Kısım 9. Kentsel Hasar Görebilirlik Hesaplaması
Transkript
Kısım 9. Kentsel Hasar Görebilirlik Hesaplaması
Sonuç Raporu –Ana Rapor Kısım 9. 9.1. Kentsel Hasar Görebilirlik Hesaplaması Binalar 9.1.1. Bina Projelendirme ve Yapımına İlişkin Genel Durum (1) Yapım İşlemleri ve Kalite Kontrol Türkiye’de binaların hasargörebilirliği yaygın olarak bilinmektedir, bununla birlikte özellikle konut olarak böyle zayıf binalar inşa edilmesinin nedeni açık değildir. Yapım süresince ne tür düzenlemeler ve kalite kontrollerinin yapıldığının anlaşılması önemlidir. Bu bölümde, binaların güçlendirme ve büyük bir depremde can kayıplarını minimize etmenin yollarının bulunması amacıyla, İstanbul’daki yapım işlemlerindeki sorunlar açık olarak tanımlanacaktır. a. Bina Ruhsatları Yeni binaların yapım süreci için, bina inşaat ruhsatları inşaat alanının yönetim sınırları içerisinde bulunduğu İlçe Belediyeleri tarafından onaylanmalıdır. İBB, İmar Daire Başkanlığı, İmar ve Planlama Müdürlüğü de kayıt formlarını ve ek dökümanları rasgele seçip kontrol denetlemektedir. ederek İlçe Belediyelerinden gelen dökümanların güvenirliğini Planlama ve İmar Müdürlüğü ile yapılan toplantıda, 1999 Kocaeli Depremi’nden sonra bina ruhsatları konusunda sınırlamalardan söz edilmiştir. Sonuç olarak daha fazla sayıda ruhsatsız bina inşa edilmiş ve bina ruhsatı için başvuruların sayısı önemli ölçüde düşmüştür. Gerçekte bina ruhsatlarındaki sınırlamalar beklenenin tersine zayıf binaların sayısını arttırmıştır. b. Yapım Kocaeli Depremi’nden önce, şantiyede hiç yapı denetim uygulaması yoktu ve sorumluluklar net bir şekilde tanımlanmamıştı. Bundan dolayı, sadece büyük ve ekonomik olarak güçlü şirketler tarafından inşa edilen ofis binaları, alışveriş merkezleri, gibi büyük binalar yüksek kaliteye sahiptirler. Buna karşın, deprem olgusu ciddi olarak dikkate alınmamış yada depreme karşı dayanıklı binalar inşa etmek için gerekli bütçesi olmayan konutlar çoğunlukla bir şüphe duyulmadan kabul edilmektedir. Böyle bir eğilimi en aza indirmek için, “YAPI DENETİM KANUNU #4708” 2000 yılında Bayındırlık ve İskan Bakanlığı kontrolünde yürürlüğe girmiştir ve Ağustos 2001 tarihinde düzeltilmiştir. Kanunun amaçları aşağidaki gibidir, 1) İnsan hayatını ve yapıların güvenliğini sağlamak, Kısım 9:Kentsel Hasar Görebilirlik Hesaplaması 9-1 Türkiye Cumhuriyeti İstanbul İli Sismik Mikro-Bölgeleme Dahil Afet Önleme/Azaltma Temel Planı Çalışması 2) Kaynakların israfına yol açan plansız/kontrolsüz ve düşük kalitedeki yapılardan kaçınmak, 3) Mevcut standartları karşılayacak yapılar inşa etmek, 4) Bir önceki maddeyi gerçekleştirmek için yapı denetiminin güvenliğini sağlamak, 5) Yapıların hasar görmesiyle kaybedilecek olan bireysel hakların güvenceye alınması, ve 6) Gelecekte meydana gelebilecek olan kayıpları sigorta etmektir Bu kanunla, her şantiyede Yapı Denetim Şirketinden denetleyici(ler) bulunmalıdır. Bu şirketler, denetim işinin düzgün yürümesinin sağlanması açısından denetimden farklı bir fonksiyon icra edemezler. Bu kanun, bodrum katı olmayan tek katlı ve taban alanı 180 m2 ‘den az binalar hariç uygulanmaktadır. Denetim süresi bina ruhsatının verildiği başlangıç tarihinden itibaren iskan izninin onaylandığı tarihe kadardır. Bu kanunun yürürlüğe girmesi ile birlikte, binaların daha güçlü bir şekilde inşa edileceği doğrudur, ancak, bu kanunun etkinliğini azaltabilecek ve gelecekte düşük kalitede binaların sayısının azalmasını engelleyebilecek birçok yön vardır. Bu kanunun tam olarak uygulanabilmesinin bir yolunun bulunması kaçınılmazdır. (2) Deprem Dayanım Yasası En son depreme dayanım yönetmeliği, Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti, İmar ve İskan Bakanlığı tarafından 1997 yılında yayınlanmış olan “Afet Bölgelerinde Yapılacak Yapılar Hakkında Yönetmelik” (Bölüm III- Deprem Afetini Önleme)’dir. Bu kod, bina yapı sistemi, sismik yük ve yapı detaylarının temel prensiplerini, ilgili en son bilgilere dayanarak tanımlamaktadır. Bununla birlikte, yönetmelikte yer basıncı meydana getiren deprem bilgisi dahil edilmemiştir. İnşaat Mühendisleri Odası “DEPREM MÜHENDİSLİĞİNE GİRİŞ ve DEPREME DAYANIKLI YAPI TASARIMI” adı altında, hesaplama ile güvenliği sağlayabilecek bir referans kitabı yayımlamıştır. Bununla birlikte, bina ruhsat süreci yeterli biçimde tarif edilmediğinden dolayı, yeni inşa edilecek olan binaların hesaplama ile bir güvenlik sağlayabileceğini söylemek zordur. 9-2 Sonuç Raporu –Ana Rapor (3) Mevcut Binaların Deprem Dayanırlığı Bina etüdünün ilk adımı, Çalışma Alanı içindeki binaların deprem dayanırlığının sayısal olarak anlaşılmasıdır. İncelenen binalar aşağıda gösterilen 2 okul binasıdır. - ÜSKÜDAR TİCARET MESLEK LİSESİ (S-1) - HAZERFEN AHMET ÇELEBİ İLKÖĞRETİM OKULU (S-2) Foto. 9.1.1 ÜSKÜDAR TİCARET MESLEK LİSESİ Foto. 9.1.2 HAZERFEN AHMET ÇELEBİ İLKÖĞRETIM OKULU Kısım 9:Kentsel Hasar Görebilirlik Hesaplaması 9-3 Türkiye Cumhuriyeti İstanbul İli Sismik Mikro-Bölgeleme Dahil Afet Önleme/Azaltma Temel Planı Çalışması Projesi 1977 yılında ve inşası 1985 yılında tamamlanmış olan birinci okul nispeten eski bir binadır. Projesi 1987 yılında tamamlanmış olan ikinci okul ise nispeten yeni bir binadır. Her iki okul da 10403 adı verilen bina proje standardı temel alınarak dizayn edilmiştir. Bu binaların incelenmesinde uygulanmış olan yöntem “Mevcut Betonarme Binaların Teşhis Spesifikasyonu – 2001 düzenlemesi (Yapım İmar İşleri, Japonya)”da yer alan “ilk adım teşhis (first step diagnosis)”i temel alır . Bu yöntem, “kolon ve duvarların kesit alanlarını”, “ilgili kat üzerindeki yapının toplam ağırlığı” ve “Betonun Uniaxial Basınç Dayanımı”nı dikkate alarak binanın kapasitesi olarak Yapının Sismik İndeksi ( IS ) verir. Bu indeks durumu sayısal olarak kavramaya yönelik etkin bilgi sağlamaktadır, ancak tekyanlı bir değerlendirme verisi sağlamaz. Dahası Türkiye’de inşa edilen betonarme bina yaklaşımları ile Japonya’dakiler arasında bazı farklar olabilir. Hesaplama işlemleri Şekil 9.1.1’de gösterilmiştir. ÜSKÜDAR TİCARET MESLEK LİSESİ için hesaplanmış verinin bir örneği Şekil 9.1.2’de yer almaktadır. 9-4 Sonuç Raporu –Ana Rapor Şekil 9.1.1 Hasaplama İşlemleri (IS) Kısım 9:Kentsel Hasar Görebilirlik Hesaplaması 9-5 Türkiye Cumhuriyeti İstanbul İli Sismik Mikro-Bölgeleme Dahil Afet Önleme/Azaltma Temel Planı Çalışması Şekil 9.1.2 9-6 ÜSKÜDAR TİCARET MESLEK LİSESİ için hesaplama verisine bir örnek (Zayıf yönde) Sonuç Raporu –Ana Rapor Tablo 9.1.1 ve Tablo 9.1.2’de her iki binanın IS değerinin iki yönde değerlendirilen sonuçları gösterilmiştir. Tablo 9.1.1 İki Binanın Is Değerinin iki Yönde Değerlendirilen Sonucu (ÜSKÜDAR TİCARET MESLEK LİSESİ) Temel Kapasite Plandaki İndeksi Düzensizlik İndeksi EO SD Güçlü yönde Zayıf Yönde Tablo 9.1.2 Zayıf yönde Yapının Sismik İndeksi IS 5 .kat 4 .kat 3 .kat 2 . kat 2.068 1.004 0.734 0.645 0.540 0.540 0.540 0.540 0.800 0.800 0.800 0.800 0.893 0.434 0.317 0.279 1 .kat 0.606 0.540 0.800 0.262 5 .kat 4 .kat 3 .kat 2 . kat 1 .kat 2.569 1.235 0.895 0.771 0.718 0.540 0.540 0.540 0.540 0.540 0.800 0.800 0.800 0.800 0.800 1.110 0.534 0.387 0.333 0.310 İki Binanın Is Değerinin iki Yönde Değerlendirilen Sonucu (HAZERFEN AHMET ÇELEBİ İLKÖĞRETIM OKULU) Temel Kapasite Plandaki İndeksi Düzensizlik İndeksi EO SD Güçlü yönde Yaşlanma Aşınması T 4 .kat 3 .kat 2 . kat 1 .kat 1.683 0.822 0.632 0.556 0.600 0.600 0.600 0.600 Yaşlanma Aşınması T Yapının Sismik İndeksi IS 0.800 0.800 0.800 0.800 0.808 0.395 0.303 0.267 4 .kat 1.861 0.600 0.800 0.893 3 .kat 2 . kat 1 .kat 0.909 0.697 0.613 0.600 0.600 0.600 0.800 0.800 0.800 0.436 0.334 0.294 Tablo 9.1.1 ve Tablo 9.1.2 ’de gösterilen Yapının Sismik İndeksi ( IS ) , binanın dayanırlığını temsil eder ve bu indeks Gerekli Sismik İndeks ( ISO ) ile karşılaştırılarak binanın depreme karşı güvenirliği değerlendirilebilir. Tablo 9.1.1 ve Tablo 9.1.2’de gösterildiği gibi, Gerekli Sismik İndeks ( ISO ), “Deprem Dayanırlığı Temel İndeksi ( ES )” ne dayanır ve değeri 0.8’dir. Deprem dayanırlığı temel indeksinin ( ES ) spesifik değeri 1968 Tokachi ve 1978 Miyagi Depremi’nin hasar dağılımını dikkate alarak sabitlenmiştir. sadece bir bina hasarlıdır ve E S ≥ 0.8 E S ≥ 0.7 olması durumunda durumunda ise hasarlı bina yoktur. “Mevcut Betonarme Binaların Teşhis Spesifikasyonu (2001 düzenlemesi)”, Deprem Dayanırlığı Temel İndeksinin ( ES ) Sismik Bölge Faktörü ( Z ), Coğrafik Konfigürasyon Kısım 9:Kentsel Hasar Görebilirlik Hesaplaması 9-7 Türkiye Cumhuriyeti İstanbul İli Sismik Mikro-Bölgeleme Dahil Afet Önleme/Azaltma Temel Planı Çalışması İndeksi ( G ) ve Önem Faktörü ( U ) ile çarpılmasını içeren bir denklemi ispatlamaktadır. Şekil 9.1.2 ’de gösterildiği gibi, ISO değeri aşağıdaki değerler uygulandığında 1.32 olmalıdır. (“Sismik Bölge Faktörü Z=1.0”, “Coğrafik Konfigürasyon İndeksi G=1.1”, bu binaların öncelikleri dikkate alınarak “Önem Faktörü U=1.5”) Benzer bir metod 1992 Erzincan Depremi için gerçekleştirilen hasar incelemesinde de uygulanmış ve Şekil 9.1.3 ’de, gösterilen IS’in sonuç değeri ile gerçekleşen hasar oranı arasındaki ilişki karşılaştırılmıştır. Güçlü Yönde Is Değeri Yıkım yada Ağır Hasar Orta, Az Hasar Hasarsız, ihmal edilebilir Zayıf Yönde Is Değeri Şekil 9.1.3 - Is sonuç değeri ile gerçekleşen hasar oranı arasındaki ilişki (1992 Erzincan Depremi) IS=0.4 0.5 değerine sahip binalar 1992 Erzincan Depremi durumu altında az hasar görebilirler. - IS 0.2 değerine sahip binaların yarısı 1992 Erzincan Depremi durumu altında ağır hasar yada tamamen yıkımla karşılaşabilirler. İncelenen binaların en düşük IS değeri 1. katta; Üsküdar Ticaret Meslek Lisesi için 0.108 ve Hazerfen Ahmet Çelebi İlköğretim Okulu için 0.189’dur. Bundan dolayı, 1992 Erzincan Depremi durumu altında her iki binanın da ağır hasar görmesi yada tamamen yıkılması olasıdır. Neredeyse tüm okul binalarının benzer deprem dayanırlığına sahip olduklarını tahmin etmek kolaydır, çünkü incelenen bu binalar aynı okul binaları proje standardı temel alınarak dizayn edilmiştir. 9-8 Sonuç Raporu –Ana Rapor Ek olarak, incelenen binaların neden yeterli deprem dayanırlığına sahip olmadıklarını gösteren aşağıdaki noktaların altı çizilmelidir. - Bodrum olarak projelendirilmiş olan kat bilinmeyen bir nedenle 1. kat olarak yapılmıştır. Bu durum, inşaatın tamamlanmasından sonra yasal olmayan biçimde kat eklenmiş olan binalarla benzerlik göstermektedir. Dahası, kolon ve duvarların kesit alanları uygun şekilde arttırılmamıştır. Bundan dolayı, binaların IS değeri 1992 Erzincan Depremi ile benzer bir deprem hareketine karşı koyabilecek gerekli değerden azdır. Eğer Hazerfen Ahmet Çelebi İlköğretim Okulu’nun 1. katı orjinal çizimde olduğu gibi bodrum olarak inşa edilseydi ve su sızması gözlenmeseydi, IS değeri 0.189’dan 0.429’a yükselirdi. Bu kabul, binanın orijinal projesinin izlenmesi ve dikkatlice uyularak inşa edilmiş olmasıyla Hazerfen Ahmet Çelebi İlköğretim Okulu’nun 1992 Erzincan Depremi ile benzer bir deprem hareketine karşı koyabileceği anlamına gelir. - Perde duvar dağılımları, kullanım rahatlığına öncelik verilmek amacıyla orjinal dizayn standardından farklı gerçekleştirilmiştir. Bundan dolayı, perde duvarların ihmal edildiği yöndeki kapasite orijinal dizayndan daha düşük olur. Örneğin, Üsküdar Ticaret Meslek Lisesi durumunda, güçlü yönde etkin olan perde duvar yoktur, sonuç olarak IS değeri bu yönde 0.108 ile en düşük değeri vermektedir. - Eğer duvar eşit olarak düzenlenmemiş ise burulma davranışı meydana gelebilir. - Duvarlar dikkatsizce düzenlendiğinde bazı kritik gerilim yoğunlaşması oluşur, yani sütunlardaki burulma duvarı parçalar. Benzer gözlemler Prof. Zekeriya POLAT (Y.T.Ü) tarafından Avcılar ilçesindeki okul binaları ile ilgili hazarlanmış raporda da mevcuttur. 9.1.2. Yapılarla İlgili Tartışmalı Hususlar Türkiye’deki binaların çoğu aşağıdaki eksiklikleri göstermektedir. (1) Kolonların kesit alanı genellikle yetersizdir Okul binaları ile ilgili yapılan incelemenin sonucu Tükiye’deki binaların genel deprem dayanırlık derecelerini yansıtmaktadır. İncelenen binalar için Yapının Sismik İndeksinin (IS) çok düşük olması düşey elemanların (kolon ve duvar) kesit alanlarının yetersiz olduğu anlamına gelmektedir. IS değeri sadece Japonya’daki sıradan binaların seviyesinden düşük değil aynı zamnda 1992 Erzincan Depremi’nde hasar görmüş binaların seviyesinden daha iyi değildir. Kısım 9:Kentsel Hasar Görebilirlik Hesaplaması 9-9 Türkiye Cumhuriyeti İstanbul İli Sismik Mikro-Bölgeleme Dahil Afet Önleme/Azaltma Temel Planı Çalışması Ek olarak, İstanbul’da yapılan arazi incelemelerinde, incelenen bu okul binalarıyla karşılaştırıldığında daha da yetersiz kolon sayısına sahip olan birçok bina gözlenmiştir. (2) Kolon donatıları genellikle yetersizdir Kolon ve duvarların yetersiz kesit alanlarına ek olarak kesit alanı içindeki donatı sayısı da yetersizdir. Kat boyunca donatılar uygun olarak bağlanmamışlardır. Bu nokta, Türkiye’de kolon-kiriş bağlantı noktalarında meydana gelen tahribatın yol açtığı bina göçmelerinin meydana gelişinin nedenini açıklamaktadır. Bununa ilişkin olarak, 2002 AFYON Depremi’nde de bu tip bina göçmeleri gözlenmiştir. Bu da kolon-kiriş bağlantısındaki problemlerin, 1992 Erzincan Depremi’nden beri bu noktanın kırılganlığının tüm uyarılara rağmen giderilmediğini göstermektedir. Etriyelerin kesit alanları ve aralıkları yeterli değildir. Ek olarak, Türkiye’deki bazı proje yönetmeliklerinde yeterli derecede ayrıntıarı verilmemiş olan (ör; etriyeler iki tarafta daima 135 derece çengellere sahip olmalı ve çengeller dairesel şekilde sarılarak sabitlenmelidir) olmasına rağmen etriye sonları genellikle 90 derece çengeller ile sabitlenmektedir. Eğer etriye sonlarının sabitlenmesi yetersiz ise betonarme demiri yerinden çıkabilir ve kolonun kendisi düşey yük taşıma kapasitesini gerçekleştiremez. Kolon-kiriş bağlantısındaki problem giderildikten sonra bile kolonda kesme tahribatı ve betonun burkulması meydana gelebilir. Foto. 9.1.3 9-10 Kolon ve kiriş arasındaki tahribata bir örnek Sonuç Raporu –Ana Rapor (3) Kolon ve duvar mekanizmaları arasındaki fark belirlenmemiştir Genellikle, deprem kuvvetinden kaynaklanan büyük kat-deplasmanı altında bile kolonun yük taşıma kapasitesine sahip olması beklenir, bundan dolayı, kolon yeterli bir sünekliğe de sahip olmalıdır. Bununla birlikte, bir miktar rijitlik gereklidir zira büyük kat-eğilmesi yaşadığında kolonun yük taşıma kapasitesi azalır. Yeterli miktarda perde duvar, bu kat-eğilmesini kontrol etmek açısından etkindir. Perde duvar güçlü ve zayıf yönlerde düzenlenmeli ve eşit olarak dağıtılmalıdır. Türkiye’deki binalarla ilgili olarak, sadece kolondan oluşan birçok örnek mevcuttur. Özellikle düz kesit kolon yatay yönde rijitliği kontrol etmek amacıyla kullanılmaktadır. Bu çeşit kolonların yeterli esnekliğe sahip olup olmadıkları şüphelidir, çünkü yeterli miktarda olsalar dahi etriyeler bu tip kesitte etki sağlamazlar. 1995 Kobe Depremi’nde metro yapılarının kolonlarında birçok tahribat örneğine rastlanmıştır. (4) Birçok bina yapısında iskelet yapı karmaşıktır Birçok konut bina durumunda kiriş açık olarak belirtilmemiştir. Bu tip iskelet yapı yatay kuvvetler açısından etkin değildir. (5) İstenilen beton mukavemeti ile gerçekteki arasında büyük fark vardır Şantiyede karıştırılarak hazırlanan beton hala sıkça kullanılmaktadır. Bu tür betonun kalitesi birçok Türk mühendisin vurguladığı gibi şüphelidir, çünkü kalite incelemesi ve kontrolü yeterli değildir. (6) Güçlü yöndeki kapasite ve sertlik kentsel alandaki birçok binada dikkate alınmamaktadır Örnek olarak, bir blokun bir parçasını oluşturan bir bina yıkıldığı zaman komşu binalar arasına genellikle bazı payandalar (strut) yerleştirilmektedir. Bu uygulama göstermektedirki, komşu bina bir deprem olmasa bile zarar görebilir ve hatta yıkılabilir durumdadır. (7) Delikli tuğlanın yanlış kullanımı Delikli tuğlalar genellikle ayırıcı duvarla olarak kullanılmaktadır, fakat bu duvarlardan yük taşıma kapasitesi ve kesme kapasitesi beklenemez. Bununla birlikte, sadece delikli tuğlalardan oluşan bazı binalar gözelmlenmiştir. Kanunlar bu tip yapıları yasaklamaktadır ancak bunlar sıkça görülmektedir. Kısım 9:Kentsel Hasar Görebilirlik Hesaplaması 9-11 Türkiye Cumhuriyeti İstanbul İli Sismik Mikro-Bölgeleme Dahil Afet Önleme/Azaltma Temel Planı Çalışması (8) Deprem dayanım yasalarına katı bir şekilde uyulmamaktadır Deprem dayanım yasaları bugüne kadar oldukça iyi şekilde geliştirilmiştir fakat, özellikle konutlarda bu yasayı uygulayan bina sayısı oldukça sınırlıdır. 9.1.3. Deprem Dayanırlığının Arttırılma Konusunda Öneriler Deprem dayanırlığını arttırma konusunda somut yöntemler için birçok aşama vardır. Hedeflenen deprem şiddeti dikkate alındığında; 1999 İzmit Depremi’nin yol açtığı deprem şiddeti: İstanbul’daki birçok vatandaş tarafından kolaylıkla hissedilirmiştir. İstanbul’daki şiddet çok yüksek olmamasına rağmen şehirde bina hasarları meydana gelmiştir. Deprem dayanıklı yapılanma yönetmeliğinde tanımlanmış olan deprem şiddeti: o büyüklükte bir depremden daha şiddetli bir depremin gelecek 50 yıllık bir periyodda olma olasılığı yaklaşık %10’dur. Senaryo depremlerin meydana getirdiği deprem şiddeti: bu İstanbul bölgesi için beklenebilecek en büyük depremdir. Yukarıda bahsedilen deprem şiddetinin hasar etkisini ne ölçüde kontrol etmemiz gerektiği aşağıdaki aşamalarla belirlenir; a) Yapıyı tam olarak işler şekilde muhafaza etmek gereklidir, b) İşler şekilde tutarken bazı onarımlar yapılması gerekmektedir, ve c) Tamamen yıkılmayı önlemek (kadayıf tipi yıkım) ; çok sayıda insan hayatı kurtarılabilir. Bundan dolayı, ne tür tedbirlerin hangi deprem şiddetine cevap verebileceği çok önemlidir 3 ve a). maddesine cevap verebilecek olduğunu söylemek çok realistik değildir. Senaryo depremin ana tedbirleri yapısal hasarı önlemek değil, fakat deprem hasarını azaltma sistemini geliştirmektir. Tablo 9.1.3 ’de bazı geçerli yanıtlar seçilmiştir. En önemli tedbir 3 ve c) ’ye cevap vermektir. 9-12 Sonuç Raporu –Ana Rapor Tablo 9.1.3 Deprem şiddetine yanıt veren tedbirler Deprem Performans Seviyesi a) Tam Kullanılabilir Durumda 1- Sık Deprem Durumu b) Kullanılabilir Durumda Onarım c) Komple Yıkımı Önlemek √ 2- Mevcut Deprem Dayanım Kodundaki Deprem Durumu √ √ 3- Senaryo Deprem Durumu İstanbul’da bazı binalarda deprem dayanırlık güçlendirmesi halihazırda gerçekleştirilmektedir. Yapım yöntemleri şunlardır; - Betonarme ile kolon mantolama - Betonarme ile kiriş mantolama - Betonarme duvar ekleme - Delikli tuğlaları Betonarme duvar ile değiştirme İnşaat Mühendisleri Odası deprem dayanırlığını güçlendirme dizaynları hakkında düzenli olarak seminerler düzenlemektedir. Proje Mühendisliği adı verilen deprem dayanırlığı güçlendirme projecileri için Sertifikasyon Sistemi Türkiye’de mevcuttur. Mantolama konusunda Türkiye’deki anlayışla Japonya’daki arasında temel bir fark mevcuttur. Türkiye’deki binaların tipik yıkılma nedeni kolon kiriş bağlantısındaki betonarme demirlerinin dışa fırlamasıdır çünkü yeterince sabitlenmemişlerdir. Bu nedenle, Seminer elkitabı kat boyunca betonarme demirlerinin uygun şekilde bağlanması gerektiğini vurgulamaktadır. İstanbul’da kolonun çelik levha ile giydirilmesine rastlanmamıştır, fakat bu metod elkitabında mevcuttur. Çelik levha ile giydirme yapılsa bile kemer ile kat boyunca birleştirme tavsiye edilir. Diğer taraftan, giydirmenin kat boyunca birleştirilmesi Japonya’da engellenmektedir. Slit genellikle Şekil 9.1.4 ’de gösterildiği gibi giydirmenin eksenel kuvvet yüklememesini sağlamak için yapılmaktadır. Japonya’da mantolamanın temel amacı kesme tahribatına ve Kısım 9:Kentsel Hasar Görebilirlik Hesaplaması 9-13 Türkiye Cumhuriyeti İstanbul İli Sismik Mikro-Bölgeleme Dahil Afet Önleme/Azaltma Temel Planı Çalışması kolonun beton burkulmasına karşı dayanımı arttırmaktır, çünkü Japonya’daki binaların tipik yıkım modu kolonların ortalarında meydana gelen kesme tahribatıdır Betonarme Mantolama Mevcut kolon Betonarme Etriyesi Slit bu noktaya yerleştirilmeli Şekil 9.1.4 Kolonun ucunda yapılan slitin şematik çizimi Japonya’daki deprem dayanırlığını güçlendirme yaklaşımı Şekil 9.1.5’de gösterilmiştir. 9-14 Sonuç Raporu –Ana Rapor Perde Duvar Çelik Çerçeve Güçlendirme Dış çelik çerçeve Dış çerçeve Improving method of existing buildings Diğer Güçlendirme tipleri Betonarme Mantolama Düktiliteyi Arttırmak Çelik Levha ile Mantolama Fiberle Mantolama Hasar noktası kontrolü Yapı Kontrolü Kısmi izolasyon Kütle azaltımı Eylemsizlik Kuv. Azaltma Sismik İzolasyon Damping(tesir az.)özelliğini arttırmak Temel Güçlendirmesi Şekil 9.1.5 Perde duvar eklemek Perde duvar kalınlaştırmak Duvar açılımını kapatmak Kanat duvar eklemek Çaprazlama(brace) ile çelik çerçeve eklemek Çelik duvar ile çelik çerçeve eklemek Çaprazlama(brace) ile dış çelik çerçeve eklemek Çekirdek çerçeve eklemek MEGA çerçeve eklemek Buttress eklemek Çerçeve eklemek Öngermeli betonblok ile perdeduvar eklemek Öngerilmeli perde duvar eklemek Giydirilmiş braca(diagonal) eklemek Wire mesh ile güçlendirmek Etriye demirleri ile güçlendirmek Çelik kafes plaka ile mantolama Çelik kolon plaka ile mantolama Plastik levha ile mantolama Plastik plaka ile mantolama Configürasyon düzensizliğini iyileştirmek Sertliği kontrol etmek Bağlantı noktalarını iyileştirmek isolasyon sliti uygulamak stres yoğunlaşmasını engellemek Su tankını indirmek Çatıdaki beton tabakayı azaltmak Üst katları azaltmak zemin izolasyonu Full Sismik-Izolasyon Kısmi sismik-izolasyon Enerji emici uygulamak (Metal) Enerji emici uygulamak (Viscous malzeme) Aktif- kütle damperi uygulamak (AMD) Tuned-kütle-damperi uygulamak (TMD) Temel ayağı kirişini güçlendirmek Kazık güçlendirmesi Japonya’da deprem dayanırlığı güçlendirme konsepti Her durumda, deprem dayanırlığını güçlendirmenin ana prensibi dengesiz kapasiteyi düzenlemek ve binanın her elemanını kendi kapasitesini gösterebilecek hale getirmektir. Tüm elemanları mantolamaktan kaçınılmalıdır. Eğer bu tür bir önlem gerekiyorsa yıkıp yeniden inşa etmek maliyet açısından daha etkin bir çözümdür. Etkin olarak nitelendirilen güçlendirme yöntemleri aşağıdaki gibidir; (1) Kolon ve kirişi mantolama, Betonarme duvar ekleme Bu tip metodlar Türk mühendislerce bilinmekte ve uygulanmaktadır. (2) Çelik çerçeve ekleme Çelik çerçeve kat eğilmesini kontrol etmek için etkindir. Bu metod rijitliğin düzensiz dağılımını da düzeltir. Bina büyük kat eğilmesi altında iken çelik çerçevenin düşey elemenlarının da düşey yüklerin bir kısmını taşıması beklenir. Kısım 9:Kentsel Hasar Görebilirlik Hesaplaması 9-15 Türkiye Cumhuriyeti İstanbul İli Sismik Mikro-Bölgeleme Dahil Afet Önleme/Azaltma Temel Planı Çalışması Bubnunla birlikte, Türk ve Japon bina özellikleri arasında bazı farklar vardır, bundan dolayı numuneler üzerinde bazı deneysel dizayn ve yükleme testleri yapılması gereklidir. Şekil 9.1.6 Çelik çerçeveye bir örnek Şekil 9.1.7 Deney için test numunesi (3) Dinamik Yapı Kontrolü Uygulaması Y şeklindeki çelik çerçeve uygulandığında, Y şeklinin bağlanma noktasına enerji emici alet yerleştirilebilir. Genellikle enerji emici alet sünek çelik plakadan oluşur. Bu kavram “dinamik yapı kontrolü” olarak adlandırılır. 9-16 Sonuç Raporu –Ana Rapor a) Y-şeklinde diagonal bağlama ‘çerçeve’ b) X-şelinde diagonal bağlama ‘çerçeve’ Şekil 9.1.8 Y ve X şeklindeki çelik çerçeveler X-şeklindeki çelik çerçeve uygulandığında, yüksek sünekliliğe sahip çelik “çerçeve” kullanılabilir. Bu durumda, süneklilik düzeyi yüksek çelik “çerçeve” burkulmayı önlemek için çelik mantolama ile giydirilir. Brace ve mantolama arası kaymaya izin verecek şekilde, eksenelkuvveti taşıyacak aynı zamanda burkulmaya karşı koyacak şekilde yapılır. Bu tip yöntem Japon şirket tarafından geliştirilmiş ve “birleşik malzemeli çerçeve” yada “bağlanmamış çerçeve” adı verilmiştir. Çelik Plaka Beton Şekil 9.1.9 Çelik Manto Birleşik Malzemeli Çerçeve “Birleşik malzemeli brace” yada “un-bonded brace”in şematik çizimi” (4) Sismik yalıtım kavramının uygulanması Dinamik yapı kontrolü kavramına doğal periyodu uzatma prensibi eklendiğinde sonuç sismik yalıtım kavramıdır. Japonya’da bu yaklaşımla projelendirilen binaların sayısı hızlı şekilde artmaktadır. Bu konsept depremin neden olduğu eylemsizlik kuvvetini azaltmakta çok etkilidir, fakat Türkiye’deki mevcut binaların kapasitesi dikkate alındığında dikkatli bir inceleme gerektirir. (5) Hedef binalar Eğer mevcut binalara bazı malzemeler eklenirse, yapının kütlesi paralel olarak artar ve depremin neden olduğu eylemsizlik kuvveti artar. Bazı çeşit onarım teklif ilişkilerinde dikkat edilmesi gereken daha etkin şekilde eylemsizlik kuvvetini değil kapasiteyi arttırmak gerekliliğidir. Eğer orjinal yapı çok zayıfsa, onarım teklifi yapılmayabilir. Çok gelişmiş bir Kısım 9:Kentsel Hasar Görebilirlik Hesaplaması 9-17 Türkiye Cumhuriyeti İstanbul İli Sismik Mikro-Bölgeleme Dahil Afet Önleme/Azaltma Temel Planı Çalışması teknik uygulandığında yapım maliyeti artabilir. Maliyet performansı değerlendirmesi dikkate alınmalıdır. Hedef binalar seçildiğinde, ilk olarak aşağıda sıralanan Deprem Afeti Azaltma konusunda önemli tesisler dikkate alınarak pilot çalışma gerçekleştirilmelidir. Çalışmayı öncelikleri dikkate alarak sürdürmek realistik olacaktır. 9-18 - Okul binaları - Hastaneler - Kamu merkez binaları - Hükümet tesisleri - İtfaiye tesisleri - Polis tesisleri - Genel finansal kuruluşlar - Tehlikeli madde tesisleri Sonuç Raporu –Ana Rapor 9.2. Önemli Kamu Tesisleri Birçok önemli kamu tesisi bir deprem anında kritik öneme sahiptir. Örnek olarak, afet yönetim binası, tahliye barınakları ve hastaneler gibi sağlık tesisleri söylenebilir. Depremden dolayı kamu tesislerine gelecek hasarlar insan yaşamının fiziki, sosyal ve ekonomik yanlarını etkiler. Bundan dolayı depreme dayanıklı kamu tesislerine sahip olunmalıdır. Bu bölümde aşağıdaki kamu tesisleri için hasar hesaplamaları gerçekleştirilmiştir. 1) Eğitim Tesisleri: İlköğretim Okulları ve Liseler - Eğitim tesisleri, yerel topluluk için toplanma noktaları olabilir. - Okullardaki açık alanlar tahliye edilen insanlar için kullanılabilir. - Okul binaları eğer ciddi şekilde hasar görmemişlerse geçici iskan ve barınma alanları olarak hizmet edebilir. - Okullar gelecek nesiller için önemlidir. 2) Sağlık Tesisleri: Hastaneler ve Poliklinikler - Sağlık tesisleri tıbbi müdahale için çok önemlidir. - Hastalar deprem sırasında da sonrasında da sürekli tıbbi tedaviye ihtiyaç duyarlar ve çok nazik durumları vardır. Tıbbi tedavileri sekteye uğrayabilir ya da deprem olayından zarar görebilirler. 3) İtfaiye Tesisleri: İtfaiye İstasyonları - İtfaiye tesisleri yangın tehlikesine karşı ve insanları kurtarmak için gerekli tüm fonksiyonlar ve ekipmanla donatılmıştır. - İstasyonlarda konuşlanan ve iyi şekilde eğitilmiş olan itfaiyeciler acil durumlarda hızlı şekilde hareket edebilirler. - İtfaiye istasyonları kurtarma misyonu için bir merkez olabilir. 4) Güvenlik Tesisleri: İlçe emniyet, Jandarma - Güvenli tesisleri kurtarma, kamu düzeninin korunması ve trafik kontrolü, ve diğer iç güvenlik önlemleri için hayati kurumlardır. 5) Hükümet Tesisleri: Bakanlık, Valilik ve Belediye Kısım 9:Kentsel Hasar Görebilirlik Hesaplaması 9-19 Türkiye Cumhuriyeti İstanbul İli Sismik Mikro-Bölgeleme Dahil Afet Önleme/Azaltma Temel Planı Çalışması - Hükümet tesisleri deprem hasarlarıyla ilgili tedbirleri, afet azaltımı ve yönetimini, ve deprem sırasında/sonrasında onarım sürecini gerçekleştirecek başlıca önemli noktalardır. - Hükümet tesislerinin fonksiyonlarını depremden dolayı yerine getirememesi yerel yaşamı ve çalışmaları olumsuz şekilde etkiler. Yukarıda belirtilen bu tür önemli kamu tesisleri güçlü şekilde inşa edilmelidir ki büyük depremlere karşı dayanabilmelidirler. Genellikle kamu tesislerinin yapısı normal binalardan farklıdır. Aşağıda Foto. 9.2.1 ve Foto. 9.2.2 ’da tipik okul ve itfaiye istasyon yapıları görülmektedir. 9-20 Foto. 9.2.1 İlköğretim Okulu: Geniş Kat Alanı (A) - Yükseklik (H) Oranı Foto. 9.2.2 İtfaiye İstasyonu: Aynı bina içinde Garaj ve Ofis Sonuç Raporu –Ana Rapor Bundan dolayı, kamu tesisleri için hasargörebilirlik fonksiyonu, hasar saplaması için ayrıca oluşturulmalıdır. Bununla birlikte, kamu tesisleri için hasargörebilirlik fonksiyonunu belirlemek için yeterli veri halihazırda mevcut değildi. Bundan dolayı kamu tesisleri için hasar hesaplaması Kısım 8.1’ de değinilen bütün binalarla ilgili hasar hesaplaması ölçümleri kullanırak gerçekleştirilmiştir. Sonuç olarak ilerideki analizler için akılda tutulması gereken şey önemli kamu tesisleriyle ilgili hasar hesaplamalarının tüm binaların fonksiyonu ile belirlenmiş olmasıdır. Böyle bir yaklaşımın zorlukları aşağıda belirtilmiştir; 1) Bütün binalar için hasargörebilirlik fonksiyonu sadece kamu tesislerine benzer yapılara sahip binaları değil diğer binaları da içermektedir. Bundan dolayı sonuçtaki hasar hesaplaması kendine has yapı özellikleri gösteren kamu tesislerini tam olarak temsil etmez. 2) Kamu tesisleri normal binalardan genellikle daha dayanıklı yapılmaktadır. Bundan dolayı tahmin edilen hasarlar gerçekten daha yüksek olabilir. Hatta sismik güçlendirme işlemi devam eden bazı kamu binaları buradaki hasar hesaplamasında dikkate alınmamıştır. Yukarıdaki durumlar ışığında, tüm Çalışma Alanı içerisindeki önemli kamu tesisleriyle ilgili hasar hesaplaması tümü ifade etmektedir, tek tek ilçeler hesaplanmamıştır. Önemli kamu tesislerine gelecek hasar özellikleri Kısım 8.1’de belirtilen tüm binalarla ilgili hasarlar ile karşılaştırılarak tanımlanmıştır. 9.2.1. Tesislerle İlgili Veriler Senaryo deprem çalışmasında kullanılan veri ve paremetreleri aşağıda Tablo 9.2.1 ’de gösterilmiştir. Ayrıntılı veri Ek’te mevcuttur. Kısım 9:Kentsel Hasar Görebilirlik Hesaplaması 9-21 Türkiye Cumhuriyeti İstanbul İli Sismik Mikro-Bölgeleme Dahil Afet Önleme/Azaltma Temel Planı Çalışması Tablo 9.2.1 Veri ve Parametreler Veri Tip Kaynak 2000 yılı sayımı Eğitim İl Afet Yönetimi (Mayıs, 2002) 2000 yılı sayımı Sağlık İl Afet Yönetimi (Mayıs, 2002) İtfaiye İBB İtfaiye Müdürlüğü (Mayıs, 2002) Veri sayısı Hasar hesaplama sında kullanılan veri O 2,253 O X X 1,933 X O O O 635 O Tesis X X X 468 X Tesis O O X 40 O Birim Yapı Kat sayısı Bina O O Tesis X Bina İnşa yılı Güvenlik İl Afet Yönetimi (Şubat, 2002) Bina O O X 166 O Hükümet İl Afet Yönetimi (Şubat, 2002) Bina O O X 491 O Not: ( ) içindeki tarih verinin Çalışma Ekibine verildiği tarihtir. (1) Eğitim Tesisleri Mayıs 2002 tarihinde Valilik’ten elde edilen veride eğitim kurumları her ilçe için tablo biçiminde eğitim düzeyine göre (anaokulu, ilköğretim okulu, lise gibi) özetlenmiştir. Bununla birlikte, tablo sadece okulların sayısı hakkında bilgi içermekte fakat binaların yapısı, kat sayısı, ve yapım yılı ile ilgili bilgi içermemektedir. Bundan dolayı okullar için kullanılabilecek bina verisi sayım verisinden seçilmiş ve hasar hesaplaması için kullanılmıştır. Elde edilen veriye göre, okullardaki ya da enstitü olarak dışındaki toplam bina sayısı 2,252 ve okul sayısı 1.933’tür (1,385 ilköğretim okulu ve 548 lise). Okul başına ortalama 1.2 bina düşmektedir. Arazi incelemelerinde de birçok okulun 1 yada 2 binaya sahip olduğu gözlenmiştir. Bundan dolayı, sayımdan elde edilen bina verisi okullardaki bina sayısını yaklaşık olarak temsil etmektedir. (2) Sağlık Tesisleri Mayıs 2002 tarihinde Valilik’ten elde edilen veride sağlık kurumları her ilçe için tablo formunda hastane, poliklinik, sağlık merkezi, ve dispanser olarak özetlenmiştir. Bununla birlikte, tablo sadece tesislerin sayısı hakkında bilgi içermekte fakat binaların yapısı, kat sayısı, ve yapım yılı ile ilgili bilgi içermemektedir. Bundan dolayı, sağlık tesisleri için 9-22 Sonuç Raporu –Ana Rapor kullanılabilecek bina verisi sayım verisinden seçilmiş ve hasar hesaplaması için kullanılmıştır. Elde edilen veriye göre, sağlık tesislerindeki toplam bina sayısı 635 ve toplam sağlık tesisi sayısı da 468’dir (hastane ve poliklinikler). Tesis başına ortalama 1.4 bina düşmektedir. Arazi incelemelerinde de birçok okulun 1 yada 3 binaya sahip olduğu gözlemlenmiştir. Bundan dolayı, sayımdan elde edilen bina verisi hastane ve polikliniklerin bina sayısını yaklaşık olarak temsil etmektedir. Veri güncellenmeli ve eklenmelidir, böylece daha güvenilir hasar tahmini yapılabilir. Mevcut problemler şu şekilde sıralanabilir: - Tablodaki yatak sayısı SSK verisini içermemektedir. - İstatistikler birbirini tutmamaktadır: Mayıs 2002 tarihinde Valilik’ten elde edilen veriye göre hastane sayısı 201 iken bu sayı Sağlık Bakanlığı tarafından 185 olarak rapor edilmiştir. (3) İtfaiye Tesisleri Mayıs 2002 tarihinde İBB’den elde edilen veri tesis sayısı, yapısı, ve kat sayısı bilgilerini kapsamaktadır. Bundan dolayı hasar hesaplaması için bu veri kullanılmıştır. (4) Güvenlik Tesisleri Mayıs 2002 tarihinde Valilik’ten elde edilen veri tesislerin bina sayısı, yapısı ve kat sayısı bilgilerini içermektedir. Bundan dolayı bu veri hasar hesaplamasında kullanılmıştır. (5) Hükümet Tesisleri Mayıs 2002 tarihinde Valilik’ten elde edilen veri tesislerin bina sayısı, yapısı ve kat sayısı bilgilerini içermektedir. Bundan dolayı bu veri hasar hesaplamasında kullanılmıştır. 9.2.2. Tesislerin Özellikleri Kamu tesisleri ile ilgili bina yapısı, kat sayısı, yapım yılı ve deprem şiddeti verileri Şekil 9.2.1. ’de özetlenmiştir. Hasar hesaplamalarının sonuçları da şekilde özetlenmiş ve Kısım 9.2.3 ’de tartışılmıştır. Yapı. Kısım 9:Kentsel Hasar Görebilirlik Hesaplaması 9-23 Türkiye Cumhuriyeti İstanbul İli Sismik Mikro-Bölgeleme Dahil Afet Önleme/Azaltma Temel Planı Çalışması Tablo 9.2.2 betonarme çerçeveli binaların ve yığma binaların yüzdelerini özetlemektedir. Tablo 9.2.2 Bina Yapısı: Betonarme Çerçeve ve Yığma (%) Tesis Betonarme Çerçeve Yığma Eğitim 84.4% 12.4% İlkokul ve Lise (+10.0%) (-10.4%) Sağlık 80.5% 16.5% Hastane ve Poliklinik (+ 6.1%) (- 6.3%) 95.0% 5.0% (+20.6%) (-17.8%) Güvenlik 83.7% 15.1% Polis ve Jandarma (+ 9.3%) (- 7.7%) Hükümet 72.1% 19.6% Bakanlık, İl ve Belediye (- 2.3%) (- 3.2%) Bütün Binalar 74.4% 22.8% İtfaiye Not: ( ): Tesisler(%) – Bütün Binalar(%) Tabloda görüldüğü gibi kamu tesislerinin %70’den fazlası betonarme çerçevelidir ve ardından yığma tipi yapılar gelmektedir. Kamu tesislerinin (hükümet tesisleri hariç) betonarme çerçeveli yapı oranı bütün binalardan yüksektir. Bundan dolayı, tablo göstermektedir ki kamu tesisleri normal binalardan daha fazla deprem dayanırlığına sahiptirler. 9-24 Sonuç Raporu –Ana Rapor Tesislerin Karakteristikleri ve Hasar Hesaplamalarının Sonuçları Tesislerin Karakteristikleri ve Hasar Hesaplamalarının Sonuçları Şekil 9.2.1 Şekil 9.2.1 Kısım 9:Kentsel Hasar Görebilirlik Hesaplaması 9-25 Türkiye Cumhuriyeti İstanbul İli Sismik Mikro-Bölgeleme Dahil Afet Önleme/Azaltma Temel Planı Çalışması (1) Kat Tablo 9.2.3 kamu tesisleri ve tüm binalar için 1-3 katlı ve 4-7 katlı binaların oranını göstermektedir. Tablo 9.2.3 Kat sayısı ve tesis tipi Tesis 1 – 3 katlı binalar 4 – 7 katlı binalar Eğitim 46.2% 50.1% İlkokul ve Lise (- 6.7%) (+ 6.2%) Sağlık 45.8% 45.2% Hastane ve Poliklinik (- 7.1%) (+ 1.3%) 97.5% 2.5% (+44.6%) (-41.4%) Güvenlik 54.8% 31.3% Polis ve Jandarma (+ 1.9%) (-12.6%) Hükümet 49.9% 23.6% Bakanlık, İl ve Belediye (- 3.0%) (-20.3%) Bütün Binalar 52.9% 43.9% İtfaiye Not: ( ): Tesisler(%) – Bütün Binalar(%) Kamu tesislerinin %70’inden fazlasının kat sayısı 7’den azdır. Bunlar arasında 1-3 kat arasındaki eğitim tesisleri ve sağlık tesislerinin toplam bina sayısına oranı, diğer tüm 1-3 katlı binaların oranından çok az düşüktür. Aynı tesislerin 4-7 kat arasında inşa edilmiş olanlarının oranı tüm binaların oranından az yüksektir. Itfaiye istasyonları/tesislerinin çoğu 1-3 katlı binalardan oluşmaktadır. Güvenlik ve hükümet binalarının %10’undan daha fazlası için kat bilgisi rapor edilmemiştir. Bununla birlikte, arazi çalışmalarında bu binaların çoğunun 7 kattan daha düşük yükseklikte olduğu gözlemlenmiştir. Bundan dolayı, güvenlik ve hükümet binalarının oranlarının diğer tüm binalarınki ile benzer olacağı söylenebilir. 9-26 Sonuç Raporu –Ana Rapor (2) Yapım Yılı Tablo 9.2.4 Not: Eğitim ve Sağlık Tesisleri: 1980’den önce,1980’de ve sonrasında Tesis 1979 ve önce 1980 ve sonra Eğitim 43.2% 52.4% İlkokul ve Lise (+ 6.0%) (- 9.1%) Sağlık 45.4% 50.7% Hastane ve Poliklinik (+ 8.2%) (-10.8%) Bütün Binalar 37.2% 61.5% ( ): Herbir Tesis(%) – Bütün Binalar(%) 1979 yılından önce diğer tüm binalardan daha çok eğitim ve sağlık tesisi inşa edilmiştir (ref. Şekil 9.2.1). Bu da göstermektedirki eğitim ve sağlık tesisleri diğer binalardan göreceli olarak daha eskidir. (3) Tesislerin Bulundukları Yerdeki Sismik Şiddet Kısım 8.1.4 ’te hesaplanan bina hasarları temel alınarak her mahalle için sismik şiddet hesaplanmıştır. Sismik şiddet herbir kamu tesisinin bulunduğu yerde senaryo depremler yardımıyla bulunmuş ve Tablo 9.2.5 ’de özetlenmiştir. Tablo 9.2.5 Şiddeti 9 yada yukarı olan tesislerin oranı Model A Model C Şiddet 9 Şiddet 9 Eğitim 43.6% 53.1% İlkokul ve Lise (+ 0.8%) (+ 4.6%) Sağlık 48.0% 53.0% Hastane ve Poliklinik (+ 5.2%) (+ 4.5%) 55.0% 57.5% (+12.2%) (+ 9.0%) Güvenlik 53.0% 57.2% Polis ve Jandarma (+10.2%) (+ 8.7%) Hükümet 59.4% 69.6% Bakanlık, İl ve Belediye (+16.6%) (+21.1%) Bütün Binalar 42.8% 48.5% Tesis İtfaiye Not: ( ): Herbir Tesis(%) – Bütün Binalar(%) Kısım 9:Kentsel Hasar Görebilirlik Hesaplaması 9-27 Türkiye Cumhuriyeti İstanbul İli Sismik Mikro-Bölgeleme Dahil Afet Önleme/Azaltma Temel Planı Çalışması Tabloda görüldüğü gibi Model C’ye göre tüm tesislerin %50’sinden fazlası IX’dan büyük bir şiddete maruz kalacaktır. Hükümet tesislerinin neredeyse %70’i bu aralıkta dağılmıştır. Dahası IX’dan büyük bir şiddete maruz kalacak olan kamu tesislerinin yüzdesi diğer tüm binalarınkinden göreceli olarak fazladır. Yukarıdaki sonuçlar göstermektedir ki kamu tesisleri deprem merkezine yakın ve/yada yumuşak zemine (kuvaternar çökeller) inşa edilmişlerdir. 9.2.3. Hasar Hesaplamalarının Sonuçları (1) Eğitim Tesisleri Gerçek hasar derecesi hesaplanandan daha düşük olabilir, çünkü: Bazı okullar yeni yapım standardına (1998) göre deprem dayanırlık teknolojileri ile inşa edilmişlerdir. Hasargörebilirlik fonksiyonu tüm binalar temel alınarak belirlenmiştir ve kat alanıyükseklik oranı dikkate alınmamıştır. Okul yapısının bir etkisi bulunmaya çalışılmıştır. Bu özel durumda, deprem dayanırlı yapıya sahip okullar 287’dir ki bu toplam okul sayısının %10’undan biraz azdır: “Ağır + Orta +Az” hasarlı, “Ağır + Orta” hasarlı, “Ağır” hasarlı okullar sırasıyla %32, %14, ve %6’dır. Eğitim kurumlarının hasar oranları diğer bütün binalarla karşılaştırıldığında çok farklı değildir. Bundan dolayı, okulların acil barınma yeri olarak değerlendirilmesinden önce, binaların gücü ve deprem dayanırlığı detaylı şekilde incelenmeli ve değerlendirilmelidir. Dahası pratik acil müdahale yönetim planı, barınaklara yakınlığı ve temel/zemin tipi gibi noktalar dikkate alınarak yeni deprem dayanırlığı yapısına sahip okullar inşa edilmelidir. (2) Sağlık Tesisleri Hasar hesaplamasının sonuçlarına göre sağlık tesislerinin diğer tüm binaların uğrayabileceği hasarla aynı hasara uğrayabileceği görülmektedir. Sonuçlar göstermektedir ki, sağlık tesisleri diğer sıradan binalardan daha güçlü değillerdir. Bundan dolayı, deprem anında sağlık tesislerinin fonksiyonlarını sürdürmelerinin sağlanması için deprem dayanırlığına sahip mevcut sağlık tesislerinin kesin sayısı ve yerleri dikkate alınarak bir plan dahilinde güçlendirilmeleri/takviye edilmeleri gereklidir. 9-28 Sonuç Raporu –Ana Rapor (3) İtfaiye Tesisleri İtfaiye tesislerinin hasar oranı diğer binalarınkinden %4-%2 oranında daha azdır. Bunun nedeni binaların betonarme ve 3 yada daha az katlı oluşlar olabilir. Bununla birlikte, bir itfaiye istasyonu depreme karşı zayıf yapı şeklini göstermektedir: binanın ilk katı garaj olarak kullanılan ve sadece tuğladan yapılmış 3 duvarı olan ve geri kalanı caddeye açık bir yapıdır. Bu yapılar deprem dayanırlığı bakımından incelenmeli ve güçlendirilmelidir. (4) Güvenlik Tesisleri Hasar heasaplamsının sonuçlarına göre güvenlik tesislerinin diğer tüm binaların uğrayabileceği hasarla aynı hasara uğrayabileceği görülmektedir. Bu paralellik, tesislerin yapısının konut binalarınki ile benzer olmasından dolayı kabul edilebilirdir. Güvenlik tesisleri acil müdahale önlemleri için bir merkez olarak fonksiyon icra edecekleri için deprem dayanırlıkları incelenmeli ve yapısal olarak güçlendirilmelidirler. (5) Hükümet Tesisleri Hasar heasaplamsının sonuçlarına göre hükümet tesislerinin diğer tüm binalardan daha fazla hasara uğrayabileceği görülmektedir. Bu sonuç, tesislerin yapısının konut binalarınki ile benzer olmasının yanı sıra bu tesislerin sisimik şiddetin daha yüksek olacağı yerlerde bulunmasından dolayı kabul edilebilirdir. Hernekadar bazı tesisler halihazırda deprem dayanırlığına sahip görünselerde, acil müdahale önlemleri için merkez olacak hükümet tesisleri deprem dayanırlığı açısından detaylı şekilde incelenmeli ve yapısal olarak güçlendirilmelidirler. Kısım 9:Kentsel Hasar Görebilirlik Hesaplaması 9-29 Türkiye Cumhuriyeti İstanbul İli Sismik Mikro-Bölgeleme Dahil Afet Önleme/Azaltma Temel Planı Çalışması 9.3. Yangınlar Tarih boyunca İstanbul büyük yangınlardan etkilenmiştir. 1782 yılındaki yangın şehrin neredeyse yarısını kül etmiştir. İstanbul’daki en son büyük yangınlar 1865 yılındaki Hocapaşa, 1870 yılındaki Beyoğlu ve 1912 yılındaki Laleli yangınlarıdır. Bu yangınlardan sonra, bir itfaiye teşkilatı kurulmuş ve şehir içerisinde ahşap bina yapımı durdurulmuştur. Bu uygulama başarılı olmuş ve Çalışma Alanı içerisinde 1912 yılından sonra büyük bir yangın yaşanmamıştır. Çalışma Alanı içerisindeki ahşap bina sayısı halihazırda çok düşüktür, sadece toplamda %1.6, ve sınırlı bir alan içerisinde bulunmaktadırlar. Şekil 9.3.1, 1996- 2000 yılları arasında meydana gelmiş olan yangınların 20 ilçe itfaiye istasyonu verisine göre sayısı gösterilmektedir. Bazı ilçelerde veri eksikliği olmasından dolayı, 12 ilçedeki yangın toplam sayısı mukayese edilmek amacıyla siyah çizgi ile gösterilmiştir. Bir yıl içerisinde bu 12 ilçede meydana gelmiş olan toplam yangın sayısı yaklaşık 9000’dir ve dereceli olarak düştüğü görülmektedir. Bu bir ölçüde özellikle kış süresince kömürden doğalgaza dönüş ve fabrikaların kentsel alan dışına taşınması süreci neticesinde yaşanmış olabilir. Çıkan Yangın Say 15000 10000 5000 0 1996 Şekil 9.3.1 1997 1998 Yıllar 2000 1996 – 2000 yılları arasında meydana gelen yangın sayısı Kaynak: İtfaiye Müdürlüğü 9-30 1999 ŞİŞLİ KAVACIK PENDİK BAĞCILAR M ALTEPE BAYRAM PAŞA AVCILAR ÜM RANİYE KO CASİNAN G.O SM ANPAŞA KARTAL BEŞİKTAŞ SARIYER ADALAR BAKIRKÖY İSTİNYE KADIKÖY ÜSKÜDAR BEYO ĞLU FATİH Total(Fatih-Kocasinan) Sonuç Raporu –Ana Rapor Şekil 9.3.2 İstanbul’daki yangınların nedenlerini göstermektedir. En önemli neden sigaranın dikkatsiz kullanımı, yaklaşık olarak %40, ve ikinci en büyük neden elektrik kaçakları yada kısa devrelerdir. Baca yada kıvılcımdan dolayı çıkan yangınların sayısında dikkate değer bir azalma gözlenmektedir. Bu yine kış aylarında kömürden doğal gaz kullanımına geçilmiş olmasının bir sonucudur. Yangın Nedeni FuelO il 100 Kundaklama Arson Oran ( 80 Ateşle oynama Playing wi th Fire 60 Ev aletleri Househol d Appliance 40 LPG LPG 20 Chim neys/ Sparks Baca/kıvılcım 0 Electric Leakage/ ShortCircuit Elektrik kaçağı/kısadevre 1996 Şekil 9.3.2 1997 1998 Yıllar 1999 2000 Sigara Cigarettes 1996 – 2000 arası yangınların nedenleri Kaynak: İtfaiye Müdürlüğü 9.3.1. Depremdem Sonra Yangın Bir depremden sonra birçok bina ve tesiste yangın çıkabilir. Eğer deprem yemek saatlerinde meydana gelirse yangınların ana nedeni ocak ve fırınlar olabilir. Elektrik kaçakları yada kısa devre de yangınların önemli nedenleri olabilir. 1999 İzmit Depreminde Avcılar’da 100’den fazla yangın rapor edilmiştir ve bunların çoğunun elektrik kaçağından kaynaklandığı tahmin edilmektedir. Diğer binalara sıçrayan yangın da rapor edilmemiştir. Bina hanelerinin yangın potansiyeli yerel durumla direkt olarak ilgilidir, ocakta kullanılan yakıt, mutfağın yapısı, ısıtma sistemi, gibi… Bundan dolayı, geçmiş depremler süresince meydana gelmiş olan yangınlar istatistik olarak analiz edilmeli ve yerel alan için bir hasargörebilirlik fonksiyonu geliştirilmelidir. Fakat İstanbul’da bu tip veri mevcut değildir. Bundan dolayı, bu Çalışmada yanıcı/parlayıcı maddelerin bulundurulduğu tesislerin yangın potansiyelleri hesaplanmıştır. Bu tesisler aşağıdaki gibi sınıflandırılımıştır: Kısım 9:Kentsel Hasar Görebilirlik Hesaplaması 9-31 Türkiye Cumhuriyeti İstanbul İli Sismik Mikro-Bölgeleme Dahil Afet Önleme/Azaltma Temel Planı Çalışması 1) Büyük LPG Depoları 2) Boya/Cila Üretilen Fabrikalar 3) Kimyasal Madde Depoları 4) LPG Dolum İstasyonları 5) Yakıt Dolum İstasyonları Hesaplama kavramları aşağıdaki gibidir: 1) Deprem hareketinden dolayı hasar görecek tesisler alt bölümde 8.1’de gösterilen binalara uygulanan işlemlerin aynısını uygulayarak hesaplanmıştır. 2) Tesislerin hasar derecesinin tesis ofislerininki ile aynı olması beklenir. 3) Yanıcı/patlayıcı sıvı ve gazlar ağır hasar görecek olan tesislerin borularından ve depolama tanklarından sızar. 4) Sızan sıvı ve gazlar aşağıdaki olasılıklara göre yangına yol açar: - Büyük LPG Deposu, LPG Dolum İstasyonu % 57.9 - Boya/Cila Üretim Fabrikaları, Kimyasal Madde Depoları % 3.66 - Yakıt Dolum İstasyonu % 2.55 ( Kanagawa Prefecture 1986’den sonra) 5) Yukarıdaki değerler Japon tecrübelerine dayanılarak hesaplanmıştır. Türkiye’de yangın vakaları ile ilgili bilgi mevcut değildir. Sonuçlar sadece göreceli bir yangın çıkma olasılığını göstermektedir. 6) Mahalle bazında yngın sayısı özetlenmiş ve daha sonra riskli tesislerinden kaynaklanacak bir yangın oranı belirtilmiştir. Hasargörebilirlik oranı dağılımı mahalle bazında Şekil 9.3.3 ve Şekil 9.3.4’de gösterilmiştir. 9-32 Sonuç Raporu –Ana Rapor Yangın Olasılığı: Model A Yangın Olasılığı: Model A Şekil 9.3.3 Şekil 9.3.3 Kısım 9:Kentsel Hasar Görebilirlik Hesaplaması 9-33 Türkiye Cumhuriyeti İstanbul İli Sismik Mikro-Bölgeleme Dahil Afet Önleme/Azaltma Temel Planı Çalışması Yangın Olasılığı: Model C Şekil 9.3.4 Yangın Olasılığı: Model C Şekil 9.3.4 9-34 Sonuç Raporu –Ana Rapor 9.3.2. Yangın Yayılma Olasılığı Eğer bir bölgede birçok ahşap bina mevcutsa ve binalar arasındaki alan sınırlı ise yangın bir binadan diğerine kolaylıkla sıçrayabilir. Japon şehirlerinde birçok ahşap bina mevcuttur bundan dolayı, yangın yayılma durumu Japon araştırmacılar tarafından ayrıntılı şekilde araştırılmaktadır. Şekil 9.3.5 Japon İnşaat Bakanlığı (1982) tarafından yapılmış olan “yanan alan oranı” ve “ahşap binaların kapladığı alan oranı” arasındaki bağıntıya göre yapılmış olan sayısal simülasyonun sonuçlarını göstermektedir. Tanım aşağıdaki gibidir: Burnt Alan Area Oranı Ratio = Yanan Burnt Floor Yanan Kat Area Alanı Toplam Alan Total Area Ahşap Binaların Alan Oranı Wooden BuildingKapladığı Coverage Area Ratio = Wooden BuildingKapladığı CoverageAlan Area Ahşap Binaların Total Area Toplam Alan Yanan Alan Oranı 100 80 RüzgarHızı 60 12m /s 8m /s 40 3m /s 20 0 0 Şekil 9.3.5 20 40 60 80 Ahşap Binaların Kapladığı Alan O ranı (%) 100 Yanan Alan Oranı ve Ahşap Binaların Kapladığı Alan Oranı Arasındaki İlişki Bu şekilden eğer ahşap binaların kapladığı alan % 30’dan az ise yangının yayılmayacağı sonucunu göstermektedir. Her mahallede ahşap binaların kapladığı alan Şekil 9.3.6’de gösterilmiştir ve bütün mahalleler % 10’un altında bir oran göstermektedir. Bu Çalışma Alanı içerisinde yangın yayılmasının tahmin edilmediği anlamına gelir. Sonuç olarak, birçok bina beton ve tuğladan inşa edilmiş olduğundan büyük bir yangın çıkma olasılığı çok azdır. Bununla birlikte, bir deprem anında aynı anda birçok noktada yangın çıkabileceği ve itfaiye ekiplerinin yangın mahaline ulaşmaları ve müdahale etmelerinin yıkıntı molozlarından dolayı bloke olmuş yollar dikkate alındığında daha fazla zaman alacağı unutulmamalıdır. Kısım 9:Kentsel Hasar Görebilirlik Hesaplaması 9-35 Türkiye Cumhuriyeti İstanbul İli Sismik Mikro-Bölgeleme Dahil Afet Önleme/Azaltma Temel Planı Çalışması Ahşap Binaların Kapladığı Alan Oranı (Taks) Şekil 9.3.6 Ahşap Binaların Kapladığı Alan Oranı (Taks) Şekil 9.3.6 9-36 Sonuç Raporu –Ana Rapor Kaynaklar: (Kısım 9.3) Kanagawa Prefecture, 1986, Investigation Study Report on Earthquake Damage Estimation, Fire Outbreak and Hazardous Materials. (in Japanese) Ministry of Construction, 1982, Report on the Development of Fire Prevention Measures in the City. (in Japanese) Kısım 9:Kentsel Hasar Görebilirlik Hesaplaması 9-37 Türkiye Cumhuriyeti İstanbul İli Sismik Mikro-Bölgeleme Dahil Afet Önleme/Azaltma Temel Planı Çalışması 9.4. Altyapılar Geniş bir bakış açısıyla altyapılar sadece su ve elektrik şebekeleri sistemleri değil aynı zamanda yol ve ulaşım sistemlerini de içermektedir. Bu raporda körü hasarları Kısım 9.5’te ve ulaşım ağıyla ilgili hasarlarda Kısım 9.6’da tanımlanmıştır. Kentlerde yaşayan insanlar altyapı sistemlerine çok güvenerek modern ve rahat kent hayatını yaşar. Bir deprem anında kendi evleri çok hasar görmese bile su ve elektrik servisleri kesilen evlerinde yaşamaları çok zorlaşacaktır. Bundan dolayı, altyapılara gelecek olan sismik hasar bilgisi bir sismik afet yönetim planı hazırlamak açısından çok önemlidir. Bu bölümde aşağıdaki 5 tip altyapı dikkate alınmıştır: 1) İçme Suyu Boruhatları 2) Kanalizasyon Boruhatları 3) Doğal Gaz Boruhatları ve Servis Kutuları 4) Elektrik Hatları 5) Telekomünikasyon Hatları (Fiberoptik) Altyapı sistemleri, tesisler ve bağlantılar olarak iki büyük sınıfta toplanabilir. Tesisler trafolar ve arıtma tesisleri gibi yapılardır. Bağlantılar tedarik ve dağıtım amaçlarına hizmet eden borular ya da kablolar gibi yapılardır. Bu Çalışmada bağlantılar için istatistiki bir yaklaşım uygulanmıştır. Bu çalışmada tesislere gelecek olan hasar hesaplanmamıştır, çünkü bu yapılar amaçları ve yerleri bakımından farklılık göstermektedir ve analiz için istatistiki bir yaklaşım uygulanamamaktadır. Bu tesislerin hasar hesaplaması için ayrıca detaylı araştırmalar yapılması gereklidir. Silivri, Çatalca, ve Büyükçekmece ilçeleri altyapı hasar hesaplamalarına dahil edilmemiştir çünkü yeterli bilgi mevcut değildir yada sağlanamamıştır. 9.4.1. İçme Suyu Boruhatları (1) Hasar Hesaplama Yöntemi Birçok araştırmacı boruhatları hasarı ile en yüksek zemin ivmesi (PGA) yada en yüksek zemin hızı (PGV) gibi sismik parametreler arasında bir bağıntı ortaya koymuşlardır. Kubo ve Katayama (1975), konuyla ilgili ilk çalışmalardan birini, içme suyu şebekesi hasar oranı 9-38 Sonuç Raporu –Ana Rapor ile PGA arasındaki bağıntıyı Japonya, ABD, ve Nicaragua’daki tecrübelerden yola çıkarak rapor etmişlerdir. 1995 Kobe depreminde Kobe şehrinde içme suyu boru hattında meydana gelen hasar en iyi bilinen örneklerden biridir ve şehir ve çevresindeki hasar dağılımı ve sismik hareket detaylı şekilde incelenmiştir. Isoyama (1998) boru hasarları ile sismik hareket, zemin durumu, boru malzemesi, vb. gibi çeşitli parametreler arasındaki ilişkiyi incelemiştir. Sismik parametre olarak PGA ve PGV değerleri kullanılmış ve PGV’nin kendi analizlerine göre daha iyi bir ilişki gösterdiği ortaya çıkmıştır. Japon Suişleri Birliği (1998), kendi çalışmalarını temel alarak “İçme Suyu Boruhatları için Sismik Hasar Hesaplaması İşlemleri” adıyla bir rapor yayınlamıştır. Toprak (1998), 1994 Northridge Depremi’ni ayrıntılı olarak detaylıca incelemiştir. PGA, PGV, ve birçok diğer sismik parametreleri kullanarak bunların hasar oranlarıyla olan ilişkisini araştırmıştır. Çalışmasında PGV’nin en iyi ilişkiyi gösterdiği PGA’nin ise ikinci en iyi ilişkili parametre olduğu sonucuna varmıştır. Bu çalışmalar temel alınarak, Çalışmada boru hasarlarının hesaplanması için sismik parametre olarak PGV seçilmiştir. Şekil 9.4.1 Japon Suişleri Birliği (1998) ve Toprak (1998) tarafından toprak altı dökme demir (CI) su boruları için geliştirilmiş olan hasar fonksiyonunu göstermektedir. Bu şekil HAZUS99 (FEMA, 1999)’da kullanılmış olan hasar honksiyonunu da göstermektedir. Türkiye’de boruhatları ile ilgili sismik hasarlar konusunda yapılmış olan nicel çalışmalar çok azdır. Sarıkaya ve Koyuncu (1999) İzmit depreminden dolayı Spanaca’da meydana gelmiş olan su boruhattı hasarlarını rapor etmişlerdir. Sarıkaya ve Koyuncu (1999)’ya göre, Spanca’da depremden önce yaklaşık 90km içme suyu boruhattı mevcutken 400 hasarlı nokta rapor edilmiştir ki bu da km’de ortalama 4.4 hasar noktası anlamına gelir. Ek olarak neredeyse bütün boruların AC (asbestli çimento) malzemeli olduğuna dikkat çekmişlerdir. Bu tip boruların CI ve PVC borularla karşılaştırıldığında kırılgan oldukları bilinmektedir. Japonya’da AC (asbestli çimento) boruların hasar oranının CI borularınkinin 1-4 katı daha fazla olduğu hesaplanmıştır. Malesef Sapanca’daki deprem hareketi PGV gözlemlenememiştir. Kudo (2001) İzmit Depremi sırasında Adapazarı şehir merkezinde sismik hareketin 108 - 127 kine (cm/sec) arasında olduğunu hesaplamıştır. Sapanca’daki sismik hareketin de bundan çok farklı olmayacağı tahmin edilebilir. Yukarıda bahsedilen analiz ile hesaplanmış olan İzmit depreminden dolayı Sapanca’da meydana gelen hasar oranı Şekil 9.4.1 ’de gösterilmiştir. Sapanca’daki hasar oranı HAZUS99 ve Japon Suişleri Birliği’nin hasar fonksiyonlarının arasında bir değer göstermektedir. Kısım 9:Kentsel Hasar Görebilirlik Hesaplaması 9-39 Türkiye Cumhuriyeti İstanbul İli Sismik Mikro-Bölgeleme Dahil Afet Önleme/Azaltma Temel Planı Çalışması HAZUS99 hasar fonksiyonu Japon Suişleri Birliği’de dahil olmak üzere diğer hasar fonksiyonlarından daha fazla hasar oranı göstermektedir. HAZUS99 hasar fonksiyonunda O’Rourke ve Ayala (1993)’nin yapmış olduğu çalışma temel alınmıştır. Toprak (1998) çalışmalarının, çok uzun süreli olmasından dolayı yüksek hasar oranları ortaya çıkarmış olan 1985 Michoacan, Mexico Depremi hasarları temel alınarak gerçekleştirildiğinin altını çizmektedir. Toprak (1998)’ın hasar fonksiyonu HAZUS99’den daha az bir oran göstermektedir. . Toprak çalışmasında Los Angeles Şehri’ni zemin durumunu dikkate almayan güçlü hareket kayıtlarından enterpolasyonu yapılmış olan birçok “izosismal alanlara” bölmüş, ve aşınmış ve korozyona uğramış olan boruların etkisini azaltmak amacıyla sadece 150km’den fazla boruhattı bulunan alanları analizde kullanmıştır. Bu ortaya çıkan düşük hasar oranlarının bir nedeni olabilir. Toprak dökümanında bu yaklaşımın “geniş sistem- geniş tepki(the large system-wide response)”yi temsil ettiğini belirtmektedir. Kobe depreminin büyüklüğü (M=7.4) senaryo depremlerin büyüklükleri (M=7.5, 7.7) ile yakındır. Isoyama (1998) analiz için güçlü hareket istasyonlarının 2km çevresindeki boruların hasarlarını kullanmıştır. Bu yaklaşım zemin durumunun hasar oranlarına etkisini daha kesin şekilde yansıtmaktadır. Yukarıdaki değerlendirmeler ışığında, analizde hasar hesaplaması için Japon Suişleri Birliği (1998) tarafından geliştirilmiş olan hasar fonksiyonu seçilmiştir. 9-40 Sonuç Raporu –Ana Rapor Göm ülü Su Borusu hasarfonksiyonu - Dökm e Dem ir(CI)5 AC(Asbestos Cem ent) /Dökm eDem ir(CI)için hasaroranı=1.0 Hasar O (nokta/k 4 3 AC(Asbestos Cem ent) /Dökm eDem ir(CI)için hasaroranı=2.0 2 AC(Asbestos Cem ent) /Dökm eDem ir(CI)için hasaroranı=4.0 1 HAZUS99, O'Rourke HAZUS, O’Rourke and Ayala(1993) ve Ayala(1993) Sapanca , İZMİT Sapanca Town (Izmit Eq.) Depremi Japan Waterworks Association(1998) Toprak(1998) 0 0 50 100 PGV (kine) Şekil 9.4.1 150 Dökme Demir (CI) Su boru hasarları ile PGV arasındaki ilişki İstanbul için hasar fonksiyonu, Japon Suişleri Birliği (1998)’nin hasar fonksiyonu temel alınarak aşağıdaki gibi formüle edilmiştir: Rm(PGV) = R(PGV) x Cp x Cd x Cg x Cl Rm(PGV): Hasar Oranı (nokta/km) PGV: En Yüksek Zemin Hızı (kine = cm/sn) R(PGV) = 3.11 x 10-3 x (PGV-15)1.3 Cp: boruhattı malzemesi katsayısı 1.0 Beton 0.3 Çelik 0.3 Düktil Demir 1.0 Galvanize Demir 0.1 Polietilen 0.0 Yüksek Yoğun Polietilen Cd: boruhattı çapı katsayısı 1.6 90mm’den az 1.0 100-175mm arası 0.8 200-450mm arası 0.5 500mm’den fazla Kısım 9:Kentsel Hasar Görebilirlik Hesaplaması 9-41 Türkiye Cumhuriyeti İstanbul İli Sismik Mikro-Bölgeleme Dahil Afet Önleme/Azaltma Temel Planı Çalışması Cg: zemin durumu katsayısı 1.5 Yd, Sd, Ym 1.0 Qal, Ksf, Oa, Q 0.4 Diğer Cl: sıvılaşma katsayısı 2.0 Ym, Yd, Sd, Qal, Ksf, Oa, Q 1.0 Diğer (2) Hesaplanan Hasar Hasar hesaplamasının tanımı Tablo 9.4.1’de gösterilmiştir. Tablo 9.4.1 İçme Suyu Boruhatları Hasar Hesaplamasının Tanımı Amaç Dağıtım, Servis Boruları Hasarın İçeriği Boru yada bağlantıların kırılması Bağlantıların çıkması Hasar Miktarı Hasarlı nokta sayısı Hasar her bir 500m gridde hesaplanmış ve Şekil 9.4.2 ile Şekil 9.4.3’de gösterilmiştir. İlçe bazında hasarlar toplanmış ve Tablo 9.4.2’de gösterilmiştir. Model A ve Model C için hesaplanan hasarlar sırasıyla 1,400 ve 1,600 noktadır. Boruhattı şebekesindeki hasar Avrupa yakasında yoğunlaşmıştır. En yüksek hasar oranı Fatih ve Güngören’de ortaya çıkmaktadır. 9-42 Sonuç Raporu –Ana Rapor İçme Suyu Boru Hattı Hasar Dağılımı: Model A İçme Suyu Boru Hattı Hasar Dağılımı: Model A Şekil 9.4.2 Şekil 9.4.2 Kısım 9:Kentsel Hasar Görebilirlik Hesaplaması 9-43 Türkiye Cumhuriyeti İstanbul İli Sismik Mikro-Bölgeleme Dahil Afet Önleme/Azaltma Temel Planı Çalışması İçme Suyu Boru Hattı Hasar Dağılımı: Model C Şekil 9.4.3 İçme Suyu Boru Hattı Hasar Dağılımı: Model C Şekil 9.4.3 9-44 Sonuç Raporu –Ana Rapor Tablo 9.4.2 İçme Suyu Boruhattı Hasarı No İlçe Adı Boru Uzunluğu (km) Hasarlı Nokta Sayısı Model A Model C 1 Adalar 59 20 21 2 Avcılar 187 65 66 3 Bahçelievler 321 107 115 4 Bakırköy 207 98 97 5 Bağcılar 391 87 98 6 Beykoz 189 16 21 7 Beyoğlu 220 46 54 8 Beşiktaş 234 24 31 10 Bayrampaşa 207 48 55 12 Eminönü 126 37 41 13 Eyüp 262 60 69 14 Fatih 321 110 122 15 Güngören 169 64 70 Gaziosmanpaş 16 a 372 23 30 17 Kadıköy 527 71 85 18 Kartal 394 62 71 19 Kağıthane 264 21 27 20 Küçükçekmece 523 130 142 21 Maltepe 352 48 56 22 Pendik 432 59 69 23 Sarıyer 276 13 19 26 Şişli 247 15 21 28 Tuzla 138 29 32 29 Ümraniye 293 14 19 30 Üsküdar 471 32 42 32 Zeytinburnu 180 66 70 205 31 36 7,568 1,395 1,577 902 Esenler Toplam Kısım 9:Kentsel Hasar Görebilirlik Hesaplaması 9-45 Türkiye Cumhuriyeti İstanbul İli Sismik Mikro-Bölgeleme Dahil Afet Önleme/Azaltma Temel Planı Çalışması 9.4.2. Kanalizasyon Boru Hatları (1) Hasar Hesaplama Yöntemi Kanalizasyon boruhatları için hesaplama formülü içme suyu hatları ile aynıdır. Aşağıdaki değerler halihazırda Japonya’da kullanılmakta olan şekiller temel alınarak herbir faktör için kullanılmıştır. Cp: boruhattı malzemesi katsayısı 0.5 malzeme hakkında bilgi yok Beton boru olarak tahmin edilmekte (Hume Pipe) Cd: boruhattı çapı katsayısı 0.6 çap hakkında bilgi yok 150 - 500mm arasında olduğu tahmin edilmekte Cg: zemin durumu katsayısı 1.5 Yd, Sd, Ym 1.0 Qal, Ksf, Oa, Q 0.4 Diğer Cl: sıvılaşma katsayısı 2.0 Ym, Yd, Sd, Qal, Ksf, Oa, Q 1.0 Diğer (2) Hesaplanan Hasar Hasar hesaplamasının tanımı Tablo 9.4.3 ’de gösterilmiştir. Tablo 9.4.3 Kanalizasyon Boruhattı Hasar Hesaplamasının Tanımı Amaç Tüm Borular Hasarın İçeriği Boru yada bağlantıların kırılması Bağlantıların çıkması Hasar Miktarı Hasarlı nokta sayısı Hasar herbir 500 mlik gridde hesaplanmış ve Şekil 9.4.4 ile Şekil 9.4.5 ’de gösterilmiştir. Hasarlar ilçe bazında toplanmış ve Tablo 9.4.4 ’de gösterilmiştir. Birçok ilçe bu tabloda bulunmamaktadır çünkü bu ilçelerle ilgili yeterli bilgi mevcut değildir. Model A ve Model C için hesaplanmış olan hasar sırasıyla yaklaşık olarak 1,200 ve 1,300 noktadır. Bu rakamlar yeterli bilgi mevcut olmayan birçok ilçeyi kapsamamaktadır. 9-46 Sonuç Raporu –Ana Rapor Kanalizasyon Boru Hatları Hasarı Dağılımı: Model A Kanalizasyon Boru Hatları Hasarı Dağılımı: Model A Şekil 9.4.4 Şekil 9.4.4 Kısım 9:Kentsel Hasar Görebilirlik Hesaplaması 9-47 Türkiye Cumhuriyeti İstanbul İli Sismik Mikro-Bölgeleme Dahil Afet Önleme/Azaltma Temel Planı Çalışması Kanalizasyon Boru Hatları Hasarı Dağılımı: Model C Şekil 9.4.5 Kanalizasyon Boru Hatları Hasarı Dağılımı: Model C Şekil 9.4.5 9-48 Sonuç Raporu –Ana Rapor Tablo 9.4.4 Kanalizasyon Boruhattı Hasarı No İlçe Adı Boru Uzunluğu (km) Hasarlı Nokta Sayısı Model A Model C 2 Avcılar 229 85 85 3 Bahçelievler 422 152 162 4 Bakırköy 183 93 91 5 Bağcılar 474 121 136 6 Beykoz 318 20 28 7 Beyoğlu 271 48 57 8 Beşiktaş 286 28 36 10 Bayrampaşa 12 Eminönü 13 Eyüp 14 Fatih Yeterli veri mevcut değil 15 Güngören 16 Gaziosmanpaşa 17 Kadıköy 613 87 103 18 Kartal 398 71 81 19 Kağıthane 289 57 70 20 Küçükçekmece 525 152 165 21 Maltepe 402 63 73 22 Pendik 245 44 51 23 Sarıyer 307 12 18 26 Şişli 261 17 23 28 Tuzla 145 44 47 29 Ümraniye 343 21 28 30 Üsküdar 463 36 46 32 Zeytinburnu 902 Esenler Toplam Yeterli veri mevcut değil 6,174 1,152 1,299 Kısım 9:Kentsel Hasar Görebilirlik Hesaplaması 9-49 Türkiye Cumhuriyeti İstanbul İli Sismik Mikro-Bölgeleme Dahil Afet Önleme/Azaltma Temel Planı Çalışması 9.4.3. Doğalgaz Boruhatları ve Servis Kutuları (1) Hasar Hesaplama Yöntemi a. Boruhattı Şekil 9.4.6 ’de kaynaklı çelik gaz boruları için Tokyo Büyükşehir Bölgesinin Afet Önleme Konseyi (1997) tarafından deprem hasar hesaplamalarında kullanılmış olan hasar fonksiyonu gösterilmektedir. Bu hasar fonksiyonu, 1995 Kobe Depremi sırasında Kobe şehrinde meydana gelmiş olan hasardan yola çıkılarak geliştirilmiştir. Polietilen borular hasar görmemiş olarak dikkate alınmıştır. Bazı dökümanlarda İzmit depremi sırasında doğalgaz boruhatlarında meydana gelen hasarlar rapor edilmiştir. Tohma et al. (2001)’da Avcılar bölgesinde ağır bina hasarları meydana gelmiş olmasına rağmen polietilen borulardan oluşan doğalgaz dağıtım hatlarında hasar meydana gelmemiş olduğu rapor edilmiştir. Kudo et al. (2002) İzmit depremi sırasında Avcılar bölgesindeki PGV değerini 35 kine olarak hesaplamıştır. O’Rourke et al. (2000) İzmit şehrindeki hasarı rapor etmiştir. İzmit’te 367 km uzuznluğunda orta yoğunlukta polietilen (MDPE) boru mevcut iken hasara rastlanmamıştır. İzmit’te bir güçlü hareket sismometresi vardır ve PGV değeri 40 kine olarak kaydedilmiştir, fakat sismometre istasyonu sert kaya zeminde kurulmuş olduğundan şehir genelinde PGV değeri daha yüksek olabilir. Tokyo Büyükşehir Bölgesi Afet Önleme Konseyi (1997) tarafından oluşturulmuş olan hasar fonksiyonu temel alınarak İzmit’teki boruhatlarında meydana gelen hasar çelik borular için 0.14 nokta olarak hesaplanmıştır. Bu da İzmit’te “hasarsız” sonucunu yansıtmaktadır. Eğer İzmit’te çelik borularda bir noktada hasar meydana gelirse hasar oranı 0.026 nokta/km olarak meydana çıkmaktadır. Bundan dolayı 0.0 ile 0.026 nokta/km arasındaki değerler istatistiksel olarak “hasarsız” olarak dikkate alınmalıdır. Yukarıdaki değerlendirmelerden sonra, bu analizde hasar hesaplamaları için Tokyo Büyükşehir Bölgesi Afet Önleme Konseyi (1997)’nin hasar fonksiyonu kullanılmıştır. 9-50 Sonuç Raporu –Ana Rapor Göm ülü Gaz Borusu hasarfonksiyonu - kaynaklı çelik - Hasar O (nokta/k 0,06 0,04 Tokyo(1997) Iİzmit zm it( Izm itEq. (İzmit Dep.)) 0,02 0 0 Şekil 9.4.6 50 100 PGV (kine) 150 Kaynaklı Çelik Gaz Boruları ve PGV Arasındaki İlişki İstanbul için hasar fonksiyonu Tokyo Büyükşehir Bölgesi Afet Önleme Konseyi (1997) temel alınarak aşağıdaki şekilde formüle edilmiştir: Rm(PGV) = R(PGV) x Cp x Cg x Cl Rm(PGV): Hasar Oranı (nokta/km) PGV: En Yüksek Zemin Hızı (kine = cm/sn) R(PGV) = 3.11 x 10-3 x (PGV-15)1.3 Cp: boruhattı malzemesi katsayısı 0.01 çelik 0.00 Polietilen Cg: zemin durumu katsayısı 1.5 Yd, Sd, Ym 1.0 Qal, Ksf, Oa, Q 0.4 Diğer Cl: sıvılaşma katsayısı 2.0 Ym, Yd, Sd, Qal, Ksf, Oa, Q 1.0 Diğer b. Servis Kutusu DİE sayım verileri doğalgaz tesisatlarıyla ilgili bilgi içermektedir. Toplamda, 186,000 bina (=%25.6) doğalgaz sistemine sahiptir. Kısım 9:Kentsel Hasar Görebilirlik Hesaplaması 9-51 Türkiye Cumhuriyeti İstanbul İli Sismik Mikro-Bölgeleme Dahil Afet Önleme/Azaltma Temel Planı Çalışması Doğalgaz servis kutuları binaların zemin katına yada dış duvarlar üzerine yerleştirilmektedir. Eğer bina çökerse, servis kutusu hasar görecektir. Gaz boruhattı hasar görmese dahi servis kutusundan bir patlamaya neden olabilecek gaz sızıntısı meydana gelebilir. Bu Çalışmada, tüm ağır hasarlı binalardaki servis kutuları ile orta hasarlı binaların yarısındaki servis kutularının hasar göreceği tahmin edilmektedir. Aşağıdaki değerlendirmeler bu öngörüyü desteklemektedir: O’Rourke et al. (2000)’a göre İzmit depreminden önce İzmit’te 26,000 doğalgaz kullanıcısı vardı ve 860 servis kutusu hasar gördü. İzmit’te bir binadaki hane sayısı ortalamasının İstanbul’daki ile aynı olduğu öngörülmüştür (4.2 hane/bina). Bundan dolayı, yaklaşık 6,190 binada servis kutusu bulunmaktaydı. İzmit için bina hasar tahmini mevcut olmadığından dolayı, İzmit için hasar oranı Gölcük ve Değirmendere’nin yarısı olarak öngörülmüştür. Kabeyasawa et al. (2001) bu alanlarda ağır hasarlı bina oranının %16 ve orta hasarlı bina oranının %18 olduğunu rapor etmiştir. Bu öngörülere dayanarak İzmit’te 774 servis kutusunda hasar meydana geldiği hesaplanmıştır. (2) Hesaplanan Hasar Hasar hesaplamasının tanımı Tablo 9.4.5 ’te gösterilmiştir. Tablo 9.4.5 Doğalgaz Boruhattı Hasar Hesaplaması Tanımı Amaç Dağıtım,Servis Boruları Servis Kutusu Hasarın İçeriği Boruların yada bağlntıların Kırılması Kutunun Kırılması Bağlantıların çıkması Hasar Miktarı Hasarlı nokta sayısı Hasarlı kutu sayısı Hasar herbir 500m gridde hesaplanmış ve Şekil 9.4.7 ile Şekil 9.4.10’de gösterilmiştir. Hasar ilçe bazında toplanmış ve Tablo 9.4.6 ’de gösterilmiştir. Doğalgaz boruhattı sisteminde hasar çok azdır. Bunun ana nedeni İstanbul’daki doğalgaz boruhatlarının yeni inşa edilmiş olması ve İGDAŞ’ın geçmiş deprem hasar tecrübelerine göre yüksek esneklik ve deprem dayanırlığına sahip olan polietilen boruları kullanmış olmasıdır. Bununla birlikte, servis kutusu hasarları zayıf bina yapılarından dolayı 25,000’in üzerindedir. 9-52 Sonuç Raporu –Ana Rapor Doğalgaz Boru Hatları Hasar Dağılımı: Model A Doğalgaz Boru Hatları Hasar Dağılımı: Model A Şekil 9.4.7 Şekil 9.4.7 Kısım 9:Kentsel Hasar Görebilirlik Hesaplaması 9-53 Türkiye Cumhuriyeti İstanbul İli Sismik Mikro-Bölgeleme Dahil Afet Önleme/Azaltma Temel Planı Çalışması Doğalgaz Boru Hatları Hasar Dağılımı: Model C Şekil 9.4.8 Doğalgaz Boru Hatları Hasar Dağılımı: Model C Şekil 9.4.8 9-54 Sonuç Raporu –Ana Rapor Doğalgaz Servis Kutuları Hasar Dağılımı: Model A Doğalgaz Servis Kutuları Hasar Dağılımı: Model A Şekil 9.4.9 Şekil 9.4.9 Kısım 9:Kentsel Hasar Görebilirlik Hesaplaması 9-55 Türkiye Cumhuriyeti İstanbul İli Sismik Mikro-Bölgeleme Dahil Afet Önleme/Azaltma Temel Planı Çalışması Doğalgaz Servis Kutuları Hasar Dağılımı: Model C Şekil 9.4.10 Doğalgaz Servis Kutuları Hasar Dağılımı: Model C Şekil 9.4.10 9-56 Sonuç Raporu –Ana Rapor Tablo 9.4.6 No İlçe Adı Doğalgaz Boruhatları ve Servis Kutuları Hasarı Hasarlı Nokta Sayısı Boru Uzunluğu (km) Model A Model C Servis Kutusu Sayısı Hasarlı Kutu Sayısı Model A Model C 2 Avcılar 119 1 1 4,263 1,254 29% 1,426 33% 3 Bahçelievler 240 1 1 11,305 2,457 22% 2,866 25% 4 Bakırköy 194 1 1 7,978 2,208 28% 2,490 31% 5 Bağcılar 171 1 1 4,841 679 14% 807 17% 7 Beyoğlu 101 0 0 3,776 449 12% 510 14% 8 Beşiktaş 217 0 0 9,290 551 6% 656 7% 163 0 0 11,866 1,981 17% 2,246 19% 12 Eminönü 39 0 0 511 90 18% 100 20% 13 Eyüp 86 1 1 3,167 456 14% 498 16% 14 Fatih 214 1 1 15,243 3,620 24% 4,033 26% 15 Güngören 150 0 0 7,211 1,374 19% 1,653 23% 16 Gaziosmanpaşa 182 0 0 7,886 544 7% 631 8% 17 Kadıköy 462 1 1 17,963 1,532 9% 1,868 10% 18 Kartal 295 0 1 7,959 1,145 14% 1,272 16% 19 Kağıthane 111 1 1 1,924 114 6% 133 7% 20 Küçükçekmece 252 1 1 8,260 1,811 22% 2,023 24% 21 Maltepe 251 0 1 8,038 944 12% 1,096 14% 22 Pendik 186 1 1 3,940 649 16% 725 18% 23 Sarıyer 171 0 0 6,281 130 2% 151 2% 26 Şişli 173 0 0 8,088 466 6% 574 7% 5 0 0 146 26 18% 28 19% 29 Ümraniye 207 0 0 6,576 275 4% 330 5% 30 Üsküdar 520 0 0 22,726 1,121 5% 1,325 6% 88 1 1 2,146 620 29% 700 33% 75 0 0 3,572 491 14% 589 16% 4,670 11 13 14% 28,729 16% 10 Bayrampaşa 28 Tuzla 32 Zeytinburnu 902 Esenler Toplam 184,956 24,985 Kısım 9:Kentsel Hasar Görebilirlik Hesaplaması 9-57 Türkiye Cumhuriyeti İstanbul İli Sismik Mikro-Bölgeleme Dahil Afet Önleme/Azaltma Temel Planı Çalışması 9.4.4. Elektrik Hatları Yüksek gerilimli elektrik hatları için, kağıt üzerindeki hatların haritası GIS verisine dönüştürülmüştür. Bununla birlikte orta ve düşük gerilimli hatlar dağıtım şirketi tarafından hazırlanmış olan istatistiki tablolar şeklinde mevcut bulunmaktadır. Herbir 500m grid içerisindeki kablo uzunluğu 1/1,000 ölçekte bina dağılım haritası temel alınarak hesaplanmıştır. (1) Hasar Hesaplama Methodu O’Rourke et al. (2000), İzmit depreminde elektrik dağıtım sisteminde meydana gelmiş olan hasarı rapor etmiştir. Üretim, iletim ve dağıtım ekipmanlarında California, Japonya, ve diğer yerlerdeki geçmiş deprem tecrübelerine benzer fiziksel hasarlar meydana geldiği işaret edilmiştir. Bazı gözlemler aşağıdaki gibidir: - Üretim tesisleri genellikle deprem sırasında önemli bir hasara karşı dayanırlığa ve geniş deformasyonlara yol açmayacak temellere sahiptir. - İletim kuleleri ve kabloları deprem hasarına karşı dayanırlığa sahiptir, hatta yüzey faylanması sonucunda yerdeğiştirme meydana gelse dahi durum böyledir. - Toprak altı hatları binalara yada yüzey elektrik hatlarına bağlandıkları noktada kablo izolasyonlarının azalması ve fiziksel ve elektriksel etkilerden dolayı hasara karşı dayanıksızdırlar. Bu raporlar beş önemli ilçe için deprem öncesi toplam uzunluğu ile hasarlı kablo uzunluğu ve diğer tesisler ile ilgili istatistiki bilgi sağlamaktadır. Toprak altı ve üstü (havai) kabloların hasar oranları Şekil 9.4.11 ve Şekil 9.4.12. ’de gösterilmiştir. Herbir ilçedeki sismik şiddet ERD’in izosismal haritasından okunmuş ve Trifunac and Brady (1975) kullanılarak PGA’ye çevrilmiştir. 1992 Erzincan depremi sırasında Erzincan’da meydana gelen toprak üstü (havai) hatlardaki hasar da Şekil 9.4.11 ve Şekil 9.4.12. ’de gösterilmiştir. Kawakami et al. (1993) tarafından 50km’lik havai hatların 4km’sinin ve 32km’lik toprak altı hatların 1.8km’sinin onarıma ihtiyaç duyacak şekilde hasar gördüğü rapor edilmiştir. Erzincan’da bir tane güçlü hareket sismometresi yerleştirilmiş ve 480gal PGA kaydedilmiştir. 1995 Kobe Depreminde, sismik şiddetin (MMI) 8’den düşük olduğu alanlarda elektrik direkleri hasar görmemiştir. Diğer taraftan sismik şiddetin (MMI) 9 ve üstünde olduğu alanlardaki direklerin %0.55’i ve yeraltı kablolarının %0.3’ü hasar görmüştür. Bu hasar ve hasar fonksiyonu ATC-13 ve HAZUS99, Şekil 9.4.11 ve Şekil 9.4.12 ’de gösterilmiştir. 9-58 Sonuç Raporu –Ana Rapor Toprak üstü (havai) hatlar için, Türkiye’deki hasar Yalova’daki hariç ABD’dekinden çok fazla farklılık göstermemektedir. Aksine, İzmit depreminden dolayı yeraltı kablolarında meydana gelen hasar HAZUS99’dan çok daha fazla bir hasar oranı göstermektedir. Eğer yeraltı kabloları uygun şekilde yerleştirilirlerse yani boru yada koruyucu beton kanallar içine yerleştirilirler ise Kobe örneğinde görüldüğü gibi hasar oranı genellikle havai hatlardan daha az olmaktadır. O’Rourke et al. (2000) Türkiye’de özellikle kentsel alanlarda kabloların direkt olarak gömüldüğünü ve bu hatların zemin tahribatı, binaların temel tahribatı ve deprem sonrası kurtarma ve hafriyat çalışmaları dolayısıyla hasar gördüğünü belirtmektedir. Bundan dolayı, Şekil 9.4.12’de gösterilen, İzmit depreminden dolayı meydana gelmiş olan yeraltı kabloları hasarı deprem sonrası oluşan hasarları da içermektedir. Türkiye’de gözlemlenen hasar ve mevcut hasar fonksiyonları temel alınarak havai kablolar için yeni bir hasar fonksiyonu oluşturulmuş Şekil 9.4.11’de gösterilmiş, ve hasar analizi için kullanılmıştır. Yeraltı kablo hasarı için, Erzincan’daki hasar temel alınarak HAZUS99 hasar fonksiyonu kullanılmıştır. Yüksek gerilim iletim hatlarının geçmiş deprem tecrübelerine dayanarak hasar görmeyeceği tahmin edilmektedir. Yerüstü (Havai)Kablo HasarOrn (%) 100 Yalova Sakarya Kocaeli Bolu Istanbul Kobe ATC-13 HAZUS99 Erzincan Önerilen Pr oposed 10 1 0,1 10 Şekil 9.4.11 100 PGA (gal) 1000 Havai Elektrik Kabloları Hasar Oranı ile PGA Arasındaki İlişki Kısım 9:Kentsel Hasar Görebilirlik Hesaplaması 9-59 Türkiye Cumhuriyeti İstanbul İli Sismik Mikro-Bölgeleme Dahil Afet Önleme/Azaltma Temel Planı Çalışması Yeraltı Kabloları 100 Yalova Sakarya Kocaeli HasarOrn (%) 10 Bolu Istanbul Kobe 1 Erzincan HAZUS99 0,1 10 Şekil 9.4.12 100 PGA (gal) 1000 Yeraltı Elektrik Kabloları Hasar Oranı ile PGA Arasındaki İlişki (2) Hesaplanan Hasar Hasar hesaplama tanımı Tablo 9.4.7 ’de gösterilmiştir. Tablo 9.4.7 Elektrik Kablosu Hasar Hesaplamasının Tanımı Amaç Dağıtım Hattı (Düşük ve Orta Gerilim) Hasarın İçeriği Kablo kopması Hasarın Miktarı Değiştirilmesi gereken kablo uzunluğu Herbir 500 mlik gridde hasar hesaplanmış ve Şekil 9.4.13 ile Şekil 9.4.14’de gösterilmiştir. Hasar ilçe bazında toplanmış ve Tablo 9.4.8 ’de gösterilmiştir. Model A ve Model C için hasar sırasıyla yaklaşık olarak 800 ve 1,100 km olarak hesaplanmıştır. Hasar Avrupa yakasında yoğunlaşmıştır. En fazla hasar Zeytinburnu, Güngören, ve Bahçelievler’de görülmektedir. 9-60 Sonuç Raporu –Ana Rapor Elektrik Kablo Hasarı Uzunluğu (km) : Model A Elektrik Kablo Hasarı Uzunluğu (km) : Model A Şekil 9.4.13 Şekil 9.4.13 Kısım 9:Kentsel Hasar Görebilirlik Hesaplaması 9-61 Türkiye Cumhuriyeti İstanbul İli Sismik Mikro-Bölgeleme Dahil Afet Önleme/Azaltma Temel Planı Çalışması Elektrik Kablo Hasarı Uzunluğu (km) : Model C Şekil 9.4.14 Elektrik Kablo Hasarı Uzunluğu (km) : Model C Şekil 9.4.14 9-62 Sonuç Raporu –Ana Rapor Elektrik Kablo Hasarı Kablo Uzunluğu Hasarlı Kablo Model C toplam (%) Uzunluk (km) Uzunluk (km) YerAltı (%) (%) YerÜstü (Havai) Uzunluk (km) toplam Uzunluk (km) (%) (%) Yer Altı Uzunluk (km) YerÜstü (Havai) Uzunluk (km) Toplam (km) İlçe Adı YerAltı (km) No YerÜstü(Havai) (km) Model A (%) Tablo 9.4.8 2 Avcılar 875 368 1,243 39 4.5 25 6.9 64 5.2 44 5.1 31 8.4 75 6.1 3 Bahçelievler 300 965 1,265 11 3.8 59 6.1 70 5.6 11 3.6 58 6.0 68 5.4 4 Bakırköy 195 408 604 9 4.9 34 8.3 43 7.2 9 4.9 36 8.7 45 7.5 5 Bağcılar 618 923 1,540 17 2.8 32 3.4 49 3.2 22 3.6 47 5.1 69 4.5 6 Beykoz 349 421 770 2 0.5 2 0.5 4 0.5 3 0.9 4 0.9 7 0.9 7 Beyoğlu 390 850 1,240 7 1.8 16 1.9 23 1.8 9 2.4 23 2.7 32 2.6 8 Beşiktaş 169 336 506 2 1.0 4 1.1 6 1.1 2 1.2 4 1.3 6 1.2 556 474 1,030 13 2.3 14 2.9 27 2.6 18 3.3 22 4.6 40 3.9 419 1 2.9 14 3.6 15 3.5 1 3.3 18 4.6 19 4.5 10 Bayrampaşa 12 Eminönü 23 397 13 Eyüp 659 529 1,188 12 1.8 12 2.3 24 2.0 16 2.4 17 3.2 33 2.8 14 Fatih 57 943 1,000 2 3.5 46 4.8 48 4.8 2 3.9 56 6.0 59 5.9 706 887 7 3.9 41 5.8 48 5.4 8 4.4 51 7.2 59 6.7 15 Güngören 181 16 Gaziosmanpaşa 1,152 761 1,913 11 1.0 7 0.9 18 1.0 18 1.6 12 1.6 30 1.6 17 Kadıköy 1,490 1,794 3,284 29 1.9 35 2.0 64 2.0 38 2.5 52 2.9 89 2.7 18 Kartal 433 522 955 12 2.8 17 3.2 29 3.0 14 3.3 23 4.3 37 3.8 19 Kağıthane 465 498 963 5 1.0 6 1.3 11 1.2 7 1.6 9 1.8 16 1.7 20 Küçükçekmece 691 1,084 1,775 17 2.5 44 4.1 61 3.5 23 3.4 65 6.0 88 5.0 21 Maltepe 610 735 1,345 14 2.3 18 2.5 32 2.4 18 3.0 27 3.7 45 3.4 22 Pendik 600 723 1,324 13 2.1 16 2.2 29 2.2 16 2.7 23 3.2 40 3.0 23 Sarıyer 1,505 1,212 2,717 6 0.4 4 0.4 10 0.4 9 0.6 7 0.6 17 0.6 26 Şişli 500 648 1,149 4 0.8 5 0.8 9 0.8 6 1.2 8 1.3 14 1.2 28 Tuzla 205 247 452 7 3.2 10 4.2 17 3.8 8 3.7 14 5.6 21 4.7 29 Ümraniye 601 724 1,325 5 0.8 6 0.8 10 0.8 8 1.3 9 1.2 17 1.3 30 Üsküdar 928 1,118 2,046 11 1.2 12 1.1 23 1.1 17 1.8 19 1.7 36 1.8 32 Zeytinburnu 310 603 912 12 3.7 37 6.1 48 5.3 15 4.7 51 8.4 65 7.1 630 562 1,192 16 2.5 18 3.2 34 2.8 20 3.2 25 4.5 45 3.8 14,492 18,551 33,044 282 2.9 817 2.5 364 2.5 711 3.8 1,075 3.3 902 Esenler Toplam 1.9 535 Kısım 9:Kentsel Hasar Görebilirlik Hesaplaması 9-63 Türkiye Cumhuriyeti İstanbul İli Sismik Mikro-Bölgeleme Dahil Afet Önleme/Azaltma Temel Planı Çalışması 9.4.5. İletişim Kabloları İletişim kabloları ile ilgili olarak, sadece ana fiber optik kablo sistemiyle ilgili CBS verisi mevcuttur. Diğer bakır kablo ve bağlantılar ile ilgili veri Çalışma Alanı içerisindeki toplam uzunluklarıyla ilgili olarak dahi toplanamamıştır. Genellikle, fiber optik kabloların deprem sırasındaki hasargörebilirlikleri yeterince bilinmemektedir. Geçmiş depremlere dayanan sayısal hasar istatistikleri hasar hesaplamalarında kullanılacak olan hasargörebilirlik fonksiyonunu geliştirebilmek için gereklidir. Fakat fiber optik kablo hasarı tecrübeleri sadece Türkiye’de değil diğer ülkelerde de çok azdır. Türkiye’deki mevcut tek bilgi İzmit depremi sırasında İzmit’in doğusundan geçen fay hasarıdır (Erdik, Online). Bundan dolayı, fiber optik kablo hasarlarını sayısal olarak hesaplamak mümkün değildir. Fakat eğer deprem hareketi fazla ise yada sıvılaşma meydana gelirse buralarda hasargörebilirliğin daha fazla olacağı işaret edilebilir Şekil 9.4.15 Model C için PGA dağılımı ve sıvılaşma potansiyeli alanları ile fiber optik kablo lokasyonunu göstermektedir. Göreceli olarak hasargörebilir kesitler bu haritada görülebilir. Şekil 9.4.16 ve Şekil 9.4.17’de PGA aralığı ve sıvılaşma potansiyeli ile kablo uzunluk dağılımı gösterilmektedir. 9-64 Sonuç Raporu –Ana Rapor Telekomünikasyon Fiber Optik Kablo Dağılımı Telekomünikasyon Fiber Optik Kablo Dağılımı Şekil 9.4.15 Şekil 9.4.15 Kısım 9:Kentsel Hasar Görebilirlik Hesaplaması 9-65 Türkiye Cumhuriyeti İstanbul İli Sismik Mikro-Bölgeleme Dahil Afet Önleme/Azaltma Temel Planı Çalışması 350 KabloUzunl.(km)k 300 250 200 Model A Model C 150 100 50 0 100 - 200 200 - 300 300 - 400 400 - 500 500 - 600 PGA (gal) Şekil 9.4.16 Fiber Optik Kablo boyunca PGA Özeti 600 KabloUz.(km) 500 400 300 200 100 0 Sıvılaşma Potansiyelli Alan Liquefaction Potential Area Şekil 9.4.17 9-66 Diğer Other Fiber Optik Kablo boyunca Sıvılaşma Potansiyelli Alan Özeti Sonuç Raporu –Ana Rapor Kaynaklar: (Kısım 9.4) Disaster Prevention Council of the Tokyo Metropolitan Area, 1997, Report on the Damage Estimation in Tokyo by the Earthquake Right Under the Area. (in Japanese) Erdik, M., Online, Report on 1999 Kocaeli and Düzce (Turkey) Earthquake, http://www/koeri.boun.edu.tr/depremmuh/kocaeloreport.pdf. FEMA, 1999, Earthquake Loss Estimation Methodology, HAZUS99 Technical Manual, National Institute of Building Science, Washington, D. C. Isoyama, R. E. Ishida, K. Yune and T. Sirozu, 1998, Seismic Damage Estimation Procedure for Water Pipes, Proceedings of 10th Japan Earthquake Engineering Symposium. (in Japanese with English abstract) Japan Waterworks Association, 1998, Seismic Damage Estimation Procedure for Water Pipes. (in Japanese) Kabeyasawa, T., K. Kusu and S. Kono edited, 2001, Inventory Survey in Golcuk and Degirmendere, Report on the Damage Investigation of the 1999 Kocaeli Earthquake in Turkey, Architectural Institute of Japan, Japan Society of Civil Engineers and The Japan Geotechnical Society, pp. 200-251. Kawakami, H., S. Morichi and M. Yoshimine, 1993, Damage to Civil Engineering Structures, Damage Report on 1992 Erzincan Earthquake, Turkey, Joinr Reconnaissance Team of Architectural Institute of Japan, Japan Society of Civil Engineers and Bogazici University, Istanbul, Turkey. Kubo, K. and T. Katayama, 1975, Chap.7 Damage Estimation of Underground Water Supply Pipeline, Investigation Study Report on the Earthquake Disaster Prevention of Kawasaki City. (in Japanese) Kudo, K., T. Kanno, H. Okada, O. Özel, M. Erdik, T. Sasatani, S. Higashi, M. Takahashi and K. Yoshida, 2002, Site Specific Issues for Strong Ground Motions during the Kocaeli, Turkey Earthquake of August 17, 1999, as Inferred from Array Observations of Microtremors and Aftershocks, Bull. Seism. Soc. Am., Vol. 92, No. 1. O’Rourke, M. J. and G. Alaya, 1993, Pipeline Damage Due to Wave Propagation, Journal of Geotechnical Engineering, Vol. 119, No. 9, pp.1490-1498. Kısım 9:Kentsel Hasar Görebilirlik Hesaplaması 9-67 Türkiye Cumhuriyeti İstanbul İli Sismik Mikro-Bölgeleme Dahil Afet Önleme/Azaltma Temel Planı Çalışması O’Rourke, T. D., F. H. Erdogan, W. U. Savage, L. V. Lund and A. T. Manager, 2000, Water, Gas, Electric Power, and Telecommunications Performance, Earthquake Spectra, Supplement A to Vol.16, 1999 Kocaeli, Turkey, Earthquake Reconnaissance Report, pp. 377-402. Sarıkaya, H. Z., and I. Koyuncu, 1999, Evaluation of the Effects of Kocaeli Earthquake on Water and Wastewater Systems, Proceedings of ITU-IAHS International Conference on the Kocaeli Earthquake 17 August 1999, December 2-5, 1999, ITU. Tohma, J., R. Isoyama, S. Tanaka and M. Miyajima, 2001, Damage to Lifelines, Report on the Damage Investigation of the 1999 Kocaeli Earthquake in Turkey, Architectural Institute of Japan, Japan Society of Civil Engineers and The Japan Geotechnical Society, pp. 194-199. Toprak, S., 1998, Earthquake Effects on Buried Lifeline Systems, Doctoral Dissertation Presented to Cornel University. Trifunac, M. D. and A. G. Brady, 1975, On the correlation of seismic intensity scales with the peaks of recorded strong ground motion, Bull. Seism. Soc. Am., Vol. 65, No. 1. 9-68 Sonuç Raporu –Ana Rapor 9.5. Köprüler 9.5.1. Köprü Proje ve İnşasının Durumu (1) Depreme Dayanım Yönetmeliği Türkiye’deki en son deprem dayanım yönetmeliği Türkiye Cumhuriyeti Bayındırlık ve İskan Bakanlığı tarafından 1997 yılında yayımlanmış olan “Afet Bölgelerinde İnşa Edilecek Yapılara İlişkin Yönetmelik (Bölüm III-Deprem Afetini Önleme)” dır. Bununla birlikte, bu yönetmelik yapılar için bina tipinden ayrı olarak sadece eylemsizlik kuvvetlerini tanımlamaktadır. Köprü yapıları için özel bir projelendirme yönetmeliği yoktur. Dışarıdan proje yönetmelikleri kaynak olarak alınmıştır çünkü Tablo 9.5.1 ’de pratikte de görüldüğü gibi köprü projelendirme sırasında gerekli birçok kural vardır. Tablo 9.5.1 Uygulanan Özellikler Köprülerin Lokasyonu 1.Çevreyolu (E5) üzerindeki köprüler 2.Çevreyolu (TEM) üzerindeki köprüler Yapım Yılı Projede Kullanılan Spesifikasyonlar 1973-1987 arasında Köprüler için Teknilk Spesifikasyonlar (Fransız Spesifikasyonları) 1987’den sonra AASHTO (2) Mevcut köprülerin deprem dayanırlığı Köprü yapısındaki tahribat ulaşım sistemi içerisinde kendi başına bir nokta gibi görünse de sistemin fonksiyonunu sürdürememesi sonucunu doğurabilir. Şehrin yeniden inşa döneminde eğer köprüler güvenli ise ulaşım sisteminin katkısı çok büyüktür. Fakat ulaşım ağı üzerindeki bazı köprüler yıkılırsa bunların onarımı uzun zaman alacaktır. Bu nedenle köprülerin yıkılmasının mümkün olan seviyede önlenmesi gereklidir. Bu bölümün amacı özel köprüleri işaret ederek bunların hasar görerek ulaşım ağını olumsuz yönde etkilemeleri durumunu minimize etme gerekliliğini ortaya koymaktır. Bu “First screening (İlk Gözlem)” olarak adlandırılır. Kısım 9:Kentsel Hasar Görebilirlik Hesaplaması 9-69 Türkiye Cumhuriyeti İstanbul İli Sismik Mikro-Bölgeleme Dahil Afet Önleme/Azaltma Temel Planı Çalışması Bunlar dikkate alındığında köprü kirişinin düşmesi ulaşım sistemini en ciddi şekilde etkileyecek olan durumdur. Bundan dolayı, Çalışmada Kubo/Katayama tarafından önerilmiş olan metodoloji (bundan sonra Katayama Metodu olarak anılacaktır)seçilmiştir, çünkü bu metod kiriş düşmesi açısından köprülerin değerlendirilmesinde çok etkindir. Bu değerlendirme sistemi Şekil 9.5.1 ’de gösterilmiştir. Senaryo Arazi incelemesi Deprem Çizim ve Yönetmelik İncelemesi Kategoriler Zemin Profili Sıvılaşma Potansiyeli Kiriş Tipi Mesnet Tipi Max. Ayak Yüksekliği Min. Oturma Genişliği JMAI (Deprem Hareketinin Şiddeti) Temel Tipi Ayak Malzemesi P.G.A. & P.G.V. değerleri Katayama Metodu ile Hesaplama Şekil 9.5.1 Metodolojinin Şematik Çizimi Şekil 9.5.1 ’de görüldüğü gibi, köprü arazide incelenerek çok azı hariç neredeyse tüm gerekli veri elde edilebilir. Temel tipi genel çizimden tanımlanabilir, deprem şiddeti ve sıvılaşma potansiyeli diğer bir yolla tartışılmalıdır. Katayama Methodunda kirişin düşme olasılığını etkileyebilecek 10 madde üzerinde durulmuştur. Herbir madde birkaç kategoriden oluşur ve bunlar karmaşık hesaplamalar gerektirmeyecek şekilde seçilebilir. Maddeler, kategoriler ve kategori katsayısı Tablo 9.5.2 ’de gösterilmiştir. Kategori katsayısı herbir gruba bir ağırlık faktörü olarak verilir. İstanbul’daki köprüler dikkate alınarak düzeltilen grup sayısı bu tabloda gösterilmiştir. 9-70 Sonuç Raporu –Ana Rapor Tablo 9.5.2 Maddeler, Gruplar ve Grup Katsayısı Madde Zemin Tipi Sıvılaşma Olasılığı Grup Sert Orta 0.5 Yumuşak 1.5 Çok Yumuşak 1.8 Yok 1.0 Orta 1.5 Var 2.0 Kiriş Tipi Mesnet Tipi Max. Ayak Yüksekliği Min.Oturma Genişliği 1.0 Tek açıklık Ark yada Rijit Çerçeve 1.0 Basit Kiriş 3.0 2 yada fazla açıklık Basit Kiriş 5.25 Ayak Malzemesi Tek Sürekli Kiriş 3.5 Birden fazla Sürekli Kiriş 4.2 Sürekli ve Basit Kiriş Kombinasyonu 6.3 Özel bir aletle (kirişin düşmesini önleyen) 0.6 Mesnet (açık dizayn konsepti ile) 1.0 Eksenel yönde hareket edebilen iki mesnet bulunması 1.15 5 m’den az 1.0 5 - 10 m arsı 1.35 10m’den fazla 1.7 Geniş 0.8 Dar 1.2 JMA sismik 5 (4.5 - 5.0) şiddet ölçeği Temel Tipi Grup Katsayısı 1.0 5.5 (5.0 - 5.5) 1.7 6.0 (5.5 - 6.0) 2.4 6.5 (6.0 - 6.5) 3.0 7.0 (6.5 ve üstü) 3.5 Ayak 1.0 Kazık 0.9 Yığma 1.4 Betonarme 1.0 Kısım 9:Kentsel Hasar Görebilirlik Hesaplaması 9-71 Türkiye Cumhuriyeti İstanbul İli Sismik Mikro-Bölgeleme Dahil Afet Önleme/Azaltma Temel Planı Çalışması Hesaplama sonucu verinin Denk. (9.2.1) ‘e girilmesi sonucu belirlenebilir; N Mj yi = ∏∏ X jkj δ ( jk ) (Denk. 9.2.1) j =1 k =1 yi i nolu köprünün hasar derecesi tahmini N tüm maddelerin numarası Mj j nolu maddenin kategori numarası δ i ( jk ) yardımcı değişken δ i ( jk ) =1 i nolu köprünün karakteristiği o maddedeki k grubuna karşılık geliyorsa δ i ( jk ) =0 diğer durumda X jk j nolu maddenin k nolu grubu için grup katsayısı N ∏ E j-N değerleri arasında çarpma işareti j =1 Eğer pratik bir açıklama gerekli ise, yukarıda bahsedilen işlemler şu anlama gelmektedir; “Herbir madde için belirli grup değeri seç, ve katsayıları birbirleriyle çarp”. Burada belirtilen sismik şiddet JMA “Japon Sismolojik Gözlemevi” tarafından tanımlanmış olan ölçektir, MMI’e karşılık gelmemektedir. JMA şiddeti, Katayama Metodu temelde bu ölçeğine dayanmakta olduğundan seçilmiştir. 3 depremde (1923 Kanto, 1948 Fukui, 1964 Niigata) gözlemlenmiş olan 30 örnek köprü hasarını temel alan analizler aşağıdaki kritik değerlerle sonuçlanmıştır. - Düşen ve düşmeyen örnek köprü kirişleri 30 35 katsayısı değerlerindeki noktalarda ayrılmaktadırlar. - Düşen tüm örnekler ve düşmenin eşiğinde olan örnekler 26 katsayısı değerindeki noktada ayrılmaktadır. Bundan dolayı, bu Çalışmadaki hasar derecesi tahmini sınır değerleri aşağıdaki gibi belirlenmiştir; 9-72 Hasar Derecesi Sınıfı Hasar Derecesi Tahminleri Sınır Değerleri (A) Yüksek düşme olasılığı 30 ve 30’dan yüksek (B) Orta Olasılık 26 –30 arası (C) Problem yok 26’dan az Sonuç Raporu –Ana Rapor Çalışmada 480 köprü incelenmiştir. Hasar derecesi tahminleri dağılımı Şekil 9.5.2‘de gösterilmiştir. 21 örnek Orta Olasılık ve 4 örnek Yüksek Düşme Olasılığı ‘na sahip olarak tanımlanmıştır. Birçok örnek 10 hasar derecesi civarında toplanmıştır. 94,8% 500 450 94,5% 400 350 model A model C ratio_A 90% 80% 70% 300 Oran-A 60% 250 Oran-C 50% ratio_C 200 40% 150 100 30% 20% 50 10% 0 Oran (%) Köprü Sayısı 100% 0% 5 10 15 20 25 30 35 40 45 50 55 60 65 70 75 80 85 90 95 100 Skor Şekil 9.5.2 Hasar derecesi tahminleri dağılımı Sınıf (A) yada (B) olarak değerlendirilmiş olan köprülerin listesi Tablo 9.5.3 ‘de gösterilmiştir. Sınıf (A) yada (B)’ye dahil olmayan iki örnek Tablo 9.5.4 ‘de gösterilmiştir. Bu iki köprü aşağıdaki durum altındadır; - Arazinin En Yüksek Zemin İvmesi 300gal’dan fazladır. - Ayak yüksekliği 10 m’den fazladır. Tablo 9.5.3 ve Tablo 9.5.4. ‘te gösterilen köprüler bir sonraki detaylı incelemeye tabi tutulmalıdır ve kabul edilebilir deprem dayanırlığı güçlendirmesi gereklidir. Kısım 9:Kentsel Hasar Görebilirlik Hesaplaması 9-73 Türkiye Cumhuriyeti İstanbul İli Sismik Mikro-Bölgeleme Dahil Afet Önleme/Azaltma Temel Planı Çalışması Sınıf (A) yada (B) olarak değerlendirilen köprüler Tablo 9.5.3 Sınıf (A) yada (B) olarak değerlendirilen köprüler Tablo 9.5.3 9-74 Sonuç Raporu –Ana Rapor Tablo 9.5.4 Köprüler (Arazinin En Yüksek Zemin İvmesi 300gal’dan fazla, Ayak yüksekliği 10 m’den fazla) K ö p rü N o. K aynak M 1 -3 -A Y IM 5 IB B Y o l B a k ım IB B -in şa a t JM A sism ik şid d eti ö lçe ğ i P G A (g a l) H a sa r d e re ce le ri p re d ü k tö rle ri H a sa r d e re c e si sın ıfı M o d e l M o d e l M o d e l A M o d e l C M o d e l M o d el M o d e l 5 ,3 5 ,4 2 7 6 ,8 3 0 7 ,6 7 ,0 7 ,0 C 5 ,7 5 ,7 3 4 2 ,4 3 7 9 ,9 9 ,9 9 ,9 C M odel C C Yukarıda bahsedildiği gibi, Katayama metodu köprülerin niteliksel ve niceliksel karakteristiklerini yansıtacak şekilde hasargörebilirliği hesaplayabilmektedir. Örneğin “kiriş tipi düzenlenmesi”, “mesnet”, “temel”, ve “köprü ayağı malzemesi” niteliksel karakteristikleri temsil etmektedir. Başta Kobe Depremi olmak üzere birçok deprem afetiyle ilgili raporda “kiriş tipi düzenlemesi”nin kirişin düşme başlangıç noktasının bulunmasında etkili olduğu rapor edilmiştir. Yukarıda belirtildiği gibi Katayama metodunun ana hedefi köprü kirişinin düşme olasılığını değerlendirmektir. Kirişin bağlantı noktası hasarı ve ayakta çatlama gibi diğer tipteki hasarlar başka metodlar kullanılarak incelenmelidir. Bununla birlikte, bu metod bir “ilk inceleme (first screening)” olarak kullanılarak yüksek riske sahip köprülerin de işaret edilmesi gereklidir. Bu metodun istatistiki analizi faylanmanın yol açtığı toprak kayması yada faylanma durumu altındaki zemin yüzeyi deplasmanı sonucu oluşan hasar örneklerini içermemektedir. Eğer faylanma olasılığına ilişkin belirgin ipuçları varsa diğer bir inceleme yapılması gereklidir.. 9.5.2. Tartışmalı noktanın belirtilmesi “Yüksek düşme olasılıklı: 30 puandan yüksek” olarak hesaplanan köprü sayısı 20 dir. Bununla birlikte her bir köprü için ayrıntılı açıklama yapılması gereklidir, aynı zamanda İstanbul’un köprülerinin özel durumları da açıklanmalıdır. Bundan dolayı aşağıda 5 örnek içinde bu gerekli açıklamalar tanımlanmıştır. Kısım 9:Kentsel Hasar Görebilirlik Hesaplaması 9-75 Türkiye Cumhuriyeti İstanbul İli Sismik Mikro-Bölgeleme Dahil Afet Önleme/Azaltma Temel Planı Çalışması (1) No.52 (Skor; 93.7) Bu köprünün hesaplama sonucu 93.7 ile en yüksek değeri göstermektedir, fakat bu örnekle ilgili olarak bazı açıklamalar yapmak gereklidir. Bu en yüksek katsayının elde edilmesinin skoru meydana gelmesinin nedeni bu köprüde basit kiriş ile sürekli kirişin birlikte kullanılmış olması ve ayak yüksekliğinin fazla olmasıdır. Fazla kütleye sahip olan sürekli kiriş ile daha hafif kütleye sahip basit kirişin birbirlerine çarpma olasılığı mevcuttur. Böylece sürekli kirişin basit kiriş üzerinde büyük etki oluşturması beklenebilir. Bundan dolayı bu temasın dikkatli bir şekilde incelenmesi gereklidir. Daha sonra üzerinde durulacak olan düşme önleyici alet bu durum için etkin olabilir. 9-76 Sonuç Raporu –Ana Rapor (2) No.188 (Katsayı; 89.8)) Bu köprünün hesaplama sonucu katsayısı 89.8’dir. bu yüksek sayının nedeni köprüde basit kirişlerin kullanılmış olması ve ayak yüksekliğinin göreceli şekilde yüksek olmasıdır. Her bir kiriş temasıyla yer değitirmelerin artması ve sonucunda da kiriş düşmesi meydana gelebilir. (3) No.89 (Katsayı; 79.2) Bu köprünün hesaplama sonucu katsayı 79.2’dir. Bu yüksek katsayının nedeni köprüde basit kirişlerin kullanılmış olması ve ayak yüksekliğinin göreceli şekilde yüksek olmasıdır. Kısım 9:Kentsel Hasar Görebilirlik Hesaplaması 9-77 Türkiye Cumhuriyeti İstanbul İli Sismik Mikro-Bölgeleme Dahil Afet Önleme/Azaltma Temel Planı Çalışması (4) T5 (Katsayı; 62.0) Bu köprünün hesaplama sonucu katsayı 62.0’dır. bu yüksek skorun nedeni köprüde basit kirişlerin kullanılmış olmasıdır. Ek olarak ayak üzerindeki iki mesnet kirişin yüz yüze göreli yer değştirmesine yol açar. Bu tip mesnet durumu çok büyük göreli yer değiştirmesine neden olabilir, çünkü komşu ayakta iki mesnet bulunabilir ve bu da kirişin yüz yüze göreli yer değiştirmesine müsaade etmeyebilir. Köprünün bu iki çeşit yapı bölümü çok farklı doğal periyoda sahiptir ve bundan dolayı köprü kirişinde büyük göreli deplasman meydana gelebilir. Bununla birlikte alt taraftaki komşu yapılar, zemine bağlı olan ve bundan dolayı doğal periyodu o kadar uzun olmayan ayaklardır. Katayama metodunda ciddi olarak değerlendirilen bu tip istisnalar birkaç tanedir fakat bu çeşit mesnet tipi durumu uyarılması gereken durumlardır. (5) No.57 (Katsayı; 59.9) The evaluated result of this bridge is 59.9. The reason why this bridge possesses the high value is that this bridge is composed of simple beam of the girder and that pier is comparatively high. The collision between each girder can cause contingent boost of displacement and falling-off of the girder. Bu köprünün hesaplama sonucu skoru 59.9’dur. Bu yüksek skorun nedeni köprüde basit kirişlerin kullanılmış olması ve ayak yüksekliğinin göreceli şekilde yüksek olmasıdır. Her bir kiriş temasıyla deplasmanların artması ve sonucunda da kiriş düşmesi meydana gelebilir. 9-78 Sonuç Raporu –Ana Rapor Bununla birlikte kiriş ucu ile ayak yüzü arasındaki boşluk göreceli olarak geniştir, ve bundan dolayı bu bölümde temas olmayabilir. Bu Çalışmada her bir kiriş ile köprü ayağı arasındaki boşluk tanımlanamamıştır. Eğer boşluk kabul edilebilir şekilde muhafaza edilmiş ise temas /çarpışma engellenebilir. Minimum oturma genişliği dikkate alınırsa, genişlik kabul edilebilir şekilde korunduğunda kirişin düşme problemi ortadan kaldırılabilir. Sonuç olarak bu köprü için komşu kirişleri birbirine bağlayan bazı düşme önleyici aletlerin tartışılması gereklidir. 9.5.3. Deprem Dayanırlığını Arttırma Konusunda Öneriler (1) Temel Nokta Köprü ve bina projelendirme arasında temel prensipler aynı olsa da bazı pratik farklılıklar olabilir. Farlılığın nedenleri şunlardır; 1) Binaların çoğunun şahıslara ait olmasına karşın köprüler kamu malıdır. 2) Kurtarma operasyonlarında ve şehrin yeniden inşasında köprülerden çok yüksek derecede kullanılabilir olması beklenir. 3) Köprülerin deprem dayanırlığı proje ile garanti altına alınmış olmalıdır. Yukarıdaki noktaları dikkate alarak bina projesinden farklı olarak köprüler için ayrı tedbirlere ihtiyaç vardır. Hedeflenen deprem şiddetinin nasıl belirleneceği dikkate alınacak olursa yöntem bina projeleri için olan ile aynıdır.. 1999 İzmit depreminde İstanbul’daki deprem şiddeti. Deprem dayanım proje yönetmeliğinde öngörülmüş olan deprem şiddeti; gelecek 50 yıl içerisinde bu depremden büyük bir deprem olma olasılığı yaklaşık %10’dur. Senaryo depremin deprem şiddeti; bu İstanbul için beklenebilecek en büyük depremdir. Yukarıda bahsedilen deprem şiddetlerine karşı ne kadar hasarı kontrol edebileceğimiz de aşağıdaki gibidir; Kısım 9:Kentsel Hasar Görebilirlik Hesaplaması 9-79 Türkiye Cumhuriyeti İstanbul İli Sismik Mikro-Bölgeleme Dahil Afet Önleme/Azaltma Temel Planı Çalışması a) Yapıyı tam kapasite ile çalışır halde tutabilmek, b) Yapıyı temel olarak çalışır tutabilmek. Kaçınılmaz olarak hasar meydana gelirse derhal onarılmalıdır. (1 yada 2 günde). Elastik projelendirme metodu uygulanabilir. c) Köprünün aşırı redüksiyonu önlenerek hasar kontrol edilmelidir. Yapının bazı kısımlarında bir kısım deformasyona müsade edilse de yeterli süneklilik korunmalıdır. Bu tip projelendirme metoduna “Kapasite Projelendirmesi” denir. Bu metodda yapı modeli içine bazı plastik aks noktaları belirlenir, daha sonra tüm yapının stabilitesi ve deplasman tartışılır. Tablo 9.5.5 ‘de deprem şiddeti ile önlemler arasında bazı kabul edilebilir uygunluklar seçilmiştir. Tablo 9.5.5 Deprem şiddetine uygun önlem Deprem Performans Seviyesi a) Tam Kullanılabilir b) Kullanılabilir c) Komple Yıkımı Durumda Onarım Durumda Önlemek Gerekli 1- Sık Deprem Meydana Gelme Durumu 2- Arada Sırada Deprem Meydana Gelme Durumu 3- Çok Nadir Deprem Meydana Gelme Durumu √ Lineer Dizayn Kapasite Dizaynı Eğer köprü Tablo 9.5.5 ‘de “ Çok Nadir Deprem” olarak gösterilmiş olan deprem dikkate alınarak planlanırsa, yanlızca kuvvetlendirmek etkili değildir. Sismik izolasyon yada dinamik yapı kontrolünün etkin çözüm sağladığı durumlar olabilir. Bununla birlikte aletlerin yüksek fiyatlarından dolayı, maliyet performansını dikkate alan bazı çözümler tartışılmalıdır. Sismik izolasyon aletinin bir örneği olan “Kurşun kavuçuk mesnet” 9.5.3 ‘de gösterilmiştir. 9-80 Şekil Sonuç Raporu –Ana Rapor KesmeKuvveti Analiz Deney Kesme-gerilmesi Şekil 9.5.3 Sismik İzolasyon Aletinin bir Örneği “Kurşun kavuçuk mesnet” (2) Proje önlemleri Temel olarak her köprünün çizimleri ve özelliklerini, ilgili otorite tarafından korunmalıdır ve bunlar köprüler için mevcut deprem dayanım tasarım koduna uygun olmalıdır. Bu amaçla köprüler için uygun proje yönetmeliği tartışılmalı ve oluşturulmalıdır zira henüz Türkiye’de köprü pratik proje kurallarını içeren yönetmelik mevcut değildir. Ayrıntılı projeler eksikliği önceden meydana gelmiş birçok afette bildirilmiş olduğu gibi ciddi hasarlara neden olabilir. Kısım 9:Kentsel Hasar Görebilirlik Hesaplaması 9-81 Türkiye Cumhuriyeti İstanbul İli Sismik Mikro-Bölgeleme Dahil Afet Önleme/Azaltma Temel Planı Çalışması “Afet Bölgelerinde İnşa Edilecek Yapılara İlişkin Yönetmelik (Bölüm III-Deprem Afeti Önleme)” de tanımlanmış olan deprem projelendirme kriteri gerçekçi öneriler sunmaktadır, fakat Yapısal Davranış Faktörlerini ( R ) dikkate alan daha ayrıntılı tartışmalar gereklidir. Bu faktör, dizayn deprem kriteri non-lineer analiz gerektirecek büyüklükte olsa bile, doğrusal analizin basitleştirilmiş metod olarak uygulanabilmesi için hazırlanmıştır. Bununla birlikte bu tip basitleştirilmiş metod büyük depremler için yeterli kesinlikte garanti veremeyebilir, çünkü İstanbul için muhtemel deprem hareketi mevcut yönetmelikte tanımlanmış olan proje depreminden daha büyüktür. Büyük bir depremde köprülerin önemli rolü dikkate alınarak, en kötü durumlarda bile köprülerin deprem güvenliğini kesinleştirmek için kapasite projelendirme metodunun uygulanması tartışılmalıdır. Bu tartışmada dizayn deprem noktası belirlenirken bu Çalışmada senaryo deprem olarak öngörülen deprem hareketi etkin bir öneri olarak değerlendirilebilir. (3) Acil önlemler Köprülerin güçlendirilmesiyle ilgili önemli noktalar kesin dizayn metodu ve uygulama yönetimidir. Projelendirme metodu ve uygulama yönetiminin geliştirilmesi oldukça uzun zaman gerektirir, çünkü yeterli deneysel tartışma ve işbirliği gereklidir. Diğer taraftan acil olarak alınabilecek bazı etkin tedbirler şunlar olabilir; a. Köprü envanteri Köprü envanterinin belli bir formatta hazırlanması gereklidir ve bu envanter deprem dayanırlığı ve günlük bakım konularındaki tartışmalar için gerekli etkin bilgiyi içermelidir. Bazı eski köprülerle ilgili yeterli bilgi yoksa gerekli araştırma yapılmalıdır. b. Zor tartışmalar gerektirmeyen mümkün olan etkin önlem durumu Uzun tartışmalar gerektirmeyen ve etkin önlem durumu almak için acil güçlendirme inşası yapılmalıdır. Böyle bir durumda Japonya’daki otoyol özelliklerinde tanımlanmış olan “düşme önleyici sistem” etkin olabilir. “Düşme önleyici sistem” aşağıdaki üç bileşenden oluşur; 9-82 1) Ayaklar üzerindeki oturma genişliğinin genişletilmesi 2) Ayak ile kiriş arasındaki göreli yer değiştirmenin kontrolü 3) Komşu iki kiriş arasındaki göreli yer değiştirmenin kontrolü Sonuç Raporu –Ana Rapor Köprüler için en kötü durum kirişin düşmesidir. Eğer bu önlenirse köprününü acil servis fonksiyonu yeniden sağlanabilir. Acil servis fonksiyonu, kirişin kenarı deprem hareketi altında aşırı bir yer değiştirmeye maruz kalarak hasar görse dahi komşu iki kiriş arasındaki boşluk çelik plaka ile kaplanarak korunabilir. Ayakta ciddi çatlak meydana gelmiş ve yük taşıma kapasitesi düşmüş olsa da kirişin boyundurluk ile desteklenmiş olması acil kullanım için bir sonraki en iyi çözümü verebilir. Aşağıda Japonya’daki “düşme önleyici sistem”in şematik çizimi görülmektedir. Şekil 9.5.4 ‘da bu aletin bazı tipik örnekleri görülmektedir. Şekil 9.5.5 deprem şiddetinin herbir derecesindeki etkiyi açıklamaktadır. Şekil 9.5.6‘de iki komşu kiriş arasındaki göreli yer değiştirmenin özel sıvı malzemeli sönümleyici ile kontrol edildiği bir örnek gösterilmektedir. Kısım 9:Kentsel Hasar Görebilirlik Hesaplaması 9-83 Türkiye Cumhuriyeti İstanbul İli Sismik Mikro-Bölgeleme Dahil Afet Önleme/Azaltma Temel Planı Çalışması Malzeme Destek ayağı P/ C Tel yada Çel i k zi nci Ki r i ş yan yüzüne yada al t ına t ut t ki r i şi al t kıs ıml a bağl ama Ki r i ş yan yüzüne yada al t ına t ut t ayak Kirişi Alt kısımla birleştirme ayak başı ve ki r i şi bi r l eşt i r me Çıkınt ı kombi nas yonu çıkıntı Düşme önleyici alet ve relatif deplasman kontrolü Des t ek ( par ça) ekl e Ayakt a çıkınt ı Ayakt a çıkınt ı Bet onar me yada çel i k pl aka Çi kınt ı kombi nas yonu Ot ur ma yüzeyi n ar t t ır ma Ayak üzer i ndeki ot ur ma yüzeyi Şekil 9.5.4 9-84 Bet onar me / Çel i k l evha Notlar Ki r i şl er ar as ı bağl ay par ça Enlemesine yönde Boylamasına yönle ilgili olarak Düşme önleyici parça Ot ur ma geni şl i ği ni ar t t ır Şematik Konfigürasyon “Düşme önleyici sistem”e tipik örnek Ki r i şi n dış daha t ar af ına Sonuç Raporu –Ana Rapor 1. Normal Dururm Mesnet fonksiyonel kapasite durumda; kiriş uzantısından kaynaklanan uzunlamasına deprasman altında 2.Sık Deprem Dururmunda Mesnet ucundaki stoper (durdurucu) çalışır 3.Nadiren olan Depremlerde Mesnet ucundaki stoper kırıldıktan sonra, relatif deplasman kontrolörü çalışmaya başlar 4.Beklenmeyen Büyük Depremde Relatif deplasman kontrolörü kırılır, düşme önleyici düzenek oturma genişliğinde fonksiyonunu sürdürür Şekil 9.5.5 Deprem şiddetinin herbir derecesindeki etkisinin açıklanması Kısım 9:Kentsel Hasar Görebilirlik Hesaplaması 9-85 Türkiye Cumhuriyeti İstanbul İli Sismik Mikro-Bölgeleme Dahil Afet Önleme/Azaltma Temel Planı Çalışması Şekil 9.5.6 9-86 Damper ile deplasman kontrolüne bir örnek Sonuç Raporu –Ana Rapor 9.6. Yollar ve Trafik 9.6.1. Giriş Yollar, kentsel fonksiyonları destekleme çerçevesinde ulaşım ve trafik açısından en önemli araçlardır. Doğrusal olarak artan yolllar boyunca birçok çeşit iletişim, arz ve işleme tesisleri ve şebekeleri ( şehir suyu, atık su, elektrik, gaz şebekeleri vb.) gömülüdür, ve böylece yolların sadece insan ve malzeme taşımacılığını değil bilgi iletimini de sağladığı görülmektedir. Bundan dolayı, deprem sırasında yollarda meydana gelecek olan hasarlar sadece yol boyunca gömülü yapılarda fiziksel hasar meydana getirmenin yanısıra bu hasarlar sonucunda tüm sistemin işlememesi olasılığı sonucunu da doğurur. Bundan dolayı yollar herbiri depremden hemen sonra acil olarak gerekli olan tahliye, bilgi toplama, kurtarma, tıbbi yardım, vb., konularda önemli rol oynarlar ve ek olarak deprem sonrasında ihtiyaç malzemelerinin taşınmasında ve restorasyon etkinliklerinde kaçınılmaz olarak çok önemlidirler. Bu noktalar dikkate alındığında deprem hasarına karşı önleyici tedbirler almak ve restorasyon planlarını hazırlamak için ilk olarak “Çalışma”nın sonuçları ile yolların ve fonksiyonlarının mevcut durumu temel alınarak muhtemel bir depremde meydana gelebilecek olan hasarın boyutlarının hesaplanması gereklidir. Ek olarak, yol ağının önemi değerlendirilerek, hangi güzergah ve geçitlerin önemli olduğunun net olarak belirlenmesi, ve depreme karşı önleyici tedbirlerin önceliklerinin peşinen oluşturulması mümkün olur ve böylece daha güvenilir ulaşım sistemi inşa edilebilir. Yukarıdaki görüşlerden yola çıkarak, bu bölümde, ulaşım ağının önemi, depreme karşı güçlendirme önceliklerinin belirlenmesi, ve yol kenarlarındaki binaların göçmesi sonucunda yol kapanmalarından oluşacak hasarın hesaplanması tanımlanacaktır. 9.6.2. Ulaşım Ağının Önemi Derecelerinin Belirlenmesi Çalışma Alanı içerisindeki yollar üzerinde ulaşım ağı özellikleri ve topoğrafik nedenlerden ötürü birçok köprü inşa edilmiştir. Bundan dolayı, afet önleme amacına yönelik olarak yol ağının önemi değerlendirilirken, sadece tüm ağın bölümleri boyunca güzergahların önemi üzerinde durulmamalı aynı zamanda etrafındaki bölgelere olan etkisi dikkate alınarak köprülerin hasar görmesi durumunda meydana gelecek etkinin de incelenmesi gereklidir. Dahası, herbir güzergahın öneminin belirlenerek önceliklendirilmesi ve bu çalışmaların dikkatli şekilde gözden geçirilip değerlendirilmesi sonucu, deprem afetine karşı köprüleri koruma konusunda alınacak tedbirlerle ilgili önerilerin ortaya konması etkili olacaktır. Şekil 9.6.1 ‘de yol ağının önem değerlendirilmesi ile ilgili çalışmanın akışı gösterilmektedir Kısım 9:Kentsel Hasar Görebilirlik Hesaplaması 9-87 Türkiye Cumhuriyeti İstanbul İli Sismik Mikro-Bölgeleme Dahil Afet Önleme/Azaltma Temel Planı Çalışması Güzergah ve Kesit (Özellik) Önemi Afet Önleme Faktörü Güzergah ve Kesit Önemi (Ağ Karakteristiği.) Trafik Karakteristiği Faktörü Güzergah Karakteristiği Faktörü Büyük Köprü/Viyadük Geçişi Köprü Yıkılma Etkisi Afet Önleme Faktörü Ana Hatta Büyük Köprü Trafik Karakteristiği Faktörü Köprünün Altında Ne Olduğu Köprü Yıkılma Olasılığı Özelliklere Göre Önem Değerlendirmesi YolAğı KarakterineGöre Önem Değerlendirmesi Yol Kesitinde Önem Değerlendirmesi Köprü Yıkılmasının Etki Değerlendirmesi Deprem Afetinde Yol ve Köprülerin Önem Değerlendirmesi Köprü Güçlendirme Önceliği Şekil 9.6.1 Önem Değerlendirmesinin İncelenme Akışı Şekil 9.6.2 - Şekil 9.6.4 arasında gösterildiği gibi, İBB yolları fonksiyonlarına göre sınıflandırmıştır. Yol ağının önemi sınıflandırma kaynak olarak alınmıştır. 9-88 değerlendirilirken, İBB’nin yapmış olduğu Sonuç Raporu –Ana Rapor Birinci Derece Yolların Genişliği Birinci Derece Yolların Genişliği Şekil 9.6.2 Şekil 9.6.2 Kısım 9:Kentsel Hasar Görebilirlik Hesaplaması 9-89 Türkiye Cumhuriyeti İstanbul İli Sismik Mikro-Bölgeleme Dahil Afet Önleme/Azaltma Temel Planı Çalışması İkinci Derece Yolların Genişliği Şekil 9.6.3 İkinci Derece Yolların Genişliği Şekil 9.6.3 9-90 Sonuç Raporu –Ana Rapor Kentiçi Toplayıcı Yolların Genişliği Kentiçi Toplayıcı Yolların Genişliği Şekil 9.6.4 Şekil 9.6.4 Kısım 9:Kentsel Hasar Görebilirlik Hesaplaması 9-91 Türkiye Cumhuriyeti İstanbul İli Sismik Mikro-Bölgeleme Dahil Afet Önleme/Azaltma Temel Planı Çalışması (1) Yol Ağı Boyunca Güzergah ve Genişliklerin Önem Değerlendirmesi a. Özelliklere Göre Güzergah ve Genişlik Önem Değerlendirmesi Değerlendirme Metodu Şekil 9.6.5, ‘de gösterildiği gibi, çalışılacak olan güzergah 500 mlik gridlere ayrılarak, güzergah ve yol bölümleri boyunca afet önleme önemi için, trafik özelliklerini, güzergah özelliklerini, ve herbir güzergahın nehir geçiş durumunu içeren faktörler belirlenmiştir. “j” özelliğinin değerlendirme “katsayısı” “Xj” olarak ifade edilmiştir ve Wj ("j”özelliğinin ağırlık katsayısı) ile çarpılmıştır. “Xj x Wj” sonuçlarının toplamı, belirli bir güzergah ve kesitin nihayi önemini belirlemektedir. Yani bir güzergah ve genişliğin değerlendirme katsayısı, IA, aşağıdaki formülasyon kullanılarak ifade edilir: n I A = ¦ Wj EXj j =1 IA Hedef Güzergah ve Kesitin Önem Skoru Wj Özellik j ‘nin Ağırlık Katsayısı Xj Dğerlendirmedeki Özellik j Puanları 50 0m Kesit 1 Kesit 2 Kesit 3 Kesit 4 500m iüzergah ve kesit uzunluğu500m. gridde oluşturulmuştur g Afet Önleme Faktörü : Güzergah Ayrımı, Bağlantı Trafik Karakteristiği Faktörü : Hacim Tipi, Yön Güzergah Karakteristiği Faktörü: Arazi Kullanımı, Bina Yıkılma Riski Ana nehir gibi geçişler Şekil 9.6.5 IA Güzergahta Özellik ve Değerlendirme değeri arttıkça güzergahın önemi artmaktadır. Göreceli olarak genişlikler, değerlendirilen genişliklerin katsayısı (yada puan) histogramında gösterildiği gibi “birinci”, “ikinci”, ve “diğer” şeklinde sınıflandırılmıştır. Aşağıda Şekil 9.6.5‘de gösterilen 4 etkenin açıklaması year almaktadır. Afet Önleme Faktörü Afet önleme faktörüyle ilgili olarak, yolun fonksiyonu ve (güzergah) ayrımı gibi özellikler dikkate alınabilir. 9-92 Sonuç Raporu –Ana Rapor Yolların (Güzergahların) Ayrımı (Şekil 9.6.6) Güzergahlar 4 tip yol olduğu farzedilerek Tip 1- Tip 4 arasında sınıflandırılmıştır: 1) tahliye ve çıkış yolları, 2) acil ulaşım yolları, 3) öncelikli acil durum kullanımı için geliştirilmiş olan yollar, 4) diğer yollar. Tip 1 yollar kurtarma operasyonlarına yönelik yollar olmanın yanısıra depremzedeler için çıkış yollarıdır ve en yüksek puana sahiptirler. Tip 2 ve 3’ün önem derecesi bunu izlemektedir. Bağlantılar (Şekil 9.6.7) Farklı alanlar için kritik bağlantılar olarak hizmet gören güzergah ve genişliklerin, kurtarma faaliyetleri ve dışarıdan gelecek olan yardım malzemelerinin ulşatırılmasında önemli bir fonksiyon gerçekleştirmesi beklenmektedir. Bundan dolayı, bu özelliklere sahip güzergahlara yüksek bir puan verilmiştir. Trafik Özelliği Faktörü Trafik özelliği faktörünün parçaları olarak trafik hacim kapasitesi ve yolların yönleri dikkate alınmıştır. Hacim Tipi (Şekil 9.6.8) Bu faktör hesaplama sırasında trafik hacmine eklenmiştir. Geniş ve hızlı trafik akışının gerçekleşmesini en güvenilir şekilde sağlayacak olan yollar yüksek puanla değerlendirilmiştir. Yön (Şekil 9.6.9) Çalışma alanı içerisinde, doğu-batı yönünde uzanan iki ulusal trafik aksı bulunmaktadır. Diğer trafik aksları bu ulusal aksları birbirine bağlayacak şekilde ve kuzey-güney yönünde uzanmaktadır ve bu güzergahlar şehiriçi trafik ağını oluşturmaktadırlar. Doğu-batı yönünde uzanmakta olan otoyollar İstanbul’daki ana bağlantı yollarıdır. Kuzey-güney yönünde uzanmakta olan bağlantı yolları ve bunlara olan diğer bağlantı yolları ise “ışınsal yollar” olarak değerlendirilmiştir. Yol ağında, dağılım hatları arasında dolaşabilmek için ana bağlantı yollarını kullanmak gereklidir. Bundan dolayı, yol yönleriyle ilgili olarak, ana bağlantı yolları dağılım hatlarından daha yüksek puan almaktadır. Dağılım hatlarının dışındaki ana yollar funksiyonlarına bağlı olarak, dağılım hatlarında olan ana yollardan daha az puan almaktadır. Güzergah Özelliği Faktörü Güzergah özelliği faktörünün bir parçası olarak, arazi kullanım durumu ve yol kenarındaki binaların deprem sırasında yıkılma risk derecesi dikkate alınmıştır. Kısım 9:Kentsel Hasar Görebilirlik Hesaplaması 9-93 Türkiye Cumhuriyeti İstanbul İli Sismik Mikro-Bölgeleme Dahil Afet Önleme/Azaltma Temel Planı Çalışması Arazi Kullanımı (Şekil 9.6.10) Arazi kullanım durumunun belirlenmesi için, İBB (2000) verisi kullanılmıştır. Yol kenarlarındaki arazi kullanımı ile ilgili olarak alanlar “konut”, “endüstri”, “kamu tesisi”, “ulaştırma tesisi”, “park”, ve “diğer alanlar” olarak sınıflandırılmış ve bu alanlardan geçen güzergah ve yol bölümleri bu sınıflandırmaya göre farklı puanlarla değerlendirilmişlerdir. Depremden sonra hasar meydana geldiğinde kamu tesisleri ile ulaştırma tesislerinin korunması ve fonksiyonlarını sürdürmeleri afetle mücadelenin gerçekleştirilmesi açısından ilk öncelikli kurtarma merkezleri olmalarından dolayı zaruridir. Bundan dolayı, arazi kullanım faktörüne göre, hasar gördüklerinde önemli etkiye yol açabilecek olan, kamu tesislerinden ya da ulaştırma tesislerinden geçen güzergahlar en yüksek puanla değerlendirilmişlerdir. Bina Yıkılma Riski (Şekil 9.6.11) Depremden dolayı yol kenarındaki binaların yıkılmasının, yolların etkinliğini önemli ölçüde azalttığı ve etkin ulaştırmayı sekteye uğrattığı ve trafik sıkışıklığına yol açtığı varsayılmıştır. Bundan dolayı, Model C’deki sarsıntıdan kaynaklanan bina yıkılma sayısı herbir 500 mlik grid içinde sayılarak herbir yolun bina çökme riski belirlenmiş, ve bina yıkılma riski yüksek olanlar yüksek puanla değerlendirilmişlerdir. Büyük Köprü ve Viyadük Geçişleri (Şekil 9.6.12) Nehirlerden ve boğazlardan geçen yollar afet önleme güzergahları gibi deprem afeti için çok önemli faktörlerdendir. İstanbul’da nehirlerden ve boğazdan geçen köprülerin hasar görmesinin bölgeler arasındaki bağlantının kopmasına ve tahliye, kurtarma ve yeniden yapılanma etkinliklerinin yerine getirilememesine yol açması muhtemeldir. Bu noktadan hareketle üzerinde 50 m yada daha uzun köprü bulunan güzergah ve yol kesitleri çok önemli olarak dikkate alınmış ve ek olarak yüksek puanla değerlendirilmişlerdir. Tablo 9.6.1 ‘de güzergah ve yolların önem değerlendirmesinde kullanılmış olan herbir özelliğin puan ve ağırlık katsayıları gösterilmiştir. 9-94 Sonuç Raporu –Ana Rapor Yol Derecelendirmesi: Afet önleme: Yolların Ayrımı Yol Derecelendirmesi: Afet önleme: Yolların Ayrımı Şekil 9.6.6 Şekil 9.6.6 Kısım 9:Kentsel Hasar Görebilirlik Hesaplaması 9-95 Türkiye Cumhuriyeti İstanbul İli Sismik Mikro-Bölgeleme Dahil Afet Önleme/Azaltma Temel Planı Çalışması Yol Derecelendirmesi: Afet Önleme Faktörü: Bağlantılar Şekil 9.6.7 Yol Derecelendirmesi: Afet Önleme Faktörü: Bağlantılar Şekil 9.6.7 9-96 Sonuç Raporu –Ana Rapor Yol Derecelendirmesi: Trafik Karakteristiği: Yoğunluk Tipi Yol Derecelendirmesi: Trafik Karakteristiği: Yoğunluk Tipi Şekil 9.6.8 Şekil 9.6.8 Kısım 9:Kentsel Hasar Görebilirlik Hesaplaması 9-97 Türkiye Cumhuriyeti İstanbul İli Sismik Mikro-Bölgeleme Dahil Afet Önleme/Azaltma Temel Planı Çalışması Yol Derecelendirmesi: Trafik Karakteristiği: Yön Şekil 9.6.9 Yol Derecelendirmesi: Trafik Karakteristiği: Yön Şekil 9.6.9 9-98 Sonuç Raporu –Ana Rapor Yol Derecelendirmesi: Güzergah Karakteristiği: Arazi Kullanımı Yol Derecelendirmesi: Güzergah Karakteristiği: Arazi Kullanımı Şekil 9.6.10 Şekil 9.6.10 Kısım 9:Kentsel Hasar Görebilirlik Hesaplaması 9-99 Türkiye Cumhuriyeti İstanbul İli Sismik Mikro-Bölgeleme Dahil Afet Önleme/Azaltma Temel Planı Çalışması Yol Derecelendirmesi: Güzergah Karakteristiği: Bina Yıkılma Riski Şekil 9.6.11 Yol Derecelendirmesi: Güzergah Karakteristiği: Bina Yıkılma Riski Şekil 9.6.11 9-100 Sonuç Raporu –Ana Rapor Yol Derecelendirmesi: Ana Geçitler (Büyük Köprüler ve Viyadükler) Yol Derecelendirmesi: Ana Geçitler (Büyük Köprüler ve Viyadükler) Şekil 9.6.12 Şekil 9.6.12 Kısım 9:Kentsel Hasar Görebilirlik Hesaplaması 9-101 Türkiye Cumhuriyeti İstanbul İli Sismik Mikro-Bölgeleme Dahil Afet Önleme/Azaltma Temel Planı Çalışması Tablo 9.6.1 Değerlendirme Puanları ve Katsayı Faktör Ağırlıkları Faktör Afet Önleme Faktörü Güzergah Ayrımı Tip-1 Tip-2 Tip-3 Tip-4 Bağlantı Hacim Tipi Trafik Karakteristiği Faktörü Yön Arazi Kullanımı Güzergah Karakteristiği Faktörü Bina Yıkılma Riski Ana Nehirler gibi Geçişler Çevreyolu Derece Yollar Çevreyolu Hariç . Derece Yollar Toplayıcı Yollar Ana Loop (bağlantı) Yolu Ana Radyal (dağılım) Yolu 1.DereceYol (yukarıdakiler hariç) . Derece Yol Diğer Kamu Tesisi Ulaşım Tesisi Konut Alanı Endüstri Park Diğer 200 500 100 200 50 100 20 50 1 20 0 Ana Nehrin Geçtiği Kesit Yukarıdaki dışındakiler Toplam Değerlendirme Puanları j 3 2 1 0.5 2 3 2 Ağırlık Katsayısı j 10 5 4 1.5 1 3 2 1 3 0.5 0 3 2 3 1 3 2 5 1 0 3 0 10 40 Değerlendirme Sonucu Şekil 9.6.13 ve Şekil 9.6.14 ‘de yukarıdaki durumlar altında gerçekleştirilmiş olan analizlerin sonuçları gösterilmiştir. Herbir güzergah ve yolun önem derecesi, daha önce gösterilmiş olan formül kullanılarak hesaplanmıştır. Şekil 9.6.13 ‘de 10~100 puan arasındaki yolların uzunlukları ile akümülasyon frakansını (toplanım sıklığı) gösterilmiştir. Güzergah ve yol bölümlerinin önemi Şekil 9.6.14‘de gösterilmiştir. Önem derecesi, ana bağlantı yolları ve ışınsal yolların önem katsayısı “IA” ve “IA” nın bölgede dağılımı esas alınarak belirlenmiştir. Güzergah ve yol bölümlerinin özellikleri temel alınarak gerçekleştirilen önem değerlendirmesinin sonucunda her ikisi de çevreyolu olan ana “loop”lar(ana bağlantı yollar) ve ana “radyal yollar” (ana dağılım hatları) ve bunlarla bağlanan güzergahlar en önemli güzergah ve yol kesitleri olarak seçilmişlerdir. İkinci önemli olarak kırsal trafik ağını oluşturan güzergahlar seçilmiştir. 9-102 Sonuç Raporu –Ana Rapor Primary Birinci 100% 1400 90% 80% 1200 70% 1000 60% 800 50% 600 40% 30% 400 20% 200 10% 0 Acc umulation Frequency(%) Secondary İkinci Akümülasyon Frekansı (%) (Toplanım Sıklığı) Güzergah Yanchang Mesafesi (km) Route Yanchang Distance(km) Other Diğer 1600 0% 10 20 30 40 50 60 70 80 90 100 Point of puanı Importance önem “I ” IA A Şekil 9.6.13 Özellik Bazında Güzergah ve Kesitlerde Önem Puanı “IA” Dağılımı Kısım 9:Kentsel Hasar Görebilirlik Hesaplaması 9-103 Türkiye Cumhuriyeti İstanbul İli Sismik Mikro-Bölgeleme Dahil Afet Önleme/Azaltma Temel Planı Çalışması Özelliklerine Göre Yol Önceliği Şekil 9.6.14 Özelliklerine Göre Yol Önceliği Şekil 9.6.14 9-104 Sonuç Raporu –Ana Rapor b. Yol Ağı Özelliğine Göre Önem Değerlendirmesi Yol ağı özelliğine göre önem değerlendirmesi, depremin hemen sonrası, bilgi toplama ve kurtarma periyodu ve acil iyileştirme gibi periyodları içeren birçok aşama için değerlendirilmelidir. Yol ağı konusunda geniş bir perspektiften değerlendirme yapılabilmesi için, mevcut yol kullanımı, yön ve trafik hacmi, trafiğin ve yol kenarlarının özelliği gibi noktaların değerlendirmeye alınması gereklidir. Deprem sonrası aşamaları için, kurtulan depremzedelerin tahliyesi noktasında bireylerin hareket ve geçişlerinin genellikle kısa olması dikkate alınmıştır. Bundan dolayı, depremin hemen sonrasında yol ağının fonksiyon değerlendirmesi gerekli görülmemiştir. Bu noktadan hareketle, deprem sonrası yol ağı özelliğine göre yapılan değerlendirme sadece bilgi toplama ve kurtarma aynı zamanda acil yeniden yapılanma aşamaları için gerçekleştirilmişti. Değerlendirme Yöntemi Aşağıdaki değerlendirme yöntemi uygulanmıştır: Her aşamada, insanların istedikleri noktaya öngörülen süre içinde ulaşmalarına imkan veren trafik durumunu ifade eden “kesinlik” en önemli nokta olarak dikkate alınmıştır. Bu nedenle, seçilen önemli tesisler arasında mümkün olan en kısa güzergahın ne sıklıkta kullanıldığı ve herbir güzergahın kullanım sıklığı hesaplanmıştır. Daha sonra kullanım sıklığı baz alınarak özellikle ayırd edilebilir olan güzergah ve bölümler seçilmiştir. Ayrıca yukarıda bahsedilen benzer değerlendirmeler bu güzergah üzerindeki köprülerin kullanılamama durumu için de gerçekleştirilmiştir. Bu sonçlardan yola çıkarak, yol ağının karşılaştırmalı önemi hesaplanmış ve üç derecede. IN, (yol ağı önemi), Tablo 9.6.2‘de gösterilen ve bilgi toplama, kurtarma ve acil iyileştirme aşamasında herbir güzergah ve bölümün önem değerlendirmesi sonucunda hazırlanmış olan hesaplama matrisiyle belirlenmiştir. Ağ analizinde kullanılmak üzere seçilmiş olan önemli tesisler Tablo 9.6.3, Şekil 9.6.15 ve Şekil 9.6.16 ‘de listelenmiştir. Bunlar arasında, bilgi toplama ve kurtarma periyodunda önemli olarak seçilen tesisler Tablo 9.6.3 ‘de (1)de gösterilmiş ve yerleri Şekil 9.6.15‘de işaretlenmiştir. Acil iyileştirme döneminde önemli olarak seçilen tesisler ise Tablo 9.6.3 ‘te (1) ve (2)de gösterilmiş ve yerleri Şekil 9.6.16‘da işaretlenmiştir. Kısım 9:Kentsel Hasar Görebilirlik Hesaplaması 9-105 Türkiye Cumhuriyeti İstanbul İli Sismik Mikro-Bölgeleme Dahil Afet Önleme/Azaltma Temel Planı Çalışması Tablo 9.6.2 Yol Ağı İçin Önem Değerlendirme Matrisi Acil Restorasyon Genişlik İç Kısım Küçüklük Bilgi Toplama / Genişlik İlk İç Kısım İkinci Kurtarma Küçüklük Tablo 9.6.3 Diğer Yol Ağı Analizinde Dikkate Alınan Tesisler (1)Kurtarma Periyodu Tesisleri Kriz Merkezleri 4 İBB 1 İlçe Belediye, Kaymakamlık 60 İlçe Afet Yönetim Merkezi 29 Havaalanı 4 Limanlar 5 TOPLAM (2) Acil Restorasyon Periyodu Tesisleri İtfaiye Sağlık Tesisleri (Not : Hastane Acil Sağlık Servisi veSağlık Ocakları dahil) 9-106 Nokta Sayısı 103 Nokta Sayısı 44 95 Askeri 46 İBB Yardım ve Müdehale Birimleri 18 Makinelerin Ana Toplanma Merkezi 2 1. İlçe Arama-Kurtarma Ekipleri Toplanma Alanı 15 1. İlçe Makineleri Toplanma Alanı 9 1. Derece Heliport Alanları : Mevcut ve Planlanan 200 İskeleler 44 ALT_TOPLAM Lojistik Destek ve Koordinasyon Merkezi 473 2 Yükleme ve Boşaltma Merkezleri : Deniz ve Kara Ulaşımı için 6 Ağır Vasıta Yükleme Boşaltma Merkezleri : Kamyon Terminali 9 Yardım Malzemesi Yükleme ve Boşaltma Merkezleri 4 Ağır Vasıta Ekipmanı Yükleme ve Boşaltma Merkezleri 3 Ağır Makine Yükleme 5 ALT_TOPLAM 29 Sonuç Raporu –Ana Rapor Birinci Derece Acil Ulaşım Yollarıyla Bağlanacak Tesislere Ait Çalışma Birinci Derece Acil Ulaşım Yollarıyla Bağlanacak Tesislere Ait Çalışma Şekil 9.6.15 Şekil 9.6.15 Kısım 9:Kentsel Hasar Görebilirlik Hesaplaması 9-107 Türkiye Cumhuriyeti İstanbul İli Sismik Mikro-Bölgeleme Dahil Afet Önleme/Azaltma Temel Planı Çalışması Birinci, İkinci ve Üçüncü Acil Ulaşım Yollarıyla Bağlanacak Tesislere Ait Çalışma Şekil 9.6.16 Birinci, İkinci ve Üçüncü Acil Ulaşım Yollarıyla Bağlanacak Tesislere Ait Çalışma Şekil 9.6.16 9-108 Sonuç Raporu –Ana Rapor Değerlendirme Sonucu Yol ağı analizinde, özelliklerine göre önem değerlendirmesinde olduğu gibi aynı güzergah ve kesitler seçilmiş ve yaklaşık 1.300 tesis noktasından oluşan bir ağ incelenmiştir. Şekil 9.6.17 ‘de analiz için kullanılan ağ gösterilmiştir. Bu tesisler arasında Tablo 9.6.3, Şekil 9.6.15 ve Şekil 9.6.16‘da gösterilen önemli tesisler trafiğin başlangıç ve varış noktaları olarak seçilmiştir. Tüm tesislerden çıkan trafik hacminin aynı olduğu kabul edilmiş ve trafik akış hızları aşağıda gösterildiği gibi yol özelliklerine/genişliklerine göre belirlenmiştir. - Çevreyolu: 80km/saat - Genişlik, 16m yada daha geniş: 40km/saat - Genişlik, 7m~15m: 30km/saat - Diğer genişlikler: 20km/saat Analiz sonuçları aşağıdaki gibi açıklanmıştır: Bilgi toplama dönemi – Kurtarma dönemi Şekil 9.6.18 bilgi toplama ve kurtarma aşamaları için ağ analiz modelini göstermektedir. En yoğun trafik ana “loop”un (D100 – O-1 ) güney bölgelerinde meydana gelmektedir. Yani, Haliç boyu olan alanla Boğaziçi köprüsü bölgesi arasındaki güzergah ve yol parçalarının kapsamlı şekilde incelenmesi gerektiği söylenebilir. Bundan dolayı, bir sonraki adım olarak Haliç üzerindeki köprü ile Boğaziçi köprüsüyle bağlantısı olan Avrupa yakasındaki viyadüğün kullanılamayacağı varsayılarak bir ağ analizi gerçekleştirilmiştir. Şekil 9.6.19 yukarıda bahsedilen geçişlerin kullanılamadığı durum için gerçekleştirilmiş olan ağ analiz modeli durumunu göstermektedir. Analiz sonuçlarına göre, bu iki köprü kullanılamadığı durumda trafik hacmi kuzeydeki “loop” hattına (O-2) kaymakta ve aynı zamanda güney kuzey “loop” hatlarını bağlayan ışınsal yollardaki trafik yoğunluğu da artmaktadır.. Şekil 9.6.20, Şekil 9.6.18 ve Şekil 9.6.19‘un üst üste konması sonucunu yansıtmaktadır. Acil İyileştirme Dönemi Şekil 9.6.21 acil restorasyon aşaması için ağ analiz modelini göstermektedir. Genel olarak yukarıdaki analizlerin sonuçlarıyla karşılaşırıldığında seçili tesislerin daha geniş bir alana yayılmış olmasından ötürü daha fazla geçiş sayısı ve fazla geçiş sayılı uzun kesitler görülmektedir. Bununla birlikte, bu analizde en yoğun trafik hacmine sahip güzergah ve kesitler yukarıdaki analizle aynı olan güney kısımda Haliç civarındaki alandan Boğaziçi köprüsü bölgesine uzanan bölge (D100 – O-1) üzerinde oluşmaktadır. Daha sonra, yukarıdaki analizle benzer şekilde Haliç üzerindeki köprü ile Boğaziçi köprüsüne bağlantı Kısım 9:Kentsel Hasar Görebilirlik Hesaplaması 9-109 Türkiye Cumhuriyeti İstanbul İli Sismik Mikro-Bölgeleme Dahil Afet Önleme/Azaltma Temel Planı Çalışması sağlayan viyadükten geçişin aksayacağı varsayılarak bir ağ analizi uygulanmıştır. Analiz sonucu Şekil 9.6.22‘de gösterilmiştir. Sonuçlar yukarıdaki sonuçlarla aynı eğilimi göstermektedir; yani, Haliç üzerinden geçen güzergah (O-1) kullanılamayacağından, trafik akışı ana güzergah haline gelen kuzeydeki “loop” hattına (O-2) kaymaktadır. Şekil 9.6.23, Şekil 9.6.21 ve Şekil 9.6.22 ‘nin üst üste konması sonucunu yansıtmaktadır. Şekil 9.6.24 ‘de ağ karakteristiğine göre önem derecesini ifade eden “IN” değeri gösterilmektedir. Bu değer Tablo 9.6.2 ‘de gösterilen, iki analiz sonucunun entegre şekilde değerlendirilmesine olanak sağlayan matris kullanılarak elde edilmiştir. Bu sonuç ana “loop” hatları ile bunlara bağlı ana ışınsal yolların öneminin göreceli olarak yüksek olması eğilimini göstermektedir. 9-110 Sonuç Raporu –Ana Rapor En Kısa Yol Analizi için Yol Ağı ve Tesis (Bağlantı) Noktaları En Kısa Yol Analizi için Yol Ağı ve Tesis (Bağlantı) Noktaları Şekil 9.6.17 Şekil 9.6.17 Kısım 9:Kentsel Hasar Görebilirlik Hesaplaması 9-111 Türkiye Cumhuriyeti İstanbul İli Sismik Mikro-Bölgeleme Dahil Afet Önleme/Azaltma Temel Planı Çalışması Birinci Derece Acil Yol Ağında En Kısa Yol Analizi; A Durumu: Hasarsız Şekil 9.6.18 Birinci Derece Acil Yol Ağında En Kısa Yol Analizi; A Durumu: Hasarsız Şekil 9.6.18 9-112 Sonuç Raporu –Ana Rapor Birinci Derece Acil Yol Ağında En Kısa Yol Analizi; B Durumu:2 Köprüde Hasar Halinde Birinci Derece Acil Yol Ağında En Kısa Yol Analizi; B Durumu:2 Köprüde Hasar Halinde Şekil 9.6.19 Şekil 9.6.19 Kısım 9:Kentsel Hasar Görebilirlik Hesaplaması 9-113 Türkiye Cumhuriyeti İstanbul İli Sismik Mikro-Bölgeleme Dahil Afet Önleme/Azaltma Temel Planı Çalışması Yol Derecelendirmesi: Birinci Derece Tesisler Kapsamında Yapılan En Kısa Yol Analizine Göre Değerlendirme Şekil 9.6.20 Yol Derecelendirmesi: Birinci Derece Tesisler Kapsamında Yapılan En Kısa Yol Analizine Göre Değerlendirme Şekil 9.6.20 9-114 Sonuç Raporu –Ana Rapor Birinci, İkinci ve Üçüncü Derece Acil Yol Ağında En Kısa Yol Analizi; A Durumu: Hasarsız Birinci, İkinci ve Üçüncü Derece Acil Yol Ağında En Kısa Yol Analizi; A Durumu: Hasarsız Şekil 9.6.21 Şekil 9.6.21 Kısım 9:Kentsel Hasar Görebilirlik Hesaplaması 9-115 Türkiye Cumhuriyeti İstanbul İli Sismik Mikro-Bölgeleme Dahil Afet Önleme/Azaltma Temel Planı Çalışması Birinci, İkinci ve Üçüncü Derece Acil Yol Ağında En Kısa Yol Analizi; B Durumu: 2 Köprüde Hasar Halinde Şekil 9.6.22 Birinci, İkinci ve Üçüncü Derece Acil Yol Ağında En Kısa Yol Analizi; B Durumu: 2 Köprüde Hasar Halinde Şekil 9.6.22 9-116 Sonuç Raporu –Ana Rapor Yol Derecelendirmesi: Birinci, İkinci ve Üçüncü Derece Tesisler Kapsamında Yapılan En Kısa Yol analizine Göre Değerlendirme Yol Derecelendirmesi: Birinci, İkinci ve Üçüncü Derece Tesisler Kapsamında Yapılan En Kısa Yol analizine Göre Değerlendirme Şekil 9.6.23 Şekil 9.6.23 Kısım 9:Kentsel Hasar Görebilirlik Hesaplaması 9-117 Türkiye Cumhuriyeti İstanbul İli Sismik Mikro-Bölgeleme Dahil Afet Önleme/Azaltma Temel Planı Çalışması Afet Yönetimi Kapsamındaki Tesisler İçin Yapılan En Kısa Yol Analizlerine Göre Yol Öncelikleri Şekil 9.6.24 Afet Yönetimi Kapsamındaki Tesisler İçin Yapılan En Kısa Yol Analizlerine Göre Yol Öncelikleri Şekil 9.6.24 9-118 Sonuç Raporu –Ana Rapor c. Güzergah ve Yol Bölümlerinde Önem Değerlendirmesi Güzergah ve yöl bölümlerinin entegre olmuş önem derecesi IM , Tablo 9.6.4‘daki değerlendirme matrisinin özelliklere göre güzergah ve bölkümlerin önem değerlendirmesi olan IA ‘e ve ağ özelliğine göre güzergah ve bölümlerin değerlendirmesi IN ‘e uygulanması sonucu belirlenir. Değerlendirme sonucu temel alınarak güzergah ve bölümler “çok önemli”, “önemli” ve “genel” olarak 3 sınıfa ayrılmıştır. Şekil 9.6.25 böyle bir değerlendirme matrisini temel alan güzergah ve yol bölümlerinin önem değerlendirmesi sonucunu göstermektedir. Çalışma alanı içerisindeki yolların güzergah ve kesitleri Şekil 9.6.25‘de gösterilen önem derecelerine göre sınıflandırılmışlardır. Değerlendirme sonucu pratik ve kabul edilebilir görünmektedir: ulusal trafik aksları olan ana bağlantı yolları ve bunlara bağlı ışınsal yollar öncelikle önemli güzergah ve kesitleri oluşturmaktadırlar. Böylece, ulaşım ağını deprem afetinden korumak ve etkin şekilde güçlendirmek için alınacak tedbirler içerisinde, köprülerin deprem etkisinden korunmasına ve yol bakım çalışmalarına öncelik verilmesi gereklilidir. Buradaki öncelik sıralamasında güzergah ve bölümlerle ilgili önem değerlendirmesi temel alınmalıdır. Tablo 9.6.4 Güzergah ve Kesitlerin Önem Değerlendirme Matrisi Ağ Karakteristiğine Göre Önem IN Çok Önemli Özelliğe Göre Önem IA Çok Önemli Önemli Göreceli önemli Önemli Göreceli önemli İlk İkinci Diğer Kısım 9:Kentsel Hasar Görebilirlik Hesaplaması 9-119 Türkiye Cumhuriyeti İstanbul İli Sismik Mikro-Bölgeleme Dahil Afet Önleme/Azaltma Temel Planı Çalışması Yol Öncelikleri: Sonuç Şekil 9.6.25 Yol Öncelikleri: Sonuç Şekil 9.6.25 9-120 Sonuç Raporu –Ana Rapor (2) Köprü Yıkılmasının Etki Değerlendirmesi Değerlendirme Metodu Köprülerin deprem dayanırlığıyla ilgili olarak Kısım 9.5 ‘ten iki tip köprü seçilmiştir. Deprem dayanırlığı tedbirleri alınması gerekli olan köprüler: 1) “yıkılma ihtimali olan köprüler” ve 2) “PGA >= 300g değerine sahip alüviyal zeminde bulunan ve ayak yüksekliği 10m’den fazla olan köprüler”. Bu bakımdan, bu iki tip köprü için deprem dayanırlık tedbirleri değerlendirilmiştir. Daha sonra, bu köprülerin yıkılmalarının etkisi değerlendirilmiştir. Bir köprününü yıkılmasının etki yayılımı, bu köprünün yıkılması ve/veya alt yapısında önemli hasar meydana gelmesi durumlarındaki etkilerinin değerlendirilmesi ile gerçekleştirilmiştir. Dikkate alınan faktörler bu köprülerin ana yollar üzerinde uzun yada geniş köprüler olup olmadıkları ve ne tür zeminde bulunduklarıdır. Bu bakımdan, köprü hasarından kaynaklanan etki yayılımı ve aynı zamanda ilgili güzergah ve bölümlerin önem derecesi dikkate alınmıştır. Bu faktörler için verilen katsayılar Kısım 9.5 ‘de gösterilmiştir. Deprem dayanırlığı tedbirlerinin uygulanması gerekli olarak seçilmiş olan köprüler ve bir köprünün yıkılma etkisinin gücü, bu katsayıların (puanların) ağırlık katsayılarıyla çarpılması sonucu elde edilen değerlerin toplanması ile ifade edilmiştir. Yani, bir köprünün yıkılma etkisi “E”, aşağıdaki formülle ifade edilir: m E = ¦ƒĞk EYk k =1 E Köprünün yıkılma etkisi k Yk Faktör k’nin Ağırlık Katsayısı Faktör k’nin Değerlendirme Puanları E değeri arttıkça köprü yıkılmasından kaynaklanan etki artmaktadır. Bunun derecesinin yada yayılımının hesaplamasında etki “çok büyük”, “büyük” ve “genel” olarak 3 grupta sınıflandırılmıştır (Tablo 9.6.5‘te gösterilen E puanlarının histogramı referans edilerek). Tablo 9.6.6‘da faktörler, toplam kaysayıları, ve Etki E’nin hesaplanmasında kullanılan herbir faktör için ağırlık katsayısı gösterilmiştir. Kısım 9:Kentsel Hasar Görebilirlik Hesaplaması 9-121 Türkiye Cumhuriyeti İstanbul İli Sismik Mikro-Bölgeleme Dahil Afet Önleme/Azaltma Temel Planı Çalışması Tablo 9.6.5 Köprülerin Deprem Afetini Önleme Konusunda Önem Değerlendirme Matrisi Deprem Dayanım Tedbirlerinin önemi Çok Önemli Önemli Göreceli önemli Çok Büyük Çok Önemli Yıkılma Etkisi Büyük Önemli Genel Tablo 9.6.6 Değerlendirmedeki Etki Faktörü ve Puan Ağırlığı Değerlendirme Puanları Xj Faktör Yol Köprü Tipi Trenyolu Köprüsü Köprü Altı Tipi Göreceli önemli Ana Hatta Uzun Köprü Ana Hatta Uzun Köprü Yol Tren Yolu Güzergah ve kesit Önemi “En Önemli”dir. Güzergah ve kesit Önemi “Önemli”dir. Güzergah ve kesit Önemi “Genel” dir. Diğerleri Yolcu Hattı Güzergah ve kesit Önemi “En Önemli” dir Güzergah ve kesit Önemi “Önemli” dir. Güzergah ve kesit Önemi “Genel” dir. Diğerleri Ağırlık Katsayısı Wj 3 2 10 1 0.5 2 10 3 2 1 5 0.5 2 Değerlendirme Sonucu Gerekli Deprem Dayanırlık Tedbirlerini Temel Alan Öncelik Değerlendirmesi Tablo 9.6.7 ve Tablo 9.6.8 ‘de “yıkılma ihtimali olan köprüler” ve “PGA >= 300g değerine sahip alüviyal zeminde bulunan ve ayak yüksekliği 10m’den fazla olan köprüler” için gerekli deprem dayanırlığı tedbirlerini temel alan öncelik değerlendirilmesi matrisi ve tablosu gösterilmektedir. Tablo 9.6.7‘deki sayılar çalışılan köprülerin sayısını göstermektedir. Deprem dayanırlık tedbirlerine ilk öncelikli olarak ihtiyaç duyan 4 köprü bulunmaktadır; 17 köprü ikinci öncelikli ve 6 köprü üçüncü öncelikli olarak belirlenmiştir. 9-122 Sonuç Raporu –Ana Rapor Tablo 9.6.7 Deprem Dayanırlık Tedbirleri Gerekliliğine Göre Öncelikler Judge1-2 ; Pier Yargı;Dropping 1-1; Düşme Judge1-1 Bridges Yargı 1 2 3 1 4 2 2 2 0 0 37 3 15 4 Rest Diğerof Köprüler Bridges 1-2; Ayak Köprü Yıkılmasının Etki Değerlendirmesi Şekil 9.6.26 köprüler depremden hasar gördüklerinde meydana gelen etkiyi gösteren bir histogram görülmektedir. Etki derecesi “çok büyük”, “büyük” ve “genel” olarak 3 grupta sınıflandırılmıştır ve Şekil 9.6.26‘de gösterilmiştir. 100% 90% 80% 70% 60% 50% 40% 30% 20% 10% 0% Accumulation Frequency (% 10 9 8 7 6 5 4 3 2 1 0 Akümülasyon Frekansı (%) (Topalnım Sıklığı) Köprü Sayısıof Bridges Number Çok Geniş Geniş Genel 2.5 Şekil 9.6.26 5 10 15 Point of Impact Etki Puanı 20 30 Köprü Yıkılmasının Etki Puan Dağılımı Kısım 9:Kentsel Hasar Görebilirlik Hesaplaması 9-123 Türkiye Cumhuriyeti İstanbul İli Sismik Mikro-Bölgeleme Dahil Afet Önleme/Azaltma Temel Planı Çalışması Tablo 9.6.8 Kod 94 Deprem Dayanırlık Değerlendirmesi ve Köprülerin Öncelik Değerlendirmesi DepremDüşen Köprüler Ayak dayanırlı Köprü _NO Değerlendir Değerlendir Yargı 1-1 10m ve PGA_GAL Yargı 1-2 Yargı 1 me_A me_C üstü _model_C 1 B B 2 1 333.5 1 2 Yıkım Etkisi Skor Yargı 2 öncelik 30 1 1 223 52 A A 1 1 480.1 1 1 30 1 1 103 55 B B 2 1 325.1 1 2 30 1 1 95 57 A A 1 1 456.4 1 1 30 1 1 89 58 A A 1 1 473.6 1 1 30 1 1 88 89 A A 1 0 475.5 3 2 20 2 2 143 188 A A 1 1 479.3 1 1 30 1 1 157 190 A A 1 0 326.9 3 2 2.5 3 3 114 191 A A 1 0 352 3 2 5 3 3 262 AK3 C A 2 0 473.2 3 3 2.5 3 3 264 AK4 C A 2 0 471.4 3 3 2.5 3 3 265 AK5 A A 1 0 476.1 3 2 2.5 3 3 308 MT110 A A 1 0 329.2 3 2 15 2 2 310 MT112 A A 1 0 328.4 3 2 15 2 2 349 MT86 A A 1 0 476 3 2 30 1 1 350 MT87 A A 1 0 476 3 2 30 1 1 351 MT88 A A 1 0 476 3 2 15 2 2 355 MT94 A A 1 0 419.4 3 2 30 1 1 380 T28A A A 1 0 413.2 3 2 10 2 2 381 T28B A A 1 0 413.2 3 2 10 2 2 384 T30 B B 2 0 479.5 3 3 2.5 3 3 386 T33 A A 1 0 302.6 3 2 2.5 3 3 388 T4 A A 1 0 402.4 3 2 5 3 3 389 T5 A A 1 0 493.8 3 2 10 2 2 434 UAS17 C B 2 0 470.4 3 3 10 2 3 279 M1-3-A C C 3 1 307.6 1 3 10 2 3 455 YIM5 C C 3 1 379.9 1 3 5 3 3 Daha sonra, gerekli deprem dayanırlık tedbirleri ve köprülerin yıkılması etkisini temel alan öncelik değerlendirmesinde kullanılan matris Tablo 9.6.9 ‘da ve değerlendirme sonucu Şekil 9.6.27‘de gösterilmiştir. Deprem dayanırlığı tedbirlerinde yüksek önceliğe sahip ve yıkıldığında oldukça fazla etki yaratacak olarak sınıflandırılan köprüler, “loop”lar(bağlantı yolları) üzerinde olanlar , vadiler üzerinde yer alanlar, vb. dir. 9-124 ana Sonuç Raporu –Ana Rapor Tablo 9.6.9 Köprülerin Önem Değerlendirmesi Yargı1 ; Deprem Dayanım Tedbirlerinin önemi Extremely Large Judge1 ; Importance of Earthquake-Proof Measures Çok Önemli Göreceli Önemli 52, 57, 58, 188 1, 55, MT86, MT87 Relatively önemli Important Large Importanct 89, MT110, MT112, MT88, MT94,T28A, T28B, T5 M1-3-A General Yargı2; Yıkılma Etkisi Judge2 ; Impact when Struck Çok Büyük Very Important 190, AK5, T33, T4 AK3, AK4, T30, UAS17,YIM5 Büyük Genel Kısım 9:Kentsel Hasar Görebilirlik Hesaplaması 9-125 Türkiye Cumhuriyeti İstanbul İli Sismik Mikro-Bölgeleme Dahil Afet Önleme/Azaltma Temel Planı Çalışması Hasar Görme Olasılığı Yüksek Köprü: Yol Ağı için Öncelik Şekil 9.6.27 Hasar Görme Olasılığı Yüksek Köprü: Yol Ağı için Öncelik Şekil 9.6.27 9-126 Sonuç Raporu –Ana Rapor (3) Deprem Afeti Önleme Konusunda Yol ve Köprülerle ilgili Önem Değerlendirmesi Yukarıda tanımlanan değerlendirme sonuçlarında görüldüğü gibi, Çalışma Alanı içerisinde ana bağlantı yolları ve bunları bağlayan ana “ışınsal” yollar en önemli yollar olarak değerlendirilebilir. Daha önceden açıklandığı gibi, bu “ana yollar” ve ışınsal” yollar ulusal trafik akslarından gelen güzergahlardır ve değerlendirme sonucu genel olarak mevcut trafik durumunu yansıtmaktadır. İkinci derecede önemli olarak seçilen güzergahlar ise şehrin modern kısmında öncelikli kentsel trafik fonksiyonunu yerine getiren yollardır ve bu değerlendirme sonucu da mevcut trafik durumunu genel olarak yansıtmaktadır. Yolların önem değerlendirmesi deprem afeti önleme konseptini dikkate almaktadır. Yukarıda tanımlandığı gibi değerlendirme sonuçları genel olarak yolların mevcut yapı, işleyiş ve fonksiyonlarıyla kesişmektedir. Bununla birlikte, bu önem değerlendirmesi sonuçlarına göre depreme karşı hazırlıkların sürdürülmesi ve deprem dayanırlığı ve yol bakım çalışmalarının gerçekleştirilmesi temenni edilen durumdur. Daha sonra, yol ağının ve köprülerin önem değerlendirmesi sonuçlarından yola çıkarak deprem dayanırlık tedbirlerinin önceliklendirilmesi yapılmıştır. Ek olarak depremden dolayı köprülerin yıkılmasının etkileri dikkate alınarak Tablo 9.6.10 ‘da güçlendirilmesine ihtiyaç duyulan köprülerin önemi değerlendirilmiş ve sonuçlar gösterilmiştir. Yollar ve köprüler, yukarıdaki sonuçlar ve güzergah ve kesitlerin önemi temel alınarak hazırlanmış olan Tablo 9.6.11‘de gösterilen matris kullanılarak toplu olarak değerlendirilmiştir. Yani, köprülerin deprem dayanırlık tedbirleri önceliğine bu değerlendirmenin sonuçları temel alınarak karar verilmiştir. Tablo 9.6.10 Köprülerin Önem Değerlendirmesi Köprü NO Köprünün Önemi En Önemli Ayak Yüksekliği H>=10m Ayak Yüksekliği H<10m 52, 57, 58, 188, 1, 55 MT86, MT87, MT94 89, MT110, MT112, MT88, Önemli Genel T28A, T28B, T5 M1-3-A, YIM5 190, 191, AK5, T33, T4, UAS17, AK3, AK4, T30 Köprü Sayısı 9 7 11 Kısım 9:Kentsel Hasar Görebilirlik Hesaplaması 9-127 Türkiye Cumhuriyeti İstanbul İli Sismik Mikro-Bölgeleme Dahil Afet Önleme/Azaltma Temel Planı Çalışması Şekil 9.6.28 ’de, Tablo 9.6.11 ‘deki matris ile yapılan değerlendirme sonuçları ile yol ağı önem değerlendirme sonuçları birleştirilerek gösterilmiştir. Köprüler için deprem dayanırlığı tedbirlerinde en yüksek öncelik, köprü ve yol önceliği yüksek olanlara verilmiştir. Tablo 9.6.12‘de deprem dayanırlık tedbirleri ile ilgili olarak ortaya konan 5 öncelik seviyesi gösterilmiştir, ve herbir seviye yaklaşık 6 köprüyü içermektedir. Deprem güçlendirmesi, burada elde edilen öncelik sırası temel alınarak sistematik şekilde gerçekleştirilirse, afet önleme çalışmalarının sonuçları en etkili şekilde sağlanabilecektir. Tablo 9.6.11 Deprem Afeti Önleme ile İlgili Önem Değerlendirmesi Güzergah ve Kesit Önemi İlk Köprünün Önem Derecelendirmesi Çok Önemli İkinci İlk Önemli İkinci Göreceli önemli Tablo 9.6.12 9-128 Diğer Üçüncü Deprem Dayanırlığı Tedbirleri Öncelik Seviyesi Tedbir Alma Önceliği Köprü NO Köprü Sayısı 1 52, 57, 58, 188 4 2 MT86, MT87, MT94, 1, 55 5 3 89, MT110, MT112, MT88, T28A, T28B, T5 7 4 190, 191, UAS17, M1-3-A, AK5, T33, T4 7 5 YIM5, AK3, AK4, T30 4 Sonuç Raporu –Ana Rapor Hasar Görme Olasılığı Yüksek Köprü: Hasar Görme Olasılığına ve Öncelikli Yol Ağına Göre Güçlendirme Öncelikleri Hasar Görme Olasılığı Yüksek Köprü: Hasar Görme Olasılığına ve Öncelikli Yol Ağına Göre Güçlendirme Öncelikleri Şekil 9.6.28 Şekil 9.6.28 Kısım 9:Kentsel Hasar Görebilirlik Hesaplaması 9-129 Türkiye Cumhuriyeti İstanbul İli Sismik Mikro-Bölgeleme Dahil Afet Önleme/Azaltma Temel Planı Çalışması 9.6.3. Çöken Binalar Nedeniyle Kapanma Olasılığı Olan Yolların Hesaplanması Yolların hem bir trafik işlevi, hem de yer olarak işlevi vardır ve yürüyen kişilerle otomobillerin yol kenarlarındaki çeşitli tesislere ulaşım trafiği için veya normal koşullar altında, altyapıların (elektrik, telefon, doğalgaz vb.) konumlandırılması için hizmet vermektedir. Diğer taraftan, afete yol açan bir deprem gibi acil durumlarda, acil kurtarma araçlarının trafiği ile tahliye ve yangının yayılmasını önlemek için hizmet verirler. Bu nedenle, acil durumlarda yol işlevlerinin yeterliğini güvenceye almak amacıyla yolların kapanmasını önlemek için düzenlemeler yapılması gereklidir. Özellikle İstanbul’da, yollar, büyükşehir hizmetlerini desteklemek için en önemli ulaşım ortamını teşkil etmektedir. Bu nedenle, acil durumlarda yolların işlevinin hangi dereceye kadar güvenceye alınabileceğini detaylı olarak hesaplamak ve hesaplamanın sonucuna göre yolların ve kentsel alanların gelecekteki düzenlemeleri için bir plan yapılması arzu edilir. Bu açıdan, çöken binalara bağlı olarak olası yol kapanmaları, binalara gelecek olası zarar hesaplarına dayandırılarak tartışılacaktır. Bu rapordaki ”yol kapanması” terimi, üç (3) metreden daha geniş geçitlerin, yani binaların vb. yıkılmasından sonra en küçük araçların geçişine izin verilmesinin güvenceye alınamadığı durumlar olarak tanımlanmaktadır (Şekil 9.6.29). 3m Şekil 9.6.29 9-130 Yol Kapanması’nın tanımı Sonuç Raporu –Ana Rapor (1) Olası Yol Kapanmasının Hesaplanma İşlemleri Bir yolun, tahripkar bir depremin sonucunda kapanacağını ya da binaların durumu, yıkılan binanın genişliği, ve yollar ile güzergahların durumları gibi çeşitli faktörler nedeniyle kapanmayacağını hesaplamak mümkündür. Bir konu, Şekil 9.6.30 ‘te gösterildiği gibi çeşitli faktörler ile ilişkilidir. Yolların ve Güzergahların Durumu Binaların Durumları 1. Binanın Yapısı 2. Binanın Yıkılma Olasılığı 3. Yıkılan binaların toplam sayısına karşılık, yolların üzerine yıkılan binaların yüzdesi 4.Yıkılan binaların genişliğinin dağılımı 5. Yolun genişliği 6. Yol bağlantısındaki binaların toplam sayısı vb. 7. Yıkılan Binalar Sonucu Yol Bağlantısının Kapanması Olasılığı Şekil 9.6.30 Yol Kapanmasına İlişkin Faktörler Yol kapanması olasılığı, bazı durumları, ve yukarıda belirtilen faktörlerin her birine uyan değerleri varsayımlandırarak hesaplanabilir. Yol kapanması olasılığını hesaplamak için aşağıdaki durum ve değerler alınmıştır. - Yol kapanması olasılığı 500x500 metrelik her bir alan için hesaplanacaktır. - Her bir 500x500 metrelik alandaki bina yıkılma olasılığı Model-C’deki deprem hareketine göredir. - Binaların yolların üzerine yıkılma olasılığı %100 olarak varsayılacaktır. - Bu raporun konusu olan yollar, daha önce de sınıflandıırldığı gibi 2 ila 6 metre, 7 ila 15 metre ve 16 metreden geniş olan yollardır. - Yol bağlantıları 500x500 metrelik bir alan içindeki toplam yollar olacaktır ve binaların güzergahlara cephesi olduğu varsayılmıştır. Başka bir deyişle, - Binaların yolların üzerine yıkılması olasılığı 500x500 metrelik bir alandaki bina yıkılma olasılığı x 1,0’a eşittir. Kısım 9:Kentsel Hasar Görebilirlik Hesaplaması 9-131 Türkiye Cumhuriyeti İstanbul İli Sismik Mikro-Bölgeleme Dahil Afet Önleme/Azaltma Temel Planı Çalışması - Yolun iki tarafındaki binaların yıkılma olasılığı, 500x500 metrelik bir alandaki binaların yıkılma olasılıklarının karesi x 1,0’a eşittir. - Binanın yıkılmasından sonra, aracın içinden geçebileceği en dar bir geçitin genişliği 3 metre olarak varsayılmaktadır. - Yıkılan binaların genişlikleri toplamının kalan yoların genişliğinden büyük olması olasılığı, Kobe depreminde elde edilen vakalara göre sırasıyla; genişliği 2 ila 6 metre olan yollar için %98, 7 ila 15 metre olan yollar için %11 ve 16 metreden geniş yollar için % 0,3’tür. (2) Her bir Yol Tipinin Yol Kapanma Olasılığı Hesabı a. 2 ila 6 metre Genişliğindeki Yollar için Yol Kapanma Olasılığı 2 ila 6 metre genişliğindeki yolların kapanma hesapları Şekil 9.6.31 ‘te görülmektedir. Yol kapanma olasılığının %50’den yüksek olduğu alanlar Avrupa yakasının güneyi ve Asya Yakasında yer almaktadır. Bu alanlar yoğun yerleşime sahip alanlardır ve yol kapanması, bina yıkılma olasılığının yüksek olarak hesaplandığı alanlarda meydana gelmektedir. Bu tür dar yollar binaların birbirine yakın durduğu alanlarda gelişmiştir ve bu yollar sokak olarak kullanılmaktadır. Bu nedenle, yıkılan binaların sebep olacağı yol kapanmalarının tahliye ve kurtarma faaliyetlerinde ciddi zorluklar yaratacağından kaygılanılmaktadır. b. 7 ila 15 metre Genişliğindeki Yolların Kapanma Olasılığı 7 ila 15 metre genişliğindeki yolların kapanma olasılığı hesapları Şekil 9.6.32 ‘te verilmiştir. Yol kapanma olasılığının %50’den yüksek olduğu alanlar Avrupa yakasının bir bölümüdür. 7 ila 15 metre genişliğindeki yolların ne ana yol olarak bir işlevi olmasına ne de geniş bir ağ işlevi olmasına rağmen ana yollara erişimleri bulunmaktadır ve yerleşim alanlarının içi ile etrafında yer almaktadırlar. Dolayısıyla, bu tür işlevleri olan yolların kapanması halinde yaşam alanlarına ve diğerlerine erişmek zorlaşacak ve bazı bölgeler izole olacaktır. c. 16 metre yada Daha geniş Yolalrın Kapanma olasılığı 16 metre genişliğinde ya da daha geniş yolların kapanma olasılığı hesapları ise Şekil 9.6.33 ‘te gösterilmektedir. 16 metreden geniş yolların yıkılan binalar sonucunda kapanmasıyla karşılaşılmasının zor olduğu varsayılmaktadır. Dolayısıyla, binaların yolların üzerine yıkılması halinde bile, bu tür yolların araçların geçişi için zorluk çıkarması olasılığının düşük olacağı sanılmaktadır. 9-132 Sonuç Raporu –Ana Rapor Bina yıkılması Sonucu Yol kapanması Dar (2-6m) Yol Bina yıkılması Sonucu Yol kapanması Dar (2-6m) Yol Şekil 9.6.31 Şekil 9.6.31 Kısım 9:Kentsel Hasar Görebilirlik Hesaplaması 9-133 Türkiye Cumhuriyeti İstanbul İli Sismik Mikro-Bölgeleme Dahil Afet Önleme/Azaltma Temel Planı Çalışması Bina Yıkılması sebebiyle Yol Kapanması Orta Genişlikte (7-15m) Yol) Şekil 9.6.32 Bina Yıkılması sebebiyle Yol Kapanması Orta Genişlikte (7-15m) Yol) Şekil 9.6.32 9-134 Sonuç Raporu –Ana Rapor Bina Yıkılması Sebebiyle Yol Kapanması Geniş (16m ve üstü) Yol Bina Yıkılması Sebebiyle Yol Kapanması Geniş (16m ve üstü) Yol Şekil 9.6.33 Şekil 9.6.33 Kısım 9:Kentsel Hasar Görebilirlik Hesaplaması 9-135 Türkiye Cumhuriyeti İstanbul İli Sismik Mikro-Bölgeleme Dahil Afet Önleme/Azaltma Temel Planı Çalışması (3) Yol Kapanmasına Bağlı Olarak İzole Olacağı Varsayılan Bölgeler Özellike yol kapnması sonucu bölgelerin izolasyon (ulaşılamama) olasılığı, yukarıda bahsedilen, yıkılan binalar sonucu kapanan yolların hesaplamalarından elde edilen sonuçlara dayandırılarak değerlendirilmiştir. Hesaplama sonuçları, adları “çok riskli”, “riskli”, orta riskli” ve düşük riskli” olmak üzere dört gruba ayrılmıştır. Gruplar arası ilişkiler ve yol kapanma değerlendirmesi aşağıdakli gibi hesaplanmıştır: Tablo 9.6.13 Gruplar Arası İlişkiler ve Yol Kapanma Değerlendirmesi Yol Kapanmasının Durumu İzolasyon Riski 2-6 metre genişliğindeki yol 7-15 metre genişliğinde yol Yolların çoğu kapalı. Çok Riskli Riskli Orta riskli Düşük Riskli Kapanma olasılığı %50’den yüksek. 7-15 metre genişliğinde bulunmamaktadır. yol Kapanma olasılığı %50’den yüksek. Kapanma olasılığı %50’den yüksek. . Kapanma olasılığı %50’den yüksek. Kapanma olasılığı %30 ila 50 arası ya da daha yüksek. Kapanma olasılığı %30 ila 50 arası ya da daha yüksek. 7-15 metre genişliğinde bulunmamaktadır Kapanma olasılığı %50’den yüksek. Kapanma olasılığı %10 ila 20 arası ya da daha yüksek. Yukarda belirtilenlerden farklı Yukarda belirtilenlerden farklı yol Yol kapanması sonucu izole olacağı sanılan bölgeler Tablo 9.6.13’de gösterilen değerlendirme göstergelerine dayanılarak Şekil 9.6.34 ‘te gösterilmektedir. Bu değerlendirmeye göre, Avrupa yakasının güneyindeki bir çok alanın izole olacağı sanılmaktadır. Yol kapanması sonucu izole olan bu tür alanlarda tahliye ve kurtarma faaliyeleri, yıkılan binaların temizlenmesi ve malların taşınmasında dikkate değer zorluklarla karşılaşılacaktır. Dolayısıyla, izolasyon riskini azaltmak amacıyla, yol düzenlemelerinde ve arazi kullanımının geliştirilmesinde yeni bir politikaya gereksinim duyulmaktadır. 9-136 Sonuç Raporu –Ana Rapor Yol Kapanması Sonucu İzole olacak Alan Hesaplamaları Yol Kapanması Sonucu İzole olacak Alan Hesaplamaları Şekil 9.6.34 Şekil 9.6.34 Kısım 9:Kentsel Hasar Görebilirlik Hesaplaması 9-137 Türkiye Cumhuriyeti İstanbul İli Sismik Mikro-Bölgeleme Dahil Afet Önleme/Azaltma Temel Planı Çalışması 9.6.4. Yol İyileştirme Çalışmalarında Depreme Dayanırlığının Dikkate Alınması Bu bölümde, gelecekteki yol geliştirme çalışmalarında depreme dayanırlığının nasıl dikakte alınacağı açıklanmaktadır. Bu öneriler, yol ağı önem değerlendirmesinin ve yol kenarındaki binaların yıkılması sonucu yol kapanmasının etkileri üzerindeki çalışmanın sonuçlarından alınmıştır. (1) Yol Ağının Planı Yüksek güvenilirliğe sahip bir yol ağı, aşağıdaki iki şartı yerine getirmelidir: 1) Yol ağı sistemi, fazladan kapasiteye sahip olmalıdır: Bu, yol sisteminin yapılışının; acil durumlarda alternatif güzergahlar sağlayarak trafiği aktarmak açısından sistemin güvenilirliğini emniyete alan bir fazlalığa sahip olması anlamına gelmektedir. Köprüler gibi, depreme dayanır yol yapıları, bir depremle sarsıldığında ya da diğer bir acil durumla karşılaşıldığında yol sisteminin işlevini korumalıdır. 2) Yolların “yatay kesit tasarıları” da fazladan kapasitesi olmalıdır: Bu kapasite, bahsi geçen yol bölümlerinin yüksek güvenilirliğine katkıda bulunmaktadır. Yani, yol kenarındaki binaların bir deprem sonucunda yıkılması durumunda bile, en az gerekli yol işlevi, güvenceye alınmalıdır. Yukardaki iki bakış açısından, yol sisteminin gelecekte nasıl olması gerektiği aşağıda açıklanmaktadır: a. Fazladan Kapasiteli Ulaşım Ağ Sistemi Şu anki yol ağı planlarına ve önem değerlendirmesinin daha önceden açıklanan sonuçlarına dayalı olarak, yol sisteminin aşağıdaki gibi geliştirilmesi önerilmektedir: - Ana döngüden batıya ve doğuya doğru uzanan iki otoyol, ve ana döngüyü bağlayan radyal hatları oluşturan kuzey ve güney otoyolları “ulusal trafik eksenleri” olarak adlandırılmaktadır. Bu eksenler, birleşme, bağlantı ve giriş çıkış işlevi sağlamaktadır. Bu otoyolların genişliği yeterlidir ve geniş bir bölgeyi kaplayan ana yollar olarak işlev görürler. Ancak, Avrupa yakasının güney kısmında, doğu ile batıyı yatay bir biçimde bağlayan ulusal otoyol (D-100) aynı zamanda şehir içi trafiği için de kullanılması nedeniyle ulusal trafik eksenini ve şehir trafiğini birbirinden ayırmak için başka bir güzergahın planlanması gerekmektedir. 9-138 Sonuç Raporu –Ana Rapor - Yukarıdakiler de, bir deprem olması durumundaki yol ağı analizinin sonuçlarından alınmıştır. Yani, şu belirtilmiştir ki; bir depremden sonra, Avrupa yakasındaki trafik akışı ana döngünün güney kısmında (D-100’den O-1’e) aşırı derecede yoğunlaşacaktır ve geniş çaplı bir trafik sıkışıklığı yaşanacaktır. Burada sunulan analiz, kurtarma ve acil onarım sürecinde önem taşıyan ana tesisler arasındaki trafik akışına dayanmaktadır. Ancak, bu tür yolların aynı zamanda acil kaçış için de kullanılması sebebiyle, bölgenin depremle sarsılması halinde oluşacak trafik sıkışıklığının önlenmesine yardım etmek amacıyla ek yollar yapılması gereklidir. - Önem değerlendirmesinin sonuçlarından anlaşıldığı üzere, İBB tarafından 1. derece olarak gösterilen yollar, bölgedeki yol ağını oluşturan ana yollardır. Çoğu, gereken işlevleri yerine getirecek kadar geniş olsa da bazıları dardır. Dolayısıyla, yol genişliğinin yetersiz olduğu kısımlarda, yeterli yol genişliğini güvenceye alınmasını planlamak ve ek yollar inşa etmek gereklidir. - Yollar, boyunca konumlanan köprüler vb yapılarla birlikte, doğrusal sistemlerdir. Özellikle, önemli yol ağları oluşturulurken, bazı köprüler depreme dayanırlı ya da afet önleyici önlemlere gereksim duymaktadır. Ancak, uygulanan inşaat iş çizelgeleri ve bütçe kısıtlamaları nedeniyle, bütün bu depreme dayanırlıklı önlemlerin aynı anda uygulanması zordur. Dolayısıyla, daha önce de belirtildiği üzere, depreme karşı önlemlerin, her önlemin önem derecesine ve iyi planlanmış bir zaman çizelgesine göre yürütülmesi gerekmektedir. Bu çalışmada sadece köprülerin hedef alınmış olmasına karşın, gelecekte istinat duvarları, vb diğer yapılar üzerinde benzeri çalışmalar yürütülmesi arzu edilir. - Afetler sonucu oluşan bina enkazı ve diğer artık malzemeler trafik koşullarını kötüleştirebilir. Kurtarma çalışmalarının ilk ve sonraki aşamalarında trafik koşullarını kolaylaştırmak amacıyla, deprem sonucunda oluşan atıkların mümkün olan en kısa zamanda temizlenmesi ve ortadan kaldırılması çok önemlidir. Dolayısıyla, molozların temizlenmesi ve ortadan kaldırılması için, daha önceden, sıradan yol ağının bir parçası olmayan bir güzergahın kararlaştırılması ya da bir yolun belirlenmesi gerekmektedir. - Yol ağı kullanımının sıklığı üzerine yapılan analizin sonuçlarına göre, kurtarma ve acil onarım dönemlerindeki faaliyetler, öncelikli olarak ana tesisler arasında varolan yolları değerlendirmektedir. Ayrıca, bu dönemlerdeki trafiğin, ana döngü hatlarında ve bunlara bağlı radyal hatlarda yoğunlaşacak olması beklenmektedir. Afet atıklarının temizlenmesi ve ortadan kaldırılmasına ilişkin önerilen bir seçenek, atıkların deniz ulaşımı yoluyla ortadan kaldırılmasını sağlamak amacıyla deniz kenarındaki çöplüklerin güvenceye alınmasıdır. Böylece, bir deprem sonrasında deniz kenarındaki Kısım 9:Kentsel Hasar Görebilirlik Hesaplaması 9-139 Türkiye Cumhuriyeti İstanbul İli Sismik Mikro-Bölgeleme Dahil Afet Önleme/Azaltma Temel Planı Çalışması yollarda, oldukça düşük yoğunlukta bir trafik olması beklendiği ve bazı liman tesisleri şimdiden varolduğu için yolların ve liman tesislerinin aşağıdaki gibi geliştirilmesi edilmektedir: - Güneye ve kuzeye doğru uzanan yolları güçlendirmek ve deniz kenarındaki ana yolları bağlamak (yeterli yol genişliğini sağlamak vs. için). - Varolan ana limanlarda, afet atıklarının geçici olarak toplanmasını ve taşınmasını sağlayacak yeni tesisler inşa etmek. - Afet atıklarını geçici çöplükten atık arıtma ve tanzim alanlarına deniz yoluyla taşımak. - Şu anda, atık arıtma ve tanzim alanının en son yeri belli olmasa da, Karadeniz kıyısında terkedilmiş bir kömür madeni, bu iş için aday alan olarak düşünülmektedir. Terkedilmiş maden hakkındaki detayların bilinmemesine rağmen, atıkların madenin yanındaki liman tesisine deniz yoluyla ve limandan madene kamyonlar vb. ile taşınması etkin bir yol olarak düşünülmüştür. b. Genişlik kesitlerinde fazladan kapasitesi olan yolların geliştirilmesi: Yol kenarında yıkılan binalar sebebiyle kapanan yollara ilişkin, en büyük riskin dar yollara sahip bölgelerde olduğu varsayılmaktadır. Dar yolların yoğunluğunun çok olduğu ve binaların birbirine yakın durduğu bölgelerde yol kapanma sonucu kapanma bölgelerin izole olması da beklenmektedir. Dolayısyla, yol kenarındaki binaların yıkılması sonucu yol kapanmasını engellemek amacıyla, yolların aşağıda tanımlananlar gibi geliştirilmesi gerekmektedir: - Yol kapanmalarını önlemek amacıyla yeterli genişliğe sahip yolların güvenceye alınması gerekmektedir. Hyogo Bölgesi’nin güneyinde meydana gelen depremden edinilen deneyimden öğrenilen; yol kenarındda bir binanın yıkılması halinde bile araç trafiğinin geçebilmesi için minimum 3 metrelik yol genişliğini sağlamak amacıyla en azından 11 ila 12 metrelik yol genişliğinin temin edilmesi gerektiğidir. Acil kaçış ve kurtarma malzemelerinin taşınması için kullanılan yolların acil durum anında yaya ve araç trafiği için fazladan kapasiteye sahip bir enine kesti planına sahip olması arzu edilmektedir. - 2 ila 6 metre genişliğe sahip olan dar yolların, yol kenarındaki arazinin şu anki kullanımı da göz önüne alınarak geliştirilmesi gerekmektedir. Kentsel bir bölgenin, yoğun imara sahip alanların tekrar geliştirilmesiyle; binaların ve yolların depreme dayanırlı olduğu bir alana dönüştürülmesi arzu edilmektedir. 9-140 Sonuç Raporu –Ana Rapor - İstanbul’da bir çok araba kentsel bölgedeki sokaklara park etmektedir. Yolların genişlik kesitlerinde yeterli kapasiteye sahip olmaları durumunda bile sokaklardaki arabaların kurtarma ve onarım çalışmalarını rahatsız etmesi beklenmektedir. Dolayısıyla, yolların ve kentsel bölgelerin gelişimi üzerinde çalışmanın yanısıra, halka açık otopark tesisleri (örneğin, geniş çaplı yeraltı otopark tesisleri) inşa edilmesi gerekmektedir. Yol sistemlerinin güvenilirliğine ilişkin olarak yol ağlarının hiyerarşisi yukarda açıklanan 2 maddeye ek olarak önemli bir faktör olarak düşünülmektedir. İstanbul’da, ulusal trafik ekseni, şehir içi trafik sistemi ve bölge içi trafik sistemi gibi yol ağları işlevlerine uygun gözükmektedir. Ancak, şu anda ulusal trafik aksı ve şehir içi trafik sistemi karışık bir biçimde birleşmiştir ve şehir içi trafik sistemi tesadüfi ağlardan oluşmaktadır. Ancak, gelecekteki yol ağlarının geliştirilmesinde hiyerarşiye sahip yol ağlarının inşası dikkate alınmalıdır. (2) Deprem sonrasında deniz trafiğiyle birleşme İstanbul denizlerle çevrili olduğundan, deniz trafiği sıradan zamanlarda bile malzeme taşımasında ve insanların ulaşımında önemli bir rol oynamaktadır. Alanlar deprem ile sarsıldıktan sonra yoğunlaşan trafik sonucunda kalabalıklaşan yolların, onarım faaliyetlerini ve kurtarma mazlemelerinin taşımasını belirgin bir şekilde rahatsız edeceği beklenmektedir. Dolayısıyla, yoğunlaşan yol trafiğinin ferahlamasını, kurtarma malzemelerinin daha iyi taşınmasını ve daha once belirtilen afet atıklarının taşınmasını sağlamak için yol ve deniz trafiğinin birleştirilmesinin önemli olduğu düşünülmektedir. Bu açıdan, iyi planlanmış bir çizelgeye dayanarak, malların nakliyatından sorumlu liman tesislerinin ve limanlara ulaşan yolların geliştirilmesi gerekmektedir. Deniz trafiği için üs niteliği taşıyan limanlar aynı zamanda afet önleme merkezleri olarak da etkilidirler. Bu konu, Kısım 9.7., “Liman ve Rıhtımlar”’da tartışılmaktadır.” Kısım 9:Kentsel Hasar Görebilirlik Hesaplaması 9-141 Türkiye Cumhuriyeti İstanbul İli Sismik Mikro-Bölgeleme Dahil Afet Önleme/Azaltma Temel Planı Çalışması 9.7. İskele ve Limanlar 9.7.1. Liman Tesislerinin Durumu Istanbul, Boğaz’a ve Marmara Denizi’ne baktığı için, kıyı boyunca bir çok liman yer almaktadır. Şekil 9.7.1 ana limanların konumlarını göstermektedir. Şekil 9.7.1 ‘de gösterilen limanların detayları (işlevleri, boyutları ve rıhtım yapıları) bilinmekle beraber, en büyükleri Haydarpaşa Limanıdır. Aşağıda, Haydarpaşa Limanı’nın şu anki durumunun özeti verilmektedir: Haydarpaşa Limanı TCDD kontrolünde bir limandır ve Türkiye’deki en önemli limanlardan biridir. Tablo 9.7.1 TCDD konrolündeki limanlar hakkında genel bilgi vermektedir. Tablo 9.7.1 TCDD Limanları PALAMAR ÇALIŞAN LİMAN MAX TCDD BOYU ALANI DERİNLİK LİMANLARI SAYISI (m) H (m) (*1000M2) TOPLAM YÜKLEME GEMİ KAPAST. KABULÜ (*1000Ton/Yıl) (gemi/yıl) PALAMAR KAPASİTESİ (*1000 TEUS/Yil) KONTEYNER DEPO KAPASİTESİ PALAMAR GENEL KONTEYNER EKİP.KAPASİTESİ KARGO (*1000 (*1000 TEUS/Yil) (*1000 Tons/Yıl) TEUS/Yıl) Haydarpaşa 2,765 320 -12 827 2,651 5,427 8,558 354 689 269 Mersin 4,605 994 -14.5 1,186 4,692 5,560 10,967 266 8,505 371 İzmır 2,959 902 -13 554 3,640 5,439 11,100 443 884 343 Samsun 1,756 588 -12 322 1,130 2,380 4,300 40 6,866 50 Bandırma 2,788 246 -12 282 4,280 2,771 7,008 40 2,013 50 Derince 1,092 312 -15 289 862 2,288 2,991 40 2,984 100 750 -12 İskenderun 1,426 Total 17,391 4,112 567 640 3,247 6,097 20 9,286 146 4,027 17,895 27,112 51,021 1,203 31,227 1,329 Kaynak : TCDD TÜRKİYE DEVLET DEMİRYOLLARI VE LİMANLARI GENEL MÜDÜRLÜĞÜ Bu tabloya göre, liman alanının diğer limanların bazılarından daha küçük olmasına rağmen Haydarpaşa Limanı Türkiye’deki toplam yük kapasitesinin %20’sini elinde tutmaktadır. Dolayısyla liman bir depremle sarsıldığında ve önemli bir liman olarak işlevini yerine getiremez hale geldiğinde, sadece Istanbul değil tüm Türkiye ekonomisine inecek olan darbe çok önemli olacaktır. Gerçekte, 1999’daki Kocaeli Depreminde, İzmit körfezi kıyısında dağılmış bulunan limanlardaki bir çok tesis ciddi şekilde hasar görmüştür. Hasarların büyüklüğü liman yapılarının büyüklükleri ile türlerine ve zemin koşullarına dayalı oalrak değişiklik gösterse de, 21 liman tesisinden 3’ü ciddi şekilde, 9’u kısmen hasar görmüştür.Haydarpaşa Limanı’nda bu depremle gelen hasar azdır, yani, deprem sadece rıhtımlarda bazı çatlamalara sebep olmuş ve liman işlevleri etkilenmemiştir. Ancak, Haydarpaşa Limanı’ndaki rıhtımın yapısı Kocaeli Depremi ile ağır hasar göre, Derince Limanı’ndaki yapı türüyle aynı olan yoğun hücresel blok temel tipinde olduğu için, ve özellikle yoğun hücresel bloğun arka tarafı kumla doldurulmuş olduğu için, kumun sıvılaşması ve limanın 9-142 Sonuç Raporu –Ana Rapor kayarak yıkılması beklenmektedir. Bu nedenle, Haydarpaşa ve diğer önemli limanların depreme karşı dayanırlığını değerlendirmek ve gelecekteki depremler sebebiyle gerçekleşecek hasarları önlemek için yapılarının iyileştirilmesi ve güçlendirilmesi önerilmektedir. Kısım 9:Kentsel Hasar Görebilirlik Hesaplaması 9-143 Türkiye Cumhuriyeti İstanbul İli Sismik Mikro-Bölgeleme Dahil Afet Önleme/Azaltma Temel Planı Çalışması Birincil ve ikincil Acil Yol Çalışması için Limanlar Şekil 9.7.1 Birincil ve ikincil Acil Yol Çalışması için Limanlar Şekil 9.7.1 9-144 Sonuç Raporu –Ana Rapor 9.7.2. Acil Durumlarda İskele ve Limanların Rolü Kobe Awaji depremi bir çok liman tesisine ciddi biçimde hasar vermiştir. Deprem sebebiyle oluşan hasar, geniş bir alandaki ekonomik ve sosyal faaliyetleri belirgin şekilde etkilemiştir fakat canlandırma ve yeniden yapılanmanın ilerlemesi için bir merkez teşkil eden limandan çeşitli şekillerde gittikçe artarak yararlanılması sebebiyle iyileştirme çalışmaları gelişim göstermiştir ve limanın önemi insanlar tarafından bir kez daha farkedilmiştir. Bu farkedişin sonucunda sadece limanın işlevi artırılmakla kalmadı, aynı zamanda limanı afet önleme merkezi olarak güçlendirmek amacıyla bir çok önlem de alındı. İstanbul’da insanların ve malların taşınması için hizmet veren ana trafik sistemleri doğu ve batıdaki alanları birbirine bağlayan yolları (ulusal trafik ekseni), havaalanlarını ve limanları içermektedir. İstanbul’un coğrafi koşulları nedeniyle (denizlerle çevrili olması ve devamlı bir kıyı şerisine sahip olması) bir çok küçük ve büyük liman tesisi inşa edilmiştir. Bu liman tesislerinin bazıları uluslararası kargo işlemleri muamelesi için depo terminalleri, yolcu feribotları ve diğer feribotlar için rıhtım, ve balıkçı tekneleri için tesisler olarak hizmet vermektedir. Bu durumdan dolayı, alanın depremle sarsılması ve yol işlevlerinin felç olması ya da bitmesi halinde limanların kurtarma malzemeleri için harici depo, malzemelerin afet bölgelerine taşınması, yıkıntıların ve çöplerin arıtımı ile nakliyatı, sığınak vb değişik işlevleri yerine getirmesi beklenmektedir. Bir depremden sonra limanların işlevleri beklendiği gibi yerine getirebilmeleri için limanlara aşağıdaki bakımların uygulanması gerekmektedir: Öneme bağlı olarak liman tesisinin depreme dayanırlığını tesis etmek ve artırmak Günlük operasyonların bir parçası olarak yerine getirilmesi gereken sıradan işlevlere ek olarak, bir liman tesisinin depremden sonrada çeşitli işlevler vermesi gerekmektedir. Bunlar, tahliye, kurtarma, yeniden yapılandırma vb aşamalar sırasında ihtiyaç duyulacak hizmetleri içermektedir. Dolayısıyla, günlük çalışmalar için gereken işlevlere ek olarak, deprem sonrasında gerekecek fonskiyonların önemini ve onarımın kolaylaştırılmasını göz önüne alarak depreme karşı önlemler alınması gerekmektedir. Bundan başka, depremden hemen sonra bir limanın terminal olarak işlev görmesini sağlamak amacıyla liman tesislerinin uygun şekilde tasarlanması ve depreme dayanırlıklarının güçlendirilmesi gerekmektedir. Bunu gerçekleştirmek için, sadece rıhtımdaki değil, depolama ve iskelelerle erişim güzergahlarındaki deprem dayanırlıklarının da artırılması gerekmektedir. Afet Önleme Üssü olarak limanın işlevlerinin artırılması Deniz trafiği depreme karşı nispeten sarsılmaz olduğu ve geniş hacimdeki taşımayla başa çıkabildiği için, limanlar bir depremin hemen sonrasında bir nakliyat üssü olarak uygun Kısım 9:Kentsel Hasar Görebilirlik Hesaplaması 9-145 Türkiye Cumhuriyeti İstanbul İli Sismik Mikro-Bölgeleme Dahil Afet Önleme/Azaltma Temel Planı Çalışması olmalarını sağlayan mükemmel özelliklere sahiptir. İstanbul’da bir çok liman, kentsel bölgelerin kıyı şeridinde yer alması gibi bir coğrafi avantaj sayesinde bu işlevin beklenebileceği koşullara sahiptir. Bu liman tesisleri, depremin hemen ardından onarım ve iyileştirme aşamalarına kadarki dönemde çeşitli amaçlara hizmet edecek arazi kullanımı ihtiyaçları için esnek ve uygun alanlara sahiptir. Afet bölgelerindeki onarım ve iyileştirme çalışmalarına geniş katkılarda bulunmak amacıyla, limanların bu tür bir alana sahip olduğu gerçeğinden de yararlanarak liman işlevlerinin kurtarma malzemeleri için nakliyat üssü ve onarımla iyileştime çalışmaları için üs olarak artırılmasına gidilmesi önem taşımaktadır. Bu durumda, sadece rıhtımlar gibi liman tesislerinin çoğaltılması değil, aynı zamanda, afet durumunda tesislerin arkasındaki alanların acil durum kullanımı için korunması ve geliştirilmesi, böylece afetle başa çıkmak için tesislerle bu alanların bir birim olarak kullanılmasını sağlamak da önem taşımaktadır. Liman tesisleri arası işbirliği sisteminin kurulması Yukarıda açıklandığı üzere, bir çok liman tesisi İstanbul’da konumlanmıştır ve liman sisteminin güçlendirilmesi ve böylece bir depremden sonra bütün liman tesislerinin birbiriyle işbirliği yapması ve boyutları ile işlevlerine göre bireysel roller oynamaları önem taşımaktadır 9.7.3. Liman Tesislerinin Deprem Dayanırlığının Arttırılması Türkiye’de, liman tesisleri fonksiyonları ya da önemlerine göre sınıflandırılmamıştır. Ancak, bu limanları aşağıda gösterildiği gibi “uluslararası deniz nakliyatı ağındaki önemli limanlar”, “yurt içi deniz nakliyatındaki önemli limanlar”, ve “diğerleri” olarak sınıflandırmak mümkündür: Yüksek Önem Derecesine Sahip Limanlar: Samsun (TCDD), Kdz. Ereğli, H.Paşa (TCDD), TDİ İstanbul Salıpazarı Yolcu Limanı, Ambarlı Liman Tesisleri, Derince (TCDD), Sedef Liman Tesisleri, Gemlik, Bandırma (TCDD), İzmir Alsancak (TCDD), Kuşadası, Antalya, Mersin (TCDD), Yumurtalık-ATAŞ (Fueloil Port), İskenderun (TCDD) Limanları sayılabilir. Önemli Limanlar: Hopa, Rize, Trabzon, Giresun, Sinop, Zonguldak, Bartın (now on going project and construction), Tekirdağ, Çanakkale, İzmir-Aliağa (Cargo-Fueloil), MersinTaşucu, İskenderun-İsdemir Limanları sayılabilir. Yerel Limanlar: Gezi hizmetleri ve balıkçı limanları olarak işlev gören diğer tesisler. Depreme dayanırlıklı liman tesislerinin çoğaltılması ve güçlendirilmesine ilişkin olarak, TCDD’nin Mersin, izmir Alsancak vb. limanlarında depreme dayanıklı limanları 9-146 Sonuç Raporu –Ana Rapor hedefleyen faaliyeler sürekli olarak yürütülmektedir fakat bundan sonra rıhtımlar ve afet önleme üsleri gibi tesislerin de depreme dayanırlıklarını geliştirmek amacıyla önlemler alınması gerekmektedir. Liman tesislerinin depreme dayanırlığını artırırken, sadece rıhtım ve diğer liman tesisilerini değil, aynı zamanda limanların bir bütün olarak geliştirilmesi gerekmektedir. Yani, limanları ve arkalarındaki şehirleri bağlayan depreme dayanırlı erişim güzergahlarının gelişiminin ve bu güzergahların bakımının farklı bakış açılarından detaylı olarak incelenmesi de gerekmektedir. 9.7.4. Limanlarda Afet Önleme Merkezlerinin Geliştirilmesinin Önemi Liman tesislerinin çoğunun yeşil alanlar ve terminaller gibi açık alanları bulunmaktadır. Bu açık alanlar, onarım faaliyetlerinin inşaat üssü, geçici evleri için alan, binaların yıkıntıları ve çöpleri için geçici atık alanı gibi bir çok amaç için kullanılabilir. Dolayısyla, liman alanını; mükemmel özelliklerini detaylı olarak tanıyarak, bir afet önleme merkezi olarak geliştirmek ziyadesiyle etkili olacaktır. Aşağıda açıklananlar, afet önleme merkezi olarak kullanılacak limanların bakımlarına ilişkin temel önerilerdir: Afet Önleme Merkezinin Bakımı Limanlar bir çok amaç için kullanılabilecek açık alanlara, bir çok ek tesise (palamar yeri, vinçler vb), açık alanlara bitişik liman yollarına vs sahiptir. Bu özellikleri de gözönüne alarak, limanların geliştirlmesi ve bakımına afet önleme merkezi olarak devam edilmesi arzu edilmektedir. Eğer limanın varolan açık alanları, tesisleri ve yolları planlara uygun ise, bu merkezler, deprem afetiyle başa çıkabilmek için acil durum malzemeleri, iletişim ve bilgi yayını ve yıkıntılarla çöplerin geçici olarak elden çıkarılması için depolama tesislerine sahiptir. Sığınak Yeşil Arazilerin Bakımı Liman tesislerinde yeşil alanların, sıradan zamanlarda çevrenin görünümünü iyileştirmek için deniz kenarındaki yeşil parklar olarak işlev görmesi beklenebilir. Bir deprem anı gibi acil durumlarda, yeşil alanın kendisi, afet önleyici işlevi olan bir tesis haline gelir. Bu açıdan bakıldığında, tesislerin planları, çeşitli akış hatları ve açık alanlar vs de göz öününde bulundurularak yeşil alanların bakımına olumlu bir biçimde devam edilmesi arzulanmaktadır. Liman Alanlarının Afet Önlemleri Açısından Önemi Bazı limanlar, yanıcı maddeler için depolama tankları gibi, bir depremden sonra ikincil bir afetin yaşanmasına katkıda bulunacak tesislere sahiptir. Bunun yanında, bir tsunami Kısım 9:Kentsel Hasar Görebilirlik Hesaplaması 9-147 Türkiye Cumhuriyeti İstanbul İli Sismik Mikro-Bölgeleme Dahil Afet Önleme/Azaltma Temel Planı Çalışması yaşanması durumunda, liman tesisinin kendisi hasar görebilir. Durum böyle olduğundan, liman tesislerini bu tür potansiyel tehlikelerden korumak amacıyla dikkatli olunması gereklidir. Ayrıca, ikincil afetlerin meydana gelmesi durumunda onarım faaliyetlerini rahatça destekleyebilmek amacıyla su ve yeşillik kullanılarak ve liman tesisleri ile tesislere bağlanan geniş yolların bakımıyla emniyetli alanların güvenceye alınması önem taşımaktadır. İstanbul’da, oldukça büyük liman tesisleri Boğaziçi’nin iki yakasında da konumlanmıştır. Buna ek olarak, Haliç ve Marmara Denizi kıyılarında bir çok küçük ve büyük liman tesisi de bulunmaktadır. Bu durumdan dolayı, bireysel afet önleme üslerinin uygun bir biçimde bakımı sayesinde olduğu kadar, acil durumlarda liman tesisleri arasındaki işbirliği sayesinde çok daha etkili afet önleme tedbirleri elde edilebilir. Acil durum zamanlarında küçük ve büyük liman tesisleri arasında oluşturulan ağ, düzgün bir biçimde örgütlenmiş kurtarma çalışmalarının uygulanmasına olanak verir. Bu faaliyetler, acil durum zamanında kentsel bölgelere nispeten akıcı bir nakliyatın geçekleştirilmesinin sağlanması amacıyla yıkıntıların ve onarım malzemelerinin büyük gemilerle ve çeşitli malların küçük gemilerle taşınmasını içermektedir. Haydarpaşa Limanı konteyner kargoları için bir nakliyat tesisine sahip olduğu ve geniş liman yollarına bağlanabildiği için, Haydarpaşa Limanı ve çevresinin birincil afet önleme tesisi olarak tanımlanmasının, daha etkin bir afet önleme işlevi sağlayacağı düşünülmüştür. Ayrıca, Haydarpaşa Limanı ve çevresindeki alanları diğer liman tesisleriyle bağlayan bir ağ kurulmalıdır. Tesadüfi olarak, Haydarpaşa Limanı ve çevresindeki alanların Boğaziçi’ne doğru devam eden bir kıyı şeridi bulunmaktadır ve diğer yakadaki tarihi binalar ve ev sıraları oradan görülebilmektedir. Dolayısyla, açık alanlara ve yeşil araziye sahip olan iyi bakılmış afet önlem merkezlerinden gezinti alanları olarak da yararlanılabilir çünkü bu alanlar sıradan zamanlarda deniz kenarı parkları vb olarak işlev görebilirler. 9-148