Yaşlılara seminer
Transkript
Yaşlılara seminer
YIL: 1 SAYI: 78 23 MART 2006 PERÞEMBE 20 YKR Nevruz coþkusu Nevruz Hacýbektaþ'ta büyük bir coþku ile kutlandý. Mahallelerin çeþitli yerlerinde (Zir Mahallesi, Babapýnar Çiftliði, 103 Evler, Erzurumlular ve Bala Mahallesi) 10 kadar Nevruz ateþi yakýldý. Fotolar; 3 ve 8’DE Þakir Þenol Dünya Bankasý ve Eðitime Desteði ? Dünya Bankasý eðitimden tarýma bir çok alanda Türkiye’ye destek ve yardýmda bulunuyor. (Bir zamanlar da Amerikan eðitim gönüllüleri ve danýþmanlarýyla gelmiþlerdi. ) Bu çerçevede ilimiz merkez ve merkeze baðlý okullarda görev yapan öðretmenleri sýra ile hizmet içi kursuna alýyor. 2’DE Küçük belediyelere mali yardým Maliye Bakanlýðý tarafýndan 2006 yýlý bütçesinden nüfus kriterine göre 25.000'in altýnda nüfusa sahip 28 adet ilçe ve belde belediyesine yardým yapýldýðý bildirildi. 22 Mart Dünya Su Günü’ydü Okullara yardým Þehir plancýsý Özbilen: Su hakký uygulamaya ve yasalara yansýmýyor. Ekonomik, sosyal, çevre deðerleri birlikte hesaba katýlmalý. Devletin su politikasý bu nedenle yok. Belediyelerin en kârlý olduðu alan su; ama bu kâr ne açýklanýyor, ne hizmete yansýyor. Kýrþehir genelindeki okullara program dýþý malzemeler gönderildiði bildirildi. Ayrýca Çiçekdaðý Devlet Hastanesi'ne 150 bin YTL deðerinde bir ambulans gönderildi. 6’DA 2’DE Hacýbektaþ Belediyesi 16 Aðustos etkinlikleri çerçevesinde düzenledi Þiir ve Öykü yarýþmasý Yaþlýlara seminer HACIBEKTAÞ - Hacýbektaþ Belediye Baþkanlýðý tarafýndan 16 Aðustos 2006 etkinlikleri çerçevesinde açýklanacak ve ödülleri daðýtýlacak þiir ve kýsa öykü yarýþmasý açýldý. Yaþlýlar Haftasý nedeniyle Hacýbektaþ'ta seminer düzenlendi. Yaþlý saðlýðý, yaþlý beslenmesi ve yaþlýlýk psikolojisi konusunda verilen seminer Hacýbektaþ Rýfat Kartal Huzur Evinde yapýldý. 6’DA “Su, insanýn en doðal hakkýdýr” “Alevi-Bektaþilikte Ýlim ve Akýl” konulu yarýþmaya þiir dalýnda hece vezni ve serbest vezin þiirlerle, öykü dalýnda ise kýsa öykülerle katýlmak mümkün olacak. 5’DE Erdoðan Aydýn Bu noktada çarpýcý bir tavrý, Bektaþî geleneðin ikinci önemli ismi Abdal Musa’dan duymanýn önemi büyük: Osmanlý’nýn Sünnî yönelimle Kýzýlbaþlarý kontrol altýna almaya baþladýðý dönemde Abdal Musa, düzen adýna satýn almak amacýyla kendisine teklif edilecek olan Bursa kaplýcalarýna yakýn yerdeki tekkeyi reddedip Osmanlý arazisini terk ederken, taraftarlarýna, Kýzýlbaþ geleneðin önemli sözleri arasýna girecek olan þu öðüdünü yapacaktýr: "Zahir padiþahýna karip (yakýn) olma. Dünyalýk için ehl-i mansýba varma (mevki sahibi kimselere yüzsuyu dökme), meðerki irþat ola (aydýnlanmýþ ola). 12. Bölüm 4’DE 42. Kütüphane Haftasý kutlanacak Bu yýl 42.si 27 Mart-02 Nisan tarihleri arasýnda kutlanacak olan Kütüphaneler Haftasý’nýn bu yýlki ana temasýnýn “Türkiye’de Bilgi Hizmetleri ve Yeni Yaklaþýmlar” olarak belirlendiði bildirildi. 6’DA Gazetemizi internetten günlük izlemek için www.hacibektaslilar.com’u ziyaret edin. Suluca Karahöyük’ü týklayýn. Ýlk sayýdan itibaren gün gün gazetemiz týpký basým olarak bilgisayarýnýzda... GÜNEÞ ECZANESÝ Ecz. Tel: 441 29 45 Ev Tel: 441 29 45 2 GÖRÜÞLER 23 Mart 2006 Perþembe 22 Mart Dünya Su Günü’ydü Þakir Þenol sakirsenol@mynet.com Dünya Bankasý ve Eðitime Desteði ? Dünya Bankasý eðitimden tarýma bir çok alanda Türkiye’ye destek ve yardýmda bulunuyor. (Bir zamanlar da Amerikan eðitim gönüllüleri ve danýþmanlarýyla gelmiþlerdi. ) Bu çerçevede ilimiz merkez ve merkeze baðlý okullarda görev yapan öðretmenleri sýra ile hizmet içi kursuna alýyor. Seminerler haziran ayýna kadar tüm öðretmenlere verilecek. Kursta (stres yönetimi, Türkçenin etkin kullanýmý,sýnýf yönetimi ) gibi konularda bilgiler veriliyor.Þu anda merkez köy ve kasabalardaki öðretmenler kurstalar.Kimi köy okullarý öðretmenler kursta olduðu için doðal olarak üç gün tatil oldu. Normalde beþ gün sürmesi gereken kurs yoðunlaþtýrýlmýþ proðramla üç güne sýkýþtýrýlýyor. Eðitim sistemimiz zaten uzun tatilleri(dinlence) ile meþhurdur. Birde böylesi cabadan tatillerle kaybolan emek ve iþ gücünü varýn siz hesaplayýn. Ulaþýmýn oldukça geliþtiði günümüzde böylesi kurs ya da seminirler hafta sonlarý, yine yoðunlaþtýrýlmýþ ve sýkýþtýrýlmýþ olarak büyük salonlarda yapýlabilirdi. Kursu düzenleyen yöneticiler ve eðitimcilere eðitim verenler de kurs ücretlerini alýrlardý. Böylelikle eðitim öðretimimizde üç günlük aradan kurtulurdu. Zaten Dünya Bankasý’nýn, Dünya Ticaret Örgütü’nün, Uluslar arasý Para Fonu ÝMF’nin destek ve yardýmlarýný çok iyi biliriz biz. Tarýma destek vermek adýna dekar baþýna belirli bir parayý çiftçilerimize Ziraat Bankasý aracýlýðý ile ödüyor. 10 yýl sonra nerede ne yetiþtireceðimize de Dünya Bankasý karar verecek. Tütünü, çayý, fýndýðý, üzümü, tahýlý, pancarý, ayçiçeðini, zeytini, pamuðu, pancarý ve hatta hayvancýlýðý nerede, nasýl ve ne kadar üreteceðimizin kararýný onlar verecekler… Kendilerine gelince ulusalcý oluveren geliþmiþ batýlý ülkeler, az geliþmiþ ya da geliþmekte olan ülkelere (globalizm hikayeleri, fonlarý ve örgütleri marifeti ile )hazýr zehir reçetelerini zorla , desise ile uyguluyorlar… Bu adý geçen örgütlerin adlarýný duyduðumuz zaman altýndan bir hinlik çýkacaðýný hiç hatýrdan çýkarmamamýz gerekir … Bu ülke ki Hasan Ali Yücel’i, Tonguç Babasý ile köy enstitülerini Dünya eðitim sistemine hediye etmiþtir. Bir çok ülke tarafýndan , çok kýsa bir sürede nasýl böyle bir baþarý elde edilebildiðinin araþtýrmalarý yapýlmýþ;köy enstitüleri Dünya’ya model teþkil teþkil etmiþtir. Ancak sonradan kendisinin de itiraf ettiði gibi “köy enstitülerini politik kaygýlarýmýza feda ettik.” rahmetli Ý. Ýnönü’nün . Gerçektende feda edildiler. O okullardan yalnýzca öðretmen deðil ayný zamanda bir çok bilim ve sanat insaný yetiþmiþ, genç cumhuriyetin Anadolu’da hayat bulmasýný saðlamýþtýr. “Eðitimdir ki bir milletin hür, baðýmsýz, þanlý, yüksek bir toplum halinde yaþatýr veya bir milleti kölelik ve yoksulluða terk eder.” demesine raðmen M.Kemal’in, basýndan traji komik bir haberle bitiriyorum. (Manisa’da bir okulumuz komþu bakkaldan aldýðý borç para ile turnuvaya katýlmýþ ve kýz voleybol takýmý þampiyon olmuþ.) Bizlerin birilerinin desteðine , denetimine ve aklýna ihtiyacýmýz yok. Yeter ki sevelim sevilelim, birbirimize güvenelim. Empati duygumuzu geliþtirelim, tahammülsüz olmayalým. Þark kurnazlýðýmýzdan kurtulalým yeter ki; daha nice eðitim kurumu modellerini yaratýrýz birlikte. “Su, insanýn en doðal hakkýdýr” Þehir plancýsý Özbilen: Su hakký uygulamaya ve yasalara yansýmýyor. Ekonomik, sosyal, çevre deðerleri birlikte hesaba katýlmalý. Devletin su politikasý bu nedenle yok. Belediyelerin en kârlý olduðu alan su; ama bu kâr ne açýklanýyor, ne hizmete yansýyor. BÝA Haber Merkezi Tolga Korkut Þehir ve Bölge Plancýsý Vedat Özbilen, "Saðlýklý ve temiz suya eriþim bir insan hakkýdýr. Bu hak Türkiye'de uygulamaya da yasalara da yansýmýyor" diyor ve ekliyor. "Birleþmiþ Milletler suya eriþimin bir insan hakký olduðunu 2002'de kabul etti. Bu hak artýk Anayasa'da yer almalý." Özbilen: Türkiye'nin doðru su politikasý yok Þehir Plancýlarý Odasý'nýn Su Komisyonu'nda yer alan ve odanýn su politikalarý raporunun yazarlarýndan Özbilen, "Su politikalarý sadece uluslararasý ve yerli sermayeye hizmet etmemeli. Yoksullarýn, güçsüz gruplarýn durumu deðerlendirilmeli" diyor. Özbilen, suyun yalnýzca bir meta olarak ekonomik deðerinin dikkate alýndýðýna, bunun da su hakkýnýn yaþama geçmesine engel olduðuna dikkat çekiyor: "Suya eriþim hakký þu anlama gelir: Kiþilerin saðlýklý, temiz, güvenilir ve ödenebilir fiyatta su hizmeti almasý. "Suyun ekonomik, sosyal ve çevresel deðeri vardýr. Ama Türkiye'de suya yalnýzca meta olarak, ekonomik deðer açýsýndan bakýlýyor. Bu nedenle doðru politika kurulamýyor." Özbilen'e göre, Türkiye'de su politikalarýnýn en büyük eksikliði bu bütüncül yaklaþýmdan yoksun olmalarý. "Eðer su bir kalkýnma motoruysa, ekonomik deðerinin yanýnda, sosyal kalkýnma ve çevresel deðerlerden yararlanmak gerekir: Bu da ilgili kurumlar arasýnda eþgüdümlü bir planlama süreci gerektirir. Oysa þu anda, suya herkes kendi sektöründen bakýyor. Tarým tarýmsal perspektiften, Devlet Su Ýþleri barajlar açýsýndan, ulaþýmcýlar yollar açýsýndan bakýyor suya." Havza temelli yaklaþým Suyun kýt bir kaynak olduðunun fark edilmesi gerektiðini savunan Özbilen, þehir plancýlarýnýn su politikalarýnýn üretiminde havza temelli bir yaklaþýmýn benimsenmesini savunduðunu söylüyor. "Havza, nehirlerin kollarýyla birlikte beslendikleri, suyun toplanýp nehir olarak aktýðý alandýr" diyor Özbilen ve bir örnek veriyor: "Örneðin, Fýrat havzasý Erzurum'dan Basra Körfezi'ne uzanýr. Ýþte havza planlamasý yapýldýðýnda, bu havzayý etkileyen tüm sektörler birlikte ele alýnmalý. Tarýmdan sanayiye, kent planlamasýndan yerel yönetime kadar." Özbilen Türkiye'de tescil edilmiþ 26 havzanýn varolduðunu anýmsatýyor. "Belediyelerin en kârlý olduðu alan su" Özbilen, yerel yönetimlerin de suyu yalnýzca ekonomik bir deðer olarak gördüðüne iþaret ediyor. "Suyun sosyal boyutu, çevresel etkileri hesaplanmayýnca, su hem pahalý hale geliyor hem de saðlýklý, temiz suya eriþim gerçekleþmiyor." Belediyelerin en çok kâr ettiði alanýn su olduðunu vurgulayan Özbilen, "Ama bu kamuoyuna duyurulmuyor. Üstelik bu kârlar hizmete de yansýmýyor. Kâr baþka alanlara aktarýlýyor. Sonuçta içme suyu, kanalizasyon ve arýtma, sorunlu hale geliyor ve su hakký ihlal ediliyor." Kontörlü su sayaçlarý uygulamasýný da anýmsatan Özbilen, "Suyu bir hak olarak tanýmladýðýnýzda, bu tür uygulamalarý yürürlüðe koymazsýnýz. Sayaçlarý bu bakýþ açýsýyla tasarlamanýz gerekir" diyor. Özbilen'in dikkat çektiði bir baþka nokta da su hizmetlerinde uzmanlaþmanýn olmamasý. "Yerel yönetimlerin su iþletmelerinde çalýþan uzmanlar, kanalizasyon, katý atýk hizmeti de veriyor. Oysa su hizmetinde çalýþanlar kendi konularýnda uzmanlaþmalý. "Malatya'da yaþanan ishal vakalarý bunun örneðidir. Kaynaktan gelen suyun iþletiminde hata vardý; kanalizasyondan su karýþýyordu. Bu yalnýzca Malatya'da rastlanan bir durum deðil. Su iþletme yönetimindeki aksaklýðýn genel göstergesi." KAYIP ÝLANI Nüfus Cüzdanýmý ve Malül Asker Emekli Kimlik Kartýmý Kaybettim. Hükümsüzdür. ZEYNEL EFENDÝ YILMAZ GEREKLÝ TELEFONLAR Kaymakam Kaymakamlýk Yazý Ýþ. Sos. Yar. ve Day. Özel Ýdare Nüfus Belediye Baþkaný Milli Eðitim Müd. Halk Eðitim Müd. Askerlik Þubesi Kapalý Spor Salonu Devlet Hastanesi Ýlçe Saðlýk Grup Bþk. Tapu Sicil C.Savcýlýðý Adliye Adliye Kütüphane Müze Turizm Danýþma Emniyet Amirliði Karakol Amirliði Jandarma Ýlçe Tarým Lise Kýz Meslek Lisesi Mal Müdürlüðü Kadastro Karaburna Belediye Kýzýlaðýl Belediye PTT. T.M.O. Ziraat Bankasý Þoförler Cemiyeti Esnaf Odasý Tarým Kredi Koop. TEDAÞ 441 30 09 441 34 10 441 39 77 441 31 01 441 31 02 441 36 51 441 30 16 441 30 48 441 30 10 441 35 20 441 30 15 441 36 32 441 32 49 441 30 18 441 35 38 441 30 18 441 30 19 441 30 22 441 36 87 441 26 97 441 36 66 441 30 52 441 30 20 441 37 74 441 31 08 441 30 56 441 35 37 453 51 30 455 61 29 441 35 55 441 31 42 441 33 26 441 30 74 441 37 42 441 32 76 441 31 42 23 Mart 2006 Perþembe HABER 3 Hacýbektaþ'ta nevruz coþkusu HACIBEKTAÞ - Nevroz Hacýbektaþ'ta büyük bir coþku ile kutlandý. Mahallelerin çeþitli yerlerinde (Zir Mahallesi, Babapýnar Çiftliði, 103 Evler, Erzurumlular ve Bala Mahallesi) 10 kadar Nevroz ateþi yakýldý. Üç yüzden fazla insanýn katýlýmý ile gerçekleþen Nevroz kutlamalarýnda renkli görüntüler yaþandý. Yaktýklarý ateþin üzerinden, atlayan gençler, davul zurna eþliðinde halaylar çektiler, zýlgýtlar attýlar. Orta Asya'dan orta doðuya kadar bir çok haklarýn kutladýðý Nevroz, halklar için “Yeni”nin “güzel”in simgesidir. Ýnsanlýk her zaman doða ile iliþkilerini özel ve önemli kýlmýþ, bu iliþkiyi törensel bir þekilde kutlamýþtýr. 4 ARAÞTIRMA 23 Mart 2006 Perþembe Pes ne hacet murdar açup dartasýn Ayýdursun kim sen oda urayum Þirkünü bir denk artuk ise göreyim Erdoðan Aydýn Batýni-Alevî geleneðin bu çok açýk sol tutumu, bozulmamýþ, egemene teslim olmamýþ hemen hemen her temsilcisinde kendini gösterir. Yunus’ta tipik ifadesini bulduðumuz gibi, egemenlere de karþý bir duruþtur Alevîliðin din anlayýþý: “Danýþman okur tutmaz derviþ yolun gözetmez Bu halk öðüt iþitmez ne sarp zaman olýsar Gitti beyler mürüvveti binmiþler birer ata Yediði yoksul eti içtiði kan olmuþtur” Görüldüðü gibi Yunus, “aslýnda öyle olmadýklarý halde ‘derviþim’ diye ortaya çýkanlarýn, öðretinin gereklerini gözetmemesini eleþtirilirken” diðer yandan egemenleri korkusuzca yargýlar. Bu niteliðiyle Yunus, ayný zamanda Bedrettin’in de öncüsü sayýlabilir. Gerçekten de “Þeyh Bedrettin, Yunus Emre’nin düþünsel çizgisinin ve köktenci dinsel tutuma karþý geliþtirdiði muhalif tutumun izleyicilerinden biridir”. (Onur B. Kula, Çoðulcu Düþünce Karþýt Kültür, s.235 ve 240)[5] Kuþkusuz Bedrettin, Alevî deðil, Sünnî kökenlidir; ancak týpký Ýmam Cafer’in oðlu Ýmam Ýsmail, Muhyiddin ibn-i Arabî, Þehabeddin Sühreverdi gibi, Ortodoks gelenekten kopup Batýni teolojinin sistematizasyonunda önemli roller yüklenmiþ, bu anlamda teolojik olarak Alevîlerle ayný konuma geçmiþ dini önderlerden biridir. Alevî deðil, Sünnî kökenlidir; ancak týpký Ýmam Cafer’in oðlu Ýmam Ýsmail, Muhyiddin ibn-i Arabî, Þehabeddin Sühreverdi gibi, Ortodoks gelenekten kopup Batýni teolojinin sistematizasyonunda önemli roller yüklenmiþ, bu anlamda teolojik olarak Alevîlerle ayný konuma geçmiþ dini önderlerden biridir. Bu noktada çarpýcý bir tavrý, Bektaþî geleneðin ikinci önemli ismi Abdal Musa’dan duymanýn önemi büyük: Osmanlý’nýn Sünnî yönelimle Kýzýlbaþlarý kontrol altýna almaya baþladýðý dönemde Abdal Musa, düzen adýna satýn almak amacýyla kendisine teklif edilecek olan Bursa kaplýcalarýna yakýn yerdeki tekkeyi reddedip Osmanlý arazisini terk ederken, taraftarlarýna, Kýzýlbaþ geleneðin önemli sözleri arasýna girecek olan þu öðüdünü yapacaktýr: "Zahir padiþahýna karip (yakýn) olma. Dünyalýk için ehl-i mansýba varma (mevki sahibi kimselere yüzsuyu dökme), meðerki irþat ola (aydýnlanmýþ ola). Maslahat (dünya isleri) içün vezir ve ricalin kapusuna varma. Elden geldikçe yalnýzca nimet yeme; Tarikat pirdaþýný ve karýndaþýný ayru görme. Kallaþ ve pirsiz adamlarla yoldaþ olma!" (Abdal Musa Vilayetnamesi, s.46) 12 Bu direnç geleneðini, Batýniliðin en hümanist þahsiyetlerinden Yunus’ta bile eksiksiz görürüz. Nitekim dünyadaki adaletsizlikten dolayý sadece egemenleri deðil Tanrýyý da sorgulayacak kadar net bir duruþa sahiptir. Nitekim dünyayý her düzlemdeki adaletsizlikler ile yaratmýþ olduðundan dolayý “böyle bir tanrý anlayýþýna bütünüyle baþ kaldýrýr.” (Ýlhan Baþgöz, Yunus Emre, Pan Yay. 1990, s.73) Bu kapsamda Kader inancýna raðmen, insaný, yaptýklarýndan dolayý sorumlu tutan ve cehennemle tehdit eden Ýslâmcý Tanrý anlayýþýna karþýlýk, Yunus Emre, Münacat’ta þöyle seslenir: “Ya ilâhî ger sual itsen bana Cevabum iþbu durur anda sana Ben sana zulmeyledüm itdüm günah Neyledüm nitdüm sana ey padiþah Gelmedin didün hakuma kem deyü Toðmadýn didün asa Âdem deyü Sen ezelden beni asi yazasun Toldurasýn âleme avazesun Ben mi düzdüm beni sen düzdün beni Pür ayýp niþe getürdün ey Gani Gözüm açup gördüðüm zindan iþi Nefs-ü heva pür dolu þeytan iþi Habs içinde ölmeyeyin diyü aç Mýmýl-u murdar yidüm bir iki kaç Nesne eksildi mi mülkünden senün Geçti mi hükmün ve hükmünden senün Rýzkuný yiyüp seni aç mý kodum Ye yiyüp öynuni muhtaç mý kodum Kýl gibi köprü gerersin geç diyü Gel seni sen tuzaðumdan seç diyü Kýl gibi köpriden âdem mi geçer Ya düþer ya tayanur yahut uçar Kullarýn köpri yaparlar hayr içün Hayrý budur kim geçerler seyr içün Ta gerek bünyadý muhkem ola ol Ol geçenler ayýda uþ toðrý yol Terazi korsun hevaset dartmaða Kast idersin beni oda atmaða Terazi ana gerek bakkal ola Ya bazergan tacir-ü atar ola Çün günah murdarlarýn murdarýdýr Hazretinde yaramazlar karýdýr Sen gerek lütf ile aný örtesin Þerri azatmak elünde hayrý çok Hayr içün itmek deðül mi hayrý çok Sen temaþa kýlasýn ben hoþ yanam Hâþâ lillâh senden ey Rabb-ül-enam Sen basirsin hod bilürsin halümi Pes ne hacet dartasýn a’malümi Geçmedimi intikamun öldürüb Çürüdüb gözüme toprað doldurub Hiç Yunus’tan deðdi mi sana ziyan Sen bilürsin aþikâra-vü-nihan Bir avuç topraða bunca kýyl-ü kal Neye gerek ey kerimi Zülcelâl” Yunus Emre bu þiirinde tanrýya þu sorularý soruyor: Ey tanrým, ben kendime acý çektirdim, tatlý canýmý sýkýntýlara soktum, bunlardan sana ne, neden bana bir de sen ceza vereceksin, beni acýlara atacaksýn? Sen bana, iyi adam olmadýn, benim karþýma suçlardan sýyrýlmýþ, pýrýl pýrýl bir kimse olarak gelmedin, diye beni suçlarsýn. Oysa beni suçlu yaratan, alýn yazýmý daha önceden belirleyen, beni sana karþý koyucu nitelikte var eden gene sen deðil misin? Senin yarattýðýn insanýn sence suçlu olmasý nedendir? Benim yaptýðým iþler içinde utanýlacak varsa, beni onlarý yapacak nitelikte yaratan gene sen deðil misin? Gözümü kapkaranlýk, içinde þeytanlýklar, uygunsuzluklar, kötülükler dolu bir dünyaya açtýðýmda, kendimi günahlarý biçilmiþ kaftan olarak buldum, bunlarý da yaratan sensin de beni kendi yarattýðýn eylemlerden dolayý niçin suçlu tutuyorsun? Sen Kýyamet günü bütün kötülükleri ortaya koyup tartacaksýn, onlara göre suçlar vereceksin. Kötülükleri ortaya koymak senin büyüklüðüne yakýþmaz, bunlarý býrakman gerek. Ben senin varlýklarýndan ne aldým, neyi eksilttim, egemenliðini mi elinden aldým, sözünü mü geçtim sözümle? Seni aç mý susuz mu býraktým? Kýldan ince köprü yapar da dersin ki ey kullarým gelin geçin. Oysa kýl gibi köprüden insan geçemez. Uçmasý ya da düþmesi gerekir. Sonra köprü baþkalarýnýn kötülükleri için deðil, iyiliði için yapýlýr. Senin köprün iyi bir köprü olmasa gerek. Bir de kötülükleri tartmak için ölçeðin varmýþ. Bunu ancak bakkallar, bir de alýþveriþle uðraþanlar yapar. Sana yaraþmaz bunlar. Senin büyüklüðüne bütün suçlarý baðýþlamak, görmemek yaraþýr. Ben bu yaptýklarýnýn bir tekini bile, senin bir tanrý olarak yüceliklerine yakýþtýramýyorum doðrusu. Yunus Emre’nin sözleri, düþündürdükleri, sorularý bu ölçüler içinde sürüp gidiyor. Buna, ‘birtakým aþýrý softalýða karþý ileri atýlmýþ düþüncedir’ diyenler olacaktýr. Oysa burada sýralananlarýn çoðu Kur’an’da geçen, ileri sürülen görüþlerdir. Softalýk bunlarý aþýrý ölçüde ileri götürmüþ, çekilmez duruma düþürmüþtür. Yoksa Kur’an’da olmayan düþünceler ortaya atýlmamýþtýr. Kur’an’da ne varsa softa onu söylemiþ, bir farkla ki aþýrýlýða vardýrmýþtýr” (Ý. Z. Eyüboðlu, 1991, s.55) Bu anlamda Yunus doðrudan Kur’an’ý eleþtiriyor. Yer yer eleþtiri sýnýrlarýný aþarak ironik polemikler yapýyor: “Sýrat kýldan incedir kýlýçtan keskincedir Varýp anýn üstünde evler yapasým gelür Altýnda gayya vardýr içi nar ile pürdür Varup ol gölgesinde biraz yatasým gelür” Yunus’ta gördüðümüz bu yaklaþým ve sorgulamalar, kuþkusuz Alevîliðin bütünüyle Ýslâm dýþý olduðunu göstermez; ancak dinin anlamý, felsefesi anlamýnda teolojik olarak Onun dýþýnda olduðu gerçeðini belirginleþtirir. Dolayýsýyla salt bu sorgulamalar bile, Alevîlik ile Ýslâm iliþkisinin, tümüyle onun dýþýnda olmasa bile, ondan farklý bir muhtevaya sahip olduðunu göstermektedir. Buna Ali’nin, dahasý insanýn tanrýlýðý düþüncesi de eklendiðinde, Alevîlik ile Ýslâm arasýndaki açý farký daha da belirginleþir. Durum buyken Alevîliðin “Ýslâm'ýn özü” olduðu iddiasý, bütünüyle dayanaksýz bir iddia, dahasý koca bir safsata haline gelir. (SÜRECEK) 23 Mart 2006 Perþembe Hacýbektaþ Belediyesi 16 Aðustos etkinlikleri çerçevesinde düzenledi Þiir ve Öykü yarýþmasý HACIBEKTAÞ - Hacýbektaþ Belediye Baþkanlýðý tarafýndan 16 Aðustos 2006 etkinlikleri çerçevesinde açýklanacak ve ödülleri daðýtýlacak þiir ve kýsa öykü yarýþmasý açýldý. “Alevi-Bektaþilikte Ýlim ve Akýl” konulu yarýþmaya þiir dalýnda hece vezni ve serbest vezin þiirlerle, öykü dalýnda ise kýsa öykülerle katýlmak mümkün olacak. Hacýbektaþ Belediyesi web sitesinde yayýnlanan yarýþma þartnameleri þöyle: 43.ULUSAL 17.ULUSLAR ARASI HACIBEKTAÞ VELÝ ANMA TÖRENLERÝ VE KÜLTÜR SANAT ETKÝNLÝKLERÝ ÇERÇEVESÝNDE DÜZENLENEN ÞÝÝR YARIÞMALARI ÞARTNAMESÝ / 2006 16-20 Aðustos 2006 tarihleri arasýnda düzenlenecek olan Hacýbektaþ Veli Anma Törenleri ve Kültür Sanat Etkinlikleri çerçevesinde “HECE VEZNÝ ve SERBEST VEZÝN” dallarýnda þiir yarýþmalarý düzenlenmiþtir. Madde-1 Her iki yarýþmanýn konusu; “Alevi-Bektaþilikte Ýlim ve Akýl” dýr. Madde-2 Yarýþmaya Katýlma Koþullarý; a) Yarýþmaya katýlan þiirlerin hiçbiri yayýnlanmamýþ olmasý ve bir yarýþmaya katýlmamýþ olmasý gerekir, b) Yarýþmalara en çok üç þiir ile katýlýna bilir. (ayrý, ayrý) c) Yarýþmacýlar þiirlerinde açýk isim ve mahlaslarýný kullanmayýp rumuz kullanacaklardýr, d) Yarýþmacýlar þiirlerini daktilo, bilgisayar veya okunaklý olarak el yazýsý ile yazabilirler, Madde-3 Teslim Þekli; Yarýþmacýlar ad, soyadý, mahlasý, özgeçmiþi ve tebligat için açýk adresi ve telefonunu yazarak bir zarfa koyup zarfý kapatacaklar ve üzerine “Rumuzu, Þiirin adýný ve hangi dalda yarýþmaya katýldýklarýný yazacaklar, üzerine yine sadece “Rumuz” yazýlý ikinci bir zarfa þiirini koyarak kapatacaklar, her iki zarfý üçüncü bir zarfýn içine koyarak 30 Haziran 2006 tarihine kadar Hacýbektaþ Belediyesi’ne teslim edecekler. Þiirlerini posta yolu ile gönderecek yarýþmacýlarýn bu tarihi dikkate alarak birkaç gün önceden göndermeleri önerilir. Madde-4 Deðerlendirme; Madde 3’e göre teslim edilmiþ þiir zarflarý ile rumuz zarflarý ayrýlarak þiir zarflarý 14 Temmuz 2006 tarihine kadar Jüri Üyelerine bir tutanakla teslim edilecektir. Jüri deðerlendirmesini yaparak þiirlerle 1 SOLDAN SAÐA: 2 3 rumuzlarý yazýlý tutanaðý 04 Aðustos 2006 tarihine kadar Hacýbektaþ Belediyesine teslim edeceklerdir. Yarýþmanýn sonucu www.hacibektas.bel.tr Internet adresinden duyurulacaktýr. Belediye kendisinde bulunan rumuz zarflarýný açarak dereceye girenlere ödüllerin verilmesi konusunda tebligatta bulunacaktýr. Madde-5 Ödüller Her iki yarýþmada birincilik ödülünü kazanan þiirin sahibi, þiirini 16 Aðustos 2006 tarihinde saat 10’00’da belediye meydanýndaki açýlýþ programýnda okuyacaklardýr. 1. lik Ödülleri 350.000.000.TL 2. lik Ödülleri 250.000.000.TL 3. lik Ödülleri 200.000.000.TL YARIN ÖYKÜ YARIÞMASI ÞARTNAMESÝ 4 5 6 7 8 9 10 1 1) Yaratýk. -Verme, ödeme. 2) Akarsu yataðý. -Rasyonel. 3) 2 Bir yaz meyvesi. -Bir ucu kýyýya baðlý durumda denize uzatýlýp býrakýlarak kullanýlan balýk aðý. 4) Tütün dumanýnýn 3 býraktýðý yaðlý kir. -Anlam, mana. 5) Satrançta bir taþ. Hareketsiz kalma. 6) Az piþmiþ et. 7) Bir kýta parçasý. 4 Nazi hücum kýtasý. 8) Açýklýk. 9) Karþýlýksýz yardým. -Bir çoðul eki. 10) Küçük. -Maun da denilen bir aðaç. 5 YUKARIDAN AÞAÐIYA: 1) Belli bir yöne bakýldýðýnda gözün görebildiði her yer, her þey. -Parola. 2) Din kitabý. -Akýcý, akar. 3) Alfabeyi oluþturan iþaretler. -Lanet okuma. 4) Sri Lanka'nýn plaka iþareti. -Tutumlu. 5) Tümör. -Hatay yöresinde incirden yapýlan rakýya verilen ad. 6) Gölgede kalan yan. -Bir derecenin altmýþta biri. 7) Japon savaþçýsý. 8) Türlü ruh karýþýklýklarý, çýrpýnma, kasýlmalar ve kimi vakit inmelerle kendini gösteren bir sinir bozukluðu. -Bir göz rengi. 9) Eksiksiz. -Herhangi 6 7 8 9 10 bir meslek edinecek olan kimsenin geçirdiði uygulamalý öðrenme dönemi. 10) Kamuflaj. -Yüz, çehre. 1781. Güneþ sisteminin dokuzuncu gezegeni Uranüs keþfedildi. 1791. Hollandalý kadýn haklarý savunucusu Etta Palm "Gerçeðin Dostlarý Konfederasyonu" olarak bilinen kadýn kulüplerini kurdu. 1848. Macaristan Avusturya'dan baðýmsýzlýðýný ilan etti. 1919. Benito Mussolini Ýtalya'da Faþist Partiyi kurdu. 1931. Ýlköðrenimin Türk okullarýnda yapýlmasýný zorunlu kýlan kanun, Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde kabul edildi. Kanunda, "ilk tahsil çaðýndaki çocuklarýn bu terbiye ve tahsili ecnebi mekteplerinde almalarý"nýn yanlýþ ve zararlý olduðu ifade ediliyordu. 1933. Alman Milli Meclisi Reichstag Adolf Hitler'e kararnamelerle ülkeyi yönetme yetkisi verdi 1946. Zekeriya ve Sabiha Sertel, Cami Baykut ve Halil Lütfi Dördüncü, elli altý yýl önce bugün, çeþitli hapis cezalarýna çarptýrýldý. Daha sonra dava Yargýtayca bozuldu ve gazeteciler serbest býrakýldýlar. 1949. Büyük Doðu dergisi sahibi Necip Fazýl Kýsakürek, kumar oynarken polis tarafýndan yakalandý. 1959. Ankara'da yayýnlanan Öncü gazetesi süresiz olarak kapatýldý. 1971. Türkiye Halk Kurtuluþ Ordusu liderlerinden Deniz Gezmiþ'in arkadaþlarý Hüseyin Ýnan ve Mehmet Nakipoðlu yakalandý. 1972. Cumhurbaþkaný Cevdet Sunay, Deniz Gezmiþ, Yusuf Aslan ve Hüseyin Ýnan hakkýnda Türk Ceza Kanunu'nun 146. maddesini ihlal ettikleri ileri sürülerek verilen idam cezalarýný onayladý. 1974. Hükümet, Ýmralý adasýnda gömülü olan Adnan Menderes, Fatin Rüþtü Zorlu ve Hasan Polatkan'ýn mezarlarýnýn baþka bir yere taþýnabilmesine izin verdi. 1977. Liselerde okutulan "Felsefeye Baþlangýç" adlý kitabýn yazarý Prof. Nebahat Küyel, Aleviler'i küçük düþürme iddiasýyla yargýlandý. 1989. Cizre'nin Yeþilyurt köyünde köylülere dýþký yedirdiði iddia edilen Jandarma Tabur Komutaný Cafer Tayyar Çaðlayan hakkýnda üç yýla kadar hapis istemiyle dava açýldý. 1990. Cizre'de binlerce kiþi yürüyüþ yaptý. 1996. Ankara'da öðrenciler harçlarý protesto eylemi yaptýlar. Çýkan olaylar sonrasýnda Dil Tarih Coðrafya Fakültesi binasýna giren polis 127 öðrenciyi gözaltýna aldý. Olaylarda 51 polis ve 100 öðrenci yaralandý. Ayný gün Refah Partisi Genel Baþkan Yardýmcýsý Oðuzhan Asiltürk, Türk Silahlý Kuvvetleri'ni din düþmanlýðý yapmakla suçladý. 2001. NATO, Kosova savaþýnda "seyreltilmiþ uranyum" mermisi kullandýðýný itiraf etti. Ayný gün, Galatasaray futbol takýmý, Avrupa Futbol Birliði, UEFA Kupasý çeyrek finalinde deplasmandaki ilk maçta 4-1 yendikleri Mallorca'yý Ali Sami Yen Stadý'nda da yenip, yarý finalist oldu. Bugün Doðanlar: 1869. Ýspanya ve ABD'e karþý Filipinlerin baðýmsýzlýk mücadelesine önderlik eden Emilio Aguinaldo. 1876. Türk milliyetçi hareketinin en önemli aydýn ve sözcülerinden sosyolog yazar ve þair Ziya Gökalp. 1900. Almanya doðumlu Amerikalý psikoanalizci ve toplum felsefecisi Erich Fromm. 1903. Döneminde Yeni Zelanda'nýn en tanýnmýþ yazarý olan romancý ve kýsa öykücü Frank Sargeson. 1910. Raþomon, Yedi Samuray gibi filmleriyle uluslararasý üne eriþen ilk Japon film yönetmeni Akira Kurosawa. 1924. 1948'den sonra ilk Sosyalist Japon Baþbakaný Tomiichi Murayama. Bugün Ölenler: 1842. Fransýz yazar Stendhal. 1953. Fransýz ressam Raoul Dufy. Ayrýntý için: http://www.bianet.org/diger/arsiv.htm 6 Küçük belediyelere mali yardým KIRÞEHÝR - Maliye Bakanlýðý tarafýndan 2006 yýlý bütçesinden nüfus kriterine göre 25.000'in altýnda nüfusa sahip 28 adet ilçe ve belde belediyesine yardým yapýldýðý bildirildi. Bu kapsamda Kýrþehir'e baðlý ilçe ve beldelere þu miktarlarda yardým yapýldý: Merkeze baðlý Çayaðzý 15.000.ytl, Dulkadirli 15.000.ytl, Karahýdýr 15.000.ytl Özbað 15.000.ytl, Toklumen 15.000.ytl, Ulupýnar 15.000.ytl, Akçakent 15.000.ytl, Akçakent mahsenli 15.000.ytl, Akpýnar 15.000.ytl, Akpýnar B.Abdiuþaðý 15.000.ytl, Akpýnar Homurlu 15.000.ytl, Akpýnar Köþker 15.000.ytl, Boztepe 20.000.ytl, Boztepe Karacaören 15.000.ytl, Çiçekdaðý 20.000.ytl, Çiçekdaðý Boðazevci 15.000.ytl, Çiçekdaðý Köseli 15.000.ytl, Kaman Baþköy 15.000.ytl, Kaman Çaðýrkan 15.000.ytl, Kaman Demirli 15.000.ytl, Kaman Hamit 15.000.ytl, Kaman Ýsahocalý 15.000.ytl, Kaman Kargýnyenice 15.000.ytl, Kaman Kurancýlý 15.000.ytl, Kaman Ömerhacýlý 15.000.ytl, Kaman S.Büyükoba 15.000.ytl, Kaman Yelek 15.000.ytl, Mucur 25.000.ytl olmlak üzere toplam 440.000. (Kýrþehir'in Sesi Radyosu) Okullara yardým KIRÞEHÝR – Ýl genelindeki okullara program dýþý malzemeler gönderildiði bildirildi. Ayrýca Çiçekdaðý Devlet Hastanesi'ne 150 bin YTL deðerinde bir ambulans gönderildi. Çiçekdaðý'nda bulunan Acýköy Ý.Ö. Okulu, Osman Þevki Ý.Ö. Okulu, Turgut Yýlmaz Ý.Ö. Okulu, Halk Eðitim Merkezi, Köseli Ý.Ö. Okulu'na fotokopi makinesi, fax makinesi, çok amaçlý lazer yazýcý, 70 ekran tv, DVD player, projeksiyon cihazý, tepegöz cihazý gönderildi. Ayrýca Boztepe Halk Eðitim Müdürlüðü'ne müdür odasý takýmý, öðretmenler odasý takýmý, 3 koltuk, 10 bilgisayar masasý, 10 bilgisayar koltuðu verildi. Boztepe lisesine gönderilen malzemeler ise þöyle; öðretmenler odasý takýmý, müdür odasý takýmý, 3 koltuk, öðrenci bilgisayarý (10+1), öðretmen bilgisayarý (11+2). Kýrþehir'deki ZerniþanVakkas Ý.Ö.Okulu, Vali Mithat Salyam Ý.Ö.Okulu, Atatürk Ý.Ö.Okulu ve Dulkadirli Ý.Ö.Okuluna paket malzeme (fotokopi makinesi, 70 ekran tv, fax makinesi, projeksiyon cihazý, tepegöz cihazý, çok amaçlý lazer yazýcý) gönderileceði bildirildi. 23 Mart 2006 Perþembe YAÞLILAR HAFTASI etkinlikleri sürüyor Yaþlýlara seminer HACIBEKTAÞ - Yaþlýlar haftasý nedeniyle Hacýbektaþ'ta seminer düzenlendi. Yaþlý saðlýðý, yaþlý beslenmesi ve yaþlýlýk psikolojisi konusunda verilen seminer Hacýbektaþ Rýfat Kartal Huzur Evinde yapýldý. Dün saat 13.30'da baþlayan seminerde; Dr. Ömer Baþbük, diyetisteyn Ýrem Çelik ve Sosyal Danýþman Talip Yiðit bilgiler verdiler. Semineri Rýfat Karntal Huzurevi&'nde kalan yaþlýlar ve huzurevi çalýþanlarý izlediler. Seminerde, yaþlý saðlýðý konusunda Dr. Ömer Baþbük, yaþlý beslenmesi ile ilgili Diyetisyen Ýrem Çelik, yaþlýlýk ve yaþlý psikolojisi konusunda ise Sosyal Danýþman Talip Yiðit konuþtular. 42. Kütüphane Haftasý kutlanacak NEVÞEHÝR - Kütüphaneler Haftasý kutlamalarý çerçevesinde Nevþehir Kültür ve Turizm Ýl Müdürlüðü tarafýndan bir açýklama yapýldý. Bu yýl 42.si 27 Mart-02 zNisan tarihleri arasýnda kutlanacak olan Kütüphaneler Haftasý’nýn bu yýlki ana temasýnýn “Türkiye’de Bilgi Hizmetleri ve Yeni Yaklaþýmlar” olarak belirlendiði bildirildi. Nevþehir Kültür ve Turizm Ýl Müdürlüðü’nün açýklamasýnda þunlar söylendi: “Kütüphaneleri parçasý bulunduðu toplumun bilgiye olan ihtiyaçlarýný karþýlamaya yönelik her türlü bilgi kaynaðýný bünyesinde toplayan, onlarý önceden belirlenmiþ bir takým teknik ve yöntemlerle Satýlýk Bað Kayseri yolu üzerinde Hacýbektaþ’a 2 km uzaklýkta 7 dekar, imarlý. DENÝZ ÇAY EVÝ Tel: 441 23 41 - 441 24 49 düzenleyen, onlardan maksimum yararýn saðlanabilmesi için hizmetlerin gerçekleþtirildiði, bu hizmetlerþn Din, Dil, Irk, Cins, Yaþ, Eðitim kültürü, Ekonomik düzey ve Politik görüþ gözetmeden ücretsiz yararlanmaya sunan; çeþitli kültürel etkinlikte bulunmakla görevli toplumun Sosyoekonomik ver kültürel geliþmelerine yardýmcý olan toplumsal bir kurum olarak tanýmlayabiliriz. Kütüphane Haftasýnýn genel amaçlarý kýsaca þunlardýr: 1-Ülkemizin ekonomik, sosyal ve kültürel kalkýnmasýna geniþ ölçüde katkýda bulunan, düþünce özgürlüðünün bayraðý olan ve verdiði hizmetleri ile yaygýn eðitim kuruluþlarý arasýnda önemli bir yeri olan kütüphane hizmetlerini tanýtarak vatandaþlarýmýzýn bu kuruluþlardan daha çok faydalanmasýný saðlamak, 2- Kitaba, Kütüphaneye duyulan ilgiyi topluma yönelik sosyal ve kültürel çalýþmalarla pekiþtirmek, 3- Milli kültürümüzün yaygýnlaþtýrýlmasýna katkýda bulunmak, 4-Kütüphane hizmetlerini yaygýnlaþtýrmak ve halkýn ayaðýna kadar ulaþtýrmak. Hafta süresince Nevþehir Ýl Halk Kütüphanesi Müdürlüðü ile Þube Kütüphanelerinde hafta ile ilgili kitap sergisi alýlacaktýr. Tüm halkýmýz davetlidir.” Sahibi: Hacýbektaþlýlar A.Þ. adýna Naci Özçelik Sorumlu Yazý Ýþleri Müdürü: Aydýn Þimþek Genel Yayýn Yönetmeni: Osman Çoban Yönetim Yeri: Çarþý içi Esnaf Kefalet Koop. binasý kat: 2 Hacýbektaþ/ Nevþehir Tel-Faks: 0384 441 39 47 E-mail: sulucakarahoyuk@gmail.com Þirket e-mail: hacibektaslilar@gmail.com E-groups: hacibektaslilar@googlegroups.com Web: www.hacibektaslilar.com Baský: Hacýbektaþlýlar A.Þ. Matbaasý Bala Mah. Bektaþ Efendi Sk. No: 38 Hacýbektaþ Tel-Faks: 0384 441 29 16 Pazar günleri yayýnlanmaz. Yayýn Türü: Yerel Süreli Yayýn Önceki gece Hacýbektaþ’ta 300’den fazla insan sokakta ateþler yaktý. Baharý geliþini kutlandý. Mahallelerde renkli görüntüler oluþtu. Çoðunlukla Güneþli En Yüksek 0C 18 En Düþük 0C 3 Rüzgar Hýzý 15,84 km/s Rüzgar Yönü Güney Nem 30 % Çið Noktasý -1 0C