dünyada ve ülkemizde su - Türkiye Belediyeler Birliği
Transkript
dünyada ve ülkemizde su - Türkiye Belediyeler Birliği
TÜRKİYE BELEDİYELER BİRLİĞİ DÜNYADA VE ÜLKEMİZDE SU SU YÖNETİMİ VE MEVZUATI Atila TÜRKYILMAZ ANKARA - 2010 I Dünyada ve Ülkemizde Su ISBN: 978-975-6311-15-8 Baskı Sarıyıldız Ofset İvogsan Ağaç İşleri Sanayi 523.Sokak No:31 Ostim / ANKARA Tel:(0 312) 395 99 95 - 94 * Faks:(0 312) 394 77 49 sariyildiz@hotmail.com II Su Yönetimi ve Mevzuatı K uruluşu 1945 yılına kadar dayanan Türkiye Belediyeler Birliği (TBB), bütün belediyelerin doğal üyesi olduğu kamu tüzel kişiliğine sahip ulusal düzeyde kurulan tek yerel yönetim birliğidir. Türkiye Belediyeler Birliğinin görevleri arasında; belediyelerin çıkarlarını korumak, gelişmelerine yardımcı olmak, seçilmiş yöneticileri ile personeline yönelik eğitimler vermek, ulusal ve uluslararası düzeyde belediyeler arasında yardımlaşma ve işbirliği ile her düzeyde bilgi paylaşımını teşvik etmek, belediyecilik alanında dünyada ve Türkiye’deki iyi uygulama örneklerinin yaygınlaşmasına yardımcı olmak ve belediyelerle ilgili yasa hazırlıklarına görüş bildirmek yer almaktadır. Bu kapsamda, Türkiye Belediyeler Birliği Avrupa Yerel Yönetim Özerklik Şartını esas alarak belediyeleri ilgilendiren ve etkileyen mevzuat hazırlıklarında görüş bildirmekte ve parlamento ve merkezi idare kuruluşları nezdinde etkili lobicilik faaliyetleri yürütmektedir. Ayrıca seminer, panel, konferans, çalıştay, yurt-içi ve yurtdışı teknik ziyaretler düzenlemekte; aylık süreli yayını olan bir dergi ve belediyecilik alanında çeşitli yayınlar çıkarmakta, belediyelere hukuki destek sağlamakta, yurtiçinde ve yurtdışında bulunan yerel yönetim birlikleri ve kuruluşlarıyla ortak projeler yürütmekte kardeş şehir ilişkilerinde koordinasyon sağlamakta ve belediyelerimizi Avrupa Birliği üyelik sürecine hazırlayarak bu yönde proje hazırlama kapasitelerini geliştirmektedir. Türkiye Belediyeler Birliği dünyada ve Avrupa’da bir takım yerel yönetim birliklerinin üyesi olup ayrıca bazı uluslararası kuruluşlarla belediyelerimiz arasında bağlantı ve koordinasyon sağlamaktadır. Bu kuruluşlar arasında Birleşmiş Kentler ve Yerel Yönetimler Teşkilatı (UCLG), Avrupa Konseyi Yerel ve Bölgesel Yönetimler Kongresi (CLRAE) ve Avrupa Birliği Bölgeler Komitesi (CoR) yer almaktadır. III Dünyada ve Ülkemizde Su Hoşgörü ve anlayış örneği eşim Muhterem’e ve biricik yavrularıma... IV Su Yönetimi ve Mevzuatı İÇİNDEKİLER Tablolar Dizini .......................................................................................................................... XIV Şekiller Dizini ............................................................................................................................ XV Resimler Dizini ......................................................................................................................... XVI Kısaltmalar ............................................................................................................................... XVI Sunuş ........................................................................................................................................ XVII Önsöz ......................................................................................................................................... XIX Birinci Bölüm DÜNYADA VE ÜLKEMİZDE SU 1. Suyun Tarifi ............................................................................................................................3 1.1. İnsani Tüketim Amaçlı Su ........................................................................................................ 4 1.2. Kaynak Suyu............................................................................................................................. 4 1.3. İçme Suyu ................................................................................................................................. 4 1.4. İşlem Görmüş Kaynak (Memba) Suyu ..................................................................................... 5 1.5. Doğal Mineralli Su ................................................................................................................... 5 1.6. İçme Kullanma Suyu ................................................................................................................ 5 2. Suyun Özellikleri.....................................................................................................................5 3. Suyun Standartları..................................................................................................................7 3.1. Suyun Kalite Standartları.......................................................................................................... 7 3.2. İçme ve Kullanma Suyu Standartları ....................................................................................... 10 4. Suyun Önemi .........................................................................................................................13 5. Su ve Sağlık.............................................................................................................................15 5.1. Su ve İnsan............................................................................................................................... 15 5.2. Su İçmek İçin 46 Neden .......................................................................................................... 16 5.3. Suyun Sebep Olduğu Hastalıklar ............................................................................................. 18 5.4.İçmesuyu Kaynaklı Hastalıklardan Korunmak İçin Belediyeler ve Su İdareleri Tarafından Alınacak Tedbirler......................................................................................................... 22 5.5. İçme Suyu Tesislerinde Sağlık Konusunda Alınacak Tedbirler............................................... 22 5.5.1. Kaptajlar ........................................................................................................................... 22 5.5.2. İsale Hatları ...................................................................................................................... 23 5.5.3. Arıtma Tesisleri ................................................................................................................ 23 5.5.4. Su Hazneleri ..................................................................................................................... 23 V Dünyada ve Ülkemizde Su 5.5.5. Şebeke .............................................................................................................................. 23 5.5.6. Dezenfeksiyon .................................................................................................................. 23 5.6. Acil Durumlarda Bireysel Su Dezenfeksiyonu ........................................................................ 24 5.7. İçme ve Kullanma Sularının Kullanımında Dikkat Edilecek Hususlar .................................. 25 6. Su Çevrimi / Suyun Serüveni ................................................................................................26 7. Raporlara Göre Suyun Durumu ...................................................................................... 28 7.1. 2006 Küresel İnsani Gelişme Raporu .................................................................................. 28 7.2. Değişen Dünyada Su ............................................................................................................... 30 7.3. Küresel Eğilimler: 2025........................................................................................................... 30 7.4. Yaşayan Gezegen Raporu 2008 ............................................................................................... 31 7.4.1. Üretimin Su Ayak İzi ....................................................................................................... 31 7.4.2. Tüketimin Su Ayak İzi ..................................................................................................... 35 8. Dünyada Suyun Miktarı ve Su Kaynaklarının Dağılımı ....................................................38 9. Ülkemizde Su Kaynaklarının Miktarı .................................................................................41 9.1. Yüzeysel Su Kaynakları .......................................................................................................... 44 9.2. Yeraltı Suyu Kaynakları ........................................................................................................... 50 9.3. Jeotermal Kaynaklar ................................................................................................................ 50 10. Dünyada ve Ülkemizde Su Kaynaklarının Sektörel Kullanımı .......................................51 11. Dünyada ve Ülkemizde Su Kayıpları .................................................................................54 11.1. Su Kaybı Bileşenleri .............................................................................................................. 54 11.2. Dünyada ve Ülkemizde Su Kaybı Oranları ........................................................................... 56 11.3. Su Bütçesi Bileşenlerinin Kayıp Su Oranına Göre Tahmini Dağılımı .................................. 57 11.4. Kayıp Su Yönetimi ................................................................................................................ 58 11.5. Kayıp Su Yönetiminde Başarılı Uygulamalar ....................................................................... 59 12. Dünyada ve Ülkemizde Kişi Başına Kullanılabilir Su Miktarı .......................................61 13. Ülkemizde Su Kirliliği ve Su Kaynaklarının Kalitesi ......................................................64 13.1. Su Kirliliğinin Oluşması ........................................................................................................ 64 13.2. Su Kirliliği ve Mevzuat ......................................................................................................... 67 13.3. Su Kaynaklarının Kirlenmesine Yol Açan Unsurlar .............................................................. 68 13.4. İl Çevre Sorunları ve Öncelikleri Envanteri .......................................................................... 70 14. Ülkemizde Su Temini ve Tüketimi......................................................................................75 14.1 Belediyeler İçme Ve Kullanma Suyu Temel Göstergeleri ...................................................... 75 14.2 Sektörel Su İstatistikleri ......................................................................................................... 82 VI Su Yönetimi ve Mevzuatı 14.3. Kişi Başına Günlük Kentsel Su Tüketimi.............................................................................. 83 14.4. İçme ve Kullanma Suyu Temel Göstergeleri ......................................................................... 84 15. Ülkemizde Kanalizasyon Şebekesi ve Atıksu Üretimi ......................................................85 15.1. Belediyeler Kanalisazyon İstatistikleri .................................................................................. 86 15.2. Sektörel Atıksu İstatistikleri .................................................................................................. 93 16. Atıksuyun Yeniden Kullanımı / Geri Kazanımı ....................................................................... 94 17. Dünyada Ve Ülkemizde Artan Su Sorunları............................................................................. 96 18. İnsan Faaliyetlerinin Tatlısu Ekositemleri Üzerine Etkileri ...........................................97 18.1. Arazilerin Dönüştürülmesi Ve Bozulma ................................................................................ 97 18.2. Baraj Yapımı .......................................................................................................................... 97 18.3. Set ve Kanal Yapımı .............................................................................................................. 98 18.4. Nehir Yataklarında Büyük Ölçekli Değişiklikler ................................................................... 98 18.5. Yeraltı Sularının Çekilmesi .................................................................................................... 98 18.6. Kontrolsüz Kirlilik ................................................................................................................. 98 18.7. İklimi Değiştiren Hava Kirleticilerin Salımı ......................................................................... 99 18.8. Egzotik Türlerin Yaygınlaşması............................................................................................. 99 18.9. Nüfus ve Tüketim Artışı ........................................................................................................ 99 19. Avrupa Birliği Su Çerçeve Direktifi ...................................................................................99 19.1. Su Çerçeve Direktifi’nin Amacı ve Oluşum Süreci .............................................................. 99 19.2 Avrupa Birliği Su Çerçeve Direktifi’nin Amaçları ................................................................ 100 19.3 Su Çerçeve Direktifi’nin Ana Prensipleri .............................................................................. 100 19.3.1. Suyun Adil Ücretlendirilmesi ........................................................................................ 100 19.3.2. Sürdürülebilir Su Kullanımı .......................................................................................... 100 19.3.3. Uluslararası İşbirliği ve Yeni Su Birliği ........................................................................ 100 19.3.4. Su Herkesin Konusudur ................................................................................................ 100 19.3.5. Su Hassas Bir Kaynaktır ............................................................................................... 100 19.4 Su Çerçeve Direktifi ve Türkiye ........................................................................................... 101 20.Dokuzuncu Kalkınma Planında Su Kaynaklarının Kullanımı Ve Yönetimi Konusunda Temel Yaklaşımlar ....................................................................................................................102 21. Beşinci Dünya Su Forumu: Dünyanın En Büyük Su Zirvesi .....................................................104 21.1. Beşinci Dünya Su Forumu Yerel ve Bölgesel Hükümetler Bildirgesi ve Eylem Çağrısı ................104 21.2. Beşinci Dünya Su Forumu Yerel Ve Bölgesel Yönetimler İçin İstanbul Su Mutabakatı...................105 21.3 Beşinci Dünya Su Forumu İstanbul Su Mutabakatı Yerel ve Bölgesel Bir Eylem Planı İçin Rehber İlkeler.................................................................................................................................................106 VII Dünyada ve Ülkemizde Su 21.3.1. Bulgular ...........................................................................................................................................106 21.3.2. Hedefler .........................................................................................................................................106 21.3.3. Önlemler........................................................................................................................................107 22. Su Politikalarını Güncellemek İçin On İki Öncelik .........................................................108 23. İnancın Suda Yansıması..................................................................................................... 108 23.1. Musevilik ve Hıristiyanlıkta Su ............................................................................................ 108 23.2. İslamda Su ............................................................................................................................ 109 İkinci Bölüm SU MEVZUATI 1. Su Yönetimde Hukuksal Ve Kurumsal Dağınıklık ............................................................ 115 2. Su Mevzuatı Listesi ............................................................................................................... 117 3. Su Mevzuatı Özet Bilgileri ...................................................................................................121 3.1. T.C. Anayasası ........................................................................................................................ 121 3.2. Türk Medeni Kanunu.............................................................................................................. 122 3.3. Ameliyatı İskaiye İşletme Kanunu Muvakkatı (Osmanlı Kanunu) ........................................ 124 3.4. Sular Hakkında Kanun............................................................................................................ 124 3.5. Sular Kanununun Uygulanışını Gösteren Tüzük .................................................................... 124 3.6. Yeraltı Suları Hakkında Kanun ............................................................................................... 125 3.7. Yeraltı Suları Tüzüğü .............................................................................................................. 125 3.8. Devlet Su İşleri Umum Müdürlüğü Teşkilat ve Vazifeleri Hakkında Kanun ......................... 125 3.9. Belediye Teşkilatı Olan Yerleşim Yerlerinde İçme Kullanma ve Endüstri Suyu Temini Hakkında Kanun ........................................................................................................................... 126 3.10. Belediye Kanunu .................................................................................................................. 127 3.11. Büyükşehir Belediye Kanunu ............................................................................................... 128 3.12. İl Özel İdaresi Kanunu .......................................................................................................... 129 3.13. İstanbul Su Ve Kanalizasyon İdaresi Genel Müdürlüğü Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanun ............................................................................................................................ 129 3.14. Su ve Kanalizasyon İdaresi Genel Müdürlüğü Teşkilat Yönetmeliği................................... 131 3.15. Tarifeler Yönetmeliği ............................................................................................................ 131 3.16. Havza Koruma Yönetmeliği ................................................................................................. 131 3.17. Yeraltı Suyunun Satışı, Taşınması, Tüketilmesi Ve Denetlenmesi Esaslarını Belirleyen Yönetmelik ..................................................................................................................................... 132 3.18. Mevzuat Hazırlama Usul ve Esasları Hakkında Yönetmelik ............................................... 132 3.19. İşyeri Açma ve Çalışma Ruhsatlarına Dair Kanun Hükmünde Kararnamenin .................. Değiştirilerek Kabulüne Dair Kanun ............................................................................................. 133 VIII Su Yönetimi ve Mevzuatı 3.20. İşyeri Açma ve Çalışma Ruhsatlarına İlişkin Yönetmelik .................................................... 133 3.21. Belediye Gelirleri Kanunu .................................................................................................... 133 3.22. Belediye Gelirleri Kanununun Harcamalara Katılma Payları İle İlgili Hükümlerin ............... Uygulanmasına İlişkin Yönetmelik ................................................................................................... 135 3.23. Belediye Gelirleri Kanunu Genel Tebliği (Seri No: 38) ....................................................... 135 3.24. Toplu Konut Kanunu ............................................................................................................ 135 3.25. Çevre ve Orman Bakanlığı Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun .................................... 135 3.26. Çevre Kanunu ....................................................................................................................... 138 3.27. Özel Çevre Koruma Kurumu Başkanlığı Kurulmasına Dair Kanun Hükmünde Kararname ...................................................................................................................................... 139 3.28. Devlet Meteoroloji İşleri Genel Müdürlüğü Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun .......... 140 3.29. Çevre Ve Ormancılık Şurası Yönetmeliği ............................................................................ 140 3.30. Çevre ve Orman Bakanlığı Mahalli Çevre Kurulları Çalışma Usul ve Esasları Yönetmeliği .................................................................................................................................... 140 3.31. Çevre ve Orman Bakanlığı Özel İhtisas Komisyonları Yönetmeliği ................................... 141 3.32. Çevre ve Orman Bakanlığı Yüksek Çevre Kurulunun Çalışma Usul ve Esaslarına İlişkin Yönetmelik.......................................................................................................................... 141 3.33. İçmesuyu Elde Edilen veya Elde Edilmesi Planlanan Yüzeysel Suların Kalitesine Dair Yönetmelik (79/869/AB İle 75/440/AB) ....................................................................................... 142 3.34. Su Kirliliği Kontrolü Yönetmeliği ........................................................................................ 142 3.35. Su Kirliliği Kontrol Yönetmeliği İdari Usuller Tebliği ........................................................ 142 3.36. Atıksu Arıtma Tesisleri Teknik Usuller Tebliği .................................................................... 142 3.37. Su Kirliliği Kontrolü Yönetmeliği Numune Alma ve Analiz Metotları Tebliği ................... 143 3.38. Su Kirliliği Kontrolü Yönetmeliği Havzalarda Özel Hüküm Belirleme Çalışmalarına İlişkin Usul ve Esaslar Tebliği .................................................................................................................. 143 3.39. Tehlikeli Maddelerin Su ve Çevresinde Neden Olduğu Kirliliğin Kontrolü Yönetmeliği (76/464/AB) .............................................................................................................. 143 3.40. Toprak Kirliliğinin Kontrolü Yönetmeliği ............................................................................ 143 3.41. Yüzme Suyu Kalitesi Yönetmeliği (76/160/AB) .................................................................. 144 3.42. Sulak Alanların Korunması Yönetmeliği.............................................................................. 144 3.43. Kentsel Atıksu Arıtımı Yönetmeliği ..................................................................................... 144 3.44. Kentsel Atıksu Arıtımı Yönetmeliği Hassas ve Az Hassas Su Alanları Tebliği ................... 144 3.45. Atık Yönetimi Genel Esaslarına İlişkin Yönetmelik ............................................................ 144 3.46. Çevresel Etki Değerlendirmesi Yönetmeliği ........................................................................ 145 3.47. Çevre Denetimi Yönetmeliği ................................................................................................ 145 IX Dünyada ve Ülkemizde Su 3.48. Çevre Kanununca Alınması Gereken İzin Ve Lisanslar Hakkında Yönetmelik ................... 145 3.49. Umumi Hıfzıssıhha Kanunu ................................................................................................. 145 3.50. Sağlık Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname .......... 147 3.51. Gıdaların Üretimi, Tüketimi ve Denetlenmesine Dair Kanun Hükmünde Kararnamenin Değiştirilerek Kabulü Hakkında Kanun......................................................................................... 147 3.52. Yalova Termal Kaplıcalarının İdaresi ve İşletmesi Hakkında Kanun ................................... 148 3.53. Yalova Termal Kaplıcaları İşletme Dairesinin Çalışma Usul Ve Esasları İle İşletmeye Dair Her Türlü Mali Ve İdari Muamelelerin Yürütülme Şekline Ve Muhasebe Usullerine Dair Yönetmelik ............................................................................................................................................ 148 3.54. İnsani Tüketim Amaçlı Sular Hakkında Yönetmelik ............................................................ 148 3.55. Doğal Mineralli Sular Hakkında Yönetmelik ....................................................................... 149 3.56. Lağım Mecrası İnşaası Mümkün Olmayan Yerlerde Yapılacak Çukurlara Ait Yönetmelik . 149 3.57. Türkiye Cumhuriyeti Refik Saydam Merkez Hıfzıssıhha Müessesesi Teşkiline Dair Kanun ..................................................................................................................................... 149 3.58. Çevre Sağlığı Denetimi Ve Denetçileri Hakkında Yönetmelik ............................................ 150 3.59. Tarım ve Köyişleri Bakanlığının Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname ...................................................................................................................................... 150 3.60. Su Ürünleri Kanunu .............................................................................................................. 151 3.61. Su Ürünleri Yönetmeliği ...................................................................................................... 152 3.62. Su Ürünleri Toptan ve Perakende Satış Yerleri Yönetmeliği................................................ 152 3.63. Su Ürünleri Yetiştiriciliği Yönetmeliği ................................................................................. 153 3.64. Tarımsal Kaynaklı Nitrat Kirliliğine Karşı Suların Korunması Yönetmeliği ....................... 153 3.65. Taşkın Sulara Ve Su Baskınlarına Karşı Korunma Kanunu ................................................. 154 3.66. Sulama Alanlarında Arazi Düzenlenmesine Dair Tarım Reformu Kanunu .......................... 154 3.67. Sulama Alanlarında Arazi Düzenlenmesine Dair Tarım Reformu Kanunu Uygulama Yönetmeliği .................................................................................................................................... 155 3.68. Çeltik Ekimi Kanunu ............................................................................................................ 155 3.69. Köy Kanunu .......................................................................................................................... 155 3.70. Köye Yönelik Hizmetler Hakkında Kanun........................................................................... 156 3.71. Köy İçme Suları Hakkında Kanun........................................................................................ 157 3.72. Kıyı Kanunu ......................................................................................................................... 157 3.73. Kıyı Kanununun Uygulanmasına Dair Yönetmelik ............................................................. 157 3.74. Karasuları Kanunu ................................................................................................................ 157 3.75. Türkiye Sahillerinde Nakliyatı Bahriye (Kabotaj) Ve Limanlarla Kara Suları Dahilinde İcrayı Sanat Ve Ticaret Hakkında Kanun ................................................................................................. 157 X Su Yönetimi ve Mevzuatı 3.76. Denizcilik Müsteşarlığının Kuruluş Ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde . Kararname ...................................................................................................................................... 158 3.77. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun ................ 158 3.78. Enerji Piyasası Kanunu ......................................................................................................... 159 3.79. Elektrik Piyasasında Üretim Faaliyetinde Bulunmak Üzere Su Kullanım Hakkı Anlaşması İmzalanmasına İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmelik ...................................................... 159 3.80. Elektrik İşleri Etüt İdaresi Teşkiline Dair Kanun ................................................................. 159 3.81. Yenilenebilir Enerji Kaynaklarının Elektrik Enerjisi Üretimi Amaçlı Kullanımına . İlişkin Kanun................................................................................................................................. 159 3.82. Jeotermal Kaynaklar ve Doğal Mineralli Sular Kanunu ...................................................... 160 3.83. Jeotermal Kaynaklar ve Doğal Mineralli Sular Kanunu Uygulama Yönetmeliği ................ 160 3.84. Elektrik Enerjisi Üretimine Yönelik Jeotermal Kaynak Alanlarının Kullanımına Dair Yönetmelik ..................................................................................................................................... 160 3.85. Bayındırlık ve İskan Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname ...................................................................................................................................... 160 3.86. İller Bankası Kanunu ............................................................................................................ 161 3.87. Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanunu ............................................................................ 162 3.88. Kamu İdarelerine Ait Taşınmazların Tahsis ve Devri Hakkında Yönetmelik ...................... 162 3.89. Kalkınma Planları ................................................................................................................. 163 3.90. Turizmi Teşvik Kanunu ........................................................................................................ 164 3.91. İmar Kanunu ......................................................................................................................... 164 3.92. Maden Kanunu ..................................................................................................................... 165 3.93. Dışişleri Bakanlığının Kuruluş Ve Görevleri Hakkında Kanun ........................................... 165 3.94. Avrupa Birliği Genel Sekreterli Teşkilat Ve Görevleri Hakkında Kanun ............................. 166 3.95. Türkiye İstatistik Kanunu ..................................................................................................... 166 3.96. Türk Ceza Kanunu ................................................................................................................ 167 3.97. İstiklal Madalyası Verilmiş Bulunanlara Vatani Hizmet Tertibinden Şeref Aylığı Bağlanması Hakkında Kanun ............................................................................................................................ 167 3.98. Başarılı Sporculara Aylık Bağlanması Ve Devlet Sporcusu Unvanı Verilmesi Hakkında Yönetmelik ..................................................................................................................................... 167 3.99. Özel Öğretim Kurumları Kanunu ......................................................................................... 168 3.100. Kamu Kurum Ve Kuruluşlarının Ürettikleri Mal Ve Hizmet Tarifeleri İle Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun......................................................... 168 3.101. Sanayi Ve Ticaret Bakanlığının Teşkilat Ve Görevleri Hakkında Kanun ........................... 168 3.102. Türk Standartları Enstitüsü Kuruluş Kanunu ..................................................................... 169 XI Dünyada ve Ülkemizde Su 3.103. Organize Sanayi Bölgeleri Kanunu .................................................................................... 169 3.104. Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun ........................................................................... 170 3.105. Tüketici Sözleşmelerinde Haksız Şartlar Hakkında Yönetmelik ....................................... 170 3.106. Ölçüler ve Ayar Kanunu ..................................................................................................... 170 3.107. Ölçü Aletleri Yönetmeliği 2004/22/AT............................................................................... 171 3.108. Ölçü ve Ölçü Aletleri Muayene Yönetmeliği ..................................................................... 171 3.109. Ölçü ve Ölçü Aletleri Tip Onay Yönetmeliği ..................................................................... 172 3.110. Ölçü Aletleri ve Metrolojik Kontrol Yöntemleri Hakkında Yönetmelik (2009/34/AT) ..... 172 3.111. Ölçü ve Ölçü Aletlerinin Tamir ve Ayarını Yapacak Kişilere Verilecek Yetki Belgesi Hakkında Yönetmelik .................................................................................................................... 172 3.112. Ölçü ve Ölçü Aletlerinden Alınacak Muayene ve Damgalama Ücret Yönetmeliği ........... 172 3.113. Akdeniz`de Tehlikeli Atıkların Sınırötesi Hareketleri Ve Bertarafından Kaynaklanan Kirliliğin Önlenmesi Protokol........................................................................................................ 173 3.114. Gemilerden Kaynaklanan Kirliliğin Önlenmesinde ve Fevkalade Hallerde Akdenizin Kirlenmesinde Yapılacak İşbirliğine Ait Protokol ......................................................................... 173 3.115. Akdeniz’in Deniz Ortamı ve Kıyı Bölgesinin Korunması Sözleşmesi ............................... 173 3.116. Akdeniz’de Gemilerden ve Uçaklardan Boşaltma veya Denizden Yakmadan Kaynaklanan Kirliliğin Önlenmesi ve Ortadan Kaldırılması Protokolü .............................................................. 173 3.117. Akdenizin Kara Kökenli Kaynaklardan ve Faaliyetlerden Dolayı Kirlenmeye Karşı Korunması Protokol ....................................................................................................................... 173 3.118. Akdeniz’de Özel Koruma Alanları ve Biyolojik Çeşitliliğe İlişkin Protokolü ................... 173 3.119. Akdenizin Kirlenmeye Karşı Korunmasına Ait Sözleşme Uyarınca Akdeniz`de Özel Koruma Alanlarına İlişkin Protokolü ........................................................................................................... 173 3.120. Akdeniz’in Kirlenmeye Karşı Korunması Sözleşmesi ....................................................... 173 3.121. Karadeniz’in Kirlenmeye Karşı Korunması Sözleşmesi ve Eki Protokolleri..................... 173 3.122. Türkiye Cumhuriyeti ile Avrupa Topluluğu Arasında Türkiye Cumhuriyeti’nin Avrupa Çevre Ajansı ve Avrupa Bilgi ve Gözlem Ağı’na Katılımı Anlaşması ..................................................... 174 3.123. Birleşmiş Milletler Gıda Ve Tarım Teşkilatı (Fao) İle İmzalanan Su Kaynaklarının Geliştirilmesi Ve Korunması Projesinin Çevresel Etki Değerlendirmesi (Çed) Konulu Proje Belgesinin Onaylanması ................................................................................................................ 174 3.124. Özellikle Su Kuşları Yaşama Ortamı Olarak Uluslararası Öneme Sahip Sulak Alanların Korunması Sözleşmesi ....................................................................................................................... 174 3.125. Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi ................................................ 174 3.126. Atmosferde, Feza’da ve Su Altında Nükleer Silah Denemelerinin Men’i Hakkında Antlaşma ....................................................................................................................................... 174 3.127. Güneydoğu Anadolu Projesi Bölge Kalkınma İdaresi Teşkilatının Kuruluş Ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname ........................................................................................... 174 3.128. Kum Çakıl ve Benzeri Maddelerin Alınması, İşletilmesi ve Kontrolü Yönetmeliği ..........174 3.129. Avrupa Peyzaj Sözleşmesinin Onaylanması Hakkında Karar.............................................174 3.130. Su Kuşları Yaşama Ortamı Olarak Uluslararası Öneme Sahip Sulak Alanlar Hakkında Sözleşme ........................................................................................................................................174 XII Su Yönetimi ve Mevzuatı Üçüncü Bölüm SU YÖNETİMİNDE KURUMSAL YAPI 1. Su Yönetiminde Yetkili Kurum Ve Kuruluşlar .................................................................177 2. Su Hizmetlerinde Yetkili Kurum Ve Kuruluşların Görevleri İle Yasal Dayanakları .....185 2.1. Su Kaynakları ve Atıksu Yönetimi .........................................................................................186 2.2. Havza Koruma ........................................................................................................................186 2.3. Hassas Su Alanları .................................................................................................................187 2.4. Sulak Alanlar ..........................................................................................................................187 2.5. Yeraltı Suları ...........................................................................................................................188 2.6. Jeotermal Kaynaklar ve Doğal Mineralli Sular ......................................................................188 2.7. Kaynak Suları .........................................................................................................................189 2.8. Dereler.....................................................................................................................................191 2.9. İçme ve Kullanma Suları .......................................................................................................191 2.10. İçme Suyu Temini ................................................................................................................196 2.11. Yüzme ve Rekreasyon Amaçlı Kullanılan Sular ..................................................................200 2.12. Taşkın Sular ..........................................................................................................................201 2.13. Sulu Ziraatı Yaygınlaştırma .................................................................................................201 2.14. Bataklık Arazilerin Kurutulması ..........................................................................................201 2.15. Hidroelektrik Enerji Üretme ................................................................................................202 2.16. Yağış ile İlgili Verilerin Üretilmesi, Değerlendirilmesi, Saklanması ...................................202 2.17. Çevre İstatistiklerini Derlemek ve Yayınlamak ....................................................................202 2.18. Sınır Aşan Sular ....................................................................................................................202 2.19. AB Müktesebatına Uyum ......................................................................................................203 2.20. Atıksu ....................................................................................................................................203 2.21. Atıksu Hizmetleri ..................................................................................................................210 2.22. Deniz Kirlenmesi ..................................................................................................................214 2.23. Su ve Hizmet Tarifelerinin Belirlenmesi...............................................................................214 2.24. Su Ücretinde İndirim ............................................................................................................214 2.25. Tüketici Hakları ....................................................................................................................215 2.26. Çevre Temizlik Vergisi .........................................................................................................216 2.27. Su Sayaçları ..........................................................................................................................216 2.28. Çevrenin Korunması .............................................................................................................218 EKLER 1.İnsani Tüketim Amaçlı Sular Hakkında Yönetmelik .........................................................223 2.Su Kirliliği Kontrolü Yönetmeliği ........................................................................................243 3.Su Kasidesi..............................................................................................................................274 Kaynakça ...................................................................................................................... 277 Web Siteleri................................................................................................................... 280 XIII Dünyada ve Ülkemizde Su TABLOLAR DİZİNİ Tablo 1: Yüzeysel Suların Kategorilere Göre Kalite Standartları Tablo 2: İçme ve Kullanma Suyu Göstergeleri Tablo 3: Sağlıklı Suya Erişen Nüfusun Toplam Nüfusa Oranı Tablo 4: Su ve Gıdalarla Bulaşan Hastalıkların Özellikleri ve Korunması Tablo 5: Dünyadaki Suyun Dağılımı Tablo 6: Küresel Su Dağılımını Gösteren Bir Tahmin Tablo 7: Ülkemizin Su Kaynakları Tablo 8: Türkiye’nin Genel Su Bütçesi Tablo 9: Türkiye’nin Havza Bazında Su Potansiyeli Tablo 10: Akarsu Havzalarında Arıtma Uygulanan ve Uygulanmayan Toplam Belediye Nüfusları Tablo 11: Havza Önceliklendirme Tablosu Tablo 12: Dünyada ve Ülkemizde Su Kaynaklarının Sektörel Kullanımı Tablo 13: Türkiye’de 1990–2004 Yıllarında Sektörler Tarafından Kullanılan Su Miktarı Tablo 14: IWA/AWWA Yöntemine Göre Su Bütçesinin Bileşenleri Tablo 15: IWA/AWWA Yöntemine Göre Su Bütçesi Tablosu (m³/yıl) Tablo 16: Avrupa Ülkelerindeki Ortalama Su Kayıpları Oranı Tablo 17: Dünya’da Kişi Başına Kullanılabilir Su Potansiyeli Tablo 18: Dünyada ve Ülkemizde Kişi Başına Düşen Kullanılabilir Su Miktarı Tablo 19: Belediye Su İstatistikleri Temel Göstergeleri, 2008 Tablo 20: Belediye İçme ve Kullanma Suyu Temel Göstergeleri, 1994-2008 Tablo 21: Günlük Temel İçme ve Kullanma Suyu İhtiyacı Tablo 22: Dünya’da ve Türkiye’de Kişi Başına Günlük Ortalama Kentsel Su Tüketimi Tablo 23: TÜİK 2008 Verilerine Göre Su Verileri Tablo 24: Belediye Atıksu Temel Göstergeleri, 2008 Tablo 25: Belediye Atıksu Temel Göstergeleri, 1994-2008 Tablo 26: Su Yönetiminde Yetkili Kurum / Kuruluşlar ve Görevleri Tablo 27: Su Hizmetlerinde Yetkili Kurum ve Kuruluşların Görevleri İle Yasal Dayanakları XIV Su Yönetimi ve Mevzuatı ŞEKİLLER DİZİNİ Şekil 1: Çeşitli Ülkelerde Askeri, Sağlık İle Su Ve Sanitasyon Alanında Yapılan Kamu Harcamalarının Gayri Safi Milli Hasıla İçindeki Oranı Şekil 2: Ülkelere Göre Üretimin Toplam Su Ayak İzi 1997–2009 Şekil 3: Su Ayak İzinin Bileşenleri Şekil 4: Ülkelere Göre Tüketimin Kişi Başı Su Ayak İzi 1997-2001 Şekil 5: Su Kaynaklarının Sektörel Kullanımın Grafikte Dağılımı Şekil 6: 1900–2000 Yılları Arasında Su Kaynaklarının Sektörel Kullanımındaki Değişmeler Şekil 7: Su Bütçesi Bileşenlerinin % 40 Kayıp Su Oranına Göre Tahmini Dağılımı Şekil 8: Protein ve Kalori Sağlamak İçin Kullanılan Su Şekil 9: Avrupa Bölgesinde Ülkelere Göre Yıllık Kişi Başına Düşen Su Miktarı Şekil 10: Su Kirliliğinin Öncelikli Sorun Olduğu İllerin Sayısı ve Oranı (%) Şekil 11: Kirliliğe Maruz Kalmış Yerüstü ve Yeraltı Su Kaynaklarının Kirlenme Nedenleri Şekil 12: İl Merkezlerinde Atıksulardan Kaynaklanan Kirlenme Nedenleri Şekil 13: İlçelerde Atıksulardan Kaynaklanan Kirlenme Nedenleri Şekil 14: Beldelerde Atıksulardan Kaynaklanan Kirlenme Nedenleri Şekil 15: Su Kirliliğinin Önlenmesinde il Sınırları İçerisinde Karşılaşılan En Önemli Güçlükler Şekil 16: 2008 Yılında Belediyeler Tarafından Şebeke İle Dağıtılmak Üzere Çekilen Suyun Çekilen Yerlere Göre Oranları Şekil 17: 2008 Yılında Belediyelerce Temin Edilen İçme ve Kullanma Suyuna Uygulanan Arıtma Yöntemleri Oranı Şekil 18: İçme ve Kullanma Suyu Şebekesi İle Hizmet Verilen Belediye Sayısı (1994-2008) Şekil 19: İçme ve Kullanma Suyu Şebekesi İle Hizmet Verilen Nüfusun Toplam Belediye Nüfusuna Oranı (1994-2008) Şekil 20: İçme ve Kullanma Suyu Arıtma Tesisi Sayısı (1994-2008) Şekil 21: İçme ve Kullanma Suyu Arıtma Tesisi İle Hizmet Verilen Belediye Sayısı (1994-2008) Şekil 22: İçme ve Kullanma Suyu Arıtma Tesisi İle Hizmet Verilen Nüfusun Toplam Nüfusa Oranı (19942008) Şekil 23: Sektörler Tarafından Doğrudan Su Kaynaklarından Çekilen Suyun Oranları Şekil 24: Doğrudan Su Kaynaklarından Çekilen Suyun Sektörel Dağılım Oranları Şekil 25: Kanalizasyon Şebekeleri İle Toplanan Atıksuların Deşarj Edilme Oranları Şekil 26: Arıtılan Atıksuya Uygulanan Arıtma Yöntemi Oranları Şekil 27: Kanalizasyon Şebekesi İle Hizmet Verilen Belediye Sayısı (1994-2008) Şekil 28: Kanalizasyon Şebekesi İle Hizmet Verilen Nüfusun Toplam Belediye Nüfusuna Oranı (19942008) Şekil 29: Atıksu Arıtma Tesis Sayısı (1994-2008) Şekil 30: Atıksu Arıtma Tesisi İle Hizmet Verilen Belediye Sayısı (1994-2008) Şekil 31: Atıksu Arıtma Tesisi İle Hizmet Verilen Nüfusun Toplam Nüfusa Oranı (1994-2008) Şekil 32: Sektörler Tarafından Doğrudan Alıcı Ortamlara Deşarj Edilen Atıksuyun Oranları Şekil 33: Doğrudan Alıcı Ortamlara Deşarj Edilen Atıksuyun Sektörel Dağılım Oranları XV Dünyada ve Ülkemizde Su RESİMLER DİZİNİ Resim 1: Su Çevrimi Resim 2: Akarsu Havzaları Haritası Resim 3: Dünya Genelinde Temiz Su Bölgeleri Resim 4: Kirleticilerin Ortaya Çıktığı Yıllar Resim 5: Su Kirliliği Öncelikleri Haritası KISALTMALAR AB: Avrupa Birliği ABD: Amerika Birleşik Devletleri AWWA: Amerikan Su İşleri Birliği CBS: Coğrafi Bilgi Sistemi DİE: Devlet İstatistik Enstitüsü DPT: Devlet Planlama Teşkilatı DSİ: Devlet Su İşleri EC: Avrupa Birliği EPA: ABD Çevre Koruma Ajansı GFN: Küresel Ayak İzi Bağı IWA: Uluslar arası Su Birliği İSKİ: İstanbul Su Ve Kanalizasyon İdaresi İSO: İstanbul Sanayi Odası MTA: Maden Tetkik ve Arama MWRA: Massachusetts Su Kaynakları Yönetimi SÇD: Su Çerçeve Direktifi TMK: Türk Medeni Kanunu TMMOB: Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği TS: Türk Standartları TÜİK: Türkiye İstatistik Kurumun Başkanlığı TÜSİAD: Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneği UFW: Hesaplanamayan Su Miktarı USİAD: Ulusal Sanayici ve İşadamları Derneği WHO: Dünya Sağlık Teşkilatı WWF: Doğal Hayatı Koruma Vakfı ZSL: Londra Zooloji Derneği XVI Su Yönetimi ve Mevzuatı SUNUŞ Nerede yaşarsak yaşayalım geçimimiz, hatta yaşamımız yeryüzünün doğal olarak verdiği hizmetlere bağlıdır. Ne yazık ki bu hizmetlerin temelini oluşturan kaynakları çok büyük bir hızla, kendini yenileme şansı bırakmadan tükettiğimiz görülmektedir. Şu andaki yaşam biçimlerimiz ile geleceğimizi tehlikeli hale getirmekteyiz. Su zengini olmayan ülkemizde; su kaynaklarımız, yanlış ve bilinçsiz kullanımlarla kirlenmekte ve hızla azalmaktadır. Bu haliyle ülkemiz gelecekte su sıkıntısı yaşayabilecek ülkeler arasında yer almaktadır. Mevcut su potansiyelimiz olan 112 milyar m3 suyun ancak %36’sını geliştirebilmiş durumdayız. Gelişmiş ülkeler ise su kaynaklarının %100’e yakın bölümünü geliştirmiş durumda olup, faaliyetlerini su kirliliğinin azaltılması konusuna yoğunlaştırmışlardır. Temiz su tedarik etmek, atık suyu idare etmek ve temizlik/sağlık şartlarını sağlamak insani gelişmenin en temel üç şartı olarak kabul ediliyor. Kalkınmakta olan ülkelerin büyük bir bölümünde, kirli ve mikroplu sular insan güvenliğini silahlı çatışmalardan daha çok tehdit ediyor. Su ve temizlik alanındaki hedefler için yatırılan her bir dolar, kazanılan zaman, artan verimlilik ve azalan sağlık harcamaları açısından sekiz dolarlık bir ekonomik kazanç getiriyor. O halde, özellikle ülkemizde su kaynaklarını korumayı ve geliştirmeyi, temiz su tedarik etmeyi, su kullanımını ekonomik kılmayı, atık suyu idare etmeyi öngören su politikası ve uygulamalarına ihtiyaç vardır. Elinizdeki bu çalışmada su ve atıksu hizmetleri ile ilgilenen kişilerin özde bilmesi gereken temel ve güncel bilgiler verilmeye çalışılmış, mevzuatın çokluğuna dikkat çekilerek, kanun, tüzük ve yönetmelikten oluşan toplam yüzotuz mevzuat özet olarak ele alınmış, ayrıca su ve atıksu hizmetlerinde yetkili kurum ve kuruluşların görevleri ile yasal dayanakları yirmisekiz ana konu ve bu konuları ilgilendiren toplam yüzellidokuz görev / fonksiyon tablolar haline getirilmiştir. Özellikle yerel yönetimlerin ihtiyaç duyduğu güncel konuları da içermesi nedeniyle önemli bir boşluğu dolduracağını düşündüğüm “Dünyada ve Ülkemizde Su, Su Yönetimi ve Mevzuatı” isimli bu kitabın tüm okuyuculara faydalı olmasını temenni eder, kitabı hazırlayan Atila TÜRKYILMAZ’ı kutlarım. Yrd. Doç. Dr. Beril (Salman) AKIN Gazi Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Çevre Bilimleri Anabilim Dalı Başkanı XVII Dünyada ve Ülkemizde Su XVIII Su Yönetimi ve Mevzuatı ÖNSÖZ Su, alternatifi olmayan doğal bir kaynaktır. Su, insanın temel ihtiyaçlarını karşılaması yanında; sürdürülebilir tarım, enerji üretimi, endüstri, ulaşım, turizmin ve gelişmenin de kaynağıdır. Sosyal ve ekonomik faaliyetlerin sürmesi büyük ölçüde temiz ve yeterli su arzına sahip olmaya bağlıdır. Su kaynaklarının geliştirilmesi ekonomik üretkenlik ve sosyal refaha doğrudan katkı yapmaktadır. Bu nedenlerle dünya tarihinde su kaynaklarının yönetimi uygarlıkların gelişmesinde ve çöküşlerinde her zaman önemli roller oynamıştır. Dünyanın yaklaşık %75’i sudur. Suyun bu kadar çok olduğuna aldanmayalım. Yeryüzündeki toplam su kaynaklarının sadece yaklaşık % 1’i kullanılabilir durumdadır. Kişi başına kullanılan su miktarında dünya ortalaması 7.600 m3 civarında iken, ülkemizde bu miktar 2007 verilerine göre 1.586 m3’e düşmüştür. 2030 yılı için nüfusumuzun 100 milyon olacağı öngörüsüne göre kişi başına düşen kullanılabilir su miktarının 1.120 m3 civarında olacağı söylenebilir. Ülkemizin mevcut su potansiyeli olan 112 milyar m3 suyun da ancak %36’sını geliştirebildiğimiz görülmektedir. Bu durumda mevcut büyüme hızı, su tüketim alışkanlıklarının değişmesi gibi faktörlerin etkisi dikkate alındığında su kaynakları üzerinde olabilecek baskıları tahmin etmek mümkündür. Talebin artması, su kaynaklarının kirletilmesi ve kötü yönetilmesi, suyu giderek daha da kıt bir kaynak haline getirmektedir. Bu özelliklere, suyun yerküre üzerindeki eşitsiz dağılımı da eklendiğinde, su yönetimi çağımızın en önemli sorunlarından birine dönüşmektedir. Bu nedenle gelecek nesillere sağlıklı ve yeterli su bırakılması, kaynakların çok iyi korunup, akılıca kullanılmasını gerektirmektedir. İçtiğimiz her yudum suda, yerkürenin atmosferinde binlerce, hatta on binlerce tur atmış su molekülleri bulunmakta olup, sıvı haldeki su en az üç milyar yıldır deniz, hava ve kara arasında dolaşıp durmaktadır. Yine çevrim sürecinde bir yağmur damlacığı yılda 40–42 kez buharlaşıp, yeniden yağış olarak yeryüzüne dönmekte ve böylece, yaklaşık 400.000 km³ su kıtalar ile atmosfer arasında hareket etmektedir. Bu olağanüstü çevrim nedeniyle hangi yılda, hangi ayda, bulutların nereye, ne kadar su bırakacağına hakim olunamayacağına göre, doğanın kanunları bilinip, ona uyulmalıdır. Yaşamsal kaynağımız olan suyun iyi yönetilmesi gerekmektedir. Burada en büyük görevde kuşkusuz bu misyonu yüklenen kurum ve kuruluşlara düşmektedir. Bu misyona katkı sağlamak “Dünyada ve Ülkemizde Su, Su Yönetimi ve Mevzuatı” isimli kitabımın amacını oluşturmaktadır. Kitabımda su hizmetlerini yürüten veya ilgilenen kişilerin özde bilmesi gereken güncel bilgileri vermeye çalıştım. Ayrıca mevzuatın çokluğuna dikkat çekerek, idarecilerin bütüne hakim olabilmelerinin veya su mevzuatında aradıkları bir konuyu nerede bulabileceklerinin yolunu göstermeye çalıştım. Kitabımın “Dünyada ve Ülkemizde Su” başlıklı birinci bölümünde; suyun tarifi, özellikleri, standartları, önemi, çevrimi, miktarı, sektörlere göre dağılımı, suyun insan sağlığıyla ilişkisi su raporları, su kayıpları, XIX Dünyada ve Ülkemizde Su su kirliliği, suyun temini ve tüketimi, kanalizasyon şebekesi ve atıksu üretimi, 5. Dünya Su Forumu, AB Su çerçeve direktifi, inancın suda yansıması gibi konular hakkında kısa, öz, genel bilgiler verdim. Yaptığım araştırmalarda su konusu ile ilgili olarak Resmi Gazete’de yayımlanmış bulunan uluslararası anlaşma ve protokol ile kanun, kanun hükmünde kararname, yönetmelik ve tüzüklerin yüzyirmialtı adet olduğunu gördüm. Bu sayıya ülkemizin çeşitli ülkelerin hükümetleri ile yaptığı çevre konusundaki ikili anlaşmalar dahil değildir. Mevzuatın çokluğu bir yana ülkemizde su kaynaklarının kullanımı ve yönetiminde birden fazla birincil ve/veya ikincil mevzuat düzenlemeleri kapsamında farklı kurum ve kuruluşların görevlendirilmesi, hukuksal ve kurumsal dağınıklığa da sebep olmuştur. Bu nedenle kitabımın “Su Mevzuatı” başlıklı ikinci bölümünde; “Su Yönetiminde Hukuksal ve Kurumsal Dağınıklık”, “Su Mevzuatı Listesi” ve “Su Mevzuatı Özet Bilgileri” konularını işledim. Kitabımın “Su Yönetiminde Kurumsal Yapı” isimli üçüncü bölümünde ise; mevzuatın çok olması ve herkesin tüm mevzuatı gözden geçirmesinin büyük zaman alacağını dikkate alarak, okuyucularımıza kolaylık sağlamak amacıyla ülkemizde gerek doğrudan, gerekse dolaylı olarak su ile ilgili kamu kurum ve kuruluşları ile su konusundaki görevlerini “Su Yönetiminde Yetkili Kurum ve Kuruluşlar” başlığı altında, su hakkında; konu, görev/fonksiyon, yetkili kurum ve kuruluşlar ile yasal dayanaklarını ise “Su Hizmetlerinde Yetkili Kurum ve Kuruluşlar İle Yasal Dayanakları” başlığı altında tablolar haline okuyucularıma sundum. Ekler bölümüne ise; yerel yönetimler için çok önemli olan “İnsani Tüketim Amaçlı Sular Hakkında Yönetmelik” ve “Su Kirliliği Kontrolü Yönetmeliği” ile inancın suda yansımasının güzel bir örneği olan Fuzulî’nin “Su Kasidesi”ni aldım. Daha detaylı bilgilere ulaşmak isteyenler için kitabımda alıntı yaptığım eserlerin yaklaşık %70’inin web adreslerini yazdım Ayrıca “Kaynakça” kısmına ileri okumalar için su hakkında internette yayımlanmış olan yetmişin üzerinde kitabın web adreslerini verdim. Kitap çalışması için beni yüreklendiren Türkiye Belediyeler Birliği Genel Sekreteri Sayın Hayrettin GÜNGÖR başta olmak üzere, bu eserin ortaya çıkmasında katkısı olanlara, basılmasında emeği geçenlere teşekkürlerimi sunuyor, çalışmamın ilgililere yararlı olmasını diliyorum. Atila TÜRKYILMAZ XX Birinci Bölüm DÜNYADA VE ÜLKEMİZDE SU 1 2 Su yönetimi ve su mevzuatı “Yaşam suda başladı; büyük uygarlıklar, büyük suyolları kenarlarında ortaya çıktı, gelişti. Nil, Mısır uygarlığını, Dicle ve Fırat Mezopotamya uygarlıklarını, Ganj ve İndus Hint uygarlığını, Sarı nehir Çin uygarlığını besledi. Antik çağ filozofları, her şeyin dört temel unsurdan meydana geldiğini söylediler: Su, Toprak, Hava ve Ateş. Modern çağın insanları bu söylemi aynen benimsedi; ancak, bu temel değerleri gereği gibi koruyup yönetemedi.”1 Sesiyle huzur, gücüyle enerji veren su; içmek, yiyecek üretmek ve sağlıklı bir hayat için ilk insanlardan günümüze kadar gelen en eski ihtiyaçlardan biri oldu.2 İnsanın dünya üzerindeki serüveninin başından bu yana en önemli yol arkadaşı su oldu. Susuz bir yaşam mümkün değildi. Can verendi su, hayatın temeliydi. İnsan muhtaç olduğu suya anası gibi, sevgilisi gibi bağlıydı. Suyu da kendisine bağlamalıydı. İnsanın suya duyduğu aşk, tarih boyunca uygarlığımızı şekillendiren en önemli unsur oldu hep.3 Yaşam su üzerine yükseldi… 1. SUYUN TARİFİ Su; Türk Dil Kurumu Büyük Türkçe Sözlük’te aşağıdaki gibi tanımlanmıştır: • Hidrojenle oksijenden oluşan, sıvı durumunda bulunan, renksiz, kokusuz, tatsız madde. “Güncel Türkçe Sözlük” • Kimyasal formülü H2O olan, 4oC’de maksimum yoğunluğa ulaşan, sıvı, gaz veya buz olarak dünya yüzeyinin % 70,8’ini kaplayan bileşik. “BSTS / Su Ürünleri Terimleri Sözlüğü” • Formülü HOH, 17°C’deki dielektrik sabiti 81, atmosfer basıncında 4°C’deki bağıl yoğunluğu 1,00, d.n. 0°C, 20°C’deki viskozitesi 0,01002 poise, özgül ısısı 1 cal/g, 100°C’deki buhar basıncı 760 mmHg, 20°C’deki yüzey gerilimi 73 din/cm, erime ısısı 80 cal/g, buharlaşma ısısı 540 cal/g, kırma 1 TMMOB, Su Politikaları Kongresi Bildiriler Kitabı, Ankara, 2006, Cilt 1, Sayfa III 2 Veysel Eroğlu.Su Meselesi, Sayfa 1. http://www.veyseleroglu.com.tr/belge/su_meselesi.pdf 3 http://suyunhikayesi.com/maket/?maket=1 3 Dünyada ve Ülkemizde Su indisi 1,333 olan, damıtma, iyon değiştirme, klorlama ve süzme ile arıtılabilen, süspansiyon yapıcı, çözücü, endüstriyel soğutucu, nükleer reaktörlerde yavaşlatıcı ve fizyolojik bakımdan besleyici olarak, ayrıca güç kaynağı, su buharı üretimi, kağıt kaplama, süzme, yıkama, ovalamada çok kullanılan, renksiz, kokusuz, tatsız ve dünyada en bol bulunan bir sıvı madde. “BSTS / Kimya Terimleri Sözlüğü (II) 2007” 4 Su, “yerine bir başka şeyin ikame edilemeyeceği bir doğal kaynak” olarak da tanımlanmaktadır. 5 İnsani Tüketim Amaçlı Sular Hakkında Yönetmeliğin (İTASHY) “Tanımlar” başlıklı 5 inci maddesi ile TS 266/Nisan 2005’e göre su ile ilgili tanımlar aşağıda sıralanmıştır: 6 1.1. İnsani Tüketim Amaçlı Su Orijinal haliyle ya da işlendikten sonra, dağıtım ağı, tanker, şişe veya kaplar ile tüketime sunulan içme, pişirme, gıda hazırlama ya da diğer evsel amaçlar için kullanılan bütün sular ile suyun kalitesinin, gıda maddesinin nihai halinin sağlığa uygunluğunu etkilemeyeceği durumlar haricinde insani tüketim amaçlı ürünlerin veya gıda maddelerinin imalatında, işlenmesinde, saklanmasında veya pazarlanmasında kullanılan bütün sulardır (İTASHY md.5). Orijinal haliyle veya arıtıldıktan sonra bu standartlarda belirtilen özellikleri sağlayan, gıda maddelerinin hazırlanması (gıda maddelerinin hazırlanmasında gıda maddeleri ile doğrudan temas eden sular) vb. amaçlar ile temizlik için kullanılan dere, nehir vb. akarsular, göl, baraj vb. durgun sular ile kaynak (memba) sularıdır (TS 266 / Nisan 2005). 1.2. Kaynak Suyu Jeolojik koşulları uygun jeolojik birimlerin içinde doğal olarak oluşan, bir veya daha fazla çıkış noktasından yer yüzüne kendiliğinden çıkan veya teknik usullerle çıkartılan ve İnsani Tüketim Amaçlı Sular Hakkında Yönetmeliğin 36. maddesinde izin verilenler dışında her hangi bir işleme tabi tutulmaksızın yine Yönetmeliğin Ek-1’ deki nitelikleri taşıyan, etiketleme gerekliliklerini karşılayan ve satış amacı ile ambalajlanarak piyasaya arz edilen yer altı sularıdır (İTASHY md.5). Jeolojik koşulları uygun jeolojik birimlerin içinde doğal olarak oluşan, bir çıkış noktasından kendiliğinden yeryüzüne çıkan veya teknik yöntemlerle yapay olarak yeryüzüne çıkarılan, bu standardında belirtilen özellikleri orijinal hali ile sağlayan, sıcaklık, debi ve özellikleri mevsimlere göre çok az değişiklik gösteren, yağışlar, yüzey suları ve taban suyundan büyük ölçüde etkilenmeyen, göze, pınar, kuyu, galeri vb. yer altı kaynaklı sulardır (TS 266 / Nisan 2005). 1.3. İçme Suyu Jeolojik koşulları uygun jeolojik birimlerin içinde doğal olarak oluşan, bir çıkış noktasından sürekli akan veya teknik usullerle çıkarılan ve Bakanlıkça uygun görülen dezenfeksiyon, filtrasyon, çöktürme, saflaştırma ve benzeri işlemler uygulanabilen ve parametre değerlerinin eksiltilmesi veya arttırılması suretiyle ve İnsani Tüketim Amaçlı Sular Hakkında Yönetmeliğin Ek-1’deki parametre değerleri elde edilen, etiketleme gerekliliklerini karşılayan ve satış amacı ile ambalajlanarak piyasaya arz edilen yer altı sularıdır (İTSHY md.5). 4 http://tdkterim.gov.tr/bts/?kategori=verilst&kelime=su&ayn=tam 5 İnşaat Mühendisleri Odası Su Çalışma Grubu Su Hakkı Raporu, Sayfa 29. http://www.politeknik.org.tr/site/indir/IMOSuHakkiRaporu.pdf 6 http://archive.kayabek.net/standartlar/TS_266.2005.pdf http://mevzuat.gov.tr/metin.aspx?mevzuat Kod = 7.5.75/1088 sourcexmlsearch = insan tüketim 4 Su Yönetimi ve Mevzuatı 1.4. İşlem Görmüş Kaynak (Memba) Suyu Jeolojik koşulları uygun jeolojik birimlerin içinde doğal olarak oluşan, bir çıkış noktasından kendiliğinden yeryüzüne çıkan veya teknik yöntemlerle yapay olarak yeryüzüne çıkarılan, TS 266/Nisan 2005 standardında belirtilen özellikleri ancak dezenfeksiyon, filtrasyon, çöktürme, saflaştırma ve benzeri işlemler uygulandıktan sonra ya da özellik değerlerinin azaltılması veya artırılmasıyla sağlayabilen yeraltı kaynaklı sulardır (TS 266 / Nisan 2005). 1.5. Doğal Mineralli Su Yerkabuğunun farklı derinliklerinde, uygun jeolojik şartlarda doğal olarak oluşan bir veya daha fazla kaynaktan yeryüzüne kendiliğinden çıkan ya da çıkartılan, mineral içeriği ve diğer bileşenleri ile tanımlanan; tedavi, şifa amaçlarıyla da kullanılan içmece suyu, şifalı su ve benzeri adlarla anılan soğuk ve sıcak doğal sulardır.7 1.6. İçme Kullanma Suyu Genel olarak içme, yemek yapma, temizlik ve diğer evsel amaçlar ile, gıda maddelerinin ve diğer insani tüketim amaçlı ürünlerin hazırlanması, işlenmesi, saklanması ve pazarlanması amacıyla kullanılan, orjinine bakılmaksızın, orijinal haliyle ya da arıtılmış olarak ister kaynağından isterse dağıtım ağından temin edilen ve İnsani Tüketim Amaçlı Sular Hakkında Yönetmeliğin Ek-1’ deki parametre değerlerini sağlayan ve ticari amaçlı satışa arz edilmeyen sulardır (İTSHY md.5). Kaynağına bakılmaksızın orijinal haliyle veya arıtıldıktan sonra bu standardında belirtilen özellikleri sağlayan, genel olarak içme, yemek yapma, gıda maddelerinin hazırlanması (gıda maddelerinin hazırlanmasında gıda maddesi ile doğrudan temas eden sular) vb. amaçlar ile temizlik amacıyla kullanılan sulardır (TS 266 / Nisan 2005). 2. SUYUN ÖZELLİKLERİ İnce tabakalar halindeyken renksiz olan su, derin tabakalar halinde mavi, lacivert renklerdedir. Bunun nedeni güneş ışığının bir kısım renklerinin su tarafından absorplanması/emilmesidir. Suyun fiziki özelliklerinden donma ve kaynama noktası, celcius sıcaklık skalası için standart alınmıştır. Suyun donma noktası veya buz, su ve buharın dengede bulunduğu sıcaklık 0°C veya 273.16°K (Kelvin) ve 760 mm.Hg basınca altında suyun kaynama sıcaklığı 100°C olarak kabul edilmiştir. +3.98°C’ daki havasız bir kg su 1 lt olarak kabul edilir. Buna göre +3.98°C sıcaklıktaki suyun yoğunluğu l gr/cm³tür. (+3.98°C da su genleşme olarak en büyük değerini alır. Yani bu sıcaklıktaki birim hacimde suyu alır, ısıtır ya da soğutursak diğer, örneğin +20°C’ daki birim hacimdeki sudan daha fazla oranda genleşir, hacmi artar. 1 gr suyun sıcaklığını 17°C dan 18° C a çıkarmak için verilen ısıya 1 kalori (cal) denir. Su katı, sıvı ve gaz hallerindeyken moleküller özelliklerini korur. Bu nedenle suya belirli ve saf madde denilebilir. Su 0°C nin altında katı 0°C ile 100°C arasında sıvı ve 100°C nin üzerinde gaz halindedir. Çözücü özelliği çok fazla olan su temas ettiği her şeyi az çok çözer. Onlarda beraber bulunur.8 Su alındığı kaynağa bağlı olarak, insan sağlığına zararlı bakteri, virüs, parazit gibi mikroskobik canlılar içerebilir. Özellikle çevresel yerleşime açık sular, baraj, göl, deniz suları, sanayi bölgelerine yakın sular, su taşıma ve kanalizasyon sisteminin bozuk olduğu bölgelerdeki sular, kullanılmayan dezenfekte edilmemiş durgun sular, insan sağlığına zararlı mikroskobik canlıların üremesi ve yayılması için uygun ortam sağlamaktadır. Suya kanalizasyon atıklarının karışıp karışmadığının ve hastalık yapıcı canlıların 7 5686 Jeotermal Kaynaklar ve Doğal Mineralli Sular Kanunu 3 maddesi. (13.6.2007 tarih ve 26551 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanmıştır.) 8 http://www.ekimya.com/article.php?artid=29&action=part1 5 Dünyada ve Ülkemizde Su (Patojenlerin), bulunup bulunmadığının anlaşılmasında koliform bakterileri gibi gösterge niteliği taşıyan canlılara bakılır. Patojenler, eğer suda çok az miktarda bile olsa bulunuyorsa, uygun ortam bulduklarında hızla çoğalır. Bu nedenle kullanıma verilmeden önce, şehir şebeke sularına, klorlama gibi dezenfeksiyon (mikrop öldürme) işlemleri uygulanır. Şebeke sularında klorun olmaması, virüs, bakteri gibi sağlığa zararlı canlıların artmasına neden olabileceği gibi, çok fazla miktarlarda olması veya uygun bir şekilde klorlama yapılmaması da, insan sağlığını olumsuz etkileyebilir. Ayrıca her patojen üzerinde etkili olan dezenfeksiyon yöntemleri bulunmaktadır. Örneğin, sodyum hipoklorit ile dezenfeksiyonda, işlemin etkinliği, suyun asitliği (pH’ı ), sıcaklığı, sudaki organik maddelerin miktarı, risk derecesi gibi faktörlere bağlıdır. İçme sularında ideal olan, suda herhangi bir patojen bulunmadığı garanti altına alındıktan sonra, klorun bulunmamasıdır. Ne yazık ki bu garanti, suyun, arıtma tesisinden evimizdeki musluğa kadar olan yolculuğunda, bir dezenfektan (mikrop öldürücü) olmadan tam olarak sağlanamamaktadır. Çeşitli standartlarla, içme kullanma sularında, klorun ancak belirli limit değerlere kadar bulunmasına izin verilir.9 • “Su, sıvı halde daha yoğun olan ender birkaç maddeden biridir. • Su en yoğun haline 4oC’de ulaşır ve bu sıcaklıkta yoğunluğu 1 gr/cm³ olarak kabul edilir. • Su 0o C’ de donarken yoğunluğu azalır ve hacmi artar. Bu artış % 10 kadardır. • + 4o C’ nin altında ise yoğunluk azalır ve suyun hacmi artar. Bunun sonucunda buz üste çıkarak toplanır ve suyun daha fazla soğumasını önler. • Buzun suyun üstünde yüzmesinin sebebi hidrojen bağının varlığıdır. Buzdaki bağlar çok düzenli olup, su molekülleri birbirlerinden belirli uzaklıkta tutulur. • Suyun buharlaşması basınca bağlıdır. • Suyun buhar basıncı sıcaklığın artması ile artar. • Buhar basıncı dış basınca eşit olunca su kaynamaya başlar. • Su deniz kenarında yani 760 mm.Hg basıncında 100o C’de kaynar. • Isı etkisi ile su sıvı halden gaz haline geçer. • Buhar halindeki suda moleküller, ısının daha da artmasıyla daha büyük hızla hareket ederler. • Suyun kimyasal özellikleri sıvı, katı ve gaz halinde aynıdır. • Suyun sıvı, katı ve gaz hali su moleküllerinin sıcaklığa bağlı olan hareketine bağlıdır.”10 • “Suda bulanıklık; kil, şilt, ince parçalanmış organik maddeler, yosunlar, diatometreler, demir bakterileri ve diğer mikroorganizmaların oluşturduğu bir haldir. • Sudaki renk çözünmüş halde bulunan maddelerin meydana getirdiği organik kaynaklı “gerçek renk” olabileceği gibi, özellikle yüzey sularında çökebilen veya kolloidal askı maddelerden oluşan “görünen renk” de olabilmektedir. Kısaca sularda renk; yapraklar, kozalaklı ağaç meyveleri, ağaç ve sebze artıkları gibi organik maddelerin suyla temasında çözünmeleriyle meydana gelmektedir. • Suların içinde NaCl2, MgCl2, CaSO4 vb. gibi erimiş halde bulunan maddeler ve Diatome, Siyanofise, Algler, Klorofise, Protozoa gibi organizmalar olması gereken miktardan daha fazla bulunurlarsa, sulara özel koku ve tat vermektedirler. • Bakteriler, virüsler, protozoalar gibi mikroorganizmalar konvansiyonel mikroskoplarda bile gözükmeyen son derece küçük organizmalardır. Suda bulunan bu mikroorganizmaların bazıları hastalık yapıcıdır. • PH suyun asitlik ve bazlık oranını gösteren ve çözeltide bulunan hidrojen iyonu konsantrasyonun 9 http://www.sukalitesi.org/biyolojik.htm 10 www.mmf.selcuk.edu.tr/personel/fbayram/Sukimyasi/YAGMUR.doc sitesinden yararlanılmıştır. 6 Su Yönetimi ve Mevzuatı 10 tabanına göre negatif logaritmik ölçüsüdür. TS-266’ya göre içme sularındaki pH değerinin 6,5–8,5 arasında olması uygun görülmektedir. • Sertlik, su içinde çözünmüş (+2) değerlikli iyonların (kalsiyum, magnezyum, demir vb.) varlığının sonucu oluşmaktadır. Sular için 5–10 Fransız sertliği (Fr) derecesi en uygun sertlik derecesidir.11 3. SUYUN STANDARTLARI 3.1. Suyun Kalite Standartları “İçme ve kullanma amacıyla kullanılan veya kullanılması planlanan yüzeysel sular; İçmesuyu Elde Edilen veya Elde Edilmesi Planlanan Yüzeysel Suların Kalitesine Dair Yönetmeliğin Ek-I inde yer alan fiziksel, kimyasal ve mikrobiyolojik özellikleri belirlenmiş 46 parametre için verilen zorunlu ve kılavuz sınır değerlere göre üç farklı kategoriye ayrılmış ve her kategori için arıtma tipleri belirlenmiştir. Kategori A1: Basit fiziksel arıtma ve dezenfeksiyon ile içilebilir suları, Kategori A2: Fiziksel arıtma, kimyasal arıtma ve dezenfeksiyon ile içilebilir suları, Kategori A3: Yoğun fiziksel ve kimyasal arıtma, ileri arıtma ve dezenfeksiyon ile içilebilir suları ifade eder. İçme ve kullanma amacıyla kullanılan veya kullanılması planlanan yüzeysel suların; kategorilere göre verilmiş olan arıtma proseslerinden geçirildikten sonra nihai olarak 17/2/2005 tarih ve 25730 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan İnsani Tüketim Amaçlı Sular Hakkında Yönetmelik ile belirlenmiş olan içme ve kullanma suyu standartlarını sağlaması esastır.”12 Tabiatta mevcut su kaynakları, bazı istisnalar dışında içme, kullanma ve sanayi su ihtiyaçları için doğrudan doğruya kullanılmaya müsait değildir. bu yüzden suların bir tasfiye işleminden geçirilmesi icap eder. İçme ve kullanma sularında istenilen ve istenmeyen vasıfları beş grupta toplamak mümkündür.13 • Su, kokusuz, renksiz, berrak ve içimi serinletici olmalıdır. • Su hastalık yapan mikroorganizma ihtiva etmemelidir. • Suda sağlığa zararlı kimyasal maddeler bulunmamalıdır. • Su kullanma maksatlarına uygun olmalıdır. • Sular agresif olmamalıdır.14 11 Selin SARI, İçme Suyu Sektör Profili, İstanbul Ticaret Odası Etüt ve Araştırma Şubesi. Sayfa.5–12. http://www.ito.org.tr/Dokuman/Sektor/1-44.pdf 12 İçmesuyu Elde Edilen veya Elde Edilmesi Planlanan Yüzeysel Suların Kalitesine Dair Yönetmeliğin 5. maddesi. (20.11.2005 tarih ve 25999 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanmıştır). 13 Veysel Eroğlu, Su Tasfiyesi, Çevre ve Orman Bakanlığı Yayını, Ankara 2008, Sayfa 1 http://www.veyseleroglu.com.tr/edergi/default.html 14 Suların agresifliği, serbest karbondioksit ile bikarbonat iyonunun dengede olmamasından ileri gelir. Boruların korozyonuna sebep olur. 7 Dünyada ve Ülkemizde Su Tablo 1:Yüzeysel Suların Kategorilere Göre Kalite Standartları 15 A1 K PARAMETRELER 1 PH 2 Renk (basit filtrasyondan sonra) mg/l Pt skalası 10 3 Toplam askıda katı madde mg/l SS 25 4 Sıcaklık 22 5 İletkenlik 6 Koku 7* Nitratlar 20 ºC’de μs/ cmˉ¹ (25 ºC’de seyrelme faktörü) mg/l NO3 81 Floridler (Florür) mg/l F 9 Toplam ayrıştırılabilir organik klor mg/l CI 10* Çözünmüş demir 11* A1 Z 6,5- 8,5 ºC A2 K A2 Z 5,5-9 A3 K A3 Z 5,5-9 20 (İ) 50 100 (İ) 25 (İ) 22 25 (İ) 22 1000 1000 1000 3 10 20 25 50 (İ) 0,7-1 1,5 0,7-1,7 mg/l Fe 0,1 0,3 1 Mangan mg/l Mn 0,05 12 Bakır mg/l Cu 0,02 13 Çinko mg/l Zn 0,5 14 Bor mg/l B 1 15 Berilyum mg/l Be 16 Kobalt mg/l Co 17 Nikel mg/l Ni 18 Vanadyum mg/l V 19 Arsenik mg/l As 0,01 0,05 20 Kadmiyum mg/l Cd 0,001 0,005 21 Toplam krom mg/l Cr 0,05 0,05 0,05 22 Kurşun mg/l Pb 0,05 0,05 0,05 23 Selenyum mg/l Se 0,01 0,01 0,01 24 Cıva mg/l Hg 0,001 0,0005 0,001 15 8 0,0005 50 (İ) 25 (İ) 50 (İ) 0,7-1,7 2 1 0,1 1 0,05 (İ) 0,05 1 3 1 5 1 0,001 0,001 0,0005 İçmesuyu Elde Edilen veya Elde Edilmesi Planlanan Yüzeysel Suların Kalitesine Dair Yönetmelik Ek-1. (20.11.2005 tarih ve 25999 sayılı Resmi Gazete’de yaymlanmıştır). 1 5 1 0,05 0,05 0,1 0,005 0,001 0,005 Su Yönetimi ve Mevzuatı A1 K PARAMETRELER A1 Z A2 K A2 Z A3 K A3 Z 25 Baryum mg/l Ba 0,1 1 1 26 Siyanür mg/l Cn 0,05 0,05 0,05 27 Sülfat mg/l SO4 150 28 Klorür mg/l CI 200 200 200 29 Surfaktanlar (Metilen mavisi ile reaksiyona giren) mg/l (laurilsülfat) 0,2 0,2 0,5 mg/l P2 O5 0,4 0,7 0,7 30*1 Fosfatlar 31 32 33 34 35* 36* 37* 38 39 Fenoller (Fenol indeksi) Para nitroanilin 4 aminoantipirin Çözünmüş yada emülsifiye olmuş hidrokarbonlar (petrol eteri ile ayrıştırıldıktan sonra) Polisiklik aromatik hidrokarbonlar 250 mg/l C6 H5OH 0,001 mg/l 150 0,001 250 (İ) 150 0,005 0,01 0,1 0,05 0,2 0,5 1 mg/l 0,0002 0,0002 0,001 mg/l 0,001 0,0025 0,005 Toplam Pestisit (Parathion,BHC,dieldrin) Kimyasal oksijen ihtiyacı (COD) Çözünmüş oksijen doygunluk oranı mg/l O2 % O2 >70 >50 >30 Biyokimyasal oksijen ihtiyacı(BOD5) (Nitrifikasyonsuz 20 ºC’de) mg/l O2 <3 <5 <7 mg/l N 1 2 3 mg/l NH4 0,05 1 0,1 0,2 0,5 50 5.000 50.000 Kjeldahl metodu ile azot(Kjeldahl Azotu) (NO3 hariç) Amonyak 250 (İ) 40 Kloroformla ayrıştırılabilen maddeler mg/l SEC 41 Toplam organik karbon mg/l C 42 Flokülasyon ve membran(5μ) filtrasyonundan sonra geriye kalan organik karbon TOC mg/l C 43 Toplam koliformlar 37 ºC’de /100 ml 30 1,5 2 4(İ) 9 Dünyada ve Ülkemizde Su A1 K PARAMETRELER A1 Z A2 K A2 Z A3 K 44 Fekal koliformlar /100 ml 20 2.000 20.000 45 Fekal streptokok /100 ml 20 1.000 10.000 46 Salmonella 5.000 ml Yok Yok A3 Z *1 Verilen bu değerler yıllık ortalama sıcaklık için belirlenen en yüksek limit değerlerdir. (üst ve alt) * Sığ göller ya da durgun güney sularının içme suyu kaynağı olarak kullanımının söz konusu olması halinde (*) yıldız işaretiyle belirlenmiş parametreler ilgili idarece askıya alınabilir. Z= Zorunlu. K= Kılavuz. İ= İstisna iklimsel yada coğrafik şartlar 3.2. İçme ve Kullanma Suyu Standartları İnsani Tüketim Amaçlı Sular Hakkında Yönetmelik; Avrupa Birliğine Üye Ülkelerce esas alınan İnsani Kullanım Amaçlı Suların Kalitesine Dair 98/83/EC sayılı Konsey Direktifi, Doğal Mineralli Suların Çıkartılması ve Pazarlanmasına İlişkin Üye Devletlerin Kanunlarının Uyumlaştırılması Hakkındaki 15.07.1980 tarihli ve 80/777/EEC sayılı Konsey Direktifi ile Doğal Mineralli Sular İçin Konsantrasyon Limitleri ve Etiketleme Bilgileri Hakkında Liste Oluşturulması ve Doğal Mineralli Suların ve Kaynak Sularının Ozonla Zenginleştirilmiş Hava ile İşleme Tabi Tutulmasının Şartlarını Belirleyen 16.05.2003 tarihli ve 2003/40/EC sayılı Konsey Direktifine paralel olarak hazırlanmış, 17.12.2005 tarih ve 25730 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmiş olup, insani tüketim amaçlı suların teknik ve hijyenik şartlara uygunluğu ile suların kalite standartlarının sağlanması, kaynak suları ve içme sularının istihsali, ambalajlanması, etiketlenmesi, satışı, denetlenmesi ile ilgili usul ve esasları düzenlemek amacıyla çıkarılmıştır. Suların, sağlığa uygun ve temiz olması zorunlu olup, İnsani Tüketim Amaçlı Sular Hakkında Yönetmeliğin asgari şartları bakımından sular; insan sağlığına potansiyel bir tehlike oluşturan miktar ve yoğunlukta maddeler, mikro-organizmalar ve parazitler içermiyorsa, Yönetmeliğin ek-1’in de yer alan şartlara ve İnsani Tüketim Amaçlı Sular Hakkında Yönetmeliğin 7, 8, 10, 11 ve 13 üncü maddelerine uyuyor ise sağlığa uygun ve temiz kabul edileceği (md.6) hükme bağlanmıştır. Su ile ilgili mikrobiyolik, kimyasal gösterge ve radyoaktivite parametrelerinin TS 266 Nisan 2005, Dünya Sağlık Örgütü (WHO 1999), ABD Çevre Koruma Ajansı (EPA 2002), Avrupa Birliği (EC 1998) ve İnsani Tüketim Amaçlı Sular Yönetmeliği İçme ve Kullanma Suyu Standartları aşağıdaki tabloda verilmiştir. Bu tablonun hazırlanmasında ilgili yönetmelik ve İSKİ web sitesinden yararlanılmıştır.16 16 http://www.iski.gov.tr/Web/UserFiles/File/su_kalite_raporu/pdf/sukalite_aralik2007t.pdf 10 Su Yönetimi ve Mevzuatı Tablo 2: İçme ve Kullanma Suyu Göstergeleri PARAMETRE Bulanıklık TS 266 Nisan 2005 DÜNYA SAĞLIK TEŞKİLATI (WHO) 1999 ABD ÇEVRE KORUMA AJANSI (EPA) 2002 5 ** 5 1 AVRUPA BİRLİĞİ (EC) 1998 İnsani Tük. Amaçlı Sular Hk. Yön. İçme/ Kullanma Suyu Standartları 1 * 0 0 100 10 100 10 0,20 0,01 0,005 0,05 1,5 0,01 0,001 50 0,01 0,005 - 0,20 0,01 0,005 0,05 1,5 0,01 0,001 50 0,01 0,005 - - - 250 2 0,2 0,05 - 250 * 2 0,2 0,05 * - 6,5-9,5 ≥6,5 ve ≥9,5 - 250 - BİRİNCİL STANDARTLAR (Mikrobiyolojik) EMS/100 ml Koliform Bakteri 0 0 0 BİRİNCİL STANDARTLAR (Dezenfeksiyon Yan Ürünleri) uq/l Toplam Trihalometanlar 460 100 Bromat 10 25 10 BİRİNCİL STANDARTLAR (İnorganik Kimyasallar) mg/l Alüminyum 0,20 0,20 0,20 Arsenik 0,01 0,05 0,01 Baryum 0,7 2 Kadmiyum 0,005 0,005 0,005 Krom (Toplam) 0,05 0,05 1 Florür 1,5 1,5 2,0 Kurşun 0,01 0,05 0,015 Civa 0,001 0,001 0,002 Nitrat (NO3-) 50 50 45 Selenyum 0,01 0,01 0,05 Gümüş -0,1 Antimon 0,005 0,005 0,006 Berilyum --0,004 BİRİNCİL STANDARTLAR (Radyolojik) pCi/l Gross Alfa 0,01 Gross Beta 1 İKİNCİL STANDARTLAR (Estetik) mg/l Klorür 250 250 250 Renk (birim) 20 15 15 Bakır 2 -1 Deterjanlar -0,5 Demir 0,2 -0,3 Mangan 0,05 0,5 0,05 Koku Yapan Geosmin Maddeler MIB 6,5PH 6,5-8,5 6,5-8,5 9,5 Sülfat 250 250 250 Toplam Çözünmüş Madde 1000 500 11 Dünyada ve Ülkemizde Su PARAMETRE TS 266 Nisan 2005 Çinko İLAVE PARAMETRELER, mg/l Kalsiyum Sertlik (CaCO3 olarak) Magnezyum Potasyum Sodyum 200 Serbest Klor Amonyum 0,5 DÜNYA SAĞLIK TEŞKİLATI (WHO) 1999 ABD ÇEVRE KORUMA AJANSI (EPA) 2002 AVRUPA BİRLİĞİ (EC) 1998 İnsani Tük. Amaçlı Sular Hk. Yön. İçme/ Kullanma Suyu Standartları - 5 - 0,5 -500 200 5 1,5 4 - 200 0,5 200 0,50 * Tüketicilerce kabul edilebilir ve herhangi bir anormal değişim yok. ** Suyun, yüzey suyunun arıtılması ile elde edilmesi durumunda bulanıklık en çok 1,0 NTU olmalıdır. 12 Su Yönetimi ve Mevzuatı 4. SUYUN ÖNEMİ Su insan yaşamını ve çevreyi ayakta tutar; insanları, kültürleri ve ekonomileri birbirine bağlar. Su her türlü ekonomik ve sosyal kalkınma, gıda güvenliği ve yoksullukla açlığın sona erdirilmesi için de vazgeçilmez bir unsurdur.17 “Dünya tarihinde su kaynakları yönetimi uygarlıkların gelişmesinde ve hatta çöküşlerinde her zaman önemli roller oynamıştır. Mısır, Çin, Hindistan, Mezopotamya uygarlıklarında hanedanlıkların yıkılması ile su kaynakları yönetimleri arasında yakın ilişkiler bulunmaktaydı. Mezopotamya’da drenajın olmayışı ya da yetersizliği, sulama suyunun alt katmanlardaki tuzu alarak bitki kök derinliğine çıkartması ve/veya sulama suyundaki suyun bitki kök bölgesinde birikmesi sonucunda tarım alanlarında tuzlanma başlamıştı. O çağlarda hanedanlıkların ve uygarlıkların ayakta kalabilmesinin ilk koşulu hidrolik altyapının sürekli onarılması ve işler kılınmasıydı. Bentlerin ve sulama kanallarının kırılması, dolması, drenaj sistemlerinin bozulması üretimin düşmesi demekti. Bu da iktidarları yıkan en temel güçtü. Binlerce yıl önce Anadolu’da tuzlanan, elden çıkan topraklarda ilk kez nadas ve bitki rotasyonu uygulandı. Bugün, bir zamanların verimli ay vadisi olarak tanımlanan Mezopotamya bölgesinde, toprakların % 80’i tuzlanarak elden çıkmıştır. Dünya tarihi boyunca bu kuralın hiçbir zaman değişmediği görülmektedir. Su kaynaklarını koruyup, iyi yöneten iktidarlar, tarımsal üretimlerini ve dolayısıyla güçlerini artırmışlardır. Tersi durumlarda da su kaynaklarını kötü yönetenler, tarımsal üretimlerini düşürmekle kalmamışlar, su ve toprak kaynaklarını da yitirmişlerdir. Ne yazık ki binlerce yıl önce yapılan hatalar, 21. yüzyılda halen tekrarlanmaya devam edilmektedir.”18 Teknolojinin ilerlemesi ile sudan faydalanma şekil ve oranlarının artması, su kaynaklarının içmekullanma, sulama suyu, enerji üretimi gibi pek çok amaç için geliştirilebilmesi, ülkelerin ekonomik kalkınmasında suyun vazgeçilmez bir yer edinmesinde büyük rol oynamıştır. Bugün “Gelişmiş Ülke” olarak tanımlanabilen pek çok ülke bu seviyelere, ülkelerin su potansiyelinden azami faydayı sağlayarak ulaşmışlardır.19 Günümüzde su, yaşantımızın ve küresel ekosistemin vazgeçilmez bir parçası olarak önemini giderek arttırmaktadır. Su, insanın temel ihtiyaçlarını karşılaması yanında; sürdürebilir tarım, enerji üretimi, endüstri, ulaşım ve turizmin yanı sıra gelişmenin de kaynağıdır.20 Talebin artması, su kaynaklarının kirletilmesi ve kötü yönetilmesi, suyu giderek daha da kıt bir kaynak haline getirmektedir. Bu özelliklere, suyun yerküre üzerindeki eşitsiz dağılımı da eklenmekte, böylece su yönetimi çağımızın en önemli sorun alanlarından birine dönüşmektedir.21 Diğer doğal kaynaklarımız gibi su kaynakları potansiyelimizin korunarak kullanımı ekonomik kalkınma ve toplumsal gelişme sürecinde, son derece önemli ve belirleyicidir. Ülkelerin ekonomik gelişmesi, diğer etkenler yanında, doğal kaynaklarının zenginliğine ve bu kaynakların ulusal politikalar doğrultusunda 17 5. Dünya Su Forumu Devlet Başkanları İstanbul Su Bildirisi. 16 Mart 2009. http://194.242.113.59/fileadmin/WWF5/Final_Report/Istanbul_Devlet_Baskanlari_Su_Bildirisi.pdf 18 DPT, 8. Beş Yıllık Kalkınma Planı, Su Havzaları, Kullanımı ve Yönetimi Özel İhtisas Komisyonu Raporu, Ankara, 2001, Sayfa 4. http://ekutup.dpt.gov.tr/suhavza/oik571.pdf 19 Cansen Akkaya, Ayla Efeoğlu, Nedim Yeşil, Avrupa Birliği Su Çerçeve Direktifi Ve Türkiye’de Uygulanabilirliği, TMMOB Su Politikaları Kongresi Bildiriler Kitabı, Ankara, 2006, Cilt 1, Sayfa 195 http://www.e-kutuphane.imo.org.tr/pdf/9125.pdf 20 USİAD Su Raporu. Ulusal Su Politikası İhtiyacımız, Editör, Dursun Yıldız, Hazırlayan: ADA Strateji Ankara, Ankara Ulusal Sanayici ve İşadamları Derneği Yayını, 2007, Sayfa 10. http://www.usiad.net/images/icerik_res/haberler/raporlar/USIAD_SURAPORU.pdf 21 USİAD Su Raporu. Ulusal Su Politikası İhtiyacımız, Editör, Dursun Yıldız, Hazırlayan: ADA Strateji Ankara, Ankara Ulusal Sanayici ve İşadamları Derneği Yayını, 2007, Sayfa 16. 13 Dünyada ve Ülkemizde Su etkin biçimde kullanılmasına da bağlıdır. Bu nedenle dünyada güç paylaşımının geçmiştekinden farklı yöntemlerle yaşandığı küresel süreçte, doğal kaynaklardan oluşan güçlerini stratejik ağırlık merkezleri olarak koruyabilen, geliştirebilen ve kullanabilen ülkeler, kalıcı başarı sağlayabileceklerdir. Doğal kaynakların korunması aynı zamanda, ulusal güvenlik stratejisinin de ayrılmaz bir parçasıdır. Günümüzde doğal kaynağı korumayı ve ondan en verimli ve sürdürülebilir şekilde ulusal çıkarları doğrultusunda yararlanmayı öncelikleri arasına koymayan bir kalkınma-gelişme anlayışı başarılı olamayacaktır.22 Dünya şimdiye kadar görülmemiş bir hızdaki değişikliklerle karşı karşıyadır. Nüfus artışı, göç, şehirleşme, toprak kullanımındaki değişiklikler ve iklim değişkenliği/değişikliği gibi bu değişiklikler, su kaynaklarının gelecekte ne şekilde yönetilmesi gerekeceğini belirleyeceklerdir. Bu değişikliklerle baş edebilmek için su politikalarının ve eylemlerinin de katkılarına ihtiyaç vardır. İklim değişikliği en çok sözü edilen konu olmakla birlikte, ortaya çıkan diğer değişikliklerin su kaynaklarını ve hizmetlerini ve bunların yönetimini çok daha büyük ölçüde etkilemeleri muhtemeldir. Gezegenimizin nüfusunun 2050 yılına kadar %50 oranında, başka bir deyişle 3 milyar daha artması beklenmektedir. Dünya nüfusunun yarısından fazlası halen kentlerde yaşamaktadır ve şehirleşme hızla devam etmektedir. Köyden kente göç ile birlikte, nüfus artışı suya ve sanitasyonu erişim alanındaki Binyıl hedeflerine ulaşılmasını zorlaştıracak ve aynı zamanda da kirliliği arttıracaktır. Gezegenimizde nüfus ve tüketim arttıkça, tabii kaynaklara ve enerjiye olan talep ve muhtemelen fiyatlar yükselecektir. İnsanlar küresel sistemleri şimdiye kadar görülmemiş bir hızla değişime uğratmaktadır. Bu olgular ve bunlara uyum sağlanmasını kısıtlayan güçlükler gelişmiş ve gelişmekte olan ülkeleri farklı şekillerde etkilemektedir.23 Su milyonlarca yıldır yerkürenin hayat kaynağı olmuştur. Üzerinde yaşadığımız mavi gezegende susuz bir yaşam düşünülemez. Bu gerçek 2002’de Johannesburg’da düzenlenen II. Dünya Çevre Zirvesi’nde “Su Yok Gelecek Yok” sloganı ile vurgulanmıştır. Günümüzde tatlı su kaynakları iklim değişimi, kirlenme ve nüfus artışı ile giderek kıt bir kaynak haline gelmektedir. “Su kaynakları üzerinde artan tüketim baskısı, dünyayı “açlık ve susuzluk arasında” bir tercihe itmektedir” görüşü 3. Dünya Su Zirvesinde (Kyoto-2003) ortaya çıkan sonuçların en çarpıcı olanıdır. Tatlı su kaynakları üzerindeki kullanım baskısı ve sağlıklı suya erişim giderek ülke sınırlarını aşan küresel bir kriz olarak değerlendirilmektedir. Krizin büyüklüğünü ve önemini ortaya koyan “mavi altın” benzetmesi ve bu yüzyılda çıkabilecek olası savaşların kaynağının su olacağı yönündeki spekülasyonlar da dünya su kaynakları üzerinde baskının ne denli büyük olduğunu göstermektedir.24 22 USİAD Su Raporu. Ulusal Su Politikası İhtiyacımız, Editör, Dursun Yıldız, Hazırlayan: ADA Strateji Ankara, Ankara Ulusal Sanayici ve İşadamları Derneği Yayını, 2007, Sayfa 11. 23 5. Dünya Su Forumu Bakanlar Süreci İstanbul Su Rehberi. Sh:3-4. http://194.242.113.59/fileadmin/WWF5/Final_Report/Istanbul_Su_Rehberi.pdf 24 Nilgün Görer Tamer, Dünyada Ve Türkiye’de Su Hizmetleri Yönetim Politikalarının Değerlendirilmesi, TMMOB Su Politikaları Kongresi Bildiriler Kitabı, İstanbul 2006, Cilt 2, Sayfa 447. http://www.e-kutuphane.imo.org.tr/pdf/9147.pdf 14 Su Yönetimi ve Mevzuatı 5. SU ve SAĞLIK 5.1. Su ve İnsan Su kesinlikle yaşam, sağlık ve güzellik kaynağıdır. Yaşam su içinde başlar, cenin anne karnında su içinde büyür. Genç bir bedenin %70’i sudur. Orta yaşlarda vücuttaki su oranı %60’a iner, yaşlandıkça %50’ye düşer. Bu oranlara bakarak, gençlik ve canlılık ile vücutaki su oranı arasındaki ilişkiyi açıkça görebiliriz. Yani bir bakıma, vücudumuz su açısından ne kadar zenginse, o kadar genç olduğumuz söylenebilir. Yaşlandıkça su kaybı artar, cilt ve saçlar kurumaya başlar.25 “Besin öğelerinin hücrelerde oksitlenmesi vücutta az miktarda su oluşturur. Bu iç kaynaklı suya metabolik su ya da metabolizma suyu adı verilir. Bu su diyette enerji veren besin öğelerinin çeşit ve miktarlarına, dolayısıyla gövdede oluşan enerji miktarına göre değişir. Yağ asitlerinin yapısında çok hidrojen bulunduğu için su en çok bunların oksitlenmesiyle oluşur. 100 gr. yağ gövdede oksitlenince 107 gr. su oluşur. Bu değerler karbonhidratlar için 56-60 gram, proteinler için ise 34-40 gramdır. Gövdede üretilen 100 kalorilik enerji karşılığında 10-15 ml. dolayında su oluşur. Vücuda alınan suyun çoğu ince bağırsakta, az bir kısmı da kalın bağırsakta emilir ve vücut sıvılarına katılır. Hücre içinde oluşan metabolik su da vücut sıvılarına geçer. Vücuttaki su sürekli olarak yenilenir. Toplam vücut suyunun yaklaşık yarısı, ortalama 10 gün içinde, dışarıdan alınan suyla değiştirilmektedir. Bu oran vücut suyunun sürekli yenilendiğini gösterir. Suyun gövdedeki devir hızı günde, yetişkinlerde yaklaşık % 6, bebek ve çocuklarda ise % 15’e yakındır. Bu yüzden gövde büyüklüğü ile ters orantılı olarak, bebek ve çocukların su gereksinimleri yetişkinlerden daha fazladır.”26 Su ihtiyacı kişiden kişiye farklı olabilir. Su kaybına bağlı olarak yaş, yaşam biçimi, mevsimler, iklim ve daha birçok etkenle değişir. Gün boyunca ortalama 2,5 litre su kaybederiz. Bunun 1,5 litresini idrarla, 0,4 litre kadarını terleme yoluyla, gene 0,4 litre suyu da nefes verirken kaybederiz. 27 Su ihtiyacımızı belirleyen temel faktörlerden biri kullandığımız enerji miktarı. Yetişkin biri enerji harcamasının her kalorisi başına 1–1,5 ml suya ihtiyaç duyuyor. İşte bu nedenle 1500–2000 kalori harcayan biriyseniz günde 1,5–2 lt su içmeniz gerekiyor. Çoğumuz içtiğimiz su, diğer sulu içecekler, sıvı hatta katı besinlerle bunu vücudumuza rahatlıkla kazandırıyoruz. Yani özel bir durum söz konusu değilse ciddi bir su eksikliği söz konusu olmuyor. Eğer ağır egzersizler yapıyorsanız, yaptığınız iş güçlü bedensel faaliyet gerektiriyorsa, ciddi ısı değişiklikleri ile karşı karşıyaysanız, ateş, ishal, kusma gibi anormal durumlar söz konusuysa, idrar söktürücü haplar ya da laksatifler kullanıyorsanız su ihtiyacınız artıyor. 28 “Tükürük, gözyaşı, sümük ve idrar yollarıyla, emzirirken de sütle su kaybedilir. Günlük su kaybı miktarı yaşa, çevre sıcaklığına, hastalıklara ve bireyin diğer özelliklerine göre değişir. İnsanda günlük ortalama su kaybı şu yollarla gerçekleşir: • İdrarla su kaybı ortalama 1-1.5 litre (5-7su bardağı) • Solunumla su kaybı ortalama 350.ml (yaklaşık 2 su bardağı) • Terlemeyle su kaybı ortalama 0.1-0.4 litre, • Dışkı ile su kaybı ortalama 180 ml. (yaklaşık 1 su bardağı). 25 Yasemin Fatih Amato, Güzel Ol Bugün Yarın ve Daima, Cildin Doğası ve Kozmetik Olanaklar, Doğan Kitap, İstanbul, 2004, Sayfa 23. 26 Ali POLAT, Bir Damla Su “Sağlığını Seven Herkes İçin” A4 Ofset Matbaacılık, İstanbul, 2009, Sayfa 17 27 Yasemin Fatih Amato, Güzel Ol Bugün Yarın ve Daima, Cildin Doğası ve Kozmetik Olanaklar, Doğan Kitap, İstanbul, 2004, Sayfa 23. 28 Prof. Dr. Osman MÜFTÜOĞLU, Ne Kadar Su İçelim, Hürriyet Gazetesi, Kelebek, 25 Nisan 2009. 15 Dünyada ve Ülkemizde Su Kaybedilen su diğer içeceklerle, katı besinlerle ve besin öğelerinin vücutta yanmasından oluşan suyla ikame edilmeye çalışır. İnsanlar yedikleri katı gıdalardan gün boyunca 3-4 bardak kadar su alırlar. Besinlerin vücutta yanması sırasında ise yaklaşık bir su bardağı kadar su oluşur. Su ve diğer içecekler kalan su ihtiyacının karşılanmasına yardımcı olurlar. Yaşamsal faaliyetleri sürdürülebilmesi için kaybedilen suyun gün içinde mutlaka yeniden kazanılması gerekir.”29 Kanın %92’si, kemiklerin %22’si, beynin %75’i ve kasların %75’i sudur. Su ayrıca: • Vücudumuzdaki bütün hücrelerin çoğunluğunu oluşturur. • Hücrelere besin ve oksijen taşıyarak ve atıkları uzaklaştırarak kan ve lenf sistemlerimizin en büyük kısmını oluşturur. • Böbreklerimizin toksik maddelerden temizlenmesine yardımcı olur. • Kan basıncımızın kontrol eden elektrolitlerimizin dengelenmesine yardımcı olur. • Göz, ağız ve burun kanallarımızın nemlenmesine yardımcı olur. • Sıcak havalarda vücudumuzu serin tutar ve soğuk havalarda vücut izolasyonu sağlar. • Vücudun organlarına karşı darbe emici görevi yapar. • Eklemlerin yağlanmasına yardımcı olur ve kan, ter, gözyaşı ve tükürüğün bir parçasıdır. • Vücutlarımızın ihtiyaç duyduğu iz minerallerinin pek çoğunu sağlar.30 Vücutta bulunan suyun kaybedilmesi durumunda aşağıdaki durumlar gözlenir: 31 • %1 su kaybı ile susuzluk hissi, vücut ısısında düzeninin bozulması, performans azalması görülür. • %2 su kaybı ile vücut ısısının artması, susuzluk hissinde artış olmaktadır. • %3 su kaybı ile aşırı susuzluk hissi, vücut ısı düzenin ciddi oranda bozulması meydana gelir. • %4 su kaybı ile fiziksel performans %20–30 oranlarında düşer. • %5 su kaybı ile baş ağrısı, baş dönmeleri, yorgunluk ve uyku hali, mide bulantıları görülür. • %6 su kaybı ile aşırı halsizlik, uyuşukluk, titreme meydana gelebilmektedir. • %7–8 su kaybı ile bayılmalar gerçekleşebilir. • %10 su kaybı ile bilinç kaybı meydana gelir. • %12–20 su kaybı ise hayati önem taşımakta; ölüm gerçekleşebilmektedir. Susuzluğu ölçmenin etkili bir yolu da idrarın rengini kontrol etmektir. Koyu sarı, turuncu ya da kahverengi olması ciddi anlamda susuz kaldığınız anlamına gelir.32 5.2. Su İçmek İçin 46 Neden Dr. Batmanghelidj “Hasta Değil Susuzsunuz” kitabında vücudumuzun tam 46 nedenle suya ihtiyaç duyduğunu anlatmaktadır.33 29 Ali POLAT, Bir Damla Su “Sağlığını Seven Herkes İçin” A4 Ofset Matbaacılık, İstanbul, 2009,Sayfa 21 30 http://www.espring.com/TR-TR/WaterWellness/doc8065.aspx?pgid=122 31 “Su İçmenin Sağlık Açısından Önemi Nedir?” başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Dyt. İpek AĞACA’e aittir ve makale, yazarı tarafından http://www. tavsiyeediyorum.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır. http://www.tavsiyeediyorum.com/makale_1478.htm 32 Ali POLAT, Bir Damla Su “Sağlığını Seven Herkes İçin” A4 Ofset Matbaacılık, İstanbul, 2009,Sayfa 23 33 http://suvakfi.org.tr/detay.asp?id=1003&menu=sağlık 16 Su Yönetimi ve Mevzuatı Bunlar aşağıda sıralanmıştır: 1- Hiçbir canlı susuz yaşayamaz. 2- Göreceli su yetersizliği vücudun bazı fonksiyonlarını önce bastırır, sonra öldürür. 3- Su temel enerji kaynağıdır. 4- Su vücudun her hücresinde elektriksel ve manyetik enerji üretir, bize yaşam gücü verir. 5- Hücre yapısındaki maddeleri birbirine bağlayan bir yapıştırıcıdır. 6- DNA hasarını önler ve onarım mekanizmalarının daha iyi çalışmasına yardımcı olur, böylece üretilen anormal DNA sayısı azalır. 7- Bağışıklık sisteminin (bütün mekanizmalarının) merkezi olan kemik iliğinde, bu sistemi kanser de dahil olmak üzere, çeşitli hastalıklara karşı güçlendirir. 8- Bütün besinlerin, vitamin ve minerallerin temel çözücüsüdür. Vücutta besinleri küçük parçalara ayırır, sindirimlerinde ve son metobolik aşamalarında görev yapar. 9- Besinlere enerji verir ve parçalanan besinler sindirim sırasında bu enerjiyi vücuda aktarır. Susuz yenen yemeğin vücut için hiçbir enerji değeri yoktur. 10- Su, besinlerdeki gerekli öğelerin emilimini artırır. 11- Bütün öğelerin vücuda taşınmasına yardımcı olur. 12- Akciğerlerde oksijen toplayan kırmızı kan hücrelerinin çalışma verimini artırır. 13- Hücreye ulaşan su, o hücreye oksijen verir ve atık gazları vücuttan atılmaları için akciğerlere taşır. 14- Vücudun çeşitli bölgelerinden zehirli atıkları toplar ve atılmaları için karaciğer ya da böbreklere taşır. 15- Eklem boşluklarındaki temel yağlayıcı maddedir, artrit ve sırt ağrılarının oluşumunun önlenmesinde yardımcı olur. 16- Omurgadaki diskleri “şok emici su yastıkları” na dönüştürür. 17- Bağırsakları en iyi çalıştıran yağlayıcı maddedir, kabızlığı önler. 18- Kalp krizi ve felce karşı koruyucudur. 19- Kalp ve beyin damarlarında pıhtılaşmayı önler. 20- Vücudun soğutma (terleme) ve ısıtma (elektrik) sistemleri için vazgeçilmezdir. 21- Düşünme başta olmak üzere, bütün beyin fonksiyonları için bize güç ve elektriksel enerji verir. 22- Serotonin ve diğer nörotransmitterlerin (sinir ileticileri) üretimi için vazgeçilmezdir. 23- Melatonin de dahil olmak üzere, beyinde üretilen bütün hormonların yapımı için gereklidir. 24- Çocuklarda ve yetişkinlerde dikkat yetersizliği sorununa çözüm getirir. 25- Çalışma verimini artırır ve dikkat aralığını büyütür. 26- Su dünyadaki diğer bütün içeceklerden daha kolay bulunabilir ve hiçbir yan etkisi yoktur. 27- Stres, gerginlik ve depresyonun hafiflemesine yardımcı olur. 28- Uykuyu düzenler. 29- Yorgunluğun giderilmesine yardımcı olur ve bize gençliğin enerjisini verir. 30- Cildi yumuşatır ve yaşlılık belirtilerinin azalmasına yardımcı olur. 31- Gözlere canlılık ve parlaklık verir. 32- Glokomdan korunmamıza yardım eder. 33- Kemik iliğinde kan üretim sistemlerini düzenler, lösemi ve lenfoma oluşumunun önlenmesine yardımcı olur. 17 Dünyada ve Ülkemizde Su 34- Vücutta enfeksiyon ve kanser hücrelerinin geliştiği bölgelerde bağışıklık sistemini güçlendirmek için çok gereklidir. 35- Kanı sulandırır ve dolaşım sırasında pıhtılaşmasını önler. 36- Kadınlarda, adet öncesi ağrıyı ve ateş basmasını hafifletir. 37- Kalp atışıyla birlikte kanı sulandırıp dalgalandırarak dolaşımdaki katı maddelerin dibe çökmesini engeller. 38- İnsan vücudunda dehidrasyon sırasında kullanılabilecek bir su deposu yoktur. Bu nedenle gün boyunca düzenli olarak su içmemiz gerekir. 39- Dehidrasyon cinsellik hormonunun üretimine engel olur, bu iktidarsızlık ve libido kaybının başlıca nedenlerinden biridir. 40- Su içtiğiniz zaman susuzluk ve açlık duygularını ayırt edebilirsiniz. 41- Kilo vermenin en iyi yolu su içmektir. Düzenli aralıklarla su için ve sıkı bir rejim yapmadan zayıflayın. Acıktığınız zaman aşırı yememeli, ama susadığınızda suyunuzu içmelisiniz. 42- Dehidrasyon doku boşlukları, eklemler, böbrekler, karaciğer, beyin ve deride zehirli çökeltilerin birikmesine yol açar. Su bunları temizler. 43- Su, gebelikte sabah bulantılarını azaltır. 44- Zihin ve vücut fonksiyonlarını bütünleştirir. Karar verme ve hedefleri belirleme yeteneğini artırır. 45- Yaşlılıkta bellek kaybının önlenmesine yardımcı olur. Alzheimer, multipl skleroz, Parkinson ve Lou Gehring hastalıklarının riskini azaltır. 46- Kafein, alkol ve bazı ilaçlara duyulan bağımlılığın giderilmesine yardımcı olur. 5.3. Suyun Sebep Olduğu Hastalıklar “Suda bulunabilen bazı mikroorganizmalar çeşitli hastalıklara sebep olurlar. Bu çeşit hastalıklara “suyun sebep olduğu hastalıklar” denir. Sudaki zararlı mikroorganizmaları yok etmek için en müessir yol dezenfeksiyondur. Suyun bakiye 0,1–0,2 mg/lt klor kalacak şekilde ve uygun temas süresi ile klorla dezenfekte edilmesi halinde bağırsak patojen bakterileri, 0,3–0,4 mg/lt bakiye klorla dezenfeksiyon halinde ise virüsler yok edilebilir. E Kolinin sularda bulunması, zararlı organizmaların mevcudiyetinin bir işaretidir. Dışkının 1 gramında 108-10 9 adet E. Koli bulunur. Bu sebeple bir içme suyu kaynağı tahlil edildiğinde E. Koli bulunmuşsa, bu kaynağın insan, memeli hayvan veya kuşların dışkılarıyla kirlendiği anlaşılır.”34 Dünya genelinde sağlıklı suya erişen nüfusun toplam nüfusa oranı %82 olup, sanayileşmiş ülkelerde %99, Türkiye’de ise %93’dür. 34 Veysel Eroğlu, Su Tasfiyesi, Çevre ve Orman Bakanlığı Yayını, Ankara 2008, Sayfa 1-2’den özetlenerek alıntı yapılmıştır. 18 Su Yönetimi ve Mevzuatı Tablo 3: Sağlıklı Suya Erişen Nüfusun Toplam Nüfusa Oranı Ülkeler 35 Oran (%) Dünya geneli 82 Sanayileşmiş ülkeler 99 Gelişmekte olan ülkeler 66 Afrika ülkeleri 38 Asya ve Pasifik ülkeleri 63 Latin Amerika ve Karayip ülkeleri 77 Kuzey Afrika ve Orta Doğu ülkeleri 77 Türkiye 93 Su kirliliği ve sağlık, suyla bağlantılı enfeksiyöz hastalıkların sınıflandırılması, kimyasal kirlilikler vb konular Ömer Faruk Tekbaş, tarafından hazırlanan “Çevre Sağlığı” isimli kitabın “Toplum Sağlığı Yönüyle İçme ve Kullanma Suları” bölümünde detaylı bir şekilde incelenmiş olup, kitabıma su ve gıdalarla bulaşan hastalıkların özellikleri ve korunması ile ilgili tablonun sadece su ile ilgili kısımlarının alıntısı yapılmıştır. 35 Selim Yılmaz/Çalışma Grubu, GATS: Su Ticareti Yapılabilen Değerli Bir Metadır, İKK Ölçü Dergisi, İstanbul, Aralık 2003. http://www.ekokent.com/cevre-ekoloji/37-cevre/372-su.html 19 Dünyada ve Ülkemizde Su Tablo 4: Su ve Gıdalarla Bulaşan Hastalıkların Özellikleri ve Korunması 36 Hastalık BAKTERİLER Tifo VİRÜS PROTOZOLA Rezervuar Salmonella typhi Bulaşma Şekli Semptomların Kısa Tanımı Portör ya da hastanın gaita ve idrarı Su, süt, süt ürünleri, kabuklu deniz ürünleri, kontamine gıdalar, sinekler. Devamlı bir ateşle beraber genel enfeksiyon belirtileri, gövdede pembe lekeler ve ishal. Kuluçka Süresi 3 – 38 gün ortalama 7 – 14 gün. Gastroen terit formu için 1-10 gün, barsak enfeksiyonu formu için 1-3 hafta. Korunma Kullanılan suyun arıtımı, dezenfeksiyonu ve korunması. Süt ve süt ürünlerinin pastörizasyonu. Kirlenmiş suların sağlıklı bir şekilde izolesi. Gıda işçilerinin eğitimi. Gıda maddelerinin ve kabuklu hayvanların kontrolü. Sineklerin yok edilmesi. Jerm portörlerinin kontrolü. Aşılama. Kişisel hijyen. Su, gıdalar, kirlenmiş sular için tifoda bahsedilen önlemlerin alınması. Sütün pastörizasyonu (bebekler için kaynatılması). Sineklerin yok edilmesi. Portörlerin izlenmesi. Paratifolar Salmonella A,B,C Shigellozis (Basili dizanteri) Sh. Dysentherie Sh. Flexneri Sh. Soydil Sh. Sonnei Jerm portörle rinin ve enfekte kişilerin salataları Su, gıdalar, süt ve kontamine süt ürünleri, sinekler. Birden bire ishal, tenezm ile başlangıç, sık kanlı ve balgamlı ishal. 1 – 7 gün, ortalama 4 günden az. V. Cholarae Galita, kusmuk, jerm portörleri Su, kontamine çiğ yiyecekler, sinekler Sulu ishal, kusma, susuzluk, ağrılar, koma. 2-5 gün ortalama 3 gün Tifoda bahsedilen önlemlerin alınması. Aşılama. Karantina. Hastaların izole edilmesi. Tularemi Francisella Tutarensis Kemiriciler, tavşan sinekler, tahta kenesi, köpek, tilki, domuz Enfekte tavşan eti, kontamine su, yabani hayvanlarla temas Ani başlangıç, ateş ağırlar vs. 1-10 gün, ortalama 3 gün. Gastroen terit Bilinmeyen mikro organizmalar İnsan ve hayvanlar Su, gıdalar, süt, hava İshal, bulantı, kusmalar, kramplar, belki ateş. Tavşan etinin uzun süre pişirilmesi. Suyun temizlenmesi. Vahşi hayvanlarla temasta, korunma amacı ile kauçuk eldiven kullanılması Değişik, ortalama 8-12 saat. Çevre sağlığı sağlık eğitimi. Kişisel hijyen. 15-35 gün, ortalama 25 gün. Kirli suların izolesi. Gıda hijyeni. Kişisel hijyen. Suyun koagülasyon, dekantasyon ve filtrasyonla arıtımı, daha sonra litrede 0.6 ml. serbest klor olacak şekilde klorla dezenfeksiyonu 5 günden birkaç aya değişebilir, ortalama 3-4 hafta. Schigellada alınan önlemlerin aynısı. Suyun kaynatılması ya da uygun arıtımı. Genelde hızlı filtrasyon ve klorlama % 100 emin bir yöntem değildir. Yavaş süzme ve sonra klorlama tercih edilen yöntemdir. Kolera 36 Neden Olan Ajan Enfeksiyöz Hepatit Amipli dizanteri Hepatit A virüsü Entamoaba histolytica Enfekte şahısların dışkısı Portörlerin ve enfekte kişilerin gaitaları, belki fareler Enfekte su gıdalar, süt Ateş, bulantı, iştahsızlık, muhtemelen kusma, yorgunluk, baş ağrısı, sararma. Su, gıdalar, enfekte çiğ yenen sebze ve meyveler, sinekler, hamam böcekleri Gizli ve belirsiz başlangıç, ishal ya da kabız ya da hiçbiri, iştahsızlık, karında dolgunluk, kanlı ve balgamlı gaita. Ömer Faruk Tekbaş, Çevre Sağlığı, Gülhane Askeri Tıp Akademisi Basımevi, Ankara, 2010, Sayfa 66-69’dan su ile ilgili kısımlarından alıntı yapılmıştır. 20 SPİROKET Su Yönetimi ve Mevzuatı Hastalık Neden Olan Ajan Rezervuar Leptospiroz (weil hastalığı) Leptospira haemorrhagiae L. Habddomadis, L. Cola vb. Fare, domuz, köpek, kedi, sıçan, tilki, koyun idrarı ve gaitası Ateş, titreme, baş ağrısı, bulantı, adale ağrısı, kusma, susama, halsizlik, sararma. Dizanterik, akciğer ve karın semptomları, titreme, kaşıntı, dermatit. Ascaris Lumbricoides İnsan, goril, maymun kalın barsağı Enfekte su ve gıdalar, lağım suları Gaitada kurtlar, karın ağrısı, deri döküntüleri, karın şişmesi, bulantı, iştahın artması. Paragonimus westermani, P. Kellicotti (akciğer trematodu) İnsan, köpek, kedi, domuz, fare, kurt Enfekte su, tatlı su yengeci, kerevit Kronik öksürük, boğumlu parmaklar, künt ağrılar, ishal İnsan kalın barsağı Parmaklar, yumurta ihtiva eden tozlar, kontamine gıdalar ve sular, lağım suları İnsanda venöz dolaşım, idrar, gaita Askariyozis Paragonimiyazis PARAZİTOZLAR Oksiyur Semptomların Kısa Tanımı Enfekte olmuş su, bu suyun içme ve yıkanma için kullanılması Schistosoma haematobium, S. Monsoni, S. Japonicum Sistozamiyazis (bilharziose) Bulaşma Şekli Gıdalar, su, enfekte hayvanların gaitaları ve idrarları ile kirletilmiş toprakla temas Enterobius vermicularis Burun kaşıntısı, pruritis, ishal Kuluçka Süresi Korunma 4-19 gün, ortalama 9-10 gün. Farelerin imhası. Gıdaların korunması. Mutfak araç gerecinin dezenfeksiyonu. Suların kirletilmemesi. El ve kollardaki çatlakların tedavisi 1-3 ay ya da daha fazla Enfekte sudan sakınmak. Suyu aşağıdaki yöntemlerden biri ile sağlıklı duruma getirmek. 1) 1 saat sürede koagülasyon ve çöktürme, daha sonra yavaş süzme (saatte 1m²de, 7 m³ su) ya da diatomitten süzme (saatte 1m² de 12 m³ su), sonra klorlama (1mg/L), 2) Kaynatma, bakır sülfat ilave ederek (16 mg/L) 48 saat süre ile çöktürme ve klorlama, 3) Sodyum pentachlorophenat ya da bakır (10 mg/L)ilave etmek, yavaş kum filtrelerinden süzmek ve klorlama. 1-5 gün ve 2-4 ay Kişisel hijyen. Çevre sağlığı. Endemik bölgelerde suyu kaynatarak içmek. İnsan dışkı ve idrarının sağlıklı bir şekilde izolesi. Değişik Endemik bölgelerde içme suyunun kaynatılması. Tatlı su yengeçlerinin ve kerevitlerinin iyice pişirilmesi 14 gün Heladan çıktıktan sonra ellerin yıkanması. Tırnakların kesilmesi. Yatarken pamuklu don giyilmesi. Hijyen önlemleri 21 Dünyada ve Ülkemizde Su 5.4. İçmesuyu Kaynaklı Hastalıklardan Korunmak İçin Belediyeler ve Su İdareleri Tarafından Alınacak Tedbirler İçmesuyu kaynaklı hastalıklardan korunmak için belediyeler ve su idareleri tarafından alınacak tedbirler aşağıda sıralanmıştır: 37 • İçmesuyu temin edilen su kaynakları kirlenmeye karşı korunmalıdır. * Kirletici kaynakları sürekli kontrol ve denetlenmelidir. * Atıksu deşarjları önlenmelidir. • Su alma yapılarının kirlenme riski az olan noktaları seçilmeli ve bakımı yapılmalıdır. • İsale hatlarında onarım yapıldıktan sonra hattın tahliye vanaları açılarak yıkanmalıdır. • Arıtma Tesisi çıkış suyu kalitesi sürekli izlenmelidir. • Kirlenme ve hastalık riskinin yüksek olduğu zamanlarda dezenfeksiyon dozajı artırılmalıdır. • İçmesuyu şebekeleri daima atıksu kanallarında en az 0,50 metre yukarıda olacak şekilde döşenmelidir. • İçmesuyu şebekeleri yenilenerek kayıp ve kaçaklar azaltılmalıdır. • Şebekeye sürekli su vererek içmesuyu borularının daima basınçlı çalışmaları (20m-80m su basıncı) temin edilmelidir. • Şebekenin en uç noktasında bile 0,5 mg/l civarında bakiye klorun var olduğu tahkik edilmelidir. • Şebekelerde tamir ve bakım yapıldıktan sonra hatlar mutlaka klorlu su ile yıkanmalı ve su bilahare kullanıma arz edilmelidir. • Binalardaki depoların periyodik bakımları yapılarak temiz tutulmalıdır (harici suların girmesi önlenmeli, rüsubatı38 temizlenmeli ve depolar dezenfekte edilmelidir). • Şebeke haznelerinin ve terfi merkezlerinin periyodik bakımları yapılmaldır. • Basitte olsa bir su analizi laboratuarı kurulmalı, buna imkan yoksa su tahlilleri donanımlı laboratuarlarda yaptırılmalıdır. • Kaynağı ve güvenilirliği belli olmayan sular kullanılmamalıdır. • Su kalitesi konusunda halk düzenli olarak bilgilendirilmelidir. • İçme suyu hattı Coğrafi Bilgi Sistemine (CBS) işlenmelidir. 5.5. İçme Suyu Tesislerinde Sağlık Konusunda Alınacak Tedbirler “Halk sağlığını korumak maksadı ile içme suyu tesislerinde, suyun başlangıç noktasından tüketime verilene kadar geçecek süreç içinde alınması gereken tedbirler ve işleri adım adım şu şekilde sıralayabiliriz.39 5.5.1. Kaptajlar Kaptajlar40, pınar kaptajları, kuyular, nehir kaptajları (Regülatörler), baraj ve göller (su alma yapıları) olarak isimlendirilmektedir. 37 Veysel Eroğlu, Su Tasfiyesi, Çevre ve Orman Bakanlığı Yayını, Ankara 2008, Sayfa 365. (İfadelerde anlamı bozmayacak küçük değişiklikler yapılmıştır.) 38 Rüsubat: Çöküntüler, tortular anlamına gelmektedir. http://www.osmanlicaturkce.com/?k=r%FCsubat&t=@ 39 Veysel Eroğlu, Su Tasfiyesi, Çevre ve Orman Bakanlığı Yayını, Ankara 2008, Sayfa 365-367. 40 Kabtaj: Su alınan yer, kuyu. http://www.serki.com/index.php?bolumsec=terimler&id=5a5ara Kaptaj: Kaynak suyunun boru ve kanallarda toplanması. http://www.dsi.gov.tr/sozlukler/hidrosozluk/index.cfm?SozcukID=1186 22 Su Yönetimi ve Mevzuatı Pınar kaptajlarında, kaptajın kapalı ve kilitli olmasına, içine hiçbir şekilde hayvan ve böcek girmeyecek şekilde dizayn edilmesine, havalandırma borularının sineklikle teçhiz edilmesine, kaptaj sahasının asgari 50 metrelik bir koruma bölgesi oluşturulmasına, koruma bölgesine insan ve hayvanların girmemesi için himaye çiti ile çevrilerek kapısının kilitli tutulmasına, yakın çevrede zirai faaliyetlerde ilaç ve sun’i gübre kullandırılmamasına dikkat edilmelidir. Periyodik olarak kaptajlar kontrol edilerek gerekli bakım ve temizliklerinin yapılması gerekmektedir. 5.5.2. İsale Hatları Yerleşim yerlerine su taşıyan isale hatlarının periyodik olarak bakım ve onarımlarının yapılması, zaman zaman tahliye vanalarını açmak suretiyle birikmiş olan rüsubatın temizlenmesi gerekir. Hat üzerinde bulunan maslak odalarının mutlaka muhafazalı ve kapaklı, kilitli yapılması, havalandırma bacalarına sineklik teli ile teçhiz edilmelidir. Maslak odasındaki su harici tesirlerden korunması gerekir. Hiçbir şekilde insan ve hayvanların su ile temasına imkan vermeyecek tedbirlerin alınması gerekmektedir. Maslak odalarının periyodik olarak temizliklerinin yapılması gerekmektedir. İsale hattında kaçak, borunun patlaması veya her hangi bir arıza sebebiyle boşaltılan boru hatlarının yeniden doldurulması esnasında boru hattının dikkatlice doldurulması vantuzlardan havanın tahliye edilmesine itina edilmelidir. Aksi halde hattın ani yükselmesi halinde aşırı basınç yüzünden boru kırılabilir. 5.5.3. Arıtma Tesisleri İçmesuyu standardını sağlamayan suların iyileştirilmesi ve sağlığa zararsız hale getirilmesi için arıtım işlemine tabi tutulması zarureti bulunmaktadır. Arıtma Tesislerinin işletilmesinde hijyenik tedbirlerin alınması, arıtılmakta olan suyun hiçbir şekilde kirletilmemesi gerekmektedir. Arıtmaya giren suyun ön dezenfeksiyonunun ve arıtma işlemi tamamlandıktan sonra şebekeye vermeden önce ise son dezenfeksiyon işlemlerinin yapılması gerekmektedir. Çıkış suyu kalitesi sürekli kontrol edilmelidir. Arıtma Tesislerinin bakım ve temizliği son derece önemlidir. Arıtma Tesislerinde hiçbir şekilde suyun harici tesirlerle kirletilmesine sebebiyet verilmemelidir. Arıtma Tesisinin etrafı ağaçlandırılmamalıdır. 5.5.4. Su Hazneleri Şehir şebekesini besleyen su hazneleri harici tesirlerden korunmuş olacak şekilde yapılmalı, periyodik olarak bakım ve temizliği yapılmalı, havalandırma boruları sinekliklerle techiz edilmeli, kapı ve pencereler sürekli kapalı tutulmalı, pencereleri de sinekliklerle teçhiz edilmelidir. Zaman zaman pencereler de biriken tortu ve rüsubat temizlenmeli, hazneler yıkanarak dezenfekte edilmelidir. 5.5.5. Şebeke İçme suyu şebekelerinin sürekli bakım ve onarımı yapılmalı, her tamirattan sonra devreye alınacak kısmın dezenfeksiyonu yapılmalı, mümkün ise şebeke sürekli dolu (basınç altında) tutulmak suretiyle şebekeye zeminden kirli suların girmesi önlenmelidir. Şebekede patlak, çatlak var ise zaman geçirmeden derhal müdahale edilerek gerekli tamirat yapılmalıdır. Şebeke suyu harici tesirlerden korunmalıdır. Şebekenin düşük kotlarına tahliye vanası konulmalı, zaman zaman bu tahliye vanaları açılmak suretiyle borularda biriken rüsubat ve tortu atılmalıdır. Şebeke tamiratlarında ve abone bağlantılarında hijyenik kurallara uyulmalıdır. 5.5.6. Dezenfeksiyon Suda bulunan bakteri ve mikropların imhası için su kullanımdan önce mutlaka dezenfekte edilmelidir. Dezenfekte işlemi, klor, ozon, ültraviyole ışınları gibi dezenfektanlarla yapılmalıdır. Dezenfektan olarak insan ve hayvan sağlığına zarar vermeyecek maddeler kullanılmalıdır. Suyun direk kaptajdan şebekeye verilmesi haklinde dezenfeksiyon işlemi kaptajlarda yapılmalıdır. Bu işlem direkt ve endirekt klorlama cihazları ile yapılmalıdır. Suyun kaptajdan tüketiciye ulaşana kadar 23 Dünyada ve Ülkemizde Su geçecek sürede harici kirlenmelere karşı tedbir olarak bakiye klor kalması için dezenfektan olarak klor kullanılmalıdır. İçmesuyu’nun şebekeye depo veya arıtma tesisinden verilmesi hallerinde dezenfeksiyon işlemi depo veya arıtma tesisinde yapılmalıdır. Dezenfeksiyon işlemi şebekenin en uç noktasında 0,5 mg/l bakiye klor kalacak şekil ve miktarda içmesuyu klorlanmalıdır. Çok uzun şebekelerde bunun sağlanamaması durumunda şebekenin uygun noktalarına ara klorlama ünitelerinin yerleştirilmesi gerekmektedir. Her halükarda ve hiçbir şekilde dezenfekte edilmeden tüketiciye içmesuyu verilmemelidir.” 5.6. Acil Durumlarda Bireysel Su Dezenfeksiyonu Dezenfeksiyon kimyasal kirlilikle ilgili güvence sağlamaz. Ancak afet durumları da göz önüne alınarak sınırlı miktarda içme suyu ya da meyve ve sebze yıkama suyu dezenfeksiyonuyla ilgili temel bilgiler aşağıda verilmiştir.41 Kaynatma En pahalı yöntemdir. Giardia lamblia ve Cryptosporodium için en etkili yöntemdir. Sınırlı miktarda suyun arıtımı için gerekebilir. Su bulanıksa 6-8 kat tülbentten süzülür. Su fokurdamaya başladıktan sonra en az 3 dakika kaynatılır. Suyun tadı bozulmuşsa kaptan kapa boşaltılarak lezzetli hale getirilebilir. Klor Tabletleri Eczanelerde klor tabletleri satılabilmektedir. Bunların ambalajlı ve şişesi üzerinde ne kadar suya atılması gerektiği yazılıdır. Bunlar bir miktar suda çözündürüldükten sonra önerilen miktardaki suya katılır. Kireç Kaymağı Su dezenfeksiyonunda en çok klor kullanılmaktadır. Sahada kireç kaymağından yararlanılır. Kireç kaymağında fabrika çıkışı %33 klor bulunmaktadır. Hesaplamalarda %25 aktif klor bulunduğu varsayılır. Bir litre su içerisine silme iki çorba kaşığı(40 gr) kireç kaymağı katılır. Bu karışım yarım saat kadar dinlendirilir. Altta bir çökelti oluştuğu gözlenir. Üsteki çözelti %1’lik ana çözeltidir. Bu çözelti plastik ve damlalıklı şişelere konularak saklanabilir. Işıktan korunmalıdır. Işıktan korunursa 15 güne kadar dayanabilir. Bu çözeltiden bir litre suyun içerisine üç damla katılır. Eğer su bulanıksa süzüldükten sonra iki katı yani altı damla katılmalıdır. Klorun etkilemesi için yarım saat geçmelidir. Çamaşır Suyu Çamaşır suları da klor eriyiğidir. Ülkemizdeki çamaşır sularında genellikle %5,25 (uluslararası) oranında, rafta çok beklemişlerse %2-4 oranında, sınırlı sayıdaki üründe %10 klor bulunur. Genellikle rafta bekleme süresinde klor içeriğinde azalma olur. Kullanılacak çamaşır sularının içinde parfüm, deterjan bulunmamalıdır. %5’lik çamaşır sularında bir ölçü çamaşır suyuna dört ölçü, %10’luk çamaşır suyundan ise bir ölçü çamaşır suyuna 9 ölçü su katılarak ana çözelti hazırlanır. Genellikle ışığı geçirmeyen vidalı kapaklı cam şişelere konulur. Bu çözelti 15 gün süre ile kullanılır. İçilecek suyun içerisine 3 damla damlatılarak yarım saat bekletilir. Meyve sebze yıkanacak suya 20 damla damlatılarak bu suya daldırılan meyve ve sebzeler yarım saat bekletilir. Kalsiyum Hipoklorit Granülleri Saf, katkısız kalsiyum hipoklorit olmalıdır. 7,5 litre suya 5 mililitre (7 gram) eklenir. Kalsiyum hipoklorit ağırlığının %70’i kadar klor içermekte olduğundan, bu litresinde 500 miligram klor bulunduran ana çözeltiyi oluşturur. Suyun dezenfeksiyonu için bu klor çözeltisinden bir kısım, arıtılacak sudan 100 kısım katılır. Bu 50 litre suya yarım litre katılması anlamına gelir. Klor kokusu fazlaysa kaptan kapa boşaltılıp beklenirse fazla klor uçar. 41 Çağatay Güler, Su Kesintisi Yapılan İllerde Alınması Gereken Halk Sağlığı Önlemleri, Yazıt Yayımcılık, Ankara, 2008, Sayfa 33-34. 24 Su Yönetimi ve Mevzuatı Tentürdiyot Tentürdiyot %2 iyot içerir. 200C bir litre suyun içerisine 5–10 damla katıldıktan sonra karışım 30 dakika bekletilmelidir. Hamilelerde dikkatli kullanılmalıdır. İyot Tabletleri Bazı spor mağazalarında iyot tabletleri satılmaktadır. Üzerindeki açıklamada belirtilen miktarda suya atılır. Yarım saat beklendikten sonra içilir. Hamilelerde dikkatli kullanılmalıdır. 5.7. İçme ve Kullanma Sularının Kullanımında Dikkat Edilecek Hususlar İçme ve kullanma sularının kullanımında yerel yönetimlerin ve tüketicilerin dikkat etmesi gereken hususlar aşağıda sıralanmıştır:42 42 • Su depolarının iç yüzeylerinde zaman içersinde mikrofilm tabakaları meydana gelmekte ve bu tabakalar kimyasal ve mikrobiyolojik kirlilik kaynağı olabilmektedir. Bu nedenle apartmanlardaki su depolarının düzenli olarak yılda en az bir kez temizlenmesi gerekmektedir. • Ev içinde kullanılan plastik vb. küçük depolara (100 – 500 litre) su depolamak uygun değildir. Büyük çaplı depolar gibi kolayca temizlenemeyeceklerinden bu depolar kirlilik kaynağı haline gelebilmektedir. • Sebze ve meyvelerin yıkanmasında kullanılacak suya (1 litre suya 20–25 damla) % 1’lik Aktif Klor Solüsyonu karıştırmak ve bu suda sebze ve meyveleri 30–35 dakika bekletmek genellikle yeterli olacaktır. • Ev tipi bireysel su arıtma sistemleri suyun içerisinde bulunan küçük partikül ve bazı kimyasalları bağlayarak/tutarak suyun kalitesini iyileştirmeyi amaçlayan sistemlerdir. Dolayısı ile zaman içinde sudan aldıkları kimyasallarla kendileri kirli hale gelecektir. Bu nedenle; ev tipi bireysel su arıtma cihazlarının kullanımından kaçınılmalı, mutlaka kullanılacaksa kullanım talimatında uymalı, düzenli olarak filtreleri değiştirilmeli veya temizliği yaptırılmalıdır. Temizlik yapılırken damacana pompalarında yapıldığı gibi arıtım cihazından % 1’lik Aktif Klor Solüsyonu geçirilerek temizlenmelidir. • İçme ve kullanma suları doğrudan güneş ışığına maruz kalmamalıdır. Güneş ışınları birçok mikroorganizmanın ölmesine neden olurken, sudaki birçok mikroorganizma türünün üremesine ve suda tehlikeli kimyasalların oluşmasına neden olabilir. • Suları soğuk ortamda saklamak ve hatta buz haline getirmek mikroorganizmaları öldürmez, sadece üremelerini engeller. Bu nedenle buzdolabında bekletilen sularda da hastalık riski olabilir. • Damacana su satışını arttırmak amacıyla toplumu değişik çözüm arayışlarına yönelten, toplumu paniğe iten söylentiler çıkarabilmektedir. Damacana sularında güvenli olmayabileceği bilinmeli, hatta kötü niyetli kişiler tarafından daha kolay müdahale edilebileceğinden damacana suların satışına izin verilirken, periyodik analiz sonuçları istenmeli ve suyu pazarlayan firmanın güvenlik düzeyi, gerekirse damacana dolum tesisleri incelenmelidir. • Yapılan araştırmalarda evlerde damacanalardan su almak için kullanılan pompaların, kullanılmaya başladıktan kısa süre sonra kirlendiği ve bu pompalar aracılığı ile alınan suların mikrobiyolojik olarak ileri derecede kirli olduğu tespit edilmiştir. Bu nedenle bu tür pompalar kullanılmamalı, kullanılacaksa düzenli aralıklar da % 1’lik Aktif Klor Solüsyonu içerisinde bekletilmeli ve damacana pompasının içerisinden bu solüsyon geçirilip sonra durulanarak kullanılmalıdır. En doğrusu her damacana değişiminde pompanın da temizlenmesi ihmal edilmemelidir. Ömer Faruk Tekbaş, Çevre Sağlığı, Gülhane Askeri Tıp Akademisi Basımevi, Ankara, 2010, Sayfa 90-91. 25 Dünyada ve Ülkemizde Su • Damacana veya diğer ambalajlanmış suların tamamının güvenli olmayacağı dikkate alınmalıdır. Su şişe/damacanalarının üzerindeki etiketlerde yazan değerler, son analiz bilgileri değildir. Bu nedenle özellikle satışa sunulan veya servislerden alınan ambalajlanmış suların düzenli olarak analiz edilip edilmediği incelenmeli ve son altı ay içinde yapılmış analiz raporunu beyan edemeyen damacana sularının satışına izin verilmemelidir. • Kontrolsüz ve denetimsiz su kaynaklarından su temin edilmemelidir ( ruhsatsız su dağıtım tankerleri, kaynağı bilinmeyen damacana suları, ruhsatsız doğal sular v.b.). 6. SU ÇEVRİMİ / SUYUN SERÜVENİ Bu sabah içtiğiniz kahvede ve akşam yudumlayacağınız çayınızda, yerkürenin atmosferinde binlerce, hatta on binlerce tur atmış su molekülleri bulunuyor. Sıvı haldeki su en az üç milyar yıldır deniz, hava ve kara arasında dolaşıp duruyor. Güneşten güç alan bu döngü birçok yanılsama yaratıyor: tatlı su her yıl gökyüzünden yere düştüğü için, sınırsız miktarda olduğu sanılıyor.43 Havada gaz halinde bulunan suyun, kullanılabilir sıvı şeklindeki su haline gelmesi, “Su Çevrimi” veya “Hidrolojik Çevrim” olarak anılan gizemli bir süreç ile gerçekleşir. Buna “Hidrolojik Döngü” de denmektedir. Bu süreç, karalardaki ve denizlerdeki suyun güneş enerjisi ile buharlaşarak atmosfere karışması, buhar halindeki suyun yağmur damlacıkları haline dönüştükten sonra, yer çekimi etkisi ile yeniden yeryüzüne dönmesiyle gerçekleşir. Yeryüzündeki suların yeniden buharlaşmasıyla çevrim süreci yeniden başlar. Bu olayda ilginç olan husus, bir yağmur damlacığının bir yılda 40–42 kez buharlaşıp, yeniden yağış olarak yeryüzüne dönmesi ve böylece, yaklaşık 400.000 km³ suyun karalar ile atmosfer arasında hareket etmesidir. Ancak bu olay sonucunda yeryüzü yılda ortalama olarak yaklaşık 1000 mm yağış alır. Bunun yaklaşık olarak 660 mm’si karalara, geri kalanı da okyanuslara düşer. Eğer hidrolojik çevrim olmasaydı ve atmosferdeki nem yılda bir kez yoğunlaşıp, yağış halinde yeryüzüne düşseydi bunun miktarı 24 mm/yıl olurdu. O nedenle, su ekonomisi bakımından hidrolojik çevrim son derece önemlidir. Onun için de bu doğal sürecin insanlar tarafından herhangi bir şekilde etkilenmemesi gerekir.44 Su çevriminin başlama noktası yoktur ama, okyanuslardan başlayarak su döngüsünü anlatalım. Su çevrimini harekete geçiren güneş, okyanuslardaki suyu ısıtır, ısınan su da atmosfere buharlaşır. Yükselen hava akımları, su buharını atmosfer içinde yukarıya kadar taşır, orada bulunan daha soğuk hava bulutlar içinde yoğunlaşmaya sebep olur. Hava akımları, bulutları dünya çevresinde hareket ettirir, bulut zerreleri bir araya gelerek, büyürler ve yağış olarak gökyüzünden düşerler. Bazı yağışlar, kar olarak dünyaya geri döner ve donmuş su kütleleri halinde binlerce yıl kalabilecek olan buz tepeleri ve buzullar şeklinde birikebilir. Ilıman iklimlerde ilkbahar geldiğinde çoğu zaman kar örtüleri erir ve eriyen su, erimiş kar olarak toprak yüzeyinde akışa geçer ve bazen de sellere sebep olur. Yağışın çoğu okyanuslara ya da toprağa düşerek yerçekiminin etkisiyle yüzey akışı olarak akar. Akışın bir kısmı vadilerdeki nehirlere karışır ve buradan da nehirler vasıtasıyla okyanuslara doğru hareket eder. Yüzey akışları ve yeraltı menşeli kaynaklar tatlı su olarak göllerde ve nehirlerde toplanır. Bütün yüzey akışları nehirlere ulaşmaz. Akışın çoğu sızarak yer altına geçer. Bu suyun bir kısmı yüzeye yakın kalır ve yeraltı suyu boşaltımı olarak tekrar yüzeydeki su kütlelerine (ve okyanusa) katılır. Bazı yeraltı suları yer yüzeyinde buldukları . 43 Sandra Postel ve Amy Vickers, Dünyanın Durumu 2004, Su Verimliliğini Artırmak, Tema Vakfı Yayınları http://www.tema.org.tr/Sayfalar/CevreKutuphanesi/Pdf/SuKaynaklari/DD_2004SuVerimliliginiArtirmak.pdf 44 Prof. Dr. Necmettin CEPEL ve Celal ERGÜN, Suyun Önemi Ve Ekolojik Sorunları, Sayfa.5. http://www.tema.org.tr/Sayfalar/CevreKutuphanesi/Pdf/SuKaynaklari/SuyunOnemiEkolojikSorunlar.pdf 26 Su Yönetimi ve Mevzuatı açıklıklardan tatlı su kaynakları olarak tekrar ortaya çıkarlar. Sığ yeraltı suyu, bitki kökleri tarafından alınır ve yaprak yüzeyinden terlemeyle atmosfere geri döner. Yeraltına sızan suyun bir kısmı daha derinlere gider ve çok uzun zaman süresince büyük miktarda tatlı suyu depolayabilen akiferleri (suyla doymuş yeraltı materyali) besler. Zamanla bu su da hareket eder ve bir kısmı su döngüsünün başladığı ve bittiği okyanuslara karışır.45 Resim 1: Su Çevrimi “Karalar üzerindeki yağış (110 bin km3), deniz-dışı bitki ve hayvan yaşamını ve bütün kara ve tatlı su ekosistemlerini destekleyen toplam yenilenebilir su kaynağını sağlar. İki önemli kısma ayrılır. Evapotranspirasyon (buharlaşma-terleme) ve yüzeysel akış. Evapotranspirasyon karalarda, sularda ya da diğer yüzeylerde oluşan buharlaşmayla veya bitkiler transpirasyonuyla suyun atmosfere dönmesidir. Karasal ekosistemlerden kaynaklanan evapotranspirasyon (70 bin km3), ormanlar, otlaklar, yağmurla beslenen etkili alanlar ve sulama yapılmayan diğer bütün bitkiler için yenilenebilir su sağlar. Yüzeysel akış nehirlerden, derlerden ya da yer altı aküferlerinden denize dökülen sulardır. 40 bin km3’lük bu su kaynağı tarımsal sulamada, sanayide, kentlerde ve nehirlere, derelere, yer altı su sistemlerine bağımlı tüm canlıların beslenmesinde kullanılır.”46 Yağışların dünya üzerindeki dağılımı ekstrem derecede farklıdır. Örneğin, tropik yağmur ormanlarına yılda yaklaşık 10.000 mm üzerinde yağış düştüğü halde, çöllerin birçoğu 25 mm’nin altında yağış almaktadır.47 İnsanoğlunun su döngüsüne olan bağımlılığı kaçınılmaz. Dünyadaki sulama, sanayi ve evsel su 45 http./ga.water.usgs.gov/edu/watercycleturkish.html 46 Akıştaki değişikler yaklaşık rakamlardır; karalardaki yıllık küresel yağış tahminleri, sözgelimi 107–119 bin km3 arasındadır. Santra Postal. Suları Nasıl Tükettik. Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları. Ocak 2010, İstanbul. Sh.13 47 Prof. Dr. Necmettin CEPEL ve Celal ERGÜN, Suyun Önemi Ve Ekolojik Sorunları, Sayfa.6. http://www.tema.org.tr/Sayfalar/CevreKutuphanesi/Pdf/SuKaynaklari/SuyunOnemiEkolojikSorunlar.pdf 27 Dünyada ve Ülkemizde Su kullanımının %99’undan fazlası doğrudan nehirler, göller ve aküferlerden geliyor. Dünyadaki su tüketiminin %1’inin yarısından da azında tuzdan arındırma yöntemi kullanılıyor.48 Hangi yılda, hangi ayda, nereye bulutlar gelip, ne kadar su bırakacak. Bunlara hakim olunabilir mi? Tabii ki olunamaz. O halde doğanın kanunlarını bilmeye, ona uymaya mecburuz. 49 7. RAPORLARA GÖRE SUYUN DURUMU 7.1. 2006 Küresel İnsani Gelişme Raporu “Kıtlığın Ötesinde: Güç Dengesizliği, Yoksulluk ve Küresel Su Krizi” başlığını taşıyan “2006 Küresel İnsani Gelişme Raporu”nda bazı çarpıcı tespitler aşağıda sıralanmıştır.50 • Temiz su tedarik etmek, atık suyu idare etmek ve temizlik/sağlık koşullarını sağlamak insani gelişmenin en temel üç şartıdır. • Kalkınmakta olan ülkelerin büyük bir bölümünde, kirli ve mikroplu sular insan güvenliği açısından silahlı çatışmalardan çok daha büyük bir tehdit oluşturmaktadır. • Dünyadaki 2,6 milyarın üstünde kişi hala yeterli sağlık ve temizlik koşullarından yoksun. 1,1 milyar kişi ise temiz suya düzenli bir şekilde ulaşamıyor. Ve sonuç olarak her yıl 1,8 milyon çocuk ishalden ölüyor. Dünyada çocuk ölümü nedenleri arasında ishal ikinci sırada yer alıyor. • Kalkınmakta olan ülkelerde yaşayan insanların yaklaşık yarısı, temiz su ve sağlık koşullarının olmayışı yüzünden hastalanıyor. Bu insani zararların yanı sıra, su ve sağlık koşullan krizi nedeniyle ekonomik büyüme engelleniyor. Güney Afrika ülkeleri her yıl Gayrisafi Yurtiçi Hasılalarının %5’ini, (aldıkları dış yardımdan çok daha fazlasını) kaybediyor. • Ne kadar fakirseniz, temiz su için o kadar fazla para ödüyorsunuz. El Salvador, Jamaika ve Nikaragua gibi ülkelerde, en yoksul hane halkları gelirlerinin ortalama %10’unu suya harcıyorlar. İngiltere’de ise, aile bütçesinin %3’ü suya harcanıyorsa, o ailenin “sıkıntı eşiğinde” olduğu anlamına geliyor. • “Temiz suya erişememe” ifadesi, derin yoksulluğun kibarcası oluyor. İnsanların temiz su bulmak için, en yakın su kaynağına en az bir kilometre yol yürümek zorunda kalması, ciddi hastalıklara, hatta ölüme yol açabilecek kadar mikrop ve bakterilerle kirlenmiş dere, ve hendekden içme suyu topladıkları anlamına geliyor. • Suya erişimi olmayan insanların üçte biri, günde bir dolarlık mutlak yoksulluk sınırının altında yaşıyor. Diğer üçte biri ise, günde iki dolar veya daha az parayla geçiniyor. Temizlik/sağlık koşullarında ise, dünyanın en fakir beşte ikisini temsil eden nüfus, küresel temizlik/sağlık açığının yarısından fazlasını oluşturuyor. Bu rakamlar gelir yoksulluğu ile su yoksunluğu arasında güçlü bir ilişki bulunduğunu açıkça gösteriyor. • Daha üst-gelirli kesimlerin arasında bile temizlik koşullarına erişim oranı, suya erişim oranından çok daha düşük. Kalkınmakta olan ülkelerde yaşayan en varlıklı yüzde 20’lik kesimin dörtte biri, sağlıklı tuvalet imkanlarına sahip değildir. • İnsan dışkısının sağlıklı bir şekilde ortadan kaldırılması, dünya üzerinde çocuk ölümlerini önlemenin en önemli şartlarından biridir. • 48 Yoksulun, yaşamak için (içmek, yemek pişirmek ve yıkanmak) suya ihtiyacı olduğu kadar, besin Santra Postal, Suları Nasıl Tükettik, Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları, İstanbul, Ocak 2010, Sayfa.14. 49 Süleyman Demirel, Sonuç Bildirisi, Açılış Konuşmaları, Çağrılı Konuşmacılar, Panel Sunumları, TMMOB, Su Politikaları Kongresi, Ankara, 2006, Sayfa 33. 50 2006 Küresel İnsani Gelişme Raporu. Kıtlığın Ötesinde: Güç Dengesizliği, Yoksulluk ve Küresel Su Krizi http://www.elelebizbize.com/e-kutuphane/BM/2006kureselinsanigelismeraporu.pdf 28 Su Yönetimi ve Mevzuatı üretmek ve geçimini sağlamak için de suya ihtiyacı vardır. • Artan sanayi talebi, şehirleşme, nüfus artışı ve çevre kirliliği su sistemleri ve tarım üzerinde eşi görülmemiş bir baskı yaratıyor. Su üzerindeki rekabet kızıştıkça, sosyal çatışmaların da artması bekleniyor. Ve bundan en büyük zararı görecek olanlar, en zayıf haklara sahip olan küçük çiftçiler ile kadın üreticilerdir. 2006 Küresel İnsani Gelişme Raporu, Küresel Eylem Planı’nın yanı sıra, aşağıdaki üç temel ilkenin gerçekleştirilmesini başarı için şart koşuyor: I. Temiz suya sahip olmak bir insan hakkıdır. Herkes günde en az 20 litre temiz suya sahip olmalıdır ve yoksullara bu bedava sağlanmalıdır. İngiltere ve A.B.D.’de bir insan sadece sifonu çekmekle günde 50 litre su harcarken, milyonlarca yoksul insan günde 5 litreden az kirlenmiş suyla idare etmek zorunda. II. Su ve temizlik koşulları için ulusal stratejiler oluşturulmalıdır. Kalkınmış ülkeler Gayrisafi Yurtiçi Hasılalarının en az %1’ini yoksul ülkelerde temiz su ve sağlık koşullarının iyileştirilmesi ve adil paylaşım için harcamaları gerekmektedir. Krizin baş faktörü yetersiz maddi kaynaktır. Bu alanda yapılan kamu harcamalarının oranı Gayrisafi Yurtiçi Hasılalarının sadece %0,5’i. Bu oran su ve temizlik harcamalarının silahlanma harcamaları yanında hiç kaldığını gösteriyor: Örneğin, Etiyopya’nın askeri bütçesi, su ve temizlik koşulları bütçesinin 10 katı; Pakistan’dakinin 47 katı! Şekil 1: Çeşitli Ülkelerde Askeri, Sağlık İle Su ve Sanitasyon Alanında Yapılan Kamu Harcamalarının Gayri Safi Milli Hasıla İçindeki Oranı 51 III. Daha çok uluslararası yardım. Her yıl 3,4 – 4 milyar dolar arasında daha fazla kaynak ayrılması gerekmektedir. Kalkınma yardımları, son 10 yılda reel anlamda gerilemiş durumda. Ama su ve temizlik alanında Binyıl Kalkınma Hedefleri’ni 51 http://topraksuenerji.org/Az_Gelismis_Ulkeler_Su_Yerine_Silaha_Butce_Ayiriyor_[ToprakSuEnerji.org].pdf 29 Dünyada ve Ülkemizde Su yakalayabilmek için yardım miktarının iki katına çıkartılması şart. Su ve temizlik alanındaki hedefler için yatırılan her 1 doların, kazanılan zaman, artan verimlilik ve azalan sağlık harcamaları açısından 8 dolarlık bir ekonomik kazanç getireceği hesaplanmaktadır. 7.2. Değişen Dünyada Su Dünya Su Değerlendirme Programı’nın koordinasyonunu yaptığı, temiz su ve sanitasyon konuları ile ilgilenen BM-SU’yu da kapsayan 24 Birleşmiş Milletler Ajansı tarafından derlenen “Değişen Dünyada Su” isimli rapor, 20 farklı örnek vaka ve 25 ülkede yapılan araştırmalar sayesinde dünyanın temiz su kaynakları sorununa bir bakış sunuyor. Rapor sonuçlarından kısa notlar aşağıda sıralanmıştır:52 • 2015 yılına kadar dünya nüfusunun % 90’ın temiz içme suyuna sahip olacak ancak yine de sanitasyon53 koşulları yeterli olmayacak. • 2030 yılında dünya nüfusunun % 67’sine denk gelecek olan 5 milyar kişinin yeterli sağlıklı su koşullarına sahip olmayacağı öngörülüyor. • 2030 yılında dünya nüfusunun % 47’si yüksek su sıkıntısı bulunan alanlarda yaşıyor olacak. • Afrika’da 340 milyon kişi temiz içme suyuna ulaşmakta zorluk çekiyor ve yarım milyar kişi yetersiz sanitasyon koşullarında yaşıyor. • Maddi kaynaklar ile su kaynakları arasında anlamlı bir bağlantı bulunuyor. Günde 1,25 dolardan daha az para ile yaşayan kişilerin temiz içme suyu kaynaklarına da erişimi bulunmuyor. • Gelişmekte olan ülkelerde hastalıkların % 80’i su sorunları ile ilintili, bu durum da yaklaşık 3 milyon kişinin erken ölümüne sebep oluyor. • Günde 5.000 çocuk – her 17 saniyede bir – ishalden ölüyor. • Dünyadaki her 10 ölümden birisi mevcut su kaynaklarının geliştirilmesi, hijyeninin sağlanması ve yeterli sanitasyonu yapılması ile önlenebilir. • 6,6 Milyar olduğu tahmin edilen dünya nüfusu, her yıl yaklaşık 80 milyon kişi daha artıyor ve nüfus ile birlikte yıllık su ihtiyacı da 64 milyar metreküp artıyor. 54 Günümüzde 40 ülkede 2 milyardan fazla insan su kıtlığı ile karşı karşıya bulunmakta, 1,2 milyar insan yeterli içme suyuna ulaşamamakta, 2,4 milyar insan kanalizasyon hizmetinden yararlanamamaktadır. Bu durumun sonucu olarak, hastalıklar artmakta, gıda güvenliği tehlikeye girmekte ve ülke ve bölgelerarası paylaşım sorunları ortaya çıkmaktadır. Konu ile ilgili çalışmalarda, iyimser tahminle 2050 yılında her dört kişiden birisinin yeterli içme suyuna ulaşamayacağı öngörülmektedir. Özellikle gelişmekte olan ülkeler bakımından söz konusu sıkıntı daha ağır etkilere yol açacaktır. Nitekim 2020 yılına kadar gelişmekte olan ülkelerin %60’ında su sıkıntısı yaşanacağı tahmin edilmektedir. 7.3. Küresel Eğilimler: 2025 ABD istihbarat kuruluşlarını bünyesinde toplayan Ulusal İstihbarat Konseyi, varolan ekonomik krizin ulaşacağı boyutları da değerlendiren, ‘’Küresel Eğilimler: 2025’’ başlıklı bir analiz hazırladı. 2008 yılının sonunda yayınlanan ve ABD istihbarat örgütlerinin uzmanlarının küresel düzeydeki araştırmalarının ve ABD istihbarat analistlerinin belirlediği eğilimlerin yansıtıldığı raporda, gelecek 20 yılda dünyada 52 TÜSİAD, Bülent Gökdemir, Küresel Su Krizine Çözüm Arayışları: Şebeke Suyu Hizmetlerine Özel Sektör Katılımı, Dünya Örnekleri Işığında Türkiye için Öneriler, İstanbul, 2008, Sayfa.24 http://www.tusiad.org.tr/FileArchive/sebeke_suyu.pdf 53 Sanitasyon: Çevre koşullarını sağlığa elverişli duruma getirme, sağlıklı yaşam için gerekli önlemleri alma, çevre hijyeni. (BSTS / Su Ürünleri Terimleri Sözlüğü) 54 Birleşmiş Milletlerin 3. Dünya Su Kalkınma Raporu “Değişen Dünyada Su” isimli rapor hakkında detaylı bilgi web adresinden alınabilir. www.unesco.org/water/wwap/wwdr/ www.content.worldwaterforum5.org/.../5dsf_undunyasukalkinmaraporu_basinbulteni_17mart2009.doc 30 Su Yönetimi ve Mevzuatı ‘’tehlikelerin üreyeceği’’ ve gıda ile su kıtlaşırken, silahın bollaşacağı öngörüsü yer aldı. Raporda, gelecek 20 yılın ‘’risklerle dolu olacağı’’ bildirildi.55 7.4. Yaşayan Gezegen Raporu 2008 WWF, Londra Zooloji Derneği (ZSL) ile Küresel Ayak İzi Bağı (GFN) yazarları tarafından hazırlanan Yaşayan Gezegen Raporu 2008, Türkiye Doğal Hayatı Koruma Vakfı tarafından tercümesi yapılarak okuyuculara sunulmuştur. WWF İnternational Genel Müdürü James P. Leape Yaşayan Gezegen Raporu 2008 isimli kitabın önsözünde vurguladığı konulardan bazıları aşağıda sıralanmıştır: 56 İster ormanın yanı başında, ister şehrin kalbinde yaşayalım geçimimiz, hatta yaşamımız yeryüzünün doğal sistemlerinin verdiği hizmetlere bağlıdır. Yaşayan Gezegen 2008 Raporu bizlere, bu hizmetlerin temelini oluşturan kaynakları çok büyük bir hızda, kendini yenileme şansı bırakmadan tükettiğimizi göstermektedir. Tıpkı düşüncesizce para harcamanın ekonomik durgunluğa yol açması gibi, düşüncesiz kaynak tüketimi de dünyanın doğal sermayesini kurutmakta ve yaşam biçimlerimiz gelecekteki esenliğimizi tehlikeye sokmaktadır. Yaşayan Gezegen Endeksi’ne göre yalnızca son 35 yılda yeryüzündeki vahşi yaşam popülasyonu üçte bir oranında azalmıştır. Buna karşın, insan nüfusunun ve bireysel tüketimin hızlı artışı, sistemler üzerindeki talebimizi çoğaltmaktadır. Artık, küresel ayak izimiz dünyanın kendini yenileme kapasitesinin yüzde 30 üzerindedir. Gezegen üzerindeki taleplerimiz aynı hızla artarsa, 2030’lu yılların ortalarında yaşam biçimimizi sürdürmek için iki dünyaya eşdeğer kaynağa gereksinim duyacağız. Yaşayan Gezegen Raporu 2008; yeryüzündeki insanların dörtte üçünden fazlasının ekolojik borçlu olduğunu, ulusal tüketimlerinin ülkelerinin biyolojik kapasitesini aştığını göstermektedir. Bir başka deyişle, çoğumuz mevcut yaşam biçimlerimizi ve ekonomik büyümemizi dünyanın başka bölgelerindeki ekolojik sermayeyi kullanarak destekliyoruz. Ayak izimizi küçülterek doğal kaynaklar üzerindeki etkimizi azaltmak için, bu kaynakları sağlayan ekosistemleri daha iyi yönetmemiz gerekiyor. Başarılı olmamız, kaynakları doğanın belirlediği oranlarda ve onun koşullarında kullanmamıza bağlıdır. Bu, her bir sektöre, tarıma veya balıkçılığa ilişkin kararların daha geniş ekolojik sonuçlar göz önüne alınarak verilmesi anlamına gelir. Bu aynı zamanda, mülkiyet haklarının ve politik sınırların ötesine geçerek ekosistemi bir bütün olarak korumanın yollarını bulmamızı gerektirir. 7.4.1. Üretimin Su Ayak İzi “Bir ülkede, hem ülke içinde tüketilen hem de ihraç edilen mal ve hizmetleri üretmek için su gereklidir. Üretimin su ayak izi, ürünlerin tüketildiği yere bakılmaksızın, ev içinde, endüstride ve tarımsal amaçlarla kullanılan su miktarına karşılık gelir. Su ayak izi; mavi, yeşil ve gri olmak üzere üç türden oluşur. Yeşil su ayak izi, toprakla depolandıktan sonra ekili arazilerde buharlaşan yağmur suyunun hacmidir. Mavi su ayak izi, su kütlelerinden çekilerek kullanılan ve geri dönmeyen tatlı su miktarıdır. Temel olarak ekili alanların sulanması sırasında buharlaşan suyu ifade etmektedir. Gri su ayak izi, üretim süreci sonucunda kirletilen su miktarıdır. Kirletici maddeleri, su kalitesi kabul edilebilir standartlara ulaşıncaya kadar seyreltmek için gereken su miktarı olarak hesaplanır. 55 http://topraksuenerji.org/Klimatoloji_%20Az_Gelismis_Ulkeler_Su_Yerine_Silaha_Butce_Ayiriyor_[ToprakSuEnerji.org].pdf 56 WWF, Yaşayan Gezegen Raporu 2008,Türkiye Doğal Hayatı Koruma Vakfı, Sayfa 1. http://www.wwf.org.tr/pdf/WWF-yasayan-gezegen-raporu.pdf 31 Dünyada ve Ülkemizde Su Üretimin su ayak izi, bir ülkenin su kaynakları üzerindeki baskıyı incelemek için kullanılabilir. Mavi su kaynakları üzerindeki baskı, üretimin toplam su ayak izinden yeşil su ayak izi çıkarıldığında kalan değerin toplam yenilebilir su kaynaklarına bölünmesiyle elde edilir. Halihazırda, yaklaşık 50 ülke tüm yıl boyunca orta ve şiddetli su sıkıntısı yaşarken, çok sayıda ülke yılın bir bölümünde su kıtlığı çekmektedir. Diğer ülkelerde, mavi su kaynakları üzerinde yıl boyunca süren baskıda hafiftir. Bu durum, uygun alanlarda sulama yoluyla tarımsal verimliliği arttırma potansiyeli olduğunu ortaya koyar. Bununla birlikte, sürdürülebilir olmak için, ek su çekimlerinde, suyun mevsimsel miktarını ve suyun akıntı yönündeki kullanıcılarına ve ekosistemlere potansiyel etkisini dikkate almak gerekmektedir. Tüm dünyada, mutlak veya mevsimsel olarak su kıtlığının etkilediği insan sayısının iklim değişikliği ve yükselen talepler nedeniyle hızla artacağı öngörülmektedir. Bu bağlamda, gıda ve elyaf üretiminin su kaynakları üzerindeki etkisinin anlaşılması insanlar ve ekosistemler için yeterli su stoklarının sağlanabilmesi açısından hayati önemdedir.” 57 57 WWF, Yaşayan Gezegen Raporu 2008, Türkiye Doğal Hayatı Koruma Vakfı, Sayfa 20-21. 32 33 HİNDİSTAN ÇİN AMERİKA BİRLEŞİK DEVLETLERİ ENDONEZYA BREZİLYA RUSYA FEDERASYONU PAKİSTAN NİJERYA TAYLAND BANGLADEŞ MEKSİKA VİETNAM İRAN FİLİPİNLER KANADA TÜRKİYE FRANSA ARJANTİN MYANMAR SUDAN ALMANYA AVUSTRALYA UKRANYA İTALYA JAPONYA İSPANYA MISIR MALEZYA ÖZBEKİSTAN FİLDİŞİ SAHİLİ KAZAKİSTAN IRAK ROMANYA ETİYOPYA GÜNEY AFRİKA CUM.FAS GANA KOLOMBİYA TANZANYA BİRLEŞİK CUM. SURİYE POLONYA KONGO DEM. CUM. SRİ LANKA MADAGASKAR EKVADOR AFGANİSTAN MALİ KORE CUM. KÜBA PERU VENEZUELA CEZAYİR BİRLEŞİK KRALLIK NEPAL TÜRKMENİSTAN KENYA KAMERUN KAMBOCYA TUNUS YUNANİSTAN BILGARİSTAN MACARİSTAN SUDİ ARABİSTAN Tablo 7: Üretimin Toplam Su Ayak İzi, Ülkelere Göre,1997-2009 Su Yönetimi ve Mevzuatı Şekil 3: Su Ayak İzinin Bileşenleri MOZAMBİK KORE DEM HALK CUM. SENEGAL BURKİNA FASO ÇAD AZERBAYCAN ZİMBABVE ŞİLİ PORTEKİZ BELÇİKA VE LÜKSEMBURG ÇEK CUM. MALAVİ KIRGIZİSTAN GUATEMALA DOMİNİK CUM. BENİN ANGOLA BOLİVIA PARAGUAY BEYAZ RUSYA YEMEN DANİMARKA LAO. DEM. HALK CUM. HOLLANDA MOLDOVA CUM. ZAMBİYA LİBYA İSVEÇ RUANDA PAPUA YENİ GİNE HONDURAS HAİTİ SOMALİ BURUNDİ KOSTA RİKA TOGO FİNLANDİYA AVUSTURYA EL SALVADOR NİKA RAGUA GÜRCİSTAN SİERRA LEONE ORTA AFRİKA CUM. LİBERYA MORİTANYA GUYANA ARNAVUTLUK ERMENİSTAN NORVEÇ LİTVANYA İSVİÇRE PANAMA İSRAİL LÜBNAN JAMAİKA ÜRDÜN SVAZİLAND UMMAN FİJİ GAMBİYA GABON LİTVANYA NAMİBYA MAURİTUS SURİNAM BUTAM TRİNİDAD VE TABAGO BELİZ KIBRIS BOTSVANA KUVEYT CAPE VERDE KATAR BAHREYN BARBADOS İZLANDA MALTA 34 Dünyada ve Ülkemizde Su Su Yönetimi ve Mevzuatı 7.4.2. Tüketimin Su Ayak İzi “Bir ülkenin su ayak izi, ülke halkının tükettiği mal ve hizmetleri üretmek için küresel olarak kullanılan toplam su miktarıdır. Tarım, endüstri ve evsel kullanım için ırmak, göl ve su kaynaklarından (yüzey ve yeraltı suları) çekilen suyun yanı sıra, tarım ürünleri yetiştirmek için kullanılan yağmur suyunu kapsar. Su ayak izi, Ekolojik Ayak İzi’ne benzer: Ekolojik Ayak İzi, belirli bir insan topluluğu tarafından tüketilen mal ve hizmetleri üretmek için gereken verimli alanı hesaplarken; su ayak izi, aynı mal ve hizmetlerin üretimi için ihtiyaç duyulan su miktarını gösterir. Bir ülkenin toplam su ayak izi iki bileşenden oluşur. İç su ayak izi, ülke içinde üretilip tüketilen mal ve hizmetler için gereken su miktarıdır. Dış su ayak izi ise ithal edilen malların tüketiminden kaynaklanır; bu da malların üretimi için ihracatçı ülkede kullanılan suyun miktarını gösterir. Bir ülkenin ihracatı, kendi su ayak izine dahil edilmez. Dünya genelinde dış su ayak izi, ülke içinde ülkeler arasında çok büyük bir değişkenlik gösterse de, kişi başına düşen ayak izinin yüzde 16’sını oluşturur. Dış su ayak izi, toplam su ayak izinin yüzde 50’sinden fazlasına karşılık gelen 27 ülke bulunmaktadır. Dünyanın ortalama kişi başı yıllık su ayak izi, olimpik bir yüzme havuzunun yarısına eşit olan 1,24 milyon litredir. Su ayak izinin etkisi, bütünüyle suyun nerede ve ne zaman çıkarıldığına bağlıdır. Suyun bol bulunduğu bir alandaki kullanımın toplum ya da çevre üzerinde olumsuz etki yaratma olasılığı düşüktür. Bununla birlikte, zaten su kıtlığı yaşanan bir bölgede aynı miktarda suyun kullanılması nehirlerin kurumasına ve ekosistemlerin tahribine yol açarak, biyolojik çeşitliliğin ve geçim kaynaklarının kaybedilmesiyle sonuçlanabilir. Sınırları içinde su kıtlığı çeken bir ülkenin su ayak izini dışsallaştırması etkili bir strateji olabilir, ancak bu aynı zamanda çevresel etkilerin de dışsallaştırması anlamına gelir. Sanal su ticareti, genellikle ihracatçı ülkelerdeki çevresel, ekonomik ve sosyal sonuçları görmezden gelen küresel piyasaların ve tarım politikalarının etkisindedir. Sanal su üzerinden yapılan bu ticaret, büyük nehirler, göller ve yüzlerce akifer gibi 263 önemli su kaynağının birden fazla ülkenin sınırları içinde bulunduğu bir dünyada, su kaynaklarının yönetiminde uluslar arası işbirliğine duyulan ihtiyacın altını çizmektedir. Bir ürünün üretim zincirinde kullanılan toplam su miktarı, o ürünün su ayak izidir. Bu toplam miktar, sanal su içeriği olarak da adlandırılır. Tatlı su kaynakları üzerindeki küresel baskı; et, süt ürünleri, şeker ve pamuk gibi yoğun su kullanımı gerektiren ürünlere yönelik talep yüzünden gitgide artmaktadır. Pamuk bir gömlek için 2.900 litre su Dünyada tarım ve hayvancılıkta kullanılan suyun yüzde 3,7’ si pamuk üretimine gitmektedir. Bu miktar, kişi başına günde 120 litre suyun tüketilmesine karşılık gelir. Bir kilogram sığır eti için 15.500 litre su Dünyada tarım ve hayvancılıkta tüketilen suyun yüzde 23’ü et, süt, deri ve diğer canlı hayvan ürünlerinde kullanılır. Bu miktar, kişi başına günde 1.150 litreden fazla su tüketimine karşılık gelir. Bir kilo şeker için 1.500 litre su Bir insan günde ortalama 70 gram şeker kullanmaktadır. Bu miktar, 100 litre suya karşılık gelir. Şekerkamışı, dünyada tarımsal üretimde kullanılan suyun yüzde 3,4’ünden sorumludur.” 58 58 WWF, Yaşayan Gezegen Raporu 2008, Türkiye Doğal Hayatı Koruma Vakfı, Sayfa 18–19. 35 36 AMERİKA BRİLEİŞK DEVLETLERİ YUNASİTAN MALEZYA İTALYA İSPANYA PORTEKİZ TAYLAND SUDAN KIBRIS GUYUNA LİBYA KANADA MALİ PAPUA YENİ GİNE ÇAD NİJERYA SENGAL MALTA FRANSA RUSYA FEDERASYONU SURİYE BELÇİKA VE LÜKSEMBURG FİLDİŞİ SAHİLİ KAZAKİSTAN KAMBOÇYA BENİN ROMANYA TÜRKMENİSTAN FİNLANDİYA KÜBA İSVİÇRE BELİZ İRAN İSVEÇ TÜRKİYE AVUSTURYA UMMAN TUNUS MYANMAR ÇEK CUM. ALMANYA FİLİPİNLER FAS BURNİKA FASO LÜBNAN MOLDOVA CUM. NORVEÇ LAO DEM. HALK CUM. MEKSİKA DANİMARKA GABON ARJANTİN İSRAİL MORİTANYA LİBERYA BREZİLYA GAMBİYA KIRGISİZTAN BARBADOS MAURITIUS IRAK İZLANDA VİET NAM ENDONEZYA UKRAYNA ÜRDÜN MADAGASKAR Şekil 4: Ülkelere Göre Tüketimin Kişi Başı Su Ayak İzi 1997-2009 Dünyada ve Ülkemizde Su 37 GANA SRİ LANKA TOGO MALAVİ BEYAZ RUSYA SUUDİ ARABİSTAN BİRLEŞİK KRALLIK FİJİ DÜNYA SURİNAM ARNAVUTLUK SVAZİLAND HOLLANDA PAKİSTAN EKVADOR CEZAYİR BOLİVYA BAHREYN KORE CUM. JAPONYA KOSTA RİKA PARAGUAY LİTVANYA TANZANYA BİRLEŞİK CUM. KUVEYT MOZAMBİK RUANDA POLANYA MISIR KAMERUN KATAR ORTA AFRİKA CUM. BURUNDİ BUTAN TRİNIDAD VE TOBAGO JAMAİKA ANGOLA CAPE VERDE HİNDİSTAN DOMİNİK CUM. PANAMA ÖZBEKİSTAN AZERBAYCAN ZİMBABVE GÜNEY AFRİKA CUM. ERMENİSTAN BANGLADEŞ SİERRA LEONE VENEZUELA EL SALVADOR NEPAL HAİTİ KORE DEM. HALK CUM. NİKARAGUA KOLOMBİYA ŞİLİ GÜRCİSTAN MACARİSTAN HONDURAS PERU GUATEMALA ZAMBİYA KONGO DEM. CUM. KENYA ÇİN LİTVANYA NAMİBYA ETİYOPYA SOMALİ AFGANSİTAN BOTSVANA YEMEN Su Yönetimi ve Mevzuatı Dünyada ve Ülkemizde Su 8. DÜNYADA SUYUN MİKTARI VE SU KAYNAKLARININ DAĞILIMI “Mavi Gezegen” olarak adlandırılan ve dörtte üçü su ile kaplı olan dünya yüzündeki toplan suyun % 97’si tuzlu su olup okyanuslarda bulunmaktadır. % 3 oranındaki tatlı suyun % 68,3’ü gibi önemli bir oranı Antarktika ve Gröndland’da buz dağları ve buzullarda, %31,4’ü yeraltında, kalan kısım olan %0,04’ü ise yüzey suyu olup, bunun %87’si göllerde, %11’i bataklıklarda ve %2’si nehirlerde bulunmaktadır. Bu durumda yeryüzündeki toplam su kaynaklarının sadece yaklaşık % 1’i kullanılabilir durumda bulunmaktadır.59 Tablo 5: Dünyadaki Suyun Dağılımı Dünyadaki Su Tatlı Su Tatlı Yüzey Suyu Yüzeyde, göller ve akarsularda bulunan tatlı su oranının çok düşük olması, kolaylıkla yararlanabilecek su miktarının az olduğunu göstermektedir. Yeraltı suyu miktarı ise yüzeysel sulara oranla çok fazladır. “Ancak, yeraltı sularının önemli bölümü çok derinde olduğundan kullanılması günümüzün teknolojik ve ekonomik koşullarında kısıtlanmaktadır.”60 Yaşanabilecek iklim değişiklikleri dışında dünyadaki yenilebilir su kaynakları miktarı sabittir. Yenilebilir su potansiyelinden daha fazla suyun tüketilmesi durumunda yeraltı su rezervleri tüketilmeye başlamakta ve kullanılabilir su kaynakları azalmaktadır. Günümüzde Çin, ABD, Hindistan, Suudi Arabistan ve Libya’da bu sorun yaşanmaktadır.61 Tüm dünya ülkelerinde sular hemen tümüyle kamu mülkiyetindedir; su kaynakları kamu kurumları tarafından yönetilmektedir. Günümüzde su hizmetinin Asya ülkelerinde %99’u, Afrika’da %97’si, Orta ve Doğu Avrupa ile Güney Amerika’da %96’sı, Kuzey Amerika’da %95’i, Batı Avrupa ülkelerinde %80’i 59 http./ga.water.usgs.gov/edu/watercycleturkish.html. sitesinden yararlanılmıştır. 60 TÜSİAD, Necdet Alpaslan, Ayşegül Tanık, Deniz Dölgen, Türkiye’de Su Yönetimi Sorunlar Ve Öneriler. İstanbul, Eylül 2008. Sayfa 29. http://www.tusiad.org.tr/FileArchive/su_yonetimi.pdf 61 DPT, 9. Kalkınma Planı (2007–2013), Toprak ve Su Kaynaklarının Kullanımı ve Yönetimi Özel İhtisas Komisyonu Raporu, Ankara, 2007, Sayfa 6 http://ekutup.dpt.gov.tr/imalatsa/tastopra/oik671.pdf 38 Su Yönetimi ve Mevzuatı kamu kurumları tarafından yürütülmektedir. Dünya genelinde “özel su piyasası” son derece dardır; bir başka deyişle insanların çok küçük bir bölümü su hizmetini özel şirketlerden almaktadır.62 Toplum ciddi bir bilmeceyle karşı karşıya: Su rekabeti sadece ülkeler içinde ve arasında değil, insanlar ile bağımlı oldukları ekosistemler arasında da artıyor. 2030 yılına kadar dünya nüfusuna eklenmesi beklenen 1,7 milyar insanın beslenmesini bugünkü ortalama su tüketimi düzeyinde (ortalama beslenme için gereken yağış ve sulama) tutabilmek için yılda 2040 km3 su gerekecektir; bu rakam, 24 tane Nil Nehri’nin yıllık su miktarına eşittir. Bu kadar büyük miktarda ek suyun doğal sistemlerden elde edilmesinin ekolojik değeri ne olacaktır? Besin üretimi için yağışlardan daha fazla yararlanılması, tahıllar için yer açmak üzere daha fazla ormanın kesilmesi demektir; daha fazla sulama yapılması ise nehirler, göller ve aküferler üzerindeki baskının artırılması anlamına gelir. Daha da önemlisi, ekosistem hizmetlerinin tehlikeli derecede büyük bir kısmından fedakârlık etmeden insan gereksinimlerini karşılamanın yolları var mı?63 Bolivya buzullarını inceleyen Fransız subilimci Robert Gallaire, sorunu şöyle özetliyor: “Giderek azalan kaynakları kullanıyoruz. Bu yüzden şu soruyu sormamız gerek: 50 yıl sonra ne olacak? Bildiğimiz gibi, 50 yıl aslında yarın demektir.”64 62 http://www.yerelnet.org.tr/yerel_hizmetler/su_atiksu/suyonetiminasilolmalidir.php 63 Santra Postal, Suları Nasıl Tükettik, Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları, İstanbul, 2010, Sayfa 16. 64 Santra Postal, Suları Nasıl Tükettik, Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları, İstanbul, 2010, Sayfa 33. 39 Dünyada ve Ülkemizde Su Tablo 6: Küresel Su Dağılımını Gösteren Bir Tahmin 65 Su kaynağı Kilometreküp olarak ifade edilen su hacmi Tatlı su yüzdesi Toplam su yüzdesi Okyanuslar Denizler ve Körfezler 1,338,000,000 -- 96.5 Buz tepeleri, Buzullar ve Kalıcı 24,064,000 Kar 68.7 1.74 Yer altı suyu 23,400,000 -- 1.7 Tatlı 10,530,000 30.1 0.76 Tuzlu 12,870,000 -- 0.94 16,500 0.05 0.001 Zemin buzu ve sürekli don olan 300,000 toprak 0.86 0.022 Göller 176,400 -- 0.013 Tatlı 91,000 0.26 0.007 Tuzlu 85,400 -- 0.006 Atmosfer 12,900 0.04 0.001 Bataklık suyu 11,470 0.03 0.0008 Nehirler 2,120 0.006 0.0002 Biyolojik Su 1,120 0.003 0.0001 Toplam 1,386,000,000 - 100 Toprak nemi 65 http://ga.water.usgs.gov/edu/watercyleturkis.html. 40 Su Yönetimi ve Mevzuatı 9. ÜLKEMİZDE SU KAYNAKLARININ MİKTARI Türkiye’de yıllık ortalama yağış yaklaşık 643 mm olup, yılda ortalama 501 milyar m3 suya tekabül etmektedir. Bu suyun 274 milyar m3’ü toprak ve su yüzeyleri ile bitkilerden olan buharlaşmalar yoluyla atmosfere geri dönmekte, 69 milyar m3’lük kısmı yeraltı suyunu beslemekte, 158 milyar m3’lük kısmı ise akışa geçerek çeşitli büyüklükteki akarsular vasıtasıyla denizlere ve kapalı havzalardaki göllere boşalmaktadır. Yeraltı suyunu besleyen 69 milyar m3’lük suyun 28 milyar m3’ü pınarlar vasıtasıyla yerüstü suyuna tekrar katılmaktadır. Ayrıca komşu ülkelerden ülkemize gelen yılda ortalama 7 milyar m3 su bulunmaktadır. Böylece ülkemizin brüt yerüstü suyu potansiyeli 193 (158+28+7) milyar m3 olmaktadır. Yeraltı suyunu besleyen 41 milyar m3 de dikkate alındığında, ülkemizin toplam yenilenebilir su potansiyeli brüt 234 milyar m3 olarak hesaplanmıştır. Ancak günümüz teknik ve ekonomik şartları çerçevesinde, çeşitli maksatlara yönelik olarak tüketilebilecek yerüstü suyu potansiyeli yurt içindeki akarsulardan 95 milyar m3, komşu ülkelerden yurdumuza gelen akarsulardan 3 milyar m3 olmak üzere, yılda ortalama toplam 98 milyar m3’tür. 14 milyar m3 olarak belirlenen yeraltı suyu potansiyeli ile birlikte ülkemizin tüketilebilir yerüstü ve yer altı su potansiyeli yılda ortalama toplam 112 milyar m3 olmaktadır.66 Bu miktarın bölgesel ve mevsimsel dağılımındaki dengesizlik önemli bir sorundur. Bu suyun %35’i çeşitli amaçlara yönelik olarak kullanıma sunulmuş, kalan %65’i ise halen kullanılmamaktadır.67 66 DSİ 2008 Faaliyet Raporu. Sayfa 50 http://www.dsi.gov.tr/faaliyet_raporlari/2008_faaliyet_raporu.pdf 67 DPT, 9. Kalkınma Planı (2007–2013), Toprak ve Su Kaynaklarının Kullanımı ve Yönetimi Özel İhtisas Komisyonu Raporu, Ankara, 2007, Sayfa 16. 41 Dünyada ve Ülkemizde Su Tablo 7: Ülkemizin Su Kaynakları 68 Türkiye’nin Yüzölçümü (km2) 783.577 Ortalama Yıllık Yağış Miktarı (mm/yıl) 643 Ortalama Yıllık Yağış Miktarı (milyar m³) 501 Buharlaşma- Terleme (milyar m³) 274 Yeraltı Suyu (milyar m³) 69 Yüzey Suyu Yıllık Yüzey Akış Miktarı (milyar m³) 158 Yıllık Yağış Miktarı (milyar m³) 501 Yeraltına Sızan Su Miktarı (milyar m³) 41 Yerüstü Suyuna Katılan Yeraltı suları (milyar m³) 28 Yıllık Yeraltı Suyu Miktarı (milyar m³) 69 Yerüstü Suyuna Katılan Yeraltı suları (milyar m³) 28 Komşu Ülkelerden Gelen Akış (milyar m³) 7 Yüzey Suyu Yıllık Yüzey Akış Miktarı (milyar m³) 158 Yerüstü Suyu Potansiyeli (milyar m³) 193 Yerüstü Suyu Potansiyeli (milyar m³) 193 Yeraltına Sızan Su Miktarı (milyar m³) 41 Kullanılabilir Toplam Su Potansiyeli (milyar m3) 234 Yıllık Kullanılabilecek Yerüstü Suyu (Akarsular) 95 Yıllık Kullanılabilecek Komşu Ülke Yerüstü Suyu 3 Yıllık Kullanılabilir Yüzey Suyu Miktarı (milyar m³) 98 Yıllık kullanılabilir yüzey suyu miktarı (milyar m³) 98 Yıllık Kullanılabilir/Çekilebilir Yeraltı Suyu Miktarı (milyar m³) 14 Toplam Kullanılabilir Net Su Miktarı (milyar m³) 112 68 Bu tablonun hazırlanmasında “Toprak ve Su Kaynaklarının Kullanımı ve Yönetimi ÖİK Raporu”, “Su Havzaları, Kullanımı ve Yönetimi ÖİK Raporu”, “Türkiye Çevre Durum Raporu”, “Atıksu Arıtımı Eylem Planı” ve “DSİ Faaliyet Raporu”ndaki verilerden yararlanılmıştır. 42 Su Yönetimi ve Mevzuatı Tablo 8: Türkiye’nin Genel Su Bütçesi 69 69 DPT, 8. Beş Yıllık Kalkınma Planı. Su Havzaları, Kullanımı ve Yönetimi Özel İhtisas Komisyonu Raporu. Ankara, 2001, Sayfa 150. (Tüketilebilir yeraltı suyu 14, toplam tüketilebilir su kaynakları ise 112 olarak güncellenmiştir.) 43 Dünyada ve Ülkemizde Su Bilindiği üzere pek çok Avrupa Birliği üyesi ülke gelişmiş ülke statüsünde olup su ve toprak kaynaklarının %100’e yakın bir bölümünü geliştirmiş durumdadırlar. Bu ülkeler su kaynaklarının geliştirilerek halkın hizmetine sunulması ve bundan ülke kalkınmasına katkı sağlanması hususundaki faaliyetlerin büyük bir çoğunluğunu tamamlamış olup artık diğer sektörlerdeki faaliyetlerden kaynaklanan kirliliğin azaltılması ve giderilmesi konusuna yoğunlaşmışlardır. Oysa ülkemizde su kaynaklarının geliştirilmesinde ancak %40’lar seviyesine gelinebilmiş olup mevcut teknik ve mali imkanlar ölçüsünden bunun kalan %60’lık bölümünün hedeflendiği gibi 2030 yılına kadar geliştirilmesinin de zor olacağı görülmektedir. Ülkemizin sosyo-ekonomik kalkınmasında büyük önemi olan su kaynaklarının geliştirilerek kullanıma sunulması bu nedenle çok önemli olup geliştirme planlarının önündeki her türlü engel aşılmaya çalışılmakta, buna engel teşkil edebilecek uluslararası sözleşmelere taraf olmaktan kaçınılmaktadır. 70 Türkiye’de su kaynakları; yüzeysel su kaynakları, yeraltı suyu kaynakları ve jeotermal kaynaklar olmak üzere üç ana başlık altında toplanmaktadır. 9.1. Yüzeysel Su Kaynakları Türkiye’nin ortalama yıllık yağış miktarı 643 mm olup, bu miktar ortalama yılda 501 milyar m3’e karşılık gelmektedir. Bu su miktarının 274 milyar m3’nün toprak ve su yüzeyinden ve bitkiler üzerinden buharlaşmalar yoluyla atmosfere geri döndüğü, 69 milyar m3’nün yüzeyden meydana gelen sızmalar sonucunda yeraltı suyu rezervlerini beslediği, 158 milyar m3’nün ise çeşitli büyüklüklerde akarsular aracılığı ile denizlere ve kapalı havzalardaki göllere boşaldığı kabul edilmektedir.71 Türkiye’de dağlarda bulunan küçük göllerle birlikte 120’den fazla tabii göl ve 656 adet baraj gölü bulunmaktadır.72 Türkiye geneli hidrolojik çalışmalar için 25 ana akarsu havzasına ayrılmıştır. Ana akarsu havzalarını gösteren harita, Türkiye’nin Havza Bazında Su Potansiyeli, Akarsu Havzalarında Arıtma Uygulanan ve Uygulanmayan Toplam Belediye Nüfusları ile Havza Önceliklendirme Tabloları aşağıda verilmiştir. 70 Avrupa Birliği Su Çerçeve Direktifi Ve Türkiye’de Uygulanabilirliği. TMMOB Su Politikaları Kongresi Bildiriler Kitabı 1. Cilt Sayfa 203 71 Çevre ve Orman Bakanlığı Çevre Yönetimi Genel Müdürlüğü, Türkiye Çevre Durum Raporu, Ankara, 2007, Sayfa.62. http://www.cedgm.gov.tr/CED/AnaSayfa/webUygulama/turkiyeCevreDurumRaporu.aspx?sflang=tr 72 DSİ Faaliyet Raporu, Sayfa 48. 44 Su Yönetimi ve Mevzuatı Resim 2: Akarsu Havzaları Haritası 73 73 Çevre ve Orman Bakanlığı Çevre Yönetimi Genel Müdürlüğü, Atıksu Arıtımı Eylem Planı (2008–2012), Ankara, Sayfa 70 http://www.cygm.gov.tr/ CYGM/Files/EylemPlan/aateylemplani.pdf 45 Dünyada ve Ülkemizde Su Tablo 9: Türkiye’nin Havza Bazında Su Potansiyeli 74 HAVZA NO 1 ADI 1997 YILI NÜFUSU HAVZADAKİ ORTALAMA SU HAVZADA SU DEPOSU DEPO BARAJ EDİLEN SU YÜZ ÖLÇÜMÜ YILLIK ORTALAMA YAĞIŞ YILLIK HAVZA VERİMİ YILLIK TOPLAM AKIŞ (km²) (mm) (l/s/km²) (km³) Adet (hm³) MERİÇ ERGENE 1 056 473 14 560 604,0 2,9 1,33 21 1 817,0 24 100 728,7 11,0 8,33 58 2 894,5 2 MARMARA 11 329 437 3 SUSURLUK 2 674 579 22 399 711,6 7,2 5,43 26 3 848,0 4 KUZEY EGE 617 011 10 003 624,2 7,4 2,09 15 797,0 5 GEDİZ 2 327 897 18 000 603,0 3,6 1,95 16 3 565,9 6 K.MENDERES 1 972 770 6 907 727,4 5,3 1,19 17 1 697,7 7 B.MENDERES 1 975 402 24 976 664,3 3,9 3,03 22 2 739,9 8 BATI AKDENİZ 890 441 20 953 875,8 12,4 8,93 25 1 830,0 9 1 558 219 19 577 1 000,4 24,2 11,06 14 2 858,0 200 200 6 374 446,3 1,8 0,50 9 161,7 11 ANTALYA BURDUR GÖLLER AKARÇAY 665 447 7 605 451,8 1,9 0,49 3 172,0 12 SAKARYA 5 703 375 58 160 524,7 3,6 6,40 45 6 827,9 13 BATI K.DENİZ 1 892 776 29 598 811,0 10,6 9,93 28 2 784,0 14 YEŞİLIRMAK 2 290 024 36 114 496,5 5,1 5,80 44 6 194,9 15 KIZILIRMAK 3 963 186 78 180 446,1 2,6 6,48 78 23 774,3 16 KONYA KAPALI 2 430 709 53 850 416,8 2,5 4,52 25 2 800,8 17 DOĞU AKDENİZ 2 051 695 22 048 745,0 15,6 11,07 11 10 173,5 18 SEYHAN 1 695 572 20 450 624,0 12,3 8,01 18 6 124,5 19 ASİ 1 277 313 7 796 815,6 3,4 1,17 8 1 086,5 20 CEYHAN 1 418 391 21 982 731,6 10,7 7,18 27 8 229,3 21 7 199 119 127 304 540,1 8,3 31,61 89 112 193,2 2 494 663 24 077 1 198,2 19,5 14,90 41 1 491,6 23 FIRAT DOĞU KARADENİZ ÇORUH 467 718 19 872 629,4 10,1 6,30 21 7 467,3 24 ARAS 889 157 27 548 432,4 5,3 4,63 20 4 085,2 25 VAN KAPALI 1 005 209 19 405 474,3 5,0 2,39 7 608,7 26 DİCLE 2 818 791 57 614 807,2 13,1 21,33 42 30 630,5 TOPLAM 62 865 574 779 452 642,6 209,3 186,05 730 246 853,9 (XX) (X) 10 22 Not: (x)Ortalama değer, (xx)Akarsu havzalarının Türkiye dışındaki alanları dahil edilmemiştir. Tabloda Fırat-Dicle Havzası ayrı ayrı gösterilmiştir. 74 DPT, 8. Beş Yıllık Kalkınma Planı, Su Havzaları, Kullanımı ve Yönetimi Özel İhtisas Komisyonu Raporu, Ankara, 2001, Sayfa 153. 46 Su Yönetimi ve Mevzuatı Tablo 10: Akarsu Havzalarında Arıtma Uygulanan ve Uygulanmayan Toplam Belediye Nüfusları 75 75 Çevre ve Orman Bakanlığı Çevre Yönetimi Genel Müdürlüğü, Atıksu Arıtımı Eylem Planı (2008–2012) sh.71. http://www.styd-cevreorman.gov.tr/DATA/aat_eylem_plani.pdf 47 Dünyada ve Ülkemizde Su Tablo 11: Havza Önceliklendirme Tablosu 76 Su Kalitesi Sıra No Havza Adı 1 Melen Alt Havzası 2 3 4 5 6 7 Gediz Havzası Büyük Menderes Havzası Ilısu Barajı Alt Havzası Puanlama NH4/ NO3/TN Evsel Endüstriyel Tarımsal Hayvansal Korunan Alanlar 4 4 3 3 3 3 3 23 4 4 3 3 2 3 3 22 4 4 3 3 3 1 2 20 3 4 3 3 3 1 3 20 3 4 3 3 3 1 2 19 3 4 2 3 3 1 3 19 3 4 2 1 2 3 3 18 KOI/ BOI5 Toplam 8 Yeşilırmak Havzası 3 4 3 2 1 3 2 18 9 Sakarya Havzası 3 3 2 3 3 1 3 18 10 Susurluk Havzası 3 2 3 3 3 1 3 18 3 3 3 3 2 1 3 18 3 2 3 2 3 2 3 18 3 2 3 3 3 1 2 17 2 3 1 3 3 2 3 17 11 12 13 14 76 Akarçay Havzası MeriçErgene Havzası Kızılırmak Havzası Baskı ve Etkileri Marmara Havzası Konya Kapalı Havzası Küçük Menderes Havzası Seyhan Havzası 15 Burdur Havzası 3 2 3 2 2 1 3 16 16 Ceyhan Havzası 1 2 3 2 3 1 3 15 17 Van Gölü Havzası 2 2 3 2 2 2 2 15 18 Antalya (Or. Ak.) Havzası 1 2 2 1 3 2 3 14 19 Kuzey Ege Havzası 2 2 2 2 3 1 2 14 20 Doğu Akdeniz Havzası 1 2 3 2 2 1 3 14 Çevre ve Orman Bakanlığı Çevre Yönetimi Genel Müdürlüğü, Atıksu Arıtımı Eylem Planı (2008–2012), Sayfa 72-73. http://www.styd-cevreorman.gov.tr/DATA/aat_eylem_plani.pdf 48 Su Yönetimi ve Mevzuatı Su Kalitesi Sıra No Havza Adı 21 Batı Karadeniz Havzası 22 Baskı ve Etkileri Puanlama NH4/ NO3/TN Evsel Endüstriyel Tarımsal Hayvansal Korunan Alanlar 1 2 2 3 2 1 3 14 Fırat-Dicle Havzası 2 2 2 1 2 1 3 13 23 Doğu Karadeniz Havzası 1 1 2 3 1 1 3 12 24 Hatay Suları Havzası 1 1 2 3 2 1 2 12 25 Batı Akdeniz Havzası 1 1 3 1 2 1 3 12 26 Çoruh Havzası 1 2 2 2 1 1 3 12 27 Aras Havzası 1 1 2 1 1 3 2 11 KOI/ BOI5 Toplam Not: Melen Alt Havzası, Ilısu Barajı Alt Havzası ayrıca gösterilmiştir. Puanlama Su Kalitesi : I. Sınıf= 1, ll. Sınıf = 2, III. Sınıf = 3, IV. Sınıf = 4 Baskı ve Etkiler: Çok Yoğun = 3, Orta Yoğun : 2, Az Yoğun = 1. Koruma Alanlarının Sayısı ve Önemi : Çok = 3, Orta = 2, Az = 1 Türkiye, jeolojik yaş olarak oldukça genç bir ülkedir. Akarsuları, topografyasından dolayı genellikle düzensiz rejimde akmakta olup, vahşi dere karakterindedir. Havza ortalama eğimleri yüksektir ve gerekli düzenleme yapılmadan doğrudan su kullanımı mümkün değildir. Türkiye’de su miktarı bol gözükmesine rağmen yer ve zaman içinde ihtiyaçlar ile uyuşmamaktadır. Ülkemizin iç tatlı su kaynakları, arz-talep ve kalite özellikleri açısından değerlendirildiğinde, tatlı su kaynakları bakımından varlıklı sayılabileceği görülmektedir. Bu görüşün doğruluğunu sağlayabilecek özellikler şu şekilde sıralanabilir: • Suyun başlıca kaynağı olan yağışların yıllık ortalama miktarı 501 milyar m3’ü bulmaktadır. • Dağlarda bulunan küçük göller ile birlikte, 200 adet doğal gölün kapladığı alan 9000 km2’yi aşmaktadır. İnşa edilen 223 adet barajın oluşturduğu yapay göllerin alanı ise 421.600 hektar olup, bu göllerin toplam rezervuar kapasitesi 143 milyar m3’tür. • Yıllık yağış miktarının ortalama 183,68 milyar m3’ü, 25 akarsu havzasına dökülmektedir. • Türkiye topraklarında, kaynak noktaları olan ve olmayan birçok akarsu denize dökülmekte olup, bu akarsuların toplam uzunluğu 30.000 km’yi aşmaktadır. • Türkiye’de; 579 adeti Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü tarafından, 12 adeti ise diğer kuruluşlar tarafından yapılmış ve işletme halinde olan, toplam 591 adet baraj bulunmaktadır. • Türkiye’de ayrıca, 138 adet hidroelektrik santrali (HES) işletme halinde bulunmaktadır. Bu santraller 12.878 MW miktarında kurulu güce ve toplam potansiyelin %36’sına karşılık gelen 46.277 GWh/yıl ortalama üretim kapasitesine sahiptir.77 77 Çevre ve Orman Bakanlığı Çevre Yönetimi Genel Müdürlüğü, Türkiye Çevre Durum Raporu, Ankara, 2007, Sayfa.63. 49 Dünyada ve Ülkemizde Su 9.2. Yeraltı Suyu Kaynakları Türkiye’nin ortalama yıllık yağış miktarının 41 milyar m3’ü, yeraltı suyu rezervlerini oluşturmak üzere toprağın altına sızmaktadır. Bu su miktarının, yıllık olarak, teknik ve ekonomik açıdan kullanılabilir potansiyeli 14 milyar m3’tür.78 Bu potansiyelin 3.921 km3’ü DSİ, kamu kuruluşları ve sulama kooperatiflerine ait sulamalarda, 5.295 km3’ü içme, kullanma ve sanayi suyu ihtiyaçlarında, 2.406 km3’ü ise münferit özel sulamalarda olmak üzere, toplam 11,62 km3’lük bölümünün tahsis işlemi gerçekleştirilmiştir. 79 Ülkemizin, teknik ve ekonomik şartları çerçevesinde, çeşitli kullanım amaçlarına yönelik olarak tüketilebilecek yüzey suyu potansiyeli; ülke içindeki akarsulardan 95 milyar m3, komşu ülkelerimizin sınırları içinde doğan ve ülkemize gelen akarsulardan 3 milyar m3 olmak üzere ortalama yılda 98 milyar m3’tür. Ülkemizin, 14 milyar m3 olarak belirlenen yeraltı suyu potansiyeli ile birlikte, tüketilebilir yüzey ve yeraltı suyu potansiyeli ile ortalama yılda 112 milyar m3’tür. 80 Önümüzdeki yıllarda çevre sorunlarının giderek büyüyeceği ve buna paralel olarak yüzey sularının daha fazla kirleneceği göz önünde bulundurulduğunda, yeraltı sularının değeri daha da artacaktır. Çünkü gelecek dönemde suyun miktarından çok, kalitesi önem kazanacaktır.81 Ülkemizde yeraltı suyu kaynaklarına ilgi her geçen gün artmakta ve kullanımı yaygınlaşmaktadır. Başta İzmir, Antalya, Şanlıurfa ve Diyarbakır olmak üzere birçok ilimizin ve irili ufaklı birçok yerleşimin içme-kullanma suyu ihtiyacı yer altı suyundan karşılanmaktadır. Ancak bu kullanımlar bazen aşırı çekimlere ve dolayısıyla yeni problemlerin ortaya çıkmasına neden olmaktadır. 82 Son yıllarda, yeraltı suyu kullanımına yönelik yoğun talebin yanı sıra yağışların azlığı, gerekse kaçak sondaj ve tahsis üzeri kullanımlar gibi yasal olmayan kullanımlara bağlı olarak, yeraltısuyu seviyeleri aşırı düşmekte ve özellikle sahil aküferleri tuzlu su girii nedeniyle kirlenmektedir. Bu da yeraltı suyunun, nicelik ve nitelik olarak bir darboğaza sürüklenmesine neden olmaktadır. 83 9.3. Jeotermal Kaynaklar Ülkemiz 600’ü sıcak su tabii çıkışı olmak üzere 1000 civarında sıcak ve mineralli tabii çıkışlara sahiptir. 84 MTA Genel Müdürlüğü tarafından yapılan çalışmalara ve elde edilen verilere göre Türkiye’deki jeotermal alanların % 93’ünü düşük ve orta sıcaklıklı, geriye kalan %7 oranındaki 16 adetini ise yüksek sıcaklıklı sahalar oluşturur.85 Türkiye’nin teorik jeotermal enerji potansiyeli 31500 MWt olarak kabul edilmektedir. Ülkemiz bu potansiyel ile Dünyada yedinci Avrupa da ise birinci sırada yer almaktadır. Türkiye’nin bugün jeotermal enerjiyi doğrudan kullanımı 1306 MW termaldir. Doğrudan kullanım açısından ise Dünyada beşinci durumdadır.86 “Türkiye, içme suyu ve maden suları açısından zengin kaynaklara sahip bir ülkedir. Ülkemiz konumu itibariyle Alp-Himalaya orajenik kuşağında bulunduğundan, maden suları açısından da büyük bir potansiyele sahiptir. Türkiye’deki maden sularının mineral konsantrasyonları oldukça yüksektir. 78 Çevre ve Orman Bakanlığı Çevre Yönetimi Genel Müdürlüğü, Atıksu Arıtımı Eylem Planı (2008–2012), Sayfa 18. 79 Dokuzuncu Kalkınma Planı (2007–2013), Toprak ve Su Kaynaklarının Kullanımı ve Yönetimi Özel İhtisas Komisyonu Raporu, DPT, Ankara, 2007, Sayfa 20.Sayfa 19. 80 Çevre ve Orman Bakanlığı Çevre Yönetimi Genel Müdürlüğü, Türkiye Çevre Durum Raporu, Ankara, 2007, Sayfa.64. 81 Çevre ve Orman Bakanlığı Çevre Yönetimi Genel Müdürlüğü, Atıksu Arıtımı Eylem Planı (2008–2012), Sayfa 22. 82 TÜSİAD, Necdet Alpaslan, Ayşegül Tanık, Deniz Dölgen, Türkiye’de Su Yönetimi Sorunlar Ve Öneriler. İstanbul, Eylül 2008. Sayfa 57. 83 Dokuzuncu Kalkınma Planı (2007–2013), Toprak ve Su Kaynaklarının Kullanımı ve Yönetimi Özel İhtisas Komisyonu Raporu, DPT, Ankara, 2007. Sayfa 20. 84 Veysel Eroğlu, Ülkemizde Termal, Maden Suları Kaynakları ve Kullanımı, DSİ, Afyon Kocatepe Üniversitesi, Termal ve Maden Suları Konferansı, Afyonkarahisar, 2008, Sayfa 5. http://www.dsi.gov.tr/duyuru/su_forumu_dosya/bildiriler/afyon_bildiri.pdf 85 TMMOB, Küresel Su Politikaları ve Türkiye TMMOB Su Raporu, Ankara, Mart 2009. Sayfa.46. 86 Veysel EROĞLU, Ülkemizde Termal, Maden Suları Kaynakları ve Kullanımı, DSİ, Afyon Kocatepe Üniversitesi, Termal ve Maden Suları Konferansı, Afyonkarahisar, 2008, Sayfa 5. 50 Su Yönetimi ve Mevzuatı Türkiye, kalite ve zenginlik yönünden maden suyunda dünyanın ilk on ülkesi arasındadır. Avrupa’daki maden suyu Türkiye’ye oranla 70-80 kat daha fazladır. Türkiye’de doğal maden suyu kaynakları, yerleşim alanlarından uzak olduğu ve yüzeysel kirlenme riski taşımadığı için temizdir. 87 Ülkemiz aslında Avrupa’nın tabii mineralli sular açısından en zengin bir coğrafyaya sahiptir. Ancak Avrupa’da kişi başına yılda 150 litre maden suyu tüketilirken bu oran Türkiye’de 3 litrenin altında kalmaktadır. Tabii mineralli sular ülkemizde yeterince değerlendirilememektedir. Yıllık 65 milyon litre olan bu kaynağın sadece %1’i şişelenip, %99’u boşa akmaktadır. 88 Mineralli su kaynak ve/veya kaynak grubunun bölgesel dağılımı (Kuzey Anadolu-76, Doğu Anadolu67, İç Anadolu-51, Ege-18, Marmara-7, Akdeniz-3, Güney Doğu Anadolu-3 adet) olarak 7 bölgede toplamda 225 adet kaynakta faaliyetini sürdürmektedir. Ülke genelinde yıllara göre madensuyu üretimi 2004 yılında 323 milyon litre, 2005 yılında 355 milyon litre, 2006 yılında 398 milyon litre ve 2007 yılında 471 milyon litredir.89 10. DÜNYADA VE ÜLKEMİZDE SU KAYNAKLARININ SEKTÖREL KULLANIMI Dünyadaki toplam su tüketimi, çeşitli kaynaklara göre değişse de, yaklaşık %70’ tarım sektöründe sulama, %22’si sanayi ve %8’i içme ve kullanma suyu amaçlı olarak kullanılmaktadır. Avrupa’da sektörler itibariyle su kullanımı %33 sulama, %51sanayi, %16 içme ve kullanma amaçlıdır.90 Türkiye’de toplam su tüketiminin %72-75’i sulama, %10-12’si sanayi ve %15-16’sı içme ve kullanma suyu amaçlı olarak kullanılmaktadır. Temiz ve tatlı su kaynaklarının sektörel kullanımını gelişmiş ülkelerle Türkiye’yi mukayese ettiğimizde; tarım sektöründe yüksek, sanayi sektöründe düşük, içme ve kullanma sektöründe ise eşdeğer olduğu gözükmektedir. 87 İSO, Avrupa Birliği’ne Tam Üyelik Sürecinde İstanbul Sanayi Odası Meslek Komiteleri Sektör Stratejileri Geliştirilmesi Projesi Gıda Sektörü. İstanbul, Nisan 2006, İstanbul Sanayi Odası Yayınları. Sayfa 257. http://www.iso.org.tr/tr/Documents/Yayinlar/GIDA%20SEKTORU.pdf 88 Veysel Eroğlu, Ülkemizde Termal, Maden Suları Kaynakları ve Kullanımı, DSİ, Afyon Kocatepe Üniversitesi, Termal ve Maden Suları Konferansı, Afyonkarahisar, 2008, Sayfa 5. 89 TMMOB, Küresel Su Politikaları ve Türkiye TMMOB Su Raporu, Ankara, Mart 2009, Sayfa.48. http://www.jeofizik.org.tr/pdf/tmmob_su_raporu_2009.pdf 90 Dokuzuncu Kalkınma Planı (2007–2013), Toprak ve Su Kaynaklarının Kullanımı ve Yönetimi Özel İhtisas Komisyonu Raporu,DPT, Ankara, 2007, Sayfa 6. 51 Dünyada ve Ülkemizde Su Tablo 12: Dünyada ve Ülkemizde Su Kaynaklarının Sektörel Kullanımı Dünya Gelişmiş Ülkeler Gelişmekte Olan Ülkeler Az Gelişmiş Ülkeler Avrupa Türkiye Tarım 67- 70 39 52 86 33 72- 75 Sanayi 22- 23 46 38 7 51 10- 12 İçme ve Kullanma 8- 10 15 10 7 16 15- 16 SEKTÖR Dursun 1999, Anonymous 2003, S. YILMAZ 2003, ÇOB 2005 Şekil 5: Su Kaynaklarının Sektörel Kullanımının Grafikte Dağılımı 2004 verilerine göre; Türkiye’de, sulama sektöründe 29,6 milyar m3, içme suyu sektöründe 6,2 milyar m3 ve sanayi sektöründe ise 4,3 milyar m3 olmak üzere toplam 40,1 milyar m3 suyun tüketildiği hesaplanmıştır. Bu durum, ülkemizin mevcut su potansiyeli olan 112 milyar m3 suyun ancak % 36’sını geliştirebildiğimizi göstermektedir. Tabloda belirtilen veriler doğrultusunda; Türkiye’nin, önümüzdeki 25 yıl içinde ihtiyaç duyacağı su miktarının, bugünkü ihtiyacı olan su miktarının üç katı olacağı anlaşılmaktadır.91 91 Çevre ve Orman Bakanlığı Çevre Yönetimi Genel Müdürlüğü, Atıksu Arıtımı Eylem Planı (2008–2012), Sayfa 15. 52 Su Yönetimi ve Mevzuatı Tablo 13: Türkiye’de 1990–2004 Yıllarında Sektörler Tarafından Kullanılan Su Miktarı Yıl Toplam Su Tüketimi Sektörler Sulama İçme-Kullanma Sanayi km3 % km3 % km3 % km3 % 1990 30,6 28 22,0 72 5,1 17 3,4 11 2004 40,1 36 29,6 74 6,2 15 4,3 11 2030 112 100 72 64 18 16 22 20 1900–2000 yılları arasında su kaynaklarının sektörel kullanımındaki değişmeler incelendiğinde en büyük artış tarımsal su kullanımında olmuştur. Ancak suyun küresel ölçekteki sektörel kullanımlarında ülkelerin endüstrileşme ve gelişmişlik düzeyleri belirleyici bir özellik göstermektedir.92 Şekil 6: 1900–2000 Yılları Arasında Su Kaynaklarının Sektörel Kullanımındaki Değişmeler Bilindiği üzere pek çok Avrupa Birliği üyesi ülke gelişmiş ülke statüsünde olup su ve toprak kaynaklarının %100’e yakın bir bölümünü geliştirmiş durumdadırlar. Bu ülkeler su kaynaklarının geliştirilerek halkın hizmetine sunulması ve bundan ülke kalkınmasına katkı sağlanması hususundaki faaliyetlerin büyük bir çoğunluğunu tamamlamış olup artık diğer sektörlerdeki faaliyetlerden kaynaklanan kirliliğin azaltılması ve giderilmesi konusuna yoğunlaşmışlardır. Oysa ülkemizde su kaynaklarının geliştirilmesinde ancak %40’lar seviyesine gelinebilmiş olup mevcut teknik ve mali imkanlar ölçüsünden bunun kalan %60’lık bölümünün hedeflendiği gibi 2030 yılına kadar geliştirilmesinin de zor olacağı görülmektedir. Ülkemizin sosyo-ekonomik kalkınmasında büyük önemi olan su kaynaklarının geliştirilerek kullanıma sunulması bu nedenle çok önemli olup geliştirme planlarının önündeki her türlü engel aşılmaya çalışılmakta, buna engel teşkil edebilecek uluslar arası sözleşmelere taraf olmaktan kaçınılmaktadır.93 92 USİAD Su Raporu. Ulusal Su Politikası İhtiyacımız, Editör, Dursun YILDIZ, Hazırlayan: ADA Strateji Ankara, Ankara Ulusal Sanayici ve İşadamları Derneği Yayını, 2007, Sayfa 18–19. 93 Cansen Akkaya, Ayla Efeoğlu, Nedim Yeşil, Avrupa Birliği Su Çerçeve Direktifi Ve Türkiye’de Uygulanabilirliği, TMMOB Su Politikaları Kongresi Bildiriler Kitabı, Ankara, 2006, Cilt 1, Sayfa 203. 53 Dünyada ve Ülkemizde Su 11. DÜNYADA VE ÜLKEMİZDE SU KAYIPLARI “Sadece Avrupa’da değil aynı zamanda bütün Gezegende sağlığın, ekonomik gelişmenin ve ekosistemlerin sürdürülebilmesini sağlayan su, her yurttaşın günlük hayatında bir mihenk taşıdır. Su hayatımız için bu kadar değerli ve önemli olduğundan, su kaynaklarımızı akıllıca korumak ve kullanmak hepimizin paylaştığı bir sorumluluktur. Son yıllarda, Avrupa genelinde artan su talebinin sürdürülebilir olmadığı gerçeği büyümektedir. Sorun anlaşıldıkça, bunun sonucu olarak, yeni kaynaklar ve aktarma programları geliştirmek vasıtasıyla geleneksel temini arttırma yaklaşım, yerini talep yönetimine bırakmaktadır. Talep yönetimi suyun daha verimli kullanılması, kayıpların azaltılması, daha verimli cihazlar ve suyun dönüşümüne odaklanmaktadır. Birçok durumda yeni su arttırmak yerine su kullanım verimini arttırmak daha ucuz olmaktadır.” 94 İçme suyu gereksinimlerini karşılarken su havzalarını ve bunların sunduğu sayısız faydayı sürdürmek için, kentsel su arzını korumaya ve daha verimli kullanmaya yönelik ortak çabaların da yürütülmesi gerekmektedir. 95 11.1. Su Kaybı Bileşenleri Su kaybı denildiği zaman genellikle su dağıtım sistemindeki fiziksel kayıplar düşünülür. Oysa toplam kayıp çeşitli bileşenlerden oluşmaktadır. Su kayıpları ile ilgili terimlerin standartlaştırılması amacıyla, Uluslararası Su Birliği (IWA) ve Amerikan Su İşleri Birliği (AWWA) su kaybını oluşturan bileşenleri tanımlamış ve farklı su dağıtım sistemlerinin karşılaştırılabilmesi için gerekli olan performans göstergelerini hesaplayan Su Bütçesi Yönetimini 2003 yılında önermiştir.96 http://www.e-kutuphane.imo.org.tr/pdf/9125.pdf 94 Rizhard Pilcher, Altan Dizdar, Cüneyt Dilsiz, Selçuk Toprak, Elmo De Angelis, Kylene De Angelis, Cem Koç, Fatih Dikbaş, Mahmet Fırat, Ülker Güner Bacanlı, Su Kayıpları Nasıl Önlenir? Su Kayıplarını Azaltma Teknikleri ve Uygulamalarına Yönelik Rehber Kitap, PROWAT, Eflatun Yayınevi, Ankara, 2009, Sayfa 3-4. 95 Santra Postal, Suları Nasıl Tükettik, Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları, İstanbul, Ocak 2010, Sayfa 43. 96 Selçuk Toprak, Abdullah Cem Koç, Ülker Güner Bacanlı, Fatih Dikbaş, Mahmut Fırat, Altan Dizdar, İçme Suyu Dağıtım Sistemlerindeki Kayıplar ve Prowat Projesi, 5. Kentsel Altyapı Ulusal Sempozyumu Bildirisi, Sayfa 17–18. http://www.e-kutuphane.imo.org.tr/pdf/13756.pdf 54 Su Yönetimi ve Mevzuatı Tablo 14: IWA/AWWA Yöntemine Göre Su Bütçesinin Bileşenleri Su Bütçesi Bileşeni Tanım Sisteme Giren hacim Su dağıtım sistemine yıllık giren hacim. Yasal Tüketim Kayıtlı kullanıcılar tarafından çekilen, ölçülmüş ve/veya ölçülmemiş yıllık su hacmi. Su Kayıpları İdari/ticari kayıplar ve fiziksel kayıpların toplamından oluşan, sisteme giren hacim ile yasal tüketim arasındaki fark. İdari/Ticari Kayıpları Yasadışı tüketimler, ölçüm cihazlarındaki ve okumalardaki hatalar sonucu faturalandırılmayan su. Fiziksel Kayıplar Sızıntılar ve kırıklardan kaybedilen, iletim hatlarından ve depolardan savaklanan, branşman bağlantılarından gerçekleşen, özetle tüketicinin sayacından önceki tüm kayıpların hacmi. Gelir Getiren Su Sisteme giren hacmin faturalandırılan ve gelir getiren kısmı. Gelir Getirmeyen Su Sisteme giren hacim ve faturalandırılan tüketim arasındaki fark. Tablo 15: IWA/AWWA Yöntemine Göre Su Bütçesi Tablosu (m³/yıl) Faturalandırılmış Ölçülmüş Kullanım Faturalandırılmış Yasal Tüketim Gelir Getiren Su Faturalandırılmış Ölçülmemiş Kullanım Yasal Tüketim Faturalandırılmamış Yasal Tüketim Faturalandırılmamış Ölçülmüş Kullanım Faturalandırılmamış Ölçülmemiş Kullanım Yasadışı Kullanım Sisteme Giren Hacim İdari Kayıplar Sayaç Hatası Gelir Getirmeyen Su Okuma Hatası Su Kayıpları İletim ve Dağıtım Hatlarındaki Kaçaklar Fiziksel Kayıplar Depolardaki Kaçak ve Savaklanan Sayaç İle Dağıtım Borusu Arasında Bağlantı Hatlarındaki Kaçaklar 55 Dünyada ve Ülkemizde Su 11.2. Dünyada ve Ülkemizde Su Kaybı Oranları Su dağıtım sistemlerinde meydana gelen kayıplar su zengini olarak bilinen ülkelerde bile ciddi olarak izlenmektedir. Genel olarak gelişmiş ülkelerde kayıplar daha azdır. Bazı Asya şehirlerindeki su kaybı; mesela Dhaka, Bangkok ve Ulaanbaatar’da %30–40, Colombo, Delhi ve Jakarta’da %50-55, Manila’da %60’ın üzerindedir. Bazı Avrupa ülkelerindeki kayıp su yüzdeleri ise tabloda gösterilmektedir.97 Tablo 16: Avrupa Ülkelerindeki Ortalama Su Kayıpları Oranı Ülke Kayıp (%) Kaynak Bulgaristan (1996) 50 OECD, Environmental Performance Review Slovenya (1999) 40 Vision to Action, Central and Eastern Europe, 1999 Macaristan(1995) 35 Mountain Unlimited,1995 İrlanda (2000) 34 OECD, Environmental Performance Review,2000 Çek Cum.(2000) 32 Soe Report Romanya (1999) 31 EEA/WHO,1999 İtalya (2001) 30 OECD, Environmental Performance Review,2001 Fransa (1997) 30 OFWAT,1997 Slovakya(1999) 27 European Environment Agency(EEA),1999 İngiltere(2000) 22 OFWAT,2000 İspanya(1999) 22 Water Statistics,İNE,1999 İsveç(2000) 17 Statistics Sweden,2000 Finlandiya(1999) 15 FEI,1999 Danimarka(1997) 10 Vangsgaard,1997 Almanya(1999) 3 Pricing Water Economics, Env. Sintral,1999 “Temin yönünden, dağıtım sistemindeki su kayıplarının, şebekelere verilen suyun yaklaşık ortalama % 30-40’ı olduğu hesaplanmıştır. Bazı eski Doğu Avrupa ülkelerinde su kaybının, sisteme verilen toplam suyun % 50’sini geçtiğini görmek az rastlanır bir durum değildir. Ucuz ve bol kaynaklara sahip 97 Selçuk Toprak, Abdullah Cem KOÇ, Ülker GÜNER BACANLI, Fatih DİKBAŞ, Mahmut FIRAT, Altan DİZDAR, İçme Suyu Dağıtım Sistemlerindeki Kayıplar ve Prowat Projesi, 5. Kentsel Altyapı Ulusal Sempozyumu Bildirisi, Sayfa 26. 56 Su Yönetimi ve Mevzuatı kamu kuruluşları çoğunlukla su kaybıyla ilgilenmek için para harcamakta isteksiz davranmışlardır. Bu kuruluşların çoğu “pasif kaçak kontrolü” olarak ifade edilen uygulamalar yapmışlardır. Bu, genellikle, görünür ve halk tarafından ihbar edilen sızıntıların tamir edilmesi, ancak görünmeyen veya ihbar edilmeyen sızıntıları tespit etme politikasının bulunmadığı anlamına gelmektedir. Sonuçta, sızıntıları bulmak ve tamir etmek yüksek maliyetlidir ve kayıpların azaltılması daha yüksek su fiyatlarına dönüşmeyeceği için, bazı kuruluşlar kaçakları makul seviyelere düşürme düşüncesi taşımamaktadırlar. Birçok Avrupa ülkesinde güvenilir su kullanma verimi verileri ne yazık ki bulunmamaktadır, ancak büyük ihtimalle kullanma verimlerinde büyük farklar vardır. Örneğin, İtalya’da su kaybı seviyesi sisteme verilen suyun % 15-60’ı arasında değişmektedir (ISTAT 2003).” 98 Dokuzuncu Kalkınma Planı (2007-2013) 2009 Yılı Programı’nın Çevrenin Korunması Ve Kentsel Altyapının Geliştirilmesi Bölümünde; planlama, izleme, değerlendirme ve yaptırım noksanlığı, sorumlu tek bir mercii olmaması, ortak veri tabanı ve bilgi akışı yetersizliği, kuruluşlar arası eşgüdüm sağlanamaması ve yeterli düzeyde araştırma/geliştirme yapılmaması gibi hususların su kaynakları yönetiminde karşılaşılan ana sorunlar olduğu, ülkemizde içme suyu kayıpları konusunda sağlıklı verilere ulaşılamamakla birlikte, faturalandırılamayan (kayıp/kaçak dahil) su miktarının %55 civarında olduğunun tahmin edildiği, bu nedenle, şebeke su kayıp ve kaçaklarının azaltılması çalışmalarının önem arz etmekte olduğu belirtilmiştir.99 11.3. Su Bütçesi Bileşenlerinin Kayıp Su Oranına Göre Tahmini Dağılımı Genel olarak toplam kayıp suyun yaklaşık %75-80’i fiziki kayıp, %20-25’si idari/ticari kayıp olarak değerlendirilmektedir. Ülkemizde en fazla kayıp su miktarının fiziki kayıplarda olduğu dikkate alınarak, toplam kayıp suyun en azından %80’inin fiziki kayıp, %20’sinin de idari/ticari kayıp olarak değerlendirilmesi doğru olacaktır. Fiziki kayıp suyun yaklaşık %65-75’inin dağıtım borusu bağlantısı (kolye) ile abone sayacı arasındaki şube yolu veya abone servis bağlantısı dediğimiz yerlerde meydana geldiği değerlendirilmektedir. Nitekim ülkemizde kayıp su oranının %30 ve üzerinde olan yerlerde su şebeke arızalarının %90’nı abone hatlarındaki plastik boru, sayaç bağlantı yerleri ve abone hattı armatürlerinden kaynaklandığı dikkate alındığında dağıtım borusu ile sayaç arasında bağlantı hatlarındaki kaçakların %24 olarak değerlendirilmesi doğru olacaktır. Diş çürükleri gibi, bozulan borular da bir süreliğine göz ardı edilebilir ama sonsuza kadar ihmal edilemez. Bu sorun ne kadar uzun süre ihmal edilirse, tamiri o kadar masraflı olur. Mevcut altyapı sistemleri suyu korumadığı sürece, su “ihtiyacını” karşılamaya yönelik büyük projeler “aldatıcı” olacaktır.100 Su depolarındaki kaçaklar ve taşmalardan kaynaklanan kayıp su için kesin bir miktar vermek zordur. Ancak kayıp suyun fazla olduğu idarelerde genellikle su depolarının izolasyon işlemi ve SCADA ile kontrolleri de sağlanmadığından kayıp su oranının %2 olarak değerlendirilmelidir. Bu değerlendirmelere göre de iletim ve dağıtım hatlarındaki kaçaklar ise %6 olacaktır. Fiziki kayıp suyun yaklaşık %6-7’sinin hatalı sayaçlardan, %1-2’sinin de aboneler veya abone olmayanlar tarafından gerek hırsızlık gerekse yasa dışı yollarla kullanımlardan meydana geldiği değerlendirilmektedir. Bütün bu veriler genel olarak değerlendirildiğinde aşağıdaki gibi bir tablo ortaya çıkmaktadır. Bu tabloda idarecilerin hangi konulara ne kadar önem vermeleri gerektiği de açık bir şekilde görülmektedir. 98 Rizhard Pilcher, Altan Dizdar, Cüneyt Dilsiz, Selçuk Toprak, Elmo De Angelis, Kylene De Angelis, Cem Koç, Fatih Dikbaş, Mahmet Fırat, Ülker Güner Bacanlı, Su Kayıpları Nasıl Önlenir? Su Kayıplarını Azaltma Teknikleri ve Uygulamalarına Yönelik Rehber Kitap, PROWAT, Eflatun Yayınevi, Ankara, 2009, Sayfa 4 99 Dokuzuncu Kalkınma Planı (2007-2013), 2009 Yılı Programı, Sayfa130. http://ekutup.dpt.gov.tr/program/2009.pdf 100 Sandra Postel ve Amy Vickers. Dünyanın Durumu 2004. Su Verimliliğini Artırmak. Tema Vakfı Yayınları Sh.16 57 Dünyada ve Ülkemizde Su Şekil 7: Su Bütçesi Bileşenlerinin % 40 Kayıp Su Oranına Göre Tahmini Dağılımı Günde 500.000 m³ su verilen ve %40 kayıp su oranına sahip olan bir şehri düşündüğümüzde, bu suyun 200.000 m³ kaybolacaktır. Bu da yıllık 73 milyon m³’dir. Suyun ortalama m³’ünü 2,00 TL’den hesapladığımızda, kaybolan suyun değeri 146 milyon TL’dir. İdare %40 kayıp su oranını %30’a düşürmeye, dolayısıyla %10’luk bir iyileştirmeyi başardığında günde 50.000 m³, yılda ise 18,2 milyon m³ su karşılığı 36,5 milyon TL’lik bir gelir artışına sahip olacaktır. Yüksek oranlardaki fiziki kayıplar abonelere verilecek olan su miktarını azaltır ve idarenin işletme maliyetleri ile yatırımlarını arttırır. İdari kayıplar ise idarenin gelir kaybına sebep olur. Aynı zamanda su kayıplarının yüksek olması iletim ve dağıtım sistemlerinin verimsizliğini de ortaya koyar. Dolayısıyla kayıp su miktarı idarenin şebekeye hakim olma kabiliyetini belirler. 11.4. Kayıp Su Yönetimi Su kaybının önlenmesi ya da azaltılması ancak iyi bir “Kayıp Su Yönetimi” ile mümkün olabilir. Bunun sonucunda kayıp su kabul edilebilir bir seviyeye düşer, basınç kontrolü sağlanır, patlama sıklığı azalır, arızalara zamanında müdahale edilir, işletme maliyetleri azaldığı için idare gelirleri artar ve en önemlisi de kıt kaynakların etkin ekonomik ve verimli kullanılması konusunda ciddi bir adım atılmış olur. “Dağıtım sisteminin basınç kontrolü kayıp su (kaçak) yönetiminin temelidir: • Kaçak debisi kabaca sistem basıncına orantılıdır, yani sistem basıncını yarıya düşürmek kaçağı da yarıya düşürecektir. • Patlama sıklığı sistem basıncının yaklaşık küpü kadar değişir, yani sistem basıncını iki katına çıkarmak tipik olarak patlama oranını 8 misli yapar. • Belirsiz kayıplar, tespit edilemeyecek kadar küçük münferit kırıklar, sadece sistem basıncı azaltılarak azaltılabilir. • Basınçta sık ve ani değişiklikler sistemdeki patlamaların sayısını arttırır. • Kabul edilebilir ölçüde düşük basınca sahip alanlarda bile basınç yönetimi önemlidir, çünkü düşük sarfiyatlı gece saatlerinde basınç büyük ölçüde yükselerek patlamaların sayısını arttırabilir. • Eğer pompa istasyonları yakınlarında büyük patlamalardan kaçınmak gerekiyorsa, sisteme doğrudan pompalama tasarımı ve operasyonu, sistem basıncındaki dalgalanmaları bastırmalıdır.” 101 101 Rizhard Pilcher, Altan Dizdar, Cüneyt Dilsiz, Selçuk Toprak, Elmo De Angelis, Kylene De Angelis, Cem Koç, Fatih Dikbaş, Mahmet Fırat, Ülker Güner 58 Su Yönetimi ve Mevzuatı Ülkemizde iletim ve dağıtım sistemindeki su kayıplarının şebekelere verilen suyun yaklaşık %55’si olduğundan, birçok durumda yeni su teminini arttırmak yerine, İdareler kayıp su oranlarını kabul edilebilir bir düzeye çekebilmek için su kayıplarının kaynakları ve çözüm yolları konusunda detaylı araştırmalar yaparak “İçme Suyu Dağıtım Sistemlerinde Su Kaybının Azaltılması Stratejileri”ni geliştirmeleri ve uygulamaları daha ucuz olacaktır. Hedef su kaybı oranını en azından %20 veya daha aşağı seviyelere düşürmek olmalıdır. “Bir su kaybı stratejisi geliştirirken dikkate alınması gereken bir dizi mali faktörler bulunmaktadır. Bunlar: • Tasarruf maliyeti, suyun kendi değerini yani kaçağın ekonomik seviyesini aşmamalıdır. • Her su temini durumunda bir gelir getirmeyen su seviyesi vardır ve sosyal veya çevresel nedenler olmadan bu seviyenin altına inmek ekonomik değildir. • Genel olarak bir müşteri sayacının değişmesi, 1–2 yıllık kısa geri ödeme dönemine sahiptir (büyük kullanıcılar için bu daha az olabilir). Bu faaliyet şirketin (idarenin) nakit akışı üzerinde doğrudan etkilidir. • Basınç yönetimi programları düşük maliyetlidir ve yıllar değil aylarla ölçülebilen kısa geri ödeme dönemine sahip olabilir. • İşletme geliştirmeleri veya sistemin bölge oluşturarak veya bölgesel ölçüm yapılarak ıslahı genellikle 2 ila 5 yıl arasında geri ödeme dönemine sahiptir. • Dağıtım ana hatlarının rehabilitasyonu veya değiştirilmesi için uygulanan sermaye yatırımı programları, 10 ila 15 yıl geri ödeme dönemine sahiptir” 102 Kentler atıkları azaltıp koruma çalışmalarını destekleyerek, nehir ve göllerde daha fazla su bulunmasını sağlayabilir, daha az sayıda ve küçük barajlar yapabilir, yeraltı sularını daha az tüketebilir, suyu arıtıp dağıtmak için daha az enerji ve kimyasal madde kullanabilir. Fakat bu faydalara karşın kentler hala koruma çalışmalarını su planlamasının temel bir unsuru olarak değil, kuraklığa karşı bir acil tepki olarak algılıyor. Neyse ki bu anlayışın çok parlak istisnaları da var. Danimarka’nın başkenti Kopenhag, sadece %3’lük kaçak ile belki de dünyanın en az su sızıntısı yaşayan kenti. Japonya‘daki Fukıoka da %5’lik kaçak ile Kopenhag’dan geri kalmıyor. 103 11.5. Kayıp Su Yönetiminde Başarılı Uygulamalar Son yıllarda birçok kentte ve su sistemlerinde su verimliliği programları uygulanmaya başladı ve bunlardan bazıları çok etkileyici su ve maliyet tasarrufu sağladı: • Singapur hesaplanamayan su (UFW) miktarını 1989–1995 arasında %10,6’dan %6,2’ye düşürdü ve sızıntıları tespit ve tamir ederek, boruları yenileyerek ve %100 ölçümleme (itfaiyeler de dahil olmak üzere) yaparak tesislerin büyütülmesi sırasında gözden kaçan kayıplarda 26 milyon dolardan fazla tasarruf sağladı. 2003 yılında UFW %5’e kadar düştü. Doğru faturalamayı sağlamak ve ölçülemeyen su kayıplarını en az indirmek için sanayi ve ticaret tesislerindeki sayaçlar her Bacanlı, Su Kayıpları Nasıl Önlenir? Su Kayıplarını Azaltma Teknikleri ve Uygulamalarına Yönelik Rehber Kitap, PROWAT, Eflatun Yayınevi, Ankara, 2009, Sayfa 26. 102 Rizhard Pilcher, Altan Dizdar, Cüneyt Dilsiz, Selçuk Toprak, Elmo De Angelis, Kylene De Angelis, Cem Koç, Fatih Dikbaş, Mahmet Fırat, Ülker Güner Bacanlı, Su Kayıpları Nasıl Önlenir? Su Kayıplarını Azaltma Teknikleri ve Uygulamalarına Yönelik Rehber Kitap, PROWAT, Eflatun Yayınevi, Ankara, 009, Sayfa 27. 103 Santra Postal, Suları Nasıl Tükettik, Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları, İstanbul, Ocak 2010, Sayfa 43-44. 59 Dünyada ve Ülkemizde Su dört yılda bir, evlerdeki sayaçlar ise yedi yılda bir değiştiriliyor. Singapur’daki su işletmecileri ayrıca halk eğitimini, okul programlarını, su denetimlerini ve içilemez durumdaki suların sanayi tesislerinde yeniden kullanımını teşvik ediyor. Su borularına yasadışı bağlantılar yapmak 50.000 dolar para cezası ya da üç yıl hapis ile cezalandırılıyor. 1995 yılında Singapur’da yaşayan üç milyon kişi günde ortalama 1,2 milyon metreküp su kullanıyordu; 2003 yılında ise nüfusun %40 artışla 4,2 milyona ulaşmasına karşın, toplam su talebi yalnızca %8 arttı. • Su Koruma Bilincine Sahip Kent olarak tanınan Fukuoka, Japonya’daki en düşük sızıntı düzeyine sahip sistemlerden birini kullanıyor (yaklaşık %5) ve kentte kişi başına düşen su tüketimi, aynı büyüklükteki diğer kentlerden hemen hemen %20 daha az. Fukuoka bu su tasarrufunu etkin bir sızıntı tespit ve tamir sistemi, gelişmiş ölçme teknikleri, yağmur suyunun toplanması, tuvaletlerde daha önce kullanılmış suların kullanılması, evlerin %90’ından fazlasında verimli muslukların bulunması ve su sorunlarıyla ilgili olarak halkın bilinçlendirilmesi sayesinde elde etti. • Boston bölgesinde 40’tan fazla kent ve kasabaya toptan su sağlayan Massachusetts Su Kaynakları Yönetimi (MWRA) sızıntıların tamir edilmesi ve su açısından verimli tesisat malzeme ve cihazlarının kullanılması da dahil olmak üzere geniş kapsamlı bir talep azaltma programını uygulayarak, 1980’lerin sonlarından bu yana tüm sistem genelindeki su talebini yaklaşık %25 azalttı. Böylece, siyasi açıdan tartışmalı bir öneri olan Connecticut Nehri’ne baraj yapma planı iptal edildi ve MWRA’nın 2,1 milyon müşterisini yalnızca sabit varlıkların satın alınması için bile yarım milyar dolardan fazla para ödemekten kurtardı. 104 Su kaybının azaltılması ve kontrol edilmesi politikasının İdarede en üst düzeyde benimsenmesi mücadelenin başarıya ulaşması için çok önemlidir. Ana hedef bütün şebekede su kaybını kabul edilebilir bir sürede uygun hedefler koyarak uygulamaya geçirilmesidir. En iyi yöneticiler şehrin su kaybı oranını kabul edilebilir seviyeye getirmek için yapılacak işlemlerin ve uygulanacak olan programların bilincinde olanlardır. Hedef bir kez elde edildiğinde, bu seviyenin korunması için mücadeleye devam edilmelidir. Ancak o zaman başarıya ulaşılabilir.105 104 Sandra Postel ve Amy Vickers, Dünyanın Durumu 2004, Su Verimliliğini Artırmak,. Tema Vakfı Yayınları, Sayfa 18. 105 Bu konuda daha fazla bilgi edinmek isteyen okuyucularımız “Yerel Yönetim ve Denetim Dergisi”nin Aralık 2008 ve Ocak 2009 sayılarında yayımlanan “İçme Suyu Dağıtım Sistemlerinde Su Kaybının Azaltılması Stratejisi ve Kayıp Su Yönetimi” isimli makalemize bakabilirler. 60 Su Yönetimi ve Mevzuatı 12. DÜNYADA VE ÜLKEMİZDE KİŞİ BAŞINA KULLANILABİLİR SU MİKTARI Ortalama bir Amerikalı sıradan bir günde 5 bin litre su tüketiyor; bu suyu elbette içerek değil, tipik Amerikan beslenme tarzını benimseyerek kullanıyor. Buğday, pirinç, mısır ve diğer tahıllar yetişirken doğal olarak büyük miktarda su tüketiyor. Bir kilogram tahıl üretmek için yağmurlarla, sulamayla ya da her iki yolla birden elde edilen 1–3 bin litre arasında su gerekiyor. ABD’deki gibi beslenme biçimleri büyük ölçüde hayvansal ürünlerden oluşuyorsa (özellikle de kalori başına buğdayın 20 katı su tüketimi tahılla beslenmiş sığır etleri), beslenmedeki su tüketimini arttırıyor. 106 Su verimliliğini arttırmak açısından beslenme seçimleri de büyük önem taşıyor. Gıdalar hem üretimde kullanılan su miktarı hem de sundukları besin değeri açısından büyük farklılıklar gösteriyor. Sözgelimi, sığır etinden 10 gram protein almak için, çeltikte olduğundan 5 kat fazla su gerekiyor, 500 kalori için ise 20 kat fazla su kullanılıyor. 107 Şekil 8: Protein ve Kalori Sağlamak İçin Kullanılan Su Kaynak: Renault ve Wallender’den uyarlanmıştır. Not: Rakamlar, Kaliforniya’daki mahsullere ve su verimliliğine göre hesaplanmıştır. Sulamanın verimliliğini ya da diğer etkenleri değil, sadece tahılların su gereksinimi dikkate almaktadır. Bazı tahminler, 2025 yılından itibaren 3 milyardan fazla insanın su kıtlığı ile yüz yüze geleceğini göstermektedir. 2050 yılında su sıkıntısı çeken ülkelerin sayısı 54’e, bu şartlarda yaşamak zorunda kalan insanların sayısı 3,76 milyara yükselecektir. Bu durum da 2050 de 9,4 milyar olması beklenen dünya nüfusunun %40’ının su sıkıntısı çekeceği anlamına gelecektir.108 106 Santra Postal, Suları Nasıl Tükettik, Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları, İstanbul, Ocak 2010, Sayfa 51. 107 Santra Postal, Suları Nasıl Tükettik, Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları, İstanbul, Ocak 2010, Sayfa 60–63. 108 DPT, 9. Kalkınma Planı (2007–2013), Toprak ve Su Kaynaklarının Kullanımı ve Yönetimi Özel İhtisas Komisyonu Raporu, Ankara, 2007, Sayfa 7. 61 Dünyada ve Ülkemizde Su Tablo 17: Dünya’da Kişi Başına Kullanılabilir Su Potansiyeli 109 1995 Su Kaynağı (m³/kişi) DURUM 2025 Nüfus (milyon) Dünya Nüfusuna Oranı (%) Nüfus (milyon) Dünya Nüfusuna Oranı (%) Su Kıtlığı Var <500 500- 1 000 1 077 587 19 10 1 783 624 25 9 Su Stresi Var 1 000- 1 700 669 12 1 077 15 >1700 3 091 55 3 494 48 241 4 296 4 5 665 100 7 274 100 Su Yeterli Sınıflandırma Dışı Toplam FAO (2002), Crops and Drops: Making the Best Use of Water for Agriculture, Rome. Şekil 9: Avrupa Bölgesinde Ülkelere Göre Yıllık Kişi Başına Düşen Su Miktarı110 (Su Zenginliği Düzeyi) Malta: Malta Cyprus:Kıprıs Denmark: Danimarka Czech Republic: Belgium:Belçika Romania: Romanya Poland: Polanya Germany: Almanya Spain: İspanya United Kingdom: Büyük Britanya İtaly:İtalya France: Fransa Turkey:Türkiye Luxembourg:Lüksemburg Greece: Yunanistan Lithuania: Litvanya Portugal: Portekiz Nietherlands: Hollanda Slovenia: Slovenya Austria: Avusturya İreland: İrlanda Hungary: Macaristan Latvia: Letonya Slovak Republic: Slovakya Estonia: Estonya Finland: Finlandiya Sweden: İsveç Bulgaria: Bulgaristan Norway: Norveç İceland: İzlanda Su ile ilgili sorunlar en fazla azgelişmiş ülkeleri etkilemektedir. Gelişen ülkelerin toplam nüfusunun %34’ü, orta ya da şiddetli su gerilimi altındadır. Birleşmiş Milletler değerlendirmesine göre orta gerilim, ulaşılabilen yenilenebilir tatlı su kaynaklarının %20’sinden fazlasının insanlar tarafından tüketilmesi 109 http://www.wwf.org.tr/su/rakamlarla-su-sorunu/duenyada-su/ 110 Ömer faruk Tekbaş, Çevre Sağlığı, Gülhane Askeri Tıp Akademisi Basımevi, Ankara 2010, Sayfa 51. 62 Su Yönetimi ve Mevzuatı olarak tanımlanmıştır. Şiddetli gerilim ise %40’tan fazlasının tüketilmiş olmasıdır. Değerlendirme 2025 yılında düşük gelirli ülkelerin 2/3’ünün orta ya da şiddetli su gerilimi ile karşılaşacaklarını, tüketim açısında gerilim altında olmayan diğer düşük gelirli ülkelerin ise kirlilik ve su kaynaklarının kullanımında kurumsal ve teknolojik kapasitenin yokluğu yüzünden krizle karşılaşacaklarını saptamaktadır.111 Ülkelerin su varlığına göre sınıflandırılmasında ve su ile ilgili mevcut durumlarının belirlenmesinde kullanılan birçok kriter bulunmaktadır. Bunların arasından en genel kriter kullanılarak bir sınıflandırma yapıldığında; yılda kişi başına düşen ortalama kullanılabilir su miktarı 1.000 m3’ten az olan ülkeler “su fakiri”, 2.000 m3’ten az olan ülkeler “su azlığı yaşayan”, 8.000 – 10.000 m3’ten fazla olan ülkeler ise “su zengini” ülkeler olarak kabul edilmektedir.112 Türkiye su sıkıntısı yaşayabilecek ülkeler arasında yer almaktadır. Halihazırdaki içme suyu miktarı, artan talep, kuraklık ve su toplama havzalarındaki kirlenme ile birlikte yetersiz hale gelmiştir. Planlama, izleme, değerlendirme ve yaptırım noksanlığı ortak veri tabanı ve bilgi akışı yetersizliği, kuruluşlar arası eşgüdüm sağlanamaması ve yeterli düzeyde araştırma-geliştirme yapılmaması gibi hususlar, su kaynakları yönetiminde karşılaşılan ana sorunlardır.113 Yurdumuz akarsuyu bol olan ülkeler arasında sayılmaktadır. Ancak hızla kalkınmakta ve gelişmekte olan ülkemizde, akarsularımız, göl ve denizlerimizle diğer tüm su kaynaklarımızda görülen kirlenmenin önemi; büyüyen şehirlerin içme suyu ve gelişen endüstrinin su talebini karşılamak durumunda kalacağı düşünüldüğünde, bir kat daha artmaktadır. Kişi başına düşen kullanılabilir suyumuz 1.735 m3 civarındadır. Türkiye kişi başına düşen kullanılabilir su varlığı bakımından diğer bazı ülkeler ve dünya ortalaması ile karşılaştırıldığında su sıkıntısı bulunan ülkeler arasında yer aldığı görülmektedir.114 Devlet İstatistik Enstitüsü (DİE) 2030 yılı için nüfusumuzun 100 milyon olacağını öngörmüştür. Bu durumda 2030 yılı için kişi başına düşen kullanılabilir su miktarının 1.120 m3/yıl civarında olacağı söylenebilir. Mevcut büyüme hızı, su tüketim alışkanlıklarının değişmesi gibi faktörlerin etkisi ile su kaynakları üzerine olabilecek baskıları tahmin etmek mümkündür. Ayrıca bütün bu tahminler mevcut kaynakların 2030 yılına hiç tahrip edilmeden aktarılması durumunda söz konusu olabilecektir. Dolayısıyla Türkiye’nin gelecek nesillerine sağlıklı ve yeterli su bırakabilmesi için kaynakların çok iyi korunup, akılcı kullanılması gerekmektedir.115 111 USİAD Su Raporu. Ulusal Su Politikası İhtiyacımız, Editör, Dursun YILDIZ, Hazırlayan: ADA Strateji Ankara, Ankara Ulusal Sanayici ve İşadamları Derneği Yayını, 2007, Sayfa 16. 112 USİAD Su Raporu. Ulusal Su Politikası İhtiyacımız, Editör, Dursun YILDIZ, Hazırlayan: ADA Strateji Ankara, Ankara.Ulusal Sanayici ve İşadamları Derneği Yayını, 2007, Sayfa 15. 113 DPT, 9. Kalkınma Planı 2010 Yılı Programı, Sayfa 129. (2009/15513 Bakanlar Kurulu Kararı) http://www.dpt.gov.tr/PortalDesign/PortalControls/WebIcerikGosterim.aspx?Enc=83D5A6FF03C7B4FC2797BFDB5AF32DAE 114 Çevre Orman Bakanlığı ÇED Ve Planlama Genel Müdürlüğü, Türkiye Çevre Atlası, Ankara, 2004,Sayfa 63. http://www.cedgm.gov.tr/CED/Files/cevreatlas%C4%B1/atlas_metni.pdf 115 DSİ 2008 Faaliyet Raporu. Sayfa 51. 63 Dünyada ve Ülkemizde Su Tablo 18: Dünyada ve Ülkemizde Kişi Başına Düşen Kullanılabilir Su Miktarı Bazı Ülkeler ve Kıtalar Ortalaması Kişi Başına Düşen Su Miktarı (yıl/m³) Irak 2.020 Lübnan 1.300 Türkiye 1.735 Suriye 1.200 Asya Ortalaması 3.000 Batı Avrupa Ortalaması 5.000 Afrika Ortalaması 7.000 Güney Amerika Ortalaması 23.000 Dünya Ortalaması 7.600 Kaynak: DPT, VIII. Beş Yıllık Kalkınma Planı, Yayın No: DPT: 2555, ÖİK:571 13. ÜLKEMİZDE SU KİRLİLİĞİ VE SU KAYNAKLARININ KALİTESİ 13.1. Su Kirliliğinin Oluşması “Kaynağından çıkıp kullanılacağı ana kadar en kolay ve en çok kirlenen madde sudur. Çünkü su eritir, taşır, bırakır ve akar. Bu yüzden hemen her aşamasında kirlenmeyi engelleyecek tedbirler alınmalıdır. Su kirliliği veya su kirlenmesi, istenmeyen zararlı maddelerin, suyun niteliğinin bozulmasına, ölçülebilecek oranda etkileyebilecek miktar ve yoğunlukta suya karışması olayıdır. Başka bir tanımla ise; su kirliliği, insandan kaynaklanan etkiler sonucunda ortaya çıkan, kullanımı kısıtlayan ya da tamamen engelleyen, ekolojik dengeyi bozan nitelik değişimidir.”116 İçme ve kullanma suyu sağlama projelerinde, maliyeti birinci derecede etkileyen faktörün su kaynağının kalitesi olduğu bilinmektedir. Yönetmeliklerin gerektirdiği düzeye kadar yapılması gereken arıtmanın maliyeti, su kaynağındaki su kalitesine paralel olarak artmakta ya da azalmaktadır. Su kalitesini belirleyen başlıca parametreler, nitrat, mikroorganikler, tat ve koku, demir, mangan, sertlik, renk ve patojen organizmalardır. Bu kirleticilerin bir kısmı, suyun kullanımını sınırlarken, bir kısmı arıtma sırasında ve dağıtım şebekesinde birtakım sorunlara neden olmaktadır.117 “Suyu, akan veya buharlaşan bir şey olarak düşünmek doğaldır. Yağmur olarak düştüğünü, nehir ve derelerde aktığını görürüz. Ama kullandığımız tatlı suyun büyük bir bölümü göremediğimiz kaynaklardan, yerin altındaki su havzalarından yani aküferlerden gelir. Aküferler, kum ve çakıl gibi kolayca su geçiren maddelerden veya yeraltındaki kayalar arasındaki boşluklardan meydana gelen jeolojik oluşumlardır. Aküferler, çok büyük miktarlarda suyu depolayabilirler; yağmur suları, taşan nehirler ve eriyen buzullarla beslenirler. Dolayısıyla kullandığımız suyun büyük bir bölümünü yerkürenin yüzeyinde görmeyiz. Dünyanın sıvı halde bulunan tatlı su kaynaklarının yüzde 97’si, aküferlerde depolanmıştır. 116 Ömer Faruk TEKBAŞ, Çevre Kirliliği, Ankara, 2010, Gülhane Askeri Tıp Akademisi Basımevi, Sayfa 52. 117 Ülkü YETİŞ, Filiz B. DİLEK. Su Kaynaklarında Kirlenme. Ankara 1997. Türkiye Orta Doğu Amme Enstitüsü Yayını. Sayfa 1 64 Su Yönetimi ve Mevzuatı Son elli yıl içinde küresel nüfus ve gıda talebi ikiye katlandıktan sonra, nehirler ve dereler çevre kirliliğine maruz kaldı. Bu nedenle, içme ve sulamalı tarım için gerekli suyu sağlamak için aküferlerden daha fazla yararlanmaya başladık; bu süreçte de aklımızı başımıza getiren bir keşif yaptık. Aküferlerin çevre kirliliğine yol açan maddelerden korunduğuna ilişkin yaygın izlenime karşın, bilim adamları her kıtada çiftlikler, kentler ve fabrikaların civarında yer alan aküferlerde çevre kirlililiğine ilişkin kanıtlar bulmaya başladılar. Ayağımızın altındaki suların çevre kirliliğinden zarar görebileceğini görmekle kalmadık, yeraltı sularının bazı açılardan yüzey sularından daha fazla kirlenebileceğini de keşfettik. Bu keşfin çok ciddi sonuçları var. Su, dünya yüzeyinde buzullar kadar ağır hareket ettiği için, on yıllar içinde aküferler, çevre kirleten maddelerin biriktiği dev lavabolara dönüştü. Bazı aküferler, içindeki suları oldukça hızlı dönüştürür ve yeniler; Chalk aküferi118 gibi bazı yeraltı su havzaları ise suyu binlerce yıl boyunca saklarlar. Ama yeraltı sularının aküferde ortalama kalış süresi yaklaşık 1,400 yıl; suyun bir nehirde ortalama kalış süresi ise 16 gündür. Dolayısıyla denize döküldüğü veya sürekli tatlı su eklendiği için, içindeki çevre kirletici maddelerin oranları giderek azalan nehir sularının aksine, aküferde çevre kirletici maddeler birikmeye devam eder. Nehirlerin aksine, aküferlerde çevre kirliliği sürecini geriye döndürmek genellikle imkansızdır.119 Yüzey sularında kirlenme, doğal ve yapay olmak üzere iki yolla oluşmaktadır. Suyun doğal kalitesi, havzanın jeolojisine bağlı olarak değişmektedir. Örneğin; kireç taşı nitelikli ortamlar, berrak ve kalsiyum mağnezyum açısından zengin sert sulara neden olmaktadır. Bu ortamlardan etkilenen sular, yüzey sularına ya da yeraltı sularına ulaşabilmektedirler. Yapay kirlenme ise, bilindiği gibi tamamen insanoğlu eliyle, birtakım aktiviteler sonucu oluşmaktadır. İnsanoğlu yaşadığı her yerde, şu veya bu biçimde bazı istenmeyen bileşenler su döngüsüne girmektedirler. Endüstriyel deşarjlar, tarımda gübre ve ilaç kullanımı, evsel atık sular, hepsi bir şekilde yeraltı ve yerüstü sularına karışmakta ve su kalitesini olumsuz etkilemektedirler. Tarımsal faaliyetler daha geniş alanları etkilerken, endüstriyel faaliyetler daha dar alanları, hatta noktaları olumsuz etkilemektedirler. Bunun sonucu olarak da, tarımsal faaliyetler, endüstriyel aktivitelere göre zararlı çevre etkileri daha zor kontrol edilebilir faaliyetler olarak ortaya çıkmaktadırlar.120 Su, ekolojik dengeyi tamamlayan en önemli unsurlardan biridir. Yağışlarla yeryüzüne ulaşan suların bir kısmı toprak ve bitkiler tarafından emilmekte daha sonra buharlaşarak atmosfere karışmakta, bir kısmı akarsular vasıtasıyla deniz ve göllere karışmakta, bir kısmı ise insanoğlu tarafından tarımsal sulama, endüstriyel faaliyetler ve günlük ihtiyaçları karşılamak amacıyla yerleşim yerlerinde tüketilmektedir. Bu faaliyetler sonucunda ortaya çıkan atıklar ise tekrar doğaya karışmaktadır. Ancak, insanoğlunun, bu çevrimden zamanla artan oranda su kullanması ve çevreye daha yüksek miktarda atık salması; ekolojik denge, insan sağlığı ve ekonomik kalkınma üzerinde olumsuz etkiler yaratmaktadır. 121 Kimyasal bir maddenin yüzeyden geçip, yeraltı sularına karışması genellikle aylar veya yıllar sürdüğü için, halihazırda aküferlere verdiğimiz zarar, onyıllar sonra ortaya çıkabilir. Dünyanın birçok bölgesinde 30–40 sene önceki uygulamaların yol açtığı çevre kirliliğinin etkilerini yeni yeni keşfediyoruz. Ortaya çıkarılan en ciddi çevre kirliliği vakaları soğuk savaş dönemi, nükleer silah denemeleri ve silah yapımından kaynaklanıyor. Çevreyi kirleten maddeler bir kere yeraltı sularına karıştıktan sonra, bu maddelerden kolay kolay kurtulunamıyor. Aküferler genellikle topraktan daha az çözülmüş oksijen, mineral, mikrop ve organik madde içerdiği için, kimyasal maddelerin çözülmesi çok daha zor oluyor.122 118 Londra’nın suyunun büyük bir bölümüne veren aküfer. 119 Payal Sampat, Dünyanın Durumu 2001, Yeraltı Sularında Kirlenme, TEMA Vakfı Yayınları, Sayfa 1. http://www.tema.org.tr/Sayfalar/CevreKutuphanesi/Pdf/SuKaynaklari/DD_2001-2.pdf 120 Ülkü YETİŞ, Filiz B. DİLEK. Su Kaynaklarında Kirlenme. Ankara 1997. Türkiye Orta Doğu Amme Enstitüsü Yayını. Sayfa 1-2 121 TÜSİAD, Bülent Gökdemir, Küresel Su Krizine Çözüm Arayışları: Şebeke Suyu Hizmetlerine Özel Sektör Katılımı, Dünya Örnekleri Işığında Türkiye için Öneriler, İstanbul, 2008, Sayfa.23. 122 Payal Sampat, Dünyanın Durumu 2001, Yeraltı Sularında Kirlenme, TEMA Vakfı Yayınları, Sayfa 5. http://www.tema.org.tr/Sayfalar/CevreKutuphanesi/Pdf/SuKaynaklari/DD_2001-2.pdf 65 Dünyada ve Ülkemizde Su Dünya; hızlı nüfus artışı, göçler, kontrolsüz ve sağlıksız şehirleşme, arazi kullanımındaki değişiklikler, ekonomik büyüme, ticaret kalıplarındaki değişimler ve iklim değişikliği gibi su kaynakları üzerinde doğrudan olumsuz etkilere sahip küresel değişikliklerle karşı karşıyadır. Bu küresel değişiklikler suya erişimi ve su kalitesini ciddi anlamda tehdit etmekte ve aşırı tüketimi teşvik etmektedir. Yaşadığımız son ekonomik ve mali kriz de dikkate alınmalı ve bu krizin suyla ilgili hizmetler ve bütüncül su kaynakları yönetimi üzerindeki etkileri acilen değerlendirilmelidir.123 Eski bir İnka atasözünde, “Kurbağa, içinde yaşadığı gölü içip bitirmez” denir. Bu, modern çağlarda hayati önem taşıyan bir mücadele kaynağını yansıtan, bilgece bir söz: insanlık kurumunun giderek artan susuzluğu dindirilirken bir yandan da, suyun temel ekolojik destek işlevlerinin korunması. Daha sürdürülebilir bir su geleceği yaratma süreci, yaşam kalitesinin ve toplulukların istikrarının geliştirilmesi için de sayısız fırsat sunuyor.124 Ne sağlıklı su havzaları ne de modern arıtma tesisleri sudaki bütün tehlikeli maddeleri yok edebilir; dolayısıyla öncelikle bu maddelerin doğaya karışmasını önlemek gerekiyor.125 Bu nedenle temel yaklaşımın, “arıtma değil, kirlenmenin önlenmesi” olması gerekmektedir. Gelişmiş ülkelerde, yeraltı ve yerüstü sular için oluşturulan koruma kuşakları ile bu sağlanmakta ya da sağlanmaya çalışılmaktadır.126 Teknolojinin ilerlemesi, su kaynaklarından azami faydanın sağlanmasına aracı olmakla birlikte, bu ilerlemeye paralel olarak sanayileşmenin ve şehirleşmenin de artması beraberinde “Çevre Kirliliği”ni ve özellikle “Su Kirliliği”ni gündeme getirmiştir. Su kirliliğinin giderek önemli boyutlara ulaşması, ülkelere bu konuda ciddi önlemler almaya zorlamış, bu da bu alanda pek çok mevzuatın oluşması sonucunu doğurmuştur. 127 “Su kirliliğini; su kaynaklarının kirlenmesi ve su dağıtım sisteminden kaynaklanan kirlilikler olmak üzere iki ana başlık altında incelemek mümkündür. Konutlar, sanayi kuruluşları, enerji santralleri ve buna benzer kuruluşlardan, içinde sağlığa zararlı olan ve “atık su” olarak adlandırılan kirli sular çevreye verilmektedir. Bunlar, yüzey sularına ve yer altı sularına karışarak su kaynaklarını kirletmektedir. Bu zararlı atık suların başlıca kaynakları birbirinden farklı olarak endüstriyel kirlenme, evsel kirlenme, tarımsal kirlenme ve ısıl kirlenmesi gibi çeşitli su kaynaklarının kirlenme şekilleridir. Su arıtım ve dağıtım sisteminden kaynaklanan kirlenmenin sebebi ise, çoğunlukla eski ve hasar görmüş şebeke sisteminden kaynaklanmaktadır. Ancak mühendislik hataları sonucu veya kullanıcı hatalarından kaynaklanan çapraz bağlantı noktaları, geri emilime neden olarak şebeke suyunun kirlenmesine neden olabilmektedir. Dağıtım sistemi ile ilgili kirlilik sebeblerini de aşağıdaki gibi gruplandırmak mümkündür: • Su ve arıtım dezenfeksiyonunda yetersizlikler. • Şebeke yetersizlik ve hasarları • Geri emilim • Su depolama ve taşımadan kaynaklanan kirlilikler.”128 123 5. Dünya Su Forumu Devlet Başkanları İstanbul Su Bildirisi. 16 Mart 2009. 124 Sandra Postel, Dünyanın Durumu 1996, Sürdürülebilir Bir Su Stratejisi Yaratmak, TEMA Vakfı Yayınları, Sayfa 1. http://www.tema.org.tr/Sayfalar/CevreKutuphanesi/Pdf/SuKaynaklari/DD_1996SuStratejisi.pdf 125 Santra Postal, Suları Nasıl Tükettik, Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları, İstanbul, Ocak 2010, Sayfa 49. 126 Ülkü YETİŞ, Filiz B. DİLEK. Su Kaynaklarında Kirlenme. Ankara 1997. Türkiye Orta Doğu Amme Enstitüsü Yayını. Sayfa 2 127 Cansen AKKAYA, Ayla EFEOĞLU, Nedim YEŞİL, Avrupa Birliği Su Çerçeve Direktifi Ve Türkiye’de Uygulanabilirliği, TMMOB Su Politikaları Kongresi Bildiriler Kitabı, Ankara, 2006, Cilt 1, Sayfa 195. http://www.e-kutuphane.imo.org.tr/pdf/9125.pdf 128 Ömer Faruk Tekbaş, Çevre Sağlığı, Gülhana Askeri Tıp Akademisi Basımevi, Ankara 2010, Sayfa 52-54’den özetlenerek alıntı yapılmıştır. 66 Su Yönetimi ve Mevzuatı Resim 3: Dünya Genelinde Temiz Su Bölgeleri 129 Seyrek Nufüslu Yerler Su Verimi Açısından Riskli Bölgeler Verimli Su Bölgeleri Su Verimi Az Olan Bölgeler Su Verimi Azalan Bölgeler Su Verimi Açısınan Kriz Bölgeleri 13.2. Su Kirliliği ve Mevzuat Çevre sorunlarına yaklaşım tarzımız Türkiye ile Avrupa Birliği arasında farkın en belirgin olduğu karanlık alandır.Türkiye’de kirletici güçlü; denetim zayıf ve toplum umursamaz. Oysa Avrupa Birliği’nde tam tersine kirletici uyumlu, denetim güçlü ve toplum bilinçlidir. Dolayısıyla, belgeler üzerinde şekilsel ve siyasi bir mutabakat sağlansa bile, Türkiye’nin yakın gelecekte çevre alanında AvrupaBirliği’ni yakalaması mümkün değil. İyimser bir tahminle en azından biz yakaladığını göremeyiz. Buna üzülmemek gerekiyor; çünkü aynı husus gelişmiş ülkeler dışındaki yeni Avrupa Birliği üyesi ülkeler için de geçerlidir. 130 Ülkemizin yeraltı ve yerüstü su kaynakları potansiyelinin korunması ve en iyi bir biçimde kullanımının sağlanması için, su kirlenmesinin önlenmesini sürdürülebilir kalkınma hedefleriyle uyumlu bir şekilde gerçekleştirmek üzere gerekli olan hukuki ve teknik esasları belirlemek, su ortamlarının kalite sınıflandırmaları ve kullanım amaçlarını, su kalitesinin korunmasına ilişkin planlama esasları ve yasaklarını, atıksuların boşaltım ilkelerini ve boşaltım izni esaslarını, atıksu altyapı tesisleri ile ilgili esasları ve su kirliliğinin önlenmesi amacıyla yapılacak izleme ve denetleme usul ve esasları kapsamında “Su Kirliliği Kontrolü Yönetmeliği” çıkarılmıştır. “Su Kirliliği Kontrolü Yönetmeliği” ile su kalitesi yönetimine ilişkin kapsamlı düzenlemeler getirilmiştir. Bu Yönetmelik ile iki temel yaklaşım benimsenmiştir. Birinci yaklaşım ile su kaynaklarının ekosistem 129 http://www.aquasu.com/su4.htm 130 Derin Orhon ile Röportaj, Türkiye’de Kirletici Güçlü; Denetim Zayıf ve Toplum Umursamaz, Su ve Çevre Teknolojileri Dergisi, Mart-Nisan 2010, Sayı 31, Sayfa 56. 67 Dünyada ve Ülkemizde Su kabul edilerek mevcut kalitelerinin korunması; ikinci yaklaşım ile ise, ülke ihtiyaçlarına göre su kalitesinin geliştirilmesi hedeflenmiştir.131 İlgili yönetmelik içinde yer alan “Kıta İçi Yüzeysel Suların Sınıflandırılması”na giren yüzey suları ve akarsular, dört temel su kalite sınıflandırması yapılarak 45 parametreye göre izlenmekte ve değerlendirilmektedir. Türkiye’nin önemli tarım ve endüstri merkezlerini kapsayan akarsu havzalarında yer alan su kaynaklarının kalitesi, “Su Kirliliği Kontrolü Yönetmeliği”nde belirtilen, “kıta içi su kaynaklarının sınıflarına göre kalite kriterleri” sınır değerleri baz alındığında, II. Sınıf (az kirlenmiş su) ve IV. Sınıf (çok kirlenmiş su) arasında değişmektedir.”132 Su kirliliği ile ilgili olarak; Kentsel Atıksu Arıtımı Yönetmeliği, Atık Yönetimi Genel Esaslarına İlişkin Yönetmelik, Çevresel Etki Değerlendirmesi Yönetmeliği, Çevre Denetimi Yönetmeliği, Tehlikeli Maddelerin Su ve Çevresinde Neden Olduğu Kirliliğin Kontrolü Yönetmeliği, Tarımsal Kaynaklı Nitrat Kirliliğine Karşı Suların Korunması Yönetmeliği ile Su Kirliliği Kontrol Yönetmeliği İdari Usuller Tebliği, Su Kirliliği Kontrol Yönetmeliği, Numune Alma ve Analiz Metotları Tebliği, Su Kirliliği Kontrolü Yönetmeliği Havzalarda Özel Hüküm Belirleme Çalışmalarına İlişkin Usul ve Esaslar Tebliği, Kentsel Atıksu Arıtımı Yönetmeliği Hassas ve Az Hassas Su Alanları Tebliği ve Atıksu Arıtma Tesisleri Teknik Usuller Tebliği yayımlanmış ve yürürlüğe girmiştir. “Türkiye’nin en önemli turizm merkezlerini kapsayan akarsu havzalarında; su kaynakları bugün için kirli değildir. Ancak bu durumun gelecek dönemde de korunması gerekmektedir. Sağlık Bakanlığı’ndan temin edilen su kalitesi verilerine göre; nüfusun % 80’nine su temin edilmiş il merkezlerinde örneklerin %13’üne kadar olan kısmının standartlara uymadığı, ancak; nüfusun %60’ına su temin eden il merkezlerinde ise örneklerin sadece %5’inin standartlara uymadığı görülmüştür. İl merkezinde yaşayan nüfusun %90’ı için standartlara uymayan numune oranı; mikrobiyolojik parametreler için (toplam kolibasili) %23, kimyasal parametreler için %21 ve fiziksel parametreler için %10 olarak belirlenmiştir. Bu değerler su kalitesine ilişkin sorunların en başta mikrobiyolojik kirlilikten, daha sonra ise kimyasal kirlilikten kaynaklandığını göstermektedir.133 13.3. Su Kaynaklarının Kirlenmesine Yol Açan Unsurlar Türkiye’de, iç tatlı su kaynaklarının kirlenmesine yol açan unsurlar şu şekilde sıralanabilir: • Kentsel kanalizasyon sularının arıtılmadan veya kısmen arıtılarak yüzey sularına deşarj edilmeleri, • Kanalizasyon sistemlerinden ve açıktaki katı atık yığınlarından kaynaklanan sızıntıların yeraltı sularını kirletmesi, • Toprakta ve sulama kanallarında bulunan tarım ilacı ve kimyasal gübre kalıntılarının yüzey sularına ve akiferlere karışması, • Erozyonu hızlandıran, doğal göllerde ve baraj göllerinde çökelti birikimine yol açan ormansızlaşma ve yetersiz/yanlış tarımsal uygulamalar. 134 Son yıllarda; hızla artan nüfusa paralel olarak sanayinin gelişmesi, tarımsal ilaç ve gübre kullanımının kontrolsüz bir şekilde artması, turizm faaliyetlerinin yoğunlaşması, kıyı şeritlerinde inşa edilen ikinci konut sayısında patlama düzeyinde artışlar, kırsal alandan kentlere göç nedeniyle kent yerleşim 131 Çevre ve Orman Bakanlığı Çevre Yönetimi Genel Müdürlüğü, Türkiye Çevre Durum Raporu, Ankara, 2007, Sayfa.65. 132 Çevre ve Orman Bakanlığı Çevre Yönetimi Genel Müdürlüğü, Atıksu Arıtımı Eylem Planı (2008–2012), Ankara, Sayfa 22. 133 Çevre ve Orman Bakanlığı Çevre Yönetimi Genel Müdürlüğü, Atıksu Arıtımı Eylem Planı (2008–2012), Ankara, Sayfa 27. 134 Çevre ve Orman Bakanlığı Çevre Yönetimi Genel Müdürlüğü, Türkiye Çevre Durum Raporu, Ankara, 2007, Sayfa.66. 68 Su Yönetimi ve Mevzuatı birimlerinin plansız şekilde yeraltı suyu beslenme alanları üzerinde genişlemesi, kuraklık çekilen yıllarda yeraltı suyu kullanımının azaltılmaması, yüzey suları kullanılan alanlarda dahi yeraltı suyu kullanılarak, bilinçsiz bir şekilde aşırı yeraltı suyu tüketilmesi, yeraltı suyu seviyelerinde anormal düşüşlerin oluşmasına ve ileride telafisi olanaksız veya çok yüksek bedeller ödemeye sebep olabilecek şekilde yeraltı suyu kirliliğinin artmasına yol açmaktadır.135 “Tüm doğal enerji kaynaklarında olduğu gibi jeotermal sistemlerde de devamlılık büyük bir önem taşımaktadır. Toplumsal açıdan bakıldığında, jeotermal kaynakların sürekliliğinin sağlanması bu kaynakların korunmasına bağlıdır. Bu durumda hem jeotermal kaynağın dolayısıyla da jeotermal akışkanı bünyesinde bulunduran rezervuarın bir takım çevresel etkenlerle kirlenmesinin önlenmesi, hem de rezervuardaki basınç ve sıcaklık koşullarında meydana gelebilecek olumsuz değişimlerin önüne geçilmesine yönelik tedbirler alınması büyük önem taşımaktadır. Jeotermal kaynağın kirlenmesine sebep olabilecek kirletici etkenler: Suyun kalitesini bozacak nitelikte malzemenin kaynak çevresinde biriktirilmesi, yeraltı suyu içeren akifer formasyon üzerindeki koruyucu tabakanın kaldırılması, maden işletmeleri, plansız yerleşim birimleri, mezarlıklar, hastaneler, yerleşim birimlerinin atık sularının taşınmasında yapılacak hatalar, havayolu ulaşımına ilişkin tesisler, askeri tesis ve tatbikatlar, sıvı ve katı yakıt depoları, yarma kanal inşaatları, çöplükler, zehirli maddeler, arsenik, kurşun, krom, siyanür, florür, civa ve bunların türevleri, tarım ilaçları bünyesinde bulunan kimyasal maddeler, radyoaktif maddeler, amonyum, demir, mangan ve türevleri olarak sıralanabilir.”136 Su havzalarının koruma bantlarındaki kaçak yapılaşma ve atık suların arıtmaya tabi olmadan deşarj edilmesi, temiz ve kullanılabilir içme suyu teminini güçleştirmektedir. Bu nedenle, su kaynaklarının her türlü kullanım amacıyla korunması, kirlenmesinin önlenmesi, kirlenmiş olan su kaynaklarının kalitesinin iyileştirilmesi için uzun vadeli koruma program ve tedbirlerini içeren havza koruma planları hazırlama çalışmaları Çevre ve Orman Bakanlığınca başlatılmıştır.137 Su kalitesini bozan kirleticilerin zamana bağlı olarak değişimini göstermek için dünya genelinde yapılan araştırmaların sonuçları grafikte gösterilmektedir. Bu kirleticilerin çoğu Türkiye için de sorun teşkil etmektedir. Ülkemizde aşırı sulama yüzünden tuzlanma, aşırı gübre kullanımı sonucunda nitrat kirliliği ve sanayi atıklarının neden olduğu metal kirliliği hala önüne geçilemeyen sorunlar arasındadır.138 135 Çevre ve Orman Bakanlığı Çevre Yönetimi Genel Müdürlüğü, Türkiye Çevre Durum Raporu, Ankara, 2007, Sayfa.67. 136 TMMOB, Küresel Su Politikaları ve Türkiye TMMOB Su Raporu, Ankara, Mart 2009. Sayfa.47. 137 DPT, 9. Kalkınma Planı 2010 Yılı Programı, Sayfa 129. (2009/15513 Bakanlar Kurulu Kararı) 138 Ali POLAT, Bir Damla Su “Sağlığını Seven Herkes İçin” A4 Ofset Matbaacılık, İstanbul, 2009,Sayfa 184 69 Dünyada ve Ülkemizde Su Resim 4: Kirleticilerin Ortaya Çıktığı Yıllar A sit Ya ğ m ur u Or ga nik Ki rli lik --- 13.4. İl Çevre Sorunları ve Öncelikleri Envanteri İl Çevre Sorunları ve Öncelikleri Envanteri, illerimizin çevre sorunlarının ve önceliklerinin neler olduğunu ortaya koyan, aynı zamanda bu sorunların çözümü için ne tür tedbirler alındığı ya da alınması gerektiğini belirten önemli bir çalışmadır. İl Çevre Sorunları ve Öncelikleri Envanteri, çevre konusunda karar vericilere ve halka çevresel bilgi sağlamakta, böylece karar verme sürecini desteklemekte ve halkın çevresel konularda bilincini artırmaktadır. Söz konusu envanter çalışması Hava Kirliliği, Su Kirliliği, Toprak Kirliliği, Turizm, Sanayi, Çevresel Tahribat, Katı Atıklar, Gürültü Öncelikli Çevre Sorunları ana konu başlıklarından oluşmaktadır. Çevre ve Orman Bakanlığı merkez ve taşra birimlerinin görüş ve önerileri ile oluşturulan İl Çevre Sorunları ve Öncelikleri Envanteri Formatı doldurulmak üzere Çevre ve Orman Bakanlığı İl Müdürlüklerine gönderilmekte, İl Müdürlükleri tarafından tamamlanarak Çevresel Etki Değerlendirmesi ve Planlama Genel Müdürlüğüne gönderilen bilgiler ilgili Genel Müdürlükçe incelenip, değerlendirilerek “Türkiye Çevre Sorunları ve Öncelikleri Envanteri” oluşturulmaktadır.139 Aşağıdaki tablolar “Türkiye Çevre Sorunları ve Öncelikleri Envanteri Değerlendirme Raporu” adlı kitaptan alıntılanmıştır. 139 Çevre ve Orman Bakanlığı Çevresel Etki Değerlendirmesi Ve Planlama Genel Müdürlüğü, Türkiye Çevre Sorunları ve Öncelikleri Envanteri Değerlendirme Raporu (2007–2008) Ankara, 2010, Sayfa 1 http://www2.cedgm.gov.tr/onceliklicevresorunlari/cevre_sorun_2007_2008.pdf 70 NOT: Sorunlarının öncelik sırası İl Çevre Orman Müdürlüklerince belirlenmiştir. Resim 5: Su Kirliliği Öncelikli Haritası Su Yönetimi ve Mevzuatı 71 Dünyada ve Ülkemizde Su Şekil 10: Su Kirliliğinin Öncelikli Sorun Olduğu İllerin Sayısı ve Oranı Şekil 11: Su Kirliliğe Maruz Kalmış Yerüstü ve Yeraltı Su Kaynaklarının Kirlenme Nedenleri * 72 Şekil 13: İlçelerde Atıksulardan Kaynaklanan Kirliliğinin Nedenleri * Şekil 12: İl Merkezlerinde Atıksulardan Kaynaklanan Kirliliğinin Nedenleri * Su Yönetimi ve Mevzuatı 73 74 Şekil 15: Su Kirliliğinin Önlenmesinde il Sınırları İçerisinde Karşılaşılan En Önemli Güçlükler Şekil 14: Beldelerde Atıksulardan Kaynaklanan Kirliliğinin Nedenleri * Dünyada ve Ülkemizde Su Su Yönetimi ve Mevzuatı 14. ÜLKEMİZDE SU TEMİNİ VE TÜKETİMİ 14.1 Belediyeler İçme ve Kullanma Suyu Temel Göstergeleri Türkiye İstatistik Kurumun Başkanlığı tarafından tüm belediyelere uygulanan 2008 yılı İçme ve Kullanma Suyu İstatistikleri Anketi’ne göre bazı tespitler aşağıda sıralanmıştır: 140 • 3225 belediyeden 3190’ında İçme ve kullanma suyu şebekesi ile hizmet verilmektedir. • İçme ve kullanma suyu şebekesi ile hizmet veren belediyeler tarafından 2008 yılı itibariyle şebeke ile dağıtılmak üzere 4,56 milyar m3 su çekilmiştir. Bu suyun %40’ı barajlardan, %28’i kuyulardan, %23’ü kaynaklardan, %4’ü akarsulardan ve %5’i göl ve göletlerden çekilmiştir. Şekil 16: 2008 Yılında Belediyeler Tarafından Şebeke İle Dağıtılmak Üzere Çekilen Suyun Çeklilen Yerlere Göre Oranı • • Belediyelere ait 170 adet içmesuyu arıtma tesisi bulunmakta ve bu tesisler ile 434 belediyeye hizmet verilmektedir. Temin edilen 4,56 milyar m3 içme ve kullanma suyunun 2,13 milyar m3’ü içme ve kullanma suyu arıtma tesislerinde arıtılmıştır. Arıtılan içme ve kullanma suyunun %2,5’ine fiziksel, %95,3’üne konvansiyonel, %2,2’sine ise gelişmiş arıtma uygulanmıştır. Şekil 17: 2008 Yılında Belediyelerce Temin Edilen İçme ve Kullanma Suyuna Uygulanan Arıtma Yöntemleri Oranı • İçme ve kullanma suyu şebekeleri ile 2,40 milyar m3 içme ve kullanma suyu dağıtılmış ve 4,8 milyar YTL gelir elde edilmiştir. • İçme ve kullanma suyu şebekesi ile hizmet verilen nüfusun Türkiye nüfusu içindeki payı %82, toplam belediye nüfusu içindeki payı ise %98 olarak tespit edilmiştir. 140 TÜİK Haber Bülteni. Belediye Su İstatistikleri, 2008. 26 Nisan 2010. Sayı:72. www. http://www.tuik.gov.tr/PreHaberBultenleri.do?id=6236 75 Dünyada ve Ülkemizde Su • İçmesuyu arıtma tesisleri ile hizmet verilen belediye nüfusunun oranı Türkiye nüfusu içinde %41, toplam belediye nüfusu içinde ise %50 olarak hesaplanmıştır. • Belediyelerde temin edilen içme ve kullanma suyu 4,56 milyar m3, içme ve kullanma şebekesi ile dağıtılan su miktarı ise 2,40 milyar m3 olduğu dikkate alındığında, belediyelerde kayıp su oranının %47,4 olduğu anlaşılmaktadır. • 2007 adrese dayalı nüfus kayıt sistemine göre Türkiye toplam nüfusu 70 586 256 olup, içme ve kullanma suyu şebekesi ile hizmet verilen belediye nüfusu 58 052 383’dür. • Kişi başı temin edilen günlük su miktarı belediyeler Türkiye ortalaması 215 litre olmasına karşılık kayıp su nedeniyle kişi başı kullanılan günlük su miktarı belediyeler Türkiye ortalaması 102 litreye düşmektedir. 76 Su Yönetimi ve Mevzuatı Tablo 19: Belediye Su İstatistikleri Temel Göstergeleri, 2008141 2007 Adrese Dayalı Nüfus kayıt Sistemine Göre Toplam Nüfus 70 586 256 Toplam Belediye Sayısı Toplam Belediye Nüfusu Anket Uygulanan Belediye Sayısı İçme ve Kullanma Suyu Şebekesi İle Hizmet Verilen Belediye Sayısı İçme ve Kullanma Suyu Şebekesi İle Hizmet Verilen Belediye Nüfusu İçme ve Kullanma Suyu Şebekesi İle Hizmet Verilen Belediye Nüfusun Toplam Nüfusa Oranı(%) İçme ve Kullanma Suyu Şebekesi İle Hizmet Verilen Belediye Nüfusun Toplam Belediye Nüfusuna Oranı(%) İçme ve Kullanma Suyu Şebekesi İçin Çekilen Toplam Su(bin m3/yıl) Baraj Kuyu Kaynak Akarsu Göl-Gölet 3 225 58 581 515 3 225 3190 58 052 383 İçme ve Kullanma Suyu Şebekesi İçin Çekilen Yüzey Suyu Miktarı (bin m3/yıl) 2 220 421 İçme ve Kullanma Suyu Şebekesi İçin Çekilen Yeraltı Suyu Miktarı (bin m3/yıl) Kişi Başı Çekilen Günlük Su Miktarı (Litre/Kişi-Gün) 2 336 295 215 İçme ve Kullanma Suyu Şebekesi ile Dağıtılan Su Miktarı (bin m3/yıl) 2 400 522 İçme ve Kullanma Suyu arıtma Tesisi Sayısı Fiziksel Konvansiyonel Gelişmiş İçme ve Kullanma Suyu Arıtma Tesisi Kapasitesi (bin m3/yıl) Fiziksel Konvansiyonel Gelişmiş İçme ve Kullanma Suyu Arıtma Tesislerinde Arıtılan Su Miktarı (bin m3/yıl) Fiziksel Konvansiyonel Gelişmiş İçme ve Kullanma Suyu Arıtma Tesisi ile Hizmet verilen Belediye Sayısı İçme ve Kullanma Suyu Arıtma Tesisi ile Hizmet verilen Belediye Nüfusu İçme ve Kullanma Suyu Arıtma Tesisi ile Hizmet verilen Nüfusun Toplam Nüfusa Oranı(%) İçme ve Kullanma Suyu Arıtma Tesisi ile Hizmet verilen Nüfusun Toplam Belediye Nüfusuna Oranı(%) 82 99 4 557 074 1 820 688 1 275 691 1 060 963 173 928 225 805 170 71 84 15 4 422 745 136 743 4 166 692 119 310 2 131 061 54 425 2 030 119 46 517 434 29 074 451 41 50 141 TÜİK Haber Bülteni. Belediye Su İstatistikleri, 2008. 26 Nisan 2010. Sayı:72. www. http://www.tuik.gov.tr/PreHaberBultenleri.do?id=6236 77 Dünyada ve Ülkemizde Su Tablo 20: Belediye İçme ve Kullanma Suyu Temel Göstergeleri, 1994-2006142 1998 2001 2002 2003 2004 2 329 2 577 3 092 3 140 3 161 3 159 3167 3190 70 71 71 75 76 77 78 82 82 92 92 94 93 95 97 97 99 98 99 3 235 3 725 3 931 4 073 4 168 4 664 4 815 4 920 4 956 5 164 4557 Kişi başı çekilen günlük su miktarı(litre/kişi-gün) 211 232 245 249 256 252 256 259 255 245 215 İçme ve kullanma suyu arıtma tesisi sayısı 60 68 71 80 89 113 123 131 140 139 170 Fiziksel 26 29 30 34 40 57 63 69 73 69 71 Konvansiyonel 33 38 40 45 48 55 59 61 66 68 84 Gelişmiş 1 1 1 1 1 1 1 1 1 2 15 1 925 2 096 2 099 2 375 2 393 3 245 3 526 3 736 3 718 3 994 4423 138 141 142 147 160 132 149 270 274 163 137 1 786 1 954 1 957 2 227 2 233 3 113 3 376 3 466 3 444 3 830 4167 1 1 1 1 1 1 1 1 1 1 119 973 1 135 1 253 1 357 1 550 1 667 1 711 1 894 2 081 2 427 2131 İçme ve kullanma suyu şebekesi ile hizmet verilen belediye sayısı İçme ve kullanma suyu şebekesi ile hizmet verilen nüfusun toplam nüfusa oranı (%) İçme ve kullanma suyu şebekesi ile hizmet verilen nüfusun toplam belediye nüfusuna oranı (%) Temin edilen içme ve kullanma suyu miktarı (milyon m3 /yıl) İçme ve kullanma suyu arıtma tesisi kapasitesi (milyon m3/yıl) Fiziksel Konvansiyonel Gelişmiş İçme ve kullanma suyu arıtma tesislerinde arıtılan su miktarı (milyon m3/yıl) Fiziksel 1994 1995 1996 1 962 2 134 2 194 67 70 88 1997 2006 2008 48 57 58 64 67 34 44 103 100 64 54 925 1 078 1 195 1 292 1 483 1 633 1 668 1 791 1 981 2 362 2030 - - - - - - - - - 1 47 İçme ve kullanma suyu arıtma tesisi ile hizmet verilen belediye sayısı 132 143 150 166 173 236 252 303 313 413 437 İçme ve kullanma suyu arıtma tesisi ile hizmet verilen nüfusun toplam nüfusa oranı (%) 23 21 21 24 27 27 29 31 34 41 41 Konvansiyonel Gelişmiş 142 www.tuik.gov.tr/PreIstatistikTablo.do?istab_id=615 78 Su Yönetimi ve Mevzuatı Şekil 18: İçme ve Kullanma Suyu Şebekesi İle Hizmet Verilen Belediye Sayısı (1994-2008) Şekil 19: İçme ve Kullanma Suyu Şebekesi İle Hizmet Verilen Nüfusun Toplam Belediye Nüfusuna Oranı (1994-2008) 79 Dünyada ve Ülkemizde Su Şekil 20: İçme ve Kullanma Suyu Arıtma Tesisi Sayısı (1994-2008) Şekil 21: İçme ve Kullanma Suyu Arıtma Tesisi İle Hizmet Verilen Belediye Sayısı (1994-2008) 80 Su Yönetimi ve Mevzuatı Şekil 22: İçme ve Kullanma Suyu Arıtma Tesisi İle Hizmet Verilen Nüfusun Toplam Nüfusa Oranı (1994-2008) 81 Dünyada ve Ülkemizde Su 14.2. Sektörel Su İstatistikleri Türkiye İstatistik Kurumu, su ve atıksu istatistikleri kapsamında belediyeler, köyler, imalat sanayi işyerleri, termik santraller ve organize sanayi bölgelerinden veri derlemektedir. 2008 yılı için, 50 ve daha fazla kişi çalıştıran imalat sanayi işyerleri, altyapısı tamamlanmış tüm Organize Sanayi Bölgeleri (OSB) ve kurulu gücü 100 MW ve üzeri olan tüm termik santrallerden çekilen su ve deşarj edilen atıksu verileri ile tüm belediye ve köylerden şebeke ile dağıtılmak üzere çekilen su ve kanalizasyon şebekesinden deşarj edilen atıksu miktarlarına ilişkin veriler derlenmiştir. TÜİK tarafından İlk defa yayımlanmakta olan bu bilgiler ile daha önce ayrı ayrı yayımlanmış olan çekilen su ve deşarj edilen atıksu miktarlarına ait verilerin, sektörler arası transferleri de içerecek şekilde tüm mevcut sektörler için kullanıcılara sunulması hedeflenmektedir. Belediyeler, köyler, imalat sanayi işyerleri, termik santraller ve organize sanayi bölgeleri tarafından 2008 yılında 11,6 milyar m3 su doğrudan su kaynaklarından çekilerek, 140 milyon m3 su ise diğer sektörlerden temin edilerek kullanılmıştır. Doğrudan su kaynaklarından çekilen suyun %43,6’sı denizden, %17’si kaynaktan, %16,9’u barajlardan, %16,8’i kuyudan, %2,9’u akarsudan ve %2,7’si göl ve göletlerden çekilmiştir. Sektörel olarak incelendiğinde doğrudan su kaynaklarından çekilen suyun %39,2’sinin belediyeler, %39,1’inin termik santraller, %10,5’inin köyler, %10,3’ünün imalat sanayi işyerleri ve %0,9’unun ise OSB’ler tarafından çekildiği görülmektedir. Şekil 23: Sektörler Tarafından Doğrudan Su Kaynaklarından Çekilen Suyun Oranları Şekil 24: Doğrudan Su Kaynaklarından Çekilen Suyun Sektörel Dağılım Oranları 143 TÜİK Haber Bülteni. Sektörel Su ve Atıksu İstatistikleri, 2008. 25 Mayıs 2010. Sayı:90. http://www.tuik.gov.tr/PreHaberBultenleri.do?id=6253 82 143 Su Yönetimi ve Mevzuatı 14.3. Kişi Başına Günlük Kentsel Su Tüketimi Bir insanın, bir günlük minimum su ihtiyacı çeşitli çalışmalarla belirlenmeye çalışılmıştır. Literatürde bir insanın içme, yeme, banyo ve temizlik gibi temel ihtiyaçlarını karşılayabilmesi için minimum 50 litre/gün suya ihtiyacı olduğu ifade edilmektedir. Bu rakam, içme suyu ve temizlik için Dünya Sağlık Örgütü ve Dünya Bankası tarafından verilen 20–40 litre/kişi/gün alt sınırına yakın bir değer olan 25 litre/ kişi/gün değerine (ayrıca Birleşmiş Milletler Uluslar Arası İçmesuyu Temini ve Sanitasyon Bildirisi ve Gündem 21 Dünya Zirvesi değerlerine de paraleldir), banyo ve yemek pişirmede kullanılan su ihtiyacı da eklenerek, iklim, teknoloji ve kültür etkenlerinden bağımsız olarak hesaplanmıştır.144 Tablo 21: Günlük Temel İçme ve Kullanma Suyu İhtiyacı 145 İhtiyaç Türü Lt/kişi/gün İçme Suyu* 5 Temizlik-Hijyen 20 Banyo 15 Yemek Hazırlama ve Pişirme** 10 Toplam 50 * Ilıman iklim koşularında ve ortalama aktivite seviyesi için minimum su ihtiyacı * Bu değerler, gıda maddesi yetiştirilmesi için gerekli suyu içermez Kişi başına günlük ortalama kentsel su tüketim standardı; sanayileşmiş ülkeler ortalaması 266 litre, dünya ortalaması 150 litre olup, Türkiye ortalaması 2008 verilerine göre 102 litredir. “Bu oran İstanbul için 125 Ankara için 141 lt/gün/kişi olarak hesaplanmaktadır.” 146 144 TMMOB, Küresel Su Politikaları ve Türkiye TMMOB Su Raporu, Ankara, Mart 2009. Sayfa 13–14. 145 İklim, teknoloji ve kültürel farklılıklardan bağımsız olarak hazırlanan, insanlar için tavsiye edilen günlük temel ve kullanma suyu ihtiyaçları –GLEICK,H. Peter.202. “The Worlds Woter 2002-2003”. The Biennial Report of Freshwoter Resources Island Pres. Washington D.C/S.S.S.2002.- Nakleden TMMOB Su Raporu, Küresel Su Politikaları ve Türkiye. Mart 2009, Sayfa 14. 146 http://www.yerelnet.org.tr/yerel_hizmetler/su_atiksu/suyonetiminasilolmalidir.php 83 Dünyada ve Ülkemizde Su Tablo 22: Dünya’da ve Türkiye’de Kişi Başına Günlük Ortalama Kentsel Su Tüketimi 147 Ortalama Tüketim (Litre) Kabul edilen Dünya Ortalaması 150 Sanayileşmiş ülkeler Ortalaması 266 Afrika ülkeleri Ortalaması 67 Asya ülkeleri Ortalaması 143 Latin Amerika Ortalaması 184 Arap ülkeleri Ortalaması 158 Türkiye (Belediye Su İstatistikleri Temel Göstergeleri 2008’e Göre Güncellenmiştir. ) 102 14.4. İçme ve Kullanma Suyu Temel Göstergeleri Tablo 23: TÜİK 2007 Verilerine Göre Su Verileri Türkiye Nüfusu 70 586 256 Belediyeler Nüfusu 58 581 515 Belediyelerde Temin Edilen İçme/Kullanma Suyu Miktarı (milyar m3) 4,56 Belediyelerde İçme Suyu Şebekesi İle Dağıtılan Su Miktarı (milyar m3) 2,40 Belediyelerde Kayıp Su Oranı (%) 47,4 Kişi Başına Düşen Kullanılabilir Su Miktarı (m3) 1,586 Belediyelerce Temin Edilen Kişi Başına Günlük Su Miktarı Türkiye Ortalaması (lt) 215 Belediyelerce Temin Edilen Kişi Başına Kullanılan Günlük Su Miktarı Türkiye Ortalaması (lt) 102 2008 yılı itibarıyla toplam belediye nüfusunun yüzde 98’i içme ve kullanma suyu şebekesinden, yüzde 87’si ise kanalizasyon şebekesinden yararlanmaktadır. Yerleşime yeni açılan alanlar ve mevcut şebekelerin yenileme ve bakım çalışmaları dışında, içme suyu ve kanalizasyon şebeke inşaatı ihtiyacı azalmaktadır. Baraj, akarsu, göl ve göletlerden alınan suyun arıtılmadan içme suyu olarak kullanılmaması, kuyu ve kaynak sularının da giderek kirlenmesi içmesuyu arıtma tesisi ihtiyacını artırmaktadır.148 147 Selim Yılmaz/Çalışma Grubu, GATS: Su Ticareti Yapılabilen Değerli Bir Metadır, İKK Ölçü Dergisi, İstanbul, Aralık 2003. 148 DPT, 9. Kalkınma Planı 2010 Yılı Programı, Sayfa 128. (17.10.2009 tarih ve 27379 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 2009/15513 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı) 84 Su Yönetimi ve Mevzuatı 2009 TÜİK verilerine göre; Türkiye il ve ilçe merkezleri nüfusu toplamı 54.807.219, belde ve köy nüfusu toplamı ise 17.754.093 olup Türkiye nüfusu 72.561.312’dir.149 Ülkemizde Adana, Ankara, Antalya, Bursa, Diyarbakır, Erzurum, Eskişehir, Gaziantep, Mersin, İstanbul, İzmir, Kayseri, Kocaeli, Konya, Sakarya ve Samsun olmak üzere onaltı Su ve Kanalizasyon İdaresi bulunmakta olup, toplam nüfusu 33.102.608’dir.150 2009 TÜİK verilerine göre; Su ve Kanalizasyon İdareleri yani Büyükşehir Belediyeleri nüfusu Türkiye nüfusunun %45,6’sını, il ve ilçe merkezleri nüfusunun ise %60,4’ünü oluşturduğu görülmektedir. Türkiye’de içme ve kullanma suyu şebekesi yapımında kullanılan malzemelerin genel dağılımı; %45 PVC, % 41 demir, %12 asbest çimento ve %3 çelik şeklindedir. Türkiye’nin; nüfusu 150.000–500.000 arasında değişen büyük kent merkezlerinde bulunan borularının %60’ı, 25–30 yıl önce döşenmiş olup, aynı yatırım, nüfusu 50.000–150.000 arasında değişen kent yerleşim merkezlerinde ise 15–25 yıl önce yapılmıştır. Diğer taraftan nüfusu daha düşük olan kentlerde bulunan boru hatları ise daha yenidir. Ortalama boru ömrünün, asbest çimento borular için 30; plastik ve demir borular için 50 yıl olduğu düşünüldüğünde, büyük kentlerde bulunan boru hatlarının tahmini olarak %20’sinden daha azının, ömürlerini aşmış olmalarından dolayı, değişmeleri gerekmektedir. Ancak su kalitesi verileri, bazı içme ve kullanma suyu şebekelerinde gerçekleştirilecek iyileştirmeler ile şebekelerin garanti edilebileceğini göstermektedir.151 15. ÜLKEMİZDE KANALİZASYON ŞEBEKESİ VE ATIKSU ÜRETİMİ Orta ve küçük ölçekli belediyelerin finansman ve kurumsal kapasite açısından yetersiz olmaları özellikle atıksu açısından çözümü zorlaştırmaktadır. Tarife düzeylerinin yeterli olmayışı, toplanan gelirlerin yine aynı hizmetlere yeterince yönlendirilememesi ve kurumsal kapasite yetersizliği, yerel idarelerin uygun yasal ve teknik araçlarla desteklenmesi ve güçlendirilmesi gereğini ortaya koymaktadır. Çevre konusunda yürürlükte olan bütün kanuni düzenlemelerde yasalara aykırı durumda uygulanacak cezai işlemler tanımlanmıştır. Ancak, çevre kirliliğinin önlenmesi gayesiyle teşvik gibi ekonomik araçlara gereği gibi yer verilmemiştir. Çevresel izinlerde sadece tesis çıkısına ait çözümlerin istenmesi temiz üretim yaklaşımıyla örtüşmemektedir. Ancak, son yıllarda özellikle Çevre ve Orman Bakanlığınca denetleme ve yaptırımın yanı sıra uygun teknolojilerin belirlenmesi ve kullanılması yönünde uygulamalar hız kazanmıştır. Gerek atıksu ve gerek atık arıtımı konusunda, kirliliği kaynağında azaltma, geri kazanım, temiz üretim ve ölçek ekonomisinin kullanılarak sistem çözümü yaklaşımları uygulanarak önemli neticeler alınmaya başlanmıştır. Kirlilik izleme ağının yetersizliği, standartların ve akreditasyonun sağlanamaması, verilerin çevresel göstergeleri elde edilecek şekilde derlenememesi ve sayısal ortamın çevresel veriye ulaşmada yetersiz olması sebebiyle, hem çözüm önerilerinin oluşturulmasında hem de uygulamada sorunların yaşanmasına neden olmaktadır. Çevre sektöründe hizmet veren mühendislikmüşavirlik firmalarının, çevre sorunlarının çözümünde daha fazla rol ve sorumluluk verilerek daha aktif ve etkin hale gelmeleri fayda sağlayacaktır. Mevzuat ve uygulama döngüsünü güçlendirmek, kurumsal 149 http://report.tuik.gov.tr/reports/rwservlet?adnksdb2=&report=turkiye_il_koy_sehir.RDF&p_kod=1&p_yil=20 09&p_dil=1&desformat=html&ENVID =adnksdb2Env 150 http://report.tuik.gov.tr/reports/rwservlet?adnksdb2=&report=buyukbelediye.RDF&p_kod=1&p_yil=2009&p_dil=1&desformat=html&ENVID=adnks db2Env 151 Çevre ve Orman Bakanlığı Çevre Yönetimi Genel Müdürlüğü, Atıksu Arıtımı Eylem Planı (2008–2012), Ankara, Sayfa 28. 85 Dünyada ve Ülkemizde Su çerçeveyi geliştirmek, gerekli kapasiteyi oluşturmak, nitelikli personel istihdamı ve ekipman tedarikini sağlamak atıksu yönetimini güçlendirecektir.152 15.1. Belediyeler Kanalizasyon İstatistikleri Türkiye İstatistik Kurumun Başkanlığı tarafından tüm belediyelere uygulanan 2008 yılı Belediye Kanalizasyon İstatistikleri Anketi’ne göre bazı tespitler aşağıda sıralanmıştır: • 3225 belediyeden 2421’ine kanalizasyon şebekesi ile hizmet verilmektedir. • 2008 yılında kanalizasyon şebekeleri ile toplanan 3,26 milyar m3 atıksuyun %44,7’i denize, %43,1’i akarsuya, %3,5’i baraja, %1,5’i araziye, %2,1’i göl-gölete ve %5,1’i diğer alıcı ortamlara deşarj edilmiştir.153 Şekil 25: Kanalizasyon Şebekeleri İle Toplanan Atıksuların Deşarj Edilme Oranları • • 2008 yılı itibariyle belediyelere ait 236 atıksu arıtma tesisi bulunmakta ve bu tesisler ile 442 belediyeye hizmet verilmektedir. Kanalizasyon şebekesinden deşarj edilen 3,26 milyar m3 atıksuyun 2,25 milyar m3’ü atıksu arıtma tesislerinde arıtılmıştır. Deşarj edilen atıksuların arıtılma oranı %69’dur. Arıtılan atıksuyun %38,3’üne biyolojik, %32,7’sine fiziksel, %28,8’sine gelişmiş ve %0,3’üne doğal arıtma uygulanmıştır. Şekil 26: Arıtılan Atıksuya Uygulanan Arıtma Yöntemi Oranları 152 Çevre ve Orman Bakanlığı Çevre Yönetimi Genel Müdürlüğü, Atıksu Arıtımı Eylem Planı (2008–2012), Ankara, Sayfa 43. 153 TÜİK Haber Bülteni. Belediye Atıksu İstatistikleri, 2008. 28 Mayıs 2010. Sayı:74. http://www.tuik.gov.tr/PreHaberBultenleri.do?id=6238 86 Su Yönetimi ve Mevzuatı • • • • Arıtılan atıksuyun %44,7’i denize, %2,1’i göl ve gölete, %43,1’i akarsulara, %1,5’i araziye, %3,5’i baraja ve %5,1’i ise diğer alıcı ortamlara deşarj edilmiştir. 2008 yılında kanalizasyon şebekesi ile hizmet edilen belediye nüfusunun Türkiye nüfusu içindeki payı %73, toplam belediye nüfusu içindeki payı ise %88 olarak tespit edilmiştir. Atıksu arıtma tesisleri ile hizmet edilen belediye nüfusunun oranı ise Türkiye nüfusu içinde %46, toplam belediye nüfusu içinde %56 olarak hesaplanmıştır. Belediyelerden kanalizasyon şebekesi ile alıcı ortamlara deşarj edilen kişi başı günlük atıksu miktarı 173 litre olduğu tespit edilmiştir. Özellikle izin, izleme, denetim ve yaptırımlarda aynı işin farklı kurumlar tarafından mükerrer yürütülmesi nedeniyle çevre konusunda ülke genelinde sağlıklı bir atıksu arıtımı uygulanamamaktadır. 87 Dünyada ve Ülkemizde Su Tablo 24: Belediye Atıksu Temel Göstergeleri, 2008 154 2007 Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sistemine göre toplam nüfus Toplam belediye sayısı Toplam belediye nüfusu Anket uygulanan belediye sayısı Kanalizasyon şebekesi ile hizmet verilen belediye sayısı Kanalizasyon şebekesi ile hizmet verilen belediye nüfusu 70 586 256 3 225 58 581 515 3 225 2 421 51 673 078 Kanalizasyon şebekesi ile hizmet verilen nüfusun toplam nüfusa oranı (%) 73 Kanalizasyon şebekesi ile hizmet verilen nüfusun toplam belediye nüfusuna oranı (%) 88 Alıcı ortamlara göre şebekeden deşarj edilen atıksu miktarı (bin m3/yıl) Denize Göle-Gölete Akarsuya 3 261 455 1 458 461 67 193 1 404 164 Araziye 50 374 Baraja 115 405 Diğer ortamlara 165 857 Atıksu arıtma tesisi sayısı 236 Fiziksel 29 Biyolojik 158 Gelişmiş 32 Doğal Atıksu arıtma tesisi kapasitesi (bin m3/yıl) 17 4 143 140 Fiziksel 1 537 719 Biyolojik 1 594 640 Gelişmiş 1 000 814 Doğal Atıksu arıtma tesislerinde arıtılan atıksu miktarı (bin m3/yıl) Fiziksel 9 967 2 251 581 735 710 Biyolojik 861 428 Gelişmiş 648 536 Doğal Atıksu arıtma tesisi ile hizmet verilen belediye sayısı Atıksu arıtma tesisi ile hizmet verilen belediye nüfusu 5906 442 32 518 318 Atıksu arıtma tesisi ile hizmet verilen nüfusun toplam nüfusa oranı (%) 46 Atıksu arıtma tesisi ile hizmet verilen nüfusun toplam belediye nüfusuna oranı (%) 56 Belediyelerde deşarj edilen kişi başı günlük atıksu miktarı ( litre/kişi-gün ) 173 Derin deniz deşarjı yapan belediye sayısı 92 154 TÜİK Haber Bülteni. Belediye Atıksu İstatistikleri, 2008. 28 Mayıs 2010. Sayı:74. http://www.tuik.gov.tr/PreHaberBultenleri.do?id=6238 88 Su Yönetimi ve Mevzuatı Tablo 25: Belediye Atıksu Temel Göstergeleri, 1994-2008 155 1994 1995 1996 1997 1998 2001 2002 2003 2004 2006 2008 Kanalizasyon şebekesi ile hizmet verilen belediye sayısı 1188 1347 1383 1493 1646 2003 2115 2195 2226 2321 2421 Kanalizasyon şebekesi ile hizmet verilen nüfusun toplam nüfusa oranı (%) 52 54 55 58 59 63 65 67 68 72 73 Kanalizasyon şebekesi ile hizmet verilen nüfusun toplam belediye nüfusuna oranı (%) 69 72 72 77 78 81 83 85 86 87 88 Alıcı ortamlara göre şebekeden deşarj edilen atıksu miktarı(milyon m3/ yıl) 1510 1633 1679 1920 2097 2301 2498 2861 2923 3367 3261 Atıksu arıtma tesisi sayısı 41 46 55 68 80 126 145 156 172 184 236 Fiziksel 3 3 7 10 13 25 28 31 35 26 29 Biyolojik 38 43 48 58 67 98 114 121 133 135 158 3 3 4 4 23 32 Gelişmiş - - - - - Doğal … … … … … … … … … … 17 Atıksu arıtma tesisi kapasitesi (milyon m3/yıl) 587 607 690 1246 1559 2288 2359 2805 3410 3648 4143 Fiziksel 377 377 413 641 739 770 771 1046 1385 1329 1538 Biyolojik 210 230 278 605 820 1250 1320 1484 1751 1511 1595 267 267 275 275 808 1001 Gelişmiş - - - - - Doğal … … … … … Atıksu arıtma tesislerinde arıtılan atıksu miktarı (milyon m3/yıl) … … … … 10 150 169 202 366 590 1194 1312 1587 1901 2140 2252 Fiziksel 78 79 90 145 281 325 345 482 599 714 736 Biyolojik 72 90 112 220 308 663 746 877 1071 927 861 206 222 227 231 500 649 Gelişmiş - - - - - Doğal … … … … … Atıksu arıtma tesisi ile hizmet verilen belediye sayısı 155 … 71 75 82 97 115 … 238 … 248 … 278 … 319 … 362 6 442 (www.tuik.gov.tr/PreIstatistikTablo.do?istab_id=491) 89 Dünyada ve Ülkemizde Su 1994 1995 1996 1997 1998 2001 2002 2003 2004 2006 2008 10 9 10 14 17 27 28 30 36 42 46 Belediyelerde deşarj edilen kişi başı günlük atıksu miktarı (litre/kişi-gün) 126 131 134 144 154 147 154 173 174 181 173 Derin deniz deşarjı yapan belediye sayısı … 31 32 34 34 38 59 61 73 77 92 Atıksu arıtma tesisi ile hizmet verilen nüfusun toplam nüfusa oranı(%) Şekil 27: Kanalizasyon Şebekesi İle Hizmet Verilen Belediye Sayısı (1994-2008) 90 Su Yönetimi ve Mevzuatı Şekil 28: Kanalizasyon Şebekesi İle Hizmet Verilen Nüfusun Toplam Belediye Nüfusuna Oranı (1994-2008) Şekil 29: Atıksu Arıtma Tesis Sayısı (1994-2008) 91 Dünyada ve Ülkemizde Su Şekil 30: Atıksu Arıtma Tesisi İle Hizmet Verilen Belediye Sayısı (1994-2008) Şekil 31: Atıksu Arıtma Tesisi İle Hizmet Verilen Nüfusun Toplam Nüfusa Oranı (1994-2008) 92 Su Yönetimi ve Mevzuatı 15.2. Sektörel Atıksu İstatistikleri Türkiye İstatistik Kurumu, su ve atıksu istatistikleri kapsamında belediyeler, köyler, imalat sanayi işyerleri, termik santraller ve organize sanayi bölgelerinden veri derlemektedir. 2008 yılı için, 50 ve daha fazla kişi çalıştıran imalat sanayi işyerleri, altyapısı tamamlanmış tüm Organize Sanayi Bölgeleri (OSB) ve kurulu gücü 100 MW ve üzeri olan tüm termik santrallerden çekilen su ve deşarj edilen atıksu verileri ile tüm belediye ve köylerden şebeke ile dağıtılmak üzere çekilen su ve kanalizasyon şebekesinden deşarj edilen atıksu miktarlarına ilişkin veriler derlenmiştir. TÜİK tarafından İlk defa yayımlanmakta olan bu bilgiler ile daha önce ayrı ayrı yayımlanmış olan çekilen su ve deşarj edilen atıksu miktarlarına ait verilerin, sektörler arası transferleri de içerecek şekilde tüm mevcut sektörler için kullanıcılara sunulması hedeflenmektedir. Belediyeler, köyler, imalat sanayi işyerleri, termik santraller ve organize sanayi bölgeleri tarafından 2008 yılında doğrudan alıcı ortamlara 8,7 milyar m3 atıksu deşarj edilmiş, 372 milyon m3 atıksu ise diğer sektörlere transfer edilmiştir. Doğrudan alıcı ortamlara deşarj edilen atıksuyun %75’i denize, %20’si akarsuya, %1,4’ü barajlara, %1,4’ü foseptiğe, %0,8’i göl ve göletlere, %0,8’i araziye ve %0,5’i ise diğer alıcı ortamlara deşarj edilmiştir. Sektörlere göre değerlendirildiğinde doğrudan alıcı ortamlara deşarj edilen atıksuyun %51’inin termik santraller, %35,7’sinin belediyeler, %9,6’sının imalat sanayi işyerleri, %2,3’ünün köyler ve %1,5’inin ise OSB’ler tarafından deşarj edildiği belirlenmiştir. Şekil 32: Sektörler Tarafından Doğrudan Alıcı Ortamlara Deşarj Edilen Atıksuyun Oranları Şekil 33. Doğrudan Alıcı Ortamlara Deşarj Edilen Atıksuyun Sektörel Dağılım Oranları156 156 TÜİK Haber Bülteni. Sektörel Su ve Atıksu İstatistikleri, 2008. 25 Mayıs 2010. Sayı:90. http://www.tuik.gov.tr/PreHaberBultenleri.do?id=6253 93 Dünyada ve Ülkemizde Su 16. ATIKSUYUN YENİDEN KULLANIMI / GERİ KAZANIMI Tüm dünyada sanayileşme ve hızlı nüfus artışı ve kontrolsüz kentsel büyümeyle birlikte elverişli su kaynaklan giderek azalmakta ve artan atıksular, yetersiz su kaynaklan üzerinde büyük bir baskı oluşturmaktadır. Bununla birlikte yaz aylarında yağış miktarındaki azalma, yüksek buharlaşma, sulama ve turizm aktiviteleriyle bağlantılı olarak su ihtiyaçlarının önemli miktarda artışı, su temininde çeşitli problemlerle karşılaşılmasına neden olmaktadır. Sınırlı su kaynaklan ve artan su talepleri karşısında atıksuların geri kazanılması ve yeniden kullanılması konusu, sadece yoğun kentsel alanlarda değil, aynı zamanda kırsal alanlarda da önem kazanarak yaygınlaşmaktadır, Dünyadaki birçok ülkede evsel ve endüstriyel atıksuların geri kullanılabilir miktarı, oluşturulan atıksu miktarıyla kıyaslandığında çok küçük bir parçayı oluştursa da ülkelerin bu konuya gösterdiği önem her geçen gün artmaktadır. Geri kazanım için kullanılan sular, evsel atıksular, yağmur suyu yüzeysel akışları ve endüstriyel atık sular olarak sınıflandırılabilir.157 Genel olarak ülkemizde atıksular ya arıtılmadan en yakın bölgedeki akarsulara veya göllere deşarj edilmekte ya da arıtıldıktan sonra geri kazanım ve yeniden kullanım alternatifi düşünülmeden bertaraf edilmektedir. Sınırlı ve pahalı olan suyun optimum şekilde kullanılabilmesi için atıksuların arıtıldıktan sonra geri kazanılması ve yeniden kullanılması, su kaynaklarının korunması ve çevre kirliliğinin önlenmesi açısından çok önemlidir. Arıtma tesislerinden çıkan atıksuların ileri arıtmaya tabi tutularak kirlilik parametrelerinin azaltılması ile yeniden kullanımı gün geçtikçe daha fazla önem kazanmakta ve bu konuda ülkemizde ve dünyada çeşitli çalışmalar yapılmaktadır.158 Kent nüfusunun dünya nüfusu içerisindeki payı artmaktadır. Küçük yerleşim yerleri gerekli olan su ihtiyacını lokal olarak temin edebilirken, büyük şehirlerdeki su ihtiyacı geniş drenaj alanları ve akiferlerden, üstelik düşük kaliteli yada uzak mesafelerden temin edilmek zorunda kalınmaktadır. Şehrin oluşan atık suları ise genellikle bir yüzeysel su kaynağına ya da bir deniz ortamına deşarj edilmektedir. Alıcı ortamın zarar görmemesi için suyun deşarj standart değerlerini sağlaması bunun içinde uygun bir şekilde arıtılması gerekir. Kullanma suyu dışında kalan su ihtiyaçları da yaygın olarak kullanma suyu ile aynı kalitedeki su ile sağlanmaktadır. Ancak sulama gibi diğer ihtiyaçların arıtılmış atık sular ile sağlanması var olan su kaynaklarının daha geniş kitlelerin ihtiyaçlarını karşılamasını sağlayacaktır.159 Bu bağlamda “temiz su kaynaklarını korumanın ilk yolu atıksuları geri kazanma ile başlar” düşüncesi ile arıtılmış atıksuların geri kazanımı ve birçok değişik amaçlı geri kullanımı için son yıllarda yapılan çalışmalarda ve uygulamalarda artış gözlenmektedir. Günümüzde atıksuların geri kullanımı artık küçük yerel ölçekli projelerden çok kullanıcılı büyük ölçekli projelere dönüşmektedir. Atıksuların geri kazanımı ile hem tatlı su kaynaklarının tüketimi azaltılmakta hem de deşarj edilen arıtılmış atıksuların çevresel etkileri en aza indirilmektedir.160 157 Gökhan Ekrem Üstün, Seval Kutlu Akal Solmaz, Atıksuların Geri Kazanımı Ve Tarımsal Sulama İçin Kullanımının Değerlendirilmesi, DSİ, Su Tüketimi Arıtma Yeniden Kullanım Sempozyumu Bildiriler Kitabı, İznik-Bursa, 2008, Sayfa 340. http://www.dsi.gov.tr/duyuru/su_forumu_dosya/bildiriler/bursa_bildiri.pdf 158 Gökhan Ekrem Üstün, Seval Kutlu Akal Solmaz, Atıksuların Geri Kazanımı Ve Tarımsal Sulama İçin Kullanımının Değerlendirilmesi. DSİ, Su Tüketimi Arıtma Yeniden Kullanım Sempozyumu Bildiriler Kitabı, İznik-Bursa, 2008, Sayfa 364. 159 Mehmet Emin Aydın, Erol Bircan, Senar Özcan, Evsel Atıksuların Geri Kazanılarak Sulamada Kullanımı,. DSİ, Konya Kapalı Havzası Yeraltısuyu ve Kuraklık Konferansı Bildiri Kitabı, Konya, 2008, Sayfa 17. http://www.dsi.gov.tr/duyuru/su_forumu_dosya/bildiriler/konya_bildiri.pdf 160 Gökhan Ekrem Üstün, Seval Kutlu Akal Solmaz, Atıksuların Geri Kazanımı Ve Tarımsal Sulama İçin Kullanımının Değerlendirilmesi, DSİ, Su Tüketimi Arıtma Yeniden Kullanım Sempozyumu Bildiriler Kitabı, İznik-Bursa, 2008, Sayfa 343 94 Su Yönetimi ve Mevzuatı Tatlı suya olan talebin yöresel bazda yoğunlaşması özellikle su kaynakları potansiyelinin bölgesel olarak büyük farklılıklar gösterdiği ülkelerde havza transferlerinin yapılmasını gündeme getirmiş bulunmaktadır. Belli yörelerde yoğunlaşan su talebinin karşılanmasına yönelik olarak büyük ölçekli projelerin geliştirilmesi ve uygulamaya koyulması zorunluluğu yatırım maliyeti çok yüksek olan bu projelere finansman sağlanmasını güçleştirmektedir. Ayrıca, belli yörelerde yoğunlaşan içme-kullanma ve sanayi amaçlı su kullanımları aynı yörelerde önemli miktar atık su deşarjının doğmasına neden olmaktadır. Sınırlı bir bölgede oluşan çok büyük miktarlardaki bu atık suların doğal ortamlarda kendi kendini yenileyebilme şansı ise hemen hemen hiç bulunmamaktadır. Bu durumda, büyük kentlerdeki atık suların başta sağlık olmak üzere diğer çevresel nedenlerle arıtılarak deşarjı edilmesi bir zorunluluk arz etmektedir. 161 Geri kazanılan atık sular kentsel, endüstriyel, tarımsal, rekreasyon, habitat restorasyonu, yer altı suyu beslemesi gibi farklı şekilde kullanılabilir. Geri kazanılan atık suların kentsel kullanımı park, bahçe, rekreasyon alanı, karayolu refüj alanlarının sulanması, ticari ve halk binalarındaki tuvaletlerde sifon suyu, araçların yıkanması, yangın suyu şeklinde olabilir. Geri kazanılan atık sular pek çok endüstride özellikle soğutma suyu, kaynatma ve besleme suyu, her zaman kullanma suyu gerektirmeyen proses suyu olarak kullanılabilir. Geri kazanılan suyun habitat restorasyon ve rekreasyon için kullanımı peyzaj havuzları, süs şelaleleri, doğa parkı, vahşi hayvanlara habitat olacak bataklıkların oluşturulması şeklinde olabilir. Arıtılmış atık suyla yeraltı suyunun beslenmesi ile kıyı akiferlerden tuzlu su girişi önlenebilir, gelecekteki kullanımlar için suyun arıtımı sağlanmış olur, akiferlerin büyümesi ve su depolanması sağlanabilir. Tarımsal sulama kullanılan su ihtiyacının en büyük yüzdesini oluşturmaktadır. Çoğunlukla geri kazanılan atık sular tarımsal sulamada kullanılmaktadır. Türkiye’de suyun %72’si tarım, %18’i evsel kullanımlarda ve %10’u endüstride kullanılmaktadır. Bu nedenle bu yolla su ihtiyacının bir kısmı karşılanmış olacaktır.162 Tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de meydana gelen kuraklık nedeniyle en büyük su tüketicisi konumundaki tarımsal sulamada, iyi kaliteli suların kullanılması yerine alternatif su kaynaklarının devreye alınması son derece önemlidir. Alternatif su kaynaklarının başında atıksuların geri kazanılarak yeniden kullanılması gelmektedir. Arıtılmış atıksular, tarımsal üretimin yaygın olduğu geri kalmış ve gelişmekte olan ülkelerde, özellikle su kaynaklarının sınırlı olduğu yerlerde tarım alanlarının sulanmasında kullanılabilir. Sulamada kullanılan atıksular kentsel, endüstriyel ve biyolojik olarak ileri düzeyde arıtılmış atıksulardır. Arıtılmış atıksuyun sulama suyu sınıfı belirlenerek tarımsal amaçlı kullanımıyla, son yıllarda önemli hale gelen su kaynaklarının sürdürülebilir kullanımına önemli bir katkı sağlanacaktır.163 Ülkemizde atıksuların tarımsal sulama amaçlı tekrar kullanımı uygulamaları yeterli olmadığı gibi kurak yaz mevsimlerinde yetersiz su kaynaklan göz önüne alındığında atıksuların geri kazanım uygulamalarının önemi daha da belirgin bir şekilde ortaya çıkmaktadır. Geri kazanılmış suyun sulama amaçlı kullanımının birçok faydası mevcut olup aksi takdirde arıtılmış atıksuiar alıcı ortamlara deşarj edilecektir. Atıksuların arıtıldıktan sonra geri kazanımı ile hem atıksu arıtma tesisi çıkış sularının güvenli bir şekilde tarımsal amaçlı kullanılabilirliği sağlanacak hem de zaten kısıtlı olan su kaynaklarının ekolojik, estetik ve ekonomik açılardan korunması temin edilecektir. Atıksuyun geri kullanım amacı önemli olduğu kadar atıksu kalitesi de olası risklerin azaltılması açısından doğru tespit edilmelidir. Patojen ve toprak yapısına olumsuz etki yaratabilecek iyonlar, toksik bileşikler ve ağır metaller gibi kimyasal kirleticilerin varlığı göz önünde bulundurulması gereken konulardır. Bu faktörler arıtma ve etkili zirai yönetim uygulamaları ile kontrol edilebilirler. Devam eden araştırmalar ve gelişmeler ile geri kazanılan suların kullanımının faydaları ve 161 DPT, 8. Beş Yıllık Kalkınma Planı. Su Havzaları, Kullanımı ve Yönetimi Özel İhtisas Komisyonu Raporu. Ankara, 2001, Sayfa 6–7. 162 Mehmet Emin Aydın, Erol Bircan, Senar Özcan, Evsel Atıksuların Geri Kazanılarak Sulamada Kullanımı, DSİ, Konya Kapalı Havzası Yeraltısuyu ve Kuraklık Konferansı Bildiri Kitabı,. Konya, 2008, Sayfa 17. 163 Melike Yalılı Kılıç, Kadir Kestioğlu, Cumhur Aydınalp, Atıksuların Sulama Suyu Olarak Kullanım Olanaklarının Değerlendirilmesi, DSİ, Su Tüketimi Arıtma Yeniden Kullanım Sempozyumu Bildiriler Kitabı, İznik-Bursa, 2008, Sayfa 359. 95 Su yönetimi ve su mevzuatı potansiyel riskleri daha iyi belirlenebilecek ve tarımsal amaçlı kullanımının doğru şekilde yaygınlaşması mümkün olabilecektir.164 Geri kazanılan suyun kalitesi yeniden kullanıldığı alanda sağlığın korunması ve çevresel bozunmanın önlenmesi açısından önemlidir. Halk sağlığının korunması patojen bakteri, parazit ve virüslerin kimyasallarla kontrolü ve halkın maruz kalmasının sınırlandırılması ile sağlanabilir Atık sudaki toksin kimyasallar ve patojen mikroorganizmalar zararlı sağlık etkilerine ve hastalıkların taşınım potansiyeline sahiptir. Yeniden kullanım kapsamında konvansiyonel atıksu arıtma prosesleri ile bu zararlı içerik kabul edilebilir seviyelere azaltılmaktadır.165 Arıtılmış sulardan yararlanılmalı, bu amaçla özellikle, içme ve kullanma atık sularının ileri arıtma teknikleri ile tasfiye edildikten sonra kullanılması yaygınlaştırılmalıdır. 166 17. DÜNYADA VE ÜLKEMİZDE ARTAN SU SORUNLARI Dünya su sorununun artarak daha genel bir özellik kazanmasında temel olarak ekonomik, ekolojik ve hidrolojik faktörlerin etkili olduğu görülmektedir. Ancak bu sorunun gelişmiş kuzey ile gelişmekte olan güney arasında yapısal ve sosyo-ekonomik, sosyo-kültürel nedenlerle farklı karakterler taşıdığı da görülmektedir. Temiz su kaynakları dünya genelinde aşağıda verilen ana konuların baskısı altında bulunmaktadır. 167 Artan Nüfus ve Su Talebinin Artışı (Demografik) Özellikle fiziksel olarak su sorunu yaşayan bölgelerdeki nüfus daha hızlı artmaktadır. Bu artış gerek içme ve kullanma gerekse sulama suyuna olan talebi de arttırmaktadır. Bu durumda yaşanan su sorunu da artmaktadır. Suyun Verimsiz Kullanımı (Ekonomik) Su kaynakları özellikle azgelişmiş ülkelerde ekonomik ve teknolojik olanaksızlıklar ve yeterli bilincin oluşmaması nedeniyle verimsiz olarak kullanılmaktadır. Çevresel Bozulma (Ekolojik) Gerek iklimsel değişimler gerekse evsel ve endüstriyel kirlilik su kaynakları üzerinde en önemli baskılardan birini oluşturmaktadır. Özellikle kirlenen yeraltı sularının temizlenmesinin güçlüğü dünyanın özellikle içme suyu olarak yararlanabileceği avantajlı ve önemli bir potansiyelin ortadan kalkmasına neden olmaktadır. Bunun dışında doğanın sınırları zorlanarak geliştirilen projeler su havzasındaki dengenin bozulmasına ve su temini ile ilgili sorunların orta vadede artmasına neden olmaktadır. Suyun Siyasallaşması (Hidro-politik) Artan su sorunları özellikle suyun hidrolojik olarak daha kısıtlı olduğu ve sınıraşan ve sınır oluşturan su kaynaklarının bulunduğu bölgelerde gerilimlerin artmasına neden olmaktadır. Teknolojinin sunduğu olanaklardan da yararlanarak suyun bu ülkeler arasında en verimli şekilde kullanımı konusunda etkili anlaşma ve işbirlikleri oluşturulamamaktadır. Bu da hem mevcut su kaynaklarında yenilenebilir sınırlarının aşılmasına, su kalitesinin düşmesine ve suyun daha verimsiz olarak kullanılmasına neden olmaktadır. 164 Gökhan Ekrem Üstün, Seval Kutlu Akal Solmaz, Atıksuların Geri Kazanımı Ve Tarimsal Sulama İçin Kullanımının Değerlendirilmesi, DSİ, Su Tüketimi Arıtma Yeniden Kullanım Sempozyumu Bildiriler Kitabı, İznik-Bursa, 2008, Sayfa 343. 165 Mehmet Emin Aydın, Erol Bircan, Senar Özcan, Evsel Atıksuların Geri Kazanılarak Sulamada Kullanımı, DSİ, Konya Kapalı Havzası Yeraltısuyu ve Kuraklık Konferansı Bildiri Kitabı,. Konya, 2008, Sayfa 17-18. 166 Namık Ak, Hüseyin Özdemir, Göksel Demir, Küresel Isınma İle Kuraklık Arasındaki İlişkilerin Değerlendirilmesi Ve Geleceğe Yönelik Su Tasarrufu Projeksiyonu, DSİ, Konya Kapalı Havzası Yeraltısuyu ve Kuraklık Konferansı Bildiri Kitabı, Konya, 2008, Sayfa 147. 167 Dursun YILDIZ, Dünya’da ve Türkiye’de Artan Su Sorunları. Sayfa 8. http://topraksuenerji.org/Dunya_da_ve_Turkiye_de_Artan_Su_Sorunlari.pdf 96 Su Yönetimi ve Mevzuatı Suyun Ticarileşmesi 20. Yüzyılın son 20 yılı su üzerine küresel politikalar geliştirerek suyun ticarileşmesine yönelik kurumsal ve stratejik ve politik altyapının oluşturulduğu dönem olmuştur. Dünya Bankası tarafından su pazarının 1 trilyon dolar olarak tahmin edilmesi ulus ötesi su şirketlerinin bu pazara olan ilgisini artırmıştır.Suyun ticarileşmesi, özellikle az gelişmiş ülkelerdeki su kaynakları üzerindeki, suyun ticari kar amacı ile geliştirilmesinden ortaya çıkan baskıların artmasına neden olmuştur. 18. İNSAN FAALİYETLERİNİN TATLISU EKOSİSTEMLERİ ÜZERİNE ETKİLERİ Günümüz dünyasında elektriğin %19’u hidroelektrik santrallerden elde ediliyor. Barajlar, rezervuarlar, kanallar ve milyonlarca su kuyusu, giderek büyümekte olan kentlere, sanayilere ve çiftçilere su sağlayarak, 1950’den bu yana küresel su tüketimini hemen hemen üç kat arttırdı. Bugün dünyadaki gıdaların %40’ı, sulama suyunun kullanıldığı ekili arazilerin %18’inden sağlanıyor. Yüksek verimli tohumlar, kimyasal gübreler ve sudan oluşan “yeşil devrim” paketinin yaygınlaşmasıyla, 1961–2001 yılları arasında mühendisle ve çiftçiler sulanan arazilerin miktarını iki kat çoğalttı. Nakliye işlemlerini kolaylaştırmak için yatakları düzleştirilen ve derinleştirilen nehirler, mahsullerin ve ürünlerin iç kesimlerden limanlara taşınmasını kolaylaştırarak ticareti ve refahı arttırdı. Fakat bu faydaların büyük bir bedeli oldu. İnsanların tatlı su sistemleri üzerindeki etkileri küresel boyutlara ulaştı ve pek çok değerli ekolojik hizmete zarar verdi. 168 İnsan faaliyetleri ile bu faaliyetlerin tatlı su ekosistemlerine olan etkileri aşağıda sıralanmıştır: 169 18.1. Arazilerin Dönüştürülmesi ve Bozulma Dünya genelinde, 106 önemli su havzasının yaklaşık üçte birindeki arazilerin yarısı ya da fazlası tarımsal veya kentsel-endüstriyel kullanıma açıldı. Avrupa’daki 13 su havzasında doğal bitki örtüsünün en az %90’ı yok oldu. Dünyadaki doğal sulak alanların tahminen %25-50’si tarım ya da diğer amaçlar için kurutuldu. Etkileri • Yüzeysel akış, yeraltı sularının yenilenmesi ve evapotranspirasyon arasındaki yağış dağılımını değiştirir. • Su akış miktarı, niteliği ve/veya zamanlamasını etkiler. • Rezervuarlarda tortulaşmaya neden olur. • Doğal ortamların bozulmasına ve canlı türlerinin yok olmasına yol açar. 18.2. Baraj Yapımı 1950 yılında dünya genelinde nehirler üzerindeki baraj sayısı 5 000 iken, bu gün bu rakam 45 000’i aştı (günde ortalama iki büyük baraj yapıldı). Günümüzde barajlar büyük nehir sistemlerinin yarısından fazlasını (292 nehirden 172’si); ABD, Kanada, Avrupa ve eski Sovyetler Birliği’ndeki büyük sistemlerin üçte ikisinden fazlasını etkiliyor. 168 Santra Postal. Suları Nasıl Tükettik, Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları, İstanbul, Ocak 2010, Sayfa 19. 169 Santra Postal. Suları Nasıl Tükettik, Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları, İsatnbul, Ocak 2010, Sayfa 22-23. 97 Dünyada ve Ülkemizde Su Etkileri • Nehirleri böler ve doğal akışı değiştirir. Günümüzde barajlar ve rezervuarlar, denize dökülen nehirlerin debisini %35 oranında azaltıyor; bu oran 1950’de %5’ti.Yıllık küresel yüzeysel akışın %15’ini engelliyor. • Su sıcaklığını, besin ve tortu taşıma özelliğini değiştirir. Rezervuarlar yüz milyar tondan fazla tortu biriktiriyor; barajlar olmasaydı bu tortular kıyı bölgelere ulaşacaktı. • Balıkların göçünü engeller, doğal ortamların bozulmasına ve canlı türlerinin yok olmasına yol açar. 18.3. Set ve Kanal Yapımı Mühendisler dünya genelinde binlerce kilometrelik nehirler üzerinde setler ve kanallar yaptı. Etkileri • Nehirleri taşkın ovalarından kopararak balıklar ve diğer su canlılarının yaşam ortamını yok eder; yeraltı sularının yenilenme oranını azaltır. • Taşkın ovalarında insan yerleşimlerini teşvik ederek, selden zarar görme olasılığını artırır. 18.4. Nehir Yataklarında Büyük Ölçekli Değişiklikler Kentlere ve tarım bölgelerine su sağlamak için nehir suları çekildi. Çok sayıda büyük nehir (Kolorado, İndüs, Nil ve Sarı Irmak da dahil) artık yılın büyük bölümünde denize ulaşamıyor. Etkileri • Nehir debisini tehlikeli düzeyde azaltır. • Nehirlerdeki doğal ortamı bozar, balık tarlalarına zarar verir, canlıların yok olmasına yol açar. • Suyun niteliğini bozar. • Nehirlerin döküldüğü kıyı ekosistemlerinin ve göllerin yapısını değiştirir. 18.5. Yeraltı Sularının Çekilmesi Asya, Kuzey Afrika, Ortadoğu ve ABD’ deki en önemli tarım bölgelerinde kentler, çiftçiler ve diğer topluluklar yeraltı sularını aşırı miktarda çektiler. Etkileri • Su seviyesini düşürür. • Su kaynaklarını ve nehir diplerindeki akışı azaltabilir ya da yok edebilir. • Yeraltı aküferlerini tüketebilir. 18.6 Kontrolsüz Kirlilik Son yıllarda kimyasal gübre ve böcek ilacı sızıntıları, sanayide kullanılan sentetik kimyasalların ve ağır metallerin nehirlere boşaltılması, enerji santrallerinden yayılan hava kirleticilerin asit oluşturması sonucunda kirlilik arttı. Azotlu gübre kullanımı 1960’tan bu yana sekiz katı çoğaldı. Etkileri • Suyun niteliği ve içme suyunun güvenliğini yok eder. • Doğal ortamların ve canlı türlerinin yok olmasına yol açar. • Ötrofikasyona (Oksijen yetmezliği sonucunda bitki ürememesi) ve oksijenin yetersiz olduğu “Ölü bölgeler” in yayılmasına neden olur. 98 Su yönetimi ve mevzuatı • Nehir ve göllerin kimyasını değiştirerek doğal ortamları bozar, balıklara ve doğal yaşama zarar verir, insan sağlığına yönelik tehditleri artırır. 18.7. İklimi Değiştiren Hava Kirleticilerin Salımı Fosil yakıtlarının kullanılması sonucunda, 2004’te havaya 7 Milyar tondan fazla karbon salındı (1960’taki rakamın yaklaşık üç katı). Atmosferdeki ortalama karbondioksit birikimi, sanayileşme öncesi dönemin %35 üstüne çıktı. 1880’den bu yana kaydedilen en sıcak 10 yılın tamamı 1990’dan sonra yaşandı. Etkileri • Küresel su döngüsünü kökten değiştirebilir (yağış ve nehirlerin yüzey akışı modelleri de dahil). • Buzulları ve buz kütlelerini eriterek gelecekteki su kaynaklarını azaltır. • Balıkların ve diğer canlıların doğal ortamlarını değiştirir. • Sellerin ve kuraklıkların hem sayısını hem de yoğunluğunu artırabilir. 18.8. Egzotik Türlerin Yaygınlaşması İnsanların ve ürünlerin dünya genelinde daha sık seyahat etmesi sonucunda, ekosistemleri ele geçirip dinamiklerini değiştirebilen yabancı türlerin yayılması da arttı. Etkileri • Gıda ağlarını, besin döngüsünü ve suyun niteliğini değiştirir. • Canlı türlerinin yok olmasına etki eder. Dünya genelinde, 10 bin tatlı su balık türünün en az y%20 ’si tehlikeye girdi, tükenme tehlikesiyle karşı karşıya kaldı ya da tükendi. 18.9. Nüfus ve Tüketim Artışı Dünya nüfusu 1950’den bu yana iki kattan fazla artarak 2004’te yaklaşık 6.4 milyara ulaştı. Bu dönemde, küresel su tüketimi hemen hemen üç kat; ağaç tüketimi iki kattan fazla; kömür, petrol ve doğalgaz tüketimi de neredeyse beş kat arttı. Etkileri • Nehirlere giderek daha da çok sayıda baraj ve kanal yapılması, arazilerin farklı amaçlarla kullanılması; su ve hava kirliliğinin artması, iklim değişikliği olasılığının yükselmesi nedeniyle, hemen hemen bütün ekosistem hizmetlerini tehlikeye atar. 19. AVRUPA BİRLİĞİ SU ÇERÇEVE DİREKTİFİ 19.1. Su Çerçeve Direktifi’nin Amacı ve Oluşum Süreci • Avrupa Birliği’ndeki yüzey sularının %20’si ciddi kirlilik tehdidi altındadır. • Avrupa çapında yeraltı su kaynaklarının %65’i içmesuyu amaçlı kullanılmaktadır. • Avrupa şehirlerinin %60’ı kendi yeraltı su kaynaklarını aşırı kullanmışlardır. • Sulak alanların %50’si yeraltı sularının aşırı kullanımı ve yüzey sularının kirliliği nedeniyle tehlike altındadır. • Güney Avrupa’daki sulanan alanlar 1985’den bu yana %20 artmıştır. Su kaynakları üzerindeki artan baskılar sonucunda su kaynaklarının korunması için ciddi yasal 99 Dünyada ve Ülkemizde Su önlemler oluşturulması ihtiyacı doğmuş, Şubat 1996’da üye ülkeler, Avrupa Parlamentosu ve Avrupa Komisyonu suyun gelecekte “bütünleşik” (entegre) olarak düşünülmesi için görüş birliğine varmışlardır. Tüm su ile ilgili direktifler tek bir yönetmelik altında toplamak düşüncesinden yola çıkarak Su Çerçeve Direktifi oluşturulmuştur. Su Çerçeve Direktifi (SÇD), Avrupa çapında entegre su yönetimine bir çerçeve oluşturmak amacı ile 22 Kasım 2000 tarihinde yürürlüğe girmiştir. 170 19.2 Avrupa Birliği Su Çerçeve Direktifi’nin Amaçları Su Çerçeve Direktifi, Avrupa Birliği su yasasını değiştirmiş ve su yönetimi konusunda yeni bir model getirmiştir. Bu direktifin temel amaçları şunlardır: • Su kaynaklarını korumak ve geliştirmek, su kalitesinin daha fazla bozulmasını önlemek. • Su kaynaklarının uzun süreli korunmasını temel alan sürdürülebilir su kullanımını geliştirmek. • Sulak alanların korunmasına ve geliştirilmesine destek olmak üzere; atıkların, gazların ve öncelikli toksik madde kaçaklarının giderek azaltılması ve tamamen ortadan kaldırılması için özel tedbirler almak. • Yeraltı sularının kirlenme düzeylerini giderek azaltmak ve daha fazla kirlenmesini önlemek. • Sel ve kuraklık etkilerinin hafifletilmesine katkıda bulunmak.171 19.3 Su Çerçeve Direktifi’nin Ana Prensipleri Su Çerçeve Direktifi’nin Ana Prensipleri aşağıda sıralanmıştır:172 19.3.1. Suyun adil ücretlendirilmesi (2000/60/EC-md.9) Su diğerleri gibi bir ticari varlık değildir ve bir miras olarak görülmelidir. Ancak, su hizmetlerinin maliyetlerinin karşılanması için ücretlendirilmesi gerekmektedir. Bu, suyun sürdürülebilir kullanımını sağlayacaktır. Direktifin prensibi kirletenlerin ödemesidir, çünkü sonuçta birileri kirlilik için ödemek zorunda kalmaktadır. 19.3.2. Sürdürülebilir su kullanımı (2000/60/EC-Giriş Bölümü md.18, 19, 41) Birçok insan aktivitesi suyu etkilemektedir. Bu durum suyun korunması ve kirliliklerden kaçınılmasının önemini göstermektedir. Suya olan ihtiyacın artıyor olması da en önemli ve dikkate alınması gereken bir durumdur. Bu nedenle, gelecek kuşaklar için yeterli su sağlayabilmek ve suyun yüksek kalitede olması için SÇD iyi bir şekilde uygulanmalıdır. 19.3.3. Uluslararası İşbirliği ve Yeni Su Birliği (2000/60/EC-md.3) Su kütleleri sınırlarda durmadığı için suyu yönetmenin en iyi yolu SÇD’ne göre uluslararası işbirliğidir. SÇD, bir havzadaki tüm ortakların yakın işbirliği içinde nehir havzalarını yönetmelerini gerektirmektedir. Bu durum, ilgili ülkelerin verilen zaman aralıklarında, SÇD’nin net hedeflerine ulaşacak ortak bir Nehir Havza Yönetim Planı oluşturmaları gerektiği anlamına gelmektedir. 19.3.4. Su herkesin konusudur (2000/60/EC-md.14) Farklı ülkelerin su kaynaklarını korumak amacıyla işbirliği yapmak zorunda oldukları gibi farklı sektörlerden aktörlerin de işbirliği yapmaları gerekmektedir. Su, evler, endüstri, tarım ve benzeri amaçlarla kullanıldığı için tüm paydaşların yasal hedeflere katılmaları gerekmektedir. 170 WWF-Türkiye (Doğal Hayatı Koruma Vakfı), Doğader (Doğa ve Çevreyi Koruma Derneği), Avrupa Birliği Su ve Çevre Politikaları, Sayfa 3. 171 WWF-Türkiye (Doğal Hayatı Koruma Vakfı), Doğader (Doğa ve Çevreyi Koruma Derneği), Avrupa Birliği Su ve Çevre Politikaları, Sayfa 3. 172 Cansen Akaya, Ayla Efeoğlu, Nedim Yeşil, Avrupa Birliği Su Çerçeve Direktifi Ve Türkiye’de Uygulanabilirliği, TMMOB Su Politikaları Kongresi Bildiriler Kitabı, Ankara, 2006, Cilt 1, Sayfa 198. http://www.e-kutuphane.imo.org.tr/pdf/9125.pdf 100 Su yönetimi ve mevzuatı 19.3.5. Su hassas bir kaynaktır (2000/60/EC-md.4, 8, 10, 11, 16, 17) Su kaynakları tarım, endüstri ve evsel gibi birçok kullanımdan etkilenmektedir. Esas olarak SÇD, kirlilik kaynaklarının kaynaklarında engellenmesini ve tüm kirlilik kaynaklarının sürdürülebilir kontrolü için bir mekanizma oluşturulmasını gerektirmektedir. Direktif, yeraltı sularını da korumakta ve kalite ve kantitesi için kesin hedefler getirmektedir. Nehirler, göller ve kıyı suları için de kesin ekolojik hedefler getirmektedir. Günümüzde yüzey ve yeraltı sularının birçoğu kirlenmiş olsa da, SÇD ile hepsinin 2015 yılına kadar “iyi durum”a gelmesi hedeflenmektedir. 19.4 Su Çerçeve Direktifi ve Türkiye “Bilindiği üzere pekçok Avrupa Birliği üyesi ülke gelişmiş ülke statüsünde olup su ve toprak kaynaklarının %100’e yakın bir bölümünü geliştirmiş durumdadırlar. Bu ülkeler su kaynaklarının geliştirilerek halkın hizmetine sunulması ve bundan ülke kalkınmasına katkı sağlanması hususundaki faaliyetlerinin büyük bir çoğunluğunu tamamlamış olup artık diğer sektörlerdeki faaliyetlerden kaynaklanan kirliliğin azaltılması ve giderilmesi konusuna yoğunlaşmışlardır. Oysa ülkemizde su kaynaklarının geliştirilmesinde ancak %40’lar seviyesine gelinebilmiş olup mevcut teknik ve mali imkanlar ölçüsünden bunun kalan %60’lık bölümünün hedeflendiği gibi 2030 yılına kadar geliştirilmesinin de zor olacağı görülmektedir. Ülkemizin sosyo-ekonomik kalkınmasında büyük önemi olan su kaynaklarının geliştirilerek kullanıma sunulması bu nedenle çok önemli olup geliştirme planlarının önündeki her türlü engel aşılmaya çalışılmakta, buna engel teşkil edebilecek uluslararası sözleşmelere taraf olmaktan kaçınılmaktadır. Bununla birlikte, bir yandan su kaynaklarımızı geliştirirken diğer yandan bunların kirliliğe karşı korunması ve gelecek nesillere mümkün olduğunca temiz bir şekilde bırakılması da özel önem arz etmektedir. Her ne kadar ülkemiz su kaynakları henüz Avrupa’daki su kaynakları kadar kirlenmemiş olmakla birlikte Avrupa Birliği tarafından geliştirilen önlem ve uygulamalara ülkemizde de yer verilmesi faydalı olacaktır. Benzer şekilde SÇD’nin temelini oluşturan entegre havza yönetimi kavramının da ülkemizde yerleştirilmesi su kaynaklarımızda koruma-kullanma dengesinin etkin bir şekilde tesisi ve sürdürülebilirliği açısından çok önemlidir. SÇD’nin özellikle sınıraşan sularla ilgili hükümleri, direktifin ülkemizde uyumlaştırılması ve uygulanmasına yönelik olarak üzerinde önemle durulması gereken noktaları oluşturmaktadır.” 173 Tarama süreci içerisinde son yıllarda üzerinde durulan ve Türkiye’nin adım atması beklenen konular AB İlerleme Raporlarında dillendirilmektedir. Bu konular su yönetimi konusundaki kurumsal çerçevenin karışıklığı ve zayıflığından hareketle Su Çerçeve Direktifi ile uyumlu bir genel çevre çerçeve kanunu, nehir havzaları bazında örgütlenme, sınır aşan sular ile ilgili konularda komşu ülkelerle işbirliğinin geliştirilmesi olarak sıralanabilir. 174 173 Cansen Akaya, Ayla Efeoğlu, Nedim Yeşil, Avrupa Birliği Su Çerçeve Direktifi Ve Türkiye’de Uygulanabilirliği, TMMOB Su Politikaları Kongresi, Cilt 1, Sayfa 203. 174 TÜSİAD, Bülent Gökdemir, Küresel Su Krizine Çözüm Arayışları: Şebeke Suyu Hizmetlerine Özel Sektör Katılımı, Dünya Örnekleri Işığında Türkiye için Öneriler, İstanbul, 2008, Sayfa 123. 101 Dünyada ve Ülkemizde Su 20. DOKUZUNCU KALKINMA PLANINDA SU KAYNAKLARININ KULLANIMI VE YÖNETİMİ KONUSUNDA TEMEL YAKLAŞIMLAR Ülkemizde 1980 yılına kadar su kaynaklarının plânlanmasında temel yaklaşımlar, sektörel bazda belli bir ihtiyacın karşılanması doğrultusunda su kaynağının geliştirilmesi ve suyun neden olduğu zararların önlenmesine yönelik sistemlerin tasarımı şeklinde geliştirilmiştir. 1980’li yıllardan sonra ise hızlı kentleşme ve sanayileşme sonucu su kalitesi hızla bozulmaya başlamış, kullanılabilir su kaynakları giderek azalmıştır. Geçmişte sadece sulama amaçlı su tahsisi öncelikli iken, hızlı nüfus artışı ve sınaî gelişime paralel olarak içme ve kullanma suyu ile sanayi suyu ihtiyacında artmalar olmuştur. Su kıtlığı, kullanımlar arası rekabet ve su tahsisindeki sorunlar, su kaynaklarının havza bazında plânlanması ve yönetimi, hatta havzalar arası su transferi konularını da gündeme getirmiştir. 21. yüzyılda, sosyoekonomik kalkınmada sürekliliğin sağlanması açısından, yeraltı ve yerüstü su kaynaklarının sahip olduğu ekonomik potansiyelin sürdürülebilir bir yaklaşımla çevresel etkiler de dikkate alınarak geliştirilmesi büyük önem arz etmektedir. Bu bağlamda, su arzını artıracak önlemlere ek olarak, talebin yönlendirilmesi ve denetimi ile ilgili politikalarla birlikte su kalitesini de koruyacak köklü yapısal değişimlere yönelmek gerekmektedir. 9. Kalkınma Plânı açısından özellikle Su Kaynaklarının Kullanımı ve Yönetimi konusundaki temel yaklaşımlar şöylece sıralanabilir:175 • Toprak ve su kaynaklarının kullanımı ve yönetiminde gelişmiş ülkelerdeki merkezî yönetim ağırlığının sürmesi, kaynaklara bütüncül yaklaşım zorunluluğundan kaynaklanmaktadır. Bu eğilim, şüphesiz, ülkemiz açısından da büyük bir önem arz etmektedir. • Toprak ve su kaynaklarında kamu yararı kavramı tanımı yeniden ve net bir şekilde yapılmalı, alınacak karar ve yapılacak düzenlemelerde ulusal çıkar ve güvenlik ön plânda tutulmalıdır. • Karar organlarının ekonomik, sosyal ve kültürel önlemleri alırken, toprak ve su kaynaklarının korunması ve geliştirilmesi boyutunu da dikkate alması sağlanmalı, toplumun uzun süreli çıkarları bireysel çıkarlardan üstte tutulmalıdır. • Toprak ve su kaynaklarına ilişkin politikalar geliştirilmesinde ve üretilmesinde geleceğe dönük plânlamaların, varlığı koruyucu ve niteliği iyileştirici uygulamaların temel alındığı bir yaklaşım benimsenmelidir. • Toprak ve su kaynaklarının kullanım ve yönetimde hukuksal ve kurumsal dağınıklık giderilmeli, görev, yetki ve sorumluluklar açıkça belirlenmelidir. • Toprak ve su kaynaklarına ilişkin tüm bilgileri içerecek, güncel, hızlı ve kolayca ulaşılabilir Toprak ve Su Kaynakları Ulusal Bilgi Sistemi oluşturulmalı, Tarım Bilgi Sistemi ve Kadastro Bilgi Sistemi gibi diğer veri tabanları ile etkileşimi sağlanmalıdır. • Toprak ve su kaynakları havza bazında, plânlı bir şekilde kullanılmalı ve yönetilmelidir. • Toprak-su-bitki-insan arasında bozulan denge yeniden kurulmalıdır. • Avrupa Birliğine uyum çalışmaları kısa zamanda sonuçlandırılmalıdır. • AB ile devam eden üyelik müzakereleri sürecinde, ülkemizin aşağı kıyı ülkesi olarak taşkınlar ve sınıraşan su kullanımlarındaki eşgüdümsüz kullanımlardan dolayı çoğunlukla mağdur olmaktadır. 175 DPT, 9. Kalkınma Planı (2007–2013), Toprak ve Su Kaynaklarının Kullanımı ve Yönetimi Özel İhtisas Komisyonu Raporu, Ankara, 2007, Sayfa 104–106. 102 Su Yönetimi ve Mevzuatı Fırat-Dicle havzalarında; ulusal çıkarlara öncelik tanıyan, ulusal politikalar çerçevesinde yapılması gerekenlerin yeterli kaynak ayrılarak bir an önce tamamlanması hedeflenmelidir. Ülkemizin ulusal kalkınma hedeflerinin en önemli bileşeni olan GAP’ın gelişimi ve tamamlanması, ülkemiz tatlı su kaynaklarının yaklaşık % 28’ni oluşturması itibarıyla stratejik önemi olan Fırat-Dicle nehirlerinin ülkemiz sınırları içinde kalan bölümlerinin geliştirilmesine bağlı bulunmaktadır. Barajı ve göleti tamamlanmış ancak sulama şebekesi tamamlanmamış olan sulama ve enerji projeleri öncelikle gerçekleştirilmelidir. • Büyük sulamaların tarlaya ulaşmasını sağlayan küçük sulamalar ve tarla içi geliştirme hizmetlerinin tamamlanmasına öncelik verilmelidir. • Sulama projeleri tarla içi geliştirme hizmetleri ile eş zamanlı olarak yürütülmeli ve bunun için yeterli kaynak sağlanmalıdır. • Sulamadaki suyun etkin kullanımını sağlayacak yasal, kurumsal, ekonomik, toplumsal ve teknik önlemler alınmalıdır. • Hidroelektrik enerji boyutunda, ulusal politikalar çerçevesinde enerji, ekonomi ve çevre arasında bir denge kurulmalı, enerji ve çevre politikalarının belirlenmesinde ülkemizin ulusal öncelikleri ve özgün koşulları göz önüne alınmalıdır. • Tüm yerleşimlere sağlıklı ve yeterli içmesuyu sağlanmalıdır. • Sanayi ve içme-kullanma amaçlı su tüketiminde, su ekonomisi anlayışı doğrultusunda, kaçakların azaltılması konusunda çalışmalar yapılmalı, tasarruflu sistemler geliştirilmeli ve bu anlayış yaygınlaştırılmalıdır. • “Kullanan ve kirleten öder” prensibi benimsenmeli ve uygulanması için gerekli düzenlemeler yapılmalıdır. • Su ve kanalizasyon tesislerinin işletme ve bakımı konusunda yerel yönetimlerin güçlendirilmesi sağlanmalıdır. • Toprak ve su kaynaklarında, kirlenmeye karşı önlemler ve stratejiler geliştirilmesi, halkın buna katılımının sağlanması esas olmalıdır. • Su israfını ve su kirliliğini önleyici eğitim programları düzenlenmeli, yaygın medya ağı daha etkin kullanılmalıdır. • Öngörülen vizyonun, stratejinin ve politikaların başarılı olması için, öncelikle şu hususlara dikkat edilmesi gerekmektedir: o Siyasi iradenin bu yöndeki kararlılığı ve sürekliliği olmadan bunların yaşama geçirilmesi mümkün değildir. o Devletin tüm birimlerinin belirlenen strateji ve politikalara uygun çalışmalar yürütmesi zorunludur o Arzu edilen geleceğin yaratılması için toplumsal algı, bilinç ve destek mutlaka ortaya konulmalıdır. 103 Dünyada ve Ülkemizde Su 21. BEŞİNCİ DÜNYA SU FORUMU: DÜNYANIN EN BÜYÜK SU ZİRVESİ “Dünya su forumu, su sorunlarına çözüm bulmak için küresel işbirliğine doğru atılmış en önemli adımlardan biridir. Forum, su topluluğunun, bakanların, yerel yöneticilerin, parlamenterlerin, bilim adamlarının ve sivil toplum örgütlerinin bir araya gelmesini, birbirleri arasında bağ kurulmasını, tartışma ortamı yaratılmasını ve su güvenliği sağlamaya yönelik çözümler bulunmasını amaçlamaktadır. Zira, Su Forumu’nun ana hedefi; su konusunu siyasi gündemin üst sıralarına taşımaktır. Dünya Su Forumu, Dünya Su Konseyi tarafından her üç yılda bir, ev sahibi ülkenin yetkilileri ile sıkı işbirliği yaparak düzenlenmektedir. 5. Dünya Su Forumu, 16 – 22 Mart 2009 tarihleri arasında İstanbul’da başarıyla düzenlenmiş, 192 ülkeden toplam 33.058 kişi katılım göstermiştir. Bu 33.058 kişi arasında bulunanlar şu şekilde sıralanabilir: Devlet Başkanları Zirvesi için bir araya gelen 9 prens, Cumhurbaşkanı ve Başbakan ile 3 Uluslararası Kuruluş’un Genel Sekreteri/Direktörü, 84 Bakan ve 19 Müsteşar, Hükümetlerarası Kuruluşlardan 14 üst düzey temsilci, 250 parlamenter ve 59’u belediye başkanı olmak üzere 200 yerel idareci…” 176 21.1. Beşinci Dünya Su Forumu Yerel ve Bölgesel Hükümetler Bildirgesi ve Eylem Çağrısı “2009’un Mart ayında İstanbul’da bir araya gelen dünyanın farklı bölgelerinden belediye başkanları ve seçilmiş yerel/ bölgesel temsilciler olarak, küresel değişikler karşısında su yönetimi stratejileri geliştirmek amacı ile İstanbul Su Mutabakatı’na katılıyoruz… Bu mutabakat ile kabul ediyoruz ki: • Sağlıklı su ve sıhhi hizmetlere erişim tüm insanlar için temel haklardan biridir ve yaşam ve geçim için, toplum sağlığının korunmasında ve yoksullukla mücadelede zaruri bir rol oynamaktadır. • Su bir kamu malıdır ve suyla ilgili, hizmetlerin kısmen veya tamamen özel sektöre devredilmiş olup olmamasından bağımsız olarak kamunun sıkı kontrolü altında olmalıdır. • Sıhhi hizmetler su temini kadar önemlidir ve yerel, bölgesel ve ulusal hükümetlerin siyasi gündemlerinde gerekli öneme sahip olmalıdır. • Su ve sanitasyon hizmetlerinin temininde yerel yönetimler giderek önemi artan bir role sahiptirler. • Nüfus artışı, ekonomik kalkınma, göçler, kentleşme, dünya nüfusunun yarıdan fazlasının günümüzde şehirlerde yaşıyor olması gibi hızlı küresel değişiklikler, su kaynakları, altyapı ve vatandaşlara, iş dünyasına, sanayiye ve kuruluşlara su ve sıhhi hizmetler sağlayan sistemler üzerinde yeni baskılar yaratmaktadır. Bu hızlı küresel değişiklikler su yemini ve sıhhi hizmetlerle ilgili Binyıl Kalkınma Hedefleri’ne ulaşılmasındaki zorlukları arttırmaktadır. • Kentlerin içindeki ve çevresindeki gecekondu ve kaçak yerleşim bölgeleri genişlemekte ve yoksulluk giderek kentsel bir sorun haline gelmektedir. Bu durum su ve sıhhi hizmetlere erişim ile iltizam arasındaki bağlantının acilen güçlendirilmesini gerekli kılmaktadır. • İklim değişikliği vatandaşlarımızı etkileyen su döngüsünün her safhasına etki edecektir: Su kıtlığı daha şiddetli bir hale gelecek, sel ve kuraklık gibi doğal olaylar artacak, deniz seviyesi yükselecek, sıcaklar artacak, yağış düzenleri, yer altı sularının beslenmesi ve akarsuların akım rejimleri değişecektir. 176 http://www.worldwaterforum5.org/index.php?id=1870&L=5 104 Su Yönetimi ve Mevzuatı • Bölgesel ve yerel düzeyde su kaynakları yönetimi küresel değişiklikler uyum sağlamak için araç olabilir. • Su sorunlarının doğası, kapsamı ve dinamikleri gelişmiş ve gelişmekte olan ülkeler arasında farklılıklar ve benzerlikler göstermektedir. Yetersiz ve eskimiş altyapılar ikisinde de zorluk oluştururken, finansman, kapasite artırımı ve hukuki çerçevelerin geliştirilmesi özellikle gelişmekte olan ülkelerin esas sorunlarını teşkil etmektedir. • Yerel ve bölgesel düzeylerde su talebini karşılamak ve küresel değişikliklere karşı uyum ve hafifletme önlemleri almak için yeni ve kalıcı yaklaşım gereklidir. Su kaynakları ve hizmetlerinin hakça, optimum ve sürdürülebilir yönetimi bütüncül bir yaklaşımı, eşgüdümlü faaliyetleri ve hükümetlerin farklı kademelerince sorumlulukların paylaşılmasını gerektirmektedir. • Sıhhi hizmetler yerel ve bölgesel planlama çalışmalarına dahil edilmeli, drenaj, içme suyu temini, atıksu ve katı atık yönetimi gibi diğer alanlarla da bağlantılı hale getirilmeli, uygulanabilir olduğu ölçüde yerinden yönetimci yaklaşımlarla sağlanmalı ve evsel hijyeni geliştirmek amaçlı halk eğitimi ve bilinçlendirme kampanyaları ile desteklenmelidir. • Yerel ve bölgesel planlama ve tasarım çalışmalarında su konusuna daha hassa bir şekilde eğilinmelidir. • Kamu hizmet sağlayıcıları/işletmeciler su ve sıhhi hizmetlerin temininde önemli bir role sahiptir ve bunlar için kapasite artırımı ve işletimi güçlendirme amaçlı mevcut destek mekanizmaları yeterli değildir. • Kaliteli su ve sıhhi hizmetlerin sağlanmasının bir bedeli vardır. Bununla birlikte, yeterli miktar ve kalitede ve sürekli olarak içme suyu ve sıhhi hizmetlere erişim, makul fiyatlarla, adil bir biçimde ve özellikle de maliyetin geri dönüşü en yoksul kitlelere göre hesaplanarak yapılmalıdır. • Kentsel ve kırsal alanlardaki su kullanımı birbirine son derece bağımlıdır ve yerel sürdürülebilir su yönetimi tarımsal gıda üretiminin sağlanmasında ve kırsal nüfusun azalmasının önlenmesinde belli başlı bir role sahiptir. Yerel yönetimler kentler için gıda sağlamakta büyük rol oynayan kırsal tarımın öneminin bilincinde olmalıdır.”177 21.2. Beşinci Dünya Su Forumu Yerel ve Bölgesel Yönetimler için İstanbul Su Mutabakatı “Belediye Başkanları ve seçilmiş yerel ve bölgesel temsilciler olarak “İstanbul Su Mutabakatı” yerel ve bölgesel yönetimleri adına imzalayarak; mevcut yetkileri ve kapasiteleri dahilindeki her şeyi yapıp, zorluklara karşı hazırlanmak için açık siyasi iradelerini beyan edip, su yönetişiminin gelişmesi için ellerinden geleni yapacaklarını, yerel politika ve yaklaşımlarını su yönetimi ile hidrolik altyapının geliştirilmesinde sürdürülebilirliğin artırılmasına yönlendireceklerini taahhüt etmişlerdir. Taahhüdlerini yerine getirmek için, siyasi görevlerini sürdürülebilir su ve sıhhi hizmetler yönetimine bütüncül ve katılımcı bir yaklaşım uygulamak ve şehir veya bölgelerindeki, “Yerel ve Bölgesel bir Eylem Planı için Rehber İlkeler” temelinde: mutabakatta belirtilen faaliyetlerin hayata geçirilmesinde karşılaştıkları zorlukları ve elde ettikleri ilerlemeleri, 2012 yılında düzenlenecek olan bir sonraki Dünya Su Forumu’na rapor etmeyi ve paylaşmayı ayrıca taahhüt etmişlerdir.”178 177 5.Dünya Su Forumu Yerel ve Bölgesel Yönetimler İçin İstanbul Mutabakatı. Sh.1–2. http://content.worldwaterforum5.org/files/PoliticalProcess/Istanbul%20Su%20Mutabakati%20Final.pdf 178 5.Dünya Su Forumu Yerel ve Bölgesel Yönetimler İçin İstanbul Mutabakatı. Sh.4. http://content.worldwaterforum5.org/files/PoliticalProcess/Istanbul%20Su%20Mutabakati%20Final.pdf 105 Dünyada ve Ülkemizde Su 21.3 Beşinci Dünya Su Forumu İstanbul Su Mutabakatı Yerel ve Bölgesel Bir Eylem Planı İçin Rehber İlkeler Beşinci Dünya Su Forumu İstanbul Su Mutabakatı Yerel ve Bölgesel Bir Eylem Planı İçin Rehber İlkeler aşağıda sıralanmıştır:179 21.3.1. Bulgular Yerel ve bölgesel yönetimler, kendi su kaynakları ile su ve sıhhi hizmetlerini etkileyebilecek zorluklar hakkında, uygulanabilir durumlarda aşağıdaki değerlendirmeleri yapmalıdır. • İlgili taraflarla işbirliği halinde, arazi kullanımındaki nüfusa bağlı değişimler ile ekonomik eğilimleri ve bunların sebep olacağı su kaynakları taleplerini değerlendirmek ve sözkonusu talepleri öngörülen kullanılabilir su kaynaklarıyla karşılaştırmak; • Güvenli içme suyu ve sıhhi hizmetlere erişimi bulunmayan nüfusu tespit etmek; • Sudan kaynaklanan sağlık sorunlarına en fazla açık nüfusu belirlemek; • Islah çalışmaları da dahil olmak üzere, su ve sıhhi hizmetler altyapı gereksinimleri ve bunlar için gereken uygun finansman kaynaklarına ilişkin çalışma yapmak; • Sektörel baskılar da dahil olmak üzere, bütüncül yönetim karşısındaki engelleri tanımlamak; • Kentleri ve yerel idareleri etkileyen hidrolojik faktörlere - su kaynağından denize kadar - uygulanabilecek mevcut en iyi iklim tahmin sistemlerini kurmak, • Kentin su ve sıhhi hizmetleri verme kapasitesini, değişikliklerle ilgili ana senaryolara göre değerlendirmek; • Su yönetimi ile ilgili iklime bağlı diğer riskleri, muhtemel faydaları ve belirsizlikleri saptamak; • Kirlilik ve suya bağlı afetler konusundaki zayıf noktaları saptamak; • Düzenleyici çerçeveleri değerlendirmek, güçlendirmek ve uygulamaya koymak; kurumsal kapasiteyi yükseltmek; • Sosyal, ekonomik (gerek tarımsal gerek sınaî), kurumsal ve çevresel gereksinimleri karşılamaya yönelik su ihtiyaçlarını tespit etmek. iklim değişikliği ve küresel 21.3.2. Hedefler Yerel ve bölgesel yönetimler hukuki yetkileri uyarınca ve tamamen gönüllü olarak, yerel koşullarına uyarlanmış somut ve ölçülebilir hedefler geliştirmelidir. Bu hedefler şunlar olabilir: • • • • • • • • • Fiziksel su kaybı miktarını x yılına kadar % x oranında azaltmak. İnsani ihtiyaçlar için su tedarikini x yılına kadar % x oranında arttırmak. Kişi başına düşen su temini miktarını x yılına kadar günde x litreye çıkarmak x yılına kadar evsel su tüketiminde kişi başına % x oranında tasarruf sağlamak x yılına kadar uluslararası kabul gören kalitede su standartlarına ulaşmak. x yılına kadar kanalizasyon sularının % x kadarının toplanması ve % x kadarının arıtılmasını sağlamak. Her yıl endüstriyel atık sularının deşarj noktalarının % x kadarını denetlemek. x yılına kadar ekosistemlerin ihtiyacı olan su miktarını sağlamak. Suyla ilgili afetlerin verdiği zararları gayri safi milli (ve/veya bölgesel) hasılanın % x’ inden %5’in altına indirmek. 179 5.Dünya Su Forumu Yerel ve Bölgesel Yönetimler İçin İstanbul Mutabakatı, Sayfa 5. http://content.worldwaterforum5.org/files/PoliticalProcess/Istanbul%20Su%20Mutabakati%20Final.pdf http://www.worldwaterforum5.org/fileadmin/WWF5/Final_Report/Istanbul_Su_Mutabakati.pdf 106 Su Yönetimi ve Mevzuatı 21.3.3. Önlemler Yukarıda sıralananlara benzer hedefleri gerçekleştirmek için aşağıdaki önlemler göz önünde bulundurulabilir: • Kentleşmeye ve küresel değişikliklerle ilgili belirsizlik ve değişkenliklere yanıt vermek üzere, kırsal alanlardaki su teminini de göz önünde bulunduran, en gelişmiş su, sıhhi hizmetler ve yağmur suyu yönetimi teknikleri, • Küresel değişikliklerin, nehir havzası bazında ve deniz seviyesiyle bağlantılı taşkın riskleri üzerindeki etkilerini azaltmak ve ortadan kaldırmak amacıyla mekansal planlama ile ilgili uyum önlemleri almak, • Gelecekteki belirsiz bir zaman için daha esneklik kazanılmasını teminen, su temini kaynaklarını, yeni depolama tesisleri, sürdürülebilir yeraltı suyu kullanımı, su kaynaklarının korunması, suyun geri kazanımı ve deniz suyunun arıtımı gibi yollarla çeşitlendirmek, • Yerel, havza bazında ve bölgesel düzeyde su yönetimi ve mali kaynakların teminiyle ilgili kararlar alınırken, halkın katılımını sağlayacak düzenleyici önlemleri almak, • Sürdürülebilir altyapıya yatırımda bulunmak • Su kaynaklarının kentlerde yaşayan nüfusun sağlığına olumsuz etkilerini azaltmak, • Sucul yaşam alanları başta olmak üzere, doğal çevreyi kentsel kalkınma ve iklim değişikliğinin kümülatif etkilerinden korumak, • Su kaynaklarını ve buna bağlı biyolojik çeşitliliği korumak için arazi kullanımını kısıtlamak, • Sanayi ve iş dünyası ile işbirliği yaparak, suyun verimliliğini, üretimde ve ürünlerde yeniden kullanımını optimize etmek ve suyun kirlenmesini sınırlamak, yönetmek ve kontrol etmek, • Arıtılmış suyun yeniden kullanımı ve yağmur suyunun biriktirilmesi gibi ekonomik ve verimli su yönetimi çözümlerini tercih etmek, • Suyla ilgili afetlerin zararlarını azaltmak için yapısal ve yapısal olmayan risk yönetim planları ve önlemleri geliştirmek ve uygulamak, • Taşkın kontrolü, drenajın geliştirilmesi, kuraklık ve afetlere cevap verme ve deniz seviyesinin yükselmesine hazırlıklı olmaya yönelik olarak planlar geliştirmek ve uygulamak, • Altyapıları, gerektiği takdirde, olağanüstü olaylara karşı koyabilecek ve değişen koşullarda işlevlerini yerine getirebilecek şekilde yeniden tasarlamak ve geliştirmek için planlar yapmak ve uygulamak, • Su kaynaklarıyla ilgili tedarik, yönetim ve bakım ile risklerin azaltılması çalışmalarına kadınları ve gençleri dahil etmek, • Su ve sıhhi hizmetler şebekelerinin verimliliğini ve kapsamını arttırmak için yenilikçi ve yerel koşullara uyumlu teknolojileri kullanmak, • Sürdürülebilir su yönetimleri ve ekonomik kalkınmayı sağlamak için eğitim, öğretim ve teknoloji transferleri için teşvik unsurları sağlamak. 107 Dünyada ve Ülkemizde Su 22. SU POLİTİKALARINI GÜNCELLEMEK İÇİN ON İKİ ÖNCELİK Su politikalarının tatlı su ekosistemlerini bozmak yerine korumasını sağlayacak şekilde güncellenmesi için on iki öncelikli konudan söz edebiliriz.180 • Su havzalarını korumayı, içme suyu sağlama ve kırsal kalkınma süreçlerinin ayrılmaz bir parçası haline getirmek. • Tatlı su ekosistemlerinin sağlık durumunu kaydetmek ve ekolojik hedefleri belirlemek. • Ekosistem hizmetlerini korumak amacıyla nehirlerin akışının değiştirilmesi, yeraltı sularının çıkartılması, besinlerin boşaltılması ve su havzalarının bozulmasına üst sınır getirmek. • Yetkililere, barajları nehirlerin doğal akış rejimine benzer şekilde akışı sağlamaları çağrısında bulunmak. • Su ticaretini ve ekolojik hedeflere eşit ve etkili biçimde ulaşmayı sağlayan ekosistem hizmetleri için ödeme yapmayı teşvik etmek. • Sulama teşviklerini azaltıp, koruma ve verimliliği teşvik eden kademeli fiyat uygulamasını getirmek. • Belediyeler, sanayi tesisleri, yeşil alanlar ve sulama yapılan alanlar için koruma ve verimlilik standartları oluşturmak. • Yoksul çiftçilerin toprak ve su verimliliğini arttırmalarını sağlamak üzere, uygun maliyetli sulama teknoloji ve yöntemlerine yapılan yatırımları arttırmak. • Yoksul bölgelerde yağmur suyuyla beslenen tarımı arttırmak için eğitim ve bilimsel danışmanlık hizmetlerini yaygınlaştırmak. • Nehir akışlarının ve su havzalarının durumunun incelenmesini ve denetlenmesini artırmak. • Beslenme biçimlerinde açık hava ortamlarına kadar her türlü kişisel seçimin tatlı su ekosistemleri üzerindeki etkilerini azaltma konusunda bireyleri eğitmek. • Karar alma mekanizmalarının halkı da içeren, şeffaf ve hesap verilebilir olmasını sağlamak; su yönetimine yurttaşların da katılmasını teşvik etmek. 23. İNANCIN SUDA YANSIMASI 23.1. Musevilik ve Hıristiyanlıkta Su “Yaşamın kaynağı olan su, her inançta değerlidir. Dünyanın suya en muhtaç topraklarında yükselen Musevilik, Hıristiyanlık ve İslamiyet’te su; ruhsal arınma, temizlenme ve hayır vesilesi olma gibi konularda kutsanır. Üç dinde de su, yaşamın başlangıcından bu yana insanın en önemli yol arkadaşlarından biridir. “Başlangıçta Tanrı göğü ve yeri yarattı. Yer boştu, yeryüzü şekilleri yoktu; engin karanlıklarla kaplıydı. Tanrı’nın Ruhu suların üzerinde dalgalanıyordu.” diye başlar Kitab-ı Mukaddes. Musevilerin ve Hıristiyanların kutsal kitapları olan Kitab-ı Mukaddes, Tanrı’nın dünyayı sulardan yarattığını anlatır. Musevilikte, bilgelik bir çeşmeden fışkıran su ile simgeleştirilir. İlahi bilgi çeşmesinden içen kişi, 180 Santra Postal, Suları Nasıl Tükettik, Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları, İstanbul, Ocak 2010, Sayfa 79-80. 108 Su Yönetimi ve Mevzuatı bilgeliği elde etmiş olur; ama kendine bilge derse, bilgiyi sahiplenmeye kalkışırsa o bilgiden mahrum kılınır. Bazı kutsal törenlerde de suyun özel bir yeri vardır. Sukat bayramının son günü, yağmur duası biçiminde olan su takdisi töreni yapılır. Hristiyanlar için yaşamın kaynağı olan su ile arınmanın ayrı bir önemi vardır. Kişinin eski günahlı yaşamına ölmesi, yeni ve aklanmış bir yaşama doğması vaftiz olması, yani kutsanmış suyla yıkanması ile mümkündür ancak. Ortodoksların bir aziz ya da azizeye adanmış su kaynakları saydıkları ayazmalar da Hristiyanlığın suya verdiği önemi gösterir. Adını, Yunancada “kutsal su” anlamına gelen “hagiasma” sözcüğünden alan, Türkçe söylenişe ayazma olarak yerleşen bu yerler, şifalı olduğuna inanılan su kaynaklarının üzerine yapılan kutsal mekanlardır. Bu su kaynakları üzerinde kimi zaman kiliseler, kimi zaman da küçük, basit yapılar inşa edilmiştir.”181 23.2. İslamda Su Kur’an-ı Kerim’de su kelimesi yalın halde ve tamlamalarıyla birlikte 63, nehir kelimesi 51, deniz kelimesi 40, göze, su kaynağı anlamına gelen ayn kelimesi 21 ve yağmur kelimesi 18 defa geçmektedir. Yine su ile birlikte 26 farklı fiil kullanıldığı görülmektedir. Bu kadar zengin terminolojiye sahip su kavramı farklı yerlerde farklı amaçlarla kullanılmaktadır.182 Kur’an-ı Kerim’de su ile ilgili ayetlerden bazı örnekler aşağıda sıralanmıştır:183 • • • • • • • • 181 Hayatı olan her şeyi sudan yarattık. Hâlâ inanmıyorlar mı? 184 İnsan, kendisini bir damla sudan yarattığımızı görmedi mi de, şimdi apaçık bir hasım kesildi? 185 İçtiğiniz suya baktınız mı? Buluttan onu siz mi indirdiniz, yoksa indiren biz miyiz? Dileseydik onu tuzlu yapardık. O halde şükretseniz ya! 186 Yoğunlaşmış bulutlardan şarıl şarıl bir su indirdik. 187 Bir de o insan yiyeceğine baksın. Biz o suyu bol bol döktük. Sonra toprağı nasıl da yardık. Bu suretle orada ekinler bitirdik. Üzümler, yoncalar, zeytinlikler, hurmalıklar, iri ve sık ağaçlı bahçeler, meyveler, çayırlar bitirdik. Siz ve hayvanlarınız faydalansın diye. 188 Yeryüzünde birbirine komşu kıtalar vardır. Üzüm bağları, ekinler, çatallı ve çatalsız hurmalıklar vardır ki, hepsi bir tek su ile sulanır. Halbuki meyvelerinde birini öbürüne üstün kılıyoruz. Aklı eren bir kavim için bunda muhakkak ibretler vardır. 189 Allah’ın gökten bir su indirip de onu bir yoluyla yeryüzündeki menbalara koyduğunu görmedin mi? Sonra onunla türlü renklerde bir ekin çıkarır, sonra onun olgunlaşıp sarardığını görürsün. Sonra da onu bir çöpe çevirir. Elbette bunda temiz akıllılar için bir ihtar vardır. 190 Ey Âdemoğulları! Her mescide gidişinizde güzel giysilerinizi giyin ve yiyin, için, fakat israf etmeyin, Çünkü Allah israf edenleri sevmez. 191 http://suyunhikayesi.com/maket/?maket=14 182 Mehmet Faik YILMAZ. Kur’an’da Suya Verilen Önem. 1. Türkiye İklim Değişikliği Kongresi. Bildiri Kitabı. Tikdek 2007. Sh.421. http://www.tikdek. itu.edu.tr/ 183 Ayetlerin Türkçesinde Elmalılı M.Hamdi Yazır’ın Kur’an-ı Kerim Türkçe Meali kullanılmıştır. http://www.kuranikerim.com/m_elmalili_index.htm 184 21 Enbiya Suresi 30 185 36 Yasin Suresi 77 186 56 Vakia Suresi 68-70 187 78 Nebe Suresi 14 188 80 Abese Suresi 24-32 189 13 Ra’d Suresi 4 190 39 Zümer Suresi21 191 7 A’raf Suresi 31 109 Dünyada ve Ülkemizde Su • Kötülükten sakınanlara vaad edilen cennetin durumu şöyledir: Orada bozulmayan temiz sudan ırmaklar, tadı değişmeyen sütten ırmaklar, içenlere lezzet veren şaraptan ırmaklar ve süzme baldan ırmaklar vardır. Onlar için cennette her çeşit meyve ve Rablerinden bir bağışlanma vardır. Bunların durumu, ateşte ebedî olarak kalacak olan ve bağırsaklarını parçalayacak kaynar su içirilen kimsenin durumu gibi olur mu? 192 • Allah onu, altından ırmaklar cennetlere sokar.193 Andolsun ki Nuh’u kendi kavmine gönderdik de, o dokuzyüzelli yıl onların arasında kaldı. Sonunda, onlar zulümlerini sürdürürken tufan kendilerini yakalayıverdi. Fakat biz onu ve gemidekileri kurtardık ve bunu âlemlere bir ibret yaptık.194 Üzerlerine öyle bir yağmur yağdırdık ki, uyarılanların o yağmuru ne kötü bir yağmurdu!195 De ki: “Baksanıza, eğer suyunuz çekilse, size kim bir akarsu getirebilir?” 196 • • • “Zemzem suyu, ortaya çıkış öyküsüyle, Allah’ın iman edenlere mucizesini ve ilmini mutlaka göstereceğini anlatır. Çölde aç ve susuz kalan Hz. Hacer tam ümidini kestiği sırada Hz. Cebrail gelmiş ve topuğunu yere vurarak tertemiz bir su çıkarmış, onu hayata döndürmüştür. Müslümanlar her yıl, hac ziyaretleri sırasında bu sudan içerler ve Allah’tan başka her şeyden arındıklarına inanırlar. İman edenler, namaz kılarak Allah’ın huzuruna çıkmadan önce su ile temizlenmelidirler. Abdest insanın hem beden hem de ruh temizliğini sağlar. Camilerin avlulularında, abdest için mutlaka bir şadırvan inşa edilir. Günde beş kez namaz kılmadan önce temizlenmek, İslamiyetin temizliğe verdiği önemi göstermektedir. İslamiyette temizlik, uygarlığın da göstergesidir. Hazreti Muhammed “Temizlik imandandır” demiştir. İslamiyette güçsüze yardım etmek ve muhtaç olanın ihtiyacını karşılamak da ibadetten sayılır. Bütün insanların ihtiyaç duyduğu suyu onlara ulaştırmak, bu nedenle bir ibadet addedilir. Hayır işlemek isteyen müslümanlar çeşmeler ve sebiller inşa ederler. Susuzluklarını buralarda gideren mahalle halkı ve yolcular da suyu sağlayana hayır duaları ederler. Osmanlı hükümdarlarının fethettikleri her yere su götürmeleri, çeşmeler inşa ettirmeleri de bu ibadetin bir parçası sayılabilir. Bir damla suyun bile yaşamsal önem taşıdığı susuz diyarlarda doğan İslamiyette suyu israf etmeden ve en verimli biçimde kullanmak önem taşır.” 197 Tanrı için (ya da şiirde bir “ateş deryası” haline de gelebilen Aşk için) kullanılan “derya” imgesi genel kabul görür, Hz. Peygamber’e de, Kuran’ın, içinde değerli inciyi oluşturduğu derya denilmiştir. Bununla birlikte Peygamber’in yağmurla bütünleştirilmesi daha yaygındır. Çünkü yağmur ölgün toprağı titretip kabartmak için gönderilmiştir198 ve yağmura bugün hala Türk ve Fars dünyasının bazı bölgelerinde rahmet denir. Dolayısıyla “rahmet yağmuru” ile Kuran’da rahmeten li’l- alemin, “alemlere rahmet olarak gönderilen”199 arasında bir ilişki kurmak kolaydır. Avarifü’l-Mearif’in yazarı Ebu Hafs Ömer Sühreverdi’nin belirttiğine göre, Hz. Muhammed de büyük bir değeri ve güzelliği olan yağmura düşkündü ve yağmurun bereketinden yararlanabilmek için yağmura doğru yönelip, “Bu, Rabbinin katından henüz gelmiştir” derdi. 192 47 Muhammed Suresi 15 193 48 Fetih 17 194 29 Ankebut 14-15 195 26 Şuara 173 196 67 Mülk Suresi 30 197 http://suyunhikayesi.com/maket/?maket=14 198 41 Fussilet 39 199 21 Enbiya 107 110 Su Yönetimi ve Mevzuatı Ümmetine hayat bahşeden bir mesajla gönderilen Hz. Peygamber, bereketli bir yağmura benzetilmez mi? Bu fikir, özellikle İslam dünyasının doğusunda Peygamber’in şerefine yazılan kimi güzel kasidelerde ilham vermiştir. Sindli mutasavvıf şair Şah Abdullatif (ölm.1752), ‘yağmur hasretiyle yanıp tutuşan topraklar’ tasviri ile İstanbul’dan Delhi’ye, hatta daha ötelere uzanan bir yağmur bulutu olarak ortaya çıkan Hz. Peygamber’in kendilerine ulaşması ümidini ustalıkla birleştiren Sur Sarag’ını Hz. Muhammed’e hasretmiştir. Bir yüz yıl sonra, Delhili Mirza Galib (ölm.1869), “İnci Taşıyan Bulut” yani Peygamber hakkında Farsça bir mesnevi yazmıştır ve Muhsin Kakurevi (ölm.1905), Peygamber’in şerefine yazdığı ve bulut ve “rahmet yağmuru” temasını kökleri çok eskiye uzanan yerel Hint yağmur şiiriyle ustaca birleştirdiği meşhur Urduca kasidesini terennüm etmiştir.” 200 Bu konuda asıl adı Muhammed bin Süleyman olan Fuzûlî’nin (ölm.1556 ) “Su Kasidesi”201 divan edebiyatında en tanınmış “Na’t”dır. Bilindiği gibi “Na’t”; (I) Medih ve senâ ederek, vasıflarını göstererek bir şeyi anlatmak, (II) Peygamberimiz Aleyhissalâtü Vessalâmı medhederek yazılan kaside, anlamlarına gelmektedir.202 “Su Kasidesi”nde her beyit bir övgü içermektedir. Her ne kadar su üzerine söylense de, suyun yaptığı işlerin tek nedeni vardır, o da son dizelerde görüldüğü gibi Hz. Peygamberin mezarına ulaşmaktır. 200 Annemarie Schimmel, Tanrı’nın Yeryüzündeki İşaretleri, İstanbul, 2004, Kabalcı Yayınevi, Sayfa 28. 201 Su Kasidesi’nin orijinal metni ile düzenlemesine dördüncü bölümün sonunda verilmiştir 202 http://www.osmanlicaturkce.com/?k=na%27t&t=@ . 111 112 İkinci Bölüm SU MEVZUATI 113 114 Su Su Yönetimi yönetimi ve Mevzuatı mevzuatı 1. SU YÖNETİMDE HUKUKSAL VE KURUMSAL DAĞINIKLIK Ülkemizde su kaynaklarının kullanımı ve yönetiminde birden fazla birincil ve/veya ikincil mevzuat düzenlemeleri kapsamında farklı kurum ve kuruluşlar görevlendirilmiştir. Bu ise hukuksal ve kurumsal dağınıklığa sebep olmaktadır. Kurumlar arasında koordinasyonu sağlayacak düzenlemelerin yeterli olmaması nedeniyle de hizmetlerin sunumunda aksaklıklar oluşmaktadır. Su ve atıksu hizmetlerinden bazılarının yerine getirilmesi görevinin birden fazla birincil ve/veya ikincil düzenlemeler ile farklı idarelere verilmesi konusuna bir örnek olarak “İçme Suyu Temini”ni verebilirim. Büyükşehirlere içme suyu temin etmek ve baraj yapmak, 6200 sayılı Devlet Su İşleri Umum Müdürlüğü Teşkilat ve Vazifeleri Hakkında Kanunun 2 inci maddesi gereğince Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü’nün, büyükşehir belediye sınırları içerisinde su hizmetlerini yürütmek, bunun için gerekli baraj ve diğer tesisleri kurmak, kurdurmak ve işletmek 5216 sayılı Büyükşehir Belediye Kanunun 7/r maddesi ile 2560 sayılı Su Ve Kanalizasyon İdaresi Genel Müdürlüğü Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanunun 1, 2 ve ek 5 inci maddeleri gereğince Büyükşehir Belediyesi Su Ve Kanalizasyon İdaresi Genel Müdürlüklerinin görevidir. Belediye sınırları içerisinde içme, kullanma ve endüstri suyu sağlamak; bunlar için gerekli tesisleri kurmak, kurdurmak, işletmek ve işlettirmek; 1053 sayılı Belediye Teşkilatı Olan Yerleşim Yerlerinde İçme Kullanma ve Endüstri Suyu Temini Hakkında Kanunun 2 ve 10 uncu maddeleri, 5393 sayılı Belediye Kanunu 15/e maddesi ve 831 sayılı Sular Hakkında Kanunun 1 inci maddesi gereğince Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü ile Belediyelerin görevidir. Köylerin içme ve kullanma suyu ihtiyacı temin ve tedarik etmek, sondaj kuyuları açmak konularında; 5302 sayılı İl Özel İdaresi Kanununun 6/b maddesi, 3202 Sayılı Köye Yönelik Hizmetler Hakkında Kanunun 2 ve 2 inci ek maddesi, 7478 Köy İçme Suları Hakkında Kanunun 1 inci maddesi ile 831 sayılı Sular Hakkında Kanunun 1 inci maddesi gereğince Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü, İstanbul ve Kocaeli illeri dışında il özel idareleri, İstanbul ve Kocaeli illerinde il sınırları dahilinde yapılmak üzere büyükşehir belediyeleri su ve kanalizasyon idareleri, belediye teşkilatı olmayan yerlerde de ihtiyar meclisleri görevlidir. 115 Dünyada ve Ülkemizde Su Nitekim bu konuda su ile ilgili kuruluş temsilcileri ve akademisyenlerin, Türkiye’deki su yönetimine ilişkin kurumsal yapının yenilenmesi amacıyla, bu konudaki güncel bilimsel gelişmeleri de dikkate alan ve Uluslararası yükümlülüklerimizi yerine getirmemizi kolaylaştıran kavramları içeren, yetki karmaşasını ortadan kaldıran basit, anlaşılır, açık hükümlerden oluşacak bir su yönetiminin nasıl olması gerektiği konusunu tartıştıkları ve DPT Müsteşarlığına bildirdikleri bir çalışmadan çıkan sonuçların özeti aşağıdadır: 203 • Ülkemizde su yönetiminde farklı kurumların yetki ve sorumlulukları yasalar açısından uyumsuzdur. • Türkiye’de su yönetimi nicelik ve nitelik olarak birbirinden ayrıdır. • Bölgesel düzeyde yetki ve sorumluluklar sürdürülebilir su kullanımını sağlayacak şekilde yetkili birimlerce sağlanamamaktadır. • Etkin bir çevre politikası için çevresel kalitenin ve kirlilik emisyonlarının izlenmesi, standartların oluşturulması, yeterli strateji ve önlemlerin geliştirilmesi ile üretici ve kirleticilerin kontrolü sağlanamamaktadır. • Son yıllarda yönetmeliklerin gelişimi oranında yaptırım yeteri kadar gelişmemektedir. • Yetki ve sorumluluğa sahip personel yeterli değildir. • Kuruluş yasalarında yapılan değişiklikler göz önüne alınarak aynı yetki ve sorumlulukları paylaşan diğer mevcut kurumların kuruluş yasalarında herhangi bir değişiklik, düzenleme veya güncellemeye gidilmemiştir. Bu durum farklı kurumların benzer ve örtüşen yetkileri sahip olmalarına neden olmaktadır. • Kamu kuruluşları arasında etkin bir işbirliği yoktur. Nitekim bu konuda Dokuzuncu Kalkınma Planı Toprak ve Su Kaynaklarının Kullanımı ve Yönetimi Özel İhtisas Komisyonu Raporu’nda; “Toprak ve su kaynaklarının kullanım ve yönetimde hukuksal ve kurumsal dağınıklık giderilmeli, görev, yetki ve sorumluluklar açıkça belirlenmelidir.” denilmiştir.204 Su kaynaklarının kullanımı ve yönetimi konusunda ülkemizin durumu ile yapılması gerekenler Dokuzuncu Kalkınma Planında (2007–2013) aşağıda sıralanmıştır:205 • Çevrenin korunması ve üretim sürecinin olumsuz etkilenmemesi açısından doğal kaynakların sürdürülebilir kullanımı konusunda kurum ve kuruluşlar arasındaki görev ve yetki dağılımındaki belirsizlikler yeterince giderilememiştir. (md.159) • Çevresel izleme, denetim ve raporlama sisteminin altyapısının geliştirilerek uygulamaların etkinleştirilmesi, ilgili kuruluşlar arasında bilgi akışının ve paylaşımının bütüncül bir sistemle sağlanması ihtiyacı devam etmektedir. (md.163) • AB’ye uyum kapsamında çevre standartları ve yönetimini belirleyen hukuki düzenlemeler güncelleştirilirken ülke koşulları ve kamu yönetiminde etkinlik gözetilecektir. (md.455) • Ülkemizde su kaynaklarının tahsisi, kullanılması, geliştirilmesi ve kirlenmeye karşı korunmasıyla ilgili hukuki düzenleme ve idari yapı oluşturulmasına yönelik olarak başlatılmış çalışmalar tamamlanacaktır. (md.468) • Su kaynaklarının geliştirilmesine yönelik çalışmaların, öncelikle havza temelinde bütüncül bir 203 A. Ünal Şorman, AB Su Çerçeve Direktifi Ve Türkiye Uygulaması Hakkında Görüşler, TMMOB, Su Politikaları Kongresi Bildiriler Kitabı Ankara, 2006, Cilt 1, Sayfa 206. http://www.gapsel.org/condocs//ekutuphane/9126.pdf 204 Dokuzuncu Kalkınma Planı (2007–2013), Toprak ve Su Kaynaklarının Kullanımı ve Yönetimi Özel İhtisas Komisyonu Raporu, Ankara, 2007, Sayfa 104–106. 205 Dokuzuncu Kalkınma Planı (2007–2013), 01.07.2006 tarih ve 26215 sayılı Resmi Gazetede yayımlanmıştır. http://ekutup.dpt.gov.tr/plan/plan9.pdf 116 Su Yönetimi ve Mevzuatı yaklaşımla ve değişen tüketim taleplerini karşılamakta esneklik sağlayan bir şekilde planlamasınını mümkün kılacak, ilgili kurumlar arasında güçlü ve yapısal bir eşgüdüm sağlayacak şekilde yeniden düzenlenmiş kapsamlı bir mekanizma çerçevesinde ve suyun tasarruflu kullanımı sayesinde su kaynaklarının etkin kullanımına önem ve öncelik verilecektir. (md.497) Çevre Bakanlığı yönetiminin, AB ile mevzuatı uyumlu hale getirmek için birkaç yılda sergilediği çabayı takdirle karşılamak gerektiğini vurgulayan Türkiye Bilimler Akademisi Asli Üyesi ve Su Kirlenmesi Araştırmaları, Kontrolü Türk Milli Komitesi Eski Başkanı Prof. Dr. Derin Orhon şu yorumlarda bulunuyor: “Gerçekten çevre mevzuatı çoğunlukla tercüme edilerek tamamlandı, ama eskisine oranla çok daha kabarık uygulama sorunlarını da beraberinde getirdi. Şu anda yeni oluşturulan yönetmelik furyasını en açık biçimde bir buzdağı anlatabilir: Buzdağının üstünde yönetmelikler vardır; ancak altında henüz ne olacağı bilinmeyen teknik ve idari konular; yaptırım mekanizması, finansman ve denetim sistemi bekliyor. Bunlar çevre gemisini batırabilir…” 206 2. SU MEVZUATI LİSTESİ Tarafımca yapılan incelemede, su konusu ile ilgili olarak Resmi Gazete’de yayımlanmış bulunan uluslararası anlaşma ve protokol ile kanun, kanun hükmünde kararname, yönetmelik ve tüzüklerin yüzyirmialtı adet olduğunun tespiti yapılmıştır. Bu sayıya ülkemizin çeşitli ülkelerin hükümetleri ile yaptığı çevre konusundaki ikili anlaşmalar dahil değildir. Bu bölüme su ve kanalizasyon idareleri tarafından çıkarılmış olan yönetmeliklerden örnek olarak dört adeti de alınmıştır. Belediyelerin ve/veya büyükşehir belediyeleri ile su ve kanalizasyon idarelerinin kendi kanunlarının verdiği yetkiye göre çıkarttıkları ve yayımladıkları diğer yönetmelikler ise geneli kapsamadığından bu ve bundan sonraki bölümlere alınmamıştır. Mevzuatın isimleri aşağıda sıralanmıştır: • T.C. Anayasası • 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu • 1742 sayılı Ameliyatı İskaiye İşletme Kanunu Muvakkatı (Osmanlı Kanunu) • 831 sayılı Sular Hakkında Kanun Sular Kanununun Uygulanışını Gösteren Tüzük • 167 sayılı Yeraltı Suları Hakkında Kanun Yeraltı Suları Tüzüğü • 6200 sayılı Devlet Su İşleri Umum Müdürlüğü Teşkilat ve Vazifeleri Hakkında Kanun • 1053 sayılı Belediye Teşkilatı Olan Yerleşim Yerlerinde İçme Kullanma ve Endüstri Suyu Temini Hakkında Kanun • 5393 sayılı Belediye Kanunu • 5216 sayılı Büyükşehir Belediye Kanunu • 5302 sayılı İl Özel İdaresi Kanunu • 2560 sayılı İstanbul Su Ve Kanalizasyon İdaresi Genel Müdürlüğü Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanun 206 Derin Orhon ile Röportaj, Türkiye’de Kirletici Güçlü; Denetim Zayıf ve Toplum Umursamaz, Su ve Çevre Teknolojileri Dergisi, Mart-Nisan 2010, Sayı 31, Sayfa 56. 117 Dünyada ve Ülkemizde Su o Su ve Kanalizasyon İdaresi Genel Müdürlüğü Teşkilat Yönetmeliği o Tarifeler Yönetmeliği o Havza Koruma Yönetmeliği o Yeraltı Suyunun Satışı, Taşınması, Tüketilmesi Ve Denetlenmesi Esaslarını Belirleyen Yönetmelik o Mevzuat Hazırlama Usul ve Esasları Hakkında Yönetmelik ● 3572 sayılı İşyeri Açma ve Çalışma Ruhsatlarına Dair Kanun Hükmünde Kararnamenin Değiştirilerek Kabulüne Dair Kanun ● İşyeri Açma ve Çalışma Ruhsatlarına İlişkin Yönetmelik • 2464 sayılı Belediye Gelirleri Kanunu o 2464 sayılı Belediye Gelirleri Kanununun Harcamalara Katılma Payları İle İlgili Hükümlerin Uygulanmasına İlişkin Yönetmelik Belediye Gelirleri Kanunu Genel Tebliği (Seri No: 38) • 2985 sayılı Toplu Konut Kanunu • 4856 sayılı Çevre ve Orman Bakanlığı Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun • 2872 sayılı Çevre Kanunu • Özel Çevre Koruma Kurumu Başkanlığı Kurulmasına Dair Kanun Hükmünde Kararname • 3254 sayılı Devlet Meteoroloji İşleri Genel Müdürlüğü Teşkilat Ve Görevleri Hakkında Kanun 118 o Çevre Ve Ormancılık Şurası Yönetmeliği o Çevre ve Orman Bakanlığı Mahalli Çevre Kurulları Çalışma Usul ve Esasları Yönetmeliği o Çevre ve Orman Bakanlığı Özel İhtisas Komisyonları Yönetmeliği o Çevre ve Orman Bakanlığı Yüksek Çevre Kurulunun Çalışma Usul ve Esaslarına İlişkin Yönetmelik o İçmesuyu Elde Edilen veya Elde Edilmesi Planlanan Yüzeysel Suların Kalitesine Dair Yönetmelik o Su Kirliliği Kontrolü Yönetmeliği Su Kirliliği Kontrol Yönetmeliği İdari Usuller Tebliği Atıksu Arıtma Tesisleri Teknik Usuller Tebliği Su Kirliliği Kontrol Yönetmeliği, Numune Alma ve Analiz Metotları Tebliği Su Kirliliği Kontrolü Yönetmeliği Havzalarda Özel Hüküm Belirleme Çalışmalarına İlişkin Usul ve Esaslar Tebliği o Tehlikeli Maddelerin Su ve Çevresinde Neden Olduğu Kirliliğin Kontrolü Yönetmeliği o Toprak Kirliliğinin Kontrolü Yönetmeliği o Yüzme Suyu Kalitesi Yönetmeliği o Sulak Alanların Korunması Yönetmeliği o Kentsel Atıksu Arıtımı Yönetmeliği Kentsel Atıksu Arıtımı Yönetmeliği Hassas ve Az Hassas Su Alanları Tebliği o Atık Yönetimi Genel Esaslarına İlişkin Yönetmelik o Çevresel Etki Değerlendirmesi Yönetmeliği Su Yönetimi ve Mevzuatı o Çevre Denetimi Yönetmeliği o Çevre Kanununca Alınması Gereken İzin Ve Lisanslar Hakkında Yönetmelik • 1593 sayılı Hıfzıssıhha Kanunu • Sağlık Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname • 5179 sayılı Gıdaların Üretimi, Tüketimi ve Denetlenmesine Dair Kanun Hükmünde Kararnamenin Değiştirilerek Kabulü Hakkında Kanun • Yalova Termal Kaplıcaların İdaresi Ve İşletilmesi Hakkıında Kanun • o Yalova Termal Kaplıcaları İşletme Dairesinin Çalışma Usul ve Esasları İle İşletmeye Dair Her Türlü Mali Ve İdari Muamelelerin Yürütülmesi Şekline Ve Muhasebe Usullerine Dair Yönetmelik o İnsani Tüketim Amaçlı Sular Hakkında Yönetmelik o Doğal Mineralli Sular Hakkında Yönetmelik o Lağım Mecrası İnşaası Mümkün Olmayan Yerlerde Yapılacak Çukurlara Ait Yönetmelik 3959 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Refik Saydam Merkez Hıfzıssıhha Müessesesi Teşkiline Dair Kanun o Çevre Sağlığı Denetimi Ve Denetçileri Hakkında Yönetmelik • Tarım ve Köyişleri Bakanlığının Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname • 1380 Su Ürünleri Kanunu • • o Su Ürünleri Yönetmeliği o Su Ürünleri Toptan ve Perakende Satış Yerleri Yönetmeliği o Su Ürünleri Yetiştiriciliği Yönetmeliği o Tarımsal Kaynaklı Nitrat Kirliliğine Karşı Suların Korunması Yönetmeliği 4373 Taşkın Sulara Ve Su Baskınlarına Karşı Korunma Kanunu 3083 sayılı Sulama Alanlarında Arazi Düzenlenmesine Dair Tarım Reformu Kanunu o Sulama Alanlarında Arazi Düzenlenmesine Dair Tarım Reformu Kanunu Uygulama Yönetmeliği • 3039 sayılı Çeltik Ekimi Kanunu • 442 sayılı Köy Kanunu • 3202 sayılı Köye Yönelik Hizmetler Hakkında Kanun • 7478 Köy İçme Suları Hakkında Kanun • 3621 sayılı Kıyı Kanunu o Kıyı Kanununun Uygulanışına Dair Yönetmelik • 2674 sayılı Karasuları Kanunu • 815 sayılı Türkiye Sahillerinde Nakliyatı Bahriye (Kabotaj) Ve Limanlarla Kara Suları Dahilinde İcrayı Sanat Ve Ticaret Hakkında Kanun • Denizcilik Müsteşarlığının Kuruluş Ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname • 3154 sayılı Enerji ve Tabii Kaynaklar Bankalığının Teşkilat ve Görevleri hakkında Kanun • Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu o Elektrik Piyasasında Üretim Faaliyetinde Bulunmak Üzere Su Kullanım Hakkı Anlaşması İmzalanmasına İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmelik 119 Dünyada ve Ülkemizde Su • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • 120 2819 sayılı Elektrik Etüd İdaresi Teşkiline Dair Kanun 5346 sayılı Yenilenebilir Enerji Kaynaklarının Elektrik Enerjisi Üretimi Amaçlı Kullanımına İlişkin Kanun 5686 sayılı Jeotermal Kaynaklar ve Doğal Mineralli Sular Kanunu o Jeotermal Kaynaklar ve Doğal Mineralli Sular Kanunu Uygulama Yönetmeliği o Elektrik Enerjisi Üretimine Yönelik Jeotermal Kaynak Alanlarının Kullanımına Dair Yönetmelik Bayındırlık ve İskan Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname 4759 sayılı İller Bankası Kanunu 5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanunu o Kamu İdarelerine Ait Taşınmazların Tahsis ve Devri Hakkında Yönetmelik Kalkınma Planları 2634 sayılı Turizmi Teşvik Kanunu 3194 sayılı İmar Kanunu 3213 sayılı Maden Kanunu 4009 sayılı Dışişleri Bakanlığının Kuruluş Ve Görevleri Hakkında Kanun 5916 Avrupa Birliği Genel Sekreterliği Teşkilat Ve Görevleri Hakkında Kanun 5429 sayılı Türkiye İstatistik Kurumu 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu 1005 sayılı İstiklal Madalyası Verilmiş Bulunanlara Vatani Hizmet Tertibinden Şeref Aylığı Bağlanması Hakkında Kanun o Başarılı Sporculara Aylık Bağlanması Ve Devlet Sporcusu Ünvanı Verilmesi Hakkında Yönetmelik 5580 Özel Öğretim Kurumları Kanunu 4736 sayılı Kamu Kurum Ve Kuruluşlarının Ürettikleri Mal Ve Hizmet Tarifeleri İle Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun 3143 sayılı Sanayi Ve Ticaret Bakanlığının Teşkilat Ve Görevleri Hakkında Kanun 132 sayılı Türk Standartları Enstitüsü Kuruluş Kanunu 4562 sayılı Organize Sanayi Bölgeleri Kanunu 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun o Tüketici Sözleşmelerinde Haksız Şartlar Hakkında Yönetmelik 3516 sayılı Ölçüler ve Ayar Kanunu o Ölçü Aletleri Yönetmeliği 2004/22/AT o Ölçü ve Ölçü Aletleri Muayene Yönetmeliği o Ölçü ve Ölçü Aletleri Tip Onay Yönetmeliği o Ölçü Aletleri ve Metrolojik Kontrol Yöntemleri Hakkında Yönetmelik (2009/34/AT) o Ölçü ve Ölçü Aletlerinin Tamir ve Ayarını Yapacak Kişilere Verilecek Yetki Belgesi Hakkında Yönetmelik o Ölçü ve Ölçü Aletlerinden Alınacak Muayene ve Damgalama Ücret Yönetmeliği Akdeniz`de Tehlikeli Atıkların Sınırötesi Hareketleri Ve Bertarafından Kaynaklanan Kirliliğin Önlenmesi Protokol Gemilerden Kaynaklanan Kirliliğin Önlenmesinde ve Fevkalade Hallerde Akdenizin Kirlenmesinde Yapılacak İşbirliğine Ait Protokol Akdeniz’in Deniz Ortamı ve Kıyı Bölgesinin Korunması Sözleşmesi Su Yönetimi ve Mevzuatı • • • • • • • • • • • • • • • Akdeniz’de Gemilerden ve Uçaklardan Boşaltma veya Denizden Yakmadan Kaynaklanan Kirliliğin Önlenmesi ve Ortadan Kaldırılması Protokolü Akdenizin Kara Kökenli Kaynaklardan ve Faaliyetlerden Dolayı Kirlenmeye Karşı Korunması Protokol Akdeniz’de Özel Koruma Alanları ve Biyolojik Çeşitliliğe İlişkin Protokolü Akdenizin Kirlenmeye Karşı Korunmasına Ait Sözleşme Uyarınca Akdeniz`de Özel Koruma Alanlarına İlişkin Protokol Akdeniz’in Kirlenmeye Karşı Korunması Sözleşmesi Karadeniz’in Kirlenmeye Karşı Korunması Sözleşmesi ve Eki Protokolleri Türkiye Cumhuriyeti ile Avrupa Topluluğu Arasında Türkiye Cumhuriyeti’nin Avrupa Çevre Ajansı ve Avrupa Bilgi ve Gözlem Ağı’na Katılımı Anlaşması Birleşmiş Milletler Gıda Ve Tarım Teşkilatı (Fao) İle İmzalanan Su Kaynaklarının Geliştirilmesi Ve Korunması Projesinin Çevresel Etki Değerlendirmesi (Çed) Konulu Proje Belgesinin Onaylanması Özellikle Su Kuşları Yaşama Ortamı Olarak Uluslararası Öneme Sahip Sulak Alanların Korunması Sözleşmesi Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi Atmosferde, Feza’da ve Su Altında Nükleer Silah Denemelerinin Men’i Hakkında Antlaşma Güneydoğu Anadolu Projesi Bölge Kalkınma İdaresi Teşkilatının Kuruluş Ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname Kum Çakıl ve Benzeri Maddelerin Alınması, İşletilmesi ve Kontrolü Yönetmeliği Avrupa Peyzaj Sözleşmesinin Onaylanması Hakkında Karar Su Kuşları Yaşama Ortamı Olarak Uluslararası Öneme Sahip Sulak Alanlar Hakkında Sözleşme 3. SU MEVZUATI ÖZET BİLGİLERİ Su konusu ile ilgili olarak Resmi Gazete’de yayımlanmış bulunan uluslararası anlaşma ve protokol ile kanun, kanun hükmünde kararname, yönetmelik ve tüzükler ile büyükşehir belediyeleri Su ve Kanalizasyon İdareleri tarafından çıkarılmış olan dört adet yönetmelik hakkında bilgi verilmiştir. Mevzuat hakkında bilgi verilirken; mevzuatın adı, yayımlandığı resmi gazetenin tarih ve numarası, yürürlük tarihi, amacı ve varsa dayanağı yazılmıştır. Mevzuatın sadece bir veya birkaç hükmü su hakkında ise bu hükümlerin tamamı, mevzuatın tamamı su hakkında ise özet bilgi verilmiştir. 3.1. T.C. Anayasası 1982 Anayasası’nın “Tabii Servetlerin Ve Kaynakların Aranması Ve İşletilmesi” başlıklı 168 inci maddesinde; “Tabii servetler ve kaynaklar Devletin hüküm ve tasarrufu altındadır. Bunların aranması ve işletilmesi hakkı Devlete aittir. Devlet bu hakkını belli bir süre için, gerçek ve tüzelkişilere devredebilir. Hangi tabii servet ve kaynağın arama ve işletmesinin, Devletin gerçek ve tüzelkişilerle ortak olarak veya doğrudan gerçek ve tüzelkişiler eliyle yapılması, kanunun açık iznine bağlıdır. Bu durumda gerçek ve tüzelkişilerin uyması gereken şartlar ve Devletçe yapılacak gözetim, denetim usul ve esasları ve müeyyideler kanunda gösterilir.” denilmek suretiyle, doğal kaynak olan sular, kamunun hüküm ve tasarrufuna bırakılmıştır. Anayasa’nın Kişinin Dokunulmazlığı, Maddi Ve Manevi Varlığı başlıklı maddesinde; “Herkes, yaşama, maddi ve manevi varlığını koruma ve geliştirme hakkına sahiptir.” (md.17) denilmekte, Sağlık Hizmetleri 121 Dünyada ve Ülkemizde Su Ve Çevrenin Korunması başlıklı maddesinde ise; “ Herkes, sağlıklı ve dengeli bir çevrede yaşama hakkına sahiptir. Çevreyi geliştirmek, çevre sağlığını korumak ve çevre kirlenmesini önlemek Devletin ve vatandaşların ödevidir” (md.56) denilmektedir. 3.2. Türk Medeni Kanunu 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu (TMK) 08.12.2001 tarih ve 24607 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak 01.01.2002 tarihinde yürürlüğe girmiş olup, su mülkiyetine ilişkin düzenlemeler aşağıda sıralanmıştır: • TMK’nun “Yeni Arazi Oluşması” başlıklı maddesinde; kamuya ait suların yatağında ya da seviyesinde değişme gibi sebeplerle sahipsiz yerlerde yeniden oluşan yararlanmaya elverişli arazilerin Devlete ait olacağı, Devletin, bu araziyi kamusal bir sakınca bulunmadığı takdirde öncelikle arazisi kayba uğrayana veya bitişik arazi malikine devredebileceği (md.708), • TMK’nun “Sahipsiz Yerler ve Yararı Kamuya Ait Mallar” başlıklı maddesinde; sahipsiz yerler ile yararı kamuya ait malların, Devletin hüküm ve tasarrufu altında olduğu, aksi ispatlanmadıkça, yararı kamuya ait sular ile kayalar, tepeler, dağlar, buzullar gibi tarıma elverişli olmayan yerlerin ve bunlardan çıkan kaynakların, kimsenin mülkiyetinde olmadığı ve hiçbir şekilde özel mülkiyete konu olamayacağı, sahipsiz yerler ile yararı kamuya ait malların kazanılması, bakımı, korunması, işletilmesi ve kullanılmasının özel kanun hükümlerine tâbi olduğu (md.715), • TMK’nun “Mecralar” başlıklı maddesinde; su, gaz, elektrik ve benzerlerinin mecraları, işletmenin bulunduğu taşınmazın dışında olsalar bile, aksine bir düzenleme olmadıkça o işletmenin eklentisi ve işletme malikinin malı sayılacağı, komşuluk hukukunun gerektirdiği haller dışında bir taşınmazın böyle bir mecra ile ayni hak olarak yüklenmesinin, ancak bir irtifak hakkı kurulması suretiyle olabileceği, irtifak hakkı, mecra dışarıdan görülmüyorsa tapu kütüğüne tesciliyle, dışarıdan görülüyorsa noterce düzenlenecek sözleşmeye dayanılarak mecranın yapılmasıyla doğacağı (md.727), • TMK’nun “Doğal Olarak Akan Sular” başlıklı maddesinde; taşınmaz maliki, üst taraftaki araziden kendi arazisine doğal olarak akan suların ve özellikle yağmur, kar ve tutulmamış kaynak sularının akışına katlanmak zorunda olduğu, komşulardan hiçbirisinin bu suların akışını diğerinin zararına değiştiremeyeceği, üstteki arazi malikinin, alt taraftaki taşınmaza gerekli olan suyu, ancak kendi taşınmazı için zorunlu olduğu ölçüde tutabileceği (md.742), • TMK’nun “Fazla Suyun Akıtılması” başlıklı maddesinde; bir arazinin suyu öteden beri alt taraftaki araziye doğal bir şekilde akmakta ise, alt taraftaki arazi malikinin, üst taraftaki araziden fazla suyun boşaltılması sırasında da bu suları tazminat isteme hakkı olmaksızın kabul etmek zorunda olduğu, alt taraftaki arazi malikinin boşaltma dolayısıyla akan sulardan zarar görmekte ise, gideri üstteki arazi malikine ait olmak üzere, kendi arazisinde yapılacak mecrayla suyun akıtılmasını isteyebileceği, bataklıkların kurutulması hakkındaki özel kanun hükümlerinin saklı olduğu (md.743), • TMK’nun “Katlanma Yükümlülüğü” başlıklı maddesinde; her taşınmaz malikinin, uğrayacağı zararın tamamının önceden ödenmesi koşuluyla, su yolu, kurutma kanalı, gaz ve benzerlerine ait boruların, elektrik hat ve kablolarının, başka yerden geçirilmesi olanaksız veya aşırı ölçüde masraflı olduğu takdirde, kendi arazisinin altından veya üstünden geçirilmesine katlanmakla yükümlü olduğu, mecra geçirilmesinin kamulaştırma kurallarına bağlı olması hâlinde, bu Kanunun mecralara ilişkin komşuluk hükümlerinin uygulanmayacağı, mecrayı geçirme hakkı, hak sahibinin istemi üzerine ve giderleri ödemesi koşuluyla tapu kütüğüne tescil edileceği (md.744), • TMK’nun Kamu Hukuku Kısıtlamaları’nın “Genel Olarak” başlıklı maddesinde; taşınmaz mülkiyeti hakkının kamu yararı için kısıtlanması, özellikle yapı, yangın, doğal afetler ve sağlıkla ilgili kolluk hizmetlerine; orman ve yollara, deniz ve göl kıyılarındaki ana ve tali yollara sınır işaretleri ve nirengi noktaları konulmasına; toprağın iyileştirilmesine veya bölünmesine, tarım topraklarının 122 Su Yönetimi ve Mevzuatı veya yapıya özgü arsaların birleştirilmesine; eski eserler, doğal güzellikler, manzaralar, seyirlik noktaları ve ender doğa anıtları ile içmeler, ılıcalar, maden ve kaynak sularının korunmasına ilişkin mülkiyet kısıtlamalarının, özel kanun hükümlerine tabi olduğu (md.754), • “Toprağın İyileştirilmesi” başlıklı maddesinde de; su yollarını düzeltme, sulama, bataklık yerlerini kurutma, yol açma, orman yetiştirme, arazileri toplulaştırma gibi iyileştirme işleri, ancak ilgili maliklerin ortak girişimleriyle yapılabilecekse, arazinin yarısından fazlasına sahip bulunmak koşuluyla maliklerin üçte ikisinin bu yolda karar vermelerinin gerektiği, diğer maliklerin de bu karara uymak zorunda oldukları, alınan kararların tapu kütüğünün beyanlar sütununda gösterileceği, bu konulara ilişkin özel kanun hükümlerinin de saklı olduğu (md.755), • TMK’nun Kaynak ve Yeraltı Suları’nın “Mülkiyet Ve İrtifak Hakkı” başlıklı maddesinde; kaynaklar, arazinin bütünleyici parçası olup, bunların mülkiyetinin ancak kaynadıkları arazinin mülkiyeti ile birlikte kazanılabileceği, başkasının arazisinde bulunan kaynaklar üzerindeki hak, bir irtifak hakkı olarak tapu kütüğüne tescil ile kurulacağı, yeraltı sularının, kamu yararına ait sular olduğu, arza malik olmanın, onun altındaki yeraltı sularına da malik olmak sonucunu doğurmayacağı, arazi maliklerinin yeraltı sularından yararlanma biçimi ve ölçüsüne ilişkin özel kanun hükümlerinin saklı olduğu (md.756), • TMK’nun Kaynak ve Yeraltı Suları’nın “Kaynaklara Zarar Verilmesi” başlıklı maddesinde; önemli ölçüde yararlanılan veya yararlanmak amacıyla suyu biriktirilen kaynakları veya kuyuları kazı, yapı veya benzeri faaliyetler yüzünden kısmen olsun keserek ya da kirleterek malikine veya onda hak sahibi olana zarar veren kimsenin, bu zararı gidermekle yükümlü olduğu, zarar kasten veya ihmal yoluyla verilmemişse ya da zarar görenin de kusuru varsa hâkim, tazminatın gerekip gerekmediğini, gerekiyorsa miktar ve türünü takdir edeceği (md.757), • TMK’nun “Tazminat Durumu” başlıklı maddesinde; bir taşınmazda oturmak, onu işletmek veya bir yerin içme ya da kullanma suyunu sağlamak için gerekli olan kaynaklar kesilir ve kirletilirse, kaynağın olabildiği ölçüde eski duruma getirilmesinin istenebileceği, bunlar dışında eski duruma getirmenin, ancak özel hâller haklı gösterdiği takdirde istenebileceği (md.758), • TMK’nun “Aynı Yataktan Beslenen Kaynaklar” başlıklı maddesinde; değişik maliklere ait komşu kaynaklar, ortak bir ana kaynaktan beslenmekte ise maliklerden her birinin, bu kaynakların birlikte tutulmasını ve suyun hak sahiplerine o zamana kadarki yararlanmaları oranında dağıtılmasını isteyebileceği, hak sahiplerinin, ortak tesis masraflarını yararlanmaları oranında üstlenecekleri, birinin karşı çıkması halinde, hak sahiplerinden her biri, diğer kaynaklardaki su azalacak olsa bile, kendi kaynağındaki suyun tutulup akıtılması için gerekli işleri yapabileceği ve kendi kaynağına gelen suyun miktarı bu işler sonunda çoğaldığı takdirde, ancak bu çoğalma oranında bir bedel vermekle yükümlü olacağı (md.759), • TMK’nun “Özel Kanun Hükümleri Ve Yerel Adet” başlıklı maddesinde; özel mülkiyete tabi arazide bulunan kaynak, kuyu veya derelerden komşuların ve diğer kişilerin su içme, su alma veya hayvan sulama ya da benzer yollarla yararlanmalarının özel kanun hükümlerine tabi olduğu, özel kanun hükmü olmaması durumunda da yerel adetlerin uygulanacağı (md.760), • TMK’nun “Zorunlu Su” başlıklı maddesinde; evi, arazisi veya işletmesi için gerekli sudan yoksun olup, bunu aşırı zahmet ve gidere katlanmaksızın başka yoldan sağlayamayan taşınmaz sahibinin, komşusundan, onun ihtiyacından fazla olan suyu tam bir bedel karşılığında almasını sağlayacak bir irtifak kurulmasını isteyebileceği, zorunlu su irtifakının kurulmasında öncelikle kaynak sahibinin menfaatinin gözetileceği, durum değişirse, kurulmuş irtifak hakkının değiştirilmesi veya kaldırılması istenebileceği (md.761), • TMK’nun “Özel Kanun Hükümleri ve Yerel Adet” başlıklı maddesinde; tarla yolu, yaya veya araba geçidi gibi geçit hakları ile hayvan otlatma, hayvan sulama, tarlalara veya arklara su alma hakları 123 Dünyada ve Ülkemizde Su ve benzeri hakların kapsamını belirlemede taraflar arasındaki anlaşma veya özel kanun hükümleri, yoksa yerel âdetin uygulanacağı (md.789), Hükme bağlanmıştır. 3.3. Ameliyatı İskaiye İşletme Kanunu Muvakkatı (Osmanlı Kanunu) Geçici Sulama ve Drenaj Faaliyetleri İşletme Kanunu diye tercüme edeceğimiz 1742 sayılı Ameliyatı İskaiye İşletme Kanunu Muvakkatı 01.02.1329 tarihinde kabul edilmiş, 15.02.1329 tarihinde 1742 sayı ile yayımlanarak yürürlüğe girmiştir. Halen yürürlükte olan 1742 sayılı Ameliyatı İskaiye İşletme Kanunu Muvakkatı (Osmanlı Kanunu); tanımlar, girişimler ve kişisel yükümlülükler, işletme iş ve işlemleri ile cezalar bölümlerinden oluşmaktadır. Özellikle su hakkı ve koruma ile ilgili hükümler ihtiva eden bir kanundur. 3.4. Sular Hakkında Kanun 831 sayılı Sular Hakkında Kanun 10.05.1926 tarih ve 368 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe girmiş olup, 23.12.1934 tarihinde çeşitli ilaveler yapılmıştır. Sular Hakkında Kanuna göre; şehir ve kasabalarla köylerde kamunun ihtiyacını sağlamaya yönelik suların temini ve idaresi belediye teşkilatı olan yerlerde belediyelere, olmayan yerlerde ise Köy Kanunu gereğince ihtiyar meclislerine ait olup (md.1), suların tesis, idame masarifinin belediye ve köylerce temin edilip, ödeneceği (md.4), bir belde veya belde halkının ortak ihtiyacına mahsus suların kaynakları belediye sınırı dışında bulunsa bile su yollarının ve kaynaklarının bakımı, onarılması, temizlenmesi ve suyun sıhhat şartlarına uygun bir halde bulundurulmasının belediyelere ait olduğu (ek md.1), yerleşik uygulama kesinleştikten sonra bu işler için gerekli masrafların belediye ile hisselilere payları oranında dağıtılarak tahsil edilerek kullanılacağı, olağanüstü durumlarda belediye önce gerekli olan tedbirleri alıp ve masrafları yapacağı ve ilgililerden hisselerini isteyeceği (ek md.6), İçme suları kaynaklarında zarar verecek ve sıhhat şartlarını bozacak şekilde tarla açmayı, hayvan bırakmayı ve sulamayı belediye veya ihtiyar meclislerinin yasak edebileceği (ek md.7), kaynağı belediye sınırı dışında bulunan suların kaynak ve yollarının bakımı, korunması, sıhhat şartlarına uygun bir halde bulundurulması ve idaresi için belediyelerin alacakları tedbir ve kararlar ile yedinci madde hükümlerine göre yasaklarına aykırı hareket edenler hakkında belediye ceza vermek yetkisinin, belediye sınırına bağlı olmaksızın kaynağa kadar gideceği ve birlik kurulmuş ise bu yetkiyi birliğin kullanacağı (ek md.8) hükme bağlanmıştır. 3.5. Sular Kanununun Uygulanışını Gösteren Tüzük Sular Kanununun Uygulanışını Gösteren Tüzük 12.08.1928 tarih ve 7044 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile 29.08.1928 tarih ve 976 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmiştir. Kamunun ihtiyacını sağlamaya yönelik suların temini ve idaresi belediye teşkilatı olan yerlerde belediyelere, olmayan yerlerde ise Köy Kanunu gereğince ihtiyar meclislerine ait olduğuna göre bu kabilden olan vakıf suları da atideki esaslar dahilinde belediyelere veya ihtiyar meclislerine devir olunacağı (md.1), devredilecek vakıf suları başlıca dört kısma ayrılarak (md.2), bunlarla ilgili uygulamaların nasıl olacağı (md.3,4,5), belediyelere veya ihtiyar meclislerine devirden müstesna olan suların neler olduğu (md.6), kanunun yayımından önce mevcut olup da belediyelere veya köylere devrolunan vakıf sulardan faydalanan vakıf hayrat ile akarların sularının, belediyelerce ve köylerce parasız olarak verileceği, eskiden mevcut olup da vakıf sulardan faydalanmakta iken harap olan ve sonradan Vakıf İdaresince tekrar yapılan vakıf hayrat ve akarların da aynı hükme bağlı olduğu, belediyeler veya köylerce ister değişiklik yapılmak veya düzenlenmek suretiyle olsun, ister eskileri bırakılarak yenileri meydana getirilmek suretiyle olsun akıtılacak sulardan tüzükteki fıkralarda yazılı vakıfların yine parasız olarak faydalanacakları (md.8) hükme bağlanmıştır. 124 Su Yönetimi ve Mevzuatı 3.6. Yeraltı Suları Hakkında Kanun 167 sayılı Yer altı suları Kanunu 23.12.1960 tarih ve 10688 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmiştir. Yeraltı suları umumi sular meyanında olup Devletin hüküm ve tasarrufu altındadır. Bu suların her türlü araştırılması, kullanılması, korunması ve tescili bu kanun hükümlerine tabidir (md.1). Bu kanun ile; yer altı suyu etüt ve araştırmaları için kuyu açmak veya açtırmak, yeraltı suyu tahsisi yapmak, yeraltı sularının korunması ve tescilini yapmak, yeraltı suyu arama, kullanma ve ıslah-tadil belgesini verme yetkileri Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğüne verilmiştir. Yeraltı suyu işletme sahaları içinde 8 inci madde hükmüne göre belge alınarak açılması gereken kuyuların adedi, yerleri, derinlikleri ve diğer vasıflariyle çekilecek su miktarı Devlet Su İşleri Umum Müdürlüğü tarafından tayin ve tesbit edileceği, yeraltı suyu işletme sahalarında 8 inci madde şümülüne giren her türlü yeraltı suyu tesisleri, Bayındırlık Bakanlığınca tanzim edilecek teknik talimatname hükümlerine göre meydana getirileceği, kuyu açan kimse, bulunan suyun ancak kendi faydalı ihtiyaçlarına yetecek miktarını kullanmaya yetkili olduğu, bu miktarı aşan sular ile sulama, kullanma ve işlenerek veya doğal haliyle içme suyu olarak satılmak üzere çıkarılan yeraltı suları, Hazinenin özel mülkiyetinde veya Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerdeki kaynak suları (mazbut vakıflara ait sular hariç), 2886 sayılı Kanun hükümlerine uyularak il özel idarelerince kiraya verileceği, tahsil edilen kira gelirinden; yer altı veya kaynak suyunun çıktığı yer, köy sınırları içinde ise o yerdeki köy tüzel kişiliğine %15, belediye sınırları içinde ise ilgili belediyeye % 25 oranında pay verileceği (md.4) hükme bağlanmıştır. Yeraltı suyu işletme sahalarının tesbit ve ilanı (md.3), İlan edilmiş yeraltı suyu işletme sahaları dışında yeraltı suyu aranması ve kullanılması (md.5), komşu hakkı (md.6), Devlet Su İşleri Umum Müdürlüğünün yetkileri (md.7), belge alınması ve bilgi verilmesi mecburiyeti (md.8), arama belgesi (md.9), kullanma belgesi (md.10), ıslah ve tadil belgesi (md.11) belgelerin ücret, resim ve harctan muafiyeti (md12), belge için müracaat (md13), aynı zamanda yapılan müracaatlarda su taleplerinin emniyetli verim haddine yaklaşması (md.14), tescil (md.15), şartların tesbiti ve kontrolü (md.16), proje ve fenni mesuliyet (md.17), ceza hükümleri (md.18) ve istisnalar (md.19) da düzenlenmiştir. 3.7. Yeraltı Suları Tüzüğü 167 sayılı Yeraltı Suları hakkındaki Kanunun tatbikatı ile aynı kanunun 20 nci maddesi gereğince hazırlanan Yeraltı Suları Tüzüğü 08.08.1960 tarih ve 10875 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmiştir. 3.8. Devlet Su İşleri Umum Müdürlüğü Teşkilat ve Vazifeleri Hakkında Kanun 6200 sayılı Devlet Su İşleri Umum Müdürlüğü Teşkilat ve Vazifeleri Hakkında Kanun 25.12.1953 tarih ve 8592 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak 28.02.1954 tarihinde yürürlüğe girmiş olup, Devlet Su İşleri Umum Müdürlüğü, yerüstü ve yeraltı sularının zararlarını önlemek ve bunlardan çeşitli yönden faydalanmak maksadıyla kurulmuştur. Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü 31.08.2007 tarih ve 26629 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Başbakanlığın teklifi ve Cumhurbaşkanlığı Makamının onayı ile Enerji ve Tabiî Kaynaklar Bakanlığı’ndan ayrılarak Çevre ve Orman Bakanlığına bağlanmıştır. Devlet Su İşleri Umum Müdürlüğünün vazife ve salahiyetleri aşağıda sıralanmıştır: • • • • Taşkın sular ve sellere karşı koruyucu tesisler meydana getirmek (md2/a). Sulama tesislerini kurmak, sulama sahalarında mevcut parsellerin tamamını veya aksamını gösterir harita ve planları yapmak veya yaptırmak ve icabı halinde kadastrosunu yaptırmak (md2/b). Bataklıkları kurutmak (md2/c). Yukarıdaki fıkralarındaki faaliyetlerle ilgili olmak şartiyle sudan ve zaruret halinde yardımcı diğer kaynaklardan enerji istihsal etmek (md2/d). 125 Dünyada ve Ülkemizde Su • • • • • • • • • • • Şehir ve kasabaların içme su ve kanalizasyon projelerini tetkik, tasdik ve murakabe etmek. Köy içme suları için teknik organizasyon ve murakabeyi sağlamak ve bu iş için Bayındırlık Müdürlükleri emrinde çalışacak lüzumlu bilgiye sahip elemanları yetiştirmek (md2/e). Akar sularda ıslahat yapmak ve icap edenleri seyrüsefere elverişli hale getirmek (md2/f). Yukardaki fıkralarda yazılı tesislerin (Çalıştırma, bakım ve onarım dahil) işletmelerini sağlamak (md2/g). Yukardaki fıkralarda yazılı işlerle ilgili olmak üzere rasat, tecrübe, istatistik, araştırma ve her türlü istikşaf işlerini yapmak ve ezcümle toprağın cins ve karakterini, yetiştirilecek mahsul nevilerini ve elde edilecek zirai, iktisadi faydaları ve verimlilik derecelerini tesbit etmek ve bu mevzularda gerekirse ilgili vekalet ve müesseselerden faydalanmak, amenejman planları hazırlamak ve bunları, temin edecekleri fayda ve ele alınmalarındaki zaruretlere göre seçmek, sıralamak ve Vekalete teklif etmek (md2/h). Yukardaki fıkralarda yazılı işlerin her türlü etüd ve projelerini yapmak veya yaptırmak (Bunlardan d fıkrasında yazılı işlerde Elektrik İşleri Etüd İdaresi ile işbirliği yapar) (md2/i). Tesislerin yapılması hususunda her türlü mali imkanları araştırmak ve icabı halinde ortaklıklar kurulmasını Vekalete teklif etmek ve Maliye Vekaletinin muvafakat ve kefaleti ve İcra Vekilleri Heyeti kararı ile uzun vadeli iç ve dış istikrazlar yapmak (md2/j). Umum Müdürlüğün yaptığı veya devraldığı tesislerden işletmelerini bizzat deruhte etmediklerinin işlemelerini sağlamak üzere işletmeler kurmak ya doğrudan doğruya veyahut da işletmeler marifetiyle ortaklıklar teşkil etmek ve lüzumu halinde tesisleri hakiki ve hükmi şahıslara devretmek üzere Vekalete teklifte bulunmak (md2/k). Hükümet daireleriyle Hükümete bağlı müesseseler ve diğer hükmi ve hakiki şahıslar tarafından yapılıp amme menfaati bulunan ve Umum Müdürlüğün vazifesi ile ilgili işlere ait proje ve keşif evrakını tetkik ve tasdik etmek, inşaatın yapılmasının proje ve fenni icaplara uygunluğunu murakabe etmek ve bu işlerin etüd ve projelerini uygun gördüğü bir ücret mukabilinde yapmak veya yaptırmak (md2/l). Umum Müdürlüğün yukarki fıkralarda yazılı çalışmalarının yürümesine ve gelişmesine muktazi garaj ve atelyeleri, makine ve malzeme ambar ve depolarını, idare binalarını, servis ve akaryakıt tesislerini, laboratuvarları, deneme istasyonlarını, işletme ve koruma emniyetlerini sağlayacak bina ve lojmanlarla telefon şebekelerini, radyo verici istasyonlarını, Umum Müdürlüğün vazifelerinin verimli yönetimine yarayacak diğer tesisleri yapmak veya yaptırmak, teçhiz etmek, kiralamak ve bakımlarını temin etmek (md2/m). Umum Müdürlüğün vazifesi içinde bulunan işlerin yapılmasına lüzumlu arazi ve gayrimenkulleri kanunlarına göre muvakkat olarak işgal etmek veya istimlak etmek veya satın almak (md2/n). Umum Müdürlüğün çalışma konusuna giren işleri yapmaya lüzumlu malzeme, makine, teçhizat ve taşıtları seçmek, sağlamak, çalıştırmak ve icabında kira mukabili vermek ve bunlar için gerekli tamir atelyeleri ile tesisleri kurmak ve işletmek (md.2/o). 3.9. Belediye Teşkilatı Olan Yerleşim Yerlerinde İçme Kullanma ve Endüstri Suyu Temini Hakkında Kanun 1053 sayılı Ankara, İstanbul ve Nüfusu 100.000’den Büyük Şehirlere İçme Suyu Temini Hakkında Kanun 16.07.1968 tarih ve 12951 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmiştir. Bu kanun ile; baraj ve isale hattı, su tasfiye tesisi inşaatları, su depoları yapmak görevleri Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğüne verilmiş iken, 18.04.2007 tarih ve 5625 sayılı Kanun ile 1053 sayılı Kanunun 10. maddesinin değişmesi neticesinde nüfus kriteri kaldırılarak Belediye Teşkilatı olan tüm yerleşim yerlerinin içme kullanma ve endüstri suyu ve gerekmesi halinde atık su tesislerinin yapımında DSİ yetkili kılınmıştır. 126 Su Yönetimi ve Mevzuatı Ankara, İstanbul ve Nüfusu Yüzbinden Yukarı Olan Şehirlerde İçme, Kullanma ve Endüstri Suyu Temini Hakkında Kanunun adı, 18.04.2007 tarihli ve 5625 sayılı Kanunun 4 üncü maddesiyle 1053 sayılı Belediye Teşkilatı Olan Yerleşim Yerlerinde İçme Kullanma ve Endüstri Suyu Temini Hakkında Kanun olarak değiştirilmiştir. Ankara ve İstanbul şehirlerinin içme, kullanma ve endüstri suyunu temin etmek için 6200 sayılı Kanunun 37 nci maddesindeki limitler dahilinde gelecek yıllara sari taahhütlere girişmeye Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü’nün yetkili olduğu (md.1), su kaynağını teşkil eden barajlar, isale hatları ve tasfiye tesisleri Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü, depo ve tevzi şebekeleri belediyelerce yapılacağı (md.2), Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü tarafından yapılacak işler için sarf edilecek meblağın tamamı ile 3 üncü maddeye göre yapılacak yardımlarda ilgili belediyelerin Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğüne borçlanacağı (md.4/I), borçlanma şartları, taksitlerin miktar ve süreleri ve işin yürütülmesi ve işletilmesi ile ilgili diğer hususların İçişleri ve Maliye Bakanlıklarının uygun mütalaası alınmak suretiyle Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü ile ilgili belediyeler arasında yapılacak protokollerle tespit edileceği (md.4/III), taksit süresi, ilk ödeme tarihi tesislerinin işletmeye açılış tarihinden başlatılmak şartıyla 30 yıl olduğu (md.4/IV), Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğünce meydana getirilecek isale hatları ve tasfiye tesisleri bir protokol ile ilgili belediyelere devredileceği ve belediyelerce işletileceği, barajlara belediyelerin hisseleri oranında ortak olacakları, barajların işletilmesi Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğüne ait olacağı, barajların işletme masraflarına belediyelerin madde 4 teki oranlarda katılacakları (md.5), bu şehirlerin su tarifeleri Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığınca tasdik edilmek suretiyle uygulanacağı (md.7), bu kanunla ilgili hususlarda, öteki kanunların bu Kanuna aykırı hükümlerinin uygulanmayacağı (md.9), Kamu Yatırım Programında yer almak şartıyla belediye teşkilâtı olan yerleşim yerlerinin içme, kullanma ve endüstri suyunun temini hizmetleri ile Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğünün sağlık ve çevre açısından acil tedbirler alınmasını gerekli gördüğü öncelikli atık su arıtma ile ilgili yatırım hizmetleri için gelecek yıllara yaygın yüklenmelere girişmeye Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü’nün yetkili olduğu ve bu takdirde kanunun 4 üncü maddesinin 1 ve 3 üncü fıkraları ile 1,3 ve 6 ncı maddeleri hükümlerinin uygulanmayacağı (md.10/III), belediyelerin, Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü tarafından yapılacak işler için sarfedilecek meblağın tamamını ve kendilerine yapılacak yardımları Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğüne borçlanacakları (md.10/IV) hükme bağlanmıştır. 3.10. Belediye Kanunu 5393 sayılı Belediye Kanunu 13.07.2005 tarih ve 25874 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmiş olup, belediyenin kuruluşu, organları, yönetimi, görev, yetki ve sorumlulukları ile çalışma usul ve esaslarını düzenlemek amacıyla çıkarılmıştır. Nüfusu 5.000 ve üzerinde olan yerleşim birimlerinde belediye kurulabileceği, il ve ilçe merkezlerinde belediye kurulmasının zorunlu olduğu (md.4/1), içme ve kullanma suyu havzaları ile sit ve diğer koruma alanlarında ve meskun sahası kurulu bir belediyenin sınırlarına 5.000 metreden daha yakın olan yerleşim yerlerinde belediye kurulamayacağı (md.4/II) hükme bağlanmıştır. Mahalli müşterek nitelikte olmak şartıyla; su ve kanalizasyon gibi kentsel alt yapı; coğrafi ve kent bilgi sistemleri; çevre ve çevre sağlığı, temizlik ve katı atık; hizmetlerini yapmak veya yaptırmak Belediyenin görev ve sorumlulukları arasındadır (md.14/a). Müktesep haklar saklı kalmak üzere; içme, kullanma ve endüstri suyu sağlamak; atık su ve yağmur suyunun uzaklaştırılmasını sağlamak; bunlar için gerekli tesisleri kurmak, kurdurmak, işletmek ve işlettirmek; kaynak sularını işletmek veya işlettirmek (md.15/e), Belediyenin yetkileri ve imtiyazları arasında olup, belediye, belirtilen bu hizmeti Danıştayın görüşü ve İçişleri Bakanlığının kararıyla süresi kırkdokuz yılı geçmemek üzere imtiyaz yoluyla devredebilir (15/II). 127 Dünyada ve Ülkemizde Su İl sınırları içinde büyükşehir belediyeleri, belediye ve mücavir alan sınırları içinde il belediyeleri ile nüfusu 10.000’i geçen belediyeler, meclis kararıyla; turizm, sağlık, sanayi ve ticaret yatırımlarının ve eğitim kurumlarının su, termal su, kanalizasyon, doğal gaz, yol ve aydınlatma gibi alt yapı çalışmalarını faiz almaksızın on yıla kadar geri ödemeli veya ücretsiz olarak yapabilir veya yaptırabilir, bunun karşılığında yapılan tesislere ortak olabilir; sağlık, eğitim, sosyal hizmet ve turizmi geliştirecek projelere İçişleri Bakanlığının onayı ile ücretsiz veya düşük bir bedelle amacı dışında kullanılmamak kaydıyla arsa tahsis edebilir (Md.15/III). Belediye hizmetlerinin ciddi bir biçimde aksatıldığının ve bu durumun halkın sağlık, huzur ve esenliğini hayati derecede olumsuz etkilediğinin İçişleri Bakanlığının talebi üzerine yetkili sulh hukuk hakimi tarafından belirlenmesi durumunda İçişleri Bakanı, hizmetlerde meydana gelecek aksamanın giderilmesini, hizmetin özelliğine göre makul bir süre vererek belediye başkanından isteyeceği, aksama giderilemezse, söz konusu hizmetin yerine getirilmesini o ilin valisinden isteyeceği, bu durumda vali, aksaklığı öncelikle belediyenin araç, gereç, personel ve diğer kaynaklarıyla gidereceği, mümkün olmadığı takdirde diğer kamu kurum ve kuruluşlarının imkanlarını da kullanabileceği, ortaya çıkacak maliyetin vali tarafından İller Bankasına bildirileceği ve İller Bankasınca o belediyenin müteakip ay genel bütçe vergi gelirleri tahsilatı toplamı üzerinden belediyeye ayrılan paydan valilik emrine gönderileceği, İçişleri Bakanlığının talebi üzerine sulh hukuk hâkimi tarafından alınan karara karşı ilgili belediyece asliye hukuk mahkemesine itiraz edilebileceği (md.67/II) hükme bağlanmıştır. Belediye tarafından deniz, akarsu ve gölden doldurma suretiyle kazanılan alanlar, Kıyı Kanunu ve ilgili mevzuata uygun olarak kullanılmak şartıyla Maliye Bakanlığı tarafından belediyelerin, büyükşehirlerde büyükşehir belediyelerinin tasarrufuna bırakılır. (md.79/II) Bu Kanunla, belediyenin sorumlu ve yetkili kılındığı görev ve hizmetlerle sınırlı olarak; 24.04.1930 tarihli ve 1593 sayılı Umumi Hıfzıssıhha Kanunu… 7.05.2004 tarihli ve 5179 sayılı Gıdaların Üretimi, Tüketimi ve Denetlenmesine Dair Kanun Hükmünde Kararnamenin Değiştirilerek Kabulü Hakkında Kanun… 01.05.2003 tarihli ve 4856 sayılı Çevre ve Orman Bakanlığı Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanununda bu Kanun hükümlerine aykırılık bulunması durumunda bu Kanun hükümlerinin uygulanacağı (md.84) hükme bağlanmıştır. 3.11. Büyükşehir Belediye Kanunu 5216 sayılı Büyükşehir Belediye Kanunu 23.07.2004 tarih ve 25531 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak, 23 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi 01.01.2005 tarihinde, aynı maddenin ikinci fıkrası yayımını izleyen aybaşında, diğer maddeleri ise yayımı tarihinde yürürlüğe girmiş olup, büyükşehir belediyesi yönetiminin hukuki statüsünü düzenlemek, hizmetlerin planlı, programlı, etkin, verimli ve uyum içinde yürütülmesini sağlamak amacıyla çıkarılmıştır. Sürdürülebilir kalkınma ilkesine uygun olarak çevrenin, tarım alanlarının ve su havzalarının korunmasını sağlamak; ağaçlandırma yapmak;… katı atıkların kaynakta toplanması ve aktarma istasyonuna kadar taşınması hariç katı atıkların ve hafriyatın yeniden değerlendirilmesi, depolanması ve bertaraf edilmesine ilişkin hizmetleri yerine getirmek, bu amaçla tesisler kurmak, kurdurmak, işletmek veya işlettirmek; sanayi ve tıbbi atıklara ilişkin hizmetleri yürütmek, bunun için gerekli tesisleri kurmak, kurdurmak, işletmek veya işlettirmek; deniz araçlarının atıklarını toplamak, toplatmak, arıtmak ve bununla ilgili gerekli düzenlemeleri yapmak (md.7/i), su ve kanalizasyon hizmetlerini yürütmek, bunun için gerekli baraj ve diğer tesisleri kurmak, kurdurmak ve işletmek; derelerin ıslahını yapmak; kaynak suyu veya arıtma sonunda üretilen suları pazarlamak (md.7/r) Büyükşehir belediyesinin görev, yetki ve sorumlulukları arasında olup, Büyükşehir belediyeleri bu görevlerden uygun gördüklerini belediye meclisi kararı ile ilçe ve ilk kademe belediyelerine devredebilir, birlikte yapabilirler (md.7/II). 4562 sayılı Organize Sanayi Bölgeleri Kanunuyla Sanayi ve Ticaret Bakanlığına ve organize sanayi bölgelerine tanınan yetki ve 128 Su Yönetimi ve Mevzuatı sorumluluklar ile sivil hava ulaşımına açık havaalanları ve bu havaalanları bünyesinde yer alan tüm tesisler bu Kanunun kapsamı dışındadır (md.7/III). Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihte; büyükşehir belediye sınırları, İstanbul ve Kocaeli ilinde, il mülki sınırı olduğu, diğer büyükşehir belediyelerinde, mevcut valilik binası merkez kabul edilmek ve il mülki sınırları içinde kalmak şartıyla, nüfusu birmilyona kadar olan büyükşehirlerde yarıçapı yirmi kilometre, nüfusu birmilyondan ikimilyona kadar olan büyükşehirlerde yarıçapı otuz kilometre, nüfusu ikimilyondan fazla olan büyükşehirlerde yarıçapı elli kilometre olan dairenin sınırı büyükşehir belediyesinin sınırını oluşturduğu, bu sınırlar içinde kalan köylerin tüzel kişiliği sona ererek mahalleye dönüşeceği, bu şekilde oluşan mahallelerin katılacağı ilçe veya ilk kademe belediyesinin, büyükşehir belediye meclisince belirleneceği, orman köylerinin tüzel kişiliğinin devam edeceği, ancak ormanlarla ilgili diğer kanun hükümleri saklı kalmak üzere bu köyler imar bakımından büyükşehir belediyesinin mücavir alanı sayılacağı, bu köylerde su ve kanalizasyon hizmetlerini yürütme görev ve yetkisi ilgili büyükşehir belediyesine bağlı su ve kanalizasyon idaresine ait olduğu (Geçici Md.2/I-II) hükme bağlanmıştır. 3.12. İl Özel İdaresi Kanunu 5302 sayılı İl Özel İdaresi Kanunu, 04.03.2005 tarih ve 25745 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmiş olup, il özel idaresinin kuruluşunu, organlarını, yönetimini, görev, yetki ve sorumlulukları ile çalışma usul ve esaslarını düzenlemek amacıyla çıkarılmıştır. Mahalli müşterek nitelikte olmak şartıyla; su, kanalizasyon, katı atık ve çevreye ilişkin hizmetleri belediye sınırları dışında yapmak il özel idaresinin görev ve sorumlulukları arasındadır (md.6/b). Bakanlıklar ve diğer merkezi idare kuruluşları; yapım, bakım ve onarım işleri, devlet ve il yolları, içme suyu, sulama suyu, kanalizasyon, enerji nakil hattı, sağlık, eğitim, kültür, turizm, çevre, imar, bayındırlık, iskan, gençlik ve spor gibi hizmetlere ilişkin yatırımlar ile bakanlıklar ve diğer merkezi idare kuruluşlarının görev alanına giren diğer yatırımları, kendi bütçelerinde bu hizmetler için ayrılan ödenekleri il özel idarelerine aktarmak suretiyle gerçekleştirebilecekleri, aktarma işleminin ilgili bakanın onayıyla yapılacağı ve bu ödenekler tahsis amacı dışında kullanılamayacağı, işin, il özel idaresinin tabi olduğu usul ve esaslara göre sonuçlandırılacağı, İl özel idareleri de bütçe imkanları ölçüsünde bu yatırımlara kendi bütçesinden ödenek aktarabilecekleri, bu fıkraya göre, bakanlıklar ve diğer merkezi idare kuruluşları tarafından aktarılacak ödenekler ile gerçekleştirilecek yatırımlar, birinci fıkrada öngörülen görev alanı sınırlamasına tabi olmaksızın bütün il sınırları içinde yapılabileceği (md.6/I) hükme bağlanmıştır. Hizmetlerin yerine getirilmesinde öncelik sırasının, il özel idaresinin mali durumu, hizmetin ivediliği ve verildiği yerin gelişmişlik düzeyi dikkate alınarak belirleneceği, il özel idaresi hizmetlerinin, vatandaşlara en yakın yerlerde ve en uygun yöntemlerle sunulacağı, hizmet sunumunda özürlü, yaşlı, düşkün ve dar gelirlilerin durumuna uygun yöntemlerin uygulanacağı, hizmetlerin diğer mahalli idareler ve kamu kuruluşları arasında bütünlük ve uyum içinde yürütülmesine yönelik koordinasyon o ilin valisi tarafından sağlanacağı, 4562 sayılı Organize Sanayi Bölgeleri Kanunu ile Sanayi ve Ticaret Bakanlığına ve organize sanayi bölgelerine tanınan yetki ve sorumlulukların bu Kanun kapsamı dışında olduğu (md.6/ IV,V,VI,VII) hükme bağlanmıştır. 3.13. İstanbul Su Ve Kanalizasyon İdaresi Genel Müdürlüğü Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanun 2560 sayılı İstanbul Su Ve Kanalizasyon İdaresi Genel Müdürlüğü Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanun, 23.11.1981 tarih ve 17523 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmiştir. İstanbul Büyük Şehir Belediyesinin su ve kanalizasyon hizmetlerini yürütmek ve bu amaçla gereken her türlü tesisi kurmak, kurulu olanları devralmak ve bir elden işletmek üzere İstanbul Su ve Kanalizasyon İdaresi Genel Müdürlüğü’nün kurulduğu, Genel Müdürlüğün hizmetinin Büyükşehir Belediyesinin görev 129 Dünyada ve Ülkemizde Su alanı ile sınırlı olduğu, ancak, şehrin yararlandığı su kaynaklarının korunmasına ilişkin hizmetlerin, büyükşehir belediye sınırları dışında da olsa bu kuruluş tarafından yürütüleceği, ayrıca İçişleri ile Bayındırlık ve İskan bakanlıklarının teklifi üzerine Bakanlar Kurulu anasistem ile ilgili başka belediye ve köylerin su ve kanalizasyon işlerini de bu Genel Müdürlüğe verebileceği (md.1) ve bu Kanun’nun diğer büyükşehir belediyelerinde de uygulanacağı (ek md.5) hükme bağlanmıştır. Büyükşehir Belediyeleri Su ve Kanalizasyon İdarelerinin görev ve yetkileri aşağıda sıralanmıştır: • İçme, kullanma ve endüstri suyu ihtiyaçlarının her türlü yeraltı ve yer üstü kaynaklarından sağlanması ve ihtiyaç sahiplerine dağıtılması için; kaynaklardan abonelere ulaşıncaya kadar her türlü tesisin etüt ve projesini yapmak veya yaptırmak, bu projelere göre tesisleri kurmak veya kurdurmak, kurulu olanları devralıp işletmek ve bunların bakım ve onarımını yapmak, yaptırmak ve gerekli yenilemelere girişmek (md.2/a). • Kullanılmış sular ile yağış sularının toplanması, yerleşim yerlerinden uzaklaştırılması ve zararsız bir biçimde boşaltma yerine ulaştırılması veya bu sulardan yeniden yararlanılması için abonelerden başlanarak bu suların toplanacakları veya bırakılacakları noktaya kadar her türlü tesisin etüt ve projesini yapmak veya yaptırmak; gerektiğinde bu projelere göre tesisleri kurmak ya da kurdurmak; kurulu olanları devralıp işletmek ve bunların bakım ve onarımını yapmak, yaptırmak ve gerekli yenilemelere girişmek (md.2/b). • Bölge içindeki su kaynaklarının, deniz, göl, akarsu kıyılarının ve yeraltı sularının kullanılmış sularla ve endüstri artıkları ile kirletilmesini, bu kaynaklarda suların kaybına veya azalmasına yol açacak tesis kurulmasını ve bu tür faaliyetlerde bulunulmasını önlemek, bu konuda her türlü teknik, idari ve hukuki tedbiri almak (md.2/c). • Su ve kanalizasyon hizmetleri konusunda hizmet alanı içindeki belediyelere verilen görevleri yürütmek ve bu konulardaki yetkileri kullanmak (md.2/d). 2560 sayılı İstanbul Su Ve Kanalizasyon İdaresi Genel Müdürlüğü Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanundaki bazı maddeler aşağıda sıralanmıştır: • Kanalizasyon şebekesi bulunan cadde ve sokaklardaki her taşınmazın kanalizasyona bağlanması zorunludur. Bu bağlantılar, bedeli taşınmazın sahibinden alınmak suretiyle İSKİ tarafından yapılır veya projesine uygun olarak yaptırılır (md.17). • Yapı için belediyeden ruhsat isteyen gerçek ve tüzel kişiler, daha önce İSKİ’den su ve kanalizasyon durumu hakkında belge almak zorundadır. İSKİ o yerdeki su ve kanalizasyon şebekesine göre su ve kanalizasyon durum belgesi verir. Yapıların durum belgesi alınmadan veya tesisatın durum belgesine aykırı olarak yapılması hallerinde imar mevzuatının ruhsatsız yapılar hakkındaki hükümleri uygulanır. İmar planlarının hazırlık safhasında altyapı tesisleriyle uyum yönünden İSKİ’nin de görüşünü almak şarttır (md.18). • İSKİ, fabrika, hastane ve diğer özellik gösteren su tüketim yerlerinden gelen kullanılmış suların kanalizasyon şebekesine verilmeden önce gerekiyorsa özel olarak tasfiyesini isteme hakkına sahiptir. Bu kuruluş ve kurumlar İSKİ’ce tespit edilecek süre içinde özel tasfiyeyi yapmadıkları takdirde, diğer kanunlardaki müeyyideler saklı kalmak üzere İSKİ gerekli tesis ve işleri yapar ve giderlerini % 50 fazlasıyla ilgililerden tahsil eder (md.19). • Kanalizasyon şebekesine verilmesi sakıncalı maddeler ile içme suyu alınan havzaların korunması için gereken tedbir ve düzenlemeler, 2872 sayılı Çevre Kanunu hükümleri çerçevesinde Çevre ve Orman Bakanlığının uygun görüşü alınarak Genel Müdürlükçe çıkarılacak bir yönetmelikle belirlenir (md.20/I). Bu yönetmelik hükümlerine aykırı davranışta bulunanların meydana getirdiği zarar 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkındaki Kanun uyarınca sebep olanlara 130 Su Yönetimi ve Mevzuatı ödettirilir ve su havzaları için zararlı tesis ve yapılar tebligat üzerine ilgisince kaldırılır. Verilen süre içinde kaldırılmayanlar Genel Müdürlükçe kaldırılır ve giderleri ilgiliden tahsil edilir. Ayrıca, kanalizasyon şebekesi ile içme suyu alınan havzalara zarar verenler ve bunları kirletenler hakkında Türk Ceza Kanununun Devlet malına karşı suç işleyenlere ilişkin hükümlerince kovuşturma yapılır (md.20/II). • Su satışı, kanalizasyon tesisi bulunan yerlerdeki kullanılmış suların uzaklaştırılması, septik çukurların boşaltılması giderleri için ayrı tarifeler yapılır. Bu tarifelerin tespitinde, yönetim ve işletme giderleri ile, amortismanları doğrudan gider yazılan (aktifleştirilmeyen) yenileme, ıslah ve tevsi masrafları ve % 10’dan aşağı olmayacak nispetinde bir kar oranı esas alınır. Tarifelerin tespiti ile tahsilatla ilgili usul ve esaslar bir yönetmelik ile belirlenir (md.23). • Şehir kanalizasyon şebekesinin henüz tesis edilmediği ve uygun bir boşaltma sağlanamayan alanlarda kullanılmış sular, sağlık ve fenni şartlara uygun septik çukurlara verilebilir. Bunların İSKİ’nin belirteceği esaslara uygun olarak yapılması gereklidir. Kuruluş yeri bakımından şehir şebekesinden ayrı ve özel boşaltma tesisi yapması zorunlu bulunan, durumları özellik taşıyan müesseseler bu tesisleri İSKİ’nin izin ve denetimi altında yaparlar (md.24). • Yağmur sularının uzaklaştırılması ile ilgili tesislerin yapılması veya bu tip tesislerin işletilmesi, gerekli harcamalar ilgili belediyelerce karşılanmak şartıyla İSKİ tarafından yerine getirilir. Bu tesislerin yapılması veya işletilmesine ilişkin harcamalar tarifelere dahil edilemez.(md.24). Ülkemizde bulunan onaltı adet büyükşehir belediyesi 2560 sayılı İstanbul Su Ve Kanalizasyon İdaresi Genel Müdürlüğü Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanunu emsal alarak su ve kanalizasyon faaliyetleri hizmetleri için kendi yönetmeliklerini çıkarmışlardır. Örnek olarak dört adet yönetmelik aşağıda sıralanmıştır: 3.14. Su ve Kanalizasyon İdaresi Genel Müdürlüğü Teşkilat Yönetmeliği Su ve Kanalizasyon İdaresi Genel Müdürlüğü Teşkilat Yönetmeliği; Su ve Kanalizasyon İdaresi Genel Müdürlük birimlerinin görev, yetki ve sorumlulukları ile ilgili usul ve esasları düzenlemek amacıyla her Su ve Kanalizasyon Genel Müdürlüğü tarafından hazırlanarak, Genel Kurul Kararı doğrultusunda mahalli gazetede yayımlanarak yürürlüğe girmektedir. 3.15. Tarifeler Yönetmeliği 2560 Sayılı İstanbul Su ve Kanalizasyon İdaresi Genel Müdürlüğü Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanunun 2 inci maddesinde belirlenen görev ve yetki alanı içerisindeki abonelere götürdüğü her türlü hizmetin; güvence, bedel ve yaptırımları konusunda ilgili kanunun 23 üncü maddesi gereğince; su satışı, kanalizasyon tesisi bulunan yerlerdeki kullanılmış suların uzaklaştırılması ile ilgili tarifelerin hangi esaslara göre saptanacağını ve uygulanacağını belirlemek amacıyla her Su ve Kanalizasyon Genel Müdürlüğü tarafından hazırlanarak, Genel Kurul Kararı doğrultusunda mahalli gazetede yayımlanarak yürürlüğe girmektedir.207 3.16. Havza Koruma Yönetmeliği 2560 Sayılı İstanbul Su ve Kanalizasyon İdaresi Genel Müdürlüğü Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanunun 3009 sayılı yasa ile değişik 20 inci maddesi, 2872 sayılı Çevre Kanunu ve 4876 sayılı Çevre ve Orman Bakanlığı Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanuna dayanılarak çıkarılan “Su Kirliliği Kontrol Yönetmeliği” ile “Sular Hakkında Kanun” hükümlerine dayanılarak hazırlanan “Havza Koruma 207 Tarifeler Yönetmeliğinin Sayıştay Daireler Kurulu tarafından onaylanması gerektiği konusu hakkında detay bilgi için Yerel Yönetim ve Denetim Dergisi, 13 üncü cilt, 10 uncu sayısında yayımlanan “Belediyeler İle Bağlı Kuruluşlarında Yönetmelik Çıkarma Usulü ve Tarifeler Yönetmeliği” isimli makaleme bakabilirler. 131 Dünyada ve Ülkemizde Su Yönetmeliği”; her türlü hayvancılık faaliyetlerinden kaynaklanan atık sular ile kirlenmesini önlemek için bu kaynaklar etrafında bulunan; mutlak, kısa ve uzun mesafeli koruma alanlarında alınacak tedbirlerle, su kaynağının ve toplum sağlığının korunması amacıyla her Su ve Kanalizasyon Genel Müdürlüğü tarafından hazırlanarak, Genel Kurul Kararı doğrultusunda mahalli gazetede yayımlanarak yürürlüğe girmekte olup, 2560 sayılı kanunda belirtilen görev, yetki ve yetki alanı içinde şehrin yararlandığı ve yararlanacağı tüm yüzeysel ve yer altı su kaynaklarını kapsamaktadır. 3.17. Yeraltı Suyunun Satışı, Taşınması, Tüketilmesi Ve Denetlenmesi Esaslarını Belirleyen Yönetmelik Su ve Kanalizasyon İdaresi Genel Müdürlüğü’nün görev ve yetki alanı içerisinde yer altı sularının sanayi inşaat ve benzeri sektörlerde kullanılması için özel kişilerce satışı, taşınması, tüketilmesi ve bunların denetlenmesini düzenlemek amacıyla çıkarılmaktadır. 3.18. Mevzuat Hazırlama Usul ve Esasları Hakkında Yönetmelik Başbakanlık Teşkilatı Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin Değiştirilerek Kabulü Hakkında Kanunun 2 nci, 8 inci ve 33 üncü maddelerine dayanılarak hazırlanan ve 17.02.2006 tarih 26083 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren Mevzuat Hazırlama Usul ve Esasları Hakkında Yönetmelik; Başbakanlık, bakanlıklar, bağlı, ilgili, ilişkili kurum ve kuruluşlar ile diğer kamu kurum ve kuruluşları tarafından hazırlanacak kanun, kanun hükmünde kararname, tüzük, yönetmelik, Bakanlar Kurulu kararı eki kararlar ve diğer düzenleyici işlemlerin taslak metinlerinin hazırlanmasına ilişkin usul ve esasları düzenlemek amacıyla çıkarılmıştır. Genellikle Su ve Kanalizasyon İdarelerinde Tarifeler Yönetmeliğinin tamamı veya bir kısmı “Abonelik Sözleşmesi” olarak kullanılmakta olup, bu yönetmelikler mali konularda birçok hükmü içermektedir. Anayasaya göre; başbakanlık, bakanlıklar ve kamu tüzelkişileri, kendi görev alanlarını ilgilendiren kanunların ve tüzüklerin uygulanmasını sağlamak üzere ve bunlara aykırı olmamak şartıyla, yönetmelikler çıkarabilirler. Hangi yönetmeliklerin Resmî Gazete’de yayımlanacağı kanunla belirtilir (md.124). 3011 Sayılı Resmi Gazete’de Yayımlanacak Olan Yönetmelikler Hakkında Kanun’da ise; mahalli idarelerce düzenlenen ve bu idarelerin yetki ve görev alanlarına giren yönetmeliklerin, mahallinde çıkan gazete veya diğer yayın yolları ile ilan olunacağı belirtilmektedir (md.2). Mevzuat Hazırlama Usul ve Esasları Hakkında Yönetmeliğe göre; Bakanlıklar ile Sayıştayın denetimine tâbi diğer kamu kurum ve kuruluşlarınca malî konularda düzenlenecek yönetmelik taslakları hakkında Sayıştay Başkanlığının, görüşlerinin alınması zorunlu olup, (md.6/e) Sayıştay Kanununda; Bakanlıklar ve Sayıştayın denetimine giren diğer idare ve kurumlarca mali konularda düzenlenecek yönetmeliklerle tüzükler, Sayıştayın istişari mütalaası alındıktan sonra yürürlüğe konulabilir denilmektedir (md.105) Bu çerçevede yönetmelik çıkarmak veya yönetmeliklerinde değişiklik yapmak isteyen belediyeler ve bağlı idareleri makalemizde 208 ele alınan usuller çerçevesinde malî konularda düzenleyecekleri yönetmelikler için birimlerinin katılımı ile üst hukuk normları ve yargı kararları da dikkate almak suretiyle “Yönetmelik Taslağı”nı hazırlamalı, Yönetim Kurulu ile Hukuk ve Tarifeler Komisyonu incelemesinden geçen taslak, Genel Kurul tarafından kabul edilmesinden sonra İçişleri Bakanlığı Mahalli İdareler Genel Müdürlüğüne gönderilmeli, Sayıştay Daireler Kurulu tarafından onaylanması halinde de, ilgili Kurulu’nun önerileri doğrultusunda yeniden düzenleme yapılmalı, Genel Kurul tarafından onaylanmasından sonra da mahallinde çıkan gazete veya diğer yayın yolları ile ilan edilerek yürürlüğe konulmalıdır. 208 Konu ile ilgili detay bilgi için Yerel Yönetim ve Denetim Dergisi, C. 13, 10 uncu sayısında yayımlanan “Belediyeler İle Bağlı Kuruluşlarında Yönetmelik Çıkarma Usulü ve Tarifeler Yönetmeliği” isimli makaleme bakabilirler. 132 Su Yönetimi ve Mevzuatı 3.19. İşyeri Açma ve Çalışma Ruhsatlarına Dair Kanun Hükmünde Kararnamenin Değiştirilerek Kabulüne Dair Kanun 3572 sayılı İşyeri Açma ve Çalışma Ruhsatlarına Dair Kanun Hükmünde Kararnamenin Değiştirilerek Kabulüne Dair Kanun 17.06.1989 tarih ve 20198 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmiş olup, sanayi, tarım ve diğer işyerleri ile her türlü işletmeleri, işyeri açma ve çalışma ruhsatlarının verilmesi işlerinin basitleştirilmesi ve kolaylaştırılması amacıyla çıkarılmıştır. İşyeri Açma ve Çalışma Ruhsatını vermeye yetkili olan mercilerin, iznin verilmesi için yapılacak beyan ve incelemelerde; insan sağlığına zarar vermemek, çevre kirliliğine yol açmamak, yangın, patlama, genel güvenlik, iş güvenliği, işçi sağlığı, trafik ve karayolları, imar, kat mülkiyeti ve doğanın korunması ile ilgili düzenlemelere aykırı davranmamak genel kriterlerine göre düzenlenecek yönetmeliği esas alacakları (md.3,4) hükme bağlanmıştır. 3.20. İşyeri Açma ve Çalışma Ruhsatlarına İlişkin Yönetmelik 1593 sayılı Umumi Hıfzıssıhha Kanunu, 2559 sayılı Polis Vazife ve Selahiyet Kanunu, 3572 sayılı İşyeri Açma ve Çalışma Ruhsatlarına Dair Kanun Hükmünde Kararnamenin Değiştirilerek Kabulüne Dair Kanun, 4562 sayılı Organize Sanayi Bölgeleri Kanunu, 5216 sayılı Büyükşehir Belediyesi Kanunu, 5302 sayılı İl Özel İdaresi Kanunu, 5393 sayılı Belediye Kanununa dayanılarak hazırlanan İşyeri Açma ve Çalışma Ruhsatlarına İlişkin Yönetmelik 10.08.2005 tarih ve 25902 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmiş olup, işyeri açma ve çalışma ruhsatlarının verilmesinde uygulanacak esas ve usulleri düzenlemek amacıyla çıkarılmıştır. Bu Yönetmelik, sıhhî ve gayrisıhhî işyerleri ile umuma açık istirahat ve eğlence yerlerinin ruhsatlandırılması ve denetlenmesine dair iş ve işlemleri kapsamaktadır. Gayrisıhhî müessese faaliyeti sırasında çevresinde bulunanlara biyolojik, kimyasal, fiziksel, ruhsal ve sosyal yönden az veya çok zarar veren veya vermesi muhtemel olan ya da doğal kaynakların kirlenmesine sebep olabilecek müesseselerinin gayrisıhhi müesseseler olduğu (4/b), birinci sınıf gayrisıhhî müesseselerden “yer seçimi ve tesis kurma” için: çevre kirlenmesini önlemek amacıyla alınacak tedbirlere ait kirleticilerin nitelik ve niceliğine göre hazırlanmış proje ve açıklama raporları (md.22/4), ile şehir şebeke suyu bulunmayan yerlerde içme ve kullanma suyunun hangi kaynaktan sağlandığı ile suyun bakteriyolojik ve kimyasal analiz raporunun (md.22.a/5), ruhsat için ise; deşarj izninin (md.22.b/6) isteneceği, (a) ve (b) bentlerinde istenilen belgelerden ÇED kapsamında hazırlanarak ilgili idareye verilenlerin ruhsatlandırma sürecinde yeniden istenmeyeceği, gayrisıhhî müesseselerin, çevre ve toplum sağlığı açısından yetkili idareler tarafından denetleneceği, yetkili idarenin en üst amiri veya görevlendireceği kişilerin gerekli tedbirleri almak veya aldırmakla sorumlu (md 24) oldukları hükme bağlanmıştır. 3.21. Belediye Gelirleri Kanunu 2464 sayılı Belediye Gelirleri Kanunu 29.05.1981 tarih ve 17354 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak, 45 ile 51 inci madde hükümleri, Emlak Vergisi 1980 genel beyan dönemini izleyen ilk genel beyan döneminin rastladığı bütçe yılının başında, diğer hükümleri 01.07.1981 tarihinde yürürlüğe girmiştir. Kanunun Çevre Temizlik Vergisi ile ilgili mükerrer 44 üncü maddesinde; “Belediye sınırları ve mücavir alanlar içinde bulunan ve belediyelerin çevre temizlik hizmetlerinden yararlanan konut, iş yeri ve diğer şekillerde kullanılan binalar çevre temizlik vergisine tabi olduğu, Genel ve katma bütçeli idareler, il özel idareleri, belediyeler, köyler, bunların kuracakları birlikler, darülaceze ve benzeri kuruluşlar ve üniversiteler tarafından münhasıran hizmetlerinde kullanılan binalar, Kızılay Genel Merkezi ile şubeleri ve kampları, Kredi ve Yurtlar Kurumuna ait öğrenci yurtları ile umuma açık ibadet yerleri, karşılıklı olmak şartıyla elçilik ve konsolosluk hizmetlerinde kullanılanlarla elçilerin 133 Dünyada ve Ülkemizde Su ikametine mahsus olan binalar, milletlerarası kuruluşlar ve bunların temsilcilikleri tarafından kullanılan binalar ile bunların müştemilatının vergiye tâbi olmadığı, Verginin mükellefinin, binaları kullananlar olduğu, mükellefiyetin binanın kullanımı ile başladığı, Konutlara ait çevre temizlik vergisi, su tüketim miktarı esas alınmak suretiyle metreküp başına büyükşehirlerde 15 YKr, diğer yerlerde 12 YKr olarak hesaplanacağı, İşyerleri ve diğer şekilde kullanılan binalara ait Çevre Temizlik Vergisi ise 44 üncü maddede belirlenen tarifeye göre alınacağı ve büyükşehirlerde % 25 artırımlı uygulanacağı, Belediyenin çevre temizlik hizmetlerinden yararlanan ancak, su ihtiyacını belediyece tesis edilmiş su şebekesi haricinden karşılayan konutlara ilişkin çevre temizlik vergisinin, yukarıdaki tarifenin yedinci grubunun belediye meclisince belirlenecek derecesi üzerinden hesaplanacağı, Su tüketim miktarı esas alınmak suretiyle hesaplanan çevre temizlik vergisi, su faturasında ayrıca gösterilmek suretiyle tahakkuk etmiş sayılacağı, bu suretle tahakkuk eden verginin, su tüketim bedeli ile birlikte belediyelerce tahsil edileceği, su ve kanalizasyon hizmetleri ayrı bir kanunla düzenlenmiş bulunan büyük şehir belediye sınırları ve mücavir alanlardaki çevre temizlik vergisi ise 20.11.1981 tarihli ve 2560 sayılı Kanun hükümlerine göre kurulan su ve kanalizasyon idarelerince tahsil edileceği… Su ve kanalizasyon idareleri büyük şehir dahilindeki her ilçe veya ilk kademe belediyesinin belediye ve mücavir alan sınırları içinde bulunan konutlara ilişkin olarak tahsil ettiği çevre temizlik vergisi ile bu verginin süresinde ödenmemesi nedeniyle tahsil ettiği gecikme zammının yüzde seksenini tahsilatı takip eden ayın yirminci günü akşamına kadar bir bildirim ile ilgili belediyeye bildirerek aynı süre içinde ödeyeceği, tahsil edilen vergi ve gecikme zammının yüzde yirmisini ise münhasıran çöp imha tesislerinin kuruluş ve işletmelerinde kullanılmak üzere büyük şehir belediyesinin hesabına tahsilatı takip eden ayın yirminci günü akşamına kadar aktarılacağı, büyük şehir belediye sınırları içinde bulunan belediyelerin kendileri tarafından tahsil edilen çevre temizlik vergisinin yüzde yirmisi aynı esaslar çerçevesinde büyük şehir belediyelerine aktarılacağı” hükme bağlanmıştır. Özel kaplara doldurulup satılacak olan kaynak sularının (işlenmiş sular dahil) belediyelerce denetlenerek hangi kaynaklara ait olduklarını gösterecek şekilde bu kaplara özel işaret konulmasının, Kaynak Suları Harcına tabi olduğu (md.63), Kaynak Suları Harcını, kaynak sularını özel işaretli kaplara doldurup satanların ödemekle mükellef olduğu, Kaynak Suları Harcı, bu suların satışa arzı için kaplara doldurulmasını müteakip, kaplar üzerine özel işaret konulması sırasında bu işi yapan belediyeye makbuz karşılığı peşin olarak ödeneceği (md.66) hükme bağlanmıştır. Belediyelerce ve belediyelere bağlı müesseselerce, yeni kanalizasyon tesisi yapılması veya mevcut tesislerin sıhhi ve fenni şartlara göre ıslah edilmesi, bunlardan faydalanan gayrimenkullerin sahiplerinden, Kanalizasyon Harcamalarına Katılma Payı alınacağı, iki ve daha fazla yol kenarında bulunan gayrimenkuller, hangi yoldaki kanalizasyona bağlanmış ise, payın hesabında o yola ait kanalizasyon giderlerinin nazara alınacağı (md.87), yine belediyelerce veya belediyelere bağlı müesseselerce beldede yeni içmesuyu şebeke tesisleri yapılması veya mevcut şebeke tesislerinin tevsii ve ıslahı halinde, dağıtımın yapıldığı saha dahilindeki gayrimenkullerin sahiplerinden, Su Tesisleri Harcamalarına Katılma Payı alınacağı, birden fazla yol kenarında bulunan gayrimenkullere ait payın hesabında, bunların yalnız suya bağlandıkları yol üzerindeki uzunluklarının esas alınacağı (md.88) hükme bağlanmıştır. 2464 sayılı Belediye Gelirleri Kanununda, harcamalara katılma paylarının hesaplanması (md.89), payların tahakkuk şekli (md.90), tahakkuk zamanı (md.91), payların ilanı (92), tahsil şekli (md.93) ve yönetmelikle tespit edilecek hususlar (md.94) ilgili maddelerde düzenlenmiştir. 3.22. Belediye Gelirleri Kanununun Harcamalara Katılma Payları İle İlgili Hükümlerin Uygulanmasına İlişkin Yönetmelik 2464 sayılı Belediye Gelirleri Kanununun 94 üncü maddesi uyarınca hazırlanan, 21.08.1981 tarih ve 17435 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak 01.07.1981 tarihinde yürürlüğe giren 2464 sayılı Belediye 134 Su Yönetimi ve Mevzuatı Gelirleri Kanununun Harcamalara Katılma Payları İle İlgili Hükümlerin Uygulanmasına İlişkin Yönetmelik; 2464 sayılı Belediye Gelirleri Kanununun üçüncü kısmında yer alan yol, kanalizasyon ve su tesisleri harcamalarına katılma paylarının uygulanmasına ilişkin esasları düzenlemek amacıyla çıkarılmıştır. 3.23. Belediye Gelirleri Kanunun Genel Tebliği (Seri No: 38) Belediye Gelirleri Kanunun Genel Tebliği (Seri No: 38) 29.12.1999 tarih ve 27447 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanmıştır. 2464 sayılı Belediye Gelirleri Kanununun mükerrer 44 üncü maddesinde, belediye sınırları ve mücavir alanlar içinde bulunan ve belediyelerin çevre temizlik hizmetlerinden yararlanan konut, işyeri ve diğer şekillerde kullanılan binaların çevre temizlik vergisine tabi olduğu; konutlara ait çevre temizlik vergisinin, su tüketim miktarı esas alınmak suretiyle metreküp başına büyükşehirlerde 15 YKr, diğer yerlerde 12 YKr olarak hesaplanacağı; işyerleri ve diğer şekil de kullanılan binalara ait çevre temizlik vergisinin maddede belirtilen tarifeye göre alınacağı ve büyükşehirlerde % 25 artırımlı uygulanacağı; bu maddede yer alan tutarların her yıl yeniden değerleme oranında artırılacağı ve bu tutarların belirlenmesinde, vergi tutarlarının yüzde beşini aşmayan kesirlerin dikkate alınmayacağı hüküm altına alınmıştır. Maliye Bakanlığı 2009 yılı için yeniden değerleme oranı % 2,2 olarak tespit etmiş ve 392 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği ile ilan etmiştir. Buna göre; 01.01.2010 tarihinden itibaren konutlar ile işyerleri ve diğer şekilde kullanılan binalara ait çevre temizlik vergisi konutlarda; su tüketim miktarı esas alınmak suretiyle metreküp başına büyükşehir belediyelerinde 20 Kuruş, diğer belediyelerde 16 Kuruş olarak hesaplanacağı, diğer taraftan, belediyenin çevre temizlik hizmetlerinden yararlanan ancak, su ihtiyacını belediyece veya büyükşehir belediyelerine bağlı su ve kanalizasyon idarelerince tesis edilmiş su şebekesi haricinden karşılayan konutlara ilişkin çevre temizlik vergisi, tebliğde yer alan ilgili tarifelerin yedinci grubunun belediye meclislerince en son intibak ettirilen derecelere ait tutarlar üzerinden tahakkuk ettirileceği hükme bağlanmıştır. 3.24. Toplu Konut Kanunu 2985 sayılı Toplu Konut Kanunu, 17.03.1984 tarih ve 18344 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmiş olup, konut ihtiyacının karşılanması konut inşaatını yapanların tabi olacağı usul ve esasların düzenlenmesi, memleket şart ve malzemelerine uygun endüstriyel inşaat teknikleri ile araç ve gereçlerin geliştirilmesi amacıyla çıkarılmıştır. Toplu Konut İdaresi Başkanlığı tarafından yapılacak veya yaptırılacak her türlü alt yapı ve üst yapı inşaatlarıyla ilgili olarak, 26.05.1981 tarihli ve 2464 sayılı Belediye Gelirleri Kanununun ek 6 ncı Maddesinde yer alan bina inşaat harcı ve 84 üncü Maddesinin (1) ve (2) numaralı bentlerinde yer alan çeşitli harçların, Kanundaki tarifesinde belirtilen en az tutarlar üzerinden alınacağı, bu harçların dışında her ne ad altında olursa olsun hizmet karşılığı olsa dahi başkaca bir ücret veya bedel alınamayacağı (ek md.9) hükme bağlanmıştır. 3.25. Çevre ve Orman Bakanlığı Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun 4856 sayılı Çevre ve Orman Bakanlığı Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun 08.05.2003 tarih ve 25102 sayılı Resmi Gazete yayınlanarak, kanunun 42 inci maddesinin (d) bendi 21.10.1010 tarihinde diğer maddeleri ise yayımı tarihinde yürürlüğe girmiş olup, çevrenin korunması ve iyileştirilmesi, kırsal ve kentsel alanda arazinin ve doğal kaynakların en uygun ve verimli şekilde kullanılması ve korunması, ülkenin doğal bitki ve hayvan varlığı ile doğal zenginliklerinin korunması, geliştirilmesi ve her türlü çevre kirliliğinin önlenmesi ile ormanların korunması, geliştirilmesi ve orman alanlarının genişletilmesi, ormanların içinde ve bitişiğinde yaşayan köylülerin kalkındırılması ve bunun için gerekli tedbirlerin alınması, orman ürünlerine olan ihtiyacın karşılanması ve orman ürünleri sanayinin geliştirilmesi için 135 Dünyada ve Ülkemizde Su Çevre ve Orman Bakanlığının kurulması, teşkilat ve görevlerine ilişkin esasların düzenlemesi amacıyla çıkarılmıştır. Çevre ve Orman Bakanlığının su ve atıksu ile ilgili bazı görevleri aşağıda sıralanmıştır: • Çevrenin korunması, kirliliğinin önlenmesi ve iyileştirilmesi için prensip ve politikalar tespit etmek, programlar hazırlamak; bu çerçevede, araştırmalar ve projeler yapmak, yaptırmak, bunların uygulama esaslarını tespit etmek, uygulanmasını sağlayacak tedbirleri almak (md.2/a). • Çevrenin korunması ve kirliliğinin önlenmesi amacıyla ülke şartlarına uygun olan teknolojiyi belirlemek, bu maksatla kurulacak tesislerin vasıflarını tespit etmek (md.2/b). • Ülke şartlarına uygun olan çevre standartlarını Türk Standartları Enstitüsü ile birlikte belirlemek, uygulamak ve uygulanmasını sağlamak (md.2/c). • Atık ve yakıtlar ile ekolojik dengeyi bozan, havada, suda ve toprakta kalıcı özellik gösteren kirleticilerin çevreye zarar vermeyecek şekilde bertaraf edilmesi için denetimler yapmak; ülke genelinde tüm uygulayıcı kurum ve kuruluşların bu konudaki taleplerini değerlendirerek sonuçlandırmak; ülkenin atık yönetimi politikasını belirlemek ve bu konuda gerekli tedbirleri almak; tehlikeli hallerde veya gerekli durumlarda faaliyetlerin durdurulması ile ilgili usul ve esasları yönetmelikle belirlemek (md.2/d). • Çevrenin korunması ve kirliliğinin önlenmesi için çevre standartları ve ekolojik kriterler esas olmak üzere her türlü analizi, ölçüm ve kontrolleri gerçekleştirmek amacıyla laboratuvar kurmak, kurdurmak ve denetimlerini yapmak veya mevcut kamu kurum ve kuruluşlarının laboratuvarlarından yararlanmak (md.2/e). • Ülkedeki kirlenme konuları ile kirlenmenin mevcut olduğu veya olması muhtemel bölgeleri ve sektörleri tespit etmek ve izlemek, bu problemlerin teknik, idari ve finansman bakımından çözümünü sağlayan kaynağın bulunmasıyla ilgili çalışmaları yönetmek veya yönlendirmek (md.2/f). • Sürdürülebilir kalkınma ilkesi çerçevesinde, çevreye olumsuz etki yapabilecek her türlü plan, program ve projenin, fayda ve maliyetleriyle çevresel olguların ortak bir çerçeve içinde değerlendirilmesini gerçekleştirecek çevresel etki değerlendirmesi ve stratejik çevresel değerlendirme çalışmasının yapılmasını sağlamak, bu çalışmaları denetlemek ve izlemek (md.2/g). • Dengeli ve sürekli kalkınma amacına uygun olarak ekonomik kararlarla ekolojik kararların birarada düşünülmesine imkan veren rasyonel doğal kaynak kullanımını sağlamak üzere, kalkınma planları ve bölge planları temel alınarak çevre düzeni planlarını hazırlamak veya hazırlatmak, onaylamak, uygulanmasını sağlamak (md.2/h). • Çevre konusunda görev verilmiş olan özel kuruluşlar ile kamu kurum ve kuruluşları arasında işbirliği ve koordinasyonu sağlamak; bu konuda faaliyette bulunan gönüllü kuruluşları yönlendirmek, desteklemek ve bakanlıklar arası işbirliği esaslarını yönetmelikle belirlemek (2/i). • Çevreye olumsuz etkileri olan her türlü faaliyeti ülke bütününde izlemek ve denetlemek (md.2/j). • Çevre uygulamalarına etkinlik kazandırmak için başta mahalli idareler olmak üzere, sürekli bir eğitim programı uygulamak, bu amaçla yapılan eğitim faaliyetlerini izlemek, desteklemek, yönlendirmek, çevre bilincini geliştirmek ve çevre problemleri konusunda kamuoyu araştırmaları yapmak (md.2/k). Çevre ve Orman Bakanlığında sekiz ana hizmet birimi bulunmakta olup, bunlardan Çevre Yönetimi Genel Müdürlüğü ile Çevresel Etki Değerlendirmesi ve Planlama Genel Müdürlüğü doğrudan su ve atıksu ile doğrudan ilgili Genel Müdürlüklerdir. 136 Su Yönetimi ve Mevzuatı Çevre ve Orman Bakanlığının ayrıca “Yüksek Çevre Kurulu”, “Çevre ve Ormancılık Şurası” ile “ Mahalli Çevre Kurulları” (md.29) gibi sürekli kurulları ve “Devlet Meteoroloji İşleri Genel Müdürlüğü” ile “Özel Çevre Koruma Kurulu Başkanlığı” (md.31) gibi bağlı kuruluşları ve “Özel İhtisas Komisyonları” (md36) bulunmaktadır. Çevre Yönetimi Genel Müdürlüğünün su ve atıksu ile ilgili bazı görevleri aşağıda sıralanmıştır: • Çevre kirliliği ile ilgili olarak ölçüm, tespit ve kalite kriterlerini belirlemek, uygulamak ve uygulanmasını sağlamak; çevreyle ilgili her türlü ölçüm-izleme, analiz ve kontroller yapacak laboratuvarlar kurmak, kurdurmak, bunların akreditasyon işlemlerini yapmak, hava, su ve toprak konusunda ölçüm yapacak kuruluşları belirlemek, kurulacak tesisler için, alıcı ortam özelliklerine göre çevre kirliliği yönünden görüş vermek, izlemek ve gerektiğinde müdahale etmek, mevcut ve kurulacak tesislere emisyon ön izni ve emisyon izni vermek, emisyonları ve arıtma sistemlerini izlemek ve denetlemek (md.9/a). • Serbest bölgeler de dahil olmak üzere, ülke genelinde çevreye olumsuz etkileri olan atık ve kimyasallar ile hava kirliliği, gürültü, titreşim ve iyonlaştırıcı olmayan radyasyon ile ilgili her türlü faaliyeti izlemek, yer üstü ve yer altı sularına, denizlere ve toprağa olumsuz etkileri olan her türlü faaliyeti belirlemek, denetlemek, tehlikeli hallerde veya gerekli durumlarda faaliyetleri durdurmak (md.9/d). • Yer üstü ve yer altı sularının, denizlerin ve toprağın korunması, kirliliğin önlenmesi veya bertaraf edilmesi amacıyla; hedef ve ilkeleri, kirletici unsurları belirlemek, kirliliğin giderilmesi ve kontrolüne ilişkin usul ve esasları tespit etmek, uygulanmasını sağlamak, yer üstü ve yer altı su, deniz ve toprak kirliliğine karşı hazırlıklı olmak, müdahale ve mücadele kapasitesini artırmak için gerekli tedbirleri almak, aldırmak, acil müdahale planları yapmak, yaptırmak; çevrenin korunması ve yer üstü ve yer altı su, deniz ve toprak kirliliğinin önlenmesi amacıyla uygun teknolojileri belirlemek ve bu maksatla kurulacak tesislerin vasıflarını saptamak, bu çerçevede gerekli tedbirleri almak ve aldırmak (md.9/j). • Su kaynakları için koruma ve kullanma planları yapmak, kıta içi su kaynakları ile toprak kaynaklarının havza bazında bütüncül yönetimini sağlamak için gerekli çalışmaları yapmak (md.9/k). • Su kaynaklarının kalite sınıflarının belirlenmesi, su kalitesinin yükseltilmesi ve en uygun kullanımlarının sağlanması çalışmalarını yapmak ve yaptırmak (md.9/l). • Tesislere deşarj izni vermek, deşarjları ve arıtma sistemlerini izlemek ve denetlemek, tesisler için kurulacak arıtım sistemlerinin projelerini onaylamak (md.9/m). • Mahalli çevre kurullarının çalışmalarının yönlendirilmesi ve denetimini yapmak (md.9/n). • Çevresel Etki Değerlendirmesi ve Planlama Genel Müdürlüğü’nün su ve atıksu ile ilgili bazı görevleri aşağıda sıralanmıştır: • Çevresel etki değerlendirmesi ve stratejik çevresel değerlendirme çalışmalarını yapmak (md.10/a). • Çevre envanterini ve çevre durum raporlarını hazırlamak (md.10/b). • Dengeli ve sürekli kalkınma amacına uygun olarak ekonomik kararlarla ekolojik kararların birarada düşünülmesine imkan veren rasyonel doğal kaynak kullanımını sağlamak üzere, kalkınma planları ve bölge planları temel alınarak çevre düzeni planlarını hazırlamak veya hazırlatmak, onaylamak, uygulanmasını sağlamak (md.10/c). • Ulusal çevre stratejisi ve eylem planlarını yürütmek ve koordine etmek (md.10/d). • Görev alanına giren faaliyetleri izlemek ve denetlemek, uluslararası çalışmaları izlemek ve ulusal düzeyde uygulanmasını sağlamak (md.10/e). 137 Dünyada ve Ülkemizde Su 3.26. Çevre Kanunu 2872 sayılı Çevre Kanunu, 11.08.1983 tarih ve 18132 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmiş olup, bütün canlıların ortak varlığı olan çevrenin, sürdürülebilir çevre ve sürdürülebilir kalkınma ilkeleri doğrultusunda korunmasını sağlamak amacıyla çıkarılmıştır . Kanunun su ve atıksu ile ilgili olan bazı maddeleri aşağıda sıralanmıştır: • Her türlü faaliyet sırasında doğal kaynakların ve enerjinin verimli bir şekilde kullanılması amacıyla atık oluşumunu kaynağında azaltan ve atıkların geri kazanılmasını sağlayan çevre ile uyumlu teknolojilerin kullanılması esastır (md.3/f). • Kirlenme ve bozulmanın önlenmesi, sınırlandırılması, giderilmesi ve çevrenin iyileştirilmesi için yapılan harcamalar kirleten veya bozulmaya neden olan tarafından karşılanır. Kirletenin kirlenmeyi veya bozulmayı durdurmak, gidermek veya azaltmak için gerekli önlemleri almaması veya bu önlemlerin yetkili makamlarca doğrudan alınması nedeniyle kamu kurum ve kuruluşlarınca yapılan gerekli harcamalar 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun hükümlerine göre kirletenden tahsil edilir (md.3/g). • Çevrenin korunması, çevre kirliliğinin önlenmesi ve giderilmesi için uyulması zorunlu standartlar ile vergi, harç, katılma payı, yenilenebilir enerji kaynaklarının ve temiz teknolojilerin teşviki, emisyon ücreti ve kirletme bedeli alınması, karbon ticareti gibi piyasaya dayalı mekanizmalar ile ekonomik araçlar ve teşvikler kullanılır. Denizlerde yapılacak balık çiftlikleri, hassas alan niteliğindeki kapalı koy ve körfezler ile doğal ve arkeolojik sit alanlarında kurulamaz. Alıcı su ortamlarına atıksu deşarjlarına ilişkin usûl ve esaslar Bakanlıkça çıkarılacak yönetmelikle belirlenir (md.3/h). • Her türlü atık ve artığı, çevreye zarar verecek şekilde, ilgili yönetmeliklerde belirlenen standartlara ve yöntemlere aykırı olarak doğrudan ve dolaylı biçimde alıcı ortama vermek, depolamak, taşımak, uzaklaştırmak ve benzeri faaliyetlerde bulunmak yasaktır. Kirlenme ihtimalinin bulunduğu durumlarda ilgililer kirlenmeyi önlemekle; kirlenmenin meydana geldiği hallerde kirleten, kirlenmeyi durdurmak, kirlenmenin etkilerini gidermek veya azaltmak için gerekli tedbirleri almakla yükümlüdürler (md.8). • Ülke ve dünya ölçeğinde ekolojik önemi olan, çevre kirlenmeleri ve bozulmalarına duyarlı toprak ve su alanlarını, biyolojik çeşitliliğin, doğal kaynakların ve bunlarla ilgili kültürel kaynakların gelecek kuşaklara ulaşmasını emniyet altına almak üzere gerekli düzenlemelerin yapılabilmesi amacıyla, Özel Çevre Koruma Bölgesi olarak tespit ve ilan etmeye, bu alanlarda uygulanacak koruma ve kullanma esasları ile plan ve projelerin hangi bakanlıkça hazırlanıp yürütüleceğini belirlemeye Bakanlar Kurulu yetkilidir (md.9/d). • Bu bölgelere ilişkin plan ve projelerde; 03.05.1985 tarihli ve 3194 sayılı İmar Kanununun 9 uncu maddesi, 04.04.1990 tarihli ve 3621 sayılı Kıyı Kanununun plan onama yetkisini düzenleyen hükümleri, 21.07.1983 tarihli ve 2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanununun 8 inci maddesinin tabiat varlıkları, doğal sit alanları ve bunların korunma alanlarının tespit ve tescili dışında kalan yetkileri düzenleyen hükümleri ile aynı Kanunun 17 nci maddesinin (a) bendi hükümleri uygulanmaz (md.9/d). • Sulak alanların doğal yapılarının ve ekolojik dengelerinin korunması esastır. Sulak alanların doldurulması ve kurutulması yolu ile arazi kazanılamaz. Bu hükme aykırı olarak arazi kazanılması halinde söz konusu alan faaliyet sahibince eski haline getirilir. Sulak alanların korunması ve yönetimine ilişkin usul ve esaslar ilgili kurum ve kuruluşların görüşü alınarak Bakanlıkça çıkarılacak yönetmelikle belirlenir (md.9/e). • Ülkenin deniz, yeraltı ve yerüstü su kaynaklarının ve su ürünleri istihsal alanlarının korunarak 138 Su Yönetimi ve Mevzuatı kullanılmasının sağlanması ve kirlenmeye karşı korunması esastır. Atıksu yönetimi ile ilgili politikaların oluşturulması ve koordinasyonunun sağlanması Bakanlığın sorumluluğundadır. Su ürünleri istihsal alanları ile ilgili alıcı ortam standartları Tarım ve Köyişleri Bakanlığınca belirlenir (md.9/h). • Gerçekleştirmeyi planladıkları faaliyetleri sonucu çevre sorunlarına yol açabilecek kurum, kuruluş ve işletmeler, Çevresel Etki Değerlendirmesi Raporu veya proje tanıtım dosyası hazırlamakla yükümlüdürler. Çevresel Etki Değerlendirmesi Olumlu Kararı veya Çevresel Etki Değerlendirmesi Gerekli Değildir Kararı alınmadıkça bu projelerle ilgili onay, izin, teşvik, yapı ve kullanım ruhsatı verilemez; proje için yatırıma başlanamaz ve ihale edilemez. Çevresel Etki Değerlendirmesine tâbi projeler ve Stratejik Çevresel Değerlendirmeye tâbi plân ve programlar ve konuya ilişkin usûl ve esaslar Bakanlıkça çıkarılacak yönetmeliklerle belirlenir (md.10). • Üretim, tüketim ve hizmet faaliyetleri sonucunda oluşan atıklarını alıcı ortamlara doğrudan veya dolaylı vermeleri uygun görülmeyen tesis ve işletmeler ile yerleşim birimleri atıklarını yönetmeliklerde belirlenen standart ve yöntemlere uygun olarak arıtmak ve bertaraf etmekle veya ettirmekle ve öngörülen izinleri almakla yükümlüdürler (md.11/I). • Bu Kanun hükümlerine uyulup uyulmadığını denetleme yetkisi Bakanlığa aittir. Gerektiğinde bu yetki, Bakanlıkça; il özel idarelerine, çevre denetim birimlerini kuran belediye başkanlıklarına, Denizcilik Müsteşarlığına, Sahil Güvenlik Komutanlığına, 13.10.1983 tarihli ve 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununa göre belirlenen denetleme görevlilerine veya Bakanlıkça uygun görülen diğer kurum ve kuruluşlara devredilir. Denetimler, Bakanlığın belirlediği denetim usul ve esasları çerçevesinde yapılır (md.12/I). • Çevreyi kirletenler ve çevreye zarar verenler sebep oldukları kirlenme ve bozulmadan doğan zararlardan dolayı kusur şartı aranmaksızın sorumludurlar. Kirletenin, meydana gelen zararlardan ötürü genel hükümlere göre de tazminat sorumluluğu saklıdır. Çevreye verilen zararların tazminine ilişkin talepler zarar görenin zararı ve tazminat yükümlüsünü öğrendiği tarihten itibaren beş yıl sonra zamanaşımına uğrar (md.28). • Arıtma tesisi kuran, işleten ve yönetmeliklerde belirtilen yükümlülükleri yerine getiren kuruluşların arıtma tesislerinde kullandıkları elektrik enerjisi tarifesinin, sanayi tesislerinde kullanılan enerji tarifesinin yüzde ellisine kadar indirim uygulamaya Bakanlığın teklifi üzerine Bakanlar Kurulu yetkilidir (md.29/II). 3.27. Özel Çevre Koruma Kurumu Başkanlığı Kurulmasına Dair Kanun Hükmünde Kararname 383 sayılı Özel Çevre Koruma Kurumu Başkanlığı Kurulmasına Dair Kanun Hükmünde Kararname, 13.11.1989 tarih ve 20341 sayılı resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmiş olup, 2872 sayılı Çevre Kanununun 9 uncu maddesine göre “Özel Çevre Koruma Bölgesi” olarak ilan edilen ve edilecek alanların sahip olduğu çevre değerlerini korumak ve mevcut çevre sorunlarını gidermek için tüm tedbirleri almak, bu alanların koruma ve kullanma esaslarını belirlemek, imar planlarını yapmak, mevcut her ölçekteki plan ve plan kararlarını revize etmek ve re’sen onaylamak üzere Çevre Bakanlığına bağlı ve Tüzel Kişiliğe sahip Özel Çevre Koruma Kurumu Başkanlığının kurulması ile bu Kurumun teşkilat ve görevlerine ilişkin esasları düzenlemek amacıyla çıkarılmıştır. Kurumun yönetimine ve işletilmesine dair temel ilkeler aşağıda sıralanmıştır: Milletlerarası koruma sözleşmeleri ve Çevre Mevzuatı da dikkate alınarak Bölgedeki koruma ve kullanma esaslarını tespit etmek ve yeni düzenlemeler yapmak (md.1/a). 139 Dünyada ve Ülkemizde Su Bölgenin bu Kanun Hükmünde Kararnamenin amacı doğrultusunda korunması için her türlü icraatta bulunmak, araştırma ve incelemeleri yapmak ve yaptırmak, gerektiğinde tüm kamu kurum ve kuruluşları ile ilgili dernekler ve milletlerarası kuruluşlarla işbirliği sağlamak (md.1/b). 3.28. Devlet Meteoroloji İşleri Genel Müdürlüğü Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun 3254 sayılı Devlet Meteoroloji İşleri Genel Müdürlüğü Teşkilat Ve Görevleri Hakkında Kanun, 14.01.1986 tarih ve 18988 sayılı Resmi Gazetede yayımlamış olup, meteoroloji istasyonları açmak ve çalıştırmak, hizmetlerin gerektirdiği rasatları yapmak ve değerlendirmek ve çeşitli sektörler için hava tahminleri yapmak ve meteorolojik bilgi desteği sağlamak için Başbakanlığa bağlı Devlet Meteoroloji İşleri Genel Müdürlüğünün kurulmasına, teşkilat ve görevlerine dair esasları düzenlemek amacıyla çıkarılmıştır. Devlet Meteoroloji İşleri Genel Müdürlüğü 08.5.2003 tarih ve 25102 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe giren 4856 sayılı Çevre ve Orman Bakanlığı Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun ile bağlı olduğu Başbakanlıktan alınarak Çevre ve Orman Bakanlığına bağlanmıştır. Su ile ilgili olarak Devlet Meteoroloji İşleri Genel Müdürlüğünde Hava Tahminleri Dairesi Başkanlığı (Analiz ve Tahminler Şube Müdürlüğü, Sayısal Hava Tahmini Şube Müdürlüğü) ve Zirai Meteoroloji ve İklim Rasatları Daire Başkanlığı (Klimatoloji Şube Müdürlüğü, Hidrometeroloji Şube Müdürlüğü, Zirai Meterooloji Şube Müdürlüğü, Çevre Etki Değerlendirme Şube Müdürlüğü, Rasat Konrol Şube Müdürlüğü) bulunmaktadır. Bu birimleri ile Devlet Meteoroloji İşleri Genel Müdürlüğü, yağış, nem, buharlaşma, kuraklık, güneşleme süresi ve şiddeti ve denizlerde dalga yükseklikleri gibi su kaynaklarının planlanması ve korunması ile ilgili pek çok verimin üretilmesi, değerlendirilmesi, saklanması ve temini konusunda çalışmaktadır. 3.29. Çevre Ve Ormancılık Şurası Yönetmeliği 4856 sayılı Çevre ve Orman Bakanlığı Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanunun 29 uncu maddesine göre hazırlanan, 23.10.2004 tarih ve 25622 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren “Çevre Ve Ormancılık Şurası Yönetmeliği”; Çevre ve Ormancılık Şûrasının oluşumu, çalışma usul ve esasları ile işleyişini düzenleme amacıyla çıkarılmıştır. 3.30. Çevre ve Orman Bakanlığı Mahalli Çevre Kurulları Çalışma Usul ve Esasları Yönetmeliği 4856 sayılı Çevre ve Orman Bakanlığı Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanunun 29 uncu maddesine göre hazırlanan ve 15.04.2004 tarih 25434 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren Çevre ve Orman Bakanlığı Mahalli Çevre Kurulları Çalışma Usul ve Esasları Yönetmeliği; Mahalli Çevre Kurullarının çalışma usul ve esaslarını belirlemek amacıyla çıkarılmıştır. Kurulun, her ilde valinin başkanlığında, İçişleri Bakanlığı, Maliye, Milli Eğitim, Bayındırlık ve İskan, Sağlık, Ulaştırma, Tarım ve Köyişleri, Çalışma ve Sosyal Güvenlik, Sanayi ve Ticaret, Enerji ve Tabii Kaynaklar, Kültür ve Turizm, Çevre ve Orman bakanlıklarının il temsilcileri, il jandarma komutanlığı temsilcisi ile ticaret ve sanayi odaları, ticaret odası, sanayi odası ve ziraat odası başkanları, büyük şehirlerde büyükşehir belediye başkanı, diğer illerde ise belediye başkanından oluşacağı, kurul üyesi bakanlıkların illerde teşkilatının bulunmaması halinde, bu bakanlıklar, bağlı veya ilgili kuruluşları aracılığı ile; birden fazla bağlı ve ilgili kuruluşun bulunması durumunda toplantı gündemine göre konu ile ilgisi olan kuruluş aracılığı ile temsil edileceği, başkanca gerekli görülmesi halinde, görüş ve önerilerini almak üzere, ilgili kamu kurum ve kuruluşu, bilimsel kuruluş, kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları, özel sektör ve gönüllü kuruluş temsilcileri ile uzman kişiler de oy hakkı olmaksızın kurul toplantılarına davet edileceği (md.5/II) hükme bağlanmıştır. 140 Su Yönetimi ve Mevzuatı Kurulun su ve atıksu ile ilgili bazı görevleri aşağıda sıralanmıştır: • Çevrenin korunması ve iyileştirilmesi, kirliliğin önlenmesi amacıyla, Bakanlıkların mevzuatlarında belirlenen esaslar çerçevesinde gerekli kararları almak (md.6/a). • Alınan karar ve tedbirlerin il düzeyinde uygulanması için programlar hazırlamak (md.6/c). • Hazırlanan programların ön görülen sürelerde uygulanmasını sağlamak (md.6/d). • İlde çevre kirliliğine neden olan ya da olabilecek tesis ve işletmeleri belirlemek, yapılan iş ve işlemleri incelemek, değerlendirmek ve gerekli önlemleri almak (md.6/e). 3.31. Çevre ve Orman Bakanlığı Özel İhtisas Komisyonları Yönetmeliği 4856 sayılı Çevre ve Orman Bakanlığı Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanunun 36 uncu maddesine göre hazırlanan, 12.07.2004 tarih ve 25520 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Çevre ve Orman Bakanlığı Özel İhtisas Komisyonları Yönetmeliği; çevre ve orman ile ilgili alanlarda Özel İhtisas Komisyonlarının kurulması ve çalışma usul ve esaslarının belirlenmesi amacıyla çıkarılmıştır. Komisyonların geçici nitelikli olduğu, Bakanlık görevlerine ilişkin konularda özel ihtisas gerektiren çalışmaları gerçekleştirmek üzere, Bakanlık ilgili biriminin teklifi ve Bakanın onayı ile oluşturulacağı, komisyonlarda; alanlarında uzmanlaşmış yerli ve yabancı bilim, meslek ve mühendislik kuruluş uzmanlarının görevlendirileceği (md.5) hükme bağlanmıştır. 3.32. Çevre ve Orman Bakanlığı Yüksek Çevre Kurulunun Çalışma Usul ve Esaslarına İlişkin Yönetmelik 4856 sayılı Çevre ve Orman Bakanlığı Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanunun 29 uncu maddesine göre hazırlanan, 18.12.2004 tarih ve 25674 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Çevre ve Orman Bakanlığı Yüksek Çevre Kurulunun Çalışma Usul ve Esaslarına İlişkin Yönetmelik; Yüksek Çevre Kurulunun kuruluşu, görevleri ile çalışma usul ve esaslarını düzenlemek amacıyla çıkarılmıştır. Kurulun, Çevre ve Orman Bakanının başkanlığında; Yüksek Öğretim Kurulu (YÖK) Başkanı, Bakanlık Müsteşarı, Milli Savunma, İçişleri, Dışişleri, Maliye, Milli Eğitim, Bayındırlık ve İskan, Sağlık, Ulaştırma, Tarım ve Köyişleri, Çalışma ve Sosyal Güvenlik, Sanayi ve Ticaret, Enerji ve Tabii Kaynaklar, Kültür ve Turizm bakanlıkları Müsteşarları ile Devlet Planlama Teşkilatı Müsteşarı, Denizcilik Müsteşarı, Diyanet İşleri, Türkiye Bilimsel ve Teknik Araştırma Kurumu, Türkiye Atom Enerjisi Kurumu Başkanları, üniversitelerde Yüksek Öğrenim Kurulu (YÖK) Başkanlığınca seçilen, üniversitelerin çevre dalında çalışma yapan bir öğretim üyesi, ormancılık dalında çalışma yapan bir öğretim üyesi olmak üzere toplam iki öğretim üyesi ile Türkiye Ticaret, Sanayi, Deniz Ticaret Odaları ve Ticaret Borsaları Birliği ( TOBB) yönetim kurulu başkanları ile Türkiye Ziraat Odaları Birliği Başkanından oluşacağı (md.4) hükme bağlanmıştır. Kurulun su ve atıksu ile ilgili bazı görevleri aşağıda sıralanmıştır: • Ülkenin ekonomik ve sosyal durumunu ve taraf olunan uluslar arası sözleşmelerden doğan yükümlülükleri göz önüne alarak çevre konuları ile ilgili ilkeleri belirlemek (md.5a). • Uluslar arası antlaşmaları da dikkate alarak çevrenin korunmasına yönelik gerekli tedbirleri almak, aldırtmak, yapılan çalışmaları izlemek ve karara bağlamak (md.5b). • Sürdürülebilir kalkınma politikalarına paralel olarak çevre kirliliğinin önlenmesi, çevrenin iyileştirilmesi ve geliştirilmesine ve enerji verimliliğine yönelik projeleri değerlendirmek (md.5c). • Çevrenin korunması ile çevre bilincinin yaygınlaştırılması amacıyla, bakanlıklar ve ilgili kuruluşlar 141 Dünyada ve Ülkemizde Su arasında koordinasyonu sağlamak (md.5/f). • Ülke genelinde çevre eğitimi ile ilgili kararlar almak (md.5g). 3.33. İçmesuyu Elde Edilen veya Elde Edilmesi Planlanan Yüzeysel Suların Kalitesine Dair Yönetmelik (79/869/AB İle 75/440/AB) 2872 sayılı Çevre Kanununun 1 ve 8 inci maddeleri ile 4856 sayılı Çevre ve Orman Bakanlığı Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanunun 9 uncu maddesi hükmüne dayanılarak hazırlanan, 20.11.2005 tarih ve 25999 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren İçmesuyu Elde Edilen veya Elde Edilmesi Planlanan Yüzeysel Suların Kalitesine Dair Yönetmelik” (79/869/AB İle 75/440/AB); içme suyu temini amacıyla kullanılan ya da kullanılması planlanan yüzeysel sular ile ilgili esasları, kalite kriterlerini ve bu suların içmesuyu amaçlı kullanılabilmesi için uygulanması gereken arıtma tiplerini belirlemek için; içme suyu temini amacıyla kullanılan ya da kullanılması planlanan yüzeysel suların karakteristik özelliklerini, suyun dahil olduğu kategoriye göre uygulanacak arıtma tiplerini ve bu sularda izlenmesi gerekli parametreler için referans ölçüm metotları, örnek alma ve analiz sıklıklarını belirlemek amacıyla çıkarılmıştır. 3.34. Su Kirliliği Kontrolü Yönetmeliği 2872 sayılı Çevre Kanununun 8, 9, 11, 12, 15 ve 20 nci maddeleri ile 4856 sayılı Çevre ve Orman Bakanlığı Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanunun 9 uncu maddesi hükmüne dayanılarak hazırlanan, 31.12.2004 tarih ve 25687 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Su Kirliliği Kontrolü Yönetmeliği; ülkenin yeraltı ve yerüstü su kaynakları potansiyelinin korunması ve en iyi bir biçimde kullanımının sağlanması için, su kirlenmesinin önlenmesini sürdürülebilir kalkınma hedefleriyle uyumlu bir şekilde gerçekleştirmek üzere gerekli olan hukuki ve teknik esasları belirlemek, su ortamlarının kalite sınıflandırmaları ve kullanım amaçlarını, su kalitesinin korunmasına ilişkin planlama esasları ve yasaklarını, atıksuların boşaltım ilkelerini ve boşaltım izni esaslarını, atıksu altyapı tesisleri ile ilgili esasları ve su kirliliğinin önlenmesi amacıyla çıkarılmıştır. Yerel yönetimler için önemli bir yönetmelik olduğundan kitabımızın ekler bölümünde yönetmeliğin tamamı verilecektir. 3.35. Su Kirliliği Kontrol Yönetmeliği İdari Usuller Tebliği 2872 sayılı Çevre Kanunu ve 4856 sayılı Çevre ve Orman Bakanlığı Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun’un 9 uncu maddesi ve Su Kirliliği Kontrolü Yönetmeliğinin 37 nci maddesi hükmüne dayanılarak hazırlanan ve Su Kirliliği Kontrol Yönetmeliği’nin öngördüğü sorumluluk, izin alma esasları ile ilgili idari usul ve uygulamaları düzenlemek amacıyla çıkarılan ve alıcı ortama her türlü kentsel, evsel ve/veya endüstriyel nitelikli atıksuların doğrudan deşarjı için izin alma esaslarını kapsayan Su Kirliliği Kontrol Yönetmeliği İdari Usuller Tebliği, 12.03.1989 tarih ve 20106 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmiştir. 3.36. Atıksu Arıtma Tesisleri Teknik Usuller Tebliği 2872 sayılı Çevre Kanunu ile mezkur kanunda ek ve değişiklik yapan kanun hükümlerine uygun olarak hazırlanan Su Kirliliği Kontrolü Yönetmeliği ve Kentsel Atıksu Arıtımı Yönetmeliğine dayanılarak hazırlanan ve 20.03.2010 tarih 27527 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Atıksu Arıtma Tesisleri Teknik Usuller Tebliği, yerleşim birimlerinden kaynaklanan atıksuların arıtılması ile ilgili atıksu arıtma tesislerinin teknoloji seçimi, tasarım kriterleri, arıtılmış atıksuların dezenfeksiyonu, yeniden kullanımı ve derin deniz deşarjı ile arıtma faaliyetleri esnasında ortaya çıkan çamurun bertarafı için kullanılacak temel teknik usul ve uygulamaları düzenlemek amacıyla çıkarılmıştır. Bu Tebliğ, atıksu arıtımı için uygulanabilir olduğu genelde kabul edilmiş metodları, atıksu arıtma tesisi kapasitesinin belirlenmesi ve projelendirilmesine esas teşkil edecek bilgileri, atıksu toplama sistemi 142 Su Yönetimi ve Mevzuatı bulunmayan yerleşim yerlerinin atıksu uzaklaştırmada uygulayacağı teknik esasları, atıksu toplama sistemi bulunan yerleşim yerlerinde ise değişik nüfus aralıklarına göre uygulanabilecek teknik esasları, dezenfeksiyon yöntemlerini, derin deniz deşarj sistemlerini, arıtma çamurlarının işlenmesi ve bertarafı ile arıtılmış atıksuların geri kazanımı ve yeniden kullanımı ile ilgili teknik esaslarını içermektedir. 3.37. Su Kirliliği Kontrolü Yönetmeliği Numune Alma ve Analiz Metotları Tebliği Çevre Kanunu ve 4856 sayılı Çevre ve Orman Bakanlığı Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanunun 9 uncu maddesi ile Su Kirliliği Kontrolü Yönetmeliğinin 11 inci maddesine dayanılarak hazırlanan, 10.10.2009 tarih ve 27372 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Su Kirliliği Kontrolü Yönetmeliği Numune Alma ve Analiz Metotları Tebliği, su ortamında kalitenin belirlenmesine, evsel ve endüstriyel atık suların atık su altyapı tesislerine boşaltımında veya alıcı ortamlara deşarjda atık sulardan ve/veya su ortamlarından sürekli ya da aralıklı olarak su numunelerinin alınmasına ve Su Kirliliği Kontrolü Yönetmeliği ilgili hükümleri gereğince denetimi öngörülen kalite parametrelerinin ölçüm/ analiz metodlarına ilişkin usul ve esasları belirlemek amacıyla çıkarılmış olup, numune alma ve saklama ilkelerini, numune koruma tekniklerini, numune saklama metodlarını, atıksu analizleri için numune alma esaslarını, yüzeysel ve yer altı suları ile denizlerden numune alma ve gemilerin sebep olduğu kirliliğin tespiti için denizden ve gemilerden alınan numunelerin analiz esaslarını kapsamaktadır. 3.38. Su Kirliliği Kontrolü Yönetmeliği Havzalarda Özel Hüküm Belirleme Çalışmalarına İlişkin Usul ve Esaslar Tebliği 2872 sayılı Çevre Kanunu, ve 4856 sayılı Çevre ve Orman Bakanlığı Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanunun 9 uncu maddesi ile Su Kirliliği Kontrolü Yönetmeliğinin 16 ncı maddesine dayanılarak hazırlanan, 30.06.2009 tarih ve 27274 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Su Kirliliği Kontrolü Yönetmeliği Havzalarda Özel Hüküm Belirleme Çalışmalarına İlişkin Usul ve Esaslar Tebliği; Su Kirliliği Kontrolü Yönetmeliğinin 16 ncı maddesi çerçevesinde havzanın fiziki ve teknik özelliklerinin bilimsel çalışmalar ile değerlendirilmesi, koruma alanları ve koruma esaslarının belirlenmesine yönelik yapılacak olan çalışmayı ve bu çalışmaya ilişkin usul ve esasları düzenlemek amacıyla çıkarılmıştır. 3.39. Tehlikeli Maddelerin Su ve Çevresinde Neden Olduğu Kirliliğin Kontrolü Yönetmeliği (76/464/AB) 2872 sayılı Çevre Kanununun 8 inci maddeleri ile 4856 sayılı Çevre ve Orman Bakanlığı Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanunun 2 ve 9 uncu maddesi hükmüne dayanılarak hazırlanan, 26.11.2005 tarih ve 25005 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Tehlikeli Maddelerin Su ve Çevresinde Neden Olduğu Kirliliğin Kontrolü Yönetmeliği (76/464/AB); su ve çevresinde tehlikeli maddelerden kaynaklanan kirliliğin tespiti, önlenmesi ve kademeli olarak azaltılması amacıyla çıkarılmış olup, yüzeysel sularda, haliç sularında, bölgesel sularda kirliliğe neden olan tehlikeli maddelerin belirlenmesi, kirlilik azaltma programlarının oluşturulması, kirliliğin önlenmesi ve izlenmesi, suya deşarj edilen tehlikeli maddelerin envanterinin yapılması, deşarj standartları ve kalite kriterlerinin belirlenmesi ile ilgili teknik ve idari esasların belirlenmesi ile ilgili teknik ve idari esasları kapsamaktadır. 3.40. Toprak Kirliliğinin Kontrolü Yönetmeliği 2872 sayılı Çevre Kanununun 8 inci maddesi ve 4856 sayılı Çevre ve Orman Bakanlığı Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun’un 2 nci ve 9 uncu maddelerine göre hazırlanan, 31.05.2005 tarih ve 25831 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Toprak Kirliliğinin Kontrolü Yönetmeliği; alıcı ortam olarak toprak kirlenmesinin önlenmesi, kirliliğin giderilmesi, arıtma çamurlarının ve kompostun toprakta kullanımında gerekli tedbirlerin alınması esaslarını sürdürülebilir kalkınma hedefleriyle uyumlu bir şekilde ortaya koymak amacıyla çıkarılmış olup, toprak kirliliğine neden olan faaliyetler ile tehlikeli maddeler ve atıkların toprağa deşarjına, atılmasına, sızmasına ve evsel ve kentsel atıksuların arıtılması sonucu ortaya çıkan arıtma çamurlarının ve kompostun; toprağa, bitkiye, hayvana ve insana zarar 143 Dünyada ve Ülkemizde Su vermeyecek şekilde, toprakta kontrollü kullanımına ilişkin teknik, idari esasları ve cezai yaptırımları kapsamaktadır. 3.41. Yüzme Suyu Kalitesi Yönetmeliği (76/160/AB) 2872 sayılı Çevre Kanununun 8 ve 11 inci maddeleri ile 4856 sayılı Çevre ve Orman Bakanlığı Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanunun 9 uncu maddesi hükmüne dayanılarak hazırlanan, 09.01.2006 tarih ve 26048 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Yüzme Suyu Kalitesi Yönetmeliği (76/160/AB); insan sağlığını ve çevreyi korumak üzere, yüzme ve rekreasyon amaçlı kullanılan suların kalitesini belirlemek ve bu suların başta mikrobiyolojik olmak üzere her türlü kirletici ile kirlenmesinin engellenmesi amacıyla çıkarılmış olup, sağlık amacıyla kullanılan sular ile yüzme havuzlarındaki sular haricindeki yüzme ve rekreasyonel amaçlı kullanılan sulara uygulanacak kriterlerin belirlenmesi, izlenmesi, denetlenmesi ve raporlanması ile ilgili teknik ve idari esasları kapsamaktadır. 3.42. Sulak Alanların Korunması Yönetmeliği 2872 sayılı Çevre Kanununun 9 uncu maddesi, 4856 sayılı Çevre ve Orman Bakanlığı Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanunun 13 üncü maddesi, 4915 sayılı Kara Avcılığı Kanununun 4 üncü maddesine dayanılarak hazırlanan, 17.05.2005 tarih ve 25818 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Sulak Alanların Korunması Yönetmeliği; özellikle Su Kuşları Yaşama Ortamı Olarak Uluslararası Öneme Sahip Sulak Alanlar Hakkında Sözleşme (Ramsar Sözleşmesi)’nin uygulanmasına yönelik, uluslararası öneme sahip olsun veya olmasın tüm sulak alanların korunması, geliştirilmesi ve bu konuda görevli kurum ve kuruluşlar arasında işbirliği ve koordinasyon esaslarını belirlemek amacıyla çıkarılmış olup, Ramsar Sözleşmesi çerçevesinde uluslararası öneme sahip olsun veya olmasın tüm sulak alanlar ile bu alanlarla ilişkili habitatların korunması ve akılcı kullanımı, sulak alanların yönetimi ile Ulusal ve Yerel Sulak Alan Komisyonlarına ilişkin usul ve esasları kapsamaktadır. 3.43. Kentsel Atıksu Arıtımı Yönetmeliği 2872 sayılı Çevre Kanununun 8 ve 11 inci maddeleri ile 4856 sayılı Çevre ve Orman Bakanlığı Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanunun 9 uncu maddesi hükmüne dayanılarak hazırlanan, 08.01.2006 tarih ve 26047 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Kentsel Atıksu Arıtımı Yönetmeliği; kentsel atıksuların toplanması, arıtılması ve deşarjı ile belirli endüstriyel sektörlerden kaynaklanan atıksu deşarjının olumsuz etkilerine karşı çevreyi korumak amacıyla çıkarılmış olup, kanalizasyon sistemlerine boşaltılan kentsel ve belirli endüstriyel atıksuların toplanması, arıtılması ve deşarjı, atıksu deşarjının izlenmesi, raporlanması ve denetlenmesi ile ilgili teknik ve idari esasları kapsamaktadır. 3.44. Kentsel Atıksu Arıtımı Yönetmeliği Hassas ve Az Hassas Su Alanları Tebliği 2872 sayılı Çevre Kanunu ile Kentsel Atıksu Arıtımı Yönetmeliği’nin 5, 6, 8, 11 ve 12 nci maddeleri ile Geçici 2 nci maddesine dayanılarak hazırlanan, 27.06.2009 tarih ve 27271 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlülüğe giren Kentsel Atıksu Arıtımı Yönetmeliği Hassas ve Az Hassas Su Alanları Tebliği; Kentsel Atıksu Arıtımı Yönetmeliği uyarınca hassas su alanları ve az hassas su alanlarının tespiti, izlenmesi ile bu alanlara yapılacak kentsel atıksu deşarjlarının tabi olacağı usul ve esasları belirlemek amacıyla çıkarılmıştır. 3.45. Atık Yönetimi Genel Esaslarına İlişkin Yönetmelik 2872 sayılı Çevre Kanununun 11 ve 12 inci maddeleri ile 4856 sayılı Çevre ve Orman Bakanlığı Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanunun 9 uncu maddesi hükmüne dayanılarak hazırlanan, 05.07.2008 tarih ve 26947 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Atık Yönetimi Genel Esaslara İlişkin Yönetmelik; atıkların oluşumlarından bertaraflarına kadar çevre ve insan sağlığına zarar vermeden yönetimlerinin sağlanmasına yönelik genel esasların belirlenmesi amacıyla çıkarılmış olup, bu Yönetmelik hükümleri, sıvı haldeki atıklar hariç atık suları, kapsamamaktadır. 144 Su Yönetimi ve Mevzuatı 3.46. Çevresel Etki Değerlendirmesi Yönetmeliği 2872 sayılı Çevre Kanununun 10 uncu maddesine dayanılarak hazırlanan, 17.07.2008 tarih ve 26939 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Çevresel Etki Değerlendirmesi Yönetmeliği; Çevresel Etki Değerlendirmesi sürecinde uyulacak idari ve teknik usul ve esasları düzenlemek amacıyla çıkarılmıştır. 3.47. Çevre Denetimi Yönetmeliği 2872 sayılı Çevre Kanununun 12 ve 15 inci maddeleri ile 2 ve 3 üncü ek maddeleri ve 4856 sayılı Çevre ve Orman Bakanlığı Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanunun 2 ve 9 uncu maddeleri hükmüne dayanılarak hazırlanan, 21.11.2008 tarih ve 27061 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak 01.01.2009 tarihinde yürürlüğe giren Çevre Denetimi Yönetmeliği; çevrenin korunması için tesis veya faaliyetin çalışmaya başlamasından sona erdirilmesine kadar olan süreçte çevre denetiminin usul ve esaslarını; denetim yapacak personelin, çevre yönetim birimi/çevre görevlisinin, çevre hizmeti konusunda yetkilendirilmiş firmaların nitelikleri ile yükümlülüklerini düzenlemek amacıyla çıkarılmıştır. 3.48. Çevre Kanununca Alınması Gereken İzin Ve Lisanslar Hakkında Yönetmelik 2872 sayılı Çevre Kanununun 11 inci maddesine dayanılarak hazırlanan 29.04.2009 ve 27214 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak 01.04.2010 tarihinde yürürlüğe giren Çevre Kanununca Alınması Gereken İzin Ve Lisanslar Hakkında Yönetmelik, bu Yönetmeliğin Ek-1 ve Ek-2 listesinde yer alan faaliyet ve tesisler tarafından 2872 sayılı Çevre Kanununa göre alınması gereken izin ve lisanslara ilişkin tüm iş ve işlemler ile bu iş ve işlemlere ilişkin yetkili mercilerin, çevre yönetim birimlerinin ve çevre görevlilerinin görev ve sorumlulukları ile Bakanlıkça yetkilendirilmiş çevre danışmanlık firmalarının, işletmelerin ve işletmecilerin yükümlülüklerini belirlemek amacıyla çıkarılmıştır. Yönetmelik kapsamında çevre iznine veya çevre izin ve lisansına tabi işletmeler, çevresel etkilerine göre, çevreye kirletici etkisi yüksek düzeyde olan işletmeler (ek-1) ve çevreye kirletici etkisi olan işletmeler (ek-2) olarak sınıflandırıldığı (md.4), Yönetmelik uyarınca verilecek geçici faaliyet belgesi veya çevre izin veya çevre izin ve lisansının ek-1 listesinde belirtilen işletmelere Bakanlık, ek- 2 listesinde belirtilen işletmelere İl Çevre ve Orman Müdürlükleri tarafından verileceği, Bakanlık, Ek-1 listesinde yer alan işletmeler için geçici faaliyet belgesi, çevre izni ve çevre izin ve lisansı verme yetkisini İl Çevre ve Orman Müdürlüklerine devredebileceği (md.5) hükme bağlanmıştır. 3.49. Umumi Hıfzıssıhha Kanunu 1593 sayılı Hıfzıssıhha Kanunu 06.05.1930 tarih ve 1489 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak, yayımlandığı tarihinden altı ay sonra yürürlüğe girmiştir. Belediyenin umumi hıfzıssıhha ve içtimai muavenete taallük eden mesailden ifasiyle mükellef oldukları vazifeleri arasında, içilecek ve kullanılacak evsafı fenniyeyi haiz su celbi (md.20/1) ile lağım ve mecralar tesisatı (md.20/2) da sayılmıştır. Su ile sirayet ettiği fennen muhakkak olan hastalıklardan birinin salgın halinde hüküm sürdüğü mahallerde veya bu mevkilerin etraf ve civarında bulunan umumi banyolar ve kuyular, aptesaneler ve şehir ve kasaba veya köylere gelen suların ve çamaşır yıkamağa mahsus umumi mahallerin ve dere, nehir gibi cari sularla göl sularından şüpheli olanlarının istimalinin memnu olduğu (md.79) hükme bağlanmıştır. 1593 sayılı Hıfzıssıhha Kanununun “İçilecek Ve Kullanılacak Sular” başlıklı faslında aşağıdaki maddeler sıralanmıştır: • Hususi kanuna tevfikan belediyelerce idare edilen sularla işletilmesi şirketlere bırakılan suların sıhhi hususları Sıhhat ve İçtimai Muavenet Vekaletinin murakabesine tabidir (md.235). 145 Dünyada ve Ülkemizde Su • İçilmek ve kullanılmak için getirilecek suların fennen içilmesine müsaada edilecek evsafta olması şarttır. Olmadığı takdirde bunların fennen icap ettiği surette temizlenmesine ve evsafının ıslahına belediyeler mecburdurlar (md.236). • Şehir ve kasabalarda tevzi edilmek üzere celbedilen su menbalarının etrafında behemehal bir himaye mıntakası tesis edilmelidir. Bu mıntakaların hudutları sıhhat memurları huzuriyle ihtisas erbabı tarafından menbaın gıda havzası üzerinde tayin edilir (md.237). • Himaye mıntakası olmak üzere menbalar etrafında tayin ve tahdit edilen arazi belediye mıntakası haricinde de olsa belediye tarafından Belediye İstimlak Kanununa tevfikan istimlaki mecburi olup bu arazinin mesken yapılmak, ekilmek ve sair her hangi hususlar için istimali memnudur (md.238). • Suları içilmeğe ve ev işlerinde kullanılmağa mahsus hususi ve umumi kuyuların ve sarnıçların televvüs eyledikleri veya televvüse maruz bulundukları takdirde bunların ıslahını takibe belediyeler mecburdurlar. Sahipleri tarafından ıslah ve televvüs tehlikesi bertaraf edilmiyen kuyular masarifi sahibinden Devlet emvali gibi tahsil edilmek üzere belediye tarafından ıslah edilir (md.239). • Umuma satılan menba suları mahalli belediyesinin sıhhi murakebesi altında bulunur. Bunlara ve bütün içme suları nakliyatına ait kapların vasıfları ve bu kablara doldurma ve sevkleri tarzı belediyelerce tayin olunur. Menbaların sahipleri veya müstecirleri menbaların ve su nakledenler suların televvüsten vikayesi için gösterilecek tedbirleri tatbika mecburdur (md.240). • Sularının içilmesi fennen ve sıhhat için tehlikeli olan menba, kuyu, çeşme ve saire gibi mahallere belediyece o suyun mazarratlı olduğunu gösteren ve harici tesirler ile yazıları bozulmayan levhalar asılır (md.241). • Dere, nehir ve çayların ve çeşmelerin televvüsünü mucip tesisat yapılmasına veya eşhas tarafından bu tarzda telvisat ikaına mümanaat olunur. Fabrika sularının fenni mahzurları tahakkuk eden yerlerde mazarratı izale edilmeden nehir ve derelere dökülmesi memnudur (md.242). • Buz fabrikaları ve imalathaneleri sıhhi murakabe altında bulunur. Buz imal edilecek sular behemehal 236 ncı maddede zikredilen içme suları evsafını haiz olmalıdır (md.243). 1593 sayılı Hıfzıssıhha Kanununun“Mecralar Ve Müzahrefat İmhası” başlıklı faslında aşağıdaki maddeler sıralanmıştır: • Mahsus kanununa tevfikan belediyelerce inşa ettirilmiş ve ettirilecek lağım ve çirkef mecralarının fenni mahzuru olmadığı kabul ve tasdik edilmedikçe dere, çay, nehirlere akıtılması memnudur. Fenni usul dairesinde mecralar muhteviyatının imhası için kullanılacak sahaların meskenlerden uzak olması ve bunların istimlak edilerek başka suretle istimal edilmemesi lazımdır (md.244). • Mecra inşası mümkün olmayan yerlerde yapılacak çukurların fenni vasıf ve şartları Sıhhat ve İçtimai Muavenet vekaletince tayin olunur. Bu çukurların muayyen fasılalarla temizlenmesi için belediyelerce münasip ve sıhhi mahzurlardan salim tahliye ve nakil vasıtaları tedarik olunup ücret mukabilinde halka tahsis edilir. Çukurlar muhteviyatının dökülmesi için madde 244 de yazılı olduğu tarzda bir saha tahsis edilmelidir. Beşeri mevaddı gaitanın her nevi sebze ve saire zeriyatında gübre olarak istimali memnudur (md.245). • Belediyelerce şehir ve kasaba dahilinde telvisata meydan vermemek üzere münasip mahallerde fenne muvafık şekilde aptes yerleri tesis ve mevcutları ıslah olunur. Belediye teşkilatı olmayan yerlerde bu mecburiyet köy ihtiyar heyetlerine aittir. Cadde ve sokaklarda ve meskenler kurbünde ve belediyelerce tayin edilecek hudutlar dahilinde açıktan defihacet etmek kati surette menedilir (md.249). 3.50. Sağlık Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname 181 sayılı Sağlık Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname, 14.12.1982 tarih ve 18251 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmiş olup, herkesin hayatının beden ve 146 Su Yönetimi ve Mevzuatı ruh sağlığı içinde devamını sağlamak, ülkenin sağlık şartlarını düzeltmek, fertlerin ve cemiyetin sağlığına zarar veren amillerle mücadele etmek ve halka sağlık hizmetlerini ulaştırmak, sağlık kuruluşlarını tek elden planlayıp hizmet vermelerini temin etmek için Sağlık Bakanlığının kurulmasına, teşkilat ve görevlerine ilişkin esasları düzenlemek amacı ile çıkarılmıştır. Sağlık Bakanlığı’nın ana hizmet birimlerinde olan Temel Sağlık Hizmetleri Genel Müdürlüğünün su ve atıksu ile ilgili bazı görevleri aşağıda sıralanmıştır: • Toplum sağlığını ilgilendiren her türlü koruyucu sağlık hizmetlerinin verilmesini sağlamak, bu hizmetlere halkın katkı ve iştirakini temin etmek (md.9/a). • Bulaşıcı, salgın, sosyal ve dejeneratif hastalıklarla mücadele ile aşılama ve bağışıklık hizmetlerini yürütmek (md.9/b) • Sağlıklı çevre temin etmek amacıyla çevre sağlığını ilgilendiren her türlü tedbiri almak ve aldırmak ve gayrisıhhi müesseselerin halkın sağlığına zarar vermesini engellemek ve gerekli denetimlerini yapmak (md.9/c). • Yenilecek ve içilecek tüm gıda maddeleri ile toplum sağlığını ilgilendiren eşya ve levazımı sağlık yönünden kontrol ve denetimlerini yapmak ve gerekli hallerde izin vermek (md.9/d). • İçilecek ve kullanılacak nitelikte su temini, sıcak ve soğuk hamamlar ile içmeceler tesisi, mezbaha inşaatı, mezarlıklar tesisatı, ölü defni ve nakli işleri ve lağım ve mecralar tesisatı ile ilgili sağlık düzenlemeleri yapmak ve denetlemek, insan sağlığını tehlikeye düşürecek amillerle mücadele etmek (md.9/e). 3.51. Gıdaların Üretimi, Tüketimi ve Denetlenmesine Dair Kanun Hükmünde Kararnamenin Değiştirilerek Kabulü Hakkında Kanun 5179 sayılı Gıdaların Üretimi, Tüketimi ve Denetlenmesine Dair Kanun Hükmünde Kararnamenin Değiştirilerek Kabulü Hakkında Kanun, 05.06.2004 tarih 25483 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmiş olup, gıda güvenliğinin temini, her türlü gıda maddesinin ve gıda ile temasta bulunan madde ve malzemelerin teknik ve hijyenik şekilde üretim, işleme, muhafaza, depolama, pazarlama ve halkın gereği gibi beslenmesini sağlamak, üretici ve tüketici menfaatleriyle halk sağlığını korumak üzere gıda maddelerinin üretiminde kullanılan her türlü ham, yarı mamul ve mamul gıda maddeleri ile gıda işlemeye yardımcı maddeler ve gıda ile temasta bulunan madde ve malzemelerin güvenliğine ilişkin özelliklerinin tespit edilmesi, gıda maddeleri üreten ve satan işyerlerinin asgari teknik ve hijyenik şartlarının belirlenmesi, gıda maddeleri ile ilgili hizmetler ile denetimine dair usul ve esasları belirlemek amacıyla çıkarılmıştır. Tüketici haklarının korunması amacıyla, tüketiciler; her türlü gıda maddesi ve gıda ile temasta bulunan madde ve malzemeleri üreten, ithal eden ve satan gerçek veya tüzel kişiler tarafından bilgilendirileceği, lüzumu halinde gıdaların içeriği ve özelliği hakkında tüketicilerin bilgi sahibi olmalarının sağlanacağı, gıda maddeleri ile ilgili olarak tüketiciler yanıltılamayacağı ve yanlış yönlendirilemeyeceği, gıda konusunda, tüketici haklarının korunması ve toplumun bütün kesimlerinin gıda kontrol safhalarına katılmasını sağlayacak tedbirler ve buna ilişkin usul ve esaslar yönetmelikle belirleneceği (md.22) hükme bağlanmıştır. Kanunun “Piyasa Gözetimi ve Denetimi” başlıklı maddesinde; bu Kanun ve bu Kanuna istinaden çıkarılan mevzuatın uygulanmasına ilişkin olarak tüm gıda maddeleri ve gıda ile temas eden madde ve malzemeleri üreten, satan işyerleri ile bu yerlerde üretilen, satılan tüm gıda maddelerinin ve gıda ile temasta bulunan madde ve malzemelerin piyasa gözetimi ve denetimi, ilgili kurum ve kuruluşlarla işbirliği içinde yapılacağı, ancak, halk sağlığını ilgilendiren acil durumlarda gerektiğinde, Sağlık Bakanlığının müdahale hakkını saklı olduğu, gıda maddeleri satış ve toplu tüketim yerlerinin denetimini, Sağlık Bakanlığının 147 Dünyada ve Ülkemizde Su görüşü alınarak Bakanlığın belirleyeceği usul ve esaslar çerçevesinde ilgili mercilerce yapılacağı (md.23) hükme bağlanmıştır. Kanunun “Sularla İlgili Hükümler” başlıklı maddesinde ise; doğal kaynak, doğal maden, içme, tıbbî sular ile işlenmiş içme, işlenmiş kaynak ve işlenmiş maden suyu üretimi, uygun şekilde ambalajlanması ve satış esasları Sağlık Bakanlığınca belirleneceği, kendi doğasında bulunmayan herhangi bir katkı maddesi ilave edilen doğal kaynak, doğal maden, içme ile işlenmiş içme, işlenmiş kaynak, işlenmiş maden suyu ve yapay sodaların üretimi, uygun şekilde ambalajlanması ve satış esaslarının Bakanlıkça belirleneceği, bu konudaki usul ve esasların, Bakanlık ve Sağlık Bakanlığınca çıkarılacak yönetmeliklerle belirleneceği (md.26) hükme bağlanmıştır. 3.52. Yalova Termal Kaplıcalarının İdaresi Ve İşletmesi Hakkında Kanun 3653 sayılı Yalova Termal Kaplıcalarının İdaresi Ve İşletmesi Hakkında Kanun 04.07.1939 tarih ve 4249 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmiştir. Yalova İli dahilinde olup Bakanlar Kurulunca onaylanmış haritasında gösterilen sınır içindeki Devlete ait sıcak ve soğuk su kaynakları ile kaplıcaların ve bunlara ait binaların, kaplıcalar tesisatının ve arazinin değerlendirilmesi, intifa ve idaresi Sağlık Bakanlığına devredilmiş, Yalova Termal kaplıcaları, Bakanlıkça teşekkül ettirilecek İşletme İdaresi marifetiyle veya usul ve esasları Maliye ve Sağlık bakanlıklarınca müştereken çıkarılacak olan yönetmelikle belirlenmek kaydıyla gerçek kişilere veya özel hukuk tüzel kişilerine kiralanmak ya da restore et-işlet-devret usulü ile devredilmek suretiyle işletilebileceği, Yalova Termal kaplıcalarının kira veya işletme gelirlerinin Sağlık Bakanlığı Merkez Saymanlık Müdürlüğünün hesabına aktarılacağı, oranları işletme idaresince belirlenen miktarda Termal Belediyesi ve Yalova İl Özel İdaresine pay aktarılacağı ve geri kalanı bütçeye gelir kaydedileceği (md.1) hükme bağlanmıştır. 3.53. Yalova Termal Kaplıcaları İşletme Dairesinin Çalışma Usul Ve Esasları İle İşletmeye Dair Har Türlü Mali Ve İdari Muamelelerin Yürütülme Şekline Ve Muhasebe Usullerine Dair Yönetmelik 3653 sayılı Yalova Termal Kaplıcalarının İdaresi ve İşletilmesi Hakkında Kanunun 1 inci maddesine dayanılarak hazırlanan ve 02.05.2006 tarih 26156 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak 13, 29, 31, 32, 33, 47, 48 ve 51 inci maddeleri yayımı tarihinde, diğer maddeleri yayımını takip eden otuzuncu günde yürürlüğe giren Yalova Termal Kaplıcaları İşletme Dairesinin Çalışma Usul Ve Esasları İle İşletmeye Dair Har Türlü Mali Ve İdari Muamelelerin Yürütülme Şekline Ve Muhasebe Usullerine Dair Yönetmelik Yalova Termal Kaplıcaları İşletme İdaresinin kuruluşu ve yönetimi ile işletmeye dair her türlü mali ve idari muamelelerin yürütülmesine dair usul ve esasların belirlenmesi amacıyla çıkarılmıştır. 3.54. İnsani Tüketim Amaçlı Sular Hakkında Yönetmelik 1593 sayılı Umumi Hıfzıssıhha Kanununun 235 ve 242 nci maddeleri, ve 5179 sayılı Gıdaların Üretimi, Tüketimi ve Denetlenmesine Dair Kanun Hükmünde Kararnamenin Değiştirilerek Kabulü Hakkında Kanunun 26 ncı maddesi, 181 sayılı Sağlık Bakanlığı Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin 43 üncü maddesine dayanılarak, ayrıca, Avrupa Birliğine Üye Ülkelerce esas alınan İnsani Kullanım Amaçlı Suların Kalitesine Dair 98/83/EC sayılı Konsey Direktifi, Doğal Mineralli Suların Çıkartılması ve Pazarlanmasına İlişkin Üye Devletlerin Kanunlarının Uyumlaştırılması Hakkındaki 15.07.1980 tarihli ve 80/777/EEC sayılı Konsey Direktifi ile Doğal Mineralli Sular İçin Konsantrasyon Limitleri ve Etiketleme Bilgileri Hakkında Liste Oluşturulması ve Doğal Mineralli Suların ve Kaynak Sularının Ozonla Zenginleştirilmiş Hava ile İşleme Tabi Tutulmasının Şartlarını Belirleyen 16.05.2003 tarihli ve 2003/40/EC sayılı Konsey Direktifine paralel olarak hazırlanan, 17.12.2005 tarih ve 25730 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren İnsani Tüketim Amaçlı Sular Hakkında Yönetmelik; insani 148 Su Yönetimi ve Mevzuatı tüketim amaçlı suların teknik ve hijyenik şartlara uygunluğu ile suların kalite standartlarının sağlanması, kaynak suları ve içme sularının istihsali, ambalajlanması, etiketlenmesi, satışı, denetlenmesi ile ilgili usul ve esasları düzenlemek amacıyla çıkarılmıştır. Bu yönetmeliğin, kaynak suları, içme suları ve içme-kullanma suları ile ilgili hükümleri kapsayacağı, ancak, doğal mineralli sular, kaplıca ve içmece suları ile tıbbi amaçlı suları kapsamayacağı hükme bağlanmıştır.Yerel yönetimler için önemli bir yönetmelik olduğundan kitabımızın ekler bölümünde yönetmeliğin tamamı verilecektir. 3.55. Doğal Mineralli Sular Hakkında Yönetmelik 5179 sayılı Gıdaların Üretimi, Tüketimi ve Denetlenmesine Dair Kanun Hükmünde Kararnamenin Değiştirilerek Kabulü Hakkında Kanunun 26 ncı maddesi ile 1593 sayılı Umumi Hıfzıssıhha Kanununun 200, 201, 202 ve 206 ncı maddelerine dayanılarak hazırlanan, 01.12.2004 tarih ve 25657 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Doğal Mineralli Sular Hakkında Yönetmelik; Türkiye Cumhuriyeti topraklarında çıkan ve tüketime sunulan doğal mineralli suların teknik ve hijyenik şartlara uygun şekilde istihsali, ambalajlanması, etiketlenmesi, satışı, denetlenmesi ve onaylanması, üçüncü ülkelerin topraklarından çıkartılan ve ülkemize ithaline Bakanlık tarafından izin verilen doğal mineralli suların onaylanması, satışı, denetlenmesi ve etiketlenmesi ile Avrupa Birliğine üye devletlerin yetkili kuruluşları tarafından doğal mineralli su olarak onaylanan suların ülkemizde satışı, denetlenmesi ve etiketlenmesi ile ilgili usul ve esasları düzenlemek amacıyla çıkarılmıştır. Bu Yönetmeliğin, Türkiye Cumhuriyeti topraklarından çıkartılan doğal mineralli suların niteliklerini, hidrojeolojik, fiziksel, kimyasal, fiziko-kimyasal, mikrobiyolojik ve tıbbi özelliklerini, kaptaj, isale, depo, dolum yeri gibi ünitelerinin haiz olacağı teknik ve hijyenik şartlar ile onaylama, ruhsatlandırma, ambalajlama, etiketleme, satış ve denetimini, üçüncü ülkelerin topraklarından çıkartılan Bakanlık tarafından onaylanarak ülkemize ithaline izin verilen doğal mineralli sular ile Avrupa Birliğine üye devletlerin yetkili kuruluşları tarafından doğal mineralli su olarak onaylanan suların ülkemizde satışı, denetlenmesi ve etiketlenmesini kapsadığı, termal ve hidromineral tesislerde tedavi edici amaçlar için kaynağında kullanılan mineralli ve tıbbi ürün niteliği taşıyan sulara ise bu Yönetmelik hükümlerinin uygulanmayacağı (md.2) hükme bağlanmıştır. 3.56. Lağım Mecrası İnşaası Mümkün Olmayan Yerlerde Yapılacak Çukurlara Ait Yönetmelik Lağım Mecrası İnşaası Mümkün Olmayan Yerlerde Yapılacak Çukurlara Ait Yönetmelik 19.03.1971 tarih 13783 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmiş olup; su, toprak ve yiyecek maddelerinin pis sularla kirlenmesini önleyerek aile ve toplum sağlığını korumak amacıyla çıkarılmıştır. Belediyelerce kanalizasyonu yapılmış olan yerlerdeki bütün bina ve umumi yerlerin pis sularının bu kanallara bağlanmasının mecburi olduğu, ancak imkan bulunmayan durumlarda bu Yönetmelik hükümlerinin uygulancağı, bu Yönetmelik toplu insan barındıran yerlerde her türlü dinlenme, eğlence ve tedavi yerlerinde de uygulanacağı (md.2) hükme bağlanmıştır. 3.57. Türkiye Cumhuriyeti Refik Saydam Merkez Hıfzıssıhha Müessesesi Teşkiline Dair Kanun 3959 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Refik Saydam Merkez Hıfzıssıhha Müessesesi Teşkiline Dair Kanun, 04.01.1941 tarih ve 4703 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmiş olup, 181 sayılı Sağlık Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname’nin geçici 6 ıncı maddesi ile; Refik Saydam Merkez Hıfzıssıhha Müessesesinin adı Refik Saydam Hıfzısıhha Merkezi Başkanlığı olarak değiştirilmiş, 39 uncu madde ile de Sağlık Bakanlığına bağlanmıştır. Hıfzıssıhha Enstitüsü ihtısas ve salahiyeti dahilindeki fenni ve sıhhi meseleler hakkında resmi daireler ve belediyelerle hakiki ve hükmi şahıslar tarafından doğrudan doğruya vukubulacak talep ve müracaatları 149 Dünyada ve Ülkemizde Su kabul ederek bunlar üzerine tetkikler ve icap eden tahlil ve muayeneleri yapacağı ve reyini ve mütalaasını bildireceği (md.3), Hıfzıssıhha Enstitüsü vazifesi arasında sayılan tetkik ve muayene ve tahlillerden umumi sıhhate taallük eden işler için resmi daireler ile belediyelerden hiçbir ücret almayacağı, umumi sıhhate taallük etmeyen muayene, tahlil ve tetkikler için alınacak ücretler Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanlığınca hazırlanacak bir tarifeyle tespit edileceği, sari veya salgın hastalık işleri müstesna olmak üzere hakiki ve hükmi şahıslara ait olan muayene, tahlil ve tetkikler de aynı tarife üzerinden ücrete tabi olacağı (md.4) hükme bağlanmıştır. 3.58. Çevre Sağlığı Denetimi Ve Denetçileri Hakkında Yönetmelik 1593 sayılı Umumi Hıfzıssıhha Kanunu’nun 2 nci maddesi ile çevre sağlığını ilgilendiren müteakip maddelerine, 3359 sayılı Sağlık Hizmetleri Temel Kanunu’nun 3 üncü maddesine, 9 uncu maddesinin (c) bendine ve 181 sayılı Sağlık Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkındaki Kanun Hükmünde Kararname’nin 43 üncü maddesine dayanılarak çıkarılan ve 13.09.2002 tarih 24875 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak, bu Yönetmelikte öngörülüp, uygulanması Bakanlıkça yapılacak düzenlemelere bağlı olan hususlara ilişkin hükümler, bu düzenlemelerin yapılıp, duyurulduğu tarihte, Yönetmeliğin diğer hükümleri ise yayımı tarihinde yürürlüğe giren Çevre Sağlığı Denetimi Ve Denetçileri Hakkında Yönetmelik çevre ve toplum sağlığının korunması, sağlığa zarar verebilecek etmenlerin yok edilmesi veya en aza indirilmesini sağlamak için Bakanlık Merkez ve Taşra teşkilatınca yapılacak çalışma ve denetim ilkelerinin belirlenmesi ile ilgili plan, program ve politikaların oluşturulması, denetimde standardizasyonun sağlanması, denetçinin eğitimi, geliştirilmesi, görev, yetki ve sorumluluklarının belirlenmesi ile değerlendirilmesini yapmak amacıyla çıkarılmıştır. Bu Yönetmelik, meskenler, topluma doğrudan veya dolaylı olarak hizmet verilen umuma açık yerler, sıhhi ve gayri sıhhi tüm müesseselerdeki toplum sağlığının korunması nedeniyle bu yerlerde çalışanlar ile, bu yerlerde fert, toplum ve çevre sağlığını doğrudan etkileyen faktörleri, ham ve işlenmiş maddeler ile bunların ambalaj ve etiketlerinin düzenlenmesini ve bu işlemlere yönelik çevre sağlığı denetiminin ve çevre sağlığı denetçilerinin çalışma usul ve esasları ile bu Yönetmeliğin amacının gerçekleştirilmesi için yapılması gerekli idari, hukuki ve teknik iş ve usulleri kapsamaktadır. (md2) Denetim ekiplerinin Bakanlıkça hazırlanacak olan formlara göre; içilebilir nitelikteki su üreten işletmelerin, içme ve kullanma suyu şebeke sistemlerinin, termal amaçlı kullanılan işletmeler ve kaplıcaların, müstakil veya tesisler bünyesinde bulunan açık ve kapalı yüzme havuzların… denetimlerini yapacağı (md.6/a,b,c,d) hükme bağlanmıştır. Denetçilerin içilebilir nitelikteki suların kontrolü, ıslahı ve numune alma çalışmalarını yapmakla (md10/a), gayri sıhhi müesseselerin izin işlemleri ve denetimini yapmakla (md10/c), gıda ve su kaynaklı hastalık ihbarlarını değerlendirmek, epidemiyolojik çalışmalara katılmakla (md10/f), katı, sıvı ve gaz atıkların oluştuğu, depolandığı, bertaraf ve değerlendirme yapıldığı yerlerin denetimini yapmakla (md10/g), kaplıcaların denetimini yapmakla (md10/m), nehir, göl, deniz ve baraj sularının kontrolü, ıslahı ve numune alma çalışmalarını yapmakla (md10/n) denetim ve hizmet ile görevli ve yetkili oldukları hükme bağlanmıştır. 3.59. Tarım ve Köyişleri Bakanlığının Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname Tarım ve Köyişleri Bakanlığının Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname, 09.08.1991 tarih ve 20955 sayılı mükerrer Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmiş olup, kalkınma plan ve programları doğrultusunda, köylerin kalkındırılması, tarım ve hayvancılığın geliştirilmesini sağlamak, görev alanına giren altyapı tesisleri ile tarımsal, sosyal ve ekonomik kamu hizmetlerinin yürütülmesi için, Tarım ve Köyişleri Bakanlığının kurulmasına, teşkilat ve görevlerine ilişkin esasları düzenlemek amacıyla çıkarılmıştır. 150 Su Yönetimi ve Mevzuatı Tarım ve Köyişleri Bakanlığının su ve atıksu ile ilgili bazı görevleri aşağıda sıralanmıştır: • Kalkınma plan ve programları doğrultusunda, kırsal bölgelerin kalkındırılması, tarım, hayvancılık ve su ürünlerinin geliştirilmesi için politikaların tespitine yardımcı olmak ve bunlardan görev alanına girenleri uygulamak, tarım kesimi ve kırsal bölgelerin topyekün geliştirilmesi için altyapı tesislerini yapmak ve yaptırmak (d.2/a). • Kalkınmanın gereklerine ve gelişen taleplere uygun olarak üretim, tüketim ve girdi ihtiyaçları ile toprak, su, bitki, hayvan varlığı ve benzeri tabii kaynakların korunması ve geliştirilmesi için araştırma, inceleme, plan, program ve projeler yapmak ve yaptırmak (2b). • Gıda ve diğer tarım ve hayvancılık ürünlerinin kalite ve standartlara uygun olarak üretimi, işlenmesi, korunması, pazarlanması ve değerlendirilmesini temin ve düzenlemek için gerekli kontrol sistemi ve kuruluşlarını tesis etmek, işletmek ve bu konularda çiftçinin teşkilatlanmasında yardımcı olmak (2/d). • Kırsal yerleşme birimlerinin yol, su, kanalizasyon, elektrik, iskan ihtiyaçlarını karşılamak, bunların ekonomik ve sosyal tesislere, sağlıklı ve modern fiziki yerleşme imkanlarına kavuşmalarını sağlayacak politikaları geliştirmek, arazi toplulaştırılması yapmak ve bunlarla ilgili araştırma, envanter, plan, proje yapmak ve yapılmasını sağlamak (2/e). • Su ürünleri Kanunu ile verilen görevlerden Bakanlıkla ilgili olanları yapmak ve yaptırmak (2/s). 3.60. Su Ürünleri Kanunu 1380 sayılı Su Ürünleri Kanunu, 14.04.1971 tarih ve 13799 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmiş olup, su ürünlerinin korunması, istihsali ve kontrolüne dair hususları düzenlemek amacıyla çıkarılmıştır. 1380 sayılı Su Ürünleri Kanunu ile getirilen bazı yasaklar aşağıda sıralanmıştır: • Baraj göllerine veya ihdas olunacak diğer sun’i göllere su verilmeden önce su ürünleri bakımından alınması gereken tedbirlerin tespiti için ilgililerce Tarım Orman ve Köyişleri Bakanlığına müracaat olunması ve Bakanlıkça lüzum gösterilen tedbirlerin alınması gereklidir (md.8). • İçsuların sulama, enerji istihsali gibi maksatlarla kullanılması halinde bu sularda mevcut su ürünlerinin yaşama, üreme, muhafaza ve istihsalini zarardan koruyacak tedbirlerin ilgililer tarafından alınması şarttır. Bu tedbirlerin nelerden ibaret olduğu Tarım Orman ve Köyişleri Bakanlığınca tespit olunur (md.9). • Su ürünleri veya bunları istihlak edenlerin veya kullananların sağlığına veyahut istihsal vasıtalarına malzeme, teçhizat, alet ve edevata zarar veren maddelerin içsulara ve denizlerdeki istihsal yerlerine veya civarlarına dökülmesi veya döküleceği şekilde tesisat yapılması yasaktır. Hangi maddelerin dökülmesinin yasak olduğu yönetmelikte gösterilir (md.20). • Tarım Orman ve Köyişleri Bakanlığının müsaadesi alınmadan akarsularda su ürünlerinin geçmesine veya yetişmesine engel olacak şekilde ağlar kurulması, bent, çit ve benzeri engeller yapılması yasaktır. Akarsular üzerinde kurulmuş ve kurulacak olan baraj ve regülatör gibi tesislerde su ürünlerinin geçmesine mahsus balık geçidi veya asansörlerin yapılması ve bunların devamlı olarak işler durumda bulundurulması mecburidir.(md.22) 1380 sayılı Su Ürünleri Kanununun “Koruma ve Kontrol” başlıklı maddesinde; Tarım ve Köyişleri Bakanlığı teşkilatında ve Bakanlığa bağlı su ürünleri ile ilgili teşekküllerde su ürünlerinin, deniz ve içsuların koruma ve kontrolü ile görevlendirilen personel ile emniyet, jandarma, sahil güvenlik, gümrük ve orman muhafaza teşkilatları mensupları, belediye zabıtası amir ve mensupları, kamu tüzel kişilerine bağlı muhafız, bekçi ve korucular ile emniyet ve jandarma teşkilatının bulunmadığı yerlerde köy muhtar ve ihtiyar heyeti üyeleri bu Kanunla ve bu Kanuna istinaden konulan yasaklardan dolayı, bu Kanun 151 Dünyada ve Ülkemizde Su kapsamına giren suçlar hakkında zabıt varakası tutmak, suçta kullanılan istihsal vasıtalarını ve elde edilen su ürünlerini zapt etmek ve bunları 34 üncü madde hükmü saklı kalmak şartı ile adli mercilere teslim etmek; ek madde 3’te yer alan hükümler çerçevesinde idari para cezalarını kesmekle vazifeli ve yetkili olduğu (md.33) hükme bağlanmıştır. 3.61. Su Ürünleri Yönetmeliği Su Ürünleri Yönetmeliği, 1380 sayılı Su Ürünleri Kanununa dayanılarak hazırlanmış, 10.03.1995 tarih ve 22223 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmiş olup, su ürünleri stoklarını korumak ve su ürünleri kaynaklarından ekonomik olarak yararlanmak üzere: su ürünleri ruhsat tezkereleri, sportif amaçla yapılacak avcılık, istihsal yerlerinin değiştirilmesi, avcılıkta patlayıcı ve zararlı maddelerin kullanılması, su ürünleri istihsal yerlerine dökülmesi yasak olan zararlı ve kirletici maddeleri, istihsal vasıtalarının vasıf, şartlan ve bunların kullanılması, su ürünleri avcılığının düzenlenmesi, trol avcılığı, arızi olarak istihsal edilen su ürünleri, su ürünleri sağlığı, su ürünlerinden yapılacak mamul ve yarı mamul maddelerin üretimi, su ürünlerinin pazarlanması ile ilgili usûl, esas, yasak, sınırlama, yükümlülük, tedbir, kontrol ve denetimine ait hususları düzenlemek amacıyla çıkarılmıştır. Su Ürünleri Yönetmeliği ile getirilen bazı düzenlemeler aşağıda sıralanmıştır: • Genel, katma ve özel bütçeli idareler ile Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan su ürünleri istihsal yerlerinin doldurulması, kurutulması, kısmen veya tamamen şeklinin değiştirilmesi ile baraj gölü, ark, barınak,çekek yeri, barınma yeri, mendirek, set, liman, iskele, pompaj, sun’i ada, platform gibi tesislerin yapılması, su ürünleri istihsal yerlerinden kum,çakıl, taş, maden gibi maddelerin çıkarılması, bu yerlere taş, toprak, moloz gibi madde ve malzemeler ile araç ve gereçlerin atılması,dökülmesi ve yerleştirilmesi hususunda ilgili kuruluşların izninden önce, Bakanlığın olumlu görüşünün alınması zorunludur. Bakanlığın görüşü, en az ilgili üç teknik elemandan oluşacak bir komisyonca mahallinde inceleme yapılarak belirlenir (md.7). • Baraj gölü, gölet, set gibi tesisler yapılırken balık geçitleri, asansörleri ve balık perdeleri yapılması zorunludur. Doğal göl, baraj gölü, gölet, ve akarsu gibi su ürünleri istihsal yerlerinden sulama ve diğer amaçlarla yararlanmak için, kullanılan her türlü kanal ve arkların başlangıç kısımlarına uygun bir ızgara veya kafes konulması zorunludur. Bakanlık izni alınmadan, bu gibi yerlerde su ürünleri geçmesine veya yetişmesine engel olacak şekilde ağ, bent, çit ve benzeri engeller kurulması yasaktır (md.9). • Su ürünlerine veya bunları tüketenlerin veya kullananların sağlığına veya istihsal vasıtalarına zarar veren maddelerin içsulara ve denizlerdeki istihsal yerlerine veya civarlarına dökülmesi ve dökülecek şekilde tesisat yapılması yasaktır. Dökülmesi yasak olan zararlı maddeler ve alıcı ortama ait kabul edilebilir değerler, bu yönetmeliğin 5 sayılı Ek’inde gösterilmiştir. Atıkların alıcı sudaki zararlı etkisinin tespiti için; alıcı sudan, atıkların alıcı suya karıştığı yer merkez olmak üzere, en çok elli metre yarıçapındaki alan içinde, alıcı su akıntılı ise akıntı doğrultusunda su numunesi alınır. Numune alma esas ve usulleri ile analiz ve test yöntemleri Bakanlıkça belirlenir. Ek 5’de belirtilen madde ve parametreler üzerinde Bakanlıkça değişiklikler yapılabilir. Su ürünleri istihsal yerleri ile civarında, ilaçla zirai mücadele uygulaması Bakanlık iznine bağlıdır (md.11). 3.62. Su Ürünleri Toptan ve Perakende Satış Yerleri Yönetmeliği Su Ürünleri Toptan ve Perakende Satış Yerleri Yönetmeliği, 1380 sayılı Su Ürünleri Kanununun 32888 sayılı Kanun ile değişik 23 ve 26 ıncı maddelerine dayanılarak hazırlanmış, 19.06.2002 tarih ve 24790 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe girmiş olan, su ürünlerinin hijyen, kalite ve standartlara uygun olarak, serbest rekabet şartları içerisinde hızlı, güvenilir biçimde tüketiciye sunulmasını sağlamak amacıyla çıkarılmıştır. 152 Su Yönetimi ve Mevzuatı Yönetmelik Belediyeler ve/veya gerçek ve tüzel kişiler tarafından kurulan yada kurulacak olan su ürünleri toptan satış yerlerinde uyulması gereken asgari genel, teknik, hijyenik, fiziksel ve altyapı şartları ile bu yerlerin kurulma, çalışma, yönetim ve işleyişine, su ürünlerinin perakende satışına ve satış yerlerinde çalışanların sahip olması gereken şartlara ilişkin usul ve esasları, kontrol ve denetime ait hususları kapsamaktadır. 3.63. Su Ürünleri Yetiştiriciliği Yönetmeliği Su Ürünleri Yetiştiriciliği Yönetmeliği, Su Ürünleri Kanununun değişik 13 üncü maddesine dayanılarak hazırlanmış, 29.06.2004 tarih ve 25507 sayılı Remi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmiş olup, ülkemiz su kaynakları potansiyelinin verimli şekilde kullanılması, su ürünleri yetiştiriciliğinde sürdürülebilirliğin sağlanması, çevrenin korunması ve kaliteli/güvenli gıda temini için, su ürünleri yetiştiriciliği ile ilgili yatırımların, planlı bir şekilde gerçekleştirilmesi ve üretim sırasında etkin denetimin sağlanması amacıyla çıkarılmıştır. Bu Yönetmelik, denizlerde, iç sularda ve bunlara bağlantılı sularda yapılacak su ürünleri yetiştiriciliğine ilişkin tesislerin kurulma yerleri, müracaat şekli ve talebin değerlendirilmesi, ön izin, proje onayı (kesin izin), projenin iptal edilmesi, proje değişiklikleri, deneme üretimi, mecburi yer değişikliği, entegre tesis kurulması, proje devri, orkinos yetiştiriciliği (besiciliği), organik su ürünleri yetiştiriciliği, su ürünleri yetiştiricilik belgesi, yumurta, yavru ve damızlık materyal ithali, teknik eleman istihdamı, su ürünleri sağlığı, çevresel etki ve koruma ve denetimle ilgili hususları kapsamaktadır. 3.64. Tarımsal Kaynaklı Nitrat Kirliliğine Karşı Suların Korunması Yönetmeliği 441 sayılı Tarım ve Köyişleri Bakanlığının Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin 2 nci maddesinin (b) bendi ve 1380 sayılı Su Ürünleri Kanununun 20 nci maddesi uyarınca ve 2872 sayılı Çevre Kanununun 8 inci maddesi ve 4856 sayılı Çevre ve Orman Bakanlığı Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun’un 2 nci ve 9 uncu maddeleri gereğince hazırlanmış olan Tarımsal Kaynaklı Nitrat Kirliliğine Karşı Suların Korunması Yönetmeliği, 18.02.2004 tarih ve 25377 sayılı Resmi Gazetede yayınlanarak yürürlüğe girmiş olup, tarımsal kaynaklı nitratın suda neden olduğu kirlenmenin tespit edilmesi, azaltılması ve önlenmesi amacıyla çıkarılmıştır. Bu Yönetmelik, yer altı, yer üstü suları ve topraklarda kirliliğe neden olan azot ve azot bileşiklerinin belirlenmesi, kontrolü ve kirliliğin önlenmesi ile ilgili teknik ve idari esasları kapsamaktadır. Tarım ve Köyişleri Bakanlığı, Çevre ve Orman Bakanlığı, Sağlık Bakanlığı ve Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığınca suyun ve toprağın fiziksel ve çevresel özellikleri ile azot bileşiklerinin suda ve topraktaki miktarları dikkate alarak; 50 mg/l den fazla nitrat içeren ve bu Yönetmeliğin 8 inci maddesine göre önlem alınmadığı takdirde içerebilecek olan, içme suyu amacıyla kullanılan ya da kullanılabilecek kalitede olan tüm yüzey suları ve yer altı suları, doğal tatlı su gölleri, diğer tatlı su kaynakları, haliçler, kıyı suları ve deniz sularının ötrofik olup olmadığını ya da bu Yönetmeliğin 8 inci maddesine göre önlem alınmazsa yakın gelecekte ötrofik hale gelip gelmeyeceğinin tespit edileceği (md.5) hükme bağlanmıştır. Hassas bölgeler aşağıdaki şekilde belirlenir; a) Bu Yönetmeliğin yayımlandığı tarihten itibaren iki yıllık dönem içinde ve müteakip dönemlerde süzülerek ve taşınarak bu Yönetmeliğin 5 inci maddesine göre belirlenen sularda kirlenmeye neden olan bütün alanlar hassas bölgeler olarak belirlenir. b) Hassas bölgeler en az her dört yılda bir olmak üzere, önceki belirleme esnasında öngörülmeyen değişiklikler ve faktörler de dikkate alınarak yeniden gözden geçirilir, eğer gerekirse revize edilir ya da ilave önlemler alınır (md.6). 153 Dünyada ve Ülkemizde Su Bu Yönetmeliğin yayımı tarihinden itibaren iki yıllık dönem içinde, Tarım ve Köyişleri Bakanlığı koordinasyonunda ilgili kuruluşlar tarafından bütün sularda kirlenmeye karşı genel bir korunma düzeyi sağlamak amacıyla iyi tarım uygulama esasları oluşturulur. İyi tarım uygulama esasları: • Gübrenin toprağa uygulanmasının uygun olmadığı dönemlerin belirlenmesini (md.7/a), • Eğimin çok fazla olduğu alanlarda gübre uygulanma sistemlerini (md.7/b), • Suyla doymuş, taşkın suları altında bulunan alanlar ile donmuş ve yüzeyi karla kaplı alanlarda gübre uygulanış sistemlerini (md.7/c), • Su yatak ve kaynaklarına yakın alanlarda gübreleme koşullarını (md.7/d), • Hayvan gübreleri için depolama tanklarının kapasitelerinin belirlenerek inşasını, böylece de silaj gibi bitki materyallerinden ve depolanmış hayvan gübrelerinden sızan sıvıyı içeren yüzey sularından, yüzey akışı ve yer altına sızma şeklinde meydana gelebilecek su kirliliğini önlemeyi (md.7/e), • Kimyasal ve hayvan gübrelerinin doğru uygulama miktarlarının belirlenerek, toprağa yeknesak dağılımının sağlanmasını, böylece de topraktan yıkanarak suya karışacak miktarlarının kabul edilebilir düzeylerde kalmasını sağlayacak uygulama yöntemlerinin belirlenmesini (md.7/f), • Bitki rotasyon sistemleri ile çok yıllık ve tek yıllık bitkilere ayrılan alanların oranlarını dikkate alacak şekilde planlanacak Arazi Kulanım Yönetiminin belirlenmesini (md.7/g), • Yağışlı dönemlerde, nitratı bünyesine alarak, topraktan yıkanıp su kirliliğine neden olmasını engelleyecek şekilde toprak yüzeyinde asgari bitki örtüsünün sağlanmasını (md.7/h), • Gübreleme planlarının çiftlik düzeyinde yapılmasını ve kayıtlarının düzenli tutulmasını (md.7/ı), • Sulama sistemlerin bulunduğu bölgelerde, yüzey akışlarından ve suyun bitki kök sisteminin altına inmesinden meydana gelen su kirliliğinin önlenmesini (md.7/i) kapsar. Çiftçiler için eğitim ve bilgilendirme sağlayacak, iyi tarım uygulama kurallarının uygulanmasının teşvik edilmesi için gerekli olan yerlerde bu amaçla birer program oluşturulur (md.7/II). 3.65. Taşkın Sulara Ve Su Baskınlarına Karşı Korunma Kanunu 4373 Taşkın Sulara Ve Su Baskınlarına Karşı Korunma Kanunu 21.01.1943 tarih ve 5310 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmiştir. Su havzalarının korunması, su alma tesislerinin hasar görmesinin önlenmesi yerleşim yerlerinin ve tarım arazilerinin su baskınlarına uğramaması ve buna benzer hususların önlenebilmesi açısından önemli hükümler içermektedir. 3.66. Sulama Alanlarında Arazi Düzenlenmesine Dair Tarım Reformu Kanunu 3083 sayılı Sulama Alanlarında Arazi Düzenlenmesine Dair Tarım Reformu Kanunu, 01.12.1984 tarih ve 18592 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe girmiş olup, sulama alanları ile Bakanlar Kurulunca gerekli görülen alanlarda; toprağın verimli şekilde işletilmesini,işletilmesinin korunmasını, birim alandan azami ekonomik verimin alınmasını, tarım üretiminin sürekli olarak artırılmasını, değerlendirilmesini ve buralarda istihdam imkanlarının artırılmasını, yeterli toprağı bulunmayan ve topraksız çiftçilerin zirai aile işletmeleri kurabilmeleri için Devletin mülkiyetinde bulunan topraklarla topraklandırılmalarını, desteklenmelerini, eğitilmelerini, ekonomik üretime imkan vermiyecek şekilde parçalanan tarım topraklarının gerektiğinde ve imkanlar ölçüsünde genişletilmesi suretiyle de toplulaştırılmasını, tarım arazisinin ailenin geçimini sağlamaya ve aile iş gücünü değerlendirmeye yeterli olmayacak derecede parçalanmasını ve küçülmesini önlemeyi, yeni yerleşme yerleri kurmayı, mevcut yerleşme yerlerine eklemeler yapmayı, zorunluluk halinde tarım arazisinin diğer amaçlara tahsisini düzenlemeyi, dağıtılmayan tarım arazisinin değerlendirilme şeklini belirlemeyi, Bakanlar Kurulunca gerekli görülen diğer bölgelerde 154 Su Yönetimi ve Mevzuatı gayrimenkullerin Milli Güvenlik nedeniyle mülkiyet ve tasarruf şekillerinde ve yerleşim yerlerinde düzenlemeler yapmayı sağlamak amacıyla çıkarılmıştır. 3.67. Sulama Alanlarında Arazi Düzenlenmesine Dair Tarım Reformu Kanunu Uygulama Yönetmeliği 3083 sayılı Sulama Alanlarında Arazi Düzenlenmesi Hakkında Kanunun 25 inci maddesine uygun olarak hazırlanan Sulama Alanlarında Arazi Düzenlenmesine Dair Tarım Reformu Kanunu Uygulama Yönetmeliği, 29.06.1985 tarih 18796 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlülüğe girmiş olup, 3083 Sayılı Sulama Alanlarında Arazi Düzenlemesine Dair Tarım Reformu Kanununun uygulanması ile ilgili hususları düzenlemek amacıyla çıkarılmıştır. 3.68. Çeltik Ekimi Kanunu 3039 sayılı Çeltik Ekimi Kanunu, 23.06.1936 tarih ve 3337 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmiş olup, çeltik ekeceklerin kimden, nasıl izin alacakları, çeltik ekimine ayrılacak alanın nasıl tayin edileceği ve suyun dağıtılmasının nasıl idare edileceği, mutemed heyetinin vazifeleri, çeltik ekenlerin yapmakla mükellef oldukları hükümler ve bu hükümlere aykırı gidenlere verilecek cezalar ile sıhhi hükümler konularında düzenlemeler getirmektedir. 3.69. Köy Kanunu 442 sayılı Köy Kanunu 07.04.1924 tarih ve 68 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe girmiştir. 442 sayılı Köy Kanununa göre köylünün su ile ilgili bazı mecburi işleri aşağıda sıralanmıştır: • Köye kapalı yoldan içilecek su getirmek ve çeşme yapmak, köyün içtiği su kapalı geliyorsa yolunda delik deşik bırakmamak ve mezarlıktan veya süprüntülük ve gübrelikten geçiyorsa yolunu değiştirmek (13/2). • Köylerdeki kuyu ağızlarına bir arşın yüksekliğinde bilezik ve etrafını iki metre eninde harçlı döşeme ile çevirmek. (13/3). • Köyün her evinde üstü kapalı ve kuyulu veya lağımlı bir hala yapmak ve köyün münasip bir yerinde herkes için kuyusu kapalı veya lağımlı bir (hala) yapmak (13/5). • Evlerden dökülecek pis suların kuyu, çeşme, pınar sularına karışmıyarak ayrıca akıp gitmesi için üstü kapalı akıntı yapmak. (13/6). • Çeşme, kuyu ve pınar başlarında gübre, süprüntü bulundurmayıp daima temiz tutmak (13/82). • Köyde su basması olursa birleşerek selin yolunu değiştirmek (13/24). • Bir adamın suda veya başka suretle başına bir felaket gelince onu kurtarmak elinde iken yardım etmek (13/32). Ayrıca birkaç köy arasında müşterek olan sıvat, sulak, pınar ve baltalık gibi yerler eğer bir köy sınırı içinde kalıyorsa o köyün malı olmakla beraber diğer köyler de eskisi gibi istifade edecekleri, bu gibi müşterek yerler bir köy sınırı içinde kalmıyorsa buralardan istifade eden köylerin müştereken malı olup her köyün sınır kâğıdında bu hakların yazılacağı ve müştereken koruyup eskisi gibi istifade edecekleri (md.6), köy işlerinin bir çoğunun bütün köylünün birleşerek imece ile yapılacağı (md.15), köy parası olarak ise, çay ve nehirler üzerindeki kayık ve sallardan alınacak para ile (md.17/11) köy sınırı içindeki kaplıcalar, maden sularının da sayıldığı (md.17/16), köyün sınırı içinde köylüye ait işleri yapmak ve yaptırmak muhtarla onun başında bulunduğu ihtiyar meclisinin vazifesi olduğu (md.34) hükme bağlanmıştır. 3.70. Köye Yönelik Hizmetler Hakkında Kanun 3202 sayılı Köye Yönelik Hizmetler Hakkında Kanun, 22.05.1985 tarih ve 18761 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmiş olup, köye ve bağlı yerleşim birimlerine yönelik hizmetleri 155 Dünyada ve Ülkemizde Su ve bu hizmetlerin yerine getirilmesi ile ilgili esasları düzenlemek amacıyla çıkarılmıştır. Bu Kanunla kurulan Köy Hizmetleri Genel Müdürlüğü 5286 sayılı Kanunla kaldırılarak (ek md.1), yine bu Kanunda belirtilen hizmetlerin, İstanbul ve Kocaeli illeri dışında il özel idarelerince, İstanbul ve Kocaeli illerinde ise il sınırları dahilinde yapılmak üzere büyükşehir belediyelerince yerine getirilmesi hükme bağlanmıştır (ek md.2). Köye yönelik su ile ilgili bazı hizmetler aşağıda sıralanmıştır: • Kalkınma plan ve programlarında yer alan ilke ve politikalara uygun bir şekilde, toprak ve su kaynaklarının verimli kullanılmasını, korunmasını, geliştirilmesini sağlamak, çiftçilerin hizmetine götürmek üzere gerekli araştırma, etüt, hizmet ve yatırımlara ait program ve projeleri yapmak ve yaptırmak, bunlardan tasvip edilenleri uygulamak ve uygulattırmak (md.2/b). • Baraj, havaalanı, fabrika savunma ile ilgili tesislerin ve diğer tesislerin inşaatı, tarih ve tabiat kıymetlerinin korunması gibi amaçlarla yapılacak kamulaştırmalar ve özel kanunların uygulanması sebebiyle yerlerini terk etmek zorunda kalanlardan geçim imkanlarını kısmen veya tamamen kaybedecek nüfus ile göçmen ve göçebeleri ve bulunduğu yerde geliştirilmesi mümkün olmayan orman içi köyleri, köy nüfusunun çoğunluğu tarafından istenmesi halinde köylerin mahalle, kom, mezra gibi dağınık yerleşme yerlerini yeni bir yerleşme yerinde toplamak, tarım içi ve tarım dışı sahalarda iskan etmek (md.2/c). • Köy ve bağlı yerleşim birimlerinin yol, su, elektrik, kanalizasyon tesislerinin inşaatı, bakımı, onarımı, geliştirme ve işletme hizmetlerini düzenlemek üzere gerekli tedbirleri almak, bakım, onarım, işletme ve geliştirme hizmetlerine ait esasları tespit etmek ve yürütmek (md.2/d). • Köy ve bağlı yerleşme birimlerine, askeri garnizonlara sağlıklı, yeterli içmesuyu ve kullanma suyu tesislerini yapmak, geliştirmek ve yapımına destek olmak, sondaj kuyuları açmak, bu maksatla umuma ait sular ile kanunlarla köye ve köylüye devir ve tahsis edilmiş veya köyün veya köylerin eskiden beri intifaında bulunmuş olan suları; köylerin ve bağlı yerleşme birimlerinin, askeri garnizonların ihtiyacına göre tevzi etmek, kısmen veya tamamen başka köye, köylere, bağlı yerleşme birimlerine, askeri garnizonlara tahsis etmek ve tahsis şeklini değiştirmek (md.2/e). • Devletçe ikmal edilmiş sulama tesislerinden alınan veya her ne suretle olursa olsun tarım alanlarında bulunan suyun tarımda kullanılması ile ilgili arazi tesviyesi, tarla başı kanalları, tarla içi sulama ve drenaj tesisleri gibi tarım sulaması hizmetlerini ve bu konularda gerekli diğer işleri yapmak, Ekonomik üretime imkan vermeyecek derecede parçalanmış, dağılmış, şekilleri bozulmuş tarım arazilerinin teknik, ekonomik ve işletme imkanları ölçüsünde toplulaştırılmasını yapmak (md.2/i). • Yağışların ve sel sularının zararlarını önleyici ve depolayıcı tarım arazileri için sulama suyu ve hayvanlar için içme suyu sağlanmasına yönelik gölet ve diğer tesisleri yapmak ve yaptırmak. Sulama suyu ihtiyacı saniyede 500 litreye kadar olan suların tesislerini kurmak ve işletilmelerini sağlamak, aynı mahiyette evvelce yapılmış tesisleri ikmal, ıslah ve tevsi etmek ve işletilmelerini sağlamak, (Baraj ve elektrik istihsaline matuf regülatör inşası bu hükmün dışındadır. Saniyedeki sarfiyatı 500 litreden fazla olan sular üzerinde yapılacak tesisler için Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğünün muvafakatı gerekir.) Yağışların ve sel sularının zararlarını önleyici ve depolayıcı tarım arazileri için sulama suyu ve hayvanlar için içme suyu sağlanmasına yönelik gölet ve diğer tesisleri yapmak ve yaptırmak (md.2/j). • Toprak muhafaza, arazi ıslahı ve sulama gibi faaliyetlerde gerektiğinde birlikler, ortaklıklar, döner sermayeli ve tüzelkişiliği haiz işletmeler kurmak veya döner sermayeli işletmelerini, bu işlerle meşgul birimleri, şirketlere veya işletmelere ortak etmek, bunlarla ilgili her türlü anlaşmalar yapmak (md.2/k). • Küçük akarsular ile güneş, rüzgar ve diğer enerji kaynakları ve tesislerinden faydalanılarak köylerin 156 Su Yönetimi ve Mevzuatı elektriklendirilmesi için tesisler yapmak, yaptırmak (md.2/l). • İçme suyu tahlilleri ile toprak ve bitüm deneylerini yapmak, yaptırmak (md.2/ü). • Yerleşme birimlerinde çevre sağlığı hizmet ve düzenlemelerini gerçekleştirmek (md.2/z). 3.71. Köy İçme Suları Hakkında Kanun 7478 Köy İçme Suları Hakkında Kanun, 09.05.1960 tarih ve 10506 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmiştir. Köylerin içme ve kullanma suyu ihtiyacının, Devlet Su İşleri Umum Müdürlüğü tarafından temin ve tedarik edileceği, Devlet Su İşleri Umum Müdürlüğü kanunun 4 üncü maddesindeki programlara giren bazı köylere ait işleri, kendi kontrol ve murakabesi altında yapılmasını ilgili vilayete bırakabileceği, vilayete bırakılan işler için vilayete nakdi ve ayni yardım yapılacağı (md.1), Devlet Su İşleri Umum Müdürlüğü bir veya mütaaddit köylerle birlikte, taraflar için fayda mülahaza edildiği ve kendilerine isabet eden masrafları karşıladıkları takdirde İller Bankası ile teşriki mesai ederek mücavir belediyelerin de su tedarik ve isale işlerini ihtiva eden müşterek tesisler yapmaya salahiyetli olduğu (md.8) hükme bağlanmıştır. 3.72. Kıyı Kanunu 3621 sayılı Kıyı Kanunu,17.04.1990 tarih ve 20495 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe girmiş olup, deniz, tabii ve suni göl ve akarsu kıyıları ile bu yerlerin etkisinde olan ve devamı niteliğinde bulunan sahil şeritlerinin doğal ve kültürel özelliklerini gözeterek koruma ve toplum yararlanmasına açık, kamu yararına kullanma esaslarını tespit etmek amacıyla düzenlenmiştir. Bu Kanun deniz, tabii ve suni göller ve akarsu kıyıları ile deniz ve göllerin kıyılarını çevreleyen sahil şeritlerine ait düzenlemeleri ve bu yerlerden kamu yararına yararlanma imkan ve şartlarına ait esasları kapsamaktadır. 3.73. Kıyı Kanununun Uygulanmasına Dair Yönetmelik Kıyı Kanununun Uygulanmasına Dair Yönetmelik, 3621 sayılı Kıyı Kanununun 5 inci ve 16 ncı maddeleri gereğince düzenlenerek 03.08.1990 tarih ve 20594 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmiş olup, deniz, tabii ve suni göller ve akarsularda kıyı kenar çizgisinin tespiti, kıyıların kullanılması ve korunması ile kıyılarda, doldurma ve kurutma yoluyla kazanılan alanlarda, deniz ve göllerin kıyılarının devamı niteliğinde olan sahil şeritlerinde planlama ve uygulama esaslarını belirlemek amacıyla çıkarılmıştır. 3.74. Karasuları Kanunu 2674 sayılı Karasuları Kanunu 29.05.1982 tarih ve 17798 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmiştir. Bu Kanunda; Türk karasularının Türkiye ülkesine dahil olup, Türk karasularının genişliği altı deniz mili olduğu (md.1), esas hatların kara tarafında kalan sular ve körfez suları, Türk iç suları olduğu, daimi liman tesisleri kıyının bir parçası sayılacağı ve bu tesislerden en açıkta olanlarının kara tarafında kalan sular ve dış limanlar iç sulara dahil olduğu (md.4) hükme bağlanmıştır. 3.75. Türkiye Sahillerinde Nakliyatı Bahriye (Kabotaj) Ve Limanlarla Kara Suları Dahilinde İcrayı Sanat Ve Ticaret Hakkında Kanun 815 sayılı Türkiye Sahillerinde Nakliyatı Bahriye (Kabotaj) Ve Limanlarla Kara Suları Dahilinde İcrayı Sanat Ve Ticaret Hakkında Kanun, 29.04.1926 tarih ve 359 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe girmiştir. Bu Kanun ile; Türkiye sahillerinin bir noktasından diğerine mal ve yolcu alıp nakletmek ve sahillerde limanlar dahilinde veya beyninde cer ve kılavuzluk ve her hangi mahiyette olursa olsun bilcümle liman 157 Dünyada ve Ülkemizde Su hidematını ifa etmek yalnız Türkiye sancağını hamil sefain ve merakibe munhasır olduğu ( md.1), nehirler ve göller ve marmara havzasiyle boğazlarda bilumum kara sulariyle kara sularına dahil bulunan körfez, liman koy ve sairede her nevi nakliye ile sabit ve sabih vesait bulundurmak ve bunlarla seyrüsefer ve nakliyat icra etmek suretleriyle ticaret hakkının Türkiye tebaasına munhasır olduğu (md.2), kara suları dahilinde balık, istridye, midye, sünger, inci, mercan, sedef ve saire saydı, kum ve çakıl ve saire ihracı ve gerek sathı bahirde ve gerek ka’rı bahirde mevcut kazazede sefain ve merakiple enkazı metrukenin ihraç ve tahlisi dalgıçlık, arayıcılık, kılavuzluk, deniz bakkallığı, bilcümle Türk vesait ve merakibi bahriyesi derununda kaptanlık, çarkçılık, katiplik, tayfalık ve amelelik ve saire icrası ve iskele, rıhtım hammallığı ve bilümum deniz esnaflığı icrasının Türkiye tebaasına munhasır olduğu (md.3) hükme bağlanmıştır. 3.76. Denizcilik Müsteşarlığının Kuruluş Ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname Denizcilik Müsteşarlığının Kuruluş Ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname 19.08.1993 tarih ve 21673 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmiş olup, denizcilik sistem ve hizmetlerinin ülkenin deniz ilgi ve çıkarlarına ve ihtiyaçlarına uygun olarak tahsisi ve geliştirilmesi için, Başbakanlığa bağlı Denizcilik Müsteşarlığının kurulmasına, teşkilat ve görevlerine ilişkin esasları düzenlemek amacıyla çıkarılmıştır. Denizcilik Müsteşarlığının görevleri arasında, “Bayrak Devleti, Liman Devleti ve Kıyı Devleti yetkilerini haiz olarak denizlerde seyir, can, mal ve çevre güvenliğini sağlamak ve deniz kirliliğini önlemek amacıyla gerekli tedbirleri almak” (md.2/c) ve “Müsteşarlığın kendi görev ve sorumluluk alanına giren konularda, deniz ortamının bozulmasını ve deniz kirlenmesini önlemek amacıyla her türlü tedbiri almak, izlenmesini ve denetlenmesini sağlamak, bu konu ile ilgili diğer kuruluşlarla işbirliği yapmak (md.2/h)” da sayılmıştır. Deniz ekolojisini bozacak ve deniz kirlenmesine neden olacak her türlü faaliyetin izlenmesini ve denetlenmesini yapmak, bu konuda diğer kuruluşlarla işbirliğinde bulunmak, gerekli tedbirleri almak (md.7/f) görevini Denizcilik Müsteşarlığı ana hizmet birimlerinden olan Deniz Ulaştırma Genel Müdürlüğü yürütmektedir. Türk boğazlar bölgesinde ve diğer kıyılarımızda; gemiler, tankerler ve her türlü deniz aracı ile tersaneler ve kıyı tesislerinde meydana gelen yangın ve kaza halleri ile doğal afetlerde denizde seyir güvenliğini sağlamak ve çevre kirliliğini önlemek, bu hallerin karada sebep olabileceği yıkım ve zararları engellemek amacıyla; deniz ulaştırması, liman ve tersane hizmetlerinin planlanmasına yönelik faaliyet gösteren tüm kamu kuruluşları ile özel kuruluşların faaliyetlerinin düzenlenmesi, koordinasyonu, sevk ve idaresinin, krize neden olan olayların başlangıcından neticelerinin ortadan kalktığının idarece belirlenmesine kadar geçecek süre içerisinde Denizcilik Müsteşarlığının görev ve yetkisinde olduğu (ek md.4/I) hükme bağlanmıştır. 3.77. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun 01.03.1985 tarih ve 18681 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 3154 sayılı Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun; enerji ve tabii kaynaklarla ilgili hedef ve politikaların, ülkenin savunması, güvenliği ve refahı, milli ekonominin gelişmesi ve güçlenmesi doğrultusunda tespitine yardımcı olmak, enerji ve tabii kaynakların bu hedef ve politikalara uygun olarak araştırılmasını, geliştirilmesini, üretilmesini ve tüketilmesini sağlamak için Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığının kurulmasına, teşkilat ve görevlerine ilişkin esasları düzenlemek amacıyla çıkarılmıştır. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığının görevleri ilgili Kanunlarda piyasada faaliyet gösteren kurum ve kuruluşlara bırakılmadığı takdirde ve ölçüde bazı görevleri aşağıda sıralanmıştır. • 158 Enerji ve tabii kaynakların ülke yararına, teknik icaplara ve ekonomik gelişmelere uygun olarak araştırılması, işletilmesi, geliştirilmesi, değerlendirilmesi, kontrolü ve korunması amacıyla genel Su Yönetimi ve Mevzuatı politika esaslarının tespit ve tayinine yardımcı olmak, gerekli programları yapmak, plan ve projeleri hazırlamak veya hazırlatmak (md.2/b). • Bu kaynakların değerlendirilmesine yönelik arama, tesis kurma, işletme ve faydalanma haklarını vermek, gerektiğinde bu hakların devir, intikal, iptal işlemlerini yapmak, ipotek, istimlak ve diğer takyit edici hakları tesis etmek, bunların sicillerini tutmak ve muhafaza etmek (md.2/c). • Kamu ihtiyaç,güvenlik ve yararına uygun olarak enerji ve tabii kaynaklar ile enerjinin üretim,ileti m,dağıtım,tesislerinin etüt,kuruluş,işletme ve devam ettirme hizmetlerinin genel politikasını tespit çalışmalarının koordinasyonunu temin etmek ve denetlemek (md.2/d). 3.78. Enerji Piyasası Kanunu 4628 sayılı Yasa ile Elektrik Piyasası Düzenleme Kurumu kurulmuş, daha sonra 4646 sayılı Doğal Gaz Piyasası Kanunu ile de Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu adını almıştır. Kuruma, 5015 Sayılı Petrol Piyasası Kanunu ile petrol piyasasını, 5307 Sayılı Sıvılaştırılmış Petrol Gazları (LPG) Piyasası Kanunu ile de sıvılaştırılmış petrol gazları piyasasını düzenleme ve denetleme görevleri verilmiştir. Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu 19.11.2001 tarihinde görevine başlamıştır. Bu Kanunların amacı; elektriğin, doğal gazın, petrolün ve LPG’nin yeterli, kaliteli, sürekli, düşük maliyetli ve çevreyle uyumlu bir şekilde tüketicilerin kullanımına sunulması için, rekabet ortamında özel hukuk hükümlerine göre faaliyet gösterebilecek, mali açıdan güçlü, istikrarlı ve şeffaf bir enerji piyasasının oluşturulması ve bu piyasada bağımsız bir düzenleme ve denetimin sağlanmasıdır. 209 3.79. Elektrik Piyasasında Üretim Faaliyetinde Bulunmak Üzere Su Kullanım Hakkı Anlaşması İmzalanmasına İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmelik 6200 sayılı Devlet Su İşleri Umum Müdürlüğü Teşkilat ve Vazifeleri Hakkında Kanun, 3154 sayılı Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun ile 4628 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu hükümlerine dayanılarak hazırlanan Elektrik Piyasasında Üretim Faaliyetinde Bulunmak Üzere Su Kullanım Hakkı Anlaşması İmzalanmasına İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmelik, 26.06.2003 tarih 25150 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmiş olup, 4628 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu hükümleri çerçevesinde halen piyasada faaliyet gösteren veya gösterecek tüzel kişiler tarafından hidroelektrik enerji üretim tesisleri kurulması ve işletilmesine ilişkin üretim, otoprodüktör, otoprodüktör grubu lisansları için Devlet Su İşleri ve tüzel kişiler arasında düzenlenecek Su Kullanım Hakkı Anlaşması imzalanması işlemlerinde uygulanacak usul ve esasları belirlemek amacıyla çıkarılmıştır. 3.80. Elektrik İşleri Etüt İdaresi Teşkiline Dair Kanun 2819 sayılı Elektrik İşleri Etüd İdaresi Teşkiline Dair Kanun; 24.06.1935 tarih ve 3036 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmiştir. Ülkenin hidrolik, rüzgâr, jeotermal, güneş, biyokütle ve diğer yenilenebilir enerji kaynakları öncelikli olmak üzere tüm enerji kaynaklarının değerlendirilmesine yönelik ölçümler yapmak, fizibilite ve örnek uygulama projeleri hazırlamak; araştırma kurumları, yerel yönetimler ve sivil toplum kuruluşları ile işbirliği yaparak pilot sistemler geliştirmek, tanıtım ve danışmanlık faaliyetleri yürütmek (2/a) ile yerli ve yenilenebilir enerji kaynaklarının değerlendirilmesine ve enerji verimliliğinin artırılmasına yönelik projeksiyonlar ve öneriler geliştirmek (2/g) Elektrik İşleri Etüd İdaresinin görevleri arasındadır. 3.81. Yenilenebilir Enerji Kaynaklarının Elektrik Enerjisi Üretimi Amaçlı Kullanımına İlişkin Kanun 5346 sayılı Yenilenebilir Enerji Kaynaklarının Elektrik Enerjisi Üretimi Amaçlı Kullanımına İlişkin Kanun, 18.05.2005 tarih ve 25819 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmiş olup, yenilenebilir enerji kaynaklarının elektrik enerjisi üretimi amaçlı kullanımının yaygınlaştırılması, bu 209 http://www.epdk.gov.tr/ 159 Dünyada ve Ülkemizde Su kaynakların güvenilir, ekonomik ve kaliteli biçimde ekonomiye kazandırılması, kaynak çeşitliliğinin artırılması, sera gazı emisyonlarının azaltılması, atıkların değerlendirilmesi, çevrenin korunması ve bu amaçların gerçekleştirilmesinde ihtiyaç duyulan imalat sektörünün geliştirilmesi amacıyla çıkarılmıştır. Bu Kanun yenilenebilir enerji kaynak alanlarının korunması, bu kaynaklardan elde edilen elektrik enerjisinin belgelendirilmesi ve bu kaynakların kullanımına ilişkin usul ve esasları kapsamaktadır. 3.82. Jeotermal Kaynaklar ve Doğal Mineralli Sular Kanunu 5686 sayılı Jeotermal Kaynaklar ve Doğal Mineralli Sular Kanunu, 13.06.2007 tarih ve 26551 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmiş olup, jeotermal ve doğal mineralli su kaynaklarının etkin bir şekilde aranması, araştırılması, geliştirilmesi, üretilmesi, korunması, bu kaynaklar üzerinde hak sahibi olunması ve hakların devredilmesi, çevre ile uyumlu olarak ekonomik şekilde değerlendirilmesi ve terk edilmesi ile ilgili usûl ve esasları düzenlemek amacıyla çıkarılmıştır. Bu Kanun, belirlenmiş veya belirlenecek jeotermal ve doğal mineralli su kaynakları ile jeotermal kökenli gazların arama ve işletme dönemlerinde, kaynaklar üzerinde hak sahibi olunması, devredilmesi, terk edilmesi, kaynak kullanımının ihale edilmesi, sona erdirilmesi, denetlenmesi, kaynak ve kaptajın korunması ile ilgili usûl ve esaslar ile yaptırımları kapsamaktadır. 3.83. Jeotermal Kaynaklar ve Doğal Mineralli Sular Kanunu Uygulama Yönetmeliği Jeotermal Kaynaklar ve Doğal Mineralli Sular Kanunu Uygulama Yönetmeliği; 5886 sayılı Jeotermal Kaynaklar ve Doğal Mineralli Sular Kanununun 20 inci maddesine dayanılarak hazırlanmış ve 11.12.2007 tarih 26727 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe girmiş olup, 5686 sayılı Jeotermal Kaynaklar ve Doğal Mineralli Sular Kanununun uygulanması ile ilgili usul ve esasları düzenlemek amacıyla çıkarılmıştır. Bu yönetmelik belirlenmiş ve belirlenecek jeotermal kaynaklar ve doğal mineralli sular ile jeotermal kökenli gazların aranması ve işletilmesi için ruhsat verilmesi, ruhsatın devredilmesi, faaliyetlerin, kaynağın ve çevrenin denetlenmesi, ruhsatın sona erdirilmesi, kaynak ve kaptajın korunması, ruhsat alanının terk edilmesi ile ilgili usul, esas ve yaptırımları kapsamaktadır (md.2). 3.84. Elektrik Enerjisi Üretimine Yönelik Jeotermal Kaynak Alanlarının Kullanımına Dair Yönetmelik 5346 sayılı Yenilenebilir Enerji Kaynaklarının Elektrik Üretimi Amaçlı Kullanılmasına İlişkin Kanunun 4 üncü maddesi ile Jeotermal Kaynaklar ve Doğal Mineralli Sular Kanununa dayanılarak hazırlanan Elektrik Enerjisi Üretimine Yönelik Jeotermal Kaynak Alanlarının Kullanımına Dair Yönetmelik, 14.10.2008 tarih 27024 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmiş olup, elektrik enerjisi üretimine uygun jeotermal kaynak alanlarının kullanımına ilişkin usul ve esasları düzenlemek amacıyla çıkarılmıştır. 3.85. Bayındırlık ve İskan Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname Bayındırlık ve İskan Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname, 14.12.1983 tarih ve 18251 sayılı mükerrer Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren ülkenin alt yapı ihtiyacını karşılamak üzere, kamu yapılarının inşaatı ile esaslı onarımlarının yapılması veya yaptırılması, yapı malzemesi, deprem araştırma, afet uygulaması hizmetleri ile inşaatlarının ve bağlı ve ilgili kuruluşlara kendi kuruluş kanunları ile verilmiş iş ve hizmetlerin yürütülebilmesi, İçin Bayındırlık ve İskan Bakanlığının kurulmasına, teşkilat ve görevlerine ait esasları düzenlemek amacıyla çıkarılmıştır. Bayındırlık ve İskan Bakanlığının bazı görevleri aşağıda sıralanmıştır: • 160 Deprem, yangın, su baskını, yer kayması, kaya düşmesi, çığ ve benzeri afetlerden evvel ve sonra Su Yönetimi ve Mevzuatı meskün alanlarda alınacak tedbirlerle yapılacak yardımları tesbit etmek ve bunların uygulanmasını sağlamak, bu konularda ilgili bakanlıklar ve kamu kurum ve kuruluşlarıyla işbirliği yapmak (md.2/g). • Ülkenin şart ve imkanlarına göre, en gerekli ve faydalı yapı malzemesinin ekonomik ve standartlara uygun imalini ve kullanılmasını sağlayacak tedbirleri almak, aldırmak (md.2/f) • İl Özel İdarelerine ait yapı ve tesisleri yapmak veya yaptırmak (md.2/h). • Bir kamu hizmetinin görülmesi amacı ile resmi bina ve tesisler için imar planlarında yer ayrılması veya bu amaçla değişiklik yapılması gerektiği takdirde, Valilik kanalı ile ilgili belediyeye talimat vermek ve gerçekleştirilmesini sağlamak (md.2/k). • Bu işlerle ilgili tüzük, yönetmelik, tip sözleşme, şartname, rayiç, fiyat analizleri ve birim fiyatları hazırlamak ve yayınlamak (md.2/n) • Belediyelere ve İl Özel idarelerine genel bütçe vergi gelirlerinden pay verilmesi hakkındaki mevzuat uyarınca tesis edilen Belediyeler Ortak Fonundaki paylarının İller Bankasının yıllık programa giren yatırımları için dağıtımını onaylamak ve izlemek (md.2/o). Kamu kurum ve kuruluşları; katma bütçeli daireler, il özel idareleri, belediyeler; 2 nci maddenin (n) bendinde belirtilen tüzük, yönetmelik, tip sözleşme, şartname, rayiç, fiyat analizleri ve birim fiyatlarına uymak ve uygulamakla yükümlü oldukları (md.32) hükme bağlanmıştır. 3.86. İller Bankası Kanunu 4759 sayılı İller Bankası Kanunu, 23.06.1945 tarih ve 6039 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmiştir. İl özel idareleriyle belediye ve köy idarelerinin ve bu idarelerin kuracakları birliklerle adı geçen idarelere bağlı, tüzel kişiliği haiz olan veya olmıyan ve katma bütçeli idare ve kurumların imar işleriyle ilgili konularla uğraşmak ve bütün işlemlerinde özel hukuk hükümleriyle bu kanuna bağlı olmak üzere İller Bankası adiyle tüzel kişiliği haiz bir banka kurulmuş olup, Bankanın merkezi Ankara’dır. İller Bankasının bazı görevleri aşağıda sıralanmıştır: • Birinci maddede gösterilen idare ve kurumların yapacakları mahalli kamu hizmetleriyle ilgili tesisler, yapılar ve diğer işler vücude getirmelerini kolaylaştırmak. Şehir, kasaba ve köylerin kuruluş ve imarı yolundaki plan ve programların gerçekleştirilmesini desteklemek amacıyla bunlara, kendi tüzüğünde yazılı esas ve şartlara göre kredi sağlamak (md.7/a). • 13.07.1972 tarihli 1609 sayılı Kanun hükümleri saklı kalmak şartıyla, bu idare ve kurumların istemleri üzerine harita, plan, proje, keşif ve etütleri yapmak veya yaptırmak, idare ve kurumların vücuda getirecekleri tesis ve yapılardan mahallince yaptırılmasına imkan olmayan veya Banka tarafından toplu olarak yapılmasında fayda bulunanları, yatırım programları içinde meydana getirmek, idare ve kurumların istemleri aranmaksızın bunların Banka yatırım programında yer alan işlerinden hibe veya fon yardımlarının katkısıyla gerçekleştirecek olanları Banka eliyle yapmak veya yaptırmak (md.7/b). • Bankadan alınan kredilerle yapılan işlerden 13.07.1972 tarihli 1609 sayılı Kanunla yapım ve denetlemeleri Bayındırlık Bakanlığına verilenler dışında kalanların isteme ve imkana göre fenni nezaret ve denetlenmesini üzerine almak (md.7/c). • Birinci maddede gösterilen idare ve kurumlara gerekli olacak makine, aletler ve edevat, gereç ve eşyadan temin edebileceklerini bu idare ve kurumlara satmak veya kiralamak (md.7/d). • Yukarda yazılı ödevleri yapmak üzere her türlü araç ve malzeme temin etmek ve bu işler için 161 Dünyada ve Ülkemizde Su gerekli tesisleri doğrudan doğruya veya ortaklık suretiyle vücude getirmek, bu konuda yapılacak işlere, gerekli görülürse ortaklık etmek (md.7/g). 3.87. Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanunu 5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanunu; 24.12.2003 tarih ve 25326 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak bazı maddeleri farklı tarihlerde yürürlüğe girmiş olup, kalkınma planları ve programlarda yer alan politika ve hedefler doğrultusunda kamu kaynaklarının etkili, ekonomik ve verimli bir şekilde elde edilmesi ve kullanılmasını, hesap verebilirliği ve mali saydamlığı sağlamak üzere, kamu mali yönetiminin yapısını ve işleyişini, kamu bütçelerinin hazırlanmasını, uygulanmasını, tüm mali işlemlerin muhasebeleştirilmesini, raporlanmasını ve mali kontrolü düzenlemek amacıyla çıkarılmıştır. Üst yöneticilerin, idarelerinin stratejik planlarının ve bütçelerinin kalkınma planına, yıllık programlara, kurumun stratejik plan ve performans hedefleri ile hizmet gereklerine uygun olarak hazırlanması ve uygulanmasından, sorumlulukları altındaki kaynakların etkili, ekonomik ve verimli şekilde elde edilmesi ve kullanımını sağlamaktan, kayıp ve kötüye kullanımının önlenmesinden mali yönetim ve kontrol sisteminin işleyişinin gözetilmesi, izlenmesi ve bu Kanunda belirtilen görev ve sorumlulukların yerine getirilmesinden Bakana; mahalli idarelerde ise meclislerine karşı sorumlu olduğu, üst yöneticiler, bu sorumluluğun gereklerini harcama yetkilileri, mali hizmetler birimi ve iç denetçiler aracılığıyla yerine getirecekleri (md.11/I) hükme bağlanmıştır. Maliye Bakanlığının, merkezi yönetim bütçe kanunu tasarısının hazırlanmasından ve bu amaçla ilgili kamu idareleri arasında koordinasyonun sağlanmasından sorumlu olduğu, merkezi yönetim bütçesinin hazırlanma sürecinin, Bakanlar Kurulunun Mayıs ayının sonuna kadar toplanarak kalkınma planları, stratejik planlar ve genel ekonomik koşulların gerekleri doğrultusunda makro politikaları, ilkeleri, hedef ve gösterge niteliğindeki temel ekonomik büyüklükleri de kapsayacak şekilde Devlet Planlama Teşkilatı Müsteşarlığınca hazırlanan orta vadeli programı kabul etmesiyle başladığı, orta vadeli program, aynı süre içinde Resmi Gazetede yayımlanacağı, orta vadeli program ile uyumlu olmak üzere, gelecek üç yıla ilişkin toplam gelir ve gider tahminleri ile birlikte hedef açık ve borçlanma durumu ile kamu idarelerinin ödenek teklif tavanlarını içeren ve Maliye Bakanlığı tarafından hazırlanan orta vadeli mali plan, Haziran ayının onbeşine kadar Yüksek Planlama Kurulu tarafından karara bağlanıp, Resmi Gazetede yayımlanacağı, bu doğrultuda, kamu idarelerinin bütçe tekliflerini ve yatırım programını hazırlama sürecini yönlendirmek üzere; Bütçe Çağrısı ve eki Bütçe Hazırlama Rehberi Maliye Bakanlığınca, Yatırım Genelgesi ve eki Yatırım Programı Hazırlama Rehberi ise Devlet Planlama Teşkilatı Müsteşarlığınca hazırlanarak Haziran ayının sonuna kadar Resmi Gazetede yayımlanacağı, Bütçe Hazırlama Rehberi ile Yatırım Programı Hazırlama Rehberi, bütçe tekliflerinin hazırlanmasına esas olmak üzere, kamu idarelerince uyulması gereken genel ilkeleri, nesnel ve ölçülebilir standartları, hesaplama yöntemlerini, bunlara ilişkin olarak kullanılacak cetvel ve tablo örneklerini ve diğer bilgileri içereceği (md.16) hükme bağlanmıştır. 3.88. Kamu İdarelerine Ait Taşınmazların Tahsis ve Devri Hakkında Yönetmelik 5018 sayılı Kamu Malî Yönetimi ve Kontrol Kanununun 45, 47 ve geçici 12 nci maddeleri ile 13/12/1983 tarihli ve 178 sayılı Maliye Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin 13 üncü maddesine dayanılarak hazırlanan Kamu İdarelerine Ait Taşınmazların Tahsis Ve Devri Hakkında Yönetmelik, 10.10.2006 tarih ve 26315 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmiş olup, kamu idarelerinin mülkiyetlerindeki taşınmazların birbirlerine bedelsiz olarak tahsis ve devri ile; Hazineye ait taşınmazlar ile Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerin kamu idarelerine tahsis ve devir işlemlerinin usul ve esaslarını belirlemek amacıyla çıkarılmıştır. 3202 sayılı Köye Yönelik Hizmetler Hakkında Kanunun 2 nci maddesinin (e) bendi gereğince, köylere ve askerî garnizonlara su tahsisine İstanbul İlinde İstanbul Büyük Şehir Belediye Başkanlığı, 162 Su Yönetimi ve Mevzuatı Kocaeli İlinde İzmit Büyük Şehir Belediye Başkanlığı, diğer illerde ise İl Özel İdarelerinin yetkili olduğu (md.4/9), hazineye ait taşınmazlar ile Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden çıkan kaynak suları ile umuma ait suların belediyelere tahsisine Bakanlığın yetkili olduğu (md.4/9) hükme bağlanmış olup, su tahsisi taleplerinde gönderilecek bilgi ve belgeler yönetmeliğin 17 inci maddesinde düzenlenmiştir. 3.89. Kalkınma Planları Genel prensipleri, yatırım önceliklerini, orta ve uzun dönem teknik, çevresel, sosyal ve kültürel politikaları içeren “Kalkınma Planları” Devlet Planlama Teşkilatı (DPT) tarafından yapılmaktadır. Dokuzuncu Kalkınma Planı (2007–2013) 01.07.2006 tarih ve 26215 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak 2007 yılında başlaması kararlaştırılmış olup, Çevrenin Korunması ve Kentsel Altyapının Geliştirilmesi başlığı altında aşağıdaki maddeler sıralanmıştır: • Gelecek kuşakların, ihtiyaçlarını gözeterek, doğal kaynakların koruma ve kullanma koşulları belirlenecek ve bu kaynaklardan herkesin adil biçimde yararlanmasını sağlayacak şekilde çevre yönetim sistemleri oluşturulacaktır (md.453). • Tüm sektörlerde yatırım, üretim ve tüketim aşamalarında kirleten ve kullanan öder ilkelerini dikkate alan araçlar etkili bir biçimde kullanılacaktır. AB’ye uyum kapsamında çevre standartları ve yönetimini belirleyen hukuki düzenlemeler güncelleştirilirken ülke koşulları ve kamu yönetiminde etkinlik gözetilecektir (md.455). • Çevresel altyapı yatırımlarının yapılmasında ve iletilmesinde ölçek ekonomisinin faydalarından yararlanmak için yerel yönetimler arasındaki işbirliği ve eşgüdüm geliştirilecek, bu kapsamda mahalli idare birliklerinin kurulması desteklenecektir (md.457). • Kentsel altyapı yatırımlarının gerçekleştirilmesinde belediyelere verilecek mali ve teknik danışmanlık hizmetleri etkinleştirilecektir (md.464). • Ülke genelinde çevre korumaya yönelik kentsel altyapı ihtiyacının belirlenmesi için belediyelerin içme suyu, kanalizasyon, atıksu arıtma tesisi ve katı atık bertaraf tesisi gibi altyapı ihtiyaçlarını belirleyecek kentsel altyapı ana planı ve finansman stratejisi hazırlanacaktır (md.465). • Su, atıksu, katı atık gibi çevre korumaya yönelik altyapı tesislerinin yapılmasında, bakımında ve işletilmesinde ülke şartlarına en uygun sistem ve teknolojiler tercih edilecektir ( md.466). • Mevcut su sağlama tesislerinde kayıp ve kaçaklar azaltılarak ülke su kaynaklarının etkin kullanımı sağlanacaktır ( md.467). • Ülkemizde su kaynaklarının tahsisi, kullanılması, geliştirilmesi ve kirlenmeye karşı korunmasıyla ilgili hukuki düzenleme ve idari yapı oluşturulmasına yönelik olarak başlatılmış çalışmalar tamamlanacaktır ( md.468). • Yer altı ve yerüstü su kaynaklarının kirlenmeden korunması sağlanacak ve atık suların arıtıldıktan sonra tarım ve sanayide kullanılması teşvik edilecektir ( md.469). • Evsel nitelikli katı atık yönetiminde kaynakta ayrıştırma, toplama, taşıma, geri kazanım ve bertaraf safhaları teknik ve mali yönden bir bütün olarak değerlendirilecek; yatırım ve işletme maliyetleri düşük ve ülke şartlarına en uygun katı atık bertaraf teknolojisi olan düzenli depolama yöntemi tercih edilecektir ( md.470). • Çevre yatırımlarının yapılması ve işletilmesinde özel sektörün katılımı dahil yeni finansman yöntemleri geliştirilecektir ( md.472). • Çevresel altyapı hizmetlerinin planlanması, projelendirilmesi, uygulanması ve iletilmesine ilişkin belediyelerin kapasiteleri geliştirilecektir ( md.473). • Çevre bilincinin geliştirilmesine yönelik eğitim ve kamuoyu bilgilendirme çalışmaları yapılacaktır (md.474). 163 Dünyada ve Ülkemizde Su Kurumlar Arası Yetki ve Sorumlulukların Rasyonelleştirilmesi başlıklı maddesinde; “Merkezi yönetimden yerel yönetimlere yetki ve görev aktarımı, Avrupa Yerel Yönetimler Özerklik Şartında getirilen ilkeler dikkate alınarak sağlanacaktır. Ancak, yetki ve görev aktarımı yapılmadan önce yerel yönetimleri yönetsel ve mali açıdan güçlendirecek önlemler alınacaktır ( md.689). Yerel yönetimlerin sundukları hizmetler için ülke çapında asgari hizmet standartları belirlenecek; standartlara uygunluk denetimi merkezi idare tarafından yapılacaktır” ( md.691) denilmektedir. Tarımsal Yapının Etkinleştirilmesi başlıklı maddesinde; “Su kaynaklarının geliştirilmesine yönelik çalışmaların, öncelikle havza temelinde bütüncül bir yaklaşımla ve değişen tüketim taleplerini karşılamakta esneklik sağlayan bir şekilde planlamasını mümkün kılacak, ilgili kurumlar arasında güçlü ve yapısal bir eşgüdüm sağlayacak şekilde yeniden düzenlenmiş kapsamlı bir mekanizma çerçevesinde ve suyun tasarruflu kullanımı sayesinde su kaynaklarının etkin kullanımına önem ve öncelik verilecektir ( md.497). Tarımsal üretimin rekabet gücüne doğrudan katkıda bulunacak şekilde; yüksek üretim değeri bulunan tarım ürünleri üretiminin artırılması amacıyla maliyet etkin bir biçimde sulama yatırımları ve tarım işletmelerinde gözlenen arazi parçalılığı sorununun hafifletilmesine yönelik olarak toplulaştırma yatırımları yaygınlaştırılacaktır ( md.498)” denilmektedir. Kırsal Kesimde Kalkınmanın Sağlanması başlıklı maddesinde ise; “Sulama altyapısının işletme ve yönetiminin katılımcı mekanizmalarla gerçekleştirilmesi sağlanacak, toprak ve su kaynaklarının etkin ve sürdürülebilir kullanımı için üreticilere yönelik programlar uygulamaya konulacaktır (676)” denilmektedir. 3.90. Turizmi Teşvik Kanunu 2634 sayılı Turizmi Teşvik Kanunu,16.03.1982 tarih ve 17635 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmiş olup, turizm sektörünü düzenleyecek, geliştirecek, dinamik bir yapı ve işleyişe kavuşturacak tertip ve tedbirlerin alınmasını sağlamak amacıyla çıkarılmıştır. Deniz, göl ve akarsular ile kıyıların, özelliklerini bozucu ve yıpratıcı şekilde kullanılamayacağı (md.6/ III), kültür ve turizm koruma ve gelişim bölgeleri ve turizm merkezlerinde Bakanlıkça yapılacak alt yapı ve planlama işlemlerine esas olmak üzere diğer kamu kurum ve kuruluşlarından istenilen bilgi, belge ve görüşlerin 3 ay içinde verileceği, bu süre sonunda istenilen bilgi, belge ve görüşün verilmemesi durumunda ilgili iş ve işlemler Bakanlıkça resen tesis edilebileceği (md.7/II), kültür ve turizm koruma ve gelişim bölgeleri ve turizm merkezlerinin yol, su, kanalizasyon, elektrik ve telekomünikasyon gibi altyapı ihtiyaçlarının ilgili kamu kuruluşlarınca öncelikle tamamlanmasının zorunlu olduğu, bu maksatla ilgili Bakanlık ve kuruluşlara tahsis edilen ödeneklerin Bakanlığın uygun görüşü alınmadan başka maksatla kullanılamayacağı (md.9/a) hükme bağlanmıştır. 3.91. İmar Kanunu 3194 sayılı İmar Kanunu, 09.05.1985 tarih ve 18749 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak, Kanunun 43/b, c, d, e; 46, 47 ve 48 inci maddeleri ile geçici 7 nci maddesi yayımı tarihinde; diğer maddeleri yayımını takiben 6 ay sonra yürürlüğe girmiş olup, yerleşme yerleri ile bu yerlerdeki yapılaşmaların; plan, fen, sağlık ve çevre şartlarına uygun teşekkülünü sağlamak amacıyla düzenlenmiştir. 3194 sayılı İmar Kanununun “Kullanma İzni Alınmamış Yapılar” başlıklı maddesinde; inşaatın bitme gününün, kullanma izninin verildiği tarih olduğu, kullanma izni verilmeyen ve alınmayan yapılarda izin alınıncaya kadar elektrik, su ve kanalizasyon hizmetlerinden ve tesislerinden faydalandırılmayacağı, ancak, kullanma izni alan bağımsız bölümler bu hizmetlerden istifade ettirileceği (md.31) hükme bağlanmıştır. 3194 sayılı İmar Kanununa 08.03.2002 tarih ve 4736 sayılı Kanunun 2 nci maddesiyle eklenen ve 19.01.2002 tarihinden geçerli olarak yürürlüğe giren geçici 10 uncu madde ile; kullanma izni verilmeyen 164 Su yönetimi ve mevzuatı ve alınmayan yapılara belediyelerce yol, su, kanalizasyon, doğalgaz gibi alt yapı hizmetlerinin birinin veya birkaçının götürüldüğünün belgelenmesi halinde ilgili yönetmelikler doğrultusunda fenni gereklerin yerine getirilmiş olması ve bu Kanunun yayımı tarihinden itibaren altı ay içerisinde başvurulması üzerine kullanma izni alınıncaya kadar geçici olarak elektrik, su ve/veya telefon bağlanabileceği, bu madde kapsamında elektrik, su ve/veya telefon bağlanması herhangi bir kazanılmış hak teşkil etmeyeceği hükme bağlanmıştır. 3194 sayılı İmar Kanununa 26.07.2008 tarih ve 26948 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 5784 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 25 inci maddesi ile İmar Kanununa eklenenen geçici 11 inci madde de; bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihe kadar yapı (inşaat) ruhsatı alınmış ve buna göre yapılmış olup, kullanma izni verilmeyen ve alınmayan yapılara; yol, elektrik, su, telefon, kanalizasyon, doğal gaz gibi alt yapı hizmetlerinden birinin veya birkaçının götürüldüğünün belgelenmesi halinde, ilgili yönetmelikler doğrultusunda fenni gereklerin yerine getirilmiş olması ve bu maddenin yayımı tarihinden itibaren başvurulması üzerine, kullanma izni alınıncaya kadar ilgili mevzuatta tanımlanan ait olduğu abone grubu dikkate alınarak geçici olarak su ve/veya elektrik bağlanabileceği, bu kapsamda, ilgili belediyeden dağıtım şirketlerine elektriğin kesilmesi talebinin söz konusu olması halinde aboneliği iptal edileceğinden, su ve/veya elektrik bağlanması herhangi bir kazanılmış hak teşkil etmeyeceği, ancak, yapı (inşaat) ruhsatı alınmış ve buna göre yapılmış olma şartı 12.10.2004 tarihinden önce yapılmış olan yapılarla ilgili olarak uygulanmayacağı, bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önce yapılan abonelikler de ait olduğu gruba dönüştürüleceği hükme bağlanmıştır. 3.92. Maden Kanunu 3213 sayılı Maden Kanunu, 15.06.1985 tarih ve 18785 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmiş olup, madenlerin aranması, işletilmesi, üzerinde hak sahibi olunması ve terk edilmesi ile ilgili esas ve usulleri düzenlemek amacıyla çıkarılmıştır. Yer kabuğunda ve su kaynaklarında tabii olarak bulunan, ekonomik ve ticarî değeri olan petrol, doğal gaz, jeotermal ve su kaynakları dışında kalan her türlü madde bu Kanuna göre maden kabul edilmek olduğu (md.2), ancak orman, muhafaza ormanı, ağaçlandırma alanları, kara avcılığı alanları, özel koruma bölgeleri, milli parklar, tabiat parkları, tabiat anıtı, tabiatı koruma alanı, tarım, mera, sit alanları, su havzaları, kıyı alanları ve sahil şeritleri, karasuları, turizm bölgeleri, alanları ve merkezleri ile kültür ve turizm koruma ve gelişim bölgeleri, askerî yasak bölgeler ve imar alanları ile mücavir alanlarda madencilik faaliyetlerinin çevresel etki değerlendirmesi, gayri sıhhî müesseseler ile ilgili hususlar dahil hangi esaslara göre yürütüleceği ilgili bakanlıkların görüşü alınarak Bakanlar Kurulu tarafından çıkarılacak bir yönetmelikle belirleneceği (md.7/I), maden işletme faaliyeti ile Devlet ve il yolları, havaalanı, liman ve baraj gibi kamu yatırımlarının birbirlerini engellemesi, kamu kurum ve kuruluşlarının uygulamalarından dolayı maden işletme faaliyetinin yapılamaz hale gelmesi, kamu ve özel yatırım için başka alternatif alanların bulunamaması durumunda, madencilik faaliyeti ve yatırımla ilgili karar, Başbakanlık Müsteşarı başkanlığında oluşturulacak bir kurul tarafından verileceği (md.7/VIII) hükme bağlanmıştır. 3.93. Dışişleri Bakanlığının Kuruluş Ve Görevleri Hakkında Kanun 4009 sayılı Dışişleri Bakanlığının Kuruluş Ve Görevleri Hakkında Kanun 06.07.1994 tarih ve 21982 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmiş olup, Dışişleri Bakanlığının kuruluş, görev ve teşkilatına ilişkin esasları düzenlemek amacıyla çıkarılmıştır. Dışişleri Bakanlığının görev ve yetkilerinden bazıları aşağıda sıralanmıştır: • Hükümetçe tayin ve tespit edilecek esaslara göre dış politikayı uygulamak ve Türkiye Cumhuriyetinin yabancı devletler ve uluslararası kuruluşlarla ilişkilerini yürütmek (md.2/a). • Türkiye Cumhuriyetinin dış politikasının tespiti için hazırlık çalışmaları yapmak ve tekliflerde 165 Dünyada ve Ülkemizde Su • • • bulunmak,tespit edilecek dış politikayı yürütmek ve koordine etmek (md.2b). T.C. uyruklu gerçek ve tüzel kişilerin yabancı devletler ve uluslararası kuruluşlar karşısındaki hak ve menfaatlerini korumak,geliştirmek ve bu alanlarda diplomasi ve konsolosluk himayesini sağlamak (md.2/c). Diğer bakanlık ve kuruluşların dış politikayı etkileyen faaliyet ve temaslarının devletin dış politikasına uygunluğunu sağlamak,bu kuruluşların uluslararası kuruluşlar ve yabancı kamu ve özel kuruluşlarıyla kendi görev alanlarına giren temaslarının koordinasyonunu sağlamak ve bunlara katılmak (md.2/e). Mali, iktisadi ve diğer teknik konularda ilgili kurum ve kuruluşlarca yürütülmesi gereken veya statülerinde, üyelerinin ve ortaklarının belli Bakanlık veya merci vasıtasıyla işlem yapacağı belirtilen milletlerarası kuruluşlarla yürütülecek dış temas ve müzakerelerin dış politikaya uygun olarak yürütülmelerini gözetmek, gerekirse bunlara katılmak (md.2/f). 3.94. Avrupa Birliği Genel Sekreterliği Teşkilat Ve Görevleri Hakkında Kanun 5916 sayılı Avrupa Birliği Genel Sekreterliği Teşkilat Ve Görevleri Hakkında Kanun 09.07.2009 tarih ve 27283 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanmış olup, Başbakanlığa bağlı Avrupa Birliği Genel Sekreterliğinin kuruluş ve teşkilatı ile görev ve yetkilerini düzenlemek amacıyla çıkarılmıştır. Avrupa Birliği Genel Sekreterliğinin görevi, 1173 sayılı Milletlerarası Münasebetlerin Yürütülmesi ve Koordinasyonu Hakkında Kanun hükümleri saklı kalmak kaydıyla, Türkiye’nin Avrupa Birliği üyeliğine hazırlanmasına yönelik yapılacak çalışmaların yönlendirilmesi, izlenmesi ve koordinasyonu ile üyelik sonrası çalışmaların koordinasyonunu yürütmektir. Taşımacılık, çevre, enerji ve trans –Avrupa şebekeleri konularında kamu kurum ve kuruluşlarınca yürütülen Avrupa Birliği müktesebatına uyum çalışmalarını izlemek ve koordine etmek (md.6/1-a) Siyasi İşler Başkanlığının görevleri arasında sayılmaktadır. 3.95. Türkiye İstatistik Kanunu 5429 sayılı Türkiye İstatistik Kanunu 18.11.2005 tarih ve 25997 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmiş olup, resmî istatistiklerin üretimine ve organizasyonuna ilişkin temel ilkeleri ve standartları belirlemek; ülkenin ihtiyaç duyduğu alanlarda veri ve bilgilerin derlenmesini, değerlendirilmesini, gerekli istatistiklerin üretilmesini, yayımlanmasını, dağıtımını ve Resmî İstatistik Programında istatistik sürecine dâhil kurum ve kuruluşlar arasında koordinasyonu sağlamak üzere, Türkiye İstatistik Kurumunun kuruluş, görev ve yetkilerine ilişkin esasları düzenlemek amacıyla çıkarılmıştır. Resmî İstatistik Programının, ulusal ve uluslararası düzeyde ihtiyaç duyulan konularda üretilecek resmî istatistiklere ilişkin çerçeveyi oluşturduğu, sayım ve araştırmaların Program çerçevesinde yapılacağı, programın; mevcut kaynakları, cevap verenlerin üzerindeki yükü, fayda-maliyet ilişkisini göz önüne alarak, ülkenin ekonomi, sosyal, demografi, kültür, çevre, bilim, teknoloji ve ihtiyaç duyduğu diğer alanlardaki durumunun tespit edilmesi ve izlenmesi için gereken istatistikleri kapsayacağı, programın, Konseyin istişarî görüşleri doğrultusunda Başkanlık tarafından beş yıllık olarak hazırlanacağı ve Bakanlar Kuruluna sunulacağı, programın, Bakanlar Kurulu kararının Resmî Gazetede yayımlanmasıyla yürürlüğe gireceği, gerekli hâllerde Programda değişikliğin, ilgili kuruluşların görüşü alınarak Başkanlığın teklifi üzerine Bakanlar Kurulu kararı ile yapılacağı ve Resmî Gazetede yayımlanacağı, programın yürütülmesinden de Başkanlığın sorumlu olduğu, Başkanlığın, Programın uygulanması konusunda Konseye sunulmak üzere Yıllık İzleme Raporları hazırlayacağı ve uygun araçlarla kamuoyuna duyuracağı (md.3) hükme bağlanmıştır. 3.96. Türk Ceza Kanunu 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu, 12.09.2004 tarih 25611 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe 166 Su yönetimi ve mevzuatı girmiş olup, kişi hak ve özgürlüklerini, kamu düzen ve güvenliğini, hukuk devletini, kamu sağlığını ve çevreyi, toplum barışını korumak, suç işlenmesini önlemek amacını gerçekleştirilmesi için ceza sorumluluğunun temel esasları ile suçlar, ceza ve güvenlik tedbirlerinin türleri düzenlenmiştir. 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu “İmar Kirliliğine Neden Olma” olma başlıklı maddesinde; yapı ruhsatiyesi alınmadan veya ruhsata aykırı olarak bina yapan veya yaptıran kişi, bir yıldan beş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılacağı (md.184/1), yapı ruhsatiyesi olmadan başlatılan inşaatlar dolayısıyla kurulan şantiyelere elektrik, su veya telefon bağlantısı yapılmasına müsaade eden kişi, yukarıdaki fıkra hükmüne göre cezalandırılacağı (md.184/2), yapı kullanma izni alınmamış binalarda herhangi bir sınai faaliyetin icrasına müsaade eden kişi iki yıldan beş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılacağı (md.184/3), üçüncü fıkra hariç, bu madde hükümleri ancak belediye sınırları içinde veya özel imar rejimine tabi yerlerde uygulanacağı (md.184/4), kişinin, ruhsatsız ya da ruhsata aykırı olarak yaptığı veya yaptırdığı binayı imar planına ve ruhsatına uygun hale getirmesi halinde, bir ve ikinci fıkra hükümleri gereğince kamu davası açılmayacağı, açılmış olan kamu davasının düşeceği, mahkum olunan ceza bütün sonuçlarıyla ortadan kalkacağı (md.184/5), ikinci ve üçüncü fıkra hükümleri, 12 Ekim 2004 tarihinden önce yapılmış yapılarla ilgili olarak uygulanmayacağı (md.184/6) hükme bağlanmıştır. 3.97. İstiklal Madalyası Verilmiş Bulunanlara Vatani Hizmet Tertibinden Şeref Aylığı Bağlanması Hakkında Kanun 1005 sayılı İstiklal Madalyası Verilmiş Bulunanlara Vatani Hizmet Tertibinden Şeref Aylığı Bağlanması Hakkında Kanun, 24.02.1968 tarih ve 12835 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak, yayımlandığı tarihi takip eden mali yılbaşından itibaren yürürlüğe girmiştir. Bu Kanunun 1 inci maddesine göre kendilerine aylık bağlanan dul eşler ile şehitlerin, sosyal güvenlik kuruluşlarından yetim aylığı dışında aylık veya gelir almayan ve bu kuruluşlara tâbi olarak çalışmayan çocuklarının, şehit olan anne ve babalarından dolayı yetim aylığı aldıkları müddetçe bu haklardan yararlanacakları (md.2), bu Kanun ve 28.05.1986 tarihli ve 3292 sayılı Vatani Hizmet Tertibi Aylıklarının Bağlanması Hakkında Kanun kapsamında vatanî hizmet tertibinden aylık bağlananlar ile malûl gazi olarak aylık bağlanmış olanların ve şehit dul ve yetimi sıfatıyla aylık veya gelir bağlanmış bulunanların; belediyelerce tahakkuk ettirilecek su ücretinin % 50’den az indirim içermemek üzere belediye meclisleri tarafından belirlenecek tarife üzerinden alınacağı (Ek Madde.1) hükme bağlanmıştır. 3.98. Başarılı Sporculara Aylık Bağlanması Ve Devlet Sporcusu Unvanı Verilmesi Hakkında Yönetmelik 5774 sayılı Başarılı Sporculara Aylık Bağlanması ile Devlet Sporcusu Unvanı Verilmesi Hakkında Kanunun 9 uncu maddesine dayanılarak hazırlanan Başarılı Sporculara Aylık Bağlanması Ve Devlet Sporcusu unvanı Verilmesi Hakkında Yönetmelik, 28.05.2009 tarih 27241 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmiş olup, Türk vatandaşlarından uluslararası düzeyde üstün başarı kazanmış amatör sporcular ve bunların ölümü halinde bakmakla yükümlü oldukları eş ve çocukları ile takım halinde olimpiyat veya dünya şampiyonu olmuş amatör sporcuların, milli takım teknik direktör ve antrenörlerine aylık bağlanması, uluslararası düzeyde üstün başarı kazanmış sporculara “Devlet Sporcusu” unvanı verilerek, bu başarılarının taltif edilmesi suretiyle Türk vatandaşlarının spora özendirilmesi, Devlet Sporcusu unvanı verilmesine ilişkin usul ve esasları belirlemek amacıyla çıkarılmıştır. 5774 sayılı Kanun gereğince aylık bağlanan amatör sporculardan, belediyelerce tahakkuk ettirilecek su ücreti %50’den az indirim içermemek üzere belediye meclisleri tarafından belirlenecek tarife üzerinden alınacağı (md.17/4) hükme bağlanmıştır. 3.99. Özel Öğretim Kurumları Kanunu 5580 Özel Öğretim Kurumları Kanunu,14.02.2007 tarih ve 26434 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak 167 Dünyada ve Ülkemizde Su yürürlüğe girmiş olup, Türkiye Cumhuriyeti uyruklu gerçek kişiler, özel hukuk tüzel kişileri veya özel hukuk hükümlerine göre yönetilen tüzel kişiler tarafından açılacak özel öğretim kurumlarına kurum açma izni verilmesi, kurumun nakli, devri, personel çalıştırılması, kurumlara yapılacak malî destek ve bu kurumların eğitim-öğretim, yönetim, denetim ve gözetimi ile yabancılar tarafından açılmış bulunan özel öğretim kurumlarının; eğitim-öğretim, yönetim, denetim, gözetim ve personel çalıştırılmasına ilişkin usûl ve esasları düzenlemek amacıyla çıkarılmıştır. Bu Kanun, Türkiye Cumhuriyeti uyruklu gerçek kişiler, özel hukuk tüzel kişileri veya özel hukuk hükümlerine göre yönetilen tüzel kişilerce açılan özel öğretim kurumları ile yabancılar tarafından açılmış bulunan özel öğretim kurumlarını kapsamaktadır. Okulların su, doğal gaz ve elektrik ücretlendirilmesinin, resmî okullara uygulanan tarife üzerinden uygulanacağı (md.12/II) hükme bağlanmıştır. 3.100. Kamu Kurum Ve Kuruluşlarının Ürettikleri Mal Ve Hizmet Tarifeleri İle Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun 4736 sayılı Kamu Kurum Ve Kuruluşlarının Ürettikleri Mal Ve Hizmet Tarifeleri İle Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun, 19.01.2002 tarih ve 24645 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmiştir. Bu kanuna göre; kamu kurum ve kuruluşlarınca üretilen mal ve hizmet bedellerinde işletmecilik gereği yapılması gereken ticarî indirimler hariç herhangi bir kişi veya kuruma ücretsiz veya indirimli tarife uygulanmayacağı, belediyeler ile bunların kurdukları birlik, müessese ve işletmeler, toplu taşım hizmetlerinde malûl, yaşlı, öğrenci ve basın kimlik kartı sahiplerine indirim uygulamaya yetkili oldukları, 1005 sayılı İstiklal Madalyası Verilmiş Bulunanlara Vatani Hizmet Tertibinden Şeref Aylığı Bağlanması Hakkında Kanun 2330 sayılı Nakdi Tazminat ve Aylık Bağlanması Hakkında Kanun ve 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanununun ücretsiz veya indirimli tarife uygulanması ile ilgili hükümlerin saklı olduğu, Bakanlar Kurulu kanunun birinci fıkra hükmünden muaf tutulacak kişi veya kurumları tespit etmeye yetkili olduğu, bu Kanunun yayımı tarihinden önce üçüncü fıkrasında belirtilen kanunlar dışında; kanun, kanun hükmünde kararname, tüzük, yönetmelik, genelge ve benzeri düzenleyici işlemler ile diğer idari işlemlerle tesis edilmiş bulunan ücretsiz veya indirimli tarife uygulamalarına 31.12.2001 tarihinden itibaren son verileceği hükme bağlanmıştır (md.1). Ancak 08.02.2002 tarih ve 24665 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 28.01.2002 tarihli ve 2002/3654 sayılı Kamu Kurum ve Kuruluşlarının Ürettikleri Mal ve Hizmetlerden Ücretsiz veya İndirimli Olarak Faydalanacakların Tespitine İlişkin Karar gereğince; gaziler, şehit ve gazi, dul ve yetimleri, özürlüler, öğrenciler ve 2022 sayılı 65 Yaşını Doldurmuş Muhtaç, Güçsüz ve Kimsesiz Türk Vatandaşlarına Aylık Bağlanması Hakkında Kanun kapsamındaki kişilerin 4736 sayılı Kanunun 1 inci maddesinin birinci fıkrası hükmünden muaf tutulması hükme bağlanmıştır. 3.101. Sanayi Ve Ticaret Bakanlığının Teşkilat Ve Görevleri Hakkında Kanun 3143 sayılı Sanayi Ve Ticaret Bakanlığının Teşkilat Ve Görevleri Hakkında Kanun 18.01.1985 tarih ve 18639 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmiş olup, ülkenin sanayi politikasının günün şartlarına ve teknolojinin gereklerine göre tespitine yardımcı olmak, kalkınma plan ve programlarında yer alan ilke ve hedefler doğrultusunda sanayinin dengeli ve süratli şekilde gelişmesini sağlamak ve teşvik etmek, milli kalkınma plan ve programları doğrultusunda, iç ticaret hizmetlerine ilişkin anahedef ve politikaların belirlenmesine yardımcı olmak, bu politikalar doğrultusunda faaliyetlerin düzenlenmesi, uygulanması ve geliştirilmesini sağlamak için, Sanayi ve Ticaret Bakanlığının kurulmasına, teşkilat ve görevlerine dair esasları düzenlemek amacıyla çıkarılmıştır. 168 Su Yönetimi ve Mevzuatı Sanayi ve Ticaret Bakanlığının bazı görevleri aşağıda sıralanmıştır: • Sanayi bölge ve sitelerinin kurulmasına izin vermek, bu kuruluşları desteklemek ve denetlemek, bu konularda ilgili kurum ve kuruluşlarla işbirliği yapmak ve gerekli mevzuatı hazırlamak, küçük sanayi ve el sanatları ile ilgili her türlü araştırma, geliştirme ve koordinasyon hizmetlerini yürütmek, organize sanayi bölgeleri ile küçük sanayi sitelerinin kurulması ile ilgili bütün faaliyetlerin koordinasyonunu sağlamak (md.2/d). • 3516 sayılı Ölçüler ve Ayar Kanununda belirtilen ölçüler ve ayar hizmetleri kapsamına dahil bulunan hizmetleri yürütmek (md.2/l). • Evrensel kabul görmüş tüketici haklarının sağlanması ve korunmasına yönelik hukuki ve idari tedbirleri almak, tüketicinin korunmasını sağlayıcı inceleme, araştırma ve düzenlemelerde bulunmak (md.2/s). 3.102. Türk Standartları Enstitüsü Kuruluş Kanunu 132 sayılı Türk Standartları Enstitüsü Kuruluş Kanunu 22.11.1960 tarih ve 10661 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmiştir. Her türlü madde ve mamulleri ile usul ve hizmet standartlarını yapmak gayesiyle “Türk Standartları Enstitüsü” kurulmuştur. Enstitü, tüzelkişiliği haiz, özel hukuk hükümlerine göre yönetilen bir Kamu Kurumu olup kısa adı ve markasının “TSE” olduğu, bu marka çeşitli şekillerde gösterildiği, Türk Standartları Enstitüsünün müsaadesi olmadan bu marka hiçbir şekil ve şart altında kullanılamayacağı, yalnız Türk Standartları Enstitüsü tarafından kabul edilen standartların”Türk Standardı” adını alacağı, bu Standartların ihtiyari olup; standardın ilgili olduğu Bakanlığın onayı ile mecburi kılınabileceği, bir standardın mecburi kılınabilmesi için “Türk Standardı” olmasının şart olduğu, mecburi kılınan standartların ise Resmi Gazetede yayımlanacağı (md.1), her türlü standardları hazırlamak veya hazırlatmak, enstitü bünyesinde veya hariçte hazırlanan standardları tetkik ve uygun bulduğu takdirde Türk Standartları olarak kabul etmek, kabul edilen standartları, yayınlamak ve ihtiyari olarak uygulanmalarını teşvik etmek, mecburi olarak yürürlüğe konmalarında fayda görülenleri, ilgili bakanlığın onayına sunmanın Türk Standardları Enstitüsünün görevleri arasında sayıldığı (md.2) hükme bağlanmıştır. Bu kapsamda TS 266 2005 Standardı (Sular – İnsani Tüketim Amaçlı Sular), insani tüketim amaçlı suların tarifine, sınıflandırma ve özelliklerine, numune alma, muayene ve deneyleri ile piyasaya arz şekline dairdir. Standardın hazırlanmasında 98/83/EC sayılı Direktif, Guidelines for Drinking Water Quality, WHO World Health Organization, Geneva, 1993 ve İnsani Tüketim Amaçlı Sular Hakkında Yönetmelikten yararlanılmıştır. Mecburi bir standart değildir. 3.103. Organize Sanayi Bölgeleri Kanunu 4562 sayılı Organize Sanayi Bölgeleri Kanunu;15.04.2000 tarih ve 24021 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmiş olup, organize sanayi bölgelerinin kuruluş, yapım ve işletilmesi esaslarını düzenlemek amacıyla çıkarılmıştır. Organize Sanayi Bölgelerinin (OSB)’ ihtiyacı olan elektrik, su, kanalizasyon, doğalgaz, arıtma tesisi, yol, haberleşme, spor tesisleri gibi alt yapı ve genel hizmet tesislerini kurma ve işletme, kamu ve özel kuruluşlardan satın alarak dağıtım ve satışını yapma, üretim tesisleri kurma ve işletme hakkı sadece OSB’nin yetki ve sorumluluğunda olduğu, ancak, atıkların ortak arıtma tesisinin kabul edebileceği standartlara düşürülmesi amacıyla münferiden ön arıtma tesisi yapılmasının gerektiği, OSB’de yer alan kuruluşlar, alt yapı ihtiyaçlarını OSB’nin tesislerinden karşılamak zorunda oldukları, OSB’nin izni olmaksızın alt yapı ihtiyaçları başka bir yerden karşılanamayacağı ve bu amaçla münferiden tesis kurulamayacağı, bu kuruluşlar kendilerine tahsis edilen alt yapı kullanma hakkını başka kuruluşlara devir 169 Dünyada ve Ülkemizde Su ve temlik edemeyecekleri ve başkalarının istifadesine tahsis edemeyecekleri (md.20), OSB tüzel kişiliği, bu Kanunun uygulanması ile ilgili işlemlerde her türlü vergi, resim ve harçtan muaf olduğu, atıksu arıtma tesisi işleten bölgelerden, belediyelerce atıksu bedeli alınmayacağı (md.21) hükme bağlanmıştır. 3.104. Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun, 08.03.1995 tarih ve 22221 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak 6 ay sonra yürürlüğe girmiş olup, kamu yararına uygun olarak tüketicinin sağlık ve güvenliği ile ekonomik çıkarlarını koruyucu, aydınlatıcı, eğitici, zararlarını tazmin edici, çevresel tehlikelerden korunmasını sağlayıcı önlemleri almak ve tüketicilerin kendilerini koruyucu girişimlerini özendirmek ve bu konudaki politikaların oluşturulmasında gönüllü örgütlenmeleri teşvik etmeye ilişkin hususları düzenlemek amacıyla çıkarılmıştır. Bilindiği gibi vatandaşların su ve kanalizasyon hizmetlerinden yararlanabilmeleri ilgili belediyeye veya su ve kanalizasyon idaresine su ve atık su abonesi olması ile mümkün olmaktadır. Su ve kanalizasyon hizmetleri kapsamındaki abonelik sözleşmelerini; tekel durumunda olan kamu idarelerinin birden çok kişiye belirli veya belirsiz bir süre içerisinde su ve atık su konularında mal veya hizmet temin etme görevini yerine getirme karşılığında, tüketicilerin belli bir bedeli peşin ya da dönemler halinde ödeme zorunluluğunda oldukları, ancak hizmetten yararlanan kişi veya kişilerin sözleşmeyi idareyle birlikte düzenlemesi yerine ancak katılımının söz konusu olduğu tip sözleşmeler olarak tarif edebiliriz. 210 Kanunun kapsamına; yukarıda belirtilen amaçlarla mal ve hizmet piyasalarında tüketicinin taraflardan birini oluşturduğu her türlü tüketici işlemin girdiği (md.2) hususu açıkça belirtilmiştir. Kanunda Sözleşmedeki Haksız Şartlar (md.6) ve Abonelik Sözleşmeleri (md.11) ayrı başlıklar altında ele alınmıştır. 3.105. Tüketici Sözleşmelerinde Haksız Şartlar Hakkında Yönetmelik 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 31 inci ve 4822 sayılı Kanunla değişik 6 ıncı maddelerine dayanılarak hazırlanan Tüketici Sözleşmelerinde Haksız Şartlar Hakkında Yönetmelik, 13.06.2003 tarih 25137 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmiş olup, tüketici sözleşmelerinde yer alan, tüketici aleyhine haksız şartların tespitini ve bu şartların tüketiciyi korumaya yönelik olarak denetlenmesini sağlamak amacıyla çıkarılmıştır. Bu Yönetmelik, taraflardan birisini tüketicinin oluşturduğu tüketici sözleşmelerinde satıcı, sağlayıcı veya kredi veren tarafından tek taraflı olarak ve dürüstlük kurallarına aykırı biçimde konulmuş her türlü haksız şartı kapsamaktadır. Yönetmelikte haksız şart (md.5), sözleşme şartlarının haksızlığının değerlendirilmesi (md.6), haksız sözleşme şartları karşısında tüketicinin hakları (md.7) ve yargısal denetim (md.8) başlıklı maddeleri ele alınmış ve Yönetmeliğin ekinde beşinci maddenin son fıkrasında anılan türden toplam on yedi adet haksız şart sayılmıştır. 3.106. Ölçüler ve Ayar Kanunu 3516 sayılı Ölçüler ve Ayar Kanunu, 21.01.1989 tarih ve 20056 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak 5, 6, 12, 14, 15, 16 ve Geçici 2 nci maddeleri Kanunun yayımı tarihinden bir yıl sonra, diğer maddeleri yayımı tarihinde yürürlüğe girmiş olup, milli ekonominin ve ticaretin gereklerine ve kamu yararına uygun olarak Türkiye hudutları içinde her türlü ölçü ve ölçü aletlerinin doğru ayarlı ve uluslararası birimler sistemine uygun olarak imalini ve kullanılmasını sağlamak amacıyla çıkarılmıştır. 210 Konu ile ilgili detay bilgi için İller ve Belediyeler Dergisi Haziran-Temmuz 2009. 734–735 sayısında yayımlanan “Su Ve Kanalizasyon Hizmetleri Kapsamında Abonelik Sözleşmelerinin Durumu” ile İller ve Belediyeler Dergisi Ekim-Kasım 2009 738-739 sayısında yayımlanan “Su Abonelik Sözleşmeleri Uyuşmazlıklarında İzlenecek Yöntem İle Görevli Ve Yetkili Mahkemeler” isimli makalelerime bakılabilir. 170 Su Yönetimi ve Mevzuatı Ölçü ve ölçü aletlerinin; ilk muayene, periyodik muayene, ani muayene, şikayet muayenesi ve stok muayenesine tabi tutuldukları (md.9) elektrik, su, doğalgaz ve havagazı sayaçlarının tamir ve ayar ücretlerinin Bakanlıkça her yıl Ocak ayında tespit edilerek ilan edildiği (md.11), doğru olmadığı açıkça belli olan ölçü ve ölçü aletleri ile veya bu aletlerin ayarı bozulmak suretiyle ölçme yapılması veya bunların alım satım yerlerinde bulundurulmasının (md14/c), damgası kopmuş, bozulmuş, periyodik muayene zamanında müracaat edilmemiş veya damga süresi geçirilmiş veya damgaları iptal edilmiş ölçü ve ölçü aletlerinin kullanılmasının, satışa arzı veya satılmasının, alım satım yerlerinde bulundurulmasının, damgaları iptal edilmiş ölçü ve ölçü aletlerinin, tamirlerinden sonra tekrar muayene ve damga yaptırılmadan sahiplerine tesliminin (md14/d), bakanlıkça tespit edilen tarifeler üstünde ücret talep etmenin veya almanın yasak olduğu (md14/g), damgası kopmuş, bozulmuş, damga süresi dolmuş ölçü aletini kullanan kişiye, bin Türk Lirası idarî para cezası verileceği, ayrıca bu ölçü aletlerine el konularak mülkiyetinin kamuya geçirilmesine karar verileceği (md.15/c), ayarının doğru olmadığını bildiği aletle ölçü yapan ve bu suretle haksız menfaat temin eden kişi, Türk Ceza Kanununun dolandırıcılık suçuna ilişkin hükümlerine göre cezalandırılacağı (md.16/III) hükme bağlanmıştır. 3.107. Ölçü Aletleri Yönetmeliği 2004/22/AT 3516 sayılı Ölçüler ve Ayar Kanunu ile 4703 sayılı Ürünlere İlişkin Teknik Mevzuatın Hazırlanması ve Uygulanmasına Dair Kanuna dayanılarak, ve 2004/22/EC sayılı Ölçü Aletleri Direktifine paralel olarak hazırlanan Ölçü Aletleri Yönetmeliği 2004/22/AT, 07.08.2008 tarih ve 26960 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak 21 inci maddesi 01.01.2009 tarihinde, diğer maddeleri ise yayımı tarihinde yürürlüğe girmiş olup, su sayaçları (MI-001), gaz sayaçları ve hacim dönüştürme cihazları (MI-002), aktif elektrik enerji sayaçları (MI-003), ısı sayaçları (MI-004), su haricindeki sıvıların miktarlarını sürekli ve dinamik ölçen ölçme sistemleri (MI-005), otomatik tartı aletleri (MI-006), taksimetreler (MI-007), malzeme ölçerler (MI-008), boyutsal ölçüm cihazları (MI-009) ve egzoz gazı analiz cihazları (MI-010) ile ilgili cihaz ve sistemlerin; bu yönetmeliğin 4 üncü maddesinde belirtilen öncelikler çerçevesinde piyasaya arz edilmesi ve/veya kullanıma sunulması halinde, taşıması gereken şartları düzenlemek amacıyla çıkarılmıştır. Yönetmelik ekinde EK MI – 001’ de Su Sayaçları ile ilgili hükümler düzenlenmiştir. 3.108. Ölçü ve Ölçü Aletleri Muayene Yönetmeliği 3516 Sayılı Ölçüler ve Ayar Kanunu’nun 9 uncu maddesi gereğince hazırlanan Ölçü ve Ölçü Aletleri Muayene Yönetmeliği, 24.07.1994 tarih ve 22000 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmiş olup, 3516 Sayılı “Ölçüler ve Ayar Kanunu”nun 9 uncu maddesinde gösterilen ilk, periyodik ve ani muayenelerle şikayet ve stok muayenelerinin usul ve esaslarının tespiti ve bunların kimler tarafından, ne şekil ve ne suretle yapılacaklarını ve muayeneye tabi ölçü ve ölçü aletleri sahiplerini veya bunları kullananların görev ve sorumlulukları ile tabi olacakları yükümlülükleri belirlemek amacıyla çıkarılmıştır. Periyodik muayenelerin yaptırılması sorumluluğunun su sayaçlarında; bu sayaçları dağıtım ağında kullanan dağıtım şirketine veya dağıtımından sorumlu işletmeye, dağıtım ağı dışında kullanılanların ise kullanıcıya ait olduğu (md.6) su sayaçlarının periyodik muayenelerinin 10 yılda bir yaptırılmasının zorunlu olduğu (md.9/b) şikayet muayenesinin, ölçü ve ölçü aletlerinin doğru çalışıp çalışmadığının tespit edilmesi için, ölçü ve ölçü aleti sahibi veya diğer bir kişi veya kuruluşun yazılı müracaatı üzerine yapılan muayene olduğu, şikayet konusu olan ölçü ve ölçü aletinin durumunda hiçbir değişiklik yapılmadan en kısa sürede muayenenin yapılması ve neticenin bir raporla müracaat eden kişi veya ilgili kuruluşa bildirilmesinin gerektiği ancak, taşınamayacak olan bir şikayetli ölçü ve ölçü aletinin muayenesinin yerinde yapılması gerektiği (md.18), ani muayeneler sonucunda hatalı çalıştığı veya ayarının bozuk olduğu tespit edilen ölçü ve ölçü aletlerinin damgaları iptal edilerek; ayarları yapılıncaya kadar kullanılmamaları şartıyla bir telle bağlanıp tamir müsaade fişi ile yetki belgesine sahip tamircilere sevk edileceği, ayrıca bu ölçü aletler 171 Dünyada ve Ülkemizde Su için ölçü aleti başına uygulanmak üzere, ayarı doğru olmayan ölçü aleti kullanmak fiilinden dolayı 3516 sayılı Kanun hükümlerine göre idari ve cezai işlem uygulanacağı, tamir ve ayar işlemi için sevk edilen ölçü ve ölçü aletlerinden, tamir ve ayarı yapıldıktan sonra geçici damgası yapılan ve 160 ıncı maddede belirtilen ölçü aletlerinin geçici damga süresinin on beş gün olduğu, bu şekilde geçici damgalanan ölçü ve ölçü aletlerinin damga süresi dolmuş kabul edileceği, geçici damga süresi içinde ölçü aleti kullanıcıları tarafından Bakanlık Ölçüler ve Ayar Teşkilatına muayene ve damgalama için müracaat edilmesinin zorunlu olduğu, bu süre içerisinde müracaat etmeyen kullanıcılara damga süresi dolmuş ölçü aletini kullanma fiilinden dolayı 3516 sayılı Kanuna göre idari ve cezai işlemler uygulanacağı (md.22) 1.1.2000 tarfından önce piyavaya arz edilen ve halen kullanımda olan veya stokta bulunan su sayaçlarından periyodik muayenesi yapılmayanların en son periyodik muayene yapılma tarihinin 30.6.2011 olduğu bu sayaçların listesinin 2010 Şubat ayı sonuna kadar Bakanlık Ölçüler ve Ayar Teşkilatına başvurularak muayenelerinin yapılmasının zorunlu olduğu, belirtilen tarihe kadar Bakanlık Ölçüler ve Ayar Teşkilatlarına başvurularak müracaat etmeyen veya 30.06.2011 tarihine kadar periyodik muayeneyi yaptırmayan sayaç ilgilileri hakkında damga süresi dolmuş ölçü aleti kullanma fiilinden dolayı 3516 sayılı Kanun hükümlerine göre ödenir ve cezai işlemler yapılacağı (geçici md.1) hükme bağlanmıştır. 3.109. Ölçü ve Ölçü Aletleri Tip Onay Yönetmeliği 3516 sayılı Ölçüler ve Ayar Kanunu ile 4703 sayılı Ürünlere İlişkin Teknik Mevzuatın Hazırlanması ve Uygulanmasına Dair Kanuna dayanılarak hazırlanan Ölçü ve Ölçü Aletleri Tip Onay Yönetmeliği, 17.10.2008 tarih ve 27027 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmiş olup, ölçü ve ölçü aletlerinin tip onay işlemlerine dair usul ve esasları belirlemek amacıyla çıkarılmıştır. 3.110. Ölçü Aletleri ve Metrolojik Kontrol Yöntemleri Hakkında Yönetmelik (2009/34/AT) 3516 sayılı Ölçüler ve Ayar Kanunu, 3143 sayılı Sanayi ve Ticaret Bakanlığının Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanun ve 4703 sayılı Ürünlere İlişkin Teknik Mevzuatın Hazırlanması ve Uygulanmasına Dair Kanun ile 2009/34/EC sayılı Ölçü Aletleri ve Metrolojik Kontroller İçin Genel Esaslara Dair Direktife ve 2007/C 270/06 sayılı AB Komisyonu Bildirimine paralel olarak hazırlanan Ölçü Aletleri ve Metrolojik Kontrol Yöntemleri Hakkında Yönetmelik (2009/34/AT), 11.01.2010 tarih ve 27459 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmiş olup, amacı, ölçü aletlerinin tasarımı, çalışması, doğruluk sınıfı, kontrol ve muayene yöntemleri ve tip onayları ile ilgili usul ve esasları belirlemek amacıyla çıkarılmıştır. 3.111. Ölçü ve Ölçü Aletlerinin Tamir ve Ayarını Yapacak Kişilere Verilecek Yetki Belgesi Hakkında Yönetmelik 3516 sayılı Ölçüler ve Ayar Kanununun 10 uncu maddesine istinaden hazırlanan Ölçü ve Ölçü Aletlerinin Tamir ve Ayarını Yapacak Kişilere Verilecek Yetki Belgesi Hakkında Yönetmelik, 05.06.2002 tarih ve 24776 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmiş olup, 3516 sayılı Ölçüler ve Ayar Kanunu kapsamında bulunan ölçü ve ölçü aletlerinin tamir ve ayarını yapacak kişilere verilecek Yetki Belgesi ile ilgili usul ve esasları belirlemek amacıyla çıkarılmıştır. 3.112. Ölçü ve Ölçü Aletlerinden Alınacak Muayene ve Damgalama Ücret Yönetmeliği 3516 sayılı Ölçüler ve Ayar Kanununun 17 nci maddesi uyarınca hazırlanan Ölçü Ve Ölçü Aletlerinden Alınacak Muayene Ve Damgalama Ücret Yönetmeliği, 08.02.1989 tarih ve 20074 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmiş olup, ilk, periyodik ve stok muayeneleri yapılan ölçü ve ölçü aletlerinden alınacak muayene ve damgalama ücretlerinin belirlenmesi amacıyla çıkarılmıştır. 3.113. Akdeniz`de Tehlikeli Atıkların Sınırötesi Hareketleri Ve Bertarafından Kaynaklanan Kirliliğin Önlenmesi Protokol Akdeniz`de Tehlikeli Atıkların Sınırötesi Hareketleri Ve Bertarafından Kaynaklanan Kirliliğin Önlenmesi Protokolü Bakanlar Kurulunun 05.01.2004 tarihinde (2004/6713) kararlaştırılarak 14.01.2004 tarih ve 25346 sayılı Resmi Gazetede yayımlanmıştır. 172 Su Yönetimi ve Mevzuatı 3.114. Gemilerden Kaynaklanan Kirliliğin Önlenmesinde ve Fevkalade Hallerde Akdenizin Kirlenmesinde Yapılacak İşbirliğine Ait Protokol “Gemilerden Kaynaklanan Kirliliğin Önlenmesinde ve Fevkalade Hallerde Akdenizin Kirlenmesinde Yapılacak İşbirliğine Ait Protokol”e işlik çekince ile katılmamız Bakanlar Kurulun’ca 03.05.2003 tarihinde (2003/5584) kararlaştırılarak 20 Mayıs 2003 tarih ve 25113 sayılı resmi gazetede yayımlanarak yürürlüğe girmiştir. 3.115. Akdeniz’in Deniz Ortamı ve Kıyı Bölgesinin Korunması Sözleşmesi Akdeniz’in Deniz Ortamı ve Kıyı Bölgesinin Korunması Sözleşmesi Bakanlar Kurulu’nca 22.07.2002 tarihinde (2002/4545) kararlaştırılmış, 22 Ağustos 2002 tarih ve 24854 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak 18 Eylül 2002 tarihinde yürürlüğe girmiştir. 3.116. Akdeniz’de Gemilerden ve Uçaklardan Boşaltma veya Denizden Yakmadan Kaynaklanan Kirliliğin Önlenmesi ve Ortadan Kaldırılması Protokolü Akdeniz’de Gemilerden ve Uçaklardan Boşaltma veya Denizden Yakmadan Kaynaklanan Kirliliğin Önlenmesi ve Ortadan Kaldırılması Protokolü Bakanlar Kurulu’nca 22.07.2002 tarihinde (2002/4545) kararlaştırılmış, 22 Ağustos 2002 tarih ve 24854 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak 18 Eylül 2002 tarihinde yürürlüğe girmiştir. 3.117. Akdenizin Kara Kökenli Kaynaklardan ve Faaliyetlerden Dolayı Kirlenmeye Karşı Korunması Protokol Akdenizin Kara Kökenli Kaynaklardan ve Faaliyetlerden Dolayı Kirlenmeye Karşı Korunması Protokolü Bakanlar Kurulu’nca 22.07.2002 tarihinde (2002/4545) kararlaştırılmış, 22 Ağustos 2002 tarih ve 24854 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak 18 Mayıs 2002 tarihinde yürürlüğe girmiştir. 3.118. Akdeniz’de Özel Koruma Alanları ve Biyolojik Çeşitliliğe İlişkin Protokolü Akdeniz’de Özel Koruma Alanları ve Biyolojik Çeşitliliğe İlişkin Protokolü Bakanlar Kurulu’nca 22.07.2002 tarihinde (2002/4545) kararlaştırılmış 22 Ağustos 2002 tarih ve 24854 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak 18 Mayıs 2002 tarihinde yürürlüğe girmiştir. 3.119. Akdenizin Kirlenmeye Karşı Korunmasına Ait Sözleşme Uyarınca Akdeniz`de Özel Koruma Alanlarına İlişkin Protokol Akdenizin Kirlenmeye Karşı Korunmasına Ait Sözleşme Uyarınca Akdeniz`de Özel Koruma Alanlarına İlişkin Protokol 23.10.1988 tarih ve 19968 sayılı Resmi Gazetede yayımlanmıştır. 3.120. Akdeniz’in Kirlenmeye Karşı Korunması Sözleşmesi Akdeniz’in Kirlenmeye Karşı Korunması Sözleşmesi yayımlanmıştır. 31 Ekim 1980 tarihli Resmi Gazete’de 3.121. Karadeniz’in Kirlenmeye Karşı Korunması Sözleşmesi ve Eki Protokolleri Karadeniz’in Kirlenmeye Karşı Korunması Sözleşmesi ve Eki Protokolleri 15 Ocak 1994 tarihinde yayımlanarak 6 Mart 1994 tarihinde yürürlüğe girmiştir 3.122. Türkiye Cumhuriyeti ile Avrupa Topluluğu Arasında Türkiye Cumhuriyeti’nin Avrupa Çevre Ajansı ve Avrupa Bilgi ve Gözlem Ağı’na Katılımı Anlaşması Türkiye Cumhuriyeti ile Avrupa Topluluğu Arasında Türkiye Cumhuriyeti’nin Avrupa Çevre Ajansı ve Avrupa Bilgi ve Gözlem Ağı’na Katılımı Anlaşması Bakanlar Kurulu’nca 25.02.2003 tarihinde (2003/5325) kararlaştırılmış, 18.03.2003 tarih ve 25052 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak 1 Mayıs 2003 tarihinde yürürlüğe girmiştir. 173 Dünyada ve Ülkemizde Su 3.123. Birleşmiş Milletler Gıda Ve Tarım Teşkilatı (Fao) İle İmzalanan Su Kaynaklarının Geliştirilmesi Ve Korunması Projesinin Çevresel Etki Değerlendirmesi (Çed) Konulu Proje Belgesinin Onaylanması Birleşmiş Milletler Gıda Ve Tarım Teşkilatı (Fao) İle İmzalanan Su Kaynaklarının Geliştirilmesi Ve Korunması Projesinin Çevresel Etki Değerlendirmesi (Çed) Konulu Proje Belgesinin Onaylanması 17.12.1992 tarih ve 21438 sayılı Resmi Gazetede yayımlanmıştır. 3.124. Özellikle Su Kuşları Yaşama Ortamı Olarak Uluslararası Öneme Sahip Sulak Alanların Korunması Sözleşmesi Özellikle Su Kuşları Yaşama Ortamı Olarak Uluslararası Öneme Sahip Sulak Alanların Korunması Sözleşmesi 28.12.1993 ve 22155 sayılı Resmi Gazetede yayınlanarak 17 Mayıs 1994 tarihinde yürürlüğe girmiştir 3.125. Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi Bakanlar Kurulu’nca 11.11.2003 tarihinde (2003/6458) kararlaştırılmış, 18 Aralık 2003 tarih ve 25320 sayılı Resmi Gazetede yayımlanmıştır 24 Mayıs 2004 tarihinde yürürlüğe girmiştir 3.126. Atmosferde, Feza’da ve Su Altında Nükleer Silah Denemelerinin Men’i Hakkında Antlaşma Atmosferde, Feza’da ve Su Altında Nükleer Silah Denemelerinin Men’i Hakkında Antlaşma 13 Mayıs 1965 tarih ve 1997 Sayılı Resmi Gazetede yayımlanmıştır. 3.127. Güneydoğu Anadolu Projesi Bölge Kalkınma İdaresi Teşkilatının Kuruluş Ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname Güneydoğu Anadolu Projesi Bölge Kalkınma İdaresi Teşkilatının Kuruluş Ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname 06.11.1989 tarih ve 20334 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmiş olup, Güneydoğu Anadolu Projesi kapsamına giren yörelerin süratle kalkındırılması, yatırımların gerçekleştirilmesi için plan, altyapı, ruhsat, konut, sanayi, maden, tarım, enerji, ulaştırma ve diğer hizmetleri yapmak veya yaptırmak, yöre halkının eğitim düzeyini yükseltmek için gerekli tedbiri almak veya aldırmak, kurum ve kuruluşlar arasındaki koordinasyonu sağlamak üzere, Başbakanlığa bağlı tüzel kişiliğe sahip ve 23 yıl süreli Güneydoğu Anadolu Projesi Bölge Kalkınma İdaresi Teşkilatının kuruluş ve görevlerine ilişkin esasları düzenlemek amacıyla çıkarılmıştır. 3.128. Kum Çakıl ve Benzeri Maddelerin Alınması, İşletilmesi ve Kontrolü Yönetmeliği Orman sayılan alanların dışındaki yerlerin kum, çakıl vb. maddelerin çevreye ve insan sağlığına zarar vermiyecek şekilde alınması, işletilmesi ve kontrolü ile ilgili esasları düzenlemek amacıyla çıkarılmış olup, 08.12.2007 tarih ve 26724 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanmıştır. 3.129. Avrupa Peyzaj Sözleşmesinin Onaylanması Hakkında Karar Peyzaj korunmasını, yönetimini ve planlanmasını geliştirmek ve peyzaj konularında Avrupa işbirliğini düzenlemek amacıyla çaıkarılmış olup, 27.7.2003 tarih ve 25181 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanmıştır. 3.130. Su Kuşları Yaşama Ortamı Olarak Uluslararası Öneme Sahip Sulak Alanlar Hakkında Sözleşme 15.03.1994 tarih ve 94/5434 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile onaylanarak 14.05.1994 tarih 21937 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanmıştır. 174 Üçüncü Bölüm SU YÖNETİMİNDE KURUMSAL YAPI 175 176 Su Yönetimi ve Mevzuatı 1. SU YÖNETİMİNDE YETKİLİ KURUM VE KURULUŞLAR Ülkemizde su hizmetlerinin tarihsel gelişimi özetle aşağıda sıralanmıştır. 211 Osmanlı döneminde su üzerinde özel bir mülkiyetin söz konusu olmaması ve kişilerin ancak kullanma hakkına sahip olabilmesi nedeniyle, suyun idaresi devlet tarafından yürütülmüştür. Eskiden gelen kullanımlara saygılı olunmuştur. Bu hak kullanım düzeyinde kalmakla birlikte, devlet izni ile verilmiş ve fetvalarla devredilmiştir. Osmanlının batılı anlamda düzenlediği ilk kanun 1856’da Islahat Fermanı’yla ortaya çıkmıştır. İslam hukuku, örf ve adetlerin bir nizama konulmasıyla oluşturulan bu kanun “Mecelle”, yeraltı ve yerüstü sularını kamu malı saymakla beraber, su mülkiyetini de benimsemiştir. Doğal kaynaklardan fırsat eşitliğince yararlanmayı emek ve çalışma esasına göre düzenlemiştir. Mecelle 1879 ile 1926 arasında yürürlükte kalmıştır. Tarımla dolayısıyla sulamayla ilgili bazı hizmetleri yürütmek üzere kurulan ilk teşkilat 1838 yılında Mustafa Reşit Paşa’nın Dışişleri Bakanlığı zamanında bu Bakanlığa bağlı olarak çalışan “Ziraat ve Sanayi Meclisi”dir. Su kaynaklarının sistemli bir şekilde ele alınması, 1914 de Nafia nezaretinin yeniden düzenlenmesiyle oluşturulan, başlıca sulama, kurutma, taşkın koruma, nehir ulaşımı su sağlanması ve dağıtımı görevleri verilen “ Umuru Nafia Müdürüyeti Umumiyesi”yle başladığı kabul edilmektedir. Halkın su ihtiyacı, kaynaklardan elde edilen suların derlenip çeşme, kışla ve saraylara verilmesiyle sağlanmış (Vakıf Suları), bunun yanında, yetersiz kalan su ihtiyacının karşılanması ve modern binalara su sağlamak amacıyla 1868 yılında Sultan Abdülaziz tarafından, Islahat Fermanı’nın da etkisiyle Fransızlara imtiyazlar verilerek Dersaadet şirketi (Terkos şirketi) kurulmuştur. Bu şirket 1883’te Terkos gölü yanında terfi merkezi ve 1888’te göl seviyesini yükseltecek bir bağlama yaparak, Üsküdar-Kadıköy su şirketi 211 Ceyhun ÖZÇELİK, Türkiye’de Su Hizmetlerinin ve Su Hukukunun Gelişimi, DSİ Teknik Bülten, Sayı 103, Ocak 2008. (Makaleden özetle alıntı yapılmıştır.) 177 Dünyada ve Ülkemizde Su ise 1893 de Elmalı deresi üzerine Elmalı-1 barajını inşa edip şehre su sağlama işlemini yerine getirerek, içme suyu inşaatının çözümünde cumhuriyetin ilk yılarına kadar rol oynayacak su şirketlerine öncülük etmişdir. 1867 yılında, günümüze kadar ayakta kalan tek rasathane olan Rasathane-i Amire adı ile göreve başlayan kandili rasathanesi kurulmuştur. 1925 yılında “Su idarelerini taksimat teşkilat ve vezaifi hakkında talimat”la Nafia Müdüriyeti Umumiyesine bağlı Sular Fen Heyeti Müdürlüğü kurulmuş ve Türkiye oniki daireye bölünmüştür. Bu tarih Cumhuriyet dönemi için su işlerinin başlangıç noktası olarak kabul edilmektedir. Birinci Su İşleri Dairesi Bursa’da kurulmuş, ancak ödenek eksikliği nedeniyle, istenilen verim elde edilememiş, 1929’ a kadar ise ancak yedi tanesi faaliyete geçebilmiştir. 17 Şubat 1926 tarihinde Medeni Kanun’un kabulüyle birlikte, su hukukunda da yeni bir dönem başlamıştır. 1926 yılında 831 sayılı “Sular Hakkında Kanun” çıkarılmıştır. 1929 yılında, 12 yılda harcanmak üzere yaklaşık 120 milyon $ ödenek ayrılmıştır. Bu ödenekle, Çubuk l barajı, Ankara ovası sulaması, bursa sulaması, Nazilli ovası ana kanal açılması, Cellat gölünün kurutulması, Tarsus (Aynaz) bataklığının kurutulması işleri yürütülmüştür. Onbeş köy öğretmeni gözlemler için görevlendirilerek ölçüm defterleri tutulmaya başlanmıştır. Cumhuriyetin ilk Barajı olan Çubuk barajı ise 1936 yılında tamamlanmıştır. 1932 yılında Terkos su şirketi, 1937 yılında Üsküdar ve Kadıköy su şirketleri satın alınarak İstanbul Sular İdaresine (dolayısıyla belediyelere), İzmir su şirketi 1944’te satın alınarak İzmir Sular İdaresine devredilmiş, Ankara’da da Ankara Sular İdaresi oluşturulmuştur. Bu üç kurumda, özel hukuk hükümlerine tabi, tüzel kişiliğe haiz kurumlar olarak benzer yapı ve statüye kavuşturulmuştur. Böylece, Osmanlı’nın son elli yılı ile Cumhuriyet döneminin ilk on yılını kapsayan İmtiyazlar dönemine son verilerek, 1930’lu yıllardan 1980’li yıllara kadar sürecek olan bir kamusal örgütlenme dönemi başlamıştır. 1933 yılında içme suyu, kanalizasyon ve kullanma suyu temininde belediyelere yardım amacıyla belediyeler bankası kurulmuştur. Bu kuruluş, daha sonra adını 1945 de İller Bankası olarak değiştirmiştir. Enerji üretimine yönelik su kaynakları planlanması ve sistematik akım ölçümleri için 1935 yılında 2819 sayılı kanun ile Elektrik İşleri Etüt İdaresi Genel Müdürlüğü (EİE) kurulmuştur. 1937 yılında Sular Umum Müdürlüğü adını, personel ücret politikası nedeniyle, Su İşleri Reisliği olarak değiştirmiştir. 1943 yılında 4373 sayılı “Taşkın Koruma Yasası” ile birlikte taşkın alanların Nafia Vekaletince, icra vekilleri heyetinin kararı ile belirleneceği belirtilmiş, taşkın durumlarda meydana gelebilecek hak ve taşkın sonrası görev ve sorumlulukları belirten bir takım düzenlemeler getirilmiştir. 1937 yılından sonra 3127 sayılı kanunla Başbakanlığa bağlı Devlet Meteoroloji Umum Müdürlüğü kurulmuştur. 5516 sayılı “Bataklıkların Kurutulması ve Bundan Elde Edilecek Topraklar Hakkında Kanun (Sıtma Kanunu)” un yürürlüğe girmesiyle bataklık kurutulma projelerinde karar merci Bayındırlık Bakanlığı olarak belirlenmiş ve su hukukundaki bir boşluk doldurularak, bataklıkların kurutulması teşvik edilmiştir. 178 Su Yönetimi ve Mevzuatı 1953 yılında yürürlüğe giren 6200 sayılı “Devlet Su İşleri Umum Müdürlüğü Teşkilat ve Vazifeleri Hakkında Kanun” ile, su kaynaklarının değerlendirilmesinde DSİ’yi egemen kılan yeni bir dönem başlamıştır. Gündeme gelen havza planlaması esasları ışığında, Türkiye yirmialtı havzaya ayrılmıştır. Neredeyse tamamı yerli iş gücüyle, Almus (1958-1966), Kesik Köprü (1956-1966), barajı inşa edilmiştir. 1963 yılında 4951 sayılı yasa ile Köy İşleri ve Kooperatifler Bakanlığı kurulmuş, 1965 yılında Yol Su Elektrik (YSE) ve Toprak Su Genel Müdürlükleri bu Bakanlığa bağlanmıştır. 1968 yılında “Ankara, İstanbul ve Nüfusu Yüzbinden Yukarı Olan Şehirlerde İçme, Kullanma ve Endüstri Suyu Temini Hakkında Kanun” çıkarılmıştır. Bu kanun 6200 sayılı kanunu tamamlayıcı nitelikte olup, söz konusu şehirlerin suyunun temininde DSİ yetkili kılınmıştır. 1969 yılında 1595 sayılı Orman Bakanlığı kurulmuş, aynı yıl Ağaçlandırma ve Erozyon Genel Müdürlüğü faaliyete geçerek, erozyonla mücadele işlerine yönelinmiştir. 1970’li yıllarda çok amaçlı projeler ağırlığını hissettirmiş, kısıtlı olan su kaynaklarının etkin şekilde kullanımı ve optimizasyon yaklaşımı geçerlilik kazanmaya başlamıştır. 1974 tarihinde adını “Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı” olarak değiştiren Tarım Bakanlığı 1981 de Orman Bakanlığıyla birleşerek “Tarım ve Orman Bakanlığı” adını almıştır. 1983 yılında Köy işleri ve Kooperatifler Bakanlığı da bu birleşmeye dahil edilmiştir ve “Tarım Orman ve Köy İşleri Bakanlığı” adını almıştır. 70’li yıllarda daha çok hidrolik çalışmalara ağırlık verilmiş, hatta bu dönem Hidroloji On yılı olarak nitelendirilmiştir. Türkiye’de de Üniversiteler, DSİ ve EİE gibi hidrolojiyle ilgilenen kurumlar ortak bir “Türkiye Hidroloji Komisyonu” oluşturmuşlardır. Merkezi tanımının sınırlı oluşu, kanalizasyon işlerinin su temini işlerinden ayrı olarak yürütülmesi, sular idaresinin; belediyeye bağlı bir kuruluş olması, mali özerkliğe sahip olmaması, gelirlerinin belediyeye aktarılabilmesi, doğrudan borçlanma yetkisinin olmayışı, tarife belirleme yetkisinin mülki amir onayına bağlı olması, kar amacının olmaması, işi bizzat yerine getirme zorunluluğunun olması, su kaynakları konusunda şehrin dışına çıkma gereksinmesi vb. nedenlerinden dolayı, sular idaresi tipi geçerliliğini yitirmeye başlamış ve dünya bankası kredisinin de etkisiyle İSKİ tipi kurumlaşma gündeme gelmiştir. 1981 yılında 2560 sayılı “İstanbul Su ve Kanalizasyon Genel Müdürlüğü Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanun” ile yeni bir dönem başlamıştır. İSKİ modeli 1986 yılında tüm büyükşehir belediyeleri için geçerli kılınmıştır. Böylelikle, 1980’lere kadar devam eden İller Bankası odaklı model değişerek, sektörün doğrudan belediyeler bırakıldığı dış kredi imkanlarına yönelimler başlamıştır. Anayasaya göre yerel yönetimler kendi aralarında, Bakanlar Kurulu’nun izni ile su hizmetlerini yerine getirdikleri bir örgütlenme modeli olarak hizmet vermişlerdir. Yasal temelleri ise 1926 tarihli Sular Hakkında Kanun, Köy İçmesuları Hakkında Kanun, İl İdaresi Kanunu ve 1580 sayılı Belediye Kanununa dayandırılmıştır. 1983 tarihinde 2872 sayılı Çevre Kanunu çıkarılarak, çevre korunmasının bu bütünlük (Entegre Yaklaşım) içinde yapılması, “ekolojik dengenin korunması, havada, suda, toprakta kirlilik ve bozulmaların önlenmesi ve çevrenin iyileştirilmesi için yapılan çalışmaların bütünüdür” maddesiyle yasal açıdan vurgulanmıştır. 179 Dünyada ve Ülkemizde Su 1978 de “Başbakanlık Çevre Örgütlenme Biçimi ve Görevlerine İlişkin Karar” uyarınca kurulan Çevre Müsteşarlığı, 8.6.1984 tarih ve 222 sayılı kanun hükmünde kararname ile Başbakanlık Çevre Genel Müdürlüğü haline dönüştürülmüştür. 8/6/1984 tarih ve 228 sayılı Kanun hükmünde kararname ile sonrada 8/1/1986 tarih ve 3254 sayılı kanun ile “Devlet Meteoroloji İşleri Genel Müdürlüğü Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun” yeniden düzenlenmiştir. 1984 de 3202 sayılı Yasa ile Topraksu, Yol Su Elektrik (YSE) ve Toprak İskan Genel Müdürlükleri lağv edilerek Köy Hizmetleri Genel Müdürlüğü (KHGM) oluşturulmuştur. 1985 yılı 3161 sayılı kanun ile “Tarım Orman ve Köyişleri Bakanlığı Teşkilat ve Görev Kanun” yürürlüğe girmiştir. Ancak 1991 de politik sebeplerle Orman Bakanlığı ve Tarım ve Köyişleri Bakanlığı ikinci kez ayrılmıştır. Entegre yaklaşımın da etkileriyle, 1986 yılında Güneydoğu Anadolu Projesi bölgesel planlama çerçevesinde ele alınması düşünülmüş, bölge faaliyetlerinin planlanması ve koordinasyonu Devlet Planlama Teşkilatına (DPT) verilmiştir. Fırat ve Dicle sularını değerlendirilmesiyle, 13 büyük proje oluşturulmuştur. Başlangıçta, su ve toprak kaynaklarının değerlendirilmesine yönelik olan bu proje, 1989 yılında tamamlanan GAP mastır planı ile bölgenin; tarım, enerji, alt yapı, konut, sanayi, eğitim, ulaşım vb. yönden ferahlamasını sağlayacak, çok yönlü entegre bölgesel kalkınma projesine dönüşmüştür. 1991’de“Çevre Bakanlığı’nın Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname” yürürlüğe girmiş, 1 Mayıs 2003 tarihinde Çevre ve Orman Bakanlıkları yeniden birleştirilmiştir. Köy Hizmetleri Genel Müdürlüğü (KHGM) 5286 sayılı kanunla kapatılmıştır. Bu kanunla 3202 sayılı “Köy Hizmetleri Genel Müdürlüğü Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun” adını “Köye Yönelik Hizmetler Hakkında Kanun” olarak değiştirilmiştir. KHGM’nin taşra teşkilatlarınca yürütülen hizmetlerin il özel idarelerince, iskan konularına ilişkin hizmetlerin ise Bayındırlık Bakanlığı’nca yürütüleceği belirtilmiştir. Avrupa Birliği’ne tam üyelik sürecinde ilerlemekte olduğumuz şu günlerde, su yönetimi konusunda kurumlar arası koordinasyon eksikliği ve görev karmaşasına çözüm bulmak amacıyla DSİ tarafından çalışmalar başlatılmıştır. Ayrıca, su kaynakları yönetimi, idari yapılanma ve su hukuku konusunda mevcut yasal boşlukları gidermek için AB Su Çerçeve Direktif ve Kalkınma (7,8,9) Plan Hedefleri doğrultusunda “Su Yasası” hazırlama çalışmaları başlatılmıştır. “Ülkemizde toprak ve su kaynaklarının yönetiminde, yönetim ve kullanım planlamalarının yapılmasında, iyileştirme ve geliştirme çalışmalarında, koruma önlemlerinin belirlenmesinde ve denetiminde kamu ağırlıklı bir yapı mevcuttur. Dünya genelinde toprak ve su kaynakları ulusal veri tabanlarını oluşturmak, kaynak planlaması ve tahsisi görevlerini yapmak, altyapı yatırımlarını gerçekleştirmek, ölçeği ve işlevi gereği merkezi yönetimin görevidir. Ülkemizde de, kamu yönetimi içinde merkezi yönetimin ağırlığı söz konusu olup, merkezi yönetim-yerel yönetim işbirliği, merkezi politikalarının uygulanması aşamasında gerçekleşmektedir. Köy içme suları, tarımsal küçük sulamalar ve toprak koruma, arazi toplulaştırma ve tarla içi geliştirme hizmetlerini yürüten KHGM ’nin 2005’de kapatılması ile görevlerinin yerel yönetimlere bırakılması sonucu, özellikle bu alanlarda yerel yönetimlerin yetkisi artmıştır” 212 212 Su Kaynakları Bakanlığı Kuruluş Kanunu Tasarı Taslağı Önerisi, Ulusal Sanayici ve İşadamları Derneği, 10 Mart 2010, Sayfa 17. 180 Su Yönetimi ve Mevzuatı 20. yüzyıldaki hızlı gelişmeler su yönetimini tek başına bir mühendislik anlayışıyla değil, çevre İnsan bütünü içerisinde değerlendirme gereğini getirmiştir. Bu yüz yılın son çeyreğinde de bu doğrultuda politikalar izlenmeye başlanmış. Kısmen gelişmeler olmuş ancak, su yönetimi ve su yasaları istenilen düzeye getirilememiştir.Ülkemizde gerek doğrudan, gerekse dolaylı olarak su ile ilgili birçok kamu kurum ve kuruluşu bulunmaktadır. Bu kurum ve kuruluşların adı ile su konusundaki görevleri çok kısa bir açıklama ile aşağıdaki tabloda verilmiştir.213 213 Tablonun hazırlanmasında kurumların web siteleri ile “Dokuzuncu Kalkınma Planı 2007–2013 Toprak Ve Su Kaynaklarının Kullanımı Ve Yönetimi ÖİK. Raporu”, “Türkiye’de Su Yönetimi Sorunlar Ve Öneriler, Küresel Su Krizine Çözüm Arayışları” ile “Şebeke Suyu Hizmetlerine Özel Sektör Katılımı” kitapları ve “Türkiye’deki Su Kaynakları Yönetimine İlişkin Sorunlar Ve Çözüm Önerileri” isimli makaleden yararlanılmıştır. 181 Dünyada ve Ülkemizde Su Tablo 26: Su Yönetiminde Yetkili Kurum / Kuruluşlar ve Görevleri No Kurumun Adı Görevi Bayındırlık ve İskan Bakanlığı İçilebilir su kaynaklarının belirlenmesi, kullanıma sunulması, su kaynaklarının korunması için kanalizasyon ve arıtma tesislerinin projelendirilmesi, yapılması ya da yaptırılması gibi alt yapı hizmetlerinin sürdürülmesinde yerel yönetimlere destek olmak. İller Bankası Genel Müdürlüğü Belediyeler, belediye birlikleri ve il özel idarelerinin kamu kullanımı niteliği taşıyan hertürlü altyapı hizmetleri ile ilgili edüt, plan ve proje hazırlamak, bu konularda danışmanlık ve kontrollük hizmetleri vermek ve söz konusu yatırımların gerçekleşmesi için kredi sağlamak. 3 Çevre ve Orman Bakanlığı Çevre yönetimiyle ilgili başlıca koordinatör konumunda olup, su hizmetlerinin çevresel dışsallıklarının denetimini üstlenmek, su kaynaklarının korunması ile çevre politikasının uygulanması ve geliştirilmesine yönelik çalışmaları yürütmek. 4 Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü Baraj yapmak, su kaynaklarını planlamak, yönetmek, geliştirmek ve işletmek, taşkınlardan korumak, sulu ziraatı yaygınlaştırmak ve hidroelektrik enerji üretmek ile içme suyu temin etmek. 5 Devlet Meteoroloji İşleri Genel Müdürlüğü Su kaynaklarının planlanması ve korunması ile ilgili yağış, nem, buharlaşma, kuraklık gibi pek çok verinin üretilmesi, değerlendirilmesi, saklanması ve temin edilmesi işlemlerini yürütmek. 6 Özel Çevre Koruma Kurumu Başkanlığı Doğanın ve çevresel değerlerin korunması amacıyla, özel çevre koruma bölgelerini yönetmek. 7 Dışişleri Bakanlığı Çevre ve sınır aşan sular konularında izlenecek dış politikanın; diğer ilgili bakanlık, kurum ve kuruluşlar ile eşgüdüm halinde belirlemek, uluslar arası ve bölgesel örgütlerde savunmak. 8 Enerji ve Tabi Kaynaklar Bakanlığı Yüzey ve yeraltı su kaynaklarını planlamak, yönetmek, geliştirmek, işletmek, su kaynaklarından enerji üretmek, jeotermal su kaynaklarını belirlemek ve değerlendirilmesi çalışmalarını yürütmek. 9 Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu Hidroelektrik santrallerinin kurulması aşamamasında santrallere lisans izni vermek ve denetlemek. 10 Elektrik İşleri Etüt İdaresi Genel Müdürlüğü Su kaynaklarından elektrik enerjisi üretimine elverişli olanları saptamak ve bunlarla ilgili hidrolojik, jeoteknik araştırma ve etüt ile baraj ve hidroelektrik santrallerin master plan, etüt, proje ve mühendislik hizmetlerini yürütmek. 11 Maden Tetkik ve Arama Genel Müdürlüğü Jeotermal ve mineral su kaynaklarının araştırılması çalışmalarını yürütmek. 1 2 182 Su Yönetimi ve Mevzuatı No Kurumun Adı Görevi 12 İçişleri Bakanlığı Mahalli en büyük mülki amirleri illerde Devletin ve Hükümetin temsilcisi, ayrı ayrı her bakanın mümessili, bunların idari ve siyasi yürütme vasıtası olarak ve yerel yönetimler üzerindeki vesayet yetkisi gereğince de yüklenen genel sorumlulukları yerine getirmek ve yaptırıma yönelik cezaları onaylamak. 13 Büyükşehir Belediyeleri Su ve Kanalizasyon İdareleri Genel Müdürlükleri Büyükşehirlerin su ve kanalizasyon hizmetlerini yürütmek ve bu amaçla gereken her türlü tesisi kurmak, kurulu olanları devralmak ve bir elden işletmek, su kaynakları havzalarını denetlemek. Belediyeler İçme, kullanma ve endüstri suyu sağlamak; atık su ve yağmur suyunun uzaklaştırılmasını sağlamak; bunlar için gerekli tesisleri kurmak, kurdurmak, işletmek ve işlettirmek; kaynak sularını işletmek veya işlettirmek. İl Özel İdareleri Belediye sınırları dışında su ve kanalizasyon hizmetlerini yapmak veya yaptırmak, su kaynakları ve çevre kalitesinin korunmasını sağlamak, jeotermal kaynaklar ve doğal mineralli sular kaynağına ilişkin arama ruhsatı ile İşletme ruhsatı vermek ve denetlemek. 16 Hazine Müsteşarlığı Su ile ilgili büyük tutarlı yatırımlar için temin edilen dış finansman imkanlarını veya hibeleri kullandırmak, bu finansman imkanlarına Hazine garantisi vermek, Hazine garantisiz yurtdışı finansmanlarına izin vermek, su ürünleri yetiştiriciliği ile jeotermal enerji gibi alanlarda yatırım teşvik belgesi vermek suretiyle teşvik unsurlarından yararlandırmak. 17 Kültür ve Turizm Bakanlığı Kültür ve turizm koruma ve gelişme bölgeleri ile turizm merkezlerinin su ve kanalizasyon altyapı yatırımlarını yönlendirmek, koordine etmek. 18 Maliye Bakanlığı Hazineye ait taşınmazlar ile Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden çıkan kaynak suları ile umuma ait suların belediyelere tahsisini yapmak. 19 Sağlık Bakanlığı Toplum sağlığını korumak amacıyla halka su dağıtımından sorumlu olan kamu idarelerinin dağıtımı yaptığı, özel sektörün ise sattığı suların içme suyu kalitesinde olup olmadığı ve zorunlu olan kalite standartlarına uyup uymadığını sürekli olarak izlemek ve kontrolünü yapmak. 20 Refik Saydam Hıfzıssıhha Merkezi Başkanlığı Çevre kirlenmesine yönelik kontrol, izleme ve analiz faaliyetlerini sürdürmek, su kirliliğine yol açan mikrobiyolojik etkenleri belirlemek ve bunların sağlık üzerine etkilerini inceleme çalışmalar yapmak. 21 Sanayi ve Ticaret Bakanlığı Su sayaçlarının muayenesi yapmak ve denetimlerini yürütmek. 14 15 183 Dünyada ve Ülkemizde Su No Kurumun Adı Görevi Tarım ve Köyişleri Bakanlığı Su ürünleri üretilen suların korunması ve buraya yapılacak deşarjların kontrolünü yapmak, kırsal alanlardaki arazi kullanımı ile su kaynaklarının geliştirilmesini sağlamak, su ve kanalizasyon ihtiyaçlarını karşılamak ve tarım arazilerindeki yüzey sularını nitrat ve tarım ilaçlarının suya karışması ile ortaya çıkan kirliliği izlemek. 23 Devlet Planlama Teşkilatı Su kaynakları ve atık su arıtma tesislerinin geliştirilmesi ile ilgili olarak, hükümete yıllık ve beş yıllık programlar sunmak, rasyonel ve tutarlı yatırım programlarının hazırlanmasını sağlamak ve kurumlar arasında eşgüdüm görevini yürütmek. Ayrıca, finansman ya da dış borç gerektiren projeler de dahil olmak üzere, kamu sektörü yatırımlarını onaylamak. 24 Avrupa Birliği Genel Sekreterliği Çevre, enerji konularında kamu kurum ve kuruluşlarınca yürütülen Avrupa Birliği müktesebatına uyum çalışmalarını izlemek ve koordine etmek. 25 Güneydoğu Anadolu Projesi Bölge Kalkınma İdaresi Başkanlığı Güneydoğu Anadolu Projesi kapsamına giren yörelerin altyapı, hizmetleri yapmak veya yaptırmak, kurum ve kuruluşlar arasındaki koordinasyonu sağlamak. 26 Türkiye İstatistik Kurumu Başkanlığı Su ve çevre verileri dahil, çeşitli veri ve bilgileri toplamak, işlemek ve analiz etmek. 27 Denizcilik Müsteşarlığı Deniz ortamının gördüğü zararın ve kirlenmesinin önlenmesi amacıyla her türlü tedbiri almak, izlemek ve denetlenmek. Türk Standartları Enstitüsü Su kaynakları kalite standartları, içme ve kullanma suyu standartları, su analiz yöntemleri standartları, su dağıtım sistemleri ile yağmur suyu ve atıksu toplama sistemleri (borular, bağlantı elemanları vb.) standartları ve atıksulardaki kirletici sınır değerlerine ilişkin standartları oluşturmak. 29 Organize Sanayi Bölgesi Yönetimi Organize sanayi bölgelerinin ihtiyacı olan su, kanalizasyon tesislerini kurmak ve işletmek, kamu ve özel kuruluşlardan satın alarak dağıtım ve satışını yapmak ile atıkların ortak arıtma tesisinin kabul edebileceği standartlara düşürülmesi amacıyla münferiden ön arıtma tesislerini yapmak. 30 Üniversiteler Üniversitelerin Çevre Müh. Ziraat Müh.Orman Müh. Meteroloji Müh. Jeoloji Müh. Hidrojeoleji Müh. Uluslararası İlişkiler vb. bölümlerinde su ile ilgili bilimsel çalışmaları yürütmek. Meslek Örgütleri ile Sivil Toplum Kuruluşları Tüketici haklarının ile su kaynaklarının korunması ve geliştirilmesine yönelik kamuoyu oluşturma, baskı gücünü kullanma ve uygulama projeleri kapsamında kamu kurumları ile halk arasında uzmanlık alanları kapsamında işlevsel rol üstlenmek. 22 28 31 Not: Bakanlıklar isim baş harflerine göre sıralanmış, bakanlığa bağlı idareler ise o bakanlığın altına yazılmış olup, bakanlığın teşkilat şemasındaki genel müdürlükler listeye alınmamıştır. 184 Su Yönetimi ve Mevzuatı 2. SU HİZMETLERİNDE YETKİLİ KURUM VE KURULUŞLARIN GÖREVLERİ İLE YASAL DAYANAKLARI Mevzuatın çok olması ve herkesin tüm mevzuatı gözden geçirmesinin büyük zaman alacağı dikkate alınarak, okuyucularımıza kolaylık sağlamak amacıyla su hakkında; konu, görev/fonksiyon, yetkili kurum ve kuruluşlar ile yasal dayanakları tablolar halinde düzenlenmiştir. Tablolarda kamu kurumlarının birbirleri arasında yetki, görev ve sorumluluk karmaşasından kaynaklanan ihtilaflı meseleler ile yargıya intikal edip sonuçlanmayan konular ele alınmamış olup, mevzuattaki hükümler zorunlu durumlar haricinde aynen yazılmıştır. Tablolara aşağıda sıralanan 28 ana konu ve bu konuları ilgilendiren toplam 159 görev/fonksiyon yazılmıştır. 1. Su Kaynakları ve Atıksu Yönetimi 2. Havza Koruma 3. Hassas Su Alanları 4. Sulak Alanlar 5. Yeraltı Suları 6. Jeotermal Kaynaklar ve Doğal Mineralli Sular 7. Kaynak Suları 8. Dereler 9. İçme ve Kullanma Suları 10. İçme Suyu Temini 11. Yüzme ve Rekreasyon Amaçlı Kullanılan Sular 12. Taşkın Sular 13. Sulu Ziraatı Yaygınlaştırma 14. Bataklık Arazilerin Kurutulması 15. Hidroelektrik Enerji Üretme 16. Yağış ile İlgili Verilerin Üretilmesi, Değerlendirilmesi, Saklanması 17. Çevre İstatistiklerini Derlemek ve Yayınlamak 18. Sınır Aşan Sular 19. AB Müktesebatına Uyum 20. Atıksu 21. Atıksu Hizmetleri 22. Deniz Kirlenmesi 23. Su ve Hizmet Tarifelerinin Belirlenmesi 24. Su Ücretinde İndirim 25. Çevre Temizlik Vergisi 26. Su Sayaçları 27. Tüketici Hakları 28. Çevrenin Korunması Su mevzuatı konusunda bu formatta yapılan ilk çalışma olduğundan, eksikliklerin ve hataların olmasının kaçınılmaz olduğunu düşünerek, okuyucularımız hoşgörülerine sığınarak, düzeltme ve önerilere her zaman açık olduğumun bilinmesini isterim. 185 Dünyada ve Ülkemizde Su Tablo 27: Su Hizmetlerinde Yetkili Kurum ve Kuruluşların görevleri İle Yasal Dayanakları KONU Su Kaynakları ve Atıksuyun Yönetimi Havza Koruma 186 GÖREV / FONKSİYON YETKİLİ KURUM MEVZUAT Su kaynaklarını plânlamak, yönetmek, geliştirmek ve işletmek. Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü 6200 sayılı Devlet Su İşleri Umum Müdürlüğü Teşkilat ve Vazifeleri Hakkında Kanunun 2 inci maddesi. 167 sayılı Yeraltı Suları Hakkında Kanunun4, 8, 9 ve 10 uncu maddeleri. 1053 sayılı Ankara İstanbul Nüfusu Yüzbinden Yukarı Olan Şehirlerde içme, Kullanma ve Endüstri Suyu Temini Hakkında Kanunun 1 ve 2 inci maddeleri Su kaynaklarının kalite sınıflarını belirlemek, su kalitesinin yükseltilmesi ve en uygun kullanımlarının sağlanması çalışmalarını yapmak ve yaptırmak. Çevre ve Orman Bakanlığı 4856 sayılı Çevre ve Orman Bakanlığı Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanunun 9/l maddesi. Atıksu yönetimi ile ilgili politikalarını oluşturmak ve koordinasyonunu sağlamak. Çevre ve Orman Bakanlığı 2872 sayılı Çevre Kanunun 9/h maddesi. Kıta içi su kaynaklarının mevcut kalitesinin kullanım alanları için gerekli kalite kriterlerine uygunluğunun tespitini ve havza planının ilgili kurumların görüşünü alarak yapmak. Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü Su Kirliliği Kontrolü Yönetmeliğinin 5 inci maddesi. Havza koruma planını Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü ve ilgili kuruluşların görüşleri alarak yapmak veya yaptırmak. Çevre ve Orman Bakanlığı Su Kirliliği Kontrolü Yönetmeliğinin 5 inci maddesi. Su kaynakları için koruma ve kullanma planları yapmak, kıta içi su kaynakları ile toprak kaynaklarının havza bazında bütüncül yönetimini sağlamak için gerekli çalışmaları yapmak. Çevre ve Orman Bakanlığı 4856 sayılı Çevre ve Orman Bakanlığı Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanunun 9/k maddesi. Su Yönetimi ve Mevzuatı KONU GÖREV / FONKSİYON YETKİLİ KURUM MEVZUAT Havzalarda özel hüküm belirleme çalışması yapmak veya yaptırmak. Bakanlıkça veya Bakanlıkla koordineli olarak Valiliklerce Büyükşehir Belediyelerine içme ve kullanma suyu temin edilen havzalarda Bakanlıkça veya Bakanlığın koordinasyonunda Büyükşehir Belediyesi Su ve Kanalizasyon İdaresi Genel Müdürlüklerince Su Kirliliği Kontrolü Yönetmeliği Havzalarda Özel Hüküm Belirleme Çalışmalarına İlişkin Usul ve Esaslar Tebliğinin 5 ve 19 uncu maddeleri. Büyükşehirlere içme ve kullanma suyu temin edilen kıta içi yüzeysel su kaynakları havzalarını denetlemek. Büyükşehir Belediyeleri Su Ve Kanalizasyon İdaresi Genel Müdürlükleri 2560 sayılı İstanbul Su ve Kanalizasyon İdaresi Genel Müdürlüğü Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanunun 2/c ve 20 inci maddeleri ile Su Kirliliği Kontrolü Yönetmeliğinin 51 inci. Maddesi. Büyükşehir Belediyeleri haricindeki yerleşimlere içme ve kullanma suyu temin edilen su havzalarını denetlemek. Çevre ve Orman Bakanlığı Bu yetki taşrada İl Çevre ve Orman Müdürlüklerince kullanılır Çevre Kanunun 12 inci maddesi, Su Kirliliği Kontrolü Yönetmeliğinin 51 inci maddesi. Hassas su alanlarını ve az hassas su alanlarını yönetmelikte yer alan kriterlere göre belirlemek. Çevre ve Orman Bakanlığı Kentsel Atıksu Arıtımı Yönetmeliğinin 6/e maddesi. Sulak alanlara ait mutlak koruma bölgelerini, sulak alan bölgelerini, ekolojik etkilenme bölgelerini ve tampon bölgelerini tespit etmek ve onaylamak Bakanlığın koordinasyonunda Komisyon tarafından belirlenecek kurum ve kuruluşların uzmanlarınca arazide yapılan inceleme ve değerlendirmelerle tespit edilir. Komisyonun uygun görüşü alındıktan sonra Çevre ve Orman Bakanlığınca onaylanır, ilgili bakanlık ve valilere bildirilir Sulak Alanların Korunması Yönetmeliğinin 17 inci maddesi. Havza Koruma Hassas Su Alanları Sulak Alanlar 187 Dünyada ve Ülkemizde Su KONU Sulak Alanlar Yeraltı Suları Jeotermal Kaynaklar ve Doğal Mineralli Sular 188 GÖREV / FONKSİYON YETKİLİ KURUM MEVZUAT Uluslararası öneme sahip sulak alanlardan Ramsar listesine dahil edilecek alanları belirlemek ve onaylamak. Ramsar alanlarının sınırları Komisyon tarafından belirlenecek kurum ve kuruluşların uzmanlarınca arazide yapılan inceleme ve değerlendirmelerle tespit edilir. Ulusal Sulak Alan Komisyonun uygun görüş alındıktan sonra Bakanlıkça onaylanır ve Resmi Gazete’de yayımlanır. Sulak Alanların Korunması Yönetmeliğinin 25 ve 27 inci maddeleri. Sınırları ve yapısal özellikleri belirlendikçe yeraltı suyu işletme alanlarını kabul ve ilan etmek. Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğünün teklifi üzerine, ilgili bakanlık 167 sayılı Yeraltı Suları Hakkında Kanunun 3 üncü maddesi. Yer altı suyu etüt ve araştırmaları için kuyu açmak veya açtırmak, yeraltı suyu tahsisi yapmak, yeraltı sularının korunması ve tescilini yapmak, yeraltı suyu arama, kullanma ve ıslah-tadil belgesini vermek. Devlet Su İşleri Umum Müdürlüğü 167 sayılı Yeraltı Suları Hakkında Kanunun 4, 8, 9 ve 10 uncu maddeleri. Tarımsal kaynaklı nitratın sularda yarattığı kirlenmenin boyutunu belirleyebilmek için seçilmiş ölçüm noktalarında yeraltı sularındaki nitrat miktarını izlemek. Tarım ve Köyişleri Bakanlığı koordinasyonunda Tarım ve Köyişleri Bakanlığı, Çevre ve Orman Bakanlığı, Sağlık Bakanlığı ve Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı Tarımsal Kaynaklı Nitrat Kirliliğine Karşı Suların Korunması Yönetmeliğinin 10 uncu maddesi. İl Özel İdareleri 5686 Jeotermal Kaynaklar ve Doğal Mineralli Sular Kanununun 3, 4, 5, 8 ve 11 inci maddeleri ile Jeotermal Kaynaklar ve Doğal Mineralli Sular Yönetmeliğinin 4, 5, 6, 9 ve 12 inci maddeleri. Jeotermal kaynaklar ve doğal mineralli sular kaynağına ilişkin arama ruhsatı ile İşletme ruhsatı vermek ve denetlemek. Su Yönetimi ve Mevzuatı KONU Jeotermal Kaynaklar ve Doğal Mineralli Sular Kaynak Suları GÖREV / FONKSİYON YETKİLİ KURUM MEVZUAT Doğal mineralli suların jeolojik ve hidrojeolojik, fiziksel, kimyasal, fizikokimyasal ve mikrobiyolojik yönden yönetmelik ek:I’de belirtilen kriterlere göre değerlendirilmek ve onaylanmak. Sağlık Bakanlığınca oluşturulacak bilimsel değerlendirme komisyonunca incelenir ve komisyonun görüşü dikkate alınarak Sağlık Bakanlığınca onaylanır. Doğal Mineralli Sular Hakkında Yönetmeliğin 8 inci maddesi. Onaylanmış doğal mineralli sular için önce tesis izni, sonra da işletme izni vermek. Valilik Doğal Mineralli Sular Hakkında Yönetmeliğin 9 uncu maddesi. İzinli doğal mineralli suya ait bütün tesisleri denetlemek. Sağlık Bakanlığı ile İl Sağlık Müdürlüğü. Doğal Mineralli Sular Hakkında Yönetmeliğin 38 inci maddesi. Doğal mineralli suların bu Yönetmelikte belirtilen hükümleri taşımadığının veya bir veya daha fazla üye ülkelerde serbestçe tüketime sunulsa dahi, halkın sağlığını tehdit ettiğinin tespit edilmesi halinde, bu doğal mineralli suyun satışını ve tüketimini geçici olarak durdurmak ve bu konuda Komisyon ile diğer üye ülkeleri gerekçeleri ile birlikte Başbakanlık Dış Ticaret Müsteşarlığı aracılığı ile bilgilendirmek. Sağlık Bakanlığı Doğal Mineralli Sular Hakkında Yönetmeliğinin 4 ve 40 ıncı maddeleri. Hazinenin mülkiyetinde veya Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerdeki kaynak suları (mazbut vakıflara ait sular hariç) kiraya vermek. İl Özel İdareleri 167 sayılı Yeraltı Suları Hakkında Kanunun 4 üncü maddesi. Müktesep haklar saklı kalmak üzere; kaynak sularını veya arıtma sonunda üretilen suları işletmek veya işlettirmek, pazarlamak. Büyükşehir Belediyesi Belediyeler 5212 sayılı Büyükşehir Belediyesi Kanunu 7/r maddesi, 5393 sayılı Belediye Kanunu 15/e maddesi. Kaynak sularını işletmek isteyenlere tesis ve işletme izni vermek. Sağlık Bakanlığı İnsani Tüketim Amaçlı Sular Hakkında Yönetmeliğin 17, 22 ve 23 üncü maddeleri. 189 Dünyada ve Ülkemizde Su KONU Kaynak Suları GÖREV / FONKSİYON YETKİLİ KURUM MEVZUAT Doğal kaynak, doğal maden, içme, tıbbî sular işlenmiş içme, işlenmiş kaynak ve işlenmiş maden suyu üretimi, ile uygun şekilde ambalajlanmalarını ve satış esaslarını belirlemek. Sağlık Bakanlığı 5179 sayılı Gıdaların Üretimi, Tüketimi ve Denetlenmesine Dair Kanun Hükmünde Kararnamenin Değiştirilerek Kabulü Hakkında Kanunun 26 inci maddesi. Su kaynaklarının kalite sınıflarının belirlenmesi, su kalitesinin yükseltilmesi ve en uygun kullanımlarının sağlanması çalışmalarını yapmak ve yaptırmak. Çevre ve Orman Bakanlığı 4856 sayılı Çevre ve Orman Bakanlığı Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanunun 9/l maddesi. Kaynak sularına ait tesisleri denetlemek. Sağlık Bakanlığı (senede bir defa) İl Sağlık Müdürlükleri (üçer aylık periyotlarla) İnsani Tüketim Amaçlı Sular Hakkında Yönetmeliğin 46 ıncı maddesi. Maliye Bakanlığı Kamu İdarelerine Ait Taşınmazların Tahsis ve Devri Hakkında Yönetmeliğin 4/10 maddesi. Hazineye ait taşınmazlar ile Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden çıkan kaynak suları ile umuma ait suların belediyelere tahsisini yapmak. Tüm gıda maddeleri ve gıda ile temas eden madde ve malzemeleri üreten, satan işyerleri ile bu yerlerde üretilen, satılan tüm gıda maddelerinin ve gıda ile temasta bulunan madde ve malzemelerin piyasasını gözetimi ve denetimini, ilgili kurum ve kuruluşlarla işbirliği içinde yapmak, ayrıca gıda maddeleri satış ve toplu tüketim yerlerini denetlemek 190 Tarım ve Köyişleri Bakanlığı 5179 sayılı Gıdaların Üretimi, Tüketimi ve Denetlenmesine Dair Kanun Hükmünde Kararnamenin Değiştirilerek Kabulü Hakkında Kanunun 23 üncü maddesi. Su Yönetimi ve Mevzuatı KONU GÖREV / FONKSİYON YETKİLİ KURUM MEVZUAT Kaynak Suları Özel kaplara doldurulup satılacak olan kaynak suları (işlenmiş sular dahil) denetlenerek hangi kaynaklara ait olduklarını gösterecek şekilde bu kaplara özel işaret konulmasını sağlamak ve Kaynak Suları Harcını almak. Belediyeler 2464 sayılı Belediye Gelirleri Kanunu 63, 64 ve 65 inci maddeleri. Dereler Akarsuların, derelerin ıslahını yapmak Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü Büyükşehir Belediyesi 6200 sayılı Devlet Su İşleri Umum Müdürlüğü Teşkilat ve Vazifeleri Hakkında Kanunun 2/f maddesi, 5216 Büyükşehir Belediyesi Kanunu 7/r maddesi, 2560 sayılı İSKİ Genel Müdürlüğü Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanunun 2/b maddesi. İçme ve Kullanma Suları 50 mg/l den fazla nitrat içeren ve bu Yönetmeliğin 8 inci maddesine göre önlem alınmadığı takdirde içerebilecek olan, içme suyu amacıyla kullanılan ya da kullanılabilecek kalitede olan tüm yüzey suları ve yer altı suları ile doğal tatlı su gölleri, diğer tatlı su kaynakları, haliçler, kıyı suları ve deniz sularının ötrofik olup olmadığını ya da bu Yönetmeliğin 8 inci maddesine göre önlem alınmazsa yakın gelecekte ötrofik hale gelip gelmeyeceğini tespit etmek. Tarım ve Köyişleri Bakanlığı, Çevre ve Orman Bakanlığı, Sağlık Bakanlığı ve Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı Tarımsal Kaynaklı Nitrat Kirliliğine Karşı Suların Korunması Yönetmeliğinin 5 inci maddesi. 191 Dünyada ve Ülkemizde Su KONU İçme ve Kullanma Suları 192 GÖREV / FONKSİYON YETKİLİ KURUM MEVZUAT Bu Yönetmeliğin yayımlandığı tarihten itibaren iki yıllık dönem içinde ve müteakip dönemlerde süzülerek ve taşınarak bu Yönetmeliğin 5 inci maddesine göre belirlenen sularda kirlenmeye neden olan bütün alanları hassas bölgeler olarak belirlemek ve hassas bölgeler en az her dört yılda bir olmak üzere, önceki belirleme esnasında öngörülmeyen değişiklikler ve faktörler de dikkate alınarak yeniden gözden geçirmek, gerekirse revize etmek ya da ilave önlemler almak. Tarım ve Köyişleri Bakanlığı, Çevre ve Orman Bakanlığı, Sağlık Bakanlığı ve Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı Tarımsal Kaynaklı Nitrat Kirliliğine Karşı Suların Korunması Yönetmeliğinin 6 ıncı maddesi. Tarımsal kaynaklı nitratın suda neden olduğu kirlenmenin tespit edilmesi, azaltılması ve önlenmesi amacıyla farklı hassas bölgelere ilişkin farklı eylem programları oluşturmak. Tarım ve Köyişleri Bakanlığı Tarımsal Kaynaklı Nitrat Kirliliğine Karşı Suların Korunması Yönetmeliğinin 8 inci maddesi. Kıta içi su kaynaklarının mevcut kalitesinin kullanım alanları için gerekli kalite kriterlerine uygunluğunu tespit etmek. Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü Su Kirliliği Kontrolü Yönetmeliğinin 5 inci maddesi. Kıta içi yüzeysel suların, yeraltı sularının ve deniz sularının çeşitli kullanım amaçlarına göre sınıflandırılmasını sağlayacak su kalite kriterleri çerçevesinde su kirliliğinin en yoğun olduğu bölgeleri saptamak, su kaynaklarının en uygun kullanımlarının sağlanması çalışmalarını yapmak/ yaptırmak ve alınacak tedbirlerin önceliklerinin belirlenmek. Çevre ve Orman Bakanlığı Su Kirliliği Kontrolü Yönetmeliğinin 4 üncü maddesi. Su Yönetimi ve Mevzuatı KONU GÖREV / FONKSİYON YETKİLİ KURUM MEVZUAT Deniz ve kıyı sularının kalite kriterleri ve kirliliğini izlemek. Çevre ve Orman Bakanlığı Su Kirliliği Kontrolü Yönetmeliğinin 15inci, maddesi. Bu Yönetmeliğin yayımı tarihinden itibaren iki yıllık dönem içinde, bütün sularda kirlenmeye karşı genel bir korunma düzeyi sağlamak amacıyla iyi tarım uygulama esaslarının oluşturmak. Tarım ve Köyişleri Bakanlığı koordinasyonunda ilgili kuruluşlar Tarımsal Kaynaklı Nitrat Kirliliğine Karşı Suların Korunması Yönetmeliğinin 7 inci maddesi. Tarımsal kaynaklı nitratın sularda yarattığı kirlenmenin boyutunu belirleyebilmek için seçilmiş ölçüm noktalarında yer üstü ve yer altı sularındaki nitrat miktarını izlemek Tarım ve Köyişleri Bakanlığı koordinasyonunda Tarım ve Köyişleri Bakanlığı, Çevre ve Orman Bakanlığı, Sağlık Bakanlığı ve Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı Tarımsal Kaynaklı Nitrat Kirliliğine Karşı Suların Korunması Yönetmeliğinin 10 inci maddesi. Nüfusu yüzbinden fazla olan yerler için, Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü belediye başkanlıkları ile büyükşehir su ve kanalizasyon işleri genel müdürlükleri Nüfusu yüzbinden az olan yerler için, İller Bankası Genel Müdürlüğü, şehir belediye başkanlıkları Köy statüsüne giren yerlerde il özel idaresi 6200 sayılı DSİ Umum Müdürlüğü Teşkilat ve Vazifeleri Hakkında Kanun, 1053 sayılı Ankara İstanbul Nüfusu Yüzbinden Yukarı Olan Şehirlerde içme, Kullanma ve Endüstri Suyu Temini Hakkında Kanun, 2560 sayılı İski Genel Müdürlüğü Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanun, 5216 sayılı Büyükşehir Belediye Kanunu, 4759 sayılı İller Bankası Kanunu, 5393 sayılı Belediye Kanunu, 5302 sayılı İl Özel İdaresi Kanunu ile İçme suyu Elde Edilen veya Elde Edilmesi Planlanan Yüzeysel Suların Kalitesine Dair Yönetmeliğin 4 ve 9/a maddeleri. İçme ve Kullanma Suları İçme suyu amacıyla kullanılan veya kullanılması planlanan yüzeysel suların yönetmelikte belirlenen değerlere ve esaslara uymasını sağlamak amacıyla bütün gerekli önlemleri almak. 193 Dünyada ve Ülkemizde Su KONU İçme ve Kullanma Suları 194 GÖREV / FONKSİYON YETKİLİ KURUM MEVZUAT İçme ve kullanma suyu rezervuarları ve benzeri su kaynaklarının korunmasında, her kaynak ve havzasına ilişkin özel hükümler getirmek. Çevre ve Orman Bakanlığı veya Bakanlıkla koordineli olarak Valilikler Büyükşehir Belediyelerine içme ve kullanma suyu temin edilen havzalarda Büyükşehir Belediyesi Su ve Kanalizasyon İdaresi Genel Müdürlükleri Su Kirliliği Kontrolü Yönetmeliği 16 ıncı maddesi. İnsani Tüketim Amaçlı Sular Hakkında Yönetmelikte belirtilen esaslara uygun içme sularını için tesis ve işletme izni vermek. Sağlık Bakanlığı İnsani Tüketim Amaçlı Sular Hakkında Yönetmeliğin 17 ve 23 inci maddesi. Sağlık Bakanlığı 5179 sayılı Gıdaların Üretimi, Tüketimi ve Denetlenmesine Dair Kanun Hükmünde Kararnamenin Değiştirilerek Kabulü Hakkında Kanunun 26 ıncı maddesi. Kendi doğasında bulunmayan herhangi bir katkı maddesi ilave edilen doğal kaynak, doğal maden, içme ile işlenmiş içme, işlenmiş kaynak, işlenmiş maden suyu ve yapay sodaların üretimi ile uygun şekilde ambalajlanması ve satış esaslarını belirlemek. Tarım ve Köyişleri Bakanlığı 5179 sayılı Gıdaların Üretimi, Tüketimi ve Denetlenmesine Dair Kanun Hükmünde Kararnamenin Değiştirilerek Kabulü Hakkında Kanunun 26 ıncı maddesi. Umuma satılan menba suları kontrolü ile bunlara ve bütün içme suları nakliyatına ait kapların vasıfları ve bu kablara doldurma ve sevkleri tarzını tayin etmek. Belediyeler 1593 sayılı Hıfzıssıhha Kanununun 240 ıncı maddesi. Su kaynaklarının kalite sınıflarının belirlenmesi, su kalitesinin yükseltilmesi ve en uygun kullanımlarının sağlanması çalışmalarını yapmak ve yaptırmak. Çevre ve Orman Bakanlığı 4856 sayılı Çevre ve Orman Bakanlığı Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanunun 9/l maddesi. Doğal kaynak, doğal maden, içme, tıbbî sular ile işlenmiş içme, işlenmiş kaynak ve işlenmiş maden suyu üretimi, ile uygun şekilde ambalajlanmasını ve satış esaslarını belirlemek. Su Yönetimi ve Mevzuatı KONU İçme ve Kullanma Suları GÖREV / FONKSİYON YETKİLİ KURUM MEVZUAT Belediyelerce idare edilen sularla işletilmesi şirketlere bırakılan suların sıhhi hususlarını denetlemek. Sağlık Bakanlığı 1593 sayılı Hıfzıssıhha Kanununun 235 inci maddesi. İçilecek ve kullanılacak nitelikte su temini, sıcak ve soğuk hamamlar ile içmeceler tesisi ile ilgili sağlık düzenlemeleri yapmak ve denetlemek, insan sağlığını tehlikeye düşürecek amillerle mücadele etmek. Sağlık Bakanlığı Sağlık Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin 9/e maddesi. İçme sularına ait tesisleri denetlemek. Sağlık Bakanlığı (senede bir defa) İl Sağlık Müdürlüğü (üçer aylık periyotlarla) İnsani Tüketim Amaçlı Sular Hakkında Yönetmeliğin 46 ıncı maddesi Yenilecek ve içilecek tüm gıda maddelerinin sağlık yönünden kontrol ve denetimlerini yapmak ve gerekli hallerde izin vermek. Sağlık Bakanlığı 181 sayılı Sağlık Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin 9/d maddesi. Çevre ve Orman Bakanlığı tarafından hazırlanan formlara göre; içilebilir nitelikteki su üreten işletmeleri, içme ve kullanma suyu şebeke sistemlerini, termal amaçlı kullanılan işletmeler ve kaplıcaları, müstakil veya tesisler bünyesinde bulunan açık ve kapalı yüzme havuzlarını denetlemek. Çevre Sağlığı Denetçileri Çevre Sağlığı Denetimi ve Denetçileri Hakkında Yönetmeliğin 6/a,b,c,d maddeleri. Tüm gıda maddeleri ve gıda ile temas eden madde ve malzemeleri üreten, satan işyerleri ile bu yerlerde üretilen, satılan tüm gıda maddelerinin ve gıda ile temasta bulunan madde ve malzemelerin piyasa gözetimi ve denetimini, ilgili kurum ve kuruluşlarla işbirliği içinde yapmak Tarım ve Köyişleri Bakanlığı 5179 sayılı Gıdaların Üretimi, Tüketimi ve Denetlenmesine Dair Kanun Hükmünde Kararnamenin Değiştirilerek Kabulü Hakkında Kanunun 23 ncü maddesi. Gıda maddeleri satış ve toplu tüketim yerlerinin denetimini yapmak Sağlık Bakanlığının görüşü alınarak Bakanlığın belirleyeceği usul ve esaslar çerçevesinde ilgili merciler 5179 sayılı Gıdaların Üretimi, Tüketimi ve Denetlenmesine Dair Kanun Hükmünde Kararnamenin Değiştirilerek Kabulü Hakkında Kanunun 23 ncü maddesi. 195 Dünyada ve Ülkemizde Su KONU İçme ve Kullanma Suları GÖREV / FONKSİYON YETKİLİ KURUM MEVZUAT İhtisas ve salahiyeti dahilindeki fenni ve sıhhi meseleler hakkında tetkikler ile icap eden tahlil ve muayeneleri yapmak, reyini ve mütalaasını bildirmek. Refik Saydam Hıfzıssıhha Merkezi Başkanlığı 3959 sayılı T.C. Refik Saydam Merkez Hıfzıssıhha Müessesesi Teşkiline Dair Kanunun 3 üncü maddesi. Yüzey alanını çok büyük olan göllerde yöre halkının; güvenlik, toplu taşıma, su ürünleri çıkarılması gibi gerekli ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla, akaryakıt ile çalışacak su araçlarının kullanılmasına izin vermek. Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü Su Kirliliği Kontrolü Yönetmeliğinin 16/c maddesi. Şehir ve kasabaların içme su projelerini tetkik, tasdik ve murakabe etmek. Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü 6200 sayılı Devlet Su İşleri Umum Müdürlüğü Teşkilat ve Vazifeleri Hakkında Kanunun 2/e maddesi Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü 1053 sayılı Belediye Teşkilatı Olan Yerleşim Yerlerinde İçme Kullanma ve Endüstri Suyu Temini Hakkında Kanunun 2 inci maddesi. Belediyeler 1053 sayılı Belediye Teşkilatı Olan Yerleşim Yerlerinde İçme Kullanma ve Endüstri Suyu Temini Hakkında Kanunun 2 maddesi. Büyükşehir Belediyesi Su Ve Kanalizasyon İdaresi Genel Müdürlükleri 5216 sayılı Büyükşehir Belediye Kanunun 7/r maddesi 2560 sayılı Su Ve Kanalizasyon İdaresi Genel Müdürlüğü Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanunun 1,2/a ve ek 5 inci maddeleri. Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü Belediyeler 1053 sayılı Belediye Teşkilatı Olan Yerleşim Yerlerinde İçme Kullanma ve Endüstri Suyu Temini Hakkında Kanunun 2 ve 10. maddeleri. 5393 sayılı Belediye Kanunu 15/e maddesi. 831 sayılı Sular Hakkında Kanunun 1. maddesi. Belediye teşkilatı olan yerlere su kaynağını teşkil eden barajlar, isale hatları ve tasfiye tesisleri yapmak. Belediye teşkilatı olan yerlerde su deposu ve tevzi şebekeleri yapmak. İçme Suyu Temini Büyükşehir belediye sınırları içerisinde su hizmetlerini yürütmek, bunun için gerekli baraj ve diğer tesisleri kurmak, kurdurmak ve işletmek. Müktesep haklar saklı kalmak üzere; belediye teşkilâtı olan yerleşim yerlerinde içme, kullanma ve endüstri suyu sağlamak; bunlar için gerekli tesisleri kurmak, kurdurmak, işletmek ve işlettirmek. 196 Su Yönetimi ve Mevzuatı KONU İçme Suyu Temini GÖREV / FONKSİYON YETKİLİ KURUM MEVZUAT İçilmek ve kullanılmak için getirilecek suları İçme suyu Elde Edilen veya Elde Edilmesi Planlanan Yüzeysel Suların Kalitesine Dair Yönetmelikte yer alan kalite parametreleri ve standartları ile referans ölçüm metotları, tespit sınır değerleri, hassasiyet değerleri ve doğruluk değerleri göz önünde bulundurularak kategorileri belirlenmiş olan ve içme suyu temini amacıyla kullanılan ya da kullanılması planlanan yüzeysel suların belirlenmiş kategorilere göre bu yönetmelikte belirtildiği şekilde arıtmak. Belediyeler 1593 sayılı Hıfzıssıhha Kanununun 236 ıncı maddesi. 831 sayılı Sular Hakkında Kanunun ek 1 inci maddesi. İçme suyu Elde Edilen veya Elde Edilmesi Planlanan Yüzeysel Suların Kalitesine Dair Yönetmeliğin 5 ve 6 ıncı maddeleri. Suların kaynakları belediye sınırı dışında bulunsa bile su yolları ve kaynaklarına bakmak, onarmak, temizlemek. Belediyeler 831 sayılı Sular Hakkında Kanunun ek 1 inci maddesi. Suyun temini ve idaresi için gerekli tedbir ve kararları almak. Belediyeler veya ihtiyar meclisleri 831 sayılı Sular Hakkında Kanunun ek 7 inci maddesi. OSB’lerin ihtiyacı olan su ve arıtma tesisi gibi alt yapı tesislerini kurmak ve işletmek, kamu ve özel kuruluşlardan satın alarak dağıtım ve satışını yapmak. Organize Sanayi Bölgesi Yönetimi 4562 sayılı Organize Sanayi Bölgeleri Kanununun 20 inci maddesi Kullanma izni verilmeyen ve alınmayan yapılara izin alınıncaya kadar su hizmetlerinden ve tesislerinden faydalandırmamak. Büyükşehir Belediyesi Su Ve Kanalizasyon İdaresi Genel Müdürlükleri Belediyeler 3194 sayılı İmar Kanununun 31 inci maddesi ile 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 184 üncü maddesi. 197 Dünyada ve Ülkemizde Su KONU İçme Suyu Temini 198 GÖREV / FONKSİYON YETKİLİ KURUM MEVZUAT 26.07.2008 tarihine kadar kullanma izni verilmeyen ve alınmayan yapılara belediyelerce yol, su, kanalizasyon, doğalgaz gibi alt yapı hizmetlerinin birinin veya birkaçının götürüldüğünün belgelenmesi halinde ilgili yönetmelikler doğrultusunda fenni gereklerin yerine getirilmiş olması ve bu Kanunun yayımı tarihinden itibaren başvurulması üzerine kullanma izni alınıncaya kadar geçici olarak, su bağlayabilmek, ancak, yapı (inşaat) ruhsatı alınmış ve buna göre yapılmış olma şartı 12.10.2004 tarihinden önce yapılmış olan yapılarla ilgili olarak uygulanmamak. Büyükşehir Belediyesi Su Ve Kanalizasyon İdaresi Genel Müdürlükleri Belediyeler 3194 sayılı İmar Kanununun geçici 10 ve 11 inci maddeleri. Kültür ve turizm koruma ve gelişim bölgeleri ve turizm merkezlerinin su altyapı ihtiyaçlarını öncelikle tamamlamak, bu maksatla ilgili Bakanlık ve kuruluşlara tahsis edilen ödenekleri Bakanlığın uygun görüşünü almadan başka maksatla kullanmamak. İlgili kamu kuruluşları Belediyelerin sınırları dışında bulunan yerlerin (köy ve bağlı yerleşim birimlerinin) içme ve kullanma suyu Tesislerinin inşaatı, bakımı, onarımı, geliştirme ve işletme hizmetlerini düzenlemek üzere gerekli tedbirleri almak, içme ve kullanma suyu ihtiyacı temin ve tedarik etmek, sondaj kuyuları açmak. Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü İstanbul ve Kocaeli illeri dışında il özel idareleri İstanbul ve Kocaeli illerinde il sınırları dahilinde yapılmak üzere büyükşehir belediyeleri Belediye teşkilatı olmayan yerlerde ihtiyar meclisleri 2634 Sayılı Turizmi Teşvik Kanununun 9/a maddesi. 5302 sayılı İl Özel İdaresi Kanununun 6/b maddesi. 3202 Sayılı Köye Yönelik Hizmetler Hakkında Kanunun 2 ve 2 inci ek maddesi. 7478 Köy İçme Suları Hakkında Kanunun 1 inci maddesi. 831 sayılı Sular Hakkında Kanunun 1 inci maddesi. Su Yönetimi ve Mevzuatı KONU İçme Suyu Temini GÖREV / FONKSİYON YETKİLİ KURUM MEVZUAT Askeri garnizonlara sağlıklı, yeterli içmesuyu ve kullanma suyu tesislerini yapmak, geliştirmek ve yapımına destek olmak. İstanbul ve Kocaeli illeri dışında il özel İdareleri İstanbul ve Kocaeli illerinde il sınırları dahilinde yapılmak üzere büyükşehir belediyeleri 3202 Sayılı Köye Yönelik Hizmetler Hakkında Kanunun 2 ve 2 inci ek maddesi. Köyün tesis edilen su kullanım düzenini bozanlara veya yetkili mercilerce alınan kararlara uymayanlara idarî para cezası vermek. Mahalli mülki amir 7478 Köy İçme Suları Hakkında Kanunun 16 ıncı maddesi. İl özel idareleriyle belediye ve köy idarelerinin ve bu idarelerin kuracakları birliklerle adı geçen idarelere bağlı kurumların yapacakları mahalli kamu hizmetleriyle ilgili tesislerin yapılmasına kredi sağlamak, mahallince yaptırılmasına imkan olmayan veya Banka tarafından toplu olarak yapılmasında fayda bulunanlara, Banka yatırım programında yer alan işlerinden hibe veya fon yardımlarının katkısıyla gerçekleştirecek olanları Banka eliyle yapmak veya yaptırmak. İller Bankası 4759 sayılı İller Bankası Kanununun 7/a ve b maddeleri. Su Tesisleri Harcamalarına Katılma Payını almak Büyükşehir Belediyesi Su Ve Kanalizasyon İdaresi Genel Müdürlükleri Belediyeler 5216 sayılı Büyükşehir Belediye Kanununun 23/g maddesi 5393 sayılı Belediye Kanununun 59/a maddesi. 2464 sayılı Belediye Gelirleri Kanununun 88 inci maddesi. Adıyaman, Diyarbakır, Gaziantep, Mardin, Siirt, Şanlıurfa, Şırnak, Batman ve Kilis illerini içine alan GAP bölgesinin su ve kanalizasyon hizmetlerini yürütmek. Güneydoğu Anadolu Projesi Bölge Kalkınma İdaresi Başkanlığı Güneydoğu Anadolu Projesi Bölge Kalkınma İdaresi Teşkilatının Kuruluş Ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin 2/e maddesi. 199 Dünyada ve Ülkemizde Su KONU GÖREV / FONKSİYON YETKİLİ KURUM MEVZUAT İçme Suyu Temini İnsani tüketim amaçlı suların tarifi, sınıflandırılması ve özellikleri, numune alma, muayene ve deneyleri ile piyasaya arz şekli konusunda standartları belirlemek. Türk Standartları Enstitüsü 132 sayılı Türk Standartları Enstitüsü Kuruluş Kanununun 2 inci maddesi. Yüzme ve rekreasyon amaçlı kullanılan sulardaki izleme çalışmalarını yapmak. Sağlık Bakanlığı Çevre ve Orman Bakanlığının izleme çalışmaları yapma yetkisi saklıdır Yüzme Suyu Kalitesi Yönetmeliğinin 14 üncü maddesi. Yüzme ve rekreasyon sularında yapılan izleme sonucunda elde edilen değerlerin yönetmelikte verilen değerleri aştığı hallerde, kirliliği kaynağında durdurmak için gerekli denetimleri yapmak. Çevre ve Orman Bakanlığı Yüzme Suyu Kalitesi Yönetmeliğinin 13 üncü maddesi. Yüzme ve rekreasyon sularında muhtemel kirliliği önlemek için gerekli tedbirleri almak veya aldırmak. Sağlık Bakanlığı, Kültür ve Turizm Bakanlığı, Tarım ve Köyişleri Bakanlığı, Büyükşehir Belediyeleri Su ve Kanalizasyon İdareleri, mahallin en büyük mülki amiri (kendi yetki ve sorumlulukları çerçevesinde) Yüzme Suyu Kalitesi Yönetmeliğinin 4 ve 13 üncü maddeleri. Taşkın sular ve sellere karşı koruyucu tesisler meydana getirmek. Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü 6200 sayılı Devlet Su İşleri Umum Müdürlüğü Teşkilat ve Vazifeleri Hakkında Kanunun 2/a maddesi. Yağışların ve sel sularının zararlarını önlemeye ve depolamaya yönelik gölet ve diğer tesisleri yapmak ve yaptırmak. İstanbul ve Kocaeli illeri dışında il özel idareleri İstanbul ve Kocaeli illerinde il sınırları dahilinde yapılmak üzere büyükşehir belediyeleri. 3202 Sayılı Köye Yönelik Hizmetler Hakkında Kanunun 2/j ve 2 inci ek maddesi. Yüzme ve Rekreasyon Amaçlı Kullanılan Sular Taşkın Sular 200 Su Yönetimi ve Mevzuatı KONU Taşkın Sular GÖREV / FONKSİYON YETKİLİ KURUM MEVZUAT Yüksek seviye gösteren umumi ve hususi, kapalı veya akarsuların taşmasıyla su altında kalan veya su baskınlarına uğrayabilecek olan sahaların sınırlarını tespit ve ilan etmek. Bayındırlık Bakanlığının teklifi üzerine Bakanlar Kurulu kararı 4373 Sayılı Taşkın Sulara Ve Su Baskınlarına Karşı Korunma Kanununun 1 inci maddesi. İzin istihsal edilmeden yapılan ve suyun akmasına veya su seviyesinin yükselmesine tesiri olan tesisat, inşaat veya tadilat ile dikilen fidan veya ağaçları yıktırmak ya da kaldırmak ve bu hususta yapılan masrafları sahiplerinden almak. Mahalli Su İşleri Müdürünün, yoksa Nafıa Müdürünün teklifi üzerine Valinin kararıyla 4373 Sayılı Taşkın Sulara Ve Su Baskınlarına Karşı Korunma Kanununun 3 inci maddesi. Sulama tesislerini kurmak, sulama sahalarında mevcut parsellerin tamamını veya aksamını gösterir harita ve planları yapmak veya yaptırmak ve icabı halinde kadastrosunu yaptırmak. Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü 6200 sayılı Devlet Su İşleri Umum Müdürlüğü Teşkilat ve Vazifeleri Hakkında Kanunun 2/b maddesi. Tarım arazileri için sulama suyu ve hayvanlar için içme suyu sağlanmasına yönelik gölet ve diğer tesisleri yapmak ve yaptırmak. İstanbul ve Kocaeli illeri dışında il özel idareleri, İstanbul ve Kocaeli illerinde il sınırları dahilinde yapılmak üzere büyükşehir belediyelerince yerine getirilir. 3202 Sayılı Köye Yönelik Hizmetler Hakkında Kanunun 2/j ve 2 inci ek maddesi. Bataklıkları kurutmak Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü 6200 sayılı Devlet Su İşleri Umum Müdürlüğü Teşkilat ve Vazifeleri Hakkında Kanunun 2/c inci maddesi. Sulu Ziraatı Yaygınlaştırma Bataklık Arazilerin Kurutulması 201 Dünyada ve Ülkemizde Su KONU GÖREV / FONKSİYON YETKİLİ KURUM MEVZUAT Hidroelektrik Enerji Üretme Taşkın sular ve sellere karşı koruyucu tesisler meydana getirmek, sulama tesislerini kurmak, bataklıkları kurutmak, faaliyetlerle ilgili olmak şartıyla sudan ve zaruret halinde yardımcı diğer kaynaklardan enerji istihsal etmek. Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü 6200 sayılı Devlet Su İşleri Umum Müdürlüğü Teşkilat ve Vazifeleri Hakkında Kanunun 2/d maddesi. Yağış ile İlgili Verilerin Üretilmesi Değerlen dirilmesi Saklanması Meteorolojik hizmetlerin gerektirdiği rasatları yapmak ve diğer sektörler için hava tahminleri yapmak, Tarım, orman, turizm, ulaştırma, bayındırlık, enerji, sağlık, çevre, silahlı kuvvetler ve gerekli görülen kurum ve kuruluşlar için meteorolojik destek sağlamak, meteoroloji ile ilgili konularda etüd ve araştırmalar yapmak, Türkiye’nin iklim özelliklerini tespit amacıyla çalışma ve incelemeler yaparak elde edilen bilgileri arşivlemek ve yayınlamak. Devlet Meteoroloji İşleri Genel Müdürlüğü 3254 Sayılı Devlet Meteoroloji İşleri Genel Müdürlüğü Teşkilat Ve Görevleri Hakkında Kanunun 2/b, 2/d ve 2/g maddeleri. Çevre İstatistiklerini Derlemek Yayınlamak Ülkenin ihtiyaç duyduğu alanlarda (çevre) veri ve bilgilerin derlenmesini, değerlendirilmesini, gerekli istatistiklerin üretilmesini, yayımlanmasını, dağıtımını ve Resmî İstatistik Programında istatistik sürecine dâhil kurum ve kuruluşlar arasında koordinasyonu sağlamak. Türkiye İstatistik Kurumu 5429 sayılı Türkiye İstatistik Kanununun 3 üncü maddesi. Sınır Aşan Sular Çevre ve sınır aşan sular konularında izlenecek dış politikanın; diğer ilgili bakanlık, kurum ve kuruluşlar ile eşgüdüm halinde belirlemek, uluslar arası ve bölgesel örgütlerde savunmak. 202 Dışişleri Bakanlığının 4009 sayılı Dışişleri Bakanlığının Kuruluş Ve Görevleri Hakkında Kanunun 2 inci maddesi. Su Yönetimi ve Mevzuatı KONU GÖREV / FONKSİYON YETKİLİ KURUM MEVZUAT AB Müktesebatına Uyum Çevre, enerji konularında kamu kurum ve kuruluşlarınca yürütülen Avrupa Birliği müktesebatına uyum çalışmalarını izlemek ve koordine etmek. Avrupa Birliği Genel Sekreterliği 5916 sayılı Avrupa Birliği Genel Sekreterli Teşkilat Ve Görevleri Hakkında Kanunun(md.6/1-a maddesi. Çevre ve Orman Bakanlığı 2872 sayılı Çevre Kanununun 12 inci maddesi. 4856 sayılı Çevre ve Orman Bakanlığı Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanunun 2/d ve 2/j maddeleri. Atık ve yakıtlar ile ekolojik dengeyi bozan, havada, suda, toprakta kalıcı özellik gösteren kirleticilerin çevreye zarar vermeyecek şekilde bertaraf edilmesi için denetimler yapmak, çevreye olumsuz etkileri olan her türlü faaliyeti izlemek ve denetlemek. Atıksu Alıcı ortama atıksu deşarj izni ile derin deniz deşarj izni vermek. İlgili Yönetmeliğin Ek-1 listesinde belirtilen işletmeler için Çevre ve Orman Bakanlığı İlgili Yönetmeliğin Ek-2 listesinde belirtilen işletmeler için İl Çevre ve Orman Müdürlüğü Su Kirliliği Kontrolü Yönetmeliğinin 3, 37 ve 42 inci maddeleri ile Çevre Kanununca Alınması Gereken İzin Ve Lisanslar Hakkında Yönetmeliğin 5 inci maddesi. Deşarj izni ve derin deniz deşarj izni belgesinde belirtilen hükümlere uyulup uyulmadığını denetlemek. İl Çevre ve Orman Müdürlüğü Su Kirliliği Kontrolü Yönetmeliği 51. maddesi. Alıcı ortama her türlü atıksu deşarjını denetlemek. Çevre ve Orman Bakanlığı Bu yetki taşrada İl Çevre ve Orman Müdürlüklerince kullanılır 2872 sayılı Çevre Kanunu 12 inci madde, 4856 sayılı Çevre ve Orman Bakanlığı Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanunun 2 inci maddesi ile Su Kirliliği Kontrolü Yönetmeliği 51 inci maddesi. 203 Dünyada ve Ülkemizde Su KONU Atıksu 204 GÖREV / FONKSİYON YETKİLİ KURUM MEVZUAT Çevre Kanunu ve bu Kanun uyarınca yayımlanan yönetmeliklere aykırı davrananların söz konusu aykırı faaliyetlerinin durdurmak. Çevre ve Orman Bakanlığı Gerektiğinde bu yetki, Bakanlıkça; il özel idarelerine, çevre denetim birimlerini kuran belediye başkanlıklarına, Denizcilik Müsteşarlığına, Sahil Güvenlik Komutanlığına, Karayolları Trafik Kanununa göre belirlenen denetleme görevlilerine devredilir Çevre Kanunun 12 ve15 inci maddeleri ile Su Kirliliği Kontrolü Yönetmeliğinin 55 inci maddesi. Tesislere deşarj izni vermek, deşarjları ve arıtma sistemlerini izlemek ve denetlemek, tesisler için kurulacak arıtım sistemlerinin projelerini onaylamak. Çevre ve Orman Bakanlığı 4856 sayılı Çevre ve Orman Bakanlığı Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanunun 9/m maddesi Endüstriyel atıksuyun, kanalizasyon sistemine bağlantısı ile atıksuyun alıcı ortama deşarjı için, kanalizasyon bağlantı izni ve/veya deşarj izni vermek. Mahalli çevre kurullarının alacağı karar ve görüşler doğrultusunda büyükşehir belediye hudutları içerisinde ve dışında mahallin en büyük mülki amiri Kentsel Atıksu Arıtımı Yönetmeliğinin 4 ve 5/c maddeleri. Kentsel atıksu arıtma tesislerine bağlı olmayan ve biyolojik olarak ayrışabilen endüstriyel atıksulara sahip yönetmelikte yer alan endüstriyel sektörlerde oluşan atıksuyun alıcı su ortamlarına deşarj izni vermek. Mahalli çevre kurullarının alacağı karar ve görüşler doğrultusunda büyükşehir belediye hudutları içerisinde ve dışında mahallin en büyük mülki amiri Kentsel Atıksu Arıtımı Yönetmeliğinin 5/d maddesi. Su Yönetimi ve Mevzuatı KONU GÖREV / FONKSİYON YETKİLİ KURUM MEVZUAT Kentsel atıksu arıtma tesislerinden yapılan deşarjların, yönetmelik ek: II’de getirilen kontrol prosedürüne uygun olarak ilgili deşarj kriterlerine uygunluğunu izlemek. Turizmi Teşvik Kanununa göre Kültür ve Turizm Bakanlığını, 5442 sayılı İl İdaresi Kanunu, 5216 sayılı Büyükşehir Belediyesi Kanunu ve 2560 sayılı İstanbul Su ve Kanalizasyon İdaresi Genel Müdürlüğü Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanunla kurulan su ve kanalizasyon idareleri, 5393 sayılı Belediye Kanununun verdiği yetkiler doğrultusunda mülki amirleri, büyükşehir ve şehir belediye başkanlıklarını, Kentsel Atıksu Arıtımı Yönetmeliğinin 4 ve 14/a maddeleri. Kentsel Atıksu Arıtımı Yönetmeliği ekinde yeralan endüstrilerden alıcı ortama yapılan atıksu deşarjlarını, yönetmelik ek:III’de yeralan deşarj kriterlerine göre izlemek. Mahallin en büyük mülki amiri Kentsel Atıksu Arıtımı Yönetmeliğinin14/b maddesi. Atıksu 205 Dünyada ve Ülkemizde Su KONU GÖREV / FONKSİYON YETKİLİ KURUM MEVZUAT Atıksu Altyapı tesisleri Yönetimi Mahallin en büyük mülki amirinin bilgi, denetim ve gözetimi altında atıksu altyapı tesislerinin inşası, bakımı ve işletilmesinden sorumlu olan, büyük şehirlerde büyükşehir belediyeleri su ve kanalizasyon idareleri; belediye ve mücavir alan sınırları içinde belediyeler, organize sanayi bölgelerinde organize sanayi bölgesi yönetimi, küçük sanayi sitelerinde kooperatif başkanlıkları; serbest ve/veya endüstri bölgelerinde bölge müdürlükleri; kültür ve turizm koruma ve gelişme bölgelerinde, turizm merkezlerinde Kültür ve Turizm Bakanlığı veya yetkili kıldığı birimler, mevcut yerleşim alanlarından kopuk olarak münferit yapılmış tatil köyü, tatil sitesi, turizm tesis alanlarında site yönetimleri veya tesis işletmecileri, Su Kirliliği Kontrolü Yönetmeliğinin 3 ve 51 inci maddeleri. Sulama suyu kalite kriterlerini sağlayacak derecede arıtılmış atıksuların, sulama suyu olarak kullanımlara uygunluğu belirlemek . Valilikçe il çevre ve orman müdürlüğü, il tarım müdürlüğü ve devlet su işleri bölge müdürlüğünden oluşturulacak komisyon Su Kirliliği Kontrolü Yönetmeliğinin 28 inci maddesi. Mecra inşası mümkün olmayan yerlerde yapılacak çukurların fenni vasıf ve şartlarını tayin etmek. Sağlık Bakanlığı 1593 sayılı Hıfzıssıhha Kanununun 245 inci maddesi. Atıksu arıtma tesisi mevcut olan, atıksu altyapı tesisi yönetimlerine ait kanalizasyon sistemlerine her türlü atıksu deşarjı ve denetimini; kanalizasyon sistemi arıtma tesisi ile sonuçlanmayan, İş Termin Planı uygun olan ve taahhütlerine uyan atıksu altyapı tesisi yönetimlerine ait kanalizasyon sistemlerine her türlü atıksu deşarjı ve denetimini; kanalizasyona bağlantı izni ile bağlantı kalite kontrol izni belgesinde belirtilen hükümlere uyulup uyulmadığı denetimi yapmak Atıksu 206 Su Yönetimi ve Mevzuatı KONU Atıksu GÖREV / FONKSİYON YETKİLİ KURUM MEVZUAT Su Kirliliği Kontrolü Yönetmeliği çerçevesinde, tesisler için kurulacak atıksu arıtım sistemleri projelerini onaylamak. Çevre ve Orman Bakanlığı Su Kirliliği Kontrolü Yönetmeliğinin 53 üncü maddesi. Tehlikeli Maddelerin Su ve Çevresinde Neden Olduğu Kirliliğin Kontrolü Yönetmeliği ekinde yer alan tehlikeli maddelerin kanalizasyona deşarjında; “Bağlantı Kalite Kontrol İzin Belgesi” düzenlemek. Büyükşehir Belediyeleri Belediye Başkanlıkları Tehlikeli Maddelerin Su ve Çevresinde Neden Olduğu Kirliliğin Kontrolü Yönetmeliğinin 10/a maddesi. İlgili idarece düzenlenen izin belgelerinin detayları, izin verilen deşarjın kontrol sonuçları ile alıcı ortam kalite kriterlerine ilişkin izleme sonuçları, tehlikeli maddeler konusunda ülkede düzenli bir envanter tutmak ve veri tabanının oluşturulması için her yıl düzenli olarak Bakanlığa göndermek. Büyükşehir Belediye Başkanlıkları Belediye Başkanlıkları Tehlikeli Maddelerin Su ve Çevresinde Neden Olduğu Kirliliğin Kontrolü Yönetmeliğinin 10/b maddesi. Kanalizasyon sistemi çıkışında deşarj edilen ve atıksu özellikleri bu Yönetmelikte belirtilen deşarj limitleri ile alıcı ortam kalite kriterlerinin sağlanamayacağı yerlerde kanalizasyona deşarj; alıcı ortama deşarj gibi kabul ederek, yönetmelik hükümleri kapsamında gerekli olan standartların sağlanması ilgili idarece gerçek ve tüzel kişilerden istemek. Büyükşehir Belediye Başkanlıkları Belediye Başkanlıkları Tehlikeli Maddelerin Su ve Çevresinde Neden Olduğu Kirliliğin Kontrolü Yönetmeliğinin 10/c maddesi. Mahallin En Büyük Mülki Amiri Tehlikeli Maddelerin Su ve Çevresinde Neden Olduğu Kirliliğin Kontrolü Yönetmeliğinin 4 ve 11 inci maddeleri. Alıcı ortama doğrudan deşark konusu ise; atıksularında tehlikeli madde bulunduran sektörlere Tehlikeli Madde Deşarj İzin Belgesini düzenlemek ve verilen izinlerin kontrolü ile denetimini yapmak. 207 Dünyada ve Ülkemizde Su KONU GÖREV / FONKSİYON Bu Yönetmeliğin Ek:2’sinde yer alan tehlikeli maddelerin neden olduğu kirliğin kademeli olarak azaltılması amacıyla hazırlanacak olan kirlilik azaltma programlarını oluşturmak ve uygulanmasını sağlamak. Belediye sınırları içinde inşaat ruhsatı isteğinde bulunacak taşınmaz mal sahipleri, düzenletecekleri projeleri fenni ve sıhhi yönlerden tasdik etmek. Atıksu Kurum, kuruluş ve işletmelere işletme ve kullanım izni vermek, denetlemek 208 YETKİLİ KURUM MEVZUAT Çevre ve Orman Bakanlığı Tarım ve Köyişleri Bakanlığı Tehlikeli Maddelerin Su ve Çevresinde Neden Olduğu Kirliliğin Kontrolü Yönetmeliğinin 4, 6 ve 8 inci maddeleri. Belediye sınırları içinde Belediyeler Belediye sınırları dışında Sağlık Bakanlığı Teşkilatı. Lağım Mecrası İnşası Mümkün Olmayan Yerlerde Yapılacak Çukurlara Ait Yönetmeliğin 4 ve 7 inci maddeleri. 1593 sayılı Umumi Hıfzıssıhha Kanununun 268-275 inci maddelerine göre Sağlık Bakanlığı, 2634 sayılı Turizmi Teşvik Kanununa göre Kültür ve Turizm Bakanlığı, 3143 sayılı Sanayi ve Ticaret Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanuna göre Sanayi ve Ticaret Bakanlığı ile diğer kurum ve kuruluşları, 5442 sayılı İl İdaresi Kanunu, 5216 sayılı Büyükşehir Belediyesi Kanunu, Belediye Kanununun verdiği yetkiler doğrultusunda mülki amirler büyükşehir ve şehir belediye başkanlıkları. 2872 sayılı Çevre Kanununun 11. maddesi. Su Kirliliği Kontrolü Yönetmeliği 37 ve 48 inci maddesi. Su Yönetimi ve Mevzuatı KONU GÖREV / FONKSİYON Atıksu arıtma tesisi mevcut olan, atıksu altyapı tesisi yönetimlerine ait kanalizasyon sistemlerine her türlü atıksu deşarjını denetlemek. Kanalizasyon sistemi arıtma tesisi ile sonuçlanmayan, İş Termin Planı uygun olan ve taahhütlerine uyan atıksu altyapı tesisi yönetimlerine ait kanalizasyon sistemlerine her türlü atıksu deşarjını denetlemek. Kanalizasyona bağlantı izni ile bağlantı kalite kontrol izni belgesinde belirtilen hükümlere uyulup uyulmadığını denetlemek. Atıksu YETKİLİ KURUM İlgili atıksu altyapı tesisi yönetimleri MEVZUAT Su Kirliliği Kontrolü Yönetmeliğinin 3 ve 51 inci maddeleri İş Termin Planını süresi içinde vermeyen veya İş Termin Planında taahhüt ettikleri işleri yerine getirmeyen atıksu altyapı yönetimlerinin kanalizasyon deşarj standartlarında Mahalli Çevre Kurulunca kısıtlama yapılması durumunda, atıksu altyapı sistemini kısıtlama kapsamında denetlemek. İl Çevre ve Orman Müdürlüğü Su Kirliliği Kontrolü Yönetmeliği 51 inci maddesi. Kirlenme ve bozulmanın önlenmesi, sınırlandırılması, giderilmesi ve çevrenin iyileştirilmesi için yapılan harcamaları, kirleten veya bozulmaya neden olan tarafından karşılanmasını sağlamak. Büyükşehir Belediyelerinde Büyükşehir Su ve Kanalizasyon İdareleri Büyükşehir Belediyeleri haricinde İl Çevre ve Orman Müdürlükleri 2872 sayılı Çevre Kanunun 3/g maddesi, 2560 sayılı İstanbul Su ve Kanalizasyon İdaresi Genel Müdürlüğü Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanunun 2/c ve 20 inci maddeleri ile Su Kirliliği Kontrolü Yönetmeliğinin 51 inci. Maddesi. Su ürünleri istihsal alanları ile ilgili alıcı ortam standartlarını belirlemek. Lağım ve mecralar tesisatı ile ilgili sağlık düzenlemelerini yapmak ve denetlemek, insan sağlığını tehlikeye düşürecek amillerle mücadele etmek. Tarım ve Köyişleri Bakanlığı Sağlık Bakanlığı 2872 sayılı Çevre Kanunun 9/h maddesi. 181 sayılı Sağlık Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin 9/e maddesi. 209 Dünyada ve Ülkemizde Su KONU Atıksu Atıksu Hizmetleri GÖREV / FONKSİYON YETKİLİ KURUM MEVZUAT Bölge içindeki su kaynaklarının, deniz, göl, akarsu kıyılarının ve yeraltı sularının kullanılmış sularla ve endüstri artıkları ile kirletilmesini önlemek konularında her türlü teknik, idari ve hukuki tedbiri almak. Büyükşehir Belediyeleri Su Ve Kanalizasyon İdaresi Genel Müdürlükleri 2560 sayılı İstanbul Su Ve Kanalizasyon İdaresi Genel Müdürlüğü Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanunun 2/c maddesi. Şehir ve kasabaların kanalizasyon projelerini tetkik, tasdik ve murakabe etmek. Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü 6200 sayılı Devlet Su İşleri Umum Müdürlüğü Teşkilat ve Vazifeleri Hakkında Kanunun 2/e maddesi Müktesep haklar saklı kalmak üzere; Belediye sınırları içerisinde atık su ve yağmur suyunun uzaklaştırılmasını sağlamak; bunlar için gerekli tesisleri kurmak, kurdurmak, işletmek ve işlettirmek. Belediyeler 5393 sayılı Belediye Kanunu 15/e maddesi. Adıyaman, Diyarbakır, Gaziantep, Mardin, Siirt, Şanlıurfa, Şırnak, Batman ve Kilis illerini içine alan GAP bölgesinin kanalizasyon hizmetlerini yürütmek. Güneydoğu Anadolu Projesi Bölge Kalkınma İdaresi Başkanlığı Güneydoğu Anadolu Projesi Bölge Kalkınma İdaresi Teşkilatının Kuruluş Ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin 2/e maddesi. Büyükşehir Belediyeleri Su Ve Kanalizasyon İdaresi Genel Müdürlükleri 5216 sayılı Büyükşehir Belediye Kanunun 7/r maddesi. 2560 sayılı İstanbul Su Ve Kanalizasyon İdaresi Genel Müdürlüğü Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanunun 1, 2/b, 2/d ve ek 5 inci maddeleri. Büyükşehir Belediye sınırları içerisinde kanalizasyon hizmetlerini yürütmek, bunun için tesisler kurmak, kurdurmak ve işletmek. 210 Su Yönetimi ve Mevzuatı KONU Atıksu Hizmetleri GÖREV / FONKSİYON YETKİLİ KURUM MEVZUAT Atıksu altyapı tesislerini yönetmek. (atıksu altyapı tesislerinin inşası, bakımı , onarımı ıslahı ve işletilmesi). Atıksu toplamak, iletmek ve bertaraf etmek. Atıksu bağlantı izni ile bağlantı kalite kontrol izin belgesini vermek. Küçük atıksu kaynakları tanımına giren endüstri atık sularından yönetmelikte verilen standart değerleri aşanların atıksu altyapı tesislerine doğrudan bağlamak. Mahallin en büyük mülki amirinin bilgi, denetim ve gözetimi altında Büyükşehirlerde büyükşehir belediyeleri su ve kanalizasyon idareleri. Belediye ve mücavir alan sınırları içinde belediyeler. Organize sanayi bölgelerinde organize sanayi bölgesi yönetimi. Küçük sanayi sitelerinde kooperatif başkanlıkları. Serbest ve/veya endüstri bölgelerinde bölge müdürlükleri. Kültür ve turizm koruma ve gelişme bölgelerinde, turizm merkezlerinde Kültür ve Turizm Bakanlığını veya yetkili kıldığı birimleri. Mevcut yerleşim alanlarından kopuk olarak münferit yapılmış tatil köyü, tatil sitesi, turizm tesis alanlarında site yönetimleri veya tesis işletmecileri. Su Kirliliği Kontrolü Yönetmeliğinin 3 inci maddesi ve Çevre Kanununun 11 inci maddesi ile Su Kirliliği Kontrolü Yönetmeliğinin 3, 43 ve 47 inci maddeleri. 211 Dünyada ve Ülkemizde Su KONU Atıksu Hizmetleri GÖREV / FONKSİYON YETKİLİ KURUM MEVZUAT Kentsel atıksu arıtma tesislerinin normal yerel iklim şartları altında yeterli performansla çalışabilecek şekilde tasarlanmasını, inşa edilmesini, işletilmesini ve bakımının yapılmasını sağlamak. E.N. 2000’den fazla toplama alanlarının kanalizasyon sistemiyle donatılmış olmasını sağlamak. Ancak kanalizasyon sistemi kurulmasının herhangi bir çevresel yarar sağlamaması ya da teknik ve ekonomik açıdan mümkün olmayan durumlarda, aynı düzeyde çevresel koruma sağlayan bireysel sistemler ya da diğer uygun sistemler kullanmak. 2000’den az E.N.’ye sahip toplama alanlarından tatlı su ve haliçlere yapılan deşarjlar ile 10000’den az E.N.’ye sahip toplama alanlarından kıyı sularına yapılacak deşarjlar için kanalizasyon sistemine giren kentsel atıksuların uygun arıtmaya tabi olmasını sağlamak. Kanalizasyon sistemine giren kentsel atıksuyun 2000-10000 E.N. arasındaki toplama alanlarından tatlı sulara ve haliçlere yapılan deşarjlar ile 10000 E.N.’den fazla toplama alanlarından yapılan bütün deşarjlar için ikincil arıtma ya da eşdeğer bir arıtmaya tabi tutulmasını sağlamak. Turizmi Teşvik Kanununa göre Kültür ve Turizm Bakanlığını, 5442 sayılı İl İdaresi Kanunu, 5216 sayılı Büyükşehir Belediyesi Kanunu ve 2560 sayılı İstanbul Su ve Kanalizasyon İdaresi Genel Müdürlüğü Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanunla kurulan su ve kanalizasyon idareleri, 5393 sayılı Belediye Kanununun verdiği yetkiler doğrultusunda mülki amirleri, büyükşehir ve şehir belediye başkanlıklarını, Kentsel Atıksu Arıtımı Yönetmeliğinin 4 ve 6 ıncı maddeleri. Belediyelerin sınırları dışında bulunan yerlerin (köy ve bağlı yerleşim birimlerinin) kanalizasyon tesislerinin inşaatı, bakımı, onarımı, geliştirme ve işletme hizmetlerini düzenlemek üzere gerekli tedbirleri almak ve yürütmek, 212 İstanbul ve Kocaeli illeri dışında il özel idareleri İstanbul ve Kocaeli illerinde il sınırları dahilinde yapılmak üzere büyükşehir belediyeleri 5302 sayılı İl Özel İdaresi Kanunun 6/b maddesi. 3202 Sayılı Köye Yönelik Hizmetler Hakkında Kanunun 2 ve 2 inci ek maddesi. Su Yönetimi ve Mevzuatı KONU GÖREV / FONKSİYON YETKİLİ KURUM MEVZUAT Kültür ve turizm koruma ve gelişim bölgeleri ve turizm merkezlerinin kanalizasyon altyapı ihtiyaçlarını öncelikle tamamlamak, bu maksatla ilgili Bakanlık ve kuruluşlara tahsis edilen ödenekleri Bakanlığın uygun görüşünü almadan başka maksatla kullanmamak. İlgili kamu kuruluşları 2634 Sayılı Turizmi Teşvik Kanununun 9/a maddesi. OSB’lerin ihtiyacı olan kanalizasyon alt yapı tesislerini kurmak ve işletmek. Atıksu Hizmetleri Organize Sanayi Bölgesi Yönetimi 4562 sayılı Organize Sanayi Bölgeleri Kanununun 20 inci maddesi İhtisas ve salahiyeti dahilindeki fenni ve sıhhi meseleler hakkında tetkikler ile icap eden tahlil ve muayeneleri yapmak, reyini ve mütalaasını bildirmek. Refik Saydam Hıfzıssıhha Merkezi Başkanlığı 3959 sayılı T.C. Refik Saydam Merkez Hıfzıssıhha Müessesesi Teşkiline Dair Kanunun 3 üncü maddesi. İl özel idareleriyle belediye ve köy idarelerinin ve bu idarelerin kuracakları birliklerle adı geçen idarelere bağlı kurumların yapacakları mahalli kamu hizmetleriyle ilgili tesislerin yapılmasına kredi sağlamak, mahallince yaptırılmasına imkan olmayan veya Banka tarafından toplu olarak yapılmasında fayda bulunanlara, Banka yatırım programında yer alan işlerinden hibe veya fon yardımlarının katkısıyla gerçekleştirecek olanları Banka eliyle yapmak veya yaptırmak. İller Bankası Kanalizasyon Harcamalarına Katılma Payını almak Büyükşehir Belediyeleri Su Ve Kanalizasyon İdaresi Genel Müdürlükleri Belediyeler 4759 sayılı İller Bankası Kanununun 7/a ve b maddeleri. 5216 sayılı Büyükşehir Belediye Kanunu 23/g maddesi 5393 sayılı Belediye Kanununun 59/a maddesi 2464 sayılı Belediye Gelirleri Kanununun 87 inci maddesi. 213 Dünyada ve Ülkemizde Su KONU GÖREV / FONKSİYON Deniz Kirlenmesi Deniz ekolojisini bozacak ve deniz kirlenmesine neden olacak her türlü faaliyetin izlenmesini ve denetlenmesini yapmak, bu konuda diğer kuruluşlarla işbirliğinde bulunmak, gerekli tedbirleri almak. Su ve Hizmet Tarifelerinin Belirlenmesi Büyükşehir belediyelerinde su ve atık su ile ilgililerin isteğine bağlı hizmetler için uygulanacak ücret tarifelerini belirlemek. Kanunlarda vergi, resim, harç ve katılma payı konusu yapılmayan ve ilgililerin isteğine bağlı hizmetler için uygulanacak ücret tarifesini belirlemek. 5774 sayılı Kanun gereğince aylık bağlanan amatör sporculara, belediyelerce tahakkuk ettirilecek su ücretinde en az %50 indirim yapmak. Su Ücretinde İndirim 214 YETKİLİ KURUM MEVZUAT Denizcilik Müsteşarlığı Denizcilik Müsteşarlığının Kuruluş Ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin 7/f ve 4/I ek maddeleri. Büyükşehir Belediye Meclisi 5216 sayılı Büyükşehir Belediye Kanununun 23/m, 23/o maddeleri ve 5393 sayılı Belediye Kanununun 18/f ve 59/e maddeleri ile 2560 sayılı yasanın 6/f , 13/a, 13/f ve 23 üncü maddeleri. Belediye Meclisi 5393 sayılı Belediye Kanununun 18/f ve 59/e maddeleri. Belediye Meclisi Başarılı Sporculara Aylık Bağlanması Ve Devlet Sporcusu Unvanı Verilmesi Hakkında Yönetmeliğin 17/4 maddesi. 3292 sayılı Vatani Hizmet Tertibi Aylıklarının Bağlanması Hakkında Kanun kapsamında vatanî hizmet tertibinden aylık bağlananlar ile malûl gazi olarak aylık bağlanmış olanlar ve şehit dul ve yetimi sıfatıyla aylık veya gelir bağlanmış bulunanlara; belediyelerce tahakkuk ettirilecek su ücretinde en az % 50 indirim yapmak. Belediye Meclisi 1005 Sayılı İstiklal Madalyası Verilmiş Bulunanlara Vatani Hizmet Tertibinden Şeref Aylığı Bağlanması Hakkında Kanunun ek 1 inci maddesi. Okul öncesi eğitim, ilköğretim, özel eğitim ve ortaöğretim özel okullarına su ücretlendirilmesini resmî okullara uygulanan tarife üzerinden yapmak. Belediye Meclisi 5580 Sayılı Özel Öğretim Kurumları Kanunu’nun 2/c ve12 inci maddeleri. Su Yönetimi ve Mevzuatı KONU Su Ücretinde İndirim GÖREV / FONKSİYON Gazilere, şehitler ve gazi, dul ve yetimlerine, özürlülere, öğrencilere, 2022 sayılı 65 Yaşını Doldurmuş Muhtaç, Üssüz ve Kimsesiz Türk Vatndaşlarına Aylık Bağlanması Hakkında Kanun kapsamındaki kişilere kamu kurum ve kuruluşlarının ürettiği mal ve hizmet tarifelerinden ücretsiz veya indirimli tarife olarak yararlandırabilnmek. Turizm belgeli yatırım ve işletmelere, su ücretlerini, o bölgedeki sanayi ve meskenlere uygulanan tarifelerin en düşüğü üzerinden uygulamak. Sayıştayın denetimine tâbi kamu kurum ve kuruluşlarınca mali konularda düzenlenecek (Belediyeler ve bağlı idareleri tarafından çıkarılacak olan mali konuları kapsayan) yönetmelik taslakları hakkında görüş vermek. Tüketici Hakları YETKİLİ KURUM Mal ve Hizmet Tarifelerini Tespite Yetkili Kurum veya Birimler MEVZUAT Kamu Kurum ve Kuruluşlarının Ürettikleri Mal ve Hizmetlerden Ücretsiz veya İndirimli Olarak Yararlanacakların Tespitine İlişkin 28.01.2002 tarih 2002/3654 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı. Su Ücretlerini Uygulayan Yetkili Kurum veya Birimler Turizm Teşvik Kanunun 16 ıncı maddesi. Sayıştay Başkanlığı Mevzuat Hazırlama Usul Ve Esasları Hakkında Yönetmeliğin 6/e maddesi. Tüketiciye sunulan mal ve hizmetlerin Resmi Gazetede yayımlanarak mecburi uygulamaya konulan standartlar dahil olmak üzere uyulması zorunlu olan teknik düzenlemeye uygunluğunun denetim yapmak veya yaptırmak. Sanayi ve Ticaret Bakanlığı 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 19. maddesi. İl ve ilçe merkezlerinde, 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun uygulamasından doğan uyuşmazlıklara çözüm bulmak amacıyla en az bir tüketici sorunları hakem heyeti oluşturmak. Sanayi ve Ticaret Bakanlığı 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 22. maddesi 215 Dünyada ve Ülkemizde Su KONU GÖREV / FONKSİYON Çevre Temizlik Vergisi Belediye sınırları ve mücavir alanlar içinde bulunan ve belediyelerin çevre temizlik hizmetlerinden yararlanan konut, işyeri ve diğer şekillerde kullanılan binalardan çevre temizlik vergisi almak, konutların Çevre Tüketim Vergisini su faturalarında göstermek suretiyle, su tüketim bedeli ile birlikte tahsil etmek. Büyükşehir Belediyesi Su ve Kanalizasyon İdareleri Belediyeler 2464 sayılı Belediye Gelirleri Kanununun 44. maddesi. Su sayaçlarının tamir ve ayar ücretlerini her yıl Ocak ayında tespit ederek ilan etmek. Sanayi ve Ticaret Bakanlığı 3516 sayılı Ölçüler ve Ayar Kanununun 11. maddesi. Sanayi ve Ticaret Bakanlığı 3516 sayılı Ölçüler ve Ayar Kanununun 10. maddesi ile Ölçü ve Ölçü Aletlerinin Tamir ve Ayarını Yapacak Kişilere Verilecek Yetki Belgesi Hakkında Yönetmeliğinin 5. maddesi. Sayaç ayar istasyonları ile ölçü ve ölçü aletleri tamir ve ayar atölyelerinde çalışanlara yetki belgesi vermek. Su Sayaçları 216 Ölçü ve ölçü aletlerinin muayene ve ayar işleri için resmi ve özel kuruluşlara ait laboratuvar, ayar istasyonları ve atölyelerden faydalanmak. YETKİLİ KURUM Sanayi ve Ticaret Bakanlığı Gerekli görülen hallerde, Yetki Belgesi veya İşyeri Uygunluk Belgesi ile ilgili denetim ve kontrolleri yapmak. Sanayi ve Ticaret Bakanlığı Su sayaçlarının ilk, 10 yılda bir periyodik, ani, stok ve istek halinde şikâyetli muayenelerini yapmak, ölçü ve ölçü aletlerine ait bilumum işlerini bu Kanunun uygulanması bakımından kontrol etmek Bakanlık Ölçüler ve Ayar Teşkilatı memurları Belediye ölçüler ve ayar memurları MEVZUAT 3516 sayılı Ölçüler ve Ayar Kanununun 10 uncu maddesi. Ölçü ve Ölçü Aletlerinin Tamir ve Ayarını Yapacak Kişilere Verilecek Yetki Belgesi Hakkında Yönetmeliğin 14 üncü maddesi. 3516 sayılı Ölçüler ve Ayar Kanununun 9/b, 9/c 9/d ve 9/e ile 20. maddesi Su Yönetimi ve Mevzuatı KONU GÖREV / FONKSİYON Su sayaçlarının tamir ve ayarının yapıldığı iş yerlerinde, “Ayar İstasyonları” kurmak zorunlu olup, bu ayar istasyonları ve sistemlerinde bulunan etalonlar, Bakanlıkça uygun görülen laboratuvarlar tarafından kalibre edilmiş olmalı ve Ölçü ve Ölçü Aletleri Muayene Yönetmeliğinde belirtilen şartları yerine getirmelidir. Su Sayaçları Ölçü ve ölçü aletlerinin tamir ve ayarlarının yapıldığı işyerleri için, Uygunluk Belgesi vermek. YETKİLİ KURUM Sanayi ve Ticaret Bakanlığı Ölçü ve Ölçü Aletlerinin Tamir ve Ayarını Yapacak Kişilere Verilecek Yetki Belgesi Hakkında Yönetmeliğin 6. maddesi. Sanayi ve Ticaret Bakanlığı Ölçü ve Ölçü Aletlerinin Tamir ve Ayarını Yapacak Kişilere Verilecek Yetki Belgesi Hakkında Yönetmeliğin 8. maddesi. Metrolojik kontrole tabi olan ancak Ölçü Aletleri Yönetmeliğe uygun olmayan ölçü aletlerinin piyasadan toplatılmasına, piyasaya arz edilmesine ve kullanıma sunulmasını yasaklamak veya sınırlandırılması için gerekli tedbirleri almak. 1.1.2000 tarihlerinden önce piyasaya arz edilen ve halen kullanılan su sayaçlarının periyodik muayenelerini yaptırmak MEVZUAT Ölçü Aletleri Yönetmeliğinin 17, 18 ve 20. maddeleri Su sayaçlarımn dağılım ağında kullanan dağılım şirketi veya dağıtılımında sorumlu işletme, dağılım ağı dışında ise kullanıcı Ölçü ve ölçü aletleri muayene Yönetmeliğinin 6’ncı ve gecici 1’nci maddeleri. 217 Dünyada ve Ülkemizde Su KONU GÖREV / FONKSİYON Çevrenin Korunması Çevrenin korunması ve iyileştirilmesi, kırsal ve kentsel alanda doğal kaynakların en uygun ve verimli şekilde kullanılması ve korunması, ve her türlü çevre kirliliğinin önlenmesi için prensip ve politikalar tespit etmek. Ülke şartlarına uygun olan teknolojiyi belirlemek, bu maksatla kurulacak tesislerin vasıflarını tespit etmek. Suda kalıcı özellik gösteren kirleticilerin çevreye zarar vermeyecek şekilde bertaraf edilmesi için denetimler yapmak. Her türlü analizi, ölçüm ve kontrolleri gerçekleştirmek amacıyla laboratuvar kurmak, kurdurmak ve denetimlerini yapmak. Ülkedeki kirlenme konuları ile kirlenmenin mevcut olduğu veya olması muhtemel bölgeleri ve sektörleri tespit etmek ve izlemek çevresel etki değerlendirmesi ve stratejik çevresel değerlendirme çalışmasının yapılmasını sağlamak, bu çalışmaları denetlemek ve izlemek. Çevresel etki değerlendirmesi ve stratejik çevresel değerlendirme çalışmasının yapılmasını sağlamak, bu çalışmaları denetlemek ve izlemek. Çevreye olumsuz etkileri olan her türlü faaliyeti ülke bütününde izlemek ve denetlemek. Yer üstü ve yer altı sularının, denizlerin ve toprağın korunması, kirliliğin önlenmesi veya bertaraf edilmesi amacıyla; gerekli tedbirleri almak, aldırmak. Çevre envanterini ve çevre durum raporlarını hazırlamak. 218 YETKİLİ KURUM Çevre ve Orman Bakanlığı MEVZUAT 4856 sayılı Çevre ve Orman Bakanlığı Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanunun 2,9 ve 10 uncu maddeleri. Su Yönetimi ve Mevzuatı KONU Çevrenin Korunması GÖREV / FONKSİYON Özel Çevre Koruma Bölgesi olarak ilan edilen alanların doğal güzellikleri ve tarihi kalıntılarının ekolojik dengesinin korunması hususunda her türlü araştırma ve incelemeleri yaptırarak, gerekli tedbirleri almak veya aldırmak, bölge ile ilgili her ölçekteki yeni plan ve projeyi re’sen onaylamak, Kurulca belirlenen esaslar doğrultusunda hangi çeşit tesislerin nerelerde yapılacağına ilişkin kararları almak ve uygulanmasını sağlamak, bölgelerde Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerin kiralanması ve bu yerler için gerekli görülen hallerde kullanma izni vermek, işletilmesi, işlettirilmesi ve diğer tasarruf haklarını kullanmak. Özel Koruma Bölgesinin özelliklerine göre kirlenme standartlarını belirlemek. Özel Koruma Bölgelerinde yapılacak her türlü yapı ve tesise izin vermek ve denetlemek. Çevrenin korunması ve iyileştirilmesi, kirliliğin önlenmesi amacıyla gerekli kararları almak, alınan karar ve tedbirlerin il düzeyinde uygulanması için programlar hazırlamak, hazırlanan programların ön görülen sürelerde uygulanmasını sağlamak. İlde çevre kirliliğine neden olan ya da olabilecek tesis ve işletmeleri belirlemek, yapılan iş ve işlemleri incelemek, değerlendirmek ve gerekli önlemleri almak. YETKİLİ KURUM MEVZUAT Özel Çevre Koruma Kurumu Başkanlığı Özel Çevre Koruma Kurumu Başkanlığı Kurulmasına Dair Kanun Hükmünde Kararnamenin 10 uncu maddesi. Özel Çevre Koruma Kurumu Başkanlığı Özel Çevre Koruma Kurumu Başkanlığı Kurulmasına Dair Kanun Hükmünde Kararnamenin 13/e ve 19 uncu maddeleri. Mahalli Çevre Kurulu Çevre ve Orman Bakanlığı Mahalli Çevre Kurulları Çalışma Usul ve Esasları Yönetmeliği 6/a,c ve d maddeleri. Mahalli Çevre Kurulu Çevre ve Orman Bakanlığı Mahalli Çevre Kurulları Çalışma Usul ve Esasları Yönetmeliği 6/e maddeleri. 219 Dünyada ve Ülkemizde Su KONU GÖREV / FONKSİYON YETKİLİ KURUM MEVZUAT Yüksek Çevre Kurulu Çevre ve Orman Bakanlığı Yüksek Çevre Kurulunun Çalışma Usul ve Esaslarına İlişkin Yönetmeliğin 5/a ve 5/b maddeleri. Yüksek Çevre Kurulu Çevre ve Orman Bakanlığı Yüksek Çevre Kurulunun Çalışma Usul ve Esaslarına İlişkin Yönetmeliğin 5/c maddesi. Çevrenin korunması ile çevre bilincinin yaygınlaştırılması amacıyla, bakanlıklar ve ilgili kuruluşlar arasında koordinasyonu sağlamak. Yüksek Çevre Kurulu Çevre ve Orman Bakanlığı Yüksek Çevre Kurulunun Çalışma Usul ve Esaslarına İlişkin Yönetmeliğin 5/f maddesi. Çevresel Etki Değerlendirmesi Yönetmeliğine tabi projeler hakkında “Çevresel Etki Değerlendirmesi Olumlu”, “Çevresel Etki Değerlendirmesi Olumsuz”, “Çevresel Etki Değerlendirmesi Gereklidir” veya “Çevresel Etki Değerlendirmesi Gerekli Değildir” kararlarını vermek. Çevre ve Orman Bakanlığı (Bakanlık gerekli gördüğü durumlarda “Çevresel Etki Değerlendirmesi Gereklidir” veya “Çevresel Etki Değerlendirmesi Gerekli Değildir” kararının verilmesi konusundaki yetkisini, sınırlarını belirleyerek Valiliklere devredebilir.) Çevresel Etki Değerlendirmesi Yönetmeliğinin 5 inci maddesi. Birden fazla mülki idareyi içine alan havza kapsamında oluşturulması gereği duyulduğu takdirde Çevre yönetim planını yapmak. Çevre ve Orman Bakanlığı Su Kirliliği Kontrolü Yönetmeliğinin 3 üncü maddesi. Ülkenin ekonomik ve sosyal durumunu ve taraf olunan uluslar arası sözleşmelerden doğan yükümlülükleri göz önüne alarak çevre konuları ile ilgili ilkeleri belirlemek, uluslar arası antlaşmaları da dikkate alarak çevrenin korunmasına yönelik gerekli tedbirleri almak, aldırtmak, yapılan çalışmaları izlemek ve karara bağlamak. Sürdürülebilir kalkınma politikalarına paralel olarak çevre kirliliğinin önlenmesi, çevrenin iyileştirilmesi ve geliştirilmesine ve enerji verimliliğine yönelik projeleri değerlendirmek. Çevrenin Korunması 220 Su Yönetimi ve Mevzuatı KONU Çevrenin Korunması GÖREV / FONKSİYON YETKİLİ KURUM Belediyeler, atıksu arıtma, katı atık bertaraf, asfalt üretimi gibi çevreye etkisi olan tesislerini ve Bakanlar Kurulu kararıyla kurulan mahalli idare birlikleri, kendi bünyelerinde işlettikleri çevresel etkiye sahip tesislerini çevresel açıdan yönetmek üzere; çevre yönetim birimi kurmak veya çevre görevlisi çalıştırmak ya da yetkilendirilmiş çevre danışmanlık firmalarından çevresel faaliyetlerin yürütülmesi hususunda çevre yönetimi hizmeti almak. Belediyeler Bakanlar Kurulu kararıyla kurulan mahalli idare birlikleri Kıyı Kanunu kapsamında kalan (deniz, tabii ve suni göl ve akarsu kıyıları ile bu yerlerin etkisinde olan ve devamı niteliğinde bulunan sahil şeritleri) alanlardaki uygulamaları kontrol etmek. Belediye ve mücavir alan sınırları içinde belediye Belediye ve mücavir alan sınırları dışında valilik Çeltik ekimi yapmak için izin almak Çeltik Komisyonu Köye kapalı yoldan içilecek su getirmek ve çeşme yapmak, köylerdeki kuyu ağızlarına bir arşın yüksekliğinde bilezik ve etrafını iki metre eninde harçlı döşeme ile çevirmek, köyün her evinde üstü kapalı ve kuyulu veya lağımlı bir hala yapmak ve köyün münasip bir yerinde herkes için kuyusu kapalı veya lağımlı bir (hala) yapmak, evlerden dökülecek pis suların kuyu, çeşme, pınar sularına karışmayarak ayrıca akıp gitmesi için üstü kapalı akıntı yapmak, çeşme, kuyu ve pınar başlarında gübre, süprüntü bulundurmayıp daima temiz tutmak, köyde su basması olursa birleşerek selin yolunu değiştirmek. bir adamın suda veya başka suretle başına bir felaket gelince onu kurtarmak elinde iken yardım etmek. Muhtar ve ihtiyar meclisi MEVZUAT Çevre Denetimi Yönetmeliğinin 11/1 maddesi. 3621 sayılı Kıyı Kanununun 13 inci maddesi. 3039 sayılı Çeltik Ekimi Kanununun 2 inci maddesi. 442 sayılı Köy Kanununun 13/2, 13/3, 13/5, 13/6, 13/8, 13/24 ve 13/32 maddeleri. 221 Dünyada ve Ülkemizde Su KONU GÖREV / FONKSİYON İdarelerinin stratejik planlarını ve bütçelerini kalkınma planına, yıllık programlara, kurumun stratejik plan ve performans hedefleri ile hizmet gereklerine uygun olarak hazırlanmak ve uygulamak. Üst yöneticiler Gayrisıhhî müesseseleri çevre ve toplum sağlığı açısından denetlemek, gerekli tedbirleri almak veya aldırmak. Belediye sınırları ve mücavir alanlar dışı ile kanunlarda münhasıran il özel idaresine yetki verilen hususlarda il özel idaresi; büyükşehir belediyesi sınırları ve mücavir alanlar içinde büyükşehir belediyesinin yetkili olduğu konularda büyükşehir belediyesi, bunların dışında kalan hususlarda büyükşehir ilçe veya ilk kademe belediyesi; belediye sınırları ve mücavir alanlar içinde belediye ve organize sanayi bölgesi sınırları içinde organize sanayi bölgesi tüzel kişiliği Çevrenin Korunması 222 YETKİLİ KURUM MEVZUAT 5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanunu 11 inci maddesi. İşyeri Açma ve Çalışma Ruhsatlarına İlişkin Yönetmeliğin 4/a maddesi Su Yönetimi ve Mevzuatı EKLER İnsani Tüketim Amaçlı Sular Hakkında Yönetmelik 214 BİRİNCİ KISIM Genel Hükümler BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar Madde 0001: Amaç Bu Yönetmeliğin amacı, insani tüketim amaçlı suların teknik ve hijyenik şartlara uygunluğu ile suların kalite standartlarının sağlanması, kaynak suları ve içme sularının istihsali, ambalajlanması, etiketlenmesi, satışı, denetlenmesi ile ilgili usul ve esasları düzenlemektir. Madde 0002: Kapsam Bu Yönetmelik, kaynak suları, içme suları ve içme-kullanma suları ile ilgili hükümleri kapsar. Ancak, doğal mineralli sular, kaplıca ve içmece suları ile tıbbi amaçlı suları kapsamaz. Madde 0003: İstisnalar Bu Yönetmelik hükümleri; a. Yetkili mercilerce suyun kalitesinin doğrudan ya da dolaylı olarak tüketici sağlığını etkilemediğinin tespit edildiği durumlarda kullanılan sulara, b. Günlük ortalama 10 m³ den az su sağlayan veya 50 den az kişi tarafından kullanılabilecek müstakil su kaynağından temin edilen suya, bu suyun ticari ya da kamusal faaliyet için temin edilmesi hali hariç, uygulanmaz. Bu maddenin (b) bendinde belirtilen istisnai hallerde, suyun herhangi bir şekilde kirlenmesi sonucunda veya suyun niteliği nedeniyle oluşabilecek olumsuz etkiler hakkında tüketici nüfus haberdar edilerek insan sağlığının korunmasını sağlayacak tavsiyelerde bulunulur ve gerekli önlemler alınır. Madde 0004: Dayanak Bu Yönetmelik, 24.04.1930 tarihli ve 1593 sayılı Umumi Hıfzıssıhha Kanununun 235 ve 242 nci maddeleri, 27.05.2004 tarihli ve 5179 sayılı Gıdaların Üretimi, Tüketimi ve Denetlenmesine Dair Kanun Hükmünde Kararnamenin Değiştirilerek Kabulü Hakkında Kanunun 26 ncı maddesi, 13.12.1983 tarihli ve 181 sayılı Sağlık Bakanlığı Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin 43 üncü maddesine dayanılarak, Ayrıca, Avrupa Birliğine Üye Ülkelerce esas alınan İnsani Kullanım Amaçlı Suların Kalitesine Dair 98/83/EC sayılı Konsey Direktifi, Doğal Mineralli Suların Çıkartılması ve Pazarlanmasına İlişkin Üye Devletlerin Kanunlarının Uyumlaştırılması Hakkındaki 15.07.1980 tarihli ve 80/777/EEC sayılı Konsey Direktifi ile Doğal Mineralli Sular İçin Konsantrasyon Limitleri ve Etiketleme Bilgileri Hakkında Liste Oluşturulması ve Doğal Mineralli Suların ve Kaynak Sularının Ozonla Zenginleştirilmiş Hava ile İşleme Tabi Tutulmasının Şartlarını Belirleyen 16.05.2003 tarihli ve 2003/40/EC sayılı Konsey Direktifine paralel olarak, hazırlanmıştır. 214 Yönetmelik 17.02.2005 tarih ve 25730 sayılı Resmi Gazetede yayımlanmıştır. Ekler için ilgili gazeteye veya aşağıdaki siteye başvurunuz. http://www.mevzuat.gov.tr/Metin.Aspx?MevzuatKod=7.5.7510&MevzuatIliski=0&sourceXmlSearch=insani 223 Dünyada ve Ülkemizde Su Madde 0005: Tanımlar Bu Yönetmelikte geçen: a. Bakanlık: Sağlık Bakanlığını, b. Komisyon: Avrupa Birliği Komisyonunu, c. Müsteşarlık: Başbakanlık Dış Ticaret Müsteşarlığını, d. Müdürlük: İl Sağlık Müdürlüğünü, e. İnsani Tüketim Amaçlı Su: Orijinal haliyle ya da işlendikten sonra, dağıtım ağı, tanker, şişe veya kaplar ile tüketime sunulan içme, pişirme, gıda hazırlama ya da diğer evsel amaçlar için kullanılan bütün sular ile suyun kalitesinin, gıda maddesinin nihai halinin sağlığa uygunluğunu etkilemeyeceği durumlar haricinde insani tüketim amaçlı ürünlerin veya gıda maddelerinin imalatında, işlenmesinde, saklanmasında veya pazarlanmasında kullanılan bütün suları, f. Kaynak Suyu: Jeolojik koşulları uygun jeolojik birimlerin içinde doğal olarak oluşan, bir veya daha fazla çıkış noktasından yer yüzüne kendiliğinden çıkan veya teknik usullerle çıkartılan ve bu Yönetmeliğin 36 ncı maddesinde izin verilenler dışında her hangi bir işleme tabi tutulmaksızın Ek-1’ deki nitelikleri taşıyan, etiketleme gerekliliklerini karşılayan ve satış amacı ile ambalajlanarak piyasaya arz edilen yer altı sularını, g. İçme Suyu: Jeolojik koşulları uygun jeolojik birimlerin içinde doğal olarak oluşan, bir çıkış noktasından sürekli akan veya teknik usullerle çıkarılan ve Bakanlıkça uygun görülen dezenfeksiyon, filtrasyon, çöktürme, saflaştırma ve benzeri işlemler uygulanabilen ve parametre değerlerinin eksiltilmesi veya arttırılması suretiyle Ek-1’deki parametre değerleri elde edilen, etiketleme gerekliliklerini karşılayan ve satış amacı ile ambalajlanarak piyasaya arz edilen yer altı sularını, h. İçme-Kullanma Suyu: Genel olarak içme, yemek yapma, temizlik ve diğer evsel amaçlar ile, gıda maddelerinin ve diğer insani tüketim amaçlı ürünlerin hazırlanması, işlenmesi, saklanması ve pazarlanması amacıyla kullanılan, orjinine bakılmaksızın, orijinal haliyle ya da arıtılmış olarak ister kaynağından isterse dağıtım ağından temin edilen ve Ek-1’ deki parametre değerlerini sağlayan ve ticari amaçlı satışa arz edilmeyen suları, ı. Dış Şebeke Sistemi: İnsani tüketime yönelik suları kullanıcılara ulaştırmak amacı ile iç şebeke dağıtım sistemine kadar olan borular, bağlantılar, aletlerden oluşan dağıtım ağını, i. İç Şebeke Sistemi: İnsani tüketime yönelik suları kullanıcılara ulaştırmak amacı ile dış şebeke sistemi ile musluklar arasında kurulmuş olan ve ilgili ulusal yasa uyarınca su tedarikçisinin yetkisi ve sorumluluğu altında olmayan borular, bağlantılar ve aletlerden oluşan bina içi dağıtım sistemini, j. Kurul: Kaynak suları ve içme sularını incelemek üzere her ilde Sağlık Müdürünün teklifi ve Valiliğin onayı ile oluşturulan inceleme kurulunu, k. Tesis İzni: Kaynak suyu ve içme suyu işletmelerinin inşası için bu Yönetmelik uyarınca verilen izni, l. İşletme İzni: Kaynak suyu ve içme suyu işletmelerine bu Yönetmelik uyarınca verilen işletme belgesini, m. Otomatik Makine: İmlahanede yer alan, yıkama, doldurma ve kapaklama işlemlerini el değmeden otomatik olarak yapan makineyi, n. Otomatik Sistem: İşletmede üretimi yapılan ambalajın temizlenmesi, dolum ve kapaklama işlemlerini el değmeden otomatik olarak uyum içinde yapan sistemi, o. Geri Dönüşlü Kap: Kaynak suyu ve içme suyu dolumunda bir defadan fazla kullanılan ve su ile etkileşim yapmayan cam, metal, krom-nikel, polikarbonat ve benzeri kapları, 224 Su Yönetimi ve Mevzuatı ö. Geri Dönüşsüz Kap: Su dolumunda bir defadan fazla kullanılmayacak pet, cam, metal, krom-nikel ve benzeri kapları, p. Kurul Ön Raporu: bu Yönetmelikte belirtilen usul ve esaslar doğrultusunda suyun kaynağı, çıkış noktası ve tesis yeri ile ilgili olarak Kurulca hazırlanan kaynak veya içme suları hakkında ilk raporu, r. Kurul Son Raporu: Tesis izni aşamasında sunulan projelere ve bu Yönetmelik esaslarına göre su tesisinin tamamının inşa edilip tamamlandığına dair Kurul tarafından hazırlanan kaynak veya içme suları hakkında son raporu, s. Üye Ülke: Avrupa Birliği üyesi olan ülkeleri, ş. Üçüncü Ülkeler: Avrupa Birliği üyesi olmayan ülkeleri, ifade eder. Madde 0006: Genel Esaslar Suların, sağlığa uygun ve temiz olması zorunludur. Bu Yönetmeliğin asgari şartları bakımından sular; a. İnsan sağlığına potansiyel bir tehlike oluşturan miktar ve yoğunlukta maddeler, mikro-organizmalar ve parazitler içermiyorsa, b. Ek-1’de yer alan şartlara ve bu Yönetmeliğin 7, 8, 10, 11 ve 13 üncü maddelerine uyuyor ise, sağlığa uygun ve temiz kabul edilir. Bu Yönetmeliğin uygulanması sırasında insan sağlığını korumak amacıyla alınan önlemler, bu Yönetmelikte belirtilen suların fiziksel, kimyasal, radyoaktif ve mikrobiyolojik parametre değerlerinin aşılmasına, suyun kalite standartlarının dışına çıkılmasına veya suların kirlenmesinde herhangi bir artışa neden olmamalıdır. Madde 0007: Kalite Standartları Suyun kalite standartları Ek-1’ de belirlenen parametre değerlerini içerir. Ek-1 (c) ve (d)’de belirlenen parametre değerleri, suyun izlenmesi ve düzeltici önlemler ile kullanım sınırlamalarına ilişkin 11 inci maddede belirtilen yükümlülüklerin yerine getirilmesi amacıyla kullanılır. İnsan sağlığının korunmasının gerektirdiği hallerde Ek-1’de yer almayan parametreler de ilave edilebilir. İlave edilecek parametreler, en azından suyun mikro organizmalardan, parazitlerden ve insan sağlığına potansiyel bir tehlike oluşturan miktarlarda herhangi bir maddeden yoksun olmasını sağlamalıdır. Madde 0008: Kalite Standartlarının Aranacağı Noktalar 7 nci maddede yer alan parametreler; a. Suyun bir şebeke aracılığı ile temin edilmesi halinde, bina ya da bir kuruluşta, suyun insani tüketim için kullanılmak üzere musluklardan akıtıldığı, b. Suyun tankerden alınması halinde, tankerden alındığı, c. Suyun satılmak üzere şişelere ya da ambalajlara doldurulması halinde, şişelere ya da ambalajlara doldurulduğu, d. Suyun gıda üretiminde kullanılması halinde, suyun üretimde kullanıldığı, noktalarda aranır. Suyun, toplu kullanıma sunulduğu tesisler ve kuruluşlar dışındaki noktalarda kalite standartlarına uymadığının tespit edilmesi ve bu durumun, iç şebeke sisteminden ya da bakım veya onarımdan kaynaklandığının belirlenmesi durumunda, bu Yönetmelik hükümlerine uyulmuş kabul edilir. Şebeke aracılığıyla temin edilen sular için bu maddenin ikinci fıkrasında belirtilen durumun geçerli olması halinde, yetkili merciler, mülkiyet sahiplerince alınabilecek mümkün olan her tür düzeltici 225 Dünyada ve Ülkemizde Su önlem hakkında mülkiyet sahiplerine tavsiyelerde bulunma da dahil olmak üzere, parametrik değerlere uyumsuzluk riskini azaltacak veya ortadan kaldıracak her tür önlemi alır. Bunların dışında suyun kullanıma açılmasından önceki yapısının ve özelliğinin değiştirilmesi yoluyla, kullanıma açıldıktan sonraki parametrik değerlerle uyumsuzluk riskinin azaltılmasını ya da ortadan kaldırılmasını temin eden uygun işleme teknikleri gibi diğer önlemler de yetkili mercilerce alınır ve ilgili nüfusa gerekli tavsiyelerde bulunarak, taraflarınca alınması gereken ilave tedbirler hakkında bilgi verilir. Madde 0009: Yönetmelik Hükümlerine Uyum İçin Zaman Çizelgesi Suların kalitesinin bu Yönetmeliğe uyması için gerekli önlemler, bu Yönetmeliğin yürürlüğe giriş tarihinden itibaren üç yıl içinde alınır. Ancak; a. Mümkün olan hallerde, dezenfeksiyondan ödün vermemek kaydıyla Bromat için Ek-1 (b)’de belirtilen parametre değerinden daha düşük bir değer elde etmek hedeflenir. 8 inci maddenin (a), (b) ve (d) bentlerinde atıfta bulunulan sular için, bromatla ilgili Ek-1 (b)’de belirtilen parametrik değere bu Yönetmeliğin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren en geç beş yıl içinde ulaşılması sağlanır. Bu sular için, bromatın parametrik değeri bu Yönetmeliğin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren ilk üç yıl için 25 μg/L olarak uygulanır. b. 8 inci maddenin (a), (b) ve (d) bentlerinde atıfta bulunulan sular için Kurşunla ilgili Ek-1 (b)’de belirtilen parametrik değere bu Yönetmeliğin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren en geç onbeş yıl içerisinde uyulması sağlanır. Bu sular için, kurşunun parametrik değeri bu Yönetmeliğin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren ilk sekiz yıl için 25 μg/L olarak uygulanır. Kurşun parametresi için belirtilen değerlere uyum sağlamak amacı ile verilen süre boyunca insani tüketim amaçlı suların kurşun miktarını mümkün olduğu kadar azaltmak için bütün tedbirlerin alınması sağlanır. Bu değere uyumun sağlanmasına yönelik önlemlerin alınması sırasında, Bakanlık insani tüketim amaçlı sularda kurşun miktarının en yüksek olduğu yerlere öncelik vermelidir. c. Mümkün olan hallerde, dezenfeksiyondan ödün vermemek kaydıyla trihalometanlar için Ek-1 (b)’de belirtilen parametre değerinden daha düşük bir değer elde etmek hedeflenir. 8 inci maddenin (a), (b) ve (d) bentlerinde atıfta bulunulan sular için, trihalometanlarla ilgili Ek-1 (b)’de belirtilen parametrik değere bu Yönetmeliğin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren en geç on yıl içinde ulaşılması sağlanır. Toplam trihalometanlar için parametrik değer bu Yönetmeliğin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren ilk sekiz yıl için 150 μg/L’dir. 226 Su Yönetimi ve Mevzuatı İKİNCİ KISIM İçme-Kullanma Suları BİRİNCİ BÖLÜM İçme-Kullanma Sularına Ait Hükümler Madde 0010: İzleme, Dezenfeksiyon ve Analiz Özellikleri Tüketime sunulan içme-kullanma suları Ek-2 Tablo B1’de belirtilen sıklıklarda denetleme izlemesi ve kontrol izlemesine tabi tutulur. Ek-2 Tablo B1’de belirtilen asgari şartlara uygun izleme programları hazırlanır. Numune alma noktaları, Ek-2’deki gereklilikleri karşılayacak şekilde yetkili mercilerce belirlenir. Numuneler, yıl boyu tüketilen suyun kalitesini yansıtacak şekilde alınır. Ancak suların, Ek-1 (a) ve (b)’ de belirtilen parametre değerleri ile, 7 nci maddenin ikinci fıkrası uyarınca belirlenen parametre değerlerine uyumsuzluğunun tespit edilmesi halinde, kirliliğin boyutlarının ve düzeltici önlemlerin etkinliğinin tespiti amacıyla, 11 inci madde uyarınca izleme programı dışında ilave denetleme izlemesi talep edilebilir. Denetleme izlemesinin amacı; Yönetmelik Ek-1 (a) ve (b)’ deki bütün parametrik değerlere uyulup uyulmadığını belirlemek için gerekli verileri temin etmektir. Sular EK -1 (a) ve (b)’de belirtilen parametreler ile 7 nci maddenin ikinci fıkrası uyarınca belirlenen bütün parametreler denetleme izlemesine tabi tutulur. Bakanlık gerekli gördüğü taktirde Ek-1 (c) ve (d)’ de yer alan parametreleri de denetleme izlemesine dahil edebilir. Kontrol izlemesinin amacı, içme-kullanma suyunun Ek-2 Tablo A’da sayılan parametrelerin Ek- 1’de yer alan değerlerine uyup uymadığını belirlemek amacıyla, suyun organoleptik ve mikrobiyolojik kalitesi ve aynı zamanda içme suyu arıtımının yapılması durumunda, bu arıtımın (özellikle dezenfeksiyon) etkili olup olmadığı hakkında düzenli bilgi sağlamaktır. İçme-kullanma sularına dezenfeksiyon gerekmesi halinde, dezenfeksiyonun etkinliği doğrulanır. Yan ürünlerden kaynaklanan kirlenmenin önlenmesi için; dezenfeksiyondan taviz verilmeksizin dezenfeksiyon dozu düşük tutulur ve gerekli bütün tedbirler alınır. İçme-kullanma sularının dezenfeksiyonunda klor kullanılması halinde uç noktalardan alınan numunelerde serbest bakiye klor miktarı en fazla 0.5 mg/L olmalıdır. İçme-kullanma sularından numune alma noktaları 8 inci maddede belirtilen noktalardır. Bu noktalardan alınacak numunelerde ve analizlerde, analizi yapılacak parametreler ile numune alma ve analiz sıklığı Ek-2 Tablo B 1’ e göre belirlenir. Parametrelerin analiz özellikleri için Ek-3’te belirtilen şartlara uyulur. Ek-3 (1)’ de belirtilen metotlardan farklı bir metot kullanılması durumunda, sonuçları Ek-3 (1)’ de belirlenen metotlarla elde edilenler kadar güvenilir olmalıdır. Söz konusu metot ve eşdeğerliği hakkında Bakanlığın bilgilendirilmesi ve onayı gerekir. Bu madde uyarınca farklı metot kullanılması halinde Komisyona bilgi verilir. Ek-3 (2) veya (3)’de yer alan parametreler için söz konusu bölümlerde belirlenen gerekliliklere uymak şartıyla herhangi bir metot kullanılabilir. Ek-3 (2)’de yer alan parametrelerin analizi için kullanılan analiz metotlarının performans karakteristikleri bu bölümde yer alan performans karakteristiklerine uymalıdır. İçme-kullanma sularının bu Yönetmelikte yer almayan parametreler yönünden kirlenmesinin ve bu kirlenmenin insan sağlığına potansiyel bir tehlike oluşturmasının muhtemel olması halinde, bu Yönetmelikte bulunmayan maddeler ve mikroorganizmalar için ayrı izleme yapılır, izleme sonuçlarına göre gerekli tedbirler alınır. 227 Dünyada ve Ülkemizde Su (Ek fıkra:RG - 31/7/2009-27305) Bu madde kapsamında yapılan her türlü analin ücretleri, belediye yerleşim yerlerinde belediyelere, köylere ise İl Özel İdaresince ödenir. Madde 0011: Düzeltici Önlemler ve Kullanım Sınırlamaları Bu Yönetmeliğin Ek-1 (a) ve (b)’ de belirlenen parametre değerleri ile 7 nci maddenin ikinci fıkrası uyarınca belirlenen parametre değerlerinin herhangi bir ihlali durumunda, bu ihlalin nedenlerini belirlemek amacıyla gerekli incelemeler yapılır. Şebekeden sağlanan sular, bu Yönetmeliğin 3 üncü maddesindeki yükümlülüklere uymak için alınan tedbirlere rağmen, bu Yönetmeliğin Ek-1 (a) ve (b)’ deki belirtilen parametre değerleri ile 7 nci maddenin ikinci fıkrası uyarınca belirlenen parametre değerlerine uymuyorsa ve bu sulardaki uyumsuzluk iç şebeke sisteminden, bakım veya onarımdan kaynaklanıyorsa, yetkili merciler, suyun kalitesinin iyileştirilmesi için düzeltici önlemleri en kısa sürede alır ve ilgili parametrik değerin ne derecede aşıldığı veya uyumsuzluğun insan sağlığına ne derecede bir tehdit oluşturduğu gibi hususları dikkate alarak zorlayıcı tedbirlere öncelik verir. Herhangi bir parametre değerinin ihlali durumunda, gerekli görülürse sular, izleme programı dışında ilave denetleme izlemesine tabi tutulabilir, herhangi bir parametre ihlali olmasa dahi insan sağlığı için potansiyel tehlike oluşturan içme-kullanma suyunun kullanımı yasaklanabilir ya da sınırlanabilir veya insan sağlığını korumak için gerekli diğer önlemler alınır. Hangi önlemlerin alınacağına, içme-kullanma sularının kullanımının sınırlanmasının veya temininin durdurulmasının insan sağlığı açısından neden olacağı riskler de dikkate alınarak karar verilir. Böyle bir durumda tüketiciler bilgilendirilerek gerekli uyarılar yapılır. Yetkili mercilerce alınan önlemler hakkında rehberler hazırlanabilir. Denetleme izlemelerinde Ek-1 (c) ve (d)’de yer alan parametre değerlerinin ya da şartlarının ihlali halinde, bu ihlalin insan sağlığı için herhangi bir risk oluşturup oluşturmayacağı değerlendirilir. İnsan sağlığını korumak amacıyla gerekli olması halinde su kalitesini iyileştirmek için gerekli düzeltici önlemler alınır. Düzeltici önlemlerin alınmasını gerektiren ihlalin ciddi boyutlarda olması durumunda tüketiciler bilgilendirilir. Madde 0012: Muafiyetler Hiç bir muafiyetin insan sağlığına yönelik potansiyel bir tehlike oluşturmaması esastır. Ancak bölgede içme-kullanma suyu tedarikinin sürdürülebileceği başka makul yolların bulunmaması halinde, Ek-1 (b)’de ya da 7 nci maddenin ikinci fıkrasına uygun olarak belirlenen parametre değerlerinden, yetkili mercice, belirlenecek bir maksimum değere kadar muafiyet verilebilir. Muafiyetler kısa süreli olur ve maksimum üç yılı geçemez. Bu sürenin sonuna doğru yeterli ilerleme sağlanıp sağlanmadığını belirlemek için bir değerlendirme yapılır. İkinci bir muafiyet verilmesi halinde, buna ilişkin değerlendirme sonuçları ikinci muafiyet verilmesinin bütün gerekçeleriyle birlikte Komisyona gönderilir. İkinci muafiyetin süresi üç yılı aşamaz. Ancak, istisnai hallerde Komisyondan üç yılı aşmayan üçüncü bir muafiyet dönemi talep edilebilir. Verilen herhangi bir muafiyette aşağıda yer alan hususlar belirtilir; a. Muafiyetin gerekçeleri, b. Parametrenin adı, önceki izleme sonuçları ve muafiyette izin verilebilecek maksimum değer, c. Coğrafi bölge, temin edilen günlük su miktarı, ilgili nüfus ve herhangi bir gıda üretim faaliyetinin etkilenip etkilenmeyeceği, d. Gerekli olan yerlerde artırılmış izleme sıklığı içeren uygun bir izleme planı, e. Gerekli düzeltici faaliyetlerin planının bir özeti, çalışma zaman çizelgesi, gider tahmini ve gözden geçirmeye ilişkin düzenlemeler, f. Talep edilen muafiyet süresi. 228 Su Yönetimi ve Mevzuatı Eğer parametre değerinin ihlalinin önemsiz olduğu değerlendirilir ve 11 inci maddenin ikinci fıkrasına uygun olarak alınan düzeltici tedbirler, sorunun 30 gün içinde çözülmesi için yeterli ise ikinci fıkrada listelenen şartlar uygulanmaz. Bu durumda, yalnızca ilgili parametre için izin verilebilecek maksimum değer ve sorunun çözümü için izin verilecek süre belirlenir. Eğer herhangi bir su tedariki için bir parametre değerinin ihlali geçen 12 aylık süre içinde toplam 30 günü aşmışsa bir önceki fıkraya başvurulamaz. Bu maddede belirtilen muafiyetlere başvurulması halinde, ilgili nüfus bilgilendirilir. Ayrıca, gerektiğinde, muafiyetin özel risk oluşturabileceği nüfus gruplarına tavsiyede bulunulur. Bu yükümlülükler, aksine karar verilmedikçe, bu maddenin üçüncü fıkrasında tarif edilen durumlarda uygulanmaz. Üçüncü fıkraya uygun olarak verilen muafiyetler hariç olmak üzere, günde ortalama 1000 m³’ü aşan miktarda su tedarik eden ya da 5.000’den fazla insanın yararlandığı müstakil bir su kaynağına ilişkin herhangi bir muafiyet konusunda Komisyon, ikinci fıkrada belirlenen bilgiler dahil, iki ay içinde bilgilendirilir. Bu madde şişelerde ya da kaplarda satışa sunulan kaynak suları ile içme sularına uygulanmaz. Madde 0013: Arıtma, Ekipman ve Materyallerin Kalitesinin Güvenceye Alınması İçme-kullanma sularının hazırlanması, dağıtımı ve yeni yapılacak tesisatta kullanılan madde veya materyallerden kaynaklanan kirliliğin, kullanım için gerekli olan yoğunluktan daha yüksek olmaması ve doğrudan ya da dolaylı olarak, insan sağlığına yönelik bir risk oluşturmaması için gerekli bütün önlemler alınır. Suyun tüketime sunulduğu noktaya kadar her aşamada su ile temas eden veya etmesi muhtemel olan bütün yüzeyler ile yine su ile temas edecek şekilde kullanılacak alet ve cihazlar, suyun niteliğini bozmayacak ve sağlığa zarar vermeyecek özelliklere haiz malzemeden yapılır. Madde 0014: Bilgilendirme ve Rapor Etme Yetkili mercilerce içme-kullanma sularına ilişkin olarak tüketicilere yeterli ve güncel bilgiler sağlanır ve bu doğrultuda Bakanlık bilgilendirilir. Suların kalitesi hakkında, tüketicileri bilgilendirmek için üç yılda bir rapor yayınlanır. Rapor, en azından günde ortalama 1000 m³’ü aşan ya da 5000’den fazla kişiye hizmet eden bütün müstakil su kaynaklarıyla ilgili bilgileri içerir. Rapor üç takvim yılını kapsar ve bu dönemin sonundan itibaren bir takvim yılı içinde yayınlanır. Bu raporlar yayınlanmasından itibaren iki ay içinde Komisyona gönderilir. Raporların hazırlanmasında, 3 üncü maddenin birinci fıkrasının (b) bendi, 7 nci maddenin ikinci ve üçüncü fıkrası, 10 uncu maddenin birinci fıkrası, 11 inci madde, 12 nci maddenin beşinci fıkrası ile altıncı fıkrası ve 15 inci maddenin birinci fıkrasında yer alan hükümler dikkate alınır. Ayrıca, hazırlanan raporla birlikte, 11 inci maddenin birinci fıkrası ile üçüncü fıkrası ve 9 uncu maddenin (c) bendine uygun olarak alınan ya da alınacak önlemler hakkında rapor hazırlanır ve Komisyon’ a sunulur. Madde 0015: Yönetmelik Hükümlerine Uymak için Zaman Çizelgesiyle ilgili İstisnai Haller 9 uncu madde hükümlerine uymak için zaman çizelgesiyle ilgili olarak, istisnai hallerde ve coğrafi olarak tanımlanmış alanlarda, Komisyona 9 uncu maddede yer alan süreden daha uzun bir süre tanınması için özel bir talepte bulunulabilir. Bu ilave süre üç yılı aşamaz ve sürenin sonuna doğru bir gözden geçirme yapılır ve sonucu Komisyona iletilir. Komisyondan bu gözden geçirmeye dayalı olarak üç yıla kadar uzayan ikinci bir ilave süre talep edilebilir. Bu hüküm şişelerde ya da kaplarda satışa sunulan sulara uygulanmaz. 229 Dünyada ve Ülkemizde Su Gerekçeleri bildirilen böyle bir talep, karşılaşılan güçlükleri belirleyecek ve en azından 12 nci maddenin ikinci fıkrasında öngörülen bütün bilgileri içerecektir. Yetkili merci bu maddeyi uyguladığında talepten etkilenecek nüfusun, talebin sonucu hakkında uygun bir yolla hemen bilgilendirilmesini ve gerekli olan hallerde, bu talebin özel bir risk oluşturabileceği özel nüfus gruplarına uyarılarda bulunulmasını sağlar. ÜÇÜNCÜ KISIM Kaynak Suları ve İçme Suları BİRİNCİ BÖLÜM Kaynak Suları ve İçme Sularının İzne Bağlanması ile İlgili Hükümler Madde 0016: İzinsiz Kaynak Suları ve İçme Sularının Satış Yasağı İzinsiz kaynak suları ve içme sularının satış yasağı ile ilgili hükümler aşağıda belirtilmiştir: a. Bu Yönetmelikte belirtilen tanım ve niteliklere uygun olsa dahi, bu Yönetmelik hükümlerine göre izin alınmamış kaynak ve içme sularının pazara arzı, satışı ve tüketime sunulması yasaktır. b. Dere, göl, nehir gibi yüzeysel suların satışı yasaktır. c. Kaynak suları ve içme sularında aynı kaynak birden fazla gerçek veya tüzel kişilerce kullanılamaz. d. İzinli suların, işletme ruhsatında yer alan ticari isminden farklı bir isim altında satışı yasaktır. Ancak, Bakanlığın özel izni ile izinli sulardan üçüncü ülkelere ihracat amacı ile kendi adına veya başka firma adına farklı bir ticari isim ile dolum yapılabilir. Bu madde uyarınca dolum yapacak üreticilerin Ek-6’ da yer alan form doğrultusunda Bakanlığa bildirimde bulunarak izin alması zorunludur. e. Bu Yönetmeliğe göre izne bağlanmış olan kaynak ve içme suları, tüketim yerlerine nakil ve tüketim yerindeki depolama işinde kullanılacak taşıt, tank ve depoların Bakanlıkça hijyenik şartlara sahip olması ve bu öngörülen usul ve esaslar çerçevesinde ayrıca izin alınması kaydı ile toplu olarak yemek ve sair gıda maddesi hazırlamak veya istihdam ettiği elemanların ya da hizmet sunduğu kişilerin su ihtiyacını karşılamak veya endüstride herhangi bir maddenin üretiminde kullanmak için Ek-1’ de nitelikleri belirtilen kaynak veya içme sularını tercih eden kuruluş ve işletmelerden günde 500 litreden fazla ihtiyacı olanlara bu sular temin edilebilir. Bu sular başkalarına satılamaz. f. Belediye mücavir alanı dışında olup fenni su şebekesi bulunmayan veya sıhhi içme-kullanma suyu yeterli olmayan, toplu yaşanılan ve günde 500 litreden fazla zaruri su ihtiyacı bulunan yerlerdeki kişilerin su ihtiyacının karşılanması için, bu fıkranın (e) bendi uyarınca su temin edilebilir . Bu sular başkalarına satılamaz. Madde 0017: İzin Alma Mecburiyeti Bu Yönetmelikte belirtilen esaslara uygun kaynak ve içme sularını işletmek isteyenler, (Değişik:RG 31/7/2009-27303) Valilikten tesis ve işletme izni almak zorundadır. Bu Yönetmeliğe göre verilen izin, yürürlükteki mevzuat uyarınca diğer kuruluşlardan izin alma zorunluluğunu ortadan kaldırmaz. Madde 0018: İlk Başvuru, İnceleme ve Analiz Bu Yönetmelikte belirtilen kaynak ve içme sularını işletmek isteyen gerçek veya tüzel kişiler, kaynakta veya çıkış noktasında hiçbir işlem yapmadan, kaynağın veya çıkış noktasının yerini tereddütlere meydan vermeyecek şekilde belirleyen plan veya kroki ile birlikte Valiliğe müracaat ederler. 230 Su Yönetimi ve Mevzuatı Başvurunun Müdürlüğe intikali üzerine; suların kaynağı veya çıkış noktası, müdürlük elamanları kontrolünde numune alınacak şekle getirtilir. Kurul, kaynağı veya çıkış noktası ve tesis yerini mahallinde tetkik eder. Yapılan tetkikler sonucunda, kaynağın veya çıkış noktasının tanımına uygunluğunun tespit edilmesi halinde, sağlık teşkilatı, kaynağından tekniğine uygun olarak gerekli numuneleri alır; debi ve sıcaklık gibi mahallinde yapılması gereken ölçümleri yapar, kaptajın yeri ve kaynağın veya çıkış noktasının etrafında bırakılacak koruma alanı mesafesi ve gerekli olan diğer hususlara da yer verilerek ön raporu detaylı şekilde hazırlar. Alınan numuneler, tercihen akredite olmuş ve analitik kontrol sistemine sahip, denetim yetkileri yetkili kuruluşlarca onaylanmış bağımsız kişi veya kurumlarca belirli aralıklarla denetlenen laboratuvarlar arasından, Bakanlıkça yetki verilecek laboratuvarlarda analiz ettirilir. Tesis izni ve işletme izni için yaptırılan analizler ile Kurul üyelerinin yolluklarının yürürlükteki mevzuata uygun olarak ödenmesinden su işletmecisi sorumludur. Madde 0019: Kurul Kurul; İl sağlık müdürünün veya görevlendireceği müdür yardımcısının başkanlığında aşağıdaki üyelerden teşkil edilir: a. Gıda ve çevre kontrol şube müdürü, b. Kimya mühendisi veya kimyager veya gıda mühendisi veya biyolog, c. Jeoloji mühendisi veya hidro-jeoloji mühendisi, d. Makine mühendisi, e. İnşaat mühendisi, f. Tıbbi teknolog veya sağlık memuru veya çevre sağlık teknisyeni, g. İlgili imar müdürlüğünü temsilen bir yetkili. Tesis izni aşamasında Kurul, bu maddenin birinci fıkrasının (a), (c), (e), (f) ve (g) bentlerinde sayılan gruplara dahil üyelerden her bir gruptan en az bir üyenin katılımı ile mahallinde toplanır. İşletme izni aşamasında ise, bu maddenin birinci fıkrasının (a), (b), (d), (e) ve (f) bentlerinde sayılan gruplara dahil üyelerden her bir gruptan en az bir üyenin katılımı ile mahallinde toplanır. Gerekli görülür ise, diğer ilgili teknik elemanlar da kurula dahil edilir. Ayrıca, Kurula konusunda uzman ilgili sivil toplum örgütü temsilcisi gözlemci olarak katılabilir. Söz konusu temsilcinin Kurula katılımı zorunlu değildir. Kurul üyelerinin görüşleri arasında ihtilaf doğması halinde (Değişik İbare=RG-31-7/2009-27305) Valilik konu ile ilgili uzmanın görüşünü dikkate alabilir veya yeniden Kurul oluşturabilir. Madde 0020: Projelerin Hazırlanması Kurulun olumlu ön raporundan sonra işletmeye ait suyun çıkış noktası ve kaynağı, kaptajı ve koruma bölgesi, isale hattı, toplama odası, depo, imlahane ve diğer sosyal tesislere ait ünitelerin projeleri işletmeci tarafından aşağıda belirtilen ölçeklerde yetkili mühendislere hazırlattırılır. a. 1/100 veya 1/1000 ölçekli koruma bölgesini gösterecek biçimde kaynak yeri plan koteleri, b. 1/20 - 1/50 ölçekli kaptaj projesi, c. Kaynağın veya çıkış noktasının bağlantılarını, toplama odasını ve maslak gibi üniteleri de gösteren 1/200 -1/2000 ölçekli isale plan ve profili, d. Kanalizasyon bulunmayan yerlerde 1/20 - 1/50 ölçekli fosseptik projesi ve açıklama raporu, 231 Dünyada ve Ülkemizde Su e. Depo kullanılacak ise 1/50-1/100 ölçekli depo projesi, f. 1/50-1/500 ölçekli imlahane projesi, (Uygulanacak prosese bağlı olarak, işletmede imal edilmesi gereken dönüşsüz ambalajlar için imal yeri ile kirli ve dolu kap bekletme yeri, yıkama, doldurma ve kapaklama yeri ve diğer ilgili üniteleri birlikte gösterir.) g. Makine yerleşimi ile iş akımını gösterir şema ve açıklama raporu, h. Sosyal tesis ile diğer yardımcı üniteleri gösterir 1/50-1/500 ölçekli proje, i. Bütün üniteler ile kaynak koruma alanını da gösterecek şekilde hazırlanmış genel vaziyet planı. Madde 0021: Dosya Tanzimi Tesis izni için üç nüsha olarak tanzim edilecek olan dosyada aşağıda belirtilen bilgi ve belgeler bulunur; a. Dilekçe, b. 20 nci maddede belirtilen projeler, c. Suyun kaynağından veya kaynaklarından, çıkış noktası veya noktalarından alınacak numunelerin Ek1’de yer alan parametrelere ait tam analiz raporları, d. Su ile ilgili Kurul ön raporu, e. Ek-4’de yer alan Tesis İznine Esas Değerlendirme Formu, f. (Mulga=RG-317/7/2009-27305) g. Suyun imla şekli ile ilgili açıklama raporu, h. Hidrojeolojik inceleme raporu, ı. Suyun bulunduğu arazinin, Kurulca belirlenen koruma alanını da kapsayacak şekilde tapusu, yer başka gerçek veya tüzel kişiye ait ise noter onaylı anlaşma örneği, hisseli tapularda diğer hissedarların noter onaylı muvafakatı veya ilgili mahkemeden alınacak karar, i. Suya uygulanacak üretim proseslerine ilişkin bilgi ve belgeler, j. Teknik usullerle yer altından çıkartılan ve çıkış noktası kuyu olan içme sularında Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğünden alınacak İçme Amaçlı Yer Altı Suyu Kullanım Belgesi, k. Teknik usullerle yer altından çıkartılan içme sularının ilgili mevzuatına uygun olarak İl Özel İdaresi’nden kiralandığına dair sözleşme, l. İsale hattında kullanılacak malzemelere ait bilgi ve belgeler, m. Var ise ilgili mevzuatı doğrultusunda alınmış diğer kuruluşlara ait görüş yazıları. (Mülga İkinci fıkra:RG-31/7/2009-27309) Ek fıkra:RG-31/7/2009-27305 Hazırlanan dosyalar müdürlükçe incelenir ve uygun görülmesi halinde onaylanır ve tesis izni verilir. Bakanlığa ve işletmeye tesisi izni verildiği yazı ile bildirilir. (Ek fıkra:RG-31/7/2009-27305) Su sahipleri veya işletmecileri Valilikten tesis izni olmadan inşa ettikleri yapılardan dolayı hak talep edemezler). (Ek fıkra=RG-31/7/2009-27305) verilen tesis izni uç yıl için geçerlidir.Tesisin bu süre içinde inşa edilememesi ve işletme sahibinin Valilikten ek süre talebinde bulunması halinde bu süre en fazla iki yıl uzatabilir. Madde 0022: (Mulga=RG-31/7/2009-27305) Madde 0023: İşletme İzni Tesis izni alanlar, uygun görülen projeleri ve bu Yönetmelikte istenilen hususları tam olarak yerine getirmek suretiyle bütün tesisleri inşa ederek tamamladıktan sonra, bir dilekçe ile Valiliğe başvurarak işletme izni talebinde bulunurlar. 232 Su Yönetimi ve Mevzuatı Kurulca, tesislerin mahallinde incelenmesi sonucu, bu Yönetmelik hükümlerine ve projelerine uygunluğunun anlaşılması halinde, ruhsata esas olmak üzere suyun tüketime sunulacağı en son nokta olan nihai dolum yerinden su örnekleri alınarak Ek-1’ de yer alan tüm parametreler yönünden analizleri yaptırılır. Suların etiket bilgisinde de bu analiz sonuçları esas alınır. (Değişik üçüncü fıkra=RG-31/7/2009-27305) Kurul son raporu, suyun tam analiz raporları, firma imzası ve kaşesini taşıyan üç adet etiket örneği Kaynak ve İçme Suları İçin İşletme İznine Esas Değerlendirme Formunun incelenmesi sonucu dosya muhtevuyatı uygun ise Valilikçe işletme izni verilir ve Bakanlığa bildirilir. (Değişik dördüncü fıkra=RG-31/7/2009-27305)Tesis izni alınmadan inşa edilmiş tesislerin projelerine uygun olması halinde; Ek- 4’de yer alan formlara göre İl Sağlık Müdürlüklerince bir değerlendirmede bulunulur ve herhangi bir olumsuzluk yok Valilikçe tesis izni ile işletme izni aynı anda verilir. (Mülga besinci fıkra:RG-31/7/2009-27309) İKİNCİ BÖLÜM Tesislere Ait Hükümler Madde 0024: Kaynak Koruma Alanı Kaynak koruma alanı, Kurul tarafından kaynağın yer aldığı jeolojik formasyon, topoğrafik ve hidrojeolojik şartlar göz önüne alınarak tayin edilir. Koruma alanı ile ilgili hususlar projesinde gösterilir ve gerekçesi ayrıntılı olarak Kurul ön raporunda belirtilir. Koruma alanına insan, hayvan, sel ve diğer suların girmesi önlenerek her türlü kirlenmeye karşı tedbirler alınır. Bu bölgede suyun niteliğini etkileyecek faaliyetlere izin verilmez. Madde 0025: Kaptaj Teknik usullerle çıkartılmayıp yeryüzüne kendiliğinden çıkan suların kaptaja alınması şarttır. Kaptaj, suyun çıkış noktasından sağlıklı şekilde alınarak isaleye hazır duruma getirilip, her türlü kirlenmeye mani olacak ve dışardan içine hiçbir şey sızmayacak tarzda inşa edilir. Kaptaj, suyun çıkış noktasına gelecek şekilde yapılır. Kaptaj, camdan veya suyun niteliğini bozmayacak malzemeden yapılmış açılır kapanır şekilde ayrılmış, biri suların toplandığı oda ve diğeri manevra odası olmak üzere iki bölümden oluşur. Kaptajın manevra odasında, suyun isalesi, su kaynağını tamamen ortaya çıkaracak şekilde tahliyesi, numune alınması, debisinin ölçülmesi ve manevra odasına dökülecek suların boşaltılması için gerekli tertibat yer alır. Ayrıca, her iki bölümün birlikte veya ayrı ayrı havalandırılması için, suyun dışardan kirlenmesini önleyecek şekilde gerekli tertibat yapılır. Bu özellikler, toplama odası ile benzeri yapılarda da göz önünde bulundurulur ve bu gibi ünitelerin tahliye uçlarına uygun tertibat konur. Ayrı kaptajda toplanan aynı nitelikteki sular için tek manevra odası yapılabilir. Madde 0026: İsale Suyu depoya akıtmak için kurulan isale hattı, suyun fiziksel ve kimyasal niteliklerini bozmayacak bir maddeden yapılır. İsale projesi, isale hattı borusunda daima basınçlı su bulunacak şekilde tanzim edilir. Su kaptajdan depoya, gerekli sıhhi ve teknik tedbirler alınarak cazibe ile akıtılır. Topoğrafik bakımdan 233 Dünyada ve Ülkemizde Su buna imkan olmayan hallerde, suyun özelliklerini bozmayacak nitelikte pompa kullanılarak ve su terfi edilerek isale sağlanabilir. Madde 0027: Depo Depo, aşağıda belirtilen özellikleri taşır; a. Depo iç yüzeyleri fayans veya suyun niteliğini bozmayacak bir madde ile kaplanacak, en az iki göz oda ile bir manevra odasından oluşur. b. Depo gözlerinin içine girişler manevra odasından veya manevraya müsaade eden vana gruplarından yapılır ve depo içine sabit merdiven konmaz. c. Depoya giren ve çıkan sudan numune almak ve giren suyun debisini ölçmek için gerekli tertibat bulunur. d. Depo, herhangi bir bina ile bitişik yapılmaz ve çatısı bulunmaz. Ancak, gerekli durumlarda imlahane ile bitişik olabilir. e. Depo gözlerinin havalandırılmasının sağlanması ve dışarıdan su ve başka maddelerin girmesinin önlenmesi için uygun bir havalandırma bacası bulunur. f. Depoya su girişi yapan, imlahaneye veren ve tahliyede kullanılan borular, depo içinde, su ile temas etmeyecek şekilde düzenlenir. g. Depo manevra odasında, depo gözlerine giren ve çıkan borular ve bunların birbiri ile olan bağlantıları bir şemada gösterilir ve bu şema manevra odasının görülebilir bir yerine asılır. h. Ayrıca suların niteliklerini değiştirmeyecek paslanmaz çelik ve benzeri maddeler ile yapılmış depolar ile su ile temas eden yüzeylerin epoksi gibi maddelerle kaplı çelik tanklar da kullanılabilir. Madde 0028: İmlahane İmlahane aşağıdaki bölümleri kapsar: a. Dönüşlü cam ve izin verilen diğer kaplara dolum yapmak için, 1. Boş kapların depolandığı bölüm, 2. Doldurulmuş kapların depolandığı bölüm. b. İşletmede üretilen dönüşsüz kaplara dolum için; 1. Hammaddelerin depolandığı bölüm, 2. Doldurulmuş kapların depolandığı bölüm. İmlahane tabanı, kir tutmayan yıkanabilir bir malzeme ile döşenir ve her bölüm tabanında kanalizasyona, kanalizasyon bulunmayan yerlerde septik çukurlara bağlı, sifonlu, ızgaralı tertibat bulunur. Bütün bölümlerin tabanları, suların çabuk ve kolay akabileceği şekilde sifon tertibatına doğru eğimli olur. Yapılacak septik çukurlar, hela çukurlarından ayrı olup, suların kirlenmesine neden olmayacak şekilde ve 19.03.1971 tarihli ve 13783 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Lağım Mecrası İnşaası Mümkün Olmayan Yerlerde Yapılacak Çukurlara Ait Yönetmeliğe uygun olarak ayrı bir yerde yapılır. İmlahane duvarlarının iç yüzeyleri tabandan itibaren en az iki metre yükseklikte fayans gibi kolay temizlenebilir sıhhi malzeme ile döşenir. İmlahane içindeki bölme duvarları ise fayans kaplı duvar olabileceği gibi, paslanmaz çelik veya camdan yapılabilir. Bu bölmelerin asgari iki metre yükseklikte olması şarttır. İmlahane, gündüz ışığı alabilecek şekilde inşa edilmiş ve yeterli büyüklükte pencere ile donatılmış olarak, daima temiz bulundurulur. Temizlik, sıhhi ve teknik usullerle yapılır. 234 Su Yönetimi ve Mevzuatı İmlahane içinde bulundurulan her türlü araç ve gereçler kolay temizlenebilir maddeden yapılmış olacaktır. Temizlik için kullanılan çöp kabı ve diğer temizlik malzemesi suyu kirletmeyecek bir yerde bulundurulur. Genel temizlik, çalışma saatleri dışında yapılır. Çalışmanın devamlı olduğu hallerde ise çalışma durdurularak yapılır. İmlahaneye her türlü haşere ve kemiricilerin girmesini önleyecek sıhhi ve fenni tedbirler alınır. Tesiste, gerektiğinde tekniğine ve usulüne uygun olarak yetkili personel tarafından ilaçlı mücadele yapılır. İlaçlamada yetkili makamlarca izne bağlanmış ürünler kullanılır ve bunlar imlahanede bulundurulamaz. İmlahanede, personelin şahsi temizliğini yapması, kap, kapak ve benzeri malzemelerin özel bölümleri dışında depolanması, kedi, köpek, kümes hayvanları ile benzerlerinin beslenmesi ve bulundurulması yasaktır. Sosyal tesislere ait kapılar doğrudan imlahaneye açılamaz. Aynı imlahanede, aynı dolum hattı ve makinesi kullanılarak ilgili kurumundan izin alınması şartı ile diğer su ve sulu içeceklerin dolumu yapılabilir. Madde 0029: Sosyal Tesisler Tesiste, çalışanların sosyal ihtiyaçlarını karşılamak üzere, yemekhane, soyunma-giyinme ve dinlenme yeri, duş, tuvalet, lavabo, gerektiğinde yatakhane gibi sosyal tesisler ihtiyaca cevap verecek özellik ve sayıda uygun sıhhi niteliklerde yapılır. Madde 0030: Su ile Temas Eden Yüzeyler Çıkış noktasından doluma kadar su ile temas eden veya etmesi muhtemel olan bütün yüzeyler ile yine su ile temas edecek şekilde kullanılacak alet ve cihazlar, suyun niteliğini bozmayacak ve sağlığa zarar vermeyecek özellikleri haiz malzemeden yapılır. ÜÇÜNCÜ BÖLÜM Kaplar, Kapaklar ve Etiketler Madde 0031: Kaplar Suyun dolumunda kullanılacak kaplar ilgili Bakanlığın iznine tabidir. Bu kaplar, suyun niteliğini değiştirmeyecek ve su ile etkileşmeyecek, izin alınmış bir maddeden yapılır. Ambalajda cam dışındaki malzemeden yapılmış kapların kullanılması halinde, bu kapların sağlık açısından sakıncalı olmadığına, kullanım ve üretimine ilişkin bilgi ve belgeler ilgili Bakanlığa ibraz edilerek izne bağlanır. Suyun dolumunda kullanılan kaplar, geri dönüşlü ve geri dönüşsüz olmak üzere iki ayrı grupta değerlendirilir: a. Geri dönüşlü kaplar: En az 55-70 °C sıcaklıktaki su ve uygun temizlik maddesi ile tam otomatik olarak el değmeden yıkanabilecek ve ayrıca kullanımı ve yıkama sonucu herhangi bir deformasyona uğramayacak nitelikte olur. Bu kapların dedektör ve benzeri sistemle niteliğinin değişmediğinin kontrol edilmesi gerekir. Geri dönüşlü polikarbonat damacanalarda suyun adı ve/veya şirket ismi ve/veya tescilli amblemi veya logosu kabartma şeklinde kap üzerine yazılır ve bu kaplara farklı su dolumu yapılamaz. Geri dönüşlü kaplarda tutma yerleri kabın iç hacmine dahil olmamalıdır. b. Geri dönüşsüz kaplar: Su dolumunda, cam ve metal dışında malzemeden yapılmış kapların kullanılması halinde, bu kaplar imlahanenin ilgili bölümlerinde otomatik olarak hammaddeden ve preformdan hareketle imal edilir. Kaplar dolumdan önce basınçlı su ve hava ile temizlenir, el değmeden otomatik sistemle doluma alınır. 235 Dünyada ve Ülkemizde Su Suyun dolumunda cam, polietilen (PET) ve polivinilklorür (PVC) gibi geri dönüşsüz kapların dışında alüminyum folyodan otomatik olarak üretilen geri dönüşsüz ambalajlarda kullanılabilir. Madde 0032: Kapaklar Su kaplarında kullanılacak kapaklar için ilgili Bakanlıktan izin alınması ve bu kapakların aşağıdaki özelliklere sahip olması şarttır. a. Kapaklar su ile etkileşmeyen ve insan sağlığına zarar vermeyen plastik veya metalden yapılır ve imlahanede bulunan otomatik kapaklama makinesinde, yırtılmadan veya bozulmadan açılmayacak şekilde kapatılır. b. Suların bardak şeklindeki kaplara dolumunda, yapıştırıcı kullanılmaksızın bardak ağzını tamamen kapatacak şekilde, tekniğine uygun kapaklar kullanılır. Bu kapaklarda, kolay açılabilmesi için açma uzantısı bulunur. Kapaklar, imlahanede hijyenik şartlarda muhafaza edilir. Kullanılmış veya bozulmuş kapakların kullanılması yasaktır. Madde 0033: Kapların Yıkanması, Doldurulması ve Kapaklanması Kapların yıkanması, doldurulması ve kapaklanması el değmeden otomatik makine veya otomatik sistemle yapılır. Geri dönüşlü kaplar her seferinde dolumdan önce yıkanır. Otomatik yıkama ünitelerinde yıkama işlemi, uygun teknoloji ve malzeme ile yapılır. Yıkama suyunda kullanılan ürünün aktivitesinin devamlılığı sağlanır. Temizlikte Bakanlıktan izinli ürünler kullanılır. İşlem dosyasında temizleyici ile ilgili bilgiler yer alır. Tesisteki yıkama suyu hijyenik yıkamaya imkan vermeyecek derecede kirlendiğinde değiştirilir. Dolum yerinde dolum yapılan ve kapların yıkanmasında kullanılan su dışında başka su bulundurmak yasaktır. Madde 0034: Etiket Bilgileri Suların etiketinde; suyun adı, cinsi, imla edildiği yerin adresi, (Değişik ibare=RG-317/2009-27305) verilen iznin tarih ve sayısı, (Değişik ibare=RG-31/7/2009-27305) Valiliğin uygun gördüğü uyarılar, ayırma işlemi gibi Valiliğin izni ile suya uygulanan işlemler ve suyun sahip olduğu parametreler yer alır. İmal ve son kullanma tarihi ile parti ve seri numarası etiket üzerine yazılabileceği gibi kap veya kapak üzerine görünür bir şekilde yazılır. Kaynak sularının ticari tanımlaması, kaynağın ismini veya kaynağın bulunduğu yerin ismini yansıtmıyorsa, kaynağın ismi veya kaynağın bulunduğu yerin ismi, bu ticari tanımlama için kullanılan puntonun bir buçuk kat büyüklüğünde puntoyla yazılır. Suyun cinsi, adının hemen altında okunabilecek şekilde yazılır ve bu yazı sembollerle kapatılamaz. Etiket üzerinde yer alması gerekli görülen bilgiler, fırınlanmış veya kabartma veya baskı şeklinde olabileceği gibi kağıt etiket şeklinde de olabilir. Kağıt etiketin, suyun tüketiciye ulaşıncaya kadar ambalaj üzerinde kalmasını sağlayıcı, bozulmasını ve düşmesini önleyici her türlü tedbir işletmeci tarafından alınır. Suyun adı mutlaka kapak üzerine de yazılır. Kap, kapak ve etiketlerde tüketiciyi yanıltıcı bilgi ve sembollere yer verilemez. Tüketicinin yanıltılması ve aldatılmasını önlemek, ürün güvenliğini sağlamak için; işleticilerce polikarbonat damacana gibi kaplarda, kap ve kapak üzerine gelecek ve hava ve su sızdırmayacak şekilde shiring uygulanır. Shiring üzerine okunacak şekilde suyun adı ve cinsi yazılır. Etiketlerin düzenlenmesinde; a. Etiket zemini Ek-1 c’de yer alan gösterge parametrelerini kapsayacak şekilde doğal kaynak sularında 236 Su Yönetimi ve Mevzuatı mavi ve tonları; içme sularında kahverengi ve tonları olacak şekilde; tamamen tarif edilen renkte olabileceği gibi; b. Etiketin alt ve üst kenarlarına su cinsine uyan, yukarıda belirtilen renklerde bantlar konulmak sureti ile, etiketin diğer yerlerinde istenilen renkler kullanılabilir. Bu bende uyan etiketlerde şu ölçüler uygulanır: 1. 8 litre ve üzeri ambalajlarda asgari 1.5 cm. bant genişliği uygulanır ve bandın içine suyun cinsi en az 18 punto ile yazılır. 2. 1 litre hariç olmak üzere 1 ile 8 litre arası ambalajlarda asgari 1 cm. bant genişliği uygulanır ve bandın içine suyun cinsi en az 14 punto ile yazılır. 3. 1 litre ve altındaki ambalajlarda asgari 0.5 cm. bant genişliği uygulanır ve suyun cinsi en az 12 punto ile yazılır. Hazırlanan etiketler işletme ruhsatı aşamasında (Değişik ibare=RG-31/7/200927305) Valilikçe onaylanır. Etiket zemini üzerinde, gösterge parametrelerinde yer alan kimyasal parametreler okunabilecek şekilde yer alır. Üçüncü ülkelere ihracat amacı ile dolumu yapılan suların etiket düzenlemelerinde bu Yönetmelikte geçen hükümler uygulanmaz. İçme sularında suyun fiziksel ve kimyasal niteliklerini değiştirici ters osmoz, filtrasyon ve benzeri işlemler ile kaynak sularında ozonla zenginleştirilmiş hava kullanılarak ayrıştırma işlemi yapılması halinde etiket üzerinde belirtilmesi zorunludur. İkram maksadıyla kullanılmak üzere belirli kişi veya kuruluşlar adına üretim yapılan hallerde yukarıdaki fıkralarda belirtilen bilgilere ek olarak, adına üretim yapılan kişinin veya kuruluşun logosuna, adına veya unvanına etiket üzerinde yer verilebilir. Bu ürünler, üretimi yaptıran kişi veya kuruluşlarca başkalarına satılamaz. Bu tür üretimler, adına üretim yapılacak kişinin veya kuruluşun adı veya unvanı, etiket örneği ve üretim miktarı da belirtilerek her üretim partisinden önce (Değişik ibare=RG-31/7/200927305) Valiliğe bildirilir. DÖRDÜNCÜ BÖLÜM Kaynak Suları ve İçme Sularıyla İlgili Çeşitli Hükümler Madde 0035: Mesul Müdür Su tesislerinde, devamlı olarak mesul müdür bulundurulması zorunludur. Mesul müdüre ait bilgi ve belgeler sağlık müdürlüğüne yazılı olarak bildirilir. Müdürlükçe uygun görülürse mesul müdür belgesi düzenlenir. Mesul müdür, sağlık, gıda, biyoloji, kimya veya çevre alanında eğitim almış lisans ve ön lisans mezunlarından olur. Mesul müdür görevlendirilmesi işletmecinin sorumluluğunu ortadan kaldırmaz. Madde 0036: Dezenfeksiyon, Ayrıştırma ve Filtrasyon Kaynak sularının yer yüzüne çıktığı ve kullanıma arz edildiği noktada mikrobiyolojik açıdan temiz olması esastır. Kaynak sularına kendisine karakteristik özellik veren önemli elementlere ilişkin suyun kaynağındaki niteliğini değiştirmemek kaydıyla uygulanan, muhtemelen oksijenlemeyi takiben demir ve kükürt gibi kalıcı olmayan elementlerin filtrasyon ve boşaltma yoluyla ayrıştırılması, ozonla zenginleştirilmiş hava kullanılarak demir, mangan, kükürt ve arseniğin ayrıştırılması ve tamamen fiziksel 237 Dünyada ve Ülkemizde Su yollarla serbest karbondioksidin kısmen veya tamamen ayrıştırılması işlemleri ile kaynak suyunun kimyasal ve mikrobiyolojik niteliklerini değiştirmeyecek tarzda suda asılı kalan çözülmemiş partikülleri uzaklaştırmaya yönelik filtrasyon işlemleri dışında herhangi bir işlem uygulanmaması esastır. Kaynak sularında dezenfeksiyona yönelik herhangi bir işlem yapılamaz Ancak savaş, deprem ve sel gibi doğal afetlerde (Değişik ibare=RG-31/7/2009-27305) Valiliğin özel izni ve uygun göreceği usul ve teknikler ile diğer işlemlere tabi tutulabilir. Ayırma işleminde ozonla zenginleştirilmiş havanın kullanılması halinde; a. (Değişik ibare=RG-31/7/2009-27305) Valilik önceden bilgilendirilir, b. Ayırım işleminde ayırım işleminin etkinliğinin sağlanması, zararlı etkilerinin önlenmesi ve suyun fiziksel ve kimyasal bileşimlerinin değişmemesi esas alınır, c. (Değişik ibare=RG-31/7/2009-27305) Ayırma işleminden önce kaynak suyu, bu Yönetmeliğin 6 ncı maddesinin (a) bendinde belirtilen mikrobiyolojik kriterleri sağlamalıdır. Ozonla zenginleştirilmiş hava kullanımı ile işleme tabi tutulmuş kaynak sularının kontrol izlemesine ozon, bromat ve bromoform da dahil edilir ve işlem sonucundaki kalıntılar için maksimum limit değeri ozon için 50 mg/L, bromat için 3.0 μg/L ve bromoform için ise 1.0 mg/L, olarak belirlenir. Ozan hızlı şekilde ortamdan uzaklaştığı için bu parametrenin ölçümü mg sahada su tüketime sunulmadan yapılmalıdır. İçme sularında dezenfeksiyon, çöktürme, filtrasyon gibi hazırlama işlemleri uygulanabilir. Bu sulara ayrıca deiyonizasyon, ters osmoz, elektrodiyaliz ve benzeri işlemler uygulanır. İçme sularında dezenfeksiyon; ozonlama, ultraviole ve benzeri metotlar ile yapılabilir. Madde 0037: Personele Ait Kıyafet ve Sağlık Kontrolleri İmlahanede çalışan personel, uygun iş elbisesi ve başlık giymek, dolum makinelerinin başında duranlar ağız ve burunlarına maske takmak zorundadırlar. İşyerinde çalışan personelin temizliğine dikkat edilir. 1593 sayılı Umumi Hıfzıssıhha Kanunu’nun 126 ncı maddesi gereğince çalışanların sağlık kontrolleri ve portör muayeneleri yapılarak sağlık karnelerine işlenir. Bu işlemden işveren ve mesul müdür sorumludur. Madde 0038: İşletmeci Tarafından Yaptırılacak Analizler İşletmeciler, kaynak ve içme sularının denetim ve kontrol izlemeleri için Müdürlük tarafından alınacak su numunelerinin analizlerini 18 inci maddede belirtilen laboratuvarlarda yaptırmak ve alacakları raporları her yıl için ayrı dosyalarda saklamak ve analiz sonuçlarını Müdürlük kanalıyla Bakanlığa bildirmek zorundadır. Madde 0039: İşletmede Bulundurulacak Belgeler İşletmede (Değişik ibare=RG-31/7/2009-27305) Valilikçe verilen işletme izni belgesi, mesul müdüre ait fotoğraflı ve valilikçe onaylı belge, yaprakları numaralanmış ve sonu sağlık müdürlüğünce onaylanmış denetleme defteri, işçilere ait sağlık karneleri ve portör muayenesi raporları ile 38 inci maddeye göre işletmeci tarafından yaptırılmış analizlerin sonuç raporları bulundurulur. Ayrıca, suların üçüncü ülkelere ihracatı amacıyla 16 ncı madde uyarınca (Değişik ibare=RG-31/7/2009-27305) Valilikten izin alınmışsa, alınan izin belgesi de işletmede bulundurulur. Madde 0040: İznin Geçerliliği, İzin Belgesinin Kaybolması veya Tahrip Olması İzin, kimin adına ve hangi su için alınmış ise o gerçek veya tüzel kişi ve su için geçerlidir. İzin belgesinde belirtilen hususlar esas olup; bu hususlardan herhangi birinin değişmesi veya işletme izni belgesinin kaybolması, okunamayacak ve yanlış anlamalara sebep olacak şekilde bozulması halinde, su 238 Su Yönetimi ve Mevzuatı sahibi veya işletmecisince bir dilekçe ile valiliğe müracaat edilir. Dilekçeye değişiklik ile ilgili belge ve bilgiler veya kayıp ilanı verilmiş gazete veya bozulan izin belgesinin aslı ilave edilir. (Değişik ibare=RG-31/7/2009-27305) Müracaat üzerine müdürlükçe gerekli inceleme yapılır ve tesiste iznin verildiği şartlarda bir değişiklik olmadığının tespit edilmesi halinde, gerekli düzeltme yapılır veya eski tarih ve sayı ile yeniden izin belgesi tanzim edilir ve gerekli açıklama yapılarak onaylanır. İzin verme sırasındaki mevcut şartlarını kaybettiği 46 ncı madde uyarınca tespit edilen işletmeler ile ruhsatlandırma sürecinin herhangi bir aşamasında sahte ve yanıltıcı belge ibraz ettiği tespit edilen işletmecilerin adlarına düzenlenen izinler iptal edilir. Ayrıca yapılan denetimlerde faaliyet göstermediği tespit edilen ve tespit tarihinden itibaren bir yıl içinde faaliyete geçmeyen tesislerin işletmecilerinin adlarına düzenlenen izinler iptal edilir. Madde 0041: Tesiste Yapılacak İlave veya Değişiklik Yeni kaynak ilave edilmek veya tesiste fiziksel yapıyı değiştirecek şekilde tadilat veya ilave yapılmak istenmesi halinde, 22 ve 23 üncü maddeler doğrultusunda (Değişik ibare=RG-31/7/2009-27305) Valilikten izin alınması şarttır. Yeni kaynak ilave edilmesi suretiyle suyun izninde belirtilen niteliğinin değişmesi halinde, mevcut izin iptal edilerek yeni tarih ve sayı ile izin belgesi tanzim edilir. Madde 0042: İthal ve İhraç İzni Bu Yönetmelikte belirtilen hüküm ve şartlara uygun olan kaynak ve içme sularının ithalinde ve ihracında, bu konulardaki düzenlemelere göre hareket edilir. Ancak, bu Yönetmelik hükümlerine uymayan kaynak ve içme sularının ithaline, yurtiçinde satışına ve tüketime sunulmasına izin verilmez. Bu Yönetmeliğin 16 ncı maddesi gereği birden fazla ticari isim ile aynı kaynaktan su dolumu yapılmaması esastır. Ancak, Bakanlığın özel izni ile izinli sulardan üçüncü ülkelere ihracat amacı ile kendi adına veya başka firma adına farklı bir ticari isim ile dolum yapılabilir. Bu madde uyarınca dolum yapacak üreticilerin Ek-6 da yer alan form doğrultusunda (Değişik ibare=RG-31/7/2009-27305) Valiliğe bildirimde bulunarak izin alması zorunludur. Madde 0043: İsim Karışıklığının Önlenmesi Kaynak ve içme sularının kontrollerinde herhangi bir karışıklığa meydan vermemek ve tüketicinin yanılmasını veya aldatılmasını önlemek için; ayrı işletmelerden elde edilen kaynak ve içme sularına aynı isim altında satış izni verilmemesi esastır. Ancak aynı işletmeci tarafından ayrı yerlerde üretilen kaynak ve içme sularına tek bir ticari isim ile satış izni talep edilirse etiket üzerinde suyun ismine, üretildiği yerin veya kaynağın ismini yansıtan bir ticari tanımlama eklenmesi veya 34 üncü madde uyarınca kaynağın isminin veya çıkartıldığı yerin isminin, suyun ticari tanımlamasının en az bir buçuk kat büyüklüğünde yazılması şartı ile izin verilebilir. İsim karışıklığının önlenmesi için suyun adıyla ilgili olarak marka tescil belgesi, marka tescil belgesi yok ise Türk Patent Enstitüsü Başkanlığına müracaatına dair belgenin noter onaylı suretinin işletme izni aşamasında ibrazı gerekir. Madde 0044: Tesislerin Dezenfeksiyonu Su tesislerinin genel hijyen kaidelerine uyması esas olup, gerekli dezenfeksiyonun işletmecilerce Bakanlıktan izinli dezenfektanlar kullanılarak yaptırılması zorunludur. Gerekli görülürse mahalli sağlık teşkilatının gözetiminde tesisler dezenfekte ettirilir. Madde 0045: Ambalaj Atıkları Su dolumunda kullanılan kap ve kapakların atıkları bağımsız bir ünitede muhafaza edilir. 239 Dünyada ve Ülkemizde Su Plastik ve benzeri dönüşsüz kaplara dolum yapılan işletmelerde, kullanılmış kapların bulundurulması ve depolanması yasaktır. Her ne amaçla olursa olsun, imlahanede kullanılmış kapak bulundurulamaz. Madde 0046: Denetim ve İzleme Kaynak ve içme sularına ait tesisler senede bir defa Bakanlıkça, üçer aylık periyotlarla da Müdürlükçe denetlenir. Bakanlıkça yapılan denetimler sonucu eksiklikleri tespit edilen tesislere eksikliklerinin giderilmesi için en az onbeş gün süre verilir. Bu süre sonunda gerekli şartları sağlamayan tesisler hakkında yasal işlem yapılır. Tüketime sunulan kaynak ve içme suları ise denetim izlemesine, kontrol izlemesine ve piyasa kontrolüne tabi tutulur. Numuneler, nihai dolum yerinden alınır. Ancak herhangi bir kontaminasyonun olması durumunda dolum yerinin dışındaki noktalardan da gerekli önlemler aldırılarak numuneler alınabilir. Piyasaya arz edilen suların tüp, otogaz, petrol ve petrol ürünleri ile bir arada dağıtımı ve satışı yapılamaz. İşletmeciler, yıllık üretim miktarlarını, takip eden yılın ilk ayında İl Sağlık Müdürlükleri kanalıyla Bakanlığa bildirmek zorundadır. Suların denetim izlemeleri ile kontrol izlemeleri bu bildirimler doğrultusunda Bakanlıkça Ek-2 Tablo B2 uyarınca programlanır. Denetleme izlemesinin amacı; bu Yönetmeliğin Ek-1 (a) ve (b)’ deki bütün parametrik değerlere uyulup uyulmadığını belirlemek için gerekli verileri temin etmektir. Sular Ek -1 (a) ve (b)’ de belirtilen parametreler ile 7 nci maddenin ikinci fıkrası uyarınca belirlenen bütün parametreler denetleme izlemesine tabi tutulur. Bakanlık gerekli gördüğü taktirde Ek-1 (c) ve (d)’ de yer alan parametreleri de denetleme izlemesine dahil edebilir. Denetleme izlemesi için belirlenen program doğrultusunda müdürlük tarafından numune alınarak analizleri yapılmak üzere 18 inci maddede belirtilen laboratuvarlara gönderilir. Analiz ücretlerinin ödenmesi 38 inci madde gereği işletmecinin sorumluğundadır. Kontrol izlemesinin amacı; kaynak suları ve içme sularının Ek-2 Tablo A’da sayılan parametrelerin Ek1’de yer alan değerlerine uyup uymadığını belirlemek amacıyla, suyun organoleptik ve mikrobiyolojik kalitesi ve aynı zamanda içme sularında dezenfeksiyon yapılması durumunda, bu dezenfeksiyonun etkili olup olmadığı hakkında düzenli bilgi sağlamaktır. Bakanlıkça hazırlanan program gereği kontrol izlemelerinde Müdürlükce suyun nihai tüketime sunulacağı dolum yerinden numune alınarak Ek-2 Tablo A’da yer alan parametreler için analizler yaptırılarak analiz sonuçları Bakanlığa bildirilir. Kontrol izlemesi için belirlenen program doğrultusunda Müdürlük tarafından numune alınarak analizleri yapılmak üzere 18 inci maddede belirtilen laboratuvarlara gönderilir. Analiz ücretlerinin ödenmesi 38 inci madde gereği işletmecinin sorumluğundadır. (Ek fıkra :RG-31/7/2009-27305) Denetim ve Kontrol işlemlerine yönelik analizler için Bakanlığın kendi laboratuvarları dışında aynı laboratuara hem kontrol izleme, hemde denetim izleme yetkisi verilmez. Numuneler, yıl boyu tüketilen suyun kalitesini yansıtacak şekilde alınır. Ancak suların, Ek-1 (a) ve (b)’de belirtilen parametre değerleri ile 7 nci maddenin ikinci fıkrası uyarınca belirlenen parametre değerlerine uyumsuzluğunun tespit edilmesi halinde, kirliliğin boyutlarının ve düzeltici önlemlerin etkinliğinin tespiti amacıyla, 11 inci madde uyarınca izleme programı dışında ilave denetleme izlemesi talep edilebilir. Bu madde gereği uygun çıkmayan sular 48 inci madde uyarınca takibe alınır. Kaynak sularının ve içme sularının bu Yönetmelikte yer almayan parametreler yönünden kirlenmesinin ve bu kirlenmenin insan sağlığına potansiyel bir tehlike oluşturmasının muhtemel olması halinde, bu Yönetmelikte bulunmayan maddeler ve mikroorganizmalar için ayrı izleme yapılır; izleme sonuçlarına göre gerekli tedbirler alınır. 240 Su Yönetimi ve Mevzuatı Lüzumu halinde, piyasaya sunulan kaynak suları ve içme sularından numuneler alınarak gerekli görülen parametreler açısından Ek-1’de yer alan parametrik değerlere göre piyasa kontrolü yapılır. İçme sularında dezenfeksiyon yapılması halinde, dezenfeksiyonun etkinliği doğrulanır. Yan ürünlerden kaynaklanan kirlenmenin önlenmesi için; dezenfeksiyondan taviz verilmeksizin dezenfeksiyon dozu düşük tutulur ve gerekli bütün tedbirler alınır. Parametrelerin analiz özellikleri için Ek-3’te belirtilen şartlara uyulur. Ek-3 (1)’de belirtilen metotlardan farklı bir metot kullanılması durumunda, sonuçları Ek-3 (1)’de belirlenen metotlarla elde edilenler kadar güvenilir olmalıdır; söz konusu metot ve eşdeğerliği hakkında Bakanlığın bilgilendirilmesi ve onayı gerekir. Bu madde uyarınca farklı metot kullanılması halinde Komisyona bilgi verilir. Ek-3 (2) veya (3)’de yer alan parametreler için söz konusu bölümlerde belirlenen gerekliliklere uymak şartıyla herhangi bir metot kullanılabilir. Ek- 3 (2)’de yer alan parametrelerin analizi için kullanılan analiz metotlarının performans karakteristikleri bu bölümde yer alan performans karakteristiklerine uymalıdır. Her ne suretle olursa olsun, belirli bir isim altında ruhsat almış bir suya başka bir su veya niteliği dışındaki suları kattıkları tespit edilenlerin izinleri geri alınır. Madde 0047: Laboratuvar Kaynak suyu ve içme suyu tesislerinde dolumu yapılan suyun günlük analizini yapmak amacıyla, su analizi yapabilen laboratuvar teknisyeni veya laboratuvar konusunda eğitim almış ön lisans veya lisans düzeyinde bir teknik elamanın sorumluğunda total jerm, koliform, F. koliform, E. coli, nitrat, nitrit, amonyak ve pH parametreleri yönünden analizleri yapılacak bir laboratuvar bulunmalıdır. İşletmeciler kaynak suları ve içme sularına ait analiz raporlarını her parti için dosyalarda saklamakla mükelleftir. Üretilen parti miktarı işletmeciler tarafından kayıt altına alınır. Bu laboratuvarda günlük analizleri kaydetmek üzere müdürlükçe mühürlenmiş ve onaylanmış bir defter bulundurulur. Yapılan denetimlerde bu defter incelenir ve ruhsata esas analiz sonuçları ile günlük analiz sonuçları karşılaştırılır. Madde 0048: Uygun Çıkmayan Suların Takibi Denetim izlemelerinde Ek-1 (a) ve (b)’de yer alan parametre değerleri ya da şartlarının ihlali halinde düzeltici önlemlerin işletmecilerce alınması derhal sağlanır. Ek-1 (c)’ de yer alan parametreler ile Ek-1 (d)’de yer alan “toplam gösterge dozu” ve “trityum” parametrelerinin değerlerinin ya da şartlarının ihlali halinde, bu ihlalin insan sağlığı için herhangi bir risk oluşturup oluşturmayacağı değerlendirilir. İnsan sağlığını korumak amacıyla gerekli olması halinde su kalitesini iyileştirmek için gerekli düzeltici önlemlerin işletmecilerce alınması sağlanır. Denetim ve kontrol izlemelerinde suların 18 inci maddede belirtilen laboratuvarlarda yapılan analizlerinde bu Yönetmelikte öngörülen parametrelerdeki sınırların dışına çıkıldığının görülmesi halinde, işletme uyarılır. Bir hafta içinde tekrar su numunesi alınır; bu numunenin analizinde de aykırılık bulunması halinde tesisin faaliyeti uygun çıkıncaya kadar durdurulur ve gerekli tedbirler aldırılır. Alınan tedbirler sonunda tekrar alınan numunenin bu Yönetmeliğe uygun olması halinde üretime izin verilir ve bir ay süre ile haftalık izlemeye alınır. Dört defa yapılan denetim ve analiz sonuçlarının bu Yönetmeliğe uygun olması halinde, normal izleme periyoduna dönülür. Bu Yönetmelik uyarınca ruhsat verilmiş suların kimyasal, fiziksel veya mikrobiyolojik niteliklerini kesinlikle ve sürekli olarak kaybettiği, 18 inci maddede belirtilen laboratuvarların raporu ile tevsik edildiğinde, verilen izin geri alınır ve tesis kapatılır. Tesis sahipleri, aykırılık tespit edilen aynı seri numaralı sularını toplatıp sağlık teşkilatının denetiminde imha etmekle yükümlüdür. 241 Dünyada ve Ülkemizde Su DÖRDÜNCÜ KISIM Düzenleme Yetkisi, Müeyyideler ve Son Hükümler Madde 0049: Düzenleme Yetkisi Başlığı ile birlikte değişik:RG-15/09/2006-26290) Bakanlık bu Yönetmeliğin uygulanmasını sağlamak üzere her türlü alt düzenlemeyi yapmaya yetkilidir. Bu Yönetmelikte Bakanlıkça yapılması öngörülen iş ve işlemlerle ilgili yetkiler Müdürlüklere devredilebilir. Madde 0050: Müeyyideler Bu Yönetmelik hükümlerine aykırı hareket eden içme-kullanma suyu temin edicileri, kaynak suyu ve içme suyu işletmeleri ile sahip ve mesul müdürleri hakkında; 5179 sayılı Gıdaların Üretimi, Tüketimi ve Denetlenmesine Dair Kanun Hükmünde Kararnamenin Değiştirilerek Kabulü Hakkında Kanun, 1593 sayılı Umumi Hıfzıssıhha Kanunu ile 4703 sayılı Ürünlere İlişkin Teknik Mevzuatın Hazırlanması ve Uygulanmasına Dair Kanun ve diğer ilgili mevzuat ile öngörülen müeyyideler uygulanır. Madde 0051: Yürürlükten Kaldırılan Mevzuat 18.10.1997 tarihli ve 23144 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan İçilebilir Nitelikteki Suların İstihsali, Ambalajlanması, Satışı ve Denetlenmesi Hakkında Yönetmelik yürürlükten kaldırılmıştır. Geçici Madde 0001: 18.10.1997 tarihli ve 23144 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan İçilebilir Nitelikteki Suların İstihsali, Ambalajlanması, Satışı ve Denetlenmesi Hakkında Yönetmelik hükümleri doğrultusunda doğal kaynak sularına ve içme sularına verilen fason dolum izinleri bu Yönetmeliğin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren 1 yıl sonra iptal edilmiş sayılır. Geçici Madde 0002: İnsani Kullanım Amaçlı Suların Kalitesine Dair 98/83/EC sayılı Konsey Direktifi ile Doğal Mineralli Sular İçin Konsantrasyon Limitleri ve Etiketleme Bilgileri Hakkında Liste Oluşturulması ve Doğal Mineralli Suların ve Kaynak Sularının Ozonla Zenginleştirilmiş Hava İle İşleme Tabi Tutulmasının Şartlarını Belirleyen 16.05.2003 tarihli ve 2003/40/EC Sayılı Konsey Direktifine paralel olarak uyumlaştırılması yapılan parametreler için uyum süresi 31.12. 2006 tarihine kadar uzatılmıştır. Geçici Madde 0003: 18.10.1997 tarihli ve 23144 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan İçilebilir Nitelikteki Suların İstihsali, Ambalajlanması, Satışı ve Denetlenmesi Hakkında Yönetmelik hükümleri doğrultusunda izin verilen kaynak, içme, işlenmiş içme ve işlenmiş kaynak suyu işletmecileri, izinlerini 31.12.2007 tarihine kadar uyumlaştırmak zorundadır. Geçici Madde 0004: (Ek:RG-31/7/2009-27305) Bu madde yürürlüğe girmeden önce alınan tesis izinleri geçerlidir. İşletme Ruhsatları ve etiketleri bir yıl içerisinde bir değere mahsus olmak üzere ücretsiz olarak valiliklere müracaat edilerek değiştirilir. Madde 0052: Yürürlük Bu Yönetmelik yayımı tarihinde yürürlüğe girer. Madde 0053: Yürütme Bu Yönetmelik hükümlerini Sağlık Bakanı yürütür. 242 Su Yönetimi ve Mevzuatı Su Kirliliği Kontrolü Yönetmeliği215 BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Hukuki Dayanak ve Tanımlar Madde 0001: Amaç ve Kapsam Bu Yönetmeliğin amacı, Ülkenin yeraltı ve yerüstü su kaynakları potansiyelinin korunması ve en iyi bir biçimde kullanımının sağlanması için, su kirlenmesinin önlenmesini sürdürülebilir kalkınma hedefleriyle uyumlu bir şekilde gerçekleştirmek üzere gerekli olan hukuki ve teknik esasları belirlemektir. Bu Yönetmelik su ortamlarının kalite sınıflandırmaları ve kullanım amaçlarını, su kalitesinin korunmasına ilişkin planlama esasları ve yasaklarını, atıksuların boşaltım ilkelerini ve boşaltım izni esaslarını, atıksu altyapı tesisleri ile ilgili esasları ve su kirliliğinin önlenmesi amacıyla yapılacak izleme ve denetleme usul ve esaslarını kapsar. Madde 0002: Hukuki Dayanak (Değişik:RG-13/02/2008-26786) Bu Yönetmelik, 9/8/1983 tarihli ve 2872 sayılı Çevre Kanununun 8, 9, 11, 12, 15 ve 20 nci maddeleri ile 1/5/2003 tarihli ve 4856 sayılı Çevre ve Orman Bakanlığı Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanunun 9 uncu maddesi hükmüne dayanılarak hazırlanmıştır. Madde 0003: Tanımlar Bu Yönetmelikte geçen; Bakanlık: Çevre ve Orman Bakanlığını, (Değişik:RG-13/02/2008-26786) Alıcı ortam: Atıksuların deşarj edildiği veya dolaylı olarak karıştığı göl, akarsu, kıyı ve deniz suları ile yeraltı suları gibi yakın veya uzak çevreyi, Atık: Her türlü üretim ve tüketim faaliyetleri sonunda, fiziksel, kimyasal ve bakteriyolojik özellikleriyle karıştıkları alıcı ortamların doğal bileşim ve özelliklerinin değişmesine yol açarak dolaylı veya doğrudan zararlara yol açabilen ve ortamın kullanım potansiyelini etkileyen katı, sıvı veya gaz halindeki maddelerle atık enerjiyi, Atıksu: Evsel, endüstriyel, tarımsal ve diğer kullanımlar sonucunda kirlenmiş veya özellikleri kısmen veya tamamen değişmiş sular ile maden ocakları ve cevher hazırlama tesislerinden kaynaklanan sular ve yapılaşmış kaplamalı ve kaplamasız şehir bölgelerinden cadde, otopark ve benzeri alanlardan yağışların yüzey veya yüzeyaltı akışa dönüşmesi sonucunda gelen suları, Atıksu altyapı tesisleri: Evsel ve/veya endüstriyel atıksuları toplayan kanalizasyon sistemi ile atıksuların arıtıldığı ve arıtılmış atıksuların nihai bertarafının sağlandığı sistem ve tesislerin tamamını, Atıksu altyapı tesisleri yönetimi: Mahallin en büyük mülki amirinin bilgi, denetim ve gözetimi altında atıksu altyapı tesislerinin inşası, bakımı ve işletilmesinden sorumlu olan, büyük şehirlerde büyükşehir belediyeleri su ve kanalizasyon idarelerini; belediye ve mücavir alan sınırları içinde belediyeleri, organize sanayi bölgelerinde organize sanayi bölgesi yönetimini, küçük sanayi sitelerinde kooperatif başkanlıklarını; serbest ve/veya endüstri bölgelerinde bölge müdürlüklerini; kültür ve turizm koruma ve gelişme bölgelerinde, turizm merkezlerinde Kültür ve Turizm Bakanlığını veya yetkili kıldığı birimleri, mevcut yerleşim alanlarından kopuk olarak münferit yapılmış tatil köyü, tatil sitesi, turizm tesis alanlarında site yönetimlerini veya tesis işletmecilerini, 215 Not: Yönetmelik 31.12.2004 tarih ve 25687 sayılı Resmi Gazetede yayımlanmıştır. Ekler için ilgili gazeteye veya aşağıdaki siteye başvurunuz. http://www.mevzuat.gov.tr/Metin.Aspx?MevzuatKod=7.5.7221&MevzuatIliski=0&sourceXmlSearch=kirliliği 243 Dünyada ve Ülkemizde Su Atıksu arıtımı: Suların çeşitli kullanımlar sonucunda atıksu haline dönüşerek yitirdikleri fiziksel, kimyasal ve bakteriyolojik özelliklerinin bir kısmını veya tamamını tekrar kazandırabilmek ve/veya boşaldıkları alıcı ortamın doğal fiziksel, kimyasal, bakteriyolojik ve ekolojik özelliklerini değiştirmeyecek hale getirebilmek için uygulanan fiziksel, kimyasal ve biyolojik arıtma işlemlerinin birini veya birkaçını, Atıksu kaynakları: Faaliyet ve üretimleri nedeniyle atıksuların oluşumuna yolaçan konutlar, ticari binalar, endüstri kuruluşları, maden ocakları, cevher yıkama ve zenginleştirme tesisleri, kentsel bölgeler, tarımsal alanlar, sanayi bölgeleri, tamirhaneler, atölyeler, hastaneler ve benzeri kurum, kuruluş ve işletmeler ve alanlardır. Bunlardan; a. Her atıksu havzasında, atıksu debisi veya herhangi bir kirlilik parametresi itibariyle (kg/gün) veya başka uygun bir birim cinsinden ifade edilen kirletici yükü o havzada kanalizasyon sisteminin taşıdığı toplam debi ve kirletici yükünün % 1 inden fazla olan veya endüstriyel atıksularda günlük debisi 50 m³ den daha fazla olan veya tehlikeli ve zararlı atıklar içeren endüstriyel atıksu kaynakları önemli kirletici atıksu kaynaklarını, b. Atıksu debisi 50 m³/gün den daha düşük olan ve içerdiği herhangi bir kirlilik parametresinin türü ve miktarı itibariyle önemli kirletici kaynak özelliğini taşımayan atıksu kaynakları ise küçük atıksu kaynaklarını, Atıksu toplama havzası: Atıksuların alıcı ortamlara verilmeden önce, ilgili mühendislik çalışmalarında belirlenen sınırlar dahilinde toplandıkları alanların toplamını, Bağlantı kanalı: Atıksu kaynağının atıksularını kanalizasyon sistemine ileten, parsel bacası ile atıksu kanalı arasında yer alan, mülk sahibine ait kanalı, Balık biyodeneyi: Atıksuların indikatör organizma olarak kullanılan türden balıklar üzerindeki zehirlilik etkisini saptamaya yarayan, atıksuların değişik seyreltilerinde 48 saat, 72 saat, 96 saat gibi belirli süreler sonunda balıkların sağ kalma yüzdelerinin belirlenerek; zehirliliğin, seyrelti oranları ile ilişkili olarak ifade edilmesini sağlayan standart bir deneyi, Debi: Bir akım kesitinden birim zamanda geçen suyun hacmini, Deşarj: Arıtılmış olsun olmasın, atıksuların doğrudan veya dolaylı olarak alıcı ortama (sulamadan dönen drenaj sularının kıyıdan veya uygun mühendislik yapıları kullanılarak toprağa sızdırılması hariç) veya sistemli bir şekilde yeraltına boşaltılmasını, Derin deniz deşarjı: Yeterli arıtma kapasitesine sahip olduğu mühendislik çalışmaları ile tespit edilen alıcı ortamlarda denizin seyreltme ve doğal arıtma süreçlerinden faydalanmak amacıyla atık suların sahillerden belirli uzaklıklarda deniz dibine boru ve difüzörlerle deşarj edilmesini, Difüzör: Derin deniz deşarjlarında, alıcı ortamlara verilen atıksu bulutunun seyreltile-bilmesi amacıyla atıksu borusunun ucuna eklenen ve çoklu bir jet akımı sağlayarak birinci seyrelme (S1) değerinin öngörülen 40-100 veya daha büyük değerler almasını ve atıksuların alıcı ortama çıkışı sırasındaki akım özelliklerini kontrollu bir biçimde sağlayan özel bir donanımı, Ekonomik uygulanabilirliği ispatlanmış ileri arıtma teknolojileri: Sürekli işletilmesinde başarısı tecrübeyle sabit olan, mukayese edilebilir metodlar, düzenekler ve işletme şekilleriyle kontrolları yapılabilen, alıcı ortamlara ve atıksu altyapı tesislerine deşarj kısıtlarını sağlayıcı tedbirleri pratikleştiren ve kullanışlı hale getiren, ileri ve ülke şartlarında uygulanabilir teknolojik metodlar, düzenekler, işletme biçimleri ve arıtma metodlarını, (Değişik:RG-13/02/2008-26786) Endüstriyel atıksu:Herhangi bir ticari veya endüstriyel faaliyetin yürütüldüğü alanlardan, evsel atıksu ve yağmur suyu dışında oluşan atıksuları, 244 Su Yönetimi ve Mevzuatı (Değişik:RG-13/02/2008-26786) Evsel atıksu: Yaygın olarak yerleşim bölgelerinden ve çoğunlukla evsel faaliyetler ile insanların günlük yaşam faaliyetlerinin yer aldığı okul, hastane, otel gibi hizmet sektörlerinden kaynaklanan atıksuları, Fekal atıklar: Bir su kütlesinin özellikle bakteriyolojik açıdan kirlenmesine neden olan, insan veya sıcak kanlı hayvanların idrar, dışkı ve kalıntılarını, Haliç: Bir nehir ağzındaki tatlı su ile deniz kıyı suyu arasındaki geçiş bölgesini, Havza: Bir akarsu, göl, baraj rezervuarı veya yeraltı suyu haznesi gibi bir su kaynağını besleyen yeraltı ve yüzeysel suların toplandığı bölgenin tamamını, (Değişik RG-13/2/2008-26786) Havza koruma planları: Su kaynakları potansiyelinin her türlü kullanım amacıyla korunması, en iyi bir biçimde kullanımının sağlanması, kirlenmesinin önlenmesi ve kirlenmiş olan su kaynaklarının su kalitesinin iyileştirilmesi amacıyla yapılan çalışmaların bütününü içeren su kalite koruma planını, Havza planları: Su kaynaklarından etkin bir biçimde yararlanılabilmesi için bu kaynakların sulama, taşkın kontrolü, nehir ulaşımı, içme ve kullanma suyu temini, hidroelektrik enerji üretimi, drenaj, akarsu havzası ıslahı ve benzeri amaçlarla yapılan çalışmaların bütününü içeren su kullanım planını, (Değişik RG-13/2/2008-26786) İçme ve kullanma suyu: İnsanların günlük faaliyetlerinde içme, yıkanma, temizlik ve bu gibi ihtiyaçları için kullandıkları, sağlaması gereken özellikleri 17/2/2005 tarihli ve 25730 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren insani tüketim amaçlı sular hakıında yönetmelik ile belirlenmiş olan, bir toplu su temini sistemi aracılığıyla çok sayıda tüketicinin ortak kullanımına sunulan suları, İçme ve kullanma suyu rezervuarı: İnsanların günlük faaliyetlerinde içme, yıkanma, temizlik ve bu gibi ihtiyaçları için kullandıkları, sağlaması gereken özellikleri 17/2/2005 tarihli ve 25730 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren İnsani Tüketim Amaçlı Sular Hakkında Yönetmelik ile belirlenmiş olan, bir toplu su temini sistemi aracılığıyla çok sayıda tüketicinin ortak kullanımına sunulan suları, İş termin planı: Atıksu kaynaklarının yönetmelikte belirtilen alıcı ortam deşarj standartlarını sağlamak için yapmaları gereken atıksu arıtma tesisi ve/veya kanalizasyon gibi altyapı tesislerinin gerçekleştirilmesi sürecinde yer alan yer seçimi, proje, ihale, inşaat, işletmeye alma gibi işlerin zamanlamasını gösteren planı, İdare: Yönetmelikte adı geçen idare, a. 2872 sayılı Çevre Kanununun 12 nci maddesi ve 4856 sayılı Çevre ve Orman Bakanlığı Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanunun 2 nci maddesinin (d) ve (j) bentleri uyarınca, atık, artık ve yakıtların arıtılması, uzaklaştırılması, zararsız hale getirilmesi ve ithali ile ilgili denetimlerde ve çevreye olumsuz etkileri olan her türlü faaliyetin izlenmesi ve denetlenmesinde Çevre ve Orman Bakanlığını, b. Kurum, kuruluş ve işletmelere işletme ve kullanım izni verilmesi ve denetim görevinin ifasında yetkili olmak üzere; 1593 sayılı Umumi Hıfzıssıhha Kanununun 268-275 inci maddelerine göre Sağlık Bakanlığını, 2634 sayılı Turizmi Teşvik Kanununa göre Kültür ve Turizm Bakanlığını, 3143 sayılı Sanayi ve Ticaret Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanuna göre Sanayi ve Ticaret Bakanlığı ile diğer kurum ve kuruluşları, 5442 sayılı İl İdaresi Kanunu, 5216 sayılı Büyükşehir Belediyesi Kanunu, 1580 sayılı Belediye Kanununun verdiği yetkiler doğrultusunda mülki amirleri, büyükşehir ve şehir belediye başkanlıklarını, c. Atıksu altyapı tesislerinin bulunduğu yörelerde bağlantı izni ile bağlantı kalite kontrol izin belgelerini veren ve kontrol eden atıksu altyapı tesisleri yönetimini, 245 Dünyada ve Ülkemizde Su d. (Değişik RG-30/03/2010-27537) 29/4/2009 tarihli ve 27214 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Çevre Kanununca Alınması Gereken İzin ve Lisanslar Hakkında Yönetmelik uyarınca, alıcı ortama yapılacak deşarj ile derin deniz deşarjı konulu çevre izinlerinde; 1. Ek-1 listesinde belirtilen işletmeler için Bakanlığı, 2. Ek-2 listesinde belirtilen işletmeler için İl Çevre ve Orman Müdürlüğünü, e. (Mülga: RG-30/03/2010-27537) f. Yeraltı sularının kullanılması ve korunmasında 167 sayılı Yeraltı Suları Hakkında Kanun ve 6200 sayılı Devlet Su İşleri Umum Müdürlüğü Teşkilat ve Vazifeleri Hakkında Kanun uyarınca yetkili kılınan Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğünü, g. (Değişik:RG-13/02/2008-26786) 2872 sayılı Çevre Kanununun 15 inci maddesinde söz edilen faaliyetlerin durdurulması hâllerinde Çevre ve Orman Bakanlığını, Sağlık Bakanlığını ve mahallin en büyük mülki amirlerini, h. (Değişik:RG-13/02/2008-26786) 2872 sayılı Çevre Kanununun 20 nci ve 23 üncü maddelerinde belirtilen idari nitelikteki cezaların verilmesinde mezkûr Kanunun 24 üncü maddesinde yetkili kılınan kamu kurum ve kuruluşlarını, i. Bir çevre yönetim planının birden fazla mülki idareyi içine alan havza kapsamında oluşturulması gereği duyulduğu takdirde Çevre ve Orman Bakanlığını, Kirli balast:Gemiden suya bırakıldığında su üstünde veya bitişik sahil hattında petrol, petrol türevi veya yağ izlerinin görülmesine neden olan veya su üstünde ya da su altında renk değişikliği oluşturan veya askıda katı madde/emülsiyon hâlinde maddelerin birikmesine yol açan denge suyunu, (Değişik:RG-13/02/2008-26786) Kanalizasyon sistemi: Ayrık sistemde evsel ve/veya endüstriyel atıksuları ayrı, yağmur sularını ayrı; bileşik sistemde ise bütün atıksuları birlikte toplamaya, uzaklaştırmaya ve arıtma tesislerine iletmeye yarayan birbirleriyle bağlantılı boru ya da kanallardan oluşan sistemi, Kıtaiçi su kaynağı: Karalarda bütün yapay ve doğal yeraltı ve yüzeysel suları, denizle bağlantısı olan su kaynaklarında ise, tatlı su sınır noktasına kadar olan suları, Kıyı çizgisi: Deniz, tabii, suni göl, baraj rezervuarları ve akarsularda taşkın durumları dışında, suyun karayla temas ettiği noktaların birleşmesinden oluşan çizgiyi, Kıyı koruma bölgesi: Deniz ve göllerin kıyı sularının, plaj olarak veya benzeri bir amaçla kullanılmaları durumunda, kirlenme riski açısından korumaya alınması gereken bölümlerini, Kompozit numune: Evsel ve endüstriyel atıksularda belirli zaman aralıklarında atıksu debisiyle orantılı olarak alınan karışık numuneyi, Koy ve körfezler: Açık denizle kütlesel su alışverişinin boğaz veya daha geniş bir açıklık aracılığıyla engellenmiş olarak sağlanabildiği ve kıyı çizgisinin girintili (içbükey) olduğu deniz bölümlerini, Kuşaklama kanalı: Baraj, göl ve körfezleri korumak amacıyla inşa edilen ve çevreden gelen atıksuların kıyı boyunca toplandığı atıksu kanalını, Numune alma noktası: Atıksu numune alma noktası, atıksuların toplanıp şehir atıksu sistemine veya alıcı ortamlara boşaltım noktasını; alıcı ortam numune alma noktası ise, atıksuyun alıcı ortama deşarj edilerek alıcı ortamla tam olarak karıştıktan sonra numunenin alındığı noktayı, Oluşan atıksu miktarı: Belirli bir oluşum periyodu için ölçümlerle veya su tüketiminden hareketle yapılan hesaplamalarla belirlenen atıksu miktarını, 246 Su Yönetimi ve Mevzuatı Organik atık: Karıştıkları su ortamında biyokimsayal olarak parçalanarak oksijen tüketimine yolaçan organik maddeleri, Ön arıtma tesisi: Atıksularının özellikleri nedeni ile; a. Kanalizasyon sistemi yardımıyla toplanan atıksular için bu sisteme kabul edilebilme sınırlarını sağlamak, b. Atıksuların herhangi bir diğer taşıma aracı ile tekil, ortak, organize sanayi bölgesine veya kamuya ait atıksu arıtma ve bertaraf tesisine kabulü için, bu işletmelerin giriş suları için öngörülen sınır değerlere uymak, c. Derin deniz deşarjı ile alıcı ortamlara doğrudan yapılan atıksuların boşaltımından önce, bu konu ile ilgili öngörülen sınır değerlere kadar arıtmayı sağlamak, amacıyla yapılması istenen arıtma tesisini, (Değişik:RG-13/02/2008-26786) Ötrofikasyon: Suların besi maddelerince özellikle azot ve/veya fosfor bileşiklerince; alg ve daha yüksek yapılı bitkilerin üremesini hızlandıracak, böylece sudaki canlıların dengesini bozacak ve su kalitesinde istenmeyen bozulmalara yol açacak şekilde zenginleşmesini, Özel çevre koruma bölgesi: Ülkenin doğal zenginlikleriyle tanınan özel bazı yörelerinde mevcut ekolojik dengenin korunması ve gelecek nesillere bozulmadan intikal ettirilebilmesi için ayrılmış ve 2872 sayılı Çevre Kanununun 03.03.1988 tarihli ve 3416 sayılı Kanunla değişik 9 uncu maddesi gereğince belirlenmiş özel alanları, Parsel bacası: Parsel bağlantı kanalının başında numune almak, ölçüm yapmak, atıksu akımını izlemek için, içine girilebilen ve özel tipleri İller Bankasınca belirlenmiş bacaları, Parsel atıksu drenaj tesisi: Atıksuların parsel içinde toplanması, ön işlemi, kontrolu ve şehir kanalizasyonuna bağlantısını sağlayan sistemi, Rezervuar: Doğal gölleri veya suyun bir sedde yapısı arkasında biriktirilmesi ile oluşturulan su hacmini, Sanayi bölgesi: Belirli üretim alanlarında çalışan organize sanayi bölgelerini; esnaf ve sanatkar siteleri, küçük sanayi bölgeleri ve kooperatif şeklinde üretim yapan benzeri tüzel kişiliğe sahip kuruluşları kapsayan çeşitli küçük ve büyük sanayi kuruluşlarının toplu halde bulundukları ve atıksularını ortak bir sistem ile toplayarak bertaraf ettikleri bölgeleri, Seyrelme: Bir alıcı ortama deşarj edilen atıksuyun içerdiği bir kirletici parametrenin atıksudaki konsantrasyonunun deşarj sonucunda alıcı ortamda oluşan fiziksel, hidrodinamik olaylar veya çeşitli fiziksel, kimyasal ve biyokimsayal reaksiyonlar sonucunda azalmasını ve atıksuyun alıcı ortama deşarj şekli ve alıcı ortamın taşıdığı özelliklere bağlı olarak hesaplanabilen bir büyüklüğü, (Değişik:RG-13/02/2008-26786) Slaç: Gemilerin makine dairelerinde, yakıt tanklarında veya petrol tankerlerinin kargo tanklarında tortu ve/veya yağ çökeltilerinden oluşan çamuru, (Değişik:RG-13/02/2008-26786) Slop: Gemilerde kargo tanklarının yıkanması sonucu oluşan tank yıkama suları dâhil, slop tanklarında biriken yağlı su artıklarını, (Değişik:RG-13/02/2008-26786) Sintine suyu:Sintinede biriken sıvıları, Su kalitesi karakteristik değeri: Ortam kalitesini belirlemek üzere alınan su numunelerinde herhangi bir parametre için yapılan ölçümlere ait % 90 yüzdelik değerini, Su kalitesi kriterleri: Kullanım amaçlarının belirlenmiş olup olmadığına bakılmaksızın bütün su kaynaklarının dengeli ve sağlıklı ortamlar olarak muhafazası esasına göre, su kaynaklarının korunmasına 247 Dünyada ve Ülkemizde Su ve kullanım planlanmasına temel teşkil etmek üzere, yapılmış veya yapılacak kullanım sınıflarına uygunluk açısından su kaynaklarından beklenen fiziksel, kimyasal ve biyolojik özellikleri, Su kirliliği: Su kaynağının kimyasal, fiziksel, bakteriyolojik, radyoaktif ve ekolojik özelliklerinin olumsuz yönde değişmesi şeklinde gözlenen ve doğrudan veya dolaylı yoldan biyolojik kaynaklarda, insan sağlığında, balıkçılıkta, su kalitesinde ve suyun diğer amaçlarla kullanılmasında engelleyici bozulmalar yaratacak madde veya enerji atıklarının boşaltılmasını, Su kirliliği kontrol standartları: Belirli bir amaçla kullanımı planlanan su kütlelerinin mevcut su kalite kriterleri uyarınca kalite denetimine tabi tutulabilmesi ve daha fazla kalite kaybının önlenmesi için konulmuş sınır değerlerini ve bu sınır değerlerinden; a. Atıksu boşaltımı dolayısı ile alıcı ortam sayılan su kütlelerinin kalite özelliklerini bozmasını engellemek üzere konulmuş olanları, alıcı ortam standartlarını, b. Aynı amaçla, boşaltılan atıksuların kalite özelliklerini kısıtlayanları ise deşarj standartlarını, Su toplama havzası: Göllerde ve rezervuarlarda bu su kaynağını besleyen yeraltı ve yüzeysel suların toplandığı bölgenin tamamını; bir akarsu parçasında ise belirli bir kesiti besleyen bölgenin memba kesimini, T90 - değeri: Fekal kaynaklı indikatör mikroorganizmaların, deniz ve kıyı sularındaki ortam şartlarında, hidrodinamik ve dispersiv seyrelme şartları sabit tutulmak kaydıyla, ilk konsantrasyonlarının % 10 una düşünceye kadar geçecek süreyi, Tabakalaşma: Haliçler, koy ve körfezler başta olmak üzere, kıyı ve açık deniz bölümlerinde ve göllerde derinlik boyunca sıcaklık, tuzluluk ve bunlara bağlı yoğunluk farklılaşmasının aniden büyük değerler göstermesi sebebiyle, farklı özelliklerde birden fazla su kütlesinin bulunabilmesini, Tam karışım noktası: Atıksuyun alıcı ortamda dağılıp yeknesak bir konsantrasyona ulaştığı deşarj noktasına en yakın noktayı, Tatlı su sınır noktası: Denizle bağlantısı olan kıtaiçi su kaynaklarında tuzluluk derecesinin hissedilir derecede arttığı ve tespitinde klorür iyonları konsantrasyonunun 250 mg/L olarak kabul edildiği noktayı, (Değişik:RG-13/02/2008-26786) Tehlikeli Maddeler:Su ve çevresi için önemli risk teşkil eden, zehirlilik, kalıcılık ve biyolojik birikme özelliğinde olan madde ve madde gruplarını, Üretkenlik (prodüktivite): Brüt (gros) birincil üretkenlik, deniz ve göl gibi su kütlelerinde anorganik karbonun birim zaman ve yüzey alanı başına organik ürünlere dönüştürülerek, organizma bünyesine alınan miktarını; net birincil üretkenlik ise iç solunum ve diğer enerji kayıpları düşüldükten sonra kalan birincil üretkenlik miktarını, Yağmur suyu kanalı: Ayrık sistem kanalizasyon yapılarında yağış suları, yüzeysel sular, drenaj sularını taşıyan kanalları, Yeraltı suları (YAS): Toprak yüzeyinin altında, durgun veya hareket halinde olan bütün suları, Zehirlilik (toksisite): Zehirli olarak tanımlanan bir maddenin belirli bir konsantrasyondan fazla olarak su ortamında bulunmasıyla insan sağlığının, çeşitli indikatör organizmaların sağlığının ve ekosistem dengesinin tehdit edilmesini; akut veya kronik hastalıklara, teratojenik, genetik bozulmalara ve ölümlere yol açması özelliğini, ZSF (zehirlilik seyrelme faktörü): Atıksuların zehirlilik derecesini belirlemede kullanılan bir birimi, ifade eder. (Ek:RG-13/02/2008-26786) Gemi: Kullanma amacı ne olursa olsun, denizde ve iç sularda kürekten 248 Su Yönetimi ve Mevzuatı başka bir aygıtla yola çıkabilen tüm deniz araçları, hava yastıklı tekneler, hidrofil botlar, platformlar ve denizaltılar gibi her türlü yapı ve tipteki tekneyi, (Ek:RG-13/02/2008-26786) Hassas su alanı: Ötrofik olduğu belirlenen veya gerekli önlemler alınmazsa yakın gelecekte ötrofik hale gelebilecek doğal tatlı su gölleri, diğer tatlı su kaynakları, haliçler ve kıyı suları, önlem alınmaması hâlinde yüksek nitrat konsantrasyonları içerebilecek içme suyu temini amaçlanan yüzeysel tatlı sular ve daha ileri arıtma gerektiren alanları, (Ek:RG-13/02/2008-26786) Kentsel atıksu: Evsel atıksu ya da evsel atıksuyun endüstriyel atıksu ve/ veya yağmur suyu ile karışımını, (Ek:RG-13/02/2008-26786) Rekreasyon alanları: Plaj olarak kullanılan kıyı suları ile temas gerektirmesine bakılmaksızın sportif amaçla kullanılan akarsu, göl, baraj gölü ve deniz sularını, (Ek:RG-13/02/2008-26786) Sintine:Gemilerin makine ve yardımcı makine alt tankları, koferdamlar, ambarlar veya benzer bölümlerinde oluşan sızıntı su ve yağlı atık suların biriktiği bölümleri, (Ek:RG-13/02/2008-26786) Yüzme suyu: Yetkili mercilerce yüzmeye izin verilen veya yüzmenin yasaklanmadığı ve geleneksel olarak çok sayıda insanın yüzdüğü akarsu, göl, baraj gölü ve deniz suyunu, ifade eder. İKİNCİ BÖLÜM İlkeler Madde 0004: Suların Korunması ile İlgili Esaslar Suların korunması ve kirlenmesinin önlenmesinde; a. Su kirliliği kontrolu açısından her tür kirletici kaynağın bir izin belgesine bağlanması, b. Evsel kaynaklı atıksular için, konuta giren temiz su miktarının atıksuya eşit olması, c. Kıta içi yüzeysel suların, yeraltı sularının ve deniz sularının çeşitli kullanım amaçlarına göre sınıflandırılmasını sağlayacak su kalite kriterleri çerçevesinde su kirliliğinin en yoğun olduğu bölgelerin saptanması, su kaynaklarının en uygun kullanımlarının sağlanması çalışmalarını yapmak/ yaptırmak ve alınacak tedbirlerin önceliklerinin belirlenmesi, d. Atıksu miktarını ve atık sudaki atık konsantrasyonunu en aza indirerek kirliliği kaynağında önleyecek teknoloji ile üretim yapılması, e. Atık su arıtımında teknik ve ekonomik açıdan uygun arıtma yöntemlerinin seçilmesi, f. Benzer nitelikte atıksu üreten endüstriler ve yerleşimler için ortak atıksu arıtma tesisi kurulması, g. (Değişik:RG-13/02/2008-26786) Gtrofik olduğu belirlenen veya ötrofikasyon riski olan ve yapay göl, gölet, koy, körfez gibi hassas su alanlarına yapılacak deşarjlarda azot veya fosfor gideriminin yapılması, h. Su ürünleri istihsal alanlarının korunması için gerekli tedbirlerin alınması, i. Bu Yönetmelikte tanımı yapılmış olan özel çevre koruma bölgeleri için standart listelerinde ayrıca alıcı ortam standardı verilmemiş olmakla beraber; Yönetmelikte verilmiş olan su ortamları kalite sınıflandırma listelerinde her grup için ayrı ayrı olmak üzere en yüksek kaliteli sulara ait kalite parametrelerine uyulması ve özel tedbirler alınması. Madde 0005: Havza Planı, Havza Koruma Planı Kıta içi su kaynaklarının mevcut kalitesinin kullanım alanları için gerekli kalite kriterlerine uygunluğunun tespitinin ve havza planının ilgili kurumların görüşünü alarak Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğünce yapılması esastır. 249 Dünyada ve Ülkemizde Su Kıta içi su kaynaklarının her türlü kullanım amacıyla korunması, kirlenmesinin önlenmesi ve kirlenmiş olan su kaynaklarının su kalitesinin iyileştirilmesi amacıyla havzanın özelliklerinin de dikkate alındığı bir havza koruma planı yapılması esastır. Yapılan havza koruma planı sonucunda uzun vadeli bir koruma programı ve koruma tedbirleri belirlenir. Bu yolla hazırlanacak koruyucu plana uyulması esastır. Havza koruma planı Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü ve ilgili kuruluşların görüşleri alınarak Bakanlıkça yapılır ve/veya yaptırılır. Madde 0006: Suların Korunacağı Kirletici Etkenler Alıcı su ortamlarında evsel, endüstriyel, tarımsal, deniz trafiği ve benzeri kaynaklardan dolayı kirlenmeye neden olan başlıca etkenler aşağıda belirtilmiştir. a. Fekal atıklar, b. Organik atıklar, c. Kimyasal Atıklar, d. Aşırı üretim artışına neden olan besin maddelerinin, alıcı ortamın dengesini bozacak şekilde aşırı boşaltımı, e. Atık ısı, f. Radyoaktif atıklar, g. (Değişik:RG-13/02/2008-26786) Deniz dibinden taranan malzeme, çamur, çöp ve hafriyat artıklarının ve benzeri atıkların boşaltımı, h. (Değişik:RG-13/02/2008-26786) Gemilerden kaynaklanan petrol türevli katı ve sıvı atıklar (sintine suyu, kirli balast, slaç, slop, yağ ve benzeri atıklar), i. (Değişik:RG-13/02/2008-26786) Yukarıda sayılanların dışında kalan 31/12/2005 tarihli ve 26040 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Tehlikeli Maddelerin Su ve Çevresinde Neden Olduğu Kirliliğin Kontrolü Yönetmelik eklerinde belirtilen maddeler. j. (Ek:RG-13/02/2008-26786) Atık sularının arıtılmadan alıcı ortama verilmesi yasak olup, arıtılmış atık suyun verileceği alıcı ortam için belirlenmiş kalite standartlarının olumsuz yönde etkilenmemesi esastır. ÜÇÜNCÜ BÖLÜM Su Ortamlarının Kalite Sınıflandırılması Madde 0007: Kıtaiçi Yüzeysel Suların Sınıflandırılması Kıtaiçi yüzeysel suların kalitelerine göre yapılan sınıflama aşağıda verilmiştir. Sınıf I: Yüksek kaliteli su, Sınıf II: Az kirlenmiş su, Sınıf III: Kirli su, Sınıf IV: Çok kirlenmiş su. Tablo 1 de sınıflandırma için geçerli su kalite parametreleri ve bunlara ait sınır değerleri Sınıf I, II, III ve IV için ayrı ayrı verilmiştir. Bir su kaynağının bu sınıflardan herhangi birine dahil edilebilmesi için bütün parametre değerleri, o sınıf için verilen parametre değerleriyle uyum halinde bulunmalıdır. Yukarıda belirtilen kalite sınıflarına karşılık gelen suların, aşağıdaki su kullanım alanları için uygun olduğu kabul edilir. 250 Su Yönetimi ve Mevzuatı a. Sınıf I - Yüksek kaliteli su; 1. (Değişik:RG-13/02/2008-26786) İçme suyu olma potansiyeli yüksek olan yüzeysel sular, 2. Rekreasyonel amaçları (yüzme gibi vucüt teması gerektirenler dahil) 3. Alabalık üretimi, 4. Hayvan üretimi ve çiftlik ihtiyacı, 5. Diğer amaçlar. b. Sınıf II - Az kirlenmiş su; 1. (Değişik:RG-13/02/2008-26786) İçme suyu olma potansiyeli olan yüzeysel sular, 2. Rekreasyonel amaçlar, 3. Alabalık dışında balık üretimi, 4. Teknik Usuller Tebliği’nde verilmiş olan sulama suyu kalite kriterlerini sağlamak şartıyla sulama suyu olarak, 5. Sınıf I dışındaki diğer bütün kullanımlar. c. Sınıf III - Kirlenmiş su; gıda, tekstil gibi kaliteli su gerektiren endüstriler hariç olmak üzere uygun bir arıtmadan sonra endüstriyel su temininde kullanılabilir. d. Sınıf IV - Çok kirlenmiş su; Sınıf III için verilen kalite parametrelerinden daha düşük kalitede olan ve üst kalite sınıfına iyileştirilerek kullanılabilecek yüzeysel sulardır. Madde 0008: Su Kalite Sınıfının Belirlenmesi Su kaynağından alınan numuneler üzerinde yapılan analiz sonuçlarına göre Tablo 1 de görülen her parametre grubu için (A,B,C,D) ayrı ayrı kalite sınıfı tespit edilir. Ayrıca o grup içindeki her bir parametreye göre belirlenir. Bir gruba ait en düşük kalite sınıfı o grubun sınıfını belirler. Ölçülen kirlilik parametrelerinin değerlerinden hareketle karakteristik değeri bulabilmek için ortalama, standart sapma ve gerekli istatistiki parametreler hesaplanır. Uygun olasılık dağılım tablosunda 0.90 olasılık değerine karşı gelen değişken değerine eşit standardize değişken veren parametre değeri karakteristik değeri ifade eder. Karakteristik değerin belirlenmesinde kaza sonunda oluşan durumları yansıtan ve bariz analiz hataları sonucu ortaya çıkan sonuçlar dikkate alınmaz. Herhangi bir su kütlesinin bir noktasında ölçülen kıyaslama parametresinin belirlenecek karakteristik değeri, Tablo 1 de verilen üst sınırlara göre, hangi su kalite sınıfının üst değerinden daha küçük ise, numune alma noktası o sınıfa aittir. Kıyaslama; pH için o sınıfa ait aralık içinde kalınacağı, çözünmüş oksijen konsantrasyonu ve doygunluk yüzdesi için ise o sınıfta verilen sayılar alt sınır değer olacağı kabul edilerek yapılır. Madde 0009: Göl Sularının Kalite Sınıflandırılması Çeşitli amaçlarla kullanılan göl, gölet ve baraj rezervuarlarının kalite özellikleri ve sınıflandırılması 7 nci ve 8 inci maddede açıklanan şekilde Tablo 1 gereğince yapılır. Ancak, göller ve baraj rezervuarları için Tablo 1 de verilen çözünmüş oksijen konsantrasyonları ve oksijen doygunluk yüzdeleri sınıflandırmaya esas alınmaz. Madde 0010: Göllerde Ötrofikasyon Kontrolü Göl, gölet ve baraj rezervuarlarının ötrofikasyon kontrolü bakımından Tablo 2 de yer alan alıcı ortam standartlarına uyulması zorunludur. Ötrofikasyon riski olan bu tür kıtaiçi yüzeysel sularda su ürünleri üretimi söz konusu ise Bakanlık, Tarım ve Köyişleri Bakanlığı ile koordineli çalışır. 251 Dünyada ve Ülkemizde Su a. b. c. d. e. f. g. h. i. Madde 0011: Kıta içi yüzeysel Suların Kalitesine İlişkin Planlama Esasları Kıtaiçi yüzeysel suların kalite sınıflarının tespiti aşağıdaki işlemler sonucunda yapılır. Yüzeysel suyun yan kol bağlantıları ve atıksu deşarj noktaları işaretlenir. Numune alma noktaları buna göre belirlenir. Numune alma noktası tespiti sırasında akım koşullarındaki sürekliliği bozan coğrafi ve hidrolojik olgular dikkate alınır. Numune alma sıklığı, minimum süresi ve numunelere uygulanacak analizler Su Kirliliği Kontrolü Yönetmeliği Numune Alma ve Analiz Metodları Tebliğine göre yapılır. Yapılan analizler sonucunda numuneyi temsil edecek karakteristik değerler belirlenir. Alınan su numunelerinde yapılan analizler A, B, C, D parametre gruplarına göre sınıflandırılır. Numunenin A, B, C, D gruplarına göre seçilen kalite parametresine ait bulunan karakteristik değerleri Tablo 1 A, B, C, D gruplarında verilen sınır değerlerle kıyaslanır. Bu kıyaslamalardan sonra numunenin alındığı noktanın sınıfı (I, II, III, IV) belirlenir. Bir yüzeysel su ortamının çeşitli numune alma noktaları için belirlenen kalite sınıfları tablolar halinde veya harita ve plan üzerinde kalite sınıflarını işaretleyerek gösterilir. Bu işaretlemeden hareketle akarsu parçası veya durgun su alanının kalite sınıfları belirlenir. Su potansiyelini korumak amacıyla, Sınıf I suların su toplama havzalarında, halen söz konusu su kaynağından herhangi bir biçimde içme suyu temin edilip edilmediğine bakılmaksızın, bu Yönetmeliğin 20 nci maddesinin (b) bendinde belirlenen önlemler alınır. Sınıf II sulardan içme ve kullanma suyu olarak yararlanma imkanı bulunanların, su alma noktası menbaına atık veya atıksu boşaltımı yapılmaması esastır. Bunun dışında kalan amaçlarla, Sınıf II sularda mevcut kaliteyi korumak; teknik ve ekonomik açıdan tutarlı ise, Sınıf III sularda kaliteyi iyileştirmeye çalışmak esastır. Sınıf IV sularda ise amaç, uzun vadeli bir havza koruma planı çerçevesinde mevcut kaliteyi iyileştirmektir. Buraya kadar belirtilen kalite sınıfı belirleme çalışmaları zaman alacağından, bu süre içinde İdare, atık veya arıtılmış veya doğrudan atıksu boşaltımı söz konusu olan sularda, (g) bendinde amaçlanan hedeflerin zedelendiği kanaatine varırsa Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğünün görüşüne başvurarak bilimsel kuruluş ve/veya uzman kişilere bir tespit yaptırabilir. İçme ve kullanma suyu temin edilmesi planlanan yüzeysel su havzalarında, bu Yönetmelik hükümleri, su temin projesinin yatırım programına alınması ile birlikte uygulanmaya başlanır. Madde 0012: Yeraltı Sularının Sınıflandırılması Yeraltı sularının kalitelerine göre tanımlanan sınıflar aşağıda verilmiştir. Sınıf YAS I: Yüksek kaliteli yeraltı suları, Sınıf YAS II: Orta kaliteli yeraltı suları, Sınıf YAS III: Düşük kaliteli yeraltı suları. a. Sınıf YAS I - Yüksek kaliteli yeraltı suları; Sınıf YAS I sular içme suyunda ve gıda sanayiinde kullanılabilen yeraltı sularıdır. Bu sınıfa giren yeraltı suları diğer her türlü kullanma amacına uygundur. Sınıf YAS I suları, gerektiğinde uygun bir dezenfeksiyon işleminden sonra içme suyu olarak kullanılabilirler. Sadece havalandırma ile gerekli oksijenin sağlanması şartıyla, Sınıf I yüzeysel sulara ait kalite parametrelerini sağlayan yeraltı suları Sınıf YAS I sular olarak kabul edilir. b. Sınıf YAS II - Orta kaliteli yeraltı suları; Sınıf YAS II sular, bir arıtma işleminden sonra içme suyu olarak kullanılabilecek sulardır. Bu sular tarımsal su ve hayvan sulama suyu veya sanayide soğutma suyu olarak herhangi bir arıtma işlemine gerek duyulmadan kullanılabilir. Sınıf II yüzeysel sulara ait kalite parametrelerini sağlayan sular, Sınıf YAS II 252 Su Yönetimi ve Mevzuatı sular olarak kabul edilir. Ancak demir, amonyum, mangan ve çözünmüş oksijen için konulmuş sınırların bu sınıfa giren sularda sağlanması gerekli değildir. c. Sınıf YAS III - Düşük kaliteli yeraltı suları; Sınıf YAS III sular (a) ve (b) bentlerindeki kalite parametreleri karşılamayan sulardır. Bu suların kullanım yeri, ekonomik, teknolojik ve sağlık açısından sağlanabilecek arıtma derecesi ile belirlenir. Madde 0013: Yeraltı Sularının Sınıflarının Belirlenmesi Numune alma noktalarının sınıflarının belirlenmesi aşağıdaki şekilde yapılır; a. Yeraltı sularının sınıflandırılması için numune alma noktalarının seçimi yapılır. Bu belirleme işlemi yapılıncaya kadar, yeraltı suyu çekilen bütün kuyular numune alma noktalarıdır. Numune alma sıklığı, minimum süresi, uygulanacak analizler ve karakteristik değer belirlemesi, Numune Alma ve Analiz Metodları Tebliğine göre yapılır. b. Numune alma noktalarının sınıflandırılmasında, yalnızca üç sınıf (YAS I, YAS II, YAS III) göz önüne alınır. Madde 0014: Deniz ve Kıyı Sularının Sınıflandırılması (Değişik:RG-13/02/2008-26786) Deniz ve kıyı suları kullanım amaçlarına göre aşağıdaki sınıflamaya tabi tutulur; Sınıf D I: Su ürünleri üretimi alanları, Sınıf D II: Yüzme suyu ve rekreasyon alanları, Sınıf D III: Ticari, endüstriyel ve diğer kullanımlar sonucu etkilenen alanlar. Yukarıda verilen sınıflamaya göre deniz suyu kullanım alanları ve özellikleri aşağıda belirlenmiştir; a) Sınıf D I: Su ürünleri üretimi alanları; 1. Yoğun ticari balıkçılık, su ürünleri avcılığı yapılan açık denizler, 2. Yoğun kıyı balıkçılığı ve kabuklu su ürünleri yetiştirme alanları, 3. Dalyancılık alanları. Bu alanlardan beklenen deniz ve kıyı suları kalitesi için Tarım ve Köyişleri Bakanlığı tarafından belirlenen alıcı ortam standartlarına uyulur. b) Sınıf D II: Yüzme Suyu ve Rekreasyon alanları; Bu sınıfta yüzme suları da dâhil olmak üzere plaj olarak kullanılan kıyı suları ile temas gerektirmesine bakılmaksızın sportif amaçla kullanılan deniz suları için gerekli deniz ve kıyı sularının sağlanması gereken standart değerler 9/1/2006 tarihli ve 26048 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Yüzme Suyu Kalitesi Yönetmeliği, Yüzme ve Rekreasyon Amacıyla Kullanılan Suların Sağlaması Gereken Kalite Kriterleri Tablosu’nda düzenlenmiştir. c) Sınıf D III: Gemiler ile ticari, endüstriyel ve diğer kullanımlar sonucu etkilenen alanlar. Bu sularda genelde Tablo 4’teki kalite kriterleri aranırsa da bu kalitenin altına düşülmesiyle bu sınıftaki kullanım imkânı aksamaz. Bununla beraber bu sularda kalite düşmesine sebep olanlar dahi kirletme yasağı nedeniyle takibe alınır ve 2872 sayılı Çevre Kanunundaki müeyyidelere tabi tutulurlar. Madde 0015: Deniz ve Kıyı Sularının Kalite Kriterleri (Değişik:RG-13/02/2008-26786) Herhangi bir amaçla kullanım açısından sınıflamaya alınmış olsun ya da olmasın tüm kıyı ve deniz sularının sağlıklı bir ortam hâlinde muhafazası için, deniz sularının genel kalite kriterlerine uymak esastır. Bu kriterler bu Yönetmeliğin ekinde yer alan Tablo 4’te verilmiştir. Su 253 Dünyada ve Ülkemizde Su ürünleri üretimi yapılan deniz ve kıyı sularının alıcı ortam standartları Tarım ve Köyişleri Bakanlığınca belirlenen standartlara uygun olmalıdır. Sağlık amacıyla kullanılan sular ile yüzme havuzlarındaki sular haricindeki yüzme ve rekreasyonel amaçlı kullanılan sulara uygulanacak kriterler 9/1/2006 tarihli ve 26048 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Yüzme Suyu Kalitesi Yönetmeliğinde düzenlenmiştir. Deniz ve kıyı sularının kalite kriterleri ve kirliliğin izlenmesi Bakanlıkça gerekli görülen alanlarda yapılır ve/veya yaptırılır. Su ürünleri üretimi alanları alıcı ortam standartları ile bu Yönetmeliğin ekinde yer alan Tablo 4 ve Yüzme Suyu Kalitesi Yönetmeliği Yüzme ve Rekreasyon Amacıyla Kullanılan Suların Sağlaması Gereken Kalite Kriterleri Tablosu’nda yer alan değerlerin bozulmasına neden olan faaliyetlere Çevre Kanununun ilgili maddeleri gereğince yaptırım uygulanır. DÖRDÜNCÜ BÖLÜM Su Kalitesine İlişkin Planlama Esasları ve Yasaklar Madde 0016: İçme ve Kullanma Suyu Temin Edilen Kıtaiçi Yüzeysel Sularla İlgili Kirletme Yasakları (Değişik birinci paragraf:RG-13/02/2008-26786) İçme ve kullanma suyu rezervuarları ve benzeri su kaynaklarının korunmasında, kaynağın ve havzasının özellikleri bilimsel çalışmalar ile değerlendirilerek, koruma alanlarının tanımı ve koruma esasları ile ilgili olarak her kaynak ve havzasına ilişkin özel hükümler getirilinceye kadar aşağıda verilen genel ilkeler ve koruma alanları geçerlidir. Özel hükümler Bakanlıkça veya Bakanlıkla koordineli olarak Valiliklerce, Büyükşehir Belediyelerine içme ve kullanma suyu temin edilen havzalarda Büyükşehir Belediyesi Su ve Kanalizasyon İdaresi Genel Müdürlüklerince yapılır/yaptırılır. Özel hükümlerin ilgili imar planlarında ve çevre düzeni planında aynen yer alması ve idare tarafından uygulanması esastır. a. (Değişik:RG-13/02/2008-26786) Arıtılsa dahi içme ve kullanma suyu rezervuarına atıksuların deşarjına izin verilmez. b. Her türlü katı atık ve artıklar bu tür su kaynaklarına atılamaz ve atılmasına izin verilemez. c. Akaryakıt ile çalışan kayık, motor ve benzeri araçların kullanılmasına izin verilmez. Yelkenli, kürekli veya akümülatör ile çalışan vasıtalara ve sallara izin verilebilir. Ancak, göl yüzey alanının çok büyük olması nedeniyle yöre halkının; güvenlik, toplu taşıma, su ürünleri çıkarılması gibi gerekli ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla, akaryakıt ile çalışacak su araçlarının kullanılmasına su alma yapısına 300 metreden daha yakın olmamak şartıyla Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğünce izin verilebilir. Bu amaçla kullanılacak araçlarda oluşabilecek her türlü atıksu ve sintine suyunun arıtıldıktan sonra bile içme ve kullanma suyu rezervuarına boşaltılması yasaktır. d. İçme ve kullanma suyu rezervuarlarının su toplama havzaları içinde bulunan devlete, belediyelere ve kamuya ait araziler koruma alanları için verilen kısıtlamalara tabidir. Ancak askeri tesisler için bu kısıtlamalar, Milli Savunma Bakanlığı ile Bakanlıkça ayrıca belirlenir. e. Yüzme, balık tutma, avlanma, piknik yapmaya, su alma noktasına 300 metreden daha yakın olan yerlerde izin verilemez. f. (Değişik:RG-13/02/2008-26786) İçme ve kullanma suyu temin edilen rezervuarlarda su ürünleri avcılığı ve yetiştiriciliğinin yapılması yasaktır. Ancak Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğünce ekonomik bölge oluşturulan rezervuarlarda, Tarım ve Köyişleri Bakanlığı ile müştereken belirlenen uygulama 254 Su Yönetimi ve Mevzuatı esasları çerçevesinde Bakanlıktan olumlu görüş almak kaydıyla su ürünleri avcılığına ve maksimum su seviyesindeki göl alanı 75.000 ha’dan büyük baraj göllerinde minimum su kotundaki rezervuar alanının %0,1’ine kadar alanda su ürünleri yetiştiriciliğine izin verilebilir. İçme suyu alma yapısına en az 1000 metreden daha yakın olan alanlarda ve bu yapıların bulunduğu koylarda su ürünleri yetiştiriciliği yapılamaz. g. Derelerden kum ve çakıl çıkarılması amacıyla kum ocağı açılmasına izin verilmez. Madde 0017: Mutlak Koruma Alanı (Değişik birinci parağraf: RG-13/02/2008-26786) Mutlak koruma alanı, içme ve kullanma suyu rezervuarının maksimum su seviyesinden itibaren 300 metre genişliğindeki şerittir. Söz konusu alanın sınırının su toplama havzası sınırını aşması hâlinde, mutlak koruma alanı havza sınırında son bulur. Bu alanda aşağıda belirtilen koruma tedbirleri alınır, a. (Değişik:RG-13/02/2008-26786) Maksimum su seviyesinden itibaren 300 metre genişliğindeki şerit kamulaştırılır. Kamulaştırma suyu kullanan idare veya idarelerce yapılır. Ancak 1988 yılı veya su temin projesinin yatırım programına alındığı tarih itibarıyla mevcut olan yapılarda bu alanda kamulaştırma yapılıncaya kadar, yapı inşaat alanında değişiklik yapmamak ve kullanım maksadını değiştirmemek şartıyla gerekli bakım onarım yapılabilir. b. İçme ve kullanma suyu projesine ve mevcut yapıların kanalizasyon sistemlerine ait mecburi teknik tesisler hariç olmak üzere, bu alanda hiçbir yapı yapılamaz. Bu alanda kalan mevcut yapılar dondurulmuştur. c. Çevre düzeni planına uyularak, bu alan içinde gölden faydalanma, piknik, yüzme, balık tutma ve avlanma ihtiyaçları için cepler teşkil edilir. Bu cepler su alma yapısına 300 metreden daha yakın olamaz. d. Kamulaştırmayı yapan idarece gerekli görülen yerlerde alan çitle çevrilir veya koruma alanı teşkil edilir. Madde 0018: Kısa Mesafeli Koruma Alanı (Değişik birinci parağraf: RG-13/02/2008-26786) Kısa mesafeli koruma alanı, içme ve kullanma suyu rezervuarlarının mutlak koruma alanı sınırından itibaren 700 m genişliğindeki şerittir. Söz konusu alan sınırının, su toplama havzası sınırını aşması halinde, kısa mesafeli koruma alanı havza sınırında son bulur. Kısa mesafeli koruma alanı içinde; a. Turizm, iskan ve sanayi yerleşmelerine izin verilemez. b. Her türlü katı atık ve artıkların depolanmasına ve atılmasına izin verilemez. c. Bu Yönetmeliğin 17 nci maddesinin (b) bendinde anılan mecburi teknik tesisler ile 2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu kapsamına giren uygulamalar dışında hafriyat yapılamaz. d. (Değişik:RG-13/02/2008-26786) Sıvı ve katı yakıt depolarına izin verilemez. Bu alanda kalan mevcut yapılar dondurulmuştur. Dondurulan binalarda mevcut oturma alanında değişiklik yapmamak ve kullanım maksadını değiştirmemek yapı inşaat şartıyla gerekli tadilat ve bakım yapılabilir. e. Bu alanın rekreasyon ve piknik amacıyla kullanılmasına dönük kamu yararlı ve günü birlik turizm ihtiyacına cevap verecek, sökülüp takılabilir elemanlardan meydana gelen, geçici nitelikte kır kahvesi, büfe gibi yapılara, suyu kullanan idarece onanmış çevre düzeni ve uygulama planlarına ve plan kararlarına uygun olarak izin verilebilir. f. Bu alanda yapılacak ifrazlardan sonra elde edilecek her parsel 10000 m² den küçük olamaz. (e) bendinde belirtilen nitelikteki yapıların kapalı kısımlarının toplam alanı her parselde 100 m² yi geçemez. g. (e) bendinde belirtilen yapıların atık suları, Sağlık Bakanlığının 13.03.1971 tarihli ve 13783 255 Dünyada ve Ülkemizde Su sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren, Lağım Mecrası İnşaası Mümkün Olmayan Yerlerde Yapılacak Çukurlara Ait Yönetmelik hükümlerine göre yapılacak olan sızdırmaz nitelikteki fosseptiklerde toplanır ve atıksu altyapı tesisine verilir. h. Suni gübre ve tarım ilaçları kullanmamak şartıyla, hayvancılık ile ilgili yapılar hariç olmak üzere kontrollü otlatmaya ve diğer tarımsal faaliyetlere Tarım ve Köyişleri Bakanlığının kontrol ve denetiminde izin verilir. Ayrıca erozyonu azaltıcı metodların uygulanması esastır. i. Zorunlu hallerde, imar planı gereği yapılacak yolların bu alandan geçecek olan kısımlarında sadece ulaşımla ilgili işlevlerine gerekli tedbirlerin alınması şartı ile izin verilebilir. Dinlenme tesisi, akaryakıt istasyonu ve benzeri tesisler yapılamaz. j. Bu alanda 04.09.1988 tarihinden veya kaynağın içme ve kullanma suyu kapsamına alındığı tarihten önce mevcut olan yerleşim ve sanayi tesislerinden kaynaklanan atık suların havza dışına çıkartılması esastır. Madde 0019: Orta Mesafeli Koruma Alanı Orta mesafeli koruma alanı içme ve kullanma suyu rezervuarlarının kısa mesafeli koruma alanı sınırından itibaren 1 kilometre genişliğindeki şerittir. Söz konusu alan sınırının su toplama havzası sınırını aşması halinde, orta mesafeli koruma alanı havza sınırında son bulur. Bu alandaki koruma tedbirleri aşağıda belirtilmiştir; a. Bu alanda hiçbir sanayi kuruluşuna ve iskana izin verilemez. b. Bu alanda yapılacak ifrazlardan sonra elde edilecek her parsel 5000 m² den küçük olamaz. Bu parsellerin tapu ve kadastro veya tapulama haritasında bulunan bir yola, yapılan ifrazdan sonra en az 25 metre cephesi bulunması mecburidir. c. Bu alanda bulunan parsellerde sıhhi ve estetik mahzur bulunmadığı takdirde; parsel sathının %5 inden fazla yer işgal etmemek, inşaat alanları toplamı 2 katta 250 m² yi, saçak seviyelerinin tabii zeminden yüksekliği h = 6.50 metreyi aşmamak, yola ve parsel sınırlarına 5 metreden fazla yaklaşmamak şartı ile, bir ailenin oturmasına mahsus bağ veya sayfiye evleri yapılmasına izin verilebilir. Bu alanda ayrıca, yerleşik halkın ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla entegre tesis niteliğinde olmayan mandıra, kümes, ahır, ağıl, su ve yem depoları, hububat depoları, gübre ve silaj çukurları, arıhaneler ve un değirmenleri gibi konut dışı yapılara, mahreç aldığı yola 10 metreden, parsel hudutlarına 5 metreden fazla yaklaşmamak ve inşaat alanı kat sayısı % 40 ı ve yapı yüksekliği h = 6.50 metreyi geçmemek şartı ile suyu kullanan idarece izin verilebilir. Beton temel ve çelik seralar yaklaşma mesafelerine uyulmak şartı ile inşaat alanı katsayısına tabi değildir. Beton temel ve çelik çatı dışındaki basit örtü mahiyetindeki seralar ise yukarıda belirtilen çekme mesafeleri ve inşaat alanı katsayısına tabi değildir. Bu tesisler hakkında başka bir amaçla kullanılmayacağı hususunda tesis sahiplerince Valiliğe noter tasdikli yazılı taahhütte bulunulması ve uygun görüşünün alınması gerekmektedir. Bu maddede anılan yapılar ilgili Bakanlık ve kuruluşlarca hazırlanmış bulunan 1/50 veya 1/100 ölçekli tip projeler üzerinden yapılabilir. Ayrıca tüm yapıların imar mevzuatına uygun olarak yapılması gerekir. (Ek Parağraf: RG-13/02/2008-26786) Bu alandaki köylerin 1/1000 ölçekli uygulama imar planları yapılıncaya kadar köy yerleşik alan sınırları içinde yapılaşmaya izin verilmez. Ancak, 1/1000 ölçekli uygulama imar planları yapımından sonra köy yerleşik alan sınırları içinde yapılacak yapılara, taban alanı katsayısı 0.40, toplam inşaat alanı 200 metre kare, yükseklik 6.50 metreden fazla olmamak koşuluyla, ilgili idarece izin verilebilir. Bu alanlarda minimum ifraz 300 metre kare olup, ifraz suretiyle sokak ihdas edilemez ve kadastroda mevcut yol dışında yeni yol oluşturacak ifraza izin verilmez. d. (c) bendinde belirtilen tesislerin atıksuları, ancak teknik usuller tebliğinde verilen sulama suyu kalite kriterlerine uygun olarak arıtıldıktan sonra sulamada kullanılabilir. 256 Su Yönetimi ve Mevzuatı e. (Değişik: RG-13/02/2008-26786) Hiçbir şekilde maden ocağı açılmasına ve işletilmesine izin verilmez. f. Bu alanda suni gübre ve tarım ilaçları kullanılamaz. g. Bu alanda hiçbir surette katı atık ve artıkların depolanmasına ve atılmasına izin verilemez. h. İmar planı gereği yapılacak yolların bu alandan geçirilecek kısımlarında sadece ulaşımla ilgili fonksiyonlarına izin verilir. Akaryakıt istasyonu yapılamaz. i. Bu alanda 04.09.1988 tarihinden veya kaynağın içme ve kullanma suyu kapsamına alındığı tarihten önce mevcut olan yerleşim ve sanayi tesislerinden kaynaklanan atık suların havza dışına çıkartılması esastır. Madde 0020: Uzun Mesafeli Koruma Alanı İçme ve kullanma suyu rezervuarının yukarıda tanımlanan koruma alanlarının dışında kalan su toplama havzasının tümü uzun mesafeli koruma alanıdır. Bu alanda aşağıda belirtilen tedbirler alınır. a. Bu alanın, orta mesafeli koruma alanı sınırından itibaren yatay olarak 3 kilometre genişliğindeki kısmında tamamen kuru tipte çalışan, tehlikeli atık üretmeyen ve endüstriyel atıksu oluşturmayan sanayi kuruluşlarına izin verilebilir. Bu tesislerden kaynaklanacak katı atık ve hava emisyonunun rezervuarın kalitesini etkilemeyecek ölçüde ve şekilde uygun bertarafının sağlanması gerekir. Çöp depolama alanlarına ve bertaraf tesislerine izin verilmez. Turizm ve iskana 19 uncu maddede belirlendiği şekilde izin verilir. Bu alanda galeri yöntemi patlatmalar, kimyasal ve metalurjik zenginleştirme işlemileri yapılamaz. Madenlerin çıkarılmasına; sağlık açısından sakınca bulunmaması, mevcut su kalitesini bozmayacak şekilde çıkartılması, faaliyet sonunda arazinin doğaya geri kazandırılarak terk edileceği hususunda faaliyet sahiplerince Bakanlığa noter tasdikli yazılı taahhütte bulunulması şartları ile izin verilebilir. (Değişik son parağraf: RG-13/02/2008-26786) Bu alandaki faaliyetlerden oluşan atıksuların; bu Yönetmelikte belirtilen ilgili sektörün alıcı ortama deşarj standartlarını sağlayarak havza dışına çıkartılması ya da geri dönüşümlü olarak kullanılması zorunludur. b. (Değişik: RG-13/02/2008-26786) (a) bendinde belirtilen alanın bittiği yerden itibaren su toplama havzasının sınırına kadar olan alandaki faaliyetlerden kaynaklanan atıksuların, Yönetmelikteki Tablo 5’ten Tablo 21’e kadar olan deşarj standartlarını sağlayarak havza dışına çıkarılması veya geri dönüşümlü olarak kullanılması zorunludur. Ancak, 4/9/1988 tarihinden veya kaynağın içme ve kullanma suyu kapsamına alındığı tarihten önce bu alanda mevcut olup, uzun mesafeli koruma alanında kalan tesislerden sıvı, gaz ve katı atıklarını ilgili idare tarafından uygun görülen ekonomik uygulanabilirliği ispatlanmış ileri teknoloji seviyesinde arıtma ve bertaraf teknikleri ile uzaklaştırılmasını sağlayanlarda bu esaslar aranmaz. Bu alanda çöp depolama ve bertaraf alanları Bakanlığın uygun görüşü alınarak yapılabilir. Madde 0021: Göllerle İlgili Kirletme Yasakları İçme ve kullanma suyu temini dışındaki amaçlarla yapılmış olan rezervuarlar ile bu amaçlar dışında kullanılan göl ve göletlere, arıtılmamış evsel ve endüstriyel nitelikli atıksular verilemez. Ayrıca, göllere atıksu deşarjı ile ilgili olarak bu Yönetmeliğin 33, 34 ve 35 inci maddelerinde belirtilen esaslar uyarınca derin deniz deşarjı kriterleri uygulanamaz. (Değişik üçüncü fıkra:RG-13/02/2008-26786) Arıtılmış evsel atıksuların tam arıtma ilkelerine göre sağlamaları gereken deşarj standartları, bu Yönetmeliğin 32 nci maddesinde verilmiştir. Ayrıca toplam 257 Dünyada ve Ülkemizde Su koliform ve ötrofikasyona yol açan azot ve fosfor elementlerinin alıcı göl ortamındaki tolere edilebilen sınırlara uyması esastır. Bakanlık, özellikle kirlilik ve ötrofikasyon kontrolü açısından göllere verilecek evsel ve endüstriyel atıksuların bu Yönetmeliğin 31 inci ve 32 nci maddeleri uyarınca gerekli deşarj standartlarını sağlamak amacıyla 8/1/2006 tarihli ve 26047 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Kentsel Atıksu Arıtımı Yönetmeliği’nde belirtilen deşarj standartlarını sağlayacak bir ileri arıtma tesisinde arıtıldıktan sonra göllere ve/veya bu kaynakları besleyen akarsulara deşarj edilmesini ister. Bu konuda yapılacak yatırımların çok yüksek bulunması hâlinde, ekonomik kıyaslaması yapılmak kaydıyla, atıksuların söz konusu gölün su toplama havzası dışına kollektör veya kapalı kanal sistemleriyle tahliyesi yapılır. Alınan bütün bu tedbirlere rağmen, alıcı ortam olarak göl sularının kalitesi bu Yönetmeliğin ekinde yer alan Tablo 2’de istenen düzeylere ulaşmadığı takdirde, su kalitesinin düzenlenmesi amacıyla bir havza koruma planı hazırlanır. Bu yolla hazırlanacak koruyucu plana uyulması esastır. Madde 0022: Yeraltı Suları ile İlgili Kirletme Yasakları ve Düzenlemeler Yeraltı sularının kullanılması ve korunmasına ilişkin 16 Aralık 1960 tarihli ve 167 sayılı Yeraltı Suları Hakkında Kanun ile Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğüne verilen yetki ve sorumluluklar saklı kalmak üzere, yeraltı suyu korunmasına ilişkin özel planlama esasları getirilinceye kadar aşağıda söz edilen yükümlülüklerin yerine getirilmesi gerekir; a. Yeraltı suyu hangi sınıftan olursa olsun, kalitesinde meydana gelen değişiklik ve bozulmalarda, kirletici kaynak belirlenir ve kirleticilere 2872 sayılı Kanunun 20, 21 ve 23 üncü maddeleri uyarınca cezai işlem yapılır. b. Bütün deniz kıyısı bölgelerinde, yeraltı suyu kalitesinin korunması amacıyla, tuzlu su girişimini önleyecek emniyetli çekim tesbitlerinin yapılması gereklidir. Emniyetli çekim değerinin aşılmasına yolaçan kaçak kuyular, İdare tarafından belirlenerek kapatılır. Bu işlemi yapan gerçek ve tüzel kişilerin eylemi kirletme yasağı kapsamına girer. c. (Değişik: RG-13/02/2008-26786) Kalıcı nitelikteki kirleticilerin yer altı sularının kalitesini bozacak şekilde yüzeysel sulardan süzülme yolu ile kuyu ve drenlerden ortaya çıktığı veya çıkması muhtemel olduğu durumlarda Tehlikeli Maddelerin Su ve Çevresinde Neden Olduğu Kirliliğin Kontrolü Yönetmeliğinde yer alan deşarj limitlerinde kısıtlamaya gidilebilir. d. Sınıf YAS I ve Sınıf YAS II grubu yeraltı sularının alındığı kuyu, pınar ve infiltrasyon galerilerinin toplu içme suyu temini amacıyla kullanılanların, 50 metreden daha yakın mesafelerde hiçbir yapıya, katı ve sıvı atık boşaltımına ve geçişe izin verilmez. Bu koruma tedbirini uygulayabilmek için yeraltı suyu kaynağının 50 metre çevresi dikenli tel ile çevrilir. e. Koruma alanının büyüklüğü yerel şartlar dikkate alınarak idarece azaltılabilir ya da arttırılabilir. Gerektiği hallerde ikinci bir koruma bandı oluşturularak, bu alanın yapılaşmaya izin verilmeksizin yalnızca geçiş, rekreasyon gibi amaçlarla kullanımına izin verilebilir. f. Koruma bantlarının oluşturulmasına halihazırdaki durum, yukarıda (a), (b), (c), (d) ve (e) bentlerinde belirtilen tedbirlerin uygulanmasına izin vermiyorsa, bu durumda yapıların kamulaştırılmasına çalışılır. Bunun mümkün olmaması halinde, koruma alanı içinde atık boşaltımını engelleyecek tedbirler alınır. g. Atıksularla veya yağmur suları ile çözünerek yeraltı suyuna taşınabilecek nitelikteki maddeler yeraltı suyu besleme havzası içerisinde zeminde doğrudan depolanamaz. h. (Değişik: RG-13/02/2008-26786) İçme ve kullanma suyu temin edilen Sınıf YAS I ve Sınıf YAS II grubu yeraltı sularının alındığı kuyuların etrafında oluşturulan 50 metrelik koruma alanı tapu kaydına işlenir. i. Yeraltı sularının kirlenmemesi için tedbir almak amacıyla her türlü kimyasal madde, proses ve arıtma 258 Su Yönetimi ve Mevzuatı j. k. l. m. n. o. p. çamurları ve çöp çürütme tankları özel atıklar ve benzeri maddelerin depolama tankları sızdırmaz nitelikli olarak yapılır. Atıksularla sulama yapıldığı takdirde, sulama suyu miktarı ve sulama programı bu suların yeraltı suyuna sızarak kalıcı bir kirlenmeye yol açma tehlikesini en aza indirecek şekilde düzenlenir. Özellikle yeraltı sularının içme suyu amacıyla kullanıldığı yörelerde, kullanılan tarım ilaçlarının doğal şartlarda parçalanabilir ve canlılarda uzun süreli birikim yapmayacak türden olması gerekir. Bunların kullanımı konusunda, Tarım ve Köyişleri Bakanlığının ilgili birimlerinden izin alınır. Gübrelemede, Tarım ve Köyişleri Bakanlığının ilgili birimlerince gerekli miktar hesapları detaylı olarak belirlenir ve fazla gübre kullanılmamasına ilişkin denetlemeler yapılır. Radyoaktif izleyiciler kullanılması gerektiğinde, su kirlenmesine neden olmayacak izleyiciler kullanılır. (Değişik: RG-13/02/2008-26786) Tehlikeli maddelerin kullanıldığı faaliyetler sırasında, kaza ihtimali göz önüne alınarak, yeraltı suyu kirlenmesine engel olacak tedbirler alınır. Yer altı suyu rezervlerine haiz akifer karakterindeki her türlü formasyonlardan malzeme temini yasaktır. Ancak Yer altı suyu beslenme havzalarından malzeme teminine Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğünün uygun görüşü alınarak izin verilebilir. Yeraltı suyuna arıtılmış dahi olsa doğrudan atık su deşarjı yapılamaz. Yeraltı suyuna yapay besleme, yeraltı sularına ilişkin mevzuat hükümlerine göre yapılır. Madde 0023: Denizlerle İlgili Kirletme Yasakları Bu Yönetmeliğin 6 ncı maddesinde verilen kirletici etkileri doğuran her türlü deniz ve kıyı suyu kullanımı ile boşaltımlar tamamen yasaklanmış veya izne bağlanmıştır. Türkiye’nin karasularına doğrudan yapılacak deşarj ve atık boşaltımlarının izinsiz yapılmasına getirilen yasaklama hükümleri, ülkenin ekonomik kullanım hakkı olan sulara dışardan gelecek dolaylı etkileri de ihtiva eder. Bu tür durumlarda İdare, bu etkileri yaratan veya yaratma tehdidini oluşturanlara karşı gerekli tedbirleri alır. Buna göre; a. Hiç kimse gerekli izni almadıkça yukarıda belirlenmiş sulara veya bu suları etkileyebilecek yakın sulara yasaklanmış veya izne tabi kılınmış maddeleri, Türkiye’den veya Türkiye dışından getirerek boşaltamaz ve atamaz. b. (Değişik: RG-13/02/2008-26786) Türkiye’nin hükümranlık bölgesine giren denizlerde; gemilerden çöp, petrol ve petrol türevleri ile bunlarla bulaşık sintine suları, kirli balast suları, slaç, slop, yağ ve benzeri katı ve sıvı atıkların, her türlü kargo artıklarının ve bu denizler üzerindeki hava sahasında seyreden uçakların atıklarının boşaltılması yasaktır. Gemilerden kaynaklanan atıklar lisanslı atık kabul tesislerine ve/veya lisanslı atık alma gemilerine verilir. Gemilerden evsel nitelikli atıksu boşaltımı tüm gemiler için 24/6/1990 tarihli ve 20558 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Denizlerin Gemiler Tarafından Kirletilmesinin Önlenmesine Ait Uluslararası Sözleşmenin Ek-IV hükümlerine tabidir. Hassas alan niteliğindeki koy ve körfezlerde, gemide arıtma cihazı olsa dahi gemilerden evsel nitelikli atıksu boşaltımı yasaktır. c. (Değişik: RG-13/02/2008-26786) Yüzme ve rekreasyon amacıyla kullanılan kıyı sularının kirlenmesinin önlenmesi için sahillerin kum bandı üzerinde veya burayı etkileyecek yakınlıkta inşa edilen fosseptiklerin sızdırmasız olması ve oluşan atıksuyun arıtma tesisi ya da kanalizasyon sistemine verilmesi gereklidir. d. (Değişik: RG-13/02/2008-26786) Petrol ve türevlerini işleyen, doldurup boşaltan depolayan işletmeler kaza sonucu ve istenmeyen özel durumlar nedeniyle su ortamlarına petrol boşalması ihtimali göz önünde bulundurularak, gerekli acil müdahale planlarını yapmakla, personel, ekipman ve malzemeyi heran hazır bulundurmakla hükümlüdür. e. Heran kaza nedeniyle yangın tehlikesinin bulunduğu durumlar hariç olmak üzere, Bakanlığın 259 Dünyada ve Ülkemizde Su uygun görüşü alınmadan su ortamına dağılmış petrolün dibe çöktürülmesi veya kimyasal dispersant kullanılarak seyreltilmesi yasaktır. f. Hafriyat artıkları, moloz, arıtma ve proses artığı çamurlar ve benzeri atıkların bertaraf amacıyla deniz ve kıyı sularına boşaltımı yasaktır. g. Balıkçılıkla ilgili olarak yapılan, su ürünleri ekimi ve balık, sünger ve diğer su ürünleri kalıntılarının geri boşaltımı ve buna benzer işlemlerin liman, koy ve körfezlerde Bakanlığın uygun görüşü alınmadan yapılması yasaktır. h. (Değişik: RG-13/02/2008-26786) Tarım ve Köyişleri Bakanlığı tarafından gerçekleştirilen, kıyı ve açık denizlerde su ürünleri yetiştiriciliği amacıyla yapılan potansiyel alan belirleme çalışmalarında Bakanlığın görüşünün alınması zorunludur. Madde 0024: Deniz Dibi Tarama Faaliyetlerinin Kontrolü (Değişiklik: RG-13/02/2008-26786) Deniz dibi taraması ve buna bağlı olarak taramadan çıkarılacak malzemenin denize dökülmesi faaliyetine ilişkin olarak Çevresel Etki Değerlendirmesi Yönetmeliği kapsamı dışında kalan faaliyetler için Bakanlığın görüşünün alınması zorunludur. BEŞİNCİ BÖLÜM Atıksuların Boşaltım İlkeleri Madde 0025: Kanalizasyon Sistemlerine Boşaltım Kanalizasyon sistemlerine atıksu boşaltımı için uygulanacak temel ilkeler şunlardır; a. Kanalizasyon sistemi bulunan yerlerde her türlü atıksuların kanalizasyon şebekesine bağlanması, ilke olarak bir hak ve mecburiyettir. b. Kanalizasyon sistemleri tahrip edilemez ve kullanım amaçları değiştirilemez. c. Atıksu oluşumuna sebep olan gerçek ve tüzel kişiler, kanalizasyon sisteminden, arıtma ve/veya bertaraf amacıyla kurulmuş arıtma ve deşarj tesislerinden yararlanmalarının doğuracağı bütün harcamaları karşılamakla yükümlüdür. d. Atıksu miktarının belirlenmesi için, içme suyu şebekesi haricinden su temin edenler, temin ettiği su miktarını alt yapı tesisleri yönetimine belgelemek ve bedeli karşılığında kanalizasyon sistemine bağlanmak zorundadır. e. Bir endüstriyel atıksuyun kanalizasyon sistemine doğrudan bağlanabilmesi, ya da vidanjör veya benzeri bir taşıma aracı ile taşınarak boşaltılabilmesi için; 1. Kanalizasyon sisteminin yapısına ve çalışmasına zarar verip engel olmaması, 2. Çalışan personel ve civar halkı için sağlık sakıncası yaratmaması, 3. Kanalizasyon sisteminin bağlandığı arıtma tesisinin çalışmasını ve verimini olumsuz yönde etkilememesi, 4. Biyolojik arıtma tesisinde arıtılamayacak maddeler içermemesi, 5. Atıksu arıtma tesisinde oluşacak çamur ve benzeri artıkların uzaklaştırılmasını, kullanılmasını zorlaştırmaması ve çevre kirlenmesine yol açacak nitelik kazanmalarına neden olmaması, 6. (EK: RG-13/02/2008-26786)Endüstriyel Atık sularını sızdırmaz nitelikteki fosseptikte toplayan ve vidanjör vasıtası ile atıksu altyapı tesislerine veren atıksu kaynakları, atıksu yönetimleriyle yaptıkları protokolü ve vidanjörle atıksu bertarafı sonucunda aldıkları belgeleri beş yıl süreyle saklamak ve denetimler sırasında görevlilere beyan etmesi, gerekir. 260 Su Yönetimi ve Mevzuatı Madde 0026: Alıcı ortama doğrudan boşaltım esasları (Başlığıyla birlikte değişerek : RG-13/02/2008-26786) Atıksuların nitelik ve niceliklerinin kontrolu, kirliliğin azaltılması ve arıtılması, verilen atıksu deşarj standartlarına uyulup uyulmadığı hususunun uygun aralıklarla ve düzenli bir biçimde gözlenmesi ve belgelenmesi kirletenin sorumluluk ve yükümlülüğündedir. Standartlara uyumun kontrolü açısından, kirleten tarafından yaptırılan bu ölçümler beş yıl süreyle saklanır. İdare, bu yükümlülüğün yerine getirilip getirilmediğini, gerekiyorsa kendi ölçümleriyle denetler. İdare tarafından denetim amacıyla yapılan ölçümlerin masrafı kirleten tarafından karşılanır. Alıcı ortamlarda kirlenmenin önlenebilmesi için yapılacak uygulamalarda aşağıdaki genel esaslar geçerlidir. a) Atıksu altyapı tesisi bulunan yörelerde endüstri kuruluşları kanalizasyon sistemine bağlantı esaslarına uyulmak şartıyla, atıksularını kentsel kanalizasyon sistemine deşarj edebilirler. Kent dışında kalan ve doğrudan alıcı ortama deşarj yapan atıksu kaynakları için münferit veya ortak arıtma tesisleri yapılarak bunların atıksularının arıtılması gereklidir. Kent içinde veya dışında bulunan ve benzer nitelikte atıksu üreten endüstriler için ortak atıksu altyapı tesisi kurularak ortak arıtma imkânları incelenir ve değerlendirilir. b) Deşarj standartlarının sağlanması amacıyla, atıksuların yağmur suları, soğutma suları, az kirli yıkama suları ve buna benzer az kirli sularla seyreltilmesi yasaktır. c) Bu Yönetmeliğin 31 inci maddesinde yer alan sektörlerden atık sularında tehlikeli madde bulunanlar, Tehlikeli Maddelerin Su ve Çevresinde Neden Olduğu Kirliliğin Kontrolü Yönetmeliği hükümleri kapsamında Tehlikeli Madde Deşarj İzin Belgesi için ilgili idareye başvururlar. d) Her türlü katı atık ve artıklarla, arıtma çamurları ve fosseptik çamurlarının alıcı su ortamlarına boşaltılmaları yasaktır. e) Gerçek veya tüzel kişiler, faaliyet türlerine göre, alıcı ortama verdikleri atıksular için bu Yönetmeliğin ekinde yer alan Tablo 5’ten Tablo 21’e kadar konulan deşarj standartlarını sağlamakla yükümlüdürler. f) Aynı sanayi kuruluşu içinde birden fazla sektörün bulunması ya da aynı sektörün alt sektörlerinin bulunması hâlinde, endüstriyel nitelikli atık su debisi en yüksek olan sektörün alıcı ortama deşarj standartlarının verildiği tablodaki parametre değerleri esas alınır. Ancak atıksu debisi düşük olan sektör için Yönetmelikte verilen parametrelerden her hangi biri alıcı ortama deşarj için esas alınan tabloda bulunmuyor ise, bulunmayan parametreler deşarj iznine esas olan tabloya ilave edilir. Sanayi kuruluşlarının endüstriyel nitelikli atıksuları, bu kuruluşa ait evsel nitelikli atıksularla birlikte arıtılıyorsa; evsel nitelikli atıksuyun miktarına bakılmaksızın, ilgili sanayi kuruluşu için verilen deşarj standartları uygulanır. g) Sulama kanallarına arıtılmış atıksu deşarjında, alıcı ortama doğrudan boşaltımda uygulanan hükümler aynen geçerlidir. Ancak, sulama kanallarına arıtılmış atık su deşarjında Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğünün uygun görüşünün alınması gereklidir. Madde 0027: Alıcı ortama doğrudan boşaltım (Madde başlığı değişik : RG-13/02/2008-26786) Türkiye’de kurulu halde bulunan endüstri tipleri, küçük sanayi bölgeleri, organize sanayi bölgeleri ve diğer küçük işletmeler gözönüne alınarak, standartlar endüstri bazında ayrı ayrı hazırlanmıştır. Çeşitli endüstriyel atıksular karışımı ise, karışık endüstriler sektörü olarak ayrıca grup standartlarıyla temsil edilmektedir. Evsel nitelikli atıksuların alıcı su ortamlarına deşarjlarında uyulması gereken standart değerler de Tablo 21 de verilmiştir. 261 Dünyada ve Ülkemizde Su Doğal olarak kendiliğinden çıkan sıcak ve mineralli sulardan veya herhangi bir su ortamından alarak kullandıkları suyun kalitesini hiçbir şekilde değiştirmeden aynı su ortamına deşarj ettiklerini belgeleyen kurum, kuruluş ve işletmeler, bu kapsama giren su miktarı için deşarj standartlarını ihlal etmemiş sayılırlar. Ancak bu işletmelerin yukarıda belirtilenden başka kalitede ayrı bir su kaynağını kullanmaları veya atıksu üretmeleri halinde bu istisna hükmü, kalitesi değiştirilerek atılan miktardaki sular için geçersizdir. Kurum, kuruluş ve işletmeler, kendi gruplarına ait deşarj standartlarına kıyasla daha kirli suları alıp kullandıklarında, boşalttıkları atıksuyun kullanıma aldıkları sudan daha kirli olmamasını sağlamakla yükümlü tutulurlar. (Değişik son fıkra : RG-13/02/2008-26786) Yeraltından çıkarılarak enerji üretme ve ısıtma gibi çeşitli amaçlarla kullanılan jeotermal kaynak sularının debisi 10 L/sn ve üzerinde ise suyun alındığı formasyona reenjeksiyon ile bertaraf edilmesi zorunludur. Reenjeksiyon ile bertaraf etmeyenlere işletme ruhsatı verilemez. Ancak, reenjeksiyonun mümkün olmadığının bilimsel olarak ispatlanması hâlinde; alıcı ortama deşarj edilecek olan suların içerisinde çözülmüş hâlde bulunan mineral ve elementlerin miktarlarının belirlenmesi için yapılacak jeokimyasal analizlerin sonucuna göre Bakanlıkça belirlenecek deşarj standartları esas alınarak izin verilebilir. Madde 0028: Arıtılmış Atıksuların Sulamada Kullanımı Sulama suyunun kıt olduğu ve ekonomik değer taşıdığı yörelerde, Su Kirliliği Kontrolü Yönetmeliği Teknik Usuller Tebliğinde verilen sulama suyu kalite kriterlerini sağlayacak derecede arıtılmış atıksuların, sulama suyu olarak kullanılması teşvik edilir. Bu amaçla uygulanacak ön işlemler ve yapılması gereken incelemeler Teknik Usuller Tebliğine göre yapılır. Bir atıksu kütlesinin bu tür kullanımlara uygunluğu, valilikçe il çevre ve orman müdürlüğü, il tarım müdürlüğü ve devlet su işleri bölge müdürlüğünden oluşturulacak komisyonca belirlenir. Madde 0029: Kompozit Numunelerin Alınma ve Değerlendirilme Esasları (Değişik birinci fıkra: RG-13/02/2008-26786) Atıksuların alıcı ortamlara doğrudan deşarjı ile ilgili olarak bu Yönetmelikte getirilmiş olan standart değerler, alınan kompozit atıksu numunelerinde aşılmaması gereken sınır değerleri ifade etmektedir. Atıksu kaynakları gerekli deşarj standartlarını sağlamak için arıtma tesislerinin çıkış sularını deşarj izin belgesinde belirtilen aralıklarla numune almak, ölçüm ve analiz yapmak suretiyle kontrol etmek, atık suların özellikleri ve miktarlarına ilişkin bilgileri belirlemek, belgelemek ve denetimlerde beyan etmekle yükümlüdürler. İdare, bu yükümlülüğün yerine getirilip getirilmediğini, gerekiyorsa kendi ölçümleriyle denetler. İdare tarafından yapılan bu ölçümlerin masrafı kirleten tarafından karşılanır. (Değişik üçüncü fıkra: RG-13/02/2008-26786) Alıcı ortama atıksu deşarj standartları için üç ayrı sınır verilmiştir. Bunlar; anlık, iki saatlik ve yirmi dört saatlik kompozit çıkış suyu numunelerinden elde edilen konsantrasyonları ifade etmektedir. Denetlemelerde normal işletme şartlarına ait iki saatlik kompozit numuneler ve bunlara ait sınır değerler esas alınır. Ancak iki saatlik kompozit numune alınması mümkün olmayan, arıtılmış atık sularını iki saatten daha kısa sürede alıcı ortama deşarj eden atıksu arıtma tesislerinde, arıtılmış atık su deşarjının devam ettiği süre içerisinde alınan kompozit numune değeri iki saatlik kompozit numune değeri ile kıyaslanarak denetleme yapılır. (Değişik beşinci fıkra: RG-13/02/2008-26786) Alıcı ortam deşarj standartlarının belirtildiği tablolarda anlık numune parametresi bulunmayan sektörlerle ilgili idare tarafından yapılacak denetlemelerde, alınacak anlık numuneler kontrol amacıyla kullanılabilir. Bu durumda alınan anlık numune değeri iki saatlik kompozit numune için verilen standart değerden %20 daha fazla çıkması durumunda cezai işleme esas olmak üzere değerlendirme yapılır. 262 Su Yönetimi ve Mevzuatı Denetlemelerde Balık Biyodeneyi (ZSF) parametresine ilgili idare tarafından gerekli görülmesi durumunda bakılır. Atıksu arıtma tesislerinin tasarımında BOİ5 parametresi dikkate alınır. Özellikle kurulacak arıtma tesislerinin tasarımında, işletilmesinde ve deşarj izni verilmesinde iki veya yirmidört saatlik kompozit numuneler için verilen standartlar esas alınmalıdır. İki saatlik çalışma düzeni bulunmayan tesislerde, deşarj süresi boyunca alınan kompozit numune, iki saatlik kompozit için verilen standartla kıyaslanır. (Değişik dokuzuncu fıkra: RG-13/02/2008-26786) Atık su debisi 500 m3/gün üzerinde olan işletmelerin atıksu arıtma tesisi çıkış noktasında numune alma bacası, otomatik numune alma ve debi ölçme cihazı bulundurması zorunludur. Atık su debisi 200-500 m3/gün arasında olan işletmelerin atıksu arıtma tesisi çıkış noktasında numune alma bacası ve otomatik numune alma cihazı bulundurması zorunludur. Atık sular veya arıtılmış sulardan numune alınması Numune Alma ve Analiz Metodları Tebliğine göre yapılır. (Ek fıkra: RG-13/02/2008-26786) Derin deniz deşarjı ile sonuçlanan bütün atıksu arıtma veya ön arıtma tesislerinin çıkış noktasında numune alma bacası, atıksu debisi 1000 m3/gün üzerinde olan tesislerin ise, ayrıca otomatik numune alma ve debi ölçme cihazlarını bulundurmaları zorunludur. Madde 0030: Atıksu Miktarını ve Zararlarını Azaltmak için Alınabilecek Tedbirler (Değişik: RG-13/02/2008-26786) Atıksu arıtımı için uygulanabilir olduğu genelde kabul edilmiş metodlar, Su Kirliliği Kontrolü Yönetmeliği Teknik Usuller Tebliğinde tanımlanır. Atıksu arıtım metodları seçilirken, alıcı ortam dışında kalan hava kirlenmesi, toprak kirlenmesi, katı artıklar gibi çevre sorunlarına neden olmamak üzere gerekli tedbirler alınır. Madde 0031: Endüstriyel Atıksu Deşarj Standartları Endüstriler üretim tiplerine göre gruplandırılmış ve onaltı tane sektör oluşturulmuştur. Bu sektörlere giren tesislerden tamamen kuru tipte çalışanlar için Tablo 5-20 arasındaki atıksu standartları uygulanmaz. Bu sektörler ve sektörlerin içerdiği endüstri tipleri aşağıda verilmiştir; a. Gıda sanayii sektörü; un fabrikaları, makarna fabrikaları, maya sanayii, süt ve süt ürünleri, yağlı tohumlardan yağ çıkarılması ve sıvı yağ rafinasyonu, zeytin yağı ve sabun üretimi, katı yağ rafinasyonu, mezbahalar ve entegre et tesisleri, balık ve kemik unu üretimi, havyan kesimi yan ürünleri işleme, sebze ve meyve yıkama ve işleme, bitki işleme, şeker sanayii, tuz işletmeleri, tarla balıkçılığı, su ürünleri değerlendirme ve buna benzer sanayi kuruluşları. b. İçki sanayii sektörü; alkolsüz içkiler (meşrubat) sanayii, alkol ve alkollü içki sanayi, bira ve malt üretimi, melastan alkol üretimi. c. Maden sanayii sektörü; demir ve demir dışı metal cevherleri, kömür üretimi ve nakli, bor cevheri, seramik ve toprak sanayii, çimento, taş kırma, toprak sanayii ve buna benzer sanayi kuruluşları. d. Cam sanayii sektörü; cam eşya, düz cam ve pencere camı imali, cam yünü hazırlama, gümüş kaplamalı ve kaplamasız ayna imali. e. Kömür hazırlama işleme ve enerji üretimi sektörü; taş kömürü ve linyit kömürü hazırlama, kok ve havagazı üretimi, termik santraller, nükleer santraller, jeotermal santraller, soğutma suyu ve benzerleri, kapalı devre çalışan endüstriyel soğutma suları, fuel-oil ve kömürle çalışan buhar kazanları ve benzeri tesisler. f. Tekstil sanayii sektörü; açık elyaf, iplik üretimi ve terbiyesi, dokunmuş kumaş terbiyesi, pamuklu tekstil ve benzerleri, çırçır sanayii, yün yıkama, terbiye, dokuma ve benzerleri, örgü kumaş terbiyesi ve benzerleri, halı terbiyesi ve benzerleri, sentetik tekstil terbiyesi ve benzerleri. 263 Dünyada ve Ülkemizde Su g. Petrol sanayii sektörü; petrol rafinerileri, petrol dolum tesisleri ve benzerleri. h. Deri ve deri mamülleri sanayi. i. Selüloz, kağıt, karton sanayii sektörü; yarı selüloz üretimi, ağartılmamış selüloz üretimi, ağartılmış selüloz üretimi, saf selüloz üretimi, nişasta katkısız kağıt üretimi, nişasta katkılı kağıt üretimi, saf selülozdan elde edilen çok ince dokulu kağıt üretimi, yüzey kaplamalı-dolgulu kağıt üretimi, kırpıntı kağıt yüzdesi yüksek olmayan kağıt üretimi, kırpıntı kağıttan kağıt üretimi, parşömen kağıdı üretimi ve benzerleri. j. Kimya sanayii sektörü; klor alkali sanayii, perborat ve diğer bor ürünleri sanayii; zırnık üretimi ve benzerleri, boya ve mürekkep sanayii; boya ham madde ve yardımcı madde sanayii; ilaç sanayii; gübre sanayii; plastik sanayii; boru, film, hortum, kauçuk sanayii; taşıt lastiği ve lastik kaplamacılığı, tıbbi ve zirai müstahzarat sanayii (laboratuvarlar, tanenli maddeler, kozmetik); deterjan sanayii; petrokimya ve hidrokarbon üretim tesisleri, soda üretimi, karpit üretimi, baryum bileşikleri üretimi, dispers oksitler üretimi ve benzerleri. k. Metal sanayii sektörü; demir çelik işleme tesisleri, genelde metal hazırlama ve işleme, galvanizleme, dağlama, elektrolitik kaplama, metal renklendirme, çinko kaplama, su verme-sertleştirme, iletken plaka imalatı, akü imalatı, emayeleme, sırlama, mineleme tesisleri, metal taşlama ve zımparalama tesisleri, metal cilalama ve vernikleme tesisleri, laklama-boyama, demir dışı metal üretimi, alüminyum oksit ve alüminyum izabesi, demir ve demir dışı dökümhane ve metal şekillendirme ve benzerleri. l. Ağaç mamülleri ve mobilya sanayii sektörü; kereste ve doğrama, sunta, kutu, ambalaj, mekik, duralit ve benzerleri. m. Seri makina imalatı, elektrik makinaları ve teçhizatı, yedek parça sanayii sektörü. n. Taşıt fabrikaları ve tamirhaneleri sanayi; motorlu ve motorsuz taşıt tamirhaneleri, otomobil, kamyon, traktör, minibüs, bisiklet, motosiklet ve benzeri taşıt aracı üreten fabrikalar, tersaneler ve gemi söküm tesisleri. o. Karışık endüstriler; büyük ve küçük organize sanayi bölgeleri ve sektör belirlemesi yapılamayan diğer sanayiler. p. (Değişik: RG-13/02/2008-26786) Endüstriyel nitelikli atıksu üreten diğer tesisler; içme suyu filtrelerinin geri yıkama suları, endüstriyel soğutma suları, hava kirliliği kontrol amacıyla kullanılan filtre su ve çamurları, benzin istasyonları, yer ve taşıt yıkama atıksuları, katı artık değerlendirme ve bertaraf tesislerinden gelen atıksular, benzin istasyonlarından gelen atıksular, tutkal ve zamk üretimi atıksuları, su yumuşatma, demineralizasyon ve rejenerasyon, aktif karbon yıkama, rejenerasyon ve Biodizel tesisleri. Yukarıda verilen endüstriyel atıksu kaynakları için belirlenen atıksu deşarj standartları Tablo 5 ten Tablo 20 ye kadar düzenlenmiştir. Bu Yönetmelikte yer almayan endüstri tipleri için işletmenin proses türü, kullanılan hammaddeler, kimyasallar ve benzeri hususlar dikkate alınarak deşarj parametreleri ve bu parametreler için benzer sektörler ve Tablo 19 esas alınarak deşarj standartları ilgili idarece belirlendikten sonra Bakanlığın uygun görüşü alınarak uygulanır. Madde 0032: Evsel Nitelikli Atıksular İçin Deşarj Standartları (Değişik: RG-13/02/2008-26786) Evsel nitelikli atıksu kaynaklarından doğrudan ve/veya kentsel arıtma tesislerinden arıtılmış olarak çıkan suların alıcı ortama deşarjında istenen standart değerler bu Yönetmeliğin ekinde yer alan Tablo 21’de verilmiştir. Evsel nitelikli atıksular kirlilik yüklerine göre aşağıdaki şekilde sınıflandırılır. a) Kirlilik yükü ham BOİ5 olarak 5-120 kg/gün arasında (Eşdeğer nüfus 84 - 2000 arasında). b) Kirlilik yükü ham BOİ5 olarak 120-600 kg/gün (Eşdeğer nüfus 2000 -10 000 arasında). 264 Su Yönetimi ve Mevzuatı c) Kirlilik yükü ham BOİ5 olarak 600-6000 kg/gün (Eşdeğer nüfus 10 000-100 000 arasında). d) Kirlilik yükü ham BOİ5 olarak 6000 kg/gün’den büyük (Eşdeğer nüfus 100 000 veya daha fazla). Nüfusu 2000’den az olan yerleşim yerlerinin; otel, motel, tatil köyü, tatil sitesi, yazlık siteler ve sanayi tesislerinin evsel atıksuları hariç, evsel nitelikli atıksuları için, yerleşim yerinin çevresel ve sosyoekonomik özellikleri dikkate alınarak çevre ve insan sağlığına zarar vermeyecek ve bu Yönetmeliğin ilgili hükümlerini karşılayacak şekilde İl Çevre ve Orman Müdürlüğünce uygun görülecek arıtma ve/veya bertaraf yöntemleri uygulanır. Nüfusu 84 kişinin altında olan otel, motel, tatil köyü, tatil sitesi ve yazlık siteler ve sanayi tesislerinin evsel atık suları 19/3/1971 tarihli ve 13783 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Lağım Mecrası İnşaası Mümkün Olmayan Yerlerde Yapılacak Çukurlara Ait Yönetmelik hükümlerine göre yapılacak olan sızdırmaz nitelikteki fosseptikte toplanır ve vidanjör vasıtası ile atıksu altyapı tesislerine verilir. Evsel Atık sularını sızdırmaz nitelikteki fosseptikte toplayan ve vidanjör vasıtası ile atıksu altyapı tesislerine veren atıksu kaynakları, Atıksu Yönetimleriyle yaptıkları protokolü ve vidanjörle atıksu bertarafı sonucunda aldıkları belgeleri beş yıl süreyle saklamak ve denetimler sırasında görevlilere beyan etmek zorundadırlar. Madde 0033: Derin Deniz Deşarjlarıyla Alıcı Ortamlara Boşaltım (Değişik: RG-13/02/2008-26786) Denize kıyısı olan yerleşimler ve kıyı bölgelerinde bulunan endüstriler için, alıcı ortamda yeterli seyreltme kapasitesinin bulunduğunun ayrıntılı mühendislik çalışmaları sonucunda kanıtlanması hâlinde, atıksuların ve soğutma sularının derin deniz deşarjlarıyla bertarafına izin verilir. Bu durumlarda evsel ve endüstriyel atıksular için alıcı ortama doğrudan deşarj için belirlenmiş olan deşarj standartları uygulanmaz. Arıtılmamış evsel nitelikli atıksuların ve soğutma sularının değişim ve seyreltme potansiyeli düşük olan yarı kapalı koy ve körfezlere, Coğrafi şartlar nedeniyle derin deniz deşarjı yapılması zorunlu olursa, yapılacak deşarjın alıcı ortamdaki ekolojik dengeleri bozmayacağı ve özellikle Tehlikeli Maddelerin Su ve Çevresinde Neden Olduğu Kirliliğin Kontrolü Yönetmeliğinde belirtilen maddelerin birikim yapmayacağı, bir çevresel etki değerlendirme çalışması ile ispat edilirse, bu Yönetmeliğin 42 nci maddesi uyarınca izin verilir. Madde 0034: Derin Deniz Deşarjına İzin Verilebilecek Atıksuların Özellikleri Derin deniz deşarjından önce sadece sınırlı düzeyde bir arıtma yapıldığı için, deniz ortamının korunabilmesi amacıyla, derin deniz deşarjıyla alıcı ortama verilebilecek atıksu özellikleri sınırlandırılmıştır. Bu sınırlandırmalar aşağıda belirtilmektedir; a. (Değişik: RG-13/02/2008-26786) Alıcı sulara derin deniz deşarjının yapılabilmesi için atıksuların Tehlikeli Maddelerin Su ve Çevresinde Neden Olduğu Kirliliğin Kontrolü Yönetmeliğinde belirtilen sınır değerleri sağlaması gerekmektedir. b. Derin deniz deşarjına 33 üncü madde uyarınca izin verilebilecek atıksuların özellikleri Tablo 22 de verilmiştir. Bu tablodaki sınır değerlerden fazla kirletici özellikler ihtiva eden suların denize boşaltımına izin verilmez. Madde 0035: Derin Deniz Deşarj Kriterleri Atıksuların derin deniz deşarjlarıyla bertaraf edilmesi durumunda, alıcı ortamlar için uygulanacak olan derin deniz deşarj kriterleri Tablo 23 te düzenlenmiştir. Deşarj sistemlerinin tasarımında ayrıca aşağıdaki hususlar dikkate alınmalıdır; a. Denize bu Yönetmelikle verilebileceği kabul edilen atıksuların deşarj edilebilmesi için projedeki ilk seyrelme S1 değeri 40 ın altında bulunmamalı, tercihen S1 = 100 olmalıdır. Bu seyrelmelerin tesbiti Su Kirliliği Kontrolü Yönetmeliği Teknik Usuller Tebliğine göre yapılır. 265 Dünyada ve Ülkemizde Su b. (Değişik: RG-13/02/2008-26786) Minimum deşarj derinliği 20 metre olmalı, eğer 20 metre derinliğe inmek ekonomik olarak mümkün değilse, difüzör hariç deşarj boru boyu ortalama kıyı çizgisinden itibaren bu Yönetmeliğin ekinde yer alan Tablo 24’te gösterilenden az olmamalıdır. Tablodaki nüfus değerlerinden daha büyük yerleşim yerleri, “önemli kirletici kaynak” sınıfına giren faaliyetler ve sanayi kuruluşları için deşarj boru boyu, ön veya tam arıtma alternatifleri ile birlikte ele alınarak belirlenir. c. (Değişik: RG-13/02/2008-26786) Yaz aylarında T90 değeri Ege ve Akdeniz’de en az 1 saat, Karadeniz’de 2 saat Marmara Denizinde ise 1,5 saat alınmalıdır. Kış aylarında ise T90 değeri daha yüksek olacağı için bu değer ortalama 3-5 saat arasında alınmalıdır. Madde 0036: İstisna Hükümleri (Değişik: RG-30/03/2010-27537) İdare tarafından, belirli bir deniz ortamına deşarj yapmış olan ve yapabilecek diğer atıksu kaynaklarının topluca deniz suyu kalitesi üzerinde olumsuz etkileri göz önüne alınarak izin için gerektiğinde 35 inci maddede öngörülenden daha sıkı kriterler ve tedbirler aldırılabilir. Derin deniz deşarjına 33 üncü madde uyarınca izin verilebilecek atıksuların özellikleri Tablo 22 de verilmiştir. Bu tabloda verilen parametrelerin dışında kirletici özellikler ihtiva eden suların denize boşaltımına, yapılacak deşarjın alıcı ortamdaki ekolojik dengeleri bozmayacağı ayrıntılı bilimsel çalışmalar ile kanıtlandığı taktirde izin verilebilir. (Ek fıkra: RG-13/02/2008-26786) Yüzme ve Rekreasyon amacıyla kullanılan sulara yapılacak derin deniz deşarjının mümkün olmadığı hâllerde atık suların arıtılmasında azot ve fosfor giderimi ile birlikte dezenfeksiyon işlemi yapılır ve deşarj, söz konusu su ortamlarının kalitesini bozmayacak şekilde gerçekleştirilir. ALTINCI BÖLÜM (Değişik Bölüm Başlığı: RG-30/03/2010-27537) Çevre İzni Alınması ile İlgili Hükümler Madde 0037: Alıcı ortama atıksu deşarjı olan kurum, kuruluş ve işletmeler için çevre izni (Başlığıyla birlikte değişik: RG-30/03/2010-27537) Her atıksu deşarjı için bu Yönetmelik çerçevesinde idarenin istediği çıkış suyu kalitesinin ve diğer şartların sağlanması koşuluyla, alıcı ortama her türlü evsel ve/veya endüstriyel nitelikli atıksuların doğrudan deşarjı için idareden çevre izni alınması mecburidir. Çevre izni alınması işlemlerinde Çevre Kanununca Alınması Gereken İzin ve Lisanslar Hakkında Yönetmelik hükümleri uygulanır. Söz konusu Yönetmeliğin Ek-3C’sinde yer alan “Atıksu Deşarjı Teknik Bilgiler Listesi”, bu Yönetmelik uyarınca çıkarılan tebliğde belirtilen usule göre doldurulur. Madde 0038: Alıcı ortama atıksu deşarjı konusunda çevre iznine tabi işletmeler için genel hükümler (Başlığıyla birlikte değişik: RG-30/03/2010-27537) İşletmenin Çevre İzin başvurusunda bulunabilmesi için bir adet yirmi dört saatlik kompozit atıksu numune sonucunun veya en az üç adet iki saatlik kompozit atık su numunesi analiz sonuçlarının aritmetik ortalamasının bu Yönetmelikte belirtilen standartları sağlaması gerekmektedir. İşletmelerin Çevre İzni işlemlerinde gerekli olan atıksu analizlerinin, Bakanlıktan Çevre Analizleri Ön Yeterlilik/Yeterlilik Belgesi almış laboratuarlarda yapılması zorunludur. Alıcı ortamın çok yoğun bir şekilde kirletilmiş olduğu yörelerde alıcı ortam deşarj standartları, yer ve sınır belirlemeleri ve uygulanacak diğer işlemlerin, havza koruma planı ile tespit edilmesi esastır. 266 Su Yönetimi ve Mevzuatı Bakanlıkça bir alıcı ortamın, mevcut kullanım amaçlarının olumsuz yönde etkilenmesini önlemek veya kalitesini düzeltmek amacı ile alıcı ortama, bilimsel çalışmalar sonucu oluşturulan Havza Koruma Planı çalışması yapılıncaya kadar alıcı ortamdaki su kaynaklarının minimum debileri ve kirlilik seviyesi dikkate alınarak mevcut atıksu deşarjlarında bu Yönetmelikte öngörülen sınırların ötesinde kısıtlamalar yapılabilir. Bu Yönetmeliğin ekinde yer alan Tablo 1’deki limit değerler dikkate alınarak yapılacak hesaplamalar sonucunda atıksu deşarj limitlerinde gerekli oranda kısıtlama yapılır. Yapılan kısıtlamalar tebliği tarihinden itibaren oniki ay içerisinde faaliyet sahibi tarafından gerçekleştirilir. Alıcı ortamda renk parametresi 300 birimden (Pt-Co) fazla ölçülürse ortama deşarj yapan ilgili işletmelerin sektör tablolarındaki analizler yeniden yapılır. Yapılan analiz sonucunda sektör tablosunda belirtilen parametrelerde istenilen limitlerin sağlanmaması hâlinde gerekli işlem yapılır. Çevre izninin verildiği şekilde kullanımı esnasında alıcı ortamın mevcut veya ileriye yönelik kullanım amaçlarına olumsuz etkiler yaptığı tespit edildiğinde deşarj limitleri sınırlandırılır veya atıksuyun arıtıldıktan sonra geri dönüşümlü olarak kullanılması Bakanlıkça istenebilir. Madde 0039: Alıcı ortama atıksu deşarjı olan kurum, kuruluş ve işletmeler için çevre iznine itiraz (Başlığıyla birlikte değişik: RG-30/03/2010-27537) Bir alıcı ortama atıksu deşarjından dolayı bazı olumsuz etkilerin oluştuğunun belirlenmesi hâlinde veya bu deşarjdan dolayı zarar gören veya zarar görmesi muhtemel olan üçüncü kişiler, izni veren idareye delilleriyle birlikte başvurarak, alıcı ortama atıksu deşarjı olan kurum, kuruluş ve işletmeler için çevre iznine itiraz etme hakkına sahiptirler. Bu itirazların uygun bulunması hâlinde, deşarjı yapanlar gerekli iyileştirme tedbirlerini almak mecburiyetindedirler. Madde 0040: Deşarj ön izin işlemi ve deşarj izin işlemi (Mülga: RG-30/03/2010-27537) Madde 0041: Kirlenmeye karşı tedbir yükümlülüğü (Başlığıyla birlikte değişik: RG-30/3/2010-27537) Atıksu altyapı tesisleri yönetimleri ile alıcı ortama atıksu deşarjı ve/veya derin deniz deşarjı konularında çevre izni alan kurum, kuruluş ve işletmeler, tesislerini kurup işletmeye aldıktan sonra da çevre izin belgesinde öngörülenin ötesinde kirletici atmamakla ve gerek alıcı ortam, gerekse deşarj standartlarını aşmamakla yükümlüdürler. Madde 0042: Derin deniz deşarjı olan kurum, kuruluş ve işletmeler için çevre izni (Başlığıyla birlikte değişik: RG-30/3/2010-27537) Derin deniz deşarjı olan kurum, kuruluş ve işletmeler için idareden çevre izni alınması mecburidir. Çevre izni alınması işlemlerinde Çevre Kanununca Alınması Gereken İzin ve Lisanslar Hakkında Yönetmelik hükümleri uygulanır. Söz konusu Yönetmeliğin Ek3C’sinde yer alan “Derin Deniz Deşarjı Teknik Bilgiler Listesi”, bu Yönetmelik uyarınca çıkarılan tebliğde belirtilen usule göre doldurularak izleme sonuçları ile birlikte idareye sunulur. Madde 0043: Atıksu Toplama ve Bertaraf Yükümlülüğü (Başlığıyla birlikte değişik: RG-30/3/2010-27537) Atıksu altyapı tesisleri yönetimleri, Çevre Kanununun 11 inci maddesi uyarınca, sorumluluk bölgelerinde oluşan atıksuların toplanması, iletilmesi ve bertaraf edilmesi işlemlerini yerine getirirler. Bu yönetimler, toplanan atıksuların bu Yönetmelikte belirtilen esaslar çerçevesinde bertarafı ile yükümlüdür. Atıksu altyapı tesisleri yönetimleri, yetki sınırları içindeki kanalizasyon sistemleri ile toplanan atıksuları, bertaraf etmek amacıyla atıksu arıtma tesislerini Çevre Kanununda öngörülen sürelerde, kurmak zorundadırlar. Atıksu altyapı tesisleri yönetimleri, Bakanlığa sunulan İş Termin Planının uygulanmasıyla ilgili gelişmeleri bildirmek mecburiyetindedirler. İlgili başvuru atıksu arıtma tesisi ile ilgili iş termin planı hazırladıktan sonra mülki amir kanalıyla yapılır. 267 Dünyada ve Ülkemizde Su Atıksuyunda, Tehlikeli Maddelerin Su ve Çevresinde Neden Olduğu Kirliliğin Kontrolü Yönetmeliğinin ekinde yer alan Ek-1’de belirtilen maddeleri bulunduran faaliyetler İş Termin Planı kapsamında değerlendirilemez, bu tür faaliyetler derhâl gerekli tedbirleri almakla yükümlüdürler. Belediyeler atık su arıtma tesisinin kurulmasıyla ilgili iş termin planındaki taahhütlerini mücbir sebepler dışında yerine getirmedikleri takdirde belediye başkanları hakkında Cumhuriyet Savcılığına suç duyurusunda bulunulur. İş Termin Planını süresi içerisinde vermeyen ve/veya İş Termin Planındaki taahhüt ettikleri işleri yerine getirmeyen atıksu alt yapı yönetimi kanalizasyonuna deşarj ile ilgili olarak, Bakanlık bu Yönetmeliğin 45 inci maddesinin (h) ve (ı) bentlerini uygulamaya yetkilidir. Bu yönetimlerin yetki sınırları içindeki taşınmaz mal sahipleri için atıksularını bu tür ortak atıksu altyapı tesislerine bağlamak ve bu tesisleri kullanmak bir hak ve mecburiyettir. Madde 0044: Atıksu Bağlantı İzni ve Belgesi Bir şehir ve/veya sanayi bölgesinde parsellerin, kurum, kuruluş ve işletmelerin atıksularını atıksu altyapı tesislerine bağlayabilmeleri, atıksu altyapı tesisleri yönetimince verilecek olan atıksu bağlantı iznine tabidir. Atıksu bağlantı izni, evsel atıksuların yazılı bir belge karşılığında; endüstriyel ve karışık atıksuların ise düzenlenecek bağlantı kalite kontrol izin belgesindeki koşulları sağlaması halinde, atıksu altyapı tesisleri yönetimi tarafından verilen izindir. Bağlantı kalite kontrol izni; atıksu altyapı tesisleri yönetimi tarafından, endüstriyel atıksuların kanalizasyon sistemine bağlantı şartlarını belirleyen bağlantı kalite kontrol izin belgesi ile verilir. Bu izin ve belgeler 45, 46, 47 ve 48 inci maddelerde açıklanan hususlara uyulması şartıyla verilir. Madde 0045: Kanalizasyon Sistemine Bağlantı Kısıtları Atıksu altyapı tesisleri kapsamında inşa edilen ve işletilen kanalizasyon sistemlerine yapılacak bağlantılar aşağıdaki kısıtlamalara tabidir; a. Kanalizasyonun ayrık sistemde olması halinde, yağmur suları ve kirli olmayan diğer drenaj suları, kanalizasyona bağlanamaz. b. Birleşik ve ayrık sistemlerde, izne esas olacak atıksu miktarları ve özellikleri yağışsız havalarda belirlenir. c. Kesikli çalışan işletmeler, kanalizasyon sistemine bağlantı yapmadan önce ön arıtma tesislerinin gerekli olup olmadığına bakılmaksızın, dengeleme havuzu inşa etmek mecburiyetindedirler. Bu işletmelerin atıksu debileri ve kaliteleri bu dengeleme havuzu çıkışında belirlenir. Dengeleme havuzu bulundurmayan tesislerde izne esas olacak atıksu miktarları ve kirlilik yükleri, tesisten çıkacak maksimum atıksu miktar ve kalitesi dikkate alınarak tespit edilir. d. Kirletici maddeler ihtiva etmeyen soğutma sularının, yetkili atıksu altyapı tesisleri yönetiminin özel onayı olmadan kanalizasyon sistemine bağlanması yasaktır. e. Endüstriyel atıksular ön arıtma gereğini ortadan kaldırmak üzere kirletilmemiş sularla seyreltilerek kanalizasyon sistemine verilemez. f. Atıksu altyapı tesislerine deşarj edilmiş olan atıksular, atıksu altyapı tesisleri yönetimlerinin yazılı izni olmadıkça herhangi bir amaç için kullanılamaz. g. Kanalizasyon sisteminin arıtma ile sonlanmasına bakılmaksızın evsel atık sular kanalizasyon sistemine belediyenin izni ile bağlantı yapabilir. h. (Değişik: RG-13/02/2008-26786) Endüstriyel nitelikli küçük atık su kaynaklarının, sonu arıtma tesisi ile sonuçlanmayan kanalizasyon sistemine doğrudan veya kısıtlama yaparak bu Yönetmeliğin ekinde yer alan Tablo 25’te verilen standart değerleri sağlayarak bağlanıp bağlanamayacağına toplam kirlilik 268 Su Yönetimi ve Mevzuatı yükleri ve alıcı ortam özellikleri dikkate alınarak, Mahalli Çevre Kurulu tarafından karar verilir. i. (Değişik: RG-13/02/2008-26786) Tehlikeli madde içermeyen, ancak kanalizasyon sisteminin taşıdığı toplam debi ve kirletici yükünün %1’inden fazla olan endüstriyel atıksu niteliğindeki atıksu kaynaklarının, sonu arıtma tesisi ile sonuçlanmayan kanalizasyon sistemine bu Yönetmeliğin ekinde yer alan Tablo 25’te verilen standart değerleri veya kısıtlama yaparak alıcı ortam deşarj standartlarını sağlayarak bağlanıp bağlanamayacağına toplam kirlilik yükleri ve alıcı ortam özellikleri dikkate alınarak, Mahalli Çevre Kurulu tarafından karar verilir. Madde 0046: Atıksu Toplama Sistemine Verilemeyecek Maddeler Arıtma tesisinin arıtma verimini, çamur tesislerinin işletilmesini, çamur bertarafını veya çamur değerlendirilmesini olumsuz yönde etkileyen maddeler; atıksu tesislerini tahrip eden, fonkisyonlarını ve bakımlarını engelleyen, zorlaştıran, tehlikeye sokan veya tesislerde çalışan personele zarar veren maddelerin atıksu altyapı tesislerine verilmesi yasaktır. Sanayi ve endüstri tesislerinde çöp ve katı maddelerin öğütülerek kanalizasyona verilmesini sağlayan çöp öğütücülerinin kullanılması yasaktır. Konut, işyeri ve sanayii tesislerinde kullanılan bitkisel ve madeni atık yağların kanalizasyona verilmesi yasaktır. Madde 0047: Atıksu Altyapı Tesislerine Bağlanabilecek Atıksuların Özellikleri Önemli kirletici atıksu kaynağı tanımına giren endüstri atık sularının atıksu altyapı tesislerine kabul edilmesi için Tablo 25 te verilen standart değerlere uyum göstermesi şarttır. Küçük atıksu kaynakları tanımına giren endüstri atık sularından Tablo 25 te verilen standart değerleri aşanların atıksu altyapı tesislerine doğrudan bağlanabilmesi, atıksu altyapı yönetimlerinin iznine bağlıdır. Madde 0048: Ön Arıtma Tesisleri Atıksularının özellikleri nedeni ile, atıksu altyapı tesisine doğrudan bağlantıları, atıksu altyapı tesisleri yönetimleri tarafından uygun görülmeyen endüstriler; kuruluş, işletme, bakım, kontrol ve belgeleme harcamaları kendilerine ait olmak üzere, bu Yönetmelikte tanımı yapılmış olan bir ön arıtma sistemini kurmak ve işletmek yükümlülüğündedirler. (Değişik ikinci fıkra: RG-13/02/2008-26786) Ayrıca ilgililer, herhangi bir atıksu toplama alanında atıksu debisi veya ilgili sanayi sektörüne ait bu Yönetmeliğin ekinde yer alan Tablo 5 ilâ Tablo 20 arasındaki grup standartlarında verilen her bir parametre itibarıyla kirlenme yükü, o kanalizasyon sisteminin taşıdığı toplam debi ve kirletici yükünün %10’undan fazla olan endüstriyel atıksu kaynaklarında, teknik özellikleri bağlantı kalite kontrol izin belgesinde belirtilen ve Çevre Kanununun 11 inci maddesinde tanımlanan esaslar çerçevesinde bir özel arıtma tesisini kurmak ve işletmekle yükümlü tutulurlar. Bu durumda alıcı ortama doğrudan boşaltım ilkesi ve atıksu standartları geçerlidir ve ayrıca bu Yönetmeliğin 37 nci maddesi uyarınca taşınmaz mal sahibi ilgili idareden izin alır. Madde 0049: Kanalizasyon Sistemine Bağlantı ve Boşaltımların Kontrol Düzeni Atıksu üreten kurum, kuruluş ve işletmelerin kanalizasyon sistemine atıksu bağlantısının yapıldığı yerde veya ön arıtma tesisi çıkışında kolayca ulaşılabilen ve çalışmaya müsait bir kontrol bacası inşa edilir. Kontrol bacasının projesi ve tipi bir plan üzerinde gösterilerek ilgili atıksu altyapı tesisleri yönetiminin bilgisine sunulur. Yönetimin gerekli gördüğü kurum, kuruluş ve işletmelerin bağlantı yerinde veya ön arıtma tesisi çıkışında, atıksuların özelliklerinin tespiti, bu Yönetmeliğin 29 uncu maddesinde tanımlandığı şekilde yapılır. Kontrol düzeninin tesbit edemeyeceği ani dökülme ve deşarjların olabileceği kaynaklar için atıksu altyapı tesisleri yönetimi ilave tedbirler belirtir. Bu tedbirlere ilişkin detaylı bilgi, bağlantı kalite kontrol izin belgesinde yer alır. 269 Dünyada ve Ülkemizde Su Madde 0050: Atıksu Altyapı Tesisleri Kullanımı Çevresinde Yönetmeliğin ihlali Kapsamına Giren Davranışlar (Değişik: RG-13/02/2008-26786) Atıksu altyapı tesisleri kullanımı çerçevesinde, Yönetmeliğin ihlali kapsamına giren davranışlar aşağıda belirtilmiştir. a) Bağlantı ile ilgili kısıtlamalar ve bununla ilgili yasaklara ilişkin 44, 45 ve 46 ncı maddelerdeki hükümlerin aksine, bağlantısı yasaklanan atıksular veya maddeler atıksu sistemine boşaltılıyorsa veya atıksu bağlantı kalite kontrol izin belgesinde öngörülen sınır değerler aşılıyorsa, b) Atıksular, bağlantı sınırlamaları ile ilgili 47 ve 48 inci maddelerin aksine, ön arıtmasız olarak atıksu altyapı sistemine veriliyorsa, c) Yeraltı suyu veya arıtılmasına gerek ve mecburiyet olmayan sular, bağlantı ile ilgili kısıtlamaları belirleyen 45 inci maddenin (d) bendinin aksine, onay alınmadan atıksu altyapı tesisine veriliyorsa, d) Kontrol ve belgeleme yükümlülüğüne ilişkin 49 uncu maddenin aksine, atıksu miktarları ve özelliklerini ölçebilmek amacıyla gerekli ölçüm düzenekleri ve kontrol bacaları tesis çıkışında kurulmamışsa, uygun yere konulmamışsa veya çalıştırılamıyorsa, bakımı yapılmıyorsa, uygun ve sorumlu bir personel tayin edilmemişse veya kayıt defteri beş yıl boyunca saklanmamışsa ya da resmen denetimle görevli kişinin talebine rağmen ibraz edilmemişse, e) Kontrol düzeni ile ilgili 49 uncu maddenin aksine, parsel atıksu sisteminin veya atıksuyun incelenmesine müsaade edilmemişse, yukarıdaki davranışları gerçekleştiren gerçek ve tüzel kişiler hakkında ilgili idare kendi mevzuatı çerçevesinde gerekli işlemleri yapar. Ayrıca, Atıksu alt yapı sistemi sonunda alıcı ortamda kirliliğin tespit edilmesi hâlinde 2872 sayılı Çevre Kanunu çerçevesinde ilgili atıksu altyapı yönetimine gerekli işlem uygulanır. Taşınmaz mal sahibi, atıksu altyapı tesislerinden yararlanma şartlarına ilişkin 43 üncü maddedeki yükümlülüklere rağmen, verilen süre içinde şehir atıksu sistemine bağlantı yapmaması nedeni ile Alıcı Ortamda Kirliliğe neden olması ve yönetmelik hükümlerine aykırı davranması nedeniyle 2872 sayılı Çevre Kanunu çerçevesinde gerekli işlem yapılır. SEKİZİNCİ BÖLÜM Çeşitli Hükümler Madde 0051: Denetim (Değişik: RG-13/02/2008-26786) Bu Yönetmelik uyarınca; Alıcı ortama her türlü atıksu deşarj denetiminde Çevre Kanunu ve Çevre ve Orman Bakanlığı Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun uyarınca Bakanlık yetkilidir. Bu yetki taşrada İl Çevre ve Orman Müdürlüklerince kullanılır. Büyükşehirlere içme ve kullanma suyu temin edilen kıta içi yüzeysel su kaynakları havzalarındaki denetim faaliyetlerinden 2560 sayılı Kanun çerçevesinde Büyükşehir Belediyeleri sorumludur. Çevre Kanunu çerçevesinde Büyükşehir Belediyeleri haricindeki yerleşimlere içme ve kullanma suyu temin edilen su havzalarındaki denetim faaliyetlerinden İl Çevre ve Orman Müdürlüğü sorumludur. (Değişik: RG-13/02/2008-26786) Alıcı ortama atıksu deşarjı olan kurum, kuruluş ve işletmeler için çevre izin belgesi ile derin deniz deşarjı olan kurum, kuruluş ve işletmeler için çevre izin belgesinde belirtilen hükümlere uyulup uyulmadığının denetiminden; Ek-1 listesinde belirtilen işletmeler için Bakanlık, Ek-2 listesinde belirtilen işletmeler için il çevre ve orman müdürlüğü sorumludur. 270 Su Yönetimi ve Mevzuatı Atıksu arıtma tesisi mevcut olan, atıksu altyapı tesisi yönetimlerine ait kanalizasyon sistemlerine her türlü atıksu deşarjı ve denetiminde ilgili atıksu altyapı tesisi yönetimleri mevzuatlarında belirlenen usul ve esaslar çerçevesinde yetkilidir. Kanalizasyon sistemi arıtma tesisi ile sonuçlanmayan, İş Termin Planı uygun olan ve taahhütlerine uyan atıksu altyapı tesisi yönetimlerine ait kanalizasyon sistemlerine her türlü atıksu deşarjı ve denetiminde ilgili atıksu altyapı tesisi yönetimleri yetkilidir. İş Termin Planını süresi içinde vermeyen veya İş Termin Planında taahhüt ettikleri işleri yerine getirmeyen atıksu altyapı yönetimlerinin kanalizasyon deşarj standartlarında Mahalli Çevre Kurulunca bu Yönetmeliğin 45 inci maddesinin (h) ve (ı) bentlerine göre kısıtlama yapılması durumunda, atıksu altyapı sisteminin kısıtlama kapsamındaki denetimi İl Çevre ve Orman Müdürlüklerince gerçekleştirilebilir. Kanalizasyona bağlantı izni ile bağlantı kalite kontrol izni belgesinde belirtilen hükümlere uyulup uyulmadığının denetiminden atıksu altyapı tesisleri yönetimleri sorumludur. Çevre Kanununun 15 inci maddesinde söz edilen faaliyetlerin durdurulması işlemi Bakanlıkça veya Bakanlık tarafından yetki devri yapılan kurum ve mercilerce gerçekleştirilir. Madde 0052: Haber Verme Yükümlülüğü Atıksu kaynakları mevzuatta öngörülen arıtma tesis veya sistemlerini müstakil veya ortak olarak kurmak ve atık sularını deşarj standartlarını sağlayacak şekilde arıtmak zorundadırlar. Arıtma tesisi olmayanlar, arızalananlar, çalıştığı halde standartları sağlayamayanlar, faaliyetinde kapasite artırımına gidenler, faaliyetlerini geçici veya sürekli olarak durduranlar ilgili idareye derhal haber vermekle yükümlüdürler. Madde 0053: Atıksu Arıtma Tesisi Proje Onayı Bu Yönetmelik çerçevesinde, tesisler için kurulacak atıksu arıtım sistemleri projelerinin onaylanmasında Bakanlık yetkilidir. Atıksu arıtma tesisi proje onaylanmasına ilişkin usul ve esaslar Bakanlıkca belirlenir. Derin deniz deşarjı ile sonuçlanan atıksu arıtma tesisi projeleri Bakanlık tarafından onaylanır. Arıtma sistemi, derin deniz deşarjı ile sonuçlanıyor ise 34 ve 35 inci maddelerde belirtilen derin deniz deşarjına izin verilebilecek atıksuların özellikleri ve derin deniz deşarjı kriterleri ile 42 nci maddenin (a) bendinde belirtilen hususlar dikkate alınarak ilgili kurum, kuruluş ve işletmeler etüd ve tatbikat projelerini Bakanlığa sunmakla yükümlüdürler. Madde 0054: İzleme Atıksu arıtma tesisi işletmecileri, arıtma tesislerinin verimli olarak çalıştığının izlenmesinden ve kayıtlarının tutulmasından sorumludur. Atıksuların özellikleri ve miktarları düzenli olarak Bakanlıkca belirlenecek bir formatta ve dijital ortamda kaydedilir. İşletmeler atıksularının çıkış sularında deşarj izin belgesinde belirtilen aralıklarla numune almakla, ölçüm ve analiz yapmak suretiyle kontrol etmekle, atıksuların özellikleri ve miktarlarına ilişkin bilgileri belirlemek, belgelemek ve denetimlerde beyan etmekle yükümlüdürler. (Değişik son cümle: RG-13/02/2008-26786) İşletmeciler tarafından yapılan ölçüm ve analizlerin sonuçları raporların asılları ile birlikte dijital ortamda da en az beş yıl süreyle saklanmak zorundadır. (Değişik: RG-30/03/2010-27537) Derin deniz deşarjı için çevre izni alan kurum, kuruluş ve işletmeler, Bakanlıkça belirlenecek usul ve esaslar çerçevesinde izleme yaparak, Çevre Kanununca Alınması Gereken İzin ve Lisanslar Hakkında Yönetmeliğin Ek-1 listesinde belirtilen işletmeler için Bakanlığa, Ek-2 listesinde belirtilen işletmeler için il çevre ve orman müdürlüğüne rapor etmekle yükümlüdürler. İdarece gerekli görülen durumlarda izleme sıklığında değişikliğe gidilebilir. (Değişik üçüncü fıkra: RG-13/02/2008-26786) Göl, kıyı ve açık denizlerde su ürünleri üretimi yapacak gerçek ve tüzel kişiler tesis kurulmadan önce su kalitesi ile ilgili ölçümleri yapmakla yükümlüdür. Bu 271 Dünyada ve Ülkemizde Su işletmeler işletme aşamasından itibaren, kirliliğin izlenmesi amacıyla, Bakanlıkça belirlenecek kriterler çerçevesinde izleme yaparak İl Çevre ve Orman Müdürlüğüne rapor etmekle yükümlüdürler. Madde 0055: Yaptırım (Değişik: RG-13/02/2008-26786) Bu Yönetmelikteki yasaklara aykırı hareket edenler ve belirtilen yükümlülükleri yerine getirmeyenlere; ek süre verilmesi ve bu süre sonunda da yerine getirmediği takdirde faaliyetlerinin kısmen veya tamamen durdurulması Çevre Kanununun 15 inci maddesinde belirtilen makamlar tarafından, aynı Kanunun 20 nci ve 23 üncü maddelerinde belirtilen idari nitelikteki cezalar ise yine aynı Kanunun 24 üncü maddesinde belirtilen yetkili merciler tarafından verilir. Madde 0056: Yürürlükten Kaldırılan Hükümler 04.09.1988 tarihli ve 19919 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Su Kirliliği Kontrolü Yönetmeliği yürürlükten kaldırılmıştır. Ek Madde 1001-(EK: RG-13/02/2008-26786) Bakanlık ihtiyaç duyulması bu yönetmeliğin uygulanması ile ilgili olarak tebliğ çıkartabilir. Geçici Madde 0001: 04.09.1988 tarihli ve 19919 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Su Kirliliği Kontrolü Yönetmeliğine dayanılarak çıkarılan ve aşağıda isimleri verilen tebliğlerin yenileri çıkartılıncaya kadar uygulanmasına devam edilir. a. Su Kirliliği Kontrolü Yönetmeliği Numune Alma ve Analiz Metodları Tebliği b. Su Kirliliği Kontrolü Yönetmeliği Teknik Usuller Tebliği c. Su Kirliliği Kontrolü Yönetmeliği İdari Usuller Tebliği d. (Mulga: RG-13/02/2008-26786) Geçici Madde 0002: Atık su debisi 500 m³ /gün üzerinde olan işletmeler, 29 uncu madde de öngörülen atıksu arıtma tesisi çıkış noktasında numune alma bacası, otomatik numune alma ve debi ölçme cihazlarını bu Yönetmeliğin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren oniki ay içerisinde kurmakla yükümlüdür. Geçici Madde 0003: Derin deniz deşarjı ile sonuçlanan bütün atıksu arıtma tesislerinin çıkış noktasında numune alma bacası, atıksu debisi 1000 m³ /gün üzerinde olan işletmeler, ayrıca otomatik numune alma ve debi ölçme cihazlarını bu Yönetmeliğin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren oniki ay içerisinde kurmakla yükümlüdür. Geçici Madde 0004: Belediye ve organize sanayi bölgeleri alt yapı yönetimleri atıksu arıtma tesisi iş termin planlarını bu yönetmelik yürürlüğe girdiği tarihten itibaren bir yıl içerisinde hazırlayarak mülki amir kanalıyla Bakanlığa sunmak zorundadırlar. Arıtma tesisi olmayan ve inşaatına başlanmayan mevcut organize sanayi bölgeleri alt yapı yönetimleri ortak arıtma tesislerini iş termin planı onay tarihinden itibaren en geç bir yıl içerisinde arıtma tesisi inşaat ihalesini gerçekleştirmek ve takip eden üç yıl içerisinde de işletmeye almakla yükümlüdürler. Organize sanayii bölgesi içerisinde tehlikeli ve zararlı maddeler içeren atıksu deşarj eden tesisler derhal gerekli tedbirleri almakla yükümlüdürler. Atıksu arıtma tesisi olmayan ve inşaatına başlamayan belediyeler; iş termin planı ve atık su arıtma tesislerini bu Yönetmeliğin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren yapmakla yükümlü oldukları süreler aşağıda verilmiştir. 272 Su Yönetimi ve Mevzuatı İş termin planı hazırlanması ve atıksu arıtma tesisi işletmeye alma için aşılmaması gereken süreler Nüfus İş termin planı hazırlama süresi Atıksu arıtma tesisi işletmeye alma süresi Toplam süre >100 000 1 yıl 3 yıl 4 yıl 100 000 - 50 000 1 yıl 4 yıl 5 yıl 50 000 - 0 000 1 yıl 5 yıl 6 yıl 10 000 - 2000 1 yıl 6 yıl 7 yıl Geçici Madde 0005: (EK: RG-13/02/2008/26786) Bu yönetmeliğin 32’nci maddesinin ikinci fıkrasının (b), (c) ve (d) bentleri ile bu yönetmeliğin ekinde yer alan Tablo 21.2, Tablo 21.3 ve Tablo 21.4, 21/12/2014 tarihine kadar uygulanır. Bu tarihten sonra söz konusu hükümler yerine, Kentsel Atıksu Arıtımı Yönetmeliğinin hükümleri uygulanır. Geçici Madde 0006: (EK: RG-13/02/2008/26786) 31/12/2004 tarihinden önce onaylanmış derin deniz deşarjı projeleri bu yönetmeliğin proje onayı hükmünden muaf tutulur. Mevcut Projelerinde revizyona gidilecek faaliyet sahipleri, projelerini bu yönetmelik gerekliliklerine göre hazlırlanarak Bakanlığın onayına sunarlar. Geçici Madde 0007: (EK: RG-13/02/2008/26786) Atık su debisi 200-500 m3/ gün arasında olan işletmeler, bu yönetmeliğin 29’ncu maddesinde özgörülen atıksu arıtma tesisi çıkış noktasında numune alana bacası ve otomatik numune alma cihazlarını bu yönetmeliğin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren oniki ay içerisinde kurmakla yükümlüdür. Madde 0057: Yürürlük Bu Yönetmelik yayımı tarihinde yürürlüğe girer. Madde 0058: Yürütme Bu Yönetmelik hükümlerini Çevre ve Orman Bakanı yürütür. 273 Dünyada ve Ülkemizde Su KASÎDE DER NA’T-I HAZRET-İ NEBEVÎ 216 SU KASİDESİ 217 Saçma ey göz eşkden gönlümdeki odlara su Kim bu denlü dutuşan odlara kılmaz çâre su Saçma ey göz, gözyaşımdan gönlümdeki ateşe su Çünki bu denli tutuşan ateşe olmaz çâre su Âb-gûndur günbed-i devvâr rengi bilmezem Yâ muhît olmış gözümden günbed-i devvâra su Bu renk gök kubbenin rengi mi bilemem Yoksa akan gözyaşlarımın rengi mi bu su Zevk-ı tîğundan aceb yoh olsa gönlüm çâk çâk Kim mürûr ilen bırağur rahneler dîvâra su Keskin bakışlarından gönlüm olsa parça parça Çünki zamanla parçalar yarar taşı bile su Vehm ilen söyler dil-i mecrûh peykânun sözin ıhtiyât ilen içer her kimde olsa yara su Korkuyla söyler gönül, ok kirpiklerinin sözünü İhtiyât ile içer her kimde olsa yara su Suya virsün bâğ-bân gül-zârı zahmet çekmesün Bir gül açılmaz yüzün tek virse min gül-zâra su Bahçıvan sulamak için gülşeni çekmesin zahmet Bir gül açılmaz yüzün gibi, bin güle verse su Ohşadabilmez gubârını muharrir hattuna Hâme tek bahmahdan inse gözlerine kara su Senin yüzüne benzer bir hat çizemez hattat Kağıda bakmaktan inse gözlerine kara su Ârızun yâdıyla nem-nâk olsa müjgânum n’ola Zayi olmaz gül temennâsıyla virmek hâra su Yanağını hatırlarken kirpiklerim ıslansa ne olur Boşa değil gül temennisiyle dikene vermek su Gam güni itme dil-i bîmârdan tîgun dirîğ Hayrdur virmek karanu gicede bîmâra su Gam günü esirgeme hasta gönlüme bakışlarını Sevapdır vermek karanlık gecede hastaya su İste peykânın gönül hecrinde şevkum sâkin it Susuzam bir kez bu sahrâda menüm-çün ara su Gönül! Bir bakışınla, dindir ayrılık hasretimi Susuzum bir kez bu sahrâda benim için ara su Men lebün müştâkıyam zühhâd kevser tâlibi Nitekim meste mey içmek hoş gelür hûş-yâra su Zahidler Kevseri arzular, ben senin dudağını Sarhoşa şarab içmek hoş gelir ayığa su Ravza-i kûyuna her dem durmayup eyler güzâr Âşık olmış galibâ ol serv-i hoş-reftâra su Senin Ravzana her dem durmadan akmakta Âşık olmuş galibâ o hoş endamlı dosta su Su yolın ol kûydan toprağ olup dutsam gerek Çün rakîbümdür dahı ol kûya koyman vara su Toprak olup su yolunu tutsam Ravza’ndan Çünkü rakîbimdir orası akmasın o yana su Dest-bûsı ârzûsıyla ger ölsem dostlar Kûze eylen toprağum sunun anunla yâra su Onun elini öpemeden ölürsem eğer dostlar Testi yapın toprağımı sunun onunla yâra su 216 217 http://www.antoloji.com/siir/siir/siir_SQL.asp?sair=1100&siir=940441 &order=oto http://www.uludagsozluk.com/k/su-kasidesi/ 274 . Su Yönetimi ve Mevzuatı Serv ser-keşlük kılur kumrî niyâzından meger Dâmenin duta ayağına düşe yalvara su Servi serkeşlik ederse kumrunun niyazına Gidip ayağına vazgeçirsin yalvararak su İçmek ister bülbülün kanın meger bir reng ile Gül budağınun mizâcına gire kurtara su İçmek ister bülbülün kanını meğer bir hile ile Gül budağının mizacına girip de kurtara su Tıynet-i pâkini rûşen kılmış ehl-i âleme ıktidâ kılmış târîk-i Ahmed-i Muhtâr’a su Pak fıtratını aşikar kılmış ehl-i âleme Tâbi olmuş Ahmed-i Muhtâr’ın yoluna su Seyyid-i nev-i beşer deryâ-ı dürr-i ıstıfâ Kim sepüpdür mucizâtı âteş-i eşrâra su İnsanlığın gerçek efendisi seçkin inci deryası Onun mucizeleri kötülerin ateşine döker su Kılmağ içün tâze gül-zârı nübüvvet revnakın Mu’cizinden eylemiş izhâr seng-i hâra su Kılmak için tâze o nübüvvet gül bahçesini Mucizendendir ki akıtılmış sert taştan su Mu’cizi bir bahr-ı bî-pâyân imiş âlemde kim Yetmiş andan min min âteş-hâne-i küffara su Mucizen bir sonsuz derya imiş bu alemde Yetmiş ondan binlerce âteşperst hanesine su Hayret ilen barmağın dişler kim itse istimâ Barmağından virdügin şiddet günü Ensâr’a su Hayret ile parmağın ısırır kim işitse bunu Parmağından verdiğin şiddet günü Ensâr’a su Dostı ger zehr-i mâr içse olur âb-ı hayât Hasmı su içse döner elbette zehr-i mâra su Dostu yılan zehiri içse olur ona âb-ı hayât Düşmanı su içse yılan zehrine döner su Eylemiş her katreden min bahr-ı rahmet mevc-hîz El sunup urgaç vuzû içün gül-i ruhsâra su Değince damlası, dalgalanır bin rahmet deryası Abdest almak için serpilince gül yanağa su Hâk-i pâyine yetem dir ömrlerdür muttasıl Başını daşdan daşa urup gezer âvâre su Ayağının tozuna varmak için hiç durmadan Başını taşdan taşa vurup gezer âvâre su Zerre zerre hâk-i dergâhına ister sala nûr Dönmez ol dergâhdan ger olsa pâre pâre su Zerre zerre eşiğinin toprağına ister salmak nûr Dönmez ol dergâhdan olsa bile paramparça su Zikr-i na’tün virdini dermân bilür ehl-i hatâ Eyle kim def-i humâr içün içer mey-hâra su Zikri na’tının tekrarını dermân bilir günahkâr Kimi sarhoş ayılmak için yüzüne serper su Yâ Habîballah yâ Hayre’l beşer müştakunam Eyle kim leb-teşneler yanup diler hemvâra su Yâ Habîballah yâ Hayru’l beşer âşıkınım Yanıp dudağı kurumuşlar ister bir damla su Sensen ol bahr-ı kerâmet kim şeb-i Mi’râc’da şebnem-i feyzün yetürmiş sâbit ü seyyâra su Sensin o Mirac gecesinde keramet deryası Feyzinin damlası yetermiş sabit ve seyyara su 275 Dünyada ve Ülkemizde Su Çeşme-i hurşîdden her dem zülâl-i feyz iner Hâcet olsa merkadün tecdîd iden mimâra su Güneş çeşmesinden halka halka feyz iner Lazım olsa kabrini tazeleyen mimâra su Bîm-i dûzah nâr-ı gam salmış dil-i sûzânuma Var ümîdüm ebr-i ihsânun sepe ol nâra su Korku salmış cehennem ateşi yanık gönlüme Var ümîdim ihsan bulutundan serpe o nâra su Yümn-i na’tünden güher olmış Fuzûlî sözleri Ebr-i nîsândan dönen tek lü’lü şeh-vâra su Seni överek inciye dönmüş Fuzûlî sözleri Nisan yağmurundan olmuş birer inci su Hâb-ı gafletden olan bîdâr olanda rûz-ı haşr Eşk-i hasretden tökende dîde-i bîdâra su Mahşer günü gaflet uykusundan uyanıp Gözyaşına hasret uykusuz göz dökünce su Umduğum oldur ki rûz-ı haşr mahrûm olmayam Çeşm-i vaslun vire men teşne-i dîdâra su Ümidim odur ki mahrum olmayım mahşerde Vuslat çeşmesinden vere susamış bana su Fuzuli Düzenleme: Osman Gerçek. 276 Su Yönetimi ve Mevzuatı KAYNAKÇA 1. 2006 Küresel İnsani Gelişme Raporu. Kıtlığın Ötesinde: Güç Dengesizliği, Yoksulluk ve Küresel Su Krizi 2. 5. Dünya Su Forumu Bakanlar Süreci İstanbul Su Rehberi. 3. 5.Dünya Su Forumu Yerel ve Bölgesel Yönetimler İçin İstanbul Mutabakatı. 4. Annemarie Schimmel, Tanrı’nın Yeryüzündeki İşaretleri, İstanbul, 2004, Kabalcı Yayınevi. 5. A.Ünal Şorman, AB Su Çerçeve Direktifi Ve Türkiye Uygulaması Hakkında Görüşler, TMMOB, Su Politikaları Kongresi Bildiriler Kitabı Ankara, 2006, Cilt 1. 6. Ali POLAT, Bir Damla Su “Sağlığını Seven Herkes İçin” A4 Ofset Matbaacılık, İstanbul, 2009, 7. Atila Türkyılmaz, Belediyeler İle Bağlı Kuruluşlarında Yönetmelik Çıkarma Usulü ve Tarifeler Yönetmeliği, Yerel Yönetim ve Denetim Dergisi, C. 13, Sayı 10. 8. Atila Türkyılmaz, Su Abonelik Sözleşmleri Uyuşmazlıklarında İzlenecek Yöntem İle Görevli Ve Yetkili Mahkemeler, İller ve Belediyeler Dergisi Ekim-Kasım 2009. 9. Atila Türkyılmaz, Su Ve Kanalizasyon Hizmetleri Kapsamında Abonelik Sözleşmelerinin Durumu, İller ve Belediyeler Dergisi Haziran-Temmuz 2009. 10. Atila Türkyılmaz, İçme Suyu Dağıtım Sistemlerinde Su Kaybının Azaltılması Stratejisi ve Kayıp Su Yönetim, Yerel Yönetim ve Denetim Dergisi, Aralık 2008 ve Ocak 2009. 11. Avrupa Birliği Su Çerçeve Direktifi Ve Türkiye’de Uygulanabilirliği. TMMOB Su Politikaları Kongresi Bildiriler Kitabı, Cilt 1. 12. Birleşmiş Milletlerin 3. Dünya Su Kalkınma Raporu “Değişen Dünyada Su”. 13. Çağatay Güler, Su Kesintisi Yapılan İllerde Alınması Gereken Halk Sağlığı Önlemleri, Yazıt Yayımcılık, Ankara, 2008. 14. Cansen AKKAYA, Ayla EFEOĞLU, Nedim YEŞİL, Avrupa Birliği Su Çerçeve Direktifi Ve Türkiye’de Uygulanabilirliği, TMMOB Su Politikaları Kongresi Bildiriler Kitabı, Ankara, 2006 15. Ceyhun ÖZÇELİK, Türkiye’de Su Hizmetlerinin ve Su Hukukunun Gelişimi, DSİ Teknik Bülten, Sayı 103, Ocak 2008 16. Çevre Orman Bakanlığı Çevra Etki Değerlendirmesi Ve Planlama Genel Müdürlüğü, Türkiye Çevre Atlası, Ankara, 2004. 17. Çevre ve Orman Bakanlığı Çevre Yönetimi Genel Müdürlüğü, Atıksu Arıtımı Eylem Planı (2008– 2012), Ankara, Sayfa 70. 18. Çevre ve Orman Bakanlığı Çevre Yönetimi Genel Müdürlüğü, Türkiye Çevre Durum Raporu, Ankara, 2007. 19. Çevre ve Orman Bakanlığı Çevresel Etki Değerlendirmesi Ve Planlama Genel Müdürlüğü, Türkiye Çevre Sorunları ve Öncelikleri Envanteri Değerlendirme Raporu (2005–2006) Ankara, 2008. 20. Dokuzuncu Kalkınma Planı (2007–2013), 2009 Yılı Programı 21. Dokuzuncu Kalkınma Planı (2007–2013), Toprak ve Su Kaynaklarının Kullanımı ve Yönetimi Özel İhtisas Komisyonu Raporu, Ankara, 2007. 277 Dünyada ve Ülkemizde Su 22. Derin Orhon ile Röportaj, Türkiye’de Kirletici Güçlü; Denetim Zayıf ve Toplum Umursamaz, Su ve Çevre Teknolojileri Dergisi, Mart-Nisan 2010. 23. Devlet Su İşleri 2008 Faaliyet Raporu. 24. Dursun YILDIZ, Dünya’da ve Türkiye’de Artan Su Sorunları. 25. Dursun YILDIZ, Su’dan Sorulara Yanıtlar! 26. Elmalılı M.Hamdi Yazır, Kur’an-ı Kerim Meali, Sadeleştiren Lütfullah Müftüoğlu, Pusula Yayım Dağıtım, İstanbul, 2006. 27. Gökhan Ekrem Üstün, Seval Kutlu Akal Solmaz, Atıksuların Geri Kazanımı Ve Tarımsal Sulama İçin Kullanımının Değerlendirilmesi, DSİ, Su Tüketimi Arıtma Yeniden Kullanım Sempozyumu Bildiriler Kitabı. 28. İnşaat Mühendisleri Odası Su Çalışma Grubu, Su Hakkı Raporu. 29. İSO, Avrupa Birliği’ne Tam Üyelik Sürecinde İstanbul Sanayi Odası Meslek Komiteleri Sektör Stratejileri Geliştirilmesi Projesi Gıda Sektörü. İstanbul, Nisan 2006, İstanbul Sanayi Odası Yayınları. 30. Mehmet Emin Aydın, Erol Bircan, Senar Özcan, Evsel Atıksuların Geri Kazanılarak Sulamada Kullanımı,. DSİ, Konya Kapalı Havzası Yeraltısuyu ve Kuraklık Konferansı Bildiri Kitabı, Konya, 2008. 31. Mehmet Faik YILMAZ, Kur’an’da Suya Verilen Önem, 1. Türkiye İklim Değişikliği Kongresi. Bildiri Kitabı, Tikdek İstanbul, 2007. 32. Melike YALILI KILIÇ. Kadir KESTİOĞLU, Cumhur AYD1NALP, Atıksuların Sulama Suyu Olarak Kullanım Olanaklarının Değerlendirilmesi, DSİ, Su Tüketimi Arıtma Yeniden Kullanım Sempozyumu Bildiriler Kitabı. 33. Namık Ak, Hüseyin Özdemir, Göksel Demir, Küresel Isınma İle Kuraklık Arasındaki İlişkilerin Değerlendirilmesi Ve Geleceğe Yönelik Su Tasarrufu Projeksiyonu, DSİ, Konya Kapalı Havzası Yeraltısuyu ve Kuraklık Konferansı Bildiri Kitabı, Konya, 2008. 34. Nilgün Görer Tamer, Dünyada Ve Türkiye’de Su Hizmetleri Yönetim Politikalarının Değerlendirilmesi, TMMOB Su Politikaları Kongresi Bildiriler Kitabı, İstanbul 2006, Cilt 2. 35. Osman MÜFTÜOĞLU, Ne Kadar Su İçelim, Hürriyet Gazetesi, Kelebek, 25 Nisan 2009. 36. Ömer Faruk TEKBAŞ, Çevre Kirliliği, Ankara, 2010, Gülhane Askeri Tıp Akademisi Basımevi. 37. Payal Sampat, Dünyanın Durumu 2001, Yeraltı Sularında Kirlenme, TEMA Vakfı Yayınları 38. Prof. Dr. Necmettin CEPEL ve Celal ERGÜN, Suyun Önemi Ve Ekolojik Sorunları. 39. Rizhard Pilcher, Altan Dizdar, Cüneyt Dilsiz, Selçuk Toprak, Elmo De Angelis, Kylene De Angelis, Cem Koç, Fatih Dikbaş, Mahmet Fırat, Ülker Güner Bacanlı, Su Kayıpları Nasıl Önlenir? Su Kayıplarını Azaltma Teknikleri ve Uygulamalarına Yönelik Rehber Kitap, PROWAT, Eflatun Yayınevi, Ankara, 2009. 40. Sandra Postel ve Amy Vickers, Dünyanın Durumu 2004, Su Verimliliğini Artırmak, Tema Vakfı Yayınları. 41. Sandra Postel, Dünyanın Durumu 1996, Sürdürülebilir Bir Su Stratejisi Yaratmak, TEMA Vakfı Yayınları. 278 Su Yönetimi ve Mevzuatı 42. Santra Postal, Suları Nasıl Tükettik, Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları, İstanbul, Ocak 2010. 43. Sekizinci Beş Yıllık Kalkınma Planı. Su Havzaları, Kullanımı ve Yönetimi Özel İhtisas Komisyonu Raporu. Ankara, 2001. 44. Selçuk Toprak, Abdullah Cem KOÇ, Ülker GÜNER BACANLI, Fatih DİKBAŞ, Mahmut FIRAT, Altan DİZDAR, İçme Suyu Dağıtım Sistemlerindeki Kayıplar ve Prowat Projesi, 5. Kentsel Altyapı Ulusal Sempozyumu Bildirisi. 45. Selim Yılmaz/Çalışma Grubu, GATS: Su Ticareti Yapılabilen Değerli Bir Metadır, İKK Ölçü Dergisi, İstanbul, Aralık 2003. 46. Selin SARI, İçme Suyu Sektör Profili, İstanbul Ticaret Odası Etüt ve Araştırma Şubesi. 47. TMMOB, Küresel Su Politikaları ve Türkiye TMMOB Su Raporu, Ankara, Mart 2009. 48. TMMOB, Su Politikaları Kongresi Bildiriler Kitabı, Ankara, 2006, Cilt 1. 49. TÜSİAD, Bülent Gökdemir, Küresel Su Krizine Çözüm Arayışları: Şebeke Suyu Hizmetlerine Özel Sektör Katılımı, Dünya Örnekleri Işığında Türkiye için Öneriler, İstanbul, 2008. 50. TÜSİAD, Necdet Alparslan, Ayşegül Tanık, Deniz Dölgen, Türkiye’de Su Yönetimi Sorunlar Ve Öneriler. İstanbul, Eylül 2008. 51. Ülkü YETİŞ, Filiz B. DİLEK. Su Kaynaklarında Kirlenme. Ankara 1997. Türkiye Orta Doğu Amme Enstitüsü Yayını. Sayfa 1 52. USİAD Su Raporu. Ulusal Su Politikası İhtiyacımız, Editör, Dursun YILDIZ, Hazırlayan: ADA Strateji Ankara, Ankara Ulusal Sanayici ve İşadamları Derneği Yayını, 2007. 53. Veysel Eroğlu, Su Tasfiyesi, Çevre ve Orman Bakanlığı Yayını, Ankara 2008. 54. Veysel Eroğlu, Ülkemizde Termal, Maden Suları Kaynakları ve Kullanımı, DSİ, Afyon Kocatepe Üniversitesi, Termal ve Maden Suları Konferansı, Afyonkarahisar, 2008. 55. Veysel Eroğlu, Su Meselesi. 56. WWF, Yaşayan Gezegen 2008 Raporu, Türkiye Doğal Hayatı Koruma Vakfı. 57. WWF-Türkiye (Doğal Hayatı Koruma Vakfı), Doğader (Doğa ve Çevreyi Koruma Derneği), Avrupa Birliği Su ve Çevre Politikaları. 58. Yasemin Fatih Amato, Güzel Ol Bugün Yarın ve Daima, Cildin Doğası ve Kozmetik Olanaklar, Doğan Kitap, İstanbul, 2004. 279 Dünyada ve Ülkemizde Su Web Siteleri http://hurarsiv.hurriyet.com.tr http://www.espring.com http://rega.basbakanlik.gov.tr http://www.dpt.gov.tr http://www.dsi.gov.tr http://ekutup.dpt.gov.tr http://www.tusiad.org.tr http://www.yerelnet.org.tr http://www.iso.org.tr http://www.wwf.org.tr http://www.tmmob.org.tr http://www.gapsel.org http://www.sumikrobiyolojisi.org.tr http://www.sukalitesi.org.tr http://topraksuenerji.org.tr http://www.unesco.org.tr http://www.ito.org.tr http://www.tema.org.tr http://www.korhek.org.tr http://www.e-kutuphane.imo.org.tr http://www.worldwaterforum5.org www.content.worldwaterforum5.org http://kutuphane.tbmm.gov.tr http://www.cedgm.gov.tr http://www.cygm.gov.tr http./ga.water.usgs.gov http://tdkterim.gov.tr http://www.mevzuat.adalet.gov.tr http://www.iski.gov.tr http://ekutup.dpt.gov.tr http://www.usiad.net http://archive.kayabek.net www.mmf.selcuk.edu.tr http://www.tikdek.itu.edu.tr http://dis.fatih.edu.tr http://www.ekokent.com http://suyunhikayesi.com http://www.ekimya.com 280 http://www.elelebizbize.com http://www.osmanlicaturkce.com http://www.veyseleroglu.com http://www.kuranikerim.com http://www.uludagsozluk.com http://www.antoloji.com Alıntı yapılan web adreslerine erişim tarihi:01.04.2010 Su Yönetimi ve Mevzuatı Su Hakkında Kitap Yayımlayan Web Siteleri Su hakkında araştırma yapmak veya daha detaylı bilgi edinmek isteyenler, aşağıdaki web adreslerinden, isimleri yazılı olan eserlere ulaşabilirler. http://ekutup.dpt.gov.tr Su Ürünleri ve Su Ürünleri Sanayi Özel İhtisas Komisyonu Raporu Su Havzaları, Kullanımı ve Yönetimi Özel İhtisas Komisyonu Raporu İçme Suyu, Kanalizasyon, Arıtma Sistemleri ve Katı Atık Denetimi Özel İhtisas Komisyonu Raporu http://www.cedgm.gov.tr Türkiye Çevre Durum Raporu İl Çevre Durum Raporları Türkiye Çevre Sorunları ve Öncelikleri Envanteri Türkiye Çevre Atlası http://www.cevreorman.gov.tr/COB/Files belgeler/cg2008.pdf Çevresel Göstergeler Kuraklık ve Su Yönetimi Toplantısı , Ankara Karst Hidrolojisi Konferansı, Antalya Sulama ve Tuzlanma Konferansı , Şanlıurfa Taşkın Konferansı , Edirne Havza Kirliliği Konferansı , İzmir http://www.dsi.gov.tr/su_forumu_duyuru.htm Tarihi Su Yapıları Konferansı , İzmir Sulak Alanlar Konferansı , Kayseri Sel,Taşkın ve Heyelan Konferansları, Samsun Taşkın Heyelan ve Dere Yataklarının Korunması Konferansı , Trabzon Van Gölü Hidrolojisi ve Kirliliği Konferansı ,Van Su Tüketimi - Arıtma - Yeniden Kullanım Sempozyumu, Bursa Konya Kapalı Havzası Yeraltısuyu ve Kuraklık Konferansı , Konya Su ve Enerji Konferansı , Artvin) Termal ve Maden Suları Konferansı , Afyonkarahisar Sulama - Drenaj Konferansı , Adana Kar Hidrolojisi Konferansı ve Sonuçları , Erzurum 2. Ulusal Taşkın Sempozyumu Panel Sunuları Ve Tebliğler Kitabı DSİ Faaliyet Raporu http://www.e-kutuphane.imo.org.tr TMMOB Su Politikaları Kongresi TMMOB Su Politikaları Kongresi (1. Cilt) TMMOB Su Politikaları Kongresi (2. Cilt) TMMOB 2. Su Politikaları Kongresi (1. Cilt) 281 Dünyada ve Ülkemizde Su TMMOB 2. Su Politikaları Kongresi (2. Cilt) Ortadoğu Su Kaynaklarının Geleceği Yapılarda Isı-Su Yalıtımları Güney Asya Depremi Ve Depreşim Dalgası (tsunami), Küresel İklim Değişikliği Ve Türkiye’ye Olası Etkileri Türkiye’de Su Sorunu Akdeniz Havzası’nda Su Sorunları Ve Türkiye Çağlar Boyunca Anadolu’da Su Mühendisliği, Prof. Dr. Ünal Öziş, Su Yapıları Temel ve Vazgeçilmez İnsan Hakkı Olarak Su (Dergi) http://www.tusiad.org.tr/ Türkiye’de Su Yönetimi : Sorunlar ve Öneriler Küresel Su Krizine Çözüm Arayışları: Şebeke Suyu Hizmetlerine Özel Sektör Katılımı, Dünya Örnekleri Işığında Türkiye için Öneriler http://www.usiad.net USİAD Su Raporu USİAD Su ve Toprak Raporu USİAD Su Kaynakları Bakanlığı Kuruluş Kanunu Tasarı Taslağı Önerisi http://topraksuenerji.org/ Çerçeve Su yasası mı? Su Kaynakları Bakanlığı Yasası mı? Edirne Taşkınları BM Avrupa İktisadi Komisyonu Sınıraşan Taşkın Risk Yönetim Raporu BM Dünya Su Gelişim Raporu Hidropolitik ve Su Kaynakları Toprak ve Su Kaynaklarının Kullanımı ve Yönetimi Su Havzalarının Kullanımı ve Yönetimi http://www.tema.org.tr Dünyanın Durumu 1993, Susuzluk Sorunu Dünyanın Durumu 1996, Sürdürülebilir Bir Su Stratejisi Yaratmak Dünyanın Durumu 1996, Sürdürülebilir Tatlı Su Ekosistemleri Dünyanın Durumu 1999, Su: Büyümeyi Etkileyen Kısıtlama Dünyanın Durumu 2000, Sulu Tarımı Yeniden Canlandırmak Dünyanın Durumu 2001, Yer altı Sularında Kirlenme Dünyanın Durumu 2004, Su Verimliliğini Arttırmak Stres Belirtileri: İklim Ve Su Yer altı Suları (Dergi) Su Kaynakları Su Çalıştayı Raporu 282 Su Yönetimi ve Mevzuatı http://www.elelebizbize.com/e-kutuphane/ 2006 Küresel İnsani Gelişme Raporu. Kıtlığın Ötesinde: Güç Dengesizliği, Yoksulluk ve Küresel Su Krizi Binyıl Kalkınma Hedefleri Türkiye 2005 http://www.iso.org.tr Gıda Sektörü Firmam Çevre Mevzuatına Ne Kadar Uyumlu Projesi Değerlendirme Raporu Ve İhtiyaç Analizi Çevre Yönetim Sistemi Rehberi Sanayide Atık Yönetiminde Karşılaşılan Sorunlar Sanayide Atık Yönetimi: Atıkların Azaltılması, Geri Kazanımı, Bertarafı Çevreye Duyarlı İşletmecilik Ve Türk Sanayinde Çevre Yönetim Sistemi Uygulamaları http://www.veyseleroglu.com.tr Su Tasfiyesi http://www.tikdek.itu.edu.tr/ 1. Türkiye İklim Değişikliği Kongresi – TİKDEK 2007 283