Ortak Piyasa Düzenleri
Transkript
Ortak Piyasa Düzenleri
T.C. TARIM VE KÖYİŞLERİ BAKANLIĞI STRATEJİ GELİŞTİRME BAŞKANLIĞI ORTAK PİYASA DÜZENLERİ ALT ÇALIŞMA GRUP RAPORLARI KOORDİNATÖRLER Dr. A. AHMET YÜCER Doç. Dr. AHMET BAYANER Zir. Yük. Müh. SEBAHAT POLAT CİLT 1 Haziran-2006 Ankara T.C. TARIM VE KÖYİŞLERİ BAKANLIĞI STRATEJİ GELİŞTİRME BAŞKANLIĞI SIĞIR, DANA, KOYUN, KEÇİ ETİ, SÜT VE SÜT ÜRÜNLERİ, YUMURTA VE KÜMES HAYVANLARI, KABA YEM, İPEKBÖCEĞİ YETİŞTİRİCİLİĞİ, BAL VE ARICILIK ORTAK PİYASA DÜZENLERİ ALT ÇALIŞMA GRUP RAPORLARI CİLT 1 Haziran-2006 Ankara ÖNSÖZ Avrupa Birliği (AB)’ne uyum sürecinde, Türkiye’nin en çok zorlanacağı sektör olarak tarım sektörü görülmektedir. Türkiye’deki tarım sektörünün AB tarım sektörü ile yapısal ve idari yönden önemli farklılıkları bulunmaktadır. Türkiye ile AB arasındaki tam üyeliğe yönelik zeminin hazırlanması ve tarım sektörleri arasındaki yapısal uyumun ve politika farklılıklarının giderilmesi, büyük ölçüde Türkiye’nin AB tarım politikasına uyum sağlaması ile gerçekleşecektir. Ankara Antlaşması’nda (1963) tarım ürünleri ticaretinin kolaylaştırılmasıyla ilgili düzenlemelere, Katma Protokol’ün (1973) tarımla ilgili bölümünde, tarım ürünlerinin serbest dolaşımına yönelik düzenlemelere, 1/95 sayılı Ortaklık Konseyi Kararında Katma Protokol’ün tarımla ilgili hükümlerine aynen yer verildiği görülmektedir. Helsinki Zirvesinden (1999) sonra, tarım sektöründe mevzuat uyum çalışmalarının etkin bir şekilde yürütülmesi amacıyla “Alt Komitelerin” kurulması çalışmalarına başlanılmıştır. Bu çerçevede oluşturulan “Tarım ve Balıkçılık Komitesi”nin altında, birisi de “Ortak Piyasa Düzenlerine (OPD) Uyum Alt Çalışma Grubu" olmak üzere 7 adet Alt Çalışma Grubu oluşturulmuştur. Tarımsal üretimin yönlendirilmesi ve piyasaların dengelenmesi amacıyla ürün veya ürün gruplarının belirli bir rejime tabi tutulması şeklinde ifade edilen piyasa politikası, Ortak Tarım Politikası’nın (OTP) en eski ve en önemli araçlarından birisidir. Bu sistemin özü tarımsal üretimi iç piyasada desteklemek ve dış pazarlara karşı korumaktır. Roma Antlaşması ile yasal dayanağı oluşturulan OTP, 1962 yılında ilk OPD’nin kurulması ile hayata geçirilmiştir. Geçen süre içerisinde ise, patates ve alkollü içecekler dışında, tarımsal ürünlerin %90’ını içine alacak şekilde genişlemiştir. Katılım Ortaklığı Belgesinde, OPD’nin kurulması ve tarım piyasalarının etkin biçimde izlenmesine yönelik yasal dayanak, idari yapılar ve uygulama mekanizmalarının oluşturulması orta vadeli öncelikler arasında yer almaktadır. Daha önce DPT’ce yürütülen OPD’nin koordinatörlüğü 23 Haziran 2004 tarihinde Bakanlığımıza verilmiştir. Bu doğrultuda; öncelikle Ulusal Programda yer alan ürün/ürün grupları (hububat-çeltik, sığır ve dana eti, süt ve süt ürünleri, taze meyve ve sebze, işlenmiş meyve ve sebze, zeytinyağı, şeker, şarap ve tütün) ile Ortak Piyasa Düzenlerine tabi olmayan ancak belirli bir üretim modeline tabi tutulan ve yardım mekanizması oluşturulan ürün/ürün grupları (yağlı tohumlar, koyun-keçi eti, yumurta-beyaz et, tohumculuk, kaba yem, ipekböcekçiliği, lifli bitkiler, şerbetçiotu, baklagiller, çiçekçilik, pamuk, bal- arıcılık ve çay) için 21 tane Alt Çalışma Grubu oluşturulmuştur. Alt Çalışma Gruplarının oluşturulmasında ve koordinatör seçiminde olabildiğince katkı ve katılım sağlamak amacıyla, ürünlerle ilgili aktörlere (birliklere ve özel sektör temsilcisi kurumlara) ağırlık verilmiştir. Alt Çalışma Gruplarınca yapılan çalışmalarda OPD’ne yönelik Konsey ve Komisyon Tüzükleri temin edilerek tercümeleri yapılmış, Ulusal Mevzuat ile karşılaştırılmış, mevzuat uyum tabloları oluşturulmuş ve raporlar hazırlanmıştır. AB’ne üye olan 10 ülkeden sonra müzakere başlığı 30’dan 35’e çıkarılmış ve tarım 3 müzakere dosyasına (1-Veterinerlik-Gıda-Bitki Sağlığı, 2-Balıkçılık, 3-Tarım ve Kırsal Kalkınma) ayrılmıştır. Müzakere sürecinde OPD’nin, Tarım ve Kırsal Kalkınma başlığı altında müzakere edilmesi beklenmektedir. AB’de OPD’nin zaman zaman revizyona uğradığı dikkate alındığında, tam üyeliğe kadar mevcut düzenin tekrar revizyona uğrayacağı kuvvetle muhtemeldir. Yapılan revizyonlarda ürünlere ilişkin yapılan ödemeler revizyona uğrarken, sınıflandırmalar ve standartlar ile kurumsal yapıda (ödeme kurumu) önemli bir değişiklik gözlenmemektedir. Tarım ve Köyişleri Bakanlığı olarak tam üyelik sürecinde kurumsal yapıyı oluşturmamız ve ürünlerin AB’dekine benzer şekilde sınıflandırma ve standartlarının uygulamaya konulması önem arz etmektedir. Bu çalışmada; AB ve Türkiye’de yumurta-beyaz et, hububat-çeltik, taze meyve-sebze, kırmızı et, sütsüt ürünleri, şeker, şarap, tütün, tohumculuk, kaba yem, ipekböcekçiliği, lifli bitkiler, şerbetçiotu, baklagiller, çiçekçilik, bal-arıcılık ve çay sektörlerinin genel durumu, sektöre ilişkin politikalar ve uygulamalar incelenmiştir. Ürün ve ürün gruplarının koordinatörlüklerini yürüten; Dünya Bilimsel Tavukçuluk Derneği Başkanı Prof. Dr. Rüveyde AKBAY’a, Toprak Mahsulleri Ofisi Genel Müdürlüğüne, Dış İlişkiler ve Avrupa Topluluğu Koordinasyon Dairesi Başkanlığına, Türkiye Süt Et Gıda Sanayicileri ve Üreticileri Birliği (SETBİR)’e, Pankobirlik Genel Müdürlüğü’ne, Tütün, Tütün Mamulleri ve Alkollü İçkiler Piyasası Düzenleme Kurumu’na, Tarımsal Üretim ve Geliştirme Genel Müdürlüğü’ne, Kozabirlik Genel Müdürlüğüne, TARBES Tarım Ürünleri ve Besicilik A.Ş.’ne, Tarla Bitkileri Merkez Araştırma Enstitüsü Müdürlüğü’ne, Antalya İhracatçı Birlikleri Genel Sekreterliği’ne, Ege Canlı Hayvan Su Ürünleri ve Mamulleri İhracatçıları Birliği’ne, Ege Tekstil ve Hammaddeleri İhracatçıları Birliği’ne, Trakyabirlik Genel Müdürlüğü’ne, Çay İşletmeleri Genel Müdürlüğüİrtibat Bürosu Müdürlüğüne ve Alt Çalışma Grubu Üyelerine göstermiş oldukları özverili çalışmalarından dolayı teşekkür eder, devam eden süreçte katkılarının devamını dilerim. Strateji Geliştirme Başkanlığı İÇİNDEKİLER 1. SIĞIR, DANA, KOYUN, KEÇİ ETİ, ORTAK PİYASA DÜZENİ ALT ÇALIŞMA GRUBU RAPORU ..... 1 2. SÜT VE SÜT ÜRÜNLERİ ORTAK PİYASA DÜZENİ ALT ÇALIŞMA GRUBU RAPORU ..................................................... 79 3. YUMURTA VE KÜMES HAYVANLARI ORTAK PİYASA DÜZENİ ALT ÇALIŞMA GRUBU RAPORU .................................... 151 4. KABA YEM ORTAK PİYASA DÜZENİ ALT ÇALIŞMA GRUBU RAPORU ............................................................. 179 5. İPEKBÖCEĞİ YETİŞTİRİCİLİĞİ ORTAK PİYASA DÜZENİ ALT ÇALIŞMA GRUBU RAPORU..................... 239 6. BAL VE ARICILIK ORTAK PİYASA DÜZENİ ALT ÇALIŞMA GRUBU....................................................................... 257 T.C. TARIM VE KÖYİŞLERİ BAKANLIĞI STRATEJİ GELİŞTİRME BAŞKANLIĞI SIĞIR, DANA, KOYUN, KEÇİ ETİ ORTAK PİYASA DÜZENİ ALT ÇALIŞMA GRUBU RAPORU Eylül-2005 Ankara 1 SIĞIR, DANA, KOYUN, KEÇİ ETİ ORTAK PİYASA DÜZENİ ALT ÇALIŞMA GRUBU ÜYELERİ Sibel AYGÜL (Koordinatör-Veteriner Hekim- SETBİR) Yasemin AVŞAR (Gıda Mühendisi) SETBİR Ayşe TURGUT (Sekreterya -AB Uzman Yardımcısı) TKB-DİATK Boğaçhan YILDIZ (Sekreterya -AB Uzman Yardımcısı) TKB- DİATK Hakan AKSOY (Ziraat Mühendisi) TKB-APK Kürşad ALBAYRAK (Araştırmacı) TKB-APK Önder ÜNLÜER (ETBİR Yönetim Kurulu Başkanı) ETBİR Dr. Ahmet YÜCESAN (Veteriner Hekim) ETBİR Mustafa MÜHSÜRLER (ETBİR Yönetim Kurulu Üyesi) ETBİR Yılmaz ARAL (Araştırma Görevlisi) A.Ü. Veteriner Fakültesi Levent GENÇ (Veteriner Hekim) TZOB Metin KALKAN (Veteriner Hekim) TKB-KKGM Ahmet İPEK (Veteriner Hekim) TKB-KKGM Dr. Önder YAĞLI (Veteriner Hekim) TKB- KKGM Tuna ÖZGÜL (AB Uzmanı) TKB-DİATK Mehmet ERGÜNAL (Şube Müdürü) DTM-AB Genel Müdürlüğü Hakan AKKOYUN (Genel Müdür) Bonfilet A.Ş. 2 İÇİNDEKİLER 1. GİRİŞ ..................................................................................................................................... 5 2. MEVCUT DURUM................................................................................................................ 5 2.1.Türkiye’de Yapılan Besi Biçimleri.................................................................................. 5 2.2.Türkiye’de Beside Kullanılan Sığır Irkları....................................................................... 5 2.3.Türkiye Kesilen Hayvan Varlığı ve Kırmızı Et Üretimi ................................................... 6 2.4.Verim ............................................................................................................................. 9 2.5.Canlı Hayvan ve Kırmızı Et Pazarlaması.........................................................................10 2.6.Mezbaha Ürünleri Sanayi................................................................................................12 2.6.1. Mezbaha Ürünlerinde Üretim ve Talep........................................................................12 2.6.2. Dış Ticaret ..................................................................................................................14 2.6.2.1. İhracat...................................................................................................................14 2.6.2.2. İthalat ...................................................................................................................15 2.7. Kırmızı Et Hayvancılığı ve Sanayinde Yaşanan Sorunlar................................................15 3. KIRMIZI ET ORTAK PİYASA DÜZENİ...............................................................................16 3.1.Büyükbaş Hayvanlar İçin AB Fiyat Oluşumu ve Takibi..................................................16 3.1.1. 563/1982 AET Komisyon Tüzüğü............................................................................17 3.1.2. 295/1996 AT Komisyon Tüzüğü ..............................................................................17 3.1.3. 2273/2002 AT Komisyon Tüzüğü ............................................................................19 3.1.4. 2705/1998 AT Komisyon Tüzüğü ............................................................................19 3.1.5. Sonuç ve Öneriler ....................................................................................................19 3.2. AB İç Pazar ve Destekler ..............................................................................................20 3.2.1. AB Sığır ve Dana Eti Destekleri...............................................................................21 3.2.1.1. Doğrudan Ödemeler ...........................................................................................21 3.2.2. Koyun-Keçi Eti OPD Destekleri ..............................................................................23 3.2.3. Ortak Tarım Politikası 2003 Reformu.......................................................................24 3.3. Türkiye’de Hayvancılığa Verilen Destekler....................................................................26 3.3.1. 2000/467 Sayılı Hayvancılığın Desteklenmesi Kararnamesi .....................................26 3.3.2. 2005 Yılı Hayvancılık Destekleri .............................................................................28 4. SIĞIR, KOYUN VE KEÇİ ETİ DIŞ TİCARETİ .....................................................................30 4.1. Gümrük Vergileri...........................................................................................................30 4.2. İthalat ve İhracat Lisansları ............................................................................................31 4.3. Gıda Güvenliği İle İlgili İthalat Prosedürleri...................................................................31 4.4. Tarife Kotaları ...............................................................................................................32 4.5. Korunma Önlemleri .......................................................................................................32 4.6. İhracat İadeleri...............................................................................................................33 4.7. Dahilde İşleme Rejimi ...................................................................................................33 4.8. Sınır Kontrol Noktaları ..................................................................................................33 4.9. Coğrafi İşaretler: ...........................................................................................................34 4.10 Dünya Ticaret Örgütü (DTÖ) Doha Müzakereleri: ........................................................34 5.SONUÇ VE ÖNERİLER .........................................................................................................37 6.KAYNAKLAR ........................................................................................................................39 7.EKLER....................................................................................................................................40 EK-A CN KODLARI VE MADDE TANIMLARI ......................................................................40 EK-B YETİŞKİN BÜYÜKBAŞ HAYVANLARIN KARKASLARININ SINIFLANDIRILMASI YÖNETMELİK TASLAĞI..............................................................................................................42 EK-C KOYUN KARKASLARININ SINIFLANDIRILMASI YÖNETMELİK TASLAĞI .........................48 EK-D SIĞIR VE DANA ETİ ORTAK PİYASA DÜZENİ MEVZUAT UYUM TABLOSU.....................................................................................................................54 EK-E KOYUN VE KEÇİ ETİ ORTAK PİYASA DÜZENİ MEVZUAT UYUM TABLOSU.....................................................................................................................74 3 4 1. GİRİŞ Ulusal Program dahilinde Katılım Ortaklığı Belgesi ile, Ortak Piyasa Düzenlerinin kurulması ve tarım piyasalarının etkin bir biçimde izlenmesine yönelik yasal dayanak, idari yapılar ve uygulama mekanizmalarının oluşturulması orta vadeli öncelikler arasında gösterilmiştir. Bu rapor, Avrupa Birliği Ortak Piyasa Düzenlerine uyum sağlamak amacıyla kurulan 23 adet alt çalışma gurubundan biri olan Sığır-Dana, Koyun ve Keçi Eti Ortak Piyasa Düzeni Alt Çalışma Gurubu’nun üyeleri tarafından hazırlanmıştır. Raporun oluşturulması aşamasında; Alt Çalışma Grubumuz uyum tabloları ekte verilen, Sığır ve Dana Eti Ortak Piyasa Düzeni ile ilgili 96, Koyun ve Keçi eti Ortak Piyasa Düzeni ile ilgili 26 adet mevzuat üzerinde çalışmıştır. Raporda mevcut durum, kırmızı et ortak piyasa düzeni ve dış ticaret ana başlıkları halinde incelenmiş ve ülkemizde Sığır-Dana, Koyun ve Keçi Eti Ortak Piyasa Düzeni’ne geçiş aşamasındaki sorunlarımız vurgulanmış, gerçekleştirilmesi öngörülen yapısal düzenlemelere yönelik öneriler sunulmaya çalışılmış ve Ortak Piyasa Düzeni’ne geçişte uygulanması gerekecek öncelikli mevzuatın çevirileri yapılarak, yönetmelik taslakları oluşturulmuştur. Gerek yakın bir gelecekte AB’de Ortak Piyasa Düzeni’ne yaklaşımın çok farklı olacağı, gerekse tam üyelikten önce Ortak Piyasa Düzeni’ne uyum zorunluluğu olmayışı nedeniyle; tespit ve önerilerimiz sektörü tam üyelik sürecine mümkün olan en ideal şekli ile hazırlamak amacıyla oluşturulmuştur. Hayvancılığımızın yıllardır süregelen köklü yapısal ve ekonomik sorunları göz önüne alındığında, özellikle Ortak Piyasa Düzenine uyumun gerçekleşmesi amacıyla kırmızı et sektörünün ciddi ve yoğun bir değişim sürecinden geçmesi gerekmektedir. Bu nedenle, raporda üzerinde durulan değişiklikler ve uygulamaların en yakın zamanda hayata geçirilmesine ihtiyaç duyulmaktadır. 2. MEVCUT DURUM 2.1.Türkiye’de Yapılan Besi Biçimleri Ülkemizde besi faaliyetleri değişik şekillerde yapılmaktadır. Genel bir değerlendirme yapılacak olursa, mevcut besi türleri; besiye alınan hayvan türüne göre (sığır besisi, koyun besisi, kuzu besisi), besinin yapıldığı yere göre (ahır besisi, mera besisi, anız besisi), besi süresine göre (60-120 günlük kısa süreli besi, 120-220 günlük orta süreli besi, 220 günden fazla uzun süreli besi), besiye alınan hayvanın yaşına göre (genç hayvan besisi, yaşlı hayvan besisi), yıl içinde yapım zamanına göre (yaz besisi, kış besisi), besin maddeleri yoğunluğuna göre (kaba yem ağırlıklı besi-ekstansif besi, kesif yem ağırlıklı besi-entansif besi) ve rasyonlarda ağırlıklı olarak kullanılan yeme göre (mısır silo yemi besisi, pancar yaprağı silo yemi besisi, vb.) şeklinde sınıflandırılmaktadır. Türkiye’de yukarıda sıralanan besi çeşitlerinin hepsine her bölgede rastlamak zordur. Genelde mera besisi; Doğu-Kuzeydoğu Anadolu Bölgesi (özellikle Erzurum ve Kars’da) ile diğer bölgelerin yüksek yaylalarında yaygın iken, tahıl yetiştiriciliğinin fazla olduğu yerlerde ve bitkisel-hayvansal üretimi beraber yürüten tarım işletmelerinde daha ziyade anız besisi görülmektedir. Ahır besisi ise, özellikle büyük şehirlerde ve buralara yakın bulunan yerlerde yapılmaktadır. 2.2.Türkiye’de Beside Kullanılan Sığır Irkları Yapılan bir çok araştırma da yerli sığır ırklarının beside ortalama 600-900 gr/gün ağırlık artışı gösterdikleri ve ortalama 200-400 kg canlı ağırlığa ulaştıkları belirlenmiştir. Buna karşın, kültür ırklarından Holstein, Esmer ve Simmental ırkı sığırlar ise günde ortalama 1.000 gr.’ın üzerinde ağırlık artışı gösterebilmekte ve 400-500 kg canlı ağırlığa ulaşabilmektedir. 5 Kültür X Yerli ırk melezleri de genellikle yerli ırklardan daha yüksek değerlere sahip olmakta, bazı hallerde kültür ırklarının gösterdiği başarıyı dahi yakalayabilmektedir. Kasaplık sığır yetiştiricilerinin melez dölleri tercih etmelerine, fiyatlarının daha düşük olmasının yanı sıra çevre koşullarına daha dayanıklı olmaları gerekçe gösterilmektedir (Tablo 1). Tablo 1. Türkiye Sığır Irklarının Et Verimi ile İlgili Kaynak Bildirişleri Genotip Holstein Esmer Simmental KültürXYerli Melezleri Yerli Araştırma Sayısı Besi Başı Ağırlığı (kg) Besi Sonu Ağırlığı (kg) 8 6 3 8 175-343 144-228 204-255 89-260 320-525 327-400 339-411 240-457 Ortalama Günlük Ağırlık Artışı (gr) 905-1.577 1090-1.526 988-1.325 714-1.366 10 62-241 186-387 673-973 Kaynak: TZOB, Türkiye’de Süt ve Kırmızı Et Hayvancılığı(2005) 2.3.Türkiye Kesilen Hayvan Varlığı ve Kırmızı Et Üretimi Ülkemizde 2003 yılında 1990 yılına göre kesilen sığır ve dana sayısında %42,65’lik, koyunda %62,33’lük, keçide %58,62’lik ve mandada ise %88,51’lik bir azalma olmuştur (Tablo 2). Görüldüğü üzere kesilen hayvan sayısında en fazla azalma manda türünde olmuş bunu sırasıyla koyun, keçi, sığır ve dana izlemiştir. Tablo 2. Türlere Göre Kesilen Hayvan Sayısı (baş) ve Yıllara Göre Değişimi (%) (1990=100) Sığır ve Yıllar Dana % Koyun % Keçi % Manda % 100,0 82.880 100,0 2.774.340 100,0 9.435.670 100,0 1.466.930 1990 2.163.050 77,97 7.926.600 84,01 1.198.010 81,67 59.950 72,33 1991 2.065.190 74,44 7.478.740 79,26 1.047.820 71,43 54.540 65,81 1992 2.085.350 75,17 6.868.530 72,79 959.260 65,39 50.300 60,69 1993 7.650.160 904.550 56.710 2.249.480 81,08 81,08 61,66 68,42 1994 5.493.520 842.770 38.310 1.820.770 65,63 58,22 57,45 46,22 1995 5.536.300 734.190 20.100 1.816.000 65,46 58,67 50,05 24,25 1996 2.382.346 85,87 6.488.056 68,76 922.322 62,87 36.296 43,79 1997 2.200.475 79,32 7.899.041 83,71 1.342.083 91,49 27.257 32,89 1998 2.006.758 72,33 7.104.853 75,30 1.309.055 89,24 28.240 34,07 1999 2.101.583 75,75 6.110.853 64,76 1.166.169 79,50 23.518 28,38 2000 1.843.320 66,44 4.747.268 50,31 879.127 59,93 12.514 15,10 2001 63,95 3.935.393 41,71 757.465 51,64 10.110 12,20 1.774.107 2002 9.521 1.591.045 57,35 3.554.078 37,67 607.006 41,38 11,49 2003 Kaynak: TZOB, Türkiye’de Süt ve Kırmızı Et Hayvancılığı(2005) 6 Grafik 1. Türlere Göre Yıllar İtibariyle Kesilen Hayvan Sayısında Meydana Gelen Değişim 120,0 Değişim (%) 100,0 80,0 60,0 40,0 20,0 0,0 19 90 19 91 19 92 19 93 19 94 19 95 19 Sığır ve Dana 96 19 97 19 98 Koyun 19 99 20 Keçi 00 20 01 20 02 20 03 Manda Kaynak: TZOB, Türkiye’de Süt ve Kırmızı Et Hayvancılığı(2005) DİE 2003 yılı verilerine göre ülkemizde, üretilen toplam 366.658 ton kırmızı etin %79,2’si sığır ve dana, %17,2’si koyun, %3,1’i keçi ve %0,5’i de mandadan sağlanmıştır (Tablo 3). Görüldüğü gibi ülkemiz kırmızı et üretiminde sığır ve dana ağırlıklı bir üretim söz konusudur. Tablo 3. Ülkemizde Toplam Kırmızı Et Üretimi ve Türlerin Payı Yıllar 1990 1991 1992 1993 1994 1995 1996 1997 1998 1999 2000 2001 2002 2003 Toplam Toplam Üretimde Payı (%) Üretim Sığır ve Dana Koyun Keçi Manda (Ton) 506.590 64,95 28,34 4,45 2,26 466.620 66,36 27,56 4,19 1,89 448.770 66,98 27,39 3,85 1,78 432.055 68,51 26,11 3,73 1,65 466.040 67,93 27,13 3,19 1,75 414.785 70,50 24,62 3,41 1,47 415.385 72,66 23,62 2,96 0,76 516.878 73,43 22,46 3,02 1,09 532.168 67,51 27,20 4,40 0,89 511.047 68,42 25,92 4,64 1,02 491.215 72,20 22,62 4,36 0,82 76,11 19,66 3,70 0,53 435.683 77,90 18,03 3,66 0,39 420.597 366.658 79,22 17,18 3,13 0,47 Kaynak: TZOB, Türkiye’de Süt ve Kırmızı Et Hayvancılığı(2005) *Tablodaki veriler mezbaha, kombina ve kurban bayramı kesimlerini kapsamaktadır. 7 2003 yılında 1990 yılına göre sığır eti üretiminde %11,73, koyun eti üretiminde %56,11, keçi eti üretiminde %49,03 ve manda eti üretiminde de %85,07’lik bir azalış gerçekleşmiştir (Tablo 4.). Toplam et üretimindeki azalış ise %27,6’dır. Görüldüğü gibi et üretiminde bir azalış trendi söz konusudur. En fazla azalış manda da gerçekleşmiş, bunu sırasıyla keçi, koyun ve sığır türleri izlemiştir. Tablo 4. Türkiye’de Yıllar İtibariyle Türlere Göre Oranları (1990=100) YILLAR SIĞIR KOYUN Üretim İndeks Üretim İndeks 329.045 100 143.570 100 1990 309.635 94,10 128.605 89,58 1991 300.605 91,36 122.940 85,63 1992 295.995 89,96 112.800 78,57 1993 316.585 96,21 126.450 88,08 1994 292.450 88,88 102.115 71,13 1995 301.835 91,73 98.125 68,35 1996 379.542 115,35 116.104 80,87 1997 359.273 109,19 144.703 100,79 1998 349.681 106,27 132.476 92,27 1999 354.636 107,78 111.138 77,41 2000 331.590 100,77 85.661 59,66 2001 327.630 99,57 75.828 52,82 2002 290.456 88,27 63.006 43,89 2003 Kırmızı Et Üretimi (Ton) ve Değişim KEÇİ Üretim 22.530 19.570 17.260 16.135 14.855 14.125 12.280 15.592 23.430 23.694 21.394 16.138 15.408 11.487 İndeks 100 86,86 76,61 71,62 65,93 62,69 54,51 69,21 103,99 105,17 94,96 71,63 68,39 50,99 MANDA Üretim İndeks 11.445 100 8.810 76,98 7.965 69,59 7.125 62,25 8.150 71,21 6.095 53,25 3.145 27,48 5.640 49,28 4.762 41,61 5.196 45,40 4.047 35,36 2.294 20,04 1.630 14,24 1.709 14,93 Kaynak: TZOB, Türkiye’de Süt ve Kırmızı Et Hayvancılığı(2005) *Tablodaki veriler mezbaha, kombina ve kurban bayramı kesimlerini kapsamaktadır. Grafik 2. Türkiye'de Kırmızı Et Üretiminin Yıllara Göre Değişimi 120,0 Değişim (%) 100,0 80,0 60,0 40,0 20,0 Sığır Koyun Kaynak: TZOB, Türkiye’de Süt ve Kırmızı Et Hayvancılığı(2005) 8 Keçi Manda 20 03 20 02 20 01 20 00 19 99 19 98 19 97 19 96 19 95 19 94 19 93 19 92 19 91 19 90 0,0 2.4.Verim 2003 yılı itibariyle kesilen sığır ve dana sayılarına bakıldığında toplam hayvan sayısının %52’sini melez ırkın, %25’ini yerli ırkın ve %23’ünüde kültür ırkının oluşturduğu görülmektedir (Grafik 3). Grafik 3. 2003 Yılı Kesilen Sığır ve Dana Sayılarından Genotiplerin Aldığı Pay (% ) 23% 25% 52% Kültür Melez Yerli Kaynak: TZOB, Türkiye’de Süt ve Kırmızı Et Hayvancılığı(2005) 2003 yılı itibariyle sığır ve dana et üretimine bakıldığında ise, toplam üretimin %54’ünün melez ırktan, %28’inin kültür ırktan ve %18’inin de yerli ırktan sağlandığı görülmektedir (Grafik 4). Genel bir değerlendirme yapıldığında, kesilen hayvan sayısında ve et üretiminde kültür melezi ırkların ağırlıkta olduğu söylenebilir. Grafik 4. 2003 Yılı Sığır ve Dana Et Üretiminden Genotiplerin Aldığı Pay (% ) 18% 28% 54% Kültür Melez Yerli Kaynak: TZOB, Türkiye’de Süt ve Kırmızı Et Hayvancılığı(2005) 9 2003 yılı itibariyle sığır ve dana genotiplerinin karkas verimlerine bakıldığında; kültür ırkının 234,5 kg/baş, kültür melezinin 203,2 kg/baş, yerli ırkın 149,7 kg/baş ve ülke ortalamasının da 182,6 kg/baş olduğu görülmektedir. Türlere göre yıllık karkas verimlerine bakıldığında; sığır ve dana karkasının 1990 yılında 119 kg/baş iken 2003 yılında 183 kg/başa yükseldiği, koyun-kuzu karkasının 15 kg/baştan 18 kg/başa yükseldiği, keçi karkasının 15 kg/baştan 19 kg /başa yükseldiği ve manda karkasının da 138 kg/baştan 179 kg/başa yükseldiği görülmektedir. Yıllık et üretimi ve kesilen hayvan sayısı üzerinden hesaplanan karkas verimlerinde üretim ve hayvan sayısındaki değişime göre bütün türlerde genel itibariyle bir artış olduğu görülmektedir. Tablo 5. Türlere Göre Yıllar İtibariyle Karkas Verimleri (kg/baş) Yıllar 1990 1991 1992 1993 1994 1995 1996 1997 1998 1999 2000 2001 2002 2003 Sığır ve Dana 119 143 146 142 141 161 166 159 163 174 169 180 185 183 Koyun ve Kuzu 15 16 16 16 17 19 18 18 18 19 18 18 19 18 Keçi 15 16 16 17 16 17 17 17 17 18 18 18 20 19 Manda 138 147 146 142 144 159 156 155 175 184 172 183 161 179 Kaynak: TZOB, Türkiye’de Süt ve Kırmızı Et Hayvancılığı(2005) AB-15 ve AB-25 Ülkelerinin türlere göre karkas verimlerine bakıldığında FAO 2004 yılı verilerine göre; sığır ve dana karkas verimi AB-15’de 278,2 kg/baş, AB-25’de 268,4 kg/baş, koyun ve kuzu karkas verimi AB-15 ve AB-25’de 14,8 kg/baş, keçi karkas verimi AB-15’de 9,1 kg/baş, AB-25’de 9,7 kg/baş, manda karkas verimi ise AB-15 ve AB-25’de 215,4 kg/baş’tır. Ülkemizde sığır eti üretiminin ağırlıklı olarak yapıldığı dikkate alınacak olursa, 234,5 kg/baş olan kültür ırkı hayvanlarımızın veriminin bile AB’den çok düşük olduğu görülmektedir. Kültür ırkı hayvanların üretime katkılarının çok düşük olduğu düşünülürse verimi artırmak için beside kullanılan materyallerin kültür ırkı ağırlıklı yapılması gerekmektedir. Bu nedenle süt hayvancılığında yapılan ıslah çalışmalarındaki başarının et üretimimizi direkt olarak etkileyeceği söylenebilir. Bunun yanında koyun ve keçi karkas verimlerimizin AB ülkelerinden yüksek olduğu görülmektedir. Yalnız ülkemizde son yıllarda bu türlerin ihmal edilmesi gerek hayvan sayısındaki gerekse et üretimindeki katılımlarına olumsuz yansımıştır. AB’ye girişte hayvancılıkta rekabet gücümüzün en yüksek olan ürünler oldukları dikkate alındığında bu türlerin üretime katılımlarını artırmak için gerekli desteklerin sağlanmasının artık bir zorunluluk olduğu söylenebilir. 2.5.Canlı Hayvan ve Kırmızı Et Pazarlaması Ülkemizde canlı hayvan alımları; hayvan panayırları, belediye hayvan pazarları ve hayvan borsalarında gerçekleşmektedir. Hayvan satış şekilleri ise, canlı ağırlık ve karkas randımanına göre yapılmaktadır.Türkiye’de canlı hayvan ve ette, şekli ve aracı sayısı bölgelere göre değişen bir pazarlama yapısı mevcuttur (Şekil 1). Mevcut yapıda üreticiye 10 fiyat ve alım garantisi sağlanamadığı gibi, sanayi ye de düzenli hammadde akışında zorlanılmaktadır. Gelişmiş ülkelerde durum daha farklıdır. Örneğin Amerika’da birçok pazarlama şekli vardır, ama önemli olarak üç kanaldan bahsedilir. Bunlar; direkt, borsa yoluyla ve karkas derecelendirmeye göre. Direkt ve borsa yoluyla pazarlama, normal sığır besisi ve genç buzağı besisinde, karkas derecelendirme şekli ise daha çok genç buzağı besisinde görülür. Damızlık sığır besisi ise, seçilmiş borsalarda ve özel olarak pazarlama şekline tabiidir. Avrupa Birliği’nde ise daha ziyade kooperatifler kanalıyla ve sözleşmeye dayalı satış sistemine göre yapılan pazarlama uygulamaları görülmektedir. Birlik üyesi ülkelerden Danimarka, büyük bir potansiyele sahip bulunmakta, bunu da Fransa, Hollanda, İrlanda, İngiltere ve İtalya izlemektedir. Diğer taraftan üye ülkelerden bazıları, üretici ve aracı arasında önceden yapılan “kontrat”, yani sözleşme sistemine göre pazarlama tipini kullanmaktadır. Belçika başta olmak üzere, Hollanda, İngiltere, Fransa ve Almanya gibi ülkeler, bu konuda büyük bir potansiyel oluşturmaktadırlar. Bu iki sistemin dışında sınırlı olarak Ortak Piyasa Düzenleri kapsamında müdahale yoluyla, geri kalanının ise üreticiler-aracılar şeklinde pazarlama biçimi kullanılmaktadır. HAYVAN YETİŞTİRİCİLERİ Tüccarlar (İç ve Dış Piyasalar) Komisyoncular KAÇAK KESİMLER Besiciler Celepler Toptancı Kasaplar Perakendeci Kasaplar BELEDİYE KESİMEVİ EBK ÖZEL KESİMLER Et Değerlendirme Birimleri Et Değerlendirme Birimleri Et İşleme Yerleri Perakendeci Kasaplar Et ve Et Mamulleri Perakendecileri TÜKETİCİLER Şekil 1. Ülkemizde Canlı Hayvan ve Et Pazarlama Kanalları 11 Pazarlamada etkinliğin sağlanması ve aracı sayısının azaltılması öncelikle üreticilerin güçlü ve etkin bir örgüt çatısı altında toplanmasına bağlıdır. Gelişmiş ülkelerdeki örgütlerin pazarlamadaki ekinlikleri görüldüğünde AB’ye girme yolunda önemli mesafeler kat eden ülkemizin bu alandaki örgütlenmelere eskisinden daha çok ihtiyacı olduğu söylenebilir. 2.6. Mezbaha Ürünleri Sanayi Türkiye’de mezbaha ürünleri sanayi, DPT tahmini rakamlarına göre 2004 yılı itibariyle (1998 yılı fiyatlarıyla) 7.121.693 milyar TL olan gıda sanayi talebinin %17,6’sını, 7.300.977 milyar TL olan gıda sanayi üretim değerinin %14,2’sini, 27.356 milyar TL olan gıda sanayi ihracat değerinin %4,2’sini ve 498.385 Milyar TL olan gıda sanayi ithalat değerinin ise %33,4’ünü oluşturmuştur. Sanayide; üretim ve talepte kümes hayvanları eti ve büyükbaş hayvan eti, ihracatta küçükbaş ham deri ve sakatatlar ithalatta ise donyağı ve küçükbaş ham deri miktar olarak ön sıralarda yer almaktadır. Mezbaha ürünleri sanayinin önemli bir kolu olan kırmızı et ve ürünleri sanayi, büyükbaş ve küçükbaş kasaplık hayvanların kesildiği, etlerin parçalandığı, mamul madde haline getirildiği, soğutulduğu, muhafaza edildiği, ambalajlandığı ve paketlendiği işletmeleri kapsayan oldukça büyük bir sanayi koludur. 2.6.1. Mezbaha Ürünlerinde Üretim ve Talep Mezbaha Ürünleri Sanayinin ana damarını büyük ve küçükbaş et alt sanayi oluşturmaktadır. EBÜAŞ kombinaları, Belediye mezbahaları, özel sektöre ait kombinalar ve mamul madde üretim tesisleri, parçalama tesisleri ve soğuk hava depoları ise bu sanayi içerisinde yer alan başlıca kuruluşlardır. Bu kuruluşların ülkemizdeki mevcut yapısına bakacak olursak; Tablo 6. Ülkemizde Yıllara Göre Ruhsatlı Mezbahalardaki Kesim Kapasitesi Yıllar 1997 1998 1999 2000 2001 2002 2003 2004 2005 Büyükbaş (Adet/Gün) 1.552 2.774 3.594 6.848 12.572 15.223 17.393 18.285 19.957 Küçükbaş (Adet/Gün) 7.300 11.333 15.683 28.033 62.992 79.429 93.616 98.438 102.834 Kaynak:TKB,KKGM (07/09/2005 tarihi itibariyle) Mevcut 89 adet Kombina, 95 adet 1.Sınıf Mezbaha, 19 adet 2.Sınıf Mezbaha ve 419 adet 3.Sınıf Mezbahanın kesim kapasitesi büyükbaşta 19.957 Adet/Gün ve küçükbaşta 102.834 Adet/gündür. Mezbaha ve Kombinaların yılda 250 gün çalıştığı, büyükbaş kesimlerde ortalama 190 kg., küçükbaşta da 20 kg. karkas ortalaması kabul edildiğinde mevcut tesislerin 947.957 ton/yıl büyükbaş et üretimi, 514.170 ton/yıl küçükbaş et üretim olmak üzere toplam 1.462.127 ton/yıl teorik kapasitesi bulunmaktadır. 2003 yılı verilerine göre Ülkemizde toplam kırmızı et üretiminin 366.658 ton/yıl olduğu düşünülürse kapasite kullanım oranının yaklaşık % 25-30 olduğu görülecektir. Bunun yanında, hayvancılık üretim katsayıları kullanılarak yapılan üretim hesaplarına göre toplam kırmızı et üretim miktarı 2002 yılında 840.000 ton olup, Et ve Et Ürünleri Durum Tahmin Raporunda 2003 yılı verilerine göre ise bu miktar 933.840 ton olarak kaydedilmiştir. 12 Ülkemiz kasaplık hayvan kesimlerinin büyük bir kesimi halen küçük ve iptidai mezbahalarda gerçekleştirilmekte, et ve et ürünleri çoğunlukla hijyenik ve teknolojik açıdan uygun olmayan şartlarda üretilmeye çalışılmaktadır. Diğer taraftan kasaplık hayvanların nakil şartları arzu edilen düzeyde değildir. Kesim öncesi kötü muameleler nedeniyle hayvanlar strese girmekte ve et kalitesi olumsuz etkilenmektedir. Küçük işletmelerde soğutma üniteleri bulunmadığından karkaslar olgunlaştırılamamakta, iç organların muhafazası sorun olmakta, yan ürünler değerlendirilememekte, yine karkaslar, deri ve iç organlar uygun olmayan araçlara nakledilmektedir. Karkas derecelendirilmesi yönünden hiçbir hiç bir değerlendirmeye tabi tutulmamaktadır. İşletmelerde yeterli eğitime sahip eleman sayısı da oldukça azdır. Bütün bu nedenlerden dolayı ülkemizde kasaplık hayvanların büyük ve modern işletmelerde kesilerek etkin bir şekilde değerlendirilmesini sağlayacak düzenlemelere gidilmesine ihtiyaç vardır. Bunun yanında özellikle küçük işletmelerde kan, deri ve diğer yan ürünlerin buralara yakın merkezlerde işleme tesislerinin olmaması nedeniyle değerlendirilememesi, hem çevre açısından hem de ekonomik açıdan kayba neden olmaktadır. Bu ürünlerin toplanıp rendering ünitesine ve işleme merkezlerine sevk edilmesine ihtiyaç vardır. Mezbaha ürünleri üretimine baktığımızda, 2001 yılında bir önceki yıla göre en fazla artışın %10,0 ile donyağında olduğu görülmektedir. Kümes hayvanları eti (%-16,4) ve et mamulleri (%-10,3) ise en fazla düşüş yaşanan ürün grupları olarak dikkat çekmektedir. Yine tabloyu incelemeye devam edersek, 2002 yılında kümes hayvanları eti (%0,8) hariç bütün ürünlerde düşme olmuştur. 2003 yılında en fazla artış kümes hayvanları etinde (%19,1) olmuşken, bunu %3,6 artış ile et ürünleri izlemiştir. Diğer ürünlerin çoğunda ise üretimde düşme dikkat çekmektedir. 2004 yılı tahminlerine bakıldığında, sadece büyükbaş ham deride %-4’lük düşüş beklenirken diğer ürünlerde genel olarak bir artış beklenmektedir. Tablo 7. Mezbaha Ürünleri Üretimi (Bin Ton) Ürünler Kırmızı Et BB Kırmızı Et KB K.Et Toplamı Kümes Hayv. Eti Sakatat Et Mamulleri Bağırsak Orj. Donyağı Ham Deri BB Ham Deri KB Üretim Yıllık Değişim (%) 2000 2001 2002 2003 2004* 2001 2002 2003 2004 294 277 275 271 273 -5,8 -0,7 -1,5 0,7 76 72 68 67 70 -5,3 -5,6 -1,5 4,5 370 349 343 338 343 -5,7 -1,7 -1,5 1,5 766 640 645 768 850 -16,4 0,8 19,1 10,7 59 56 55 54 55 -5,1 -1,8 -1,8 1,9 58 52 55 57 58 -10,3 5,8 3,6 1,8 2 2 2 2 2 0,0 0,0 0,0 0,0 20 22 22 22 22 10,0 0,0 0,0 0,0 28 27 27 25 24 -3,6 0,0 -7,4 -4,0 9 9 8 8 9 0,0 -11,1 0,0 12,5 Kaynak: TZOB, Türkiye’de Süt ve Kırmızı Et Hayvancılığı(2005) *Tahmin Türkiye mezbaha ürünleri sanayinde çoğu üründe kendi kendine yeterli olmasına rağmen özellikle rendering ürünleri, donyağı, BB ve KB ham deri ve diğer ürünlerde yetersizliğin olduğu dikkat çekmektedir. Toplam mezbaha ürünlerinde yeterlilik ise; 2001 yılında %86,3 iken, 2002 yılında %82,1 ve 2003 yılında da %83,6 olmuştur. Yetersizliğin 2004 yılında da devam edeceği ve %82,7 olacağı tahmin edilmektedir. 13 Tablo 8. Mezbaha Ürünleri Sanayinde Arz/Talep Dengesi (Milyar TL 1998 Fiyatlarıyla) Ürünler K.Et BB K.Et KB K.Et Toplamı Kümes Hayv.Eti Sakatat Et Mamul. Barsak Orj. Render. Ürünleri Donyağı Ham Deri BB Ham Deri KB Diğerleri Toplam 2001 Üretim Değeri 348066 86400 434466 Talep Değeri 348041 86040 434081 2002 Üretim Değeri 345553 81600 427153 Talep Değeri 345519 81588 427107 2003 Üretim Değeri 340526 80400 420926 Talep Değeri 340426 80400 420826 2004* Üretim Değeri 343040 84000 427040 Talep Değeri 343052 84000 427052 363798 359876 366641 363457 436558 433830 483170 16048 76128 16048 75894 15818 79788 15818 79246 15530 83448 15530 82284 1283 691 1167 628 1196 315 970 320 1050 5612 6957 31889 11605 5485 6828 8913 126886 1700 915221 2100 1060040 Yeterlilik (%) 2001 2002 2003 2004* 100,0 100,4 100,1 100,0 100,0 100,0 100,0 100,0 100,0 100,0 100,0 100,0 480896 101,1 100,9 100,6 100,5 15818 84912 15818 84326 100,0 100,3 100,0 100,7 100,0 101,4 100,0 100,7 644 1184 637 185,7 185,8 185,7 185,9 325 1150 330 1200 32,5 30,5 28,3 27,5 33164 15872 5638 6390 42093 18681 5561 6261 44644 20922 17,6 59,9 16,5 43,0 13,4 34,2 12,5 29,9 8606 174373 8503 155009 8811 173143 7,0 4,9 5,5 5,1 1800 913605 2200 1112915 1950 980465 2250 1172297 2000 1035087 2280 1250920 81,0 86,3 81,8 82,1 86,7 83,6 87,7 82,7 Kaynak: TZOB, Türkiye’de Süt ve Kırmızı Et Hayvancılığı(2005) *Tahmin 2.6.2. Dış Ticaret DPT verilerine göre ülkemiz, mezbaha ürünleri dış ticaretinde net ithalatçı ülke konumundadır. 2001 yılında ithalat/ihracat oranı 5,0 iken bu oran 2002 yılında 6,3 ve 2003 yılında da 5,6 olmuştur. 2004 yılında ise bu oranın eldeki verilere göre 6,1 olacağı tahmin edilmektedir.Görüldüğü gibi ithalatımız ihracatımızın yaklaşık 5,5-6 katı bir orana sahiptir. 2.6.2.1 İhracat Mezbaha ürünleri sanayi ihracatımızda en önemli kalemleri bağırsak ve küçükbaş ham deri oluşturmaktadır. Yıllar itibariyle mezbaha ürünleri sanayi ihracatında meydana gelen değişimlere bakıldığında; Toplam ihracatın 2002 yılında %11,0 2003 yılında ise %1,9 oranında arttığı görülmektedir. 2004 yılında ise %6,2 oranında bir artış olacağı tahmin edilmektedir. Tablo 9. Mezbaha Ürünleri Sanayi İhracatı (M=Bin Ton, D=Milyar TL 1998Yılı Fiyatlarıyla) Ürünler K.Et BB K.Et KB Diğer Et Sakatat Kümes Hayv. Eti Et Mamull. Bağırsak Donyağı Ham Deri BB Ham Deri KB Diğerleri Toplam Yıllar 2001 M(1) D(2) 0,0 29 0,3 336 0,1 7 12,5 1521 6,9 2340 0,2 0,2 1,1 14,7 - 240 6498 25 273 11162 350 22780 2002 M(3) D(4) 0,0 22 0,0 11 0,0 0 14,1 1716 5,6 1899 0,4 0,8 0,9 14,7 480 9174 123 231 11200 422 25279 2003 M(5) D(6) 0,1 58 0,0 0 0,0 0 17,8 2166 4,8 1628 0,8 0,7 0,5 14,1 960 9500 108 129 10743 460 25751 Kaynak: TZOB, Türkiye’de Süt ve Kırmızı Et Hayvancılığı(2005) *Tahmin 14 2004* M(7) D(8) 0,0 0 0,0 0 0,0 0 19,0 2312 4,0 1356 0,5 0,6 0,6 14,7 540 11000 93 154 11200 700 27356 Yıllık Artış(%) 2002 2003 (4/2) (6/4) -25,0 166,7 -96,7 -100,0 -100,0 12,8 26,2 -18,8 -14,3 3721,5 -98,1 400,0 -15,1 0,3 20,6 11,0 100,0 3,6 -12,5 -44,4 -4,1 9,0 1,9 2004 (8/6) -100,0 0,0 6,7 -16,7 -43,8 15,8 -14,3 20,0 4,3 52,2 6,2 2.6.2.2. İthalat Mezbaha ürünleri sanayi ithalatımızda en önemli kalemleri küçükbaş ve büyükbaş ham deri, bağırsak ve don yağı oluşturmaktadır. Yıllar itibariyle mezbaha ürünleri sanayi ithalatında meydana gelen değişimlere bakıldığında; Toplam ithalatın 2002 yılında %39,1 oranında arttığı, 2003 yılında ise %-10,0 oranında azaldığı görülmektedir. 2004 yılında ise %15,1 oranında bir artış olacağı tahmin edilmektedir. Tablo 10. Mezbaha Ürünleri Sanayi İthalatı (M= B in Ton, D= Milyar TL 1998 Yılı Fiyatlarıyla) Ürünler K.Et BB(Sığır) Et Mamul. Bağırsak Donyağı Ham Deri BB Ham Deri KB Diğerleri Toplam Yıllar 2001 M (1) D (2) 0,0 7 0,0 2002 M (3) D (4) 0,0 1 2003 M (5) D (6) 0,0 0 2004* M (7) D (8) 0,0 3 Yıllık Artış(%) 2002 2003 2004* ( 4/2) (6/4) (8/6) -85,0 -100,0 - 25 0,0 19 0,0 3 0,1 32 -25,0 -83,3 900,0 19,2 3860 95,0 1037 6 19,1 6169 3,4 131,6 5841 14373 0,0 138,6 0 15137 3,0 145,0 5154 15836 51,3 38,5 -100,0 5,3 4,6 36,0 11627 48,2 15567 57,5 18571 88,5 33,5 19,3 129,8 9214 6 1800 1143 83 176,5 125298 157,1 111526 175,1 124305 36,0 -12,0 11,5 2300 144534 2400 166301 11,1 39,1 15,0 -10,0 4,3 15,1 2000 159160 Kaynak: TZOB, Türkiye’de Süt ve Kırmızı Et Hayvancılığı(2005) *Tahmin 2.7. Kırmızı Et Hayvancılığı ve Sanayinde Yaşanan Sorunlar · · · · · · · · Yetiştiricilerin pazar ve fiyat garantisi altında faaliyet sürdürememesi neticesinde kaliteli ve yeterli miktarda hammadde temin edilememekte, kasaplık hayvan arzındaki mevsimsel dalgalanmalar nedeniyle işletmeler düşük kapasite ile çalışmaktadır. Ülkemizde hemen hemen bütün hastalıklara rastlanmaktadır. Bu durum üretimi olumsuz etkilediği gibi ihracat imkanlarını da kısıtlamaktadır. Üreticilerin kesif yem ihtiyacını karşılamaya yönelik faaliyet gösteren yem fabrikaları belirttiği standartların dışında üretim yapmakta ve üreticiye zarar vermektedir. Bu durum aynı zamanda sektörde firmalar arası haksız rekabete de neden olmaktadır. Et ve mamulleri ile ilgili tesisler yeterli ön araştırma yapılmadan uygun olmayan yer ve teknik özelliklerde kurulmaktadır. Sanayide karkas derecelendirmesi yapılmamakta, hayvansal ürünlerde kalite-fiyat ilişkisi yeterince göz önünde bulundurulmamaktadır. Sektör içerisinde fiziki ve teknik şartları yetersiz, eğitilmiş personeli bulunmayan çok sayıda işletme bulunmakta, bu durum sağlığımızı ve sektördeki gelişmeyi olumsuz yönde etkilemekte, ayrıca haksız rekabete neden olmaktadır. Kayıt ve istatistikler tam ve doğru bir şekilde tutulmamaktadır. Kesilen hayvanların yan ürünleri ekonomik olarak değerlendirilmemekte, çevre kirliliğine neden olmaktadır. 15 · · · · · · · · · · · · · Et ve et mamulleri sanayinde üretimden tüketime kadar ki süreçte soğuk zincir kurulamamıştır. Kasaplık hayvanların mezbahalara uygun olmayan koşullarda taşınması neticesinde hayvanlarda yaralanmalar ve verim kayıpları oluşmaktadır. Mevcut mezbahaların büyük bir kısmında kesim öncesi ve kesim sonrası kontrolleri yapacak veteriner hekimler bulunmamaktadır. Hayvanlarımızdaki karkas ortalaması gelişmiş bir çok ülkeye nazaran düşük düzeydedir. Kasaplık hayvan yetiştiriciliğine yapılan destekler gelişmiş ülkelere göre çok düşük seviyelerdedir. Özellikle koyun, keçi ve manda türlerine yönelik herhangi bir desteğin olmaması üretimin artırılmasını engelleyici rol oynamaktadır. Dönemsel fiyat dalgalanmaları üreticinin ileriye yönelik üretim planlaması yapmasını engellemekte, bu da üretimi olumsuz etkilemektedir. Et ithalatı yapılacağına dair söylentiler yetiştiricileri geçmiş yıllarda olduğu gibi şimdide tedirgin etmekte, işletme ölçeğini büyütmek konusunda kararsız bırakmaktadır. Yetiştiricilerin etkin ve güçlü bir örgüt çatısı altında toplanamaması fiyatların oluşmasında pazarlık gücünü zayıflatmaktadır. Sahada veteriner tedavisinde kullanılan ülkeye kaçak yollarda girmiş birçok ilaç bulunmaktadır. Bunlar hayvan sağlığını tehdit ettiği gibi, veteriner hekimleri de tedavide yanılgıya düşürmektedir. Yem fiyatlarının yüksek ürün fiyatlarının düşük olması, yetiştiricilerin çoğu zaman zararına üretim yapmasına neden olmaktadır. Kişi başı et tüketimimiz gelişmiş ülkelere göre düşük seviyelerdedir. Sektörün düşük işletme ölçekleri, yetersiz örgütlenme, karmaşık ve uzun pazarlama kanalları, yetersiz eğitim ve yayım hizmetleri, uygun olmayan finansman koşulları, plansız destekleme politikaları gibi bir çok yapısal sorunu vardır. Son zamanlarda özellikle et ürünleri üreten işyerlerine değinerek hazırlanan sahte ve sağlıksız üretimi konu alan programlar tüketici talebinde azalmaya neden olduğu gibi tüketiciyi bu ürünleri tüketmek konusunda korkar konuma getirmektedir. Eğer bu durum böyle giderse üretici de talep olmayan bir ortamda üretimden vazgeçmek zorunda kalabilecektir. Medyanın bu tür haberleri yaparken üretici açısından daha dikkatli olması gerekmektedir. 3. KIRMIZI ET ORTAK PİYASA DÜZENİ 3.1. Büyükbaş Hayvanlar İçin AB Fiyat Oluşumu ve Takibi OPD ile ilgili Türk Mevzuatının oluşturulmasına yardımcı olmak bakımından, “Karkasların Sınıflandırılması İçin Topluluk Skalası Temelinde Yetişkin Sığır Cinsi Hayvanların Piyasa Fiyatlarını Oluşturan AET 1208/81 Numaralı Tüzüğün Uygulanması İçin Detaylı Kuralları Ortaya Koyan 10 Mart 82 Tarihli AET 563/1982 Sayılı Komisyon Tüzüğü”, “Karkasların Sınıflandırılması İçin Topluluk Skalası Temelinde Yetişkin Sığır Cinsi Hayvanların Pazar Fiyatlarının Kaydedilmesiyle İlgili 1892/87 Sayılı AET Konsey Tüzüğünün Uygulanmasına Yönelik Detaylı Kuralları Ortaya Koyan 16 Şubat 96 Tarihli 295/1996 Sayılı Komisyon Tüzüğü”, “2705/1998 Sayılı Topluluktaki Diğer Sığır Cinsi Hayvanların Fiyatlarının Araştırılması Ve Temsili Topluluk Pazarlarındaki Yetişkin Sığır Cinsi Hayvanların Tespiti Üzerine Olan 14 Aralık 1998 Tarihli Komisyon Tüzüğü”, “ Temsili 16 Topluluk Pazarlarındaki Belirli Sığır Cinsi Hayvanların Fiyat Araştırması İle İlgili 1254/1999 Sayılı Konsey Tüzüğünün Uygulanmasına Yönelik Detaylı Kuralları İçeren 19 Aralık 2002 Tarih Ve 2273/2002 Sayılı Komisyon Tüzüğü” üzerinde çalışmalar yapılmış ve Türkiye’deki uygulamalar ile karşılaştırılmış, fiyat oluşturulması ve takibi üzerine alt çalışma grubunun görüşü bildirilmiştir. 3.1.1. 563/1982 AET Komisyon Tüzüğü Karkasların sınıflandırılması için Topluluk skalası temelinde yetişkin sığır cinsi hayvanların piyasa fiyatlarını oluşturan AET 1208/81 numaralı tüzüğün uygulanması için detaylı kuralları ortaya koyan 10 Mart 1982 tarihli AET 563/82 sayılı Komisyon Tüzüğünde piyasa fiyatı, hayvan kesim haneye getirildiğinde hayvan sahibine KDV hariç olarak ödenen ücret şeklinde tarif edilmektedir. Bu ücretin, karkas sınıflandırması yapılmış ve referans sunuma (1208/81 AET Sığır cinsi hayvanların karkaslarının sınıflandırılması yönetmeliği) göre hazırlanmış her 100 kg. karkas üzerinden oluşturulduğu ifade edilmektedir. Karkas ağırlığının; soğutulmuş karkas tartılmak suretiyle ya da sıcak karkas ağırlığının % 2si düşülerek hesaplanan ağırlık olması gereği belirtilmiştir. Tartım ve sınıflandırma sonrası ortaya konan karkas sunumu referans sunumdan farklı ise karkas ağırlığı, 1208/81 ekinde belirtilen düzeltme faktörlerine göre yeniden hesaplandığı bildirilmiştir. Bu Tüzük, 1208/1981 AET Komisyon tüzüğünün dış yağların uzaklaştırılması hükmü referans alınarak, but, fileto, orta kaburgalar, döş ucu, dış ano-genital bölge, kuyruk, sırt bölgelerindeki yağların da kısmi uzaklaştırılmasını gerektirmektedir. Kastre edilmemiş sığırların yaşlarının hayvan kayıt sisteminden gelen verilerle belirlenmesi öngörülmektedir. 3.1.2. 295/1996 AT Komisyon Tüzüğü Karkasların sınıflandırılması için Topluluk skalası temelinde yetişkin sığır cinsi hayvanların Pazar fiyatlarının kaydedilmesiyle ilgili 1892/1987 sayılı AET Konsey tüzüğünün uygulanmasına yönelik detaylı kuralları ortaya koyan 16 Şubat 1996 tarihli 295/1996 sayılı Komisyon tüzüğüne göre pazar fiyatlarının, her hafta kayıt edilmesi öngörülmektedir. Bu kayıtlar, 1208/1981 sayılı Tüzük baz alınmak üzere hazırlanmış ve 295/1996 sayılı Tüzükte belirtilmiş, 5 kategori üzerinden gerçekleştirilmektedir Arazi büyüklüğü, ulusal idari yapı, fiyatlardaki coğrafi farklılıklar göz önünde bulundurularak, Üye Ülkenin tek bir bölge veya birden fazla bölge şeklinde değerlendirilmesi Üye Ülke inisiyatifine bırakılmıştır. Fiyatların kaydının bu bölümlenmeye göre tutulması gerekmektedir. Yıllık 20.000 ve 20.000 başın üzerinde yetişkin sığır cinsi hayvan kesimi yapan mezbaha işletmecileri ve yıllık 10.000 ve 10.000 başın üzeri yetişkin sığır cinsi hayvanı kesime sevk eden gerçek veya tüzel kişilerin fiyat kaydı tutması gerekmektedir. Bunların dışında, üye devlet tarafından belirlenip temsili pazar olarak seçilen, 20.000 başın altında yetişkin sığır cinsi hayvan kesim yapan mezbaha işletmecileri ve 10.000 başın altında yetişkin sığır cinsi hayvanı kesime sevk eden gerçek veya tüzel kişilerin fiyat kaydı tutması gerekmektedir. Fiyat kayıtları, toplam ülke kesimin en az %75’ini temsil eden bölgelerde ve her bir bölgede yapılan kesimlerin en az %25’ini ifade edecek biçimde tutulmalıdır. Bu fiyat kayıtları aynı zamanda, tüm ülkede kesime sevk edilen yetişkin sığır cinsi hayvanların en az %30’nu kapsamalıdır. 17 Yıllık 20.000 ve 20.000 başın üzerinde yetişkin sığır cinsi hayvan kesim yapan mezbaha işletmecileri ve yıllık 10.000 ve 10.000 başın üzeri yetişkin sığır cinsi hayvanı kesime sevk eden gerçek veya tüzel kişilerin olmaması durumunda üye devletler Komisyondan derogasyon talep edebilirler. Komisyon gerekli incelemeleri yaparak geçici bir süre olmak kaydı ile bu talebi kabul edebilir. Fiyat kayıtları cansız ağırlık üzerinden ve her hafta tutulur. Kaydedilen fiyat aynı hafta içinde kesilen aynı kategori ve sınıftaki karkasların ortalama fiyatıdır. Karkas ağırlığında düzeltme yapılmış olsun yada olmasın, kategori ve sınıf baz alınarak ortalama karkas ağırlığı üzerinden fiyat kayıtları tutulmalıdır. Üye Ülkeden, kayıtları pazartesi-pazar aralığında tutması, bu kayıtların bir haftalık süreyi kapsaması, bir sonraki haftanın Çarşamba günü yetkili otoriteye iletmesi, bildirilecek fiyatların her sınıfa ait ortalama fiyat olması ve ulusal kur ile bildirilmesi istenmektedir. Hayvan sahibine yapılan ek ödeme fiyat kaydına yansıtılmamakla beraber bu ek ödemeler yetkili otoriteye bildirilir. Aynı kategoride olup, arka arkaya gelen üç konformasyon ve arka arkaya gelen üç yağlılık sınıfından daha fazla sınıfa dahil olmayan, bir sevkıyat dahilindeki karkasların tek fiyat üzerinden satın alınmaları durumunda, bu fiyat en fazla hangi sınıftan karkas satın almaya konu ise o konformasyon sınıfının ortalama fiyatı göz önünde bulundurularak hesaplanır. Eğer karkaslar sınıflar arasında eşit dağılmış ise, ortadaki sınıf dikkate alınarak fiyat hesaplanır. Üye Ülke fiyat hesaplarken, sabit fiyat üzerinden satın alınmış sığır cinsi hayvanlar toplam kesimlerin %35inden az ise, ortaya çıkan fiyatları dikkate almayabilir. Üye devlette her sınıf için öncelikli ulusal fiyat, toplam kesim sayısı içerisindeki ilgili kategorinin en fazla tedarik edildiği bölgelerdeki bölgesel fiyatlar göz önüne alınarak hesaplanır. Eğer düzeltmeler yapılmadıysa, 563/1982 sayılı Tüzükte bahsedilen her bir unsuru hesaba katmak için ve eğer düzeltme bahsedilen sınıfın fiyatının %1 den azına tekabül ediyorsa, ek ödemeleri hesaba katmak için, yetkili otorite her bir sınıf için ulusal öncelikli fiyatı düzeltmekle görevlidir. Eğer düzeltme bahsedilen sınıfın fiyatının %1 den azına tekabül ediyorsa, yetkili otorite düzeltmeyi, bir önceki yılın toplam ek ödemesini yıllık toplam hayvansal üretim miktarının ton cinsinden değerine bölmek suretiyle yapar. Kayda geçen fiyatlar öncelikle AB Komisyonuna bildirilir. Herhangi bir sebeple herhangi bir karkas sınıfına ait istenilen sayıda karkasın fiyat kaydı yapılamamış ise, bir önceki haftanın kayıtları dikkate alınır. İlgili karkas sınıfında, fiyat kaydını 2 hafta boyunca yapamayan bölge, o karkas sınıfını fiyat raporuna dahil etmez. Ortalama Topluluk fiyatı, bir sınıf için kaydedilmiş ve tüm uluslardan gelen kayıtların ortalaması alınmak suretiyle ortaya konan fiyattır. Ülke oranı, o ülkede her bir sınıfa dahil yapılan kesimlerin miktarının, aynı sınıfa ait tüm Topluluk kesimlerine oranı ile belirlenir. Her konformasyon için ortalama Topluluk fiyatı, o konformasyon sınıfını oluşturan yağlılık sınıfı için ortalama Topluluk fiyatlarının ağırlıklı ortalaması olacaktır; ağırlıklı ortalama hesaplanırken ise, ağırlık, her bir yağlılık sınıfına dahil karkasların bu konformasyon sınıfının Topluluktaki toplam kesimlerine oranı ile bulunur. Yukarıda anlatıldığı biçimde hesaplanan, tüm sınıflar için belirlenen ortalama birlik fiyatı, her bir sınıfa ait kesim miktarının kategoriye ait tüm Topluluk kesimleri miktarına oranına dayandırılmalıdır. Tüm kategoriler için ortalama Topluluk fiyatı ortalama fiyatların ağırlıklı ortalamasıdır. Bu değerlendirme, her kategorinin, Toplulukta kesilen toplam yetişkin sığır cinsi hayvan sayısına oranı temel alınarak yapılır. 18 Değerlendirme faktörleri, ulusal ve Topluluk bazında kayıtlarda oluşan farklılıklara göre, periyodik olarak gözden geçirilir. Üye devletler her yıl 15 Nisan’dan önce bir önceki yıla ait tüm kayıtlarını, kayıtları tutan personel ve kaydın tutuluğu bölgelere dair bilgileri gizli belge olarak Komisyona iletmek durumundadırlar. Tüm Üye Ülkeler, kayıtlara dair ilgili Tüzük çerçevesinde, tüm kontrollerden ve bu kayıtların güvenliğinden sorumludurlar. 3.1.3. 2273/2002 AT Komisyon Tüzüğü Temsili Topluluk pazarlarındaki belirli sığır cinsi hayvanların fiyat araştırması ile ilgili 1254/1999 sayılı Konsey Tüzüğünün uygulanmasına yönelik detaylı kuralları içeren 19 Aralık 2002 tarih ve 2273/2002 sayılı Komisyon Tüzüğü, sığır cinsi hayvanları, 8 gün-4 hafta yaşlı erkek buzağı, 300 kg veya daha az ağırlıkta 6-12 ay yaşlı erkek sığır, kesime sevk edilen buzağılar olmak üzere üç gruba ayırmaktadır. Ülkelerde dolayısı ile Toplulukta her grubu temsil edecek pazarlar belirlenmiştir. Bu temsili pazarlardaki kayıtlar üzerinden gereken fiyat ve diğer kontroller yürütülmektedir. Her grubun kendi içinde fiyat ortalamaları, bu temsili pazarlar baz alınarak bulunur. Ayrıca, her bir grup için, hayvan nitelikleri, ülkeler göz önünde bulundurularak hesaplanmış farklı katsayılar mevcut olup bu katsayılar ülke fiyatının belirlenmesinde temel oluşturmaktadır. Bu katsayılar bahse konu mevzuat ekinde her ülke için ayrı ayrı belirtilmektedir. Yukarıda bahsi geçen hayvan grupları için katsayılar sırasıyla, ilk grup için Toplulukta kaydı bulunan süt ineği sayısı, ikinci grup için Toplulukta kaydı bulunan emziren inek sayısı, üçüncü grup için de Toplulukta mezbahaya sevk edilen toplam kayıtlı buzağı temel alınarak hesaplanır. Fiyat hesaplaması, her 100 kg karkas ağırlığı için ve süt ve süt ürünleri temelinde, bahsedilen katsayıların da yardımıyla yapılır. Bu kayıtlar Komisyona birer haftalık toplu kayıt şeklinde her haftanın en geç Perşembe günü öğle saatine dek bildirilir. Veteriner işleri ya da sağlık koruma gibi sebeplerle bir ülke kayıtları olağan seyrinin dışına çıkmışsa, Komisyon bir önceki haftanın kayıtlarını dikkate alabilir. 3.1.4. 2705/1998 AT Komisyon Tüzüğü 2705/1998 Sayılı Topluluktaki Diğer Sığır Cinsi Hayvanların Fiyatlarının Araştırılması Ve Temsili Topluluk Pazarlarındaki Yetişkin Sığır Cinsi Hayvanların Tespiti Üzerine Olan 14 Aralık 1998 Tarihli Komisyon Tüzüğü 2273/2002 AT sayılı Tüzükte belirtilenlerin yanında yetişkin sığır cinsi hayvanlara ilişkin fiyat oluşumundan bahsetmekte olup 2273/2002 AT sayılı Tüzükle ile yürürlükten kaldırılmıştır. 3.1.5. Sonuç ve Öneriler Yukarıda görüleceği üzere, AB de fiyat takibi amacı ile her üye devlette kurumsal bir yapı mevcuttur. Yetkili otorite olarak anılan bu yapı öncelikle temsili pazarı veya pazarları belirleyip bunlardan haftalık bazda gelen fiyatları değerlendirir. Değerlendirmesi sonucunda elde ettiği ortalama fiyatları Komisyona bildirir. Komisyon her ülkeden gelen ortalama fiyatları değerlendirerek AB ortalama fiyatını oluşturur, fiyatların takibini, kayıtların denetimini gerçekleştirir. Kayıtların, kayıt tutan kişilerin güvenirliği ise ülke yetkili otoritesi sorumluluğundadır. 19 Ülkemizde kırmızı et fiyat takipleri ve kayıtları benzer bir kurumsal yapıda olmamakla birlikte, sanayiciler tarafından 10 günlük periyotlar halinde Canlı Hayvan ve Et Borsasına bildirilmektedir. Borsa tarafından bu kayıtlar kitapçık haline getirilip bir önceki yıla ait veriler olarak yayınlanmaktadır. Gerek fiyat kayıtlarının sağlıklı tutulması gerekse fiyat dengesi ve fiyat takiplerinin yapılabilmesi için AB’ndeki benzer kurumsal yapının oluşturulması konusunun yetkili makamlara iletilmesi üzerinde OPD Kırmızı Et Alt Çalışma Grubunca fikir birliğine varılmıştır. Türkiye’nin böyle bir yapı için, öncelikle OPD Kırmızı Et Alt Çalışma Grubu tarafından hazırlanan “Yetişkin Büyükbaş Hayvanların Karkaslarının Sınıflandırılması Tüzük Taslağı”nın değerlendirilip yürürlüğe konulması, ardından ulusal katsayıların belirlenmesi ve bunların belirlenebilmesi için de Hayvan Kimlik ve Kayıt Sisteminin tamamlanmış olması, tüm hayvanların kayıt altına alınması gerekmektedir. OPD Kırmızı Et Alt Çalışma Grubu, ülkemizde fiyat takibinin (örn: coğrafi bölgeler gibi) bölgelere ayrılarak yapılmasını önermektedir. Bölgesel fiyatların yardımı ile ulusal fiyatlar hesaplanabilecektir. 2273/2002 AT Komisyon Tüzüğü temel olarak yetişkin sığır cinsi hayvanlardan ziyade genç hayvanlara yöneliktir. Zira Toplulukta kayda değer sayıda yetişkin sığır cinsi hayvan pazarlanmamaktadır. Bir üye devlette, eğer yetişkin sığır cinsi hayvan pazarı mevcut ise fiyatlar yine yukarıda bahsedilen biçimde hesaplanarak bu kayıtlar tutulabileceği yine aynı Tüzükte belirtilmiştir. Canlı hayvan pazarını ve yetişkin sığır cinsi hayvan pazarını doğrudan ilgilendiren 2705/98 sayılı Topluluktaki diğer sığır cinsi hayvanların fiyatlarının araştırılması ve temsili Topluluk pazarlarındaki yetişkin sığır cinsi hayvanların tespiti üzerine olan 14 Aralık 1998 tarihli Komisyon tüzüğü 2273/2002 AT Komisyon Tüzüğüne kısmen eklenerek yürürlükten kaldırılmış olup ülkemizde Kurban Bayramı kesimleri dolayısı ile fiyat takibi açısından dikkate alınmasının uygun olacağı düşünülmektedir. 3.2. AB İç Pazar ve Destekler AB Ortak Tarım Politikasının uygulamasında ürünlere yönelik Ortak Piyasa Düzenleri kurulmuştur. Kırmızı ete yönelik oluşturulan ilk sığır ve dana eti OPD, 1964 yılında oluşturulmuştur. AB kırmızı et OPD ise; 1- Sığır ve dana eti OPD 2- Koyun ve keçi eti OPD AB’de desteklerin dağılımından piyasanın işleyişine kadar tüm kurallar bu OPD’lere yönelik çıkarılan mevzuatlarda belirtilmektedir. OTP’nin finansmanı sağlayan FEOGA harcamalarının 2003 yılında % 29’u hayvancılığa ayrılırken %18.8’i sığır ve dana etine, %4,0’ı da koyun-keçi etine ayrılmıştır. 3.2.1. AB Sığır ve Dana Eti Destekleri AB’nin 2003 yılı FEOGA bütçesinden sığır ve dana etine yönelik ayrılan 8.404 milyon €’luk meblağın 7.870 milyon €‘luk kısmı sığır ve dana eti müdahale alımları için kullanılmıştır. Sığır ve dana eti ortak piyasa düzenine ilişkin 17 Mayıs 1999 tarihli Konsey Tüzüğü 1254/1999 (AT) incelenmiş ve ülkemizdeki iç pazar koşulları ve destekleme konu ve kriterleri karşılaştırılmıştır. Arzın piyasa gereklerine göre ayarlanmasını kolaylaştırmak için ticaret ve ortak ticaret kuruluşlarının eylemlerini teşvik etmek üzere, Topluluk aşağıdaki önlemleri alabilir. (a) besiciliği iyileştirme önlemleri; 20 (b) daha iyi üretim, işleme ve pazarlama düzenini teşvik etme önlemleri; (c) kalite iyileştirme önlemleri; (d) kullanılan üretim araçları bazında kısa ve uzun vadeli tahminlerin yapılmasına olanak sağlayan önlemler; (e) piyasa fiyatının kaydedilmesini kolaylaştıran önlemler. 3.2.1.1. Doğrudan Ödemeler a-1) Primler: Özel Prim: Tesisinde erkek büyükbaş hayvan yetiştiren üreticiler, başvurmaları halinde özel prim alabilmektedirler.Özel prim; - 9 aylıktan itibaren her boğanın yaşamında bir kez veya, - İlk kez 9 aylıkken ikinci kez 21 aylık olduktan sonra olmak üzere her öküzün yaşamında iki kereden fazla tahsis edilemez. Özel Primi hak kazanmak için faydalanılan büyükbaş erkek hayvanların semirtmek maksadı ile beside olması ve kesim veya ihracatına kadar tüm etiket ve pasaport bilgilerini içeren dokümana sahip olması gerekmektedir. İşletme başına, her yaş dilimi için tahsis edilen 90 hayvan limiti uygulanmakta olup bu limit için feragat edilebilir ve değişiklik yapılabilir. Uygulamada bölgesel tavan uygulanmakta olup “bir bölgede her takvim yılında özel primden yararlanma hakkına sahip hayvan sayısını” ifade eder. Ödemelerde Ülke tavanları önemlidir. 1996 yılındaki üretim rakamları temel alınarak her ülke için birer bölge tavanı belirlenmiştir. Özel prim oranları: -Boğalar için hayvan başına 210 Euro -Öküzler için hayvan başına 150 Euro Mevsim Dışı Primi: Kesimlerin yıllık otlatma periyodu dışında yapılmasını teşvik etmek için belirli koşullara bağlı olarak yılın ilk 23 haftasında sezon dışı kesilen hayvanlar için ödenmektedir.Bir üye devlette kesim yoğunluğunu iğdiş edilmiş boğaların oluşturması durumunda (%60’ının kesilen öküzler olması) veya 1 Eylül ile 30 Kasım tarihleri arasında kesilen öküz sayısının %35’i aştığı durumlarda üreticiler başvuru yapmaları halinde Mevsim Dışı Kesim Priminden faydalanabilmektedirler. Mevsim Dışı Kesim Primleri 72,45 Euro 54,34 Euro 36,23 Euro 18,11 Euro -Yılın ilk 15 haftası -Yılın 16-17. haftası -Yılın 18-21. haftası -Yılın 22-23. haftası Emziren İnek Primi: Memede olan ineklerin tutulduğu işletmelere yönelik olarak, o işletme için belirlenmiş tavan dahilinde, her bir üretici için yıllık olarak verilen yardımdır. Başvuru sahibinin yardımdan yararlanabilmesi için, başvuru tarihinden itibaren 12 aylık süre içerisinde işletmeden dışarıya süt arz etmemiş olması ve kendisine ait referans miktarın 120.000 kg’ı aşmaması gerekmektedir. Koşullardan birisi de, başvuru tarihinden itibaren art arda 6 ay boyunca prim talep edilen hayvan sayısının %60’ının memedeki inek, %40’ının da düvelerden oluşmasıdır. 21 Memedeki ineklere verilen yardıma uygun hayvan sayısının tespitinde, süt ve süt ürünlerine yönelik ortak piyasa düzeninde belirtilen üreticinin referans miktarı esas alınarak, ineklerin memedeki inek veya süt ineği kapsamına mı girdiği göz önüne alınmaktadır. Bu primden yararlanabilecek işletmelerin her birisi için tavanların nasıl belirleneceğine, primlerin devrine ilişkin kapsamlı düzenlemeler bulunmakta olup, ülkeler bazında primden yararlandırılacak hayvan sayılarına ilişkin tavanlar da ayrıca belirlenmiştir. Prim oranı hayvan başına 200€’dur. Tüzükte Memedeki İnekler için Münferit Tavan ve Düveler başlıklı iki alt başlık daha açılarak, sığır ve dana eti ortak piyasa düzeni kapsamında ele alınan münferit tavanlara ilişkin kapsamlı düzenlemeler yapılmıştır. Ayrıca memedeki ineklerin %60’ının dağlık bölgelerde tutulduğu durumlarda, üye devletlerin düveler için verilen primleri, memedeki ineklerden farklı olarak belirlenen farklı ulusal tavanlar kapsamında yönetmelerine olanak tanınmıştır. Bu tür bir ayrıma gidildiği durumlarda, ayrı olarak belirlenmiş tavanların toplam ulusal tavanın %40’ını aşamayacağı hükme bağlanmıştır. Toplam düve sayısı bu tavanları aşarsa, her bir çiftçinin uygun düve sayısının aşma ile orantılı biçimde azaltılması öngörülmüştür. Belirli koşullar altında, hayvan başına 50 Euro miktarını geçmeyecek ulusal ek bir emziren inek pirimi üye devletlerce sağlanabilir, bunun ilk 24.15 Euro’luk kısmı FEOGA’nın garanti fonundan sağlanır. Kesim Primi: 8 aylıktan büyük boğa, iğdiş edilmiş boğa, inek ve düveler ile 1 aydan büyük 7 aydan genç buzağılarda karkas ağırlığı 160 kg. dan az olan hayvanlar için bu özelliklerde yetiştiricilik yapan ve üçüncü ülkelere ihracat yapılması durumu ortaya çıktığında tespit edilecek Ulusal Tavan dahilinde tahsis edilecek primleri içerir. Ulusal Tavanlar, Topluluğun veri tabanı EUROSTAT veya komisyon resmi kayıtlarına göre tespit edilir. Hayvan başına prim oranı aşağıdaki gibi belirlenmiştir: - 8 aylıktan büyük boğa, tosun, inek ve düveler için 80 € - 1 aydan büyük 7 aydan küçük ve 185 kg’dan az ağırlığa sahip buzağılar için 50 €. Hayvan Mevcudu Yoğunluğu: Tek ödeme planı için geçiş dönemi uygulandığı durumlarda, özel prim ve memedeki inek primleri için uygun toplam hayvan sayısı, herhangi bir takvim yılında işletmenin hektarı başına 2 hayvan (LU) olacak biçimde sınırlandırılmıştır. Yetiştirme yoğunluğu, 1 Ocak 2003’den itibaren 1,8 LU/ha olarak belirlenmiştir. Geçiş döneminden yararlanmak isteyen bir çiftçiye, yetiştirme yoğunluğunun hesaplanmasında kullanılan hayvan sayısı 15 LU’dan düşükse, yetiştirme yoğunluğu uygulamasından muaf tutulacaktır. Yetiştirme yoğunluğu için kullanılan yem bitkileri alanındaki (otlak) hayvan sayısı şeklinde ifade edilmektedir. Bu konuda oldukça ayrıntılı açıklamalara yer verilmiştir. Yetiştirme yoğunluğu hesaplamasına, işletmede bulunan bütün büyük ve küçükbaş hayvanlar dahil edilmektedir.Yaygınlaştırma primi hesaplamasında işletmede tutulan hayvanlar için aşağıdaki farklı katsayıları belirlenmiştir: - 24 aylıktan büyük erkek sığırlar ve düveler, memedeki inekler, süt inekleri için 1.0 LU - 6 ay-24 ay yaşındaki erkek ve dişi sığırlar için 0.6 LU - koyun -keçi için 0,15 LU. Genişleme Ödemesi: Tek ödeme planı için geçiş dönemi uygulanan yerlerde, özel prim ve/veya memedeki inek primleri alan yetiştiriciler yaygınlaştırma ödemesinden yararlanabilmektedir. Her bir özel prim ve memedeki inek pirimi başına 100 € olarak belirlenmiş olup, işletmedeki yetiştirme yoğunluğu 1,4 LU/hektardan küçük veya buna eşit olmalıdır. Ödeme oranı, yetiştirme yoğunluğunun 1,4 LU/ha ve daha yüksek olduğu veya 1,8 LU/ha ve daha düşük olduğu yerlerde 40 €; yetiştirme yoğunluğunun 1,4 LU/ha’dan düşük olduğu yerlerde ise 80 €’dur. 22 a-2) Ek Ödemeler : Tek ödeme programına belirli bir dönem sonrasında geçmeye karar veren üye devletler, kendileri için öngörülmüş miktarları yıllık olarak çiftçilere ödeyecektir. İlave ödemeler hayvan başına ve/veya alan ödemeleri şeklinde verebilmektedir. Hayvan başına yapılan ödemeler: Erkek sığırlar, memedeki inekler, süt inekleri ve düveler için verilmektedir. Buzağılar için verilenlerin dışındaki ödemeler, kesim primi başına destekleyici ödeme şeklinde olabilmektedir. Bu ödemeye ilişkin koşullar ve detaylar ayrıca belirlenmiştir. Alan ödemeleri: Yardımın alan esaslı verilmesi durumunda ise işletmenin sahip olduğu otlağın hektarı başına ödeme yapılmaktadır. Bu yardım için AB’ın diğer bir yardım programından yararlanılmaması gereklidir. Hektar başına yapılan ödeme, mandıra primlerindeki ilave ödemeler de dahil olmak üzere 350 €’yu aşamamaktadır. b) Özel ve Genel Depolama Yardımları Topluluk ölçeği bazında kayıtlara işlenen ortalama Topluluk Piyasa Fiyatı temel fiyatın % 103’den az olduğu ve bu şekilde kalacağı olası olduğu durumlarda özel depolama için yardım tahsis edilmesi durumunu ifade eder. R3 derecesindeki erkek sığırların karkası için temel fiyat, 2.224 Euro/ton olarak belirlenmiştir. Ardı ardına iki hafta sürecinde, Üye Ülkede ya da bir üye ülkenin herhangi bir bölgesindeki ortalama piyasa fiyatı 1.560 Euro/ton’un altına düştüğü tarihte devlet müdahalesi başlar. Bu durumda, müdahale alımı ve ilgili miktarlar ihale yöntemi ile belirlenir. Müteşebbisler, müdahale için kabul edilen artırma yollu satın alma fiyatları ve miktarlar ihale prosedürleri kapsamında tespit edildikten sonra teknik şartnameler doğrultusunda alım ve depolaması yapılır. Depolama yapan alıcılar uygun dönemlerde piyasaya rahatsızlık vermeyecek şekilde ve eşitliği bozmayacak şekilde arz edebilirler. 3.2.2.Koyun-Keçi Eti OPD Destekleri AB’de koyun keçi etine dair OPD 1980 yılında düzenlenmiştir. Bu günkü uygulamada AB koyun keçi eti OPD içinde desteklerini doğrudan ödemelerle yapmaktadır. Üye Devletler Tek Ödeme Sisteminin kısmi uygulama bölümüyle ilgili olan, ulusal tavanlar kapsamındaki miktarlarının %50’sini ellerinde tutmaya karar verdiği durumlarda, bu miktarlar koyun ve keçi prim ödemeleri şeklinde kullanılabilmektedir. İşletmesinde dişi koyun veya keçi (en az bir kez doğurmuş veya en az 1 yaşında olan) bulundurulanlar, işletmelerinde bulundurdukları hayvanlar için prim hakkına sahiptir. Keçi primleri ise belli bölgelerde esas olarak keçi, keçi-eti üretimine yönelik ise ve koyun ve keçinin yetiştirilme teknikleri doğadaki ile benzerlik taşıyorsa verilebilmektedir. Her bir işletme için belirlenecek tavanlar çerçevesinde, primler, her bir takvim yılı içinde hayvan başına yıllık ödeme şeklindedir. Asgari hayvan sayısı üye devletler tarafından belirlenecek olmakla beraber, bir prim başvurusundaki hayvan sayısı 10’dan az 50’den fazla olamaz. Dişi koyun için prim hayvan başına 21 €’dur. Ancak koyunun sütünü veya koyun sütünden yapılmış ürünleri pazarlayan üreticilere verilecek prim hayvan başına 16,8 €’dur. Dişi keçiler için belirlenmiş prim hayvan başına 16,8 € olup, koyununkine benzer bir indirime tabi değildir. Tamamlayıcı (Mütemmim) Primler: Koyun ve keçi üretiminin geleneksel bir faaliyet olduğu veya kırsal ekonomiye önemli katkı sağladığı yerlerde hayvan başına ilave bir prim verilmekte olup, bu prim her bir dişi koyun ve keçi için 7 € olarak belirlenmiştir. Bu tamamlayıcı primi almak için yetiştiricinin arazisinin en az yarısının, az tercih edilen alanlarda bulunması gereklidir. Ancak farklı yerlerde otlatmanın yapıldığı durumlarda, eğer 23 hayvanların %90’ı az tercih edilen alanlarda 90 gün boyunca otlatılıyorsa veya işletmenin kurulu olduğu yer geleneksel olarak bu tür bir uygulamanın yapıldığı yerde ise tamamlayıcı prim verilebilmektedir. Primler belirlenecek bir dönem için verilebilmektedir. Koyun ve keçinin kimliklendirilmesine yönelik düzenlemeler yapıldığında, kontrollerde bu düzenlemelerin esas alınması hükme bağlanmıştır. Üretici başına prim hakkının belirleneceği hükme bağlanmış, ülkeler bazında üreticilere dağıtılacak toplam prim hakkı sayısı 1782/2003 sayılı Tüzüğün 116.maddesinde belirlenmiştir. Tüzükte ayrıca prim haklarının transferine yönelik kapsamlı düzenlemeler bulunmaktadır. 1 Ocak 2005 tarihinden itibaren, her bir çiftçinin tavanı, 31 Aralık 2004 tarihi itibarıyla sahip olduğu prim hakkı sayısına eşittir. Prim hakları toplamının, ülkeler için belirlenen tavanları aşmaması için üye devletler gerekli tedbirleri almakla mükelleftir. Prim haklarının transferi mümkün olup, bu konuda ayrıntılı düzenlemeler bulunmaktadır. Her bir üye devlet ulusal prim hakkı rezervini tutmak zorundadır. İlave Ödemeler: Tek ödeme sistemi için geçiş dönemini kullanan üye devletler, Tüzükte verilen global miktarlara eşit meblağları, yıllık ilave ödemeler şeklinde kullanabilmektedir. Üye devletler global miktarları desteklemek üzere hayvan başına verilen primleri azaltabilirler. Bu indirim 1 €’yu aşmamaktadır. Ödemeler, özel üretim türleri ile iştigal eden üreticiler; hayvan başına verilen primleri artırmak, yetiştirici işletmelerin yeniden yapılandırılması, üretici örgütlerinin oluşturulmasını desteklemek, haklarından vazgeçen üreticilere yardım, koyun ve keçi etinin işlenmesi ve pazarlanmasının rasyonel hale getirilmesi yönelik destekler veya üreticilere alan esaslı yardımlar şeklinde verilebilmektedir. Her bir birim veya ilave ödemenin toplamı, Komisyon tarafından ayrıca belirlenecek tavanları aşmamalıdır. Eğer başvurular toplamı bu tavan rakamı aşarsa, çiftçilere verilen yardımlar aşma ile orantılı olarak azaltılmaktadır. 3.2.3. Ortak Tarım Politikası 2003 Reformu 2003 Haziran ayında üzerinde anlaşmaya varılan Ortak Tarım Politikası reformu, üretimden bağımsız, üreticilere yıllık olarak ödenen bir sistem olan tek ödeme planını (TÖP) ortaya koymaktadır. Çiftçilere verilen destek ile çiftçilerin ürettikleri ürün arasındaki ilişkiyi ortadan kaldırmayı amaçlayan tek ödeme planı (TÖP): - 2000, 2001 ve 2002 yıllarını kapsayan referans döneminde 1782/2003/AB sayılı Tüzüğün EK VI’sında sıralanan, TÖP kapsamında değerlendirilen - doğrudan ödemelerden, en az birini almış veya - yardımı almış çiftçilerden miras yoluyla bir işletmenin tamamını veya bir bölümünü almış, veya - ulusal rezervden veya transfer yoluyla ödeme hakkı almış çiftçilere açıktır. Tek ödeme planı, gelecekte, doğrudan ödemeler için bir norm olacaktır. Bununla beraber, 2003 reformları, bazı ürüne özel doğrudan ödemelerin devamı ve/veya bunların adapte edilmesi ile diğer destek önlemlerini de kapsamaktadır. Bu reform, çiftlik hayvanları ile ilgili politika araçları üzerinde önemli değişiklik yapmamaktadır. Bir üye devlet 1 Ağustos 2004 tarihine kadar, tek ödeme planını, aşağıda belirtilen şartlar çerçevesinde ulusal veya bölgesel düzeyde uygulamaya karar verebilir. Her bir üye devletin seçimine göre Komisyon tarla bitkileri, koyun-keçi, sığır ve dana eti ve kaliteli üretim ve özel tür çiftçilikle ilgili isteğe bağlı uygulama ödemelerinde sözü edilen her bir doğrudan ödeme için bir tavan belirleyecektir. Bu tavan, ulusal tavanda yer alan her tür doğrudan ödeme bileşeninin, üye devletler tarafından söz konusu ödemeler için uygulanan indirim yüzdeleri ile çarpılması sonucu elde edilecek miktara eşit olacaktır. 24 Üye devletler isterlerse tek ödeme sistemini, bütün ödemeleri tek bir ödemede birleştirerek, tamamen; veya tek ödeme planının bir sonucu olarak, tarım piyasalarının dalgalanması yada üretim faaliyetlerinin terk edilmesi tehlikesi doğması durumunda, mevcut doğrudan ödemeleri belli bir oranda muhafaza ederek yani kısmı olarak uygulayabilirler. Kısmi uygulamada üye devletler, belirli ürünlere yönelik olarak kendileri için belirlenmiş ulusal tavanların belirli bir yüzdesini ellerinde tutabilirler. Böyle bir durumda üye devletler çiftçilere, belirli sınırlar dahilinde yıllık ilave ödemelerde bulunacak olup, ürünler bazındaki yüzde seçenekleri ve bu seçenekler söz konusu olduğunda yapılacak ilave ödemelerin mahiyeti şu şekildedir: •Koyun ve keçi ödemeleri söz konusu olduğunda, elde tutulabilecek oran bu amaç için ulusal tavan içinde belirlenmiş oranın %50’sidir. İlave ödemeler bu konuda yapılacak yardımların en fazla %50’sine tekabül edecek biçimde koyun ve keçi yetiştiren çiftçilere verilecektir. • Sığır ve dana eti ödemeleri söz konusu olduğunda, ulusal tavan içerisinde kesim primleri için belirlenmiş oranın tamamının elde tutulması. İlave ödeme bu konuda verilecek primlerin azami %100’üne tekabül edecek biçimde, buzağıların kesimine yönelik olarak verilecektir. Üye devletler ayrıca, a) Ulusal tavanlarında emziren inekler için ayrılan miktarın tamamını ellerinde tutabilir. İlave ödeme, bu konuda verilen primlerin azami %100’üne kadar olacak biçimde, emziren ineklerin bakımı için verilecektir, veya b) Buzağılar dışında, ulusal tavan içerisinde sığırlar için ayrılmış kesim priminin %40’ını ellerinde tutabilirler. İlave ödeme, buzağılar dışındaki sığırlar için belirlenen kesim primlerinin %40’ını aşmayacak biçimde, buzağılar dışındaki sığırların kesimi için verilecektir. Yada alternatif biçimde, c) Ulusal tavanlarında, buzağılar dışında kalan sığırlar için belirlenmiş kesim primlerinin tamamını ellerinde tutabilir. İlave ödeme buzağılar dışındaki sığırlar için belirlenen kesim primlerinin %100’ünü aşmayacak biçimde, buzağılar dışındaki sığırların kesimi için verilecektir, veya d) Ulusal tavan içerisinde özel erkek sığır için belirlenmiş primlerin %75’ini ellerinde tutabilirler. İlave ödeme özel erkek sığır priminin %75’ini aşmayacak biçimde verilecektir. Genişleme ödemesi, ek ödeme ve mevsim dışı prim uygulaması tek ödeme sistemine tamamen geçecektir. Geçiş Dönemi: Tek ödeme planı 1 Ocak 2005 tarihinde yürürlüğe girmiştir. Üye devletler geçiş süresi alabilirler (31 Aralık 2005 yada 2006’ya kadar). Geçiş dönemi alan üye devletler 2004 yılına ait çiftlik hayvanı yardım ödemelerini uygularlar (yem alan hektarı başına beslenen canlı hayvan sayısı limitleri ve genişleme ödemesi gibi). Benzer şekilde geçiş döneminde üye devletler çiftçiler arasında eşitliği sağlamak, pazardaki rekabet dengesizliklerini önlemek için canlı hayvan sahiplerine yıllık ek ödeme yapar. Üye devletler ayrıca mera mevsimi dışında sığırların kesimini teşvik amacıyla mevsim dışı primini uygulamaya devam edebilirler. Doğrudan Ödemeye Hak Kazanmak İçin Gerekli Koşullar: Çiftçilerin, tek ödeme planı ve/veya diğer direk ödemelere hak kazanabilmesi için, arazilerinin iyi tarım ve çevre koşullarına ve ilgili diğer çapraz uyum standartlarına uygun olması gerekir. Üye devletler iyi tarım ve çevre koşuları için azami gereklilikleri tanımlamalıdır. Bunun yanında, bu konuyla ilgili, 18 AB direktifi ile düzenlenmiş, yönetim gereklilikleri vardır. Çiftlik hayvan üreticileri eğer yukarıda bahsi geçen ödemelerden faydalanmak istiyorlarsa, hayvan refahı kurallarını da içine alan bu düzenlemelere uymak zorundadırlar. 25 Diğer Destek Araçlarının Muhafazası: Sığır eti piyasasında müdahale alımları önemli rol oynamaktadır. AB üye devlette yada üye devletin bir bölgesinde fiyatlar 1.560 Euro/Ton altına düşerse müdahale alımı yapmaktadır. Bunun yanında, aşırı arz olması durumunda geçici olarak sığır etini depolamak için özel işletmecileri teşvik eden, özel depolama yardımı sistemi kısmi sübvansiyon yoluyla verilmektedir. AB koyun keçi eti destek rejimi AB müdahale alım mali sistemine hiçbir zaman dahil edilmemiştir. Buna karşılık özel depolama yardımına sınırlı bir giriş vardır. Koyun ve keçi üretimi çoğunlukla az tercih edilen bölgelerde yapıldığı için, bu çiftçiler kırsal kalkınma önlemlerinden de faydalanabilmektedirler. Yeni Üye Ülkeler İçin Uygulama: Yeni Üye Ülkeler, AB ye katılımlarının ilk yıllarında farklı tip doğrudan ödeme planı (tek alan ödeme planı) kullanabilme seçeneğine sahiptirler. Ancak, tek ödeme sistemini uyguluyorlarsa AB genelinde uygulanan kurallara uyacaklardır. 3.3. Türkiye’de Hayvancılığa Verilen Destekler Tarımsal üretiminin doğa şartlarına bağlı olarak risk ve belirsizliği fazladır. Ayrıca tarım ürünlerinin kısa zamanda arz edilmesi gereklidir. Bu tür doğal risklerinin yanında üreticilerin girdi ve ürün fiyatlarının oluşumunda etkisiz olmaları, sektörün piyasa ekonomisi içerisinde güçlü bir yapıya sahip olmaması gibi nedenlerle tarımın dolayısıyla hayvancılığın desteklenmesi gelişmekte olan ülkeler için zorunluluktur. Gelişmiş ülkelerdeki desteklemelere baktığımızda, ülkemizde tarıma dolayısıyla da hayvancılığa verilen destekleri yeterli bulmak mümkün değildir. Ülkemizde tarım çeşitli şekillerde desteklenmektedir. Desteklemeler genellikle girdi fiyatlarına müdahale ile ucuz girdi temini, fiyat yolu ile müdahale alımları, düşük faizli kredi sağlanması, dış ticaretteki korumacılık, teşvik ve prim uygulamaları ile üretimin desteklenmesi şeklindedir. Hayvancılığa özel desteklemeler ise, 2000 yılından itibaren 2000/467 sayılı Hayvancılığın Desteklenmesi Hakkında Karar çerçevesinde yürütülmektedir. Bunun yanında 2003 yılında Kırsal Alanda Sosyal Destek Projesi çerçevesinde sosyal yönü ağır basan bir destekleme de hayata geçirilmiştir. Bu proje geri dönüşümsüz destekten ziyade imkanı olmayan üreticilere ucuz kredi desteği şeklinde ifade edebileceğimiz bir destektir. 3.3.1. 2000/467 Sayılı Hayvancılığın Desteklenmesi Kararnamesi Bu kararname kapsamında hayvancılığa bütçeden 2000 yılında 33 trilyon, 2001 yılında 48 trilyon, 2002 yılında 75 trilyon, 2003 yılında 126 trilyon ve 2004 yılında da 174 trilyon kaynak aktarılmıştır. Desteklemeye ayrılan kaynaklara baktığımızda zaman içerisinde artış olmakla birlikte bir önceki yıla göre artışın en fazla 2003 yılında (%68,0), en az artışın ise 2004 yılında (%38,1) olduğu görülmektedir (Tablo 11.) Tablo 11. 2000/467 Sayılı Karar Çerçevesinde Hayvancılığa Ayrılan Kaynak 2000 33 Tahsis Edilen (Trilyon TL) Bir Önceki Yıla Göre Artış (%) Kaynak: Tarım ve Köyişleri Bakanlığı 2001 48 45,4 2002 75 56,2 2003 126 68,0 2004 174 38,1 Kararname kapsamında, Tarım ve Köyişleri Bakanlığı’nca onaylanan yem bitkileri üretim projelerinin nakliye ve gübre bedelleri hariç, çok yıllık yem bitkilerinde birinci yıl yatırım giderleri ve uygun görülen işletme giderlerinin %35’i, ekiliş alanları ile uyumlu alet ve makine alım giderlerinin %30’u, tek yıllık yem bitkilerinde ise uygun görülen işletme giderlerinin ve ekiliş alanları ile uyumlu alet ve makine alım giderlerinin %20’si doğrudan üreticiye ödenmiştir. Bu kapsamda sırasıyla dekar başına 2000 yılında 7,3 milyon, 2001 yılında 12 milyon, 2002 yılında 15 milyon, 2003 yılında 30 milyon ve 2004 yılında ise 35 milyon TL destekleme yapılmıştır. 26 Yurt içinde çiftçi veya TİGEM tarafından yetiştirilen ve Tarım ve Köyişleri Bakanlığı’nca damızlık belgesi veya sertifikası verilmiş kültür ırkı damızlık gebe düveleri satın alanlara; damızlık belgesine (pedigri) sahip süt sığırları için Bakanlığın her yıl Ocak ayı içerisinde belirleyeceği hayvan fiyatının %30’u, saf ırk sertifikasına sahip kültür ırkı süt sığırları içinse bu fiyatın %15’i ödenmiştir. Bu desteklemeden faydalanacak hayvan sayısı 5 yılda toplam 100 bin başı geçmeyecektir. Bu çerçeve de TKB tarafından 2000 yılı için sertifikalı hayvan için 90 milyon TL/ baş, pedigrili hayvan için 180 milyon Tl/baş, 2001 yılında sertifikalı hayvan için 120 milyon TL/baş, pedigrili hayvan için 240 milyon TL/ baş, 2002 yılında, sertifikalı hayvan için 150 milyon TL/baş, pedigrili hayvan için 300 milyon TL/ baş, 2003 yılı için 180 milyon TL/baş ve 360 milyon TL/baş, 2004 yılında ise 200 milyon TL/baş ve 400 milyon TL/baş destekleme yapılmıştır. Suni tohumlama yaptıran yetiştiricilere; kalkınmada öncelikli iller ve soy kütüğüne kayıtlı işletmelerde daha fazla olmak üzere, kriterleri ve miktarları Tarım ve Köyişleri Bakanlığınca çıkarılacak tebliğ ile belirlenecek teşvik primi ödenmesi kararlaştırılmıştır. Bu desteklemeden yararlanacak hayvan sayısı 5 yılda toplam 10 milyon başı geçmeyecektir. Bu kapsamda kalkınmada öncelikli illerde sırasıyla 2000 yılında 4 milyon, 2001 yılında 6 milyon, 2002 yılında 8 milyon, 2003 yılında 10 milyon ve 2004 yılında ise 15 milyon TL/baş destekleme ödemesi yapılmıştır.Diğer illerde ise, 2000 yılında 2 milyon, 2001 yılında 3 milyon, 2002 yılında 4 milyon, 2003 yılında 5 milyon ve 2004 yılında ise 8 milyon TL/baş suni tohumlama ödemesi yapılmıştır. Ayrıca, gerçek ve tüzel kişi ve kuruluşlarca yeni kurulacak suni tohumlama ekiplerinin teknisyen termosu, sıvı azot kabı, suni tohumlama sandığı, dekonjelatör, pistole, payet pensi, makas gibi demirbaş malzeme bedellerinin her yıl Ocak ayı içerisinde Tarım ve Köyişleri Bakanlığı’nca belirlenecek değer üzerinden, kalkınmada öncelikli illerde %50’si, diğer illerde %25’i teşvik primi olarak ödenmektedir. Bu desteklemeden faydalanacak ekip sayısı 5 yılda toplam 2000’i geçmeyecektir. Bu kapsamda Kalkınmada öncelikli illerde sırasıyla 2000 yılında 650 milyon, 2001 yılında 800 milyon, 2002 yılında 1.600 milyon, 2003 yılında 1.800 milyon ve 2004 yılında ise 2.250 milyon TL/adet destekleme yapılmıştır. Diğer illerde ise sırasıyla 2000 yılında 325 milyon, 2001 yılında 400 milyon, 2002 yılında 800 milyon, 2003 yılında 900 milyon ve 2004 yılında da 1.125 milyon TL/adet suni tohumlama ekipman desteği yapılmıştır. Süt teşvik primi ödemeleri 2000 ve 2001 yılında 5.000 TL/kg, 2002 yılında 10.000 TL/kg ve 20.000 TL/kg, 2003 yılında 20.000 TL/ kg ve 40.000 TL/kg, 2004 yılında ise değişmemiş ve aynı miktarlar ödenmiştir. Suni tohumlama sonucu doğan buzağı desteklemesi: 2003 yılı için soy kütüğüne kayıtlı sığırlardan doğan buzağılar için 40 milyon TL/baş, ön soy kütüğüne kayıtlı sığırlardan doğan buzağılar için hayvan başına 20 milyon TL/Baş destekleme yapılmıştır. 2004 yılında bu rakamlar 60 Milyon TL/baş ve 30 milyon TL/baş olmuştur. Hastalıklardan ari işletmelerdeki hayvanlar için 2003 yılı için hayvan başına 20 Milyon TL/Baş, 2004 yılında ise 60 milyon TL/baş destekleme yapılmıştır. 2004 yılı için et teşvik pirimi 190 kg karkas üzeri hayvanlar için ilk önce 1 milyon TL/kg iken aynı yıl içinde yapılan değişiklikle 500 bin TL/kg olarak uygulanmıştır. 27 Grafik 5. Et Teşvik Priminin Bölgelere Göre Dağılımı 12% 23% 20% 10% 3% 6% 3% 10% 13% I.Bölge (Ortakuzey) II.Bölge (Ege) III.Bölge (Marmara) IV.Bölge (Akdeniz) V.Bölge (Kuzeydoğu) VI.Bölge (Güneydoğu) VII.Bölge (Karadeniz) VIII.Bölge (Ortadoğu) IX.Bölge (Ortagüney) Kaynak: TZOB, Türkiye’de Süt ve Kırmızı Et Hayvancılığı(2005) Et teşvik priminin 2004 yılı itibarı ile bölgeler bazında dağılımına bakıldığında en çok payı %23.2 ile IX. Bölge (Orta-Güney) ve %20.4 ile II. Bölge’nin (Ege), en az payı ise %2.9 ile V. ve VII. Bölgelerin aldığı görülmektedir. 3.3.2. 2005 Yılı Hayvancılık Destekleri 2005/8503 Sayılı 2005-2010 yıllarını kapsayacak olan Hayvancılığın Desteklenmesi Hakkında Bakanlar Kurulu Kararı 24 Şubat 2005 tarih ve 25737 Sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe girmiştir. Bu Kararnamenin 2000/467 Sayılı karardan süt hayvancılığı açısından farklılıklarına bakıldığında; v Sertifikalı yem bitkisi tohumu üreten üreticilere, yem bitkisi tohumu üretim proje bedelinin %25’inin doğrudan ödenmesi kararlaştırılmıştır. v Suni tohumlama desteğinin üreticiler yerine tohumlama yapan Veteriner hekim, veteriner sağlık teknisyeni ve örgütlere (birlik, koop. vb.) verilmesi kararlaştırılmıştır. v Suni tohumlama ekipman desteği 2005 yılı destek kalemleri içerisine alınmamıştır. Yani bu destek uygulamadan kaldırılmıştır. v İlk defa uygulanan desteklerden birisi de Hayvan Kimlik sistemi desteğidir. Buna göre Ulusal veri tabanına kayıtlı, tescil belgesi bulunan işletmelerde mevcut pasaportu bulunan sığır cinsi hayvanlardan doğan yavruların gerçek ve tüzel sahipleri bu desteklemeden faydalanacaklardır. v Bir diğer yeni destek ise programlı aşılama desteğidir. Bakanlıkça belirlenen programlı aşılamaları tatbik edenlerin bu destekten faydalanması öngörülmüştür. v Hayvan gen kaynaklarının korunması amacıyla büyükbaş ve küçük baş hayvanları kapsayacak şekilde destek verilmesi kararlaştırılmıştır. v Kendi öz kaynakları ile işletmesine sabit süt sağım ünitesi kurarak ve soğutma tankı koyarak sanayiye aktarılacak sütte belirli kalite ve hijyen kriterlerine uygun üretim yapacak üreticilere yatırım miktarının %40’ının destek olarak ödenmesi öngörülmüştür. v Koyun sütüne süt teşvik primi ilk kez olarak bu yıl uygulamaya konulmuştur. 28 Tablo 12. 2005 Yılı Hayvancılık Destekleri ve Destek Kalemlerinin Payı (%) Desteğin Konusu Damızlık Belgeli Hayvan Suni Tohumlamadan Doğan Buzağı Suni Tohumlama Desteği Süt Teşviki Sağım Hijyeni ve Süt Kalitesi Yem Bitkileri Hayvan Gen Kaynakları Hastalıktan Ari İşletme Piyasa Düzenlemesi Hastalıklarla Mücadele Gıda Güvenliği Resmi Veterinerlik Su Ürünleri Arıcılık destekleri 2004 Et Teşvik Priminden Devreden Ziraat Bankası Payı (%0,5) TOPLAM Kaynak: TKB Tutarı (YTL) 5.000.000 34.000.000 36.000.000 85.000.000 6.000.000 145.500.000 255.000 70.800.000 75.000.000 14.700.000 10.800.000 19.000.000 12.000.000 106.000.000 3.110.000 Oranı (%) 0,8 5,4 5,7 13,0 1,0 24,0 0,04 11,4 12,0 2,4 1,7 3,0 1,9 17,0 0,5 622.245.000 100 2005 yılı destekleme kalemlerine bakıldığında 2004 yılından devreden et teşvik primini dikkate almazsak pastadan en çok payı %24,0 ile yem bitkilerinin aldığı bunu sırasıyla süt teşviki ve piyasa düzenlemesinin izlediği görülmektedir. En az payı ise ne ilginçtir ülke hayvancılığının en önemli konularından olan damızlık belgeli hayvan (%0,8), sağım hijyeni ve süt kalitesi (%1,0) ve gıda güvenliği ve resmi veterinerlik desteklerinin aldığı görülmektedir (Tablo 12.) 2005 yılı desteklerinin destekleme kalemlerine bakacak olursak; v Damızlık belgeli hayvan desteğinde; pedigrili (mavi sertifikalı) hayvanlar için 500 YTL/baş (500 milyon TL), saf ırk sertifikalı (beyaz sertifikalı) hayvanlar için ise 250 YTL/baş (250 milyon TL) destek verilmesi kararlaştırılmıştır. v Suni tohumlamadan doğan buzağı desteğine bakıldığında; soy kütüğüne kayıtlılara 80 YTL/baş (80 milyon TL), ön soy kütüğüne kayıtlılara ise 40 YTL/baş (40 milyon TL) destek verilmesi kararlaştırılmıştır. v Süt teşvik primi ise bu yıl çeşitlendirilerek kapsamı genişletilmiştir. Buna göre 2005 yılı için; Hastalıktan Ari DSYB üyelerine 7,5 YKr/lt (75.000 TL), hastalıktan Ari kooperatif üyesi ve diğerlerine 6 YKr/lt (60.000 TL), DSYB üyelerine 6 YKr/lt (60.000 TL), Tarımsal Kalkınma Koop. Üyelerine 4 YKr/lt (40.000 TL), Teknik personel ve danışman çalıştıran kooperatiflere 5,5 YKr/lt (55.000 TL), diğerlerine 3 YKr/lt (30.000 TL) ve küçükbaş hayvan sütüne ise 3 YKr/lt (30.000 TL9) destek verilmesi kararlaştırılmıştır. v Hastalıktan Ari işletmelerde 2005 yılı için hayvan başına 50 YTL/baş (50 milyon TL) verilmesi öngörülmüştür. v Yine ilk defa 2005 yılında çıkan ve yerli gen kaynaklarının korunmasını amaçlayan bir destek uygulanması kararlaştırılmıştır. Buna göre büyükbaş hayvanlara 250 YTL/baş (250 milyon TL), küçükbaş hayvanlara ise 30 YTL/baş (30 milyon TL) destek verilmesi öngörülmüştür. 29 v v v Suni tohumlama destekleri ise kalkınmada öncelikli iller + soy kütüğüne kayıtlılar için 35 YTL/baş (35 milyon TL), diğer iller için ise 25 YTL/baş (25 milyon TL) olarak öngörülmüştür. Hayvan hastalıkları ile mücadele çerçevesinde programlı aşılamalarda uygulayıcıların desteklenmesi kapsamında şap aşısı, köy düzeyinde %80 ve üzeri gerçekleşmelerde büyükbaş hayvanlar için hayvan başına 75 YKr (75 milyon TL), küçükbaş hayvanlar için ise hayvan başına 50 YKr (50 milyon TL) ödenmesi öngörülmüştür. Şap aşılaması %80’in altında gerçekleşmelerde büyükbaş hayvanlar için hayvan başına 50 YKr (50 milyon TL), küçükbaş hayvanlar için hayvan başına 25 YKR (25 milyon TL) destek ödenmesi kararlaştırılmıştır. Ayrıca sığır brusellosis için hayvan başına 1 YTL (1 milyon TL), koyun brusellosis için hayvan başına 50 YKr (500 bin TL), koyun-keçi vebası, koyun-keçi çiçeği ve şarbon için ise hayvan başına 25 YKr (250 bin TL) ödeme yapılacaktır. Bakanlık, hayvan kimlik sistemi desteği kapsamında hayvan küpeleme işlemini ücretsiz yapacak ve her küpe için 2 YTL (2 milyon TL) hayvan sahibine ödeme yapacaktır. 4. SIĞIR, KOYUN VE KEÇİ ETİ DIŞ TİCARETİ 4.1. Gümrük Vergileri AB’nin sığır eti ve koyun-keçi eti Ortak Piyasa Düzenleri kapsamındaki ürünlerin Topluluğa ithalatı Ortak Gümrük Tarifesi’nde belirtilen oranlarda gümrük vergisine tabidir. AB’nin ve Türkiye’nin söz konusu ürünlerde MFN vergileri EK-1’de yer almaktadır. AB’nin söz konusu ürünlerdeki gümrük vergileri değer üzerinden % olarak (advalorem) tahsil edilen vergilerden ve miktar üzerinden Euro karşılığı (spesifik) alınan vergilerden oluşabilmekte ve özellikle hassas ürünlerdeki ithalat koruması her iki tür verginin birlikte tahsil edilmesi ile yapılmaktadır. AB’nin damızlık sığır cinsi hayvanlardaki gümrük vergi koruması % 0 iken, koyun ve keçiler için bu oran % 3,2’dir. Damızlık olmayan sığır cinsi hayvanlar için ad valorem koruma oranı % 10,2 ve spesifik vergi oranı ton başına 931 €’dur. Damızlık olmayan koyun ve keçilerde ise yalnızca % 80,5 oranında spesifik vergi uygulanmaktadır. Sığır, koyun ve keçi etine uygulanan ortalama koruma oranları % 12,8 ad valorem vergi oranı ve ton başına 1768 €’dur. İşlenmiş sığır, koyun ve keçi etinde, bazı istisnalar dışında % 16,6 oranında ad valorem vergi söz konusudur. Ülkemiz, kırmızı et ve et ürünleri ithalatında yalnızca ad valorem vergiler uygulamakta olup, OPD kapsamı ürünler için on haneli G.T.İ. pozisyonları itibarı ile 2005 yılı İthalat Rejimi’nde öngörülen gümrük vergilerinin ortalaması yaklaşık % 145’tir. OPD kapsamındaki tüm damızlık hayvanlarda uygulanan gümrük vergileri 0 (sıfır)dır. Taze veya soğutulmuş/dondurulmuş sığır, koyun ve keçi etine uygulanan gümrük vergileri % 225’tir. Diğer taraftan, ülkemizin, tam üyelikle birlikte tarım ürünlerinde Topluluğun Ortak Ticaret Politikasına uyum kapsamında üçüncü ülkeler ile akdedilmiş tüm Serbest Ticaret Anlaşmalarının ve otonom rejimlerin yanı sıra AB’nin DTÖ kapsamındaki taahhütlerini de üstlenmesi gerekecektir. Söz konusu taahhütler içerisinde, AB’nin Afrika, Karayip ve Pasifik ülkelerine yönelik tavizleri önemli bir yer tutmaktadır. Türkiye ile AB arasında et ve mamullerinin serbest dolaşımının sağlanması için, AB’nin bu ürünlerdeki OPD’nin Ülkemizde tesisine ilave olarak, her iki tarafın da birbirlerine uygulamakta oldukları gümrük vergileri, eş etkili vergiler ve miktar kısıtlamalarını kaldırmalarının yanı sıra, AB’nin Ortak Gümrük Tarifesinin de Ülkemiz tarafından üstlenilmesi gerekecektir. Bu hususun modaliteleri, AB ile tam üyeliğe matuf müzakereler sırasında belirlenecektir. 30 Ayrıca, Ülkemizin gümrük tarife sınıflandırma sisteminin tümüyle AB gümrük tarife sınıflandırma sistemi ile uyumlu hale getirilmesi gerekecek ve bu kapsamda Ülkemize özgü sütlü ürün tanımlarının da AB’nin ve Türkiye’nin ortak olarak kullanacağı tarife sınıflandırmasında yer almasının temini gerekecektir. 4.2. İthalat ve İhracat Lisansları Ortak Piyasa Düzeni kapsamındaki ürünlerin Topluluğa ithalat ve ihracatı üye ülkelerce düzenlenecek lisansların beyanına tabidir. İthalat ve ihracat lisanları üye ülkeler tarafından tüm Toplulukta geçerli olacak şekilde düzenlenir. Lisanların düzenlenmesinde başvuru sahibinin Topluluk içinde yerleşik olduğu yer dikkate alınmaz. Sığır ve sığır etinde lisans başvurularına ilişkin düzenlemeler 1445/95 sayılı Komisyon Yönetmeliği (852/2003 sayılı Komisyon Yönetmeliği ile tadil edilmiştir) kapsamında düzenlenmiştir. Sığır ve sığır etinde ihracat lisanları 3 aylık dönemlerde 6 ay geçerli olmak üzere düzenlenmektedir. Lisans için başvuruların yılın her çeyreğinin ilk 10 günü içerisinde yapılması ve lisansların yılın her çeyreğinin 21. gününde düzenlenmesi gerekmektedir. Üye ülkeler, düzenlenen lisanlara ilişkin olarak Komisyonu bilgilendirmekle yükümlüdürler. Koyun ve keçi etinde ise, lisans düzenlemeleri 1439/95 sayılı Komisyon Tüzüğü ile belirlenmiştir. Lisanların geçerlilik süresi Komisyon tarafından ayrıca tespit edilebilmekle birlikte, bu süre halen ilgili yönetmelikler uyarınca lisanların düzenleneme tarihinden itibaren 3 ay ile sınırlıdır. İthalat ve ihracat lisansları, ürünlerin, lisansın geçerliliği süresince ithal yada ihraç edilmesini garanti edecek bir teminata tabidir. Mücbir sebepler dışında, ithalat yada ihracat, öngörülen dönemde gerçekleşmezse yada kısmen gerçekleşirse, teminatın tamamı yada bir kısmı yitirilir. 4.3. Gıda Güvenliği İle İlgili İthalat Prosedürleri Avrupa Birliği’nde hayvansal kökenli gıdalar ile hayvansal kökenli gıdalar dışındaki gıdaların ithalat kontrolleri farklılık arz etmektedir. Hayvansal kökenli olsun olmasın gıda maddelerinin ithalat kontrolleri ile ilgili esasları da çerçeve olarak belirleyen 882/2004/EC sayılı AB Direktifi yayımlanmış olup, bu Direktif 1 Ocak 2006 tarihinde yürürlüğe girecektir. Direktifte yer alan ithalat ile ilgili hükümlere ilave olarak, hayvansal kökenli gıdaların ithalat kontrolleri 97/78/EEC sayılı Direktif kapsamında yürütülmektedir. 882/2004/EC sayılı AB Direktifinin 14 üncü maddesi üçüncü ülkelerden gelen hayvansal kökenli gıda ve yemlerin resmi kontrollerini düzenlemekte olup, bu maddede 97/78/EEC sayılı Direktife atıfta bulunulmakta ve 882/2004/EC sayılı AB Direktifinin, hayvansal kökenli gıdalarda öngörülen veteriner kontrollerine yönelik şartları etkilememesi gerektiği ve 97/78/EEC sayılı Direktifin kapsamında olmayan resmi kontrollerin de buna göre yapılmasının icap ettiği belirtilmektedir. 97/78/EEC sayılı Direktife göre, hayvansal kökenli gıdaların ithalat kontrollerinin bu amaçla kurulmuş Sınır Kontrol Noktalarında (BIP-Border Inspection Post) yapılması öngörülmektedir. Kontroller; hayvan sağlığı, hayvan refahı ve halk sağlığı açısından yapılmakta, bu kontroller; belge kontrolü, kimlik kontrolü ve fiziksel kontrolleri de kapsamaktadır. Ancak; hayvansal kökenli gıdaların ithalatında, ithalat aşamasından önce, Avrupa Birliği Gıda ve Veteriner Ofisi (FVO) tarafından üçüncü ülkelere yönelik o ülkelerin çiftlik ve tesis şartları, resmi kontrol ve denetim prosedürleri, kalıntı izleme çalışmaları yönünden denetimleri yapılmakta, ülkenin geneli hakkında raporlar hazırlanmaktadır. Buna bağlı olarak, ülkedeki tesislere ihracat yapabileceğine dair onay numaraları verilmektedir. Bu şekilde, Sınır Kontrol Noktalarına gelen ürünler zaten evvelce onaylanmış ülke tesislerinden gelmiş olmaktadır. Sığır etinde onaylanmış üçüncü ülkeler ve üçüncü ülke tesislerinin listeleri 72/462/EEC sayılı Konsey Direktifi kapsamında AB Komisyonu tarafından 31 http://www.forum.europa.eu.int/irc/sanco/vets/info/data/listes/list_all.html Internet adresinde yayımlanmaktadır. Koyun ve keçi etlerinde onaylanmış üçüncü ülkeler ve üçüncü ülke tesislerinin listeleri 97/232/EC sayılı Komisyon Tüzüğü ile tespit edilmektedir. Tarım ve Köyişleri Bakanlığı; 05.06.2004 tarihinde yayımlanarak yürürlüğe giren 5179 sayılı “Gıdaların Üretimi, Tüketimi ve Denetlenmesine Dair Kanun Hükmünde Kararnamenin Değiştirilerek Kabulü Hakkında Kanun” 19 uncu maddesi ile ithalatta gıda güvenliği ve kalitesi yönünden denetim esaslarını oluşturmaya yetkili kılınmıştır. Söz konusu kanun; AB’den farklı olarak, hayvansal kökenli gıdalar/hayvansal kökenli olmayan gıdalar şeklinde bir ayrım yapmamakta ve gıda maddelerini bir bütün olarak ele almaktadır. Dış Ticaret Müsteşarlığınca yayımlanan 2005/5 sayılı Dış Ticarette Standardizasyon Tebliği eki II-A sayılı listede yer alan canlı hayvan ve et ürünlerinin ithalatında, Tarım ve Köyişleri Bakanlığı tarafından düzenlenen kontrol belgesinin ilgili gümrük idaresine ibrazı gerekmektedir. Avrupa Birliği mevzuatında ise kontrol belgesi uygulaması bulunmamaktadır. Damızlık harici hayvanlar ile hayvan maddelerinin ithalatında kontrol belgesi alınabilmesi için gerekli koşullar, Tarım ve Köyişleri Bakanlığı’nın, 3285 sayılı Hayvan Sağlığı ve Zabıtası Kanunu ile 3285 sayılı Hayvan Sağlığı ve Zabıtası Yönetmeliğinin hükümlerine dayanılarak hazırlanan, 2000/32 ve 2004/8 sayılı Tebliğleri ile düzenlenmiştir. Diğer taraftan, damızlık canlı sığırların ülkemize ithali, en az 100 baş kapasiteli işletmelerin ihtiyaçlarını karşılamaya yönelik olarak yapılabilmektedir. Söz konusu işletmeler, gerekli yatırımları gerçekleştirmiş olmaları, Tarım ve Köyişleri Bakanlığı’nca belirlenen teknik ve sağlık şartlar çerçevesinde yine anılan Bakanlık tarafından uygun görülen ülkelerden ithalatta kontrol belgesi almak için başvuruda bulunabilirler. Bu şekilde özel ithalat izni verilen işletmelerin damızlık sığırları, Tarım ve Köyişleri Bakanlığı’nca görevlendirilen bir ziraat mühendisi ve bir veteriner hekim’den oluşan bir heyet tarafından seçilir. 4.4. Tarife Kotaları Topluluğun sığır ve sığır eti ürünlerinde DTÖ, diğer çok taraflı uluslararası anlaşmalar, serbest ticaret anlaşmaları ve tek taraflı ticari tavizlerin tanındığı otonom rejimlerinden kaynaklanan tercihli ticaret anlaşmaları kapsamında tarife kotaları içerisinde tanıdığı tavizlerin kullandırılması 1279/98/EC sayılı Komisyon Yönetmeliği kapsamında düzenlenmiştir. Kotaların dağıtımı AB Komisyonu tarafından üç aylık periyotlarla yapılmakta ve dağıtım esasları her ürün grubu için ayrı Komisyon Yönetmeliklerle belirlenmektedir. Tarife kotası için lisans başvuruları, her üç aylık dönemin ilk 10 gününde üye ülkeler tarafından kabul edilmekte ve başvurular üye ülkelerce Komisyona iletilmektedir. Lisanlar, 90 gün süreyle geçerlidir. Koyun ve keçi etlerinde ise, tarife kotalarının dağıtımına ilişkin esaslar 1439/95/EC sayılı Komisyon Yönetmeliğinde yer almaktadır. AB’nin söz konusu yönetmelikleri uyarınca, kota başvurusunda bulunabilecek ithalatçılar üye ülkelerce belirlenmekte ve ithalatçıların başvuru hakkı her kota için, yılda bir lisans ile sınırlandırılmaktadır. Ülkemizde halen tarife kontenjanına tabi ürünler için kota tahsisi, 01.06.1995 tarihli ve 22300 mükerrer sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Kota ve Tarife Kontenjanı Yönetmeliği kapsamında gerçekleştirilmekte olup, söz konusu Yönetmelik AB’ndeki mevcut sistem ile uyumludur. 4.5. Korunma Önlemleri OPD kapsamı ürünlerin Topluluğa ithalatının Topluluk pazarını bozması veya böyle bir ihtimalin bulunması halinde, DTÖ Tarım Anlaşması hükümleri çerçevesinde, söz konusu durum ortadan kalkıncaya kadar ilave bir ithalat vergisi uygulanabilmektedir. Diğer taraftan, ihraç edilen ürünün sınırda teslim fiyatının Topluluk fiyatlarının üzerinde olması halinde, Topluluk tarafından 32 ihracat vergisi tahsil edilebilmektedir. Topluluğa koyun ve keçi etlerinin ithalatında fiyatların izlenmesine ilişkin usuller 3882/90 sayılı Komisyon Tüzüğü ile belirlenmiştir. Türkiye’nin tam üyeliği halinde, AB’nin et ürünlerinde uygulamakta olduğu korunma önlemleri, ülkemizin geçmiş ithalat potansiyeli dikkate alınarak gözden geçirilecek ve bu kapsamdaki tarife kotaları Ülkemiz geçmiş ithalat performansı göz önünde bulundurularak yeniden tespit edilecektir. Diğer taraftan, Topluluk, diğer Ortak Piyasa düzenlerinde olduğu gibi, düşük fiyatlı ithal et ürünlerinin iç pazarı bozmasını engellemek ve pazarın dış rekabete karşı korunması için ithal ürün fiyatlarının eşik fiyatların altına inmesi durumunda gümrük vergilerine ek vergiler tahsil etmektedir. 4.6. İhracat İadeleri AB’nde sığır etine yönelik ihracat iadeleri 32/82/EEC sayılı Komisyon Yönetmeliği kapsamında düzenlenmektedir. OPD kapsamı ürünlerden yalnızca dondurulmuş veya soğutulmuş etin üçüncü ülkelere ihracatında, dünya fiyatları ve Topluluk fiyatları arasındaki fark kadar iadeden faydalanılmaktadır. Bu ürünlerde iadeden yararlanılması, ürünlerin yetişkin sığırdan elde edilmiş olduğunun kanıtlanması (32/82/EEC sayılı Yönetmelik eki belge) koşuluna bağlanmıştır. İade miktarı, işletmeler arasında fark yaratmayacak şekilde, bütün Topluluk için aynı düzeyde belirlenmektedir. İadeler, dünya pazarının durumu veya belli pazarların özel gereklilikleri göz önünde bulundurularak, varış ülkesine göre farklılık gösterebilmektedir. Komisyon, iade miktarlarını ihale usulüyle tespit edilenler hariç olmak üzere en az üç ayda bir olmak üzere kendi inisiyatifiyle düzenli aralıklarla belirlemektedir. Koyun ve keçi etinde ise, Topluluk, ihracat iadesi vermemektedir. DTÖ Uruguay Round yükümlülükleri uyarınca AB, sığır etindeki ihracat iadelerini 822.000 ton ve 1,254 Milyon € ile sınırlandırmıştır. Bu miktarlar, AB’nin 2004 yılındaki genişlemesi dikkate alınarak bir miktar arttırılmıştır. Diğer taraftan, DTÖ Doha Turu İleri Tarım Müzakerelerinde üye ülkelerce üzerinde mutabakata varılan müzakere çerçeve belgesinde tüm tarım ürünlerinde ihracat iadelerinin kaldırılması yönünde prensip kararı alınmış, ancak bunun yöntem ve usulleri henüz belirlenmemiştir. Türkiye’de ise, ihracat iadelerinden yararlanan ürünler ile iade miktarları, Para, Kredi ve Koordinasyon Kurulu Kararları ile yıllık olarak belirlenmektedir. Et ve et ürünleri halen ihracat iadelerinden faydalanmamaktadır. 4.7. Dahilde İşleme Rejimi Gerek Avrupa Birliği gerekse Türkiye Dahilde İşleme Rejimi çerçevesinde et ürünlerinin, ithal edilip işlenmiş ürün olarak üçüncü ülkelere ihracına izin vermemektedir. 4.8. Sınır Kontrol Noktaları Et ve et ürünlerinin hayvansal kökenli gıda ürünleri kapsamında ülkemize ve dolayısıyla AB’ne ithalinin 2001/881/EC sayılı Komisyon Kararı’nda kapsamında belirlenecek ve Topluluk normlarına uygun veterinerlik kontrol kapasitesine sahip Sınır Kontrol Noktalarından yapılmasının temini gerekecektir. Bu çerçevede, Topluluğa ithal edilen ve Topluluk pazarında tüketici güvenliği yönünden tehlike arz eden gıda ürünlerine yönelik AB Erken Uyarı Sistemi (RASFF) sistemi de tesis edilecektir. Halihazırda, Ülkemizde Tarım ve Köyişleri Bakanlığınca, 09.03.2004 tarih ve 25397 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren “İthal ve İhraç Edilecek Gıdaların Giriş ve Çıkış Kapılarının Tespit ve İlanına Dair Tebliğ’de Değişiklik Yapılması Hakkında Tebliğ” ile, ithal edilecek ürünlerin girişi için gümrük kapıları belirlenmiştir. 33 Tarım ve Köyişleri Bakanlığınca yürütülen AB Veterinerlik Müktesebatına Türkiye’nin uyumlaştırılmasının Desteklenmesi Projesi alt bileşeni TR02/IB/AG-01 numaralı Eşleştirme Projesi kapsamında 2005 yılı sonunda İstanbul Sabiha Gökçen Havaalanı (canlı hayvan, yenilebilir-yenilemeyen hayvansal ürünler), 2007 yılı itibarı ile de İstanbul-Ambarlı, İzmir ve Mersin Limanları (yenilebilen hayvansal ürünler) ile Habur (Şırnak), Cilvegözü (Hatay), Gürbulak (Ağrı) ve Sarp (Artvin) (yenilemeyen hayvansal ürünler) gümrük kapıları sınır kontrol noktaları olarak belirlenmiştir. 4.9. Coğrafi İşaretler: AB içerisinde gıda isimleri coğrafi/geleneksel/yöresel ürünler temelinde 2081/92, 2037/93 ve 1107/96 sayılı AB Tüzükleri ile korunmakta ve bu Tüzükler kapsamında tescil edilen ürünlerin taklit edilmesi yasaklanmaktadır. Bu çerçevede, Türkiye’ye özgü et ürünlerinin de bir envanterinin çıkartılarak AB’nde tarım ürünlerine yönelik coğrafi işaretler kapsamında tescil edilmesine ve ülkemizin bu ürünlerdeki isim haklarının AB içerisinde korunmasına ihtiyaç duyulmaktadır. 4.10 Dünya Ticaret Örgütü (DTÖ) Doha Müzakereleri: DTÖ Tarım Anlaşmasının 20. maddesi uyarınca, “Uruguay Round” Müzakereleri sonucunda kararlaştırıldığı üzere, İleri Tarım Müzakereleri 2000 yılı Mart ayında başlamıştır. Bu tarihten itibaren münferit olarak yürütülen müzakereler, 2001 yılı sonunda Doha’da yapılan Bakanlar Konferansında alınan karar ile “Doha Kalkınma Gündemi” olarak adlandırılan ve pek çok konuyu içeren müzakere sürecine dahil edilmiştir. DTÖ danışma süreci içerisinde tarımın da dahil olduğu bir Çerçeve Metin, 1 Ağustos 2004 tarihinde kabul edilmiştir. Alınan karar, müzakere sürecini Hong Kong’da 2005 yılı Kasım ayında yapılacak Altıncı Bakanlar Konferansına kadar uzatmıştır. Çerçeve Metin, tarım, tarım dışı ürünlerde pazara giriş, hizmetler, ticaretin kolaylaştırılması konularını münferit birer ek halinde düzenlemekte, ayrıca özel ve lehte muamele ve kalkınma konularına da yer vermektedir. Çerçeve Metinle birlikte tarım ürünlerinde kapsamlı gümrük vergi indirimleri yapılması hedeflenmekle birlikte, üye ülkelerin, yüksek tarife indirimlerinden muaf tutulması veya daha az etkilenmesi hedeflenen özel ürünler esnekliğinin kapsamının geniş tutulmasına çalışılmaktadır. Çerçeve Metin, ihracat sübvansiyonlarının kaldırılmasını hedeflemekte ve iç desteklerde uygulanan “de minimis” oranının gelişmekte olan ülkeler için de düşürülmesi öngörmektedir. DTÖ platformunda devam eden müzakerelerin seyri ve şekillenen uluslar arası ticaret kuralları, ülkemizin gelecek dönemde tarım sektörünü geliştirmeyi amaçlayan kararlarını da yakından etkileyecektir. Bu nedenle, Ülkemizde et ürünlerine yönelik Ortak Piyasa Düzenleri tesis edilirken DTÖ İleri Tarım Müzakereleri kapsamındaki gelişmeler ve mevcut durumun yakından takip edilmesinde fayda görülmektedir. Nitekim, Ülkemizin bu ürünlerdeki destekleme politikasının da DTÖ’de önümüzdeki dönemde şekillenecek kurallara uyumunun sağlanması gerekecektir. 34 TÜRKİYE VE AB'NİN ET VE ET ÜRÜNLERİNE YÖNELİK 2005 YILI GÜMRÜK VERGİLERİ G.T.İ.P. 0102.10.10.00.00 0102.10.30.00.00 0102.10.90.00.11 0102.10.90.00.12 0102.10.90.00.13 0102.10.90.00.14 0102.10.90.00.15 0102.10.90.00.19 0102.90.05.00.11 0102.90.05.00.12 0102.90.05.00.13 0102.90.05.00.19 TÜRKİYE AB MFN 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 135 135 135 135 135 135 135 135 MADDE İSMİ Düveler (doğurmamış dişi sığırlar) İnekler Damızlık buzağı-malak Damızlık dana Damızlık boğalar Damızlık mandalar (erkek) Damızlık mandalar (dişi) Diğerleri Buzağı-malak Dana Tosun Diğerleri 0104.10.10.00.12 Damızlık koyun 0104.10.30.00.00 Kuzular (1 yaşında veya daha küçük) AB MFN 0 0 0 0 0 0 0 0 10,2+93,1€/100kg 10,2+93,1€/100kg 10,2+93,1€/100kg 10,2+93,1€/100kg 0 0 0 135 135 80,5€/100kg 0104.10.80.00.11 Koç 135 135 80,5€/100kg 0104.10.80.00.12 Koyun 135 135 80,5€/100kg 0104.10.80.00.13 Evcil olmayan koyunlar 135 135 80,5€/100kg 0104.10.80.00.19 Diğerleri 135 135 80,5€/100kg 0104.20.10.00.11 Damızlık teke 0 0 3,2 0104.20.10.00.12 Damızlık keçi 0 0 3,2 0104.20.90.00.11 Teke 135 135 80,5€/100kg 0104.20.90.00.12 Keçi 135 135 80,5€/100kg 0104.20.90.00.13 Oğlaklar 135 135 80,5€/100kg 0104.20.90.00.14 Evcil olmayan keçiler 135 135 80,5€/100kg 0104.20.90.00.19 0201.10.00.00.00 0201.20.20.00.00 0201.20.30.00.00 0201.20.50.00.00 0201.20.90.00.00 0201.30.00.00.00 0202.10.00.00.00 0202.20.10.00.00 0202.20.30.00.00 0202.20.50.00.00 0202.20.90.00.00 0202.30.10.00.00 Diğerleri Karkas ve yarım karkas Çeyrek karkas (eşit olarak bölünmüş) Karkasın ön çeyrekleri (ayrılmamış veya ayrılmış) Karkasın arka çeyrekleri (ayrılmamış veya ayrılmış) Diğerleri Kemiksiz Karkas ve yarım karkas Çeyrek karkas (eşit olarak bölünmüş) Karkasın ön çeyrekleri (ayrılmamış veya ayrılmış) Karkasın arka çeyrekleri (ayrılmamış veya ayrılmış) Diğerleri Karkasın ön çeyrekleri (bütün veya en fazla beş parçaya bölünmüş, her çeyrek karkas dondurulmuş tek bir blok halinde) ; iki blok halinde dondurulmuş, eşit olarak bölünmüş çeyrek parçalar 135 225 225 225 225 225 225 225 225 225 225 225 225 135 225 225 225 225 225 225 225 225 225 225 225 225 80,5€/100kg 12,8+176,8€/100kg 12,8+176,8€/100kg 12,8+141,4€/100kg 12,8+212,2€/100kg 12,8+265,2€/100kg 12,8+303,4€/100kg 12,8+176,8€/100kg 12,8+176,8€/100kg 12,8+141,4€/100kg 12,8+221,1€/100kg 12,8+265,3€/100kg 12,8+221,1€/100kg 0202.30.50.00.00 0202.30.90.00.00 0204.10.00.00.00 0204.21.00.00.00 0204.22.10.00.00 0204.22.30.00.00 0204.22.50.00.00 0204.22.90.00.00 0204.23.00.00.00 0204.30.00.00.00 0204.41.00.00.00 0204.42.10.00.00 0204.42.30.00.00 0204.42.50.00.00 0204.42.90.00.00 0204.43.10.00.00 0204.43.90.00.00 Karkasın ön çeyreklerinin döş ve kaburga etleri Diğerleri Kuzuların karkas ve yarım karkasları (taze veya soğutulmuş) Karkas ve yarım karkas Kısa ön çeyrekler Fileto veya sağrı (tam veya yarım) But veya yarım but Diğerleri Kemiksiz Kuzu eti (karkas ve yarım karkas) (dondurulmuş ) Karkas ve yarım karkas Kısa ön çeyrekler Fileto veya sağrı (tam veya yarım) But veya yarım but Diğerleri Kuzu eti Diğerleri 225 225 225 225 225 225 225 225 225 225 225 225 225 225 225 225 225 225 225 225 225 225 225 225 225 225 225 225 225 225 225 225 225 225 12,8+221,1€/100kg 12,8+304,1€/100kg 12,8+171,3€/100kg 12,8+171,3€/100kg 12,8+119,9€/100kg 12,8+188,5€/100kg 12,8+222,7€/100kg 12,8+222,7€/100kg 12,8+311,8€/100kg 12,8+128,8€/100kg 12,8+128,8€/100kg 12,8+90,2€/100kg 12,8+141,7€/100kg 12,8+167,5€/100kg 12,8+167,5€/100kg 12,8+234,5€/100kg 12,8+234,5€/100kg 35 0204.50.11.00.00 0204.50.13.00.00 0204.50.15.00.00 0204.50.19.00.00 0204.50.31.00.00 0204.50.39.00.00 0204.50.51.00.00 0204.50.53.00.00 0204.50.55.00.00 0204.50.59.00.00 0204.50.71.00.00 0204.50.79.00.00 0206.10.91.00.00 0206.10.99.00.00 0206.10.95.00.00 0206.21.00.00.00 0206.22.00.00.00 0206.29.91.00.00 0206.29.99.00.00 0206.80.99.00.11 0206.80.99.00.12 0206.80.99.00.19 0206.90.99.00.11 0206.90.99.00.12 0206.90.99.00.19 0210.20.10.00.00 0210.20.90.00.00 0210.99.21.00.00 0210.99.29.00.00 0210.99.49.00.00 0210.99.51.00.00 0210.99.60.00.00 0210.99.90.00.00 1502.00.90.00.11 1502.00.90.00.12 1602.50.10.00.11 1602.50.10.00.19 1602.50.31.00.00 1602.50.80.00.00 1602.90.61.00.11 1602.90.61.00.19 1602.90.69.00.11 1602.90.69.00.19 1602.90.72.00.11 1602.90.72.00.19 1602.90.74.00.11 1602.90.74.00.19 1602.90.76.00.11 1602.90.76.00.19 1602.90.78.00.11 1602.90.78.00.19 Karkas ve yarım karkas Kısa ön çeyrekler Fileto veya sağrı (tam veya yarım) But veya yarım but Kemikli parçalar Kemiksiz parçalar Karkas ve yarım karkas Kısa ön çeyrekler Fileto veya sağrı (tam veya yarım) But veya yarım but Kemikli parçalar Kemiksiz parçalar Karaciğerler Diğerleri Kalın ve ince etek Diller Karaciğerler Kalın ve ince etek Diğerleri Koyun ve keçilerin karaciğerleri Koyun kuyruğu Koyun ve keçilerin diğer sakatatı Koyun ve keçilerin karaciğerleri Koyun kuyruğu Koyun ve keçilerin diğer sakatatı Kemikli Kemiksiz Kemikli Kemiksiz Diğerleri Kalın ve ince etek Koyun ve keçilere ait olanlar Et veya sakatatın yenilen un ve ezmeleri Sığır yağları Koyun ve keçi yağları Hava almayan kaplarda olanlar Diğer hallerde olanlar Salamura edilmiş sığır eti Diğerleri Hava almayan kaplarda olanlar Diğer hallerde olanlar Hava almayan kaplarda olanlar Diğer hallerde olanlar Hava almayan kaplarda olanlar Diğer hallerde olanlar Hava almayan kaplarda olanlar Diğer hallerde olanlar Hava almayan kaplarda olanlar Diğer hallerde olanlar Hava almayan kaplarda olanlar Diğer hallerde olanlar 36 225 225 225 225 225 225 225 225 225 225 225 225 225 225 225 225 225 225 225 225 225 225 225 225 225 114,3 114,3 114,3 114,3 114,3 114,3 114,3 114,3 4 4 121,5 121,5 121,5 121,5 121,5 121,5 121,5 121,5 121,5 121,5 121,5 121,5 121,5 121,5 121,5 121,5 225 225 225 225 225 225 225 225 225 225 225 225 225 225 225 225 225 225 225 225 225 225 225 225 225 114,3 114,3 114,3 114,3 114,3 114,3 114,3 114,3 4 4 121,5 121,5 121,5 121,5 121,5 121,5 121,5 121,5 121,5 121,5 121,5 121,5 121,5 121,5 121,5 121,5 12,8+171,3€/100kg 12,8+171,3€/100kg 12,8+188,5€/100kg 12,8+222,7€/100kg 12,8+222,7€/100kg 12,8+311,8€/100kg 12,8+128,8€/100kg 12,8+90,2€/100kg 12,8+141,7€/100kg 12,8+167,5€/100kg 12,8+167,5€/100kg 12,8+234,5€/100kg 0 12,8+304,1€/100kg 0 0 0 12,8+304,1€/100kg 0 0 0 0 0 0 0 15,4+265,2€/100kg 15,4+303,4€/100kg 222,7€/100kg 311,8€/100kg 47,2€/100kg 15,4+303,4€/100kg 15,4 15,4+303,4€/100kg 3,2 3,2 303,4€/100kg 303,4€/100kg 16,6 16,6 303,4€/100kg 303,4€/100kg 16,6 16,6 12,8 12,8 16,6 16,6 12,8 12,8 16,6 16,6 5. SONUÇ VE ÖNERİLER Tam üyeliğe kadar geçecek yaklaşık on yıllık süreçte hayvancılık sektörünü AB ile rekabet edebilir düzeye getirmemiz gerekmektedir. Bu kapsamda kısa zamanda, sektörde köklü yapısal değişimleri sağlayacak önemli ve öncelikli tedbirlere ihtiyaç duyulmaktadır. ü Gerek fiyat kayıtlarının sağlıklı tutulması gerekse fiyat dengesi ve fiyat takiplerinin yapılabilmesi için AB’ndeki benzer kurumsal yapının oluşturulması konusunun yetkili makamlara iletilmesi üzerinde OPD Kırmızı Et Alt Çalışma Grubunca fikir birliğine varılmıştır. Türkiye’nin böyle bir yapı için, öncelikle OPD Kırmızı Et Alt Çalışma Grubu tarafından hazırlanan “Yetişkin Büyükbaş Hayvanların Karkaslarının Sınıflandırılması Tüzük Taslağı”nın değerlendirilip yürürlüğe konulması, ardından ulusal katsayılarının belirlenmesi ve bunların belirlenebilmesi için de Hayvan Kimlik ve Kayıt sisteminin tamamlanmış olması, tüm hayvanların kayıt altına alınması gerekmektedir. OPD Kırmızı Et Alt Çalışma Grubu, Ülkemizde fiyat takibinin (örn: coğrafi bölgeler gibi) bölgelere ayrılarak yapılmasını önermektedir. Bölgesel fiyatların yardımı ile ulusal fiyatlar hesaplanabilecektir. Bölgesel fiyatların takibinde, ticaret borsaları ve yetiştirici-üretici birliklerinin etkinliklerinin artırılması gerekmektedir. ü Halen Ülkemizde uygulanmakta olan kırmızı etle ilgili TSE standartları [kasaplık hayvan standartları (TS 384-387, TS 5609, TS 6162), kasaplık hayvan gövde etleri standartları (TS 666-671), kasaplık canlı hayvan ve etler terim-tanımlar (TS 4079, TS 5628, TS 7899, TS 7900) AB ile uyumlu hale getirilmelidir. ü Canlı hayvan pazarını ve yetişkin sığır cinsi hayvan pazarını doğrudan ilgilendiren 2705/98 sayılı Topluluktaki diğer sığır cinsi hayvanların fiyatlarının araştırılması ve temsili Topluluk pazarlarındaki yetişkin sığır cinsi hayvanların tespiti üzerine olan 14 Aralık 1998 tarihli Komisyon tüzüğü 2273/2002 AT Komisyon Tüzüğüne kısmen eklenerek yürürlükten kaldırılmıştır. Çünkü Toplulukta kayda değer sayıda yetişkin sığır cinsi hayvan pazarlanmamaktadır. Ancak Ülkemizde özellikle Kurban Bayramı kesimleri sırasında yetişkin sığır cinsi hayvan ticareti olmaktadır, dolayısı ile fiyat takibi açısından 2705/98 sayılı tüzüğün dikkate alınmasının uygun olacağı düşünülmektedir. ü Hayvancılık sektörünün besicilik alanında faaliyet gösteren üreticilerin birlik ve kooperatif çatısı altında örgütlenmeleri özendirilerek işletme yapı ve ölçeklerinin iyileştirilmesi sağlanmalıdır. İhtisas işletmeleri için özel bir destekleme programı uygulanmalıdır. ü Ülkemizde yem bitkileri üretimi düşük, kaba ve karma yem üretim girdi fiyatları yüksektir.Yem bitkisiyle ilgili desteklerin kapsamının genişletilmesi gerekmektedir. ü Ülkemizde koyun ve keçi eti için herhangi bir destekleme mevcut değildir. AB’ye girişte rekabet gücü yüksek olan ürün kategorisinde yer alan koyun ve keçi eti üretimi özel desteklerle teşvik edilmeli, bu ürünlerin dış pazarlarda ihracat potansiyeli de dikkate alınarak oluşturulacak politikalarla dış ticaretinin geliştirilmesi sağlanmalıdır. Özellikle mevcut meralarımızın korunması ve ıslah çalışmalarının tamamlanarak, uygulamada koyun ve keçi besiciliğinde kullanılması sağlanmalıdır. ü Güncellenmeyen bir kayıt sistemi ile OPD’ne uyum mümkün olmayacaktır. Bu nedenle, büyük ve küçük baş hayvancılık yapan işletmelerin kayıt altına alınması, kayıtların güncellenmesi ve uygun kayıt sistemlerinin etkinleştirilmesi tamamlanmalıdır. ü Üretici ve tüketiciyi doğrudan ilgilendiren sığır–dana, koyun ve keçi eti OPD’nin temelini teşkil eden karkas sınıflandırması ile ilgili, Ekte yer alan ve AB mevzuatına uyumlu olarak alt çalışma grubu tarafından hazırlanmış “büyükbaş ve küçükbaş hayvanların karkaslarının sınıflandırılması yönetmelik taslakları”nın uygulamaya konulması sağlanmalıdır. 37 ü Mezbahalarda, karkas sınıflandırmasını yapacak, sertifikalandırılmış, AB Mevzuatında tanımlandığı biçimde veteriner hekim istihdamı sağlanmalıdır. ü Kayıt dışı-kontrolsüz kesimlerin ve üretimin önlenmesini, sektörün kayıt altına alınmasını sağlayacak tedbirler belirlenmeli ve bir an önce hayata geçirilmelidir. ü Hayvan kaçakçılığı ve hayvan hareketleri halen kontrol edilememektedir. Özellikle sınırlardaki kontrollerin etkinliğinin artırılması sağlanmalıdır. ü Et sektörünün nabzını tutacak ve etkinliğini artıracak, sektörle ilgili her kesimin katıldığı bir konseyin oluşturulması sağlanmalıdır. ü Hayvan hastalıklarıyla etkin mücadeleyle birlikte, AB pazarında bulunmamızı ve hayvansal ürün dış ticaretimizi engelleyecek hastalıkların kontrol, muayene ve eradikasyon programları oluşturulması gerekmektedir. ü Nüfus artış hızı ile hayvan populasyonundaki artış doğru orantılı değildir. Bu nedenle Ülkemizde nüfus artışıyla paralel olarak, önümüzdeki dönemde yükselecek kırmızı et talebinin karşılanması, hayvan ıslahı çalışmaları ve hayvansal üretimde verimlilik artışına yönelik uygulamalarla mümkün olacaktır. ü Gereğinde, iç ve dış kaynaklı projelerin değerlendirilmesi, desteklerin ödenmesi, alım, depolama ve satış yapacak bir müdahale ve ödeme kurumu kurulmalıdır. Halen faaliyetlerini entegre tesis olarak devam ettiren Et Balık Kurumu AŞ, uygun yapısal değişikliklerle, müdahale ve ödeme kurumu olarak değerlendirilebilir. 38 6. KAYNAKLAR ZİNCİRLİOĞLU, M., Beside Yüksek Verim, Pfizer Semineri, Adapazarı, 1992. KILIÇ, A., Sığır besisi, E.Ü. Ziraat Fak., Yayın No: 523, Syf. 289, İzmir, 1996. GÜNDOĞMUŞ, E., Ankara İli Çubuk İlçesi Sığır Besiciliği İşletmelerinin Ekonomik Analizi, (Yüksek Lisans Tezi), Ankara, 1993. EKİZ, H., “Yurdumuzda Mera Islahı ve Yönetimi”, Çayır Mera Yem Bitkileri Danışma Kurulu Hazırlık Raporu, TKB, Tarımsal Üretim ve Geliştirme Genel Müdürlüğü, syf. 25, 2004, Ankara. PİRELLİ, G.J., WEDMAN-GUNKEL, S.,WEBER, D.W. (2000). Beef Production For Small Farms. Erişim: http:// eesc.orst.edu/agcomwebfile/edmat/EC1514.pdf. Erişim tarihi: 30.04.2002. ÇİÇEK, H., “Afyon İli Sığır Besi İşletmelerinde Karlılık ve Verimlilik Analizleri”, A.Ü. Sağlık Bilimleri Enstitüsü, Hayvancılık İşletme Ekonomisi Anabilim Dalı Doktora Tezi, 2002, Ankara. KARABAĞLI,A., (1992), Avrupa Topluluğu ve Türkiye’de Et ve Et Sanayi Ürünlerinin Pazarlama Olanakları, Milli Prodüktivite Merkezi Yayınları, No: 470. Ankara. GÜNAYDIN, G., “Avrupa Birliği Ortak Tarım Politikası Türkiye Tarım Sektörü İçin Bir çıkış Yolu Olabilir mi?”, Tarım ve Mühendislik, Sayı 69-70-71, 2004. KAYMAKCI, M., ve Ark., “Türkiye Küçükbaş Hayvan Yetiştiriciliği Üzerine Teknik ve Ekonomik Yaklaşımlar”, Türkiye Ziraat Mühendisliği VI. Teknik Kongresi, syf. 718, 3-7 Ocak 2005, Milli Kütüphane, Ankara. DPT Sekizinci Beş Yıllık kalkınma Planı Et ve Et Ürünleri Sanayi Özel İhtisas Komisyon Raporu, 2001. GENÇ,L., (2005), “TZOB, Türkiye’de Süt ve Kırmızı Et Hayvancılığı” ÖZGÜL,T., “AB Sığır ve Dana Eti Ortak Piyasa Düzeni Uzmanlık Tezi” Et ve Et Ürünleri Durum Tahmin Raporu 2004-2005 Tarım ve Köyişleri Bakanlığı II. Tarım Şurası Kongre Kitapçığı www.europa.eu.int 39 7. EKLER EK-A CN KODLARI VE MADDE TANIMLARI 1. Sığır eti ve dana eti ortak piyasa düzeni bir iç pazar ve üçüncü ülkelerle ticaret sisteminden oluşur ve aşağıdaki ürünleri kapsar: CN kodu (a) 0102 90 05 0102 90 79 0201 0202 0206 10 95 0206 29 91 0210 20 0210 90 41 CN kodu 0102 90 90 1602 50 10 1602 9061 (b) 0102 10 0206 10 910206 10 99 0206 21 000206 22 900206 29 99 0210 90 49 Eski 1502 00 90 1602 50 31 – 1602 50 80 Mal tanımı Safkan üretilen hayvanlar dışında yerli büyükbaş hayvan türlerinden canlı hayvanlar Büyükbaş hayvan eti, taze veya soğutulmuş Büyükbaş hayvan eti, dondurulmuş Kalın etek (böğür) ve ince etek (böğür), taze veya soğutulmuş Kalın etek (böğür) ve ince etek (böğür), dondurulmuş Büyükbaş hayvan eti, tuzlanmış, salamura, kurutulmuş veya füme Kalın etek (böğür) ve ince etek (böğür), salamura, kurutulmuş veya füme Mal tanımı Yenebilir et unları ve yemekleri veya sakatat Büyükbaş hayvanların diğer hazır veya konserve edilmiş etleri veya sakatatları, pişirilmemiş; pişirilmiş et veya sakatat ve pişirilmemiş et veya sakatat karışımları Büyükbaş hayvan eti veya sakatatı içeren diğer hazır veya konserve edilmiş et, pişirilmemiş; pişirilmiş et veya sakatat ve pişirilmemiş et veya sakatat karışımları Canlı büyükbaş safkan hayvanlar Kalın etek (böğür) ve ince etek (böğür) hariç yenebilir büyükbaş hayvan sakatatı, taze veya soğutulmuş, ecza ürünleri imalatında kullanılanlar haricindekiler Kalın etek (böğür)ve ince etek hariç yenebilir büyükbaş hayvan sakatatı, dondurulmuş, ecza ürünleri imalatında kullanılanlar haricindekiler Yenebilir büyükbaş hayvan sakatatı, tuzlanmış, salamura, kurutulmuş veya füme, kalın etek ve ince etek dışında Büyükbaş hayvan yağı, ham veya eritilmiş, sıkıştırılmış veya çözücü ile özü alınmış olsun olmasın Büyükbaş hayvanların diğer hazır veya konserve edilmiş eti veya sakatatı, pişmemiş et veya sakatat ve pişirilmiş et veya sakatat ve pişmemiş et veya sakatat karışımları hariç Pişmemiş olanlar dışında büyükbaş hayvan eti veya sakatatı içeren diğer hazır veya konserve edilmiş et, ve pişirilmiş et veya sakatat ve pişirilmemiş et veya sakatat karışımları 2. Bu Tüzük amaçları doğrultusunda: 1 602 90 69 (a) ‘büyükbaş hayvan’ eski 0102 10, 0102 90 05 – 0102 90 79 CN kodları içinde bulunan yerli büyükbaş hayvan türlerinde canlı hayvanları ifade eder; (b) ‘yetişkin büyükbaş hayvanlar’ canlı ağırlığı 300 kilogramdan fazla olan büyükbaş hayvanları ifade eder. 40 2. Koyun ve keçi eti ortak piyasa düzeni bir iç pazar ile ticaret sistemlerinden oluşur ve aşağıdaki ürünleri kapsar: CN kodu (a) 0104 10 30 0104 10 80 0104 20 90 0204 0210 99 21 0210 99 29 CN kodu (b) 0104 10 10 0104 20 10 0206 80 99 0206 90 99 0210 99 60 eski 1502 00 90 (c) 1602 90 72 1602 90 74 (d) 1602 90 76 1602 90 78 Mal tanımı Kuzu (bir yaşına kadar) Saf ırk yetiştirme hayvanları ve kuzu hariç canlı koyun Saf ırk yetiştirme hayvanları canlı keçi Taze, soğutulmuş yada dondurulmuş koyun veya keçi eti Tuzlu, salamura edilmiş, kurutulmuş veya füme, kemikli koyun ve keçi eti Tuzlu, salamura edilmiş, kurutulmuş veya füme, kemiksiz koyun ve keçi eti Mal tanımı Saf ırk yetiştirme hayvanları-canlı koyun Saf ırk yetiştirme hayvanları-canlı keçi İlaç endüstrisinin kullanımı dışında tüketilebilir taze veya soğutulmuş koyun, keçi sakatatı İlaç endüstrisinin kullanımı dışında tüketilebilir dondurulmuş koyun, keçi sakatatı Tuzlu, salamura, kurutulmuş veya füme koyun ve keçi sakatatı 1503 de sıralananlar dışında koyun ve keçi yağları Diğer hazırlanmış veya konserve edilmiş pişmemiş koyun veya keçi eti veya sakatatı; pişmiş veya pişmemiş et veya sakatat karışımları karışımlar ve pişmemiş olanlar dışında, diğer hazırlanmış veya konserve edilmiş koyun veya keçi eti veya sakatatı 41 EK-B YETİŞKİN BÜYÜKBAŞ HAYVANLARIN KARKASLARININ SINIFLANDIRILMASI YÖNETMELİK TASLAĞI Madde 1 Bu Tüzük yetişkin büyükbaş hayvanlar için sınıflandırma skalasını ortaya koymaktadır. Madde 2 Bu Tüzüğün amaçları uyarınca aşağıdaki tanımlamalar geçerlidir: a. Karkas : Kesilen hayvanın kanın akıtılması, iç organların çıkarılması, derinin yüzülmesinden sonra, baş ve ayaklar ayrıldıktan sonra; baş karkastan atlanto -occipital eklemden, ayaklar carpametacarpal ve tarsometatarsal eklemlerden ayrılmalıdır, göğüs ve karın boşluğundaki organlar çıkarıldıktan sonra; böbrek, böbrek yağı ve pelvik yağ dahil ya da hariç olabilir, cinsel organların ve bu organlara bağlı kasların çıkarılmasından sonra ve dişilerde meme ve meme yağlarının çıkarılmasından sonra geriye kalan tüm gövdesidir. b. Yarım karkas: (a) bendinde bahsi geçen karkasın boyun, sırt, bel ve kalça omurlarının, göğüs kemiğinin ve leğen kemiğinin ortasından simetrik olarak ikiye bölünmesi ile elde edilen üründür. Buna ilaveten pazar fiyatlarının oluşturulabilmesi amacıyla, karkas dış yağı alınmadan, - böbrek, böbrek yağı veya pelvik yağ çıkarılarak, - ince ve kalın etek çıkartılarak, - kuyruk çıkartılarak, - omur ilik çıkartılarak, - cinsel organların etrafındaki yağlar çıkartılarak, - nuarın altındaki yağ çıkartılarak, - vena jugularis ve bitişik yağlar hariç olarak sunulmalıdır ve boyun veterinerlik şartlarına uygun olarak kesilmelidir. Madde 3 Yetişkin büyükbaş hayvanların karkasları aşağıda verilmekte olan kategorilere ayrılmalıdır: A kastre edilmemiş 18-24 ay yaşlı, en az 250 kg. ağırlığında erkek hayvanların karkasları, B kastre edilmemiş diğer erkek hayvanlara ait karkaslar, C kastre edilmiş erkek hayvanların karkasları, D buzağılamış dişi hayvanların karkasları, E diğer düve karkasları. Karkasları tanımlamak için yürürlükte olan müdahale kurallarına halel getirmeden, A, B, C, D ve E harfleri kullanılmalıdır. Yetişkin büyükbaş hayvanların karkasları sırasıyla Ek I ve II’de tanımlandığı şekilde konformasyon ve yağ örtüsünün uygun bir şekilde değerlendirilmesi ile sınıflandırılmalıdır. Ek 1’de yer alan ve konformasyon sınıflandırmasında S harfi ile tanımlanan sınıf, arzu edilen özel bir üretim şeklinin gelişmesi yada mevcut sınıfların üstündeki bir sınıfı ifade etmek için (çifte kaslı karkaslar gibi) kullanabilirler. 42 I. ve II. Eklerde öngörülen sınıfların her biri azami üç altsınıf olacak şekilde ayrılabilir. Madde 4 Kesimden sonra mümkün olan en kısa sürede karkaslar ve yarım karkaslar sınıflandırılmalıdır ve söz konusu sınıflandırma kesimin yapıldığı kesimhanede gerçekleştirilmelidir. Sınıflandırılmış karkaslar ya da yarım karkaslar tanımlanmalıdır. İşaretleme ile tanımlama yapılmasından önce, sınıflandırma eğer yağ örtüsüne göre yapıldı ise karkaslardan yada yarım karkaslardan dış yağ tabakası uzaklaştırmalıdır. Madde 5 Yetişkin büyükbaş hayvanların sınıflandırılması için oluşturulacak olan pazar fiyatı, hayvanı kesimhaneye getirmesi üzerine arz sahibine, katma değer vergisi çıktıktan sonraki ödenecek net fiyat olmalıdır. Söz konusu fiyat, öngörülen referans sunuma uygun olarak sunulan ve kesimhanenin askısında tartılarak sınıflandırılan her bir 100 kg karkas cinsinde ifade edilmelidir. Dikkate alınacak ağırlık: - soğutmadan sonra karkasın ağırlığı veya - kesimden hemen sonra alınan sıcak ağırlıktan % 2 oranında indirim yapılarak . Askıda tartıldıktan ve sınıflandırması yapıldıktan sonra karkasın sunumunun referans sunumdan farklılık göstermesi durumunda, karkasın ağırlığı Ek III te belirtilen düzeltici faktörlerin uygulanması ile düzeltilir. Bu durumda her 100 kg. karkas için fiyat da düzeltmeye göre ayarlanmalıdır. Bir önceki paragrafta bahsi geçen düzeltmeler ulusal temelde hesaplanmalıdır; söz konusu düzeltmelerin kesimhaneden kesimhaneye değişiklik göstermesi durumunda ise ayrı ayrı hesaplanmalıdır. Madde 6 2 yaşından küçük kastre edilmemiş genç erkek hayvanların karkasları ile diğer kastre edilmemiş erkek hayvanların karkasları, büyükbaş hayvanların tanımlanması ve kayıt altına alınması sistemindeki yaşa ait veriler doğrultusunda ayırt edilmelidir. Madde 7 Dış yağ tabakasının uzaklaştırılması aşağıdaki bölgelerden yalnızca kısmi olarak dış yağ tabakasının çıkarılmasını kapsamalıdır: Kalça ve but, kontrfile, orta kaburgalar Döşün uç noktası, dış ano-genital alan ve kuyruk Üst but Madde 8 İşaretleme ve Etiketleme Bu tüzüğe göre sınıflandırılmış karkasların ve yarım karkasların onaylı kesimhaneler tarafından tanımlanması, konformasyon ve yağ örtüsü sınıfını ve kategorisini belirleyen bir işaret yoluyla gerçekleştirilecektir. Bu işaret karkasın dış yüzeyine, silinmez, zehirli olmayan mürekkep ile harf ve rakamlar 2cm’den küçük olmamak kaydıyla damgalanır. İşaretleme, arka çeyrek karkasın kontrfile bölgesinde 4. bel omurga hizasına ve ön çeyreklerde döş üzerinde göğüs kemiğinin kesildiği noktadan 10-30 cm uzaklıktaki araya yapılmalıdır. 43 Aşağıdaki koşulları yerine getirmek kaydı ile işaretleme yerine etiketleme kullanılabilir: - etiketler sadece onaylı kesimhanede bulundurulabilir ve uygulanabilir, etiketler en az 5x10 cm büyüklüğünde olmalıdır. - Etiketler kesimhanenin onaylı olduğuna dair bilgileri, hayvanın tanımlanma veya kesim numarasını, kesim gününü ve karkasın ağırlığına ilişkin bilgileri içermelidir - Bu bilgiler okunabilir olmalı ve değişikliklere izin verilmemelidir. - Etiketler suya dayanıklı ve yırtılmaya dayanıklı olmalı, çeyrek karkaslarda daha önce bahsedilen bölgelere sabit bir şekilde iliştirilmelidir. - kesim faaliyetlerinin başlamasından sonra en geç 1 saat içerisinde sınıflandırma ve tanımlama işlemleri yapılmalıdır - çeyrek karkasların kemikleri çıkarılmadan evvel işaret ve etiketler çıkarılamaz. Alt sınıfların veya alt kategorilerin mevcudiyetinde ve bu bilgilerin ifadesinde, sınıflandırma için kullanılan sembollerin dışındaki semboller kullanılmalıdır. Sınıflandırma sonuçlarının hayvan sahibine bildirilmesi açısından faturada veya ona eşlik eden bir dokümanda konformasyon sınıfı ve yağ örtüsü kategorisi belirtilmelidir. Madde 9 Gerek görüldüğü taktirde, haftada 75 adetten az sayıda kesim yapan küçük kesimhaneler ve canlı hayvan satın alıp onları kendi adına kestiren perakendeciler için sınıflandırma zorunluluğundan vazgeçilebilir. Bu karar verilirken kesimhanelerin kapasitesinin gelişimi, sınıflandırmanın düzenlenmesi ve bu alandaki aşamalı uyum göz önünde bulundurmalıdır. Bu muafiyetin belirli bir geçerlilik süresi vardır. Ayrıca yetişkin büyük baş hayvanların tanımlanmasına ilişkin bu tüzüğün sekizinci maddesi ile öngörülen zorunluluk karkaslardan kemik çıkarma işlemi yapan onaylı kesimhaneler için geçerli değildir. 75 adetten az sayıda kesim yapan küçük kesimhanelerde çalışan nitelikli personel, haftalık 30 karkas üzerinden her üç ayda iki defa olmak üzere önceden haber verilmeden test edilir ve bu kadar kesim yapılmıyorsa asgari test sayısı 25’dir. Bu kontroller kesimhanelerden bağımsız organlar tarafından yürütülür, kontrol raporları bu organlar tarafından hazırlanıp saklanır ve sonucunda kurallara uygunsuzluk tespit edilirse kontrol sayısı arttırılabilir ve verilen sertifika geri alınabilir. (Komisyon Görüşü:Cezai yaptırımlar eklenmeli) Madde 10 Topluluk Denetim Komitesi; ki bundan böyle ‘Komite’ olarak geçecektir; aşağıdakileri kapsayan yerinde denetimlerin yürütülmesinden sorumlu olmalıdır: a) Yetişkin büyükbaş hayvanların karkaslarının sınıflandırılması için Topluluk ölçeğine ilişkin düzenlemelerin uygulanması; b) Sınıflandırma ölçeğine uygun olarak pazar fiyatlarının kayıt altına alınması; c) Ürünlerin sınıflandırılması, tanımlanması ve işaretlenmesi. Madde 11 Komite, Komisyon uzmanlarından ve Üye Devletlerin atamış olduğu uzmanlardan oluşmalıdır. Komiteye, Komisyon uzmanlarından birisi başkanlık etmelidir. Üye Devletler, uzmanlarını, bağımsız olarak ve özellikle karkas sınıflandırması ve pazar fiyatlarının kayıt altına alınması konularındaki yetenekleri ile yürütülecek işin özelliğine göre tayin etmelidirler. 44 Uzmanlar hiçbir koşul altında Komite işi ile bağlantılı olarak elde ettikleri bilgiyi kendi yararına kullanamamalı ve ifşa etmemelidirler. Yerinde kontroller bir Üye Devlette Komite heyeti tarafından gerçekleştirilir ve bu heyette en fazla; - 3 Komisyon uzmanı (biri Komitenin başkanı olmak üzere) - ilgili Üye Devletten bir uzman - diğer Üye Devletlerden 8 uzman yer almalıdır. Madde 12 1. Yerinde denetimler mezbahalarda, et pazarlarında, müdahale merkezlerinde, fiyat kotasyon merkezlerinde ve 10. maddede bahsi geçen hükümlerin uygulanması ile ilgilenen merkezi ve bölgesel hizmetlerde yürütülür. 2. Yerinde denetimler her Üye Devlette düzenli aralıklarla yürütülmeli ve gerekli olması durumunda ilave ziyaretler ile takip edilmelidir. Bu gibi durumlarda Komite üyeliği azaltılabilir. Denetim ziyaretlerinin programı Üye Devletlere danışıldıktan sonra Komisyon tarafından hazırlanmalıdır. Denetimlerde ziyaret edilen Üye Devletin temsilcileri yer alabilirler. 3. Her Üye Devlet kendi bölgesinde yürütülecek olan denetimleri, Komisyon tarafından belirlenen şartlara uygun olarak organize etmelidir. Bu amaçla, Üye Devlet denetim ziyaretleri teklifine ilişkin ayrıntılı programı denetim tarihinden 30 gün önce, Komisyona sunar. Komisyon programda değişiklik talep edebilir. 4. Komisyon her ziyaretten önce, mümkün olabildiğince erken denetim programını Üye Devletlere bildirmelidir. Madde 13 1. Her denetimin tamamlanmasından sonra Komite üyeleri ve ziyaret edilen Üye Devletin temsilcileri, sonuçları değerlendirmek amacıyla toplanmalıdır. Komite üyeleri, daha sonra, Madde 10’da bahsi geçen hususlara ilişkin ziyaret ile ilgili sonuçları çıkartmalıdır. 2. Komite başkanı yürütülen denetimlere ilişkin olarak ve birinci paragrafta bahsi geçen sonuçları içeren bir rapor hazırlamalıdır. Rapor en kısa zamanda denetlenen Üye Devlete ve daha sonra, diğer Üye Devletlere iletilmelidir. 3. İkinci paragrafta bahsi geçen raporda, onaylanmaya tabi olan çeşitli faaliyet alanlarında yetersiz uygulamalara işaret ediliyorsa yada işlemleri geliştirmeye yönelik tavsiyeler yer alıyorsa, Üye Devletler öngörülen yada gerçekleştirilen değişiklikler ile ilgili olarak raporun iletilmesinden sonra üç ay içerisinde Komisyona bildirimde bulunmalıdır. Madde 14 Komite üyelerinin seyahat ve yolluk masrafları, uzman olarak çalıştırılmak üzere çağırılan ve Komisyon’la geçici süre için çalışan kişilerin seyahat ve yolluk masraflarının karşılanmasına ilişkin kurallar uyarınca Komisyon tarafından karşılanır. Madde 15 Bu Yönetmeliğin 10, 11, 12, 13, 14 ve 15. maddeleri AB’ye üyelikten sonra, diğer hükümleri ise Resmi Gazetede yayınlandığı tarihte yürürlüğe girer. Bu Yönetmelik Taslağı hazırlanırken 1208/81 (AET), 563/82 (AET), 83/471 (AET), 344/91 (AET) Konsey Tüzüklerinden faydalanılmıştır. 45 EK-I KONFORMASYON Özellikle elzem parçalar olmak üzere karkas profilinin geliştirilmesi (çevre, omuz ve arka kısmı) Konformasyon Sınıfı S Superior (üstün, yüksek kaliteli) E Excellent (mükemmel) U Very good (çok iyi) R Good (iyi) O Fair (orta-vasat) P Poor (düşük kaliteli) Tanım Çevre; çok yüksek oranda yuvarlak, çifte kas, bağlantılar belirgin olarak ayrılmış Sırt; omuzlara kadar çok geniş ve çok kalın Omuzlar; çok yüksek oranda yuvarlak Çevre; çok yuvarlak Sırt; omuzlara kadar geniş ve çok kalın Omuzlar; çok yuvarlak Çevre; yuvarlak Sırt; omuzlara kadar geniş ve kalın Omuzlar; yuvarlak Çevre; iyi gelişmiş Sırt; kalın ancak, omuzlarda genişlik azalır Omuzlar; oldukça iyi gelişmiş Çevre; gelişmemişten ortalama düzeye kadar gelişmiş Sırt; ortalama kalınlıktan inceye kadar Omuzlar; ortalama gelişmişlikten düze kadar Çevre; zayıf gelişim Sırt; kemikler de görünebilecek şekilde dar Omuzlar; kemikler de görünebilecek şekilde düz 46 Üst but çok belirgin bir şekilde symphisis pelvis üzerinde yayılmıştır But çok yuvarlak Üst but belirgin bir şekilde symphisis pelvis üzerinde yayılmıştır But çok yuvarlak Üst but symphisis pelvis üzerinde yayılmıştır But yuvarlak Üst but ve but hafif yuvarlaktır. But düz profil EK II YAĞ ÖRTÜSÜ DERECESİ Karkasın dışındaki ve göğüs boşluğundaki yağ miktarı Yağ örtüsü sınıfı 1 Low (düşük) 2 Slight (zayıf) 3 Average (ortalama) 4 High (yüksek) 5 Very High (çok yüksek) Tanım Yok ile düşük yağ örtüsü arasında, Göğüs boşluğunda yağ yoktur İnce yağ örtüsü, et neredeyse her yerden görülebiliyor, Göğüs boşluğunda kaburgalar arasındaki kaslar açıkça görülebilir Arka kısım ve omuzlar haricinde her yer neredeyse yağ ile kaplı, göğüs boşluğunda ince yağ tabakaları mevcut, Göğüs boşluğunda kaburgalar arasındaki kaslar görülebilmektedir Et yağ ile kaplıdır ancak arka kısımlar ve omuz bölgesindeki etler hala görünebilir durumdadır, göğüs boşluğunda belirgin yağ tabakaları mevcut, Çevredeki yağ ayrımları göze çarpmaktadır. Göğüs boşluğu içerisinde kaburgalar arasındaki kas yağ ile kaplı Tüm karkas yağ ile kaplı, göğüs boşluğunda ağır yağ tabakaları mevcut, Çevre neredeyse tamamen yağ ile kaplıdır ve yağ ayrımları belirgin değildir. Göğüs boşluğunda kaburgalar arasındaki kaslar yağ ile kaplıdır EK III DÜZELTİCİ FAKTÖRLER Yüzde Yağ sınıfları Böbrekler Böbrek Yağı Pelvik yağ Karaciğer İnce etek Kalın etek Kuyruk Omurilik Meme yağı Testicles Scrotum yağı Nuarın (Topside) içyüzü üzerindeki yağ Vena jugularis ve bitişik yağlar Dış yağın uzaklaştırılması Azaltma 1-2 3 -0,4 -1,75 -2,5 -0,5 -2,5 -0,4 -0,4 -0,4 -0,05 -1,0 -0,3 -0,5 4-5 (karkas ağırlığının yüzdesi cinsinden) Arttırma 1 2 3 4 5 -3,5 -0,3 -0,3 0 47 0 +2 +3 +4 EK-C KOYUN KARKASLARININ SINIFLANDIRILMASI YÖNETMELİK TASLAĞI Madde 1 Bu Yönetmelik küçükbaş hayvanlar için sınıflandırma skalasını ortaya koymaktadır. Madde 2 Bu Yönetmelik amaçları uyarınca aşağıdaki tanımlamalar geçerlidir: a. Karkas: Kesilen hayvanın kanın akıtılması, iç organların çıkarılması, derinin yüzülmesinden sonra, baş (baş karkastan atlanto-occipital eklemden ayrılmalıdır), ayaklar (ayaklar carpametacarpal ve tarsometatarsal eklemlerden ayrılmalıdır) ve kuyruk (6. ve 7. kuyruk omurları arasından ayrılmalıdır) ayrıldıktan sonra, meme ve cinsel organlar, karaciğer, göğüs boşluğu organları çıkarıldıktan sonra geriye kalan tüm gövdesidir. Böbrek ve böbrek yağları karkasa dahil edilir. b. Yarım karkas: Karkasın boyun, sırt, bel ve kalça omurlarının, göğüs kemiğinin ve leğen kemiğinin ortasından simetrik olarak ikiye bölünmesi ile elde edilen üründür. Madde 3 1. Küçükbaş hayvanların karkasları aşağıda verilmekte olan kategorilere ayrılmalıdır: 12 ayın altında koyun karkasları diğer koyunların karkasları 2. Küçükbaş hayvanların karkasları sırasıyla Ek I ve II’de tanımlandığı şekilde konformasyon ve yağ örtüsünün uygun bir şekilde değerlendirilmesi ile sınıflandırılmalıdır. Ek 1’de yer alan ve konformasyon sınıflandırmasında S harfi ile tanımlanan sınıf, arzu edilen özel bir üretim şeklinin gelişmesi yada mevcut sınıfların üstündeki bir sınıfı ifade etmek için (çifte kaslı karkaslar) kullanılabilir. Üye olunduktan sonra, bu konformasyon kullanılıyorsa Komisyon ve diğer üye ülkeler bilgilendirilecektir. 13 kg dan daha az karkas ağırlığı olan kuzular için üye ülkeler sınıflandırmada, Ek III de belirtilen kriterleri kullanabilirler: a) karkas ağırlığı b) etin rengi c) yağ örtüsü Bu sınıflandırma kullanıldığı takdirde üye olunduktan sonra, Komisyon ve diğer üye ülkeler bilgilendirilecektir. I. ve II. Eklerde öngörülen sınıfların her biri azami üç altsınıf olacak şekilde alt sınıflara ayrılabilir Ek III deki sınıflandırma kullanıldığı takdirde C kategorisi 2 alt kategoriye bölünebilir. Madde 4 Kesimden sonra mümkün olan en kısa sürede karkaslar ve yarım karkaslar sınıflandırılmalıdır ve söz konusu sınıflandırma kesimin yapıldığı kesimhanede gerçekleştirilmelidir. Sınıflandırma kesimden en geç bir saat sonra yapılmalıdır. Sınıflandırılmış karkaslar ya da yarım karkaslar tanımlanmalıdır. Madde 5 Yerinde kontroller ülkedeki yetkili otorite tarafından yapılacaktır. Üye olduktan sonra Komisyon ve üye devletlerin uzmanlarından oluşan bir komite tarafından, Komisyon adına yapılacaktır ve masraflar Komisyon tarafından karşılanacaktır. 48 Madde 6 Etin rengini, karkas ağırlığı, yağlılık derecesi, konformasyon sınıflarının tanımını açıklayan hükümler ekte yer almaktadır. Madde 7 Sınıflandırma skalasındaki farklı sınıflar için kayıt edilen Pazar fiyatları haftalık olarak yetkili otoriteye bildirilecektir. Madde 8 1. Küçükbaş hayvanların sınıflandırılması için oluşturulacak olan pazar fiyatı, hayvanı kesimhaneye getirmesi üzerine arz sahibine ödenecek olan katma değer vergisi çıktıktan sonraki net fiyat olmalıdır. Söz konusu fiyat öngörülen referans sunuma uygun olarak sunulan ve kesimhanenin askısında tartılarak sınıflandırılan her bir 100 kg karkas cinsinde ifade edilmelidir. 2. Dikkate alınacak ağırlık; kesimden hemen sonra alınan sıcak ağırlıktan soğutma ile oluşan kaybın çıkarılmasından sonra düzeltilerek hesaplanan ağırlık olmalıdır. 3. Askıda tartıldıktan ve sınıflandırması yapıldıktan sonra karkasın sunumun referans sunumdan farklılık göstermesi durumunda, karkasın ağırlığı düzeltici faktörlerin uygulanması ile düzeltilir. Bu durumda her 100 kg. karkas için fiyat da düzeltmeye göre ayarlanmalıdır. Madde 9 1. Topluluk ölçeğine göre fiyatların oluşmasında rol oynayan kesimhanelerin ve/veya diğer işletmelerin gizli listeleri, yıllık ortalama girdileri ile birlikte yetkili otoriteye bildirilmelidir. 2. Her bir kalite sınıfı miktarı ile birlikte, bilginin kayıt altına alındığı haftanın bir hafta öncesi süresinde kayıt altındaki her bir işletme için topluluk skalasındaki her kalitedeki kuzunun ulusal seviyedeki ortalama fiyatları, en geç her perşembe bildirilecektir. Bir kalite sınıfındaki karkas miktarı, toplam miktarın % 1 nden az ise bu kalite sınıfının fiyatının rapor edilmesine gerek yoktur. Fiyat raporlanması amacıyla, her bir skalada sınıflandırılmış kuzuların, ağırlık temelinde ortalama fiyatları yetkili otoriteye bildirilecektir. Bununla beraber ağırlık temelinde Ek te belirtilmiş olan her bir yağ örtüsü ve konformasyon sınıfında raporlanmış fiyatlar, alt bölümlere ayrılabilir. “Kalite” terimi konformasyon ve yağlılık sınıfının birleşimini tanımlamaktadır. Madde 10 Madde 6 da atıfta bulunulan ek hükümler konformasyon sınıfları ve yağlılık örtüsü için bundan böyle Ek 1 de listelendiği gibidir. Ek 3 te belirtilen etin rengi böğürde bulunan “rectus abdominis” bölgesinden standart renk tablosu baz alınarak belirlenir. Madde 11 1.Bu tüzüğe göre sınıflandırılmış karkasların ve yarım karkasların ilgili işletmeler tarafından tanımlanması konformasyon ve yağ örtüsü sınıfını ve kategorisini belirleyen bir işaret yoluyla gerçekleştirilecektir. Bu işaret karkasın dış yüzeyine, silinmez, toksik olmayan mürekkep ile yetkili otorite tarafından onaylanmış bir yöntemle damgalanır. Kategoriler aşağıdaki şekilde belirtilir: L: 12 ay altındaki koyun karkasları (Kuzu) S: Diğer koyun karkasları 2. Yetkili otorite damgalama yöntemini, değiştirilemez ve sıkı tutturulan etiket yöntemiyle değiştirebilir. 49 Madde 12 1.Sınıflandırma, yeterli kalifiye elemanlar vasıtasıyla gerçekleştirilecektir. Bu kişiler anlaşma yöntemiyle yada bu amaç için görevlendirilmiş bir organ aracılığıyla belirleneceklerdir. 2. Madde 9 kapsamındaki katılımcı tesislerde yapılan sınıflandırma faaliyetleri, yetkili otorite tarafından atanmış ve katılımcı işletmeden bağımsız bir organ tarafından, uyarılmadan ve yerinde kontrol edilecektir. Kontroller en az üç ayda bir sınıflandırma yapan bütün katılımcı işletmelerde gerçekleştirilecek ve rast gele seçilmiş en az 50 karkası kapsayacaktır. Bununla beraber kontrollerden sorumlu organ, aynı zamanda sınıflandırmadan da sorumlu ise yada bir devlet kurumunun otoritesi dışında ise, paragraf(1) de bahsi geçen kontroller, yılda en az bir kez olmak üzere bir devlet kurumunun fiziksel gözetimi altında benzer koşullarda gerçekleştirilir . Kontrollerden sorumlu organ bulgularını düzenli olarak devlet kurumunun bilgisine sunacaktır. Madde 13 Madde 5 de tanımlanan kontrol grubu aşağıdaki incelemeleri kapsayan yerinde kontrollerden sorumludur: koyun karkasları için ortaya konulmuş topluluk sınıflandırma skalası ile ilgili düzenlemelerin uygulanması sınıflandırma skalasına göre ortaya konmuş piyasa fiyatlarının oluşturulması. Madde 14 Yetkili otorite, Pazar fiyatlarının oluşumu ve karkas sınıflandırması konularında eğitimli, bağımsız uzmanlar atayacaktır. Grubun çalışmalarından edinilen bilgiler, bu uzmanlar tarafından açıklanamayacak veya kişisel amaçlar için kullanılamayacaktır. AB üyeliğini takiben bu grubun başkanlığı AB komisyon uzmanlarından biri tarafından yapılacaktır. Madde 15 1. Yerinde kontroller azami 7 üye ile sınırlı bir heyet tarafından yürütülür. Bu heyet aşağıdaki kurallara uygun biçimde oluşturulur: -2 adet AB komisyon uzmanı, biri Heyet başkanı olarak görev yapacak -ilgili üye devletten bir uzman -diğer üye devletlerden en fazla 4 uzman 2. ilk kontrol için heyetin kimlerden kurulacağına komisyon karar verecektir. Madde 16 1.Yerinde kontroller, üye ülkedeki koyun eti üretiminin göreli hacmine yada grid uygulama sorunlarına bağlı olarak değişebilen düzenli aralıklarla yapılacaktır. Gerek görüldüğü taktirde ek kontroller yapılabilecektir. Bu tür kontrollerde heyetin üye sayısı daha az olabilir. Kontrol ziyaretleri programı üye ülkelerle istişare sonucu Komisyon tarafından belirlenecektir. Ziyaret edilen üye ülke temsilcileri kontrollerde yer alabilirler. 2. Üye ülkeler komisyon tarafından belirlenmiş ihtiyaçlara göre topraklarında gerçekleştirilecek kontrol ziyaretlerini organize ederler. Kontrollerin 30 gün öncesinde detaylı ziyaret programları komisyona iletilecektir. Komisyon bu programı değiştirebilir. 3. Komisyon, ziyaret öncesinde ziyaret programı ve akışı hakkında mümkün olduğunca üye ülkeleri bilgilendirir. 50 4. Her kontrol sonrasında heyet ile ziyaret edilen ülke temsilcileri bir araya gelerek kontrol sonuçlarını değerlendireceklerdir. Heyet üyeleri, ziyaretlerden Madde 13 de bahsi geçen noktalarla ilgili sonuçlar çıkarırlar. 5. Heyet başkanı, bir üst paragrafta belirtilen sonuçları ve ziyaretin detaylarını kapsayan bir rapor hazırlar. Rapor, geciktirilmeden ziyaret edilen ülkeye ve sonrasında diğer üye ülkelere gönderilir. Madde 17 Grubun harcırahı, komisyonla bağlantısı olmayan uzmanların harcırah ödemesi kuralına uygun olarak komisyon tarafından ödenir. Madde 18 Bu Yönetmeliğin 15, 16 ve 17. maddeleri AB’ye üyelikten sonra, diğer hükümleri ise Resmi Gazetede yayınlandığı tarihte yürürlüğe girer. Bu Yönetmelik Taslağı hazırlanırken 2137/92 (AET) ve 461/93 (AET) Konsey Tüzüklerinden faydalanılmıştır. 51 EK I KONFORMASYON Özellikle elzem parçalar olmak üzere karkas profilinin gelişim durumu (çevre, omuz ve arka kısmı) Konformasyon Sınıfı S Superior (üstün, yüksek kaliteli) E Excellent (mükemmel) U Very good (çok iyi) R Good (iyi) O Fair (orta-vasat) P Poor (düşük kaliteli) Tanım Arka çeyrek; çifte kaslı, çok yüksek oranda dışbükey profil, Sırt; son derece dışbükey, son derece geniş, son derece kalın Omuzlar;son derece dışbükey ve son derece kalın Arka çeyrek; çok kalın, profil çok dışbükey Sırt; çok dışbükey, çok geniş ve omuzlara kadar çok kalın Omuzlar; çok dışbükey ve çok kalın Arka çeyrek; kalın, profil dışbükey Sırt; geniş ve omuzlara kadar kalın Omuzlar; kalın ve dışbükey Arka çeyrek; profil büyük ölçüde düz Sırt; kalın ancak omuzlarda genişlik azalır Omuzlar; iyi gelişmiş ancak daha az kalın Arka çeyrek; profiller hafif içbükey Sırt; kalınlıktan ve genişlikten yoksun Omuzlar; darca, kalınlıktan yoksun Arka çeyrek; profil içbükey Sırt; kemikler de görünebilecek şekilde dar ve içbükey Omuzlar; kemikler de görünebilecek şekilde düz ve dar EK II YAĞ ÖRTÜSÜ DERECESİ Karkasın iç ve dışındaki yağ miktarı Yağ örtüsü sınıfı 1 Low (düşük) 2 Slight (ince) 3 Average (ortalama) 4 High (yüksek) 5 Very High (çok yüksek) Ek Hükümler dış Yok ile düşük yağ örtüsü arasında, iç Abdominal Böbreklerde, yok ile düşük yağ örtüsü arasında Thoracic Kaburgalar arasında, yok ile düşük yağ örtüsü arasında dış Kısmi, ince yağ örtüsü bacaklarda daha az belirgin olabilir iç Abdominal Böbrekleri kısmen saran eser miktarda yağ veya ince bir yağ tabakası Kaburgalar arasında kaslar net olarak görünmekte Thoracic dış ince bir yağ tabakası Karkasın tamamını ya da hemen hemen tümünü kaplar. Kuyruk kökünde hafifçe kalınlaşan yağ bölgeleri iç Abdominal Böbreğin tümünü ya da bir kısmını kaplayan ince yağ tabakası Kaburgalar arasındaki kaslar halen gözükür Thoracic dış Karkasın hemen hemen tümü kalın bir yağ tabakası ile kaplıdır ancak bacaklarda daha incelmiş ve omuz bölgesinde daha kalın olabilir iç Abdominal Böbrekler yağ ile kaplıdır Thoracic Yağ kaburgalar arasındaki kasa sızmıştır. Yağ birikintileri kaburgalarda görülebilir dış çok kalın yağ tabakası yağ parçaları bazen görülür iç Abdominal Böbrekler kalın bir yağ tabakası ile kaplı Thoracic Yağ kaburgalar arasındaki kasa sızmıştır. Kaburgalarda yağ birikintileri gözükür. 52 EK III Kategori Ağırlık Kalite A B C £7 kg 7,1 – 10 kg 10,1 – 13 kg 1. 2. 1. Et rengi Açık pembe Farklı renk ya da farklı yağ derecesi Açık pembe veya pembe Yağ sınıfı (*) (2) (3) (2) (3) (*) Ek II de belirtildiği gibi 53 2. 1. Açık pembe Farklı renk ya da farklı veya pembe yağ derecesi (2) (3) 2. Farklı renk ya da farklı yağ derecesi EK-D SIĞIR VE DANA ETİ ORTAK PİYASA DÜZENİ MEVZUATLARI UYUM TABLOSU NO AB MEVZUATININ TÜRKÇE ADI AB MEVZUATININ ADI 1. 21994A1231(27) Agreement in the form of an Exchange of Letters between the European Community and Bulgaria concerning certain arrangements for live bovine animals 21994A1231(27) Canlı büyükbaş hayvanlar için gerekli düzenlemeler ile ilgili Avrupa Topluluğu ve Bulgaristan arasındaki yazışma formundaki anlaşma 2. 21994A1231(31) Exchange of Letters between the European Economic Community and the Slovak Republic concerning certain arrangements for live bovine animals 21994A1231(31) Canlı büyükbaş hayvanlar için gerekli düzenlemeler ile ilgili Avrupa Ekonomi Topluluğu ve Slovakya arasındaki yazışma 3. 21994A1231(35) Exchange of Letters between the European Economic Community and the Czech Republic concerning certain arrangements for live bovine animals 21994A1231(35) Canlı büyükbaş hayvanlar için gerekli düzenlemeler ile ilgili Avrupa Ekonomi Topluluğu ve Çek Cumhuriyeti arasındaki yazışma 4. 31975Y0820(01) Codified version of the Council Directive of 26 June 1964 on animal health problems affecting intra-Community trade in bovine animals and swine 31975Y0820(01) Domuz ve büyükbaş hayvanların Topluluk içi ticaretini etkileyen hayvan sağlığı problemleri ile ilgili 26 Haziran 1964 tarihli Konsey Direktifinin tedvin edilmiş şekli 54 AB MEVZUATININ TERCÜMESİ VAR/YOK KARŞILIK GELEN TÜRK MEVZUAT ININ ADI YOK TERCÜME EDİLMESİNE GEREK YOK YOK YOK TERCÜME EDİLMESİNE GEREK YOK YOK YOK TERCÜME EDİLMESİNE GEREK YOK VETERİNERLİK ALTINDA ELE ALINACAK YOK YOK UYUM DURUMU 5. 31977R1078 Council Regulation (EEC) No 1078/77 of 17 May 1977 introducing a system of premiums for the non-marketing of milk and milk products and for the conversion of dairy herds 31977R1078 Pazarlanmayan süt ve süt ürünleri ve iyileştirilen sütçü ineği sürüsü için prim sistemlerini anlatan 17 Mayıs 1977 tarih ve AET 1078/77 sayılı Konsey Tüzüğü 6. 31977R1805 Commission Regulation (EEC) No 1805/77 of 4 August 1977 laying down, in respect of the beef and veal sector, special rules for the application of Regulation (EEC) No 1055/77 on the storage and movement of products bought in by an intervention agency 7. 31978D0078 78/78/EEC: Commission Decision of 23 December 1977 concerning certain detailed rules for Directive 64/432/EEC in respect of foot-and-mouth disease 8. 31979R2173 Commission Regulation (EEC) No 2173/79 of 4 October 1979 on detailed rules of application for the disposal of beef bought in by intervention agencies and repealing Regulation (EEC) No 216/69 31977R1805 Müdahale kurumları tarafından alınan ürünlerin depolanması ve hareketine ilişkin AET 1055/77 sayılı Konsey Tüzüğünün sığır ve dana eti sektöründe uygulanmasına ilişkin özel kuralları ortaya koyan 4 Ağustos 1977 tarih ve AET 1805/77 sayılı Komisyon Tüzüğü 31978D0078 Şap hastalığı konusunda AET 64/432 sayılı Direktif için detaylı kuralları ortaya koyan 23 Aralık 1977 tarih ve AET 78/78 sayılı Komisyon Kararı 31979R2173 AET 216/69 sayılı Tüzüğü yürürlükten kaldıran ve müdahale kurumları tarafından alınan sığır etinin elden çıkarılması için uygulamasına yönelik ayrıntılı kurallarıyla ortaya koyan 4 Ekim 1979 tarih ve AET 2173/96 sayılı Komisyon Tüzüğü 9. 1979R2973 Commission Regulation (EEC) No 2973/79 of 21 December 1979 laying down detailed rules for the application of granting of assistance for the export of beef and veal products which may benefit from a special import treatment in a third country 1979R2973 Üçüncü bir ülkede özel ithalat uygulamasından yararlanabilecek sığır ve dana eti ürünleri ihracatı için verilecek yardımın uygulanmasına ilişkin detaylı kuralları ortaya koyan 21 Aralık 1979 tarih ve AET 2973/79 sayılı Komisyon Tüzüğü 55 SÜT VE SÜT ÜRÜNLERİ OPD TARAFINDAN ELE ALINACAK TERCÜMEYE GEREK YOK YİNE DE DEĞERLENDİRMEYE ALMAK LAZIM YOK YOK YOK YOK- KKGM tarafından ele alınıyor YOK YOK YOK YOK YOK 10. 31980D1025 80/1025/EEC: Commission Decision of 20 October 1980 on the monitoring of the application of national plans for the eradication of brucellosis, tuberculosis and leucosis in cattle 11. 31981R0139 Commission Regulation (EEC) No 139/81 of 16 January 1981 defining the conditions for the admission of certain kinds of frozen beef and veal to subheading 02.01 A II b) 4 bb) 22 of the Common Customs Tariff 31980D1025 Sığırda brucellosis, tuberculosis ve leucosis hastalıklarının eradikasyonu için ulusal planların uygulamasının izlenmesine ilişkin 20 Ekim 1980 tarih ve 80/1025 sayılı Komisyon Kararı 31981R0139 Ortak Gümrük Tarifesinin 02.01 A II b) 4 bb) 22 alt başlıkları altında, belirli çeşitte donmuş sığır ve dana etinin girişi için koşulları tanımlayan 16 Ocak 1981 tarih ve 139/81 sayılı AET Komisyon Tüzüğü. 12. 31981R1208 Council Regulation (EEC) No 1208/81 of 28 April 1981 determining the Community scale for the classification of carcases of adult bovine animals 31981R1208 Yetişkin büyükbaş hayvan karkaslarının sınıflandırılması için Topluluk ölçeğini belirleyen 28 Nisan 1981 tarih ve (AET) 1208/81 sayılı Konsey Tüzüğü 13. 31981R2930 Commission Regulation (EEC) No 2930/81 of 12 October 1981 adopting additional provisions for the application of the Community scale for the classification of carcases of adult bovine animals 31981R2930 Yetişkin büyükbaş hayvan karkaslarının sınıflandırılması için Topluluk ölçeğinin uygulanmasına ilave hükümler getiren 12 Ekim 1981 tarih ve (AET) 2930/81 sayılı Komisyon Tüzüğü 56 YOK KKGM tarafından ele alınıyor YOK YOK YOK VAR VAR YOK YOK Ek B de Yetişkin Büyükbaş Hayvanların sınıflandırılması yönetmelik taslağı hazırlanmıştır. Ek B de Yetişkin Büyükbaş Hayvanların sınıflandırılması yönetmelik taslağı hazırlanmıştır 14. 31982D0530 82/530/EEC: Council Decision of 19 July 1982 authorizing the United Kingdom to permit the Isle of Man authorities to apply a system of special import licences to sheepmeat and beef and veal 31982D0530 Koyun, sığır ve dana etinde özel ithalat lisansı sistemi uygulamasında Isle of Man yetkililerine izin vermesi için Birleşik Krallığa yetki veren 19 Temmuz 1982 tarih ve 82/530/AET sayılı Konsey Kararı 15. 31982R0032 Commission Regulation (EEC) No 32/82 of 7 January 1982 laying down the conditions for granting special export refunds for beef and veal 31982R0032 Sığır ve dana eti, özel ihracat geri iadesi için koşulları ortaya koyan 7 Ocak 1982 tarihli 32/82 sayılı AET Komisyon Tüzüğü. 16. 31982R0563 Commission Regulation (EEC) No 563/82 of 10 March 1982 laying down detailed rules for the application of Regulation (EEC) No 1208/81 for establishing the market prices of adult bovine animals on the basis of the Community scale for the classification of carcases 31982R0563 Karkasların sınıflandırılması için kurulan Topluluk ölçeği temelinde yetişkin büyükbaş hayvan Pazar fiyatını belirleyen (AET) 1208/81 sayılı Tüzüğün uygulanması için detaylı kuralları ortaya koyan 10 Mart 1982 tarih ve (AET) 563/82 sayılı Komisyon Tüzüğü VAR YOK 17. 31982R1964 Commission Regulation (EEC) No 1964/82 of 20 July 1982 laying down the conditions for granting special export refunds on certain cuts of boned meat of bovine animals 31982R1964 Büyükbaş hayvanların kemikli etlerinin belirli parçaları için, özel ihracat iadelerini alabilmek için gerekli koşulları ortaya koyan 20 Temmuz 1982 tarih ve 1964/82 sayılı AET Komisyon Tüzüğü. YOK YOK 57 YOK- İlgili değil YOK YOK YOK Ek B de Yetişkin Büyükbaş Hayvanların sınıflandırılması yönetmelik taslağı hazırlanmıştır. 18. 31983D0471 83/471/EEC: Commission Decision of 7 September 1983 relating to the Community Inspection Committee on the application of the classification scale for carcases of adult bovine animals 31983D0471 Yetişkin büyükbaş hayvanların karkasları için sınıflandırma ölçeklerinin uygulanmasındaki Topluluk Denetim Komitesi ile ilgili 7 Eylül 1983 tarih ve AET 83/471 sayılı Komisyon Kararı. 19. 31984D0419 84/419/EEC: Commission Decision of 19 July 1984 laying down the criteria for entering cattle in herd-books 31984D0419 Soy kütüğüne sığır grişleri için kriterleri ortaya koyan 19 Temmuz 1984 tarih ve AET 84/419 sayılı Komisyon Kararı. 20. 31984R2388 Commission Regulation (EEC) No 2388/84 of 14 August 1984 on special detailed rules for the application of export refunds in the case of certain preserved beef and veal products 31984R2388 Belirli konserve sığır ve dana eti ürünleri için, ihracat geri iadeleri başvurusu için özel detaylı kurallarına ilişkin 14 Ağustos 1984 tarih ve AET 2388/84 sayılı Komisyon Tüzüğü. 21. 31986R2429 Commission Regulation (EEC) No 2429/86 of 31 July 1986 on the procedure for determining the meat content of meat preparations and preserves falling within subheading ex 16.02 B III b) 1) of the nomenclature contained in the Annex to Regulation (EEC) No 2184/86 22. 31990R1186 Council Regulation (EEC) No 1186/90 of 7 May 1990 extending the scope of the Community scale for the classification of carcases of adult bovine animals 31986R2429 AET 2184/86 sayılı Tüzüğün ekinde yer alan Nomenklatür’ ün ex 16.02 B III b) 1) alt başlığı altındaki et preparatları ve konservelerdeki et içeriğini belirleme prosedürüne ilişkin 31 Temmuz 1986 tarih ve AET 2429/86 sayılı Komisyon Tüzüğü 31990R1186 Yetişkin büyükbaş hayvan karkaslarının sınıflandırılması için Topluluk ölçeğinin kapsamını genişleten 7 Mayıs 1990 tarih ve (AET) 1186/90 sayılı Konsey Tüzüğü. 58 VAR YOK YOK YOK YOK YOK YOK YOK VAR YOK Ek B de Yetişkin Büyükbaş Hayvanların sınıflandırılması yönetmelik taslağı hazırlanmıştır.. 23. 31991D0052 91/52/EEC: Commission Decision of 14 January 1991 concerning certain protection measures relating to contagious bovine pleuropneumonia in Portugal 31991D0052 Portekiz’de bulaşıcı büyükbaş Pleuropneumonia’ya ilişkin belirli koruma tedbirlerini içeren 14 Ocak 1991 tarih ve AET 91/52 sayılı Komisyon Kararı. 24. 31991R0344 Commission Regulation (EEC) No 344/91 of 13 February 1991 laying down detailed rules for applying Council Regulation (EEC) No 1186/90 to extend the scope of the Community scale for the classification of carcases of adult bovine animals 31991R0344 Yetişkin büyükbaş hayvanların karkaslarının sınıflandırılması için Topluluk ölçeğinin kapsamını genişleten (AET) 1186/90 sayılı Konsey Tüzüğünün uygulanabilmesi için detaylı kuralları ortaya koyan 13 Şubat 1991 tarih ve AET 344/91 sayılı Komisyon Tüzüğü. 25. 31992D0452 92/452/EEC: Commission Decision of 30 July 1992 establishing lists of embryo collection teams approved in third countries for export of bovine embryos to the Community 31992D0452 Topluluğa büyükbaş embriyosu ihracatı için, üçüncü ülkelerde onaylanmış embriyo toplama ekiplerinin listelerini oluşturan 30 Temmuz 1992 tarih ve AET 92/452 sayılı Komisyon Kararı. 26. 31992R2342 Commission Regulation (EEC) No 2342/92 of 7 August 1992 on imports of pure-bred breeding animals of the bovine species from the third countries and the granting of export refunds thereon and repealing Regulation (EEC) No 1544/79 31992R2342 Üçüncü ülkelerden sığır cinsi safkan damızlık hayvanların ithali ve bunlarla ilgili ihracat geri iadeleri üzerine olan ve 1544/79 sayılı AET Tüzüğüni yürürlükten kaldıran, 7 Ağustos 1992 tarih ve 2342/92 sayılı AET Komisyon Tüzüğü. 27. 31992R3519 Commission Regulation (EEC) No 3519/92 of 4 December 1992 laying down certain detailed rules for the application of the supplements to the special premium for producers of beef and veal and to the premium for maintaining suckler cows in the Canary Islands 31992R3519 Kanarya Adalarındaki emziren inekler için primin devam ettirilmesine ve sığır dana eti üreticileri için özel prim ilavelerinin uygulanması için, ayrıntılı kuralları ortaya koyan 4 Aralık 1992 tarih ve AET 3519/92 sayılı Komisyon Tüzüğü. 59 YOK-İlgili değil YOK VAR YOK YOK – KKGM ele almalı YOK VAR YOK YOK- İlgili değil YOK 28. 31994D0433 94/433/EC: Commission Decision of 30 May 1994 laying down detailed rules for the application of Council Directive 93/24/EEC as regards the statistical surveys on cattle population and production, and amending the said Directive 31994D0433 Sığır popülasyonu ve üretimine ilişkin istatistiki araştırmalara ilişkin AET 93/24/ sayılı Konsey Direktifinin uygulanmasına ilişkin ayrıntılı kuralları ortaya koyan ve bahse konu direktifi değiştiren 30 Mayıs 1994 tarih ve AET 94/433/ sayılı Komisyon Kararı . 29. 31995D0409 95/409/EC: Council Decision of 22 June 1995 laying down the rules for the microbiological testing by sampling of fresh beef and veal and pigmeat intended for Finland and Sweden 31995D0409 Finlandiya ve İsviçre için ayrılmış taze sığır, dana ve domuz etinin örneklemesi için mikrobiyal analizlerin ayrıntılı kurallarını ortaya koyan 22 Temmuz 1995 tarih ve AT 95/409 sayılı Konsey Kararı. 30. 31995R1445 Commission Regulation (EC) No 1445/95 of 26 June 1995 on rules of application for import and export licences in the beef and veal sector and repealing Regulation (EEC) No 2377/80 31995R1445 Sığır ve dana eti sektörü, ithalat ve ihracat lisansları için başvuru kuralları üzerine olan ve AET 2377/80 sayılı Tüzüğü yürürlükten kaldıran, 26 Haziran 1995 tarih ve AT 1445/95 sayılı Komisyon Tüzüğü. 31. 31996R0295 Commission Regulation (EC) No 295/96 of 16 February 1996 laying down detailed rules for the application of Council Regulation (EEC) No 1892/87 as regards the recording of market prices of adult bovine animals, on the basis of the Community scale for the classification of carcases 31996R0295 Karkasların sınıflandırılması topluluk ölçeği temelinde yetişkin büyükbaş hayvan Pazar fiyatlarının kaydı ile ilgili (AET) 1892/87 sayılı konsey tüzüğünün uygulanmasına ilişkin detaylı kuralları ortaya koyan 16 Şubat 1996 tarih ve (AT) 295/96 sayılı komisyon kararı 60 YOK YOK YOK-İlgili değil YOK YOK YOK YOK YOK 32. 31996R0716 Commission Regulation (EC) No 716/96 of 19 April 1996 adopting exceptional support measures for the beef market in the United Kingdom 31996R0716 Birleşik Krallık sığır eti sektörü için istisnai destek önlemleri alan 19 Nisan 1996 tarih ve AT 716/96 sayılı Komisyon Tüzüğü 33. 31996R1504 Commission Regulation (EC) No 1504/96 of 29 July 1996 laying down detailed rules for the application of Council Regulation (EC) No 1357/96 providing for additional payments to be made in 1996 with the premiums referred to in Regulation (EEC) No 805/68 on the common organization of the market in beef and veal and amending that Regulation, and amending Regulation (EEC) No 3886/92 laying down detailed rules for the application of the premium schemes provided for in the beef and veal sector as regards the processing premium 34. 31996R2051 Commission Regulation (EC) No 2051/96 of 25 October 1996 laying down certain detailed rules for granting of assistance for the export of beef and veal which may benefit from a special import treatment in Canada and amending Regulation (EC) No 1445/95 31996R1504 İşleme primi ile ilgili olarak sığır ve dana eti sektörü için öngörülen prim programının uygulanmasına ilişkin detaylı kuralları ortaya koyan AET 3886/92 sayılı Tüzüğü değiştiren; sığır ve dana eti pazarının ortak organizasyonuna ilişkin AET 805/68 sayılı Tüzükte belirtilen primlerle beraber 1996 yılında yapılacak ilave ödemeleri içeren AT 1357/96 sayılı Konsey Tüzüğünün uygulanmasına ilişkin detaylı kuralları ortaya koyan ve bu Tüzüğü değiştiren 29 Temmuz 1996 tarih ve AT 1504/96 sayılı Komisyon Tüzüğü 35. 31996R2443 Council Regulation (EC) No 2443/96 of 17 December 1996 providing for additional measures for direct support of producers' incomes or for the beef and vealsector 36. 31997R0226 Commission Regulation (EC) No 226/97 of 6 February 1997 laying down detailed rules for the application of Council Regulation (EC) No 2443/96 providing for additional measures for direct support of producers' incomes or for the beef and veal sector 31996R2443 Sığır ve dana eti sektöründeki üretici gelirlerinin doğrudan desteklenmesiyle ilgili ilave önlemleri içeren 17 Aralık 1996 tarih ve AT 2443/96 sayılı Konsey Tüzüğü 31997R0226 Sığır ve dana eti sektöründeki üretici gelirlerinin doğrudan desteklenmesi ile ilgili ilave önlemleri getiren 2443/96 sayılı Konsey Tüzüğünün uygulanabilmesi için detaylı kuralları ortaya koyan 6 Şubat 1997 tarih ve AT 226/97 sayılı Komisyon Tüzüğü 31996R2051 Kanana’ da özel ithalat uygulamasından yararlanabilecek sığır ve dana eti ithalatı için yardım verilmesine ilişkin belirli detaylı kuralları ortaya koyan AT 1445/95 sayılı Tüzüğü değiştiren 25 Ekim 1996 tarih ve AT 2051/96 sayılı Komisyon Tüzüğü 61 YOK-İlgili değil YOK YOK YOK YOK-ilgili değil YOK YOK YOK YOK YOK 31998D0010 98/10/AT: Sığır cinsi hayvan, domuz, at, koyun ve keçi etlerinden hazırlanan ürünler hususunda, üye ülkeler tarafından ithalat izni verilmiş olan, üçüncü ülkelere ait müesseselerin geçici listelerini yazılı olarak veren 16 Aralık 1997 tarihli Komisyon Kararı (Avrupa Ekonomik Alanı ilişkili metin). 37. 31998D0010 98/10/EC: Commission Decision of 16 December 1997 drawing up provisional lists of third country establishments from which the Member States authorise imports of products prepared from meat of bovine animals, swine, equidae and sheep and goats (Text with EEA relevance) 38. 31998R1143 Commission Regulation (EC) No 1143/98 of 2 June 1998 laying down detailed rules for a tariff quota for cows and heifers of specified mountain breeds originating in various third countries, other than for slaughter, and amending Regulation (EC) No 1012/98 31998R1143 Çeşitli üçüncü ülkelerden, kesim amacı dışında, belirtilmiş dağ ırklarına ait inekler ve düveler için tarife kotası üzerine detaylı kuralları ortaya koyan ve 1012/98 sayılı AT Tüzüğünü değiştiren, 2 Haziran 1998 tarihli 1143/98 sayılı AT Komisyon Tüzüğü. 39. 31998R1209 Commission Regulation (EC) No 1209/98 of 10 June 1998 on the sale, at prices fixed in advance, of beef held by the United Kingdom to the armed forces 31998R1209 Fiyatları belirlenmiş sığır etinin Birleşik Krallık tarafından, Birleşik Krallık silahlı kuvvetlerine satışına ilişkin 10 Haziran 1998 tarih ve AT 1209/98 sayılı Komisyon Tüzüğü 40. 31998R1279 Commission Regulation (EC) No 1279/98 of 19 June 1998 laying down detailed rules for applying the tariff quotas for beef and veal provided for in Council Regulation (EC) No 3066/95 for the Republic of Poland, the Republic of Hungary, the Czech Republic, the Slovak Republic, the Republic of Bulgaria and Romania 31998R1279 Polonya, Macaristan, Çek Cumhuriyeti, Slovak Cumhuriyeti, Bulgaristan ve Romanya için AT 3066/95 Sayılı Konsey Tüzüğünde belirlenen sığır ve dana eti için tarife kotası uygulanmasına ilişkin detaylı kurallar getiren 19 Haziran 1998 tarih ve (AT) 1279/98 sayılı Komisyon Tüzüğü 41. 31998Y1209(01) Special Report No 19/98 concerning the Community financing of certain measures taken as a result of the BSE crisis, accompanied by the replies of the Commission (submitted pursuant to Article 188c(4)(2) of the EC Treaty) 31998Y1209(01) BSE krizinin sonucu olarak alınan, Komisyonun cevaplarıyla beraber sunulan (AT Anlaşmasının Paragraf 188c(4) (2) na uygun olarak iletilen) , Topluluğun belirli mali önlemleriyle ilgili 19/98 No lu Özel Rapor 62 VAR YOK YOK YOK YOK-İlgili değil YOK YOK-İlgili değil YOK YOK YOK 42. 31999R1081 Commission Regulation (EC) No 1081/1999 of 26 May 1999 opening and providing for the administration of tariff quotas for imports of bulls, cows and heifers other than for slaughter of certain Alpine and mountain breeds, repealing Regulation (EC) No 1012/98 and amending Regulation (EC) No 1143/98 31999R1081 Kesim dışında, belirli Alp ve dağ ırklarına ait boğaların, ineklerin ve düvelerin ithalatı için tarife kotasının idaresini açan ve içeren, 1012/98 sayılı AT Tüzüğünü yürürlükten kaldıran ve 1143/98 sayılı AT Tüzüğünü değiştiren, 26 Mayıs 1999 tarihli 1081/1999 sayılı AT Komisyon Tüzüğü. 43. 31999R1254 Council Regulation (EC) No 1254/1999 of 17 May 1999 on the common organisation of the market in beef and veal 31999R1254 Sığır ve dana eti ortak piyasası organizasyonuna ilişkin 17 Mayıs 1999 tarih ve (AT) 1254/1999 sayılı Konsey Tüzüğü. 44. 31999R1468 Commission Regulation (EC) No 1468/1999 of 5 July 1999 laying down certain detailed rules for the application measures for the Community beef and veal labelling system in 1999/2000 31999R1468 1999/2000 yıllarında Topluluk sığır ve dana eti etiketleme sistemi için uygulama önlemlerine ilişkin bazı ayrıntılı kurallar belirleyen 5 Temmuz 1999 tarih ve AT 1468/1999 sayılı Komisyon Tüzüğü 31999R2249 Sığır cinsi hayvanlara ait, kemiksiz, kurutulmuş etlerin ithali için bir topluluk tarife kotası açan 22 Ekim 1999 tarihli 2249/1999 sayılı AT Konsey Tüzüğü. 31999R2730 Sığır ve dana eti ortak pazar organizasyonuna ilişkin AT 1254/1999 sayılı Konsey Tüzüğünün 4. maddesi kapsamındaki erkek büyükbaş hayvanlar için özel prim kurallarının uygulanması için geçiş düzenlemeleri getiren 21 Aralık 1999 tarih ve AT 2730/1999 sayılı Komisyon Tüzüğü 45. 31999R2249 Council Regulation (EC) No 2249/1999 of 22 October 1999 opening a Community tariff quota for the import of meat of bovine animals, boneless, dried 46. 31999R2730 Commission Regulation (EC) No 2730/1999 of 21 December 1999 introducing a transitional arrangement for the application of the special premium scheme for male bovine animals provided for in Article 4 of Council Regulation (EC) No 1254/1999 on the common organisation of the market in beef and veal 47. 32000D0762 2000/762/EC: Commission Decision of 15 November 2000 providing for a compulsory beef labelling system in Sweden (notified under document number C(2000) 3297) (Only the Swedish text is authentic) 32000D0762 İsveç için zorunlu sığır eti etiketleme sistemi getiren 15 Kasım 2000 tarih ve 2000/762/AT sayılı Komisyon Kararı 63 YOK-İlgili değil YOK VAR YOK 1782 DE VAR VAR YOK YOK YOK YOK YOK YOK-İlgili değil YOK 48. 32000R0358 Commission Regulation (EC) No 358/2000 of 16 February 2000 providing the result of applications for repayment of duties on dried boneless beef under Regulation (EC) No 2424/1999 32000R0358 2424/1999 sayılı AT tüzüğü altında, kurutulmuş, kemiksiz sığır eti üzerine olan gümrük vergilerinin geri ödenmesi için yapılan başvuruların sonuçlarını veren, 16 Şubat 2000 tarihli 358/2000 sayılı AT Komisyon Tüzüğü. 49. 32000R0562 Commission Regulation (EC) No 562/2000 of 15 March 2000 laying down detailed rules for the application of Council Regulation (EC) No 1254/1999 as regards the buying-in of beef 32000R0562 Sığır etinin alımı ile ilgili olarak AT 1254/1999 sayılı konsey Tüzüğünin uygulanmasına ilişkin detaylı kuralları ortaya koyan 15 Mart 2000 tarih ve AT 562/2000 sayılı Komisyon Tüzüğü 50. 32000R0907 Commission Regulation (EC) No 907/2000 of 2 May 2000 laying down detailed rules for the application of Council Regulation (EC) No 1254/1999 as regards aid for private storage in the beef and veal sector 32000R0907 Sığır ve dana eti sektöründe özel depo yardımları ile ilgili olarak AT 1254/1999 sayılı Konsey Tüzüğünün uygulanmasına ilişkin detaylı kuralları ortaya koyan 2 Mayıs 2000 tarih ve AT 970/2000 sayılı Komisyon Tüzüğü 51. 32000R0980 Commission Regulation (EC) No 980/2000 of 11 May 2000 opening and providing for the administration of a tariff quota for frozen meat of bovine animals covered by CN code 0202 and products covered by CN code 0206 (1 July 2000 to 30 June 2001) 32000R0980 CN kodu 0202 ile kapsanan sığır cinsi hayvanlara ait donmuş et ve CN kodu 0206 ile kapsanan ürünler için tarife kotasının idaresini açan ve içeren, 11 Mayıs 2000 tarihli 980/2000 sayılı AT Komisyon Tüzüğü (1 Temmuz 2000 den 30 Haziran 2001 e). 52. 32000R1174 Commission Regulation (EC) No 1174/2000 of 31 May 2000 opening and providing for the administration of an import tariff quota for frozen beef intended for processing (1 July 2000 to 30 June 2001) and amending certain other regulations in the beef sector 32000R1174 İşlenmek üzere dondurulmuş sığır etleri için ithalat tarife kotasının idaresini açan ve içeren ve sığır eti sektöründeki diğer bazı Tüzükleri değiştiren, 31 Mayıs 2000 tarihli 1174/2000 sayılı AT Komisyon Tüzüğü. 64 YOK YOK YOK YOK VAR YOK YOK YOK YOK YOK 53. 32000R1596 Commission Regulation (EC) No 1596/2000 of 20 July 2000 on the sale by tender of beef held by certain intervention agencies 54. 32000R1713 Commission Regulation (EC) No 1713/2000 of 1 August 2000 fixing the minimum selling prices for beef put up for sale under the invitation to tender referred to in Regulation (EC) No 1596/2000 55. 32000R2584 Commission Regulation (EC) No 2584/2000 of 24 November 2000 establishing a system for the communication of information on certain supplies of beef, veal and pigmeat by road to the territory of the RussianFederation 32000R1596 Belirli müdahale kurumları tarafından ellerinde bulunan sığır etlerinin ihale yolu ile satışına ilişkin 20 Temmuz 2000 tarih AT 1596/2000 sayılı Komisyon Tüzüğü 32000R1713 AT 1596/2000 sayılı Tüzükle satışa sunulan sığır eti için açılan ihale ile ilgili olarak minimum satış fiyatını belirleyen 1 Ağustos 2000 tarih ve AT 1713/2000 sayılı Komisyon Tüzüğü 32000R2584 Rusya Federasyonu bölgesinde karayolu ile sığır, dana ve domuz eti gönderilmesine ilişkin bir bilgi iletişim sistemi kuran 24 Kasım 2000 tarih ve AT 2584/2000 sayılı Komisyon Tüzüğü 56. 32001D0003 2001/3/EC: Commission Decision of 3 January 2001 laying down specific measures in the beef sector for Denmark and the Netherlands under Regulation (EC) No 2777/2000 (notified under document number C(2000) 4422) 32001D0003 Danimarka ve Hollanda Sığır eti sektörü için AT 2777/2000 sayılı Tüzükte öngörülen özel önlemleri ortaya koyan 3 Ocak 2001 tarih ve 2001/3/AT sayılı Komisyon Kararı 57. 32001D0434 2001/434/EC: Commission Decision of 21 May 2001 laying down specific measures in the beef sector for Germany under Regulation (EC) No 2777/2000 (notified under document number C(2001) 1441) 58. 32001D0569 2001/569/EC: Commission Decision of 12 July 2001 laying down certain detailed rules for the application in France of Article 9 of Regulation (EC) No 690/2001 on special market support measures in the beef sector (notified under document number C(2001) 1857) 32001D0434 Almanya sığır eti sektörü için AT 2777/2000 sayılı Tüzükte öngörülen özel önlemleri ortaya koyan 21 Mayıs 2001 tarih ve 2001/434/AT sayılı Komisyon Kararı 32001D0569 Sığır eti sektöründe, özel pazar destek önlemleri üzerine 690/2001( AT) sayılı Tüzüğün 9. Maddesinde Fransa’daki uygulamalar için belirli detaylı kuralları ortaya koyan 12 Haziran 2001 tarih ve 2001/569/AT sayılı Komisyon Kararı. 65 YOK YOK YOK YOK YOK-İlgili değil YOK YOK-İlgili değil YOK YOK-İlgili değil YOK YOK-İlgili değil YOK 59. 32001R0026 Commission Regulation (EC) No 26/2001 of 5 January 2001 laying down certain measures derogating from Regulation (EC) No 2561/2000 on private storage aid in the beef sector 32001R0026 Sığır eti sektöründe özel depo yardımlarına ilişkin AT 2561/2000 sayılı Tüzüğe aykırı belirli önlemler alan 5 Ocak 2001 tarih ve AT 26/2001 sayılı Komisyon Tüzüğü 60. 32001R1642 Commission Regulation (EC) No 1642/2001 of 10 August 2001 laying down exceptional measures on the beef and veal markets in form of private storage aid 61. 32002R1059 Commission Regulation (EC) No 1059/2002 of 18 June 2002 fixing the minimum selling prices for beef put up for sale under the invitation to tender referred to in Regulation (EC) No 958/2002 62. 32002R1061 Commission Regulation (EC) No 1061/2002 of 19 June 2002 on the sale by tender of beef held by certain intervention agencies 32001R1642 Özel stok yardımı şeklinde sığır ve dana eti pazarları için istisnai önlemler getiren 10 Ağustos 2001 tarih ve 1642/2001 AT sayılı Komisyon Tüzüğü 32002R1059 958/2002 nolu tüzükte söz edilen ihale çağrısı ile satışı yapılacak sığır eti için minimum satış fiyatlarını ortaya koyan 18 Haziran 2002 tarih ve (AT) 1059/2002 sayılı komisyon tüzüğü 63. 32002R1149 Council Regulation (EC) No 1149/2002 of 27 June 2002 opening an autonomous quota for imports of high-quality beef 32002R1149 Yüksek kaliteli sığır etlerinin ithali için otonom bir kotayı açan 27 Haziran 2002 tarihli 1149/2002 sayılı AT Konsey Tüzüğü. 64. 32002R1180 Commission Regulation (EC) No 1180/2002 of 1 July 2002 fixing the minimum selling prices for beef put up for sale under the invitation to tender referred to in Regulation (EC) No 1061/2002 65. 32002R1197 Commission Regulation (EC) No 1197/2002 of 3 July 2002 on periodical sales by tender of beef held by certain intervention agencies 32002R1180 1061/2002 nolu tüzükte söz edilen ihale çağrısı ile satışı yapılacak sığır eti için minimum satış fiyatlarını ortaya koyan 1 Temmuz 2002 tarih ve (AT) 1180/2002 sayılı komisyon tüzüğü 32002R1061 belirli müdahale kurumları tarafından tutulan sığır etinin ihale ile satışı üzerine 19 Haziran 2002 tarih ve 1061/2002 nolu komisyon tüzüğü. 32002R1197 belirli müdahale kurumları tarafından tutulan sığır etinin ihale ile periyodik satışı üzerine 3 Temmuz 2002 tarih ve (AT) 1197/2002 sayılı komisyon tüzüğü. 66 VAR YOK YOK YOK YOK YOK YOK YOK YOK YOK YOK YOK YOK YOK 66. 32002R1429 Commission Regulation (EC) No 1429/2002 of 2 August 2002 establishing detailed rules for the application of the tariff quotas for beef and veal as laid down in Council Regulations (EC) No 1151/2002, (EC) No 1362/2002 and (EC) No 1361/2002 for Estonia, Latvia and Lithuania 32002R1429 Estonya, Letonya ve Litvanya için (AT) 1151/2002, (AT) 1362/2002 ve (AT) 1361/2002 tüzükleri ile ortaya konan sığır ve dana tarif kotalarının uygulanması için detaylı kuralları meydana getiren 2 Ağustos 2002 tarih ve (AT) 1429/2002 sayılı komisyon tüzüğü 67. 32002R1654 Commission Regulation (EC) No 1654/2002 of 17 September 2002 on periodical sales by tender of beef held by certain intervention agencies 68. 32002R1655 Commission Regulation (EC) No 1655/2002 of 17 September 2002 on the sale by tender of beef held by certain intervention agencies and intended for processing within the Community 69. 32002R1761 Commission Regulation (EC) No 1761/2002 of 2 October 2002 on the sale by tender of beef held by certain intervention agencies and intended for processing within the Community 32002R1654 belirli müdahale kurumları tarafından tutulan sığır etinin ihale ile periyodik satışı üzerine 3 Temmuz 2002 tarih ve (AT) 1654/2002 sayılı komisyon tüzüğü. 32002R1655 belirli müdahale kurumları tarafından ve topluluk dahilinde işlenmesi için tutulan sığır etinin ihale ile satışı üzerine 17 Eylül 2002 tarih ve (AT) 1655/2002 sayılı komisyon tüzüğü. 32002R1761 belirli müdahale kurumları tarafından ve topluluk dahilinde işlenmesi için tutulan sığır etinin ihale ile satışı üzerine 2 Ekim 2002 tarih ve (AT) 1761/2002 sayılı komisyon tüzüğü. 70. 32002R1834 Commission Regulation (EC) No 1834/2002 of 15 October 2002 on the sale by tender of beef held by certain intervention agencies and intended for processing within the Community 32002R1834 belirli müdahale kurumları tarafından ve topluluk dahilinde işlenmesi için tutulan sığır etinin ihale ile satışı üzerine 15 Ekim 2002 tarih ve (AT) 1834/2002 sayılı komisyon tüzüğü. 71. 32002R1967 Commission Regulation (EC) No 1967/2002 of 4 November 2002 on the sale by tender of beef held by certain intervention agencies and intended for processing within the Community 32002R1967 belirli müdahale kurumları tarafından ve topluluk dahilinde işlenmesi için tutulan sığır etinin ihale ile satışı üzerine 4 Kasım 2002 tarih ve (AT) 1967/2002 sayılı komisyon tüzüğü. 67 YOK-İlgili değil YOK YOK YOK YOK YOK YOK YOK YOK YOK YOK YOK 72. 32002R2042 Commission Regulation (EC) No 2042/2002 of 18 November 2002 on periodical sales by tender of beef held by certain intervention agencies 73. 32002R2048 Commission Regulation (EC) No 2048/2002 of 19 November 2002 on periodical sales by tender of beef held by certain intervention agencies and intended for processing within the Community 74. 32002R2273 Commission Regulation (EC) No 2273/2002 of 19 December 2002 laying down detailed rules for the application of Council Regulation (EC) No 1254/1999 as regards the survey of prices of certain bovine animals on representative Community markets 75. 32003R0005 Commission Regulation (EC) No 5/2003 of 27 December 2002 laying down detailed rules for the application in 2003 of the tariff quotas for beef and veal products originating in Croatia, Bosnia and Herzegovina, the Former Yugoslav Republic of Macedonia and the Federal Republic of Yugoslavia 76. 32003R0297 Commission Regulation (EC) No 297/2003 of 17 February 2003 laying down detailed rules for the application of the tariff quota for beef and veal originating in Chile 77. 32003R0298 Commission Regulation (EC) No 298/2003 of 17 February 2003 on import licences in respect of beef and veal products originating in Botswana, Kenya, Madagascar, Swaziland, Zimbabwe and Namibia 32002R2042 belirli müdahale kurumları tarafından ve topluluk dahilinde işlenmesi için tutulan sığır etinin ihale ile periyodik satışı üzerine 18 Kasım 2002 tarih ve (AT) 2042/2002 sayılı komisyon tüzüğü 32002R2048 belirli müdahale kurumları tarafından ve topluluk dahilinde işlenmesi için tutulan sığır etinin ihale ile periyodik satışı üzerine 19 Kasım 2002 tarih ve (AT) 2048/2002 sayılı komisyon tüzüğü 32002R2273 temsili topluluk piyasalarında belirli sığır cinsi hayvanların fiyatlarının araştırılması ile ilgili (AT) 1254/1999 nolu konsey tüzüğünün uygulanması için detaylı kuralları ortaya 19 Aralık 2002 tarih ve (AT) 2273/2002 nolu komisyon tüzüğü 32003R0005 Hırvatistan, Bosna Hersek, eski Yugoslavya Cumhuriyetleinden Makedonya ve Yugoslavya federal cumhuriyeti kaynaklı sığır ve dana ürünleri tarife kotalarının 2003 yılında uygulanması için detaylı kuralları ortaya koyan 27 Aralık 2002 tarih ve (AT) 5/2003 nolu komisyon tüzüğü 32003R0297 Şili kaynaklı sığır ve dana tarife kotalarının uygulanması için detaylı kuralları ortaya koyan 17 Şubat 2003 tarih ve (AT) 297/2003 nolu komisyon tüzüğü 32002R1967 belirli müdahale kurumları tarafından ve topluluk dahilinde işlenmesi için tutulan sığır etinin ihale ile satışı üzerine 4 Kasım 2002 tarih ve (AT) 1967/2002 sayılı komisyon tüzüğü. 68 YOK YOK VAR YOK YOK YOK VAR YOK YOK-İlgili değil YOK YOK-İlgili değil YOK 78. 32003R0456 Commission Regulation (EC) No 456/2003 of 12 March 2003 laying down special rules on the prefinancing of export refunds for certain beef and veal products placed under a customswarehousing or free-zone procedure 32002R2042 belirli müdahale kurumları tarafından ve topluluk dahilinde işlenmesi için tutulan sığır etinin ihale ile periyodik satışı üzerine 18 Kasım 2002 tarih ve (AT) 2042/2002 sayılı komisyon tüzüğü 79. 32003R0604 Commission Regulation (EC) No 604/2003 of 2 April 2003 on periodical sales by tender of beef held by certain intervention agencies and intended for processing within the Community 32002R2048 belirli müdahale kurumları tarafından ve topluluk dahilinde işlenmesi için tutulan sığır etinin ihale ile periyodik satışı üzerine 19 Kasım 2002 tarih ve (AT) 2048/2002 sayılı komisyon tüzüğü 80. 32003R0639 Commission Regulation (EC) No 639/2003 of 9 April 2003 laying down detailed rules pursuant to Council Regulation (EC) No 1254/1999 as regards requirements for the granting of export refunds related to the welfare of live bovine animals during transport 32002R2273 temsili topluluk piyasalarında belirli sığır cinsi hayvanların fiyatlarının araştırılması ile ilgili (AT) 1254/1999 nolu konsey tüzüğünün uygulanması için detaylı kuralları ortaya 19 Aralık 2002 tarih ve (AT) 2273/2002 nolu komisyon tüzüğü 81. 32003R0977 Commission Regulation (EC) No 977/2003 of 6 June 2003 opening and providing for the administration of an import tariff quota for young male bovine animals for fattening (1 July 2003 to 30 June 2004) 32003R0005 Hırvatistan, Bosna Hersek, eski Yugoslavya Cumhuriyetlerinden Makedonya ve Yugoslavya federal cumhuriyeti kaynaklı sığır ve dana ürünleri tarife kotalarının 2003 yılında uygulanması için detaylı kuralları ortaya koyan 27 Aralık 2002 tarih ve (AT) 5/2003 nolu komisyon tüzüğü 82. 32003R1032 Commission Regulation (EC) No 1032/2003 of 17 June 2003 on periodical sales by tender of beef held by certain intervention agencies and intended for processing within the Community 32003R0297 Şili kaynaklı sığır ve dana tarife kotalarının uygulanması için detaylı kuralları ortaya koyan 17 Şubat 2003 tarih ve (AT) 297/2003 nolu komisyon tüzüğü 69 YOK-İlgili değil YOK YOK YOK YOK YOK YOK YOK YOK YOK 83. 32003R1033 Commission Regulation (EC) No 1033/2003 of 17 June 2003 on periodical sales by tender of beef held by certain intervention agencies 32003R1033 Belirli müdahale kurumları vasıtası ve sığır eti ihaleleri yoluyla, periyodik satımları üzerine 17 Haziran 2003 tarih ve 1033/2003 (AT) sayılı Komisyon Tüzüğü 84. 32003R1034 Commission Regulation (EC) No 1034/2003 of 17 June 2003 on periodical sales by tender of beef held by certain intervention agencies 32003R1034 Belirli müdahale kurumları vasıtası ve sığır eti ihaleleri yoluyla, periyodik satımları üzerine 17 Haziran 2003 tarih ve 1034/2003 (AT) sayılı Komisyon Tüzüğü 85. 32003R2234 Commission Regulation (EC) No 2234/2003 of 23 December 2003 laying down detailed rules for the application in 2004 of the tariff quotas for "baby beef" products originating in Croatia, Bosnia and Herzegovina, the former Yugoslav Republic of Macedonia and Serbia and Montenegro 32003R2234 Hırvatistan, Bosna Hersek , eski Yugoslavya Cumhuriyetlerinden Makedonya, Sırbıstan ve Karadağdan kaynaklı “bebek sığır eti” ürünleri için, 2004 yılı tarife kotaları uygulamalarını ortaya koyan 23 Aralık 2003 tarih ve 2234/2003 (AT) sayılı Komisyon Tüzüğü 86. 32003R2247 Commission Regulation (EC) No 2247/2003 of 19 December 2003 laying down detailed rules for the application in the beef and veal sector of Council Regulation (EC) No 2286/2002 on the arrangements applicable to agricultural products and goods resulting from the processing of agricultural products originating in the African, Caribbean and Pacific States (ACP States) (ilgili değil- tarife kotaları üye olunca tanınacak) 32003R2247 Afrika, Karayip ve Pasifik Ülkelerinden köken alan tarımsal ürünlerin işlenmesi sonucu tarımsal ürünlere ve gıdalara uygulanabilen düzenlemeler üzerine olan 2286/2002 (AT) sayılı Komisyon Tüzüğünün, sığır ve dana eti sektöründe uygulanması için detaylı kuralları ortaya koyan 19 Aralık 2003 tarih ve 2247/2003 (AT) sayılı Komisyon Tüzüğü. 70 YOK YOK YOK YOK YOK-İlgili değil YOK YOK-İlgili değil YOK 87. 32003R2340 Commission Regulation (EC) No 2340/2003 of 29 December 2003 derogating, for the year 2004, from Regulation (EC) No 1279/98 laying down detailed rules for applying the tariff quotas for beef and veal provided for in Council Decisions 2003/286/EC, 2003/298/EC, 2003/299/EC, 2003/18/EC, 2003/263/EC and 2003/285/EC for Bulgaria, the Czech Republic, Slovakia, Romania, the Republic of Poland and the Republic of Hungary (incelendi-ilgili değil) 88. 32004D0761 2004/761/EC: Commission Decision of 26 October 2004 laying down detailed rules for the application of Council Directive 93/24/EEC as regards the statistical surveys on cattle population and production (notified under document number C(2004) 4091)Text with EEA relevance 32003R2340 Macaristan, Polonya, Romanya, Slovakya, Çek Cumhuriyeti ve Bulgaristan için 2003/286/AT, 2003/298/AT, 2003/299/AT, 2003/18/AT, 2003/263/AT ve 2003/285/AT Komisyon Kararlarında belirtilen sığır ve dana eti için tarife kotalarının uygulanmasıyla ilgili detaylı kuralları ortaya 1279/98 (AT) sayılı Tüzükten, 2004 yılı için derogasyon alan 29 Aralık 2003 tarih ve 2340/2003 (AT) sayılı Komisyon Tüzüğü. 89. 32004R0276 Commission Regulation (EC) No 276/2004 of 17 February 2004 on periodical sales by tender of beef held by certain intervention agencies 32004R0276 Belirli müdahale kurumları vasıtası ve sığır eti ihaleleri yoluyla, periyodik satımları üzerine 17 Şubat 2004 tarih ve 276/2004 (AT) sayılı Komisyon Tüzüğü. 90. 32004R1201 Commission Regulation (EC) No 1201/2004 of 29 June 2004 opening and providing for the administration of a tariff quota for calves weighing not more than 80 kilograms and originating in Bulgaria or Romania (1 July 2004 to 30 June 2005) 32004R1201 Bulgaristan veya Romanya orijinli ve 80 kg’dan fazla olmayan buzağılar için tarife kotalarının idaresini sağlayan ve açan 29 Haziran 2004 tarih ve AT 1201/2004 sayılı Tüzüğü. 32004D0761 Sığır populasyonu ve üretimi üzerine istatistiksel araştırmaları ilgilendiren 93/24/AET sayılı Konsey Direktifinin uygulaması için detaylı kuralları ortaya koyan 26 Ekim 2004 tarih ve 2004/761/AT sayılı Komisyon Kararı. 71 YOK-İlgili değil YOK YOK YOK YOK YOK YOK( doğrudan ilgili değil ama dikkate almak lazımbütünün parçaları) YOK 91. 32004R1202 Commission Regulation (EC) No 1202/2004 of 29 June 2004 opening and providing for the administration of an import quota for young male bovine animals for fattening (1 July 2004 to 30 June 2005) 32004R1202 Besilik genç erkek sığır cinsi hayvanlar için ithalat tarife kotasının idaresini açan ve içeren 29 Haziran 2004 tarihli 1202/2004 sayılı AT Komisyon Tüzüğü (1 Temmuz 2004 ten 30 Haziran 2005 e). 92. 32004R1203 Commission Regulation (EC) No 1203/2004 of 29 June 2004 opening and providing for the administration of a tariff quota for frozen meat of bovine animals covered by CN code 0202 and products covered by CN code 0206 29 91 (1 July 2004 to 30 June 2005) 32004R1203 CN kodu 0202 ile kapsanan sığır cinsi hayvanlara ait donmuş et ve CN kodu 0206 29 91 ile kapsanan ürünler için tarife kotasının idaresini açan ve içeren, 29 Haziran 2004 tarihli 1203/2004 sayılı AT Komisyon Tüzüğü (1 Temmuz 2004 den 30 Haziran 2005 e). 93. 32004R1204 Commission Regulation (EC) No 1204/2004 of 29 June 2004 opening and providing for the administration of a tariff quota for live bovine animals weighing from 80 to 300 kilograms and originating in Bulgaria or Romania (1 July 2004 to 30 June 2005) 32004R1204 Bulgaristan ve Romanya’dan gelen ve 80–300 kg ağırlığındaki sığır cinsi canlı hayvan tarife kotasının idaresini açan ve içeren 29 Haziran 2004 tarihli 1204/2004 sayılı AT Komisyon Tüzüğü (1 Temmuz 2004 ten 30Haziran 2005 e). 94. 32004R1206 Commission Regulation (EC) No 1206/2004 of 29 June 2004 opening and providing for the administration of an import tariff quota for frozen beef intended for processing (1 July 2004 to 30 June 2005) 32004R1206 İşlenmek üzere dondurulmuş sığır etleri için ithalat tarife kotasının idaresini açan ve içeren, 29 Haziran 2004 tarihli 1206/2004 sayılı AT Komisyon Tüzüğü (1 Temmuz 2004 ten 30 Haziran 2005 e). 72 YOK (doğrudan ilgili değil ama dikkate almak lazımbütünün parçaları) YOK YOK doğrudan ilgili değil ama dikkate almak lazımbütünün parçaları) YOK YOK( doğrudan ilgili değil ama dikkate almak lazımbütünün parçaları) YOK YOK( doğrudan ilgili değil sistemin anlaşılması için değerlendirilmeye alınabilirbütünün parçaları) YOK 95. 32004R1968 Commission Regulation (EC) No 1968/2004 of 16 November 2004 laying down detailed rules for the application in 2005 of the tariff quotas for ‘baby beef’ products originating in Croatia, Bosnia and Herzegovina, the former Yugoslav Republic of Macedonia and Serbia and Montenegro 32004R1968 Hırvatistan, Bosna Hersek , eski Yugoslavya Cumhuriyetlerinden Makedonya, Sırbıstan ve Karadağdan kaynaklı “bebek sığır eti” ürünleri için, 2005 yılı tarife kotaları uygulamalarını ortaya koyan 16 Kasım 2004 tarih ve 1968/2004 (AT) sayılı Komisyon Tüzüğü 96. 32004R2092 Commission Regulation (EC) No 2092/2004 of 8 December 2004 laying down detailed rules of application for an import tariff quota of dried boneless beef originating in Switzerland 32004R2092 İsviçre kaynaklı kurutulmuş et ürünleri için, ithalat tarife kotaları uygulaması için detaylı kuralları ortaya koyan 8 Aralık 2004 tarih ve 2092/2004 (AT) sayılı Komisyon Tüzüğü 73 YOK YOK (direkt bizimle ilgili değil) YOK YOK (direkt bizimle ilgili değil) EK-E KOYUN VE KEÇİ ETİ ORTAK PİYASA DÜZENİ MEVZUATLARI UYUM TABLOSU NO AB MEVZUATININ ADI AB MEVZUATININ ADI (Türkçe) 31982D0530 82/530/EEC: Council Decision of 19 July 1982 authorizing the United Kingdom to permit the Isle of Man authorities to apply a system of special import licences to sheepmeat and beef and veal 82/530/AET: Koyun, sığır ve dana eti için özel ithalat ruhsatlandırmasına dayalı bir sistem uygulanabilmesi amacıyla İngiltere'ye Man Adası yetkililerine izin verme yetkisi tanıyan 19 Temmuz 1982 tarihli Konsey Kararı. 31990D0019 90/19/EEC: Commission Decision of 20 December 1989 approving the mechanism for differentiating between 2 producers of heavy lambs and producers of light lambs in Spain (Only the Spanish text is authentic) İspanya'da ağır kuzu ve hafif kuzu yetiştiricilerinin ayrımına yönelik mekanizmayı onaylayan 20 Aralık 1989 tarih ve (AET) 90/19 sayılı Komisyon Kararı (Yalnızca İspanyolca metin orijinaldir). 31990R3446 Commission Regulation (EEC) No 3446/90 of 27 November 1990 laying down detailed rules for granting private storage aid for sheepmeat and goatmeat Koyun ve keçi eti için özel depolama yardımlarının verilmesine ilişkin ayrıntılı kuralları ortaya koyan 3446/90 (AET) sayılı ve 27 Kasım 1990 tarihli Komisyon Tüzüğü. 31990R3447 Commission Regulation (EEC) No 3447/90 of 28 November 1990 on special conditions for the granting of private storage aid for sheepmeat and goatmeat Koyun ve keçi eti için özel depolama yardımlarının verilmesine ilişkin özel koşulları ortaya koyan 3447/90 (AET) sayılı ve 28 Kasım 1990 tarihli Komisyon Tüzüğü. 1 3 4 74 AB MEVZUATININ TERCÜMESİ VAR/YOK KARŞILIK GELEN TÜRK MEVZUATINI N ADI YOK Yok tercüme edilmesine gerek yok Yok Yok tercüme edilmesine gerek yok Yok Yok Yok Yok UYUM DURUMU 31992R2137 Council Regulation (EEC) No 2137/92 of 23 July 1992 concerning the Community scale for the classification of carcases of ovine animals and determining the Community standard quality of fresh or chilled sheep carcases and extending Regulation (EEC) No 338/91 Koyun karkaslarının sınıflandırılmasında kullanılan Topluluk ölçütlerine ilişkin ve Topluluk'ta geçerli taze ile dondurulmuş karkasların kalite standartlarını belirleyen, 338/91 (AET) sayılı Tüzüğün süresini uzatan 23 Temmuz 1992 tarih ve (AET) 2137/92 sayılı Konsey Tüzüğü. Var Yok 31992R3125 Council Regulation (EEC) No 3125/92 of 26 October 1992 on the arrangements applicable to the importation into the Community of sheepmeat and goatmeat products originating in Bosnia-Herzegovina, Croatia, Slovenia, Montenegro, Serbia and the former Yugoslav Republic of Macedonia Bosna-Hersek, Hırvatistan, Slovenya, Montenegro, Sırbistan ve eski Yugoslav Makedonya Cumhuriyeti'nde üretilen koyun ve keçi eti ürünlerinin Topluluğa ithalatında uygulanabilecek düzenlemelere ilişkin 3125/92 (AET) sayılı ve 26 Ekim 1992 tarihli Konsey Tüzüğü. Yok Yok 31993L0025 Council Directive 93/25/EEC of 1 June 1993 on the statistical surveys to be carried out on sheep and goat stocks Koyun ve keçi sürüleri üzerinde yürütülecek istatistiki survey çalışmalarına ilişkin 93/25/AET sayılı ve 1 Haziran 1993 tarihli Konsey Direktifi. Yok Yok 31993R0461 Commission Regulation (EEC) No 461/93 of 26 February 1993 laying down detailed rules for the Community scale for the classification of carcases of ovine animals Koyun karkaslarının sınıflandırılmasında kullanılan Topluluk ölçütlerine ilişkin ayrıntılı kuralları ortaya koyan 26 Şubat 1993 tarih ve (AET) 461/93 sayılı Komisyon Tüzüğü. Yok Yok 31994D0434 94/434/EC: Commission Decision of 30 May 1994 laying down detailed rules for the application of Council Directive 9 93/25/EEC as regards the statistical surveys on sheep and goat population and production Koyun ve keçi populasyonu ile yetiştiriciliği üzerinde yapılacak istatistiki surveylerle ilgili olarak, (AET) 93/25 sayılı Konsey Direktifinin uygulanmasına ilişkin ayrıntılı kuralları ortaya koyan 30 Mayıs 1994 tarih ve (AT) 94/434 sayılı Komisyon Kararı. Yok Yok 5 6 7 8 75 EK C de koyun karkasları sınıflandır ması yönetmelik taslağı hazırlanmış tır Tercüme edilmesine gerek yok EK C de koyun karkasları sınıflandır ması yönetmelik taslağı hazırlanmış tır 31995R1439 Commission Regulation (EC) No 1439/95 of 26 June 1995 laying down detailed rules for the application of Council 10 Regulation (EEC) No 3013/89 as regards the import and export of products in the sheepmeat and goatmeat sector Koyun ve keçi eti sektörlerinde ürün ithalatı ve ihracatı ile ilgili olarak, (AET) 3013/89 sayılı Konsey Tüzüğünün uygulanmasına ilişkin ayrıntılı kuralları ortaya koyan 26 Haziran 1995 tarih ve (AT) 1439/95 sayılı Komisyon Tüzüğü. Yok Yok 31996R0874 Commission Regulation (EC) No 874/96 of 14 May 1996 on 11 imports of pure-bred breeding animals of the ovine and caprine species from third countries Üçüncü ülkelerden saf kan damızlık koyun ve keçi ithalatına ilişkin 14 Mayıs 1996 tarih ve (AT) 874/96 sayılı Komisyon Tüzüğü. Yok Yok 31997R1303 Commission Regulation (EC) No 1303/97 of 4 July 1997 amending Regulation (EEC) No 3567/92 as regards detailed 12 rules for the temporary leasing of premium rights in the sheepmeat and goatmeat sector Koyun ve keçi eti sektörlerinde prim haklarının geçici olarak kiralanması ile ilgili ayrıntılı kurallar ile ilgili olarak, 3567/92 (AET) sayılı Tüzüğü değiştiren 1303/97 (AT) sayılı ve 4 Temmuz 1997 tarihli Komisyon Tüzüğü. Yok Yok 31999D0541 1999/541/EC: Commission Decision of 26 July 1999 concerning the importation of sheep and goats from Bulgaria 13 and amending Commission Decision 97/232/EC (notified under document number C(1999) 2433) (Text with EEA relevance) 32000R0408 Commission Regulation (EC) No 408/2000 of 23 February 2000 determining the loss of income and the premiums 14 applicable per ewe and per female goat in the Member States and the payment of the specific aid for sheep and goat farming in certain less-favoured areas of the Community for the 1999 marketing year 97/232/AT sayılı Komisyon Kararını değiştiren ve Bulgaristan'dan koyun ve keçi ithalatına ilişkin 1999/541/AT sayılı ve 26 Temmuz 1999 tarihli Komisyon Kararı (C(1999) 2433 sayılı belge ile tebliğ edilmiştir) (Metin, EEA'ya uygundur). Yok-tercüme edilmesine gerek yok Yok Üye devletlerde, gelir kaybı ve dişi koyun ile keçi başına uygulanabilir prim ödemesini saptayan ve 1999 pazarlama yılında, Topluluk elverişsiz bölgelerinde koyun ve keçi yetiştiriciliği için özel yardımın verilmesine ilişkin 408/2000 (AT) sayılı ve 23 Şubat 2000 tarihli Komisyon Tüzüğü. Yok Yok İhale çağrısı ile ilgili 1641/2001 (AT) sayılı Tüzük (C(2001) 2780 sayılı belge ile tebliğ edilmiştir) ile bağlantılı olarak İngiltere'de kuzu karkas ve yarımkarkasları için özel depolama yardımı verilmesine ilişkin 2001/717/AT sayılı ve 4 Ekim 2001 tarihli Komisyon Kararı Yok- tercüme edilmesine gerek yok Yok 32001D0717 2001/717/EC: Commission Decision of 4 October 2001 fixing aid for private storage of carcasses and half-carcasses 15 of lamb in Great Britain concerning the invitations to tender issued under Regulation (EC) No 1641/2001 (notified under document number C(2001) 2780) 76 32001R1641 Commission Regulation (EC) No 1641/2001 of 10 August 2001 opening invitations to tender for the fixing of aid for 16 private storage of carcasses and half-carcasses of lamb in Great Britain and derogating from Regulation (EEC) No 3446/90 laying down detailed rules for granting private storage aid for sheepmeat and goatmeat Koyun ve keçi eti için özel depolama yardımı verilmesine ilişkin ayrıntılı kuralları ortaya koyan 3446/90 (AET) sayılı Tüzükten ayrılan hükümler getiren ve İngiltere'de kuzu karkas ve yarımkarkasları için özel depolama yardımı verilmesi için ihale açılmasına ilişkin 1641/2001 (AT) sayılı ve 10 Ağustos 2001 tarihli Komisyon Tüzüğü. Yok-tercüme edilmesine gerek yok Yok 32001R2529 Council Regulation (EC) No 2529/2001 of 19 December 2001 on the common organisation of the market in 17 sheepmeatand goatmeat (OJ L 341 22.12.2001 p. 3) Koyun ve keçi eti ortak piyasa düzenine ilişkin 19 Aralık 2001 tarih ve (AT) 2529/2001 sayılı Konsey Tüzüğü Var Yok 32002R0258 Commission Regulation (EC) No 258/2002 of 12 February 2002 determining the loss of income and the premiums 18 applicable per ewe and per female goat in the Member States and the payment of the specific aid for sheep and goat farming in certain less-favoured areas of the Community for the 2001 marketing year 2001 pazarlama yılında, üye devletlerde, gelir kaybı ve dişi koyun ile keçi başına uygulanabilir prim ödemesini saptayan ve Topluluk elverişsiz bölgelerinde koyun ve keçi yetiştiriciliği için özel yardım ödemesine ilişkin 12 Şubat 2002 tarih ve (AT) 258/2002 sayılı Komisyon Tüzüğü. Yok Yok 32002R0264 Commission Regulation (EC) No 264/2002 of 13 February 19 2002 laying down transitional measures for the application of premium schemes in the sheepmeat and goatmeat sectors Koyun ve keçi eti sektörlerinde prim ödemelerinin uygulanmasına ilişkin geçici önlemleri ortaya koyan 13 Şubat 2002 tarih ve (AT) 264/2002 sayılı Komisyon Tüzüğü. Yok Yok 32002R0315 Commission Regulation (EC) No 315/2002 of 20 February 20 2002 on the survey of prices of fresh or chilled sheep carcasses on representative markets in the Community Topluluk temsili pazarlarında taze ve dondurulmuş koyun karkas fiyatlarına yönelik surveye ilişkin 20 Şubat 2002 tarih ve (AT) 315/2002 sayılı Komisyon Tüzüğü. Yok Yok 32003D0597 2003/597/EC: Commission Decision of 4 August 2003 laying down detailed rules for the application of Council 21 Directive 93/25/EEC as regards the statistical surveys on sheep and goat population and production (notified under document number C(2003) 2801) Koyun keçi populasyonu ve üretimi üzerine istatistiksel araştırmalarla ilgili 93/25/AET sayılı Konsey Direktifinin uygulanması için detaylı kuralları ortaya koyan 4 Ağustos 2003 tarihli (AT) 597/2003 sayılı Komisyon Kararı Yok Yok 77 32003R0285 Commission Regulation (EC) No 285/2003 of 14 February 2003 on the issue of import licences for sheepmeat and 22 goatmeat products under GATT-WTO non-country-specific tariff quotas for the first quarter of 2003 2003 yılının ilk çeyreği için GATT-DTÖ ülkeler için özel olmayan gümrük tarifeleri altındaki koyun ve keçi eti ürünleri için ithalat lisansları konusundaki 14 Şubat 2003 tarih ve (AT) 285/2003 sayılı Komisyon Tüzüğü Yok Yok 32003R0774 Commission Regulation (EC) No 774/2003 of 5 May 2003 23 on the issue of import licences for sheepmeat and goatmeat products under GATT-WTO non-country-specific tariff quotas for the second quarter of 2003 2003 yılının ikinci çeyreği için, GATT-WTO altında üye olmayan ülkeler için açılan özel tarife kotaları dahilindeki koyun ve keçi eti için ithalat lisanslarının çıkarılmasına ilişkin 5 Mayıs 2003 tarih ve (AT) 774/2003 sayılı Komisyon Tüzüğü. Yok Yok 32003R2233 Commission Regulation (EC) No 2233/2003 of 23 December 24 2003 opening Community tariff quotas for 2004 for sheep, goats, sheepmeat and goatmeat 2004 yılında koyun, keçi, koyun eti ve keçi eti için Topluluk tarife kotalarını açan 23 Aralık 2003 tarih ve (AT) 2233/2003 sayılı Komisyon Tüzüğü Yok Yok 32004D0747 2004/747/EC: Commission Decision of 26 October 2004 laying down detailed rules for the application of Council 25 Directive 93/25/EEC on the statistical surveys to be carried out on sheep and goat stocks (notified under document number C(2004) 4092)Text with EEA relevance Koyun ve keçi stokları üzerinde yürütülücek istatiksel araştırmalar üzerine 93/25/AET sayılı Konsey Direktifi için detaylı kuralları ortaya koyan 26 Ekim 2004 tarih ve 747/2004/AT sayılı Komisyon Kararı Yok Yok 32004R2202 Commission Regulation (EC) No 2202/2004 of 21 December 26 2004 opening Community tariff quotas for 2005 for sheep, goats, sheepmeat and goatmeat 2005 yılında koyun, keçi, koyun eti ve keçi eti için Topluluk tarife kotalarını açan 21 Aralık 2004 tarih ve (AT) 2202/2004 sayılı Komisyon Tüzüğü Yok Yok 78 T.C. TARIM VE KÖYİŞLERİ BAKANLIĞI STRATEJİ GELİŞTİRME BAŞKANLIĞI SÜT VE SÜT ÜRÜNLERİ ORTAK PİYASA DÜZENİ ALT ÇALIŞMA GRUBU RAPORU Eylül-2005 Ankara 79 SÜT VE SÜT ÜRÜNLERİ ALT ÇALIŞMA GRUBU ÜYELERİ Simten ERKUŞ (Koordinatör Ziraat Yük. Mühendisi- SETBİR) Yasemin AVŞAR (Gıda Mühendisi- SETBİR) Çağla YÜKSEL KAYA (Veteriner Hekim- TDSYMB) Üye Mehmet ERGÜNAL (Şube Müdürü- DTM) Üye Levent GENÇ (Veteriner Hekim- TZOB) Hakan GÜLER (Araştırma Görevlisi AÜ. Vet. Fak.) Üye Hakan AKSOY (Ziraat Mühendisi -TKB-APK) Pınar KALGAY (Veteriner Hekim- TKB-KKGM) Derya YAŞAYAN (Ziraat Mühendisi- TKB-KKGM) Petek ATAMAN (Gıda Mühendisi- TKB- DİATK) Fatma İsmihan UTKU (AB Uzmanı TKB- DİATK) Ahmet ANTALYALI (TKB- DİATK) 80 İÇİNDEKİLER 1.GİRİŞ ...................................................................................................................................... 83 2.MEVCUT DURUM................................................................................................................. 84 2.1. Türkiye.......................................................................................................................... 84 2.1.1. İşletme Ölçekleri...................................................................................................... 84 2.1.2. Hayvan Varlığı ........................................................................................................ 84 2.1.3. Süt Üretimi .............................................................................................................. 85 2.1.4. Islah ve Birim Hayvandan Elde Edilen Verimler ...................................................... 87 2.1.5. Pazarlama ................................................................................................................ 89 2.1.6. Ülkemizde Gıda Sanayi ve Süt ve Süt Mamulleri Sanayinin Payı ............................. 90 2.2. AB, Türkiye ve Dünya Süt Hayvancılığı Mevcut Durumunun Karşılaştırmalı Değerlendirmesi ............................................................................................................. 94 3. DESTEKLEMELER............................................................................................................... 97 3.1. Avrupa Birliği................................................................................................................ 97 3.1.1. Süt ve Süt Ürünleri Destekleri.................................................................................. 98 3.1.1.1. Özel Depolama Yardımları ................................................................................ 99 3.1.1.2. Pazarlama Yardımları ........................................................................................ 99 3.1.1.3. Mandıra Pirimi................................................................................................... 99 3.1.1.4. İlave Ödemeler ..................................................................................................100 3.1.1.5. Süt Ürünleri Üretim Fazlasının Değerlendirilmesi ..............................................100 3.1.2. 2003 Reformuyla Süt ve Süt Ürünleri OPD’ de Yapılan Değişiklikler ......................101 3.1.3. Avrupa Birliği’nin Tarım Ürünlerinde Tek Ödeme Sistemi.......................................101 3.2. Türkiye..........................................................................................................................103 3.2.1. 2000/467 Sayılı Hayvancılığın Desteklenmesi Kararnamesi .....................................103 3.2.2. 2005 Yılı Hayvancılık Destekleri .............................................................................105 3.2.3. Süt Hayvancılığı Destek Kalemlerinin Tarım Bölgelerine Göre Dağılımı .................106 3.2.4. Kırsal Alanda Sosyal Destek Projesi ........................................................................110 4. MÜDAHALE SİSTEMİ .........................................................................................................110 4.1. Avrupa Birliği................................................................................................................110 4.1.1. Süt Fiyatlarının Belirlenmesi....................................................................................110 4.1.2. Müdahale Önlemleri ................................................................................................111 4.1.2.1. Tereyağı ve YST Aracılığıyla Tam Yağlı Sütün Desteklemesi............................112 4.1.3. Müdahale Düzenlemeleri .........................................................................................113 4.1.4. Tereyağı Müdahale Sistemi......................................................................................113 4.1.4.1. Tereyağı ............................................................................................................113 4.1.4.2. Tereyağı Depolama Yardımı ..............................................................................113 4.1.5. YST Müdahale Sistemi ............................................................................................114 4.1.5.1 YST....................................................................................................................114 4.1.5.2. YST – Özel Depolama Yardımı .........................................................................115 4.1.6. Peynir Müdahale Sistemi .........................................................................................115 4.1.6.1. Peynir ................................................................................................................115 4.2. Türkiye Müdahale Sistemi Model Önerisi ......................................................................117 4.2.1. Önerilen Modelin Avantajları...................................................................................118 5. TALEP ARTIRICI ÖNLEMLER ............................................................................................118 5.1. Avrupa Birliği................................................................................................................118 5.2. Türkiye..........................................................................................................................121 6. DIŞ TİCARET........................................................................................................................122 6.1. Gümrük Vergileri...........................................................................................................122 6.2. İthalat ve İhracat Lisansları ............................................................................................122 6.3. Gıda Güvenliği İle İlgili İthalat Prosedürleri...................................................................123 6.4. Tarife Kotaları ...............................................................................................................124 6.5. Korunma Önlemleri ......................................................................................................124 6.6. İhracat İadeleri..............................................................................................................124 81 6.7. Dahilde İşleme Rejimi ...................................................................................................125 6.8. Sınır Kontrol Noktaları ..................................................................................................125 6.9. Coğrafi İşaretler:............................................................................................................125 6.10. Dünya Ticaret Örgütü (DTÖ) Doha Müzakereleri: .......................................................126 7. KOTA SİSTEMİ.....................................................................................................................127 7.1. Avrupa Birliği................................................................................................................127 7.1.1. Kota Tahsisi ve Kota Tipleri ....................................................................................127 7.1.2. Kota Transferleri......................................................................................................129 7.1.2.1. Kalıcı Transferler;..............................................................................................129 7.1.2.2. Geçici Transferler; .............................................................................................129 7.1.3. Kotanın Çevrilmesi ..................................................................................................129 7.1.3.1. Geçici Çevrilme.................................................................................................129 7.1.3.2. Kalıcı Çevrilme..................................................................................................129 7.1.4. Kota Sisteminin Kaydı .............................................................................................130 7.1.5. Fazla Üretimin Vergilendirilmesi .............................................................................130 7.1.6. Kota Sistemi İle İlgili AB Mevzuatı .........................................................................130 7.2. Türkiye..........................................................................................................................130 7.2.1. Ulusal Hedefler........................................................................................................131 7.2.2. Görev Dağılımı ........................................................................................................131 7.2.2.1. Devlet ................................................................................................................131 7.2.2.2. Üretici ...............................................................................................................132 7.2.2.3. Sanayi................................................................................................................132 8. SONUÇ VE ÖNERİLER ........................................................................................................132 9. KAYNAKLAR .......................................................................................................................133 10. EKLER.................................................................................................................................134 EK-1...........................................................................................................................................134 EK-2...........................................................................................................................................136 82 1.GİRİŞ Ulusal Program dahilinde Katılım Ortaklığı Belgesi ile, Ortak Piyasa Düzenlerinin kurulması ve tarım piyasalarının etkin bir biçimde izlenmesine yönelik yasal dayanak, idari yapılar ve uygulama mekanizmalarının oluşturulması orta vadeli öncelikler arasında gösterilmiştir. Avrupa Birliği Ortak Piyasa Düzenlerine uyum sağlamak amacıyla kurulan 23 adet alt çalışma gurubundan biri olan Süt ve Süt Ürünleri Ortak Piyasa Düzeni Alt Çalışma Gurubu’nun Çalışma Raporu üyeleri tarafından hazırlanan rapor aşağıda sunulmaktadır. Raporun oluşturulması aşamasında; mevcut durum, desteklemeler, müdahale sistemi, talep arttırıcı önlemler, dış ticaret ve kota sistemi ana başlıklar halinde incelenmiş ve ülkemizde Süt ve Süt Ürünleri Ortak Piyasa Düzeni’ne geçiş aşamasındaki sorunlarımız vurgulanmış, gerçekleştirilmesi öngörülen yapısal düzenlemelere yönelik öneriler sunulmaya çalışılmıştır. Gerek yakın bir gelecekte AB’de Ortak Piyasa Düzeni’ne yaklaşımın çok farklı olacağı, gerekse tam üyelikten önce Ortak Piyasa Düzeni’ne uyum zorunluluğu olmayışı nedeniyle; tespit ve önerilerimiz tam üyelik sürecine sektörü mümkün olan en ideal şekli ile hazırlamak amacıyla oluşturulmuştur. Ülkemizde süt üretiminde mevsimsel dalgalanmaların fazlalığı, üreticiden tüketiciye ulaşıncaya kadar ki fiyat marjları ve talep azlığı/kişi başına yetersiz tüketim gibi sorunlar nedeniyle; Ülke koşulları ve öncelikleri göz önüne alınarak müdahale sisteminin kurulmasına öncelik verilmesi ve en kısa sürede bir Müdahale Kurumu’nun oluşturulması gerektiği düşünülmektedir. Bu Kurumun oluşturulması sektörün tam üyelik aşamasında rekabet edebilirliğinin sağlanması açısından da çok önemlidir. Raporda görüleceği gibi, toplulukta hedef fiyat uygulaması kalkmıştır. Ancak, müdahale sisteminin sağlıklı bir biçimde oluşturulmasında AB tarafından bu noktaya gelinceye kadar geçilen aşamaların önemli olduğu ve ülkemizde hedef fiyat sisteminin uygulanması gerektiği düşünülmektedir. Dünyanın birçok ülkesinde yasal bir altyapısı oluşturularak hayata geçirilen Okul Sütü Programının ülkemizde de yasal alt yapısıyla birlikte hayata geçirilmesine ihtiyaç duyulmaktadır. Bu sayede üretim fazlalıkları değerlendirilebileceği gibi sağlıklı nesiller yetiştirilmesi de sağlanabilecektir. Ortak Piyasa Düzeni’ne geçişte, halen dış ticaretimizde var olan korumacı önlemlerin kalkacağı ve serbest dolaşıma geçileceği göz önüne alındığında, sektörün rekabet edebilirliğinin sağlanması amacıyla desteklemelerin gözden geçirilerek gerçekçi sistemler oluşturulması büyük önem taşımaktadır. Kota sistemine geçişte hazırlık amacıyla, öncelikle süt sektörünün kayıt altına alınması büyük önem taşımaktadır. Tam üyelik sonrası tahsis edilecek kotalarda kayıtlı üretim miktarı ve süt yağı içeriği esas alınacaktır. Kayıt dışı üretim, ülkemiz için biran önce çözülmesi gereken öncelikli bir sorundur. Mevcut durumda, kota sisteminin uygulanması halinde, Türkiye, gerçek üretiminin çok altında bir kota alacağı gibi, kotaların dağıtımı, çiftçiler arasında transfer edilmesi gibi konularda da sıkıntılar yaşayacağı düşünülmektedir. 83 2. MEVCUT DURUM 2.1. Türkiye 2.1.1. İşletme Ölçekleri Süt hayvancılığında işletme başına düşen hayvan sayıları gelişmiş bir yapıya sahip olan AB ülkelerine göre çok düşüktür. Tablo 1. de görüldüğü gibi AB’de ülkelere göre değişmekle birlikte en yüksek sürü büyüklüğü % 28,5 ile 50-99 baş işletmelerden oluşmakta, ülkemizde ise % 81,7 ile 1-9 baş işletmelerden oluşmaktadır. Bu farklılık verim, kaliteli üretim, örgütlenme gibi yapısal sorunlarımızı da aşmamızı engellemektedir Tablo 1. AB ve Türkiye’de Sürü Büyüklüğüne Göre Süt İneğinin Dağılımı *Ülkeler Almanya Fransa İtalya Hollanda Bel. Lüx. Birleşik Krallık İrlanda Danimarka Yunanistan İspanya Portekiz Avusturya Finlandiya İsveç EU 15 Grup Büyüklüğü (Süt İneği Sayısı) 1-9 Baş 10-19 Baş 20-29 Baş 30-49 Baş Ülkeler Bazında Toplam Süt İneğinin Yüzdesel Oranı 2,8 10,9 13,6 23,5 1,2 5,6 14,1 41,4 9,3 12,0 11,2 16,7 0,9 1,9 4,1 17,9 1,5 6,7 13,8 33,5 0,4 1,0 2,2 8,9 50-99 Baş 100 ve Üzeri 27,8 33,8 23,5 55,2 38,1 31,9 22,8 3,8 27,3 19,8 6,4 55,5 1,2 5,7 11,5 34,4 37,2 9,9 0,5 1,4 3,2 12,7 46,4 36,0 17,4 18,6 8,1 19,2 19,2 18,0 7,5 14,4 16,4 24,7 21,0 16,0 11,2 13,3 17,2 21,6 20,7 16,0 32,1 42,6 16,1 7,4 1,7 0,2 8,5 39,5 30,4 16,8 4,3 0,5 0,9 7,3 14,8 29,2 31,3 16,9 4,6 10,4 13,4 24,9 28,5 18,3 1-9 Baş 5-10 Baş 11-50 Baş 51-100 Baş 101 Baş ve üzeri 81,7 14,4 3,1 0,3 0,5 **Türkiye Kaynak: * Eurostat, AB Ülkeleri 2001 yılı değerleridir. ** Türkiye, Anonim,, (1995) Devlet Bakanlığı, “Hayvancılığımızda Reform Tedbirleri”, Ankara. 2.1.2. Hayvan Varlığı DİE 2003 yılı verilerinden faydalanılarak hazırlanan Tablo 2’ye göre; 1990 yılında 11.337 bin baş olan sığır varlığı 2003 yılında %13,96 azalarak 9.789 bin baş, 40.553 bin baş olan koyun varlığı %37,29 azalarak 25.431 bin baş, 10.977 bin baş olan keçi varlığı %38,31 azalarak 6.772 bin baş ve 371 bin baş olan manda varlığı ise %69,54 oranında azalarak 113 bin baş olmuştur. Bu duruma göre son 13 yıllık süreçte; en fazla azalma manda da olmuş bunu sırasıyla keçi, koyun ve sığır türleri izlemiştir. 84 Tablo 2. Ülkemizde Yıllara Göre Hayvan Sayıları (000 baş ) ve Değişim (%) (1990=100) Yıllar % Koyun 40.553 % Keçi 10.977 % Manda 371 % 1990 Sığır 11.377 1991 11.973 105,24 40.433 99,70 10.764 98,06 366 98,65 1992 11.951 105,05 39.416 97,20 10.454 95,24 352 94,88 1993 11.910 104,68 37.541 92,57 10.133 92,31 316 85,18 1994 11.901 104,61 35.646 87,90 9.564 87,13 305 82,21 1995 11.789 103,62 33.791 83,33 9.111 83,00 255 68,73 1996 11.886 104,47 33.072 81,55 8.951 81,54 235 63,34 1997 11.185 98,31 30.238 74,56 8.376 76,31 194 52,29 1998 11.031 96,96 29.435 72,58 8.057 73,40 176 47,44 1999 11.054 97,16 30.256 74,61 7.774 70,82 165 44,47 2000 10.761 94,59 28.492 70,26 7.201 65,60 146 39,35 2001 10.548 92,71 26.972 66,51 7.022 63,97 138 37,20 2002 9.804 86,17 25174 25.431 62,08 6780 6.772 61,77 121 113 32,61 9.789 86,04 62,71 2003 Kaynak: DİE, Tarım İstatistikleri Özeti (1984-2003) 61,69 30,46 Grafik 1. Türkiyede Yıllar İtibariyle HayvanSayısı Değişimi 110 Hayvan Sayısı (%) 100 90 Sığır 80 Koyun 70 Keçi 60 Manda 50 40 20 03 20 02 20 01 20 00 19 99 19 98 19 97 19 96 19 95 19 94 19 93 19 92 19 91 19 90 30 Yıllar 2.1.3. Süt Üretimi DİE 2003 yılı verilerinden faydalanılarak hazırlanan Tablo 3’e göre; 1990 yılında 7.960.640 ton olan sığır süt üretimi 2003 yılında %19,51 artarak 9.514.138 ton, 1.145.015 ton olan koyun süt üretimi %32,76 azalarak 769.959 ton, 337.535 ton olan keçi süt üretimi %17,60 azalarak 278.136 ton ve 174.225 ton olan manda sütü üretimi ise %72,00 oranında azalarak 48.778 ton olmuştur. Bu duruma göre son 13 yıllık süreçte; en fazla azalma manda sütünde olmuş bunu sırasıyla keçi ve koyun sütü izlemiştir. Sığır sütünde ise artış olmuştur. Bu durumu hayvancılıkta uygulanan politikaların sığır sütçülüğü ağırlıklı olmasına bağlamak mümkündür. 85 Tablo 3. Türkiye’de Yıllar İtibariyle Türlere Göre Süt Üretimi (Ton) ve Değişim Oranları (1990=100) Yıllar Sığır 7.960.640 % Koyun 1.145.015 % Keçi 337.535 % Manda 174.225 % 1990 1991 8.616.520 108,24 1.127.430 98,46 334.785 99,19 161.370 92,62 1992 8.715.020 109,48 1.089.230 95,13 319.420 94,63 155.575 89,30 1993 8.904.350 111,85 1.047.325 91,47 313.975 93,02 140.370 80,57 1994 9.128.825 114,67 991.760 86,62 296.710 87,90 143.625 82,44 1995 9.275.310 116,51 934.495 81,61 277.205 82,13 114.540 65,74 1996 9.465.620 118,91 921.660 80,49 265.445 78,64 108.190 62,10 1997 8.914.176 111,98 826.348 72,17 249.302 73,86 86.700 49,76 1998 8.832.059 110,95 813.078 71,01 245.559 72,75 79.815 45,81 1999 8.965.490 112,62 804.696 70,28 236.581 70,09 75.243 43,19 2000 8.732.041 109,69 774.380 67,63 220.211 65,24 67.330 38,65 2001 2002 8.489.082 106,64 94,10 723.346 63,17 57,41 219.795 65,12 62,10 63.327 36,35 29,23 7.490.633 9.514.138 657.387 769.959 209.621 278.136 2003 119,51 67,24 Kaynak: DİE, Tarım İstatistikleri Özeti (1984-2003) 82,40 50.925 48.778 28,00 Grafik 2. Türkiye'de Yıllar İtibariyle Türlere Göre Süt Üretimi Değişimi 140 Değişim (%) 120 100 İnek 80 Koyun 60 Keçi Manda 40 20 0 90 19 91 19 9 19 2 9 19 3 19 94 19 95 96 19 97 19 9 19 8 9 19 9 20 00 20 01 02 20 03 20 Yıllar Türkiye’de üretilen toplam sütten türlerin aldığı paya bakıldığında (Tablo 4); 2003 yılı itibariyle üretilen toplam 10.611.011 ton sütün %89,66’sının sığırdan, %7,26’sının koyundan, %2,62’sinin keçiden ve %0,6’sının da mandadan sağlandığı görülmektedir.Yıllar itibariyle ise; sığır sütü hariç diğer türlerin toplam üretime katkılarında ciddi bir azalış olduğu dikkat çekmektedir. 86 Tablo 4. Türkiye Toplam Süt Üretimi ve Çeşitli Türlerin Payı (%) Yıllar Toplam Üretim (Ton) Sığır 9.617.415 82,77 1990 10.240.105 84,14 1991 10.279.245 84,78 1992 10.406.020 85,57 1993 10.560.920 86,44 1994 10.601.550 87,49 1995 10.760.915 87,96 1996 10.076.526 88,46 1997 9.970.531 88,58 1998 10.082.010 88,93 1999 9.793.962 89,16 2000 9.495.550 89,40 2001 8.408.566 89,08 2002 10.611.011 89,66 2003 Kaynak: DİE, Tarım İstatistikleri Özeti (1984-2003) Toplam Üretimde Payı (%) Koyun Keçi 11,91 3,51 11,01 3,27 10,60 3,11 10,06 3,02 9,39 2,81 8,81 2,61 8,56 2,47 8,20 2,47 8,15 2,46 7,98 2,35 7,91 2,25 7,62 2,31 7,82 2,49 7,26 2,62 Grafik 3. Manda 1,81 1,58 1,51 1,35 1,36 1,08 1,01 0,86 0,80 0,75 0,69 0,67 0,61 0,46 Grafik 4. 2003 YılındaToplam Süt Üretiminden Türlerin Aldığı Pay (%) 1990 Yılında Toplam Süt Üretiminden Türlerin Aldığı Pay (%) Manda 0% Manda 2% Keçi 3% Keçi 4% Koyun 12% Sığır 82% Sığır Koyun Keçi Manda Koyun 7% Sığır 90% Sığır Koyun Keçi Manda 2.1.4. Islah ve Birim Hayvandan Elde Edilen Verimler Ülkemizde hayvan ıslahı faaliyetlerinin ürünü olan nitelikli damızlık üretiminde ciddi ilerlemeler sağlanamamıştır. Bunda, genetik ve çevresel ıslah çalışmalarının bir arada yürütülmemesi, ülke kaynaklarına yeterli özenin gösterilmemesi, üreticilerin örgütlenememesi gibi unsurlar etkili olmuştur. Hayvanların verim seviyelerinin yükseltilmesi, hem hayvanların etkilendiği çevre koşullarının (uygun kredi kaynakları, pazar şartları, bakım ve besleme koşullarının iyileştirilmesi, barınaklardaki hijyenik şartların sağlanması, hayvan hastalıkları ile mücadelede etkinlik sağlanması, vb.) hem de genetik yapılarının iyileştirilmesi ile mümkündür. DİE 2003 yılı verilerine göre 5.040.362 baş sağmal sığırın %20,53’ü kültür, %44,38’i melez ve %35,09’u da yerli ırktan oluşmaktadır. Üretilen 9.514.138 ton sütün ise %33,80’i kültür, %48,02’si melez, %18,18’i de yerli ırk hayvanlardan elde edilmektedir. Görüldüğü gibi yerli ırk hayvanlarımızın oranı toplam içerisinde hala yüksektir ve bu durum da hayvan 87 başına verim düşüklüğüne dolayısıyla hedeflediğimiz üretim artışlarının sağlanamamasına neden olmaktadır. Grafik 5. Grafik 6. Sığır Genotiplerinin Sağılan Hayvan Sayısından Aldıkları Pay (%) Kültür 21% Yerli 35% Kültür Sığır Genotiplerinin Süt Üretiminden Aldıkları Pay (%) Yerli 18% Melez Kültür 34% Kültür Melez Yerli Yerli Melez 44% Melez 48% Görüldüğü gibi (Tablo 5), birim hayvandan elde edilen süt verimi kültür ırkı hayvanda 3.108 kg/baş, kültür melezinde 2.042 kg/baş, yerli hayvanda 978 kg/baş ve ülke ortalaması ise 1.888 kg/baş dır. Kültür ırkı hayvanlarımızın verimi bile ortalama 5000 kg/baş olan Avrupa Birliği veriminin yarısı kadardır. Üretim rakamlarını artırma gerekliliği düşünüldüğünde eldeki materyallerin ne kadar yetersiz olduğu açıkça ortaya çıkmaktadır. Tablo 5. Sağılan Hayvan Sayısı, Süt Üretimi ve Verimde Sığır Genotiplerinin Aldığı Pay (%) 2003 Genotipler Kültür Melez Yerli Toplam Sağılan Hayvan Sayısı 1.034.817 2.236.680 1.768.865 5.040.362 Verim (Kg/Baş) % 20,53 44,38 35,09 100,00 Süt Üretimi 3215859 4568252 1730027 9514138 % 33,80 48,02 18,18 100,00 3.108 2.042 978 1.888 (Ortalama Verim) Yıllar itibariyle türlerde meydana gelen süt verim artışlarına baktığımızda ise (Tablo 6.), sadece sığırda diğerlerine göre önemli artışlar olduğu, diğer türlerde ise ciddi bir artış yaşanmadığı görülmektedir. Bunun nedenini ise, sığıra yönelik ıslah çalışmalarının ağırlıklı yapılmasına bağlamak mümkündür. Tablo 6. Yıllar İtibariyle Türlere Göre Süt Veriminde Meydana Gelen Değişim Yıllar 1990 1991 1992 1993 1994 1995 1996 1997 1998 1999 2000 2001 2002 2003 Türlere Göre Süt Verimi (Kg/Baş) Sığır Koyun 1351 48 1408 49 1436 49 1476 49 1501 48 1576 49 1586 49 1593 48 1609 48 1619 49 1654 49 1669 49 1705 48 1888 62 88 Keçi 56 57 57 57 57 56 56 57 58 58 58 58 59 89 Manda 939 943 943 949 957 936 951 940 940 941 967 969 986 850 Ülkemizde ıslah faaliyetleri 904 sayılı Islahı Hayvanat Kanunu ile Devlet tarafından başlatılmıştır. Bu amaçla başlangıçta yerli ırkların saf yetiştirme ve seleksiyonla verimlerinin artırılmasına çalışılmış, daha sonra yerli hayvanların kültür ırkları ile melezleme faaliyetlerine başlanmıştır. Bu amaçla, damızlık dağıtımı yapılmış, ayrıca suni ve tabi tohumlama uygulamaları ile ırkların ıslah faaliyetleri genişletilmiştir. Ancak bu faaliyetlerin yetersiz kalması neticesinde damızlık işletmeler kurulması amacıyla çeşitli projeler oluşturularak ülkeye çok sayıda kültür ırkı damızlıklar getirilmiştir. Damızlık hayvan ithalatından, İthal edilen damızlık hayvanlara gerekli çevre şartlarının oluşturulamaması, yetiştiricilerin bakım, besleme konularındaki eğitim yetersizliği, hastalıklarla mücadelede yetersizlikler, hayvanların üreticilere dağıtım sonrası kontrol sistemlerinin oluşturulamaması gibi nedenlerle beklenen başarı elde edilememiştir. Son yıllarda gerek desteklemeler gerekse mevzuat değişiklikleri ile ıslah çalışmalarında ciddi adımlar atılmaktadır. Ne var ki, yerli ırkın toplam hayvan varlığı içerisindeki payının hala yüksek olması ve hayvanlarımızın veriminin istenilen seviyelerde olmaması ıslah çalışmalarından istenilen başarının elde edilemediğini açıkça göstermektedir. 2.1.5. Pazarlama Ülkemizde sütte yerleşim yerlerine göre değişmekle birlikte genelde çok karmaşık bir pazarlama ağı mevcuttur. Üreticiler bu karmaşık yapı içerisinde ürünlerini eder fiyata satamadıkları gibi tüketicide pahalıya tüketmek zorunda kalmaktadır. ABD ve AB gibi gelişmiş ülkelerde sütün büyük bir kısmı kooperatifler kanalıyla pazarlanmaktadır. Ülkemizde ise kooperatiflerin pazarlamadaki etkinliği çok düşük düzeydedir. Türkiye’de Süt ve Süt Mamulleri Pazarlama Kanalları ÜRETİCİ Süt Kooperatifi Köy Toplayıcısı Toptancı Peynir, Yoğurt, Tereyağ Üreten İşletmeler Fabrikalara ait Süt Toplama Merkezi *Yetiştirici Birlikleri Fabrika Sokak Sütçüsü Süt Mamulleri Toptancısı Bakkal Süpermarket Semt Pazarlarındaki Satıcılar TÜKETİCİ Kaynak: UYSAL, Y., MAZGİT, İ., “Türkiye Hayvancılık Sektörünün Sorunlarının Çözümüne Yönelik Bütüncül Bir Yaklaşım”,Yaşar Eğitim ve Kültür Vakfı, İzmir, 1993, Syf.67. *Yetiştirici Birlikleri Şekle Sonradan Eklenmiştir. 89 Görüldüğü gibi, süt üreticiden tüketiciye ulaşıncaya kadar bir çok aşamadan geçmektedir. Farklı pazarlama kanallarına bağlı olarak da çeşitli marjlar oluşmaktadır. Üzerinde önemle durulması gereken nokta, Ülkemizdeki mevcut süt pazarlama yapısında ortaya çıkan marjdan aracıların önemli bir pay alması, üreticinin ürününü gerçek değerinde satamaması, tüketicinin de yüksek fiyattan süt ve süt ürünleri tüketmek zorunda kalmasıdır. Ayrıca, uzun zamandır görüşülen süpermarketler kanununun henüz çıkmamış olması, bu konuda yasal alt yapının olmaması piyasada, üretici ve işleyici (sanayici) açısından belirsizlik yaratmakta ve bu belirsizlik tüketici fiyatlarına yansımaktadır. Hayvansal üretimde istikrarlı bir gelişme için, pazarlama kanallarının etkin bir şekilde işlemesi gereklidir. Pazarlamada etkinliğin sağlanabilmesi de büyük ölçüde üreticinin güçlü bir şekilde örgütlenmesine ve yasal alt yapının oluşturulmasına bağlıdır. Bu alanda sağlanacak başarı, mevcut yapıdaki aracı sayısını azaltacağı gibi, üretimde ve piyasada istikrarın sağlayacaktır. Böylece tüketicinin ödediği fiyatın, sektör içinde adil olarak dağılımı sağlanabilecektir. 2.1.6. Ülkemizde Gıda Sanayi ve Süt ve Süt Mamulleri Sanayinin Payı Türkiye’de süt ve süt mamulleri sanayi; DPT tahmini rakamlarına göre 2004 yılı itibariyle (1998 yılı fiyatlarıyla) 7.121.693 milyar TL olan gıda sanayi talebinin %15.8’ini, 7.300.977 milyar TL olan gıda sanayi üretim değerinin %15.2’sini, 649.955 milyar TL olan gıda sanayii ihracat değerinin %2.0’sini ve 498.385 Milyar TL olan gıda sanayi ithalat değerinin ise %2.8’ini oluşturmaktadır. Sektörde; üretim ve talepte yoğurt ve işlenmiş içme sütü, ihracatta peynirler, ithalatta ise süttozu miktar olarak ön sıralarda yer almaktadır. Gıda Sanayine konu olan sektörlerin toplam gıda sanayinden aldıkları paylara bakıldığında; Süt sanayi sektörüne ait işletmelerin toplam gıda sanayinden aldığı pay 1994 yılında %14.58 iken bu oran sırasıyla 1996 yılında %13.68, 1998 yılında %14.12 ve 2000 yılında ise %11.06 olmuştur. Geçen altı yıllık süreçte görüldüğü gibi işletme sayılarında bir azalış söz konusu olmuştur (Tablo 7). Tablo 7. Gıda Sanayi İşyerlerinin 1994, 1996, 1998, 2000 Yıllarında Sektörlere Göre Dağılımı ve % Oranları Yıllar 1994 1996 İşletme % İşletme % Sayısı Sayısı Et Ürünleri 456 2,06 433 1,83 Süt ve Süt Ürünleri 3.243 14,58 3.237 13,68 Meyve Sebze İşleme 3.100 13,94 3.388 14,33 Su Ürünleri 30 0,14 27 0,11 Un ve Unlu Mamul. 12.813 57,60 14.018 59,27 Bitk. Yağ ve Marg. 887 3,98 865 3,66 Şekerli Ürünler 797 3,56 772 3,26 Tasnif Dışı Ürünler 732 3,30 729 3,08 Alkollü Ürünler 66 0,30 66 0,28 Meşrubatlar 119 0,54 119 0,50 22.243 100 23.654 100 Toplam Kaynak: TKB, Gıda Sanayii Envanteri (1994-1996-1998-2000) Sektör 1998 İşletme Sayısı 421 3.380 2.342 36 15.012 890 865 834 61 110 23.951 % 1,76 14,12 9,78 0,16 62,67 3,71 3,62 3,48 0,25 0,45 100 2000 İşletme Sayısı 295 3.047 3.143 56 18.022 939 865 1.025 63 88 27.543 % 1,07 11,06 11,42 0,20 65,44 3,40 3,15 3,72 0,23 0,31 100 Süt ve süt ürünlerine genel olarak bakacak olursak 1998 yılında 4.088 adet olan işyeri sayısı % 30.6 oranında azalaraktan 2000 yılında 2.839 adet olmuştur. Kurulu kapasite 3.393.181 ton/yıl iken % 40 oranında artarak 4.750.515 ton/yıl olmuş, üretim ise 1.108.030 ton iken % 6.3 oranında azalaraktan 1.038.573 tona düşmüştür. KKO ise 1998 yılında % 32.7 iken 2000 yılında % 21.9’a düşmüştür. 90 Kapasite kullanım oranlarına bakıldığında; 1998-2000 yılları arasında KKO sterilize sütte % 73.9’dan % 43.8’e, Pastörize sütte % 30.4’den % 7.9’a, ayranda % 40.7’den % 35.5’e, tereyağında ise % 77.2’den % 50.8’e düşmüşken, yoğurtta % 36.9’dan % 37.8’e, beyaz peynirde % 12.9’dan % 20.9’a, kaşar peynirinde ise % 14.2’den % 18.0’a yükselmiştir. KKO genellikle düşük olmakla birlikte pastörize sütteki düşüş dikkat çekici niteliktedir (Tablo 8). Tablo 8. Süt ve Süt Ürünleri İşyeri Sayısı, Kurulu Kapasite, Üretim ve Kapasite Kullanım Oranları (1998-2000) Ürün Adı Sterilize Süt Pastörize Süt Aromalı Süt Yoğurt Beyaz Peynir Kaşar Peyniri Tulum Peyniri Eritme Peynir Ayran Krema Pey. Altı Suy. Tozu Süzme Yoğurt Süttozu Tereyağı TOPLAM İşyeri Sayısı (Adet) 15 52 Kurulu Kapasite (Ton/Yıl) 299.783 414.722 1 800 860 1998 Üretim (Ton) KKO 2000 Kurulu Üretim Kapasite (Ton) (Ton/Yıl) 415.372 181.821 1.792.497 142.182 221.635 126.186 73,9 30,4 İşyeri Sayısı (Adet) 10 37 KKO 2.240 622.109 1.174.332 5.500 229.570 151.686 245,5 36,9 12,9 1 860 803 3.055 826.868 1.108.697 3.529 312.667 231.602 115,5 37,8 20,9 1767 392.872 55.946 14,2 478 327.333 58.865 18,0 75 20.559 2.464 12,0 94 15.104 3.614 23,9 6 6.664 1.744 26,2 7 13.965 8.124 58,2 100 28 3 82.547 181.164 5.773 33.615 160.183 1.337 40,7 88,4 23,2 167 35 4 142.068 3.135 12.836 50.480 1.527 3.926 35,5 48,7 30,6 77 17.202 9.002 52,3 24 3.249 1.315 40,5 6 298 4.088 36.380 136.834 3.393.181 3.573 105.589 1.108.030 9,8 77,2 32,7 7 312 2.839 27.450 58.886 4.750.515 9.019 29.902 1.038.573 32,9 50,8 21,9 43,8 7,9 Kaynak: TKB, Gıda Sanayii Envanteri (1994-1996-1998-2000) Süt ve süt ürünleri sanayindeki talebe bakıldığında 2003 yılında % 8.5’lik bir artış olmuşken, 2004 yılında da % 6.8’lik bir artış olacağı tahmin edilmektedir (Tablo 9). Üretimde ise 2003 yılında % 7.9’luk artış olmuşken 2004 yılında % 6.8’lik bir artış olacağı tahmin edilmektedir (Tablo 10). Görüldüğü gibi genel itibariyle artış oranlarında 2004 yılında bir azalma söz konusudur. Üretimin talebi karşılama oranına bakıldığında ise, 2002 ve 2003 yılında karşılayamadığı, 2004 yılında da karşılayamayacağı görülmektedir. 91 Tablo 9. Gıda Sanayi Talebi 1998 yılı fiyatlarıyla Milyar TL Ürünler Mezbaha Ürünl. Sanayii Süt ve Süt Mamulleri Sanayii Su Ürünleri Mamul. San. Tahıl ve Nişasta Mamul. San. Meyve Sebze İşleme Sanayii Bitkisel Yağ Sanayii Şeker,Şekerli Mam. San.ve Diğ Yem Sanayii TOPLAM 2002 Gerçekleşme 1.105.792 972.146 104.409 2.657.734 229.391 479.931 675.703 270.066 6.495.174 Yıllar 2003 Gerçekleşme 1.172.297 1.054.476 149.295 2.711.640 239.900 519.747 697.680 310.245 6.855.280 2004 Tahmin 1.250.920 1.126.560 135.370 2.756.632 250.517 550.042 720.206 331.445 7.121.693 Yıllık Artış (%) 2003 2004 6,0 8,5 43,0 2,0 4,6 8,3 3,3 14,9 5,5 6,7 6,8 -9,3 1,7 4,4 5,8 3,2 6,8 3,9 Kaynak: Sekizinci Beş Yıllık Kalkınma Planı(2001-2005) 2004 Yılı Programı Destek Çalışmaları, Ekonomik ve Sosyal Sektörlerdeki Gelişmeler, DPT, Ankara 2004. Tablo 10. Gıda Sanayi Üretimi Ürünler 2002 Gerçekleşme Mezbaha Ürünl. San 904.612 Süt ve Süt Mamulleri Sanayii 964.232 Su Ürünleri Mamul. San. 97.880 Tahıl ve Nişasta Mamul. San. 2.699.329 Meyve Sebze İşleme San. 472.970 Bitkisel Yağ Sanayii 403.374 Şeker,Şekerli Mam. San.ve Diğ 825.965 Yem Sanayii 268.892 TOPLAM 6.637.255 1998 yılı fiyatlarıyla Milyar TL Yıllar 2003 Gerçekleşme 980.465 1.040.291 106.080 2.799.999 537.705 525.875 788.551 308.990 7.087.956 2004 Tahmin 1.035.087 1.111.509 110.835 2.864.566 540.478 481.916 826.368 330.218 7.300.977 Yıllık Artış (%) 2003 2004 8,4 7,9 8,4 3,7 13,7 30,4 -4,5 14,9 6,8 5,6 6,8 4,5 2,3 0,5 -8,4 4,8 6,9 3,0 Kaynak: Sekizinci Beş Yıllık Kalkınma Planı(2001-2005) 2004 Yılı Programı Destek Çalışmaları, Ekonomik ve Sosyal Sektörlerdeki Gelişmeler, DPT, Ankara 2004. DPT verilerine göre Ülkemiz, süt ve süt ürünleri sanayi dış ticaretinde 2002 yılında ihracat değeri ithalattan fazla iken bu değer 2003 yılında ithalat lehine dönmüş, 2004 yılında da ithalat lehinde devam edeceği tahmin edilmektedir. Mevcut verilere göre ihracat- ithalat farkı 1998 yılı fiyatları ile 2002 yılında 1.050 milyar TL iken 2003 yılında -1.755 milyar TL olmuş, 2004 yılında da -772 milyar TL olacağı tahmin edilmektedir. Süt ve süt ürünleri sanayi dış ticaretindeki artış oranlarına bakıldığında ise; 2003 yılında ihracatta % 18.5’lik artış olmuşken ithalatta % 55.5’lik bir artış olmuş, 2004 yılında ihracatta % 22.2’lik, ithalatta ise % 11.3’lük bir artış olacağı tahmin edilmektedir. 2003 yılında ihracatın yaklaşık 3 katı bir ithalat yapılmış olması dikkat çekicidir. 92 Tablo 11. Gıda Sanayi İhracatı Ürünler Mezbaha Ürünl. Sanayi Süt ve Süt Mamulleri Sanayii Su Ürünl. Mamul. Sanayii Tahıl ve Nişasta Mamul. San. Meyve Sebze İşleme San. Bitkisel Yağ Sanayii Şeker,Şekerli Mam. San.ve Diğ Yem Sanayii TOPLAM 1998 yılı fiyatlarıyla Milyar TL Yıllar 2002 Gerçekleşme 25.279 9.166 1.985 76.940 202.680 48.757 109.220 322 474.348 2003 Gerçekleşme 25.751 10.864 2.351 119.351 232.032 79.792 131.706 274 602.121 2004 Tahmin 27.356 13.271 2.453 135.897 255.781 62.465 152.249 483 649.955 Yıllık Artış (%) 2003 2004 1,9 18,5 18,4 55,1 14,5 63,7 20,6 -15,0 26,9 6,2 22,2 4,3 13,9 10,2 -21,7 15,6 76,5 7,9 Kaynak: Sekizinci Beş Yıllık Kalkınma Planı (2001-2005) 2004 Yılı Programı Destek Çalışmaları, Ekonomik ve Sosyal Sektörlerdeki Gelişmeler, DPT, Ankara 2004. Tablo 12. Gıda Sanayii İthalatı Ürünler 1998 yılı fiyatlarıyla Milyar TL Yıllar Yıllık Artış (%) 2002 2003 2004 2003 2004 Gerçekleşme Gerçekleşme Tahmin Mezbaha Ürünl. Sanayi 160.612 144.534 166.301 -10,0 15,1 Süt ve Süt Mamulleri Sanayii 8.116 12.619 14.043 55,5 11,3 Su Ürünleri Mamulleri Sanayii 819 1.580 1.272 92,9 -19,5 Tahıl ve Nişasta Mamul. San. 52.716 72.695 75.620 37,9 4,0 Meyve Sebze İşleme Sanayii 7.820 7.100 7.900 -9,2 11,3 Bitkisel Yağ Sanayii 128.255 157.475 157.075 22,8 -0,3 Şeker,Şekerli Mam. San.ve Diğ 60.050 64.048 67.275 6,7 5,0 Yem Sanayii 8.254 8.684 8.899 5,2 2,5 TOPLAM 426.642 468.736 498.385 9,9 6,3 Kaynak: Sekizinci Beş Yıllık Kalkınma Planı (2001-2005) 2004 Yılı Programı Destek Çalışmaları, Ekonomik ve Sosyal Sektörlerdeki Gelişmeler, DPT, Ankara 2004. Süt ve süt ürünlerinde kendine yeterlilik durumuna bakıldığında, 2002 yılında %0,1’lik bir fazlalık durumu varken, 2003 yılında %0,2’lik bir yetersizliğin olduğu görülmekte, 2004 yılında ise %0,1’lik bir yetersizliğin olacağı tahmin edilmektedir. (Tablo13). Tablo 13. Gıda Sanayinde Kendine Yeterlilik Durumu Ürünler Kendine Yeterlilik Oranı (%) 2002 Mezbaha Ürünleri Sanayii 87,0 Süt ve Süt Mamulleri Sanayii 100,1 Su Ürünleri Mamulleri Sanayii 101,2 Tahıl ve Nişasta Mamulleri Sanayii 100,9 Meyve Sebze İşleme Sanayii 170,1 Bitkisel Yağ Sanayii 83,5 Şeker, Şekerli Mam. San. Ve Diğ. 106,3 Yem Sanayii 97,1 TOPLAM 100,7 KYO=Üretim Değeri/Üretim Değeri+İthalat Değeri-İhracat Değeri*100 *Tahmin 93 2003 89,2 99,8 100,7 101,7 171,9 87,1 109,4 97,4 101,9 2004* 88,2 99,9 101,1 102,1 184,7 83,6 111,5 97,5 102,1 2.2. AB, Türkiye ve Dünya Süt Hayvancılığı Mevcut Durumunun Karşılaştırmalı Değerlendirmesi DİE verileri ile FAO verileri arasında büyük farklılıklar görülmektedir. AB ve Dünya’daki mevcut durumu değerlendirmek için aynı verileri kullanmak doğru bir yaklaşım olarak gözükmektedir. Aşağıdaki değerlendirmelerde bu eksende yapılmıştır. Dünya toplam süt üretiminin % 23.8’i, sağılan hayvan sayısının da % 7.97’si AB-25 ülkelerine aittir. Türkiye’nin Dünya süt üretiminden aldığı pay % 1.7, sağılan hayvan sayısından aldığı pay ise % 3.4’dür. AB-25’de inek süt verimi dünya ortalamasının 2.7 katı, koyun süt verimi 2.7 katı, keçi süt verimi 2.9 katı, manda süt verimi ise düşük olup dünya ortalama veriminin yarısı kadardır. Türkiye’nin hayvan başına verimlerinin dünya karşısındaki durumuna bakıldığında; inek süt veriminde Dünya ortalamasının Türkiye’nin yaklaşık 1.3 katı olduğu görülmektedir. Verimimiz görüldüğü gibi çok düşüktür. Koyun süt veriminin Dünya ortalamasının yaklaşık 1.3 katı olduğu, keçi ortalamasının ise Dünya ortalamasından çok az bir fazlalık gösterdiği görülmektedir. Mandadan elde edilen süt veriminde ise dünya ortalamasının Ülkemiz ortalama süt veriminden yaklaşık 1.5 katı daha fazla olduğu görülmektedir. AB-25 ve ülkemizin mevcut durumunu karşılaştıracak olursak; AB-25, Türkiye’nin İnek sütü üretiminde 15, koyun sütünde 3, keçi sütünde 6 ve manda sütünde de 3 katı fazla bir üretime sahiptir. Sağılan hayvan sayısına bakıldığında AB-25 inek sayısının, Ülkemizin 4.4, koyunda 1.5, keçide 2.1 ve manda da ise 3.3 katı olduğu görülmektedir. Verim yönünden bakıldığında; AB-25’in inek süt veriminin, Ülkemizin 3.5, koyun veriminin 2, keçi veriminin 2.9 katı olduğu görülmektedir. Manda veriminde ülkemizin AB-25’e yakın olmakla birlikte çok önemli bir oranda olmasa da yine de yüksek olduğu görülmektedir. Eğer bugünkü üretimle ülkemiz AB’ye girecek olsa; İnek süt üretiminden %6.2, koyun sütünden % 24.4, keçi sütünden % 14.0, manda sütünden % 24.9 ve toplam süt üretiminden de % 6.7’lik bir pay alacağı görülmektedir. Görüldüğü gibi Ülkemiz inek sütü hariç diğer türlere ait süt üretiminde AB içerisinde önemli bir yere sahip olacaktır. Eğer Ülkemiz bugünkü sağılan hayvan sayısı ile AB’ye girecek olsa; inek sağılan hayvan sayısından % 18.7, koyun sayısından % 39.6, keçi sayısından % 32.1, manda sayısından % 23.1 ve toplam sağılan hayvan sayısından ise % 29.8’lik bir pay alacaktır. Bugünkü olası üyelikte sağılan hayvan sayısındaki ağırlığımızın AB içinde daha fazla olacağı görülmektedir. Tablo 1. AB-25 Ülkelerinde Süt Üretimi, Sağılan Hayvan Sayısı ve Verim Süt Üretimi (MT) % Pay Sağılan Hayvan Sayısı (Baş) % Pay Süt Verimi (kg/baş) 142.794.537 97,1 23.971.206 47,6 5.956,9 Koyun 2.325.447 1,6 19.087.162 37,9 121,8 Keçi 1.720.208 1,2 7.187.721 14,3 239,3 145.045 146.985.237 0,1 100,0 166.050 50.412.139 0,3 100,0 873,5 Türler İnek Manda Toplam Kaynak: FAO, 2004 94 Tablo 2. Türkiye Süt Üretimi, Sağılan Hayvan Sayısı ve Verim Süt Üretimi (MT) % Pay Sağılan Hayvan Sayısı (Baş) % Pay Süt Verimi (kg/baş) 9.400.000 89,7 5.500.000 25,6 1709,1 Koyun 750.000 7,2 12.500.000 58,3 60,0 Keçi 280.000 2,7 3.400.000 15,9 82,4 48.000 10.478.000 0,5 100,0 50.000 21.450.000 0,2 100,0 960,0 Türler İnek Manda Toplam Kaynak: FAO, 2004. Tablo 3. Dünya Süt Üretimi, Sağılan Hayvan Sayısı ve Verim Türler Süt Üretimi (MT) % Pay Sağılan Hayvan Sayısı (Baş) % Pay Süt Verimi (kg/baş) 519.784.050 84,2 239.214.112 37,8 2.172,9 8.370.066 1,4 187.671.843 29,7 44,6 12.388.704 2,0 151.464.983 23,9 81,8 76.671.593 617.214.413 12,4 100,0 54.132.482 632.483.420 8,6 100,0 1.416,4 İnek Koyun Keçi Manda Toplam Kaynak: FAO, 2004 AB-25 2004 yılı toplam süt üretimine bakıldığında, 146.9 milyon ton olan toplam üretimin % 97.1’ini inek sütü, % 1.6’sını koyun sütü, % 1.2’sini keçi sütü ve % 0.1’ini de manda sütünün oluşturduğu görülmektedir. Görüldüğü gibi toplam süt üretiminin ağırlığını inek sütü oluşturmaktadır. Sağılan hayvan sayısına bakıldığında ise; 50.4 milyon baş olan toplam hayvan sayısının % 47.6’sını inek, % 37.9’unu koyun, % 14.3’ünü keçi ve % 0.3’ünü de mandanın oluşturduğu görülmektedir. Yine AB-25’de türlere göre süt verimlerine bakıldığında; inek süt veriminin 5.956.9 kg/baş, koyun süt veriminin 121.8 kg/baş, keçi süt veriminin 239.3 kg/baş ve manda süt üretiminin de 873.5 kg/baş olduğu görülmektedir. AB-25’de inek süt üretiminin dağılımına bakıldığında; 142.8 milyon ton olan inek süt üretiminden %19.7 ile en fazla payı Almanya’nın aldığı, bunu sırasıyla Fransa (%17.1) ve Birleşik Krallığın (%10.2) izlediği görülmektedir. En az payı ise Malta (%0.03) almaktadır. Sağılan hayvan sayısına bakıldığında ise; % 17.9 ile Almanya’nın yine ilk sırayı aldığı, bunu %16.6 ile Fransa ve %12.1 ile de Polonya’nın izlediği görülmektedir. Malta yine en az payı alan ülke olarak dikkat çekmektedir. Süt verimlerine bakıldığında ise AB-25’de farklı bir tablo göze çarpmaktadır. İlk sırayı 8.108.9 kg/baş ile Danimarka almakta, bunu 7.998.3 kg/baş ile İsveç ve 7.521.7 kg baş ile de Finlandiya izlemektedir. Hayvan başına süt verimi en düşük ülke ise 3.346.9 kg/baş ile Yunanistan görülmektedir. Hayvan sayısı ve süt üretimi çok düşük olan Malta da süt veriminin 5.434.2 kg/baş olması ise dikkat çekicidir. AB-25’de koyunculuğun durumuna bakıldığında ağırlıklı olarak Akdeniz ülkelerinde yapıldığı ve toplam olarak 12 ülkenin koyun sütü ürettiği görülmektedir.; 2004 yılı itibariyle 2,3 milyon ton olan süt üretiminden en fazla payı %34.4 ile İtalya’nın aldığı, bunu sırasıyla Yunanistan (%30.1) ve İspanya’nın (%16.3) izlediği görülmektedir. En az payı ise %0.04 ile Polonya almaktadır. 2004 yılında sağılan koyun sayısına bakıldığında 19 milyon baş olan AB-25 sağılan hayvan sayısında %36.7 ile ilk sırayı Yunanistan’ın aldığı, bunu sırasıyla İtalya (%36.4) ve 95 İspanya’nın (%10.7) izlediği görülmektedir. Malta, Polonya ve Avusturya ise %0.1 ile en az pay alan ülkeler olarak göze çarpmaktadır. Koyun başına süt verimine bakıldığında ise; 388.9 kg/baş ile Avusturya ilk sırada yer almakta, bunu 355.8 kg/baş ile Malta ve 201.2 kg/baş ile de Fransa izlemektedir. Verimi en düşük ülke ise 34 kg/ baş ile Polonya olarak gözükmektedir. AB-25’in koyun başına ortalama süt verimi ise 121.8 kg/baş’dır. AB-25’de 14 ülkede keçi sütü üretilmektedir. 2004 yılı itibariyle toplam 1.7 milyon ton olan keçi sütü üretiminden en fazla payı %32.1 ile Fransa’nın aldığı, bunu sırasıyla İspanya (%26.5) ve Yunanistan’ın (%26.2) izlediği görülmektedir. En payı ise %0.1 ile Litvanya ve Malta’nın aldığı görülmektedir. AB-25’de; 7.2 milyon baş olan toplam sağılan keçi sayısı bakımında ise ilk sırayı % 52.2 ile Yunanistan’ın aldığı, bunu sırasıyla İtalya (%13.6) ve Fransa’nın (%11.6) izlediği görülmektedir. En az payı ise % 0.03 ile Estonya almaktadır. Keçi süt verimlerine bakıldığında; 841.5 kg/baş ile Çek Cumhuriyetinin ilk sırayı aldığı, bunu 777.8 kg /baş ile Almanya ve 662.6 kg/baş ile de Fransa’nın izlediği görülmektedir. Verimi en düşük ülke 24.3 kg/baş ile Slovakya olarak gözükmektedir. AB-25 ortalaması ise 239.3 kg/baş’dır. AB-25 ülkelerinde sadece Yunanistan ve İtalya’da manda sütü üretilmektedir. Yaklaşık 145 bin ton olan manda süt üretiminin % 99.97’si İtalya’da, % 0.03’ü de Yunanistan’da üretilmektedir. 166 bin baş mandanın da yine aynı şekilde % 99.97 ‘si İtalya’da % 0.03’ü de Yunanistan’da bulunmaktadır. İtalya’da süt verimi 873.5 kg/ baş, Yunanistan’da ise 900 kg/baş’dır. AB-25 ortalaması ise 873.5 kg/baş olarak gözükmektedir. Türkiye’de üretilen çiğ sütün %40’ının köy ekonomisi içinde kaldığı, % 40’ının sayıları kimi dönemlerde 3000’lere ulaşan kayıtdışı, sağlık ve hijyen koşullarından uzak, ilkel koşullarda üretim yapan, mühendis istihdam etmeyen mandıralarda başta peynir ve yoğurt olmak üzere çeşitli süt ürünlerine işlendiği, geriye kalan % 20’ye yakın bir kısmının ise sayısı sınırlı modern süt işletmelerinde değerlendirildiği bilinmektedir. Gelişmiş ülkelerde ise üretilen sütün ancak % 2-3’ü üretildiği yerde tüketilip % 97-98’inin sanayiye aktarıldığı bilinmektedir. AB’de sanayiye giden süt oranı ortalama %94,8 iken bu oran Danimarka’da % 95,7 Almanya’da % 94,4 ve Yunanistan’da % 69,1’dir. Ülkemizde ise % 9’lar la çok düşük bir seviyelerdedir (Tablo 4). Tablo 4. Türkiye, AB ve Bazı AB Ülkeleri Arasında Üretilen Çiğ Süt ve Sanayiye Aktarılan Süt Oranları AB Türkiye Danimarka Almanya Yunanistan 120445 9970 4668 28500 740 İnek Sütü Üretimi (1000 Ton) 113225 897 4468 26938 620 Sanayiye Giden Süt 94,8 9,0 95,7 94,4 69,1 Sanayiye Giden Süt Oranı (%) Kaynak: A. Yetişmeyen, O. Deveci. “Üçüncü Bin Yılın Başında Türkiye Süt Sektörünün Durumu Ve Avrupa’daki Konumu” Süt Mikrobiyolojisi Ve Katkı Maddeleri Semp., 22-23 Mayıs 2000, s.14. Süt ve süt mamulleri tüketimimizin düşük olduğu herkes tarafından bilinen bir gerçektir. Özellikle gelişmiş ülkelerdeki verilerle karşılaştırıldığında bu eksiklik daha net ortaya çıkmaktadır. Tablo 5’den de görüldüğü gibi sokak sütü de dahil edilerek bulunan 30 kg’lık bir 96 süt tüketim miktarı AB ve ABD gibi gelişmiş ülkelerin ancak 1/3’üne tekabül etmektedir. Bunun yanında tereyağı, peynir ve yoğurt ayran gibi ürünlerde tüketimimizin diğer ülkelere göre genel itibarla yüksek veya yakın olduğu görülmektedir. Tablo 5. Türkiye ve Bazı Ülkelerde Kişi Başına Süt ve Süt Ürünleri Tüketimi (kg/yıl) Ülkeler İçme Sütü Tereyağ Peynir Yoğurt/Ayran Süttozu (*) 30 1,3 12,5 335,0 0,5 Türkiye 95,0 4,5 17,5 Vmd 3,5 AB 95,3 1,3 13,1 7,1 1,5 ABD 94,4 3,5 3,6 Vmd 1,3 Rusya 61,4 1,6 10,9 6,2 3,5 Arjantin 108,4 3,2 8,8 6,0 3,4 Avustralya (*) Sokak Sütü Dahil Kaynaklar: 1. İ., Dellal ve S. Tan, “Türkiye’de Süt Sektörü ve Sütçülük Politikaları”, Tarım Ekonomisi Dergisi, (6), Mayıs 2001, s. 33. 2. IDF, World Dairy Situation 1999, Bul. of the İnternational Dairy Federation, 339/1999, Belgium, s.50. 3. DESTEKLEMELER Tarımsal üretimin doğa şartlarına bağlı olarak risk ve belirsizliği fazladır. Ayrıca tarım ürünlerinin kısa zamanda arz edilmesi gereklidir. Bu tür doğal risklerinin yanında üreticilerin girdi ve ürün fiyatlarının oluşumunda etkisiz olmaları, sektörün piyasa ekonomisi içerisinde güçlü bir yapıya sahip olmaması gibi nedenlerle tarımın dolayısıyla hayvancılığın desteklenmesi gelişmekte olan ülkeler için zorunluluktur. Gelişmiş ülkelerdeki desteklemelere baktığımızda, ülkemizde tarıma dolayısıyla da hayvancılığa verilen destekleri yeterli bulmak mümkün değildir. 3.1. Avrupa Birliği AB’de FEOGA Garanti harcamalarında hayvancılık kalemlerine baktığımızda, 2003 yılı itibariyle en fazla payı %18,77 ile Sığır ve Dana etinin aldığı, bunu %5,97 ile Süt ürünleri ve %4,03 ile de koyun ve keçi eti desteklemelerinin izlediği görülmektedir. Genel bir değerlendirme yapıldığında, hayvancılık destekleme kalemlerinde yıllar itibariyle bir artışın söz konusu olduğu görülmektedir (Tablo 1). Tablo 1. Ürünler İtibariyle FEOGA Garanti Harcamaları Ürünler 2001 2002 Milyon Euro % Milyon Euro Süt Ürünleri 1906,6 4,53 1912,0 Geri Ödemeler 1106,5 977,0 Müdahaleler 800,1 935,0 Yağsız Süt İçin Yardımlar 480,1 451,0 Yağsız Süt Depolanması -13,5 0,0 Tereyağı Depolanması -33,1 3,0 Tereyağı Fazlaları 460,1 450,0 Süt Üreticilerine Yardımlar -148,3 -36,0 Emzikli Süt İnek Primleri 1776,9 1977,0 Özel Primler 1530,0 1788,0 Kaynak: Avrupa Birliği Komisyonu Tarım Genel Müdürlüğü 97 % 4,32 2003 Milyon Euro 2672,0 1568,0 1104,0 531,0 10,0 125,0 425,0 -36,0 2157,0 1967,0 % 5,97 3.1.1. Süt ve Süt Ürünleri Destekleri Toplulukta uygulanmakta olan tarımsal destek mekanizmalarının anlaşılması için Avrupa Birliğindeki OPD’ye ilişkin Topluluk Müktesebatının incelenmesini gerekli kılmaktadır. Ortak piyasa düzenleri üç ilkeye dayanır. · · · Tek Pazar: Tarım ürünlerinin üye devletler arasında serbest dolaşımı, Topluluk tercihi: Birlik içinde üretilen ürünlere öncelik tanınması, bunun için AB tarım ürünlerinin ithalata karşı korunmasını, ihracatın ise sübvanse edilmesi gerekmektedir. Ortak mali sorumluluk: Ortak Tarım Politikasının uygulaması sonucu ortaya çıkan harcamaların topluluk bütçesinden karşılanmasıdır. Bu ilkeler çerçevesinde oluşturulan OPD’ler aynı zamanda, tarım sektöründe üreticilere yapılan yardımlar ile ürünler için verilen sübvansiyonların temelini de oluşturmaktadır. Piyasa dengesinin gittikçe bozulması nedeni ile 1992 yılında, yapılan OTP reformu ile OTP’ nın temel aracı olan piyasa fiyatları desteği kısmen doğrudan gelir desteği sistemi ile değiştirmiştir. Bu uygulamaya 1993 yılında ekilebilir ürünler, dana eti, koyun ve keçi eti, süt ürünleri ve tütün sektörlerinde başlanmıştır. Toplulukta süt ve süt ürünleri sektöründe uygulanan destekler, süt ürünlerine ithalat vergileri, ihracat sübvansiyonları, müdahale alımları, depolama yardımları, süt tüketiminin teşviki ve süt ürünlerinin bazı ürünlerde kullanılmasının teşvikine yönelik (hayvan yemi gibi) sübvansiyonların verilmesini kapsamaktadır. 1255/1999/EC sayılı ve 17 Mayıs 1999 tarihli Konsey Tüzüğü Topluluğun Süt ve Süt Ürünleri Ortak Piyasa Düzenini ortaya koymaktadır. Bu Tüzükte süt ve yağı, süt ürünleri (yoğurt, peynir, tereyağı vb.), laktoz, laktoz şurubu, hayvanları beslemek için kullanılan ürünler yer almaktadır. Bu tüzükte, 2000 yılından itibaren Toplulukta, tereyağı ve yağsız süt tozunda uygulanacak müdahale fiyatları aşağıda sunulmaktadır. Tereyağı Dönem Fiyat (€/100 kg) 1 Temmuz 2000-30 Haziran 2004 arası 328,20 1 Temmuz 2004-30 Haziran 2005 arası 305,23 1 Temmuz 2005-30 Haziran 2006 arası 282,44 1 Temmuz 2006-30 Haziran 2007 arası 259,52 1 Temmuz 2007 ve sonrası 246,39 Yağsız süt tozu Dönem Fiyat (€/100 kg) 1 Temmuz 2000-30 Haziran 2004 arası 205,52 1 Temmuz 2004-30 Haziran 2005 arası 195,24 1 Temmuz 2005-30 Haziran 2006 arası 184,97 1 Temmuz 2006 ve sonrası 174,69 Müdahale fiyatları tereyağı, bir veya daha fazla üye ülkede devlette, temsili dönemde, piyasa fiyatlarının müdahale fiyatının %92’sinden daha düşük seviyeye düştüğü durumlarda uygulanmaktadır. 98 3.1.1.1. Özel Depolama Yardımları Belli koşulların sağlanması durumunda, belirli kalitedeki kaymak, belirli işletmelerden gelen tuzlu tereyağı ile tuzsuz tereyağı için verilebilmektedir. Yardım, depolama maliyetleri ve taze tereyağı ile stoklardaki tereyağı fiyatlarındaki eğilime göre belirlenmektedir. Müdahale yoluyla yapılan alımlar piyasa dengeleri gözetilerek yapılmaktadır. 224/2004/EC sayılı Komisyon Tüzüğü müdahale kapsamındaki tereyağına yönelik özel depolama yardımlarına ilişkin koşulları ortaya koymaktadır. Özel depolama yardımı, uzun ömürlü peynirler ile koyun-keçi sütünden yapılmış ve en az 6 aylık olgunlaşma süresi gerektiren peynirler için de verilebilmektedir. Böyle bir durumda depolama yardımı miktarında, depolama maliyeti ile, yardımın verildiği peynir ile piyasaya sunulan diğer peynirler arasında korunması gereken fiyat dengesi esas alınmaktadır. 1244/2004/EC sayılı Komisyon Tüzüğü ile Pecarino Romano, Kefalotyri ve Kasseri Peyniri için de özel depolama yardımı geliştirilmiştir. 3.1.1.2. Pazarlama Yardımları Yem olarak kullanılması düşünülen yağsız süt ve yağsız süt tozu için verilmektedir. Kazein ve kazeinat elde etmek için kullanılan yağı alınmış süte de yardım verilmektedir. Bu yardımların miktarı, kaymağı alınmış süttozunun müdahale fiyatı veya müdahale fiyatını aşması durumunda 1. kalitedeki sprey prosesi ile yağı alınan sütten yapılan süttozunun piyasa fiyatı ile kazein ve kazeinat dünya ve Topluluk fiyatları esas alınarak belirlenmektedir. 2921/90/EEC sayılı Komisyon Tüzüğünde kazein veya kazeinat elde etmek için işlenmiş yağsız sütün 100 kg’ı için öngörülen yardım 2.70 € olarak belirlenmiştir. Süt ürünlerinde artış olması durumunda kaymak, tereyağı ve sadeyağın daha düşük fiyatlarda, kar amacı gütmeyen kurum ve kuruluşlar, askeri birlikler, dondurma ve unlu mamul üreticileri, daha sonra belirlenecek diğer gıda üreticileri ile sadeyağın doğrudan tüketimi için yardım verilmektedir. Ayrıca, okul çocuklarına işlenmiş süt ürünlerinin dağıtılmasına yönelik de yardım verilmektedir. Topluluk yardımları haricinde üye devletler de benzer yardım programı geliştirebilmektedir. Arz kontrol mekanizmaları göz önünde bulundurulduğunda, süt ve şeker için üretim kotaları ulusal düzeyde belirlenmekte ve çiftçi veya işletmelere tahsis edilmektedir. Her üye devletteki, kotaları aşan üreticiler cezalandırılmaktadır. Diğer yardım programlarına bakıldığında Mandıra Primi ve İlave Ödeme sistemleri görülmektedir. 3.1.1.3. Mandıra Pirimi 2004 yılından 2007 yılına kadar süt üreticilerinin mandıra primi alması öngörülmüştür. Prim her bir takvim yılı için, işletme başına ve prim için uygun referans miktarın tonu başına verilmekte olup, aşağıdaki biçimde belirlenmiştir: - 2004 takvim yılı için 8,15 (€/ton) - 2005 takvim yılı için 16,31 (€/ton) - 2006 ve 2007 takvim yılı (ve daha sonrası) için 24,49 (€/ton) Prim verilmesi uygun münferit referans miktarlar, işletmede söz konusu takvim yılının 31 Martında bulunan münferit referans miktara eşittir. 99 Münferit referans değerlerin toplamı, ilgili üye devlet için belirlenmiş süt kotalarındaki toplam referans değeri aşıyorsa, üye devlet prim için uygun münferit referans değerleri düşürecektir. 3.1.1.4. İlave Ödemeler 2004’den 2007 yılına kadar üye devletler kendi sınırları içinde, kendileri için belirlenmiş global miktarları (€ olarak belirlenmiş) aşmayacak biçimde, üreticilere ek ödeme yapabilmektedir. Ödemeler her bir mandıra primini destekleyici biçimde yapılmaktadır. Ek Ödemeler alınan süt ineği primi ve /veya alan ödemelerine ek ödemeler şeklinde de yapılabilecektir. Tablo 2. İlave Ödemeler: Ulusal Zarflar (Euro Milyon) Takvim Yılı 2005 2006 8.6 17.1 Belçika 11.5 23.0 Danimarka 72.0 144.0 Almanya 1.6 3.3 Yunanistan 14.4 28.7 İspanya 62.6 125.3 Fransa 13.6 27.1 İrlanda 25.7 51.3 İtalya 0.7 1.4 Lüksemburg 28.6 57.2 Hollanda 7.1 14.2 Avusturya 4.8 9.7 Portekiz 6.2 12.4 Finlandiya 8.5 17.1 İsveç 37.7 75.4 İngiltere Toplam 303.6 607.2 Kaynak: http://europa.eu.int/comm/agriculture/publi/fact/milk/milk_en.pdf 2007/... 25.7 34.5 216.0 4.9 43.1 187.9 40.7 77.0 2.1 85.8 21.3 14.5 18.6 25.6 113.1 902.6 3.1.1.5. Süt Ürünleri Üretim Fazlasının Değerlendirilmesi Tereyağının unlu mamuller, dondurma ve diğer çeşitli gıda sanayi üretimlerinde kullanımını sağlayıcı teşvikler verilerek depolanan ürün fazlasından kurtulma amaçlanmıştır. Bununla beraber, kar amacı gütmeyen kuruluşlar ile askeri birliklere ve sosyal yardımdan faydalanan şahıslar arasında da tereyağı tüketimini teşvik edici uygulamalara yer verilmiştir. Teşvikli sadeyağ (yemek pişirme amaçlı) doğrudan tüketime sunulmaktadır ayrıca, okul çocuklarına ucuz süt ve süt ürünleri programları uygulanmaktadır. Süt ürünlerinin rekabet şansı, sütteki yüksek düzeyli iç pazar korumaları ile bitkisel yağların serbest ticarete konu olması ve küspelere uygulanan düşük tarifeler birleştiğinde, azalmaktadır. Bu nedenle, süt ürünleri ile ilgili düzenlemeler yapılırken bu dengesizliği giderici nitelikte önlemler düşünülmüş, hayvan yemi ve sınai olarak kullanılmaları özendirilmiştir. Yağsız süt ve süt tozunun yem maddesi olarak kullanılması için bir yardım verilmesi kararlaştırıldığı takdirde her yıl izleyen yılın süt yılı için yapılacak yardımlar hedef fiyatla birlikte duyurulmaktadır. Bunların yanı sıra, Topluluk kaynaklı yağsız sütten kazein üretimine, belirlenmiş kalite kriterleri sağlandığı takdirde yardım verilebilmektedir. Bu 100 yardım, yağsız sütün süttozuna işlenerek satılmasından elde edilecek gelirle kazein ve kazeinata işlenerek satılmasından elde edilecek gelirlerin farkına eşittir. Süt ve süt ürünleri için Gündem 2000’de yapılması planlanan reformlar 2005 yılına ertelenmiştir. Şu an için sürdürülen müdahale sistemi; Süt için hedef fiyatı, tereyağı ve süt tozunda müdahale fiyatı, üretici kota sistemi, tereyağı ve süt tozunda müdahale kuruluşları tarafından alım garantisi ve depolama, süt kotası sitemi, gümrük vergisi ve ihracat sübvansiyonu gibi parçalardan oluşmaktadır. 1998’den sonra süt kotasının üye devlet içinde satışı, kiralanması veya miras yoluyla transferi serbest hale gelmiştir. Stokları ve üretimi azaltmak ve hatta üretimden vazgeçmek için özel önlemler alınmıştır. Ette olduğu gibi yüksek iç fiyat yüksek gümrük tarifesiyle ve ihracat sübvansiyonunu gerekli kılmaktadır. Gündem 2000 sonrasında süt ve mamulleri OPD’ sinde yenileme çalışmaları devam etmektedir.Süt kotasının 2003’de rejimin gözden geçirilmesinde 2006 yılında sona ermesi düşünülürken, üye ülkeler 2007/08’e kadar uzatmayı kabul etmişlerdir. 2005’e kadar iç fiyatlar etkisi hissedilmeyecek şekilde düşürülmektedir. 2005’e ertelenen politika değişikliklerinde süt hedef fiyatı ve tereyağı ve süt tozunun müdahale fiyatları üç eşit indirimle üç yılda % 15 aşağıya çekilmektedir. Fiyat düşüşünün telafisi için üç önlem alınmaktadır. Fiyat düşüşüne paralel olarak, 2005’den itibaren süt kotaları yılda % 1.5 artırılmaktadır, silajlık bitkisel üretim için prim ve süt inekleri için süt kotası üzerinden yıllık ödemeler yapılacaktır. Mevcut kurumsal fiyatlarda (tereyağı ve süttozunda müdahale fiyatı ve sütte hedef fiyat) 2005 yılından itibaren kısmen doğrudan ödemelerle telafi edilecek olan tedrici bir indirim yapılmasını öngörmektedir. Doğrudan ödemeler; sabit ödeme (süt primi) ve ek ödeme olmak üzere iki tip ödemeden oluşacaktır. Süt Primi bireysel kotalar için işletme bazında ve ton başına bir takvim yılı için sağlanacaktır. 3.1.2. 2003 Reformuyla Süt ve Süt Ürünleri OPD’ de Yapılan Değişiklikler Konsey, süt sektöründe asimetrik fiyat indirgemesine karar vermiştir. Agenda 2000’de öngörülen % 10 fiyat indirgemesinden sonra, müdahale fiyatında % 25’lik bir yeni indirgeme (2004’de % 7, 2005-2006 ve 2007’de % 4) yapılacaktır. Yağsız süt tozunda fiyat indirimi Agenda 2000’de kararlaştırıldığı gibi % 15 olacaktır (2004’den 2006’ya kadar). Tereyağı müdahale alımları 2004’de 70 bin tonla sınırlandırılmış olup, yıllık 10’ar bin tonluk düşmelerle 2007’de 30 bin ton olacaktır. Bu limit altında alımlar yalnızca ihale yoluyla yapılacaktır. Süt hedef fiyatı kaldırılacaktır. Tazminat tek ödeme planının bir parçası olarak 2004 yılında 11.81 Euro/ton, 2005’de 23.65 Euro/ton ve 2006 ve sonrasında 35.5 Euro /ton şeklinde ödenecektir. Süt üreticilerine stabil bir perspektif sunmak için Konsey, 2014/2015 yılına kadar reforme edilmiş süt kota sistemini sürdürmeye karar vermiştir. Agenda 2000’de karar verilen genel kota artırımları 2006 ve sonrasında yapılacaktır. Süt ürünleri ödemeleri, süt ürünleri sektöründeki reform tamamıyla uygulanır uygulanmaz, 2008 yılından itibaren tek çiftlik ödemesi kapsamına alınacaktır. Üye devletler sistemi daha önce de başlatabileceklerdir. 3.1.3. Avrupa Birliği’nin Tarım Ürünlerinde Tek Ödeme Sistemi Avrupa Birliği, Ortak Tarım Politikası’nın reformu kapsamında, 2005 yılından itibaren, çiftçilere üretimden bağımsız tek ödeme yapılması uygulamasını başlatmış bulunmaktadır. Tek Ödeme sisteminin esasları, 29/09/2003 tarihli ve 1782/2003 sayılı Konsey Yönetmeliği ile belirlenmiştir. Belirli şartların sağlanması koşuluyla, Toplulukta yerleşik çiftçiler her türlü temel tarım ürününde tek ödemeden yararlanmak üzere başvuruda bulunabilirler. Bununla beraber, durum buğdayı, proteinli bitkiler, çeltik, kabuklu meyveler, enerji bitkileri, patates, sütlü ürünler, tarla bitkileri, yağlı tohumlar, canlı hayvanlar ve et için ek pirim ödenmesi mümkün bulunmaktadır. 101 Çiftçilerin tek ödemeden faydalanması, tarım arazilerinin iyi koşullarda tutulması, kamu, hayvan ve bitki sağlığına dair standartların karşılanması, çevre koruma ve hayvan refahı gibi bir dizi koşula bağlanmıştır. Bu koşulların yerine getirilmemesi durumunda, doğrudan ödemelerin % 5 ila % 15 arasında kesintiye uğraması, durumun süreklilik arz etmesi halinde ödemelerin en az % 20 oranında düşürülmesi veya tümüyle sona erdirilmesi söz konusu olabilmektedir. Doğrudan ödeme meblağları, Fransa’nın deniz aşırı toprakları, Azor Adaları, Madeira, Kanarya Adaları ve Ege Adaları dışında tüm Toplulukta 2005 ile 2012 yılları arasında kademeli olarak düşürülecektir. İndirim oranları, 2005 yılı için % 3, 2006 yılı için % 4 ve bu tarihten sonrası için % 5 düzeyinde olacaktır. Bu şekilde tasarruf edilen meblağlar, kırsal kalkınma tedbirlerinde kullanılmak üzere yeniden üye ülkelere tahsis edilecektir. Üye ülkeler, 01/01/2007 yılına kadar arazi ve çiftlik idaresine yönelik danışma mekanizmaları oluşturacak ve sistemin yönetimi için entegre idare ve kontrol sistemleri tesis edeceklerdir. Üye ülkeler, tek ödeme için bölgesel düzeyde düzenlemeler yapabilirler. Her üye ülke için yapacağı doğrudan ödemelerde bir üst sınır tespit edilmektedir. Tek ödeme, yılda bir defaya mahsus olmak üzere 1 Aralık ile 30 Haziran tarihleri arasında yapılır. İlave ödemeler ise, takvim yılı içerisinde 30 Eylül tarihine kadar gerçekleştirilir. Çiftçilerin tek ödemeden faydalanabilmesi için önceden bazı doğrudan ödemelerden faydalanmış olmaları gerekmektedir. Ödemeye esas teşkil edecek meblağların hesaplanmasında 2000-2002 referans döneminde yapılan ödemeler ile ödemelerin yapıldığı hektar alanı baz alınır. 2007 yılından itibaren, süt üreticileri tek ödemenin yanı sıra ilave bir meblağdan yararlandırılacaktır. Ödemeler, tarım işletmelerinin sahip olduğu alana göre, hektar üzerinden hesaplanmış sabit bir meblağ üzerinden yapılacaktır. Üç yıl üst üste gerçekleştirilmeyen ödemeler ulusal rezervlere aktarılır ancak, ödemelerin üye ülkeler arasında transferine izin verilmez. Çiftçiler, organik tarımda kullanılanlar hariç olmak üzere, dönüşümlü olarak tarım arazilerinin bir bölümünü nadasa bırakabilecekler ve bu arazilerde insan ve hayvan tüketimine mahsus olmayan tarımsal faaliyetlerde bulunabileceklerdir. Üye ülkeler, 1 Ağustos 2004 tarihinden itibaren ödemelerin bölgesel düzeyde tahsisine karar verebilirler. Ancak, bu durumda her bölge için ödemelere esas teşkil edecek tavanlar belirlenmesi ve bu tavan içerisinde çiftçilere tahsisat yapılması gerekmektedir. Üye ülkeler, tarım arazilerinin terk edilmesini engellemek için tek ödemeyi kısmi bir şekilde uygulayabilirler. Yardımlar, kısmen tek ödeme ve kısmen ek ödeme şeklinde yapılabilir. Ek ödemeler, tarla bitkileri için tahsis edilen toplam meblağın % 25’i, durum buğdayı için tahsis edilen toplam meblağın % 40’ı kadardır. Süt danasına uygulanan pirim kasaplık hayvan priminin % 40’ı kadardır. Koyun ve keçi etlerinde ise pirimler kısmen üretim ile bağlantılı olarak ödenebilecektir. Ayrıca, üye ülkeler, özel üretim yöntemleri ve kalitenin artırımına yönelik olarak tek ödemenin % 10’u kadar ek ödeme yapabilirler. Üye ülkeler, elverişsiz veya kenar bölgelerde (örneğin Nordik bölgelerde tahıl yetiştirilmesi) bazı ürünlerin yetiştirilmesi için yapılan yardımları tek ödeme sisteminden çıkarabilirler. Bu kapsamda, 10 üye ülke (Avusturya, Belçika, Danimarka, Almanya, İrlanda, İtalya, Lüksemburg, Portekiz, İsveç ve İngiltere), 1 Ocak 2005 tarihinden itibaren tek ödeme sistemini uygulamaya koymuş, sistemin 5 üye ülkede (Finlandiya, Fransa, Yunanistan, İspanya ve Hollanda) 2006 yılında, yeni katılan 2 üye ülkede (Malta ve Slovenya) 2007 yılından itibaren uygulanması kararlaştırılmıştır. Yeni katılan diğer 8 üye ülke ise, sistemi en geç 2009 yılından itibaren uygulamaya başlayacaklardır. 102 3.2. Türkiye Ülkemizde tarım çeşitli şekillerde desteklenmektedir. Desteklemeler genellikle girdi fiyatlarına müdahale ile ucuz girdi temini, fiyat yolu ile müdahale alımları, düşük faizli kredi sağlanması, dış ticaretteki korumacılık, teşvik ve prim uygulamaları ile üretimin desteklenmesi şeklindedir. Hayvancılığa özel desteklemeler ise, 2000 yılından itibaren 2000/467 sayılı Hayvancılığın Desteklenmesi Hakkında Karar çerçevesinde yürütülmektedir. Bunun yanında 2003 yılında Kırsal Alanda Sosyal Destek Projesi çerçevesinde sosyal yönü ağır basan bir destekleme de hayata geçirilmiştir. Bu proje geri dönüşümsüz destekten ziyade imkanı olmayan üreticilere ucuz kredi desteği şeklinde ifade edebileceğimiz bir destektir. 3.2.1. 2000/467 Sayılı Hayvancılığın Desteklenmesi Kararnamesi Bu kararname kapsamında hayvancılığa bütçeden 2000 yılında 33 trilyon, 2001 yılında 48 trilyon, 2002 yılında 75 trilyon, 2003 yılında 126 trilyon ve 2004 yılında da 174 trilyon kaynak aktarılmıştır. Desteklemeye ayrılan kaynaklara baktığımızda zaman içerisinde artış olmakla birlikte bir önceki yıla göre artışın en fazla 2003 yılında (% 68.0), en az artışın ise 2004 yılında (% 38.1) olduğu görülmektedir (Tablo 1.) Tablo 1. 2000/467 Sayılı Karar Çerçevesinde Hayvancılığa Ayrılan Kaynak Tahsis Edilen (Trilyon TL) Bir Önceki Yıla Göre Artış (%) Kaynak: Tarım ve Köyişleri Bakanlığı 2000 33 - 2001 48 45,4 2002 75 56,2 2003 126 68,0 2004 174 38,1 Tablo 2. 2000/467 Sayılı Karar Çerçevesinde Süt Hayvancılığına Yapılan Destek Kalemleri ve Yıllık Artış Oranları (%) 2000 2001 2002 2003 2004 Destekleme Konusu Yıllık Artış (%) 2001 Yem Bitk (1000TL/Dekar) 2002 2003 2004 7300 12000 15000 30000 35000 64,4 25,0 100,0 16,7 240000 300000 360000 400000 33,3 25,0 20,0 11,1 Damızlık Düve (1000TL/baş) Damızlık 180000 Sertifikalı 90000 120000 150000 180000 200000 33,3 25,0 20,0 11,1 Suni Toh. (1000TL/baş) K.Ö.İ. 4000 6000 8000 10000 15000 50,0 33,3 25,0 50,0 Diğer 2000 3000 4000 5000 8000 50,0 33,3 25,0 60,0 Suni Toh. Ekip (1000TL/Adet) K.Ö.İ. 650000 800000 1600000 1800000 2250000 23,1 100,0 12,5 25,0 Diğer 325000 400000 800000 900000 1125000 23,1 100,0 12,5 25,0 Süt Teşvik (1000TL/lt) Soykütük 5 5 20 40 40 0,0 300,0 100,0 0,0 Diğer 5 5 10 20 20 0,0 100,0 100,0 0,0 Buzağı (1000Tl/baş) Soykütük - - - 40000 60000 - - - 50,0 Diğer - - - 20000 30000 - - - 50,0 - - - 20000 60000 - - - 200,0 Hast. Ari Bölge (1000TL/Baş) Kaynak: TKB (Yıllık değişimler mevcut verilerden hesaplanmıştır.) Not: Süt Teşvik Primi Desteklemesi 2001 yılında Kararname kapsamına alınmıştır. Kararname kapsamında, Tarım ve Köyişleri Bakanlığı’nca onaylanan yem bitkileri üretim projelerinin nakliye ve gübre bedelleri hariç, çok yıllık yem bitkilerinde birinci yıl yatırım giderleri ve uygun görülen işletme giderlerinin % 35’i, ekiliş alanları ile uyumlu alet ve makine alım giderlerinin % 30’u, tek yıllık yem bitkilerinde ise uygun görülen işletme giderlerinin ve ekiliş alanları ile uyumlu alet ve makine alım giderlerinin % 20’si doğrudan üreticiye ödenmiştir. Bu kapsamda sırasıyla dekar başına 2000 yılında 7.3 milyon, 2001 yılında 12 milyon, 2002 yılında 15 milyon, 2003 yılında 30 milyon ve 2004 yılında ise 35 milyon TL destekleme yapılmıştır. 103 Yurtiçinde çiftçi veya TİGEM tarafından yetiştirilen ve Tarım ve Köyişleri Bakanlığı’nca damızlık belgesi veya sertifikası verilmiş kültür ırkı damızlık gebe düveleri satın alanlara; damızlık belgesine (pedigri) sahip süt sığırları için Bakanlığın her yıl Ocak ayı içerisinde belirleyeceği hayvan fiyatının % 30’u, saf ırk sertifikasına sahip kültür ırkı süt sığırları içinse bu fiyatın % 15’i ödenmiştir. Bu desteklemeden faydalanacak hayvan sayısı 5 yılda toplam 100 bin başı geçmeyecektir. Bu çerçeve de TKB tarafından 2000 yılı için sertifikalı hayvan için 90 milyon TL/ baş, pedigrili hayvan için 180 milyon Tl/baş, 2001 yılında sertifikalı hayvan için 120 milyon TL/baş, pedigrili hayvan için 240 milyon TL/ baş, 2002 yılında, sertifikalı hayvan için 150 milyon TL/baş, pedigrili hayvan için 300 milyon TL/ baş, 2003 yılı için 180 milyon TL/baş ve 360 milyon TL/baş, 2004 yılında ise 200 milyon TL/baş ve 400 milyon TL/baş destekleme yapılmıştır. Suni tohumlama yaptıran yetiştiricilere; kalkınmada öncelikli iller ve soy kütüğüne kayıtlı işletmelerde daha fazla olmak üzere, kriterleri ve miktarları Tarım ve Köyişleri Bakanlığınca çıkarılacak tebliğ ile belirlenecek teşvik primi ödenmesi kararlaştırılmıştır. Bu desteklemeden yararlanacak hayvan sayısı 5 yılda toplam 10 milyon başı geçmeyecektir. Bu kapsamda kalkınmada öncelikli illerde sırasıyla 2000 yılında 4 milyon, 2001 yılında 6 milyon, 2002 yılında 8 milyon, 2003 yılında 10 milyon ve 2004 yılında ise 15 milyon TL/baş destekleme ödemesi yapılmıştır.Diğer illerde ise, 2000 yılında 2 milyon, 2001 yılında 3 milyon, 2002 yılında 4 milyon, 2003 yılında 5 milyon ve 2004 yılında ise 8 milyon TL/baş suni tohumlama ödemesi yapılmıştır. Ayrıca, gerçek ve tüzel kişi ve kuruluşlarca yeni kurulacak suni tohumlama ekiplerinin teknisyen termosu, sıvı azot kabı, suni tohumlama sandığı, dekonjelatör, pistole, payet pensi, makas gibi demirbaş malzeme bedellerinin her yıl Ocak ayı içerisinde Tarım ve Köyişleri Bakanlığı’nca belirlenecek değer üzerinden, kalkınmada öncelikli illerde % 50’si, diğer illerde % 25’i teşvik primi olarak ödenmektedir. Bu desteklemeden faydalanacak ekip sayısı 5 yılda toplam 2000’i geçmeyecektir. Bu kapsamda Kalkınmada öncelikli illerde sırasıyla 2000 yılında 650 milyon, 2001 yılında 800 milyon, 2002 yılında 1.600 milyon, 2003 yılında 1.800 milyon ve 2004 yılında ise 2.250 milyon TL/adet destekleme yapılmıştır. Diğer illerde ise sırasıyla 2000 yılında 325 milyon, 2001 yılında 400 milyon, 2002 yılında 800 milyon, 2003 yılında 900 milyon ve 2004 yılında da 1.125 milyon TL/adet suni tohumlama ekipman desteği yapılmıştır. Süt Teşvik Primi ödemeleri 2000 yılında ve 2001 yılında 5000 TL/kg, 2002 yılında 10.000 TL/kg ve 20.000 TL/kg, 2003 yılında ise 20.000 TL/ kg ve 40.000 TL/kg, 2004 yılında ise değişmemiş ve aynı miktarlar ödenmiştir. Suni tohumlama sonucu doğan buzağı desteklemesi: 2003 yılı için soy kütüğüne kayıtlı sığırlardan doğan buzağılar için 40 milyon TL/baş, ön soy kütüğüne kayıtlı sığırlardan doğan buzağılar için hayvan başına 20 milyon TL/baş destekleme yapılmıştır. 2004 yılında bu rakamlar 60 milyon TL/baş ve 30 milyon TL/baş olmuştur. Hastalıklardan ari işletmelerdeki hayvanlar için 2003 yılı için hayvan başına 20 milyon TL/baş, 2004 yılında ise 60 milyon TL/baş destekleme yapılmıştır. Büyükbaş hayvan yetiştiriciliğinde süt hayvancılığı önemli bir yere sahip olduğundan süte yapılan destekleme de önem arz etmektedir. Süte yapılan desteklemenin başladığı 1987 yılında süt teşvik primi, süt fiyatının % 25.9’u , yem fiyatının ise % 24.1’i iken yıllara göre değişmekle birlikte 2004 yılında süt fiyatının % 8.7’sine ve yem fiyatının da % 10.6’sına düşmüştür. (Tablo 3) Görüldüğü gibi süte yapılan destekleme zaman içerisinde gerçek anlamından bayağı uzaklaşmıştır. 104 Tablo 3. Ülkemizde Süt Teşvik Primi Fiyatları ile Süt ve Süt Yemi Fiyatlarının Karşılaştırılması Yıllar 1987 1989 1991 1994 1995 1998 2002 2003 2004 Süt Teşvik Primi (Tl/Lt) (1) 35 25 70 55 120 90 1.500 2.000 3.000 5.000 10.000 20.000 20.000 40.000 20.000 40.000 *Süt Fiyatı (Tl/Lt) (2) 135 **Süt Yemi Fiyatı (Tl/Kg) (3) 145 433 380 1.065 890 5.912 6.070 12.411 63.949 312.544 15.200 49.680 266.580 405.481 304.650 462.336 376.200 (%) (%) (1)/ (2) 25,9 18,5 16,2 12,7 11,3 8,5 25,3 33,8 24,1 7,8 3,2 6,5 5,0 10,0 4,3 8,7 (1)/ (3) 24,1 17,2 18,4 14,5 13,5 10,1 24,7 32,9 19,7 10,1 3,75 7,5 6,6 13,1 5,3 10,6 *1987-1989 Süt Fiyatları SEK Alım Fiyatları, 1991-2004 Fiyatları D.İ.E. Toptan Süt Fiyatlarıdır. ** 1987- 1998 Yılı Süt Yemi Fiyatları Yem Sanayicileri Birliği, 2002-2003 ve 2004 yılı Fiyatları Ankara Yem, Et ve Süt Ürünleri Gıd. San. Ltd. Şti. Fiyatlarıdır. 3.2.2. 2005 Yılı Hayvancılık Destekleri 2005/8503 Sayılı 2005-2010 yıllarını kapsayacak olan Hayvancılığın Desteklenmesi Hakkında Bakanlar Kurulu Kararı 24 Şubat 2005 tarih ve 25737 Sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe girmiştir. Bu Kararnamenin 2000/467 Sayılı Karardan süt hayvancılığı açısından farklılıklarına bakıldığında; Sertifikalı yem bitkisi tohumu üreten üreticilere, yem bitkisi tohumu üretim proje bedelinin % 25’inin doğrudan ödenmesi kararlaştırılmıştır. Kendi öz kaynakları ile işletmesine sabit süt sağım ünitesi kurarak ve soğutma tankı koyarak sanayiye aktarılacak sütte belirli kalite ve hijyen kriterlerine uygun üretim yapacak üreticilere yatırım miktarının %40’ının destek olarak ödenmesi öngörülmüştür. Hayvan Kimlik Sisteminin geliştirilmesi amacıyla hayvanların tanımlanması ve tescili için çiftçilere hayvan başına destekleme ödemesi yapılması karlaştırılmıştır. Tablo 4. 2005 Yılı Hayvancılık Destekleri ve Destek Kalemlerinin Payı (%) Desteğin Konusu Damızlık Belgeli Hayvan Suni Tohumlamadan Doğan Buzağı Suni Tohumlama Desteği Süt Teşviği Sağım Hijyeni ve Süt Kalitesi Yem Bitkileri Hayvan Gen Kaynakları Hastalıktan Ari İşletme Piyasa Düzenlemesi Hastalıklarla Mücadele Gıda Güvenliği Resmi Veterinerlik Su Ürünleri Arıcılık destekleri 2004 Et Teşvik Priminden Devreden Ziraat Bankası Payı (%0,5) TOPLAM Tutarı (YTL) 5.000.000 34.000.000 36.000.000 85.000.000 6.000.000 145.500.000 255.000 70.800.000 75.000.000 14.700.000 10.800.000 19.000.000 12.000.000 106.000.000 3.110.000 622.245.000 Kaynak: TKB 105 Oranı (%) 0,8 5,4 5,7 13,0 1,0 24,0 0,04 11,4 12,0 2,4 1,7 3,0 1,9 17,0 0,5 100 2005 yılı destekleme kalemlerine bakıldığında 2004 yılından devreden et teşvik primini dikkate almazsak pastadan en çok payı % 24.0 ile yem bitkilerinin aldığı bunu sırasıyla süt teşviki ve piyasa düzenlemesinin izlediği görülmektedir. En az payı ise ne ilginçtir ülke hayvancılığının en önemli konularından olan damızlık belgeli hayvan (% 0.8), sağım hijyeni ve süt kalitesi (% 1.0) ve gıda güvenliği ve resmi veterinerlik desteklerinin aldığı görülmektedir (Tablo 4) 3.2.3. Süt Hayvancılığı Destek Kalemlerinin Tarım Bölgelerine Göre Dağılımı Ülkemizde hayvancılığa verilen toplam destek ve primlerin tarım bölgelerine göre dağılımına bakıldığında 2004 yılı ödeme rakamlarına göre 2.888.714.797 milyon TL’lik pastadan en çok payı % 16.3 ile II: Bölgenin (Ege) aldığı bunu sırasıyla IX. Bölge (Ortagüney % 16.1) ve I. Bölge (Ortakuzey % 15.1), VI. Bölge (Güneydoğu % 14.1), III. Bölge (Marmara % 10.0), IV. Bölge (Akdeniz % 9.7), VIII.Bölge (Ortadoğu, % 8.4), VII. Bölge (Karadeniz % 5.8) ve V. Bölgenin (Kuzeydoğu % 4.6) izlediği görülmektedir (Grafik 1). Grafik 1. Tarımda Bölgelere Göre Verilen Prim ve Destekler (2004) 15% 16% 8% 16% 6% 14% 5% 10% 10% I.Bölge (Ortakuzey) II.Bölge (Ege) III.Bölge (Marmara) IV.Bölge (Akdeniz) V.Bölge (Kuzeydoğu) VI.Bölge (Güneydoğu) VII.Bölge (Karadeniz) VIII.Bölge (Ortadoğu) IX.Bölge (Ortagüney) Kaynak: www.tugem.gov.tr ( Destek ve primler içerisinde yer alan DGD ödemeleri 2003 yılına ait olup 2004 yılında yapılan ödemeleri kapsamaktadır.) Tarım bölgelerine göre Yem Bitkileri Desteğinin dağılımına bakıldığında, 2004 yılında ödenen 51.714.906 milyon TL tutarındaki toplam destekten en çok payı II. Bölgenin (Ege, % 27.6) aldığı bunu sırasıyla VIII. Bölge (Ortadoğu, % 14.3) III. Bölge (Marmara, % 11.6), VII. Bölge (Karadeniz % 10.8), IX. Bölge (Ortagüney % 8.2), I. Bölge (Ortakuzey % 8.2), VI. Bölge (Güneydoğu % 7.9), V. Bölge (Kuzeydoğu % 6.1) ve IV. Bölge (Akdeniz % 5.3) izlediği görülmektedir (Grafik 2) 106 Grafik 2. Bölgelere Göre Yem Bitkileri Desteğinin Dağılımı 14% 8% 8% 28% 11% 8% 6% 5% 12% I.Bölge (Ortakuzey) II.Bölge (Ege) III.Bölge (Marmara) IV.Bölge (Akdeniz) V.Bölge (Kuzeydoğu) VI.Bölge (Güneydoğu) VII.Bölge (Karadeniz) VIII.Bölge (Ortadoğu) IX.Bölge (Ortagüney) Tarım bölgelerine göre Damızlık Gebe Düve Desteğinin dağılımına bakıldığında, 2004 yılında ödenen 33.331.240 milyon TL tutarındaki toplam destekten en çok payı II. Bölgenin (Ege % 20.0) aldığı bunu sırasıyla I. Bölge (Ortakuzey % 18.2), IX Bölge (Ortagüney % 13.9), III. Bölge (Marmara % 13.5), IV. Bölge (Akdeniz % 12.8), VIII. Bölge (Ortadoğu % 8.4), VI. Bölge (Güneydoğu % 5.3), VII. Bölge (Karadeniz % 4.0) ve V. Bölge (Kuzeydoğu % 3.9) izlediği görülmektedir (Grafik 3). Grafik 3. Bölgelere Göre Damızlık Gebe Düve Desteğinin Dağılımı 14% 18% 8% 4% 20% 5% 4% 13% 14% I.Bölge (Ortakuzey) II.Bölge (Ege) III.Bölge (Marmara) IV.Bölge (Akdeniz) V.Bölge (Kuzeydoğu) VI.Bölge (Güneydoğu) VII.Bölge (Karadeniz) VIII.Bölge (Ortadoğu) IX.Bölge (Ortagüney) Tarım bölgelerine göre Suni Tohumlama Desteğinin dağılımına bakıldığında, 2004 yılında ödenen 4.313.593 milyon TL tutarındaki toplam destekten en çok payı II. Bölgenin (Ege % 20.6) aldığı, bunu sırasıyla VII. Bölge (Karadeniz, % 17.3), I. Bölge (Ortakuzey % 14.9), IX. Bölge (Ortagüney % 14.0), VIII. Bölge (Ortadoğu % 13.8), III. Bölge (Marmara % 13.7), IV. Bölge (Akdeniz % 2.4), V. Bölge (Kuzeydoğu % 1.9) ve VI. Bölgenin (Güneydoğu % 1.5) izlediği görülmektedir. (Grafik 4) 107 Grafik 4. Suni Tohumlama Desteğinin Bölgelere Göre Dağılımı 14% 15% 14% 20% 17% 14% 2% 2% 2% I.Bölge (Ortakuzey) II.Bölge (Ege) III.Bölge (Marmara) IV.Bölge (Akdeniz) V.Bölge (Kuzeydoğu) VI.Bölge (Güneydoğu) VII.Bölge (Karadeniz) VIII.Bölge (Ortadoğu) IX.Bölge (Ortagüney) Tarım bölgelerine göre Suni Tohumlama Ekipman Desteğinin dağılımına bakıldığında, 2004 yılında ödenen 135.779 milyon TL tutarındaki toplam destekten en çok payı VIII. Bölgenin (Ortadoğu, % 27.4) aldığı, bunu sırasıyla VII. Bölge (Karadeniz, % 19.6), VI. Bölge (Güneydoğu % 11.9), I. Bölge (Ortakuzey % 11.0), IV. Bölge (Akdeniz % 7.7), V. Bölge (Kuzeydoğu % 6.8), II. Bölge (Ege % 6.1), III. Bölge (Marmara % 5.0) ve IX. Bölge (Ortagüney % 4.5) izlediği görülmektedir. (Grafik 5) Grafik 5. Suni Tohumlama Ekipman Desteğinin Bölgelere Göre Dağılımı 4% 11% 6% 27% 5% 8% 7% 20% 12% I.Bölge (Ortakuzey) II.Bölge (Ege) III.Bölge (Marmara) IV.Bölge (Akdeniz) V.Bölge (Kuzeydoğu) VI.Bölge (Güneydoğu) VII.Bölge (Karadeniz) VIII.Bölge (Ortadoğu) IX.Bölge (Ortagüney) Tarım bölgelerine göre Buzağı Desteğinin dağılımına bakıldığında, 2004 yılında ödenen 3.412.478 milyon TL tutarındaki toplam destekten en çok payı III. Bölgenin (Marmara, % 29.6) aldığı, bunu sırasıyla II. Bölge (Ege, % 28.0), IX. Bölge (Ortagüney % 108 10.8), I. Bölge (Ortakuzey % 10.6), VII. Bölge (Karadeniz % 9.5), VIII. Bölge (Ortadoğu % 6.7), IV. Bölge (Akdeniz % 3.6), V. Bölge (Kuzeydoğu % 0.8) ve VI. Bölge (Güneydoğu % 0.3) izlediği görülmektedir. (Grafik 6) Grafik 6. Buzağı Desteğinin Bölgelere Göre Dağılımı 11% 11% 7% 10% 27% 0% 1% 4% 29% I.Bölge (Ortakuzey) II.Bölge (Ege) III.Bölge (Marmara) IV.Bölge (Akdeniz) V.Bölge (Kuzeydoğu) VI.Bölge (Güneydoğu) VII.Bölge (Karadeniz) VIII.Bölge (Ortadoğu) IX.Bölge (Ortagüney) Tarım bölgelerine göre Süt Teşvik Priminin dağılımına bakıldığında, 2004 yılında ödenen 57.683.046 milyon TL tutarındaki toplam destekten en çok payı II. Bölgenin (Ege % 47.7) aldığı, bunu sırasıyla III. Bölge (Marmara, % 22.2), IX. Bölge (Ortagüney % 14.6), I. Bölge (Ortakuzey % 7.0), IV. Bölge (Akdeniz % 4.0), VII. Bölge (Karadeniz % 2.6), VIII. Bölge (Ortadoğu % 0.9), VI. Bölge (Güneydoğu % 0.6) ve V. Bölge (Kuzeydoğu % 0.3) izlediği görülmektedir. (Grafik 7) Grafik 7. 1% Süt Teşvik Priminin Bölgelere Göre Dağılımı 3% 1% 7% 15% 0% 4% 47% 22% I.Bölge (Ortakuzey) II.Bölge (Ege) III.Bölge (Marmara) IV.Bölge (Akdeniz) V.Bölge (Kuzeydoğu) VI.Bölge (Güneydoğu) VII.Bölge (Karadeniz) VIII.Bölge (Ortadoğu) IX.Bölge (Ortagüney) 109 Genel olarak hayvancılığa verilen prim ve desteklerin dağılımına bakıldığında tarım bölgeleri itibariyle faydalanma bakımından büyük farklılıklar olduğu dikkat çekmektedir. Bu durum alt yapısı ve pazarlama şartları uygun olup, yapısal sorunların bir çoğunu geniş ölçüde aşmış olan bölgelerle diğer bölgeler arasında haksız bir paylaşımın olduğunu ortaya koymaktadır. Bu durumda, süt hayvancılığında geri olan ama üretime katkı sağlayan bölgelerin gelişmiş bölgelerden farklı olarak bir destekleme sistemi ile desteklenmesi gerektiği söylenebilir. Bunun için en azından gelişmişlik farkının en az düzeye indirilmesi için ekstra bir destek paketi ortaya konulmalıdır. 3.2.4. Kırsal Alanda Sosyal Destek Projesi Tarım ve Köyişleri Bakanlığı ile Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışmayı Teşvik Fonu’nun bağlı olduğu Devlet Bakanlığı arasında yoksullukla mücadele kapsamında, ekonomik ve sosyal yoksulluk içinde bulunan kişi ve ailelerin gelir seviyelerini yükseltmek, istihdamı artırmak, tarımsal ürünleri mahallinde değerlendirmek, pazarlamak ve köyden kente göçü önleyebilmek için ortak projeler uygulamak amacıyla beş yıl süreli bir protokol imzalanmıştır. Proje ile, 3294 Sayılı Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Teşvik Fonu Genel Sekreterliği Kanunu kapsamında olan faydalanıcıların kooperatif şeklinde bir araya getirilmeleri veya kurulu tarımsal kooperatiflerden 3294 Sayılı Yasa kapsamında olan ortaklar belirlenerek bunların uygulayacakları süt sığırcılığı ve koyunculuk projelerinin desteklenmesi amaçlanmaktadır. Bu proje ile her ay en az 10 ilde toplam 1000 aileye hayvan yardımı yapılacaktır. Altyapısı hazırlanmış, kooperatifleri bulunan süt merkezleri ve dağıtım araçları olan köylerde, çiftçilere ikişer baş inek, ya da 25’er baş koyun verilecektir.Hayvanlar sigortalı olacaktır. Bu proje ile iki yılda 200 kooperatife destek sağlanması hedeflenmektedir. Proje yaklaşık 200 trilyon liralık bir desteği içermektedir. Verilen hayvanların kredilendirilmesinde ve geri ödemesinde faiz uygulanmayacaktır. Kredi beş yıllık bir geri ödeme planı dahilinde birinci ve ikinci yıl geri ödemesiz; üç, dört ve beşinci yıllarda eşit taksitlerle geri alınacaktır. Ödemeler borçlanma sözleşmelerinde yer alacak vade tarihlerinde olmaktadır. 4. MÜDAHALE SİSTEMİ Türkiye’de henüz süt ve süt ürünlerine yönelik bir müdahale sistemi yoktur. Ancak, Ülke koşulları ve öncelikleri göz önüne alındığında müdahale sisteminin mutlaka kurulması gerektiği açıkça görülmektedir. Bu raporda, AB mevzuat ve uygulamalarından faydalanılarak, Türkiye için hazırlanan örnek müdahale sistemine yönelik görüşler yer almaktadır. 4.1. Avrupa Birliği 4.1.1. Süt Fiyatlarının Belirlenmesi Süt piyasasında, piyasa düzenlenmesi amacıyla belirlenen 3 farklı fiyat bulunmaktadır. Bunlar hedef fiyat, müdahale fiyatı ve eşik fiyatıdır. Günümüzde hedef fiyat belirlenmemekte, eşik fiyat ise tetik fiyatı ile değiştirilmiştir. Süt fiyatları belirlenirken aşağıdaki hususlar göz önünde bulundurulmalıdır; · Süt üreticilerine diğer sektörlerle orantılı bir yaşam standardı temin edilmesi · Ulusal tarım politikası amaçları, · Arzın sürekliliğinin sağlanması, · Dünya ticaretine uyum sağlayabilme, · Ürünlerin tüketicilere makul fiyatlardan ulaştırılması, 110 Hedef Fiyat: Süt işleme tesislerine teslim edilen, % 3.5 yağlı çiğ süt için belirlenen ve bir süt yılında piyasa önlemleri dahilinde iç ve dış pazarda üreticiler tarafından satılan tüm sütler için, üreticinin eline geçmesi istenen fiyattır. (804/68 Konsey yönetmeliği) Hedef fiyatın belirlenmesinde yukarıda belirtilen hususların yanı sıra göz önünde bulundurulması gereken diğer hususlar; - Diğer tarım ürünleri fiyatlarıyla özellikle de kırmızı et fiyatlarıyla (sığır-dana eti) dengeli olması - Süt ve süt ürünlerinin dış ticaretine de olanak vererek, süt piyasasında uzun vadede arz-talep dengesini sağlayacak şekilde olması - Sığır yetiştiriciliğinin öngörülen seyriyle uyumlu olmasıdır. Müdahale Fiyatı: Süt arzı, talebi aştığı zamanlarda örneğin mevsimsel artışlarda üretim fazlası gösteren sütün piyasa fiyatlarındaki istikrarı etkilemesini engellemek üzere tereyağı, süt tozu ve bazı peynir çeşitlerine işlenerek, depolanabilmesini sağlamak için belirlenir. Asıl amacı nihai ürün fiyatlarını belirli bir seviyenin üzerinde tutarak, süt için belirlenen hedef fiyatın üreticinin eline geçmesini sağlamaktır. Müdahale fiyatı belirlendiği ürünlerin elde edilmesinde kullanılacak süt miktarı ve bunların elde edilme maliyetleri baz alınarak düzenlenen bir formüle göre hesaplanır. Bu formüle göre hesaplanan müdahale fiyatı, hedef fiyatın yaklaşık % 92’sine erişmektedir (AB Komisyonu Tarım Genel Müdürlüğü CAP Çalışma Dokümanları, 1997). 4.1.2. Müdahale Önlemleri Müdahale önlemleri, bazı ürünlerin müdahale alımları ile depolanmaları için yardımların verilmesi şeklindedir. Müdahale alımlarına konu olacak çiğ süt ve içme sütleri (tam yağlı, yarım yağlı ve yağsız) yağ miktarı, donma noktası, yoğunluk ve etiket bilgileri açısından 14 Şubat 2000 tarih ve 23964 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren “Türk Gıda Kodeksi Çiğ Süt ve Isıl İşlem Görmüş İçme Sütleri Tebliği” ile 25 Ağustos 2002 tarih ve 24857 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren “Türk Gıda Kodeksi Gıda Maddelerinin Genel Etiketleme ve Beslenme Yönünden Etiketleme Kuralları Tebliği” ne uygun olmalıdır. Ayrıca, kütlece % 3.5 yağ içeren süt kütlece en az % 2.9 oranında veya değişik yağ miktarları olması durumunda eşdeğer oranda protein içermeli, protein ilavesi ile zenginleştirilmiş süt ise kütlece en az % 3.8 protein içermelidir. Alımlar arzın arttığı dönemleri kapsayabileceği gibi tüm yıl boyunca da geçerli olabilir. Müdahale alımına konu olan ürün miktarları sınırlanabileceği gibi açık da tutulabilir. Alımlar, bir veya daha fazla bölgede ya da belirlenmiş bir kaç bölge ortalamasına göre piyasa fiyatlarının temsili bir süre boyunca, saptanmış müdahale fiyatlarının altına düştüğünde yapılabilecektir. AB uygulamasında temsili süre iki hafta olarak belirlenmiştir. AB’nde müdahale alım ihaleleri, piyasa fiyatı müdahale fiyatının % 92’sine eşit olduğunda veya bunun altında bir değer olduğunda, müdahale fiyatının % 90’nından açılmaktadır. Müdahale fiyatının belirlenmesinde aşağıdakiler dikkate alınmalıdır; - Süt hedef fiyatına ulaşılabilmesini sağlayacak şekilde olması - Süt piyasasındaki arz-talep dengelerinin göz önünde bulundurulması - Ülke içi ve dış pazarda müdahaleye alınan tereyağı ve Yağsız Süt Tozu’nun (YST) elden çıkartılabilme olanaklarını dikkate alınması (1267/79 Konsey yönetmeliği)) Uygulanan müdahale önlemlerinin serbest piyasa koşullarını engelleyici yapıda olmaması ise bir önkoşuldur. 111 4.1.2.1. Tereyağı ve YST Aracılığıyla Tam Yağlı Sütün Desteklemesi En az oniki ay için güvenilir bir şekilde depolanabilen tereyağı ve YST’nun fiyatı sabitlenerek, tam yağlı sütün fiyatına bir taban oluşturmak hedeflenmektedir. Piyasalarda arz fazlası veya açığı oluştuğunda bu iki ürün vasıtasıyla fiyatların istikrarı korunmaktadır. Üretim fazlası olduğu durumlarda, piyasa fiyatı her iki ürün için de müdahale seviyesinin altına düşmemeli; üretim açığı olduğu durumlarda ise piyasa fiyatları ithal malların ülkeye girebildiği seviyenin çok üzerine yükselmemelidir. Müdahale Fiyatlarının Sıvı Süt Değeri: Tereyağı ve YST işlenmesinde, tam yağlı sütün kuru maddenin tamamı kullanılır, yağ içeriğinden tereyağı ve yağsız kuru maddelerden de YST yapılır. Bu iki ürünün piyasa fiyatı düzenlendiğinde süt üreticilerine ödenen fiyat da düzenlenmiş olur. Tereyağı ve YST için müdahale fiyatlarının, çiğ süt için bir fiyatla ilişkili olması amacıyla AB’nde aşağıdaki unsurlar dikkate alınmaktadır: a) İki ürünün imalatının, 25 kg’lık konteynırlara veya torbalara paketlenmesi ve onaylı bir müdahale dükkanına 100 km kadar bu ürünlerin taşınması maliyetleri; b) 1 kg ürün imal edilmesi için gereken süt miktarı (verim faktörleri) (CAP, Ekim 2002). Müdahale Fiyatı Süt Eşdeğeri’nin Hesaplanması: Çiğ sütün fiyatı, Müdahale Fiyatı Süt Eşdeğeri (MFSE) vasıtasıyla tereyağının ve YST’nunkiyle ilişkilendirilmiştir. AB’nde Haziran 2002’de MFSE’nin hesaplanması Tablo 1’de verilmiştir. Tablo 1. MFSE Hesaplanması (Euro/100 kg) Tereyağ YST Müdahale Fiyatı 328.20 *% 90 205.52 Satın alma fiyatı 295.38 - - Düşük kar marjı 25.57 Ürünün ham madde değeri 269.81 Verim faktörüne böl (1 kg ürün yapmak için gerekli %3.7 yağlı süt kg’ı) (22.649) Ham madde değeri (%3.7 yağlı süt) 11.91 MSFE –Bütün süt, %3.7 yağlı, teslim edilmiş 28.41 Yağ: yağ olmayan katı madde oranı 42 24.00 / 181.52 (11.00) + 16.50 : 58 AB süt hedef fiyatı (%3.7 yağlı, teslim edilmiş) 30.98 MSFE:Hedef Fiyat oranı 0.917 Kaynak: CAP, Ekim 2002 Formülün Hedef Fiyattan Giderek Hesaplanması: Hedef fiyat 30.98 € olarak belirlenmiştir. Bunun % 92’si yaklaşık 28.41 €’dur. 1 kg süt yağının yağsız kuru maddeye oranı 42 ise (28.41*42)/100=11.91 €’dur. 1 kg tereyağı yapabilmek için 22,649 kg süt gerektiğinden 100 kg tereyağının ham madde maliyeti 269.81 Euro olmaktadır. Üzerine çok yüksek olmayan bir kar marjı konduğunda işleme tesisinin sattığı fiyat 295,38 Euro olmaktadır ki bu müdahale fiyatının % 90’ı olduğuna göre müdahale fiyatı 328,20 Euro olarak hesaplanabilmektedir. Müdahale için ihale sistemi uygulanır. Tereyağı ihaleleri genellikle tereyağı müdahale fiyatının % 90’ından kabul edilmektedir. 112 Bu teorik hesaplamaya göre randımanlı bir işleme tesisi, ürettiklerinin tümünü müdahaleye sattığında dahi % 3.7 yağlı süt için (mandıra seviyesinde teslim edilmiş) üreticilere hedef fiyatın yaklaşık % 92’sini ödemeye müsait yeterli fonlara sahip olmalıdır. 1 4.1.3. Müdahale Düzenlemeleri Müdahale düzenlemelerinin ana amacı, üretim fazlalarının oluştuğu durumlarda, belirli bir kalitede olmak şartıyla tüm miktarın ihale yoluyla satın alınarak tereyağı ve YST’nun piyasa fiyatının desteklenmesidir. Tersi durum ortaya çıktığında yani kuraklık dönemlerinde olduğu gibi, stoklanan malların piyasaya sürülerek ürün kıtlığının karşılanarak fiyatların belirli bir seviyede stabilize edilmesidir. AB’nin müdahale sistemi en son haliyle aşağıda özetlenmiştir. 4.1.4. Tereyağı Müdahale Sistemi 4.1.4.1. Tereyağı Tereyağı için müdahale alımları, müdahale kurumları tarafından bir ihale sistemi vasıtasıyla 1 Mart – 31 Ağustos arasında iki hafta boyunca piyasa fiyatı müdahale fiyatının % 92’sinden düşük olduğu zamanlarda yapılmaktadır. Ödenen fiyat müdahale fiyatlarının % 90’ınından düşük olamaz. Piyasa fiyatları % 92 veya üzerinde olursa müdahale alımları askıya alınır. Satın alınacak tereyağının bileşim, üretim tarihi, paketleme, radyoaktivite seviyeleri, etiketleme vb ile ilgili belirli kriterlere sahip olması gerekmektedir. Satışa sunulan tereyağı teklif gününden önceki 23 gün içinde imal edilmiş olmalıdır. Teklif edilen asgari tereyağı miktarı 10 ton olmalı ve her bir parça 25’er kiloluk ambalajlarda paketlenmiş olmalıdır. Ödemeler, müdahale satış noktalarına alındıktan sonra 45–65 gün arasında yapılmaktadır. Müdahale Düzenlemeleri 1255/1999 sayılı Yönetmeliğin 6. Maddesi’nde belirtilmektedir. 2771/1999 sayılı Yönetmelik, piyasa fiyatlarının nasıl izlendiği, şartnameler ve kalite kontrolleri ile ihale prosedürü de dahil tereyağı için müdahale sisteminin detaylarını içermektedir (CAP, Ekim 2002). 4.1.4.2. Tereyağı Depolama Yardımı AB bünyesinde iki çeşit depolama söz konusudur. Kamu Depoları, 1 Mart – 31 Ağustos arası müdahale fiyatı üzerinden tereyağı ve süt tozu alır. Bu ürünler satış yolu ile ihracat, tüketim, hayvan yemi, gıda yardımı programlarıyla tüketilir. Özel Depolar ise çok kaliteli süt tozu, tereyağı ve bazı özel peynirlerini çeşitli yardımlar ile alırlar. Genellikle tereyağı imalatının mevsimsel etkisini azaltmak için özel depolama yardımı yapılmaktadır. Yaz aylarında üretim yerel tüketimi aşmaktayken kışın tersi durum söz konusudur. Bu nedenle de sektördeki taraflara tereyağını (tuzlu ve tuzsuz) ve kremayı asgari 90, azami 210 gün depolamaları için, her yıl 15 Mart ve 15 Ağustos arasında düzenli kontrollerin yapıldığı ve ancak depolama yılının 16 Ağustos’undan sonra depodan çıkartıldığı sürece, yardım ödemeleri yapılmaktadır. Her yıl için bu yardım ödemeleri belirlenmekte fakat piyasa koşullarına göre bu fiyat değiştirilebilmektedir. 2005 için belirlenmiş fiyatlar Tablo 2’de verilmiştir. 1 Bu formül Türkiye şartlarında kullanıldığında, süt yağı değeri ile tereyağı ve YST verim faktörlerinin belirlenmesi gerekmektedir. 113 Tablo 2. Tereyağının özel depolanması yardımları Tereyağı Euro/ton Sabit ücretlerle ilgili olarak 17.92 Depolama uzunluğuyla ilgili olarak (her gün) 0.33 Alım fiyatıyla (kar) ilgili olarak %2,25 Şartlar Yardım azami 210 günlük bir depolama süresi için ödenir. Asgari parti 1 tondur. Tereyağı her yıl 15 Mart ile 15 Ağustos arası depoya konacaktır ve 16 Ağustos’ta depodan çıkartılabilir. Tereyağı asgari 90 gün için depolanmalıdır. Kar ödemeleri müdahale fiyatının %91’ine dayanır. Yardımı hesaplamak için, krema tereyağı eşdeğerine çevrilir. (2771/1999 sayılı Yönetmelik) Eylül 2002 itibariyle tereyağı için uygulanan AB destek sisteminin hesaplanma yöntemi örnek teşkil etmesi amacıyla Tablo 3’de gösterilmektedir. Tablo 3. AB Tereyağı için destekleme sistemi (Euro/100kg) İthalat tarifesi 189.6 Ortak ihracat geri ödemesi 185.00 Ortalama uluslararası piyasa fiyatı 115.00 Tereyağ müdahale fiyatı 295.38 Tereyağ için AB piyasa fiyatı (yaklaşık) 300.00 İthalat arz fiyatı 304.6 4.1.5. YST Müdahale Sistemi 4.1.5.1 YST YST için müdahale düzenlemeleri ile (1255/1999 sayılı Yönetmeliğin 7. Maddesi), püskürtmeli kurutma yöntemi ile üretilen, yağsız kuru maddede %35.6’lık minimum bir protein içeriği olan ve ayrıca paketleme ile diğer kriterlere uyan, yüksek kaliteli yağsız süt tozu 1 Mart ile 31 Ağustos arasında satın alınabilir. Müdahale kurumları asgari protein içeriği %31.4’e kadar olan YST satın alabilirler fakat satın alım fiyatları paralel olarak düşürülmüştür. YST müdahaleye sunulmadan 30 gün öncesinde imal edilmiş olmalıdır. Satışa sunulan miktar asgari 20 ton ve 25’er kiloluk ambalajlarda paketlenmiş olmalıdır. Ödemeler YST depoya girdikten sonraki 120 ile 140. günler arasında yapılır. YST alımı için belirlenmiş kriterler, kalite kriterleri de dahil 214/2001 sayılı Yönetmelikte ortaya konmuştur. YST için müdahaleler günümüzde kış süresince yürütülmemektedir. Müdahale sisteminin ilk uygulamalarında tüm sunulan ürünler satın alınmaktaydı. Fakat stokların artmaya başlamasıyla YST’nda müdahale alım miktarı sınırlanmış ve bir yıl içinde 109.000 tonu aştığında alımlar komisyon tarafından askıya alınabilmektedir. 114 4.1.5.2. YST – Özel Depolama Yardımı YST için özel depolama yardımları, sadece eğer fiyatlarda ve stoklardaki seyirler mevsimsel bir depolama ile azaltılabilecek bir piyasa dengesizliğini gösteriyorsa yapılabilmektedir. Yardımlar depolama masrafları ve fiyatlarının ışığında belirlenmektedir. Yardım oranları Tablo 4’te verilmektedir. Ürün 60 ile 180 gün arası depolanmak zorundadır. Özel Depolama Yardımı’nın (ÖDY) sadece eğer müdahale durdurulduysa kullanımı uygundur. Tablo 4. YST’nun özel depolanması için yardım Yağsız süt tozu (1273/91 sayılı Yönetmelik) Sadece müdahale durdurulduğunda işlevsel Euro/ton/gün 10’lu Topluluk 0.35 İspanya 0.44 Portekiz 0.44 Asgari 60 gün ve azami 180 gün için depolama 4.1.6. Peynir Müdahale Sistemi 4.1.6.1. Peynir Peynirdeki müdahale alımları ise Grana-Padano ve Parmigiana-Reggiano gibi belli başlı iki peynir çeşidi için 1994 yılına kadar yapılmıştır fakat bu müdahaleler Temmuz 1994 sonrasında kaldırılmıştır. Özel Depolama Yardımı (ÖDY) düzenlemeleri hala mevcuttur ve 1244/2004 sayılı Yönetmelik’te belirtilmiştir. ÖDY ödemeleri için hükümler belli kriterlere sahip Grana-Padano, Parmigiano-Reggiano ve Provolone peynirlerine ve bazı diğer uzun süre dayanıklı peynirler (çoğunlukla Avusturya, Fransa, Alman, İrlanda, Finlandiya ve İsveç Emmental ve Gruyere mamulleri), Pecorino Romano, Kefalotyri ve Kasseri peynirleri için yapılmıştır. Peynir için ÖDY her sene yenilenmektedir (piyasa koşullarına göre) ve belli peynirler için belirlenmiş miktarlarla sınırlandırılmaktadır. Örneğin, 2004/05’te Kefalotyri ve Kasseri peynirleri 3200 tona kadar, diğer dayanıklı peynirler için 23.000 tona kadar (imalat ülkesi tarafından belirlenir) ve Pecorino Romano için de 15.000 tona kadar ÖDY (özel depolama yardımı) verilebilmekteydi. 2004/05 yılı için ÖDY miktarları Tablo 5’te verilmiştir. Tablo 5. Çeşitli peynir tiplerine verilen özel depolama yardımı miktarları Peynir Sabit ücretlerle ilgili olarak 10 Depolama uzunluğuyla ilgili olarak (her gün) 0.25 Euro/ton Günlük mali giderler için; -Uzun raf ömürlü peynirlere 0,23 -Pecorino Romano peynirine 0,28 -Kefalotyri ve Kasseri peynirlerine 0,39 Piyasa müdahalesi olarak değerlendirilen bir diğer fiyatlandırma ise ithalatta uygulanan eşik fiyat veya son haliyle tetik (giriş, başlangıç) fiyattır. 115 Eşik Fiyat: Konsey her yıl Komisyon’un teklifi üzerine bazı süt ürünleri (pilot ürünler) için bir eşik fiyat tespit eder. Bu pilot ürünlerin ithalat fiyatları eşik fiyatından daha düşük olduğunda, ithalata değişken vergi uygulanır. Eşik fiyat hedef fiyat baz alınarak belirlendiğinden ithal edilen pilot ürünlerin fiyatları Topluluk içi fiyatlardan düşük olamaz ve böylece Topluluk içindeki işleme sanayii ithalatın fiyat düşürücü etkisinden korunmuş olur. DTÖ Uruguay Round Tarım Anlaşması’ndan sonra eşik fiyat kaldırılmış, yerini tetik fiyat (trigger price) almıştır. Topluluk 1598/95 sayılı Tüzükle tetik fiyatın belirlenmesine ilişkin düzenlemeyi ortaya koymaktadır. Tetik fiyat, Komisyon tarafından, dünya fiyatları ve ithal edilen ürünlerin fiyatları dikkate alınarak, belirlenen temsili sabit bir fiyattır. İthalat fiyatının tetik fiyatından % 10 oranında daha düşük olması durumunda, bu iki fiyat arasındaki farka dayanan bir ilave vergi uygulanmaktadır. Müdahale Sistemine konu olabilecek ürün listesi tablo 6’da sunulmuştur. Tablo 6. Müdahale Kapsamında Olabilecek Ürün Listesi CN Kodu Müdahale Alımı Yapılacaklar 0401 Süt ve krema, konsantre edilmemiş, ilave şeker veya tatlandırıcı içermeyen: Müdahale alımı sadece eğitim kuruluşlarındaki öğrencilere tedarik için 0402 0403 Süt ve krema, konsantre edilmiş, ilave şeker veya tatlandırıcılar içeren Müdahale alımı olacaklar: -Yağsız süttozu Yayık ayranı , pıhtılaşmış süt ve krema, yoğurt, kefir ve diğer fermente edilmiş veya ekşitilmiş süt ve krema, konsantre edilmiş olsun veya olmasın veya şeker veya başka tatlandırıcı madde içeren, aromalandırılmamış, ilave meyve, yemiş veya kakao içermeyen Müdahale alımı sadece eğitim kuruluşlarındaki öğrencilere tedarik için 0404 Konsantre edilmiş olsun veya olmasın veya ilave şeker yada başka tatlandırıcı madde katılmış olabilecek peyniraltı suyu; ilave şeker veya başka tatlandırıcı madde katılmış olabilecek, başka bir yerde belirtilmemiş veya kapsanmamış, doğal süt bileşenlerinden oluşan ürünler Müdahale alımı sadece eğitim kuruluşlarındaki öğrencilere tedarik için 0405 0406 3501 2202 90 Sütten elde edilen tereyağı ve diğer katı ve sıvı yağlar; yağ muhteviyatı %75'den fazla, %80’den az olan sürülebilir süt ürünleri Müdahale alımı olacaklar: -Tuzlu tereyağı (süt yağı oranı en az %80, su içeriği en fazla %16, en fazla %2 tuz) -Tuzsuz tereyağı (süt yağı oranı en az %82, su içeriği en fazla %16) -Sadeyağ Peynir ve pıhtılaştırılmış ürünler: Müdahale alımı olacaklar: (Bu ürünler için coğrafi işaretlerinin bulunma şartı var) -Salamura peynirler (Urfa peyniri, örgü peyniri, Mihaliç peyniri gibi) -Eski kaşar -Tulum peyniri Kazeinler, kazeinatlar ve diğer kazein türevleri; kazein tutkalları: Müdahale alımı olacaklar: -Kazein kazeinat Sular (mineral sular ve gazlı sular dahil) (ilave şeker veya diğer tatlandırıcı maddeler katılmış veya lezzetlendirilmiş) ve alkolsüz diğer içecekler Müdahale alımı olacaklar: (Sadece eğitim kuruluşlarındaki öğrencilere tedarik için verilir) CN Kodları 0401 ila 0404 arasında olan ürünlerden elde edilen yağ muhteviyatları: - %0,2 den az olan - %0,2 den çok ama %2 den az olan - %2 ya da daha fazla olan 116 4.2. Türkiye Müdahale Sistemi Model Önerisi * AB’nde uygulanan ve Türkiye’de uygulanması önerilen Süt ve Süt Ürünleri Müdahale Sistemi; - Alım - Depolama - Satış olmak üzere üç kısımdan oluşmaktadır. * Ülkemizde, Ortak Piyasa Düzeninin ve bu çerçevede önerilen müdahale sisteminin kurulabilmesi için sektörün kayıt altına alınması, denetim ağının daha etkin hale getirilmesi gerekmektedir. * Müdahale sisteminin uygulanabilmesi için acilen bir “Müdahale Kurumu” kurulmalı ve bu amaçla en uygun model tespit edilmelidir. * Tam üyelikten sonra AB kaynaklarından faydalanacak olan bu kurumun, üyelikten önce finansmanı ulusal kaynaklardan sağlanmalıdır. * Müdahale Kurumu altında sadece süt ve süt ürünleri ile ilgili çalışan, yasal alt yapısı oluşturulmuş bir birim (komite, komisyon vb) kurulmalıdır. * Bu birim, süt ve süt ürünlerine ait hedef fiyat ve müdahale fiyatı ile müdahale dönemi (tüm yıl veya fazlalığın oluştuğu dönem) ve müdahale alımı yapılacak ürünleri belirleyebilecek, sektöre yönelik üretim miktarları, tüketim – talep eğilimleri ve fiyat seyirlerini takip edebilecek bir yapıya sahip olmalı, toplanan veriler ışığında alınması gereken önlemleri belirleyerek Müdahale Kurumuna bildirmelidir. Son kararı yetkili otorite vermelidir. * Toplulukta hedef fiyat uygulaması kalkmıştır. Ancak, Ülkemizde müdahale sisteminin sağlam temeller üzerine oturtulabilmesi bakımından hedef fiyatın belirlenmesinin gerekli olduğu düşünülmektedir. Bu fiyat müdahale kurumunun verdiği bilgiler doğrultusunda yetkili otorite tarafından belirlenmelidir. * Müdahale fiyatı, Toplulukta belirli ürünlerin (tereyağı, süttozu, uygun peynir çeşitleri vb) elde edilmesinde kullanılacak süt miktarı ve bu ürünlerin maliyetleri baz alınarak düzenlenen bir formülle hesaplanmaktadır ve bu fiyat, hedef fiyatın yaklaşık % 92 sidir. Ülkemizde de bu yöntem uygulanmalıdır. * Müdahale alımı yapılacak ürünlerin kalite kriterlerini belirlemek üzere ilgili ürüne ait mevzuat bulunmalıdır. Toplulukta bu amaçlı esas alınan 2597/97 sayılı konsey tüzüğü, Türkiye’de de bu tüzüğün hükümlerine uyumlu olan 2000/6 sayılı “Türk Gıda Kodeksi Çiğ Süt ve Isıl İşlem Görmüş İçme Sütleri Tebliği” ile “Türk Gıda Kodeksi Gıda Maddelerinin Genel Etiketleme ve Beslenme Yönünden Etiketleme Kuralları Tebliği” kullanılabilir. * AB’nde anılan kalite kriterlerinin kontrolünde kullanılacak analiz yöntemleri 2001/213 sayılı tüzük ile belirlenmiştir. Türkiye’de ilgili tüzükle uyumlu mevzuat bulunmamaktadır. Müdahale sisteminin etkin biçimde uygulanabilmesi için anılan konsey tüzüğü ile uyumlu Türk mevzuatının yayımlanması gerekmektedir. Buna paralel olarak laboratuar alt yapılarımız gözden geçirilerek eksikliklerin giderilmesi gerekmektedir. * Toplulukta olduğu gibi, yapılan hesaplamalar ve toplanan veriler doğrultusunda, piyasa fiyatı müdahale fiyatının % 92 sine eşit olduğunda müdahale alım ihaleleri açılmalıdır. * AB’de müdahale alımı yapılan ürünlerin uygun koşullarda depolanması için öncelikle kamuya ait depolar kullanılmakta, bu depoların yetersiz kaldığı durumlarda özel depolar devreye sokulmaktadır. Ancak, özel depoların kurulması ve sağlaması gereken koşullar yetkili 117 otorite tarafından yasal olarak belirlenmekte ve denetlenmektedir. Ülkemizde kamuya ait depolar bulunmadığından, bu sistemin oluşturulmasında kamu veya özel depo sisteminin avantajları ve dezavantajları çok iyi değerlendirilerek nasıl bir sistem kurulacağına karar verilmelidir. * Arzın talebi karşılayamadığı durumlarda, ihale yoluyla satın alınan ve depolanan ürünler, yetkili otorite tarafından belirlenecek koşullar (dönem ve fiyat) çerçevesinde depolardan piyasaya zarar vermeyecek ve etkilemeyecek şekilde arz edilmelidir. * Bu sistemin, serbest piyasa koşullarını engelleyici yapıda olmaması ön koşuldur. 4.2.1. Önerilen Modelin Avantajları AB’ne üyelik öncesinde; - Sektör kayıt altına alınmış olacaktır, - Mevcut üretici örgütlerinin güçlenmesi sağlanacak, örgütlenmenin olmadığı bölgelerde örgütlenme teşvik edilmiş olacaktır, - Etkin bir Devlet denetimi sağlanacaktır, - Kaliteli ürün üretimi teşvik edilecektir, - Sektördeki haksız rekabet önlenecek ve istikrar sağlanacaktır. AB’ ne üyelikte; - AB nin değişen tarım politikalarına aşamalı geçiş sağlanarak üyelikte tam uyum sağlanması kolaylaşacaktır, - Özellikle kota sistemi için veri tabanı alt yapısı oluşturulmuş olacaktır, - Devletin AB kurumlarına hızlı ve kolay bilgi akışı sağlanabilecektir, - Sektörün AB ülkeleri ile rekabet edebilir bir seviyeye gelmesi sağlanacaktır. 5. TALEP ARTIRICI ÖNLEMLER 5.1. Avrupa Birliği 2073/92 sayılı Yönetmelikle piyasa çalışmaları, promosyon ve beslenme araştırmaları aracılığıyla tüketimin arttırılması için AB harcamaları belirlenir. Komisyon her sene 1 Nisan’da takip edecek pazarlama yılında uygulamayı planladığı önlemleri Konseye sunmaktadır. Bununla birlikte, bir üye ülke topluluk içindeki tüketimin arttırılmasına yönelik uygulamaları finanse etmek, süt ve süt ürünleri piyasasını genişletmek ve süt kalitesini arttırmak amacıyla pazarlanan süt veya süt eşdeğeri miktarıyla ilgili olarak, süt üreticilerine bir vergi uygulayabilir. Ayrıntılı kurallar, 3502/93 sayılı Yönetmelikle belirlenmiştir. Süt üreten işletmeler için genel hijyen koşulları ve birlik ülkeleri arasındaki süt ticaretine uygulanacak kriterler 89/362 sayılı direktif ve 2597/97 sayılı Yönetmelik ile belirlenmiştir. Sıvı sütün pazarlanması hakkındaki 2597/97 sayılı Yönetmeliğin amacı, tüketicilere kalitenin özellikle de sütün bileşimsel kalitesinin bir garantisi olarak piyasa standartlarının oluşturulmasıdır. Hayvansal kökenli ürünlerde pestisit kalıntı limitleri ile hayvansal kökenli ürünlerde veteriner ilaçları için azami kalıntı sınırları ise 2377/90 sayılı Yönetmelik ile ortaya konmaktadır. Bu yolla daha ileri seviyede gıda güvenliği sağlanarak tüketimin arttırılması da hedeflenmektedir. 118 92/46 sayılı direktifle, çiğ süt, ısıyla muamele edilmiş içme sütü, süt ürünlerinin imalatında kullanılan süt ve süt ürünleri için üretim ve pazarlamaya dair hijyen kuralları belirtilmektedir. Sağlık ve hijyen koşulları işletmede, süt işleyen mandıralarda ve sütün nakli, depolanması ve paketlenmesinde uygun olmalıdır. Ayrıca ithal ürünlerin de aynı gıda güvenliği koşullarını sağlaması gerekmektedir. Ancak, 2006 yılında, gıda maddeleri hijyeninde belirli hijyenik kurallara ilişkin, 29 Nisan 2004 tarih ve 853/2004 (EC) sayılı Konsey yönetmeliği uygulamaya konulacaktır. Bu Yönetmelik ile, işlenmemiş süt üretiminde yerine getirilmesi gereken sağlık gereklilikleri, süt üretim işletmelerinde uygulanacak hijyen kuralları, işlenmemiş süt için belirlenen kriterler, soğutma, depolama ve ısıl işlem için gereklilikler ile ambalajlama, etiketleme ve tanımlama işareti koşulları belirlenmektedir. Birlik, ticareti de göz önünde bulundurarak, genel olarak piyasa fiyatından tüketilebileceğinden daha fazla tereyağı üretmiştir. Sütle yaşanan sorun tereyağı üretiminde de yaşanmaya başlandıktan sonra tereyağının satışı için yardım edilmesi süreklilik kazanan bir durum olmuştur. Bu destek düzenlemelerinin miktar ve aralığı pazar durumuna göre çok değişiklik göstermekle birlikte birçoğu müdahale sistemindeki tereyağına yapılmaktaydı. En önemli düzenlemeler şu şekildedir: · · · · · Tüketicilere satış Sade yağ şeklinde satış Dondurma ve pastane sektörüne satış Kar amacı gütmeyen organizasyonlara satış İhracat satışları Birlik, belgeli bir sistemle, Sosyal Yardım alan kişilerin fiş karşılığı, her ay indirimli fiyattan belli bir miktar tereyağı alabildiği bir program yürütmektedir. Tereyağı tüketicilere müdahale dışı da satılmıştır. 1987’nin soğuk kış süresi boyunca tereyağı, diğer ürünlerin arasında yardım kuruluşları vasıtasıyla düşkün kişilere müdahale stoklarından verilmişti. Bu program 3730/87 sayılı Yönetmelik ile kalıcı kılınmış ve 3149/92 sayılı Yönetmelikle de ayrıntılı kuralları ortaya konmuştur. Üye ülkeler bu programı uygulayıp uygulamayacaklarını seçebilirler. Müdahale stoklarının yetersiz olduğu durumlarda, serbest piyasadaki tereyağı kullanılabilir. 1985’ten beri müdahale tereyağı, sadeyağ formunda direk tüketime yönelik olarak indirimli fiyattan satılmaktadır. (3143/85 sayılı Yönetmelik). Bu yönetmelik 2690/89 sayılı yönetmelik ile tekrar düzenlenmiştir. 429/90 sayılı Yönetmelik, stoklar azaldığında, müdahale alımına ve özel depolama yardımına konu olmayan, Toplulukta üretilmiş tereyağı veya kremaya aynı yönetmelikteki ilgili maddeye uygun olarak destek sağlanmaktadır. 2571/97 sayılı Yönetmelikte, indirimli fiyatlardan tereyağı satışı ve pastacılık ürünleri, dondurma ve diğer gıda maddeleri imalatında krema, tereyağı ve sadeyağ kullanımı için destek sağlanmasından bahsedilmektedir. Tereyağı, bir satış fiyatının belirlendiği durumlarda müdahale satış noktalarından satışa sunulabilmektedir; ya da tereyağı, sadeyağ veya krema, bir yardım oranı belirlendiğinde serbest piyasadan sağlanabilir. Yardım oranı ve satış fiyatı müdahale dairesine sunulan tekliflerle saptanır. Kar amacı gütmeyen örgütlere 1972’den beri tereyağı sabit indirimli fiyattan satılmaktadır. Bu yolla halen sadece taze tereyağı satışları yapılmaktadır. Müdahale stokları aynı zamanda gıda yardımı olarak da tedarik edilebilir. Bir diğer uygulanan tüketim yardımı da ulusal yardımlarla da desteklenebilen eğitim kurumlarındaki öğrencilere (anaokulu ve ilkokullar, eğer üye ülke isterse ortaokullar da 119 dahildir), Birliğin sıvı süt, yoğurt ve fermente süt, peynir ve aromalı süt yardımıdır (1255/1999 sayılı Yönetmeliğin 14. Maddesi; 2707/2000 sayılı Yönetmelik). Ocak 2001’den itibaren Birlik yardımı, süt için hedef fiyatın %75’ine eşittir ve bu da süt eşdeğeri olarak belirlenen tam yağlı süt olmayan ürünlere yardımla birlikte günde öğrenci başına azami 0.25 litre süt eşdeğeridir. Ayrıntılar Tabloda verilmiştir. Ulusal yardımlar süt sektörünün katkılarıyla finanse edilebilir. Okul Sütü 1 Ocak 2001’den sonraki dönem için belirlenmiş Topluluk tarafından finanse edilmiş yardım Her öğrenciye her gün azami 0.25 litre tam yağlı süt eşdeğerine kadar tam yağlı, doğal veya aromalı,ve tam yağlı süt yoğurdu 23.24 Euro/100kg Yarı yağlı süt, doğal veya aromalı, minimum %1.5 yağlı Piimä/fil 17.58 Euro/100kg Süt, doğal veya aromalı, ve Piimä/filmjolk, minimum %3 yağlı 21.28 Euro/100kg Süt, doğal veya aromalı, minimum %1 yağlı 16.17 Euro/100kg Yağsız süt, doğal veya aromalı, yağsız süt yoğurdu, %1.5’ten az yağlı Piimä/fil 13.34 Euro/100kg Taze ve işlenmiş peynir, kuru maddede en az %40 yağ içerikli 69.72 Euro/100kg Taze ve işlenmişten hariç Peynirler, kuru maddede en az %45 yağ içerikli 177.79 Euro/100kg ‘Grana Padano’ peyniri 197.54 Euro/100kg ‘Parmigiano-Reggiano’ peyniri 217.29 Euro/100kg Yardım yukarıdaki ilk 2 kategori üzerinden ödenmelidir; geri kalan ürünler üzerine yardımlar Üye Ülkelerin takdirine bırakılmıştır. 2707/2000 sayılı Yönetmelik Yem teşviklerinin ödenmesi, işletme stoklarını azaltırken üretici gelirlerini de desteklemenin en temel yollarından birisidir. Kazein imalatı için kullanılan sıvı, yağsız süt için yardım ödenmektedir. Buna ek olarak hayvan yemi olarak işlenmiş ve hem müdahale satış noktalarından hem de serbest fiyattan buzağı yemi olarak düşünülmüş YST için de yardımlar ödenmektedir. Bu yardımlar bitkisel proteinlerle de rekabet etmesini sağlayarak, yem maliyetinin düşürülmesine olanak verir. Bu şekilde Birlik’ de üretilmiş YST’ nun çoğu satılabilmektedir. Gıda sektöründe kullanım için piyasa fiyatındaki YST için talep miktarı, bir yılda üretilen 1.2 milyon tonla karşılaştırıldığında yaklaşık 400.000 tondur. 1255/1999 sayılı Yönetmeliğin 11. Maddesi yem olarak kullanılan yağsız süt ve YST için yardımların verilmesiyle ilgili genel kuralları ortaya koyar. Yardımlar aşağıda belirtilen durumlar göz önüne alınarak belirlenmiştir: i) YST için müdahale fiyatı ii) Yem olarak kullanılan YST ve yağsız sütün temin edilme durumu iii) Buzağı fiyatlarının seyri iv) YST’nunkiyle karşılaştırıldığında rakip proteinlerin piyasa fiyatlarının seyri. Karma yem maddelerine veya denatüre edilmiş yağsız süt tozuna işlenen yağsız süt ve YST için yardım ödemelerinin koşulları 2799/1999 sayılı Yönetmelikte düzenlenmiştir. Karma yem maddelerine katılan YST için yardım verilmektedir ve bu yardım yem, asgari 120 %45 YST içeriğine sahip olduğunda ödenmektedir. Bununla birlikte, YST’ nun karıştırılma oranı %50’nin altına düşürüldüğünde verilen yardım miktarı %12 oranında düşürülmekte ve YST oranı %80’nin üzerinde olan yem maddelerine de yardım ödenmemektedir. Yardım oranları YST’ nun protein ve nem içeriğine göre değişiklik göstermektedirler. İki haftalık ihalelerle YST yemde kullanılmak üzere müdahale stoklarından da satılabilmektedir. Fakat geçmiş dönemde direk yem olarak kullanılan yağsız süte verilmiş yardımlar günümüzde kaldırılmıştır. 5.2. Türkiye Ülkemizde, dönem dönem süt ve süt ürünleri tüketiminin arttırılmasına yönelik çalışmalar (okul sütü programı, reklam kampanyaları vb.) yapılmış ancak yasal bir altyapı oluşturulamadığı için devamlılığı sağlanamamıştır. Tarım ve Köyişleri Bakanlığı’ nın 2013 yılı projeksiyonunda, süt ve süt ürünleri üretiminde ve tüketiminde artış ön görülmektedir. Üretim artışının, mutlaka tüketim ve dış ticaret ile dengelenmesi gerekmektedir. Bu dengesinin kurulması ve korunması yönünde, Devlet, üretici, işleyici ve tüketici olmak üzere sektörün tüm tarafları kendilerine düşen görevleri yerine getirmek zorundadır. Zira, tüketilemeyen bir ürünün üretimindeki artış, beklenilenin aksine ülkemiz için bir dezavantaj olarak karşımıza çıkacaktır. Bu kapsamda, talebin arttırılmasına yönelik öneriler, aşağıda sunulmaktadır; - Ürün çeşitliliği arttırılmalı, bu yönde gerek bilimsel gerekse ticari araştırmalar yapılmalı ve gerektiğinde yeni ürünlere yönelik yasal mevzuat oluşturulmalıdır, - Geleneksel ürünlerimizin üretimi, tüketimi ve tanıtımı teşvik edilmelidir, - Süt ve süt ürünlerine yönelik reklam ve tanıtımlarda devlet desteği sağlanmalı (süt için, süt içirin kampanyası gibi), bu gibi kampanyalar için kaynak ayrılmalı veya oluşturulmalıdır, - Kar amacı gütmeyen kurum ve kuruluşlara içme sütü veya uygun süt ürünleri teminine ilişkin koşullar yasalar ile belirlenmeli, okullar, yetimhaneler, yetiştirme yurtları, Türk silahlı kuvvetleri, cezaevleri gibi kurumlarda süt ve süt ürünleri tüketimi arttırılmalıdır, - Dünyanın pek çok ülkesinde uygulanan ve uygulandığı ülkelerde gerek tüketim alışkanlığı gerekse sektöre sağladığı faydalar açısından büyük öneme sahip olan OKUL SÜTÜ PROGRAMI nın ülkemizde de bir an önce uygulanması sağlanmalıdır, bu program yasal olarak güvence altına alınmalı böylece hükümetlerin değil devletin bir politikası haline getirilmelidir, - Okul Sütü programının kapsamı ve hedef kitlesi ihtiyaca göre değiştirilerek (yeni doğum yapmış anneler, hamileler, yoksul aileler vb.) benzer program ve kampanyalar düzenlenmelidir 121 6. DIŞ TİCARET 6.1. Gümrük Vergileri AB’nin süt ve sütlü ürünler Ortak Piyasa Düzeni kapsamındaki ürünlerin Topluluğa ithalatı Ortak Gümrük Tarifesi’nde belirtilen oranlarda gümrük vergisine tabidir. AB’nin ve Türkiye’nin söz konusu ürünlerde MFN vergileri EK-1’de yer almaktadır. AB’nin temel tarım ürünü niteliğindeki süt ve sütlü ürünlerdeki gümrük vergileri değer üzerinden % olarak (ad valorem) tahsil edilen vergilerden ve miktar üzerinden Euro karşılığı (spesifik) alınan vergilerden oluşabilmekte ve özellikle hassas ürünlerdeki ithalat koruması her iki tür verginin birlikte tahsil edilmesi ile yapılmaktadır. Diğer taraftan, AB tanımlamasına göre İşlenmiş Tarım Ürünü (İTÜ) olarak kabul edilen ürünler, Sanayi Payı ve Tarım Payı olarak hesaplanan vergilerle korunmaktadır. İTÜ’lerin tarım payı, spesifik vergi niteliğinde olarakbu ürünlerin içerdikleri süt yağı, süt proteinleri, nişasta, glükoz, şeker, invert, şeker, izoglukoz miktarına göre Meursing tablosu olarak adlandırılan matriks tablo ile her İTÜ için ayrı ayrı hesaplanmaktadır. İTÜ’lerin sanayi payı ise bu ürünler için oluşturulan katma değer üzerinden ad valorem vergiler olarak tespit edilmiştir. AB’nin temel tarım ürünü niteliğindeki süt ve sütlü ürünlerdeki nominal koruma oranı değer üzerinden % 60 civarında, İTÜ’lerde ise % 40 civarında olarak hesaplanmaktadır. Ülkemiz, temel tarım ürünü niteliğindeki süt ve sütlü ürünler ithalatında yalnızca ad valorem vergiler uygulamakta olup, söz konusu ürünler için 2005 yılı İthalat Rejimi’nde öngörülen gümrük vergilerinin ortalaması yaklaşık % 104’dür. İTÜ olarak addedilen ürünler için ise, AB’nin İTÜ sistemi 1996 yılında ülkemizde tesis edilmiş ve bu ürünler için Sanayi Payları sanayi ürünlerinde uygulanmakta olan 1/95 sayılı Türkiye-AB Gümrük Birliği Kararı ile birlikte AB oranlarıyla uyumlu hale getirilmiştir. Bununla beraber, ülkemizin anılan ürünlerdeki tarım payı olarak tatbik edilen spesifik vergiler AB’nden bağımsız olarak uygulanmaktadır. Diğer taraftan, ülkemizin, tam üyelikle birlikte tarım ürünlerinde Topluluğun Ortak Ticaret Politikasına uyum kapsamında üçüncü ülkeler ile akdedilmiş tüm Serbest Ticaret Anlaşmalarının ve otonom rejimlerin yanı sıra AB’nin DTÖ kapsamındaki taahhütlerini de üstlenmesi gerekecektir. Türkiye ile AB arasında süt ve sütlü ürünlerin serbest dolaşımının sağlanması için, AB’nin bu ürünlerdeki OPD’nin ülkemizde tesisine ilave olarak, her iki tarafın da birbirlerine uygulamakta oldukları gümrük vergileri, eş etkili vergiler ve miktar kısıtlamalarını kaldırmalarının yanı sıra, AB’nin Ortak Gümrük Tarifesinin de ülkemiz tarafından üstlenilmesi gerekecektir. Bu hususun modaliteleri, AB ile tam üyeliğe matuf müzakereler sırasında belirlenecektir. Ayrıca, ülkemizin gümrük tarife sınıflandırma sisteminin tümüyle AB gümrük tarife sınıflandırma sistemi ile uyumlu hale getirilmesi gerekecek ve bu kapsamda ülkemize özgü sütlü ürün tanımlarının da AB’nin ve Türkiye’nin ortak olarak kullanacağı tarife sınıflandırmasında yer almasının temini gerekecektir. 6.2. İthalat ve İhracat Lisansları Ortak Piyasa Düzeni kapsamındaki ürünlerin Topluluğa ithalat ve ihracatı üye ülkelerce düzenlenecek lisansların beyanına tabidir. İthalat ve ihracat lisanları üye ülkeler tarafından tüm Toplulukta geçerli olacak şekilde düzenlenir. Lisanların düzenlenmesinde başvuru sahibinin Topluluk içinde yerleşik olduğu yer dikkate alınmaz. İthalat ve ihracat lisanları, 6 aylık dönemler için düzenlenmektedir. 2535/2001 sayılı Komisyon Yönetmeliği uyarınca, ithalat lisansı için başvuruların her altı aylık dönemin ilk 10 günü içerisinde yapılması gerekmektedir. İhracat lisansı talep edilen ürünler ise Komisyon tarafından belirlenmekte 122 olup, söz konusu ürünlerin listesi 174/1999 sayılı Komisyon Yönetmeliğinde tespit edilmiştir. Lisanların geçerlilik süresi Komisyon tarafından ayrıca tespit edilebilmekle birlikte, bu süre halen ilgili yönetmelikler uyarınca lisanların düzenleneme tarihinden itibaren 3 ay ile sınırlıdır. İthalat ve ihracat lisansları, ürünlerin, lisansın geçerliliği süresince ithal ya da ihraç edilmesini garanti edecek bir teminata tabidir. Mücbir sebepler dışında, ithalat ya da ihracat, öngörülen dönemde gerçekleşmezse ya da kısmen gerçekleşirse, teminatın tamamı ya da bir kısmı yitirilir. 2535/2001 sayılı Komisyon Yönetmeliği uyarınca, ithalat lisansı için belirlenen teminat miktarı beher 100Kg ürün için 10 €’dur. 6.3. Gıda Güvenliği İle İlgili İthalat Prosedürleri Avrupa Birliği’nde hayvansal kaynaklı gıdalar ile hayvansal kaynaklı gıdalar dışındaki gıdaların ithalat kontrolleri farklılık arz etmektedir. Hayvansal kaynaklı olsun olmasın gıda maddelerinin ithalat kontrolleri ile ilgili esasları da çerçeve olarak belirleyen 882/2004/EC sayılı AB Direktifi yayımlanmış olup, bu Direktif 01 Ocak 2006 tarihinde yürürlüğe girecektir. Direktifte yer alan ithalat ile ilgili hükümlere ilave olarak, hayvansal kaynaklı gıdaların ithalat kontrolleri 97/78/EEC sayılı Direktif kapsamında yürütülmektedir. 882/2004/EC sayılı AB Direktifinin 14 üncü maddesi üçüncü ülkelerden gelen hayvansal kaynaklı gıda ve yemlerin resmi kontrollerini düzenlemekte olup, bu maddede 97/78/EEC sayılı Direktife atıfta bulunulmakta ve 882/2004/EC sayılı AB Direktifinin, hayvansal kökenli gıdalarda öngörülen veteriner kontrollerine yönelik şartları etkilememesi gerektiği ve 97/78/EEC sayılı Direktifin kapsamında olmayan resmi kontrollerin de buna göre yapılmasının icap ettiği belirtilmektedir. 97/78/EEC sayılı Direktife göre, hayvansal kaynaklı gıdaların ithalat kontrollerinin bu amaçla kurulmuş Sınır Kontrol Noktalarında (BIP-Border Inspection Post) yapılması öngörülmektedir. Kontroller; hayvan sağlığı, hayvan refahı ve halk sağlığı açısından yapılmakta, bu kontroller; belge kontrolü, kimlik kontrolü ve fiziksel kontrolleri kapsamaktadır. Ancak; hayvansal kaynaklı gıdaların ithalatında, ithalat aşamasından önce, Avrupa Birliği Gıda ve Veteriner Ofisi (FVO) tarafından üçüncü ülkelere dönük o ülkelerin çiftlik ve tesis şartları, resmi kontrol ve denetim prosedürleri, kalıntı izleme çalışmaları yönünden denetimleri yapılmakta, ülkenin geneli hakkında raporlar hazırlanmaktadır. Buna bağlı olarak, ülkedeki tesislere ihracat yapabileceğine dair onay numaraları verilmektedir. Bu şekilde, Sınır Kontrol Noktalarına gelen ürünler zaten evvelce onaylanmış ülke tesislerinden gelmiş olmaktadır. Tarım ve Köyişleri Bakanlığı; 05.06.2004 tarihinde yayımlanarak yürürlüğe giren 5179 sayılı “Gıdaların Üretimi, Tüketimi ve Denetlenmesine Dair Kanun Hükmünde Kararnamenin Değiştirilerek Kabulü Hakkında Kanun” 19 uncu maddesi ile ithalatta gıda güvenliği ve kalitesi yönünden denetim esaslarını oluşturmaya yetkili kılınmıştır. Söz konusu kanun; tüm gıda maddelerinin hijyenik şekilde üretiminden tüketiciye ulaşmasına kadar olan tüm aşamaları kapsamakta, hayvansal kaynaklı gıdalar/hayvansal kaynaklı gıdalar dışındaki gıdalar şeklinde bir ayrım yapmamakta ve gıda maddelerini bir bütün olarak ele almaktadır. Dış Ticaret Müsteşarlığınca yayımlanan 2005/5 sayılı Dış Ticarette Standardizasyon Tebliği eki VI-A sayılı listede yer alan süt ve süt ürünlerinin ithalatında, Tarım ve Köyişleri Bakanlığı tarafından düzenlenen kontrol belgesinin ilgili gümrük idaresine ibrazı gerekmektedir. Avrupa Birliği mevzuatında ise kontrol belgesi uygulaması bulunmamaktadır. Süt ve süt ürünlerine kontrol belgesi alınabilmesi için; 01.09.2003 tarih ve 25216 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 31 nolu “Gıda Maddeleri ve Gıda İle Temas Eden Ambalaj Materyallerinin İthalatında Kontrol Belgesi Onaylanması ve İthalat Aşamasındaki Kontrol İşlemleri Hakkında Tebliğ” in 6 ncı maddesinde belirtilen belgelerle 123 söz konusu ürünler için kontrol belgesi düzenlemeye yetkili Ankara, Bursa, Kocaeli, Konya, İzmir ve Tekirdağ İl Müdürlüklerinden birine müracaat edilmesi gerekmektedir. Kontrol belgesinin onaylanmasından ve malın gümrüğe gelmesinden sonra, 01.09.2003 tarih ve 25216 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 31 nolu “Gıda Maddeleri ve Gıda İle Temas Eden Ambalaj Materyallerinin İthalatında Kontrol Belgesi Onaylanması ve İthalat Aşamasındaki Kontrol İşlemleri Hakkında Tebliğ” in 7 nci maddesinde belirtilen belgelerle, kontrol belgesinde beyan edilen malın giriş gümrüğünün bulunduğu İl Müdürlüğüne müracaat edilmesi gerekmektedir. İlgili İl Müdürlüğü tarafından yapılan kontroller sonucunda mevzuata uygun olan ürünlerin yurda girişine izin verilir. 6.4. Tarife Kotoları Topluluğun süt ve sütlü ürünlerde DTÖ, diğer çok taraflı uluslararası anlaşmalar, serbest ticaret anlaşmaları ve tek taraflı ticari tavizlerin tanındığı otonom rejimlerinden kaynaklanan tercihli ticaret anlaşmaları kapsamında tarife kotaları içerisinde tanıdığı tavizlerin kullandırılması 2535/2001 sayılı Komisyon Yönetmeliği kapsamında düzenlenmiştir. Kotaların dağıtımı AB Komisyonu tarafından yapılmaktadır. Söz konusu Yönetmelik uyarınca, kota başvurusunda bulunabilecek ithalatçılar üye ülkelerce belirlenmekte ve ithalatçıların başvuru hakkı her kota için, yılda bir lisans ile sınırlandırılmaktadır. AB, ihracatçı ülkelerden, tarife kotası kapsamı ürünler için, menşe ispat belgelerinin yanı sıra, gözetim amaçlı olarak söz konusu Yönetmelik eki IMA.1 belgesini (inward monitoring arrangements) talep etmekte ve bu belgelerin doğruluğunu rasgele sondaj usulüyle yapılan kontrollerle teyit etmektedir. Ülkemizde halen tarife kontenjanına tabi ürünler için kota tahsisi, 01.06.1995 tarihli ve 22300 mükerrer sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Kota ve Tarife Kontenjanı Yönetmeliği kapsamında gerçekleştirilmekte olup, söz konusu Yönetmelik AB’ndeki mevcut sistem ile uyumludur. 6.5. Korunma Önlemleri OPD kapsamı ürünlerin Topluluğa ithalatının Topluluk pazarını bozması veya böyle bir ihtimalin bulunması halinde, DTÖ Tarım Anlaşması hükümleri çerçevesinde, söz konusu durum ortadan kalkıncaya kadar ilave bir ithalat vergisi uygulanabilmektedir. Diğer taraftan, ihraç edilen ürünün sınırda teslim fiyatının Topluluk fiyatlarının üzerinde olması halinde, Topluluk tarafından ihracat vergisi tahsil edilebilmektedir. Topluluğun 2005-2007 döneminde, aşıldığında ilave vergi tahsil edilecek miktarlar 174/1999 sayılı Konsey Yönetmeliği ile belirlenmiştir. Türkiye’nin tam üyeliği halinde, AB’nin süt ve sütlü ürünlerde uygulamakta olduğu korunma önlemleri, ülkemizin geçmiş ithalat potansiyeli dikkate alınarak gözden geçirilecek ve bu kapsamdaki tarife kotaları ülkemiz geçmiş ithalat performansı göz önünde bulundurularak yeniden tespit edilecektir. Diğer taraftan, Topluluk, diğer Ortak Piyasa düzenlerinde olduğu gibi, düşük fiyatlı ithal süt ve sütlü ürünlerin iç pazarı bozmasını engellemek ve pazarın dış rekabete karşı korunması için ithal ürün fiyatlarının eşik fiyatların altına inmesi durumunda gümrük vergilerine ek vergiler tahsil etmektedir. Topluluk, Ortak Tarım Politikasının reformu kapsamında süt ve sütlü ürünlerde eşik fiyat uygulamasına 2004 yılından itibaren son vermiş olmakla birlikte, söz konusu uygulama gayrı resmi olarak devam etmektedir. 6.6. İhracat İadeleri OPD kapsamı süt ve sütlü ürünlerin daha ileri bir işleme tabi tutulmadan ya da işlenmiş ürünler bünyesinde üçüncü ülkelere ihracatında, dünya fiyatları ve Topluluk fiyatları arasındaki fark kadar iadeden faydalanılmaktadır. İade miktarı, işletmeler arasında fark yaratmayacak şekilde, bütün Topluluk için aynı düzeyde belirlenmektedir. İadeler, dünya 124 pazarının durumu veya belli pazarların özel gereklilikleri göz önünde bulundurularak, varış ülkesine göre farklılık gösterebilmektedir. Komisyon, iade miktarlarını en az dört haftada bir olmak üzere kendi inisiyatifiyle düzenli aralıklarla veya 580/2004 sayılı Komisyon Yönetmeliği çerçevesinde ihale usulüyle belirlemektedir. AB, DTÖ Doha Turu görüşmeleri çerçevesinde müzakere pozisyonunu iyileştirmek amacıyla bu ürünlerdeki ihracat iadelerini azaltmakta olup, bu kapsamda ülkemize ihraç edilen bazı sütlü ürünleri (süt tozu) ihracat iade sistemi dışına çıkarılmıştır. Diğer taraftan, DTÖ Doha Turu İleri Tarım Müzakerelerinde üye ülkelerce üzerinde mutabakata varılan müzakere çerçeve belgesinde tüm tarım ürünlerinde ihracat iadelerinin kaldırılması yönünde prensip kararı alınmış, ancak bunun yöntem ve usulleri henüz belirlenmemiştir. Türkiye’de ise, ihracat iadelerinden yararlanan ürünler ile iade miktarları, Para, Kredi ve Koordinasyon Kurulu Kararları ile yıllık olarak belirlenmektedir. Süt ve sütlü ürünler doğrudan ihracat iadelerinden faydalanmamakla birlikte, süt içeren çikolata ve bisküvi gibi bazı işlenmiş tarım ürünleri ülkemizin ihracat iade sistemi içerisinde yer almaktadır. 6.7. Dahilde İşleme Rejimi Gerek Avrupa Birliği gerekse Türkiye, süt ve sütlü ürünlerin Dahilde İşleme Rejimi çerçevesinde ithal edilerek işlenmiş ürün olarak üçüncü ülkelere ihracına izin vermemekte ve AB’nde DİR kapsamı eş değer ürünlerin Topluluk iç pazarından temini teşvik edilmektedir. Bununla beraber, ülkemiz, Türkiye ile AB arasında tercihli tarım ürünlerine ilişkin 1/98 sayılı Ortaklık Konseyi Kararı kapsamında Topluluk menşeli 0402.10 ve 0402.21 Gümrük Tarife İstatistik Pozisyonlarındaki toplam 4.000 tonluk süt tozunun dahil işlenmesine imkan tanımaktadır. 6.8. Sınır Kontrol Noktaları Süt ve sütlü ürünlerin hayvansal kökenli gıda ürünleri kapsamında ülkemize ve dolayısıyla AB’ne ithalinin 2001/881/EC sayılı Komisyon Kararı’nda kapsamında belirlenecek ve Topluluk normlarına uygun veterinerlik kontrol kapasitesine sahip Sınır Kontrol Noktalarından yapılmasının temini gerekecektir. Bu çerçevede, Topluluğa ithal edilen ve Topluluk pazarında tüketici güvenliği yönünden tehlike arz eden gıda ürünlerine yönelik AB Erken Uyarı Sistemi (RASFF) sistemi de tesis edilecektir. Tarım ve Köyişleri Bakanlığınca yürütülen AB Veterinerlik Müktesebatına Türkiye’nin uyumlaştırılmasının Desteklenmesi Projesi alt bileşeni TR02/IB/AG-01 numaralı Eşleştirme Projesi kapsamında 2005 yılı sonunda İstanbul Sabiha Gökçen Havaalanı (canlı hayvan, yenilebilir-yenilemeyen hayvansal ürünler), 2007 yılı itibarı ile de İstanbul-Ambarlı, İzmir ve Mersin Limanları (yenilebilen hayvansal ürünler) ile Habur (Şırnak), Cilvegözü (Hatay), Gürbulak (Ağrı) ve Sarp (Artvin) (yenilemeyen hayvansal ürünler) gümrük kapıları sınır kontrol noktaları olarak belirlenmiştir. 6.9. Coğrafi İşaretler AB içerisinde gıda isimleri coğrafi/geleneksel/yöresel ürünler temelinde 2081/92, 2037/93 ve 1107/96 sayılı AB Tüzükleri ile korunmakta ve bu Tüzükler kapsamında tescil edilen ürünlerin taklit edilmesi yasaklanmaktadır. Bu çerçevede, Türkiye’ye özgü süt ürünlerinin (örneğin Urfa peyniri, örgü peyniri, Mihaliç peyniri) de bir envanterinin çıkartılarak AB’nde tarım ürünlerine yönelik coğrafi işaretler kapsamında tescil edilmesine ve ülkemizin bu ürünlerdeki isim haklarının AB içerisinde korunmasına ihtiyaç duyulmaktadır. Diğer taraftan, AB, 2879/2000/EC sayılı Komisyon Yönetmeliği kapsamında, tarım ve gıda ürünlerinin üçüncü ülkelerde tanıtımına yönelik tedbirlerin kısmen veya tamamen finanse edilmesini kararlaştırmış bulunmaktadır. Bu tedbirler ile, AB ürünlerinin, kalite, 125 hijyen, gıda güvenliği, besin değeri, etiketlendirme, hayvan refahı ve çevre koruma yönü vurgulanarak tanıtımı ve kamuoyu yaratılması öngörülmektedir. Bu çerçevede, proje bazında, fuar ve sergilere katılım, AB’nin coğrafi, bölgesel ve menşe işaretlerinin korunması sistemine ilişkin tanıtım kampanyası ve yeni pazarlara ilişkin pazar araştırmalarının yapılmasına imkan tanınmaktadır. Üye ülkeler, her yıl seçtikleri program ve uygulayıcı birimlerin listesini AB Komisyonu’na iletmekte ve uygun görülen programlar Komisyon tarafından onaylanmaktadır. Tam üyelik ile birlikte, ülkemizin tescil edilmiş geleneksel süt ürünlerinin de AB’nin üçüncü ülke pazarlarında tanıtım kampanyalarına dahil edilmesi mümkün bulunmaktadır. 6.10. Dünya Ticaret Örgütü (DTÖ) Doha Müzakereleri DTÖ Tarım Anlaşmasının 20. maddesi uyarınca, “Uruguay Round” müzakereleri sonucunda kararlaştırıldığı üzere, İleri Tarım Müzakereleri 2000 yılı Mart ayında başlamıştır. Bu tarihten itibaren münferit olarak yürütülen müzakereler, 2001 yılı sonunda Doha’da yapılan Bakanlar Konferansında alınan karar ile “Doha Kalkınma Gündemi” olarak adlandırılan ve pek çok konuyu içeren müzakere sürecine dahil edilmiştir. DTÖ danışma süreci içerisinde tarımın da dahil olduğu bir çerçeve metin, 1 Ağustos 2004 tarihinde kabul edilmiştir. Alınan karar, müzakere sürecini Hong Kong’da 2005 yılı Kasım ayında yapılacak 6. Bakanlar Konferansına kadar uzatmıştır. Çerçeve metin, tarım, tarım dışı ürünlerde pazara giriş, hizmetler, ticaretin kolaylaştırılması konularını münferit birer ek halinde düzenlemekte, ayrıca özel ve lehte muamele ve kalkınma konularına da yer vermektedir. Çerçeve metinle birlikte tarım ürünlerinde kapsamlı gümrük vergi indirimleri yapılması hedeflenmekle birlikte, üye ülkelerin, yüksek tarife indirimlerinden muaf tutulması veya daha az etkilenmesi hedeflenen özel ürünler esnekliğinin kapsamının geniş tutulmasına çalışılmaktadır. Çerçeve metin, ihracat sübvansiyonlarının kaldırılmasını hedeflemekte ve iç desteklerde uygulanan “de minimis” oranının gelişmekte olan ülkeler için de düşürülmesi öngörülmektedir. DTÖ platformunda devam eden müzakerelerin seyri ve şekillenen uluslar arası ticaret kuralları, ülkemizin gelecek dönemde tarım sektörünü geliştirmeyi amaçlayan kararlarını da yakından etkileyecektir. Bu nedenle, ülkemizin süt ve sütlü ürünlere yönelik Ortak Piyasa Düzeni tesis edilirken DTÖ İleri Tarım Müzakereleri kapsamındaki gelişmeler ve mevcut durumun yakından takip edilmesinde fayda görülmektedir. Nitekim, ülkemizin bu ürünlerdeki destekleme politikasının da DTÖ’ de önümüzdeki dönemde şekillenecek kurallara uyumunun sağlanması gerekecektir. Türkiye' nin dünyadan ve AB'den süt ve sütlü ürünler ithalat ve ihracatına ilişkin veriler Ek 1 de sunulmaktadır. 126 7. KOTA SİSTEMİ AB’de süt kota sistemi, 2 Nisan 1984’te üye ülkelere ulusal kotalar tahsis ederek artan süt üretimi engellemek ve süt ve süt ürünlerinin kullanımı için yapılan harcamayı azaltmak için yürürlüğe konulmuştur. 7.1. Avrupa Birliği 7.1.1. Kota Tahsisi ve Kota Tipleri Ulusal kotalar, baz alınan yıllarda ülke içinde üretilen süt miktarı ve sütte yağ miktarına göre Topluluk tarafından belirlenmektedir. Kota miktarları, üretilen sütün hacmi ve içerdiği yağ miktarına bağlıdır. Yağ miktarına bağlı olmasının temel sebebi, yağlı sütten daha fazla süt ürünü elde edilebilmesi yani, Topluluk içinde tereyağı ve krema stoklarının artmasıdır. Her işletmenin bireysel kota miktarı ve ortalama süt yağı içeriği referans yıllarda hesaplanan kadardır. Süt kotaları süt yağı esaslıdır. Bunun arkasındaki sebep daha fazla süt yağı oranı olan sütlerden daha fazla süt ürünü elde edilebilmesidir. %4.4 süt yağı içeriği olan 300.000 litre süt kotasının, % 3.8 süt yağı içeriği olan 300.000 litre süt yağı kotasından tereyağı dağı oluşumuna daha fazla katkı sağlayacağı aşikardır. Süt yağı içeriğinin her % 0.01 artışı veya azalışı için çiftçilerin üretimi % 0.18 artış ve azalma göstermiştir. Buradan anlayabileceğimiz süt yağı içeri artışı kotaya ilave olarak geri dönmektedir. Mesela; % 4 süt yağlı üretim yapan üretici 500 bin litrelik bir kota alabiliyorken % 4.05 süt yağlı üretim yapan üretici % 0.05 fark için 4.500 litre ek kota alabilmektedir. (hesaplaması şu şekilde olmaktadır; 0.05x 0.18x 500.000 = 4.500) Bütün kota tipleri genel prensip olarak işletmeye verilir. Arazi sahibi yer değiştirse bile kota yine bu arazide kalır. Üye ülkelerde kendilerine tahsis edilen kotaları süt üreticilerine (bireysel kota) üretim düzeylerini göz önünde bulundurarak tahsis etmektedir. Bireysel (İşletme) kotalar; direkt (doğrudan) satışlar (çiftlikten tüketiciye üreticiler tarafından direk olarak pazarda satılan yağsız süttozu, krema, tereyağı, yoğurt ve peynir ve sütler için düzenlenen kotadır.) ve toptan satışlar (çiftliklerden süt işleyicilerine veya işleyiciyle üretici arasındaki aracılara yapılan satış) olmak üzere iki gruba ayrılmaktadır. AB-15 ülkelerine tahsis edilen toptan ve direk satış kota miktarları Tablo 1 de verilmektedir. 127 Tablo 1. AB-15 Ülkeleri Kota Tahsisleri Ülkeler 2002 - 2005 Toptan Direk Sat. Sat. 2005 - 2006 Toptan Direk Sat. Sat. 2006 - 2007 Toptan Direk Sat. Sat. 2007 - 2008 Toptan Direk Sat. Sat. Belçika 3.140.696 169.735 3.157.248 169.735 3.173.800 169.735 3.190.352 169.735 Danimarka 4.454.640 708 4.476.917 708 4.499.193 708 4.521.470 708 Almanya 27.767.036 97.780 27.906.360 97.780 28.045.684 97.780 28.185.008 97.780 Yunanistan 699.817 696 699.817 696 699.817 696 699.817 696 İspanya 6.007.564 109.386 6.007.564 109.386 6.007.564 109.386 6.007.564 109.386 Fransa 23.793.932 441.866 23.915.111 441.866 24.036.290 441.866 24.157.469 441.866 İrlanda 5.386.575 9.189 5.386.575 9.189 5.386.575 9.189 5.386.575 9.189 İtalya 10.298.399 231.661 10.298.399 231.661 10.298.399 231.661 10.298.399 231.661 Lüxemburg 268.098 951 269.443 951 270.788 951 272.134 951 Hollanda 10.991.900 82.792 11.047.273 82.792 11.102.647 82.792 11.198.020 82.792 Avusturya 2.543.979 205.422 2.557.726 205.422 2.571.473 205.422 2.585.220 205.422 Portekiz 1.835.461 37.000 1.844.823 37.000 1.854.186 37.000 1.863.548 37.000 Finlandiya 2.394.528 10.000 2.406.551 10.000 2.418.573 10.000 2.430.596 10.000 İsveç 3.300.000 3.000 3.316.515 3.000 3.333.030 3.000 3.349.545 3.000 216.078 14.539.569 216.078 14.612.520 216.078 14.393.669 216.078 14.466.619 İngiltere Kaynak: AET 3950/92 sayılı Konsey Yönetmeliği AB’ye yeni üye olan 10 ülkeye ait nüfus ortalamaları, üretim miktarları, referans yağ oranları, talep ettikleri kota miktarları ve tahsis edilen kotalar Tablo 2 de sunulmaktadır. Tablo 2. Yeni Üyelerce Talep Edilen ve AB Tarafından Tahsis Edilen Süt Kota Miktarları Nüfus Ortalaması* (000 Kişi) Süt Üretim Miktarı* (‘000 Ton) Talep Tahsis % Referans Kişi Başı Yağ Kota (g/kg) Çek Cumhuriyeti 10.257,33 2.737 3.100 2.682 87 4.21 261,47 Estonya 1.352,67 634 900 624 69 4.31 461,31 Kıbrıs 789,33 145 150 145 97 3,46 183,70 Letonya 2.351 818 1.200 695 58 4,07 295,62 Litvanya 3.483,33 1.749 2.250 1.647 73 3,99 472,82 Macaristan 9.967,67 2.113 2.800 1.947 70 3,85 195,33 Malta 391 45 60 46 77 Polonya 38.948 11.885 13.740 8.964 65 3,9 230,15 Slovakya 5.394,33 1.139 1.236 1.013 82 3,71 187,79 Slovenya 1.988 668 695 561 81 4,13 282,19 Ülkeler TOPLAM 26.131 18.324 Kaynak : TDSYMB * Nüfus, Üretim Miktarı 2000,2001 Ve 2002 Yılları Ortalamasıdır 128 117,65 Üreticiler aşağıda belirtilen koşullarda daha fazla kota alabilmeleri için özel muameleye tabi tutulabilirler. - Kota tahsisatının temel alındığı yıl süt üretiminin negatif etkilenmesi, - Eğer bir üretici süt üretimini arttırmak için plan verirse, - Eğer bir üretici kotanın belirtilen sebeplerden dolayı yetersiz olduğunu ispat edebilirse. 7.1.2. Kota Transferleri Ülkeler arasında kota transferi mümkün değildir. Ülke içinde (işletmeler arası) kota transferi ise, kiralama, satış, veraset veya yetkili otoriterin uygun gördüğü durumlarda yapılmaktadır. Kota transferleri, kırsal kalkınma politikalarına paralel olarak da yürütülebilmekte, kotanın belirli bölgelerden transferi, üretimin daha az avantajlı olan bölgelerde de sürdürülmesini zorunlu kılabilmektedir. Üreticiler içeri ve dışarı kota transferini üretimi karşılamak için yapabilirler. Kota fiyatları Pazar tarafından belirlenir. Üretici, kendisine tahsis edilmiş olan kotanın en az % 70’ini kullanmak zorundadır. Üretici, kendisine tahsis edilmiş olan kotanın % 70’lik kısmını ard arda birkaç yıl kullanmaz ise, üye ülke bu kotayı başka üreticilere tahsis edebilir. Ülke içi kota transferi iki şekilde yapılmaktadır. 7.1.2.1. Kalıcı Transferler Bütün Kalıcı kota transferleri normal olarak araziler ile birlikte hareket eder. Örneğin bir arazi satıldığında, kiralandığında veya miras kaldığında kotada araziler ile birlikte hareket eder. Bununla birlikte transferler araziye bağlı olmaksızın üretici veya arazinin sahibi olan bütün kişiler ile mutabakata varıldığı takdirde yapılabilir. Transfer gerçekleştikten sonra kota transfer edilen işletmeye bağlanır. 7.1.2.2. Geçici Transferler Diğer bir seçenek de, kotanın içeri veya dışarıya üretimi karşılayabilmek için yapılabilir. Kota kiralamak satın almaktan daha ucuzdur. Kiralanan kota kiracıda yalnızca kalan kota yılında kalır ve tekrar sahibine yeni kota yılının başında geri döner. 7.1.3. Kotanın Çevrilmesi Üreticiler kendi toptan satış kotalarını direk satış kotalarına veya tam tersi olarak güncel üretimleri yansıtacak şekilde çevrilebilirler. Kotalar kalıcı veya geçici olarak çevrilebilirler. Üreticiler kiralamış oldukları kotaları çeviremezler. 7.1.3.1. Geçici Çevrilme Geçici kota çevrilmesi sadece bir kota yılı için geçerlidir. Bir üreticinin çevirebileceği maksimum kota miktarı dağıtım veya direk satış için ihtiyacı olan fazlalılık miktarı kadardır. Üreticiler sadece dağıtım veya direk satış için kullanmamış olduğu kotaları kapsayacak şekilde kotaları çevirebilir. 7.1.3.2. Kalıcı Çevrilme Üreticiler kotalarını kalıcı olarak çevirdikleri zaman gelecek kota yılına kadar kota satışı veya kiralaması yapamaz. Bu kısıtlamalar aşağıdaki şartlarda uygulanmaz; · Takip eden kota yılında, Kalıcı kota ile aynı doğrultuda çevrilmiş olan geçici olarak kota çevrilmesi yapan üreticiler · Arazi ile birlikte kalıcı kota transferi yapan üreticiler · Belirli istisnai durumlarda 129 7.1.4. Kota Sisteminin Kaydı Süt kotası sistemine ait kayıtlar Kırsal Ödeme Ajansı tarafından yapılmaktadır. (genel olarak Müdahale Kurumu olarak bilinir.) Kırsal Ödeme Ajansı Süt kotalarının kayıt işlemleri, kota transferindeki kayıt işleri ile ilgilenme, kotanın çevrilmesi, alıcıların kabulü ve ödenmesi gereken verginin toplanması ile ilgili işleri yürütür. 7.1.5. Fazla Üretimin Vergilendirilmesi Süt kota yılı 1 Nisan’dan 31 Mart’a kadar olan dönemdir. Eğer toptan satış yapan bir üretici kendisine tahsis edilmiş olan kotayı aşar ve üye ülkede ulusal toptan satış kotasını aşarsa fazla üretim için vergi ödemek zorunda kalır. Vergi sorumluluğunu azaltmak için Kırsal ödeme ajansı kullanılmayan Toptan satış kotasını, üretim fazlası olan bütün üreticiler arasında paylaştırır. Aynı şekilde üreticiler, kendilerine tahsis edilmiş olan direk satış kotasını aşmaları durumda vergi ödemek zorunda kalırlar. Kırsal ödeme ajansı toplamış olduğu vergiyi Avrupa Komisyonu’na iletir. Üreticiler üzerine düşen vergi sorumluluğunu üretimi azaltarak veya ekstra üretimleri kapsayacak kotalara çevirme, satın alma veya kiralama ile azaltabilirler. İlave vergi uygulaması, planlanan üretimin kontrol altında tutulabilmesi ve kontrol dışı üretim artışının engellenebilmesi bakımından kota sisteminin temelini oluşturmaktadır. 7.1.6. Kota Sistemi ile İlgili AB Mevzuatı 1. 856/84 Sayılı Komisyon Yönetmeliği (yürürlükten kalktı) 2. 3950/92 Sayılı Komisyon Yönetmeliği (yürürlükten kalktı) 3. 1255/99 Sayılı Konsey Tüzüğü (yürürlükten kalktı) 4. 1256/99 Sayılı Komisyon Yönetmeliği (yürürlükten kalktı) 5. 1788/2003 Sayılı Konsey Yönetmeliği (Halen yürürlükte olan yönetmelik) 6. 595/04 Sayılı Komisyon Yönetmeliği (Süt ve Süt Ürünleri Sektöründe Ek Vergileri düzenleyen 1788/03 Sayılı Konsey Yönetmeliğinin Uygulanmasına İlişkin Yönetmelik). 7.2. Türkiye Ülkemizin mevcut ekonomik koşulları ve sektörün altyapısı dikkate alındığında, tam üyelikten önce kota sisteminin uygulanması mümkün gözükmemektedir. Kota sisteminin uygulanabilmesi için öncelikle süt sektörünün kayıt altına alınması gerekmektedir. Zira, tam üyelik sonrası tahsis edilecek kotalarda kayıtlı üretim miktarı ve süt yağı içeriği esas alınacaktır. Kayıt dışı üretim, ülkemiz için biran önce çözülmesi gereken öncelikli bir sorundur. Toplulukta, direk (doğrudan) satış olarak bilinen ve üreticinin ürettiği süt ve süt ürünlerinin doğrudan tüketiciye satışını kapsayan satışlar, üretim miktarı ve kalitesi bakımından kayıt altında olup, bireysel kota içinde değerlendirilen ayrı bir kota payına sahiptir. Farklı dönemler için, AB 15 ülkelerine tahsis edilen, direk ve dış satış kota miktarları Tablo 1’de verilmektedir. Ülkemizde de üretilen sütün bir kısmı, süt veya süt ürünü olarak doğrudan tüketiciye satılmakta ancak, bu satışlar ve üretimler kayıt altına alınamamaktadır. Hatta, işleyicilere satılan sütün kayıt altına alınmasında da ciddi sorunlar yaşanmaktadır. Yıllık süt üretim miktarı yaklaşık 10 milyon ton olarak telaffuz edilirken bunun sadece 2 –2.5 milyon tonu kayıtlı sanayiye gitmekte ve ülke genelinde AB kalite kriterlerine uygun süt üretimi yapılamadığı görülmektedir. 130 Mevcut durumda, kota sisteminin uygulanması halinde, Türkiye, gerçek üretiminin çok altında bir kota alacağı gibi, kotaların dağıtımı, çiftçiler arasında transfer edilmesi gibi konularda da sıkıntılar yaşayacaktır. Tam üyelik öncesi bu konularda gereken tedbirlerin alınamaması durumunda, AB’nde piyasa istikrarını sağlamak amacıyla uygulanan kota sistemi, ülkemiz süt sektörü için büyük bir tehdit olarak karşımıza çıkacaktır. Bu sebeple, Türkiye, ulusal hedeflerini ve devlet ile sektörün yapması gerekenleri belirlemelidir. Söz konusu hedefler ve görevlerin paylaşılması konusunda Süt ve Süt ürünleri OPD Çalışma Grubunun önerileri; 7.2.1. Ulusal Hedefler - Üyelik öncesi süt piyasasını düzenlemek, - Süt sektörünün tüm taraflarını kayıt altına almak, - İşletmelerin optimum büyütülmesini teşvik etmek, - Ulusal süt üretimini süt kalitesini ve yağ içeriğini arttırmak, - Kayıtlı Sanayi işletmelerine giden süt miktarını arttırmak, - Akredite Süt kontrol laboratuarları kurmak veya kurulmasını teşvik etmek. 7.2.2. Görev Dağılımı 7.2.2.1. Devlet - Kayıtlı, kaliteli ve sağlıklı (AB normlarında) ulusal süt üretiminin arttırılmasına yönelik teşvikler vermek, - AB normlarında süt üretimine yönelik, üreticilere, bilgi ve eğitim vermek ve/veya bu amaçla yürütülen eğitim projelerini desteklemek - Tüketimi arttıracak çalışmalar yapmak, yapılan çalışmaları desteklemek, - Ulusal süt üretim ve süt yağı içeriklerine ait istatistiklerin güvenirliğini sağlamak - Üretilen sütlerde, düzenli olarak yağ tayini yapabilecek akredite laboratuarlarını kurmak veya kurulmasını teşvik etmek - Tüm üretici, satın alıcı, işleyici ve nakliyecileri kayıt altına almak veya kayıt altına alınmasını denetlemek - Üyelik öncesinde, takibi ve kontrolü kolay, optimum ölçekli, AB hijyen standartlarına uyan işletmelerin oluşturulmasını teşvik etmek ve bunların tescilini gerçekleştirmek, - Kota ticareti sonucu süt maliyetlerinin artması ve süt fiyatlarının yükselmesini engelleyecek önlemleri almak, - Süt işleme tesislerini kayıt altına almak ve izinsiz süt işleme tesislerinin çalışmasını engellemeye yönelik denetim mekanizmasını güçlendirmek, - Sektörün, hem süt hem et açısından stratejik olması göz önüne alınarak, müzakereler öncesi tüm sektör taraflarıyla çalışmalar yürütmek, - Kota dışında kalan koyun, keçi ve manda sütü üretimini, bu ürünlerin rekabet gücü dikkate alınarak alternatif üretim olarak desteklemek. - Sektörde işletmelerdeki somatik hücre sayısı, bakteri yükü, yağ oranı vb. konularda ülkemizin mevcut durumu ortaya koymak için çalışma yapmalı, bu veriler ışığında hedeflerin ne olduğu tespit edilmelidir. (Örneğin referans yağ oranımız ne olmalıdır, somatik hücre sayısını AB düzeyine getirmek için ne kadar süre gerekli ve ne tür 131 çalışmalar yapılmalıdır, bakteri yükü fazladır sebebi nelerdir, azaltmak için nasıl bir strateji belirlenmelidir vb.) 7.2.2.2. Üretici - Örgütlenmeyi oluşturmak, üreticinin örgüt çatısı altında toplanmasını teşvik edici çalışmalar yapmak, - İşletmeleri kayıt altına almak ve işletmeleri ile ilgili doğru veri tutmak, - İşletmelerinin süt üretimini arttırmak ve üretilen sütte kalite ve hijyeni sağlamak - Üretilen sütü kayıtlı, onaylı işleme tesislerine satmak, - Islah çalışmalarına katılmak, 7.2.2.3. Sanayi - İşletmeleri ile ilgili kayıt tutmak - Kapasite kullanımlarını arttırarak daha fazla sütün sanayide işlenmesini sağlamak, - Kaliteli ve hijyenik süt üretimi konusunda üreticiye bilgi ve fiyat desteği sağlamak, - Süt tüketiminin arttırılmasına yönelik çalışmalar yapmak, bu çalışmalara katılmak. 8. SONUÇ VE ÖNERİLER Ø Türkiye’ye özgü süt ürünlerinin (örneğin Urfa peyniri, örgü peyniri, Mihaliç peyniri) envanterinin çıkartılarak AB’nde tarım ürünlerine yönelik coğrafi işaretler kapsamında tescil edilmesine ve ülkemizin bu ürünlerdeki isim haklarının AB içerisinde korunmasına ihtiyaç duyulmaktadır. Ø AB’ne Süt ve Süt Ürünleri OPD uyumu çerçevesinde; özellikle kota ve müdahale alımlarında esas alınacak olan sütte yağ ve protein içeriği konusunda mevcut durumumuzu gösteren güvenilir veri çalışması acilen yapılmalıdır. Ø Sütün besleyici değeri ve sağlık açısından önemini tüketicilere anlatmak ve onları bu konuda bilinçlendirmek amaçlı eğitim, yayım ve tanıtım faaliyetlerine ağırlık verilmeli, bu suretle içme sütü tüketimi artırılmaya çalışılmalıdır. Ayrıca AB’de uygulanan okul sütü programı, Türkiye’de de yasal altyapısı oluşturularak uygulamaya konulmalıdır. Ø Dış ticarette yeni pazarlar elde etmek için öncelikle Türkiye’ye özgü süt ürünlerinin (örneğin Urfa peyniri, örgü peyniri, Mihaliç peyniri) envanterinin çıkarılması, bu ürünlerin sahip olması gereken asgari teknik ve hijyenik kriterlerin tespit edilmesi, AB’nde tarım ürünlerine yönelik coğrafi işaretler kapsamında tescil edilmesi ve ülkemizin bu ürünlerdeki isim haklarının AB içerisinde korunması gerekmektedir. Ø Çiğ sütteki bakteri yükünü ve somatik hücre sayısını AB standartlarına ulaştırmak, sütün toplanması ve taşınması aşamasında meydana gelen kayıpları önlemek için süt toplama ağı ve soğuk zincirin altyapısı oluşturulmalı, üreticilere bu konuda gerekli eğitim çalışmaları yapılmalıdır. Ø Özellikle süt tahlillerini (somatik hücre sayısı, bakteri yükü, vb.) yapacak laboratuarların il bazında kurulması sağlanmalıdır. Ø Süt üreticilerini üretimden pazarlamaya kadar ki süreçte etkin kılacak örgütlenmelerin güçlenmesi için gerekli destekler sağlanmalıdır. Ø Sektörü meslek olarak kabul eden ve ölçeğini optimal boyuta ulaştırmak isteyen işletmeler desteklenmelidir. 132 Ø Süt ve süt ürünlerinde üretimden tüketime kadarki süreçte izlenebilirlik sağlanmalı, kayıt dışılık önlenmelidir. Ø Zoonoz ve bulaşıcı hastalıklara yönelik ulusal eradikasyon programı oluşturulmalı, bu mücadele için gerekli finansman bütçeye aktarılmalıdır. Ø Gıda Güvenliği kapsamında gerekli koşulların sağlanamaması nedeniyle, AB ne halihazırda süt ve süt ürünleri ihracatı yapılamamaktadır. Mevcut ihracat imkanlarımız AB dışındaki pazarlar ile sınırlıdır. Orta Doğu ve Türki Cumhuriyetlere ihracat imkanımız vardır. Ancak, bahsedilen pazarların önümüzdeki dönemlerde, talep edecekleri ürünlerde AB standartlarını baz alması durumunda mevcut durumda Türkiye’den ihracat mümkün olamayacaktır. Dolayısıyla, Türkiye öncelikle, gıda güvenliğini temin etmek zorundadır. Aksi taktirde, Türkiye’ nin sadece AB ülkelerine değil diğer pazarlardaki ihracat potansiyelini koruması da mümkün olmayacaktır Ø Tüketiciye ulaşacak son ürünün hijyen ve kalite kriterleri ile ilgili yasal düzenlemeler yapılmalı, mevcut düzenlemeler AB’ne uyumlu hale getirilmelidir. Codex allimentarius ta geniş bir düzenlemeye sahip peynirlere ait Toplulukta, teknik bir düzenleme olmamakla birlikte, her üye ülkenin bu konuda kendine ait düzenlemeleri mevcuttur. Ancak, ülkemizde yoğun bir tüketim potansiyeline sahip olan peynir için bir mevzuat yoktur. Geleneksel ürünlerimizi de içine alacak şekilde, bir mevzuatın en kısa sürede oluşturulmasına ihtiyaç vardır. Bu kapsamda oluşturulacak yasal düzenlemelerin işlerliğini temin edecek etkin bir denetim mekanizması oluşturulmalıdır Ø Kota sisteminin uygulanabilmesi için öncelikle süt sektörünün kayıt altına alınması gerekmektedir. Tam üyelik öncesi bu konuda gereken tedbirlerin alınamaması durumunda, AB’nde piyasa istikrarını sağlamak amacıyla uygulanan kota sistemi, ülkemiz süt sektörü için büyük bir tehdit olarak karşımıza çıkacaktır Ø Kota dışında kalan koyun, keçi ve manda sütü üretimi, bu ürünlerin rekabet gücü dikkate alınarak alternatif üretim olarak desteklenmelidir. Ø Üretilen sütlerde, düzenli olarak yağ tayini yapabilecek akredite laboratuarlarını kurmak veya kurulmasını teşvik etmek Ø Ülkemizde sütte meydana gelen arz fazlalıklarının yaşattığı sıkıntılar göz önüne alındığında acil olarak bir müdahale sistemine ve bu sistemi uygulayacak olan bir müdahale kurumuna ihtiyaç duyulduğu görülmektedir. Bu nedenle çalışma grubumuz tarafından AB ülkeleri incelenerek ülkemiz şartlarına göre hazırlanan model dikkate alınarak bu yönde çalışmalar yapılmalıdır. 9. KAYNAKLAR 1. www.europa.eu.int 2. Türkiye’de Süt ve Kırmızı Et Hayvancılığı (Mevcut Durum, Sorunlar, Öneriler) Türkiye Ziraat Odaları Birliği, Ankara, 2005 133 10. EKLER EK-1 TÜRKİYE'NİN DÜNYAYA VE AB'NE SÜT VE SÜTLÜ ÜRÜNLER İHRACATI 2003 2004 DÜNYA GTIP ÜRÜN TANIMI 0401 SÜT VE KREMA (KONSANTRE EDİLMEMİŞ, TATLANDIRICI MADDE İÇERMEYEN) 0402 SÜT VE KREMA (KONSANTRE EDİLMİŞ, TATLANDIRICI MADDE İÇERENLER) 0403 YAYIKAITI SÜT, PIHTILAŞMIŞ SÜT VE KREMA, YOĞURT, KEFİR VS. (KONSANTRE EDİLMİŞ) 0404 PEYNİRALTI SUYU 0405 SÜTTEN ELDE EDİLEN KATI VE SIVI YAĞIAR; SÜRÜLEREK YENİLEN SÜT ÜRÜNLERİ 0406 PEYNİR VE LOR 17021900 KURU MADDE ÜZERİNDEN HESAPLANDIĞINDA (AĞIRLIK %99'DAN AZ LOKTOZ İÇEREN) KG AB25 DOLAR KG 2005 DÜNYA DOLAR KG AB25 DOLAR KG DÜNYA DOLAR KG AB25 DOLAR KG DOLAR 2.049.691 2.083.993 4.313 4.298 2.915.748 3.377.841 469 1.026 1.712.045 2.040.362 262.476 482.477 15.193 54.980 510.558 830.583 4.967 32.897 320.276 450.391 2.111 11.190 74.657 226.709 11.012 42.175 345.163 357.014 13.603 36.101 590.934 581.950 2.708 9.913 5.659.580 2.353.249 20.000 6.440 5.276.150 2.734.405 6.010.242 3.436.635 85.348 272.751 133 1.427 76.141 285.913 758 8.187 49.510 205.669 8.842.658 24.262.849 233.032 1.152.322 10.621.227 27.628.441 178.232 854.968 6.222.179 17.374.028 321.698 122.862 98 110 210.000 131.850 1.000 1.256 1.679.310 1.281.297 277.425 75.081 1.906.612 1.783.376 703.316 744.486 106.179 100.584 21069051 LAKTOZ ŞURUBU; TATLANDIRILMIŞ/RENKLENDİRİLMİŞ 2309 HAYVAN GIDASI OLARAK KULLANILAN MÜSTAHZARLAR Kaynak: Dış Ticaret Müsteşarlığı 134 131.611 206.692 TÜRKİYE'NİN DÜNYADAN VE AB'DEN SÜT VE SÜTLÜ ÜRÜNLER İTHALATI 2003 2004 DÜNYA ÜRÜN TANIMI SÜT VE KREMA (KONSANTRE EDİLMEMİŞ, TATLANDIRICI MADDE İÇERMEYEN) 114.778 121.920 0402 SÜT VE KREMA (KONSANTRE EDİLMİŞ, TATLANDIRICI MADDE İÇERENLER) 12.041.020 20.660.425 0403 YAYIKAITI SÜT, PIHTILAŞMIŞ SÜT VE KREMA, YOĞURT, KEFİR VS. (KONSANTRE EDİLMİŞ) 325.110 413.769 0404 PEYNİRALTI SUYU 0405 SÜTTEN ELDE EDİLEN KATI VE SIVI YAĞIAR; SÜRÜLEREK YENİLEN SÜT ÜRÜNLERİ 5.175.893 8.803.633 5.174.696 8.798.423 4.293.681 10.209.140 0406 PEYNİR VE LOR 3.362.581 9.136.538 860.814 3.899.187 5.321.134 16.381.544 102.750 603.995 232.194 KG 3.112 9.340.220 325.080 494.035 102.750 DOLAR KG AB 25 0401 527.155 DOLAR 2005 DÜNYA GTIP 17021900 KURU MADDE ÜZERİNDEN HESAPLANDIĞINDA (AĞIRLIK %99'DAN AZ LOKTOZ İÇEREN) KG AB 25 4.883 202.193 16.677.694 11.881.684 413.657 338.125 572.033 232.194 535.027 411.900 DOLAR KG DÜNYA DOLAR 197.472 25.228.819 502.368 1.631.651 811.073 KG AB 25 DOLAR KG DOLAR 106.075 150.925 1.007 2.455 5.800.615 12.589.384 4.278.417 10.126.292 1.869.150 4.888.922 338.125 502.368 154.263 245.756 154.263 245.756 510.624 1.587.474 179.268 742.819 179.013 740.707 4.092.756 9.802.120 842.524 2.101.783 339.024 954.484 2.583.486 8.605.819 2.291.966 7.979.151 415.325 1.884.537 411.890 810.920 94.350 161.266 29.573.091 34.821.097 10.261.983 16.140.115 21069051 LAKTOZ ŞURUBU; TATLANDIRILMIŞ/RENKLENDİRİLMİŞ 2309 HAYVAN GIDASI OLARAK KULLANILAN MÜSTAHZARLAR 28.280.146 38.715.723 18.376.501 23.963.867 38.817.726 Kaynak: Dış Ticaret Müsteşarlığı 135 53.898.854 17.193.350 26.810.015 EK-2 SÜT VE SÜT ÜRÜNLERİ OPD UYUM TABLOSU 1 SIRA Uyum sağlanması gereken NO AB mevzuatı numarası ve adı* 1 2 3 2 Türkçe Tercüme mevcut mu?* 3 Karşılığı TR Mevzuatı adı, Resmi Gazete Tarih ve Sayısı* 4 İngilizce Tercüme mevcut mu?* 04.01 sayılı vergi başlığının altında yer alan ürünler için süt ve süt ürünlerinin ortak piyasa düzenlemesine ilişkin ilave kuralları ortaya koyan 1411/71 (EEC) sayılı ve 29 Haziran 1971 tarihli Konsey Tüzüğü Laktoz ve glukoz ile ilgili 29 Ekim 1975 tarih ve 2730/75 (EEC) sayılı Konsey Tüzüğü Süt hayvan sürülerinin değişimi ve süt ve süt ürünlerinin pazarlanmaması için prim sistemi takdim eden 17 Mayıs 1977 tarih ve 1078/77 (EEC) sayılı Konsey Tüzüğü 136 5 Planlanmış olan uyum takvimi 6 Uyum durumu (nekadarı gerçekleşti, kısıtlar,sorunlar) 7 Devam eden(kalan) çalışmalar için takvim 8 Mevzuattan sorumlu kişi(ler) (isim, telefon, e-posta) 4 5 6 7 Süt hayvan sürülerinin değişimi ve süt ve süt ürünlerinin pazarlanmaması için prim sistemi takdim eden 1078/77 (EEC) sayılı Tüzüğü değiştiren 22 Mayıs 1978 tarihli ve 1041/78 (EEC) sayılı Konsey Tüzüğü İnsan tüketimine yönelik belirli tamamen veya kısmen dehidre konserve sütün testi ile ilgili Topluluk analiz yöntemlerini belirten 13 Kasım 1979 tarih ve 79/1067/EEC sayılı ilk Komisyon Direktifi Yok “Türk Gıda Kodeksi Koyulaştırılmış Süt ve Süttozunun Analiz Metotları Tebliği” 29 Aralık 2001 tarih ve 24625 sayılı Resmi Gazete Var Süt ürünleri için yatırım yardımlarını kısıtlayan 30 Haziran 1981 tarih ve 1946/81 (EEC) sayılı Konsey Tüzüğü Kar amaçsız kurum ve örgütlere tereyağı alımlarında yardım verilmesine dair 31 Temmuz 1981 tarih ve 2191/81 (EEC) sayılı Komisyon Tüzüğü 137 _ Tam _ Numune Alma ve Analiz Metotları İAK 8 9 10 11 Karışık yemlere eklenen süt ürünlerine uygulanan belirli katsayı ile ilgili 1235/82 (EEC) sayılı Tüzüğü değiştiren 3303/82 (EEC) sayılı ve 9 Aralık 1982 tarihli Komisyon Tüzüğü Süt ve süt ürünlerine ihracat geri ödemeleri verilmesine ilişkin ilave hükümleri ortaya koyan 31 Mart 1984 tarih ve 896/84 (EEC) sayılı Komisyon Tüzüğü Doğrudan tüketime yönelik konsantre tereyağına yönellik müdahale tereyağlarının indirimli fiyatlardan satışı ile ilgili 11 Kasım 1985 tarih ve 3143/85 (EEC) sayılı Komisyon Tüzüğü Süt ve süt ürünlerinin pazarlmasında kullanılan hedeflerin korunmasına ilişkin 2 Temmuz 1987 tarih ve 1898/87 (EEC) sayılı Konsey Tüzüğü 138 12 13 14 15 Süt üretim arazilerindeki hijen koşulları ile ilgili genel şartların belirtildiği 26 Mayıs 1989 tarih ve 89/362/EEC sayılı Komisyon Direktifi Toplulukta doğrudan tüketime yönelik konsantre tereyağı yardımının ihale yoluyla verilmesine ilişkin 20 Şubat 1990 tarih ve 429/90 (EEC) sayılı Komisyon Tüzüğü Peynirle ilgi olarak süt ve süt ürünleri piyasasında ortak düzenlemeler ile ilgili ilave genel kuralların belirtildiği 24 Temmuz 1990 tarih ve 2204/90 (EEC) sayılı Konsey Tüzüğü 2204/90 (EEC) sayılı Konsey Tüzüğünün uygulanmasına yönelik detaylı kuralları belirten 26 Eylül 1990 tarih ve 2742/90 (EEC) sayılı Komisyon Tüzüğü 139 16 17 18 19 20 Yağsız süt tozundan üretilen kazein ve kazeinatlar için yardım verilmesi konusunda 10 Ocak 1990 tarih ve 2921/90 (EEC) sayılı Komisyon Tüzüğü Isı-işleminden geçmiş süt veya ham sütün belirli test ve analiz yöntemlerinin belirtildiği 14 Şubat 1991 tarih ve 91/180/EEC sayılı Komisyon Direktifi 569/88 (EEC) sayılı Tüzüğü düzelten ve tereyağının müdahale stoklarından ihracata yönellik satışı ile ilgili detaylı kuralları ortaya koyan 3378/91/EEC sayılı Komisyon Tüzüğü Süt ve süt ürünlerine uygulanacak tarımsal dönüşüm oranı ile ilgili işlevsel faaliyetleri sabitleyen 30 Haziran 1993 tarih ve 1756/93 (EEC) sayılı Komisyon Tüzüğü Bazı süt ve süt üreticilerine özel referans miktarları tahsis edilmesini öngören 19 Temmuz 1993 tarih ve 2055/93 sayılı Konsey Tüzüğü 140 21 22 23 Bazı süt ve süt ürünleri üreticilerine özel referans miktarı tahsis eden 20/55 nolu Tüzüğün uygulanması için ayrıntılı kurallar öngören 17 Eylül 1993 tarih ve 2562/93 sayılı Komisyon Tüzüğü Süt ve süt ürünleri sektöründe ilave ithalat vergisi aranjmanı uygulanmasına ilişkin detaylı kuralları belirten 1598/95 (EC) sayılı ve 30 Haziran 1995 tarihli Komisyon Tüzüğü Belirli süt ürünleri için birleşik terminolojilerin yeniden düzenlenmesisonucunda; Tüzük (EEC) No804/68, (EEC) No2730/75, (EEC) No776/78, (EEC) No 570/88, (EEC) No 584/92, (EEC) No 2219/92, (EC) No 2883/94, (EC) No 1466/95, (EC) No 1598/95, (EC) No 1600/95 ve (EC) No 1713/95 Tüzükleri düzelten 2931/95 (EC) sayılı ve 19 Aralık 1995 tarihli Komisyon Tüzüğü 141 24 25 26 96/536/EC: 92/46/EEC sayılı direktifin 8 (2) Maddesi uyarınca ve bu tür ürünlerin üretiminde uygulanacak derograsyonların taabiatı gereği üye ülkeler genel veya ferdi derogasyon uygulamaya yetkili oldukları süt bazlı ürünlerin listesinin oluşturan 29 Temmuz 1996 tarikli Komisyon Kararı Süt ve süt ürünlerinde istatistiksel incelemelerle ilgili 96/16/EC sayılı ve 19 Mart 1996 tarihli Konsey Direktifi Süt ve süt ürünlerinde istatistiksel incelemelerle ilgili 96/16/EC sayılı Konsey Direktifinin uygulanmasına ilişkin hükümlerin belirtildiği 97/80/EC sayılı ve 18 Aralık 1996 tarihli Komisyon Kararı 142 27 28 29 Süt ve süt ürünlerinin pazarlamasında belirlenen kullanımın korunması ile ilgili 1898/87 (EC) sayılı Konsey Tüzüğünün ve sürülebilir yağlarla ilgili standarları belirten 2991/94 (EC) sayılı Konsey Tüzüğünün uygulanması ile ilgili belirli detaylı kuralları ortaya koyan 577/97 (EC) sayılı ve 1 Nisan 1997 tarihli Komisyon Tüzüğü Gıda içeriği, krema ve unlu mamüllerin üretiminde kullanılacak krema, tereyağı ve konsantre tereyağına yardım verilmesi ve düşük fiyatlarda satılması ile ilgili 2571/97 (EC) sayılı ve 15 Aralık 1997 tarihli Komisyon Tüzüğü İçme sütü için süt ve süt ürünlerindeki ortak piyasa düzenlemeleri ile ilgili ilave kuralların belirtildiği No 2597/97 (EC) sayılı ve 18 Aralık 1997 tarihli Konsey Tüzüğü 143 30 31 32 Süt ve süt ürünlerinde ihracat geri ödemeleri ve ihracat lisanslarına ilişkin 804/68 (EEC) sayılı Konsey Tüzüğünün uygulanmasına ilişkin özel detaylı kuralları belirten 174/1999 (EC) sayılı ve 26 Ocak 1999 tarihli Komisyon Tüzüğü Süt ve süt ürünleri piyasalarının ortak düzenlenmesi ile ilgili 1255/1999 (EC) sayılı ve 17 Mayıs 1999 tarihli Konsey Tüzüğü Krema ve Tereyağı müdahalesine ilişkin 1255/1999 (EC) sayılı Konsey Tüzüğünün uygulanması ile ilgili detaylı kuralları belirten 2771/1999 (EC) sayılı ve 16 Aralık 1999 sayılı Komisyon Tüzüğü 144 33 34 35 Hayvan yemine yönelik yağsız süt tozu ve yağsız süte yardım verilmesini öngören 1255/1999 (EC) sayılı Tüzüğün uygulanmasına ilişkin detaylı kuralları belirten 2799/1999 (EC) sayılı ve 17 Aralık 1999 tarihli Komisyon Tüzüğü Uzun süreli peynirler için verilecek özel depolama yardımı ile ilgili detaylı kuralları belirten 1068/2000 (EC) sayılı ve 19 Mayıs 2000 tarihli Komisyon Tüzüğü Öğrenim kurumlarında bulunan öğrencilere belitli süt ürünlerinin ve süt arzına yönelik Topluluk yardımına ilişkin 1255/1999 (AT) sayılı Konsey Tüzüğünün uygulanmasına ilişkin kuralları belirten 2707/1999 (EC) sayılı ve 11 Aralık 2000 tarihli Komisyon Tüzüğü 145 36 Yok İnsan Tüketimine yönelik tamamen veya kısmen dehidre edilmiş konserve süt ile ilgili 20 Aralık 2001 tarih ve 2001/114/EC sayılı Konsey Direktifi 37 1255/1999/EC sayılı Konsey Tüzüğünde değinilen krema ve tereyağı özel depolama yardımını belirleyen 179/2001 (EC) sayılı ve 29 Ocak 2001 tarihli Komisyon Tüzüğü 38 2799/1999 (EC) ve 2771/1999 (EC) sayılı tüzükleri değiştiren ve süt ve süt ürünlerinde kalite değerlendirmesi ve analizde kullanılacak metodlara ilişkin 1255/1999 (EC) sayılı Konsey tüzüğünün uygulanmasına ilişkin detaylı kuralları belirten 213/2001 (EC) sayılı ve 9 Ocak 2001 tarihli Komisyon Tüzüğü. “Türk Gıda Kodeksi Koyulaştırılmış Süt ve Süt tozu Tebliği” 12 Nisan 2005 tarih ve 25784 sayılı Resmi Gazete Yok 146 - Tam - Süt ve Süt Ürünleri İhtisas Alt Komisyonu 39 40 41 Yağsız süttozu piyasalarındaki müdahale ile ilgili 1255/1999/EC sayılı Konsey Tüzüğünün uygulanması ile ilgili detaylı kuralları belirten 214/2001/EC sayılı Komisyon Tüzüğü arife kotalarını açan ve süt ve süt ürünleri ithalat düzenlemeleri ile ilgili 1255/ 1999/EC sayılı Konsey Tüzüğünün uygulanması ile ilgili detaylı kuralları ortaya koyan 2535/2001/EC sayılı ve 14 Aralık 2001 tarihli Komisyon Tüzüğü. Krema ve tereyağı piyasalarındaki müdahalelerle ilgili 1255/1999/EC sayılı Konsey Tüzüğünün uygulanması ile ilgili detaylı kuralların belirtildiği 2771 /1999/EC sayılı Tüzüğün 29. Maddesinden sapmaları ve krema ve tereyağının özel depolama yardımına değinilen 1255/1999/EC sayılı Konsey Tüzüğündeki yardımları belirleyen 162/2002/EC sayılı ve 29 Ocak 2002 tarihli Komisyon Tüzüğü 147 42 43 44 Krema ve Tereyağı piyasalarındaki müdahalelerin yer aldığı 1255/1999/EC sayılı Tüzüğün uygulanması ile ilgili detaylı kuralları ortaya koyan 2771/1999/EC sayılı Tüzüğün 29. maddesinden sapan ve tereyağı ve kremanın özel depolanmasına verilecek yardımı belirten 1255/1999/EC sayılı Konsey Tüzüğüne değinen 224/2003/EC sayılı ve 5 Şubat 2003 tarihli Komisyon Tüzüğü. Tarife kotalarını açan ve süt ve süt ürünleri ithaltı ile ilgili 1255/1999/EC sayılı Konsey Tüzüğünün uygulanması ile ilgili detaylı kuralları ortaya koyan 2535/ 2001/EC sayılı Tüzükten sapan 417 /2003/EC sayılı ve 6 Mart 2003 tarihli Komisyon Tüzüğü. Süt ve süt ürünleri sektöründe vergi oluşturan 1788/2003 (EC) sayılı ve 29 Eylül 2003 tarihli Konsey Tüzüğü 148 45 46 47 İnsan Tüketimine yönelik çiğ süt, süt bazlı ürünler, ısı işlemli süt ile ilgili Toplulukta hayvan ve kamu sağlık ve veterinerlik sertifikalarını ortaya koyan 2004/238/EC sayılı ve 29 Nisan 2004 tarihli karar Süt ve süt ürünleri sektöründe vergi oluşturan 1788/2003 (EC) sayılı Konsey Tüzüğün uygulanması için detaylı kuralları ortaya koyan 595/2004 sayılı ve 30 Mart 2004 tarihli Komisyon Tüzüğü 1774/2002 sayılı Avrupa Parlementosu ve Konsey Tüzüğünün tekstinde Kategory 3 olarak tanımlanan EEA'ya uygun süt, süt bazlı ürünler ve sütten türetilmiş ürünlerin uygulanmasına ilişkin 79/2005 sayılı ve 19 Ocak 2005 tarihli Komisyon Tüzüğü 149 150 T.C. TARIM VE KÖYİŞLERİ BAKANLIĞI STRATEJİ GELİŞTİRME BAŞKANLIĞI YUMURTA VE KÜMES HAYVANLARI ORTAK PİYASA DÜZENİ ALT ÇALIŞMA GRUBU RAPORU Kasım-2005 Ankara 151 YUMURTA VE KÜMES HAYVANLARI ALT ÇALIŞMA GRUBU ÜYELERİ Prof. Dr. Rüveyde AKBAY (Koordinatör – DBTD Başkanı) Yüce CANOLER (BESDBİR) Hakan AKSOY (TKB-SGB) Gülçin K. DUMAN (TKB-DİATK) Belgin GÜNAY (TKB-KORGEM) Kadir ÖZMELİOĞLU (TKB-TÜGEM) Cengizhan MIZRAK (TKB-Tavuk) Belkıs GÜRSEL (DTM-İGM) H. Pınar ERSEN (DTM) Yalçın GÜBE (DTM) Aylin TURP (Çorum Yum A.Ş.) 152 İÇİNDEKİLER BÖLÜM I 1. KANATLI SEKTÖRÜNÜN MEVCUT DURUMU ................................................................155 1.1. Kanatlı Eti Üretimi.........................................................................................................155 1.1.2. Kanatlı Eti Tüketimi ................................................................................................155 1.1.3. Kanatlı Sektörünün Ülke Ekonomisi İçindeki Yeri ...................................................156 1.1.4. Kapasite Kullanımı ..................................................................................................156 1.1.5. Kanatlı Sektöründe Üretim Kalitesi ve AB’ye Uyumu..............................................156 1.1.6. İthalat ve İhracat Durumu ........................................................................................157 1.1.7. Bölgemizde Kanatlı Eti İhracatı ve İhracat Destekleri...............................................157 1.1.8. Üretim Maliyetleri ve İhracat Destekleri ..................................................................157 1.2. Yumurta Üretimi............................................................................................................157 1.2.1. Yumurta Tüketimi ...................................................................................................158 1.2.2. Kapasite Kullanımı ..................................................................................................160 1.2.3. İthalat ve İhracat Durumu ........................................................................................160 1.2.4. Üretim Maliyetleri ve İhracat Destekleri ..................................................................160 1.3. Diğer Kanatlılar .............................................................................................................160 1.3.1. Bıldırcın Yetiştiriciliği .............................................................................................160 1.3.2. Ördek ve Kaz Yetiştiriciliği .....................................................................................161 1.3.3. Devekuşu Üretimi ....................................................................................................161 2. KANATLI SEKTÖRÜNÜN SORUNLARI.............................................................................161 2.1. Hammadde Maliyetleri.................................................................................................161 2.2. İhracat Desteklerinin Yetersizliği .................................................................................161 2.3. Finansman Kaynağı .....................................................................................................162 2.4. KDV İndirimi ..............................................................................................................162 2.5. Tüketim Azlığı.............................................................................................................162 2.6. Hayvan Hastalıkları-Sigorta-Tazminat .........................................................................162 2.7. Örgütlenme Yetersizliği ...............................................................................................163 2.8. Türk Gıda Kodeksindeki Yetersizlikler ........................................................................163 2.9. Kapasite Sorunları........................................................................................................163 2.10. Devekuşu Üretimi ........................................................................................................163 BÖLÜM II 3.AVRUPA BİRLİĞİ’NİN YUMURTA VE KÜMES HAYVANLARI ORTAK PİYASA DÜZENİ İLE TÜRKİYE MEVZUATININ KARŞILAŞTIRILMASI........................164 3.1. Toplulukta Ortak Rejimin Tesisi ....................................................................................164 3.2. Ürün Kapsamı................................................................................................................164 3.3. Piyasa Pazar Desteği Sistemi..........................................................................................165 3.4. Dış Ticaret Rejimi..........................................................................................................165 BÖLÜM III 4. SONUÇ VE ÖNERİLER ........................................................................................................172 5. EKLER...................................................................................................................................174 153 154 BÖLÜM I 1. KANATLI SEKTÖRÜNÜN MEVCUT DURUMU 1.1. Kanatlı Üretimi Tavukçuluk 1970’li yıllarda aile işletmeciliği şeklinde, pahalı ve sınırlı üretim kapasitesi ile faaliyette bulunmuştur. 1980’li yıllarda piliç eti entegre tesislerin çoğalması ve sözleşmeli üretim modelinin uygulanması ile önemli bir yapısal değişim göstermiştir. 1990’lı yıllarda büyük yatırımlar yapılarak dünya standartları yakalanmış ve üretim sürekli artırılarak bu günlere gelinmiştir. 2000’li yıllarda kanatlı sektörünün AB uyum çalışmaları başlamış ve 2005 yılında Türkiye’nin AB Ülkelerinin kanatlı eti ithal edebileceği üçüncü ülkeler listesine girmesi için karar alınma aşamasına gelinmiştir. Hindicilik 1995 yılından başlayarak yatırımlarını kısa sürede tamamlamış 1998 yılında büyük bir atılım gerçekleştirmiştir. 2004 yılında hindi eti üretimimiz 50 bin tona ulaşmış, sadece yılbaşlarında tüketilen hindi eti artık her gün tüketilebilir hale gelmiştir. 1990-2004 Yılları Kanatlı Eti Üretimi (1000 Ton) 1200 1.045 Üretim Bin Ton 1000 853 800 752 600 553 400 200 217 239 288 368,5 616 622 656 673 705 417 311,5 0 1990 1991 1992 1993 1994 1995 1996 1997 1998 1999 2000 2001 2002 2003 2004 Yıllar 1990–2000 dönemi içinde tavuk eti üretiminin yıllık ortalama büyüme hızı %14,4 olmuştur. Sektörün büyüme trendi sadece 1994 ve 2001 kriz yıllarında düşüş göstermiştir. FAOSTAT 2004 yılı verilerine göre Türkiye 943.000 ton üretimle dünyada 14. sırayı almıştır. Diğer kanatlı etleri dahil edildiğinde 2004 yılı üretimimiz 1.045.000 tondur. Kanatlı eti üretimi ülkemiz insanlarının dengeli beslenmeleri için stratejik öneme sahiptir. 1.1.2. Kanatlı Eti Tüketimi Türkiye’de kırmızı et üretiminin giderek gerilemesi sonucu ortaya çıkan hayvansal protein açığı, ağırlıklı olarak tavuk ve kısmen hindi eti üretiminin artışı ile dengelenebilmiştir. 155 1990-2004 Yılları Kırmızı ve Beyaz Et Tüketimi 20,00 18,00 18,08 16,28 16,00 16,40 16,63 15,42 14,00 14,48 14,85 15,78 15,39 14,26 13,89 13,44 13,39 12,91 11,88 11,44 12,00 11,09 10,00 9,53 8,62 8,00 4,00 3,85 4,18 4,94 9,83 9,59 9,98 6,75 6,18 6,00 9,43 14,33 4,94 2,00 0,00 1990 1991 1992 1993 1994 1995 1996 1997 1998 1999 2000 2001 2002 2003 2004 Kırmızı Et Tavuk Eti Fert başına kanatlı eti tüketimi 1994 yılından 2000’e kadar %126 artarak 11.1 kg’a ulaşmıştır. 2001 ve 2002 yılarında fert başına tüketim ne yazık ki 9,5-10 kg’lara düşmüştür. 2004 yılında tüketim 14 kg’ı aşmıştır. 1.1.3. Kanatlı Sektörünün Ülke Ekonomisi İçindeki Yeri Geçimini tavukçuluk ve hindicilik sektöründen (yumurta üretimi dahil) temin eden (üretici çiftçi, sektörle ilgili esnaf, yem, ilaç, yan sanayi, nakliye, pazarlama dahil) insan sayısı yaklaşık 2 milyon kişidir. Sektörün yıllık cirosu 2,5-3 milyar $ civarındadır. Kanatlı sektörü Ülkemiz tarımı içinde en güçlü olan sektörlerden biridir 1.1.4. Kapasite Kullanımı 2004 yılında, kesilen piliç adedi yaklaşık 600 milyon, üretilen toplam piliç eti miktarı (Damızlık ve yumurta tavuk eti hariç) yaklaşık 941 bin tondur. 1990 yılına kıyasla kesilen hayvan sayısı 3,6 kat, üretilen piliç eti ise 4,4 kat artmıştır. Kalite açısından AB ülkeleri standartlarına ulaşan hatta aşan kesimhaneler kurulmuştur. Türkiye’nin günlük kesim kapasitesi 4.500 Ton, yıllık kesim kapasitesi de yaklaşık 1.500.000 Ton’dur. Kesimhane ve yetiştirme kümeslerinde 2004 yılı kapasite kullanım oranı yaklaşık %70’dir. 1.1.5. Kanatlı Sektöründe Üretim Kalitesi ve AB’ye Uyumu: Kanatlı eti üretiminde kalite anlayışı 1985’li yıllardan itibaren değişmeye başlamıştır. Daha önceki yıllarda üretim ilkel usullerle yapılmaktayken günümüzde çok modern sistemlerle kesim ve işleme yapılmaktadır. Günümüzde piliç eti üretiminde modern teknolojiyle yapılan ileri işleme ile hem ürün çeşit ve kalitesi yükselmiş hem de katma değer artmıştır. 2003 yılında AB Gıda ve Veterinerlik Ofisinin yaptığı denetim sonrası 5 entegre piliç ve hindi eti üreticisi firma AB Standartlarına uygunluk belgesi alma aşamasına gelmiştir. AB Halk Sağlığı ve Tüketiciyi Koruma (SANCO) teşkilatı Tarım ve Balıkçılık Alt Komitesinde 156 Türkiye’nin “Kalıntı İzleme Planı”nın onaylanması ve AB’nin ithalat yapabileceği 3. ülkeler listesine ülkemizin ilave edilmesini önerme kararı almıştır. Bu karar önümüzdeki günlerde üye ülke temsilcilerinden müteşekkil Gıda Zinciri ve Hayvan Sağlığı Daimi Komitesi’nde görüşülerek onaylandıktan sonra AB resmi gazetesinde yayınlanarak yürürlüğe girebilecektir. AB ülkelerine kanatlı eti ihracatı mümkün hale gelebilecektir. 1.1.6. İthalat ve İhracat Durumu Piliç eti dış ticaretinde ithalat yok denecek kadar azdır. İhracatın en yüksek olduğu 1994 ve 2001de 12,500 ton piliç eti ihracatı yapılmıştır. Dünya tavuk eti ihracatında AB % 17, ABD % 46.3 paya sahiptir. Dünya tavuk eti ithalatının 1/3’ü yakın komşularımızca yapılmasına rağmen, bu ihracatta Türkiye’nin payı %0.1’in altında kalmaktadır. 2004 yılında kanatlı eti ihracatı yaklaşık 12.000 ton, ayak ve sakatat dahil 29.000 tondur.2005 yılının ilk 10 ayı sonuçları 28,4 bin ton kanatlı eti, 15,7 bin ton ayak toplam 44,1 bin ton ihracat yapılmıştır. Kanatlı eti ihracatındaki %50’ye varan bu artışta, iç pazar fiyatlarındaki uzun süreli aşırı düşüşlerin büyük payı vardır(1). 1.1.7. Bölgemizde Kanatlı Eti İhracatı ve İhracat Destekleri Bölgemizde 2003 yılında en fazla piliç eti ithal eden ülkeler; Rusya Federasyonu . . . . . 1.125 Bin Ton Avrupa Birliği . . . . . . . . . . . 390 Bin Ton Suudi Arabistan . . . . . . . . . 385 Bin Ton Birleşik Arap Emirlikleri . . . 133 Bin Ton Dünyanın en büyük üç piliç eti ihracatçısı bölgemizdeki ülkelere; ABD . . . . . . . . . . 900-1000 $/Ton BREZİLYA . . . . . 1.000 -1.100 $/Ton Avrupa Birliği . . .1.000-1.100 $/Ton bedelle piliç eti satmaktadır. İhracat destekleri ABD 600 $/Ton AB 660 $/Ton (Temmuzdan itibaren 375 $/Ton) Destek + İhraç Fiyatı = Ortalama Toplam Gelir. 1.500$/Ton 1.1.8. Üretim Maliyetleri ve İhracat Destekleri Piliç eti üretim maliyeti entegre firmalarda ortalama 2 YTL/Kg yaklaşık 1.500 $/Ton dur. 2004 ve 2005 yılında ihracat Desteği (186 $/Ton x %14 Miktar Barajı =) 26,04 $/Ton net olarak ödenmektedir. Piliç eti maliyet 1.500 $ ve ihraç fiyatı 1.000-1.100 $ olduğu dikkate alındığında, ihracat iadesinin 500 $ olması gerektiği ortaya çıkmaktadır. (1) Kaynak: Ege İhracatçılar Birliği verileridir. 1.2. Yumurta Üretimi 1990 Yılında 7.7 milyar adet olan üretim, 1998 yılında 12 milyar adede ulaşmıştır. 1998 yılında ulaşılan bu üretim seviyesinden sonra yıllar süren bir kriz dönemine girmiştir. Uzun süren fiyat dalgalanmaları ekonomik krizin de etkisiyle üreticiyi büyük zararlara uğratmış, bir kısım yetiştirici üretimden çekilmiştir. Takip eden 6 yıl içinde yumurta üretimi 7 milyar adede kadar gerilemiştir. 2004 üretimimiz 8.665.000.000 adettir. Yumurta sektörü tüm dünyada olduğu gibi, Türkiye’de de arz, talep ve fiyat yapısı açısından yoğun döngüsellikler taşıyan bir ürün pazarıdır. Bu yapı kuşkusuz, sofralık yumurtada daha da belirgindir. Yumurtanın işlenmesi halinde daha belirgin ürün 157 farklılaştırma mümkün olmakta, katma değerli ürünlerin sayısı artmaktadır. Buna karşın, sofralık yumurta konusunda da katma değerli ürünler vardır ve Batı ülkelerinde pazarda yerini almıştır. Organik yumurta, serbest sistem yumurtası veya köy yumurtası adı verilen kafes ortamı dışında yetiştirilmiş yumurta, Omega-3 ve selenyumlu yumurta gibi katma değerli sofralık yumurta türlerinin bir bölümü Türkiye’de üretilmeye başlanmış ancak sözü edilecek bir pazar hacmi ve raf alanı kazanamamıştır. Bu tür ürünler henüz yumurta ile ilgili gıda kodeksinde de açıkça tanımlanmamış olduğu için sektör ve/veya devlet, pazarda yer alan bu tür ürünlerin denetimi anlamında bir ilerleme kaydetmiş değildir. Gerekli standartların oluşması, sektörün ürün tanımı ve içeriği konusunda ortak bir yaklaşım belirlemesi halinde, bugün varolan haksız rekabete yol açabilecek belirsizlikler ortadan kalkacak, katma değerli ürünlerin üretimi ve tüketimi konusunda gelişmeler sağlanabilecektir. 1990-2004 Yılları Yumurta Üretimi Üretim Milyon Adet 14.000 12.160 12.000 10.000 8.000 10.006 9.84510.269 9.782 8.215 7.6997.668 6.000 9.917 7.136 9.816 8.194 7.809 8.665 7.245 4.000 2.000 0 1990 1991 1992 1993 1994 1995 1996 1997 1998 1999 2000 2001 2002 2003 2004 Yıllar FAOSTAT verilerine göre 2004 yılı Dünya yumurta üretimi sıralamasında Türkiye 791,7 bin ton üretimle 10. sırada yer almıştır. Merkezî ve Kuzey-Batı Avrupa’da hayvan hakları (animal welfare) konusundaki farkındalığın artmasıyla birlikte kafes tavukları yerine serbest sistem tavuklardan elde edilen yumurtalara olan talepte 70’lerden başlayarak ciddi gelişmeler sağlanmış ve yumurta çiftçiliği kendini bu değişime uyarlamıştır. Yumurtaların ortak pazarlama standartlarına ilişkin AB düzenlemeleri 1985 yılına kadar gitmekte ve alternatif çiftçilik yöntemlerini tanım altına almaktadır. 2002’de yeniden tanımlanan yöntemler yumurtayı serbest sistem, klasik sistem ve kafes olarak üç kategoride toplamaktadır. AB’de alternatif metotlarla beslenen tavuk sayısı 1991’deki 10 milyon adet düzeyinden 2002’de 39 milyona yükselmiştir. Bir başka deyişle, alternatif yöntemlerle beslenen tavukların toplam tavuk sayısına oranı %3’ten %14’e çıkmıştır. İngiltere, Avusturya, İrlanda, Danimarka ve Hollanda’da bu oran %20’nin üzerindeyken, Yunanistan, İspanya ve Portekiz’de ticari amaçlı kafes dışı besleme yok denecek kadar azdır. Ancak, son yıllarda Avian Influenza salgınlarının yarattığı risk nedeniyle açık alanlarda yapılan yetiştiricilikten tamamen kapalı sistem yetiştiriciliğe bir yönelme görülmektedir. 1.2.1. Yumurta Tüketimi 12 milyar adetlik üretim ve 177 adet kişi başına tüketimle her anlamda istisnai bir yıl olan 1998 yılı bir yana bırakılırsa, Türkiye’de kişi başına yumurta tüketimi uzun yıllardır yılda 125-150 arasında seyretmektedir. Dünyanın ilk 10 yumurta üreticisi arasında yer alan Türkiye’de kişi başına yumurta tüketimi yılda 9 kilogram ile dünyada ancak 47’inci sıradadır. 158 (Kaynak: 2003/04 Executive Guide To World Poultry Trends -2000 yılı verileri) Fert başına yumurta tüketimimiz 1990’da 139 adet, 1998’de 177 adet iken, 2002 yılında 111 adede düşmüştür. 2003 yılında tüketim 137 adede yükselmiş, 2004 yılında tekrar 115 Adede gerilemiştir. DPT’nin 2001 yılında yayınladığı Ulusal Gıda ve Beslenme Stratejisi Çalışma Grubu Raporu’na göre Türkiye nüfusunun besin gereksinimine uygun tahmini yumurta tüketim miktarı 862.000 ton olarak hesaplanmıştır. 2000 yılı nüfusu esas alınarak yapılan bu çalışmaya göre kişi başına yumurta tüketimi 12,8 kg düzeyinde olacaktır. Bu da kişi başına tüketimin 213 adet olması gerektiğini ifade etmektedir. 1997-2004 Kişi Başına Yumurta Tüketimi (Adet) 180 177 160 144 140 120 100 137 105 106 116 111 115 80 60 40 20 0 1997 1998 1999 2000 2001 2002 Tüketim (Adet) 2003 2004 Avrupa Birliği ülkelerinde (AB 15) kişi başına ortalama yumurta tüketimi 1990’dan bu yana 12.5 ila 13.5 kg. aralığında sabitlenmiştir. Ülkelere göre incelendiğinde İngiltere, İspanya, İtalya ve İrlanda’da 90’lı yılların başlarına dek bir düşme ve geçtiğimiz yıllarda bir geri kazanım, Almanya, Finlandiya ve İsveç’te tüketimde bir düşüş, son olarak Hollanda, Portekiz ve İtalya’da son yıllarda artan bir tüketim eğilimi gözlenmektedir. Gelişmiş ülkelerde yumurta tüketiminde gözlenen önemli bir eğilim sofralık yumurta yerine yumurta ürünleri ve yumurta içeren ürünlerin tüketimindeki gelişmedir. Ayrıntılı bir istatistikten söz edilemese de, 2002 yılı itibariyle AB’de sofralık yumurtanın %20’si yumurta ürünleri endüstrisi tarafından işlenmektedir. Ülkemizde yumurta endüstrisi dalında ufak kapasiteli iki tesis bulunmaktadır. Daha ziyade pastörize likit yumurta üretmektedirler. Tüketim boyutu ele alındığında, serbest sistem ve klasik sistem yumurta tüketimi süpermarket zincirlerinin kendi inisiyatifleri veya hayvan hakları savunucusu ve tüketici gruplarından gelen baskılarla kafes yumurtalarını büyük ölçüde azalttığı hatta durdurduğu görülmekte, Hollanda, Avusturya ve Danimarka gibi ülkelerde %50’ler düzeyine çıkmaktadır. Almanya’da ise bu oran 2002’de %39’a ulaşmıştır. İngiltere’de 2012 yılında pazardaki yumurtanın %50’sinin kafes, %42’sinin serbest sistem, %8’inin klasik sistem olacağı tahmin edilmektedir. 5 AB ülkesinden sağlanan veriler serbest sistem yumurta fiyatlarının standart kafes yumurtasına göre %95-%150 daha pahalı olduğunu göstermektedir. Organik yumurta pazarı henüz kayda değer bir gelişme göstermemiştir. 159 1.2.2. Kapasite Kullanımı 1997 yılında 36 milyon adet olan yumurtacı civciv üretimi, 1999’da 21 milyon adede düşmüş, 2004 yılında 32 milyona çıkmıştır.Yumurtacı Damızlık kuruluşların bir kısmı üretimden tamamen çekilmiş, diğerleri kapasite küçültmüştür. Kümes kapasite kullanımı 2000 yılında %40’lara kadar gerilemiştir. 2004 yılı kapasite kullanımı %55 olarak tahmin edilmektedir. 1.2.3. İthalat ve İhracat Durumu Yumurta ihracatı üretimin çok küçük bir bölümünü oluşturmaktadır. Türkiye yumurta ihracatına başladığı 1990 yılından 2004 yılına kadar geçen 15 yıllık sürede toplam üretiminin ancak %2’lik bölümünü ihraç etme olanağı bulmuştur. 1998 rekor üretim yılında dahi ihracat üretimin yalnızca %4.6’sı düzeyinde kalmıştır. Fiyatları aşırı ölçüde aşağı çekme etkisi bir yana bırakılırsa, bu olgu da sektörün fazla üretiminin anında iç tüketime yansıdığını göstermektedir. Fiyattaki aşırı düşmeden kaynaklanan tüketimdeki bu artışın tüketim alışkanlıklarına etki etmediği, izleyen yılların kişi başına tüketim rakamlarında gözlenmektedir. 1998 yılında 616 milyon adet olan sofralık yumurta ihracatı 2001 yılında 285 milyon adede, 2002 yılında da 30 milyon adede gerilemiştir. 2004 yılında yaklaşık 50 milyon adedi kuluçkalık, 120 milyon adet sofralık olmak üzere toplam 170 milyon adet yumurta ihracatı olmuştur. 2005 yılının ilk 10 ayındaki ihracatın yaklaşık 175 milyon adet yumurta olduğu anlaşılmıştır. 1.2.4. Üretim Maliyetleri ve İhracat Destekleri Sofralık yumurta üretim maliyeti 1 Eylül 2005 tarihi itibariyle yaklaşık 73.000 TL/Adettir. (Besd-Bir verisi). Dış ülkelere kıtasla üretim maliyetlerimiz yüksektir. Maliyetin yüksekliğinin birinci nedeni ise mısır fiyatlarının, dış pazarlara göre iç pazarlarda iki katından yüksek fiyatlarla satılmasıdır. 15 Mart 2005 tarihli 25756 sayılı resmi gazetede yayınlanan Tarımsal Ürünlerde İhracat iadesi yardımlarına ilişkin Para-Kredi ve Koordinasyon Kurulu Tebliği’nde yumurtaya verilen iade miktarı (6 $/1000 adet x %78 Miktar Barajı=) 4,68 $/1000 adettir. Oysa 73.000 TL/Adet olan yumurta maliyeti dikkate alındığında ihracat şansını elde edebilmek için, kuluçkalık ve sofralık yumurtaya 10 $/1000 adet destek verilmelidir. 1.3. Diğer Kanatlılar 1.3.1. Bıldırcın Yetiştiriciliği Kanatlı kümes hayvanlarına bir diğer seçenek bıldırcındır. Bıldırcın gerek av hayvanı olarak, gerekse et ve yumurta verimi yönünden alternatif bir protein kaynağıdır. Türkiye'de entansif bıldırcın yetiştiriciliği 1970 lerden beri yapılmakta ise de üretimin henüz talebi karşılayacak düzeyde olmaması, ya da ürünlerinin tüketici tarafından tedavi amaçlı kullanılan özel bir gıda olarak değerlendirilmesinden dolayı hali hazırda diğer kanatlı işletmelerine oranla ekonomik verimliliği daha yüksektir. Üretimle ilgili sorunlar genelde kolay çözülebilmektedir. Fakat pazarlama sorunu henüz aşılamamıştır. Yarı-modern tarzda teknoloji üretimi mevcut olsa da genel olarak işletme büyüklükleri de teknoloji kullanımına müsait büyüklükte değildir. Türkiye’ de bıldırcın kesimine dönük teknoloji üretimi son derece yetersiz olup, kesim makinesi, haşlama kazanı, yolma makinesi gibi modern olmayan teknoloji kullanılmakta ve kesim uygun olmayan koşullarda yapılmaktadır. Ayrıca damızlık olarak geliştirilmiş, iri genotip sağlamada üreticilerin sıkıntıları bulunmaktadır. Yem konusu da halen sorun durumundadır. Çünkü üreticiler entegrasyon ya da birlikte hareket edebilecekleri bir yapıya kavuşturulamamıştır. Ayrıca kuluçka makinesi, 160 barınak ve ekipmanları konularında son yıllarda bazı gelişmeler görülmekle birlikte, bu gelişmeler genelde yeterli değildir. 1.3.2. Ördek ve Kaz Yetiştiriciliği Dünyada birçok ülkede kaz ve ördek yetiştiriciliği hayvancılık işletmeleri arasında önemli bir yer tutmasına rağmen Türkiye’de uzun yıllardan beri hala aile tipi işletme şeklinde yapılmaktadır ve gereken ilgiyi görmemektedir. Genelde et, yumurta, tüy, yağ ve süs hayvanı olarak yetiştirilen bu kanatlılar soğuk iklim şartlarına çok dayanıklı olduğu ve etinin yağlı olması dolaysıyla kalori bakımından zengin olduğu için Rusya gibi ülkelerde tüketimi tavuk eti tüketiminden sonra gelmektedir. Türkiye’nin Kars ve Erzurum gibi bölgeleri de iklimin soğuk olması bakımından Rusya’ya benzerlik göstermektedir. Bu ve buna benzer bölgelerde kaz ve ördek yetiştiriciliği geliştirilebilir. Özellikle son yıllarda bazı Avrupa ülkelerinin taleplerindeki artışa paralel olarak Türkiye’de de dikkat çekmeye başlamıştır. Özellikle soğuk iklimlerde kolaylıkla üretilebilmesi bu hayvanlara bir avantaj getirmektedir. 1985-2004 yılları arası kanatlı istatistikleri (.000) Toplam Et Tavuğu Yumurta Tavuğu Kesilen Tavuk Tavuk Eti Üretimi Tavuk Yumurta Sayısı Hindi Ördek Kaz 1985 61 046 - - - - 5 837 682 3 315 - - 1990 96 676 44 135 52 541 - - 7 698 637 3 127 1 070 1 389 1995 129 015 71 690 57 325 215 280 282 064 10 268 668 3 291 1 200 1 745 2000 258 168 193 459 64 709 413 963 643 436 13 508 586 3 682 1 104 1 497 2001 217 575 161 899 55 676 370 910 614 726 10 575 046 3 254 914 1 398 2002 245 776 188 637 57 139 416 002 696 160 11 554 910 3 092 832 1 400 2003 277 533 217 133 60 400 512 750 872 392 12 666 782 3 994 811 1 337 2004* 296 793 238 102 58 691 545 177 993 711 10 382 763 3 883 764 1 151 Kaynak: DİE * 2004 yılı henüz kesinleşmemiş tahmini rakamlarıdır 1.3.3. Devekuşu Üretimi Ülkemizde devekuşu üretiminin tamamı damızlık civciv satışına yöneliktir. İlerleyen zaman içerisinde yumurta satışına da yönelme olmuştur. En fazla gelirin elde edildiği et ve derisine dönük üretim henüz üretim amaçları arasında yer almamaktadır. Ülkede devekuşu sektörünün önünün açılabilmesi için yetiştirmenin et ve deri üretimine dönük olması gerekmektedir. Devekuşu Yetiştiriciliği, ülkemiz hayvancılık sektörü içerisinde ders alınması gereken ve benzeri birçok projede olduğu gibi fizibilite, altyapı ve pazarı araştırılıp uygun zemin ve şartlar hazır olmadan alternatif protein ihtiyacını karşılayacağı iddiasıyla başlanılmıştır. Çok kısa sürede 400 den fazla bir sayıya ulaşan sektördeki işletmeler, yanlış üretim metotları etkisiyle de yine aynı hızla azalma göstermiş ve 130 işletmede devam eder duruma gelmiştir. 2. KANATLI SEKTÖRÜNÜN SORUNLARI 2.1. Hammadde Maliyetleri Üretim maliyetinin %70’ini yem bedeli, yemin %55’ini mısır oluşturmaktadır. Mısırın dış piyasalardaki satış fiyatı 100-110 $/Ton civarında iken ülkemiz piyasalarında mısırın fiyatı yaklaşık 230 $/Ton olmakta, zaman zaman 260 $/Ton’un üzerine çıkmaktadır. Dış pazarlardan alınan mısırlar ülkemize 130 $/Ton civarında mal olmaktadır. 161 Gümrüksüz ithalat koşulu ile (DİİB Kapsamında) üretim yapıldığı takdirde 1.500 $/Ton olan maliyet 1.300 $/Ton’a düşecektir. Sektörün enerji giderleri yüksek olup indirimlerden yararlanamamaktadır. Elektrik ve LPG kullanımında indirimli tarife uygulanmalıdır. 2.2. İhracat Desteklerinin Yetersizliği Ülkemizde piliç eti ve yumurta maliyetlerinin yüksek olması nedeniyle iç piyasada yaşanan kriz dönemlerinde fiyatların çok düşük olduğu zamanlarda ihracat hızlanmaktadır. İhracat iadeleri dünya standartlarının çok altında olduğu için ihracatın piliç eti ve yumurta üreticisine yararı olmamakta sadece iç piyasada üretim fazlası olan miktarda bir ölçüde rahatlama sağlamaktadır. Kanatlı etine 2004 ve 2005 yılında yapılan ihracat desteği (186 $/Ton x %14 Miktar Barajı =) 26,04 $/Ton net olarak ödenmektedir. Bu desteğin ihracatta rakibimiz olan ülkelerde verilen teşviklere göre 500 $/Ton olarak uygulanması gerekmektedir. Yumurtaya verilen iade miktarı ise 6$ / 1000 adet, miktar barajı % 78’dir. İhracatçı firmanın eline geçen miktar 4.6 $/1000 adettir. Bunun da en az 10 $/1000 adet olarak uygulanması gerekmektedir. AB ortak pazarında ihracat iade oranları ihracatın yapıldığı ülkeye göre değişmektedir. Hiçbir zaman topluluk üreticilerinin zararına sebep olacak bir teşvik kullanılmamaktadır. 2.3. Finansman Kaynağı T.C. Ziraat Bankasının tarımsal kredilere uyguladığı faiz oranı yüksektir. Son olarak çıkarılan indirimli faiz uygulamasından tavukçuluk yararlandırılmamıştır. Tavukçuluk bu kararname kapsamına alınmalı ve yem hammaddesi alımında kullanılmak üzere firmalara kapasiteleri oranında iki yıl vadeli iyileştirme kredisi verilmelidir. 2.4. KDV İndirimi Canlı tavuk, canlı hindi, civciv ile yumurta ve kanatlı etlerine, ayrıca karma yem ve bir kısım yem hammaddelerinde uygulanan KDV’nin % 8’den % 1’e düşürülmesi, İleri işlem görmüş kanatlı eti ürünlerine uygulanan KDV’nin de %18’den %8’e indirilmesi maliyetlerin düşmesi konusunda etkili olacaktır. Bu ürünlerdeki KDV’nin indirilmesi halinde kayıt dışı üretimin kayıt altına girmesi sonucu devletin vergi gelirlerinde düşüş değil artış sağlanacaktır. KDV’nin düşürülmesi sonucu ürün satış bedellerinde %7-10’luk bir düşme sağlanacak, bu da tüketimi artıracaktır 2.5. Tüketim Azlığı Sektörde piliç eti ve yumurtanın tanıtımına, tüketimin artırılmasına yönelik örgütlü ve planlı çabalar gösterilmemektedir. Tüketimimiz AB ülkelerinin tüketim miktarlarının çok altında, hatta yarısı kadardır. Tüketimin artırılmasının gelir düzeyi ile yakın ilişkisi olduğu bilinmekle beraber, tavuk eti ve yumurtanın en ucuz protein kaynağı olduğu, insan sağlığı ve yetişmekte olan genç nüfus açısından önemi ve diğer hayvansal protein kaynaklarına göre avantajları ülkemiz insanına yeterince duyurulması halinde tüketimi artırıcı etki yapacağı muhakkaktır. 2.6. Hayvan Hastalıkları-Sigorta-Tazminat Ülkemizde kümeslerimizde bir salgın hastalık ya da hastalıktan dolayı hayvan zayiatlarına karşılık Tarım Sigortaları Uygulama Esasları, Tarım Sigortaları Havuzu Çalışma Usul ve Esasları hakkında iki Yönetmelik çıkmıştır. Uygulamaya geçiş çok yeni olduğu için bu konuda mevcut boşluğu dolduracağı ümidini taşımaktayız. AB ülkelerinde hayvanların itlafının gerekmesi halinde Hollanda örneğinde olduğu gibi zararın yarısı Hükümet tarafından, kalan yarısı da AB sigorta fonlarından karşılanmaktadır. Ülkemizde Avian İnfluenza 162 hastalığının görülmesi halinde itlaf edilecek hayvanların bedellerinin devlet tarafından karşılanması için kullanılabilecek bir tazminat ödeme fon oluşturulması gerekmektedir. 2.7. Örgütlenme Yetersizliği Damızlıkçı kuruluşların dışında, yumurta üreticilerini temsil edebilecek, sorunlarının çözümü için Kamu kuruluşlarıyla temaslarda bulunabilecek etkili bir sivil toplum örgütü henüz kurulamamıştır. Yumurta Üretici Birliğinin ilk örneği Konya da kurulmaya çalışılmaktadır. Tarım Bakanlığında da tavukçulukla ilgili yeterli envanter kayıtları bulunmamaktadır. Bakanlıkta kanatlı işleriyle ilgili birimlerin Daire Başkanlığı seviyesinde daha kuvvetli ve etkin bir yapıya kavuşturulması gerekmektedir. 2.8. Türk Gıda Kodeksindeki Yetersizlikler Türk Gıda Kodeksinin yumurta ve yumurta ürünleri tebliği sektörün yeni ihtiyaç ve eğilimlerine yanıt vermemektedir. Buna ilaveten, mevcut Kodeksin uygulama ve denetimine ilişkin koşullar işletmelerce yerine getirilememektedir. Gıda Kodeksi Yumurta Tebliği’nin yumurta için soğuk zincir ve soğuk raf zorunluluğu, boylama ve kalite ile ilgili krıterler getirerek uygulamaya alınmasından bu yana 4 yılı aşkın bir süre geçmesine karşın bazı zincirler arasında bile halen soğuk raf uygulamasına geçmemiş olanları vardır. Kodeks’in yumurtaya sınıflama ve boyutlama amaçlı getirdiği numaralama krıterlerine de tam anlamıyla itibar edilmemektedir. Raflarda önde gelen üreticilerin ürünlerini adlandırırken kullandığı tanımlar kodekste yer alan sınıflamaya uygun değildir. Kodekste Omega 3, selenyumlu ve serbest sistem yumurta gibi özel ürünlerle ilgili tanımlama ve kontrol kriterleri de bulunmamaktadır. Ülkemizde yumurta ile ilgili bir şikayet ya da çeşitlendirilmiş ürünlerin kontrollerini sağlayacak bir araştırma kuruluşu bulunmamaktadır. Tüketicilerimizin ürünlerin üzerinde yazılı olan etiketlerde mevcut yazı ve açıklamaları teyit edebilmeleri imkansızdır. En kısa sürede bu incelemelerin yapılabileceği bir lâboratuar kurulması sektör açısından gerekmektedir. 2.9. Kapasite Sorunları Kanatlı kesimhanelerimizin toplam kapasitesinin yaklaşık 1.500.000 ton olduğu tahmin edilmektedir. Toplam kanatlı üretimimiz ise 2004 yılında 1.045.000 tondur. Bu dalda kullanılabilen kapasite dışında %30 civarında atıl kapasite olduğu görülmektedir. Tüketimin ve ihracatın artışına paralel olarak bu atıl kapasitenin bir kaç yıl içinde harekete geçirilebileceği düşünülmektedir. Yaklaşık 36 milyon yumurtacı tavuk kapasitesiyle yılda 10 milyar dolayında yumurta üretimi gerçekleştiren sektörde önemli ölçüde atıl kümes kapasitesi mevcuttur. Buna karşın, anılan düzeyde yıllık üretimlere ulaşıldığında arz fazlası oluşmakta, fiyat seviyeleri gerilemektedir. Sektörün karşı karşıya olduğu temel sorun, tüketimin artırılmasını sağlayarak fiyatları düşürmeden üretimi artırmaktır. Üretim planlaması ve buna bağlı olarak yeni kapasite oluşturmaya yönelik kısıtlamalar gündeme alınmamakta, ne devlet ne de sektörün kurumsal yapıya sahip temsilcileri bu konuda yapıcı ve sonuç alıcı bir çalışmanın içine girmemektedir. 2.10. Devekuşu Üretimi Devekuşu üretimi konusunda en büyük alıcı Avrupa Birliği ve ABD’dir. Buna göre gerekli düzenlemeler AB kriterlerine uygun yapılmalıdır. Bu konuda İsrail oldukça güzel bir örnektir. Dini nedenlerden dolayı kendi halkı devekuşu eti tüketmeyen İsrail güney Afrika’dan sonra dünyanın en büyük devekuşu üreticisidir. Ürettiği et ve deriyi hiç işlemeden ihraç etmektedir. Öncelikle hali hazırda iç içe bulunan damızlıkçı işletme, kuluçkahane, büyütme ünitesi gibi bölümlerin birbirinden ayrılması ve canlı güvenliği başta olmak üzere hayvanların fizyolojik ihtiyaçlarına uygun olarak barınakların yeniden re-organize edilmesi sağlanmalıdır. 163 B Ö L Ü M II 3. AVRUPA BİRLİĞİ’NİN YUMURTA VE KÜMES HAYVANLARI ORTAK PİYASA DÜZENİ İLE TÜRKİYE MEVZUATININ KARŞILAŞTIRILMASI 3.1. Toplulukta Ortak Rejimin Tesisi Toplulukta yumurta ve kümes hayvanları için ortak düzenlemeler ilk olarak 1967 yılı Haziran ayında 122/67 ve 123/67 sayılı Yönetmelikler ile ortaya konmuş, bilahare, söz konusu yönetmelikler 1975 yılı Kasım ayında yürülüğe giren ve yumurta ile kümes hayvanlarındaki ortak piyasa düzenlemelerine ilişkin temel hükümler ile daha sonra yapılacak değişikleri tek bir konsolide metin halinde ortaya koyan 2771/75 ve 2777/75 sayılı Konsey Yönetmelikleri ile fesh edilmiştir. 2771/75 ve 2777/75 sayılı yönetmeliklerin ana hedefi, yumurta ve kümes hayvanları için ortak bir dış ticaret rejiminin tesisini de içeren tek bir Topluluk pazarı oluşturulmasıdır. Söz konusu sistem, arzın pazar ihtiyaçlarına göre uyarlanmasını teminen ortak gümrük vergisi, ihracat iadesi ve ilave korunma önlemi vergisi uygulamalarını da içermektedir. Öte yandan, yönetmeliklerde yumurta ve kümes hayvanlarının Topluluk içi ticaretine ilişkin pazarlama standartlarına da yer verilmektedir. Pazarlama standartlarına yönelik Yönetmelikler 1990 ve 1991 yıllarında kabul edilmiş olup, anılan tarihlerden bu yana periyodik olarak tadil edilmektedir. Yumurta ve kümes hayvanları Ortak Piyasa Düzeninin işleyişine ilişkin kararlar ayda bir kez Brüksel’de toplanan Yumurta ve Kümes Hayvanları İdari Komitesi tarafından ağırlıklı çoğunluk esasına göre alınmaktadır. 3.2. Ürün Kapsamı 2771/75 ve 2777/75 sayılı Konsey Yönetmeliklerinin birinci Maddeleri sırasıyla yumurta ve kümes hayvanları Ortak Piyasa Düzenlerine konu olan ürünleri belirtmekte olup, yumurta için mevcut rejim aşağıdaki ürünleri kapsamaktadır: CN Kodu 0407 00 11 0407 00 19 0407 00 30 0408 11 80 0408 19 81 0408 19 89 0408 91 80 0408 99 80 Madde Tanımı Kümes hayvanlarının yumurtaları, kabuklu, taze, dayanıklı hale getirilmiş veya pişirilmiş Diğer yumurtalar, kabuksuz, ve diğer yumurta sarıları, taze, kurutulmuş, buhar veya kaynar su ile pişirilmiş, kalıplanmış, dondurulmuş, veya diğer bir şekilde dayanıklılığı artırılmı, ilave şeker veya diğer tatalandırıcı maddeler içersin içermesin 164 Kümes hayvanları için mevcut rejim aşağıdaki ürünleri kapsamaktadır: CN Kodu 0105 0207 Madde Tanımı Canlı kümes hayvanları [horozlar, tavuklar ("Gallus Domesticus" türü), ördekler, kazlar, hindiler ve beç tavukları gibi evcil türler] 0105 Pozisyonuna giren kümes hayvanlarının etleri ve yenilen sakatatı (taze, soğutulmuş veya dondurulmuş), 0207 31, 0207 39 90 ve 0207 50 pozisyonlarına giren karaciğerler hariç 0207 34 0207 13 91 0207 14 91 0207 26 91 0207 27 91 Kümes hayvanlarının karaciğerleri, taze, soğutulmuş veya dondurulmuş 0207 35 91 0207 36 81 0207 36 85 0207 36 89 0210 99 71 Kümes hayvanlarının karaciğerleri, tuzlanmış, salamura edilmiş, kurutulmuş veya 0210 99 79 tütsülenmiş Kümes hayvanlarının yağı (eritilmemiş), taze, soğutulmuş, dondurulmuş, 0209 00 90 tuzlanmış, salamura edilmiş, kurutulmuş veya tütsülenmiş 1501 00 90 Kümes hayvanlarının yağı, eritilmiş 1602 20 11 Diğer hazırlanmış veya konserve edilmiş kaz veya ördek karaciğerleri 1602 20 19 1602 31 0105 pozisyonundaki kümes hayvanlarının hazırlanmış veya konserve edilmiş et 1602 32 veya sakatatı 1602 39 3.3. Piyasa Pazar Desteği Sistemi Toplulukta, ne yumurta ne de kümes hayvanları eti için doğrudan müdahale veya pazar desteği uygulamaları bulunmamaktadır. Dolayısıyla, Topluluk içindeki piyasa fiyatları doğrudan bu ürünlerdeki arz/talep dengesini yansıtmaktadır. 3.3.1. Türkiye’de Topluluk içinde olduğu gibi ülkemizde de piyasa fiyatları doğrudan bu ürünlerdeki arz/talep dengesine göre oluşmaktadır. Kanatlı eti ve yumurtada üretim ve pazar destekleri bulunmamaktadır. 3.4. Dış Ticaret Rejimi 3.4.1. Lisans Uygulaması Yumurta ve kümes hayvanları Ortak Piyasa Düzenlerine tabi olan ürünlerin Topluluğa ithalatı veya Topluluktan ihracatı lisansa tabidir. Lisanslar üye ülkeler tarafından firmanın kuruluş yerine bakılmaksızın düzenlenmekte olup, tüm Toplulukta geçerli olmaktadır. Söz konusu lisanslar düzenlenirken, lisans konusu ürünün ithalatının ya da ihracatının geçerlilik süresi içerisinde yapılmasını teminen alınan geçici teminat, mücbir sebepler dışında öngörülen süre içerisinde ithalatın veya ihracatın tamamen ya da kısmen gerçekleştirilmiş olmasına göre kısmen veya tamamen çözülmektedir. 165 Bahse konu ürünler için Ortak Gümrük Tarifesindeki gümrük vergisi oranları geçerli olmaktadır. 3.4.1.1. Türkiye’de Lisans ibraz sistemi ve lisans konusu ürünün ithalatının ya da ihracatının geçerlilik süresi içerisinde yapılmasını teminen geçici teminat alınma uygulaması bulunmamaktadır. İthalat Rejimi Kararı çerçevesinde yürürlükteki gümrük vergileri tahsil edilerek gerçekleştirilen ithalat için Dış Ticaret Müsteşarlığınca herhangi bir belge düzenlenmemektedir. Diğer taraftan, söz konusu ürünlerin ithalatında insan, hayvan ve bitki sağlığının korunması amacıyla 2005/5 sayılı Dış Ticarette Standardizasyon Tebliği uyarınca Tarım ve Köyişleri Bakanlığından “Kontrol Belgesi” alınması gerekmektedir. 3.4.2. AB’nde Pazarlama Standartları Kanatlı eti pazarlama standartları: Bu konuya ilişkin AB mevzuatı (1906/90 sayılı Konsey Tüzüğü ve 1538/91 sayılı Komisyon Tüzüğü), AB sınırları içerisinde insan tüketimine sunulan kanatlı etinin pazarlaması için birörnek standartlar belirler. Standartlar, kalite sınıflandırması (A ve B sınıfı), ağırlık, etiketleme dahil paketleme, su içeriği ve depolamaya ilişkindir. Üreticiler tarafından, belirli yetiştiricilik yöntemleri uygulandığının beyan edilebilmesi için karşılanması gereken ölçütler de bu mevzuat ile ortaya konur. Anılan tüzükler aracılığıyla, birörnek ve yüksek standartlar geliştirilerek tüketicinin korunması ve bilgilendirici etiketlemenin temin edilmesi hedeflenmiştir. Ayrıca, tüketicilerin haksız rekabete karşı korunması da amaçlanmıştır. Kanatlı eti standartları, etlik piliç, yumurtacı tavuk, ördek, kaz, hindi ve beç tavuğundan elde edilmiş taze, soğutulmuş, dondurulmuş veya şok dondurmaya tabi tutulmuş bütün karkaslar, parça et ve sakatat için belirlenmiştir. Öte yandan, yumurta standartları ise, Topluluk sınırları içerisinde açık arttırma pazarları ve kapı satışlarında tüketiciye ulaşan tavuk yumurtaları için geçerlidir. Kanatlı eti standartları, pişirilmiş, işlenmiş veya katma değerli hazır veya korunmuş ürünleri, Topluluk’tan üçüncü ülkelere ihraç edilecek kanatlı eti, ve aynı veya komşu yerleşim biriminde bulunan bir işletmeden temin edilmiş olması koşuluyla, yıllık üretimi 10.000 hayvanın altında olan çiftlik satışları için geçerli değildir Yumurta pazarlama standartları: Bu konuya ilişkin AB mevzuatı (1907/90 sayılı Konsey Tüzüğü ve 2295/03 sayılı Komisyon Tüzüğü), AB sınırları içerisinde piyasaya sürülen tavuk yumurtalarında karşılanması gereken ölçütleri belirler. Söz konusu kurallar, kalite (A ve B sınıfı) ve ağırlığa göre sınıflandırma, işaretleme, paketleme, depolama, nakil ve perakende satış için etiketlemeyi içerir. Belirli yetiştiricilik yöntemleri (salma tavuk, kafes yetiştiriciliği, vs.) uygulandığına ilişkin beyanların yapılabilmesi için karşılanması gereken kurallar da anılan mevzuat ile belirlenmiştir. Ancak, organik üretim ayrı tüzüklerde ele alınmıştır. Yumurta pazarlama standartları ise, yumurtacı tavuklardan elde edilmemiş yumurtaları, tüketicilere kendi kullanımları için doğrudan, üretici tarafından çiftlikte ve üretici tarafından yerel halk pazarlarında satılan yumurtaları kapsamaz. Yumurta ve kanatlı etinin pazarlama standartlarına ilişkin AB mevzuatı, belirli yetiştiricilik yöntemlerinin uygulandığının beyanında kullanılan Spesifik Pazarlama Kuralları’na (SMT) atıfta bulunur. Anılan kurallar, beyanat için karşılanması gereken koşulları ortaya koyar. Sözgelimi, etikette “salma tavuk” ifadesinin kullanılabilmesi için ilgili tüzüklerde öngörülen koşulların yerine getirilmesi gerekir. 5/2001 (AT) sayılı Konsey Tüzüğü uyarınca, 1 Ocak 2004 tarihi itibarıyla, Topluluk sınırları içerisinde “A” sınıfı olarak perakende satışı yapılan yumurtaların üzerinde, aynı 166 zamanda üretim yöntemini de (kafes, salma, çiftlik) belirleyen bir üretici kodu damgalanmış olması gerekir. Anılan Tüzük uyarınca, üçüncü ülkelerden ithal edilen ve perakende satışı yapılan yumurtalarda da damgalama ve etiketleme zorunludur. Üçüncü ülkelerden ithal edilen yumurtalarda ya AB ile aynı kurallara uyulması gerekir veya etikette “üretim yöntemi belirsiz” ifadesi kullanılmalıdır. 3.4.2.1. Türkiye’de Yumurtaların gerek ihracat gerekse ithalatında TSE standartlarıyla uygunluğunu kontrol amacıyla Dış Ticarette Standardizasyon Denetmenleri Grup Başkanlıkları tarafından gerekli kontroller yapılmaktadır. 0407.00.30.00.12 G.T.İ.P altında tanımlanan Tavuk Yumurtalarının ihracatında ve ithalatında, TS/1068 Tavuk Yumurtası- (Kabuklu) Standardında belirtilen kriterlere uygunluk denetimi Dış Ticaret Müsteşarlığı tarafından yapılmaktadır.Söz konusu standart denetimleri zorunlu olarak uygulanmaktadır. Denetim sonucunda tanzim edilen kontrol belgesi olmaksızın bahse konu yumurtaların ihracatı ve ithalatı mümkün değildir. Dış Ticarette Standardizasyon Denetmenleri Grup Başkanlıkları kanatlı etiyle ilgili olarak yumurtada olduğu gibi bir standart kontrolü yapmamaktadır. 3.4.2. Gümrük Vergileri DTÖ kuralları çerçevesinde, 1995 yılı Temmuz ayı itibariyle, 25 yıldır uygulanmakta olan değişken vergi ve eşik fiyat uygulamalarına son verilmiştir. Söz konusu uygulamalar yerine, 6 yıllık bir geçiş döneminde, üçüncü ülkeler için iyileştirilmiş pazara giriş koşulları sağlanmasını öngören kurallar getirilmiştir. Bu çerçevede, yıllık olarak belirlenen sabit gümrük vergileri Topluluk Resmi Gazetesinde ilan edilmektedir. 2005 yılı Topluluk Ortak Gümrük Tarifesinin ilgili bölümlerinin incelenmesinden; ağırlığı 185 gr’ı geçmeyen canlı kümes hayvanlarından horoz ve tavuklar için 52 € / 1000 p/st (her bin adet için 52 €), hindiler, kazlar, ördekler ve beç tavukları için 152 € / 1000 p/st, ağırlığı 2.000 gr’ı geçmeyen ve geçen horoz ve tavuklar için 20,9 € / 100kg/net (her net 100 kg için 20,9 €), diğer canlı kümes hayvanları için ise 32,3 € / 100kg/net seviyelerinde maktu vergiler, kümes hayvanlarının etleri için 18,7 € / 100kg/net – 102,4 €/ 100kg/net, kümes hayvanlarının yumurtaları için 30,4 € / 100kg/net – 105 € / 1000 p/st, kabuksuz yumurtalar ve yumurta sarısı için 35,3 € / 100kg/net – 142,3 € / 100kg/net, sakatatları için % 6,4 veya 18,7 € / 100kg/net, yağları için % 11,5 veya 41,5 € / 100kg/net, konserve ürünleri için ise % 8,5 – 10,9 ile 86,9 € / 100kg/net seviyelerinde nisbi veya maktu vergiler uygulandığı tespit edilmektedir. 3.4.2.1. Türkiye’de Yürürlükteki İthalat Rejimi Kararı uyarınca; damızlık olmayan canlı kümes hayvanları için % 49, kümes hayvanlarının etleri için % 65, yumurtalarında % 0 – 76,5 arasında değişen oranlarda, kabuksuz yumurtalar ve yumurta sarısı için % 53,1, karaciğerler için % 23,4 - 39 veya 45, yağları için % 4 veya 42,5, konserve ürünleri için ise % 121,5 oranında nisbi gümrük vergileri uygulanmaktadır. 3.4.3. İlave Vergiler Dünya Ticaret Örgütü Kuruluş Anlaşması eki Tarım Anlaşmasının özel korunma hükümlerine ilişkin 5 inci maddesindeki koşulları sağlamak şartıyla, söz konusu ürünlerden bazılarının ithalatının yaratabileceği piyasayı bozucu etkilerinin giderilmesi veya önlenmesi için bu ürünlerin biri veya birkaçının ithalatına ek gümrük vergisi uygulanır. Herhangi bir yumurta veya kümes hayvanı ürününün herhangi bir üçüncü ülkeden Topluluk pazarını bozacak ölçüde düşük fiyatla ithal edilmesi durumunda, 1484/95 sayılı Komisyon Yönetmeliği çerçevesinde bahse konu ürün için ek vergi ihdas edilmesi suretiyle 167 bir korunma önlemi alınması imkanı bulunmaktadır. Anılan ilave vergiler, 1986-1988 baz dönemindeki ithalat fiyatları seviyesinde tespit edilen referans fiyatı ile temsili piyasa fiyatı arasındaki fark olarak hesaplanmaktadır. Temsili piyasa fiyatı ise Komisyon’a sürekli olarak rapor edilen cari fiyatlar ve menşe ülke dikkate alınarak hesaplanmaktadır. 3.4.3.1. Türkiye’de Tarım Anlaşmasının özel korunma hükümlerine ilişkin maddesinde öngörülen işaretlemenin yapılmamış olması nedeniyle ülkemiz anılan hükmü uygulayamamaktadır. Ancak, gerekli koşulların oluşması halinde İthalatta Gözetim ve Korunma Önlemlerine İlişkin mevzuat çerçevesinde ithalata kota konulabilmekte veya gümrük vergisi artışı yapılabilmektedir. 3.4.4. Tarife Kontenjanı Uruguay Round çok taraflı ticaret müzakereleri çerçevesindeki anlaşmalar kapsamında, 2005 yılı itibariyle AB tarafından 02.07 G.T.P’li kümes hayvanları eti için 29.900 ton, 0407.00.30 G.T.P’li kümes hayvanları yumurtaları için 135.000 ton ve 04.08 G.T.P’li kabuksuz yumurtalar ve yumurta sarısı için ise 7.000 tonluk miktarlar için yaklaşık % 50 vergi indirimli tarife kontenjanı açılmıştır. Söz konusu tarife kontenjanlarının dağıtımı aşağıdaki yöntemlerden biri veya birkaçı ile yapılabilmektedir: · Başvuru sırası esas alınan yöntem (ilk gelen ilk alır prensibi) · Başvurunun yapıldığı esnada talep edilen miktarla orantılı olarak dağıtılan yöntem (eşzamanlı inceleme yöntemi) · Geleneksel ticaret akışının dikkate alınmasına dayanan yöntem (geneksel/yeni gelenler yöntemi) Uygun görülen diğer yöntemler de kabul edilebilmektedir. 3.4.4.1. Türkiye’de 1/98 Sayılı Türkiye-AB Ortaklık Konseyi Kararı çerçevesinde AB menşeli, diğer taraftan Türkiye ile Avrupa Birliği arasındaki gümrük birliğinden kaynaklanan yükümlülüklerimiz çerçevesinde, İsrail, Romanya, Bulgaristan, Makedonya, Hırvatistan ve Tunus ile imzalanarak yürürlüğe konulan Serbest Ticaret Anlaşmaları uyarınca söz konusu ülkeler menşeli bazı tarım ve işlenmiş tarım ürünleri için, vergi muafiyeti ya da vergi indirimi şeklinde tarife kontenjanları açılmıştır. Bu çerçevede, söz konusu ülkeler menşeli kümes hayvanları ve etleri ile yumurtalar için herhangi bir tarife kontenjanı bulunmamakla birlikte, sadece Bulgaristan menşeli 0207.34 G.T.P’li ördek, kaz ve beç tavuklarının yağlı karaciğerleri (taze veya soğutulmuş) ile 0207.36 G.T.P’li ördek, kaz ve beç tavuklarının dondurulmuş diğer kısımları için % 50 gümrük vergisi indirimli toplam 10 tonluk tarife kontenjanı açılmıştır. Söz konusu tarife kontenjanlarından faydalanmak isteyen ithalatçıların ilgili tebliğlerde belirtilen bilgi ve belgelerle Dış Ticaret Müsteşarlığına başvurarak “ithal lisansı” almaları gerekmektedir. Söz konusu ithal lisansları, kapsadığı maddenin tarife kontenjanı dönemi sonuna kadar geçerli olmaktadır. Söz konusu tarife kontenjanlarının dağıtımı aşağıdaki yöntemlerden biri veya birkaçı ile yapılabilmektedir: · · · Geleneksel ticaret akışı yöntemi Başvuru sırasına göre eşit oranda tahsis yöntemi Talep edilen miktar ve/veya değerle orantılı tahsis yöntemi Uygun görülen farklı bir tahsis yöntemi de belirlenebilmektedir. 168 3.4.5. İhracat İadeleri Topluluk ihracatçılarının maliyeti daha düşük olan üçüncü ülkelerle rekabet edebilmesine yardımcı olmak amacıyla Topluluk fiyatları ile dünya fiyatları arasındaki farkı telafi edecek kadar bir tutarda ihracat iadesi ödenmesi imkanı bulunmaktadır. Yukarıda da belirtildiği üzere, DTÖ kuralları çerçevesinde gelişmiş ülkelerin 1995 yılından itibaren 6 yıllık bir dönemde ihracat teşviklerini 1986-1988 baz dönemine kıyasla teşviğe konu ihracat hacmi bakımından %21, harcamalar bakımından ise %36 indirime tabi tutması hükme bağlanmıştır. AB 15’ler için 1995-2000 dönemi ihracat teşviki indirim taahhütleri aşağıdaki tablolarda gösterilmektedir. Hacim Tavanları (AB 15’ler) 1000 ton 01/07/1995 01/07/1996 Yumurta 126.1 120.6 Kümes H. 434.5 404.7 01/071997 01/07/1998 01/07/1999 01/07/2000 115.2 109.7 104.2 98.8 375.1 354.4 315.6 286.0 Harcama Tavanları (AB 15’ler) MECU 01/07/1995 01/07/1996 Yumurta 60.7 57.3 Kümes H. 136.3 127.2 01/071997 01/07/1998 01/07/1999 53.9 50.5 47.1 118 108.9 99.8 0107/2000 43.7 90.7 İhracat iadeleri dünya piyasalarındaki ve/veya belirli ülke piyasalarındaki özel koşullar nedeniyle nihai varış ülkesine göre değişiklik gösterebilmektedir. Söz konusu tutarlar ve nihai varış ülkeleri zaman zaman piyasa koşullarını ve GATT/DTÖ çerçevesindeki azami harcama limitlerini dikkate almak suretiyle pragmatik bir şekilde belirlenmekte ve Topluluk Resmi Gazetesinde ilan edilmektedir. İlaveten, ihracat iadesi tutarları hesaplanırken Topluluk ve dünya yem fiyatları arasındaki fark da dikkate alınabilmektedir. Bu kapsamda, yumurta ve kümes hayvanları için 14 Temmuz 2005 tarihinden itibaren geçerli olan ihracat iadeleri aşağıdaki tabloda gösterilmektedir. 169 Ürün Kodu Gideceği Ülke Ölçü Birimi İade Tutarı 0407 00 11 9000 E16 EUR/100 pcs 1,70 0407 00 19 9000 E16 EUR/100 pcs 0,80 0407 00 30 9000 E09 EUR/100 kg 12,00 E10 EUR/100 kg 20,00 E17 EUR/100 kg 6,00 0408 11 80 9100 E18 EUR/100 kg 40,00 0408 19 81 9100 E18 EUR/100 kg 20,00 0408 19 89 9100 E18 EUR/100 kg 20,00 0408 91 80 9100 E18 EUR/100 kg 75,00 0408 99 80 9100 E18 EUR/100 kg 19,00 0105 11 11 9000 A02 EUR/100 pcs 0,80 0105 11 19 9000 A02 EUR/100 pcs 0,80 0105 11 91 9000 A02 EUR/100 pcs 0,80 0105 11 99 9000 A02 EUR/100 pcs 0,80 0105 12 00 9000 A02 EUR/100 pcs 1,70 0105 19 20 9000 A02 EUR/100 pcs 1,70 0207 12 10 9900 V01 EUR/100 kg 29,00 0207 12 10 9900 A24 EUR/100 kg 29,00 0207 12 90 9190 V01 EUR/100 kg 29,00 0207 12 90 9190 A24 EUR/100 kg 29,00 0207 12 90 9990 V01 EUR/100 kg 29,00 0207 12 90 9990 A24 EUR/100 kg 29,00 E09: Kuveyt, Bahreyn, Umman, Katar, Birleşik Arap Emirlikler, Yemen, Hong Kong, Rusya ve Türkiye, E10: Güney Kore, Japonya, Malesya, Tayland, Tayvan ve Filipinler, E16: ABD ve Bulgaristan dışındaki tüm ülkeler, E17: İsviçre, Bulgaristan ve E09 ile E10 dışındaki tüm ülkeler, E18: İsviçre ve Bulgaristan dışında tüm ülkeler, A02: ABD dışındaki tüm ülkeler, A24: BDT ülkeleri,V01: Angola, Suudi Arabistan, Kuveyt, Bahreyn, Katar, Umman, Birleşik Arap Emirlikleri, Ürdün, Yemen, Lübnan, Irak ve İran. 3.4.5.1. Türkiye’de Ülkemizde tarımsal ürünler için sağlanan ihracat iadesi yardımları, DTÖ Tarım Anlaşması çerçevesindeki yükümlülüklerimiz dikkate alınmak suretiyle Para-Kredi ve Koordinasyon Kurulu Tebliğleri çerçevesinde belirlenmektedir. 2005 yılı için geçerli olan iade miktarları 15/03/2004 tarih ve 25756 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanmış olup, bu kapsamda yumurta, kümes hayvanları etleri ve ürünleri için öngörülen iade miktarları aşağıdaki tabloda gösterilmektedir. 170 Madde Adı Kümes hayvanları etleri Azami İhracat İade Miktar Ödeme Miktarı Barajı Oranı GTİP 0207 (0207.13.91,99, 0207.14.91, 0207.26.91,99, 0207.27.91,99 186 $/Ton % 14 0207.34, 0207.35.91,99 0207.36.81,85 ve 89 hariç) 0407.00 6 $/1000 Adet % 78 Yumurta Kümes hayvanları etinden, sakatatından yapılmış sosisler ve benzeri ürünler 1601.00.99, 1602.31, 1602.32 ile kümes hayvanları etinden hazırlanmış veya konserve edilmiş ürünler 250 $/Ton % 22 % 20 % 10 %10 İhracat iade miktarı, fiziki birim başına yapılacak ödeme miktarını; miktar barajı, ürün bazında ihracat iadesi yardımlarına esas olacak kısmı belirten oranı; azami ödeme oranı, mamulün ihracat bedeli dikkate alınarak yapılacak azami ödemeyi belirleyen oranı ifade etmekte olup, söz konusu oranlar ülkemizin ihracat performansı ve DTÖ taahhütleri dikkate alınarak hesaplanmaktadır. 171 BÖLÜM III 4. SONUÇ VE ÖNERİLER 4.1. Kanatlı eti ve yumurta üretim sektörünün gelişmesi ülkemizin hayvansal protein ihtiyacının karşılanabilmesi açısından büyük önem taşımaktadır. Mevcut durumda iç tüketimin ihtiyacını tamamen karşılayan, hatta üretim fazlalığı nedeniyle sıkıntıların yaşandığı bir üretim düzeyine ulaşılmış bulunmaktadır. Sektörün iç pazar talebinden fazla üretmeye başladığı son birkaç yılda yaşadığı sıkıntıları aşabilmek ve dış ticarette amaçlanan hedeflere ulaşabilmek için kanatlı eti ve yumurta ihracatının geliştirilmesi zorunlu hale gelmiştir. 4.2. Dış pazarlarda rekabete girebilmek, sektörün ihracatını artırmak için yüksek üretim maliyetlerinin aşağıya çekilmesi ilk koşuldur. Bu amaçla, yem hammaddelerinin iç Pazar fiyatlarının dış Pazar fiyatlarıyla dengede tutulması sağlanmalıdır. AB’ye tam üyelik aşamasına gelmeden önce, üretim maliyetlerinin düşürülmesi zorunludur. Aksi halde Türkiye için tüm yem hammaddelerinin AB üyesi ülkelerden alınması kaçınılmaz hale gelecek, bundan da üreticilerimiz büyük zarar görecektir. 4.3. İhracatta rekabetin sağlanabilmesi için rakip ülkelerin uyguladıkları ihracat iadelerini de aynı seviyede uygulamamız gerekmektedir. Ancak, WTO kurallarına uymak zorunda olmamız sebebiyle bunun mümkün olamadığı bilinmektedir. Bu konuda dolaylı yollardan söz konusu desteklerin sağlanmasına çalışılmalıdır. AB’ye tam üyeliğin gerçekleşmesine kadar ihracatın desteklenmesindeki sıkıntılara mutlaka bir kaynak ve çözüm bulunmalıdır. 4.4. AB, Ortadoğu ile Türk Cumhuriyetleri kanatlı eti ve yumurta pazarları ülkemiz için öncelikli ve önemli ihracat hedefleridir. Şu an için tavukçuluk ürünleri üretimimizde önemli bir sorun olmamakla birlikte pazarlama ve organizasyon konularında sektör olarak daha yoğun bir çalışma sürecine girilmesi gerekmektedir. Dış ticaretimizde özellikle bağımsızlığını ilan eden Türk Cumhuriyetlerinde tavukçuluk sektörü ve halkın bu ürünleri tüketim durumu incelenmeli, yıllık ortalama kişi başı 1.2-4 kg. olan beyaz et ve 2.4-6.2 kg. olan yumurta tüketimi, ekipman ve üretim değeri açısından ile diğer ülkelere göre çok geride olan bu pazarların da ilerleyen süreçte AB normlarında ithalat talebi olacağı hususu göz önüne alınmalıdır. 4.5. Kanatlı eti sektöründe AB’ye uyum konusunda hem mevzuat değişikliği, hem de üretim aşamalarında oldukça büyük mesafe alınmıştır. Kanatlı kesimhanelerinin AB’ye uygunluk onayı alma aşamasına gelmiş olması buna güzel bir kanıttır. Ancak yumurta AB’ye uyum sağlayacaki adımları atamamış, ilgili mevzuatın uyumu için yeterli çalışmalar yapılmamıştır. Kanatlı sektörünün uyumunda sağlanmış olan Bakanlık-Özel sektör işbirliği yumurta sektörü için de uygulanmalıdır. 4.6. Yumurta ile kümes hayvanlarındaki ortak piyasa düzenlemelerine ilişkin 2771/75 ve 2777/75 sayılı Konsey Yönetmelikleri çerçevesinde söz konusu ürünlerde uygulanan ortak gümrük vergisi, ihracat iadesi, ithalat ve ihracat lisansı ve ilave korunma önlemi vergisi gibi dış ticarete ilişkin düzenlemeler Avrupa Birliği’ne üyelik aşamasında mevzuatımıza yansıtılacaktır. 4.7. Tavuk Yumurtalarının ihracatında ve ithalatında, TS/1068 Tavuk Yumurtası(Kabuklu) Standardında belirtilen kriterlere uygunluk denetimi Dış Ticaret Müsteşarlığı tarafından yapılmakta, söz konusu standart denetimleri zorunlu olarak uygulanmaktadır. Yumurtada uygulanan bu sistemin kanatlı eti için de uygulanması amacıyla çalışma yapılmaya başlanması uygun mütalaa edilmektedir. 172 4.8. Türk Gıda Kodeksi Yumurta Tebliği’nin yumurta için soğuk zincir ve soğuk raf zorunluluğu, boylama ve kalite ile ilgili kriterler uygulanmamakta, kontrol yapılmamaktadır. Kodeks’in yumurtaya sınıflama ve boyutlama amaçlı getirdiği numaralama krıterlerine de tam anlamıyla itibar edilmemektedir. Kodekste Omega 3, selenyumlu ve salma yumurta gibi özel ürünlerle ilgili tanımlama ve kontrol kriterleri de bulunmamaktadır. Ülkemizde yumurta ile ilgili bir şikayet ya da çeşitlendirilmiş ürünlerin kontrollerini sağlayacak bir araştırma kuruluşu da bulunmamaktadır. Bu nedenlerle Türk Gıda Kodeksi Yumurta Tebliği’nin AB’ye uyum dahil iç piyasa ihtiyaçlarına yanıt verebilecek şekilde revize edilmesi gerekmektedir. 4.9. AB ülkelerinde hayvanların hastalık nedeniyle itlafının gerektiği durumlarda Hollanda örneğinde olduğu gibi zararın yarısı Hükümet tarafından, kalan yarısı da AB sigorta fonlarından karşılanmaktadır. Türk Hükümetince de muhtemel bir Avian İnfluenza salgını halinde yapılacak itlafların bedellerinin fon oluşturma hazırlıkları yapılmalıdır. 4.10. Kanatlı eti ve yumurta tüketimi artırmada promosyonun etkisinden yararlanmak için bir kampanya düzenlenmesi, bu kampanyada, süt ve mercimek tüketimini artırmada olduğu gibi Tarım ve Köyişleri Bakanlığı’nın önderliğinde koordinasyonun sağlanarak üretici firmaların katılımının temin edilmesi mümkün ve gerekli görülmektedir 4.11. Devekuşu üretimi konusunda en büyük alıcı Avrupa ve ABD dir. Buna göre gerekli düzenlemeler AB kriterlerine uygun yapılmalıdır. Bu konuda İsrail oldukça güzel bir örnektir. Dini nedenlerden dolayı kendi halkı devekuşu eti tüketmeyen İsrail güney Afrika’dan sonra dünyanın en büyük devekuşu üreticisidir. Ürettiği et ve deriyi hiç işlemeden ihraç etmektedir. Öncelikle hali hazırda iç içe bulunan damızlıkçı işletme, kuluçkahane, büyütme ünitesi gibi bunların birbirinden ayrılması ve canlı güvenliği başta olmak üzere hayvanların fizyolojik ihtiyaçlarına uygun olarak barınakların yeniden re-organize edilmesi sağlanmalıdır. 173 YUMURTA ve KÜMES HAYVANLARI ETİ ORTAK PİYASA DÜZENİ ÇALIŞMA GRUBU-MEVZUAT UYUM TABLOSU İngilizce Uyum Uyum Karşılığı Ulusal Uyumlaştırılacak AB Mevzuatı Türkçe Çeviri Çeviri Takvimi Durumu Mevzuat 1 31975R2771 Regulation (EEC) No 2771/75 of the Council of 29 October 1975 on the common organization of the market in eggs 2 Yumurta ortak piyasa düzenine ilişkin 2771/75 (AET) sayılı ve 29 Ekim 1975 tarihli Konsey Tüzüğü 31975R2777 Regulation (EEC) No 2777/75 of the Council of 29 October 1975 on the common organization of the market in poultrymeat Çevirisi Besd-Bir tarafından yaptırılmıştır. YOK VAR Çevirisi Besd-Bir tarafından yaptırılmıştır. YOK VAR YOK YOK 4 Kümes hayvanları eti ortak piyasa düzenine ilişkin 2777/75 (AET) sayılı ve 29 Ekim 1975 tarihli Konsey Tüzüğü 31975R2782 Regulation (EEC) No 2782/75 of the Council of 29 October 1975 on the production and marketing of eggs for hatching and of farmyard poultry chicks Kuluçkalık yumurta ile kümes hayvanları civcivlerinin üretimi ve pazarlanmasına ilişkin 2782/75 (AET) sayılı ve 29 Ekim 1975 tarihli Tüzük 31977R1868 Commission Regulation (EEC) No 1868 / 77 of 29 July 1977 laying down detailed rules of application for Regulation (EEC) No 2872 / 75 on the production and marketing of eggs for hatching and of farmyard poultry chicks. YOK YOK 5 Kuluçkalık yumurta ile kümes hayvanları civcivlerinin üretimi ve pazarlanmasına ilişkin 2782/75 (AET) sayılı Tüzüğün uygulanmasına ilişkin ayrıntılı kurallar ortaya koyan 1868/77 AET) sayılı ve 29 Temmuz 1977 tarihli Komisyon Tüzüğü 31980R0109 Commission Regulation (EEC) No 109/80 of 18 January 1980 on the application of the lowest rate of export refund for certain products in the eggs and poultrymeat sectors YOK YOK YOK YOK 3 6 Yumurta ve kümes hayvanları eti sektörlerinde belirli ürünler için ihracat geri ödemelerinde en düşük oranın uygulanmasına ilişkin 109/80 (AET) sayılı ve 18 Ocak 1980 tarihli Komisyon Tüzüğü 31990R1906 Council Regulation (EEC) No 1906/90 of 26 June 1990 on certain marketing standards for poultrymeat Kümes hayvanları eti için belirli pazarlama standartlarına ilişkin 1906/90 (AET) sayılı ve 26 Haziran 1990 tarihli Konsey Tüzüğü 174 Süren Çalışmaların Takvimi Sorumlu Kişiler 7 31990R1907 Council Regulation (EEC) No 1907/90 of 26 June 1990 on certain marketing standards for eggs Yumurta için belirli pazarlama standartlarına ilişkin 1907/90 (AET) sayılı ve 26 Haziran 1990 tarihli Konsey Tüzüğü 8 9 10 31991R1538 Commission Regulation (EEC) No 1538/91 of 5 June 1991 introducing detailed rules for implementing Regulation (EEC) No 1906/90 on certain marketing standards for poultrymeat Kümes hayvanları eti için belirli pazarlama standartlarına ilişkin 1906/90 (AET) sayılı Tüzüğün uygulanması ile ilgili ayrıntılı kurallar ortaya koyan 1538/91 (AET) sayılı ve 5 Haziran 1991 tarihli Komisyon Tüzüğü 31994R1431 Commission Regulation (EC) No 1431/94 of 22 June 1994 laying down detailed rules for the application in the poultrymeat sector of the import arrangements provided for in Council Regulation (EC) No 774/94 opening and providing for the administration of certain Community tariff quotas for poultrymeat and certain other agricultural products 774/94 (AT) sayılı Konsey Tüzüğü ile belirlenen ithalat düzenlemelerinin kümes hayvanları eti sektöründe uygulanmasına ilişkin ayrıntılı kurallar ortaya koyan, kümes hayvanları eti ve diğer bazı tarımsal ürünler için belirli Topluluk tarife kotalarının açılması ve yönetimine ilişkin 1431/94 (AT) sayılı ve 22 Haziran 1994 tarihli Komisyon Tüzüğü 31995R1484 Commission Regulation (EC) No 1484/95 of 28 June 1995 laying down detailed rules for implementing the system of additional import duties and fixing additional import duties in the poultrymeat and egg sectors and for egg albumin, and repealing Regulation No 163/67/EEC Çevirisi, Çorum Yumurta tarafından yaptırılmıştır. YOK VAR YOK YOK YOK YOK YOK YOK Kümes hayvanları eti ve yumurta sektörleri ile yumurta albumini için ilave ithalat vergilerini belirleyen ve ilave ithalat vergileri sisteminin uygulanmasına ilişkin ayrıntılı kurallar ortaya koyan ve 163/67/AET sayılı Tüzüğü değiştiren 1484/95 (AT) sayılı ve 28 Haziran 1995 tarihli Komisyon Tüzüğü 175 31996R1000 Commission Regulation (EC) No 1000/96 of 4 June 1996 amending Regulation (EEC) No 1538/91 introducing detailed rules for implementing Council Regulation (EEC) No 1906/90 on certain marketing standards for poultrymeat 11 12 Kümes hayvanları eti için belirli pazarlama standartlarına ilişkin 1906/90 (AET) sayılı Konsey Tüzüğünün uygulanmasına yönelik ayrıntılı kurallar ortaya koyan 1538/91 (AET) sayılı Tüzüğü değiştiren 1000/96 (AT) sayılı ve 4 Haziran 1996 tarihli Komisyon Tüzüğü 31998R2334 Commission Regulation (EC) No 2334/98 of 29 October 1998 laying down special measures derogating from Regulations (EEC) No 3665/87, (EEC) No 3179/88 and (EC) No 1372/95 as regards poultrymeat YOK YOK YOK YOK VAR İkincil mevzuat taslağı, hayvan refahı çalışmaları kapsamında KKGM tarafından hazırlanmıştır. YOK YOK YOK YOK Kümes hayvanları eti ile ilgili olarak, 3665/87 (AET), 3179/88 (AET) ve 1372/95 (AT) sayılı Tüzüklerden ayrılan özel önlemler ortaya koyan 2334/98 (AT) sayılı ve 29 Ekim 1998 tarihli Komisyon Tüzüğü 31999L0074 Council Directive 1999/74/EC of 19 July 1999 laying down minimum standards for the protection of laying hens 13 14 15 Yumurtacı tavukların korumasına ilişkin asgari standartları ortaya koyan 1999/74/AT sayılı ve 19 Temmuz 1999 tarihli Konsey Direktifi 31999R0293 Commission Regulation (EC) No 293/1999 of 9 February 1999 laying down special measures derogating from Regulations (EEC) No 3665/87, (EEC) No 3179/88 and (EC) No 1372/95 as regards poultrymeat Kümes hayvanları eti ile ilgili olarak, 3665/87 (AET), 3179/88 (AET) ve 1372/95 (AT) sayılı Tüzüklerden ayrılan özel önlemler ortaya koyan 293/1999 (AT) sayılı ve 9 Şubat 1999 tarihli Komisyon Tüzüğü 32001R1941 Commission Regulation (EC) No 1941/2001 of 2 October 2001 derogating from Regulation (EC) No 1372/95 laying down detailed rules for implementing the system of export licences in the poultrymeat sector Kümes hayvanları eti sektöründe ihracat lisans sisteminin uygulanmasına ilişkin ayrıntılı kurallar ortaya koyan 1372795 (AT) sayılı Tüzükten ayrılan 1941/2001 (AT) sayılı ve 2 Ekim 2001 tarihli Komisyon Tüzüğü 176 VAR 16 17 32002L0004 Commission Directive 2002/4/EC of 30 January 2002 on the registration of establishments keeping laying hens, covered by Council Directive 1999/74/EC 1999/74/AT sayılı Konsey Direktifi kapsamında yer alan yumurtacı tavukları barındıran işletmelerin ruhsatlandırılmasına ilişkin 2002/4/AT sayılı ve 30 Ocak 2002 tarihli Komisyon Direktifi 32003R0546 Commission Regulation (EC) No 546/2003 of 27 March 2003 on certain notifications regarding the application of Council Regulations (EEC) No 2771/75, (EEC) No 2777/75 and (EEC) No 2783/75 in the eggs and poultrymeat sectors YOK YOK YOK YOK YOK YOK YOK YOK 2771/75 (AET), 2777/75 (AET) ve 2783 (AET) sayılı Konsey Düzeylerinin uygulanmasına ilişkin belirli bildirimler ile ilgili 546/2003 (AT) sayılı ve 27 Mart 2003 tarihli Komisyon Tüzüğü 18 32003R0872 Commission Regulation (EC) No 872/2003 of 20 May 2003 on special measures derogating from Regulations (EC) No 1371/95, (EC) No 1372/95, (EC) No 800/1999 and (EC) No 1291/2000 in the egg and poultrymeat sectors Yumurta ve kümes hayvanları eti sektörleri ile ilgili olarak, 1371/95 (AT), 1372/95 (AT), 800/1999 (AT) ve 1291/2000 (AT) sayılı Tüzüklerden ayrılan özel önlemler ortaya koyan 872/2003 (AT) sayılı ve 20 Mayıs 2003 tarihli Komisyon Tüzüğü 19 32003R1047 Commission Regulation (EC) No 1047/2003 of 18 June 2003 repealing Regulation (EC) No 1899/97 laying down rules for the application in the egg sector of the arrangements provided for by Council Regulations (EC) No 2290/2000, (EC) No 2433/2000 and (EC) No 2434/2000 and providing for transitional measures for the import licence arrangements introduced by that Regulation. 2290/2000 (AT), 2433/2000 (AT) ve 2434/2000 (AT) sayılı Konsey Tüzükleri ile ortaya konan düzenlemelerin yumurta sektöründeki uygulamasına ilişkin kuralları ortaya koyan 1899/97 (AT) sayılı Tüzüğü ve söz konusu Tüzük aracılığıyla ithalat lisansı düzenlemeleri için belirlenen geçici önlemleri yürürlükten kaldıran 1047/2003 (AT) sayılı VE 18 Haziran 2003 tarihli Komisyon Tüzüğü 177 20 32003R2295 Commission Regulation (EC) No 2295/2003 of 23 December 2003 introducing detailed rules for implementing Council Regulation (EEC) No 1907/90 on certain marketing standards for eggs YOK 27 Mart 2000 Tarihli Gıda Kodeksi ve TS 1068 - Mart 1987 YOK YOK YOK YOK YOK YOK YOK YOK YOK YOK Yumurta için belirli pazarlama standartlarına ilişkin 1907/90 (AET) sayılı Konsey Tüzüğünün uygulanmasına ilişkin ayrıntılı kurallar ortaya koyan 2295/2003 (AT) sayılı Komisyon Tüzüğü 21 32004R0593 Commission Regulation (EC) No 593/2004 of 30 March 2004 opening and providing for the administration of the tariff quotas in the egg sector and for albumin Yumurta sektörü ve albumin için tarife kotalarının açılması ve yönetimine ilişkin 593/2004 (AT) sayılı ve 30 Mart 2004 tarihli Komisyon Tüzüğü 22 23 24 25 32004D0596 Commission Regulation (EC) No 596/2004 of 30 March 2004 laying down detailed rules for implementing the system of export licences in the egg sector Official Journal L 094 , 31/03/2004 P. 0033 – 0041 Yumurta sektöründe ihracat lisansı sisteminin uygulanmasına ilişkin ayrıntılı kurallar ortaya koyan 596/2004 (AT) sayılı ve 30 Mart 2004 tarihli Komisyon Tüzüğü 32004R0633 Commission Regulation (EC) No 633/2004 of 30 March 2004 laying down detailed rules for implementing the system of export licences in the poultrymeat sector Kümes hayvanları eti sektöründe ihracat lisansları sisteminin uygulanmasına ilişkin ayrıntılı kurallar ortaya koyan 633/2004 (AT) sayılı ve 30 Mart 2004 tarihli Komisyon Tüzüğü 32004R1081 Commission Regulation (EC) No 1081/2004 of 8 June 2004 derogating from Regulation (EC) No 1431/94 as regards the validity of import licences in the poultrymeat sector Kümes hayvanları eti sektöründe ithalat lisanslarının geçerlilik süresine ilişkin olarak 1434/94 (AT) sayılı Tüzük’ten ayrılan 1081/2004 (AT) sayılı ve 8 Haziran 2004 tarihli Komisyon Tüzüğü 32005R0106 Commission Regulation (EC) No 106/2005 of 21 January 2005 cancelling certain import licences issued under Regulation (EC) No 1431/94 and releasing the associated securities 1431/94 (AT) sayılı Tüzük kapsamında düzenlenen belirli ithalat lisanslarını iptal eden ve ilgili teminatları serbest bırakan 106/2005 (AT) sayılı ve 21 Ocak 2005 tarihli Komisyon Tüzüğü 178 T.C. TARIM VE KÖYİŞLERİ BAKANLIĞI STRATEJİ GELİŞTİRME BAŞKANLIĞI KABA YEM ORTAK PİYASA DÜZENİ ALT ÇALIŞMA GRUBU RAPORU Kasım-2005 Ankara 179 KURU YEM ALT ÇALIŞMA GRUBU ÜYELERİ Erhan EKMEN (Koordinatör – Ziraat Yüksek Mühendisi- DİATK) Can Devin İÇEL (AB Uzman Yardımcısı- DİATK) Şenol ACAR (AB Uzman Yardımcısı- DİATK) Nurcihan KÜÇÜKKAYALAR (Mühendis- APKK-ATD) Levent GENÇ (Veteriner Hekim- TZOB) Dr. Hüseyin FIRINCIOĞLU (TARM) Dr. Sema YAMAN (Mühendis- LHMAE) Musa KOZAN (Şube Müdürü- TÜGEM) Mehtap BAŞAY (Zir.Müh. TÜGEM) Murat GÜNAY (Mühendis- TEDGEM) Erdal BERKE (Veteriner Hekim- TİGEM) Necati ÖZGÜN (TİGEM-APKK) M. Zafer ÇETİN (Baş Uzman- TİGEM-APKK) Cihat ÖZTÜRK (Şube Müdürü- TAGEM) Gül KORKMAZ (TAGEM) Gökalp AYDIN (Şube Müdürü- KKGM) Aylin KAYANÇ (KKGM) İsmail Kazım ÖZBİLGİN (KKGM) Metehan HARMANCI (KKGM) İsmail Hakkı AKYOL (KKGM) Oğuz ERDOĞAN (Mühendis- TMO) Emine TEKEREK (Uzman Yardımcısı- TMO) Hale ÖZSARAÇ (TMO-APKK) Enver ŞİMŞEK (TMO) Prof.Dr. Ekin TOKER (Hayvan Besleme Bilimi Derneği) Prof.Dr. Asım KILIÇ (Ege Ü.Ziraat Fak.-Öğretim Üyesi) Prof.Dr. Sakine YALÇIN (Ank. Ü. Vet. Fak.-Öğretim Üyesi) Doç.Dr. Aydan YILMAZ (Ank. Ü. Zir. Fak.-Öğretim Üyesi) Doç.Dr. Hayrettin KENDİR (Ank. Ü.Zir Fak.-Öğretim Üyesi) Dr. İ.Hakkı ERDOĞDU (Türkiye Yem Sanayicileri Birliği-Genel Sekreter) 180 İÇİNDEKİLER 1. GİRİŞ .....................................................................................................................................183 2. KABA YEMİN TANIMI VE ÖNEMİ.....................................................................................185 3. DÜNYADA YEM ÜRETİMİ VE TİCARETİ .........................................................................186 4. TÜRKİYE’DE YEM BİTKİLERİ ...........................................................................................187 4.1. Üretim ...........................................................................................................................187 4.2. Ülkemizde Yem Bitkileri Üretiminin Desteklenmesi ......................................................191 4.2.1. 2000/467 Sayılı Hayvancılığın Desteklenmesi Tebliği...........................................191 4.2.2. 2005/8503 Sayılı Hayvancılığın Desteklenmesi Tebliği.........................................193 4.3. Kaba Yem Sektörünün Durumu, Sorunları ve Öneriler ...................................................195 5. ORTAK PİYASA DÜZENİ ................................................................................................198 6. SON ÜYE 10 ÜLKENİN KABA YEM KONUSUNDA MÜZAKEREKİ TUTUMLARI ..............................................................................................200 7. SONUÇ .................................................................................................................................201 8. KAYNAKLAR ......................................................................................................................202 9. EKLER...................................................................................................................................204 EK-1 1734 SAYILI YEM KANUNU’NDA KURUTULMUŞ KABA YEM PİYASA DÜZENLEMESİ İLE İLGİLİ DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA İLİŞKİN “TASLAK MEVZUATI..........................................................204 EK-2 Uyum Tablosu...................................................................................................................208 EK-3 İlgili AB Mevzuatının Tercümesi.......................................................................................209 EK-3 (a) 603/95/EEC..................................................................................................................209 EK-3 (b) 1786/2003/EC ..............................................................................................................216 EK-3 (c) 383/2005/EC ................................................................................................................222 181 182 1.GİRİŞ Ülkemiz tarımında hayvancılık alt sektörü, gıda ihtiyacının karşılanmasının yanı sıra, kırsal kesime istihdam sağlaması ve tarıma dayalı sanayinin desteklenmesi yönünden son derece büyük önem taşımaktadır. Yaklaşık 60 milyon baş (koyun, keçi, tiftik keçisi, sığır, manda, at, katır, eşek ve deve toplamı 60 milyon baş = 10.5 ≈ 11 milyon büyük baş hayvan birimi, BBHB) olan hayvan varlığı ile Türkiye dünyada ön sıralarda yer almasına karşın, hayvansal verimlilikte Avrupa Birliği’nin çok gerisinde kalmaktadır. AB ülkelerinde bir sığırın karkas ağırlığı 250-300 kg, süt verimi 5-6 ton/yıl iken, Türkiye’de bu değerler 185 kg ve 1900 kg/yıl düzeyinde kalmaktadır. Türkiye‘de hayvansal verimliliğin bu oranda düşük olmasında, yerli ırkların oranının halen nispeten yüksek olması ve barınma koşullarının yeterince iyi olmaması en önemli etkenler olarak görülmektedir. Genotipik ve fenotipik etkilerin yanı sıra, yem ihtiyacının uygun bir şekilde karşılanabilmesi de bir başka önemli etken olarak kabul edilmektedir. Yem konusunda en önemli sorun, yem maliyetlerinin yüksek olması ve nitelikli kaba yem üretiminin düşük olması etkilidir. Bir hayvancılık işletmesinin maliyetinin %70’inin yem girdisi için harcandığı herkes tarafından bilinen bir gerçekdir. Bu nedenle hayvancılıkta ülkemiz ihtiyaçlarını karşılayabilecek gelişmenin temin edilebilmesi, verimliliğin ve karlılığın sağlanabilmesi diğer faktörler ile birlikte, büyük ölçüde yem ihtiyacının karşılanabilmesine, kaliteli kaba yem üretimine bağlıdır. Ülkemizdeki 11 milyon büyük baş hayvan birimine eş değer miktarda hayvan varlığının kaliteli kaba yem ihtiyacı yaklaşık 50 milyon ton’dur. Hali hazırda bu ihtiyacın 10 milyon tonu çayır mera alanlarından, 6.7 milyon tonu yem bitkisi ekilişlerinden, 6.5 milyon tonu silaj yapımından, 5 milyon tonu bahçe içi otlaklardan, 10 milyon tonu sap saman ve anız gibi beslenme değeri düşük yemlerle ve konsantre yemler olmak üzere 38.2 milyon tonu karşılanmaktadır. Kaba yem açığımız 11.8 – 12 milyon ton olarak ortaya çıkmaktadır. Avrupa Birliği’nde yapılan desteklemenin nem ve protein içeriği açısından kaliteli kaba yeme yapıldığı dikkate alınırsa, ülkemizin kaliteli kaba yem ihtiyacına ilişkin gerçek miktar 25-30 milyon ton olarak karşımıza çıkmaktadır. Türkiye’de hayvancılığın sorunlarını beslenme sorunları ile birlikte kısaca, ‘’Et ve süt sorunu ot sorunudur’’ özdeyişi ile özetlemek mümkündür. Bu sorunun çözümü, bir yandan ülke içinde alınacak tedbirlere, diğer yandan ülkemizin uluslararası platformlarda almakta olduğu kararlara bağlıdır. Bu kapsamda Avrupa Birliği’ne tam üye olma çalışmaları çerçevesince Ortak Tarım Politikası ve Ortak Balıkçılık Politikalarına dolayısıyla Ortak Piyasa Düzenlerine uyum sağlanması gerekmektedir. Hayvancılık ve hayvan besleme ile ilgili birçok başlık burada yer almaktadır. Bu amaçla bir süredir ülkemizde çeşitli kurumlar tarafından uyum çalışmaları sürdürülmektedir. Ülkemizin Avrupa Birliği müktesebatına uyum sağlaması amacıyla oluşturulan Tarım ve Balıkçılık Komitesi’nin çalışma gruplarından olan Ortak Piyasa Düzenlerine Uyum Grubu’nun koordinasyonu Tarım ve Köyişleri Bakanlığı tarafından yapılmaktadır. Ortak Piyasa Düzenlerine Uyum Grubu’nun alt çalışma gruplarından “Kuru” Yem Alt Çalışma Grubu’nun koordinatörlüğü ise, Dış İlişkiler ve Avrupa Topluluğu Koordinasyon Dairesi tarafından yürütülmektedir. Bu kapsamda, çalışmalara 2004 yılı Temmuz ayında sadece Daire Başkanlığımız bünyesinde başlanmıştır. Öncelikle, Avrupa Birliği mevzuatının taranması, konu ile ilgili olanlarının tespiti, bunların tercümelerinin yapılması çalışması yapılmıştır. Bu çerçevede bir ana kanun (EC/603/95) daha sonra bunu değiştiren yeni bir kanun EC/1786/2003 ve bu mevzuat içinde atıfta bulunulan 14 adet kanunun tercümeleri yapılmıştır. 2003 tarihli son ana 183 mevzuatın uygulama kanunu (EC/382/2005) 2005 yılında yayınlanmış ve bunun da tercümesi yapılmıştır. Bu arada bu konuda karşılık olabilecek ilgili milli mevzuatımız tespiti edilmiş ve daha sonra bunların karşılaştırması yapılmıştır. Yapılan bu çalışmalar sonucunda elde edilen bilgilerin değerlendirilmesi, duruma göre yeni mevzuat çıkartılması veya mevcut mevzuatın tadil edilmesi ve mevzuat uyumu için gerek varsa idari yapılanma önlemlerini saptaması amacıyla Alt Çalışma Grubu’nun oluşturulmasına ve çalışmalarına başlamasına karar verilmiştir. Bu amaçla, Bakanlığımız ilgili birimlerinde çalışmakta olan teknik personelden, akademisyenlerden ve sivil toplum kuruluşlarından oluşan bir çalışma grubu kurulmuştur. Grup, ilk toplantısını 08 Şubat 2005 tarihinde yapmıştır. Bu toplantıda grup üyelerine yurdumuzdaki ve Avrupa Birliği’ndeki mevcut durum ve mevzuata ilişkin bilgiler ile Avrupa Birliği mevzuatının İngilizce metinleri, bunların Türkçe tercümesi ve ilgili Türk mevzuatı elektronik ortamda ve basılı olarak dağıtılmıştır. Bu ilk toplantıda, ülkemizin esas sorununun kaba yem olduğuna dikkat çekerek, Grubunun adının “Kaba Yem Alt Çalışma Grubu” olarak değiştirilmesine karar vermiştir. Bu güne kadar 8 toplantı gerçekleştirmiştir. Bu toplantılar sırasında yapılan görüşmeler sonucunda aşağıda belirtilen hususlar tespit edilmiştir: Türkiye’de kaba yem konusunda büyük bir açık olduğu, mutlaka üretimi arttırıcı desteklemelere ihtiyaç duyulacağı buna karşın Avrupa Birliği’nin üretime kota getirdiği ve bu alanda üretimden bağımsız stoklar üzerinden sözleşmeli işleyicilere bir takım desteklerde bulunduğu fakat bu desteklerin yeni üye 10 ülke için daha az olduğu tespit edilmiştir. Bu durum karşısında mevcut durum, ihtiyaçlar, politikalar ve uygulanan destek bakımından ciddi ayrılıklar bulunduğu görülmektedir. Bu ciddi durumun tam üyelik öncesinde ve sırasında önemli sorunlara sebep olacağı, tam üyelik sonrasında da ülkemizi sıkıntıya sokacağı tahmin edilmektedir. Sözkonusu ciddi durumun nedenin bu konuda ülkemizde Avrupa Birliği benzeri bir piyasa sisteminin bulunmaması olduğu düşünülmektedir. Bu görüşler doğrultusunda Grup, bir yandan bu sorunları bertaraf edebilecek bir sistem geliştirilmek üzere “arama toplantıları” düzenlemiş, bir yan da Avrupa Birliği mevzuatına karşılık gelecek “yeni bir mevzuat hazırlama çalışmaları” yapmıştır. Bu çerçevede arama toplantılarında, bu konunun uzmanı olan kişiler ile yurdumuzun 1020 yıl sonra üretmesi gereken kaba yem miktarı, ülkemizdeki mevcut işletme yapısı ve üretim durumunun dikkate alındığı çeşitli tartışmalar yapılmaktadır. Yeni bir mevzuat hazırlama çalışmaları sonucunda, Kurutulmuş Kaba Yem Piyasa Düzenlemesi “Taslak” Mevzuatı hazırlanmış ve görüşe sunulabilir hale getirilmiştir. Kaba Yem Alt Çalışma Grubu bundan sonra, önemli bulgular elde ettiği arama toplantılarına devam edecek ve ülkemizin Kaba yem sorununun Avrupa Birliği’ne uyum sürecinde ne şekilde çözülebileceğine ilişkin somut öneriler hazırlayacaktır. Müzakereler sırasında, konunun sadece kurutulmuş yem ile sınırlı kalmayıp, ülkemizin kaba yem konusunda yaşadığı sıkıntıların da çözülebildiği bir tutumun sağlanması amaçlanmaktadır. Bu çalışmaların yanı sıra, Avrupa Birliği ile ilgili durumun derinlemesine incelenmesi, karşı tarafın görüşlerinin önceden bilinmesi ve çalışmaların en baştan bu yolla şekillendirilmesi amacıyla Avrupa Komisyonu Genişleme Müdürlüğü bünyesinde faaliyette bulunan TAIEX Ofisi’nin aracılığı ile uzman çağırılması planlanmaktadır. Ortak Piyasa Düzenlerine Uyum konusunda çalışma grupları tarafından izlenecek yola ilişkin yapılan toplantılar neticesinde, çalışma grupları tarafından, ilgili AB mevzuatı ile Türk mevzuatının karşılaştırılması, ürünlere ilişkin standartların ve dış ticaret düzenlemelerin 184 uyumlaştırılması ve oluşturulması gereken idari yapılar gibi konuları içeren bir rapor hazırlamaları talep edilmiştir. Bu kapsamda, Kaba Yem Çalışma Grubu üyeleri tarafından bu rapor hazırlanmıştır. 2. KABA YEMİN TANIMI VE ÖNEMİ Yem sınıflandırmasında, karma yemler, kaba yemler (baklagil yem bitkileri, sapsaman)silajlık yemler, endüstri bitkileri artıkları (küspe) yer almaktadır. Kaba yem: Doğal halde % 14’ten daha fazla su içeriğine ya da kuru maddede % 1618’den daha yüksek ham selüloz içeriğine sahip olan her tür materyale kaba yem denir. Kaba yemler iki sınıfa ayrılmaktadır: I- Suca zengin kaba yemler: 1- Her tür konservasyon ve fabrikasyon yan ürünleri 2- Kök ve yumru yemler 3- Her tür meyve ve sebzeler 4- Silo yemleri 5- Her tür yeşil yemler (Doğal ve yapay mera yeşil yemleri ve doğal ve yapay çayır yeşil yemleri ile emek ve para sarfı ile tekli ya da çoklu olarak üretimi yapılan yeşil yemlerden oluşmaktadır.) II- Kuru kaba yemler: 1- Her tür harman kalıntıları (samanlar, kavuzlar, kesler vb) 2- Her tür kuru otlar (Hayvan yemi olmak üzere usulüne göre biçilip kurutulan (güneşte veya suni) ve ihtiyaç duyulduğu zaman hayvanlara yedirilmek üzere depo edilen kuru yem bitkileri olarak tanımlanabilen kuru otlar. Başka bir deyimle, çok değişik şekillere getirilerek saklanabilen kurutulan çayır otları veya yem bitkileri.) Bu gruplardan her biri onlarca yem çeşidine sahiptir. Bu çeşitlerden her biri de oldukça farklı besin maddeleri içeriğine sahiptir. O bakımdan yoğun yemlerin aksine; kaba yemlerin besin madde içerikleri oldukça geniş bir değişime sahiptir. Ayrıca her bir kaba yemin uygulamada kendine özgü bir kullanım şekli, miktarı ve alanı (kullanıldığı hayvan türü, fizyolojik hali vb) vardır. 1. 2. 3. 4. 5. 6. 7. Kaba Yemin Genel Özellikleri ve Yararları: Geviş getirenlerin beslenme fizyolojilerine uygundur. Hayvanlarda mekanik tokluğunun yaratılmasını sağlar. Sindirim sistemi bozukluklarının önlenmesinde kuru kaba yem kullanımı en güvenli ve ucuz olan yoldur. Mevcut çayır-meralardan üretilen yemlerin en iyi kullanım yolu kurutulmasıdır. Yeni iş alanları yaratmakta ve iskan edilemeyen topraklar değerlenmektedir. Erozyonun engellenmesiyle toprağının korunması, çevre kirliliğinin engellenmesi, iklimsel koşulların iyileştirilmesi gibi çevresel katkılarda bulunmaktadır. En önemlisi, ileride AB’deki gelişmeler açısından; üzerinde yaşayan canlılara verdiği sağlık ve yaşama şevki nedeniyle yaşanılan çevrenin peyzaj görünümünün düzeltilmesi ve dolayısıyla AB yardımlarının gelecekteki hedefi olması bakımından önemlidir. Yeşil Yemler Niçin Kurutulur?: En iyi yem ilk doğal haliyle tüketilen yemdir. Yani; yeşil çayır, yeşil yonca, yeşil tahıl (arpa, buğday, yulaf, mısır) yemlerin yeşil haliyle tüketmesi tercih edilir. Çünkü, yeşil yemin içindeki tüm besin maddeleri hiç bir kayba 185 uğramadan tüketilir. Fakat yeşil yemler dayanıklı değildir. Hasatlarında geç kalınırsa odunlaşır, besin maddeleri azalır, yem değerleri düşer. O nedenle yeşil hasat edilmek zorundadırlar. O zaman da fazla su içerdiklerinden uzun süre dayanamazlar, hemen bozuşur, kızışır, küflenirler. Yemlemede hemen kullanılmak, tüketilmek zorundadırlar. Hemen tüketilmelerine de imkan yoktur. Bu nedenle yeşil yemlerin bir kısmının kurutulması zorunlu hale gelir. Kuru Otların Yararları: Kuru otları en iyi değerlendiren hayvan grubu geviş getirenlerdir. Bu grup hayvanların sindirim sistemleri ve fizyolojilerine, kuru otlar oldukça yatkındır. Kuru otlar, hayvanlara tokluk hissi verir. Kuru ot tüketen hayvanlarda fazla tükürük salgılanır ve yutulur. Böylece hayvanın midesindeki küçük canlılar (mikroplar) için iyi bir çalışma ortamı sağlar. Kuru otlar, midede suyu emer ve kalınbağırsakta da gübrenin oluşumunu sağlar. Kabızlığı engeller. Sindirim sisteminin bir düzen içerisinde çalışmasını sağlar. Sellüloz bakımından zengin olduklarından süt hayvanlarında sütteki yağ miktarını arttırır. Yoğun yemlere göre daha ucuza mal olurlar ve üretimleri daha kolaydır. 3. DÜNYADA YEM ÜRETİMİ VE TİCARETİ Dünya Yem Üretimi Hayvancılık açısından büyük önem taşıyan yem bitkilerinin ekimi birçok ülkede, özellikle de hayvancılıkta gelişmiş ülkelerde tarla tarımı içinde yaygın olarak yapılmaktadır. İklim yapısının yanı sıra hayvancılığa verilen önem doğrultusunda belirlenen tarım politikalarının olağan bir sonucu olarak yem bitkileri ekim alanlarının tarla bitkileri ekim alanlarının ortalama ¼’ünü oluşturduğu görülmektedir. Ekonomik şartlarda hayvancılık yapılabilmesi açısından önemli bir girdi olan yemin en ucuz yolla temin edildiği yem bitkileri ekim alanları bazı ülkelerdeki büyüklükleri Tablo.1’de gösterilmektedir. Tablo 1. Bazı Ülkelerde Yem Bitkileri Ekim Alanları ÜLKELER Toplam Tarla Arazisi (ha) Yem Bitkileri Ekim Alanı (ha) 175.209 40.225 Yem Bitkileri Ekim Alanlarının Tarla Arazisi İçindeki Oranı (%) 23.0 İngiltere 5.652 1.437 25.4 Fransa Almanya 18.447 11.813 4.754 4.317 25.8 36.5 İtalya 8.172 2.47 30.2 Danimarka 2.292 0.693 30.2 Hollanda 0.905 0.284 31.4 Yunanistan 2.72 0.319 11.7 Bulgaristan 4.424 0.278 6.3 Romanya 9.402 1.595 17.0 23.805 0.744 3.1 ABD Türkiye Kaynak: FAO, 2002 186 Avrupa Birliği’nde her yıl kurutulmak suretiyle yardıma konu olacak yem miktarı önceden belirlenerek ulusal garanti edilmiş miktar olarak bir kota bağlanmıştır. Her ülkenin kendi ihtiyaçları ve son yılların ortalamaları dikkate alınarak hesaplanan bu miktarlar, Ortak Tarım Politikası çerçevesince uygulanmakta olan Ortak Piyasa Mekanizması gereğince verilen yardımların miktarlarının belirlenmesinde kullanılmaktadır. Tablo 2. Ulusal Garanti Edilmiş Miktarlar (National guaranteed quantities) Ülkeler BLEU Çek Cumhuriyeti Danimarka Almanya Yunanistan İspanya Fransa İrlanda İtalya Litvanya Macaristan Hollanda Avusturya Polonya Portekiz Slovakya Finlandiya İsveç İngiltere TOPLAM Kaynak : EU commmission. Miktarlar (ton) 8.000 27.942 334.000 421.000 37.500 1.325.000 1.605.000 5.000 685.000 650 49.593 285.000 4.400 13.538 30.000 13.100 3.000 11.000 102.000 4.960.723 4. TÜRKİYE’DE YEM BİTKİLERİ 4.1. Üretim Türkiye’de en önemli yem bitkileri, yonca, fiğ, korunga, burçak, hasıl mısır, sudan otu ve hayvan pancarı’dır. Hayvan yemi olarak ihtiyaç duyulan 50 milyon tonluk kaba yemin 39 milyon tonu besin maddesince düşük olan sap-samandan, yem bitkilerinden, otlaklardan, çayır ve meralardan karşılanmakta ve 11 milyon tonluk bir kaba yem üretimine daha ihtiyaç duyulduğu düşünülmektedir. Hayvancılığın yaygın olduğu bölgelerde, özellikle Doğu Anadolu Bölgesinde, İç Anadolu Bölgesinde, Marmara Bölgesinde, Ege Bölgesinde, Karadeniz Bölgesinde ağırlı olarak mısır olmak üzere diğer yem bitkileri (yonca, fiğ, fiğ+tahıl, kocadarı) üretimi yapılmaktadır. Yonca: Çok yıllık yem bitkisi olan yonca, yeşil yem olarak, silolamak ve kuru ot olarak kullanılmak amacıyla ülke genelinde üretilmektedir. Verimli ve hayvanlar tarafından sevilerek tüketilen ve besin maddesi açısından da diğer yem bitkilerine göre avantajlı olan yonca otu çiftçilerimiz tarafından benimsenmiş, 1970 yılında 78 bin hektar ekim alanı bugün yaklaşık %200 artışla 250 bin hektara ulaşmıştır. 187 Korunga: Fakir topraklar dahil her koşulda kolayca yetişme özelliğine sahip olan korunga, çok yıllık bir yem bitkisi olarak üretilmektedir. Yem kalitesi, protein ve mineral içeriği zengindir. Dayanıklılığı nedeniyle, mera bitkisi olarak da kullanılır. Ekim alanı, verim ve üretim miktarında artış gözlenmektedir. Hasıl Mısır: Ülkemizde yeşil yem olarak kullanmak veya silolama amacıyla yaygın şekilde hasıl mısır yetiştiriciliği yapılmaktadır. Silo yemi olarak çeşitli yem bitkileri kullanılmasına rağmen, üreticiler mısır silajı yapımına eğilim göstermekte, bu nedenle üretim miktarında yıllar itibariyle sürekli artışlar kaydedilmektedir. Tablo 3. Yıllara Göre Yem Bitkileri Ekim Alanlarındaki Değişimler (Ha) Yıllar 1998 1999 2000 2001 2002 2003 2004 Yonca Korunga Fiğ Burçak Acı Bakla TOPLAM 230000 245606 250800 249000 260000 290000 320000 93000 94362 107500 105500 99000 108000 107000 235000 233000 225300 240000 234227 250000 320000 6000 4500 3550 2900 2850 3000 3200 560 556 450 600 610 700 610 564560 578024 2615300 598000 596687 651700 750810 Kaynak: DİE ve TKB Yem bitkisi ekim alanı, toplam ekilebilir alanın % 3’ünü, her yıl ekilen alanın ise % 6’sını kaplamaktadır. Tablo 2 ve Tablo 3’de yıllar itibariyle önemli yem bitkilerinin ekim alanları ve buralardan elde edilen ürünün üretim miktarları bulunmaktadır. Bu durumda yem bitkileri, kaba yem ihtiyacının ancak % 10’unu karşılayabilmektedir. Bu tablolardan ülkemizde ağırlıklı olarak Yonca ve fiğ’in ekimlerinin yapıldığı görülmektedir. Tablo 4. Yem Bitkileri Üretimi (ton) Yıllar 1998 1999 2000 2001 2002 2003 2004 Yonca Korunga Fiğ 1550000 1641000 1540000 1563000 1700000 1800000 2000000 350900 310000 330000 334000 350000 360000 330000 340000 360000 261000 310000 368000 370000 410000 Burçak Acı Bakla 2000 1500 800 1000 1050 1000 1550 572 530 355 500 500 660 500 TOPLAM 2043472 2083030 2005155 2021500 2180674 2282660 2462050 Kaynak: DİE ve TKB Yem bitkileri değerlendirme ve pazarlama açısından; ürün çeşitlerine göre yeşil, kuru veya dane olarak yurt içi piyasada tüketilmektedir. Yem bitkileri dış ticaretimiz ise az miktarlarda gerçekleşen yonca, sorgum ve sudan otu tohumu ihracatı, son yıllarda artış gösteren yonca, fiğ, korunga ve sorgum tohumu ithalatından ibarettir. Aşağıdaki tabloda Ülkemizde üretimi yapılan yem bitkilerinin, üretim ve pazarlama değeri bakımından diğer tarla bitkilerine göre durumu gösterilmeye çalışılmaktadır. Görüldüğü gibi belli bir miktar üretim olmasına karşın pazar değeri oldukça geri durumdadır. 188 Tablo 4. Ülkemizde Bazı tarla Bitkilerinin Ekilişi ve Pazarlama Değerleri Ürün Grubu / Ürünler Baklagiller Ekilen Alan (Ha) Hasat Alan (Ha) Verim (Kg/Ha) Değer (milyon TL) Pazar değeri (milyon TL) - 1 337 834 966 940 526 280 1 588 206 18 000 18 000 1 778 32 000 521 374 16 683 969 8 809 136 1 450 1 444 2 770 4 000 579 698 2 318 793 1 393 827 Nohut 660 000 655 724 991 650 000 547 119 751 415 537 451 Fasulye 180 000 179 635 1 392 250 000 841 723 1 319 419 329 854 679 213 646 875 72 000 71 899 904 65 000 917 159 59 615 309 47 584 940 420 000 418 423 1 195 500 000 332 271 975 237 674 144 2 950 2 950 746 2 200 664 544 1 217 219 2 677 883 1 617 441 234 227 233 408 553 129 124 357 580 46 172 120 12 069 392 Burçak 2 850 2 850 1 053 3 000 373 496 1 120 487 2 193 075 Buy 1 500 1 500 1 267 1 900 - 300 300 300 044 7 485 000 - 2 042 004 597 1 470 256 931 90 000 90 000 22 778 2 050 000 531 221 126 425 879 976 9 000 9 000 8 333 75 000 259 132 1 461 455 84 081 135 198 000 197 744 26 297 5 200 000 265 448 109 609 092 1 380 330 344 3 300 3 300 48 485 130 275 Tahıllar 13 785 650 13 755 690 Buğday 9 300 000 9 282 910 2 101 160 000 30 686 650 19 500 000 250 710 Arpa 3 600 000 3 597 897 2 307 8 300 000 180 711 20 844 035 7 153 926 608 4 289 281 144 4 888 851 3 123 487 318 107 1 499 904 001 726 352 372 Çavdar 150 000 142 711 1 787 255 000 173 502 44 243 007 16 020 766 Yulaf 155 000 153 649 1 887 290 000 193 475 56 107 619 8 992 535 Pirinç 60 000 59 809 3 611 216 000 570 053 123 131 435 111 951 101 Mısır 500 000 498 064 4 216 2 100 000 255 279 536 086 460 300 958 939 3 650 3 650 1 973 7 200 303 850 2 187 722 992 132 300 300 1 500 450 683 667 307 650 191 974 9 000 9 000 1 111 10 000 191 958 1 919 583 164 124 Bezelye Yeşil Mercimek Kırmızı Mercimek Börülce Fiğ Yumru bitkiler Soğan (kuru) Sarımsak(kuru) Patates Hayvan pancarı Darı Kuşyemi Mahlut 1 640 100 Fiyat (TL/Kg) 1 595 350 Bakla - Üretim (Ton) - - Kaynak : DİE tarımsal yapı (üretim, fiyat değer) 2002 189 - 960 295 820 Daha önce de belirtildiği gibi, hayvanlarımızın kaba yem ihtiyacı değişik kaynaklarla sağlanmaktadır. 2003 yılı itibariyle 35 milyon ton olan kaba yem üretiminin 10 milyon tonu çayır meralardan, 10 milyon tonu sap-saman ve anızlardan, geriye kalan 15 milyon tonu da bahçe içi bitkileri, silaj yapımı ve yem bitkilerinden sağlanmıştır (Grafik 1). Grafik 1. 2003 Yılı Kaba Yem Üretimimiz (Milyon Ton) 2003 Yılı Kaba Yem Üretimimiz (Milyon Ton) 10 12 10 10 8 5 6 5 5 4 2 0 Yem Bitkileri Silaj Yapımı Bahçe İçi Otlaklar Çayır Mera SapSaman ve Anız Kaynak: TKB, Çayır, Mera ve Yem Bitkileri Danışma Kurulu Raporu,2004. Halen yaklaşık 11 milyon BBHB’ne eşdeğer hayvan varlığımızın 50 milyon ton kaba yem ihtiyacının 35 milyon tonu karşılanabiliyor ve 12-15 milyon tonluk açık var gözükse de; kaba yem kaynaklarının kalitesi düşünüldüğünde asıl kaba yem açığımızın yaklaşık 25-30 milyon ton civarında olduğu söylenebilir. Ülkemizin en önemli kaba yem kaynaklarından birisi çayır ve meralardır. 1940 yılında 44,2 milyon ha olan çayır ve mera alanı olumsuz birçok nedenle 1991 yılına kadar büyük bir azalış içerisine girmiştir. 1998 yılında Mera Kanunu’nun kabul edilmesiyle birlikte meralarda tespit ve tahdit çalışmaları başlamıştır. Kanunun kabul edilmesinden itibaren yapılan çalışmalarla birlikte 2003 yılına kadar ki beş yıllık süreçte mera alanları 12,3 milyon ha dan 13,4 milyon hektara çıkarılmıştır (Grafik 2). Bütün bu gelişmelere rağmen bu çalışmaların yetersiz olduğu, kanunun birçok olumsuz nedenlerden dolayı yavaş ilerlediği görülmektedir. Grafik 2. Yıllara Göre Mera Alanı (Milyon ha) Yıllara Göre Mera Alanı (Milyon ha) 50 44,2 37,9 40 28,6 30 21,7 20 12,3 13,4 10 0 4 19 0 5 19 0 6 19 0 7 19 0 9 19 1 0 20 3 Kaynak: TKB, Çayır, Mera ve Yem Bitkileri Danışma Kurulu Raporu,2004. 190 1991 Genel Tarım sayımına göre 12.377.400 ha olan toplam alanın tarım bölgelerine göre dağılımına bakıldığında ise ilk sırayı %20,2 ile Kuzey Anadolu bölgesinin aldığı bunu sırasıyla Orta Güney Anadolu (%16,4), Güney Anadolu (%15,4), Orta Doğu Anadolu (%15,2), Orta Kuzey Anadolu (%14,8), Karadeniz (%6,7), Ege (%5,6), Akdeniz (%3,3) ve Marmara (%2,3) izlediği görülmektedir (Grafik 3.). Bu grafikte de görüldüğü gibi çayır ve mera alanları genel itibariyle beş bölge arasında dağılmaktadır. Bu bölgelerdeki meraların verimine bakıldığında ise; ilk sırayı 100 kg/da ile Orta Kuzey Anadolu ve Karadeniz almakta, bunu sırasıyla Kuzey Anadolu (90 kg/da), Orta Doğu Anadolu (60kg/da), Akdeniz (60 kg/da), Ege (60 kg/da), Marmara (60 kg/da), Güney Anadolu (45 kg/da) ve Orta Güney Anadolu (45 kg/da) bölgeleri izlemektedir. Grafik 3. Çayır ve Mera Alanlarının Tarım Bölgelerine Göre Dağılımı Çayır ve Mera Alanlarının Tarım Bölgelerine Göre Dağılımı 25,0 20,2 Dağılım (%) 20,0 15,4 16,4 15,2 14,8 15,0 10,0 6,7 5,6 3,3 5,0 2,3 M ar m ar a e Eg Ak de ni z Ka ra de n iz lu ad o rta O rta O Ku ze y G ün ey An An ad o An Do ğu rta O ad ol u lu lu ad o An ün ey G Ku ze y An ad o lu 0,0 1991 yılında yapılan tarım sayımında elde edilen alan üzerinden bir hesap yapıldığında (12,4 milyon ha), bu alanda üretilebilecek kuru ot miktarının yaklaşık 8,7 milyon ton olabileceği kabul edilebilir. Yapılan araştırmalar uygun ıslah ve amenajman yöntemleri kullanılarak çayır ve meraların üretim kapasitelerinin 4-5 yılda en az 3 kat artırılabileceğini göstermiştir. Bu durumda meralardaki mevcut kuru ot üretiminin 8,7 milyon tondan 26,1 milyon tona çıkarılması mümkündür 4.2. Ülkemizde Yem Bitkileri Üretiminin Desteklenmesi Ülkemizdeki yem bitkileri açığının kapatılması; çayır mera alanlarının ıslah edilerek otlatma kapasitelerinin artırılması, yem bitkileri ekilişlerinin artırılarak %7.5’lerden %20’lere çıkarılması, yıl boyunca ihtiyaç duyulan yeşil ve sulu kaba yem ihtiyacının giderilmesi için yeşil yem zincirinin kurulması yani, silaj yapımının yaygınlaştırılması ile mümkündür görülmektedir. Bu amaçla 2000 yılında itibaren yem bitkileri üretimini teşvik amacıyla destekleme çalışmaları başlatılmıştır. 4.2.1. 2000/467 Sayılı Hayvancılığın Desteklenmesi Kararnamesi Tarım ve Köyişleri Bakanlığı tarafından 2000/467 Sayılı Hayvancılığın Desteklenmesi Hakkında Bakanlar Kurulu Kararının Uygulama Esasları Tebliği yürürlüğe konulmuştur. Bu karara göre, yem bitkileri üretiminde yatırım giderlerinin ve üretim maliyetlerinin bir bölümü üreticiye teşvik olarak ödenmektedir. 191 Yonca, korunga, fiğ, Macar fiği, silajlık mısır, sorgum türleri, hayvan pancarı, yem şalgamı, tritikale, tritikale ile fiğ karışımı, tritikale ile Macar fiği karışımı, yem bitkileri ekilişleri ve yapay mera tesisleri destekleme kapsamına alınmıştır. Yem bitkileri üretimi yapacak üreticilere nakliye, ilaç ve gübre bedelleri hariç, çok yıllık yem bitkileri ekilişlerinde birinci yıl yatırım giderleri ve uygun görülen işletme giderlerinin %35’i, ekiliş alanları ile uyumlu alet ve makine alım giderlerinin %30’u, tek yıllık yem bitkilerinde ise uygun görülen işletme giderlerinin ve ekiliş alanları ile uyumlu alet ve makine alım giderlerinin %20’si doğrudan üreticilere ödenmektedir. Tek ve çok yıllık yem bitkilerinde ekiliş alanları ile uyumlu silaj makinesi, ot biçme makinesi, mibzer, balya makinesi, ot çevirme tırmığı, françis merdane, rötovatör, taşıma römorku, yükleme aparatı, pulluk, yağmurlama sulama sistemleri, motopomp alım giderleri de desteklenmektedir. Tütün ve şeker pancarı alanlarında alternatif ürün olarak yem bitkisi yetiştirmeyi hedefleyen projelere öncelik verilmektedir. Tablo 6. 2000/467 Sayılı Kararname Kapsamında Desteklemelerle İlgili Ödemeler Yıllar Onaylanan Proje Sayısı Des. Yapılan Top. Yem Bitkileri Ekim Alanı (Da) Bankaca Ödenen Tutar (TL) 2000 10.741 538.554 2.407.258.894.362 2001 28.769 1.275.129 17.363.143.796.477 2002 51.383 2.158.539 35.638.981.064.401 2003 67.034 2.698.754 62.259.241.821.387 2004 143.033 3.616.411 73.488.940.414.858 10.287.387 191.157.565.991.485 Toplam 300.960 Kaynak: Tarım ve Köyişleri Bakanlığı Bu Kararname kapsamında hayvancılığa bütçeden 2000 yılında 33 trilyon, 2001 yılında 48 trilyon, 2002 yılında 75 trilyon, 2003 yılında 126 trilyon ve 2004 yılında da 174 trilyon kaynak aktarılmıştır. Desteklemeye ayrılan kaynaklara baktığımızda zaman içerisinde artış olmakla birlikte bir önceki yıla göre artışın en fazla 2003 yılında (% 68.0), en az artışın ise 2004 yılında (% 38.1) olduğu görülmektedir (Tablo 6.) Tablo 7. 2000/467 Sayılı Karar Çerçevesinde Hayvancılığa Ayrılan Kaynak 2000 2001 2002 2003 33 48 75 126 Tahsis Edilen (Trilyon TL) Bir Önceki Yıla Göre Artış (%) - Kaynak: Tarım ve Köyişleri Bakanlığı 192 45,4 56,2 68 2004 174 38,1 Kararname kapsamında, Tarım ve Köyişleri Bakanlığı’nca onaylanan yem bitkileri üretim projelerinin nakliye ve gübre bedelleri hariç, çok yıllık yem bitkilerinde birinci yıl yatırım giderleri ve uygun görülen işletme giderlerinin % 35’i, ekiliş alanları ile uyumlu alet ve makine alım giderlerinin % 30’u, tek yıllık yem bitkilerinde ise uygun görülen işletme giderlerinin ve ekiliş alanları ile uyumlu alet ve makine alım giderlerinin % 20’si doğrudan üreticiye ödenmiştir. Bu kapsamda sırasıyla dekar başına 2000 yılında 7.3 milyon, 2001 yılında 12 milyon, 2002 yılında 15 milyon, 2003 yılında 30 milyon ve 2004 yılında ise 35 milyon TL destekleme yapılmıştır (Tablo 7.). Tablo 8. 2000/467 Sayılı Karar Çerçevesinde Yapılan Destek (1000TL/Dekar) ve Yıllık Artış Oranları (%) Destekleme Konusu 2000 2001 2002 2003 2004 Yem Bitkileri 7300 12000 15000 30000 35000 Yıllık Artış (%) 2001 2002 2003 2004 64,4 25 100 16,7 Kaynak: Tarım ve Köyişleri Bakanlığı (Yıllık değişimler mevcut verilerden hesaplanmıştır.) Hayvancılığın Desteklenmesi Hakkında 2000/467 Sayılı Karar’ın ekonomik getirisini incelersek; 1. 2000-2003 yıllarında destekleme toplamı 117.2 trilyon TL.’ye ulaşmıştır. 2. Buna karşılık destekleme yapılan alanda üretilen otun değeri olarak getirisi 798.4 trilyon TL.’ye, et ve süte dönüşümü ile getiri 3.1 katrilyon TL.’ye ulaşmıştır. 3. Bu rakamlardan da açıkça görüldüğü gibi, teşvikler ot değeri olarak 6-7 kat, hayvansal üretim bazında 25-30 kat değer yaratmıştır. 4.2.2. 2005/8503 Sayılı Hayvancılığın Desteklenmesi Kararnamesi 2005/8503 Sayılı 2005-2010 yıllarını kapsayacak olan Hayvancılığın Desteklenmesi Hakkında Bakanlar Kurulu Kararı 24 Şubat 2005 tarih ve 25737 Sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe girmiştir. 2005/8503 Sayılı Bakanlar Kurulu Kararı kapsamında yem bitkileri ekiliş desteklemeleri 2010 yılına kadar devam ettirilecektir. Bu kapsamda; çok yıllık yem bitkileri ekilişlerinde birinci yıl yatırım giderleri ve uygun görülen işletme giderlerinin ekiliş alanları ile uyumlu satın alınan alet ve ekipmanlarda dahil proje bedelinin %40’ı, tek yıllık yem bitkileri ekilişlerinde ise işletme giderlerinin ekiliş alanları ile uyumlu satın alınan alet ve ekipmanlarda dahil proje bedelinin %30’u doğrudan üreticilere ödenmektedir. 193 Tablo 9. 2005 Yılı Hayvancılık Destekleri ve Destek Kalemlerinin Payı (%) Desteğin Konusu Damızlık Belgeli Hayvan Tutarı (YTL) 5.000.000 Oranı (%) 0,8 34.000.000 5,4 36.000.000 85.000.000 6.000.000 145.500.000 255.000 5,7 13,0 1,0 24,0 0,04 Hastalıktan Ari İşletme 70.800.000 11,4 Piyasa Düzenlemesi Hastalıklarla Mücadele 75.000.000 14.700.000 12,0 2,4 Gıda Güvenliği Resmi Veterinerlik 10.800.000 1,7 Su Ürünleri Arıcılık destekleri 2004 Et Teşvik Priminden Devreden Ziraat Bankası Payı (%0,5) 19.000.000 12.000.000 106.000.000 3.110.000 3,0 1,9 17,0 0,5 TOPLAM Kaynak: Tarım ve Köyişleri Bakanlığı 622.245.000 100 Suni Tohumlamadan Doğan Buzağı Suni Tohumlama Desteği Süt Teşviki Sağım Hijyeni ve Süt Kalitesi Yem Bitkileri Hayvan Gen Kaynakları 2005 yılı destekleme kalemlerine bakıldığında 2004 yılından devreden et teşvik primini dikkate almazsa, en çok payı %24,0 ile yem bitkilerinin aldığı bunu sırasıyla süt teşviki ve piyasa düzenlemesinin izlediği görülmektedir.(Tablo 8) 2005/8503 Sayılı Kararnamenin, 2000/467 Sayılı karardan farkına bakıldığında; sertifikalı yem bitkisi tohumu üreten üreticilere, yem bitkisi tohumu üretim proje bedelinin %25’inin doğrudan ödenmesi kararının olduğu görülmektedir. Tarım bölgelerine göre Yem Bitkileri Desteğinin dağılımına bakıldığında, 2004 yılında ödenen 51.714.906 milyon TL tutarındaki toplam destekten en çok payı II. Bölgenin (Ege, % 27.6) aldığı bunu sırasıyla VIII. Bölge (Ortadoğu, % 14.3) III. Bölge (Marmara, % 11.6), VII. Bölge (Karadeniz % 10.8), IX. Bölge (Ortagüney % 8.2), I. Bölge (Ortakuzey % 8.2), VI. Bölge (Güneydoğu % 7.9), V. Bölge (Kuzeydoğu % 6.1) ve IV. Bölge (Akdeniz % 5.3) izlediği görülmektedir (Grafik 4). 194 Grafik 4. Bölgelere Göre Yem Bitkileri Desteğinin Dağılımı Bölgelere Göre Yem Bitkileri Desteğinin Dağılımı 8% 8% 14% 28% 11% 8% 6% 5% 12% I.Bölge (Ortakuzey) II.Bölge (Ege) III.Bölge (Marmara) IV.Bölge (Akdeniz) V.Bölge (Kuzeydoğu) VI.Bölge (Güneydoğu) VII.Bölge (Karadeniz) VIII.Bölge (Ortadoğu) IX.Bölge (Ortagüney) 4.3. Kaba Yem Sektörünün Durumu, Sorunları ve Öneriler Öncelikle ülkemizde kaliteli kaba yemlerde belirgin bir ticari anlayış bulunmamaktadır. Başta kuru yonca ve diğer kuru otlarla silaj gibi kaliteli kaba yemler çağımız ticari anlayışına uygun pazarlanamamaktadır. Diğerlerinin kullanımı genelde yerel düzeyde kalmakta ve sadece üretildikleri yörelerde kullanılmaktadır. Kaba yemlerin dış ticaretlerinin yapılıp yapılmadığı hakkında herhangi bir kaynağa rastlanılmamıştır. Son yıllarda yonca unu ticareti dış ticarette kısmen yer almakla birlikte çok sınırlıdır. Ayrıca gelişmiş ülkelerde olduğu gibi bitkisel üretimle uğraşanla, hayvansal üretim ve imalat sanayi arasında hemen hemen hiçbir işbirliği bulunmamaktadır. Sektörler arasında yeterli uyum-işbirliği gelişmediği için ülkemizde yem üretimi de istenilen düzeyde gelişememektedir. Pazarlama koşul ve organizasyonları Avrupa birliği’ndeki gibi belli bir düzene sokulmuş değildir. Üretim yapanlarla bunları kullananlar arasında karşılıklı pazarlıklara dayanan alış-verişler yapılmaktadır. Gerek kaba yem üreticileri, gerekse hayvancılık işletmelerinin çoğu bir işletme biçiminde çalışmayıp halen geleneksel yapıdan kurtulamamışlardır. Sektörler arası işbirliği gelişmeyince kaba yem üretimi için gerekli olan bilgi, makine parkı, kaliteli tohum, sulama imkânları da gelişmemektedir. Nitekim Türkiye’de halen çok ilkel silaj makineleri ile daha pahalıya silaj elde edilirken, halen çoğu işletmecide ilkel silaj makinesi bile bulunmamaktadır. Mera yönetiminde verimli bir organizasyon olmadığından meralar istenilen verimlilikte kullanılmadığı gibi tarım arazilerine de düzensiz hayvan salınmakta ve buralardaki bitkisel üretime zarar verilmektedir. Kaba yem sektöründe üretim, ancak verilen desteklemeler doğrultusunda 5-20.000 dekar arasında değişen küçük aile işletmelerinde yapılmaktadır. Yem bitkileri ekimi büyük işletmelerde ekim nöbeti içerisinde veya ana üründen sonra ikinci ürün olarak yapılmaktadır. Büyük işletmeler kendileri yem bitkisi yetiştirdiği gibi çiftçilerle sözleşmeli üretim yapabilmektedir. Fakat bu yaptırım gücü hiç olmayan ve genellikle küçük üreticilerin aleyhine çalışan bir uygulama olarak kalmaktadır. 195 Avrupa Birliği üyesi ülkelerde genelde işletmeler oldukça büyük olduğundan üretim de bu ölçüde fazla olmaktadır. Özellikle işletmelerin büyük olması maliyetleri aşağıya çekmektedir. Türkiye’de ise işletmelerin küçük ve parçalı olması maliyetler açısından bir dezavantaj oluşturmaktadır. Üretim maliyetlerinin aşağılara çekilmesi rekabet konusunda diğer önemli husustur. Kaba yem sektörü çiftçilere verilen destekler doğrultusunda canlanmıştır. Ancak maliyetlerin (girdi, mazot, sulama) yüksek oluşu sektörde öne çıkan sorunlardandır. Ayrıca arazilerin çok parçalı oluşu yüzünden kesin bir ifadeyle işletme büyüklükleri belirlenememektedir. Türkiye’de sadece hayvancılıkla geçimini sağlayan küçük aile işletmeleri bulunmaktadır. Fakat bunların ölçek büyüklükleri istatistiksel olarak önem arz etmemektedir. Bu durum kayıt ve kontrol sistemlerinin ülkemizde tesisini zorlaştıracak ve dolayısıyla yardım sistemlerinden faydalanmamızı olumsuz şekilde etkileyebilecektir. Kaba yem sektöründe rekabetin olması için öncelikle yeterli ve kaliteli üretimimizin olması gerekmektedir. Çiftçilerin yemi pazarlayabilecekleri bir pazar bulamamaları büyük bir sorun olarak karşımıza çıkmaktadır. Bunun için kaba yem borsalarının kurulması gerekmektedir. Bu nedenlerle Avrupa Birliği ile rekabet şansı bu aşamada oldukça azdır. Kaba yem sektöründe dünya piyasalarıyla rekabet edilebilmek için ticaretin oluşturulması gerekmektedir. Sektörün geleceği açısından Avrupa Birliği’ne giriş için öngörülen 10 yıllık süreçte kaba yem üretimine destek verilmelidir. Bu destek aynı zamanda özellikle alet ve ekipmana desteklerin artırılmasını sağlayacağı için yemlerin saklanması ve kalitenin arttırılması açısından son derecede önemlidir. Bunların yanı sıra yem bitkisi pazarlarının kurulması gerekmektedir. Bunun için üreticilerin ve işleyicilerin örgütlendikleri ve bu örgütler aracılığı ile sözleşmeler çerçevesinde üretimin ve pazarlamanın yapıldığı bir sistemin kurulması gereklidir. Bu yolla tam üyelikten önce aday ülkelere verilen uyum desteklerinden faydalanılabilmenin şartları (projeler) sağlanabilmeli, tam üyelikle birlikte hibe olarak verilen Avrupa Birliği yardımlarından da yararlanılabilmenin imkanları (kota-ithalat yardımı) arttırılmalıdır. Sektör doğrudan hayvancılığı etkilediğinden verimli ve etkin şekilde hayvancılığın yapılabilmesinin kaliteli yem bitkileri üretimine bağlı olduğu unutulmamalıdır.. Kaba yem sektöründe bu mevcut durumda yapılması gerekenler şöyle sıralanabilir: 1. Ülkede yem bitkileri tarımının gelişmesi için öncelikle hayvancılığın karlı hale getirilmesi gerekmektedir. 2. Yem bitkilerinde üretimin artırılmasında karşılaşılan en büyük engel bu bitkilerin mevcut üretim sistemi ve ekonomik yapı içinde destekleme, maliyet-gelir ilişkileri nedeniyle tahıllar ve endüstri bitkileri ile rekabet güçlerinin olmamasıdır. 3. Yem bitkisi tarımının geliştirilebilmesi için işletmelerin belli bir büyüklüğe getirilmesi gerekmektedir. Aile işletmelerinin birleştirilip büyük işletmeler haline getirilmesi gerekmektedir. Böylelikle üretim maliyetlerinin (girdi, mazot, sulama) aşağılara çekilmesi, ayrıca mekanizasyon kullanımında gerek işçilik masrafları, gerekse mekanizasyonla sağlanan tasarruflar açısından bir karlılık elde edilebilecektir. Bu konuda örgütlenme temelinde bir yapılanma şart görülmektedir. 4. Yem bitkisi yetiştiriciliği konusunda çiftçilerle sözleşmeli üretim yöntemine başvurulmalı, bu uygulama teşvik edilmelidir. Sözleşmelerin ancak örgütlenmiş üreticiler ile yapılması şartı mutlaka aranmalıdır. 5. Tarla tarımında öncelikle sulu tarım yapılan yörelerde çoklu üretim planlamalarına girilmeli, rotasyonda kültür yem bitkileri üretimine ağırlık verilmelidir. Bu amaçla başlanmış olan desteklemelere devam olunmalıdır. 196 6. Sulanan alanların artışıyla ekim nöbeti sistemleri içerisinde kışlık ara ürün olarak baklagil yem bitkileri yetiştirilmelidir. 7. Baklagil yem bitkileri toprağa azot bağladığından toprağın yapısın iyileştirir ve kendisinden sonra gelen bitkiye iyi bir toprak bırakır, o yüzden yem bitkilerinin ekim nöbeti içerisinde yer alması maliyetlerin azaltılması ve sürdürebilir verimlilik asçısından son derece önemlidir. 8. Nadasın uygulandığı veya geçit bölgelerinde ya da tarlanın boş olduğu yılda tek yıllık baklagil yem bitkilerinin yetiştirilmesi özellikle kendisinde sonra gelen bitkiler açısından olumlu etkilere sahip olacaktır. 9. GAP alanında sulamaya açılan alanlarda yem bitkileri yetiştiriciliği bölgede hayvancılığın gelişim durumu dikkate alınarak yaygın hale getirilmelidir. 10. Yem bitkilerini hasattan sonra silajlık olarak saklanması maliyetleri azaltabilir. Hayvancılık için büyük öneme sahip, kuru ot ve silaj yapımı konusunda da teşvik çalışmaları yapılmalıdır. 11. Silo yemi üretimi konusunda gösterilen duyarlılık devam etmelidir. 12. Meraların aşırı, zamansız ve düzensiz otlatılmasını önüne geçilmesi, meralardan yararlanabilme kapasitesinin bilinmesi meraların korunması ve hayvancılık açısından öneme sahiptir. Çayır ve mera alanlarının ıslahı daha titizlikle sürdürülmelidir. 13. Meraları pazar mekanizması içinde etkin hale getirmek ve meralar ile ilgili sorunları çözebilmek için, 1998 yılında çıkartılan Mera Kanunu’nun işlerliğine hız kazandırıcı önlemler alınmalıdır. 14. Yem bitkisi tohumlarının kalitesi artırılarak verim artırılabilir. Sertifikalı tohumluk üretimi ve kullanımı çok düşük düzeylerdedir. Tarım ve Köyişleri Bakanlığı 2005 yılından itibaren sertifikalı tohum üretimi çerçevesinde yem bitkileri tohum üretimini desteklenme kapsamına almıştır. Ödemelerde yaşanan gecikmeler nedeniyle sistemin uygulanması etkinleşememektedir. 15. Tescil edilen yem bitkileri çeşit adayı yeterli olmamakla birlikte mevcut çeşitlerin tohumlarının ıslahçı kuruluşlar tarafından üretilerek, üretici kuruluşlara yeterli miktarda hızlı bir şekilde ulaştırılamaması ve bu kuruluşlar tarafından da sertifikalı tohumluk üretimine yeterince ağırlık verilmemesi önemli bir sorundur. 16. Çiftçilere yem bitkisi tarımı öğretilmeli, bu amaçla tarımsal yayım araçlarından en üst düzeyde yararlanılmalıdır. 17. Her konuda olduğu gibi; kaba yem üretimi, niteliğinin korunması ve belirlenmesi, hayvan beslemede kullanımı vb konularda teknik eleman ve üretici eğitimleri aralıksız sürdürülmelidir. 18. Tarım taşra teşkilatının kapatılması durumuyla karşılaşılması halinde, yoğun yemlerde TMO örneğinde olduğu gibi, en azından Türkiye’nin dokuz tarım bölgesinde Kaba Yem Ofisi ve Danışma Büro’larının kurulması düşünülmelidir, bu arada bölgeler arası koordinasyonlara girilmelidir. Bunların yukarıda bahsedilen bazı görevlerin üstlenilmesinde rol almaları gerekebilecektir. Bu alanda Avrupa Birliği’ndeki gibi bir uygulamanın oluşturulması açısından ödeme/müdahale kurumu benzeri yapılanmanın ne olacağı şimdiden düşünülmelidir. 19. Özel sektörün kaba yem üretimi ve pazarlanması alanına yatırım yapması konusunda bilgilendirme çalışmaları yapılmalıdır. 20. Kaba Yem sektöründe dünya piyasalarıyla rekabete edebilmek için kaba yem borsaları kurularak kaba yem ticareti yaygınlaştırılmalıdır. Burada lisanslı depoculuk uygulamaları önem kazanmaktadır. 197 5. ORTAK PİYASA DÜZENİ Avrupa Birliği’nde Ortak Tarım Politikasını etkin bir şekilde uygulamak için ürün bazında Ortak Piyasa Düzenleri uygulanmaktadır. Bunlardan bir tanesi de Kuru Yem Ortak Piyasa Düzenleridir. Bu konu ile ilgili düzenlemeler ilk olarak EC/603/95 sayılı tüzükle belirlenmiştir. Daha sonra bu tüzük kaldırılmış ve yerini şu an yürürlükte olan EC/1786/2003 sayılı Konsey Tüzüğü gelmiştir. Ayrıca bu tüzüğün uygulamalarını açıklayan EC/382/2005 sayılı yeni bir Konsey Tüzüğü daha yayımlanmıştır. AB’de Kuru Yem Ortak Piyasa Düzenlerine konu olana başlıca ürünler; - Yonca unu ve peleti, - Suni olarak kurutulmuş saman ve yem lahanası ve saman içeren ürünler, - Kurutulmuş ve öğütülmüş baklagil paletleri, - Adi yonca, korunga, üçgül, acı bakla, burçak, fiğ ve benzeri yem bitkileri, - Yem bezelyesi ve gazal boynuzu, - Yonca ve çim özsuyundan elde edilen protein konsantrasyonları, - Yalnızca katı artıklardan elde edilen suni ürünler ve - Konsantrasyonların hazırlanmasıyla oluşan özsu Kuru yem pazarlama yılı 1 Nisan ve ertesi yılın 31 Mart ayı olarak kabul edilmiştir. Sistemde; kuru yem üreticileri (işleyiciler) ton başına 33 Euro’luk bir yardım almaya ehildirler. Bu yardım suni olarak kurutulmuş (dehidre) yemde, üretimindeki ekstra masraf nedeniyle, güneşte kurutulmuş yemden daha yüksek bir oranda belirlenmiştir. Yardıma konu olabilmesi için yemin belirli bir minimum kalite standartlarını karşılaması gerekmektedir. Yardımlar AB üretimini sınırlandırmak için yalnızca sınırlı miktardaki kuru yem için uygulanmaktadır. Bu bağlamda, en yüksek garanti miktarı kurutulmuş yem için 4.412.400 ton, güneşte kurutulmuş yem için ise 443.500 ton’dur. Bu miktarlar ulusal garanti miktarları olarak üye ülkeler arasında paylaştırılmaktadır. Garanti edilen miktarların herhangi bir şekilde aşılmasını cezalandırmak üzere bir denkleştirici mekanizma oluşturulmuştur. Bu mekanizma ile herhangi bir pazarlama yılında garanti edilen tüm miktarın aşılması halinde yardım miktarı azaltılmaktadır. Yardımlar maksimum nem içeriğinin % 11-14 arasında olması koşuluyla ve kuru maddedeki toplam ham protein oranı % 15-45 arasında olması koşuluyla önceden yardım almaya hak kazanmış işletmelere verilmektedir. İşleme faaliyetinde bulunan kurutucu işletmeler, yardıma hak kazanmak için gerekli olan belli koşulları yerine getirmeli, bu yüzden bu işletmeler yardıma hak kazanmanın teyidi için gerekli detayları içeren stok hesaplarını tutmalı ve herhangi diğer kanıtı teyit etmesi gereklidir. Yardım almak için başvuran ve almaya hakkı olan işletmeler ton başına 19,80 Euro avans alabilirler. Avans yardım miktarının % 10 fazlasına eşit bir teminatın verilmesi şartıyla yardım alma hakkı tespit edilmeden önce ödenebilir. Yardıma ehil ürünler: 1786/2003 sayılı Tüzüğün 4. maddesinde yer alan yardım konuları, aşağıdaki şartları yerine getiren yemlerle ilişkilidir; 198 a) depolanan ürünlerin yerinde denetiminin gerçekleştirilmesi ve rekabetçi otorite tarafından daha önceden onaylanan yemler, b) işletme içerisinde şu özellikleri sergileyen yemler; i) maksimum nem içeriği; - güneşte kurutulanlar, öğütme işleminden geçmiş dehidre yemler, protein konsantrasyonları ve dehidre yemler için % 12, - diğer dehidre yemler için % 14 (ii) kuru maddeye kıyasla minimum kaba protein oranı: - dehidre yemler güneşte kurutulan yemler ve dehidre ürünler için % 15, - protein konsantrasyonları için % 45. Yardımlar sadece, 1782/2003 sayılı Tüzüğün Madde 51 de belirtilenlere göre arazide tarım amaçlı üretilip kurutulan yemler tarafından elde edilen ürün miktarlarına ödenmektedir. Sözleşme koşulları; 1- İşleme için yemin pazarlanmasını kolaylaştırmak ve rekabetçi otoritelerin yardıma hak kazanıp kazanmadıklarını doğrulamak amacıyla gerekli denetimleri yürütmelerini sağlamak için, çiftçilerle yemi işleyen işletmeler arasındaki sözleşmeler ham materyallerin dağıtımından önce sonuçlandırılmalıdır ve sözleşmeler rekabetçi otoritelerin belli bir tarihten önce beklenen üretim hacminden haberdar olmalarını sağlayacak şekilde hazırlanmalıdır. Sözleşmeler yazılı olmalı, sonuç kısmının tarihini, geçerlilik dönemini içermeli, sözleşme taraflarının adreslerini ve isimlerini, işlenecek ürünlerin tabiatını belirtmeli ve işlenecek olan yemin yetiştirildiği parseli tanımlamalıdır. 2- Bazı durumlarda kurutucu işletmeler tarafından hazırlanması gereken sözleşmelerde uygulanan koşullara konu olan sözleşmeler ve dağıtım bildirileri bulunmamaktadır. 3- Bu program 1782/2003 sayılı tüzükte ek 5’e atıfta bulunduğundan, sözleşmelerde belirtildiği üzere rekabetçi otoriteler, parsellerde ve/veya dağıtım bildirilerinde verilecek olan herhangi bir yardımı önlemek için üreticilerce tek yardım uygulamalarında belirtilenler çapraz denetimleri yürütecekler. İşletmelerin onayı a) rekabetçi otoriteye aşağıdaki bilgileri içeren bir dosyayı sağlamalıdır: i) prim planları, işlenecek ürünlerin girişlerini kapsayan belgeler, kurutulmuş yem için çıkış noktaları, işleme yerleri, işlenecek ürünlerin depolama alanları, ii) madde 2 (2) de ki hazırlıkların yürütülmesine yönelik teknik yapıların tanımlanması, ayrıca kurutma fırınları ve öğütme ünitelerini tanımlanması ve saatlik buharlaştırma kapasitesinin detayları ve sıcaklığın düzenlenmesi ve tartım işlemleri iii) kurutma işlemi sırasında veya önce ilavelerin listelenmesi ve üretilip bitirilen diğer ürünler için liste iv) depo kayıt modelleri b) doğrulama prosedürlerinin kolaylaştırılması c) 1786/2003 sayılı tüzükte yer alan koşullarla uyumlu olma durumu. 199 6. SON ÜYE 10 ÜLKENİN KURUTULMUŞ KABA YEM KONUSUNDA MÜZAKERELERDEKİ TUTUMLARI 1. ÇEK CUMHURİYETİ İlgili düzenleme: 603/95/EEC sayılı kuru yem ortak piyasa düzeninin kurulmasına ilişkin Tüzük. Talep ve gerekçe: çek Cumhuriyetine tanınacak kuru yem üretim kotasının AB desteğinden yararlanacak düzeyde olması talep edilmiştir. Tam miktarın müzakereler sırasında iletileceği belirtilmiş, ülkedeki mevcut kuru yem üretiminin mali destekten yararlanma imkanı tanıdığı vurgulanmıştır. Kuru yemde garanti edilmiş ulusal miktar(NGQ) 27.942 ton olarak belirlenmiştir. 2. MACARİSTAN İlgili düzenleme: 603/95/EC sayılı kuru yem ortak piyasa düzeninin kurulmasına ilişkin tüzük Talep ve gerekçe: Macaristan’ın ilgili tüzüğün 4(2). Maddesindeki ülke listesine eklenmesi ve kuru yem ulusal garanti yem miktarının her bir pazarlama yılı için 200 bin ton olması talep edilmiştir. Kuru yemde garanti edilmiş ulusal miktar (NGQ) 49.593 tondur. 3. POLONYA İlgili düzenleme: 603/95/EC kuru yem ortak piyasa düzeninin kurulmasına ilişkin tüzük Talep ve gerekçe: Polonya’ ya tanınacak kuru yem üretiminin kotasının yıllık 160.000 ton olması talep edilmiştir. Polonya’daki mevcut kuru yem üretim kapasitesinin yıllık 200.000 ton, kuru yeme olan talebin ise yıllık 300.000 ton olduğu belirtilmiştir. 160.000 lik kotanın kırsal alanlarda 1500-2000 ek istihdam olacağı vurgulanmıştır. İlgili düzenleme: 603/95/EC kuru yem ortak piyasa düzeninin kurulmasına ilişkin tüzük Kuru yemde garanti edilmiş ulusal miktar (NGQ) 13.538 ton olarak belirlenmiştir. 4. MALTA İlgili düzenleme: 603/95/EC sayılı kuru yem ortak piyasa düzeninin kurulmasına ilişkin tüzük. Talep ve gerekçe: İlgili tüzüğün 3. maddesi uyarınca suni kuru yeme uygulanan fiyat kurunun Malta’ da üretilen güneşte kurutulmuş yem için de geçerli olması talep edilmiştir. Yem kurutma fabrikasının kurulması önünde çevresel engeller olduğu gibi, bu talebin yerine getirilmesi ile hayvan ve süt ürünlerinin besin içeriğinin güçlendirilebileceği belirtilmiştir. 5. GÜNEY KIBRIS İlgili düzenleme: 603/95/EEC sayılı kuru yem ortak piyasa düzeninin kurulmasına ilişkin Tüzük Talep ve gerekçe: G. Kıbrıs`ın, Topluluğun yem rejiminden yararlanmasının uygun görülmememsi halinde ülkeye alternatif bir plan uygulanması talep edilmiştir. Bu planla diğer ülkelerden G: Kıbrıs`a ithal edilecek kuru yemin özel bir topluluk yardımıyla desteklenmesi öngörülmüştür. Benzer bir uygulamanın 87/97/EC sayılı tüzükle küçük Ege adalarına her bir ton kuru yem başına 18.4 Euro verilmesiyle gerçekleştiği belirtilmiştir. Her on yılda ortalama üç kez kuraklığın yaşandığı G: Kıbrıs`ta yılda ortalama üç kez kuraklığın yaşandığı G: Kıbrıs`ta yılda 10-15.000 ton kuru yeme ihtiyaç duyulduğu belirtilmiştir. 200 6. SLOVAKYA: ilişkin tüzük Talep ve gerekçe: Yardımdan yararlanacak kuru yem üretim hacminin belirlenmesi talep edilmiştir. Kuru yemde garanti edilmiş ulusal miktar 13.100 ton olarak belirlenmiştir. 7. LİTVANYA İlgili Düzenleme: 603/95/EC sayılı kuru yem ortak piyasa düzeni kurulmasına yönelik tüzük Kuru yemde garanti edilmiş ulusal miktar(NGQ) 650 ton olarak belirtilmiştir. - Estonya, Letonya, Slovenya için bu konuda bir düzenleme yoktur.. 7. SONUÇ Ülkemizde hayvancılık sorununun çözümü, önemli oranda hayvan besleme sorununun çözümüne bağlıdır. Hayvan besleme ile ilgili sorunun temelinde, bu ürünlere ilişkin düzenli bir pazarın olmaması bulunmaktadır. Bu durumda sektörün talep ettiği miktar ve kalitede yem, uygun maliyetle üretilememekte ve tüketiciye uygun fiyatla sunulamamaktadır. Bu durum kesif yemde nispeten daha az görülmesine rağmen bu alt sektörde kapasite kullanım oranı ancak %50’ler seviyesindedir. Kaba yemde ise, tam anlamıyla bir pazar olduğundan bahsedilememektedir. Son yıllarda kaba yem ve yem bitkileri üretimimizi arttırmak amacıyla çıkarılan çeşitli kanun ve tebliğler en azından ülkemizde yaşanan olumsuz gelişmeleri durdurmuş ve az da olsa üretimde bir artış başlamıştır. Bu olumlu gelişmelerin devamında maliyet-fiyat ilişkilerinin düzenlenebildiği bir piyasa mekanizmasının geliştirilmesi gerekmektedir. İşte bu noktada, ülkemizde Avrupa Birliği benzeri bir sistemi, özellikle kaba yemin en kolay ve uzun süre saklanabildiği kurutulmuş formunda uygulamaya başlamak yararlı olacaktır. Kaba yem konusunda ülkemiz ile Avrupa Birliği arasında bulunan en büyük fark, ülkemizin ihtiyacını karşılayacak kadar üretim yapamaması ve bu konuda bir pazar oluşturamaması olarak görülmektedir. Bu raporun ekinde sunulan “Kurutulmuş Kaba Yem Piyasa Düzenlemesi “Taslak” Mevzuatı” çerçevesince ülkemizde şimdiden bir piyasa mekanizmasının kurulması ve başlangıçta bunun kendi kaynaklarımız ile desteklenmesi gerekli görülmektedir. Sistem işletilmeye başladıktan sonra IPARD kapsamında çeşitli projeler ile bir takım yardımlar alınarak geliştirilebilir. Bu uygulamalar sonucunda ülkemiz kaba yem kurutma işletmeciliği ve piyasasında ciddi birikimler sağlanabilir. Bu birikimler, son üye 10 ülke örneğinde olduğu gibi tam üyelik öncesinde ülkemize önemli katkılar sağlayabilir. Avrupa Birliği benzeri bir sistemin ülkemizde tesisi ve sistemin desteklenmesinin yanı sıra ülkemizde kurutma işletmelerinin kurulması, bunların ve yem bitkisi üretenlerin örgütlenmelerinin teşviki, bu grupların birbirleri ile anlaşmalar yaparak sözleşmeli üretimin uygulanması, yine bu grupların teknik bilgi ve donanım açısından desteklenmesi gibi diğer birçok konuda bir takım önlemlerin de alınması gerekli görülmektedir. Kaba Yem Alt Çalışma Grubu, ülkemizin gelecekte karşılaşacağı durumları göz önüne alan bir yaklaşımla mevcut desteklerin piyasaya etkilerini, tesis edilecek yeni bir sistemin piyasaya etkileri ve tam üyelik öncesi ve sonrası Avrupa Birliği ile bütünleşmenin piyasaya etkileri ayrı ayrı ele alınarak araştırılacak ve bunların değerlendirilmesine yönelik analizler yapılacaktır. 201 Kaba Yem Alt Çalışma Grubu’nun zamanında ve doğru olarak alacağı tavsiye kararları, bir yandan içte ve dışta hayvancılık sektörünün rekabet gücünü arttırırken, bir yandan da bu ürün grubunda ülkemizi Avrupa Birliği stoklarını eriten ithalatçı bir pozisyona düşmekten kurtaracaktır. 8. KAYNAKLAR AÇIKGÖZ,E. 2001. Yem Bitkileri, Uludağ Üniversitesi G. VakfıNo:182. AÇIKGÖZ,E.,HATİPOĞLU,R. ALTINOK,S. SANCAK,C. TAN,A. URAZ,D. 2005 Yem Bitkileri Üretimi ve Sorunları, Türkiye Ziraat Mühendisliği VI. Teknik Kongresi, TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası. KILIÇ, A. 2000. H a y v a n c i l i k t a K u r u o t Çiftçi Broşürü No: 9, Şubat 2000. Ege Üniversitesi Ziraat Fakültesi Zootekni Bölümü. Anonim 2001. Avrupa Birliği’nin Ortak Tarım Politikası ve Türkiye’nin Uyumu. İktisadi kalkınma Vakfı. Anonim 2002a. FAO Agricultural Production İstatistik Yıllığı 2002. Anonim 2002b. Tarımsal Yapı(üretim, fiyat değer2002) Devlet İstatistik Enstitüsü. Anonim 2003.a. Proposed Reform of The Dried Fodder Sector, COPA/COGECA. Anonim 2003.b.Court Of Audits, Special Report No : 12/2003 On The Sound Financial Management Of The Common Organization Of The Market İn Dried Fodder Together With The Commission’s Replies. Official Journal No: C298Date:09.12.2003 Anonim 2004. Çayır, Mera ve Yem Bitkileri Danışma Kurulu Raporu Tarım ve Köyişleri Bakanlığı. Anonim 2005.a Türkiye’de Süt ve kırmızı et Hayvancılığı (Mevcut durum, Sorunlar ve Öneriler) Türkiye Ziraat Odaları Birliği. Anonim 2005.b. Yem Bitkilerinin Korunması ve Geliştirilmesi, Doğal Kaynakların Korunması ve Geliştirilmesi Komisyonu, II. Tarım Şurası Tarım ve Köyişleri Bakanlığı. Anonim 2005.c Agriculture in The European Union, Statistical and economic İnformation 2004. DG Agriculture and rural Dev. Anonim 2005.d. The Agriculturel Situation İn The EU. 2003 Report. Anonim 2005.e. Tarım ve Köyişleri Bakanlığı Çayır, Mera ve Yem Bitkileri Şubeleri İstatistik Verileri. Anonim 2005.f. Avrupa Birliği İle Katılım Müzakereleri Rehberi. İktisadi kalkınma Vakfı Yayın No: 184. 202 - Tercümesi Yapılan Konu İle İlgili AB Mevzuat Listesi : 123456789101112131415- 1117/1978, 1417/1978, 0603/1995, 0785/1995, 1347/1995, 1362/1995, 0620/1996, 0629/1997 1794/1997, 0676/1999, 1258/1999 1413/2001, 1782/2003, 1786/2003 0382/2005 203 Ek-1 1734 SAYILI YEM KANUNU’NDA KURUTULMUŞ KABA YEM PİYASA DÜZENLEMESİ İLE İLGİLİ DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA İLİŞKİN “TASLAK” MEVZUATI Madde 1. Bu mevzuat, 29/05/1973 tarih ve 1734 sayılı Yem Kanunu’nda, Avrupa Birliği Ortak Piyasa Düzenlerine ülkemizin uyumu kapsamında, Tablo.1’de belirtilen listedeki ürünlerin kurutulmasından oluşan kaba yemlerin piyasa düzenlemesini sağlamak amacıyla Kanun’un 1’inci ve 2’ncimaddeleri uyarınca düzenlenmiştir. Tablo 1. The common organisation of the market in dried fodder shall be established and cover the following products: CN code Description (a) ex 1214 10 00 Meal and pellets of lucerne artificiallyheat-dried Meal and pellets of lucerne otherwise dried and ground ex 1214 90 91 and ex 1214 90 99 Lucerne, sainfoin, clover, lupins, vetches and similar odder products, artificially heat-dried, except hay and fodder kale and products containing hay Lucerne, sainfoin, clover, lupins, vetches, honey lotus, chickling pea and birdsfoot, otherwise dried and ground (b) ex 2309 90 98 Protein concentrates obtained from lucerne juice and grass juice . . Dehydrated products obtained exclusively from solid residues and juice resulting from preparation of the concentrates in the first indent 204 - Yonca unu ve peleti, - Suni olarak kurutulmuş saman ve yem lahanası ve saman içeren ürünler, - Kurutulmuş ve öğütülmüş baklagil paletleri, - Adi yonca, korunga, üçgül, acı bakla, burçak, fiğ ve benzeri yem bitkileri, - Yem bezelyesi ve gazal boynuzu, - Yonca ve çim özsuyundan elde edilen protein konsantrasyonları, - Yalnızca katı artıklardan elde edilen suni ürünler ve - Konsantrasyonların hazırlanmasıyla oluşan özsu Madde 2. Tanımlar Kurutucu işletme: Yeşil kaba yemi, madde 8’de belirtilen koşulları sağlamak şartıyla yapay olarak işleyen ve kurutan işletmelerdir. Üretici: Yeşil kaba yem yetiştiren ve bir sözleşme ile kurutucu işletmeye teslim eden çiftçilerdir. Sözleşme: Piyasa düzenlemesi kapsamında verilecek yardımdan faydalanılabilmesi için, kurutucu işletme ile üretici arasında yapılan anlaşmadır. Piyasa Düzeni: Kaba yem konusunda destekler yoluyla piyasanın düzenlemesidir. Madde 3. Kurutulmuş yeme ilişkin ortak piyasa düzeni pazarlama yılı her yıl 1 Nisan’da başlar ve bir sonraki yılın 31 Mart’ında sona erer. Bu kapsamda ton başına Bakanlar Kurulu’nun her yıl belirlediği miktarda bir destek verilir. Madde 4. Bu destek kapsamında garanti edilen ısıtılan veya güneşte kurutulan toplam yem miktarı, yıllık 3.000.000 tondur. Madde 5. Kurutucu işletmelere, ton başına Bakanlar Kurulu’nun her yıl belirlediği miktarda bir avans ödemesi yapılabilir. Bu avansın alınabilmesi için söz konusu hakkın kazanıldığını doğrulayan kontrollerin yapılması, kurutulmuş yemin kurutucu işletmeden çıkmış olması gerekmektedir. Avans, işletmenin teminat vermesi durumuna göre; hak kazanılmadan önce veya hak kazanıldıktan sonra ödenebilir. Garanti edilen miktardan daha fazla üretim yapıldığı durumlarda fazlalık geri ödenir. Madde 6. Her kurutucu işletme her yıl en geç 31 Mayıs’ta önceki Pazar yılının kurutulan yem miktarını Tarım ve Köyişleri Bakanlığı yetkili otoritesine bildirilir. Bu kapsamda Tarım ve Köyişleri Bakanlığı bünyesinde ilgili birimlerin bir araya gelmesi ile bir yetkili otorite oluşturulur. Madde 7. Başvuru yapan kurutucu işletmeye yardımın ödenebilmesi için yemin aşağıdaki özelliklere sahip olması gerekir; a) Ürünün sunumuna göre nem içeriği en fazla % 11-14 arasında olmalıdır, b) Madde 1’de belirtilen listedeki ürünlerin a bendindeki bütün ürünler ile b bendinin ikinci paragrafındaki ürünler için kuru maddedeki minimum toplam ham protein içeriği % 13’den, b bendinde birinci paragraftaki ürünler için % 45’ten az olmamalıdır. c) Ticarete uygun kalitede olmalıdır. 205 d) Özellikle karoten ve lif içeriği ile şartlar bir ay içinde 468/EC/1999 sayılı AB Tüzüğünde öngörülen metoda uygun olarak benimsenir.(Düzenlenecek) Madde 8. Kurutucu işletmelerinin destek alabilmeleri için, stok raporları, destekleyici dokümanları ve sözleşmeleri olmalıdır. Stok raporları, yeşil veya kurutulan yemin miktarına (zorunlu hallerde hesaplama ekili alanlar üzerinden yapılabilir) niteliğine ve ayrıca kurutucu işletmeden çıkan yem miktarına ve niteliğine ilişkin bilgileri içerir. Sözleşme, kurutma işletmecisiyle yeşil yem üreticisi arasında Bakanlık yetkili otoritesi tarafından onaylanmak şartıyla yapılır. Kendi ürününü üreten yeşil yem üreticileri ve kurutucu işletme üretici örgütlerinin üyeleri de bu kapsama dahildir. Bu sözleşme, ürünün fiyatını, üretildiği araziyi, teslim ve ödeme şartlarına ilişkin hükümleri içerir. Ayrıca yeşil yem üreticisi tarafından teslim edilen yemin işlenmesi için özel olarak düzenlenmiş sözleşmelerde, ürünün teslim edileceği arazi tayin edilir. Bu tip sözleşmeler, desteğin kurutucu işletme tarafından yeşil yem üreticisine ödenmesini ve hedeflenen kurutulmuş miktarının elde edilmesini sağlar. Madde 9. Kendisinin ya da üyelerinin ürünlerini işleyen kurutucu işletmeler, her yıl Bakanlık yetkili otoritesine belirli bir tarihe kadar hangi arazide yem bitkisi işleyeceğini yani yem bitkisi kurutacak alanı beyan eder. Madde 10. Bakanlık yetkili otoritesi, kurutucu işletmeler ile ilgili önceki maddelerde sıralanan şartların doğruluğunu denetleyen bir sistemi ortaya koyar ve bir yönetmelikle ile bunu yayımlar. Burada yardıma konu olan toplam miktar, kurutucu işletmelerden çıkan minimum kalitedeki kurutulmuş yem miktarlarının toplamına karşılık gelir. Kurutucu işletmeden çıkan kurutulmuş yem miktarı ise, alınan örnekler ve işlenen yem bitkilerinin tartılmasıyla bulunur. Tarım ve Köyişleri Bakanlığı yetkili otoritesi, bu mevzuatın uygulanması ile ilgili hibenin ve avansların miktarının tespiti, kontrolü ve ödenmesi gibi bütün işlemleri yapacaktır. Madde 11. Avrupa Birliği’ne tam üye olunması durumunda, ton başına verilecek hibe ve avans tutarları ile üye ülkeler arasında paylaştırılan maksimum garanti edilen miktar Avrupa Birliği Komisyonu tarafından belirlenecektir. Bu garanti edilen miktardan daha fazla üretim yapan üye ülkeye, o pazarlama yılında ödenecek yardım Avrupa Birliği Komisyonu tarafından azaltılacak, avans fazlalık oranınca geri alınacaktır. Bakanlık yetkili otoritesi, her yıl 31 Mayıs’ta önceki Pazar yılının kurutulan yem miktarını ve Kurutucu işletmeleri denetleyen sistemde belirtilen şartlara ilişkin bilgileri Avrupa Birliği Komisyonu’na bildirilir. Üçüncü ülkelerle AB Ortak Gümrük tarifesi çerçevesince gümrük tarifesi uygulanır. Bu tüzüğün uygulanmasıyla ilgili birleşik terminoloji Nomenklatür Ortak Gümrük tarifesiyle birlikte uygulanır. Üçüncü ülkelerle yapılan ticarette, gümrük vergileriyle eşit etkiye sahip bir bedelin alınması ve eş etkili tüm sınırlama ve tedbirlerin uygulanması yasaklanmıştır. Üçüncü ülkelerle ticarette karşılaşılabilecek sorunlarla ilgili olarak 1786/EC/2003 sayılı yönetmeliğin 16.maddesi dikkate alınır. Bu mevzuata ilişkin ürünlerin üretiminde ve ticaretinde Roma Antlaşması’nın Rekabete İlişkin Kurallar I-87, I-88 ve I-89 maddeleri uygulanır. 1784/EC/2003 sayılı AB Tüzüğünde bahsedilen “Tahıllar İdare Komitesi” (Avrupa Birliği’nde kısaca “Komite “ olarak adlandırılmaktadır), bir ay içinde 468/EC/1999 sayılı AB Tüzüğünde öngörülen komitelerin genel çalışma metoduna uygun olarak, mevzuatın uygulanması ile ilgili hibenin ve avansların miktarının tespiti, kontrolü ve ödenmesi gibi bütün işlemleri yapacaktır. Komite başkanını veya bir üye devlet temsilcisinin isteği ile ortaya 206 konan bir soruyu göz önünde bulunduracaktır. Bu mevzuatın uygulanması ile ilgili alınan tedbirler üye ülke tarafından AB komisyonuna bildirilir. Bu mevzuattaki yükümlülüklerin yerine getirilmesinde 1258/1999 sayılı AB mevzuatında belirtilen harcamalar üye ülkeler tarafından eklenecektir. Madde 12. Bu mevzuat Tarım ve Köyişleri Bakanlığı tarafından yürütülür. Bu mevzuatın 1’den 10’inci maddesine kadar olan bölümü yayınlandığı tarihte; 11’inci maddesi ise, Türkiye’nin Avrupa Birliği’ne tam üye olunması durumunda yürürlüğe girer. 207 Ek-2 Sıra No Kaba Yem Alt Çalışma Grubu AB Mevzuatına Uyum Çalışmaları 1 Uyum Sağlanması Gereken AB Mevzuatı Numarası ve Adı Türkçe Tercüme Mevcut mu? Karşılığı TR Mevzuatı Adı, Resmi Gazete Tarih ve Sayısı - Ülkemizde kaba yem sorununun çözümünde Ortak Piyasa Mekanizmasının kurulması gerekli görüldüğü için AB’ye karşılık gelebilecek Türk Mevzuatı hazırlanmıştır. - Esas Tüzüğün “uygulama tüzüğü” mahiyetinde olan bu kanun Türk Mevzuatına derç edilmektedir. 32003R1786 Council Regulation (EC) No 1786/2003 of 29 September 2003 on the common organisation of the market in dried fodder Mevcut Kurutulmuş Kaba Yem Ortak Piyasa Düzeni hakkında 29 Eylül 2003 tarihli 1786/03 (EC) sayılı Konsey Tüzüğü 2 32005R0382 Commission Regulation (EC) No 382/2005 of 7 March 2005 laying down detailed rules for the application of Council Regulation (EC) No 1786/2003 on the common organisation of the market in dried fodder Mevcut Planlanmış Olan Uyum Takvimi 208 Uyum Durumu Ülkemizde kurutulmuş kaba yem sektörüne ilişkin olarak AB’dekine benzer bir ortak piyasa düzeni bulunmamaktadır. Bu konuda tesis edilecek bir düzenleme sektörün genelin de önemli bir gelişme sağlayacaktır. AB’de sektörde, ton başına üretimden bağımsız ödeme yapılması sözkonusu iken, ülkemizde sektöre ilişkin bir yardım mekanizması bulunmamaktadır. EK-III (a) 31995R0603 Ortak Piyasa Düzenlerinden Kuru yeme ilişkin 21 Şubat 1995 tarih ve 603/95 (EC) sayılı Konsey Tüzüğü Resmi Gazete L 063, 21.03.1995 P. 0001 – 0006 CONSLEG - 95R0603 - 15.06.1995 – 15 P. Ortak Piyasa Düzenlerinden Kuru yeme ilişkin 21 Şubat 1995 tarih ve 603/95 (EC) sayılı Konsey Tüzüğü AVRUPA BİRLİĞİ KONSEYİ Avrupa Topluluğunu kuran Anlaşmaya ilişkin ve özellikle, 42. ve 43. Maddeleri dikkate alarak, Komisyonun önerisini dikkate alarak (1), Avrupa Parlamentosunun görüşlerini dikkate alarak (2), Kuru yeme ilişkin Ortak Piyasa Düzenini düzenleyen 1117/78 (EEC) sayılı Tüzük (3) ve kuru yeme ilişkin destek sistemini düzenleyen 1417/78 (EEC) sayılı Tüzüğü (4) göz önünde bulundurarak. Kuru yeme ilişkin basit tek fiyat destek ödemeleri yapılmasını göz önüne alarak, Güneşte kurutulana göre suni olarak kurutulan yem bitkilerine verilen ilave maliyet oranı daha yüksek olmasını göz önüne alarak. Topluluk kuru yem üretimini sınırlamasını dikkate alarak, verilebilecek yardım miktarı maksimum limitlere bağlı olmasını göz önünde bulundurarak. Biri suni diğeri güneşte kurutulan yem bitkilerine verilecek olan iki farklı maksimum garanti edilecek miktarlar (MGM) sabitlenmesini göz önünde bulundurarak. Bu MGM ler hakkaniyet temelinde dikkate alınarak özelliklede Temmuz 1994 de Komisyonda ki mevcut verilere göre 1992/93 ve 1993/94 pazarlama yılları içerisinde 1117/78 sayılı (EEC) Tüzüğün 5. maddesine göre ortalama üretimlerine ilişkin alacakları yardımlar üye ülkeler arasında dağıtılmasını göz önünde bulundurulacaktır. Topluluktaki fazla üretimin önüne geçmek için ve MGM lerin uygulanmasının güvence altına alınmasını göz önünde bulundurarak, üretim belirlenen kotaları aşması durumunda yapılan kuru yem için yapılan destekler azaltılacaktır. Bu üretim azalması MGM'nin aşıldığı ilk % 5 için, tüm üye ülkelere eşit bir şekilde uygulanmalıdır. Daha fazla bir aşma durumunda, kendi ulusal garanti miktarlarını aşan bu üye devletler ilave bir azalmaya maruz bırakılacaktır. MGM nin aşıp aşmadığının hesaplanmasına kadar son yardım miktarının ödenmemesi göz önünde bulundurarak, kuru yemin işlenme süreci bittikten sonra yardımların avans ödemelerinin gerekli olacağı bu yüzden göz önünde bulundurarak. Komisyonun önerisi saklı kalmak kaydıyla Avrupa Parlamentosu % 50 den daha fazla bir ön ödeme talep etmesini göz önünde bulundurarak, Komisyonun bu görüşü onaylayacağı dikkate alınarak, Madde 6 da belirtilen miktarlar geçici hale gelmiştir. Bu öneriyi karşılamak için Konsey Komisyon önerisine bağlı olarak ön ödeme miktarları sorununu derhal incelemesini göz önünde bulundurarak, bu hususun mümkün olabildiğince çabuk benimsenmesi için Tüzük oluşturulması çalışmalarının yapılması. 209 Üretim üye ülkelerde zaten Nisan da başladığı içini, kuru yeme yönelik yardımın yapılacağı pazarlama yılı her yılın Nisan 1'inden ertesi yılın 31 Mart'ına kadar yapılmasını göz önünde bulundurarak, Yardıma uygun olan kuru yemin minimum kalitesiyle ilgili olarak kriterlerin saptanması göz önünde bulundurularak, İşleyicilere yönelik düzenli yeşil yem arzını özendirmek amacıyla ve yardım tasarısından faydalanmak için üreticileri muktedir kılmak amacıyla, belli durumlarda yardım hibesi üreticiler ve işleme faaliyetinde bulunan işletmeler arasındaki sözleşmelerin sonucunda şarta bağlı olması göz önünde bulundurularak, Bir taraftan anlaşmaların işleme faaliyetinde bulunan işletmelere düzenli ürün arzını teşvik etmesi gerekirken diğer taraftan, yardımdan faydalanması için üreticilere imkân vermesi gerekliliği göz önünde bulundurularak; bu amaca doğru anlaşmaların kesin bilgileri içermesi gerektiği göz önünde bulundurularak, İşleme faaliyetinde bulunan işletmeler yardıma hak kazanmak için gerekli olan belli koşulları yerine getirmeli, bu yüzden bu işletmeler yardıma hak kazanmanın teyidi için gerekli detayları içeren stok hesaplarını tutmalı ve herhangi diğer kanıtı teyit etmesi gerekliliği göz önünde bulundurularak, Üreticiler ve işleme faaliyetinde bulunan işletmeler arasında hiç bir sözleşme bulunmadığı durumda diğer malumat yardıma hak kazanmanın teyidi niyeti için sonuncusu tarafından tedarik edilmesi göz önünde bulundurularak, Üretici tarafından teslim edilen yem işleme hakkında özel sipariş anlaşmaları durumunda hüküm, üreticinin eline geri geçirilecek yardımı yetkin kılmalı gerekliliği göz önünde bulundurularak, Tahayyül edilen tedbirlerin uygulamasını kolaylaştırmak amacıyla, bir İdare Komitesi içinde Üye Ülkeler ve Komisyon arasında yakın bir işbirliği kuran bir prosedürün hesaba katılması gerekliliği göz önünde bulundurularak, Topluluk, çok yanlı Uruguay Turu ticari görüşmeleri altında çeşitli anlaşmaları müzakere ettiği göz önünde bulundurularak (aşağıda "GATT Antlaşmaları" olarak gösterilen), Bu anlaşmaların birçoğu tarımla bilhassa Tarım Anlaşması (Aşağıda "Anlaşma" olarak gösterilen) ile ilgilidir. Koruyucu düzenlemeler anlaşması koruyucu hükümlerin uygulanması ile ilgili, pazar kuruluşlarında da olduğu gibi açık kurallar içerdiği için, kurutulmuş yeme uygulanabilir olan koruyucu hüküm, uluslararası anlaşmaların işleyişinden doğan zorunluluklar hesaba katılarak desteklenmelidir; Üçüncü ülkeler ile ticaretle ilgili yeni kuralların yürürlüğe girişinin, Uruguay Turu’nun çok taraflı ticaret pazarlığının sonucunda topluluk için ortaya çıkan zorunlulukların yürürlüğe girme tarihi ile çakıştırılmasının garanti edilmesi gerekmektedir. 1117/78 ve 1417/78 nolu tüzükler, Uruguay Turu pazarlıkları sonuçlarının yerine getirtilmesinin yasalaştırılmasının uygulanması tarihinin bitimine kadar ilkinin yürürlükte kalması gereken istisna bazı maddeleri dışında, yürürlükten kaldırılmalı, bu tüzüğü kabul etmiştir. Madde 1 Aşağıdaki ürünleri kapsayan, kurutulmuş yemle ilgili ortak bir pazar örgütü olacaktır. Tablo Durumu Madde 2 Madde 1'de belirtilen ürünler için pazarlama yılı, her yılın 1 Nisan günü başlayıp, takip eden yılın 31 Mart günü biter. 210 BAŞLIK 1 Yardım sistemi Madde 3 1. Yardım, madde 1'de listelenen ürünler için verilmelidir. 2. Madde 5'i ihlal etmemek üzere, madde 1'in 2. ve 4. satır başlarında yazılan ürünler için yardım miktarı ton başına 38,64 Ecu (Ekü) olmalıdır. Madde 4 1. Madde 3 (2)'de belirtilen yardımın verilebileceği har pazarlama yılı içinde 45 394 milyon ton kuru yemin bir maksimum garanti miktarı (MGM) bu vesile ile kurulur. 2. Paragraf 1'de belirtilen Maksimum Garanti Miktarı (MGM) üye ülkeler arasında aşağıdaki gibi dağıtılır. ^^TABLE POSITION^^ 3. Madde 3 (3)'de belirtilen yardımın verilebileceği, her pazarlama yılı içinde 443 500 ton güneşte kurutulan yemin bir maksimum garanti miktarı (MGM) bundan dolayı kurulur. 4. Paragraf 3'te belirtilen MGM, üye ülkeler arasında aşağıdaki gibi dağıtılır. ^^TABLE POSITION^^ Madde 5 Madde 3 (2) ya da 3 (3) ile yardıma hak kazanan kuru yem miktarı, herhangi bir pazarlama yılında, sırasıyla madde 4 (1) yada 4 (3)' te belirtilen Maksimum garanti miktarını geçtiğinde, o yıl yapılacak yardım aşağıdaki gibi hesaplanır: — Maksimum garanti miktarını geçen ilk %5'lik dilim için yardım tüm üye ülkelerde, aşan miktarla orantılı olacak tutarda indirilir. —5 fazlalığın aşıldığı durumda ilave azaltmalar, üretimin NGQ' yu geçtiği üye ülkelerde bu fazlalıkla orantılı olarak %5 artırılır. Uygulanacak azaltma Komisyon tarafından Madde 17'de yazılan prosedürlere göre belirlenir ve maksimum garanti miktarı geçilmeseydi erişilecek miktardan fazla çıkmamasını garanti edecek şekilde olmalıdır. Madde 6 1. Bu düzenleme kapsamında yardım için başvuran kuru yem üreten işletmeler, —kuru yem madde 3 (2)'ye uygun olduğunda ton başına 34,41 ekü —kuru yem madde 3 (3)'e uygun olduğunda ton başına 19,32 ekü Avans ödeme almaya hak kazanırlar. Üye devletler avans ödeme kazanımının doğruluğunu garanti edecek gerekli kontrolleri yürütmek durumundadırlar. Ödeme yetkisi oluşturulduğunda, avans ödeme yapılmalıdır. 2. Avans ödemesini sınırlandırmak için, tartışılan kuru yem üretim işletmelerine bırakılmalıdır. 3. 5. maddedeki şartları göz önüne alarak avansın verildiği durumlarda farka eşit bir miktar ödenir ve eğer avansla yardımın toplam miktarı arasında fark varsa kuru yemi işleyen işletmeye bu da ödenir. Madde 7 Üye devletler komisyonla her yılın en geç 31 Mayısına kadar madde 3(2) de ve madde 3(3) te, önceki pazarlama yılındaki yardıma uygun kuru yem miktarlarını bildirmek durumundadırlar. Madde 8 Madde 3 için sağlanan yardım, işlemden çıkan ve aşağıdaki koşulları sağlayan kuru yem itibariyle ilgili tarafın başvurusu üzerine verilir. 211 (a) maksimum nem içeriği %11–14 arasına düşmelidir ve ürünün sunum formu ile çeşitlendirilebilir. (b) kuru maddenin içerdiği minimum ham protein; —madde 1 de ve madde 1(b)’nin ikinci paragrafında listelenen ürünlerin olması durumunda %15 ten az olmamalıdır, —madde 1(b)’nin ilk paragrafında listelenen ürünlerin olması durumunda %45 ten az olmamalıdır, (c) kuru yem sağlam, doğal ve ticareti yapılabilir kaliteye olmalıdır. Özellikle elyaf karoten içeriğine ilişkin, madde 17 de belirtilen prosedüre uygun olarak başka şartlar uygulanabilir. Madde 9 Madde 3 için sağlanan yardım madde 1 de listelenen ürünleri işleyen şu işletmelere verilir: (a) en azından şunları gösteren stok kayıtlarını tutan; —yeşil yem ve uygun yerlerde güneşte kurutulan yemin kullanılan miktarı - bununla beraber işletmelerin özel durumlarında gerekirse kuru yemin miktarları ekilmiş alanlar üzerinden tahmin edilebilir. —üretilen kuru yemin ve üretimden çıkan bu tür yemin kalitesi ve miktarı (b) yardıma hak kazanmayı çeşitlendirmek için diğer destekleyici belgeleri sağlayan (c) aşağıdaki kategorilerden en azından birine giren — kurutulacak yem üreticileriyle sözleşme yapmış olan işletmeler, — kendi ürünlerini üreten işletmeler ya da grup olmaları durumunda onların üyeleri, — kurutulacak yem üreticileriyle sözleşmesi olan bazı garantileri sağlayan tüzel ve gerçek kişilerden -ki bu gerçek ve tüzel kişiler 17. maddede belirtilen prosedüre uygun şartlar altında ürünün hasat edildiği üye ülke yetkili otoritelerince onaylanmış alıcılardır. Malzeme sağlayan üreticiler, Madde 10 Kendi ürünlerini üreten işletmeler ya da grup olmaları halinde bunların üyeleri, üye ülkelerin yetkili otoritelerince belirlenecek tarihe kadar işlenecek yem hasadı alanlarının yıllık bildirimlerini sunarlar. Madde 11 1- Madde (9) ‘de atıfta bulunulan sözleşmeler, sadece yem üreticilerine ödenen ücret ve —uygulandığı yerlerde- güneşte kurutulmuş yem için değil, aynı zamanda en azından; — Üçünün işleyici işletmeye Nereden temin edildiği - Temin ve ödeme şartları 2- Madde 9 (c)’nun ilk paragrafında bahsedilen kontratlar, üreticiler tarafından sağlanan yemin işleme süreci için yapılan özel-talep sözleşmeleridir ki bunlar en azından teslim alınan ürünün hangi üreticiye ait olduğu ve üreticinin kontrata bağlı olarak işlenmiş oldukları miktar için, Madde 3’te belirtilen ve işletme tarafından ödenmesi gerekli yardımları içine alan kısmı içermelidir. Madde 12 1 Üye ülkeler, her işleyici işletme ile ilgili olarak, mutlaka bir yönetici sistem göstermeli ve bu sistemi aşağıdaki şu maddeler kontrol etmelidir; — Önceki maddelerde vurgulanan durumların karşılanıp karşılanamadığı, 212 — Yardım uygulamalarının kapsadığı miktar, işletmelerin son ürün, minimum kalitedeki kuru yem miktarına uymalıdır, 2- Kuru yem, işletmeyi son ürün olarak terke etmede tartılmalı ve örneklemelidir. 3- Üye ülkeler, bu hükümleri benimsemeden önce paragraf 1 ‘e yönelik uygulama planlarını, komisyona iletmekle yükümlüdür. BAŞLIK II Üçüncü ülkelerle ticaret. Madde 13 Aksi belirtilmedikçe (Bu tüzüğün kapsamında olduğu müddetçe), genel gümrük tarifelerini oranları Madde 1’de belirtilmiş ürünler için geçerli olacaktır. Madde 14 1- Birleştirilmiş nomanklatür yorumlamalarındaki genel kurallar ve uygulamalar yönelik özel kurallar, bu tüzükte belirtilen ürünleri tarife sınırlandırmaları için kullanılmalıdır; Tüzüğün uygulanması sonucu ortaya çıkan tarife nomanklatürü, birleştirilmiş nomanklatür içine dahil edilmelidir. 2- Tüzükte aksi belirtilmedikçe veya bir hükme uymadıkça bu yüzden aşağıdaki maddeler 3. ülkelerle ticarete yasaklanacaktır. - Gümrük vergilerine eşdeğer etkili ücretleri zorla toplanacaktır. - Miktar kısıtlamaları veya eşdeğer etkili önlemler uygulanacaktır. Madde 15 1 Eğer ithalat ya da ihracatta artış nedeniyle, madde 1 de listelenmiş ürünlerden biri ya da daha fazlasına ait topluluk piyasası, antlaşmanın 39 maddesiyle düzenlenmiş hedeflere ulaşılmasını tehlikeye düşürebilecek ciddi karışıklıktan etkilenir ya da tehdit edilirse, böyle bir karışıklık ya da karışıklığa bağlı tehdit bitene kadar, komisyon üçüncü ülkelerle olan ticarette uygun tedbirlere başvurabilir. Konsey, komisyondan gelecek bir teklife göre hareket ederek, anlaşmanın 43 (2). Maddesinde tespit edilmiş oylama usulüne göre bu paragrafın uygulanması için genel kuralları kabul eder, üye ülkelerin alabileceği durumları ve sınırları tanımlar. 2 Paragraf 1 de söz edilen durum ortaya çıkarsa, komisyon, üye bir devletten gelecek talep üzerine ya da kendi insifiyatiyle gerekli tedbirler üzerinde karar verir, üye devletler, hemen uygulamaya geçecek olan bu tedbirlerden haberdar edilir. Eğer komisyona üye bir devletten talep gelirse, talebin alınmasından sonraki 3 gün içerisinde komisyon bir karar alır. Haberdar edildikleri günü takip eden 3 iş günü içerisinde, komisyon tarafından alınan tedbirler, üye devletler tarafından konseye bildirilebilir. Konsey gecikmeden toplanır. Konsey nitelikli çoğunlukla, tartışılan tedbirler üzerinde değişiklik yapabilir ya da bozma kararı alabilir. Bu madde, anlaşmanın 228 (2) maddesi uyarınca gerçekleştirilen anlaşmalardan doğan yükümlülüklere uygun olarak uygulanacaktır. BAŞLIK III Genel hükümler Madde 16 Bu tüzükte aksine hüküm olmadıkça anlaşmanın 92. 93. ve 94. maddeleri, madde 1de söz edilen ürünlerin üretimi ve ticaretinde uygulanacaktır. 213 Madde 17 1 Komisyon, üye ülke temsilcilerinden oluşan bir komiteden yardım alır ve komisyon temsilcisi tarafından yetkilendirilir. 2 Bu maddede tespit edilen yöntemin takip edileceği yerlerde başkan kendi inisiyatifiyle ya da üye bir devletin temsilcisinin isteğiyle, konuyu komiteye havale eder. 3 Komisyon temsilcisi, alınacak önlemlere ait bir taslağı komiteye sunar. Başkanın konunun acili yetine göre belirleyeceği zaman sınırı içerisinde, komite taslak üzerinde görüşünü bildirir. Komisyon tarafından yapılacak teklif ile kabul edilecek kararlarda, anlaşmanın 148 (2) maddesinde tespit edilen çoğunluk tarafından görüş bildirilir. Komitedeki üye ülke temsilcilerinin oy ağırlıkları maddede yer alan usule göre belirlenir. Başkan oy kullanmaz. 4 Komisyon hemen uygulanacak önlemleri kabul eder. Bununla beraber, bu önlemler komitenin görüşüne uygun olmaz ise, komisyon tarafından konseye derhal tebliğ edilir. Böyle bir olaydan dolayı: - Komisyon, tebliğ tarihinden itibaren bir aydan fazla olmayan bir süre için karara bağlanmış önlemlerin uygulanmasını erteleyebilir. - Konsey, nitelikli çoğunluk yoluyla, önceki paragrafta işaret edilen zaman sınırları içerisinde farklı bir karar alabilir. 5 Komite, kendi insifiyati ile ya da üye bir devletin temsilcisinin isteğiyle, başkanı tarafından ortaya atılan bir başka konu üzerinde düşünebilir. Madde 18 Madde 17 de yer alan prosedürlere uyum sağlamak için aşağıdaki unsurlar benimsenecektir: a- Bu düzenlemenin uygulanması için detaylı kurallar, özellikle aşağıda yer alanlar ile alakalı olanlar: — Madde 3 de atıfta bulunan yardımların hibelendirilmesi ve Madde 6 da sağlanacak olan ileri ödeme, —Tüm gerekli kontrolleri, entegre sistemin belirli elemanlarının hepsinin kullanımını içeren yardımın yetkilendirilmesi ve kontrolü, —Asgari kalitenin belirlenmesi için kriterler, —Hem madde 10 da hem de madde 9' un ikinci satırında belirtilen görevler ile yerine getirilecek olan durumlar, —Madde 12 (2 ) de belirtilen kontrol ölçülerinin yürütülmesi, —Madde 11 de yer alan ve madde 9 da belirtilen sözleşmelerin sonuçları ve içermesi gereken bilgiler için yerine getirilecek kriterler, —Maksimum garanti edilen miktarın uygulanması; b-Eğer gerekli olduğu düşünürlerse, (EEC) No 1117/78 yönetmeliğinde açıklanan yardım sisteminin, bu tüzükte yer alan sisteme dönüşümünü kolaylaştıracak geçiş değerleri oluşturmak Madde 19 Üye devletler bu yönetmeliğin uygulanması için kullanılan değerleri Komisyona bildirmelidir. Madde 20 1-Tüzük (EEC) No 1117/78, 30 Haziran 1995 tarihine kadar yürürlüğe girecek Madde 7 ve 8 'in kabulü ile yürürlülükten kalkacaktır. 2-Tüzük (EEC) No 1417/78 bu vesile ile yürürlülükten kalkacaktır. 214 Madde 21 Bu Tüzük Avrupa Komisyonunun Resmi Gazetesinde yayınlandığı gün uygulamaya girecektir. 1 Haziran 1995 den sonra uygulanacak olan, Başlık II' nin kabulü ile 1 Nisan 1995 tarihi itibari ile uygulanacaktır. Bu tüzük, tüm üye ülkelerde, bütünüyle bağlayıcı olacaktır ve direk uygulanabilecektir. 21 Şubat 1995, Brüksel de yapılmıştır. Konsey için Başkan J.PUECH (1) OJ No C 365, 21. 12. 1994, p. 8. (2) OJ No C 56, 6. 3. 1995. (3) Tüzük OJ No L 142, 30. 5. 1978, p. 2., en son olarak tüzük (EC) No 3496/93 (OJ No L 319, 21. 12. 1993, p. 17) ile değiştirilmiştir. (4) Tüzük OJ No L 171, 28. 6. 1978, p. 1., en son olarak tüzük (EEC) No 1110/89 (OJ No L 118, 29. 4. 1989, p. 1) ile değiştirilmiştir. 215 EK-III (b) 1786/2003 AT’ yi kuran antlaşmayı ve özellikle madde 36 ve madde 37(2)'nin üçüncü alt paragrafı dikkate alınarak, böylece; Komisyonun önerisini dikkate alarak Avrupa Parlamentosunun görüşünü dikkate alarak (1) Avrupa Ekonomik ve Sosyal Komitenin görüşünü dikkate alarak (2) Bölgeler Komitesinin görüşünü dikkate alarak (3) (1) Kurutulmuş yemde 21 Şubat 1995 tarihli OPD’ ye ilişkin 603/95 No' lu Konsey Tüzüğü (EC) (4), biri kuru yem, biri de güneşte kurutulmuş yem için olan iki tek fiyatta hibe edilen yardımla birlikte o piyasaya ilişkin ortak bir düzen kurar. (2) 603/95 No' lu Tüzük (EC) ard arda bir kaç kez düzeltilmiştir. Daha fazla düzeltmelerin bir sonucu olarak, tüzüğün kaldırılması gerekir ve açıklık için yer değiştirmesi gerekir. (3) 603/95 No' lu tüzükçe tespit edilen tasarı uyarınca yem üretiminin asıl kısmı fosil yakıtının kullanımına bağlıdır ve bazı üye ülkelerde sulamanın kullanılmasına bağlıdır. Bunun çevre üzerindeki etkileri hakkındaki kaygılar yüzünden, tasarının düzeltilmesi gerekir. (4) Çiftçiler için destekleme tasarılarını tespit eden ve OTP uyarınca doğrudan destek tasarıları için ortak kurallar tespit eden 29 Ekim 2003 tarihli 1782/2003 No' lu Konsey Tüzüğü (EC) (5) (5) Bu unsurları takiben, 603/95 No' lu Tüzükçe (EC) belirlenen iki yardım oranının hem kurutulmuş hem de güneşte kurutulmuş yem için uygulanabilir tek bir orana indirilmesi gerekir. (6) Güney ülkelerinde üretim Nisanda başladığı için yardımın hibe edildiği kurutulmuş yemin pazarlama yılı 1 Nisandan 31 Marta kadar olması gerekir. (7) Kurutulmuş yemin bütçe dengesini garanti etmek için, bir Topluluk üretim hacmi tavanı olması gerekir. (8) Bu miktar 603/95 No' lu Tüzüğün (EC) amaçları doğrultusunda tanımlanan tarihsel miktarlar temelinde Üye Ülkeler arasında bölünmelidir. (9) Maksimum garanti edilmiş miktarı sağlamak açısından Toplulukta görülen üretim fazlalığının önüne geçmek açısından yardım maksimum garanti edilmiş miktarı aşarsa azaltılmalıdır. Üye ülkeler için kaydedilen orana göre yapılan azaltma garanti edilmiş ulusal miktarını aşan her üye ülke için uygulanmalıdır. (10) Vadesi gelmiş yardım miktarı, garanti edilmiş maksimum miktarı aşılıp aşılmadığı bilinene kadar ödenmemelidir. Bu yüzden yardımdaki ön ödeme bir kere elinde kurutulmuş yem kalan işleyen işletmelere ödenmelidir. (11) Yardıma hak kazanmak için minimum kalite gereklilikleri belirlenmelidir. (12) İşleyicilere düzenli yeşil yem akışını özendirmek için belli koşullarda yardıma uygunluk üreticiler ve tarımsal sanayi arasındaki anlaşmayı gerektirmektedir. (13) Üretim zincirinde şeffaflığı geliştirmek ve zorunlu kontrolleri kolaylaştırmak için anlaşmaların belirli bölümleri zorunlu hale getirilmelidir. (14) Yardımı almak amacıyla üreticiler kazanılmış haklarının kontrolü için ihtiyaç duyulan herhangi bir destekleyici belgeyi ve gerekli bilgileri sağlayacak stok kayıtlarını tutmalıdırlar. 216 (15) Üreticiler ve tarımsal sanayi arasında antlaşma bulunmadığı durumlarda; sonuncusu, kontrol edilecek kazanılmış hakların izni için diğer bilgileri sağlamalıdır. (16) Antlaşmanın, üretici tarafından teslim edilen yemin işlenmesi için özel bir sipariş olduğu durumlarda yardımın üreticiye geri geçmesi sağlanmalıdır. (17) Kuru yemde tek bir pazarın düzgün çalışması ulusal yardım hibesince tehlikeye düşecektir. Bu yüzden, Devlet yardımı antlaşmasının hükümleri OPD' ce kapsanan ürünlere uygulanır. (18) Komisyona yardım eden komite tahıl için yönetim komitesi olmalıdır. (19) Tüzüğün uygulanması için gerekli tedbirler Komisyonda(6) verilmiş olan uygulama yetkileri için prosedürlerin yer aldığı 28 Haziran 1999 tarihli 1999/468/EC konsey kararı uyarınca kabul edilmiştir. (20) İç pazar ve gümrük yükümlülükleri istisnai durumlar hariç yeterli olmayabilir, Böyle vakalarda ortaya çıkabilecek sıkıntılara karşı topluluk pazarını savunmasız bırakmamak kaydıyla topluluk gecikmeksizin tüm gerekli tedbirleri alabilmelidir. Böyle bütün tedbirler Birliğin uluslararası taahhütlerine uygunluk göstermelidirler. (21) Kuru yem üretiminin muhtemel değerlendirmesini dikkate almak için komisyon, kuru yemin ortak pazar organizasyonu değerlendirmenin temelinde olan raporu; belirli sektörlerle ilgili baklagillerin ve diğer yeşil yemlerin gelişim alanları, kuru yemlerin üretimi ve fosil yakıtlarının tasarruf edilmesi ile ilgili rapor konseye sunar. Rapora eğer gerekli olursa uygun teklifler eşlik etmelidir. (22) Bu Tüzüğün uygulamasından doğan kısıtlamaların sonucu Üye ülkeler tarafından yapılan harcamalar topluluk tarafından, Ortak tarım Politikasının finansmanı üzerine 17 7Mayıs 1999 tarihli (EC) No 1258/1999 no lu tüzük uyarınca finanse edilir.(7) (23) Tek Ödeme Takvim uygulamasının 1 Ocak 2005'ten itibaren başlamasından dolayı, bu takvim 1 Nisan 2005'ten itibaren uygulamaya başlamalıdır TÜZÜĞÜN KABULÜ Bölüm 1 Giriş Hükümleri Madde 1 Kuru yem pazarının ortak organizasyonu kurulmalıdır ve aşağıdaki ürünleri içermelidir Tablo pozisyonu Madde 2 Madde 1'de listelenen ürünler için pazarlama yılı 1 Nisan’da başlar gelecek yılın 31 Martında sona erer. Madde 3 Tüzük, Konsey tüzüğü tarafından sağlanan tedbirler önyargısız olarak uygular.(EC) No 1782/2003. Bölüm 3 YARDIM Madde 4 1.Madde 1'de listelenmiş ürünler için yardımlar yapılır. 2.Madde 6 için önyargı olmaksızın, yardımlar Eur 33/t'de belirtilmektedir Madde 5 1-Kurutulmuş ve Güneşte kurutulan yemin pazarlama için yıllık garanti edilmiş miktar 4855900 ton Madde 4(2) ile sağlanan yardım tasdik edilir. 217 2-Paragraf 1'de sağlanan Maksimum garanti edilmiş miktar üye ülkeler arasında aşağıdaki bölünebilir. Garanti edilmiş ulusal miktar (Ton) Tablo Pozisyonu Madde 6 Madde 4'te belirtildiği üzere yardım alan, kurutulmuş yem hacminin bir pazarlama yılı süresince, Madde 5 de düzenlenen maksimum garanti miktarını aştığının ileri sürüldüğü durumlarda o pazarlama yılında ödenecek yardım her bir üye ülkede azaltılır. Madde 7 1.Bu tüzük uyarınca yardım için başvuran faaliyet gösteren işletmeler, ton başına 19,80 Euro veya eğer ton başına 6,60 Euro'luk bir teminat verirlerse ton başına 26,40 Euro 'luk bir avans ödemesine hak kazanır. Üye ülkeler, yardıma hak kazanmayı doğrulamak için gerekli kontrolleri yapar. Hak kazanıldığı tespit edildiğinde avans ödenir. Yine de, işleyicinin avans miktarının %10 u daha fazla bir miktarda teminat vermesi kaydıyla, hak kazanılmasının tespit edilmesinden önce de avans ödenebilir. Bu teminat aynı zamanda birinci bendin amaçları için bir teminat görevi görür. Yardıma hak kazanıldığı tespit edilir edilmez, birinci bentte belirtilen düzeye indirilir ve yardımın geri kalanı ödendiğinde tümüyle kaldırılır. 2.Avans ödenebilmesinden önce, kuru yem, faaliyet gösteren işletmeden çıkmış olmalıdır. 3.Avans ödendiğinde, avans ve faaliyet gösteren işletmeye atfedilebilir toplam yardım miktarları arasındaki fark kadar olan bakiye Madde 6'nın uygulamasına konu olarak ödenir. 4.Avansın, Madde 6'nın uygulamasını izleyerek faaliyet gösteren işletmelerin hak kazandığı toplamı aştığı durumda, işleyici, istek üzerine Üye Devletin yetkili makamına fazlayı geri verir. Madde 8 Her yılın en geç 31 Mayısında, Üye Devletler, Madde 4(2) de belirtilen yardımlar için önceki pazar yılında uygun olduğu saptanan kuru yem miktarlarını Komisyon'a bildirir. Madde 9 Madde 4(2) de belirtilen yardım, kuru yemin faaliyet gösteren fabrikadan çıkmış olması ve aşağıdaki şartları karşılaması itibariyle ilgili tarafça başvuru üzerine ödenir: (a)Ürünün sunumuna bağlı olarak değişebilen maksimum nem içeriği, %11 den %14 e kadar olmalıdır. (b) Kuru maddedeki minimum toplam ham protein içeriği aşağıdakilerden az olmamalıdır: (i)Madde 1 deki (b) bölümünün ikinci paragrafındaki ve (a) bölümünde işaret edilen ürünler için %15; (ii)Madde 1 deki (b) bölümünün birinci paragrafında işaret edilen ürünler için % 45; (c)Kusursuz ve açık, satılabilir kalitede olmalıdır. Özellikle karoten ve lif içeriği ile ilgili daha başka şartlar Madde 18(2) de işaret edilen sürece uygun olarak benimsenebilir. Madde 10 Madde 4(2) de bahsi geçen yardım, sadece aşağıdaki durumlara uygun olan, Madde 1 de sıralanan ürünleri işleyen işletmeler hibe edilecektir: (a)En azından aşağıdaki bilgiyi itiba eden stok raporlarını bulundururlar: (i) Yeşil yemin ve gerekli olduğunda güneşte kurutulan yemin miktarları; fakat 218 işletmelerin özel durumları gerektirdiğinde, miktarlar ekili alanlar üzerinden hesaplanabilir; (ii)Üretilen kurutulmuş yem miktarı ve niteliği ile beraber, işletmeden çıkan kurutulmuş yem miktarı; (b)Yardıma hak kazanmanın doğrulanması için gereken herhangi bir destekleyici dokümanı sağlarlar; (c)Aşağıdaki kategorilerin en az bir tanesine dahil olurlar: (i)Kurutmak için yem üreten üreticilerle sözleşme yapan işleyiciler; (ii)Kendi ürününü işlemiş olan işletmeler ya da bir grup olması durumunda, o grubun üyeleri; (iii)Tanımlanacak belirli garantileri sağlayarak ve kurutmalık yem üreticileriyle sözleşmeler yaparak gerçek ve tüzel kişilerden malzemelerini sağlamış işletmeler ki bu tür alıcılar, 18(2). Maddede belirtilen prosedüre uygun olarak belirlenen koşullarda, yemin hasat edildiği ülkenin yetkili otoriteleri tarafından onaylanır. Madde 11 Kendisinin ya da üyelerinin ürünlerini işleyen işletmeler, her yıl, kendi üye ülkelerinin yetkili organlarına, belli bir tarihe kadar hangi arazilerde yem bitkisi işleneceğini deklare ederler. Madde 12 1. 10. maddenin (c) bölümünde sözü edilen sözleşme, sadece yeşil yem üreticisine ya da mümkünse güneşte kurutulmuş yem üreticisine ödenecek fiyatı değil; aynı zamanda, en azından aşağıdakileri de tespit eder: (a) işletmeciye ürünün teslim edileceği arazi (b) teslim ve ödeme şartları 2. 10. maddenin (c)(i) bölümünde sözü edilen sözleşme, üretici tarafından teslim edilen yemin işlenmesi için özel olarak düzenlenmiş bir sözleşmedir ki bu sözleşme en azından ürünün teslim edileceği araziyi tayin eder ve 4. maddede belirtilen yardımın, ürünü işleyen üreticiler tarafından üreticiye ödenmesi ve sözleşme uyarınca, işlenmiş miktarı elde etmeleri zorunluluğunu içeren bir hüküm içerir. Madde 13 1. Üye ülkeler, her işleyici kuruluşun aşağıdakilere uyup uymadığını denetlemek üzere geliştirmiş oldukları sistemi ortaya koyarlar: (a) 1 ve 12. maddelerde ortaya konan şartlara (b) işleyici işletmelerden çıkan ve minimum kaliteyi karşılayan kuru yem miktarına uyan yardım uygulamalarında yazan miktarlara 2. Kuru yem, işleme ünitesinden çıkarken ve örnek alınırken tartılır. 3. Birinci paragraftaki uygulamanın hükümlerini kabul etmeden önce, üye ülkeler bu hükümleri Komisyon’a bildirirler. III. BÖLÜM ÜÇÜNCÜ ÜLKELERLE TİCARET Madde 14 Bu tüzük, aksine hüküm belirtmediği sürece, Ortak Gümrük Tarifesi gümrük vergisi oranları, 1.maddede listelenen ürünlere uygulanır. Madde 15 1. “Birleşik Terminoloji (Nomenklatür)’nin yorumlanması için var olan kurallar ve uygulanması için konulan detaylı kurallar 1.maddede listelenen ürünlerin gümrük tarifesi 219 sınıflandırmasında uygulanır. Bu tüzüğün uygulanması sonucu ortaya çıkan tarife nomenklatürü (terminolojisi) Ortak Gümrük Tarifesiyle birleştirilebilir. 2. Bu tüzükte ya da ona uygun olarak çıkarılan hükümlerde aksine düzenleme olmadığı sürece aşağıdakiler, üçüncü ülkelerle yapılan ticarette yasaklanır: (a) Gümrük vergileriyle eşit etkiye sahip bir bedelin alınması (b) Eş etkili tüm sınırlama veya tedbirin uygulanması Madde 16 1. Eğer Topluluk pazarında, 1.maddede listelenmiş olan bir ya da birkaç ürünün ihracat veya ithalatı, Anlaşmanın 33. maddesinde belirlenmiş amaçların başarısını tehlikeye sokacak bir karışıklık karşısında etkilenir ya da tehdide uğrarsa, bu karışıklık ya da tehdit sona erene dek DTÖ üyesi olmayan ülkelerle yapılan ticarete bazı önlemler uygulanabilir. 2. Birinci paragrafta bahsedilen durum ortaya çıkarsa, Komisyon kendi inisiyatifiyle ya da bir üye ülkenin isteğiyle gerekli önlemlere karar verir. Üye ülke, hangi önlemlerin hemen uygulanabilir olduğu konusunda bilgilendirilir. Komisyon bir üye ülkeden bu tür bir istek alırsa, bu başvuruyu alma tarihini izleyen üç çalışma günü içinde bir karar verir. 3. Komisyon tarafından alınan tedbirler, kendilerine bildirildikten sonra en geç üç iş günü içinde herhangi bir üye devlet tarafından konseye bildirilecektir. Konsey hemen toplanacaktır. Konseye gönderildikten sonra nitelikli çoğunluk bir ay içinde sorgulanan önlemi değiştirebilecek ya da geri çekebilecektir. 4. Bu madde altında kabul edilen hükümler Antlaşmanın 300(2) maddesinde karar verilen anlaşmadan doğan zorunluluklara bağlı kalınarak kabul edilecektir. BÖLÜM IV GENEL HÜKÜMLER Madde 17 Bu tüzük aksini belirtmedikçe, bu tüzüğün 1. maddesinde sıralanmış olan ürünlerin üretiminde ve ticaretinde Antlaşmanın 87.,88. ve 89. maddeleri uygulanacaktır. Madde 18 1.Aşağıda 'Komite' olarak belirtilen, konsey tüzüğünün 1789/2003 numaralı 29 Eylül 2003 tarihli 25. maddesinde bahsedilen Tahılların İdare Komitesi, tahılların genel pazar organizasyonları(8) konusunda, komisyona yardım edecektir. 2. Bu parağrafa atıfın yapıldığı yerde, madde 4 ve 7'nin 1999/468/EC nolu kararı uygulanacaktır. Madde 4 (3)'ün 1999/468/EC nolu kararında geçen dönem, bir ay olacaktır. 3. Komite prosedürün kurallarını kabul edecektir. Madde 19 Komite başkanının kendiliğinden ya da bir üye devlet temsilcisinin isteği ile ortaya attığı herhangi bir soruyu göz önünde bulunduracaktır. Madde 20 Bu tüzüğün uygulanması için ayrıntılı kurallar madde 18 (2) de belirtilen metoda göre uygulanacaktır, özellikle: (a) Madde 4' deki yardımın ve Madde 7'deki avansın hibe edilmesi (b) Tamamı entegre sistemin belirli elemanlarını kullanacak bazı gerekli kontrolleri de içine alan yardım yetkisinin doğrulanması ve kurulması (c) Madde 7(1)' de belirtilen menkul kıymetlerin tahliye edilmesi (d) Madde 9'da işaret edilen kalite standartlarının belirlenmesi için gereken kriter (e) İşletmeler tarafından madde 10 ve 11'in (c) (ii) bölümünde belirtildiği gibi, yerine getirilmesi gereken koşullar 220 (f) Madde 13(2)'de işaret edildiği gibi gerçekleştirilecek olan kontrol tedbiri (g) Madde 12'nin altında geçen ölçütlere ek olarak, anlaşmaların madde 10'da işaret edildiği gibi yapılması için yerine getirilmesi gereken kriter (h) Madde 5'de işaret edilen azami garanti miktarının uygulanması Madde 21 Geçişken tedbirlerin Madde 18(2)' de işaret edilen yönteme uygun olarak kabul edilecektir. Madde 22 Üye devletler, bu tüzüğü uygulamak için aldıkları tedbirleri Komisyon'a bildireceklerdir. Madde 23 30 Eylül 2008 tarihinden önce, komisyon özellikle baklagil ve diğer yeşil yem alanlarının geliştirilmesi, kurutulmuş yem üretimi ve fosil yakıtlarının elde edilmesi ile ilgili bu sektör hakkında, kurutulmuş yemlerin genel pazar organizasyonunu değerlendirmeyi temel alan, bir raporu konseye sunacaktır. Şayet gerekirse, rapora uygun tasarılar eklenecektir Madde 24 1258/1999 sayılı (EC) Tüzük ve uygulamada benimsenen hükümler, bu Tüzük’ teki yükümlülüklerin yerine getirilmesinde üye devletler tarafından uygulanan harcamalara eklenecektir. Madde 25 Bu sebepten 603/95 sayılı Tüzük yürürlülükten kaldırılmıştır. Değiştirilmiş Tüzüğe yapılmış referanslar, bu tüzüğe kaynak olarak yorumlanır ve ekteki korelasyon tablosuna uygun olarak okunur. Madde 26 Bu tüzük Avrupa Birliği Resmi Gazetesinde yayınlanmasını takip eden yedinci gün yürürlülüğe girer. Bu tüzük 1 Nisan 2005 tarihine kadar uygulamada kalır. Bu tüzük tamamen bağlayıcıdır ve tüm üye ülkelerde direkt uygulanır. Bürüksel, 29 Eylül 2003 221 EK-III (c) 32005R0382 Kuru Yem OPD Hakkında 1786-2003 Sayılı Konsey Tüzüğünün Uygulanması İçin Detaylı Kuralları İçeren 382-2005 Sayılı 7 Mart 2005 Tarihli Komisyon Tüzüğü AB Komisyonu, 1-1786-2003 sayılı Tüzük ile yer değiştirdiğinden dolayı, yeni uygulama kuralları uyumlaştırılmalıdır. Kuru yem OPD’sinde 603-95 sayılı konsey tüzüğünün uygulanması için detaylı kuralları içeren 785-95 sayılı 6 Nisan 1995 tarihli komisyon Tüzüğü Bu nedenle kaldırılacaktır. 2-Açıklık adına, çok sayıda tanım yer alacaktır. 3-1786-2003 sayılı Tüzüğün 9. maddesinde yer alan koşullar göz önünde bulundurulduğunda, nem ve protein içeriği açısından bildirilen ilgili ürünlerdeki minimum kalite yer alacaktır. Ticari uygulamalar açısından, nem içeriği bazı üretim işlemlerine göre ayrılacaktır. 4-1782-2003 sayılı Tüzüğün IV Başlığında temin edilen bir yardımdan çoktandır yararlanan arazilerdeki yemler, 1786-2003 sayılı Tüzükte sağlanan yardımdan muaf tutulurlar. 5-1786-2003 sayılı Tüzüğün 13.maddesi, üye ülkelerin suni kurutma için her bir kurutucu işletmenin ve yemin alıcılarının tüzükte yer alan koşulları karşılamalarını doğrulamak için denetimlerin yürütülmesini gerektirmektedir. 6-İşletmeyi terk eden ürünlerden düzenli örneklemeye dayanan yem için kalite gereksinimlerini sağlamak için katı denetimler yapılacaktır. Bu ürünler diğer materyallerle karıştırıldığından, örnekler karışımdan önce alınmalıdır. 7-İşletmeler verilen ham materyalin miktarının işletmeyi terk eden kurutulmuş yem miktarıyla uyumlu olup olmadığını doğrulamak için tüm yemi işleme için tartmalı ve nem içeriklerini belirlemelidir. 8-İşleme için yemin pazarlanmasını kolaylaştırmak ve rekabetçi otoritelerin yardıma hak kazanımları doğrulamak için gerekli denetimleri yürütmelerini sağlamak için, çiftçilerle işleyen işletmeler arasındaki sözleşmeler ham materyallerin dağıtımından önce sonuçlandırılmalıdır ve sözleşmeler rekabetçi otoriteleri belli bir tarihten önce beklenen üretim hacmini bilmelerini sağlamak için içine almalıdır. Sözleşmeler yazılı olmalı, sonuç kısmının tarihini, geçerlilik dönemini içermeli, sözleşme taraflarının adreslerini ve isimlerini, işlenecek ürünlerin tabiatını belirtmeli ve işlenecek olan yemin yetiştirildiği parselin tanımlamalıdır. 9-Bazı durumlarda birtakım sözleşmeler ve dağıtım bildirileri bulunmamaktadır, sözleşmelere uygulanan koşullara konu olan kurutucu işletmeler tarafından hazırlanmalıdır. 10-Yardım sisteminin üniform şekilde uygulanmasının sağlanması için ödeme şekilleri tanımlanacaktır. 11-1786-2003 sayılı tüzükte 1782-2003 sayılı Tüzükte belirtilen entegre idare ve kontrol sistemi ile değişimleri içeren üretim aşamasının her safhasında bir dizi denetimin yürütülmesini sağlamaktadır. 12-Bu program 1782-2003 sayılı Tüzükte ek 5’e atıfta bulunduğundan, sözleşmelerde belirtildiği üzere rekabetçi otoriteler, parsellerde ve/veya dağıtım bildirilerinde, verilecek olan 222 herhangi bir yardımı önlemek için üreticilerce tek yardım uygulamalarında belirtilenler çapraz denetimleri yürütecekler. 13-1786-2003 sayılı Tüzükte belirtilen koşularla uyumu sağlamak için ve bu tüzükle yardıma ehil olmaya ilişkin, herhangi bir ihlali önlemek adına yardım dışı bırakmalar yer alacaktır, oransallık ilkesi ve istisnai koşullardan kaynaklanan özel sorunlar göz önünde bulundurulur. Azaltma ve hariç tutmalar düzensizliğin ciddiyetine göre düzenlenecektir ve yardımdan toplam hariç tutma belirlenen bir dönem için yürütülecektir. 14-Kuru yem pazarında etkin idareyi sağlamak için, düzenli bazda belli bilgi Komisyona bildirilmelidir. 15-1786-2003 sayılı Tüzükte 23.madde altında 2008 için gereken sektör hakkındaki raporu hazırlamak için yem alanlarına ilişkin bildiriler ve kuru yem üretimindeki enerji tüketimi başlatılacaktır. 16-1786-2003 sayılı Tüzükte 21.maddeyle uyumlu olarak 31 Mart 2005’te tutulan stoklarlar için geçiş önlemleri uyumlaştırılacaktır. 17-1782-2003 sayılı Tüzükte 71.maddede belirtilen tercihi geçiş periyodu bu maddede atıfta bulunulan yardım koşulları yer alacaktır. 18-1 Nisan 1995’den itibaren uygulanan 1786-2003 sayılı Tüzükte 2005-06 pazarlama yılının başlaması hakkındaki tarihtir. Bu nedenle bu tüzük aynı<tarihten itibaren uygulanacaktır. 19-Bu tüzükte belirtilen önlemler Doğrudan ödemeler ve Tahıllar İdare Komitesinin görüşüyle uyumludur. BU TÜZÜĞÜ UYUMLAŞTIRMIŞTIR: Bölüm 1 AMAÇ, TANIMLAR VE YARDIMA HAK KAZANMAK İÇİN KOŞULLAR Madde 1 Amaç Bu tüzük kuru yem OPD’sinde 1786–2003 sayılı Tüzüğün uygulanması için detaylı kuralları içermektedir. Madde 2 Tanımlar Bu tüzüğün amacı için: 1.‘kuru yem’ 1786-2003 sayılı Tüzüğün madde 1 de belirtilen ürünler anlamındadır, aşağıdaki kategoriler arasında bir fark çizmektedir. (a) ‘dehidre yem’ bu maddenin ilk ve üçüncü alt paragraflarında belirtilen yapay ısıtılıp kurutulan ürünler anlamındadır, ‘benzer yem ürünleri içerir, tüm yapay ısıtılıp kurutulan yeşil yem ürünleri CN kodu 12149090 ve özellikle: - yeşil baklagiller, - yeşil otlar - olgunlaşmanmış yeşil olarak hasat edilen tahıl, ek IX 1782-2003 sayılı Tüzükte listelene tahıllar (b) ‘güneşte kurutulan yem’ 1786-2003 sayılı Tüzüğün Madde 1(a)’in dört ve ikinci satırbaşlarında atıfta bulunulan yerde kurutulan yem anlamına gelir. (c) ‘protein konsantrasyonları’ 1786-2003 sayılı Tüzüğün Madde 1(b) (d) ‘Dehidre ürünler’ 1786-2003 sayılı Tüzüğün Madde 1(b) ikinci alt paragrafında atıfta bulunulan 223 Madde 3 Yardıma ehil ürünler 1786/2003 sayılı Tüzüğün 4. maddesinde yer alan yardım konuları, aşağıdaki şartları yerine getiren yemlerle ilişkilidir; c) depolanan ürünlerin yerinde denetiminin gerçekleştirilmesi ve rekabetçi otorite tarafından daha önceden onaylanan yemler, d) işletme içerisinde şu özellikleri sergileyen yemler i) maks. nem içeriği; - güneşte kurutulanlar, öğütme işleminden geçmiş dehidre yemler, protein konsantrasyonları ve dehidre yemler için % 12, - diğer dehidre yemler için % 14, (ii) kuru maddeye kıyasla minimum kaba protein oranı: -dehidre yemler güneşte kurutulan yemler ve dehidre ürünler için % 15, - protein konsantrasyonları için % 45. Yardımlar sadece, 1782/2003 sayılı Tüzüğün Madde 51 deki belirtilenlere göre arazide tarım amaçlı üretilip kurutulan yemler tarafından elde edilen ürün miktarlarına ödenmektedir. Madde 5 İşletmelerin onayı d) rekabetçi otoriteye aşağıdaki bilgileri içeren bir dosyayı sağlamalıdır: v) prim planları, işlenecek ürünlerin girişlerini kapsayan belgeler, kurutulmuş yem için çıkış noktaları, işleme yerleri, işlenecek ürünlerin depolama alanları, vi) madde 2(2) de ki hazırlıkların yürütülmesine yönelik teknik yapıların tanımlanması, ayrıca kurutma fırınları ve öğütme ünitelerini tanımlanması ve saatlik buharlaştırma kapasitesinin detayları ve sıcaklığın düzenlenmesi ve tartım işlemleri vii) kurutma işlemi sırasında veya önce ilavelerin listelenmesi ve üretilip bitirilen diğer ürünler için liste viii) madde 12 deki depo kayıt modelleri e) doğrulama prosedürlerinin kolaylaştırılması f) 1786/2003 sayılı tüzükte yer alan koşullarla uyumlu olma durumu Madde 6 Yemi kurutma veya öğütmek için alanların onaylanması Madde 2(3) te atıfta bulunulan onayın amaçları için, yemi kurutma veya öğütme için satın alıcılar şunları yapmalıdır: a) ürünlerin kaydını tutmalı, bu kayıtta en azından her ürün için alımları ve satışları içermelidir, miktarları içermelidir, ürünü dağıtan üreticiyle birlikte sözleşmeye bir referans, eğer uygunsa, ürünün verildiği kurutucu işletme; b) rekabetçi otoriteye stok kayıtları ve hesapların temini; c) doğrulama prosedürlerinin kolaylaştırılması d) 1786/2003’te belirtilen koşullara uyum. Madde 7 Onayın verilmesi ve geri çekilmesi Madde2 (2) ve 3’te belirtildiği gibi onay pazarlama yılının başlangıcından önce ilgili kurum tarafından istenecektir. Onay üye ülkenin (yetkili)rekabetçi otoritesi tarafından pazarlama yılının başlangıcından önce verilecektir. İstisnai durumlarda, şartlı onay pazarlama yılının başlangıcından sonra iki ayı aşmayacak bir sürede yetkili otorite tarafından verilebilecektir. 224 Böyle durumlarda taahhüt, yetkili otorite tarafından -nihai onayın verilmesi askıya alınarak- onaylanmış addedilecektir. Madde 30’a bakmayarak, madde 5 ya da 6 da yer alan bir ya da daha fazla koşul artık karşılanmıştır- yemi kurutmak ya da öğütmek için satın alan veya kurutucu işletme bir zaman dilimi içerisinde problemin ciddiyetine göre tespit edilecek bu koşullar ile bir defa uyum için gerekli şeyleri yapmadığı takdirde yetkili otorite onayı çekecektir, Madde 8 Yem üretimini ilgilendiren zorunlu durumlar Kurutucu işletmenin bir taraftan dehidre yem ya da protein konsantrasyonları ve öte yandan güneşte kurutulan yemin üretimi, a. dehidre yemler güneşte kurutulan yemlerden ayrı bir yerde veya arazide üretilmelidir; b. üretilen ürünler farklı yerlerde depolanmalıdır; c. gruplardan birine ait yemler diğer gruptaki yemle karıştırılmamalıdır. Madde 9 Yem girişini ve terk etmesini ilgilendiren zorunlu durumlar; Yemlerden ziyade kurutulacak ürünler veya karışımların üretimleri için öğütme, Kurutucu işletme ilgili üye ülkenin yetkili otoritesini miktar ve türleri belirterek bilgilendirecektir. Başka bir Kurutucu işletme tarafından kurutulmuş ve/veya öğütülmüş yemden oluşan ürünlerin getirilmesi, bu işletme yetkili otoriteyi sevkiyat ve menşei konularında bilgilendirecektir. Böyle durumlarda, yetkili otoritenin denetimi altında ve onun belirlediği koşullarda yemler tek başına araziye getirilebilir. Kurutucu işletmeyi terk eden kuru yemler yeniden paketleme ya da yeniden işleme amacıyla, yetkili otoritenin denetimi altında ve onun belirlediği koşullarda, yeniden giriş yapabilir. Bu maddeyle uyum içerisinde, Kurutucu işletmenin alanlarına giren ya da yeniden giriş yapan ürünler, işletme tarafından öğütülen veya kurutulan yemlerle birlikte depolanmayabilir. Madde 12(1)’de belirtildiği gibi, işletmenin stok kayıtları içinde giriş yaptırılabilir. Madde 10 Ağırlığının belirlenmesi, örnekleme ve kuru yem analizi 1) 1786/2003 sayılı Tüzüğün Madde 13 (2)’de belirtildiği gibi, Kurutucu işletme yemin işletmeyi terk etmesi sırasında, kurutulmuş yemi tartacaktır ve örnekleri alacaktır. Ancak, kurutulmuş yem, işletmenin arazilerinde karıştırıldığında, tarta ve örnek (numune) alma karışım işlemi gerçekleşmeden önce yapılacaktır. Kurutma esnasında ya da öncesinde karışımın yapılması göz önünde bulundurulduğunda, kurutmadan sonra bir numune alınacaktır. Bununla birlikte, karışıma ilişkin olarak, türün(tip, numune) belirtilmesi ve ilave edilen ürünün ismi, kuru maddede toplam azot içeriği ve son üründe dahil edilenlerin oranı. 2) Yetkili otorite her bir işletmeden iki iş günü için işletmeyi terk eden yemi veya karıştırılan yemin tarih ve miktarlarını gerekli denetimleri yapmak için, bildirmelerini isteyebilir. Yetkili otorite düzenli olarak numune alacak ve işletmeyi terk eden kuru yemlerden % 5 oranında bir miktarı ve her bir pazarlama yılında karıştırılan kurutulmuş yemin % 5 oranında tartı ile tartacaktır. 3) Komisyon Direktifleri 76/371/EEC(6), 71/393/EEC(7) ve 72/199/EEC(8) yer alan metotla uyumlu olarak, işletmeyi terk eden analizlerinde karışım veya kurutulmuş yemin her 225 birinden maksimum 110 ton örnek(numune) alarak Madde 3’te belirtilen nem ve kaba protein içeriğinin belirlenmesi sağlanacaktır. Kompozisyona ilişkin aynı kalitede çeşitli miktarları, nem içeriği ve protein içeriği, birlikte 110 ton ya da daha az gelen, işletmeyi terk eden ya da arazilerde karıştırılan, bir örnek her bir miktardan alınacaktır. Ancak, analiz bu numunelerin temsili karışımında yapılacaktır. Madde 11 Yemin tartılması ve suni olarak kurutulmuş yemin nem içeriğinin belirlenmesi a. Kurutucu işletme, işleme için gönderilen suni olarak kurutulacak ve güneşte kurutulacak yemi sistematik olarak doğru miktarların belirlenmesi amacıyla tartacaktır. b. Bu yemin sistematik olarak tartılması zorunluluğu ilgili işletmenin üretiminin her bir pazarlama yılı için 1000 tonu aşmadığı durumlarda uygulanmaz ve işletme, 5 kilometre çap içerisinde yerleşmiş olan kamu tartım serbestliğinin kullanımını yaptıramayacağı hususunda üye ülkenin yetkili otoritesinin tatminkârlığını ispatlayabilir. Bu gibi durumlarda, dağıtılan miktarlar, üye ülkenin yetkili otoritesi tarafından önceden herhangi bir metotla belirlenebilir. c. Kullanılan kurutulmuş yem miktarları ile kurutulan miktarları kıyaslanmasını baz alarak Kurutucu işletme suni olarak kurutulacak yemin ortalama nem içeriğini belirleyecektir. d. Her bir çeyreğin ilk ayının sonundan önce, Kurutucu işletme suni olarak kuruttuğu yem açısından, önceki çeyrek sırasında kaydedilen nem içeriğini rekabetçi otoriteye bildirir. Madde 12 Kurutucu işletme stok kayıtları 1) 1786/2003 sayılı Tüzüğün Madde 10(a)’da yer alan kurutucu işletmenin stok kayıtları hesaplarla bağlantılı olarak tutulacaktır ve günlük izlemeye izin verilecektir: a) her bir dağıtım açısından suni olarak kurutma ve/veya öğütme işlemleri için giriş yapan ürün miktarları: - giriş tarihi - miktarı - 1786/2003 sayılı Tüzüğün Madde 1 Deatıfta bulunulan suni olarak kurutulacak veya uygunsa güneşte kurutulan yem çeşit ya da çeşitleri, - Dehidre edilecek olan yemin nem içeriği, - Madde 14 ya da 15’te belirtilen dağıtım bildirileri ve/veya sözleşme referansları b) üretimde kullanılan ilave miktarlar ve üretim miktarları c) iletmeyi terk etme tarihi, nem içeriği ve protein içeriği kayıtları d) Kurutucu işletme’nin zaten yardımdan yararlandığı kuru yem miktarları ve işletmeye giren veya yeniden giriş yapan yem; e) Her pazarlama yılı sonunda yem stoku; f) işletme tarafından, ürünlerin türünü(tip, numune) ve ismini kuru maddede toplam azot içeriği son üründe dahil edilenlerin oranını belirten kurutulmuş veya öğütülmüş yeme eklenen veya onunla karıştırılan ürünler. 2) Kurutucu işletmeler dehidre yem, güneşte kurutulan yem, protein konsantrasyonları ve dehidre ürünler için ayrı stok kayıtları tutacaklardır. 3) Kurutulmuş yemden ziyade, ürünleri dehidre eden ya da işleyen bir işletme, birtakım diğer kutuma ve işleme faaliyetleri açısından ayrı stok kayıtları tutacaklardır. Madde 13 Stok kayıtları için belgelerin desteklenmesi 1) sonraki isteklerde yetkili otoriteye kurutucu işletmelerin sunacağı destekleyici belgelerde şunlar bulunacaktır; 226 a) bitkinin üretim kapasitesine ait detaylar belirlenebilir; b) üretim yılının başlarında ve sonunda bitki için tutulan yakıt stokları; c) yakıt satın alımı ve üretim esnasında elektrik tüketimini okuyan metrelerin faturalanması d) Kurutma saatlerinin sayılarını detayları ve güneşte kurutma halinde faaliyetteki öğütücüler; e) Ek 1’ e göre enerji tüketiminin kapsamlı bir kaydı f) Sözleşmeler ve( veya) dağıtım ilanları 2) Kendi ürünlerini satan işleme kuruluşları paragraf 1’ de belirtilen dokümanlara ek olarak kurutma ve/veya öğütme için yem alımına ilişkin faturaları ve kurutulmuş yeme ilişkin faturaları, özellikle satılan ürünün miktar ve karışımını göstererek ve satıcı adı ve adresini yetkili otorite için ulaşılabilir kılmalıdır. Üyeleri tarafından üretilen yemi işleyen ve dağıtan kuruluşlar paragraf 1 de belirtilen belgelere ilaveten yetkili otorite tarafından kabul edilebilen herhangi bir muhasebe dokümanı veya teslim siparişlerini özellikle dağıtılan ürünün miktarı ve karışımını ve dağıtılan kişinin adını ve adresini göstererek yetkili otorite için ulaşılabilir kılmalıdır. Çiftçilerden yemi sağlayan ve onlara geri dağıtan üretici kuruluşlar paragraf 1 de belirtilen belgelere ilaveten onların ürün fiyatlarına ilişkin faturalar, özellikle üretilen kaba yemin karışımı ve miktarı ve çiftçi ismini göstererek yetkili otorite için ulaşılabilir kılmalıdır. BÖLÜM 3 SÖZLEŞMELER VE DAĞITIM BİLDİRİLERİ Madde 14 Sözleşmeler 1. 1786/2003 nolu Tüzüğün (EC) 12. maddesinde açıkça belirtilen bilgiye ek olarak Tüzüğün madde 10(c) (I) ve III’ de işaret edildiği gibi her bir sözleşme özellikle şunları içermektedir. a.Sözleşme taraflarının isimleri ve adresleri b.Sona erme tarihleri c.İlgili Pazar yılı d.İşlenecek yem tipi veya tipleri veya yer alması olası miktar e.Sözleşmenin sona erdiği veya teslimat bildirisinin tek yerde uygulanmasının sunulduğu tarihten önce yapıldığı yerlerde, tek yardım uygulamasındaki parselleri bildirecek bir işletmenin, 796/2004 sayılı tüzüğün 14(1). Maddesine uygun olarak parsellerin bildirildiği tek yardım uygulaması ile ilgili işleme amaçlı yemin yetiştirildiği tarımsal parsellerin tanımlanması 2. Bir işleme kuruluşunun; kendi üyelerinin biri ile veya daha fazlası ile ya da bağımsız bir üretici ile sonuçlandırılan 1786/2003 sayılı Tüzüğün (EC) 12(2). Maddesinde belirtildiği gibi bir işleme sözleşmesinin yürüttüğü yerde, sözleşme ayrıca şunları göstermelidir. a.Dağıtılacak birmiş ürün b.Üretici tarafından ödenecek fiyatlar Madde 15 Dağıtım Bildirimi 1.Bir işletmenin kendi ürününü işlediği veya bir grubun kendi üyelerinin ürününü işlediği yerde en azından aşağıdaki bilgileri vermek için bir dağıtım bildirimi düzenlenmelidir. 227 a.Dağıtım, yetkili otoriteye öngörülen tarihten sonra gerçekleşecekse belirli bir tarih, uygun yer veya dağıtım tarihi; b.Alınmış veya alınacak yemin miktarı; c.İşlenecek yemin tipi veya tipleri; d.Uygun yer, dağıtım yapan grup üyesinin ismi ve adresi; e.Sözleşmenin sona erdiği veya teslimat bildirisinin tek yerde uygulanmasının sunulduğu tarihten önce yapıldığı yerlerde, tek yardım uygulamasındaki parselleri bildirecek bir işletmenin, 796/2004 sayılı Tüzüğün 14 (1). Maddesine uygun olarak parsellerin bildirildiği tek yardım uygulaması ile ilgili işleme amaçlı yemin yetiştirildiği tarımsal parsellerin tanımlanması 2.Bir kuruluşun uygun bir müşteriden arz sağlandığı yerde, en azından aşağıdaki bilgileri vermek için bir dağıtım bildirimi düzenlenmelidir. a.onaylanan alıcının kimliği; b.teslim, bildirim yetkili otoriteye sunulduğu tarihten sonra olacaksa; teslim tarihi veya uygun olduğu yerde bir belirtici tarih; c.uygun görülen alıcı tarafından sonuçlandırılmış anlaşmalarla ilgili olarak prosedürlere göre kısımlara ayrılan ve sözleşmelerin referansını belirten alınmış veya alınacak olan yem miktarı; d.işlenecek yemin tipi veya tipleri; e.(EC) 796/2004 sayılı Tüzüğün 14 (1). Maddesinde belirtilen tarım arazilerindeki tek yardım uygulamasına ait, işlemek için yemin yetiştirildiği tarım arazilerinin belirlenmesi (bu maddede bir sözleşme sonlandırılmış olup veya tek yardım uygulamasında bu parselleri belirtmek için bir teşebbüsü içeren tek yardım uygulamasının teslim tarihinden önce bir teslim bildirisini belirtmektedir. Madde 16 Sözleşme veya beyanname tarihi Madde 14 ve 15’ de belirtilen sözleşmeler ve dağıtım bildirimleri; Teslim tarihinden önce en az 2-3 içerisinde yazılı hale getirilecektir. Ancak üye devletler teslim tarihinden önce 2 ile 8 işgücü arasında bir süre sağlayabilirler. Madde 17 Bildirimler Kurutma ve/ veya öğütme için yem alıcıları veya işleme işleri; önceki ay boyunca hazırlanan dağıtım bildirimlerin ve önceki ayda sona eren sözleşmelerin bir listesini yetkili otoriteye her ayın 15. gününden geç olmamak üzere gönderecektir. Liste aşağıdakileri içerecektir. (a) İşleme görevinin veya uygun görülen alıcının yardımcı müteahhidin veya işleme girişiminin kendi üretimi veya üyesinin üretiminin bir grup işlemesi olması durumlarında bildiricinin kimliği; (b) Sözleşme veya teslim bildirim tarihi; (c) Tarımsal parsellerin kimlik belirleme referansları; (d) Söz konusu tek yardım uygulamasının referansları Yetkili otorite, bu listenin e-maille gönderilmesini isteyebilir. 228 BÖLÜM 4 YARDIM BAŞVURULARI VE ÖDEME Madde 18 Yardım başvurularında bulunma tarihi 1.Ay sonundaki 45 gün içerisinde işleme girişimleri bu ay boyunca girişimi bırakılan miktarları kapsayan 1786/2003 nolu Tüzüğün 4. maddesinde belirtildiği gibi yardım için başvurularda bulunulacaktır. 2.Zorlayıcı sebepler veya özel durumlar haricinde; a.Paragraf 1’ de belirtilen zaman limitinden sonra yapılan bir yardım başvurusu; şayet başvuru zaman limiti içerisinde yapılmış olsa girişimin gerçekleştireceği miktardan her iş gününe karşı % 1’ lik bir tenzilata neden olacaktır. b.Gecikme 25 günden daha fazla olursa; başvuru kabul edilmeyecektir. 3.Ancak, bir pazarlama yılı için zorlayıcı sebepler veya özel durumlar haricinde söz konusu pazarlama yılının sonundaki takip eden 15 Nisan’dan sonra hiçbir yardım başvurusu yapılamaz. Madde 19 Başvuruların İçeriği 1.Yardım başvuruları en az aşağıdakileri içerecektir: a.Başvuruda bulunanın adı, soyadı, adresi ve imzası; b.Yardım başvurusunu kapsayan miktarlar, miktar olarak analiz edilmiştir, c.Her yem miktarının işletmeyi terk ettiği tarih d.Teşebbüsün Bırakılmasına İlişkin 10(3).madde ile uyumlu ya da içerisine kurutulmuş yem karıştırılınca her bir parselden alınan numunelerin ve numuneleri tanımlamak için gerekli maddelerin teyidi; e.Katkı maddesi çeşidi listesi,nihai ürün içerisindeki şirket oranı ve kuru madde içerisindeki toplam nitrojen madde içeriğini, adını, tipini belirten katkı maddeleri türüne göre bir liste, f. Karışımlar konusunda, teşebbüs tarafından kurutulmuş her bir parseldeki yemin toplam ham protein içeriği 2.Yardım, İşleme kuruluşlarına sadece kurutulmuş ve/ veya kendi binasında öğütülmüş ve daha az katkı maddesi ağırlığına sahip yemlere verilecektir. Madde 20 Peşin Ödemeler 1.1786/2003 sayılı Tüzüğün 7(1). Maddesine uygun olarak peşinata hak kazanmak için başvuranlar yardım uygulamasının beraberinde benzer güvenliğin gösterildiği bir belgeyi de iliştirmesi gereklidir. 2. Üye devletler uygulamanın sunulduğu tarihten itibaren 90 gün içerisinde yetki kontrolüne yönelik gerekli tedbirleri almalıdırlar. Madde 21 Nihai Yardım Miktarı 1.Komisyon, 1786/2003 nolu Tüzüğün 18(2). Maddesinde belirtilen prosedüre uygun olarak, o tüzüğün 4(2). Maddesinde belirtilen nihai yardım miktarını belirlemelidir. Bu miktar bu tüzüğün 33(1). Maddesinin 2. alt paragrafına uygun olarak üye devletlerin bildirileri temelinde hesaplanmalıdır. 229 2. Daha sonraki kontrollerin bir sonucu olarak, ilk kısmı düzeltilen 33(1).maddenin 2. alt paragrafına uygun, yeterince desteklenmiş 2. bir bildiriyi 1 veya daha fazla üye devletin sunduğu yerlerde, 2. bildiri yalnızca ilk bildiri temelinde hesaplanan nihai yardım miktarı dikkate alınacaktır. Sonuç olarak dikkate alınmayan kurutulmuş yem miktarı, bir sonraki pazarlama yılı için tahsis edilecektir. 3. 1786/2003 sayılı Komisyon Tüzüğün 7(3). Maddesinde sağlanan dengenin uygun olduğu yerlerde Komisyonun resmi gazetesinde ilgili pazarlama yılına ilişkin nihai yardım miktarı yayınlandığı tarihten itibaren 60 gün içerisinde ödenecektir. Madde 22 Döviz Kuru 1786/2003 sayılı tüzüğün 4. maddesinde belirtilen yardıma uygulanabilir döviz kuru için yürürlükte olan program, uygun işleme kuruluşunun binasını terk eden kaba yemin belirli bir miktarın içinde bulunduğu ayın ilk gününde olmalıdır. BÖLÜM 5 TEFTİŞLER Madde 23 Genel İlkeler 1.Bu tüzükte sağlanan idari ve yerinde denetim, yardım garanti edildiği koşullarla uyumlu etkili teyidin sağlanması şeklinde yapılmalıdır, 2. İşleme kuruluşun, yerinde kontrolünün yürütülmesini engellerse söz konusu yardım için başvurular reddedilmelidir. Madde 24 İdari Kontroller 1.İdari kontroller; özellikle çapraz kontrollerle usulsüzlüklerin ortaya çıkmasına elvermelidir Yetkili otoriteler, çapraz kontrolleri tek ödeme uygulamasında, sözleşmelerde ve/ veya dağıtım bildirilerinde bildirilen tarımsal parseller ve bölgelerin yardımı için uygunluğunu teyit etmek için ve gerekçe olmaksızın verilen herhangi bir yardımı önlemek için, tarımsal parseller için tanımlama sisteminde gösterilen kaynak parseller arasında yürütmelidir, 2.Çapraz kontrollerden ileri gelen usulsüzlük belirtileri, herhangi diğer uygun idari usulle ve gerekli yerde, yerinde bir kontrolle takip edilmelidir. Madde 25 Yerinde Kontroller 1.Yerinde kontroller önceden bildirilmemelidir. Ancak kontrol amacının tehlikeye atılmaması şartı ile gerekli asgari dönemle sınırlı olarak ön uyarı verilebilir. Böyle bir uyarı, mazeretli durumlar hariç 48 saati aşmamalıdır, 2.Topluluk kurallarında sağlanan herhangi diğer kontrollerin yanında, bu tüzükte sağlanan yerinde kontrol, uygun yer aynı yerde yürütülmelidir. 3.Yerinde kontroller; bir bölgedeki veya işleme kuruluşundaki önemli usulsüzlükleri açığa çıkarırsa yetkili otorite, o doğrultuda mevcut yıl boyunca veya takip eden yıl içerisinde ilgili kuruluşlardaki yerinde kontrollerin sayısını, sıklığını, kontrolünü artırmalıdır. 4.Üye ülkeler kontrol örneğinin seçimi için kriteri belirlemelidir. Örnek üzerindeki kontroller usulsüzlükleri açığa çıkarırsa, örneğin kapsamı ve boyutu uygun bir şekilde genişletilmelidir. 230 Madde 26 İşleme Kuruluşunda Yerinde Kontroller 1.Yetkili Otoriteler en azından bir defa her bir pazarlama yılını, bütün işleme kuruluşlarının madde 12 de belirtilen mevcut kayıtlarını, özellikle mevcut kayıtlar ve hesaplar arasındaki bağlantıyı incelemelidir, 2. Yetkili otoriteler, işleme kuruluşlarının mevcut kayıtla ilgili destekleme belgeleri üzerinde rasgele kontroller belirtilmelidir. Fakat yeni uygun bir kuruluşta, teftiş, incelemenin ilk yılı boyunca sunulan bütün başvuruları kapsamalıdır. Madde 27 Diğer Taraflarda Yerinde Kontrol 1.Yetkili otoriteler, hammadde sağlayanlar ve kendilerine kaba yem sağlanan işletmeciler üzerindeki düzenli ek kontrolleri üstlenmelidir. Bu kontroller şunları kapsamalıdır: a.Sonuç tesliminin izlenebilirliğini teyit edecek bir yardım uygulamasına konu olacak yem miktarının en azından % 5’ i, b.İşleme kuruluşlarına sağlanan ürünlerin orijin parselini teyit edecek dağıtım bildirimleri ve sözleşmelerin an azından % 5’ i 2.Yerinde kontrole konu olan taraflar, aşağıdakileri göz önünde bulunduran risk analizinin temelinde yetkili otorite tarafından seçilmelidir. a.Yardım Miktarı, b.Önceki yıldaki yardımda değişiklikler c.Geçen yılda yapılan kontrollerin sonuçları, d.Üye ülkeler tarafından tanımlanacak diğer faktörler, Her yıl yetkili otorite, önceki yılda kullanılan risk analizi değişkenlerinin etkinliğini belirlemelidir. 3.Yetkili otorite, yerinde kontrol için her bir çiftçinin seçiminin nedeni ile kayıtları tutmalıdır. Yerinde kontrolü yürüten müfettiş; yerinde kontrollerin başlangıcından önce o doğrultuda bilgilendirilmelidir. Madde 28 Kontrol Raporu 1.Her yerinde kontrol, yürütülen kontrollerin çeşitli yönlerini gözden geçirmeyi mümkün kılan ilk kontrol raporunun konusu olmalıdır. 2.Kontrollerin konusuna raporu imzalama ve gözlem ekleme fırsatı verilmelidir ve kontroller konusu raporun bir kopyasını almalıdır. BÖLÜM 6 KISITLAMALAR ve ENGELLER Madde 29 İşleme kuruluşları tarafından bildirimler için kısıtlamalar ve uygulamalar Bir veya daha fazla yardım uygulamalarında gösterilen kaba yem miktarı Madde 3’ deki uygun miktardan daha büyük ise aşağıdaki kurallar geçerli olur. a.Bir yardım uygulamasında bulunan farklılık, uygun miktarın % 20 sinin daha fazla olmadığı yerde, yardım miktarı uygun miktarın temelinde hesaplanmalıdır, bulunan farklılığın iki katı kadar azaltılmalıdır. b.Bir yardım uygulamasında bulunan farklılığın, uygun miktarın % 20 sinin olduğu yerde, yardım başvurusu reddedilmelidir, 231 c.Bir yardım uygulamasında bulunan farklılık, uygun miktarın % 20 sinden daha fazla değilse fakat aynı pazarlama yılı esnasında yapılan benzer bir sonucu takip ediyorsa yardım başvurusu reddedilmelidir, d.Bir yardım uygulamasında bulunan farklılık uygun miktarın % 20 sinden daha fazla değilse veya %20 nin üzerinde ve % 50 sinden fazla olmayan farklılık aynı pazarlama yılı esnasında bir kez daha bulunduğu yerde, mevcut pazarlama yılı için yardım sağlanmalıdır. Düzeltilecek miktar sonuç takvim yılını takip eden pazarlama yılında yüklü başvuruların ortamında, kuruluşun layık görüldüğü yardım ödemesine karşı düzenlenmelidir. Birinci alt paragrafta işaret edilen usulsüzlüklerin, işleme kuruluşu tarafından kasıtlı olarak işlendiği yerde, kuruluş mevcut pazarlama yılı ve takip eden yılda yardımın dışında tutulmalıdır. Madde 30 İşleme kuruluşları ve uygun görülen alıcılar tarafından belli uygun koşullarla uyumlu olmayan durumlarda ilgili kısıtlama ve engellemeler Stok kayıtlarının, madde 12`de belirtilen koşulları sağlamadığı yerde veya destekleme dokümanları, hesaplar ve stok kayıtları arasındaki bağlantı kurulamazsa madde 29`daki hariç bırakmalar ve azaltmalara rağmen, işletmeye; mevcut pazarlama yılı için başvurulan yardım miktarının %10 ve %30 arasında bir indirim, ihlalin ciddiyetine bağlı olarak uygulanmalıdır. İlk bulguları takip eden iki yıllık bir süre içinde aynı usulsüzlükler tekrarlanacak olursa, yetkili otorite minimum 1 yıl ve maksimum 3 pazarlama yılı için işletmenin onayını geri çekecektir. Şayet ilk bulguyu takip eden 2 yıllık periyotta bir kez daha aynı usulsüzlükler bulunursa, yetkili otorite minimum 1, maksimum 3 pazarlama yılı için kuruluşun uygunluğunu geri çekmelidir. BÖLÜM 7 GENEL HÜKÜMLER Madde 31 Zorlayıcı sebepler ve olağanüstü durumlar Yetkili otoritenin memnuniyeti ile ilgili zorlayıcı sebepler ve olağanüstü durumlar, işleme kuruluşundaki yetkili kişinin öyle yapacağı durumdaki tarihin 10 iş günü içerisinde yetkili otoriteye yazıyla bildirilmelidir. Madde 32 Geleneksel önlemler ve üye ülkeler arasında ikili yardım 1. Üye ülkeler, kurutulmuş yemde pazarın ortak organizasyonu uygun başvurusu için gerekli diğer bütün önlemleri almalıdır ve bu tüzüğü takip eden gerekli kontrollerin amacı için ihtiyaç duyulan bir diğer karşılıklı yardımı vermelidir. Bu tüzüğün uygun kısıtlama ve engellemeleri sağlamaması durumunda, üye ülkeler; garanti yardımı için, koşullarla uyumu sağlamak için, garanti işlemeni gerektiren çiftçi ve alıcılar gibi sektördeki üreticiler ve diğer operatörlere uygun ulusal cezaları uygulayabilir. 2. Üye ülkeler; etkili kontroller sağlamak için ve sunulan belgelerin güvenirliğini ve/veya değişen verilerin doğruluğunda, kontrollere müsaade etmek için bir diğer ülkeye yardım etmelidir. Madde 33 Üye ülkenin komisyona bildirileri 1. Üye ülkeler, işleme kuruluşlarına bırakılan miktarları kısımlar halinde aylara göre dağıtılacağını ve daha önceki dönemde verilen 1786/2003 sayılı Tüzüğün 4. maddesinde 232 belirtilen yardın uygulamasına ilişkin kaba yem miktarlarını her dönemin başında Komisyona bildirir. Üye ülkeler; önceki pazarlama yılı esnasında tanınan yardıma izin verilen kaba yem miktarını, her yılın Mayıs 31`,den geç olmamak şartıyla Komisyona bildirmelidirler. Birinci ve ikinci alt paragraflarda belirtilen ayrıntı bildirimleri madde 2(1)`de belirtilen kategoriler arasında ayrımı yapmalıdır. Bu bilgi, maksimum garanti edilen miktarın uygun bulunup bulunmadığını belirlemek için komisyon tarafından kullanılacaktır. 2.Üye ülkeler komisyona bildirmelidir: a. Her yılın 30 Nisan`ından geç olmamak kaydıyla, 31 Mart`ta işletme kuruluşunda tutulan tahmini kaba yem stok miktarı; b. 30 Nisan 2005`den geç olmamak kaydıyla, madde 34`e uygun ve 31 Mart`ta işleme kuruluşunda tutulan kaba yem stok miktarı; c. Her yılın Mayıs 31`inden geç olmamak kaydıyla, önceki pazarlama yılındaki yeni başvuruların, geri çekilmiş başvuruların ve geçici başvuruların sayısı; d. Her yılın 31 Mayıs`ından geç olmamak kaydıyla; Ek III`e göre uygun olarak önceki pazarlama yılında Madde 29, 30 ve 31`de başvurulan engellemeler ve kısıtlamalar ve madde 23 ve 28 arasındakilerde yürütülen kontrollere ilişkin istatistikler; e. Her yılın 31 Mayıs`ından geç olmamak kaydıyla, Ek I`e göre suni olarak kurutulmuş yem üretiminde kullanılan enerjinin kapsamlı bir kaydı ve Ek II`ye göre önceki pazarlama yılında baklagil ve diğer yeşil yem alanlarındaki değişiklikler; f.Her 6 aylık periyodun sonunu takip eden ay boyunca, Madde 11(4)`e göre, işleme kuruluşu tarafından bildirilen ve suni olarak kurutulacak yemde, önceki 6 ay boyunca kaydedilen ortalama nem içerikleri; g. 1 Mayıs 2005`den geç olmamak kaydıyla, bu tüzüğün 30. maddesinde sağlanan, özellikle ulusal cezalar, bu Tüzük ve 1786/2003 sayılı tüzüğü uygulamak için benimsenmiş önlemler BÖLÜM 8 GEÇİCİ VE SONUÇ TEDBİRLERİ Madde 34 31 Mart 2005`deki stoklar 1. 31 Mart 2005`den önce, bu Tüzüğün Madde 3(a)`sında belirtilen depolama yerlerinden biri ve işleme fabrikasına bırakıldığı 2004/05 esnasında üretilmiş kaba yem, şu koşullarda, 2005/06 pazarlama yılında, 603/95 sayılı Tüzüğün Madde 3`ünde sağlanan yardım için uygun olabilir. Kaba yem: a. Bu tüzüğün 3. maddesindeki koşullarıyla uyumlu olursa; b. Bu tüzüğün 10 ve 11`de belirtilen koşullar altında yetkili otoritenin gözetimi altında işleme kuruluşunu terk ederse; c. 2004/05 pazarlama yılı için ilgili üye ülkelere izin verilen ulusal garanti edilen miktarları bağlamında hesaplara girilirse; d. 2004/05 pazarlama yılı esnasında bildirildi ve sertifika verildi ise. 2. Üye ülkelerdeki yetkili otoriteler, paragraf 1`le uyumu sağlamak için bütün gerekli denetim önlemlerini benimsemelidir. Madde 35 Tercihi Geçici Periyot 1782/2003 (EC) sayılı Tüzüğün 71. maddesine göre, bir tercihi geçici periyoda müracaat eden üye ülkeler, 1782/2003 (EC) sayılı Tüzüğe Ek VII`nin d bendinde belirtilen (tavan)`a 233 bağlı ve 1786/2003 (EC) sayılı Tüzüğün 4. maddesinde sağlanan yardım için uygun olarak tanınan miktarlar temelinde, 1782/2003 (EC) sayılı Tüzüğün 71(2). maddesinin 2. alt paragrafında belirtilen yardım, üreticilere sonraki transfer ışığında, işleme kuruluşlarına ödeme yapmalıdır. İşleme kuruluşunun ihtiyacının diğer bir ülkeden alınan yemle sağlandığı yerde, şayet üretici, tercihi geçici periyoda müracaat eden üye bir devlette yerleşmişse, 1782/2003(EC) sayılı tüzüğün 71(2). maddesinin 2. alt paragrafında belirtilen yardım; üreticiye aktarılması ışığında işleme kuruluşuna ödenmelidir. 1782/2003 sayılı Avrupa Komisyonu Tüzüğünün 71(2). Maddesinin 2. alt paragrafında belirtilen yardım, 1786/2003 sayılı Avrupa Komisyonu Tüzüğünün 18(2). Maddesinde belirtilen prosedüre göre düzeltilir ve 15 iş günü içerisinde prosedürleri transfer edilen bu yardım işleme kuruluşuna ödenir. Madde 36 2004/05 pazarlama yılı İş bu 785/95 sayılı tüzük(EC) yürürlükten kaldırılmıştır. Ne var ki, 2004/05 sayılı pazarlama yılı süresince geçerli olan yardım planının yönetimi ile ilgili bu hükümler, pazarlama yılı için hesapların son olarak temizlenene kadar uygulaması devam eder. Madde 37 Yürürlüğe girmesi Bu tüzük, Avrupa Birliği Resmi Gazetesinde yayınlanmasını takiben 7. günde yürürlüğe girer. Tüzük, 1 Nisan 2005`de uygulanır. Bu tüzük, tüm üye devletlerde tamamıyla ve doğrudan uygulanabilen bağlayıcı bir özelliğe sahiptir. 7 Mart 2005 `de Bürüksel`de tamamlanmıştır. Komisyon için Mariann Fischer Boel Komisyon üyesi [1] OJ L 270, 21.10.2003, p. 114. Regulation as amended by Regulation(EC) No 583/2004 (OJ L 91, 30.3.2004, p. 1). [2] OJ L 270, 21.10.2003, p. 1. Regulation as last amended by Commision Regulation(EC) No 118/2005 (OJ L 24, 27.1.2005, p. 15). [3] OJ L 63, 21.3.1995, p. [4] OJ L 79, 7.4.1995, p. 5. Reguliton as last amended by Regulation (EC) No 1413/2001 (OJ L 191, 13.7.2001, p. 8). [5] OJ L 141, 30.4.2004, p. 18. [6] OJ L 102, 15.4.1976, p.1. [7] OJ L 279, 20.12.1971, p.7. [8] OJ L 123, 29.5.1972, p.6. 234 EK 1 Konu | Bölüm | Miktar | a. Suni olarak kurutulmuş yem üretimi | Suni olarak kurutulmuş yemin tonajı | b. Girişte ortalama nem |%| c. Çıkışta ortalama nem |%| d. kurutmaya girişte ortalama hava sıcaklığı | ºC | e. Özel tüketim | suni olarak kurutulmuş yemin kg başına düşen megajue | f. Kullanılan yakıt çeşitleri | gaz , kömür, linyit, benzin, elektrik, biyokütle | g. Enerjinin birim başına düşen megajuelindeki spesifik kalorifik miktarı h. Kullanılan yakıt miktarı | (a) ton cinsinden yakıt | i. (b) megajoulelerde EK II | Cronos- Eurostat kodları | yeşil yem | alan ( 1000 hektar ) a | 2611+ 2670 | (a) = b+c Yeşil Yem yetişen ekilebilen olan | b | 2611 | (b) yıllık yem mahsulü (yem, mısır, diğerleri) | c |2670 | © yıl boyu süren yem bitkileri ( yonca, kaba yonca, çayır) d | 2672| yonca | e | 002 | kalıcı çayır toplam alanı EK III A. kontrol istatistikleri- kontrollere göre nüfus A.1. pazarlama yılı için onaylanmış işletme sayısı A.2. yeni onayların sayısı A.3. geri çekilen onayların sayısı A.4. bir pazarlama yıldan daha az geri çekilen sayısı A.5. bir ya da daha fazla pazarlama yılından geri çekilen onay sayısı B.1. pazarlama yılında, öğütülen ve/veya kurutulan onaylı yem satıcı sayısı B.2. yeni onayların sayısı B.3. geri çekilen onayların sayısı B.4. bir pazarlama yılından daha az geri çekilen onay sayısı B.5. bir ya da daha fazla pazarlama yılından geri çekilen onay sayısı C.1. sözleşme sayıları C.2. ilgili çiftçi sayıları C.3. sözleşmede bulunan parsel sayıları C.4. sözleşmenin kapsadığı alan (ha cinsinden) D.1. bildirilerin dağıtım sayıları D.2. ilgili çiftçi sayıları D.3. dağıtım bildirilerinde bulunan parsel sayısı D.4. bildiri dağıtımlarının kapsadığı alan (ha cinsinden) 235 E.1. sunulan başvuru sayıları E.2. ilgili lot sayısı E.3. işlenmiş miktar E.4. ayrılan miktar(yardım başvurularına ayrılan) B- Kontrol istatistikleri- kontrollerin ve sonuçların sayıları A. Sözleşmede bildirilen alanlar üzerinde denetim ve tek yardım başvuruları |çiftçi sayısı | sözleşme sayısı| parsel sayısı | alan | uygun olmayan bildirilmiş miktarlar | ulusal cezalar ( madde 32 ) | A.1.1. 2. kez aynı alan bildirisi, bir ya da daha fazla başvurular ile A.1.2. uygun olmayan sözleşme ( ya da teslim bildirisi) ve tek yardım başvuruları A.2.1. anında yapılan denetim sayısı A.2.2. anormal olmayan A.2.3. bildiri üzerinde olma A.2.4. bildiri altında olma A.2.5. bildiride belirtilenden farklı ürün çeşitleri A.2.6. diğer ihlaller B. öğütülen ve/veya kurutulan yem satıcılarının denetimleri | satıcı sayısı | sözleşme sayısı | B.1. anında yapılan denetim sayısı B.2. anormal olmayan B.3. düzensiz depo kayıtları B.4. diğer ihlaller C. işleme kuruluşlarının denetimi | kuruluş sayısı | başvuru sayısı | lot sayısı | ayrılan kurutulmuş yem karışım miktarı | C.1.1. son başvurular, 25. güne kadar C.1.2. son başvurular 25 günün üzerinde C.1.4. rutubete ve/veya protein içeriği kriterine uymama C.1.5. diğer tespit edilen usulsüzlükler C.2.1. ananda yapılan denetim sayısı C.2.2. alınan örnek sayısı C.2.3. ayrılmadan önce ihbar yapılmayan C.2.4. rutubete ve/veya protein içeriği kriterine uymama C.2.5. usulsüzlükleri tartma C.2.6. uygun olmayan depo kayıtları ve hesaplar C.2.7. depo kayıtlarındaki diğer usulsüzlükler C.2.8. tespit edilen diğer usulsüzlükler 236 C.3.1. %20`den fazla olmayan fark C.3.2. %20`den fazla olmayan yinelenen farkın durumu C.3.3. %20 ile %50 arasındaki fark C.3.4. %20 ile %50 arasında yinelenen farkın durumu C.3.5. %50 üzerindeki fark C.3.6. kasıtlı usulsüzlükler C.3.7. finansal cezalar %10 ve %30 D. ürünlerin izlenebilirliğinin denetimi (madde 27(1) | lot sayısı | ayrılan kurutulmuş yem miktarı |kurutulmuş yem karışımı miktarı | D.1. öğütülmüş ve kurutulmuş yem satışlarının gerçekliğinin denetimi |(teslimat ve ödeme ) | D.2. ilk aracıya ayrılan kurutulmuş yemin (kabul ve ödeme) gerçekliğinin denetimi (pazarlama kuruşları) D.3. son aracıya ayrılan kurutulmuş yemin (kabul ve ödeme) gerçekliğinin denetimi 237 238 T.C. TARIM VE KÖYİŞLERİ BAKANLIĞI STRATEJİ GELİŞTİRME BAŞKANLIĞI İPEKBÖCEĞİ YETİŞTİRİCİLİĞİ ORTAK PİYASA DÜZENİ ALT ÇALIŞMA GRUBU RAPORU Eylül – 2005 Ankara 239 İPEKBÖCEĞİ YETİŞTİRİCİLİĞİ ALT ÇALIŞMA GRUBU ÜYELERİ Ayhan KARAGÖZOĞLU (Koordinatör- Gen. Müd.- SS. Bursa Koza Tarım Sat. Koop.Bir. ) Prof. Dr. Çetin FIRATLI (Bölüm Başkanı- A.Ü. ) Engin DİKİCİ (Daire Başkanı- STB.) Mehlika YOSMAOĞLU (Ziraat Mühendisi- TKB-SGB) Levent GENÇ (Uzman- TZOB) 240 İÇİNDEKİLER 1. GİRİŞ .....................................................................................................................................243 2. SEKTÖRDEKİ MEVCUT DURUM VE SORUNLAR ...........................................................243 2.1. Sektördeki Mevcut Durum.............................................................................................243 2.1.1. Sektördeki Kuruluş Sayısı, Mevcut Kapasite ve Kullanımı.......................................243 2.1.2. Üretim.....................................................................................................................245 2.1.3. Dış Ticaret...............................................................................................................246 2.1.4. Yurt İçi Tüketim......................................................................................................247 2.1.5. Fiyatlar....................................................................................................................247 2.1.6. İstihdam ..................................................................................................................248 2.1.7. Mevcut Teşvik Tedbirlerinin Değerlendirilmesi .......................................................248 2.1.8. Sektörün Rekabet Gücü ...........................................................................................249 2.1.9. Mevcut Durumun Değerlendirilmesi ........................................................................249 2.2. Sektörün Dünyada (OECD, Dünya Ticaret Örgütü, Ülkeler) ve AB Ülkelerindeki Durumu ...................................................................................................250 3. İHRACAT PROJEKSİYONU.................................................................................................251 3.1. İpekböceği Tohumu İhracatı ..........................................................................................251 3.2. Kuru Koza İhracatı ........................................................................................................251 3.3. İpek Halı İhracatı...........................................................................................................251 4. ÜRETİM PROJEKSİYONU ...................................................................................................252 4.1. İpekböceği Tohumu Üretimi ..........................................................................................252 4.2. Yaş Koza Üretimi ..........................................................................................................252 4.3. İpek Halı Üretimi...........................................................................................................252 5. İTHALAT PROJEKSİYONU .................................................................................................253 6. MUHTEMEL YATIRIM ALANLARI VE YERLERİ.............................................................253 7. TEKNOLOJİDE, AR-GE FAALİYETLERİNDE, İSTİHDAM PİYASASINDA, GİRDİ PİYASALARINDA, ÇEVRE UYGULAMALARINDA MUHTEMEL GELİŞMELER VE SEKTÖRÜN REKABET GÜCÜNE ETKİLERİ...............253 8. DİĞER SEKTÖRLER VE YAN SANAYİ İLE İLİŞKİLERDE MUHTEMEL GELİŞMELER ......................................................................................................................254 9. AB’YE KATILIM SÜRECİNİN SEKTÖRE ETKİLERİ.........................................................254 10. TEMEL SEKTÖREL VİZYON VE STRATEJİ ....................................................................254 11. TEMEL AMAÇ VE POLİTİKALAR....................................................................................254 11.1. AB’ye Katılım Sürecine Yönelik Amaç ve Politikalar ..................................................254 11.2. Diğer Amaç ve Politikalar............................................................................................255 12. KAYNAKLAR .....................................................................................................................255 241 242 1.GİRİŞ İpekböceğinin tek besin kaynağı olan dut yaprağını sağlayan dut fidanı yetiştirilmesinden ham ipek elde edilinceye kadar olan safhalar (dut yetiştirilmesi, ipekböceği tohumu üretimi, inficar, ipekböceği bakım ve beslemesi, koza üretimi, kozadan ipek çekilmesi, gen kaynaklarının muhafazası ve bunlarla ilgili biyolojik, patolojik ve teknolojik araştırmalar) ipekböcekçiliği olarak tanımlanmaktadır. Türkiye’de ipekböcekçiliği yardımcı bir tarım koludur. Yaprak kesme ve taşıma dışındaki faaliyetlerde tüm aile fertlerinin emeklerinin değerlendirilmesi, kırsal alanlardan kentlere göçün ve kırsal alanda gizli işsizliğin önlenmesi, 35-40 gün gibi kısa sürede yüksek gelir sağlaması yönleri ile milli gelir artışında önemli rol oynamaktadır. İpekböceği yetiştiriciliği daha ziyade arazilerin diğer tarım dallarına elverişli olmadığı dağlık yörelerde gerçekleştirilmektedir. Söz konusu yörelerde yaşayan gelir kaynakları çok kısıtlı ailelerde yaş koza üretimini genellikle yaşlılar ve kadınlar gerçekleştirmektedirler. İpekböcekçiliğinde nihai ürün ipek halı olup, köylerde yaşayan binlerce genç kızımız ipek halı dokuması yapmaktadır. İpekböcekçiliği sektöründe yaş koza üretiminden ipek halı pazarlamasına kadar ki üretim işlemlerinde yaklaşık 500.000 kişiye istihdam olanakları sağlanmaktadır. Ayrıca aynı üretim aşamaları esnasında yaş kozanın ipek halıya dönüştürülmesi sonucu yaklaşık 14 misli katma değer yaratılmaktadır. Üretimi gerçekleştirilen ipek halıların tamamına yakını ihraç edilmektedir. Dış Ticaret Müsteşarlığı verilerine göre 2004 yılı ipek halı ihracat değeri yaklaşık 30 milyon $’dır. Bu rakama yoğun olarak turistik bölgelerde yapılan yerinde satışlar ve kargo ile gönderilen satışlar dahil değildir. Toplamda Türkiye’nin yıllık ipek halı ihracat miktarı 100 milyon $ civarındadır. 2. SEKTÖRDEKİ MEVCUT DURUM VE SORUNLAR 2.1. Sektördeki Mevcut Durum 2.1.1. Sektördeki Kuruluş Sayısı, Mevcut Kapasite ve Kullanımı Dut fidanı üreticileri ve diğer fidanların üretiminde bulunan işletmeler; Bunlar aile işletmeleri durumunda olup genellikle Bursa, Bilecik ve Antalya illerinde lokalize olmuşlardır. Üretim kapasiteleri piyasa ve işletme özelliklerine göre değişir. İpekböceği tohumu üreticileri, polihibrit ipekböceği tohumu üretimi yapan kuruluşlardır. Bursa’da kurulu bulunan İpekböcekçiliği Araştırma Enstitüsünün Bakanlar Kurulu kararı ile 31.12.2004 tarihinde kapatılması ile Kozabirlik ülkemizde tohum üretimi sektöründe faaliyet gösteren tek kuruluş olarak kalmıştır. Kozabirlik yurt içi talebe göre ipekböceği tohumu üretmektedir. Mancınıkta ipek çeken işletmeler; Küçük aile işletmeleri şeklinde olup genellikle Bilecik ilinde bulunmaktadır. Bursa Koza Tarım Satış Kooperatifleri Birliği’ne (Kozabirlik) ait Türkiye’nin en büyük kapasiteli modern filatür tesisi, yeterince işleyecek yaş koza üretimi olmamasından, koza ve ipek üretim maliyetlerinin çok yüksek olmasından dolayı atıl durumda kalmış ve makineleri Türkmenistan’a satılmıştır. İpekli sanayinin ihtiyaç duyduğu ipek elyafı son yıllarda ham ipek ve ipekli kumaş şeklinde yurt dışından ithal edilmekte olup, boya, büküm, dokuma, empirme, apre gibi ipekli sanayi çoğunlukla Bursa’dadır. İpek halı dokumacılığı ise Bursa, Bilecik, İzmir, Hatay, Kayseri ve Kocaeli illerinde el tezgâhı şeklinde devam etmektedir. 243 Üreticilerin örgütlendiği tek kuruluş, merkezi Bursa’da bulunan Bursa Koza Tarım Satış Kooperatifleri Birliği (Kozabirlik) olup, Bursa, Bilecik, Mihalgazi, Adapazarı ve Alanya Koza Tarım Satış Kooperatiflerini bünyesinde bulundurmaktadır. Kozabirlik İpekböceği tohumu üretimi ve yaş koza alımı gibi faaliyetlerini sürdürmektedir. Yaş koza destekleme alımları da Kozabirlik tarafından yapılmaktadır. Tablo 1. Kozabirlik ortak sayıları KOOPERATİF ADI S.S. 45 Numaralı Bursa Koza Tarım Satış Kooperatifi S.S. 50 Numaralı Bilecik Koza Tarım Satış Kooperatifi S.S. 51 Numaralı Adapazarı Koza Tarım Satış Kooperatifi S.S. 137 Numaralı Mihalgazi Koza Tarım Satış Kooperatifi S.S. 976 Numaralı Akdeniz Bölgesi Koza Tarım Satış Kooperatifi TOPLAM: KAYITLI ORTAK SAYISI 1.734 2.924 2.290 2.108 1.825 10.881 31.12.2004 tarihi itibariyle kapatılana kadar İpekböcekçiliği ile ilgili tek kamu kuruluşu İpekböcekçiliği Araştırma Enstitüsü’dür. Ancak söz konusu enstitünün kapatılmasından sonra Kozabirlik bu kuruluşun başlıca görevleri olan ipekböcekçiliği ile ilgili ARGE faaliyetlerinde bulunmak, dut ve tohum gen kaynaklarını muhafaza etmek, ihtiyaç oranında ipekböceği tohumu ve dut fidanı yetiştirmek, eğitim faaliyetleri gerçekleştirmek amacıyla enstitü tesislerini kiralamak üzere başvuruda bulunmuştur. Enstitünün Kozabirlik’e devri ile yukarıda belirtilen faaliyetlere devam edilebilecektir. Ülkemizde üretilen kozaların tamamı Kozabirlik tarafından üreticiden satın alınmaktadır. Üreticilerden köylerinde satın alınan yaş kozalar, Kozabirlik depolarında kurutulma işlemine tabi tutularak, satışa hazır hale getirilmektedir. Yurdumuzda çeşitli şekillerde tesis edilmiş bahçelerde tahminen 850.000 civarında dut ağacı vardır. Ancak söz konusu dut ağaçlarının bakımlarının yapılmaması nedeniyle yaprak verimlilikleri kaybolduğu için gerektiği kadar üretime katkı sağlanamamaktadır. Halen beslemeye alınan ipekböceği tohumunun tamamı yurt içinden karşılanmaktadır. İpekböceği tohumu üretimi kapasitesi 20.000 kutuya ulaşabilmektedir. Gerektiğinde ipekböceği tohumu ve dut fidanı üretim kapasitesi istenen talebi karşılayacak şekilde kısa sürede arttırılabilir. İpek halı dokumacığında kapasitenin daha da arttırılması mümkündür. Mevcut kapasite Tablo 2’de gösterilmiştir. Tablo 2. İpekböcekçiliğinde Kurulu Kapasite Durumu Üretim Çeşidi İpekböceği Tohumu Yaş Koza Kapasite Kullanımı (%) Kullanılabilir Kapasite 2000 2005 20.000 Kutu 16 28 560 Ton 11 28 Kaynak : Kozabirlik verileri 244 2.1.2. Üretim İpekböcekçiliği konusunda başlıca üretimler dut fidanı, ipekböceği tohumu, koza ham ipek, ipekli tekstil ve ipek halıdır. Üretimde bulunan işletmelerin üretim şekilleri ve kullandıkları teknoloji benzer olup, kapasiteleri ve üretim miktarları değişiklik göstermektedir. Kutu başına yaş koza verimi Japonya ve Güney Kore gibi ülkelerden düşük olmasına rağmen birçok ülkeden yüksektir. Ülkemizde ihtiyaç duyulan ipekböceği tohumları, Kozabirlik tarafından İpekböcekçiliği Araştırma Enstitüsünde bulunan tesislerde üretilmektedir. Türkiye sahip olduğu saf ırklar vasıtasıyla yüksek kaliteli kendi polihibrit tohumlarını üretebilen ender ülkelerden birisidir. 1990-2000 yılları arasında yaş koza üretiminde büyük düşüşler yaşanmıştır. Bu üretim azalışının başlıca nedenleri arasında; ülkemizde ipekböceği üretiminin yoğun olarak gerçekleştirildiği Marmara Bölgesinde sanayinin gelişmesi sonucunda köyden kente göç olaylarının hızlanması, tarımda pazarlama kanallarının gelişmesine bağlı olarak, zirai ve kimyasal ilaç kullanımının artması, alternatif tarım ürünlerinin getirisinin kozadan fazla olması, istikrarsız fiyat politikaları gösterilebilir. Ancak 2000-2005 dönemi içerisinde yaş koza üretiminin 8. Kalkınma Planında hedeflenen miktarda olmasa bile tekrar bir artış trendine girdiği görülmektedir.(Tablo 3) Tablo 3. İpekböcekçiği Tohumu, Yaş Koza ve Ham İpek Üretimi 1999 Polihibrit Tohumu (Kutu) 7.601 Yaş Koza Üretimi (Kg) 133.208 Ham İpek Üretimi (Ton) 22 Üretim Alanı ( Dekar ) 2.550 2000 6.626 59.780 10 2.200 2001 4.481 46.621,7 8 1.500 2002 3.992 100.013,7 15 1.330 2003 5.094 169.221,1 28 1.700 2004 6.070 143.173 24 2.020 2005 6.583 156.936,6 26 2.200 Yıllar Yaş koza üretimi 22 ilde yapılmasına karşılık Bursa, Bilecik, Sakarya, Eskişehir, Bolu, Ankara, Diyarbakır, Antalya, Balıkesir ve İzmir illeri üretimin yaklaşık %85’ini gerçekleştirilmektedir. (Tablo 4) Tablo 4. Ülkemizde İpekböcekçiliği Yapan İl, Köy ve Aile Sayısı Yıllar İl Sayısı Köy Sayısı Aile Sayısı 2000 12 230 2.210 Aile Başı Üretim Alanı (Dekar) 1,- 2001 13 213 1.555 1,- 2002 21 327 2.356 0,6 2003 24 280 2.758 0,6 2004 24 272 2.919 0,7 2005 22 278 2.729 0,8 245 Üretilen kozanın bir kısmı yurt içinde çekilerek ham ipek üretilmektedir. İpek çekimi ev tipi mancınıklarda yapılmaktadır. Mancınıklarda çekilen ham ipek daha düşük maliyetli olmakla beraber kalitesi düşüktür. İpek halı fiyatlarının çok yüksek olması nedeniyle, üretilen ipek halıların hemen hemen tamamı ihraç edilmektedir. 2004 yılı itibariyle Türkiye’de sayıları 300’ün üzerindeki köyde bulunan yaklaşık 15.000 adet tezgâhta ipek halı dokumacılığı yapılmaktadır. İpek halı dokumacılığı yapılan aile işletmesi 20.000 civarında olup, yıllık yaklaşık 40.000-50.000 m2 ipek halı üretilmektedir. İpek çekim, büküm, boya vb. gibi ilave üretim faaliyetleri de dikkate alındığında ipek halı sektöründe çalışanların sayısı yüz binleri bulmaktadır. 2.1.3. Dış Ticaret Ülkemizde halihazırda mevcut modern ipek filatür makinesi bulunmaması ve geleneksel mancınık sistemi ile çekilebilecek koza kapasitesi sınırlı olduğu için üretimi gerçekleştirilen kozaların bir bölümü ihraç edilmektedir. Kuru koza ihracatında başlıca pazarlarımız Japonya ve İtalya’dır. Diğer taraftan ülkemizde gerçekleştirilen yaş koza üretiminin ve ham ipek üretiminin talebi karşılayamaması nedeniyle, Türkiye ham ipek ithal etmektedir. İthal edilen ham ipek ile ipek ipliğinin büyük miktarı ipek halı sektöründe kullanılmaktadır. Dünya yaş koza üretimi ile ham ipek üretiminin yaklaşık %70’i Çin halk Cumhuriyetinde gerçekleştirilmektedir. Dünya piyasalarına hakim olan Çin’in 2000’li yıllarda uyguladığı ucuz fiyat politikaları da ithalatı teşvik etmiş, bir çok firma maliyetlerini düşünerek ithalata yönelmiştir. Ancak şu bir gerçektir ki, yurt dışından getirilen ham ipeklerden, kalite olarak yerli ipeklerden elde edilen getiri alınamamaktadır. Zira halıda kullanılan ipeğin kalitesi çok önemlidir. Sektörün son beş yıllık dış ticaret verileri aşağıdaki gibidir ( Tablo 5 – 6 ): Tablo 5. Ham İpek İthalatı Yıllar Miktar (Kg) 2000 203.650 2001 255.789 2002 205.482 2003 183.579 *2004 181.309 *Son 11 aylık dönemi kapsamaktadır. Kaynak : Dış Ticaret Müsteşarlığı Tutarı ($) 2.806.699 3.792.234 2.931.080 2.950.849 3.614.935 Tablo 6. İpek Halı ve Kuru Koza İhracatı Kuru Koza İhraç Değeri İpek Halı İhracatı İhracatı (Ton) ($) (m2) 2000 21,6 101.910 17.500 2001 28.146 2002 21.379 2003 97,2 320.760 26.201 2004 46,8 177.840 *24.517 *Son 11 aylık dönemi kapsamaktadır. Not: İpek halı ihracatına iç satış şeklinde düzenlenen rakamlar dahil değildir. Kaynak : Dış Ticaret Müsteşarlığı Yıllar 246 İhraç Değeri ($) 23.674.585 25.618.997 22.545.689 21.290.309 *26.079.260 2.1.4. Yurt İçi Tüketim İpek tüketimi toplumun ekonomik güçü ve giyim kültürüyle doğrudan ilişkilidir. Üretilen ipek halının tamamına yakın bir kısmı ihraç edilmekte ancak yaklaşık yılda 50 ton ham ipek kullanılan ipekli tekstil ürünleri yurt içinde tüketilmektedir. İpekli kumaşın 1 m2sinin 100 gr ipekten meydana geldiği kabul edilirse yaklaşık 500 m2 tekstil ürünü üretildiği hesaplanabilir. Yurt içi üretimin yanında yasal olmayan yollardan giren ipekli tekstil ürünleri miktarı da büyük boyutlara ulaşmaktadır. Üretilen ipek halının yok denecek kadar az bir kısmı yurt içinde satılmaktadır. 2.1.5. Fiyatlar İpekböcekçiliği yardımcı bir tarım kolu olduğu için, az gelişmiş ülkeler dışında kalan ülkelerde üreticiyi koza üretimi için ikna etmek çok zordur. Çünkü üreticiler diğer alternatif tarım ürünlerden, kozaya oranla çok daha yüksek gelir elde edebilmektedirler. Ancak başta Japonya, AB ülkeleri, G.Kore, Türkiye gibi ipekçilik faaliyetlerinin yoğun olduğu ülkelerde özellikle tarihi ve kültürel mirası korumak ve yaşatmak adına yaş koza üretiminin devam ettirilebilmesi için üreticilere yüksek fiyat verebilecek teşvik ve destekleme politikaları uygulanmaktadır. Tablo 7. 2000-2005 Yılları Arasında Türkiye’de Yaş Koza Alım Fiyatları Yıllar 2000 2001 2002 2003 2004 2005 Kaynak : Kozabirlik Verileri (YTL/Kg) ($/Kg) 2,375 4,50 7,50 10,00 10,00 11,00 3,80 3,10 5,10 7,10 6,80 8,33 Tablo 8. Dünya Ülkelerinde Uygulanan Yaş Koza Alım Fiyatları (2003) Ülkeler Yaş Koza Fiyatı ($/Kg) Brezilya 2.40 Bulgaristan 1.70 Çin 1.00 Hindistan 3.11 İran 4.50 İtalya 9.00 Japonya 12.88 Filipin 2.30 Romanya 1.50 Tayland 2.56 Vietnam 2.00 *AB üyesi ülkelerde kutu başına 133 Euro destek verilmekte 1 kg’da yaklaşık 15 $’a tekabül etmektedir. Kaynak: International Sericologia Commission 247 Son yıllarda Çin Halk Cumhuriyeti’nde sanayileşmenin hızla artması nedeniyle, özellikle ipekböcekçiliği üretiminin yapıldığı sahalarda bir daralma yaşanmaktadır. Bu nedenle düşen arz sonucu koza ve ipek satış fiyatları tekrar artış trendine girmiştir. Bir önceki yıl yaklaşık 3.50 $/kg-4.00 $/kg arasında değişen orta kalitede kuru koza fiyatları, 2005 yılında 5.50 $/kg-6.50 $/kg seviyelerine çıkmıştır. Diğer yandan yine orta kalitede ham ipek fiyatları 25 $/kg’dan, 34-40 $/kg seviyelerine gelmiştir. Sözkonusu artış trendinin devam edeceği beklenmektedir. 2.1.6. İstihdam İpekböcekçiliği sektöründe yaş koza üretiminden, nihai ürün olan ipek halının satışına kadar sektörden yüz binlerce kişi istihdam edilmektedir. Sadece yaş koza üretiminde yaklaşık 3.000 aile işletmesi yer almaktadır. İpekböceği tohumu üretimi ile depolardaki kuru kozaların muhafazası ve tasniflendirilmesi işlemlerinde de yüzlerce işçi çalıştırılmaktadır. Diğer taraftan kozadan ipek çekimi, bükümü, boyaması gibi alanlarda faaliyet gösteren 100’ün üstünde firma bulunmaktadır. 2004 yılı rakamlarına göre Türkiye’de ipek halı dokumacılığının yapıldığı köy sayısı 300’dür. Bu köylerde yaklaşık 20.000 aile işletmesinde bulunan yaklaşık 15.000 el halı tezgahında genç kızlarımız ipek halı dokuması gerçekleştirmektedir. Özellikle turistik yörelerde bulunan ipek halı satış mağazalarında da binlerce satış elemanı görev almaktadır. Sektör yüz binlerce insana gelir sağlamasının yanında, üretimde özellikle kadınların ve yaşlıların aktif olarak yer alması nedeniyle, atıl işgücünün harekete geçirilmesini de sağlamaktadır. 2.1.7. Mevcut Teşvik Tedbirlerinin Değerlendirilmesi Ülkemiz için yaklaşık 1500 yıllık bir geçmişi olan tarihi, kültürel üretim faaliyetimiz ipekböcekçiliğinin desteklenmesi için yaş koza üreticilerine 2001 yılından itibaren ürettikleri miktar üzerinden, DFİF kaynaklarından ‘Doğrudan Destek Ödemesi’ yapılmaktadır. Sözkonusu destek ödemesinin üstüne, Kozabirlik tarafından tespit edilen alım fiyatı ilave edilmektedir. 2001 yılında 46,6 ton ile dibe vuran yaş koza üretimi, sözkonusu destek sayesinde tekrar artışa geçmiştir. Ancak, Tarımda Yeniden Yapılandırma ve Destekleme Kurulu’nun aldığı karar çerçevesinde, 2006 yılından itibaren ipekböceği de Hayvancılığın Desteklenmesi Hakkında Kararname kapsamına alınmıştır. Aşağıdaki tablo 10’da görüleceği üzere ipekböceği üreticilerine sağlanan teşvikler toplam bütçe içerisinde çok küçük bir meblağa denk gelmekte olup, ülkemiz için tarihi, kültürel ve ekonomik değeri çok yüksek olan sektörün yaşatılması için bu desteklerin devamının sağlanması çok büyük bir önem arz etmektedir. 248 Tablo 9. Yaş İpekböceği Kozasına Gerçekleştirilen Destek Ödemeleri Doğrudan Doğrudan Doğrudan Doğrudan Yıllar Destek Destek Primi Destek Destek Ödemesi Primi Olarak Ödenen Ödemesi Olarak Ödenen ( YTL/Kg) ( YTL) ( YTL/Kg) (YTL) 2002 5,50 537.184,90 - Yararlanan Üretici Aile Sayısı ( Adet) 2.256 2003 7,00 1.161.360,23 - - 2.758 2004 - - 7,70 1.103.794,00 2.919 2005 Kaynak : Kozabirlik Verileri 8,50 1.342.997,30 2.729 2.1.8. Sektörün Rekabet Gücü Dünya üretiminin koza ve ipek üretiminin %70’ni gerçekleştiren Çin Halk Cumhuriyeti uluslar arası piyasalara da yön verebilmektedir. Zira Çin’den sonra Dünya’da ipekböcekçiliği üretiminin gerçekleştirildiği Hindistan, aynı zamanda Dünyanın en büyük ham ipek ithalatçısı durumundadır. Uluslararası piyasalarda fiyatlar, arz-talep dengesinden ziyade, Çin’in fiyat politikalarına göre belirlendiğinden yakın geçmişte fazla bir istikrar göstermemiştir. Ancak Türk kozaları coğrafi şartlar ve kontrol altında gerçekleştirilen üretimi nedeniyle oldukça kaliteli olup, dış satımlarda Dünya fiyatlarının üzerinde satılabilmektedir. Sektörün en önemli ihraç kalemi olan ipek halıda ise son yıllarda yine Çin’den kaynaklanan olumsuz rekabet göze çarpmaktadır. El dokuması halılarda ana maliyeti işgücü oluşturduğu için, mevcut şartlarda Çin ile rekabet imkansız hale gelmektedir. Türk ipek halıları Hereke markası ile tüm Dünya da tanınmakta olup, Hereke Halıları özel dokuma tekniği sayesinde dış pazarlarda çok cazip olmuştur. Ancak son dönemlerde bu halıların Çin’de taklit edilerek, Hereke markası ile çok düşük fiyatlardan satılması üretici firmalar açısından büyük sıkıntılar doğurmuştur. Sözkonusu olumsuzluklar dikkate alınarak, ülkemizin en önemli prestij ürünlerden ipek halıcılığın yaşatılması için maliyetleri düşürmeye yönelik gerekli önlemler alınmak zorundadır. 2.1.9. Mevcut Durumun Değerlendirilmesi Son yıllarda ipekböcekçiliğine sağlanan desteklerle sektör tekrar canlanmaya başlamıştır. İpekböcekçiliği sektöründe hedeflenen üretim artışlarının sağlanması sonucunda hem büyük oranda istihdam kaynakları yaratılacak, hem de ipek ithalatının azaltılması sonucu önemli oranda döviz tasarrufunda bulunulacaktır. İpekböcekçiliğinin gelişmesi kırsal kalkınma politikaları için de çok önemlidir. Sektörün emek-yoğun bir sektör olması dolayısıyla hem yeni istihdam kaynakları yaratılacak, hem de köyden kente göç olgusunun bir nebze de olsa önüne geçilebilecektir. Sektörde üretimin teşvik edilmesi için, üretimin yardımcı bir tarım kolu olması nedeniyle, üreticilerin ikna edilebileceği fiyat politikalarının istikrarlı bir şekilde uygulanması gerekmektedir. Bu nedenle mevcut teşvik sistemlerinin düzenli bir şekilde uygulanmaya devam etmesi gerekmektedir. 249 2.2 .Sektörün Dünyada (OECD, Dünya Ticaret Örgütü, Ülkeler) ve AB Ülkelerindeki Durumu İpekböcekçiliği yoğun olarak Asya, Güneydoğu Asya ve Güney Amerika ülkelerinde yapılmaktadır. Üretimin yıllık 1.000 tonun üzerinde gerçekleştirildiği başlıca ülkeler Çin, Hindistan, Tayland, Özbekistan, Türkmenistan ve Brezilya’dır. Avrupa ülkelerinde sanayileşme ile birlikte üretim düşmüşse de halen Yunanistan, Romanya ve Bulgaristan’da koza üretimi devam etmektedir. Fransa ve İtalya ise büyük oranda ipek ithal eden ülkeler arasında yer almaktadır. İpekböcekçiliği sektöründe üretimi ve pazarlamayı koordine eden iki uluslar arası kurum bulunmaktadır. Uluslararası İpekböcekçiliği Komisyonu (ISC) özellikle üretime yönelik Dünya çapında tüm ipekçilik araştırma enstitüleri ve üniversitelerden akademisyen ile araştırmacıları bir araya getirmektedir. Her üç yılda bir düzenlenen kongrelerde en son üretim teknolojilerine ilişkin tebliğler sunularak, tartışılmaktadır. Bir diğer uluslar arası örgüt olan Uluslararası İpekçilik Derneği (ISA) bünyesinde dünyanın belirli üretici firmaları ile ithalatçı firmalarını bir araya getirmektedir. Her iki yılda bir düzenlenen toplantılarda Dünya koza ve ipek ticaretine yön verilmeye çalışılmaktadır. Her iki kuruluşunda merkezi Fransa’dadır. İpekböcekçiliği Dünya üretimine ilişkin olarak en son 2003 yılı istatistikleri yayınlanmış olup, aşağıdaki tablo 11’de gösterilmiştir: Tablo 10. Dünya Ülkelerindeki Yaş Koza ve Ham İpek Üretimleri ve Faaliyetleri(2003 Yılı) Ham İpek Üretimi Yaş Koza Fiyatı Ülkeler Yaş Koza Üretimi (Ton) ($/Kg) 1.563,0 Brezilya 9.966,0 2.40 0,3 - 1.70 480.000,0 84.600,0 1.00 60,0 4,0 7.00 129.948,0 16.369,0 3.11 3.200,0 500,0 4.50 1,0 0,1 9.00 776,0 287,0 12.88 23,0 3,0 2.30 3,0 0,5 1.50 Tayland 10.500,0 1.500,0 2.56 Türkiye 169,0 28 4.60 Vietnam 20.000,0 - 2.00 Bulgaristan Çin Yunanistan Hindistan İran İtalya Japonya Filipin Romanya 104.854,6 654.646,3 Toplam *AB üyesi ülkelerde kutu başına 133 Euro destek verilmekte buda kg’da yaklaşık 15 $’a tekabül etmektedir. Kaynak: International Sericologia Comission 250 3. İHRACAT PROJEKSİYONU 3.1. İpekböceği Tohumu İhracatı Türkiye yüksek verimli, polihibrit ipekböceği tohumlarını üretebilen ender ülkelerden birisidir. Tohum üretimi için yapılacak ilave yatırımlarla, aynı coğrafya’da bulunduğumuz komşu ülkelere ipekböceği tohumu ihracatı tekrar başlayacaktır. (Tablo.13) Tablo 11. Hedeflenen İpekböceği Tohum İhracat Miktarları YILLAR 2007 2008 2009 2010 2011 2012 2013 2014 2015 İPEKBÖCEĞİ TOHUMU İHRACATI (KUTU) 2000 3000 3000 3000 3000 3000 3500 3500 3500 3.2.Kuru Koza İhracatı 2007 yılından itibaren yurtiçinde üretilen kozaların tamamının yurt içinde ipek çekiminde kullanılması planlandığından, kuru koza ihracatı öngörülmemektedir. 3.3. İpek Halı İhracatı İpek halı ticaretinde yoğun bir rekabet yaşanmasına karşın, sektör kendisine sağlanacak SSK muafiyeti gibi küçük desteklerle mevcut ihracat potansiyelini koruyacaktır. Tablo 12. Hedeflenen İpek Halı İhracat Miktarları İPEK HALI İHRACATI(m2) 30.000-40.000 30.000-40.000 30.000-40.000 30.000-40.000 30.000-40.000 30.000-40.000 30.000-40.000 30.000-40.000 30.000-40.000 YILLAR 2007 2008 2009 2010 2011 2012 2013 2014 2015 251 4. ÜRETİM PROJEKSİYONU 4.1. İpekböceği Tohumu Üretimi Tablo 13. Hedeflenen Hibrit İpekböceği Tohumu Üretim Miktarları YILLAR 2007 2008 2009 2010 2011 2012 2013 2014 2015 ÜRETİM (KUTU) 9.000 10.000 12.000 13.000 14.000 15.000 15.500 16.000 16.500 4.2. Yaş Koza Üretimi Tablo.14. Hedeflenen Ülkemiz Yaş Koza Üretim Miktarları YILLAR 2007 2008 2009 2010 2011 2012 2013 2014 2015 YAŞ KOZA ÜRETİMİ (KG) 170.000 190.000 245.000 270.000 300.000 325.000 340.000 350.000 360.000 Önümüzdeki dönemde hedeflenen üretim artışlarının düşük tutulmasının başlıca nedeni, mevcut dut bahçelerinin yıllar itibariyle yenilenecek olmasıdır. Ayrıca sözkonusu üretim artışlarının sağlanmasında en önemli etken, mevcut destekleme sistemlerinin devamı ve istikrarlı fiyat politikaları olacaktır. 4.3. İpek Halı Üretimi Tablo 15. Hedeflenen İpek Halı Miktarları ÜRETİM(m2) 30.000-40.000 30.000-40.000 30.000-40.000 30.000-40.000 30.000-40.000 30.000-40.000 30.000-40.000 30.000-40.000 30.000-40.000 YILLAR 2007 2008 2009 2010 2011 2012 2013 2014 2015 252 5. İTHALAT PROJEKSİYONU Önümüzdeki dönemde de ipekböceği tohumu ve kuru koza da herhangi bir şekilde ithalat yapılması öngörülmemektedir. Mevcut durumda olduğu üzere ipek ithalatı yine devam edecek, ancak yurt içinde ipek üretiminin artmasına bağlı olarak azalacaktır (Tablo 16 ). Tablo 16. Hedeflenen Ham İpek İthalat Miktarları YILLAR 2007 2008 2009 2010 2011 2012 2013 2014 2015 İTHALAT (TON) 250 245 235 230 225 215 205 195 190 6. MUHTEMEL YATIRIM ALANLARI VE YERLERİ Öncelikle 2007 yılına kadar yeni bir ipek filatür tesisinin Bursa’da kurulması öngörülmektedir. Sözkonusu yatırım sektörün gelişimi için çok büyük bir önem arz etmektedir. Zira halihazırda ülkemizde Dünya standartlarında ipek çekimi yapabilecek bir filatür tesisi bulunmamaktadır. Yaklaşık 150.000 ABD Dolarlık bir yatırımla bu ihtiyaç giderilecektir. Sözkonusu yatırımın gerçekleştirilmesi amacıyla Kozabirlik çalışmalarını sürdürmektedir. Bir diğer yatırım ise Kozabirlik tarafından İpekböcekçiliği Araştırma Enstitü’nün kiralanmasının ardından, Enstitü bünyesinde bulunan ipekböceği tohumu üretim tesisleri ile laboratuarlar, son teknoloji ile donatılacaktır. Diğer taraftan verim kayıplarının önüne geçilebilmesi, aile işletmesi başına düşen üretimin arttırılması için toplu bakım-beslemenin yapılacağı ilk yaş besleme evlerinin inşa edilmesi yararlı olacaktır. Sözkonusu tesisler üretimin yoğun olarak yapıldığı köylerde inşa edilecektir. 7. TEKNOLOJİDE, AR-GE FAALİYETLERİNDE, İSTİHDAM PİYASASINDA, GİRDİ PİYASALARINDA, ÇEVRE UYGULAMALARINDA MUHTEMEL GELİŞMELER VE SEKTÖRÜN REKABET GÜCÜNE ETKİLERİ Sektörde teknoloji ve AR-GE yoğun olarak ipekböceği tohumu üretimi ve mevcut gen kaynaklarının korunmasında kullanılmaktadır. Ancak İpekböcekçiliği Araştırma Enstitüsü’nün zaman içerisinde araştırmacı kimliğini kaybetmesi nedeniyle zorunlu teknoloji yatırımları yapılamamıştır. İpekböceği tohumu üretiminde en son teknolojilerin kullanılmasının en önemli etkisi kalite yönünde olacaktır. Teknoloji kullanımıyla hastalıklardan arındırılmış, verimliliği arttırılmış olarak üretilen ipekböceği tohumlarından, yaş koza üretiminde daha yüksek randıman alınabilecektir. Böylece üretim miktarı arttığı gibi, üreticinin geliri de artacaktır. Kutu başına elde edilen gelirin artması, üreticilerin ipekböcekçiliği üretimine teşvik edilmesi için önemli bir argümandır. 253 Diğer taraftan ipekböcekçiliği organik bir üretim biçimi olduğu için, tarımda kimyasal ilaçların kullanım sahalarını denetime alacak bir çevre uygulaması, yaş koza üretimi için yeni üretim sahalarının açılmasını kolaylaştıracaktır. 8. DİĞER SEKTÖRLER VE YAN SANAYİ İLE İLİŞKİLERDE MUHTEMEL GELİŞMELER Sektörün yoğun olarak geleneksel yöntemlerle üretim yapan, emek-yoğun bir sektör olması nedeniyle diğer sektörler ve yan sanayi ile önemli bir ilişkisi yoktur. Ancak kurulması planlanan ipek filatür tesislerinin faaliyete geçmesi ile beraber, başta ev tekstili üreticileri olmak üzere tekstil sanayicilerine ihtiyaçları oranında kaliteli ipek ipliği sağlanabilecektir. Diğer taraftan G.Kore ve Çin gibi ülkelerde, ipekböceği tohumu ve kozanın içerisinde bulunan krizalitin ilaç ve kozmetik sanayinde kullanılmasına yönelik Ar-Ge çalışmaları yoğun bir şekilde devam etmekte olup, başta diyabet hastalığı olmak üzere olumlu sonuçlar alınmıştır. Bu çalışmaların yaygınlaşması ülkemizde de sözkonusu sektörler ile çalışmayı gündeme getirebilecektir. 9. AB’YE KATILIM SÜRECİNİN SEKTÖRE ETKİLERİ İpekböcekçiliği üretimi AB içerisinde çok düşük seviyelerde yapılmasına karşın, yaş koza üreticileri güçlü bir şekilde desteklenmektedir. Mevcut üyeler içerisinde üretimin aktif olarak devam ettiği ülke Yunanistan’dır. Bu ülkede üretimin çok düşük olmasına karşın AB fonlarından hibe yoluyla karşılanmış milyon dolarlık ipek çekim tesisleri bulunmaktadır. Diğer taraftan Portekiz’de de üretimin yaygınlaştırılmasına yönelik faaliyetlere ağırlık verilmiştir. AB’ye 2007 yılında tam üye olacak olan Bulgaristan’da, ipekböcekçiliği istihdam olanakları da göz önüne alınarak, tarım sektöründe en büyük yatırımın yapılacağı alan olarak planlanmıştır. AB’ye katılım süreci içerisinde ülkemizde hazırlanacak projeler ile gerekli fonlardan yararlanabilecektir. Bu sayede ilave yeni modern ve geleneksel ipek çekim tesisleri ile modern anlamda depolama ve atölye tarzı halı dokuma tesisleri oluşturularak yeni gelir ve istihdam kaynakları yaratılabilecektir. Ayrıca Fransa, İtalya ve Yunanistan gibi ülkelerle teknik işbirliğinin başlatılması şansı yaratılacaktır. Bu sayede gerek ipekböcekçiliği gerekse ipekli tekstil sanayi için yeni açılımlar yaratılabilecektir. Sözkonusu gelişmelere temel teşkil etmesi amacıyla, Kozabirlik tarafından Yunanistan ve Bulgaristan’da bulunan sektörün ilgili kurumları ile ilişki kurulmuş olup, bölgesel bir işbirliği projesinin hazırlanmasına yönelik çalışmalar devam etmektedir. 10. TEMEL SEKTÖREL VİZYON VE STRATEJİ Sektörün temel vizyonu tarihi ve kültürel mirası yaşatmanın yanında, öncelikle kırsal kalkınma planları çerçevesinde yeni istihdam ve gelir kaynakları yaratmaktır. Sözkonusu başarı hedefinin yakalanabilmesi izlenecek yol öncelikle mevcut üretim sahalarının ıslahı ve yeni üretim bölgelerinin tespit edilerek, üretim sahalarının genişletilmesidir. Başta üretimde yeni teknolojilerin kullanımı ve Ar-Ge çalışmalarına verilecek önem ile göreceli olarak ürün kalitesi ve miktarında artış sağlanabilecektir. 11. TEMEL AMAÇ VE POLİTİKALAR 11.1. AB’ye Katılım Sürecine Yönelik Amaç ve Politikalar Ülkemizde evrensel standartlarda ipekböcekçiliği üretimi gerçekleştirildiği için, sektör mevcut hali ile AB’ye uyum sorunu göstermemektedir. AB’de üreticilerin bir kooperatif çatısı altında örgütlenmeleri öngörülmüş olup, Türkiye’de de tüm üreticiler bölgelerindeki koza 254 tarım satış kooperatiflerinin üyesidirler. Diğer yandan üretim olarak ülkemiz AB ülkeleri ile rekabet halinde olmadığı için bu yönde bir önlem geliştirmeye de gerek yoktur. AB’ye tam üyeliğimiz halinde Türkiye AB sınırları içerisinde ipekböcekçiliği üretiminin en yoğun olarak yapıldığı ülke durumunda olacaktır. Bu konumun ülkemiz adına bir avantaja dönüştürülmesi için, tam üyelik süreci içerisinde AB kırsal kalkınma fonlarından yararlanabilmeye yönelik politikalara öncelik ve ağırlık verilmelidir. 11.2. Diğer Amaç ve Politikalar Sektörde temel amaç üretim miktarının arttırılmasıdır. Bu nedenle üretim artırımına yönelik stratejilerin yanında, halen yardımcı bir tarım kolu olan ipekböcekçiliği üretimi için çiftçilerin ikna edilebileceği fiyat politikalarının da geliştirilmesi gerekmektedir. Üretim artışının sağlanabilmesine yönelik olarak oluşturulabilecek diğer politikalar şöyledir: -İpekböcekçiliğinin her ne şartta olursa olsun desteklenmesinin sağlanması, -Kalite ve verimlilik artışının sağlanması için başta FAO olmak üzere uluslar arası kuruluşlarla işbirliği olanaklarının arttırılması, -Üretim kayıplarının en aza indirilmesi için üretim sahalarında toplu ilk yaş besleme evlerinin inşa edilebilmesi için gerekli mali fonların yaratılması, -Çiftçi eğitimi ve Ar-Ge çalışmalarının etkinleştirilmesi, bu kapsamda üniversiteler ile işbirliğine gidilmesi, -Koza kooperatifleri ile halı üreticilerinin arasındaki koordinasyonun sağlanması, -İpek halı sektörünün uluslar arası piyasalarda rekabet edebilmesi için gerekli teşviklerin sağlanması, halı üretiminde sertifikasyonun yaygınlaştırılması, -Yurtdışından yasa dışı yollardan gelen ipek ve ipek halı girişlerinin önlenmesi, -İpekli el sanatlarına önem verilerek, ipek halının yanında alternatif ürünler yaratılması. 12. KAYNAKLAR 1- International Sericologia Comission 2- Dış Ticaret Müsteşarlığı 3- Kozabirlik 255 256 T.C. TARIM VE KÖYİŞLERİ BAKANLIĞI STRATEJİ GELİŞTİRME BAŞKANLIĞI BAL VE ARICILIK ORTAK PİYASA DÜZENİ ALT ÇALIŞMA GRUBU Eylül-2005 Ankara 257 BAL VE ARICILIK ORTAK PİYASA DÜZENİ ALT ÇALIŞMA GRUBU ÜYELERİ H.İsfendiyar ÜZÜMCÜ (Koordinatör- Ege İhracatçı Birlikleri Ege Canlı Hayvan Su Ürünleri ve Mamulleri İhracatçılar Birliği Yönetim Kurulu Başkan Vekili) Canan İNANÇ (EİB) Gülçin Karaş DUMAN (TKB-DİATK) Levent İŞCAN (TKB, SGB) Yücel SAYGI (TKB, TÜGEM) Ahmet UYAR (TKB, KKGM) Belgin GÜNAY (TKB-KKGM) Mehmet ERGÜNAL (DTM- AB Genel Müdürlüğü) İlkay GÜLDÜREN (DTM- İhr. Genel Müdürlüğü) Murat ALBAYRAK (DTM- İth. Genel Müdürlüğü) Bahri YILMAZ (Türkiye Arıcılar Birliği) Özen ALTIPARMAK (Balparmak-Altıparmak Paz.) Sinan TÖMEKÇE (Balparmak-Altıparmak Paz.) Selçuk SOLMAZ (Melis Arı Çiftliği-Fer Bal) Hakan ÖNER (Öner Arı Ltd.) Ahmet İNCİ (TEMA Vakfı) Aysel İNCİ (TEMA Vakfı) 258 İÇİNDEKİLER 1. DÜNYADA ARICILIK VE BAL ÜRETİMİ...........................................................................261 2. TÜRKİYE’DE ARICILIĞIN MEVCUT DURUMU ...............................................................261 a. Doğal Kaynaklar.........................................................................................................261 b. Türk Arıcılığının Dünya Sıralamasındaki Yeri ............................................................261 c. Arıcılık Desteklemeleri...............................................................................................263 3. TÜRK ARICILIĞININ SORUNLARI VE ÇÖZÜM ÖNERİLERİ ..........................................263 1.Üretim İle İlgili Sorunlar ve Çözüm Önerileri ..............................................................263 2. Gezginci Arıcılığa (Nakil ve Konaklamaya) İlişkin Sorunlar ve Çözüm Önerileri.........................................................................................................264 3. Arı Sağlığına İlişkin Sorunlar ve Çözüm Önerileri ......................................................265 4. Balın Pazarlanmasına İlişkin Sorunlar ve Çözüm Önerileri .........................................265 5. Arıcılık Ekonomisine İlişkin Sorunlar ve Çözüm Önerileri..........................................266 4. YÜRÜRLÜKTEKİ ARICILIK YÖNETMELİĞİ’NDE GEREKLİ GÖRÜLEN DEĞİŞİKLİKLER ..................................................................................................................267 5. AVRUPA BİRLİĞİ MEVZUATI............................................................................................267 a. AB’de Bal Üretimine Sağlanan Mali Yardım ..............................................................267 b. Topluluk İçi Arı Ticareti.............................................................................................268 c. Üçüncü Ülkelerden Arı İthalatı ...................................................................................268 d. Veteriner Kontrolleri ..................................................................................................268 6. BAL VE ARICILIK ORTAK PİYASA DÜZENİ ÇALIŞMA GRUBU FAALİYETLERİ......................................................................................................269 Uyum Sağlanacak AB Mevzuatı.....................................................................................270 259 260 1. DÜNYADA ARICILIK VE BAL ÜRETİMİ Arıcılık, tüm dünyada yapılan en yaygın tarımsal faaliyetlerdendir. Günümüzde, dünyada yaklaşık 56 milyon arı kovanı bulunmakta ve bunlardan yaklaşık 1.2 milyon ton bal üretilmektedir. Üretilen balın 1/4'ü ticarete konu olmakta ve dış satımın %90'ı, 20 dolayındaki bal üreticisi ülkeden yapılmaktadır. Dünyanın en çok kovan varlığına (6.5 milyon) sahip ve bal üreten (211 bin ton) ülkesi Çin'dir. Kovan başına ortalama dünya bal üretimi 20 kg dolayında olup, bu değer Çin'de 33, Arjantin'de 40, Meksika'da 27, Kanada'da 64, Avustralya'da 55, Macaristan'da 40 ve Türkiye'de 16 kg dolayındadır. Bu ülkeler aynı zamanda dünyanın en çok bal ihraç eden ülkeleridir. Dünyada en çok bal ithal eden ülkeler ise; Almanya, ABD, Japonya, İngiltere, İtalya, İsviçre, Fransa, Avusturya ve diğer Avrupa ülkeleridir. Bu ülkelerden Almanya yalnız başına Türkiye'nin bal üretiminden daha fazla bal ithal etmektedir. Bal yanında; propolis, arı sütü, polen, balmumu ve arı zehiri gibi arı ürünleri de dünya ticaretinde yer almaktadır. Öte yandan, arıcılık, tarımı gelişmiş ülkelerde, arı ürünleri üretiminin yanısıra bitkisel üretimde miktar ve kalitenin artırılması amacıyla da yapılmaktadır. Örneğin, ABD'de bitkisel üretim yapan üreticiler, üretim yaptıkları bitkilerde tozlaşmanın sağlanması için arıcılara 41 milyon $ arı kirası öderlerken, kendileri de, arıların üretime katkısından 3.2 milyar $ kazanmaktadırlar. Yine ABD'de yapılan bir başka çalışmada; 40 bitki türünden elde edilen toplam 30 milyar $'lık ürün değerinin yaklaşık 1/3'ü olan 10 milyar $'ın bal arılarının katkısından sağlandığı bildirilmiştir. Ayrıca, bal, propolis, arı zehiri, arı sütü gibi arı ürünleri pek çok ülkede "Arı Ürünleri ile Tedavi" anlamına gelen "Apiterapi"de kullanılmaktadır. Bununla birlikte arıcılık, doğa ve çevreye zarar vermeden yapılabilen ender tarımsal faaliyetlerden birisidir. Bu çerçevede, arıcılık geleceğin en önemli sürdürülebilir tarım faaliyetlerinden birisi olacaktır (http://www.tarimkredi.org.tr/modules.php?name=Content&pa=showpage&pid=51). 2. TÜRKİYE’DE ARICILIĞIN MEVCUT DURUMU Bacasız sanayi olarak nitelendirilebilecek arıcılığın, günümüzde ülke ekonomisine katkısı yaklaşık 150 trilyon Türk Lirası olup, arıların bitkisel üretimde tozlaşmaya olan katkısı ile bu değerin iki yüz katı katma değer sağlanmaktadır. Milli gelirin %7’si arıcılık kökenlidir. Devlet İstatistik Enstitüsü (DİE) verilerine göre, Türkiye’de 2003 yılına ait kovan sayısı 4.288.853 olup, toplam bal üretimi 69.540 ton; 2004 yılı bal ithalat miktarı ve değeri, sırasıyla, 179.896 ton ve 639.020 $, 2004 yılı bal ihracat miktarı ve değeri ise, sırasıyla 5.685.029 ton ve 16.246.523 $’dır. Türkiye’de arıcılık sektörünün mevcut durumuna ilişkin bilgiler, Türkiye Arı Yetiştiricileri Merkez Birliği’nin 2005 yılı Arıcılık Raporu’ndan ve çalışma grubu üyelerince sağlanan bilgilerden derlenmiştir. A ) DOĞAL KAYNAKLAR Türkiye, geniş flora sahaları, çiçeklenme için uygun mevsimleri, topografik yapısı, bal verimi yüksek kır çiçekleri, endüstri bitkileri, akasya, kestane ve ıhlamur ağaçları ile kızılçam ormanları gibi doğal kaynaklar yönünden arıcılık için son derece uygundur. Dünyada yetişen ballı bitkilerin %70’i Anadolu kökenlidir. Doğal kaynakları itibarıyla önemli bir potansiyeli bulunmakla birlikte, Türk arıcılığı bundan yeterli ölçüde yararlanmamaktadır. B) TÜRK ARICILIĞININ DÜNYA SIRALAMASINDAKİ YERİ Ülkemiz, arılı kovan sayısı itibarıyla (FAO 2003 verilerine göre 4.200.000 koloni) dünyada 2. sırada, bal üretiminde ise %5.7’lik pay ile dünyada 4. sırada yer almaktadır. Türkiye, zengin florasına karşın, yüksek maliyet ve çiçek balının tanıtım eksikliği nedeniyle 261 dünya bal üretiminde hak ettiği payı alamamıştır. Bu çerçevede, çiçek balının tanıtımı ile üretim ve fiyatlarda stabilizasyona önem verilmelidir. Dünya bal ticareti yüzdelerine bakıldığında, çiçek balı payının yaklaşık %80 oluşu, bu hedeflerin ne denli önem taşıdığının bir göstergesidir. Ülkemize özgü gezginci arıcılığın bir sonucu olarak, Anadolu’da yaylalarda hasat edilen balın, aşağıdaki gibi sınıflandırılmasına ve ticari tanımının yapılmasına gereksinim duyulmaktadır. 1. Bahar Balı (Kır/Yayla Balı) a. Narenciye Balı b. Pamuk Balı c. Ayçiçeği Balı d. Üçgül Balı 2. Salgı Balı (Çam ve/veya Orman Balı) Türkiye’de Yıllara Göre Kovan Sayısı ile Bal ve Balmumu Üretimi (DİE) Bal Balmumu Kovan sayısı Üretimi Üretimi (Ton) (Ton) Yıl Eski tip Yeni tip 756 191 1 905 209 35 620 2 513 1984 645 142 1 940 161 35 840 2 196 1985 515 998 2 070 973 39 649 2 083 1986 2 131 440 580 2 367 185 34 417 1987 2 422 363 058 2 620 665 42 729 1988 340 020 2 740 640 40 180 2 272 1989 293 948 2 989 510 51 286 2 758 1990 266 859 3 161 583 54 655 2 863 1991 250 656 3 289 672 60 318 2 916 1992 234 692 3 450 755 59 207 3 110 1993 219 236 3 567 352 54 908 3 353 1994 214 594 3 701 444 68 620 3 735 1995 217 140 3 747 578 62 950 3 235 1996 204 102 3 798 200 63 319 3 753 1997 193 982 4 005 369 67 490 3 324 1998 185 915 4 135 781 67 259 4 073 1999 4 527 199 609 4 067 514 61 091 2000 184 052 3 931 301 60 190 3 174 2001 3 448 180 232 3 980 660 74 555 2002 190 538 4 098 315 69 540 3 130 2003 Tablo’da sunulan veriler, Türkiye’de arıcılık için kayıt zorunluluğu bulunmayan bir dönemde elde edilmiştir. Türkiye Arı Yetiştiricileri Merkez Birliği kayıt çalışmalarına yeni başlamış olup, halihazırda 73 Birlik, 17.330 üye ve 2.130.000 koloni kayıt altına alınmıştır; kayıt çalışmaları sürmektedir. Ülkemizde profesyonel arıcılığa geçilebilmesi için kayıt altına almanın zorunlu hale getirilmesi gerekmektedir. 262 Veritabanında kayıtlı arıcılara Türkiye Arı Yetiştiricileri Merkez Birliği tarafından halihazırda arıcı kimliği verilmektedir. Ayrıca, arıcılara sahiplik belgesi düzenlenmeli, arıcıların ehliyetli olmaları sağlanmalıdır. C) ARICILIK DESTEKLEMELERİ Arıcılık, Türkiye’de ilk defa 2003 yılında ana arı alımı için destekleme kapsamına alınmış; 2003’te 263 arıcıya 13.112 ana arı için 63.5 milyar TL, 2004’te ise 2350 arıcıya 115.000 ana arı için 1.092 milyar ana arı destekleme ödemesi yapılmıştır. 2005 yılından başlamak üzere 6 yıl süreyle uygulanacak olan ve 24.02.2005 tarih ile 25737 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren “Hayvancılığın Desteklenmesi Hakkında Bakanlar Kurulu Kararı ve Uygulama Tebliği” uyarınca, arıcılık, üç dalda destekleme kapsamına alınmıştır: 1. Tarım ve Köyişleri Bakanlığı'nca üretim izni verilmiş işletmelerden o yıla ait üretim sezonu boyunca ana arı satın alarak kullanan üreticilere, birlik üyesi olanlara ana arı başına 15 YTL, birlik üyesi olmayanlara ise 7,5 YTL olmak üzere ana arı başına doğrudan destekleme ödemesi yapılır. 2. Kriterleri tebliğ ile belirlenecek süzme bala, satış faturası veya müstahsil makbuzu üzerinden, birlik üyesi arıcılara beher kilogram için 0,4 YTL birlik üyesi olmayan arıcılara ise 0,3 YTL prim ödenir. 3. Polinasyon sağlamak amacı ile Bombus arısı satın alarak kullanan üreticilere koloni başına 20 YTL destekleme ödemesi yapılır. 3. TÜRK ARICILIĞININ SORUNLARI VE ÇÖZÜM ÖNERİLERİ · · · · 1. ÜRETİM İLE İLGİLİ SORUNLAR VE ÇÖZÜM ÖNERİLERİ Düşük Verimlilik: Yıllık toplam üretim, sayfa 3’teki Tablo’da görüldüğü üzere yaklaşık 70.000 ton olup, Arı Yetiştiricileri Birlikleri, üretimin 100.000 tona arttırılmasını hedeflemelidir. Yıllık üretim ve koloni sayısı göz önüne alındığında, ortalama verimin arıcılıkta ileri ülkelere kıyasla ne denli geride kaldığı anlaşılır. Üretim düşüklüğünün nedenleri arasında, modern ekipman ve arıcılık tekniklerinin kullanılmaması yer almaktadır. Ayrıca, ilaç ve kozmetik sanayiinde kullanılan arı sütü, polen, propolis, balmumu ve arı zehiri gibi ürünlerin üretimi de yetersizdir. Arı ürünlerinin üretimi yaygınlaştırılmalıdır. Erken Hasat: Balın olgunlaşması, arıların doğal faaliyetleri sonucu gerçekleşir. Bal hasadı, peteklerin %70’ten fazlası sırlandığında alınmalıdır. Doğadan yoğun nektar akışı olduğunda yapılan hasatta, ham bal oranı fazla olacağından balın dayanma süresi kısalır. Damızlık Ana Arı Üretiminde Yetersizlik: Ülke çapındaki ana arı gereksinimi 750.000 olarak belirlenmiş olup, günümüzde ülke gereksiniminin ancak %20’si üretilmektedir. Kaçak ana arı girişleri önlenmeli, gen kaynakları korumaya alınmalı, genetik kirliliğin önlenmesine yönelik yasal düzenlemeler hazırlanmalı, Türkiye’deki arı ırk ve ekotipleri gerekli ıslah çalışmaları ile korunmalı ve bu çalışmalar desteklenmelidir. Mevcut Ormanların Korunması ve Yeni Arıcılık Ormanları Oluşturulması: Bal üretimi için varlığına gereksinim duyulan basuralı çam ağaçları ile keven, orman gülü, kara çalı ve diğer ballı bitkilerin koruma altına alınması, mera ıslahı projeleri ile yeni orman ağaçlandırma alanlarında basuralı ağaçlara ve ballı bitkilere öncelik verilmesi gerekir. 263 Zararlı olarak sınıflandırılan çam pamuklu koşnili (basura) (Marchallina hellenica), salgı balı üretimine olan katkısı nedeniyle koruma altına alınmalıdır. Rapor ekinde sunulan ve Muğla İli Arı Yetiştiricileri Birliği’ne ait yazıda da belirtildiği üzere, mermer ve taş ocaklarının, bal üretim alanlarında ÇED (Çevre Etki Değerlendirme) Raporu istenmeksizin ruhsatlandırılması sonucu açığa çıkan toz bulutları, çam pamuklu koşnilinin gelişimini engellemekte, ağaçların gözeneklerini kapatmakta ve balda kirlenmeye neden olmaktadır. Ayrıca, koşnilin kesimi gelmiş ağaçlardan planlanan yeni üretim alanlarındaki ağaçlara nakli için çalışmalar yapılmalıdır. Muğla ili bal üretiminde, çam ağaçlarının %14’ünde asılı bulunan basura salgısının önemi dikkate alınarak, daha sonra AB’ye de iletilmek üzere, söz konusu böceğin koruma altına alınması çağrısı, nedenleriyle birlikte Dünya Arı Yetiştiricileri Birliği’nin Uluslararası Konferansı olan Apimondia 2005’te dile getirilmiştir. Aynı konferansta, ülkemize özgü basura böceğinin salgısından elde edilen ve “salgı balı” olarak tanımlanan balın, AB kodeksinde ve arıcılık literatüründe yer alması talep edilmiştir. Türkiye’nin dünya pazarında yer alması için yeni ormanlık alanlar oluşturulması (yeni basuralı çam ağaçları, akasya, ıhlamur ve kestane ağaçları ile ballı bitkilerden oluşan ormanlar) ve bu amaçla illerdeki Arı Yetiştiricileri Birliklerinin Merkez Birliği ile işbirliği içerisinde projeler hazırlayarak, Çevre ve Orman Bakanlığı’na sunması gerekir. Böylelikle, arıcıların kontrollü üretim yapması da sağlanabilir. Zira, ülkemizde, Macaristan’da akasya ormanlarında üretilen akasya balına benzer yüksek kaliteli bal üretimine geçilmesi gerekir. · Arıcılıkta Teknolojisi Yüksek ve Hijyenik Malzeme Kullanımı: Arıcılıkta teknolojisi yüksek ve hijyenik malzeme kullanımı zorunlu hale getirilmelidir. Sanayi tipi balmumunun kullanımını önlemek amacıyla, balmumu, gıda kapsamında, Tarım ve Köyişleri Bakanlığı izni ile ithal edilmelidir. · Bal Kapları/Ambalajları ile Malzemelerin Kodekse Uygunluğu: Türk Gıda Kodeksi Bal Tebliği’nin tam olarak uygulanması sağlanmalı, bal kaplarında arıcı kimlik bilgileri yer almalıdır. 2. GEZGİNCİ ARICILIĞA (NAKİL VE KONAKLAMAYA)İLİŞKİN SORUNLAR VE ÇÖZÜM ÖNERİLERİ · Gezginci Arıcılıkta Alınan Konaklama Ücretleri: Arıcılığın %80 oranında gezginci nitelik taşıdığı ülkemizde, gezginci arıcıların kovanlarının konaklamasında, Mülki Makamlarca bağış adı altında ücret alınmakta veya flora uygun olduğu halde konaklamaya izin verilmemektedir. Floraya da olumlu etkisi olduğundan, arıların konaklanması desteklenmeli ve mevcut konaklama parası kaldırılmalıdır. · Yurtiçi Veteriner Sağlık Raporunun Geçerlilik Süresi: Yurtiçi veteriner sağlık raporunun geçerlilik süresi 21 gün olup, gezginci arıcıları kısalığı nedeniyle zora sokmaktadır. Rapor ekinde sunulan ve Muğla İli Arı Yetiştiricileri Birliği’ne ait 296 sayılı yazıda, Muğla ili gezginci arıcılarının bölge dışında 5 ve il içerisinde 3 nakil olmak üzere, yılda toplam 8 nakil yaptığı belirtilmektedir. Bu örnekten de anlaşıldığı üzere, gezginci arıcılıkta nakil büyük önem taşımaktadır. Arı naklinde yasal dayanak, 3285 sayılı Hayvan Sağlığı ve Zabıtası Kanunu’nun ilgili maddeleri ile Koruma ve Kontrol Genel Müdürlüğü’nün ilgili tebliğleridir. Ülkemizde, gezginci arıcı, arı naklinde, öncelikle kovanları nakledeceği bir yer bulmaya girişir. Arıcı, bekleme süresi talep edildiğinden, kovanların taşınacağı aracı (kamyon) nakil günü bulma eğilimindedir. Nakil günü, ayrıca, konaklayacağı barakayı veya çadırı sökmek durumundadır. Menşe şahadetnamesi, sağlık raporu ve yol belgesinin de nakil günü düzenlenmesi 264 gerekmektedir. Sınırlı zamana ve mali olanaklara sahip arıcı için tüm bu hazırlıkların birarada yürütülmesi çok güçtür. Arıcılar, menşe şahadetnamesi düzenleyen muhtarlara bağımlı hale getirildiğinden, yönetmelikte yalnızca köyün ortak malı olan arazilerde konaklayan kovanlar için ücret alınabileceği halde, kimi muhtarlarca bağış karşılığı menşe şahadetnamesi düzenlenmektedir. Sağlık raporu kimi zaman, prosedürün yerine getirilmesi amacıyla Tarım İl/İlçe Müdürlüğü’nde görevli veteriner hekim tarafından hazırlanırken, kimi zaman ise arıcı tarafından araç kiralanması suretiyle, veteriner hekimin kovanları yerinde ziyareti ardından düzenlenmektedir. Arıcılık işletmelerinde, genellikle 200-250 arılı kovan bulunduğundan, bir işletmeye ait tüm kovanların bir günde bir veteriner hekim tarafından kontrol edilmesi mümkün değildir. Talep edilen dezenfeksiyon belgesine karşın, çoğunlukla kovanların yüklendiği kamyon dezenfekte edilmeksizin ücret karşılığı belge düzenlendiği bildirilmektedir. Dolayısıyla arıcılık yönetmeliğinde öngörülenler ile uygulama birbirinden oldukça farklı bir görünüm sergilemektedir. Sorunların çözümüne yönelik olarak, Arı Yetiştiricileri Birliklerinde “sorumlu veteriner hekim” istihdam edilmesi zorunlu hale getirilmeli ve sorumlu veteriner hekimler, Tarım ve Köyişleri Bakanlığınca tanınmalıdır. Sorumlu veteriner hekim, Arı Yetiştiricileri Birlikleri tarafından eğitime tabi tutulmalıdır. Yurtiçi veteriner sağlık raporlarının düzenlenmesi, sorumlu veteriner hekim yetkisinde olmalı, denetim sorumluluğu ise Tarım ve Köyişleri Bakanlığı’nda bulunmalıdır. Sağlık raporları dönemlik (3 aylık) hazırlanmalı, dezenfeksiyon ise, nakliye şirketlerinin sorumluluğunda bulunmalıdır. 3. ARI SAĞLIĞINA İLİŞKİN SORUNLAR VE ÇÖZÜM ÖNERİLERİ · Hatalı İlaç Kullanımı ve Balda Kalıntı: Arı sağlığını korumak amacıyla kullanılan ilaçların balda kalıntı bırakması Türkiye’nin bal ihracatı şansını azaltmaktadır. Piyasada bulunan arı ilaçlarının etkinlikleri araştırılmalı, Türk Gıda Kodeksi uyarınca balda kalıntı bıraktığı için yasaklanan tüm ürünlerin üretimi ve satışı yasaklanmalıdır. Arıcılığa uygun ilaçlar ruhsatlandırılmalı, bu ilaçların doğru kullanımından Arı Yetiştiricileri Birliklerinde görevli sorumlu veteriner hekimler sorumlu olmalıdır. Böylelikle, arı sağlığı korunacak ve ilaç kalıntı sorunu çözümlenmiş olacaktır. · İhbarı Mecburi Hastalıklar ve Tazminat: İhbarı mecburi hastalıklardan, arıların Amerikan Yavru Çürüklüğü hastalığı için tazminat ödemesi yapılmalı, öte yandan, Varroa destructor paraziti ise, AB uygulamasına benzer şekilde, ihbarı mecburi hastalıklar listesinden çıkartılmalıdır. · Karantina Uygulamaları: Sıcakkanlı hayvanların hastalıkları ile arı hastalıklarını aynı karantina kapsamına alan yasal düzenlemede değişiklik yapılmalıdır. · Bilinçsiz Zirai Mücadele: Doğanın ve kovanların zarar görmemesi için, bahçelerde, kentsel, zirai ve ormanlık alanlarda, Arı Yetiştiricileri Birlikleri ile işbirliği içerisinde, sulu ilaçlar ile yer ilaçlamasına başvurulmalı, arıcılardan habersiz olarak gerçekleştirilen uçak ilaçlamalarının önüne geçilmelidir. 4. BALIN PAZARLANMASINA İLİŞKİN SORUNLAR VE ÇÖZÜM ÖNERİLERİ · Botanik Kaynağına Göre Bal Çeşitlerinin Tanımlanması: “Türk Arıcılığının Dünya Sıralamasındaki Yeri” başlığı altında açıklandığı gibi, ülkemize özgü gezginci arıcılığın bir sonucu olarak, Anadolu’da yaylalarda hasat edilen balın sınıflandırılmasına ve ticari tanımının yapılmasına gereksinim duyulmaktadır. “Mevcut Ormanların Korunması ve Yeni Arıcılık Ormanları Oluşturulması” başlığı altında basura salgısından elde edilen bal için de ifade edildiği üzere, Anadolu 265 yaylalarında gezginci arıcılık yapan arıcıların, arılarını Anadolu florası ile besledikten sonra, hava koşullarına göre bu petekleri hasat etmeden çam ormanlarına yerleşmeleri ve hasada başlamalarıyla elde edilen balın çam + çiçek balı özelliği taşıması nedeniyle, söz edilen karma balın da “Türk Orman Balı/Çam Balı” olarak tanımlanması talep edilmelidir. · Arıcı Birliklerinin Pazarlama Yapısındaki Yeri: Arı Yetiştiricileri Birlikleri, üretim, ithalat ve ihracatta tüketiciye doğrudan satış, perakendecilere doğrudan satış, piyasa hazırlığı için/bayilere satış ve sanayiye satış aşamalarında etkin rol almalıdır. · Fiyat Dengesi ve Sürekliliğinin Sağlanması: Sabit ve değişken (varroasis kontrol maliyetleri, kış beslemesi, ambalajlama, göç) maliyetlerde denge sağlanmalıdır. · Bal Üretimi ve Paketlenmesi: Bal üretim ve paketleme tesislerinde, arıcılık ürünleri dışında başka hiçbir ürüne üretim ve gıda tescil izni verilmemeli ve verilmiş olanlar iptal edilerek, üretim ve paketleme yerleri ayrılmalıdır. · Kalite Ölçütleri: Balın pazarlanması önündeki en büyük engel, kalite ölçütlerinin sağlanmamış olmamasıdır. Üretimde kalite ölçütlerinin sağlanmasından Arı Yetiştiricileri Birlikleri sorumludur. Bu amaçla, spesifik karakter belgesi, menşe tespiti ve coğrafi göstergeler dikkate alınmalıdır. AR-GE çalışmaları için Arı Yetiştiricileri Birlikleri ile özel sektör arasında işbirliği kurulmalıdır. · Bal Tanıtımı: Ülkemizde balın tanıtımına yönelik Bal Tanıtım Grubu ve Fonu oluşturulmalı, balın kristalleşmesinin halkta yarattığı olumsuz izlenim giderilmeli, bal ve diğer arı ürünlerinin tüketim alanlarının çeşitlendirilmesi amacıyla etkinlikler yürütülmelidir. · Müstahsil Belgeleri: Arıcıların, Arı Yetiştiricileri Birlikleri’ne kayıtlarının tamamlanmasını ve Birliklere mali kaynak sağlanmasını teminen, müstahsil makbuzlarının Birlikler tarafından basımı ve dağıtımının sağlanmasıyla, Birliklere sürekli bir gelir yaratılması, arıcı ve bal hareketlerinin izlenmesi aracılığıyla sahte bal ticaretinin önlenmesi, veri bankası oluşturulması, kaliteli ve güvenli bal ticaretinin sürdürülmesi olanağı yaratılacaktır. · Fruktoz ve Glukoz Satışının Denetlenmesi: Ülke sınırları içerisindeki sahte bal üreticileri ile mücadele edilebilmesi için fruktoz ve glukoz satışı denetlenmeli, sahte bal üretim yerleri örgütlü suç kapsamına alınmalıdır. · Arı Ürünleri İthalatı: Yeterli üretim yapılmasına karşın ithal edilen arı ürünleri için gümrük vergileri arttırılmalı, elde edilen gelirlerden Arı Yetiştiricileri Birlikleri için kaynak ayrılmalıdır. 5. ARICILIK EKONOMİSİNE İLİŞKİN SORUNLAR VE ÇÖZÜM ÖNERİLERİ · Analiz: Laboratuvar analiz ücretleri çok yüksek olduğundan, destekleme kapsamına alınmalı ve Arı Yetiştiricileri Birlikleri üyesi arıcılara indirim olanağı sağlanmalıdır. · Kredi Alımlarında Teminat ve Kredi Faizleri: Genelde teminat verebilecek mal varlığından yoksun olan arıcılar, teminat bulamadıklarından kredi alamamaktadırlar. Bu nedenle, arıcıların arı varlığı teminat olarak kabul edilmeli ve kredi faizleri, damızlık sığırcılığa verilen düzeye indirilmelidir. · Katma Değer Vergisi: Bal, balmumu, arı ürünleri ve arı kovanları için KDV oranı %1’e indirilmelidir. 266 4. YÜRÜRLÜKTEKİ ARICILIK YÖNETMELİĞİ’NDE GEREKLİ GÖRÜLEN DEĞİŞİKLİKLER Yukarıda yer verilen sorunlar ışığında, yürürlükteki Gezginci Arıcılık ve Arıcılık Yönetmeliği’nde aşağıda sıralanan hususların dikkate alınması önerilmektedir: · · · AB ülkelerinde, arıcılardan konaklama ücreti alınmamakta, aksine, arıcılar, polinasyon için desteklenmektedir. Bu çerçevede, Arıcılık Yönetmeliği’nin konaklama yer parası ile ilgili bölümünün kaldırılarak, düzenlemenin AB’ye uyumlu hale getirilmesi için çalışmalar yapılmalıdır. Gezginci arıcılara nakil için verilen yurtiçi veteriner sağlık raporlarının geçerlilik süresi 1- 3 ay arasında değişmektedir. KKGM ile yapılan toplantılarda, bunun iç uygulama olduğu ve ülkelerin, konu ile ilgili kararlarında serbest olduğu görüşülmüştür. Her arıcı birliğinde sürekli veteriner hekim istihdam edilmesi ve arıcıların Tarım ve Köyişleri Bakanlığı teşkilatı ile bu veteriner hekimler aracılığıyla ilişki kurması sağlanmalıdır. 5. AVRUPA BİRLİĞİ MEVZUATI Avrupa Birliği (AB) internet sayfasında da yayımlanan “Ortak Piyasa Düzenlemelerine Tabi Tarımsal Ürünler” kapsamına “bal” girmemektedir. Ancak, ülkemizde bal üretiminin sosyoekonomik önemi ve dünya sıralamasındaki konumu dikkate alındığında, arıcılığın sürdürülebilirliğinin temini açısından, ülkemizde bal ve arıcılık için ortak piyasa düzenlemeleri oluşturulması ve bu talebin katılım müzakerelerinde gerekçelendirilerek dile getirilmesi mümkündür. A) AB’DE BAL ÜRETİMİNE SAĞLANAN MALİ YARDIM Belirli tarımsal ürünler için küçük Ege Adaları’na özgü önlemlere ilişkin 19 Temmuz 1993 tarih ve 2019/93 (AET) sayılı Konsey Tüzüğü ve özel kalitedeki balın üretimi için sağlanacak yardımlarla ilgili olarak 2019/93 (AET) sayılı Konsey Tüzüğü’nün uygulanmasına ilişkin ayrıntılı kurallar ortaya koyan 5 Kasım 1993 tarih ve 3063/93 (AT) sayılı Komisyon Tüzüğü ile, coğrafi konumları itibarıyla gıda ve tarımsal ürün temininde birtakım güçlükler yaşayan ve dolayısıyla fiyat ve ticaret dengesi sağlanması hedeflenen, nüfusu 100.000 ve altındaki Ege Adaları’na arıcılık da dahil olmak üzere tarımsal üretim için yardım sağlanmaktadır. Ege Adaları’nda arıcılığın geleneksel bir tarım faaliyeti oluşu, floraya katkısı ve sosyoekonomik önemi dikkate alınarak, yukarıda sözü geçen yasal düzenlemeler ile üretim maliyetlerinin azaltılması, balın pazarlamasının iyileştirilmesi bakımından örgütlenmenin (birlikler ve kooperatifler kurulması) desteklenmesi ve bu amaçla geçici bir süre için adalara yerleşik tüm arıcıların mali yardım alması öngörülmektedir. Ağırlıklı olarak kekik balı üretimi yapılan Ege Adaları’nda, aşağıda sıralanan amaçlara ulaşmak için yıllık programlar hazırlayan ve uygulayan yetkili makamlarca onaylanmış arı yetiştiricileri birliklerine üye arıcılar için mali yardım sağlanmaktadır. Yıllık programların amaçları: · Teknoloji ve ekstraksiyon, pürifikasyon ve filtrasyon amaçlı makine kullanımı aracılığıyla pazarlamanın iyileştirilmesi ve eğitim; · Verimliliğin korunması amacıyla yaşlı ana arıların iki yıl arayla, söz konusu bölge koşullarına uygun melez ana arılarla değiştirilmesi; 267 · Pazar araştırmaları ile kaliteli balın satışının teşvik edilmesi, yeni paketleme yöntemleri geliştirilmesi ve ticari fuarlar ile diğer ticari etkinliklere katılım sağlanması ve bu tür etkinliklerin düzenlenmesi. Arıcılığın ve bal üretiminin Türkiye’de de geleneksel bir tarımsal faaliyet oluşu ve Ege Adaları’ndakine benzer şekilde sosyoekonomik önem taşıması dolayısıyla, Ege Adaları’na sağlanan mali yardımlar örnek alınarak, Türkiye için de benzer desteklemeler talep edilebilir. Bu nedenle, Türk çam balından başlayarak, bazı önemli bal çeşitleri için coğrafi bal tanımlarından yararlanılarak, ülkemize özgü bal çeşitlerinin AB tarafından tescil edilmesi sağlanmalıdır. Bu amaçla, Arı Yetiştiricileri Birlikleri ve üniversiteler arası işbirliği kurularak projeler hazırlanmalıdır. B) TOPLULUK İÇİ ARI TİCARETİ Arı ticaretinde, AB sınırları içerisinde uyulması gereken sağlık koşulları 92/657AET sayılı Direktif ile belirlenmiş olup, Amerikan Yavru Çürüklüğü, Küçük Kovan Böceği (Aethina tumida) ve Tropilaelaps spp. akarları bildirimi zorunlu arı hastalıkları olarak sıralanmıştır. Topluluk içi arı ticaretine ilişkin hükümleri içeren bu Direktif, Üye Devletler arasında arı sevkiyatında, hastalıktan ariliği belgeleyen ve geçerlilik süresi 10 gün olan orijinal sağlık sertifikası bulundurulmasını zorunlu kılmaktadır. Ülkemizde, AB müktesebatının üstlenilmesine ilişkin hazırlık çalışmaları kapsamında, arı sağlığı ve nakline (hareketlerine) ilişkin AB mevzuatının uyumlaştırılması çalışmaları Koruma ve Kontrol Genel Müdürlüğü tarafından gerçekleştirilecektir. Bu raporda, arı nakil belgesinin geçerlilik süresinin 3 aya çıkartılması gerektiği, “Arı Nakil Sağlık Belgesinin Geçerlilik Süresi” başlığı altında (bkz., sayfa 5) vurgulanmıştır. C) ÜÇÜNCÜ ÜLKELERDEN ARI İTHALATI AB dışı üçüncü ülkelerden arı ithalatındaki denetim ve sertifikalandırmayı düzenleyen 2003/881/AT sayılı Komisyon Kararı uyarınca; 1. Topluluğa bal arısı (Apis mellifera) ithalatı, AB’de bildirimi zorunlu arı hastalıkları olarak belirlenmiş olan Amerikan Yavru Çürüklüğü, Küçük Kovan Böceği (Aethina tumida) ve Tropilaelaps spp. ihracatçı ülkenin de bildirimi zorunlu hastalıkları arasında yer almak koşuluyla, yalnızca 79/542 sayılı Konsey Kararı’nın ekinin ilk bölümünde sıralanan üçüncü ülkelerden ithal edilebilir. 2. Arıların, anılan hastalıkların gözlenmediği bölgelerden gelmesi gerekir. 3. Yapılan kontroller ile arıların, bildirimi zorunlu hastalıkların yanısıra, arıları etkileyen diğer hastalıklar ve zararlılardan ari olduğunun belirlenmiş olması gerekir. 4. İthalat yapılmasına izin verilen üçüncü ülkelerden AB’ye dışalım, ana arı ve ana arıya eşlik eden işçi arıların sevkiyatı ile sınırlandırılacaktır. Her ana arının tek bir kafeste bulunması ve ana arıya eşlik eden işçi arı sayısının 20’yi aşmaması gerekir. 5. Paket arıların ithalatı yasaktır. D) VETERİNER KONTROLLERİ 90/425/AET sayılı Direktif, Topluluk içi ticarette, bir başka deyişle Üye Devletler arası canlı hayvan ve hayvansal ürün ticaretinde karşılanması gereken veteriner ve zootekni kontrollerini içerir. Söz konusu Direktif uyarınca, arılar da dahil olmak üzere belirli hayvan türleri için sınırlarda veteriner kontrollerine gereksinim bulunmamakta, bunun yerine, arıların menşeinde (geliş yerinde), kolonilerin muayenesini kapsayan yoğun kontroller ve varış yerinde belge kontrollerine dayalı bir sistem uygulanmaktadır. 91/496/AET sayılı Direktif ise, Üçüncü Ülkeler ile ticarette yapılan veteriner kontrollerini içerir. 268 İngiltere’de, AB mevzuatı, canlı hayvan ve hayvansal ürün ithalat ve ihracat yönetmelikleri aracılığıyla uygulanmaktadır. Anılan yasal düzenlemelere göre, kontroller veteriner denetçiler veya görevlendirilen arı denetçileri tarafından yapılır. Kontroller, Üçüncü Ülkelere ihracat durumunda hayvan veya hayvansal ürünün menşeinde, Üye Devletler arası ticarette ise varış yerinde yapılır. Belge kontrolleri, sağlık sertifikasının uygunluğuna, kimlik kontrolleri, sağlık sertifikalarının sevkiyat ile uyumuna, fiziksel kontroller ise arıların/kolonilerin hastalık bakımından muayenesine yöneliktir. 6. BAL VE ARICILIK ORTAK PİYASA DÜZENİ ÇALIŞMA GRUBU FAALİYETLERİ Çalışma Grubu Koordinatörlüğü halen Ege İhracatçılar Birlikleri’nden Sn. İsfendiyar ÜZÜMCÜ tarafından yürütülmektedir. Çalışma Grubu, öncelikle içerisinde “bal” ve “arı” sözcükleri geçen AB mevzuatını tarayarak, dökümünü yapmıştır. Çalışma konusu ile ilgisi olabileceği düşünülen mevzuat, Ege İhracatçı Birlikleri ve Balparmak Şirketi’nin özverili katkılarıyla Türkçe’ye çevirtilmiştir. Bugüne değin yapılan çalışma toplantılarında, mevzuat çevirileri, yürürlükteki Arıcılık Yönetmeliği, aksayan uygulamalar ve ülkemizde arıcılığın sorunları görüşülmüştür. Arıcılık ürünlerinin üretimi ve pazarlanması için genel koşulları iyileştiren önlemlere ilişkin 26 Nisan 2004 tarih ve 797/2004 sayılı (AT) Konsey Tüzüğü ile arıcılık alanındaki faaliyetlere ilişkin 797/2004 sayılı Konsey Tüzüğünün uygulanmasına yönelik ayrıntılı kurallar ortaya koyan 29 Nisan 2004 tarih ve 917/2004 sayılı (AT) Komisyon Tüzüğü’nün uyum tabloları hazırlanmış olup, 07.09.2005 tarihi itibarıyla söz konusu iki mevzuatın iç hukuka aktarımı için uyumlaştırma çalışmalarına başlanmıştır. Bala ilişkin 20 Aralık 2001 tarih ve 2001/110/AT sayılı Konsey Direktifi’nde yer alan standartlar, 5179 sayılı Gıda Kanunu ile oluşturulan Bal İhtisas Alt Komisyonu’nun Türk Gıda Kodeksi Bal Tebliği’nin Revizyonu çalışmalarında uyumlaştırılmaktadır. Bal ve Arıcılık Ortak Piyasa Düzeni Çalışma Grubunun kimi üyeleri, aynı zamanda Bal İhtisas Alt Komisyonu üyesidirler. Rapor ekinde, Türkiye Arı Yetiştiricileri Merkez Birliği tarafından Tarım ve Köyişleri Bakanlığı’na iletilmek üzere sunulan belgeler yer almaktadır. 269 Sıra No UYUM SAĞLANACAK AB MEVZUATI Uyum Sağlanacak AB Mevzuatı COUNCIL DIRECTIVE 1 2001/110/EC of 20 December 2001 relating to honey COUNCIL REGULATION (EC) No 797/2004 of 26 April 2004 on measures improving 2 general conditions for the production and marketing of apiculture products COMMISSION REGULATION (EC) No 917/2004 of 29 April 2004 on 3 detailed rules to implement Council Regulation (EC) 797/2004 on actions in the field of beekeeping AB Mevzuatının Türkçe Tercümesi Karşılık Gelen Türk Mevzuatı Var Türk Gıda Kodeksi Bal Tebliği Var Var Planlanmış Uyum Takvimi Uyum Durumu Devam Eden Çalışmalar İçin Takvim Mevzuattan Sorumlu Kişi(ler) Uyumlu Revizyon çalışmaları sürmektedir. Koruma ve Kontrol Genel Müdürlüğü - Eylül-Ekim 2005 Bal ve Arıcılık OPD Çalışma Grubu - Eylül-Ekim 2005 Bal ve Arıcılık OPD Çalışma Grubu 270