Şevket Dalboy
Transkript
Şevket Dalboy
1 WELT HEIMAT DÜNYA VATAN GAZETESİ ARTIK “WELT HEIMAT” YAŞINDA ADIYLA YOLUNA DEVAM EDECEK MÜLTECİYE HAYIR SAVAŞ UÇAĞINA EVET Değerli okurlarımız, Gazetemizin ismini Almanca olarak değiştirme kararı aldık. Elbette burada önemli olan gazetimizin isminden çok içeriğidir. Yaşadığımız ülkede milyonlarla ifade edilen göçmenlere yönelik çalışmalarımız, Irkçılık karşıtı tutumumuz, uyuşturucu ve kumara, gençlerimizi bekleyen yozlaşma tehlikesine karşı tavır alışımıza, haklının doğrunun yanında duruşumuza aralıksız devam edeceğiz. Biz Dünya Vatan Gazetesi adını koyduğumuzda Irkçılığa, sövenizme karşı bir tutum alarak yola çıktık. Eğer istersek dünya’yı vatan olarak kabul edip kardeşçe yaşayabileceğimize inandık. Biz tek başına bir reklam gazetesi olarak yola çıkmadık. Bizi bu halimizle kabul eden dostlarımız ile birlikte çalışmaya devam edeceğiz. Saygılarımızla Welt Heimat Gazetesi adına Şevket DALBOY Eurofighter konsorsiyumu üyesi İtalya’dan yapılan açıklamaya göre, Kuveytli yetkililer 28 adet Eurofighter Typhoon’un siparişini öngören bir iyi niyet bildirgesine imza attı. Sipariş bedelinin 8 milyar euroyu bulduğu belirtildi. Eurofighter birlikteliği İngiltere, İtalya, İspanya ve Almanya’dan oluşuyor. Konsorsiyumda Airbus, BAE Systems ve Finmeccanica şirketleri yer alıyor. Eurofighter birlikteliğine Avusturya ve Suudi Arabistan’ın ardından en son 12 uçak sipariş veren Umman katılmıştı. H ara gelen ci Partilerin rası iktid n o me s ı ıl y özelleştir a bir saldırı , 1991 k a r a k a ımıza b hoyratç listekurumlar ne denli e in is nedenle m u o B n . o n k ü e k Hüm kamu lamak mü ile sınırlı tuttum. a n a ı ın r la yaptık ğu ya d vermesi in uzunlu ir. ihini fikir in r s ta te s in li iz ın m rın gilid in sattıkla aldıkları süre ile il15. Sayfada kümetler k a d r , iktida kısalığı ise 3. Sayfada WELT HEIMAT Ekim/Oktober 2015 MET Ü K Ü H İ HANG ATTI? S U M U R ıkları ANGİ KU lerin satt Kultur - Kunst - Politik und Kommunikation Zeitung Preis: 1 € 128 CAN DÜŞTÜ TOPRAĞA! HIRSIZLIĞIN BÖYLESİ GÖRÜLMEDİ! Göppingen’e bağlı Albershausen kasabasında uzun yıllardır Cafe Bar çalıştıran Metin Tınmaz sonunda isyan etti. Tınmaz’ı isyan ettiren şeyi okuduğunuzda gözlerinize dahi inanamayacaksınız. Beş kez üst üste soyulan işletme, son soyulduğunda polisleri dahi şaşkına çevirdi. oyguna gelen kimliği belirsiz kişiler yanlarında getirdikleri levye ve silah ile Tınmaz’ın evini bastı. Evde kalanları rehin alıp önce alarımı kapattırıp sonra da kapıyı açtırdı. 10. Sayfada DEMİRTAŞ “HDP ALMANYA’DA 1. PARTİ OLACAK” 128 ölü 246 yaralı Ankara’da düzenlenen Barış Mitingi’ne yönelik insanlık dışı saldırılarda en az 128 kişi hayatını kaybederken, 28 kişi ağır yaralı olmak üzere 246 kişi yaralandı. Kim böyle bir vahşeti planlayabilir? Planlayanın da tetiği çekenin de insan olabileceğini düşünebilir miyiz? Böyle bir alçaklığı ancak Faşit, ırkçı, gözü dönmüş insanlıktan çıkmış bir zihniyet yapar. Hit- ‘ERDOĞAN’IN TASMALI İTİ’ DAVASI SONUÇLANDI! ler gibi, Mussolini gibi, değerleri olmayan emperyalist, kapitalist çıkarları uğruna gözü dönmüşler yapar. Çünkü bu zihniyetlere göre dünyada en güzel şeylerden birisi, bir kalabalığın ortasına atılan bombanın patlamasıyla birlikte insanların bir gülün yaprakları gibi açılmasıydı. Musolini böyle söylemişti tarihte. Tekrar seçim döneminin İçişleri Bakanı Selami Altınok Ankara’daki patlama ile ilgili basın toplantısı yaparken şunları söyledi: “Güvenlik açığıyla ilgili hiçbir şey söz konusu değildir. Miting alanı dışında zemin araması yapılmıştır. Güvenlik zafiyeti olduğunu düşünmüyorum” dedi. O zaman bombalar nereden ve nasıl alana girdi? 18. Sayfada Baden-Württemberg stellt 6.000 Lehrerinnen und Lehrer neu ein Die Schulen Baden-Württembergs sindzum jetzt beginnenden Schuljahr gut auf die sich verändernden Rahmenbedingungen eingestellt. So konnte neben wichtigen bildungspolitischen Verbesserungen, wie z. B. der Inklusion, auch dem Bedarf an zusätzlichen Bildungsangeboten für Kinder und Jugendliche aus Flüchtlingsfamilien durch neue Lehrerstellen entsprochen werden. „Trotz der erheblichen finanziellen Kraftanstrengungen, die mit der steigenden Zahl an Flüchtlingen verbunden sind, können wir die wichtigen Reformprojekte im Bildungsbereich durch weitere Ressourcen gut unterstützen“, sagte Kultusminister Andreas Stoch. 14. Sayfada Die Rassisten sind außer sich Brandanschlag auf Flüchtlingsunterkunft Avrupa parlementosu eski (SPD) Milletvekili Ozan Ceyhun, Yeşiller Partisi eski Federal Milletvekili ve hukukçu Mehmet Kılıç hakkında suç duyurusunda bulunarak kendisine: “Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın tasmalı İti” kelimesini kullandığına dair hakaret davası Heidelberg Eyalet Mahkemesinde görüldü. Davada Ozan Ceyhun’un Avukatı Bülent Döğer açtıkları hakaret 9. Sayfada davasını geri çektiklerini duyurdu. KAN KAN ŞEVKET DALBOY 17. Sayfa KAN Auf dem Gelände der Flüchtlingsunterkunft in Wertheim hat es in der Nacht zum Sonntag in einer Sporthalle gebrannt. Die Stadt spricht von einem Brandanschlag. Es gebe Einbruchsspuren. Die Kriminalpolizei ermittelt. Einsatzkräfte der Feuerwehr löschen Wertheim einen Brand in einer geplanten Notunterkunft für Flüchtlinge. Die Feuerwehr konnte den Brand in der Sporthalle löschen. 12. Sayfada GÖÇ YAHYA KIZIASLAN 7. Sayfa Stuttgart’ın Ludvigsburg kentinde binlerce kişiye seslenen HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, birbirinden çarpıcı mesajlar verirken, yüzlerce kişi ise salona sığmayarak dışında kaldı. Ludwigsburg’ta Demirtaş’a Yeşiller Partisi Eş Başkanı Cem Özdemir, Yeşiller Partisi Baden-Württemberg eyalet meclisi üyesi Muhterem Aras, Jörg Matthias Fritz, genç liberaller isimli gençlik kuruluşunun başkan yardımcısı Tobias Huch, Sol Parti Üyesi Heike Haensel ve Almanya Sosyal Demokrat Partisi Stuttgart başkanı 11. Sayfada Dejan Perc gibi isimler destek verdi. MÜZAKERELERDE ÇİRKİN TEZGAH Prof. Dr. ATA ATUN 2. Sayfa KILIÇDAROĞLU, STUTTGART’DAN SESLENDİ CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, 1 Kasım’daki milletvekili genel seçimi öncesi çıktığı Avrupa turunun Almanya ayağında, önce Mannheim ardından Stuttgart kentinde partililerle bir araya geldi. Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, 1 Kasım’daki milletvekili genel seçimi öncesi çıktığı Avrupa turunun Almanya ayağında, önce Mannheim ardından da Stuttgart kentinde parti11. Sayfada lilerle bir araya geldi. Wichtige Neuerungen im Schuljahr 2015/2016 Wichtige Veränderungen im jetzt beginnenden Schuljahr betreffen die verstärkte individuelle Förderung an Realschulen sowie Grundschulen, die Umsetzung des Wahlrechts im Zusammenhang mit der Inklusion, den Ausbau des Islamischen Religionsunterrichts und der Ganztagsschulen. Im Bereich der beruflichen Schulen wird der Modellversuch zu einem verbesserten Übergang von der Schule in 14. Sayfada den Beruf erweitert. YURTDIŞINDAN ALINAN HER VEKALETNAME TÜRKİYE’DEKİ TAPU İŞLEMLERİNDE KULLANILABİLİR Mİ? Türk Hukuku Avukatı Av. ŞERİF YILMAZ 18. Sayfa 2 EKİM / OKTOBER 2015 DÜNYA’DA GÜNDEM SUUDİ KATLİAMI!!! Mina’da şeytan taşlama sırasında yaşanan izdiham bu yıl da can kaybına yol açtı: iddalara göre binlerce hacı hayatını kaybetti. Her yıl milyonlarca insanın hac ibâdetini yerine getirmek için buluştuğu Mekke’de izdiham yaşanmaması için yıllardır ülkelere kota uygulanıyor. ina’da, hacı adaylarının şeytan taşlaması sırasında ölenler ile birlikte son 25 yılda hac sırasında ve sonrasındaki izdihamlarda hayatını kaybedenlerin sayısı binlerle ifade ediliyor. Bir diğer deyişle, Suudî Arabistan’ın ihmalkârlığı yüzündeni her yıl bir kasaba kadar Müslüman nüfus yok oluyor. 1979’da Harem-i Şerif Camii’ni işgal eden, Suudi iktidarına muhalif bir Sünni mezhebi üyeleriyle, güvenlik kuvvetleri arasında çıkan çatışmalarda, eylemcilerin tümü ve çok sayıda güvenlik görevlisi öldü. 1987’de Mekke’de Batı karşıtı protestolar sırasında, birçoğu İranlı Şii hacı olan yaklaşık 400 kişi, Suudi askerlerle çıkan M Yorum: Şevket Dalboy Taktiri ilahi deyip geçecek miyiz? Mahşerin provasının yapıldığı Arafat’tan, şeytanın taşlandığı Mina’ya ulaşılırken, insanların, yeşilliklere hatta vücuttaki tüylere bile zarar verilmesinin yasaklandığı bu kutsal beldede, özellikle şeytan taşlama sırasında her yıl izdiham yaşanıyor. Bunun sebebi olarak, yönetimden kaynaklanan yönlendirme ve sevk zaafîyet olmasına rağmen herkes susmuş durumda. Allah’ın emretmesi ile harekete geçen müslümanlar yüzyıllardır Hac borçları yüzünden olmadık fedakarlıklara katlanıp uzun bekleyişlerin ardından Hac’a gitmektedirler. Onyıllardır Hac’da yaşananları hiçbirimiz gündeme almadık, tartışma konusu dahi yapmadık. Son iki ayda yaşananlar ‘artık yeter’ deme noktasına gelmiş durumda. İhmalin adı; taktiri ilahi Önce önlemler alınmadan kurulan Vinç devrildi, altında yüzlerce insan kaldı. Taktiri ilahi denilip geçiştirildi. Ardından ölümün adı izdiham oldu, sebep olarakta disiplinsiz Hac’ı adayları gösterildi. Üst üste yığılmış müslümanların içler acısı durumunu görüpte bu vahşete sessiz kalan müslümanlarımızın bu durumu sonuna kadar eleştirilmeli ve iki yüzlülükleri tehşir edilmelidir. Hac’ta hayatını kaybetmiş müslümanların cesetleri kum torbası gibi çekilip bir kenara atılması da mı taktiri ilahi acaba? Bu suç, bu utanç kimin? O insanlar, kum torbası gibi alınıp kenara atılma gibi bir saygısızlığı asla hak etmezler, bunu da ne Sudi efendiler nede organizetörler kendilerine hak göremezler. Hac vazifesini sadece para kazanma aracı olarak kullananlar, Allahın emrini yerine getirmek için oraya gelmiş o çok mukkades insanları anlayamazlar. Ey Sudi efendileri!!! Hac vazifesinin yerine getirilmesi için gerçekleşen tüm rutuellerden fayda sağlamaktan vazgeçin. Bırakın artık yoksul insanların emeğini alınterini sömürmeyi. Hac vazifesini hem ekonomik, hemde daha güvenli şekilde organize etmek varken nedir bu aç gözlülüğünüz? Şeytana atılan taşları daha milyonlarca kez satarak mı sevap kazanacaksınız? Mubarek bilinen Kabeyi, yaptığınız gökdelenlerle güneşe hasret bıraktınız. Bir zamanlar muhteşem görüntüsü ile kilometlerce uzaktan görünen heybeti ile gönülleri titreten kabeye yaptığınız çatışmalarda öldü. 1989’da Mekke’de iki bomba patladı, 1 hacı öldü, 16 kişi yaralandı. Suudi Arabistan, olaydan, İran destekli terörist grupları sorumlu tuttu. Mina’da şeytan taşlama dönüşünde en büyük facia 1990 yılında El Müeysem Tüneli’nde meydana geldi. Tarihe ‘tünel faciası’ olarak geçen olayda, tünele, ters yönden gelen hacı adayları girince 1.426 kişi ezilerek ve sıkışarak hayatını kaybetti. 1994 yılında yine şeytan taşlama sırasında 270 hacı adayı ezilerek vefat etti. 1997’de ise Mina’da 70 .000 civarında çadırın tutuşmasına sebep olan yangın 343 hacı adayının ölümüyle sonuçlanmıştı. Olayda 1.300 kişi yaralandı. 1998’de Cemarat Köprüsü’nde meydana gelen izdihamda 119 hacı adayı hayatını kaybetti. Yine aynı bölgede 2001’de 40 hacı adayı vefat etti, bunlardan 5 tanesi Türk vatandaşıydı. 2001’de yine şeytan taşlama sırasındaki izdihamda 35 kişi öldü. 2003’te izdihamda, 14 hacı hayatını kaybetti 2015’te binlerce Hacı adayı ‘izdiham’ nedeni ile hayatını kaybetti. Yaşanan ölümlere Müslüman ülke liderleri Suudi yönetimini eleştiren tek bir yorum yapmadı. Peki neden? saygısızlık yetmiyor mu? O mubarek beldenin üzerine çöreklenmiş, gelir deposu olarak gördüğünüz o Mekke sizin tekelinizde mi sanıyorsunuz? Orası Allah’ın ‘evi’ değil mi? Allah’ın evinde nasıl misafir ağırlandığını yüzyıllar geçmesine rağmen öğrenemediyseniz yaşanan ölümlerden de siz sorumlusunuz demektir. Hem ölümlerin vebali var omuzlarınızda, hemde sömürdüğünüz müslümanların. Siz Mekke ve Medine’ye giriş çıkışları, kurban kesimlerini, şeytan taşlamaları ve daha yapılması gereken tüm dini vecibelerin organizasyonunu yapmaktan acizsiniz. Kurbanları can vermeden üst üste yığıyorsunuz! Utanın, utanın, utanın Hac vazifelerinin tamamlanabilmesinin bir şartıda kurbandır. Hacı adayları binbir zorluklarla biriktirdikleri paralarla bu vecibesini yerine getirmek için kurbanını alıyor. Peki siz ne yapıyorsunuz? Bir bıçak sallıyor, kurbanlık ayağa kalkıyor, hertarafa kan fışkırıyor ve siz tutup o kurbanlığı bir önceki kestim dediğiniz ve can çekişen diğer kurbanların üzerine atıyorsunuz... Kurbanlar alt alta üst üste ölmeyi çırpınarak bekliyor. Oysa Kurban edilmek için seçilen kurbanlığa en az acıyı vererek canvermesini sağlamakla görevli değil miyiz? Siz hiç o manzarayı görmediniz mi? Bu durma nasıl müsade ediyorsunuz? Uçuş mesafesiyle yarım saat uzaktaki müslümanlar açlıktan kırılırken daha düne kadar o kurbanların başına neler geldiğinide bilmiyor değiliz. Sizler haddinizi bilmiyorsunuz. Müslümanlığı kabul edildiği şekilde yaşamlarınızda uygulamıyorsunuz. Sizin umursadığınız ne var Allah aşkına? Bunu gördük, gördük ki ölen insanlar zerre kadar umurunuzda değil. Ar saydığınız bir şeyiniz yok! Özellikle dindar olduğunu idda eden yöneticilerin hemen hemen tamamı hak, hukuk, adalet, vicdan kavramlarının yerine, kader ve taktiri ilahi maskesinin altına sığınmaktadırlar. Sizin müslümanlık anlayışınız; sömürü, zulum karşısında sessiz kalmanız mı? Güçlüden yana olmanız mı? Hangi kitapta bu yazıyor? O zaman sizler müslümanlığı nereden ve nasıl öğrendiniz? Kime hizmet ediyorsunuz? Şunu bilinki ne söylesem bunu hakediyorsunuz. Ama inançlı samimi milyonların kalbini kırmamak için söylemiyorum. Batsın sizin menfaatleriniz. Susun konuşmayın, ceplerinizi doldurun, göbeklerinizi şişirin bakalım. Bu kirli ve çirkef yüzünüz birgün mutlaka açığa çıkacaktır. Öldürdüğünüz o mahsum insanların hesabını bir gün mutlaka vereceksiniz. Bu dünyada verecek gibi gözükmüyorsunuz, ama!!! vrupa Komisyonu’nun komşuluk politikası ve genişlemeden sorumlu üyesi Johannes Hahn, Schengen Bölgesi’ne seyahat etmek isteyen Türk vatandaşlarına uygulanan vize yükümlülüğünün 2 yıl sonra kalkabileceği mesajı verdi. A Johannes Hahn EU Kommissar für Regionalpolitik Avrupa Birliği’nin icra organı Avrupa Komisyonu’nun komşuluk politikası ve genişleme müzakerelerinden sorumlu üyesi Johannes Hahn, Alman Die Welt gazetesi ile mülakatında, 2017 yılında Türk vatandaşlarına vize serbestisinin getirilmesinin ‘kendisi açısından mümkün’ olduğunu belirtti. Avrupa Komisyonu yetkilisi, bunun için bazı şartların yerine getirilmesi gerektiğini kaydetti. Hahn, “Daha üzerinde çalışılması gereken çok nokta var. Örneğin sınır yönetimine işlerlik kazandırılması, biyometrik verileri içeren pasaportların dağıtımı ve AB ile sahte belgelerin ortaya çıkartılması konusunda işbirliği yapılması” dedi. VATAN GAZETESİ’NE TAZE KAN, BAKİ DOĞAN MANNHEİM’DA ! Baden Württenberg Eyaletinde bir yıl önce çıkan aylık Vatan gazetesi’ne Taze kan. Baki Doğan, cesur, tarafsız, farklı bakış açısıyla bundan böyle Vatan Gazetesi’nde yazacak. Mannheim, Ludwigshafen, Heidelberg, Darmstadt, Frankfurt’dan haberleriyle bölge temsilcisi olarak hizmet verecek. azetecilik hayatına İzmir’de 1984’de‘Ege Demokrat’da ardından, Güneş Gazetesinde 1995’ de kadar sürdüren gazeteci Doğan, ülke’de yaşamış olduğu siyasi baskılardan dolayı 1995 yılında Almanya yaşamını sürdürme kararlı aldı. Almanya’da 1999’dan buyana Deutsche Presse Verband (DPV) üyesi olan Doğan, mesleğinden dolayı, Bayern, Kuzey Rehn ve Baden Würt tenberg Eyaleti olmak üzere üç bölgede görev yaptı. Basın özgürlüğünden taviz vermeyen Gazeteci Baki Doğan bu zamana kadar günlük gazetelerden, Milliyet, Hürriyet, Sabah’ın yanısıra, 2,5 G “Türkiye Avrupa yolunda değil” Mülakatta Türkiye’nin çok önemli bir stratejik ortak olduğunun altını çizen Hahn, Türkiye ile ekonomik ilişkilerin geliştirilmesinin AB’nin öncelikleri arasında olduğunu belirtti. Hahn, gümrük birliğinin geliştirimesini buna örnek gösterdi. “Türkiye ne yazık ki şu anda Avrupa’ya doğru ilerlemiyor” diyen Hahn, ülkede kalıcı şekilde yolsuzlukla mücadele edilmesinin eksikliğini hissetiklerini söyledi. Hahn, Türkiye ile müzakerelerde 23’üncü fasıl olan yargı ve temel haklar ile 24’üncü fasıl olan adalet, özgürlük ve güvenliğin de en kısa zamanda açılması gerektiğini belirtti. Hahn, bunun AB’nin de menfaatine olacağını kaydetti. yıla varan ATV Avrupa’da 7gün Programında Fatih Güllapoğlu ile birlikte çalıştı. Ayrıca, yerel gazeteler’den, Güney Almanya’da çıkan Merhaba Gazetesinde 9 yıl, Bayern Eyaletinin farklı şehirlerinde ve Mannheim’da 3 yıl Bölge temsilciliği yapan Gazeteci Baki Doğan’ın Objektifin’den ve kaleminden en güzel ve farklı haberlere imza atmak için ‘ Vatan gazetesi okurları için yapacağını dile getirdi. “Güney Almanya’da İki dilde yayın yapan Vatan Gazetesiyle birlikte çalışmak benim için büyük bir zevktir” dedi. Baki Doğan’a çalışmalarında başarılar dileriz. Prof. Dr. ATA ATUN e-mail: ata.atun@atun.com http://www.ataatun.org Facebook: Ata Atun http://www.twitter.com/ataatun MÜZAKERELERDE ÇİRKİN TEZGAH ürdürülmekte olan müzakerelerde Rumlar ve Avrupa Birliği tarafından çirkin bir tezgâhın masaya konmak istendiği çok açık ve net olarak görünmekte. S Rumlar, ara bölgede yer alan toprağın tümünü aldıktan sonra KKTC sınırları içinden de alabildikleri kadar toprağı almak peşindeler. Bunun için de her yolu deniyorlar, her düzenbazlığı da masaya koyuyorlar. Gerçekte Rumların 4 tane büyük hedefleri var bu süren müzakerelerde elde etmek istedikleri. Bunun için de canla başla çalışıyorlar, her hinliği de ortaya koyuyorlar. Hedefleri; Türk askeri tümü ile geri gitsin, Türkiye’den gelip yerleşenlerin hepsi geri dönsün, Kıbrıslı Rumlar 1974’de terk ettikleri toprakların tekrardan sahibi olsun, Kıbrıslı Türkler “Ayrıcalıklı azınlık statüsü” ile mevcut Rum devletine katılsın. Zaten bunlar gerçekleştiğinde de geriye bir şey kalmıyor, ada tümü ile Kıbrıs Rum idaresi altına giriyor, Kıbrıslı Türkler de azınlık haline geliyor. Aramızdaki bazı Rum hayranlarının da istediği ve canı gönülden desteklediği de bunlar aslında. ‘TÜRKLERE 2 YIL SONRA VİZE SERBESTİ MÜMKÜN’ WELT HEIMAT Kıbrıslı Rumların 1974’de terk ettikleri toprakların tekrardan sahibi olabilmeleri için de 1974 Mutlu Barış Harekatından sonra adaya Anadolu’muzdan gelip yerleşen kardeşlerimizin geri gitmelerini istiyorlar ki, onlardan boşalan yerlere kendileri yerleşsinlermiş. 1974 Mutlu Barış Harekatından sonra Türkiye’mizin çeşitli yerlerinden gelip, bizlerle birlikte hiç tanımadıkları bu topraklara tırnaklarını geçirerek yaşama tutunan, çoluk çocuğa ve toruna karışarak, KKTC’nin oluşumda ve yaşamını sürdürmesinde yadsınamaz katkıları olan kardeşlerimizi adadan uzaklaştırmak ve 41 yılda edindikleri mülklerini, çalışarak parlattıkları ve işe yarar hale soktukları topraklar ile iş yerlerini ellerinden almak için de, Avrupa Birliği ile kafa patlatarak, müştereken dahiyane bir kandırmacayı masaya koymaya uğraşıyorlar. Bir anlaşma olması durumunda, bir taraftan Kıbrıslı Türklerin dışındaki tüm KKTC vatandaşları da Avrupa Birliği vatandaşı olacak havucunu uzatmaya ve yutturmaya çalışırlarken, öbür taraftan da güneyde mal bırakmamış olan kişilerin ellerinden de toprakların alınacağını veya da ilk mal sahibi diye tanımladıkları “Rum koçan (Tapu) sahibi” kabul ederse mülkün parasını bir tamam ödeyeceğini kabul ettirmeye çalışıyorlar. 1974 Mutlu Barış Harekatından sonra Anadolu’muzdan adaya gelip yerleşen kardeşlerimize Avrupa Birliği vatandaşlığı teklif ediyorlar ama altlarından da evlerini, tarlalarını, iş yerlerini ve diğer taşınmaz mallarını almanın tuzağını kuruyorlar. Aynı şekilde güneyde mal bırakmamış Kıbrıslı Türklerin elinden de, kullanımlarında herhangi bir şekilde elde edilmiş 1974 öncesi Rum malı varsa geri alacaklarının zemini hazırlıyorlar bu alabildiğince çirkin ve büyük bir tuzak olan bu öneri ile. Sonrası ise malum. Elinden malı, mülkü, evi, barkı, toprağı, işyeri ve kökleri alınacak kişiler, ayırımsız olarak Türkiye’den gelen kardeşlerimiz ile bizim kendi insanımızın belli bir kısmı adayı terk etmeye mecbur kalacak ve bu çirkin tuzağın sonunda da hem Rumlar KKTC topraklarının büyük bir kısmını ele geçirmiş olacaklar, hem de KKTC’de veya da adı müzakerelerden sonra her ne olacaksa, Kıbrıslı Türklere ait oluşturucu devleti oluşturan Türkler, hem nüfus bakımından, hem de toprak bakımından azınlık haline gelecek. Çok dikkatli olmalıyız. Kötü bir oyun oynanmaya ve leş gibi kokan bir çorap da başımıza örülmeye çalışılmakta… DÜNYA’DA GÜNDEM WELT HEIMAT EKİM / OKTOBER 2015 3 KUVEYT 8 MİLYAR EURO’LUK Mülteciye HAYIR savaş uçağına EVET SAVAŞ UÇAĞI ALDI Petrol zengini Körfez ülkeleri silahlanıyor. Kuveyt, 28 adet Eurofighter Typhoon siparişi verdi. urofighter konsorsiyumu üyesi İtalya’dan yapılan açıklamaya göre, Kuveytli yetkililer 28 adet Eurofighter Typhoon’un siparişini öngören bir iyi niyet bildirgesine imza attı. Sipariş bedelinin 8 milyar euroyu bulduğu belirtildi. Eurofighter birlikteliği İngiltere, İtalya, İspanya ve Almanya’dan oluşuyor. Konsorsiyumda Airbus, BAE Systems ve Finmeccanica şirketleri yer alıyor. Eurofighter birlikteliğine Avusturya ve Suudi Arabistan’ın ardından en son 12 uçak sipariş veren Umman katılmıştı. E Körfez ülkelerinin ilgisi Öte yandan Eurofighter konsorsiyumu Bahreyn, Katar ve Birleşik Arap Emirlikleri ile görüşmelerini sürdürüyor. Eurofighter’in rakibi Fransız Dassault Aviation, Rafale tipi savaş uçaklarını Mısır, Hindistan ve Katar’a satmayı başarmıştı. Eurofighter ABD, İsveç ve Fransa merkezli rakipleriyle piyasa mücadelesinde şimdiye kadar belirgin bir başarı elde edememişti. ‘Kuveyt, Boeing’den de 24 savaş uçağı alacak’ Eurofighter sözcüsü Danimar- ka, Belçika, Endonezya, Malezya ve Suudi Arabistan’ın da ilgi gösterdiğini açıkladı. Sözcü, “Kuveyt’ten aldığımız siparişi yeni siparişlerin olumlu bir mesajı olarak değerlendiriyoruz” dedi. Uzmanlara göre Kuveyt ABD’li üretici Boeing’den üç milyar dolar karşılığında 24 savaş uçağı almak için görüşmelerini sürdürüyor. Yorum : Şevket Dalboy Mülteciye hayır savaş uçağına evet Petrol zengini Körfez ülkeleri silahlanıyor. Kuveyt, 28 adet Eurofighter Typhoon siparişi verdi. Yanıbaşında müslüman Suriye’li kardeşleri açlıktan, susuzluktan, kurşundan, bombalardan kırılırken susan ve tekbir mülteci kabul etmeyen sözde İslam devletleri milyarlarca doları silaha yatırmaktan çekinmiyor. Bu ülkelerin tutumunu Avrupa, Amerika nede Türkiye eleştirmiyor. ‘Yaşasın İslam kardeşleği’ sloganının yerini ‘Yaşasın çıkarların kardeşliği’ sloganı almış durumda. Modern kitle imha silahları büyüdükçe insanlığın küçüldüğüne tanıklık ettiğimiz şu günlerde, onurlu insanlara nede çok ihtiyacımız olduğunu bir kez daha görüyoruz. 4 BULMACA EKİM / OKTOBER 2015 Elçi Hayali Resimdeki oyuncu Devlet Güvenlik Mahkemesi Yedirip içirme işi Mitolojik çalgı Zaviye İlham Razı olma Askerlerin giydiği üstlük Yüzyıl WELT HEIMAT Kumaş yapılan bir bitki türü Talep, arzu Numara Sinemada gösterim Irmak taşıtı Bir meyve Yokçuluk Eğik olmayan Literatür Birinin karşısında olma Kesici araçların kabı Küme Çok sıkı Baskı türü Bir sebze Anne Utanç duyma Tuvalet Roma'nın eski adı Ortadoğu ülkesi Mahal, civar Bir tahıl ölçeği Söz gelişi Meydana gelme Bir enerji türü Tahılın harmana kadarki hali Olduğu gibi Sol elini kullanan Aile ile ilgili Karşın Gümüş imi İkinci Dümen kullanma kolu Komünikasyon Bilimsel Kısa pantolon Gelenek, örf Eşi ölmüş Halk Hayli Sıkı ve tatlı küçük elma Takım erki Dirayet Genel Üst karşıtı Düş Öte Zamana bağlı istek Katının sıvılaşması Açıklama Dantel ipliği yumağı Ayrıcalık Basmakalıp Eğme Optimist Sesi yarım ton incelten işaret Büyük anne Hizmetli Aşevi Geçimlik Karşılıksız yardım Cömert Yükselme, yücelme Kısa çizme Kefillik Belden aşağı giyilen kadın giysisi Zati Anlama yeteneği Kuruntuya düşürme Halkın aşağı tabakası Örgüde kullanılan çubuk Sporda en iyi derece Kurucu, kuran Akım Bir yudumda içilecek miktarda olan Çemberin çevresinin çapına oranı İstanbul'da bir semt Çok iğneli balık oltası Felsefede düşünce Çağrı kağıdı Baston Apaçık Kısa gezinti, dolaşma Başka, öteki Bir cins karides Bezginlik anlatır Muhteva SUDOKU Her satırı, her sütunu ve her 3x3 lük alanı, 1’den 9’a kadar rakamlarla doldurmalısınız. Getirim SÖZCÜK YERLEŞTİRME Aşağıdaki listede yer alan sözcükleri şablonun içinde bulabilecek misiniz? Yan tarafta verilen sözcükleri kullanarak bulmacayı tamamlayalım. 4 HARFLİLER AKSU 7 5 8 8 4 3 9 6 7 1 8 8 6 2 8 4 6 9 4 5 2 5 7 9 4 2 9 6 8 4 8 6 5 2 8 9 7 9 3 4 5 4 6 3 5 7 7 1 8 3 5 4 8 1 6 4 7 9 7 4 6 6 2 7 9 5 7 4 MAKİR 1 2 1 4 3 NASIL 6 HARFLİLER ESARET HAŞMET KUNDUZ GÖZLÜK İNTİBA TENKİT 7 HARFLİLER AĞUSTOS EDEPSİZ ESENLİK METHİYE ORDUEVİ BİSKÜVİ ENTERNE KELEPÇE MODÜLER TRABZON 8 HARFLİLER EBEDİYET KAMYONET ÖZDEŞLİK İSTİHSAL LİKİDİTE PEJMÜRDE 9 HARFLİLER ETİMESGUT TEZGAHTAR 4 10 HARFLİLER AMPERMETRE KERTENKELE 2 ADAYLIK İPEKA ALINDI KÜTÜPHANECİ ASİLİK MASAL 9 AZADE Zor BEKAR DİKKATSİZLİK EKSİK 6 OTEL 5 HARFLİLER Orta 8 9 ERBAŞ 7 8 2 Bir peygamber SÖZCÜK AVI Kolay 1 Başlangıcı olmayan Bir sebze Japon intihar uçağı Bir olayın günü, ayı ve yılı Motorin Fazilet Dört mevsimden biri 3 İlkokul öncesi eğitim kuruluşu Yadsıma Birim Film gösterilen yer Elektrikle ışık veren cam şişe Peru plaka Vücudun kodu yüzeyini örten doku Sigorta senedi Bir asal gaz Mühlet Tropik rüzgar HIZMA İ N T İ B A ÇAPRAZ BAĞLAR Her karenin içinde çapraz bir çizgi olmalı. Şablonda yer alan her sayı, üzerinden kaç tane çapraz çizgi geçtiğini gösteriyor. Çapraz çizgiler kapalı bir şekil oluşturmamalı. MÜSTEMLEKE NERGİS ÖDENTİ SİTİL ULAMA İCMAL YANLIŞLIKLA İHTAR ZİRAAT BULMACALARIN ÇÖZÜMLERİ 6. SAYFAMIZDA Hazırlayan: BERTAN KODAMANOĞLU (bertankodaman@gmail.com) WELT HEIMAT EKONOMİ SIĞINMACILARIN EKONOMİK CANLANMAYA ETKİSİ Almanya’ya kabul edilen yüz binlerce sığınmacı, ülkede bir sonraki ekonomik mucizenin temelini oluşturabilir mi? Araştırmacılar, artan göçün ekonomiye olumlu etkisinin gelecek yıldan itibaren hissedileceği görüşünde. lman işadamları için durum çok açık: Hâlihazırda Almanya’ya gelen yüzlerce bin sığınmacı, Alman ekonomisi için büyük bir fırsat yaratabilir. Daimler tröstünün Yönetim Kurulu Başkanı Dieter Zetsche hafta başında Frankfurt Uluslararası Otomobil Fuarı (IAA) açılışı öncesinde kabul edilen sığınmacıların en iyi ihtimal ile “Bir sonraki Alman ekonomik mucizesinin temelini oluşturabilirler, tıpkı 1950‘ler ve 1960’larda Federal Cumhuriyeti’n ekonomik canlanmasına büyük katkısı olan milyonlarca göçmen işçi gibi” dedi. Aynı şekilde Porsche Yönetim Kurulu Başkanı Matthias Müller, Alman kimya devi Evonik’in CEO‘su Klaus Engel ve Deutsche Post’un Yönetim Kurulu Başkanı Frank Appel gibi diğer büyük Alman tröstlerinin başkanları da sığınmacılara daha fazla yardım çağrısında bulundu. A Mini konjonktür programı Alman Ekonomik Araştırmalar Enstitüsü (DIW) uzmanları, artan göçün Alman ekonomisine olumlu etkisinin gelecek yıldan itibaren hissedileceğini tahmin ediyorlar. Araştırmacılara göre 2016 yılında Alman ekonomisi, sığınmacıların etkisi ile beklenenden yüzde 25 oranında daha fazla büyüyecek. Buna öncelikle sığınmacılara konaklama, eğitim ve uyum hizmetleri vermek için artan kamu harcamalarının etkili olacağı belirtiliyor. Ayrıca sığınmacılara yapılan mali yardımların da tüketimi artıracağı kaydediliyor. Araştırmacılara göre; bir nevi ufak bir konjonktür programı ortaya çıkıyor. Buna karşın Ren-Vestfalya Ekonomik Araştırmalar Enstitüsü (RIW) Başkan Yardımcısı Thomas Bauer, bu durumun ekonomik büyümeye ilk etapta ufak bir etkisi olacağını ifade ediyor. Bauer “Ancak eğer sığınmacıları istihdam piyasasına kazanmayı başarabilirsek, uzun vadede sığınmacı akını Almanya’daki ekonomik büyümeyi canlandırabilir” diye konuşuyor. Kalifikasyon sorunu Fakat İstihdam Piyasası ve Meslek Araştırmaları Enstitüsü‘nün (IAB) rastgele seçilmiş ufak bir grubu kapsayan araştırmasına göre ise mültecileri istihdam piyasasına kazandırmak çok zor görünüyor. Federal İstihdam Dairesi‘ne bağlı enstitüsünün verilerine göre uzun vadede Almanya’da kalan sığınmacıların yüzde 55’i istihdam edilebilecek. Buna sığınmacıların ortalama mesleki eğitim düzeyinin düşük olması, sebep gösteriliyor. Enstitü’nün temsili olmayan araştırması, kısa süre içerisinde Almanya’ya gelen rastgele seçilmiş 20 bin sığınmacı ile yapılan incelemeye dayanıyor. Buna göre gelenlerin yaklaşık dörtte biri, bir meslek eğitimi almış, ancak yaklaşık üçte ikisi meslek eğitimi görmemiş. Hristiyan Birlik Partileri (CDU(CSU) meclis grubunun küçük sanayi sözcüsü Carsten Linnemann, Almanya’nın önem- EKİM / OKTOBER 2015 EKONOMİK REKOR ALMANYA’NIN Ticaret fazlasında Çin enerji hammaddesi ithalatının ucuzlaması sayesinde Almanya’yı geçti. Almanya’nın bu yıl ödemeler dengesinde ‘fazla’ rekoru kırması bekleniyor. lmanya dış ticaret fazlası rekorunu Çin’e kaptırdı. Münih’teki ekonomik araştırma enstitüsü ifo’nun Reuters haber ajansı için yaptığı hesaplamaya göre Çin’in ödemeler dengesi bu yıl daha büyük fazla verecek. Çin’in fazlası 330 milyar dolar, Almanya’nın ödemeler dengesi fazlası ise 280 milyar dolar olacak. A Çin avantajı nasıl yakaladı? li ekonomi gazetelerinden Handelsblatt için kaleme aldığı bir makalede, “Bize sığınan yabancıların çoğunun kısa ve orta vadede istihdam piyasasına yerleşme şansı bulunmuyor” ifadelerine yer verdi. Hristiyan Demokrat politikacı, sığınmacıların küçük bir bölümünün çok hızlı bir biçimde istihdam piyasasına entegre edilebileceğini ve kalifiye işgücü açığının kapatılmasına yardımcı olabileceğini belirtti. Linnemann “Kalifiye eleman sıkıntısı, iltica yasaları ile çözülecek bir sorun değildir” dedi. Alman Ekonomik Araştırmalar Enstitüsü, sığınmacıların istihdam piyasasına kazandırılabilmesi için yoğun dil eğitimini, diplomaların geciktirmeden tanınmasını, okul ve yüksek okullarda onlara uygun eğitim programları hazırlanmasını tavsiye ediyor. İşsizlik oranı ve ücretler Peki ya sığınmacılar çalışma izni aldıktan sonra ne olacak? İşsizlik ya da ücretlerin düşme tehlikesi var mı? Federal Çalışma Bakanı Andrea Nahles ve Federal İstihdam Dairesi Başkanı Frank-Jürgen Weise, Almanya’da işsizlik oranının artacağını düşünüyor. İstihdam Piyasası ve Meslek Araştırmaları Enstitüsü (IAB) ise sığınmacıların entegrasyonunun uzun vadede istihdam piyasasını olumsuz etkilemesinin beklenmediğini kaydetti. 220 bin kişinin istihdam piyasasına katılması ve bunun yaklaşık yüzde 20’sinin üniversite mezunu ya da meslek lisansına sahip olması durumunda, işsizlik oranının sadece yüzde 0,07 oranında artacağı hesaplanmış. Enstitüye göre ücretler de ise değişiklik beklenmiyor. Aynı şekilde Ren-Vestfalya Ekonomik Araştırmalar Enstitüsü’nden yapılan açıklama da Alman kamuoyunu rahatlatıcı nitelikte. Açıklamada “Göç araştırmalarından da biliyoruz ki; çok büyük göç akınının bile istihdam piyasasına etkisi sınırlı kalır” ifadelerine yer verildi. Birçok araştırmada bu durumun işsizliği etkilemediği kaydedildi ve “Göçmenlerin, başkasının işini elinden alması söz konusu değildir. Araştırmalar bu durumun ücretlere etkisinin olmayacağını, hatta yeni yabancı kitlesinin çalışma hayatına atılmasının ücret düzeyini olumlu etkilediğini göstermektedir” denildi. Kaynak: Deutsche Welle Türkçe Mannheim’ da 30 yıllık, Nazmi Usta’nın tecrübesiyle, Damak tadını ve Lezzeti, Sultan Restaurant’ da tadın! 5 Ifo uzmanlarından Steffen Henzel, “Dünyanın en büyük enerji tüketicisi olan Çin ham petrol ve diğer hammadde fiyatlarının düşmesinin avantajıyla tutar olarak ihracatını ithalatının çok üzerine çıkardı” dedi. Ödemeler dengesi ne anlama geliyor? Almanya’nın aşırı ihracat fazlası ise tartışılmaya devam ediyor. Ödemeler dengesi fazlasının bu yıl 250 milyar euroyu bulması bekleniyor. Almanya ödemeler dengesini 2014 yılında 216 milyarlık fazlayla kapatmıştı. Euro’nun dış değerinin düşmesi nasıl etkiledi? Artışın euronun dış değerinin düşmesinin ihracat üzerindeki olumlu etkisiyle ilgili olduğunu belirten Steffen Henzel, ABD, İngiltere ve İsviçre gibi ülkelere satılan Alman ürünlerinin ucuzladığını, ABD’ye yapılan ihracatın yılın ilk yarısında dörtte bir oranında artmasıyla ABD’nin bir numaralı ticaret ortağı sıralamasında Fransa’yı geçerek birinciliğe yükseldiğini söyledi. Ödemeler dengesi mal mübadelesinin yanı sıra dış ülkelerle yapılan, hizmet ticaretinden kalkınma yardımlarına kadar her türlü transferi de kapsıyor. Ifo’nun tahminlerine göre Almanya bu yıl ödemeler dengesi fazlasını Gayrı Safi Yurtiçi Hasılası’nın yüzde 8,4’üne çıkaracak. Bu oran 2014 yılında yüzde 7,5 olmuştu. Henzel, Avrupa Birliği’nin ödemeler dengesi fazlasının uzun vadede yüzde 6’yı aşmasını ‘hoş karşılamadığını’ belirtti. AB Komisyonu Almanya’yı neden eleştirdi? AB Komisyonu, Almanya’yı bu nedenle eleştirdiği raporlarında yurtiçi yatırımların arttırılıp talebin teşvik edilmesi tavsiyesinde bulunuyor. Amerikan Maliye Bakanlığı daha da ileri giderek açık veren ülkelerin ithalatı borçla finanse etmek durumunda kalması nedeniyle Almanya’nın dış ticaret fazlasının küresel mali istikrarı tehdit ettiğini savunuyor. 15 yıllık tecrübe GELİNLİK + DAMATLIK PAKET FİYATI ÖZEL TASARIM GELİNLİK DAMATLIK 999€ SÜNNET TAKIMLARI ABİYELER 50€’DAN BAŞLAYAN FİYATLARLA ÖZEL ÇİZİM: HİLAL Braut Moda Evi olarak tüm bilgi ve danışmanlık hizmetlerin vermek için yanınızdayız. Romantik damatlıklar, abiye kıyafetler ve gelinlikler kendi moda dizaynımızla kişiye özel tasarlanır. Çiziminden bitirilişine kadar uzman kadromuzla, profösyonelce özel günleriniz için hizmetinizdeyiz. Hill’s Collection - Brautmoden & Abendkleider Web: www.hills-collection.com 0 %2 Adres: G 2 ,12, 68159 Mannheim - Tel: 0621/ 1568932 Mobil: 0160/ 8703370 - Mail: sultan-restaurant@web.de Seelbergstr. 7, 70372 Stuttgart, Bad Cannstatt Tel.: 0711 888 32 75 %20 indirim kuponu Rİ Dİ İN M 6 KÜLTÜR SANAT EKİM / OKTOBER 2015 WELT HEIMAT İNCE MEMED TOROSLARDAN SESLENİR... Rus edebiyatının Gogol’den sonra gelen ustaları “Hepimiz onun ‘Palto’sundan çıktık” der. Gogol’ün Palto’sunu önemsemeli ama bu topraklardaki paltoları da bilmek lazım. Biz de onlardan biri olan Yaşar Kemal’in İnce Memed’iyle, Ağrı Dağı Efsanesi’yle, Demirciler Çarşısı Cinayeti’yle, Teneke’yle bu toprakları ve insanını tanıdık, sevdik. Bu değerlerimizi tanıtıp sevdirmek Dünya Vatan Gazetisi olarak borcumuzdur. Sayfa düzenleme: Gülay Dalboy aşar Kemal’in eserleri arasında hangileri mutlaka kütüphanemizde bulunmalı? Ressam, yönetmen, akademisyen ve yazarlara sorduk. İşte mutlaka okunması gereken 10 Yaşar Kemal kitabı: Y İNCE MEMED: Yaşar Kemal’in ilk romadır İnce Memed. İlerleyen yıllarda yazar İnce Memed’in devamı niteliğinde olan üç roman daha yazarak dört ciltlik devasa bir roman ortaya koyar. 40’tan fazla dile çevrilen eser, İngiltere, Fransa, İtalya ve ABD’de yayımlanarak dünya edebiyatında önemli bir yere sahip olmuştur. Bu dörtlemede Çukurova köylüsü Memed’in, Abdi Ağa’ya karşı mücadelesi anlatılır. Dört ciltlik roman 1923 ile 1987 arasını kapsar. Anadolu halkının cahil bırakılmışlığı, köy hayatının sefaleti ve ağaların tüm yöreye tamamen hakim olmasına karşı bir isyanı, Yaşar Kemal Türkçeyi en iyi şekilde kullanarak yazar. İnce Memed dörtlemesi en sevilen Yaşar Kemal romanıdır. KİMSECİK ÜÇLEMESİ: Yaşar Kemal’in Yağmurcuk Kuşu, Kale Kapısı ve Kanın Sesi romanlarından oluşan üçlemesidir. Bu üçleme aynı zamanda otobiyografi özelliği de taşır. Çünkü Yaşar Kemal kendi hayatından da örnekler verir. Üçleme Van’daki Rus işgalinden kaçan Kürt bir ailenin Çukurova’da yaşama mücadelesini anlatır. Yaşar Kemal bu romanında kendi çocukluğuna da döner. AĞRI DAĞI EFSANESİ: Yaşar Kemal’in bir diğer destansı romanı da bir film ve bir opera eserine ilham olmuş Ağrı Dağı Efsanesi’dir. Roman, Ağrı Dağı’nda bulunan dağ köylerinden birinde yaşayan Ahmet ve o dönemde oranın yöneticisi olan Mahmut Han’ın kızı Gülbahar arasındaki aşkı anlatır. Bu efsaneyi mutlaka okunması gereken Yaşar Kemal eserlerinden biri olarak nitelendiriliyor. ORTA DİREK: Darda kalanların düş dünyasının anlatıldığı Dağın Öte Yüzü üçlemesinin ilk kitabıdır Orta Direk. Romanda uzun ve zorlu yolda yürüyenlerin hikayesini anlatır Yaşar Kemal. Metin Celal’in, Yaşar Kemal’in en beğendiği ve okumaktan zevk aldığı kitapları arasında ilk sırada Orta Direk bulunuyor. TENEKE: Yaşar Kemal’in 1967 yılında yayımlanan romanıdır. Romanda Çukurova’da bir kaymakamın yaşamı ve ağalara karşı verdiği mücadele konu alınır. Romandan tiyatro sahnelerine de uyarlanmıştır. Bir dönem bu oyunun oynanmasına yasak getirilse de oyun daha sonra ödül de alır. BİNBOĞALAR EFSANESİ: Binboğalar Efsanesi Yaşar Kemal’in destansı romanları arasında yer alıyor. Kemal, romanda son yörük obasının çektiği dertleri anlatılır. Binboğalar Efsanesi Derviş Zaim’in en sevdiği Yaşar Kemal kitabıdır. Yaşar Kemal’in bu destansı romanının mutlaka okunması gerektiğini söylüyoruZ. YER DEMİR GÖK BAKIR: Dağın Öte Yüzü üçlemesinin ikinci kitabıdır. Fransız Eleştirmenler Sendikası tarafından 1977 yılında En İyi Yabancı Roman olarak seçilmiştir. Yer Demir Gök Bakır çaresiz kalmış köylülerin düşlerinde bir ermiş yaratıp ona sığınmalarının öyküsünü anlatır. DEMİRCİLER ÇARŞISI CİNAYETİ: Demirciler Çarşısı Cinayeti, Yaşar Kemal’in yazdığı Akçasazın Ağaları serisinin ilk kitabıdır. Roman seri olmasının yanı sıra kendi içinde bir bütünlüğe sahiptir. Romanda Güney’deki iki ağanın birbirleriyle olan amansız tartışmalarından dolayı çökmeye başlayan Çukurova ağalık sistemi içindeki nüfuz savaşları ve kan davası anlatılır. Demirciler Çarşısı Cinayeti Ahmet Ümit’in kendi kitaplarına da katkı sağladığını düşündüğü ve vazgeçemediği, favori Yaşar Kemal kitapları listesinde en üste sırada yer alan bir kitap. SARI SICAK: Sarı Sıcak, Yaşar Kemal’in öykü dalında verdiği ilk eserdir. İnce Memed’den önce yazarın adını duyuran önemli bir kitaptır. Eserde anlatılan öykülerin büyük kısmı Çukurova’da geçer. Yaşar Kemal bu öykülerde Anadolu insanının açlık, pislik, hastalık, sefalet ve çevre koşulları içinde verdiği yaşam mücadelesini anlatır. MANNHEİM’DA, FAZIL SAY’DAN ŞAHESER BİR KONSER! Mannheim’da Metropol bölgesi yaz müzik festivali etkinliğine dünyaca ünlü piyanist sanatçısı Fazıl Say katıldı. Baki Doğan (Mannheim) osengarten’da Rheinland-Pfalz Alman Devlet Filarmoni orkestrası eşliğinde, Fransız Mezzosoprano Marianne Crebassa eşliğinde, ünlü sanatçı Fazıl Say, 2 Bin’den fazla Alman müzikseverlere vermiş olduğu şaheser bir konserle adeta büyüleyi,davetliler dakika larca ayakta alkışladılar. Ünlü klavye sanatçısı Fazıl Say, iki bölüm halinde sunmuş olduğu konser’de Doğu-Batı enstrümanlarından oluşan harika bir R TEK KANATLI BİR KUŞ: Tek Kanatlı Bir Kuş romanı toplumda bulaşıcı bir hastalık gibi yayılan korkunun romanıdır. Halkının neden terk ettiği bilinmeyen gizemli bir kasaba, bu kasabaya atandığı halde gidemeyen bir posta müdürü ve istasyon şefi romanda yer alır. Şaşırtıcı ve çok katmanlı olay akışı, kişilerinin zenginliği ve derinliği, zaman zaman bir röportaj niteliği kazanan masalsı diliyle tam bir Yaşar Kemal romanı diyebiliriz bu romana. şekilde uyarlanarak geneli Alman olan müzikseverleri adeta büyüledi. Mannheim Rosengarten’ Metropol bölgesi yaz müzik festivali etkinliğine davetli olarak katılan dünyaca ünlü klavye sanatçısı Fazıl Say’a,Rheinland-Pfalz Devlet Filarmoni orkestrası Şefi Karl-Heinz Steffens’in yanı sıra ünlü Sanatçıya Fransız Mezzosoprano Marianne Crebassa eşlik etti. Ünlü piyanist Say, kendi eserlerinin yanısıra, Piyano Konçerto su Maurice Ravel’den Piyano konseri, Gezi Parkı, İstanbul Senfonisi’ni seslendirdi. Say, iki bin’den fazla Alman müzikseverleri eserleriyle adeta mest ederek büyüledi. Say ve ekibi Filarmoni Orkestrası’na eşlik ederek, üç saat’den fazla süren konserde izleyicilere bir birinden harika eserleriyle müzikseverleri adeta kendinden geçirdiler. BULMACA CEVAPLARI Elçi D S E L K E G M E Resimdeki oyuncu Küme Bir sebze Söz gelişi Hayali Mitolojik çalgı L İ R Bir tahıl ölçeği Sol elini kullanan İ M G E S E L S O D U L M A V K U K A M D S İ N E A K E F A D A V N İ K A K A M Eşi ölmüş Takım erki Genel Mühlet Öte Dantel ipliği yumağı Sesi yarım ton incelten işaret Film gösterilen yer Geçimlik Kefillik Çağrı kağıdı Bir cins karides Japon intihar uçağı Kısa çizme Halkın aşağı tabakası Devlet Güvenlik Mahkemesi B D A E R G E S I M S V İ Z İ A A Y N L A Ö İ G A R Ş D N E O E R A R Ü N İ T İ Y E Z M A A H A İ H A L E T D E T İ Y E E L A M İ K A Z E Yedirip içirme işi Zaviye İlham Razı olma Çok sıkı Anne Mahal, civar Olduğu gibi Gümüş imi Kısa pantolon Gelenek, örf Bir asal gaz Düş Açıklama Birim Eğme Hizmetli Cömert Yükselme, yücelme Kuruntuya düşürme Belden aşağı giyilen kadın giysisi Akım Dört mevsimden biri Bezginlik anlatır A Ç I K I E N K İ N Yüzyıl Sinemada gösterim Kesici araçların kabı Ortadoğu ülkesi Tahılın harmana kadarki hali Katının sıvılaşması E R İ M E B A A N İ Örgüde kullanılan çubuk Kurucu, kuran Apaçık Muhteva A P İ K S E A N S E I R O T A T R A K E L E R A Ğ M E N Y A H A P E P İ O K L İ İ Y Ş R İ Ç İ İ E R D E M Ş İ K A R S D O M A T E Ç E R İ K R Askerlerin giydiği üstlük Kumaş yapılan bir bitki türü Talep, arzu Numara Literatür Birinin karşısında olma Baskı türü Utanç duyma Bir enerji türü Karşın Bilimsel Halk Sıkı ve tatlı küçük elma Peru plaka Vücudun kodu yüzeyini örten doku Sigorta senedi Ayrıcalık Basmakalıp Optimist Karşılıksız yardım Anlama yeteneği Sporda en iyi derece Bir yudumda içilecek miktarda olan İstanbul'da bir semt Fazilet Felsefede düşünce Başka, öteki Bir sebze Getirim Bir meyve Eğik olmayan D İ K Aile ile ilgili Komünikasyon İ L E T İ Ş İ M Ş E F T A L İ Yokçuluk B Tuvalet Roma'nın eski adı R İ M Dirayet Üst karşıtı Elektrikle ışık veren cam şişe N İ H İ L İ Z M A E L M T İ E N L İ K M A P A R A İ R S E Z A N T Zamana bağlı istek Yadsıma Büyük anne Aşevi Motorin Çemberin çevresinin çapına oranı Çok iğneli balık oltası Baston Kısa gezinti, dolaşma Başlangıcı olmayan Bir peygamber Irmak taşıtı S Y A T E L A K L E V İ U E K A P U L E İ Y A Z İ N E A Z O T A K A T U R E L İ N U H İkinci Dümen kullanma kolu Meydana gelme Hayli Tropik rüzgar İlkokul öncesi eğitim kuruluşu Zati Bir olayın günü, ayı ve yılı H K O A Ğ U S T Ş N E MO D Ü L E U T E Z G A M K E L E P A İ E M A K İ R Y İ M O R D U E N İ T E N T E R T E E 917584362 854362179 236971485 179843526 362795841 485216793 691458237 528637914 743129658 P K İ Ö E D E P S İ Z J R T D M E T H İ Y E Ü E H Ş R N A S I L D K A İ Ç E E S E N L İ K B L E T İ M E S G U T D N Ö E V İ T R A B Z O N Y İ K L K N E B İ S K Ü V İ T A U K T E O S A E R E H T A 319485726 578623914 624179385 452768193 167394852 983251467 791542638 845936271 236817549 361847295 289315746 547296381 734128659 152769834 698534127 425673918 916482573 873951462 KÜLTÜR SANAT WELT HEIMAT YERİN DİBİNE BATASIN ALACA KARANLIK GÖÇ aranlıkta kalınca insan ya kalır karanlığında yada bekler her karanlığın bir sabahı olduğunu... Çünkü ya Karanlıktır yada Aydınlık sonu.... K G öçmenler mağdur ve bizden yardım bekliyorlar. Yardım edenlere selam olsun. Ancak etmeyenler hangi hastalığa yakalandıklarının farkındalar mı? Adem Peygamberden beri çaresi olmayan iki hastalık şekli vardır. Boğulurcasına, nefessizce, çaresizce can çekişir.. Öyle bi can cekişmekki bu, bilir sonu olmadığını.. ne ölmene izin verir ne yaşamana.. Bizde alacakaranlık üzerine söylediklerimizi söyledikten sonra, şimdi alacakaranlıkla başbaşa bırakalım.. var, kimi yerde yok. insan hakları, hani varımsı da yokumtrak… demokrasi; demokrasisimsi... sosyal adalet; sosyal adaletimsi... Olmaz ol alacakaranlık! yerin dibine bat alacakaranlık! evin ocağın sönsün alacakaranlık! onulmaz dertlere düşesin de sürüm sürüm sürünesin alacakaranlık! dilerim, ettiğini bulasın, kan kusasın... sancıdan, sızıdan inliyesin! canalıcıya can vermiyesin. Varımtrak yokumsu... Tatlımtrak acımsı... Salımtrak ama çarşambamsı... Batılımsı da doğulumtrak... İlerimsi de biraz gerimtrak... Alacakaranlık, ne karanlıktır, ne aydınlıktır; ikisi ortası, aydınlıktan uzak, daha çok karanlığa yakın. alacakaranlık bir kandırmacadır, aldatmacadır, yutturmacadır, oyalama, gözboyamadır. karanlık, gecedir, her gecenin de bir sabahı olur. ama alacakaranlıkların hiç yoktur sabahı, bir sürüncemedir, sürer gider... ne aydınlık, ne karanlık... varsa da yok... yoksa da var... var gibi de yok, yok gibi de yine var... Kanunlar hem var, hem yok... kimine var, kimine yok. kimi zaman var, kimi zaman yok. kimi yerde Alacakaranlık, insanlara karanlığın aydınlıktır diye yutturulmasıdır: karanlığımsı da aydınlığımtrak... karanlık, aydınlığın düşmanıdır. alacakaranlık, hiçbir şeyin ne dostu, ne de düşmanıdır. alacakaranlık ne tezdir, ne antitezdir, ne sentezdir. o, Allahın belası pis bir şeydir. Olmaz ol alacakaranlık! başın kelola! gözün körola! yerin dibine bat da bir daha çıkma! gel ey aydınlık, gel! 7 YAHYA KIZILASLAN Yücel Ertan’ın azizname uyarlamasından alacakaranlık şiiri o kadar etkileyiciki sözler bahsetmeden geçilemezdi biz de öyle yaptık.. Sahi nasıl birşeydir bu alacakaranlık.. nasıl can yakıcıdır birşeydir..sahi ne karanlıktır ne aydınlık o Allahın belası bir sürümcemedir. Peki ya alacakaranlık ? Kalırsa alacakaranlıkta, o allahın belası alacakaranlıkta kalırsa...İşte o zaman... işte o zaman can çekişir. Hapsettimi seni bir kere.. EKİM / OKTOBER 2015 1- Param yoktur, 2- Vaktim yoktur (H.Şimşek) İnsanlık bu iki şeyle imtihan oluyor. Sorumlu olduğunda, vakit ayırabilme özelliği ile cebindeki parayı paylaşabilme özelliği olan, İnsan modeli günümüzde çok aranır oldu. Sadece kendine vakti ve nakti olanlar, Egoizmin tuzağına düşerek doyma bilmeyen bir sürece girerek Paylaşmanın mutluluğunu yaşayamıyorlar. Bu hal güzel değil. İnsanları sevindirin. Paylaşın ki mutlu olasınız. Temelinde bu anlayışın olduğu ruh hali hastalıktır. Aşırı büyüme hırsı verir. Kaybetme korkusu verir. Dün ve bugün ve gelecekte görülen ve görülecek olan Adaletsizlikler bu ruh halinin neticesiydi ve böylede olacak. Yüzeysel baktığımızda insanların bir kısmı karınlarını doyurmak için koşarken, diğer bir kısmı doymuş karınları ile doyumsuz bir yaşama koşuyor. Devletler de böyle oldu. Fakir devletler halkını doyurmak için çare ararken, zengin devletler zenginliklerini daha da zenginleştirmek peşinde. Bu yarış insanlık tarihi boyunca oldu ve olacak. Herkes zengin olsun veya Herkes güçlü olsun şartı yok. Olmasın Şartı da Yoktur. Önemli olan birey, toplum ve devlet olarak paylaşmayı bilelim. Zayıfların, fakirlerin, yetimlerin elinden tutalım. Sevelim, yaşatalım, paylaşalım. Mutluluk arayanlar böyle bir yaşamı tercih etmeli ve sorumluluk almalı. Hep ben merkezli yaşayanlar görecekler ki paylaşmadıkları herşeyin içinde onları bekleyen sıkıntılar var. Tarihte varlığını uzun süre devam ettiren toplumlar bu paylaşımcı özelliklerinden dolayı ayakta kalabilmişlerdir. Adaletli bir dünya için bireysel olarak; paylaşan elimizle, güler yüzümüzle, geleceğe hep beraber kardeşçe yürüyelim. Bu Dünyada yaşamıyoruz. Bu dünyadan geçiyoruz. Bu gerçeği kabul edip iyi insan olmak için yarışalım. Mazlumlar bizden yardım bekliyor. ÇOCUKLARIMIZIN BÜYÜMESİ GEREKİYOR! “BABAM KOLUMU ISIRDI” “ bulduk: Kaynana. eden saçların b e ya z l a m ı ş arkadaş...” eşliğinde suçlu daha kolay bulunuyor. Neyse, baba ve Ahmet meyhaneye giriyorlar ve baba içini dökmeye başlıyor: “Yaaa Ahmet işte böyle, o kaynanam yok mu, her şey onun başının altından çıkıyor! Evimize bir kere geliyor, hanımın aklına bir sürü şey sokup gidiyor. Abi ertesi gün bizimkisinde bambaşka tavırlar, bana karşı gelmeler... Gördüğünüz gibi çocuklar 10-13 yaşlarında onlara bilinçsizce aşıladığımız suçluluk duygusunu ömür boyu taşıyorlar! hâlâ kabullenememiş çocuklar, neden babalarının kendine 30 yıl eş olarak kabul ettiği öz annelerine karşı cephe alıyorlardı? Suçlu aramayalım, çözüm arayalım! Belki de ortada suçlu yok, sadece kendi haklarında karar alabilme cesareti ve özgüveni olmayan bir anne-baba var. Ne dersiniz? İleri götüren tek şey çözümdür! Büyük oğlu ile baş başa konuşabileceğimiz bir ortam yarattım ve “Babanızın ölümünü 5-6 sene geçmiş olmasına rağmen hâlâ kabullenememişsiniz gibime geliyor, ne dersin?” diye sorduğumda “Abi biz babamızın ölmesini değil, babamızın annemiz yüzünden ölmesini kabul edemiyoruz,” dedi ve devam etti: “Annem babama çok çektirmiş, babam annemin yüzünden hastalanmış. Babam sadece bizim için annemi terk etmemiş!” (Çocukların içinde yer etmiş bir suçluluk duygusu) Bu hikayede de görüldüğü gibi anne-babanın arasında yaşanan sorunlara çocukların da şahit olmuş olması uzun vadede öz anneye karşı bile kin, nefret gibi duygular doğurabiliyor. Yani bir acayip oluyor!” Evet, bir suçlu daha Sorun: 16 yaşındaki çocuğu sabahları okula gidiyorum diye evden çıkıyor ama okula gitmiyor. 23 yaşındaki oğlu kazancı ile eve destek olmuyor. 10 yaşındaki kız çocuğu da henüz birçok şeyin farkında değil. Anneyi dinlediğimde, “Beni dinlemiyorlar, bana yardım etmiyorlar! N Şimdi de bu olayın çocuklarımıza nasıl yansıdığına bir bakalım: Böylesine mutsuz, saygının tükendiği, böylece sevgiye yer kalmayan bir ortamda çocukların bundan nasıl etkilendiğini en az sizler de benim kadar tahmin edebiliyorsunuzdur. Bu olayların etkisi altında kalan, anneyle baba arasında yaşanan tartışmaları, kavgaları gören çocuklar günün birinde evde otururken annelerine soruyorlar: “Anne siz babamla neden hep kavga ediyorsunuz?” Anne: Kızım, oğlum siz daha küçüksünüz, anlamazsınız! (Çocuk anlamadı ise, soruyu nasıl sorsun? Demek ki anlıyor...) Anne sözlerine şöyle devam ediyor: “Zaten siz olmasaydınız ben babanızdan çoktaan ayrılmıştım, ben bunları sizin için çekiyorum!” Evet, bir suçlu daha bulduk: Çocuklar. Çocuklar büyüyor, 20 – 25 yaşlarına geldiklerinde arkadaşları ve evlendiklerinde eşleri ile sohbet ederlerken anne-babalarının geçimsizliklerinden bahsediyorlar: Annemin bu mutsuzluğa yıllardır katlanmasının bir tek sebebi var, o da kardeşim ve ben! Bu konuyla ilgili şahit olduğum, yaşanmış bir olayı size kısaca anlatmak istiyorum: Yine bir seminerimde, katılımcılar arasında Alman bir sosyal pedagog kadın vardı. Seminerimin sonunda yanıma geldi, bir Türk ailesinin sorununu anlattı ve yardımcı olmamı istedi. Ailenin durumu şuydu: Eşi, yani çocuklarının babası ölmüş dört çocuklu bir anne. Kızlarından biri evlenmiş, eşi ve çocukları ile ayrı bir evde yaşıyor. Biri 23 yaşlarında, çalışan; öteki 16 yaşlarında, meslek eğitimi için staj yapabileceği bir firma arayan iki oğlu, bir de 10 yaşlarında okula giden bir kız çocuğu ile birlikte yaşıyor. Bahsettiğim gibi babaları yaklaşık beş yıl önce ölmüş. Örneğin bir alışverişe gidiyorum, büyük oğlumun arabası olmasına rağmen, torbaları ben taşıyorum! Kazancıyla bir kuruş bile destek olmuyor! Küçük oğlum ise bana sürekli yalan söylüyor; ‘Bana karışamazsın’ gibi sözlerle beni rencide ediyorlar, bana saygı duymuyorlar!” sözleriyle dert yanıyor. Bu çocuk kime çekmiş? İki oğlunu dinlediğimde, “O yalan söylüyor! Bunları her yerde anlatıyor, bizi rezil ediyor,” diyorlar. Oğullarına “O ile kastettiğiniz kim?” diye sorduğumda “ANNEMİZ” demekte zorlandıklarını gördüm. “Peki ablanızla konuştunuz mu bu konuyu, ablanız ne diyor?” diye sorduğumda “Ablam bizi haklı buluyor” dediler. Görünen o ki anneye karşı bir tavır sergiliyorlar. Önce o tavrın nedenini bulmam gerekiyordu. Bunun için şu soruyu sordum: “Babanız içinizden en çok kimi severdi?” Bu soruyu sormamla birlikte çocukların hepsinin gözlerinden yaşlar akmaya başladı ve 16 yaşındaki oğlan kardeşlerini gösterdiler. Bir süre ağladılar. Arkasından bir soru daha yönelttim: “Peki siz babanızı ne kadar severdiniz?” Bu soruma kimseden cevap alamadım ve düşündüm: Babalarına bu kadar bağlı, ölümünü 5-6 sene sonra bile “Bu babasının kızı” veya “Bu annesinin oğlu” İki ya da daha fazla çocuklu ailelerde sıkça kullanılan ve dikkatimi çeken diğer bir cümle ise “bu babasının kızı” veya “bu annesinin oğlu”. Bir cümle ne kadar tekrarlanırsa içimizde de o kadar derin bir yer eder. Bu tür sözler aile içinde tarafların oluşmasına yol açıyor. “Ne yani Mustafa Bey, biz futbol takımı mıyız taraf falan ne demek?” Futbol takımı değilse bile, evet aile de bir takımdır! Takım nedir? İki kişi bir araya geldiğinde bir takım oluştururlar. Yani evlendiğiniz gün eşinizle birlikte bir takım oluşturmuş oluyorsunuz. Aile = Takım; Takım = Aile Bir futbol takımı, bir şirket, kardeş, anne-baba, bir siyasi kuruluş vs. Bu saydıklarımın birleştiği tek nokta vardır: HEDEFLERİNİN AYNI OLMASI! Yani 11 kişiden oluşan bir futbol takımı aynı hedefe sahiptir veya bir şirkette herkes aynı ürünün satılması için çalışır, bunun için birer takımdırlar. Takım içerisinde 11 kişinin her biri hedefi öğrenmiş ve kavramışsa, aynı hedefe ulaşmak için çabalıyorsa, ancak o zaman hedefe ulaşmak mümkündür! Neden 11 kişilik bir futbol takımında tüm oyuncuların çorap ve formaları aynı renktir? Çünkü bu bir takım olduklarının ve sahip oldukları hedefin aynı olduğunun bir simgesidir. Tabii simge sadece formaya ve çoraba yansıyandır. Bir de o takımın oyuncularının beyninde birlik ve beraberliğin simgesi varsa, işte o zaman bir takım kimliği kazanıp hedefe ulaşabilirler. Futbolu sevmeyen -düşüncelerine saygı duyuyorum- bazı insanlar hep şunu söylerler: “11 kişi deli gibi bir topun peşinden koşuyorlar!” Hayır, 11 kişi deli gibi topun peşinden koşmuyor, 11 kişi bir topu bir hedefe taşımaya çalışıyor, o da kale! Aile de bir takımdır dedik. Eğer aile de bir takımsa bu annesinin oğlu, bu babasının kızı diyerek takımı bölmüş oluyoruz. yazı dizisi devam edecek.... 8 EKİM / OKTOBER 2015 GENÇLİK GELECEKTİR WELT HEIMAT PANGEA’DA EĞİTİM BİR BAŞKA Kirchhem Teck’te uzun yıllardır faaliyetlerini sürdüren Pengea’nın başarılı Müdürü Evren Tümüklü, Gazetemiz Welt Heimat’a çocuklarımızın eğitimi hakkında birbirinden çarpıcı bilgiler verdi. Çocuklarımızın eğitimi herşeyin üstünde diyenlerin kaçırmaması gereken bir röpörtaj ile sizleri baş başa bırakıyoruz: kayıtlarını yenileyip yenilemediklerinden de kuOkuyucularımıza kendinizi tanıtırmısınız? Evren Tümüklü : Kayseriliyim. 4 temmuz 1982’de Münih’te doğ- rumumuzun dolayısıyla da öğrencilerimizin başa- dum. Münih’te Otomativ Mühendisliğini bitirdim. Bir çocuk babasıyım. 2011 den beri Pangea Bildungskreis Eğitim Merkezinde Müdürlük yapıyorum. rısını takip ediyoruz. Öğrencileriniz belli bir milletten mi yoksa her milletten öğrencileriniz var mı? Eğitim Merkezinizde tam olarak hangi hizmetleri veriyorTürk öğrencilerimiz ağırlıklı olmak üzere her milsunuz? Eğitim merkezimizde grup derslerimiz var. Bu gruplarımız 3 ile en fazla 5 kişi arasıdır. Bu öğrencilerimizi okuluna, sınıfına ve seviyesine göre ayırıyoruz. Öğrencilerimizin okulda öğrendiği dersleri biz burada biraz daha derinleştiriyoruz. Ders sırasında ev ödevi yaptırmıyoruz. Biz ders saatimizin mümkün olduğunca verimli geçmesini istiyoruz. Bu yüzden ev ödevleri yardımı, ders saati dışında saat 14:30 ile 16:00 arasında veriliyor. Bunun yanında Klassenarbeitvorbreitung dediğimiz programımızda öğrencilerimiz sınavları olduğu zaman bize bir iki hafta önceden haber vererek normal derslerin dışında sınava hazırlanmak için de gelebiliyorlar. Ayrıca özel ders programlarımız da var. Öğretmenlerimiz birebir ilgileniyor. Öğretmen kadronuzu nasıl seçiyorsunuz? Öğretmenlik kadromuz ; ya öğretmenlik ya mühendislik okumuştur yada bitirmek üzeredir. Seçerken özellikle konusunda hakim iyi anlatma yeteneği olan öğretmenleri tercih ediyoruz. Ekonomik durumu iyi olmayan öğrenciler için ne gibi uygulamalarınız var? Evet durumu iyi olmayan öğrencilerimizin ücetlerini de Bildungspaket lernforderung adı altında devlet karşılamaktadır. Arbeitlosengeld II alanlar arbeitsamttan aldıkları formu okulda notlarının iyi olmadığı şeklinde doldurtturup geri götürdüleri takdirde , yada wohngeld alanlar Landrasamttan aynı şekilde bu haklarını kullanmaktadırlar. Burada ayrıca intensiv gruplarımızda var. Örneğin sınav zamanlarında 3’üncü ve 4 ‘üncü sınıf öğrenciler genelde matematik istiyorlar. Bizde kısa tatillerde örneğin Weihnachten gibi bir hafta boyunca günde 4 - 5 saat eğitim alarak sınava en iyi şekilde hazırlanmış oluyorlar. letten öğrencilerimiz var. Hatta babası öğretmen olduğu halde çocuğunu bize gönderen Alman aileler bile var. Kaç yıldan beri bu kurumunuz faaliyettedir? 2007 den beri derneğimiz aktiv faaliyettedir. Yeni yerimiz ise 2011 den beri burada faaliyettedir. Uzaktan buraya gelmek isteyen öğrenciler ne yapabilir? Ders tekrarı, ev ödevi, yatış saati gibi saatleri belirleyerek beraberce haftalık plan yapıyoruz. İlk iki ay çok önemli. Haftalık planı takip ettiklerine Başka Şubeleriniz de var mı çevre illerde ? dair de bir çizelge veriyoruz. Yapıp yapmadığına dair işaret koyuyor. Yapa- Şuanda Esslingen eyaletinde Üç yerde kurumumuz bulunmaktadır. Esslingen, Findelstatd’ta ve Kirchheim... Bende bir kız babası olarak buraya gelen cocukları kendi çocuğumuz gibi görüp nerde eksikler var, nasıl düzeltilir bunun da çabasını veriyoruz. Aileler için seminerler düzenleyip bilgilendirmeler yapıyoruz. Yada bazı aileleri birebir çağırıp toplantılar yapıyoruz. Yılda belli zamanlarda sosyalleştirme adına gençlerle geziler, Piknikler düzenliyoruz. Son olarak neler söylemek istersiniz? Öğrenciler bize geldiğinde uyguladığımız sistemden bahsedersek; madığını da ertesi gün telafi etme şansı oluyor. Bu plan sayesinde çocuk bütün gün ders çalışma stressi yerine, belli saatinde dersini yapıp bitirdiğinde hem kendine olan güveni de artar hemde sevdiği şeyleri rahat rahat yapmaya da zamanı kalır. Çocuk ders çalışırken aileler de tv seyretmek yerine ellerine bir kitap, gazete, dergi alıp okurlarsa çocuklar da daha hevesli ve konsantre bir şekilde çalışıcaktır mutlaka... Sizi Tanıyabilir miyiz? Çağla Çolak; 2009 da Abitur yaptım. Mannheim da Sosyoloji oku- dum. Yüksek lisansımı Stuttgart’ta Sosyoloji üzerine ama istatistik ağırlıklı olarak yaptım. Mart sonunda bitti. Daha sonra kardeşim burada ders veriyordu. O yurtdışına gidince ben onun derslerine girmeye başladım. Matematik ağırlıklı olmak üzere tüm derslere giriyorum. En fazla 3 ile 5 kişilik gruplarla çalışıyoruz. Çocukların en çok sorun yaşadığı ağırlıklı dersler hangileri ? Çocuklar bazen matematikte, bazen de Almanca dersinde zorluklar yaşayabiliyorlar. Bu çocuktan çocuğa değişiyor. Hangi derste sorunu varsa o derse ağırlık veriyoruz. Velilere danışmanlık hizmeti veriyormusunuz? Veliler herzaman gelip fikir alışverişinde bulunabilirler. Yani kayıt yaptırmaları şart değildir. Hertürlü yardımı yapmaya hazırız. 3 ve 4’üncü sınıflar çok önemli. Hangi okuldan devam edeceğini belirlemektedir. Bu yüzden hangi konuda olursa olsun velilerimize herzaman kapımız açıktır. Velilere son olarak neler söylemek istersiniz? Bazı aileler ya kendi Almanca problemleri nedeniyle yada ilgisizlik, ümitsizlik ve kabullenme nedenleriyle çocuklarını kendi hallerine bırakıyorlar. Bunu asla onaylamıyoruz. Burası gibi kurumlara gelsinler. Sorunları kabullenmek yerine çözüm arasınlar. Biz inanıyoruz ki mutlaka bir çözümü vardır. Öğrencilerinizin başarı oranını nasıl takip ediyorsunuz? Gelen öğrencilerimizin kaçta geldiği, hangi dersleri aldıkları, derse ilgisi vs. Öğretmenleri tarafından klassenheft’e yani sınıf defterlerine günlük not edilir. Bununla beraber geçen yıldan gelen öğrencilerimizin DOMİNO ZENTRUM’DAN ÇOCUKLARA ÖNCE ARKADAŞ OLMAYI ÖĞRETİYORUZ! Rheinland Pfalz Eyaletinin Ludwigshafen kentinde bu yılın başlarında eğitim faaliyetine başlayan Domino Zentrum: "Biz, öğrencilerimize Dünya’yı farklı bir pencereden tanıtmak istiyoruz" mesajı verdi. Baki Doğan (Ludwigshafen) omino Zentrum’da görev yapan Landau Üniversitesinden mezun olan Derya Aydın ise Farklı ülkelerden gelen çocuklara burada insanlığı, arkadaş olmayı, kendilerine saygı duymayı öğrettiklerinin altını çizdi. D Gençlerin başarısına başarı katıyorlar "Biz , Burada vermiş olduğumuz eğitimle birlikte, farklı ülkelerden gelen çocuklara dünya’yı farklı bir pencereden tanıtmaya çalışıyoruz. Örneğin, Kültürel alanda Tiyatro ve Sinemaya birlikte giderek, öğrencilerimizin görerek ve seyrederek öğrenmelerini sağlıyoruz. Bununla birlikte, birbirlerine saygı göstermeyi öğreniyorlar" dedi. "Türkiyeli Aileler çocuklarına daha fazla ilgi göstermeli" Polonyalı Patryja Miller Karpuz çalışmaları hakkında gazetemiz Dünya Vatan’a değerlendirmelerde bulundu. Hiç bir kurumdan destek almadıklarını dilegetiren Karpuz, hiç bir kurumun arkasına sığınmadıklarının altını çizdi. Sadece kendi güçlerine ve almış oldukları eğitime güvendiklerini ifade eden Karpuz şöyle konuştu: "Çocuklara Almanca, İngilizce, Latince, İspanyolca ve Fransızca dillerinde hizmet sunuyoruz. 3 yaşından 19 yaşına kadar gençlere( Nachhilfe) eğitim veriyoruz." dedi. Türkiyeli Ailelere mesaj veren Eğitimci Derya Aydın, Türk aileler çocuklarına ilgi, alaka, sevgi ve şevkat göstermelerini, bununla birlikte, çocukları için heryerden yardım isteyebileceklerini, çocukları için çok ince düşünmek zorunda olduklarının altını çizdi. Çocukların aynı zamanda ailelerin geleceği olduğunu hatırlatan Aydın, çocuğunun arkadaşlık ettiği ailesini bile araştırmak gerektiğini sözlerine ekledi. "Dünyayı farklı pencerelerden tanıtmaya çalışıyoruz" "Siz bunu nasıl başardınız?" 20 yıldır Almanya’da yaşayan ve Anadili gibi türkçe konuşan başarılı eğitimci Patryja Miller-Karpuz eğitime bakış açılarını şu şekilde ifade etti. Eğitimci Derya Aydın son olarak sözlerine şunları ilave etti. "İlk başlarda bir öğrencimiz bize geldiğinde devam ettiği okulda bayağı zorlandığından dolayı okul yetkilileri ailesine çocuğu okuldan aldırmak istemişler. İlerleyen süre zarfında bu öğrencimiz bizden almış olduğu dersle başarıya ulaştı. Okulunu bırakmayıp devam etti. Ayrıca Okuldaki yetkililer bizi telefonla arayarak şunu soruyorlar," Biz bunu başaramadık, Siz bunu nasıl başardınız?" 2014 yılının başlarında kurmuş oldukları Domino Ludwigshafen’da Berlinerstr. 50’de hizmet veriyor. Ayrıca, Matematik, Fizik, Kimya, Biyoloji, Tarih, Coğrafya, Almanca Gramatik dersleri veriyor. WELT HEIMAT ALMANYA BW HABERLERİ EKİM / OKTOBER 2015 9 ‘ERDOĞAN’IN TASMALI İTİ’ DAVASI SONUÇLANDI! Avrupa parlementosu eski (SPD) Milletvekili Ozan Ceyhun, Yeşiller Partisi eski Federal Milletvekili ve hukukçu Mehmet Kılıç hakkında suç duyurusunda bulunarak kendisine: "Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın tasmalı İti" kelimesini kullandığına dair hakaret davası Heidelberg Eyalet Mahkemesinde görüldü. Davada Ozan Ceyhun’un Avukatı Bülent Döğer açtıkları hakaret davasını geri çektiklerini duyurdu. Baki Doğan (Heidelberg) yaptı. Yapmış olduğu açıklamada şunları ele aldı. "Bugün görülen mahkemede iki konu açıklığa kavuştu. Bir tanesi, acil karar istemişlerdi, ama kendileri bu acil kararları ertelediler. Çünkü Ozan Bey’in Türkiye’de seçim kampanyaları var, bunu gerekçe olarak mahkemeye sundular. Çok acildiyse şayet "İfade Özgürlüğü adı Mahkemenin çoktan bitmiş olması altında değerlendirilegerekirdi. Ama kendileri erteledimez" ler" diyerek Ozan Ceyhun’un bunu Avrupa Parlementosu sadece Türkiye’de AKP’den Seçim "Son derece doğal ve haklı SPD eski Milletvekili olan Ozan Ceyhun ve Avukatı Bülent Döğer Av. Wolfgang Riegger ve Av. Mehmet Kılıç listesinde yer kapmak için yaptığıbuluyorum" Ozan Ceyhun’un Avukatı Bünı dile getirdi. Kılıç, "Kendi açmış Diğer taraftan hakaretle lent Döger’in yapmış olduğu oldukları davayı kendileri geri çekmek zorunda kaldılar. Biz ise karşı çıktık suçlanan eski Federal Milletvekili hukukçu Kılıç’ın Avukatı Wolfgang Rie- kısa açıklamada "Ozan Ceyhun’a getirelen suçlamaya yönelik, burada sive karar verilmesini istedik. İkincisi ise 23 Haziran 2013’ de "Frankurter gger’de bir açıklama yaparak idda edilen suçlama hakkında şunları söy- yaset yapılmış, ‘Erdoğan’ın Köpeği, Erdoğan’ın bakanı, Erdoğan’ın kurmuş Algemein" Gazetesinde, Egemen Bağış’a yönelik çıkan " Erdoğan’ın Tasledi: "Müvekilim Kılıç, Almanya’da Yeşiller Partisi’nin bünyesinde politika olduğu teşkilatın yönlendiricisi’ gibi sözlerle hakaret etmesine rağmen yapmaktadır. En doğal haklarını kullanarak yapması gereken politikasını daha da çok ‘İfade Özgürlüğü" adı altında değerlendirilmesini eleştirdi. malı İti" başlıklı haber gerekçe gösterildi. Almanya’da bu politik bir kavyapmıştır. Kendisini son derece doğal ve haklı buluyorum. Karşı taraf mü- Av. Döğer; "burada bu konuda birşey yapamadık ama, Türkiye’de mah- ramdır. Bir hayvanla alakalı kavram değildir. ‘Biz davamızı alalım da Türvekilime getirmiş olduğu hakaret davasını geri çekmek zorunda kaldı. kemede başka bir şekilde değerlendireceğiz. Sadece siyasi değil, şahsına kiye’de açalım’ diyorlar. Tutturamayacaklarını anlayınca Türkiye’de yeni bir dava açmak istiyorlar. Bunun nedeni, Türkiye’de ki Adalet Sisteminin yapılan bir hakaret olarak ele alacağız" dedi. bugünkü durumundan haberdar olduklarından kaynaklanmaktadır. Ora"İnsan Hakları Adalet Divanı’na kadar gideriz." da daha da şanslı olduklarını düşünüyorlar. Ama biz mücadelemizi İnsan Hakaretle suçlanan eski Milletvekili Av. Mehmet Kılıç, kendisine Dava Türkiye’ye mi taşınacak? hakları Adalet Divanı’na kadar süreriz ve bu davamız burada bitse de biyönelik suçlama ile ilgili 23 Haziran 2013 tarihinde Almanya’da ‘FrankDiğer taraftan hakaretle suçlanan eski Yeşiller Partisi Federal Milfurter Allgemein’ gazetesinde Egemen Bağış’a yönelik çıkan haber’de letvekili Hukukçu Mehmet Kılıç’da gazetemiz Dünya Vatan`a bir açıklama zim ana davamız bitmez" diye konuştu. "Erdoğan’ın Tasmalı İti" olarak yeraldığını hatırlatarak, Ozan Ceyhun’un şu anda yapmış olduğunun yakında Türkiye’de yapılacak seçimlerde AKP listesinde yer kapmak olduğunun altını çizerek davayı İnsan Hakları Adalet Divanı’na kadar sürdürebileceklerini dile getirdi. vrupa Parlementosu SPD’lı eski Milletvekili Ozan Ceyhun’un Avukatı Döğer, "mahkemede açmış olduğumuz bu davayı geri çekmek zorunda kaldık" dedi. Davanın hakaret içerdiğinin altını çizen Döğer şöyle konuştu: " İfade özgürlüğü kapsamasından dolayı burada birşey yapamayacağımızı anladık. Gerekeni Türkiye’de yapmayı düşünüyoruz." A SULAR 374 KİŞİYİ YUTTU Çocuklarınızı yüzme kurslarına mutlaka gönderin Almanya’da bu yıl Ocak ayı başından Ağustos ayı sonuna kadar toplam 374 kişinin boğularak yaşamını yitirdiği açıklandı. Yüzme bilmeyene ölüm heryerde! lman Cankurtaranlar Birliği (DLRG) tarafından yapılan açıklamada, geçen yıla kıyasla boğulma olaylarında yüzde 17,24 oranında artış olduğu belirtildi. Haziran ve Ağustos ayları arasında 249 insanın boğularak yaşamını yitirdiğini kaydeden DLRG Başkanı Hans Hubert Hajde, “Maalesef sıcak yaz günlerinin karanlık gölgesi de bulunuyor” dedi. A Birlik, 133 kişinin nehirlerde, 175 kişinin göllerde, 15 kişi de kanallarda boğularak hayatını kaybettiğini, 11 kişinin ülkenin denize kıyısı olan kesimlerinde, 10 kişinin havuzlarda, 4 kişinin özel bahçe gölü ve havuzunda, 26 kişinin de limanlarda boğulduğunu açıkladı. Yaşamını yitiren 37 kişinin 15 yaşından küçük olduğunu da belirtilen DLRG, okullarda verilen yüzme derslerinin önemli olduğu belirtti. Hartmut H. Pauler Diplom-Betriebswirt Rechtsbeistand für Handelsrecht Steuerberater Tannenstrasse 12. 73037, Göppingen Fon: +49 (0)7161 98 42 40 kontakt@steuerberater-pauler.de 10 EKİM / OKTOBER 2015 ALMANYA BW HABERLERİ WELT HEIMAT HIRSIZLIĞIN BÖYLESİ GÖRÜLMEDİ! Göppingen’e bağlı Albershausen kasabasında uzun yıllardır Cafe Bar çalıştıran Metin Tınmaz sonunda isyan etti. Tınmaz’ı isyan ettiren şeyi okuduğunuzda gözlerinize dahi inanamayacaksınız. Beş kez üst üste soyulan işletme, son soyulduğunda polisleri dahi şaşkına çevirdi. Şevket Dalboy "Evde olsaydım belki beni vuracaklardı" oyguna gelen kimliği belirsiz kişiler yanlarında getirdikleri levye ve silah ile Tınmaz’ın evini bastı. Evde kalanları rehin alıp önce alarımı kapattırıp sonra da kapıyı açtırdı. Güvenlik kameralarını, merkezi kayıt sistemini söküp aldı. Dükkanın kasasını, evin içindeki şifreli kasayı duvardan levye yardımı ile söktüler. Otomatları, Ofset makinalarını boşaltıp kayıplara karıştılar. S Beşinci kezdir işyeri soyulan Metin Tınmaz, bu duruma isyan ederek gazetemize çarpıcı açıklamalarda bulundu. "Evimize kadar giriyorlar, silah çekip rehin alıyorlar. Evde olsam direnecektim ve belki de beni vuracaklardı."dedi. Defalarca soyulmalarına rağmen güvenlik güçlerinin önlem almamasının kabul edilir olmadığının altını çizen Tınmaz: "Bugüne kadar yapılan soygunların hiçbir faili yakalanmış değil. Canımızı kurtardığımıza mı sevinelim, malımızın gitmesine mi üzülelim?"diye sitem etti. Görüntüler Polisin elinde Soygun karşısında şaşkına dönen Tınmaz şu açıklamayı yaptı: "Levye ve silah kullanarak önce evimi basmışlar. Evin içinde bir çalışanımı rehin almışlar, diğerini yanlarına alarak alarmı kapattırıp kapıyı açtırmışlar. Kameraları kapattırıp, merkezi kayıt sistemini sökerek önlem almışlar. Evi ve işyerini çok iyi tanıdıkları ortada. Hazırlık yaparak gelmişler. Ama sistem dışında bir kamera daha vardı. Bundan kimsenin haberi yoktu. Onu kırmalarına rağmen kayıt merkezinin ayrı olduğunu fark edememişler ve kamera bu şahısları görüntülemiş. Kayıtlar şuan polisin elinde. Polis geniş güvenlik önlemleri alarak, parmak izi, DNA testi gibi gereken araştırmaları yaptı. Ulm polisinden takviye geldi. Geniş çaplı aramalara rağmen henüz tek bir iz dahi yok. Bu soygun da hırsızların yanına kar mı kalacak?" dedi. Çalışanlar psikolojik sorun yaşıyor. Tınmaz, "yaklaşık maddi zararım 55 – 60 bin Euro. Soyguncular or- tada yok. Hemde parmak izi, bazılarının görüntüsü olmasına rağmen bulunamıyor. Son soygunda 8-10 bin euro zararım var. Önlem alınması için canımızdan mı olmamız gerek? Çalışanlarımızın piskolojileri bozuldu. Korku içinde çalışıyorlar. Almanya’da bu şekilde yaşamayı hakkediyor muyuz?" diyerek Biran önce hırsızların yakalanarak hak ettikleri cezayı almalarını beklediklerini dile getiren. Tınmaz, "bu soygun umarım son olur. Yetkililer gerekli önlemleri alır ve bizler de huzur içinde çalışırız" şeklinde konuştu. SARAY BAKLAVA Perakende satışlarımız başlamıştır ¬ Özel günlerinizde yaş pasta çeşitleri ¬ Bayanlara altın günlerinde toplanma olanağı ¬ Tüm ürünlerde sparişe göre parekende satış imkanı ¬ Kurabiye çeşitleri ¬ Doğum günü pastaları ( isteğe göre ) ¬ Baklava ve tüm tatlı çeşitler ¬ Sütlaç, kazandibi ¬ Künefe ¬ Simit; kaşarlı, peynirli, zeytinli ¬ Pide çeşitleri ¬ Pizza çeşitleri ¬ Börek çeşitleri ¬ Lahmacun ¬ Poğaça Sabah ¬ Mantı ¬ Çorba kahvaltısı 5 Euro Uyku setlerinde • Havlu Setlerinde • Bornozlarda • Pijamalarda • Nevresim takımlarında İNDİRİM Siparişleriniz için iletişim bilgileri : Ailenizle ve dostlarınız ile birlikte keyifli kahvaltı zamanı Adres : Brückenstr. 16 71364 Winnenden Tel : 07195 9071514 / Handy : 0157 89651825 E.mail : info@saray-baklava.de Webseite : www.saray-baklava.de Gelinlik ve Damatlıklar 999 Euro Özel Perde Dikilir Göppingen Hauptstrasse 49 PLZ 73033 Telefon: 0152 08 62 27 56 GÜNDEM WELT HEIMAT EKİM / OKTOBER 2015 11 BAŞBAKAN DAVUTOĞLU DÜSSELDORF’TA KONUŞTU CHP GENEL BAŞKANI KILIÇDAROĞLU, STUTTGART’DAN SESLENDİ CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, 1 Kasım’daki milletvekili genel seçimi öncesi çıktığı Avrupa turunun Almanya ayağında, önce Mannheim ardından Stuttgart kentinde partililerle bir araya geldi. Baki Doğan Başkanı Kemal CHP Genel Kılıçdaroğlu, 1 Ka- sım’daki milletvekili genel seçimi öncesi çıktığı Avrupa turunun Almanya ayağında, önce Mannheim ardından da Stuttgart kentinde partililerle bir araya geldi. ‘’Türkiye Beş alanda temel sorunlarla ‘’Ortadoğu’ya barışı getircek tek parti karşı karşıya’’ CHP’dir’’ Suriye konusunda Türkiye’nin hatalı bir politika izlediğini, öne süren Genel Başkan Kılıçdaroğlu, “Şimdi U dönüşü yapmaya çalışıyorlar. Ama fatura Türkiye’ye çıktı ve vatandaşlara çıktı” dedi. manya Düsseldorf’tan veren Başbakan Ahmet Davutoğlu açıklamalarıyla Avrupalı Türkleri ilgilendiren konular hakkında açıklamalarda bulundu. “Sizlerle gurur duyuyoruz, sizler bizim için iki ülke arasında en önemli köprüsünüz diyen Davutoğlu bir önceki seçimde Avrupalı Türklere verdikleri sözleri yerine getirdiklerini dile getirerek 3 yeni müjdelerinin daha olduğunun altını çizdi. Almanya artık seçim bölgesi olacak. Sizlere seçme seçilme hakkını AK Parti getirdi yetmedi şimdi burayı seçim bölgesi yapmak için yoğun bir çalışma temposu içerisine girdi. Almanya’da meslek yapan gençlerimizin diplomalarını Türkiye’de anında denklik vereceğiz. Yani burada meslek yapan gencimiz Türkiye’ye geldiğinde de o meslek üzerine ihtisasına Doblergreen Oteli’nde düzenlenen buluşmaya, Sosyal Demokrat Parti (SPD) üyesi, Baden Württemberg Eyaleti Başbakan Yardımcısı ve Ekonomi Bakanı Nils Schmid Türk kökenli eşi Tülay Schmid ile birlikte katılarak destek verdi. ‘’Türkiye hatalı politika izliyor’’ vrupalı Türklerin kendisi için çok önemli olduğunu A ifade ederek seçim startını Al- Almanya seçim bölgesi olacak Nill Schmid’te destek verdi CHP Genel Başkan’ı Kılıçdaroğlu, yaptığı konuşmada, Türkiye’nin beş alanda temel sorunlarla karşı karşıya olduğunu belirterek, bunları dış politikadaki hatalar, ekonominin yanlış yönetimi, yargı bağımsızlığının ortadan kalması, eğitim sistemindeki başarısızlık ve Kürt sorunu olarak sıraladı. Davutoğlu’nu, Düsseldorf Havalimanı’nda, Türkiye’nin Berlin Büyükelçisi Hüseyin Avni Karslıoğlu, Dışişleri Bakan Yardımcısı Naci Koru ve diğer yetkililer karşıladı. Başbakan Davutoğlu ile Başbakan Yardımcıları Numan Kurtulmuş ve Tuğrul Türkeş, Avrupa Birliği Bakanı Beril Dedeoğlu da Düsseldorf’a geldi. Kemal Kılıçdaroğlu, “Ortadoğu’ya barışı getirecek olan tek parti CHP’dir. Çünkü biz etnik kimlik üzerinden siyaset yapmıyoruz. Biz inanç üzerinden siyaset yapmıyoruz” dedi. ‘’Sosyal Demokrat Partiler dayanışma içinde olmalı’’ veya çalışmasına devam edebilecek. Emeklilerimizin durumu. Avrupa’da yaşayın Türkiye’de emekli olmak isteyen vatandaşlarımıza SGK’dan her türlü kolaylık sağlanacak. Sorunlar halledilecek. Sözümüzü yerine getireceğiz Başbakan Davutoğlu, söz verdiklerinde kesinlikle yerine getireceklerini ifade ederek “7 Haziran seçimleri öncesinde Dortmun’da geldiğimizde orada size 10 maddelik bir müjde paketi açıklamıştım. - Bakın Türk Hava Yolları’nda 9 kişilik ai- leye yüzde 20 indirim başladı. - Yurtdışından getirilen araçlar artık 2 yıl boyunca Türkiye’de kalabilecek. - Yurtdışından getirilen telefonların Türkiye’de kullanım süresi 4 aya yükseldi. - Öğrencilerimizin burs talepleri karşılanıyor. - Yurtdışında yaşayan bütün gençler en az bir kere Türkiye’ye getirilip gezdirilecektir. Türkiye’yi gezmeyen gurbetçi çocuğu kalmayacak. - Doğum ücretlerinin kişinin yaşadığı ülkede istediği bankaya yatırılması için talimat verdim. - Askerliği 6 bin Euro’dan 1000 Euro’ya düşürdük. 1 Kasım’da inşallah yeni hükümetle bu uygulamamıza start vereceğiz. - Pasaport harçlarını 217 Euro’dan 100 Euro’ya indirdik. - Evlenecek gençlerimize ceyiz yardımız devam ediyor. - Seçme ve seçilme hakkını Avrupalı türklere tanıdık…” dedi. DEMİRTAŞ “HDP ALMANYA’DA 1. PARTİ OLACAK” SPD’li Baden Württemberg Eyaleti Başbakan Yardımcısı ve Ekonomi Bakanı Nils Schmid de sosyal demokrat partilerin dayanışma içinde olması gerektiğini belirterek, CHP’nin Baden Württemberg eyaletinde de teşkilatlanmasından memnuniyet duyduklarını kaydetti. İSLAM VE YABANCI DÜŞMANI PEGİDA’DAN GÖVDE GÖSTERİSİ Stuttgart’ın Ludvigsburg kentinde binlerce kişiye seslenen HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, birbirinden çarpıcı mesajlar verirken, yüzlerce kişi ise salona sığmayarak dışında kaldı. Şevket Dalboy Demirtaş’a Yeşiller Partisi Eş Başkanı Cem Özdemir, YeLşillerudwigsburg’ta Partisi Baden-Württemberg eya- Yabancı ve İslam düşmanı Pegida hareketinin Dresden’de düzenlediği mitinge binlerce kişinin katılması birkez daha Irkçı tehdidin boyutunu ortaya koydu. Mehmet Aymaz Pegida olarak anılan “Batı’nın İsK ısaca lamlaşmasına Karşı Yurtsever Avrupa- lılar” hareketinin Dresden’de düzenlediği mitinge katılanların Alman bayrakları ve sığınmacılara karşı sloganların yer aldığı döviz ve pankartlar taşıdıkları gözlendi. Mitingde Pegida hareketinin kurucusu Lutz Bachmann da kürsüye çıktı. Pegida kurucusu yargılanıyor Bachmann hakkında bir süre önce “halkı kin ve nefrete kışkırttığı” iddiasıyla dava açılmıştı. İddianamede Bachmann’ın 2014 sonbaharında yazdığı, ocak ayında ortaya çıkan Facebook paylaşımlarında yabancılara dair kullandığı hakaret niteliğindeki ifadelere atıfta bulunularak, Bachmann’ın kamu huzurunu bozmayı göze aldığı, sığınmacıların insanlık onuruna saldırdığı, hakaret ve kötü niyetli aşağılamalarla sığınmacılara karşı nefreti körüklediği belirtilmişti. ‘Aşırı Irkçı terör tehdidi’ Federal Anayasayı Koruma Dairesi Başkanı Hans-Georg Maaßen, geçen ay verdiği bir demeçte, sığınmacılara karşı şiddetin arttığına dikkat çekerek “Aşırı sağcı terör tehdidiyle karşı karşıyayız” uyarısında bulunmuştu. Almanya Polis Sendikası Başkanı Rainer Wendt de sığınmacı karşıtı protestolarla bağlantılı olarak aşırı sağcı terörizm tehdidine dikkat çekmişti. let meclisi üyesi Muhterem Aras, Jörg Matthias Fritz, genç liberaller isimli gençlik kuruluşunun başkan yardımcısı Tobias Huch, Sol Parti Üyesi Heike Haensel ve Almanya Sosyal Demokrat Partisi Stuttgart başkanı Dejan Perc gibi isimler destek verdi. HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, seçim çalışmaları kapsamında Stuttgart’a bağlı Ludvigsburg kentinde binlerce kişiye hitap etti. Stuttgart’ta binlerce kişinin HDP için bir araya gelmesini zafer olarak değerlendiren Demirtaş, HDP’nin kutsal dava uğruna yola çıktığını ve Türkiye’de inanç ve kimlik farkı olan bütün kesimlerin zulüm gördüğünün altını çizdi. Demirtaş, “Halkı tanımayan devlet tekleyen bir devlettir. Yine meydanlara çıkıp tek dil diyecek, tek millet, tek ampul diyecek. Bu devletin modelini, rejimini değiştirmek zorundayız. Bizi tanımayan devlet, iş vergiye gelince bizi iyi tanıyor. Genç- leri askere alırken bizi tanıyor, öte yandan bize faşizmi dayatıyor” diye konuştu. “Ortadoğu kan gölüne döndü” Ortadoğu’nun her gün insanların katledilmesiyle kan gölüne döndüğünü söyleyen Demirtaş, katledilenlerin sadece dilleri ve kimlikleri farklı olduğu için DAİŞ vahşetine maruz kaldığını dile getirdi. Demirtaş, “AKP vahşeti karşısında her gün coğrafyamızda kan akıyor” diyerek dökülen her damla kandan AK Parti hükümetinin sorumlu olduğunun altını çizdi. “Herkesin eşit olduğu anayasaya ihtiyacı var” Türkiye’nin herkesin eşit olduğu bir anayasaya ihtiyaç duyduğuna vurgu yapan Demirtaş, “Türkiye’de tek bir adamın iki dudağı arasında olan bir yönetim şeklini kabul etmiyoruz. Bu Türkiye’nin ruhuna aykırıdır. Ancak bölgesel, yerinden ve özerk yönetim ile yönetilebilir. Halk yaşadığı yerde kendi kararlarını kendisi almalıdır. HDP devletin idare şeklinin değişmesini savunan bir partidir” diye konuştu. “Almanya’ya oy istemeye gelmedik” “Sizlerden ricam gönlü bizimle olan herkes 8 Ekim’den itibaren gece gündüz bir çalışma yürütmelidir. İkna edebileceğiniz tek bir kişi bile bizim için çok önemlidir. Sizin sandıklarınız 1 Kasım akşamı açıldığında HDP’ye çıkan her bir oyda zılgıtlar yankılanacak. Almanya’da birinci parti olacağız.” dedi. 12 AKTUELLE NACHRICHTEN EKİM / OKTOBER 2015 WELT HEIMAT Die Rassisten sind außer sich Brandanschlag auf Flüchtlingsunterkunft Auf dem Gelände der Flüchtlingsunterkunft in Wertheim hat es in der Nacht zum Sonntag in einer Sporthalle gebrannt. Die Stadt spricht von einem Brandanschlag. Es gebe Einbruchsspuren. Die Kriminalpolizei ermittelt. der Feuerwehr löschen Wertheim einen Brand in einer EBrandinsatzkräfte geplanten Notunterkunft für Flüchtlinge. Die Feuerwehr konnte den in der Sporthalle löschen. nern unter - das Gebäude, in dem sie wohnen, ist von dem Brandanschlag nicht betroffen. In dieser bereits belegten Unterkunft hatten sich zahlreiche Wertheimer Bürger in den vergangenen Tagen mit großem ehrenamtlichen Engagement um die Neuankömmlinge gekümmert. Die Feuerwehr rückte mit einem Großaufgebot an und löschte die Flammen. Zwei Bewohner eines benachbarten Altenheims kamen mit Verdacht auf Rauchgasvergiftung in eine Klinik. Andere Verletzte gab es nicht. Nach Angaben der Stadt ist die Halle nun einsturzgefährdet und kann nicht mehr genutzt werden. Oberbürgermeister An der Rückseite der Halle fanden Polizisten Spuren, die auf einen vor Kollaps Einbruchsspuren gefunden Einbruch hindeuten. Zeugen berichteten, sie hätten eine dunkel gekleidete Person gesehen. Mehr Einzelheiten gaben die Ermittler zunächst nicht bekannt und verwiesen auf eine Pressekonferenz am Sonntag. Wertheims Oberbürgermeister Stefan Mikulicz (CDU) erklärte noch in der Nacht, er sei bestürzt und betroffen. Erst kurz zuvor war die jetzt abgebrannte Halle mit mehr als 300 Stockbetten ausgestattet worden. An diesem Wochenende sollten dort knapp 400 Schutzsuchende untergebracht werden. Die Stadt im Main-Tauber-Kreis sieht sich wie kaum eine andere Gemeinde Baden-Württembergs mit einem Zustrom von Flüchtlingen konfrontiert. 600 Flüchtlinge kamen in einem Ortsteil mit 900 Einwoh- warnte Dabei stießen sie nach Ansicht von Oberbürgermeister Mikulicz aber an Grenzen der Belastbarkeit - der Kommunalpolitiker warnte vor einem Kollaps und richtete einen Hilferuf an die Landesregierung. Daraufhin war am Samstag Baden-Württembergs Integrationsministerin Bilkay Öney (SPD) zu Besuch in Wertheim. In der Einrichtung fehlt umfassendes staatliches Personal, da sie noch keine offizielle Landeserstaufnahmeeinrichtung (LEA) ist. Daher tragen die ehrenamtlichen Helfer sowie das Deutsche Rote Kreuz (DRK) und das Technische Hilfswerk (THW) die Last der Betreuung. 24 August 2015, Weissach im Tal (Rems-Murr-Kreis): 9. September 2015, Eppingen (Kreis Heilbronn): Das Feuer in einer geplanten Flüchtlingsunterkunft war nach Angaben der Polizei höchstwahrscheinlich Brandstiftung. Die Ermittler hatten mehr als eine Ausbruchsstelle des Brandes gefunden, teilte das Polizeipräsidium Aalen mit. Verletzt wurde niemand. Das Haus ist jetzt unbewohnbar. In einem Wohncontainer für Flüchtlinge bricht ein Feuer aus. Nach ersten Erkenntnissen von Staatsanwaltschaft und Polizei wurde es durch einen technischen Defekt ausgelöst. Hinweise auf Brandstiftung gebe es derzeit nicht, teilten die Ermittler mit. Verletzte gab es keine. Zum Zeitpunkt des Feuers waren keine Menschen in der Unterkunft. Nacht vom 17. auf den 18. Juli 2015, Remchingen (Enzkreis): Das Feuer in einem geplanten Asylbewohnerheim war ein Brandanschlag. Bislang hat die eigens eingerichtete Sonderkommission keine heiße Spur von den Tätern. Die Unterkunft hätte etwa 150 Flüchtlingen Obdach gewährt und muss nun wohl abgerissen werden. Ein fremdenfeindlicher Hintergrund gilt als wahrscheinlich. Stadt sah Sicherheit nicht garantiert Trotzdem sollten weitere Flüchtlinge nach Wertheim kommen und in der Sporthalle untergebracht werden. Gegen die Nutzung dieses zweiten Notquartiers hatte sich Mikulicz gewehrt. “Ich rate dringend davon ab, die Halle zu belegen, da wir von der Stadt nicht für die Sicherheit garantieren können”, hatte er noch bei Öneys Besuch gesagt. Die Ministerin hatte ihm zwar versichert, man wolle die Turnhalle vorerst nicht mit Flüchtlingen belegen, dies könne sie ihm aber nicht garantieren. 7. September 2015, Rottenburg (Kreis Tübingen): Die Brandursache für das Feuer in dieser Flüchtlingsunterkunft ist noch nicht geklärt. Bislang wurden keine Rückstände eines Brandbeschleunigers festgestellt, wie die Staatsanwaltschaft Tübingen und das Polizeipräsidiums Reutlingen mitteilten. Bei dem Brand wurden sechs Menschen verletzt. Mehr als 80 Asylbewerber waren untergebracht. Die Unterkunft ist jetzt unbewohnbar. 8. März 2015, Schwäbisch Hall: Das Feuer in einem Asylbewerberheim soll offenbar ein Bewohner selbst gelegt haben. Dabei erlitt er schwere Verletzungen. Sechs weitere Bewohner wurden verletzt, darunter ein Kind und ein Teenager. Im Untergeschoss des Flüchtlingsheims waren Kleidung und Bücher angezündet worden. Der mutmaßliche Täter sitzt in Haft. Fassungslosigkeit im Morgengrauen Nach Angaben der Polizei bestand keine Gefahr für die 47 dort untergebrachten Flüchtlinge. Vertreter von Stadt und Landratsamt kümmerten sich um die aus Syrien stammenden Männer. Bei dem Einsatz wurden anschließend Hakenkreuze und Farbschmierereien, mit zum Teil rechtsextreme Parolen, an den Wänden der Unterkunft bemerkt. Auf einer Wand ist zu lesen: “Refugees fuck off” (Flüchtlinge verpisst euch). Ermittlungen laufen Die Kriminalpolizei Ulm ermittelt unter anderem wegen Brandstiftung, außerdem ist der Staatsschutz eingeschaltet. Die Polizei bittet unter der Telefonnummer 0731/188-0 um Hinweise, falls jemand im Bereich des Flüchtlingsheims in Riedlingen verdächtige Fahrzeuge oder Personen bemerkt hat. Bereits mehrere Anschläge Bereits in den vergangenen Wochen kam es zu Anschlägen auf Flüchtlingsunterkünfte, so ging ein geplantes Asylbewerberheim in Weissach im Tal (Rems-Murr-Kreis) in Flammen auf, eine Asylbewerberunterkunft in Rottenburg wurde durch einen Brand komplett zerstört. WELT HEIMAT AKTUELLE NACHRICHTEN EKİM / OKTOBER 2015 13 Absage Bildtermin mit Demirtaş er für den 7.September.2015, 11.00 Uhr angekündigte Bildtermin mit Bundestagspräsident Prof. Norbert Lammert und dem HDP-Vorsitzenden Selahat- D tin Demirtaş wurde ab- gesagt, da wegen eines Anschlags mit mehreren Toten in der Südosttürkei Demirtaş nicht nach Berlin kommen konnte. Lammert empfängt Kofi Annan Varujan Hanamirian ktuelle Fragen der Flüchtlingspolitik in Europa und der weltweiten Migration sowie die politische Lage im Nahen Osten standen im Mittelpunkt eines Gedankenaustauschs, zu dem Bundestagspräsident Norbert Lammert den ehemaligen A Generalsekretär der Vereinten Nationen und Friedensnobelpreisträger Kofi Annan empfangen hat. Βeide waren sich einig, dass die derzeitige Situation der Flüchtlingsströme nach Europa nur durch eine gemeinsame und abgestimmte Politik aller Länder in der Europäischen Union zu lösen ist. Annan hatte zuvor die Haushaltsdebatte des Deutschen Bundestages im Plenum verfolgt. Als UNGeneralsekretär hatte Annan am 28. Februar 2002 eine Rede im deutschen Parlament in Berlin gehalten. Zehn Jahre Härtefallkommission Baden-Württemberg Gesundheitsausschuss für mehr Laienunterrichtung Varujan Hanamirian m Herbst 2005 ist die Härtefallkommission des Landes Baden-Württemberg erstmals zusammengekommen. Mittlerweile ist sie zu einem festen Bestandteil der baden-württembergischen Flüchtlingspolitik geworden. Anlässlich der heutigen konstituierenden Sitzung der Härtefallkommission für die neue Amtszeit würdigte Integrationsministerin Bilkay Öney das zehnjährige Jubiläum der Kommission: „Die Härtefallkommission genießt hohes Ansehen in Politik, Fachkreisen und Bevölkerung. Durch ihr umsichtiges humanitäres Wirken hat sie sich einen sehr guten Ruf erworben“, sagte Öney. Die Ministerin dankte der Kommission für ihre wichtige Arbeit und den ehrenamtlichen Einsatz. Besonderen Dank sprach sie gegenüber dem bisherigen und zukünftigen Vorsitzenden Dr. Edgar Wais aus, der seit dem Jahr 2005 an der Spitze der Härtefallkommission steht. „Die Härtefallkommission Baden-Württemberg hat seit ihrer ersten Sitzung über 2.100 Entscheidungen getroffen. Über 1.600 Menschen hat sie zu einem Aufenthaltsrecht aus humanitären Gründen verholfen“, so Öney. Mit den rasant ansteigenden Flüchtlingszahlen geht auch ein Anstieg der Härtefalleingaben einher. Die Anzahl der Ein- Varujan Hanamirian I er Gesundheitsausschuss des Deutschen Bundestages ruft dazu auf, vermehrt Laien darin zu unterrichten, die Reanimation bei HerzKreislauf-Stillstand durchzuführen. Anlässlich der “Woche der Wiederbelebung” erklärt für den Ausschuss dessen Vorsitzender Dr. Edgar Franke: “Jeder kann lernen, Leben zu retten. Wiederbelebung muss zur Selbstverständlichkeit in Familie, Schule, Arbeit sowie im Sport- und Freizeitbereich werden.” Mitglieder des Gesundheitsausschusses lassen sich am heutigen Freitag, 11. September, in der Herzdruckmas- D gaben stieg von 2013 auf 2014 um 25 Prozent. Bis Ende September 2015 sind bereits 283 Härtefalleingaben gemacht worden. Dies bedeutet eine weitere Steigerung im Vergleich zum Vorjahr um fast 130 Prozent (bis Ende September 2014: 124 Härtefalleingaben). Insbesondere hat die Anzahl offensichtlich aussichtsloser Härtefallanträge zugenommen. „Ziel einer Härtefalleingabe darf nicht die zeitliche Verzögerung der Abschiebung sein, sondern Menschen mit Integrationsleistungen eine Bleibeperspektive aus dringenden humanitären Gründen zu ermöglichen“, so die Ministerin. Die Kommission müsse ausreichend Zeit haben, sich aussichtsreichen Härtefalleingaben widmen zu können. sage unterweisen, um ein Zeichen zu setzen. Derzeit gibt es in Deutschland etwa 60.000 Sterbefälle durch plötzlichen Herztod. Die Ersthelferquote liegt hierzulande mit 30 bis 35 Prozent deutlich niedriger als beispielsweise in den Niederlanden und den skandinavischen Ländern, wo über 70 Prozent der Zeugen eines Herzkreislaufstillstandes eine Herzdruckmassage durchführen. Im Rahmen der “Woche der Wiederbelebung” finden vom 19. Bis 26. September 2015 bundesweit Veranstaltungen zur Laienreanimation statt. Sicherheitsherausforderungen bei OSZE Varujan Hanamirian 6. Sitzung der Lenkungsgruppe Varujan Hanamirian m die Kreise zu entlasten, hat die Lenkungsgruppe eine Konzeption entwickelt, Flüchtlinge vom Westbalkan nicht in die Kreise zu verteilen, sondern in der Landeserstaufnahme zu belassen. Dazu werden die Verfahrensschritte des Landes in der Erstaufnahme künftig auf zehn Arbeitstage beschleunigt. Weiterhin müssen die Erstaufnahmekapazitäten deutlich erweitert werden. Nicht zuletzt, um überbelegte Erstaufnahmeeinrichtungen wie in Ellwangen zu entlasten. Zwischen der Lenkungsgruppe und den kommunalen Landesverbänden besteht Einvernehmen, dass ungenutzte Kasernen oder andere Liegenschaften nicht leer stehen können, sondern bei Eignung für die Nutzung als Erstaufnahmeeinrichtung in Anspruch genommen werden müssen. Das Land strebt hier eine Kon- U senslösung mit den Kommunen an, im Zweifel muss das Land die Nutzung als Erstaufnahmeeinrichtung durchsetzen können. Bei der Belegung von Konversionsflächen ist das Land bereit, zur Realisierung anstehende Konversionsvorhaben möglichst nicht zu behindern. Die Lenkungsgruppe und die kommunalen Landesverbände sind sich einig, dass eine Gesundheitskarte für Flüchtlinge schnellstmöglich in Baden-Württemberg eingeführt wird. Die Lenkungsgruppe sieht derzeit davon ab, auf dem Stutt- garter Eiermann-Areal eine Landeserstaufnahme einrichtung (LEA) aufzubauen. Gegen eine LEA dort spricht der finanzielle Aufwand. Das Land ist weiterhin auf der Suche nach einem geeigneten LEA-Standort in Stuttgart. ine Gruppe von Bundestagsabgeordneten nimmt vom 15. bis 18. September in der mongolischen Hauptstadt Ulan Bator an der Herbsttagung der Parlamentarischen Versammlung der Organisation für Sicherheit und Zusammenarbeit in Europa (OSZE PV) teil. Die Parlamentarier aus den 57 OSZE-Teilnehmerstaaten diskutieren über das Thema: “Bewältigung der sicherheitspolitischen Herausforderungen im E OSZE-Raum und darüber hinaus: Die Rolle der Parlamentarierinnen und Parlamentarier bei der Stärkung der regionalen Zusammenarbeit”. In drei Teilsitzungen werden die Abgeordneten dabei die Aspekte der regionalen Sicherheit (Kampf gegen Terrorismus und Menschenhandel), der ökonomischen Herausforderungen (Ernährungssicherheit, Abwendung drohender Katastrophen und Wassermanagement) sowie der Entwicklung demokratischer Institutionen (Menschenrechte, Medienfreiheit, religiöse Toleranz) erörtern. In Ulan Bator wird auch der Ständige Ausschuss der OSZE PV tagen. Die Delegation des Bundestages besteht aus den Abgeordneten Doris Barnett (Ltg.), Elvira DrobinskiWeiß (beide SPD), Jürgen Klimke, Prof. Dr. Egon Jüttner (beide CDU/CSU) und Inge Höger (DIE LINKE.). 14 EKİM / OKTOBER 2015 AKTUELLE NACHRICHTEN Staatssekretärin Marion v. Wartenberg zu Gast bei der Abschlussveranstaltung Varujan Hanamirian it einer feierlichen Abschlussveranstaltung ist für 51 Kinder und Jugendliche die Sommerschule des Landesinstituts für Schulsport, Schulkunst und Schulmusik in Ludwigsburg (LIS-Sommerschule) zu Ende gegangen. „Die individuelle Förderung in den Sommerschulen motiviert und stärkt die Schülerinnen und Schüler nachhaltig“, erklärte Staatssekretärin v. Wartenberg. Sie lobte die Schülerinnen und Schüler dafür, dass sie bereits während ihrer Ferienzeit die Grundlagen für einen erfolgreichen Start ins neue Schuljahr legten. Neben der Teilnehmerurkunde überreichte die Staatssekretärin den Qualipass, eine Mappe, mit der die Schülerinnen und Schüler ihre Bildungsbiografie dokumentieren können. V. Wartenberg dankte dem Team der LIS-Sommerschule stellvertretend für alle Kursleiterinnen und Kursleiter einer Sommerschule in Baden-Württemberg: „Von dem beeindruckenden Engagement der Lehrerinnen und Lehrer in den Sommerschulen werden die Kinder und Jugendlichen das gesamte Schuljahr profitieren“, so die Staatssekretärin. M MARION VON WARTENBERG Die 25 Jungen und 26 Mädchen aus 19 verschiedenen Staaten sind alle weniger als ein Jahr in Deutschland und besuchten im vergangenen Schuljahr Vorbereitungsklassen. In diesem Jahr richtet das Landesinstitut für Schulsport, Schulkunst und Schulmusik jeweils getrennte Sommerschulen für Jungen und Mädchen im Alter von 10 bis 17 aus, um der großen Heterogenität der Zielgruppe gerecht werden zu können. Die Sommerschulen dauerten jeweils von Montagmorgen bis Freitagnachmittag. Unter anderem durch die Übernachtungen und gemeinsame Mahlzeiten wurde ein besonders intensives Miteinander zwischen den Teilnehmerinnen und Lernhelfern und Lehrkräften möglich. Der Unterricht wurde durch einen Schwimmkurs, Radfahrtraining, Tanz- und Karateworkshops ergänzt. Zum Rahmenprogramm gehörte etwa ein Besuch im Ernährungszentrum Ludwigsburg oder das Schlittschuhlaufen, gemeinsam mit Trainern und Spielern der Eishockey-Mannschaft Steelers Bietigheim. Ein weiterer sportlicher Höhepunkt war die Weltmeisterschaft der Rhythmischen Sportgymnastik in Stuttgart. Diese besuchten die Sommerschülerinnen und Schüler auf Einladung der Schwäbischen Turnerbundes. Baden-Württemberg stellt 6.000 Lehrerinnen und Lehrer neu ein Varujan Hanamirian ie Schulen Baden-Württembergs sind zum jetzt beginnenden Schuljahr gut auf die sich verändernden Rahmenbedingungen eingestellt. So konnte neben wichtigen bildungspolitischen Verbesserungen, wie z. B. der Inklusion, auch dem Bedarf an zusätzlichen Bildungsangeboten für Kinder und Jugendliche aus Flüchtlingsfamilien durch neue Lehrerstellen entsprochen werden. „Trotz der erheblichen finanziellen Kraftanstrengungen, die mit der steigenden Zahl an Flüchtlingen verbunden sind, können wir die wichtigen Reformprojekte im Bildungsbereich durch weitere Ressourcen gut unterstützen“, sagte Kultusminister Andreas Stoch. Die Unterrichtsversorgung ist weiterhin gesichert. In einigen Schularten rechnet der Kultusminister sogar mit einer leicht verbesserten Unterrichtsversorgung, wovon z. B. der sog. Ergänzungsbereich profitieren wird. Für eine gleichmäßige Unterrichtsversorgung wurden Ausgleiche zwischen den Schularten - in der Regel durch Abordnungen von Lehrerinnen und Lehrern - vorgenommen. D Nach wie vor nicht einfach stellt es sich dar, Pädagoginnen und Pädagogen für bestimmte Mangelfächer, insbesondere im ländlichen Raum, zu finden. Wie erwartet, erwies sich die Einstellung von Sonderpädagogen aufgrund der knappen Bewerberlage, v. a. im Großraum Stuttgart, als Herausforderung. Insgesamt wird die Zahl der Schülerinnen und Schüler an den öffentlichen Schulen um rund 12.500 niedriger sein als im Schuljahr zuvor. Der Rückgang fällt damit geringer aus als zunächst erwartet, was insbesondere im Grundschulbereich auf die WELT HEIMAT HABER VE REKLAMLARINIZ İÇİN BİZE ULAŞIN info@ekinmedia.com info@dunyavatan.de 07161 308 19 41 0176 314 32 144 gestiegene Zuwanderung nach Baden-Württemberg zurückzuführen ist. Trotz der zurückgehenden Schülerzahlen werden so viele Lehrerinnen und Lehrer neu in den öffentlichen Schuldienst eingestellt wie seit vier Jahrzehnten nicht mehr: Die Schulverwaltung wird zum Schuljahresbeginn voraussichtlich rund 6.000 Lehrerinnen und Lehrer neu einstellen. Im Jahr zuvor gab es insgesamt 4.614 Neueinstellungen. WELT HEIMAT Wichtige Neuerungen im Schuljahr 2015/2016 Varujan Hanamirian ichtige Veränderungen im jetzt beginnenden Schuljahr betreffen die verstärkte individuelle Förderung an Realschulen sowie Grundschulen, die Umsetzung des Wahlrechts im Zusammenhang mit der Inklusion, den Ausbau des Islamischen Religionsunterrichts und der Ganztagsschulen. Im Bereich der beruflichen Schulen wird der Modellversuch zu einem verbesserten Übergang von der Schule in den Beruf erweitert. Kultusminister Andreas Stoch: “Alle diese Maßnahmen sind wichtige Bausteine, um den Erfolg der baden-württembergischen Schulen zu sichern und die Chancengerechtigkeit im Bildungsbereich zu verbessern.” Ferner werden die Angebote für Kinder und Jugendliche aus Flüchtlingsfamilien stark ausgebaut. W Zum beginnenden Schuljahr werden etwa 120 neue Ganztagsgrundschulen auf der Basis des geänderten Schulgesetzes (§ 4a) den Betrieb aufnehmen. Insgesamt wird es dann voraussichtlich 515 Grundschulen mit Ganztagsbetrieb geben, die nach den früheren Regelungen als Schulversuch oder nach der neuen gesetzlichen Grundlage eingerichtet sind. Im Bereich der weiterführenden Schulen gibt es 3 Haupt-/Werkrealschulen, 12 Realschulen, 8 Gymnasien und einen Schulverbund, die sich im Schuljahr 2015/2016 zu Ganztagsschulen weiterentwickeln. Gemeinschaftsschulen sind in der Sekundarstufe I immer Ganztagsschulen. “Die Schulverwaltung und die Schulen bemühen sich mit großem Engagement, Kindern und Jugendlichen aus Flüchtlingsfamilien ein gutes Bildungsangebot machen zu können”, so der Kultusminister. Insgesamt hat die Landesregierung für die Bildung von Flüchtlingskindern in Form von Vorbereitungsklassen (allgemein bildender Bereich) und VABO-Klassen (beruflicher Bereich) ab dem Schuljahr 2014/2015 bis zum aktuellen Schuljahr zusätzlich 562 Lehrerstellen geschaffen. Dies entspricht in diesem Jahr einem zukünftigen jährlichen Mehraufwand von ca. 37 Mio. Euro. Von den insgesamt 562 Neueinstellungen entfallen 257 auf die allgemein bildenden und 305 auf die beruflichen Schulen. Auf der Grundlage der Prognose des Bundesamtes für Migration und Flüchtlinge geht das Kultusministerium derzeit davon aus, dass im Kalenderjahr 2015 insgesamt etwa 100.000 Flüchtlinge nach Baden-Württemberg kommen und im neuen Schuljahr mindestens 1.500 Vorbereitungs- und 300 VABO-Klassen gebildet werden. WELT HEIMAT Ekim / Oktober 2015 YAYIN SAHİBİ EKİN MEDİA - ŞEVKET DALBOY İmtiyaz Sahibi (Geschäftsführer) :ŞevketDalboy Genel Yayın Yönetmeni : Zafer Çetin Sorumlu Yazı İşleri Müdürü :SerdalNaz Editör :GülayDalboy Haber Müdürü :AyşegülÖzdemir Almanca Haberler Müdürü : Varujan Hanamirian Almanca Haberler Sorumlusu :HaticeDingil Almanya Haberler Koordinatörü : MuhammetDalboy Graik - Tasarım : Kadriye Kesici Stuttgart Haber Sorumlusu : Tahsin Parmak Hamburg Haber Sorumlusu :ÖvünçAdam Münister :ÜzeyirArslan Osnabrück Haber Sorumlusu :MehmetŞahin Ulm ve çevresi Haber ve Reklam Sorumlusu : HüseyinBal Mannheim, Heidelberg, Darmstadt, Frankfurt, Ludwigshafen, Haber ve Reklam Sorumlusu : BakiDoğan Baki Doğan Tel : 0162 494 58 62 Göppingen Haber Muhabiri :NaciÇelik Felbach Haber Muhabiri : MehmetAymaz Nurtingen Haber Muhabiri :OsmanKalkan Konwersheim Haber Muhabiri :AliÇiftçi Ulm ve Çevresi Haber Muhabiri :UğurKekez İLETİŞİM Tel: 07161 308 19 41 Cep: 0176 314 32 144 E-mail: info@ekinmedia.com - info@dunyavatan.de Adres: Jahn Str. 86 73037 Göppingen WELT HEIMAT HALK GERÇEĞİMİZ ÖZELLEŞTİRMELER HANGİ HÜKÜMET HANGİ KURUMU SATTI? 1991 yılı sonrası iktidara gelenlerin sattıkları kurumlarımıza bakarak, özelleştirmeci Partilerin kamu ekonomisine ne denli hoyratça bir saldırı yaptıklarını anlamak mümkün. Bu nedenle listemizin tarihini fikir vermesi ile sınırlı tuttum. Hükümetlerin sattıklarının listesinin uzunluğu ya da kısalığı ise, iktidarda kaldıkları süre ile ilgilidir. 49. Hükümet: Süleyman Demirel - Erdal İnönü (20.11.1991- 25.06.1993) Demirel - İnönü Hükümetinin sattıkları; ÇAYBANK, İPRAGAZ, TAT KONSERVE, ÇAMSAN, RAY SİGORTA, POLİNAS, MEYSU, ŞEKER SİGORTA, ANKARA HALK EKMEK, TÜRK TRAKTÖR , TRAKMAK , Gaziantep Çimento Fabrikası,, İskenderun Çimento Fabrikası, Trabzon Çimento Fabrikası, Ladik Çimento Fabrikası, Şanlıurfa Çimento Fabrikası, Bartın Çimento Fabrikası, Aşkale Çimento Fabrikası, Denizli Çimento Fabrikası, Çorum Çimento Fabrikası, Sivas Çimento Fabrikası, Niğde Çimento Fabrikaları, ŞEKERBANK, TOE, ÇUKUROVA ELEKTRİK, KEPEZ ELEKTRİK, NETAŞ, GİMA, TAVŞANLI YEM SAN. A.Ş. , BALIKSAN A.Ş. ÇUKOYEM LTD. ŞTİ, SÜMER HOLDİNG A.Ş. 291 Mağaza, 40 Adet Arsa, 1 Adet satış Mağazası ile 4 Şirketteki İştirak Hisseleri, SEK İzmir-Tire Süt Toplama Merkezi, SEK Çatalca Süt Toplama Merkezi. 50. Hükümet: Tansu Çiller - Murat Karayalçın (25.06.1993- 05.10.1995) Çiller-Karayalçın Hükümetinin sattıkları; AEG - ETİ A.Ş. , İSTANBUL DEMİR ÇELİK FABRİKASI, TELETAŞ, GÜNEYSU, LAYNE-BOWLER, HASCAN GIDA, TOROS İLAÇ PAZARLAMA, AEG - ETİ, ALTEK, ÇESTAŞ, ÇANAKKALE SERAMİK, PANCAR MOTOR, FRUKO - TAMEK TAMEK GIDA, MEKTA, Konya Şeker Fabrikası, NİMSA, HAVAŞ, SUNTEK, Adıyaman Çimento Fabrikası, KÜMAŞ, ÇİNKUR Celaldağ Maden Saha Ruhsat Devri, ÇİNKUR Pozantı Maden Saha Ruhsat Devri, ÇİNKUR Koyulhisar Maden Saha Ruhsat Devri SİVAS Demir Çelik T.A.Ş. Gaziosmanpaşa’da Bir Daire PETKİM A.Ş. Bahçelievler Bina PETKİM A.Ş. Gaziosmanpaşa Bina Sivas Yem Fabrikası, Bandırma Yem Fabrikası, Kars Yem Fabrikası, Çaycuma Yem Fabrikası, Adıyaman Yem Fabrikası, Korkuteli Yem Fabrikası, Samsun Yem Fabrikası, Acıpayam Yem Fabrikası, Bursa Yem Fabrikası, Çankırı Yem Fabrikası, Devrekani Yem Fabrikası, Elazığ Yem Fabrikası, Göksun Yem Fabrikası, Yatağan Yem Fabrikası, Konya I Yem Fabrikası, Konya Iı Yem Fabrikası, Uşak Yem Fabrikası, Kızıltepe Yem Fabrikası, Adapazarı Yem Fabrikası, Erzurum Yem Fabrikası, Siirt Yem Fabrikası, Diyarbakır Yem Fabrikası, Tunceli Yem Fabrikası, Tatvan Yem Fabrikası, Van Yem Fabrikası, İstanbul Yem Fabrikası, Kırklareli Yem Fabrikası, Hilvan Yem Fabrikası, Muş Yem Fabrikası, KÖYTEKS A.Ş. Siirt Hazır Giyim Tesisi, KÖYTEKS A.Ş. Yerköy Tesislerine Ait 30 Arsa, EBK A.Ş.’ye ait Manisa Lojman, İskenderun Soğuk Depo, Gölbaşı-Oğulbey, Çerkezköy, Gölbaşı-Oğulbey Arsaları, EBK A.Ş. Ankara Et Kombinası, EBK A.Ş. Afyon Et Kombinası, EBK A.Ş. Suluova Et Kombinası, EBK A.Ş. Malatya Et Kombinası, EBK A.Ş. Kars Et Kombinası, EBK A.Ş. Elazığ Et Kombinası, EBK A.Ş. Şanlıurfa Et Kombinası, EBK A.Ş. Tatvan Et Kombinası, EBK A.Ş. Bayburt Et Kombinası, EBK A.Ş. Bursa Et Kombinası, EBK A.Ş. Kastamonu Et Kombinası EBK A.Ş. Ağrı Et Kombinası SÜMER HOLDİNG A.Ş.Gebze, Karadeniz Ereğlisi ve İzmir Konak Arsaları SÜMER HOLDİNG A.Ş.SİFAŞ’daki İştirak Hisseleri TURBAN TURİZM A.Ş. Kemer Marina, Çeşme Oteli ve Lojmanları ile İstinye’de 2 Parsel Arsa SEK Adana Süt Ve Süt Mamülleri, SEK Afyon Süt Ve Süt Mamülleri, SEK Amasya Süt Ve Süt Mamülleri, SEK Bayburt Süt Ve Süt Mamülleri, SEK Çan Süt Ve Süt Mamülleri, SEK Çankırı Süt Ve Süt Mamülleri, SEK Erzincan Süt Ve Süt Mamülleri, SEK Erzurum Süt Ve Süt Mamülleri, SEK Eskişehir Süt Ve Süt Mamülleri, SEK Havsa Süt Ve Süt Mamülleri, SEK Siverek Süt Ve Süt Mamülleri, SEK Yatağan Süt Ve Süt Mamülleri, SEK Yüksekova Süt Ve Süt Mamülleri, SEK Trabzon Süt Ve Süt Mamülleri, SEK Solaklı Süt Ve Süt Mamülleri, SEK Sinop Süt Ve Süt Mamülleri, SEK Balıkesir Süt Ve Süt Mamülleri, SEK Burdur Süt Ve Süt Mamülleri, SEK İzmir Süt Ve Süt Mamülleri, SEK Lalahan Süt Ve Süt Mamülleri, SEK Muş Süt Ve Süt Mamülleri, SEK Adilcevaz Süt Ve Süt Mamülleri, SEK Sivas Süt Ve Süt Mamülleri, SEK Bolu Süt Ve Süt Mamülleri, SEK Çorum Süt Ve Süt Mamülleri, SEK Elazığ Süt Ve Süt Mamülleri, SEK İstanbul Süt Ve Süt Mamülleri SEK Tunceli Süt Toplama Merkezi SEK’İN İsim Hakkı 51.Hükümet: Tansu Çiller (05.10.199530.10.1995) Tansu Çiller’in 25 günlük hükümeti, 52. Hükümetin kuruluş hazırlıkları ile geçti. 52. Hükümet: Tansu Çiller - Deniz Baykal (30.10.1995- 06.03.1996) Çiller- Baykal (DYP-CHP) Hükümetinin sattıkları; TESTAŞ A.Ş.Aydın Tesisleri, KÖYTEKS YATIRIM HOLDİNG A.Ş. Yerköy Tesislerine Ait 4 Arsa, KÖYTAŞ, THY 3 Adet B-727 Tipi Uçak, TURBAN TURİZM A.Ş.Elmadağ Dağ Evi, Ilıca Moteli, İstinye’de 6 Parsel Arsa SEK Diyarbakır Süt ve Süt Mamülleri İşletmesi, SEK Adıyaman Süt ve Süt Mamülleri İşletmesi, SEK Kastamonu Süt ve Süt Mamülleri İşletmesi, SEK Devrek Süt ve Süt Mamülleri İşletmesi, SEK Silivri Süt ve Süt Mamülleri İşletmesi, SEK Aydın Köşk Arsası, ORÜS Ayancık İşletmesi, ORÜS Devrek İşletmesi, ORÜS Düzce İşletmesi, ORÜS Vezirköprü İşletmesi, ORÜS Pazarköy İşletmesi, ORÜS Ulupınar İşletmesi, ORÜS Bafra İşletmesi, ORÜS Antalya İşletmesi, SÜMERBANK, SÜMER HOLDİNG A.Ş.Adana Pamuklu Sanayi İşletmesi, SÜMER HOLDİNG A.Ş Erzincan Pamuklu Sanayi İşletmesi, SÜMER HOLDİNG A.Ş Eskişehir Bas. Sanayi İşletmesi, SÜMER HOLDİNG A.Ş Hereke Yünlü Sanayi İşletmesi, SÜMER HOLDİNG A.Ş Karaman Pamuklu Sanayi İşletmesi, SÜMER HOLDİNG A.Ş Nevşehir Pamuklu Sanayi İşletmesi, SÜMER HOLDİNG A.Ş Şanlıurfa Yün Yapağı İşletmesi, SÜMER HOLDİNG A.Ş.88 adet Mağazanın devri 53. Hükümet: Ahmet Mesut Yılmaz (06.03.1996- 28.06.1996) Ahmet Mesut Yılmaz (ANAP) Hükümetinin sattıkları; ÇİNKUR, Elazığ Çimento Fabrikası, Van Çimento Fabrikası, Lalapaşa Çimento Fabrikası, Kars Çimento Fabrikası, PETROL OFİSİ A.Ş., M.Öncü Tankeri ve Yedekleri, Niğde Arsası, Konya / Beyşehir Arsası, Batman Arsası (I), Batman Arsası (II), Balıkesir Arsaları (5 arsa) 54. Hükümet: Necmettin Erbakan -Tansu Çiller (28.06.1996 - 30.06.1997) Erbakan-Çiller (RP-DYP) Hükümetinin sattıkları; GÜMÜŞHANE ÇİMENTO Fabrikası, ERGANİ ÇİMENTO Fabrikası, PETROL OFİSİ A.Ş., PETLAS, ÇEMAŞ, ÇİMHOL, ANADOLUBANK, FİLYOS ATEŞ TUĞLASI, DENİZBANK, T.D.İ. Hopa Limanı, T.D.İ. Tekirdağ Limanı, T.D.İ. Giresun Limanı, T.D.İ. Ordu Limanı, T.D.İ. Sinop Limanı, Talha Sabuncu Tankeri, KÖYTEKS A.Ş.Gümüşhane Tesisi, KÖYTEKS A.Ş Diyarbakır Tesisi, KÖYTEKS A.Ş Yerköy Tesisi, KÖYTEKS A.Ş 11 Mağazanın Devri, KÖYTEKS A.Ş Erzincan Haz. Giyim Tesisleri, T.DENİZCİLİK İŞLETMELERİ Hasköy Bakım Atölyesi, ETİBANK Elazığ Sodyum Bikromat İşletmesi ve 21 Arsa 55. Hükümet: Mesut Yılmaz- Bülent Ecevit (30.06.1997- 11.01.1999) Yılmaz-Ecevit (ANAP-DSP)Hükümetinin sattıkları; ETİBANK, HAVAŞ, Kurtalan Çimento Fabrikası, SÜMER HOLDİNG A.Ş. Denizli Pamuklu Sanayi İşletmesi, SÜMER HOLDİNG A.Ş. Maraş Pamuklu Sanayi İşletmesi, SÜMER HOLDİNG A.Ş. Soda Sanayii A.Ş., SÜMER HOLDİNG A.Ş. Afyon Sincanlı Yapağı Ve Tiftik. Tops., SÜMER HOLDİNG A.Ş. Salihli Palamut Ve Valeks İşletmesi, SÜMER HOLDİNG A.Ş. Mannesman-Sümer Boru Endüstrisi, SÜMER HOLDİNG A.Ş. Mersin Satış Mağazası, SÜMER HOLDİNG A.Ş. Mersin Konfeksiyon Tesisi, SÜMER HOLDİNG A.Ş. Mersin Depo Binası, SÜMER HOLDİNG A.Ş. Bünyan Yünlü Sanayi İşletmesi, SÜMER HOLDİNG A.Ş. Ereğli Pamuklu Sanayi İşletmesi, SÜMER HOLDİNG A.Ş. Sivrihisar Alım Ajanslığı, SÜMER HOLDİNG A.Ş. Bursa Bölge Müdürlüğü, SÜMER HOLDİNG A.Ş. Sungurlu Yarım Kalmış Konfeksiyon Fabrikası, SÜMER HOLDİNG A.Ş. Erhaz Erzurum Hazır Giyim Tesisleri, SÜMER HOLDİNG A.Ş. Sihaz Sivas Hazır Giyim Tesisleri, BOZÜYÜK SERAMİK A.Ş. ORÜS A.Ş. Eskipazar İşletmesi, ORÜS A.Ş. Kalkım İşletmesi, ORÜS A.Ş. Yenice İşletmesi, ORÜS A.Ş. Demirköy İşletmesi, ORÜS A.Ş. Bartın İşletmesi, ORÜS A.Ş. Şavşat İşletmesi, ORÜS A.Ş. Bolu Emprenyeleme, ORÜS A.Ş. Arhavi İşletmesi, ORÜS A.Ş. Artvin İşletmesi, ORÜS A.Ş. Borçka İşletmesi, ORÜS A.Ş. Dursunbey İşletmesi, ORÜS A.Ş. Kırklareli Demirköy’de Taşınmazlar, 78 Adet Gayrimenkul, TURBAN TURİZM A.Ş. Kemer Marina, Akçay Tatil Köyü, Kuşadası Marina, Bodrum Marina Tesisleri, ÇİTOSAN Öğütülebilirlik Laboratuvarı, SİVAS DEMİR ÇELİK İŞLETMESİ, KONYA KROM MAN. A.Ş., YARIMCA PORSELEN, DENİZ NAKLİYATI T.A.Ş.Üsküdar Binası, SEK Yenice Süt Toplama Merkezi, SEK Giresun Süt Ve Mamülleri İşletmesi, PETROL OFİSİ A.Ş.Boray Tankeri, Piri Reis Tankeri ve Yedekleri, KÖYTEKS A.Ş. 21 Konfeksiyon makinesı ve 63 Örgü Makinası, K.B.İ A.Ş. 246 Adet Arsa, T.D.İ. Rize Limanı T.D.İ. Antalya Limanı, Çeşitli illerde 6 Menkulü, Hopa, Giresun ve Rize Limanında 3 Kiralık Yeri, TÜSTAŞ A.Ş. Ankara A.O.Ç. Mah. 2 Bina 56. Hükümet: Mustafa Bülent Ecevit (11.01.1999- 28.05.1999) Ecevit (DSP) Hükümetinin sattıkları; TURBAN A.Ş. Ürgüp Moteli, EBK A.Ş. Kırıkkale Keskin, Siirt, Ankara Bala, Kırıkkale Çelebi de 4 Arsası, EBK A.Ş. Kayseri ve Erzincan’da Soğuk Depo Arsaları, EBK A.Ş. Malatya ve Sakarya’da Kombina Arsaları 57. Hükümet; Bülent Ecevit - Devlet Bahçeli Mesut Yılmaz (28.05.1999- 18.11.2002) Enis Öksüz, Telekom’un satılmasına karşı direnmiş, Bakanlıktan ve üyesi bulunduğu MHP’den istifa etmiştir. Ecevit- Bahçeli- Yılmaz (DSP-MHP-ANAP) Hükümetinin sattıkları; ORÜS A.Ş Cide İşletmesi ile ORÜS A.Ş. 38 Taşınmaz SEKA Bolu İşletmesi. Sosyal Tesisleri ve Lojmanları, SEKA Dalaman İşletmesi, SEKA Dostel Alüm. Sülfat Sanayi. A.Ş, SEKA İzmit Pompa İstasyonu Arsası, 1 Matbaa Binası, SÜMER HOLDİNG A.Ş. BASF, SÜMER HOLDİNG A.Ş. Boyabat Ayakkabı Fabrikası, SÜMER HOLDİNG A.Ş. Dumlu Yün İpliği Fabrikası, SÜMER HOLDİNG A.Ş. İskenderun, Gökçeada, Hakkari’de Mağazaları, SÜMER HOLDİNG A.Ş. Muş Mağaza Binası, Çeşitli illerde 11 Arsa, 18 Taşınmaz, 3 lojman, Dikmen’de Taşınmaz, TÜGSAŞ A.Ş.Ulukışla Alçı Tesisi ile Gemlik’te Taşınmaz, ASİL ÇELİK Bursa Osmangazi’de 2 Taşınmaz, ÇANTAŞ, TUNGAŞ, ANKARA HALK EKMEK, ÖBİTAŞ, PANCAR EKİCİLERİ BİRLİĞİ, MAKSAN, DENİZ NAKLİYATI T.A.Ş., LİMAN İŞLETMETİ VE NAKLİYAT, MAN KAMYON OTO, DOSAN KONSERVE, BALIKESİR PAMUKLU DOKUMA, AYDIN TEKSTİL İŞLETMESİ, ÜLFET GIDA, KASTAŞ KARADENİZ ÇİM., OYTAŞ İÇ VE DIŞ TİC., MARS TİCARET, CEYHAN SAN. TİC., GÜVEN SİGORTA, TOE TÜRK OTO., ANKARA T. SİGORTA. ŞİRKETİ., EGE ET MAM., İMSA, METAL KAPAK, TÜSTAŞ, ETÜDAŞ, ASİL ÇELİK, ROSS-Breeders-KÖY-TÜR, AYMAR YAĞ, TOROS GÜBRE, OLGUN ÇELİK, PETROL OFİSİ A.Ş.Blok Satış, TURBAN A.Ş. Carlton Oteli Arsası, Abant ve Bolu Çev. Tur. A.Ş, Atik Paşalar Yalısı, T.Z.D. A.Ş. Diyarbakır İşletmesi, T.Z.D. A.Ş. Osmaniye İşletmesi, T.Z.D. A.Ş. Muş İşletmesi, T.Z.D. A.Ş. Erzurum İşletmesi, T.Z.D. A.Ş. Ürgüp İşletmesi, T.Z.D. A.Ş. K.Maraş İşletmesi, T.Z.D. A.Ş. İzmir Tire İşletmesi, T.Z.D. A.Ş. Manisa Wp Kükürt İşletmesi T.Z.D. A.Ş. 53 taşınmaz, 14 Arsa, 52 Lojman, 79 Depo, 5 Bekçi Evi, T.Z.D. A.Ş. Şanlıurfa’da Sosyal Tesisi KBİ A.Ş. Murgul İşletmesi Asit Tesisi, KBİ A.Ş. Çeşitli illerde 206 Adet Taşınmaz ve 2 arsa EBK A.Ş. Sivas Et Kombinası, EBK A.Ş. Burdur Et Kombinası, EBK A.Ş. Eskişehir Et Kombinası, EBK A.Ş. Gaziantep Et Kombinası ile çeşitli illerde 134 Arsa, T. GEMİ SANAYİ A.Ş. Eski İstinye Tersane Arsası, T.D.İ Alanya Limanı, T.D.İ Marmaris Limanı, T.D.İ 3 Taşınmaz ve 1 Gemi, PETKİM A.Ş. YARIMCA TESİSİ, İzmir’de 1 Taşınmaz 59. ve 60. Hükümet: Recep Tayyip Erdoğan (14.03.2003- ) Recep Tayyip Erdoğan (AKP) Hükümetinin sattıkları; T. TELEKOM, ERDEMİR, İSDEMİR, Divrigi Demir Madeni, Hekimhan Demir Madeni, İskenderun İsdemir Limanı, Ereğli Erdemir Limanı, ÇELBOR, KÖY HİZMETLERİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ (Tasfiye Edilerek İl Özel İdarelerine devredildi), TÜPRAŞ Blok Satış, TÜPRAŞ USAŞ Hissesi, TÜPRAŞ EKİM / OKTOBER 2015 15 18 Taşınmaz, Amasya Şeker Fabrikası, Kütahya Şeker Fabrikası, Adapazarı Şeker Fabrikası, ESGAZ, BURSAGAZ., ETİ ELEKTROMETALURJİ A.Ş., ETİ GÜMÜŞ A.Ş, ETİ BAKIR A.Ş, ETİ KROM A.Ş., ÇAYELİ BAKIR İŞLETMESİ. A.Ş., K.B.İ. A.Ş. Samsun İşletmesi, K.B.İ. A.Ş. Murgul İşletmesi, TDÇİ A.Ş.’ye Ait Deveci Demir Madeni Sahası, KBİ- Giresun’da 2 Maden ruhsatı işletme Hakkı Devir, KBİ- Sinop’da 1 Maden ruhsatı işletme Hakkı Devir, KBİ- Murgul İşlet. Hid. Elek. Sant. Samsun’da varlıklar, K.B.İ. A.Ş.’ye ait 188 Arsa, 154 Taşınmaz, 41 Arsa, 89 adet Lojman, 3 Taşınmaz, SEYDİŞEHİR ETİ ALÜMİNYUM A.Ş, Oymapınar Barajı, Alümina Madeni , Antalya Limanı, Eti Alüminyum’a Ait 4 Taşınmaz, SSK Eczaneleri (Tasfiye Edildi), T.D.İ. Çeşme Limanı, T.D.İ. Kuşadası Limanı T.D.İ. Trabzon Limanı, T.D.İ. Dikili Limanı, T.D.İ. M/F Ankara Feribotu, T.D.İ. Samsun Feribotu, T.D.İ. Karadeniz Gemisi, T.D.İ. Nak. İnş.Tur. İh. Paz.A.Ş., T.D.İ. Şehir Hat. Hiz. ve Gemiler, T.D.İ. Turan Emeksiz Yolcu Gemisi, T.D.İ. İstanbul’da 21 taşınmaz ve Samsun’da eski acente binası, TDİ- Yakıt II Gemisi, TDİ Samsun’da taşınmaz, TDİ- Şehir Hatları Çanakkale Hizmetleri, TDİ Çanakkale’ye ait ait 9 Gemi, SÜMER HOLDİNG A.Ş.-BUMAS, SÜMER HOLDİNG A.Ş.-MERİNOS HALI MARKASI, SÜMER HOLDİNG A.Ş.-ERYAĞ A.Ş, SÜMER HOLDİNG A.Ş.-Adıyaman İşletmesi, SÜMER HOLDİNG A.Ş.-Manisa Pamuklu Mensucat A.Ş., SÜMER HOLDİNG A.Ş.-Sarıkamış İşletmesi , SÜMER HOLDİNG A.Ş.-Sarıkamış Ayakkabı İşletmesi, SÜMER HOLDİNG A.Ş.-Beykoz Deri Ve Kundura Sanayi İşletmesi, SÜMER HOLDİNG A.Ş.-Yeşilova Halı Yün İpliği Ve Battaniye Fabrikası, SÜMER HOLDİNG A.Ş.-Bakırköy İşletmesi, SÜMER HOLDİNG A.Ş.-Çanakkale Sentetik Deri, SÜMER HOLDİNG A.Ş.-Diyarbakır İşletmesi, SÜMER HOLDİNG A.Ş.-Tercan, Merinos ve Akdeniz İşletmesinin Makine ve teçhizatları, SÜMER HOLDİNG A.Ş -İSTANBUL İMAR LTD. ŞTİ, çeşitli illerde 21 arsa, 115 Taşınmaz, 5 bina ve16 dükkan, TEKEL ALKOLLÜ İÇKİLER SAN. VE TİC. A.Ş, TEKEL-KAYACIK TUZLASI, TEKEL-KALDIRIM TUZLASI, TEKEL-YAVŞAN TUZLASI, TEKEL - TEKA ile Sigara Sanayi İşletmesi A.Ş.’ye ait puro mar. ve varlıkları, TEKEL İstanbul Tütün Mamülleri San. ve Tic. A.Ş., TEKEL’e ait 5 bina, 25 Daire, 12 arsa ve 332 Taşınmaz, TEKEL Tuzluca, Sekili, Yavşan, Kağızman, Çankırı Kaya, Kaldırım ve Kayacık Tuzlaları ile Kristal Tuz Rafine, TEKEL İKİZ KULELER, TEKEL Erciyes DSİ, Bayındırlık, Karayolları Sosyal Tesisleri, TEKEL-Bodrum Tesisleri ve Taşınmazları, DİTAŞ, TAKSAN, GERKONSAN, TÜMOSAN İŞLETMESİ T.Z.D A.Ş. , SAKARYA TRAKTÖR İŞLETMESİ, SEKA Afyon, Balıkesir İşletmesi, SEKA Yibitaş Kraft Torba İşletmesi, SEKA Çaycuma İşletmesi, SEKA Aksu İşletmesi, SEKA Kastamonu İşletmesi, SEKA Karacasu İşletmesi, SEKA Akkuş İşletmesi, SEKA’ya ait Çeşitli illerde 3 arsa, 7 taşınmaz, Ankara Alım Satım Müdürlüğü Binası, HAVELSAN A.Ş., ASPİLSAN Askeri Pil San. ve Tic. A.Ş., MEYBUZ A.Ş., İstanbul ve Kütahya’da 3 Arsa ve çeşitli İllerde 24 Taşınmaz, USAŞ Hissesi ve USAŞ’ın 11 Lojmanı, TÜGSAŞ A.Ş. GEMLİK GÜBRE SAN. A.Ş, SAMSUN GÜBRE SAN. A.Ş., İGSAŞ, İstanbul Satın Alma Müdürlüğü Binası, Kütahya Gübre A.Ş. Varlıkları, Şanlıurfa depoları arazisi, Fatsa ve Tekirdağ Depoları, PETKİM A.Ş.Çanakkale’de 1 arsa, PETKİM - Yarımca’da 5 taşınmaz *, E.B.K. A.Ş. Manisa Et Ve Tavuk Kombinası, E.B.K. A.Ş. Çeşitli illerde11 Mağaza, 23 büro, 12 lojman, 4 arsa, 4 Daire, 1 Bina,131 taşınmaz, Samsun ve Mersin Soğuk Hava Deposu, SÜTAŞ, SÜTAŞ Malatya İşletmesi, SÜTAŞ Muhtelif yerlerde 6 arsa, 5 bina, 13 daire, 51 Taşınmaz, 1 dükkan, ORTADOĞU TEKNOPARK A.Ş., Manisa Saruhanlı’da 1 tarla, Adana ve Gebze’de 3 taşınmaz, K.Maraş Elbistan’da 1 arsa, 1 bina, Konya Ereğli’de 1 arsa 1 bina, Erzurum’da 1 daire, Muhtelif İllerde 3 arsa, Konya’da 1 dükkan, Kırıkkale ve Manisa’da 2 Taşınmaz, KTHY, EBÜAŞ – 6 adet Taşınmaz, Deniz Nakliyatı T.A.Ş. 3 Tanker, Başak Sigorta A.Ş., Başak Emeklilik A.Ş., TEDAŞZonguldak’ta 19 pilon yeri, TEDAŞ’a ait 144 taşınmaz, TEDAŞ Manisa Kula’da ve İstanbul Beykoz’da 2 direk yeri, TEDAŞ USAŞ Hissesi Taşucu Limanı Tersane Alanı, İSKENDERUN LİMANI, İZMİR LİMANI, MERSİN LİMANI, Ataköy Marina Ve Yat İşletmesi A.Ş., Ataköy Otelcilik A.Ş., Kuşadası Tatil Köyü Hilton Oteli, Emekli Sandığı Çelik Palas Oteli, Emekli Sandığı Büyük Ankara Oteli, Emekli Sandığı Büyük Efes Oteli, Emekli Sandığı Kızılay Emek İşhanı, Emekli Sandığı Büyük Tarabya Oteli, Araç Muayene İstasyonu I. Bölge Araç Muayene İstasyonu II. Bölge, Ankara Doğal Elektrik Üretim ve Ticaret A.Ş.’ye ait Tercan Hidroelektrik Santrali, Ankara Doğal Elektrik Üretim ve Ticaret A.Ş.’ye ait Kuzgun Hidroelektrik Santrali, Ankara Doğal Elektrik Üretim ve Ticaret A.Ş.’ye ait Mercan Hidroelektrik Santrali, Ankara Doğal Elektrik Üretim ve Ticaret A.Ş.’ye ait İkizdere Hidroelektrik Santrali, Ankara Doğal Elektrik Üretim ve Ticaret A.Ş.’ye ait Çıldır Hidroelektrik Santrali, Ankara Doğal Elektrik Üretim ve Ticaret A.Ş.’ye ait Beyköy Hidroelektrik Santrali Ankara Doğal Elektrik Üretim ve Ticaret A.Ş.’ye ait Ataköy Hidroelektrik Santrali Ankara Doğal Elektrik Üretim ve Ticaret A.Ş.’ye ait Denizli Jeotermal Santrali 16 EKİM / OKTOBER 2015 DERNEK VE CEMİYET HABERLERİ WELT HEIMAT DÜNYA VATAN GAZETESİNE HALKIN BAKIŞI Seyitali Erbektaş ( SEC, Yaşam Koç’u) Mannheim Pirzade Erbektaş (Bilgisayar Mühendisi) Mannheim Vatan Gazetenizde haber bilgilendirme ve içerik bakımından harika diyebilirim. Yöresel haberlerle, Kültür sanatın ve tarih’in yanısıra, Esnaflarında faaliyetlerinden bilgilendirmenizi başarılı buluyorum. Burada yetişen yeni nesil için de iki dilli olması daha sevindirici ve Dünya Vatan gazetesine yayın hayatında başarılar dilerim. Vatan Gazetesi günlük gazete niteliğinde, Almanca ve Türkçe olması çok güzel, biraz daha iyi dizayn edilebilirse daha güzel olacağını düşünüyorum. Gazetede güncel haberlerin olması doğru bir yaklaşım. Ayrıca, İnsanların boş zamanlarını değerlendirebilmesi açısından bulmaca olması doğru bir tercih. Bununla birlikte gençlere yönelik Tiyatro ve Sanata biraz daha ağırlık verilirse daha da güzel olacağına inanıyorum. Bilge Çetin (Mannheim Belediyesi Sosyal Hizmetler Uzmanı) Çok harika bir gazete. Burada yaşayan insanlarımızı bilgilendirmesi açısından çok iyi bir düşünce. İki dilde olması, gazete içerisinde yer alan “ Gençlik Gelecektir” çok iyi algılanmış, çok hoşuma gitti. En sevindirici olan ise Almanca ve Türkçe olmasıdır, Gazeteniz Vatan buradaki yaşayan insanlarımızın aktif olarak politika içerisinde yer alması ve bunun göstergesi olarak da, Almanya’da yaşayan insanlarımıza da çok şey sunduğunu düşünüyorum. Vatan Gazetesine yayın hayatında başarılar dilerim. Ezgi Demir (Üniversite Mezunu) Stuttgart Dünya Vatan gazetesini bir yıldır takip ediyorum. Hem Almanca hem Türkçe haberler yapmanızı çok hoş buldum ve mutlu oldum. Bununla birlikte genç arkadaşlarımızın Almancanın yanısıra Türkçe de haberler okuyabilme şansını yakalayabiliyorlar. Ayrıca benim çok ilgimi çeken Mannheim, Heildelberg, Wiesloch, Walldorf’dan da haberlere çok güzel yer vermişiniz. Bunların için size çok teşekkür ederim. Anladığım kadarıyla Almanya’da yaşayan vatandaşlarımızın Türkiye’ ye izine gidecekler için çok güzel bir harita ve vermiş olduğunuz bilgiler için çok teşekkür ediyorum. Size ve Vatan gazetesine yayın hayatında başarılar dilerim. Şehmus Biçen (King Fried Chicken sahibi Esnaf) Mannheim Dünya Vatan Gazatesi diğerlerinden çok farklı bir gazete. Günlük gazeteden farkı yok, bakınca dizayn, haberleri çok güzel. Bu bölgede çıkan gazetelerden farkı ortada ve Vatan gazetesine bakınca anlıyorsunuz herşeyinin farklı olduğunu. Vatan gazetesine ve size yayın hayatınızda başarılar dilerim. Av. Memet Kılıç, Eşi Fidan Kılıç ( Yeşiller Partisi Eski Federal Milletvekili ) Heidelberg Vatan Gazetesine yönelik yurtdışında gazetelerin önemi yüksektir. Çünki onlar kültür taşıyıcısıdırlar. Bir kültürü taşıyan aynı zamanda haberleşme özgürlüğünü sağlayan organlardır. Bizim için de gazetecilik kutsal bir meslektir. Çünki; basın özgürlüğü ve demokrasinin bizim için olmazsa olmazıdır. Bu nedenle Vatan adında bir gazetenin çıkması bizi sevindirdi. Gerçekten grafik olarak çok güzel, ayrıca Almanca ve Türkçe olarak baş sayfası haberlerle dolu dolu olması bizi mutlu ediyor. Çok sayıda farklı bölgeden arkadaşlarımızın da yazar olarak çalışması da bizi mutlu ediyor. Baki Bey’i (Doğan) uzun yıllardır gazeteci olarak da tanıyoruz. Baki bey’in de büyük gayretleriyle Vatan’ı bize ulaştırmasından sevinç ve mutluluk duyuyoruz dedi. Ceyda Rozelin Kartop (Manken) Mannheim Ludwigshafen’da “Tolcu Modahaus” da çalışan Manken Ceyda Rozelin Kartop’da Vatan Gazetesi’ne yönelik şunları dile getirdi. “Vatan Gazetesi, iki dilli olmasını çok güzel buluyorum, Türk gazetesinde Alman haberlerinde yer alması sevindirici ve iki toplum arasında dialog geliştirmek açısından güzel bir oluşum. Bununla birlikte burada yetişen gençlerimizin ana dilleri iyi olmadığı gibi gazetenizden olan gelişmeleri Almanca okuma şanşları söz konusudur. Gördüğüm kadarı ile güzel haberler yer vermişsiniz, Bununla birlikte kültür ve sanat çok güzel düzenlenmiş. Ayrıca gazetenizde en çok hoşuma giden ise “Gezi bir Umut oldu” haberi. Sizi ve Vatan gazetesini kutluyorum, başarılar dilerim. Şirin Bayındır (Ludwigshafen Domino Eğitim merkezi, Team Asistanı) Bilhassa baş sayfasının parlak renklerle olması daha da güzel olacağını düşünüyorum. Bulmaca ve reklamlar orta sayfa’da yer alması daha güzel olur, Gazeteniz Vatan’ın iki dilli olması çok yerinde buluyorum. Ayrıca da, “Gençlik gelecektir” köşesini çok güzel buldum. Bunun yanısıra gazetenizin cesur habercilik anlayışınızdan dolayı Vatan Gazetesini ve sizi kutlar yayın hayatınızda başarılar dilerim. WELT HEIMAT ALMANYA BW HABERLERİ FIRAT ARSLAN ALMANYA’DA RİNGE ÇIKIYOR Türk profesyonel boks tarihinin ilk ve tek dünya şampiyonu Fırat Arslan, Almanya’nın Ludwigsburg kentinde kemer maçına çıkıyor. Bu maçı alırsa hedef yeniden dünya şampiyonluğu. Aynı gece Özlem Şahin’de dünya şampiyonluğu için ringe çıkacak. Kasım Akşamı Bosnalı boksör Goran Delic’e karşı yumruk sallayacak olan boksörümüz, Fırat Arslan, WBC (Dünya Boks Konseyi’nin) Avrup-Asya kemeri için mücadele verecek. Eski şampiyonlardan Luan Qrasinici ve ekibinin düzenleyeceği boks galası aynı zamanda sosyal bir yardımlaşma amacın taşıyor. Gecenin gelirinin bir bölümü ihtiyaç sahibi çocuklara bağışlanacak. Birçok dalda şampiyonlukları bulunan Rakip Delic, bugüne kadar yapmış olduğu 27 karşılaşmadan sadece bir tanesini kaybederken, onu da efsanevi şampiyonlardan Kübalı Gomez’e karşı yapmış. 7 Fırat, sosyal yardım için dünya şampiyonluğunu reddetti Şampiyon boksörümüz Fırat Arslan, bu maçı alması durumunda gelecek maçının dünya şampiyonluğu için olacağını belirterek, ‘Bana Rus boksör Grigory Drodz’un menajerinden dünya şampiyonluğu için maç teklifi geldi. Onun tarihi de Ludwigshafen’de yapacağım sosyal yardım maç tarihine yakın bir zaman diliminde olduğu için bunu reddetmek zorunda kaldım. Çünkü ben yıllardan beri ihtiyaç sahibi çocuklar için çalışmalar yapıyorum. Bu yapacağım maçın gelirinin bir bölümü de o çocuklar gidiyor. Şayet ringe çıkmasaydım verdiğim sözü de tutamamış olacaktım o yüzden dünya şampiyonluk teklifini reddettim. Ancak görüşmelerimiz devam ediyor. Umuyorum ki gelecek yıl Rusya’da bir dünya şampiyonluk maçına çıkacağız. Tüm boks severleri Ludwigshafen’deki maçıma gelerek bizlere destek olmalarını bekliyorum’ dedi. Vedat Alyaz, ilginç bir detaya dikkat çekti Dövüş sporları yazarı ve bok- sörümüzün basın danışmanı Vedat Alyaz, şu anki WBC yarı ağır sıklet dünya şampiyonu Grigory Drodz’un 41 maçta tek yenilgisinin bulunduğunu belirterek, ‘Şimdi tahmin edin Rus boksörün tek yenilgisi kime karşı? Evet, Drodz’un tek yenilgisi boksörümüz Fırat Arslan’a karşı gerçekleşmiş. 2006 Yılında Stuttgart’taki Porsche Arena’da yapılan karşılaşmada boksörümüz Drodz’u beşinci rauntta teknik nakavtla yenerek bir tarih yazmıştı. Bu karşılaşma aynı zamanda Rus rakip için bir rüştünü ispatlama maçı da olacak. Çünkü gerçekten dünya şampiyonu olduğunu kanıtlamak için boksörümüzden daha iyi olduğunu tüm dünyaya kanıtlaması gerekiyor. Ancak her açıdan çok ilginç bir karşılaşma olacağı kesin, boks dünyasının gözü kulağı o karşılaşmada olacaktır ve büyük bir merakla bekleyecektir’ dedi. ESRAR KULLANIMINDA HIZLI ARTIŞ Almanya’da esrar maddesinin yasallaşması için çeşitli tartışmalar sürdürülürken ailelerin tedirginliğide devam ediyor. Almanya’da esrar bitkisinin bulundurması bile mevcut yasalara göre yasak. Ancak bu yasak gençleri hiçbir şekilde engellemediğide bir gerçek. Mehmet Aymaz ederal Hükümet’in Uyuşturucuyla Mücadele Sorumlusu, her geçen gün daha fazla sayıda gencin esrar kullanmaya başladığının altını çiziyor. Esrarın serbest Almanya’da bırakılması tartışmalarına tepki gösterdi. Uyuşturucu Sorumlusu Marlene Mortler’ya göre (CSU), “esrar tüketiminin yasal hale getirilmesi için kampanya yürütenler, esrarın sağlığa yönelik tehlikesini gizliyor ve esrarı zararsız göstermeye çalışıyor” dedi. F bir araştırmanın sonuçlarına göre, yaşları 12 ile 25 arasında değişen gençlik arasında esrar kullanımı son 6 sene içinde tam yüzde 50 artış gösterdi. 18-25 yaş arası gençlerin yüzde 17,7’si son bir yıl içinde en az bir kez esrar kullandığını belirtiyor. 2008 yılında bu oran yüzde 11,6 idi. Düzenli olarak esrar kullanan, yani son 12 ay içerisinde 10 ve daha fazla kez esrar kullananların oranı ise yüzde 3,1’den yüzde 4,6’ya yükselmiş durumda. Son 3 yılda yüzde 50 arttı Gençlerin 3’te 1’den biraz fazla7 Bin ergen ve yetişkinle yapılan sı hayatında en az bir kere esrar denearaştırma Almanaya’da Cannabis denilen esrarı kullanmaya başlayan ve kullanan gençlerin sayısındaki artış korkutucu boyutlara ulaştı. Federal Sağlık Bilinçlendirme Merkezi („Bundeszentrale für gesundheitliche Aufklärung“ - BzgA) tarafından kamuoyuna açıklanan ve 7 bin ergen ve genç yetişkinle gerçekleştirilen diğini ifade ediyor; yüzde 4’i ise düzenli olarak esrar içtiğini itiraf ediyor. Esrara başlama yaşı o kadar düştü ki, 12-17 yaş arasındaki her 10 gençten biri uyuşturucuyu denediğini belirtmekte. 12-25 yaş arasındaki toplam genç nüfus içinde ise düzenli esrar kullanımı yüzde 2,3’ten yüzde 3,5’a yükseldi. 18 – 25 yaş arası gençlere dikkat Esrar tüketimi özellikle 18-25 arası genç erkekler arasında büyük artış gösterdi. 2008’de her 7 gençten biri (yüzde 14,8) son 12 ay içinde esrar içtiğini söylerken, 2014’te bu her 4 gençten birine (yüzde 23,9) yükselmiş durumda: Artış oranı tam yüzde 61. 18-25 arası genç kadınlar arasında da bu oran yüzde 8,3’ten yüzde 11,2’ye yükseldi. 12-17 yaş arasında olduğu halde düzenli olarak esrar içen gençlerin oranı son 3 yıl içinde yüzde 50 artmış durumda: Bu yaş grubu için oran yüzde 4,6 iken (2011), yüzde 7,7’ye (2014) yükseldi. Hal böyleyken, bilinçlendirme ve yasal önlemlerin yerine denetimli serbestlik ya da insanın kendi özgür iradesi diyen siyasilerin gençlerin dostu olduğunu düşünmek doğru olmaz. Uyuşturucu veba bibidir. Başladımı önüne geçmek mümkün değil. Gençlerimizi kurban etmeye kimsenin hakkı yetkisi olamaz. Aileler bu gidişata dur demenin yollarını bulmak zorunda. EKİM / OKTOBER 2015 17 KAN KAN KAN! er gün ölüm haberleri geliyor. Kanın, ölümün, acının, gözyaşının olmadığı gün neredeyse yok gibi. Koca ülke kan gölü, yangın yerine döndü. Ölümler hep yoksullara düşüyor, tabutlar hep yoksul evlerden çıkıyor. Anaların feryatları, gözyaşları dinmek bilmiyor. Bir tarafta bir dam gecekonduda yaşayan yoksul halkın ölen, ölüme gönderilen çocukları, diğer tarafta ülkemizin en güzel yerlerini parsel parsel yağmalayarak servetlerine servet katanların, savaş tamtamları çalanların, askerlik bile yapmayanların çocukları... Bu sözde vatan severlerin ne kendi çocukları nede yakınlarından birinin evine tabut gelmez. Onların çocukları genç yaşta hem de hiç çalışmadan büyük servet sahibi olurlar. ”Şehitlik” üzerine metiyeler düzerler. Ama nedense onların çocukları o “mertebeye” bir türlü ulaşmazlar. H Bunda bir gariplik yok mu? Hiç kimse demogoji yapmasın. Neden yoksul halkın çocukları ölüyor sorusunu sormaya devam edeceğiz. Biz ölelim siz yaşayın. Bu Halk artık uyanıyor, evlatlarının arkasından sorguluyor, bu soruyu sormaya devam ediyor. Neden ölen hep biziz, yaşayan siz? “Vatan” için can verdiler deyip gerçeğin üzerini kapatamazsınız. İşte ülkemizin son süreçteki acı ama gerçek tablosu... Bu tablonun gerçek sahipleri ise “vatansever’liği kimselere bırakmayıp “milliyetçi” hamasi nutuklar atmaya tam gaz devam ediyorlar. Kan döküyorlar ve daha çok kan dökülsün istiyorlar. Cenazelerde görünmekten, nutuk atmaktan haz alıyorlar. Yetmiyor sağa sola saldırıyorlar. Linç saldırıları düzenleyen güruhlar sokakları kana buluyorlar. Ve bunun adına pişkince”vatanseverlik” “milliyetçilik” diyorlar ? Meğerse kan deryasında yüzmeye, illede kan dökülsün demeye meraklı ne çok ‘vatansever’imiz varmış. Kanı kanla yıkamak için canla başla uğraşıyorlar. Hele ki bölgemizde tanıdığımız dürüst, inançlı, vicdanlı diye tanıdığımız arkadaşlarımızın durumu tamda içler acısı! Kandan, öldürmelerden, yakıp yıkmadan başka ağızlarından birşey çıkmadığına tanıklık ediyoruz. Kendi destekledikleri partiyi eleştiren herkes onlar için vatan haini. Peki bu insanlar nasıl bu noktaya geldi? Nasıl Irkçıdan daha ırkçı, zalimden daha zalim oldular? Binlerce yıldır bu topraklarda yaşayan halklar arasına kin tohumları ekmek istenildiğini biliyoruz. Halkları birbirine kırdırmaya, düşman etmeye yönelik bu politikalara ilk defa tanıklık etmiyoruz. Sadece yakın geçmişimizde bile hafızalarımıza işleyen pek çok canlı olay var. Bugün de benzeri bir süreç yaşıyoruz. Yani bu tüm iktidarlarların istisnasız başvurduğu kirli bir yöntemdir. Neyle mi yapılıyor? Yalanla, kara propagandayla. İki yüzlü dalkavuk siyasetçilerle, kana bulanmış kalem- ŞEVKET DALBOY info@dunyavatan.de info@ekinmedia.com lerle. Bilinçleri bulandırılmış, sahte milliyetçi söylemleri dilinden düşürmeyen bencil çıkarcı güruhlarla. Öyle ki sahte söylemler aklı, mantığı tümüyle kör etmiş. Düşünebiliyor musununuz, İzmir’de Kürt olduğu için dükkanı taşlanan Muş’lu ailenin bir gün sonra Hatay’da asker olan oğlu şehit düşüyor. Yaşadıkları acıyı gözünüzün önüne getirebiliyor musunuz? Bu mudur vatanseverlik? Eşine, dostuna, komşuna saldırıp linç edince mi vatansever olunuyor? Bir savunmasız insanı linç edip, Atatürk büstünü öptürünce mi ayaklar altındaki ‘ulusal onurunuz’ ayağa kalkacak, buna mı inanıyorsunuz? Oysa bu vatan parsel parsel satılırken, her adımbaşı bir askeri üs açılırken, buralardan kalkan uçaklar başka halkları bombalarken, ülkemin oyuklarına ABD, NATO Radarları yerleştirilirken, IMF memurları ülkemizde cirit atarken, açlığımıza açlık yoksulluğumuza yoksulluk eklenirken şaha kalkmayan milliyetçiliğimiz şimdi nasılda şahlanıyor. ABD’nin ortadoğudaki en sadık müttefiği olmamız ‘devlet olarak’, buna rağmen askerimizin başına çuval geçirilmesi kanınıza dokunmuyor. İsraille askeri ekonomik ilişkileri en fazla olan müslüman ülke olmamıza rağmen Mavi Marmara Gemisinde kan dökülürken ‘milliyetçilliğiniz’ aklınıza gelmiyor. Sizin ‘milli duruşunuzu’ sevsinler! Ancak gücünüz savunmasız insanlara, küçük çocuklara yetiyor. Kendi komşunuza, işçinize, kendi memurunuza, kendi öğrencinize yetiyor. Bu nasıl milliyetçiliktir ki hep kendi halkına, kendi işçisine, öğrencisine, memuruna saldırıp milliyetçiliğini ispat etmeye çalışıyor. Bu milletin kaderiyle onca oyun oynanırken, onca açık, gizli anlaşmayla halkın geleceği ipotek altına alınırken nerede ne yapıyorsunuz? Arada sırada sokaklara çıkıp bayrak sallamanız, kan dökmeniz sizi milliyetçi yapmaz. Hiç kimseyi yapmaz! Her dönem bir sahte düşman üretiyoruz. Her dönem halkı bir şeylerle korkutmaya çalışıyorsunuz. Ne için? Herşeye rağmen savaş değil barış demeyi sürdüreceğiz. Halklarımızın kardeşliğini elbette savunacağız. Çünkü bu dökülen kanda emperyalistlerin, silah fabrikalarının, kaostan nemalananların, onların işbirlikçilerinin çıkarı olabilir ama yoksul halkın hiç bir çıkarı yok. En çok kaybedenler yine onlar. Evlatlarını veriyorlar kara toprağa bunun daha ötesi var mı? Oynanan uluslararası oyundan bahsedenler, en başta neden bu oyunun içinde olduklarını açıklamak durumundadır. Daha düne kadar “müzakere” ve ”barış” tan söz edip, “artık analar ağlamasın” diyenler; bugün illede savaş demelerini en başta evlatlarını toprağa veren yoksul halka açıklamalıdırlar. Biz yaşanacak bir dünya, yaşanacak bir ülke istiyoruz. Kendi topraklarımızda kin ve nefret tohumları büyümesin, halklar kardeşçe yaşasın istiyoruz. Sahte söylemlere, nutuklara, sahte göz yaşlarına artık bir son verin. Kan kan kan... Daha nereye kadar? Şairin dediği gibi “kandan kına yakılır mı”? OSMANLI ESERLERİ SERGİSİ AÇILDI Oberndorf’da 70 farklı, çok önemli Osmanlı eserinin sergilendiği Osmanlı-Almanya ilişkilerine ışık tutan tarihi belge ve malzemeler ‘ Mavzer Müzesi’ nde sergileniyor. chwedenbau müze müdürü Andreas Kussmann-Hochhalter tarafından açılışı yapılan serginin adı “Halbmond über Oberndorf”, ”Oberndorf’un Üzerinde Hilal”. 1881 yılından itibaren silah satın alma anlaşması ve silahlarla ilgili eğitim almak için belirli dönemlerde Osmanlı subayları Oberndorf’a ziyarete geldiler. Silah ile başlayan yoğun ilişkiler şehrin kültür hayatınada zamanla etki etti. Şehirde bulunan mezarlardan en dikkat çekicisi bir Karlsruheli bayan ile evli olan Osmanlı Yüzbaşısı İbrahim Efendiye ait olandır. Almanya ile ilişkilerimizde Mavser önemli bir yer tutar, Mavzer silahının en büyük müşterisi Osmanlı Devleti ol- S ması ilişkileri Güney Almanya ile artırmıştır. Oberndorf’un önemli diğer yanı ise, Almanya portakal ile Oberndorf’ta tanıştı ve festivallerde ekmek yerine Osmanlının önerisi ile portakal atmışlardır. Oberndorf am Neckar Şehir Müzesi yada diğer adı ile ”Mauser Silah Müzesi” nde Osmanli İmparatorlugu’ndan kalan eşyalar sergileniyor. Sergi 22 Kasım’a kadar açık kalacak. Müzenin açılışı ve tanıtımında aktif olarakj görev alan İsmail Uğur Kılıçarslan, müzeyi gezmeye gelecek olan vatandaşlarımıza Türkçe olarak sergiyi tanıtıyor. Oberndorf Okul Aile Birliği Başkanı İsmail Uğur Kılıçarslan tüm vatandaşlarımızın, öğrencilerin ve öğretmenlerin bu sergiyi mutlaka gezmeleri gerektiğini tarihin belgeler ile sergilendiğini söyledi. 18 EKİM / OKTOBER 2015 HUKUK KÖŞESİ WELT HEIMAT 128 CAN DÜŞTÜ TOPRAĞA! Ankara’da düzenlenen Barış Mitingi’ne yönelik insanlık dışı saldırılarda en az 128 kişi hayatını kaybederken, 28 kişi ağır yaralı olmak üzere 246 kişi yaralandı. İSK, KESK, TMMOB, TTB tarafından çağrısı yapılan ‘Emek Barış Demokrasi Mitingi’nin yapılacağı tren garı kavşağında iki ayrı patlama meydana geldi. Türkiye Cumhuriyeti tarihinin en büyük terör saldırısı olarak kayıtlara geçti. D 3 gün ulusal yas ilan edildi 3 gün ulusal yas ilan edildiğini açıklayan Davutoğlu, “Bu saldırı demokrasimize yapılan bir saldırıdır. Bir kez daha sandıklara giderken böyle bir saldırı gerçekleştirilmesi doğrudan demokrasiyi ve demokratik hak ve özgürlükleri hedef edinmiştir. Sayın Cumhurbaşkanımızla da istişare ederek terör saldırılarında hayatını kaybeden bütün vatandaşlarımız, şehit polislerimiz, askerlerimiz, korucularımız için 3 gün ulusal yas ilan etme kararı aldık. terörist provokasyonlarının ağırdan alınması yeni bir faciaya davetiye çıkarmıştır” ifadelerini kullandı. Bahçeli, şöyle devam etti: “Canlı bombalar başkentimize kadar gelebilmeyi göze almışken, güvenlik ve istihbarat kurumlarının bundan habersiz kalmaları bir başka sorgulanması, üzerine gidilmesi gereken sorumsuzluk ve ihmalkârlıktır. Türkiye AKP’nin teröre sempatik ve sıcak bakışının, dış politikadaki tarafgir ve gayri milli yaklaşımın bedelini ödemektedir.” Yorum Şevket Dalboy 1- Kim barış için bir araya gelmiş insanların ortasında bomba patlatır ki? 2- Bunu yaparken amaçlanan ne olabilir? 3- Amacı ne olursa olsun, sonunda kim ne kazanır? Demirtaş: “Toplumun Kenetlenmesi Lazım” 4- İnsan zihni bu olanlar karşısında adeta dumura uğruyor? HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’ın açıklamaları Anka- 5- Nasıl olur? ra’daki patlama- HDP Eş Genel Başkanı Demirtaş: - “Ankara’da çok sa- 6- Kim böyle bir vahşeti planlayabilir? yıda sivil toplum örgütü ve siyasi partinin ‘ülkemizde barış olsun’ diye, 7- Planlayanın da tetiği çekenin de insan olabileceğini düşünebilir miyiz? toplumun genel beklentisini dile getirmek üzere düzenlediği mitinge çok vahşice, barbarca, alçakça bir saldırı gerçekleşti” - “Bütün Türkiye toplumunun bu tür saldırılar karşısında, barış ve özgürlük mücadelesinde kenetlenmesi gerekiyor” HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, Ankara’daki patlamayı “alçakça bir saldırı” olarak nitelendirerek, “Bütün Türkiye toplumunun bu tür saldırılar karşısında, barış ve özgürlük mücadelesinde kenetlenmesi gerekiyor” dedi. Kılıçdaroğlu’dan çağrı CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, terörü lanetleme çağrısı yaptı. Kılıçdaroğlu yaptığı açıklamada şunları söyledi: Yazık günah bu ülkeye, yazık bu millete. Hepimizin inancı, görüşü ne olursa olsun terörü ortak lanetlememiz lazım. Türkiye’nin hak etmediği bir tabloyu dayatmaya kimsenin gücü yetmez. Acılıyım, üzüntülüyüm bütün etkinliklerimizi iptal ediyoruz.’’dedi. Bahçeli: Türkiye, AKP’nin teröre sempatik ve sıcak bakışının bedelini ödemektedir MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, “Suruç’taki menfur saldırının bir benzerinin Ankara’da tekrarlanması, buna çanak tutulması, olası Türk Hukuku Avukatı Av. Şerif YILMAZ Böyle bir alçaklığı ancak Faşit, ırkçı, gözü dönmüş insanlıktan çıkmış bir zihniyet yapar. Hitler gibi, Mussolini gibi, değerleri olmayan emperyalist, kapitalist çıkarları uğruna gözü dönmüşler yapar. Çünkü bu zihniyetlere göre dünyada en güzel şeylerden birisi, bir kalabalığın ortasına atılan bombanın patlamasıyla birlikte insanların bir gülün yaprakları gibi açılmasıydı. Musolini böyle söylemişti tarihte. Tekrar seçim döneminin İçişleri Bakanı Selami Altınok Ankara’daki patlama ile ilgili basın toplantısı yaparken şunları söyledi: “Güvenlik açığıyla ilgili hiçbir şey söz konusu değildir. Miting alanı dışında zemin araması yapılmıştır. Güvenlik zafiyeti olduğunu düşünmüyorum.” Dedi. Ozaman bombalar nereden ve nasıl alana girdi? Güvenlik zafiyeti yoksa bu kadar insan nasıl Ankara’nın göbeğinde, önceden yeri ve zamanı belirlenmiş bir mitingde öldürülebiliyor? Söylediğinizi doğru kabul edersek, güvenlik zafiyeti yokken bu kadar insan öldürülebiliyor Ankara’da. Peki güvenlik zafiyeti olsaydı ölü sayısı kaç olurdu? Altınok’un İçişleri Bakanı olduğu bir ülkemizde her gün onlarca insan ölüyor ki, bu rakam Suriye’deki iç savaşta ölen insan sayısını aşıyor bazen. Hiç utanmadan ‘zafiyet yok’ diyebiliyor. Sizin istifa etmeniz için ülkede günde kaç kişinin böylesi saldırılarda ölmesi gerekiyor, bunun için bir alt üst sınırınız var mı, yoksa böyle mi devam edeceksiniz? Peki 128 ve 246 rakamı sizin info@av-yilmaz.de www.av-yilmaz.de YURTDIŞINDAN ALINAN HER VEKALETNAME TÜRKİYE’DEKİ TAPU İŞLEMLERİNDE KULLANILABİLİR Mİ? urtdışında yaşayan gerek yabancı gerekse Türk vatandaşları Türk konsolosluklarında veya bulundukları ülkelerdeki yabancı noterlerde vekaletname çıkartabiliyorlar. Kişinin bulunduğu ülke şayet Türkiye gibi kısaca La Haye diye adlandırılan “Yabancı Resmi Belgelerin Tasdiki Mecburiyetinin Kaldırılması Sözleşmesi “ne taraf bir ülke ise yabancı noterin imzasının doğruluğunu o ülke yetkili makamı “Apostille” şerhi diye bilenen bir belge ile onaylıyor. Bu durumda bu vekaletnamenin tekrar bir Türk yetkili makamınca onaylanmasına gerek kalmadan Türkiye’de kullanılması mümkün oluyor. Örneğin Almanya, Fransa, Hollanda ve Belçika ülkeleri bu sözleşmeye taraf ülkeler. Avusturya gibi bazı ülkeler ise sözleşmeye taraf olmakla birlikte Türkiye ile yaptıkları ikili uluslararası sözleşme ile bu “Apostille” şerhi şartını kaldırmışlardır. Sözleşmeye taraf olmayan ülke noterince düzenlenen vekaletnameler ise o noterin imzasının bağlı olduğu makam ve bu makamın imza ve mühürünün ise o ülkede bulunan Türk dış temsilciliklerince onaylanması halinde Türkiye’de geçerli olabiliyor. İster yabancı olsun ister Türk vatandaşı, usulüne uygun olarak düzenenlenen bu vekaletnameleri Türkçe’ye tercüme ettirip noter veya konsoloslukta tercümeleri onaylattıklarında kendilerini Türkiye’de temsil ettirip mahkemelerde dava açabiliyor veya resmi işlemlerini takip ettirebiliyorlar. Y TAPU İŞLEMLERİNDE HER VEKALETNAME GEÇERLİ OLMUYOR Türkiye’de tapu işlemlerine esas alınacak vekaletnameler noterliklerce düzenlenmesi gerekiyor. Yani önceden yazılıp notere onaylatılan “onaylama şeklinde vekaletname” ile işlem yapılamıyor. Almanya’da yaşayan vatandaşlarımız da Türkçe olarak hazırladıkları ve tapu işlemlerinde kullanılacak vekaletnameyi Alman noterine onaylatıyorlar. Daha sonra bu vekaletnameye “Apostille” şerhi alıp Türkçeye tercüme ettiriyorlar ve Türk makamlarında işlemlerini yaptırabiliyorlar. Ancak bu vekaletnameler Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Tapu Kadastro Genel Müdürlüğü Yabancı İşler Dairesi Başkanlığının 11.08.2015 tarihli yayınladığı 2015/5 sayılı genelgesine göre diğer kamu kurumları açısından geçerli olsa bile tapu işlemleri için geçerli sayılmıyor. Genelgeye göre tapu işlemlerine esas olacak ve yabancı ülkede verilen vekaletnamenin geçerli olması için; -Türk konsolosluklarınca düzenleme şeklinde yani noterin kendisinin yazdığı vekaletnameler, -1961 tarihli La haye Sözleşmesi’ne taraf ülkelerden birinde taşınmaz tasarrufuna uygun olarak o ülke dilinde, vekaletname verenin fotoğrafının da olduğu yine düzenleme şeklinde ve “Apostille” şerhli vekaletnameler, -Sözleşmeye taraf olsun olmasın vekaletnamedeki yabancı noterin imzasının bağlı olduğu makam ve bu makamın imza ve mühürünün ise o ülke Türk Konsolosluğu tarafından onaylanmış olması şartıyla yabancı ülke noterlerinin kendi ulusal mevzuatlarına uygun olarak kendi dillerinde ve yine vekaletname verenin fotoğrafının da bulunduğu “Apostille” şerhi olmayan düzenleme şeklindeki vekaletnamelerden olması gerekiyor. Elbette ki, yabancı ülkenin kendi dilinde ve yetkili makamlarınca düzenlenen bu vekaletnamelerin tapu ile ilgili istenilen işleme ilişkin olarak yetki içermesi (Örneğin adıma kayıtlı olan taşınmazların alım, satım, devir, temlik, ferağına..... gibi) ve ayrıca noter/konsolosluk onaylı Türkçe tercümelerinin tapu müdürlüğüne verilmesi gerekiyor. Ayrıca vekaletnamenin, vekaletnameyi veren kişi yabancı ise mutlaka devleti tarafından kendisine verilen kimlik belgesi (Ausweiss) veya pasaportuna (Pass), Mavi Kart sahibi bir kişi ise 12.04.2013 tarihinden sonra alınmış Mavi Kartına dayalı olarak düzenlenmesi gerekmekte. Seyahat belgesi, ikametgah tezkeresi veya ehliyet gibi belgelere dayalı düzenlenen vekaletnameler de kabul edilmiyor. için ne ifade ediyor Altınok, MİT Müsteşar, güvenlik kuvvetleri? ‘’Sedat Peker’in AKP’ye ve Reis’e desteğini önemli buluyorum’’ O reis dediğiniz zat, uyuşturucu kaçakçılığından mafya liderliğinden yıllarca halka düşmanlık yapmış bir kişi olduğunu bilmiyormusunuz? Rize’deki mitinginde “Kanlarını oluk oluk akıtacğız” dediğinde neden bir tepki vermediniz? Ertesi gün Ankara’da kalabalıklar ortasında patlayan bombalardan sonra oluk oluk kan aktı. Neyapmayı düşünüyorsunuz? “Bir çete lideri, son derece güvenlik içerisinde miting yapabiliyor. ‘Oluk oluk kan akacak’ diyor. Çete liderine bu ülkede güven içerisinde miting yaptıran bu devlet, barış isteyenlere miting yaptırmıyor.” Sorusunu gündeme getirmezecek mi? Halkımızın başı sağolsun Top, tüfek, ateş, ölüm vız gelir bize, gömüyoruz şehitleri kalplerimize Ülkemizde akan kanın sorumlularından hesap sorulmayacağını biliyorum. Tarihte benzer olaylar defalarce tekerrür etmiştir. Onca güvenlik yasası çıkarıldı. Bu yasalar halkı korumayacaksa kimi koruyacak? Birincisi: Burada tartışılması gereken patlamanın sonuçları değil, patlamanın neden engellenmediğidir. Topraklarımızda yaşayan halklarımızın can güvenliğini sağlamak kimin görevidir? Taksim, Reyhanlı, Diyarbakır, Niğde, Suruç ve onca asker polis öldürülürken daha onlarca katliamın sorumluları, tetikçilerini bulmak, perde arkasını aydınlatmak kimin görevidir? Bu onursuz saldırıyı kim yaparsa yapsın, istihbaratın görevi bunu engellemektir. Şayet engelleyemiyorsa o zaten istihbarat değildir. İkincisi: Oy uğruna gözü dönmüş canilerin dini, silahı, bombayı siyasete alet edenlerin her platformda alkışlanmasıdır. Irkçılık, şövenizim artık engelenemez bir noktaya gelmiştir. Kan isteyenlerin, kandan beslenenlerin Vatan topraklarında söz hakkına sahip olmaması gerekir. Anadolu Halkları size gereken cevabı mutlaka verecektir. Bu vatan, bu halk sahipsiz değil. Bunu herkesin anlaması artık kaçınılmaz!!! WELT HEIMAT ESNAF VE ZANAATKÂRLARIMIZ KİNG FRİED CHİCKEN: GERÇEK LEZZET Almanya’da bir ilke imza atan Mannheim’lı işletmeci Şehmus Biçen’in faaliyete geçirmiş olduğu ‘King Fried Chicken’ Güleryüzlü, Kaliteli, titiz, lezzetli ve damak tadına önem veren hizmetleriyle Türk ve Alman müşterilerinin yanısıra diğer milletlerden insanların da uğrak yeri oldu. Baki Doğan( Mannheim) İ şyerinde, Tavuk Eti’nden oluşan Menüler’den ortalama 15’e yakın menü sunduklarını ve kullandıkları bütün Sosları kendileri ürettiklerini vurgulayan başarılı işletmeci Şehmus Biçen (40): “İşyerimizin Usta Aşçısı Salman Karasayılı ustalığı, kaliteli, titiz ve taze ürünlerimizle birlikte, değerli müşterilerimize, hiç birşeyden taviz vermeden en iyisini sunmak için elimizden gelenin daha da iyisi için çaba sarfediyoruz. “King Fried Chicken” olarak kendimize güveniyoruz. “Mamüllerimiz Hep Çıtır ve taze” sloganımıza uygun çalışıyoruz” dedi. Ürünler İslami kurallara uygun Mannheim’da Quatrad olarak bilinen ürünlerinin “Hep Çıtır ve Taze” sloganıyla Alman, Türk ve diğer milletlerden insanların ilgi odağı olan mekanın İZMİR ALİAĞA ŞAKRAN’da sahibinden satılık arsa 1400 m² Arsa Denize yaklaşık 400 m² işletmecisi Batman’lı Şehmus Biçen, Almanya’da bir ilke Mannheim’da imza attıklarını dile getirdi. İngiltere’de bir yakınlarından fikir alışverişinde bulunarak bu işe koyulduklarının altını çizdi. Müşterilerine sunmuş oldukları hizmetle iddialı olduklarını ve İşyerlerinde ki ürünlerinin islami kurallara uygun olarak hazırlandığını söyledi. Kalite, hijyen, müşteri memnuniyeti Quatrad’da H3, 20 68169 Mannheim adresinde 22 Mayıs 2015’den itibaren faaliyet sürdüren işletmeci Şehmus Biçen, Batman doğumlu. Ailesi ile Almanya’ya gelen Biçen, Ludwigshafen’da 1996 yılından buyana ticaretle uğraşıyor. “King Fried Chiken”de, Bütün ürünlerini önce kendilerinin tadtığını ardından gönül rahatlığıyla değerli müşterilerine zevkle sunduklarını dile getiren Biçer Profösyönel çalışma anlayışı, kaliteli ürün, hijyen, güleryüz temel prensibimizdir. Burada müşterilerimize sunmuş olduğumuz ürünleri kendimiz hazırlıyoruz. İşyerimiz’de ilkemiz Damak Tadı’na ve sonra’da kendimize güveniyoruz. Mannheim’da bir ilke imza attığını ve sunmuş olduğu kendi sektörlerinde iddialı olduklarını dile getirerek, “Hep Çıtır ve Taze” dedi. 19 EKİM / OKTOBER 2015 160 m² imar izni 42 yetişkin ürün veren zeytin ağacı bulunuyor. Sağdan ve soldan Deniz manzaralı Yakında devam eden liman inşaatı bitecek. Bölge’de Villaların bulunduğu semttir. (İnşaat müsadesi alınmış) İlgilenenlerin 0162 213 91 05 No’dan ulaşabilir. ACİL EV ARIYORUM (Cafer Yılmaz) Göppingen, Kirchheim, Esslingen, Stuttgart civarlarında 5 çocuklu bir aile için 5-6 Odalı acil ev aranıyor. Tel: 0151 473 13 163 Adres: Böblinger Str. 18, 70178 Stuttgart Telefon: 0711 6070025 Martinstraße 11, 73728 Esslingen am Neckar Tel: 0711 356153 le s f a a s ı nta U r r ka f Lo S o zİn Aİ nİ ı Urfa Sofrası Eislingen’de Genİş ve ferah İç mekanda... Izgara Çeşİtlerİ A’dan Z’ye kendİ İmalatımız Yaprak Döner Sulu yemek çeşİtlerİ Anadolu Mutfağının eşsİz lezzetlerİ Urfa Sofrasında Mühlbachstr. 2, 73054 Eislingen / Fils Tel.: 07161 / 651 75 65