AIDS ve Enfeksiyon Hastanesi (Spid Center) - arma
Transkript
AIDS ve Enfeksiyon Hastanesi (Spid Center) - arma
Proje / AIDS ve Enfeksiyon Hastanesi (Spid Center) Röportaj / Hasan Ali Gül Seyyahname / Umre Ziyareti > editörden Necmi YILDIZ Müdür Satın Alma & Lojistik Departmanı Değerli okurlar, • Cezayir’de yapılacak dünyanın 4. en büyük camisinde AE İmzası • Mosova’da Avrupa’nın en yüksek binalarının Teknik Müteahhitliğini AE yapıyor • İstanbul’un kalbi Şişli’de inşası devam eden Nurol Tower’in mekanik işlerini AE aldı • Bittiğinde Avrupa’nın en büyük havalimanlarından biri olacak St. Peterburg’daki Pulkova Havalimanı, AE’in tecrübesi ile hayat buluyor • 2012 yılı İhracat Başarı ödülleri gecesinde AE Sektörel Onur Ödülü aldı • Azerbaycan Şahdağ’daki Turizm Kompleksi’nin MEP İşleri AE’nin maharetli ellerine emanet • AE Abu Dhabi ve Dubai’de aranan Teknik Müteahhit konumunda • ... Liste -İstanbul’un yüzünü kara çıkartmamacasına- baş döndürücü bir şekilde devam edip gidiyor. Eminim izleyicilerimiz bir aksiyon filmini aratmayacak bu yükselişi heyecanla ve keyifle takip ediyorlardır. Doğup büyüdüğü Hollanda’daki durağanlıktan sıkılarak gelip bu kadroya dâhil olan bir arkadaşımız da Hollanda’nın ödüllü finansçılarından CFO’muz Sn. Hasan Ali Gül. Hasan Bey, aramıza katılalı neredeyse bir yıl olacak ama sanki ilk günden beri bizimleymiş gibi aileden biri oldu. Dergimizin röportaj bölümünde Hasan Bey’in kararlı ve azimli hayat macerasını, proje bölümünde Şantiye Şefimiz Sovetbek Nazaraliev’in kaleminden batı Sibirya’da yapımını tamamlamak üzere olduğumuz Spid Center projemizin detaylarını okuyabilir, seyyahnamede ise danışmanımız Ali SERİM Bey’in Umre yazısında kutsal toprakları ziyaretin heyecanını yaşayabilirsiniz. Tabii ki Edebi Köşe’de Cemal Süreya’nın üç şehir analizini okumadan geçmeyin dememe gerek yok. Sağlıcakla kalın… 1 Ocak - Şubat - Mart Cemal Süreya üç şehir üzerine yazdığı serbest nâzımında İstanbul’u hayat kovalamacasıyla özetliyor. AE Arma-Elektropanç tam da Süreya’nın bu tanımlamasına uygun ve İstanbul’a yakışır bir şekilde üç kıtada birden kovalamacasını sürdürüyor. içindekiler 10 Kapak Fotoğrafı: AIDS and Infection Hospital (Spid Center) Dergi Adı: AE Magazin İmtiyaz Sahibi AE Arma-Elektropanç adına Demir Özkaya Sorumlu Genel Yayın Yönetmeni ve Yazı İşleri Müdürü Necmi Yıldız Yayın Kurulu Necmi Yıldız, Burak Kızılhan, Turgay Ertan, Hakkı Önem, Merve Çıkrıkçıoğlu, Burcu Kızılhan Yönetim Yeri Fulya Mah. Vefa Deresi Sok. No.11 34394 Şişli / İSTANBUL T: +90 212 275 54 84 (pbx) • F: +90 212 274 06 41 info@arma-elektropanc.com.tr Proje / AIDS ve Enfeksiyon Hastanesi Sovetbek Nazaraliev Rusya Federasyonu Temsilcisi Suat Önder Yıldız T: +7 495 775 01 49 info@arma-elektropanc.ru Birleşik Arap Emirlikleri Temsilcisi Yavuz Güvener T: +971 2 628 22 40 info@arma-elektropanc.ae Görsel Yönetmen Atakan Naçar Basım İkon Yay. ve Matbaacılık San. ve Tic. Ltd. Şti. Çoban Çeşme Cad. No:14 Kağıthane / İSTANBUL T: 0212 294 23 31 • F: 0212 294 46 32 18 Ocak - Şubat - Mart Yayın Türü Yerel süreli yayın. Üç ayda bir yayınlanır. Basım Tarihi Nisan 2013 2 Röportaj / Hasan Ali Gül Burcu Kızılhan 24 16 Global Bakış / Avrupa Birliği Turgay Ertan Teknoloji / Hidronik Balanslama Çağdaş Bölücek 28 26 Hukuk Penceresi / Yönetim Kurulu Toplantıları Merve Çıkrıkçıoğlu Seyyahname / Umre Ziyareti Ali Serim 36 34 Edebi Köşe / 3 Şehir 1 Başlarken / Editör Necmi Yıldız 4 Kısa Kısa 10Proje / AIDS ve Enfeksiyon Hastanesi Soyvetbek Nazaraliyev 16Global Bakış / Avrupa Birliği Turgay Ertan 18Röportaj / Hasan Ali Gül Burcu Kızılhan 24Teknoloji / Hidronik Balanslama Yelken Dünyası Eser İnce 34Edebi Köşe / 3 Şehir 36Yelken Dünyası Eser İnce 40Basında Biz 42 AE Ailesi’nden 26Hukuk Penceresi / Yönetim Kurulu Toplantıları Merve Çıkrıkçıoğlu 28Seyyahname / Umre Ziyareti Ali Serim 3 Ocak - Şubat - Mart Çağdaş Bölücek > kısa kısa AE, Dünyanın 4. Büyük Camisinin Elektrik Tesisat İşlerinin Teknik Müteahhitliğini Üstlendi! Dünya çapında; elektrik, elektronik, mekanik ve bilgi-iletişim teknolojileri alanlarında, teknik servis sağlayıcı Imtech’in bir firması olan, Türkiye’nin en güçlü teknik müteahhitlik şirketi AE Arma-Elektropanç; ulusal ve uluslararası alanda büyük projelere imza atmaya devam ediyor. AE Arma-Elektropanç son olarak, Cezayir’de inşaatı başlayan dünyanın 4. Büyük ve Cezayir’in en büyük camisi olacak Büyük Cezayir Cami’nin elektrik tesisat işlerinin teknik müteahhitliğini üstlendi. Külliye Niteliğindeki Dev Yapı! 450 bin m2’lik alana sahip olan ve ana müteahhitliğini Çinli CSCEC’in (Chines State Constructural Engineering Company) üstlendiği Büyük Cezayir Cami, açık ve kapalı alanları ile dev bir külliye niteliği taşıyor. Ocak - Şubat - Mart 270 metre uzunluğunda minaresi ile tüm Ceyazir’den görülebilecek olan caminin içerisinde; kuran kursu, kurs öğrencileri için dizayn edilmiş 300 odalı yatakhane, kütüphane, sinema, açık ve kapalı otoparklar bulunuyor. Yapının 2016 yılının başında ibadete kapılarını açması hedefleniyor. 4 kısa kısa < Nurol Tower’ın Mekanik Tesisat İşleri AE Arma-Elektropanç’a Emanet AE Arma-Elektropanç, Nurol Tower’ın mekanik tesisat işlerinin teknik müteahhitliğini üstlendi. 5 Ocak - Şubat - Mart 68 bin m2 kapalı alana sahip olan ve Nurol GYO’nın ana müteahhitliğini yürüttüğü Nurol Tower, nitelikli bir iş merkezinin sunduğu ayrıcalıklarla, lüks bir residence’ın konforunu tek bir yapı içinde buluşturarak “evofisev” konseptini Türkiye’ye kazandıracak ve AE Arma-Elektropanç’ın üstlendiği 4. yeşil bina projesi olacak. > kısa kısa Yıldız Teknik Üniversitesi’nin Düzenlediği 9.RLC Günleri’ne ve İstanbul Teknik Üniversitesi’nin Düzenlediği İnsan Kaynakları Zirvesi’ne Sponsor Olduk 20 -21 Şubat tarihlerinde, Yıldız Teknik Üniversitesi’nin Davutpaşa kampüsü Elektrik - Elektronik Fakültesi’nde düzenlediği; 9. RLC Günleri Öğrenci Etkinliğine Altın Sponsor olarak ve 25-26 Şubat tarihlerinde, İTÜ Rektörlüğü’nün Ayazağa Kampüsü’nde düzenlediği ; İTÜ-İnsan Kaynakları 2013 Zirvesi’ne sponsor olarak destek verdik. Standımızda, Mustafa Kemal Muci, Özcan Özok, Serkan Çakır ve Serpil Yolcu hazır bulundu. Mustafa Kemal Muci’nin Yıldız Üniversitesi’nde yaptığı; “AE-Imtech Birlikteliği“ konulu sunumu öğrenciler tarafından çok beğenildi ve Mustafa Bey soru yağmuruna tutuldu. Ocak - Şubat - Mart Atakan Naçar stand tasarımlarıyla, Gülçin Akdöngel güzel fotoğraflarıyla bize destek oldu. Öğrenciler standımıza yoğun ilgi gösterdiler ve promosyon malzemelerimiz, iş başvuru formlarımız kısa sürede tükendi. 6 kısa kısa < AE Arma-Elektropanç İhracatta Sektörün En Başarılı Firmalarından 7 Ocak - Şubat - Mart İhracata önemli katkısı olan elektrik-elektronik sektörünün en başarılı firmalarının ödüllendirildiği “ Elektrik-Elektronik Sektörü” 2012 Yılı İhracat Başarı Ödülleri” gecesi Four Seasons Bosphorus Hotel’de gerçekleştirildi. Bu geceye Türkiye’nin en başarılı ihracatçı firmalarının üst düzey yöneticileri katıldı. En başarılı ihracatçı firmaların arasında, 94.sırada yer alan AE Arma-Elektropanç firmasını gecede firmanın CFO’su Hasan Ali Gül ve Halkla İlişkiler Müdürü Burcu Kızılhan temsil etti. Türkiye’nin en başarılı ihracat markalarının aldıkları plaketleri kutladıkları gece yemekle başlarken, Türkiye İhracatçılar Meclisi Başkanı Mehmet Büyükekşi de geceye katılanlar arasındaydı. > kısa kısa St. Petersburg Pulkova Uluslararası Havaalanı’nda İşlerimiz Hızlandı Ocak - Şubat - Mart Rusya’nın St. Petersburg şehrinde bulunan ve her yıl milyonlarca insanı ağırlayan Pulkova Uluslararası Havaalanının, genişletilmesi projesine ait elektrik tesisat işlerinin teknik müteahhitliğini 2011 yılında üstlenen AE Arma-Elektropanç; mevcut Rusya iç hat uçuşlarında kullanılan Pulkova-1 Terminal binasının revizyonu, 96 bin m2 lik alan üzerine inşa edilen Yeni Terminal binası ve Airside alanlarında bulunan yönetim binalarının işlerine başarılı ve hızlı bir şekilde devam ediyor. 8 kısa kısa < Aquapark’ta Hızla Sona Yaklaşılıyor 9 Ocak - Şubat - Mart Rusya’nın Moskova şehrinde bulunan; elektrik, elektronik ve mekanik (MEP) tesisat işlerinin teknik müteahhitliğini üstlendiğimiz Aquapark’ta, 500 kişilik havuz ve 55 bin m2 kapalı alanda; restaurant, bowling, su oyunları, spor ve sağlık merkezi vb. üniteleri bulunan eğlence merkezinin işlerini başarıyla tamamladık. Tesis hizmete girmek için gün sayıyor. > proje : AIDS ve Enfeksiyon Hastanesi (Spid Center) Sovetbek Nazaraliev Proje Müdürü Noyabirks Ocak - Şubat - Mart AIDS ve Enfeksiyon Hastanesi (Spid Center) 10 proje : AIDS ve Enfeksiyon Hastanesi (Spid Center) < Teslim sürecine girmiş bulunan AIDS ve Enfeksiyon Hastane projemiz Rusya Federasyonu’nun Batı Sibirya’da bulunan Yamal Nenets Otonom Bölgesindeki Noyabrsk şehrinde bulunmakta olup; inşasına 2011’in Aralık ayında başlanmıştı. Bölgenin petrol ve gaz üretim merkezi olmasından dolayı nüfus yapısı sürekli değişkendir. Bu nedenle şehir merkez hastanesinde bölgesel AİDS ve Enfeksiyon bölümü açılmış, daha sonra 2011 senesinde Bölge Sağlık Departmanı tarafından ayriyeten bölgesel hastane binası yapılması kararı alınmıştır. Ana hastane binası kabul alma bölümü, doktor odaları, 20 yataklı gündüz tedavi bölümü, 32 yataklı tedavi bölümü, yönetici ve personel odaları ve 11 Ocak - Şubat - Mart Projemiz bina olarak 3 ayrı binadan oluşmaktadır. • Ana hastane binası • Garaj binası • Hastane girişi kontrol ve güvenlik binası > proje : AIDS ve Enfeksiyon Hastanesi (Spid Center) teknik odalarından oluşmaktadır. Kat bazında bölümlerin ve odaların fonsiyonlarından bahsedersek: Zemin katta fuaye ve bekçi odası, çamaşırhane, dezenfeksiyon bölümü, sterilizasyon bölümü, genel halk muayene bölümü, tadavi ve hasta kabül bölümü, röntgen odası, 100 kişilik konferans salonu, personel ve teknik odalardan oluşmaktadır. Projemiz AİDS ve enfeksiyon hastanesi olmasından dolayı Dezenfeksiyon ve Sterilizasyon bölümleri üzerinde önemle durulmuştur. Bu bölümlere kısaca değinirsek; Sterilizasyon bölümü 3 bölgeden (zon) ibarettir. Bunalar kirli zon, temiz zon ve sterilize zonlardır. Kirli zona gelen tıbbi aletler elle, ultrason ve dezenfeksiyon makinalarında temizlenir. Temizlenen tıbbi aletler ve çamaşırhaneden gelen nevresim takımları Sterilizatörden geçirilerek yerlerinde depolanır. Ocak - Şubat - Mart 1. katta hasta kabul bölümü, doktor odaları, depo ve yardımcı odaları 12 proje : AIDS ve Enfeksiyon Hastanesi (Spid Center) < bulunmaktadır. AİDS ve enfeksiyon hastanesi özelliginden dolayı ayrıca bu katta 2 dişci odası öngörülmüştür. 3. katta 20 yataklı hasta bölümü, 5 yataklı ağır hasta bölümü ve 7 yataklı yoğun bakım bölümü projelendirilmiştir. 20 yataklı hasta bölümü 2 yataklı 7 hasta odası (bunların 1 tanesi engelliler için) ve 1 yataklı 5 hasta odasından (bunların 1 tanesi 13 Ocak - Şubat - Mart 2. katta ameliyat odası, gündüz tedavi görenler için 20 yataklı hasta bölümü ve laboratuvar odaları mevcuttur. Bu katın sol kısmında biyokimya, gemataloji ve diğer labaratuarlar bulunmaktadır. Orta kısımda analiz verilerini alma ve toplama odaları ve başhekim odası öngörülmüştür. Sağ kısmında ise 2 yataklı 9 hasta odası (bunların 1 tanesi engelliler için) ve 1 yataklı 2 hasta oadaları (bunların 1 tanesi engelliler için) düşünülmüştür. Orta kısımda ameliyathane, doktor odası, nöbetçi hemşire ve baş hemşire odaları yer almaktadır. > proje : AIDS ve Enfeksiyon Hastanesi (Spid Center) engelliler için) oluşmaktadır. 5 yataklı ağır hasta bölümünde 1 yataklı 5 hasta oadası ve 7 yataklı yoğun bakım bölümünde 1 yataklı 7 hasta odası (bunların 1 tanesi engelliler için) bina sol kısmındadır. Orta kısımda doktor odaları, hemşire odası ve yemekhane yer almaktadır. hava (4 bar), Basınçlı hava (6 bar), Vakum (-0,6 bar) dan oluşmaktadır. İhtiyaca göre istenilen medikal gaz bakır boru vasıtasıyla dağıtılarak özel yatak başı konsol veya gaz prizine gelerek sonlanıyor. Her katta kolon hatlarında eminiyet açısından sensörlü kontrol panelleri konulmuştur. 4. katta yönetici ve personel odaları ve havalandırma odaları yer almaktadır. 4 kat sol ve sağ kısımları yönetici ve personel odalarından, orta kısmı 20 personellik yemekhane ve kütüphaneden oluşmaktadır. Havalandırma sistemi hastane projesinde çok önem taşır. Bundan dolayı ameliyathane ve sterilizasyon mahallerinde üfleme ve emiş her mahale ait bağımsız santrallerden yapılmaktadır. Ayrıca bu mahallere her zaman artı basınç verilerek dışardan gelebilecek kirli havanın mahal içine girmesini önleyecektir. Ameliyathane olduğundan havalandırma santrali çift fanlıdır. Ocak - Şubat - Mart Hastanede olması gereken sistemlerden biri Medikal Gaz Sistemidir. Sistem ile ilgili kısaca bilgi verirsek Oksijen (4,5 bar), Azot (4,5 bar), Basınçlı 14 Elektrik Sistemleri Binada hesaplanan güç 855,18 kVA’dır. Bina elektrik gücünü karşılamak için 2 adet 1000kVA trafo öngörüldü. Ayrıca medikal ekipman ve yangın sistemleri için 300kVA dizel jeneratör konuldu. Her sistem ayrı ayrı ana panolardan beslenmektedir. 2009 senesi Rusya’da yeni yürürlüğe giren GOST gereği, güç kablosu olarak NHXMH ve N2XH (ВВГ нг-HFLTx) tiplerindeki kablolar kullanıldı. Yangın sistemleri ve medikal ekipmanlar için yangına dayanıklı NHXMH FE180 ve N2XH FE180 (ВВГнг-FRHF) tiplerindeki kablolar kullanıldı. Ameliyathane ve ağır hasta odaları Rusya normlarına göre 2. medikal proje : AIDS ve Enfeksiyon Hastanesi (Spid Center) < Zayıf Akım Sistemleri Zayıf akım sistemleri olarak telefon santrali, data sistemi, elektrik saat sistemi, yerel TV sistemi, hemşire çağırma sistemi, ağır hasta odaları CCTV sistemi, bina CCTV sistemi, güvenlik sistemi ve yangın ihbar sisteminden ibarettir. Binada 20 harici 200 dahili telefon santali öngörüldü. Doktor, yönetici ve personel odalarında data ve telefon bulunmaktadır. Ağır hasta odalarında hasta durumunu izlemek ve kayıt etmek için ayrı data sistemi kuruldu. Hemşire çağırma sistemi: 2. katta bulunan gündüz tedavi görenler için 20 yataklı hasta bölümünde, 3. Kattaki 20 yataklı hasta bölümünde ve 7 yataklı yoğun bakım bölümünde öngörülmüştür. Hasta odalarında antrede, WC, duş ve yatak başlarında hemşire çağırma uniteleri bulunmaktadır. Hemşire çağırma sisteminin merkezi nöbetçi hemşire odalarındadır. Ayrıca hemşire yerinde olmadığı durumlarda koridorlardaki hasta oda kapı üstü hemşire çağırma sistemi lambalardan durum bilgisi alabiliyor. CCTV sistem olarak binada 60 adet IP kamera öngörülmüştür. IP kamera sistemi kontrol takip odasında bulunan 3 adet server ve katlardaki PoE özel- likli switchler ile çözüldü. Ağır hasta odaları için kayıt cıhazı hemşire odasında olmak üzere lokal CCTV sistemi öngörülmüştür. Yangın ihbar sistemi ana binada 1 adet yangın paneli, garaj binasında 1 adet tekrarlama paneli ve 1 adet tozlu söndürme paneli ile haberleşecek şekilde tamalandı. Projemizi başarıyla tamamladığımızdan dolayı ekip olarak büyük mutluluk içindeyiz. Sevincimizi sizlerle paylaşıyor daha sonraki projelerde görüşmek üzere hoşça kalın diyoruz. Sovetbek Nazaraliev Proje Müdürü Noyabirks 15 Ocak - Şubat - Mart grup ekipmanları olduğu için hem UPS”ten hem de izole trafolu panodan beslenmektedir. Prjemizde UPS gücü 20 KVA olarak hesaplanmıştır. > global bakış : Avrupa Birliği Turgay Ertan İş Geliştirme Departmanı Avrupa Birliği Kıymetli Arkadaşlarım, Ocak - Şubat - Mart Bu sayıda, evvelce de konu yaptığımız ve ülkemizi yakından ilgilendiren Avrupa Topluluğu ve toplulukla ilgili son gelişmeler hakkında bilgilerinizi tazelemeye çalışacağım. Malumunuz olduğu gibi, Türkiye’nin Avrupa Birliği süreci, 1963 yılında Türkiye’nin Avrupa Ekonomik Topluluğu ile ortaklık anlaşması imzalanmasıyla başlamış ve 1987 yılında da tam üyeliğe başvurması ile ivme kazanmıştır. Ayrıca, 1999 yılında AB üyeleri tarafından aday olarak kabul edilen Türkiye, 2005 yılında tam üyelik müzakerelerine başlamıştır. 16 Katılım müzakerelerine önümüzdeki dönemde daha fazla ivme kazandırmayı, kamuoyunu bilgilendirerek AB konusunda desteği arttırmayı amaçlayan “Türkiye’nin Katılım Süreci İçin Avrupa Birliği Stratejisi” belgesi de 4 Ocak 2010 tarihinde Bakanlar Kurulu tarafından onaylanmıştır. Katılım müzakerelerinin ilerlemesi AB’nin temel kuralları olan müktesebatın karşılıklı kabulü ile gerçekleşmektedir. 3 Ekim 2005 tarihinde Lüksemburg’da yapılan Hükümetler Arası Konferansı takiben katılım müzakerelerinde bugüne kadar 13 fasıl mü- zakerelere açılmış, bir fasıl da geçici olarak kapatılmıştır. 20 fasıldan 17’si de AB Konseyi veya bazı ülkelerin siyasi nitelikli engellemeleri nedeniyle bloke edilmiş durumdadır. Güney Kıbrıs Rum Yönetimi 6 fasılda ilerlemeyi tek taraflı olarak normalizasyon şartına bağlamıştır. Fransa ise 5 fasılın açılmasını üyelikle doğrundan ilgili olduğu iddiasıyla bloke etmektedir. Ayrıca, Türkiye bütün fasılları başarı ile tamamlamış olsa bile, Fransa ve Avusturya Türkiye’nin üyeliğini ülkelerinde referanduma sunmayı ısrarla belirtmektedirler. Ancak, bizim delegasyonumuz müzakere sürecinin uzun süreceğini tah- global bakış : Avrupa Birliği < Müracaat sürecinde gerçekleştirilen reformların da katkısıyla ülkemiz bir sosyo-ekonomik dönüşüm süresinden geçmektedir. AB’ye uyum kapsamında atılan her adımda vatandaşlarımızın refahı ve yaşam standartlarını yükseltmek açısından faydalı olup olmayacağının muhasebesi yapılarak hareket edilmektedir. Mevcut krize rağmen AB hala dünyanın en büyük ekonomisi ve Türkiye‘nin bir numaralı ticaret ortağıdır. Dış ticaretimizin % 40’lık bölümü AB ülkeleri ile yapılmaktadır. Türkiye’ye giren doğrudan yatırımların % 85’i, teknolojik sermayenin ise % 92’si AB kaynaklıdır. Yurdumuza en fazla turist bu ülkelerden gelmektedir. Yurt dışı banka ilişkilerimizin büyük bir bölümü bu ülkelerdeki bankalarla yapılmaktadır. AB bankalarının çoğu Türk bankalarında mevduat ve kredi tutmakta Türk bankalarının nerdeyse tamamı da AB bankalarında depo hesabı tutmaktadırlar. Kara ve hava nakliye araçlarımızın büyük bir çoğunluğu bu ülkelere sefer yapmakta; yük ve yolcu taşımakta rekor üzerine rekorlar kırılmaktadır. Sadece Almanya’nın çeşitli şehirlerine THY’miz ve Alman Havayolları Lufthansa günde 50’ den fazla sefer yapmaktadır. Böyle bir trafik ülkelerin iç hatlarında bile mevcut değildir. Alman hava yolları ile halen Antalya merkezli bir hava yolumuz mevcut iken Alman milli Hava Yolu gelişen potansiyeli görüp THY ile dünya çapında otaklık kurmayı ciddi olarak düşünmektedir. Yaz aylarında Antalya’dan çoğunluğu Almanya’ya kalkan ortak hava yolumuzun günlük sefer sayısı Yeşilköy’den yaz sezonunda kalkan uçakların günlük sefer sayısına yaklaşmıştır. birlerine nasıl yardımcı olduklarına yakından şahit olduk. Son günlerde İngiltere, Fransa ve Yunanistan’da birliktelik hakkında bazı negatif tutumlar ifade edilse de birliğin karar mekanizmaları çok sağlam temeller üzerine oturtulmuş olup, üye ülkeler birliğin faydalarının farkındadır ve geçen asırda başlarından geçmiş olan iki felaketin dersini de çok iyi almışlardır. Hemen hepsi NATO müttefikimiz olan bu ülkelerde halen 6 milyona yakın yurttaşımız yaşamaktadır. Bunların çoğu o ülkenin vatandaşı olmuş ve iş yerlerini kurmuşlardır. Bulundukları ülkelere ekonomik katkı yapmaktadırlar. Ayrıca, günümüzde popüler olmaya başlayan Şangay Beşlisi ve BRICS (Brezilya, Rusya, Hindistan, Çin ve Güney Afrika) ittifakların da ne olacağı henüz kati olarak bilinmemektedir. AB aday ülkelere uyum uygulama yönünde yardımcı olabilmek için mali yardımlar sunmaktadır. Bu yardımlar aday ülkelerin bütçelerine yük getirmeden kullanılabilmektedir. Bu kapsamda 2002-2006 döneminde kamu kuruluşları tarafından geliştirilen 166 proje için 1.3 milyar Avro tahsis edilmiştir. Hibe programları aracılığı ile de sivil toplum kuruluşları, odalar, üniversiteler, yerel yönetimler gibi kuruluşlarımız yaklaşık 2500 projeyi hayata geçirmişlerdir. Bu faaliyetler için 2007-2013 bütçe dönemlerinde “Katılım Öncesi Yardım Aracından” ülkemiz kullanımları için yaklaşık 4.8 milyar Avro tahsis edilmiştir. Türkiye birlik ile ilişkilerini yaklaşık 60 yıldır sürdürmektedir. Türkler son bin yıldır, batıya doğru ilerleyen bir millettir. Türkiye büyüme hızında AB’nin ilerisindedir. Türkiye geçen yıl % 8, AB ise, % 1.5 oranında büyümüştür. OECD Türkiye’nin 2050’de Avrupa’nın ikinci en büyük ekonomisi olacağını işaret etmiştir. Netice olarak, üyeliğimizi Cumhuriyetimizin kurucu felsefesi doğrultusunda bir modernleşme projesi olarak kabul eden ülkemiz, çalışmalarını ve temaslarını sistemli ve yoğun bir şekilde sürdürmektedir. Bütün yapılan bu çabalar, halkımızın daha sağlıklı yaşayabilmesi ve geleceğinden daha emin olabilmesi içindir. Saygılarımla, Birlik içerisinde hali hazır ekonomik kriz yüzünden bazı çekişmeler olsa bile, ekonomik yönden kuvvetli olan üyelerin kararlılığı ile krizlerde bir- Turgay Ertan İş Geliştirme Departmanı 17 Ocak - Şubat - Mart min ederek bu süre içerisinde Avrupa halklarının Türkiye’ye daha müspet yaklaşacaklarını düşünmektedir. > röportaj : Hasan Ali Gül Burcu Kızılhan Müdür Halkla İlişkiler Departmanı Hasan Ali Gül AE Arma-Elektropanç CFO’su Hasan Bey, bizi kırmayarak vakit ayırdığınız için öncelikle size çok teşekkür ederiz. Ocak - Şubat - Mart Bize kendinizden kısaca bahsedebilir misiniz? Bu imkânı bana verdiğiniz için ben size teşekkür ederim. İlk olarak şunu belirtmek isterim, bizim için çok önemli olan AE Magazin dergimizde röportajımın yayınlanıyor olması beni çok mutlu etti. Bir yaşımdan beri Hollanda´dayım, tüm eğitim hayatım 18 orada geçti. Meslek Lisesi’nden sonra özel üniversiteye gittim (muhasebe / işletme bölümü). Orayı bitirdikten sonra 22 yaşında iş hayatına atılarak, ufak bir şirkette muhasebe müdürü olarak işe başladım. Başladıktan hemen sonra 1998 yılında dünyaca ünlü denetim, danışmanlık, mali müşavirlik şirketi KPMG´e transfer oldum. Bu dönemde tekrardan üniversiteye başladım, işten kalan boş zamanlarımda ve hafta sonları derslerimi alarak 3 sene içinde 2 üniversite daha bitirdim. (finansal kontrol / İşletme/ mali müşavirlik). Boş zamanlarımda kendimi eğitime verdim ve genel işletme üzerine Master ve Executive MBA de yaptım. 10 sene içinde 5 okul bitirmiş oldum. Tabii ki profesyonel iş hayatım ve kariyerim de aynı şekilde devam etti. Aldığım tüm eğitimlere başlarken kendime geleceğim ve kariyerim için bir hedef koydum ve bu şekilde hedeflerime ulaştım. Son 7 senenin 6 senesinde, dünyaca ünlü Fransız ilaç firması Sanofi-Aventis Hollanda şubesinin Finansal Kontrol Müdürü ve CFO´su olarak çalıştım. Ve sonuncu röportaj : Hasan Ali Gül < senede de uluslararası nakliyat şirketi De Rijke’de Finans Genel Müdürü olarak çalıştım. Bu arada evlendim; 3,5 ve 6,5 yaşlarında iki oğlum var. Çevrenizdekiler sizi hep çok çalışan, hatta boş vakit bulamayacak kadar çalışan biri olarak tanımlıyor. Bu yoğun iş temponuzda kendinize ve hobilerinize vakit ayırabiliyor musunuz? Bisiklet sporu ve fitness’a ilginizi biliyoruz. Ne kadar sıklıkta spor yapabiliyorsunuz? İşimi sevdiğim için, 24 saat bile çalışabilirim ve inanın ki hiç saatime bakmıyorum ve günün nasıl geçtiğini anlamıyorum. Biz zamana karşı çalışan insanlarız ve dakikaların bizim için çok önemi var. Bazen düşünüyorum 24 saat bana yetmiyor. Tabii ki bunun yanında, bana bağlı iş arkadaşlarıma zaman ayırıp, tüm departman müdürleriyle ve personelimizle haftalık toplantılar yaparak; onların sıkıntılarını da dinliyorum ve onlara mutlaka yardımcı olmaya çalışıyorum. İş hayatında başarı, ekip çalışmasıyla olur. Önemli kararlar almadan önce mutlaka arkadaşlarımın fikirlerini dinlerim ve ortak bir karar almaya gayret ederim. Ne kadar yoğun olsam da, iş arkadaşlarımın dertlerini, önerilerini duymak için mutlaka fırsat yaratırım. rum. Hollanda´da arkadaşlarla her hafta sonu 160 kilometre durmaksızın bisiklet sürerdik. Şimdilerde bisiklet yerine fitness’a ağırlık verdim, yaz gelmeden fit olma derdindeyim. Her akşam mutlaka 2-3 saat spor yapıyorum. İş hayatımda olduğu gibi, spor hayatımda da disiplinliyim. Disiplin burcumun da bir parçası, bir Koç burcu olarak, disiplin benim vazgeçilmezim. Haftanın 7 günü spor yapmadan duramam. Gece 24:00’da spordan çıktığım oluyor. İş- ten eve geç gelsem bile asla sporumu ihmal etmem. Saat benim için önemli değil, yeter ki yapmak istediğimi gerçekleştireyim. Sporla stres atıyorum ve sağlıklı oluyorum. Hedef koymadan boşu boşuna yormam kendimi. Hedef koyup, sonuca başarıyla ulaşmak beni mutlu eder. Herkese sağlıklı ve stressiz bir hayat için spor yapmalarını tavsiye ediyorum. Belki benim kadar vakit ayıramayabilirsiniz ama mutlaka yapın derim. 19 Ocak - Şubat - Mart Bu şekilde kafamı boşaltıyorum, benim için bir kaçamak oluyor. Bunun dışında tabii ki özel hayatıma, hobilerime, eşime ve çocuklarıma da vakit ayırmaya çalışıyorum. Sporu çok severim. Küçük yaşta spora başladım, 4 sene amatör olarak futbolla ilgilendim ve ardından 9 sene tekvando yaptım. Bu 9 senenin son 3 senesininde eğitmenlik yaptım, uluslararası maçlara katıldım ve şampiyonluk kupaları kazandım. Üniversiteye başladıktan sonra, maalesef spora ayıracak vaktim kalmadı ve bırakmak mecburiyetinde kaldım. Bisiklet sporunu da çok severim ve hala devam etmeye çalışıyorum. Hollanda tam bir bisiklet sporu ülkesi, herkes bisiklet kullanıyor; işe, okula, alışverişe bisikletle gidiliyor. 7’den 70’e herkes bisikletin üzerinde. 2 yaşımda 3 tekerlikli bisikletle başladım ve şu an 2 dağ, 1 yarış bisikletim var. İstanbul’da yollardan dolayı bisiklete binmek biraz zor oluyor tabii ki, sadece sahil şeridinde binebiliyo- > röportaj : Hasan Ali Gül Ocak - Şubat - Mart Hollanda’da her yıl geleneksel olarak, Financieel Managament kurumu tarafından düzenlenen Controller of the Year Award 2010’a aday gösterildiniz ve Hollanda çapında son 5’e kaldınız. Bu büyük bir başarı, başarınızın sırrı nedir? 20 Başarımın sırı; işini yaparken bunu içten ve isteyerek yapmak. Bir işi, yapmış olmak için yaparsan geçici başarılar elde edersin. İşinize sevgi verin ki karşılığını en güzel şekilde alabilesiniz. Bu yarışmaya aday olarak gösterilmemde senelerin emeği var. Ben başarılı bir insandım ama benim başarılarımı gören ve takdir eden profesyonel bir ekip de vardı. Bu yarışmaya kendinizi aday gösteremiyorsunuz. Üst düzey yöneticiler sizi aday olarak öneriyor ve bu başvuru yapılırken komple özgeçmişinizi ve başarılarınızı inceliyorlar. Sonra yarışma komisyonu sizi uzun süre inceliyor ve sonuca karar veriyor. Her sene en az 5 bin kişi aday gösteriliyor. Son 5 kişi aday kalana kadar çok ara testler yapılıyor ve komisyonda yer alan profesörlerle karşılıklı mülakat yapılıyor. Bu zorlu mücadeleler sonucunda son 5’e kaldım. Bu kariyerimin, başarımın bir ispatı. Şunu söylemeden geçemeyeceğim, ilk defa bir Türk bu başarıyı elde etti. Yarışmanın ilk aşamasında, Imtech firmasının yetkilisi ile tanıştım çünkü diğer 4 adayın 1 tanesi Imtech´in Finansal Kontrol Müdürüydü. Ve sonuç olarak, Imtech’in AE Arma-Elektropanç’ın çoğunluk hissesini satın almasıyla Imtech firması beni CFO görevine getirdi. Türk olmamdan dolayı bu pozisyona beni layık gördüler. Sizi yakından tanıyan çalışma arkadaşlarınız, sizin bildiklerinizi öğretmeyi ve çalışma arkadaşlarınıza Excel, Powerpoint eğitimi bile verdiğinizi söylediler. Gelecekte başarı ve deneyimlerinizi gençlerle paylaşabilmek adına, akademisyen olmayı düşünür müsünüz? Eğitimi seven, eğitime teşvik eden, katkıda bulunan bir kişi olarak her zaman bu konu hakkında yardıma röportaj : Hasan Ali Gül < paylaşmak içindir. Büyümek istiyorsan, paylaşman lazım, bilgi çağında olduğumuz için bunu doğru şekilde değerlendirmemiz çok önemli. Bir akademisyen olmak ister miyim? Soru fazla düşündürücü değil, hatta hiç düşündürücü değil ve cevabım evet. Toplam 5 üniversite diplomam var ve bunun yanı sıra 18 seneye yakın iş tecrübesine sahibim; önümüzdeki yıllarda part-time akademisyen olmayı düşünüyorum.Bu konuda bir örnek vermek istiyorum; Hollanda’da gördüğüm eğitimlerde doçentler çok tecrübeliydi. İş tecrübelerini bizlere aktarmakta ustaydılar; iş hayatında karşılaştıkları olayları bize teorik olarak anlatabiliyorlardı ve örneklerle destekliyorlardı. Biz de büyük bir istekle ödevlerimizi hazırlıyorduk. Ben de iş hayatından kopmadan, veri kaynağım her zaman güncel kalsın istiyorum. Bu şekilde olursa, eğitmen olmayı çok istiyorum. Hayat mottonuz nedir? Yapmakta fayda var, yapmadan pes edersen, ömür boyu bundan pişmanlık duyarsın. Ama diyelim yaptın ve olmadı, o zaman neden yapmadım diye pişmanlık duymazsın. Bu, hem iş hem de özel hayat için geçerli. Kısacası, hayat kısa ve ne yapmak istiyorsanız yapın, hayata bir kere geliyoruz. Hayat düşünmek için çok kısa. Hayatınıza renk ve tat katmak için; içinizden geçen her ne varsa yapın; hayatı ertelemeyin. Aldığınız karar, hayatınızı komple değiştirecek olsa da yapın. Mutlu olmak için bunları yapmak lazım. 21 Ocak - Şubat - Mart hazır olan biriyim. Deneyimlerimi arkadaşlarımla paylaşmak bana gurur veriyor. Evet haklısınız, ofiste sık kullanılan bilgisayar programları ile ilgili bir kaç kişiye ders verdim ve hatta bunu daha geniş çapta yapmayı planlıyorum. Küçük bir sınıf oluşturup, arkadaşlarıma öğrenmek istedikleri ofis programları ile ilgili eğitim vermek istiyorum. Bunu ben daha önceki iş yerlerimde de yaptım. Bilgin varsa başkalarıyla da paylaşmalısın, bilgi > röportaj : Hasan Ali Gül Imtech ortaklığı ile birlikte, AE Arma-Elektropanç sınırlarını aşarak bir dünya markası olma hedefini gerçekleştirdi. AE Arma-Elektropanç CFO’su olarak hedefleriniz nelerdir? Öncelikle bu iş marka olmakla bitmiyor. Marka olmak çok büyük ağırlık, sorumluk ve yükü beraberinde getiriyor. Bu işin bir perde arkası var. Dışarının görmediği, içimizde olan güçleri daha çok güçlendirmek. Örnek olarak bir ERP bilgi işlem sisteminin kurulması (SAP, JD Edwards, Oracle, People Soft, Navision) ve bütün organizasyonun bunu doğru bir şekilde kullanması (teklif, muhasebe, proje, şantiye, satın alma, yönetim kurulu, lojistik, depo, vs...) Böylece bir bütün olmak, şirketin her dakika ne durumda olduğu görüp ve ona göre anında doğru kararları alıp, hareket etmek. Bu konu benim sorumluluğumda ve her işte olduğu gibi bunu da başarıyla sonuçlandıracağıma eminim. Şirketteki bütün bilgileri bir yerde, bir sistemde toplamak, zamanında hareket etmek ve gerektiği yerde hedeflerimizi düzeltmek ve sonuç olarak verimli bir maddi bilançoya ulaşmak. 2013-2015 hedeflerimizi gerçekleştirmek için her ne gerekiyorsa yapacağım. Ocak - Şubat - Mart Uzun yıllar Hollanda’da yaşadınız, Imtech’ten teklif aldığınızda karar vermekte zorlandınız mı? Hayatım Hollanda’da geçti. Tüm deneyimimi orada kazandım, Türkiye’ye sadece tatile geldim. Ama her zaman gönlümde Türkiye’ye dönmek ve burada çalışma hayalim vardı. Amacım, Hollanda-Türk ortaklı bir firmada çalışmaktı. 2009 da Controller of the Year award için aday gösterilince; Imtech firmasından katılan adayla, Imtech gelecekte Türkiye’de bir firma satın alırsa ne olabilir konusunu uzun uzun konuştuk, Türkiye’ye gider miyim diye fikir alışverişinde bulunduk. 2011’in Kasım ayında Imtceh firmasının yetkilisi beni aradı ve şirket ismini vermeden bu ortaklıktan bahsetti. 2012’in Şubat ayında AE Arma-Elektropanç’ı ziyarete geldim, Yönetim Kurulu Başkanı Kemal Kızılhan ile tanıştım ve ilk pozitif elektriği o zaman aldım. 2012’in Mart ayında Imtech firmasının yetkilisi beni tekrar- 22 röportaj : Hasan Ali Gül < Çalışma arkadaşlarım çok sıcakkanlı insanlar. Tabii ki Hollanda Imtech genel Merkezi’ne sık sık gidiyorum, oradan da kopmadım. Her gün telekonferans yoluyla genel merkez ile konuşuyorum. Tekrar başta söylediklerime geri döneceğim. Benim bir hedefim vardı ve mantıklı kararlar alarak bu hedefime de ulaştım. Eğer denemeseydim mutsuz olurdum, denedim ve çok doğru karar aldığımı gördüm. İş hayatı ile ilgili çocuklarınıza verdiğiniz öğütler nelerdir, meslek seçimlerinde çocuklarınızı nasıl yönlendireceksiniz? Şu an benim çocuklarım çok küçük. Cem 3,5 yasında ve ana okuluna gidiyor. Ali 6,5 yaşında, 1. sınıfa, Doğa Koleji’ne gidiyor. İkisi çok farklı karaktere sahipler, şu anda yaşından dolayı Ali’ye öğütler veriyorum. Hollanda’da Ali’yle beraber çok vakit geçiriyorduk, parkta oynardık, bisiklet sürerdik. Benim ona her zaman söylediğim, ne yaparsan yap okulunu aksatma, derslerini aksatma; boş vakitlerinde zaten ne istersen onu ya- pıyoruz. Gelecekte tabii ki ben her ikisine de okul konusunda yardımcı olacağım, ama zorunlu bir yön seçmelerine asla zorlamayacağım. Onlar ne okumak isterlerse, onu okusunlar ben de ona göre destek olacağım. Yurtdışında okumak istiyorlarsa, tabii ki bu da bir seçenek ve buna da en iyi şekilde destek olmaya hazırım. Önemli olan onlar için iyi bir örnek olmak ve onlara hayatın anlamını anlatıp, eğitimlerini desteklemek. Bunun yanı sıra, eğitimin dışında sosyal olmaları da çok önemli. Hobilerine göre çocuklarımı yönlendirmeye gayret ediyorum. Burcu Kızılhan Müdür Halkla İlişkiler Departmanı 23 Ocak - Şubat - Mart dan aradı ve imzanın atıldığını, ortaklığın gerçekleştiğini anlattı. 1 Nisan 2012’de Imtech firmasına girdim ve 1 Mayıs 2012’de Türkiye’ye geldim. 2 Mayıs tarihinde görevime başladım. Daha 1 sene bile olmadı ama inanınki çok mutlu ve umutluyum. Hollanda’yı bıraktığım için hiç pişman değilim, rüzgâr bu tarafa doğru esti ve ben buradayım. Burada gördüğüm sıcaklık Hollanda’yı aratmıyor. > teknoloji : Hidronik Balanslama Çağdaş Bölücek Makine Mühendisi Istanbul Avrupa Yakası Bölge Müdürü Unites Hidronik Balanslama - 1 Ocak - Şubat - Mart Bina ısıtmasında karşılaşılan problemlerden en önemlisi , ısıtıcı akışkan debisinin, hesaplanan değerden farklı olması nedeniyle sıcaklığın istenilen değere ulaşamamasıdır. 24 teknoloji : Hidronik Balanslama < İstenilen akışkan miktarını elde etmek için tesisatın çeşitli noktalarının ölçme ve ayarlama işlemine dengeleme(balancing) denir. Bu amaçla kullandığımız vanalara ise DENGELEME (BALANCING) vanaları diyoruz. Her debi ve basınç şartı altında tesisatın her noktasında doğru debi ve basınç farkı oluşturulabiliyorsa sistem hidronik olarak dengelenmiştir. İki farklı tesisat sisteminden bahsedebiliriz. • • • Otomatik Balanslama ile her noktada istenilen debi değeri sağlanır. Basınç farkı değerlerinde değişiklikler olsa dahi sistemde istenilen debi değeri sürekli olarak sağlanır. İstenilen debi değeri içeriden veya dışarıdan ayarlanabilir. Dinamik Balans Vanalarında debiyi sabit tutabilmek için kartuşlar kullanılır. sabit kalır, Orifis alanında ΔP sabit tutulur. Bunun sonucunda basınçtan etkilenmeden sabit debi elde edilir. Kartuşun çalışma prensibi Paslanmaz çelik kartuş; İstenilen basınç farkı aralığının altında , vana sabit orifisli gibi hareket eder. Basınç farkı değeri ,kartuşun aralığının içerisinde, çalışırken efektif orifis açıklığı otomatik olarak istenilen değere ayarlanır ( basınç farkı değeri arttığı zaman, orifis açıklığı debiyi ayarlamak için kapanır). • • • Sabit Debili Sistem Değişken Debili Sistem Sabit Debili Sistem Kartuşların Çalışma Prensibi; Paslanmaz Çelik Kartuş Yapısı; Her kapasite ihtiyacında aynı debi ihtiyacı olduğu için manuel(statik) baans vanaları kullanılır. Sabit Debili Sistem Özellikleri; • Hassas kontrol yapma imkanı Daha pahalı ilave pompalar v.s. Daha düşük toplam enerji verimliliği Değişken Debili Sistem Değişken Debili Sistemlerde sistem balanslanmasının otomatik balans vanaları ile gerçekleştirilmesi gerekmektedir. Kartuşlar birbirini etkileyerek çalışan parçalardan oluşur; bunlardan birisi basınç fakı tarafından ayarlanabilir orifistir. P1 ve P3 sistem basınçlarıdır, P1÷P3 vanadaki toplam basınç düşümüdür. P2 ise diyaframın üst tarafındaki P1 giriş basıncına karşı olarak diyafram ve yay tarafından oluşturulur. P1÷P2 Değişken debili sistemlerde iyi bir şekilde balanslama yapıldığında yüksek enerji verimliliği sağlanabilir. Makine Mühendisi İstanbul Avrupa Yakası Bölge Müdürü Unites 25 Ocak - Şubat - Mart • • • > hukuk penceresinden : Elektronik Ortamda Genel Kurul Yapılması Merve Çıkrıkçıoğlu Avukat Yüksel Karkın Küçük Avukatlık Ortaklığı Ocak - Şubat - Mart Elektronik Ortamda Genel Kurul Yapılması 26 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu (“TTK”), sermaye şirketlerinin genel kurullarının elektronik ortamda yapılabilmesine olanak sağlamıştır. Buna göre şirket sözleşmesinde veya esas sözleşmede düzenlenmiş olması şartıyla, sermaye şirketlerinde yönetim kurulu tamamen elektronik ortamda yapılabileceği gibi, bazı üyelerin fiziki olarak mevcut bulundukları bir toplantıya bir kısım üyelerin elektronik ortamda katılması yoluyla da icra edilebilir. Bu hallerde TTK’da veya şirket sözleşmesinde ve esas sözleşmede öngörülen toplantı ile karar nisaplarına ilişkin hükümler aynen uygulanır. Şirketin bu amaca özgülenmiş bir internet sitesine sahip olması, ortağın bu yolda istemde bulunması, elektronik ortam araçlarının etkin katılmaya elverişliliğinin bir teknik raporla ispatlanıp bu raporun tescil ve ilan edilmesi ve oy kullananların kimliklerinin saklanması şarttır. Bu doğrultuda, 28 Ağustos 2012 tarihli Resmi Gazete’de 28395 sayılı “Anonim Şirketlerde Elektronik Ortamda Yapılacak Genel Kurullara İlişkin Yönetmelik” (“Yönetmelik”) yayınlanmıştır. Bu Yönetmelik, anonim şirket genel kurullarına elektronik ortamda katılmaya, öneride bulunmaya, görüş açıklamaya ve oy kullanmaya ilişkin usul ve esasları, genel kurullara elektronik ortamda katılmaya ve oy vermeye ilişkin esas sözleşme hükmünün örneğini, oyun hak sahibi veya temsilcisi tarafından kullanılmasının esaslarını, Elektronik Genel Kurul Sisteminin işleyiş esaslarını ve bu sistemin katılımcılarının yükümlülüklerini düzenlemektedir. Uygulama kuralları Elektronik ortamı kullanmak isteyen ortaklar, pay sahipleri ve yönetim kurulu üyeleri elektronik posta adresle- rini şirkete bildirirler TTK’nın 1527. maddesi uyarınca Elektronik Genel Kurul Sistemi (“EGKS”) uygulayacak şirketlerin esas sözleşmesinde, aşağıda belirtilen hükmün genel kurul toplantılarının düzenlendiği maddelerden biri içerisinde yer alması zorunludur: “Genel kurul toplantısına elektronik ortamda katılım: Şirketin genel kurul toplantılarına katılma hakkı bulunan hak sahipleri bu toplantılara, TTK’nın 1527. maddesi uyarınca elektronik ortamda da katılabilir. Şirket, Anonim Şirketlerde Elektronik Ortamda Yapılacak Genel Kurullara İlişkin Yönetmelik hükümleri uyarınca hak sahiplerinin genel kurul toplantılarına elektronik ortamda katılmalarına, görüş açıklamalarına, öneride bulunmalarına ve oy kullanmalarına imkân tanıyacak elektronik genel kurul sistemini kurabileceği gibi bu amaç için hukuk penceresinden : Elektronik Ortamda Genel Kurul Yapılması < Hak sahipleri ve temsilcilerinin elektronik ortamda genel kurul toplantısına katılma ve oy kullanmasına imkân tanıyacak şirketler, yukarıda belirtilen esas sözleşme hükmünde herhangi bir değişiklik yapmadan bu metni esas sözleşmelerine aktarmak zorundadır. Esas sözleşmelerinde bu maddede belirtilen esas sözleşme hükmü bulunan şirketler, yapacakları her genel kurul toplantısında hak sahiplerinin ve temsilcilerinin genel kurula elektronik ortamda katılabilmelerini ve oy verebilmelerini sağlamak zorundadır. I. Genel Kurul Öncesi İşlemler (i) Genel kurula ilişkin bilgi ve belgelere erişimin sağlanması Genel kurul toplantılarına ilişkin Kanun ve esas sözleşme gereği yapılması zorunlu olan çağrıları, genel kurul öncesi hak sahiplerinin incelemesine sunulması zorunlu olan belgeleri ve toplantı gündemine ilişkin belgeleri güvenli elektronik imzalı olarak TTK’da öngörülen süreler içinde EGKS’de hak sahiplerinin erişimine hazır bulundurmaları zorunludur. (ii) Genel kurula elektronik ortamda katılma bildirimi Genel kurula elektronik ortamda şahsen veya temsilcileri aracılığıyla katılmak isteyen hak sahipleri bu tercihlerini EGKS’den bildirmek zorundadır. Genel kurula hak sahibi yerine temsilcinin katılacağı durumda temsilcinin kimlik bilgisinin EGKS’ye kaydedilmesi zorunludur. Temsilcinin toplantıya fiziki katılacağı durumlarda da yetkilendirme bu şekilde yapılabilir. Hak sahibi temsilci tayin ederken temsilcisini genel olarak yetkilendirebileceği gibi her bir gündem maddesine ilişkin ayrı ayrı da yetkilendirebilir. Katılma haklarını temsilci olarak kullanan kişi, temsil edilenin talimatına uygun oy kullanır. Tüzel kişi hak sahipleri adına, EGKS’de yapılacak bildirimlerin tüzel kişi imza yetkilisince şirket namına kendi adlarına üretilen güvenli elektronik imzayla imzalanması gerekir. Bildirimler, hak sahibinin talimatına uygun olarak payların tevdi edildiği kuruluş tarafından da yapılabilir. Genel kurul toplantısına elektronik ortamda katılacağını bildiren hak sahibi bu tercihini EGKS’de geri alabilir. Elektronik ortamda katılma yönündeki bu talebini geriye almayan hak sahibi veya temsilcisi genel kurul toplantısına fiziken katılamaz. II. Genel Kurul Anındaki İşlemler (i) Toplantıya katılım Genel kurula elektronik ortamda katılım, hak sahiplerinin veya temsilcilerinin güvenli elektronik imzaları ile EGKS’ye girmeleriyle gerçekleşir. Toplantıya elektronik ortamda katılan hak sahipleri ve temsilcilerine ilişkin liste toplantı başlamadan önce EGKS’den alınır. Bu liste, hazır bulunanlar listesinin oluşturulmasında kullanılır. (ii) Toplantının elektronik ortamda açılması Genel kurul toplantısı fiziki ve elektronik ortamda aynı anda açılır. Toplantının açılabilmesi için ilgili mevzuattaki şartların yerine getirildiğinin Bakanlık temsilcisince de tespiti zorunludur. EGKS’deki teknik işlemlerin toplantı anında yerine getirilmesi için toplantı başkanı tarafından uzman kişiler de görevlendirilebilir. (iii) Elektronik ortamda görüş iletme Hak sahibi veya temsilcisi, elektronik ortamda katıldığı genel kurul toplantısında görüşlerini elektronik olarak iletir. (iv) Oy verme Genel kurul toplantılarına elektronik ortamda katılanlar, toplantı başkanının ilgili gündem maddesine ilişkin oylamaya geçildiğini bildirmesinden sonra, oylarını EGKS üzerinden kullanır. Her gündem maddesinin toplantı başkanının oylamaya geçildiğini bildirmesinden sonra ayrı ayrı oylanması zorunludur. Hak sahibi veya temsilci ilgili gündem maddesine ilişkin ola- rak verdiği oyu değiştiremez. Oylama sonucu, EGKS üzerinden toplantı başkanına iletilir. Toplantı başkanı bu sonucu ve varsa elektronik ortamda gönderilen muhalefet beyanını tutanağa işletir. (v) Tutanak Hazır bulunanlar listesi ve toplantı tutanağı toplantı bitiminde Bakanlık temsilcisine elektronik belge taşımaya ve saklamaya elverişli bir ortam içerisinde de teslim edilir. III. Şirketlerin yükümlülükleri Genel kurul toplantısına elektronik ortamda katılma ve oy kullanma sistemini uygulayacak şirketler ile bu amaçla destek hizmeti sunacak şirketler, yukarıda sıralanan yükümlülüklerin yanında aşağıda belirtilen yükümlülükleri de yerine getirmek zorundadır: a) Şirketler, EGKS’nin Yönetmelik ve TTK hükümlerine uygunluğunu tespit ettirip tescil ve ilan ettirmek zorundadır. b) Şirketler, varsa organın temsilcisi, bağımsız temsilci ve kurumsal temsilcilerin bilgilerini EGKS’de hak sahiplerinin bilgisine sunar. c) Şirketlerin kendisi veya destek hizmeti aldıkları şirketler, EGKS’de yapılan tüm işlemlere ilişkin kayıtları, genel kurula elektronik ortamda katılan hak sahiplerinin ve temsilcilerinin kimlik bilgilerini, elektronik ortamda, bunların gizliliğini ve bütünlüğünü sağlayarak on yıl süreyle saklamak zorundadır. Sonuç TTK’da elektronik ortamda genel kurul toplantılarının yapılmasına izin verilmesi, yabancı sermayeli şirketlerde genel kurul toplantılarında yaşanan prosedürsel problemlerin ortadan kalkmasını sağlayacaktır. Bu sayede, yabancı pay sahiplerinin şirket yönetiminde daha aktif konuma gelecekleri gibi şirkete sağladıkları katkı da artacaktır. Merve Çıkrıkçıoğlu Yüksel Karkın Küçük Avukatlık Ortaklığı 27 Ocak - Şubat - Mart oluşturulmuş sistemlerden de hizmet satın alabilir. Yapılacak tüm genel kurul toplantılarında esas sözleşmenin bu hükmü uyarınca, kurulmuş olan sistem üzerinden hak sahiplerinin ve temsilcilerinin, Yönetmelik hükümlerinde belirtilen haklarını kullanabilmesi sağlanır.” > seyyahname : Umre Ziyareti Ali Serim Danışman Umre Ziyareti Ocak - Şubat - Mart 7-16 Şubat 2013 hatıralarımda hayatımın en özel on günü olarak kalacak. Zira uzun yıllardan beri istediğim Umre ziyaretini yapabildim. 28 seyyahname : Umre Ziyareti < mükâfatı cennetten başkası değildir. Umre hacca nisbetle daha kolaydır. Umre ibadeti iki üç saat içinde bitirilebilir. Hacda ise günler süren bir ibadet yoğunluğu yaşanır. Bir başka deyişle, Umre belirli zaman içinde, imkânı olan müminlerin haremi şerifte (Kâbe, Arafat, Müzdelife, Mina vs.) şart ve usulüne uygun olarak yerine getirilen ibadetin adıdır. Umre, kefen misali bembeyaz giysiler içinde mah- şeri hatırlatan, ırkları, renkleri ne olursa olsun, nereden ve nasıl gelirlerse gelsinler, zengin veya fakir, Acem veya Arap, bütün sınıfları yok eden, Müslümanları bir arada kardeş yapan olayın adıdır. Umre ve Hac, kelimenin tam anlamıyla İslam’ın kendisidir. Umre ve Hac, Kur’an’dır, insanlara imamdır. Öyle görülüyor ki Allah, bir insana anlatacağı şeylerin hepsini birden Umre ve Hac’da toplamıştır. Umre ve Hac, genel olarak insanın Allah’a doğru seferidir. Umre ve Hac, beşeriyetin yaratılış ve bitiş felsefesinin sembolik bir göstergesidir. Umre ve Hac, İslam’ın insanlar arsında oluşturmak istediği toplum modelidir. Umre ve Hac, ucu kaçmış ip yumağı gibi, kişinin de kendi ipini bulmasının adıdır. Umrenin farz oluşu hususunda âlimler, ihtilafa düşmüşlerdir. İmam Şafii ve İmam Ahmed’e göre umre, hac gibi ömürde bir sefer farzdır. Buna delil olarak da, Kur’an’da “Haccı ve Umreyi Allah için tamamlayın.” Emir şeklinde gelmiş olmasıdır demişlerdir. İmam-ı Şafi (r.a.) indinde ise farzdır. Zira onun için Resûl-i Ekrem (sav)’in: “Umre bir farizadır. Tıpkı Hac farizası gibi” Hadis-i Şerifi vardır. Resûl-i Ekrem (s.a.v.)’in: “Umre, ikinci bir umreye kadar yapılan günahların kefaretidir. Hacc-ı Mebrur’un ise cennetten başka karşılığı yoktur” buyurduğu bilinmektedir. İmam Ebu Hanife ve İmam Malik’e göre ise, umre yapmak sünnettir. Bu görüş tercihe şayandır. Ancak Hanefi fûkahası; mali kudreti ve sıhhati müsait olan müminlere umre vacip noktasında ihtilâf etmişlerdir. Bu ihtilafın sebebi rivayet edilen çeşitli umre hadislerine dayanmaktadır. İbn-i Abidin umrenin vacip olduğunu tashih ederken, bazıları umre mutlak olarak “Sünnet müekkettir” adını vermişlerdi. Ekseri ulemaya göre anlaşılan sünnet-i müekket olduğudur. İmam-ı Muhammed (r.a.) göre umrenin sünnet olduğunu nassan ifade etmiştir. Bu da sünnet olduğunu icap eder; biz de buna kail olduk demiştir hükmünü beyan etmektedir. Ekseri ulama Resûl-i Ekrem (s.a.v.)’in: “Hacc bir farizadır. Umre ise bir tetavvûdur” Hadis-i Şerifini esas alırlar. Sahabe-i Kiram “Umre” için “Küçük Hac” demiştir. İbn-i Abbas’tan rivayet edilen şu hadisle is- 29 Ocak - Şubat - Mart Umre, ziyaret manasına gelen “i’timar” kelimesinden türemiştir. Belirli bir zamana bağlı olmaksızın ihram giyerek Kâbe’yi tavaf etmek, Safa ile Merve arasında sa’y yapmak ve traş olup ihramdan çıkmak olarak tarif edilir. Ebu Hanife (r.a.)’den rivayet olunduğuna göre, Peygamberimiz şöyle buyurmuştu: “Yapılan bir umre diğer bir umreye kadar aradaki günahlara kefarettir. Hacc-ı mebrur’un Ocak - Şubat - Mart > seyyahname : Umre Ziyareti 30 tidlâl etmiştir: “Ramazanda bir umre yapmak, bir hacca bedeldir.” Umreciler genellikle uçakla Cidde’ye gider. Ben doğrudan Medine’ye gitmeyi tercih ettim. Mekke’ye ihramsız geçilemeyeceğinden insanlar uçakta, hatta memleketinde ihrama girebilir. İhram beyaz renkte ve dikişsizdir. Başın açık ve ayakların çıplak olması istenir. İhram ile eşitliğe, kardeşliğe, ölüye benzemeye dikkat çekilir. İhrama girildiğinde cinsellik, kavga ve küfür yasaktır. Umreci mikat noktasını geçmeden önce abdest alır, tıraş olur, ayaklar çıplaktır, çanta ve kemer taşıyabilir. Kadınlar için normal elbise, eldiven, çorap, ayakkabı caizdir. İhramın sünneti olarak iki rekât namaz kılar. Telbiye, tekbir, tehlillerle Mekke’ye girer. Kâbe ziyaretinde tekbir ve telbiyelerle içeri girer. Telbiye yüksek sesle yapılır. Kâbe’nin çevresini Hacerül Esved hizasından başlayarak 7 defa döner. Bu dönüş sırasında ıztıba ve remel yapar. Iztıba, ridanın bir ucunu sağ koltukaltından geçirip sol omuz üzerine atmaktır. Sağ omuz ve kol açılır. Remel, erkeklerin kısa adımlarla koşarcasına yürümesi demektir. Tavaftan sonra tavaf namazı kılar. 2 rekattir. Müstakil bir vacip namazdır. Umreci, namazdan sonra say için Safa tepesinden başlayarak Merve’ye gidiş geliş şeklinde say yapar. “Sa’y” kelimesi; koşmak, hızlı yürümek anlamına gelmektedir. Hac ve umrede Kâbe’nin doğu tarafındaki “Safa” tepesinden başlayarak “Mer- 31 Ocak - Şubat - Mart seyyahname : Umre Ziyareti < Ocak - Şubat - Mart > seyyahname : Umre Ziyareti 32 ve” ye dört gidiş, Merve’den Safa’ya üç dönüş olmak üzere bu iki tepe arasındaki gidiş-gelişe denir. Safa’dan Merve’ye her bir gidişe ve Merve’den Safa’ya her bir dönüşe “şavt” denir. Safa ile Merve arasındaki yaklaşık 400 metre uzunluğundaki yürüme alanına “Mes’a” denir. Sa’y yapmak vaciptir. Sa’yın aslı, Hz. Hacer’in henüz kendisini emmekte olan oğlu Hz. İsmail için su ararken bu iki tepe arasında koşması hatırasına dayanmaktadır. Saydan sonra tıraş olup, ihramdan çıkar, umreyi bitirir. Umrede Hac’daki gibi Arafat, Mina, müzdelife, kudum ve veda yoktur. İsterse nafile kurbanı keser, isterse Mekke ve Medine’deki kutsal yerleri gezer. Umrede diğer ziyaret yerleri; Medine’de Peygamberimizin kabri, Kuba mescidi, Cuma mescidi, Kıbleteyn mescidi, Seba mescidi, Cennetülbaki mezarlığı, Bulut Mescidi, Uhud şehitleri ziyareti. Mekke’de Peygamberimiz Hz. Muhammed’in doğduğu ev, Cennetülmualla, Nur dağı, Sevr mağarası, Cin Mescidi, Cebeli Kubeys görülecek yerlerdir. Diliyorum bu yazıyı okuyan herkes benim gördüklerimi görür ve yaşadığım duyguları yaşarlar. Umre sırasında ilgi çekici bir başka husus da yapılmakta olan inşaat ve kentsel dönüşüm projeleri oldu. Mekke’de Kâbe çevresi tamamen değişiyor. Planlamaya göre 7 bin bina yıkılacak, 12 şeritli yol yapılacak. 14 milyar dolarlık proje başlamış durumda. Müslümanların kutsal mekânı Mekke’de Kâbe çevresi 10 yıl içinde tamamlanması öngörülen projelerle yepyeni bir çehreye kavuşacak. Üç yıldır devam eden çalışmalardan Ömer Tepesi projesi çerçevesinde tepe, iş makineleriyle düzleştiriliyor. Bu alana 30’ar katlı 60 gökdelen inşa edilecek. 230 bin metrekarelik alanda oteller, yerleşim birimleri, alışveriş merkezleri ve sosyal tesisler yer alacak. Burada en az 100 bin kişinin ikamet etmesi bekleniyor. Proje tamamlandığında 100 binlerce kişi aynı anda havalandırmalı özel alanlarda namaz kılabilecek. Diğer bir proje çerçevesinde inşa edilecek 40’ar katlı ikiz gökdelenlerden sonra ise şu anda hizmet veren Hilton otelinin taşınarak, binasının yıkılacağı belirtiliyor. Başka bir proje kapsamında ise Cidde havaalanı ile Mekke arasında ulaşımı sağlayacak hızlı tren hattı yapıldı. Saatte 300 ki- seyyahname : Umre Ziyareti < selecek. Öte yandan genişletme çalışmaları için Kâbe’nin kuzeyindeki Şamiye bölgesinde bulunan çarşı ve otellerden oluşan binden fazla binanın, Kral tarafından sağlanan 2 milyar dolarlık kaynakla satın alınıp yıkıldığı öğrendim. Yıkım çalışmalarının devam ettiği, Kâbe’nin bu yöne doğru genişletileceğini öğrendim. Ayrıca bu bölgeye yine çok katlı oteller, alışveriş merkezleri ve hacıların ulaşımı için otobüs terminalleri yapılacak. Kâbe çevresinde yürütülen ve tamamı 10 yıl içinde tamamlanması öngörülen bu altı proje bittiğinde bölgenin görüntüsü tamamen değişmiş olacak. Bu projelerin dışında Kindama Tepesi çalışmaları kapsamında Kâbe’nin yanındaki Kraliyet Sarayı Kompleksinin hemen arkasındaki tepede, gökdelen şeklinde otel binaları, alışveriş merkezleri kurulacak. Ayrıca Kâbe’nin hemen yanındaki Ecyad hastanesinin de yer aldığı kompleksin yıkılacağı, buraya çok katlı binalar kurulacağı, hastanenin bu binalardan birinde hizmet vereceği ifade ediliyor. Kâbe’nin güneyinde yer alan Hicrah bölgesinde ibadet alanının 30 bin metrekareye çıkarılacağı belirtiliyor. Yeni projelerle Kâbe’de ibadet alanının kapasitesinin artırılacağı kaydediliyor. Kâbe ve çevresinde hac zamanı ve Cuma günleri kılınan namazlar esnasında aynı anda 1,5 milyondan fazla insan ibadet edebiliyor. Diliyorum bu projelerde Türk firmaların yapacağı önemli işler olacaktır. Ali Serim Danışman 33 Ocak - Şubat - Mart lometreye kadar hız yapabilen trenler Cidde havaalanı ile Mekke arasındaki mesafeyi 30 dakikada, Cidde ile Medine arasındaki mesafeyi ise yaklaşık 2 saatte alacak. Projeler kapsamında Mekke’nin girişinden Ömer Tepesine kadar uzanacak, 80 metre genişliğinde 12 şeritlik Kral Abdülaziz Yolu da inşa edilecek. Bu yol sayesinde özellikle hac döneminde Cidde ile Mekke arasında yaşanan trafik sıkışıklığının azaltılması hedefleniyor. Yol inşaatı için Mekke’nin girişinden itibaren yüzlerce bina yıkılıyor. Ayrıca Ömer Tepesinin önünde bulunan Intercontinental oteli de yıkılarak, Kâbe’nin rahatlıkla görülmesi sağlanacak. Bu şekilde Kâbe’nin yanında bulunan iki büyük bina yıkılırken, buranın hemen arkasında gökdelenler yük- > edebi köşe : 3 Şehrin Analizi Cemal Süreya’dan 3 Şehir Analizi Ankara Ocak - Şubat - Mart En iyi kalpli üvey ana... Bu şehri bu kadar yalın anlatan başka bir şey olamaz sanırım. Sorumluluklarını bilen, asla kötü davranmayan ama sonuçta bir üvey ana olan Ankara. Bu şehirde insanlar bekler. Emekliliği, askerliğinin bitmesini, rüşvetin gelmesini, gönderdiğiniz evrakın cevaplanmasını, suskun devletin konuşmasını beklerler. Taşı çatlatacak bir sabırla bir şeyleri beklerler, kim bilir bekledikleri hayattır. Belki denizi görselerdi beklemezlerdi. Denizi su sanıyorlar. Suyu görmek için göllerin kıyısına gidersiniz ama su ufka uzanmaz. Bir suyu deniz yapan ufuk yoktur Ankara ‘nın göllerinde. Oysa ne önemlidir suyun hiç bitmemesi ve uysal bir sevgili gibi gökyüzüyle birleşmesi. O vaatkar ufuk çizgisi, o nasıl güzeldir. Her zaman ötelerde bir şey olduğunu fısıldayan o şehvetli çizgi. İnsanlar Ankara’da beklerler, kim bilir bekledikleri hayattır. 34 edebi köşe : 3 Şehrin Analizi < İstanbul İstanbul’da ise durum daha vahimdir. Hayat sanki bir adım ötede duruyor gibidir. Doğruya doğru, dünyanın en güzel şehridir İstanbul ama hayat eli çabuk davranır. Daha siz elinizi uzatmadan işveli bir kadın gibi kaçar gider. Bu yüzden hırsla kovalarlar hayatı İstanbullular. Beklediği şeyin belki de hiç gelmeyeceğini söyleyen şeytani fısıltıya rağmen, Ankaralının dingin tevekküllü bekleyişinde bir huzur vardır. Ama İstanbullunun hırslı kovalamacasında ne huzur vardır ne de tatmin. Dünyanın en güzel şehri hemen kol mesafesindeyken kendilerini yiyip yutan bir kovalamacanın içinde kaybolur giderler. Hayat kaçar, onlar kovalar. İzmir Ama İzmir... İzmir’de hayat beklenmez, kovalanmaz da. O zaten sizinle beraberdir. Ufkun ötesini muştulayan bir deniz vardır. Mutlulukla dolu, sakin bir sevişmenin tadındadır körfez. Körfez vapurlarının sakin gidişinde hırslarınız yok olur, kovalamayı bırakırsınız, hatta martılara gevrek atacak kadar iyilikle dolarsınız. Ne varsa bu şehirde, bayatlamış vapur çayı bile nektar olur. Hafta sonları denize doğru bir göç başlar. “Ey hayat, biz Çeşme’ye gidiyoruz sen de arkadan gel” der. İzmirliler muzipçe. Ve ne gariptir ki hayat, uslu bir çocuk gibi onların peşinden gider. Yazar : Cemal Süreya 35 Ocak - Şubat - Mart Ne garip, uçak biletinin üzerinde adımın hemen yanında yazan IZM harflerine sevgiyle bakıyorum. Sabırsızım, sevgilisine kavuşacak aşıklar kadar. > yelken dünyası : Yarışmak! Gezmek! Heyacan! Keyif! Hırs! Eser İnce Skipper Yarışmak! Gezmek! Heyecan! Keyif! Hırs!.. Hangisi? Tabi ki hepsi... Mevcut gezi teknesini, yarış moduna sokup, donanım ekleyerek sınırları zorlamak sadece benim zihni sinir projem değildi tabi, bu şekilde modifiye ettiğimiz teknelerimizle bir süre yarıştıktan sonra, Heni tercihini performanslı ama daha stabil, ekip sayısı 6 kişiyi aşmayan bir tekne şeklinde kullanırken, bir dönem tekneleriyle hem gezip, hem de yarışan, gerçekten özlediğim o tatlı rakiplerim yollarını başka türlü çizdiler. Büyük cesaretle ortaklaşa bir yarış makinesi satın alıp, ismini de 7 Bela koydular! Ocak - Şubat - Mart Eeeee! Bela geliyorum demez! Merak edeceğinizi düşünerek bu süreci ve detaylarını, 7 Bela’nın hem ortağı hem de sponsorlarından Sayın Taner Halaçoğlu’nun esprili yanıtlarıyla aktarmak istiyorum. 36 Eser : Herkes kendi teknesiyle yarışırken bu deli fikir nereden çıktı? Taner : 7 ortaktan 5 tanesinin yelkenli gezi tekneleri vardı, bunlardan 3 tanesi Delight, Energie ve Sarp tekneleri aynı grupta yarışıyorlardı. (Eski Heni ‘nin rakipleri), 3 tekne de aynı pontonda bağlıydı, aralarında çok büyük bir rekabet vardı, öyle ki! yarışı kaybeden marinaya dönemiyordu. Diğer ortaklarda zaten bu teknelerde ekip idi. Düzenlenen yarışlarda tekne sınıfları gezi ve yarış grubu olarak ayrılıyordu, sonra bu gruplandırma kaldırıldı yarış tekneleri ile gezi tekneleri rakip olunca, modifiye gezi teknelerinin yarışlarda kazanma şansı kalmadı. Taner Halaçoğlu (Sanayi Dış Ticaret), Gürsel Öztürk (Mühendislik İnşaat) Nedret Yazıcı (Ticaret, İnşaat), Münci Öz (Dış Ticaret, Sanayi), Hasan Özyurt (İnşaat, Kozmetik), Umur Özkal (Lojistik), Ayhan Karaca (Dış Ticaret)’dan oluşan ortaklar ve aileleri aynı zamanda teknelerini gezi amaçlı da kullandıklarından bu teknelerden vazgeçmek istemiyorlardı. İstanbul Yelken Kulübünde yenen bol alkollü bir yemek sırasında 7 ortak bir Farr 40 yarış teknesi almaya karar verdik. Hemen orada bir peçete üzerine bu karar yazıldı ve ortaklar tarafından imzalandı. Sonraki bir kaç gün içinde bu ortaklığın anayasası yazıldı. Eser : Bu kararı alırken nasıl bir hedef koydunuz, amaç neydi? Taner : Amacımız rekabetçi bir ortamda performanslı bir şekilde yelken yapmak, yarışmak, kazanmak, tekne- yelken dünyası : Yarışmak! Gezmek! Heyacan! Keyif! Hırs! < Eser : Evet! Satın alma kararı verildikten sonra Farr 40 avına çıkmak kolay bir iş değil, tekneyi nerede buldunuz, ülkeye nasıl geldi? Nasıl donatıldı? Taner : Bu tekneyi Amerika Rhode Island New Port’ da bulmuştum. Aynı zamanda İtalya’da da başka bir tekne bulduk ve getirme kolaylığı nedeniyle İtalya’dakini tercih ettik, ancak tekne biz alıcı olunca bir anda başkasına satılıverdi. Bu nedenle Amerika’daki tekneye kaporo yollayıp, bir servey firmasına servey yaptırdık. Sonra da tekneyi New Port’da teslim almaya gittim. Salma ve direk söküldü, tekne kara yoluyla New Jersey’e yollandı oradan da her türlü otobüs, otomobil gibi tekerlekli kara taşıtlarını taşıyan bir gemi ile Türkiye’ye nakliyesi yapıldı. Satıcı teknenin nakliyesi sırasın- da çok yardımcı oldu, tekne geldiğinde tek bir eksik parça, çalışmayan hiç bir ekipman yoktu, hatta hiç bir yerde yazmayan bir çok yedek parça, alet, ve yelkenler bulduk. Eser : Farr 40 la yarışmak nasıl bir duygu? Kolay bir tekne değil, Profesyonel yardım aldınız mı? Taner : İlk günlerde Farr 40 bizleri çok korkutuyordu. Hiç birimiz böyle bir teknede yarışmamıştık. Birçok bilinmeyen vardı. Tekneyi tamamen kendimiz kullanmak istiyorduk, bunun için zamana ve bilgiye ihtiyacımız vardı. İlk sene profesyonel destek aldık, antrenman yaptık. İlk Güney yarışımıza Sinan Sümer, Kaan İş gibi yelkencilerle ortak ekip kurarak katıldık. Sonraki senelerde sadece kendi ekibimizle yarışmaya devam ettik ve başardık. Farr 40’ın en önemli özelliği tekne hakkındaki her türlü bilgiye ki, buna performansı artırmak için gerekli bilgiler dahil, çok kolay bir şekilde ulaş- mak mümkün. Tekneyi öğrenince daha da çok seviyorsunuz, Farr 40 bizim amacımıza uygun dünyadaki en iyi teknelerinden biri. Kullanımı kolay, zaten sınıf teknelerin sahipleri tarafından kullanılmasını şart koşuyor. Hatta birçok yönden bizim eski gezi teknelerimize göre kullanımı daha kolay diyebilirim. Bir kere yükler çok daha hafif, tekne çok daha dengeli. Hafif havada çok başarılı. Tek sorun esen havalarda orsada tekneyi dengelemek... bizleri çok yoruyor. Eser : 7 kişi bu tekne için yeterli ekip sayısını karşılamaz, eksik kişileri nasıl tamamlıyorsunuz? Taner : Tekneye 10-12 kişilik ekip gerekiyor. Biz 7 kişiyiz kalan ekibi de eski ekiplerimizden tamamlıyoruz. Geçen sene hiç yatta yarışmamış 2 adet eski centerboat yarışçısını ekibe dahil ettik, bir iki antrenman sonrasında çok başarılı bir şekilde adapte oldular. Gelecekteki ekip ihtiyacımızı 37 Ocak - Şubat - Mart yi kendimiz ve bize katılacak tamamen amatör bir ekiple kullanarak keyif almak. En önemlisi, hepimiz için yaşam şekli olmuş yelkeni, doyasıya yaşamak. Bu arada kendi gezi teknelerimizi de kaybetmemek. > yelken dünyası : TOKA Yelken Ekibi ile MATmazel çok canlar yakacak! Ocak - Şubat - Mart böyle karşılamayı düşünüyoruz. 7 Bela Ortaklar! ki yarışın sonunda pontonda oluyor, hem yarışı yorumluyor, hem de eğleniyoruz. Eser : Her konuda ortaklık zor iştir, dengeleri nasıl koruyorsunuz? Eser : Ortakların konuyla ilgili başka hedefleri veya düşünceleri var mı? Taner : Dengeler, ortaklık öncesi yazılan anayasadaki kurallara göre hareket etiğimiz için hiç bozulmuyor. Yani başta yapılan bu anlaşmanın çok büyük yararı var. Ortak paydalarımız çok yüksek. İlk tekne aldığımızda Energie teknesi ekiplerinden Ahmet arkadaşımız da ortaktı, fakat çıkmak istedi hemen yine eski Energie ekibinden Münci Abi yerini aldı. Hatta başka ortak olmak isteyenler de var, ama 7 bizim uğurlu sayımız onun için kabul etmiyoruz. Taner : ARC yarışı ile Atlantiği geçmek en büyük hedefimiz, tabi Farr 40’ tan daha konforlu ve güvenli bir tekne ile. (Farr 40 la geçmek korkunç zevkli bir yelken deneyimi olabilirdi, çünkü apaz ve pupada daha zevkli bir seyir yapacağınız tekne bilemiyorum) . Hatta bu konuda da bir peçete yazıldı, imzalandı, 2014 te yapılacak diye. Şimdi hanımlardan ve çocuklardan izin alma safhasındayız! Eser : Kazandığınız kupaları nasıl paylaşıyorsunuz, kim eve götürüyor? Taner : 7 Bela’ nın 3 sponsoru var! Micro Yazılım Evi, Armada Logistik, Helly Hansen Sport Works. Taner : O konuda anayasamızda yazılı. Kupaları kura ile alıyoruz. Kupa alan bir dahaki kuraya giremiyor. Her ortak aldığı kupa sonrası -reklam olacak ama- bir şişe Johnnie Walker Black Label Whiskey’i ekibe sunmak zorunda. Bu da genelde bir sonra- 38 Eser : 7 Bela’nın sponsoru var mı? Eser : Yarışırken yaşadığınız enteresan veya komik şeyler oluyor mu? Taner : Hemen hemen her yarışta muhakak birçok ilginç, entresan, komik olay oluyor. Zaten yelken sporunun dinamiği bu, bizi büyük bir tutkuyla bu spora bağlayan… Ortaklardan Hasan Özyurt ise 7 Bela ile tekne sahibi olmanın keyfini şöyle anlatıyor. Benim teknem yoktu, hiç olmazsa yarışırken gezerim dedim, Taner’ in anlattığı gibi yemek yerken peçeteye yazdık, imzaladık ve sonrasında da aldık. Bizde bir konu konuşulurken ver peçeteyi yazayım denir ve hayata geçirilir. Denizden ve birbirimizden kopmamak ilk amacımızdı. Yarış filosunun iddialı tekneleri olan Farr 40’la yarışmak harika bir duygu, eskiden “kimler gidiyor önden?” diyorduk, şimdi “kimler geliyor arkadan?” diyoruz. Önümüzdeki zaman diliminde yurt dışında yarışmak ve okyanus geçmek gibi hayallerimiz var. Taner Halaçoğlu’nu yakalamışken ülkemizde yelken sporunun gelişimi ve yat yarışçılığı ile ilgili fikirlerini de almak istedim. Bakın neler söyledi! Yat yarışlarının gelişiminin önündeki en büyük engel şu anda uygulanmakta olan sınıflandırma sistemidir. Bu yelken dünyası : TOKA Yelken Ekibi ile MATmazel çok canlar yakacak! < sistem çok performanslı, sadece yarışa uygun teknelere prim veriyor. Bunun sonucunda bizim gibi ekiplerin artık çıkması çok zor. Esasında yelken Türkiye’de çok gelişiyor Beneteau, Jeanneau, Bavaria gibi firmalar Avrupa’da kendi ülkelerinden sonra en çok tekneyi Türkiye’ye satıyorlar. Bu tekneler marinalarda yatıyor, çoğunun bazı yarışlarda yarışabilecekleri olanaklar yaratılması lazım. Örneğin geçen yıl Türkiye Yelken Federasyonu’nun İstanbul Boğazında düzenlediği yelken şenliği gibi. Bu tekneleri filoya katacak IRC sertifikalı bir gezi sınıfı veya sertifikasız destek sınıfı gibi bir sınıf olabilir veya her ikisi birden olabilir. Böyle yapılırsa bu insanlar yarış ile tanışır ve bazıları daha sonra yarış sınıfına geçmek isteyebilir. Yarış filomuzda bu geçişi yapan pek çok örnek var. Sponsorluk konusuna gelince çok önemli... Yat yarışçılığının uluslararası boyuta geçmesi için en büyük engellerden biri sponsor bulunamaması. Yoksa optimistten başlayarak yüksek sayıda yelkenci yetişiyor daha sonra lise, üniversite, iş yaşamı gençleri yelkenden uzaklaştırıyor. Yelken hayatını sürdürecek geliri sağlayamıyor, işte bu noktada sponsorlar çok önemli. Fransa, İngiltere, İtalya gibi kitlelerin yelken sporunu takip ettiği ülkelerde sponsorlar büyük yatırımlar yapabiliyor ve bu spor adı geçen ülkelerde çok gelişiyor. Aynı ilgi ve sponsor yatırımları bizde de olsa yat yarışçılığı başka boyutlara taşınabilir. Bu söyleşi ve bilgilendirme için Taner Taner Halaçoğlu’na sonsuz teşekkürlerimle... 7 Bela’nın keyfi, neşesi ve başarısı bol, tüm umutları gerçek olsun. Dilerim okyanus geçiş hikâyelerini de buradan sizlere ballandıra ballandıra anlatma şansına sahip olurum. Görüşmek üzere! Eser İnce 39 Ocak - Şubat - Mart Skipper Ocak - Şubat - Mart > basında biz 40 41 Ocak - Şubat - Mart basında biz < > AE Ailesi’nden Rize’nin Düşman İşgalinden Kurtuluşunun 95. Yıldönümü Organizasyonuna Sponsor Olduk 2 Mart 1918 Rize’nin düşman işgalinden kurtuluşunun 95.yıldönümü kutlamaları çerçevesinde, 2 Mart gecesi Türker İnanoğlu Maslak Show Center’da kutlama organizasyonu gerçekleşti. Her sene olduğu gibi, geceye sponsor olarak destek verdik. Ocak - Şubat - Mart 2 bin 500 davetlinin katılımıyla gerçekleşen, Rize’nin düşman işgalinden kurtuluşunun 95. Yıldönümü organizasyonunda açılış konuşmasını İstanbul Valisi; Hüseyin Avni Mutlu yaptı. Gecede müzik dünyasının en önemli isimlerinden Ferhat Göçer sahne aldı. Geceye katılan üst düzey yöneticilerimiz ve personelimiz, oldukça keyifli bir gece geçirdiklerini ifade ettiler. 42 AE Ailesi’nden < 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nü Kırmızı Güllerle Kutladık 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nde, CFO’muz Hasan Ali Gül’ün bizlere hediye ettiği kırmızı güllerle kutlama yaptık. Tüm Dünya Kadınlarının gününü, yürekten kutluyor eşitlik, özgürlük ve mutluluk dolu yaşam sürmelerini diliyoruz. Ulu önder M.Kemal Atatürk’ün dediği gibi, “Ey kahraman Türk kadını, sen yerde sürünmeye değil, omuzlarımız üzerinde göklere yükselmeye layıksın.” 43 Ocak - Şubat - Mart Kuveyt Türk Bankacılık Üssü Projesi çalışanlarımızdan Sn. Kamil Güngör’ün 15 Şubat 2013 Cuma günü biricik oğlu Osman Efe Güngör dünyaya geldi. Güngör ailesini tebrik ediyoruz. > AE Ailesi’nden Yönetim Kurulu Üyemiz Sn. Hasan İnce’nin amcasının oğlu, Selim İnce vefat etmiştir. Merhuma Allah’tan rahmet kederli ailesine ve yakınlarına başsağlığı dileriz. Proje Yönetim Departmanı, Yurtiçi Mekanik İşler Müdürümüz Sn. Celil Doğan’ın annesi, Ayşe Doğan vefat etmiştir. Merhumeye Allah’tan rahmet kederli ailesine ve yakınlarına başsağlığı dileriz. İnsan Kaynakları Departmanı, Vize & Bilet İşleri Müdür Yardımcısı Sn. Seher Öztopuz’un teyzesi, Ülkü Acı Ocak - Şubat - Mart vefat etmiştir. Merhumeye Allah’tan rahmet kederli ailesine ve yakınlarına başsağlığı dileriz. 44