Bildiri PDF
Transkript
Bildiri PDF
283 Tarımsal Mekanizasyon 23. Ulusal Kongresi, 6-8 Eylül 2006, Çanakkale Aktif Bum Dengeleme Sistemlerindeki Gelişmeler Rahmi Keskin Caner Koç Ankara Üniversitesi, Ziraat Fakültesi Tarım Makinaları Bölümü, Dışkapı / Ankara ÖZET Arazi eğimi, tarla pülverizatör bum salınımı ve pülverizatör memesi ile tarla yüzeyi arasındaki mesafe kimyasal ilaçlamanın önemli parametreleri olan damla çapı ve ilaç dağılım düzgünlüğünü etkilemektedir. Bu çalışmanın içeriğini, geniş iş genişliğine sahip tarla pülverizatör bumlarının çalışması sırasında, arazi eğiminden ve bumların salınımlarından kaynaklanan, yer düzlemine olan paralelliğini bozacak etkenlere karşı geliştirilen, geniş iş genişliğine sahip bumlarda tarla yüzeyi ile pülverizatör memeleri arasındaki mesafeyi sabit tutacak, elektronik ve mekanik kontrol düzeneklerinden oluşan bazı aktif bum dengeleme sistemlerindeki gelişmeler oluşturmaktadır. Anahtar Kelimeler: Pülverizatör Bumu, Otomatik Kontrol, Paralellik, Dengeleme Development in Active Sprayer Boom Suspension Systems ABSTRACT Slope of the field and vibrations on the sprayer boom during operation influence the important parameters of chemigation such as drop diameter and the chemical application uniformity. The distance between the sprayer boom and the field surface also affect the chemical application uniformity. This paper deals with some of the developments on the active electrical and mechanical control mechanisms that are used to eliminate the disturbances effecting the application uniformity during chemigation with sprayer booms and to keep the large field sprayer booms parallel to the ground surface. Keywords: Spray boom, Automatic Control, Parallel, Balance GİRİŞ Zararlı hastalık ve yabancı otlarla mücadele yöntemleri başlıcaları kültürel savaş, fiziksel savaş, biyolojik savaş, kimyasal savaş sayılabilir. Bu yöntemlerden en çok kullanılanı ise kimyasal savaş yöntemidir. Türkiye’de çevre kirliliğine aşırı derecede yol açmasından dolayı havadan kimyasal mücadeleye son verilmesiyle birlikte, tarla ve bahçe pülverizatörlerinin kimyasal mücadelede kullanımı daha da önem kazanmıştır. Başarılı bir kimyasal mücadele, mücadele yapılacak zararlı, hastalık ve yabancı otun tanınması, uygun ilaç dozu kullanımı, zamanında ilaçlama yapılmasının yanısıra uygun ekipman kullanımına da bağlıdır. Dünyada ve ülkemizde tarla ilaçlamasında en çok pülverizatörler kullanılmaktadır. Pülverizatörlerle yapılan ilaçlamalarda biyolojik etkileri çok yüksek olan kimyasal ilaçların optimum düzeyde kullanılması gerekmektedir. Ortalama yükseltisi 1131 m dolaylarında bulunan ülkemizde, eğimi % 12’den düşük araziler tüm arazinin % 35.7’sini, toprak işlemeli tarım için sakıncalı olan % 12’den fazla eğimli arazilerin ise % 64.3’ünü kapsamaktadır (Köy Hizmetleri Genel Müdürlüğü, Türkiye Genel Amenajman Planlaması, 1987). Arazi eğimi kimyasal ilaçlamanın önemli parametreleri olan damla çapı ve ilaç dağılım düzgünlüğünü etkilemektedir. Pülverizatör memesi ile tarla yüzeyi arasındaki mesafe ilaç dağılım düzgünlüğünü etkilemektedir. Bu nedenle pülverizatör memesi ile tarla yüzeyi arasındaki mesafenin çalışma sırasında mümkün olduğunca sabit tutulması gerekmektedir. Engebeli ve eğimli tarla yüzeyine sahip koşullarda, bum ile tarla yüzeyi arasındaki mesafe sabit tutulamadığından bum genişliği kısa tutulmaktadır. Tarla pülverizatörleriyle yapılan çalışmalarda, pülverizatör bumlarının kısa tutulması durumunda traktör tekerleklerinin ezmesi sonucunda oluşan ürün kayıpları, tekerleklerin toprak sıkıştırma miktarının artmasına neden olmakta ve traktörden optimum düzeyde yararlanılamamaktadır. Bu da traktörde güç kaybına ve işletme masraflarının artmasına neden olmaktadır. Tarla pülverizasyonunda başarı elde edebilmek için ilaçlama esnasında bumlar üzerindeki memelerin aynı düzlem üzerinde olması gerekmektedir. Ancak sabit bağlantılı ve iş genişliği fazla olan püskürtme sistemleriyle, özellikle engebeli arazide çalışılırken, memelerin hedef yüzeyle olan mesafesi sürekli değişkenlik gösterebilmektedir (Şekil 1). Bunun sonucunda en iyi püskürtme memeleriyle elde edilen yüzey kaplama değerleri bile belirgin bir şekilde bozulmaktadır. Traktör gücünden ekonomik olarak 284 Tarımsal Mekanizasyon 23. Ulusal Kongresi, 6-8 Eylül 2006, Çanakkale yararlanmak için ise, pülverizatör iş genişliğinin ve çalışma hızının artırılması gerekli olmaktadır. Şekil 1. Bum’da salınım ve titreşimlere neden olan hareketler (Lüders 1979). BUM SALINIMININ NEDENLERİ ve İLAÇLAMA ETKİNLİĞİ ÜZERİNDEKİ ETKİLERİ Tarla pülverizatörlerinde memeler, ilaçlama esnasında tarlaya paralel bir düzlem üzerinde olmalıdır. Aksi durumda, ilaç dağılım düzgünlüğü önemli ölçüde bozulmaktadır. Traktöre asılır tip pülverizatörlerle ilaçlama yapılacak arazinin engebe durumu özellikle belirli hızda ve ayarlanan yükseklikte püskürtme yapılmak istenildiğinde uygulama başarısını etkilemektedir. Islah edilmemiş arazilerde, artan engebelerin traktörde yarattığı yatay ve düşey titreşimler, tarımsal savaşta traktör hızını azalttığı gibi, dağılım düzgünlüğünü de olumsuz yönde etkilemektedir (Koçer, 1985). Çatıya sabit bağlantılı bir bumda, tarla engebeleri nedeniyle traktör tekerleklerinden birinin salınım yapması, dolayısıyla pülverizatörün düşey düzlemdeki dönmeye zorlanma hareketi sonucu, genişliği fazla olan bumun bir ucunda yükseklik artışı diğer kenarında ise azalma olmaktadır. Bununla birlikte, eğer bum uçlarında ağırlığı nedeniyle bir esneme var ise ve bu nedenle uçlara doğru olan kısımlar zincirler veya halatlarla desteklenmiş ise, özellikle düşey düzlemdeki dönme hareketlerinde, bumun iki tarafının anlık hareketleri birbiriyle ilişkisiz olabilmektedir (Nation, 1982). Tarımsal savaşımda kullanılan ilaçların büyük çoğunluğu sıvı olduğu için damlalar halinde pülverizasyon söz konusu olup, en önemli karakteristik damla çapıdır (Hedden, 1961). Tarla pülverizatörlerinde bum yüksekliğinde görülen değişim, hedef yüzeye ulaşması istenen damla çapını etkilemektedir. Bu nedenle pülverizasyonu oluşturan damlalar farklı çaplarda olmaktadır. Damla çapındaki bu farklılıklar, tarım ilaçlarının uygulama başarısını etkilemektedir. Bum ile tarla arasındaki mesafenin artışı damla çapını küçültebilmekte, azalan yükseklik ise büyütebilmektedir. Damla büyüklüğü; penetrasyon, hedef yüzey üzerinde tutunma etkinliği, bitki yüzeyleri üzerinde tekdüze ve yeterli kaplama ve ilaç sürüklenmesiyle (drift) ilgili önemli bir parametredir (Kepner ve ark. 1972). Tarla yüzeylerinin engebeli veya eğimli olması nedeniyle, salınımlı çalışan pülverizatör bumları ile atılan ilaç tarla yüzeyine homojen olarak dağıtılamamaktadır. Salınımlı çalışan sıvı ilacın hedef yüzeylere püskürtülmesini sağlayan tarla pülverizatörlerinde memeler, bumlar üzerine hüzme açılarına bağlı olarak 40-50 cm aralıklarla dizilmektedir. Memeler ilaçlama esnasında tarlaya paralel bir düzlem içerisinde olmalıdır. Aksi durumda, ilacın dağılım düzgünlüğü önemli ölçüde bozulmaktadır. Traktöre asılır tip pülverizatörlerde ilaçlama yapılacak arazinin engebe durumu özellikle belirli hızda ve ayarlanan yükseklikte püskürtme yapılmak istenildiğinde uygulama başarısını etkilemektedir. Islah edilmemiş arazilerde artan engebelerin traktörde yarattığı yatay ve düşey titreşimler, traktör hızını azalttığı gibi dağılım düzgünlüğünü de olumsuz yönde etkilemektedir. Pülverizasyonda ilaç dağılımını etkileyen dört önemli parametre vardır; bunlar, pülverizatörün düşey düzlemdeki dönmesiyle oluşan salınım hareketi ve buna bağlı olarak meydana gelen meme yüksekliğindeki değişim, püskürtme sisteminin yatay düzlemdeki salınımı ve bu harekete bağlı ilerleme hızındaki değişimdir. İlerleme hızındaki değişim, bum uçlarına doğru giderek artmaktadır. Benzer şekilde düşey düzlemdeki hızın etkisinin bum uçlarında en büyük olacağı bilinmektedir. Çeşitli araştırmalar sonucunda, bumdaki bu hareketlerin 4m bum uzunluğundan sonra arttığı, dolayısıyla ilaç dağılımına da etkili olduğu saptanmıştır (Şekil 2). Tarladaki engebeler nedeniyle bum uçlarının yerden olan uzaklıklarının değişmesi, bum merkezinin yerden yüksekliğinin azalması veya artması ile ilaçlama şeridi boyunca aynı etkiye sahiptir (Çilingir, 1989). Şekil 2. Bum salınımının ilaç dağılım düzgünlüğüne etkisi (K. Deprez ve ark. 2003). Tarla pülverizatörlerinde iş genişliği arttıkça, arazi engebelerinden gelen titreşimler özellikle püskürtme borusunun uç kısımlarına doğru salınım etkisini daha fazla artırmaktadır (Nation, 1980). Jeon ve ark. (2004), 27 m bum uzunluğuna sahip bir pülverizatörü 12.8 km/h hızla değişik yüzey koşullarında bum ivmelenmesi ve yüksekliğin ilaç kalıntısı üzerindeki etkilerini araştırmışlardır. Yüzey koşulları düz, 20 cm yüksekliğinde kasis, 20 cm derinliğinde çukur ve 20 cm yüksekliğindeki kasis ile 20 cm derinliğindeki çukurun bir arada olduğu koşullarda testler yapmışlardır. Lazer testiyle (laser diffraction) hacimsel damla çaplarını 255 – 588 µm aralığında ölçmüşlerdir. Ölçümler sırasında pülverizatör deposu ya yarım dolu yada boş olarak kullanılmıştır. Çalışma sonucunda bum stabilitesinin pülverizasyon tekdüzeliği üzerinde çok önemli bir parametre olduğu belirtilmiştir. AKTİF BUM DENGELEME SİSTEMLERİNDEKİ GELİŞMELER 285 Tarımsal Mekanizasyon 23. Ulusal Kongresi, 6-8 Eylül 2006, Çanakkale Kendiyürür pülverizatör bumunun otomatik yükseklik ve konum kontrolü Geliştirilen bu sistemde kendiyürür pülverizatör bumunun eğimli arazilerde çalışabilmesine imkan tanıyan süpansiyon ve şok sönümleyiciler ilave edilmiştir (Şekil 3). Sistemde uzunluğu 21 m olan bum üzerinde her iki tarafında 4’er ve toplam olarak 8 adet ultrasonik yükseklik sensörü, hidrolik aksam, bilgisayar ve verilerin değerlendirilerek bum yüksekliğini istenilen konuma getirilmesini sağlayan yazılım bulunmaktadır. Şekil 3. Sistemin şematik görünümü (1. Ultrasonik yükseklik sensoru 2. Doğrusal yer değişim algılayıcı 3. Hidrolik silindir 4. Teleskobik şok sönümleyici 5. Esneme yayı 6.Püskürtme bumu) (Sartori ve ark. 2002). Sistemin çalışması sensörlerden alınan yükseklik verilerinin, programa başlangıçta yüklenen yükseklik verileri ile karşılaştırılması ve fark oluştuğunda geliştirilen yazılımın elektro-hidrolik düzeni hareketlendirerek bumun istenilen mesafeye getirilmesi esasına dayandığı belirtilmektedir. Sistem çalışması sırasında ölçülen değerlerle başlangıçta programa yüklenen değer arasında oluşan fark %10’u geçmediği takdirde yazılım elektro hidrolik düzeni hareketlendirilmesi yönünde karar vermemektedir. Ayrıca sistem tarafından elde edilen tüm veriler, mesajlar ve yükseklik ölçümlerinin bir bilgisayar aracılığı ile operatöre de ulaştırdığı belirtilmiştir. Sonuç olarak pamuk tarlasında yapılan denemelerde operatör kontrolü ile elektro-hidrolik kontrol sonuçları aynı kişilerce karşılaştırılmıştır. Geliştirdikleri bum yükseklik kontrol mekanizması sayesinde operatörün iş yükünün hafiflediği ve yüksek ilaçlama hızına imkan tanındığı araştırıcılar tarafından belirtilmiştir (Sartori ve ark 2002). Yatay bum hareketlerini sönümleyici aktif süspansiyon sistemi Bum hareketinin stabilitesini sağlayabilmek için yatay bum hareketlerini sönümleyici aktif bir süspansiyon sistemi Anthonis ve ark.(2000) tarafından yapılan bir çalışmayla açıklanmıştır (Şekil 4). Yatay bum hareketleri iki ivmelendirici (accelerator) ile ölçülmüş ve bir kontrol elemanına gönderilmiştir. Bunun sonucunda süspansiyon sistemine tutturulmuş elektrohidrolik hareketlendirici (actuator) aktif hale getirilmiştir. İki servo valfin açtığı hidrolik silindirler üzerindeki kayma, her bir hareketlendirici (actuator) üzerinde oransal pozisyon geri besleme döngüsü kullanılarak elimine edilmiştir. Şekil 4. Aktif suspansiyon plan görünümü(Anthonis ve ark.2000). Nümerik problemlerin göz ardı edilebilmesi için bir kontrol elemanı geliştirilmiş ve küçük alt kontrol sistemlerine ayrılmıştır. İvmelendiricinin ayarlanan voltajı üzerindeki küçük değişimler nedeniyle hareketlendiricilerde meydana gelen kayma bir yüksek geçirgen filtreyle önlenmiştir. Kontrol elemanı ve aktif süspansiyon sistemi bir titreştirme tablası üzerinde test edilmiş sonuçta güvenilir ve stabil bir sonuç verdiği aynı araştırıcılar tarafından belirtilmiştir. Eğimli arazilerde bumun yer düzlemine paralelliğini ayarlayan sistem Klasik düşey askılı bum süspansiyonları yer çekimini kullanarak ilaç dağılım düzgünlüğünü etkileyen salınım etkilerini azaltmaktadır. Ancak, yamaç arazilerde bum yere paralel olarak kalmamaktadır. Bunun sonucunda düzgün olmayan ilaçlama dağılımları meydana gelebilmektedir ve bumun bir ucunun yere çarpması sonucunda bum zarar görür. Yamaç arazilerde ilaçlama sırasında bu tür olumsuzlukları önlemek üzere, arazi eğimini takip edebilen bir matematiksel model Deprez ve ark. (2003) tarafından geliştirilmiştir. Dört değişik süspansiyon sistemi üzerinde yapılan denemelerde modelin yapısı incelenmiştir. Analitik olarak geliştirilen modeller aynı araştırıcılar tarafından doğrulanmıştır. Yavaş ve aktif bir süspansiyon için istenmeyen bum salınımlarına yol açan arazi eğimini takip etmek, toprak yüzey dalgalanmalarını filtrelemek için aktif yavaş bir süspansiyon sistemi sağlayan bir kontrol mekanizması tasarlanmıştır (Şekil 5). Geliştirilen kontrol elemanı, gerçek makine üzerinde ve laboratuar ortamında test edilmiştir. Düşük güçlü ivmelendirici (actuator) kullanılmasına rağmen iyi bir performans elde edildiği aynı araştırıcılar tarafından belirtilmiştir. Şekil 5. Yavaş aktif sarkaçlı suspansiyon (Deprez ve ark.2003). Diğer bir modelde ise bum, mengeneyle sıkıştırılmış ve elektrik motoruyla döndürülebilen bir makara üzerine sarılmış olan iplerle bağlanmıştır. Bum dengelenmesi elektrik motorunun makarayı hareketlendirerek ipi makara etrafında sarmasıyla olmaktadır (şekil 6). Şekil 6. İpli suspansiyon (Deprez ve ark.2003). 286 Tarımsal Mekanizasyon 23. Ulusal Kongresi, 6-8 Eylül 2006, Çanakkale Bumun düzenli bir suspansiyon yapabilmesi için geliştirilen diğer bir sistem ağırlık merkezine yerleştirilmiş bir mil etrafında hidrolik silindir yardımıyla bumun döndürülmesiyle yapılmıştır (Şekil7). Şekil 7. Yavaş aktif trapezli suspansiyon (Deprez ve ark.2003). SONUÇ Ülkemizde tarla yüzeylerinin büyük ölçüde engebeli olması nedeniyle salınımlı çalışan, pülverizatör bumları ile yapılan çalışmalarda, serpilen gübre veya ilaç tarla yüzeyine homojen olarak dağıtılamamaktadır. Yapılan çalışmalarda, pülverizatör bumlarının kısa olması ve neticede traktör tekerleklerinin tarladaki ürünü ezmesi sonucunda oluşan ürün ve enerji tüketimi kaybı ülkemiz için oldukça önemlidir. Bu nedenlerden dolayı bum uzunluklarının artırılması, yapılan işte homojenliğin sağlanması, ürün ve enerji kayıplarının azaltılması, otomasyon olanaklarının artırılması için aktif bum dengeleme sistemlerinin geliştirilmesi büyük önem taşımaktadır. KAYNAKLAR 1. Anthonis, J., H.ramon ve J. De Baerdemaeker. 2000. Implementation of An Active Horizontal Suspension On a Spray Boom. American Society of Agricultural Engineers. Vol. 43(2):213-220 2. Çilingir, İ., 1989. Tarla Pülverizatörlerinde Bum Stabilitesi. Tarım Makinaları Bilimi ve Tekniği Dergisi. Sayı 3. 3. Deprez, K., J. Anthonis, H.Ramon. 2003. System for Vertical Boom Corrections On Hilly Fields. Journel Of Sound And Vibration.Vol.266: 613-624 4. Hedden, O.K. 1961. Spray Drop Sizes and Size Distribution in Pesticide Sprays. Transactions of ASAE, 4(2):158-159 5. Jeon, H.Y., A.r. Womac, J. Gunn. 2004. Sprayer Boom Dynamic Effects On Application Uniformity. American Society of Agricultural Engineers. Vol. 47(3): 647-658. 6. Kepner, R.A., Bainer, R. And Barger, E.L., 1972. Principles of Farm Machinery. The Avi Publishing Company, Second Edition, Connecticut. 7. Koçer, H., 1985. Yabancı Ot Savaşında Kullanılan Tarla Püskürtme Sistemleri Üzerine Bir Araştırma. Ankara Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü, BasılmamışDoktora tezi, Ankara. 8. Lüders, W.,1979. Pflanzenschutzmaschinen und deren Einsatz. p. 1-502, Stuttgart. 9. Nation, H.J., 1980. The Performence and Stability of Sprayer Booms. British Crop Protection Counc.Monogr. Nr. 24:145-153. 10. Nation, H.J., 1982. The Dynamics Behaviour of Field Sprayers Booms. Journal of Agricultural Engineering Research, 27 (1): 61-70 11. Sartori, S., E.L. Domingues, J.B. Kimura ve S.A. Garrito. 2002. Automatic Control Of Boom Height And Positioning On A Self Propelled Sprayer. 13 -15 March 2002, Iguacu Falls, Brasil. Pp. 421-431. 287 Tarımsal Mekanizasyon 23. Ulusal Kongresi, 6-8 Eylül 2006, Çanakkale Konya Bölgesindeki Kabak Çekirdeği Üretiminde Enerji Bilânçosunun Belirlenmesi Mehmet Uğur Yıldız (1) Haydar Hacıseferoğulları(2) Mustafa Acaroğlu(1) Sedat Çalışır(2) İbrahim Gezer(3) (1) S.Ü. Teknik Bilimler MYO Tarım Alet ve Makinaları Programı, Konya (2) S.Ü. Ziraat Fakültesi, Tarım Makinaları Bölümü (3) Doç Dr. İ.Ü. Meslek Yüksekokulu, Tarım Alet ve Makinaları Programı, Malatya ÖZET Enerji bilânçoları üretim yöntemlerinin değerlendirilmesinde ve karşılaştırılmasında önemli bir göstergedir. Bu araştırmada Türkiye’de tarımsal üretimde önemli bir yere sahip kabak çekirdeğinin, KonyaÇumra bölgesinde geleneksel tarım yöntemlerine göre enerji bilânçosu araştırılmıştır. Yapılan denemelerde ve hesaplamalarda 1.5 t/ha kabak çekirdeği veriminden elde edilen, 750 kg/ha yağ verimine bağlı olarak, toplam enerji girdisi 12193.57 MJ/ha, toplam enerji çıktısı 26677 MJ/ha ve çıkış/giriş oranı 2.19 olarak bulunmuştur. Anahtar Kelimeler: Biyokütle enerjisi, enerji bilânçosu, kabak çekirdeği Determination of Energy Balance of Pumpkin Seed Production in Konya Region ABSTRACT Energy budget is an important indicator for evaluation and comparison of production methods. In this research, the energy budget of traditionally applied pumpkin seeds - grown in Çumra, Konya, Middle Anatolia and having an important place in agricultural production in Turkey – is evaluated. In trails and calculations, 750 kg/ha oil yield is found from 1.5 t/ha pumpkin seed yield. As a result of this, total energy input 12193.57 MJ/ha, total energy output 26677 MJ/ha and output/input ratio 2.19 are found. Keywords: Biomass energy, energy budget, pumpkin seed GİRİŞ Kabak, Cucurbitaceae familyasının, otsu, monoecious yıllık bitkisidir. Türkiye’de geniş alanlarda üretimi ve tarımı yapılan bir bitkidir.. Türkiye’de toplam kabak üretimi yaklaşık 385 000 ton/yıl olup, toplam sebze üretiminin % 2.04’üne karşılık gelmektedir (DİE, 2001). Yenilebilir kabak üretimi ile ilgili istatiksel bir veri yoktur. Kabak tohumu 10 ˚C’ de çimlenmeye başlamakta ve en uygun çimlenme sıcaklığı 20 ile 25 ˚C arasında değişmektedir. Kabak tohumunun çimlenme süresi ise 4 ile 8 gün arasında olmaktadır. Tarla koşullarında ekim zamanı, toprak sıcaklığının 10 ˚C ve üzeri olduğu ilkbaharın son günleridir. Kabak yüksek sıcaklığı seven bir bitkidir. Yazlık kabağın vejetasyon süresi yaklaşık 100 gündür. Mineral madde ve organik maddece zengin, su tutma kapasitesi yüksek ve derin topraklarda daha yüksek verim ve tohum elde edilir. Arzu edilen toprak pH’ı 6-7 arasıdır. Genel olarak yüzey sulama yöntemleri tercih edilmekte, bazen de yenilen kabak için kuru tarım tercih sebebi olmaktadır. Kabak meyvesinin 100 gr’ı 1.4 gr protein, 3.9 gr karbonhidrat, 0.2 gr yağ, 22 kalori enerji, 140 IU A vitamini, 0.07 mg B1 (Tiamin), 0.04 mg B2 (Riboflavin), 18 mg ascorbid acid (Vit-C), 0.6 mg niacin, 17 mg Ca, 38 mg P, 0.5 mg Fe, 340 mg K içermektedir (Vural ve ark., 2000). Buna ilaveten kabak tohumları %17.85 yağ, %17.85 protein ve %53.57 karbonhidrat içerir. Tohumları E vitaminince zengin ve önemli bir protein kaynağı olarak değerlendirilmektedir, ayrıca kabak tohumları çerez da olarak tüketilmektedir. Prostat ve parazitlerin neden olduğu hastalıkların tedavisinde de kullanılmaktadır (Anonymous, 2004a, 2004b). Eritre, Sudan ve Etopya’da kabak tohumları, bağırsak parazitlerinin tedavisinde ve midenin boşaltılması (temizlenmesi) amacıyla da kullanılmaktadır. Avrupa’da ise kabak tohumlarının ekstraksiyonundan elde edilen C. pepo Benign Prostatic Hyperplasia (BPH)’nın sebep olduğu mikturisyon (sık sık su dökme hastalığı) tedavisinde ilaç olarak kullanılmaktadır (Madaus, 1979; Mandressi et al., 1987; Carbin et al., 1990; Silverio et al., 1993). MATERYAL ve METOD Konya Bölgesinde kabak çekirdeği üretiminde uygulanan mekanizasyon aşamaları ve araştırmada kullanılan alet ve makinalar Şekil 1’de görülmektedir. Ancak seyreltme, hasat, kurutma ve çuvallama insan işgücüne dayanmaktadır.