Full Text
Transkript
Full Text
Ajans 2015; 3(4): 177-182 ORIGINAL ARTICLE Erektil Disfonksiyonlu Hastalarda Nöropsikiyatrik Bozukluklar Neuropsychiatric Disorders in Erectile Dysfunction Patients E. Yuvanc1, D. Tuglu1, Y. Turkel2, E. Dag2 Received: 02 July 2015 / Accepted: 14 November 2015 / Published online: 15 December 2015 ©Copyright 2015 by AKONDER Özet Amaç: Bu çalışmada Erektil disfonksiyonlu (ED) hastalarda nöropsikiyatrik bozukluklar araştırıldı. Materyal ve Metod: Bu çalışmaya 20 ED hastası ve 20 sağlıklı gönüllü alındı. Gönüllülerin erektil fonksiyonları Uluslararası Cinsel İşlev İndeksi (IIEF) ile değerlendirildi. Tüm gönüllülere mini Mental durum Muayene (MMDM) testi, Hastane Anksiyete Depresyon Skalası (HADS), kısa form (36) (SF-36) ölçeği ve Mini Uyku anketi (MUA) uygulandı. Bulgular: IIEF ortalama skoru hasta grubunda 5.85 ± 2.81, kontrol grubunda 27.10 ± 2.48 idi. Her iki grup arasında IIEF skorları açısından istatistiksel olarak belirgin fark vardı (P=0.001). MMDM ortalama test skoru hasta grubunda 25.60±1.98, kontrol grubunda 29.15±1.26 idi. Her iki grup arasında istatistiksel olarak anlamlı fark vardı (p=0.001). SF-36 fiziksel komponent skoru ve mental komponent skorları hasta grubunda kontrol grubuna göre anlamlı düşüktü ( sırasıyla; p=0.001, p=0.001). HADS-A ve HADS-D skorları hasta grubunda kontrol grubuna göre anlamlı olarak yüksekti (sırasıyla; p=0.001, p=0.001). MUA tüm alt skorlarının puanları hasta grubunda kontrol grubuna göre anlamlı olarak yüksekti. Sonuç: ED’li hastaların takibinde nöropsikiyatrik semptomların sorgulanması prognoz ve yaşam kalitesi açısından önemli katkılar sağlayacaktır. Anahtar Kelimeler: Erektil disfonksiyon, Mini Mental Durum Muayene Testi, Hastane Anksiyete Depresyon Skalası, Kısa form (36) ölçeği, Mini Uyku Anketi Abstract Objective: Neuropsychiatric disorders in Erectile Dysfunction (ED) patients were investigateded in this study. Materials and Methods: Twenty ED patients and 20 healthy volunteers were enrolled in this study. Erectil function of subjects were evaluated with International Index of Erectile Function erectile function (IIEF). MiniMental Status Examination (MMSE) test, Hospital Anxiety and Depression Scale (HADS), short form (36) (SF36) scale and Mini Sleep Questionnaire (MSQ) were applied to all subjects Results: The average IIEF test score was 5.85 ± 2.81 in patients, was 27.10 ± 2.48 in the control group. There was a statistically significant difference between the two groups in terms of the IIEF score (P = 0.001). The average MMSE test score was 25.60 ± 1.98 in patients, was 29.15 ± 1.26 in the control group. There was a statistically significant difference between two groups (p = 0.001). The SF-36 physical component and mental component scores were lower in the patients. (respectively, p=0.001, p=0.001). The HADS anxiety and depression scores were higher in the patients (respectively, p=0.001, p=0.001). All subscores of MSQ were significantly higher compared in the patients. Conclusion: The questioning of neuropsychiatric symptoms in the management of patients with ED will make a significant contribution in terms of prognosis and quality of life. Keywords: Erectil dysfunction, Mini-Mental Status Examination test, Hospital Anxiety and Depression Scale, Short form (36) (SF-36) scale, Mini Sleep Questionnaire Kırıkkale University, Medical Faculty, Department of Urology, Kırıkkale Kırıkkale University, Medical Faculty, Department of Neurology, Kırıkkale e-mail: yturkel2002@mynet.com 1 2 177 Ajans 2015; 3(4): 177-182 Giriş Erektil disfonksiyon (ED) 40 yaş üzerindeki erkeklerde sık görülen bir hastalıktır. ED seksüel aktivite için yeterli ereksiyonu sağlayamamak ya da sürdürememek olarak tanımlanır (1). ED psikojenik, organik (nörojenik, hormonal, arteriel, kavernozal veya ilaçların indüklediği) ya da bu iki durumun katkısı ile ortaya çıkabilir. Genellikle de organik ve psikojenik etkenlerin birlikte etkilediği karma tipte karşımıza çıkar (2). ED’li hastalarda yaşam kalitesi olumsuz etkilenebilir. Bu durum ED’nin prognozunu kötüleştirir (3,4). ED’li erkeklerde depresyon ve anksiyete bozuklukları yaygın olarak birlikte bulunmaktadır. Buna rağmen bu tanılar sıklıkla göz ardı edildiğinden tedavi de edilmezler (5). Alzheimer ve Alzheimer dışı demans sıklığı, ED’li hastaların sonraki yaşamlarında yüksek bulunmuştur. Bu açıdan araştırmacılar ED’nin demans açısından prediktif olabileceğini öne sürmüşlerdir (6). Yaşlı erkeklerde daha sık olmakla birlikte; gençlerde de ED ve uyku bozuklukları sık ve ilişkili görülmektedir. Araştırmacılar uyku apne sendromu başta olmak üzere diğer uyku bozukluklarının da ED ile birlikte yaygın olarak görüldüğü ve sorgulanması gerektiği sonucuna varmışlardır (7). Biz bu çalışmada, ED’li hastalarda nöropsikiyatrik bozuklukların sıklığını araştırmayı amaçladık. Materyal ve Metod Bu çalışmaya 20 ED hastası ve 20 sağlıklı gönüllü alındı. Gönüllülerin eğitim düzeyi ve vücut kitle indeksi (VKİ), hastalık süresi ve evlilik süresi kaydedildi. Çalışma lokal etik komite tarafından onaylandı. Gönüllülerin erektil fonksiyonları 178 Y. Turkel et al. Uluslararası Cinsel İşlev İndeksi (IIEF) ile değerlendirildi. IIEF, Rosen tarafından geliştirilen ve günümüzde cinsel yakınmalarla başvuran erkeklerde en yaygın kullanılan formlardan birisidir. Bu anket formu, erkek hastalarda cinsel işlev bozuklukları ile ilgili 5 konuyu sorgulamaktadır. Hastanın cinsel fonksiyon için yeterli bir ereksiyona erişme ve sürdürme yeteneğini, tatmin derecesini ve belirli bir tedavinin güvenilirliğini yeterli şekilde yansıtmaktadır. Buradaki 6 sorudan oluşan erektil fonksiyon alanının (1,2,3,4,5 ve 15. sorular) ED’nin ağırlığını hafif, orta ya da ağır olarak sınıflandırmada güvenilir bir ölçüt olduğu gösterilmiştir. Bu sorulara verilen yanıtlar puanlanarak (“hiç ya da hemen hemen hiç”: 1 puan, “nadiren”: 2 puan, “bazen”: 3 puan, “çoğunlukla”: 4 puan ve “her zaman”: 5 puan olacak şekilde), toplamları alınır ve 6-10 puan ağır, 11-16 puan orta, 17-25 puan hafif ED ve 2630 puan ED yok olarak değerlendirilir (8). Tüm gönüllülere nöropsikiyatrik değerlendirme için, Mini Mental Durum Muayene (MMDM) testi, Hastane Anksiyete Depresyon Skalası (HADS), Kısa form (36) (SF-36) ölçeği ve Mini Uyku Anketi (MUA) uygulandı. MMDM; 1975 yılında Folstein ve arkadaşları tarafından geliştirilen bu kısa tarama testi demans taraması için en sık kullanılan testtir. On bir sorudan oluşur ve 30 puan üzerinden değerlendirilir. Tamamlanması yaklaşık 10 dakika sürer. Yirmi dört-otuz puan arası normal, 18-23 puan arası hafif demans, 17 puan ve altı ciddi demansla uyumludur. Oryantasyon, hafıza, dikkat, hesaplama, hatırlama, lisan, motor fonksiyon ve algılama, visiospasiyel yetenekleri test eder. Kolay ve hızlı uygulanabilir oluşu en büyük avantajıdır. Yalancı negatif ve yalancı pozitif olduğu durumları bilmek gereklidir. Hafif kognitif bozukluk, ilerlemiş kognitif bozukluk, frontal lob Erectile Dysfunction and Neuropsychiatry Ajans 2015; 3(4): 177-182 demansı, eğitim düzeyi düşük olanlar ve iyi dil bilmeyenlerde yalancı pozitif sonuç; eğitim düzeyi yüksek olanlarda yalancı negatif sonuç alınabilir (9). HADS; hastada anksiyete ve depresyon yönünden riski belirlemek, düzeyini ve şiddet değişimini ölçmek amacıyla kullanılmaktadır. Anksiyete (HADS-A) ve depresyonu (HADS-D) ayrı değerlendiren iki alt ölçeği vardır. Ölçeğin Türkçe formunun kesme puanları anksiyete alt ölçeği için 10, depresyon alt ölçeği için yedi olarak saptanmıştır (10). SF-36 tıbbi alanda yaygın kullanılan yaşam kalitesi ölçeği olup fiziksel ve mental yönden sağlığı değerlendiren toplam 36 maddelik sekiz alt skaladan oluşmaktadır. Bu alt skalalar, fiziksel fonksiyon, fiziksel sağlık, ağrı, İstatistiksel Analiz genel sağlık, enerji/yorgunluk, sosyal fonksiyon, emosyonel yönden rol kısıtlılığı ve mental sağlıktır. Türk toplumu için uyarlanması yapılmış, osteoartrit ve kronik bel ağrılı hastalarda geçerli ve güvenilir bulunmuştur. Puanlar 0-100 arasında değişmekte olup 100 puan en iyi sağlık durumunu, 0 puan en kötü sağlık durumunu göstermektedir. Ölçeğin çok sayıdaki bulguyla ilişkilendirilmesini kolaylaştırmak amacıyla, genel nüfusun normal verileri ile özel bir hesaplama yöntemi kullanılarak, ilk dört alt ölçeğin puanlarıyla Fiziksel Komponent Skoru (FBÖ), son dört alt ölçeğin puanlarıyla da Mental Komponent Skoru hesaplandı. Bu şekilde fiziksel ve mental yaşam kalitesi puanlarına ulaşıldı (11,12). Gönüllülerin demografik verileri Tablo 1’ de belirtildi. Buna göre her iki grup arasında yaş, eğitim düzeyi, VKİ ve evlilik süresi açısından fark yoktu. Ancak her iki grup arasında İİEF skorları açısından istatistiksel olarak belirgin fark vardı (P=0.001). MUA uyku ile ilgili patolojiyi 10 skalada değerlendirmektedir. Bu 10 skala; uykuya dalmada güçlük (SD), uyku bölünmesi (SA), uyku ilacı kullanma (SM), gün içi uykululuk (DS), sabah yorgunluğu (MF), horlama alışkanlığı (HS), erken uyuma (MA), sabah başağrısı (MH), kronik yorgunluk (CF), huzursuz uyku (RS). Her bir skala şu şekilde puanlanır; asla:1, bazen:4, daima:7 puan (13). Çalışma verileri değerlendirilirken tanımlayıcı istatistiksel metodların (ortalama, standart sapma) yanı sıra niceliksel verilerin karşılaştırılmasında iki grup arası karşılaştırmalarında student-t testi kullanıldı. Değişkenlerin birbirleriyle korelasyonu için Sperman korelasyon analizi kullanıldı. P <0.05 istatistiksel olarak anlamlı kabul edildi. Bu araştırmanın tüm istatistiksel analizleri Statistical Package for Social Sciences (SPSS) 16.0 versiyonu paket programı kullanılarak değerlendirildi. Sonuçlar MMDM ortalama test skoru hasta grubunda 25.60±1.98, kontrol grubunda 29.15±1.26 idi. Her iki grup arasında istatistiksel olarak anlamlı fark vardı (p=0.001). SF-36 fiziksel komponent skoru ve mental komponent skorları hasta grubunda kontrol grubuna göre anlamlı düşüktü ( sırasıyla; p=0.001, p=0.001) (Tablo2). HADS-A ve HADS-D skorları hasta grubunda kontrol grubuna göre anlamlı olarak yüksekti (sırasıyla; p=0.001, p=0.001) (Tablo 3). MUA tüm alt skorlarının puanları hasta grubunda kontrol grubuna göre anlamlı olarak yüksekti (Tablo 4). IIEF skorları ile HADS-A ve HADS-D skorları arasında negatif korelasyon, SF-36 fiziksel komponent skoru ve mental komponent skorları arasında pozitif korelasyon vardı (Tablo 5). IIEF skorları ile DS, MF, HS, MA, MH, CF, RS skorları arasında negatif korelasyon vardı (Tablo 6). 179 Ajans 2015; 3(4): 177-182 Y. Turkel et al. Tablo 1. Hasta ve kontrollerin demografik özellikleri Değişken Hasta (n=20) Kontrol (n=20) Yaş (yıl) ort ±SD 52.15±8.97 47.50±5.85* 8 7 4 5** 9 6 VKİ (kg/m2) ort ±SD 30.01±3.95 28.78±3.37*** Hastalık süresi ort ±SD 2.60 ± 2.58 IIEF 5.85 ± 2.81 27.10 ± 2.48**** Evlilik süresi ort ±SD 30.45±11.27 25.40±7.76***** Eğitim İlköğretim Lise Üniversite Tablo 5 . IIEF ile HADS-A, HADS-D, SF-36 F, SF-36 M, MMDM arasındaki korelasyon HADS-A HADS-D SF-36 F SF-36 M MMDM rp rp rp rp p p rp p p p IIEF -0.79 0.001 -0.65 0.001 0,79 0.001 0,70 0.001 0,73 0.001 *p=0.06, **p=0.11, ***p=0.001, ****p=0.29, *****p=0.10 VKİ: Vücut kitle indeksi, IIEF: Uluslararası Cinsel İşlev İndeksi IIEF: Uluslararası cinsel işlev indeksi HADS-A: Hastane Anksiyete Depresyon Skalası-Anksiyete, HADS-D: Hastane Anksiyete Depresyon Skalası-Depresyon, SF-36 F: kısa form 36 fiziksel komponent skoru SF-36 M: Kısa form 36 mental komponent skoru, MMDM: Minimental durum muayenesi Tablo 6 . IIEF ile MUA skorları arasındaki korelasyon SD rp SA p rp SM p rp DS p rp MF p rp p IIEF -0.13 0.42 -0.20 0.20 -0,31 0.05 -0.46 0.003 -0.50 0.001 Tablo 2. SF-36 skorlarının karşılaştırılması SF-36 Hasta (n=20) Kontrol (n=20) ort ±SD ort ±SD p HS SF-36 Fiziksel komponent 63.67±19.09 86.23±11.44 0.001 SF-36 Mental komponent 53.93±17.05 83.61±11.62 0.001 SF-36: Kısa form 36 Tablo 3. HADS skorlarının karşılaştırılması HADS Hasta (n=20) Kontrol (n=20) ort ±SD ort ±SD HADS-Anksiyete 10.2 ± 2.23 4.8 ± 1.78 0.001 HADS-Depresyon 8.7 ± 3.54 4.3 ± 1.71 0.001 p HADS: Hastane anksiyete depresyon skalası Hasta (n=20) Kontrol (n=20) ort ±SD ort ±SD p Uykuya dalmada güçlük (SD) 4.15±1.18 3.25±1.33 0.03 Uyku bölünmesi (SA) 4.15±1.18 3.10±1.41 0.02 Uyku ilacı kullanma (SM) 1.60±1.23 1.00±0.00 0.03 Gün içi uykululuk (DS) 4.15±1.18 3.40±1.56 0.002 Sabah yorgunluğu (MF) 4.45±1.09 3.10±1.41 0.002 Horlama alışkanlığı (HS) 5.20±1.50 3.70±0.92 0.001 Erken Uyanma (MA) 4.00±0.97 2.65±1.53 0.002 Sabah başağrısı (MH) 4.15±0.67 2.35±1.53 0.001 Kronik yorgunluk (CF) 4.45±1.09 2.95±1.46 0.001 Huzursuz uyku (RS) 3.85±0.67 2.20±1.50 0.001 MUA: Mini uyku anketi 180 rp MA p rp MH p rp CF p rp RS p rp p IIEF -0.54 0,001 -0.36 0.02 -0.60 0.001-0.51 0.001 -0.55 0.001 IIEF: Uluslararası cinsel işlev indeksi, MUA: Mini uyku anketi, SD: Uykuya dalmada güçlük, SA: Uyku bölünmesi, SM: Uyku ilacı kullanma, DS: Gün içi uykululuk, MF: Sabah yorgunluğu, HS: Horlama alışkanlığı, MA: Erken uyuma, MH: Sabah başağrısı, CF: Kronik yorgunluk, RS: Huzursuz uyku. Tartışma Tablo 4. MUA skorlarının karşılaştırılması MUA Tablo 6 (devamı) . IIEF ile MUA skorları arasındaki korelasyon ED erişkin erkeklerde yaygın görülen bir sorundur. ED yaşamı tehdit eden bir sorun olmasa da; yaşam kalitesine olan etkisi nedeniyle önemli bir hastalıktır. Toplumda yaygın olarak görülen nöropsikiyatrik bozukluklar ve ED sık olarak birliktelik gösterirler. Nöropsikiyatrik bozukluklar ED’li hastalarda gerektiği şekilde araştırılmaz ve tedavi edilmezlerse prognozu olumsuz etkilerler. Biz bu çalışmada önemli gördüğümüz için ve az sayıda araştırma yapılan ED’li hastalarda nöropsikiyatrik bozuklukları araştırmayı amaçladık. ED ve demans kardiyovasküler risk faktörleri ile yakından Erectile Dysfunction and Neuropsychiatry ilişkili hastalıklardır. Bu sebeple yapılan az sayıda çalışmada ED’ li hastalarda bilişsel fonksiyonların olumsuz etkilendiği sonuçlarına varılmıştır. Bunlar arasında özellikle dikkat ve yürütücü işlev fonksiyonları daha sık etkilenmiştir. ED’li hastaların sonraki yaşamlarında demans görülme sıklığı da arttığı için ED’nin demans açısından prediktif olabileceği araştırmacılar tarafından öne sürülmüştür. (6,14,15). Bizim çalışmamızda literatür ile uyumlu olarak ED’li hastalarda MMDM test skorları kontrol grubuna oranla düşük bulundu. ED yaşam kalitesi üzerinde olumsuz etkilere neden olmaktadır. Çalışmaların büyük çoğunluğunda emosyonel komponentlerin daha fazla etkilendiği sonuçlarına varılmıştır (3). Daha az sayıda çalışmada ED’nin fiziksel sağlık üzerine de olumsuz etkileri olduğu ortaya konulmuştur. Bizim çalışmamızda hem fiziksel hem de mental komponent kontrol grubuna göre anlamlı düşük bulunmuştur. Bu nedenle ED’li hastalar başta emosyonel komponentler olmakla birlikte yaşam kalitesi açısından takip edilmelidirler. Depresyon ve anksiyete gibi psikiyatrik hastalıklar ED riskini artırabilirler. Buna ilaveten ED’nin depresyon semptomlarını şiddetlendirebileceği bilinmektedir. Az sayıda yapılan çalışmalar arasında özellikle tanı konulduktan sonraki ilk yıl içinde depresyon riskindeki artış dikkat çekici bulunmuştur (16). Bununla birlikte bu iki hastalık arasındaki nedensel ilişki tartışmalı olup yeterince aydınlatılamamıştır. Yaş ve hastalık süresi önemli unsurlar olarak görülmektedir. ED’li hastalarda depresyon sıklığındaki artışın nedeni olarak hormonal faktörlerin önemli etkileri olduğu gözlenmektedir. Bunlar arasında, testesteron seviyesindeki düşüklük ve hipoprolaktinemi en önemli nedenlerdir. Dahası; ED ve depresyon komormidite ve hipertansiyon, hiperlipidemi, Ajans 2015; 3(4): 177-182 diabet gibi hastalıklar açısından ortak özellikler bulundurmaktadırlar. Yaygın anksiyete bozukluğu, sosyal fobi, panik bozukluk gibi anksiyete bozuklukları ED ile ilişkili bulunmuştur (17,18) Bizim çalışmamızda da ED’li bireylerde kontrol grubuna göre HADS-A ve HADS-D skorları anlamlı düzeyde yüksek bulundu. Bizim toplumumuzda yapılan bir çalışma olması sebebiyle literatürle uyumlu olması açısından önemli bir gözlemdir. Anksiyete bozuklukları, seksüel performansı spesifik olarak kötüleştirmektedirler. Bununla birlikte hem depresyon hem de anksiyete bozukluları sıklıkla tanı almaz ve bu nedenle de tedavi edilmezler. Çalışmamızda MUA tüm alt skorlarının puanları hasta grubunda kontrol grubuna göre anlamlı olarak yüksekti. ED’nin yanı sıra; insomnia, erken uyanma, huzursuz bacaklar sendromu ve uyku apne sendromu gibi uyku bozuklukları da yaşlı erkeklerde yaygın olarak görülmektedir. Özellikle ED ve uyku apne sendromu, orta yaş ve yaşlı erkeklerde yüksek oranda bulunur (7). Bu farkındalık olursa emosyonel olumsuzluklar ve aterosklerozun olası geç dönemde komplikasyonları önlenmiş olacaktır. Sonuçta bizim çalışmamız başta örneklem grubunun az sayıda olması gibi nedenlerle kısıtlılıklar içerse de literatürde az sayıda yapılmış olan nöropsikiyatrik bozuklukları birlikte değerlendirildiği; bizim toplumumuzda olan önemli bir çalışmadır. ED’li hastaların takibinde nöropsikiyatrik semptomların sorgulanması ve bir bozukluk saptanması durumunda tedavi edilmesi prognoz ve yaşam kalitesi açısından önemli katkılar sağlayacaktır. Çıkar Çatışması Yazarlar çıkar çatışması bildirmemiştir 181 Ajans 2015; 3(4): 177-182 Kaynaklar Y. Turkel et al. A. Validity and reliability of Turkish version of Short form 36: A study of a patients with romatoid disorder. 1. Kushiro T, Takahashi A, Saito F, et al. Definitions/ İlaç ve Tedavi Dergisi 1999;12:102-6. epidemiology/risk factors for sexual dysfunction. J 12. Ware JE Jr, Gandek B. Overview of the SF-36 Sex Med 2010;7: 1598–607 Health Survey and the International Quality of Life 2. Shamloul R, Ghanem H. Erectile dysfunction. Assessment (IQOLA) Project. J Clin Epidemiol Lancet. 2013;381:153-6. 1998;51:903-12. 3. Litwin MS, Nied RJ, Dhanani N. Health-related 13. Alster J, Shemesh Z, Ornan M, Attias J. Sleep quality of life in men with erectile dysfunction. J Gen disturbance associated with chronic tinnitus. Biol Intern Med. 1998;13(3):159-66. Psychiatry 1993;34:84-90. 4. Mark S. Litwin, MD, MPH, Robert J. Nied, MD, 14. Dourado M, Finamore C, Barroso MF, et al. Sexual Nasreen Dhanani. Health-Related Quality of Life in satisfaction in dementia: perspectives of patients and Men with Erectile Dysfunction. J Gen Intern Med spouses. Sexuality Disability. 2010;28:195–203. 1998;13:159–66. 15. Moore CS, Grant MD, Zink TA, et al. Erectile 5. Ravi Philip Rajkumar, Arun Kumar Kumaran. dysfunction, vascular risk, and cognitive performance Depression and anxiety in men with sexual in late middle age. Psychol Aging. 2014;29:163–72. dysfunction: a retrospective study. Comprehensive 16. Ping-Song Chou, Wei-Po Chou, Ming-Chao Chen, Psychiatry 2015;60: 114–8. et al. Newly Diagnosed Erectile Dysfunction and Risk 6. Chun-Ming Yang, Yuan-Chi Shen, Shih-Feng of Depression: A Population-Based 5-year Follow-Up Weng, Jhi-Joung Wang, Kai-Jen Tien. Increased Risk Study in Taiwan. J Sex Med 2015;12:804–12. of Dementia in Patients with Erectile Dysfunction. 17. Figueira I, Possidente E, Marques C, Hayes K. Medicine 2015;94(24):e990. Sexual dysfunction: a neglected complication of 7. Rafi Heruti, Tzipi Shochat, Dorit Tekes-Manova, panic disorder and social phobia. Arch Sex Behav Itschak Ashkenazi, Dan Justo. Association between 2001;30:369-77. erectile dysfunction and sleep disorders measured 18. Kendurkar A, Kaur B.Major depressive disorder, by self-assessment questionnaires in adult men. J Sex obsessive–compulsive disorder, and generalized Med 2005;2:543–50. anxiety disorder: do the sexual dysfunctions differ? Prim 8. Rosen RC, Cappelleri JC, Smith MD, Lipsky J, Pena Care Companion J Clin Psychiatry 2008;10:299-305. BM. Development and evaluation of an abridged, 5-item version of the International Index of Erectile Function (IIEF-5) as a diagnostic tool for erectile dysfunction. Int J Impot Res 1999;11:319–26. 9. Folstein MF, Folstein JE, McHugh PR. “Mini Mental State” a practical method for grading the cognitive state of patients for the clinician. J Psychiatr Res 1975;12:189-98. 10. Aydemir Ö, Güvenir T, Küey L ve Kültür S. Hastane anksiyete ve depresyon ölçeği Türkçe formunun geçerlilik ve güvenilirliği. Türk Psikiyatri Dergisi 1977;8:280-87 11. Kocyigit H, Aydemir O, Fisek G, Olmez N, Memis 182