “Yüksek Gaz Bariyerli, Çok Katlı COEX Polipropilen Folyo Üretim Projesi” ile kazandı. Farmamak’ın projesi, ülkemizde ve yakın coğrafyamızda ilk defa çok katmanlı ürün üretilmesine yönelik bir proje olması bakımından oldukça önemliydi. PAGEV Teknoloji Ödülleri’nde araştırma dalında birinciliği, “Gıda Ambalajı Uygulamalarına Yönelik Mısır Proteini Nanokompozitleri Kaplı Polipropilen Filmler” adlı proje ile İzmir Yüksek Teknoloji Enstitüsü’nden Prof. Dr. Funda Tıhmınlıoğlu ve Araş. 151 Gör. Onur Özçalık aldı. Öğrenci kategorisinde ise, Gazi Üniversitesi Teknik Eğitim Fakültesi Makina Eğitimi Bölümü Makina Ana Bilim Dalı 4. sınıf öğrencisi Ahmet Sarı, “İnovatif Boya Fırçası” projesiyle birincilik ödülüne layık görüldü. Birincilik ödülünü kazananlar PAGEV tarafından, Mayıs 2011’de Çin’in Guangzhou kentinde düzenle- necek olan Chinaplas 2011 Plastik ve Kauçuk Fuarı’na götürülecek ve bu fuarda yer alacak PAGEV standında projelerini sergileme şansına sahip olacak. 152 Winsa 2010 Bayiler Toplantısı... W insa 2010 Bayiler Toplantısı’nı 05-07 Kasım 2010 tarihinde Antalya Spice Hotel’de gerçekleştirdi. İlgi ve katılımın yük- sek olduğu bayiler toplantısı iki gün yoğun bir program eşliğinde geçti. Cuma günü Battle Game grup oyununda eğlenen bayiler akşam da Hoşgeldiniz kokteylinde Winsa yönetici ve çalışanları ile bir araya geldiler. Cumartesi günü Ege Profil Yönetim Kurulu Başkanı Clement de Meersman’ın Türkçe 153 konuşması ile başlayan toplantı daha sonra Deceuninck CEO’su Tom Debusschere’ in yaşanan global kriz ve Deceuninck’ in bu krizde iyi yönetimle sektöre tu- tunarak daha da güçlendiği ile ilgili konuşmasından sonra Winsa Satış ve Pazarlama Müdürü V. Cem Korkmaz’ın konuşması ile davam etti. Cem Korkmaz; dünya- daki enerji kaynaklarının değer ve öneminin artacağını ve enerji kaynaklarında yalıtımla tasarruf sağlanabileceğini, halkımızın yaşam standardının yükselip, 154 daha kaliteli konut talebinin artacağından bahsetti. 10 yıldır Winsa bayisi olan bayilere ve de 2009 Satış Performansı ile ödül almaya hak kazanan ilk 15 Winsa bayisine plaketleri verildi. Toplantının ikinci yarısı Prof. Dr. Deniz Gökçe’nin Türkiye ekonomisi ile ilgili konuşması ile başladı. Ege Profil Genel Müdürü Ergün Çiçekçi’nin konuşması ve bayilerin sorularını cevaplaması ile toplantı son buldu. Öğleden sonra teknik konularla ilgili soruları olan bayiler Winsa 155 teknik ekibi ile toplantıya devam ettiler. Bazı bayiler Antalya şehir turuna katılmayı tercih etti. Tavla turnuvasına katılım da bir hayli yoğundu. Tavla turnuvasının gali- bine çok güzel bir tavla hediye edildi. Ayrıca bölgeler arası futbol turnuvası da geç saatlere kadar keyifli bir şekilde geçti. Turnuvanın sonunda kupayı kaldıran İzmir eki- bi oldu. Bu yoğun programın ardından akşam gala yemeğinde buluşan Winsa Bayileri Ziynet Sali’nin şarkıları ile eğlendi. 162 KOSGEB’den Firmalara Yeni Destekler E konomimizin belkemiğini teşkil eden KOBİ’lerimizin her bakımdan desteklenmesi, sorunlarının çözülmesi, sıkıntılarının giderilmesi, etkinlik ve verimliliklerinin artırılması için KOSGEB çeşitli destek ve hizmetler sağlamakta olup, bu destekleri günden güne artırarak kapsamını ve faydalanabilecek olan kitleyi sürekli olarak genişletmektedir. Winworld Dergisi olarak, siz okurlarımızı KOSGEB’in sağlamakta olduğu yeni destekler konusunda bilgilendirmek adına kurumun konuya ilişkin basın bültenini sizlerle paylaşıyoruz. 3 Milyonu Aşkın KOBİ Tüm İşletmelerin %99,9’unu oluşturuyor… Ülkemizin ekonomik ve sosyal ihtiyaçlarının karşılanmasında küçük ve orta ölçekli işletmelerin payını ve etkinliğini artırmak, rekabet güçlerini ve düzeylerini yükseltmek, sanayide entegrasyonu ekonomik gelişmelere uygun biçimde gerçekleştirmek üzere1990 yılında 3624 sayılı kanunla kurulan KOSGEB, önemli bir boşluğu doldurmuş, o zamandan bu yana hayati işlevler yerine getirmiştir. Kalkınma ve büyümenin özel sektör eliyle sağlanabileceği genel kabul gören bir gerçektir. Özel sektörün büyük bölümü de küçük ve orta ölçekli işletmelerden oluşmaktadır. Ülkemizde faaliyet gösteren yaklaşık 3.1 milyon KOBİ tüm işletmelerin %99,9’unu oluşturmakta, istihdam yaratılması, yatırım sağlanması, girişimciliğin geliştirilmesi ve genel makro ekonomik göstergelere önemli katkılar sağlamaktadır. KOBİ’ler; endüstrileşmenin, sağlıklı bir sosyal yapının, gelir dağılımındaki dengenin ve ticaretteki dinamizmin vazgeçilmez unsuru durumundadırlar. Daha düşük maliyetlerle istihdam imkanı sağlayan ve süresel dalgalanmalardan daha az etkilenen KOBİ’ler değişime ve teknolojik yeniliklere hızlı uyum sağlayan esnek yapılarıyla ekonominin vazgeçilmez unsurlarıdır. Bu işletmeler ayrıca, piyasada rekabetin yerleştirilmesi ve sürdürülmesine, değişen tüketici taleplerinin kısa sürede karşılanabilmesine, nitelikli eleman yetiştirilmesine ve bölgeler arası ekonomik ve sosyal dengesizliklerin giderilmesine de ciddi katkılarda bulunmaktadır. Dolayısıyla KOBİ’lerin; ekonominin, istihdamın, sanayinin adeta iskeleti olduğunu söyleyebiliriz. Bu işletmelerin durumundaki en küçük değişiklikler bile makroekonomik göstergelere anında yansımaktadır. Özellikle küresel ölçekte ciddi bir krizin yaşandığı son dönemde KOBİ’lerin önemi bir kat daha artmıştır. Bu yüzden de pek çok ülke ile birlikte Türkiye’de de böylesine hayati işlevleri olan KOBİ’lerin gelişmesine yönelik çeşitli program, plan ve destekler uygulanmaktadır. KOSGEB Son 10 Yılda 250 Milyon TL’yi Aşkın Geri Dönüşümsüz Destek Sağladı… Bu gerçeklerden hareketle ekonomimizin bel kemiğini teşkil eden KOBİ’lerimizin her bakımdan desteklenmesi, sorunların çözülmesi, sıkıntıların giderilmesi, etkinlik ve verimliliklerinin artırılması için KOSGEB olarak çeşitli destek ve hizmetler sağlamaktayız. 20032009 yılları arasında 53.400 işletmemize çoğu geri dönüşümsüz 250 Milyon TL’nin üzerinde destek sağladık. Ayrıca KOBİ’lerimiz ile esnaf ve sanatkarlarımızın uygun koşullarda kredi temin edebilmelerini sağlamak üzere bankalarla çeşitli protokoller düzenleyerek kredi faiz desteği programlarını uygulamaya koyduk. Bu çerçevede 2003 yılından bu yana 1000+1000 KOBİ Makine Teçhizat Destek Kredisi, İmalatçı Esnaf Destek Kredisi, İstihdam Endeksli Cansuyu Kredisi, İhracat Destek Kredisi, 100.000 KOBİ Destek Kredisi, GAP Bölgesi Makine Teçhizat Kredisi, Acil Destek Kredisi ve Diyarbakır Cazibe Merkezi Kredisi programları ile toplam 7.048 Milyar TL tutarında kredi kullanma imkânı sağladık. 2009 yılı içerisinde de; imalat sanayi dışındaki KOBİ’lerin desteklenmesi konusunda görülen eksikliğin giderilmesi ve ülkemizin KOBİ politikasının daha organize bir yapıda yönlendirilmesi için 3624 sayılı kanunda, KOSGEB’in kurulması kadar önemli bir değişikliğe gidilerek hizmet ve ticaret sektörlerindeki işletmeler de KOSGEB hedef kitlesine dahil edildi. Böylece KOSGEB’in imalat sanayi KOBİ’lerinin desteklenmesi konusunda 1990 yılından bu yana edindiği tecrübe ve birikimden 3 milyonun üzerinde işletmenin yararlanmasın yolu açıldı. Bundan Böyle İmalat Sanayi Dışındaki Girişimciler de Hedef Kitlenin İçerisine Dahil Ediliyor… İmalat sanayi dışındaki KOBİ ve girişimcilerin de hedef kitlemize alınmasıyla hizmet götüreceğimiz işletme sayısının yanısıra misyonumuz da ciddi anlamda genişleyerek KOSGEB ülkemizin KOBİ’lerden sorumlu ulusal kuruluşu niteliğine kavuştu. Kanun değişikliğini müteakip KOSGEB’in hedef kitlesinin genişlemesi, mevcut destek sistemindeki aksaklıklar, KOBİ’lerin esnek ve dinamik bir mevzuat yapısına ihtiyaç duyması ile işletmelerimizin talep ve beklentileri KOSGEB Destek Sisteminde değişiklik yapması ihtiyacını ortaya çıkarmıştır. Bu kapsamda, çalışma grupları oluşturulmuş, KOBİ’lerin bölge, sektöre ve ölçek parametrelerine göre farklılaşan ihtiyaçlarını esas alan destek sistematiğinin kurgulanmasına yönelik destek sistemi revizyon çalışmaları başlatılmıştır. Çalışmalar sonucunda; KOSGEB Destek Programları Yönetmeliği çerçevesinde; KOBİ’lerin ekonomik ve sosyal 163 ihtiyaçlarının karşılanmasında payını ve etkinliğini artırmak, rekabet güçlerini ve düzeylerini yükseltmek, ekonomik gelişmelere uygun bir şekilde sanayide entegrasyonu gerçekleştirmek, ihracattaki paylarını artırmak, araştırma geliştirme, yenilik ve işbirliği faaliyetlerini desteklemek, girişimcilik kültürünü geliştirmek ve kalkınma Planları, Hükümet Programları ve Yıllık programlarda belirlenen hedefler de dikkate alınarak; Ar-Ge ve yenilik, endüstriyel uygulama, girişimcilik, pazarlama, e-dönüşüm, kurumsallaşma, markalaşma, kalite geliştirme, tasarım, çevre, enerji ve işbirliği-güçbirliği ile günün şartlarına bağlı olarak oluşabilecek diğer konularda destek programları hazırlanmıştır. Değişen Koşullar Doğrultusunda Varolanlar Revize Edilerek Yeni Destek Programları Eklendi… Genişleyen hedef kitle ihtiyaçlarına cevap verebilecek, erişimi kolay, etkin ve yalın, gelişime açık ve dinamik, maliyet ve farklılaştırma esaslı stratejilerin uygulanmasına imkân sağlayan, işletmelerin Ar-Ge ve inovasyon faaliyetleri daha etkin destekleyen, ortaklık kültürünün teşvik edildiği, girişimcilik kültürünün yaygınlaştırıldığı, tematik alanlarda destekleme imkânı sağlayan, KOBİ temelli stratejilerin uygulanacağı, katma değeri ve rekabet gücü yüksek, gelişme potansiyeli olan sektörlerin öncelikli olarak desteklenebileceği, bölge, sektör, yöre ve işletme ihtiyaçlarına göre tasarlanmış proje esaslı, e-devlet yapılanması ile uyumlu, kamu hizmetlerinin sunumu ile ilgili düzenlemelerle uyumlu, bilgi yoğun hizmetlerin daha etkin sunulduğu bir destek sistemi oluşturulmuştur. Planlı/programlı çalışan ve proje geliştiren KOBİ’lerin teşvik edilerek rekabet güçlerinin artırılması için genel desteklerin yanı sıra girişimcilik, ArGe, inovasyon gibi alanlar ile özellikle işbirliklerini kapsayan proje bazlı desteklerin verilmesini planlayan KOSGEB’in yeni destek modelleri geçtiğimiz günlerde Sanayi ve Ticaret Bakanımız Sayın Nihat Ergün’ün gerçekleştirdiği basın toplantısıyla kamuoyuna duyuruldu. Yeni Destek Programları… Sanayi ve Ticaret Bakanımız Sayın Nihat Ergün’ün açıkladığı 6 yeni KOSGEB destek programı ile önümüzdeki dönemde; KOBİ’lerin ekonomik ve sosyal ihtiyaçlarının artırılması, rekabet güçlerinin ve düzeylerinin yükseltilmesi, ihracattaki paylarının artırılması, rekabet güçlerinin ve düzeylerinin yükseltilmesi, ihracattaki paylarının artırılması, araştırma-geliştirme, yenilik ve işbirliği faaliyetlerinin desteklenmesi, girişimcilik kültürünün geliştirilmesi amaçlanmaktadır. KOBİ Proje Destek Programı; Küçük ve orta ölçekli işletmelerde proje kültürü ve bilincinin oluşturulması, işletmelerin proje yapabilme kapasitelerinin geliştirilmesi suretiyle ulusal ve uluslararası rekabet güçlerinin ve ülke ekonomisine sağladıkları katmadeğerin artırılması amacıyla hazırladıkları projelerin desteklenmesine yönelik olarak tasarlanmıştır. İşletmelerin; üretim, yönetim-organizasyon, pazarlama, dış ticaret, insan kaynakları, mali işler ve finans, bilgi yönetimi ve bunlarla ilişkili alanlarda sunacakları projeler desteklenecektir. Tematik Proje Destek Programı; Küçük ve orta ölçekli işletmelerin kendi işletmelerini geliştirmeleri ve meslek kuruluşları tarafından küçük ve orta ölçekli işletmelerin geliştirilmesi amacıyla hazırlanan projelerin desteklenmesine yönelik olarak tasarladığımız bir destek programıdır. Bu destek programı Çağrı Esaslı Tematik Programı ile Meslek Kuruluşu Proje Destek Programı olmak üzere iki alt programdan oluşmuştur. İşbirliği – Güçbirliği Destek Programı; Küçük ve orta ölçekli işletmelerin işbirliği-güçbirliği anlayışıyla bir araya gelerek, ortak tedarik, ortak tasarım, ortak pazarlama, ortak laboratuar, ortak makine-teçhizat kullanımı ve benzeri konularda hazırlayacakları projeler desteklenecektir. Proje başvurusunda işbirliği-güçbirliği amacı ile en az 5 (beş) işletmenin bir araya gelmesi şartı aranmaktadır. Ar-Ge İnovasyon ve Endüstriyel Uygulama Destek Programı; Bilim ve teknolojiye dayalı yeni fikir ve buluşlara sahip küçük ve orta ölçekli işletmeler ile girişimcilerin geliştirilmesi, yeni ürün, yeni süreç, bilgi veya hiz- met üretilmesi ve ticarileştirilmesi için araştırma, geliştirme, inovasyon ve endüstriyel uygulama projelerinin desteklenmesi sağlanacaktır. Girişimcilik Destek Programı; Ekonomik kalkınma ve istihdam sorunlarının çözümünün temel faktörü olan girişimciliğin desteklenmesi, yaygınlaştırılması ve başarılı işletmelerin kurulması amaçlanmaktadır. Bu program, Uygulamalı Girişimcilik Eğitimi, Yeni Girişimci Desteği ve İŞGEM Desteği olmak üzere üç alt programdan oluşur. Proje Hazırlama Kapasitesi Düşük KOBİ’ler İçin Ayrıca Genel Destek Programı Uygulamaya Konuyor… Ayrıca; proje hazırlama kapasitesi düşük KOBİ’ler ile KOSGEB hedef kitlesine yeni dahil olmuş sektördeki KOBİ’lerin de KOSGEB desteklerinden faydalanması için mevcut KOSGEB desteklerinin revize edilerek daha fazla KOBİ’nin bu desteklerden yaygın şekilde faydalanması amacıyla Genel Destek Programı başlığı altında desteklerimizi sunacağız. Genel Destek Programı Kapsamında; Yurtiçi fuar desteği, yurtdışı iş gezisi desteği, tanıtım desteği, eşleştirme desteği, nitelikli eleman istihdam desteği, danışmanlık desteği, eğitim desteği, enerji verimliliği desteği, tasarım desteği, sınai mülkiyet hakları desteği, belgelendirme desteği, test, analiz ve kalibrasyon desteği verilecektir. KOSGEB olarak bu yeni dönemde kaynaklarımızı etkin ve verimli şekilde kullanarak KOBİ’lerimizin önünü açmak, sıkıntılarını en aza indirmek, gelişmelerini sağlayacak ortamı yaratmak üzere çalışmalarımızı sürdürmekteyiz. Amacımız, uygulamaya koyduğumuz ve önümüzdeki dönemde hayata geçireceğimiz yeni destek modelleriyle KOBİ’lerimizin ülkemizin kalkınmasına azami katkıyı sağlamalarıdır. 164 Yüzaks Aksesuar Pazarlama Müdürü Enis Yüzer “Ucuz Ürün Arayışı Sektörün Kalite Anlayışını Yıprattı” Y üzaks Aksesuar Pazarlama Müdürü Enis Yüzer, araştırma konumuzla ilgili sorularımızı yanıtladı: Yüzer, Yüzaks açısından 2010 yılını şöyle değerlendirdi: “2003 yılında faaliyete başlayan firmamız, yükselme grafiğini 2008’de durağan, 2009’da kayıp ve 2010’da durağan bir grafik sergilemiştir. Yalnız 2010 yılı tahsilât ve ödeme dengeleri açısından sektörün düzene girmeye başladığını göstermektedir. Bu da açık hesap çalışan firmalarda dökülmelere sebep olmuştur. Yüzaks olarak 2010 yılını güzel geçirdiğimizi söyleyebiliriz. Zarar- sız ve kârsız olarak 2010 yılını geride bıraktık. Aslında bu yılın da kaybedilmiş olarak görülmesi gerekir. Ancak batak vermediğimiz için biz bu yılı kârlı kapattık diyoruz. 2010 yılı firmalar açısından kıyasıya bir rekabete ve bu nedenle ürün kalitesinin düşmesine sebep olmuştur. Her şeyin fiyata bakılarak en ucuzu aranmış ve bu da sektörümüzün kalite anlayışını yıpratmıştır. Umarım 2011’de bu anlayış değişir, doğru dürüst ve kalite ön planda tutulur. Ürünlerimiz de hak ettiği değerden nihai tüketiciye ulaşır.” 2010 yılında üretimini gerçekleştirdiğiniz ürünler nelerdir ve bu ürünlerin sektördeki yeri nedir? Yüzaks olarak Pan-Pen Menfezleri, Was Sürme Sistemleri, Bab Sürme Sistemleri ve Pervaz-Lambri İstanbul ana dağıtım bayilikleri bulunmaktadır. Kendi imalatımız henüz bulunmamaktadır. Ancak ileriki dönemlerde bazı ürünler imal etmeyi düşünüyoruz. 2011 yılı hedefleriniz nelerdir? 2011 yılının 2010 yılından daha iyi geçeceği kanaatindeyiz. Ancak seçimlerin bu yılda olması durumu değiştirebilir. Sektörün geleceğinin nasıl olacağını düşünüyorsunuz? Sektörümüz belli bir kalıplara oturmuş daha disiplinli, kalite ve sorumluluklarının farkında kurumsallaşmaya doğru gideceğinin kanaatindeyiz. Küçük firmalar ya birleşecek, ya da kapanacak. Bu da belli bir düzen getirecektir. Şu anki yaşadığımız bazı olumsuzluklarında ortadan kalkmasına vesile olacaktır. Yani bugünden çok daha iyi olacağı kanaatindeyiz. Son olarak okuyucularımıza iletmek istediğiniz bir mesajınız var mı? Yüzaks olarak sektördeki varlığımızı en güzel şekilde devam ettirmeye çalışacağız. Ayrıca yeni ürünlerle hizmetlerimizi artıracağız. Yeni yılın tüm meslektaşlarımıza ve dostlarımıza hayırlı ve bol kazançlı olmasını temenni ediyoruz. Çekül Vakfı 20. Yılını Bir Sergi, Bir Kitap ve Sokak Etkinlikleriyle Kutluyor… Ç EKÜL Vakfı kuruluşunun 20. Yılını; 27 sanatçının katılımıyla düzenlediği “Birlikte 20 Yıl” sergisi, “Birlikte 20 Yıl” kitabı ve sokak etkinlikleriyle kutluyor. Doğal ve kültürel mirasımızın korunması ve geleceğe aktarılması konusuna yaşamını adamış olan Prof. Dr. Metin Sözen’in öncülüğünde, 25 duyarlı insan tarafından kurulan ÇEKÜL’ün “Birlikte 20 Yıl” kitabı, bir gönüllü kuruluşun binbir olanaksızlığı aşarak “Birlikte 20 Yıl” yürüttükleri bir direncin öyküsünü anlatıyor. “Birlikte 20 Yıl” sergisi ise, yola çıktığı ilk günden bu yana sanatçılarla birlikte yol alan, onlarla düşünüp üreten bir sivil toplum kuruluşunun, sanatçı dostlarının gözüyle ve yüreğiyle anlatılma çabasını gözler önüne seriyor... Behiç Ak, Yurdaer Altıntaş, Beril Anılanmert, Müge Arslan, Yet- kin Başarır, Yeşim Dizdaroğlu, Gürbüz Doğan Ekşioğlu, Ferhan Erder, Meriç Hızal, Ayşe Karamustafa, Sadık Karamustafa, Metin Keskin, Kamil Masaracı, Tan Oral, Zeynep Özatalay, Ahmet Öztürklevent, Ersu Pekin, Semih Poroy, Gürol Sözen, Ebru Susamcıoğlu, Deniz Üçok, Erkal Yavi, Heyecan Ural, Semih Balcıoğlu, Gül Derman, Ferruh Doğan ve Ahmet Salman’ın yapıtlarından oluşan ÇEKÜL Evi’ndeki serginin düzenlenmesi ve katalog tasarımı Gürol Sözen ve Erkal Yavi’ye ait. Beyoğlu Çekül Evi’ndeki sergi, 18 Ocak 2011 tarihine kadar gezilebilecek. Sadece 78 € karşılığı tedarikçi listemizde yer alabilirsiniz... İrtibat için 0216 469 86 90 numaralı telefondan bize ulaşabilirsiniz. PVC KAPI ve PENCERE PROFİL FİRMALARI PVC DOOR and WINDOW PROFILE COMPANIES 166 ADOPEN Adres: Organize San. Böl. 2. Etap 0740 Antalya T: +90 242 258 1800 F: +90 242 258 1827 Web: www.adopen.com BAUPLAST Adres: Osmanpaşa Cad. Bağlar Mah. No: 21 Kat:2 Güneşli - Bağcılar T: +90 212 444 2228 F: +90 212 630 5276 Web: www.bauplast.com Ürün Grubu: PVC Pencere ve kapı sistemleri profil imalatı, ısıcam, Vinily Siding ve panjur sistemleri. AKAPEN Ankara Kayseri Kara Yolu 27 Km. Kayseri T: +90 352 385 11 77 (pbx) F: +90 352 385 11 80 www.akapen.com.tr akapen@akapen.com.tr PVC Pencere ve Kapı Profil Sistemleri ASAŞPEN Adres: Rüzgarlıbahçe Asaş İş Merkezi 34810 Kavacık / Beykoz T:+90 (216) 680 07 70(PBX) F: +90 (216) 680 07 72 Web:www.asaspen.com.tr Ürün Grubu: PVC Pencere ve Kapı Sistemleri Profil İmalatı WIN-OPEN Adres: Org. San. Böl. 2. Etap Antalya T: +90 242 258 1800 F: +90 242 258 1827 Web: www.win-open.com Ürün Grubu: PVC Pencere ve Kapı Profil Sistemleri ERPEN Adres / Address: 2. Organize San. Böl. Muammer Güler Bulvarı No: 17 Başpınar / Gaziantep T: +90 342 337 2050 Web: www.erpen.com.tr Ürün Grubu: PVC Pencere ve kapı sistemleri profil imalatı, Sineklik Sistemleri ESENPEN Adres: A.O.S.B. 10006 Sok. No:71 Çiğli - İzmir T: +90 232 376 70 11 (pbx) F: +90 232 376 70 10 Web : www.esenpen.com.tr Ürün Grubu: PVC Profil Sistemleri BAŞCAN PLASTİK Adres: Aslım San. Mevlevi Cad. No: 20/D-E42030 Konya T: +90 332 342 01 03 F: +90 332 342 13 03 Web: www.idolwin.com Ürün Grubu: PVC Profil Sistemleri KARPEN Adres: 4. Org. San. Böl. 83404 Nolu Cad. No: 8 Şehitkamil Gaziantep / Türkiye T: +90 (342) 357 02 70 F: +90 (342) 257 02 79 Web: www.karpen.com.tr Ürün Grubu: PVC Kapı ve Pencere Sistemleri KOMPEN Adres: İstanbul Yolu 45.km Ladik Mevkii Sarayönü / Konya T: +90 0332 627 93 96 F: +90 0332 627 94 00 Web: www.kompen.com.tr Ürün Grubu: PVC Pencere ve Kapı Sistemleri Profil İmalatı Ürün Grubu: Maestro PVC Pencere ve Kapı Profil Sistemleri PAKPEN Adres: Konya Organize Sanayi Evrenköy Cad.No:11 K:2 Selçuklu-KONYA T: +90 332 239 14 30 (pbx) F: +90 332 239 14 38 Web / e-mail: www.pakpen.com.tr Ürün Grubu: Pakpen, Pak Door, Pakpanel, Pakplast YILDIZPEN Adres: 10039 Sok. No:18 A.O.S.B. Çiğli / İzmir T: +90 232 328 0340 F: +90 232 328 0344 Web: www.yildizpen.com Ürün Grubu: PVC Pencere ve Kapı Profil Sistemleri, Isı Yalıtım Malzemeleri, Profil Conta Grubu, Köpük, Kartonpiyer PENTECH Adres:Org. San. Böl. 2. Etap Antalya T: +90 242 258 1800 F: +90 242 258 1827 Web: www.pentech.com.tr Ürün Grubu: PVC Pencere Kapı Sistemleri PİMAŞ Adres: İstanbul Cad. No:29 Gebze/Kocaeli T: +90 262 677 77 77 (Pbx) F: +90 262 677 77 00 Web: www.pimapen.com.tr PLASPEN Adres: Org. San. Böl. 2. Etap Antalya T: +90 242 258 1800 F: +90 242 258 1827 Web: www.plaspen.com.tr Ürün Grubu: PVC Pencere ve Kapı Profil Sistemleri Ürün Grubu: PVC Pencere ve Panjur Sistemleri PLASTHERM Adres: Hadımköy Yolu Üzeri Ömerli Köyü Girişi / İstanbul T: +90 212 798 2828 F: +90 212 798 2829 Web: www.plastherm.com.tr Ürün Grubu: PVC Profil Sistemleri PLASWIN Adres: Org. San. Böl. 2. Etap Antalya T: +90 242 258 1800 F: +90 242 258 1827 Web: www.plaswin.com Ürün Grubu: PVC Pencere ve Kapı Sistemleri POLİPEN Adres: Eski Edirne Yolu Selanik Cad. No: 23 Kavaklı / Silivri / İstanbul Türkiye T: +90 212 723 86 24 (pbx) F: +90 212 723 86 28 Web: www.polipen.com Ürün Grubu: PVC Kapı ve Pencere Profil Sistemleri Adres: Sincan Org. San. Böl. Altınordu Cad. No:2 Sincan / Ankara T: +90 312 267 1225 (pbx) F: +90 312 267 2094 Web: www.prokal.com.tr Ürün Grubu: PVC Pencere ve Kapı Profil Sistemleri Ürün Grubu: PVC Pencere Kapı ve Panjur Sistemleri. DWT Adres: İstanbul Cd. No:29 Gebze/Kocaeli T: +90 262 677 77 77 (pbx) F: +90 262 677 77 00 Web: www.dwt.com.tr Ürün Grubu: DWT PVC Pencere ve Kapı Profil Sistemleri İÇ ANADOLU BÖLGE DİSTRİBÜTÖRÜ ERPLAST YAPI MALZEMELERİ Yeni Marangozlar San. Hacı Yusuf Mescit Mah. Cemiyet Sok. No: 32 Karatay - Konya T: F: +90 332 342 35 18 PVC Kapı ve Pencere Profili, PVC Aksesuarları, Sineklik Grubu MAESTRO Adres:İstanbul Cad. No: 29 Gebze / Kocaeli T: +90 262 677 77 77 (Pbx) F: +90 262 677 77 00 Web: www.pimasmaestro.com URAS PLASTİK Adres: İzmir-Aydın Asfaltı Yazıbaşı Mevkii 33. Km. Torbalı / İzmir T: +90 232 853 85 10 - 853 85 15 F: +90 232 853 73 56 Web: www.urasplastik.com/ PVC Pencere ve Kapı Profil Sistemleri UNIPLAST Adres: Velibaba Mah. Ankara Cad. No: 150 Pendik / İstanbul T: +90 216 307 9639 F: +90 216 307 5647 Web: www.uniplast.com.tr Ürün Grubu: PVC Profil Sistemleri PVC KAPI ve PENCERE PROFİL FİRMALARI PVC DOOR and WINDOW PROFILE COMPANIES VEKA Adres: Zümrütevler Mah. Akşemsettin Cad. Nurhan Sok. Söylemez İş Merkezi no: 10/3 Maltepe - İstanbul T: +9 0216 399 27 F: +9 0216 399 27 Web: www.veka.com.tr PVC Pencere ve Kapı Profil Sistemleri BESE METAL Org. San Böl. 6. Cad. No: 19 Kayseri T: +90 352 321 22 45 (pbx) F: +90 352 321 24 69 www.mywin.com.tr info@mywin.com.tr PVC Pencere ve Kapı Sistemleri, Destek Sacı, Hazır Pencere DUŞAKABİN FİRMALARI SHOWER CABIN COMPANIES SIRDUŞ DUŞ ve KÜVET KABİNLERİ Türkiye Genelinde ve Yurtdışı Bayilikler Verilecektir... Cebeci Cad. 2463 Sok. No: 5 Sultançiftliği G.O.P - İstanbul T: +90 212 476 99 54 - 212 619 46 51 F: +90 212 476 99 55 www.sirdus.com.tr Duş ve Küvet Kabinleri SİNAŞ D-100 Karayolu Avcılar Ambarlı Mevkii Petrol Ofisi Caddesi No:6 Kat 2. Avcılar- İstanbul T:+ 90 212 444 13 16 F:+ 90 212 422 17 44 www.sinas.com.tr - info@sinas.com.tr Duşakabin - Kompakt Sist. Kabin Aks. Banyo Dolabı, Sineklik (17x25) Stor Karizma, Pileli Sineklik, Menfez, Küpeşte ve Aks. Alüminyum Aks. 167 PVC PENCERE ÜRETİCİ BAYİLER PVC WINDOW FABRICATOR DEALER 174 SARAY CAM Adres: Yeşilkent Mah. Cumhuriyet Cad. No: 50 Esenyurt / İstanbul T: +90 212 689 11 59 F: +90 212 689 11 60 Web: www.saraycam.com.tr Ürün Grubu: PVC Pencere ve Kapı Sist., Alüminyum Doğrama Sist., Isı Yalıtımlı Çift Cam Sist., Katlanabilir ve Sürme Cam Balkon Sist,, Fotoselli Kapılar ve Otomatik Panjur Sist., Rodaj ve Bizote Cam DERYAPEN Adres: Merkez: Nuripaşa Mah. 14. Sok. No: 61 Zeytinburnu / İstanbul T: +90 0212 679 3720 F: +90 0212 416 1656 Web: www.deryapen.com Ürün Grubu: PVC Kapı Pencere Doğrama İmalatı EMEK_PEN Adres: Namık Kemal Mah. Adile Naşit Bulvarı 144 Sokak No: 6 Esenyurt / İst. T: 0212 450 12 50 (pbx) F: 0212 450 12 57 Web: www.emekpen.com.tr Ürün Grubu: PVC Kapı ve Pencere Sistemleri Çelik Kapı, Mutfak Dolabı, Panjur ÖZERPAN Adres: Sivas Cad. Ardıç Apt. Altı NO:9 Yıldırım Beyazıt Mah. Serhat Mobilya yanı Melikgazi / KAYSERİ T :+90 352 224 86 96 Ürün Grubu: PVC Kapı Pencere Doğrama İmalatı TAKAVÜTOĞLU Loros Mah. Kutsal Cad. No: 16/F Meram - Konya T: +90 332 375 02 29 F: +90 332 375 02 29 takavutoglu@hotmail.com PVC Pencere ve Kapı, Ahşap Doğrama, Balkon Kapatma, Ahşap Kapı, Mobilya, Mutfak, Vestiyer, Banyo Dolabı KESİCİ TAKIM FİRMALARI CUTTER SET FIRMS AKSU BIÇAK Adres: İkitelli Org. San. Böl. Demirciler San. Sit. G1 Blok No:471-472 İkitelli / İst. BİLTEKS MAKİNA KESİCİ TAKIM Adres: Yeşillik Cad. No: 362/A Karabağlar - İzmir T: +90 232 264 22 92 F: +90 232 265 35 52 Web: www.bilteksmakina.com.tr T: +90 212 549 0102 / F: +90 212 671 3308 Web: www.aksubicak.com.tr Ürün Grubu: PVC Doğrama Makineleri İçin Bıçak İmalatı Ürün Grubu: PVC Doğrama Makineleri İçin Bıçak İmalatı DANIŞMANLIK, BELGELENDİRME, BİLGİSAYAR, YAYINCILIK, FİRMALARI CONSULTING, CERTIFICATION, COMPUTER,PUBLISHING, COMPANIES ABT BİLGİSAYAR Dilek Sabancı cad. Tasarımkent Sit. D Blok D:2 Ataşehir / İstanbul T: 0216 469 10 01 - F:0216 469 10 05 Web: www.abt.com.tr - abt@abt.com.tr Ürün Grubu: PVC Kapı ve Pencere Üretim Programı-Cam Üretim Prog. Optimizasyon, Otomasyon, Sineklik ve Panjur, Cam balkon Programları ALBERK QA TEKNİK Fevzipaşa Cad. Kandiş Plaza NO:59/4 K.Bakkalköy / İstanbul T:+90 0216 572 49 10 F: +90 0216 572 49 14 Web: www.gatechnic.com Ürün Grubu: CE Belgelendirme Hizmetleri ALÜMİNYUM PROFİL FİRMALARI ALUMINUM PROFILE COMPANIES ASAŞ Adres: Rüzgarlıbahçe Asaş İş Merkezi 34810 Kavacık / Beykoz T: +90 216 680 07 80 F: +90 216 680 07 81 Web: www.asasalu.com.tr Ürün Grubu: Alüminyum Profil Sistemleri CAM FİRMALARI GLASS COMPANIES AYCAM Adres: Namık Kemal Mah. Adile Naşit Bulvarı 144 Sokak No: 6 Esenyurt / İstanbul T: 0212 450 12 51 (pbx) F: 0212 450 12 57 Ürün Grubu: Isıcam Klasik, Isıcam Konfor, Isıcam Sinerji, Düzcam, Rodaj, Bizote ALÜMİNYUM AKSESUAR FİRMALARI ALUMINUM ACCESSORY COMPANIES AS-EL PROFİL 5709 Sok. No: 37-39 Karabağlar / İzmir T: +90 232 264 66 66 F: +90 232 265 19 18 www.aselprofil.com www.as-el.com.tr Alüminyum - PVC Pen. ve Kapı Sist. Aks., Panjur ve Kepenk Sist., Ahşap Görünümlü PVC Pergola Çit ve Kepenk Profilleri. DOĞAN TİCARET Yeşilova Mah. Londra Asfaltı No: 70/B E-5 Üzeri (Yan Yol) Küçükçekmece - İstanbul T: +90 212 579 03 97 F: +90 212 579 03 96 www.dogan-ticaret.com orhun1071@hotmail.com Küpeşte Aks. Cam Balkon, Alüminyum Pergola, Alüminyum Doğrama Aksesuarları, Paslanmaz, Kış Bahçesi, PVC Doğrama. 169 170 ROTO FRANK LTD.ŞTİ. Alemdağ cad.Site Yolu No: 20 Kınataş İş Merk.Ümraniye / İst. T:+90 216 634 09 01 - F: +90 216 634 15 78 www.roto.com.tr Kapı ve Pencere Aks., Kepenk Aks., Kilit Sis., Katlanır Kapı ve Sürme Sistemleri VHB YAPI ELEMANLARI Adres: Kocasinan Bulvarı Çevreyolu Üzeri No: 106 Merkez / Kayseri T: +90 352 294 33 13 - +90 352 294 33 12 F:+90 0352 294 33 15 Gsm: 0532 523 05 10 Ürün Grubu: PVC Pencere Aksesuarları KAPI ve PENCERE AKSESUARLARI DOORS and WINDOWS ACCESSORIES A2 KAPI ve PENCERE AKS. Akdağ Cad. No:24 Şerifali - Yukarı Dudullu Ümraniye / İstanbul T: +90 216 499 3031 F: +90 216 499 3033 www.a2aksesuar.com Kapı ve Pencere Aksesuarları KALE KİLİT DIŞ TİC. A.Ş. Adres: Atatürk Cad. Başak Sok. No: 39 Güngören / İstanbul T: +90 212 641 7154 (pbx) F: +90 212 575 9456 Web: www.kaledisticaret.com.tr Ürün Grubu: Elektronik Kilitler, Otel Tipi Kartlı Kilitler, Cam Kilitleri ve Aksesuarları, Dijital Şifreli Kasalar, Dijital Şifreli Para Kasaları, Panik Barlar, Su Dolabı ve Buzzbar ŞAHBAZ METAL Eski Edirne Asfaltı Baltaş Kilimci San. Sit. No: 1/98 Bereç-Bayrampaşa-İstanbul T: +90 212 563 48 93- +90 212 418 17 66 F: +90 212 578 56 95 www.sahbazmetal.com.tr info@sahbazmetal.com.tr Kapı ve Pencere Aksesuarları Sürme Aksesuar Grubu BULGAN İNŞ. SAN. TİC. LTD. ŞTİ. Adres: Huzurevleri mh. Türkmenbaşı bulv. NO:62/B-C Çukurova / Adana T: +90 322 248 53 75F: +90 322 248 50 29 Web: www.bulgan.com.tr Ürün Grubu: Sürme Kapı ve Pencere Kilit Sistemleri KALE KAPI PENCERE SİST. Adres: Atatürk Cad. Başak Sok. No: 39 34610 İstanbul T: +90 212 677 4126 (pbx) F: +90 212 643 2666 Web: www.kalepensistem.com Ürün Grubu: Çift Açılım Sistemi, Çift Kanat Sistemi, Tek Açılım ve Sürme Sistemleri, Kilitli kapı İspanyoletleri, Vasistas Makası, Menteşe Grubu, Karşılıklar. KAPI ve PENCERE İŞLEME MAKİNELERİ DOOR and WINDOW PROCESING MACHINES 171 “Alışılmışın Dışında” KABAN MAKİNA Kışla Cad.Erka Sok.Emintaş Erciyes San.Sit.No: 40 Rami / İstanbul T: +90 212 674 16 00 F: +90 212 674 1700 www.kabanmachine.com PVC Alüminyum ve Profil İşleme Makineleri ÖZÇELİK MAKİNA Anadolu Mah. Kuzey Yan Yol Cad. No: 8 Orhanlı 34956 Tuzla İstanbul T: +90 216 304 20 10 F: +90 212 216304 19 88 www.ozcelik.com Alüminyum ve PVC Pencere ve Kapı Üretim Makineleri PENMAK MAKİNA Yavuz Selim Mah. Kulaber Cad. No: 19 Yıldırım / Bursa T: +90 224 369 33 34 F: +90 224 369 33 13 www.penmak.com.tr penmak@penmak.com.tr PVC ve Alüminyum Pencere ve Kapı Üretim Makineleri KÜPEŞTE KORKULUK FİRMALARI GUNWALE BARRIERS DERYAPEN Adres: Merkez: Nuripaşa Mah. 14. Sok. No: 61 Zeytinburnu / İstanbul T: +90 0212 679 3720 F: +90 0212 416 1656 Web: www.deryapen.com Ürün Grubu: Küpeşte ve Korkuluk Sistemleri DESTEK SACI REINFORCEMENT STEELS AFRA PROFİL Adres: Merkez: Mimarsinan Org. San. Böl. 19. Cad. No: 50 Mimarsinan/Kayseri T: +90 352 294 35 35F: +90 352 294 35 36 Akdeniz Böl. Müd: Etiler Mah. Evliya Çelebi Cad. No: 33/1 Antalya T:+90 242 322 00 18 F: +90 242 322 02 47 Web: www.afraprofil.com.tr Ürün Grubu: Destek Sacı SETİNO MAKİNA Yeni Doğan Mah. Rami Kışla Cad. Erka Sokak Erciyes Emintaş No: 125/128 Bayrampaşa / İstanbul T: +90 212 613 71 10 F: +90 212 613 71 11 www.setino.com.tr info@setino.com.tr Profesyonel Kapı&Pencere Üretim ve Aksesuar Montaj Makineleri CAM BALKON FİRMALARI GLASS BALCONY COMPANIES 172 PİMAŞ PLASTİK İNŞ. MALZEMELERİ A.Ş. İstanbul Cad. No:29 Gebze / Kocaeli T: +90 262 677 77 77 (Pbx) F: +90 262 677 77 00 www.pimascamoda.com Pimaş Camoda Camlama Sistemleri Profil Sistemleri BKS KATLANIR CAM SİSTEMLERİ İvedik Organize Sanayi Öz Anadolu San. Sit. 682. Sk. No:9 Ostim Yenimahalle - Ankara T: +90 312 395 0 495 F: +90 312 395 0 494 www.bkscam.com - info@bkscam.com Cam Balkon Sistemleri PANOCAM - ÇAKIRPEN Üniversite Mah. Uran Cad. No:23 Parseller/ Avcilar/İstanbul T: +90 212 428 00 71 / F: +90 212 423 79 37 www.cakirpenpvc.com info@panocamlama.com Katlanır Camlama Sistemleri KAPI FİRMALARI DOOR COMPANIES PROKAL PANEL Adres: Sincan Org. San. Böl. Altınordu Cad. No:2 Sincan / Ankara T: +90 312 267 1222 F: +90 312 267 0886 Web: www.prokal.com.tr Ürün Grubu: PVC Kapı Dolgu Panelleri SOYTAŞ GROUP Çakmaklı Mah. Halil Fahri Orman Cad. 23. Sk. No: 7-9 Kıraç / Büyükçekmece / İstanbul (Alkop San. Sit. Girişi) T: +90 212 858 22 22 Pbx F: +90 212 858 21 22 Web / e-mail: www.soytasgroup.com Ürün Grubu: Panel kapılar - Sandwich Paneller ADOKAPI Adokapı Org. San.Böl. 2.Etap Antalya T: +90 242.258 13 33 F: +90 242.258 15 64 www.adokapi.com.tr Ahşap Kompozit Kapı Sistemleri CAM MAKİNE ÜRETİCİLERİ GLASS MACHINERY MANUFACTURERS MARKA MAKİNE Perpa Ticaret Merkezi B Blok Kat: 5 No: 252 Okmeydanı İstanbul T: 0212 320 55 46 F: 0212 222 54 12 www.markamakine.com.tr nursel@markamakine.com.tr Tek ve Çift Taraflı Temizleme Sistemleri Temperleme Çıkışı, Baskı Öncesi, Yıkama Öncesi ve Sonrası Ramazanoğlu Mah. Sanayi Cad. No: 66 Kurtköy - İstanbul T: +90 216 595 22 66 F: +90 216 595 22 65 www.cmsmachine.com Cam Kesim Makineleri, Çift Cam Makineleri, Cam İşleme Makineleri, Cam Temperleme Makineleri PANJUR ve SİNEKLİK SİSTEMLERİ ROLLING SHUTTER and FLY SCREEN SYSTEMS TRIOKA Sedir Mahallesi Gazi Bulvarı Gökşen Apt. No :130/B Antalya T: +9 0242 345 13 13 F: +9 0242 345 13 11 www.trioka.com.tr info@trioka.com.tr Sineklik Sistemleri FENESTRA YAPI İNŞ. SAN. ve TİC. A.Ş. Adres: Haramidere Sanayi Sitesi J Blok No: 114-117 Beylikdüzü / İstanbul T: 0212 422 59 39 - F: 0212 422 59 41 Web: www.fenestra.com.tr Otomatik Panjur, Radarlı Kapılar, Fotoselli Kapılar, Otomatik Garaj Kapıları, Seksiyonel Kapılar EMEK OTOMASYON PROCESS Plaspen Panjur Sistemleri Üretici ve Bölge Distribütörü Bakırcılar San. Horozluhan Mah. Abidin Sok. No: 115 Selçuklu Konya T: +90 332 248 00 92 F: +90 332 248 00 93 www.process.com.tr Menfez Sistemleri, Sineklik Aksesuarları Bayilikler Verilecektir... Adres: Fındıklı Mah. Başıbüyük Yolu Cad. No: 51/2 Maltepe - İstanbul T: +90 216 575 74 48-49 / F: +90 216 572 70 07 Gsm: 0532 515 35 25 Web: www.emekyapi.gen.tr e-mail: info@emekyapi.gen.tr Motorlu Panjur, Katlanır Cam Sistemleri, Kepenk, Tente ve Perde Sistemleri S.D.S İnkilap Mah. Vatan Cad. No: 58 Ümraniye - İstanbul T: +90 216 632 75 00 (pbx) F: +90 216 631 82 02 www.sdssistem.com Sineklik ve Panjur Sistemleri NOFLY Eski Acıpayam Yolu Vatan Bulvarı No: 84 Bağbaşı / Denizli T: +90 258 - 266 11 55 F: +90 258 266 10 55 www.nofly.com.tr / info@nofly.com.tr Sineklik Sistemleri MUTFAK BANYOFİRMALARI KITCHEN BATHROOM COMPANIES DERYAPEN Adres: Merkez: Nuripaşa Mah. 14. Sok. No: 61 Zeytinburnu / İstanbul T: +90 0212 679 3720 F: +90 0212 416 1656 Web: www.deryapen.com Ürün Grubu: Mutfak ve Banyo Dolapları İmalatı, SİDİNG FİRMALARI SIDINGCOMPANIES PAKPEN PLASTİK Adres: Konya Organize Sanayi Evrenköy Cad.No:11 K:2 Selçuklu-KONYA T: +90 332 239 14 30 (pbx) F: +90 332 239 14 38 Web: www.pakpen.com.tr Ürün Grubu: Pak Siding, Pak Form, Pak Board, Pak Country 173 PİMAŞ PLASTİK Adres: İstanbul Cad. No:29 Gebze / Kocaeli T: +90 262 677 77 77 (Pbx) F: +90 262 677 77 00 Web: www.pimassiding.com.tr Ürün Grubu: Pimaş Siding Vinil Cephe Sistemleri NEES İSTANBUL Tavukçu Yolu Cd. No: 289 Yukarı Dudullu -İstanbul T: +90 216 313 97 13 F: +90 216 313 94 63 www.nees.com.tr / dudullu@nees.com.tr Alü. Panjurlar, Stor-Dekoratif Garaj Kapıları Bahçe Kapısı Motorları, Fotoselli Kapılar Centronic Akıllı Panjurlar, Seksiyonel Kapılar, PVC Hızlı Kapılar, Sineklik Sistemleri, Garaj Kapıları, Mağaza Kepenkleri EKSTRÜZYON KALIPLARI EXTRUSION TOOLS SHANGHAI JARI EXTRUSION TECHNOLOGY CO., LTD. Adres: #567 Minqiu Rd, Shanghai, China T: +86-21-68729716 or +86-13764315930 F: +86-21-68728716 Web : www.jaritooling.com Product Group: Extrusion Tools for PVC Window Profiles, Downstream Lines (Calibration table Puller&Cutter), Turn-key Solutions. MASTİK, SİLİKON, CONTA ve YAPIŞTIRICILAR SEALANTS, SILICONE, GASKETS and ADHIESIVES MARDAV YALITIM Bayar Cad. Ş.M. Fatih Öngül Sok.Odak Plaza A Blok No:5 K:5 34742 Kozyatağı-İstanbul T: +90 216 571 35 35-F: +90 216 571 35 45 EGESEMBOL Atatürk Organize San. Böl. 10002 Sk. No:41 35620 Çiğli / İzmir www.mardav.com Isı yatılımı, çatı ve su yalıtımı, dekoratif dış cephe çözümleri, akustik düzenleme ve ses yalıtımı, Dow Corning İnşaat www.egesembol.com / info@egesembol.com PVC Kapı-Pencere Contaları, Ahşap KapıPencere Contaları, Beyaz Eşya Contaları T: +90 232.328 28 78-79 F: +90 232.328 28 80 CAM MALZEME FİRMALARI GLASS MATERIAL FIRMS KATSAN KİMYA SAN. Adres: Şaşmaz Sit. A. Blok.Cemal Bey İş Hanı Kat.5 No.21 Kozyatağı / İST. T: +90 216 380 09 89-F: +90 216 380 10 49 Web:www.katsankimya.com Ürün Grubu : Yapıştırıcı ve Yapı Kimyasalları 175 Tatsuya Yamamoto’yu Kaybettik T ürk ve Japon mimarlığının önemli isimlerinden Tatsuya Yamamoto, 18 Aralık 2010 Cumartesi akşamı, spor yaparken geçirdiği kalp krizi sonucu henüz 49 yaşında hayata veda etti. Yamamoto’nun naaşı, Üsküdar Altunizade’deki M.Ü. İlahiyat Fakültesi Camii’nde bugün (20 Aralık 2010) öğle namazını müteakiben kılınan cenaze namazının ardından, Çengelköy Mezarlığı’na defnedildi. Öğretim görevlisi Doç. Dr. Gonca Telli ile evli ve bir kız çocuğu babası olan Tatsuya Yamamoto, meslek hayatı boyunca gerçekleştirdiği birçok ulusal ve uluslararası önemli proje ile tanınıyordu. Meslektaşı Gökhan Aktan Altuğ ile kurduğu TAGO Mimarlık ile birçok önemli projeye imza atan Tatsuya Yamamoto, Mimar Sinan Üniversitesi ve Eskişehir Anadolu Üniversitesi’nde de öğretim görevlisi olarak Türk mimarlığına büyük katkılarda bulunmuştu. 1961 yılında Japonya’da doğan Tatsuya Yamamoto, 1983’te Tokyo’da Shibaura Teknik Üniversitesi Mimarlık Bölümü’nden mezun oldu. Japonya’da, Fransa’da ve Türkiye’de üç ayrı yüksek lisans yapan Yamamoto, 1986 yılında ise, ”ikinci ülkem” dediği Türkiye’ye yerleşti. Yamamoto, 1987–1990 yılları arasında, Mimar Sinan Üniversitesi’nde, 1991– 1995 yılları arasında da Eskişehir Anadolu Üniversitesi’nde öğretim görevlisi olarak çalıştı. Bu süre içinde Japonya, Türkiye hükümeti, UNESCO adına çeşitli projeler yöneten Tatsuya Yamamoto’nun, Japonya, ABD ve Avrupa’da uygulanmış çeşitli projeleri bulunmaktadır. 1995’ten bu yana çalışmalarını meslektaşı Gökhan Aktan Altuğ ile birlikte İstanbul’da kurduğu TAGO Mimarlık’ta sürdüren Yamamoto, profesyonel mimarlık yaşamında çeşitli ulusal ve uluslararası projelere imza attı. Türkiye için pek çok hizmette bulu- nan, gerek ürettiği nitelikli projelerle, gerekse verdiği akademik eğitimlerle Türkiye mimarlığına büyük katkılarda bulunan Tatsuya Yamamoto’nun, yurt içi ve yurt dışında Türkiye ve mimarlıkla ilgili yayımlanmış çeşitli yazıları bulunmaktadır. Entelektüel ve mesleki birikiminin yanı sıra sıcak ve pozitif kişiliği ile çevresi ve mesai arkadaşları tarafından çok sevilen Tatsuya Yamamoto’nun genç yaşta yaşamını yitirmesi, mimarlık dünyasını yasa boğdu. Tatsuya Yamamoto’nun tamamlanmış ve devam eden projeleri arasında; Ser Plaza, Kütahya Adliyesi, Eskişehir Adliyesi, Sarkuysan İş Merkezi, Kavacık Gülsan İş Merkezi, Dündar İnşaat Incıty, Dündar İnşaat Rumeli-fener Istanblue, Albaraka Ofis Binası, Güneri İnşaat Ikebana, Koray İnşaat, Natura Evleri (Eskişehir), Dumankaya Vizyon, Dumankaya İkon, Dumankaya Cadde, Dumankaya Adres Lobi, Bay, İnşaat Bay Residance (İstinye), Rixos Bomonti Residans, Soyak Karşıyaka Siesta, Soyak Halkalı Park Aparts, Bursa Korupark Avm Ve Konutları, Sinpaş Ankara Oran Projesi yer alıyor. camcad TÜYAP