Dergi özetini görmek için tıklayınız.

Transkript

Dergi özetini görmek için tıklayınız.
ISSN: 1303-9210
LEGAL
Hukuk Dergisi
LEGAL JOURNAL OF LAW
Cilt: 13/Sayı: 151
Volume: 13/Issue: 151
Yıl/Year: 2015
YARGITAY KARARLARI, DANIŞTAY KARARLARI
VE DİĞER YÜKSEK MAHKEME KARARLARI,
HUKUK HABERLERİ, HUKUKÎ MAKALELER,
GÜNCEL MEVZUAT, RESMÎ GAZETE ÖZETLERİ,
ÖNEMLİ BİLGİLER
COURT OF CASSATION DECISIONS, COUNCIL STATE DECISIONS
AND OTHER SUPREME COURT DECISIONS, LEGAL NEWS, LEGAL
WRITINGS, CURRENT LEGISLATION, ABSTRACTS OF OFFICIAL
GAZETTE, MAJOR INFORMATION
Legal Hukuk Dergisi
Legal Journal of Law
“Hakemli Dergidir”/“Peer reviewed Journal”
Cilt: 13/Sayı: 151
Volume: 13/Issue: 151
Yıl/Year: 2015
Yayın Sahibi/Publisher: Legal Yayıncılık A. Ş. adına Sahibi ve Genel
Yayın Yönetmeni/On Behalf of Legal Yayıncılık
INC. Publisher and Executive Editor
Av./Aal. Lütfürrahman BAŞÖZ
(Sertifika No./Certificate No.27563)
Sorumlu Yazı İşleri Müdürü
Responsible Manager: Av./Aal. Ramazan ÇAKMAKCI
Basım ve Cilt/Printing and Volume: Kitap Matbaacılık San. ve Tic. Ltd. Şti.
(Sertifika No./Certificate No.: 16053)
Tel.: 0212 482 99 10 Faks/Fax: 0212 482 99 78
Basıldığı Yer/Place of Publication: Davutpaşa Cad. No: 123, Kat:1
Topkapı/İstanbul
Basıldığı Tarih/Publication Date: Temmuz/July 2015
Yönetim Yeri/Place of Management: Bahariye Cad. No: 63/6 Kadıköy/İstanbul
Tel.0216 449 04 86 Faks/Fax: 0216 449 04 87
Yayın Türü/Type of Publication: Yerel, Süreli, Aylık Hukuk Dergisi/This
journal is a peer reviewed national law journal
published per month
İzmir Temsilcisi/
Izmir Representative
Av./Aal. İsmet KÖYMEN
Mersin Temsilcisi/
Mersin Representative
Av./Aal. H. Hulki ÖZEL
ISSN: 1303-9210
Dergiye yapılan atıflarda “LHD” kısaltması kullanılmalıdır.
For citations please use the abbreviation: “LHD”
E-mail: akademi@legal. com. tr
Telefon/Phone: 0 216 449 04 85
Faks/Fax: 0 216 449 04 87
Posta Adresi/Postal Address:
Bahariye Cad. Çam Apt. No: 63 D.6 Kadıköy – İstanbul
Bu dergide yayımlanan yazılarda ileri sürülen görüşler yazarlara aittir.
Articles published in this journal represent only the views of the contributors.
Copyright © 2015
Bu derginin tüm yayın hakları LEGAL YAYINCILIK A. Ş. ’ye aittir.
Yayınevinin izni alınmadan eğitim ve tanıtım amaçlı kısmi alıntılar hariç
olmak üzere hiçbir şekilde kopya edilemez, çoğaltılamaz ve
yayınlanamaz.
All rights reserved. No part of this publication may be copied,
reproduced, stored in a retrieval system, or transmitted, in any form or
by means, without the prior expressed permission in writing of the
LEGAL YAYINCILIK A. S.
LEGAL HUKUK DERGİSİ
Bahariye Cad. Çam Apt. No: 63 D.6 Kadıköy – İstanbul
Tel: (216) 449 04 85 – 449 04 86 Faks: (216) 449 04 87
İnternet adresi: www. legal. com. tr
E-mail: legal@legal. com. tr
DANIŞMA ve YAYIN KURULU
EDITORIAL and ADVISORY BOARD
Prof. Dr. Faruk ACAR
Marmara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Medeni Hukuk Anabilim Dalı
Prof. Dr. Pınar AKAN
Marmara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Ticaret Hukuku Anabilim Dalı
Prof. Dr. Gökhan ANTALYA
Marmara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Medeni Hukuk Anabilim Dalı
Prof. Dr. Abdülkadir ARPACI
Yeditepe Üniversitesi Hukuk Fakültesi Özel Hukuk Bölüm Başkanı
Prof. Dr. Mehmet Emin ARTUK
Marmara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dekanı (Eski)
Prof. Dr. Oğuz ATALAY
Dokuz Eylül Üniversitesi Hukuk Fakültesi Medeni Usul ve İcra-İflâs Hukuku
Anabilim Dalı
Prof. Dr. Cevdet ATAY
Prof. Dr. Mehmet BAHTİYAR
Yeditepe Üniv. Hukuk Fakültesi Ticaret Hukuku Anabilim Dalı Başkanı
Prof. Dr. Süheyl BATUM
Bahçeşehir Üniversitesi Hukuk Fakültesi Anayasa Hukuku
Prof. Dr. Ali Cem BUDAK
Yeditepe Üniversitesi Hukuk Fakültesi
Prof. Dr. Erdoğan BÜLBÜL
Galatasaray Üniversitesi Hukuk Fakültesi İdare Hukuku Anabilim Dalı
Prof. Dr. Osman CAN
Marmara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Anayasa Hukuku Anabilim Dalı
Prof. Dr. Özlem YENERER ÇAKMUT
Özyeğin Üniversitesi Hukuk Fakültesi Ceza ve Ceza Usul Hukuku Anabilim Dalı
Prof. Dr. Mustafa ÇEKER
Çukurova Üniversitesi Hukuk Fakültesi Ticaret Hukuku Anabilim Dalı
Prof. Dr. Gürsel ÇETİN
İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Adlî Tıp Anabilim Dalı
Prof. Dr. Osman DOĞRU
Marmara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Genel Kamu Hukuku Anabilim Dalı Başkanı
Prof. Dr. Ömer EKMEKÇİ
İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi İş ve Sosyal Güvenlik Hukuku Anabilim Dalı
Prof. Dr. Nuray EKŞİ
Yeditepe Üniversitesi Hukuk Fakültesi
Prof. Dr. Nüvit GEREK
Eskişehir Anadolu Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dekanı
Prof. Dr. Tevfik GÜLSOY
Gaziantep Üniversitesi Hukuk Fakültesi
Prof. Dr. Alper GÜMÜŞ
İstanbul Şehir Üniversitesi Hukuk Fakültesi Anabilim Dalı
Prof. Dr. Pelin GÜVEN
Kocaeli Üniversitesi Hukuk Fakültesi Devletler Özel Hukuku Anabilim Dalı Başkanı
Prof. Dr. Sibel İNCEOĞLU
Bilgi Üniversitesi Hukuk Fakültesi Anayasa Hukuku Anabilim Dalı
Prof. Dr. Turgut KALPSÜZ
Prof. Dr. Eser KARAKAŞ
Bahçeşehir Üniversitesi AB İlişkileri Bölüm Başkanı
Prof. Dr. Işıl KARAKAŞ
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi Üyesi - Devletler Umumi Hukuku
Prof. Dr. Mahmut KOCA
İstanbul Şehir Üniversitesi Hukuk Fakültesi Ceza Hukuku
Prof. Dr. Mustafa KOÇAK
Okan Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dekanı – Anayasa Hukuku
Prof. Dr. Muharrem KILIÇ
Akdeniz Üniversitesi Hukuk Felsefesi ve Sosyolojisi Anabilim Dalı Başkanı
Prof. Dr. Serap Keskin KİZİROĞLU
Okan Üniversitesi Ceza ve Ceza Usul Hukuku Anabilim Dalı Öğretim Üyesi
Prof. Dr. Tekin MEMİŞ
İstanbul Şehir Üniversitesi Hukuk Fakültesi
Prof. Dr. Ali Necip ORTAN
İstanbul Kültür Üniversitesi Fikri Haklar Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü
Prof. Dr. Hayrettin ÖKÇESİZ
Akdeniz Üniversitesi Hukuk Fakültesi Hukuk Felsefesi ve Sosyolojisi Anabilim Dalı
Prof. Dr. Ayhan ÖNDER
Ceza ve Ceza Usul Hukuku
Prof. Dr. Selçuk ÖZTEK
Marmara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Emekli Öğretim Üyesi
Prof. Dr. Ömer ÖZKAN
İstanbul Ticaret Üniversitesi Hukuk Fakültesi Ticaret Hukuku Ana Bilim Dalı
Prof. Dr. Saba ÖZMEN
Okan Üniversitesi Hukuk Fakültesi Medeni Hukuk Anabilim Dalı
Prof. Dr. Bahri ÖZTÜRK
İstanbul Kültür Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Müdürü
Prof. Dr. Hasan PULAŞLI
Yeni Yüzyıl Üniversitesi Hukuk Fakültesi
Prof. Dr. Adem SÖZÜER
İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dekanı
Prof. Dr. Cumhur ŞAHİN
Gazi Üniversitesi Hukuk Fakültesi Ceza ve Ceza Usul Hukuku Anabilim Dalı Başkanı
Prof. Dr. Şükran ŞIPKA
İstanbul Kemerburgaz Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dekanı
Prof. Dr. Güzin ÜÇIŞIK
Beykent Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dekanı
Prof. Dr. Samim ÜNAN
Galatasaray Üniversitesi Ticaret Hukuk Fakültesi
Prof. Dr. Hakan ÜZELTÜRK
Yeditepe Üniversitesi Hukuk Fakültesi Vergi Hukuku Anabilim Dalı
Prof. Dr. Sultan ÜZELTÜRK
Yeditepe Üniversitesi Hukuk Fakültesi Anayasa Hukuku Anabilim Dalı
Prof. Dr. Serap YAZICI
Şehir Üniversitesi Hukuk Fakültesi
Prof. Dr. Ahmet Caner YENİDÜNYA
Marmara Üniversitesi Hukuk Fakültesi
Prof. Dr. Hamdi YILMAZ
Maltepe Üniversitesi Hukuk Fakültesi Medeni Hukuk Anabilim Dalı
Prof. Dr. Sevtap YOKUŞ
Kocaeli Üniversitesi Anayasa Hukuku Anabilim Dalı Başkanı
Doç. Dr. Müslüm AKINCI
Kocaeli Üniversitesi Hukuk Fakültesi İdare Hukuku Öğretim Üyesi
Doç. Dr. Murat ALIŞKAN
Marmara Üniversitesi Hukuk Fakültesi
Doç. Dr. Çetin ARSLAN
Yargıtay Cumhuriyet Savcısı
Doç. Dr. Mustafa Erdem CAN
Akdeniz Üniversitesi Hukuk Fakültesi Ticaret Hukuku Anabilim Dalı Başkanı
Doç. Dr. Ebru CEYLAN
İstanbul Aydın Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dekan Yardımcısı Medeni Hukuk
Anabilim Dalı Öğretim Üyesi
Doç. Dr. Mehmet ERDEM
Galatasaray Üniversitesi Hukuk Fakültesi Medeni Hukuk Öğretim Üyesi
Doç. Dr. Ahmet M. GÜNEŞ
Yalova Üniversitesi Hukuk Fakültesi
Doç. Dr. Şafak NARBAY
Erzincan Üniversitesi Hukuk Fakültesi Ticaret Hukuku Anabilim Dalı Öğretim Üyesi
Doç. Dr. İlhan YILMAZ
Galatasaray Üniversitesi Hukuk Fakültesi Devletler Özel Hukuku Anabilim Dalı
Yrd. Doç. Dr. Taner AYANOĞLU
İstanbul Bilgi Üniversitesi Hukuk Fakültesi İdare Hukuku Anabilim Dalı
Yrd. Doç. Dr. Sinan BAYINDIR
İstanbul Aydın Üniversitesi Ceza ve Ceza Muhakemesi Hukuku
Anabilim Dalı Öğretim Üyesi
Yrd. Doç. Dr. Sevi BAKIM
Okan Üniversitesi Üniversitesi Ceza ve Ceza Muhakemesi Hukuku
Anabilim Dalı Öğretim Üyesi
Yrd. Doç. Dr. Fatma KARAKAŞ DOĞAN
Uluslararası Kıbrıs Üniversitesi Hukuk Fakültesi Ceza ve Ceza Usul Hukuku
Anabilim Dalı Öğretim Üyesi
Yrd. Doç. Dr. Nuri ERDEM
TC. İstanbul Aydın Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dekan Yardımcısı, Ticaret Hukuku
Anabilim Dalı Öğretim Üyesi
Yrd. Doç. Dr. Muzaffer EROĞLU
Kocaeli Üniversitesi Hukuk Fakültesi Ticaret Hukuku Anabilim Dalı
Yrd. Doç. Dr. Birgül SOPACI
Marmara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Ticaret Hukuku Anabilim Dalı
Yrd. Doç. Dr. Varol KARAASLAN
Kocaeli Üniversitesi Hukuk Fakültesi Medeni Usul ve İcra İflasHukuku Anabilim Dalı
Yrd. Doç. Dr. Nur KARAN
Özyeğin Üniversitesi Hukuk Fakültesi İdare Hukuku
Yrd. Doç. Dr. A. Kürşat TANGÜN
Okan Üniversitesi Hukuk Fakültesi Deniz Ticareti Hukuku Anabilim Dalı
Dr. İsmet Nezih ABANOZ
Uludağ Üniversitesi Öğretim Görevlisi
Haşmet Sırrı AKŞENER
İstanbul 10. Ticaret Mahkemesi E. Başkanı
Hasan ÖZKAN
Em. İstanbul Hukuk Hâkimi
İzzet DOĞAN
Em. İstanbul Hukuk Hâkimi
Arş. Gör. Mustafa ÜNLÜTEPE
Sakarya Üniversitesi Hukuk Fakültesi Medeni Hukuk Anabilim Dalı
Av. Atilla COŞKUN, Av. Süleyman ÇETİN,
Av. İbrahim Murat HAZNEDAR, Av. Recep KAHRAMAN, Av. Dr. Filiz KESKİN,
Av. Fikret İLKİZ, Av. Hasan KÖROĞLU, Av. Mehmet UÇUM, Av. Talih UYAR
LEGAL HUKUK DERGİSİ YAYIN İLKELERİ
PUBLICATION AND SUBMISSION REQUIREMENTS OF LEGAL
JOURNAL OF LAW
1. Legal Hukuk Dergisi (LHD), ayda bir yayımlanan hakemli bir
dergidir.
Legal Journal of Law is a peer reviewed journal published per
month.
2. Dergi’de yayımlanabilecek yazılar, hukuk alanını ilgilendiren
içerikte her türlü makale, karar incelemesi ve kitap incelemesi ile çevirilerdir. Yazıların dili, Türkçe veya diğer Avrupa dilleridir.
This is a journal of law focusing on legal issues concerning law.
Articles, case notes and comments, discussions of legislative development,
book reviews and other similar type of papers which are written in
Turkish and in other European languages are welcome.
3. Dergi’de yayımlanmak üzere gönderilen yazılar başka bir yerde
yayımlanmamış ya da yayımlanmak üzere gönderilmemiş olmalıdır.
Articles that will be sent to the editor should not be published
elsewhere, nor be submitted to other journals simultaneously.
4. Yazılar Microsoft Word (Microsoft Office 98 ve üzeri
versiyonlar) formatında (. doc veya. docx dosya uzantılı olarak) yazılmış
olmalıdır. Ayrıca yazılar, aşağıdaki şekil şartlarına uygun olarak kaleme
alınmış olmalıdır:
Kağıt boyutu: A4
Üst: 2, 5 cm; Alt: 2, 5 cm; Sol: 2 cm; Sağ: 2 cm
Metin: Times New Roman, 12 punto, 1.5 satır aralığı, iki yana
yaslı
Dipnotlar: Sayfa altında, Times New Roman, 10 punto, 1 satır aralığı, iki yana yaslı
Articles should be submitted as Microsoft Word (either with. doc
or. docx file extensions) documents (Microsoft Office 1998 or higher
versions). Articles should be written according to the following style
guidelines:
Paper size: A4
Top: 2.5 cm; Bottom: 2.5 cm; Left: 2 cm; Right: 2 cm
Text body: Times New Roman, 12 points, at 1.5 line spacing,
justified
Footnotes: Times New Roman, 10 points, at 1 line spacing,
justified
5. Her yazı, kaydedildiği bir CD ile ya da elektronik posta yolu ile
Microsoft Word formatında editöre teslim edilmelidir. Yazının basılı
olarak teslimi gerekmemektedir.
Softcopy of the article either on a CD or as an attached Microsoft
Word Document via e-mail should be submitted to the editor. There is no
need to submit any hardcopy of the article.
6. Yazıyla birlikte yazarın (veya yazarların) adına, unvanına, çalıştığı kuruma, açık adresine, kolay ulaşım sağlanabilecek telefon numaralarına ve elektronik posta adreslerine ilişkin bilgiler de editöre ulaştırılmalıdır.
The name (s), formal position (s), institutional affiliation (s) and
contact details (especially e-mail (s)) of the author (s) must be clearly
included with the submission to the editor.
7. Dergi’ye gönderilen makaleler Türkçe ve İngilizce başlık ile
hem İngilizce hem de Türkçe özet kısmı içermelidir.
Each submission should contain a Turkish and an English Title, as
well as an Abstract part in Turkish and English.
8. Dergi’ye gönderilen makalelerde, ilgili makaledeki konuyu tanımlayan Türkçe ve İngilizce uygun anahtar kelimeler bulunmalıdır.
All articles should be accompanied by a sufficient number of keywords in Turkish and English that reflect the content of the article.
9. Dergi’ye gönderilen makalelerde kullanılan kaynaklar, makale
sonunda kaynakça olarak alfabetik sırada verilmiş olmalı ve kullanılan
kaynaklar dipnotunda veya metin içerisinde kısa olarak yer almalıdır.
All references cited in the text should be numbered in the order of
mention in the text and should be given in abbreviated form in footnotes.
They should be listed in full form at the end of the article in an alphabetically arranged bibliography as well.
10. Dergi’ye gönderilen makalelerin yazım bakımından son denetimlerinin yapılmış olduğu ve basılmaya hazır olarak verildiği kabul
edilir.
All submissions are regarded as ready to publish and already
proofread by the author himself.
11. Yayım Kurulu’nda ilk değerlendirilmesi yapılan makaleler,
anonim olarak hakeme gönderilecek, hakemden gelen rapor doğrultusunda makalenin yayımlanmasına, hakemden gelen rapor çerçevesinde
düzeltme istenmesine ya da yayımlanmamasına karar verilecek ve yazar
durumdan en kısa zamanda ve genellikle e-posta yolu ile haberdar edilecektir. Tamamlanmış veya düzeltilmiş yazı, Yayım Kurulu’nca, tekrar
hakeme gönderilebilir.
Initial assessment of the articles will be done by the editorial board. After the assessment is completed, the articles will be sent to an
anonymous peer reviewer. In accordance with reviewer’s report,
amendments may be done or the article may be decided not to be
published. After the amendments are completed, the article may be sent
to peer reviewer again, by the editorial board.
12. Dergi, hakemin yazarı bilmemesi esasına (kör hakemlik)
dayanır. Hakeme gönderilecek makalelerde de yazarın kimliğine ilişkin
bilgilerin gizliliği sağlanır.
All articles submitted are subject to a blind peer review. The identity of the author (s) and reviewer (s) will not be revealed to the other
party.
13. Dergi basıldıktan sonra ilgili sayının yazarlarına ve bu sayıda
hakemlik yapmış olanlara ücretsiz olarak gönderilir.
Free copies of the of the published issue will be sent both to the
author (s) and to the reviewer (s).
Dergimiz Hakkında/About Our Journal
Legal Hukuk Dergisi (LHD), ayda bir yayımlanan hakemli bir dergidir.2003 yılından beri yayın hayatını sürdürmekte olan dergide hakem
denetiminden geçmiş makaleler, karar tahlilleri, içtihat ve mevzuat kronikleri ile eser incelemelerine yer verilmektedir. Her sayıda Türk ve yabancı akademisyenler ve hukuk uygulamacıları tarafından kaleme alınan,
hukuk ile ilgili değerli eserler yayımlanmaktadır.
Okuyucularımızın göndereceği hukuk alanına ilişkin makaleler ve
diğer türdeki eserlerle (karar tahlilleri, eser incelemeleri vb.), dergimizin
daha da zenginleşeceğine inanıyoruz.
Legal Journal of Law (LHD) is a peer reviewed journal published per
month, concentrating on issues of law and considers for publication articles,
case notes and comments, discussions of legislative developments and book
reviews. It has been in publication since 2003. Each issue contains scholarly
works concerning law bulletin/journal, authored by scholars and
practitioners around the globe.
We welcome your contributions in the form of articles, notes,
comments or reviews on topics reflecting a broad range of perspectives
on law; with your contributions and support our journal will progress.
EDİTÖRDEN…/FROM THE EDITOR…
Değerli abonelerimiz, 2015 yılının yedinci sayısıyla sizlerle birlikte olmanın mutluluğu içindeyiz.
Dergimizin makaleler kısmında Yard. Doç. Dr. Mehmet Emin
ALŞAHİN - Av. Fatma SANCAR “Rüşvet Suçunda Soruşturma ve
Kovuşturma Usulü”, Dr. Bezar Eylem EKİNCİ’nin “Anayasa Mahkemesi’ne
Bireysel Başvuruda Davadan Feragatin Bireysel Başvurunun Objektif İşlevi
Yönünden Değerlendirilmesi”, Av. Kerim BÖLTEN’in “Arbitration in Tax
Treaties and OECD Model Convention with Respect to Taxes on Income and
on Capital”, Yard. Doç. Dr. Kerem Cem SANLI’nın “Kiraya Verenin On Yıllık
Uzama Süresi Sonunda Bildirim ile Kira Sözleşmesini Sona Erdirmesi: Hukuk
ve Ekonomi Perspektifinden Bir İnceleme” ve Yüksel BAT’ın “Suça Teşebbüs
ve Yargıtay Uygulaması” isimli makaleleri yeralmaktadır.
Dergimizin uzman görüşleri kısmında Av. Talih UYAR’ın “Hayatın
Olağan Akışına Aykırı Olduğu Gerekçesiyle Bir Senedin İptaline Karar
Verilebilir mi?” ve Oktay ÇAMDELEN’ın “Teklif Bedelinin %3’ünden Fazla
Verilen Geçici Teminatın Tamamı Gelir Kaydedilebilir mi?” isimli yazıları yer
almaktadır.
Dergilerimizin 2015 yılı abonelik yenileme dönemi devam etmektedir.
Her biri alanında uzman hukukçulardan oluşan yayın ve danışma kurullarının
hukuka katkı amacıyla gönüllü olarak çalıştığı zengin içeriğe sahip hukuk dergilerimiz sadece sizlerin abonelikleri ile yayın hayatına devam etmektedir.
Dergilerimize abone olarak verdiğiniz destek ile hukukun gelişmesine ve yaygınlaşmasına yapmış olduğunuz katkıların bu yıl da devam etmesini beklemekteyiz.
Legalbank elektronik hukuk programımız sizlerin değerli desteği ile
güçlenerek ve abone sayısını hızla arttırarak yoluna devam etmektedir. Önümüzdeki günlerde Dergilerimizi de elektronik ortama aktarmayı planlamaktayız. Legalbank sitemizden ücretsiz 3 günlük tam kullanım imkanı devam etmektedir. Programımızı denememiş abonelerimizin www. legalbank. net internet adresinden sitemizi ziyaret etmelerini beklemekteyiz.
Editör/Editor
LEGAL HUKUK DERGİSİ
Cilt: 13/Sayı: 151
Yıl: 2015
İÇİNDEKİLER
Yüksek Mahkeme Kararları Kısa Özetleri .............................................................. 21
Hukukî Makaleler....................................................................................................... 35
Rüşvet Suçunda Soruşturma ve Kovuşturma Usulü
Yard. Doç. Dr. Mehmet Emin ALŞAHİN
Av. Fatma SANCAR.......................................................................................... 37
Anayasa Mahkemesi’ne Bireysel Başvuruda Davadan Feragatin Bireysel
Başvurunun Objektif İşlevi Yönünden Değerlendirilmesi
Dr. Bezar Eylem EKİNCİ .................................................................................. 59
Vergi Antlaşmalarında Tahkim ve Gelir ve Sermaye Vergileri ile İlgili Oecd
Model Konvansiyonu
Av. Kerim BÖLTEN.......................................................................................... 85
Kiraya Verenin On Yıllık Uzama Süresi Sonunda Bildirim ile Kira Sözleşmesini
Sona Erdirmesi: Hukuk ve Ekonomi Perspektifinden Bir İnceleme
Yard. Doç. Dr. Kerem Cem SANLI................................................................. 103
Suça Teşebbüs ve Yargıtay Uygulaması
Yüksel BAT ..................................................................................................... 149
Uzman Görüşleri....................................................................................................... 193
“Hayatın Olağan Akışına Aykırı Olduğu” Gerekçesiyle “Bir Senedin İptaline”
Karar Verilebilir mi?
Av. Talih UYAR .............................................................................................. 195
Teklif Bedelinin %3’ünden Fazla Verilen Geçici Teminatın Tamamı Gelir
Kaydedilebilir mi?
Oktay ÇAMDELEN (Müfettiş)........................................................................ 203
Hukuk Haberleri....................................................................................................... 213
Yargıtay Hukuk Kararları....................................................................................... 247
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu Kararları.......................................................... 249
Yargıtay Hukuk Daire Kararları....................................................................... 285
Yargıtay Ceza Kararları .......................................................................................... 353
Yargıtay Ceza Genel Kurulu Kararları............................................................. 355
Yargıtay Ceza Daire Kararları.......................................................................... 383
Danıştay Kararları.................................................................................................... 409
Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu Kararı ................................................... 411
Danıştay Daire Kararı ...................................................................................... 415
18
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi Kararları ........................................................ 417
Anayasa Mahkemesi Kararları ............................................................................... 425
Güncel Mevzuat ........................................................................................................ 447
Resmî Gazete Özetleri...................................................................................... 449
Önemli Bilgiler .......................................................................................................... 463
LEGAL HUKUK DERGİLERİ SİPARİŞ FORMU ........................................ 516
Yüksek Mahkeme Kararları Arama Dizinleri ....................................................... 517
Kavramlara Göre Arama Dizini ....................................................................... 519
Kanun Maddelerine Göre Arama Dizini .......................................................... 527
LEGALBANK ABONELİK FORMU............................................................. 531
LEGAL JOURNAL OF LAW
Volume: 13/Issue: 151
Year: 2015
CONTENTS
Plot Summary of Supreme Court Decisions ............................................................. 21
Legal Writings............................................................................................................. 35
The Investigation and Prosecution of Bribery Offense
Asst. Prof. Dr. Mehmet Emin ALŞAHİN
Atty. Fatma SANCAR ....................................................................................... 37
Assessment of Objective Function of Discontinuance of Case Based on Individual
Application for Constitutional Court
Dr. Bezar Eylem EKİNCİ .................................................................................. 59
Arbitration in Tax Treaties and OECD Model Convention with Respect to Taxes
on Income and on Capital
Atty. Kerim BÖLTEN........................................................................................ 85
Termination of a Lease Contract by Lessor Following Ten Years of Extension: A
Legal and Economic Analysis
Asst. Prof. Dr. Kerem Cem SANLI ................................................................. 103
Attempted Crime and the Decisions of the Court of Administrative Appeals
Yüksel BAT ..................................................................................................... 149
Expert Opinions ........................................................................................................ 193
May a Decision to Cancel a Check be Rendered Based on the Ground that It is
Against the "Normal Course of Life"?
Atty. Talih UYAR............................................................................................ 195
Could be Recorded as Revenue whole of Tender Security that Amount is More
than Percent %3 of Bid Price
Oktay ÇAMDELEN (Inspector) ...................................................................... 203
Legal News................................................................................................................. 213
Court of Cassation Civil Chamber Decisions ......................................................... 247
Court of Cassation Assembly of Civil Chambers Decisions............................ 249
Court of Cassation Civil Chambers Decisions ................................................. 285
Court of Cassation Criminal Chamber Decisions.................................................. 353
Court of Appeal Assembly of Criminal Chambers Decisions.......................... 355
Court of Appeal Criminal Chamber Decisions ................................................ 383
Council of State Decisions ........................................................................................ 409
Plenary Session of the Administrative Law Chamber Decision....................... 411
Council of State Chamber Decision ................................................................. 415
20
Decision of the European Court of Human Rights ................................................ 417
Turkish Constitutional Court Decisions ................................................................. 425
Current Legislation................................................................................................... 447
Abstracts of Official Gazette............................................................................ 449
Major Informations .................................................................................................. 463
ORDERING FORM FOR THE LEGAL LAW JOURNALS .......................... 516
Index of Supreme Court Decisions .......................................................................... 517
Index of Related Legal Terms.......................................................................... 519
Index of Related Law Code Articles ................................................................ 527
SUBSCRIPTION FORM FOR THE LEGALBANK LEGAL DATABASE .. 531
YÜKSEK MAHKEME KARARLARI KISA ÖZETLERİ
PLOT SUMMARY OF SUPREME COURT DECISIONS
AİLE HUKUKU
Ziynet Eşyası Alacağı Davası- Somut olayda, davacı vekilinin
asıl istemi ziynet eşyalarının aynına ilişkin olup, aynen iadenin
mümkün olmaması halinde, hükmün icrasının temini amacıyla
bedel iadesi talep edilmektedir. Bu nedenle davanın belirsiz alacak
davası olarak nitelendirilmesi mümkün değildir. Mahkemece, işin
esasına girilip taraf delilleri toplanarak hasıl olacak sonuca göre
hüküm kurulması gerekir. ........................................................................... 290
ALACAK HUKUKU
Faktoring Şirketinin Alacağını Hükümsüz Kılmak- 08.05.2012
tarihli faturanın davacı defterlerinde kayıtlı olduğu, davalı
faktoring şirketine 08.05.2012 tarihli fatura ve 15.06.2012 tarihli
alacak bildirim formu ile alacağın temliki hükümlerine göre temlik
işlemi yapıldıktan sonra davalı faktoring şirketinin alacağını
hükümsüz kılmak için davacı ve davalı şirketin 22.06.2012 tarihli
satım sözleşmesini düzenledikleri, davacının kötüniyetli olduğu
gerekçesiyle davanın reddine ve tazminata karar verilmesi
doğrudur ...................................................................................................... 337
AVUKATLIK HUKUKU
Vekalet Ücreti- Davalı vekilinin tüm temyiz itirazları ile davacı
vekilinin aşağıdaki bent kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde
değildir. Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari
Ücret Tarifesinin 12. maddesi gözetilerek davacı yararına 440, 00
TL vekalet ücreti takdir edilmesi gerekirken 85, 56 TL vekalet
ücretine hükmedilmesi doğru değil ise de bu husus yeniden
yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, hükmün V-1. bendinde
yer alan … 85, 56 TL … rakamının çıkarılarak yerine 440, 00 TL
rakamının yazılmasına, davacı vekilinin bu yöne ilişkin temyiz
itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK’nin geçici 3. maddesi
yollamasıyla 1086 sayılı HUMK’nun 438/7. maddesi uyarınca
hükmün bu şekliyle düzeltilerek onanması gerekir..................................... 285
Vekalet Ücreti- Yerel mahkemece hatalı değerlendirmeyle dava
şartı yokluğundan ret kararı verildiği gerekçesiyle davalı yararına
maktu vekalet ücreti verilmesi usul ve yasaya aykırıdır. ............................ 280
Yüksek Mahkeme Kararları Kısa Özetleri
XXII
BANKACILIK HUKUKU
Genel Garanti Taahhütnamesi- Türkiye Bankalar Birliği’nin söz
konusu bankacılık uygulamalarının bankaların kendi takdirinde
olduğu yönündeki müzekkere cevabı ile davalının satışının yaptığı
araç faturası üzerine İ. Bankası Davutpaşa Şubesi tarafından
rehinlidir, satılamaz, ibaresinin yazılmış olması da değerlendirilerek, taraflar arasında davacının iddia ettiği gibi yerleşik bir
uygulamanın bulunup bulunmadığının araştırılması ve neticesine
göre hüküm kurulması gerekir .................................................................... 317
BORÇLAR HUKUKU
Eser Sözleşmesi Uyarınca Fazladan Yapılan İmalat Bedelinin
Tahsili İstemi- Uygulama projeleri ihale sırasında incelemeye
sunulmuş, davacı da tüm belgeleri okuyup inceleyerek teklifini
sunmuştur. İşinin uzmanı sayılan yüklenicinin projelerdeki inşaat
alanının miktarını bilmesi gerekir. Ayrıca sözleşmenin hükümleri
ile ihale dökümanı arasında çelişki veya farklılık olması
durumunda ihale dökümanında yer alan hükümler esas alınacağına
göre ihale dökümanı kapsamında yer alan projelerdeki miktara
göre imalat yapılacağı, sözleşmede projeden daha az alan
gösterilmesini sonuca etkisi olmadığı da açıktır. O halde tüm bu
nedenlerle davanın reddine karar verilmesi gerekir. ................................... 326
Hesap Kat İhtarnamesi- Dava dosyası içerisindeki bilgi ve
belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin
tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön
bulunmamasına ve davalı banka tarafından davacıya gönderilen
05.07.2010 tarihli hesap kat ihtarnamesinde, davacının müteselsil
kefaletinin bulunmadığı 24/09/2008 tarihli limit artırım sözleşmesi
ve 10/11/2009 tarihli Genel Nakdi ve Gayrinakdi Kredi Sözleşmesi
uyarınca ödeme talep edilmiş olmasına göre, davalı vekilinin tüm
temyiz itirazları yerinde değildir. ................................................................ 315
Takas Defi- Bakiye alacağı bulunduğu ve bu alacağı ödenmediği
için eksik işleri tamamlamadığı biçimindeki savunması
takas/mahsup niteliğindedir. Mahkemece hüküm altına alınan
davacının KDV dahil 23.106, 76 TL alacağından davalının
ödenmeyen bakiye iş bedeli 5.388, 08 TL alacağının mahsubu ile
bakiye 17.718, 68 TL üzerinden davanın kısmen kabulüne karar
verilmesi gerekir.......................................................................................... 328
Bütün kararlar bu şekilde özetli olarak dergimizin
Temmuz 2015 tarihli 151. sayısından ulaşabilirsiniz
LHD - Cilt: 13/Sayı: 151/Yıl: 2015
HU KU KÎ MA KA L E L E R
LEGAL WRITINGS
* Rüşvet Suçunda Soruşturma ve Kovuşturma Usulü
The Investigation and Prosecution of Bribery Offense
Yard. Doç. Dr./Asst. Prof. Dr. Mehmet Emin ALŞAHİN
Av./Atty. Fatma SANCAR
* Anayasa Mahkemesi’ne Bireysel Başvuruda Davadan Feragatin Bireysel Başvurunun
Objektif İşlevi Yönünden Değerlendirilmesi
Assessment of Objective Function of Discontinuance of Case Based on Individual
Application for Constitutional Court
Dr. Bezar Eylem EKİNCİ
* Arbitration in Tax Treaties and OECD Model Convention with Respect to Taxes on
Income and on Capital
Vergi Antlaşmalarında Tahkim ve Gelir ve Sermaye Vergileri ile İlgili OECD Model
Konvansiyonu
Av./Atty. Kerim BÖLTEN
* Kiraya Verenin On Yıllık Uzama Süresi Sonunda Bildirim ile Kira Sözleşmesini
Sona Erdirmesi: Hukuk ve Ekonomi Perspektifinden Bir İnceleme
Termination of a Lease Contract by Lessor Following Ten Years of Extension: A Legal
and Economic Analysis
Yard. Doç. Dr./Asst. Prof. Dr. Kerem Cem SANLI
* Suça Teşebbüs ve Yargıtay Uygulaması
Attempted Crime and the Decisions of the Court of Administrative Appeals
Yüksel BAT
H
RÜŞVET SUÇUNDA SORUŞTURMA VE
KOVUŞTURMA USULÜ
(THE INVESTIGATION AND PROSECUTION OF BRIBERY OFFENSE)
Yard. Doç. Dr./Asst. Prof. Dr. Mehmet Emin ALŞAHİN∗
Av./Atty. Fatma SANCAR **
ÖZET
Kamu idaresinin güvenirliğine ve işleyişine karşı işlenen suçlardan
biri olan rüşvet suçu son yıllarda ülkemizde ve dünyada oldukça yaygınlaşmış ve büyük bir sorun haline gelmiştir. Kamu görevlilerinin görevlerinin ifasıyla ilgili işlerde görev ve yetkilerine aykırı davranarak
menfaat temin etmesi, devlete olan güveni azaltmakta ve toplumdaki
adalet duygusunu zedelemektedir. Bu nedenle çalışmamızda rüşvet suçunun soruşturma ve kovuşturma usulü ile bu suça ilişkin yaptırım incelenecektir.
Anahtar Kelimeler: Rüşvet, Kamu Görevlisi, Suç, Ceza Hukuku,
Kamu İdaresi
ABSTRACT
Bribery, one of the crimes against the reliability and functioning of
public administration has become widespread in recent years in our
country and the world and has become a major problem. Public officers to
provide benefits by acting contrary to the duties and powers related jobs in
the execution have reduce confidence in the State and undermines the sense
H
Hakem denetiminden geçmiştir.
Marmara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Ceza ve Ceza Muhakemesi Hukuku Anabilim
Dalı Öğretim Üyesi.
**
Marmara Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Hukuk Anabilim Dalı, Kamu Hukuku Bilim Dalı, Tezli Yüksek Lisans Öğrencisi.
∗
26
Rüşvet Suçunda Soruşturma ve Kovuşturma Usulü
of justice in society. Therefore, our study will examine the sanctions
procedure with the investigation and prosecution of bribery offenses.
Keywords: Bribery, Public Official, Crime, Criminal Law, Public
Administration
***
...
Rüşvet, kamu görevlisinin göreviyle alakalı işlediği bir suç türü
olmasına rağmen, bu suçun soruşturulması bakımından, 3628 sayılı Mal
Bildiriminde Bulunulması, Rüşvet ve Yolsuzluklar Mücadele Kanunu1’na bakmak gerekmektedir. 3628 sayılı Kanunun 17. maddesinin 1.
fıkrasında; “Bu Kanunda ve 18.06.1999 tarihli ve 4389 sayılı Bankalar
Kanununda yazılı suçlarla, irtikâp, rüşvet, basit ve nitelikli zimmet, görev sırasında veya görevinden dolayı kaçakçılık, resmi ihale ve alım ve
satımlara fesat karıştırma, Devlet sırlarının açıklanması veya açıklanmasına sebebiyet verme suçlarından veya bu suçlara iştirak etmekten
sanık olanlar hakkında 02.12.1999 tarihli ve 4483 sayılı Memurlar ve
Diğer Kamu Görevlilerinin Yargılanması Hakkında Kanun hükümleri
uygulanmaz” denilmektedir2. Buna göre, rüşvet suçunun soruşturulması
4483 sayılı Memurlar ve Diğer Kamu Görevlilerinin Yargılanması Hakkında Kanun hükümlerine göre değil, 3628 sayılı Mal Bildiriminde Bulunulması, Rüşvet ve Yolsuzluklarla Mücadele Kanununa göre yapılacaktır. Diğer bir ifade ile rüşvet suçunu işlediği iddia edilen kamu görevlisi açısından soruşturma ve kovuşturma yapılması için izin alınması
koşulu aranmayacaktır.
...
Kamu idaresinin işleyişine ve güvenilirliğine karşı işlenen suçlardan biri olan rüşvet suçuyla mücadelede en önemli husus suçun etkin bir
şekilde soruşturulması ve kovuşturulmasıdır. Daha çok gizli kalan ve
ispatı zor olan rüşvet suçunun soruşturulmasının izne tabi olmaması yerinde bir düzenlemedir. Rüşvet suçunun yaptırımında caydırıcılığı art1
2
04.05.1990 tarih ve 20508 sayılı Resmi Gazete.
3628 sayılı Kanunun 17. maddesinin 2. fıkrasında; “Yukarıdaki fıkra hükmü
müsteşarlar, valiler ve kaymakamlar hakkında uygulanmaz” denilmektedir. Böylece
müsteşar, vali ve kaymakamların işledikleri suç rüşvet olsa dahi, soruşturma izni
alınması gerekmektedir.
LHD - Cilt: 13/Sayı: 151/Yıl: 2015
Yard. Doç. Dr. Mehmet Emin ALŞAHİN - Av. Fatma SANCAR
27
tırmak amacıyla belli haklardan yoksun bırakılma, kazanç müsaderesi ve
tüzel kişiler aleyhine güvenlik tedbirlerine hükmedilmesi öngörülmüştür.
Rüşvet suçunda görevli mahkeme Ağır Ceza Mahkemeleridir. Rüşvet
suçunda son çıkış kapısı olarak etkin pişmanlık hükümlerine yer verilmiştir. Etkin pişmanlık kanunda bazı suç tiplerinde özel olarak düzenlenen bir müessese olup rüşvet suçu için de öngörülmüştür. Etkin pişmanlıkla amaçlanan rüşvetin gizli kalmasını önleyerek ortaya çıkarılması ve
pişmanlık duyan faile bir nevi yardım etmektir. Böylelikle rüşvet suçunda etkin pişmanlık gösteren failin cezası kimi durumlarda ortadan
kalkacak, kimi durumlarda ise indirilecektir.
Makalenin devamına, dergimizin dergimizin
Temmuz 2015 tarihli 151. sayısından ulaşabilirsiniz
LHD - Volume: 13/Issue: 151/Year: 2015
H
ANAYASA MAHKEMESİ’NE BİREYSEL BAŞVURUDA
DAVADAN FERAGATİN BİREYSEL BAŞVURUNUN OBJEKTİF
İŞLEVİ YÖNÜNDEN DEĞERLENDİRİLMESİ
(ASSESSMENT OF OBJECTIVE FUNCTION OF DISCONTINUANCE OF CASE
BASED ON INDIVIDUAL APPLICATION FOR CONSTITUTIONAL COURT)
Dr. Bezar Eylem EKİNCİ*
ÖZET
1982 Anayasası’nda yer alan bireysel başvuru yolu, hak ve özgürlükler açısından önem taşımaktadır. Literatürde bireysel başvurunun
birçok işlevine işaret edilmekle birlikte, Alman hukukunda yaygın olarak, objektif ve sübjektif olmak üzere iki işlevi üzerinden ele alındığı
görülmektedir. Davadan feragat bakımından bu ayrım önem taşımaktadır. Bu çalışmada, Anayasa Mahkemesi’ne bireysel başvuru yolu genel
olarak açıklanarak, bu başvuru yolunun işlevleri ele alınacaktır. Ardından bireysel başvuruda davadan feragat edilmesinin hukuki sonuçları
incelenecektir.
Anahtar Kelimeler: Anayasa Mahkemesi, bireysel başvuru, davadan feragat.
ABSTRACT
The application which is located in 1982 Constitution is very
important in terms on individual rights and freedoms. Although the
literature points out many functions of individual applications, as it is
widely used in German law, it appears to be handled in two functions
objectively and subjectively. This distinction is important in point of
discontinuance of the case. In this study, the individual application of
H
*
Hakem denetiminden geçmiştir.
Doğu Akdeniz Üniversitesi Hukuk Fakültesi Anayasa Hukuku Araştırma Görevlisi,
Gazimağusa/KKTC, eylem.ekinci@emu.edu.tr.
Dr. Bezar Eylem EKİNCİ
29
the Constitutional Court will be explained in general and the functions
of these remedies will be discussed. Then, legal consequences of the
discontinuance of the case of individual application will be examined.
Keywords: Supreme Court, individual applications, discontinuance of
case.
***
...
Davadan feragat etme, dava hakkı kapsamında değerlendirilmektedir. Dolayısıyla bireyler, davayı başlatabildikleri gibi feragat etme
hakkına da sahiptirler. Ancak bireysel başvurunun sözünü ettiğimiz objektif işlevi, feragat halinde bazı durumlarda incelemenin devam etmesini gerekli kılmaktadır.
6216 Sayılı Kanun’da bireysel başvuruda, başvurucunun feragat
etmesi durumunda açıkça düşme kararının verileceği ifadesi yer almakla
birlikte, Anayasa Mahkemesi İçtüzüğü’nde bazı istisnalar getirilerek,
kanunda yer almayan bir genişleme yapılmıştır. Her ne kadar bu tür bir
genişleme, bireysel başvurunun objektif işlevini ön plana çıkarması bakımından olumlu olsa da, gerek feragate ilişkin düzenlemelerin bireysel
başvurunun niteliğinden kaynaklanan yönünün dikkate alınması, gerekse
alt normun üst norma uygun olması bakımından bu konudaki düzenlemelerin kanunla yapılması daha uygun görünmektedir.
Belirtilmesi gereken son bir önemli nokta ise bireysel başvuru
yolu, Türkiye açısından hala yeni olarak nitelendirebileceğimiz bir yoldur. Anayasa Mahkemesi’nin feragate ilişkin geliştireceği içtihat, hak ve
özgürlüklerin korunması bakımından, bireysel başvurunun işlevine yönelik temel yaklaşımı da zamanla ortaya koyacaktır. Sübjektif bir hak
koruması temeline dayanmakla birlikte, bireysel başvurunun objektif
işlevinin de değerlendirilmesi, hak ve özgürlük yorumun genişletilmesi
ve anayasa yargısının gelişmesi bakımından önem taşımaktadır.
Makalenin devamına, dergimizin dergimizin
Temmuz 2015 tarihli 151. sayısından ulaşabilirsiniz
LHD - Volume: 13/Issue: 151/Year: 2015
H
ARBITRATION IN TAX TREATIES AND OECD MODEL
CONVENTION WITH RESPECT TO TAXES ON INCOME AND
ON CAPITAL
(VERGİ ANTLAŞMALARINDA TAHKİM, VE GELİR VE SERMAYE VERGİLERİ İLE
İLGİLİ OECD MODEL KONVANSİYONU)
Av./Atty. Kerim BÖLTEN
ÖZET
Son on yıllık zaman periyodu içerisinde uluslararası vergisel
uyuşmazlıkların çözümüne kavuşmasında önemli derece artış görünmektedir. Örneğin, Ekonomik Gelişim ve İşbirliği Organizasyonu’nun
(The Organization of Economic Development and Cooperation) 2008
yılında Gelir ve Sermaye’nin Vergilendirilmesi Hakkında Örnek Anlaşma (Model Convention with Respect to Taxes on Income and on
Capital) içerisinde zorunlu ve bağlayıcı tahkim yöntemi düzenlenmiş ve
belirli şartlar altında uyuşmazlığın tahkim yoluyla çözüme kavuşturulmasına imkan sağlanmıştır. 2008 yılından önce ortak anlaşma prosedürü
(Mutual Agreement Procedure) uluslararası vergi uyuşmazlıklarının tek
çözüm yöntemi olarak düzenlenmekteydi. Ancak söz konusu düzenlemenin yapısı gereği birçok uluslararası vergisel uyuşmazlık çözüme kavuşamamaktadır.
Anahtar Kelimeler: Vergisel Anlaşmalarda Zorunlu ve Bağlayıcı
Tahkim, OECD Teklifi, Ortak Anlaşma Prosedürü, Çifte Vergilendirme
ABSTRACT
Throughout the last decade improving the resolution of
international tax disputes has been experienced spectacular and at the
same time steady developments. For instance in 2008, The Organization
H
Hakem denetiminden geçmiştir.
Av. Kerim BÖLTEN
31
of Economic Development and Cooperation (hereinafter referred to as
“OECD”) amended its Model Convention with Respect to Taxes on
Income and on Capital and its commentary (hereinafter referred to as
“Model Convention”) and mandatory and binding arbitration process
was included in this regard. Prior to 2008 amendments, the mutual
agreement procedure, indicated in Article 25 of the Model Convention,
was the sole dispute resolution mechanism designated at the Model
Convention and such mechanism was undoubtedly remained insufficient
and considerable majority of the tax disputes between the taxpayer(s)
and governments and two or more governments remained unresolved.
Keywords: Mandatory and Binding Arbitration in Tax Treaties,
OECD Proposal, Mutual Agreement Procedure, Double Taxation
***
The first formal treaty was between Austria and Prussia, as both
countries noticed the benefit of applying authority to tax on certain
aspects of income earned through the course of both commercial and
non-commercial activities within the borders of the countries. League of
Nations provided a magnificent support for the application of tax treaties
between countries. During this period, more tax treaties began to include
MAP to allow countries to negotiate income tax disputes in an attempt to
lessen the burden of double taxation1. The first treaty to boost the
application of MAP provisions over and above the standard agreement
was a multilateral treaty between Italy, Hungary, Poland, Romania and
Yugoslavia in 19222.
Even though said multilateral treaty has not been implemented by
the signature countries, it was a vital breakthrough on the grounds that
such multilateral treaty affords an opportunity for the taxpayer to submit
complaint petition to the government, in which he belongs, for a
resolution of an issue dealing with the double taxation or a treaty
definition.
...
1
2
Bertolini, M. S., Mandatory Arbitration within Tax treaties: A Need for a Coherent
International Standard, Page 4
Convention for the Purpose of Avoiding Double Taxation Austria, Hungary, Italy,
Poland, Romania and the Kingdom of Serbs, Croats and Slovens (April 6, 1922).
LHD - Volume: 13/Issue: 151/Year: 2015
32
Arbitration in Tax Treaties and OECD Model Convention with
Respect to Taxes on Income and on Capital
One of the primary goals of the ITT’s is to prevent double
taxation; however, the existing Article 25 of the Model Convention does
not meet the above-mentioned aim and in contrary such provision leaves
the taxpayers unprotected. The paragraph 5 as to the adoption of the
mandatory and binding arbitration has been included in the 2008
amendments but, as I mentioned above mandatory and binding
arbitration procedure cannot be pursued instead of a MAP, but simply as
an annex to it, a kind of “tie-breaker” for situations of deadlock.
Furthermore as per Article 25/5 (b) the competent authorities may
decline to initiate MAP on the grounds that the request for MAP
assistance is unjustified. Consequently the mandatory and binding
arbitration rule becomes worthless and also unnecessary.
I firmly believe that in order to increase effectiveness of the MAP,
the taxpayer should be able to apply either MAP procedure or directly to
the mandatory and binding arbitration. Otherwise the mandatory and
binding arbitration rule remains as an extension of the MAP and
considerable majority of the disputes will still remain unresolved.
Makalenin devamına, dergimizin dergimizin
Temmuz 2015 tarihli 151. sayısından ulaşabilirsiniz
LHD - Cilt: 13/Sayı: 151/Yıl: 2015
H
KİRAYA VERENİN ON YILLIK UZAMA SÜRESİ SONUNDA
BİLDİRİM İLE KİRA SÖZLEŞMESİNİ SONA ERDİRMESİ:
HUKUK VE EKONOMİ PERSPEKTİFİNDEN BİR İNCELEME
(TERMINATION OF A LEASE CONTRACT BY LESSOR FOLLOWING TEN YEARS
OF EXTENSION: A LEGAL AND ECONOMIC ANALYSIS)
Yard. Doç. Dr./Asst. Prof. Dr. Kerem Cem SANLI*
ÖZET
Türk Borçlar Kanunu, Kira Hukukuna dair muhtelif yenilikler öngörmektedir. Bunlardan birisi, kiraya verenin on uzama yılı sonunda,
herhangi bir neden göstermeksizin kira sözleşmesinin sonlandırma imkânı öngören 347. madde hükmüdür. Bu hüküm uygulamada bazı sorunlar doğurmuş, doktrinde de tartışma konusu yapılmıştır. Bu tartışmalardan biri, on yıllık sürenin ne zaman başlayacağını, diğeri bu hükmün
emredicilik vasfını konu almaktadır. Bu çalışmada, Türk Borçlar Kanunu ile hayatımıza giren bu hükmü, hukuk ve ekonomi perspektifinden
inceleyeceğiz. Amacımız, eğer varsa, hükmün iktisadi açıdan ratio
legis’ini ortaya çıkarmak ve bu tartışmalara ekonomik etkinliği temel
alan bir hukuk politikası ile katkı sağlamaktır. ...
Anahtar kelimeler: Kira Sözleşmesi, Kiraya Verenin Feshi, on
yıllık uzama süresi, ekonomik analiz, fırsatçı davranışlar
ABSTRACT
The new Code of Obligations sets out various novel provisions
with regards to the lease contracts. One of these novel provisions, the
Article 347, concerns tenancy rent control regime whereby lessor, after
H
*
Hakem denetiminden geçmiştir.
Yardımcı Doçent, İstanbul Bilgi Üniversitesi Hukuk Fakültesi, Medeni Hukuk Ana
Bilim Dalı Öğretim Üyesi, Rekabet Hukuku ve Politikası Uygulama ve Araştırma
Merkezi Müdürü
34
Kiraya Verenin On Yıllık Uzama Süresi Sonunda Bildirim ile Kira
Sözleşmesini Sona Erdirmesi: Hukuk ve Ekonomi Perspektifinden Bir İnceleme
ten years of extension, can terminate the lease contract for convenience.
This termination provision has caused problems in economic life and
triggered a debate in the legal doctrine. For instance there are
conflicting views among legal scholars as to when this ten years period
should instigate and whether this provision is mandatory. In this paper
we shall analyze this novel Provision from law and economics
perspective. Our aim is to reveal the economic rationale of this
Provision and to contribute to this legal debate with legal policy
arguments based on economic efficiency. ....
Keywords: Lease contracts, termination of lease contract by lessor
after ten years of extension, economics of tenancy rent control,
opportunistic behavior
***
...
Son olarak hükmün gerekçesi hakkındaki görüşümüzü zikredelim.
Bizce hüküm, kiraya verenlerin dolaysız zilyet olamamasından değil,
piyasa rayicinin altında kira parası almasından doğan huzursuzluğun
bertaraf edilmesini amaçlamaktadır. Kira parasının belirlenmesine dair
6570 sayılı Kanun dönemindeki hükümler, muhtemelen kira parasının
sistematik olarak rayicin altında kalmasına neden olmuştur ve Kanun
koyucu öngördüğü süre ile, bir anlamda bu sorunu çözmek istemiştir.
Süre sonunda kiraya veren kira parasını rayice çıkaracak, eğer taraflar
anlaşamazlarsa kiraya veren piyasa rayici üzerinden başkasına kiralayarak taşınmazın piyasa değerine kavuşacaktır. Ancak bu, kiracının ilişki
spesifik yatırım yaptığı senaryolarda değerin kaybolmasına neden olabilecektir. Fikrimizce amaçlanan kira parasının dengelenmesi ise, Kanun’daki 344. maddenin etkin uygulaması yeterli olmalıdır.
Makalenin devamına, dergimizin dergimizin
Temmuz 2015 tarihli 151. sayısından ulaşabilirsiniz
LHD - Cilt: 13/Sayı: 151/Yıl: 2015
H
SUÇA TEŞEBBÜS VE YARGITAY UYGULAMASI
(ATTEMPTED CRIME AND THE DECISIONS OF THE COURT OF
ADMINISTRATIVE APPEALS)
Yüksel BAT*
ÖZET
Suça teşebbüs, ceza hukukunun en önemli ve üzerinde en çok çalışılan konularından biridir. Bununla birlikte, konunun pratik önemi dolaysıyla Yargıtay kararlarının da çalışmamız içine alınmasını gerekli ve
uygun gördük. Bu nedenle, çalışmamızın başlığını Suça Teşebbüs ve
Yargıtay Uygulaması olarak belirledik.
Suça teşebbüs kurumunun hukuki niteliğinden sonra, “Neden teşebbüs cezalandırılmalıdır?” sorusunun cevabı aranacaktır. Daha sonra
suça teşebbüsün şartlarından bahsedilecektir. Yargıtay kararlarına ise,
ilgili olduğu konunun içerisinde yer verilecektir.
Anahtar Kelimeler: Teşebbüs, Gönüllü vazgeçme, Elverişli hareketler, Kast, Olası kast.
ABSTRACT
In Turkish Criminal Law, criminal attempts is one of the most
important cases and frequently worked on. At the same time, we thought
fit and necessary that adding the Turkish Supreme Courts’ orders in our
study. Because of that, we determined our study’s title as Criminal
Attempts and Supreme Courts’ Orders.
...
Following the legal characteristics of the of criminal attempts, the
article will search for an answer to the question “why attempts should
be penalized?” Thereafter the circumstances which define criminal
H
*
Hakem denetiminden geçmiştir.
Lisans öğrencisi
Suça Teşebbüs ve Yargıtay Uygulaması
36
attempts will be discussed. If the Supreme Court, will be included in the
subject to which they relate.
Keywords: Attempt, Voluntary disclaim, Convenient actions,
Intent, Possible intent.
***
...
İşlenemez suç, kanuni düzenlemeye sahip bir kurum değildir. Ancak öğretide kabul edilmiş bir kurumdur. Bu konu elverişli hareketler
konusuyla doğrudan ilgilidir. Biz, burada failin kötüniyetinin ehlileştirilmesinin daha isabetli olduğunu düşünüyoruz. Bunun da kanuni düzenleme ile yapılması gereklidir. Bu durum toplum açısından son derece
isabetlidir. Burada toplum menfaati ağır basmaktadır.
Gönüllü vazgeçme kurumu da YTCK ile ilk kez ayrıca bir düzenleme alanı bulmuştur. ETCK zamanında teşebbüs düzenlemesi altında
kanunlaşmıştı.
Biz, YTCK ile teşebbüs kurumunun farklı bir çehre kazandığını
düşünüyoruz. Bu noktada ETCK ile kıyaslamaya gidildiğinde daha isabetli bir düzenleme olmuştur.
Makalenin devamına, dergimizin dergimizin
Temmuz 2015 tarihli 151. sayısından ulaşabilirsiniz
LHD - Cilt: 13/Sayı: 151/Yıl: 2015
UZMAN GÖRÜŞLERİ
EXPERT OPINIONS
* “Hayatın Olağan Akışına Aykırı Olduğu” Gerekçesiyle “Bir Senedin İptaline” Karar
Verilebilir mi?
May a Decision to Cancel a Check be Rendered Based on the Ground that It is Against
the "Normal Course of Life"?
Av./Atty. Talih UYAR
* Teklif Bedelinin %3’ünden Fazla Verilen Geçici Teminatın Tamamı Gelir
Kaydedilebilir mi?
Could be Recorded as Revenue whole of Tender Security that Amount is More than
Percent %3 of Bid Price
Oktay ÇAMDELEN
(Müfettiş/Inspector)
“HAYATIN OLAĞAN AKIŞINA AYKIRI OLDUĞU”
GEREKÇESİYLE “BİR SENEDİN İPTALİNE” KARAR
VERİLEBİLİR Mİ?*
(MAY A DECISION TO CANCEL A CHECK BE RENDERED BASED ON THE
GROUND THAT IT IS AGAINST THE "NORMAL COURSE OF LIFE"?)
Av./Atty. Talih UYAR**
• Senedin düzenlendiği 2002 yılında 82.5 yaşında bulunan ve yaşadığı köyde, ‘köyün, mali durumu çok iyi olan bir kişisi’ olarak bilinen
birisinin, oğlunun boşandığı eşinden(eski gelininden) 100.000, 00 ABD
doları borç para almışçasına, onun lehine bir senet (bono) düzenlemesi,
hayatın olağan akışına uygun bir davranış sayılır mı?
• Bu durumda, mahkemece, borçlu-keşidecinin ölümü üzerine, mirasçısı olan mirasçı sıfatıyla mirasbırakanın borçlarından sorumlu olandiğer oğlu tarafından açılan senet iptali (“bu senetten dolayı borçlu olmadığının tespiti” ‘İİK. m. 72’) davası sonucunda “hayatın olağan akışına uygun olmayan bahsi geçen senetten dolayı, davacının borçlu olmadığının tespitine ve senedin iptaline” karar verilebilir mi?
***
HMK. 201 gereğince; “senede bağlanmış her çeşit iddiaya karşı def’i, savunma olarak- ileri sürülen ve senedin hüküm ve kuvvetini ortadan kaldıracak veya azaltacak nitelikteki hukukî işlemlerin -yasada öngörülen sınırın altındaki bir miktara ilişkin olsa bile- tanıkla isbatı mümkün olmayıp, ancak ‘kesin delil’; “senet” (HMK. 193 vd.), “yemin”
(HMK. 228 vd.), “ikrar” (HMK. 188), “kesin hüküm” (HMK. 303) ile
isbatı gerekir. Bu kural, uygulamada kısaca “senede karşı senetle isbat
zorunluğu” olarak anılmaktadır.
...
*
Bu yazı, bir dava dosyasına «hukuki mütalâa» (uzman görüşü) olarak sunulmuştur.
İzmir Barosu Avukatlarından (Dokuz Eylül Ünv. Huk. Fak. E. Öğr. Görv.)
**
40
“Hayatın Olağan Akışına Aykırı Olduğu” Gerekçesiyle
“Bir Senedin İptaline” Karar Verilebilir mi?
Yukarıda atıfta bulunduğumuz bilimsel görüşler ve Yargıtay içtihatları doğrultusunda; mahkemece, davalılardan senet lehtarı
……….’ın, senet keşidecisi ……….’e 15.03.2002 tarihinde, “100.000,
00 ABD doları borç para verebilecek durumda olup olmadığı”nın
isticvab (HMK m.169.vd.) yoluyla araştırılarak, edinilecek kanaate göre
ve ayrıca senet keşidecisi ……….’in o tarihte bu kadar borç paraya ihtiyacı bulunup bulunmadığı” ve 03.12.1907 tarihinde ölümü üzerine “terekesinde bu miktarda veya buna yakın miktarda bir paranın çıkıp çıkmadığı” (yani keşideci ………’ in gerçekten eski gelini ……….’tan bu
kadar borç para alıp almadığı) araştırılarak, sonucuna göre ‘dava konusu
senedin iptaline’ karar verilmesinin gerekip gerekmediğinin takdiri gerekecektir.
Yazının devamına, dergimizin dergimizin
Temmuz 2015 tarihli 151. sayısından ulaşabilirsiniz
LHD - Cilt: 13/Sayı: 151/Yıl: 2015
TEKLİF BEDELİNİN %3’ÜNDEN FAZLA VERİLEN GEÇİCİ
TEMİNATIN TAMAMI GELİR KAYDEDİLEBİLİR Mİ?
(COULD BE RECORDED AS REVENUE, WHOLE OF TENDER SECURITY THAT
AMOUNT IS MORE THAN PERCENT %3 OF BID PRICE)
Oktay ÇAMDELEN
(Müfettiş/Inspector)
Bilindiği üzere, 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu’nun “Geçici Teminat” başlıklı 33’üncü maddesinde “İhalelerde, teklif edilen bedelin
%2’sinden az %4’ünden fazla olmamak üzere, danışmanlık hizmeti ihalelerinde ise, teklif edilen bedelin %2’sinden az olmamak üzere, istekli
tarafından verilecek tutarda geçici teminat alınır.” hükmü, 4964 sayılı
Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun’un 20’nci maddesiyle değiştirilmiş ve madde metni “İhalelerde, teklif edilen bedelin %
3'ünden az olmamak üzere, istekli tarafından verilecek tutarda geçici
teminat alınır. İhale dokümanında belirtilmesi şartıyla, danışmanlık
hizmeti ihalelerinde geçici teminat alınması zorunlu değildir.” halini
almış olup, ihaleye iştirak eden isteklilerin teklifte bulundukları tutarın
%3’ünden az olmamak üzere geçici teminat vermeleri gerekmektedir.
Dolayısıyla geçici teminat tutarı, teklif edilen bedelin %3’ü tutarında olabileceği gibi %3’ünden fazla tutarda da olabileceği hükme bağlanmıştır.
Makalemizde, Kamu İhale Kanunu’na göre geçici teminatın gelir
kaydedilmesini gerektiren durumların ortaya çıkması üzerine, isteklilerin
ihale için verdiği teklif bedelinin %3’ünden fazla tutardaki geçici teminatın tamamının gelir kaydedilip kaydedilmeyeceği hususu Kamu İhale
Kurulu ve yargı kararları çerçevesinde irdelenecektir.
...
Kamu İhale Kanunu’nda teklif edilen bedelin % 3'ünden az olmamak üzere istekli tarafından verilecek tutarda geçici teminatın alınacağı
hükme bağlanmıştır. Geçici teminatı düzenleyen maddenin gerekçesinden, geçici teminatın alt sınırının %3 olarak belirlenmesindeki amacın,
sunulan geçici teminat miktarı esas alınmak suretiyle isteklinin teklif
fiyatının anlaşılmasını engellemek olduğu anlaşılmaktadır. Dolayısıyla,
42
Teklif Bedelinin %3’ünden Fazla Verilen Geçici Teminatın Tamamı Gelir
Kaydedilebilir mi?
isteklilere teklif bedellerinin gizlenmesini sağlamak amacıyla teklif bedelinin %3’ünden fazla tutarda geçici teminat vermelerine imkan tanınmıştır.
Ancak, anılan Kanun uyarınca geçici teminatın gelir kaydedilmesini gerektiren durumların ortaya çıkması üzerine, istekliler tarafından
ihaleye tevdi edilen teklif bedelinin %3’ünden fazla tutardaki geçici teminatın tamamının gelir kaydedilip kaydedilmeyeceği hususu oldukça
önem arz etmektedir.
Her ne kadar, Kamu İhale Kanunu’nda oran belirtilmeksizin sadece geçici teminatın gelir kaydedileceği ifadesi yer almakta ise de, konuyla ilgili olarak madde gerekçesi ve yargı kararları dikkate alındığında, gerek teklif edilen bedelin%3’ünden fazla tutardaki geçici teminatın tamamının gelir kaydedilmemesi ve gerekse de kısmi teklife açık
ihalelerde (tüm kısımlar için verilen teklif tutarının toplamı üzerinden
hesaplanan geçici teminatın değil) sadece geçici teminatın gelir kaydedilmesini gerektiren kısma tekabül eden geçici teminatın gelir kaydedilmesi gerektiği düşünülmektedir.
Yazının devamına, dergimizin dergimizin
Temmuz 2015 tarihli 151. sayısından ulaşabilirsiniz
LHD - Cilt: 13/Sayı: 151/Yıl: 2015
HU KU K HA B E R L E R İ
LEGAL NEWS
* Karayolları Trafik Yönetmeliği Değiştirildi
* Kimlik Bildirme Kanununun Uygulanması ile İlgili Yönetmelik Değiştirildi
* Toplu İş Sözleşmesi Yetki Tespiti ile Grev Oylaması Hakkında Yönetmelik Değiştirildi
* Katma Değer Vergisi Genel Uygulama Tebliği Değiştirildi
* Mal Alımı İhaleleri Uygulama Yönetmeliği Değiştirildi
* Sağlıkta Kalitenin Geliştirilmesi ve Değerlendirilmesine Dair Yönetmelik Yayınlandı
* Kamu İhale Genel Tebliği Değiştirildi
* İşyerlerinde İşveren veya İşveren Vekili Tarafından Yürütülecek İş Sağlığı ve Güvenliği
Hizmetlerine İlişkin Yönetmelik Yayınlandı
* Gümrük Yönetmeliği Değiştirildi
* Zorunlu Motorlu Taşıt Sigortalarında Tazminatların Vekaletle Tahsiline İlişkin Genelge İptal
Edildi
* Trafik Sigortası Yeni Genel Şartları ve Getirdiği Sorunlar
* Anayasa Mahkemesi’nin Resmi Evlilik Öncesi Dini Merasim Yapılmasına Ceza Öngören TCK
230/5-6 Maddesini İptal Kararı
Hukuk haberlerinin tamamına
Temmuz 2015 tarihli 151. sayısından ulaşabilirsiniz
YARGITAY
HU KU K KA R A R L A R I
COURT OF CASSATION CIVIL CHAMBER
DECISIONS
* Yargıtay Hukuk Genel Kurulu Kararları
Court of Cassation Assembly of Civil Chambers Decisions
* Yargıtay Hukuk Daire Kararları
Court of Cassation Civil Chambers Decisions
YARGITAY HUKUK GENEL KURULU KARARLARI
COURT OF CASSATION ASSEMBLY OF CIVIL CHAMBERS DECISIONS
YARGITAY
HUKUK GENEL KURULU
Esas No.
Karar No.
Tarihi:
2013/12-1604
2015/1125
01.04.2015
İlgili Kanun/Madde
1136 s. AvK/41
6100 s. HMK/73, 81, 82, 83
7201 s. TebligatK/11
• SATIŞ İLANINA İLİŞKİN KARARIN GEÇERSİZ
TEBLİĞİ
• İHALENİN FESHİ İSTEMİ
ÖZETİ: Somut olayda satış ilanının, kıymet takdirine itiraz eden;
borçluyu temsil ettiği belirtilen kıymet takdirine itiraz kararı
da takip dosyasına ibra edilen borçlu vekiline tebliğ edilmesi
gereklidir. Hukuk Genel Kurulunda yapılan görüşmede azınlıkta kalan bir kısım üyelerce; yerel mahkeme kararının usul
ve yasaya uygun olduğu gibi, Hukuk Genel Kurulunun birebir
emsal nitelikte bulunan 06.07.2011 gün ve E:2011/12-108,
K:2011/505 sayılı ilamına dayanarak verilen direnme kararının onanması gerektiği ileri sürülmüş ise de kurul çoğunluğunca bu görüş benimsenmemiştir. Tarafların karşılıklı iddia
ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bozma
kararında açıklanan gerektirici nedenlere ve borçlunun vekille
temsil edildiği kıymet takdirine itiraz kararının takip dosyasına
sunulmuş olmasına göre, Hukuk Genel Kurulunca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekir.
YARGITAY
HUKUK GENEL KURULU
Esas No.
Karar No.
Tarihi:
2013/18-1466
2015/42
14.01.2015
İlgili Kanun/Madde
634 s. KMK/19
• ELATMANIN ÖNLENMESİ
• ESKİ HALE İADE
• ORTAK YERE HAKSIZ MÜDAHALENİN ÖNLENMESİ
ÖZETİ: Dava, 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu'na dayalı el atmanın
önlenmesi ve eski hale getirme istemine ilişkindir. Kat maliklerinden biri, bütün kat maliklerinin beşte dördünün yazılı
rızası olmadıkça anagayrimenkulün ortak yerlerinde inşaat,
onarım ve tesisler, değişik renkte dış badana veya boya yaptıramaz. O halde mahkemece, ortak yere klima dış ünitesinin
monte edilmesinin 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu'nun 19.
maddesinin ikinci fıkrasına aykırı olduğu gözetilerek söz konusu ünitenin kaldırılmasına yönelik istemin kabulüne karar
verilmelidir. Öte yandan, özellikle bodrum ve zemin katlarda
bulunan bağımsız bölümlerin, balkonlarındaki kapılarla pencerelerin dış yüzeyine, yatay bağlantısı ve bombesi olmayan
düz ve dikey demir parmaklık takılmasına güvenlik açısından
zorunluluk bulunduğundan, diğer bir daire için tehlike oluşturmamak koşulu ile izin verilmekte olup, 634 sayılı Kanunu'nun 19/2.maddesinde düzenlenen çoğunlukla kat malikleri
tarafından ayrıca bir karar alınmasına gerek bulunmamaktadır. Açıklanan nedenlerle Hukuk Genel Kurulunca da benimsenen Özel Daire bozma ilamına uyulması gerekir.
Yargıtay Hukuk Kararları
48
YARGITAY
HUKUK GENEL KURULU
Esas No.
2013/4-1445
Karar No. 2015/41
Tarihi:
14.01.2015
İlgili Kanun/Madde
6098 s. TBK/53
• TAZMİNAT DAVASI
• ORMANDAN AĞAÇ KESME NEDENİYLE AÇILAN
MADDİ TAZMİNAT DAVASI
• BEKLETİCİ MESELE
ÖZETİ: Dava, ormandan ağaç kesme nedeniyle açılan maddi tazminat
istemine ilişkindir. Yerel Mahkemece, davalının ormandan
açma yaptığı gerek ceza mahkemesince gerekse mahkemece
yapılan keşifler sonucu alınan bilirkişi raporları ile sabit olduğu, davalının da açma yapmadığını değil taşınmazın tapulu
olduğunu savunduğunu, tapu kaydını ibraz için davalı tarafa
süre verildiğini, tapu kaydı sunulamadığını, davalının savunması da gözetilerek ormandan açma yaptığı ortada iken, hukuk mahkemesini, ceza mahkemesi kararının kesinleşmesini
beklemeye zorunlu bırakmanın yargılamanın ucuz, basit ve
çabuk olması kuralı ile bağdaşmayacağı, ceza yargılaması
sonucunda hükmedilen cezanın, af veya benzeri bir düzenleme
ile ortadan kaldırılsa dahi hukuk mahkemesinin kusur varsa
tazminata hükmetmekle yükümlü olduğu, davalının ormandan
açma yaptığı sabit olduğundan ceza mahkemesi kararının
kesinleşmesinin beklenmesi gerektiği yönündeki bozma ilamına iştirak edilmediği gerekçesi ile önceki kararda
direnilmiştir. Direnme kararını temyize taraf vekilleri getirmiştir. Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık; davalının dava konusu edilen eylemleri nedeniyle aleyhinde açılan
ceza davasının kesinleşmesinin beklenmesi gerekip gerekmediği noktasında toplanmaktadır. Davacı Orman İdaresi vekilinin temyizi yönünden; davanın kısmen kabulüne dair verilen
ilk kararı temyiz etmeyen davacı idarenin, bozma üzerine verilen direnme kararını temyiz etmesinde bozma nedeni gözetildiğinde hukuki yararı bulunmamaktadır. Davalı vekilinin
temyiz istemi yönünden; tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bozma kararında
açıklanan gerektirici nedenlere göre, Hukuk Genel Kurulunca
da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekir.
LHD - Cilt: 13/Sayı: 151/Yıl: 2015
Court of Cassation Civil Chamber Decisions
YARGITAY
HUKUK GENEL KURULU
Esas No.
2014/21-640
Karar No. 2015/38
Tarihi:
14.01.2015
49
İlgili Kanun/Madde
2926 s. TarımBağ-KurK/2/1, 3/b
• SİGORTALILIK SÜRESİNİN TESPİTİ DAVASI
• TARIM BAĞ-KUR HİZMETLERİNİN TESPİTİ
• SİGORTALILARIN HAK VE YÜKÜMLÜLÜKLERİ
• İLK PRİM KESİNTİSİ
ÖZETİ: Sigortalılık süresinin tespitine ilişkin davada prim kesintisinin
bulunmadığı yıllarda, tarımsal faaliyetin saptanması bakımından, ürünlerin ne şekilde değerlendirdiğini ortaya koymak,
davacının tarımsal faaliyete elverişli taşınmazlarının bulunup
bulunmadığını araştırmak, tarımsal faaliyetin taşınmazların
kiralanması suretiyle yürütüldüğü iddia ediliyor ise, bu konuda taşınmazların kimden, hangi yıllar için kiralandığı,
hangi tarımsal ürünlerin üretimi için faaliyette bulunulduğu,
kiralayan kişinin Tarım Bağ-Kur sigortalılığının bulunup
bulunmadığı, kiracının kiralama yoluyla tarımsal faaliyetini
yürütmeye elverişli tarımsal alet edevatının bulunup bulunmadığı gibi ayrıntılı araştırma yapmak, gerektiğinde tarımsal
faaliyetin yapıldığı iddia edilen dönemdeki muhtar ve azaların
bilgilerine başvurmak, özetle, tarım faaliyetinin devam edip
etmediğini hiçbir kuşku ve duraksamaya yer vermeyecek şekilde ortaya koymak ve sonucuna göre hüküm kurmak gerekir.
YARGITAY
HUKUK GENEL KURULU
Esas No.
2013/10-1783
Karar No. 2015/36
Tarihi:
14.01.2015
İlgili Kanun/Madde
193 s. GVK/94
• SİGORTALILIK SÜRESİNİN TESPİTİ DAVASI
• TARIM BAĞ-KUR SİGORTALILIĞI
• VERGİ TEVKİFATI
LHD - Volume: 13/Issue: 151/Year: 2015
Yargıtay Hukuk Kararları
50
ÖZETİ: Somut olayda, Mahkemece, tevkifatın bulunmadığı yıllara
yönelik yapılan araştırma, hüküm kurmaya yeterli ve elverişli
değildir. Mahkemece, 2002 ile 2009 yılları arasında davacının
2926 sayılı Yasaya tabi sigortalılık iradesini ortaya koyacak
herhangi bir başvurusu, prim ödemesi, ürün satışı veya bu
satışlardan yapılan prim tevkifatı bulunup bulunmadığı hususları ayrıntılı olarak araştırılarak, yapılacak değerlendirme
sonucuna göre karar verilmelidir. Bu maddi ve hukuki olgular
gözetilmeksizin eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme sonucu, yazılı şekilde hüküm kurulması, usul ve yasaya aykırı
olup, bozma nedenidir.
YARGITAY
HUKUK GENEL KURULU
Esas No.
2013/22-1444
Karar No. 2014/1022
10.12.2014
Tarihi:
İlgili Kanun/Madde
4857 s. İşK/17, 21, 41, 42, 43, 44, 46, 53
• İŞÇİLİK ALACAĞI DAVASI
• İŞ AKDİNİN FESHİ
• İHBAR VE KIDEM TAZMİNATI
• ZAMANAŞIMI DEF'İ
ÖZETİ: Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bozma kararında açıklanan gerektirici nedenlere göre Hukuk Genel Kurulu'nca da benimsenen Özel
Daire bozma kararının 1 ve 2 nolu bentlerinde yer alan bozma
nedenlerine uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi
usul ve yasaya aykırıdır. Özel Daire bozma ilamının 3 numaralı bendinde yer alan ayrıca davalı taraf hesaplanan işçilik
alacakları ile ilgili zamanaşımı def'inde bulunmuştur. Mahkemece zamanaşımı def'i yönünden ek rapor alınarak hesaplamaya gidilmesi gerekirken istek ile ilgili bir değerlendirme
yapılmaması hatalıdır yönündeki bozma nedenine gelince
bozma ilamına konu ilk karara esas alınan 31.01.2012 tarihli
bilirkişi raporunda davalı vekilinin zamanaşımı def'i dikkate
alınarak fazla çalışma alacağı ve genel tatil alacaklarının hesaplanmasında dava tarihinden önceki 5 yıllık süre dikkate
alınarak 15.04.2005-30.06.2009 tarihleri arasındaki dönem
için hesaplama yapıldığı, 15.04.2005 tarihinden önceki taleplerin zamanaşımına uğradığı kabul edilerek davacı vekilinin
zamanaşımı def'inin değerlendirildiği anlaşılmaktadır. Bu
nedenle bozma ilamında yer alan maddi hataya dayalı bu bölümün bozma metninden çıkarılması gerekir.
LHD - Cilt: 13/Sayı: 151/Yıl: 2015
Court of Cassation Civil Chamber Decisions
YARGITAY
HUKUK GENEL KURULU
Esas No.
2013/7-1231
Karar No. 2014/1013
Tarihi:
10.12.2014
51
İlgili Kanun/Madde
6100 s. HMK/94
• KADASTRO TESPİTİNE İTİRAZ DAVASI
• EKSİK HARCIN YATIRILMASI İÇİN VERİLEN KESİN
SÜRE
• ADİL YARGILAMA İLKESİ
ÖZETİ: Eksik harcın yatırılması için önce normal bir süre verilmesi
zorunlu olmayıp, mahkemece doğrudan kesin mehil verilebilir.
Ne var ki, verilen kesin mehil makul bir süreyi kapsamalıdır.
Öte yandan davacının, dava konusu ettiği taşınmazlardan olan
186 ada 35 parsel nolu kadastro tutanağının dosyada olmadığı
anlaşılmakla; bu parsele ait kadastro tutanağı getirtilmeli ve
dava konusu taşınmazlar yönünden davacının taşınmazlarda
1/8 oranında miras payına sahip olduğu gözetilerek ödenmesi
gereken harç hesaplanmalıdır. Hal böyle olunca, mahkemece
davacıya, miras payı gözetilerek hesaplanan harcın ödenmesi
için makul bir kesin süre verilmesi, kesin süre gereğinin yerine getirilmemesi halinde yazılı şekilde karar verilmesi, kesin
süre gerekleri yerine getirildiğinde ise yargılamaya devam
olunup tarafların delilleri toplanarak sonucuna göre bir karar
verilmesi gerekir.
YARGITAY
HUKUK GENEL KURULU
2013/2-1751
Esas No.
Karar No. 2014/1012
Tarihi:
10.12.2014
İlgili Kanun/Madde
1086 s. HUMK/193/son
• BOŞANMA DAVASI
• BİRLEŞEN DAVALARIN AÇILMAMIŞ SAYILMASINA
KARAR VERİLMESİNİN GEREKİP GEREKMEDİĞİ
• YETKİSİZLİK KARARI
LHD - Volume: 13/Issue: 151/Year: 2015
Yargıtay Hukuk Kararları
52
ÖZETİ: Somut olayda, tarafların talebi olmadan dosya yetkili mahkemeye gönderilmiş ise de; davalı-karşı davacı eşin karar düzeltme dilekçesi ekinde sunduğu belgelerden, davalı-karşı davacı vekilinin 03.05.2011 tarihli gönderme talebini içerir dilekçesinin 04.05.2011 tarihinde, Bursa 5.Aile Mahkemesine
gönderilmek üzere, İzmir 3.Aile Mahkemesine sunulduğu ve
dilekçenin Bursa 5. Aile Mahkemesi tarafından 09.05.2011
tarihinde havale edildiği, aynı tarihli yazı ile de davalı-karşı
davacı vekillerine dosyanın 03.05.2011 tarihinde yetkili mahkemeye gönderildiği bildirilmekle, gönderme isteğini içerir
dilekçenin süresinde verildiği ve talep eksikliğinin tamamlandığı anlaşılmaktadır. O halde yetkisizlik kararının kesinleşmesinden itibaren 10 günlük yasal sürede dosyanın yetkili mahkemeye gönderilmesi istenildiğinden, mahkemece yargılama
yapılıp hüküm kurulmasında bir isabetsizlik olmayıp, yerel
mahkemenin bu yöne değinen direnme kararı yerindedir.
YARGITAY
HUKUK GENEL KURULU
2013/23-1051
Esas No.
Karar No. 2014/627
Tarihi:
07.05.2014
İlgili Kanun/Madde
1163 s. KooperatiflerK/10, 17
• ALACAK DAVASI
• KOOPERATİF ORTAKLIĞINDAN ÇIKMA PAYI
ALACAĞI İSTEMİ
• GENEL KURULDA ALINAN ERTELEME KARARININ
DAVACI ORTAK YÖNÜNDEN BAĞLAYICI OLUP
OLMADIĞI
• AYRILMA PAYI
LHD - Cilt: 13/Sayı: 151/Yıl: 2015
Court of Cassation Civil Chamber Decisions
53
ÖZETİ: Dava, kooperatif ortaklığından çıkma payı alacağı istemine
ilişkindir. Somut olayda davacı vekili, dava dilekçesinde erteleme kararının geçerli olmadığı iddiasının dayanağı olarak
kooperatifin mali durumuyla ilgili veriler belirtmesinin yanı
sıra, ayrılan ortaklara ödeme yapılmasının kooperatifin varlığını tehlikeye düşürmeyeceği iddiasının delili olarak, istifa
eden ortakların yerine 32 adet yeni ortak alındığını ileri sürmüş ve dosyaya birtakım taşınmaz bilgilerini içerir kayıtlar
sunmuş olup, yerel mahkemece bu iddia hakkında araştırma
yapılmamıştır. Bu nedenle, çıkma payının ödenmesinin üç yıl
ertelenmesine dair genel kurulun aldığı kararının yerinde
olup olmadığı hususunun, ileri sürülen bu iddialar araştırılarak yukarda açıklanan ilkeler çerçevesinde varılacak sonuca
göre belirlenmesi gereklidir. Hal böyle olunca; mahkemece,
ortaklıktan çıkan ortaklar yerine erteleme kararından sonra
yeni ortaklar alındığına dair iddialar araştırılarak elde edilecek sonuca göre bir karar verilmesi gerektiğinden, kararının
bu değişik gerekçeyle bozulması gerekmiştir. Direnme kararı
açıklanan bu değişik sebeplerle bozulmalıdır.
YARGITAY
HUKUK GENEL KURULU
Esas No.
2013/19-1609
Karar No. 2014/562
Tarihi:
30.04.2014
İlgili Kanun/Madde
818 s. BK/63, 64
• SEBEPSİZ ZENGİNLEŞME
• TAZMİNAT İSTEMİ
• VEKALET ÜCRETİ
• DAVA ŞARTLARI
ÖZETİ: Dava, sebepsiz zenginleşme hukuksal nedenine dayalı tazminat istemine ilişkindir. Somut olayda, AAÜT'nin 7/2 maddesi
gereğince vekalet ücreti taktirinde bir isabetsizlik bulunmadığı, nitekim emsal nitelikteki H.G.K.'nun 25.5.2011 gün ve
2011/11-186-352 E., K.; H.G.K.'nun 6.12.2013 gün ve
2013/19-396-1655 E., K.; H.G.K.'nun 19.2.2014 gün ve
2013/19-587 E., 2014/125 K. sayılı kararlarının da aynı yönde
olduğu belirtilerek mahkeme kararının onanması gerektiği bir
kısım üyelerce belirtilmiş ise de, bu görüş yukarda belirtilen
sebeplerle Kurul çoğunluğunca yerinde görülmemiştir. Yerel
mahkemece hatalı değerlendirmeyle dava şartı yokluğundan
ret kararı verildiği gerekçesiyle davalı yararına maktu vekalet
ücreti verilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bu itibarla;
H.G.K.'nca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya
aykırıdır. Bu sebeple direnme kararı bozulmalıdır.
Kararların tamamuna dergimizin Temmuz 2015 tarihli
151. sayısından ulaşabilirsiniz
LHD - Volume: 13/Issue: 151/Year: 2015
YARGITAY HUKUK DAİRE KARARLARI
COURT OF CASSATION CIVIL CHAMBERS DECISIONS
YARGITAY
1. HUKUK DAİRESİ
Esas No.
2014/5525
İlgili Kanun/Madde
4721 s. TMK/683, 688, 693, 995
Karar No. 2015/4991
Tarihi:
08.04.2015
• MUARAZANIN GİDERİLMESİ
• ELATMANIN ÖNLENMESİ
• YIKIM VE ESKİ HALE GETİRME
• DAVALININ DAVAYA KONU YAPININ ÇATI
BOŞLUĞUNU TEK BAŞINA KULLANMASI
• PAYA HASREN ELATMANIN ÖNLENMESİ VE
KULLANIM HAKKININ BELİRLENMESİ
• VEKALET ÜCRETİ
ÖZETİ: Dava, çaplı taşınmazda paydaşlar arasında muarazanın giderilmesi, elatmanın önlenmesi, yıkım ve eski hale getirme isteklerine ilişkindir. Çatının hem davalı hem davacının birlikte
yaşadığı binanın korunması ve ısınması bakımından zaruret
arz ettiği, imar mevzuatı kapsamında davacı tarafın ikinci kat
yapmasının mümkün olmadığı gerekçesi ile çatının yıkılması
ve 2. kat yapmasına izin verilmesi isteği hakkındaki davanın
reddine; davalı tarafın davaya konu yapının çatı boşluğunu
tek başına kullanmasının hukuka uygun düşmediği gerekçesi
ile çatıya paya hasren elatmanın önlenmesine ve kullanım
hakkının bilirkişi raporunun 6. maddesine göre belirlenmesine karar verilmiştir. Dosya içeriğine, toplanan delillere,
hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye ve özellikle
delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalı vekilinin tüm temyiz itirazları ile davacı vekilinin aşağıdaki bent kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde değildir.
Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret
Tarifesinin 12. maddesi gözetilerek davacı yararına 440, 00 TL
vekalet ücreti takdir edilmesi gerekirken 85, 56 TL vekalet
ücretine hükmedilmesi doğru değil ise de bu husus yeniden
yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, hükmün V-1. bendinde yer alan “… 85, 56 TL …” rakamının çıkarılarak yerine
“440, 00 TL” rakamının yazılmasına, davacı vekilinin bu yöne
ilişkin temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK’nin
geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK’nun 438/7.
maddesi uyarınca hükmün bu şekliyle düzeltilerek onanması
gerekir.
Court of Cassation Civil Chamber Decisions
55
YARGITAY
1. HUKUK DAİRESİ
Esas No.
2014/2638
İlgili Kanun/Madde
Karar No. 2015/1728
6100 s. HMK/163, 311
Tarihi:
09.02.2015
• TAPU İPTAL VE TESCİL İSTEĞİ
• FERAGAT BEYANININ GERÇEK İRADEYİ YANSITIP
YANSITMADIĞI
• ÖN SORUN
ÖZETİ: Dava, tapu iptal ve tescil isteğine ilişkindir. Davacı M.'in iddiasının ön sorun (hadise) şeklinde incelenmesi, feragat beyanının gerçek iradeyi yansıtıp yansıtmadığının açıklığa kavuşturulması, gerçekten davacının hileye düşürüldüğü saptanırsa
feragat beyanının bir hukuki netice doğurmayacağı gözetilerek işin esasının incelenmesi, aksi halde feragat doğrultusunda işlem yapılması gerekirken bu konuda herhangi bir
araştırma ve değerlendirme yapılmaksızın yazılı olduğu üzere
hüküm kurulmuş olması doğru değildir.
YARGITAY
2. HUKUK DAİRESİ
Esas No.
2014/22437
İlgili Kanun/Madde
Karar No. 2015/5084
4721 s. TMK/178
Tarihi:
19.03.2015
• YABANCI MAHKEMECE VERİLEN KESİNLEŞMİŞ
KARARLARIN İÇ HUKUKTA HUKUKİ SONUÇ
DOĞURMASI
• TANIMA VE TENFİZ
• ZAMANAŞIMI SÜRESİ
ÖZETİ: Zamanaşımı süresi tanıma veya tenfiz hakkındaki kararın
kesinleşmesi tarihinden itibaren başlar. Davada zamanaşımı
süresi dolmamıştır. Mahkemece davanın esası hakkında karar
verilmesi gerekirken yazılı şekilde zaman aşımı nedeniyle reddine karar verilmesi doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir.
LHD - Volume: 13/Issue: 151/Year: 2015
56
Yargıtay Hukuk Kararları
YARGITAY
2. HUKUK DAİRESİ
Esas No.
2014/16506
İlgili Kanun/Madde
Karar No. 2015/4449
4721 s. TMK/683
Tarihi:
12.03.2015
• ANLAŞMALI PROTOKOLDEN KAYNAKLI TAZMİNAT
İSTEMİ
• MÜLKİYET HAKKI
• KULLANIM HAKKININ ENGELLENMESİ
Dava,
anlaşmalı protokolden kaynaklı tazminat istemine yöÖZETİ:
neliktir. Davalı adına kayıtlı olan dava konusu araçla ilgili
dilediği şekilde tasarrufta bulunabilme hakkına sahip olduğundan ve protokolde de buna dair engelleyici bir hükme yer
verilmediğinden, boşanma kararının kesinleştiği 15.03.2012
tarihi ile dava konusu aracın üçüncü bir şahsa satıldığı
25.07.2012 tarihi aralığında aracı kullanamamaktan dolayı
oluşan zararın tespit edilerek sonucu uyarınca bir karar vermek gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir.
YARGITAY
3. HUKUK DAİRESİ
2014/13262
İlgili Kanun/Madde
Esas No.
6100 s. HMK/107, 109, 114, 115
Karar No. 2015/5108
Tarihi:
30.03.2015
• ZİYNET EŞYASI ALACAĞI DAVASI
• BELİRSİZ ALACAK DAVASI
ÖZETİ: 6100 sayılı HMK'nun 107. maddesi uyarınca belirsiz alacak
davası açılabileceği düzenlenmiş ise de, talep konusu miktarın
kesin olarak belirlenmesinin davacıdan beklenemeyecek olması veya bunun imkansız bulunması halinde belirsiz alacak
davası açılabilir. Ayrıca talep konusunun miktarı, taraflar
arasında tartışmasız veya açıkça belirli ise kısmi dava açılamaz. Alacak miktarının tartışmasız veya açıkça belirli olan
durumlarda belirsiz alacak veya kısmi dava açmada alacaklının hukuki yararı bulunmamaktadır. Hukuki yarar dava
şartlarındandır. Oysa ki, somut olayda, davacı vekilinin asıl
istemi ziynet eşyalarının aynına ilişkin olup, aynen iadenin
mümkün olmaması halinde, hükmün icrasının temini amacıyla bedel iadesi talep edilmektedir. Bu nedenle davanın belirsiz alacak davası olarak nitelendirilmesi mümkün değildir.
Mahkemece, işin esasına girilip taraf delilleri toplanarak hasıl
olacak sonuca göre hüküm kurulması gerekir.
LHD - Cilt: 13/Sayı: 151/Yıl: 2015
Court of Cassation Civil Chamber Decisions
57
YARGITAY
3. HUKUK DAİRESİ
Esas No.
2015/604
İlgili Kanun/Madde
Karar No. 2015/3233
657 s. DevletMemurlarıK/86, 175
Tarihi:
02.03.2015
• VEKALETEN YÜRÜTÜLEN GÖREVE İLİŞKİN
ÜCRETE HAKKI
• BİLİRKİŞİ İNCELENMESİ
ÖZETİ: Dava konusu uyuşmazlık, vekaleten müdürlük görevini yürüten davalının, vekaleten yürüttüğü göreve ilişkin olarak ücrete
hak kazanıp kazanmayacağı noktasında toplanmaktadır. Davalının, 1886-1987 öğrenim yılında, 2 yıllık okul bitirdiği ve
18.04.1999 tarihinde de görevde bulunduğu, dosya kapsamından anlaşılmaktadır. Bu durumda, davalının, geçici
3.maddede belirtilen "...diğer koşulları.." sağladığı takdirde,
vekaleten yürüttüğü müdürlük görevinin gerektirdiği ödemelere hak kazanacağı açıktır. Diğer yandan, vekilin vekalet
aylığına hak kazanabilmesi için, 657 sayılı Kanunun 86. maddesinin 1.fıkrasında belirtildiği gibi, asilin, kanuni izin, geçici
görev, disiplin cezası uygulaması veya görevden uzaklaştırma
nedenleri ile işlerinden geçici olarak ayrılması gerekmektedir.
Hükme esas alınan raporda, bu şartın gerçekleşmediği belirtilmiş, ancak buna ilişkin dayanak gösterilmemiştir. Öyle ise,
mahkemece; bu hususlar ve ilgili yasal mevzuat gözetilerek,
davalının öğrenim şartını gerçekleştirdiğinin kabulü ile, bunun yanı sıra asilde aranan diğer şartları da taşıyıp taşımadığı
tespit edilip, gerekirse de bu konuda bilirkişi incelemesi yaptırılıp, davalının görevini vekaleten yürüttüğü asilin, görevinden
ne şekilde ayrıldığının da belirlenmesinden sonra hasıl olacak
sonuca göre, bir karar verilmesi gerekir.
YARGITAY
4. HUKUK DAİRESİ
Esas No.
2014/7664
İlgili Kanun/Madde
Karar No. 2015/2971
6098 s. TBK/49, 50, 51
Tarihi:
12.03.2015
6100 s. HMK/297
• ORMAN KANUNUNA MUHALEFET
• MADDİ TAZMİNAT İSTEMİ
• İNFAZDA TEREDDÜT OLUŞMASI
• KAMU DÜZENİ
• YARGILAMANIN YENİLENMESİ
LHD - Volume: 13/Issue: 151/Year: 2015
Yargıtay Hukuk Kararları
58
ÖZETİ: Dava, Orman Kanunu’na muhalefet nedeniyle maddi tazminat
istemine ilişkindir. HMK'nın 297/2. maddesi uyarınca; hüküm
sonucu kısmında gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir. Bu yön, kamu düzenine ilişkindir. Mahkemece hükmedilen tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesi gerekirken, yukarıda gösterilen kurallar gözetilmeksizin
ve infazda tereddüt oluşacak şekilde davacıdan tahsiline hükmedilmesi doğru değildir. Ne var ki bu yanılgının giderilmesi
yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, mahkeme kararının
6217 sayılı Kanun'un 30. maddesi ile Hukuk Muhakemeleri
Kanunu’na eklenen geçici madde 3 atfıyla uygulanmakta olan
Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 438/7 maddesi
gereğince kararın düzeltilerek onanması gerekmiştir.
YARGITAY
5. HUKUK DAİRESİ
Esas No.
2014/22859
İlgili Kanun/Madde
Karar No. 2015/6092
2709 s. AY/2, 35
Tarihi:
26.03.2015
2942 s. KamulaştırmaK/Gç6
• KAMULAŞTIRMASIZ ELATILAN TAŞINMAZ
BEDELİNİN TAHSİLİ DAVASI
• 04.11.1983 TARİHİNDEN SONRAKİ DÖNEME İLİŞKİN
ELATMALARDA VEKALET ÜCRETİ
ÖZETİ: 6487 sayılı Yasanın 21. Maddesi ile 2942 sayılı Kamulaştırma
Kanununun başlığı ile birlikte değiştirilen geçici 6. Maddesinin on üçüncü fıkrası “09.10.1956 ile 04.11.1983 tarihlerini
kapsayan dönemde oluşan mağduriyetlerin giderilmesi amacıyla getirilen ve malikler aleyhine bir takım hükümler içeren
bu istisnai düzenlemenin 04.11.1983 tarihinden sonraki dönem içinde uygulanmasının hukuk güvenliğini zedeleyeceği”
gerekçesiyle Anayasanın 2. ve 35. maddelerine aykırı bulunarak iptal edilmiştir. Bu durumda; 04.11.1983 tarihinden sonraki döneme ilişkin el atmalarda nispi vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğinden, Gerekçeli kararın hüküm fıkrasının
vekalet ücretine ilişkin 4. Bendindeki (1.500, 00 TL. maktu)
rakam ve kelimesinin çıkartılması, yerine (41.340, 00 TL,
nispi) rakam ve kelimelerinin yazılması, Hükmün böylece
düzeltilerek onanması gerekmektedir.
LHD - Cilt: 13/Sayı: 151/Yıl: 2015
Court of Cassation Civil Chamber Decisions
59
YARGITAY
5. HUKUK DAİRESİ
Esas No.
2014/22651
İlgili Kanun/Madde
Karar No. 2015/4045
2942 s. KamulaştırmaK/11
Tarihi:
02.03.2015
• KAMULAŞTIRMASIZ ELATILAN TAŞINMAZ
BEDELİNİN TAHSİLİ DAVASI
• EMSAL TAŞINMAZLARIN SATIŞ AKİT TABLOSU
• DAVALI İDARE HARÇTAN MUAF OLDUĞU HALDE
ALEYHİNE HARCA HÜKMEDİLMESİ
ÖZETİ: Dava, kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili
istemine ilişkindir. Taraflara dava konusu taşınmaza yakın
bölgelerden ve yakın zaman içinde satışı yapılan benzer yüzölçümlü satışları bildirmeleri için imkan tanınması, lüzumu
halinde resen emsal celbi yoluna gidilmesi, emsal alınacak
taşınmazın satış tarihi itibariyle imar ya da kadastro parselleri
olup olmadığı ilgili Belediye Başkanlığı ve Tapu Sicil Müdürlüğünden sorulması, ayrıca dava konusu taşınmazın imar
planındaki konumu, hükümet konağı, adliye ve belediye binası
gibi ilçenin merkezi yerlerine uzaklığı, emsallere olan mesafesini de gösterir işaretlenmiş krokisi ve dava konusu taşınmaz
ile emsal taşınmazların resen belirlenen vergi değerleri ve
emsal taşınmazların satış akit tablosu getirtilerek, dava konusu taşınmazın değerlendirmeye esas alınacak emsallere
göre ayrı ayrı üstün ve eksik yönleri ve oranları açıklanmak
suretiyle yapılacak karşılaştırma sonucu değerinin belirlenmesi bakımından, yeniden oluşturulacak bilirkişi kurulu ile
mahallinde keşif yapılarak alınacak rapor sonucuna göre
hüküm kurulması gerektiğinin düşünülmemesi doğru görülmemiştir.
YARGITAY
6. HUKUK DAİRESİ
Esas No.
2014/13790
İlgili Kanun/Madde
Karar No. 2015/3410
6098 s. TBK/316, 334
Tarihi:
07.04.2015
• KİRA ALACAĞI
• HOR KULLANMA VE TAMİRAT SÜRESİ
• KİRA ALACAĞININ TAHSİLİ
• HASARIN HOR KULLANMADAN KAYNAKLANIP
KAYNAKLANMADIĞI
• KİRALANANIN KULLANIM SÜRESİ VE
SÖZLEŞMEDEKİ TAHSİS VE KULLANMA AMACININ
GÖZÖNÜNDE BULUNDURULMASI
LHD - Volume: 13/Issue: 151/Year: 2015
Yargıtay Hukuk Kararları
60
ÖZETİ: Dava, kira alacağı, hor kullanma ve tamirat süresi kira alacağının tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece bilirkişiden ek
rapor alınarak her bir hasar kalemi yönünden kiralananın
kullanma amacı ve kiracının kiralananda bulunduğu sürede
göz önünde bulundurularak hasarın hor kullanmadan kaynaklanıp kaynaklanmadığı tespit edilmeli, bu şekilde münhasır hor kullanmadan kaynaklanan hasarlar belirlendikten
sonra bu hasara yönelik olarak tamir ve yenileme çalışmalarına ilişkin metraj ve harcanacak tutar zarar tarihi itibariyle
belirlenmeli ve nihayet binanın yapılış tarihi ve kiralama süresine göre yenilenen parçalar yönünden yıpranma payları da
düşülerek davalının sorumlu olduğu tutar denetime elverişli
şekilde belirlenmelidir. Mahkemece belirtilen hususlar gözetilmeksizin eksik ve yetersiz bilirkişi raporuna dayanılarak hüküm kurulması doğru değildir.
YARGITAY
6. HUKUK DAİRESİ
Esas No.
2015/2163
İlgili Kanun/Madde
Karar No. 2015/2733
6098 s. TBK/344
19.03.2015
Tarihi:
• KİRA PARASININ TESPİTİ
• ÜRETİCİ FİYAT ENDEKSİNDEKİ ARTIŞ ORANI
ÖZETİ: Taraflar arasında imzalanan 01.09.2003 başlangıç tarihli ve
bir yıl süreli kira sözleşmesi hususunda bir uyuşmazlık bulunmamaktadır. Davacı dava dilekçesinde aylık kira bedelinin
brüt 5.000 TL olarak tespitini istemiştir. Dava konusu dönem
olan 01.09.2013 tarihinden itibaren aylık net 3.400 TL, brüt
4.250 TL kira parası ödendiği tarafların kabulündedir. Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda taşınmazın boş
olarak yeniden kiraya verilmesi halinde ise aylık brüt 4.200 TL
kira parası getirebileceği belirtilmiştir. Bilirkişi heyeti endeks
yoluyla kira bedelini ise hesap etmemiştir. Mahkemece bu
durumda bir önceki dönem ödenen kira parasından daha düşük kira parasına hükmedildiği anlaşılmaktadır. Kira parasının bir önceki kira döneminde ödenen kira parasının ÜFE
endeksine göre yapılacak artıştan daha düşük bir tutar olamayacağı gözetilerek karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde
karar verilmesi doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir.
LHD - Cilt: 13/Sayı: 151/Yıl: 2015
Court of Cassation Civil Chamber Decisions
61
YARGITAY
7. HUKUK DAİRESİ
Esas No.
2015/10519
İlgili Kanun/Madde
Karar No. 2015/4844
5521 s. İşMahK/Gç2
Tarihi:
17.03.2015
• MEVSİMLİK İŞÇİLİK
• DERECE VE KADEME İNTİBAKI
• FARK ALACAĞI
• HAK ARAMA ÖZGÜRLÜĞÜ
ÖZETİ: İşverene bağımlı ve ekonomik geleceği işverene bağlı olarak
çalışan işçinin kadroya alındığı tarihten sonra mevcut uygulamayı zımnen kabul etmiş olduğu varsayılamaz. Keza hak
arama özgürlüğü Anayasal teminat altında olup bu hakkı
kullanma zamanı hak sahibi aleyhine değerlendirilemez. Davacının kadroya geçirilmeden evvelki çalışmalarının çalışma
süresine dahil edilmesi suretiyle derece ve kademesinin belirlenerek eğer var ise fark alacaklarının hüküm altına alınması
gerekirken yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmesi
isabetsiz olmuştur, gerekçesi ile verdiği bozma kararının usul
ve yasaya uygun olmasına göre direnme kararı yerinde değildir.
YARGITAY
8. HUKUK DAİRESİ
Esas No.
2014/18780
İlgili Kanun/Madde
Karar No. 2015/9617
2004 s. İİK/82
29.04.2015
Tarihi:
• HACZEDİLMEZLİK ŞİKAYETİ
• BİR MESKENİN BORÇLUNUN HALİNE UYGUN OLUP
OLMADIĞI
ÖZETİ: Borçlunun haline münasip evi haczedilemez. Bir meskenin
borçlunun haline uygun olup olmadığı adı geçenin haciz
anındaki sosyal durumuna ve borçlu ile ailesinin ihtiyaçlarına
göre belirlenir. Buradaki "aile" terimi, borçlu ile birlikte aynı
çatı altında yaşayan, bakmakla yükümlü olduğu kişileri kapsar. İcra Mahkemesince, borçlunun sözü edilenlerle birlikte
yaşaması halinde bunların, yalnız yaşaması halinde ise kendisinin barınması için zorunlu olan haline münasip meskenin
temini için gerekli bedeli bilirkişilere tesbit ettirildikten sonra,
haczedilen yerin kıymetinin bundan fazla olması halinde, satılmasına ve satış bedelinden yukarıda nitelikleri belirlenen
mesken için gerekli olan miktarın borçluya bırakılmasına,
kalanın alacaklıya ödenmesine karar verilir.
LHD - Volume: 13/Issue: 151/Year: 2015
62
Yargıtay Hukuk Kararları
YARGITAY
8. HUKUK DAİRESİ
Esas No.
2014/4403
İlgili Kanun/Madde
Karar No. 2015/6531
2004 s. İİK/4, 79, 360
Tarihi:
20.03.2015
• HACZİN KALDIRILMASINI TALEBİ
• MÜNASİP MESKEN
• YETKİLİ MAHKEME
ÖZETİ: İİK’nun 4. maddesi gereğince takip hangi icra dairesinde
başlamış ise bu takiple ilgili itiraz ve şikayetler de takibin yapıldığı yer İcra Müdürlüğü'nün bağlı bulunduğu İcra Mahkemesinde çözümlenir. Bu husus kamu düzenine ilişkin kesin
yetki niteliğindedir. Yasadaki koşulların oluşması halinde
İİK’nun 79 ve 360. maddeleri bu husustaki yetkiyle ilgili istisnalardır. Somut olayda Sivrihisar İcra Dairesi'nce taşınmaz
üzerine konulmuş bir haciz bulunmayıp, Samsun 5. İcra Müdürlüğü’nce 2008/7158 Esas sayılı asıl takip dosyası üzerinden
Sivrihisar Tapu Sicil Müdürlüğü’ne doğrudan yazılan bila
tarihli yazı ile şikayet konusu taşınmazın tapu kaydına haciz
uygulanmıştır. O halde anılan hacze karşı meskeniyet şikayetini incelemeye Samsun İcra Mahkemesi yetkili olup, mahkemece yetkisizlik kararı verilmesi gerekir.
YARGITAY
9. HUKUK DAİRESİ
İlgili Kanun/Madde
Esas No.
2015/6797
Karar No. 2015/12506
4857 s. İşK/17, 24, 25, 26, 41, 46, 47, 58
Tarihi:
31.03.2015
• İŞ GÜVENLİĞİNİ TEHLİKEYE DÜŞÜRME
NEDENİYLE İŞ SÖZLEŞMESİNİ HAKLI FESHİ
• KIDEM TAZMİNATI VE İHBAR TAZMİNATI
• GECE ZAMMI VE FAZLA MESAİ ÜCRETİ
• İZİN ÜCRETİ ALACAĞI
• YILLIK İZİNDEYKEN ÇALIŞMAMA
YÜKÜMLÜLÜĞÜNE AYKIRILIK
LHD - Cilt: 13/Sayı: 151/Yıl: 2015
Court of Cassation Civil Chamber Decisions
63
ÖZETİ: Somut olayda davalı O. firması dava dışı S. Gas firması tarafından bayilerine satılan LPG'nin taşıma işini yapmaktadır.
Davacının lpg tanker şoförü olarak çalışırken 09.03.2009 tarihinde dava dışı S. Gas firması yetkilileri tarafından araç kullandığı esnada cep telefonu ile konuştuğu tespit edilmiş ve
10.03.2009 tarihinde bu durum davalı şirkete bildirilmiştir.
Dosya içindeki işçiye tebliğ edilen işyeri kuralları ve bunlara
aykırı davranılması halinde uygulanacak müeyyidelere ilişkin
belgelere göre araç kullanırken cep telefonu ile konuşmanın
cezası işten çıkartılma olarak düzenlenmiştir. Davacının lpg
taşıyan tanker şoförü olarak araç kullanırken cep telefonu ile
konuşması davalı işverene İK 25/II-ı maddesi uyarınca iş güvenliğini tehlikeye düşürme nedeniyle iş sözleşmesini haklı
fesih imkanı vermektedir. Ancak davalı işveren İK 25/II maddesi uyarınca haklı nedenle iş sözleşmesini feshederken İK 26.
maddesindeki 6 iş günlük ve bir yıllık sürelere riayet etmek
zorundadır.
YARGITAY
9. HUKUK DAİRESİ
Esas No.
2015/7622
İlgili Kanun/Madde
1475 s. MülgaİşK/14
Karar No. 2015/11338
Tarihi:
23.03.2015
• ASGARİ GEÇİM İNDİRİMİ
ÖZETİ: Mahkemece asgari geçim indirimi de dahil edilerek belirlenen
ücret üzerinden yapılan hesaplamaya itibarla hüküm kurulması hatalı olup bozmayı gerektirmiştir şeklinde gerekçe ile
hüküm kurulmuş ise de, sözü edilen bordrodaki bürüt ücret
içinde asgari geçim indiriminin yer almadığı anlaşılmakla
Dairemiz kararının maddi hataya dayandığı anlaşılmıştır.
Maddi hataya dayanan Dairemiz bozma kararının ortadan
kaldırılmasına karar vermek gerekmiştir. Dosyadaki yazılara,
kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve
özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine
göre, yerinde bulunmayan bütün temyiz itirazlarının reddi ile
usul ve kanuna uygun olan hükmün onanması gerekmektedir.
LHD - Volume: 13/Issue: 151/Year: 2015
64
Yargıtay Hukuk Kararları
YARGITAY
10. HUKUK DAİRESİ
Esas No.
2014/24503
İlgili Kanun/Madde
Karar No. 2015/3612
6100 s. HMK/297
Tarihi:
03.03.2015
• AVUSTURYA RANT SİGORTASINA GİRDİĞİ TARİHİN
TÜRKİYEDE SİGORTA BAŞLANGICI OLARAK
ALINMASI
• YAŞLILIK AYLIĞI
• KISA KARAR İLE GEREKÇELİ KARARIN ÇELİŞKİLİ
OLMASI
ÖZETİ: Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 297. maddesinde "Hüküm
sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, mümkünse sıra
numarası altında açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak
şekilde gösterilmesi gereklidir", hükmü öngörülmüştür. Hükümlerin çelişkiden uzak ve infaza elverişli olması kamu düzeniyle ilgilidir. Tarafların yüzüne karşı tefhim edilen kısa
karar ile gerekçeli karar arasında çelişki bulunduğundan,
Yargıtay İçtihadı Büyük Genel Kurulu'nun 10.04.1992 gün ve
1991/7 Esas, 1992/4 Kararı gereğince salt bu husus bozma
nedenidir. Mahkemece, açıklanan maddi ve hukuki olgular
üzerinde durulmadan çelişkili şekilde hüküm kurulmuş olması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir. O halde,
davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları
kabul edilmeli ve sair yönleri incelenmeksizin hüküm bozulmalıdır.
YARGITAY
10. HUKUK DAİRESİ
İlgili Kanun/Madde
Esas No.
2014/2663
Karar No. 2015/2520
3201 s. EmniyetTeşkilatıK/5
19.02.2015
Tarihi:
• SİGORTA GİRİŞ TARİHİ
• YAŞLILIK AYLIĞINA HAK KAZANDIĞININ TESPİTİ
• TÜRK SİGORTASINA GİRMEDEN ÖNCE ALMAN
RANT SİGORTASINA GİRİLMESİ
LHD - Cilt: 13/Sayı: 151/Yıl: 2015
Court of Cassation Civil Chamber Decisions
65
ÖZETİ: Sigorta başlangıcı, 3201 sayılı Kanunun 5’inci madde hükmü
çerçevesinde belirlenmesi gerekecektir. Ancak 11.09.2014
tarihli Mükerrer Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe
giren 6552 sayılı Kanunun ile 3201 sayılı Kanunda yapılan
değişikliklerin ardından davalı Kurum tarafından çıkarılan
29.09.2014 tarih 2014/27 sayılı Genelge yayımlanmış olup;
davacıya anılan Genelge kapsamında Kuruma başvurması için
süre verilerek, uyuşmazlığın devam edip etmediği belirlenip
sonucuna göre sigorta başlangıç tarihi ve bağlı olarak tahsis
koşulları hakkında bir karar verilmelidir. Mahkemece, bu
maddi ve hukuki olgular gözönünde tutulmaksızın, eksik inceleme ve araştırmayla yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve
yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmektedir.
YARGITAY
11. HUKUK DAİRESİ
İlgili Kanun/Madde
Esas No.
2015/3040
Karar No. 2015/4727
6098 s. TBK/586, 589
06.04.2015
Tarihi:
• CEBRİ İCRA BASKISI
• HESAP KAT İHTARNAMESİ
• KEFİLİN SORUMLULUĞU
ÖZETİ: Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya
kapsamına göre, davalı banka tarafından alacağının dayanağı
olarak gösterilen 24.09.2008 tarihli limit artırımını düzenleyen
sözleşme ile 10.11.2009 tarihli genel kredi sözleşmesinde davacının imzasının bulunmadığı, dava dışı borçluya kullandırılan kredilerin kullandırılış tarihlerinin davacının kefil olarak imzasını içeren sözleşme ve Iimit artırımı tarihinden sonra
olduğu, dolayısıyla kefilliğinin bu limit arttırımları yönünden
bulunmadığı, davacının ihtirazı kayıtla ödediği asıl borçlunun
kredi borcundan dolayı davalı bankaya karşı bir borcu ve sorumluluğunun olmadığı gerekçesiyle 90.967.38 TL’nin, ödeme
tarihinden itibaren işleyecek reeskont faiziyle birlikte davalı
bankadan tahsiline karar verilmiştir. Dava dosyası içerisindeki
bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan
delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı
bir yön bulunmamasına ve davalı banka tarafından davacıya
gönderilen 05.07.2010 tarihli hesap kat ihtarnamesinde, davacının müteselsil kefaletinin bulunmadığı 24/09/2008 tarihli
limit artırım sözleşmesi ve 10/11/2009 tarihli Genel Nakdi ve
Gayrinakdi Kredi Sözleşmesi uyarınca ödeme talep edilmiş
olmasına göre, davalı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde
değildir. Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davalı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve Kanuna uygun
bulunan hükmün onanması gerekir.
LHD - Volume: 13/Issue: 151/Year: 2015
66
Yargıtay Hukuk Kararları
YARGITAY
11. HUKUK DAİRESİ
Esas No.
2014/16742
İlgili Kanun/Madde
Karar No. 2015/2587
6098 s. TBK/49
Tarihi:
25.02.2015
6102 s. TTK/18
• GENEL GARANTİ TAAHHÜTNAMESİ
• TAZMİNAT İSTEMİ
• TACİRDEN BEKLENEN ÖZENİN GÖSTERİLMEMESİ
ÖZETİ: Dava, Genel Garanti Taahhütnamesi kapsamında verilen taahhütlerin yerine getirilmemiş olması nedeniyle doğan zararlarına karşılık tazminat istemine ilişkin olup, mahkemece yazılı gerekçelerle davanın reddine karar verilmiştir. Ancak,
davacı banka vekili, uzun süreden beri ve müteaddit kereler
yapılan kredi tahsisi ve araç satış işlemlerinde davalının
taahütnameleri fax ile göndermesi üzerine araç kredisinin
davalıya havale edildiğini, davalının da bunun karşılığında
satışı yapılan araç ruhsatının üzerine banka lehine rehin şerhi
düştüğünü, taraflar arasında bu uygulamanın yerleşik hale
geldiğini iddia etmiş ve dosyaya çok sayıda belge sunmuş ise
de alınan bilirkişi raporunda bu hususlar üzerinde bir değerlendirme yapılmamıştır. Bu durumda, Türkiye Bankalar Birliği’nin "söz konusu bankacılık uygulamalarının bankaların
kendi takdirinde olduğu" yönündeki müzekkere cevabı ile
davalının satışının yaptığı araç faturası üzerine "İ. Bankası
Davutpaşa Şubesi tarafından rehinlidir. Satılamaz." ibaresinin yazılmış olması da değerlendirilerek, taraflar arasında
davacının iddia ettiği gibi yerleşik bir uygulamanın bulunup
bulunmadığının araştırılması ve neticesine göre hüküm kurulması gerekirken, eksik inceleme ile yazılı gerekçelerle davanın reddine karar verilmesi doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir.
YARGITAY
12. HUKUK DAİRESİ
Esas No.
2015/1624
İlgili Kanun/Madde
Karar No. 2015/12392
6102 s. TTK/687, 818
Tarihi:
05.05.2015
• ÇEKİN LEHTAR TARAFINDAN REHİN CİROSU İLE
TEMİNAT VERİLMESİ
• MENFİ TESPİT DAVASI
• ŞAHSİ DEF’İ
• İYİNİYETLİ HAMİL
LHD - Cilt: 13/Sayı: 151/Yıl: 2015
Court of Cassation Civil Chamber Decisions
67
ÖZETİ: Hamilin icra takibi yapabilmesi için haklı hamil olması gerekmeyip yetkili hamil olması yeterlidir. TTK' nun 818. maddesinin göndermesiyle çekler hakkında da uygulanması gereken aynı kanunun 687. maddesi gereğince, keşideci borçlu,
lehtara ve cirantalara karşı ileri sürebileceği şahsi def’ilerini,
iyiniyetli hamile karşı ileri süremeyeceği gibi, keşidecinin,
lehtar ciranta ile hamil arasındaki ilişkilere dayanarak def’ide
bulunamayacağı da açıktır. Diğer yandan Asliye Ticaret Mahkemesinde görülen menfi tespit davasında da çekin ibrazı halinde ödenmemesi yönünde tedbir kararı verildiği, takip yapılmaması yönünde verilen bir tedbir kararının da bulunmadığı
görülmüştür. Hal böyle olunca, mahkemece, şikayetin reddine
karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirmeyle, yazılı
şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.
YARGITAY
12. HUKUK DAİRESİ
İlgili Kanun/Madde
Esas No.
2015/8817
Karar No. 2015/10570
2004 s. İİK/134
21.04.2015
Tarihi:
6100 s. HMK/150
• İHALENİN FESHİ TALEBİ
• KANUN YARARINA TEMYİZ
ÖZETİ: İİK.nun 134/2. maddesi; "...ihalenin feshi talebi üzerine icra
mahkemesi takip tarihinden itibaren yirmi gün içinde duruşma yapar ve taraflar gelmeseler bile icap eden kararı verir...” şeklinde düzenlenmiştir. Somut olayda, ihalenin feshi
şikayetinin taraflarca takip edilmemesi nedeniyle mahkemece
17.01.2013 tarihli duruşmada, HMK'nun 150, maddesi uyarınca dosyanın işlemden kaldırılmasına ve 18.04.2013 tarihinde de üç aylık yasal süre içerisinde taraflarca davanın yenilenmediği gerekçesiyle HMK'nun 150. maddesine dayalı
olarak davanın açılmamış sayılmasına karar verildiği görülmektedir. Bu uygulama İİK'nun 134/2. maddesinin yukarıda
açıklanan hükmüne aykırıdır. O halde, mahkemece şikayetin
esası incelenerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi
gerekir.
LHD - Volume: 13/Issue: 151/Year: 2015
68
Yargıtay Hukuk Kararları
YARGITAY
13. HUKUK DAİRESİ
Esas No.
2015/7495
İlgili Kanun/Madde
Karar No. 2015/9106
4077 s. TüketiciK/68, 70
Tarihi:
24.03.2015
• TÜKETİCİ HAKEM HEYETİ TARAFINDAN VERİLEN
KARARIN İPTALİ İSTEMİ
• KESİN HÜKÜM
ÖZETİ: Dava, 6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun'un 70. maddesi gereğince Tüketici Hakem Heyeti tarafından
verilen kararın iptali isteğine ilişkindir. Anılan Yasanın
68/1.maddesine göre; “Değeri iki bin Türk Lirasının altında
bulunan uyuşmazlıklarda ilçe tüketici hakem heyetlerine, üç
bin Türk Lirasının altında bulunan uyuşmazlıklarda il tüketici
hakem heyetlerine, büyükşehir statüsünde bulunan illerde ise
iki bin Türk Lirası ile üç bin Türk Lirası arasındaki uyuşmazlıklarda il tüketici hakem heyetlerine başvuru zorunludur. Bu
değerlerin üzerindeki uyuşmazlıklar için tüketici hakem heyetlerine başvuru yapılamaz.” Aynı Yasanın 70/5.maddesine
göre; “Tüketici hakem heyeti kararlarına karşı yapılan itiraz
üzerine tüketici mahkemesinin vereceği karar kesindir.” Mahkemece yasanın 70/4. maddesi gereğince yapılan inceleme
sonucu verilen karar kesin olup bu karara karşı tarafların
temyiz hakkı bulunmamaktadır. Bu nedenle davacının temyiz
dilekçesinin reddine karar verilmesi gerekmiştir.
YARGITAY
13. HUKUK DAİRESİ
2015/5859
İlgili Kanun/Madde
Esas No.
Karar No. 2015/8998
6098 s. TBK/117
Tarihi:
23.03.2015
• KONUT KREDİSİ
• DOSYA MASRAFI VE BENZERİ ADLAR ALTINDA
YAPILAN KESİNTİLER
• TEMERRÜDE DÜŞÜRÜLMESİ
• FAİZİN ISLAH TARİHİNDEN İTİBAREN
BAŞLAYACAĞI
LHD - Cilt: 13/Sayı: 151/Yıl: 2015
Court of Cassation Civil Chamber Decisions
69
ÖZETİ: Davacı eldeki dava ile, kendisinden haksız yere tahsil edilen
toplam 2.200, 00 TL'nin dava tarihinden itibaren avans faizi
ile birlikte davalıdan tahsilini istemiştir. Davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan 6098 sayılı B.K.’nun 117.maddesi
hükmü uyarınca muaccel bir borcun borçlusu, alacaklının
ihtarı ile mütemerrit olur. Dava konusu olayda ıslah edilen
bölüm için davacının, davalıyı dava tarihinden evvel temerrüde düşüren ihtarı söz konusu değildir. Bu durumda mahkemece, ıslah edilen bölüm yönünden ıslah tarihinden itibaren
faize hükmedilmesi gerekirken dava tarihinden itibaren faize
karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. Ne var ki yapılan bu yanlışlığın giderilmesi yeni bir yargılamayı gerektirmediğinden kararın düzeltilerek onanması
HUMK'nun 438/7 maddesi gereğidir.
YARGITAY
14. HUKUK DAİRESİ
2014/11960
İlgili Kanun/Madde
Esas No.
4721 s. TMK/747, 748, 1012
Karar No. 2015/2741
Tarihi:
12.03.2015
• GEÇİT HAKKI KURULMASI İSTEMİ
ÖZETİ: Somut olaya gelince; davacı vekili 121 parsel sayılı taşınmazının genel yola bağlantısının bulunmadığını ileri sürerek davalı M. Ö. mirasçılarına ait 115 parsel sayılı taşınmaz üzerinden geçit hakkı kurulmasını istemiştir. Mahkemece davanın
kabulüne, 120 parsel sayılı taşınmaz yararına 11.10.2013 havale tarihli fen bilirkişi raporunda 11.10.2013 havale tarihli
inşaat, ziraat ve emlak bilirkişilerinin raporlarında 1. seçenek
olarak belirttikleri gibi ve fen bilirkişisi M.Ö.'in 11.10.2013
havale tarihli raporuna ekli krokide taşınmazların a+b+c
harfleri ile gösterilen 122.52 m2'lik kısmı üzerinden 4859, 90
TL bedel karşılığında geçit hakkı kurulmasına, depo edilen
geçit bedelinin tapu maliklerine tapulardaki payları oranında
ödenmesine karar verilmiştir. Depo edilen geçit bedelinden
aleyhine geçit kurulan taşınmazlar için taşınmaz maliklerinin
her birine ayrı ayrı hangi miktarda ödeme yapılacağının hüküm sonucunda gösterilmesi gerekirken geçit bedelinin toplamının taşınmaz maliklerine tapu kaydındaki payları oranında
ödenmesine karar verilmesi doğru görülmemiş bu sebeple
hükmün bozulması gerekmiştir. Kabule göre de kurulan geçit
hakkının Türk Medeni Kanununun 748/3. maddesi uyarınca
tapu kaydının beyanlar hanesine şerh verilmesi gerekir.
LHD - Volume: 13/Issue: 151/Year: 2015
70
Yargıtay Hukuk Kararları
YARGITAY
15. HUKUK DAİRESİ
Esas No.
2014/49
İlgili Kanun/Madde
Karar No. 2015/1360
6098 s. TBK/470
Tarihi:
19.03.2015
• ESER SÖZLEŞMESİ UYARINCA FAZLADAN
YAPILAN İMALAT BEDELİNİN TAHSİLİ İSTEMİ
ÖZETİ: Dava, eser sözleşmesi uyarınca fazladan yapılan imalat bedelinden şimdilik kaydıyla 30.000, 00 TL'nin davalıdan tahsiline
karar verilmesi istemiyle açılmış, 23.07.2013 tarihinde harcı
ödenmek suretiyle davadaki istem 922.952, 36 TL'ye yükseltilmiştir. İhaleye çıkartılan binanın uygulama projeleriyle
sözleşmede gösterilen inşaat alanı arasında fark vardır. Projelerin sözleşmenin imzalanmasından sonra değiştirilmesi,
yani inşaat alanının sonradan genişletilmesi söz konusu değildir. Buradaki uyuşmazlık, sözleşmede gösterilen alan (1950
m²) ile projedeki (2751, 35 m²) alan arasındaki fark imalat
bedeli noktasında toplanmaktadır. Hemen belirtilmelidir ki
uygulama projeleri ihale sırasında incelemeye sunulmuş, davacı da tüm belgeleri okuyup inceleyerek teklifini sunmuştur.
İşinin uzmanı sayılan yüklenicinin projelerdeki inşaat alanının miktarını bilmesi gerekir. Ayrıca sözleşmenin hükümleri
ile ihale dökümanı arasında çelişki veya farklılık olması durumunda ihale dökümanında yer alan hükümler esas alınacağına göre ihale dökümanı kapsamında yer alan projelerdeki
miktara göre imalat yapılacağı, sözleşmede projeden daha az
alan gösterilmesini sonuca etkisi olmadığı da açıktır. O halde
tüm bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesi gerekirken
bilirkişi raporuyla bağlı kalınarak kabulüne karar verilmesi
usul ve yasaya aykırı olmuş, kararın bozulması gerekmiştir.
YARGITAY
15. HUKUK DAİRESİ
Esas No.
2014/2713
İlgili Kanun/Madde
Karar No. 2015/1335
6098 s. TBK/143
Tarihi:
18.03.2015
• ESER SÖZLEŞMESİNDEN KAYNAKLANAN AYIPLI
İMALÂT
• TAZMİNAT TALEBİ
• TAKAS DEFİ
LHD - Cilt: 13/Sayı: 151/Yıl: 2015
Court of Cassation Civil Chamber Decisions
71
ÖZETİ: Dava konusu somut olayda davacının eksik ve kusurlu işler
nedeniyle alacağı KDV hariç 19.582, 00 TL, KDV dahil
23.106, 76 TL olarak saptanmıştır. Tarafların ticari defterlerine göre davalı taşeronun iş bedelinden bakiye 5.388, 08 TL
alacağı bulunmaktadır. Davalının cevap dilekçesindeki bakiye
alacağı bulunduğu ve bu alacağı ödenmediği için eksik işleri
tamamlamadığı biçimindeki savunması takas/mahsup niteliğindedir. Mahkemece hüküm altına alınan davacının KDV
dahil 23.106, 76 TL alacağından davalının ödenmeyen bakiye
iş bedeli 5.388, 08 TL alacağının mahsubu ile bakiye 17.718,
68 TL üzerinden davanın kısmen kabulüne karar verilmesi
gerekirken, mahsup yapılmaksızın eksik ve ayıplı işler bedelinin tamamının hüküm altına alınması doğru olmamış, kararın
açıklanan nedenlerle bozulması uygun bulunmuştur.
YARGITAY
16. HUKUK DAİRESİ
İlgili Kanun/Madde
Esas No.
2014/9958
Karar No. 2015/1798
3402 s. KadastroK/4
09.03.2015
Tarihi:
• KADASTRO TESPİTİNE İTİRAZ
• BOZMA İLAMINA UYULMAKLA USULÜ
KAZANILMIŞ HAK OLUŞMASI
ÖZETİ: Bozma ilamına uyulmakla usulü kazanılmış hak oluştuğu
gözetilerek vergi kayıt miktarı olan 60000 metrekarenin R. D.
mirasçıları adlarına, kalan miktarın ise mera olarak sınırlandırılmasına karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar
verilmesi isabetsiz olup, davalı Hazine vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile
hükmün bozulması gerekmektedir.
YARGITAY
17. HUKUK DAİRESİ
Esas No.
2014/24664
İlgili Kanun/Madde
Karar No. 2015/3863
2918 s. KTK/88
Tarihi:
05.03.2015
6098 s. TBK/61
• TRAFİK KAZASINDAN KAYNAKLANAN MADDİ
TAZMİNAT İSTEMİ
• GERÇEK ZARARIN TESPİTİ
LHD - Volume: 13/Issue: 151/Year: 2015
Yargıtay Hukuk Kararları
72
ÖZETİ: Dava, trafik kazasından kaynaklanan maddi tazminat istemine
ilişkindir. Mahkemece, İTÜ veya KGM fen heyetinden seçilecek araç hasarı konusunda uzman bilirkişi yada bilirkişi kurulundan; davacı aracının orjinal parçalarla onarım masrafının tespiti, araçta orjinal parçalarla tamir nedeniyle oluşan
kıymet kazanma tenzilinin belirlenip, onarım masrafından
mahsup edilmesi, daha sonra aracın pertinin uygun olup olmadığı, pertinin ekonomik ve uygun bulunması halinde, aracın kaza tarihindeki 2.el piyasa rayiç değeri ile sovtaj değerinin tespit edilmesi, piyasa rayicinden, sovtaj değerinin mahsubu ile davalıların sorumlu olacakları gerçek zararın belirlenmesi hususlarında ayrıntılı, gerekçeli, denetime elverişli,
önceki bilirkişi raporları ile ekspertiz raporunun da irdelendiği bir rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu biçimde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
YARGITAY
17. HUKUK DAİRESİ
Esas No.
2013/15471
İlgili Kanun/Madde
Karar No. 2015/3517
6098 s. TBK/53, 55
Tarihi:
26.02.2015
• TEK TARAFLI TRAFİK KAZASI
• SİGORTA ŞİRKETİNDEN DESTEK TAZMİNATI
TALEBİ
ÖZETİ: Somut olayda, davacı L. K.'un işleten ve 19... 474 plakalı
aracın sigorta ettireni olması nedeniyle davalı sigorta
şirketinden destek tazminatı talep edemeyeceği gerekçesiyle,
davacı L. yönünden açılan davanın reddine, davacı M. için
18.550, 41 TL, davacı E. için 21.635, 67 TL tazminatın,
19.09.2008 temerrüt tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte
davalıdan tahsili gerekir.
YARGITAY
18. HUKUK DAİRESİ
Esas No.
2014/14796
İlgili Kanun/Madde
634 s. KMK/20
Karar No. 2015/2710
Tarihi:
24.02.2015
1086 s. HUMK/428
• AİDAT YAKIT VE DEMİRBAŞ ALACAKLARI
• GECİKME TAZMİNATININ BAŞLANGIÇ GÜNÜ
LHD - Cilt: 13/Sayı: 151/Yıl: 2015
Court of Cassation Civil Chamber Decisions
73
ÖZETİ: Dava konusu ortak giderin dayanağını oluşturan kat malikleri
kurulu kararına davalı katılmışsa karar tarihi, kararın alındığı toplantıya katılmamışsa bu kararın kendisine tebliğ edildiği ya da başka bir biçimde borcunu öğrendiği tarih, bu da
yoksa hakkında açılan icra takibi nedeniyle ödeme emrinin
tebliğ edildiği tarih esas alınmalıdır. Mahkemece, yukarıdaki
esaslar dikkate alınarak davalının aidat borcunu öğrendiği
günün açıkça belirlenmesi, icra takibinden önce öğrenmediği
saptandığında gecikme tazminatının ödeme emrinin tebliğinden itibaren başlatılması gerekirken, bu konuda yeterli inceleme ve araştırma yapılmadan borcun ait olduğu aydan itibaren gecikme tazminatının hesaplanıp buna göre hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
YARGITAY
19. HUKUK DAİRESİ
2014/16398
İlgili Kanun/Madde
Esas No.
Karar No. 2015/3741
2004 s. İİK/72
Tarihi:
17.03.2015
• MENFİ TESPİT DAVASI
• FAKTORİNG ŞİRKETİNİN ALACAĞINI HÜKÜMSÜZ
KILMAK
• ALACAĞIN TEMLİKİ
• KÖTÜNİYET
ÖZETİ: Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna göre,
08.05.2012 tarihli faturanın davacı defterlerinde kayıtlı olduğu, davalı faktoring şirketine 08.05.2012 tarihli fatura ve
15.06.2012 tarihli alacak bildirim formu ile alacağın temliki
hükümlerine göre temlik işlemi yapıldıktan sonra davalı
faktoring şirketinin alacağını hükümsüz kılmak için davacı ve
davalı şirketin 22.06.2012 tarihli satım sözleşmesini düzenledikleri, davacının kötüniyetli olduğu gerekçesiyle davanın
reddine ve tazminata karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara kararın dayandığı
delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun
bulunan hükmün onanmasına karar verilmiştir.
LHD - Volume: 13/Issue: 151/Year: 2015
74
Yargıtay Hukuk Kararları
YARGITAY
20. HUKUK DAİRESİ
Esas No.
2015/2319
İlgili Kanun/Madde
Karar No. 2015/1663
6831 s. OrmanK/7
Tarihi:
18.03.2015
• KESİNLEŞEN ORMAN KADASTROSUNA DAYALI
TAPU İPTALİ VE TESCİL İSTEMİ
• UZMAN ORMAN BİLİRKİŞİSİ
ÖZETİ: Somut olayda, çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 22/02/2011
tarihinde askı ilanı yapılarak kesinleşen orman kadastrosu ve
2/B uygulaması bulunmaktadır. Kararın dayandığı gerekçeye,
uzman orman bilirkişi tarafından kesinleşmiş orman tahdit
haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan
uygulama ve araştırmada çekişmeli taşınmazın orman tahdidi
içinde kalan yerlerden olduğu anlaşıldığına ve 6831 sayılı
Kanunun 7. maddesinde her çeşit taşınmaz malların ormanlarla müşterek sınırlarının tayini ve tespitinin orman kadastro
komisyonları tarafından yapılacağı düzenlenmiş olmasına ve
yazılı biçimde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmadığına göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi
ile usul ve kanuna uygun olan hükmün onanmasına karar
verilmiştir.
YARGITAY
20. HUKUK DAİRESİ
İlgili Kanun/Madde
Esas No.
2015/2686
Karar No. 2015/1411
3402 s. KadastroK/11, 22
Tarihi:
11.03.2015
• KESİNLEŞEN ORMAN TAHDİDİNE DAYALI TAPU
İPTALİ VE TESCİL
ÖZETİ: Dava, kesinleşen orman tahdidine dayalı tapu iptali ve tescil
istemine ilişkindir. İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, uzman orman bilirkişi tarafından kesinleşmiş orman tahdit haritasına dayalı olarak yöntemine uygun
biçimde yapılan uygulama ve araştırmada çekişmeli taşınmazın kısmen orman tahdidi içinde - kısmen orman tahdidi dışında kalan yerlerden olduğu belirlenerek davanın kabulüne
karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Ancak,
hükme dayanak alınan 05/11/2013 tarihli fen bilirkişi rapor ve
krokisinde orman tahdidi içinde kalan bölüm (A1) ile işaretlenmiş olmasına rağmen hüküm yerinde (A) denilmiş olması
doğru değil ise de, anılan husus maddi yanılgı niteliğinde yazım hatası olarak görüldüğünden hükmün düzeltilerek onanması uygun görülmüştür.
LHD - Cilt: 13/Sayı: 151/Yıl: 2015
Court of Cassation Civil Chamber Decisions
75
YARGITAY
20. HUKUK DAİRESİ
Esas No.
2014/8417
İlgili Kanun/Madde
Karar No. 2015/1681
3402 s. KadastroK/22
Tarihi:
18.03.2015
• ORMAN KADASTROSU
• KADASTRO HARİTALARININ YENİDEN
DÜZENLENMESİ
• TAPU SİCİLİNDE GEREKLİ DÜZELTMELERİN
YAPILMASI
ÖZETİ: Çekişmeli taşınmazların bulunduğu yerde 23/05/1997 tarihinde ilân edilen orman kadastrosu vardır. Dava konusu edilen taşınmazlar, 1951 yılında yapılan arazi kadastrosunda
gerçek kişiler adına tespit ve tescil edilmiştir. İncelenen dosya
kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan
hükmün onanmasına karar verilmiştir.
YARGITAY
21. HUKUK DAİRESİ
Esas No.
2015/5494
İlgili Kanun/Madde
Karar No. 2015/6609
2004 s. İİK/72
Tarihi:
30.03.2015
5510 s. SSGSSK/Gç60
• MENFİ TESPİT VE İSTİRDAT İSTEMİ
• 6552 SAYILII KANUN UYARINCA YAPILANDIRMADAN
YARARLANILIP YARARLANILMADIĞI
ÖZETİ: Davacının 6552 sayılı Kanun uyarınca yapılandırmadan yararlanıp yararlanmadığının davalı Kurumdan sorulması, başvurusu varsa buna ilişkin evrakların getirtilmesi, davacının
henüz başvurusu yoksa başvuruda bulunup bulunmayacağının davacıya sorulması, bu madde hükümlerinden yararlanmak isteyen borçluların bu maddede belirtilen şartların yanı
sıra dava açmamaları, açılmış davalardan vazgeçmeleri ve
kanun yollarına başvurmamalarının şart koşulduğunun
gözönünde tutulması, Kanunda yazılı sürenin sonuna kadar
beklenilmesi, davacının davadan vazgeçmesi halinde davanın
bu nedenle reddine karar verilmesi, aksi halde işin esasına
girilerek bir karar verilmesinden ibarettir. O halde davacı
vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli
ve 5510 sayılı Yasanın geçici 60. maddesi ile getirilen düzenleme dikkate alınarak hüküm bozulmalıdır.
LHD - Volume: 13/Issue: 151/Year: 2015
76
Yargıtay Hukuk Kararları
YARGITAY
21. HUKUK DAİRESİ
Esas No.
2014/11582
İlgili Kanun/Madde
Karar No. 2015/6556
506 s. SSK/2, 6, 9, 79, 108
Tarihi:
30.04.2015
5510 s. SSGSSK/7
• SİGORTALILIK BAŞLANGIÇ TARİHİ
• SİGORTALI İŞE GİRİŞ BİLDİRGESİNİN YETERLİ
OLMAMASI
• EYLEMLİ OLARAK ÇALIŞMA KOŞULU
ÖZETİ: Davacının çalışması ve bildirilen hizmetlerin aidiyeti hususunda tanık olarak dinlemek, dönem bordro tanıklarının kimlik ve adres bilgilerini tespit ederek, re'sen tanık sıfatı ile beyanlarına başvurmak; bordro tanıklarına ulaşılamadığı veya
bunların beyanları yeterli görülmediği taktirde işe giriş tarihi
itibari ile komşu olan diğer işyerlerinin ve bu işyerlerinde çalıştığı tespit edilen kayıtlı komşu işyeri çalışanlarının; yoksa
işyeri sahiplerinin çalışmanın niteliği, alınan ücret hususları
ile gerçek bir çalışma olup olmadığı yönünde yöntemince beyanlarını almak, davalı Kurumdan davacı hakkında düzenlenen işe giriş bildirgesinin aslı ile davacının mukayeseye uygun
imza örnekleri temin edilip mahkeme huzurunda imza ve yazı
örnekleri de alınarak bildirge üzerinde bulunan imzanın davacıya ait olup olmadığının tespiti amacı ile bilirkişi incelemesi yaptırmak, davacının sigorta sicil numarasının Kurumun
hangi ünitesince verildiği ve hangi yılın ve ayın serilerinden
olduğunu sormak sureti ile gerçek çalışma olgusunu somut ve
inandırıcı bilgilere dayalı şekilde 506 sayılı Yasa'nın 2, 6, 9 ve
79/10. maddeleri gereğince kanıtladıktan sonra sonucuna göre
karar vermekten ibarettir.
YARGITAY
22. HUKUK DAİRESİ
Esas No.
2014/250
İlgili Kanun/Madde
4857 s. İşK/32
Karar No. 2015/12195
Tarihi:
31.03.2015
• KIDEM İHBAR TAZMİNATI
• ÜCRET KONUSUNDA İHTİLAF BULUNMASI
• EMSAL ÜCRETİN ARAŞTIRILMASI GEREĞİ
LHD - Cilt: 13/Sayı: 151/Yıl: 2015
Court of Cassation Civil Chamber Decisions
77
ÖZETİ: Davacının 16.03.2003 - 18.3.2005 tarihleri arasında da davalıya ait işyerinde çalıştığı yönünde davacı tanıkları beyanda
bulunmuştur. Davacı tanıklarının söz konusu ihtilaflı dönemde işyerinde çalışan bordro tanığı olup olmadığı araştırılarak sonucuna göre davacının çalışma süresinin ve işçilik
alacaklarının tespiti gerekmektedir. Mahkemece bu husus
gözetilmeksizin eksik inceleme ile hüküm kurulması usul ve
kanuna aykırı olup, bozma sebebidir. İşçinin kıdemi, meslek
unvanı, fiilen yaptığı iş, işyerinin özellikleri ve emsal işçilere
ödenen ücretler gibi hususlar dikkate alındığında imzalı bordrolarda yer alan ücretin gerçeği yansıtmadığı şüphesi ortaya
çıktığında, bu konuda tanık beyanları gözetilmeli ve işçinin
meslekte geçirdiği süre, işyerinde çalıştığı tarihler, meslek
unvanı ve fiilen yaptığı iş bildirilerek sendikalarla, ilgili işçi ve
işveren kuruluşlarından emsal ücretin ne olabileceği araştırılmalı ve tüm deliller birlikte değerlendirilerek bir sonuca
gidilmelidir. Somut olayda davacının ücreti iddia ve tanık beyanlarına istinaden belirlenmiştir. Taraflar arasında ücret
konusunda ihtilaf bulunması ve imzalı bordroda yer alan ücretin gerçeği yansıtmadığı iddiası karşısında mahkemece yapılan emsal ücret araştırması hüküm kurmaya yeterli değildir.
Yukarıda belirtilen ilkeler doğrultusunda davalı işyerinde ya
da başka işyerlerinde emsal işçilere ödenen ücretler araştırılıp
ilgili meslek odaları ve sendikalardan sorulmak sureti ile davacının ücretinin tespiti ve buna göre işçilik alacaklarının
hesaplanması gerekir.
YARGITAY
23. HUKUK DAİRESİ
Esas No.
2015/1777
İlgili Kanun/Madde
Karar No. 2015/1661
1163 s. KooperatiflerK/16, 27
Tarihi:
17.03.2015
• GENEL KURUL KARARININ İPTALİ DAVASI
ÖZETİ: Somut olayda; davalı kooperatifin defter ve belgelerinin usulüne uygun tutulmadığı, davacıya 02.02.2008 tarihli 6 sayılı
yönetim kurulu kararı ile B blok giriş kat 1 nolu bağımsız
bölümün satışına karar verildiği, üye kayıt defterinde üye olarak kaydının bulunduğu, paranın kooperatif kasasında görülmemesinin davacının kusurundan kaynaklanmadığı, davacının usulüne uygun tutulmayan kooperatif kayıtlarından
sorumlu tutulamayacağı, 18.06.2011 tarihinde yapılan genel
kurulda göreve gelen yeni yönetim tarafından genel kurul
toplantı tutanağının 10. Maddesi gerekçe gösterilerek ihtar
yapılmaksızın davacının kooperatiften ihracının 1163 sayılı
Kooperatifler Kanunu'nun 16. ve 27. maddeleri ile kooperatif
anasözleşmesinin 14. maddesindeki ihraçla ilgili düzenlemeye
aykırı olduğu gerekçesiyle, davanın kabulüne karar verilmesi
gerekir.
Kararların tamamuna dergimizin Temmuz 2015 tarihli
151. sayısından ulaşabilirsiniz
LHD - Volume: 13/Issue: 151/Year: 2015
YARGITAY
CEZA KARARLARI
COURT OF CASSATION CRIMINAL CHAMBER
DECISIONS
* Yargıtay Ceza Genel Kurulu Kararları
Court of Appeal Assembly of Criminal Chambers Decisions
* Yargıtay Ceza Daire Kararları
Court of Appeal Criminal Chamber Decisions
YARGITAY CEZA GENEL KURULU KARARLARI
COURT OF APPEAL ASSEMBLY OF CRIMINAL CHAMBERS DECISIONS
YARGITAY
CEZA GENEL KURULU
Esas No.
2013/837
Karar No. 2015/90
Tarihi:
07.04.2015
İlgili Kanun/Madde
5320 s. CMKYürK/18
5271 s. CMK/141-144
• HAKSIZ TUTUKLAMA
• KANUN DIŞI YAKALANAN VEYA TUTUKLANAN
KİŞİLERE TAZMİNAT
ÖZETİ: Kanun dışı yakalanan veya tutuklanan kişilere tazminat verilmesine ilişkin davaların esaslarına yer veren Ceza Genel
Kurulunun 23.03.2010 gün ve 256-57 sayılı kararında açıkça
belirtildiği üzere, 466 sayılı Kanunun ikinci maddesinin birinci fıkrasında hüküm altına alınan üç aylık dava açma süresi, 21.04.1975 gün ve 3-5 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı
uyarınca davacı hakkında açılan ve beraatıyla neticelenen
ceza davasının kesinleştiğinin tebliği veya bu durumun öğrenilmesinden itibaren başlayacaktır. İçtihadı Birleştirme kararında; sanığın gerek yokluğunda, gerekse yüzüne karşı verilen
beraat kararlarının kesinleşme şerhi ile birlikte tebliğinin zorunlu olduğu belirtildiğinden, 466 sayılı Kanunun ikinci maddesinde belirtilen üç aylık dava açma süresinin başlangıcı,
beraat eden kişinin, hükmün kesinleştiğini öğrendiği tarih
olacaktır.
YARGITAY
CEZA GENEL KURULU
Esas No.
2014/12-103
Karar No. 2014/552
Tarihi:
09.12.2014
•
•
•
•
•
•
•
•
İlgili Kanun/Madde
1219 s. TababetŞuabatK/75
2659 s. AdliTıpKurumuK/23
2709 s. AY/17
5237 s. TCK/22, 81, 98, 175, 176, 177,
178, 257, 278, 279
5271 s. CMK/63
GÖREVİ KÖTÜYE KULLANMA SUÇU
ADLİ TIP GENEL KURULU KARARLARI
NEDENSELLİK BAĞI
TAKSİRLE BİR KİŞİNİN ÖLÜMÜNE NEDEN OLMA
GÖREVİ KÖTÜYE KULLANMA SUÇU
DOKTORLARIN ÖZEN YÜKÜMLÜLÜĞÜ
KASIT
OBJEKTİF İSNADİYET KAVRAM
Court of Cassation Criminal Chamber Decisions
81
ÖZETİ: Doktor olarak görev yapan sanıkların, taksirle yaralanma
nedeniyle acil servise müracaat eden ölene yönelik yaptıkları
muayene ve istedikleri tetkiklerle ölende çoklu pelvis kırığı,
çoklu kot kırıkları ve kanlı idrar yaptığını tespit ettikten sonra
acil cerrahi müdahaleyi gerektirir patoloji bulunmadığına
karar vermiş olmalarının dosyadaki raporlara göre tıp kurallarına uygun olduğu, bununla birlikte genel beden travmasına
ve çoklu kemik kırıklarına maruz kalmış öleni Acil Sağlık
Hizmetleri Yönetmeliğinin 24/2. maddesi uyarınca stabilizasyonu sağlanıncaya kadar ve tıp çevrelerinde genel olarak kabul gördüğü şekilde 24 saat müşahade altında tutmaları gerekirken 6-7 saat içinde taburcu etmeleri nedeniyle olayda görevlerinin gereklerini yapmakta ihmal gösterdikleri, ancak bu
davranışları ile meydana gelen ölüm neticesi arasında nedensellik bağının bulunmadığı, başka bir anlatımla sanıklarının
ihmali davranışlarının ölüme neden olacak nitelikte bulunmadığı, zira ölümün genel beden travması nedeniyle öngörülemeyecek ve engellenemeyecek biçimde ortaya çıkan akciğer
embolisi komplikasyonu nedeniyle gerçekleştiğinin bilirkişi
raporlarıyla kesin olarak belirlendiği, bu nedenle sanıkların
ölüm sonucundan sorumlu tutulamayacakları, bununla birlikte genel beden travmasına maruz kalmış öleni erken taburcu etmek suretiyle görevlerinin gereklerini yerine getirmekte ihmal gösterdikleri, bu ihmal nedeniyle ölenin ölüm
anına kadar yaşadığı çeşitli sıkıntılara maruz kalmasına diğer
bir deyişle mağduriyetine sebep oldukları anlaşıldığından,
sanıkların eylemlerinin TCK'nun 257/2. maddesi kapsamında
görevi ihmal suçunu oluşturduğu ve bu suçtan mahkumiyetlerine karar verilmesi gerektiği gözetilmeden beraatlerine karar
verilmesinde isabet bulunmamaktadır.
Kararların tamamuna dergimizin Temmuz 2015 tarihli
151. sayısından ulaşabilirsiniz
LHD - Volume: 13/Issue: 151/Year: 2015
YARGITAY CEZA DAİRE KARARLARI
COURT OF APPEAL CRIMINAL CHAMBER DECISIONS
YARGITAY
1. CEZA DAİRESİ
Esas No.
2014/6254
İlgili Kanun/Madde
5237 s. TCK/37, 40
Karar No. 2015/1818
Tarihi:
25.03.2015
• TASARLAYARAK KASTEN ÖLDÜRME SUÇU
• 6136 SAYILI KANUNA MUHALEFET SUÇLARI
• BİR SUÇU GİZLEMEK
• DELİLLERİN ORTADAN KALDIRMASI
• SUÇUN İŞLENMESİNİ KOLAYLAŞTIRMAK
AMACIYLA BİR KİŞİYİ ÖLDÜRME
ÖZETİ: Maktül R.'ın eşi Z. tarafından TCK'nın 37. maddesi kapsamında öldürülmesi eylemine, onun maktül R. ile evli olduğunu
bilerek yardım eden sanık E.'ın 5237 sayılı TCK'nın 40/2
maddesi yollamasıyla 82/1-a-d, 39. maddeleri gereğince cezalandırılması yerine yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı şekilde TCK'nın 81/1, 39. maddeleri uyarınca mahkumiyetine
karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir.
YARGITAY
2. CEZA DAİRESİ
Esas No.
2015/1902
İlgili Kanun/Madde
Karar No. 2015/5809
5237 s. TCK/116
Tarihi:
19.03.2015
• HIRSIZLIK
• MALA ZARAR VERME
• KONUT DOKUNULMAZLIĞINI BOZMA
ÖZETİ: Konut amaçlı yapılar, konut olarak kullanılmayıp, boş durumda olduklarında burada kişinin özgürlük hakkının barış,
huzur ve güvenliğinin ihlal edilmesi fiilen olanaksız olacağından konut dokunulmazlığını ihlal suçu kapsamında konut
olarak değerlendirilemez. Yapılan açıklamalar karşısında kiracının tahliye etmesi nedeniyle boş olan ve henüz kimsenin
oturmadığı dairenin kombisi ile musluklarını çalan sanığın
eyleminde konut dokunulmazlığını bozmak suçunun yasal
unsurlarının oluşmadığı gözetilmeden bu suçtan da mahkumiyetine karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir.
Court of Cassation Criminal Chamber Decisions
YARGITAY
4. CEZA DAİRESİ
Esas No.
2013/7973
Karar No. 2015/25430
Tarihi:
27.03.2015
83
İlgili Kanun/Madde
2709 s. AY/141
5237 s. TCK/34, 43, 223, 230
• TEHDİT VE HAKARET SUÇU
• CEZANIN ŞAHSİLEŞTİRİLMESİ GEREĞİ
ÖZETİ: Hangi gerekçeyle hangi delillere üstünlük tanındığının açık
olarak gerekçeye yansıtılması ve bu şekilde cezanın şahsileştirilmesi gerekirken, açıklanan ilkelere uyulmadan, önceki karara yollama yapılmak suretiyle Anayasanın 141. ve 5271 sayılı CMK'nın 34 ve 223, 230. maddelerine aykırı davranılması
kabule göre de; sanık tarafından gönderilen mesajlardaki
hangi sözlerin hakaret suçlarını oluşturduğu ve zincirleme
suça ilişkin TCK’nın 43. maddesinin unsurlarının ne suretle
gerçekleştiği açıklanmadan yetersiz gerekçeyle hüküm kurulması, tehdit suçundan hüküm kurulurken, 30/04/2010 tarihli
kısa kararda ve gerekçeli kararın hüküm bölümünde suç adının tehdit yerine hakaret olarak yanlış gösterilmesi kanuna
aykırıdır.
YARGITAY
5. CEZA DAİRESİ
İlgili Kanun/Madde
Esas No.
2015/4227
Karar No. 2015/7981
5271 s. CMK/19
06.03.2015
Tarihi:
• KASTEN YARALAMA VE KASTEN ÖLDÜRME SUÇU
• DAVANIN NAKLİ İSTEMİ
• KAMU GÜVENLİĞİ YÖNÜNDEN AÇIK VE YAKIN
TEHLİKENİN SÖZ KONUSU OLMASI
LHD - Volume: 13/Issue: 151/Year: 2015
Yargıtay Ceza Kararları
84
ÖZETİ: Davanın başka bir yere naklinin uygun olacağı yolundaki
yukarıda belirtilen görüşler ve Adalet Bakanlığının bu husustaki istemi nazara alındığında devletin sorumluların belirlenip
cezalandırılmasını sağlayarak etkili bir soruşturma yürütme
sorumluluğunun bulunduğu, yargılamanın adil, etkili ve tarafların katılımına açık bir şekilde esas yetkili mahkemesinde
yapılması gerektiği, ancak güvenlik önlemleri alınsa bile toplumsal olaylar çıkabileceği ve tarafların ciddi tehditler altında
kalabileceği, buna bağlı olarak yargılamanın düzenli yapılamayacağı, kamu güvenliği yönünden açık ve yakın tehlikenin
söz konusu olabileceği, keza Dairemizin 06/11/2013 gün ve
2013/15879 Esas, 2013/10516 Karar sayılı ilamı ile dava nakline konu olan olayda söz konusu davanın sanıklarından olan
A. Ş.'in nakil istemine ilişkin iş bu davanın maktulü, mağduru
olan A. K.'un ise bu davanın sanıklarından olduğu hakeza
davanın nakli isteminin mahal mahkemesinden geldiği anlaşılmakla, CMK'nın 19/2. maddesi uyarınca Şırnak Ağır Ceza
Mahkemesinin 2014/776 Esasında kayıtlı kamu davasının
Malatya Ağır Ceza Mahkemesine nakline karar verilmiştir.
YARGITAY
6. CEZA DAİRESİ
Esas No.
2012/28025
İlgili Kanun/Madde
Karar No. 2015/39012
5237 s. TCK/148
Tarihi:
01.04.2015
• YAĞMA SUÇU
• TEHDİT YOLUYLA PARA ALINMASI
ÖZETİ: Sanığın elini silah çekecekmiş gibi beline atmak suretiyle korkutarak, bırakmadığını bildiği pantolonun bedeli olarak katılan C.'dan 330 TL, yakınanlardan L.'den 630 TL, N.'den de
100 TL olmak üzere değişik miktardaki paraları tehdit yoluyla
aldığının anlaşılması karşısında; eylemlerinin üç ayrı işyerinde yağma suçunu oluşturduğu gözetilmeden suç vasfında
ve kanıtların takdirinde yanılgıya düşülerek yazılı şekilde sanık hakkında dolandırıcılık suçundan mahkumiyet kararı
verilmesi bozmayı gerektirmiştir.
YARGITAY
7. CEZA DAİRESİ
Esas No.
2014/6741
İlgili Kanun/Madde
Karar No. 2015/11093
5237 s. TCK/50
Tarihi:
03.03.2015
5607 s. KaçakçılıkK/3
• KAÇAKÇILIK SUÇLARI
LHD - Cilt: 13/Sayı: 151/Yıl: 2015
Court of Cassation Criminal Chamber Decisions
85
ÖZETİ: Olaya suç tarihinde yürürlükte bulunan 4926 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu ile suç tarihinden sonra 31.03.2007
tarihinde yürürlüğe giren 5607 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele
Kanunu'nun ilgili bütün hükümleri uygulanarak, elde edilecek sonuçların birbiriyle karşılaştırılması ve karar yerinde
tartışılması suretiyle lehe olan yasanın belirlenmesi ve sonucuna göre hüküm kurulması gerekirken, denetime olanak
verecek şekilde bu husus tartışılmadan yazılı şekilde hüküm
tesisi, Yasaya aykırı, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1.
maddesi uyarınca yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK.nın
321. maddesi uyarınca bozulması gerekmektedir.
YARGITAY
8. CEZA DAİRESİ
2015/2684
Esas No.
Karar No. 2015/14939
Tarihi:
23.03.2015
İlgili Kanun/Madde
4342 s. MeraK/4, 9, 16, 19, 25, 26
442 s. KöyK/33
4721 s. TMK/715
5237 s. TCK/154
• KÖY MERASINA TECAVÜZ SUÇU
• HİBE
• ECRİMİSİL
ÖZETİ: 6360 sayılı On Dört İlde Büyükşehir Belediyesi ve Yirmi Yedi
İlçe Kurulması ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Yasanın 1/3 maddesi
ile Büyükşehir Belediyesi kurulan il ve ilçelerin mülki sınırları
içerisinde yer alan köy ve belde belediyelerinin tüzel kişiliği
kaldırılmış, köy ve belde belediyeleri ilçe belediyelerine bağlanmıştır. Geçici 1. maddenin 3. fıkrasına göre belediye ve
köyler ilçe belediyelerine devredilmiş, 13. fıkraya göre de tüzel
kişiliği kaldırılan köy ve belediyelerin devam eden davalarına
ilçe belediyelerinin taraf olacağı düzenlenmiş, meraya tecavüz
davalarını takip etmesi için hazineye yetki ve görev verilmemiştir. Bu nedenle temyiz istemi reddedilmiştir.
YARGITAY
9. CEZA DAİRESİ
Esas No.
2015/1748
İlgili Kanun/Madde
Karar No. 2015/4407
5237 s. TCK/188, 191, 192
Tarihi:
31.03.2015
• UYUŞTURUCU MADDE BULUNDURMAK SUÇU
LHD - Volume: 13/Issue: 151/Year: 2015
Yargıtay Ceza Kararları
86
ÖZETİ: Sanığın savunmasının aksine hakkındaki hüküm onanan A.
ile birlikte uyuşturucu madde ticareti yaptığına dair sanık
A.'ın sonradan döndüğü beyanı dışında mahkumiyetine yeterli
her türlü şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı delil bulunmadığı, mevcut şüphenin sanık lehine değerlendirilmesi gerektiği,
sanığın polis merkezine teslim olmak amacıyla geldiğinde
üzerinde kişisel kullanım miktarındaki esrar maddesinin bulunduğu da dikkate alındığında sanığın eyleminin kullanmak
için uyuşturucu madde bulundurmak suçunu oluşturacağı
gözetilmeden, suç vasfında yanılgıya düşülerek yazılı şekilde
hüküm kurulması kanuna aykırıdır.
YARGITAY
10. CEZA DAİRESİ
İlgili Kanun/Madde
Esas No.
2014/4166
Karar No. 2014/5354
5271 s. CMK/162
10.07.2014
Tarihi:
• UYUŞTURUCU MADDE BULUNDURMA SUÇU
• SORUŞTURMA İŞLEMLERİNDE İŞLEMİN
YAPILACAĞI YERDEKİ SULH CEZA
MAHKEMESİ'NDEN KARAR ALINMASI GEREĞİ
ÖZETİ: 5271 sayılı CMK'nda “Cumhuriyet savcısı, ancak hâkim tarafından yapılabilecek olan bir soruşturma işlemine gerek görürse, istemlerini bu işlemin yapılacağı yerin sulh ceza hâkimine bildirir. Sulh ceza hâkimi istenilen işlem hakkında, kanuna uygun olup olmadığını inceleyerek karar verir ve gereğini yerine getirir.” hükmü öngörülmüş olup, belirtilen madde
gereğince, ancak belli bir yerde yapılması zorunlu olan soruşturma işlemlerinde, işlemin yapılacağı yerdeki Sulh Ceza
Mahkemesi'nden karar alınması gerekmekte ise de; soruşturma işleminin herhangi bir yerde yapılması zorunluluğunun
bulunmadığı durumlarda, soruşturmanın yapıldığı yer Sulh
Ceza Mahkemesi'nin yetkili olduğu, somut olayda şüpheliden
kan örneği alınmasına ve alınacak örnek üzerinde inceleme
yapılmasına karar verme yetkisi, soruşturmanın yapıldığı yerdeki Safranbolu Sulh Ceza Mahkemesi'ne ait olduğundan,
Cumhuriyet savcısının itirazının kabulü yerine reddine karar
verilmesi yasaya aykırı olup, kanun yararına bozma isteği
yerinde görülmüştür.
LHD - Cilt: 13/Sayı: 151/Yıl: 2015
Court of Cassation Criminal Chamber Decisions
87
YARGITAY
11. CEZA DAİRESİ
Esas No.
2013/2520
İlgili Kanun/Madde
Karar No. 2015/227
5237 s. TCK/206
Tarihi:
08.01.2015
• RESMİ BELGENİN DÜZENLENMESİNDE YALAN
BEYANDA BULUNMA SUÇU
• FİKRİ SAHTECİLİK
ÖZETİ: Olay tarihinde tanık E.'nin yapmış olduğu trafik kazası nedeniyle olay yerine gidip trafik görevlileri tarafından tutanak
tanzim edileceği esnada kazayı kendisinin yaptığını beyan
ettiği ancak trafik görevlileri tarafından sanığın beyanı şüpheli görülerek çevreden yapılan araştırma neticesinde kazayı
yapan kişinin sanık olmadığının anlaşıldığı ve sanığın beyanıyla gerçeğe aykırı bir tutanağın düzenlenmesine sebebiyet
vermediğinin anlaşılması karşısında; yüklenen suçun yasal
unsurlarının oluşmadığı ve beraatine karar verilmesi gerektiği
gözetilmeden yazılı şekilde mahkumiyetine dair hüküm kurulması yasaya aykırıdır.
YARGITAY
12. CEZA DAİRESİ
Esas No.
2014/17555
İlgili Kanun/Madde
Karar No. 2015/3952
5271 s. CMK/141, 142
03.03.2015
Tarihi:
• KORUMA TEDBİRLERİ NEDENİYLE MANEVİ
TAZMİNAT İSTEMİ
• HAKKANİYET ÖLÇÜSÜ
• MANEVİ TAZMİNAT
• SOSYAL VE EKONOMİK DURUM
• HAKSIZ TUTUKLAMA
• BİRDEN FAZLA DAVANIN AÇILDIĞININ TESPİTİ
LHD - Volume: 13/Issue: 151/Year: 2015
Yargıtay Ceza Kararları
88
ÖZETİ: Hakkaniyet ölçüsünü aşmayacak bir şekilde, hak ve nesafet
kurallarına uygun makul bir miktar olarak tayin ve tespiti
gerekirken, 51 gün süreyle tutuklanan davacı için hükmedilen
manevi tazminat miktarının bu ölçütlere uymayıp fazla tayini,
Dairemizce yapılan temyiz incelemeleri sırasında aynı konu ve
haksız tutuklama nedenine dayalı olarak birden fazla davanın
açıldığının tespit edildiğinin anlaşılması karşısında; hazine
zararına yol açan mükerrer davalara ilişkin ödemelerin önlenmesinin temini ve kamu kaynaklarının etkili, verimli ve
hukuka uygun kullanılması bakımından, aynı konu ve haksız
tutuklama nedenine dayalı açılmış dava olup olmadığının ilgili
birimlerden sorulup, Ulusal Yargı Ağı Sistemi üzerinden de
araştırılarak tespit edilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
13.06.2013 olan dava tarihinin gerekçeli karar başlığına 2005
olarak yazılması kanuna aykırıdır.
YARGITAY
13. CEZA DAİRESİ
Esas No.
2014/16605
İlgili Kanun/Madde
Karar No. 2015/2702
5237 s. TCK/141
24.02.2015
Tarihi:
• HIRSIZLIK SUÇU
• YAŞ KÜÇÜKLÜĞÜ NEDENİYLE KISA SÜRELİ HAPİS
CEZASI
ÖZETİ: 5237 sayılı TCK'nın 50/3 maddesi gereğince yaş küçüklüğü
nedeniyle kısa süreli hapis cezasının adli para cezasına çevrilmesi durumunda, 5275 sayılı CGİHK'nın 106/4. maddesi
gereğince adli para cezasının ödenmemesi halinde hapse çevrilemeyeceğinin gözetilmemesi, bozmayı gerektirmiş, suça
sürüklenen çocuk S. müdafiinin temyiz istemi bu bakımdan
yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle
isteme aykırı olarak bozulması gerekmektedir.
YARGITAY
14. CEZA DAİRESİ
İlgili Kanun/Madde
Esas No.
2014/6982
Karar No. 2014/13390
5237 s. TCK/103, 109
27.11.2014
Tarihi:
• ÇOCUĞUN NİTELİKLİ CİNSEL İSTİSMARI SUÇU
• KİŞİYİ HÜRRİYETİNDEN YOKSUN KILMA SUÇU
• AYNI KONUTTA BİRLİKTE YAŞADIĞI KIZ KARDEŞİ
MAĞDUREYE KARŞI İŞLEDİĞİ NİTELİKLİ CİNSEL
İSTİSMAR EYLEMİ
LHD - Cilt: 13/Sayı: 151/Yıl: 2015
Court of Cassation Criminal Chamber Decisions
89
ÖZETİ: Mağdurenin aşamalardaki anlatımları, savunma ile tüm dosya
içeriği göz önüne alındığında, sanığın, mağdurenin bir yere
gitmesini veya bir yerde kalmasını engelleyici başka bir harekette bulunmaksızın, aynı konutta birlikte yaşadığı kız kardeşi
mağdureye karşı işlediği nitelikli cinsel istismar eylemiyle
sınırlı şekilde alıkoyduğu anlaşıldığından, sanığın kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan beraatine karar verilmesi
gerektiği gözetilmeyerek yazılı şekilde mahkumiyetine hükmedilmesi, suçun cinsel amaçla işlenmesi nedeniyle cezada artırım yapılırken uygulama maddesinin TCK.nın 109/5 yerine
103/5 olarak yanlış yazılması, kanuna aykırıdır.
YARGITAY
15. CEZA DAİRESİ
Esas No.
2013/32764
Karar No. 2015/15229
11.02.2015
Tarihi:
İlgili Kanun/Madde
5237 s. TCK/31, 50
5320 s. CMKYürK/150
5395 s. ÇocukKorumaK/35
• MALA ZARAR VERME SUÇU
• ADLİ PARA CEZASINA ÇEVRİLMEYECEK HALLER
• FİİL İŞLENDİĞİ SIRADA 15 YAŞINI DOLDURMUŞ
OLUP DA 18 YAŞINI DOLDURMAMIŞ ÇOCUKLAR
ÖZETİ: Çocuk Koruma Kanunu'nun Uygulanmasına İlişkin Usul ve
Esaslar Hakkındaki Yönetmeliğin 20/1-7. maddesi ve 5395
sayılı Çocuk Koruma Kanunu'nun 35. maddesi uyarınca; fiil
işlendiği sırada 15 yaşını doldurmuş olup da 18 yaşını doldurmamış çocukların işledikleri fiilin hukuki anlam ve sonuçlarını algılama ve bu fiille ilgili olarak davranışlarını yönlendirme yeteneğinin olup olmadığının takdiri bakımından,
sosyal yönden inceleme yaptırılmasının gerekli olduğu, mahkemece sosyal inceleme raporuna gerek görülmediği taktirde
ise gerekçesinin kararda gösterilmesinin zorunlu olduğu gözetilmeden eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması
bozmayı gerektirmiştir.
YARGITAY
16. CEZA DAİRESİ
Esas No.
2015/325
İlgili Kanun/Madde
Karar No. 2015/183
5237 s. TCK/271
Tarihi:
18.03.2015
• SUÇ UYDURMA EYLEMİ
• SANIĞIN BİRÇOK KEZ POLİSİ ARAYARAK İHBARA
KONU ADRESTE KAVGA OLDUĞUNU BEYAN
ETMESİ
LHD - Volume: 13/Issue: 151/Year: 2015
Yargıtay Ceza Kararları
90
ÖZETİ: Olayda sanığın bildirimine konu olan ''kavga'' olayı kanunlarımızda açıkça suç olarak tanımlanmadığı gibi isnatta bulunulan kişi de açıkça belirtilmemiş olduğundan yasal unsurları
itibariyle oluşmayan suçtan beraati yerine yazılı gerekçelerle
mahkumiyet kararı verilmesi kanuna aykırıdır.
YARGITAY
18. CEZA DAİRESİ
Esas No.
2015/16
İlgili Kanun/Madde
Karar No. 2015/737
5237 s. TCK/227
Tarihi:
29.04.2015
5271 s. CMK/135
• FUHUŞA TEŞVİK ETME VEYA YAPTIRMA VEYA
ARACILIK ETTİRME VEYA YER TEMİN ETME SUÇU
• HAPİS CEZALARININ ALT SINIRDAN
BELİRLENMESİNE KARŞIN AYNI GEREKÇELERLE
ADLİ PARA CEZALARININ ALT SINIRIN ÜZERİNDE
BELİRLENMESİ KANUNA AYKIRIDIR
ÖZETİ: Eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanunda öngörülen suç tiplerine uyduğu, Adıyaman Sulh Ceza Mahkemesinin
13.04.2007 tarih ve 2007/464 müt. sayılı kararı ile sanıklar
……. Ve ……… haklarında CMK. nun 135. maddesi uyarınca
üç ay için verilen iletişimin denetlenmesine ilişkin kararın,
anılan sürenin bitiminden sonra denetlemeye ilişkin kayıtlar
çözülüp hakim huzuruna getirilmeden, 16.07.2007 tarihinde
2007/847 D. İş. sayılı kararla evrak üzerinde sürenin uzatılmasına karar verilmesi isabetsiz ve bu suretle elde edilen belirti delillerin de hukuken geçerli olamayacağı her ne kadar
anlaşılmakta ise de; sürenin uzatılmasından önceki belirti
delillerin, diğer kanıtlarla desteklenmiş olması karşısında bu
husus bozma sebebi yapılmamıştır. Ancak; sanıklar hakkında
hüküm kurulurken hapis cezalarının alt sınırdan belirlenmesine karşın aynı gerekçelerle adli para cezalarının alt sınırın
üzerinde belirlenmesi kanuna aykırıdır.
YARGITAY
23. CEZA DAİRESİ
Esas No.
2015/264
İlgili Kanun/Madde
Karar No. 2015/341
5237 s. TCK/53
06.04.2015
Tarihi:
• BELLİ HAKLARI KULLANMAKTAN YOKSUN
BIRAKMA
LHD - Cilt: 13/Sayı: 151/Yıl: 2015
Court of Cassation Criminal Chamber Decisions
91
ÖZETİ: Somut olayda Şikayetçi Y...'ın avukatı olarak müvekkili adına
tahsil ettiği paranın ücreti vekalet karşılığı alıkoyduğunu belirten sanığın, savunmasının doğruluğunun tespiti açısından
tahsil ettiği para ile vekalet sözleşmesi gereği alması gereken
paranın tespit ettirilmesi ve varsa avukatlık ücreti dışında müvekkiline ödemediği miktarın tespiti yönünden bilirkişi incelemesi yaptırıldıktan sonra hukuki durumunun tespit gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi, kabule
göre de; sanığın TCK 'nun 53. maddenin (1) numaralı fıkrasının (c) bendindeki hak ve yetkileri kullanmak yönündeki yoksunluğunun, kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından koşullu salıverilmesine kadar diğer
kişiler yönünden ise hapis cezasının infazı tamamlanıncaya
kadar sürmesine karar vermek gerektiği gözetilmeden, 53.
maddenin (3) numaralı fıkrasına aykırı hüküm tesisi bozmayı
gerektirmiştir.
Kararların tamamuna dergimizin Temmuz 2015 tarihli
151. sayısından ulaşabilirsiniz
LHD - Volume: 13/Issue: 151/Year: 2015
DANIŞTAY KARARLARI
COUNCIL OF STATE DECISIONS
* Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu Kararı
Plenary Session of the Administrative Law Chamber Decision
* Danıştay Daire Kararı
Council of State Chamber Decision
DANIŞTAY İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU KARARI
PLENARY SESSION OF THE ADMINISTRATIVE LAW CHAMBER DECISION
DANIŞTAY
İDARİ DAVA DAİRELERİ
KURULU
Esas No.
2012/2413
Karar No. 2014/4528
Tarihi:
27.11.2014
İlgili Kanun/Madde
4054 s. RekabetK/4, 16
• EMAYE BOBİN TELİ PAZARINDA FAALİYET
GÖSTEREN TEŞEBBÜS
• REKABETİN KISITLANMASI
• REKABET HUKUKUNDA TEŞEBBÜSLERİN HANGİ
EYLEMLERİNİN UYUMLU EYLEM HANGİ
EYLEMLERİNİN ANLAŞMA OLARAK
NİTELENDİRİLECEĞİ
• İDARİ PARA CEZASI
ÖZETİ: Emaye Bobin Teli sektöründe faaliyet gösteren teşebbüsler
arasında fiyat listelerinin birbirlerine iletilmesi konusunda, bir
süredir devam eden, rekabeti bozucu veya sınırlayıcı nitelikte
bir koordinasyonun var olduğunun anlaşıldığı, ayrıca, firmalar arasında yapılan e-posta yazışmalarından ve firmalarda
bulunan rakip firma fiyat listelerinden, firmalar arasında talep yapıları ve fiyat bilgileri konusunda da bilgi paylaşımının
olduğu sonucuna ulaşıldığı, haklarında soruşturma yürütülen
teşebbüslerin rekabet stratejilerinin en önemli değişkeni ve
aracı niteliğinde olan fiyatlara, kapasite kullanımlarına, üretim miktarlarına, müşteri bazında satış rakamlarına ilişkin
bilgi alışverişinde bulunmalarının rekabeti kısıtlayıcı olduğu,
rekabet hukukunda, teşebbüslerin hangi eylemlerinin uyumlu
eylem hangi eylemlerinin anlaşma olarak nitelendirileceği ya
da bir anlaşma varsa bu anlaşmanın ne zaman bittiği ve
uyumlu eylemin ne zaman başladığının bir önem arz etmediği,
belirtilen gerekçelerle haklarında soruşturma açılan teşebbüsler anlaşma ve uyumlu eylemler yolu ile 4054 sayılı Kanun
un 4. maddesini ihlal ettiğinden, davacı şirkete, dava konusu
Kurul kararıyla 4054 sayılı Kanun’un 16. maddesinin ikinci
fıkrası uyarınca 2005 yılı net satışlarının takdiren %1’i oranında olmak üzere idari para cezası verilmesinde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
DANIŞTAY DAİRE KARARI
COUNCIL OF STATE CHAMBER DECISION
DANIŞTAY
1. DAİRE
Esas No.
2014/1031
İlgili Kanun/Madde
4483 s. Kanun/4
Karar No. 2014/1032
Tarihi:
03.07.2014
• SAHTE BELGELERLE KAZAYA İLİŞKİN BİLGİLERİN
GİZLEMESİ
• PERTE AYRILAN ARACIN SATIŞINI SAĞLAMA
• ÖN İNCELEME
ÖZETİ: 4483 sayılı Yasa’nın 4’üncü maddesi uyarınca şikayetin işleme konulmaması kararının izin vermeye yetkili makam tarafından verilebileceği açık olduğuna göre, şikayete konu olayla
ilgili olarak bir araştırma yapılması durumunda, bu araştırmanın da 4483 sayılı Kanun’un 5’inci maddesinde ön inceleme yapılması veya yaptırılması bakımından aranan kriterler
esas alınmak suretiyle, yani bizzat izin vermeye yetkili merci
veya izin vermeye yetkili merciin bulunduğu kamu kurum veya
kuruluşunun içerisindeki teftiş kurullarından görevlendirilecek bir veya birkaç denetim elemanı veya hakkında araştırma
yapılacak kişinin üstü konumundaki memur ve kamu görevlilerinden biri veya birkaçı tarafından yapılması gerekeceği
tabiidir. Aksi tutumun gerek yapılan araştırmanın gerekse bu
araştırma raporu dayanak alınarak izin vermeye yetkili mercilerce verilecek işleme konulmama kararının objektifliğini,
sıhhatini ve hukukiliğini tartışmalı hale getireceği ve 4483
sayılı Kanun’un prensiplerine aykırı olacağı açıktır.
Kararların tamamuna dergimizin Temmuz 2015 tarihli
151. sayısından ulaşabilirsiniz
AVRUPA İNSAN
HA KL A R I MA HKE ME S İ
KA R A R L A R I
DECISION OF THE EUROPEAN
COURT OF HUMAN RIGHTS
AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ KARARLARI
DECISION OF THE EUROPEAN COURT OF HUMAN RIGHTS
AVRUPA İNSAN
HAKLARI MAHKEMESİ
2. DAİRESİ
Karar Numarası 2010/6670
İlgili Kanun/Madde
Karar Tarihi
17.03.2015
AİHS/5, 41
• ÖZGÜR ÇELİK- TÜRKİYE DAVASI
• ÖZGÜRLÜK VE GÜVENLİK HAKKI
• HAKKANYETE UYGUN TATMİN
ÖZETİ:
Sözleşme’nin 5. maddesinin 4. fıkrası (Cumhuriyet savcısının görüşünün tebliğ edilmemesi) ve 5. fıkrası bağlamındaki şikayetlerle ilgili olarak başvurunun kabul
edilebilir, geri kalan kısmının ise kabul edilemez olduğuna; Sözleşme’nin 5. maddesinin 4. fıkrasının ihlal
edildiğine; Sözleşme’nin 5. maddesinin 5. fıkrasının
ihlal edildiğine; a) Davalı Devletin, başvurana, üç ay
içerisinde, ödeme tarihinde geçerli olan döviz kuru üzerinden Türk lirasına çevrilmek ve başvuran tarafından
ödenmesi gereken her türlü vergi tutarı hariç olmak
üzere masraf ve giderler için 1.000 avro (bin avro) ödemekle yükümlü olduğuna, b) Yukarıda anılan sürenin
bitiminden itibaren ve ödeme tarihine kadar, gecikme
faizi olarak A. Merkez Bankası’nın kısa vadeli kredilere
bu süre boyunca uyguladığı marjinal faiz oranına üç
puan eklemek suretiyle elde edilecek basit faiz oranın
uygulanmasının uygun olduğuna; adil tazmine ilişkin
kalan taleplerin reddine karar vermiştir.
Kararın tamamuna dergimizin Temmuz 2015 tarihli
151. sayısından ulaşabilirsiniz
A N A Y A S A MA HKE ME S İ
KA R A R L A R I
TURKISH CONSTITUTIONAL COURT
DECISIONS
ANAYASA MAHKEMESİ KARARLARI
TURKISH CONSTITUTIONAL COURT DECISIONS
Resmi Gazete Tarihi: 02.06.2015
Resmi Gazete Sayısı:: 29374
Esas Numarası: 2014/155
Karar Numarası: 2015/52
Karar Tarihi: 27.05.2015
İTİRAZ YOLUNA BAŞVURAN: 1- Erzurum 6. Asliye Ceza Mahkemesi (E.
2014/155), 2- İstanbul 89. Asliye Ceza Mahkemesi (E. 2014/157), Avonos Asliye Ceza
Mahkemesi (E. 2014/184)
İTİRAZLARININ KONUSU: 23.3.2005 tarihli ve 5320 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun’a, 18.6.2014 tarihli ve
6545 sayılı Kanun’un 85. maddesiyle eklenen geçici 7. maddenin (2) numaralı fıkrasının Anayasa’nın 2., 10., 11., 19., 38. ve 58. maddelerine aykırılığı ileri sürülerek iptaline karar verilmesi istemidir.
VII- SONUÇ
23.3.2005 tarihli ve 5320 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun’a, 18.6.2014 tarihli ve 6545 sayılı Kanun’un 85. maddesiyle eklenen geçici 7. maddenin (2) numaralı fıkrasının Anayasa’ya aykırı olmadığına
ve itirazın REDDİNE, 27.5.2015 tarihinde OYBİRLİĞİYLE karar verildi.
Resmi Gazete Tarihi: 02.06.2015
Resmi Gazete Sayısı:: 29374
Esas Numarası: 2015/33
Karar Numarası: 2015/50
Karar Tarihi: 27.05.2015
İTİRAZ YOLUNA BAŞVURAN: Ankara 3. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk
Mahkemesi
İTİRAZIN KONUSU: 24.6.1995 tarihli ve 556 sayılı Markaların Korunması
Hakkında Kanun Hükmünde Kararname’nin 7. maddesinin birinci fıkrasının (ı) bendinin Anayasa’nın 2., 5., 13., 35., 48. ve 91. maddelerine aykırılığı ileri sürülerek iptaline
karar verilmesi istemidir.
VI- SONUÇ
24.6.1995 tarihli ve 556 sayılı Markaların Korunması Hakkında Kanun Hükmünde Kararname’nin 7. maddesinin birinci fıkrasının (ı) bendinin Anayasa’ya aykırı
olduğuna ve İPTALİNE, 27.5.2015 tarihinde OYBİRLİĞİYLE karar verildi.
Anayasa Mahkemesi Kararları
104
Resmi Gazete Tarihi: 02.06.2015
Resmi Gazete Sayısı:: 29374
Esas Numarası: 2014/162
Karar Numarası: 2015/47
Karar Tarihi: 13.05.2015
İTİRAZ YOLUNA BAŞVURAN: Edremit (Kapatılan) 1. Sulh Ceza Mahkemesi
İTİRAZIN KONUSU: 26.9.2004 tarihli ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun
144. maddesinin (1) numaralı fıkrasının (a) bendinin Anayasa’nın 2., 13., 35., 38. ve
67. maddelerine aykırılığı ileri sürülerek iptaline karar verilmesi istemidir.
VI- SONUÇ
26.9.2004 tarihli ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 144. maddesinin (1)
numaralı fıkrasının (a) bendinin Anayasa’ya aykırı olmadığına ve itirazın REDDİNE,
Osman Alifeyyaz PAKSÜT ile Erdal TERCAN’ın karşıoyları ve OYÇOKLUĞUYLA,
13.5.2015 tarihinde karar verildi.
Anayasa MahkemesiKararlarının tamamuna dergimizin
Temmuz 2015 tarihli 151. sayısından ulaşabilirsiniz
LHD - Cilt: 13/Sayı: 151/Yıl: 2015
GÜNCEL MEVZUAT
CURRENT LEGISLATION
* Resmî Gazete Özetleri
Abstracts of Official Gazette
RESMÎ GAZETE ÖZETLERİ
ABSTRACTS OF OFFICIAL GAZETTE
MİLLETLERARASI ANTLAŞMALAR
Karar No.
2015/7540
2015/7545
2015/7557
2015/7593
2015/7626
2015/7549
2015/7604
2015/7632
2015/7636
2015/7544
2015/7551
Adı
Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ve Arjantin Cumhuriyeti
Hükümeti Arasında Kendi Ülkeleri Arasında Hava
Hizmetlerine İlişkin Hava Ulaştırma Anlaşmasının
Onaylanması Hakkında Karar
2014 Yılı İnternet Yönetişim Forumu Toplantısına Yönelik
Düzenlemeler ile İlgili Birleşmiş Milletler ve Türkiye
Cumhuriyeti Hükümeti Arasındaki Geçici Anlaşmanın
Onaylanması Hakkında Karar
Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Birleşik Meksika
Devletleri Hükümeti Arasında Gümrük Konularında Karşılıklı
İdari Yardım ve Bilgi Paylaşımı Anlaşmasının Onaylanması
Hakkında Karar
Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Malezya Hükümeti
Arasında Serbest Ticaret Anlaşmasının Onaylanması
Hakkında Karar
Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti Adına Hava Kuvvetleri
Komutanlığı ile Kore Cumhuriyeti Hava Kuvvetleri
Komutanlığı Arasında Pilot Mübadelesi Mutabakat
Muhtırasının Onaylanması Hakkında Karar
Türkiye Cumhuriyeti Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı ve
Gürcistan Enerji Bakanlığı Arasında Türkiye-Gürcistan
Elektrik Enterkonneksiyonlarının Geliştirilmesi Hakkında
Mutabakat Zaptının Onaylanması Hakkında Karar
27/4/2015 Tarihli ve 2015/7676 Sayılı Kararnameye Eklenen
Mektup
Türkiye Cumhuriyeti ile Brezilya Federatif Cumhuriyeti
Arasında Ceza İşlerinde Karşılıklı Adli Yardım Anlaşmasının
Onaylanması Hakkında Karar
Türkiye-Irak Karma Ekonomik ve Teknik İşbirliği Komitesi
17. Dönem Toplantısı Mutabakat Zaptının Onaylanması
Hakkında Karar
Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Romanya Hükümeti
Arasında Bükreş’teki Yunus Emre Türk Kültür Merkezi ve
İstanbul’daki Dimitrie Cantemir Romen Kültür Enstitüsü’nün
İşleyişi ve Faaliyetlerine İlişkin Anlaşmanın Onaylanması
Hakkında Karar
Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Kosova Cumhuriyeti
Hükümeti Arasında Askeri/Sivil Personelin Sosyal ve Kültürel
Amaçlı Mübadelesine İlişkin Protokolün Onaylanması
Hakkında Karar
Dünya Posta Birliği Kuruluş Yasasına Altıncı Ek Protokolün
Onaylanması Hakkında Karar
R. G.
Tarih - Sayı
01.06.2015
29373
01.06.2015
29373
01.06.2015
29373
01.06.2015
29373
01.06.2015
29373
02.06.2015
29374
02.06.2015
29374
03.06.2015
29375
03.06.2015
29375
03.06.2015
29375
04.06.2015
29376
04.06.2015
29376
Resmî Gazete Özetleri
108
2015/7621
2015/7631
2015/7646
2015/7652
2015/7655
2015/7672
2015/7680
2015/7586
2015/7637
2015/7656
2015/7658
Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Singapur Cumhuriyeti
Hükümeti Arasında Sağlık ve Tıp Bilimleri Alanlarında
İşbirliğine Dair Mutabakat Zaptının Onaylanması Hakkında
Karar
Türkiye Cumhuriyeti ve Federatif Brezilya Cumhuriyeti
Arasında Hükümlülerin Nakli Anlaşmasının Onaylanması
Hakkında Karar
Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Türkmenistan Hükümeti
Arasında Tarım Alanında Teknik, Bilimsel ve Ekonomik
Alanda İşbirliği Protokolünün Onaylanması Hakkında Karar
Dünya Posta Birliği Kuruluş Yasasına Yedinci Ek Protokolün
Onaylanması Hakkında Karar
Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Kırgız Cumhuriyeti
Hükümeti Arasında Turizm İşbirliği Anlaşmasının
Onaylanması Hakkında Karar
Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Azerbaycan Cumhuriyeti
Hükümeti Arasında Uluslararası Kombine Yük Taşımacılığı
Anlaşmasının Onaylanması Hakkında Karar
Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Cibuti Cumhuriyeti
Hükümeti Arasında Polis Eğitimi İşbirliği Protokolünün
Onaylanması Hakkında Karar
Nükleer Enerjinin Barışçıl Amaçlarla Kullanımına Dair
Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Ürdün Haşimi Krallığı
Hükümeti Arasında İşbirliği Anlaşmasının Onaylanması
Hakkında Karar
Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Belçika Krallığı Arasında
Diplomatik ve Konsüler Personelin Belirli Yakınlarının
Kazanç Getirici Bir İşte Çalışmalarına Olanak Sağlayan
Anlaşmanın Onaylanması Hakkında Karar
Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile İsveç Krallığı Hükümeti
Arasında Çevre Teknolojileri Alanında Ticaret, Yatırım ve
İşbirliğinin Geliştirilmesine İlişkin Mutabakat Zaptının
Onaylanması Hakkında Karar
Türk-Kırgız Kara Ulaştırması Karma Komisyon Toplantısı
Protokolünün Onaylanması Hakkında Karar
04.06.2015
29376
04.06.2015
29376
04.06.2015
29376
04.06.2015
29376
04.06.2015
29376
04.06.2015
29376
04.06.2015
29376
05.06.2015
29377
05.06.2015
29377
05.06.2015
29377
05.06.2015
29377
Resmî Gazete Özetlerin devamına dergimizin Temmuz 2015
tarihli 151. sayısından ulaşabilirsiniz
LHD - Cilt: 13/Sayı: 151/Yıl: 2015
ÖNEMLİ BİLGİLER
MAJOR INFORMATIONS
KIDEM TAZMİNATI TAVANI
İŞSİZLİK SİGORTASI PRİMİ ORANLARI (2002’DEN İTİBAREN)
VERGİDEN MÜSTESNA HARCIRAH TAVANI
REESKONT VE AVANS İŞLEMLERİNDE UYGULANAN İSKONTO VE FAİZ
ORANLARI
SİGORTA PRİMİNE TÂBİ TUTULMAYACAK YEMEK PARASI İLE ÇOCUK
VE AİLE ZAMMI TUTARLARI
SGK GECİKME ZAMMI ORANLARI (AYLIK)(1.10.2008’den itibaren tüm
Sosyal Güvenlik Kurumu alacakları için)
ASGARİ YILLIK ÜCRETLİ İZİN SÜRELERİ (10.06.2003’TEN İTİBAREN)
4/a (SSK) KAPSAMINDA SİGORTALILARIN PRİM
ORANLARI(01.09.2013’den itibaren)
4/b (Bağ-Kur) KAPSAMINDA SİGORTALILARIN PRİM
ORANLARI(01.09.2013’den itibaren)
4/c (Devlet Memurları) KAPSAMINDA SİGORTALILARIN PRİM ORANLARI
(01.09.2013’den itibaren)
İSTEĞE BAĞLI SİGORTALILARIN PRİM ORANLARI(01.09.2013’den
itibaren)
4/a (SSK) KAPSAMINDA ÇALIŞAN EMEKLİLERİN SGDP ORANLARI
(01.09.2013’den itibaren)
4/b (Bağ-Kur) KAPSAMINDA ÇALIŞAN EMEKLİLERİN SGDP ORANLARI
(01.10.2008’den itibaren)
DÖNEMLER İTİBARİYLE AYLIK ASGARİ ÜCRET TUTARLARI
ÇIRAKLAR İÇİN DÖNEMLER İTİBARİYLE AYLIK ASGARİ ÜCRET
TUTARLARI
2015 YILI İÇİN ASGARİ GEÇİM İNDİRİMİ MİKTARLARI
2014 YILI İÇİN ASGARİ GEÇİM İNDİRİMİ MİKTARLARI
2013 YILI İÇİN ASGARİ GEÇİM İNDİRİMİ MİKTARLARI
DÖNEMLER İTİBARİYLE SİGORTA PRİMİNE ESAS AYLIK TABAN VE
TAVAN ÜCRET TUTARLARI
AYLIK SAKATLIK İNDİRİMİ TUTARLARI
HİZMET SÖZLEŞMESİ SONA ERDİRİLİRKEN DİKKATE ALINACAK
BİLDİRİM SÜRELERİ VE İHBAR TAZMİNATI TUTARLARI (*)
5510 - SOSYAL SİGORTALAR VE GENEL SAĞLIK SİGORTASI
KANUNUNA GÖRE UYGULANACAK İDARİ PARA CEZALARI
2015 YILI GELİR VERGİSİ TARİFESİ2014 YILI GELİR VERGİSİ TARİFESİ
2013 YILI GELİR VERGİSİ TARİFESİ
YENİDEN DEĞERLEME ORANLARI
GEÇİCİ VERGİ DÖNEMLERİNDE UYGULANAN YENİDEN DEĞERLEME
ORANLARI
BEYANNAMELERİNİ İMZALATMAK ZORUNDA OLANLAR
2013 YILINDA BEYANNAMELERİNİ İMZALATMAK ZORUNDA
OLMAYANLAR
AMME ALACAKLARININ TAHSİL USULÜ HAKKINDA KANUN’A GÖRE
GECİKME ZAMMI ORANLARI
YURT DIŞINA ÇIKIŞ YASAĞI
YÜRÜRLÜK TARİHLERİNE GÖRE TECİL FAİZİ ORANLARI
EMLAK VERGİSİ ORANLARI
EMLAK VERGİSİ DEĞERİ YILLIK ARTIŞ ORANLARI (%)
KONUT KİRA GELİRİ İSTİSNA TUTARLARI
BAZI MENKUL SERMAYE İRATLARINA UYGULANAN İNDİRİM
(Enflasyondan Arındırma) ORANLARI
MOTORLU TAŞITLAR VERGİSİ ORANLARI 2015
TEVKİFATA VE İSTİSNAYA KONU OLMAYAN MENKUL VE
GAYRİMENKUL SERMAYE İRATLARINDA BEYAN SINIRLARI
VERGİDEN MÜSTESNA YEMEK BEDELİ
DEĞER ARTIŞ KAZANÇLARINDA İSTİSNA TUTARLARI
ARIZÎ KAZANÇLARDA İSTİSNA TUTARLARI
AMORTİSMAN SINIRI
FATURA DÜZENLEME SINIRI
GEÇİCİ VERGİ ORANLARI
VERGİDEN MÜSTESNA ÇOCUK YARDIMI
50 ve Daha Fazla İşçi Çalıştırılan İşyerleri İçinZorunlu İstihdam Oranları
YATIRIM TEŞVİK BELGESİNE BAĞLANABİLECEK ASGARİ SABİT
YATIRIM TUTARLARIYatırımlarda Devlet Yardımları Hakkında Karar’a
Göre(2012/3305 Sayılı Bkk Ile 19.06.2012 Tarihinden İtibaren)
2015 YILI USULSÜZLÜK DERECELERİ VE CEZALARI (TL)
2015 YILI ÖZEL USULSÜZLÜK CEZALARI
2015 YILI İÇİN DAMGA VERGİSİ NİSPETLERİ VE MAKTU TUTARLAR
2014 YILI VERASET VE İNTİKAL VERGİSİ TARİFESİ
ENFLASYON ORANLARI (%) (TÜİK Verilerine Göre)
YASAL FAİZLER VE YÜRÜRLÜK SÜRELERİ
TİCARİ TEMERRÜT (AVANS) FAİZ ORANLARI
VERGİ KODLARI
TÜRKİYE CUMHURİYET MERKEZ BANKASI
DÖVİZ KURLARI
2015 YILINDA TÜRK TİCARET KANUNU'NDA UYGULANACAK İDARİ
PARA CEZALARI (TL)
Önemli Bilgilerin tamamına dergimizin Temmuz 2015
tarihli 151. sayısından ulaşabilirsiniz
LEGAL HUKUK DERGİLERİ SİPARİŞ FORMU
ORDERING FORM FOR THE LEGAL LAW JOURNALS
Y Ü KS E K MA HKE ME
KA R A R L A R I
ARAMA DİZİNLERİ
INDEX OF SUPREME COURT
DECISIONS
* Kavramlara Göre Arama Dizini
Index of Related Legal Terms
* Kanun Maddelerine Göre Arama Dizini
Index of Related Law Code Articles
KAVRAMLARA GÖRE ARAMA DİZİNİ
INDEX OF RELATED LEGAL TERMS
04.11.1983 Tarihinden Sonraki Döneme İlişkin Elatmalarda Vekalet
Ücreti .............................................................................................................. 296
6136 Sayılı Kanuna Muhalefet Suçları........................................................... 383
6552 Sayılı Kanun Uyarınca Yapılandırmadan Yararlanılıp
Yararlanılmadığı............................................................................................. 345
A
Adil Yargılama İlkesi ..................................................................................... 271
Adli Para Cezasına Çevrilmeyecek Haller ..................................................... 402
Adli Tıp Genel Kurulu Kararları .................................................................... 359
Aidat Yakıt ve Demirbaş Alacakları .............................................................. 336
Alacağın Temliki ............................................................................................ 337
Alacak Davası................................................................................................. 276
Anlaşmalı Protokolden Kaynaklı Tazminat İstemi......................................... 289
Asgari Geçim İndirimi.................................................................................... 311
Avusturya Rant Sigortasına Girdiği Tarihin Türkiyede Sigorta
Başlangıcı Olarak Alınması............................................................................ 312
Aynen İadenin Mümkün Olmaması Halinde Hükmün İcrasının
Temini Amacıyla Bedel İadesi ....................................................................... 290
Aynı Konutta Birlikte Yaşadığı Kız Kardeşi Mağdureye Karşı
İşlediği Nitelikli Cinsel İstismar Eylemi ........................................................ 401
Ayrılma Payı................................................................................................... 276
B
Bekletici Mesele ............................................................................................. 258
Belirsiz Alacak Davası ................................................................................... 290
Belli Hakları Kullanmaktan Yoksun Bırakma................................................ 407
Bilirkişi İncelenmesi....................................................................................... 292
Bir Meskenin Borçlunun Haline Uygun Olup Olmadığı................................ 306
Bir Suçu Gizlemek ......................................................................................... 383
Birden Fazla Davanın Açıldığının Tespiti...................................................... 399
Birleşen Davaların Açılmamış Sayılmasına Karar Verilmesinin
Gerekip Gerekmediği ..................................................................................... 274
Boşanma Davası ............................................................................................. 274
Bozma İlamına Uyulmakla Usulü Kazanılmış Hak Oluşması ....................... 330
116
Kavramlara Göre Arama Dizini
C-Ç
Cebri İcra Baskısı ........................................................................................... 315
Cezanın Şahsileştirilmesi Gereği.................................................................... 387
Çekin Lehtar Tarafından Rehin Cirosu ile Teminat Verilmesi ...................... 319
Çocuğun Nitelikli Cinsel İstismarı Suçu ........................................................ 401
D
Dava Şartları................................................................................................... 280
Davalı İdare Harçtan Muaf Olduğu Halde Aleyhine Harca
Hükmedilmesi................................................................................................. 298
Davalının Davaya Konu Yapının Çatı Boşluğunu Tek Başına
Kullanması...................................................................................................... 285
Davanın Nakli İstemi...................................................................................... 388
Delillerin Ortadan Kaldırması ........................................................................ 383
Derece ve Kademe İntibakı ............................................................................ 304
Doktorların Özen Yükümlülüğü..................................................................... 359
Dosya Masrafı ve Benzeri Adlar Altında Yapılan Kesintiler......................... 322
E-F
Ecrimisil ......................................................................................................... 392
Eksik Harcın Yatırılması İçin Verilen Kesin Süre ......................................... 271
Elatmanın Önlenmesi ............................................................................. 255, 285
Emaye Bobin Teli Pazarında Faaliyet Gösteren Teşebbüs............................. 411
Emsal Taşınmazların Satış Akit Tablosu........................................................ 298
Emsal Ücretin Araştırılması Gereği ............................................................... 348
Eser Sözleşmesi Uyarınca Fazladan Yapılan İmalat Bedelinin Tahsili
İstemi .............................................................................................................. 326
Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan Ayıplı İmalât.......................................... 328
Eski Hale İade................................................................................................. 255
Yüksek Mahkeme Kararları arama dizinlerini tamamına
dergimizin Temmuz 2015 tarihli 151. sayısından
ulaşabilirsiniz
LHD - Cilt: 13/Sayı: 151/Yıl: 2015
KANUN MADDELERİNE GÖRE ARAMA DİZİNİ
INDEX OF RELATED LAW CODE ARTICLES
Adli Tıp Kurumu Kanunu (2659)
Madde
Sayfa
23........................................................359
Avukatlık Kanunu (1136)
Madde
Sayfa
41........................................................249
Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi
Madde
Sayfa
5..........................................................419
41........................................................419
Borçlar Kanunu (Mülga) (818)
Madde
Sayfa
63........................................................280
64........................................................280
Yüksek Mahkeme Kararları arama dizinlerini tamamına
dergimizin Temmuz 2015 tarihli 151. sayısından
ulaşabilirsiniz
LEGALBANK ABONELİK FORMU
SUBSCRIPTION FORM FOR THE LEGALBANK LEGAL DATABASE