T.C. Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Sosyal Bilimler
Transkript
T.C. Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Sosyal Bilimler
T.C. Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Geleneksel Türk Sanatlar Anasanat Dal Eski Çini Onar mlar Program GELENEKSEL FORMLARDA KU F GÜRLÜ TASARIMLAR Yüksek Lisans Eser Metni Haz rlayan: ZEYNEP AROL Dan man: Prof. Dr. Sitare Turan Bak r stanbul – 2010 I Ç NDEK LER Sayfa no. ÖNSÖZ ………………………………………………………………….…….…....II ÖZET ..………………………………………………………………..……….........III SUMMARY …………………………………………………………………..…....IV RES MLER L STES ………………………………………………………..….…..V l.G ………………………………………………………………………......…..1 1.1. Çal man n Amac ve Kapsam ………………………………….……...1 1.2. Çal man n Yöntemi………………………………………...…………...2 2. TÜRK SERAM K VE Ç LER NDE HAYVAN F GÜRLER ………...………3 2.1. Anadolu Selçuklu Çini ve Seramik Sanat ………………………..…….3 2.2. Osmanl Çini ve Seramik Sanat ………………………………………...9 2.2.1. Erken Osmanl Dönemi………………………………………....10 2.2.2. Klasik Osmanl Dönemi ……………………………….....…….14 2.2.3. Geç Osmanl Dönemi ……………………………………..……20 3. TÜRK YE’DE YA AYAN KU TÜRLER ………………………………..….21 4. YEN TASARIMLAR ve UYGULAMALARI ………………………………....28 4.1. Stilize Edilen Ku lar Hakk nda………………………………………...28 4.2. Yap lan Stilizasyon Çal malar …………………………………….…35 4.3. Çini ve Seramik Tasar mlar Katalo u ( Kat. No.1- 14) ………………58 5. DE ERLEND RME ve SONUÇ …………………..……………………….…...79 6. KAYNAKLAR ………………………………………………………….…….…81 7. RES MLER ……………………………………...……………………….....…...84 8. ÖZGEÇM ………………………………………………………………...…..101 II ÖNSÖZ Kökleri Orta Asya’ya, Uygurlar'a kadar uzanan Türk çini ve seramik sanat Osmanl ’ya kadar pek çok geli me göstermi , 16. yüzy n ikinci yar ndan sonra klasik dönemini ya am r. Renk, kalite, desenlerde de günümüze kadar verimlili ini sürdürmeyi ba arm iklikler görülse de r. Bozk r kültüründen gelen Türklerde hayvan figürleri önemli bezeme unsurlar r. Özellikle konumuz olan ku lar n; çini ve seramiklerde çe itli tekniklerde her dönem kendini gösterdi ini bilmekteyiz. Anadolu Selçuklular 'ndan itibaren ele ald z çal mam zda çini ve seramik sanat nda bilinen ku motiflerini tespit ettikten sonra, farkl ku türlerini ara motiflerimizle beraber çini ve seramik tasar mlar p, stilize ederek geleneksel zda kulland k. Özgün tasar mlar ilk hedefimizken, bu sanat n motif zenginli ine çe itli ku örneklerini ekleyerek çini ve seramiklerde Anadolu ku lar çal n ya at lmas na biz de bir katk da bulunmaya k. ‘Geleneksel formlarda ku figürlü tasar mlar’ adl tez-eser çal mam n ara rma, tez, tasar m ve uygulama a amas nda beni yönlendiren, yard mlar benden esirgemeyen dan man hocam Prof. Dr. Sitare TURAN BAKIR’a, bölümdeki di er hocalar m Nuray DÖNMEZ, Levent KUM ve Ba ak ÇORAKLI’ya te ekkürü bir borç bilirim. May s 2010 Zeynep AROL III ÖZET (GELENEKSEL FORMLARDA KU F GÜRLÜ TASARIMLAR) ‘Geleneksel formlarda ku figürlü tasar mlar’ adl Yüksek Lisans tezi bir sergi çal mas olarak gerçekle tirilece inden yap lan tasar mlara kaynak te kil eden bilgiler, stilizasyon unsurlar , eser metninde bir plan dahilinde tasar mlara ön haz rl k te kil edecek ekilde yer almaktad r. Metinde Anadolu Selçuklu ve Osmanl dönemleri çini ve seramik sanat tarihi geli imi incelenmi , konu ba n z olan ku figürlerinin bu tarihi geli im içindeki yeri, Türkiye’de ya ayan ku türleri hakk nda bilgi verilmi tir. Bu konular takiben seçilen ve stilize edilen ku türlerinin ve di er motiflerin çizimleri “Yap lan Stilizasyon Çal malar ” ba alt nda eser metninde yer almaktad r. “Yeni Tasar mlar ve Uygulamalar ” bölümünde Yüksek Lisans tezi için olu turulan tasar mlar bir katalog eklinde sunulmaktad r. Anahtar Kelime: Çini, Seramik, Vazo, Ku , Anadolu IV SUMMARY The master thesis exhibition work, ‘Traditional forms of birds figurative designs’ is performed as the designs are inspired by the resource information stylization elements. It will constitute in the work text within a plan designs preparations. In the text we analyse the Anatolian Seljuk and Ottoman term’s tile and ceramic’s history which is our topic of bird figures in the historical development and we give information about birds that were living in Turkey. These topics are following by selected and stylized drawings of birds and other motifs are studied by the name of ‘The Study of Stylization’. In the section, ‘New Designs and Applications’ designs are presented in the form of a catalog for our master thesis. Key Words: Tile, Ceramic, Vase, Bird, Anatolia V RES MLER L STES Sayfa no. 1. Selçuklu Dönemi Çift Ku Figürlü Y ld z Çini, Rüçhan ARIK, Kubad Abad Selçuklu Saray ve Çinileri, s.98..……………..…84 2. Selçuklu Dönemi Ku Figürlü Y ld z Çini, Rüçhan ARIK, Kubad Abad Selçuklu Saray ve Çinileri, s.92 …….…..……....84 3. Selçuklu Dönemi Ku Figürlü Haç Formlu Çini, Rüçhan ARIK, Kubad Abad Selçuklu Saray ve Çinileri, s.104………….….…85 4. Selçuklu Dönemi Çift ba Kartal Figürlü Y ld z Çini, Rüçhan ARIK, “Selçuklu Saylar nda Çini”, Anadolu’da Türk Devri Çini ve Seramik Sanat , s.87………………………………………………….……...…..85 5. Selçuklu Dönemi Çift ba Kartal Figürlü Y ld z Çini, Rüçhan ARIK, Kubad Abad Selçuklu Saray ve Çinileri, s.82………....………86 6. Selçuklu Dönemi Çift Tavus Ku lu Y ld z Çini, Rüçhan ARIK, Kubad Abad Selçuklu Saray ve Çinileri, s. 100……….……....86 7. Selçuklu Dönemi Çift Tavus Ku lu Y ld z Çini, Rüçhan ARIK, Kubad Abad Selçuklu Saray ve Çinileri, s.100.…..…….……..87 8. 1545-55 Tarihli Hayvan Tasvirli Mavi-beyaz ki Kulplu Matara, Nurhan ATASOY- Julian RABY, znik Seramikleri, s.114………………...…..87 9. 1545-50 Tarihli Mavi-beyaz Alt gen Karo, Nurhan ATASOY- Julian RABY, znik Seramikleri, s.134………………….....88 10. 16. Yüzy n lk Yar na Tarihlenen Bal kç l Ku lu Mavi-beyaz Tabak, Nurhan ATASOY- Julian RABY, znik Seramikleri, s.187…………….……....88 11. 1550 Tarihli Tavus Ku lu am i Tabak, www.louvre.fr.........................................….….………………….………………..89 12. 1575 Tarihli Tavus Ku lu Tabak, Nurhan ATASOY- Julian RABY, znik Seramikleri, s.313……….…….….…..89 13. 1575-80 Tarihli Ku Figürlü Tabak, www.metmuseum.org....................……………………………………….….…...90 VI 14. 16. Yüzy n kinci Yar na Tarihlenen Ku Figürlü Tabak, Sitare TURAN BAKIR, “Osmanl Hayvan Figürlü Seramikleri”, Seramik Türkiye, 4, s.70-78……………………………………………….....….90 15. 16. Yüzy l Ortalar na Tarihlenen Tavus Ku lu Tabak, Asuman KOLSUK, “Haliç i Denilen znik Çinileri”, Kültür ve Sanat, 5, s.52-57………………………………………………………………………….....91 16. 1580-85 Tarihli Ku Figürlü Kâse, Nurhan ATASOY- Julian RABY, znik Seramikleri, s.350…………………….91 17. 1580-85 Tarihli Sülün Figürlü Tabak, Nurhan ATASOY- Julian RABY, znik Seramikleri, s.250……………….……92 18. 1580-85 Tarihli Sülün Figürlü Karo, Nurhan ATASOY- Julian RABY, znik Seramikleri, s.250……………...……..92 19. 1580-85 Tarihli Ku Figürlü Tabak, Nurhan ATASOY- Julian RABY, znik Seramikleri, s.351……..……………...93 20. 1585-90 Tarihli Sülün Figürlü Tabak, Nurhan ATASOY- Julian RABY, znik Seramikleri, s.255…………….………93 21. 1585-90 Tarihli Sülün Figürlü Tabak, Nurhan ATASOY- Julian RABY, znik Seramikleri, s.255…………….………94 22. 1585-90 Tarihli Sülün Figürlü Tabak, Nurhan ATASOY- Julian RABY, znik Seramikleri, s.255…………….………94 23. 1590 Tarihli Aslan-Güne Desenli Tabak, Nurhan ATASOY- Julian RABY, znik Seramikleri, s.362………………….…95 24. 1600 Tarihli Aslan-Bo a Figürlü Tabak, Nurhan ATASOY- Julian RABY, znik Seramikleri, s.364……………….…....95 25. 1625-50 Tarihli Tavus Ku lu Tabak, Nurhan ATASOY- Julian RABY, znik Seramikleri, s.280…………..………...96 26. 17. Yüzy l Ba lar na Tarihlenen Güvercin Figürlü Karo, Ara ALTUN, “ znik Çini ve Seramikleri”, Sadberk Han m Müzesi, s.7-48 .…..96 27. 1650-75 Tarihli Ku Figürlü Tabak, Nurhan ATASOY- Julian RABY, znik Seramikleri, s.282………….………....97 VII 28. 1650-75 Tarihli Ku Figürlü Kulplu Sürahi, Nurhan ATASOY- Julian RABY, znik Seramikleri, s.282………………….....97 29. 1650-75 Tarihli At Figürlü Tabak, Ara ALTUN, “ znik Çini ve Seramikleri”, Sadberk Han m Müzesi, s.7-48 .......98 30. 18. Yüzy n 2. Yar na Tarihlenen Kütahya i ekerlik, Garo KÜRKMAN, Toprak, Ate , S r; Tarihsel Geli imi, Atölyeleri ve Ustalar yla Kütahya Çini ve Seramikleri, s.78..………………………….……98 31. 18. Yüzy n 2. Yar na Tarihlenen Kütahya i Ku Figürlü Tabak, Garo KÜRKMAN, Toprak, Ate , S r; Tarihsel Geli imi, Atölyeleri ve Ustalar yla Kütahya Çini ve Seramikleri, s.86…………………………….…...99 32. 18. Yüzy n 2. Yar na Tarihlenen Kütahya i Leylek-Y lan Figürlü Tabak, Garo KÜRKMAN, Toprak, Ate , S r; Tarihsel Geli imi, Atölyeleri ve Ustalar yla Kütahya Çini ve Seramikleri, s.88………………………………...99 33. 18. Yüzy n 2. Yar na Tarihlenen Kütahya i Leylek Figürlü Tabak, Garo KÜRKMAN, Toprak, Ate , S r; Tarihsel Geli imi, Atölyeleri ve Ustalar yla Kütahya Çini ve Seramikleri, s.85…………………………….....100 1 1. G slamiyetten önce Orta Asya’da ya ayan Türk topluluklar yerle ik hayata daha geçmemi , bozk r hayat sürmekteydiler. Hayvan kültürü, bu bozk r hayat ndan dolay ya amlar nda, inan lar nda, sanatlar nda yer almaktayd . Onlar için her hayvan iyi-kötü, u urlu-u ursuz olarak sembolize edilmi , hayvanlara çe itli manalar yüklemi lerdi. Konumuz olan ku lar da bu hayvanlardan biridir. Orhun yaz tlar nda da kar za ç kan ku lar, insan n ruhunu temsil etmekte ve cennetin simgesi olarak görülmektedir. Türk sanat nda kar gök tanr n simgesidir. za çift ba olarak ç kan kartal, aman inanc na göre hayat a ac n dallar nda ya ar, do acak çocu un ruhunu dünyaya ta r. M r ve ran mitolojisinde de yer alan zümrüt-ü anka ku u da güzellik, bereket, gücü simgeler. Anadolu Selçuklu döneminden itibaren ele ald z Türk çini ve seramik sanat nda hayvan figürlerinin, her dönem ve üslupta geleneksel motiflerle birlikte kullan ld görmekteyiz. Selçuklu dönemi çini ve seramiklerinde çokça gördü ümüz hayvan figürü, Osmanl dönemi çini ve seramiklerinde slamiyetin etkisiyle azalm r. Çini ve seramiklerde stilize edilmi hayvan figürlerinin yan nda simurg, ejderha gibi hayali hayvan figürleri de vard r. Hayvan figürleri tek ba lar na kullan ld gibi geleneksel motiflerle bir arada da kullan lm r. 1.1.Çal man n Amac ve Kapsam Bu çal ma için yap lan ara rmalarda Türkiye’de 464 ku türünün ya ad tespit edilmi , bu türlerin içinden geleneksel motiflerle uyumlu olabilece ini dü ünülerek seçilen olu turulmu tur. ku lar, stilize edilerek bu çal man n ana temas 2 Böylece, çini tasar mlar nda gördü ümüz ku motiflerine ek olarak ülkemizde ya ayan çe itli ku türlerinin, geleneksel çini sanat tasar m ilkeleri n stilizasyon, kompozisyon ve nda çini motifleriyle birlikte estetik ve gerçekçi bir üslupla kullan labilece ini göstermek amaçlanmaktad r. 1.2. Çal man n Yöntemi Çal maya, kaynak ara rmas ile ba lanm ara r. Türkiye’de ya ayan ku türleri larak, geleneksel form ve motiflere uygun oldu u dü ünülen türleri seçilmi , stilize ederek geleneksel motiflerle birlikte özgün tasar m çal malar yap lm znik tarz , çok renkli k rm r. s r alt tekni i ile yap lan uygulamalarda k rm , kobalt mavi, turkuaz, siyah, ye il ve kahverengi yan nda di er renkler de kullan lm r. Uygulamalar Kütahya’dan temin edilen bisküvi karo ve formlara uygulanm r. S r alt tekni i ile dekorlad r ile s rlanarak pi irimleri gerçekle mi tir. z karo ve formlar daha sonra effaf 3 2. TÜRK SERAM K VE Ç LER NDE HAYVAN F GÜRLER Bu bölümde Anadolu Selçuklu ve Osmanl Döneminde çini ve seramiklerin tarihi, teknik özellikleri, motif ve üsluplar üzerinde durulacak ve bu tarihi süreç içinde hayvan figürlerine de inilerek, özellikle de konumuz olan ku figürlü örnekler gözden geçirilecektir. 2.1.Anadolu Selçuklu Çini ve Seramik Sanat 1071 Malazgirt Zaferi'nin ard ndan kurulan Anadolu Selçuklu Devleti çe itli Anadolu Beylikleri’ni bünyelerine katarak devleti güçlendirmi , s rlar geni letmi tir. Ancak 13. yüzy lda mimari ve sanat alan nda eserler verilmeye ba lanm , merkez Konya olmak üzere Anadolu'nun birçok kentinde önemli yap lar in a edilmi tir. Büyük Selçuklular, geli tirdikleri çini ve seramik sanat ve sanatla kayna Anadolu’daki kültür p daha da geli tirerek doru a ula rm lard r. Duvar kaplamas olarak çiniyi dini ve sivil mimaride kullanarak çok ba ar eserler vermi lerdir. Mimaride kulland klar ilk teknik, s rl tu la tekni idir. Bu tekni i daha çok dini yap larda ve saraylarda kulland klar görülür. S rl tu la dayan kl bir malzeme oldu undan daha çok d cephede; çini ise iç mekânlarda kullan lm minarelerde, pencere al nl klar nda, kemerlerde vs. kar r. S rl tu la za ç kar. Ana renk firuze ile birlikte patl can moru, kobalt, siyah renkli s rl tu lalar, s rs z tu lalarla birlikte yatay, zikzak, diyagonal ekilde dizilirler. Geometrik motifler, kûfi ve sülüs yaz ekilleri kullan lm r. Bu gruba Sivas Ulu Cami (1213), Konya nce Minareli Medrese (1264), Sivas Gök Medrese (1272), Sivas Çifte Minareli Medrese’nin (1271-72) minareleri örnek olarak verilebilir. 4 “Selçuklu devri yap lar n iç bezemesinde s rl tu lan n yan s ra düz firuze ve daha az olarak patl can moru, kobalt mavisi renkli çini plakalar n olu turdu u duvar kaplamalar da kullan r. Bu çiniler kare, dikdörtgen, alt gen veya üçgen formlu olabilir. Konya Karatay Medresesi’nde oldu u gibi ender olarak bu çinilerin alt n yald z veya varakla i lenmi bitkisel bir desenle zenginle tirildi i görülmektedir.“1 Sar ms kül rengi olan çini plakalar n hamuru daha sert ve kalitelidir. Anadolu Selçuklular ’nda görülen bir di er yenilik, çini mozaiktir. Bu teknik, renkli s rl çini plakalar n küçük parçalar halinde kesilip desene göre yerle tirilmesiyle yap r. Parçalar n s rl yüzeyleri düz, arka k mlar konik ekildedir. Düz yüzeyler yere gelecek ekilde desene göre dizilir ve üzerlerine alç harç dökülür. Daha sonra istenilen yüzeye yerle tirilir. Kullan lan renkler firuze, kobalt, siyah ve mordur. Arada gözüken harc n beyaz rengi de deseni tamamlar. Daha çok kubbe içlerinde, eyvanlarda, duvarlarda, kemerlerde kullan rken Gönül Öney’e göre slam dünyas nda ilk kez çini mozaik ile süslenmi mihraplar Anadolu Selçuklular ’nda görülmektedir.2 ç mekân süslemesi olarak kullan lan çini mozaik tekni inde, geometrik ve bitkisel desenler, bordürler, kûfi ve nesih yaz lar görülmektedir. Konya Alaeddin Cami (1220), Sahip Ata Cami (1258), Sivas Gök Medrese Mescidi (1271) mihraplar ; S rçal Medrese Türbesi (1242-43), Karatay Medresesi (1251), nce Minareli Medrese (1264) kubbe içi çini mozaik tekni inin güzel örneklerindendir. _____________________________ 1. Gönül ÖNEY, Ba lang çtan Bugüne Türk Sanat , 283 2. A.g.k., 284 5 Saray ve kö k yap lar ndaki iç mekân süsleme ise s r alt ve minai tekni inde çiniler ile sa lanm r. Bu çinilerin en iyi örnekleri Konya Bey ehir Gölü k nda bulunan Sultan Alaeddin Keykubad’ n yazl k saray Kubad Abad Saray ’ndad r. Burada duvar kaplamas olarak kullan lan s r alt çiniler sekizgen, y ld z ve haç biçimli olarak düzenlenmi tir. Bu s ralama düzeni slam sanat nda Abbasiler’den Karahanl lar’a, ran’a kadar uzanmaktad r. Haç eklindeki çiniler, firuze s r alt na, siyah s r alt boya ile bitkisel, geometrik desenler, yaz lar, bal klar ve ku motifleri ile süslenmi tir. Buradaki ku darbesiyle çal lm motifleri stilize edilmi , çok ayr nt örneklerdir. Saray, göl k olmayan, tek f rça nda oldu undan çini örneklerde daha çok su ku lar ile saray bahçesindeki al ml ku lar göze çarpmaktad r. Haç eklindeki çinilerde ku lar, ya tek olarak ya da çift olarak resmedilmi , kalan bo luklar bitkisel, geometrik ekillerle doldurulmu tur. (Bkz. Resim 1-2) Kaz da kar lan bir örnek üzerinde “ nce bir üslupla her bir haç koluna resmedilen ku siluetleri, uzun gagalar haç n orta noktas nda birle ecek ekilde yöneltmi ler, çevrelerinde yine küçük stilize yaprakl k vr m dallar zengin bir fon olu turmu tur.”3 (Bkz. Resim 3) Küçük Saray’da bulunan bir yeni grup haç çinilerde firuze s r alt na, siyah s r alt boya ile çift ba kartal figürü görülmektedir. (Bkz. Resim 4) ld z eklindeki çiniler ise krem-beyaz zemin üzerine kobalt, firuze, siyah, koyu ye il ile s r alt boyanarak effaf s r ile s rlanm r. Bir ba ka grup y ld z çiniler ise lüster tekni i ile yap lan y ld z çinilerdir. Ayn motifler kullan lm fakat renk kahverengi-sar tonlar ndad r. Rüçhan Ar k’a göre Selçuklu saraylar ndaki resim üslubundaki çiniler, ikonografiyle yaratmaktad r.4 ______________________________ 3. Rüçhan ARIK, Kubad Abad Selçuklu Saray ve Çinileri, 112 4. A.g.k., 76 kayna p bir masal atmosferi 6 ld z ekilli s r alt çini motiflerinde ba ta Sultan’ n Saray ve gücünü simgeleyen çift ba kartal Orta Asya’dan gelen bu gelenekle kullan lm tanr amanlar için de çift ba dine inanan iktidar temsil ederdi. aman n gö e ç karken kulland gök ku u olarak da adland lan çift ba çinilerindeki çift ba ba kartal, Gök tanr dünya a ac r. Çok n kuvvet ve n tepesinde kartal bulundu una inan rd . Selçuklu kartal figüründe görüldü ü gibi amanlar n tasvirlerindeki çift kartal n da kulaklar , gaga alt nda ibik gibi bir ç vard r. Y ld z eklindeki çinilerde görülen çift ba çizilmi olmalar na ra men temel karakterleri ayn sultan gibi ünvanlar yaz nt ve nokta eklinde gözleri kartal figürü çe itli ekillerde r. Baz lar n gö sünde es- r. Figürün etraf bitkisel ve geometrik desenlerle doldurulmu tur. (Bkz. Resim 5) Sultan ve saray erkân , soylular için e lence ve güç gösterisi olan av sahnelerinin de çinilere konu oldu unu görmekteyiz. Bir y ld z çini örnekte ava giden at üstünde sultan ve elinde ahin resmedilmi tir. Bununla birlikte çe itli av hayvanlar ; tav an, geyik, av köpe i, avc ku lar görülmektedir. At, ay , aslan, tilki, deve, e ek, keçi, astroloji simgesi de olan bolluk ve bereketi simgeleyen bal k hayvan figürleri aras ndad r. Çe itli ku ve tavus ku u da tek veya çift olarak resmedilmi tir. Bitkisel desenlerle bir arada kullan lm lard r. Bir y ld z çini örnekte iki tavus ku unun e ilerek bir kaptan su içti i (Bkz. Resim 6), di er bir örnekte boyunlar birbirine dolanm çift tavus ku u (Bkz. Resim 7) görülmektedir. Hayvanlar n yan s ra hayali yarat klar olan siren, sfenks, grifon, ejderha figürlerine rastlanmaktad r. Uygur resimlerine benzer ay yüzlü, badem gözlü insan figürleri de görülmektedir. Türk oturu u denilen ba da kurmu sultan, elinde bereket sembolü bal k veya nar, kadeh, çiçek tutan; kuca nda tav an ta yan figürler çok gerçekçi bir üslupla resmedilmi ve geni bir repertuara sahiptir. Baz insan figürlerinde ba lar n etraf kutsal bir manas bulunan, Bizans resimlerinde gördü ümüz hale ile çevrelenmi tir. 7 nsan figürlerinin yüzlerinde ve duru lar nda Uygur freskleri ile s bir benzerlik sezilmektedir. Günlük hayattan sahnelere çok az yer verilmi tir. Genellikle sembolik manalara haiz figürler ve i aretlerle birle tirilmeleri de Selçuklu tezyinat nda figürün manas derinle tiren bir husustur.”5 Gönül Öney’in kaleme ald gibi Antalya, Aspendos, Ak ehir, Kayseri Keykubadiye Saraylar ’nda yap lan bugün yok olmu Selçuklu Saraylar ’na ait kaz larda ortaya ç kar lan çini örnekler Kubad Abad örneklerine paraleldir.6 Örnek olarak Ak ehir Saray kaz lar nda bulunan ve bugün Ak ehir Müzesi’nde sergilenen bir y ld z çiniden kalan k k parça üzerinde Kubad Abad çinileriyle ayn teknikle yap ld görülen effaf firuze s r alt na siyah boya ile bitkisel desenlerle birlikte bir ku figürünün çizildi i görülmektedir. zkalesi’nde yap lan kaz larda ortaya ç kan parçalarda da bu benzerlik görülür. “Hamamda bulunan çift ba kartal parçalar ile simetrik iki ku ve tavus ku u figürlü olanlar Büyük ve Küçük Saray figürlü çinileriyle paralel özelliktedir.”7 r alt çinilerin yan s ra Konya K ç Aslan Kö kü’nde minai tekni inde çiniler kar ld z za ç kar. Beyaz, sert, kaliteli hamurlu astars z olan bu çiniler ayr ayr eklinde ekillendirilmi lerdir. “ ran’da Büyük Selçuklu mparatorlu u zaman nda kullanma ve lüks seramik kaplar na uygulanan bu teknikle yap lan eserler heft reng (yedi renk) ismiyle an rd .”8 Bu teknikte ye il, mor, kobalt, turkuaz renkler s r alt na boyan p s rland ktan sonra k rm , siyah, beyaz ve alt n yald z s r üstüne uygulan p tekrar f nlan r. Kö k’te bulunan y ld z eklindeki çiniler Kubad Abad Saray ’ndaki çinilerden daha küçük boyuttad r. ______________________________ 5. erare YETK N, Anadolu Türk Çini Sanat n Geli mesi, 166 6. Bkz. (1), ÖNEY, 284. 7. Rüçhan ARIK, “ Kubad Abad Çinileri Tarihi Ayd nlat yor”, Sanatsal Mozaik Dergisi, 22 8. Bkz.. (3), ARIK, 30. 8 ld z ve haç eklindeki çinilerin yan nda üçgen ve baklava eklinde çiniler de vard r. S r üstü boyama tekni i de kullan ld görülür. Minyatür tarz nda insan figürleri resmedilmi tir. Anadolu Selçuklular’ n çini sanat nda birçok eser vermelerine kar k, seramik alan nda örnekler oldukça azd r. Bu seramikler dü ük kaliteli, k rm hamurdan yap lm tabak, vazo, kandil, kâse, matara, küp vs. olup, siyah, gri, kiremit renginde geometrik motifler ve çizgiler ile süslenmi tir. Küpler üzerinde genellikle kaz ma, bask , barbutin tekni i kullan larak Suriye etkili kabartma desenler bulunmaktad r. Bu kabartmalar insan ve hayvan figürleri, maske motiflerinden olu maktad r. Bunun yan nda ye il, firuze, sar -kahverengi tek renk s rl seramikler de görülmektedir. En çok görülen teknik sgrafittodur. Bu teknik k rm hamurlu, beyaz astarl veya astars z serami in üzerindeki çizilmi desenin ince uçlu aletlerle kaz nmas yla yap lmaktad r. Daha sonra sar , kahverengi, ye il, effaf ya da hepsinin kar s rla rlanmaktad r. Bu seramiklerde yine çinilerde oldu u gibi ba da kurarak oturan insan ve hayvan figürleri bitkisel, geometrik desenlerle bir arada kullan lm r. effaf firuze s r alt na siyahla veya renksiz s r alt na lacivert, siyah ve kahverengiyle desenler i lenen seramikler daha çok Orta ve Güneydo u Anadolu’da bulunmu tur. Suriye-Rakka etkisi gösteren seramikler, palmetler, rumiler, soyut bitkisel desenler, zikzaklar, radyal yollar, ço u kez okunamayan kûfi veya nesih yaz lar ve bordürlerle bezenmi tir.”9 Seramikler üzerinde görülen bir di er teknik lüsterdir. effaf veya mor s rl üzeri kahverengi tonlar nda metal oksitlerle desenlendirilmi tir. lacivert desenler de görülmektedir. __________________________ 9. Gönül ÖNEY, “Selçuklu Seramik Sanat ”, Selçuklu Ça nda Anadolu Sanat , 377-78 effaf s r üzerine 9 Slip tekni inde yap lm seramik örnekler az da olsa kar teknikte k rm za ç kmaktad r. Bu hamur üzerine beyaz astarla geometrik ve bitkisel desenler, benekler kullan larak desen yap lm üzeri renkli veya effaf s r ile s rlanm r. 2.2.Osmanl Çini ve Seramik Sanat Osmanl Dönemi’ni ele almadan önce, bir geçi dönemi olan Beylikler Dönemi’ne k saca de inelim. Anadolu Selçuklu döneminin ard ndan Osmanl dönemine kadar olan 14.-15. yüzy llar aras na Beylikler Dönemi denir. Bu dönemde az say da yap lm olan eserler Selçuklu'nun devam niteli indedir. Bey ehir refo lu Camii (1296- 99), Birgi Ulu Camii (1312-13), Selçuk sa Bey Camii (1375) mozaik tekni iyle; Birgi Ulu Camii (1312-13), Manisa Ulu Camii (1374), Erzurum Yakutiye Medresesi (1310) minareleri de s rl tu la bezemeleriyle dikkati çekmektedir. Beylikler Dönemi’nde kar seramikler, k rm za ç kan Milet Tipi olarak adland lan hamurlu, beyaz astar üzerine kobalt, mor, ye il, turkuaz, siyah renkler effaf s r alt nda görülmektedir. Daha çok kâse formlar nda kar za kmaktad r. Gönül Öney, bu dönem baz mihraplarda Milet Tipi kâselerin alç ya gömülerek yeni bir süsleme tarz yap ld ndan bahseder.10 znik ve Kütahya’da yap lan ara rmalarda bu tip seramiklere rastlanmas , üretimin tek merkezde de il birden fazla merkezde olabilece ini ortaya koymaktad r. 14.yy. sonlar na do ru Osmanl Beyli i di er Anadolu Beyliklerini himayesi alt nda toplayarak güçlenmi , topraklar geni leterek 16. yüzy lda her alanda doru a ula r. Bu dönemde çini ana merkezi znik olmakla beraber, ikinci merkez Kütahya’d r. Çok ba ar seramik örnekler verilmi , birço u günümüze kadar gelebilmi tir. ______________________________ 10. Gönül ÖNEY, slam Mimarisinde Çini, 47 çini ve 10 2.2.1.Erken Osmanl Dönemi 14. yüzy l sonu 15. yüzy l ba lar nda çini sanat nda kar za ç kan renkli s r tekni i (cuerda seca) Osmanl döneminin ilk çini örnekleri ve çini sanat bak bir yeniliktir. Tebriz’den getirilen ustalar taraf ndan yap ld Yap lan kaz larda hiçbir örne e rastlanmad bak ndan net bir bilgiye ula lamam Renkli s r tekni inde, astars z k rm ndan dü ünülmektedir. ndan üretim yeri ve tekni i r. hamurlu plakalara desen kaz larak veya bas larak aktar ld ktan sonra renkli s rla boyanmaktad r. Bitkisel desenler, kûfi ve nesih yaz lar, geometrik motifler ustal kla uygulanm r. Selçuklu çinilerinin kobalt, siyah, turkuaz, patl can moruna ilaveten sar , f st k ye ili, beyaz, eflatun s rlar ve alt n yald z kullan lm r. Örnekleri Bursa Ye il Cami Külliyesi’nde (1421-22), Edirne II. Murat Camii’nde (1436), stanbul Çinili Kö k’te bulunan Karaman brahim Bey mareti mihrab (1432), Topkap Saray Arz Odas ’nda (1465-1478) görülmektedir. 15. yüzy l ortalar nda s r alt tekni inde yap lm örnekleri kar mavi-beyaz grubun ilk za ç kmaktad r. Kirli beyaz, sert bir hamura sahiplerdir. “Genellikle alt gen, üçgen, dikdörtgen ve dar bordür parçalar ndan olu an kompozisyonlar, simetrik, merkezi, ulama veya serbest emal çe itleriyle pano ve al nl klarda da za ç kar.”11 effaf s r alt na mavi tonlar , turkuaz, mor ve eflatun renklerle kar desenlerin yap ld görülmektedir. Desenlerde hatayi, rumi gibi bitkisel ve geometrik motifler ve yaz lar bulunmaktad r. Edirne Muradiye Camii’nin (1436) ble duvar ve biti ik duvarlar nda 37 tane alt gen de ik motiflerde mavi-beyaz çiniler, üçgen turkuaz plakalarla beraber kullan larak bu türün en göze çarpan örneklerinden birini olu turur. Bursa ehzade Cem Türbesi (1479)’ndeki pencere al nl klar süsleyen mavi-beyaz alt gen çinilerde mor renk de görülmektedir . _____________________________________________ 11. Sitare TURAN BAKIR, “Osmanl Sanat nda Bir Zirve znik Çini ve Seramikleri”, Anadolu’da Türk Devri Çini ve Seramik Sanat , 282-83 11 Örneklerde mavi-beyaz grubun bir üslubu olarak Haliç kmaktad r. Spiral dallar üzerinde belli aral klarla dizilmi i kar za küçük yaprak ve çiçeklerden olu an kendine has bir desen örgüsü vard r. Daha çok seramiklerde kar za ç kar. Siyah, turkuaz, kobalt mavisi tonlar , zeytin ye ili renklerin kullan ld görülmektedir. Üretim merkezi znik’tir. Saray ba nakka Babanakka taraf ndan geli tirilen ve ad da kendisinden alan di er bir üslup Babanakka üslubudur. Yuvarlak hatl , içeriye dönük yaprakl hatayiler, pençler, rumi, yaprak, bulut, dü üm, zencerek ve geometrik motifler, yaz süslemeleri desenleri olu turmaktad r. Fatih Sultan Mehmet Dönemi’nde seramik kaplar n zemininin koyu kobaltla renklendirilip desenlerin yo un oldu u; II. Beyaz t Dönemi’nde kobalt rengin aç ld , desenlerin sadele ti i; I. Selim Dönemi’nde ise zemin beyaz b rak larak desenlerin kobalt maviyle renklendirildi i göze çarpmaktad r. Birçok örne in ülkemizde ve yurtd ndaki müzelerde sergilendi i görülmektedir. Asl nda 14. yüzy ldan bu yana minyatürlerden de bilinen fakat Osmanl çini sanat na adapte eden ba nakka Tebrizli ah Kulu’dur. Mavi-beyaz gruba ba olan bu üslupta hatayi ve pençlerin irile ti i, iri di li yapraklar ve hayvan figürlerinin kompozisyon elemanlar olu turdu u görülür. Bu üslubu en iyi temsil eden örnek Topkap Saray Sünnet Odas cephesinde bulunan tek parçadan olu an iki adet panodur. Burada bitkisel desenlerle birlikte ku ustal kla kullan lm motifleri gerçekçi bir üslupta r. Panolar n ah Kulu’na ait olabilece i dü üncesi yayg nd r. Londra Private Koleksiyonu’nda kar za ç kan, birbirini kovalayan hayvan figürleri tasvir edilmi 1545-55 tarihli iki kulplu matara mavi-beyaz seramikleri temsil etmektedir. (Bkz. Resim 8) 12 Londra Victoria&Albert Müzesi’nde bulunan alt gen bir mavi-beyaz karo 1545-50 tarihlidir. Üzerinde ‘Saz Yolu’ üslubunda di li, büyük yapraklar, hatayi ve goncalar n ç merkezinde arka arkaya iki ördek tasvir edildi i görülmektedir. (Bkz. Resim 9) Mavi-beyazlar n di er baz örneklerini Edirne, Üç erefeli Camii (1437), Manisa Valide Camii (1522-1523), Gebze Çoban Mustafa Pa a Türbesi’nde (1529) görmek mümkündür. Mavi-beyaz çini ve seramikler bu dönemde znik’e paralel olarak Kütahya’da da üretilmi tir. znik’e göre hamurlar daha pembemsi, s rlar ise daha kur unludur. Kütahya Saray Camii’nin (1487) bir k m çinileri, Kükürt Köyü Camii (1697)’nin pencere al nl klar bu çinilerle kapl r. Mavi-beyaz seramiklerin, sava lar n ard ndan elde ettikleri ganimetlerle veya Çin’den çe itli nedenlerle saraya hediye gelen Yuan ve Ming Hanedanl porselenlerine hayran kalan Osmanl sultanlar n emriyle ortaya ç kt klar sürülmektedir. Bir dönem Çin porselenleri taklit edilmi , üzüm salk desenleri çokça kullan lm olmas na kar na ait Çin öne , çe itli hayvan k daha sonralar Osmanl ’ya has bir üslup ve kalite benimsenerek mavi-beyaz seramik üretimi yap lm r. 16. yüzy n ilk yar na tarihlenen Viyana, Österreichisches Museum für Angewandte Kunst’ta bulunan bir tabakta ‘Saz Yolu’ yaprak ve hatayiler aras nda bal kç l bir ku figürü görülmektedir. Taba n iki s ra olan bordüründe de Çin etkili çiçek desenleri yer almaktad r. (Bkz. Resim 10) ‘Ustalar n Üslubu’ olarak adland lan bir grup mavi-beyaz seramik ileride kar za ç kacak olan natüralist üslubun habercisi niteli indedir. Kobalt mavinin yan nda turkuaz renk de görülmeye ba lan r. Daha serbest bir çizim tekni i benimsenmi tir. 13 Julian Raby’e göre motiflerin ba ka motiflerden türetilmi olmas na ra men çiniciler, yap basit, çizimi çabuk, ba ms z ruhlu bir üslup geli tirmi lerdir.12 Lale, karanfil, sümbül gibi çiçek ve tomurcuklar, hatayi, yapraklar ve hayvan motifleri sade bir ekilde kullan lm r. 16. yüzy l ortalar na tarihlenen, çok renkli döneme geçi i sa layan znik üretim merkezli, am i seramikler, mavi-beyaz grubun devam niteli inde görülmesine kar n renk skalas na kobalt mavi turkuaz ve siyah n yan nda zeytin ye ili, mangan moru kat lm r. Hatayi, penç, lale, sümbül, gül, bahar dallar , nar, enginar, bal k pulu, kaya- dalga motifleri, çintemani, zencerek motifleri kullan lm görülen am r. Genellikle seramiklerde i, stanbul Silivrikap ’daki Had m brahim Pa a Camii’nde (1551) ve Bursa Yeni Kapl ca’da (1552-53) çini örneklerle kar za ç kar. Louvre Müzesi’nde 1550 tarihli bir taba n ortas nda dallar üstünde duran tavus ku u motifi görülür. Enginar, gül, hatayi çiçekleri ile birlikte tasvir edilmi tir. (Bkz. Resim 11) ____________________________ 12. Julian RABY, “III. Murad Saltanat ”, znik Seramikleri, 115 14 2.2.2. Klâsik Osmanl Dönemi 16. yüzy n ikinci yar ndan 17. yüzy l ortalar na kadar olan Kanuni Sultan Süleyman Dönemi, ‘Klasik Dönem’ olarak adland lmaktad r. Devletin ekonomik, kültürel, siyasal ve sanatsal olarak zirvede bulundu u bu dönemde büyük ölçülü yap lar göze çarpmaktad r. Yap lar n büyüklü ü sultan n gücünü, prestijini, azametini vurgular ölçüdedir. Dönemin ünlü mimar Mimar Sinan’d r. Mimar her eserinde de ik bir plan uygulay p, farkl detaylar kullanarak mimari yönden hem kendisini hem de yarat geli tirmi tir. Çini-mekân ili kisini çok iyi de erlendirip bir denge içinde kullanm mimari ö eleri vurgular nitelikte kullan lm r. Çini mimarinin önüne geçmemi hatta r. Selçuk Mülayim’in de dedi i gibi mimar çiniyi kendi çizgisine uyabildi i ölçüde kabul etmi , d yans tmayaca yüzeylerde çininin mimarinin önüne geçece ini, onu dü ünerek ta n beyaz matl , kur unun kur unili ini tercih etmi tir.13 “Bu dönemde çini; yap avlu revaklar n d nda son cemaat mahallinin duvarlar nda veya n pencere al nl klar nda, türbelerinin kap revaklar yan nda e panolar olarak, yap n içinde duvarlarda pencere al nl n her iki ve etraf nda, mihraplarda veya mihrap üstlerinde, minber ve minber külahlar nda, ayaklarda, pandantiflerde ve kemer içleri, kemer aralar nda kalan üçgenlerde görülmektedir.”14 _____________________________________________ 13. Selçuk MÜLAY M, “Mimari Ki ilik ve Çini”, Anadolu’da Türk Devri Çini ve Seramik Sanat , 275 14. Nermin S NEMO LU, “Mimar Sinan Dönemi Duvar Çinicili inin Tekni i ve Geli imi”, Mimar Sinan Dönemi Türk Mimarl ve Sanat , 242 15 Mimari eserler h z kazanm ba ta ba kent stanbul olmak üzere bütün Anadolu’da yap lan eserlerde kullan lmak üzere çini sipari lerinin artmas yla znik’te çini, seramikten daha fazla üretilmeye ba lanm r. Ancak bu dönem seramiklerinin form özelli i ve çe itlili i göz ard edilemeyecek mükemmeliyettedir. Çin ve seramiklerdeki kompozisyon ve renk dengesi hayranl k uyand racak seviyededir. “Bu çinilerin desen kurgular incelendi inde sürekli tekrarlanan belli kompozisyon emalar na sahip olduklar görülmektedir. Bu emalar desenin tasarland alana ve nakka n zevkine göre çe itli ekillerde kar Döneme ad veren s r alt nda mercan k rm za ç kar.”15 görülmeye ba lanm r. Di er renklere göre daha kabar k olarak boyanmaktad r. Yine bu dönemde kobalt, turkuaz, siyah, mor, k rm renklere zümrüt ye ili ve sadece a aç ve dallar nda kullan ld görülen kahverengi eklenerek renk skalas oldukça geni lemi tir. rm kar s r alt tekni indeki çiniler ilk olarak Süleymaniye Camii’nde (1557) za ç kar daha sonra Hürrem Sultan Türbesi (1558), Rüstem Pa a Camii (1561), Edirne Selimiye Camii (1565-75), Kanuni Sultan Süleyman Türbesi (1566), Kad rga Sokullu Mehmet Pa a Camii (1572), Piyale Pa a Camii (1573) ve bunlar n d nda birçok eserde rastlanmaktad r. Motiflerde rumi, hatayi, bulut, kûfi ve nesih yaz desenlerinin yan nda do aya yak n stilize edilmi çiçek çe itlili iyle ‘Natüralist Üslup’ görülmektedir. Bu üslubun yarat saray ba nakka ah Kulu’nun ö rencisi olan Karamemi’dir. Lale, gül ve goncas , sümbül, karanfil, kokulu menek e, süsen, zambak, afyon motifi, y ld z çiçe i, bahar dallar , selvi a ac , üzüm salk mlar , kaya-dalga, çintemani, mermer deseni çinilerde görülmekle beraber sivil yap larda ve seramiklerde bu motiflere ek olarak hayvan ve insan figürleri, kalyonlar, bal klar, bal k pulu desenleri görülmektedir. ______________________________ 15. Bkz. (11), TURAN BAKIR, 299. 16 Ku figürlü tabaklarda tavus ku u, sülün, güvercin, saksa an gibi ku lar kullan lm r. 1575 tarihli Lizbon Kalust Gülbenkyan Müzesi’nde bulunan dilimli kenarl bir tabakta yeti kin bir tavus ku u üzerinde duran yavru tavus ku u etraflar nda çe itli stilize çiçeklerle resmedilmi tir. Kenar bordüründe kaya-dalga motifi görülmektedir. (Bkz. Resim 12) New York Metropolitan Müzesi’nde 1575-80 tarihli bir tabak örne inde yine natüralist üslupta bir kompozisyonda ku figürü göze çarpmaktad r. Lale, gül, zambak, bahar çiçe i ve yapraklar aras nda kullan lm r. Kenar bordürü kaya-dalga motifindedir. (Bkz. Resim 13) Gülbenkyan Müzesi’nde yer alan 16. yüzy n ikinci yar na tarihlenen bir tabakta tek merkezden ç km gül ve gonca, yapraklar, bahar dallar , sümbül aras nda yukar do ru t rmanan bir ku tasvir edilmi tir. Kenar bordürü kaya-dalga motifinden olu maktad r. (Bkz. Resim 14) Bu örne e benzer bir kompozisyon da Topkap Saray Müzesi Koleksiyonu’nda yer almaktad r. 16. yüzy l ortalar na tarihlenen, kaya-dalga motifli bordürü olan tabakta tek merkezden ç kan gül ve bahar dallar aras nda, saz yapra n üstünde duran bir tavus ku u görülmektedir. (Bkz. Resim 15) 1580-85 tarihli Berlin slam Sanatlar Müzesi’nde bulunan bir kâsenin d taraf hiç bitkisel motif kullan lmadan yan yana ku lar n de yer verilmi tir. Kâsenin a z bölümünde ik pozisyonlarda duru lar na kaya-dalga deseninde bordürü bulunmaktad r. (Bkz. Resim 16) Gülbenkyan Müzesi’nden yine bir örnek 1580-85 tarihli bir tabakt r. Dilimli bir madalyonun içinde yer alan kompozisyonda bahar dallar üzerinde bir sülün tasvir edilmi tir. Zemin kobaltt r. Bordürde rumi desen görülmekle beraber ince bir d bordür de taba çevreler. (Bkz. Resim 17) Ayn desen Londra Victoria&Albert Müzesi’nde ayn tarihli bir çini karoda da görülmektedir. (Bkz. Resim 18) 17 Ayn tarihli Çinili Kö k’te sergilenen bir taba n tam ortas nda kanatlar rumi formunda olan bir ku figürü vard r. Arka planda ise gayet soyut, çizgisel bir desen bulunmaktad r. Bordüründe kaya- dalga motifi görülür. (Bkz. Resim 19) 1585-90 tarihli Londra Wallace Koleksiyonu’nda bulunan bir tabakta hatayi, penç, gonca ve iri yapraklar aras nda bir sülün figürü görülmektedir. Taba n bordüründe rumi ve küçük hatayiler vard r. (Bkz. Resim 20) Sülün figürlü bu desen Musée National de Céramique, Sevr’de bulunan bir tabakta da görülmektedir. Bordürü farkl olan taba n kenar k sm nda ince bir zencerek dolanmaktad r. Arada kalan kal n bordürde ise beyaz k m fazla b rak larak sade bir desen yap ld görülmektedir. (Bkz. Resim 21) Yine ayn desen Victoria&Albert Müzesi’nde sergilenen bir tabakta görülmektedir. Di er iki tabaktan daha düz olan bu tabakta desen daha büyük çal lm , taba n a z k sm nda ince bir zencerek dolanm r. (Bkz. Resim 22) Sitare Turan Bak r’a göre d müzelerdeki örnekler incelendi inde, tek bir kal ptan yola ç karak yap ld klar , taba n boyutuna göre desenlerin adapte edildi i anla lmaktad r.16 16. yüzy n sonlar nda kar bo a ile mücadele sahneleriyle kar “Aslan figürünün güne le za ç kan bir grup tabakta aslan motifi güne ve za ç kar. (Bkz. Resim 23-24) birlikte betimlenmesi, Anadolu Selçuklu Dönemi’nde u urlu bir rastlant olarak kabul edilen aslan burcunun güne in yörüngesine girmesini ifade etmektedir. Ayr ca ran mitolojisinden tan z bu tema, 18.-19. yüzy llarda ran’ n armas olarak benimsenmi tir.”17 New York Metropolitan Müzesi’nde bulunan 1625-50 tarihli bir tabakta lale, karanfil, zambak, bahar dal aras nda bir vazodan su içen tavus ku u tasviri görülmektedir. (Bkz. Resim 25) ______________________________ 16. Sitare TURAN BAKIR, “Osmanl Hayvan Figürlü Seramikler”, Seramik Türkiye, 74 17. A.g.e., 75 18 17. yüzy n ba lar na tarihlenen Sadberk Han m Müzesi’nde sergilenen küçük bir karoda saz yapraklar, pençler, bir çanaktan ç kan sümbüller aras nda yar gözüken bir güvercin görülmektedir. (Bkz. Resim 26) 17. yüzy l ortalar nda daha serbest tasar mlar görülmektedir. 1650-75 tarihli Londra Sir Thomas Barlow Koleksiyonu’nda bulunan bir tabakta iki farkl merkezli çiçek desenleri aras nda uçan bir ku figürü görülmektedir. (Bkz. Resim 27) Benzer bir desen ayn tarihli ve ayn koleksiyonda yer alan bir kulplu sürahide kar za kmaktad r. Bo az ndaki bordürde ve göbek k sm nda yan yana uçan ku lar ve aras na serpi tirilmi çiçek desenleri görülmektedir. (Bkz. Resim 28) Bu serbest tasar m anlay yla yap lm bir di er örnek ise 17.yüzy l ortas na tarihlenen Suna& nan K raç Koleksiyonu’nda yer alan bir tabakt r. Taba n ortas nda ku figürü yerine yürüyen at figürü vard r. Bordürden de do ru ç kan çiçek desenleri etraf ik yönlere doldurmaktad r. (Bkz. Resim 29) 17. yüzy n ikinci yar ndan sonra Osmanl Devleti’nin ekonomik yönden bozulmas , iç kar kl klar n ç kmas nedeniyle çini ve seramik sipari leri azalm znik atölyeleri durma noktas na gelmi tir. Ekonomik nedenlerden dolay kalite bozularak k rm renk kahverengiye dönmü , hamur kabala znik’te , desenlerin irile erek özensizle ti i gözlenmektedir. 18. yüzy lda ise atölyeler tamamen kapanm r. Kütahya bu dönemde ön plana ç karak ikinci merkez olmu devletin çini ve seramik sipari lerini kar lam birbirine kar , akm r. Bu çinilerde zevksiz kompozisyonlar, soluk, renler, kabala hamur, dü ük kaliteli, mat s rlar görülmektedir. znik renklerine sar , turuncu, mor gibi renkler eklenerek daha çok yerel seramikler yap lm r. 19 Çinilerde Kâbe, Medine tasvirleri göze çarpmaktad r. Bu tür çinileri Üsküdar Yeni Valide Camii (1708), Kütahya Hisar Bey Camii (1749), Konya Çelik Mehmet Pa a Camii (1765), Nakipo lu Camii (1763), Beylerbeyi Camii’nin (1778) bir k m çinileri ve Topkap Saray ’n n sonradan onar lan bölümlerinde görmekteyiz. Bu dönem seramiklerinde Kütahya giysileri hakk nda bilgi veren kad n erkek figürleri, günlük hayattan sahnelerle beraber ku figürlü örnekler de görülmektedir. Suna ve nan K raç Vakf Koleksiyonu’nda yer alan 18. yüzy n ikinci yar na tarihlenen bir ekerlik üzerinde çubuk içen erkek ve elinde çiçek tutan kad n figürleri ars nda uçan ku figürü de tasvir edilmi tir. (Bkz. Resim 30) Ayn koleksiyonda yer alan ayn tarihli bir tabak örne inde ise ortadaki stilize selvi a ac n her iki yan na konmu ku lar görülmektedir. (Bkz. Resim 31) Yine ayn koleksiyonda yer alan ve 18. yüzy n ikinci yar na tarihlenen bir tabakta gagas nda y lan tutan bir leylek resmedilmi tir. Etraf çiçeklerle doldurulmu tur. (Bkz. Resim 32) Koleksiyonun bir parças olan 18. yüzy n ikinci yar na tarihlenen matarada da bir merkezden iki yana do ru ç kan çiçeklerin ortas nda duran bir leylek figürü görülmektedir. (Bkz. Resim 33) 20 2.2.3. Geç Osmanl Dönemi Bu dönemde Kütahya çini kompozisyonlar nda de ik tasvirler görülmektedir. Kiliseler için yap lan çini ve seramiklerde ncil ve Tevrat’tan sahneler, haç, melek, aziz sembolleri, Ermenice kitabeler bulunmaktad r. Bu tür çiniler stanbul Tophane Kirkor Lusavoriç Kilisesi, Ankara Surp Hagop, Kayseri Surp Karabet, Venedik St. Lazzaro ve Kudüs Surp Hagop Manast rlar ’nda rastlanmaktad r. Çinicili i canland rmak için 18. yüzy lda Sadrazam Damat brahim Pa a taraf ndan stanbul Eyüp’te Tekfur Saray ’nda çini atölyeleri kurulmu tur. Ancak burada üretilen çini ve seramikler znik’in taklidi olmaktan öteye gidememekle birlikte hamuru kirli beyaz, effaf olmayan bir s nda akm vard r. Renkleri soluk ve cans z görünümleri vard r. Kütahya renklerinin kullan ld ürünlerde di er motiflerin yan nda Kâbe, Medine tasvirleri, Barok etkili motifler de görülmektedir. Tekfur Saray Atölyeleri çok fazla ayakta kalamay p kapanm lard r. Bu örneklere Topkap III. Ahmet Çe mesi (1729), Eyüp Cezeri Kas m Pa a Camii (1725), Balat Ferruh Kethuda Camii (1562-63), Hekimo lu Ali Pa a Camii (1734-35)’lerinde görülmektedir. Ayasofya Kütüphanesi ve Topkap Saray ’n n baz bölümlerinde Kütahya çinileri ile bir arada kullan ld göze çarpmaktad r. 19. yüzy l sonunda gerileyip durma noktas na gelen Kütahya çinicili inde 20. yüzy n ba lar nda I.Ulusal Mimarl k Ak yla birlikte bir hareketlenme görülmektedir. Bu devrin ünlü mimarlar ndan Vedat Tek ve Kemalettin Beyler’in yapt binalar n d süslemelerinde çiniye yer verilmi tir. Ço u Haf z Mehmet Efendi atölyesinden ç kan bu çiniler stanbul Büyük Postane, Çapa Ö retmen Okulu, Tapu Kadastro Binas , Haydarpa a, Be ikta , Moda, Bostanc , Büyükada Vapur skeleleri, Konya Sanayi Mektebi, Kütahya Hükümet Kona ’nda rastlanmaktad r. Kütahya’daki üretim günümüzde de devam etmektedir. 21 3. TÜRK YE’DE YA AYAN KU TÜRLER lk türleri dinazorlara kadar dayanan ku lar, uçabilme özellikleriyle milyonlarca y ld r insanlar kendilerine hayran b rakm lard r. Bilim adamlar yan nda pek çok ku gözlemcisinin de izledi i, ara rma yapt n , uçabilen tek omurgal olan ku lar, hakk nda en çok bilgi sahibi olunan canl lar aras ndad r. Ku lar beslenme, bar nma ve üremek için her y n ayn dönemlerinde, bulunduklar yerden daha iyi ya am ko ullar bulunan yerlere göç ederler. Uzun göç yolu so uk, f rt na, kum f rt nas , a rt s cak, manyetik alanlar, güçlü klar, avc k, lara av olmak gibi birçok tehlikeyi bar nd rmaktad r. Bu sebeplerle göç eden ku lar n yar geri dönememektedir. Göç ederken gündüz güne e, gece ise ay ve ld zlar n hareketlerine bakarak yönlerini bulmaktad rlar. Göç etmeden önce enerji depolamak için daha fazla yemek yerler. Kalabal k gruplar halinde göç eden baz ku türleri enerji tasarrufu sa lamak için V eklini alarak uçmaktad rlar. Böylece arkadakiler daha az rüzgara, hava ak harcamaktad rlar. En öndeki ku arkadakilerle yer de uzant na maruz kal p daha az enerji ise daha fazla enerji harcar ama yorulunca tirmektedir. Göçmen ku lar ilkbaharda Afrika Rift Vadisi takip ederek Hatay’a ula rlar, buradan kuzeydo u yönünde Artvin’den Kafkaslar’a ve daha kuzeye; kuzeybat yönünden Trakya, Balkanlar’a do ru devam ederler. Sonbaharda ise ayn güzergâhtan Afrika’ya geri dönerler. Türkiye’de ku göçünün en iyi izlenebildi i yerler stanbul Bo az , Artvin, Tarsus ve Belen Bo az ’d r. Dünya üzerindeki yakla k 8 bin ku türünden 500’ü Avrupa’da, 450’si ise Türkiye’de bulunmaktad r. Bunlar n da üçte ikisini göçmen ku lar olu turmaktad r. Di erleri ise k lama, üreme, yazlama, ve yerle ik olarak ülkemizde da göstermektedir. m 22 Türkiye’de ya ayan 450 ku türü 68 familyaya ayr r: 1. Dalg çku ugilleri 2. Yumurtapiçigiller 3. Yelkovanku ugiller 4. F rt naku ugiller 5. Sümsükku lar 6. Karabatakgiller 7. Y lanboyungiller 8. Pelikangiller 9. Bal kç lar 10. Leylekgiller 11. Kelaynakgiller 12. Flamingolar 13. Ördekgiller 14. Y rt ku lar 15. Do angiller 16. Ürkeklikler 17. Tavuksular 18. Yelvegiller 19. Turnagiller 20. Toyku ugiller 21. Deniz Saksa anlar 22. Avozetku ugiller 23. Kocagözgiller 24. Batakl k K rlang giller 25. Ya murku ugiller 26. Çullukgiller 27. Kumku ugiller 28. Y rt Mart giller 29. Mart giller 30. Deniz K rlang giller 23 31. Step Tavuklar 32. Güvercingiller 33. Papa angiller 34. Gugukku ugiller 35. Peçeli Bayku giller 36. Bayku giller 37. Çobanaldatangiller 38. Sa angiller, Ebabilgiller 39. Yal çapk gilleri 40. Ar ku ugilleri 41. Kuzgungiller 42. Çavu ku ugilleri 43. A açkakangiller 44. Tarlaku ugilleri 45. K rlang çgiller 46. Kuyruksallayangiller 47. Gri Bülbülgiller 48. pekkuyruklular 49. Su Karatavuklar 50. Çitku lar 51. Bozbo azgiller 52. Ard çku ugilleri 53. Ötle engiller 54. Sinekkapangiller 55. B kl Ba tankaralar 56. Uzun Kuyruklu Ba tankaralar 57. Ba tankaragiller 58. S vac ku gilleri 59. Duvar T ma klar 60. A aç T ma klar 61. Çulha Ku lar 24 62. Sar asmagiller 63. Örümcekku ugiller, Çekirgeku ugiller 64. Kargagiller, Kuzgungiller 65. S rc kgiller 66. Serçegiller 67. spinozgiller 68. Kirazku ugilleri Her ku türünün kendine göre özellikleri vard r. Örne in atmaca, karga gibi tüneyici ku lar n a açlar n aras nda kolayca uçabilmeleri için k sa yuvarlak kenarl kanatlar varken, k rlang ç, do an gibi yüksek h zda uçup, ani dönü ler yapabilen ku lar n sivri uçlu; albatros gibi ku lar n süzülebilmeleri için dar; kartal, akbaba, leylek gibi dü ük h zda süzülen, yükse e do ru ç p tekrar a süzülen ku lar n geni büyük kanatlar vard r. Ku lar n ço u dört parmakl olup üç parmakl olanlar da mevcuttur. Yaln z deve ku unun iki parma vard r. Su ku lar n ise parmaklar yüzebilmeleri için perdelidir. Ku lar n gagalar da besinlerine göre çe itlilik gösterir. Böceklerle beslenen ku lar n ince, sivri uçlu; tohumla beslenen ku lar n güçlü, k sa ve kal n; etle beslenen ku türlerinin kanca eklinde; su yüzeyindeki böcek, bitki ile beslenen ku lar n yass ; çiçek balözleriyle beslenen ku lar n uzun ve a do ru k vr lan gagalar vard r. Flamingo, pelikan gibi ku lar n gaglar ise süzgeç görevi görürler. Ku lar ülkemizde Manyas Ku Sultansazl Cenneti, zmir Çamalt Tuzlas , Kayseri Yay Gölü, Beypazar Nall han Ku Cenneti, Bafa Gölü Silifke Göksu Deltas , Tuz Gölü, Ulubat Gölü, Nemrut Krater Gölü, Dalyan Sazl klar , Edirne Meriç, Enez gibi ku alanlar nda gerek ulusal gerekse uluslararas koruma örgütleri taraf ndan koruma alt nda olarak ya amaktad rlar. 25 Ne kadar koruma alt nda olsalar da ne yaz k ki, yerle me alanlar n artmas , hava kirlili i, zirai ilaçlar, kimyasal at klar vs. di er canl lar gibi ku lar için de tehdit olu turmaktad r. Yap lan ara rmalara göre ülkemizde y lanboyun, orman tavu u, yakal toy yok olmu ku türlerimizdendir. Kelaynak, ulu do an, ak kuyruklu kartal, çöl toygar yok olmak üzere, ak pelikan, yaz örde i, turna, k r bayku u, ye il ar ku u ise tehlike alt nda olan türler aras ndad r. Ülkemizin önemli ku alanlar n 42.56’s ormanlar, % 31.06’s bozk r ve tar m alanlar , % 9.55’ini yüksek da çay rlar , % 7.98’ini sulak alanlar, % 0.10’nu yerle im alanlar , % 5.03’ünü makilikler, % 3.73’ünü denizler olu turmaktad r. Bu alanlar n bölgelerimize göre da ise, % 56.66’s ç Anadolu, % 40.77’si Ege, % 27.68’i Marmara, % 21.09’u Akdeniz, % 20.47’si Orta ve Bat Karadeniz, %12.55’i Güneydo u Anadolu, % 12.37’si Do u Anadolu, % 6.65’i Do u Karadeniz’de bulunmaktad r. Ku alanlar n büyük k sm içeren ormanlar kendilerine has bir canl toplulu una sahiptir. Karadeniz ve Kuzey Trakya nemli orman tipidir, Tuz Gölü’nün kuzeydo usunda uzanan Do u Karadeniz Da lar man ku ak ya mur ormanlar iklimine sahiptir. Burada kara a açkakan bu orman dokusuyla s bir ili ki içindedir. Do u ve Orta Anadolu kuru orman dokusu kara akbaba gibi büyük y rt ku lara ev sahipli i yapmaktad r. Akdeniz ve Ege ormanlar daha çok i ne yaprakl açlarla kapl r, bu ya am alan da küçük s vac ku u gibi ku lar için uygundur. Bozk rlar en çok bitki türünü bar nd ran alanlard r. Orta Anadolu’nun en iç kesimleri, Güneydo u Anadolu ve Do u Anadolu do al bozk r alanlar r. Telli turna, toy, ba rtlak, mezdelek bozk ra özgü nadir ku türlerindendir. Pek çok bitki ve hayvan türleri Anadolu’daki yüksek da lar n zorlu ya am ko ullar na uyum sa lam lard r. Ürkeklik, hu tavu u, sar gagal da kargas , kar serçesi, baz y rt lar yüksek da tepelerinde ya ayan türler aras ndad r. 26 Sulak alanlar yönünden ansl olan Anadolu’da tatl , tuzlu ve sodal gibi ayr özelliklere sahip göller bulunmaktad r. Pasba patka, yaz örde i, dikkuyruk akarsu ve nehirlerde ya an ku türlerindendir. Telli turna ve turna için de nehirlerin olu turdu u ovalar önemli ya am alanlar r. Akdeniz bölgesine özgü, çal formunda olan makilikler b kl ötle en, karabo azl ötle en gibi çe itlere ev sahipli i yapmaktad r. Kumullar, nehir a zlar , lagünler, kayal klar, yarlar, ma aralar, delta adac klar lar zda ya ayan tepeli karabatak, ada mart , ada do an gibi türlerimiz için önemli ya am alanlar r. Bölgeler göre bakt zda, Marmara Bölgesi’nde Manyas Gölü, Kaz Da lar , Sapanca Gölü’nün içinde bulundu u 19 tane ku ya am alan bulunmaktad r. Leylek, ak pelikan, küçük mart , y rt ku lar, ka kç gibi göç eden ku türleri ile karabatak, büyük orman kartal , gümü mart , ar ahini, yelkovan, sakarmeke vs. ku türlerine lama, üreme veya yazlama dönemlerinde ev sahipli i yapmaktad r. Ege Bölgesi Alaçat , Gediz Deltas , Küçük- Büyük Menderes Deltalar , Bodrum Adalar , Türkmenbaba Da ile birlikte 23 ku ya am alan na sahiptir. Küçük akbal kç l, k çgaga, Akdeniz mart , Hazar sumrusu gibi göç eden ku lar n yan nda tepeli karabatak, b kl do an, k l kirazku u, ada do an , ada mart , Sibirya kaz , suna, flamingo gibi birçok ku türüne k lama, yazlama veya üreme dönemlerinde ev sahipli i yapmaktad r. Akdeniz Bölgesi’nde Köyce iz Gölü, Beyda lar , Ac göl, Karata Gölü, irdir Gölü, Antalya Ovas , Göksu Vadisi, Bolkar Da lar ’n n da içinde oldu u 28 ku ya am alan na sahiptir. Bu bölgede flamingo, küçük bata an, çeltikçi, uzun bacak, turna, batakl k k rlang gibi birçok ku türü göç için bulunmaktad r. 27 Karabatak, kar serçesi, ah kartal , sakall akbaba, küçük s vac ku u, çamurcun, dikkuyruk ve birçok ku türü yazlama, üreme, k lama yada yerle ik olduklar ndan dolay bu bölgede bulunmaktad r. Orta- Bat Karadeniz Bölgesi’nde Kavakl Da , Yenice Ormanlar , Küre Da lar , Ilgaz Da lar , K rmak Deltas ’n n içinde bulundu u 13 ku ya am alan na sahiptir. Ang t, küçük akbal kç l, ak kanatl sumru gibi ku lar göç dönemlerinde bu bölgede bulunmaktad r. Kara akbaba, karaleylek, ah kartal , gökçe güvercin, küçük gümü mart ve birçok ku türü ise yazlama, k lama, üreme dönemlerinde bu bölgede bulunmaktad r. Do u Karadeniz Bölgesi’nde ise Do u Karadeniz Da lar , Çoruh Vadisi gibi 6 ku ya am alan na sahiptir. Y rt ku lar göç dönemlerinde bu bölgede bulunurken sakall akbaba, ortanca a açkakan, hu tavu u, kaya kartal , kadife ördek ve birçok ku türü k lama, üreme, yazlama dönemlerinde bulunurlar. ç Anadolu Bölgesi’nde Ak ehir, Eber Gölleri, Akyay Ovas , Tuz Gölü, Hirfanl Baraj , Ere li Ovas , Hafik Zara Tepeleri’nin de bulundu u 34 ku ya am alan na sahiptir. Ak pelikan, çeltikçi, suna, telli turna, ka kç , boz kaz vs. ku türleri göç nedeniyle bu bölgede izlenirler. Küçük kartal, gece bal kç , kara çaylak, toy, çay r delicesi, balaban, erguvani bal kç l, Macar örde i, flamingo, bozk r kartal , mahmuzlu k zku u ve birçok ku türüne yazlama, k lama ve üreme dönemlerinde bu bölgede bulunmaktad rlar. Do u Anadolu Bölgesi’nde Munzur Da lar , Mu Ovas , Nemrut Volkan , A Ovas , Sodal göl, Van Ovas , Bal k Gölü, Yüksekova, Sar kam Ormanlar içine alan 45 ku ya am alan bulunmaktad r. Sürmeli k zku u, turna, ak kanatl sumru ve birçok ku türü göç döneminde bu bölgede bulunurlar. Bahri, Van Gölü mart , toy, alaca bal kç l, gülen sumru vs. ku türleri yazlama, k lama, üreme dönemlerinde bu bölgede bulunmaktad rlar. 28 Güney Do u Anadolu Bölgesi’nde ise Nemrut Da , Karaca Da , Mardin Da lar gibi 16 ku ya am alan bulunmaktad r. Ku lar bu yoldan göç etmediklerinden boz kirazku u, kelaynak, turna, küçük ebabil, k l akbaba, kum kekli i, çöl serçesi ve birçok ku türüne yazlama, k lama, üreme için ev sahipli i yapmaktad r. 29 4. YEN TASARIMLAR ve UYGULAMALARI Anadolu Selçuklu ve Osmanl Dönemleri’nde çini ve seramiklerdeki ku figürleri incelenmi , ülkemizde ya ayan ku lar tespit edilmi tir. çlerinden geleneksel desenlere adapte edilebilece ini dü ündü ümüz ku lar stilize edilerek tasar mlar zda kullan lm r. Yapt z tek karoluk çini panolarda ku lar do al ortamlar nda tasvir ettik. Di er iki vazo çal mam zda ise geleneksel desenlerle beraber kullanarak kompozisyonlar olu turduk. 4.1. Stilize Edilen Ku lar Hakk nda Gökçe Delice: rt ku lar familyas ndan olan gökçe delicenin erkek bireylerinin tüyleri mavimsi kül grisi, kanat alt beyaz, kanat ucu siyaht r. Ülkemizde üremeyip k lar geçirirler. Aç k alanlar ve sulak alanlarda ya amaktad rlar. Yuvalar batakl klarda yada uzun otlar aras nda yer al r. Di i yuvaya beyaz ms yada mavimsi 4-6 yumurta b rak r. Batakl k ve çay rl k alanlar üzerinde alçaktan uçarak fareleri, y lanlar , küçük ku lar ve böcekleri yakalay p beslenmektedirler. r Bayku u: Bayku lar familyas na ait olan bu türün kahverengi tüyleri üzerinde sar mtrak-kahverengi benekler görülmektedir. Kuyruklar , kanatlar ve gö sü çizgili; karn beyazd r. Sar -turuncu gözlerinin etraf çevreleyen siyah bir halka vard r. Ço unlukla geceleri avlan rlar. Ba ta tarla fareleri olmak üzere kemirgenler, küçük memeliler ve büyük böcekleri yiyerek beslenmektedirler. Bazen küçük ku lar da yemeye çal rlar. Kendilerinden büyük hayvanlara sald rmaktan çekinmezler. Yuvalar tundra, savan ve geni çay rl k alanlarda yaparlar. Genellikle tek e lidirler. Ço unlukla 4-7 adet beyaz yumurta b rak rlar. 30 kl Do an: Do angiller familyas na aittir. Üst taraf grimsi kahverengi, alt taraf krem rengidir. Aln çizgili, tepesi kirli sar yada k l kahverengi olup b gökdo andan dard r. Aç k arazilerde ve savanlarda bulunurlar. Çok az say da da olsa ülkemizin tüm bölgelerinde görülebilmektedir. Daha çok küçük ve orta boy ötücüleri nadiren de olsa uçan iri böcekleri avlamaktad rlar. Uçurum k lar na, ara s ra a aç kütüklerine yapt klar yuvalar na 3-4 yumurta b rak rlar. Sakall Akbaba: rt ku lar familyas ndan olan bu tür, 25 cm.’e varan boyuyla Türkiye’de görülebilecek en büyük y rt r. Eri kinlerde kanat üstü, s rt ve kuyruk üstü oldukça koyu renklidir, alt k mlar turuncudur. Göz çevresi siyah olup nar ndan gaga alt na do ru siyah sakallar sarkmaktad r. Da lar n yüksek kesimlerindeki kayal k vadilerde, ç plak yada seyrek a açl ve ta k yamaçlarda ya amaktad rlar. Yuvas da büyük kaya kovuklar na yaparlar. Türkiye’de özellikle ç Ege, iç Anadolu, Akdeniz, Do u Karadeniz ve Do u Anadolu bölgelerinin yüksek da k alanlar nda ya amaktad rlar. Le yiyicisi olan sakall akbaba hayvanlar n etinden çok kemiklerini yemeyi tercih etmektedir. l ahin: rt ku lar familyas ndand r. S rt k l-kahverengi tonlar nda olup koyu desenler ta r. Ba ve gö üs rengi oldukça aç k, buna kar k bö ür ve kar n bölgeleri daha koyu renklidir. Kuyruk genellikle tüm gövde renginden daha aç k tonda bir k ld r. Bozk rlar, aç k alanlar ve sulak alanlarda ya amaktad rlar. Türkiye’de özellikle Marmara Bölgesi’nde s k s k görülmektedir. K l ahininin temel besinini küçük ve orta boy memeliler olu turur. Y lda bir kez kuluçkaya yatan l ahinin yumurta say 2-4 aras nda de mektedir. lkuyruk Ba rtlak: Step tavuklar familyas ndan olup ba ve boyun k sm bir güvercine benzemekte ancak vücut yap sa lam ve s bir görünüme sahiptir. Ba ve üst gövde sar ms ye il renktedir. Di i gö sünde üç siyah çizgisi olan tek ba rtlakt r. Erkekte sadece iki siyah erit ve siyah bir bo az vard r. Orta kuyruk telekleri ince ve uzundur. Gaga gri-mavi, göz halkas mavidir. Kuru çamurluk alanlardan yar çöl ve bozk r alanlara kadar her türlü kurak ve a açs z düzlüklerde ya amaktad rlar. Türkiye’de Güney Do u Anadolu Bölgesi’nde görülmektedir. 31 Tar m alanlar nda tah llarla ve ekili yaprakl bitkilerle beslenir. Tipik olarak çok cak havalarda gün do umundan bir saat önce su içerler. Bu rutin hareket F rat Nehri’nde izlenebilmektedir. Yeri kazarak açt klar yuvalar na 2-3 krem rengi yumurta b rakmaktad rlar. zku u: Ya murku gillerdendir. Ba nda siyah tüylü bir tepeli i, gerdan siyah, gö üs ve boynu beyaz, s rt koyu ye ilimsi, kanatlar siyah-beyaz tüylü olan bir ku türüdür. K sa ve küt kuyru unun ucu siyaht r. Orta uzunluktaki ayaklar rm renklidir. Aç k ekili araziler, çeltik tarlalar , göl ve rmak kenarlar ya ayabilmeleri için idealdir. Kurt, böcek ve salyangozlarla beslenirler. Ülkemizde Güney Do u ve Do u hariç k lar n sert geçmedi i y llar, her bölgede yerli ku olarak görülebilmektedir. Aç k alanda topra a açt klar oyuktan ibaret olan yuvalar na oval, pürüzsüz, mat, krem rengi ve üzeri siyah lekeli yumurtalar rakmaktad rlar. Gökdo an: Do angiller familyas ndand r. Geni omuzlu ve güçlü bir yap ya sahip olan bu türün eri kinlerinin üst taraf mavimsi grimsidir. Kafas mat siyah, bo az ve boynunun yan ar beyaz, geni ve siyah b vard r. Alt taraf beyazd r ancak gö sü boyunca gri çizgiler uzanmaktad r. Av n tamam küçük ve orta boylu ku lar olu turmakta ve bu küçük ku lar havada avlamaktad r. Türkiye’nin hemen hemen her yerinde üremekte olup özellikle deniz k ndaki da k bölgelerin kayal klar nda görülmektedir. k n beslenmek için sulak alanlara inerler. Yumurta say lar genellikle 3-5 aras de mektedir. Karabatak: Karabatakgiller familyas mensubudur. Türkiye’deki en büyük koyu renkli deniz ku udur. Karabataklar genellikle siyah renklidirler, uzun boyunlar ve uzun say labilecek kanatlar vard r. Deniz k lar ve göllerde ya ar, büyük sürüler halinde kayalarda ve su içinde yuva yaparlar. Türkiye’de Orta Anadolu Marmara ve Ege Bölgeleri’nde kuluçkaya yatt klar gözlemlenmektedir. Di er mevsimlerde yayg n bir ekilde görülmektedir. Sazl k veya alçak a açlarda kendisine çim ve ince dal parçalar ndan bir yuva kurarak buraya genellikle 3-6 yumurta b rak rlar. 32 Ar kanad ahini: rt ku lar familyas na ait bir türdür. Eri kinin üst taraf grimsi, n kenar ve kuyruk ucu koyu renk, gözleri sar anla laca r. Ar ahinleri adlar ndan üzere ar ve larvalar ile beslenirler. Ülkemize yaz aylar nda gelirler. En yo un görülen göç yollar , stanbul Bo az , Türkiye’nin Kuzeydo usu ve Yak n do udur. Yapraklar döken yeti kin ormanl klarda ve milli park alanlar nda ya amaktad rlar. Yal çapk : Yal çapk giller familyas n bir üyesidir. Eri kinin parlak mavi bir s rt , kanatlar ve kuyru u vard r. Ba , omuzlar ve karn n a rengidir, bo az ve gö sü beyazd r. Gagas kama biçiminde, ba büyük ve kuyru u sad r. Yal çapk ku u, sulak alanlarda h zla suya dalarak yakalad kestane bal klarla beslenirler. Küçük bal klar kolay yutabilmek için ba taraflar ndan k lç k yönünde yutmakta fakat bal klar yavrular na yedirecekleri zaman kuyruklar ndan tutup onlar n daha rahat yutabilecekleri yönde a zlar na verirler. Tatl su kenarlar nda üreyip, lagünler ve deniz k nda ya amaktad rlar. Kum duvarlar nda açt oyuklarda yuva yapar beyaz d derin yla bu oyuklar i aretler. Ege, Mersin, Adana, Erzurum, zmit ve stanbul’da sulak alanlarda görülmektedir. Kirazku u: Kirazku giller familyas na ait ötücü bir ku tur. Ba ve gö sü griye il, g ve b k çizgisi sar , karn k l, gagas ve bacaklar pembedir. Yak ndan sar göz halkas gözükmektedir. Di isi daha donuk renkte ve kahverengidir, gö sünde siyah çizgiler bulunmaktad r. Ülkemizde co rafi olarak geni bir da m göstermektedir. Seyrek a açl ve e imli aç k arazide, sulak alanlar n çevresinde bulunmaktad r. Yuvalar yerde yada yere yak n yerlerde yaparlar. Birçok kirazku unda oldu u gibi yumurtalarda nadiren çizgili i aretler görülmektedir. Tohum yiyerek beslenmektedirler ancak yuvalar Karaba beslerken böcekleri de yerler. Kirazku u: Ergin erkeklerde, tepe ve ba n yanlar siyah, gerdan boyun yanlar , gö üs ve kar n sar ; s rt ve kuyruk pas rengindedir. Sar kuyruk alt ve desensiz kanatlar yla serçeden ayr r. Sadece tohum yiyerek beslendikleri gibi yavrular beslerken böcekleri de yemektedir. Tarlalar, bozk rlar, çal klar, bahçeler ve makiliklerde ya ad klar görülmektedir. Türkiye’nin hemen hemen her 33 yöresinde yazlar bulunmaktad r. Çal yada a aç içlerine yapt klar yuvalar na 4-6 yumurta b rak rlar. Ar ku u: Ar ku ugiller familyas ndand r. Ülkemizde görülen en renkli ku lardan biridir. Boynu parlak sar , kafa üstü k tonlar ndad r. Siyah uzun gagas a l kahve ve gövdesi mavi-ye il ya do ru kavislidir. Kanatlar sivri ve kuyru u uzundur. Ar lar ve di er böceklerle beslenirler. Her gün yakla k 250 ar tüketmektedirler. S cak iklimleri seven ar ku lar , özellikle beslenmesi için gerekli uçan böcekleri kolay bulabilece i sulak alanlar n yak nlar nda, kum ve killi toprak duvarlara delikler açarak burada sürüler halinde ya amaktad rlar. Ülkemizde yazlar habitat n uygun oldu u her bölgede gözlemlenebilmektedir. Ala S rc k: rc kgiller familyas ndan ötücü bir ku tur. Erginlerde gövde pembe olup ba ta geriye yat k bir tepelik vard r. Gaga sar , ayaklar sar ms r. Kurak, bozk r, kayal k, alçak tepeler ve tarlalarda sürüler halinde ya amaktad rlar. Solucan gibi omurgas z hayvanlar yiyerek beslendikleri gibi sonbaharda meyve ile de beslenmektedir. Ülkemizde özellikle Do u Anadolu Bölgesi’nde; Van, A , r taraflar nda görülmektedir. Sar ba Kuyruksallayan: Kuyruksallayangiller kuyruklu bir ku türüdür. Erke in s rt gri, alt taraf ve ba familyas ndan uzun sar , ensesi siyaht r. Çay rl klar, tundralar, batakl k gibi sulak alanlarda ya amaktad rlar. Do u Anadolu’nun do usunda üredikleri gözlemlenmi tir. ç Anadolu ve di er yerlerde de bahar aylar nda görülmektedir. Yuvas yere yapmakta olup yumurta say 4-5’tir. Sar asma: Sar asmagiller familyas na ait bir türdür. Orta boylu, sar ve siyah renkte ötücü bir ku tur. Ormanlarda, bahçe ve parklarda, yapraklar aç tepelerinde yayg n olarak görülmektedir. döken ya lkbaharda Türkiye’ye gelip, sonbaharda Afrika’ya döner. T rt l ve meyve ile beslenirler. A açlar n çatall dallar aras na bitki liflerinden ördü ü yuvas na 3-4 yumurta b rakmaktad r. 34 Ta : Ard çku ugiller familyas na ait bir ku türüdür. Eri kin erke i en renkli da ku lar ndand r. Ba , s rt mavi, alt taraf ve kuyru u k rm r. Kuyru u sad r. Aç k kayal k arazilerde ço unlukla da larda, nadiren de daha alçak bölgelerde görülmektedir. Kayal k yerler ve harabelerde ya amaktad r. Böcek, örümcek, salyangoz ve küçük sürüngenlerin yan nda meyve yiyerek beslenirler. Türkiye’nin her yerinde yaz aylar nda görülür. Büyük Ba tankara: Ba tankaragiller familyas n en büyük türüdür. Siyah ba , beyaz parlak yanaklar , ye il s rt , gri-mavi kanatlar vard r. Kanat çizgisi beyaz, kuyru u gri-mavi ve beyaz kanatl r. Her türlü a açl k alanlar, ormanlar, parklar, bahçeler, fundal klar ve makiliklerde ya amaktad rlar. ehir içlerinde bahçelerde de görülmektedir. Türkiye’de en çok Karadeniz, Marmara, Ege, Akdeniz Bölgeleri’ndeki orman ve a açl klarda görülmekte böcek ve bitki tohumlar ile beslenmektedir. Çütre: spinozgiller familyas na ait kal n gagal bir ku tur. Erke in ba , gö sü ve kuyruk sokumu oldukça parlak k rm , kuyru u koyu kahverengidir. Di isi ise kahverengi ve hafifçe koyu çizgilidir. Böcekler, çekirdek ve tomurcuklar ile beslenmektedir. Genellikle yerle im yerlerinden uzaklarda, da genellikle me e ormanlar eteklerinde ve n ve akarsular n civar nda ya amaktad rlar. Ülkemizde Karadeniz sahil bölgesinde, Marmara Bölgesi’nin kuzeybat nda, ç Anadolu’nun kuzeyinde yaz ayalar nda bulunmaktad r. Yuvalar kuru, ince dallar, kurumu otlar, l ve bitki tüylerini kullanarak yaparlar. bibik: Çavu ku ugiller familyas na ait olup Hüthüt veya Çavu ku u olarak da bilinmektedir. Gagas uzun, yay biçiminde, tüyleri turuncu-kahverengi olup ba sorguçlu, k sa kanatl bir ku tur. Ya yapra arazi ve a aç bulunan aç k yerlerde, çam veya döken ormanlarda, meyve bahçelerinde ve ba larda ya amaktad rlar. Aç k ehir parklar nda da rastlan r. Böcek, böcek larvalar , salyangoz ve solucanlarla beslenirler. Türkiye’nin her yöresinde görülür. Göçmen bir ku oldu undan k lar Afrika’da geçirip Mart-Nisan aylar nda Türkiye’ye gelmektedir. 35 4.2. Yap lan Stilizasyon Çal malar No. 1: K r Bayku u 36 No. 2: Sakall Akbaba 37 No. 3: B kl Do an 38 No. 4: Gök Do an 39 No. 5: Gökçe Delice 40 No. 6: K l ahin 41 No. 7: Ar ahini 42 No. 8: K lkuyruk Ba rtlak 43 No. 9: Karabatak 44 No. 10: K zku u 45 No. 11: Yal çapk 46 No. 12: Kirazku u 47 No. 13: Karaba Kirazku u 48 No. 14: bibik 49 No. 15: Ala S rc k 50 No. 16: Sar asma 51 No. 17: Çütre 52 No. 18: Ta 53 No. 19: Ar ku u 54 No. 20: Büyük Ba tankara 55 No. 21: Sar ba Kuyruksallayan 56 No. 22: Tav an 57 No. 23: Fare 58 4.3. Çini ve Seramik Tasar mlar Katalo u (Kat. No. 1-14) Katalog No 1: K r Bayku u Tasvirli Karo Ölçüler: 20x20 cm. Teknik: Çok Renkli S r alt Tekni i Tan : Tek karodan olu an panoda, do al ya am ortam nda iki “k r bayku u” tasvir edilmi tir. Ön planda eski, tahta bir çit üzerinde duran stilize etti imiz bayku görülmektedir. Arka planda ise sar -k rm yaprakl bir a açtan uçan ikinci k r bayku u görülür. Tasar m a amas ndan sonra i ne ile delinen eskiz ka desen kömür tozu yard yla karoya aktar lm ve konturlanm ndaki r. Ku lar, kendi renkleri olan kahverengi, beyaz ile renklendirilmi tir. Çe itli tonlardaki ye il zeminde sar , k rm , beyaz papatyalar ile k r havas verilmek istenmi tir. Daha arka planda a açlar ve turkuaz gökyüzü görülmektedir.S r alt boyalar yla renklendirilen çal ma Kütahya’dan temin edilen effaf s r ile s rlanarak 950o C’de f nlanm r. 59 Katalog No 2: Sakall Akbaba Tasvirli Karo Ölçüler: 20x20 cm. Teknik: Çok Renkli S r alt Tekni i Tan : Yüksek da larda, ta k yamaçlarda ya ayan “sakall akbaba” tek karoluk panomuzda ya am ortam nda stilize edilerek tasvir edilmi tir. Panonun ön plan nda yüksek ta k üzerinde duran bir sakall akbaba görülmektedir. Eskiz ka desen i nelenerek kömür tozu yard yla karoya aktar lm ndaki konturlan p kendi öz rengi olan turuncu ve siyah ile renklendirilmi tir. Akbaban n bir taraf nda k rm , sar , beyaz renkli çiçekler ve ye il yapraklar yer al rken di er taraf nda yapraklar ye il, meyveleri siyah olan bir zeytin a ac görülmektedir. Arka planda daha daym gibi görünen küçük ye il a açlar ve turkuaz gökyüzündeki kobalt mavi bulutlar kompozisyonu tamamlamaktad r. Desen o sr alt renklendirildikten sonra effaf s r ile s rlanarak 950 C’de pi irilmi tir. boyalar ile 60 Katalog No 3: B kl Do an Tasvirli Karo Ölçüler: 20x20 cm. Teknik: Çok Renkli S r alt Tekni i Tan : Stilize edilen “b kl do an” tek karoluk panoda bir a aç üzerine tünemi vaziyette tasvir edilmi tir. Tasar m a amas ndan sonra eskiz ka üzerindeki desen nelenerek kömür tozuyla karoya aktar larak siyah konturu çekilmi tir. B kl do an kahverengi, beyaz ile renklendirilmi tir. Tünemi oldu u a aç yapraklar ise turkuaz, sar , ye il renklerindedir. Yapraklar n aras ndan kobalt mavi gökyüzü görülmektedir. Desen s r alt boyalar ile renklendirilmi sonra 950o C’de f nlanm r. effaf s r ile s rland ktan 61 Katalog No 4: Gök Do an Tasvirli Karo Ölçüler: 20x20 cm. Teknik: Çok Renkli S r alt Tekni i Tan : Ormanl k bir alanda stilize ederek tasvir edilen “gök do an”, tek karoluk panoda otlar aras nda bitki yerken görülmektedir. Eskiz ka ne yard na çizilmi olan desen yla delindikten sonra karoya kömür tozu ile aktar lm r. Konturlar siyah renkle çekilmi tir. Ön planda görülen gök do an kendi koyu tonlar nda siyah beyaz olarak renklendirilmi tir. Birkaç ton olan ye il zemin üzerinde yine ye il, turkuaz yaprakl küçüklü büyüklü bitkiler ve a açlardan dökülmü k rm çiçekler görülmektedir. Kompozisyonun iki taraf ndan dallar ortaya do ru sarkan k rm çiçekli bahar a açlar bulunmaktad r. Ye il zeminin bitti i yerde kobalt mavi gökyüzü kompozisyonu tamamlamaktad r. Desen o sr alt boyalar ile renklendirilmi tir. effaf s r ile s rland ktan sonra 950 C’de f nlanarak s r pi irimi yap lm r. 62 Katalog No 5: Gökçe Delice Tasvirli Karo Ölçüler: 20x20 cm. Teknik: Çok Renkli S r alt Tekni i Tan m: Tek karoluk panonun temas , sazl batakl klarda dola arak avlanan “gökçe delice” ku udur. Do al ya am alan nda stilize edilerek tasvir edilen gökçe delice sazl klar üzerinde uçan ekilde görülmektedir. Desen siyah konturlanm r. Ye il ve sar -kahverengi renklerde olan saz bitkileri üzerinde uçan ku , kendi renkleri olan gri, siyah, beyaz olarak renklendirilmi tir. Arka planda kobalt mavi gökyüzü ve turkuaz beyaz bulutlar görülmektedir. S r alt boyalar ile boyand ktan sonra Kütahya’dan temin edilen effaf s r ile s rlanarak 950o C’de f nlanm r. 63 Katalog No 6: K l ahin Tasvirli Karo Ölçüler: 20x20 cm. Teknik: Çok Renkli S r alt Tekni i Tan : stanbul semalar nda görebildi imiz “k l ahin” tek karoluk panoda bo az n üzerinde uçarken tasvir edilmi tir. Ön planda stanbul Bo az ’n n simgelerinden biri olan K zkulesi stilize edilerek çini karoda yerini alm ka ndaki desen tasar i nelenip kömür tozu ile karoya aktar lm siyah boya ile çekilmi tir. K zkulesi do al ta renklerindedir. Üzerinde uçan stilize edilen k renklerinde boyanm r. Eskiz r. Konturlar rengi olan bej-kahverengi l ahin ise kahverengi-beyaz r. Arka planda ise sahil boyu uzanan sur ve stanbul’un bir yakas ndan siluet görülmektedir. Surlar da K zkulesi gibi do al ta rengindedir. Sur arkas nda kalan a açlar ye il tonlar ve arada görülen k rm çat evler ve gri beyaz tonlar nda cami ve minareleri görülmektedir. Kobalt mavi gökyüzünde turkuaz bulutlar göze çarparken turkuaz deniz, k l ahinin kanatlar alt nda yer almaktad r. Desen s r alt boyalar ile renklendirilmi tir. Daha sonra effaf s r ile rlanarak 950o C’de f nlanm r. 64 Katalog No 7: Ar ahini Tasvirli Karo Ölçüler: 20x20 cm. Teknik: Çok Renkli S r alt Tekni i Tan : Ar yiyerek beslenen “ar ahini” stilize edilerek tek karoluk panoda kendi ya am alan nda tasvir edilmi tir. Gül, karanfil gibi çe itli çiçek ve yapraklar n aras nda ar ahini görülmektedir. Desenin eskiz ka ndaki tasar m a amas bittikten sonra desen i nelenerek kömür tozuyla karoya aktar lm r. Konturlar siyah boya ile çekilmi tir. Ar ahini kendi renkleri olan kahverengi, beyaz renklerle boyanm r. ahinin yukar do ru bakt a ac n bir dal ndan sar -kahverengi ar kovan sarkmakta ve sar -siyah ar lar etrafta uçu maktad r. A açlar n yapraklar ye il, ve gövdeleri kahverengidir. Zemin ye il tonlar nda, çiçekler sar , k rm , otlar ye il ve turkuaz olarak görülmektedir. Desen s r alt boyalar ile renklendirilmi tir. effaf s r ile s rland ktan sonra 950oC’de s r pi irimi yap lm r. 65 Katalog No 8: K lkuyruk Ba rtlak Tasvirli Karo Ölçüler: 20x20 cm. Teknik: Çok Renkli S r alt Tekni i Tan : Tek karoluk panoda stilize edilen iki “k lkuyruk ba rtlak” yer almaktad r. Bozk r, çamurluk alanlarda ya ayan ba rtlaklar çini karomuzda ya am alanlar nda tasvir edilmi tir. Desen eskiz ka üzerinde tamamlanarak, i ne ile delinmi , kömür tozuyla karolara aktar ld ktan sonra siyah boya ile konturu çekilmi tir. Desenin ön planda ve sol taraf nda turkuaz ve ye il tonlar nda çe itli yapraklar kullan lm r. Ayakta duran turuncu-sar , beyaz ku bu yapraklardan yemektedir. Arka planda sar , ye il yaprakl bir a aç dal n alt nda k lkuyruk ba rtlak oturmaktad r. Yine kendi rengi olan turuncu-sar , beyaz renginde olup gözleri kobalt mavidir. Zemin ye il tonlar ve yer yer kahverengidir. Ye il otlar, k rm bir gül ve goncas , gri ta lar görülmektedir. Kobalt mavi gökyüzünde turkuaz, beyaz bulutlar vard r. S r alt boyalar yla boyanarak, s rland ktan sonra 950o C’de s r pi irimi yap lm r. 66 Katalog No 9: Karabatak Tasvirli Karo Ölçüler: 20x20 cm. Teknik: Çok Renkli S r alt Tekni i Tan : Denizlerimizde çokca görülen bir deniz ku u olan “karabatak” tek karoluk panonun temas te kil etmektedir. Tasarlanan desen, eskiz ka üzerinde nelendikten sonra kömür tozuyla bisküvi halindeki karolara aktar larak siyah renkte kontur çekilmi tir. Kahverengi tonlar nda boyanm kayal klar n üzerinde siyah tonlar nda stilize edilen bir karabatak durmaktad r. Karabata n önünde ye il yaprakl kahverengi gövdeli bir sö üt a ac n dallar yere do ru uzanmaktad r. Kobalt mavi denizde siyah konturlu dalgalar ve suya dalan bir karabatak görülmektedir. Denizi s rlayan sahilin kobalt mavi tonlar ndaki silueti görülmektedir. Turkuaz gökyüzünde mavi, beyaz bulutlar vard r. Desenler s r alt boyalar yla renklendirildikten sonra, üzeri effaf s rla s rlanarak, 950o C’de s r pi irimi yap lm r. 67 Katalog No 10: K zku u Tasvirli Karo Ölçüler: 20x20 cm. Teknik: Çok Renkli S r alt Tekni i Tan : Çeltik tarlalar nda, sulak alanlarda görülen “k zku lar ” tek karoluk panoda çeltik tarlas nda tasvir edilmi tir. Eskiz ka tozu ile karoya aktar lm ndaki desen tasar i nelenip kömür r. Konturlar siyaht . Kobalt mavi su üzerinde ye il tonlar nda yaprak öbekleri görülmektedir. Ön planda su içinde dola an beyaz gövdeli siyah, ye il, mor kanatl bir k zku u vard r. Arka planda ise yine su içinde duran kanatlar aç k k zku u görülmektedir. Turkuaz gökyüzünde mavi bulut öbekleri vard r. Desen s r alt boyalar ile renklendirilmi tir. Daha sonra effaf s r ile rlanarak 950o C’de f nlanm r. 68 Katalog No 11: Yal çapk Tasvirli Karo Ölçüler: 20x20 cm. Teknik: Çok Renkli S r alt Tekni i Tan : zmir’in simgelerinden, bal k avlamadaki ustal tek karoluk panoda stilize edilerek kullan lm üzerinde duran iki yal çapk ” r. Karonun ön k sm nda a aç dallar vard r. Birinin a tamamlanan desen i nelenerek kömür tozu yard konturlanm ile bilinen “yal çapk nda bal k görülmektedir. Tasar yla karoya geçirilmi tir. Siyah r. Ku lar n bedenleri sar , kanatlar turkuaz renktedir. A aç yapraklar ye il tonlar nda dallar kahverengidir. Altlar nda kobalt mavi bir deniz uzan rken arka k mda zmir’i hat rlatacak saat kulesi ve palmiyeler görülmektedir. Zemin ye il, saat kulesi kahverengi ile gölgelenmi , palmiyelerin gövdesi kahverengi, yapraklar ye ildir. Kobalt mavi tonlar nda bina siluetleri saatin arkas nda yer al rken turkuaz gökyüzü de görülmektedir. Desen s r alt boyalar ile renklendirilmi tir. Daha sonra effaf s r ile s rlanarak 950o C’de s r pi irimi yap lm r. 69 Katalog No 12: Kirazku lar Tasvirli Karo Ölçüler: 20x20 cm. Teknik: Çok Renkli S r alt Tekni i Tan : Stilize etti imiz “kirazku lar ” kiraz a ac nda tasvir edilmi tir. Ye il tonlar nda yapraklar , k rm kirazlar olan a açta biri konmu biri a nda kirazla uçar ekilde iki kirazku u görülmektedir. Desen karoya eskiz ka nelenerek kömür tozuyla aktar lm r. Konturlar siyaht r. A aca konmu olan kiraz ku u sar , ba siyah renktedir. Uçan ku un ise gri bir ba , turuncu gövdesi vard r. Ye il tonlar ndaki yapraklar n arkas ndan görülen gökyüzü ise turkuazd r. Mavi bulut öbekleri görülür. Desen s r alt boyalar yla renklendirildikten sonra effaf s r ile s rlanarak 950o C’de f nlanm r. 70 Katalog No 13: Y rt Ku Tasvirli Vazo Ölçüler: Yükseklik:50 cm. / Gövde çap : 98 cm. Teknik: Çok Renkli S r alt Tekni i 71 Tan : Vazonun gövdesinde desen üç emse içinde tasarlanm Eskiz ka r. (Bkz. Sayfa 70) nda çizili olan desenler i nelenerek kömür tozuyla vazoya aktar lm r. Desenlerin konturlar siyaht r. Birinci emse içinde bir k r bayku unun fareyi avlama sahnesi yer almaktad r. (Bkz. Sayfa 73) Kahverengi gövdesi olan a ac n kovu una kaçan bir beyaz fare görülmektedir. A ac n etraf beyaz çiçekleri ve ye il yapraklar yla müge çiçe i çevrelemektedir. Desenin ortas nda kanatlar aç k fare üzerine ini yapan kahverengi-beyaz renklerinde bir bayku görülmektedir. Sa tarafta ise alt nda yine müge çiçekleri yer alan küçük çiçekli bir a aç emse d na do ru ç kmaktad r. Zemin ye il tonlar nda olup k rm laleler, ye il yaprakl gül, k rm , kobalt mavi bitkiler deseni tamamlamaktad r. Aç k kobalt rengi gökyüzünde turkuaz bulutlar yer almaktad r. Deseni tamamlayan çiçekler, bulutlar emse s rlar n d na ç kar larak farkl k yakalanm r. kinci emse içinde ise bir gökçe delice ku unun tav an avlama sahnesi yer almaktad r. (Bkz. Sayfa 74) Ön planda beyaz çiçekli, ye il yaprakl müge çiçeklerinden bir öbek yer almaktad r. Çiçeklerin ard nda, kaçan beyaz tav an yakalamaya çal an, pençeleri aç k halde olan, gri, siyah ve beyaz renklerinde bir ku görülmektedir. Ku un hemen arkas nda kahverengi-beyaz tonlar nda bir ta k ve küçük ye il yaprakl bir a aç görülmektedir. Desenin sol taraf nda ise, dibinde müge çiçekleri bulunan ye il yaprakl , kahverengi gövdeli bir a aç yer almaktad r. Zemin ye il tonlar nda olup yer yer gri ta lar, küçük ye il yapraklar, çiçekler, k rm laleler görülmektedir. Aç k kobalt rengi gökyüzünde turkuaz bulutlar vard r. Desen belli yerlerden emsenin d na ta larak monotonluktan kurtar lm Vazoda görülen üçüncü emsede ise bir k r. l ahinin ibibik ku unu avlama sahnesine yer verilmi tir. (Bkz. Sayfa 75) Havada birbirini kovalayan ku lar n etraf ndan bulut ku kovalad dolanmaktad r. Kahverengi-beyaz olan k l ahinin ibibik ise turuncu-siyah renklerdedir. Desenin sol taraf nda basamak halinde kahverengi tonlar nda bir kayal k vard r. Her basamakta müge çiçekleri beyaz ve ye il renkleriyle görülmektedir. Kayal n ba nda gövdesi kahverengi, ye il yaprakl bir a aç vard r. Arka planda ise ye il tonlar nda bir zemin üzerinde rm bir gül ve goncas , ye il yapraklar, küçük çiçekler yer almaktad r. 72 Aç k kobalt renginde olan gökyüzünde ku lar n etraf nda dolanan bulutlar turkuaz-beyaz rengindedir. Burada da desen yer yer emse d na ç kar lm r. Vazonun boyun bölümünde de emselerin aras na denk gelecek ekilde üç tane kartu alan yer almaktad r. Birincisinde kahverengi a aç dallar üzerine tüneyen gökçe delice vard r. Zemin rengi turkuazd r. kincisinde kayal k üzerinde duran k r bayku u yer al r. Gökyüzü turkuazd r. Üçüncü kartu içinde ise kayal klar üzerinde duran k l ahin vard r. Gökyüzü turkuazd r. Kartu lar n aralar nda ise bulut desenleri vard r. Formun alt bölümünde ise yine emselerin aras na gelen, kartu alanlar kompozisyonu tamamlamaktad r. çinde turkuaz-beyaz kaya-dalga motifi vard r. Vazonun desen aralar ndaki zemini kobalt mavidir. 73 a) 74 b) 75 c) 76 Katalog No 14: Ku Tasvirli Vazo Ölçüler: 50 cm./ Gövde Çap : 98 cm. Teknik: Çok Renkli S r alt Tekni i 77 Tan : Vazo üzerindeki desende üç tane vazo motifi yer almaktad r. (Bkz. Sayfa 76) Vazo üstünde bulut motifleri görülmektedir. Birinci vazonun üzerinde siyah ba , pembe gövdeli ala s rc k ku u kanatlar aç k bir ekilde durmakta a nda bir çiçek dal bulunmaktad r. (Bkz. Sayfa 78) Üzerinden ise siyah kanatl , sar gövdeli sar ba kuyruksallayan ku u uçar halde resmedilmi tir. kinci vazoda mavi ve turuncu renklerindeki ar ku u e ilmi vazodan su içmekte, vazonun kenar nda duran ye il gövdeli, siyah kanatl büyük ba tankara ku u onu izlemektedir. Bkz. Sayfa 79) Yukar da ba k rm , kahverengi çütre ku u çiçek dal na konmu olarak görülmektedir. Üçüncü de ise sar , siyah renklerinde sar asma ku u vazonun içinde kanmaktayken turuncu gövdeli, mavi ba ta ku u yukar da uçmaktad r. (Bkz. Sayfa 80) Üç vazonun aralar ndan yapraklarla beraber hatayi ve pençler kmakta ku lar n etraf renkler kullan lm dolanmaktad r. Kobalt mavi tonlar , turkuaz, ye il, k rm r. Vazonun omuz bölümünde ince bir bordür dolanmaktad r. Boyun ve omuz bölümünde mavi zeminli, k rm hurdeli, beyaz rumi desen tasar yer al rken rumi desenin bitti i yerden a z k sm ndaki ince cetvele kadar olan bölüm küçük helezonlarla doldurulmu tur. Vazonun en alt nda da turkuaz bir bordür bulunmaktad r. 78 a) 79 b) 80 c) 81 5. DE ERLEND RME ve SONUÇ Türk çini ve seramik sanat n tarihi çok eski y llara Uygurlar' a kadar gitmektedir. Ne var ki yeni tekniklerin uygulanmas , tasar mlar n çe itlenmesi ve mimaride yo un çini kullan Anadolu Selçuklu Dönemi'nde gerçekle mi tir. Bu nedenle bu çal ma, ku figürlü örneklerin çok s k rastland Dönemi incelenerek ba lanm Anadolu Selçuklu r. 13. yüzy lda özellikle sivil mimaride, kö k ve saraylardaki çinilerde hayvan temal örnekler bulunmaktad r. Y ld z ve haç formlu olan bu çinilerde özellikle devleti, hükümdar temsil eden çift ba üzere, tavus ku lar , güvercinler, ahin, su ku lar kartal olmak n yan nda çe itli tav an, geyik gibi av hayvanlar , köpek, at, deve, ay , aslan ve mitolojik hayvanlardan simurg, ejderha, zümrüt-ü anka, siren figürleri tercih edilmi tir. Tasar mlarda hayvan figürleri bitkisel, geometrik ve yaz unsurlar yla birlikte kullan lm r. Erken Osmanl dönemi mavi-beyaz çini ve seramiklerinde hayvan figürleri rl say dad r. 16. yüzy n 2. yar ndan sonra Klasik Dönem’e ad rm veren s r alt tekni i örneklerinde ise, tavus ku u, sülün, güvercin gibi ku lar n yan nda aslan, bo a, tav an, geyik, at, maymun gibi hayvan figürlü tasar mlar görülmektedir. Ku figürlerinin gerek geleneksel motiflerle birlikte kullan ld kompozisyonlarda, gerekse hayvanl kompozisyonlarda gerçekçi bir üslupla çizildikleri, dikkati çekmektedir. Motiflerin Anadolu Selçuklu Dönemi'ndeki sembolik de erleri Osmanl 'da önemini yitirmi , sadece yüzey bezemesi olarak formlar süslemi lerdir. 18. yüzy lda devletin ekonomik ve siyasi yönden gerilemesinin etkileri znik çini atölyelerine yans yüzy n sonunda üretimlerini durdurmak zorunda kalm lard r. znik üretimini takiben Kütahya bir ikinci çini ve seramik üretim merkezi olarak kar za ç kar. Günümüzde çal malar na halen devam etmekte olan Kütahya atölyelerinde de ku figürlü örnekler görülmektedir. Ancak burada renk ve desenler znik’in kalitesinde olmay p sar , mor, turuncu gibi renk skalas na yeni renkler eklenmi tir. 82 Bu çal mada ku ara figürünün Türk çini ve seramik tarihindeki geli imi p incelendikten sonra Türkiye’de ya ayan ku türleri ara do u-bat göç yollar üzerinde bulunmas , üç taraf ya am alanlar lm r. Türkiye, n denizlerle çevrili olmas , ku n fazla ve uygun olmas ndan dolay ku türleri yönünden önemli bir konumdad r. Bu bak mdan da ülkemizde hemen hemen her üniversitede bir ku gözlem toplulu unun kuruldu u görülmektedir. Gözlem topluluklar yla beraber ku lar, dernekler, amatör-profesyonel gözlemciler taraf ndan yak n takip alt na al nm lard r. Hatta Dünya Ku lar Koruma Örgütü taraf ndan koruma alt na al nan 278 ku türünün 164’ü ülkemizde ya amaktad r. Yap lan ara rmalar sonucunda birçok ku türümüzün nesillerinin tükendi i, türlerinin tehlike alt nda oldu u tespit edilmi tir. Bilinçsiz avlanma, sulak yerlerin kurumas , do al ya am alanlar n tahrip edilmesi, zirai ilaçlar, yap la man n artmas , ku lar n ya am alanlar ndan kart lmas gibi nedenler türlerin yok olmas na neden olmaktad r. Uçabilme özelliklerine imrendi imiz ku lar Türk çini ve seramik sanat tarihi boyunca her dönem görmekteyiz. Çini ve seramiklerde görülen ku desenlerine ek olarak, ülkemizin di er ku türlerinden baz lar stilize edilmi , yap lan tasar mlarda kullan larak bu türleri de tan tmak amaçlanm r. Uygulamalarda, stilize edilen ku türleri do al ya am alanlar nda 20 karo üzerinde tasvir edilmi tir. Ayr ca stilize edilen ku türleri ile birlikte geleneksel motifler kullan larak, bilinen çini ve seramik desen ilkeleri do rultusunda iki vazo tasarlanm r. Ku lar n ya am alanlar na tehdit olu turan her nedenin ortadan kald lmas ve daha fazla türün yok olmas n önüne geçilerek do ada, sanatta ve her alanda ya at lmalar temenni edilmektedir. Yap lan uygulamalarda da ku figürlerine yer vererek çini ve seramik gibi kal eserlerde tan tmak, ya atmak amaçlanm r. 83 6. KAYNAKLAR ALTUN, Ara (1999), “Osmanl Çinicili inde znik”, Osmanl Kültür ve Sanat, Yeni Türkiye Yay nlar , Ankara ARIK, Rüçhan (1995), “Kubad Abad Çinileri Tarih Ayd nlat yor”, Sanatsal Mozaik, 2, Ekim: 18-27. ARIK, Rüçhan (2000), Kubad Abad Selçuklu Saray ve Çinileri, Türkiye Bankas Kültür Yay nlar , stanbul ASLANAPA, Oktay (1993), Türk Sanat El Kitab , nk lap Kitabevi, stanbul ATASOY, N.- RABY, J. (1989), znik Seramikleri, Alexandria Pres, Londra LG , Hülya (2006), Suna ve nan K raç Vakf Koleksiyonu Kütahya Çini ve Seramikleri, Pera Müzesi Yay nlar :2, stanbul DEM RSAR ARLI, Belgin, (1997), “Kütahya Çini ve Seramikleri”, Osmanl 'da Çini Seramik Öyküsü, Ed. Ara Altun, stanbul Menkul K ymetler Borsas , Creative Yay nlar , stanbul KILIÇ, D.T.-EKEN, G. (2004), Türkiye’nin Önemli Ku Alanlar 2004 Güncellemesi, Do a Derne i, Ankara KOLSUK, Asuman (1977), “Haliç i Denilen znik Çinileri”, Kültür ve Sanat, 5, Ocak: 52-57. KÜRKMAN, Garo, (2005), Toprak, Ate , S r; Tarihsel Geli imi, Atölyeleri ve Ustalar yla Kütahya Çini ve Seramikleri, Medeniyetleri Ara rma Enstitüsü Yay :2, stanbul Suna& nan K raç Akdeniz 84 MÜLAY M, Selçuk (2007), “Mimari Ki ilik ve Çini”, Anadolu’da Türk Devri Çini ve Seramik Sanat , T.C. Kültür ve Turizm Bakanl Yay nlar , stanbul ÖNDER, Mehmet (1977), “Selçuklu Devri Kubad Abad Saray Çini Süslemeleri”, Kültür Bakanl Sanat, 2, Ocak: 104-10 ÖNEY, Gönül (1976), Türk Çini Sanat , Yap Kredi Bankas Yay nlar , stanbul ÖNEY, Gönül (1987), slam Mimarisinde Çini, Ada Yay nlar , stanbul ÖNEY, Gönül (1988), Anadolu Selçuklu Mimari Süslemesi Ve El Sanatlar , Türkiye Bankas Kültür Yay nlar , Ankara ÖNEY, Gönül (1993), “Selçuklu Devri Çini Sanat ”, Ba lang Sanat , Haz. Nejat Diyarbekirli, Türkiye ndan Bugüne Türk Bankas Kültür Yay nlar , Ankara ÖZKUL FINDIK, Nur en (2007), “Beylikler ve Erken Osmanl Devri Seramik Sanat ”, Anadolu’da Türk Devri Çini ve Seramik Sanat , T.C. Kültür ve Turizm Bakanl Yay nlar , stanbul NEMO LU, Nermin (1988), “Mimar Sinan Dönemi Duvar Çinicili inin Tekni i ve Geli imi”, Mimar Sinan Dönemi Türk Mimarl 1588-1988, Türkiye ve Sanat M.S. 400. Anma Bankas Kültür Ve Yay nlar , stanbul TURAN BAKIR, Sitare (2004), “Osmanl Hayvan Figürlü Seramikleri”, Seramik Türkiye, 4, Nisan-Haziran: 70-78 TURAN BAKIR. Sitare (2007), “Osmanl Sanat nda Bir Zirve znik Çini ve Seramikleri”, Anadolu’da Türk Devri Çini ve Seramik Sanat , T.C. Kültür ve Turizm Bakanl Yay nlar , stanbul 85 URAZ, Murat (1967), Türk Mitolojisi, Hüsnütabiat Matbaas , stanbul YARAR, M.-GERNANT, M. (1997), Türkiye’nin Önemli Ku Alanlar , Do al Hayat Koruma Derne i, stanbul YARDIM, Ümit (25 Nisan 2010), “ stanbul Semalar ndan Nesli Tükenen 164 Ku Geçiyor”, Vatan Gazetesi nternet Kaynaklar : www.trakus.org www.kad.org.tr www.sifiryokolus.org www.biltek.tubitak.gov.tr www.kazimcapaci.com 86 7. RES MLER Resim 1. Tavus Ku lu Y ld z Formlu Çini, Selçuklu Dönemi Resim 2. Çift Ku lu Y ld z Formlu Çini, Selçuklu Dönemi 87 Resim 3. Tavus Ku lu Haç Formlu Çini, Selçuklu Dönemi Resim 4. Çiftba Kartal Figürlü Haç Formlu Çini, Selçuklu Dönemi 88 Resim 5. Es-sultan Yaz Çift ba Kartal Figürlü Y ld z Formlu Çini, Selçuklu Dönemi Resim 6. Çift Tavus Ku u Figürlü Y ld z Formlu Çini, Selçuklu Dönemi 89 Resim 7. Çift Tavus Ku u Figürlü Y ld z Formlu Çini, Selçuklu Dönemi Resim 8. Çift Kulplu, Hayvan Tasvirli Matara, 1545-55 90 Resim 9. Ördek Tasvirli Alt gen Karo, 1545-50 Resim 10. Bal kç l Ku Tasvirli Tabak, 16. yüzy l 91 Resim 11. Tavus Ku lu Saz Yolu Tabak, 1550 Resim 12. Tavus Ku lu Tabak, 1575-80 92 Resim 13. Ku Figürlü Tabak, 1575-80 Resim 14. Sülün Tasvirli Tabak, 16. Yüzy n 2. Yar 93 Resim 15. Sülün Tasvirli Tabak, 16. Yüzy l Ortalar Resim 16. Ku Tasvirli Kase, 1580-85 94 Resim 17. Bahar Dallar Aras nda Sülün Tasvirli Tabak, 1580-85 Resim 18. Bahar Dallar Aras nda Sülün Tasvirli Karo, 1580-85 95 Resim 19. Rumi Kanatl Ku Tasvirli Tabak, 1580-85 Resim 20. Sülün Tasvirli Tabak, 1585-90 96 Resim 21. Sülün Tasvirli Tabak, 1585-90 Resim 22. Sülün Tasvirli Tabak, 1585-90 97 Resim 23. Aslan-Güne Tasvirli Tabak, 1590 Resim 24. Aslan-Bo a Mücadele Sahneli Tabak, 1600 98 Resim 25. Tavus Ku lu Tabak, 1625-50 Resim 26. Güvercin Tasvirli Karo, 17. Yüzy l Ba 99 Resim 27. Uçan Ku Tasvirli Tabak, 1650-75 Resim 28. Uçan Ku Tasvirli Kulplu Sürahi, 1650-75 100 Resim 29. At Tasvirli Tabak, 1650-75 Resim 30. Kad n-Erkek ve Ku Tasvirli ki Kulplu ekerlik, 18. Yüzy n 2. Yar 101 Resim 31. Selvi A ac ve Ku Tasvirli Tabak, 18. Yüzy n 2. Yar Resim 32. lan Tutan Leylek Tasvirli Tabak, 18. Yüzy n 2. Yar 102 Resim 33. Leylek Tasvirli Matara, 18. Yüzy n 2. Yar 103 8. ÖZGEÇM ZEYNEP AROL, 1982 y nda Karadeniz Ere li’de do du. lkö renimini stanbul’da tamamlad . 2000 y nda Küçükçekmece Atatürk Anadolu Meslek Lisesi, Seramik Bölümü’nden mezun oldu. 2002 y nda stanbul Üniversitesi Çini lemecili i Program ’na girerek 2004 y nda Yüksek Okulu bitirdi. Ayn y l Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi, Eski Çini Onar mlar Bölümü’ne girerek lisans e itimini devam ettirip 2007 y nda mezun oldu. Yine ayn y l Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi, Geleneksel Türk Sanatlar Onar mlar Anasanat dal nda Yüksek Lisans e itimine ba lad . Bölümü, Eski Çini