Bay Monk ve Çok Şey Bilen Adam
Transkript
Bay Monk ve Çok Şey Bilen Adam
İÇ. YÜKSEK KATLI BİNA, MARTIN’İN DAİRESİ– GECE Kapı zili çalar. Orta yaşlarda, düzgün giyimli bir adam: MARTIN, hızla gelir ve gülümseyen bir ifadeyle kapıyı açar. Birden suratında bir şaşkınlık belirir. Karşısında, ürkütücü bir görünüşü olan bir adam dikilmektedir. Üzerindeki takım elbiseyle bir MAFYA ADAMI’na benzemektedir. Yüzünde kocaman ve korkutucu bir gülümseme vardır. MAFYA ADAMI Neden öyle bakıyorsun MARTIN? Beni içeri davet etmeyecek misin? (Sessizlik) Şaşırdın öyle değil mi? Seni bulamayacağımızı sanıyordun. Böyle düşündün değil mi? Gel şöyle bir kucaklaşalım. Özledim seni. MAFYA ADAMI, MARTIN’i sıkıca kucaklar. MAFYA ADAMI’nın yüzündeki koca sırıtışın ardında büyük bir öfke saklandığı görülmektedir. MAFYA ADAMI MARTIN’i nefesi kesilene kadar sıkıca kucaklar, sonra serbest bırakır. MARTIN (Güçlükle konuşarak) Lütfen Al... İçeri gir... (Derin bir nefes alır) Giriş kapısı güzel döşenmiş bir odaya açılmaktadır. MAFYA ADAMI içeri girer, etrafına bakar ve yüzünü MARTIN’e çevirir. MAFYA ADAMI İyi bir yer yapmışsın kendine. MAFYA ADAMI pencerenin yanına gelir ve manzaraya bakar. Bir gökdelenin altmışıncı katına ait bir manzaradır. MAFYA ADAMI Bak sen! Burada harika bir manzara varmış! Pencerenin karşısında iki koltuk vardır. MAFYA ADAMI birine oturur. MARTIN’e bakarak somurtur ve oturması için diğer koltuğu işaret eder. MARTIN yavaşça koltuğa oturur. (Sessizlik) MAFYA ADAMI Bizden sonsuza kadar kaçamazdın. Bunu biliyordun öyle değil mi? MARTIN Ben… MAFYA ADAMI (Sözünü keserek) Lütfen… Daha fazla konuşman gerekmiyor. Yanlış mıyım? Mahkemede ne demiştin: “Bildiğim her şeyi söyledim” MARTIN (Titreyerek) Üzgünüm Al. MAFYA ADAMI İhanet ettin MARTIN. Bize ihanet ettin. Kendi ailene. Kuralları biliyorsun. (Sessizlik) Bu akşam buraya sadece senin işini bitirmeye gelmedim. Sen de bize ait bir şey var. (Sessizlik)Para nerede MARTIN? Nereye sakladın? MARTIN hiçbir şey söylemeden dehşete düşmüş gözlerle bakmaktadır. MAFYA ADAMI ayağa kalkarken susturuculu tabancasını çıkarır ve silahı MARTIN’in kafasına dayar. MAFYA ADAMI Siktiğimin parası nerede seni orospu çocuğu! (Sessizlik) Sana söz veriyorum MARTIN, paranın nerede olduğunu söylersen acı çektirmeden gebertirim seni. MARTIN Parayı sana vereceğim. MARTIN koltuktan kalkar. Duvarda antika bir balta asılı durmaktadır. MARTIN elini baltaya uzatır. MAFYA ADAMI Hey! Ne yaptığını sanıyorsun? MARTIN Parayı duvarın arkasına sakladım Al. MAFYA ADAMI Akıllı çocuk. Adımlarına dikkat et. Birden kapı çalınır. MAFYA ADAMI’nın dikkati dağılır. MARTIN bu durumun avantajından yararlanarak baltayı MAFYA ADAMI’nın üzerine savurur. Balta MAFYA ADAMI`nın silahına çarpar ve silah yere düşer. MARTIN Cehenneme git! Boğuşmaya başlarlar ve beraber yere düşerler. Onları görmeyiz fakat birkaç kere susturulmuş silah sesi duyarız. AÇILIŞ SEKANSI İÇ, YÜKSEK KATLI BİNA, MARTIN’İN DAİRESİ– GÜNDÜZ Yaşama odasının ortasında yerde bir ceset yatmaktadır. Olay mahalinde birkaç polis memuru çalışmaktadır. Çalışanların hepsinin yüzünde maske vardır. Burnunu mendil ile kapamış olan bir adam görürüz. Çalışanlara emirler vermektedir. Mendili indirdiği zaman bu kişinin RANDY olduğunu anlarız. RANDY Şuralardan da bazı parmak izleri alın! Dikkatli olun... Bu esnada Yüzbaşı STOTTLEMEYER olay mahaline gelir. RANDY, STOTTLEMEYER’ın geldiğini görmez ve emirler vermeye devam eder. STOTTLEMEYER’ın geldiğini fark edince ne yapacağını şaşırır. STOTTLEMEYER içerde bulunan kokudan rahatsız olmuş görünmektedir ve RANDY hızla cebinden kokulu bir mendil çıkarır ve STOTTLEMEYER’a uzatır. STOTTLEMEYER mendili alır ve burnunu kapatır. STOTTLEMEYER Teşekkürler Randy. RANDY Bu naneli. STOTTLEMEYER Teşekkür. RANDY başka bir mendil uzatır. RANDY Güllü isterseniz... STOTTLEMEYER Sağol Randy. Naneli iyi. STOTTLEMEYER yerde yatan bedenin üzerindeki örtüyü alır. Yerde yatan kişi MARTIN’dir. Ölümünün üzerinden günler geçmiş gibi görünmektedir. STOTTLEMEYER etrafına bakar. Monk nerede? STOTTLEMEYER RANDY Yarım saat önce binaya gelmişti. STOTTLEMEYER Biliyorum, onunla telefonda konuşmuştum. O halde nerede? RANDY Yukarı çıkıyorlar. STOTTLEMEYER Ah, tabi… Unutmuşum… İÇ, YÜKSEK KATLI BİNA’NIN MERDİVENLERİ– GÜNDÜZ MONK ve NATALIE bitkin bir halde merdivenleri çıkmaktadırlar. NATALIE Anlamıyorum Bay Monk. Çok saçma. Ben neden asansörü kullanamıyorum? MONK Natalie... Natalie... Sana söyledim. Eğer nefesim kesilirse (derin bir nefes alır) Eğer nefesim kesilirse, sen beni kurtaracaksın. Birkaç basamak sonra. NATALIE Peki benim nefesim kesilirse beni kim kurtaracak? MONK O ben değilim. Benim hava miktarım sayılı. NATALIE Tamam Bay Monk! Buraya kadar. Asansöre biniyorum. NATALIE hızla geri döner ve çıkış kapısına doğru merdivenlerden aşağı iner. MONK Bekle! Gitme! Nefes alamıyorum! NATALIE (merdivenlerden inerken) Blöf yapıyorsunuz. MONK Tamam. Senin maaşına zam yaparım! NATALIE Hayır. (Durur ve geri döner) Peki, ne kadar? MONK Sana yukarı çıktığımızda söylerim. NATALIE Hala blöf yapıyorsunuz. NATALIE çıkış kapısını açar. MONK Tamam. İşte paran. Nakit olarak ödüyorum. Beş dolar elli cent. Tüm param bu kadar. NATALIE Değerli paranızı kendinize saklayın. NATALIE çıkış kapısını kapatır. MONK Hey! Gel buraya! Benim için çalışıyorsun. MONK basamağa oturur. MONK Burada yalnız kalmak istemiyorum! Benim fobim var! Merdivende yalnız kalma korkusu! Çıkış kapısı açılır. NATALIE Böyle bir korku yok. MONK Hayır var! Bana şu anda oluyor. NATALIE Oh. Her neyse. Sadece oniki kat kaldı. MONK Teşekkürler, sen bir meleksin. (kısık sesle ekler) Şeytan da bir melekti. NATALIE Tamam, bana söz verin. Bunu bir daha yapmamı istemeyeceksiniz. MONK Neyi istemeyeceğim? NATALIE Bunu! Bir gökdelenin tepesine merdivenlerden çıkmayı. MONK (Umutsuzca) Tamam… Söz veriyorum… İÇ, YÜKSEK KATLI BİNA, MARTIN’İN DAİRESİ– GÜNDÜZ STOTTLEMEYER ve RANDY hala cesedin başındadır. RANDY notlarını gözden geçirmektedir. STOTTLEMEYER bedene şüpheyle bakmaktadır. MARTIN’in tek bir eli üzerindeki örtünün üzerinden görünmektedir. Bir cep telefonunu sıkıca elinde tutmaktadır. RANDY (not defterini uzatır) Bu numarayı son aranan numaralarda bulduk. STOTTLEMEYER Nedir bu? (not defterini alır) Bu telefon mu? Kaptan telefonu mendille elinden almaya çalışır. RANDY Bu numarayı araştırmalarını söyledim. Bir banka numarası ya da başka bir şey olabilir. STOTTLEMEYER cep telefonunu MARTIN in elinden ayıramaz. RANDY Telefonu ayıramadık Yüzbaşı. Sıkışmış. STOTTLEMEYER Evet, görüyorum. Adı neymiş? RANDY Martin Martin. STOTTLEMEYER İki aynı isim mi? RANDY Evet. (Gülümser) İlkokulda bir arkadaşım vardı böyle bir ismi olan. Kızın adı Sarah Sarah idi. Ona şöyle söylerdik “Hey Sarah! Sarah!“ (Que Sera Sera’nın melodisi ile) STOTTLEMEYER bir şeyi hatırlamış gibi davranır. STOTTLEMEYER Bu adamı biliyorum. Mafya mutemeti idi. Hükümet ile iş birliği yaptı,tüm bilgileri ve isimleri verdi. Bildiği herşeyi mahkemede söyledi. Mafya onu 8 milyon doları saklamakla suçlamıştı. Bu arada MONK ve NATALIE olay yerine gelirler bitkin bir halde. NATALIE kokudan dolayı burnunu kapar. RANDY cebinden kokulu mendili çıkarır ve NATALIE’ye uzatır. RANDY Hangisi? Güllü mü, naneli mi? NATALIE bir tanesini alır. RANDY diğer mendilleri MONK’a uzatır. MONK Hayır, gerek yok. MONK incelemek için bedene eğilir. RANDY Adamımız bu, MARTIN MARTIN. NATALIE İki aynı isim? İlkokulda böyle ismi olan bir arkadaşım vardı. RANDY (Şaşırarak) Benim de! Benim de… MONK (Mırıldanarak) MONK kötü bir anıyı hatırlamış gibi bakar. MARTIN’in üzerindeki örtüyü kaldırır. MONK Bu adamı mafya olayından hatırlıyorum. Mafyadan 8 milyon dolar çalmıştı. STOTTLEMEYER Nereden biliyorsun. Para hiçbir zaman bulunamadı. MONK (MARTIN’in bedenini işaret ederek) Sadece bir önsezi. STOTTLEMEYER Evet... Görüyorum... Sana göre, parayı bulmuşlar mıdır? MONK MARTIN’in elindeki cep telefonunu inceler. MONK Sanmıyorum… Daireyi incelemeye başlar. Duvarda asılı olan baltayı düzeltir. Ve çok temiz olmadığını fark eder. MONK Boğuşmuşlar. Öldürmek için bunu kullanmış. Ama başarılı olamamış. Katil izleri temizlemiş ve duvara asmış. STOTTLEMEYER’ın yanına bir memur gelir ve ona bir not kâğıdı verir. STOTTLEMEYER MONK, bu numarayı son arananlar listesinde bulduk. Sen buraya gelene kadar araştırmalar yaptık fakat bir şey bulamadık. Bu onaltı haneli numarada kayıtlı bir banka numarası ya da kredi kartı numarası ya da herhangi bir şey yok dünyada. MONK, nedir bu numara? Kağıdın üzerindeki numara şudur: “2555222666777782” MONK not kâğıdını alır ve numaraya şüpheli biçimde bakar. MONK Bunun son aranan numara olduğunu mu söyledin. Evet. STOTTLEMEYER MONK NATALIE, bana telefonu verebilir misin? (kâğıda bakarken) RANDY Hayır Bay MONK. Buna gerek yok. Ben denedim. Numarayı aradım. Böyle bir numara yok uyarısı geliyor. MONK Hayır, bence burada numaralar ile bir isim kodlanmış. Çok açık. Bak; A için iki ve üç tane beş L için. Ve yazmaya çalıştığı: Alcosta RANDY Siz bier dehasınız bay MONK. Tamam! Haydi gidelim! Uzun bir yolumuz var! STOTTLEMEYER Nereye gidiyoruz RANDY? RANDY Alcosta Bulvarına tabii ki... STOTTLEMEYER Hayır, hiç sanmıyorum. RANDY Sanmıyor musunuz? STOTTLEMEYER Bence bu bir kişinin ismi. Al Costa. MONK Evet. Yüzbaşı haklı. RANDY Tamam... Güzel... O halde onu yakalayalım? STOTTLEMEYER (MONK’a dönerek) Katilin bunu bizi şaşırtmak için yazmış olması mümkün mü? MONK İmkânı yok Yüzbaşı, telefonu çok sıkı tutmuş. Bakın. (cep telefonunu çeker) Bunu ölürken kodlamış olmalı. STOTTLEMEYER Tamam o halde… Bir tanığımız var. Bu dairenin tam olarak bir kat alt katında yaşıyor. Formalite icabı olarak onunla da konuşmam gerekiyor. Gelmek ister misin? MONK Gerek olduğunu sanmıyorum. Adamımızı bulduk. Çok açık Emin misin? STOTTLEMEYER MONK Yüzde doksan dokuz. RANDY Çok ilginç. Kadının da aynı türden bir ismi varmış. PATTY PATTY. MONK kadının adını duyunca surat ifadesi değişir ve çok ciddi bakmaya başlar. MONK Fikrimi değiştirdim. Bence onunla konuşmalıyım. İÇ, YÜKSEK KATLI BİNA, PATTY`NİN DAİRESİ- GÜNDÜZ STOTTLEMEYER kapıyı çalar. Bir kadın kapıyı açar. MONK’un yaşlardında biridir. Üzgün görünmektedir. Yüzbaşı ona kimliğini gösterir. STOTTLEMEYER San Francisco Polis Departmanı. Ben Yüzbaşı Stottlemeyer. Size bazı sorularımız olacak Bayan Patty. PATTY Lütfen gelin. Ben de sizi bekliyordum. STOTTLEMEYER Bu teğmen Disher ve... MONK STOTTLEMEYER’ın arkadaşından belirir bir anda. Sanki sürpriz yapıyor gibi. Ben Adrian Monk! MONK! MONK Özel dedektif! PATTY Memnun oldum Bay Monk. Kadın MONK’un tavırlarına şaşırır. MONK Olduum! Memnuuun olduuum! Gülerken dişlerini gösterir ve “Ne yaptığını biliyorum” bakışı atar kadına. PATTY Birşeyler içer misiniz? Çok özel bir meyve kokteylim var. Bu tür durumlarda kendimi iyi hissetmemi sağlıyor. RANDY Oh. Teşekkürler! Susuzluktan boğazım kurumuştu. STOTTLEMEYER RANDY’ye bakar. STOTTLEMEYER Teşekkürler Bayan PATTY fakat görev başında içmesek daha doğru olur. Kadın şaşırmış görünür ve gülümser. PATTY Hayır, alkolsüz bir içecek. STOTTLEMEYER Oh, tamam. Ben bir tane alayım lütfen. Kadın içecekleri hazırlar ve ikram eder. STOTTLEMEYER Teşekkürler. RANDY Teşekkürler Bayan PATTY (bir dikişte içer) Bir daha alabilir miyim? PATTY RANDY nin bardağını tekrar doldurur ve uzatır. Başka bir bardağı doldurup MONK’a uzatır. MONK Hayır, senin içeceğini istemiyorum... NATALIE MONK’u dürter. NATALIE Neyin var böyle? MONK çok ciddi görünmektedir. Aynı zamanda çok susamış görünmektedir merdivenlerden yürüyerek çıktığı için. NATALIE İçinde alkol yok bay MONK. İçebilirsiniz. MONK Belki… Biraz alabilirim… PATTY bardağı doldurur ve MONK’a uzatır. MONK kafaya diker. Yüzünde teşekkür ifadesi yerine sadece öfke vardır. İçecek MONK’un dudaklarında beyaz bir iz bırakır. RANDY dudağını işaret eder ve bir peçete uzatır. MONK (PATTY’ye bakarak) Bana naneli olanı ver Randy! Nane şekerli olanı! Ve “Bu sana bir şey hatırlattı mı?” bakışı atar PATTY’ye. STOTTLEMEYER Pardon fakat. Çok üzgün görünüyorsunuz. Aranızda bir ilişki var mıydı? PATTY Aslında birbirimizi yeni tanımaya başlamıştık. PATTY yüzünü kapatır gözyaşlarını gizliyor gibi. Üzgünüm… STOTTLEMEYER PATTY Asansörde tanışmıştık. Bir geziden dönmüştüm, bavulumda ismimi görmüştü. Sonra bana adını söyledi. Konuşmaya başladık ve pek çok ortak noktamız olduğunu fark ettik. Bu esnada MONK yürüyerek bulundukları yeri incelelemektedir. MONK Gerçekleri gizliyorsun bu senin işin. Öyle değil mi? PATTY Pardon, anlamadım. MONK Söylemeye çalıştığım makyaj efekti sanatçısısın. Tüm bu malzemeler ve bu ödül. Tebrikler. İşini bulmuşsun. Duvarda bazı plastik maskeler vardır ve bir ödül vardır. RANDY Özel makyaj sanatçısı mısın? Her zaman tüm o makyajları nasıl yaptıklarını merak ederdim. PATTY Bazı karışımlar yapıyoruz. Neden merak ediyorsunuz? RANDY Sadece merak. Sebep yok. PATTY Oh, evet. Karışımlar yapıyoruz. Bazen gerçek etkiyi elde etmek için gerçek kan kullandığımız bile oluyor. RANDY Oh. İlginç. Her zaman Star-Wars karakterlerini nasıl yaptıklarını merak ederdim. Bu maskeleri evde yapabilir miyiz? STOTTLEMEYER araya girer. STOTTLEMEYER (RANDY’e bakarak) Öhöm! Burada cinayetle ilgili sorular sormak için bulunuyoruz Randy. (PATTY e döner) Bayan Patty, Bay Martin size kendiyle ilgili neler söylemişti. Geçmişiyle ilgili bir şeyler söyledi mi? PATTY Aslında çok fazla konuşmazdı. Genelde ben konuşurdum. Sessizdi. Geçmişiyle ilgili bir şey mi var? RANDY Bunu bilmiyor muydunuz? Adam mafya! (Plastik maskelere bakarken) STOTTLEMEYER Aslında mafyadaydı. Ama sonra hükümetle anlaştı. Bu sebeple öldürüldüğünü düşünüyoruz. MONK Sanki bu daire diğerinden büyük gibi. PATTY Dekorasyondan olabilir. Evet... Belki... MONK NATALIE Afedersiniz Bayan Patty. Bu içecek harika. İçinde ne var? PATTY (Gülümser) Gizli. NATALIE Oh. İçinde naneşekeri var sanki. Öyle değil mi? Bu içecekten kızıma hazırlamak istiyorum. Yaptığım yemeklerin tadını beğenmiyor bu günlerde. Sürekli şöyle söylüyor. “Bunun tadı tuhaf! Bunun tadı tuhaf!” MONK Hayatınızda hiçbir şey çaldınız mı Bayan Patty? PATTY Ne? Neden bana böyle sorular soruyorsunuz MONK Neden mi bu soruyu soruyorum? Evet! Neden? PATTY MONK Bilmiyormuş gibi davranma. PATTY Ben bilmiyorum! Belki siz biliyorsunuzdur! MONK Bildiğini biliyorum. Nerden mi biliyorum? Nerden bilebilirsin ki… PATTY Neden bahsediyorsunuz siz? MONK Yüzbaşı bu kadın bir hırsız. Benim taş cilalama setimi çaldı! PATTY Ne? Herkes şaşırır. PATTY Neden bahsettiğinizi bilmiyorum. MONK Peki bunu nasıl açıklayacaksın! Üzeri cilalı taşlardan oluşan büyük bir saksıdan cilalanmış bir taş çıkarır. MONK İlkokuldaydım ve aynı sınıftaydık. Cep harçlığımı biriktirerek kendime bir hediye almıştım. Bir taş cilalama seti. Kırmızı, parlak, gözalıcı. Okuldaki teneffüslerde bahçedeki taşları cilalıyordum. Bir hayalim vardı. Bahçedeki tüm taşları cilalamak… Çok yaklaşmıştım. Ve o gün… Okul çantamı açtım ve taş cilalama setim gitmişti. Biliyor musun senin yaptığını nasıl anladım? Okul çantamın içinde bazı delillere rastladım. Nane şekeri parçaları. Her zaman okulda nane şekeri ile dolaşan kız. Bu sendin Naneşekeri Patty! Ama ipucunu çok geç bulmuştum. Ertesi yıl izlerini gizlemek için başka okula kayıt oldun ve seni kaybettim. Ta ki bu güne dek. Artık oyun bitti Patty! Yüzbaşı, götürün! STOTTLEMEYER Hiç kimseyi bir yere götürmüyorum. Natalie, al bunu başka bir yerlere götür. MONK başı dönüyor gibi sendeler. MONK Bir dakika tuhaf bir şeyleSağlıklı düşünemiyorum. Bu karışımın içinde ne vardı? PATTY (Şaşırır) Sadece karıştırılmış meyveler. MONK Hayır, sadece meyve değil... PATTY Sadece sütün içine bazı meyveler koydum ve karıştırdım. Ekstra bir şey yok. NATALIE Süt! Aman tanrım! Bay MONK. MONK gömleğinin düğmelerini iliklemeye başlar, nefes alamıyor gibidir. NATALIE camı açar. NATALIE Taze hava! Taze hava alın. Derin nefes alın! MONK hızla camdan dışarı sarkar ve bir süre eğik biçimde kalır. NATALIE İyi misiniz? Mendil. MONK NATALIE peçete uzatır. MONK Daha fazla. Daha fazla. Pencereden aşağı daha fazla eğilir. NATALIE onu tutar ve yardım ister. STOTTLEMEYER ve RANDY yakalar ve içeri çekerler. Cepheye kustum. MONK Eğilir ve cepheyi tekrar silmeye kalkar. NATALIE Hayır. Bu sizin işiniz değil Bay MONK! Bu onların işi! Geri döner. MONK Haklısınız. Bu onların işi. STOTTLEMEYER Neler oluyor buna? NATALIE Bilmiyorum. MONK Ben bilmiyorum. Sen bilmiyorsun. Kimse bilmiyor. Her zaman değişir. Süt bende tahmin edilemez etkilere neden olur. Dr. Jekyll ı Mr. Hyde a dönüştüren iksir gibi. STOTTLEMEYER Çok fazla içmedin. RANDY Ve kustun. MONK Ooh. Çok geç kaldım. Hissediyorum. Kanıma karışmış durumda. STOTTLEMEYER Tamam. Biraz yürü. Natalie onu dışarı çıkar. İÇ, PATTY’NİN DAİRESİNİN KORİDORU - GÜNDÜZ MONK ve NATALIE hızla apartmanın dışına çıkarlar. MONK koridorda yürürken sendeler. Bu sırada KOCA bir ADAM asansörden dışarı çıkar. MONK ve KOCA ADAM çarpışırlar. KOCA ADAM Adımlarına dikkat et adamım! MONK, KOCA ADAM’ın yakasından tutar ve tuhaf bir sesle. MONK Bana bulaşmak istemezsin ahbap. Çünkü ben süt içtim. KOCA ADAM Ne? MONK gözlerini kapatır başı dönüyormuş gibi. NATALIE aralarına girer ve onu asansöre götürür hemen. İÇ, YÜKSEK KATLI BİNA, ASANSÖR – GÜNDÜZ MONK gözlerini kapatmaktadır ve suratını ovuşturmaktadır. MONK En son süt içtiğimde, ne olduğunu hatırlamıyorum. Tamamen karanlık. Kendime geldiğimde hayatımda gördüğüm en ürkütücü sahneyle karşılaştım. Etrafım kubistik resimlerle ve heykellerle sarılmıştı. Dekonstrüktivist anlayışla tasarlanmış bir sanat galerisindeydim. Çıldıracaktım. Karışıklık ve düzensizlik her yerdeydi. Kendimi güçlükle dışarı attım. İşin en ürkütücü tarafı da kendime geldiğimde bu sanat şeylerinden birini satın alıyordum. Tamamen farklı birine dönüşüyorum süt içtiğ- Oh… Hala başım dönüyor. Yer sanki hareket ediyor. NATALIE asansörde olduklarını fark eder. MONK gözlerini açar. MONK Ooh! Asansörde miyim? Ooohoo! Neden böyle şeyler sadece benim başıma geliyor? NATALIE Bay MONK, sadece süt içtiniz ve asansöre bindiniz! Bu herkesin başına gelir! Birazdan ineriz. (Kısa bir süre sonra) Bakın, geldik bile. İÇ, YÜKSEK KATLI BİNA, GİRİŞ HOLÜ- GÜNDÜZ Asansörün kapısı açılır. MONK ve NATALIE dışarı çıkarlar. MONK orada bulunan KAPI GÖREVLİSİ ile konuşur. MONK Birisi pencereden aşağıya kusmuş ve tüm cephe metrelerce kusmuk olmuş. Ben değildim. Bunu yapan PATTY PATTY isimli kadın. Evet o yaptı… Kendisi eski bir suçludur. Benim taş cilalama setimi çalNATALIE kolundan tutup MONK’u dışarı çıkarır. KAPI GÖREVLİSİ (Arkasından) Biz çaresine bakarız efendim. DIŞ, YÜKSEK KATLI BİNANIN ÖNÜ - GÜNDÜZ Bu sırada polis memuru cesedi arabaya yüklemektedir. İçlerinden birisi bir koku geldiğini fark eder. Torbanın açık kaldığını fark eder. Kapatır. Araba gider. Giden arabanın arkasından MONK ve NATALIE belirir. MONK tuhaf tepkiler vermektedir. Suratını astıktan sonra gülümser sonra ağlar ve sonunda durur öfkeli biçimde bakarken, yüksek sesli biçimde gülmeye başlar. NATALIE Korkuyorum Bay MONK. Kesin şunu. MONK (Gülerken) Neden korkuyorsun? NATALIE Çünkü gülüyorsunuz. Bu çok sıradışı. MONK Aklıma bir şey geldi. Biliyor musun ne geldi? Geçen gün senin evinde çok komik bir şey yaptım. (Güler) Mutfakta. Raftaydılar. Ayçicek yağı ve zeytinyağı şişeleri. Eşit değillerdi. Onları eşitledim. Kendime engel olamadım. NATALIE Ne? Ne yaptınız?! MONK (Güler) Oh. Toz şeker ve tuz şişelerini de... NATALIE Aman tanrım! Demek bu yüzden yemeklerimin tadı bu kadar tuhaftı! NATALIE sinirlenir. MONK Ne yapabilirim? Kendime engel olamadım! MONK gülmeye devam eder. NATALIE gülmeye başlar. NATALIE Bir daha mutfağıma girmenize izin vermeyeceğim Bay Monk! (Gülümser) Komik ama bu… Biliyor musunuz, bu sefer süt size iyi bir etki yaptı. Espri anlayışınızı ortaya çıkardı. İÇ, SAN FRANCISCO POLİS DEPARTMANI- GÜNDÜZ MONK bir tür sahnenin üzerinde durmaktadır ve etrafında polis memurları toplanmıştır. Onu stand up şov izliyor gibi izlemektedirler. MONK (Güler) Bu çok komik. Dinleyin. Bir gün evdeyim. Çok sıkılmışım. Günlerdir ne bir cinayet ne bir şey olmuyordu. (Kahkahalar) ve evin içinde yürümeye başladım. Birden ev bana düzensiz geldi. Yanlış birşeyler vardı. Kaotik bir takım şeyler. Sonra bunun ne olduğu araştırmaya başladım. Herşeyi kontrol ettim. Her şeyi. Saatlerce! Bir şey yerli yerinde değildi. Sanki sürekli yeri değişiyordu. Delirmek üzereydim. Sanki değilmişim gibi (Kahkahalar) Sanki evimde birisi vardı ve birşeyin yerini değiştiriyordu. Sonunda neyin değiştiğini buldum. Neymiş biliyor musunuz? Benmişim o! (Kahkahalar) Oh, çok deliyim. (Güler) Bazen bir kitap yazmayı düşünüyorum. Obsesif kompulsif biri olmanın avantajları hakkında bir kitap. Ve kitap- kalın bir kitap olacak bu arada- sadece boş sayfalardan oluşacak! (Kahkahalar) Ben eski polisim. Biliyorsunuz. (Güler) Bazen işimi bana neden geri vermediklerini anlıyorum. Düşünün, ben polisim (hayali bir mikrofon yapar eliyle) Kenara çek! (Sesini değiştirir) Sorun nedir memur bey? Hızlı gitmiyordum ya da kırmızı ışığı da geçmedim. (Hayali bir kâğıdın üzerine birşeyler yazar) Arabanız çok kirli. Bu şekilde trafiğe çıkmanız uygun değil. Size en yakın araba yıkama servisinin adresini veriyorum. (Kahkahalar) Birden MONK’un yüzündeki gülümseme silinir. Her zamanki bakışlarına döner. MONK (Şaşırır) Bana neden gülüyorsunuz? RANDY Çünkü çok komik! Neden işini sana geri vermedikleri! Arabanız kirli. Kenara çek! (Güler) MONK Hayır komik değil! İşimi senelerdir geri almaya çalışıyorum. Bu benim hayatta kalmamı sağlayan tek şey. MONK oturur, çok üzgün görünmektedir STOTTLEMEYER Eğlence bitti! Herkes işinin başına dönsün. Monk ofisime gel. Dinlen biraz. İÇ, STOTTLEMEYER`IN OFİSİ- GÜNDÜZ MONK kanapeye uzanmıştır. NATALIE MONK un yanındadır ve elini bir peçete ile tutmaktadır. STOTTLEMEYER masasında oturmaktadır ve bir gazete okumaktadır. RANDY masaya yaslanmış, o da gazeteye bakmaktadır. Bu durum bir süre böyle devam eder. RANDY gazetedeki bir habere güler. RANDY Seni neşelendirecek bir şey. Okuyorum. Tuhaf soygun. Kaliforniya Botanik Bahçesinden bir çiçek çalındı. Ceset çiçeği olarak bilinen çiçeğin adı “Dev Trudy” idi. Çiçeğe bu isim ceset gibi koktuğu için verilmiş. STOTTLEMEYER (Gülümser) Çok ilginç MONK ağlamaya başlar. RANDY (MONK a bakarak) Neden? Neden ağlıyor? NATALIE Sen az önce çiçeğin adının Trudy olduğunu mu söyledin? RANDY (habere bakarak) Oh... Evet... Ama sadece bir ceset çiçeği. NATALIE Söyleme o kelimeyi! RANDY Neyi? Çiçek mi? Hayır! Ötekini! NATALIE RANDY Oh. STOTTLEMEYER Biri neden ceset kokan bir çiçeği çalar? İÇ, ADLİ TIP MORGU- GÜNDÜZ MARTIN’in bedeni masanın üzerindedir. Bir adam ve kadın bedenin önünde durmaktadır. ADAM Sanki kıpırdadı gibi. Sanırım yeterince uyumuyorum. KADIN Refleksif tepkiler verebiliyorlar. ADAM Evet... Özellikle de zombiyse. Adam suratını korkutucu bir şekle sokar. KADIN Kes şunu. Komik değil! ADAM Evet. Zombilerden nefret ediyorsun. Seni anlıyorum. Onların üzerinde çalışamıyorsun çünkü çok hareketliler. Ama onları yargılama. Belki de açlar. Belki yemek istiyorlar. Örneğin taze beyin. KADIN Kaybol. Çok işim var. ADAM Gidiyorum. Dikkatli ol... KADIN Tabi... Adam gider. Kadın bedene arkasını döner. MARTIN’in bedeni hareket etmeye başlar. Gözleri açılır. Masadan aşağı iner ve zombi gibi yürümeye başlar. Kadının boynunu sıkar. Kadın düşer. MARTIN suratını eliyle kavrar ve plastik makyajını çıkarır. Şimdi daha canlı gözükmektedir. Üzerine bir laboratuar önlüğü geçirir. Ve elinde bulunan cep telefonunu kullanarak bir numarayı arar. MARTIN Beni alabilirsin canım. Hazırım. Kapıyı açar, etrafına bakar ve koridora gider. İÇ, DR. KROGER’IN OFİSİ– GÜNDÜZ MONK Trudy’i özlüyorum. Normal biri olsaydım bu kadar zor olmazdı. Neden mutlu olamıyorum. Neden normal insanların yaptığı basit şeyleri yapmak benim için bu kadar zor. Neden Golden Gate köprüsünün direklerinin birinin diğerinden biraz daha uzun oluşu beni bu kadar rahatsız ediyor. DR. KROGER Öyle mi gerçekten? MONK Evet, birkaç santimetre. Bazen bu aklıma geliyor ve düşünmemeye çalışıyorum. DR. KROGER Adrian, bence sen ölçülere ve numaralara çok takıyorsun. Buna gerek yok. Her zaman beşin kusursuz sayı olduğunu söylüyorsun. MONK Beş kusursuz bir sayı zaten. Beş parmağımız var. DR. KROGER Bazı insanların altı parmağı oluyor. Mesela Marlin Monroe. Kusursuz bir kadındı ama altı ayak parmağı vardı. MONK Öyleyse o kadar da kusursuz değilmiş. DR. KROGER Tamam. Bir örnek. İnsanların otuziki dişi vardır. Otuz değil. MONK Evet, bu her zaman beni rahatsız etmiştir. Neyse ki çift bir sayı. Eliyle ağzını kontrol eder. MONK Hayır, ağzımdaki dişleri sökmeyi düşünmüyorum. O kadar çılgın değilim. Ama düşünüyor gibi görünmektedir. DR. KROGER Tamam. Konuyu değiştirelim. Buraya geldiğinde bana okuldan eski bir arkadaşınla karşılaştığını söyledin. Ve kendisi eski bir suçlu. MONK O benim arkadaşım değil. Benim taş cilalama setimi çaldı. Evin içinde bazı deliller buldum. Benim taş cilalayıcım ile cilalanmış taşlar. DR. KROGER Üzgünüm Adrian ama bunu nerden anladın? Senin taş cilalayıcın ile cilalandığını. MONK Bilmiyorum. Ama çok açık. Öyle değil mi? DR. KROGER Ve sana süt verdi özellikle. MONK Evet. Bunu yaptı. Acımasız. MONK bir şey hatırlamış gibi davranır. MONK Bekle biraz. Bir şey hatırladım. Oda yukarıdakinden daha küçüktü çünkü… Oh. Ne kadar zamanımız kaldı? Dr. Kroger saatine bakar. DR. KROGER Fazla değil. Beş dakika. MONK hiçbirşey söylemeden oturur. Saedece sabırsız biçimde etrafına bakar. DR. KROGER Gitmen gerekiyorsa… MONK Evet, gitmem gerekiyor. Hızla kalkar ve koşarak çıkar. İÇ, BİNA GİRİŞ HOLÜ- GÜNDÜZ MONK ve NATALIE asansörün önündedirler. Asansörün kapısı açıktır. NATALIE, MONK a meraklı biçimde bakmaktadır. MONK ayağını yavaşça uzatır ve hızla geri çeker. Asansöre yavaşça girer ve hızla geri çıkar. MONK Hayır, yapamam. NATALIE Tamam Bay MONK. Bu telefonu alın ve yukarı çıktığınız zaman beni arayın, ben gelirim. Tamam mı? MONK Oh. Tamam... Her neyse. Söz verdim. NATALIE cep telefonunu verecek iken telefon çalar ve cevaplar. NATALIE Merhaba Yüzbaşı (bir süre dinler) Dediğine göre adamı bulmuşlar. Al Costa. MONK baş işaretiyle onaylar. NATALIE ekler: NATALIE Ama sadece kolunu bulmuşlar. Ve- ve bacaklarının birini. Oh bekleyin. Şimdi de kafasını bulmuşlar. MONK (Şaşırmış biçimde) Oh. Tamam. Ben en iyisi merdivenlerden çıkayım. MONK merdivenlerden yukarı çıkarken hava kararır. İÇ, POLİS ARABASI– GECE RANDY arabayı sürmektedir ve STOTTLEMEYER yanındadır. STOTTLEMEYER’ın cep telefonu çalar. Cevaplar ve bir süre dinler. STOTTLEMEYER (Şaşırmış halde) Neyi çalmışlar! Nasıl? Oh. Tamam. Anladım. (Telefonu kapatır) MARTIN MARTIN çalınmış. Birisi bedenini morgtan çalmış. Burada neler oluyor? Sabah bir maktülümüz bir de katilimiz vardı. Şimdi ikisi de yok! STOTTLEMEYER bitkin biçimde somurtur. RANDY Neye ihtiyacınız olduğunu biliyorum Yüzbaşı. Bu sizi neşelendirebilir. Kendi şarkılarımdan oluşan bir albüm yaptım. Bir cd alır ve cd oynatıcıya takar. Çalar. Bu RANDY’nin daha önceden bildiğimiz “Ben özgürüm” şarkısıdır. STOTTLEMEYER Bravo sana. Ama ben bu şarkıyı biliyorum. Başka hangi şarkılar var? RANDY Başka şarkı yok. Bu single. RANDY şarkıya heyecanlı bir şekilde eşlik eder. STOTTLEMEYER ın cep telefonu tekrar çalar. Numaraya şüpheli biçimde bakar ve açar. PATTY (V.O.) Yüzbaşı STOTTLEMEYER. Ben PATTY PATTY. Sizi aradım çünkü bir şey hatırladım. MARTIN’in bedeninde bir dövme vardı. Bana bu haritanın define haritası olduğunu söylemişti. Şaka yaptığını düşünmüştüm. Ama bu paranın saklı olduğu yerin haritası olabilir. STOTTLEMEYER Oh… Anladım… Üzgünüm Bayan Patty ama çok geç kaldınız. Bizi aydınlattığınız için teşekkür ederim. (telefonu kapatır) Şimdi bedeni neden aldıklarını biliyoruz. İÇ, MARTIN’İN APARTMANI PATTY telefonunu kapatır. MARTIN banyodan çıkar saçını kurulamaktadır. PATTY’nin yanına gelir ve kadını öper. PATTY nin yüzünde bir gülümseme vardır. MARTIN Canım, bavulunu hazırla. Uçak için fazla zamanımız kalmadı. Yukarda küçük bir işim var. İÇ, STAIRWAY – GECE MARTIN merdivenlerden yukarı çıkar ve kapıyı açar. Bu sırada MONK da merdivenlerden çıkmaktadır. MARTIN in apartmanına gelir ve NATALIE’yi arar. MONK NATALIE (nefes nefese) Çıktım. NATALIE Tamam bay MONK. Geliyorum. İÇ, MARTIN’İN DAİRESİ– GECE MARTIN yatak odasında bavulunu hazırlamaktadır. MONK kapıyı açar ve içeri girer. Duvarın hangi bölümünün daha küçük olduğunu hatırlamaya çalışır. Neresi olduğunu bulur ve duvarda asılı olan balta ile duvara vurur. Tekrar vurur. Kırılan bölümden paralar ortaya çıkar. MONK hemen STOTTLEMEYER’ı arar cep telefonu ile. MONK (Neşeyle) Parayı buldum yüzbaşı! MARTIN yatak odasından MONK’a bakmaktadır. İÇ, POLİS ARABASI – GECE RANDY’nin müziğinin sesi çok yüksektir ve şarkı ile dans etmektedir, başını sallayıp kollarını oynatarak. STOTTLEMEYER MONK neredesin? Neyi buldun? Parayı nerede buldun? Seni duyamıSTOTTLEMEYER müziğin sesini kısar. Ama RANDY durmaz, kısık sesle şarkıyı seslendirerek çılgın biçimde dans etmektedir. Neredesin? STOTTLEMEYER İÇ, MARTIN’İN DAİRESİ– GECE MONK Martin Martin’in apartmanındayım. STOTTLEMEYER (VOICE) Ne olmuş biliyor musun? Birisi adamın cesedini morgtan çalmış. Nerede olduğunu bilmiyoruz. Bu esnada MONK, MARTIN’in arkasından kendisine yaklaştığını görür elindeki baltadan yansımasıyla. MONK Ben nerede olduğunu biliyorum... MARTIN MONK’a saldırır. Boğuşmaya başlarlar. İÇ, POLİS ARABASI – GECE STOTTLEMEYER kavga seslerini duyar telefondan. STOTTLEMEYER MONK’un başı tehlikede. Yolumuzu değiştiriyoruz RANDY, binaya gidiyoruz. Neyse ki yakınız. RANDY ne yapıyorsun? RANDY Sanırım gömleğimi emniyet kemerine sıkıştırdım kaptan. Hareket edemiyorum. İÇ, MARTIN’İN DAİRESİ– GECE MONK ve MARTIN boğuşmaktadırlar. MONK yukarı yürüyerek çıktığı için yorgundur. MARTIN’e fazla direnemez. MARTIN MONK’u kaldırır ve pencereden aşağıya fırlatır. Bu sırada NATALIE gelir. NATALIE Bay MONK neredesiniz(MARTIN’i görür) MARTIN kadının üzerine koşar, NATALIE’nin kafası karışmıştır ve kaçmakta gecikir. MARTIN NATALIE’yi yakalar, NATALIE karşı koyar ama kaybeder. MARTIN NATALIE’yi de kaldırıp camdan aşağı atar. Çabucak geri döner ve kırılan duvarın parçalarını söker ve paralar yere dökülür. Hızla yatak odasına koşar, bavulunu ters çevirip içindekileri boşaltır. Kırık duvara koşar ve paraları bavulun içine atmaya başlar. İÇ, POLİS ARABASI – GECE Hala arkaplanda RANDY’nin “Ben özgürüm” şarkısını çalmaktadır. Hala STOTTLEMEYER RANDY’nin kolunu çekmektedir. STOTTLEMEYER bütün gücüyle çeker RANDY’nin elbisesi yırtılır. RANDY Ben özgürüm... RANDY gaza basar. DIŞ, CAM TEMİZLEME İSKELESİ- GECE NATALIE gözlerini açar ve şoka girmiş görünmektedir. Aşağıya düşmemektedir. Cepheyi temizlemek için kullanılan otomatik iskelenin üzerindedir. Ve yalnız olmadığını fark eder, MONK yanındadır. İskeleye asılı haldedir. NATALIE Ne oldu?! Ne oldu?! MONK Sana ne olduğunu söyleyeyim… O gün Al Costa, Martin Martin’i öldürmeye geldi. Ama ava giden avlandı. Martin kendisini hemen yakalayıp öldüreceklerini biliyordu. Polisle de başı dertteydi. Ölmüş olmayı diledi. Bu düşünce aklına bir fikir getirdi ve sahte bir ölüm tasarladı. Bu esnada NATALIE önündeki pencereyi yumruklamaya başlar. NATALIE Kimse var mı orada? MONK (Devam eder) Patty’den kendisini gerçek bir ölü gibi göstermesi için yardım istedi. Fakat aynı zamanda bir ceset gibi kokmalıydı. Bu nedenle ceset çiçeğini çaldılar. Koku nedeniyle kimse bedeni dikkatle kontrol etmedi. Bizim onun Al Costa tarafından öldürüldüğünü düşünmemiz için de sahte deliller yerleştirdi ve bizi kandırmayı başardı. NATALIE hala pencereye vurmaktadır. MONK İşe yaramaz çünkü orası Patty’nin evi. NATALIE durumun ümitsizliğinin farkına varır ve bitkin biçimde vazgeçer. İÇ, MARTIN’İN DAİRESİ– GECE MARTIN NATALIE’nin pencereye vurma seslerini duyar ve bavulu bırakıp pencereye koşar. MONK’un ve NATALIE’nin iskeleye asılı kaldıklarını fark eder. İskeleyi taşıyan halatlara bakar. Ve halatları koparmak için balta ile vurmaya başlar. MONK ve NATALIE sesi duyup yukarı bakarlar. MONK Bu da cinayet silahı! Bunu Alcosta’yı öldürmek için kullandı! NATALIE’nin gözleri korkudan gittikçe büyümektedir. NATALIE (Çığlık atarak) İmdaat! İÇ, BİNA GİRİŞ HOLÜ- GÜNDÜZ STOTTLEMEYER ve RANDY bina giriş kapısından asansöre doğru koşarlar. Asansörün düğmesine basıp, beklemeye başlarlar. DIŞ, CAM TEMİZLEME İSKELESİ- GECE MARTIN hala halatlara vurmaktadır. Halatlardan birisi kopar. NATALIE dengesini kaybeder düşerken MONK onu tutar. MARTIN diğer halata vurmaya başlar. İÇ, BİNA GİRİŞ HOLÜ- GÜNDÜZ STOTTLEMEYER ve RANDY hala asansörü beklemektedirler. DIŞ, CAM TEMİZLEME İSKELESİ- GECE MARTIN halata vurmaya devam etmektedir. İÇ, MARTIN’İN DAİRESİ– GECE Apartmanın kapısı açılır ve PATTY içeri girer ve koşar. PATTY MARTIN durdur şunu! Bizler katil değiliz! MARTIN Buraya neden geldin! Geri git! PATTY, MARTIN’in baltalı elini tutar durdurmak için. MARTIN onu yere iter. PATTY, MARTIN’i tekrar durdurmaya çalışır. MARTIN PATTY’yi tekrar yere düşürür. Yere düştüğünde çantasından bir şey düşer. Kırmız metal bir nesne. Yere düşen bu şeyi alır ve MARTIN’e bununla vurur. MARTIN’in başı döner ve yere düşer. Birden büyük bir gürültüyle apartmanın kapısı kırılarak açılır. Bu sırada STOTTLEMEYER ve RANDY ortaya çıkarlar. RANDY silahını PATTY’ye doğrultur üzerine doğru yürürken. PATTY Silahını yere bırak! Elindeki kırmızı metalik nesneyi yavaşça yere bırakır. NATALIE’nin sesi pencereden duyulur. DIŞ, CAM TEMİZLEME İSKELESİ- GECE NATALIE İmdat! RANDY`nin şaşırmış suratı belirir pencereden. Hızla elini NATALIE’ye uzatır ve elini yakalar. Asılı iskelenin halatı kopmak üzeredir. RANDY NATALIE’yi içeri çeker. Sonra elini MONK’a uzatır. MONK’un eli çok uzaktadır. Ama elbisesinin kumaşı tutunması için yeterlidir. RANDY bunu hatırlar ve diğer elini uzatır ve uzayan kumaştan tutar ve tam bu sırada halat kopar, iskele aşağıya düşer. RANDY zorlukla MONK’u içeri çeker Yüzbaşının yardımıyla. İÇ, MARTIN’İN DAİRESİ– GECE MONK bitkinlikle yere oturur. MONK Ne gündü ama... Arkaplanda RANDY MARTIN’i kelepçelemektedir. STOTTLEMEYER duvarın içindeki paraya bakmaktadır. STOTTLEMEYER İyi işti Monk. MONK yerdeki kırmızı metalik nesneye şüphelenen bakışlarla bakmaktadır. Birden heyecanla nesneye doğru sürünerek ilerler. MONK Oh tanrım! Biliyordum! Taş cilalayıcım! Taş cilalayıcıyı eline aldıktan sonra sarılır yüzünde bir gülümseme ile. MONK Nihayet... Yüzündeki gülümsemeye yaklaşılır... KAPANIŞ SEKANSI