TİMReport - Türkiye İhracatçılar Meclisi
Transkript
TİMReport - Türkiye İhracatçılar Meclisi
"İş dünyası demokrasiye sahip çıktı." Binali Yıldırım Başbakan TÜRKİYE İHRACATÇILAR MECLİSİ RESMİ YAYIN ORGANI 1 Eylül 2016 / Sayı: 139 iHRACATÇI TÜRKiYE'NiN KALDIRACI TİM ÖNCÜLÜĞÜN DE 500 İHRACAT ÇI CUMHURBAŞ KANI İLE BULUŞTU TİM imaj kampanyasının öncüsü olacak 15 Temmuz sonrası 26 ülkeye seferberlik İhracatın gizli şampiyonları aranıyor Rusya ile yeni dönem ihracatı kalkındıracak Türkiye’den Dünya Denizlerine... Tersan,Yeni İnşa Tersanesi Acı Çeşme Mevkii Boğaziçi Cad.No:28, Tavşanlı Altınova,Yalova,Turkey Tel:+90 226 465 62 00 Tersan,Tamir ve Havuz Tersanesi Tersaneler Caddesi, No:48 Tuzla Istanbul,Turkey Tel:+90 216 446 25 55 info@tersan.com.tr www.tersanshipyard.com BAŞKANDAN Türkiye birlikte daha güçlü 1 MEHMET BÜYÜKEKŞİ TİM Başkanı Cumhuriyet tarihinde benzeri görülmemiş bu bedbaht olayın aynı zamanda ekonomimizde bir manivela rolü üstlenmesini şükranla karşılıyoruz. İlan edilen OHAL sürecinde dahi ekonomimiz ve ihracatçılarımız için ardı ardına önemli gelişmeler hayata geçirildi. 5 Temmuz gecesi yalnızca ülkemizin varlığına bütünlüğüne değil insanımızın canına kasteden hain bir darbe girişimini arkamızda bıraktık. Sayın Cumhurbaşkanımızın basiretli ve soğukkanlı duruşu tüm milletimizde büyük bir heyecan yarattı. Ülkemiz, demokrasimiz milletimizin ellerinde yeniden hayata döndü. Biz de 65 bin ihracatçının temsilcisi olarak, bu onursuz terörist girişimin başladığı ilk saatlerde ilgili bütün STK ve iş dünyasının ileri gelenleriyle ortak bir tutum sergileyerek “Demokrasinin, Milli İradenin ve Hükümetimizin Yanındayız” dedik. Daha olaylar yatıştırılmamışken temaslarda bulunmak üzere ticaret heyetimizi Panama ve Guatemala’da uğurladık. Evet, bunu ihracatçı camiası olarak yüksek bir bilinçle yaptık. Çünkü dış dünyaya “Türkiye’de her şey yolunda, sorun yok” mesajını o gün hemen vermeliydik. Aynı şekilde, Türkiye’deki tüm yabancı misyonlara, yurtdışında bağlantı halinde olduğumuz STK’lara, uluslararası basın kuruluşlarına, yatırım bankalarına, kredi derecelendirme kuruluşlarına ve ihracatçılarımız aracılığıyla Türkiye’den ürün ithal eden herkese ekonominin tüm kurumlarıyla daha etkili bir şekilde çalışmaya devam ettiğini, hiçbir şeyin farklı olmadığını izah eden farklı mektuplar gönderdik. Pek çoğundan olumlu geri dönüşler almaya da devam ediyoruz. Cumhuriyet tarihinde benzeri görülmemiş bu bedbaht olayın aynı zamanda ekonomimizde bir manivela rolü üstlenmesini ise şükranla karşılıyoruz. İlan edilen OHAL sürecinde dahi ekonomimiz ve ihracatçılarımız için ardı ardına önemli gelişmeler hayata geçirildi. Mütemadiyen dile getirdiğimiz “yeşil pasaport” talebimiz yasalaştı. Son üç yılda yıllık ortalama ihracat tutarı Bakanlar Kurulu’nun belirleyeceği değerin üzerinde olan firma yetkililerine iki yıl süreyle yeşil pasaport verilebilecek. Böylece, ihracatçılarımızın vize işlemleri sebebiyle zaman kaybı yaşamalarının önündeki engellerin ortadan kalkacağını umuyoruz. Taleplerimiz arasında yer alan Ar-Ge ve tasarım faaliyetlerine destek verilmesi hususunda yönetmelik Meclisimiz tarafından onaylandı. Ayrıca, yatırımcılar açısından büyük önem taşıyan “Türkiye Varlık Fonu”nun kurulmasıyla ile ilgili gelişmeleri de yakından takip ediyoruz. Cumhurbaşkanımızın Rusya ziyareti ile ilişkilerimizin düzelmesini, dış ticaretimizin eski seviyelere dönerek hedefimiz olan 100 milyar dolara yükselmesini bekliyoruz. Düzenlediğimiz İhracatçı Eğilim Anketi Araştırması’nın 2016 üçüncü çeyrek sonuçları da karşılıklı atılan olumlu adımlar sonrası, Rusya’nın ihracatçılar için hedef ülkeler sıralamasında tekrar ikinci sırada yer aldığını gösteriyor. Dış ticaretimizde çok eski ve köklü bir partnerimiz olan Rusya’ya yönelik ihracatçılarımızın motivasyonunu yeniden yüksek görmek, ihracatımızda büyük sıçrayışların habercisi olduğunu ortaya koyuyor. İhracatçımızın inanç ve çalışkanlığıyla her zorluğun üstesinden geleceğini biliyoruz. Ülkemiz ihracatına yönelik algı oluşturulmasını hedefleyen bir başka büyük projemiz olan Türk Ticaret Merkezleri (TTM) ile ilgili çalışmalarda da sona yaklaşıldığını paylaşmak isterim. Proje kapsamında, dünyada ticaretin merkezi kabul edilen bölgelerde 365 gün fuar anlayışıyla çalışacak olan TTM’leri kurmaya başladık. Çok yakında bu merkezler İran, ABD, Dubai, İngiltere, Almanya, Japonya, Kenya, Rusya gibi çeşitli ülkelerde faaliyetlerine başlayacak. Sürdürülebilir bir kalkınma ve ülke refah seviyesini artırmak için ihracatımız lokomotif görevini bu süreçte de sürdürmeye büyük bir isteklilikle devam edecektir. KÜNYE 30 BULUŞMA Türkiye’yi ihracatçılarla ayağa kaldıracağız SAHiBi: TİM adına Genel Sekreter Dr. Halil Bader Arslan YAYIN KURULU: Mustafa Çıkrıkçıoğlu Tahsin Öztiryaki Süleyman Kocasert Bülent Aymen Şahin Oktay Okan İnce YÖNETİM YERİ: Sanayi Caddesi Dış Ticaret Kompleksi Yenibosna-İstanbul T: (212) 454 04 71 F: (212) 454 04 13 www.tim.org.tr YAYIN TÜRÜ: Süreli yerel dergi YAPIM: 68 İmaj kampanyasının önücüsü TİM olacak YAYIN DİREKTÖRÜ: Erkan Ersöz erkanersoz@kucukmucizeler.com DOĞU-BATI DÜNYA AHENK 50 6 İÇİNDEKİLER Rusya ile yeni sayfa Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Ankara-Moskova arasındaki uçak krizinden sonra ilk kez bir araya geldi. 66 Uzay madenciliğine adım adım İNOVASYON 14 BÜYÜME Vergi borçları yeniden yapılandırılıyor Milyonlarca vatandaşın beklediği vergi affı yasası TBMM’de onaylandı. Darbe girişimi ihracatçının hedeflerini saptırmadı 78 EDİTÖRLER: Bülent Onur Şahin bulent@kucukmucizeler.com Elif Ceren Çıngı elif@kucukmucizeler.com Tuğba Uprak tugba@kucukmucizeler.com GRAFİK TASARIM: Elif Gülaydın elifgulaydin@kucukmucizeler.com FOTOĞRAF: Fatih Yalçın fatihyalcin@kucukmucizeler.com REKLAM DİREKTÖRÜ: Özgür Seyhan ozgurseyhan@kucukmucizeler.com Y Y ADRES: Küçük Mucizeler Yayıncılık ve İletişim Hizmetleri Ltd. Şti. Darülaceze Cad. Bilaş İş Merkezi A Blok No: 31 K: 6 D: 63 Şişli-İstanbul T: (212) 211 68 53 F: (212) 211 56 54 K A s BASKI VE CİLT: Promat Basım Yayın San. Tic. A.Ş. Orhangazi Mahallesi 1673.Sokak No:34 Esenyurt-İstanbul 4 Timreport, TİM üyelerine ücretsiz olarak dağıtılır. Alıntı yapılması yazılı izne bağlıdır. Lond Yürüyelim arkadaşlar Yanınızda Akbank var KOBİ’ler ihracat yapıyor, Türkiye kazanıyor. Akbank, ülkenin dört bir yanında ihracatla büyümek isteyen herkese sonuna kadar destek oluyor. Haydi, yürüyelim arkadaşlar! 444 23 23 BÜYÜME / MAKALE İnovasyonla meyveleri topluyoruz Ü DR. HALIL BADER ARSLAN TİM Genel Sekreteri 15 yılda ihracatımız dolar bazında beş, miktar bazında iki katına çıktı. TİM olarak, katma değeri yükseltmek için çalışmayı sürdürüyoruz. Milli gelirde Ar-Ge harcama payını kesintisiz artıran ilk 5 ülke Kriz İyileşme 2008 2010 2012 Mısır 100 177 229 Çin 100 143 189 Arjantin 100 128 165 Polonya 100 127 166 Türkiye 100 121 147 Özel sektörün Ar-Ge harcama payı artışında ilk 5 ülke Kriz İyileşme 2008 2010 2012 Polonya 100 109 199 Çin 100 144 196 Türkiye 100 116 150 Macaristan 100 125 152 Kore 100 118 152 lkemizin yoğun gündemi içerisinde farklı bir şeyler söyleyebilmek oldukça zor. Ancak zor günlerdeki sevindirici gelişmeler, özellikle TİM olarak bizlere vizyoner hedeflere odaklanmada güçlü bir motivasyon veriyor. 2007'den itibaren Dünya Fikri Mülkiyet Örgütü ile başlıca akademik kuruluşlar tarafından her yıl yayımlanan Küresel İnovasyon Endeksi’nin geçtiğimiz günlerde açıklanan 2016 sonuçlarından bahsediyorum. Dünya nüfusunun yüzde 92,8’ini ve milli gelirinin yüzde 97,9’unu oluşturan 128 ülkeyi kapsayan endeksin bu yılki sonuçlarına göre, Türkiye gurur verici bir şekilde 16 basamak birden ilerleyerek 42’nci sıraya yükseldi ve önceki yıl ülkemizin üzerinde yer alan Meksika, Rusya, Şili gibi ülkeleri geride bıraktı. İlerlemeden biri de orta 2014 gelirli ülkeler arasında dördüncü sırada yer almamız. Orta gelirli 300 ülkeler listesinin ilk sırasında, 231 bu yıl en inovatif ilk 25 ülke arasına katılan Çin geliyor. Onu, 171 Bulgaristan, BAE ve Türkiye 185 takip ediyor. Türkiye ayrıca üç 172 ana göstergede ve inovasyon verimlilik katsayısında ilerleme kaydederek bölge ekonomileri arasında da 4'üncü sıraya ilerlemiş durumda. İlk üçte, İsrail, Güney Kıbrıs ve BAE 2014 yer alıyor. İnovasyon verimlilik katsayısı sıralamasında ise 279 tüm ülkeler arasında 13’üncü 244 sırada, Kuzey Afrika ve Batı Asya bölgesinde ilk sırada yer 193 alıyoruz. Ar-Ge harcamalarının 188 milli gelirdeki payına bakıldığında 172 Türkiye’nin en iyi performans sergileyen 5'inci ülke olduğu görüyoruz. 2008 krizinden 2014'e kadar Ar-Ge harcamalarının milli gelir içindeki payını kesintisiz olarak artıran ilk beş ülkenin gelişimini göstermesi bakımından oldukça önemli. Tabloya özel sektörün Ar-Ge'ye ayırdığı pay olarak baktığımızda ise Türkiye’nin performansını daha da artırarak 3’üncü sıraya yükseldiğini görüyoruz. Şüphesiz ki bu gelişmeden en fazla TİM ve İhracatçı Birlikleri olarak biz memnunuz. Özellikle 2008 küresel krizinden bu yana ihracatımızın miktar olarak değil, değer olarak artması için, üretimin marka, tasarım, Ar-Ge ve inovasyon ile gelişimi için elini taşın altına koyan, faaliyetlerini bu amaçla planlayan, bütçesinin önemli bir bölümünü ayıran bir teşkilatız. TİM olarak beş yıldır düzenlediğimiz İnovasyon Haftası etkinliklerine çeyrek milyona yakın kişi ve şirket katıldı. Bu vesileyle 27-28 Ekim’de ikincisini düzenleyeceğimiz Adana İnovasyon Haftası’na ve 8-10 Aralık’ta İstanbul’da düzenleyeceğimiz Türkiye İnovasyon Haftası’na hepinizi bekliyoruz. Bu yılbaşında yeni kanunun getirdiği olumlu düzenlemeler ile ihracatçılar olarak 250 Ar-Ge, 500 tasarım merkezi kurmayı vaat ettik. Bu konudaki fiili çalışmalarımız başladı. İhracatçı firmalara mentörlük vereceğimiz projemiz iki ay önce uygulamaya geçti. Sonbaharda Türkiye Tasarım Haftası’nda 500’e yakın tasarım projesini kamuoyu ile paylaşacağız. Son 15 yılda ihracatımız dolar bazında beş, miktar bazında iki katına çıktı. TİM olarak, bu makasın daha da açılması için, yani sattığımız ürünlerde katma değerin daha da yükselmesi için çalışmalarımıza devam ediyoruz. DÜNYA / RAPOR Analistlerin 2017 petrol tahmini 57 dolar Analistler, 2017 yılında petrol fiyatlarında yükseliş öngörüyor. Petrol fiyatları, rafinerilerin arz fazlası oluşturmasıyla, iki aydan daha kısa bir süre içinde yüzde 20'nin üzerinde düşüş kaydetti. Petrolün düşüşü, rafine etme marjlarının azalmasına neden oldu ve Exon Mobil Corp., BP Plc ve Royal Dutch Shell Plc.'nin karlarını olumsuz etkiledi. Buna karşın, Bloomberg anketine katılan 20'nin üzerinde analistin 2017 ortalama petrol fiyatlarına ilişkin tahminlerinin medyanı 57 dolar seviyesinde bulunuyor. Deutsche Bank AG stratejisti Michael Hsueh'e göre fiyatlardaki iyileşme kademeli olacak. Arz fazlasının azalması uzun sürecek ve bu petrol fiyatlarının kademeli olarak artacağı anlamına geliyor. 2017 yılında petrol fiyatının 53 dolar seviyesine tırmanmasını bekleyen Hsueh, “Çok bir yeniden dengelenme sürecinde bulunan bir piyasayla karşı karşıyayız ve 2017'nin ikinci çeyreğine kadar ciddi bir geri çekilme beklemiyorum. Fakat bu geri çekilmeler, küresel stokları eritmek için gerekli, yine de bu durum 2018'e kadar sürecek gibi görünüyor” dedi. 8 Fed’den Eylül açıklaması New York Fed Başkanı William Dudley, istihdam piyasasının güçlenmesi ve ücretlerde artışa işaret eden verilerin artmasıyla birlikte ABD'de faizlerin yakında artırılabileceğini söyledi. Dudley, Fox Business Network'e yaptığı açıklamalarında, "Faizleri daha da yükseltmenin uygun olduğu bir noktaya yaklaştığımızı düşünüyorum" dedi. Dudley, Eylül ayı ortasında yapılacak olan para politikası toplantısında faiz artırım kararı alınıp alınamayacağı hakkında, "Mümkün olduğunu düşünüyorum... Verilerin nasıl geldiğini görmeliyiz" dedi. Suudi Arabistan piyasa düzenlemelerini gevşetiyor Suudi Arabistan, petrol fiyatlarındaki düşüşün yaşandığı bir dönemde hisse senedi piyasalarına yatırım yapmak isteyen yabancılara yönelik yeni düzenlemeler getirdi. Suudi Arabistan Sermaye Piyasaları Düzenleyici Kurumu'ndan yapılan açıklamaya göre, 4 Eylül'de yasallaşması beklenen düzenlemeler kapsamında, Suudi Arabistan hisse senetleri piyasalarına yatırım yapmak isteyen yatırımcıların toplam 18,75 milyar riyal yerine 3,75 milyar riyal yönetim altındaki varlığa sahip olması yeterli olacak. Ayrıca, yabancı yatırımcıların tek bir şirkette yüzde 10'a kadar paya sahip olmasının önü açılacak, daha önce bu oran yüzde 5 seviyesindeydi. Sermaye piyasaları düzenleyici kurumundan yapılan açıklamaya göre, değişiklikler 2017'nin ilk yarısından önce geçerli olacak. Suudi Arabistan petrol fiyatlarının geçen iki yılda yarıdan fazla düşmesiyle, dünyanın belki de en kapalı borsalarından birini daha açık hale getiriyor. Çin'de ekonomik veriler yavaşlamayı gösteriyor Çin ekonomisinde son dönemde görülen istikrar, sanayi üretimi, perakende satışlar ve yatırımların Temmuz ayında yavaşlaması ile teklemeye başladı. Sanayi üretimi Temmuz ayında geçen yılın aynı ayına göre yüzde 6 yükseldi. Perakende satışlar geçen ay yüzde 10,2 tırmanırken, sabit sermaye yatırımları yılın ilk yedi ayında yüzde 8,1 genişledi. Tüm bu veriler ekonomistlerin tahminlerinin altında kaldı. Yaşanan bu yavaşlama politika yapıcıların karşı karşıya olduğu ikilemi artırdı; büyümeyi finansal istikrarı tehlikeye atan bir yol olan ucuz kredi ile destekleme ya da borçlanma genişlemesini, ekonomiyi yavaşlatacak olmasına karşın azaltma. Yavaş seyreden küresel büyümeden destek gelmemesi ve ülke içinde işletmelerin yatırım yapmada isteksiz olması ile birlikte, hükümet bu yıl, gösterge faizi indirmekten kaçınmasına karşın mali desteği daha da artırdı. Singapur'da Commerzbank AG kıdemli ekonomisti Zhou Hao, "Büyük endişe hala yavaş yatırımlar. Merkez bankası reel ekonomiyi desteklemek için gevşeme eğilimini sürdürecek ve bu yıl bir faiz indirimi ya da zorunlu karşılıklarda indirim dikkatlerden uzak tutulmamalı" şeklinde görüş bildirdi. 9 DÜNYA / RAPOR IMF'ten ECB'ye uyarı IMF ekonomistleri, Avrupa Merkez Bankası'na (ECB) Euro Bölgesi ekonomisi için tekrar teşvike ihtiyaç duyulması halinde hâlihazırda negatif seviyede olan faizleri daha da indirmek yerine varlık alımlarına odaklanması gerektiği uyarısında bulundu. Raporlarında, "Eğer kredi faizlerinde ayarlama olmaz veya mudiyer bankalardan mevduatlarını çekerler ise ek faiz indirimleri para politikasının etkinliğini zayıflatır" değerlendirmesine yer verdiler. Yu 10 Ku da öze tüm Vf_I Zuhal Müzik, “iyi ki Vodafone’a geçmişiz” diyor Zuhal Müzik, yurtdışında Red Business’la Türkiye’deymiş gibi rahat rahat konuştu, internete girdi. Siz de Vodafone’a gelin, işinizi yarına hazırlayın. IYIKI yazın, 4946’ya gönderin, gelelim. Vodafone “Yurtdışında telefonumu rahatça kullanıyorum, ay sonu sürpriz faturayla karşılaşmıyorum. İyi ki Vodafone’a geçmişiz.” Ali Sungurlu Zuhal Müzik Genel Müdürü #iyiki Yurtdışında kullanım, Her Şey Dahil Pasaport ile 51 ülkede, günde ek 12,90 TL’dir. İşOrtağım Kurumsal abonelere sunulan Red Business Tarifelerinin aktif aboneleri; internet, SMS ve her yöne dakikalarını, geçerli ülkelerde, Türkiye ve bulundukları ülke yönünde, KDV ve ÖİV dahil günlük tarifelerine ek 12,90 TL’ye kullanabilirler. Hesaplamalar Türkiye saatine göre 24:00’e kadar olan abone kullanımlarına göre yapılır. Vodafone’un, kampanya ve tarife özelliklerinde ve ücretlendirmesinde Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu tarafından belirlenen usullere uygun olarak değişiklik yapma hakkı saklıdır. 4946’ya gönderilen SMS’ler tüm operatörler için ücretsizdir. Detaylar ve geçerli ülkeler için: vodafone.com.tr/redbusiness BÜYÜME / MAKALE İhracat için daha çok destek zamanı Y DR. CAN FUAT GÜRLESEL Bankaların ihracat ve döviz kazandırıcı hizmetler için verdikleri kredilerin risk ağırlığının yılbaşına kadar düşürülmelidir. Böylece bankalar döviz cinsi kredi kullanımına teşvik edilmelidir. Gümrük işlerinde kırımızı hat vb uygulamaların bir süreliğine askıya alınmalı veya azaltılmalı, böylece hızlı üretim ve teslimatın önü açılmalıdır. 12 aşamış olduğumuz darbe girişimi ve ardından oluşan mevcut koşullar içinde ihracat her zamankinden çok desteğe ihtiyaç duymaktadır. Verilebilecek desteklere ilişkin önerilerimiz aşağıdadır; Eximbank kredilerinde teminatların azaltılması ile mevcut teminatlar ile daha yüksek kredi limitleri sağlanması ve böylece aynı teminatlar ile daha çok kredi kullanılması sağlanmalıdır. Eximbank kredilerinin kapatma taahhütleri 1-2 ay uzatılmalıdır. Böylece ihracatçılar mal bedelini getirip 1-2 ay kullanarak nakit açısından rahatlatılmalıdır. Buna paralel olarak aynı dönemde Dahilde İşleme Rejimi Kapatmaları için de süreler uzatılmalıdır. Eximbank’ın tüm kredi türlerinde yeni kullanımlarda vadeler bir kereliğine 30-60 gün uzatılmalıdır. Böylece ihracatçılar için nakit akışında bir rahatlama sağlanmış olacaktır. Kredi Garanti Fonu bankalardan kullanılan ihracat ve döviz kazandırıcı hizmet kredileri için özel bir garanti programı oluşturmalı ve uygulamalıdır. Burada ilave teminat alınmamalı, garanti primi çok düşük uygulanmalıdır. Bankaların ihracat ve döviz kazandırıcı hizmetler için verdikleri kredilerin risk ağırlığının yılbaşına kadar düşürülmelidir. Böylece Bankalar döviz cinsi kredi kullanımına teşvik edilmelidir. Gümrük işlerinde kırımızı hat vb uygulamaların bir süreliğine askıya alınmalı veya azaltılmalı, böylece hızlı üretim ve teslimatın önü açılmalıdır. Katma Değer Vergisi iadelerinin hızlandırılması, dosyaların kapatılması ve ödemeler için yarı zamanlı çalışma veya sözleşmeli memur ile insan kaynağı desteği sağlanmalıdır. Ekonomi Bakanlığı tarafından sağlanan ihracat desteklerinde limitler bir kereliğine yüzde 15-25 arasında artırılmalıdır. Böylece destek olanağı artırılmalıdır. Alıcıların ayağına gitmek zorunda kalan ihracatçıların yurtdışı seyahat ve vize harcamalarının tamamı yeni bir program ile yılsonuna kadar desteklenmelidir. Benzer şekilde yurtiçi fuarlara katılacak yabancı alıcı ve müşterilerin seyahat ve konaklama harcamaları da karşılanmalıdır. Yurtdışında mağazası bulunan Türk markalarının bayi ve benzeri perakende kanalı sahiplerinin Türkiye’ye yapacakları seyahat harcamaları da yılsonuna kadar desteklenmelidir. İhracatçılar ile birlikte diğer tüm kesimlere de uygulanabilecek destekler olabilecektir; 2016 yılı Ağustos ve Kasım aylarında yapılacak olan peşin vergi ödemelerinin yeni yıla ötelenmesi veya üçer taksit ile alınması firmaların nakit akışını rahatlatacaktır. Yurtiçi işlerden kaynaklanan KDV iadelerinin/ alacaklarının ödemesinin hızlandırılması da yararlı olacaktır. Çeklerin vadelerinden önce tahsil edilmeye başlanmış olması nedeniyle bu konuda çekin vadesinde tahsilinin hukuki garanti altına alınması da piyasadaki kilitlenmeyi açacaktır. İhracatçılar için sunduğumuz destek önerilerimiz en azından yılsonuna kadar uygulanmalı ve böylece ihracatçılarımızın ilave destek ihtiyacı karşılanmalıdır. BÜYÜME / İHRACAT Darbe girişimi ihracatçının hedeflerini saptırmadı Haftalık ihracat rakamlarına göre, 15 Temmuz darbe girişiminden sonraki hafta yurtdışı satışlar artış trendine girerek yüzde 16 yükseldi. Ancak bayram tatili nedeniyle azalan işgünü, ihracat rakamlarına olumsuz yansıdı. P etrol ve diğer emtia fiyatlarındaki değer kaybı küresel ticareti olumsuz etkilemeye devam ederken, dünya ticaretindeki daralma ülkelerin dış ticaretinde gözle görülür gerilemeye sebep oluyor. Dünya Ticaret Örgütü tarafından açıklanan verilere göre 2016’nın Ocak-Mayıs döneminde Güney Kore’nin ihracatında yüzde 11, İngiltere’de yüzde 10, Çin’de yüzde 8, ABD’de yüzde 7, Almanya’da yüzde 3 düşüş söz konusu. Türkiye ise bu ortamda iç ve dış etkenlere rağmen performansını 14 korumaya çalışıyor. TİM’in açıkladığı verilere göre Türkiye’nin temmuz ayı ihracatı yüzde18,7 azalarak 8,8 milyar dolar olarak gerçekleşti. 9 günlük bayram tatili düşürdü İhracatçılar geçen yılın temmuz ayında 22 iş günü dünyaya mal gönderebilirken, Temmuz 2016’da bu sayı 16 güne indi. 9 günlük bayram tatili, ihracatın düşüş göstermesinde etkili oldu. 15 Temmuz darbe girişiminin ihracata olumsuz etkisi görülmedi. Darbe girişiminin etkisinin sınırlı kalması içinse siparişleri iptal etmek isteyen müşterilerine fabrikalarının videosunu çekip gönderen ihracatçı, ‘İşler yolunda’ mesajı verdi. Bu sayede darbe girişiminden sonraki hafta yapılan ihracat, darbe girişimi haftasından daha çok oldu. 11-17 Temmuz haftası 2 milyar 80 milyon dolarlık ihracat gerçekleşirken, 18-24 Temmuz haftasında yurt dışına 2 milyar 420 milyon dolarlık satış yapıldı. Temmuz ayı ihracat verilerini MÜSİAD Başkanı Nail Olpak’ın da katıldığı toplantıyla Burdur’da paylaşan TİM Başkanı Mehmet Büyükekşi, darbe girişimini bir kez daha kınarken 15 Temmuz olaylarının ihracata etkisinin sınırlı olduğunu ifade etti. Haftalık birikimli ihracat rakamlarına göre ihracatın darbe teşebbüsünden sonraki pazartesi gününden itibaren artış trendine girdiğini belirten Büyükekşi, “Darbe girişiminden sonraki hafta yapılan ihracatın 15 Temmuz haftasından yüzde 16 daha fazla olduğunu görüyoruz” diye konuştu. İhracatın, temmuz ayında kilogram bazında yüzde 8,2 oranında azalırken, yılın ilk 7 aylık döneminde ise yüzde 4,5 oranında artış gösterdiğini belirten TİM Başkanı Büyükekşi, “Önümüzdeki dönemde ihracattaki gerilemenin son bulmasını bekliyoruz. Sayın Başbakanımızın dediği gibi ‘Dostlarımızın sayısını artırıp düşmanlarımızın sayısını azaltarak’ ve çevre ülkelerle sorunların da son bulmasıyla, ihracatımızın sürekli bir artış trendi yakalayacağını öngörüyoruz” dedi. Otomotiv ve hazır giyim sırtladı Yılın ilk 7 ayında da 2015’in aynı dönemine göre yüzde 4,9 düşüşle 80 milyar 447 milyon dolar ihracat yapılırken, son 12 ayda da bir önceki döneme göre yüzde 6,1 düşüşle 139 milyar 723 milyon dolarlık ihracat oldu. Türkiye’nin ihracatını yine otomotiv sırtladı. Temmuzda otomotiv sanayinin ihracatı yüzde 5.2 artışla 1 milyar 727 milyon dolara ulaştı. Otomotiv en fazla ihracata imza atan sektör olurken, onu 1 milyar 252 milyon dolarla hazır giyim ve konfeksiyon ile 968 milyon dolarla kimyevi maddeler izledi. İhracat pazarları Pazarlar incelendiğinde ise temmuz ayında 62 ülke ve bölgeye ihracat artarken, 168 ülke ve bölgeye ihracatta azalış gerçekleşti. En fazla ihracat yapılan ilk 5 ülkedeki değişimde ise Almanya’ya yüzde 12,9, İngiltere’ye yüzde 28,3, İtalya’ya yüzde 10,8, ABD’ye yüzde 26,5 ve Fransa’ya da yüzde 9 düşüş Büyükekşi, “İlk çeyrekte Türkiye yüzde 4,8’lik büyümesiyle dünyada en hızlı büyüyen beşinci ülke oldu. AB’de büyüme yüzde 1,8’le ılımlı seyretmeye devam ediyor” diye konuştu. yaşandı. En fazla ihracat yapılan 20 ülke arasında da en yüksek artış yüzde 8,9 ile Hollanda yapıldı. Bunu 0,2 büyümeyle Polonya izledi. İhracat, temmuz ayında ülke grubu bazında AB ülkelerine yüzde 10,6, BDT ülkelerine yüzde 40, Ortadoğu’ya da yüzde 24,7 azaldı. Yılın ilk 7 ayında ise AB ülkelerine yüzde 4,9 ve Kuzey Amerika’ya ihracatta yüzde 0,2 oranlarında büyüme oldu. Temmuz ayında 13 ilin ihracatı artarken, 65 ilde de gerileme meydana geldi. En fazla ihracat yapan ilk 3 il ise şöyle sıralandı: İstanbul 3,9 milyar dolar, Bursa 897 milyon dolar ve Kocaeli 779 milyon dolar. çevrelerine vergi indirimi ve başka desteklemeler sağlaması gerektiğini vurguladı. Burdur'un Temmuz ihracatı 76 milyon dolar Batı Akdeniz İhracatçılar Birliği Başkanı Mustafa Satıcı, Akdeniz Bölgesi'nin ihracat rakamlarını aktardı. Satıcı, Türkiye'nin 2016'nın ilk 6 aylık diliminde en hızlı büyüyen 5'inci ülke olduğunu vurgulayıp, Batı Akdeniz Bölgesinin 80 milyar dolarlık ihracatın 528 milyon dolarını gerçekleştirdiğini, Burdur'un ise 76 Milyon dolarlık bir ihracat yaptığını belirtti. Burdur'a vergi indirimi uygulanmalı Küresel sermayeye karşı da direnilmeli Belediye Başkanı Ali Orkun Ercengiz, Burdur'un küçük bir il olmasına rağmen, kendi markalarını yaratmayı başaran bir noktaya ulaştığını dile getirdi. Ercengiz, bu yükselişte katma değer ve istihdamın da artması için yetkililerin Burdur'daki iş Vali Şerif Yılmaz yaptığı konuşmada; “öncelikle bu programın ilimizde gerçekleştirilmesinden dolayı Türkiye İhracatçılar Meclisimize çok teşekkür ediyorum. Tabi içinden geçtiğimiz süreç hepimizi derinden yaraladı ancak tüm Türkiye’de olduğu gibi Burdur adına da sevindiğimiz bir hususu belirtmek istiyorum. Burdur tek yürek halinde, şehir merkezinden en ücra köylerine kadar darbeye karşı dik duruş göstererek Burdur’da da bu darbe girişiminin gerçekleşemeyeceğini tüm dünyaya göstermiş oldu. Bu vesileyle Burdurlu hemşerilerime teşekkür etmek istiyorum. Tabi burada önemli olan bu dik duruş sayesinde darbe girişimi bertaraf edilmiş ise de, bizim ülke olarak daha güçlü olmamız gerektiğini de birkez daha hatırlamış olduk. 2023 için 500 milyar dolar hedef konulurken bunun ne anlama geldiği bugün net bir şekilde ortaya çıktı. Küresel sermaye karşısında dik durabilecek söz söyleyebilecek bir ülke olmamız gerekiyor. İşte bunu da gerçekleştirecek olan metropol şehirlerin yanında, Anadolu’daki şehirlerimizde yaygınlaşacak sanayi ile, artacak olan ihracat rakamları ile hayata Temmuz ayında Hollanda’ya %8,9 daha fazla ihracat yaptık 15 BÜYÜME / İHRACAT geçirebiliriz. Bu açıdan da özellikle taşrada bu açıklamaların yapılması en azından ilimizde yatırım yapan, Anadolu’da yatırım yapan sanayici ve iş adamlarımıza hem moral hem motivasyon olması açısından da çok büyük önem taşıdığını değerlendiriyorum.O nedenle programın ilimizde yapılmasından dolayı Türkiye İhracatçılar Meclisi Başkanımıza ve bu organizasyonlarda katkısı ve desteği olan tüm kesimlere teşekkür ediyorum” şeklinde konuştu. Çare; inadına birlik, inadına çalışmak ve ihracat TİM’e ev sahipliği yapan BUTSO Yönetim Kurulu Başkanı Yusuf Keyik, yaptığı açış konuşmasında, FETÖ darbe denemesini lanetleyerek, şunları söyledi: “Millet ve devlet namına her türlü toplumsal gelişim; huzur, güven ve istikrar ortamında sağlanır. Ekonomi ve ekonominin en can alıcı konusu olan üretim ve ihracat ise; çok daha huzur, güven ve istikrar istemektedir. Bu gerçeği bilen ülkemiz düşmanları; işte bu nazik ALMANYA %-12,9 TİM Başkanı Büyükekşi, “Önümüzdeki dönemde ihracattaki gerilemenin son bulmasını bekliyoruz. Dostlarımızın sayısını artırıp düşmanlarımızın sayısını azaltarak ve çevre ülkelerle sorunların da son bulmasıyla, ihracatımızın sürekli bir artış trendi yakalayacağını öngörüyoruz” diyor. ve stratejik konuda, ellerinde tuttukları ve koruyup büyüttükleri FETÖ, PKK, IŞİD-DAEŞ ve benzeri olan hain örgütleri, kendi emperyal hedefleri için kullanmış ve yatırım, üretim, ihracat gibi, ekonominin en temel yapısını sarsmayı hedeflemişlerdir. Ancak; her zehrin bir panzehiri olduğu gibi, bunun da çaresi elbette vardır: Çare; inadına birlik, inadına sevgi, inadına çalışmak ve ihracattır. Kültürümüzdeki, ‘Her şerde bir hayır vardır’ düsturunu ve Çanakkale’de destan yazan ecdadımızı da hatırlayarak; oluşan bu milli hassasiyet ve heyecanımızı, meydanlardaki Demokrasi Nöbetleri yanında, üretim ve ihracat zeminine de yansıtmalıyız.” Türkiye genelinde ihracatı artırarak cari açığın düşürülmesi temennisinde bulunan Keyik, “Burdur’un, BULGARİSTAN %21,5 2006 yılında ihracatı 62 milyon dolar, ithalatı ise 9 milyon dolar idi. 2015’lere gelindiğinde, Burdur’un ithalatı yine 24 milyon dolar olarak düşük seyrederken, ihracat rakamı ise 195 milyon dolarlar seviyesinde gerçekleşmiştir. Bu verilere baktığımızda; Burdur, ihracat-ithalat dengesi bakımından cari açığı olmayan ve çok ideal bir duruma sahiptir. Türkiye ekonomisi olarak da büyük hedefin, cari açığı azaltmak ve ihracatı daha büyük rakamlara ulaştırmak olduğunu biliyoruz” değerlendirmesini yaptı. Toplantıda konuşan MÜSİAD Başkanı Nail Olpak, kendisinin de Burdurlu olduğunu, bu nedenle TİM'in Temmuz ayı ihracat rakamlarını Burdur'da açıklamasından ayrıca memnuniyet duyduğunu söyledi. İTALYA %-10,8 İHRACATTA YAŞANAN DEĞİŞİMLER 16 ANADOLU’DAN ÇIKAN IHRACATÇILAR DÜNYA ARENASINDA Büyükekşi, İsrail ve Rusya ile ilişkilerini yeniden olumlu bir trende girmesi ve Merkez Bankası’nın piyasaları rahatlatICI adımlar atmasının ihracatçıları memnun ettiğini dile getirdi. İhracatın Anadolu’ya yayılması konusunda yıllardır çalışmalar yaptıklarını ifade eden Büyükekşi, “2003’te ihracatımızın yüzde 59’a yakınını İstanbul firmaları tarafından yapılırken, 2015’te bu oran yüzde 53’e indi. İlk 5 ilimizin toplam ihracatımızdan aldığı pay yine aynı dönemde yüzde 83’ten yüzde 75’e geriledi. Artık Anadolu’dan çıkan ihracatçılarımız dünya arenasında boy gösterebiliyor” dedi. YUNANİSTAN %6,3 Burdur’un ihracatçılarına plaket verildi T İM Başkanı Mehmet Büyükekşi’nin, Burdur’da ihracat rakamlarını açıklamasının ardından Burdur Ticaret ve Sanayi Odası (BUTSO) tarafından 2015 yılında Burdur’dan en fazla ihracat gerçekleştiren şirketlere plaketleri takdim edildi. Burdur’da 2015 ihracat rakamlarına göre 1’inci sırada yer alan Sekamer Mermer Madencilik, 2’nci sırada yer alan Aytaş Akın Mermer Sanayi, 3’üncü sırada yer alan Yıldız Silah Sanayi, 4’üncü sırada yer alan Demir Madencilik Çimento Hazır Beton şirket yetkililerine plaketleri takdim edildi. 2015 ihracat rakamlarında Burdur’da 1. olan Sekamer Mermer Madencilik şirket yetkilisi Dilek Keleş’e plaketi MÜSİAD Genel Başkanı Nail Olpak, TİM Başkanı Mehmet Büyükekşi ve Burdur Valisi Şerif Yılmaz tarafından verildi. Burdur ekonomisine katkı sağlayan yöneticilere TİM Başkanı Mehmet Büyükekşi tarafından plaket takdim edildi. Burdur Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Yusuf Keyik, Belediye Başkanı Ali Orkun Ercengiz ve Vali Şerif Yılmaz’a plaketlerini TİM Başkanı Büyükekşi’den aldılar. Ayrıca BUTSO Başkanı Yusuf Keyik ve Vali Yılmaz tarafından TİM Başkanı Mehmet Büyükekşi ve MÜSİAD Genel Başkanı Nail Olpak’a anmalık takdim edildi. Programın finalinde ise; yöneticiler ve iş adamları ile birlikte toplu hatıra fotoğrafı çektirdiler. Burdur’da gerçekleşen TİM’in programına, Vali Şerif Yılmaz, il milletvekilleri Bayram Özçelik, Reşat Petek, Burdur Belediye Başkanı Ali Orkun Ercengiz, MAKÜ Rektörü Adem Korkmaz, TİM Başkanı, Mehmet Büyükekşi, MÜSİAD Genel Başkanı Nail Olpak, TİM Başkan Vekilleri Mustafa Çıkrıkçıoğlu ve Süleyman Kocasert, Batı Akdeniz İhracatçılar Birliği Başkanı Mustafa Satıcı, Oda Başkanları, Daire Müdürleri, İş Adamları, Siyasi Parti ve Sivil Toplum Kuruluşu Temsilcileri de katıldı. 17 DÜNYA / MAKALE FITCH ayıp mı etti? Etmediyse kim ayıp etti? K PROF. DR. EMRE ALKIN Hiç bir art niyet aramadan, bir kredi derecelendirmesi yapmak için görevlendirildiğiniz bir ülkede yukarıda bahsettiğim sorunlar ile karşılaşsanız, siz ne yapardınız? Eğer insaflıysanız, "bu kadar badire atlattılar ama sağlamlar" der, notu kırmazsınız. Yükseltmek zaten mümkün değil. 18 redi derecelendirme kuruluşlarının siyasi baskı altında karar verdikleri artık gizlenmeyen bir gerçek. Not değerleriyle küresel sermayeyi bir yerden başka bir yere hareket ettirdikleri, kaynakların maliyetini belirledikleri bir başka gerçek. Asla güven olmaz ama onlarsız da yaşanmaz. Hele ki S&P'nin Türkiye'ye karşı hasmane tutumu bu düşüncemizi perçinliyor. Moody's de kredi notunu teyit etmeyip pas geçince ister istemez tüm dikkat Fitch'e çevrildi. Fitch beklediğimiz gibi davrandı aslında. Türkiye'nin notunu teyit etmekle beraber görünümü negatife çevirdi. Bu ihtimalden hep bahsediyorduk zaten. Eğer görünüm negatife çevrilmişse, mutlaka kısa zamanda bir inceleme daha yapılacak ve kredi notunun düşüp düşmeyeceğine karar verilecek demektir. Peki Fitch aslında ne demek istedi? Kısaca anlatayım. Her şeyden önce "başınıza gelenlerin farkındayız ve anlıyoruz" dedi. Ancak görünümü negatife çevirerek de şunun altını çizdi: "15 Temmuz'dan önce de büyüme, enflasyon ve bazı parametrelerde kırılganlıklar vardı, yeni bir model ortaya koymazsanız notunuzu kırarız." Bazı kararlar sizden bağımsız veriliyorsa kızmak yerine anlamak gerekiyor. Bir an kendimizi Türkiye'ye kredi notu verecek uzmanların yerine koyalım. Çeşitli kesimlerden toparladığımız notları masaya yatıralım. Sanayicisinden Ticaret erbabına kadar büyümeye katkı veren kesimler, teşviklerin karışıklığından bankaların yaklaşımına, vergilerden dış ticaret rejimine kadar her konuda yakınıyor. Haydi diyelim yakınmaları normal. Ne de olsa işadamı hep fazlasını ister. Başka bir sorunun cevabını arayalım. Peki, uygulanan politikaların sektörler üzerinde pozitif bir etkisi var mı? Elimizdeki rakamlar 2014 seviyelerine bile ulaşılmadığını gösteriyor. Sürekli gayri menkul üzerine enstrüman icat eden bir yaklaşım var. "İstihdam Deposu" olarak tarif edilen emek yoğun sektörlerde de durum farklı değil. Yine de yılmadınız diyelim. "Yakın zamanda bu durumu değiştirmek için radikal bir öneri geliştirilmiş mi" diye araştırmaya devam ediyorsunuz. Tüm bu toz dumanın arasında ortaya atılan önerilere bakıyorsunuz. Yeterince hayat tecrübeniz varsa gülümser, "günü kurtarmaya çalışıyorlar" dersiniz. Vergi Teşviklerinin de sürekli olarak vatandaşın vergi kaçırdığını ima eder şekilde ele alındığını gördüğünüzde bu intiba iyice pekişir. Tekrar soruyorum: Hiç bir art niyet aramadan, bir kredi derecelendirmesi yapmak için görevlendirildiğiniz bir ülkede yukarıda bahsettiğim sorunlar ile karşılaşsanız, siz ne yapardınız? Eğer insaflıysanız, "bu kadar badire atlattılar ama sağlamlar" der, notu kırmazsınız. Yükseltmek zaten mümkün değil. Hatta bir iyilik daha yaparsınız. Ülkenin bu yaklaşımları değiştirmesi için bir uyarı yaparsınız ve görünümü bir kademe aşağıya çevirirsiniz. "Ama İspanya'nın ve İtalya'nın durumu bizden kötü" diyenleri duyar gibiyim. Doğru ama onlar bizim kadar dikkat çekmiyorlar. Bu arada, hem Moody's hem de Fitch'in üzerindeki siyasi baskıların varlığından şüphe duymadığımı eklemek istiyorum. Dolayısıyla, bu ortamda ellerinden gelenin en doğrusunu yapmış ve insaflı davranmışlar desem yanlış olmaz. S&P için aynı kelimeleri sarf etmem mümkün değil. İNOVASYON / MAKALE TİM’in ne işi var bu alanlarda? T ALİ SAYDAM Bersay İletişim Grubu Yönetim Kurulu Onursal Başkanı TİM, ülkemiz ihracatçılarının sesi olarak, hem firmalara hem de gelecek nesillere inovasyon tutkusunun yerleştirilmesinden ve ‘tasarım meşalesini ülkemizde yakmak’tan kendisini sorumlu tutuyor. 20 İM’in markaya, ülke tanıtımına, inovasyona ve tasarıma gösterdiği ilgiyi gören bazı iş insanlarımızın bu soruyu kendi kendilerine sormalarında hiçbir beis yoktur. Öyle ya, TİM ihracatla ilgili mevzuatla, teşviklerle, ihracatçının bürokrasi ve diğer ülke pazarlarındaki sorunlarıyla ilgilenmelidir. Ne işi vardır inovasyon ile ya da tasarımla? Bu sorunun yanıtının TİM yöneticileri tarafından defalarca ifade edilmiş olduğuna tanıklık etmiş biri olmama rağmen konuya bir kez daha değinmekte yarar görüyorum. Bir ay sonra, Ekim’in 18’i ile 23’ü arasında, TİM’in yıllardır ortaya koyduğu bir dünya görüşü ve stratejinin gereği bir aksiyon olarak ortaya çıkan Türkiye Tasarım Haftası’nın hak ettiği ilgi, anlayış ve desteği görmesine karınca kararınca bir katkıda bulunmak adına konuya bir kez daha değinmek bizce elzem… Ekonomi Bakanlığı ile TİM’in işbirliğinde bu yıl ilk kez düzenlenecek olan Tasarım Haftası’nın verimli sonuçlarına dair somut örnekleriyle belki kısa vade içinde karşılaşmayacağız; ancak, ihracatçımızın dünyayla temas halinde oluşan ufuk çizgisinde, geleceğe dair hedeflerinde, tasarımın markalaşmadaki yeri ve önemi giderek daha da belirginleşecektir. Kızılderililere ait olduğu sanılan bir atasözü vardır. Bilgeliği ve yalınlığıyla dikkatimizi çeken çok sevimli bu deyişin önce olayın naifliğini iyice dile getiren İngilizcesini yazalım: “You can’t move the mountains. But you move the Money. And Money moves the mountains”. Türkçesi şöyle: “Dağları yerinden oynatamazsın. Ancak parayı oynatabilirsin. O zaman da para gider dağları yerinden oynatır.” İnovasyon ve tasarımın ihracatçılarca ele alınması; markaya, Ar-Ge’ye yatırım yapılması gerektiğinin kavranıp desteklenmesi, Türkiye’nin hedeflerine daha hızlı ulaşmasını sağlayacaktır. Bakan Mehmet Büyükeki, Türkiye Tasarım Haftası’nın tanıtım toplantısında 2023 hedeflerinde 10 uluslararası marka yaratılmasının yer aldığını söylüyordu. Son 6 yıl içinde de 250’ye yakın Ar-Ge merkezi açmışız. TİM, ihracatçılarının sesi olarak, hem firmalara hem de gelecek nesillere inovasyon tutkusunun yerleştirilmesinden ve ‘tasarım mealesini ülkemizde yakmak’tan kendisini sorumlu tutuyor. İhracatçımızın ‘katma de¤erli yüksek ürün gelitirilmesi’ meselesinden başlayarak, uluslararası arenada Türk markalarının yer almasına uzanan hedefleri ile dünyada rekabetçi üstünlük kazanmaya dair çok yakın bir alâka vardır. Dağları yerinden oynatmak, para ve zaman meselesiyse bu iki kavramın yanı sıra, ihracatçımızın bireysel ve kurumsal entelektüel sermayesinin taşıdığı hayati önemi hatırlama ve hatırlatmak da TİM’in boynunun borcudur. Güneydoğu’daki terör, Güney sınırlarımızdaki DAEŞ ve PYD’ye karşı verilen mücadele ve ülkemize gözü dönmüş bir şekilde saldıran FETÖ’nün 15 Temmuz sonrasında etkisiz kılınması yolunda atılan ciddi adımlar arasında 2023 hedeflerimizi de aynen koruduğumuzu bilmeyenimiz yok. Bunca zorlu gündemlerle baş etmeye çalışılırken uzun yıllar boyunca güçlü vizyoner, sağlam stratejilerle yönetilen ekonomimizin sağlam payandalara oturtulmuş olması yolumuzu kolaylaştıracaktır. Özel Sektör Tahvil İhraçları Kira Sertifikası İhraçları Birleşme & Satın Alma Her firma bir yıldızdır ve beş yıldızlı hizmeti hak eder Halka Arz Kurumsal finansman ürün ve hizmetleri için doğru adres, Halk Yatırım. Yatırım bankacılığına doğru... Halk Yatırım, Global Banking & Finance Review tarafından “Kira Sertifikası (SUKUK) İhracı Alanında Türkiye’nin En İyi Aracı Kurumu” seçilmiştir. /HalkYatirimMenkulDegerlerA.S /halkyatirim 444 42 55 halkyatirim.com.tr ©İllüstrasyonun tüm kullanım hakları Halk Yatırım Menkul Değerler AŞ’ye aittir Finansal Danışmanlık BİRLİK / MİLLİ BERABERLİK Türkiye meydanlara akın etti 22 Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın çağrısıyla 15 Temmuz darbe teşebbüsü sonrası tutulan demokrasi nöbetlerinin finali Yenikapı mitingi ve Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’ndeki son nöbetle yapıldı. Milyonlarca kişi alanlarda antidemokratik her türlü kalkışma karşısında duracağını gösterdi. D emokrasiye sahip çıkan milyonlar bir kez daha tek vücut oldu. Milyonlarca insan Yenikapı’ya akın etti. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ev sahipliğindeki Demokrasi ve Şehitler Mitingi’nde 7 Ağustos’ta İstanbul’da yapıldı. Mitinge, Cumhurbaşkanı Erdoğan, Başbakan Binali Yıldırım, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, eski Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ve Genelkurmay Başkanı Hulusi Akar da katıldı. Kutuplaşmayı bıçak gibi kesmeliyiz Kürsüde ilk konuşmayı yapan MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, “Alim ve hoca görünümlü bir terörist, sığındığı Pensilvanya’dan getirdiği beddua seanslarıyla, nefret söylemleriyle, öfke nöbetleriyle cinayet örgütüne Türkiye’ye ‘vur’ emri verdi” dedi. Bahçeli’nin konuşmasının bir kısmı şöyle: “İblis’e ruhunu satan bu vaiz, Müslüman görünümlü bu Voyvoda, ihanetle, Türk ve Türkiye düşmanlığıyla doruğa çıktı, fitne ve münafıklıkta rekor kırdı. Haçlı emellerinin taşıyıcılığını yapan FETÖ, Türkiye’nin kalbine nişan aldı. Türkiye tek yürek olduğunu göstermiştir. Ayrımız, gayrımız yoktur. Müştereklerimiz, farklılıklarımızdan daha çoktur. Birliğimizi kıskançlıkla kararlılıkla korumalıyız. Kutuplaşma 23 BİRLİK / MİLLİ BERABERLİK Mitinge, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Başbakan Binali Yıldırım, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, eski Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ve Genelkurmay Başkanı Hulusi Akar da katıldı. ve cepheleşmeleri bıçak gibi kesmeliyiz.” Artık yeni bir Türkiye var CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu da miting için “Bugün, demokrasi tarihimizin önemli bir günüdür” dedi. Kılıçdaroğlu’nun konuşması şöyle: “Parlamentoda grubu bulunan dört siyasi partinin liderleri ve milletvekilleri darbeye karşı açık net bir tavır koymuşlardır. Darbeye karşı demokrasi bildirgesini hep birlikte imzalamışlardır. Gönlüm ister ki bu güzel mitinge, beraberliğe eşlik etmek için sadece parlamentoda değil, dışındaki genel başkanlar da burada olsaydı. Çünkü, Gazi Mustafa Kemal 24 şunu söylüyor, “Söz konusu vatansa gerisi teferruattır.” 15 Temmuz bir uzlaşma kapısı araladı bize. 15 Temmuz’da artık yeni bir Türkiye vardır. Eğer biz bu gücü, bu uzlaşma kültürünü daha da ileriye taşıyabilirsek, çocuklarımıza güzel bir ülkeyi bırakmış olacağız.” TSK’ya sızmış illegal çete milletimize rezaleti yaşattı Kürsüde söz alan Genelkurmay Başkanı Hulusi Akar da konuşmasında Türk Silahlı Kuvvetleri’ne (TSK) ilişkin şunları söyledi: “15 Temmuz günü ülkemizin tüm kurum ve kuruluşlarıyla birlikte TSK’ya sızmış bir kısım illegal çete üyesi, terörist hain FETÖ tarihimizde görülmemiş bir şekilde, vatanımıza, milletimize, cumhuriyetimize bu zilleti ve rezaleti yaşatmış ve TSK’nin şan ve şerefle dolu geçmişine kara bir leke sürmüşlerdir. Her yönüyle milli ve yerli olan yüksek siyasi liderlikçe verilen direktifler doğrultusunda aziz milletimiz ve TSK’nin gerçek evlatlarıyla emniyet mensupları kahramanca bu hain girişime karşı koymuşlardır. Bu rezaleti yaşatan hainler en ağır şekilde cezalandırılacaktır.” Bu tabloyu yaşattığınız için teşekkür ederim Başbakan Binali Yıldırım da kalabalığa “16 Mayıs 1919’da Mustafa Kemal Bandırma Vapuru ile İstanbul’dan ayrılırken ne kadar umutluysa milletimiz bugün o kadar umutludur. 6 Ekim 1923’te geldikleri gibi giden düşmanın arkasından ne kadar coşkuluysa bugün de o kadar coşkuludur” diye seslendi. Yıldlırım, “15 Temmuz demokrasi şehitlerimizi kalpten selamlıyorum. Bugün aramızda olan kahraman şehitlerimizin ailelerini yürekten selamlıyorum. İstanbul’u düşmana teslim etmeyen kimi hastanede kimi evinde kimi aramıza olan kahraman gazilerimizi selamlıyorum” dedi ve MHP ile CHP’nin mitinge katılımından duyduğu memnuniyeti şu sözlerle ifade etti: “AK Partili kardeşlerim CHP’li kardeşlerim, MHP’li kardeşlerim her kesimden değerli vatandaşlarım, bu muhteşem tabloyu bize yaşattığınız için bizi buraya getirdiğiniz için hepinize çok çok teşekkür ediyorum.” Dünyayı kendine hayran bırakan vatandaşlarımızın gazası mübarek olsun Mitingde parti liderlerinden sonra Cumhurbaşkanı Erdoğan kürsüde halka seslendi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi: “O gece adeta ölümü öldürerek sokakları dolduranlar arasında şehitlik ve gazilik şerefine nail olanlar isimlerini tarihe yazdırdılar. Tüm farklılıklarını bir kenara bırakarak her kökenden insanıyla dünyayı kendine hayran bırakan tüm vatandaşlarımızın gazası mübarek olsun. Verdiğimiz şu görüntü var ya, işte bu görüntü inanın bana, ülkemizin düşmanlarını en az 16 Temmuz sabahı kadar üzmüştür, kahretmiştir. 15 Temmuz’da sokaklara inerek, namluların, tankların, helikopterlerin, uçakların karşısına dikilme cesareti gösteren tüm kardeşlerime bir kez daha şükranlarımı sunuyorum. Bu kardeşlerimizden 172’si sivil, 63’ü polis, 5’i asker olmak üzere, 240’ı şehadet makamına ulaştılar. Kendilerine bir kez daha Allah’tan rahmet diliyorum. Çanakkale’de hangi iradeyle kanını akıttıysa, 15 Temmuz’da da aynı iradeyle FETÖ’yü, Yenikapı alanında yapılan “Demokrasi ve Şehitler Mitingi” dünyanın en kalabalık mitinglerinden birine sahne oldu. Türkiye’den her kesimin katıldığı miting alanında 5 milyon kişi olduğu duyuruldu. darbecileri geri püskürttük. 15 Temmuz dostlarımıza bu ülkenin sadece diplomatik saldırılara değil, askeri sabotajlara karşı da güçlü olduğunu, rayından çıkmayacağını göstermiştir.” Demokrasi Nöbeti’ne muhteşem final Darbe girişiminin ardından tüm Türkiye’de 26 gün boyunca devam eden demokrasi nöbetleri 10 Ağustos tarihinde final yaptı. Ankara’da son demokrasi nöbetinin adresi ise Cumhurbaşkanlığı Külliye oldu. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Başbakan Binali Yıldırım, Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek, bakanlar, milletvekilleri dev mitingde yüz binlerce başkentliyi birlikte selamladı. Külliye’den yollara taşan kalabalığın alkışları ve “Dik dur eğilme, bu millet seninle” sloganları eşliğinde kürsüye gelen Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerine, “Sadece devletimizin değil, gönüllerimizin de başkenti olan Ankara… 15 Temmuz’da tarihinde ilk defa işgal girişimine maruz kalan Ankara… Hainlerin emellerini tek yürek olarak engelleyen Ankara… Seni gönülden selamlıyorum Ankara” diyerek başladı. Kurtuluş günü Yüz binlerin alkış sesleri arasında konuşmasını sürdüren Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Ankara’nın kurtuluş günü olmayan ender şehirlerden biri olduğunu kaydederek, “15 Temmuz Türkiye’nin tamamıyla birlikte Ankara’nın da kurtuluş günü” dedi. “Ankara’nın taşına bak, gözlerimin yaşına bak, biz düşmanı esir ettik, şu feleğin işine bak” dizelerini okuyan Erdoğan, “148 evladı şehit, bin 223 evladı da gazi olan Ankara, o gece çok farklı bir destan yazdı. Gerçekten de o gece Kızılay’da, Meclis’te, Genelkurmay’da, Gölbaşı’nda, Kazan’da, Mamak’ta, Etimesgut’ta, Yenimahalle’de, Ankara Emniyet Müdürlüğü önünde, velhasıl Ankara’nın her köşesinde adeta bir destan yazıldı. Ben tüm şehitlerimize Allah’tan rahmet, yakınlarına milletimize başsağlığı diliyorum. Gazilerimize rabbimden şifalar diliyorum” diye konuştu. ‘Demokrasimize yılın 365 günü sahip çıkacağız’ Cumhurbaşkanı Erdoğan, Atatürk’ün “Hattı müdafaa yoktur, sathı müdafaa 25 BİRLİK / MİLLİ BERABERLİK Darbe girişiminin ardından 27 gün boyunca devam eden demokrasi nöbetlerinin sonuncusu vatandaşların yoğun katılımıyla Ankara'da Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde yapıldı. vardır. Bu satıh, bütün vatandır” sözlerini hatırlatarak, “Biz de diyoruz ki; demokrasi nöbeti sadece belirli saatlerde belirli yerlerde yapılmaz. Demokrasimize, özgürlüğümüze, devletimize, geleceğimize günün 24 saati, yılın 365 günü evlerimizde, işyerlerimizde, her yerde sahip çıkacağız. Vatanın her köşesinde günün her saatinde demokrasi nöbetinde olacağız” diyerek konuşmasını noktaladı. Tüm renklerle “Memleketim” İş, sanat ve siyaset dünyasından önemli isimler ile 203 sivil toplum kuruluşunun katılımıyla oluşan “Ortak Akıl Platformu”, FETÖ'nün darbe girişimine tepki amacıyla Taksim Meydanı’ndaki “Demokrasi Nöbeti”ne katıldı. Taksim Meydanı’nda bir araya gelen çok sayıda vatandaş, darbe girişimini protesto etti. Beyoğlu Belediyesi ev sahipliğinde düzenlenen etkinlikte, konuşmaların ardından AK Parti İstanbul milletvekilleri Ravza Kavakçı ve Ali Sarıkaya, TİM Başkanı Mehmet Büyükekşi, Türk Hava Yolları (THY) Yönetim Kurulu Başkanı İlker Aycı, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, işadamları Ferit Şahenk ve Ethem Sancak, avukat Kezban Hatemi, yazar İskender Pala, eski milli basketbolcu İbrahim Kutluay, sanatçılar Zerrin Özer, Muazzez Ersoy, Hande Yener, Doğuş, Linet ve İzzet Yıldızhan’ın da aralarında olduğu iş, sanat ve siyaset dünyasından isimler, “Memleketim” şarkısını söyledi. TİM Başkanı Mehmet Büyükekşi, THY Yönetim Kurulu Başkanı İlker Aycı, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, işadamları Ferit Şahenk ve Ethem Sancak, avukat Kezban Hatemi Taksim Meydanı'ndaki demokrasi nöbetine katıldı. 26 27 BİRLİK / DÜNYADAN TEPKİLER Dünya sessiz kalmadı T ürkiye'de 15 Temmuz gecesi yaşanan darbe girişimine dünyanın dört bir yanından kınama mesajları geldi. Türkiye'yi ayağa kaldıran geceye uluslararası toplum 28 ve dünya liderlerinden tepki yağdı.Avrupa Birliği (AB) liderleri ortak açıklamayla, Türkiye’de anayasal düzene hızlı bir şekilde dönülmesi çağrısı yaptı. AB Konseyi Başkanı Donald Tusk, AB Komisyonu Başkanı Jean-Claude Juncker ve AB Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Federica Mogherini’nin, AB ülkeleri adına yaptığı ortak açıklamada, “Türkiye, AB için önemli bir ortak. AB, demokratik yollarla seçilmiş hükümeti, ülkenin kurumlarını ve hukuk kaidesini tam olarak destekliyor. Türkiye’de anayasal düzene hızlı bir şekilde dönülmesi çağrısı yapıyoruz” ifadelerine yer verildi. JOE BIDEN ABD Başkan Yardımcısı ANGELA MERKEL Almanya Başbakanı "Darbe girişimine gerektiği gibi tepki veremediğimiz için şahsen Türkiye'ye geldim. Özür dilerim, keşke daha erken burada olabilseydim. Sizin halkınıza hayranız." “Alman hükümeti adına, Türk askeri birliklerin, ülkesinin seçilmiş Hükümetini ve seçilmiş Cumhurbaşkan'ını zor kullanarak devirme girişimini en sert bir şekilde kınıyorum.” JENS STOLTENBERG NATO Genel Sekreteri İLHAM ALIYEV Azerbaycan Cumhurbaşkanı “Türk halkı ve siyasi partilerinin demokrasi ve demokratik yollarla seçilmiş hükümete gösterdiği destekten memnuniyet duydum. Türkiye değerli bir NATO müttefikidir.” “Silahlı kalkışmayı sert şekilde kınıyorum, bunu Türk milletinin ulusal çıkarlarına, ülkenin demokratik yapısına ve hukukun egemenliğine darbe olarak değerlendiriyorum.” JUSTIN TRUDEAU Kanada Başbakanı HASAN RUHANI İran Cumhurbaşkanı “Tüm Kanadalılar adına, Türkiye’de yaşanan olaylarla ilgili kaygılarımızı ifade etmek istiyorum. Tüm taraflara itidal çağrısında bulunuyoruz. Kanada, Türk demokrasisinin muhafazasını destekler.” “Onlar darbeler döneminin geçtiğini hala anlamamışlar. Bugün İran, Türkiye, Suriye, Irak, Lübnan, Bahreyn ve Yemen’de sorunların çözümü için tek yol sandıktır.” ALEKSIS ÇIPRAS Yunanistan Başbakanı PEDRO AGRAMUNT AKPM Başkanı “Türkiye’deki gelişmeleri yakından izleyen Yunan hükümeti ve halkı, güçlü bir şekilde demokrasi ve anayasal düzeni destekliyor.” “Türkiye üye ülkemiz ve Türkiye’nin demokratik kurumlarını ve yöneticilerini destekliyoruz. AKPM ve tüm Avrupa Konseyi kurumları, destek için Türkiye’nin yanındadır.” CHARLES MICHEL Belçika Başbakanı FUAD MASUM Irak Cumhurbaşkanı “Darbe girişiminin sona ermesinden memnuniyet duyuyoruz.” “Irak’ın, komşu ülke Türkiye’nin bu krizi aşması için ümitleri çok yüksektir. Türkiye’nin içerisinde olduğu olağanüstü durumu atlatabileceğine inanıyorum.” BUJAR NISHANI Arnavutluk Cumhurbaşkanı HAŞIM THAÇI Kosova Cumhurbaşkanı “İktidarı şiddet kullanarak ele geçirmek isteyen bu tarz eylemleri kınıyorum. Türkiye’deki huzurun hemen geri gelmesini temenni ediyorum.” “Türkiye’nin istikrarı bölge istikrarının anahtarıdır. Türkiye’nin seçilmiş hükümetini, hukukunu ve düzenini destekliyoruz.” MALCOLM TURNBULL Avustralya Başbakanı NAVAZ ŞERIF Pakistan Başbakanı “Avustralya, demokratik olarak seçilen sivil Türk hükümetini destekliyor ve herkesi Türkiye’nin demokratik kurumlarına saygı göstermeye davet ediyor.” “Pakistan, Türkiye halkı ve hükümeti ile dayanışma içerisindedir. Türkiye’deki halkın iradesi ile oluşan demokratik sistemi ve demokratik yollardan seçilmiş liderliği destekliyoruz." 29 BULUŞMA / KÜLLİYE ZİYARETİ Türkiye’yi ihracatçılarla ayağa kaldıracağız Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde, TİM üyeleriyle istişare toplantısında bir araya geldi. Cumhurbaşkanı Erdoğan iş dünyasından iki talepte bulundu. Erdoğan bu konuda; "Yurtdışındaki tüm muhataplarınıza bu darbe girişiminin gerçek yüzünü, FETÖ'nün tüm dünya için tehdit olduğunu anlatmalısınız, o camiadan dostlarınız arkadaşlarınız olabilir, ben diyorum ki bunları ifşa edin" dedi. 30 31 BULUŞMA / KÜLLİYE ZİYARETİ noktada anlaşıldı. O ana kadar maalesef birçok eş dost ahbap bile bizleri anlamıyordu, anlamamıştı. Ama ne zaman ki bu olay gerçekleşti, 15 Temmuz’da bu olay ortaya çıktı, şimdi birçok kesim anladığını ortaya koymaya başladı” diye konuştu. İhracatçıları ‘yol arkadaşı’ olarak görüyorum Cumhurbaşkanı Erdoğan, 11-17 Temmuz arasında 2,1 milyar dolar olan ihracatın, sonraki hafta 2,7 milyar dolara yükseldiğini ve ilk 7 aylık ihracat 80.5 milyar dolara ulaştığını aktararak, “Çalışacağız, koşturacağız. Biz de süreç içinde atacağımız bazı adımları paylaşacağız” diye konuştu. C umhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Beştepe'de bulunan Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde, 10 Ağustos Salı günü TİM üyeleriyle istişare toplantısında bir araya geldi. İş dünyasıyla sık sık bir araya gelmeye özen gösterdiğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, "TİM'in geçmişine baktığımızda gelen Cumhurbaşkanı ve Başbakanlar ne kadar sık bir araya geliyordu bilemem. Ben TİM'le de, TOBB'la da bir arada olmaya özen gösterdim. Bu ülkeyi biz beraber ayağa kaldıracaktık. İş dünyası diri ve güçlü olmazsa, ülkemizin de diri olması mümkün değildir" dedi. 10 Ağustos'un 2014 tarihinde yapılan ve Türkiye tarihinde ilk defa doğrudan milletin oyuyla gerçekleştirilen Cumhurbaşkanlığı seçiminin 2’nci yıl dönümü 32 olduğuna işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bu vesileyle, bir kez daha tüm milletime, Cumhur ile Başkanı’nı aracısız olarak sandıkta buluşturan bu seçime gösterdikleri teveccüh için teşekkür ediyorum. 10 Ağustos 2014 tarihinde yüzde 52’lik bir oy oranıyla, şahsımı Cumhurbaşkanlığı görevine layık gören tüm kardeşlerime şükranlarımı sunuyorum” dedi. Türkiye’yi en iyi şekilde yönetmenin mücadelesini veriyoruz Bütün milletin Cumhurbaşkanı olarak, Türkiye’yi en iyi şekilde yönetmenin ve temsil etmenin mücadelesini verdiğini ve anayasanın verdiği yetkileri, ülkenin ve milletin çıkarları doğrultusunda sonuna kadar kullanmaktan çekinmediğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, gerektiğinde Bakanlar Kurulu’nu topladığını, gerektiğinde ise 7 Haziran sonrasında olduğu gibi seçimlerin yenilenmesi kararını alarak seçim hükümeti kurduğunu söyledi. Hiçbir zaman ‘Kim, ne der’ diye düşünmeyip sadece ülkenin ve milletin çıkarlarını gözettiğini, doğru olduğunu düşündüğü her konuda sonuna kadar mücadele ettiğini ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Başbakanlığım döneminde, 17-25 Aralık darbe girişimi karşısında gösterdiğim net duruşun önemi, ancak 15 Temmuz silahlı darbeye teşebbüs edenlerle geldiğimiz Yaşanan her ciddi sorunu, her önemli hadiseyi, işadamları, özellikle de ‘yol arkadaşı’ olarak gördüğü ihracatçılarla paylaştığını kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, onlardan gelen hiçbir talebi geri çevirmeden kendileriyle bir arada olmaya özen gösterdiğini hatırlattı ve “Çünkü bu ülkeyi biz beraber ayağa kaldıracaktık, buna inanıyordum. İş dünyası bir olmazsa, güçlü olmazsa ülkemizin de diri olması mümkün değildi. Bugün de son gelişmeleri yine sizlerle değerlendirelim, dertleşelim, hasbihal edelim istiyorum” ifadelerini kullandı. 9 Ağustos’ta 9 aylık aradan ve birçok girişimden sonra Rusya Federasyonu ziyaretinin gerçekleştiğine ve orada Rus ve Türk işadamlarından oluşan dar kapsamlı bir toplantı Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu süreçte ihracatçıların da çok sağlam bir duruş sergilediğini belirtti. Millî iradenin ve hükümetin yanında olduklarını ifade eden işadamlarının, asli görevleri olan üretimi, ihracatı aksatmadan sürdürmelerini istedi. yaptıklarına değinen Cumhurbaşkanı Erdoğan, Rusya ile olan ekonomik ilişkilerdeki sorunların süratle giderilip en kısa zamanda bunu aşma fırsatını bulacaklarını söyledi. Bu millet ürkek, korkak ve kaçak bir millet değil Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye tarihinin en alçak, en hain, en sinsi darbe girişimine, asker elbisesi giymiş teröristlerin saldırısına ve bir işgal teşebbüsüne maruz kalınan 15 Temmuz hadisesi dolayısıyla birlikte olduklarına işaret ederek, “15 Temmuz nasıl karanlık bir gece olarak başladıysa, 16 Temmuz sabahı da, istiklalimize ve istikbalimize dair ümitlerimizi tazelediğimiz aydınlık bir gün olarak doğdu” dedi ve şunları ekledi: “Milletimiz, kadınıyla, erkeğiyle, çocuğuyla, yaşlısıyla, her siyasi görüşten, her meşrepten insanıyla 15 Temmuz gecesi silahların, tankların, helikopterlerin, uçakların karşısına büyük bir inançla ve kararlılıkla dikilmiştir. Bu millet büyük bir millet, bu millet güçlü bir millet… Bu millet ürkek, korkak, kaçak bir millet değil. Kaçaklar belli. Onlar şu anda kaçtılar, biz de kovalıyoruz. Bunu da bir intikam hırsı ile yapmadığımızı da söyleyeyim. Bunu da bir hukuk içinde, adalet çerçevesinde yapıyoruz, yapacağız. Çünkü biz 240 şehidimizin 2 bin TİM üyelerine, "yol arkadaşlarımız, dava arkadaşlarımız" diye seslenen Zeybekci, Türkiye'nin 2023, 2053 ve 2071 hedeflerine ulaşması için ihracatçılarla yola devam edeceklerini belirtti. İhracatçılarımızla gitmediğimiz ülke, elini sıkmadığımız müşteri kalmayacak" dedi. 195 gazimizin kanını yerde bırakamayız. Bırakırsak bunun hesabını veremeyiz. Bir millet eğer yöneticisine, idarecisine güvenemezse o milletin hali ne olur. O güvenceyi bizim kendilerine vermemiz için bunu kovalamamız lazım.” 15 Temmuz’da şehit olanların ailelerini ve gazileri ziyaret ettiğinde sorumluluğunun ne kadar büyük olduğunu daha iyi anladığını dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, 15 Temmuz’un hesabının hukuk ve adalet çerçevesinde kendilerine yakışmayacak bir vurdumduymazlık olacağını ifade etti ve “15 Temmuz gecesi ülkemizde Malazgirt’ten Söğüt’e, İstanbul’un fethinden Çanakkale’ye kadar şanlı tarihimiz adeta yeniden canlanmış, asırlar öncesinin kahramanları milletimizin sinesinde can bulmuştur” sözlerine yer verdi. TİM’in Panama ve Guetemala heyetlerini iptal etmemesi çok önemli Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) eliyle Türkiye’yi esir etmek; Suriye, Libya, Irak ve Afganistan’da yaşanan acı görüntüleri burada tekrarlamak isteyenlere milletin tarihi bir ders verdiğini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu süreçte, her kesim gibi, iş dünyasının, ihracatçıların da sağlam bir duruş sergilediğini, millî iradenin ve hükümetin yanında olduklarını ifade eden işadamlarının asli görevleri olan üretimi, ihracatı aksatmadan sürdürdüklerini söyledi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Darbe girişiminin ertesi günü TİM'in Panama ve Guetemala'ya gönderilecek heyetleri iptal etmemesini ben çok önemli görüyorum. Çünkü bu hain oyunun en önemli ayaklarından biri de ekonomimizin çökertilmesiydi; ancak işadamlarının kendi gündemlerini takip ederek, milletin 11 milyar dolar döviz bozdurup piyasaların dengesinin zedelenmesine izin vermeyerek, oynanan oyunu bozdu” dedi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, ihracatçılardan iki talebinin olduğunu belirtti ve bu talebini şu sözlerle dillendirdi: “Birincisi, yurtdışındaki tüm muhataplarınıza bu darbe girişiminin gerçek yüzünü, Fetullahçı Terör Örgütü’nün sadece ülkemiz için değil, tüm dünya için bir tehdit olduğunu anlatmanızdır. Hatta o camiadan dostlarınız, arkadaşlarınız olabilir. Ben diyorum ki, bunları da ifşa etmeniz lazım. Bunları savcılıklarımıza Emniyet Teşkilatımıza bildirmeniz lazım. Niye? Bu bizim üzerimize bir vatanseverlik borcudur. Onlar bu ülkeyi değil, biz onları çökerteceğiz.” 33 BULUŞMA / KÜLLİYE ZİYARETİ TİM Başkanı Mehmet Büyükekşi, “Ülkemizde normalleşme süreci başlıyor. Bundan sonra bize düşen, dünyayı karış karış dolaşıp ülkemizin potansiyelini dünyaya anlatmak ve ticari bağlar kurmak. Artık eskisinden çok daha büyük işler yapmak zorundayız” şeklinde konuştu. itibaren tüm bankalarımızın birlik ve beraberlik ruhuna uygun adımlar atmasını bekliyorum. Ülkemizin üzerinde oynanan oyunları beraber bozduk. Cumhurbaşkanı olarak hepsinin takipçisi olacağım. Resmi Gazete'de yayımlanan yatırım ortamının iyileştirmesiyle ilgili ihracatçıların yeşil pasaportu olmak üzere birçok konu çözüldü. İhracat destek konusundaki paketin de en kısa sürede özellikle yasalaşması için hükümetimize gerekli telkinleri yapmış oluyorum.” Zalime merhamet, mazluma eziyettir Taleplerinizin takipçisi olacağım Destekleriniz için teşekkür ediyorum Cumhurbaşkanı Erdoğan, 11-17 Temmuz arasında 2,1 milyar dolar olan ihracatın, 2,7 milyar dolara ulaştığını ve İlk 7 aylık ihracat 80,5 milyar dolara ulaştığını aktararak, “Çalışacağız, koşturacağız. Biz de süreç içinde atacağımız bazı adımları paylaşacağız” diye konuştu. Cumhurbaşkanı, şöyle devam etti: “Şu andan TİM üyelerine, "yol arkadaşlarımız, dava arkadaşlarımız" diye seslenen Zeybekci, Türkiye'nin 2023, 2053 ve 2071 hedeflerine ulaşması için ihracatçılarla yola devam edeceklerini belirtti. Zeybekci, "İhracatçılarımızla gitmediğimiz ülke, elini sıkmadığımız müşteri kalmayacak" diye konuştu. Fetullahçı Terör Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “17-25 Aralık yargı ve polis darbe girişimini benim şahsi meselem olarak görüp, 15 Temmuz silahlı darbe girişimiyle hala gerçekleri kavrayamayanlar, bu örgütün iflah olmaz parçalarıdır. Ülkesine ve milletine acımayana bizim acıma hakkımız yoktur. Her zaman söylediğim gibi, zalime merhamet, mazluma eziyettir, mazluma haksızlıktır. FETÖ mensuplarının başını, tıpkı PKK mensupları gibi, tıpkı DAEŞ mensupları gibi, demokrasiden ve hukuk devleti ilkesinden taviz vermeden ezmekte kararlıyız. Sizlerden bu mücadeleye, özellikle kendi alanınızda, kendi içinizde destek vermenizi bekliyorum. Finans altyapısı olmayan hiçbir 34 örgütün gücünü muhafaza edebilmesi mümkün değildir.” Cumhurbaşkanı Erdoğan, silahlı kuvvetleri, yargısı, polisi ve diğer kurumlarıyla bürokrasiden nasıl kazınıyorsa, FETÖ’nün iş dünyasından da aynı şekilde temizlenmesinin şart olduğuna vurgu yaparak, ancak örgütün finans kaynaklarının kurutulmasıyla yürütülen mücadelenin başarıya ulaşabileceğini kaydetti. DEMOKRASIMIZIN YENI KAPISI AÇILDI Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz'daki darbe girişimini anımsatan Zeybekci, şunları ifade etti: "O gece buradaki ekonomi ve koordinasyondan sorumlu Başbakan Yardımcılarımız ve Bakanlarımızla beraber İstanbul'a gidecektik. Ertesi gün Ekonomi Koordinasyon Kurulu toplantısı yapılacaktı. O toplantıda bugüne kadar çok az görülen ve ülkemizin bilinen tüm teşvik anlayışlarını baştan aşağı değiştiren ve ayrıca ihracatçılar birliği başkanlarımızın ve TİM'in bize sunduğu, ihracatımızın desteklenmesiyle ilgili tüm talepleri hemen hemen yerine getirdiğimiz, yatırım teşvik ve ihracat desteklerimizle ilgili yaklaşık 45 günden beri Başbakanımızın başkanlığında yürüttüğümüz çalışmaları sonlandıracaktık. Pazartesi günü de Bakanlar Kurulundan sonra Sayın Başbakanımızın başkanlığında bizzat kendisi tarafından tüm Türkiye'ye açıklanacaktı. O hafta, yani o melun saldırının, bu millete ihanetin yaşandığı 15 Temmuz'dan sonra gelen hafta tüm Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Darbe girişiminin ertesi günü TİM'in Panama ve Guetemala'ya gönderilecek heyetleri iptal etmemesini çok önemli. Çünkü bu hain oyunun en önemli ayaklarından biri de ekonomimizin çökertilmesiydi, ama buna fırsat verilmedi“dedi. dünya Türkiye'nin yeni yatırım teşvik ve ihracat desteklerini konuşuyor olacaktı." Üretimde ve ihracatta aksama yaşanmadı 15 Temmuz'da yaşanan darbe girişiminin ardından birliktelik mesajı vermek istediklerini dile getiren TİM Başkanı Mehmet Büyükekşi, “Ülkemizde normalleşme süreci başlıyor. Bundan sonra bize düşen, dünyayı karış karış dolaşıp ülkemizin potansiyelini dünyaya anlatmak ve ticari bağlar kurmak. Artık eskisinden çok daha büyük işler yapmak zorundayız. Daha fazla üretim, daha fazla yatırım, daha fazla ihracat gerçekleştirmeliyiz” diye konuştu. Büyükekşi, Cumhurbaşkanı Erdoğan'a 15 Temmuz sonrasında Panama ve Guatemala'ya planlanan ticaret heyetinin bu ülkelere gittiğini hatırlatarak sözlerini şöyle sürdürdü: “Terörist girişimin ardından ihracatçılarımız yurtdışındaki alıcılarına üretimin ve ekonomik faaliyetlerin aynı seyirde sürdüğünü ifade eden mektuplar gönderdi. Ayrıca Türkiye'deki tüm yabancı misyon şeflerine ve yurtdışındaki muhatap STK'lara Türkiye'deki demokrasi hareketini anlatan mektuplar gönderdik. Şunu gururla söyleyebiliriz ki; yaşadığımız bu hain girişim sonrasında, gerek üretimimizde, gerekse de ihracatımızda herhangi bir aksama meydana gelmedi.” Ekonomi Bakanlığı ile yürütülen çalışmalar sonrasında bundan sonraki süreçte tek vücut olarak neler yapılabileceğini ele aldıklarını da kaydeden Büyükekşi, “Bizler de ihracatçılar olarak, 2023 hedeflerimizi gerçekleştirebilmek adına çok daha fazla azim ve gayret gösteriyoruz" dedi. Yenikapı'daki demokrasi mitingine değinen Erdoğan, "Demokrasimizin yeni kapısı açılmış dünyaya mesaj verilmiştir. Dünyaya bizi iyi okuyun anlayın denmiştir. Dedikodular ile Türk milletini değerlendiremezsiniz denmiştir. He olanda bir hayır vardır. 'Bir musibet bin nasihatten evladır.' Der büyüklerimiz. Tedbirlerimizi alacağız. Bu kadarını beklemiyorlardı. Mermiyi görünce kaçılacak sanılıyordu. Meydan onlara kalacak sanıyorlardı. İhracatçılarımızla birlikte ekonomimizin tüm aktörlerine diyorum ki, 'Ülkemizin üzerinde oynanan oyunu beraber bozduk, hedeflerimizi de beraber hayata geçireceğiz' dedi. 35 BULUŞMA / KÜLLİYE ZİYARETİ 60 500 ihracatçı birliğinden ihracatçı Külliye'yi ziyaret etti. 36 BULUŞMA / ÇANKAYA ZİYARETİ İhracatçılar özel sektörün dünyaya açılan yüzüdür Başbakan Binali Yıldırım, Çankaya Köşkü’nde TİM üyeleriyle bir araya geldi. TİM üyesi ihracatçılara seslenen Başbakan Yıldırım, 15 Temmuz darbe girişimi sonrasında patronun millet olduğu vurgusunda bulundu. T İM heyeti, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın ardından Çankaya Köşkü'nde Başbakan Binali Yıldırım'ı ziyaret etti. TİM üyelerine, "Sizleri Başbakanlıkta ağırlamaktan büyük bir mutluluk duyuyorum. Şu an Türkiye'nin her köşesinden 400'ün üzerinden ihracatçı, birlik temsilcimiz var. Sizler, ekonomimizin bel kemiği, özel sektörün dünyaya açılan yüzüsünüz. Sizler, yatırım yapan, üreten, ihracat yapıp istihdam 38 oluşturan sanayicilerimizi, ihracatçılarımızı temsil ediyorsunuz. Ekonominin çarkını döndüren sizlersiniz" diye seslenen Yıldırım, ihracatçıların, Türkiye'nin adını ve logosunu, dünyanın dört bir yanına taşıdığını, ihraç edilen her ürünün Türkiye'nin gücünün bir göstergesi olduğunu belirtti. Ruhlarını 1 dolara sattılar 15 Temmuz gecesi FETÖ örgütünün darbe girişimine bir millet olarak şahit olduklarını, bütün dünyanın şahit olduğunu belirten Yıldırım, şunları kaydetti: "O gece ruhlarını 1 dolara satmış olanlar, Cumhurbaşkanlığını, Meclisi, Başbakanlıkı, MİT'i, TÜRKSAT'ı, Boğaz Köprüsü'nü bombaladılar, insanların üzerine ateş açtılar, taradılar. Acımasızca milletin verdiği paralarla alınan o uçakları, tankları, tüfekleri milletin üzerine çevirdiler. Milletimize, devletimize, huzurumuza, kardeşliğimize, demokrasimize kurşun attılar. O gece Türkiye'yi karanlığa gömmek, üretimi durdurmak, Türkiye'yi kaosa sürüklemek istediler ama başaramadılar. Niçin başaramadılar? Çünkü ülkesine inanan, ülkesini deli gibi seven bir Cumhurbaşkanı var, bir başkomutan var. Darbeciler karşısında dimdik, 'Biz buradayız, bizim üzerimizden geçemeden bu işi yapamazsınız' diyen bir hükümet var. Seçilmiş bir parlamento var, bombaların altında toplanıp bu darbeye karşı net bir duruş gösteren milli irade var. 'Bağımsızlık kayıtsız şartsız milletindir.' diyen bir Meclis var. Onun için başaramadılar. Her şeyi inceden hesap ettiler, bütün birlikleri elde ettiler, bütün silahları ele geçirdiler, askerin, polisin, yargının kılcal damarlarına kadar nüfuz ettiler ama bir şeyi unuttular, milleti unuttular. Milleti hesap etmediler. Hakk'ın ve halkın hesabı, tankların hesabını yerle bir etti." Belayı hep birlikte def ettik Başbakan Yıldırım sözlerine, "Nasıl İsrail ile sorunlarımızı bir noktaya getirdiysek, çözdüysek, nasıl Rusya ile işleri tekrar rayına soktuysak, Suriye'de de bölgedeki diğer ülkelerde de çok daha güzel gelişmeleri inşallah yaşayacağız. Bunun süreci başlamıştır, adımları atılmıştır. Bunun sonuçlarını da hep beraber göreceğiz." şeklinde devam etti. Başbakan Yıldırım, "Millet olarak hep birlikte ayağa kalktık ve büyük bir belayı defettik, büyük bir vesayet odağını yok ettik. Vatandaşlarımız arasına ayrılık tohumları atan bir örgütü çökerttik. 'Himmet' diye haraç toplayan, soruları çalan, şantaj yapan, tehdit eden, insanların haremine giren, onları fişleyen bu alçak örgütü çökerttik" dedi. FETÖ'cülerin darbe girişimleriyle Türkiye'nin büyümesinin, kalkınmasının önüne geçmeyi istediklerini, ancak başaramadıklarını vurgulayan Yıldırım, "Demokrasiye bomba attılar, milli iradeye silah çektiler, milli egemenliğin tecelligahı olan Meclis’i başımıza yıkmak istediler. FETÖ ve arkasındaki güç, her kimse Türkiye'yi alt edeceğini zannetti, içine kapanacağını zannetti, dünyadan koparacaklarını zannettiler ama başaramadılar. Birliğimizi, beraberliğimizi bozmak için şeytanın aklına gelmeyecek hesaplar yaptılar, alçakça tuzaklar kurdular ama Mevlam tuzaklarını başlarına yıktı" diye konuştu. Türkiye, bu teşebbüsten en alt düzeyde etkilenmiştir Başbakan Yıldırım, "En güçlü ekonomilerin sarsıldığı küresel kriz döneminde dahi büyümesini sürdüren Türkiye, bu hain teşebbüsten en alt düzeyde etkilenmiştir" ifadesini kullanan Yıldırım, "Etkilenme düzeyi nedir diye sorarsanız, Rusya ile uçak krizi yaşadığımız dönemde ekonomimiz, ekonomik göstergemiz ne kadar değiştiyse, bu hain darbe teşebbüsünde de aynı şekilde olmuştur" değerlendirmesinde bulundu. Başbakan Binali Yıldırım, "Dostlarımıza son çağrımız şu, bırakın, Türkiye'nin enerjisini azaltacak adamların oyunlarıyla boş vakit geçirmeyin. Türkiye'nin dostluğuna güvenin, Türkiye'nin dostluğu sizin de bölgenin de dünyanın da barışı ve esenliği için vazgeçilmezdir" dedi. Yıldırım, bir daha darbe girişimine yeltenenler olunca, başlarına ne geleceğinin de bilinmesi gerektiğinin altını çizerek, "(Bu olmadı bir daha deneriz) diye aklından geçirenler varsa bu işin tekrarı yok. Bu işin tekrarında ne olacağını iyi hesap etsinler. Rusya'nın talihsiz bir olay yaşadığına dikkati çeken Başbakan Yıldırım, "Ne Rusya ne biz, sürdüremedik. Bir araya geldik, yanlış sona erdi. Artık yönümüzü daha ileriye, daha güzel işbirliklerine çevirdik" dedi. 39 BULUŞMA / ÇANKAYA ZİYARETİ Yıldırım, bu durumun her iki ülke halkı için olması gereken bir şey olduğunu söyledi. Yeni pazar alanlarını keşfedin Gelinen bu noktada yapılması gerekenlere işaret eden Başbakan Yıldırım, "Asya başta olmak üzere yeni pazar alanlarına gitmemiz lazım. Bu darbede dostumuzu, düşmanımızı gördük. Turnusol kâğıdı gibi her şey ortaya çıktı. Onun için gelecek pazarlarımızı, gelecek ufkumuzu yeni baştan gözden geçirip gelecekte sorun yaşamamamız için mutlaka pazar çeşitliliğine önem vermemiz lazım" değerlendirmesini yaptı. "Artık her türlü teşviği, her türlü imkânı sağladık daha da artırmaya devam edeceğiz" diyen Yıldırım, "Size düşen kilo başına ihracat birim değerini artırmanızdır. Bu nedenle katma değeri daha yüksek, yani Anadolu tabiriyle yükte hafif pahada ağır işlere, ihracata yönelmeniz lazım. Bunları şöyle parantez içinde söyledikten sonra, resmi konuşmamıza devam edelim" ifadelerini kullandı. İhraç miktarını artırmanız çok önemli Başbakan Yıldırım, ihraç edilecek her ürünün Türkiye için açılan bir iş kapısı olduğunu vurgulayarak, konuşmasını şöyle sürdürdü: "İhraç edeceğiniz her ürün, her bir gencimizin iş bulması, bir babanın 40 Başbakan Yıldırım, "Millet olarak hep birlikte ayağa kalktık ve büyük bir belayı defettik, büyük bir vesayet odağını yok ettik. Vatandaşlarımız arasına ayrılık tohumları atan bir örgütü çökerttik” dedi. daha sevinmesi, evine ekmek girmesi… Bunu aklınızdan çıkarmayın. İhraç edeceğiniz her ürün, cari açığımızın biraz daha azalması, döviz miktarımızın biraz daha artması demektir. Türkiye'nin kalkınmasında, milli gelirin yükselmesinde, refahın adil dağılmasında, temsil ettiğiniz sektörün çok büyük emeği, gayreti ve fedakârlığı var. Bunun farkındayız. Sizlerin vergileriyle, getirdiğiniz dövizlerle dev yatırımları çok kısa sürelerde tamamlayacağımızı biliyoruz. Bugüne kadar yaptığımızdan, bu tecrübeye sahibiz. Bu emeğe, bu fedakârlığınız için, bugüne kadar yaptıklarınız için milletimiz adına sizlere şükranlarımızı sunuyorum, teşekkür ediyorum." İhracatçıların bir yandan Türkiye ekonomisine katkı sağlarken, diğer yandan da Türkiye'nin demokrasisine sahip çıktıklarına işaret eden Yıldırım, "Bütün iş dünyası, 15 Temmuz gecesi darbe karşısında, demokrasinin yanında olduğunu açık şekilde bütün dünyaya ilan etti. Milletten, demokrasiden, hukuk devletinden, adaletten yana olduğunuz için sizleri tebrik ediyorum, teşekkür ediyorum" dedi. Güneydoğu'ya yatırım yapın' çağrısı Paket kapsamında, yüksek teknolojide hangi İhracatçıların bir yandan Türkiye ekonomisine katkı sağlarken, diğer yandan da Türkiye'nin demokrasisine sahip çıktıklarına işaret eden Yıldırım, "Bütün iş dünyası, 15 Temmuz gecesi darbe karşısında, demokrasinin yanında olduğunu bütün dünyaya ilan etti” dedi. bölgede yatırım yapılırsa yapılsın en yüksek teşviğin alınacağına işaret eden Yıldırım, "Benim size tavsiyem birinci, ikinci bölgeye yapmayın. Bizim Güneydoğu'da da sorunumuz var. Oralara yapın bu yatırımı. Orada yaparsanız ortağınız biziz. Hem alım garantisi veriyoruz hem de yatırımınızın sabit maliyetlerini karşılıyoruz. Gidin Van'a, Mardin'e, Muş'a, Iğdır'a, Hakkari'ye yatırımı yapın. O kararı verin, fabrikayı biz yapacağız, elinize vereceğiz" diye konuştu. Yıldırım, bu tip yatırımlarda ürünün pazarlamasına da destek olunacağını aktararak, "Ürünün cinsine göre yani her ürün olmayabilir. Orada ülkenin ihtiyacı olan veya rekabet şansımızın yüksek olduğu alanlar, bunları da oturup beraber kararlaştıracağız. Yani iki ortak gibi masaya oturacağız. Karşılıklı görüşerek teşvikleri 80 MADDELIK TORBA YASA MECLIS’TEN GEÇTI Torba kanun tasarısı TBMM Genel Kurulu’nda kabul edildi. Tasarı, proje bazlı teşvik uygulaması, şehit yakınına ÖTV’siz araç, ticari araçların yenilenmesinde vergi teşviki ile vakıf üniversitelerine ilişkin düzenlemeleri içeriyor. Düzenlemelerden bazıları şöyle: • Şehit eş veya çocukları, şehidin eş ve çocuğunun bulunmaması halinde ise anne veya babası ÖTV ödemeksizin araç alabilecek. • Kamu kurumları ile 50’den az çalışanı olan iş yerlerinin iş güvenliği uzmanı, iş yeri hekimi görevlendirme yükümlülüğünün süresi 1 Temmuz 2017’ye uzatılacak. • Kamudaki teftiş veya denetim elemanlarının işlemlerindeki kişisel kusur, haksız fiil veya sorumluluklarına dair idare aleyhine tazminat davası açılabilecek. Ancak bu görevlilerin eylemlerini kin, garez, hatır, baskı veya telkinle yaptığı kanaati oluşursa idarenin ödediği tazminat görevliye rücu edilebilecek. • Turizm tesisleri yapmak üzere kamu arazisi tahsis edilen işletmecilerden 2016’da alınması gereken kira, kullanma izni bedelleri, hasılat payları, izinsiz kullandıkları Hazine taşınmazlarının ecrimisillerin ödeme süreleri 1 yıl ertelenecek. • Müsadereye konu olmaları nedeniyle kamu hizmetine sunulamayacak olan orman niteliğini kazanan taşınmaz üzerinde bulunan fabrika ya da ticarethaneler, 49 yıllığına kiraya verilebilecek. ayarlayacağız. Yani konfeksiyon usulü teşvikten, ısmarlama usule geçiyoruz. En uygun teşvik hangisiyse o teşviğe yöneleceğiz" ifadelerini kullandı. Teşvik sistemi ihracatı artıracak 15 Temmuz sonrasında milletin sağladığı birlik ve beraberlik ile ekonominin çok daha güçlü bir şekilde büyümeye devam edeceğine değinen TİM Başkanı Mehmet Büyükekşi, “Hain girişimden sonraki hafta ihracatımız, bir önceki haftaya göre yüzde 16 artış gösterdi. İhracatımızda olduğu gibi ekonomimizin diğer alanlarında da herhangi bir bozulma yaşamadık. Bunda, Hükümetimizin ve Merkez Bankamızın almış olduğu önlemlerin ve açıklanan reform paketlerinin büyük etkisi var” şeklinde konuştu. Son Yatırım Ortamını İyileştirme Koordinasyon Kurulu toplantısında TİM'in de önerdiği birçok kararın alınmasını değerlendiren Büyükekşi, sözlerine şöyle devam etti: “TİM'in önerileri arasında yer alan damga vergisinde maliyetlerin düşürülmesi, uluslararası şirketlerin bölge merkezlerini Türkiye'ye getirmeleri için vergi istisnaları getirilmesi, nitelikli yabancı personelin çalıştırılması gibi düzenlemelerin getirilmesini çok önemsiyoruz. Ayrıca, müjdesi verilen yeni teşvik sisteminin de MEHMET BÜYÜKEKŞİ TİM Başkanı “Hain girişimden sonraki hafta ihracatımız, bir önceki haftaya göre yüzde 16 artış gösterdi. Ekonomimizin diğer alanlarında da herhangi bir bozulma yaşamadık.” ülkemizde yatırımları ve ihracatı artıracağını, büyümeyi yukarılara taşıyacağını öngörüyoruz. İhracatçılarımıza yeşil pasaport verilmesi yönündeki talebimizin de dün itibariyle yerine gelmiş olması, ihracatçılarımızın önünü daha da açacaktır. İlerleyen dönemde, planlanan eylem planlarının ve reform paketlerinin de hızla hayata geçirilmesini talep ediyoruz. Bu sayede, ülkemizde hem yatırımların, hem de ihracatımızın hedeflediğimiz noktalara ulaşabileceğini öngörüyoruz. 2023 hedeflerine ulaşacağız.” 41 DOĞU - BATI / RUSYA Rusya ile yeni sayfa Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Ankara-Moskova arasındaki uçak krizinden sonra ilk kez bir araya geldi. Yapılan görüşmeler sonunda iki ülke arasında dış politikada olduğu gibi ekonomik ilişkilerde de kademeli normalleşme beklentisi hakim olacak. 42 C umhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Rusya Federasyonu Devlet Başkanı Vladimir Putin’in daveti üzerine Rusya’nın St. Petersburg şehrine gitti. Türk hava sahasını ihlal ettiği için düşürülen Rus uçağı krizinden sonra gerçekleşen ziyarette iki ülke liderleri yeni döneme ilişkin olumlu mesajlar verdi. Ziyaretten sonra Türkiye ile Rusya arasındaki ilişkiler önümüzdeki günlerde daha da toparlanma eğilimine girecek bu da ülke ekonomisine katkı sağlayacak. 9 Ağustos’ta gerçekleşen ziyarette, Cumhurbaşkanı Erdoğan’a; Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Kültür ve Turizm Bakanı Nabi Avcı, Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Faruk Çelik, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Berat Albayrak, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Mehdi Eker ve MİT Müsteşarı Hakan Fidan, TİM Başkanı Mehmet Büyükekşi eşlik etti. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı, St. Petersburg Pulkovo Havalimanı'nda, Rusya Dışişleri Bakanlığı St. Petersburg Temsilcisi Vladimir Zapivalov, St. Petersburg Valiliği Dış İlişkiler Başkanı Yevgeni Grigoryev, Türkiye'nin Moskova Büyükelçisi Ümit Yardım, St. Petersburg Başkonsolosu Kazım Çavuşoğlu ile büyükelçilik ve başkonsolosluk personeli karşıladı. İki taraf da son derece kararlı Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Rusya Federasyonu Devlet Başkanı Vladimir Putin ile gerçekleştirdikleri baş başa görüşmenin ve heyetler arası çalışma yemeğinin ardından, ortak basın toplantısı düzenleyerek açıklamalarda bulundu; basın mensuplarının sorularını cevaplandırdı. Rusya Federasyonu Devlet Başkanı Putin’e daveti ve samimi misafirperverliği için teşekkür ederek konuşmasına başlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, kapsamlı ve yararlı bir görüşme gerçekleştirdiklerini belirterek, “Bildiğiniz gibi bu görüşme, uzun bir aradan ve malum hadiseden sonra ilk yüz yüze görüşmemizdi. Aynı zamanda, 15 Temmuz darbe girişimi sonrasında ilk yurtdışı ziyaretimi de Rusya Federasyonu’na gerçekleştirmiş oldum” dedi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, iki ülke arasındaki ilişkilerin yeniden eski seviyelere ve hatta ötesine taşınması hususunda iki tarafın da son derece kararlı ve gerekli iradeye sahip olduğunu söyleyerek, kanaatinin, iki ülke kamuoylarının kendilerinden beklentisinin de bu yönde olduğunu ifade etti. İlişkiler olması gereken seviyeye taşınacak Görüşmeler neticesinde; siyasi, iktisadi, kültürel ve beşeri alanlarda, Türkiye-Rusya ilişkilerini olması gereken seviyelere tekrar taşıyacak kararlar aldıklarını açıklayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, devamında şunları söyledi: “Bu kapsamda; Üst Düzey İşbirliği Konseyi'nin yeniden canlandırılması, charter uçuşların tekrar hayata geçirilmesi, tarım ürünleri dâhil ikili ticareti kısıtlayan tedbirlerin ortadan kaldırılması, Türk müteşebbislerinin Rusya’daki faaliyetlerinin önünün açılması ve vizesiz rejimin tam teşekküllü şekilde tekrar yürürlüğe konması gibi başlıklarda gerekli adımları inşallah peyderpey ve müştereken atacağız.” Putin'in 15 Temmuz darbe girişimi gecesi araması çok önemli 15 Temmuz gecesi Türkiye’nin, ülke tarihinin en alçak, en kanlı girişimlerinden birini yaşadığını; Fetullahçı Terör Örgütü’ne (FETÖ) Cumhurbaşkanı Erdoğan, “İlişkilerimizin yeniden eski seviyelere ve hatta ötesine taşınması hususunda, iki taraf son derece kararlıdır ve gerekli iradeye sahiptir.Türkiye-Rusya ilişkilerini olması gereken seviyelere tekrar taşıyacak kararları almış bulunuyoruz” dedi. RUSYA ZIYARETINDE AÇIKLANAN 12 BAŞLIK: 1. Üst düzey işbirliği konseyi yeniden canlandırılacak. 2. Charter uçuşları başlayacak. 3. Tarım ürünleri dâhil ikili ticareti kısıtlayan yasaklar kaldırılacak. 4. Türk müteşebbislere yönelik yasaklar kaldırılacak. 5. Vizesiz rejimi tam teşekküllü olarak tekrar yürürlüğe koymak için peyderpey ve müştereken adımlar atılacak. 6. Akkuyu’ya stratejik yatırım statüsü verilecek. 7. Akkuyu projesi hızlandırılacak. 8. Türk Rus ortak yatırım fonu kurulacak. 9. Savunma sanayinde işbirliği artırılacak. 10. Türkiye-RusyaAzerbaycan üçlü zirvesi mekanizması kurulacak. 11. Ankara-Moskova hattı bir güven ve dostluk hattı haline getirilecek. 12. Türk Akımı projesi hızlı biçimde hayata geçirilecek. 43 DOĞU - BATI / RUSYA TÜRK AKIMI INŞAATI 2019'DA BAŞLAYABILIR Rusya Enerji Bakanı Aleksandr Novak, Türk Akımı doğalgaz boru hattı projesinde ilk hat inşaatının 2019’un ikinci yarısında başlayabileceğini söyledi. Novak, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın dün Rusya’nın St. Petersburg kentinde Devlet Başkanı Vladimir Putin ile gerçekleştirdiği görüşme sonrasında açıklamalarda bulundu. Türk Akımı projesinde ilk hattın 2019’un ikinci yarısında inşa edilebileceğini belirten Novak, “Türkiye Enerji Bakanlığı ile projenin geliştirilmesi noktasında yakın temas içerisinde olacağız” dedi. Türkiye’ye yönelik doğalgaz indiriminin ise henüz gündemde olmadığına işaret eden Novak, “Şu anda projede iki hat inşa edilmesi düşünülüyor. Ancak sonrası için teorik olarak her şey mümkün” ifadelerini kullandı. mensup bir grubun, meşru hükümeti, seçilmiş Cumhurbaşkanını ve demokrasiyi hedef alan bir darbe teşebbüsünde bulunduğunu hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, bütün bunlara rağmen çalışmalarına el birliğiyle Türkiye’nin dostlarıyla dayanışma hâlinde devam edeceklerini dile getirdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, 15 Temmuz darbe girişiminin ertesi gününde Rusya Federasyonu Başkanı Putin’in kendisini aramış olmasının, dayanışma açısından büyük bir önem ifade ettiğini sözlerine ekledi. Türk akımı projesi hızla hayata geçirilecek Türk Akımı projesinin hızlı bir şekilde hayata geçirileceğini duyuran Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu girişimin daha etraflı bir şekilde ele alınacağını ve böylece Türk Akımı projesinin Avrupa’ya geçmesi noktasındaki adımların ilgili bakanlıklar tarafından atılacağını ve dayanışma içinde sürdürüleceğini kaydetti. Türk-Rus ilişkilerinin sadece ikili planda önem taşımadığını, iki ülke arasındaki iş birliğinin, aynı zamanda bölgesel ve küresel barışın, istikrarın, huzur ve refahın tesisi bakımından da çok önemli olduğunun altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan, basın toplantısının ardından dar kapsamlı ikili bir görüşmelerinin olacağını ve ikili görüşmede bu konuları ele alıp değerlendireceklerini bildirdi. Akkuyu’ya stratejik yatırım statüsü vereceğiz Akkuyu Nükleer Santrali’ne stratejik yatırım statüsü verileceğini ve bu yönde adım atılacağını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Türk-Rus ortak Cumhurbaşkanı Erdoğan ve beraberindeki heyet St. Petersburg Pulkovo Havalimanı'nda Rusya'da yaşayan Türkler tarafından yoğun bir coşkuyla karşılandı. Karşılamaya gelenleri selamlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Rusya ile yeni bir aşamada olduklarını kaydetti. 44 yatırım fonu kurulması konusunda mutabık kaldık. Savunma sanayi alanında işbirliğimizi artıracağız. Bölgesel konuların ele alınması noktasında TürkiyeRusya- Azerbaycan üçlü zirvesi mekanizması kurulmasına da olumlu bakıyoruz. Bunun yanında, Akkuyu Santrali gibi dev iş birliği projelerimizi süratlendirmek suretiyle burada alacağımız mesafe önem ihdas ediyor. Bu adımlar sayesinde, AnkaraMoskova hattını yeniden bir güven ve dostluk hattı hâline getireceğiz” dedi. Türkiye-Rusya ilişkileri krizlere karşı çok daha dirençli hâle geldi Türkiye-Rusya ilişkilerinin, son yıllarda hem devlet yetkililerinin sergilediği ortak irade, hem de iki ülke kamuoylarının desteğiyle örnek bir seviyeye ulaştığını kaydeden Cumhurbaşkanı Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Rusya lideri Putin'in katıldığı heyetler arası çalışma yemeğinde masadaki tabaklarda iki liderin tokalaşma fotoğrafları yer aldı. Erdoğan, “Bizler bu noktaya tesadüfen değil, ortak bir vizyon ve muazzam işbirliği potansiyelimiz sayesinde geldik. Kıymetli dostum Putin’le birlikte, ikili ve çok taraflı işbirliğimizi güçlendirmek hususunda bugün ortak bir tavrı koyduk. Temaslarımızı her seviyede yoğun şekilde sürdüreceğiz. Sahip olduğumuz potansiyeli bölgemizin huzuru ve istikrarı için daha etkin şekilde kullanacağız. Biz, Türkiye Rusya ilişkilerinin geçmişe göre çok daha güçlendiğini, krizlere karşı çok daha dirençli hâle geldiğini düşünüyoruz” değerlendirmesinde bulundu. İlişkilerimizi eski seviyesine çekmeyi planlıyoruz Rusya Federasyonu Devlet Başkanı Putin de Türk-Rus ilişkilerinin tarihte oldukça zor dönemlerden geçtiğini; ancak her zaman karşılıklı saygının korunduğunu belirterek, Türkiye’deki zor politik duruma rağmen Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ziyaretinin Türk tarafının iki ülke arasındaki ilişkilerin düzelmesinde istekli olduğunu gösterdiğini söyledi. Gerçekleştirdikleri görüşmelerde, ilişkilerin; Rus uçağının düşürülmesi ile iki ülke arasında ortaya çıkan kriz öncesi dönemdeki seviyeye dönmesi ve iki ülke arasındaki ticari ilişkilerin eski hacmine ulaşması için neler yapılabileceğini konuştuklarını ifade eden Devlet Başkanı Putin, “Öncelikle yatırımların artırılması, projelerin değerlendirilmesi, iki ülkenin iş dünyasının desteği ve iki ülkenin büyük şirketlerinin yöneticileri ile görüşerek ilişkilerimizi eski seviyesine çekmeyi planlıyoruz” açıklamasını yaptı. Türk şirketleri EN FAZLA YAŞ MEYVE SEBZE IHRACATI YAPILIYOR Tarımsal dış ticarette Türkiye’nin en önemli partnerlerinden birisi Rusya Federasyonu. Türkiye, yaptığı tarım ürünleri ihracatının ortalama yüzde 7’sini Rusya’ya gerçekleştiriyor. En fazla ihraç edilen ürün grubu ise yaş meyve ve sebze. Yaş meyve ve sebze ihracatında Rusya’nın payı yüzde 40 seviyelerinde seyrederken bazı ürünlerde yüzde 60 düzeyinde. Türkiye, Rusya Federasyonu’ndan tarım ürünü olarak en çok buğday ve ayçiçeği ithal ediyor. Türk hava sahasını ihlal eden Rus savaş uçağının düşürülmesi sonrası, Rusya'nın Türkiye'ye yönelik açıkladığı ekonomik yaptırımlarla 1 Ocak itibarıyla domates, portakal, elma, kayısı, lahana, tuz, brokoli, mandalina, ithalatı yasaklanmıştı. 45 DOĞU - BATI / RUSYA Cumhurbaşkanı Erdoğan’a; Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Kültür ve Turizm Bakanı Nabi Avcı, Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Faruk Çelik, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Berat Albayrak, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Mehdi Eker ve MİT Müsteşarı Hakan Fidan, TİM Başkanı Mehmet Büyükekşi eşlik etti. ile ilgili kısıtlamaları kaldırarak, orta vadeli ticari projeleri hayata geçirerek, bilimsel ve kültürel ilişkilerimizi geliştirerek 20162019 arasındaki orta vadeli programı hayata geçirmeyi planladıklarını kaydeden Devlet Başkanı Putin, bu konuları Cumhurbaşkanı Erdoğan ile görüştüklerini ve bunun için iki ülkenin karma komisyonlarının stratejik planlama toplantıları gerçekleştireceğini ifade etti. İki ülke arasındaki ticari ilişkilerde kilit noktanın enerji alanındaki projeler olduğuna dikkat çeken Devlet Başkanı Putin, bu projelerin hayata geçirilmesi için somut politik adımların atılması gerektiğini söyledi. Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Rusya Federasyonu Devlet Başkanı Putin, basın mensuplarının sorularını da cevaplandırdı. 46 Rusya'dan aldığımız doğal gaz miktarı 28 milyar metreküp Rusya Federasyonu Devlet Başkanı Putin’e yöneltilen, “Güney Akımı mı Rusya için daha öncelikli, yoksa Türk Akımı mı? Bu konu bugün görüşüldü mü? Bu iki projede nasıl bir ortak noktada buluşabilir Türkiye ve Rusya?” sorusuna eklemelerde bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi: “Bizim Rusya’dan aldığımız doğal gaz miktarı 28 milyar metreküptür, bunun 18 milyar metreküpünü kamu olarak alıyoruz, 10 milyar metreküpünü de özel sektör alıyor. Dolayısıyla bu Türk Akımının gelişinde iki hat olacak ve bu hattan tabi Türkiye istifade edeceği gibi aynı şekilde Avrupa’ya da gönderme imkânımız olacaktır. Süratle bu hatların tabi inşa edilmesi öncelikli görevlerimiz arasındadır. Ben bundan sonraki süreçte bunların da hızlanacağı inancındayım.” İki lider işadamlarıyla buluştu Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Rusya Federasyonu Devlet Başkanı Vladimir Putin ile birlikte Türk ve Rus işadamları ile bir araya geldi. Konstantin Rusya Federasyonu Devlet Başkanı Putin, Türkiye'deki zor politik duruma rağmen Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın ziyaretinin Türk tarafının iki ülke arasındaki ilişkilerin düzelmesinde istekli olduğunu gösterdiğini söyledi. Sarayı’nda gerçekleşen toplantıda Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türk ve Rus işadamlarına hitaben bir konuşma yaptı. Türk ve Rus iş çevrelerini bir araya getiren toplantının her iki ülke için hayırlara vesile olmasını dileyerek konuşmasına başlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, 2015 Kasım ayında yaşanan elim hadisenin, Türkiye’nin Rusya’yla iyi ve verimli bir şekilde süren ilişkilerinin üzerine kara bir gölge gibi çöktüğünü belirterek, “Ülkemiz, 2015 yılında üst üste iki seçim yaşadı. Aynı dönemde terörle ciddi mücadelelerimiz oldu. Son olarak, 15 Temmuz’da tarihimizin en sinsi, en alçak darbe girişimiyle bu süreç adeta zirveye tırmandı” dedi. Demokrasinin ve Cumhuriyetin karşı karşıya kaldığı bu hain saldırının, milletin cesareti RUSYA ZIYARETI PIYASALARA DOPING ETKISI YAPTI Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in tarihi görüşmesinin olduğu gün Borsa İstanbul'da BIST-100 endeksi, yüzde 0,82 değer kazanarak 78.587,80 puandan girdi, dolar 2,98'in altında işlem gördü. Bankalararası piyasada dolar 2,98'in altında işlem görüyor. Dolar gün içinde en düşük 2,9865'i gördü. Dolar/TL darbe girişimi sonrası 20 Temmuz'da 3.0970 ile tarihi zirveyi görmüş, o seviyeden gerilemişti. BIST 100 endeksi, günün ilk yarısında önceki kapanışa göre 641,65 puan artarken, toplam işlem hacmi 2,7 milyar lira düzeyinde gerçekleşti. İlk yarıda bankacılık endeksi yüzde 1,00 yükseldi, holding endeksi yüzde 1,11 değer kazandı. Sektör endeksleri arasında en fazla kazandıran yüzde 6,07 ile "ulaştırma", en fazla değer kaybettiren ise yüzde 0,93 ile "iletişim" oldu. ve fedakârlığı sayesinde akamete uğratıldığını ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Fetullahçı Terör Örgütü’nün ve arkasındaki güçlerin, ülkelerimiz arasındaki ilişkilere de kastettikleri, bugün çok daha iyi anlaşılıyor” ifadelerini kullandı. Darbe girişimine rağmen, piyasalarda güven iklimi kendisini gösterdi Türkiye’nin sağlam temellere dayanan güçlü ekonomisinin dayanıklılığına, bu darbe girişimi vesilesiyle bir kez daha tüm dünyanın şahit olduğuna dikkat çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi: “15 Temmuz darbe girişiminin ardından, piyasaların açıldığı andan itibaren güven ve istikrar iklimi kendisini göstermiştir. 16 Temmuz’da vatandaşlarımızın piyasaya sürdüğü dolara baktığımız zaman 2,5 milyar dolardır. Çok küçük dalgalanmalar dışında herhangi bir kırılmanın yaşanmadığı ekonomimiz, işleyişine normal şekilde devam ediyor. Büyük projeler ve yatırımlar hız kesmeden devam ediyor. 30 Haziran’da açılışını yaptığımız Osmangazi Köprüsü’nün ardından, 26 Ağustos'ta Yavuz Sultan Selim Köprüsü, 20 Aralık'ta Avrasya Tüneli hizmete girecektir. 2018'de İstanbul'da dünyanın en büyük havalimanının ilk etabı faaliyete geçecektir. Yine bu yıl içerisinde dünyanın en uzun köprüsü olacak 1915 Çanakkale Köprüsünün temelini atmayı hedefliyoruz.” Rusya ile 100 milyar dolar ticaret hacmi hedefi Rusya Federasyonu Devlet Başkanı ile yaptıkları baş başa ve heyetler arası görüşmelerinde iki ülke arasındaki ilişkileri ayrıntılı şekilde değerlendirdiklerini aktaran ve “Bakınız biz, 2008’de 38 milyar dolara kadar çıkan ikili ticaret hacmimizi dahi yeterli bulmazken, geçtiğimiz yıl 24 milyar dolar düzeyine geriledik” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, daha önce, iki ülke arasında hedeflenen 100 milyar dolarlık ticaret hacminin, yeniden gündeme alınması gerektiğini düşündüklerini dile getirdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Ticari ilişkilerimizin önündeki engellerin kaldırılması ve yeni işbirliği alanlarının devreye alınması hâlinde, bu rakama süratle ulaşabiliriz. Devlet yöneticileri olarak, işadamlarının önündeki engelleri kaldırmak için gerekli adımları atacağımızdan hiçbirinizin şüphesi olmasın. Dostum Putin’le bu konuda hemfikiriz” şeklinde konuştu. devam edeceğini açıklayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Burada misafir olduğumuz St. Petersburg başta olmak üzere, Rusya’nın diğer bütün bölgeleri de yine Türk yatırımcılarının büyük ilgisini çekiyor. Aynı şekilde, ülkemizde de Rus müteşebbislerin ilgisini çekecek çok sayıda alan ve yer var” dedi ve Rus işadamlarına hitaben, “Siz kıymetli işadamlarımızdan, ekonomik ilişkilerimizin hedeflenen düzeye çıkarılmasına katkıda bulunacak projeler konusunda süratli ve somut adımlar atmanızı bekliyoruz” diye ekledi. Heyetinde bulunan Türk iş adamları arasında Rusya’da yatırımları olanların bulunduğuna işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “İnanıyorum ki muhataplarıyla bundan sonraki sürece çok daha farklı bir şekilde yükleneceklerdir” diye konuştu. Rusya Federasyonu Devlet Başkanı Putin’le birlikte Türk ve Rus iş adamlarıyla yaptıkları toplantı ile Rusya’daki temaslarını tamamlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, St. Petersburg Pulkovo Havalimanı’na geçerek Ankara'ya dönmek üzere Rusya'dan ayrıldı. Rusya’nın bütün bölgeleri Türk yatırımcılarının ilgisini çekiyor Hükûmetler arası Karma Ekonomik Komisyon, İş Konseyi gibi yapıların aktif şekilde çalışmalarına 47 DÜNYA BOR LİDERİ “World Boron Leader” ü Müşteri odaklı hizmet ü İnovasyon temelli Ar-Ge çalışmaları ü Bor tüketen endüstrinin gelişimine destek www.etimaden.gov.tr AHENK / RAPOR Vergi borçları yeniden yapılandırılıyor Vergi borcu olan yurttaşların merakla bekledikleri haber geldi. Cumhurbaşkanı vergi cezası yapılandırma kanununu onayladı. Vergi yapılandırılma kanununun yürürlüğe girmesi ile yaklaşık olarak 6,3 milyon vatandaşın yararlanması bekleniyor. Vergi Borcu yapılandırma işlemi ile devlet kurumlarına olan birçok borcu içine alan kanun özellikle, gecikme faizleri, vergi ve vergi cezaları, taşınmaz kültür varlıklarının korunmasına katkı payı, gecikme zamları, gümrük vergileri, emlak vergisi çevre temizlik vergisi, trafik, askerlik, nüfus, seçim, karayolu geçiş ücreti bu kapsamın içerisinde yer alıyor. Maliye Bakanı Naci Ağbal, düzenlemeyle ilgili "Hangi vergi türü olursa olsun yeniden yapılandırılacak" dedi. 50 İhracatçılar yeşil pasaport alabilecek İhracatçıların, yurtdışına açılmasının önündeki en önemli engellerden olan yeşil pasaport sorunu çözüldü. 9 Ağustos tarihli Resmi Gazete'de yayımlanan 6728 sayılı kanunun 14.maddesine göre, yıllık ortalama ihracat değerlerine göre yapılan sınıflandırmada; son üç yılda yıllık ortalama ihracat tutarı Bakanlar Kurulu'nun belirleyeceği değerin üzerinde olan ihracatçılara 2 yıl süreyle yeşil pasaport verilecek. Değiştirilen kanun maddesi şöyle; MADDE 7 – 15/7/1950 tarihli ve 5682 sayılı Pasaport Kanununun 14. maddesinin (A) bendine aşağıdaki paragraf eklendi. “Yıllık ortalama ihracat değerlerine göre yapılan sınıflandırmada; son üç yılda yıllık ortalama ihracat tutarı Bakanlar Kurulunun belirleyeceği değerin üzerinde olan firma yetkililerine, Türk Ceza Kanununun 53 üncü maddesinde belirtilen süreler geçmiş olsa bile; kasten işlenen bir suçtan dolayı bir yıl veya daha fazla süreyle hapis cezasına ya da affa uğramış olsa bile; Devletin güvenliğine karşı suçlar, anayasal düzene ve bu düzenin işleyişine karşı suçlar, zimmet, rüşvet, hırsızlık, dolandırıcılık, sahtecilik, güveni kötüye kullanma, hileli iflas, ihaleye fesat karıştırma, edimin ifasına fesat karıştırma, suçtan kaynaklanan malvarlığı değerlerini aklama veya kaçakçılık suçlarından mahkûm olmamaları kaydıyla, Bakanlar Kurulunca belirlenen esaslara göre iki yıl süreyle hususi damgalı pasaport verilebilir.” Ar-Ge harcamasına vergi indirimi Bakanlar Kurulu'nun, Ar-Ge, Yenilik ve Tasarım Harcamalarının Kazancın Tespitinde İndirim Konusu Yapılması Hakkında Kararı, Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girdi. Karara göre, Ar-Ge veya tasarım merkezlerinde, o yıl yapılan Ar-Ge ve yenilik veya tasarım harcamalarının bir önceki yıla göre artış tutarının yüzde 50'si, 31 Aralık 2023'e kadar, Kurumlar Vergisi Kanununa göre kurum kazancının ve Gelir Vergisi Kanunu uyarınca ticari kazancın tespitinde indirim konusu yapılacak. Söz konusu merkezlerin bu uygulamadan yararlanabilmesi için Ar-Ge veya tasarım harcamasının toplam ciro içindeki payının, tescil edilen ulusal veya uluslararası patent sayısının, uluslararası destekli proje sayısının, lisansüstü dereceli araştırmacı sayısının toplam Ar-Ge personel sayısına oranının, toplam araştırmacı sayısının toplam Ar-Ge personeli sayısına oranının ve Ar-Ge sonucu ortaya çıkan yeni ürünlerden elde edilen cironun toplam ciroya oranının herhangi birinde bir önceki yıla göre en az yüzde 20 artış sağlaması gerekiyor. 51 AHENK / RAPOR Belgesiz ihracat kredilerine vergi, resim ve harç istisnası Rusya ve Irak'a yönelik ihracatın finansmanı amacıyla Türk Eximbank kaynaklı sevk öncesi belgesiz ihracat kredileri ile diğer nakdi ihracat kredilerinden kredi riski açık olanlar, Türk Eximbank nezdinde açılacak yeni bir belgesiz ihracat kredisiyle yeniden yapılandırılarak devralınabilecek. Söz konusu kredilerin devri ve belgesiz ihracat kredisiyle ilgili yapılan iş ve işlemler vergi, resim ve harç istisnasından yararlandırılacak. Bakanlar Kurulunun "Belgesiz İhracat Kredileri ile Vergi, Resim ve Harç İstisnası Hakkında Kararı" Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girdi. Buna göre, Rusya ve Irak'a yönelik ihracatın finansmanı amacıyla bankalarca kullandırılan Türk Eximbank kaynaklı sevk öncesi belgesiz ihracat kredileri ile bankaların kendi kaynaklarından kullandırdıkları, birinci ve ikinci grupta izledikleri diğer nakdi ihracat kredilerinden kredi riski açık olanlar, Türk Eximbank nezdinde açılacak yeni bir belgesiz ihracat kredisiyle yeniden yapılandırılarak devralınabilecek. Lojistik sektörünün sorunları tartışıldı Güncel lojistik konuların ve lojistik sektöründeki gelişmelerin değerlendirildiği TİM Lojistik Konseyi Toplantısı 28 Temmuz 2016 Perşembe günü Dış Ticaret Kompleksi’nde gerçekleştirildi. TİM Lojistik Konseyi Toplantısı’na Ekonomi Bakanlığı ve Gümrük ve Ticaret Bakanlığı yetkilileri ile Gümrük Müşavirleri Dernekleri, Demiryolu Taşımacılığı Derneği, UND, UTİKAD, Deniz Ticaret Odası temsilcileri katıldı. Türkiye’nin de taraf olduğu IMO Denizde Can Emniyeti Uluslararası Sözleşmesi (SOLAS)’ın dördüncü bölümünün A Kısmının ikin- ci kuralı gereğince, 1 Temmuz 2016 tarihinden itibaren gemilere yüklenecek dolu konteynerlerin brüt ağırlıklarının yükleten tarafından tespit edilerek doğrulanması zorunlu hale geldi. Söz konusu SOLAS kuralının ülkemizde etkin bir şekilde uygulanmasını teminen Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı Tehlikeli Mal ve Kombine Taşımacılık Düzenleme Genel Müdürlüğü tarafından yayımlanmış olan “Denizyoluyla taşınacak dolu konteynerlerin brüt ağırlıklarının tespiti ve bildirimi hakkında yönerge”değerlendirildi. İhracatçıya e-ticaret desteği geliyor PTT Genel Müdürlüğü tarafından 81 il başmüdürünün katılımıyla düzenlenen Yönetim Koordinasyon Toplantısı, Denizli'deki Karahayıt Colossae Otel'de başladı. Üç gün sürecek toplantının açılışına Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, Ulaştırma, Denizlicilik ve Haberleşme Bakanı Ahmet Arslan'ın yanı sıra Denizli Valisi Ahmet Altıparmak, Denizli Büyükşehir Belediye 52 Başkanı AK Partili Osman Zolan da katıldı. Toplantıdan önce PTT'nin yeni uygulaması olan PTT mobil hizmet aracı hizmete sokuldu. 81 ilde hizmet verecek olan mobil hizmet aracının açılış kurdelesini Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci ve Ulaştırma, Denizlicilik ve Haberleşme Bakanı Ahmet Arslan, beraberindeki protokol üyeleriyle birlikte kesti. İhracatçıya e-ticaret sitelerine üye olmaları halinde üyelik desteği vermek için çalışmaların sürdüğünü belirten Zeybekci, 'Asıl önemli olan 65 bin ihracatçımızın yakın bir gelecekte dünyadaki en önemli elektronik ticaret portallarına, Amazon Alibaba gibi, üyelikleri halinde hükümet olarak üyelik bedellerini karşılamak gibi önemli bir destek ve teşviğin arkasındayız" diye konuştu. DOĞU - BATI / DANİMARKA 26 ülkeye ʻseferberlikʼ başlatıldı Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, beraberindeki iş dünyası temsilcileriyle birlikte Türkiye'nin ikili ticari ve ekonomik ilişkilerini gözden geçirmek ve özellikle 15 Temmuz'daki darbe kalkışmasının ardından yaşanan gelişmelere ilişkin olarak muhatap ülkelerin bilgilendirilmesi amacıyla ilk ziyaretini Danimarka'yagerçekleştirdi. E konomi Bakanı Nihat Zeybekçi TİM ile birlikte TOBB, MÜSİAD, Borsa İstanbul, TürkiyeDanimarka İş Konseyi temsilcileri, Türk işadamlarından oluşan özel sektör heyeti ile TBMM'de grubu bulunan partilerden milletvekilleri ile 11 Ağustos 2016 Perşembe günü Danimarka’nın başkenti Kopenhag’a gitti. 15 Temmuz sonrasında, iş dünyasıyla birlikte 'seferberlik' başlatarak, dünyaya Türkiye'deki durumu anlatacaklarını ve Türkiye hakkındaki yanlış algıyı düzelteceklerini açıklayan Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci’ye TİM Başkanı Mehmet Büyükekşi de eşlik etti. 54 İkili iş görüşmeleri gerçekleştirildi Bakanlıktan yapılan açıklamada, Bakan Zeybekci'nin, iş dünyası temsilcileriyle Türkiye'nin ikili ticari ve ekonomik ilişkilerinin mevcut durumunu gözden geçirmek, yeni işbirliği olanaklarını tespit etmek, Türkiye'de ve bölgede yaşanan son ticari ve ekonomik gelişmelere ilişkin görüş alışverişinde bulunmak ve özellikle 15 Temmuz'da yaşanan gelişmeler, mevcut ticari ve ekonomik duruma ilişkin muhatap ülkelerin hükümetleri, iş çevreleri ve basın kuruluşlarına gerekli mesajları vermek üzere Ağustos-Eylül döneminde çeşitli ülkelere ziyaretler gerçekleştireceği kaydedildi. Ziyaretlerin ilki kapsamında Zeybekci, Danimarka Dışişleri Bakanı Jensen ile ikili görüşme yaparak, ülkenin önde gelen firmalarının temsilcileriyle bir araya geldi. Bakanlığın açıklamasında, DanimarkaTürkiye arasındaki ticaret hacminin geçen yıl yaklaşık 1,5 milyar Euro’ya ulaştığı, bu yılın ilk 6 ayında ihracatın yaklaşık 410 milyon Euro, ithalatın ise 425 milyon Euro olduğu, ayrıca Danimarka'nın Türkiye'de 2002 yılından 2016 yılı Mayıs ayına kadar olan dönemde 349 milyon Euro’luk doğrudan yatırım gerçekleştirdiği de aktarıldı. DOĞU - BATI / POLONYA Planlarımızda herhangi bir kesinti olmadı 15 Temmuz darbe girişiminin izlerini silmekte kararla olan Türkiye, birçok koldan değişik faaliyetler yürütüyor. Hükümet ile iş dünyasının el ele vererek 26 ülkeye yapmayı planladığı ziyaretlerin ikinci ayağı Polonya oldu. K alkınma Bakanı Lütfi Elvan iş dünyası temsilcisi sivil toplum kuruluşların başkanlarıyla Polonya'da FETÖ terörünü anlattı. Önce Polonya Başbakan Yardımcısı ve Bilim ve Yüksek Öğrenim Bakanı Jaroslaw Gowin ile bir araya gelen Bakan Elvan ve beraberindeki Türkiye heyeti, ardından da Üst Düzey İşadamları Toplantısı'na katıldı. Heyette TİM Başkanı Mehmet Büyükekşi, MÜSİAD Başkanı Nail Olpak, DEİK Başkanı Ömer Cihad Vardan yer aldı. Türk ekonomisi büyüyecek Kalkınma Bakanı Lütfi Elvan, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) dünyanın dört bir yanına yayıldığını belirterek, "FETÖ'nün, faaliyet gösterdiği tüm ülkelerin benzer sıkıntılarla (darbe girişimi) karşı karşıya kalması muhtemeldir. Bu nedenle her ülkenin bu terör örgütüne yönelik gerekli önlemi alması son derece önem arz ediyor" dedi. Elvan, Marriott Otel'de düzenlenen Üst Düzey İşadamları Toplantısı'nda yaptığı konuşmada, Türkiye ve Polonya arasındaki ilişkilerin önemine değindi. Türkiye ekonomisinin temellerinin sağlam olduğunu vurgulayan Elvan, FETÖ'nün darbe girişiminin ülke ekonomisine etkisinin sınırlı olduğunu söyledi. Elvan, Türkiye'nin mega projelerinde herhangi bir kesinti olmadığını belirterek, projelerin planlanan sürelerde tamamlanmasını beklediklerini söyledi. Bakan Elvan, Türkiye'nin yatırım ve üretim açısından önemli fırsatlar sunmaya devam edeceğini belirterek, Polonyalı iş adamlarını yatırım ortamını yerinde görmeleri için Türkiye'ye davet etti. Darbe girişiminin yabancı yatırımcı açısından olumsuz bir etkisi olmadığını vurgulayan Elvan, Türk ekonomisinin büyümesini sürdüreceğine işaret etti. FETÖ ile bağlantılı okullar kapatılmalı Polonya'nın Avrupa'nın en yüksek büyüme potansiyeli taşıyan ülkelerden birisi olduğunu belirten Elvan, iki ülke arasındaki ticaret hacminin artmasına yönelik çalışmaların hızla yapılması gerektiğini ifade etti. Bakan Elvan, Türk vatandaşlarının 15 Temmuz darbe girişimi karşısında durarak, demokrasiye olan bağlılığını tüm dünyaya gösterdiğini ifade etti. FETÖ'nün diğer terör örgütlerden farklı bir yapısı olduğunu vurgulayan Elvan, şunları kaydetti: "FETÖ, dünyanın dört bir yanında yayılmış. Polonya'da da birkaç eğitim kurumu var. Bunlar ne zaman, ne yapacağını bilemeyeceğiniz bir terör örgütü. Biz böyle bir darbe girişimiyle karşı karşıya kaldık. FETÖ'nün faaliyet gösterdiği tüm ülkelerde benzer sıkıntılarla karşı karşıya kalınması muhtemeldir. Bu nedenle her ülkenin bu terör örgütüne yönelik gerekli önlemi alması son derece önem arz ediyor. 55 DOĞU - BATI / ROMANYA Romen işadamlarına yatırım çağrısı Kalkınma Bakanı Lütfi Elvan, Romanya Başbakan Yardımcısı ve Ekonomi, Ticaret ve İş Çevresi İlişkileri Bakanı Costin Grigore Borc ile bir araya geldi. Bakan Elvan, Türk işadamlarının Balkanlarda en fazla yatırım yaptığı ülkenin Romanya olduğunu söyledi. K alkınma Bakanı Lütfi Elvan başkanlığındaki Türkiye heyeti, Polonya'daki temaslarının ardından 12 Ağustos’ta Romanya'da bir dizi görüşmede bulundu. Görüşmede darbe girişimine rağmen Türkiye ekonomisinin sağlamlığını koruduğunun Romanya hükümetine iletildiği öğrenildi. Türkiye heyeti ardından Türk ve Romen işadamlarıyla bir araya geldi. Elvan, Romenleri yatırıma çağırarak gereken her türlü desteği vermeye hazır olduklarını söyledi. 56 THY Cluj'a da uçacak Türk Hava Yollarının (THY) Eylül ayında Romanya'nın Cluj kentine sefer başlatacağına da vurgu yapıldı. FETÖ'nün darbe girişimine karşı toplumun bütün kesimlerinin bir araya gelerek ortak tepki koyduğunu söyleyen Bakan Elvan, birçok Avrupa devletinden ise tepkinin geç geldiğini ifade etti. Bazı karanlık güçlerin Türkiye aleyhine propaganda yürüttüklerine dikkati çeken Elvan, şunları kaydetti: “FETÖ sapık bir dini anlayışa sahip. Darbe girişiminin başı Pensilvanya'daki terörist başı Fetullah Gülen'dir. Bunu, girişimi yapanların birçoğu itiraf etti. Biz darbecilere gereken cezayı veriyoruz ama bizde bir deyiş vardır 'biz yandık, siz yanmayın' diye. Bu kapsamda gereken hassasiyeti Romanya'nın göstereceğine inanıyorum.” Romanya'da Türk öğrenciler FETÖ'nün okullarından ayrılıyor Mark Twain International School yönetimi, söz konusu okullardan ayrılan 65 Türk öğrencinin okullarına kayıt yaptırması sonrasında, Türk velileri ile tanışmak için resepsiyon verdi. Çocuğunu FETÖ'nün okulundan alan IMM TÜRK Başkanı Doğan, "Kızımızı, Romanya'nın ünlü insanlarının çocuklarının da okuduğu yapay bir başarıyla göz boyayan hainlerin okulundan çağdaş bir okula aldık. Çocuklarımız artık içimiz rahat bir şekilde okuluna gidecek." Dedi Mark Twain International School,15 Temmuz darbe girişimi ardından çocuklarını FETÖ okullarından alan Türk velilerin en çok ilgi gösterdiği okulların başında geliyor. DOĞU - BATI / HOLLANDA-İTALYA Avrupa'da yeni sinerji arayışı İş dünyası 15 Temmuz darbe girişiminin ardından ekonomik ilişkilerinin durumunu gözden geçirmek, yeni işbirliği olanaklarını tespit etmek için Hollanda ve İtalya’ya ziyaret gerçekleştirdi. T İM Başkanı Mehmet Büyükekşi Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci ve beraberindeki iş dünyası temsilcileri ile birlikte 23 -24 Ağustos tarihlerinde Hollanda ve İtalya'ya ziyaretlerde bulundu. Özellikle 15 Temmuz 2016 tarihinde yaşanan gelişmelerden sonra, ülkemizin ikili ticari ve ekonomik ilişkilerinin mevcut durumunu gözden geçirmek, yeni işbirliği olanaklarını tespit etmek, ülkemizde ve bölgede yaşanan son ticari ve ekonomik gelişmelere ilişkin görüş alışverişinde bulunmak ve muhatap ülkelerin hükümetleri, iş çevreleri ve basın kuruluşlarına gerekli mesajları vermek üzere, 2016 yılı Ağustos-Eylül döneminde çeşitli ülkelere planlanan ziyaretler kapsamında bu hafta Hollanda ve İtalya ziyaret edildi. Önde gelen yatırımcılarla bir araya gelindi Nihat Zeybekci başkanlığındaki heyet 23 Ağustos'ta Hollanda'nın başkenti Lahey ve 24 Ağustos'ta İtalya'nın başkenti Roma'yı ziyaret etti. Ziyaretlere TİM Başkanı Mehmet Büyükekşi ile birlikte, milletvekilleri, TOBB, DEİK, TÜSİAD, MÜSİAD, Borsa İstanbul Başkanları ve önde gelen Türk işadamlarından oluşan bir özel sektör heyeti katıldı. Heyet, 23 Ağustos'ta ilk durağı olan Lahey'de, Hollanda Dış Ticaret ve Kalkınma İşbirliği Bakanı Lilianne Ploumen gerçekleştirdiği ikili görüşmesi sonrasında, Hollanda'nın önde gelen yatırımcıları, firmaları ve özel sektör temsilcileri ile ikili temaslarda bulundu. Ardından Hollanda basını ile ilişkilerin ele alındığı bir toplantı düzenledi. Hollanda'nın ardından 24 Ağustos'ta Roma'da, İtalya Ekonomik Kalkınma Bakanı Carlo Calenda gerçekleştirilen ikili görüşmenin ardından, İtalya'nın önde gelen yatırımcıları ve iş dünyası yetkilileri ile bir araya gelindi. Darbe girişiminin ülke ekonomisine etkisinin çok sınırlı olduğunu anlatan Bakan Zeybekci, "Darbe girişimi cuma günü yapıldı. Ancak pazartesi sabah tüm bankalar açıktı ve tüm transferler yapılabiliyordu. Aynı zamanda borsamız da açılmıştı. Olayın etkisi geçti ve her şey normale döndü" dedi. 57 DOĞU - BATI / RAPOR TİM 200 işadamıyla Güney Afrika'da Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM), ihracatta 2016 -2017 döneminde öncelikli pazarlar arasında yer alan Güney Afrika ile ekonomik ve ticari ilişkilerin geliştirilmesi için bu ülkede iş forumu düzenleyerek birçok sektöre yeni fırsatlar sağladı. Afrika'nın en büyük ekonomileri arasında yer alan Güney Afrika'nın Durban Bölgesi'nde 'İş Forumu'na katılan TİM heyeti, bu ülkeye ihracatı artırabilmek için 200 işadamıyla ikili görüşmeler gerçekleştirdi. TİM heyetine başkanlık eden Akdeniz Kimyevi Maddeler ve Mamulleri İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Üyesi Kazım Güven, “2015'te 489 milyon dolara ihracat gerçekleştirdiğimiz Güney Afrika'ya bu yıl 500, 2017'de de 550 milyon dolar ihracat hedefliyoruz” dedi. 'Türkiye-Güney Afrika İş Forumu'na aralarında kimyasal ürünler, gıda, su ürünleri, demir ve demir dışı metaller, tarım, 58 doğal taş, otomotiv yan sanayi, inşaat ve yapı malzemeleri sektörlerinin de bulunduğu 12 sektörden firma temsilcisi katıldı. İki ülke arasında gerçekleşen ikili görüşmelerde özellikle gıda, kimyasal ürünler ve otomotiv yan sanayi sektörlerinde işbirliği fırsatları gözlendi. İşbirliği fırsatları değerlendirildi Afrika'nın en büyük ekonomilerinden Güney Afrika'da Çinli ve Hintli firmalar ön plana çıkarken, Türkiye de bu pazarda etkinliğini artırma çalışmalarını yürütüyor. Ekonomi Bakanlığı'nın öncelikli pazarlar arasında gösterdiği Güney Afrika'yı mercek altına alan TİM, bu ülkeye 23 kişilik heyetle katılarak işbirliği fırsatlarını değerlendirdi. Heyet, Durban'da Güney Afrikalı 200 işadamı ile ikili görüşmeler gerçekleştirirken, ayrıca Müslüman İşadamları Güçlendirme ve İşadamları Derneği (MINARA) ile de bir araya geldi. TİM heyeti daha sonra Kwazulu Natal Ticaret ve Yatırım Ajansı (Trade & Investment Kwazulu-Natal) ve Durban Ticaret Odası işbirliği ile düzenlenen iş paneline katılarak Güney Afrika'da ticari yaşam ile ilgili bilgi aldı. 2017'de hedef 550 milyon dolar ihracat Türk Hava Yolları'nın Durban'a direk uçuş seferleri başlatmasının ardından Güney Afrika'nın bu bölgesinde iş fırsatları aradıklarını dile getiren TİM Heyeti Başkanı AKMİB Yönetim Kurulu Üyesi Kazım Güven, iki ülke arasındaki ticaretin çeşitlendirilerek daha ileri seviyelere taşınmasının önemine değindi. Güney Afrika'ya ihracatın 2003 yılından bu yana 4 kat artırıldığını kaydeden Güven, “Güney Afrika'ya yıllık ortalama ihracatımız yüzde 12 oranında artarak 2015'te 489 milyon dolara yükseldi. Bu ülkeden ithalatımız ise 918 milyon dolar. Hedefimiz dış ticaret dengemizi kendi lehimize çevirmek. Bunun için 2017'de bu ülkeye 550 milyon dolarlık ihracatı hedefliyoruz. Hedefe ulaşmak için de TİM olarak Güney Afrika'ya ticaret heyetleriyle adeta çıkarma yapıyoruz. Önümüzdeki dönemde bu ülkeye 7 ticaret heyeti daha düzenleyeceğiz” dedi. Güney Afrika'ya ihracatta ön plana çıkan ürün gruplarının otomotiv yan sanayii, mineral yakıt ve yağlar, binek otomobiller, plastikler ve mamulleri ile kağıt ve karton ürünlerinin bulunduğunu hatırlatan Güven, amaçlarının ürün çeşitliliğini artırmak olduğunu söyledi. Güven, hedeflerinin iki ülkenin sahip olduğu potansiyelden maksimum fayda sağlayarak ticareti geliştirmek olduğuna vurgu yaptı. TİM, yabancı paydaşlara mektup gönderdi ABD – Türkiye İnovasyon Zirvesi düzenlendi Boston Harvard Üniversitesi Knafel Center’da 21 Temmuz 2016 tarihinde ATC tarafından düzenlenen ABD-Türkiye İnovasyon Zirvesi’ne TİM’i temsilen Yönetim Kurulu Üyesi Murat Akyüz ve Dış Ticaret Koordinatörü Bahadır Öztanyel’e ek olarak Sanayi ve Strateji şubelerinden katılım sağlandı. Zirve’de Ar-Ge ve inovasyon konusunda işbirliklerinin geliştirilmesi kapsamında çeşitli paneller düzenlenip inovasyon ekosistemi, risk ve yasal alanlarda görüşler aktarıldı. Açılış konuşmalarını Amerikan Türk Konseyi Başkan ve CEO’su Howard G. Beasey ile Türkiye’nin Boston Başkonsolosu Ömür Budak’ın yaptığı, konuşmacıları arasında Daron Acemoğlu, Nicholas Negroponte gibi çok sayıda uzmanın yer aldığı zirvede farklı sektörlerden katılımcılar arasında bağlantılar kurulması ve gelecekteki işbirliklerinin yapılması teşvik edildi. İKMİB'e AB Komisyonu'ndan inovasyon desteği kapsamında geliştirilecek olan web plat- İstanbul Kimyevi Maddeler ve Mamulleri İhracatçıları Birliği'nin (İKMİB) yer aldığı uluslararası konsorsiyum NIR-VANA Projesi'yle (Networking Innovation Room for Added Value Networking Alliances) AB Komisyonu Horizon 2020 Programı kapsamında hibe almaya hak kazandı. Mayıs 2016 ayında başlayan proje 24 ay süreli olup projenin toplam bütçesi 792 bin eurodur. İKMİB'in ortak olduğu NIR-VANA Projesi'nde KOBİ'lerin açık inovasyon uygulamalarına destek olmak hedefleniyor. Proje TİM, Türkiye’deki tüm yabancı misyonlara, dünyanın en büyük yatırım bankalarına, değerlendirme kuruluşlarına, yabancı basına, yabancı sivil toplum kuruluşlarına Türkiye’deki mevcut durumu anlatan mektuplar gönderildi. Bu mektuplarla bilgi kirliliğinin önüne geçilerek Türkiye’de yaşananların en doğru şekilde anlatılması hedefleniyor. formu aracılığıyla KOBİ'ler hem Avrupa'da faaliyet gösteren diğer KOBİ'lerle hem de inovasyon danışmanları ile işbirliği yapabilecek. Ayrıca projede geliştirilecek olan eğitim programı ile inovasyon danışmanlarının verdiği hizmetin kalitesi artırılacak. İKMİB Başkanı Murat Akyüz , “İKMİB, diğer hibe programlarında kazanmış olduğu başarıyı Horizon 2020 Programı kapsamında da sürdürmeyi amaçlamaktadır. Horizon 2020 kapsamında yapılan çalışmalardan ilki olan Mayıs ayında uygulamaya başladığımız NIR-VANA Projesi ile firmalarımızın inovasyon kapasitesini artırmayı hedefliyoruz. İhracatçı firmalarımızın yüksek katma değerli üretimle küresel rekabetçiliklerinin arttırılması için ARGE ve inovasyon kapasitelerini geliştirecek mekanizmalardan faydalandırılması oldukça önemlidir. NIR-VANA Projesi ile inovasyon konusunda AB çapında bir platform aracılığı ile yaratılmaya çalışılan işbirliği mekanizmasına firmalarımız da dahil olacak” dedi. Ruanda Büyükelçisi, TİM’i ziyaret etti Ruanda Ankara Büyükelçisi Williams Nkurunzıza, TİM Başkanı Mehmet Büyükekşi’yi makamında ziyaret etti. Yapılan görüşmede, karşılıklı ticaretimizdeki artışta 2015 Kasım ve 2016 Mart aylarında yapılan alım heyetleri ile 2016 Şubat ayında gerçekleştirilen ticaret heyetinin etkileri olduğuna dikkat çekilerek, Ruanda’ya bir sonraki heyetin Kasım 2016’da yapılmasının ihtimal dahilinde olduğu Büyükelçiye ayrıca bildirildi. Türkiye Ticaret Merkezleri hakkında da bilgilendirilen Büyükelçi, Ruanda’nın 5 saatlik mesafe ile kuzey, güney, doğu ve batıda yer alan ülkelere rahatlıkla ulaşılabilecek bir pozisyonda olduğunu söyledi. 59 DOĞU - BATI / MAKALE Güçlü Türkiye imajı 1 DOÇ. DR. HATICE KARAHAN TİM, hazırlıklarına start verdiği bir kampanyayla, “Türkiye’nin Güçlü İmajı” çerçevesindeki seferberliğe ciddi bir hizmet sunmayı amaçlıyor. Darbe girişimi sonrası ülkemizdeki siyasi kenetlenmenin gücüne ve reformlarla ivme kazanacak ulusal ekonominin potansiyeline duyulan inançla yola çıkan bu çalışma, yerli yabancı paydaşların katkılarıyla, Türkiye’nin hak ettiği imajı dünyaya benimsetmeyi hedefliyor. 60 5 Temmuz sonrasında hükümet ve ilgili kurumlar tarafından sergilenen çevik aksiyonların katkısıyla, Türkiye ekonomisi sağlamlığını bir kez daha gösterdi ve son derece sarsıcı olabilecek bir tehdit sonrasında piyasalar kısa sürede stabilize oldu. Fırtına sonrası ilk göstergeler sakinleşen bu görünümü öne çıkarırken, arka planda ise sürecin burada bitmediğini ve yeni bir zorlu döneme girdiğimizi biliyoruz. Nitekim ülkemizi sırtından bıçaklayan terörist cunta teşebbüsünün, uluslararası camiada Türkiye’nin imajının oldukça zedelenmesine sebep olduğuna şüphe yok. Geldiğimiz noktada; son yıllarda zaten bir şekilde çarpıtılmış ve bozulmakta olan imajımızın, girişim sonrası adeta küresel bir kampanya şeklinde yayılan bilgi kirliliği sayesinde hakikatten ve adaletten oldukça uzak bir seviyeye vardığını söyleyebiliriz. Özellikle darbe teşebbüsü ve sonrası hususunda, bizlerin yaşadığı milli mücadele ve birliktelik gerçeklikleri ile Batı dünyasına yansıtılanlar arasında ciddi bir uçurum var. Bu durum ise dış dünyada, zihinlerde oluşan soru işaretlerinin menfi istikamette yanıtlara yönelmesine sebep olarak algımızı giderek yaralıyor. Dolayısıyla da, orta ve uzun vadedeki makro görünümümüze ve gidişata zarar verecek söz konusu riskleri bertaraf etmek amacıyla, ülkemizin algısını tamir etmek için acil manevralara duyduğumuz ihtiyaç üst düzeyde diyebiliriz. Zira sağlam temeller üzerine kurulu olan ve ciddi bir potansiyel barındıran Türkiye ekonomisinin bugün en temel gereksinimi, objektif bir bakış açısıyla ve doğru bilgilerle değerlendirilmek olarak tanımlanabilir. İşte bu gereksinim doğrultusunda, son haftalarda Ekonomi Bakanlığı bünyesinde çeşitli çalışmalara imza atıldığına şahit oluyoruz. Bu kapsamda TİM de, hazırlıklarına start verdiği bir kampanyayla, “Türkiye’nin Güçlü İmajı” çerçevesindeki seferberliğe ciddi bir hizmet sunmayı amaçlıyor. Darbe girişimi sonrası ülkemizdeki siyasi kenetlenmenin gücüne ve reformlarla ivme kazanacak ulusal ekonominin potansiyeline duyulan inançla yola çıkan bu çalışma, yerli yabancı paydaşların katkılarıyla, Türkiye’nin hak ettiği imajı dünyaya benimsetmeyi hedefliyor. İmaj güçlendirme çalışmaları bu çerçevede kampanyalarla sürerken, son günlerde dikkat çeken kritik bir hususun da, özenle ele alınması gerektiği görüşünde olduğumu ekleyerek bitirmek isterim: Gerek darbe girişiminden kaynaklı gerekse Rusya ile varılan normalleşmeye dair çarpık yorumlamaların Türkiye’nin uluslararası konumunu zedelemesine mani olmak, bu süreçteki bir diğer gereksinimimiz olacak. İşte bu nedenle de, AB vizyonumuzun sürdüğüne dair izlenimler başta olmak üzere, uluslararası işbirliklerine dair akılcı yaklaşımlar sergilememiz anlamlı ve değerli olacak. C M Y CM MY CY CMY K BÜYÜME / RAPOR Yatırımcıların Türkiye’ye ilgisi artıyor ABD’li New York Times gazetesinde kaleme alınan bir makalede, terör saldırıları, darbe girişimi ve enflasyona rağmen yatırımcıların Türkiye’ye akın ettikleri belirtiliyor. Yazıda, Merrill Lynch’in Türk bono ve tahvillerinin dolar bazında yüzde 6,6 ile 3,8 arasında değer kazandığına işaret eden açıklamasına yer veriliyor. Türkiye’deki bu durumun, birçok ülkede faizlerin negatife döndüğü ortamda, yatırımcıların 11 trilyon dolarlık devlet tahvili almaya hazır olduğunu gösterdiği kaydediliyor. Yüzde 9’luk getiri vadeden 10 yıllık Türk tahvilinin yatırımcılar için cazip olduğu ifade ediliyor. 62 Türkiye Varlık Fonu kuruluyor Başbakanlığa bağlı, ana faaliyet konusu fonların kurulması ve yönetimi olan, sermaye piyasalarında araç çeşitliliği ve derinliğine katkı sağlamak, yurtiçinde kamuya ait olan varlıkları ekonomiye kazandırmak, dış kaynak temin etmek, stratejik, büyük ölçekli yatırımlara iştirak etmek için Türkiye Varlık Fonu ve bu fona bağlı alt fonları kurmak ve yönetmek üzere Türkiye Varlık Fonu Yönetimi Anonim Şirketi kurulacak. Türkiye Varlık Fonu Yönetimi Anonim Şirketinin Kurulması ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda kabul edildi. Yerli ve yabancı şirketlerin hisse senetleri, özelleştirme kapsam ve programına alınanlar dahil Türkiye'de kurulan ihraççılara ait paylar, alım satımı yapılabilen yabancı kamu, özel sektör ve kamu borçlanma araçları, ihraççı payları, vadeli mevduat, katılma hesabı, Hazine taşınmazları ve mevduat sertifikaları, altın ve diğer kıymetli madenler ile bu madenlere dayalı olarak ihraç edilen sermaye piyasası araçları şirket tarafından Türkiye Varlık Fonu adına gerçekleştirilecek. Fon katılma payları, repo ve ters repo işlemleri, kira sertifikaları, gayrimenkul sertifikaları, varantlar ve sertifikalar, takasbank para piyasası işlemleri, türev araç işlemlerinin nakit teminatları ve primleri, özel tasarlanmış yabancı yatırım araçları ve ikraz iştirak senetleri, ulusal yatırımlar ile uluslararası alanlarda diğer devletler veya yabancı şirketler tarafından yapılacak yatırımlara iştirak ve diğer yatırım araçları işlemleri de şirket tarafından fon adına yapılacak. Türkiye Varlık Fonu'nun kaynakları, Özelleştirme Yüksek Kurulunca özelleştirme kapsam ve programında bulunan ve fona devrine karar verilen kuruluş ve varlıklar ile Özelleştirme Fonu'ndan fona aktarılmasına karar verilen nakit fazlasından oluşacak. Türkiye Varlık Fonu Yönetimi Anonim Şirketi ile bağlı şirket veya iştirakleri ile fon ve bünyesinde kurulacak alt fonları kapsayan 3 yıllık stratejik yatırım planı yönetim kurulu tarafından hazırlanacak ve Bakanlar Kurulunun onayı ile yürürlüğe girecek. Hane başına harcaması yüzde 6,8 arttı Cari açık beklentileri aştı Haziran ayında cari işlemler açığı geçen yılın aynı ayına göre 1 milyar 726 milyon dolar artarak 4 milyar 942 milyon dolar olarak gerçekleşti. Beklenti açığın 4,15 milyar dolar olacağı yönündeydi. Bunun sonucunda, 2016 yılının ilk 6 ayında açık 19,06 milyar dolara çıktı. On iki aylık cari işlemler açığı ise 29 milyar 416 milyon dolara yükseldi. Merkez Bankası'ndan yapılan açıklamada şu bilgiler verildi: "Söz konusu gelişmede, hizmetler dengesi fazlasının bir önceki yılın aynı ayına göre 1,233 milyon dolar azalarak 1,194 milyon dolara düşmesi ve ödemeler dengesi tablosundaki dış ticaret açığının 326 milyon dolar artarak 5,228 milyon dolara yükselmesi etkili olmuştur." Hanehalkı bütçe araştırması 2015 yılı sonuçlarına göre; hanehalkı başına aylık ortalama tüketim harcaması bir önceki yıla göre yüzde 6,8 artarak 3 043 TL oldu. 2015 yılında Türkiye genelinde hanehalkları konut ve kira için ayda ortalama 792 TL harcarken, aylık ortalama gıda harcaması tutarı 615 TL oldu. Hanehalkı harcamaları içinde 516 TL ile ulaştırma harcamaları üçüncü sırada yer alırken, bunu 193 TL ile otel ve lokanta harcamaları izledi. Aylık 3 043 TL olan ortalama tüketim harcamasının 66 TL'si eğitim, 61 TL'si ise sağlık için harcandı. Aylık alkollü içecek-sigara harcamasının tutarı 127 TL ile, eğitim ve sağlığın toplamına eşit oldu. 2015 yılında; gıda ve alkolsüz içecekler, giyim ve ayakkabı, konut ve kira, otel-lokanta-pastane harcamaları payının bir önceki yıla göre arttığı; ev eşyası, ulaştırma, eğitim, sağlık, kültür-eğlence ve eğitim harcamaları payının ise düştüğü görüldü. Alkollü içecek-sigara-tütün, haberleşme ile çeşitli mal ve hizmet harcamalarının payı ise 2015 yılında değişmedi. Bütçe Temmuz'da fazla verdi Temmuzda faiz dışı fazlada güçlü bir performans gerçekleşti. Merkezi yönetim bütçesinin temmuz ayında 129 milyon lira fazla verdi. Faiz dışı fazla ise 4,3 milyar lira oldu. Maliye Bakanı Naci Ağbal, bütçedeki güçlü performansın Temmuz'da da sürdüğünü belirterek, "Temmuz ayında bütçe hem aylık hem de kümülatif olarak fazla verdi" dedi. Ağbal'ın açıklamasına göre, geçen yıl Temmuz’da 5,4 milyar TL açık veren bütçe bu yıl 129 milyon TL fazla vererek, 5,5 milyar TL'lik iyileşme gösterdi. Benzer şekilde Ocak-Temmuz döneminde de bütçe dengesi geçen yılın aynı dönemine göre 5,9 milyar TL iyileşerek 1,3 milyar TL fazla verdi. " 63 BÜYÜME / RAPOR İşsizlikte yüzde 0,1 puanlık artış Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), 2016 yılı Mayıs dönemi İşgücü İstatistikleri'ni açıkladı. Türkiye genelinde 15 ve daha yukarı yaştakilerde işsiz sayısı 2016 yılı Mayıs döneminde geçen yılın aynı dönemine göre 106 bin kişi artarak 2 milyon 895 bin kişi oldu. İşsizlik oranı ise 0,1 puanlık artış ile yüzde 9,4 seviyesinde gerçekleşti. Aynı dönemde; tarım dışı işsizlik oranı 0,1 puanlık azalış ile yüzde İstanbul Finans Zirvesi 6-7 Eylül'de 11,3 olarak tahmin edildi. Genç nüfusta (15-24 yaş) işsizlik oranı 0,4 puanlık artış ile yüzde 17,4 olurken,15-64 yaş grubunda bu oran 0,1 puanlık artış ile yüzde 9,6 olarak gerçekleşti. İstihdam edilenlerin sayısı 2016 yılı Mayıs döneminde, bir önceki yılın aynı dönemine göre 795 bin kişi artarak 27 milyon 867 bin kişi, istihdam oranı ise 0,6 puanlık artış ile yüzde 47,5 oldu. İstanbul Finans Zirvesi (IFS), bu yıl "Jeopolitik Riskler ve Finans" teması ile 6-7 Eylül tarihlerinde İstanbul'da düzenlenecek. IFS'den yapılan açıklamaya göre her sene Başbakanlık, Ekonomi Bakanlığı, Hazine Müsteşarlığı, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) ve Sermaye Piyasası Kurulunun (SPK) destekleriyle bu yıl yedincisi düzenlenen zirve, 6-7 Eylül tarihlerinde İstanbul'da gerçekleştirilecek. Gelişmiş ve gelişmekte olan ekonomilerde yaşanan farklı endişeler, bölgesel gerilimler altında küresel sermaye ve ticaret akışı, emtia ve finans piyasalarında ortak kırılganlıklar, kentleşme ve yeni şehirlerin finansmanı, teşvikler ve bölgesel yatırımlar gibi konular, bu yılki zirvenin başlıkları arasında yer alacak. TCMB koridorunun üst bandını yüzde 8,50'ye çekti Enflasyon temmuzda 1,16 arttı Enflasyon Temmuz'da yüzde 1,16 beklentilerin üzerinde artış gösterdi. Yıllık bazda TÜFE yüzde 8,79'la 6 ayın zirvesine çıktı. Yİ-ÜFE temmuzda yüzde 0,21 artış gösterdi. Yıllık bazda artış yüzde 3,96 oldu. Aylık bazda en yüksek artış yüzde 7,05 ile alkollü içecekler ve tütün grubunda oldu. TÜFE'de ana harcama grupları itibariyle temmuz ayında endekste yer alan gruplardan gıda ve alkolsüz içeceklerde yüzde 3,15, haberleşmede yüzde 1,38, çeşitli mal ve 64 hizmetlerde yüzde 1,31 ve lokanta ve otellerde yüzde 1,22 artış gerçekleşti. Temmuzda düşüş gösteren tek grup yüzde 4,14 ile giyim ve ayakkabı oldu. Yıllık bazda bakıldığında en fazla artış yüzde 19,36 ile alkollü içecekler ve tütün grubunda gerçekleşti. Tüketici fiyatları bazında temmuzda en yüksek fiyat artışı yüzde 54,09 ile yurtiçi bir hafta ve daha fazla süreli turlarda, en fazla fiyat düşüşü ise yüzde 28,64 ile erikte görüldü. Merkez Bankası, faiz koridorunun üst bandını 25 baz puan düşürerek yüzde 8,50'ye çekerken, alt bandı yüzde 7,25, politika faizi olan bir hafta vadeli repo ihalesi faiz oranını ise yüzde 7,50 olarak bıraktı. Merkez Bankası açıklaması şöyle: "Para Politikası Kurulu, uygulanmakta olan faiz oranları ile bir hafta vadeli repo ihale faiz oranının aşağıdaki gibi belirlenmesine karar vermiştir: a) Gecelik faiz oranları: Marjinal fonlama oranı yüzde 8,75'ten yüzde 8,5'e indirilmiş, Merkez Bankası borçlanma faiz oranı yüzde 7,25 düzeyinde sabit tutulmuş, b) Bir hafta vadeli repo ihale faiz oranı yüzde 7,5 düzeyinde sabit tutulmuş, c) Geç Likidite Penceresi faiz oranları: Geç Likidite Penceresi uygulaması çerçevesinde, Bankalararası Para Piyasası'nda saat 1600–1700 arası gecelik vadede uygulanan MB borçlanma faiz oranı yüzde 0 düzeyinde sabit tutulmuş, borç verme faiz oranı yüzde 10,25'ten yüzde 10'a indirilmiştir. BÜYÜME / EĞİLİM ANKETİ İhracatçının yatırım planları, katma değeri yüksek ürüne odaklı İhracatçı için Rusya tekrar mercek altında TİM, Eğilim Anketi'ne göre ABD, Rusya, İran, Çin ve Almanya ihracatçılar için hedef ülkeler sıralamasında öne çıktı. Rusya ile yaşanan olumlu gelişmeler, bu ülkeyi ihracatçılar için yeniden hedef pazar sıralamasında ikinciliğe yükseltti. T İM, 2016’nın ikinci çeyrek gerçekleşme ve üçüncü çeyrek beklentilerini içeren ihracatçı eğilim anketi sonuçlarını açıkladı. 487 firmanın katıldığı anket, ihracatçıların yatırım planlarından üretimlerine, yeni pazar hedeflerinden genel karlılık düzeylerine, piyasa tahminlerinden istihdama kadar birçok alanda beklentileri ortaya koydu. Ankete göre ihracatçıların ilk kez girmeyi hedeflediği pazarlar arasında ABD yüzde 16 oranıyla ilk 66 sıradaki yerini korurken, Rusya yüzde 12,1, İran yüzde 10,3, Çin yüzde 9,7 ve Almanya yüzde 9,4 oranlarıyla diğer hedef pazarlar olarak öne çıktı. Türkiye ile Rusya arasında karşılıklı olarak atılan olumlu adımlar, birinci çeyrekte hedef pazarlar arasında ilk 5’e giremeyen Rusya’yı yeniden ilk sıralara taşıdı. Bu olumlu gelişmeleri değerlendiren TİM Başkanı Mehmet Büyükekşi, “2014 yılının ilk 7 ayında Rusya’ya ihracat gerçekleştiren firmalarımızın sayısı 5 bin 665 iken, 2015 yılının aynı döneminde bu rakam yüzde 10 azalışla 5 bin 81’e, 2016’da ise 2 bin 674’e düşmüştü. 2015 yılında Rusya’ya ihracat gerçekleştiren firmaların sayısındaki azalışta bu ülke ekonomisindeki daralma etkili oldu. 2016 yılındaki gerilemede de hem yaşanan uçak krizi hem de Rusya ekonomisinde görülen daralma dikkat çekti. Hükümetimizin attığı olumlu adımlarla ihracatçılarımızın önümüzdeki dönemde Rusya’daki kayıplarını telafi edeceklerine inanıyoruz” dedi. Eğilim anketinde ihracatçıların yılın üçüncü çeyreğinde yatırıma yönelik beklentilerini değerlendiren Büyükekşi, “2016’nın üçüncü çeyreğinde ihracatçı firmaların yüzde 28,1’inin modernizasyon, yüzde 19,9’unun ise Ar-Ge ve inovasyon yatırımı planlayarak yüksek katma değerli ürünlere yöneldiği görülüyor. Ayrıca firmaların yurtdışı yatırım planlarında yüzde 15,4’ünün satış ve dağıtım ağını genişletme hedefini ilk sıraya alması yeni pazarlara verilen önemi gösteriyor. İhracatçılarımızın bir yandan katma değerli ürünlere yönelmeleri ve diğer yandan yurtdışında satış ağlarını genişletme hedefleri ihracatımıza büyük katkılar sağlayacak. Firmalarımızın bu yöndeki yatırım planlarına yönelmeleri bizlere umut veriyor” diye konuştu. “Davul tokmakla buluştu” Büyükekşi, Eximbank’ın Ekonomi Bakanlığı’na bağlanmasıyla ilgili ihracatçıların olumlu görüşler bildirdiğini de dile getirerek, “Ankete katılan firmalarımızın yüzde 88,6’sı, ihracatın geliştirilmesi için kurulan Eximbank’ın Ekonomi Bakanlığı’na bağlanmasının koordinasyonu artıracağını düşünüyor. Bu gelişmeyi ‘Davul tokmakla buluştu’ diye değerlendiriyoruz” dedi. “Şimdiye kadar hiç verilmemiş teşvikleri bekliyoruz” Anketin 21 Haziran - 2 Ağustos tarihleri arasında yapıldığını ve elde edilen verilere göre 15 Temmuz terörist paralel girişimin beklentilerde bir bozulmaya yol açmadığının görüldüğünü kaydeden Büyükekşi, sözlerini şöyle sürdürdü. “Yatırım Ortamını İyileştirme Koordinasyon Kurulundan çıkan kararlar bizler için kritik öneme sahip oldu. İhracatçılara yeşil pasaport verilmesini talep etmiştik, kanunlaştı. Ar-Ge ve Tasarım Faaliyetlerine ayrı destekler verilmesini talep etmiştik, birkaç gün önce yönetmeliği Gazi Meclisimizden çıktı. İhracatçılar olarak bizler, taleplerimizin karşılığını hiçbir dönemde bu kadar hızlı almamıştık. Bu çerçevede, Hükümetimize şükranlarımızı sunuyoruz. Diğer taraftan, Sayın Cumhurbaşkanımız, müşteri kazanan firmaların oranı yüzde 51,5 oldu. Üretime ve ihracata yönelik beklentiler olumlu Üçüncü çeyrekte ihracatçıların yüzde 76,5’i üretimin, yüzde 67’si de ihracatın azalmayacağı beklentisinde olduğunu belirtirken, genel kârlılık düzeyinin azalmayacağı beklentisinde olan ihracatçıların oranı 58,5’e oldu. Başbakanımız ve ilgili Bakanlarımız tarafından dile getirilen ve önümüzdeki günlerde açıklanmasını beklediğimiz ihracatı ve yatırımları artıracak, şimdiye kadar hiç verilmemiş teşvikleri de dört gözle bekliyoruz.” TİM Eğilim Anketine göre öne çıkan veriler şöyle: Üç ihracatçıdan biri yeni pazarlara giriş yaptı 2016 yılının ilk çeyreğinde olduğu gibi ikinci çeyrekte de ihracatçıların üçte birinden fazlası yeni pazarlara giriş yaptı. Yeni pazarlara girdiğini bildiren firmaların oranı yüzde 34,9 seviyesinde iken, mevcut pazarlarda yeni TL ILE TICARET SAYESINDE FIRMALAR KUR RISKINDEN KAÇINIYOR Mehmet Büyükekşi, TİM olarak, yerel para birimleri ile ticaret yapılmasını önemsediklerini, son dönemlerde TL’nin dış ticarette kullanımında önemli oranlarda artış görüldüğünü ifade etti. Büyükekşi, 2001 yılında TL’nin ihracattaki payının yüzde 1 olduğunu, bu oranın 2015’te yüzde 4,2’ye yükseldiği belirterek, şunları kaydetti: “TL’nin ihracattaki payı 2016’nın ilk yarısında yükselişini sürdürdü ve yüzde 5,1 seviyesini yakaladı. Benzer şekilde, ithalatımızda da TL’nin payında ciddi bir artış görüyoruz. 2001 yılında sadece binde 3 düzeyinde olan TL’nin ithalatımızdaki payı, 2016’nın ilk yarısı itibarıyla yüzde 7’ye yükselmiş durumda. Bu durum, TL’nin artık dünyada itibarının yükseldiğini ve dış piyasalarda kullanımının da arttığının bir işaretidir. TL’nin dış ticaretimizdeki payının artışı bizi en çok cari açığın finansmanı noktasında etkiliyor." 2016’nın üçüncü çeyreğinde ihracatçıların yüzde 76,5’i üretimin, yüzde 67’si de ihracatın azalmayacağı beklentisinde olduğunu belirtti. Bu veriler, önceki dönemle paralellik göstermesi dikkat çekti. Genel karlılık düzeyinin azalmayacağı beklentisinde olan ihracatçıların oranı geçen dönem yüzde 59,2 iken, bu dönem 58,5’e düştü. Yerli hammadde kullanım oranı arttı Ankete katılan ihracatçı firmalar, Nisan-Haziran 2016 döneminde, bir önceki döneme kıyasla üretimlerinde kullandıkları yurtiçi menşeli hammaddeleri yüzde 67,1’den yüzde 67,5’e artırdı. Hammaddede dışa bağımlılığın en yüksek olduğu sektör kimyevi maddeler sektörü olurken, en düşük olduğu sektör ise maden ve mücevher sektörü oldu. Bir önceki çeyrekte firmaların ortalama çalışan sayısı 148 iken, ikinci çeyrekte bu 153 oldu. 67 DÜNYA / TÜRKİYE MARKA İMAJ İmaj kampanyasının öncüsü TİM olacak Darbe girişimi sonrası Hükümetin vakit kaybetmeden aldığı tedbirler, piyasalarda olumsuz bir hava oluşmasını engellerken, ekonomide herhangi bir olumsuz tablo oluşmadığını dünyaya anlatmak için imaj kampanyası yapılması kararlaştırıldı. TİM bu kampanyanın öncüsü olarak en büyük rolü üstlenecek. D arbe girişiminin ardından ekonomi kurmayları Türkiye’de işlerin yolunda olduğu mesajını vermek için canhıraş şekilde çalışmaya devam ediyor. Türkiye’de yaşanan sürecin ekonomi ve yatırımı etkilemediği üretimin devam ettiğini bütün dünyaya duyurmak için imaj kampanyası başlatıldı. Çalışmalar kapsamında, 68 Türkiye İhracatçılar Meclisi'nin (TİM) Genişletilmiş Başkanlar Kurulu Toplantısı Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci’nin katılımıyla gerçekleşti. 'Hain darbe girişimi sonrası Türkiye ekonomisi', 'Türkiye'nin yurtdışı imaj çalışması', 'İhracat Kredi Garanti Fonu' ve 'Türk Ticaret Merkezleri' konu başlıklarının ele alındığı toplantıda ihracatın artırılabilmesi için ihracatçıların talepleri ve çözüm önerileri görüşüldü. TİM Başkanı Mehmet Büyükekşi, “15 Temmuzdan sonra ekonomimizi nasıl daha iyi noktalara taşıyabiliriz. Bu yapılanlara karşılık Türkiye için bir imaj kampanyası yürütüyoruz” dedi. Bunu dışarıya anlatmak zorundayız TİM Başkanı Büyükekşi, açılışta yaptığı konuşmada, bu toplantılarda ihracatçılar olarak taleplerini ve çözüm önerilerini doğrudan devlet büyüklerine aktarma fırsatı bulduklarını belirterek, "Ortaya çıkan istişare atmosferinin hem ihracatımıza hem de ekonomimize önemli katkılar sağlayacağından şüphemiz yok" ifadelerini kullandı. Birlik ve beraberlik ortamının devam etmesi durumunda, hiçbir gücün Türkiye üzerindeki planlarının başarıya ulaşamayacağını aktaran Büyükekşi, toplantılarının ana sebeplerinden birisinin 15 Temmuz'dan sonra ekonomiyi nasıl daha iyi noktalara taşıyabileceklerini konuşmak olduğunu dile getirdi. Büyükekşi, 15 Temmuz terörist girişiminin ardından Türkiye'ye yönelik yurt dışında medya kuruluşları aracılığı ile karalama kampanyası yürütüldüğünü kaydetti. Bu yapılanlara karşılık imaj TTM'lerimizin ihracatımıza büyük katkıları olacak kampanyası yürüttüklerini anımsatan Büyükekşi, "Ülkemizde siyasi anlamda birliktelik üst düzeye çıkmış durumda. Ekonomimizin çarkları ise böyle bir olay yaşanmamış gibi dönmeye devam ediyor. Hükümetimiz, planlanan reformları bir bir hayata geçirmeye devam ediyor. Bunu yurt dışına anlatmak zorundayız" diye konuştu. Dünya genelinde ticaretin merkezi olan bölgelerde Türkiye'nin imajını tam olarak yansıtabilecek, 7/24 fuar mantığıyla çalışan Türk Ticaret Merkezleri (TTM) kurmaya başladıklarını vurgulayan Büyükekşi, ilk olarak İran'da bir şirket kurduklarını, şu anda ABD'de de çalışmalarını yürüttüklerini dile getirdi. Büyükekşi, "Önümüzdeki dönemde de Dubai, İngiltere, Almanya, Japonya, Kenya ve Rusya gibi dünyanın çeşitli ülkelerinde TTM'lerimizi açmaya devam edeceğiz. İlerleyen yıllarda, TTM'lerimizin ihracatımıza büyük katkıları olacak" şeklinde konuştu. Leonardo da Vinci'nin "Rotanı bir yıldıza sabitlersen bütün fırtınalarda yolunu bulursun." sözünü hatırlatan Büyükekşi, konuşmasına şöyle devam etti: "İhracatçılar olarak bizler, piyasanın içindeki en dinamik aktörleriz. Hedeflerimiz büyük. Ama ulaşılmaz değil. Hedeflerimizi gerçekleştirmek için ihracatımızı kalıcı ve sürekli bir şekilde artırmamız gerekiyor. Bunun için gerekli olan dört temel prensip var. Bunlar Ar-Ge, inovasyon, tasarım ve markalaşma. Bu prensipler çerçevesinde, İhracatçılar olarak, hep birlikte, yolumuza kararlılıkla devam ediyoruz.” Türkiye’deki sivil demokrasi devrimi anlatılacak Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, Türkiye’nin 15 Temmuz’da dünya demokrasi tarihine altın harflerle yazılacak bir kahramanlık destanı gerçekleştirdiğini söyledi. Zeybekci, demokrasinin artık bu ülkede devletin, hakim güçlerin, güçlü odakların garantisi altında olmadığını vurgulayarak, “Benim ülkemde demokrasi de özgürlükler de devlet de artık halkın garantisi altındadır” dedi. Türkiye’nin imajı için 15 STK ile bir araya geldiklerini vurgulayan Zeybekci “Tüm dünyaya Türkiye’nin gerçeklerini anlatacağız. Biz kendi kendimizi anlatmakla yetinmedik, dostlarımızın da bizi anlatmasını istedik. Çok olumlu dönüşler aldık. Dünya bundan böyle negatif olarak anılmayacak, sadece Türkiye’nin yatırımları konuşulacak” şeklinde konuştu. Zeybekci, bir iş adamının “Ben 3 yıldır Türkiye’deyim ve Türkiye dönemimin sonuna geliyorum. Ama eşimle sorun yaşıyorum. Eşim diyor ki, ‘Ben Türkiye’yi çok sevdim, burası benim ikinci evim gibi oldu, ben gitmek istemiyorum” dediğini aktardı. Bakanlar başkanlığında ülke ziyaretlerinin başlayacağı bilgisini veren Zeybekci, gittikleri yerlerde Türkiye’deki sivil demokrasi devrimi 'Hain darbe girişimi sonrası Türkiye ekonomisi', 'Türkiye'nin yurtdışı imaj çalışması', 'İhracat Kredi Garanti Fonu' ve 'Türk Ticaret Merkezleri' konu başlıklarının ele alındığı toplantıda ihracatın artırılabilmesi için ihracatçıların talepleri ve çözüm önerileri görüşüldü. 69 DÜNYA / TÜRKİYE MARKA İMAJ ile Türkiye’deki ekonomi fırsatlarını görüşeceklerinin altını çizdi. Zeybekci, dünyaya darbeyi değil, Türkiye’nin gerçeklerini ve güzelliklerini anlatacaklarını kaydetti. İHRACAT KREDI GARANTI FONU HAYATA GEÇMELI TİM Başkanı Mehmet Büyükekşi, Yatırım Ortamını İyileştirme Koordinasyon Kurulu toplantısı çerçevesinde alınan kararlardan bahsetti. Buna göre ihracatçılara yeşil pasaport verilebileceğini, uluslararası şirketlerin bölge merkezlerini Türkiye'ye getirmeleri için vergi istisnaları geleceğini, SGK beyannameleri ile vergi beyannamelerinin birleştirilerek verilebileceğini aktaran Büyükekşi, düzenlemelerin yapılmasından ötürü hükümete şükranlarını sunduklarını, İhracat Kredi Garanti Fonu'nun hayata geçmesini beklediklerini belirtti. 70 “Türkiye’ye Güvenenler, Türkiye’de Üretenler” İstanbul Sanayi Odası (İSO), üyesi olan 600’ü aşkın uluslararası sermayeli firma “Türkiye’ye Güvenenler, Türkiye’de Üretenler” konulu toplantıyla Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek, Gümrük ve Ticaret Bakanı Bülent Tüfenkci, Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci ve Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanı Faruk Özlü ile bir araya geldi. Uzun yıllardır Türkiye’de faaliyet gösteren, üretim yaparak ve istihdam yaratarak ekonominin kalkınmasına katkıda bulunan gıda, otomotiv, kimya, makine gibi sektörlerden uluslararası sermayeli İSO üyesi şirket yöneticileri hazır bulundu. Türkiye’ye duyulan güvenin en güzel örneği Toplantının açılış konuşmasını yapan İSO Yönetim Kurulu Başkanı Erdal Bahçıvan, paralel yapı olarak bilinen FETÖ terör örgütü tarafından gerçekleştirilen 15 Temmuz darbe girişiminin ilk saatlerinden itibaren İSO olarak tereddütsüz bir şekilde demokrasinin, milli iradenin ve seçilmiş Hükümetin yanında olduklarını hatırlattı. Bahçıvan, iş dünyasının lider kuruluşlarından biri olarak, darbe girişimini ilk andan itibaren gerek ortak bildiriler gerek Yenikapı’da düzenlenen Şehitler ve Demokrasi mitingine aktif katılım gerekse üyelerin yurtdışındaki 18 bini aşkın paydaşına mektup gönderme gibi yöntemlerle güçlü bir şekilde kınadıklarını ifade etti. Bu çabaların bir devamı olarak uzun yıllardır Türkiye ekonomisinin kalkınmasına katkı sağlayan uluslararası sermayeli, köklü ve alanında isim yapan İSO Üyesi firmaları Başbakan Binali Yıldırım ve bakanlar ile bir araya getirdiklerini söyleyen Bahçıvan, “Yıllardır Türkiye’ye güvenen ve Türkiye’de üretim yapan yatırımcıların bu toplantıda bulunması, ülkemizin geleceğine duyulan güvenin en güzel örneğini ortaya koyuyor. Bugün burada birlikte yaşadığımız, aslında Türkiye’ye güvenenlerin, Türkiye’de Üretenlerin hikayesidir. Bu, üretim TİM'in Genişletilmiş Başkanlar Kurulu Toplantısı'nda Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, TİM Başkanı Mehmet Büyükekşi ve 60 ihracatçı birliği başkanı ile bir araya geldi. Türkiye'nin imajı için kampanya düzenlenmesine karar verildi. çarkını dostça, kardeşçe, elbirliğiyle çeviren hepimizin hikayesidir. İSO bünyesindeki yerli ve yabancı sermayeli 18 bin üyemiz, bilgilerini, tecrübelerini ve vizyonlarını bir sinerji yaratacak şekilde bugüne kadar gerek müşterek olarak ve gerekse ferdi olarak ülkemizin kalkınması için seferber etmişlerdir” dedi. Türkiye ekonomisine inancınızı dünya kamuoyu ile paylaşın Toplantıya katılan yabancı sermayeli firmalara seslenen Bahçıvan, “Türkiye için çok önemli ve değerli olan içinde bulunduğumuz bu süreç, yurt dışındaki dostlarımız tarafından yeterli ve sağlıklı bir şekilde tahlil edilemiyor. Böyle bir zamanda doğru bilgi, büyük bir role ve öneme sahip. Sağlıklı ve kalıcı ilişkilerimize zarar verebilecek bu bilgi kirliliği karşısında sizlerin bizlerle el ele vermesi son derece önemli. Türkiye’de yaşanan gerçekleri ve ekonomimize olan inancınızı, ülkenizle ve dünya kamuoyuyla paylaşmanız, kuşkusuz bizler için en anlamlı ve güçlü destek olacaktır. Nitekim sizler ve temsil ettiğiniz firmalarınız, Türkiye’nin çok kıymetli elçileri, ortakları, dostlarısınız. Ülkemiz koşullarını tanıyan, gelişmeleri yıllardan beri yakından izleyen ve değerlendirebilen konumlarda Dünya kazan biz kepçe bulunuyorsunuz. Uluslararası temas ve işbirliklerine her zamankinden çok nitelik ve nicelik kazandırmamız gerekiyor” dedi. Başbakan Binali Yıldırım: Sanayi 4.0'ı ıskalamamamız lazım Başbakan Binali Yıldırım, telekonferans yoluyla katıldığı programda, "Türkiye'nin mukayeseli üstünlüğünü sağlayacak sektör sanayi sektörüdür. Sanayi sektöründe de 'Sanayi 4.0'a geçiş sürecini de ıskalamamamız lazım. Katma değeri yüksek, ülkemizin lokomotifi olup 2023 hedeflerini yakalamayı önemsiyorsak, sanayi devrimini, bilişim ve teknoloji devrimiyle birlikte düşünüp, bunu da başarmamız lazım" dedi. 15 Temmuz'daki darbe girişiminin Türkiye ekonomisini sarsmadığını belirten Yıldırım, kaos ve kriz bekleyenlerin bir kez daha yanıldığını söyledi. Başbakan Yıldırım sözlerine şöyle devam etti: Başbakan Binali Yıldırım, telekonferans yoluyla katıldığı programda darbe girişiminin Türkiye ekonomisini sarsmadığını belirterek, kaos ve kriz bekleyenlerin bir kez daha yanıldığını söyledi. "Bugün demokrasimiz de ekonomimiz de sapasağlam ayaktadır. Bankacılık sektörümüz, finans sektörümüz sağlıklı bir şekilde çalışmaya devam ediyor." Başbakan Yıldırım, ekonominin gelişmesi, üretimin artması ve yeni istihdam alanlarının oluşması için her türlü kolaylığı sağlayacaklarını belirtti. "Hükümet olarak gerçek ekonominin hep yanında olacağız" diyen Yıldırım, şöyle konuştu: "Ayrıca geçmişe yönelik yüklerinizden kurtarmanız için de kapsamlı düzenlemeler yapıyoruz. Stok affından tutun kasa fazlasına ve ödenmemiş vergi borçlarının yeniden bir kolaylık getirilerek taksitlendirilmesine varıncaya kadar birçok düzenlemeyi hayata geçirdik, geçirmeye devam ediyoruz. Siz ülke için üretmeye devam edin, ülkenize güvenmeye devam edin, sizin hükümetiniz de sizin önünüzdeki engelleri teker teker kaldırmaya devam edecek." Dünyada temas etmedik ülke bırakmayacaklarını belirten Nihat Zeybekci, "Önümüzdeki dönemde dünya kazan bir kepçe olacağız” dedi. Belirlenen sektörlerde optimum yatırım oranını da tespit ettikten sonra firmalarla oturup ne istediklerini dinleyeceklerini bildiren Zeybekci, firmalara gerekli bütün desteklerini vereceklerini kaydetti. Zeybekçi, ihracat destekleriyle ilgili yurtdışında dünyanın belirli bölgelerindeki önemli ticari merkezlerde bulunan firmalara da destek vereceklerine dikkati çekerek, şöyle devam etti: "Türk ticaret merkezi için oradaki ihracatçılarımızın kira ve personel giderlerini yıllık 3 milyon dolara kadar destekleyeceğiz. Türkiye’de gerçekleştirilen fuarları da aynı yurtdışı fuarı gibi destekleyeceğiz. Yurtdışındaki pazarlama faaliyetlerini de destekleyeceğiz." Siyaset ve işdünyasını buluşturan İSO tarafından düzenlenen “Türkiye’ye Güvenenler, Türkiye’de Üretenler” konulu toplantıda 15 Temmuz darbe girişiminde yaşamını yitirenler için saygı duruşunda bulunuldu. 71 DÜNYA / TÜRKİYE MARKA İMAJ MEHMET ŞİMŞEK Başbakan Yardımcısı “Türkiye zaman zaman batılı müttefiklerimizle, dostlarımızla fikir ayrılıklarında olabilir; ama Türkiye Batı'dan kopmuyor." İhracatçılara yeşil pasaport verilmesine yönelik son gelişmeleri de aktaran Zeybekci, şunları kaydetti: "En son kararlardan bir tanesi, kanunu da çıktı, şu anda yönetmeliğini de Ekonomi Bakanlığı'nda bitirdik. Yaklaşık olarak 17-20 bin civarındaki ihracatçımızın emrine bu ülkeyi temsil eden o imtiyazlı yeşil pasaportu vereceğiz. Bizim başka ülkemiz yok. Bizim başka Türkiye’miz yok. Bunu bütün samimiyetimle söylüyorum. Danimarka 30 bin dolar olan kişi başına düşen milli geliri 100 bin dolara çıkaramaz ama biz 10 bin doları önümüzdeki 10-15 yıl içinde 30-40 bin dolara çıkarabilecek potansiyeldeyiz. Bu ülkede ne yaparsanız her şey 3-4 katı olacak. Son 15 yılda böyle oldu. Önümüzdeki 15 yılda da böyle olacak. Türkiye’ye yatırım yapan kazanmaya devam edecek.” Şimşek: Türkiye Batı'dan kopmuyor 15 Temmuz darbe girişimine ve sonrasında ilan edilen OHAL'e değinen Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek, darbe girişimi için 'kabus' nitelemesinde bulunarak "Fakat geride kaldı, artık önümüze bakmamız lazım" diye konuştu. İki basit sebepten dolayı OHAL ilan edildiğini söyleyen Şimşek, "Tabi ki bu kalkışma içerisinde olanların bu darbe girişiminde bulunanların devletten temizlenmesi gerekiyor ve bu süreç işliyor; ama daha önemlisi bir daha bu türden darbe girişimleriyle karşı karşıya kalmamak için ciddi idari reformlar gerekiyordu. İşte bu idari reformlar için de gereken bir iklim olarak, Olağanüstü Hal ilan edildi ve şimdiye kadar da çok ciddi yapısal reformlar yapıldı. Biz bütün bunları yaparken tabi ki demokratik ilkeler ve hukuk devleti içerisinde hareket ettik, etmeye devam edeceğiz" şeklinde konuştu. Hayatın birçok alanda normale döndüğünü ifade eden Şimşek, terörün finansmanına bulaşmamış şirketlerin ve bireylerin kaygılanmalarına en ufak bir neden olmadığını vurguladı. Ekonominin temellerin genel olarak sağlam olduğunu ve hiç zaman kaybetmeden tekrar normal yapısal reform gündemlerine geri döndüklerini ifade eden Mehmet Şimşek, "Türkiye asli gündemine dönmüştür, yapısal reformlarda ilerleme vardır" yorumunu yaptı. Şimşek, son olarak Türkiye'nin Batı'dan kopmayacağını vurgulayarak, "Türkiye zaman zaman batılı müttefiklerimizle, dostlarımızla fikir ayrılıklarında olabilir; ama Türkiye Batı'dan kopmuyor, Avrupa Birliği'nden vazgeçmiyor" şeklinde konuştu. TÜSİAD'dan üç dilde dış basına 'darbe girişimi' ilanı Financial Times, Le Monde, Washington Post ve Frankfurter Allgemeine Zeitung gazetelerinde yayınlanan ilanlarda, darbe girişimine karşı Türk halkının, siyasi partilerin ve tüm kurumların demokrasiye sahip çıkma iradesinin önemi vurgulandı. Türkiye'nin küresel düzeydeki konumu ile AB üyelik sürecinin öneminin altı çizildi ve Türkiye ekonomisinin küresel krize rağmen gösterdiği dayanıklılığa dikkat çekildi. TÜSİAD ayrıca bu bilgilendirmenin tüm dünyaya yayılması için bir çalışma başlattı. Yayımlanan ilanda şunlar yazıldı: TÜSİAD: TÜRKIYE DEMOKRASIYE OLAN BAĞLILIĞINI AÇIKÇA ISPATLAMIŞTIR Küresel ekonomik krizin yarattığı belirsizliklere ve artan jeopolitik risklere rağmen, Türk ekonomisi büyük bir dayanıklılık sergilemiştir. 3 milyon sığınmacıya ev sahipliği yapan Türkiye, genç, dinamik bir nüfus yapısıyla nispeten yüksek ve istikrarlı bir büyümeyi sürdürmüştür. Mali disiplinin ve bankacılık sektörünün güçlü olması, Türkiye'nin ekonomik istikrarının temel unsurları olmuştur ve olmaya devam etmektedir. Piyasa ekonomisi kural ve kurumları, rekabetçi Türk ekonomisinin temel yapı taşları olmayı sürdürecektir. Türkiye, demokrasiye olan bağlılığını ülke çapında açıkça ispatlamıştır. Bizler, Türkiye'nin demokrasisinin dayanıklılığını ve hukukun üstünlüğüne olan bağlılığını göstermeye devam edeceğinden eminiz. TÜSİAD bu evrensel ilkelerin ve hedeflerin samimi bir destekçisidir ve olmaya devam edecektir." 72 İstihdama ve ihracata devam Toplantıda konuşan yabancı sermayeli firmaların yöneticileri Türkiye’ye güvendiklerini, yatırıma, üretime, istihdama ve ihracata devam edeceklerini belirten mesajlar verdiler. HÜSEYIN GELIS Siemens “Türkiye’ye uzun vadeli bir bakışla geldik. Birlik ve beraberlik içinde olduğumuz takdirde sorunlarımız mutlaka çözülür. Türkiye’de bulunmaya devam edeceğiz. Elbette fabrikalar kuracağız ama bu alanda ufkumuz açık olmalı.” AHMET ERDEM Shell Türkiye “Türkiye’nin potansiyeline ve geleceğine yürekten inanıyoruz. Başta enerji olmak üzere birçok alanda yatırım yaptık ve yapmaya da devam etmekteyiz. Yatırımcıları destekleyici çalışmalarından dolayı teşekkür ederiz." ALI KOÇ Ford Otomotiv “Ortaklarımızla beraber ülkemize olan inancımız ve güvenimizi sadece sözde dile getirmiyor, yatırımlarımız ile altını dolduruyoruz. Son beş yılda yaptığımız 30 milyar TL’lik yatırım, geleceğe duyduğumuz güvenin göstergesi." MAHMUT SARIOĞLU Good Year “Türkiye’de 1962’den bu yana faaliyetteyiz. Türkiye çapında yayılmış geniş bayilerimizle istihdam yaratıyoruz ve geçmişten bugüne dek yaptığımız yatırımlarla büyümeye devam ediyoruz.” SAMI SEVINÇ ABB Elektrik “Türkiye’de sanayici olmanın daha ziyade roller coster’a binmeye benzediğini söylüyorum. Bu çerçevede çözüm için devlet büyüklerimizin katkısı çok önemli. Alışık olduğumuz çıkış süreci başlayacaktır.” BUĞRA KAVUNCU BASF Türk “Önümüzdeki yıllarda kimya sektöründe üretim hacmini artırabileceğiz. Uluslararası yatırımcıların Türkiye’ye her zaman ilgisi oluyor. İnsan kaynağı açısından da şanslı bir ülkeyiz. Siyasi istikrar ve huzur çok önemli." DR. ALTAN DEMIRDERE Sandoz / Novartis “Global CEO’muz Türkiye’ye gelince her şeyin normal olduğunu gördü ve mutlu bir şekilde ülkesine döndü. Sandoz/Novartis, Türkiye’yi sevmekten ve güvenmekten hiçbir zaman vazgeçmeyecektir.” ZEYNEP SUNGU Nestle “Nestle Türkiye’den hiçbir zaman vazgeçmedi, Türkiye ekonomisinin gücüne ve büyüme potansiyeline inancımız tam. Dünyanın en büyük büyüme potansiyeline sahip ülkesi. İstikrarını geliştireceğine inanıyoruz" 73 DÜNYA / TÜRKİYE MARKA İMAJ TİM DARBE GİRİŞIMI SONRASI NELER YAPTI HIDAYET KADIROĞLU ŞTG Başkanı Kadiroğlu: Onlar gelmezse biz gideceğiz “Ağustos, eylül ve ekim aylarında 7 ülkeden alım heyeti getirmek için çalışmalar yapılıyor. Alım heyeti organizasyonuna Şili, Arjantin, Kolombiya, Hindistan, Belçika, İspanya ve Güney Kore’den ziyaretçiler bekleniyor. Türkiye’de yaşanan son gelişmelerden sonra gelmek istemeyen heyetler olursa söz konusu ülkelere bizler giderek ilişkilerimizi geliştirmek için çalışmalarımızı sürdürebiliriz.” Dalgakıran: Türkiye’de işler yolunda, kurumlar çalışıyor “Almanya’da hızla bir danışmanlık mekanizması oluşturduk. Oradaki arkadaşlarımız (Ahmet Yılmaz) harekete geçti. Toplam tirajları 150 bini bulan Produktion, RIDVAN MERTÖZ İDDMİB Başkanı 74 ADNAN DALGAKIRAN MAİB Başkanı MDA Technologies, MM Maschinemarkt ve VeMAS Innovativ dergilerinde yayınlarımız çıktı. 4 daha çıkacak. Önümüzdeki günlerde Almanya’ya gidip yüzyüze de temas edeceğiz.” Mertöz: Fuara katılımı iptal eden yok “İstanbul’da 20-23 Eylül tarihleri arasında gerçekleştirilecek Zuchex 2016 Fuarı’na ABD, Almanya, Portekiz, Fas gibi 10 ülkeden katılım bekliyoruz ve şu ana kadar iptal eden bir ülke olmadı.” Şenocak: 3 alım heyeti gelecek “Eylül ve kasım aylarında 3 alım heyeti Türkiye’ye gelmesini planlıyoruz. Eylül ayında gerçekleştirilecek AYMOD alım heyeti bünyesinde Rusya, İran, Romanya, Tacikistan ve İngiltere’den 22 iş insanı gelecek” MUSTAFA ŞENOCAK İDMİB Başkanı • 15 TEMMUZ: Basın açıklaması yayınlayarak “Demokrasi, Milli İrade, Cumhurbaşkanımızın ve Hükümetimizin Yanındayız” dedik. • 16 TEMMUZ: “İradesine Sahip Çıkan Millet İhanete Teslim Olmadı” açıklamasıyla eylemleri bir daha kınadık. Dış Ticaret Kompleksimize “Asil Milletimizle Gurur Duyuyoruz” sloganıyla bir 160 metrekare pankart astık. • 17 TEMMUZ: Panama ve Guatemala’ya Ticaret Heyetimizi göndererek çalışmalarımıza devam edeceğimizi bildirdik. • 18 TEMMUZ: İstanbul’da 12 STK ile birlikte “Karanlıktan Aydınlığa” sloganıyla basın bildirisi açıkladık. “Kaldığımız Yerden Daha Fazla Gayretle Devam Ediyoruz” başlığıyla bir basın açıklaması yayınladık. • 19 TEMMUZ: İBB, Valilik, Ankara Valiliği, TBMM Başkan ve Genel Sekreteri, TRT, Hürriyet , Yenişafak , Cnntürk vb. 20'ye yakın yere geçmiş olsun ve başsağlığı mesajı gönderdik . • 20 TEMMUZ: Toplam 520 STK, Meslek Örgütü, Sendika ve Konfederasyon Temsilcisi ile birlikte Meclisimizde milli iradeye karşı darbe girişimine karşı ortak bildiriyi açıkladık. 65 bin ihracatçımıza yurtdışındaki alıcılarına iletmeleri için örnek bir mektup göndermeye başladık. Bu mektupta, Türkiye ekonomisinin tüm kurumlarıyla her zamanki gibi hatta daha etkili bir şekilde çalışmaya devam ettiği vurgulandı. Standard and Poor’s tarafından açıklanan not indirimine ilişkin kararın da zamanın da doğru olmadığını vurgulayan “Kazanan Demokrasi ve İstikrar iken Not İndirimi Karşı Tarafı Ödüllendirmek Anlamına Geliyor” başlığıyla basın açıklaması yayınladık. • 21 TEMMUZ: TİM ve 60 İhracatçı Birliği Başkanları ve Yönetim Kurulu Üyeleri ile birlikte toplam 400 kişinin katılımıyla “Türkiye Gelecek İçin Daha da Umutlu” sloganıyla bir bildiri açıkladık. • 22 TEMMUZ: TİM Web sayfasında "hain saldırı kaynaklı sorun destek masasi" açtık bunu birliklere duyurduk.Tüm dünyaya ulaşan yabancı yazılı ve görsel medya kuruluşlarına mektup gönderildi. İhracatçılara "sorun yok yola devam" temalı iki dakikalık bir video mesajı gönderdi. Bu video 110 bin kişiye email atıldı. Türkiye’deki tüm yabancı misyon şeflerine de durumu anlatan bir mektup gönderdik. Fitch ve Moody’s’in de aralarında yer aldığı dünyanın en büyük on beş finansal kuruluşuna da pazartesi günü Türkiye ekonomisinin dinamiklerinde hiçbir değişiklik olmadığını anlatan bir mektup gönderildi. • 26 TEMMUZ: Almanya, Türkiye, İngiltere ve Fransa'da ilk partide 100 bin Twitter kullanıcısına özel mesaj gönderiliyor. Duruşumuzu dünyadaki iş çevrelerine duyurabilmek için yurtdışındaki muhatap STK’lara da aynı şekilde bir mektup gönderiliyor. • 1 AĞUSTOS: TİM’in yabancı yayını olarak 6 yıldır her ay yayınlanarak yüzbinlerce kişiye ulaşan “The Turkish Perspective” dergisi, özel bir sayı olarak çıkacak. • AĞUSTOS: Yurtdışı medya kampanyası yürütülecek. • EYLÜL: Yakın zamanda ülkemizdeki bütün Büyükelçileri davet edeceğimiz bir organizasyonun hazırlıklarına da başlandı. BÜYÜME / İHRACATIN GİZLİ ŞAMPİYONLARI İhracatın gizli şampiyonları belirleniyor TİM ve Dünya Gazetesi, ihracatın gelişimi ve ülke ekonomisinde payının artırılması amacıyla İhracatın Gizli Şampiyonları yarışması düzenliyor. Türkiye İhracatçılar Meclisi ve Dünya Gazetesi işbirliğinde ihracatın geliştirilmesi ve ülke ekonomisindeki payının artırılması amacıyla Türkiye’nin Gizli İhracat Şampiyonları belirleniyor. Yeni ürün, ürün ve pazar çeşitliliği, katma değeri yüksek ürün ve ihracat performansının artırılması gibi ölçütlerle ihracatçıların değerlendirileceği yarışmada toplamda 10 kategori bulunuyor. Başvurular 23 Eylül 2016 tarihine kadar tim.org.tr ve dunya. com adreslerinden yapılabilecek. hizmetleri, ticari ve ticaret bağlantılı diğer hizmetler gibi çeşitli alanlarda hizmet ihracı yapan firmalar. Yarışmanın kategorileri: 7. Üniversite-Sanayi İşbirliği Şampiyonu: Üniversite, TÜBITAK vb akademik kurumlar ile ortaklasa yaptığı projeleri ticarileştirerek ihraç eden firmalar. 1. Özgün Ürün Şampiyonları: Türkiye'den ilk kez ihraç edilen ya da katma değeri oldukça yüksek veya geleneksel ürünpazar konseptinin dışında ürün ihracatı gerçekleştiren firmalar. 2. Sınır Tanımayan Şampiyonlar: En fazla sayıda ülkeye ihracat gerçekleştiren veya herhangi bir ürünün ilk kez ihracatını gerçekleştiren firmalar. 3. e-İhracat Şampiyonları: Tanıtım, pazarlama ve sipariş işlemini internet/e-ticaret platformları üzerinden yapmış olan firmalar. 4. Hizmet Şampiyonları: Ulaştırma, turizm, haberleşme, inşaat, sigorta, bilgisayar ve bilgi 76 5. Turquality Şampiyonu: Turquality desteğinden faydalanan ve bu destek kapsamında yurtdışında Türk Malı imajını güçlendiren firmalar. 6. Girişimcilik Şampiyonu: Sosyal sorumluluk çerçevesinde veya bulunduğu coğrafya ve imkânlar paralelinde gösterilen girişimcilik başarısı için aday gösterilen firmalar. 8. En Çevreci Şampiyon: İhraç ettiği ürünlerin üretim süreçleri ya da ürünlerin kullanım alanları dolayısıyla çevreci firmalar. 9. Ar-Ge Merkezi İnovasyon Şampiyonu: Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı tarafından onaylı Ar-Ge Merkezlerinde geliştirilen ve ticarileştirilen bir ürünün, sistemin ya da sürecin ihracatını yapan firmalar. 10. Genç İhracatçı Ödülü: Türkiye ihracatının geleceği niteliğinde ihracatlara imza atmış 30 yaşını aşmamış adaylar. Son başvuru tarihi 2016 lWEEK ONLY THIS ü l 23 Ey Başvuru koşulları • Başvuran firmalar 2015 yılı içinde ihracat yapmış olmak zorundadır. • Firmaların başvurulan kategoriyle ilgili gerekli evrakları ve bilgileri paylaşması gerekmektedir. • Bir firma birden fazla kategoride başvuru gerçekleştirebilecektir. • Firmalar sadece belirlenen 10 kategori için başvuru yapabileceklerdir. • Ödüller “İhracatın Gizli Şampiyonları Büyük Jürisi”nin değerlendirmesi sonucunda belirlenecektir. • Dereceye giren firmalar plaket ile ödüllendirilecektir. • Plaket töreni İhracat Haftası etkinlikleri kapsamında gerçekleştirilecektir. 77 İNOVASYON / DÜNYADAN Uzay madenciliğine adım adım ABD merkezli birçok şirket uzay madenciliği işine el atmaya başladı. Uzay madenciliğinin önde gelen şirketlerinden biri olan Deep Space Industries, ilk maden arama tarihi olarak 2020 yılı için hazırlanıyor. Şirket yöneticilerinin açıklamalarına göre Deep Space Industries her türlü yatırımı yaparak gerek personel gerekse ekipman olarak artık tamamen bu göreve hazır durumda. Yaklaşık 50 kilogramlık ağırlığıyla oldukça hafif bir şekilde üretilen Prospector-1 isimli uzay aracı bu görev için hazırlanıyor. Asteroid inişinin ardından gök taşlarının kaynağı araştırılıp bir harita hazırlanacak. Cihaz ilk önce madencilik için en uygun bölgeyi araştıracak ve kaynak toplanmaya başlanacak. 78 Dünyanın ilk kuantum telekomünikasyon uydusu fırlatıldı Çin, Micius adı verilen dünyanın ilk kuantum telekomünikasyon uydusunu başarıyla fırlattı. Ülkenin kuzeyinde bulunan Ciuçüen Uydu Fırlatma Merkezi'nden Uzun Yürüyüş 2D (Long March) taşıyıcı roketiyle fırlatılan Micius adlı kuantum telekomünikasyon uydusu, yörüngeye oturdu. Çok kapsamlı kuantum iletişim testleri yapacak olan uydu, Çin'in 2030'da kurmayı hedeflediği küresel kuantum telekomünikasyon Türkiye İnovasyon Endeksi'nde 16 basamak yükseldi Türkiye, Küresel İnovasyon Endeksi sıralamasında 2015 yılında 58. sıradayken, bu yıl 16 basamak birden yükselerek, 39,03 puan ile 42'nci sırada yer aldı. Her yıl gerçekleştirilen Küresel İnovasyon Endeksi raporunun bu yıl 9.su Cornell Üniversitesi, INSEAD (The Business School for the World) ve Dünya Fikri Haklar Örgütü (WIPO) işbirliği ile geçen hafta yayınlandı. Türkiye, Küresel İnovasyon Endeksi sıralamasında orta gelirli ülkeler arasında dördüncü sırada yer alıyor. İlk sırada, bu yıl en inovatif ilk 25 ülke arasına katılan Çin var. İkinci, AB üyesi Bulgaristan. Üçüncü ülke, Birleşik Arap Emirlikleri ve sonra Türkiye geliyor. Türkiye, bu sıralamada bir Kuzey Afrika ve Batı Asya ülkesi olarak yer alıyor. Bu bölge açısından bakıldığında da Türkiye en inovatif dördüncü ülke durumunda. İlk üçte, İsrail, Güney Kıbrıs ve Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) yer alıyor. Küresel İnovasyon Endeksi 2016 Sıralaması 2015 yılında 58'inci sırada kendine yer bulan Türkiye bu yıl 16 basamak birden yükseltti ve 39,03 puan ile 42'nci sırada yer aldı. Bu yıl da ilk sırayı 66,28 puanla İsviçre alırken, İsviçre'yi İsveç, İngiltere ve ABD takip etti. ağı çalışmalarının bir parçası olacak. Dünya yüzeyinden 500 kilometre yukarıda en az iki yıl görevde olacak 631 kilogram ağırlığındaki uydu, mantık felsefesi alanında en eski üç sistemin kurucularından biri olan ve Micius olarak bilinen Çinli filozofun adını taşıyor. Çin dışında Avusturya, Singapur, Almanya, İngiltere, Kanada ve İtalya'nın da kuantum telekomünikasyon teknolojisi çalışmaları bulunuyor. Karbondioksitten yakıt ürettiler ABD’li bilim insanları karbondioksit gazını hidrokarbon yakıta dönüştüren güneş pilleri icat etti. ABD'nin Chicago kentindeki Illinois Üniversitesi'nden bilim insanları Amin SalehiKhojin ve Muhammed Asadi, 'Yapay Yaprak' adını verdikleri projeyle karbondioksit gazını hidrojen ve karbonmonoksitten oluşan sentetik bir gaz karışımına dönüştürüp yakıt olarak kullanılabilir hale getirmeyi başardı. Elektrik enerjisini düşük verimlilikle pillerde depolayan güneş panellerinin aksine bu teknoloji, dizel araçlarda kullanılabilen bir yakıt türü üretiyor. Solar Impulse 2 dünya turunu tamamladı Sadece güneş enerjisiyle havada kalan Solar Impulse 2 dünya turunu tamamlayarak 9 Mart 2015'te havalandığı Birleşik Arap Emirlikleri'nin başkenti Abu Dabi'ye geri indi. Uçak, dünya turunun son etabı için 23 Temmuz'da Mısır'ın başkenti Kahire'den havalanmıştı. Uçağın Abu Dabi'ye ulaşması iki gün 37 dakika sürdü. Dünya turunu iki pilotla tamamlayan Solar Impulse 2, toplamda 505 saat (23 günden fazla) havada kaldı. Uçak, kötü hava şartları yüzünden Avrupa, Kuzey Amerika ve Asya'daki bazı havaalanlarında planlanmayan molalar verdi. 16 etapta tamamlanan dünya turu boyunca uçak, en uzun uçuş rekorunu dört gün, 21 saat, 51 dakika boyunca havada kalarak Nagoya'dan Hawaii'ye giderken kırdı. 40 bin km'lik turu tamamlayan uçağın kanat genişliği 72 metre. 79 İNOVASYON / TÜRKİYE'DEN Savunma sanayisinde ‘3 boyutlu yazıcı’ dönemi İnsansız tarım aracı "Eco Barrow"a ödül ODTÜ Endüstri Ürünleri Tasarımı Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Hakan Gürsu ve ekibinin, tarım arazilerinde mahsul toplama, yük taşıma, sulama, ilaçlama gibi görevler için tasarladığı "Eco Barrow" isimli insansız araç, ABD'deki uluslararası tasarım yarışmasında ödül aldı. Yrd. Doç. Dr. Gürsu, yaptığı açıklamada, 2007'den itibaren düzenlenen "International Design Awards" isimli uluslararası tasarım yarışmasının mimari, iç mekan, ürün tasarımı ve moda alanlarında en yenilikçi uygulamaları ödüllendirmeyi amaçladığını ifade etti. Yarışmanın dereceye giren tasarımlar için bir akreditasyon niteliği taşıdığına işaret eden Gürsu, ödüllü tasarımların da New York ve Los Angeles'ta gerçekleştirilecek ödül töreninde sergileneceğini söyledi. Bu yılki "International Design Awards 2015" yarışmasında ekip olarak 5 ödül aldıklarını bildiren Gürsu, ayrıca ekibinin gösterdiği performans sonucunda yarışmanın "ödüllü şirketler" sıralamasında Amerika merkezli iki şirketin ardından 3’üncü sırada yer aldığını aktardı. Ödüle layık görülen tasarımlar arasında "Eco Barrow" isimli insansız tarım aracı platformunun bulunduğuna dikkati çeken Gürsu, tasarımın "alternatif enerjili ulaşım araçları" kategorisinde gümüş ödüle layık görüldüğünü belirtti. Gürsu, tasarıma ilişkin şu bilgileri verdi: "Elektrik enerjisiyle çalışan tasarım, tarım, yapı ve savunma gibi çeşitli sektörler için özelleşebilecek bir araç çözümü öneriyor. Tarım arazilerinde kullanılmak üzere geliştirilen insansız araç, yük taşıma, sulama, ilaçlama, kazı ve vinç gibi çeşitli görevler için modüler yapıda bir platform sunuyor." 80 Savunma Teknolojileri Mühendislik ve Ticaret A.Ş, kamuoyunda ‘3 boyutlu yazıcı’ olarak bilinen katmanlı imalat teknolojilerinin havacılıktaki uygulamalarına yönelik bir rapor hazırladı. Rapora göre katmanlı imalat teknolojileriyle birlikte mühendisler, imalat kaynaklı kısıtların ortadan kalkması sonucu, zihinlerindeki tüm tasarımları kısa sürede hayata geçirebilerek, daha hafif ve belki de imal edilemez şekilleri gündemlerine alabilecek. Havacılık sanayisine yön vermesi beklenen katmanlı imalat yönteminin, Savunma Sanayii Müsteşarlığı projeleri ve TÜBİTAK araştırmaları sayesinde yakın zaman içerisinde Türkiye’de de artması bekleniyor. Türkiye’nin uçak, helikopter, füze, insansız hava aracı, uydu, jet motoru yurtiçi geliştirme projelerinde özellikle kritik ve maliyetli metal parçalarda katmanlı imalat teknolojilerinin kullanılmasıyla performans, maliyet ve rekabet avantajı sağlanabilecek. Dünyada önde gelen motor ve platform üreticileri bu konuda ciddi araştırmalar ve yatırımlar yapıyor, patentler alıyor. Darbeye karşı dayanıklılığı artıracak buluş ‘Design Turkey’ başvuruları sona erdi Design Turkey Endüstriyel Tasarım Ödülleri, bu yıl Ekonomi Bakanlığı, TİM ve Endüstriyel Tasarımcılar Meslek Kuruluşu işbirliği ile 5’inci kez düzenlenen yarışmanın başvuruları sona erdi. Design Turkey inovasyon ve markalaşma alanında Türkiye’nin en büyük ödül organizasyonlarından. Düzenlendiği ilk yıldan bu yana bin 500 başvuru alan ve 300’e yakın ürünü farklı kategorilerde ödüllendiren Design Turkey Ödülleri, Türkiye'nin endüstriyel tasarım alanındaki tek sistematik değerlendirme sistemi olma özelliğini taşıyor. Türk sanayisinin gelişmesine yön veren yaratıcı tasarımları ön plana çıkaran, ödüllü projelerin sadece Türkiye’de değil, uluslararası alanda da markalaşmasına olanak sağlayan Design Turkey ödülleri Ekimde sahiplerini bulacak. İbrahim Babacan isimli mucit tarafından geliştirilen buluş ile darbeli çalışan makinelerde veya darbeye karşı korunması gereken ve istenen sistemlerin tümünde kullanılmak üzere geliştirilen makine ile sistemlerdeki darbe etkisi tarihe karışıyor. Bir nevi amortisörlü sistemlerin geliştirilmiş hali olarak adlandırılan yeni buluş ile birlikte makine ve sistemlerinin darbelerden korunmasını sağlandığına işaret eden mucit İbrahim Babacan, darbelerin makinenin bozulmasına, kullanım ömrünün ve veriminin düşmesine neden olabildiğini belirterek buluşuyla birlikte makinelerin oluşturduğu darbelerden veya dış darbelerden korunmaları gerekliliği için koruyucular geliştirdiğini dile getirdi. Bu buluşla birlikte mevcut sistemlere oranla daha az parçadan oluştuğundan bakımı ve montajı çok daha kolay olduğu belirtiliyor. SİNERJİ / SEKTÖR / EV TEKSTİLİ 2 023 ihracat hedefleri doğrultusunda çalışmalarını sürdürerek, ülke ve ürün tanıtımına katkı sağlamayı hedefleyen TİM ve Denizli İhracatçılar Birliği, Ekonomi Bakanlığı’nın desteğiyle Türk havlusu’nu dünya çapında bilinen yerleşik bir marka haline getirmeyi hedefliyor. Bu kapsamda; atletizmden basketbola, rüzgâr sörfünden okçuluğa kadar birçok alanda milli takımların yarıştığı olimpiyatlarda sporcuların kullandığı havlular Denizli’de üretildi. Turkuaz renginde olan havlulara Turkish Towels (Türk havlusu) ile Made by Denizli (Denizli ürünü) markaları çift etiket olarak eklendi. 2016 Rio Olimpiyatları’nda Türkiye'yi temsil eden milli sporcular ile teknik heyete verilen havlularda ayrıca Discover the Potential (Potansiyel keşfedin) yazılı slogan da yer alıyor. Rio'nun gizli kahramanı: Denizli havlusu Kalitesiyle dünya pazarında kendine yer bulan Denizli havlusu, 2016 Rio Olimpiyatları'nda bilinirliğini ve kalitesini bir kez daha tescilledi. TİM ve DENİB'in katkılarıyla 200 milli sporcu ve teknik adamlara verilmek üzere hazırlanan havlular 'Turkish Towels' ile 'Made by Denizli' yazılı markalar etiket olarak dikildi. 82 Denizli havlusu dünyanın dört bir yerine ulaşsın istedik TİM Meclisi Başkan Vekili ve DENİB Başkanı Süleyman Kocasert, Türk havlusunu da, Türk hamamı ve Türk lokumundan sonra dünyada bilinen bir markaya dönüştürmek istediklerini belirterek, "Özellikle olimpiyatlar gibi organizasyonlarda sporcular, özel eşyalarını aralarında paylaşarak hatıra olarak kalmasını HAVLU ÜRETIMININ YÜZDE 70’INI DENIZLI YAPIYOR Denizli’nin özellikle ev tekstili sektöründe dünya çapında bilinen ve ün sahibi bir şehir. Havlu ve bornoz denildiğinde Denizli’nin marka bilinirliğinin çok daha üst seviyelere çıktı. Bugün dünyanın dört bir yanında ‘Turkish Towels’ olarak bilinen konseptin temsilcisinin Denizli olduğunu söylemek yanlış olmaz. Şehir, geçtiğimiz yıl yaklaşık 600 milyon dolar değerinde bir havlu ve bornoz ihracatı gerçekleştirdi. Türkiye’den ihraç edilen havlu ve bornozların yaklaşık yüzde 70’inin üretiminin Denizli’de gerçekleşiyor. Halen Denizli’den gerçekleşen havlu ve bornoz ihracatının yarıdan fazlası AB ülkelerine gerçekleşse de son birkaç yıldır Avrupa’nın yaşadığı zorlu ekonomik süreç, Denizlili üreticilerin alternatif pazar arayışlarını da güçlendiriyor. Türkiye’nin marka ve algı düzeyinin yükselmesi için çalışmalarını sürdüren TİM ve Denizli İhracatçılar Birliği, Türk havlusunu dünyada bilinen yerleşik bir markaya dönüştürmeyi istiyor. istiyor. Bu nedenle biz de milli sporcularımıza Türk havlusu gönderiyoruz. İstedikleri sporculara hediye etsinler ve kullansınlar. Böylece Denizli havlusu dünyanın dört bir yerine ulaşsın istedik" dedi. Kalite bir kere daha tescilleniyor Türkiye’nin marka ve algı düzeyinin yükselmesi için çaba gösteren TİM ve Denizli İhracatçılar Birliği (DENİB) katkıları ile hazırlanan havlular, aynı zamanda Turkish Towels ile Made by Denizli markalarının uluslararası arenada tanıtımını sağladı. Tarihsel bir geçmişe sahip olan Türk havlusu bu vesile ile bir kez daha birçok ülkenin temsilcilerinin bir arada olduğu bir organizasyondan lanse edilmiş oldu. 2023 ihracat hedefleri doğrultusunda çalışmalarını sürdürerek, ülke ve ürün tanıtımına katkı sağlamayı hedeflediklerini belirten DENİB Başkanı Süleyman Kocasert, bunu ileriye götürecek çalışmaları sürdürdüklerini söyledi. Süleyman, "Daha önce de Dünya Kupası, Avrupa Şampiyonaları gibi birçok uluslararası etkinlikte kullanılması için havlu üretim yaptık. Denizli havlusunun dünya çapındaki bilinirliği ve kalitesini bir kere daha tescilleniyor. DENİB, Denizli ürünlerini dünya pazarına tanıtma faaliyetlerinin artırmaya devam edecek. Olimpiyatlar 100’ün üzerinde ülkeden, on binlerce sporcuyu, basın mensubunu ve milyonlarca seyirciyi bir araya getiriyor. Bu tür organizasyonlar, ülke tanıtımı için çok önemli fırsatlar oluşturuyor. Biz de bu fırsatlardan yararlandık" diye konuştu. 30'dan fazla ülkenin sporcusu Türk havlularını kullandı Rio'da sporculara en fazla dokunan Türk ürünü havlu oldu. Yarışmalara katılan 30'dan fazla ülkenin sporcusu Türkiye'den ithal edilen havluları kullandı. Özel üretilen bazı havlularda, 'Turkish Towels' ile 'Discover the Potential' logosu etiket olarak dikildi. Havluların üretim yeri ise Denizli oldu. DENİB Başkanı Süleyman Kocasert, Türk havlusunu da, hamam ve lokumdan sonra dünyada bilinen bir markaya dönüştürmek istediklerini belirtti. 83 SİNERJİ / LALELİ FASHION FESTİVALİ Laleli, 7 ülkeden 170 alıcı ile buluştu LASİAD, darbe girişimi nedeniyle alıcıların Türkiye programlarını iptal ettiği bir dönemde Ekonomi Bakanlığı ve İHKİB’in desteği ile bu yıl beşincisi düzenlenen “Laleli Fashion Shopping Festivali”ne 7 ülkeden 170 alıcıyı getirdi. L aleli Sanayici ve İşadamları Derneği (LASİAD) tarafından bu yıl 5’incisi düzenlenen ve 7 ülkeden 170 alıcının davet edildiği Laleli Fashion Shopping Festival başladı 8 -14 Ağustos tarihlerinde gerçekleştirildi. 15 Temmuz’daki darbe girişiminin ardından Türkiye’nin morale ihtiyacı olduğunu vurgulayan LASİAD Başkanı Gıyasettin Eyyüpkoca, bu yılki festivali “ Darbe girişimine inat üretim ve ihracata devam” sloganı ile gerçekleştirdiklerini söyledi. Darbe girişimine inat ihracata devam Önceki yıllarda açık hava 84 defileleri ile festivale farklı bir renk ve coşku kattıklarını ancak 15 Temmuz darbe girişimi nedeniyle bu yıl eğlence ve defileleri iptal ettiklerini vurgulayan Eyyüpkoca, şunları söyledi: “Şehitlerimizin acısını içimizde yaşarken “hayat devam ediyor” ilkesinden hareketle Laleli Fashion Shopping Festivali’ni düzenliyoruz. Darbe girişimine inat üretime ve ihracata devam edecek, ülkemizi büyüteceğiz. Bir hafta sürecek festival boyunca İran, Cezayir, Nijerya, Türkmenistan, İHKİB tarafından desteklenene etkinliğe katılan İHKİB başkanı Hikmet Tanrıverdi, yabancı alıcıların standlarını ziyaret etti. Lübnan, Kamerun ve Gana’dan toplam 170 kişilik alım heyetini ağırladık.” Hiçbir ülkeden iptal yok Avrupa gibi geleneksel pazarlardaki alıcıların darbe girişimini öne sürüp, İstanbul’a gelmekten kaçındıklarını dile getiren Eyyüpkoca, “Davet ettiğimiz ülkelerden hiçbir iptal olmadı, hepsi bugün buradalar. Bu onların Türkiye’ye ve Türkiye ekonomisine olan güvenlerini ortaya koyuyor. Katılanların yüzde 80’i ilk kez Türkiye’ye geliyor. Bu yanıyla sektörümüz için taze nefes oldular. Festivalimizin ana etkinliğini Laleli firmalarının yabancı alıcılarla yapacakları B2B görüşmeleri oluşturuyor. Firmalarımız alternatif pazarlar için yeni ihracat köprüleri kuracaklar” dedi. 51 Laleli firmasının iştirak ettiği B2B görüşmelere katılan ülkeler ve gelen davetli sayısı şöyle; Gana 20, İran 50, Lübnan 20, Nijerya 20, Türkmenistan 20, Cezayir 20, Kamerun 20 kişi şeklinde. Ekonomi Bakanlığı ve İstanbul Hazırgiyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği’nin (İHKİB) destek verdiği festivalin ana sponsorluğunu önceki yıllarda olduğu gibi yine Garanti Bankası üstlendi. İNOVASYON / MAKALE Orduyu yeniden markalamak 1 TURGAY ADIYAMAN Saffron Brand Consultants Türkiye Direktörü Marka Danışmanı 15 Temmuz'dan sonra Türk Ordusu’nun da önünde böyle bir fırsat ve çok büyük bir potansiyel var. Yeniden yapılanmayı modernizasyon, profesyonelleşme, askerlik süresinin kısalması, okulların kapatılması gibi aksiyonlarla gerçekleştirmek mümkün. 86 5 Temmuz darbe girişiminin üzerinden bir ay geçti. Türk milleti, Türk devleti ve Türk ordusu ağır bir darbe aldı. Devletin tüm kurumlarıyla birlikte köklü bir yeniden yapılanmaya şiddetle ihtiyacı var. Ordudaki değişim ise belki de en zoru olacak. Mesele askeri okulların kapatılması, kimin kime bağlı olacağından daha karmaşık. Moraller bozuk, özgüven kırılmış, kafalar karışık. Neyse ki, liderlerin gösterdiği hassasiyet, yargının yaşla kuruyu ayırma çabası ve milletin Mehmetçiğe duyduğu derin şefkat var. Peki ne yapmak gerek? 2020’de yüzüncü yılına girecek Türk ordusunun, dünya ölçeğinde büyük bir yeniden yapılanma ve markalaşma programına ihtiyacı var. Ordu ve markalaşma hiç yanyana gelmeyen sözcükler. Oysa dünyadaki tüm ordular, simge, ikon ve ritüelleri ile markalaşırlar. Şirketlerde uzun çalışmalar gerektiren marka mimarisi sistemi, ordularda çok net ve açıktır. Piyade, zırhlı birlikleri topçular, lojistik bölümlerinin kendi kimliği ve markaları vardır. Kendi kültürleri vardır. Her milletten askeri ait olduğu birliğe gönülden bağlıdır. Gerektiğinde ölüme gitmeyi göze alan askerin, cesaret ve iç motivasyonu işte bu bağlılık ve birlik duygusundan kaynaklanır. Buraya kadarki tesbitler, her milletin ordusu için üç aşağı, beş yukarı aynı. Biz de ise işin rengi daha farklı, daha derin. Başka uluslarda millet merkezde, ordu da etrafındadır. Korur, savunur, Genç Türkiye Cumhuriyeti’nde ordu her şart altında el üstünde tutulmuş ve milli birliğin sembolü olmuştur. Genelkurmay Başkanı'nın protokolde Başbakan'ın hemen ardında yer alması tesadüfî değildir. Cami, bayrak ve ordu... Batı’da dahi, Türkiye denince akla hep bu üç simge geldi. Ta ki 15 Temmuz’a kadar. Geçen yüzyılda Batı toplumları, ordunun politika ile bağını keserek sivil bir düzen getirmiştir. Bunun sonucu marka kültürünün belki de en saf halini taşıyan ordular pek çok yenilik ve inovasyona öncülük etmiştir. fetheder. Bizde ise adeta ordu merkezde, millet ordunun etrafında konuşlanmış gibidir. Düşünün sadece üçyüzyılda koca bir kavmin Orta Asya’dan Batı’ya göç etmesi, dünyada başka örneği olmayan bir olay. Bunu ancak ordu disiplininde hareket eden bir millet başarabilir. Genç Türkiye Cumhuriyeti’nde ordu her şart altında el üstünde tutulmuş ve milli birliğin sembolü olmuştur. Genelkurmay Başkanı'nın protokolde Başbakan'ın hemen ardında yer alması tesadüfi değildir. Cami, bayrak ve ordu... Batı’da dahi, Türkiye denince akla hep bu üç simge geldi. Ta ki 15 Temmuz’a kadar. 1960’dan bu yana tam beş askeri darbe gördü bu ülke. Neredeyse her on yılda bir anarşi, terör, irtica, Atatürk ilkelerinden uzaklaşma gibi sebeplerle yönetime el kondu. Ordu, politika, ekonomi ve devlet idaresinde bazen az, bazen çok, ama daima bir etki sahibi oldu. Burada özet geçiyoruz ama elbette konular çok derin. 30 yıldır süren PKK mücadelesi; 50 yıllık dindar, laik, Kemalist kutuplaşması değil makale, kitap doldurur. Biz ordunun sivil hayata etkisi ile devam edelim. Türkiye’de demokrasiye ayar çekmek ve bir güç dengesi olmanın ötesinde ordunun sosyal hayata çok da fazla bir etkisi yansımamıştır. Oysa yine tarihsel kökenine baktığımızda farklı bir resim görüyoruz. Örneğin, İstanbul’un fethinde kullanılan topların döküldüğü Tophane, 15’inci yüzyılın en büyük ve yenilikçi endüstri tesisi olarak kabul edilir. Geçen yüzyılda Batı toplumları, ordunun politika ile bağını keserek sivil bir düzen getirmiştir. Bunun sonucu marka kültürünün belki de en saf halini taşıyan ordular pek çok yenilik ve inovasyona öncülük etmiştir. Ford’un yürüyen bant ile üretim sistemini ordudan esinlenerek geliştirdiğini herkes bilir. Sadece bu değil, bugün hayatımızın ayrılmaz parçası olan pek ürün askeri amaçlarla geliştirilmiştir. Önce orduda kullanılıp, sonra sivil hayatta yerini alan buluşlardan bazıları şunlar: GPS, Jeep, mikrodalga fırın, ilk bilgisayar-Eniac ve hatta internet. Şimdi Türk Ordusu’nun da önünde böyle bir fırsat ve çok büyük bir potansiyel var. Yeniden yapılanmayı modernizasyon, profesyonelleşme, askerlik süresinin kısalması, okulların kapatılması gibi aksiyonlarla gerçekleştirmek mümkün. Ama bundan çok ama çok daha fazlasını hakeden ve ihtiyaç duyan bir ordumuz var. Özünü bin yıl öncesinin ruhundan alan ve aynı zamanda gelecek yüzyıla damgasını vurmayı hedefleyen yeni bir askeri kültür inşa etmekten söz ediyoruz. İkonik ve iddialı değişimler hedeflenmeli, en ince ayrıntısına kadar tasarlanıp, hayata geçirilmeli. Manifesto’dan, üniformalara kadar her detaya yansıtılmalı bu ruh ve heyecan. İnanıyorum ki, layıkıyla yapılacak bir kapsamlı bir markalama çalışması, ordunun kendi içindeki disiplin yapısı sayesinde hızla sonuç verecektir. Üstelik bu değişimin etki ve motivasyonu ordunun dışına taşarak, devletin diğer yapılarına da rol model olacaktır. Dünyadaki tüm ordular simge, ikon ve ritüelleri ile markalaşırlar. Marka mimarisi sistemi, ordularda çok net ve açıktır. Kendi kültürleri vardır. 87 BÜYÜME / İHRACAT Otomotivde tarihi rekor TOPLAM İHRACATTAKİ PAY %19,7'YE YÜKSELDİ Türkiye otomotiv endüstrisi, Temmuz ayı ihracatında artış gerçekleştiren tek sektör olurken, toplam ihracattan aldığı payını da 2008 yılından bu yana kaydedilen en yüksek seviye olan yüzde 19,7’ye çıkardı. T ürkiye ihracatının lider sektörü otomotiv endüstrisinin yılbaşından bu yana süregelen yükseliş grafiği temmuz ayında da devam etti. Temmuzda ihracatını artıran tek sektör olan otomotiv, aynı zamanda Türkiye’nin toplam ihracatından aldığı payı 2008 yılından bu yana en yüksek seviyesine çıktı. Uludağ Otomotiv Endüstrisi İhracatçıları Birliği (OİB) verilerine göre, otomotiv sektörünün temmuz ayı ihracatı geçen yılın aynı 88 dönemine göre yüzde 5 artarak 1,7 milyar dolar oldu. Sektörün Türkiye ihracatından aldığı pay da son sekiz yılın en yüksek oranı olan yüzde 19,7 seviyesine yükseldi. Otomotivin Ocak-Temmuz dönemi ihracatı da yüzde 11 artışla 13,4 milyar dolar olarak gerçekleşti. OİB Yönetim Kurulu Başkanı Orhan Sabuncu, 15 Temmuz’da yaşanan darbe girişimi sonrası Türkiye otomotiv sanayinin üretim ve ihracatında herhangi bir sorun yaşanmadığına ve işlerin normal seyrinde devam ettiğine dikkat çekti. OİB Yönetim Kurulu Başkanı Orhan Sabuncu “Temmuz ayı ihracatında kaydedilen yüzde 5 oranında artış, otomotiv endüstrisinin yaşanan gelişmelerden olumsuz etkilenmediğini ortaya koyuyor. Üretimden gümrüklere kadar hiçbir aşamada aksaklık yaşanmıyor. Sektör olarak gerek sanayimizi gerekse Türkiye ekonomisini güçlendirmek için çalışmalarımıza hız kesmeden devam ediyoruz” dedi. Orhan Sabuncu, bayram tatili nedeniyle geçen yılın temmuz ayına kıyasla daha az çalışılmasına rağmen otomotiv endüstrisinin yükselişini sürdürdüğünün de altını çizdi. Temmuz ayında ürün grupları bazında yüzde 25’e varan oranlarda artış kaydedildiğini belirten OİB Yönetim Kurulu Başkanı Orhan Sabuncu, “Endüstrinin en büyük iki pazarı Almanya’ya ihracatımız yüzde 14, İtalya’ya yüzde 33 arttı. Almanya’ya yönelik artışta, binek otomobiller ihracatının yüzde 157 gibi AVRUPA OTOMOTIV PAZARI YÜZDE 9,5 BÜYÜDÜ OİB Başkanı Sabuncu, "Temmuz ihracatındaki artış, Türkiye otomotiv sanayinin lider, güçlü ve dinamik yapısıyla yaşanan gelişmelerden olumsuz etkilenmediğini ortaya koyuyor" dedi. rekor seviyede yükselmesi etkili oldu. AB ülkelerine ihracatımız da yüzde 10 artarak 1,3 milyar dolara yükseldi” diye konuştu. Ürün grubunda yüzde 25’e varan oranlarda artış oldu Ürün grubu bazında ihracat artışı önceki aylarda olduğu gibi Temmuz ayında da sürdü. Geçen ay binek otomobil ihracatı yüzde 25 artarak 608 milyon dolar, eşya taşımaya mahsus motorlu taşıtlar ihracatı da yüzde 4 artışla 381 milyon dolar oldu. Otomotiv yan sanayi ihracatı ise yüzde 12 azalarak 597 milyon dolar, otobüs-minibüsmidibüs ihracatı da yüzde 4 azalarak 86 milyon dolar olarak gerçekleşti. Binek otomobiller ürün grubunda en büyük pazar olan İtalya’ya ihracat yüzde 113 gibi yüksek bir oranda artış gösterdi. Yine önemli pazarlardan Almanya’ya yüzde 157, Slovenya’ya yüzde 24, Polonya’ya yüzde 94 ihracat artışı oldu. Diğer önemli pazarlardan İsrail’e ise yüzde 21, Birleşik Krallık’a da yüzde 54 düşüş yaşandı. Otomotiv yan sanayi ürün grubunda en fazla ihracat yapılan ülke olan Almanya’ya yüzde 8 düşüş yaşanırken, İran’a yüzde 75 gibi yüksek bir oranda, Romanya’ya da yüzde 12 oranında artış kaydedildi. Yan sanayinin diğer önemli pazarlarından İtalya’ya ihracatta ise yüzde 16, Fransa’ya yüzde 6, Birleşik Krallık’a yüzde 22, Amerika Birleşik Devletleri’ne yüzde 36 ve Belçika’ya yüzde 24 düşüş yaşandı. Eşya Taşımaya Mahsus Motorlu Taşıtlar grubunun en büyük ihracat pazarı olan Birleşik Krallık’a yüzde 35 düşüş olmasına rağmen, diğer önemli pazarlardan Hollanda’ya yüzde 160, Slovenya’ya yüzde 52, Amerika Birleşik Devletleri’ne yüzde 100 ve Almanya’ya yüzde 46 ihracat artışı kaydedildi. Otobüs-Minibüs-Midibüs ürün grubunda ise en Avrupa Birliği (AB) ve Avrupa Serbest Ticaret Birliği (EFTA) ülkeleri toplamında otomotiv pazarı, bu yılın Ocak-Haziran döneminde yüzde 9,5'lik büyüme kaydetti. Otomotiv Distribütörleri Derneği (ODD) tarafından Avrupa Otomobil Üreticileri Birliği (ACEA) verileriyle hazırlanan "2016 yılı Haziran ayı Avrupa Otomotiv Pazar Değerlendirmesi" yayımlandı. Buna göre, AB (28) ve EFTA ülkeleri toplamına göre otomotiv pazarı bu yılın Ocak-Haziran döneminde yüzde 9,5 yükselerek 9 milyon 92 bin 163 seviyesine ulaştı. 2015 yılının aynı döneminde toplam 8 milyon 304 bin 237 satış yapılmıştı. Söz konusu dönemde İsviçre'de yüzde 2,3 düşüş yaşanırken, satışlarını en çok artıran ilk üç pazar sıralamasında İzlanda yüzde 38,5, Litvanya yüzde 25,9 ve Macaristan yüzde 24,1 oranlarıyla yer aldı. En çok daralma Romanya'da AB (28) ve EFTA ülkeleri toplamına göre otomotiv pazarı bu yılın haziran ayında yüzde 7,3 büyüyerek, 1 milyon 700 bin 401 seviyesine erişti. 2015 yılı aynı ayında ise toplam 1 milyon 584 bin 535 satış gerçekleşmişti. Aynı dönemde daralma yaşayan ülkeler yüzde 32,2 ile Romanya, yüzde 5,7 ile İsviçre, yüzde 5,2 ile Bulgaristan, yüzde 1,3 ile Norveç ve yüzde 0,4 ile İngiltere oldu. Satışlarını en çok artıran ilk üç pazar sıralamasında Letonya yüzde 53,2, Hırvatistan yüzde 32,7 ve Macaristan yüzde 31,1 oranlarıyla yer aldı.Bu yılın ocakhaziran döneminde Türkiye, yüzde 1,45 artış ile Avrupa otomotiv satışları sıralamasında 6. ülke konumunda yer aldı. AB (28) ve EFTA ülkeleri toplamına göre hafif ticari araç pazarı bu yılın ocak-haziran döneminde yüzde 12,7 artarak, 1 milyon 1 bin 293'e yükseldi. 2015 yılı aynı döneminde ise 888 bin 083 satış gerçekleşmişti. Aynı dönemde en fazla düşüş yüzde 15,1 ile Letonya'da, yüzde 12,4 ile Yunanistan'da ve yüzde 1,9 ile İsviçre'de yaşandı. 89 BÜYÜME / İHRACAT önemli pazarlardan Fransa’ya yüzde 21, Almanya’ya da yüzde 24 düşüş oldu. Suudi Arabistan ise bu ürün grubunda çok yüksek oranlı artış ile en fazla ihracat yapılan ikinci ülke konumuna yerleşti. 123 milyon TL yatırımla, 10'uncu nesil yeni Civic'in test üretimine başladı. Yılın son çeyreğinde seri üretime geçilecek fabrikada, vardiya sayısı ikiye çıkacak. Yeni Civic Sedan'ın üretimine başlanmasıyla 400 ilave işçi alınacak. Şu anda 800 olan istihdam kademeli olarak bin 200 çalışana ulaşacak. Almanya’ya ihracat yüzde 14, İtalya’ya yüzde 33 arttı Türkiye otomotiv endüstrisinin en büyük pazarı olan Almanya’ya ihracat Temmuz ayında yüzde 14 artarak 272 milyon dolar olarak gerçekleşti. Almanya’ya yönelik artışta binek otomobiller ihracatının yüzde 157 gibi rekor seviyede artması etkili oldu. İkinci büyük pazar olan İtalya’ya ihracat da yüzde 33 artışla 189 milyon dolara yükseldi. İtalya’daki yükselişte binek otomobiller ihracatının yüzde 113 artması etkili oldu. Endüstrinin üçüncü büyük pazarı olan Fransa’ya ihracat da yüzde 8 artışla 179 milyon dolar olarak kaydedildi. Temmuz ayında sektörün diğer önemli pazarlarından Slovenya’ya yüzde 38, Hollanda’ya yüzde 47, Polonya’ya yüzde 71, İsveç’e yüzde 106, İran’a yüzde 75 ihracat artışı görülürken, Birleşik Krallık’a yüzde 37, Amerika Birleşik Devletleri’ne yüzde 18 ve Belçika’ya yüzde 25 düşüş yaşandı. Birleşik Krallık’a olan düşüşte bu ülkeye yönelik eşya taşımaya mahsus motorlu taşıtlar ihracatının yüzde 35, yan sanayi ihracatının 90 İ10’a makyaj yapılacak OİB verilerine göre sektör ihracatı Temmuz ayında geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 5 artışla 1,7 milyar dolar oldu. Sektör, Temmuz ayında AB ülkelerine yüzde 10 artışla 1,3 milyar dolar ihracat kaydetti. da yüzde 22 azalması etkili oldu. Amerika Birleşik Devletleri’ne yönelik ihracata ise binek otomobiller ihracatının yüzde 100, yan sanayi ihracatının yüzde 36 düşüşü olumsuz etki yaptı. En büyük pazar AB’ye ihracat yüzde 10 arttı Türkiye otomotiv endüstrisinin ülke grubu pazarında en büyük pazarı olan AB’ye yönelik ihracatı temmuz ayında da yükselişini sürdürdü. Temmuz ayında AB ülkelerine gerçekleştirilen otomotiv ihracatı yüzde 10 artışla 1,3 milyar dolar olurken, AB’nin sektör ihracatından aldığı pay da yüzde 78 olarak gerçekleşti. Temmuz ayında alternatif pazarlar arasındaki Eski Doğu Bloku ülkelerine yüzde 12 ihracat artışı olurken, Afrika Ülkeleri’ne ihracat ise yüzde 21 geriledi. Otomotiv son viraja dört modelle giriyor Toyota'nın kompakt crossover segmentindeki yeni temsilcisi, CH-R Toyota Sakarya fabrikasında üretilecek. Türkiye'de üretilen Corolla ve Verso'dan sonra üçüncü bir model olan yeni C-HR için 350 milyon Euro yatırım gerçekleştiren Toyota, Türkiye'de yaptığı toplam yatırım tutarını 1.7 milyar Euro’ya yükseltecek. Bin kişinin üzerinde ilave istihdam getirecek yeni model ile birlikte fabrika kapasitesi 150 binden 280 bine çıkacak. İlk olarak Türkiye'de satışa sunulacak CH-R, 1.2 turbo benzinli, 1.8 hibrid ve 2.0 benzinli olmak üzere üç farklı motor seçeneğine sahip olacak. İki vardiya üretim Japon Honda da Gebze Şekerpınar'daki tesislerinde Hyundai Assan'ın 2013'den bu yana ürettiği i10 modeli, yılsonunda kapsamlı bir makyajdan geçecek. Hyundai Assan tesislerinde üretilen i10 modelinin yüzde 90'ı Avrupa'ya ihraç ediliyor. İngilizce okunuşu Ayten olan aracın en iyi müşterileri ise İngiltere, Almanya ve İtalya. 7 yıl sonra yeniden Oyak Renault, Megane Sedan modelini 7 yıl aradan sonra 250 milyon Euro yatırımla yeniden üretmeye hazırlanıyor. Fluence'nin yerini alacak yeni Megane Sedan, yılın üçüncü çeyreğinde Bursa'da bantlardan inmeye başlayacak. Yeni dönemde, Bursa'da Clio hatchback, Clio Sport Tourer ve Megane Sedan üretilecek. Bursa'da üretilecek olan Megane Sedan Ekim 2016'da Türkiye'de satışa sunulacak. DOĞU - BATI / İSRAİL İsrail ile ikinci bahar Türkiye ve İsrail arasında düzelen ilişkilerin dış ticareti olumlu etkilemesi ve ihracatın artmasına katkı sağlayacağı öngörülüyor. İsrail ile varılan mutabakatla önümüzdeki yıllarda ticaret hacminin 8 milyar doları bulması bekleniyor. S on yıllarda yaşanan gerilimlerle düşüş yaşayan Türkiye-İsrail ticaret hacmi, ilişkilerdeki normalleşmeyle yeniden yükselişe geçti. Türkiye’nin son üç yılda, komşusu olan ülkelerden en çok İsrail ile ticaret hacmi arttı. Türkiye-İsrail ilişkilerinin normalleşmesine yönelik mutabakata varılmasının, iki ülke arasındaki dış ticarete olumlu etki etmesi bekleniyor. Normalleşmenin enerji ve inşaat alanında milyarlarca dolarlık anlaşmaların önünü 92 açabileceği öngörülüyor. Uzlaşmayla İsrail yeni bir pazar kazanacak, Türkiye ise doğalgazda Rusya’ya bağlılığını azaltacak. İnşaat alanında ise Gazze’de hayata geçirilecek hastane, elektrik santralı, deniz suyunu içme suyuna dönüştüren tesisler ve toplu konut projeleri öne çıkıyor. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre krizin hemen ardından 2011 yılında 4,4 milyar dolarla rekor seviyeye ulaşan iki ülke arasındaki dış ticaret, diplomatik ilişkilerden bağımsız bir şekilde Türkiye lehine bir seyir izledi. Son 5 yılda İsrail’e karşı sürekli dış ticaret fazlası verilirken, bu dönemde ihracat yüzde 13 artarak 2,4 milyar dolardan 2,7 milyar dolara yükseldi. İthalat ise yüzde 19 azalarak 2,1 milyar dolar seviyelerinden 1,7 milyar dolara geriledi. Turizmde ise diplomatik ilişkilere bağlı bir seyir görüldü. Yarım milyonlara varan turist sayısı 80 binin altına indi. İsrail – Türkiye dış ticaret raporu Doğal kaynakları kısıtlı olan İsrail’in dış ticaretinde çoğunluğu hammadde ithalatı oluşturmakta olup özellikle AB ve ABD’nin yaşadığı ekonomik durgunluk İsrail ticaretini olumsuz etkilemiştir. Türkiye, İsrail’in en çok ithalat yaptığı ülkeler arasında 5'inci sırada yer almaktadır. 2015 yılında İsrail’in ülkemiz ile ticaret hacmi, özellikle İsrail'in Türkiye'ye ihracatının parasal değerindeki düşüşün etkisiyle yüzde 14,2 azalarak 4,6 milyar dolar seviyesine indi. 2015 yılında, İsrail’in Türkiye’den yaptığı ithalatta en fazla yer tutan kalemlerden adi metaller ve adi metallerden eşyalar (özellikle inşaat demiri) ithalatı diğer küresel oyuncuların Türkiye-İsrail ticaret hacmi, ilişkilerdeki normalleşmeyle yeniden yükselişe geçti. Türkiye’nin son üç yılda, komşusu olan ülkelerden en çok İsrail ile ticaret hacmi arttı. İsrail’in demir-çelik piyasasındaki paylarını göreceli şekilde artırmaları sebebiyle yüzde 36 düşüş göstererek tüm ithalat değerini aşağıya çekti. İsrail pazarında çok fazla talep gören nakil vasıtaları ihracatı da yıllık ve tercihli olarak değişikliğe uğramakla beraber Türkiye’den ithal edilen makine ve beyaz eşya kalemlerindeki rakamlarda büyük değişiklikler gözlemlenmedi. Demir-çelik ürünleri, nakil vasıtaları ve beyaz eşya, genelde, İsrail’in Türkiye’den yaptığı toplam ithalatın yaklaşık yarısını oluşturduğu için, bu kalemlerden iki tanesindeki ithalat düşüşü, İsrail’in Türkiye’den yapmış olduğu tüm ithalatı da aşağıya çekti. Bunlar dışında, Ekonomi Bakanlığı’nın İsrail raporu verilerine göre, mineral maddeler ve kimya sanayi ürünleri ithalatında yüzde 30 artış gerçekleşti. Gıda ürünlerinde geçen yıl başlamış olan ithalat artışı devam etmiş, bu ürünlerin ithalatı 2015 yılında yüzde 44 artış göstererek 2014 yılındaki 159 milyon dolardan 230 milyon dolara yükseldi. Gıda ürünleri, Türkiye'den yapılan ithalatta yükselme potansiyeli en fazla olan ürünlerden birisi olarak düşünülmektedir. 2015 yılının Ocak-Mayıs dönemi ihracat verilerine göre 2016 yılının ilk beş ayında ihracatımız yüzde 10,7 oranında artış gösterdi. Yaş meyve sebze dikkat çekiyor Özellikle, yaş meyve sebze sektörü 2015 yılı ihracatına kıyasla yüzde 709’luk artış ile ihracatı en fazla artan kalem olarak dikkat çekmekte ve söz konusu ihracat artışına en fazla katkı sağlayan sektörlerden biri oldu. Bunun yanı sıra, savunma ve havacılık sanayi ve kuru meyve ve mamulleri sektörleri ihracatında 2015 ve 2016 yılının ilk 5 ayı kıyaslandığında önemli oranda artış görülmekte. 2015 yılında ihracatında düşüş görülen çelik, demir ve demir dışı, çimento, cam ve seramik ve mobilya, kâğıt ve orman ürünleri ihracatı 2016’nın ilk beş ayında yukarı yönlü ivme kazanmış olup bu sektörler genel ihracat artışına katkı sağlamakta. Ayrıca ihracat rakamları genel anlamda istikrarlı devam eden sektörler olarak otomotiv endüstrisi, kimyevi maddeler ve mamulleri, 2017 yılının ilk çeyreğinde İsrail’e sektörel bazlı (Yaş Meyve Sebze, Mobilya) heyetler düzenlemeyi planlıyor. Türkiye’nin İsrail ile yeni sayfa açması, enerji işbirliklerinin de önünü açacak. Türkiye ve İsrail arasında normalleşme sürecinin başlaması için varılan anlaşmayla İsrail doğalgazının Akdeniz üzerinden 500-550 kilometrelik yeni boru hattıyla Türkiye’ye, hatta ileride Türkiye üzerinden Avrupa’ya taşınmasının yolu açılabilir. İlişkilerin düzelmesiyle, bugüne dek özel sektör üzerinden yürütülen görüşmelerin resmi makamlar arasında da başlaması bekleniyor. 2,5-3 milyar dolarlık yatırımla gerçekleştirilecek boru hattından 2020’ye kadar yıllık 15 milyar metreküplük ihracat yapılması öngörülüyor. İsrail açıklarındaki Leviathan sahasında 1 trilyon metreküp doğalgaz hazır giyim ve konfeksiyon ve elektrik elektronik ve hizmet sektörü dikkati çekiyor. İsrail pazarında Türkiye için potansiyel arz eden başlıca sanayi sektörlerinden bazıları ise şöyle: Ambalaj malzemeleri, beyaz eşya, cam ve seramik inşaat malzemeleri, demir çelik, doğal taşlar, elektrikli makineler ve kablolar, elektronik, elyaf ve iplik, ev tekstili, halı, hazır giyim, ısıtma soğutma ve havalandırma cihazları, inşaat malzemeleri, kağıt karton ürünleri, kimya sanayi, kumaş, mobilyalar, otomotiv ana ve yan sanayi, sofra ve mutfak eşyaları, temizlik maddeleri. İsrail pazarında Türkiye için potansiyeli olan başlıca tarım sektörleri ise bakliyat, bisküvi, bitkisel yağlar, hububat, kuru meyveler, makarnalar, sert kabuklu meyveler, şekerli ve çikolatalı mamuller ile yumurta sektörü. TİM, İSRAİL'İN EN ÇOK İTHALAT YAPTIĞI 10 ÜLKE YILLIK VERİLER (milyon dolar) ÜLKE 2013 2014 % Değ. YILLIK VERİLER (milyon dolar) 2014 2015 % Değ. 1 ABD 8.159 8.564 5,0 8.564 8.027 -6,3 2 Çin 5.660 5.994 5,9 5.994 8.003 33,5 3 Almanya 4.666 4.651 -0,3 4.651 4.018 -13,6 4 İtalya 2.693 2.784 3,4 2.784 3.083 10,7 5 Türkiye 2.354 2.684 14,0 2.684 2.967 10,6 6 Belçika 3.823 3.818 -0,1 3.818 2.794 -26,8 7 Rusya 995 974 -2,0 974 2.664 173,4 8 Hindistan 2.122 2.241 5,6 2.241 1.981 -11,6 9 İsviçre 4.397 5.190 18,0 5.190 1.759 -66,1 10 İngiltere 2.422 2.335 -3,6 2.335 1.519 -34,9 93 DOĞU - BATI / İSRAİL rezervi bulunduğu tahmin ediliyor. Bunun yarısının ihraç edilmesi planlanıyor. "İsrail'le ticaret hız kazanır" TİM Başkanı Mehmet Büyükekşi, İsrail ile varılan mutabakata dair; “İsrail ile yapılan mutabakat çerçevesinde siyasi ilişkilerin tekrar rayına girecek olmasını ihracat camiası olarak olumlu buluyoruz” dedi. İsrail ile ticari ilişkilerin 2010 yılından bugüne kadar geçirilen sıkıntılı dönemlere rağmen kararlı bir şekilde artmaya devam ettiğini dikkat çeken Büyükekşi, “İki ülke de ticaret açısından birbiri için önemli birer partner. 2015'te 2,7 milyar dolar ile en çok ihracat yaptığımız 16’ncı ülke İsrail idi. Aynı dönemde İsrail'in ithalatında Türkiye, yüzde 4,8 pazar payı ile ABD, TÜRKIYE-İSRAIL ILIŞKILERININ IYILEŞMESININ YARATACAĞI FIRSATLAR Türkiye’nin İsrail ile yeni sayfa açması, enerji işbirliklerinin de önünü açacak. Türkiye ve İsrail arasında normalleşme sürecinin başlaması için varılan anlaşmayla İsrail doğalgazının Akdeniz üzerinden 500-550 kilometrelik yeni boru hattıyla Türkiye’ye, hatta ileride Türkiye üzerinden Avrupa’ya taşınmasının yolu açılabilir. İlişkilerin düzelmesiyle, bugüne dek özel sektör üzerinden yürütülen görüşmelerin resmi makamlar arasında da başlaması bekleniyor. 2.5-3 milyar dolarlık yatırımla gerçekleştirilecek boru hattından 2020’ye kadar yıllık 15 milyar metreküplük ihracat yapılması öngörülüyor. İsrail açıklarındaki Leviathan sahasında 1 trilyon metreküp doğalgaz rezervi bulunduğu tahmin ediliyor. Bunun yarısının ihraç edilmesi planlanıyor. 94 Uzlaşmayla İsrail yeni bir pazar kazanacak, Türkiye ise doğalgazda Rusya’ya bağlılığını azaltacak. İnşaat alanında ise Gazze’de hayata geçirilecek hastane, elektrik santralı, deniz suyunu içme suyuna dönüştüren tesisler ve toplu konut projeleri öne çıkıyor. Çin, Almanya ve İtalya'nın ardından 5’nci ülke oldu. Varılan mutabakat ile birlikte iki ülke arasındaki ticaret hacminin daha da yukarı çıkacağını ve İsrail'in ihracatımızdaki payının daha da artacağını öngörüyoruz" ifadelerini kullandı. İlişkilerin düzelmesinin sadece İsrail değil Filistin açısından da önemli olduğunu vurgulayan TİM Başkanı Mehmet Büyükekşi şunları söyledi: “İsrail ile Filistin arasındaki çatışma sürecinin sona ermesini bölgenin huzuru ve refahı açısından çok önemli görüyoruz. Bu çatışmalı süreçte en büyük sıkıntıyı da Gazze halkı çekmiş oldu. Mutabakat metninde yer alan ablukanın hafifletilmesi ile birlikte, Gazze halkının temel ve insani ihtiyaçlara ulaşımını sağlanmış olacak. Böylelikle, Gazze'deki ekonomik faaliyetlerin tekrar canlanacağını ümit ediyoruz. Türkiye olarak Filistin ile ticareti sadece bir döviz kazandırıcı faaliyet olarak değil, insani bir sorumluluk olarak görüyoruz. Bu kapsamda mutabakatın tüm ülkeler için hayırlı olmasını diliyor, Ortadoğu'da barışın sağlanmasına da katkı vermesini ümit ediyoruz.” 2-3 yıl içinde 7,5 milyar doları aşabilir DEİK Türkiye-İsrail İş Konseyi Başkanı Hasan Akçakayalıoğlu, AA muhabirine yaptığı açıklamada, iki ülke dış ticaret hacminin 2-3 yıl içinde 7,5 milyar dolar seviyesini aşabileceğine dikkati çekiyor. En stratejik ve güncel konunun doğalgaz olduğunu belirten Akçakayalıoğlu, ilişkilerin normalleşmesinin İsrail gazının, Türkiye üzerinden Avrupa piyasalarına ulaşma imkanını yaratabileceğini, böylece kazan-kazan durumunun oluşabileceğini vurguluyor. İsrail'den gelen turist sayısının 700 bine yaklaştığı yıllar olduğunu belirten Akçakayalıoğlu, her yıl en az 1 milyon turist potansiyeli bulunduğunu ifade etti. İsrail Başkonsolosu: Türkiye ile ticaret potansiyeli 8 milyar dolar İsrail İstanbul Başkonsolosu Shai Cohen, bir televizyon programında Türkiye ve İsrail arasındaki gelişen ilişkiler hakkında değerlendirmelerde bulundu. Cohen, Türkiye ile İsrail arasında ortalama 5 milyar dolar olan ticaret MEHMET BÜYÜKEKŞİ TİM Başkanı “2015'te 2,7 milyar dolar ile en çok ihracat yaptığımız 16’ncı ülke İsrail idi. Varılan mutabakat ile birlikte iki ülke arasındaki ticaret hacminin daha da yukarı çıkacağını ve İsrail'in ihracatımızdaki payının daha da artacağını öngörüyoruz." hacminin potansiyelinin 8 milyar dolar olduğunu söyledi. Cohen, "Türkiye'de akademik, kültürel ve ekonomik bağlar oluşturmaya çalışıyoruz. Böylece gelecek nesillerimiz, işbirliği yapabilecek ve farklılıkların üstesinden gelebilecektir" dedi. İki ülke arasındaki 5 milyar dolar olan ticaret hacminin daha da artabileceğine dikkat çeken Shai Cohen, potansiyel hedefin 8 milyar dolar olduğunu ifade etti. Sadece ticarette değil, diğer sektörlerde de yüz milyonlarca dolarlık yatırımların yapıldığını belirten Cohen, özellikle değerli taş sektöründeki yatırımların oldukça fazla olduğunu ifade etti. Hizmet sektöründe ise uçuşlarda ve giden yolcu sayılarında artış göründüğünü söyleyerek, tüm bunların iki ülkenin aralarındaki ilişkiler hakkında işaretler verdiğini söyledi. Cohen, çalkantılı bir zamanda iki ülkenin işbirliklerini geliştirmeleri gerektiğini vurguladı. Cohen, "Kesinlikle uzun süreli normalleşme olacaktır. Normalleşme her iki ülkenin ve bölgenin de yararına olacaktır. Güven tesis edilmesinin çok önemli olduğunu düşünüyoruz. Ekonomik, ticari ve akademik konularda adım atılması gerekiyor. Son 2-3 yıl içerisinde çok çaba gösterdik. Her iki ülke arasında işbirliği için büyük çalışma vardı” yorumunu yaptı. Türkiye ve İsrail arasındaki ekonomik gelişmelere dikkat çeken Cohen, genç Türk girişimcilerin yakın zamanda İsrail'i ziyaret ettiklerini ve böylece ArGe çalışmalarını inceleme fırsatı bulduklarını söyledi. Başkonsolos, iki toplum arasında yakınlaşmanın yaşanmasını arzu ettiklerini ve inovasyon, Ar-Ge, ve tıp alanlarında gelişmelerin sağlanacağını belirtti. Cohen, özellikle tıbbi ekipman konusunda temasların bulunduğunu söyledi. İsrail’in sunacağı çok büyük kaynakları var İsrail'de yenilenebilir enerji konusunda büyük ilgi söz konusu olduğuna dikkat çeken Cohen, iki ülkede de büyük potansiyelin olduğunu belirtti. İsrail'in yenilenebilir enerji konusunda sunabileceği çok büyük kaynakların olduğuna dikkat çekti. Cohen turizme dair şunları söyledi: “2015 yılı yaz sonunda ekim ayı sonuna göre 270 bin İsrailli turistin Türkiye'ye geldiğini görüyoruz. Yüzde 170'lik bir artış var 2014'e göre. Şu anda turizmin bir krizi yaşadığı gizli bir bilgi değil. Genel durum İsrailli turistleri de etkiliyor. Normalleşme anlaşması İsrailli turistin Türkiye'ye gelmesini olumlu etkileyecektir. Dini turizmde de bir artış olduğunu düşünüyoruz.” Rusya'ya bağlılık azalacak Uzlaşmayla İsrail yeni bir pazar kazanacak, Türkiye ise doğalgazda Rusya’ya bağlılığını SHAI COHEN İsrail Başkonsolosu Türkiye'de akademik, kültürel ve ekonomik bağlar oluşturmaya çalışıyoruz. Böylece gelecek nesillerimiz, işbirliği yapabilecek ve farklılıkların üstesinden gelebilecektir. İki ülke arasındaki 5 milyar dolar olan ticaret hacmi daha da artacak." azaltacak. Garanti Yatırım analistleri yayınladıkları notta, "Ülkeler arasındaki diplomatik ilişkilerin düzelmesi ile beraber Türkiye-İsrail arasında bir doğalgaz anlaşmasının geleceğini tahmin ediyoruz. Anlaşmanın İsrail’den Türkiye’ye 10 milyar metreküplük doğalgaz ihracını içermesini bekliyoruz" dedi. Türkiye’nin İsrail ile yeni sayfa açması, enerji işbirliklerinin de önünü açacak. 2,5-3 milyar dolarlık yatırımla gerçekleştirilecek hattan 2020’ye kadar yıllık 15 milyar metreküplük ihracat öngörülüyor. TÜRKİYE-İSRAİL DIŞ TİCARETİ 2013 2014 % Değişim 2014 2015 % Değişim İsrail’in Türkiye'ye İhracatı 2.515.384 2.755.601 9,5% 2.755.601 1.701.206 -38,3% İsrail’in Türkiye'den İthalatı 2.354.144 2.683.570 14,0% 2.683.570 2.967.323 10,6% Türkiye ile Ticaret Hacmi 4.869.528 5.439.171 11,7% 5.439.171 4.668.529 -14,2% 95 DOĞU - BATI / İSRAİL İSRAİL İLE TİCARETTE "KAZAN-KAZAN" BEKLENTİSİ Türkiye ile İsrail arasındaki dış ticaretin son 5 yıldaki gelişimi: Son 5 yılda İsrail’e ihracat yüzde 13 artarak 2,7 milyar dolara yükseldi. İhracat 2,7 5.832 5 5.068 4.448 4 2 2,1 4.371 4.040 2.650 2.330 2.057 2.951 2.881 2.418 1.710 2.698 1.673 1 0 (milyon dolar) 2011 2012 2013 EN FAZLA İTHALAT YAPILAN ÜRÜNLER Motorlu kara taşıtları (464,8 milyon dolar) Enerji (898,3 milyon dolar) Demir-çelik (324,7 milyon dolar) Plastik ve mamulleri (150,4 milyon dolar) Elektrikli makine ve cihazlar (181,7 milyon dolar) Kazan ve makine (80,7 milyon dolar) Türkiye'ye gelen İsrailli turist sayısında son zamanlarda bir toparlanma trendi zaten dikkat çekiyordu. 2015 ortasından itibaren 12 aylık veriye bakıldığında Türkiye’yi ziyaret eden İsrail vatandaşlarının sayısının 165 binden 250 bin civarına yükseldiğini söyleyen Garanti Yatırım'a göre, "Özellikle Türkiye’nin ziyaret eden İsrailli turist sayısının artması halinde, Rusya ve Batı Avrupa kaynaklı kayıpların bir miktar telafi edilmesinin yolu açılabilir." 96 2.391 EN FAZLA İHRACAT YAPILAN ÜRÜNLER İsrailli turist sayısı artacak Dış Ticaret Hacmi 6 3 İthalat ise yüzde 19 gerilemeyle 2,1 milyar dolara düştü. İthalat Tesisler öne çıkıyor İnşaat alanında ise Gazze’de hayata geçirilecek hastane, elektrik santralı, deniz suyunu içme suyuna dönüştüren tesisler ve toplu konut projeleri öne çıkıyor. Yüksek teknolojili ürünler Garanti Yatırım analistleri, işbirliğinin Türkiye'nin çok önem verdiği bir konu olan “düşük ve orta teknoloji ürün imalatı ve ihracatından daha yüksek teknolojili üretime geçiş” konusunda da olumlu etki yaratacağı görüşünde. Türkiye’deki ileri teknoloji 2014 2015 Türkiye’yi ziyaret eden İsrailli turist sayısı 2011-2015 döneminde 2,8 katına çıkarak 79 bin 140’tan 224 bin 568’e yükseldi. ürün ihracatının toplam ihracata oranı sadece yüzde 2 seviyesinde olup bununla alakalı ARGE yatırımlarının GSYH’e oranı ise sadece yüzde 1 seviyesinde olduğunu hatırlatan analistler, İsrail'in ileri teknoloji ürün ihracatının toplam ihracatına oranı yüzde 40 iken, toplam istihdamın yüzde 8’inin yüksek teknoloji sektöründe yer aldığını vurguladı. Notta, "Türkiye’nin hedefleri, İsrail ve Türkiye’yi yüksek teknoloji geliştirme konusunda ideal ortaklar kılıyor" ifadelerine yer verildi. Savunma sanayi Garanti Yatırım'a göre, İsrail’in savunma sanayinde geldiği yüksek seviye ve her iki ülke arasında geçmişte bu alanda yapılan işbirlikleri düşünüldüğünde savunma sanayi konusunda iki ülke arasında çalışmalar söz konusu olabilir. BİRLİK / BURDUR Burdur Beji: Son yıllarda dünya markası haline gelen Burdur’un bej mermeri, Amerika’dan Uzakdoğu’ya, Avrupa’dan Ortadoğu’ya kadar pek çok ülkeye ihraç ediliyor. Marka olmasındaki en önemli özellikler arasında taşın çok sert bir dokusu olması ve suyu emmesi sayılıyor. Böylece taş deforme olmuyor. 98 Dünya markası bir taş B urdur, Batı Akdeniz Bölgesi'nde en iyi dış ticaret performansı sergileyen, ihracatı ithalatına göre en fazla olan il… Burdur’un ihracat başarısındaki ürünlerin başında Burdur’a has bir mermer olan Burdur beji geliyor. Bej mermer son yıllarda dünyanın en popüler mermerlerinden biri oldu. Amerika’dan Uzakdoğu’ya, Avrupa’dan Ortadoğu’ya kadar pek çok ülke tarafından kabul görmekte. Bej mermerlerin arasında Burdur Beji kendine has rengi ve kalitesiyle ön plana çıkıyor. Son zamanlarda çok sayıdaki ülkeye ihraç edilen ürün ilin tanıtımı açısından da oldukça önem arz ediyor. Dünyada marka bir taş olan Burdur Beji’nin kendine has özellikleri bulunuyor. Marka olmasındaki en önemli özellikler arasında taşın çok sert bir dokusu olması ve suyu emmesi sayılıyor. Böylece taş deforme olmuyor. Ayrıca üzerine basıldığında aşınma meydana gelmiyor. Burdur'da işletme ruhsatlı 246 doğal taş ve maden ocağı bulunuyor. Bu ocaklarda yaklaşık 4 bin kişi çalışırken, il genelinde madenlerden çıkartılan ürünlerin işlendiği 156 atölye ve fabrika bulunuyor ve bu iş yerlerinde de yaklaşık 3 bin 200 kişi istihdam ediliyor. Burdur’da mermer blok halinde başta Çin, Hindistan, Suudi Arabistan, mamul olarak ise başta ABD olmak üzere dünyanın birçok ülkesine ihraç ediliyor. Burdur beji, özellikle otellerde, lüks binalarda ve kamu binalarında kullanılıyor. Burdur’un da ihracatta başarılı Anadolu kentleri arasında olduğuna vurgu yapan TİM Başkanı Büyükekşi, “Son 10 yılda ihracatını 21 milyon dolardan 210 milyon dolara yükselten bu ilimiz, dış ticarette sürekli fazla veriyor. Burdur’un ihracatı ithalatının neredeyse 7 katı" dedi. 99 BİRLİK / BURDUR Faaliyetini tamamlayan ocağa 122 bin ağaç dikildi TİM Başkanı Mehmet Büyükekşi, Burdur'da merkeze bağlı İğdeli Köyü'nde ekonomik ömrünü tamamlayan 185 dönümlük eski mermer ocağı alanının ağaçlandırılması kapsamında fidan dikim törenine katıldı. T İM Başkanı Mehmet Büyükekşi, ekonomik ömrünü tamamlayan 185 dönümlük eski mermer ocağı alanının ağaçlandırılması kapsamında fidan dikim törenine katıldı. TİM Başkanı Büyükekşi, Temmuz 2016 ihracat rakamları basın toplantısı için geldiği Burdur'da merkeze bağlı İğdeli Köyü'nde mermer ocağındaki fidan dikim törenine katılarak, ardıç fidanı dikti. Aytaş Akın Mermer Ocağı sahibi Ercan Akın, alanda gazetecilere yaptığı açıklamada, Türkiye'ye 100 örnek olacak bir rehabilitasyon çalışması yaparak mermer ocağı alanına akasya, ardıç, çam ve sedir ağacı diktiklerini söyledi. Örnek olacak çalışma Yaklaşık 185 dönüm alanda rehabilitasyon gerçekleştirdiklerini belirten Akın, "Mermer ocağını 4 yıl çalıştırdık. Daha sonra 5-6 ay süren bir ağaçlandırma çalışmamız oldu. Önce 22 bin civarında ağaç diktik. Daha sonra 100 bin civarında tohum atıldı. Umarım 8-10 yıl sonra taş ve makilik olan bölge orman görünümünü kazanacak. Alanın etrafını tel örgüyle çevirerek de koruma altına aldık" dedi. Akın, yaptıkları rehabilitasyon çalışmasının Türkiye'deki mermer sektörüne örnek olacağını ifade ederek, diğer mermercilerin de ekonomik ömrünü tamamlayan ocaklarda böyle bir çalışma yapacaklarına inandığını kaydetti. Fidan dikim törenine, Burdur Valisi Şerif Yılmaz, MÜSİAD Genel Başkanı Nail Olpak, AK Parti Burdur milletvekilleri Bayram Özçelik ve Reşat Petek, Belediye Başkanı Ali Orkun Ercengiz, BUTSO Başkanı Yusuf Keyik, Orman Bölge Müdürü İsmail Tüfekçi ile diğer yetkililer katıldı. Çevreye saygılı madencilik ilkesiyle hareket maden ihracatçıları, kamuoyunda sağlıklı madencilik bilincinin oluşturulması ve toplumsal desteğin kazanılması amacıyla maden sahalarının çevrelerinde ağaçlandırma çalışmaları yapıyor. BİRLİK / SEKTÖRLER Türk Traktör 400 bininci motorunu üretti Üretiminin yüzde 90'ınını ihraç eden Türk Traktör, yeni bir aşamaya ulaştı. Türk mühendislerinin geliştirdiği yerli motor yılbaşından bu yana 22 bin adet, toplamda ise 400 bin adetlik üretim rakamına erişti. OTOMOTİV T ürk Traktör 2016 yılının ilk yarısını 1,8 milyar liralık toplam ciroyla tamamladı. Şirket bu sonuçla, cirosunu geçtiğimiz yılın aynı dönemine göre yüzde 22 artırdı. Şirketin brüt kârı geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 38 oranında arttı ve 370 milyon liraya çıktı. Faaliyet kârı 236 milyon lira olarak gerçekleşen şirketin, FAVÖK tutarı bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 39 arttı ve 263 milyon liraya ulaştı. Türk Traktör’ ün 2016’nın ilk 6 ayının sonundaki net kârı ise 214 milyon lira olarak kaydedildi. Türk Traktör, bu dönemde üretimini yüzde 20 oranında artırarak 102 27 bin 170 adede çıkarırken; elde edilen bu üretim rakamları şirketin bugüne kadar 6 aylık dönemler bazındaki ‘en yüksek üretim adedi’ oldu. Traktör ihracatının yüzde 90’ını yapıyor Şirket ilk yarıda yurtiçi pazarda 17 bin 917 adet; yurtdışı pazarda ise 6 bin 902 adetlik satış yaparak; toplam satışta 24 bin 819 adetlik satışa ulaşmayı başardı. Yılın ilk 6 ayında elde edilen finansal ve operasyonel sonuçlara ilişkin olarak değerlendirmelerde bulunan Türk Traktör Genel Müdürü Marco Votta, şirket olarak hedeflerinin bir önceki dönemden daha başarılı sonuçlar elde etmek olduğunu kaydetti. Çalışmalarıyla Türk tarım sektörünün gelişimi için üstlerine düşen sorumluluğu eksiksiz olarak yerine getirdiklerini ve ülke ekonomisinin gelişimine sundukları katkıyı devam ettirdiklerini söyleyen Votta, şöyle devam etti: “Şirketimiz, fabrikalarında gerçekleştirdiği üretimle Türkiye’nin toplam traktör üretimin yüzde 71’ini karşılarken; 130’dan fazla ülkeye yaptığı satışlarla da traktör ihracatının yüzde 90’ını gerçekleştiriyor. Sadece bu rakamlar bile başarılarımızı en iyi şekilde özetliyor. Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) açıkladığı rakamlara MARCO VOTTA Türk Traktör Genel Müdürü baktığımızda; 2016 yılının ilk 5 ayında yurtiçi traktör pazarının bir önceki yıla göre yüzde 15 büyüyerek 28 bin 685 adede yükseldiğini görüyoruz. Türkiye tüm dünyada satılan traktör adedi bakımından 4’üncü büyük pazar konumunda. Biz ise Türk Traktör olarak kesintisiz son 9 yıldır Türkiye traktör pazarında liderliğimizi sürdürmeye devam ediyoruz. Hem şirketimizi daha yukarılara taşımak hem de ekonomiye olan katkımızı sürdürmek adına yatırımlarımıza da aralıksız şekilde devam ediyoruz. Son 5 yıllık dönemde gerçekleştirdiğimiz 700 milyon liralık yatırım ise bunun en iyi kanıtı.” Hazır giyim Eylül ayında toparlanır Hikmet Tanrıverdi, güvenlik nedeniyle oluşan kaygıların sektörün gelecek ayı da zayıf geçirmesine yol açacağını ama Eylül ayından itibaren tekrar toparlanma yaşanacağını tahmin ettiğini söyledi. İ stanbul Hazırgiyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği (İHKİB) Başkanı Hikmet Tanrıverdi, yaptığı açıklamada, 2016 yılının ilk yarısında Türkiye'nin hazır giyim ve konfeksiyon ihracatının geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 7'lik artışla 8,7 milyar dolar olduğunu bildirdi. Tanrıverdi, ihracatta bu ŞIMDI TATİL DEĞİL, DAHA FAZLA ÇALIŞMA ZAMANI İSMAİL GÜLLE İTHİB Başkanı yıl daha yüksek hedefleri olduğunu, ancak son dönemde gelişen olayların bu rakamı düşürdüğünü ifade ederek, yıl sonunu 18 milyar doların üzerinde ihracat ile kapatmayı planladıklarını kaydetti. Tanrıverdi, "Güvenlik ile ilgili problemlerden dolayı gelişlerde biraz aksama oldu. Gelecek ay da zayıf geçecek gibi görünüyor. Ama ondan sonra, Eylül ayından itibaren tekrar toparlamaya başlarız" dedi. Türkiye'nin 2016'nın tamamında hayır giyim ihracatında 18 milyar dolara yaklaşabileceğini ifade eden Tanrıverdi, Türkiye'nin genel ihracatının bu yılın ilk yarısında 2015'in aynı dönemine kıyasla yüzde 3,8 azalarak 70,7 milyar Türkiye’nin 15 Temmuz gecesi yaşadığı hain darbe girişimini, millet olarak bir araya gelerek bastırdığını belirten İTHİB Başkanı Gülle, “Türkiye’de artık yeni bir dönem başladı. Silahlı darbe girişimine karşı milletçe bir savaş verdik. Şimdi sıra ekonomik savaşta. Türkiye’nin beklemeye, uzun tatil yapmaya lüksü yok. 9 günlük Ramazan Bayramı tatili belki turizm sektörü için nefes aldırmış olabilir ancak Türkiye’nin genel ihracatında bir önceki yılın Temmuz ayına oranla yüzde 18,7’lik düşüş yaşattı. Bu yaklaşık 1,5 milyar dolara gerilediğini, son 4 yılın Ocak-Haziran aylarında ihracatın seyrine bakıldığında, 2013'ün Ocak-Haziran döneminde 74,7 milyar dolar olan genel ihracatın 2014'ün eş döneminde 79,7 milyar dolara yükseldiğini, 2015'in aynı döneminde 73,4 milyar dolara, bu yılın ilk yarısında ise 70,7 milyar dolara düştüğünü bildirdi. Tanrıverdi, hazır giyim ve konfeksiyon ihracatının bu yılın Ocak-Haziran döneminde Türkiye'nin genel ihracatındaki payının yüzde 12,4 olduğunu belirtti. dolar demektir. Şimdi Kurban Bayramı tatilinin de 9 gün olması düşünülüyor. İş dünyası olarak biz bunu istemiyoruz. Daha doğrusu kimsenin istememesi lazım. Çünkü, şimdi daha çok çalışmak, daha çok üretmek ve ihraç etmek zorundayız” dedi. Gülle, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Rusya Devlet Başkanı Putin ile bir araya gelmesinin iki ülke arasındaki ekonomik ilişkileri yeniden canlandıracağını da belirterek "100 milyar dolarlık bir ticaretten söz ediyoruz" diye konuştu 103 TEKSTİL & HAZIR GİYİM HİKMET TANRIVERDİ İHKİB Başkanı BİRLİK / SEKTÖRLER 4,6 milyon tonluk plastik mamul üretimi içinde plastik ambalaj malzemeleri ilk sırada yer aldı. Bu dönemde 1,85 milyon ton plastik ambalaj malzemesi üretildi. Plastik mamulleri üretiminde ikinci sırayı 1,02 milyon tonla plastik inşaat malzemeleri izledi. Sektördeki üretim artışıyla yılın ilk yarısında 443 milyon dolarlık makine teçhizat yatırımı gerçekleştirildi. Aynı şekilde devam etmesi halinde yatırım tutarının yıl sonunda 886 milyon dolara çıkacağı tahmin ediliyor. KİMYEVİ MADDELER Plastik sektörü yüzde 8 büyüdü Plastik sektörünün üretimi, bu yılın ilk altı ayında geçen yılın aynı dönemine kıyasla, yüzde 8 arttı ve değer bazında 17,8 milyar dolara yükseldi. T ürkiye'de plastik üretimi, bu yılın ilk yarısında geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 8 artarak, 4,6 milyon tona ulaştı. Üretim değer bazında ise 17,8 milyar dolar oldu. Türk Plastik Sanayicileri Araştırma, Geliştirme ve Eğitim Vakfı (PAGEV), 2016 Ocak-Haziran dönemine ilişkin "Plastik Sektörü İzleme Raporu"nu yayımladı. Rapora göre, çoğu küçük ve orta ölçekli 11 bin firmanın faaliyet gösterdiği, yaklaşık 250 bin 104 kişinin istihdam edildiği plastik sektöründe, yılın ilk yarısında yüzde 8 büyüme kaydedildi. İlk altı aydaki üretimin değer bazında büyüklüğü ise 17,8 milyar dolara ulaştı. Bu rakam geçen yılın aynı döneminde 16,4 milyar dolar düzeyindeydi. Plastik üretiminin yıl sonunda değer bazında 35,6 milyar dolara yükselmesi hedefleniyor. Ambalaj malzemeleri ilk sırada Bu yılın ilk altı aylık döneminde toplam En çok plastik Irak'a gitti Sektörün plastik mamul ihracatı, ilk yarıda, geçen yılın aynı dönemine göre değişim göstermedi. Bu dönemde plastik ihracatı miktar bazında 784 bin ton, değer bazında ise 2,1 milyar dolar oldu. OcakHaziran döneminde en çok plastik mamul ihracatı Irak'a yapıldı. Söz konusu dönemde Irak'a 89 bin ton plastik mamul ihracatı gerçekleştirildi. İhracatta Irak'ı, 49 bin tonla Almanya ve 40 bin tonla İngiltere izledi. Türkiye, bu yılın ilk yarısında plastik sektörü üretiminde dünyada altıncı, Avrupa’da ise ikinci sırada yer aldı. Rapora ilişkin açıklama yapan PAGEV Yönetim Kurulu Başkanı Yavuz Eroğlu, sektörün ilk altı ayda güzel bir büyüme sergilediğini, bu büyümede hane halkı ve kamu harcamalarının itici güç olduğunu ifade etti. KIMYA IHRACATI 7 AYDA 8 MILYAR DOLAR OLDU İstanbul Kimyevi Maddeler ve Mamulleri İhracatçıları Birliği (İKMİB) verilerine göre Temmuz ayında kimya ihracatı geçtiğimiz yılın aynı ayına göre miktarda yüzde 4,21 artış ile 1 milyon 342 bin ton, değerde ise yüzde 26,14 düşüş ile 970 milyon 487 bin dolar oldu. Değer bazındaki düşüş, Euro-dolar paritesi ve emtia fiyatlarındaki gerilemeden kaynaklandı. İKMİB Başkanı Murat Akyüz, “Euro-dolar paritesinde yaşanan kayıplar ve emtiadaki aşağı yönlü hareket ihracatımızı değer bazında düşürse de miktar bazında yüzde 4,21’lik artış yaşadık. 15 Temmuz’da yaşanan darbe girişiminin etkisi daha çok yurtiçinde hissedildi. Bu girişimin hızlı bir şekilde atlatılması tüm sektörler için oldukça rahatlatıcı oldu ve Türkiye’ye duyulan güveni artırdı" diye konuştu. MURAT AKYÜZ İKMİB Başkanı Rusya ile normalleşme 700 milyon dolar getirecek SERDAR URFALILAR İMMİB Yapı Malz. Başkanı Rusya ile Türkiye arasında düzelen ikili ilişkilerle, ertelenen siparişlerin tekrar gönderilmeye başlandığını aktaran İMMİB Yapı Komitesi Başkanı Serdar Urfalılar, “Olumlu süreç devam ederse kısa sürede eski rakamları tekrar yakalayacağımızı düşünüyoruz” dedi. Urfalılar, “Rusya 2015 yılında 7,2 milyar dolar ve 2014 yılında ise 12,5 milyar dolar yapı malzemeleri ithalatı yaptı. Rusya’nın ithalatında en yüksek kalemler de yine Türkiye’nin birinci olduğu çelik, alüminyum ve inşaat aksesuarları oluşturuyor. Düzelen ilişkilerimizle Rusya’nın yapı malzemeleri ithalatında daha büyük paya sahip olmaya talibiz” diye konuştu. Pozitif bir etki yapacak Konuyla ilgili değerlendirmelerde bulunan İstanbul Demir YILIN ILK 7 AYINDA ÇELIK IHRACATI 9,4 MILYON TON OLDU Türk çelik sektörü yılın yedi aylık dönemini ise miktarda 9,4 milyon ton, değerde ise 5,1 milyar dolarlık ihracat ile kapattı. 2016 yılının yedi aylık döneminde artış trendi devam eden Mısır'a gerçekleştirilen ihracat yüzde 77 artışla 884 milyon tona ulaştı. Bu dönemde Mısır'a en çok ihraç edilen ürünler inşaat çeliği, sıcak yassı ve filmaşin oldu. Çelik İhracatçıları Birliği tarafından açıklanan 2016 yılı Ocak-Temmuz dönemi verilerine göre; Türkiye'nin miktar bazındaki çelik ihracatı geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 0,2 azalışla 9,4 milyon ton oldu. Sektörün aynı dönemde değer bazındaki ihracatı ise geçen yılın aynı dönemine kıyasla yüzde 17,6 düşüşle 5,1 milyar dolar olarak gerçekleşti. DEMİR & ÇELİK İ stanbul Maden ve Metaller İhracatçı Birlikleri Yapı Malzemeleri Komitesi Başkanı Serdar Urfalılar, Rusya ile Türkiye arasındaki ikili ilişkilerin düzelmesinin ülke ticaretine ve özellikle yapı sektörüne olumlu katkı sağlayacağını belirtti. Düzelen ilişkilerle ertelenen siparişlerin tekrar gelmeye başladığını aktaran Serdar Urfalılar, “İki ülke arasında yaşanan sorunlar nedeniyle sektör ihracatının yılın ilk 6 ayında 73 milyon dolara kadar geriledi. Sektör olarak Rusya’ya ihracatımız 2013 yılında 800 milyon, 2014 yılında ise 710 milyon dolardı. Olumlu süreç devam ederse kısa sürede 2014 rakamlarının tekrar yakalayacağımızı düşünüyoruz” dedi. Rusya’nın sektörün en büyük pazarlarından biri olduğunu dile getiren ve Demir Dışı Metallar İhracatçıları Birliği Başkanı Rıdvan Mertöz, Türk-Rus ilişkilerinin hızla düzelmesi ile Türk ekonomisine yıllık 4,5-5 milyar dolarlık bir pozitif etki yapacağını söyledi. Rıdvan Mertöz şöyle devam etti: “Demir ve demir dışı metaller sektörü olarak temel hedefimiz düzelen ikili ilişkilerimiz doğrultusunda birlik alanımıza giren sektör ihracatlarının artışını sağlamak olacaktır. Bu kapsamda 2015 ve 2016 yılı ilk altı aylık süreçte miktar ve değer bazında oluşan yüzde 4550 kaybımızı telafi etmek gerekiyor." 105 BİRLİK / SEKTÖRLER Yazılım sektörüne yüzde 75'lik teşvik Yazılım sektörü şirketlerinin bazı giderlerinin yüzde 75’i Ekonomi Bakanlığı tarafından karşılanacak. Destekten yararlanabilecek yazılım firmaları TOBB tarafından oluşturulacak bir komisyonla belirlenecek. ELEKTRONİK Y azılım sektörü şirketlerinin eğitim, danışmanlık ve yurt dışı pazarlama faaliyet giderlerinin yüzde 75’i Ekonomi Bakanlığı tarafından karşılanacak. Destekten yararlanabilecek yazılım firmaları Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Türkiye Yazılım Meclisi üyelerinden oluşturulacak bir komisyon tarafından belirlenecek. TOBB ve Ekonomi Bakanlığı’nın desteğiyle gerçekleştirilen TOBB-Bilişim Soft_Away Projesi'ne başvurular başladı. Proje ile Türkiye’deki yazılım sektörünün küreselleşmesine ve ihracatçı yapısının güçlendirilmesine katkı verilecek. Konuyla ilgili Komisyon’un olurunu alan yazılım firmalarının eğitim, danışmanlık ve yurtdışı pazarlama faaliyet giderlerinin yüzde 75’i Bakanlık tarafından karşılanacak. TOBB bünyesindeki TOBB106 Bilişim, Soft_Away adı verilen proje ile ülkenin stratejik iş kollarından yazılım sektörünün üretim ve ihracatında katma değeri artırmayı hedefliyor. TOBB-Bilişim Soft_Away Projesi, Ekonomi Bakanlığı’nın desteğiyle yazılım şirketlerinin uluslararasılaşmasına katkı sunacak. Projede amaç, üretimde katma değer artışına katkı yapacak en önemli sektörlerden olan yazılımın, Türkiye’nin ihracat sepetindeki payını artırarak, Türkiye’nin kişi başı 25 bin dolar milli gelir ve 500 milyar dolar ihracat hedefine ulaşmasına katkıda bulunmak. Satış hacmini arttırma potansiyeline sahip firmalar başvurabilecek Projeye katılma hakkı elde edecek firmalar TOBB Türkiye Yazılım Meclisi üyelerinden oluşturulacak bir komisyon tarafından belirlenecek. Komisyon, başvuran firmaların ürettikleri yazılımın niteliğine bakarak, proje kapsamında gerçekleştirilecek faaliyetlere bir arada, uyumlu bir şekilde katılabilecek firmaları tespit edecek. Komisyon, yurtiçinde belli bir noktaya gelmiş, yurtdışına açılma aşamasına yaklaşmış firmaları öncelikli olarak belirleyecek. ELEKTRIK TÜKETIMINDE YENI REKOR Türkiye Elektrik İletim AŞ (TEİAŞ) verilerinden derlenen bilgilere göre, Türkiye genelinde 9 Ağustos Çarşamba günü 902 milyon 692 bin kilovatsaat elektrik tüketildi. Aynı gün, ülkede 887 milyon 33 bin kilovatsaatle şimdiye kadarki en yüksek elektrik üretimi gerçekleşti. Söz konusu üretimin yüzde 37,7'si doğalgazdan, 24,4'ü hidrolik kaynaklardan, yüzde 28,9'u ithal ve yerli kömürden karşılandı. Elektriğin yüzde 6,4'ü de rüzgârdan üretilirken, yüzde 2,6'sı da güneş ve biyogazdan elde edildi. 7 Ağustos Pazar günü de Yenikapı'da düzenlenen Demokrasi ve Şehitler Mitingi sırasında meydanlara kurulan dev ekranlar ve 81 ilde halkın kent meydanlarına inmesi tüketimi artırdı. Yaklaşık beş milyon kişinin katıldığı miting günü, 764 milyon 856 bin kilovatsaatle tarihin en yüksek "pazar günü tüketimi" gerçekleşti. Makine ihracatçıları yurtdışında güven tazeleyecek M akine İhracatçıları Birliği (MAİB) Başkanı Adnan Dalgakıran, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) darbe girişiminin ardından alınan tedbirlerle hızlı bir normalleşme sürecinin başladığına inandıklarını ifade ederek, yurt dışındaki iş ortaklarıyla bir kez daha güven tazeleyecekleri bu dönemde, atacakları her adımın yılsonu rakamlarına olumlu yansımaları olacağını bildirdi. Dalgakıran, yaptığı yazılı açıklamada, Türkiye sanayisinin lokomotif sektörleri arasında yer alan makinenin ihracat odaklı büyümesini sürdürdüğünü ve yılın ilk yarısında dış ticaret açığının azalmasına büyük katkı sağladığını kaydetti. Sektörün ilk yarıda yüzde 4'lük artışla 6,8 milyar dolar ihracata imza attığını ve makine ihracatının Türkiye ortalamasının üzerindeki yükselişinin sürdüğünü ifade eden Dalgakıran, şunları kaydetti: "Türkiye'nin istikrarına ve ekonomik potansiyeline zarar vermek isteyenlere verebileceğimiz en güzel cevap daha fazla üretmek ve uluslararası rekabette söz sahibi olmaktır. 15 Temmuz girişimi sonrasında alınan tedbirlerle hızlı bir normalleşme sürecinin başladığına inanıyoruz." Adnan Dalgakıran, sektörün ihracat artışında, Makine Tanıtım Grubu'nun hedef pazarlara dönük olarak sürdürdüğü çalışmaların önemli payı bulunduğunu ifade etti. DÜNYANIN MAKINE DEVLERI 11-16 EKIM'DE MAKTEK AVRASYA FUARINDA BULUŞACAK Dünya makine devlerinin katılacağı ve yeni sanayi devriminin öncü olma iddiasını taşıyan makinelerinin sergileneceği MAKTEK Avrasya 2016 Fuarı, 11-16 Ekim 2016 tarihleri arasında İstanbul TÜYAP Fuar ve Kongre Merkezinde gerçekleştirilecek. MAKTEK Avrasya'dan yapılan açıklamaya göre, Takım Tezgahları Sanayici ve İşadamları Derneği (TİAD) ile Makina İmalatçıları Birliği (MİB) işbirliğiyle düzenlenen ve sektörün Avrasya'daki en büyük buluşması olan organizasyonda, son yılların önemli konuları arasında yer alan Endüstri 4.0'ın öncü makineleri dünya makine devleri tarafından tanıtılacak. 107 MAKİNE ADNAN DALGAKIRAN MAİB Başkanı Makine İhracatçıları Birliği (MAİB) Başkanı Adnan Dalgakıran, yurtdışındaki iş ortaklarıyla bir kez daha güven tazeleyecekleri bu dönemde, atacakları her adımın yıl sonu rakamlarına olumlu yansımaları olacağını bildirdi. BİRLİK / SEKTÖRLER Kuru kayısı ihracatında Rusya bereketi Kuru kayısı ihracatı bir önceki sezona göre miktar bazında yüzde 52, değer bazında yüzde 9 artış gösterdi. ton, değer bazında ise 297 milyon 379 bin dolar olmuştu. Kuru kayısı ihracatı bir önceki sezona göre miktar bazında yüzde 52, değer bazında yüzde 9 artış gösterdi. 2014/125 sezonunda Türkiye’nin kuru kayısı rekoltesinin 8 bin 210 ton ile tarihinin en düşük seviyesinde kaldığını belirten Türkiye Kuru Meyve İhracatçı Birlikleri Sektör Kurulu ve Kuru Meyve Tanıtım Grubu Başkanı Osman Öz, 2014/15 sezonunda bir önceki sezondan kalan stoktaki ürünler sayesinde 50 bin 619 ton ihracat gerçekleştirdiklerini, 2015/16 sezonunda ise 84 bin 500 ton olan rekoltenin yüzde 90’dan fazlasını ihraç etme başarısı gösterdiklerini kaydetti. Türkiye’nin 2016/17 sezonunda kuru kayısı rekoltesinin 103 bin 250 ton öngörüldüğünü anlatan Öz, “2016/17 sezonunda miktar olarak 90-100 bin ton arası, ihracat tutarı olarak ise 400 milyon dolar rakamına ulaşmayı hedefliyoruz” diye konuştu. Güney Kore ve Hindistan hedef pazar TARIM T ürkiye, üretim ve ihracatında dünya lideri olduğu kuru kayısı da, 1 Ağustos 2015 – 31 Temmuz 2016 tarihleri arasını kapsayan 2015/16 ihracat sezonunu 76 bin 570 ton karşılığı, 322 milyon 198 bin dolarlık ihracat ile geride bıraktı. Amerika Birleşik 108 Devletleri 59 milyon 369 bin dolarlık kuru kayısı ihracatı ile lider olurken, siyasi kriz yaşadığımız Rusya’ya yapılan kuru kayısı ihracatı ise yüzde 52’lik artışla 8 milyon 686 bin dolardan, 13 milyon 382 bin dolara yükseldi. Kuru kayısı ihracatı 2014/15 sezonunda miktar olarak 50 bin 619 Kuru Meyve Tanıtım Grubu (KMTG)’nun Kuru kayısı ihracatında Güney Kore ve Hindistan’ı hedef pazar olarak belirlediğini ifade eden KMTG Başkanı Osman Öz, bu amaçla ilk olarak pazar araştırması yaptırdıklarını, sonraki aşamada ise bu ülkelerin dilinde web siteleri, sosyal medya hesaplarının hayata geçtiğini, bundan sonraki süreçte AVM’lerde tadım etkinlikleri gerçekleştireceklerini dile getirdi. Kuru kayısı ihracatında ABD lider Türkiye, 2015/16 sezonunda en fazla kuru kayısı ihracatını Amerika Birleşik Devletleri’ne gerçekleştirdi. ABD’ye 2014/15 sezonunda 29 milyon 972 bin dolarlık kuru kayısı ihraç edilmişken bu rakam 2015/16 sezonunda yüzde 98’lik artışla 59 milyon 369 bin dolara yükseldi. Fransa, 31 milyon 644 bin dolarlık ihracatla ikinci sırada yer alırken, Almanya 27 milyon 729 bin dolarlık ihracatla üçüncü ülke oldu. Almanya’yı 24 milyon 309 bin dolarlık kuru kayısı ihracatı ile İngiltere, 14 milyon 457 bin dolarlık ihracatla Avusturalya, 13 milyon 328 bin dolar ile Rusya, 11 milyon 752 bin dolarlık ihracatla Hollanda, 11 milyon 375 bin dolarlık ihracatla Brezilya, 10 milyon 814 bin dolar ile İspanya ve 8 milyon 54 bin dolarlık ihracatla İtalya takip etti. Türkiye, 2015/16 sezonunda 102 ülkeye kuru kayısı ihraç etti. OSMAN ÖZ KMTG Başkanı Yumurta ihracatı şaha kalktı Başbakan Yıldırım’ın beyanatı öncesinde Türkiye’den Irak’a haftada 14 dolardan ortalama 120 TIR yumurta ihracatı yapılırken, barış mesajı sonrasında ise 17 dolardan 310 TIR ihracat gerçekleştirildi. C umhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan tarafından atılan adımla, İsrail ve Rusya ile sorunlarını giderme yolunda başlatılan barış sürecinin ardından, Başbakan Sayın Binali Yıldırım’ın “Irak’la, Suriye ile, Mısır ile bizim kavga etmemiz, ilişkilerimizin bozulması için çok nedenimiz yok ama ilişkilerimizin düzelmesi için çok neden var” açıklaması yumurta ihracatını şaha kaldırdı. Irak’a yapılan yumurta ihracatı haftalık 120 TIR’dan 310 TIR’a çıktı. Ege Su Ürünleri ve Hayvansal Mamuller İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı ve Kanatlı Tanıtım Grubu Başkanı Bedri Girit, Başbakan Yıldırım’ın beyanatı öncesinde Türkiye’nin Irak’a haftada 14 dolardan ortalama 120 TIR ihracat yaptığını, Başbakan’ın barış mesajı sonraki hafta ise 17 dolardan 310 TIR ihracat gerçekleştirdiklerini anlattı. Türkiye’nin Irak’a yaptığı yumurta ihracatının siyasi ilişkilerin bozulduğu süreçte yüzde 40 düştüğüne işaret eden Girit, “Başbakanımızın Irak ile siyasi ilişkileri sıcak hale getireceğiz açıklaması sonrasında Iraklı alıcılar yönlerini Türkiye’ye çevirdi. Irak pazarındaki ihracat kaybımızı telafi edeceğiz” diye konuştu. Irak’a haftalık ortalama 200-220 TIR yumurta ihracatı hedefliyoruz Irak pazarından çok umutlu olduklarını dile getiren Ege Su Ürünleri ve Hayvansal Mamuller İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Üyesi Keskin Keskinoğlu ise, Türkiye’nin dış politikasındaki olumlu gelişmenin yumurta ihracatını zirveye taşıyacağını ifade etti. Keskinoğlu şöyle devam etti: “Türkiye, kriz öncesinde Irak’a ortalama haftalık 180-200 TIR yumurta ihraç ediyordu. Barış ikliminde bu ihracat rakamlarına tekrar ulaşacağız, hatta geçeceğiz. Irak’a haftalık ortalama 200-220 TIR yumurta ihracatı hedefliyoruz.” SARITAŞ ÇELIK GEBZE’DEKI DÖRDÜNCÜ ETAP TESISININ TEMELINI ATTI SEKTÖRLER Sarıtaş Çelik Sanayi ve Ticaret AŞ, Gebze’deki fabrikasında dördüncü etap ek tesis yatırımının temel atma törenini gerçekleştirdi. Temel atma törenine Sarıtaş Çelik Yönetim Kurulu Başkanı Ercüment Sarıtaş, Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Selçuk Sarıtaş, Yönetim Kurulu Üyesi Pınar Sarıtaş ile misafirler ve çalışanlar katıldı. Türkiye’de üretimi olmayan paslanmaz çelikten katma değeri yüksek ürünler üretmek amacıyla bu yatırımı gerçekleştirme kararı aldıklarını söyleyen Sarıtaş Çelik Yönetim Kurulu Başkanı Ercüment Sarıtaş, yatırımının maliyetinin minimum 20 milyon dolar civarında olduğu ifadesini kullandı. 109 BİRLİK / BÖLGELER UİB'in Temmuz ayı ihracatı yüzde 3 arttı Uludağ İhracatçı Birlikleri'nin (UİB) Temmuz ayı ihracatı, geçen yılın aynı ayına göre yaklaşık yüzde 3 artarak, 1,8 milyar dolar olarak gerçekleşti. 13 ihracatçı birliği arasında temmuz ayında ihracatını artıran tek birlik UİB oldu. UİB'den yapılan açıklamaya göre, birliğin 2016'nın ilk 7ayındaki toplam ihracatı yüzde 9,32 artarak 13,9 milyar dolara ulaştı, geriye dönük 12 aylık ihracat ise yüzde 6,92 yükselişle 23,3 milyar dolar seviyelerine geldi. Türkiye'deki 13 ihracatçı birliği arasından temmuz ayında ihracatı artan tek birlik olan UİB, geçen yılın aynı ayına göre yüzde 2,95 yükselişle 1,8 milyar dolar ihracat yaptı. Finansal piyasalar, beklenenin dışında iyi bir duruş sergiledi." Kurlardaki dalgalanma büyük ölçüde sona erdi UİB Koordinatör Başkanı Orhan Sabuncu, 15 Temmuz'da yaşanan darbe girişiminin ardından uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Standard&Poor's'un (S&P) Türkiye kararına ilişkin, şunları kaydetti: "15 Temmuz'da yaşanan darbe girişimi, vatandaşların demokrasi ve istikrar bağlılığıyla bastırılırken, Türkiye hem demokratik hem de ekonomik açıdan önemli bir savaş verdi. Bu gelişmeler ışığında, S&P, Türkiye'nin notunu indirme yönünde çok aceleyle bir karar aldı. Bu kararı, doğru bulmuyoruz. Ülkemiz, bu kredi derecelendirme kuruluşu ile zaten çalışmıyor. Diğer derecelendirme şirketlerinin daha objektif ve daha destekleyici bir tutum içinde olmasını umuyoruz. Türk ihracatçısı olarak, hedeflerimize ulaşmak için mesai harcamaya devam ederek, ülkemiz üzerinde estirilmeye çalışılan olumsuz rüzgârları tersine çevireceğiz. Türkiye ekonomisinin krizlere karşı dayanıklılığının bir kez daha ispatlandığını söyleyebiliriz." MARMARA Avustralya’daki ilk organizasyonu KUMİB gerçekleştiriyor Fine Food Australia 2016 Fuarı’nın milli katılım organizasyonu Ekonomi Bakanlığı’nın koordinasyonunda İstanbul Kuru Meyve ve Mamulleri İhracatçıları Birliği (KUMİB) tarafından gerçekleştiriliyor. Melburn şehrinde 12-15 Eylül tarihlerinde gerçekleştirilecek olan Fuar aynı zamanda Türkiye’nin Avustralya’daki ilk milli katılım organizasyonu olması hasebiyle ayrı bir önem taşıyor. KUMİB Yönetim Kurulu Başkanı Muhsin Çakıcı, “ülkemize en uzak konumda bulunan Avustralya’da bu türden bir organizasyonun ilkinin gerçekleştirmenin 110 haklı gururunu yaşıyoruz. “Türkiye Markası” konsepti çerçevesinde ülkemiz gıda ürünlerini muhataplarımızla buluşturuyoruz” dedi. Avustralya bölgesine odaklanacağız Çakıcı, küreselleşen dünyamızda ekonomide ağırlık merkezinin doğuya kaydığına dikkat çekerek “Okyanusya ve Güneydoğu Asya yükselen bir pazar olarak öne çıkıyor, Avustralya ve çevresini alternatif pazar arayan gıda ihracatçıları için ihmal edilmeyecek kadar önemli bir seçenek olarak görüyoruz. Yalnızca Avustralya pazarını değil civarda bulunan Yeni Zelanda, Endonezya, Malezya, Singapur, Filipinler başta olmak üzere bölgedeki tüm ülkeleri hedefliyoruz” diye konuştu. İhracatçılarımızın ağırlığını artıracağız Hâlihazırda mili katılım organizasyonumuzda 10 katılımcı yer alıyor. İhracatın önemli organizasyonlarından olan Tanıtım Gruplarının yanı sıra gıda sektöründe önemli firmalar aramızda bulunuyor. Çekirdeksiz kuru üzümde ihracat rekoru hedefleniyor BIROL CELEP Ege Kuru Meyve ve Mamulleri İhracatçıları Birliği Başkanı Türkiye’ye her yıl 450-500 milyon dolar arasında döviz kazandıran çekirdeksiz kuru üzümde 313 bin ton rekolteyle 2016/17 sezonuna giriliyor. Türkiye’nin dünya lideri olduğu çekirdeksiz kuru üzüm ihracatındaki hedef ise; 2008/09 sezonundaki 282 bin tonluk tarihi rekoru kırmak. Çekirdeksiz kuru üzüm ihracatında hedeflere ulaşmak için tüketici ülkelerin beklentilerine göre hareket etmek şart. 2016/17 çekirdeksiz kuru üzüm sezonuna büyük ümitlerle girdiklerini belirten Ege Kuru Meyve ve Mamulleri İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Birol Celep, sezona çok az stokla ve kaliteli bir rekolteyle girildiğini, milli servetimiz çekirdeksiz kuru üzümün katma değere dönüşmesi, üreticinin emeğinin karşılığını alması, orta ve uzun vadede devamlılığı sağlamak için çiftçilerin büyük özenle yetiştirdiği ve kuruttuğu üzümlerin fabrikalara ulaşması aşamasında kullanılacak çuvalların hayati öneme sahip olduğunu vurguladı. Çekirdeksiz kuru üzümlerin tedarikçi tüccarlara ve oradan da işletmelere ulaşımında geçmiş yıllarda ucuz, yıpranmış ve yem çuvallarının kullanıldığına işaret eden Celep, “Bu çuvalların kullanılması, imalat aşamasında işletmelere çok büyük sorunlar yaratmaktadır. Tüm işletmelerdeki üretim hatlarındaki makineler çok büyük teknolojiye sahiptir. Ancak, söz konusu bu eski, yıpranmış çuval iplerinin yol açtığı küçük kopmuş çuval parçacıkları olunca makinelerimiz yetersiz kalmaktadır. Kaçan bir küçük çuval parçacığı yurtdışındaki müşteriler tarafından tüm sektördeki işletmelere şikâyet olarak geri dönmekte ve Türk üzümünün kalite algısını olumsuz etkiliyor” diye konuştu. Eski yıpranmış ve yem çuvallardaki üzümleri almayacağız İhracatçı firmaların, 2016/17 sezonunda işletmelere; eski yıpranmış ve yem çuvallarında getirilecek üzümleri kabul etmeme konusunda karar aldıklarını anlatan Celep şöyle devam etti; “Bu sorun çiftçisiyle, tüccarıyla, işletmecisiyle hepimizin sorunu. Gelin birlik olalım birlikte bu sorunu çözelim. Birlikte bol kazançlı ve karlı bir sezon yaşayalım. Bu konuda başarıya ulaşmak için tarım ilçe müdürlükleri, ticaret borsaları ve ziraat odalarının desteğini bekliyoruz. Tek hedefimiz, Türk üzümün kalitesini en yüksek noktalara çıkarmak.” Türkiye’nin ihracatta yıldız sektörlerinden doğal taş sektörünün en güçlü temsilcisi Ege Maden İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu’nda görev değişikliği yaşandı. Ege Maden İhracatçıları Birliği’nin geçtiğimiz dönemde yönetim kurulu üyeliğinden ayrılan temsilcileri yerine Su Doğal Taş Genel Müdürü Banu Bekişoğlu Celkan, Espet’in Yöneticisi Samet Tunay Gündüz, Tümaş Mermer’in Yönetim Kurulu Başkanı Serdar Sungur, Asmer Mermer’in Yönetim Kurulu Başkanı Abdurrahman Şener ve Medmar Mermer’in Yönetim Kurulu Başkanı Rudi Erol Berberoğlu EMİB’in yeni yönetim kurulu üyeleri oldular. Söz konusu değişikliklerle Ege Maden İhracatçıları Birliği’nde bir ilk yaşanıyor. Afyonkarahisar’da faaliyet gösteren Su Doğal Taş Mermer firması sahibi Banu Bekişoğlu Celkan, Bu yıl 25. kuruluş yıldönümünü kutlayan Ege Maden İhracatçıları Birliği’nin tarihindeki ilk kadın yönetim kurulu üyesi oldu. Banu Bekişoğlu Celkan’ın katılımıyla, Ege İhracatçı Birlikleri bünyesinde faaliyet gösteren 12 ihracatçı birliğinin yönetim kurullarındaki kadın temsilci sayısı 6’ya yükseldi. Son yıllarda doğal taş sektöründe firma sahibi ve yönetici olarak çok sayıda kadının çalışmaya başladığını belirten Ege Maden İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Mevlüt Kaya, EMİB Yönetim Kurulu’nda ilk kez bir kadın üyenin yer alması Ege Maden İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulunda da mutluluk yarattı, hatta önümüzdeki dönemlerde bu sayının daha artmasını beklediklerini kaydetti. 111 EGE Ege Maden İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu’nda görev değişikliği BİRLİK / BÖLGELER Mersinli bakliyatçılar kesintisiz mesaide Akdeniz Hububat, Bakliyat, Yağlı Tohumlar ve Mamulleri Birliği'nin 2016 yılında başlatılan ikinci URGE (Uluslararası Rekabet Gücünün Arttırılması ve İhracatının Desteklenmesi) projesi kapsamında ilk eğitim organizasyonu düzenlendi. Harcamaların yüzde 75'inin Ekonomi Bakanlığı tarafından, yüzde 25'inin ise projeye katılım sağlayan firmalar tarafından karşılanacak projede, sektör analiz süreci gerçekleştirilmiş olup, analiz sürecinde belirlenen sektör ihtiyaçlarının giderilmesi doğrultusunda çalışmalar başlatıldı. Başlatılan bu çalışmalar kapsamında, 23-24 Temmuz Cumartesi ve Pazar günü AKİB Merkez AKDENİZ İhracat rakamlarına bayram tatili etkisi MUSTAFA SATICI BAİB Başkanı 112 binasında projeye katılım sağlayan 30 firmaya yönelik olarak "Uluslararası Ticarette İstihbarat Eğitimi” düzenlenmiştir. Düzenlenen eğitimde pazar araştırması, hedef pazar seçimi, B2B ticaretin püf noktaları, uluslararası bilgiye erişim kaynakları, vb. konuları teorik ve uygulamalı olarak işlendi. Eğitimin ilk günü ticari bilgi, ticari bilgiye erişim ve erişilen bilgilerin nasıl istihbarata dönüştürüleceği konularının üzerinde duruldu. Pazar araştırmalarının yapıldığı birçok siteden örnek ürün seçilerek hedef pazarlarda müşterilerin ve rakiplerin bulunması sağlandı.İkinci gün ise ticari istihbarat ve elektronik ticaret Batı Akdeniz İhracatçılar Birliği (BAİB) Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Satıcı, yaptığı açıklama ile bölgenin ihracat rakamlarını kamuoyu ile paylaştı. Batı Akdeniz’den 1 Ocak - 31 Temmuz 2016 tarihleri arasında yüzde 7 düşüşle 791 milyon 325 bin 261 dolar ihracat gerçekleştiğini bildiren BAİB Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Satıcı, "Temmuz ayında gerçekleşen ihracat 90 milyon 188 bin 226 dolar. Ramazan Bayramı sürecindeki 9 günlük tatil ihracat rakamlarının gerilemesinde etkili oldu. Son dönemde özellikle Rusya Federasyonu ile ilişkilerin normale dönmesi açısından yaşanan gelişmeler gelecek adına ümit verdi. İhracat ailesi olarak ilişkilerin biran önce düzelmesini iki ülke arasındaki ticaretin normale dönmesini heyecanla bekliyoruz. Öte yandan Rus Gıda Güvenliği Kurumu Rosselkhoznadzo heyeti Türkiye'ye geldi" dedi. üzerine çalışmalar yapılarak diğer ülkelerdeki rakiplerin konşimento bilgilerine, gümrük kayıtlarına ve bilançolarına ulaşma sistemleri uygulamalı olarak anlatıldı. Uluslararası ticarette başarılı sonuçlara ulaşabilmek için izlenmesi gereken stratejiler ve taktikler hakkında bilgiler veren ve pazar, firma, insan üçgeninde başarının sağlayabileceğine vurgu yapan eğitim danışmanı Yaman Koç, "Yapmakta olduğumuz işin uluslararası pazarlarda yer bulabilmesi için rekabeti geliştirmemiz gerekmektedir. Bu da ancak ticari istihbarat, strateji, iletişim ve müzakere ile sağlanabilir” dedi. BAİB, eğitim çalışmalarına start verdi Bu yıl 25 firmanın katılımıyla başlayan Batı Akdeniz Doğal taş Kümesi Projesi’nde ihtiyaç analizleri çalışması sona erdi ve eğitim çalışmaları için geri sayım başladı. Batı Akdeniz ihracatında önemli bir yere sahip olan doğal taş sektörünün ihracatını daha da geliştirmeyi amaçlayan proje çerçevesinde eğitim programı için Ekonomi Bakanlığı’nın onayı bekleniyor. Onayın gelmesi halinde ihtiyaç analizleri çalışmasında ve değerlendirme toplantılarında çıkan sonuçlara ve proje katılımcılarının taleplerine göre “Dış Ticarette Kullanılan Ödeme Şekilleri ve Akreditifi Uygulamaları” ile “İhracata Yönelik Devlet Yardımları” konularında eğitim verilecek. OAİB Genel Sekreterliği CRM projesini tamamladı Un ve Unlu Mamuller Tanıtım Grubu’nun hedef pazarlarından biri olan Brezilya’da yürütmekte olduğu tanıtım faaliyetleri kapsamında işbirliği içinde olunan Escola Senai Horácio Augusto da Silveira Endüstri Eğitim Okulu’nun Gıda ve Gıda Teknolojileri akademisyenleri Prof. Sílvia Helena Carabolante ve Janaina Aparecida Mainardi ve Instituto Do Desenvolvimento De Panificaçao E Confeitaria Ekmekçilik ve Şekerleme Endüstrisi Gelişim Enstitüsü akademisyeni Prof. Humberto Marzinotto Filho Türkiye’deki un ve unlu mamuller sektörünün tanıtımı amacıyla UTG’nin davetlisi olarak 10-17 Temmuz 2016 tarihlerinde Türkiye’ye davet edildi. Bu kapsamda, anılan akademisyenler İstanbul, Ankara, Konya ve Nevşehir’i kapsayan bir program çerçevesinde Türkiye’ye bir ziyaret gerçekleştirmiş ve bu ziyarete UTG danışmanları Prof. Dr. Hamit Köksel ve Doç. Dr. Mehmet Sertaç Özer ve OAİB personelleri Burçay Engüzel ve Orhun Kerem Salman eşlik etti. Akademik işbirliği olanakları değerlendirildi Anılan program çerçevesinde yapılması planlanan endüstriyel unlu mamul üretimine ilişkin üretim tesisleri ziyaretleri kapsamında, 11 Temmuz 2016 tarihinde İstanbul Halk Ekmek A.Ş. Cebeci Fabrikası ve 12 Temmuz 2016 tarihinde Ankara Halk Ekmek Fabrikası’na teknik ziyaretler gerçekleştirildi. Unlu mamuller üretimine ilişkin olarak üretim teknolojisi, endüstri yapısı ve tüketim özelliklerine ilişkin bilgilendirme yapılarak ve görüş alışverişinde bulunuldu. 12 Temmuz 2016 tarihinde, heyete katılan Brezilyalı akademisyenler ile Orta Anadolu İhracatçılar Birliği hizmet binasında Un ve Unlu Mamuller Tanıtım Grubu Başkanı Turgay Ünlü’nün katılımıyla bir toplantı gerçekleştirildi. Anılan toplantı sırasında hâlihazırda bu okullar ile yürütülmekte olunan işbirliği faaliyetlerine ilişkin görüş alışverişinde bulunuldu. Aynı gün Merkez Kalite Laboratuarı ziyaret edilerek kalite analizleri konusunda teorik bilgiler verildi. Başarılı tasarımcılar İtalya’da Ekonomi Bakanlığı koordinatörlüğü, TİM işbirliği, Akdeniz, Ege, İstanbul İhracatçı Birlikleri katkısı ve OAİB Genel Sekreterliği organizasyonunda düzenlenen “9.Ulusal Mobilya Tasarım Yarışması”nda ödül alan tasarımcılardan Oya Olgun ve Eymen Tatlıhalat İtalya’nın Milano şehrinde bulunan NABA okullarında 6 haftalık yurtdışı eğitime gönderildi. 113 ORTA ANADOLU Brezilya’nın gıda endüstrisi eğitim okulları temsilcileri UTG davetiyle Türkiye’de OAİB Genel Sekreterliği Microsoft Dynamics CRM işbirliği ile tüm potansiyel ithalatçı bilgisini dijital ortama taşıdı. Bu sistem potansiyel alıcı kitlesi ile sürekli iletişim imkânı sağlıyor. Küreselleşme özellikle iş dünyasında köklü değişikliklere neden oldu. Ürün odaklı çalışan kurumların neredeyse tamamı, mevcut organizasyonlarını alıcı odaklı yapıya dönüştürmek zorunda kaldı. Günümüz dünyasında herhangi bir ürünün alıcısı web, sosyal ağlar, mobil ve telefon ortamları genelinde kendi koşullarına göre kişiselleştirilmiş hizmet bekliyor. Bu durum ihracat dünyası için de geçerli. Orta Anadolu İhracatçı Birlikleri Genel Sekreterliği CRM projesi ile tüm yurtdışı etkinliklerinde temas ettiği ithalatçı firma bilgilerini dijital ortama aktardı. Bu sistem ile ithalatçı firmanın iletişim bilgilerine erişilebildiği gibi, ilgi alanındaki ürünler de kayıt altına alınabiliyor. İthalatçı firmalar ile bu sistem üzerinden iletişim kurularak, ülkesinde düzenlenecek olan fuar, ticaret heyeti, basın toplantısı, firma ziyaretleri gibi etkinliklerden haberdar edilebiliyor. Ayrıca sistem aracılığı ile Türkiye’den ihracat yapılabilmesini kolaylaştıran yeni hizmet ve fırsatlar hakkında da bilgi veriliyor. BİRLİK / BÖLGELER Doğu Karadeniz ihracatı ilk 7 ayda yüzde 13,2 oranında düştü Doğu Karadeniz Bölgesi’ndeki Trabzon, Rize, Artvin ve Gümüşhane illerinden 2016 yılının Ocak-Temmuz döneminde 810 milyon 62 bin 714 dolar tutarında ihracat gerçekleşirken, ihracatta bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 13,2 oranında bir düşüş yaşandı. Doğu Karadeniz İhracatçılar Birliği (DKİB) 2016 yılının Ocak-Temmuz döneminde gerçekleşen ihracat rakamlarını açıkladı. Doğu Karadeniz Bölgesi Trabzon, Rize, Artvin ve Gümüşhane illerinden 2016 yılının Ocak-Temmuz döneminde 810 milyon 62 bin 714 dolar tutarında gerçekleşen ihracat karşılık bir önceki yılın aynı döneminde 933 milyon 448 bin dolar ihracat gerçekleşmişti. Buna göre ihracatta yüzde 13,2 oranında bir düşüş yaşandı. Trabzon, Rize, Artvin ve Gümüşhane illerinden 2016 yılı Ocak-Temmuz dönemi ihracatının ürün sıralamasında bir önceki yıla oranla yüzde 0,4 düşüşle 553 milyon 362 bin 612 dolar tutarında ihracatla fındık ve mamulleri birinci sırayı, yüzde 47 düşüşle 91 milyon 737 bin 203 dolar tutarındaki ihracatla yaş meyve sebze ürünleri ikinci sırayı ve yüzde 40 düşüşle 56 milyon 15 bin 681 dolar tutarındaki ihracatla da madencilik ürünleri üçüncü sırayı aldı. ihracatta yaşanan düşüşle ilgili bilgiler veren DKİB Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Hamdi Gürdoğan, “Yaşanan bu düşüşteki en önemli etken dünya emtia fiyatlarındaki düşüşler yanında özellikle yaş meyve ve sebze ihracatında Rusya Federasyonu'na yönelik yaş meyve sebze yasağının devam etmesinden kaynaklanıyor. Bundan dolayı, ihracatımızda yaşanan bu düşüş bizleri hiçbir şekilde ümitsizliğe sevk etmemektedir. Çünkü yakaladığımız bu doping havasının bundan sonra ülkemizi çok daha ileriye taşıyacağını açıkça görmekteyiz. Ayrıca, önümüzdeki haftalarda Rusya ile yine hainlerin bir oyunu olduğu açıkça görülen ilişkilerimizi olumsuz etkileyen havanın da iki ülke liderinin yapacağı görüşme ile son bulacak olması, bölgemiz ihracatına çok büyük oranda olumlu olarak yansıyacaktır” şeklinde konuştu. Fındık ihracatı 234,9 bin tona ulaştı KARADENİZ Dünya fındık üretim ve ihracatının büyük kısmını elinde bulunduran Türkiye, 20152016 fındık ihraç sezonunun 11 ayında 2,1 milyar dolar gelir elde etti. Karadeniz Fındık Mamulleri ve İhracatçıları Birliği’nin açıklamasında, 1 Eylül tarihinde başlayan 2015-2016 fındık ihraç sezonunun ilk 11 aylık döneminde standart naturel iç fındığın kentalinin (100 kilogramı) ortalama 786 dolardan işlem gördüğü belirtildi. Açıklamada, 1 Eylül-30 Haziran 2016 tarihleri arasında Türkiye’nin 234 bin 984 ton fındık ihraç ederek karşılığında 2 milyar 160 milyon 890 114 bin dolar gelir sağladığı vurgulandı. İhracatın 178 bin 422 tonunun AB ülkelerine yapıldığı aktarılan açıklamada, AB dışındaki Avrupa ülkelerine 16 bin 451 ton, denizaşırı ülkelere 28 bin 115 ton, diğer ülkelere ise 11 bin 994 ton fındık ihracatı gerçekleştirildiği ifade edildi. Türkiye, 2014-2015 sezonu aynı dönemde 208 bin 52 ton fındık ihracatı yapılmış, 2 milyar 675 milyon dolar döviz girdisi elde etmişti. Ancak o dönemde zirai don şartlarından dolayı standart naturel iç fındığın kentalinin (100 kilogramı) ortalama bin 383 dolardan işlem görmüştü. GAİB Koordinatör Başkanı Abdulkadir Çıkmaz Ocak-Temmuz 2016 döneminde GAİB’in 182 ülkeye toplam 4 milyar 399 milyon 587 bin dolarlık ihracat gerçekleştirdiğini söyledi. Gaziantep’in ihracatının da 3 milyar 511 milyon 596 bin dolar olduğunu açıklayarak “2023 hedeflerinden taviz vermek yok. Daha çok üretecek, daha çok çalışacak ve dünyanın bütün pazarlarında ürünlerimizi en iyi koşullarda pazarlamaya devam edeceğiz” dedi. Güneydoğu Anadolu İhracatçı Birlikleri Koordinatör Başkanı Abdulkadir Çıkmaz Ocak Temmuz 2016 dönemiyle ilgili gerçekleştirilen ihracat rakamlarını açıkladı. Başkan Çıkmaz yaptığı yazılı açıklamada “ Birliklerimizce 2016 yılı Ocak-Temmuz döneminde, 2015 yılına oranla yüzde 7,4 lük düşüşle toplam 4 milyar 399 milyon 587 bin dolarlık ihracat kayda alınmıştır. Aynı dönemde, diğer İhracatçı Birlikleri adına ise toplam 288 milyon 814 bin dolarlık ihracat kayda alınmıştır. Böylece Birliğimiz ihracat kayıt işlem hacmi, yüzde 8,9’luk düşüşle 4 milyar 688 milyon 400 bin dolar oldu” dedi. İhracatta Ortadoğu ülkeleri birinci sırada Ocak Temmuz 2016 dönemiyle ilgili gerçekleştirilen ihracatta Ortadoğu ülkelerinin birinci sırada olduğunu ifade eden GAİB Koordinatör Başkanı Abdulkadir Çıkmaz ifade ederek “Ürün bazında baktığımızda halı, kumaşlar, iplikler, değirmencilik ürünleri, pastacılık ürünleri, bitkisel yağlar, plastikler ve mamulleri, dış giyim, demir çelik mamulleri ile diğer gıda müstahzarları Bölgemizden en çok ihracatı gerçekleştirilen ürünler oldu” diye konuştu. ABDULKADİR ÇIKMAZ GAİB Koordinatör Başkanı açıklamasına “Bölgemiz ihracatında Ortadoğu ülkeleri yüzde 54,8 pay ile ilk sırada yer almakta, AB Ülkeleri yüzde 18,5 pay ile ikinci ve Afrika Ülkeleri yüzde 11,2 pay ile üçüncü sırada bulunmaktadır. Toplam 182 ülkeye ihracat gerçekleştirilmiş olup bu ülkelerden Irak, Suriye, Suudi Arabistan, ABD, İran, İtalya, Almanya, İngiltere, Sudan ve Belçika Bölgemiz ihracatında ilk sıralarda yer alan ülkelerdir” dedi. Ürün bazında gerçekleştirilen ihracat hakkında da bilgiler veren Başkan Çıkmaz GAİB’den gerçekleştirilen ihracat kalemleri arasında halı, kumaş ve ipliklerin birinci sırada yer aldığını Gaziantep ihracatta her zamanki gibi iddialı Gaziantep’in Güneydoğu Anadolu Bölgesinde lokomotif il olduğunun altını çizen Başkan Çıkmaz, Ocak-Temmuz 2016 döneminde Gaziantep’ten döneminde 3 milyar 511 milyon 596 bin dolarlık ihracat yapıldığını belirterek “Bölgemizin lokomotif ili olan Gaziantep, 2016 yılı Ocak-Temmuz döneminde 3 milyar 511 milyon 596 bin dolar ihracat ile Türkiye’nin en çok ihracat yapan altıncı ili konumundaki yerini koruyor. Hububat-bakliyat, yağlı tohumlar ve mamulleri, tekstil ve hammaddeleri, halı, kimyevi maddeler ile ağaç ve orman ürünleri ilimizin ihracatında önde gelen sektörlerdir” değerlendirmesinde bulundu. 2023 hedeflerinden taviz vermeden daha çok üreteceklerini ve üretimin dünya genelinde en iyi koşularda ihraç edilebilmesi için daha çok çalışacaklarını da açıklayan GAİB Koordinatör Başkanı Abdulkadir Çıkmaz Türkiye’nin gelişmesi ve kalkınması için çalışmaktan başka bir çare olmadığını da vurguladı. 115 DOĞU & G. DOĞU ANADOLU Güneydoğu Anadolu'dan 182 ülkeye 4 milyar dolarlık ihracat TEMMUZ 2016 İTİBARIYLA GÜNDEM KAPAK GÜNDEM İHRACAT RAKAMLARI TÜRKİYE İHRACATI Temmuz ayında bir önceki yılın aynı ayına göre; AB ülkelerine ihracatımız yüzde 10,6azalırken, BDT ülkelerineyüzde 40, Ortadoğu’ya ihracatımız yüzde24,7 geriledi. İlk 7 ayda ise, İhracatımız AB ülkelerine yüzde 4,9 ve Kuzey Amerika’ya binde 2 artış kaydetti. Diğer taraftan aynı dönemde, İhracatımız BDT ülkelerine yüzde 29,9, Ortadoğu’ya yüzde 11,7 ve Afrika ülkelerine yüzde 7,2 geriledi. 568 MİLYON DOLAR DOLAR OLARAK GERÇEKLEŞTİ 284 MİLYON DOLAR HOLLANDA 224 350 MİLYON DOLAR İSPANYA 510 MİLYON DOLAR İRAN MİLYON DOLAR İTALYA 408 207 MİLYON DOLAR IRAK MİLYON DOLAR MISIR Tarım %13,8 Sanayi %83,1 İLLERE GÖRE TEMMUZ AYI İHRACAT DAĞILIMI 3,86 MİLYAR DOLAR İSTANBUL 778 MİLYON DOLAR KOCAELİ 897 MİLYON DOLAR BURSA İZMİR 419 MİLYON DOLAR ABD Madencilik %3,1 MİLYON DOLAR ALMANYA MİLYON DOLAR FRANSA 422 8.778.560.000 943 MİLYON DOLAR İNGİLTERE ANA ÜRETİM GRUPLARININ İHRACATTAN ALDIĞI PAY 532 TEMMUZ AYINDA İHRACAT YÜZDE 18,7 DÜŞÜŞLE ● Ocak/Temmuz döneminde ihracat yüzde 4,9 oranında düşüşle 80 milyar 447 milyon dolar olarak gerçekleşti. ● Son 12 aylık ihracat ise yüzde 6,1 gerilemeyle 139 milyar 723 milyon dolar oldu. ● Temmuz’da otomotiv endüstrisi 1 milyar 727 milyon dolarla en fazla ihracatı gerçekleştiren sektör oldu. ● Yılın ilk 7 ayında ise ihracatımızı sırtlayan sektörler otomotiv ve hazır giyim sektörleri oldu. ANA ÜRETİM GRUPLARININ HAZİRAN AYI İHRACATINDAN ALDIĞI PAY Temmuz ayında otomotiv endüstrisi 1 milyar 727 milyon dolarla en fazla ihracat gerçekleştiren sektör oldu. Geçen yılın aynı dönemine göre ihracatını yüzde 5,2 artıran otomotiv endüstrisi 1 milyar 252 milyon dolarla hazır giyim ve konfeksiyon ile 968 milyon dolarla kimyevi maddeler sektörleri takip etti. 273 Hayvansal ürünler %3,1 Ağaç ve orman ürünleri MİLYON DOLAR İHRACATI EN FAZLA ARTAN İL 131 MİLYON DOLAR %1,5 Tarıma dayalı işlenmiş ürünler 722 MİLYON DOLAR %8,2 Bitkisel ürünler Kimyevi maddeler ve mamulleri 967 MİLYON DOLAR %11 Sanayi mamulleri 805 MİLYON DOLAR %9,2 SİİRT %11529 5,60 MİLYAR DOLAR %63,8 168 MİLYON DOLAR SAKARYA 402 MİLYON DOLAR ANKARA 238 MİLYON DOLAR MANİSA 201 MİLYON DOLAR DENİZLİ 100 MİLYON DOLAR HATAY 84 116 Temmuz ayında ihracatını en çok artıran ilk 10 il arasında Siirt %11529 ile birinci oldu. 371 MİLYON DOLAR GAZİANTEP TEMMUZ 2016 İHRACAT RAKAMLARI SEKTÖREL BAZDA RAKAMLAR -1000 $ TEMMUZ SEKTÖRLER SON 12 AY 2015 2016 Değişim (%) Pay (%) 2014-2015 2015-2016 Değişim (%) Pay (%) I. TARIM 1.530.251 1.211.462 -20,8 13,8 21.673.028 20.183.758 -6,9 15,5 A. BİTKİSEL ÜRÜNLER 1.028.888 805.808 -21,7 9,2 15.407.367 14.368.356 -6,7 11,0 Hububat, Bakliyat, Yağlı Tohumlar ve Mamulleri 430.668 387.298 -10,1 4,4 6.343.676 6.196.318 -2,3 4,8 Yaş Meyve ve Sebze 93.844 87.229 -7,0 1,0 2.242.096 1.976.006 -11,9 1,5 Meyve Sebze Mamulleri 110.761 86.708 -21,7 1,0 1.345.702 1.309.377 -2,7 1,0 Kuru Meyve ve Mamulleri 76.413 55.404 -27,5 0,6 1.370.913 1.337.407 -2,4 1,0 Fındık ve Mamulleri 227.182 113.937 -49,8 1,3 2.812.332 2.290.732 -18,5 1,8 Zeytin ve Zeytinyağı 12.890 7.887 -38,8 0,1 204.635 166.870 -18,5 0,1 Tütün 73.121 64.000 -12,5 0,7 1.011.030 1.008.097 -0,3 0,8 Süs Bitkileri ve Mamulleri 4.009 3.344 -16,6 0,0 76.982 83.550 8,5 0,1 152.578 131.828 -13,6 1,5 2.031.647 1.756.020 -13,6 1,3 152.578 131.828 -13,6 1,5 2.031.647 1.756.020 -13,6 1,3 348.784 273.826 -21,5 3,1 4.234.015 4.059.382 -4,1 3,1 348.784 273.826 -21,5 3,1 4.234.015 4.059.382 -4,1 3,1 II. SANAYİ 8.898.003 7.295.276 -18,0 83,1 114.180.950 106.590.645 -6,6 81,8 A. TARIMA DAYALI İŞLENMİŞ ÜRÜNLER 895.535 722.419 -19,3 8,2 12.127.534 11.203.005 -7,6 8,6 Tekstil ve Hammaddeleri 630.938 518.348 -17,8 5,9 8.282.824 7.851.491 -5,2 6,0 Deri ve Deri Mamulleri 118.421 100.741 -14,9 1,1 1.671.616 1.405.951 -15,9 1,1 Halı 146.177 103.329 -29,3 1,2 2.173.094 1.945.564 -10,5 1,5 1.310.336 967.918 -26,1 11,0 16.572.719 14.110.500 -14,9 10,8 1.310.336 967.918 -26,1 11,0 16.572.719 14.110.500 -14,9 10,8 6.692.132 5.604.939 -16,2 63,8 85.480.697 81.277.140 -4,9 62,4 Hazırgiyim ve Konfeksiyon 1.490.078 1.251.551 -16,0 14,3 17.231.637 17.284.091 0,3 13,3 Otomotiv Endüstrisi 1.641.980 1.727.574 5,2 19,7 20.708.723 22.485.394 8,6 17,2 Gemi ve Yat 148.861 22.693 -84,8 0,3 1.178.707 826.418 -29,9 0,6 Elektrik Elektronik ve Hizmet 815.923 633.252 -22,4 7,2 11.014.137 10.166.017 -7,7 7,8 Makine ve Aksamları 482.674 351.701 -27,1 4,0 5.709.521 5.379.144 -5,8 4,1 Demir ve Demir Dışı Metaller 527.504 409.218 -22,4 4,7 6.520.307 6.006.266 -7,9 4,6 Çelik 799.547 607.283 -24,0 6,9 11.293.344 8.803.691 -22,0 6,8 Çimento Cam Seramik ve Toprak Ürünleri 230.346 180.714 -21,5 2,1 2.900.838 2.697.811 -7,0 2,1 Mücevher 148.979 92.849 -37,7 1,1 3.399.291 2.273.445 -33,1 1,7 Savunma ve Havacılık Sanayi 97.948 97.525 -0,4 1,1 1.524.402 1.738.455 14,0 1,3 İklimlendirme Sanayi 301.101 225.852 -25,0 2,6 3.898.334 3.517.990 -9,8 2,7 Diğer Sanayi Ürünleri 7.191 4.726 -34,3 0,1 101.455 98.418 -3,0 0,1 III. MADENCİLİK 372.408 271.821 -27,0 3,1 4.214.996 3.577.885 -15,1 2,7 İhracatçı Birlikleri Kaydından Muaf İhracat 328.698 8.672.357 9.371.462 7,8 148.760.475 139.723.751 -6,1 B. HAYVANSAL ÜRÜNLER Su Ürünleri ve Hayvansal Mamuller C. AĞAÇ VE ORMAN ÜRÜNLERİ Mobilya,Kağıt ve Orman Ürünleri B. KİMYEVİ MADDELER VE MAM. Kimyevi Maddeler ve Mamulleri C. SANAYİ MAMULLERİ T O P L A M (TİM+TÜİK) 11.129.359 8.778.560 117 GÖSTERGELER Temmuz ayı en fazla ihracat yapılan ilk 10 ülke (1000$) ÜLKE (Bin$) ALMANYA BİRLEŞİK KRALLIK İTALYA BİRLEŞİK DEVLETLER FRANSA IRAK İSPANYA HOLLANDA İRAN (İSLAM CUM.) MISIR 2015 1.084.197 793.199 572.017 574.861 460.884 597.123 402.790 261.070 274.571 263.548 2016 943.872 568.729 510.221 422.341 419.510 408.379 350.759 284.263 224.021 207.548 Temmuz ayı en yüksek ihracat artışı yaşanan ilk 10 ülke (1000$) Değ. % -12,9 -28,3 -10,8 -26,5 -9,0 -31,6 -12,9 8,9 -18,4 -21,2 ÜLKE (Bin$) MARSHALL ADALARI CEBELİ TARIK KENYA YEMEN FİNLANDİYA ŞİLİ ESTONYA SLOVENYA VIETNAM TACİKİSTAN 2015 4.881.246 927.056 931.267 654.833 514.333 453.551 315.567 232.307 136.234 117.339 2016 3.863.111 897.348 778.771 532.156 402.336 371.832 238.644 201.054 168.487 100.836 Değ. % -20,9% -3,2% -16,4% -18,7% -21,8% -18,0% -24,4% -13,5% 23,7% -14,1% En fazla ihracat yapılan ilk 10 ülke sıralamasında Almanya lider oldu. Ocak-Temmuz döneminde Almanya’ya gerçekleştirilen ihracat 7,81 milyar dolara ulaştı. 2015 1.641.980 1.490.078 1.310.336 815.923 799.547 630.938 527.504 430.668 482.674 348.784 2016 1.727.574 1.251.551 967.918 633.252 607.283 518.348 409.218 387.298 351.701 273.826 En fazla ihracat yapan ilk 10 sektörden ihracatını artıran otomotiv sektörü oldu. Temmuz ayında diğer sektörlerin tamamında düşüş yaşandı. 118 Değ. % 4022,4 879,5 76,6 61,7 58,4 47,6 37,9 35,4 26,7 23,4 ÜLKE (Bin$) SIIRT YOZGAT ADIYAMAN BAYBURT KASTAMONU ÇANKIRI GIRESUN KILIS SAKARYA ZONGULDAK 2015 67 426 14.417 628 2.522 6.214 9.429 7.832 136.234 14.203 2016 7.753 2.356 22.283 963 3.836 8.126 12.149 9.917 168.487 16.834 Değ. % 11529,3 452,4 54,6 53,2 52,1 30,8 28,8 26,6 23,7 18,5 En çok ihracat artışı yaşanan ülke ise Marshall Adaları oldu. Temmuz ayında Marshall Adaları’na gerçekleşen ihracat yüzde 4022,4 oranında yükseldi. Temmuz ayı en yüksek ihracat artışı yaşanan ilk 10 sektör (1000$) Temmuz ayı en fazla ihracat yapan ilk 10 sektör (1000$) ÜLKE (Bin$) OTOMOTİV HAZIR GİYİM VE KONF. KİMYEVİ MAD. VE MAM. ELK. ELEKTRONİK VE HİZ. ÇELİK TEKSTİL VE HAM. DEMİR VE DEMİR DIŞI MET. HUBUBAT, BAKLİYAT MAKİNE VE AKSAMLARI MOB. KAĞIT VE OR. ÜR. 2016 12.037 17.708 16.540 27.934 35.732 18.899 16.054 85.818 14.577 13.872 Temmuz ayı en yüksek ihracat artışı yaşanan ilk 10 il (1000$) Temmuz ayı en fazla ihracat yapan ilk 10 il (1000$) ÜLKE (Bin$) İSTANBUL BURSA KOCAELI İZMIR ANKARA GAZIANTEP MANISA DENIZLI SAKARYA HATAY 2015 292 1.808 9.366 17.270 22.560 12.801 11.640 63.372 11.507 11.238 Değ. % 5,2 -16,0 -26,1 -22,4 -24,0 -17,8 -22,4 -10,1 -27,1 -21,5 ÜLKE (Bin$) OTOMOTIV ENDÜSTRISI SAVUNMA VE HAVACILIK SANAYII YAŞ MEYVE VE SEBZE HUBUBAT, BAKLIYAT TÜTÜN HAYVANSAL MAMULLER DERI VE DERI MAMULLERI HAZIRGIYIM VE KONFEKSIYON SÜS BITKILERI VE MAM. TEKSTIL VE HAMMADDELERI 2015 1.641.980 97.948 93.844 430.668 73.121 152.578 118.421 1.490.078 4.009 630.938 2016 1.727.574 97.525 87.229 387.298 64.000 131.828 100.741 1.251.551 3.344 518.348 Değ. % 5,2 -0,4 -7,0 -10,1 -12,5 -13,6 -14,9 -16,0 -16,6 -17,8 Temmuz ayında ihracatını en çok artıran il Siirt oldu. Siirt'in geçen ay ihracatı %11529 artış gösterdi. İHRACATÇI BİRLİKLERİ GENEL SEKRETERLİKLERİ BAZINDA İHRACAT RAKAMLARI (1000 $) TEMMUZ SON 12 AY 2015 2016 Değişim (%) Pay (%) 2014-2015 2015-2016 Değişim (%) Pay (%) İMMİB 3.023.848 2.214.156 -26,8 25,2 40.309.703 34.985.186 -13,2 26,8 UİB 1.738.243 1.789.584 3,0 20,4 21.845.427 23.357.841 6,9 17,9 İTKİB 1.613.520 1.338.646 -17,0 15,2 19.007.316 18.530.636 -2,5 14,2 OAİB 869.803 718.907 -17,3 8,2 11.650.367 10.989.937 - 5,7 8,4 EİB 891.438 766.726 - 14,0 8,7 10.985.903 10.614.961 - 3,4 8,1 AKİB 815.872 669.331 -18,0 7,6 12.103.263 10.097.725 -16,6 7,7 GAİB 596.711 469.443 -21,3 5,3 8.634.641 8.061.620 - 6,6 6,2 İİB 564.870 352.424 -37,6 4,0 6.630.941 5.901.325 -11,0 4,5 DENİB 182.747 143.070 - 21,7 1,6 2.150.051 2.112.942 -1,7 1,6 DAİB 198.751 112.735 - 43,3 1,3 2.540.658 1.874.655 - 26,2 1,4 KİB 142.784 67.205 -52,9 0,8 1.794.144 1.684.476 -6,1 1,3 BAİB 134.287 111.138 -17,2 1,0 1.583.356 1.405.457 -11,2 1,1 DKİB 70.744 77.998 10,3 0,7 963.457 814.387 -15,5 0,6 TOPLAM 11.768.747 11.443.283 -2,8 100,0 145.162.142 132.217.661 -8,9 100,0 AYLIK EURO/DOLAR PARİTE ORTALAMALARI 2013 2014 2015 2016 Değişim (%) OCAK 1,327 1,363 1,167 1,087 -6,9 ŞUBAT 1,339 1,365 1,136 1,110 -2,4 MART 1,298 1,382 1,086 1,109 2,1 NİSAN 1,300 1,381 1,078 1,133 5,1 MAYIS 1,298 1,375 1,117 1,129 1,0 HAZİRAN 1,319 1,359 1,121 1,123 0,1 TEMMUZ 1,307 1,358 1,103 1,106 0,3 OCAK-TEMMUZ 1,312 1,369 1,115 1,114 -0,07 AĞUSTOS 1,331 1,333 1,113 EYLÜL 1,334 1,294 1,124 EKİM 1,363 1,268 1,126 KASIM 1,350 1,248 1,076 ARALIK 1,369 1,234 1,087 YILLIK 1,327 1,329 1,111 İhracatçı Birlikleri Genel Sekreterlikleri’nin sergilediği performansta Temmuz'da Uludağ İhracatçı Birlikleri yüzde 3,0 ihracat performansı ile dikkat çekiyor. Türkiye ihracatında ciddi negatif etkileri olan parite, Temmuz ayında yüzde 0,2'lik pozitif katkı sundu. 119 ADRES DIŞ TİCARET KOMPLEKSİ ÇOBAN ÇEŞME MEVKİİ SANAYİ CAD. B-BLOK K:9 YENİBOSNA / İSTANBUL TEL: 0 212 454 04 90 - 91 FAKS: 0 212 454 04 13 / 454 04 83 E-POSTA: tim@tim.org.tr WEB ADRESİ: www.tim.org.tr GENEL SEKRETER: DR. HALİL BADER ARSLAN GENEL SEKRETER YRD.: DR. İSMET YALÇIN GENEL SEKRETER YRD.: TAMER GÜNDOĞAN GENEL SEKRETER YRD.: MEDINE ATAY ERGİN GENEL SEKRETER YRD.: METİN TABALU AKDENİZ İHRACATÇI BİRLİKLERİ GENEL SEKRETERLİĞİ LİMONLUK MAH. VALİ HÜSEYİN AKSOY CAD. NO: 4 YENİŞEHİR/MERSİN TEL: 0 324 325 37 37 FAKS: 0 324 325 41 42 E-POSTA: akib@akib.org.tr WEB ADRESİ: www.akib.org.tr GENEL SEKRETER VEKİLİ: ÜMİT SARI GEN. SEK. YRD: CANAN AKTAN ERDOĞMUŞ BATI AKDENİZ İHRACATÇILAR BİRLİĞİ GENEL SEKRETERLİĞİ ASPENDOS BULVARI NO:221 07200/ANTALYA TEL: 0 242 311 80 00 FAKS: 0 242 311 79 00 E-POSTA: baib@baib.gov.tr WEB ADRESİ: www.baib.gov.tr GENEL SEKRETER: FİSUN PEKTAŞ DENİZLİ İHRACATÇILAR BİRLİĞİ GENEL SEKRETERLİĞİ ANKARA YOLU 10. KM. 246. SOKAK NO: 8 AKKALE/DENİZLİ TEL: 0 258 274 66 88 (PBX) FAKS: 0 258 274 72 22 - 62 E-POSTA: denib@denib.org.tr WEB ADRESİ: www.denib.org.tr GENEL SEKRETER T.: UĞUR DAYIOĞLU DOĞU ANADOLU İHRACATÇILAR BİRLİĞİ GENEL SEKRETERLİĞİ CUMHURİYET CAD. EREN İŞ MERKEZİ NO: 86 K: 4-5 / ERZURUM TEL: 0 442 214 11 85 (4 HAT) FAKS: 0 442 214 11 89 - 91 E-POSTA: daibarge@daib.org.tr WEB ADRESİ: www.daib.org.tr GENEL SEKRETER: MURAT KARAPINAR GENEL SEKRETER YRD: MELIH LEYLİOĞLU DOĞU KARADENİZ İHRACATÇILAR BİRLİĞİ GENEL SEKRETERLİĞİ PAZARKAPI MAH. SAHİL CAD. NO: 95, TRABZON TEL: 0 462 326 16 01 FAKS: 0 462 326 94 01 - 02 E-POSTA: dkib@dkib.org.tr WEB ADRESİ: www.dkib.org.tr GENEL SEKRETER: İDRİS ÇEVİK 120 EGE İHRACATÇI BİRLİKLERİ GENEL SEKRETERLİĞİ ATATÜRK CAD. NO:382 ALSANCAK İZMİR TEL: 0 232 488 60 00 FAKS: 0 232 488 61 00 E-POSTA: eib@egebirlik.org.tr WEB ADRESİ: www.egebirlik.org.tr GENEL SEKRETER: CUMHUR İŞBIRAKMAZ GENEL SEKRETER YRD: KEMAL COŞKUN GENEL SEKRETER YRD: ÇİĞDEM ÖNSAL GENEL SEKRETER YRD: NERGİS BÜYÜKKINACI GÜNEYDOĞU ANADOLU İHRACATÇI BİRLİKLERİ GENEL SEKRETERLİĞİ GAZİMUHTARPAŞA BULVARI MÜCAHİTLER MAH. 52012 NO'LU SK. NO: 6 27090 ŞEHİTKAMİL GAZİANTEP TEL: 0 342 211 05 00 (PBX) FAKS: 0 342 221 05 09-10 E-POSTA: gaibevrak@gaib.org.tr WEB ADRESİ: www.gaib.org.tr GENEL SEKRETER: FATİH YUMUŞ GENEL SEKRETER YRD: MİKAİL İRTEGÜN GENEL SEKRETER YRD: AYDIN KUTLU İSTANBUL İHRACATÇI BİRLİKLERİ GENEL SEKRETERLİĞİ DIŞ TİCARET KOMPLEKSİ C-BLOK ÇOBAN ÇEŞME MEVKİİ SANAYİ CAD. YENİBOSNA-BAHÇELİEVLER/ İSTANBUL TEL: 0 212 454 05 00 FAKS: 0 212 454 05 01 - 02 E-POSTA: iib@iib.org.tr WEB ADRESİ: www.iib.org.tr GENEL SEKRETER: İZZET SELÇUK ŞAĞBAN GENEL SEKRETER YRD: DOĞUŞ TOZANLI İSTANBUL MADEN VE METAL İHRACATÇI BİRLİKLERİ GENEL SEKRETERLİĞİ DIŞ TİCARET KOMPLEKSİ A-BLOK ÇOBAN ÇEŞME MEVKİİ SANAYİ CAD. YENİBOSNA-BAHÇELİEVLER/ İSTANBUL TEL: 0 212 454 00 00 FAKS: 0 212 454 00 01 E-POSTA: immib@immib.org.tr WEB ADRESİ: www.immib.org.tr GENEL SEKRETER: ARMAĞAN VURDU GENEL SEKRETER YRD: COŞKUN KIRLIOĞLU GENEL SEKRETER YRD: FATİH ÖZER GENEL SEKRETER YRD: ÜMİT KOŞKAN İSTANBUL TEKSTİL VE KONFEKSİYON İHRACATÇI BİRLİKLERİ GENEL SEKRETERLİĞİ DIŞ TİCARET KOMPLEKSİ B-BLOK ÇOBAN ÇEŞME MEVKİİ SANAYİ CAD. YENİBOSNA-BAHÇELİEVLER/ İSTANBUL TEL: 0 212 454 02 00 FAKS: 0 212 454 02 01 E-POSTA: info@itkib.org.tr WEB ADRESİ: www.itkib.org.tr GENEL SEKRETER: BEKİR ASLANER KARADENİZ İHRACATÇI BİRLİKLERİ GENEL SEKRETERLİĞİ ATATÜRK BULVARI NO:19/E 28200 GİRESUN TEL: 0 454 216 24 26 FAKS: 0 454 216 48 42 E-POSTA: kib@kib.org.tr WEB ADRESİ: www.kib.org GENEL SEKRETER T.: BÜLENT CEBECİ ORTA ANADOLU İHRACATÇI BİRLİKLERİ GENEL SEKRETERLİĞİ CEYHUN ATUF KANSU CAD. NO: 120 BALGAT/ANKARA TEL: 0 312 447 27 40 (5 HAT) FAKS: 0 312 446 96 05 E-POSTA: oaibwebmaster@oaib.org.tr WEB ADRESİ: www.oaib.org.tr GENEL SEKRETER: ÖZKAN AYDIN ULUDAĞ İHRACATÇI BİRLİKLERİ GENEL SEKRETERLİĞİ ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ 2. GELİŞİM SAHASI KAHVERENGİ CAD. NO: 11 16140 NİLÜFER/BURSA TEL: 0 224 219 10 00 FAKS: 0 224 219 10 90 E-POSTA: uludag@uib.org.tr WEB ADRESİ: www.uib.org.tr GENEL SEKRETER: MÜMİN KARACAKAYALILAR GENEL SEKRETER YRD: ÖZCAN KOLBAŞI GENEL SEKRETER YRD: TANSU SİNAĞ www.ftg.org.tr C M Y CM MY CY CMY K