Bay Monk ve Çok Şey Bilen Adam

Transkript

Bay Monk ve Çok Şey Bilen Adam
İÇ. YÜKSEK KATLI BİNA, MARTIN’İN DAİRESİ– GECE
Kapı zili çalar. Orta yaşlarda, düzgün giyimli bir adam:
MARTIN, hızla gelir ve gülümseyen bir ifadeyle kapıyı
açar. Birden suratında bir şaşkınlık belirir.
Karşısında, ürkütücü bir görünüşü olan bir adam
dikilmektedir. Üzerindeki takım elbiseyle bir MAFYA
ADAMI’na benzemektedir. Yüzünde kocaman ve korkutucu bir
gülümseme vardır.
MAFYA ADAMI
Neden öyle bakıyorsun MARTIN? Beni
içeri davet etmeyecek misin?
(Sessizlik)
Şaşırdın öyle değil mi? Seni
bulamayacağımızı sanıyordun. Böyle
düşündün değil mi? Gel şöyle bir
kucaklaşalım. Özledim seni.
MAFYA ADAMI, MARTIN’i sıkıca kucaklar. MAFYA ADAMI’nın
yüzündeki koca sırıtışın ardında büyük bir öfke
saklandığı görülmektedir. MAFYA ADAMI MARTIN’i nefesi
kesilene kadar sıkıca kucaklar, sonra serbest bırakır.
MARTIN
(Güçlükle konuşarak)
Lütfen Al... İçeri gir...
(Derin bir nefes alır)
Giriş kapısı güzel döşenmiş bir odaya açılmaktadır.
MAFYA ADAMI içeri girer, etrafına bakar ve yüzünü
MARTIN’e çevirir.
MAFYA ADAMI
İyi bir yer yapmışsın kendine.
MAFYA ADAMI pencerenin yanına gelir ve manzaraya bakar.
Bir gökdelenin altmışıncı katına ait bir manzaradır.
MAFYA ADAMI
Bak sen! Burada harika bir manzara
varmış!
Pencerenin karşısında iki koltuk vardır. MAFYA ADAMI
birine oturur. MARTIN’e bakarak somurtur ve oturması
için diğer koltuğu işaret eder. MARTIN yavaşça koltuğa
oturur.
(Sessizlik)
MAFYA ADAMI
Bizden sonsuza kadar kaçamazdın. Bunu
biliyordun öyle değil mi?
MARTIN
Ben…
MAFYA ADAMI
(Sözünü keserek)
Lütfen… Daha fazla konuşman
gerekmiyor. Yanlış mıyım? Mahkemede ne
demiştin: “Bildiğim her şeyi söyledim”
MARTIN
(Titreyerek)
Üzgünüm Al.
MAFYA ADAMI
İhanet ettin MARTIN. Bize ihanet
ettin. Kendi ailene. Kuralları
biliyorsun. (Sessizlik) Bu akşam
buraya sadece senin işini bitirmeye
gelmedim.
Sen de bize ait bir şey var.
(Sessizlik)Para nerede MARTIN? Nereye
sakladın?
MARTIN hiçbir şey söylemeden dehşete düşmüş gözlerle
bakmaktadır. MAFYA ADAMI ayağa kalkarken susturuculu
tabancasını çıkarır ve silahı MARTIN’in kafasına dayar.
MAFYA ADAMI
Siktiğimin parası nerede seni orospu
çocuğu!
(Sessizlik)
Sana söz veriyorum MARTIN, paranın
nerede olduğunu söylersen acı
çektirmeden gebertirim seni.
MARTIN
Parayı sana vereceğim.
MARTIN koltuktan kalkar. Duvarda antika bir balta asılı
durmaktadır. MARTIN elini baltaya uzatır.
MAFYA ADAMI
Hey! Ne yaptığını sanıyorsun?
MARTIN
Parayı duvarın arkasına sakladım Al.
MAFYA ADAMI
Akıllı çocuk. Adımlarına dikkat et.
Birden kapı çalınır. MAFYA ADAMI’nın dikkati dağılır.
MARTIN bu durumun avantajından yararlanarak baltayı
MAFYA ADAMI’nın üzerine savurur. Balta MAFYA ADAMI`nın
silahına çarpar ve silah yere düşer.
MARTIN
Cehenneme git!
Boğuşmaya başlarlar ve beraber yere düşerler. Onları
görmeyiz fakat birkaç kere susturulmuş silah sesi
duyarız.
AÇILIŞ SEKANSI
İÇ, YÜKSEK KATLI BİNA, MARTIN’İN DAİRESİ– GÜNDÜZ
Yaşama odasının ortasında yerde bir ceset yatmaktadır.
Olay mahalinde birkaç polis memuru çalışmaktadır.
Çalışanların hepsinin yüzünde maske vardır. Burnunu
mendil ile kapamış olan bir adam görürüz. Çalışanlara
emirler vermektedir. Mendili indirdiği zaman bu kişinin
RANDY olduğunu anlarız.
RANDY
Şuralardan da bazı parmak izleri
alın! Dikkatli olun...
Bu esnada Yüzbaşı STOTTLEMEYER olay mahaline gelir.
RANDY, STOTTLEMEYER’ın geldiğini görmez ve emirler
vermeye devam eder. STOTTLEMEYER’ın geldiğini fark
edince ne yapacağını şaşırır. STOTTLEMEYER içerde
bulunan kokudan rahatsız olmuş görünmektedir ve RANDY
hızla cebinden kokulu bir mendil çıkarır ve
STOTTLEMEYER’a uzatır. STOTTLEMEYER mendili alır ve
burnunu kapatır.
STOTTLEMEYER
Teşekkürler Randy.
RANDY
Bu naneli.
STOTTLEMEYER
Teşekkür.
RANDY başka bir mendil uzatır.
RANDY
Güllü isterseniz...
STOTTLEMEYER
Sağol Randy. Naneli iyi.
STOTTLEMEYER yerde yatan bedenin üzerindeki örtüyü alır.
Yerde yatan kişi MARTIN’dir. Ölümünün üzerinden günler
geçmiş gibi görünmektedir. STOTTLEMEYER etrafına bakar.
Monk nerede?
STOTTLEMEYER
RANDY
Yarım saat önce binaya gelmişti.
STOTTLEMEYER
Biliyorum, onunla telefonda
konuşmuştum. O halde nerede?
RANDY
Yukarı çıkıyorlar.
STOTTLEMEYER
Ah, tabi… Unutmuşum…
İÇ, YÜKSEK KATLI BİNA’NIN MERDİVENLERİ– GÜNDÜZ
MONK ve NATALIE bitkin bir halde merdivenleri
çıkmaktadırlar.
NATALIE
Anlamıyorum Bay Monk. Çok saçma. Ben
neden asansörü kullanamıyorum?
MONK
Natalie... Natalie... Sana söyledim.
Eğer nefesim kesilirse (derin bir
nefes alır) Eğer nefesim kesilirse,
sen beni kurtaracaksın.
Birkaç basamak sonra.
NATALIE
Peki benim nefesim kesilirse beni kim
kurtaracak?
MONK
O ben değilim. Benim hava miktarım
sayılı.
NATALIE
Tamam Bay Monk! Buraya kadar.
Asansöre biniyorum.
NATALIE hızla geri döner ve çıkış kapısına
doğru merdivenlerden aşağı iner.
MONK
Bekle! Gitme! Nefes alamıyorum!
NATALIE
(merdivenlerden inerken)
Blöf yapıyorsunuz.
MONK
Tamam. Senin maaşına zam yaparım!
NATALIE
Hayır. (Durur ve geri döner) Peki, ne
kadar?
MONK
Sana yukarı çıktığımızda söylerim.
NATALIE
Hala blöf yapıyorsunuz.
NATALIE çıkış kapısını açar.
MONK
Tamam. İşte paran. Nakit olarak
ödüyorum. Beş dolar elli cent. Tüm
param bu kadar.
NATALIE
Değerli paranızı kendinize saklayın.
NATALIE çıkış kapısını kapatır.
MONK
Hey! Gel buraya! Benim için
çalışıyorsun.
MONK basamağa oturur.
MONK
Burada yalnız kalmak istemiyorum!
Benim fobim var! Merdivende yalnız
kalma korkusu!
Çıkış kapısı açılır.
NATALIE
Böyle bir korku yok.
MONK
Hayır var! Bana şu anda oluyor.
NATALIE
Oh. Her neyse. Sadece oniki kat
kaldı.
MONK
Teşekkürler, sen bir meleksin.
(kısık sesle ekler)
Şeytan da bir melekti.
NATALIE
Tamam, bana söz verin. Bunu bir daha
yapmamı istemeyeceksiniz.
MONK
Neyi istemeyeceğim?
NATALIE
Bunu! Bir gökdelenin tepesine
merdivenlerden çıkmayı.
MONK
(Umutsuzca)
Tamam… Söz veriyorum…
İÇ, YÜKSEK KATLI BİNA, MARTIN’İN DAİRESİ– GÜNDÜZ
STOTTLEMEYER ve RANDY hala cesedin başındadır. RANDY
notlarını gözden geçirmektedir. STOTTLEMEYER bedene
şüpheyle bakmaktadır. MARTIN’in tek bir eli üzerindeki
örtünün üzerinden görünmektedir. Bir cep telefonunu
sıkıca elinde tutmaktadır.
RANDY
(not defterini uzatır)
Bu numarayı son aranan numaralarda
bulduk.
STOTTLEMEYER
Nedir bu? (not defterini alır) Bu
telefon mu?
Kaptan telefonu mendille elinden almaya çalışır.
RANDY
Bu numarayı araştırmalarını söyledim.
Bir banka numarası ya da başka bir
şey olabilir.
STOTTLEMEYER cep telefonunu MARTIN in elinden ayıramaz.
RANDY
Telefonu ayıramadık Yüzbaşı.
Sıkışmış.
STOTTLEMEYER
Evet, görüyorum. Adı neymiş?
RANDY
Martin Martin.
STOTTLEMEYER
İki aynı isim mi?
RANDY
Evet. (Gülümser) İlkokulda bir
arkadaşım vardı böyle bir ismi olan.
Kızın adı Sarah Sarah idi. Ona şöyle
söylerdik “Hey Sarah! Sarah!“
(Que Sera Sera’nın melodisi ile)
STOTTLEMEYER bir şeyi hatırlamış gibi davranır.
STOTTLEMEYER
Bu adamı biliyorum. Mafya mutemeti
idi. Hükümet ile iş birliği yaptı,tüm
bilgileri ve isimleri verdi. Bildiği
herşeyi mahkemede söyledi. Mafya onu
8 milyon doları saklamakla
suçlamıştı.
Bu arada MONK ve NATALIE olay yerine gelirler bitkin bir
halde. NATALIE kokudan dolayı burnunu kapar. RANDY
cebinden kokulu mendili çıkarır ve NATALIE’ye uzatır.
RANDY
Hangisi? Güllü mü, naneli mi?
NATALIE bir tanesini alır. RANDY diğer mendilleri MONK’a
uzatır.
MONK
Hayır, gerek yok.
MONK incelemek için bedene eğilir.
RANDY
Adamımız bu, MARTIN MARTIN.
NATALIE
İki aynı isim? İlkokulda böyle ismi
olan bir arkadaşım vardı.
RANDY
(Şaşırarak)
Benim de!
Benim de…
MONK
(Mırıldanarak)
MONK kötü bir anıyı hatırlamış gibi bakar. MARTIN’in
üzerindeki örtüyü kaldırır.
MONK
Bu adamı mafya olayından
hatırlıyorum. Mafyadan 8 milyon dolar
çalmıştı.
STOTTLEMEYER
Nereden biliyorsun. Para hiçbir zaman
bulunamadı.
MONK
(MARTIN’in bedenini işaret
ederek)
Sadece bir önsezi.
STOTTLEMEYER
Evet... Görüyorum... Sana göre,
parayı bulmuşlar mıdır?
MONK MARTIN’in elindeki cep telefonunu inceler.
MONK
Sanmıyorum…
Daireyi incelemeye başlar. Duvarda asılı olan baltayı
düzeltir. Ve çok temiz olmadığını fark eder.
MONK
Boğuşmuşlar. Öldürmek için bunu
kullanmış. Ama başarılı olamamış.
Katil izleri temizlemiş ve duvara
asmış.
STOTTLEMEYER’ın yanına bir memur gelir ve ona bir not
kâğıdı verir.
STOTTLEMEYER
MONK, bu numarayı son arananlar
listesinde bulduk. Sen buraya gelene
kadar araştırmalar yaptık fakat bir
şey bulamadık. Bu onaltı haneli
numarada kayıtlı bir banka numarası
ya da kredi kartı numarası ya da
herhangi bir şey yok dünyada. MONK,
nedir bu numara?
Kağıdın üzerindeki numara şudur: “2555222666777782”
MONK not kâğıdını alır ve numaraya şüpheli biçimde
bakar.
MONK
Bunun son aranan numara olduğunu mu
söyledin.
Evet.
STOTTLEMEYER
MONK
NATALIE, bana telefonu verebilir
misin?
(kâğıda bakarken)
RANDY
Hayır Bay MONK. Buna gerek yok. Ben
denedim. Numarayı aradım. Böyle bir
numara yok uyarısı geliyor.
MONK
Hayır, bence burada numaralar ile bir
isim kodlanmış. Çok açık. Bak; A için
iki ve üç tane beş L için. Ve yazmaya
çalıştığı: Alcosta
RANDY
Siz bier dehasınız bay MONK. Tamam!
Haydi gidelim! Uzun bir yolumuz var!
STOTTLEMEYER
Nereye gidiyoruz RANDY?
RANDY
Alcosta Bulvarına tabii ki...
STOTTLEMEYER
Hayır, hiç sanmıyorum.
RANDY
Sanmıyor musunuz?
STOTTLEMEYER
Bence bu bir kişinin ismi. Al Costa.
MONK
Evet. Yüzbaşı haklı.
RANDY
Tamam... Güzel... O halde onu
yakalayalım?
STOTTLEMEYER
(MONK’a dönerek)
Katilin bunu bizi şaşırtmak için
yazmış olması mümkün mü?
MONK
İmkânı yok Yüzbaşı, telefonu çok sıkı
tutmuş. Bakın.
(cep telefonunu çeker)
Bunu ölürken kodlamış olmalı.
STOTTLEMEYER
Tamam o halde… Bir tanığımız var. Bu
dairenin tam olarak bir kat alt
katında yaşıyor. Formalite icabı
olarak onunla da konuşmam gerekiyor.
Gelmek ister misin?
MONK
Gerek olduğunu sanmıyorum. Adamımızı
bulduk. Çok açık
Emin misin?
STOTTLEMEYER
MONK
Yüzde doksan dokuz.
RANDY
Çok ilginç. Kadının da aynı türden
bir ismi varmış. PATTY PATTY.
MONK kadının adını duyunca surat ifadesi değişir ve çok
ciddi bakmaya başlar.
MONK
Fikrimi değiştirdim. Bence onunla
konuşmalıyım.
İÇ, YÜKSEK KATLI BİNA, PATTY`NİN DAİRESİ- GÜNDÜZ
STOTTLEMEYER kapıyı çalar. Bir kadın kapıyı açar.
MONK’un yaşlardında biridir. Üzgün görünmektedir.
Yüzbaşı ona kimliğini gösterir.
STOTTLEMEYER
San Francisco Polis Departmanı. Ben
Yüzbaşı Stottlemeyer. Size bazı
sorularımız olacak Bayan Patty.
PATTY
Lütfen gelin. Ben de sizi
bekliyordum.
STOTTLEMEYER
Bu teğmen Disher ve...
MONK STOTTLEMEYER’ın arkadaşından belirir bir anda.
Sanki sürpriz yapıyor gibi.
Ben Adrian Monk!
MONK!
MONK
Özel dedektif!
PATTY
Memnun oldum Bay Monk.
Kadın MONK’un tavırlarına şaşırır.
MONK
Olduum! Memnuuun olduuum!
Gülerken dişlerini gösterir ve “Ne yaptığını biliyorum”
bakışı atar kadına.
PATTY
Birşeyler içer misiniz? Çok özel bir
meyve kokteylim var. Bu tür
durumlarda kendimi iyi hissetmemi
sağlıyor.
RANDY
Oh. Teşekkürler! Susuzluktan boğazım
kurumuştu.
STOTTLEMEYER RANDY’ye bakar.
STOTTLEMEYER
Teşekkürler Bayan PATTY fakat görev
başında içmesek daha doğru olur.
Kadın şaşırmış görünür ve gülümser.
PATTY
Hayır, alkolsüz bir içecek.
STOTTLEMEYER
Oh, tamam. Ben bir tane alayım
lütfen.
Kadın içecekleri hazırlar ve ikram eder.
STOTTLEMEYER
Teşekkürler.
RANDY
Teşekkürler Bayan PATTY
(bir dikişte içer)
Bir daha alabilir miyim?
PATTY RANDY nin bardağını tekrar doldurur ve uzatır.
Başka bir bardağı doldurup MONK’a uzatır.
MONK
Hayır, senin içeceğini istemiyorum...
NATALIE MONK’u dürter.
NATALIE
Neyin var böyle?
MONK çok ciddi görünmektedir. Aynı zamanda çok susamış
görünmektedir merdivenlerden yürüyerek çıktığı için.
NATALIE
İçinde alkol yok bay MONK.
İçebilirsiniz.
MONK
Belki… Biraz alabilirim…
PATTY bardağı doldurur ve MONK’a uzatır. MONK kafaya
diker. Yüzünde teşekkür ifadesi yerine sadece öfke
vardır. İçecek MONK’un dudaklarında beyaz bir iz
bırakır. RANDY dudağını işaret eder ve bir peçete
uzatır.
MONK
(PATTY’ye bakarak)
Bana naneli olanı ver Randy! Nane
şekerli olanı!
Ve “Bu sana bir şey hatırlattı mı?” bakışı atar
PATTY’ye.
STOTTLEMEYER
Pardon fakat. Çok üzgün
görünüyorsunuz. Aranızda bir ilişki
var mıydı?
PATTY
Aslında birbirimizi yeni tanımaya
başlamıştık.
PATTY yüzünü kapatır gözyaşlarını gizliyor gibi.
Üzgünüm…
STOTTLEMEYER
PATTY
Asansörde tanışmıştık. Bir geziden
dönmüştüm, bavulumda ismimi görmüştü.
Sonra bana adını söyledi. Konuşmaya
başladık ve pek çok ortak noktamız
olduğunu fark ettik.
Bu esnada MONK yürüyerek bulundukları yeri
incelelemektedir.
MONK
Gerçekleri gizliyorsun bu senin işin.
Öyle değil mi?
PATTY
Pardon, anlamadım.
MONK
Söylemeye çalıştığım makyaj efekti
sanatçısısın. Tüm bu malzemeler ve bu
ödül. Tebrikler. İşini bulmuşsun.
Duvarda bazı plastik maskeler vardır ve bir ödül vardır.
RANDY
Özel makyaj sanatçısı mısın? Her
zaman tüm o makyajları nasıl
yaptıklarını merak ederdim.
PATTY
Bazı karışımlar yapıyoruz. Neden
merak ediyorsunuz?
RANDY
Sadece merak. Sebep yok.
PATTY
Oh, evet. Karışımlar yapıyoruz. Bazen
gerçek etkiyi elde etmek için gerçek
kan kullandığımız bile oluyor.
RANDY
Oh. İlginç. Her zaman Star-Wars
karakterlerini nasıl yaptıklarını
merak ederdim. Bu maskeleri evde
yapabilir miyiz?
STOTTLEMEYER araya girer.
STOTTLEMEYER
(RANDY’e bakarak)
Öhöm! Burada cinayetle ilgili sorular
sormak için bulunuyoruz Randy. (PATTY
e döner) Bayan Patty, Bay Martin size
kendiyle ilgili neler söylemişti.
Geçmişiyle ilgili bir şeyler söyledi
mi?
PATTY
Aslında çok fazla konuşmazdı. Genelde
ben konuşurdum. Sessizdi. Geçmişiyle
ilgili bir şey mi var?
RANDY
Bunu bilmiyor muydunuz? Adam mafya!
(Plastik maskelere bakarken)
STOTTLEMEYER
Aslında mafyadaydı. Ama sonra
hükümetle anlaştı. Bu sebeple
öldürüldüğünü düşünüyoruz.
MONK
Sanki bu daire diğerinden büyük gibi.
PATTY
Dekorasyondan olabilir.
Evet... Belki...
MONK
NATALIE
Afedersiniz Bayan Patty. Bu içecek
harika. İçinde ne var?
PATTY
(Gülümser)
Gizli.
NATALIE
Oh. İçinde naneşekeri var sanki. Öyle
değil mi? Bu içecekten kızıma
hazırlamak istiyorum. Yaptığım
yemeklerin tadını beğenmiyor bu
günlerde. Sürekli şöyle söylüyor.
“Bunun tadı tuhaf! Bunun tadı tuhaf!”
MONK
Hayatınızda hiçbir şey çaldınız mı
Bayan Patty?
PATTY
Ne? Neden bana böyle sorular
soruyorsunuz
MONK
Neden mi bu soruyu soruyorum?
Evet! Neden?
PATTY
MONK
Bilmiyormuş gibi davranma.
PATTY
Ben bilmiyorum! Belki siz
biliyorsunuzdur!
MONK
Bildiğini biliyorum. Nerden mi
biliyorum? Nerden bilebilirsin ki…
PATTY
Neden bahsediyorsunuz siz?
MONK
Yüzbaşı bu kadın bir hırsız. Benim
taş cilalama setimi çaldı!
PATTY
Ne?
Herkes şaşırır.
PATTY
Neden bahsettiğinizi bilmiyorum.
MONK
Peki bunu nasıl açıklayacaksın!
Üzeri cilalı taşlardan oluşan büyük bir saksıdan
cilalanmış bir taş çıkarır.
MONK
İlkokuldaydım ve aynı sınıftaydık.
Cep harçlığımı biriktirerek kendime
bir hediye almıştım. Bir taş cilalama
seti.
Kırmızı,
parlak,
gözalıcı.
Okuldaki
teneffüslerde
bahçedeki
taşları cilalıyordum. Bir hayalim
vardı.
Bahçedeki
tüm
taşları
cilalamak… Çok yaklaşmıştım. Ve o
gün… Okul çantamı açtım ve taş
cilalama
setim
gitmişti.
Biliyor
musun senin yaptığını nasıl anladım?
Okul çantamın içinde bazı delillere
rastladım. Nane şekeri parçaları. Her
zaman okulda nane şekeri ile dolaşan
kız. Bu sendin Naneşekeri Patty! Ama
ipucunu çok geç bulmuştum. Ertesi yıl
izlerini gizlemek için başka okula
kayıt oldun ve seni kaybettim. Ta ki
bu güne dek. Artık oyun bitti Patty!
Yüzbaşı, götürün!
STOTTLEMEYER
Hiç kimseyi bir yere götürmüyorum.
Natalie, al bunu başka bir yerlere
götür.
MONK başı dönüyor gibi sendeler.
MONK
Bir dakika tuhaf bir şeyleSağlıklı düşünemiyorum. Bu karışımın
içinde ne vardı?
PATTY
(Şaşırır)
Sadece karıştırılmış meyveler.
MONK
Hayır, sadece meyve değil...
PATTY
Sadece sütün içine bazı meyveler
koydum ve karıştırdım. Ekstra bir şey
yok.
NATALIE
Süt! Aman tanrım! Bay MONK.
MONK gömleğinin düğmelerini iliklemeye başlar, nefes
alamıyor gibidir. NATALIE camı açar.
NATALIE
Taze hava! Taze hava alın. Derin
nefes alın!
MONK hızla camdan dışarı sarkar ve bir süre eğik biçimde
kalır.
NATALIE
İyi misiniz?
Mendil.
MONK
NATALIE peçete uzatır.
MONK
Daha fazla. Daha fazla.
Pencereden aşağı daha fazla eğilir. NATALIE onu tutar ve
yardım ister. STOTTLEMEYER ve RANDY yakalar ve içeri
çekerler.
Cepheye kustum.
MONK
Eğilir ve cepheyi tekrar silmeye kalkar.
NATALIE
Hayır. Bu sizin işiniz değil Bay
MONK! Bu onların işi!
Geri döner.
MONK
Haklısınız. Bu onların işi.
STOTTLEMEYER
Neler oluyor buna?
NATALIE
Bilmiyorum.
MONK
Ben bilmiyorum. Sen bilmiyorsun.
Kimse bilmiyor. Her zaman değişir.
Süt bende tahmin edilemez etkilere
neden olur. Dr. Jekyll ı Mr. Hyde a
dönüştüren iksir gibi.
STOTTLEMEYER
Çok fazla içmedin.
RANDY
Ve kustun.
MONK
Ooh. Çok geç kaldım. Hissediyorum.
Kanıma karışmış durumda.
STOTTLEMEYER
Tamam. Biraz yürü. Natalie onu dışarı
çıkar.
İÇ, PATTY’NİN DAİRESİNİN KORİDORU - GÜNDÜZ
MONK ve NATALIE hızla apartmanın dışına çıkarlar. MONK
koridorda yürürken sendeler. Bu sırada KOCA bir ADAM
asansörden dışarı çıkar. MONK ve KOCA ADAM çarpışırlar.
KOCA ADAM
Adımlarına dikkat et adamım!
MONK, KOCA ADAM’ın yakasından tutar ve tuhaf bir sesle.
MONK
Bana bulaşmak istemezsin ahbap. Çünkü
ben süt içtim.
KOCA ADAM
Ne?
MONK gözlerini kapatır başı dönüyormuş gibi. NATALIE
aralarına girer ve onu asansöre götürür hemen.
İÇ, YÜKSEK KATLI BİNA, ASANSÖR – GÜNDÜZ
MONK gözlerini kapatmaktadır ve suratını
ovuşturmaktadır.
MONK
En son süt içtiğimde, ne olduğunu
hatırlamıyorum. Tamamen karanlık.
Kendime geldiğimde hayatımda gördüğüm
en ürkütücü sahneyle karşılaştım.
Etrafım kubistik resimlerle ve
heykellerle sarılmıştı.
Dekonstrüktivist anlayışla
tasarlanmış bir sanat
galerisindeydim. Çıldıracaktım.
Karışıklık ve düzensizlik her
yerdeydi. Kendimi güçlükle dışarı
attım. İşin en ürkütücü tarafı da
kendime geldiğimde bu sanat
şeylerinden birini satın alıyordum.
Tamamen farklı birine dönüşüyorum süt
içtiğ- Oh… Hala başım dönüyor. Yer
sanki hareket ediyor.
NATALIE asansörde olduklarını fark eder. MONK gözlerini
açar.
MONK
Ooh! Asansörde miyim? Ooohoo! Neden
böyle şeyler sadece benim başıma
geliyor?
NATALIE
Bay MONK, sadece süt içtiniz ve
asansöre bindiniz! Bu herkesin başına
gelir! Birazdan ineriz.
(Kısa bir süre sonra)
Bakın, geldik bile.
İÇ, YÜKSEK KATLI BİNA, GİRİŞ HOLÜ- GÜNDÜZ
Asansörün kapısı açılır. MONK ve NATALIE dışarı
çıkarlar. MONK orada bulunan KAPI GÖREVLİSİ ile konuşur.
MONK
Birisi pencereden aşağıya kusmuş ve
tüm cephe metrelerce kusmuk olmuş.
Ben değildim. Bunu yapan PATTY PATTY
isimli kadın. Evet o yaptı… Kendisi
eski bir suçludur. Benim taş cilalama
setimi çalNATALIE kolundan tutup MONK’u dışarı çıkarır.
KAPI GÖREVLİSİ
(Arkasından)
Biz çaresine bakarız efendim.
DIŞ, YÜKSEK KATLI BİNANIN ÖNÜ - GÜNDÜZ
Bu sırada polis memuru cesedi arabaya yüklemektedir.
İçlerinden birisi bir koku geldiğini fark eder. Torbanın
açık kaldığını fark eder. Kapatır. Araba gider. Giden
arabanın arkasından MONK ve NATALIE belirir. MONK tuhaf
tepkiler vermektedir. Suratını astıktan sonra gülümser
sonra ağlar ve sonunda durur öfkeli biçimde bakarken,
yüksek sesli biçimde gülmeye başlar.
NATALIE
Korkuyorum Bay MONK. Kesin şunu.
MONK
(Gülerken)
Neden korkuyorsun?
NATALIE
Çünkü gülüyorsunuz. Bu çok sıradışı.
MONK
Aklıma bir şey geldi. Biliyor musun
ne geldi? Geçen gün senin evinde çok
komik bir şey yaptım.
(Güler)
Mutfakta. Raftaydılar. Ayçicek yağı
ve zeytinyağı şişeleri. Eşit
değillerdi. Onları eşitledim. Kendime
engel olamadım.
NATALIE
Ne? Ne yaptınız?!
MONK
(Güler)
Oh. Toz şeker ve tuz şişelerini de...
NATALIE
Aman tanrım! Demek bu yüzden
yemeklerimin tadı bu kadar tuhaftı!
NATALIE sinirlenir.
MONK
Ne yapabilirim? Kendime engel
olamadım!
MONK gülmeye devam eder. NATALIE gülmeye başlar.
NATALIE
Bir daha mutfağıma girmenize izin
vermeyeceğim Bay Monk! (Gülümser)
Komik ama bu… Biliyor musunuz, bu
sefer süt size iyi bir etki yaptı.
Espri anlayışınızı ortaya çıkardı.
İÇ, SAN FRANCISCO POLİS DEPARTMANI- GÜNDÜZ
MONK bir tür sahnenin üzerinde durmaktadır ve etrafında
polis memurları toplanmıştır. Onu stand up şov izliyor
gibi izlemektedirler.
MONK
(Güler)
Bu çok komik. Dinleyin. Bir gün
evdeyim. Çok sıkılmışım. Günlerdir ne
bir cinayet ne bir şey olmuyordu.
(Kahkahalar) ve evin içinde yürümeye
başladım. Birden ev bana düzensiz
geldi. Yanlış birşeyler vardı. Kaotik
bir takım şeyler. Sonra bunun ne
olduğu araştırmaya başladım. Herşeyi
kontrol ettim. Her şeyi. Saatlerce!
Bir şey yerli yerinde değildi. Sanki
sürekli yeri değişiyordu. Delirmek
üzereydim. Sanki değilmişim gibi
(Kahkahalar)
Sanki evimde birisi vardı ve birşeyin
yerini değiştiriyordu. Sonunda neyin
değiştiğini buldum. Neymiş biliyor
musunuz? Benmişim o! (Kahkahalar) Oh,
çok deliyim. (Güler) Bazen bir kitap
yazmayı düşünüyorum. Obsesif
kompulsif biri olmanın avantajları
hakkında bir kitap. Ve kitap- kalın
bir kitap olacak bu arada- sadece boş
sayfalardan oluşacak! (Kahkahalar)
Ben eski polisim. Biliyorsunuz.
(Güler) Bazen işimi bana neden geri
vermediklerini anlıyorum. Düşünün,
ben polisim (hayali bir mikrofon
yapar eliyle) Kenara çek! (Sesini
değiştirir) Sorun nedir memur bey?
Hızlı gitmiyordum ya da kırmızı ışığı
da geçmedim. (Hayali bir kâğıdın
üzerine birşeyler yazar) Arabanız çok
kirli. Bu şekilde trafiğe çıkmanız
uygun değil. Size en yakın araba
yıkama servisinin adresini veriyorum.
(Kahkahalar)
Birden MONK’un yüzündeki gülümseme silinir. Her zamanki
bakışlarına döner.
MONK
(Şaşırır)
Bana neden gülüyorsunuz?
RANDY
Çünkü çok komik! Neden işini sana
geri vermedikleri! Arabanız kirli.
Kenara çek!
(Güler)
MONK
Hayır komik değil! İşimi senelerdir
geri almaya çalışıyorum. Bu benim
hayatta kalmamı sağlayan tek şey.
MONK oturur, çok üzgün görünmektedir
STOTTLEMEYER
Eğlence bitti! Herkes işinin başına
dönsün. Monk ofisime gel. Dinlen
biraz.
İÇ, STOTTLEMEYER`IN OFİSİ- GÜNDÜZ
MONK kanapeye uzanmıştır. NATALIE MONK un yanındadır ve
elini bir peçete ile tutmaktadır. STOTTLEMEYER masasında
oturmaktadır ve bir gazete okumaktadır. RANDY masaya
yaslanmış, o da gazeteye bakmaktadır. Bu durum bir süre
böyle devam eder. RANDY gazetedeki bir habere güler.
RANDY
Seni neşelendirecek bir şey.
Okuyorum. Tuhaf soygun. Kaliforniya
Botanik Bahçesinden bir çiçek
çalındı. Ceset çiçeği olarak bilinen
çiçeğin adı “Dev Trudy” idi. Çiçeğe
bu isim ceset gibi koktuğu için
verilmiş.
STOTTLEMEYER
(Gülümser)
Çok ilginç
MONK ağlamaya başlar.
RANDY
(MONK a bakarak)
Neden? Neden ağlıyor?
NATALIE
Sen az önce çiçeğin adının Trudy
olduğunu mu söyledin?
RANDY
(habere bakarak)
Oh... Evet... Ama sadece bir ceset
çiçeği.
NATALIE
Söyleme o kelimeyi!
RANDY
Neyi? Çiçek mi?
Hayır! Ötekini!
NATALIE
RANDY
Oh.
STOTTLEMEYER
Biri neden ceset kokan bir çiçeği
çalar?
İÇ, ADLİ TIP MORGU- GÜNDÜZ
MARTIN’in bedeni masanın üzerindedir. Bir adam ve kadın
bedenin önünde durmaktadır.
ADAM
Sanki kıpırdadı gibi. Sanırım
yeterince uyumuyorum.
KADIN
Refleksif tepkiler verebiliyorlar.
ADAM
Evet... Özellikle de zombiyse.
Adam suratını korkutucu bir şekle sokar.
KADIN
Kes şunu. Komik değil!
ADAM
Evet. Zombilerden nefret ediyorsun.
Seni anlıyorum. Onların üzerinde
çalışamıyorsun çünkü çok
hareketliler. Ama onları yargılama.
Belki de açlar. Belki yemek
istiyorlar. Örneğin taze beyin.
KADIN
Kaybol. Çok işim var.
ADAM
Gidiyorum. Dikkatli ol...
KADIN
Tabi...
Adam gider. Kadın bedene arkasını döner. MARTIN’in
bedeni hareket etmeye başlar. Gözleri açılır. Masadan
aşağı iner ve zombi gibi yürümeye başlar. Kadının
boynunu sıkar. Kadın düşer. MARTIN suratını eliyle
kavrar ve plastik makyajını çıkarır. Şimdi daha canlı
gözükmektedir. Üzerine bir laboratuar önlüğü geçirir. Ve
elinde bulunan cep telefonunu kullanarak bir numarayı
arar.
MARTIN
Beni alabilirsin canım. Hazırım.
Kapıyı açar, etrafına bakar ve koridora gider.
İÇ, DR. KROGER’IN OFİSİ– GÜNDÜZ
MONK
Trudy’i özlüyorum. Normal biri
olsaydım bu kadar zor olmazdı. Neden
mutlu olamıyorum. Neden normal
insanların yaptığı basit şeyleri
yapmak benim için bu kadar zor. Neden
Golden Gate köprüsünün direklerinin
birinin diğerinden biraz daha uzun
oluşu beni bu kadar rahatsız ediyor.
DR. KROGER
Öyle mi gerçekten?
MONK
Evet, birkaç santimetre. Bazen bu
aklıma geliyor ve düşünmemeye
çalışıyorum.
DR. KROGER
Adrian, bence sen ölçülere ve
numaralara çok takıyorsun. Buna gerek
yok. Her zaman beşin kusursuz sayı
olduğunu söylüyorsun.
MONK
Beş kusursuz bir sayı zaten. Beş
parmağımız var.
DR. KROGER
Bazı insanların altı parmağı oluyor.
Mesela Marlin Monroe. Kusursuz bir
kadındı ama altı ayak parmağı vardı.
MONK
Öyleyse o kadar da kusursuz değilmiş.
DR. KROGER
Tamam. Bir örnek. İnsanların otuziki
dişi vardır. Otuz değil.
MONK
Evet, bu her zaman beni rahatsız
etmiştir. Neyse ki çift bir sayı.
Eliyle ağzını kontrol eder.
MONK
Hayır, ağzımdaki dişleri sökmeyi
düşünmüyorum. O kadar çılgın değilim.
Ama düşünüyor gibi görünmektedir.
DR. KROGER
Tamam. Konuyu değiştirelim. Buraya
geldiğinde bana okuldan eski bir
arkadaşınla karşılaştığını söyledin.
Ve kendisi eski bir suçlu.
MONK
O benim arkadaşım değil. Benim taş
cilalama setimi çaldı. Evin içinde
bazı deliller buldum. Benim taş
cilalayıcım ile cilalanmış taşlar.
DR. KROGER
Üzgünüm Adrian ama bunu nerden
anladın? Senin taş cilalayıcın ile
cilalandığını.
MONK
Bilmiyorum. Ama çok açık. Öyle değil
mi?
DR. KROGER
Ve sana süt verdi özellikle.
MONK
Evet. Bunu yaptı. Acımasız.
MONK bir şey hatırlamış gibi davranır.
MONK
Bekle biraz. Bir şey hatırladım. Oda
yukarıdakinden daha küçüktü çünkü…
Oh. Ne kadar zamanımız kaldı?
Dr. Kroger saatine bakar.
DR. KROGER
Fazla değil. Beş dakika.
MONK hiçbirşey söylemeden oturur. Saedece sabırsız
biçimde etrafına bakar.
DR. KROGER
Gitmen gerekiyorsa…
MONK
Evet, gitmem gerekiyor.
Hızla kalkar ve koşarak çıkar.
İÇ, BİNA GİRİŞ HOLÜ- GÜNDÜZ
MONK ve NATALIE asansörün önündedirler. Asansörün kapısı
açıktır. NATALIE, MONK a meraklı biçimde bakmaktadır.
MONK ayağını yavaşça uzatır ve hızla geri çeker.
Asansöre yavaşça girer ve hızla geri çıkar.
MONK
Hayır, yapamam.
NATALIE
Tamam Bay MONK. Bu telefonu alın ve
yukarı çıktığınız zaman beni arayın,
ben gelirim. Tamam mı?
MONK
Oh. Tamam... Her neyse. Söz verdim.
NATALIE cep telefonunu verecek iken telefon çalar ve
cevaplar.
NATALIE
Merhaba Yüzbaşı (bir süre dinler)
Dediğine göre adamı bulmuşlar. Al
Costa.
MONK baş işaretiyle onaylar. NATALIE ekler:
NATALIE
Ama sadece kolunu bulmuşlar. Ve- ve
bacaklarının birini. Oh bekleyin.
Şimdi de kafasını bulmuşlar.
MONK
(Şaşırmış biçimde)
Oh. Tamam. Ben en iyisi
merdivenlerden çıkayım.
MONK merdivenlerden yukarı çıkarken hava kararır.
İÇ, POLİS ARABASI– GECE
RANDY arabayı sürmektedir ve STOTTLEMEYER yanındadır.
STOTTLEMEYER’ın cep telefonu çalar. Cevaplar ve bir süre
dinler.
STOTTLEMEYER
(Şaşırmış halde)
Neyi çalmışlar! Nasıl? Oh. Tamam.
Anladım. (Telefonu kapatır) MARTIN
MARTIN çalınmış. Birisi bedenini
morgtan çalmış. Burada neler oluyor?
Sabah bir maktülümüz bir de katilimiz
vardı. Şimdi ikisi de yok!
STOTTLEMEYER bitkin biçimde somurtur.
RANDY
Neye ihtiyacınız olduğunu biliyorum
Yüzbaşı. Bu sizi neşelendirebilir.
Kendi şarkılarımdan oluşan bir albüm
yaptım.
Bir cd alır ve cd oynatıcıya takar. Çalar. Bu RANDY’nin
daha önceden bildiğimiz “Ben özgürüm” şarkısıdır.
STOTTLEMEYER
Bravo sana. Ama ben bu şarkıyı
biliyorum. Başka hangi şarkılar var?
RANDY
Başka şarkı yok. Bu single.
RANDY şarkıya heyecanlı bir şekilde eşlik eder.
STOTTLEMEYER ın cep telefonu tekrar çalar. Numaraya
şüpheli biçimde bakar ve açar.
PATTY (V.O.)
Yüzbaşı STOTTLEMEYER. Ben PATTY
PATTY. Sizi aradım çünkü bir şey
hatırladım. MARTIN’in bedeninde bir
dövme vardı. Bana bu haritanın define
haritası olduğunu söylemişti. Şaka
yaptığını düşünmüştüm. Ama bu paranın
saklı olduğu yerin haritası olabilir.
STOTTLEMEYER
Oh… Anladım… Üzgünüm Bayan Patty ama
çok geç kaldınız. Bizi
aydınlattığınız için teşekkür ederim.
(telefonu kapatır)
Şimdi bedeni neden aldıklarını
biliyoruz.
İÇ,
MARTIN’İN APARTMANI
PATTY telefonunu kapatır. MARTIN banyodan çıkar saçını
kurulamaktadır. PATTY’nin yanına gelir ve kadını öper.
PATTY nin yüzünde bir gülümseme vardır.
MARTIN
Canım, bavulunu hazırla. Uçak için
fazla zamanımız kalmadı. Yukarda
küçük bir işim var.
İÇ, STAIRWAY – GECE
MARTIN merdivenlerden yukarı çıkar ve kapıyı açar. Bu
sırada MONK da merdivenlerden çıkmaktadır. MARTIN in
apartmanına gelir ve NATALIE’yi arar.
MONK
NATALIE (nefes nefese) Çıktım.
NATALIE
Tamam bay MONK. Geliyorum.
İÇ, MARTIN’İN DAİRESİ– GECE
MARTIN yatak odasında bavulunu hazırlamaktadır. MONK
kapıyı açar ve içeri girer. Duvarın hangi bölümünün daha
küçük olduğunu hatırlamaya çalışır. Neresi olduğunu
bulur ve duvarda asılı olan balta ile duvara vurur.
Tekrar vurur. Kırılan bölümden paralar ortaya çıkar.
MONK hemen STOTTLEMEYER’ı arar cep telefonu ile.
MONK
(Neşeyle)
Parayı buldum yüzbaşı!
MARTIN yatak odasından MONK’a bakmaktadır.
İÇ, POLİS ARABASI – GECE
RANDY’nin müziğinin sesi çok yüksektir ve şarkı ile dans
etmektedir, başını sallayıp kollarını oynatarak.
STOTTLEMEYER
MONK neredesin? Neyi buldun? Parayı
nerede buldun? Seni duyamıSTOTTLEMEYER müziğin sesini kısar. Ama RANDY durmaz,
kısık sesle şarkıyı seslendirerek çılgın biçimde dans
etmektedir.
Neredesin?
STOTTLEMEYER
İÇ, MARTIN’İN DAİRESİ– GECE
MONK
Martin Martin’in apartmanındayım.
STOTTLEMEYER (VOICE)
Ne olmuş biliyor musun? Birisi adamın
cesedini morgtan çalmış. Nerede
olduğunu bilmiyoruz.
Bu esnada MONK, MARTIN’in arkasından kendisine
yaklaştığını görür elindeki baltadan yansımasıyla.
MONK
Ben nerede olduğunu biliyorum...
MARTIN MONK’a saldırır. Boğuşmaya başlarlar.
İÇ, POLİS ARABASI – GECE
STOTTLEMEYER kavga seslerini duyar telefondan.
STOTTLEMEYER
MONK’un başı tehlikede. Yolumuzu
değiştiriyoruz RANDY, binaya
gidiyoruz. Neyse ki yakınız. RANDY ne
yapıyorsun?
RANDY
Sanırım gömleğimi emniyet kemerine
sıkıştırdım kaptan. Hareket
edemiyorum.
İÇ, MARTIN’İN DAİRESİ– GECE
MONK ve MARTIN boğuşmaktadırlar. MONK yukarı yürüyerek
çıktığı için yorgundur. MARTIN’e fazla direnemez. MARTIN
MONK’u kaldırır ve pencereden aşağıya fırlatır. Bu
sırada NATALIE gelir.
NATALIE
Bay MONK neredesiniz(MARTIN’i görür)
MARTIN kadının üzerine koşar, NATALIE’nin kafası
karışmıştır ve kaçmakta gecikir. MARTIN NATALIE’yi
yakalar, NATALIE karşı koyar ama kaybeder. MARTIN
NATALIE’yi de kaldırıp camdan aşağı atar. Çabucak geri
döner ve kırılan duvarın parçalarını söker ve paralar
yere dökülür. Hızla yatak odasına koşar, bavulunu ters
çevirip içindekileri boşaltır. Kırık duvara koşar ve
paraları bavulun içine atmaya başlar.
İÇ, POLİS ARABASI – GECE
Hala arkaplanda RANDY’nin “Ben özgürüm” şarkısını
çalmaktadır. Hala STOTTLEMEYER RANDY’nin kolunu
çekmektedir. STOTTLEMEYER bütün gücüyle çeker RANDY’nin
elbisesi yırtılır.
RANDY
Ben özgürüm...
RANDY gaza basar.
DIŞ, CAM TEMİZLEME İSKELESİ- GECE
NATALIE gözlerini açar ve şoka girmiş görünmektedir.
Aşağıya düşmemektedir. Cepheyi temizlemek için
kullanılan otomatik iskelenin üzerindedir. Ve yalnız
olmadığını fark eder, MONK yanındadır. İskeleye asılı
haldedir.
NATALIE
Ne oldu?! Ne oldu?!
MONK
Sana ne olduğunu söyleyeyim… O gün Al
Costa, Martin Martin’i öldürmeye
geldi. Ama ava giden avlandı. Martin
kendisini hemen yakalayıp
öldüreceklerini biliyordu. Polisle de
başı dertteydi. Ölmüş olmayı diledi.
Bu düşünce aklına bir fikir getirdi
ve sahte bir ölüm tasarladı.
Bu esnada NATALIE önündeki pencereyi yumruklamaya
başlar.
NATALIE
Kimse var mı orada?
MONK
(Devam eder)
Patty’den kendisini gerçek bir ölü
gibi göstermesi için yardım istedi.
Fakat aynı zamanda bir ceset gibi
kokmalıydı. Bu nedenle ceset çiçeğini
çaldılar. Koku nedeniyle kimse bedeni
dikkatle kontrol etmedi. Bizim onun
Al Costa tarafından öldürüldüğünü
düşünmemiz için de sahte deliller
yerleştirdi ve bizi kandırmayı
başardı.
NATALIE hala pencereye vurmaktadır.
MONK
İşe yaramaz çünkü orası Patty’nin
evi.
NATALIE durumun ümitsizliğinin farkına varır ve bitkin
biçimde vazgeçer.
İÇ, MARTIN’İN DAİRESİ– GECE
MARTIN NATALIE’nin pencereye vurma seslerini duyar ve
bavulu bırakıp pencereye koşar. MONK’un ve NATALIE’nin
iskeleye asılı kaldıklarını fark eder. İskeleyi taşıyan
halatlara bakar. Ve halatları koparmak için balta ile
vurmaya başlar. MONK ve NATALIE sesi duyup yukarı
bakarlar.
MONK
Bu da cinayet silahı! Bunu Alcosta’yı
öldürmek için kullandı!
NATALIE’nin gözleri korkudan gittikçe büyümektedir.
NATALIE
(Çığlık atarak)
İmdaat!
İÇ, BİNA GİRİŞ HOLÜ- GÜNDÜZ
STOTTLEMEYER ve RANDY bina giriş kapısından asansöre
doğru koşarlar. Asansörün düğmesine basıp, beklemeye
başlarlar.
DIŞ, CAM TEMİZLEME İSKELESİ- GECE
MARTIN hala halatlara vurmaktadır. Halatlardan birisi
kopar. NATALIE dengesini kaybeder düşerken MONK onu
tutar. MARTIN diğer halata vurmaya başlar.
İÇ, BİNA GİRİŞ HOLÜ- GÜNDÜZ
STOTTLEMEYER ve RANDY hala asansörü beklemektedirler.
DIŞ, CAM TEMİZLEME İSKELESİ- GECE
MARTIN halata vurmaya devam etmektedir.
İÇ, MARTIN’İN DAİRESİ– GECE
Apartmanın kapısı açılır ve PATTY içeri girer ve koşar.
PATTY
MARTIN durdur şunu! Bizler katil
değiliz!
MARTIN
Buraya neden geldin! Geri git!
PATTY, MARTIN’in baltalı elini tutar durdurmak için.
MARTIN onu yere iter. PATTY, MARTIN’i tekrar durdurmaya
çalışır. MARTIN PATTY’yi tekrar yere düşürür. Yere
düştüğünde çantasından bir şey düşer. Kırmız metal bir
nesne. Yere düşen bu şeyi alır ve MARTIN’e bununla
vurur. MARTIN’in başı döner ve yere düşer. Birden büyük
bir gürültüyle apartmanın kapısı kırılarak açılır. Bu
sırada STOTTLEMEYER ve RANDY ortaya çıkarlar. RANDY
silahını PATTY’ye doğrultur üzerine doğru yürürken.
PATTY
Silahını yere bırak!
Elindeki kırmızı metalik nesneyi yavaşça yere bırakır.
NATALIE’nin sesi pencereden duyulur.
DIŞ, CAM TEMİZLEME İSKELESİ- GECE
NATALIE
İmdat!
RANDY`nin şaşırmış suratı belirir pencereden. Hızla
elini NATALIE’ye uzatır ve elini yakalar. Asılı
iskelenin halatı kopmak üzeredir. RANDY NATALIE’yi içeri
çeker. Sonra elini MONK’a uzatır. MONK’un eli çok
uzaktadır. Ama elbisesinin kumaşı tutunması için
yeterlidir. RANDY bunu hatırlar ve diğer elini uzatır ve
uzayan kumaştan tutar ve tam bu sırada halat kopar,
iskele aşağıya düşer. RANDY zorlukla MONK’u içeri çeker
Yüzbaşının yardımıyla.
İÇ, MARTIN’İN DAİRESİ– GECE
MONK bitkinlikle yere oturur.
MONK
Ne gündü ama...
Arkaplanda RANDY MARTIN’i kelepçelemektedir.
STOTTLEMEYER duvarın içindeki paraya bakmaktadır.
STOTTLEMEYER
İyi işti Monk.
MONK yerdeki kırmızı metalik nesneye şüphelenen
bakışlarla bakmaktadır. Birden heyecanla nesneye doğru
sürünerek ilerler.
MONK
Oh tanrım! Biliyordum! Taş
cilalayıcım!
Taş cilalayıcıyı eline aldıktan sonra sarılır yüzünde
bir gülümseme ile.
MONK
Nihayet...
Yüzündeki gülümsemeye yaklaşılır...
KAPANIŞ SEKANSI