kitlesel kişiye özel üretimde modüler üretim anlayışı
Transkript
kitlesel kişiye özel üretimde modüler üretim anlayışı
V. Ulusal Üretim Araştırmaları Sempozyumu, İstanbul Ticaret Üniversitesi, 25-27 Kasım 2005 KİTLESEL KİŞİYE ÖZEL ÜRETİMDE MODÜLER ÜRETİM ANLAYIŞI Haluk SOYUER Ege Üniversitesi Özet Günümüz işletmeleri, yapılarını temelden etkileyen değişimler yaşamaktadır. Bu değişimi yaşayan işletmeler, homojen pazarlar için standart ürün ve hizmet üretmekten vazgeçmiş, eski paradigmanın değerlerini oluşturan verimlilik, süreklilik ve kontrol üzerine odaklanmış kitlesel üretim sistemlerini terketmektedirler. Günümüz koşullarında rekabette avantaj sağlamak isteyen işletmeler, kitlesel kişiye özel üretim felsefesini benimseyerek, bireysel anlamda müşteri memnuniyeti sağlamayı hedefler hale gelmişlerdir. Bu nedenle, kişiye özel ürünlerin kitlesel olarak üretilebilmesinde modüllerden yararlanmak, üretim hızının arttırılması, üretim maliyetlerinin düşürülmesi ve çeşitliliğin arttırılması açısından büyük önem taşımaktadır. Ayrıca modüler yaklaşım, işletmeler tarafından kişiselleştirilmiş ürünler üretmenin kolay bir çözümü olmaktadır. Anahtar Sözcük: Kitlesel Kişiye Özel Üretim, Modüler Üretim, Üretim Sınıflandırma. 1. GİRİŞ İkinci Dünya Savaşı sonrasında, özellikle de 70’li yıllar, homojen yapı gösteren pazarların küçülmesine neden olmuştur. Bu dönemde işletmeler artık kitlesel üretimin getirdiği avantajları kullanamaz hale gelmişlerdir. İşletmeler üretim maliyetlerini düşürmenin yollarını aramıştır. Bu dönem içerisinde yönetim, üretim, finansman ve pazarlama gibi işletme fonksiyonları tekrar ele alınmış ve modern yaklaşımların temelleri atılmıştır. 1970’lerde yaşanan kriz ile işletmeler tarafından daha şiddetli hissedilir hale gelen kaynak ve hammadde sıkıntısı, müşteri istek ve ihtiyaçlarında yaşanan hızlı değişmeler, üretim sistemleri üzerinde çarpıcı değişiklikler yaratmıştır. Tüketici beklentilerinin hızla değişmesi sonucu ürün çeşitleri hızla artmış ve işletmeler rekabet güçlerini yükseltmek amacıyla, sistemde ürün çeşidinin hızla değiştirilebildiği düşük partilerle üretim sağlayan, kesikli üretim süreçlerini daha yaygın olarak kullanmaya başlamışlardır (Soyuer, 1995). Bugün gelinen noktada, yüksek ürün çeşitliliğini ucuza ve kaliteli üretebilen, müşterilerine özel çözümler geliştirebilen işletmeler rekabetçi girişimler olarak benimsenmektedir. 2. KİTLESEL KİŞİYE ÖZEL ÜRETİM Pine (1993), müşteri memnuniyeti sağlamada, özelleştirilmiş ürünlerin standart ürünlere göre daha etkin olduğunu savunmaktadır. Pine’a göre müşteriler ürün seçenekleri değil, ihtiyaçlarını tam olarak karşılayan ürünler istemektedir. Bu gelişmelerin çerçevesinde günümüzde müşteri memnuniyetini arttırma amacıyla işletmelerin kitlesel kişiye özel üretime olan ilgileri süratle artmaktadır. Kitlesel üretim, kitlesel kişiye özel üretimin öncüsü olarak algılanabilir. Pine kitlesel üretim sisteminin artık geçersiz olduğunu savunmuş, Jelinek, Goldhar ve Kotler kitlesel üretim ile kitlesel kişiye özel üretimin farklılıklarını ortaya koymaya yönelik çalışmalar yapmıştır. Aslında bu iki sistem birbirinin tersi, karşıtı veya alternatifi olarak görülmemeli, sürekli değişim yaşayan pazar koşulları içerisinde, farklı bakış açısına sahip iki yaklaşım olarak ele alınmalıdır. Belirli koşullar altında, bir yaklaşım diğerine rahatlıkla tercih edilebilir (Radder ve Louw, 1999:36). 3. MODÜLER ÜRETİM ANLAYIŞI Üretim hızının artırılması, maliyetlerin düşürülerek çeşitliliğe önem verilmesi için modüllerden yararlanılması, kişiye özel ürünlerin kitlesel olarak üretilebilmesinde büyük önem taşımaktadır. Ayrıca modüler yaklaşım, 177 H. Soyuer işletmeler tarafından kişiselleştirilmiş ürünler üretmenin kolay bir çözümü olmaktadır. Åhlström ve Westbrook (1999) yaptıkları araştırmayla, modüler yaklaşımla kişiselleştirilmeye gidilmesinin, üretimdeki etkinliği arttırdığını ortaya koymuştur. Bu araştırmaya göre kişiye özel üretimi kitlesel olarak gerçekleştiren işletmelerin önemli bir kısmı modüler yaklaşımdan faydalanmaktadır. Modüler yaklaşım sadece üretim aşamasında kullanılmamakta, aynı zamanda tasarım ve diğer aşamalarda da avantajlarından yararlanılmaktadır (Baldwin ve Clark, 1997). Ulrich ve Tung (1991), çalışmalarında ürünlerde kullanılan farklı modüler yaklaşımları incelemiştir. Bu modüler yaklaşımlar Şekil.1 de verilmektedir. Şekil 1. Farklı modüler üretim yaklaşımları (Ulrich ve Tung, 1991). 1. Ortak parça kullanımı ile (Component-sharing Modularity) aynı parçanın birden fazla üründe ortak olarak kullanımı sağlanmaktadır. Kullanılan bu ortak parça için değişik tasarımlarda sabit bir hacim ayrılmaktadır. Bu tip modüler yaklaşıma örnek olarak aynı tip pilin veya CD ROM’un farklı dizüstü bilgisayarlarda kullanımı gösterilebilir. 2. Ortak bir temel üzerine, değişik parçaların takılabilmesine imkan veren (Component-swapping Modularity) parça değişimi yaklaşımı sayesinde, farklı özelliklere sahip modüller, ortak bir bağlantı yüzeyinden ana parçaya takılabilmektedir. Böylelikle farklı ihtiyaçlara göre ürünün temel özelliklerinde değişme sağlanabilir. 3. Parçanın, diğer bir parçaya montajından önce istenilen boyutta şekillendirilebilmesine imkan tanıyan bu yaklaşım (Cut-to-Fit Modularity), ürünün farklı ihtiyaçlara göre en az işlem görerek kullanılmasına olanak vermektedir. Farklı yüzlere göre değişik boyutlarda kesilerek çerçeveden bağımsız üretilen gözlük sapları bu yaklaşıma örnek olarak verilebilir. 4. Farklı modüllerin karıştırılmasına izin veren (Mix Modularity) yaklaşımında, son ürün eklenen parçaların özelliklerini yansıtsa da, bu eklenen parçalar kendi özelliklerini tamamen yitirmektedir. Günümüzde, müşterilerin kendi duvar boyası renklerini elde etmeye yarayan, bu tip modüler araçlar sıkça kullanılmaktadır. 5. Modüler olarak imal edilen parçaların eklenmesine izin veren (Bus Modularity) yaklaşım sayesinde, bir taban üstüne farklı işlemleri gerçekleştiren parçalar istenildiğinde eklenebilmektedir. Sahne aydınlatmaları bu tip modüler yaklaşıma örnek verilebilir. Sahne aydınlatması için kullanılan temel panel üzerine eklenen farklı spotlar ile her bir salon için farklı aydınlatma çözümleri sunulmaktadır. 6. Sökülüp takılabilen (Sectional Modularity) parça tasarımının amacı, farklı fonksiyonel özelliklerin sağlanması için aynı parçaların değişik biçimlerde bir araya getirilmesini sağlamaktır. Standart biçimde tasarlanan parçalar, farklı şekillerde bir araya getirilebilirler. Lego oyuncaklar bu tip yaklaşımın en iyi örneklerindendir. Bu farklı, üretimde karşılaşılan zorlukların birçoğunun üstesinden gelinmesine olanak tanımaktadır. Modüler yaklaşımları etkin olarak kullanabilmek için tasarım, üretim, montaj ve kullanımı içine alan bir yapı içersinde müşterinin kişiselleştirmeye aktif olarak katılacağı noktanın önceden belirlenmesi gerekmektedir (Boone, 2001). 4. SÜREÇLERDEKİ MODÜLER PARÇA KULLANIMINA GÖRE SINIFLANDIRMA Duray ve Milligan (2000), Ulrich ve Tung (1991) tarafından yapılan çalışmayı dikkate alarak, müşteri katılımını ve süreçlerde ürünlerin modüler yapısını ortaya koyan bir sınıflandırma geliştirmişlerdir. Bu sınıflandırma yaklaşımı işletmenin tasarım, üretim, montaj ve kullanım aşamalarında modüler yaklaşımdan ne ölçüde yararlandığını ve ayrıca müşterinin hangi aşamada sisteme dahil edildiğini dikkate almaktadır. Yapılan bu 178 V. Ulusal Üretim Araştırmaları Sempozyumu, İstanbul Ticaret Üniversitesi, 25-27 Kasım 2005 çalışmada işletmeler, Tasarımcı-Üreticiler (Fabricators), Katılımcılar (Involvers), Modüler Üreticiler (Modularizers) ve Montajcılar (Assemblers) olarak gruplandırılmıştır. Şekil 2 de bu gruplandırma verilmektedir. MODÜLERİTE KULLANIMI MÜŞTERİ KATILIMI Tasarım Tasarım Üretim Montaj Kullanım Üretim Montaj Kullanım 1 TasarımcıÜreticiler 2 Katılımcılar 3 Modüler Üreticiler 4 Montajcılar Şekil 2. Modüler üretim ve müşteri katılımı aşamalarına göre kitlesel kişiye özel üretim işletmelerin sınıflandırılması (Duray ve Milligan, 2000). 1. Grup – Tasarımcı-Üreticiler Bu grubu oluşturan işletmeler, üretimin temelini oluşturan tasarım aşamasından başlayarak müşteri katılımını sağlamaktadırlar. Aynı şekilde ürünlerin tasarımı ve bu parçaların üretiminde modüllerden ve modüler üretim teknolojilerinden faydalanarak çeşitliliği arttırmaktadırlar. Bu yaklaşım, tam anlamıyla kişiye özel ürünler üretilmesine imkan vermektedir. Müşteri istek ve tercihleri doğrultusunda, tam anlamıyla kendine özel bir ürün veya hizmete sahip olmaktadır. 2. Grup - Katılımcılar Bu işletmeler müşteriye tasarım aşamasında katılım olanağı tanırken aslında sadece montaj ve son kullanım aşamalarında modüllerden yararlanmaktadırlar. Müşterinin tasarım aşamasında sisteme dahil olması ürüne olan bağlılığını arttırmaktadır. Her ne kadar müşteri ürünün tasarımını kendisi belirlese de, aslında kendisi için yeni bir tasarım geliştirilmemekte, mevcut tasarım seçeneklerinden yararlanılmaktadır. Bu gruptaki işletmelere örnek olarak pencere üreticileri gösterilebilir. Her bir pencere müşterinin isteği doğrultusunda biçimleniyor gözükse de, aslında standart pencere tasarım seçeneklerinden biri seçilmektedir. Bu aşamadan sonra boyutlarına uygun kesim ve montajı yapılmaktadır. 3. Grup - Modüler Üreticiler Modüler Üreticiler, tasarım ve üretim aşamalarında modüler parçalardan yararlansalar da, müşterilerin süreçlere katılımı montaj ve kullanım aşamalarında gerçekleşmektedir. Bu gruptaki işletmelerin tasarım aşamasında müşteri katılımına olanak vermemelerinin nedeni, müşterilerin tasarım aşamasından çok son ürüne odaklanmalarıdır. Müşterinin asıl ilgi odağı ürünün sahip olduğu özelliklerdir. Bu gruba örnek olarak hazır mutfak gösterilebilir. Üretici, tasarım ve üretim aşamasından itibaren modüler yaklaşımdan yararlanmakla birlikte müşteriler daha çok son montaj aşamalarını oluşturan, kaplamanın cinsi, rengi ve niteliği gibi konulara ilgi göstermektedir. Bu işletmelerin tasarım sürecinden itibaren modüllerden yararlanmaların sebebi, ürünlerdeki çeşitliğini arttırmak ve ortak parça kullanımı ile bu yüksek çeşitliliğin üretim maliyetini düşürmektir. 4. Grup - Montajcılar Bu grubu oluşturan işletmeler kitlesel üretime en yakın olanlarıdır. Bu ürünlerde standart tasarımlar üzerine, farklı özelliklere sahip parçaların eklenmesi mümkündür. Müşteriler bu özelliklerden kendilerine uygun olanlarını bir araya getirerek, standart bir tasarımı kişiselleştirmektedirler. En yoğun kullanımı bilgisayar ürünlerinde görülmektedir. Müşteri, standart diz-üstü makinalarda işlemci, hafıza, ana kart, kapasite, pil, ağ bağlantıları, ekran ve renk gibi daha birçok özellik üzerinde kendi ihtiyaçları doğrultusunda farklılaştırma yaparak son ürünü elde etmektedir. 5. SONUÇ Tüm bu farklı üretim süreç tipleri, kitlesel kişiye özel üretim için birer kılavuz olarak görülebilir. Tek bir işletme içerisinde iki farklı süreç tipinin veya modüler yaklaşımın bir arada çalışması mümkündür. Aynı zamanda, ürün aileleri için farklı tip süreçler benimsenebileceği gibi, müşteri yapılarına göre de ayrıma gidilebilir. Bir işletmenin üretim süreç tipini belirlemesindeki en büyük etken; hedef müşteri kitlesi, ürünün yapısı ve bunlara ek olarak üretim teknolojisi ve bilgi teknolojileri altyapısı olmaktadır. 179 H. Soyuer 6. KAYNAKÇA ÅHLSTRÖM, P., WESTBROOK, R., 1999, “Implications of Mass Customization for Operations Management”, International Journal of Operations & Production Management, Vol.19 No.3, pp.262-274. BALDWIN, C. Y., CLARK, K. B., 1997, “Managing in an Age of Modularity”, Harvard Business Review, Vol.75 No.5, pp.84-93. BOONE, T., 2001, “New Directions in Supply Chain Management: Technology, Strategy & Implementation”, Amacom, Saranac Lake, NY. DURAY, R., MILLIGAN, G. W., 1999, “Improving Customer Satisfaction Through Mass Customization”, Quality Progress, Vol.32 No.8, pp.60-66. PINE, B. J., 1999, “Mass Customization: The New Frontier in Business Competition”, Harvard Business School Press, Boston. RADDER, L., LOUW, L. 1999, “Mass Customization and Mass Production”, The TQM Magazine, Vol.11 No.1, pp.35-40. SOYUER, H., 1995, “Klasik Ekonomik Parti Büyüklüğü Yaklaşımı ve Hücresel İmalat Sistemlerinde Parti Büyüklüklerinin Belirlenmesi Problemi”, Gazi Üniversitesi İ.İ.B.F. Dergisi, Cilt.11 Sayı:1-2, ss.267-280. ULRICH, K., TUNG, K. 1991, “Fundamentals of Product Modularity”, ASME Winter Annual Meeting Symposium on Design and Manufacturing Integration, Vol.39, pp.73-79. 180