1. SAYI - haspolat meslek lisesi
Transkript
1. SAYI - haspolat meslek lisesi
HASPOLAT HASPOLAT Yıl: 1 - Sayı: 1 - Nisan - Mayıs - Haziran 2009 Haspolat Meslek Lisesi’nin yayýn organýdýr. Öðretmen - Karikatürist Beslenmede ilk ve daima: Süt Prof. Sedef Nehir El, “Süt, bebeklikten yetişkinliğe ve daha ileri yaşlara kadar tüketilmesi gereken en mükemmel gıdadır” dedi. Sedef Nehir El, insanın yaşamı boyunca geçirdiği süreçleri sağlıklı yaşamak zorunda olduğunu, insanın büyüme sürecindeki çevre ve genet ik faktörlere bireysel olarak müdahale edilemediğini ifade etti. Bireyin hayattaki beslenme ve yaşam biçimine direkt müdahale edebildiğini hatırlatan Prof. El, kişinin bunun için mücadele etmesi gerektiğini söyledi. Sütün insan hayatında önemli bir yere sahip olduğunu belirten El, sözlerini şöyle sürdürdü: BEBEKLİKTEN YETİŞKİNLİĞE “Süt, bebeklikten yetişkinliğe ve daha ileri yaşlara kadar tüketilmesi gereken en mükemmel gıdadır. Süt, sağlığımız için anahtar role sahip protein, fosfo r, potasyum, kalsiyum, magnezyum, B2, B12, A vitaminlerinin eşsiz kombinasyonuna sahip, biyolojik değeri yüksek kaliteli protein kaynağıdır. Günde en az 3 porsiyon süt, peynir veya yoğurt tükettiğimiz zaman pek çok besin öğesinin gereksinimini karşıladığımız gibi sağlık üzerine yararlı pek çok bileşeni de almış oluruz.” PDF created with pdfFactory trial version www.pdffactory.com Prof. El, insan vücudunun, doğru gıdalar tükettiği zaman kendini iyileştirmek için şans yaratan ve doğal defans sistemini güçlendiren mekanizmalara sahip olduğunu belirterek, süt ve süt ürünlerinin bu doğru gıdalardan en önemlisi olduğunu söyledi. Gençlere de çağrıda bulunan Prof. El, 25 yaşına kadar süt ile alınabilecek kalsiyumun kemik erimelerine karşın daha etkili olduğunu bildirdi. Hüseyin Karaböcek /10. sınıf öğrencisi Üç aylýk haber, yorum, eðitim, kültür, sanat, edebiyat gazetesi Öðrenmede verimi yükseltme yollarý Günde 7 - 8 saat uyuyunuz. Kahvaltı yapmayı ihmal etmeyiniz. "Sabahları kıtlıktan çıkmış gibi ye. Öğle yemeğini arkadaşınla paylaş. Akşam yemeğini düşmanına ver" şeklindeki İngiliz atasözünde de vurgulandığı gibi sağlıklı yaşam için dengeli beslenmenin çok önemli olduğunu unutmayınız. Derslere ön hazırlık yaparak giriniz. Dersi derste öğrenmeye çalışınız. Öğretmene soru sormaktan kaçınmayınız. Öğrendiğiniz konuları aynı gün mutlaka tekrar ediniz. Televizyonun zamanınızı öldürmesine fırsat vermeyiniz. Bünyenizin dinç olması için sportif çalışmalar yapınız. Yatarak, soğukta, sıcakta, kalabalıkta, yetersiz ya da fazla aydınlatmada yaptığınız çalışmaların verimli olmayacağını biliniz. Yazarak çalışınız. "Âlem unutur kalem unutmaz" şeklindeki Türk atasözünde de vurgulandığı gibi, yazmanın beynin algılama derecesini artırdığını aklınızdan çıkarmayınız. 20 - 40 dakikalık çalışmalardan sonra 5 - 10 dakika ara veriniz. Konuları çalıştıktan sonra kendi kendinize sorular sorarak öğrenme durumunuzu belirleyiniz. Kitaptan çalışırken önemli gördüğünüz kısımları işaretleyiniz ya da satır altlarını çiziniz. Bünyenizde herhangi bir rahatsızlık varsa mutlaka hekime görününüz. Günde 2 - 4 saatinizi kendinizi geliştirmeye ayırınız. Yani, hergün bilgi birikiminizi biraz daha artırmak için çalışma yapınız. Çinlilerin dediği gibi: "Duyduğumu unuturum, gördüğümü hatırlarım, yaptığımı öğrenirim" sözünde vurgulanan öğrenme modelini benimseyiniz. Yani, teorisini öğrendiğiniz bir konunun uygulamasını yapmaya çalışınız. Ali Özdemir DANS YARIŞMASINDAYDIK Haspolat Meslek Lisesi olarak bu yıl 12. si yapılan Liseler Arası Dans Yarışmasına katıldık. Doğu Akdeniz Üniversitesi’nin Atatürk Kültür Merkezinde yapılan yarışmada okulumuzu Raşit (klima 12), Abuzer (Elk-Elo 10), Fikret (Elk-Elo 10), Osman (Elk-Elo 10), Ahmet (Elk-Elo 10), Kübra (Bilişim 11), Asiye (Bilişim 11) ve Semih (Elk-Elo 11) başarıyla temsil etmiştir. SÜT VÜCUT DİRENCİNİ ARTIRIR Gazi Mağusa’da ve Haspolat’ta Coğrafya öğretmenliği yapan, aynı zamanda profesyonel bir karikatür sanatçısı olan sayın meslaktaşımıza başarılar diliyoruz. Nisan - Mayıs - Haziran 2009 Haspolat Meslek Lisesi’nin yayýn organýdýr. Üç aylýk haber, yorum, eðitim, kültür, sanat, edebiyat gazetesi Serkan SÜREK Yıl: 1 - Sayı: 1 DÜNYADAN ATASÖZLERİ - Taşı delen suyun kuvveti değil, damlaların sürekliliğidir. (Brezilya) - Hiçbir mutfak iki kadını alacak kadar geniş değildir. (Sudan) - Sevmek keman çalmak gibidir, bilmeyen kötü sesler çıkarır. (Bolivya) - Sis yelpazeyle dağıtılmaz. (Japonya) PROJE SORUMLUSU ÖMER AKKANAT TESİSAT TEKNOLOJİSİ VE İKLİMLENDİRME ALANI ÖĞRETMENİ Öğrenci ve öğretmenlerin gelişmiş ülkelerin mesleki eğitim yapılarına erişebilmelerini sağlayan çalışmalarda yer almak için bu yıl Haspolat Meslek Lisesi Tesisat Teknolojisi ve Klima Alanı öğretmeni sayın Ömer AKKANAT tarafından bir proje hazırlanmıştır. İklimlendirme Teknolojileriyle ilgili olarak hazırlanan proje sayesinde AB (Avrupa Birliği) okulumuza 50.000 Euro tutarında parasal destek olmaya karar vermiştir. PENCERE Sevgili Gençler İletişim aracı olan Paylaşım gazetemiz yayın yönetmeni, teknik eleman, f otoğrafçı, yazar ve çizerlerin çalışmalarıyla desteklenip siz okuyucularla buluşuyor. Gazetemizi sizlere ulaştıran Kültür-Yayın ve Edebiyat Kolu’na teşekkür ediyorum. Gazetemizin yaşaması, periyodik olarak yayınlanması sizlerin desteğiyle mümkün olabilecektir. Gazetemizde temel unsur sizlersiniz. Okulumuzda almış olduğunuz mesleki eğitimin yanısıra sizlere ilgi, yetenek v e becerileriniz doğrultusunda birer araştırmacı, yazar, üretici olma yönünde kapılar açacaktır. Bunu iyi değerlendirmenizi öneriyorum. Çünkü bu özellik bir teknik eleman olan sizleri farklı yapacaktır. Burada okul rehberlik servisinden ve öğretmenlerinden katkı alabilirsiniz. Sizlerin her yönüyle gelişmeniz için çalışmalar yapmak ana hedefimizdir. Bu hedefe ulaşmak için öğretmen ve öğrenciden gelecek katkılara ihtiyaç vardır. Herbirinizin farklı sanat ya da kültür alanında yaptığınız çalışmaları çevrenizle paylaşacak yetenek ve olgunlukta olduğunuzu düşünüyorum. Okulda aldığınız mesleki eğitimle ilgili konularda yapacağınız araştırmaları da gazetede yayınlayabilirsiniz. Yapacağınız çalışmalar kişisel gelişiminizin yanında okurların kültürel gelişimine de katkı sağlayacaktır. Unutmayın, okuyan, araştıran insanın özgüveni gelişir. Dünyaya daha geniş bir açıdan bakmaya başlar. Gelecek sayıda buluabilmek dileğiyle... - Şöhret kabiliyetin gölgesidir. (İngiltere) - Güzellik, tabiatın kadınlara verdiği ilk hediye, aynı zamanda geri aldığı ilk şeydir. (Şili) - İnsan dışı ile karşılanır, içi ile uğurlanır. (Moğolistan) - Ağaç ne kadar yüksek olursa olsun, yaprakları yine de yere dökülür. (Çin) - Altın ateşle, kadın altınla, erkek kadınla imtihan edilir. (ABD) Kamil Saka Haspolat Meslek Lisesi Müdürü Bilgisayar Kursu Bilgisayar okur - yazarlığı... Haspolat Meslek Lisesi’nde hiç bilmeyenler için temel düzeyde bilgisayar kursu açıldı. Her yaş grubundan bireyler için Şubat 2009’da okulumuzda açılan 20 saatlik bilgisayar kursunda bilgisayar kullanımı, Microsoft Office Paket Programı, bilgisayarın bakımının yapılması, virüslere karşı korunma, interneti verimli olarak kullanma konularında bilgiler verilmiştir. Kursu başarıyla bitiren 29 katılımcıya Milli Eğitim ve Kültür Bakanlığı tarafından onaylanmış bitirme sertifikası verilmiştir. ÖĞRENCİ - SPORCU Haspolat Meslek Lisesi’nde bilişim alanında öğrenim gören İsmail Başarır aynı zamanda ülkemizi uluslararası yarışmalarda temsil eden başarılı bir İsmail KICK BOX milli Başarır s po rc us ud ur. Bugüne değin 3 kez milli takıma seçilerek yurt dışına giden siyah kemer sahibi Başarır (18) üç yarışmada da birinci olmuştur. Sporcu olarak aldığı madalya sayısı 19’dur. Kendisine başarılar diliyoruz 2008-2009 EĞİTİM-ÖĞRETİM YILINDA HASPOLAT MESLEK LİSESİNDE YÜKSEK BAŞARI GÖSTEREN ÖĞRENCİLER (TEŞEKKÜR BELGESİ ALAN ÖĞRENCİLER) HÜSEYİN SÜRMELİ (ELEK-ELO 11) MUHAMMED DOKUZ (ELEK-ELO 11) ŞEREF SAKALLI (ELEK-ELO 11) KENAN KATRANCI (BİLİŞİM 11) CAN TURAN AYDEMİR (BİLİŞİM 11) EMRE ÜNAL (BİLİŞİM 12) SİNAN AYKENAR (BİLİŞİM 12) AHMET KOFALI (TESİSAT TEK. VE KLİMA 10) Bilgisayarı verimli kullanma Meslekî ve teknik eðitim Ali Özdemir 1. Topraklı prizde çalıştırılmalıdır. 2. Ortamda nem, aşırı soğuk, aşırı sıcak olmamalıdır. Ortam sıcaklığı 15 - 30 derece arası olmalıdır. 3. Klavye temiz kullanılmalı arasıra kolonyalı bezle silinmelidir. 4. Makine kullanılmadığı zaman örtülmelidir. 5. Kasanın içi yılda en az bir kere kompresör ya da elektrikli süpürgeyle temizlenmelidir. 6. Kasa sarsılmamalıdır. 7. Ne işe yaradığı bilinmeyen yazılımlar rasgele kurulmamalıdır. 8. Makine düğmeden kapatılmamalıdır. 9. Kirli CD, DVD ya da disketler makineye takılmamalıdır. 10. Güvenilir olmayan sitelere girilmemelidir. Taner Menteşoğlu/10. sınıf öğrencisi PİKNİK... Haspolat Meslek Lisesi’nin öğrenci ve öğretmenleri 4 Mayıs 2009 Pazartesi günü Alev Kayası Piknik Alanında gün boyu doya doya eğlendiler. Öğrencilerin büyük bölümünün katıldığı etkinlik moral depolama açısından son derece faydalı olmuştur. Nitelikli insan gücü Dünya’nın nüfusu her geçen gün biraz daha artarken, insanların ihtiyaçları da sürekli artış göstermektedir. Atalarımızın söylediği “bir lokma bir hırka” şeklindeki yaşam biçimini artık kimse benimsememektedir. Bu kapsamda, ihtiyaçların karşılanabilmesi için üretimi artırmaktan başka seçenek yoktur. Bilgisiz, mesleksiz, yeteneksiz insanlarla üretim yapmak mümkün degildir. Toplumsal sorunlarımızın bir çoğunun kökeninde düşük üretimden kaynaklanan yoksullugun yattığı açıkça görülebilmektedir. Üretimin az olması gelir dağılımını da bozmaktadır. Çalışıyor gibi görünen, aslında üretmeden maaş alan yüzbinlerce insan parazit gibi yaşama yolunu normal görebilmektedir. Hükümetlerin sık sık değişmesi, iktidarda kalma yılının ortalama iki yıl olması, yanlış politik kadrolaşmalara neden olmaktadır. Güçlü, halkın büyük çoğunluğunun desteğini almış hükümetler düze çıkma ihtimalimizi artırıcı bir kaldıraç olmaktadır. 3,5 - 4 yıl arasında olan ortalama okumuşluk düzeyimizi 10 yıl seviyesine çıkarmanın yanında çocuklarımızın yüzde 65’ine mesleki eğitim vermeden güçlü bir ülke hâline gelmemiz mucizelere bağlıdır. Sanayi tesislerini işleten “meslekli” insanların sayısı artmaz ise dışardan gelip yatırım yapan girişimci kendi işçisini de yanında getirme yolunu seçecektir. Meslek öğreten okullarımızın artmasına paralel olarak refah seviyemiz yükselecek ve bir çok toplumsal sorunumuz çözüme kavuşacaktır. Meslek okullarının sayısının artmasının yanında teknik gelişmelere göre donatılması da çok önemlidir. Kara tahta ve tebeşir kullanılarak yapılacak meslekî eğitim kaynak ve zaman israfından başka bir işe yaramayacaktır. Geleceğimizin güvencesi olan çocuklarınızın okulunu (branşını) seçerken çok dikkatli olunuz. Meslek sahibi olmayan bir insanın yaşantısını sürdürebilmesi mümkün değildir. Herkes üniversite bitirecek diye bir koşullanma içine girmeyiniz. Sadece üniversite bitirenler iyi yaşar diye bir kural yok. Bir çok üniversitenin mezunları piyasada iş bulamıyor. Kuru bir bina ve bir kaç hocadan oluşan üniversiteler zaman ve para kaybından başka bir işe yaramıyor maalesef. Evladınız “açıkta kalmayayım” diye kötü bir bölümü tercih etmiş olabilir. Okulun kapasitesini ve özelliklerini iyice araştırdıktan sonra kayıt yaptırınız. 4-6 yıl süren üniversite eğitiminin maliyetini hesapladığınızda “bir iş kuracak miktarda” paraların gittiğini göreceksiniz. Çocuğunuz hangi meslek üzerinde eğitim alırsa Uzmanlar, stresin kemiklerin zedelenmesine yol açtığını alsın mutlaka bilgisayar ve İngilizce öğrenmesini sağlayınız. Devasa bir bilgi okyanusu olan internetin söyledi. Günlük stresin kemiklerde zedelenmeye sebep içerdiği kaynakların yüzde 90’lar nispetindeki kısmının dili İngilizce’dir. Çocuğunuzun beceri, bilgi ve eğilim olduğunu dile getiren Prof. Dr. özelliklerini iyice ortaya çıkarmadan yapacağınız yönlendirme ezik, silik, başarısız ve mutsuz bir insan ortaya Tunay Sarpel, Kemik çıkarmaktan başka bir fayda sağlayamayacaktır. Ali Özdemir erimesinin sessiz bir hastalık dikkat çekti. REHBERLİK VE PSİKOLOJİK DANIŞMA HİZMETLERİ olduğuna Yetersiz fiziksel aktivite ile iş Rehberlik Hizmetleri, okuldaki Öğrenci Kişilik Hizmetlerinin bir parçasıdır. “Rehberlik; kişinin kendini anlaması, hayatında sürekli oturanlarda problemlerini çözmesi, gerçekçi kararlar alması, sahip olduğu kapasitelerini geliştirmesi, çevresine dengeli ve bu hastalığın daha fazla sağlıklı bir uyum sağlaması ve böylece kendini gerçekleştirmesi için, bireylere uzman kişilerce yapılan yardımlardır.” Rehberlik Hizmetleri’nin temel amacı, kişinin kendini gerçekleştirmesidir. Yani bireyin her yönüyle görüldüğünü kaydeden Sarpel, kapasitelerini sonuna dek geliştirebilmesi, daha verimli ve mutlu bir düzeye ulaşabilmesidir. Rehberlik Hizmetleri, erken yaşlarda farkına varılan Psikolojik Danışma Hizmetlerini, Yöneltme ve Yerleştirme Hizmetlerini, Uyum Sağlama, Araştırma ve Geliştirme, kemik erimesi için tedbir İzleme ve Değerlendirme Hizmetlerini kapsar. Rehberlik Hizmetleri’nin gelişim alanlarını da Kişisel Rehberlik, alınabileceğini hatırlatarak, en Mesleki Rehberlik ve Eğitsel Rehberlik olarak sınıflandırmak mümkündür. Hayatı bir deniz olarak düşünürsek, fazla kadınlarda görülen ve menopozdan sonra ortaya çıkan bizler de bu koca denizde gemisini yüzdürmeye çalışan kaptanlarız.Her birimiz kendi gemimizden sorumluyuz. hastalığın önüne geçmek için genç yaşlardan itibaren düzenli Rehberlik servisi yönümüzü kaybettiğimizde pusulamız olacak, ancak gimiyi nereye götüreceğimize kaptanlar kalsiyum alımına önem verilmesini istedi. Tunay Sarpel, yani sizler karar vereceksiniz.Geminizi doğru ve güzel limanlara götürmeniz dileğiyle... "Özellikle yemek sırasında kolalı içeceklerden uzak durulmalı. Okul Rehberlik Servisimiz; Genç kızların aşırı diyet uygulaması da kemiklerde ileriki • Psikolojik Danışma ihtiyacı duyduğunuzda, yaşlarda görülecek rahatsızlıklara yol açar." dedi. • Problemlerinizi çözmede yol aradığınızda, Stres, kemiği bile eritiyor • Meslek seçimi konusunda, • Sınav stresi, • Verimli ders çalışma yöntemleri, • Üniversite Sınavları ve ÖSS ile ilgili bilgi almak istediğinizde • Ve danışmak istediğiniz her konuda yardımcı olmak için sizlerin yanındadır. Rehberlikte esas olanın anlayış, kabul ve saygı olduğunu unutmayınız. Ömrü uzatmanýn yollarý AYŞEGÜL KANIPEK REHBER ÖĞRETMEN Evdeki eþyalarýn çokluðu çocuklarý mutsuz yapýyor -Mutlu bir evlilik hayatınız olsun. -Sosyal ve kültürel değişimlere uyum sağlayın. -Çevrenizle iyi bir iletişim kurun. -Hobilere sahip olun. -Sağlığınıza dikkat edin. -Gününüzü en iyi şekilde doldurun. -Etraf ınızda olan bitenle ilgilenin. -Doğru ve bilinçli beslenin. - Fiziksel Uzman Doktor Aydın Sarı, evdeki eşyaların çocuğun ruh ve beden sağlığı açısından son derece önemli olduğunu söyledi. Öncelikle evdeki eşyaların çocukların hareket alanını kısıtlamamasına özen gösterilmesi gerektiğini vurgulayan Sarı, "Ne yazık ki evlerimizi tıka basa dolduruyoruz. Çok eşya ve gereksiz bir sürü obje ile evlerimiz işgal edilmiş. Bu durum çocukları çok rahatsız eder. Çocuk emeklemeye ve yürümeye başladığı andan itibaren özgürlük duygusu gelişir. Rahat hareket etmeyi ister. Ancak eşyaların engeliyle karşılaştığında bu duygusu güçlenmez. Bedensel ve ruhsal yönden çöküntü yaşar." uyarısında bulunuyor. Çocukların özgüvenini yine evde kazandığını anlatan Sarı, 'ona dokunma', 'bunu çekme', 'kıracaksın' gibi sürekli yapılan uyarıların ve azarlamanın çocukta psikolojik sorunlara sebep olacağını kaydediyor. Sürekli ikazın çocukların karar verebilme ve özgüveninin oluşmasına engel teşkil ettiği bilgisini veren Sarı, "Sürekli uyarılan çocuk hırçınlaşır. Hele hele enerjisini harcayamazsa hırçınlığı daha da artar. Şehirde zaten çocuklar eve hapsolmuş durumda. Evdeki gereksiz, kullanılmayan eşyalar kaldırılarak çocuklara rahat hareket ortamı a k t i v i t e y i sağlanabilir. Çocuğun rahatça evcilik oynayabileceği, oyuncaklarıyla vakit geçirebileceği stressiz bir ortam meydana getirilmelidir. Çocuğun (sporu) ihmal evde kendi dünyasını yaşayabileceği mekanlar oluşturulmalıdır." uyarısında bulunuyor. Abuzer Boybay /10. sınıf öğrencisi etmeyin. PDF created with pdfFactory trial version www.pdffactory.com Neler öğrendik? * Kendimi neşelendirmek istediğim zaman en iyi yolun başka birini neşelendirmek olduğunu öğrendim. * Bir bebeğin evlilik sorunlarını çözemeyeceğini öğrendim. * Bir tartışmayı tatlıya bağlamadan yatağa gidilmemesini öğrendim. * İşyerinde romantik ilişkiler aranmaması gerektiğini öğrendim. * İnsanın kendisinden daha sorunlu birisiyle evlenmemesi gerektiğini öğrendim. * Çalıştırdığınız insanlara iyi davrandığınız zaman onların da müşteriye iyi davrandıklarını öğrendim. * Bir toplantıda zekâmı ya da sohbetimi göstermek konusunda tercih yapmak gerektiğinde sohbeti seçmenin daha iyi olacağını öğrendim. * İnsanlara iyi davranmanın hiçbir maliyetinin olmadığını öğrendim. * Gerçekten yaşamaya başlamak için emeklilik beklenirse çok uzun bir süre beklenilmiş olacağını öğrendim. * İyi kalpli olmanın mükemmel olmaktan daha önemli olduğunu öğrendim. * Bir koyuna ve bir çocuğa istedikleri her şeyi verirseniz sonuçta iyi bir koyununuzun ve kötü bir çocuğunuzun olacağını öğrendim. * Kiminle evlenileceği kararının hayatta verilen en önemli karar olduğunu öğrendim. J. Brown SAVAŞ SERİNBAŞ BİLİŞİM TEKNOLOJİLERİ ALANI SINIF: 10 NO: 8106 7 Kardeş Okul Türkiye’nin kaliteli eğitim veren endüstri meslek liselerinden olan Bursa Atatürk ATL, TL ve Endüstri Meslek Lisesi ile Haspolat Meslek Lisesi arasında Mart 2009’da “Kardeş Okul” protokolü imzalanmıştır. Okul müdürürümüz sayın Kamil SAKA’nın Atatürk Meslek Lisesi’ne Mart ayında yapmış olduğu ziyaretin ardından Nisan ayında Mehmet GÜLER kardeş okulumuzun müdürü Sayın Mehmet GÜLER bey bizleri ziyaret ederek fikir alış verişinde bulunmuştur. Bursa’da 2500 öğrenci ve 120 öğretmenle mesleki eğitim veren kardeş okulumuzun web adresi www.bursaataturkeml.com şeklindedir. Her iki okul mesleki eğitimin daha üst noktalara taşınması için yardımlaşma içinde olacaklardır. Paylaşım gazetesinin yayınlanması için parasal destek veren Reis Market’e çok teşekkür ediyoruz. 2 / ENGLISH DEPARTMENT I have been teaching English in HML for five years. Our main principle in language teaching is to increase students’ motivation and participation in class and improve students’ communicative skills besides linguistic ability through integrating four main language skills; Reading, Writing, Listening and Speaking. About presentations and classroom activities….. Our teaching process includes both oral and written forms and both form and meaning. Our course book “Energy 4” provides us know where we are going and what is coming next but as every student has his own learning needs our course book can’t supply these needs satisfactorily. Therefore supplementary materials are used most of the time which are appropriate for the students’ level. I give them a task or set of tasks and my students generally work on them individually while I’m monitoring, sometimes we do a task as a class not individually and sometimes they make groups to do their tasks .The way of doing tasks changes with the type of activity but there are some things that never change; Everybody must be active in class SİNEM MENTEŞ while doing tasks. İNGİLİZCE ÖĞRETMENİ Skill Development…. Depending on our limited lesson hours and level of the students; -Our Listening activities generally include; ticking off items ( a text or a picture is provided and students mark or tick off words as they hear), True-False questions and cloze tests (the listening text has occasional brief gaps and the students write down the missing words as they hear). -Our Reading activities generally include a speaking activity first, which is done to motivate students and to give feedback about the passage, and by this way we both manage to do listening and speaking activities at the same time. The students then read a passage followed by comprehension and True-False questions. -In Writing activities, I mostly prefer “Guided Writing” technique which is the only appropriate technique for the level of my students because they can only express their ideas or feelings with guided activities. For example; I sometimes give the necessary vocabulary for them for their writings or the beginning of the sentence that they can continue. Motivation in class…… Motivation is very strongly related to achievement in language learning. Most of the time, our students are willing to do their tasks because they are provided with authentic materials .Students in general like learning things that they face in their real lives therefore, our main principle is to fulfill their needs and aims. I also manage to provide motivation sometimes by letting them make a decision about the topic which will be taught that day(of course I give them the choices) or sometimes by doing the lesson outside in the garden(If the content is relevant) or sometimes by just giving them tasks that can be easily achieved. Bilgisayar Nasıl Alınır? Evlerde kullanılacak bir bilgisayar 600-900 YTL’ye alınabilir. 1500-2500 YTL’ye bilgisayar almak israftan başka bir şey değildir. Bu durumu işe tırla gitmeye benzetebiliriz. 17 inch ekranlı, 80 GB sabit diskli, DVD sürücülü, 512 MB RAM’li, Q klavyeli, optik fareli, ses kartlı, 256 MB ekran kartlı bir makine ilköğretim, lise ve üniversite öğrencilerinin işini görür. Yazıcı alınmak isteniyorsa lazer yazıcı tercih edilmelidir. Örneğin HP 1018, Samsung ya da Dell markalı 100-130 dolarlık bir lazer yazıcı iş görür. Mürekkepli yazıcılar ucuzdur ama 100-200 sayfa çıktı yapılınca mürekkep biter. Lazer yazıcının toneri ise 1500-2500 sayfa yazdırma yapabilir. Farenin, klavyenin ve modemin kablosuz olmasına gerek yoktur. Kablosuz modeller daha pahalıdır. Osman Açıkgöz / 10. sınıf öğrencisi İyi Aydınlatma Nasıl Olur? Ev ve işyerlerinin doğru aydınlatılması çok önemlidir. Bu iş yapılırken akkor lamba, halojen lamba, civa buharlı lamba asla kullanılmamalıdır. Aydınlatmanın azı da çoğu da zararlıdır. İkisi de çalışma verimini düşürür. Evlerin ve işyerlerinin aydınlatılmasında en ideal seçenek flüoresan lambadır. Bunlar gün ışığı verir ve az elektrik tüketir. Özellikle elektronik balastlı flüoresan lambalar sağlık ve ekonomi için çok uygundur. Dış mekanların aydınlatılmasında ise flüoresan lambalar ya da metal halide tipi lambalar kullanılmalıdır. Şükrü Cintosun / 10. sınıf öğrencisi "Sigara bulaşıcıdır" Doç. Dr. Resul Buğdaycı, ''Sigara içme davranışının bulaşıcı olduğunu ve çocuklara daha çok anne ve babalar ile sevilen ve örnek alınan kişilerden bulaştığını'' bildirdi. Buğdaycı, dünyada önlenebilir ölüm nedenleri arasında çoğunlukla birinci sırada gelen sigaranın, Türkiye'de de aynı konumda yer aldığını belirtti. Ebeveynlerde ''Yaptığımı yapma, söylediğimi yap'' anlayışının hakim olduğuna işaret eden Buğdaycı, iletişimin üzde 60'ının sözsüz beden hareketleriyle, yüzde 30'unun ses tonu ve vurgulamalarla, yüzde 10'unun da sözle gerçekleştirildiğinin unutulmaması gerektiğini bildirdi. Çocuklara sigara aldırmanın kötü bir mesaj olduğunun altını çizen Buğdaycı, sigara kullanımıyla mücadelede eğitimin önemine değinerek, ''Şu anda dünyada önerilen ideal sigaraya karşı eğitim yaşı 13-14'tür. Yani ilköğretim 6. ve 7. sınıfları kapsıyor. Türkiye'de bu eğitim ilköğretim 4 ve 5. sınıflarda başlamalıdır ve diğer sınıflarda devam etmelidir'' dedi. Buğdaycı, yapılan araştırmalara göre, Türkiye'de 15 yaş üzeri nüfusun yüzde 43,5 oranında sigara içtiğini, erkeklerde bu oranın yüzde 62,5 ve kadınlarda yüzde 24,3'e ulaştığını, hekimlerde yüzde 55 seviyesinde bulunduğunu belirtti. Tolga Kılıç / 10. sınıf öğrencisi Kusursuz arkadaþ aramak, dost edinmeyi istememek demektir. De SACY DEĞERLİ OKURLAR Gazetemizde yayınlanmasını istediğiniz yazı, şiir, haber, reklam ve fotoğraflarınızı aliozdemir@e-kolay.net adresine yollayabilirsiniz. 6 Babalar BARIŞ AKIN - BİLİŞİM TEKNOLOJİLERİ ALANI SINIF: 10 / NO: 8104 Yaş 8-10 BENİM BABAM EN BÜYÜK ! Yaş 10-12 BENİM BABAM GALİBA YANLIŞ DA YAPABİLİR. Yaş 16-18 BABAM BİR ŞEYDEN ANLAMIYOR Yaş 20-24 BABAMI GÖZÜMDE FAZLA BÜYÜTMÜŞÜM GALİBA. Yaş 30 BABAM SANIRIM DOĞRU SÖYLEMİŞ. Yaş 40 NE AKILLI BABAM VARMIŞ. Yaş 45-50 MEĞER BABAM HER ŞEYİ BİLİRMİŞ, YAZIK, KIYMETİNİ BİLEMEDİM... Ýyi bir eðitimcide bulunmasý gereken temel özellikler 1. Ses tonu ne düşük ne de yüksek olmalıdır. 2. Öğrencilerin tümünün kendisini görebilmesini sağlayacak konumda ders anlatmalıdır. 3. Giyimine özen göstermelidir. 4. Günde en az bir gazete, haftada bir dergi ve bir kitap okumalıdır. 5. İnternette kaynak aramayı bilmelidir. 6. Beden dilini bilmeli, ders anlatırken bu bilgileri kullanmalı, öğrencilerin ruh hâlini onların davranışlarına bakarak anlayabilmelidir. 7. Derslerde gülmece (mizah) unsurlarını kullanmalıdır. 8. Sınavları tehdit unsuru olarak kullanmamalıdır. 9. Öğrencilere isimleriyle hitap etmelidir. 10. Disiplini “kışla düzeni” şeklinde uygulamamalıdır. 11. Öğrencilerin yapmasını istemediği şeyleri kendisi yapmamalıdır. 12. Öğrenciye verilen bilgilerin ne işe yarayacağını sık sık vurgulamalıdır. 13. Derslerde dinsel, siyasal, töresel, geleneksel yargıları aşağılayıcı konuşmalar yapmamalıdır. 14. “Ne kadar çok bilirsen bil anlatabildiğin karşındakinin anlayabileceği kadardır” sözünü her zaman hatırlamalıdır. 15. Derslerde öğrencinin seviyesine uygun bir anlatım dili kullanmalıdır. 16. Anlamı herkes tarafından bilinmeyen yabancı sözcükleri çok kullanmamalıdır. 17. Öğrencileri soru sormaya yönlendirmelidir. 18. Dersin yüzde 25 - 50’sini öğrencilerin konuşmalarına (fikirlerine) ayırmalıdır. 19. Öğrencileri, kitap, dergi, gazete okumaya, internetten faydalanmaya özendirmelidir. 20. Sık sık izin ya da rapor alarak görevden kaçıyor imajının oluşmasına yol açmamalıdır. 21. Özel yaşamındaki sorunlarını okula yansıtmamalıdır. 22. Derslerde etkileşimli öğretim araçları (bilgisayar, tepegöz, projeksiyon cihazı, TV, VCD çalar, DVD çalar, sunu, asetat, deney araçları vb.) kullanmalıdır. Ali Özdemir Kiþilik Gazi Üniversitesi öğrencileri Ekonomi dersinin hocasını bekliyor.. Sınıf, öğrencilerin gürültü patırtısıyla sallanırken sert görünümlü hoca kapıda beliriyor. İçeriye kızgın bir bakış atıp kürsüye geçiyor. Tebeşirle tahtaya kocaman bir (1) rakamı çiziyor. "Bakın…" diyor. "Bu, kişiliktir. Hayatta sahip olabileceğiniz en değerli şey…" Sonra (1)'in yanına bir (0) koyuyor: "Bu, başarıdır. Başarılı bir kişilik (1)'i (10) yapar." Bir (0) daha… "Bu, tecrübedir. (10) iken (100) olursunuz." Sıfırlar böyle uzayıp gidiyor: Yetenek… disiplin… sevgi… Eklenen her yeni (0)'ın kişiliği 10 kat zenginleştirdiğini anlatıyor hoca… Sonra eline silgiyi alıp en baştaki (1)'i siliyor. Geriye bir sürü sıfır kalıyor. Ve Hoca yorumu patlatıyor: MUSTAFA HACET "Kişiliğiniz yoksa, öbürleri hiçtir!" TESİSAT TEKNOLOJİSİ VE İKLİMLENDİRME ALANI Sınıf, mesajı alıp sessizliğe gömülüyor. SINIF: 10 / NO:8302 PDF created with pdfFactory trial version www.pdffactory.com Çocuk ve öğrenme Sözlü Tarih Sözlü tarih, tarihi yazılı belgelere ek olarak yaşayan bireylerin belleğe dayalı anlatıları aracılığıyla yazma ve sıradan insanları, gündelik yaşamı ve öznelliği tarihin araştırma alanına dahil etme dürtüsüyle şekillenen ve seskaydetme teknolojilerinin gelişmesiyle de desteklenen SERCAN disiplinlerarası bir çalışma alanı ve ÖZYANIKLAR Tarih Öğretmeni araştırma yöntemidir. Sözlü tarih, ''ulusal ses/görüntü'' arşivi oluşturma ve kullanılabilirliğini artırmaya odaklı araştırma projeleri, eğitim atölyeleri, konferans, seminer, yayın vb. faaliyetlere ağırlık verilerek yapılır. Sözlü tarihin geleneksel biçimi kişisel yaşam öykülerinin saptanmasıdır. Böyle olduğu için kişisel arşivler önem kazanmaya başlamıştır. Ancak zamanla kurum tarihi, olay tarihi, sözlü tarih çalışma konuları arasına girmiştir. Sözlü tarih yaşayan bellektir. Her insanın kendi yaşamına ilişkin varolan ve anlatabilecekleri yaşam öyküleri yüzyılımızın tarihi için değerli bilgiler içerir. Bunlar, değişiklik dönemlerinin, bu değişiklikleri yaşayanların aracılığıyla doğrudan anlatımıdır. Sözlü tarih bir bilimsel disiplinden çok bir bilimsel yöntemidir. Sözlü tarih çalışması salt bir kayıt faaliyeti değildir. Görüşme hazırlığı, görüşme süreci ve görüşme sonrası 'katılımcı gözlemcilik' tekniklerinin de kullanıldığı bir anlama faaliyetidir. Sözlü tarih kaynakları tarihi şiirler, hikâyeler, efsaneler, destanlar, menkıbeler, fıkralar ve atasözleri olmak üzere çeşitlendirilebilir. Fuat Köprülü; tarihi, sadece kronoloji ve biyografiye indirgeyen yaklaşımların tutarsız ve eski olduğunu belirtir. Sözlü tarih araştırmalarında uygulanan yöntem ve dolayısıyla sahaya bakış her kültüre göre farklılık arz edebilir. Çünkü her kültür ve medeniyet ortaya çıktığı ekolojik ortam içerisinde maddî ve sözlü mahiyette birçok yapıyı meydana getirir. Sözlü Tarih çalışmasında; sesli ve görüntülü yüzyüze röportajlar yapılır, ilgili kişilerin özyaşam öyküleri, ailesinin soyağacı ve tarihi, yaşadıkları kentte yaptıkları işler, tanık oldukları olaylar, anılar kayıt altına alınır. Bütün kasetler, CD ortamına aktarıldıktan sonra, yedekleri alınarak, geleceğe güvenle kalabilmeleri için özel kabinlerinde koruma altına alınır. Tüm kasetlerde yapılan konuşmalar deşifre edilip, kayda aktarılır. Türkiye'de bu alanda şimdiye değin yapılan en kapsamlı çalışmalardan biri, Tarih Vakfı'nın şimdiye kadar gerçekleştirdiği en büyük sözlü tarih projesi olan '' Tarihe Bin Canlı Tanık'' projesi kapsamında, 70 yaş üzeri 1000 kişi ile yapılan sözlü tarih çalışmasıdır. Bu proje ile toplumun farklı kesimlerinden, kültürel gruplarından ve sektörlerinden belli sayıda kişinin anı ve tanıklıklarının yer alacağı ulusal bir sözlü tarih arşivinin oluşumu amaçlanmaktadır. BAŞARISIZ ÖĞRETMENİN 7 ALIŞKANLIĞI 1. Derse hazırlanmadan gelir. Çünkü o, yıllardır bu mesleği yapmaktadır ve her şeyi bildiğini sanır. Bilir de, bir öğrenci hiç karşılaşmadığı bir soru sorunca hemen kem küm eder. 2. Derse geç girer, ama buna karşılık da dersten erken çıkar. 3. Ders esnasında ders araç ve gereçlerini kullanır. En çok kullandığı araç ve gereçlerden bir tanesi de sopadır. 4. Boş vakitlerinde asla bilgi tazelemesine gitmez. Bilim öğrenme hevesi yoktur. Ama tavlada, okeyde, kağıtta da üstüne yoktur. 5. Vakit onun için çok önemlidir. Onun için kitap ya da gazete okuyacak kadar vakti asla olmaz. (Gazetelerin spor sayfaları hariç.) 6. Başarısız öğretmen düşünmekten çok hoşlanır. Özellikle de öğrencilerin neden öğrenemediğini çok merak eder. 7. Tarihe meraklıdır. Özellikle de tuttuğu takımın tarihini en ince ayrıntısına kadar bilir. www.kigem.com CAN ÖZGÜVEN - TESİSAT TEKNOLOJİSİ VE İKLİMLENDİRME ALANI SINIF: 10 / NO: 8305 Eğer bir çocuk kavga ve gürültü içinde yaşarsa, kavgayı öğrenir. Eğer bir çocuk korku içinde yaşarsa, korkmayı öğrenir. Eğer bir çocuk daima ona acıyan insanlarla beraber yaşarsa, kendini zavallı hissetmeyi öğrenir. Eğer bir çocuk kıskançlık içinde yaşarsa, nefret etmeyi öğrenir. Eğer bir çocuk cesaret ve heyecana değer verilen bir çevrede yaşarsa, kendine güvenmeyi öğrenir. Eğer bir çocuk sevgi içinde yaşarsa, sevmeyi öğrenir. Eğer bir çocuk kendisini adam yerine koyan bir çevrede yaşarsa, hayatta erişmek için çalışmaya değer bir amacı olmasını öğrenir. Eğer bir çocuk dürüst hareket eden insanların içinde yaşarsa, adaletin ne olduğunu öğrenir. Eğer bir çocuk sözlerine güvenilir insanların içinde yaşarsa, hakikatin ne olduğunu öğrenir. Eğer bir çocuk, açık kalpli, güler yüzlü ve anlayışlı insanların içinde yaşarsa, dünyanın gerçekten yaşamaya değer güzel bir yer olduğunu öğrenir. Ann LANDER MEHMET ARICI - TESİSAT TEKNOLOJİSİ VE İKLİMLENDİRME ALANI SINIF: 10 / NO: 8303 Ücretsiz ya da ucuz yazýlýmlar 3 Bilindiði gibi bazý firmalar ürettikleri yazýlýmlarý çok yüksek fiyatlara, bazýlarý ise ücretsiz ya da makul fiyatlara sunmaktadýr. Gelir düzeyinin geliþmiþ ülkelere göre çok düþük olmasý bireylerin faydalý uygulama yazýlýmlarýný kullanmasýna engel olmakta ya da izinsiz kopyalarý kullanmaya yöneltmektedir. Eðitimcilerin öðrencileri alternatif yazýlýmlar konusunda haberdar etmesi ülkemizin maddî kayýplarýný azaltma yönünde çok etkili olacaktýr. AutoCAD yazýlýmýyla yapýlabilen iþlerin hemen hemen tümünü gerçekleþtirebilen, hýzlý çalýþan, öðrenci sürümünün ücretsiz olduðu, üstelik Türkçe olan IntelliCAD (www.adeko.com.tr) yazýlýmýnýn konuyla ilgili öðrencilere öðretilmesi çok faydalý olacaktýr. Bir çok web sitesinden ya da bilgisayar dergilerinin verdiði CD’lerden temin edilebilen, çoðaltýlmasý serbest olan, ücretsiz olarak sunulan Open Office Org TR yazýlýmý Microsoft’un yüksek fiyata sunduðu MS Office yazýlýmýnýn yaptýðý iþlerin aynýsýný, hatta daha fazlasýný yapabilmektedir. Onlarca farklý adda sürümü bulunan, ücretsiz ya da makul fiyata sunulan, daha güvenli çalýþan, açýk kaynak kodlu Linux iþletim sisteminin yerli üretim olan Pardus ve Turkix adlý türlerinin kullanýmýnýn yaygýnlaþmasý için en büyük görev öðretmenlere düþmektedir. Grafik (resim) çalýþmalarýnda kullanýlan GIMP yazýlýmý ücretsiz olmasýna raðmen yüksek fiyatlý rakiplerinden çok çok üstün özelliklere sahiptir. Bilgisayarýn korunmasýnda kullanýlan paralý yazýlýmlarýn yerine kullanýlabilecek AVG antivirüs yazýlýmý son derece güçlü özelliklere sahiptir. Bu listeyi daha da uzatmak mümkündür. Burada çok ihtiyaç duyulan uygulamalara yer vermeyi uygun gördük. Geniþ bilgi almak isterseniz www.google.com ile internette araþtýrma yapabilirsiniz. ao NE OL NE OLMA! Paraný ver, gönlünü ver, selam ver, canýný ver ama; SIRRINI VERME! Günlerini say, servetini say, büyüklerini say ama; YERÝNDE SAYMA! Emek ver, kulak ver, bilgi ver ama hiçbir zaman; BOÞVERME! KKTC Elektrik Mühendisleri Odasını Ziyaret Ettik Haspolat Meslek Lisesi Elektrik-Elektronik Alanı öğretmen ve öğrencileri olarak 27 Nisan 2009 tarihinde KKTC Elektrik Mühendisleri Odasının elektromekanik laboratuvarına teknik amaçlı gezi düzenledik. Verimli çalışma Temizliğine önem vermeyen bir insanın verimli olması, ders çalışması mümkün değildir. Her şeyden önce temizlik ve düzen gelir. Dağınık, kirli, karanlık ortamlarda çalışma yapılamaz. Günlük olarak banyo yapmayan, dişini fırçalamayan, elbiselerini temizlemeyen, evini düzenlemeyen insanların başarılı olması mümkün değildir. Dinimize göre temizlik imanın yarısıdır. O nedenle temiz olmalı ve planlı yaşamalıyız. Bir gün 24 saattir. Bunun 8 saati uykuda, 8 saati okulda geçer. Geriye kalan 8 saatin 4 saatinde dinlenmek, 4 saatinde ise ders çalışmak, kitap ve gazete okumak gerekir. 4 saatlik dinlenme saatlerinde müzik dinlemek, TV izlemek, internete girmek, spor yapmak faydalıdır. Sinan Akçaoğlu / 10. sınıf öğrencisi Ýnternet Her türlü faydalı ve zararlı bilginin olduğu internet sınırsız bir ağdır. Bu sistem çağımızın en önemli buluşlarındandır. Haberleşme, eğlence, eğitim, tanıtım, ticaret için kullanılan interneti verimli kullanan ülkeler 21. yüzyılda dünyanın hakimi olacaktır. Önümüzdeki yıllarda kağıt kullanımı, banknot (para) kullanımı tamamen ortadan kalkacak ve her şey elektronik hale gelecektir. Bugün bile kredi kartları sayesinde para taşınmadan her türlü işlem yapılabilmektedir. Toplum olarak internetin faydalarını her bireye çok iyi öğretmeli ve zararlarını azaltıcı önlemleri almalıyız. Eþiðini beðen, iþini beðen, aþýný beðen ama; KENDÝNÝ BEÐENME! Fidan büyüt, garip doyur, çocuk besle ama; KÝN BESLEME! Davet et, hayret et, affet, tövbe et ama; ÝHANET ETME! Hedefe koþ, yardýma koþ ama; ORTAK KOÞMA! Elini aç, gözünü aç, kapýný aç ama; AÐZINI AÇMA! Okumaktan zarar gelmez, oku ama; LANET OKUMA! Rakibini geç, sýnýfýný geç ama; GÜLÜP GEÇME! Ev al, araba al, abdest al ama; BEDDUA ALMA! Zulmü devir, nefsi devir ama; ÇAM DEVÝRME! Yaklaþ, konuþ, tanýþ ama; UÞAKLAÞMA! Doðrul, devril ama; EÐRÝLME! Seslen, uslan ama; YASLANMA! Ýtil, atýl ama; SATILMA! Saat... Dursun, saatlerin geri alınacağını duyunca, evdeki tüm saatleri toplayıp Saatçi Temel'e gider. - Ula Temel, saatler geri alınacakmış. Biz de evdeki saatleri senden satın aldığımız için sana getirdik. Bunları geri alacaksın. Temel kendinden emin bir şekilde: - Öyle yağma yok. Ben de duydum ama 1 saat geri alınacakmış... 1 tanesini alırım ama diğerlerini almam. Gürem Emiroğulları / 10. sınıf öğrencisi Fikret Uslu / 10. sınıf öğrencisi Satýcý ol, alýcý ol, kalýcý ol, bulucu ol ama; BÖLÜCÜ OLMA! ŞEREF SAKALLI ELEKTRİK - ELEKTRONİK TEKNOLOJİLERİ ALANI SINIF: 11 / NO: 92 Dijital sayaçlar Harcadığımız elektrik enerjisini kaydeden aygıt olan sayacın eski modelleri analog yapılı yani mekaniktir. Bunlar çalışırken belirli bir elektrik enerjisini de kendisi harcar. Ayrıca günün 24 saati aynı özellikte çalışırlar. Dijital (sayısal) yapılı sayaçlar ise günün farklı saatlerinde farklı tarifelere geçerek kullanıcının karlı olmasını sağlarlar. Özellikle gece saatlerinde çamaşır makinesi, bulaşık makinesi, ütü gibi aygıtlar kullanılırsa aylık masraf % 25-50 oranında düşer. Elektrik Kurumu elektriğin geceleri kullanılmasını teşvik etmek için dijital sayaçlar önermektedir. Ülkemizde de son 10 yıldır dijital sayaçlar kullanılmaya başlanmıştır. Tasarruf yapmak, ülke ekonomisini gözetmek için dijital sayaç kullanmak gerekir. Uğur Sarı / 10. sınıf öğrencisi 4 ISITMA - SOĞUTMA TEKNOLOJİLERİ NEREYE GİDİYOR? Tesisat Teknolojisi ve İklimlendirme Bölümü olarak açılışımızdan bu yana 5 yıl geçti. Başlangıçta koyduğumuz hedefleri birer birer gerçekleştirmenin gururunu taşıyoruz. Bu süre içerisinde her gerçekleştirilen hedefe bir yenisini ekliyoruz. Hedeflerimizin ürünü, mezun etmeye hazırladığımız ve önceden mezun ettiğimiz öğrencilerimizdir. 2006-2007 öğretim yılında mezun ettiğimiz öğrencilerimizden halen yüksek öğrenime devam edenler, konularında yurt dışı kurslara katılanlar ve vatani görevlerini bitirip çalışma hayatına başlayanların olması bölüm ve okul öğretmenlerini gururlandırmaktadır. Son otuz yıl içerisinde enerji maliyetlerindeki artış, enerjinin verimli kullanımı kavramını geliştirirken, bir yandan da teknolojik gelişmeler insanların konfor beklentilerini artırmıştır. Bir başka önemli problem ise çevrenin ve yaşadığımız mekanların kirlenmesidir. Dünyadaki su, hava, ormanlar gibi doğal kaynaklar hızla kirlenmekte ve tükenmektedir. Gelecek kuşaklara tükenmiş bir dünya bırakmanın endişesi yaşanmaya başlamıştır. Son 15 yılda ortaya çıkan bir başka önemli kavram ise, iç hava kalitesi kavramıdır. Sonuç olarak iklimlendirme tesisatında sistemlerin bir yandan daha ekonomik olması ve soğutma ve ısıtmanın daha ekonomik olarak yapılması istenirken, bir yandan da sistemlerin daha az yakıt tüketmesi, bakım ve işletmesinin daha kolay ve ucuz olması istenmektedir. Tüm bu gelişmelere cevap verecek teknik elemanların bazı özel vasıfları bulunması gerekmektedir. Bunları şu şekilde sıralayabiliriz • Kendi başına ve çalışma grubunun bir üyesi olarak yüksek bir emniyet standardı geliştirmek ve uygulamak. • Sorumlu olduğu teçhizatın içerdiği mekanik ve elektriksel ilkeleri anlamak. • Teknik çizimleri, şemaları, kablo diyagramlarını ve psikrometrik özellikleri okumak ve yorumlamak. • Çeşitli iklimlendirme ve soğutma sistemlerinin montajı, çalıştırılması, bakımı ve tamirini yapmak; arızalı teçhizatı tanımak, hasar veya sebebi teşhis etmek ve düzeltici işlemleri uygulamak. • Teşhis araçları olarak çeşitli test aletlerini kullanmak. • Bağımsız çalışma; tesisatı ve koruyucu bakım sistemlerini planlamak, yönetmek, denetlemek ve tamirinde etkili rol oynamak. • Yazılı ve sözlü olarak kendini açıkca ifade etmek. • Teknik raporları yazmak, verileri ölçmek, kaydetmek ve kayıtları tutmak. • Kendi dalındaki yeni teknolojiyi anlamak. • Kurma, bakım, onarım, işlerin doğru ve ekonomik yapılması sorumluluğunu üstlenir. ÖMER AKKANAT • Çalıştığı şirketin hizmet politikasını ve işlemlerini bilir. Tesisat Teknolojisi ve İklimlendirme Bölümü koyduğu hedeflere bu yıl bir yenisini daha eklemenin onurunu taşımaktadır. Avrupa Birliği komisyonunun Yenilik ve Değişim için okullara proje karşılığı verilen hibe için hazırladığımız proje 50.000 Euro’luk desteği almıştır. Bu proje ‘’Doğaya Saygılı İklimlendirme Teknolojileri’’ adı altında yapılacakları içermektedir. Yurt dışı eğitimi, yeni modülleri oluşturma, yeni deney setleriyle oluşturulacak atelye ve donanımı kapsayacaktır. Çalışmalarımızın hedefine ulaşması için hem öğrenci velilerinin hem de sektörün denetim ve desteğine ihtiyaç duyulmaktadır. Sağlanacak destekle amaçlanan hedeflere ulaşmamız mümkün olacaktır. Ömer Akkanat - Tesisat Teknolojisi ve İklimlendirme Elektrik - Elektronik Öğretmeni Öksürüğün ilacı bal BİLAL GÜVEN ELEKTRİK ELEKTRONİK TEKNOLOJİLERİ ALANI SINIF: 11 / NO: 98 Dikkat arabanýz mikrop yuvasý! Türkçe mi konuþuyoruz? Osman bey sabah saat 7’de Casio masa saatinin Ali Özdemir alarmıyla gözlerini açtı. Puffy yorganını kaldırdı. Hugo Boss pijamalarını çıkarıp Adidas terliklerini giydi. WC’ye uğradıktan sonra banyoya gecti. Clear şampuanı ve Protex sabunuyla duşunu aldı. Colgate ile dişlerini fırçaladı. Rowenta saç kurutucuyla saçını kuruttu. Bill’s gömleğini ve Pierre Cardin takımını giydi. Lipton çayını içti. Sony televizyonda medya özetlerini ve flash haberleri izledi. Citizen kol saatine baktı. Geç kalıyorum diye düşünerek aile fertlerine çav deyip Mazda otomobiline bindi. Otobana çıkınca Blaupunkt radyosunu açarak pop müziğe istasyonu ayarladı. Ağzına bir Polo şeker attı. Şehrin göbeğindeki mega iş centerindeki ofisine varınca HP bilgisayarını çalıştırdı. Microsoft Excel’e girdi. Ofisboydan Nescafesini istedi. Saat 10’a doğru açlığını yatıştırmak için Grissini yedi. Öğlen Wimpy’s fast food kafeteryaya gitti. Ayak üzeri Coca Cola ve hamburgeri mideye indirdi. Camel sigarasını yakıp Star gazetesini karıştırdı. Akşam üzeri iş çıkışı Image Bara uğrayıp cips ile içkisini içtikten sonra köşedeki Shopping Center’a uğradı. Eşinin sipariş ettiği Persil Supra deterjan, Ace çamaşır suyu, Palmolive şampuan, Gala tuvalet kâğıdı, Sprite gazoz ve Johnson kolonyayı alarak kasaya yanaştı. Bonus kartıyla faturayı ödedi. Hafta sonu eşi Münevver’le Galeri’aya giden Osman bey showroomları dolaşıp Kinetix ayakkabı, Lee Cooper blue jean satın aldı. Akşam evde bir gazetenin verdiği TV Guide’a göz atan Osman Bey kanallar arasında zapping yaparak Televole, Paparazzi, First Class, Top Secret gibi programları izledi. Bunlar izlenirken Osman bey Outdoor dergisini karıştırdı. Münevver hanım Vogue dergisindeki soap magazinleri okudu. 16 yaşındaki Mücahit ise Blue Jean dergisindeki pop starların resimlerini kesti. Saat 22’ye doğru Show adlı bir kanalda Türk dilinin ana konu olduğu bir panel başladı. Uykusu kaçan Osman bey bu yayını izlemeye başladı. Programın ortalarına doğru söz alan Saint Benoit Lisesi çıkışlı Harvard mezunu, Rolex kol saatli bir entelektüel “Dilimiz Türkçe her geçen gün biraz daha dejenere oluyor. Bu realiteyi ele almanın zamanı geçmek üzere. Dogmatik, statükocu yaklaşımlara kapılmadan problemi irdeleyip çözmeliyiz” diye konuştu. Bunun üzerine Osman bey kendi kendine “çok doğru bir analiz” diye söylendi. Yapılan bir araştırma, çocuklara yatmadan önce verilecek bir tatlı kaşığı balın öksürüğü hafifletebileceğini ortaya koydu. Uzmanlar balın, öksürük ilacı verilmesi ya da hiç tedavi yoluna gidilmemesiyle karşılaştırılınca, en iyi seçenek olduğunu belirtti. Araştırmacılar, balın, tahriş olmuş boğazı kaplayarak yumuşatabildiğini kaydetti. Doktorlar, araştırma sırasında aileleri www.aliozdemir.net - erdemyayinevi@gmail.com aracılığıyla, üst solunum yolu enfeksiyonu bulunan 105 çocuğun bir bölümüne yaşlarına uygun dozda bal tadı verilmiş öksürük şurubu, diğerlerine yalnızca bal verdi. Çalışmanın sonunda, bal verilen çocukların daha iyi uyuduğu ve öksürüklerinin azaldığı aileleri tarafından bildirildi. * Araç, 95 km/saat yerine 115 km/saat hızda sürüldüğünde ise yüzde 15 Bununla birlikte doktorlar, bir yaşın altındaki çocuklara, botulizm (ender rastlanan besin daha fazla yakıt tüketilir. * Düşük viteste yüksek devir yapmayın ve gerekli yerlerde uygun vitese zehirlemesi) riski oluşturabileceği gerekçesiyle geçmede zaman kaybetmeyin. Aracınızı uygun viteste sürünüz. Aksi durumda kesinlikle bal verilmemesi uyarısında bulunuyor. yüzde 15-30 fazla yakıt tüketilir. * Aracınızı kapasitesinin üzerinde yüklemeyin. Yakıt sarfiyatını artıracağı gibi fren duruş mesafesini de artıracaktır. * Aracınızın pencerelerini yoldayken kapalı tutun ya da hava değişimini sağlayacak kadar açın. Bu size önemli ölçüde yakıt tasarrufu sağlayacaktır. * Araçta girinti çıkıntı arttıkça benzin tüketimi artar. * Bakımı kötü bir şekilde yapılan bir aracın yakıt tüketimi yüzde 15 oranında artabilir ve sera gazı yayım (çevreyi kirletme) oranı çok daha yüksek olur. * Radyal lastik kullanın. Bu lastikler şehir içinde ve özellikle otoyolda yakıt tasarrufu sağlar ve daha uzun ömürlüdürler. MERT ÖZBURAK Araçlarda tasarruf İşte aracınızdaki mikropların yoğun olduğu ve temizlenmesi gereken yerler... İnsanlar araçlarındaki belli bazı bölgeleri temizleyip dezenfekte etmedikleri için mikroplar rahatlıkla çoğalabiliyor. Araçta seyahat eden herkes kendi mikroplarını getiriyor ve arabaya bırakıyor. Üç yaşından küçük iki çocuğuyla sürekli seyahat eden ve uzun saatler geçirdiği aracını bazen büro, bazen giysi dolabı olarak kullanmak zorunda kalan bir iş kadınının otomobilinden alınan örnekleri laboratuvarda incelediğinde, kapı kollarında, koltuklarda ve zeminde milyonlarca bakteri bulundu. İncelenen araçta deri enfeksiyonuna yol açan MRSA bakterisine bile rastladıklarını kaydeden uzmanlar, otomobillerin en mikroplu yerlerinin kontrol panelinin bulunduğu göğüs kısmı ile bozuk para tutucusu ve kahve ya da başka içeceklerin konduğu bölüm olduğunu, buralarda hava sirkülasyonunun bakterilerin gelişmesi için uygun bir ortam sağladığını söyledi. Bebek koltuğunda da binlerce bakterinin yanı sıra küf tespit ettiklerini belirten uzmanlar, haftada en az bir kez dezenfektan bir temizleyiciyle HANEFİ ÖZLEMER aracın göğüs kısmı, kapı kolları ve diğer yerlerin silinmesini önerdi. TESİSAT TEKNOLOJİSİ VE İKLİMLENDİRME ALANI Okul bahçesinde yemek Haspolat Meslek Lisesi öğretmenleri baharın gelişini kutlamak, motivasyonu artırmak, kaynaşmak için 24 Nisan 2009 Cuma günü okul bahçesinde bir mangal partisi düzenlediler. Okulda çalışan 30 eğitimcinin yüzde 80’i yemeğe katıldı. Paylaşım gazetesinin yayınlanması için parasal destek veren Reis Market’e çok teşekkür ediyoruz. Dr. Fazıl Küçük’ü ziyaret Haspolat Meslek Lisesi’nin öğretmen ve öğrencileri 4 Mayıs Pazartesi günü Milli Kahraman Dr. Fazıl Küçük’ün Anıt Tepe’de bulunan kabrini ziyaret ederek dua okudular. Yıl :1 Sayı: 1 Genel yayın yönetmeni : Kamil SAKA Yayınlayan : Haspolat Meslek Lisesi Haspolat - Lefkoşa - KKTC Sayfa düzeni : Ali Özdemir www.aliozdemir.net Baskı : Takali Ajans - Lefkoşa - KKTC Yayın kurulu : Kamil SAKA (Okul Müdürü), Ali YENEN (Müdür Muavini), Mine AKAD (Bilişim Teknolojisi Alanı Öğretmeni), Ali ÖZDEMİR (Elektrik-Elektronik Teknolojisi Alanı Öğretmeni), Zalihe YELTEKİN (Türk Dili ve Edebiyatı Öğretmeni), BİLİŞİM TEKNOLOJİLERİ ALANI SINIF: 11 / NO: 80 Paylaşım Haberleşme adresi : Haspolat Meslek Lisesi Haspolat - Lefkoşa - KKTC İletişim : Tel: 233 53 50 Faks: 233 55 59 http://haspolatml.mebnet.net E-posta Not : hml@mebnet.net : Bu gazete Eğitici Çalışmalar Yönetmeliği’ne göre Haspolat Meslek Lisesi Edebiyat Kolu öğrencileri ve öğretmenleri tarafından hazırlanmıştır. Yerel süreli yayın PDF created with pdfFactory trial version www.pdffactory.com Bir Saat ASİYE BOLATCIOĞLU BİLİŞİM TEKNOLOJİLERİ ALANI SINIF: 11 / NO: 82 Adam yorgun argýn eve döndüðünde 5 yaþýndaki oðlunu kapýnýn önünde beklerken bulmuþ. Çocuk babasýna: - Baba 1 saatte ne kadar para kazanýyorsun diye sormuþ. Zaten yorgun gelen adam: - Bu senin iþin deðil diye yanýtlamýþ. Bunun üzerine çocuk: - Babacýðým lütfen bilmek istiyorum diye yanýt vermiþ. Adam: - Ýllaki bilmek istiyorsan 40 TL diye yanýt vermiþ. Bunun üzerine çocuk: - Peki bana 20 TL borç verir misin diye sormuþ. Adam iyice sinirlenip: - Benim, senin saçma oyuncaklarýna veya benzeri þeylerine ayýracak param yok. Hadi derhal odana git ve kapýný kapat demiþ. Çocuk sessizce odasýna çýkýp kapýsýný kapatmýþ. Adam sinirli sinirli bu çocuk nasýl böyle þeylere cesaret eder demiþ kendi kendine. Aradan bir saat geçtikten sonra adam biraz daha sakinleþmiþ ve çocuða parayý neden istediðini bile sormadýðýný düþünmüþ. Yukarý çocuðun odasýna çýkmýþ ve kapýyý açmýþ. Yataðýnda olan çocuða: - Uyuyor musun diye sormuþ. Çocuk: - Hayýr diye yanýtlamýþ. - Al bakalým istediðin 20 TL’yi; sana az önce sert davrandýðým için üzgünüm ama uzun ve yorucu bir gün geçirdim demiþ. Çocuk sevinçle haykýrmýþ: - Teþekkürler babacýðým. Yastýðýnýn altýndan diðer buruþuk paralarý çýkarmýþ, adamýn suratýna bakmýþ ve yavaþça paralarý saymýþ. Bunu gören adam iyice sinirlenerek: - Paran olduðu halde neden benden para istiyorsun, benim, senin saçma çocuk oyunlarýna ayýracak vaktim yok demiþ. Çocuk: - Ama yeterince yoktu demiþ ve paralarý babasýna uzatarak: - Ýþte 40 TL, 1 saatini bana ayýrýr mýsýn? Kim Başarısız...Kim Suçlu? 5 Ülkemizde halkımız eğitime gönül vermiştir. Hemen hemen her aile evladının okuması için seferber olmuştur. Çocuklarını okutmak istemeyen bir aileye bugüne dek rastlamamışızdır. Baba mesleğini sürdürecek olan çocuklara bile aileleri tarafından çok iyi bir eğitim verdiriliyor. Gururluyuz. Okumuş insan -dahası üniversite mezunu sayımız-dünyada ilk üçe girmektedir. Peki ortalıkta bunca okumuş insan varken, neden eğitim sistemimiz günden güne kötüye gitmektedir? Mine G. AKAD Bilişim Öğretmeni Bunun birçok sebebi vardır: Önem sırasına göre yazmıyorum. Yanlış anlaşılmasın. Öcelikle anne ve babalardan başlamak istiyorum. Çünkü çocuğun karakter yapısı ilk olarak aile içinde şekillenmeye başlar. Çoc uk larının yapması gerek en görev ve sorumlulukları, aileler kendi üstlerine vazife alarak çocuklarını hazıra alıştırıyorlar. Sürekli onların yerine işlerini yapan anne babalar görüyoruz. Buna ödevlerini yapmak da dahildir. Araştırmacı gençlik yerine hazırcı gençlik yetiştirmekteyiz. Özellikle çocukların değil, ailenin istekleri ve hayalleri ön planda tutulmakta, böylece de evlatlarını yanlış yönlendirmelerle karşı karşıya bırakmaktadırlar. Halbuki aile burada yol gösterici bir pozisyonda olmalıdır. Değişen dünya ve gelişen iş sahalarına göre çocuğunun ileride hoşlanabileceği ve zorlanmadan iş bulabileceği iş sahaları araştırılmalı, her yönüyle değerlendirmeli ve yolunu çizmeye çalışan evlada seçenekler sunmalıdır. Aynı zamanda çocuğun verdiği karara sertçe karşı çıkmamalı, inatlaşmaya gidilmemelidir. Bu konuda okullarda, eğitim bakanlığı önderliğinde rehberlik ve danışmanlık çalışmalarının çok daha kapsamlı ve sistemli şekilde yürütülmesi gerekmektedir. Öğrencilere, aile ve okul rehberlik servisi sayesinde güvenilir bilgiler ışığında yol çizmeye çalışmalıdırlar. Artık idealler ve popüler meslekler bir kenara bırakılmalı ihtiyaç duyulan alanlar için insan yetiştirilmelidir. Bu anlayışı çocuğa küç ük yaşlarda vermeye başlamalıyız. Fakat biz aileler çocuk konuşmaya ve oynamaya başladığı andan itibaren, kendisine doktor, öğretmen, avukat olmalısın gibi yakıştırmalar yaparak, onlar üzerinde baskı unsuru oluşturmaya başlıyor. Bu konularda da aileler de belli ölçülerde eğitim almalıdırlar. Öğrenci, yanlış seçimler yapıp, dönülmez yollara sapmamalıdır. Şuan o kadar çarpık bir sistem içinde başarılı öğrenci yetiştirmek gerçekten biz öğretmenler için çok zor. Birkaç senede bir tam algılanamadan değişen sistem öğretmeni de bezdirmiş ve şaşkına çevirmiştir. Öğretmenin özveriyle yaptığı eğitim sistemini geliştirme çalışmalarının sık sık çöpe atılması, her gelen siyasal partiyle yeniden başlanması, gelişmek ve geliştirmek isteyen öğretmeni de umutsuzluğa itmektedir. Bilginin çığ gibi büyüdüğü günümüzde, her türlü bilgiyi her yönüyle öğrenciye vermeye çalışan bir anlayış hatalıdır. Bilgi parçalara ayrılarak, herşeyden az-çok anlayan kişi yerine, kendi konusunda uzman kişiler yetiştirmek için çaba sarfedilmelidir. Bu değişim aynı zamanda kobay olarak kullanılan öğrenciye de zarar vermektedir. Ayrıca hepimiz temelin ne kadar önemli olduğunu biliyoruz. Bu yüzden ilköğretim aşamasında çok önemli bir rol oynayan öğretmen ve eğitim sistemi çok titizlikle ve önemle üstünde durulması gereken bir konudur. Sistemin bir parçası olan öğretmenlerin de özenle seçilmesi ve sürekli olarak eğitimlere tabi tutularak kendini geliş tirmesi s ağlanmalıdır. Kontrol mekanizmesının doğru çalışması bile öğretmeni güdüleyici durumları doğurur. Buna ek olarak, öğretmenlerin branşları dışında bazı pedagojik formasyon eğitimlerini değişen nesil ve dünya şartlarına uygun olarak takip edebilmesi için çaba harcanılmalıdır. Öncelikle bizler yeni nesilleri en iyi şekilde yetiştirmek için hazır ve gönüllü olmalıyız. Ne yazık ki öğretmenlerin bir kısmı da hedefinden çıkmış, bireysel tutkular ve çıkarlar uğruna eğitimi terketmiştir. Bu durumdakilerin sayısı çok olmasa da günden güne artmaktadır. Dışardan görünen odur ki toplumun öğretmene olan inancı ve saygısı geçmişe göre azalmıştır. Eğitimdeki bir diğer kusur fiziksel altyapıların eksikliği ve öğrencilerin gereksinimlerine yanıt veremeyen okul tesisleridir. Öğrenci okulda ders yapmaktan başka bir etkinlikte bulunamıyor ve sınıfa girdiği andan itibaren sürekli ders işliyor. Sistemimiz o yaşlardaki herkesi bunaltan bir yapıya sahiptir. Sosyal tesislerin eksikliği öğrencilerimizin okuldan soğumasının sebeplerindendir. Eğlenceli vakitleri hep okul dışında yaşıyorlar. Ayrıca sürekli teknolojinin eğitime olan katkısı vurgulanırken unutulmamalıdır ki, yanlış zamanlarda yanlış yerlerde ve sürelerde teknoloji kullanmak eğitimi baltalamaktadır. Örneğin, öğrenci bilgisayarı, interneti ders çalışmaktan çok oyun oynamak ve sohbet yapmak gibi çok gerekli olmayan işler için kullanıyor. Sağlığa büyük zarar veren sürelerde teknolojiyi kullanmanın sonucunda ise ders çalışacak zamanı bulamıyorlar. Eğitimin sürekli dibe gitmesi sadece bu kadarla kalmıyor tabi. Bunlara ilave edilecek bir çok unsur daha var. En kötüsü de birçok insanın bunları bilmesine rağmen kılını kıpırdatmak bir yana dursun, kulaklarını tıkadığını görüyoruz. Eğitim bir zincir gibidir ve öğretmen, öğrenci, aile, bakanlık bu zincirin birer halkasıdır. Başarısızlık ele alınıp tartışılmaya başlandığı zaman halkalar topu sürekli birbirlerina atıp duruyorlar. Aslında herkesin biraz suçu var bence. O yüzden eğitim halkasındaki herkes çok az daha sorumluluk alıp, olumlu yönde adım atsa, kim bilir neler değişecek. Mine G. AKAD - Bilişim Teknolojileri Öğretmeni Ülkenin birindeki iþ yapma sistemi