Bahriye Haftası - Deniz Harp Okulu
Transkript
Bahriye Haftası - Deniz Harp Okulu
Bahriye Haftası - 2o16 Geçmişleri yüzyıllara dayanan birkaç eğitim kurumumuzdan birisi de Deniz Harp Okulu’dur. Bu yıl 243’üncü yaşını kutlayan bu güzide eğitim yuvamız 9-13 Mayıs 2o16’da ‘Bahriye Haftası’ etkinliklerini düzenledi. Uluslararası alanda katılımın da gerçekleştiği bu etkinliklere Deniz Harp Okulu [DzHO] Komutanı Tümamiral Mesut ÖZEL’in konuğu olarak katılmak mutluluğunu yaşadık. 1979-1983 arasında Temel Askerlik Eğitimi Öğretim Üyesi olma onurunu yaşadığım bu kutsal yuvada 33 yıl sonra onun tanıtımına katkıda bulunmak üzere yer almak beni de çok heyecanlandırdı. Bize bu fırsatı tanıyan ve bizi bir ‘Basın’ kuruluşu olarak değil, ama daha önemlisi ‘Türk Savunma Sanayi’nin bir ‘paydaşı’ olarak gören DzHO Komutanı Tüma. ÖZEL’e şükranlarımızı sunarak başlamak istiyoruz yazımıza. Deniz Harp Okulu Ö NCE DzHO’nun tarihçesinden önemli kesitleri aktarmalıyız sizlere. DzHO’nun temelini teşkil eden ve ‘Tersane Hendesehanesi’ adını taşıyan ilk okul; 1773’te III. Mustafa zamanında kurulmuştur. Daha ziyade gemi kaptanlarının da katıldığı bir kurs niteliğinde olan bu Okulda düzlem geometri ve seyir dersleri gösterilmiştir. Deniz Kuvvetlerinde bu kursla temelleri atılan örgün eğitim 1776’da yine Tersanede, Darağacı tarafında bir hangar içinde açılan Hendese Odası ile devam Deniz Harp Okulu bir Diploma Töreni esnasında ‘Sancak Devir Teslim’ seremonisini gerçekleştiriyorlar [üstte] [Fotoğraf: DzKK]. Deniz Harp Okulu komutanı Tümamiral Mesut ÖZEL, bizleri çok sıcak bir ilgi ile karşıladı. ‘Hoş geldiniz’ ikramında dergimizin isminin artık ‘Savunma ve Denizcilik’ olması gerektiği latifesini de ihmal etmedi [Fotoğraflar: U. ÇARDAKLI/S&H]. S AVUNMA VE H AVACILIK N O: 173 ettirilmiştir. Okulun kuruluş sürecinde Cezayirli Gazi Hasan Paşa’nın büyük katkıları mevcuttur. Bir sure sonra mevcut yer dar gelince Kasımpaşa-Camialtı mahalli civarında birkaç odalı bir bina inşa edilmiş, Okul bu yeni binaya 22 Ekim 1784’te taşınarak faaliyetlerine ‘Mühendishane-i Bahr-i Hümayun’ adıyla devam etmiştir. Okul Heybeliada’da II. Mahmut tarafından yaptırılan Kalyoncu kışlası binasına 1834’te taşınmıştır. 1852’de Okulun ‘İdadi’ yani Lise kısmı da açılmıştır. Bu tarihten itibaren DzHO ve Lise zaman zaman Heybeliada dışında da kısa dönemler ile eğitim faaliyetlerini sürdürmüşler ise de, 1985’te şu andaki Tuzla’da bulunan tesislerine taşınıncaya kadar DzHO, Heybeliada’da eğitimine devam etmiştir. Bu tarihten itibaren Heybeliada’daki tesislere Deniz Lisesi yerleşmiştir. 35 Bora KUTLUHAN Deniz Güvenliği Lisans Programı’nda öğrenime başlanmıştır. Uluslararası İlişkiler ve Deniz Güvenliği Lisans Programı ilk mezunlarını 3o Ağustos 2o14’te vermiştir. Bahriye Haftası 9 1996-1997’de mezun olan öğrencilere ‘Subay Diploması’ ile birlikte mühendislik unvan ve yetkilerini de içeren ayrı bir ‘Lisans Diploması’ da verilmiştir. 17 Mayıs 2ooo’de yürürlüğe giren yeni 4566 sayılı Harp Okulları Kanunu ile Öğretim Başkanlığı’nın teşkilat ve kadroları yeniden düzenlenmiş, bu kapsamda; Öğretim Başkanı, Dekan olarak değiştirilmiş, mühendislik diploması veren dallar bölüm olarak yeniden kurulmuş ve bölümlere bağlı Ana Bilim Dalları açılarak bölüm sayısı 4’ten 9’a çıkarılmıştır. Aynı Kanun gereğince; Türk Silahlı Kuvvetleri [TSK]’nin ihtiyacına yönelik bilim dallarında, 2oo1-2oo2’den itibaren lisansüstü eğitim/öğretim vermek ve bilimsel araştırmalar yapmak üzere ‘Deniz Bilimleri ve Mühendisliği Enstitüsü’ kurulmuştur. DzHO Nisan 2oo4’ten itibaren üniversiteler arasında uluslararası iş birliğini teşvik ederek, öğrencilerin ve eğitimcilerin karşılıklı değişimi ve Avrupa Birliği [AB] ülkelerindeki çalışmaların ve alınan derecelerin akademik olarak tanınması amacını taşıyan ERASMUS Projesine dahil olmuştur. Halihazırda ERASMUS Plus Beyannamesi 2o2o’ye kadar geçerlidir. Deniz Piyade ve İstihkam sınıfı Tüma. ÖZEL, ilk gün olan 9 Mayıs sabahı bütün hazırlıkları yerinde kontrol etti. Üstte karargahı ile birlikte ‘mini fuar’ alanını gezerken görülüyor. Açılış, Deniz Harp Okulu Boru ve Trampet takımının gösterisi ile başladı [altta]. yetiştirmek üzere, 1995-1996’da başlatılmak üzere dış kaynaktan birinci sınıfa erkek öğrenci almaya başlanmış, ancak müteakip yıl bu amaçla öğrenci alınmasından vazgeçilmiş ve ilk Deniz Piyade, İstihkam ve Sahil Güvenlik sınıfı subaylar 2oo5’te mezun edilmeye başlanmıştır. Eylül 2oo5’ten itibaren Karamürselbey Eğitim Merkezi Komutanlığı’nda mezuniyetlerini müteakip deniz sınıfı teğmenlerin 3o hafta süreli ‘Subay Temel Kursu’ ile 18 hafta süreli ‘Sahil Güvenlik Temel Kursu’na katılmaları kararı alınmıştır. Bu kapsamda okutulan meslek derslerinden tasarruf edilerek DzHO’daki program yoğunluğunun azaltılması, öğrenciye araştırma/inceleme yapacak zaman kazandırılması hedeflenmiştir. Deniz Kuvvetleri Komutanlığı [DzKK]’nca 5 Mayıs 2o11’de verilen emir çerçevesinde 1988’den sonra bir kez daha 2o11-2o12 Eğitim ve Öğretim Yılında Uluslararası İlişkiler ve -13 Mayıs 2o16’da DzHO’nun Tuzla’daki tesislerinde ‘Bahriye Haftası’ adıyla gerçekleştirilen etkinlikler daha önce Deniz Kuvvetlerinin geleneksel Kuzu Günü ve Bahar Şenlikleri şeklinde icra edilmekteydi. Yani ‘Bahriye Haftası’ adıyla ilk defa organize edilmekteydi. “Bahriyeliler Buluşuyor” sloganıyla icra edilen etkinlikte, tüm Bahriyeliler ile Savunma ve Denizcilik Sektörünün paydaşlarının etkileşim içerisinde bulunacakları bir ortamın oluşturulması hedeflenmiştir. Bu mesleki etkileşimin dışında ailelerin, çevre okul öğrencilerinin, Misafir Askeri Personel statüsünde olup DzHO’nda öğrenci olan yabancı öğrencilerin kendi ülkelerini tanıtan stantların da yer aldığı 7o’in üstünde tanıtım standı ile bir mini fuar alanını andıran etkinlikte unutulmayacak anlar yaşandı. Bahriye Haftasının Programından Notlar 9 Mayıs günü ‘Bahriyeliler Haftası’ etkinlikleri Tüma. ÖZEL’in ‘mini fuar’ alanında katılımcılara Hoş Geldiniz ikramı ile başladı. Misafirlerine sıcak bir karşılama yapan Tüma. ÖZEL yapılan sohbet esnasında, Savunma Sanayinin son zamanlardaki Denizcilik Sektöründeki gelişmelerini sebep göstererek dergimizin adının ‘Savunma ve Denizcilik’ olması gerektiği esprisini yaptı. Gerçekten de Denizcilik Alanında Ulusal Sanayi bir atılım içindeydi son yıllarda. İkram faslı katılımcıların da birbirleri ile tanışmalarına ya da hoş geldin sohbetlerine vesile oldu ve ardından etkinliklerin ilki olan Boru Trampet takımının gösterisi ile Bando kıtasının konserini izlemek üzere stadyuma geçildi ve futbol sahasındaki S AVUNMA VE H AVACILIK N O: 173 36 Deniz Harp Okulu, Bahriye Haftası - 2o16 Boru Trampet takımı ve Bando konseri keyifle izlendi. Mini Fuar alanının ziyaretçiler tarafından gezilmesine aynı gün başlandı. Dergimiz ‘Savunma ve Havacılık’ ile kardeş dergimiz ‘Naval Forces’, DzHO öğrencileri tarafından ilgi ile karşılandı. Aynı gün DzHO kapalı yüzme havuzunda ‘Senkronize Su Balesi’ gösterisi sunuldu. Türk Milli Takımını oluşturan genç kızlarımız bu dalda da ne kadar kabiliyetli olduklarını gösterdiler. Sporculara ‘katılım objeleri’nin verilmesinin ardından, Okulun sinema ve konferans salonuna geçildi. Tüm Bahriyelilerin de katılımı ile burada sanatçı piyanist Tuluyhan UĞURLU tarafından verilen ‘Mustafa Kemal ATATÜRK, Güneşin Askerleri’ isimli piyano resitali izlendi, dinlendi. Kurtuluş Savaşı’nın başlangıcından, devrimlere kadar uzanan süreci müzik ve görsellikle birleştiren bu gösteri tüm öğrenciler ve diğer katılanlar tarafından çok beğenildi. 1o Mayıs günü etkinliğin seçkin gözlemci günü ve resmi açılış günüydü. Saat 11.oo’de gene sinema salonunda toplanan Bahriyeliler ve Komutanlar açılış törenini izlemek üzere bir araya geldiler. Bu törende en üst rütbeli olarak Donanma Komutanı Oramiral Veysel KÖSELE yer aldı. Törenin başlangıcında Okul Komutanı Tüma. Mesut ÖZEL kısa bir konuşma yaparak bütün katılımcılara hoş geldiniz dedi ve burada geleneksel Türk misafirperverliği ile ağırlanacaklarını, herhangi bir ihtiyaçları halinde hiç çekinmeden kendilerine ulaşmalarını dilediğini ifade etti. Yarışmacılara da başarılar dileyen Tüma. ÖZEL konuşmasında DzHO ve Bahriye Haftası hakkında da temel bilgiler verdi. Tüma. ÖZEL’in konuşmasının ardından yüzme ve yelken yarışmalarına katılan takımlar ve personelinin tanıtımına geçildi. Her ülke baş harfi sırasına göre, bando eşliğinde, başlarında bayraklarını taşıyan bir Türk DzHO öğrencisi olmak üzere askeri disiplin içinde sahnedeki yerlerini aldılar ve her ‘denizci’nin S AVUNMA VE H AVACILIK N O: 173 Tüma. ÖZEL, standımızı da ziyaret ederek çalışmalarımız hakkında bilgi aldı [üstte solda]. Deniz Harp Okulu ve Lisesi öğrencileri dergimiz SAVUNMA ve HAVACILIK ile kardeş dergimiz NAVAL FORCES’a yoğun ilgi gösterdiler [üstte sağda]. 10 Mayıs günü yapılan ‘Seçkin Gözlemci Günü’ açılış töreninde misafirler Konferans salonunda toplu halde görülüyorlar [altta]. tanıtılmasının ardından selamlamalarını yaparak aynı disiplin ile sahneyi terk ettiler. Bu sıraya göre misafir ülkeler şunlardı; Bulgaristan, Almanya, İtalya, Kazakistan, Pakistan, Çin Halh Cumhuriyeti, Katar, Kore, Romanya ve Tunus. Takımlar tanıtıldıktan sonra bir Folklor gösterisine geldi sıra. Kuşadası Folklor Araştırma ve Gençlik Kulübü’nün kültürel dans gösterisi ile bizlere, her birindeki farklı folklorik giysileriyle Trakya, Karadeniz, Roman, Artvin, Zeybek ve Kafkas halk oyunlarını sergilediler. Gösteriler sonrasında ise misafirler Okulun ‘Müze’ alanında ağırlandılar. Saat 14.oo’te iki S-70 Sikorsky Helikopter ile SAT/SAS timlerinin bir harekatı davetlilerce canlı olarak izlendi. Timlerin helikopterlerden halat marifetiyle inmeleri, hedef bölgesindeki görevlerini yapmaları ve bir tahrip faaliyeti hayranlıkla izlendi. Bu gösteri sonrasında DzHO’na yeni alınan dört yelkenli yarış teknesinin ilkinin tanı- tımı için Kayıkhaneye geçildi. Donanma Komutanı Ora. KÖSELE’nin de bulunduğu heyetle yeni yelkenli teknede incelemelerde bulunuldu. Buradan sonra aynı heyet, mini fuar alanının kurdele kesim seremonisini gerçekleştirdi. Saat 16.oo’a Deniz Kuvvetleri Komutanı Ora. Bülent BOSTANOĞLU etkinlik alanına geldi ve stantları dolaşmaya başladı. Burada kendisi ile kısa bir görüşme imkanı bulabildik. Kendisi DzKK Strateji Planının Dergimizde yer almasının uygun olabileceğini ifade ettiler. Heyet stantları dolaştıktan sonra ‘Savunma ve Denizcilik’ Seminerine katılmak üzere Konferans Salonuna geçtiler. Biz de salondaki yerimizi aldık. Moderatörlüğünü Pirireis Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Nurhan KAHYAOĞLU’nun yaptığı Seminer iki bölümden oluşuyordu. Seminerin başında Savunma Sanayi Müsteşarı Prof. Dr. İsmail DEMİR bir konuşma yaptı. DEMİR konuşmasında iddialı olmak istiyorsanız gerektiği yerde söz sahibi olmak istiyorsanız, stratejik olarak kendinizi dünyada bir yerde tanımlamak istiyorsanız, olmazsa olmaz faktör- 38 Deniz Harp Okulu, Bahriye Haftası - 2o16 lerden birisi kuvvetli bir deniz gücüdür demiş ve sözlerine şöyle devam etmiştir: “Bu anlamda Türkiye önemli aşamalar kaydetmekte ve bir geçiş sürecini hep beraber yaşıyoruz. İnşallah çok daha büyük kabiliyetler kazandığımızı hep beraber göreceğiz. Tabii bu kabiliyetlerin kazanılmasından kastım, kendi insanımızın beyin gücü emeği ile hayata geçirilen ürünler. Çıta sürekli yükseliyor. MilGem çıtayı belli bir yüksekliğe taşıdı. Artık bir boyut değiştirdi Türk Gemi İnşa Sanayi. Ama MiGem’in açtığı kapıdan artık çeşitli ürünlerin de girme zamanı geldi. Geçenlerde törenini yaptığımız Havuzlu Çıkarma Gemimiz bunun bir örneği, Denizaltı inşamız başladı, denizaltı inşasında yeni dönemde milli tasarım ile gündeme geleceğiz inşallah. Bu konuda çalışmaların olduğunu memnuniyetle görüyoruz. Akabinde veya beraberinde TF-2000 Projesi gelecek. Tabii deniz platformları, salt platform olarak kendi başlarına bir anlam ifade etmiyorlar. Burada önemli unsur bunları gerekli silah sistemleri ile donatmak, gerekli elektronik harp sistemleri, radar sistemleri ile donatmak anlamına geliyor. Bu konuda da sadece tersanecilik ve gemi inşa boyutunda değil, sistemler bazında da ilgili her kuruluşumuzun entegre bir şekilde çalışmasını bekliyor, bu alanda yeni mesafeler kat etmeyi umuyoruz. Özel sektör olarak da TSK’nin çeşitli birimlerini düşündüğümüzde aslında Gemi İnşa Sanayinde en yetkin olduğumuz alanlardan birindeyiz. Çok sayıda tersanemiz çeşitli Savunma Sanayi ürünlerinde görev almakta. Gemilerimizin sadece tekne olarak inşasının yanında vanasından, pompasına borusuna, kablosundan, elektrik sistemlerine bir dizi ürün yerli yapılabiliyor, bu da büyük bir endüstri doğuruyor. Demin sözünü ettiğim yükselen çıtada dikkat etmemiz gereken bir konu var ki, burada altını çizmeden geçemeyeceğim, boyut büyüdükçe projelerin kapsamı arttıkça tümleşik bir çalışma daha da bir ihtiyaç hale geliyor. Tümleşik çalışma sadece S AVUNMA VE H AVACILIK N O: 173 1o Mayıs günü yapılan ‘Seçkin Gözlemci Günü’ gerçekleşen ‘Savunma ve Denizcilik’ panelinin açılışında bir konuşma yapan Savunma Sanayi Müsteşarı Prof. Dr. İsmail DEMİR’e, DzKK Ora. Bülent BOSTANOĞLU tarafından anı objesi takdim edildi [üstte]. SAT/SAS Timlerinin Helikopter Harekatı ile bir hedefe yönelik aktivasyonları izleyicilere heyecanlı dakikalar yaşattı [altta]. alt yüklenicilerin bütünleşmesi değil, belki tersanelerin de artık yavaş yavaş kendi aralarından nasıl bir iş birliği yapmaları gerektiğini konuşmaları gerekiyor. Bu nokta da bazı iş birliklerinin başlamasını arzu ediyoruz. Tabii mühendislik boyutu ve tasarım boyutu Deniz Kuvvetlerimiz en önemli kaynaklarımızdan birisidir.” DEMİR konuşmasını organizasyonda katkısı olanları kutlayarak bitirmiştir. Müsteşarın konuşmasının ardından seminer moderatör Prof. KAHYAOĞLU yerini almasını müteakip seminerde sunum yapacak olan katılımcılar; Savunma Sanayi Müsteşarlığı [SSM] Deniz Araçları Daire Başkanı Müjdat ULUDAĞ, GİSBİR Genel Sekreteri Kemalettin GÜR, Gemi Yat İhracatçılar Birliği Yönetim Kurulu Başkanı [YKB] Başaran BAYRAK, Türk Loydu Proje Yöneticisi Alper ERALP, Delta Marine İş Geliştirme Direktörü Dirim ŞENER, Gürdesan Yönetim Kurulu Üyesi Hamdi GÜRSOY, STM Deniz Projeleri Strateji Planlama Grup Yöneticisi Mehmet Ali AYGEN, Havelsan Komuta Kontrol Savaş Sistemleri [KKSS] Grup Yöneticisi Coşkun CEBECİ, İstanbul Tersanesi Genel Müdürü Tarık VAR, Selah Tersanesi İş Geliştirme Projeler Müdürü Serdar KESKİN de yerlerini aldılar. SSM Deniz Araçları Daire Başkanı Müjdat ULUDAĞ, Deniz Kuvvetlerinin gurur kaynağı olmasının yanı sıra ekstra bir manası daha var olduğunu, bunun da kendilerinin en zorlu ve en kritik müşterileri olduğunu belirterek başladığı konuşmasında şu hususlara değinmiştir: “Açıkçası Kuvvetimizin taleplerine ve temposuna ayak uydurmak için biz de kendimizi çok zorluyoruz. Bu yetkinlik düzeyini taktirle karşılıyorum, ben de bir Gemi İnşa Mühendisi olarak. Kuvvetimiz ne istediğini bilen ve talebini bilinçli yapan ve bu talebinde ısrarcı bir Kuvvet. Kıymetli öğrenci arkadaşlarımızın böyle bir Kuvvetin üyesi olmaya hazırlandıkları ve bunun bilincinde olduklarını, bunun farkında olmaları gerektiğini düşünüyorum. Diğer Kuvvetlerden bir farkı olduğunu düşünüyorum Deniz Kuvvetlerinin. Kara Kuvvetlerinde bir ALTAY Tankını inşa edecek bir fabrika yok, Hava Kuvvetlerinde bir Helikopter imal edecek fabrika yok, ama Deniz Kuvvetlerinde en az iki tersane hem denizaltı hem su üstü gemisi inşa edecek kapasitede, inşa tecrübesine sahip bilgi birikimini temsil ediyorlar, taşıyorlar. Diğer kuvvetlerimizde bunları inşa edecek fabrikalar olmadığı gibi, dizayn edecek kadrolar da yok. Ama DzKK’nda dizayn sorumluluğunu almış İstanbul Tersanesi Komutanlığı içinde konuşlu Dizayn Proje Ofisimiz var. Diğer Kuvvetlerimizde ArGe üzerine bir komutanlık yok, Deniz Kuvvetlerimizde bunu da yerine getiren ArMerKom adında bir yapılanma var. Bu nedenle taleplerinin diğer Kuvvetlerden daha keskin, net ve bizi zorlar mertebede olduğunu itiraf etmek durumundayım. Tabii DzKK’mızın özellikle millilik seviyesinde tanımladığı ürünlerde yakaladığı başarıyı ve taşımış olduğu tecrübeyi kaptırmaması için üzerinde bir sorumluluk olduğunu da düşünüyorum. Her daim diğer Kuvvetlerimizin önünde istediği teknolojiyi çok daha iyi tanımlayan bir müşteri olması, açıkçası önce Sektörün içinden gelen birisi olarak beni sevindirir, ama tedarik makamı olarak da şunu bilirim ki güçlü müşteri güçlü tedarik- 40 Deniz Harp Okulu, Bahriye Haftası - 2o16 SAS Timleri S-70B SeaHawk Helikopterinden hızlı iniş [yanda] gerçekleştirdikten sonra, tahrip harekatı için hedefe doğru ilerlemek üzere tertiplenme halindeler [ortada]. İstanbul Tersanesi Komutanı Tüma. Ahmet ÇAKIR ve Gölcük Tersanesi Komutanı Tuğa. Aydın EKEN standımıza uğrayarak bir müddet Dergimiz hakkında bilgi aldılar [altta]. çiyi de getirir. Bu sadece belli kurum adına SSM’nın güçlenmesi değil, Sektörün paydaşları olan bütün tedarikçilerimiz, askeri tersaneler, özel sektör tersaneleri, sensör ve sistemleri sağlayan şirketlerimiz ve onların alt yüklenicilerinin hepsine bir sorumluluk getiren çok önemli bir faktördür. An itibarıyla iki askeri tersane ve 1o özel sektör tersanesi olmak üzere toplam gemi inşa sanayimizde €4.5 Milyar’lık bir bütçe yürütüyoruz hep beraber. Türkiye geleneksel olarak gemi inşa sanayinde çok güçlü bir konumdadır. Bölgesinde bilinen bir markadır. Bu €4.5 Milyar’lık bütçe, önümüzdeki iki yıl içinde €7 Milyar’a çıkmak üzeredir.” ULUDAĞ öğrencilere hitaben de “bu camiaya gelirken mutlaka bir alanda uzmanlaşarak gelin” demiştir. Seminere sunum yapmak üzere katılan firma temsilcileri -ki aynı zamanda etkinlik sponsorlarıdırlar- konuşmalarında firmalarını tanıtmışlar ve katıldıkları savunma projelerinden örnekler vermişlerdir. Seminerin kapanış konuşmasını ise Deniz Kuvvetleri Komutanı Ora. Bülent BOSTANOĞLU yapmıştır. Ora. BOSTANOĞLU konuşmasında şunları söylemiştir: “Sayın Komutanlarım, Sayın Savunma Sanayi Müsteşarım, Denizcilik Sektörünün ve Savunma Sanayimizin Kıymetli Temsilcileri, Saygıdeğer Misafirler, Değerli Meslektaşlarım ve Genç Bahriyeliler, S AVUNMA VE H AVACILIK N O: 173 DzHO’muzun ev sahipliğinde, Denizcilik Sektörü ve Savunma Sanayimize can-ı gönülden hizmet eden tüm paydaşların bir araya geldiği böylesine geniş çaplı bir organizasyonda, sizlerle birlikte olmaktan dolayı büyük mutluluk ve heyecan duyduğumu ifade etmek isterim. ‘Denizcilik ve Deniz Savunma Sanayinin mevcut durumu, geleceği ve sürdürülebilir ge- lişim perspektifi’ temalı Seminer kapsamındaki sunumlarınızı büyük bir ilgi ve heyecanla dinledim. Bir an donanma saflarına katıldığım 197o’li yıllara doğru zihnimde bir yolculuk yaptım ve son 5o yılına bizzat şahit olduğum denizciliğin ve Deniz Savunma Sanayinin gelişim serüveni bir kez daha gözlerimin önünden geçti. Çok mesafe kat ettik. Ancak, denizcilik, deniz kültürü ve deniz sevgisini Milletimize daha etkili biçimde anlatmamız ve tanıtmamız gerektiğine inanıyorum. Bu, hem askeri hem de sivil alanda atılacak adımlara bağlıdır. Saygıdeğer Konuklar, Ulu Önder Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK’ün “Denizciliği, Türk’ün büyük milli ülküsü olarak düşünmeli ve onu en kısa zamanda başarmalıyız” direktifi ışığında deniz- 41 Bora KUTLUHAN 1o Mayıs günü yapılan Seçkin Gözlemci Günü açılış günü ‘Savunma ve Denizcilik’ Seminerine katılan DzKK Oramiral Bülent BOSTANOĞLU ile kısa bir görüşme imkanımız oldu. cilik gücümüzün gelişmesine ivme kazandıracak olan her faaliyeti vazifemizin bir parçası olarak görüyor, destekliyor ve sivil/asker tüm denizcilerin aynı duyguda birleştiğini görmekten mutluluk duyuyoruz. Bu gelişimin önemli bir ayağını oluşturan Deniz Savunma Sanayinde son yıllarda atılan adımlar geleceğe güvenle bakmamızı sağlamaktadır. Deniz Kuvvetlerimiz tarihinden, yetişmiş insan gücünden ve bilgi birikiminden aldığı güçle artık milli gemisini inşa edebilmekte ve Savunma Sanayinin bu yönde gelişimi için büyük gayret göstermektedir. Savunma Sanayinde Cumhuriyet Döneminin en büyük atılımının yaşandığı bu günlerde, Gemi İnşa Sanayimizin 28.ooo tonluk Çok Maksatlı Amfibi Hücum Gemisini inşa edebilecek seviyeye ulaşması bizlere gurur vermektedir. Ülkemizde artık denizaltı inşası dahil her türlü askeri gemi dünya standartlarında inşa edilebilmektedir. Değerli Misafirler, Bahriye, hem geleceğe hem de geçmişe aynı anda sahip çıkmak demektir. Tarihsel tecrübeler, deniz ve denizcilik kültürünün, gelecek nesillere bırakılabilecek en önemli miraslardan birisi olduğunu göstermektedir. Bu gerçeğin Ülkemizde daha iyi anlaşılması ve benimsenmesi, Milletimize daha müreffeh bir gelecek hazırlamak adına büyük önem taşımaktadır. Deniz Kuvvetlerimiz şanlı tarihi ile denizcilik kültürümüzün temellerini oluşturmaktadır. Gelecekte de bu konuda lokomotif görevi görmeye devam edecektir. Bugün burada tüm bahriyelileri bir araya getirme iradesini gösteren ve yaklaşık 2.5 asırdır bahriyemize subay yetiştiren DzHO’muzun bu kültürün gelişimindeki rolü büyüktür. Konum itibarıyla; gemi inşa ve yan sanayi kolları ile denizcilik üniversitelerinin kurumsallaşmakta ve gelişmekte olduğu bir denizci kent olan Tuzla’da konuşlu Harp Okulumuzun, böyle anlamlı bir faaliyete ev sahipliği yapmasının oldukça isabetli olduğunu düşünüyorum. Saygıdeğer Konuklar, Türk Denizciliğinin sürdürülebilir gelişimi bu salonda bulunan katılımcıların bilgi birikimi, özveri ve gayretleri ile mümkün olacaktır. Gerek bu şanlı yuvada eğitim gören DzHO’muzun güzide öğrencilerinin gerekse Milli Sanayimize ve Deniz Kuvvetlerimize katkı sağlayan sivil/asker denizcilerin değerli temsilcilerinin bu bilgi birikimine ve azme sahip olduklarını bu organizasyon vesilesiyle bir kez daha müşahede ettim. Denizcilik kültürümüzün gelişimi adına tüm bahriyelileri bir araya getirecek geleneksel bir organizasyonun eksikliğinin bu sene ilki düzenlenen ‘Bahriye Haftası’ ile doldurulduğuna inanıyorum. Denizcilik gücüne hayat veren tüm unsurlar ve yabancı ülke temsilcilerinin katılımıyla icra edilen ve denizciliğin sınır tanımayan dostluk ve kardeşlik ortamını yansıtan bu faaliyetin kalıcı olmasını temenni ediyorum. Sözlerime son verirken; Bahriye Haftası’nın ve içerisinde böyle bir sempozyumun planlama ve icrasında rol alan başta Amiral ÖZBAL ve Amiral ÖZEL olmak üzere tüm bahriye mensuplarına ve destek sağlayan kuruluş temsilcilerine teşekkür eder, tüm katılımcılara saygı, sevgi ve şükranlarımı sunarım.” Etkinlik 11 ve 12 Mayıs günleri yüzme, yelken yarışları ve gemi ziyaretleri ile devam etti. Akşamları ise mutlaka bir kültürel etkinlik yer almaktaydı. Örneğin 11 Mayıs akşamı konseri Denizatı Okulları öğrencileri verdi. Hele bir tanesi, son seslendirdikleri DzHO marşı dakikalarca alkışlandı. İkinci defa tüm salondaki izleyicilerin ayağa kalması ile hep birlikte söylendi. Görülmeye değer müthiş bir sahneydi. 11 Mayıs Çarşamba günü saat 17.oo’de DzHO Komutanı Tüma. Mesut ÖZEL Dergimizin standına gelerek Bahriye Haftası etkinliklerimize katılımımız ve faaliyetleri takip etmemiz nedeniyle bir Bahriye Haftası Anı Objesini takdim etti. Ve bizi onurlandırdı. Sonuç B U gibi organizasyonlar uzun ve zahmetli bir planlama ve hazırlık dönemi S AVUNMA VE H AVACILIK N O: 173 42 Deniz Harp Okulu, Bahriye Haftası - 2o16 gerektirmektedir. Başarı tüm birimlerin hata yapmamasına bağlı çok hassas bir sürecin sonucunda gelmekte. DzHO’nun organizatörlüğünde gerçekleşen ve uluslararası boyutu da olan Bahriye Haftası etkinliği gerçekten profesyonel bir faaliyet olarak kendisini göstermekteydi. 1o ülkeden katılım, 16 gemi, helikopter ve uçak, 75 stant, 1oo’ün üzerinde okul ziyareti ve 45o personel [öğrenci dahil] ile gerçekleştirilen bu etkinlik gerçekten zihinlerde yer edecektir. Ordu-Millet kaynaşmasına da ayrıca bir örnek teşkil etmesi yönüyle de önemlidir. Zira bizler her ne kadar ‘milletin bağrından çıkan ordu’ olarak nitelesek de, uzun bir zaman di- TSKGV Gn. Md. Orhan AKBAŞ standımızı ziyaret ederek bir müddet IDEF ’17 ve diğer faaliyetler ile ilgili görüş alışverişinde bulunuldu [sağda]. Tüma. Mesut ÖZEL, etkinliğin üçüncü günü stand ziyareti sırasında Bahriye Haftası’nın anı objesini Dergimize takdim etme nezaketinde bulundu [üstte solda]. liminde kışlalarımızı annelerimize, babalarımıza, kardeşlerimize açmakta biraz kıskanç davrandık. Halbuki onlar bizimle her zaman gurur duymuşlar, gıptayla bakmışlardır. Şimdi bu tür halka açık faaliyetler görünce mutlu olmamak mümkün değil tabii ki. Faaliyetin; hem Ülkemizin, hem de DzHO’nun tanıtımı yönünden de büyük fay- daları olduğuna inanıyorum. Öğrencilere ise hiç önemsenmeyecek derecede eğitim sunan bir faaliyet. Organizasyon konusunda, stantlarını açan kurum ve kuruluşların faaliyetleri ve nihayetinde seminer boyunca Savunma Sanayi konusunda çok kıymetli bir eğitim olduğuna hiç şüphe yok. Bütün yönleri ile mükemmel olan Bahriye Haftası etkinliğinin ev sahibi DzHO’nun başta Komutanı Tüma. Mesut ÖZEL olmak üzere tüm emeği geçen personeline Savunma ve Havacılık Dergisi olarak, bu güzel faaliyeti eksiksiz icra ettiklerinden dolayı tebriklerimizi ve bizi de davet etmeleri nedeniyle de teşekkürlerimizi sunarız S&H ENDÜSTRİYE BAKIŞ ISAW 2o16: “Beşinci Nesil Uçak için Beşinci Nesil Düşünmek Gerekir!” U LUSLARARASI düzeyde 3o Mart - 1 Nisan 2o16 arasında 2’ncisi düzenlenen Uluslararası Hava Harekatı Sempozyumu [International Syposium on Air Warfare/ISAW 2o16], Hava Kuvvetleri Komutanlığı [HvKK] ev sahipliğinde 53 ülkeden yaklaşık 1.4oo havacı ve uzmanın katılımıyla Maslak, İstanbul’daki Harp Akademileri Komutanlığı’nda icra edildi. Hava Harp Akademisi tarafından düzenlenen ve birçok ülkeden sivil ve askeri uzmanı buluşturan Sempozyuma yedi ülkenin Hava Kuvvetleri Komutanı bizzat katılırken, dokuz ülke Hava Kuvvetleri Komutanı ise temsilci göndermiştir. Sempozyumda Türk Hava Kuvvetleri Komutanı Hava Orgeneral Abidin ÜNAL, İngiltere Kraliyet Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Sir Andrew PULFORD, Pakistan Hava Kuvvetleri Komutanı Yardımcısı Korgeneral Muhammed Ashfaque ARAIN, Amerika Birleşik Devletleri [ABD] Hava Üniversitesi Komutanı Korgeneral Steven KWAST, Hindistan 2o’nci Deniz Kuvvetleri Komutanı [E] Oramiral Arun PRAKASH, İspanya Siber Komutanlık Komutanı Hava Tümgeneral Lopez de MEDINA, Kore Üniversitesi Siber Bölüm Başkanı Prof. Dr. Hyoung Joong KIM, Almanya Hava Harp Okulu Komutanı Tuğgeneral Bernhardt SCHAALK ve Kazakistan’dan Kozmonot Albay Aidyn AIMBETOV konuşmuşlardır. S AVUNMA VE H AVACILIK N O: 173 Ayrıca Sempozyumun onur konukları arasında yer alan Prof. Albay John A. OLSEN, Emekli Hava Korgeneral Mitchell Ensititüsü Dekanı David A. DEPTULA ve ABD RAND Kıdemli Uzmanı Dr. Benjamin LAMBETH uzmanlık alanlarında değerlendirmelerini sunmuşlardır. ISAW 2o16, katılımcıların fikirlerini özgürce tartışabildikleri akademik bir ortamda hava ve uzay gücünün kullanımındaki güncel konuların tartışılmasıyla dört oturum olarak iki günde icra edilmiştir. Birinci oturumda ‘Müşterek/Birleşik Harekatta Hava ve Uzay Gücü’, ikinci oturumda ‘Düzensiz Harpte Hava ve Uzay Gücünün Kullanımı’, üçüncü oturumda ‘Siber Ortamın Hava ve Uzay Gücü İçin Fırsat ve Tehditleri’ ve son oturumda ‘Hava ve Uzay Gücünün Kullanımında Gelişen Teknolojiler’ konuları ele alınmıştır. “Beşinci nesil uçaklar Hava Kuvvetlerinin envanterine girerken düşünce olarak da beşinci nesil düşünmemiz gerekir” diyen Prof. Albay John A. OLSEN tarafından entelektüel bir simülatör olarak tanımlanan Sempozyumda, ele alınan konuların bölgesel ve küresel güvenliğin tesis edilmesine akademik olarak katkı sağlayacağı değerlendirilmiştir. Hava Harp Akademisi yeni fikirler üretebilme, problem çözebilme ve ileri seviye düşünebilme kabiliyetlerini sağlayan eğitim felsefesi ve düzenlediği uluslararası faaliyetleri ile Türk Hava Kuvvetlerinin ‘bölgesinde lider, kıtasında etkin bir hava gücü’ olma vizyonuna katkılar sağlamaya devam etmeyi hedeflemektedir S&H