Kaş-Kekova Deniz Koruma Alanı`nın Yerel Kalkınmanın
Transkript
Kaş-Kekova Deniz Koruma Alanı`nın Yerel Kalkınmanın
Kaş-Kekova Deniz Koruma Alanı’nın Yerel Kalkınmanın Sürdürülebilirliği Üzerindeki Etkilerinin Ekonomik Değerlendirmesi Hazırlayan: ESRA BAŞAK Temmuz 2012 1 Bu rapor “Plan Bleu” tarafından yayımlanmıştır. Raporda yer almakta olan tahminler, düşünceler ve çıkarımlar “Plan Bleu”nün resmi görüşlerini yansıtmamaktadır. WWF Türkiye (Doğal Hayatı Koruma Vakfı) tarafından İngilizceden Türkçeye çevirisi yapılmıştır. Çeviren: YAPRAK KURTSAL Editör: ESRA BAŞAK 2 İçindekiler Kısaltmalar.......................................................................................................................................................... 4 Giriş ..................................................................................................................................................................... 5 BÖLÜM 1: Yerel Kalkınma ve Kaş-Kekova Özel Çevre Koruma Bölgesi: Mevcut durum ve temel etkileşimlerin geriye dönük incelenmesi ......................................................................................................... 6 1: Kaş-Kekova Bölgesi’nde yerel kalkınma: Bölge’deki itici kuvvetler, sosyo-ekonomik ve ekolojik eğilimler ............................................................................................................................................................... 6 1.1 Kaş-Kekova Alanı’nda yerel kalkınmanın özellikleri: Mevcut durum ve geriye dönük eğilimler .. 6 1.1.2. 1.1.3. 1.2 Ekolojik durum ...................................................................................................... 9 Kurumsal yapı ........................................................................................................ 9 Kaş-Kekova Özel Çevre Koruma Bölgesi’nde kalkınmayı destekleyen itici kuvvetler .............. 10 1.2.2. Ekonomik faaliyetlerin çevresel etkileri .............................................................................. 12 2: Kaş-Kekova Özel Çevre Koruma Bölgesi: Yerel kalkınma üzerindeki etkileri .................................. 15 2.1 Kaş-Kekova Özel Çevre Koruma Bölgesi’nin sosyal, ekonomik ve ekolojik boyutları ................... 15 2.1.1. 2.1.2. 2.1.3. 2.1.4. 2.1.5. Yönetişimin amacı, hedefleri ve araçları ....................................................................... 15 Korunan ekosistemler ve biyoçeşitlilik öncelikleri ............................................................ 16 Özel Çevre Koruma Bölgesi’nde Zonlama ve Kullanım Esasları ............................................. 19 Aktivitelere göre Deniz ve Kıyı Koruma Alanı’na gelen ziyaretçiler ........................................ 20 DKKA’nın kullanım hacmi ve cazipliği ........................................................................... 23 2.2 Kaş-Kekova ÖÇKB ve çevresindeki alanların kalkınması arasındaki ilişki.................................. 23 2.2.1. Kaş-Kekova ÖÇKB’nin DKKA’da ve çevresinde gerçekleştirilen ekonomik faaliyetler üzerindeki etkisi ..... 23 2.2.2. Yerel ekonominin Deniz ve Kıyı Koruma Alanı kısıtlamalarına uyum sağlaması ve sürdürülebilir kalkınma fırsatları ........................................................................................................................24 2.2.3. ÖÇKB’ni ve çevresini etkileyen yeni kurumsal değişiklikler ........................................................ 24 3: Kaş-Kekova’daki potansiyel gelişim senaryoları ve ÖÇKB’nin etkileri .............................................. 25 3.1 İleriye yönelik tahminlerin kapsamı ve zaman çerçevesi .................................................... 25 3.2 İleriye dönük tahminlerde kullanılan analitik çerçeve ....................................................... 25 3.3 Temel faktörler ve bu faktörlere ait değişkenler ............................................................. 26 3.4 Senaryo tanımları .................................................................................................. 27 Bölüm 4: Kaş-Kekova ÖÇKB’nin, bölgedeki yerel kalkınma üzerindeki etkilerinin değerlendirilmesi: maliyet ve fayda değişimleri ........................................................................................................................... 27 4.1. Metodoloji ve temel unsurların değerlendirilmesi ........................................................... 27 4.2 Üç senaryoya yönelik sonuçların özeti ......................................................................... 28 4.2.1. Balıkçılık ................................................................................................................... 28 4.2.2. Turizm ...................................................................................................................... 29 4.2.3. Rekreasyonel aktiviteler – Günlük tekne turları ..................................................................... 31 4.2.4. Dalış ........................................................................................................................32 4.2.5. Karbon Tutma ............................................................................................................. 32 4.2.6. Atık Su Arıtımı ............................................................................................................. 33 4.3 Maliyet ve Fayda Değerlendirmesi .............................................................................. 34 4.3.1 Maliyetler ................................................................................................................... 34 4.3.2 Fayda Değerlendirmesi ................................................................................................... 34 4.3.3 Karşılaştırmalı değerlendirme ........................................................................................... 35 4.4 Sonuçlar ............................................................................................................. 36 Kaynaklar .......................................................................................................................................................... 38 Ek 2 – Özel Çevre Koruma Bölgesi içerisindeki yasadışı inşaatların internet basınındaki yansımaları ............................................................................................................................................................................ 44 Ek 3 – Görüşme yapılan kişiler (Eylül 2011 – Şubat 2012) ...................................................................... 45 3 Kısaltmalar AB ÇŞB DKKA GSYH MedPAN ÖÇKB TVKGM Avrupa Birliği Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Deniz ve Kıyı Koruma Alanı Gayri Safi Yurtiçi Hasıla Deniz Koruma Alanları Yöneticileri Veri Ağı Özel Çevre Koruma Bölgesi Tabiat Varlıklarını Koruma Genel Müdürlüğü Parasal dönüştürme oranı, Aralık 2011: 1€=2,5TL 1$=1,9TL 4 Giriş Bu çalışma, Plan Bleu öncülüğünde yürütülmekte olan, Akdeniz’deki deniz ve kıyı koruma alanlarının yerel kalkınma dinamikleri üzerindeki etkilerinin incelendiği analizin bir parçasıdır. Plan Bleu, biyoçeşitlilik ve doğal mirasın korunması için ekosistemsel yaklaşımının geliştirilmesini savunan 2008 Barselona Sözleşmesi taraflarının imzaladığı, Almeria Bakanlar Deklarasyonu’na dayanarak, denizel ortamın çevresel ekonomi boyutunu ele alma kararı almıştır. Bu doğrultuda “Plan Bleu”nün deniz ve kıyı alanları ile ilgili çalışmaları temelde üç konu ile bağlantılıdır: Deniz ekosistemlerinin sunduğu faydaların ekonomik değeri Akdeniz’de, balıkçılık, denizcilik, ulaştırma ve turizm başta olmak üzere, deniz alanları ile ilgili aktivitelerin ekonomik boyutu ve sürdürülebilirliği Deniz ve kıyı ekosistemlerinin korunmasının sosyo-ekonomik kalkınma üzerindeki etkileri ve bu etkilerin ekonomik değerlendirmesi Bu konulardan sonuncusu, Küresel Çevre Fonu (GEF) tarafından başlatılmış olan Akdeniz Geniş Deniz Ekosistemleri için Stratejik Ortaklık kapsamı içinde yer almaktadır. Plan Bleu’nün amaçları arasında ise, Akdeniz’de coğrafi olarak birbirinden farklı olan beş Deniz ve Kıyı Koruma Alanının yerel ölçekte sürdürülebilir kalkınma üzerindeki sosyo-ekonomik etkilerinin tespit edilmesi ve bu etkilerin nicel değerinin hesaplanması yer almaktadır. Türkiye’nin Güney Batısında yer alan Kaş-Kekova Özel Çevre Koruma Bölgesi, Plan Bleu’nün genel hedefleri doğrultusunda vaka çalışması gerçekleştirilmek üzere seçilmiştir. Bu çalışmanın amacı, KaşKekova’nın denizel ortamına odaklanarak ve ekosistem yaklaşımı kullanılarak, Deniz ve Kıyı Koruma Alanı ile kalkınma arasındaki bağlantıları vurgulamaktır. Bu çalışmanın sonuçları, gerçekleştirilmiş olan diğer vaka çalışmalarının çıktılarından da yola çıkarak, bir sentez rapor şeklinde sunulacaktır. 5 Bölüm I: Yerel Kalkınma ve Kaş-Kekova Özel Çevre Koruma Bölgesi: Mevcut durum ve temel etkileşimlerin geriye dönük incelenmesi Raporun ilk bölümünde, Kaş-Kekova Özel Çevre Koruma Bölgesi (ÖÇKB)’ne ait sosyo-ekonomik ve çevresel durum açıklanmakta, bölgedeki ve ÖÇKB’deki yerel kalkınma dinamiklerinin anlaşılabilmesi için temel esaslar ortaya konulmaktadır. 1: Kaş-Kekova Bölgesi’nde yerel kalkınma: Bölge’deki itici kuvvetler, sosyoekonomik ve ekolojik eğilimler Bu bölümde, Kaş-Kekova ÖÇKB’nin yerel ekonomi ve kalkınma üzerindeki etkilerini anlayabilmek için, hem geçmiş hem de mevcut bölgesel ve ulusal sosyo-ekonomik eğilimler üzerinde durulmaktadır. 1.1 Kaş-Kekova Alanı’nda yerel kalkınmanın özellikleri: Mevcut durum ve geriye dönük eğilimler Antalya ilinde bulunan ve Türkiye’nin batı Akdeniz kesiminde konumlanan Kaş-Kekova bölgesi, hem denizel ortamı, hem de karasal arkeolojik ve doğal özellikleri bakımından oldukça zengindir. Kaş ve Demre (Şekil 1) ilçe yönetimlerinin idari sınırları içerisinde yer alan Kaş-Kekova ÖÇKB (Şekil 1 üzerinde turuncu ile gösterilmektedir), 1990 yılında koruma alanı statüsüne sahip olmuştur. Şekil 1: Kaş-Kekova ÖÇKB idari sınırları haritası Kaynak: Google haritalar uygulaması ve Damien Dessane tarafından hazırlanmış olan Türkiye ilçe ayrımları esas alınarak uyarlanmıştır 1.1.1. Sosyo-ekonomik kalkınma Kalkınma Bakanlığı’nın (Eski Devlet Planlama Teşkilatı) illere yönelik sosyo-ekonomik kalkınma sıralamasına göre, 2003 yılında Antalya 81 il içerisinde 10. sırada yer almıştır.1 Aynı kurumun 2004 yılı değerlendirmesine göre ise,2 Türkiye’de bulunan 872 ilçe arasında yapılan ve gelir, istihdam, nüfus, eğitim, sağlık, sanayi, tarım ve diğer bazı finansal göstergelere dayanan kalkınma sıralamasına 1 Batı Akdeniz Kalkınma Ajansı, 2010. Yıldız ve diğerleri (2010) tarafından gerçekleştirilen ve Türkiye illerin sosyoekonomik sıralamasını revize etmeyi amaçlayan bağımsız akademik araştırmaya göre ise Antalya 7. sırada yer almaktadır. 2 İlçe bazında sosyo-ekonomik kalkınma sıralaması araştırmaları Türkiye’de 2004 yılından beri gerçekleştirilmemektedir. 6 göre, il sınırları içinde yer alan Kaş, 321., Demre ise 278. sırada yer almıştır.3 Mesafe olarak Antalya’nın merkezinden uzakta yer alan Kaş ve Demre ilçelerinin, ilin sahip olduğu ekonomik dinamizmden tamamen faydalanmıyor olduğunu söylemek mümkündür. Türkiye’de, ulusal bazda, 2010 yılı ortalama istihdam oranı %43 olmuştur.4 Batı Akdeniz Bölgesine baktığımızda ise (Antalya, Burdur ve Isparta illeri) işgücüne katılım oranının %54,6 olduğu görülmektedir.5 Batı Akdeniz Bölgesi’nde istihdam edilen kişilerin (15 yaş ve üzerinde olanlar) %52,2’si hizmetler (yalnızca %27,5’i ticaret sektöründedir), %34’ü tarım ve %14’ü sanayi sektöründe çalışmaktadır. 2004 yılı verilerine göre, Kaş ilçesindeki işsizlik oranı %1,63, Demre ilçesindeki işsizlik oranı ise %3,78 olarak kaydedilmiştir.6 Her ne kadar Kaş ilçe merkezi ÖÇKB sınırları içerisinde yer almasa da, koruma alanını doğrudan etkileyen önemli bir ekonomik ve sosyal merkez niteliği taşımaktadır. Kaş’ta, yaklaşık 7.000 kişi olan ilçe nüfusu (Tablo 1’e bakınız) yoğun sezon süresince 20.000’e kadar çıkmaktadır. Kaş ile karşılaştırıldığında, Demre ilçesinin turizm sektörü açısından daha az ekonomik önem taşıdığını söylemek mümkündür. Öyle ki, Kaş ilçesinde 23 seyahat acentesi ve 18 dalış kulübü yer alırken, Demre’de yalnızca 2 seyahat acentesi ve 1 dalış kulübü mevcuttur. Demre’de ekonomi büyük ölçüde sera üreticiliğine; turizm ise Myra antik kenti başta olmak üzere bazı önemli arkeolojik alanlara ve Noel Baba Kilisesi’ne dayanmaktadır. Tablo 1: 1970 yılından bu yana Kaş-Kekova bölgesinde gözlenen nüfus eğilimleri 1970 İlçe merkezler i ÖÇKB içerisinde yer alan köyler Kaş Demre Çevreli Üçağız Kale Kapaklı 1975 1980 1985 1990 2000 2007 2008 2009 2010 2.493 3.158 4.002 4.560 6.361 5.922 6.322 6.857 7.041 6.790 6.656 11.66 7 13.79 3 13.90 0 15.76 2 15.662 15.574 15.89 9 257 204 242 320 284 363 613 641 657 668 309 306 285 354 411 493 462 513 503 521 521 539 610 459 317 278 346 434 434 457 2.09 9 5.20 1 Topla m 2010 22.940 1.646 Kaynak: Optimar Danışmanlık, 2010 Kale-Üçağız, Çevre ve Kapaklı köyleri, ÖÇKB’nin Doğu’suna denk gelecek şekilde Demre ilçesi idari sınırları içinde yer almaktadır. İlçe merkezlerindeki nüfus son 40 yıl içerisinde belirgin bir biçimde artış göstermiştir: buralarda nüfus artarken, köylerdeki nüfus sabit kalmıştır. İlçe merkezinin nüfus yoğunluğu, km2 başına 18 kişi iken, Antalya ili nüfus yoğunluğu km2 başına 93 kişidir. Antalya’daki nüfus yoğunluğunun, Türkiye ortalaması ile (km2 başına 94 kişi) uyumlu olduğunu söylemek mümkündür7. 2004 yılı verilerine göre, Kaş ilçesinin nüfus yoğunluğu ise km2 başına 25 kişi civarında iken; Demre ilçesinin nüfus yoğunlu km2 başına 59 olarak kaydedilmiştir8. Özel Çevre Koruma Alanı sınırları içerisinde bulunan yerleşimlere ait yaş, meslek dağılımı ve gelir seviyeleri ise Tabiat Varlıklarını Koruma Genel Müdürlüğü (TVKGM) önderliğinde Optimar Devlet Planlama Teşkilatı, 2004 Kalkınma Bakanlığı, 2011 5 Devlet Planlama Teşkilatı, 2007 6 Devlet Planlama Teşkilatı, 2004 7 Batı Akdeniz Kalkınma Ajansı, 2010 8 Devlet Planlama Teşkilatı, 2004 3 4 7 Danışmanlık tarafından gerçekleştirilen sosyo-ekonomik analiz sonucunda belirlenmiştir (Şekil 2 ve 3’e bakınız). Şekil 2: Özel Çevre Koruma Bölgesi içerisinde yer alan 95 hanede yaşayan 317 kişiye yapılan anket çalışması sonucunda elde edilen yaş ve mesleki dağılımlar Balıkçılık Diğer Other 25% Fishing Retired Emekli Commercial Ticari activities faaliyetler 20% 15% 10% Agriculture Tarım Turizm Tourism 5% 0% 0–9 10 – 19 20 – 29 30 – 39 40 – 49 50 – 59 60 – 69 Yaş dağılımı, çalışan nüfus (yeşil) above >70 yaş 70 years ÖÇKB nüfusunun istihdam edildiği sektörler Kaynak: Optimar Danışmanlık, 2011 56,8 Şekil 3: Alandaki gelir seviyesi dağılımı (ÖÇKB sınırları içinde ve dışında gerçekleştirilmiş olan hane halkı anketleri sonuçlarına dayanmaktadır, dönüştürme oranları için sayfa 3’e bakınız)9 % 60 40 33,7 50 5,9 0,0 5,1 0,0 11,0 1,1 19,5 10 12,7 20 8,4 45,8 30 0 500 TL altı 500-1000 TL 1000-1500 TL ÖÇK Bölgesi 1500-2000 TL 2000-2500 TL 2500 TL üstü ÖÇK Bölgesi Dışı Kaynak: Optimar Danışmanlık, 2010 Deniz ve Kıyı Koruma Alanı (DKKA) içerisinde yer alan köylerde çoğunluklu olarak küçük ölçekli tarıma dayalı kırsal aktiviteler ön plandadır (Şekil 2’ye bakınız). Bu durum, söz konusu köyler ile yukarıdaki şekilde, “ÖÇKB dışında” yer aldığı belirtilen merkez ilçeler arasındaki gelir farkını da açıklamaktadır. ÖÇKB dışında yer alan ilçelerde ağırlıklı olarak gerçekleştirilen ticaret ve turizm faaliyetleri daha yüksek gelir getirmektedir (>1000 TL). DKKA içinde yer alan köylerdeki “düşük gelir grubu”na dâhil kişilerin oranı ise merkez ilçelere göre üç kat daha fazladır. Alanda gerçekleştirilen saha görüşmelerine göre Kaş-Kekova ÖÇKB’de yıl boyunca icra edilen meslekler, sezonluk olarak birbirleri ile yer değiştirebilen niteliktedir. Örneğin, sezon içinde kaptan olarak görev alan ya da tur tekneleri işleten kişiler, sezon bitiminden sonra ya da sezon boyunca boş kalan zamanlarında balıkçılık yaparak ekstra gelir elde edebilmektedirler. Bu durum Kaş’ta dalış teknelerinde çalışanlar için de geçerlidir. Ekonomik Kalkınma ve İşbirliği Örgütü (OECD) hesaplamalarına göre Türkiye’de tam orta değere denk gelen gelir miktarı ayda 800 TL’dir. (kaynak: OECD, 2011) 9 8 1.1.2. Ekolojik durum Kaş, Türkiye’nin Güney batısında bulunan Likya kıyılarında (Fethiye ve Antalya arasında) yer almaktadır ve hem denizel10 hem de karasal biyoçeşitlilik açısından oldukça zengindir. Bölgede bulunan ekolojik değerler, Bölüm 2.1. altında detaylı bir biçimde anlatılmaktadır. 1.1.3. Kurumsal yapı Türkiye’deki ulusal koruma alanları, çok sayıda farklı koruma statüsüne sahiptir (Tablo 2’ye bakınız). Bir bütün olarak bakıldığında, Türkiye’de denizel ve karasal koruma alanlarının toplam yüzeyi 4 milyon hektardır; bu miktar aynı zamanda Türkiye’nin toplam yüz ölçümünün de %6’sını oluşturmaktadır11. Türkiye’nin kıyıları 8.330 km boyunca uzanmaktadır. Toplamda 176 bin hektar alanı kaplayan ve kıyının 1.117 km’sini oluşturan on adet Deniz ve Kıyı Koruma Alanı ise Özel Çevre Koruma Bölgesi statüsüne sahiptir12. Tablo 2. Türkiye’nin koruma alanları (KA)’nın kurumsal ve hukuksal gelişimi Tarih Sorumlu kuruluşlar Orman Genel Müdürlüğü Mevzuat 6831 Gen Koruma Ormanları Muhafaza Ormanı Kültür ve Turizm Bakanlığı Ağustos 1983 Tohum Meşceresi Doğal SİT alanı Oluşturulan 194 56 337 1145 KA sayısı Kapladığı Mevcut 28 315 403 344 45 858 alan (ha) değil Kaynak: Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı (UNDP) 2009 Ekim 1989 Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü Kültürel ve Doğal Varlıkların Korunması 2863 Orman Kanun (no) Korunan alanın türü Temmuz 1983 Ağustos 1956 Tabiat Varlıkları Koruma Genel Müdürlüğü Temmuz 2003 Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü Mayıs 2005 Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü Milli Parklar Kararname Karasal avcılık Sulak alanların korunması 2873 383 4915 25818 Tabiat Anıtları Milli Parklar Tabiat Parkları Tabiatı Koruma Alanları Özel Çevre Koruma Bölgesi Yaban Hayatı Koruma Alanları Ramsar Alanları 105 40 30 31 14 80 12 5 541 897 657 79 047 46 575 1 211 254 1 201 285 179 482 Türkiye’de 2011 yazına kadar, Özel Çevre Koruma Kurumu (ÖÇKK) Başkanlığı’nın sorumluluğu altında bulunan Özel Çevre Koruma Bölgeleri (ÖÇKB)’nin yönetimi, 2011 yılında Bakanlıkların yeniden yapılandırılması süreci çerçevesinde, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı (ÇŞB) Tabiat Varlıklarını Koruma Genel Müdürlüğü (TVKGM)’ne devredilmiştir. 1982 yılında yürürlüğe giren Turizm Teşvik Kanunu ile birlikte arazi tahsisi ve turizm yatırım teşvikleri artmış; özellikle Türkiye’nin el değmemiş sahil kesimlerinde yazlık evlere olan talepte büyük bir artış yaşanmıştır13. Bunun yanı sıra, 1985’te yürürlüğe giren 3194 sayılı İmar Kanunu ile birlikte planlama onay yetkisi yerel kamu yönetimlerine devredilmiş; bu da kıyı kesimlerinde hızla artan ve kontrol edilemez bir dönüşümü beraberinde getirmiştir. Günümüzde, bölgedeki artan yazlık ev talebi ve yatırımcının turizm yatırımlarını arttırma isteği, Kaş-Kekova ÖÇKB üzerinde büyük bir baskı oluşturmaktadır (Bölüm 1.2.3’e bakınız). WWF-Türkiye, 2011 Eken ve diğerleri., 2006 12 UNDP, 2009; Türkiye’nin iç kısımlarında beş tane daha Özel Çevre Koruma Alanı yer almakta ve bu alanlar TVKGM tarafından yönetilmektedir. 13 Özel Çevre Koruma Kurumu Başkanlığı, 2008b 10 11 9 Son on yıl boyunca, Türk hükümetinin çevre koruma politikaları, AB direktifleri gibi uluslararası ölçekte kabul gören standartların uygulanmasında, Çevresel Etki Değerlendirme uygulamaları, çevresel adalet gibi başlıklarda yetersiz kalmıştır. Bu, ülkenin ekonomik kalkınma önceliklerindeki değişime işaret etmektedir. Örneğin, koruma alanlarını, koruma altına almak yerine, onların “sürdürülebilir kullanımına” vurgu yapan Doğa Koruma Kanun tasarısının gündeme gelmesi, hem sivil toplum kuruluşlarının hem de yerel toplulukların tepkisini almıştır. Ayrıca, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın söz konusu tasarı çerçevesinde alanların koruma statüsü üzerinde değişiklik yapabilecek olması da endişeleri arttırmıştır14. 1.2 Kaş-Kekova Özel Çevre Koruma Bölgesi’nde kalkınmayı destekleyen itici kuvvetler Bu bölümde, Kaş-Kekova Özel Çevre Koruma Alanı’ndaki yerel ekonominin bel kemiğini oluşturan temel ekonomik faaliyetlere değinilmektedir. Yayınlanan raporlar ve Kaş-Kekova Bölgesi’ne ait verilerin ve saha çalışması esnasında toplanan bilgilerin bir araya getirildiği bölümde, deniz ve kıyı ekosistem hizmetlerine dayanan ekonomik faaliyetler üzerinde durulmakta; dolayısıyla, DKKA’nın tarıma dayalı aktiviteleri araştırmanın dışında tutulmaktadır. ÖÇKB içerisinde gerçekleştirilen tarımsal aktivitelere yönelik sosyo-ekonomik analizlere yer veren çalışmalar arasında AKS Planlama Mühendislik (2010) ve Optimar Danışmanlık (2010) çalışmalarını saymak mümkündür. 1.2.1. Temel ekonomik aktiviteler ve bu aktivitelerin bölge ekonomisindeki payı 1.2.1.1. Turizm Türkiye, 1980’lerden itibaren önemli bir turizm merkezi haline gelmiştir. 2009 yılında, ülkeye giriş yapan yabancı turistlerin sayısı 25,5 milyonu geçmiş, ülkeye giriş yapan turistlerden elde edilen gelir ise 21 miyar doların üzerinde olmuştur15. 2010 yılında ise Türkiye’ye gelen yabancı turist sayısı bir önceki yıla göre %5,74 oranında artmış ve 28,6 milyon kişiye ulaşmıştır16. Yine aynı yıl, Türkiye’yi ziyaret eden yabancı turist sayısı, 940 milyon olan dünya toplamının da %3’ünü oluşturmuştur. Türkiye’yi ziyaret eden yabancı turistlerin dağılımına bakıldığında, bu kişilerin %58’inin Avrupa’dan, %21’inin Bağımsız Devletler Topluluğu’ndan ve %14’ünün Asya’dan gelen kişilerden oluştuğu görülmektedir. Turist sayısında gözlenmekte olan (Şekil 4’e bakınız) artış ise, oldukça istikrarlı bir biçimde gerçekleşmiştir. 2010 yılında en çok turist almış olan ilk beş il sırasıyla şu şekildedir: Antalya, İstanbul, Muğla, Edirne ve İzmir. Aynı yıl, turistlerin Türkiye’de yapmış oldukları harcamaların toplamı yaklaşık 21 milyar dolar olmuş; bu miktar, 2010’da 736 milyar dolar olan Türkiye’nin Gayri Safi Yurtiçi Hasıla (GSYH)’sının da yaklaşık %3’ünü oluşturmuştur. Türkiye’nin en çok turist alan illeri arasında en üst sırada yer alan Antalya, ulusal ölçekteki yatak kapasitesinin %36’sını oluşturduğu gibi, ülkeyi ziyaret eden yabancı turistlerin de %30’una ev sahipliği yapmıştır17. Bunun sebepleri arasında uygun hava koşullarını, kültürel ve tarihi özelliklerin zenginliğini saymak mümkündür. 2009 yılında Antalya’ya gelen toplam turist sayısı 9 milyonu (8,5 milyon yabancı turist ve 500.000 yerli turist) aşmıştır. Akyüz, 2011 BM Dünya Turizm Örgütü, 2010 16 Kültür ve Turizm Bakanlığı, 2011 17 Batı Akdeniz Kalkınma Ajansı, 2010 14 15 10 Şekil 4: Türkiye’ye gelen turist sayısı- 2003-2010 35 000 000 28 632 204 30 000 000 26 336 677 23 340 911 25 000 000 27 077 114 21 124 886 Turist Sayısı 20 000 000 17 516 908 19 819 833 15 000 000 14 029 558 10 000 000 5 000 000 2003 2004 2005 2006 2007 YILLAR - Years 2008 2009 2010 Kaynak: Kültür ve Turizm Bakanlığı, 2011 Antalya ilinin geneli gibi, Kaş ilçesini de istihdam açısından şekillendiren en önemli ekonomik faaliyet turizmdir. Özellikle son 15 yıl içinde, gerek yenilenmiş olan karayolu altyapısı, gerekse Antalya’nın genelinde hâkim olan kitle turizminden uzaklaşmak isteyen turistlerin tercih etmesinden dolayı, Kaş’a gelen turist sayısı artmıştır. Benzer bir şekilde, Türkiye’nin kitle turizmi de mevcut politik durumunun istikrarlı oluşu ve fiyatların uygun olması sebebiyle giderek artmaktadır. Daha önceleri, ekonomisi tarıma ve zeytin üreticiliğine dayanmakta olan küçük bir balıkçı kasabası olarak bilinen Kaş (ilçe nüfusunun %80’i istihdam edilmektedir), hem kültürel hem de doğaya yönelik turistik aktiviteler açısından bir cazibe merkezi haline gelmiştir18. Kaş Kültür ve Turizm Danışma Bürosu Müdürü’nün bildirdiği üzere, 2010 yılında Kaş, Kalkan ve Patara dâhil olmak üzere alanı 180.000 yabancı ve 80.000 yerli turist ziyaret etmiş; bu sayı Antalya’yı aynı yıl içinde ziyaret eden toplam turistlerin de %3’ünü oluşturmuştur. Kaş’ın yatak kapasitesi 4.435 iken, Üçağız ve Kale’de bu sayı 310 civarındadır. Buna ek olarak, alanda yapılan araştırmalara göre, Kaş merkezinde ve Çukurbağ yarımadasında sezon boyunca konaklama seçenekleri sunan toplam 22 emlak ofisi aktif olarak çalışmaktadır. 1.2.1.2. Balıkçılık Akdeniz’in diğer kesimlerinin aksine, Doğu Akdeniz’de canlıların yoğunluğu, sudaki besin değerindeki düşüklük sebebiyle daha azdır. Bu da balık popülasyonlarının daha küçük olmasına sebep olmaktadır (Dr. Yokeş ile yapılan görüşmelere dayanmaktadır). Bu yüzden, Türkiye’nin geneli ile kıyaslandığında, Güneydoğu Akdeniz’deki balık stokları kısıtlıdır. Ulusal ölçekte, Türkiye’de avlanan balıklarının %64’ü Doğu Karadeniz’den, %12’si Batı Karadeniz’den, %9’u Marmara Denizi’nden, %8,7’si Ege Denizi’nden ve %6’sı Akdeniz’den gelmektedir19. Ayrıca, DKKA’da denizin dip yapısından dolayı, bölgede trol teknesi bulunmamaktadır. Bu sebeple, Kaş-Kekova ÖÇKB içerisinde, Kaş-Kekova bölgesinin ihtiyaçlarını karşılayacak şekilde, geleneksel balıkçılık faaliyetleri gerçekleştirilmektedir. 18 19 Tural, 2009; Optimar Danışmanlık, 2011 Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı, 2011 11 Kaş’ta bulunan 20 adet lisanslı balıkçı teknesi, ilçe tarım müdürlüğüne kayıtlıdır. Profesyonel olarak balıkçılıkla ilgilenen bölge halkını temsil eden Kaş Balıkçılık Kooperatifi’nin ise 32 üyesi bulunmaktadır. Kaş’ta balıkçılık sezonu 8-9 ay boyunca sürmektedir. Kaş’taki tipik bir balıkçı teknesi en çok 9 m boyunda olmakta ve oltaları 2,000 m boyunca ve 40-50 m derinliğe kadar uzanabilmektedir. Üçağız ve Kale köylerinde yaklaşık 15 hane, bir başka deyişle yaklaşık otuz kişi balıkçılık ile uğraşmaktadır20. Balıkçılar ile yapılan görüşmeler esnasında, Kaş ve Kekova’da tutulan balık miktarlarının farklılaştığı dikkati çekmiştir. Kaş’ta yıllık ortalama tekne başına 2-4 ton (ya da 12 kg/tekne/gün/250 gün süren balıkçılık sezonu boyunca)21 balık tutulduğu, Üçağız’da ise bu değerin günde tekne başına yaklaşık 25 kg olduğu belirtilmiştir. Bu rakkamlara bakıldığında, Demre ilçe tarım müdürlüğü tarafından bildirilen değerlerin (günde ortalama tekne başına 3,6 kg) gerçek değerlerin bir miktar altında kaldığını söylemek mümkündür. Yine de şunu unutmamak gerekir ki, kaydedilen balık stokları (bir başka deyişle tutulan balık miktarı) sezondan sezona farklılık gösterebildiği gibi kullanılan balık tutma yöntemine göre de değişebilmektedir. 2011 boyunca, Kaş’ta tutulan toplam balık miktarı 22.225 kg olup, bu miktar 313.560 TL değerinde ekonomik gelir getirmiştir. Aynı yıl içerisinde 1.506 kg miktarında tutulan diğer deniz ürünlerinden (mürekkep balığı, kalamar, yengeç vb.) elde edilen gelir ise 46.340 TL değerinde olmuş; alanda, balıkçılıktan toplam 359.000 TL elde edilmiştir22. Bu değer aynı zamanda, 250 günlük balıkçılık sezonu boyunca, günde tekne başına 4,7 kg’ye denk gelmekte ve Demre ilçe tarım müdürlüğü tarafından bildirilen değerin bir miktar üzerindedir. Bunun sebeplerinden bir tanesi, tutulan balık miktarının neredeyse yarısının, Temmuz 2011 yılından bu yana avlanması yasaklanmış olan kılıç balığı ya da orkinos gibi büyük balıklardan oluşuyor olmasıdır23. Balıkçılar tarafından paylaşılan ve resmi olarak kaydedilen değerler arasındaki bu fark ise DKKA’da gerçekleştirilen balıkçılık faaliyetlerinin denetim eksikliğine işaret etmektedir. 1.2.1.3. Tarım ÖÇKB fiziksel sınırları içerisinde, yerel işgücünün temel faaliyeti ve dolayısıyla ÖÇKB’nin yerel geçim kaynağı tarımdır (Şekil 3). ÖÇKB içinde yer alan üç yerleşim alanında gerçekleştirilen sera üreticiliği tarımsal faaliyetlerin başında gelmektedir. Çevreli köyü hane halkının %95’i, Üçağız köyü hane halkının %7,5’i ve Kapaklı köyü hane halkının ise %70’i sera sahibidir24. Üretimin büyük bir kısmı ise yeşil biber başta olmak üzere turfanda sebze üreticiliğine dayanmaktadır. Buna ek olarak, Kapaklı Köyü’nde 20 hane halkı aynı zamanda hayvancılık ile ilgilenmektedir. Demre ilçesindeki tarımsal ekonomi de sera ve bahçe bitkisi üreticiliğine dayanmaktadır. 1.2.2. Ekonomik faaliyetlerin çevresel etkileri Demir (2011) tarafından, ÖÇKB’nin Batı kesiminde gerçekleştirilen ve kimyasal kirleticiler ve petrohidrokarbonların ölçümlendiği araştırmalar sonucunda, DKKA’daki kirlilik seviyelerinin kabul edilebilir değerlerin altında olduğu saptanmıştır25. Ancak, hızla artan yapılaşma, yeni kurulan marinanın ileride yaratacağı etkiler ve Kaş’ta bulunan su arıtma sisteminin yetersizliği (dağıtıcı eksikliği ve kısa bir boru hattı) göz önünde bulundurulduğunda, gerekli tedbirlerin alınması önem arz etmektedir. Optimar Danışmanlık, 2010; yüz yüze görüşmeler Kaş Liman Başkanlığı Direktörü ise Kaş’ta günlük 15-20 kg miktarında balık tutulduğunu bildirmektedir. 22 Kaş İlçesi, Gıda, Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğü, 2011 23 Temmuz 2011’e kadar, Kaş’ta kılıçbalığı ve orkinos tutulması yasaldı. Bunun için modifiye edilmiş bir olta kullanılmakta ve bu işlem gece boyunca açık denizde gerçekleştirilmekteydi. Kaynak: Murat Kara ile gerçekleştirilen görüşme 24 Optimar Danışmanlık, 2010 25 Demir, 2011 20 21 12 Ayrıca, DKKA, herhangi bir su arıtma sistemine bağlı olmayan ev ve otellerin yer aldığı Çukurbağ yarımadasından (Kaş’ın Batısı) kirlilik almaktadır. Bu bölgede yer alan evlerin septik çukurları bulunmakta ve burada yaşamakta olan kişilerin geceleri yasal olmayan bir biçimde denize boşaltım yaptığı söylenmektedir. Arıtım tesisi ise sadece Kaş merkezi ve yeni marina alanına hizmet etmektedir. Deniz kirliliği sorununun en fazla olduğu Üçağız-Kale bölgesi ise uygun bir kanalizasyon sistemine bağlı değildir; bölgenin arkeolojik koruma statüsünden dolayı altyapı çalışmaları kısıtlı bir biçimde yürütülebilmektedir.26 Buna ek olarak, Ölüdeniz’in iç kesimlerinde yoğunluklu olarak çalışan teknelerin bölge üzerindeki baskısı da, ÖÇKB’nin doğu kesimini büyük bir kirlilik sorunu ile karşı karşıya bırakmaktadır. Doğal kaynakların gereğinden fazla kullanımı, balık stokları konusu başta olmak üzere, DKKA’da endişeye sebep olmaktadır. Yapılan görüşmeler esnasında sıkça dile getirilmiş olan problemlerden bir diğeri de zıpkın ve dinamit kullanarak yasa dışı yapılan balıkçılıktır. Bu aktivitelerin ekosistemler ve popülasyonlar üzerinde yarattığı olumsuz etki, ticari amaçlı gerçekleştirilen balıkçılık faaliyetlerinin yarattığı etkinin oldukça üzerindedir. Türkiye Akdeniz’inde doğal kıyıların başka amaçlar için değiştirilmesi büyük bir baskı oluşturmaktadır. 2002 yılında, Likya kıyılarında, WWF-Türkiye tarafından gerçekleştirilmiş olan sürdürülebilir turizm değerlendirmesine göre, turizm ve konut sektörlerinin gelişimi ile bağlantılı aktiviteler, doğal ve tarımsal alanlar üzerinde baskı oluşturmaktadır27. DKKA’nın karşı karşıya olduğu bir diğer sorun da, deniz altı yapısının değişime uğramasıdır. Özellikle, yavaş bir büyüme hızına sahip olan deniz çayırları, çevresel bozulmalara karşı oldukça kırılgandır. Deniz çayırları özellikle teknelerin çapaları tarafından ezilmekte ve parçalanmaktadır28. Deniz çayırları, deniz tabanından koptuklarında, düşük yoğunluklarından dolayı deniz yüzeyine doğru çıkmakta ve dibe tekrar tutunma şansını da yitirmektedir. Bu durum DKKA’daki deniz çayırı (Posidonia oceanica) topluluklarında da görülmekte ve izlemeye tabii tutulmaktadır. Yaşam alanları üzerindeki bu zararı önlemek için ise acil olarak bir şamandıra sistemine ihtiyaç duyulmaktadır. 1.2.3. Sürdürülebilirlik eşiği ve eşiğin üzerine çıkma derecesi Koruma alanının Kekova kesiminde yürütülmüş olan taşıma kapasitesi araştırması sonucunda, sığ bir deniz tabanına sahip olan Kekova’nın kirliliğe karşı oldukça korunmasız olduğu görülmüştür. Kekova adasının iç kesimleri üzerinde, hem tur botları ve yat turizmi hem de Kale ve Üçağız yerleşimlerinin etkileri gözlenmektedir29. Ayrıca, Batı’da, DKKA’nın Kaş kesiminde yürütülmekte olan balıkçılık faaliyetleri (yasal /yasadışı amatör ya da profesyonel balıkçılık) ve giderek artan dalış faaliyetleri, alandaki balık yaşam alanlarının ve popülasyonlarının sürdürülebilirliğini arka planda bırakmaktadır (2.1.3’te yer alan bilimsel izleme çalışmasının sonuçlarına bakınız). Paydaşlarla yapılan görüşmelere göre, özellikle Kaş merkezinin gelişme kapasitesine ulaştığı yönünde bir görüş hâkimdir. Bunun, özellikle alanın coğrafi kısıtları göz önünde bulundurulduğunda, doğru bir görüş olduğunu söylemek mümkündür. İlçe merkezinin gelişme kapasitesine ulaşmış olması, Çukurbağ yarımadası başta olmak üzere yakın çevredeki alanlar üzerinde bir baskı oluşturmakta, bu baskı ise ÖÇKB’deki deniz kirliliği riskini arttırmaktadır. Hanelerden, atık su (ve katı atıklar) vidanjör kamyonu işlevi gören bir tekne aracılığıyla septik sistemden toplanmaktadır. Bu atıkların bir kısmı Demre’ye, geri kalan kısmı ise açık denizlere boşaltılmaktadır. Bu yöntemin, Kale ve Üçağız yerleşkelerinin atık yönetimi sorununu çözmek için uygun bir yöntem olduğunu söylemek mümkün değildir. 27 Bomger ve diğerleri., 2002 28 Yokes, 2009 29 Sualtı Araştırmaları Danışmanlık, 2011 26 13 Şekil 6: Ufakdere Koyu’nda inşa edilen yasa dışı konutlar Görüşmeler sırasında, Kaş-Kekova bölgesinin geleceğinin ve de turizmin sürdürülebilirliğinin, bölgenin çevresel değerlerinin korunmasına bağlı olduğu konusunda görüş birliğine varılmıştır. Ancak, maalesef DKKA’nın doğal maki yaşam alanları ve el değmemiş kıyıları üzerindeki baskı sürmektedir. Raporun Ek-2 bölümünde, ÖÇKB sınırları içerisinde gerçekleştirilen yasa-dışı konut inşaatının medyadaki yansımalarına yer verilmektedir Kaynak: E.Başak 14 2: Kaş-Kekova Özel Çevre Koruma Bölgesi: Yerel kalkınma üzerindeki etkileri 2.1 Kaş-Kekova Özel Çevre Koruma Bölgesi’nin sosyal, ekonomik ve ekolojik boyutları 2.1.1. Yönetişimin amacı, hedefleri ve araçları Kaş-Kekova bölgesi 1990 yılında 90/77 sayılı Bakanlar Kurulu kararı ile “Özel Çevre Koruma Bölgesi” statüsüne sahip olmuştur30. 2006 yılına kadar yalnızca Kekova kısmını kapsayan DKKA’nın sınırları (arkeolojik mirasından dolayı), deniz bilimciler ve WWF-Türkiye’nin çabaları sonucunda, deniz biyolojik çeşitliliği açısından oldukça zengin olan Kaş’ı da içerecek şekilde genişletilmiştir. Alanın yönetimi, yalnızca Tabiat Varlıklarını Koruma Genel Müdürlüğü (TVKGM)’ne ait değildir. Aksine, yönetim ilgili kamu kurumları arasında paylaştırılmıştır31. İlgili tüm yerel ve merkezi kamu kurumlarının onayının alınmasının ardından, karasal planlama TVKGM tarafından yürütülmekte ve onaylanmaktadır. 1991 yılında ÖÇKB’nin Kekova kısmı için 1/25.000 ölçekli (karasal), arazi kullanımına yönelik politikaları içeren bir Çevre Planı oluşturulmuş; plan, ilgili koruma kurulu tarafından onaylanmıştır. Bu planı aynı zamanda daha yüksek ölçekli bir imar planı olarak da düşünmek mümkündür. Bu plan, Kekova’daki tarihi binalar için kısıtlamalara ve kodlamalara yer verdiği gibi, ÖÇKB’deki Aperlai antik kentine de dalış sınırlandırmaları getirmiştir (Zerrin Ertaş ile kişisel görüşmeler, TVKGM Antalya). Bu Çevre Planı 2011 yılında DKKA’nın Kaş kısmını içerecek şekilde revize edilmiştir. Bu revizyon çerçevesinde oluşturulmuş olan deniz zonlama önerileri (Ek 1’ bakınız) ise üst düzey karar vericilerin onayını beklemektedir. WWF-Türkiye, Kaş-Kekova bölgesindeki yerel paydaşlar ve merkezi/bölgesel karar vericiler arasındaki karşılıklı ilişkileri kolaylaştırma görevini aktif bir biçimde üstlenmektedir. WWF-Türkiye, bunu sağlamak için yerel düzeyde, alanın deniz yönetim planının oluşturulması için yürütülen MedPAN pilot projesi esnasında oluşturulmuş olan teknik ve üst düzey komiteler ile düzenli toplantılar gerçekleştirmektedir32. Yerel yönlendirme komitesi, başta Antalya TVKGM yetkilileri, Kaş valisi, balıkçılık kooperatifi üyeleri, dalış kulüpleri dernek üyeleri, Üçağız köy muhtarı, Kaş ve Demre ilçeleri tarım müdürlükleri yetkilileri, Kültür ve Turizm Bakanlığı yetkilileri, sahil koruma görevlileri, Kaş belediye başkanı, WWF-Türkiye ve diğer yerel STK yetkilileri olmak üzere, DKKA’nın başlıca paydaşlarından oluşmaktadır. Üst düzey ve teknik komiteler yılda bir kere ve yerel yönlendirme komitesi yılda iki kere bir araya gelmektedir. Yerel komite toplantılarında varılan ortak kararlar sonucunda çıkan öneriler, hazırlık aşamasında olan yönetim planını da girmiştir33. Kaş-Kekova ÖÇKB’de TVKGM tarafından bugüne kadar gerçekleştirilmiş olan yönetim etkinlikleri arasında aşağıdakiler yer almaktadır: 1/25.000 ölçekli Çevre Planı Planı’nın hazırlanması (1991) ve revizyonu (2011 – onay beklemektedir) Karasal biyoçeşitlilik araştırması (2010) Denizel biyoçeşitlilik izleme & değerlendirme çalışmaları (2002 yılından bu yana WWFTürkiye tarafından koordine edilmektedir) Sosyo-ekonomik araştırma (2011) Deniz ve Kıyı Koruma Alanı taşıma kapasitesi çalışmadı (2011 – Kekova kısmı ile sınırlı) Tabiat Varlıklarını Koruma Genel Müdürlüğü, 2011 Tabiat Varlıklarını Koruma Genel Müdürlüğü (eski Özel Çevre Koruma Kurumu Başkanlığı) 2009-2013 stratejik planında 50’in üzerinde paydaş tespit etmiştir (Özel Çevre Koruma Kurumu Başkanlığı 2008b). 32 WWFMedPro, 2011 33 Nilüfer Araç ile görüşmeler 30 31 15 Deniz yönetim planının geliştirilmesi ve hazırlanması (2012 yılının sonunda tamamlanacaktır) Bağımsız ulusal laboratuarlar ve üniversiteler tarafından gerçekleştirilen düzenli deniz suyu kalitesinin izlenmesi çalışmaları Katı atık yönetimi (yerel yönetimler ile koordinasyon içerisinde) Su altı arkeolojisi araştırmaları (Türkiye Sualtı Araştırmaları Derneği (SAD) koordinasyonunda) İletişim ve eğitim faaliyetleri ve diğer etkinlikler (ör. WWF-Türkiye tarafından şamandıraların yerleştirilmesi) Bakanlıklar kapsamında yürütülen yeniden yapılandırma süreci dolayısıyla, DKKA’nın işletimine yönelik, TVKGM’nin bütçe değerlerine erişilmesi mümkün olmamıştır. Ancak, yönetim planının hazırlanması amacıyla yürütülmüş olan dört yıllık MedPAN pilot projesinin bütçesi 510.000 avro civarındadır. 2.1.2. Korunan ekosistemler ve biyoçeşitlilik öncelikleri ÖÇKB’nin karasal alanları çoğunlukla maki ve çam (Pinus) türleri başta olmak üzere Akdeniz bitki örtüsü ile kaplıdır34. Maki bitki örtüsü çoğunlukla Quercus aucheri (Boz pırnal - endemik bir meşe türü), Olea europaea (zeytin) ve Phillyrea latifolia (Akçakesme) türlerinden oluşmaktadır35. Alanda gerçekleştirilen karasal biyoçeşitlilik araştırması çerçevesinde yapılan EUNIS yaşam alanı sınıflandırmasına göre (Tablo 3’e bakınız), alanın arazi yapısının yaklaşık %90’ı doğal bitki örtüsünden (ÖÇKB’nin %82,4’ü ormanlar ile kaplıdır); geri kalan %10’luk bölümün ise çoğunluğu tarımsal araziden, küçük bir kısmı ise insan yerleşimlerinden oluşmaktadır. Tablo 3: Kaş-Kekova ÖÇKB karasal arazi örtüsü ve kullanımının dağılımı Arazi Orman Zeytinlik Frigana Kayalık Bataklık Tarım Sera Yerleşim Mezarlık Toplam örtüsü/kullanım Yüzölçümü (ha) Yüzde (%) 8.229 534 344 404 2 318 121 37 1 9.989 82 5 3 4 0 3 1 0 0 100 Kaynak: AKS Planlama Mühendislik, 2010 Şekil 7: Likya Kara Semenderi, Kaş-Kekova ÖÇKB’de bulunan endemik bir türdür ÖÇKB’de 187 bitki türüne ve 51 familyadan toplam 272 türe ve alt türe rastlanmıştır. Bu türlerden 26’sı ise Türkiye’de bulunan endemik türlerdir. Ayrıca, çalışma, ÖÇKB’de 20 memeli ve 96 kuş türünün bulunduğunu ortaya koymaktadır. Memeliler arasından, Yaban Keçisi (Capra aegagrus), Uluslararası Dünya Doğayı Koruma Birliği (IUCN)’nin “Hassas” türler listesinde yer almaktadır. Buna ek olarak, Kaş-Kekova ÖÇKB 4 iki yaşamlı türü ve 16 Kaynak: European Field Herping Community 2008 sürüngen türünü de barındırmaktadır. Likya Kara Semenderi (Lyciasalamandra luschani) ise IUCN’in “Hassas” türler listesinde bulunan endemik bir türdür. Bölgenin jeolojik oluşumu sebebiyle, ÖÇKB’nin kıyıları çoğunlukla kayalık sahillerden ve eğimi aniden yükselen ve rakımı 550 m’ye kadar varabilen falezlerden oluşmaktadır36. Bu sebepten dolayı, 34 35 TVKGM, 2011 AKS Planlama Mühendislik, 2010 16 DKKA’ya karayolu ile erişim kısıtlıdır ve bu da kıyıların göreceli olarak daha iyi korunmasına olanak sağlamıştır (kişisel görüşmeler). WWF-Türkiye bilimsel danışmanı Dr. Baki Yokeş, bölgede 2002 yılından beri 1.000 deniz türüne rastlandığını bildirmiştir37. Bu türler arasında, 117 balık türü (14’ü tehlike altında ve 11’i istilacı tür), 729 omurgasız tür (19’u tehlike altında, 51’i istilacı tür), yaklaşık 160 yosun türü (2’si tehlike altında, 7’si istilacı tür) yer almaktadır38. Demir (2011) çalışmaları kapsamında, Bern ve Barselona Anlaşmaları çerçevesinde (Türkiye bu anlaşmalara taraftır) korunması öncelikli olarak belirlenen 33 deniz türünü, DKKA’nın batı kesiminde tespit etmiştir. Bu türlerden, Akdeniz foku (Monachus monachus), İribaşlı deniz kaplumbağası (Caretta caretta) ve Yeşil deniz kaplumbağası (Chelonia mydas), CITES sözleşmesinin (Nesli Tehlikede Olan Yabani Bitki ve Hayvan Türlerinin Uluslararası Ticaretine İlişkin Sözleşme) Ek-1’inde39 “tehlike altında olan” türler olarak sıralanmaktadır. Uluslararası Dünya Doğayı Koruma Birliği (IUCN) tarafından hassas/tehlike altında olduğu bildirilen türler ise şu şekildedir: Kum köpekbalığı (Carcharhinus plumbeus), İri Başlı Deniz Kaplumbağası (Caretta caretta), Yeşil Deniz Kaplumbağası (Chelonia mydas), Lahoz (Epinephelus aeneus), Orfoz (Epinephelus marginatus), Adi köpek balığı (Mustelus mustelus), Akdeniz foku (Monachus monachus), Mercan (Pagrus pagrus)40. Kutu 2 - Orfoz, baskı altında olan bir tür Orfozlar (Epinephelus marginatus) ekonomik değeri yüksek olan ve Akdeniz ve Ege Denizi’nin kayalık diplerinde yaşayan bir türdür (Fish Base, 2011). Orfozlar, 150 cm uzunluğa ve 60kg ağırlığa kadar ulaşabilmekte ve 50 yıla kadar yaşayabilmektedir (Gözcelioğlu, 2011). Akdeniz ekosistemlerinde besin zincirinin en üstünde yer alan bu tür, yavaş olgunlaşma ve geç üreme süreci yüzünden oldukça hassas deniz türleri arasında yer almaktadır (Yokeş, 2003). Uluslararası Doğayı Koruma Birliği (IUCN)’nin Nesli Tükenme Tehlikesi Altında Olan Türleri sıraladığı Kırmızı Listesi’nde yer alan Orfoz, Barselona Sözleşmesi’nin, Akdeniz’de Özel Çevre Koruma Bölgeleri ve biyolojik çeşitlilik konularına değinen protokolü çerçevesinde de korunması öncelikli olan türler arasında sıralanmaktadır (Barselona Sözleşmesi, 1999). Diğer Orfoz ve Lahoz türleri gibi (Epinephelinae), Kaş-Kekova ÖÇKB’de de orfozların yaşam alanları, artan insan kullanımı ve faaliyetler (balıkçılık, dalış, tekne turları) yüzünden bozulma tehlikesi ile karşı karşıya kalmaktadır. Özellikle yetişkin orfoz türleri, balıkçılık aktiviteleri ve yaşam alanlarının bozulmasından ötürü gerçekleşen göç sebebiyle tehlike altında girmektedir. Örneğin, 30kg ağırlığında ve 1,20m uzunluğunda olan ve Kaş’taki dalgıçlar tarafından “Süleyman” diye bilinen bir orfozun, yakın zamanda yasal olmayan bir biçimde zıpkın ile avlanması, yerel halkı üzüntüye uğratmıştır (saha görüşmeleri). Demir, 2010 Kişisel görüşmeler 38 Tural, 2009 39 CITES, 2011 40 IUCN Kırmızı Listesi, 2011 36 37 17 Şekil 8: Kaş-Kekova ÖÇKB’nin Batı Kesiminde yapılan izleme çalışmalarında tespit edilen tehlike altında olan türlerin haritası Kaynak: Demir, 2011 ÖÇKB’nin Batı kesimindeki Ufakdere bölgesinde, 2006 yılından bu yana deniz çayırı topluluklarının (Posidonia oceanica) yaşam alanlarında %5 -10 arasında kayıp meydana gelmiştir. En çok etkilenen alanlar ise demir atmaya uygun olan sığ kıyı kesimleridir. Koyun deniz tabanı göz önünde bulundurulduğunda ise deniz çayırı yaşam alanlarının %40-50 arasında kayba uğraması mümkün olabilir (kişisel görüşmeler). Kutu 3 – Kirpi balığı: yerel balıkçıların korkulu rüyası Türkiye’de “balon balığı” olarak bilinen kirpi balığı (Lagocephalus suezensis), günümüzde Akdeniz’de mevcut olan bir türdür. Kaş-Kekova bölgesine iyi bir biçimde adapte olmuşa benzeyen bu türün, balıkçıların oltalarına, ağlarına, paraketelerine ve diğer deniz türlerine (ör. kalamar, ahtapot) zarar verebilecek olan sivri dişleri bulunmaktadır. Balon balığı, aygıtların ömrünü kısalttığı, fazladan maliyete sebep olduğu ve zehirli bir tür olduğu için, ÖÇKB’de görüşülen balıkçıların çoğu için endişe kaynağı olmaktadır. ÖÇKB’den bu türün temizlenmesi mümkün olmamakla birlikte, türe yönelik izleme çalışmalarının yürütülmesi, yerel balıkçıların hali hazırda karşı karşıya olduğu ekonomik zorlukların önlenmesi açısından önem taşımaktadır. . Kaş-Kekova ÖÇKB’de söz konusu olan bir diğer önemli ekolojik durum da Akdeniz’de rastlanan Kızıl Deniz balık türlerinin sayısının giderek artmasıdır (toplamda 68 adet). Bu türler doğal geçiş yolları olan Süveyş Kanalı üzerinden ve gemilerin safra suyu aracılığı ile DKKA’ya ulaşmaktadır. Bölgede bu yeni türleri kontrol altında tutabilecek avcı türlerin yetersiz oluşu ve iklim değişikliği yüzünden su sıcaklığının artmasından dolayı, Kızıl Deniz balık türleri, uygun bir biçimde gelişme şansını elde edebilmektedir. Doğu Akdeniz kesimine oldukça iyi bir biçimde adapte olmuş olan bu türler, yerel ve endemik türler üzerinde de üstünlük kurmaktadır. Günümüzde, bu egzotik türler, ticari değer taşımalarından ötürü balıkçılar tarafından ilgi görmektedir41. Sahada balıkçılar ile yapılan görüşmelerden elde edilen 41 Demir, 2011 18 bilgilere göre, Kızıl Deniz’den bu bölgeye gelmiş olan Sokar (Çarpan) balığı (Siganus luridus) ve Çilli Çarpan (Siganus rivulatus) alanda rastlanan önemli ticari balık türleri arasında yer almaktadır. Benzer bir biçimde, DKKA’daki bazı istilacı deniz bitki örtüsü topluluklarının da deniz biyolojik çeşitliliğini değişime uğrattığı ileri sürülmektedir. Örneğin, Kekova’da, deniz çayırlarının antropojenik sebeplerden ötürü bozulmuş ya da ortadan kaybolmuş olduğu bazı kesimlerde, istilacı türler (Caulerpa racemosa, C. taxifolia, Stypopodium schimper ve Halophila stipulacea) kolonileşmekte ve ekosistemlerin dengesi üzerinde oldukça büyük değişiklikler oluşmasına sebep olmaktadırlar42. 2.1.3. Özel Çevre Koruma Bölgesi’nde Zonlama ve Kullanım Esasları ÖÇKB’nin toplam yüzölçümü 258,3 km2’dir (Ulusal ölçekte korunan toplam alanların %0,63’ünü oluşturmaktadır). ÖÇKB’nin sınırları ise 29° 35´ - 29° 55´ doğu boylamları ile 36° 11´ - 37° 13´ kuzey enlemleri arasında yer almakta43; Batı’da Limanağzı-Fener burnundan, Doğu’da Kekova Adalarına kadar uzanmaktadır (Şekil 2’ye bakınız). 107 km uzunluğundaki kıyı şeridi ile ÖÇKB, 166 km2’lik deniz alanından ve 92 km2’lik karasal alandan oluşmaktadır44. Kaş-Kekova ÖÇKB’nin halihazırda DKKA’nın deniz kısmını kapsayan zonlama ve kullanım esaslarını içeren ve hukuksal olarak bağlayıcılık taşıyan bir yönetim planı bulunmamaktadır (Kekova bölümüne ait dalış kısıtlamaları dışında). DKKA’nın arkeolojik ve kültürel mirasının zenginliğinden dolayı, yalnızca tarihi binalara yönelik esaslar mevcuttur (özellikle Kale ve Üçağız’da olmak üzere). Bu sebeple, bölgede renovasyon ve onarım süreçleri katı izinlere tabii tutulmakta ve dolayısıyla bu kesimde yaşayan insanların fiziksel yaşam koşulları da etkilenmektedir. Bu durum, ÖÇKB’nin söz konusu kısımlarında yaşayan insanların “koruma alanı” hakkında olumsuz görüşlere sahip olmalarına yol açmaktadır. Halen devam etmekte olan zonlama sürecinin, 2013 yılında yönetim planının öngörülen uygulama süreci başlamadan önce (2012’nin sonunda) tamamlanması planlanmaktadır. WWF-Türkiye tarafından koordine edilen yerel komite toplantıları kapsamında 2011 yılı içerisinde, aşağıdaki zonlama çalışmalarının yürütülmüş olduğu belirtilmiştir45: - Balıkçılık faaliyetlerinin gerçekleştirilemeyeceği balıkçılığa kapalı alanlarının belirlenmesi (profesyonel ve amatör balıkçılık), - Amatör balıkçılık esaslarının belirlenmesi (zıpkın, olta, kafes), - Tüplü dalış aktivitelerine kapalı olacak olan alanların belirlenmesi ve dalış kulüpleri ile birlikte, kulüplerin ÖÇKB’deki aktiviteleri kapsamında bir protokolün hazırlanması, - Tur teknelerinin demir atması sonucunda en çok zarar gören (özellikle deniz çayırlarının en çok zarar gördüğü) alanların belirlenmesi; bu alanlara şamandıraların yerleştirilmesi Yerel komite tarafından, önerilen zonlama ve kullanım esaslarına yönelik alınan kararlar raporun Ek1 bölümünde yer almaktadır. Sualtı Araştırmaları Danışmanlık, 2011 Demir, 2011; Özel Çevre Koruma Kurumu, 2008 44 Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı (UNDP), 2009 45 WWF-Türkiye, 2011 42 43 19 2.1.4. Aktivitelere göre Deniz ve Kıyı Koruma Alanı’na gelen ziyaretçiler Günlük tur tekneleri Bu aktivite, Türkiye’nin tüm Ege ve Akdeniz kıyılarında popülerdir. Günlük deniz turları, genişletilmiş DKKA bölgesinde (hem Kaş merkezi hem de Üçağız’da) genellikle serbest çalışan aile şirketleri tarafından yürütülmektedir. Toplamda yaklaşık 300 kişinin istihdam edildiği, Kekova’da 100 kadar tekne ve Kaş’ta 30 tekne faaliyet göstermektedir46. Alanda yapılan görüşmelerde, Kaş’taki tekne sayısının DKKA’nın oluşumunun başından beri hiç değişmediği, ancak teknelerin kalitesinin arttığı (özellikle tekne büyüklüğü açısından; tekne çeşidi, büyüklüğü ve kapasiteler için Tablo 5’e bakınız) belirtilmiştir. Kekova’da ise, 1990’lardan önce herhangi bir turizm etkinliğin söz konusu olmadığı, dolayısıyla tur teknelerinin de mevcut olmadığı, yalnızca küçük balıkçı teknelerinin faaliyet gösterdiği bildirilmiştir. Tablo 5: Kaş-Kekova Deniz ve Kıyı Koruma Alanı’ndaki tur teknelerinin türü, büyüklüğü ve kapasitesi Tekne türü Küçük Orta Büyük Gezi çıkış Müşteri kapasitesi 12 kişi 35 kişi 80 kişi noktası Tekne büyüklüğü 12 m 20 m 30 m Tekne sayısı 25 4 2 Kaş Müşteri karşılığı 300 140 160 Tekne sayısı 20 75 7 Kekova Müşteri karşılığı 240 2.625 560 Kaş-Kekova tur teknelerinin günlük toplam müşteri kapasitesi Toplam Pay (%) 600 %14.9 3.425 4.025 %85.1 Kaynak: Optimar Danışmanlık, 2010 ve görüşmeler Tablo 6’da Kaş-Kekova ÖÇKB’de faaliyet gösteren tur teknelerinden elde edilen yıllık ortalama gelir miktarı yer almaktadır. Çayağzı’ndan gelen 80-100 (günde) tekne başta olmak üzere, ÖÇKB’den başka tekneler de faydalanmaktadır, ancak bu teknelere yönelik veri mevcut değildir. Tekne büyüklüğü, gezi mesafesi ve teknenin doluluğuna göre farklılık göstermek üzere, günlük tekne ücretleri kişi başı 30-60 TL arasında değişmektedir. Kekova bölgesinden kalkan turlar genellikle paket tur şeklinde olup, Kaş’tan kalkan turlara göre ücretleri daha ucuz olmaktadır. Tablo 6: Günlük tur teknelerinin yıllık ortalama geliri Sezon Sezon-dışı Madde (90 gün) (40 gün) Bölge Kaş Kekova Günlük müşteri sayısı (ortalama) 500 Yıllık müşteri sayısı 45.000 Ortalama ücret (TL/gün/kişi) 42 Gelir (TL/sezon) 1.890.00047 Günlük müşteri sayısı (ortalama) 850 Yıllık müşteri sayısı 76.500 Ortalama ücret (TL/gün/kişi) 35 Gelir (TL/sezon) 2.677.500 Toplam gelir (TL/yıl) Kaş-Kekova için yıllık toplam tur teknesi müşteri sayısı 200 8.000 30 240.00048 340 13.600 27 367.200 Toplam 53.000 2.130.000 90.100 3.044.700 5.174.700 143.100 Kaynak: görüşmeler Görüşmeler ve Kaş Turizm Danışma Ofisi 500 kişi* 42 TL * 30 gün* 3 ay (sezon boyunca tekneler tam gün faaliyet göstermektedir) 48 200 kişi* 30 TL* 13 gün* 3 ay (sezon-dışında tekneler genelde hafta sonları faaliyet göstermektedir) 46 47 20 Tablo 7’de ise Kaş-Kekova ÖÇKB’de günlük tur teknesi işletmenin tahmini yıllık giderlerine yer verilmektedir. Tablo 7: Kaş-Kekova ÖÇKB’de günlük tur teknelerinin giderleri ve gelirleri – 10-12 m büyüklüğünde bir tekne için, 12 müşteri/gün, 130 gün/yıl (kaynak: saha görüşmeleri) Gider Gelir Gelir Gelirin kar (A) (B) (B-A) yüzdesi (%) Madde (TL/yıl) (TL/yıl) (TL/yıl) Benzin Vergiler Tayfa (bir kişi için) İzinler ve diğer belgeler Bakım giderleri Turlardan elde edilen gelir 4.000 2.000 5.000 39.910 1.250 71 4.000 56.160 Kaş-Kekova ÖÇKB geneli için, tur teknelerinin karı, 3.677.400 TL değerinde olmakta ve tablo 6’da hesaplandığı gibi bu miktar tur teknelerinden elde edilen toplam gelirin %71’ni oluşturmaktadır. Bu da, işletme başına (toplamda 133 işletme) yıllık ortalama 27.650 TL değerinde kar elde edilmesi anlamına gelmektedir. Dalış aktiviteleri Kaş’ta dalış aktiviteleri 1980’lerde başlamış ve yerel olarak turizmin lokomotifi olarak benimsenmiştir (Kaş valisi ile kişisel görüşme). Kaş’ta kurulmuş olan en eski ve en büyük dalış işletmelerinden biri olan “Dragoman”ın çalışanlarının belirttiğine göre, 1980’lerin başında, Alman dalgıçları hedefleyen yabancı bir işletme, 80’lerin sonuna doğru bölünmüş ve üç farklı işletme oluşmuştur. 1990’larda Kaş’ta 6 işletme aktif bir biçimde faaliyet gösterirken, 2000’lerde bu sayı 10’a ulaşmıştır. 2011 yılı itibarı ile Kaş’ta 18 dalış kulübü bulunmakta ve bunlardan 14’ü kendi kurumsal teknelerini işletmektedir. Bu işletmelerden 6 tanesi yıl boyunca faaliyet göstermektedir. ÖÇKB’nin Kaş bölümü içerisinde yaklaşık 36 dalış noktası bulunmaktadır. Bu noktaların 12’si (“Beş adalar bölgesi”nde yoğunlaşan) ise daha aktif olarak kullanılmaktadır. Kaş ilçesi turizm ofisi 2010 verilerine göre, OcakAralık ayları arasında, Mayıs-Ekim arasını kaplayan dalış sezonunda yoğunlaşmak üzere, Kaş’ta toplamda 17.927 kişi dalış yapmıştır. Kaş Sualtı Derneği (KASAD)’ne göre, Kaş’ta yılda ortalama 50.000 ile 70.000 arasında kişi dalış yapmaktadır. Bu sayı ise işletme başına 3.000-5.000 olarak bildirilen yıllık müşteri sayısına dayanarak hesaplanmıştır. Sezon süresince, (Haziran ortasından Ekim’e kadar), dalışların %90’ı önceden planlanarak ve rezervasyon sistemi ile gerçekleştirilirken; sezon-dışında ise dalışların yaklaşık %40-50’si kapı müşterilerin ikna edilmesi yoluyla gerçekleşmektedir. (kişisel görüşmeler, Gökhan Türe, Dragoman) Ayrıca, dalış yapan kişilerin %90’ının dalış ekipmanını kiraladığı belirtilmiştir. Kaş’ta gerçekleştirilen dalış gezilerinde farklı fiyatlar uygulanabilmektedir. Yine de, çoğunlukla fiyatlar belirli aralıklar içinde olmaktadır: Bir haftalık dalış gezileri49 500-600 TL arasında ve günlük geziler ise50 yaklaşık 80 TL olmaktadır. Diğer bazı seçenekler kapsamında ise konaklama ve ulaşım da ücrete dâhil edilmektedir. Bir dalış ücretine dayanarak hesaplandığında, Kaş’ta yıllık dalış getirisinin yaklaşık 4 – 5,6 milyon TL olduğunu söylemek mümkündür. (1,6 - 2,25 milyon € arasında). ÖÇKB’de 18 49 50 Eğitimli dalgıçlar için 2-3 gün içinde 10 dalış; yeni başlayanlar için ise 2 gün süre ile dalışı (ekipman kiralama dâhil) kapsamaktadır Normal dalış ya da deneme dalışı olsun, dalış + ekipman kiralama + öğle yemeğini içermektedir 21 dalış merkezinin faaliyet gösterdiği ve her işletmenin ortalama 3 kişi istihdam ettiği göz önünde bulundurulduğunda, Kaş-Kekova’da her sezon 54 kişinin dalış sektöründe istihdam edildiğini söylemek mümkündür.51 Mavi yolculuk ve yatçılık Mavi yolculuk ve yat turizmi Türkiye’de, Kaş da dâhil olmak üzere, Ege ve Akdeniz kıyılarında giderek yaygınlaşmaktadır52. Mayıs 2011’de işletime açılan 470 yat kapasiteli marina ile birlikte, deniz turizminin de bölgeye gelir sağlayacak olan sektörler arasındaki yerini alması beklenmektedir. Kaş Limanı Belediye tarafından işletilmekte ve buradaki teknelerden yıllık ücret toplanmaktadır. 2010 yılında Kaş Limanı’ndan elde edilen gelir 253.676 TL; 2011’de ise %4’lük bir artış ile 264.573 TL olarak kaydedilmiştir. (Kaş Belediyesi, 2011) 2010 yılında Kaş Limanı’nı kullanmış olan ticari ve özel teknelerin sayısı 1.000’e ulaşmıştır. (Kaş Liman Başkanlığı, 2011) Kekova Adaları ve DKKA’daki diğer koylarda da önemli sayıda mavi tur teknesi ve yat faaliyet göstermektedir. Kaş ve Kekova’nın, bu gibi turların kalkış noktası olmamasından dolayı (Marmaris, Fethiye ya da diğerlerinin aksine), raporun bu aşamasında bu turlar hakkında daha fazla bilgiye yer verilmemektedir. Yamaç paraşütü Yamaç paraşütü, Nisan’ın ortasından Ekim’in ortasına kadar Kaş’ın üzerinde yer alan sarp kayalıklardan gerçekleştirilmektedir. Sarp kayalıklardan başlayan yamaç paraşütü atlayışı, düz iniş alanlarının mevcut olduğu Kaş limanında son bulmaktadır. Kişi başına 200 TL civarında ücret karşılığında gerçekleştirilebilen yamaç paraşütünü yılda yaklaşık 3.000 kişi yapmaktadır. Dolayısıyla, bu aktivitenin yıllık geliri 600.000 TL kadar olmaktadır. Kaş’ta yamaç paraşütü hizmeti sağlayan 2 işletme, sezon boyunca toplamda 7-10 kişi istihdam etmektedir. Kano Şekil 9: Kekova adasındaki batık şehirde kanoya binen kişiler DKKA’nın Kekova kısmında kano faaliyetleri, merkezi Kaş’ta bulunan iki firma tarafından yürütülmektedir: Bougainville ve Dragoman. Bu faaliyetin günlük ücreti 60 TL olup; yıllık ortalama 4.000 kişi DDKA içerisinde bu faaliyeti gerçekleştirmektedir. Bu da yıllık yaklaşık 240.000 TL değerinde gelir elde edilmesini sağlamaktadır. Bu firmaların, kano faaliyeti dışında başka hizmetler de sunuyor olmalarından dolayı, kanonun tek başına yıllık istihdam sağlama oranını ayrıştırmak mümkün olmamaktadır. Kaynak: E.Başak Dağ bisikleti Kaş-Kekova ÖÇKB’de gerçekleştirilmekte olan bir başka eko-turizm faaliyeti de dağ bisikleti sporudur. Kaş’ın merkezinde dört işletme bu hizmeti sağlamaktadır. Bu hizmeti alan müşteri sayısı ise işletme başına yıllık ortalama 500 kadardır (Toplamda yıllık ortalama 2.000 kişi). Bu macera severlerin çoğu DKKA’da bu faaliyeti günübirlik olarak gerçekleştirmektedir. Rehber eşliğinde düzenlenen dağ bisikleti turlarının ücreti 35-60 avro arasında değişmektedir (yemek, ara öğünler, ekipman ve transfer ücrete dâhildir). DKKA’da bu faaliyetten elde edilen gelir, kişi başı ortalama tur ücreti olan 47.5 avro üzerinden hesaplandığında, yıllık yaklaşık 124,000 avro olmaktadır. Ayrıca, 51 52 Gökhan Türe ile görüşme , Dragoman Kültür ve Turizm Bakanlığı, 2010 22 bireyler de tura katılmaksızın, bu işletmelerden bisiklet kiralayabilmektedir. Günlük bisiklet kiralama ücreti 15 avro olduğu gibi, işletme başına yıllık ortalama 55 kişi bu hizmeti almakta (toplamda 220 kişi); ve toplamda 3,300 avro değerinde ek gelir elde edilmesini sağlamaktadır. 2.1.5. DKKA’nın kullanım hacmi ve cazipliği DKKA’nın kullanım hacmi, fiziksel olarak giren ve çıkan ziyaretçilerin sayılabileceği giriş/çıkış noktalarının mevcut olmamasından dolayı, resmi olarak denetlenememektedir. Buna ek olarak, DKKA’nın yönetiminin yetersizliği kullanım hacmine yönelik verilerin kaydı ve izlenmesinde eksikliklere yol açmaktadır. Optimar Danışmanlık Firması’nın sosyo-ekonomik araştırması (2010), Demre Kaymakamlığı verilerine dayanarak, ÖÇKB’ne yıllık ortalama 400.000 ziyaretçinin gelmekte olduğunu hesaplamaktadır. Bu sayının, gerçek miktarın üzerinde olabileceği ve ziyaretçi hacmi hesaplama yöntemi detaylandırılmadığı için dikkatli kullanılmasının gerekliliği unutulmamalıdır. Diğer yandan, alandaki mevcut faaliyetleri gerçekleştiren kişiler hesaplandığında, DKKA’daki ekosistemlerin sunduğu rekreasyonel hizmetlerden, yıllık ortalama 200.000 ziyaretçinin yararlandığı sonucuna ulaşılabilmektedir. Bu hizmetler ve kullanım hacimleri ise şu şekildedir: Tekne turları (143.110 kişi, Tablo 6’ya bakınız), dalış faaliyetleri (20.000, 2.1.4’e bakınız), doğa yürüyüşü (hem günlük yürüyüş etkinliklerini hem de Likya Yolu’nda yürüyüş yapanları kapsamaktadır; resmi veri mevcut olmamakla birlikte, yıllık 10.000 kişi olarak tahmin edilmektedir) ve deniz ve güneşten faydalanan geleneksel tatilciler (resmi veri bulunmamakla birlikte, yıllık ortalama 20.000 olarak tahmin edilmektedir). Optimar saha araştırması sırasında görüşülen hem Türk hem de yabancı turistlerin büyük bir çoğunluğu, ÖÇKB’nin doğal özelliklerinin, alanı ziyaret etmelerini sağlayan önemli bir sebep olduğunu bildirmiştir53. Görüşülen kişiler, doğal özelliklerin ardından, sırasıyla kültürel miras, kırsal yaşam şekilleri ve tüm bunların birleşimini, alana gelme sebepleri olarak belirtmişlerdir. 2.2 Kaş-Kekova ÖÇKB ve çevresindeki alanların kalkınması arasındaki ilişki 2.2.1. Kaş-Kekova ÖÇKB’nin DKKA’da ve çevresinde gerçekleştirilen ekonomik faaliyetler üzerindeki etkisi DKKA’da gerçekleştirilen faaliyetler, Kaş-Kekova’yı ziyaret eden turistlerin sayısında herhangi bir fark yaratmamaktadır. Her ne kadar DKKA kapsamında yer alsalar da, Kaş ve Kekova daha ziyade kendi spesifik özellikleri ile tanınmaktadır: Üçağız ve Kale’nin batık şehri ve Kaş’ın dalış ve diğer doğa sporları bunlara örnektir. Özetle, DKKA ne bölgesel ne de yerel anlamda bir pazarlama aracı olarak kullanılmamaktadır. Doğa koruma konusunda çalışan bir kişiyle yapılan görüşmede, ÖÇKB statüsünün bölgede, doğa koruma perspektifinden bakıldığında, “koruma adına büyük bir katkı sağlamadığı, daha ziyade şiddetli ve hızlı bir çöküşe engel olduğu” ve bu sebeple “Kaş-Kekova’nın, binalar ve inşaatlar ile şimdiye kadar tahrip edilemediği” belirtilmiştir. Kaş Sahil Koruma görevlisi ise, “DKKA’da büyük bir koordinasyon probleminin mevcut olduğuna ve karar vericilerin, halihazırda uygulanmakta olan balıkçılık faaliyetlerinin sürdürülebilir olmadığını bilseler de, bu sorunu çözmelerinin zor olduğuna” değinmiştir. Alanda deniz izleme çalışmalarında görev alan bir bilim insanı ise, Türkiye’de ÖÇKB’lere yönelik mevzuatın yalnızca karasal alanları kapsamasından ötürü, aslında DKKA anlayışının gerçek anlamda var olmadığını belirtmiştir. Buna ek olarak, görüşmeler sırasında, Kaş-Kekova’nın dalış ve diğer denizel sektörler açısından, herhangi bir diğer (koruma statüsüne sahip olmayan) deniz ve kıyı alanından bir farkı olmadığı dile getirilmiştir. Ayrıca, ÖÇKB’nin karasal kesimlerinde binalar ve inşaatlara yönelik çok sıkı kurallar bulunurken, izleme çalışmalarının (bilimsel, profesyonel vb.) 53 Optimar Danışmanlık, 2010 23 mevzuata yansıtılması konusundaki yetersizliklerden ötürü, denizel ortama yönelik koruma çalışmalarının oldukça düzensiz ve kontrolsüz kaldığı ileri sürülmüştür. Alana ait taslak Yönetim Planı’nda zonlama önerileri yer almakta (Ek-1’e bakınız); ancak, önümüzdeki 5-10 yılı kapsayacak şekilde, alanın kullanımına ve yönetimine yönelik spesifik hedef ve eylem planlarına yer verilmemektedir. Yine de, Yönetim Planı amaçları arasında koruma alanı içerisindeki dalış teknelerinin ve balıkçılık faaliyetlerinin sayısını dengelemek olduğu belirtilmelidir54. 2.2.2. Yerel ekonominin Deniz ve Kıyı Koruma Alanı kısıtlamalarına uyum sağlaması ve sürdürülebilir kalkınma fırsatları DKKA’nın oluşturulduğu yıllar olan 1990’ların başı, aynı zamanda hem Kaş-Kekova bölgesinde hem de Türkiye’nin sahillerinde genel anlamda bir turizm patlamasının yaşandığı yıllara denk gelmiştir. Bundan dolayı, aynı dönemden başlayarak kendini göstermeye başlayan ekonomik gelişmeler, ÖÇKB’nin bulunduğu bölgede de ön plana çıkmıştır (özellikle turizm, inşaat, gayrimenkul sektörleri). Koruma alanın kendisi ise, dalış, tekne turu ve yelkenli gibi faaliyetler için son derece avantajlı olacak şekilde, el değmemiş bir biçimde kalmıştır. Son zamanlarda, ÖÇKB’yi çevreleyen bölgede taşıma kapasitesi sınırlarına yaklaşılmış olması, DKKA kıyıları üzerinde büyük bir baskı oluşturmaktadır. DKKA’nın, alanda sürdürülebilir kalkınmaya yol açıp açmadığı konusunda ise görüşler oldukça farklıldır. Görüşülen kişilerin çoğu, alanda gözlenen ekonomik ya da ekolojik değişimleri, alanın koruma statüsüne sahip oluşuna bağlamamaktadır. Bir başka deyişle, TVKGM tarafından üstlenilmekte olan, alandaki doğal kaynakların sürdürülebilir kullanımının sağlanması görevi, hem kamu hem de özel sektör olmak üzere yerel paydaşlar için yeteri kadar belirgin değildir. Bunun temel sebebinin, TVKGM’nin alandaki günlük çalışmalarda bire bir yer almıyor olmasından kaynaklandığını söylemek mümkündür. Bu bağlamda, planlama ya da karar verme süreçleri merkezi olarak gerçekleştirilmekte ve TVKGM’nin yerelde bir ofisi bulunmamaktadır. Buna ek olarak, TVKGM, yereldeki görevlerin büyük bir çoğunluğunu diğer yerel kamu kuruluşlarına dağıtmaktadır. Bu sebeple, yereldeki paydaşların büyük bir çoğunluğu, alanın yönetimi kapsamında TVKGM’nin pozisyonunu ya da rolünü bilmemektedir. Ayrıca, yapılan görüşmeler sırasında, alanda doğa koruma konusunda görev alan yerel ve ulusal STK’lar ve TVKGM gibi kurumlara dair yerel halkta kafa karışıklığı olduğu dikkat çekmiştir. 2.2.3. ÖÇKB’ni ve çevresini etkileyen yeni kurumsal değişiklikler Türkiye’deki Haziran 2011 seçimlerinin ardından başlayan Bakanlıkların yeniden yapılanma süreci, pek çok kişi tarafından Türk hükümetinin doğa koruma ilkelerini önceliklendirme konusunda isteksiz olacağı yönünde yorumlanmıştır. Bu değişiklik Kaş-Kekova ÖÇKB’ni de etkilemiş, yeniden yapılanma öncesi alanda faaliyet gösteren Özel Çevre Koruma Kurumu (ÖÇKK) Başkanlığı, Ağustos 2011’de ortadan kaldırılmış, yerine İl Kaymakamlığı altında yer alan ilçe müdürlükleri atanmıştır (Kaş-Kekova bölgesi durumunda Antalya ili). Önceden alanda görev alan ÖÇKK yönetiminin bağımsız bir finansal mekanizması var iken, şimdi alanda görev alan TVKGM ise Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın bütçesine bağlı hareket etmektedir. Saha görüşmeleri esnasında (EkimKasım 2011), pek çok kişi hükümetin yeni yapılanmasından kaynaklanan belirsizliklerle ilgili endişelerini belirtmiştir: karasal koruma statülerinde oluşabilecek olan değişikliklerden dolayı alandaki doğal ekosistemlerin değişime uğraması ve çıkar çatışmalarının artması gibi. 54 Kişisel görüşmeler: Nilüfer Araç, WWF-Türkiye 24 Bölüm II: İleriye dönük analiz ve Kaş-Kekova ÖÇKB’nin yerel kalkınma üzerinde oluşturduğu etkinin ölçülmesi Bu bölüm, Bölüm 1’deki temel bulgulardan yola çıkarak, Kaş-Kekova ÖÇKB’nin yaratmakta olduğu ekonomik etkileri hesaplayabilmek adına oluşturulmuş kalkınma senaryolarını içermektedir. Söz konusu ekonomik değerlendirme çerçevesinde nüfus ve ekonomik büyüme faktörlerine dayanan bir geriye dönük analiz gerçekleştirilmiştir. 3: Kaş-Kekova’daki potansiyel gelişim senaryoları ve ÖÇKB’nin etkileri 3.1 İleriye yönelik tahminlerin kapsamı ve zaman çerçevesi Kaş-Kekova ÖÇKB’nin gelişim/kalkınma senaryolarının (Raporda, 3.4 altında açıklanmaktadır) oluşturulmasında kullanılan ileriye yönelik tahminler, DKKA sınırlarına dayanarak hesaplanmıştır. Bazı durumlarda Kaş’taki temel sektörel faktörler, koruma alanı merkezine olan yakınlığı ve bölgedeki en dinamik turizm bölgelerinden biri olmasından ötürü, senaryolara dâhil edilmiştir. ÖÇKB’nin sosyo-ekonomik boyutlarına yönelik verilerin kısıtlı olmasından dolayı Kaş ve Antalya’ya ait mevcut veriler, referans noktası olarak alınmıştır. Kullanılan zaman dilimi 2011-2030 arasını kapsayacak şekilde oluşturulmuştur. 3.2 İleriye dönük tahminlerde kullanılan analitik çerçeve ÖÇKB’nin önümüzdeki 20 yıla yönelik tahminleri, DKKA’nın durumunda meydana gelmekte olan ve ileride gelmesi beklenen değişikliklerden yola çıkarak oluşturulmuş öngörülerdir. Durum DKKA’nın özelliklerinden (koruma statüsü, koruma ve yönetim çabası, kalkınma aşaması vb.) ve bu özellikleri şekillendiren seçili faktörlerden (nüfus, ekonomik büyüme, sektörel eğilimler ve siyasi kararlar) oluşmaktadır. Gözlenen değişkenler DKKA’nın durumundaki değişime bağlıdır ve farklı maliyet ve faydalar yaratır (4. Kısım altında ayrıntılı analize yer verilmektedir). Bu maliyet ve faydalar nüfusun tamamını olduğu gibi (ör. su kirliliği yerel nüfusun sağlığını etkilemektedir: kolektif maliyet) bireyleri de (ör. su kalitesinin arttırılması sayesinde dalış aktivitesine olan ilginin artması: dalış kulüplerinin elde edeceği bireysel fayda) etkileyebilir. Şekil 10: DKKA’nın koşullarının ve değişkenlerinin temel faktörlerinde oluşacak olan değişimlerin yaratacağı etkileri tahmin edebilmek için bir analitik çerçeve Faktör -Demografi DKKA’nın Durumu -Koruma Statüsü Maliyetler -Koruma çabaları -Ekonomik büyüme -Kalkınma -Sektörel eğilimler -Ekosistem hizmetleri -Siyasi durum Gözlenen değişkenler Bireysel ve Kolektif Faydalar 25 3.3 Temel faktörler ve bu faktörlere ait değişkenler Rapor kapsamındaki senaryolar oluşturulurken iki temel faktör göz önünde bulundurulmuştur: Nüfus ve ekonomik büyüme. Nüfus için Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK)’nun geriye dönük ve Merkezi İstihbarat Teşkilatı (CIA)’nın 1997-2010 arası demografik verileri kullanılmıştır. İleriye yönelik tahminler için ise ulusal ortalama büyüme hızı %1,31 olarak alınmıştır. Antalya iline ait nüfus için yine aynı kaynaklar kullanılmıştır. (2011 yılı sonrası yıllık büyüme %2,62 olarak alınmıştır) Antalya iline ait büyüme hızının ulusal ortalamanın üzerinde olmasının sebepleri arasında, ekonomik açıdan çekiciliğinin yanı sıra (turizm sektörünü etkilemektedir) iklimsel ve çevresel cazibesini de (konut sektörünü etkilemektedir) saymak mümkündür. DKKA’ya ait geriye dönük nüfus büyüme oranları ise Optimar’ın çalışmasına (2010) dayanmaktadır – Bölüm 1’de yer alan Tablo 1’e bakınız. ÖÇKB’ye yönelik ileriye dönük nüfus büyüme oranı ise DKKA nüfusunun, Antalya ili toplam nüfusunun %0,08’ini oluşturduğu varsayımına dayanarak, %3,33 olarak hesaplanmıştır. Şekil 11: Türkiye, Antalya ve Deniz ve Kıyı Koruma Alanı’nın geriye ve ileriye dönük nüfus artış oranları DKKA Türkiye ort. büyüme oranı ort. büyüme oranı ort. büyüme oranı Senaryonun oluşturulmasında kullanılan bir diğer faktör de ekonomik büyümedir. Ekonomik büyüme, koruma alanı kapsamındaki ekosistem hizmetlerine olan arz ve talebin değişimini etkiler. Hem ulusal hem de bölgesel ölçekte 2000 ve 2010 yılları arası geriye dönük ekonomik büyüme oranı için Merkezi İstihbarat Teşkilatı (CIA), Uluslararası Para Fonu (IMF), Dünya Bankası (WB) ve Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerinden faydalanılmıştır. Kaş-Kekova ÖÇKB’ne yönelik verilerin sınırlı olmasından dolayı, alanın ekonomik büyüme oranı için, bölgede yaşayan insanların hanehalkı gelirinin Antalya ili ile aynı olduğu varsayımı kullanılmış ve DKKA sınırları içerisinde yer alan hane sayısı Optimar’ın sosyo-ekonomik araştırmasına (2010) dayanarak ele alınmıştır. 2011-2030 yılları için ileriye yönelik ulusal Gayri Safi Yurtiçi Hasıla (GSYH) büyüme oranı ise, 2013 yılına kadar İktisadi Kalkınma ve İşbirliği Örgütü (OECD) projeksiyonlarına ve sonraki yıllar için ise bazı varsayımlardan faydalanılarak hesaplanmıştır. Varsayımlar şu şekildedir: 2020 yılına kadar GSYH’nin %4,4 oranında ve 2012-2025 arası %4,3 oranında artması ve 2030 yılına kadar %4,2 olarak seyretmesi; Antalya ili özelinde ise, 2015 yılına kadar GSYH’nin %12 olarak seyretmesi ve 2030’a kadar %7’de sabitlenmesi. Son olarak, DKKA için kullanılan varsayımlar ise hanehalkı başına GSYH’nin 2015 yılına kadar %13 oranında seyretmesi ve 2030 yılına kadar %7’de sabitlenmesi şeklindedir (Şekil 11’e bakınız). 26 Şekil 12: Türkiye, Antalya ve DKKA’da geriye ve ileriye dönük ekonomik büyüme Türkiye ort. büyüme oranı DKKA ort. büyüme oranı ort. büyüme oranı 3.4 Senaryo tanımları Kaş-Kekova ÖÇKB’nin 2011-2030 yılları arasında geçirmesi beklenen muhtemel gelişim süreçleri doğrultusunda üç farklı senaryo oluşturulmuştur. Senaryolardan ilki “işlerin her zamanki gibi gittiği durum” (business-as-usual)’u göstermektedir. Bu senaryo, resmi varsayımların yanı sıra, önceki yıllarda gözlenen eğilimin, ortalama bir değerde dengeye oturacak olduğu varsayımına dayanmaktadır. İkinci senaryo, DKKA’daki koruma önlemlerinin arttırıldığı durumu göstermektedir. Bu senaryo, halihazırda, paydaş toplantıları ve görüş birliği oluşturulması ile çalışmaları sürmekte olan yönetim planının (2012 yılının sonunda tamamlanması öngörülmektedir) sonuçlarının uygulamaya konulduğu durumu yansıtmaktadır. Senaryo oluşturulması esnasında, DKKA’nın ekosistem hizmetlerinin kullanımına yönelik spesifik hedefler belirlenmemiş olmasından ötürü, ilgili her sektör/ekosistem servisi için varsayımlar oluşturulmuştur. Son senaryo ise, DKKA’nın doğasının ve çevresel özelliklerinin giderek bozulduğu durumu göstermektedir. Bu bozulmanın sebepleri şu şekilde açıklanmaktadır: Öncelikle, 2011 yazından itibaren, hükümet birimlerinin yeniden yapılandırma sürecinden kaynaklanan, alanın yönetimi konusunda önemli kurumsal belirsizlikler oluşmuştur (Bölüm 2.2.2’ye bakınız). Bu belirsizlikler, yönetim ve izlemede yetersizliklere sebep olmakta; çevresel bozulma ise ekosistem hizmetlerinden elde edilen faydaların da düşmesine sebep olmaktadır (karşı karşıya olunan mevcut tehlikeler ile ilgili bilgi için Bölüm 1.2.3’e bakınız) Bölüm 4: Kaş-Kekova ÖÇKB’nin, bölgedeki yerel kalkınma üzerindeki etkilerinin değerlendirilmesi: maliyet ve fayda değişimleri 4.1. Metodoloji ve temel unsurların değerlendirilmesi Kaş-Kekova ÖÇKB’nin yerel kalkınma üzerindeki etkilerinin değerlendirilebilmesi için, Bölüm 1 sonuçlarına dayanılarak, alana ait ekosistem hizmetlerinin en temel ve ilgili faydaları tespit edilmiş ve yukarıda önerilen senaryoların her biri sırasıyla detaylandırılmıştır. Mümkün olduğu takdirde, değerlendirmede, hem resmi kaynaklardan hem de saha görüşmeleri esnasında toplanan geçmiş verilerden (1998-2011) faydalanılmıştır. Geçmişe yönelik yalnızca bir yıla ait veri mevcut olduğu 27 durumlar, (ör. karbon tutma hesaplamalarında kullanılan karasal arazi kullanımı verileri ve avlanan balık miktarının düzenli raporlanmamasından dolayı bulunmayan balıkçılık verileri) ileriye yönelik tahminlerin güvenilirliğini düşürmektedir. Bu sebeple, 2011-2030 yıllarını kapsayan değerlendirmeler için, mevcut olduğu durumlarda geçmişe ait veriler ve senaryo projeksiyonları kullanılarak hesaplama yapılmıştır. Örneğin, DKKA’da gerçekleştirilen dalış faaliyetleri üç farklı senaryo çerçevesinde değerlendirilmektedir: “İşlerin her zamanki gibi gittiği durum” senaryosunda (business-as-usual), dalış sayısının, Antalya bölgesindeki turizm talebine orantılı olarak arttığı varsayılmıştır. “Daha sıkı koruma önlemlerinin alındığı” senaryoda DKKA’nın taşıma kapasitesinin alanın nihai yönetim planı çerçevesinde denetlendiği ve dengede tutulduğu varsayımı kullanılmıştır. Üçüncü senaryo olan “çevresel bozulma” senaryosunda ise DKKA’nın yeni dalış kulüplerine de açıldığı, alan kullanım kurallarının 2020 yılına kadar 200.000 dalışa izin verecek şekilde düzenlendiği ve DKKA’nın denizaltı yaşamının bozulması ve su kirliliğinden dolayı cazipliğini yitirmesinin ardından dalış sayılarında ani bir düşüş olduğu varsayımına yer verilmiştir. Bu şekilde, değerlendirilen her unsur/sektör için, raporun 3.3. bölümünde açıklanan faktörler kullanılarak, ilgili senaryolar adapte edilmiştir. Aynı şekilde, alanda maliyetleri üstlenen paydaşların değerlendirilmesi esnasında da yukarıda açıklanan yöntem kullanılmıştır: Alanın yönetim ve/veya korunmasından sorumlu olan kuruluşlar, söz konusu üç senaryo çerçevesinde incelenmiştir. Söz konusu metodoloji kullanılarak, şu sektörler ve ana unsurlar Kaş-Kekova ÖÇKB’nin yarattığı faydalara ışık tutmak amacıyla değerlendirilmektedir: balıkçılık, turizm, dalış, günlük tekne turları ve karbon tutma oranı. Özellikle DKKA’ya yönelik sistematik sosyo-ekonomik ve bilimsel veri toplama işleminin gerçekleştirilmiyor olmasından ötürü, fayda ve maliyet hesaplamaları için gerekli olan verilere erişim kısıtlı olmuştur. Yönetim planının nihai haline ulaşmamış olması da alanın geleceğe yönelik finansal planlarına erişimi engellemiştir. 4.2 Üç senaryoya yönelik sonuçların özeti 4.2.1. Balıkçılık Balıkçılıktan elde edilen faydalar, saha görüşmeleri sırasında toplanan kısıtlı verilere dayanmaktadır. Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı yerel teşkilatı tarafından kaydedilmiş olan balık avı verileri, yalnızca 2011 yılı için mevcuttur. Bu sebeple, söz konusu veriler, gerçekleştirilmiş olan görüşmeler ışığında, gelecek yıllar için de referans oluşturacak şekilde kullanılmıştır. Her ne kadar balıkçılık Kaş-Kekova ÖÇKB’nin yerel kalkınma yapısı (Bölüm 1.2.1.2’ye bakınız) içerisinde çok büyük bir role sahip olmasa da, incelenen senaryolar, uygulanan yönetim şekillerinin, bu gelir kaynağının karlılığı üzerinde değişikliklere yol açabileceğini göstermektedir. Bu doğrultuda, balık tutma ölçeğinde gözlenen ya da hesaplanan katma değer, DKKA ekosisteminin balıkçılara sağladığı faydanın bir değer göstergesi olarak kullanılmıştır. İşlerin “her zamanki gibi gittiği durum” senaryosuna göre, DKKA’daki balık stokları ve balıkçı sayısının sabit olduğu varsayılmaktadır. Bu çerçevede, uzun vadede, yönetim planının uygulamaya geçmesi ile birlikte balık stoklarında artış olması öngörülmektedir (10 yıllık süre için, balıkçılığa kapalı alanların belirlendiği ve yasal olmayan balıkçılık faaliyetlerinin etkin bir biçimde denetlendiği varsayılmaktadır). Senaryoya göre 2022 yılına kadar balık tutma oranında %30’a varan kademeli bir düşüş olması (DKKA’da yılda 38 tona düşünceye kadar); 2022 sonrasında ise %5’lik bir artışın ardından, 2026 yılında 52 kotasına ulaşıncaya kadar, balıkçı sayısında her yıl 3’er kişilik bir artışın olması öngörülmektedir. 28 100 000 Balıkçılıktan elde edilen fayda (avro) 90 000 80 000 70 000 60 000 50 000 40 000 30 000 20 000 10 000 0 2011 2014 1. Senaryo: İşlerin her zamanki gibi gitti durum 2017 2020 2023 Year 2.Senaryo: Koruma önlemlerinin arttırılması 2026 2029 3.Senaryo: Koruma önlemlerinin azaltılması Şekil 13: DKKA’daki balıkçılık sektörüne yönelik senaryo sonuçları Diğer yandan, DKKA statüsünün ortadan kalktığı varsayılan üçüncü senaryoda, doğal kaynak temelinin belirgin bir biçimde bozulduğu görülmektedir. Bu senaryoda, balık avı başlangıç seviyeleri daha yüksektir (10 yıl boyunca yılda %1’lik bir artış gerçekleşmektedir) ve yasa dışı balıkçılık faaliyetleri ile birlikte yıllık miktar 55 tona ulaşmaktadır. Bunun ardından, senaryo zaman diliminin sonuna kadar, balık avı miktarının yılda %4 oranında azalması ve balıkçı sayısının ise her sene 1 kişi olacak şekilde düşmesi öngörülmektedir. Sonuç olarak, bu kaynaktan elde edilen fayda yılda 42.000 avro kadar azalmaktadır. Dolayısıyla, balık stoku yönetimi son derece önemlidir. Her ne kadar balık tutma konusunda on yıl süre ile getirilen katı denetimler bu kaynaktan elde edilen faydaları azaltsa da, stokların tekrardan yenilenmesi ve faydaların sürdürülebilir bir biçimde tekrar yükselişe geçmesi söz konusudur. 4.2.2. Turizm Birinci senaryo (mavi), turizm sektörünün ulusal ekonomik büyüme ile orantılı bir biçimde büyüdüğü takdirde, 2012 sonrasında ÖÇKB’de turizm sektörünün gelişim eğilimini göstermektedir. Bu doğrultuda, 2000 yılından itibaren turizmden elde edilen faydanın 6 kat arttığı dikkati çekmektedir. Bu durum, Antalya’nın turizm sektörü açısından oldukça güvenilir bir destinasyon olmasının da etkisiyle, bölgenin dinamizmini gözler önüne sermektedir. İkinci senaryo (yeşil), koruma önlemlerinin daha katı bir biçimde uygulandığı durumu yansıtmaktadır. Bu önlemler arasında, DKKA’nın turizm taşıma kapasitesinin daha iyi denetlenmesi ve yılda 250.000 ziyaretçi sınırının uygulamaya konulması gibi önlemleri saymak mümkündür. Önlemlerin arttırılması, hem yerel işletmeler ve bunun sonucu olarak da turistler üzerine daha fazla maliyet yüklenmesine sebep olmaktadır. Dolayısıyla, yönetim planı uygulamaya konulur konulmaz elde edilen faydada bir miktar artışın olması beklenmektedir. Daha iyi koruma önlemlerinin alınması ile çevresel kalitenin yükselmesi ve turizm hizmetlerinin geliştirilmesi, bu yüzden de harcamaların artması öngörülmektedir: Senaryonun kapsadığı zaman dilimi içerisinde, harcamaların günde 115 TL’den (2012 yılında), turist başına 175 TL’ye yükselmesi beklenmektedir. 29 Turizmden elde edilen fayda (x 1.000.000 avro) 85 75 65 55 45 35 25 15 5 1 4 7 10 13 16 19 22 25 28 31 Year 1. Senaryo: İşlerin her zamanki azaltılması gibi gitti durum 3.Senaryo: Koruma önlemlerinin Year 2.Senaryo: Koruma önlemlerinin arttırılması 2.Senaryo: Koruma önlemlerinin arttırılması 3.Senaryo: Koruma önlemlerinin azaltılması 1. Senaryo: İşlerin her zamanki gibi gitti durum Şekil 14: DKKA’daki turizm sektörüne yönelik senaryo sonuçları Üçüncü senaryo (kırmızı) ise DKKA’nın turizm yatırımlarına açıldığı varsayımına dayanmaktadır. Bu senaryoya göre, 2020 yılına kadar her yıl alanı %5 oranında daha çok turistin ziyaret edeceği, bunun ardından ise kıyı şeridinin cazip olmayan bir hale gelmesi ve/veya artan deniz kirliliğinden dolayı alanda konaklayan turist sayısının düşeceği (5’ten 3’e) öngörülmektedir. Harcamaların ise kitle turizmi ve paket turlardan dolayı düşmesi beklenmektedir: 115 TL yerine, turist başına günde 100 TL. Senaryolara göre, daha etkin koruma, Kaş-Kekova bölgesinde karasal ve denizel turizm kalitesinin artmasına sebep olmaktadır. Turistlerin kalitedeki bu artış için daha fazla harcama yapmaya razı olmalarından dolayı ise, turizmden elde edilen faydalarda önemi miktarda bir artışın olması (birinci senaryoyla karşılaştırıldığında yılda birkaç milyon avro kadar) beklenmektedir. Bunun aksine, ekosistemlerin taşıma kapasitesi dikkate alınmaksızın kitle turizmine yönelinmesi, kısa bir süreliğine bir miktar fayda sağlanmasına ancak sonrasında bölgenin cazipliğini zamanla yitirmesine sebep olmaktadır. 30 4.2.3. Rekreasyonel aktiviteler – Günlük tekne turları Günlük tekne turlarından elde edilen fayda (x100.000 avro) 40 35 30 25 20 15 10 2011 2014 2017 2020 2023 2026 2029 Year 1. Senaryo: İşlerin her zamanki gibi gitti durum 2.Senaryo: Koruma önlemlerinin arttırılması 3.Senaryo: Koruma önlemlerinin azaltılması Şekil 15: DKKA’daki günlük tekne turlarına yönelik senaryo sonuçları Kaş-Kekova ÖÇKB’de gerçekleştirilen günlük tekne turlarına ait 2011 yılı dışında geçmişe dönük veri bulunmamaktadır. Birinci senaryo, bölgedeki turist artış oranının, ulusal turist sayısındaki yıllık artış oranı olan %5 ile aynı olduğu ve fiyatların değişmediği varsayımına dayanmaktadır. İkinci senaryoya göre, teknelerin taşıma kapasitesi denetlenmekte ve yıllık 250.000’i geçmeyecek şekilde dengede tutulmaktadır. Bu senaryoda, tur ücreti, uygulanacak belli bir miktar kullanıcı harcı eklenmesinden dolayı artmaktadır: 35 TL’den 52 TL’ye. Üçüncü senaryoda ise DKKA yönetimi tur teknelerinin sayısını kısıtlamamakta ve bu yüzden müşteri sayısı 2020’ye kadar yılda 300.000’e yükselmektedir. Ancak, bozulan kıyı şeridi ve artan su kirliliğinden dolayı bu sayının 2020 sonrasında giderek düşmesi öngörülmektedir. Artan rekabet ve paket turlardan dolayı 2015’den sonra tur ücretlerinin giderek düşmesi beklenmektedir: 35 TL yerine, kişi başına 30 TL. Günlük tekne turları ile ilgili projeksiyonlar, turizmden elde edilen faydalara dair senaryolarla benzerlik taşımaktadır. Ancak, tekne turlarının belli noktalarda (Üçağız) daha yoğunluklu bir şekilde faaliyet göstermesinden dolayı, bu noktaların cazipliğini kaybetmesi tekne işletmecileri başta olmak üzere temel paydaşların istemeyeceği bir durum olmaktadır. Dolayısıyla, alandaki paydaşların, alanın bozulması ve alandan elde edilen gelirlerin azalma riskinden dolayı, bu faaliyetin gelişimini kontrol etme istekliliği bulunmaktadır. Bu yüzden birinci ve ikinci senaryonun eğrileri, iki durumda da benzer faydalar söz konusu olduğundan dolayı (yılda yaklaşık 3,6 milyon avro), birbirine yaklaşmaktadır. Daha sıkı koruma önlemlerinin alındığı senaryoda ise müşteri sayısı çok daha düşük olup (2030 yılında, 320.000 yerine 250.000), aktivitenin beraberinde getireceği çevresel etkiler de daha az olmaktadır. 31 Dalış faaliyetlerinden elde edilen fayda (x 100.000 avro) 4.2.4. Dalış 12 9 6 3 0 1998 2001 2004 2007 1. Senaryo: İşlerin her zamanki gibi gitti durum 2010 2013 2016 Year 2019 2.Senaryo: Koruma önlemlerinin arttırılması 2022 2025 2028 3.Senaryo: Koruma önlemlerinin azaltılması Şekil 16: DKKA’daki dalış aktivitelerine yönelik senaryo sonuçları Birinci senaryoda, Antalya’daki artan turizm talebi ile orantılı bir şekilde dalış faaliyetlerinden elde edilen faydanın da artması beklenmektedir. İkinci senaryoda ise maksimum dalış kapasitesi doğrultusunda dalış sayısının kısıtlanması (maksimum taşıma kapasitesi: yılda 120.000 dalış) ve çevresel etkileri azaltmak için dalış faaliyetlerinin daha fazla denetim altında tutulması öngörülmektedir. Bu iki senaryoyu karşılaştırdığımızda, ikinci senaryoda elde edilen faydanın daha yüksek oluşu, dalış ücretinin dalış başına 32 avrodan 45 avroya yükselmesinden kaynaklanmaktadır. Üçüncü senaryoda ise hiçbir koruma önleminin alınmadığı durum gösterilmektedir. Bu senaryoya göre DKKA’daki dalış sayısına herhangi bir kısıtlama getirilmemekte ve bu faaliyetin denizel ekosistemler için herhangi bir tehlike oluşturmadığı düşünülmektedir. Bu durumda, 2020 yılına kadar açılacak olan her yeni dalış kulübünün, her yıl dalış miktarını %10 oranında arttırması; bunun ardından ise sualtının cazip olmayan bir hale gelmesi ve/veya deniz suyunun kirliliğinin artmasından dolayı dalış sayısında hızlı bir düşüşün yaşanması beklenmektedir. Dalış, Kaş bölgesini cazip kılan faaliyetlerin başında gelmektedir. Kaş’ın Türkiye’de dalış için en gözde alanlardan birisi olması ise bölgede bu faaliyetin kolaylıkla bölgenin kaldırabileceğinin üzerine gerçekleştirilmesine ve gün geçtikçe alana zarar veren bir hale dönüşmesine yol açabilmektedir. Üçüncü senaryoda da görülebildiği gibi alanda dalış faaliyetlerinin herhangi bir kısıt konulmaksızın gerçekleştirilmesi, başlangıçta finansal bir fayda sağlayabileceği gibi, uzun vadede sürdürülebilir bir kullanımın sağlanması açısından uygun değildir. 32 Karbon tutumundan elde edilen fayda (x 100.000 avro) 4.2.5. Karbon Tutma 100 95 90 85 80 75 70 65 60 55 50 2010 2012 2014 2016 2018 2020 2022 2024 2026 2028 2030 Year 1. Senaryo: İşlerin her zamanki gibi gitti durum 2.Senaryo: Koruma önlemlerinin arttırılması 3.Senaryo: Koruma önlemlerinin azaltılması Şekil 17: DKKA’daki karasal karbon tutumuna yönelik senaryo sonuçları Kaş-Kekova bölgesindeki karbon tutumundan elde edilen fayda hesaplanırken, yalnızca karasal ekosistemler göz önünde bulundurulmuştur. DKKA’da önemli ölçüde karbon tutma potansiyeline sahip deniz bitki örtüsü göz ardı edilmiştir (Dr. Yokeş ile kişisel görüşmeler). Birinci senaryoya göre, arazi bölünmesi ve kullanımı 2010 yılındakine benzer bir biçimde devam etmekte; dolayısıyla karbon tutumunda da bir değişiklik olmamaktadır. İkinci senaryoda ise, daha sıkı koruma önlemleri alınmakta ve daha iyi bir ekosistem yönetimi sayesinde doğal arazinin %2’si geri kazanılmakta ve yenilenmektedir. Üçüncü senaryoda ise, ekosistem yönetimi etkin bir biçimde uygulanmamakta ve alanda kalkınma baskılarının artmasıyla birlikte, her yıl alanın %1’i dönüştürülmektedir: bu senaryoda, ormanların azaldığı ve işlenmiş arazi miktarının arttığı varsayılmaktadır. İkinci senaryo çerçevesinde, daha etkin arazi yönetimi ve koruma önlemleri sayesinde daha yüksek miktarda karbon tutumu ve küresel iklim piyasaları açısından önemli faydalar elde edilmesi mümkündür. 4.2.6. Atık Su Arıtımı Kaş-Kekova denizel çevresine, yaz ve kış sezonlarına bağlı olarak (yaz sezonunda Kaş nüfusu üç kata çıkmakta ve Ölüdeniz’in iç kesimlerinde faaliyet gösteren tekneler ÖÇKB’nin doğu kesiminde ciddi ölçüde deniz kirliliğine sebep olmaktadır) pek çok evsel kaynaktan farklı miktarlarda arıtılmamış atık su aktarımı yapılmaktadır. Yeterli veri bulunmamasından ötürü deniz ekosistemlerin ekolojik arıtım kapasitesi hesaplanamamıştır. Aynı zamanda, belli bir eşiğin üzerinde emilim ise sürdürülebilir olamamaktadır. Organik atıkların emiliminden ortaya çıkan faydanın hesaplanabilmesi için, öncelikle bu kapasitenin belirlenmesi zorunludur; ancak bu daha fazla araştırma gerektirir. Önerilen metodoloji, arıtım kapasitesinin hesaplanmasını, fiili atık su miktarının bu değerden düşülmesini ve geriye kalan emme kapasitesi miktarına, arıtım maliyetleri göz önünde bulundurularak bir fiyat biçilmesini kapsamaktadır. 33 4.3 Maliyet ve Fayda Değerlendirmesi 4.3.1 Maliyetler Veri yetersizliğinden dolayı, alana özgü maliyetler yalnızca ÖÇKB yönetim masrafları ve WWFTürkiye tarafından yürütülmekte olan doğa koruma çalışmaları ile sınırlıdır. Kaş-Kekova ÖÇKB’nin yönetimi Tabiat Varlıklarını Koruma Genel Müdürlüğü (TVKGM) tarafından yürütülmektedir. DKKA’nın önceki yıllara yönelik yönetim masrafları TVKGM’nin Antalya ili için ayırdığı bölgesel bütçe üzerinden hesaplanmaktaydı (Antalya ilinde TVKGM yönetimi altında olan benzer yüzölçümlerine sahip üç tane ÖÇKB bulunmaktadır55, dolayısıyla bölgesel maliyetlerin üçte biri alınarak masraflar hesaplanmıştır). 2008-2011 yılı Eylem Planı’nda ise masraflarda yıllık %4’lük artış olduğu ileri sürülmüştür. WWF-Türkiye doğa koruma çalışmaları çerçevesinde ise, alanın yönetim planının hazırlanması projesi kapsamında yıllık 127,500 TL’lik bir doğa koruma bütçesi ayrılmıştır. WWF-Türkiye’nin alandaki çalışmalarına yakın gelecekte de devam edip etmeyeceği kesinlik kazanmamış olsa da, bazı senaryolarda en az aynı miktarda bir bütçenin doğa koruma çalışmaları kapsamında harcanacak olduğu varsayılmaktadır. Kurumsal ve diğer masraflar (x 100.000 avro) 16 14 12 10 8 6 4 2 0 2010 2012 2014 2016 2018 2020 2022 2024 2026 2028 2030 Years 1. Senaryo: Eğilim 3.Senaryo: Koruma önlemlerinin azaltılması 2.Senaryo: Koruma önlemlerinin arttırılması Şekil 18: DKKA’daki yönetim ve doğa koruma masraflarına yönelik senaryo sonuçları 4.3.2 Fayda Değerlendirmesi Aşağıda yer alan Şekil 19’da, ekosistem hizmetleri ve DKKA’da gerçekleştirilen faaliyetlerden elde edilen faydaların genel toplamına yer verilmektedir. Uzun vadeli değerlendirmeler, doğa koruma önlemlerinin sıkı bir biçimde uygulanmadığı takdirde elde edilen faydanın düşüşe uğrayacağını göstermektedir. Birinci ve ikinci senaryoya yönelik eğriler paralel olarak seyretse de, ikinci senaryoya ait eğri yılda ortalama 16 milyon avro değerinde daha çok fayda elde edilmesine imkân sağlamaktadır. 55 Belek ÖÇKA 112km2, Patara ÖÇKA 197km2 ve Antalya ilindeki en büyük ÖÇKA olan Kaş-Kekova ÖÇKA ise 257 km2‘lik yüzölçümüne sahiptir. 34 Kaş-Kekova ÖÇKB’de ekosistem hizmetleri/faaliyetler vb faydaların genel toplamı (x 1.000.000 avro 120 100 80 60 40 20 0 2010 2015 2020 2025 2030 Year 1. Senaryo: İşlerin her zamanki gibi gitti durum 2.Senaryo: Koruma önlemlerinin arttırılması 3.Senaryo: Koruma önlemlerinin azaltılması Şekil 19: Kaş-Kekova ÖÇKB’da ekosistem hizmetleri ve gerçekleştirilen aktivitelerden elde edilen faydaların genel toplamı 4.3.3 Karşılaştırmalı değerlendirme Net bugünkü değer (NBD), belli bir senaryo ya da projenin sosyal faydalarını hesaplamak için uygun bir gösterge olarak kabul edilmektedir. Kaş-Kekova ÖÇKB’nin Net Bugünkü Değer (NBD)’i, net bugünkü fayda ile, tahmin edilen ÖÇKB maliyetleri arasındaki farkın hesaplanması ile elde edilmektedir. Aşağıdaki şekilde, olası üç senaryoya yönelik Net Bugünkü Değer sonuçları yer almaktadır. Bu sonuçlar, Kaş-Kekova ÖÇKB’de mevcut olan tüm ekosistem hizmetleri dâhil edilerek elde edilmiştir: balıkçılık, turizm, dalış, tekne turları ve karbon tutumuna yönelik değerler, Türkiye Merkez Bankası’na ait enflasyon deflatörü kullanılarak hesaplanmıştır. Şunu unutmamak gerekir ki, ÖÇKB’nin yönetimi ve korumasına ait finansal maliyetler yüksek olmadığı için, Şekil 20’de yer alan Net Bugünkü Değer miktarı ile Şekil 19’da yer alan ekosistem hizmetlerinden elde edilen toplam fayda arasında büyük bir fark bulunmamaktadır. 35 Ekosistem hizmetlerinden elde edilmesi beklenen faydaların Net Bugünkü Değeri (x 1.000.000 avro) 60 50 40 30 20 10 0 2010 2015 2020 2025 2030 Year 1. Senaryo: İşlerin her zamanki gibi gitti durum 2.Senaryo: Koruma önlemlerinin arttırılması 3.Senaryo: Koruma önlemlerinin azaltılması Şekil 20: Ekosistem hizmetlerinden elde edilmesi beklenen faydaların Net Bugünkü Değeri Ekosistem hizmetlerinden elde edilmesi beklenen faydaların Net Bugünkü Değeri (x 1.000.000 avro) Birinci senaryoya göre, ÖÇKB halihazırda yönetildiği gibi yönetilmeye devam etmektedir (mavi çizgi ile gösterilmektedir). Bu doğrultuda, ekosistemler iyi bir biçimde korunmakta ve yönetim masrafları da fazla artmamaktadır. ÖÇKB’de daha sıkı koruma önlemleri alındığı takdirde (yeşil çizgi) Net Bugünkü Değer başlangıçta hızlı bir biçimde artmakta (özellikle turizm ve ilgili rekreasyonel faaliyetlerden kaynaklanan pozitif etkilerden ötürü); sonrasında ise yavaş bir biçimde artışını sürdürmektedir. Koruma standartlarının düşürülmesi ise (kırmızı çizgi), Net Bugünkü Değerde özellikle ilk on yıl içinde normal gidişata göre büyük bir azalmaya sebep olmamakta; ancak, bundan sonraki dönemde, DKKA’nın ekonomik sektörleri için son derece önem taşıyan, çevre kalitesinin giderek bozulmasından dolayı, oldukça belirgin bir düşüşe sebep olmaktadır. Net Bugünkü Fayda (milyon €) Net Bugünkü Maliyet (milyon €) Net Bugünkü Değer (milyon €) 1.Senaryo 811 6 805 2.Senaryo 1011 8 1 003 3.Senaryo 573 3 570 Tablo 8: Beklenen üç senaryoya yönelik Net Bugünkü Değer 4.4 Sonuçlar Doğa koruma senaryolarına ait farklı hipotezler, alandaki tedarik, kültürel ve düzenleme ekosistem hizmetlerinin hangi kurallar çerçevesinde yönetileceği ve bu kuralların ne şekilde regüle edileceği konusunda farklı çıkarımlar sunmaktadır. Balıkçılık konusunda getirilecek olan hükümlerin, koruma önlemlerinin arttırılmasına yönelik olması fayda sağlayacaktır; ancak, öncesinde balık stoklarının yenilenmesi adına bir miktar zaman tanınması daha uygun olacaktır (alanda gerçekleştirilen yasa dışı balıkçılık faaliyetlerinin ortadan kalktığı varsayılmaktadır). 36 ÖÇKB’de, yönetim planının yürürlüğe girmesiyle birlikte balıkçılığın tamamen yasaklandığı alanların duyurulması, başlangıçta yerel ve bölgesel balıkçı toplulukları tarafından direnç ile karşılanabilecektir. Şu unutulmamalıdır ki, Türkiye’de diğer bazı ÖÇKB’lerde de buna benzer uygulamalar, yerel ölçekte görüş birliğine varılması yolu ile yaygınlaşmaktadır (ör. Gökova ve Datça-Bozburun ÖÇKB’leri). Alanda, koruma önlemlerinin arttırılması ile, turizm, dalış ve tekne turları gibi kültürel hizmetler açısından, olumlu etkilerin kısa bir süre içerisinde hissedilmeye başlayacağını (on yıl içerisinde) söylemek mümkündür. Koruma önlemleri azaltıldığı takdirde ise, ilk başta, kitle turizmi ve ikinci konut sektörü artacağı için turist sayısında hızlı bir artış gözlenecek, bu da ekosistem hizmetlerinin bozulmasına yol açacaktır. Dalış ya da tekne turu sayılarının arttırılması ile birlikte, denizel ortamın doyum noktasına ulaşması, işletmeciler ve balıkçılar arasında daha da ciddi anlaşmazlıkların doğmasına sebep olabilecektir. Diğer ekosistem hizmetlerine kıyasla, düzenleme hizmetlerinin en önemli unsurlarından olan karbon tutma ve organik atık arıtımı gibi hizmetler, koruma önlemlerinin arttırılmasıyla birlikte faydalarını çok daha hızlı bir biçimde göstermektedirler. ÖÇKB içerisindeki gelişimin kontrol altında tutulmasıyla birlikte, doğal ve yarı-doğal ekosistemlerin dönüşümü de kontrol altına alınmış olacak, bu sayede karasal karbon dioksit tutma oranı da artacaktır. Bu durum, karbon kredisi kazanımı yolu ile daha geniş ölçekte de fayda sağlanmasına yol açabilecektir. Her ne kadar denizin organik atık arıtma kapasitesinin herhangi bir piyasa değeri olmasa da, nihai olarak finansal akışı etkileyen çevresel etkileri bulunmaktadır. Bu analiz çerçevesinde, alandaki atık su arıtım sisteminin ne “işlerin şimdiki gibi gittiği” durum ne de “doğa koruma önlemlerinin azaldığı” senaryolar çerçevesinde sürdürülebilir olmayacağı görülmektedir. Yalnızca, doğa koruma önlemlerinin arttırılması yolu ile uzun vadede fayda sağlanması mümkündür. Genel anlamda, DKKA “içindeki” ve “dışındaki” (Kaş ilçe merkezi) ekosistem hizmetleri arasında yakın bir etkileşim bulunmaktadır. Dolayısıyla, yönetim kararlarını bu doğrultuda vermek büyük önem taşımaktadır. Örneğin, Kaş-Kekova bölgesinde bulunan atık su arıtım sistemi, turizm gibi yüksek net ekonomik faydaya sahip ekosistem hizmetlerini hem yerel hem bölgesel ölçekte doğrudan etkilemektedir. Alana yönelik verilerin kısıtlı olması, bu çalışmanın sonuçlarını önemli ölçüde etkilemektedir. Dolayısıyla, senaryolara ait hipotezlerin çoğu eldeki verilerden ziyade tahminlere dayanarak elde edilmiştir. Balık stoklarına, balıkçılık faaliyetlerine, yerel turizm talebi ve dinamiklerine yönelik tutarlı zaman serisi verilerinin mevcut olmaması, Kaş-Kekova ÖÇKB’de yerel kalkınma ve sürdürülebilirlik değerlendirmesi yapılabilmesi açısından büyük bir zorluktur. Bu sebeple, daha fazla araştırmaya ihtiyaç duyulmaktadır. 37 Kaynaklar AKS Planlama Mühendislik. 2010. Kaş-Kekova ÖÇKB Biyolojik Çeşitliliğin Tespiti Proje Raporu. Ankara. Akyüz, A. 2011. Legal aspects of nature conservation in Turkey in the period of EU accession negotiations. In: Did You Know About Turkey’s Ecological Issues. EESE 2011 Konferans Web Sayfası. http://www.esee2011.org/index.php?p=22. (30.11.2011 tarihinde erişilmiştir). Balık Veritabanı (Fish Base). 2011. Balık veritabanı: Orfoz. http://fishbase.org/summary/Epinephelus-marginatus.html. (9.12.2011 tarihinde erişilmiştir). Barselona Sözleşmesi. 1999. Özel Çevre Koruma Alanları ve Biyolojik Çeşitlilik ile ilgili Protokol. http://195.97.36.231/dbases/webdocs/BCP/ProtocolSPA9596_eng_p.pdf. (19.01.2012 tarihinde erişilmiştir). Batı Akdeniz Kalkınma Ajansı. 2010. TR 61 Bölgesi (Antalya, Isparta, Burdur) Bölge Planı 20102013. Antalya. Bilger, G., Atlamaz, B., Yazar, G. Likya Kıyılarında Ekolojik Bölge Ölçekli Koruma ve Sorumlu Turizm Projesi Sosyo-Ekonomik Altyapı Araştırması Sonuçları. WWF, İstanbul. Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı (UNDP). 2009. Türkiye’nin Korunan Alanlar Sisteminin Güçlendirilmesi: Deniz ve Kıyı Koruma Alanlarının Sürdürülebilirliğinin Kolaylaştırılması Projesi. UNDP Proje Dökümanı. Ankara. Birleşmiş Milletler Dünya Turizm Örgütü. 2010. Yıllık Rapor. Demir, V. 2010. WWF Türkiye Kaş-Kekova Güney MEDPAN Türkiye Pilot Projesi Coğrafi Bilgi Sistemleri Veritabanı Oluşturulması. İstanbul. Demir, V. 2011. Biodiversity Research in Kaş-Antalya Marine Protected Area Planning via Decision Support Systems. İstanbul Üniversitesi, Doktora Tezi. Devlet Planlama Teşkilatı. 2004. İlçelerin Sosyo-Ekonomik Gelişmişlik Sıralaması Araştırması. Ankara. Devlet Planlama Teşkilatı. 2007. Dokuzuncu Kalkınma Planı 2007-2013 – İşgücü Piyasası Özel İhtisas Komisyonu Raporu. Ankara. Doğu Akdeniz Kalkınma Ajansı. 2010. 2010-2013 Bölgesel Planı. Antalya. Ekonomik Kalkınma ve İşbirliği Örgütü (OECD). 2011. “Bir Bakışta Toplum” Raporu 2011 OECD Sosyal Göstergeleri. Eken, G., Bozdoğan, M., İsfendiyaroğlu, S., Kılıç, D.T., Lise, Y. 2006. Türkiye’nin Önemli Doğa Alanları Kitabı. Doğa Derneği. Ankara. 38 European Field Herping Community. 2008. Likya Kara Semenderi. http://www.euroherp.com/species/Lyciasalamandra_luschani/. (15.12.2011 tarihinde erişilmiştir). Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı. 2011. Türkiye’de su ürünlerinin denizlere göre dağılımı. Balıkçılık ve Su Ürünleri Genel Müdürlüğü. Gözcelioğlu, B. 2011. Denizlerimizin Sakinleri. EPASA & UNDP Yayınları. Ankara. Kalkınma Bakanlığı. 2011. Temel Ekonomik Göstergeler – Ocak 2011. http://www.dpt.gov.tr/PortalDesign/PortalControls/WebIcerikGosterim.aspx?Enc=83D5A6FF03 C7B4FC8604E0A9DA903A71. (14.12.2011 tarihinde erişilmiştir). Kaş Belediyesi. 2011. Bütçe İstatistikleri. Kaş, Antalya. Kaş Gıda, Tarım ve Hayvancılık İlçe Müdürlüğü. 2011. Deniz Balıkları ve Diğer Deniz Ürünleri İstihsali 2011. Kaş, Antalya. Kaş Liman Başkanlığı. 2011. Kaş Limanı 2010 İstatistikleri. Kaş, Antalya. Kültür ve Turizm Bakanlığı. 2010. Türkiye limanlarına giriş yapan sarı bayraklı (Flag Q) yatların (Ticari & özel kullanım için) yıllara göre dağılımı. Yatırım ve İşletmeler Genel Müdürlüğü. Ankara. Kültür ve Turizm Bakanlığı. 2011. Sınır İstatistikleri & Arkeolojik Sit Alanı İstatistikleri 2010. Yatırım ve İşletmeler Genel Müdürlüğü. Ankara. Nesli Tehlikede Olan Yabani Bitki ve Hayvan Türlerinin Uluslararası Ticaretine İlişkin Sözleşme (CITES). 2011. Sözleşmenin listelerinde yer alan farklı koruma statülerine sahip türler. http://www.cites.org/eng/app/appendices.php. (07.12.2011 tarihinde erişilmiştir). Optimar Danışmanlık. 2010. Kaş-Kekova Özel Çevre Koruma Bölgesi Sosyo-Ekonomik, Tarihi ve Kültürel Değerlerin Araştırılması Projesi. Ankara. Özel Çevre Koruma Kurumu Başkanlığı. 2008a. Özel Çevre Koruma Kurumu Başkanlığı Kurumsal Eylem Planı 2008-2013. Ankara. Özel Çevre Koruma Kurumu Başkanlığı. 2008b. Özel Çevre Koruma Kurumu Başkanlığı Stratejik Planı 2008-2013. Ankara. Sualtı Araştırmaları Danışmanlık. 2011. Kaş-Kekova Özel Çevre Koruma Bölgesi “Ölüdeniz Alanı” Taşıma Kapasitesinin Belirlenmesi Projesi Sonuç Raporu. Ankara. Tabiat Varlıklarını Koruma Genel Müdürlüğü. 2011. Kaş-Kekova Özel Çevre Koruma Alanı. http://www.ozelcevre.gov.tr/icerik-25-Kas-Kekova.html. (23.11.2011 tarihinde erişilmiştir). Tural, U. 2009. Denizel Biyolojik Çeşitlilik Araştırması Özet Raporu – Güney MedPAN –Türkiye Pilot Projesi. WWF Raporu. İstanbul. Türkiye İstatistik Kurumu. 2010. Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sistemi Sonuçları. Ankara. Uluslararası Doğayı Koruma Birliği (IUCN). 2011. IUCN Nesli Tükenme Tehlikesi Altında Olan Türlerin Kırmızı Listesi http://www.iucnredlist.org. (07.12.2011 tarihinde erişilmiştir). 39 WWF-Türkiye. 2007. Likya Kıyıları Projesi ve Kaş-Kekova Özel Çevre Koruma Alanı’nın Oluşturulması (2000-2006). Powerpoint sunuşu. WWF-Türkiye. 2011. Yıllık Proje Raporu. İstanbul. WWF MedPo. 2011. Güney MedPAN Projesi. (29.11.2011 tarihinde erişilmiştir). http://mediterranean.panda.org/about/marine/marine_protected_area/the_medpan_south_project Yıldız, E.B., Sivri, U. & Berber, M. 2010. Türkiye’de İllerin Sosyo-ekonomik Gelişmişlik Sıralaması. Yokeş, B. 2003. Marine Biological Richness – WWF Turkey Eco-Regional Conservation and Responsible Tourism on the Lycian Coast. 40 Ek I – Önerilen Zonlama Haritaları ve Kaş-Kekova Özel Çevre Koruma Alanı’na Yönelik Yerel Komite Kararları Eylül 2011’den itibaren (kaynak: WWF-Türkiye 2011). Harita 1 – 1. ve 8. Bölge arasını kapsamaktadır (DKKA’nın Batısı, Kaş kesimi) 1.Bölge: İsim – Liman Ağzı - Amatör balıkçılık: Tüm aktiviteler yasaklanmıştır - Profesyonel balıkçılık: Sezonluk torik balıkçılığı dışında tüm türleri yasaklanmıştır - Demir atmak: Yasaklanmıştır - Dalış: İzin verilmektedir 2.Bölge: İsim – Fener Dışı - Amatör balıkçılık: Tüm aktiviteler yasaklanmıştır - Profesyonel balıkçılık: İzin verilmektedir - Demir atmak: İzin verilmektedir - Dalış: Ekipman ile dalış yasaklanmıştır 3.Bölge: A: Arkeolojik sit alanında dalış aktiviteleri yasaklanmıştır - Amatör balıkçılık: Tüm aktiviteler yasaklanmıştır - Profesyonel balıkçılık: İzin verilmektedir - Demir atmak: İzin verilmektedir - Dalış: Ekipman ile dalış yasaklanmıştır B: Heybeli Ada B: Heybeli Ada B: Heybeli Ada - Amatör balıkçılık: Tüm aktiviteler yasaklanmıştır - Profesyonel balıkçılık: İzin verilmektedir - Demir atmak: İzin verilmektedir - Dalış: Ekipman ile dalış yasaklanmıştır C: Kovan Adası - Besmi Adası - Amatör balıkçılık: Tüm aktiviteler yasaklanmıştır - Profesyonel balıkçılık: Tüm aktiviteler yasaklanmıştır - Demir atmak: Yasaklanmıştır - Dalış: Ekipman ile dalışa izin verilmektedir 4.Bölge: İsim – Ufak Dere Koyu A: - Amatör balıkçılık: Tüm aktiviteler yasaklanmıştır - Profesyonel balıkçılık: Tüm aktiviteler yasaklanmıştır - Demir atmak: Yasaklanmıştır - Dalış: Ekipman ile dalış yasaklanmıştır B: - Amatör balıkçılık: Tüm aktiviteler yasaklanmıştır 41 - Profesyonel balıkçılık: Tüm aktiviteler yasaklanmıştır - Demir atmak: İzin verilmektedir - Dalış: Ekipman ile dalış yasaklanmıştır 5.Bölge: İsim – İnönü Koyu - Amatör balıkçılık: Tüm aktiviteler yasaklanmıştır - Profesyonel balıkçılık: İzin verilmektedir - Demir atmak: Yasaklanmıştır - Dalış: İzin verilmektedir 6.Bölge: İsim – Çılpacık Adası ve Bohça İskelesi arası - Amatör balıkçılık: Tüm aktiviteler yasaklanmıştır - Profesyonel balıkçılık: İzin verilmektedir - Demir atmak: İzin verilmektedir - Dalış: Ekipman ile dalış yasaklanmıştır 7.Bölge: İsim – Aperlai Antik Kenti Arkeolojik Sit Alanı - Amatör balıkçılık: Tüm aktiviteler yasaklanmıştır - Profesyonel balıkçılık: Tüm aktiviteler yasaklanmıştır - Demir atmak: Yasaklanmıştır - Dalış: Ekipman ile dalış yasaklanmıştır 8.Bölge: Name – Çondur Burnu ve Hidayet Koyu arası - Amatör balıkçılık: Tüm aktiviteler yasaklanmıştır - Profesyonel balıkçılık: Dalış noktaları dışında izin verilmektedir - Demir atmak: Yasaklanmıştır - Dalış: Ekipman ile dalışa izin verilmektedir Harita 2 - 9. ve 10. Bölge’yi göstermektedir (DKKA’nın Doğusu, Kekova kesimi) 9.Bölge: - Amatör balıkçılık: Tüm aktiviteler yasaklanmıştır - Profesyonel balıkçılık: Tüm aktiviteler yasaklanmıştır - Demir atmak: Yasaklanmıştır - Dalış: Ekipman ile dalışa izin verilmektedir 10.Bölge: İsim – Karalos Limanı - Amatör balıkçılık: Tüm aktiviteler yasaklanmıştır - Profesyonel balıkçılık: Tüm aktiviteler yasaklanmıştır - Demir atmak: Yasaklanmıştır - Dalış: Ekipman ile dalışa izin verilmektedir 42 Diğer Öneriler: - Belirtilen alanlar dışında amatör ve profesyonel balıkçılık faaliyetlerine izin verilmektedir - Zıpkın ile amatör balık avcılığı tüm alanda yasaklanmıştır - Amatör ve profesyonel balıkçılık ile ilgili ulusal ölçekte kabul edilmiş tüm kurallar ve tebliğler alanda geçerlidir - Belirtilen alanlar dışında demir atmak serbesttir - Belirtilen alanlar dışında aletli dalış yapmak serbesttir - Tüm alanda serbest dalışa izin verilmektedir 43 Ek 2 – Özel Çevre Koruma Bölgesi içerisindeki yasadışı inşaatların internet basınındaki yansımaları Sısla Koyu: http://www.devadim.com/pagelist/konu.php?id=6665&sayfa=1#lastMessage http://www.medyantalya.com/manset/cennet-koya-ock-izni-olmadan-is-makinesi-soktular.html http://www.acikgazete.com/editorden/2009/12/23/cekekkondu-ya-jet-inceleme.htm?print Ufak Dere & İnönü Koyları: http://www.odatv.com/n.php?n=akpli-eski-vekil-hangi-koya-kacak-tesis-yaptirdi-0506111200 http://www.acikgazete.com/editorden/2011/06/04/fakdere-deki-kacak-yapilar-derhalmuhurlenmeli.htm?aid=41847 http://www.odatv.com/n.php?n=burokrasi-yavas-kacak-yapilar-hizli-ilerliyor-1506111200 http://www.odatv.com/n.php?n=kacak-yapilara-kacak-elektrik-cektiler-1408111200 44 Ek 3 – Görüşme yapılan kişiler (Eylül 2011 – Şubat 2012) Kurum Kişi Adı Pozisyon Anket tarihi WWF-Türkiye Haliç Üniversitesi Istanbul Üniversitesi Antalya Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü – TVKGM Nilüfer Araç Baki Yokeş Volkan Demir Proje Sorumlusu Dr. Dr. 28.09.2011 07.10.2011 19.10.2011 Zerrin Ertaş Şehir Plancı 26.10.2011 Antalya Kültür ve Turizm İl Müdürlüğü Aysun Çobanoğlu & Mücella Kılınç Bilgi Bürosu Başkanı & Ajanslar / Su sporları Bürosu Başkanı 27.10.2011 Sevgi Can Mühendis 28.10.2011 Yılmaz Emre Direktör 28.10.2011 Üye 30.10.2011 Kurul Üyeleri 31.10.2011 Mustafa Aydın Müdür 31.10.2011 Murat Draman Halis Sevgin Cahit Çelebi Müşterek şirket sahibi 31.10.2011 Dernek Başkanı 31.10.2011 Başkan 01.11.2011 Murat Kara Teknisyen 01.11.2011 Abdullah Gültekin Belediye Başkanı 01.11.2011 Mustafa Eriş Dernek Başkanı 01.11.2011 Burak Çorumluoğlu Dernek Başkanı 01.11.2011 Ramazan Aliçavuşoğlu Tur teknesi sahibi (Üçağız) 02.11.2011 Motel sahibi 02.11.2011 Tur teknesi sahibi 02.11.2011 Ali Mert İkinci komutan 03.11.2011 Yusuf Mazıllı Salihcan Çan Ferhat Başarslan Sıtkı Erdoğan Balıkçı (Üçağız) Köy Muhtarı Komutan Balıkçı (Kaş) Kurum temsilcisi & şirket sahibi 03.11.2011 03.11.2011 03.11.2011 04.11.2011 Antalya Gıda, Tarım ve Hayvancılık İl Müdürlüğü Batı Akdeniz Balıkçılık Araştırma Enstitüsü Likya Semenderini Koruma Derneği Kaş Balıkçılık Kooperatifi Kaş Kültür & Turizm Danışma Bürosu Dragoman Doğa Sporları Merkezi Kaş Lokantacılar Derneği Kaş Liman Başkanlığı Kaş Gıda, Tarım ve Hayvancılık İlçe Müdürlüğü Kaş Belediyesi Kaş Turizm ve Tanıtma Derneği (Kaşturder) Kaş-Kalkan-Patara Turistik Oteller ve İşletmeciler Derneği Kalealtı Motel (Üçağız) Üçağız Sahil Güvenlik Komuntanlığı Üçağız Muhtarı Kaş Sahil Güvenlik Komutanlığı Türkiye Seyahat Acentaları Birliği (TÜRSAB) & Phellos Seyahat Hüseyin Yılmaz Karakaya Osman Doğan ve Ramazan Bayram Yusuf & Güzide Başkaya Turgay Poyraz Osman Ayaz 04.11.2011 45 Kaş Mal Müdürlüğü Kaş Belediyesi Kaş Kaymakamlığı Dursun Şavra Selçuk Torun Selami Kapankaya Natura Blue Firması Uğur Yavaş Yusuf Yavuz Demre Gıda, Tarım ve Sn. Durmuş Hayvancılık İlçe Müdürlüğü Dragoman Doğa Sporları Merkezi Gökhan Türe Personel Muhasebeci Kaymakam Yamaç paraşütü operatörü Serbest gazeteci 04.11.2011 04.11.2011 04.11.2011 04.11.2011 Teknisyen 15.11.2011 04.11.2011 Müşterek şirket sahibi 16.02.2012 46