taşkın riski yönetim planlarının hazırlanması kılavuzları
Transkript
taşkın riski yönetim planlarının hazırlanması kılavuzları
Bu proje Avrupa Birliği ve Türkiye Cumhuriyeti tarafından finanse edilmektedir. TAŞKIN RİSKİ YÖNETİM PLANLARININ HAZIRLANMASI KILAVUZLARI TAŞKIN DİREKTİFİNİN UYGULANMASI İÇİN KAPASİTENİN GELİŞTİRİLMESİ AB EŞLEŞTİRME PROJESİ TR 10 IB EN 01 Proje Ortakları • Orman ve Su İşleri Bakanlığı Su Yönetimi Genel Müdürlüğü (SYGM) Türkiye Cumhuriyeti Söğütözü Cad. No: 14/E Beştepe / ANKARA • Ekoloji, Sürdürülebilir Kalkınma ve Enerji Bakanlığı Fransa Grande Arche, Tour Pascal A et B 92055 La Défense • Uluslararası Su Ofisi Fransa 21 Rue de Madrid 75008 Paris • Ulusal Romanya Suları İdaresi Romanya Ion Campineanu 11 Sector 1, Bucharest • Ulusal Hidroloji ve Su Yönetimi Enstitüsü Romanya Bucuresti-Ploiesti 97 Sector 1, Bucharest Aralık 2014 Bu proje Avrupa Birliği ve Türkiye Cumhuriyeti tarafından finanse edilmektedir. KATILIMCI T TAŞKIN RİSKİ YÖNETİM PLANLARININ HAZIRLANMASI KILAVUZLARI TAŞKIN DİREKTİFİNİN UYGULANMASI İÇİN KAPASİTENİN GELİŞTİRİLMESİ AB EŞLEŞTİRME PROJESİ TR 10 IB EN 01 Bu belge Avrupa Birliği’nin desteğiyle hazırlanmıştır. Bu belgenin içeriğinden yalnızca Türkiye Cumhuriyeti, Fransa ve Romanya arasında yürütülen eşleştirme projesi ortakları sorumlu olup, hiçbir şekilde Avrupa Birliği’nin görüşlerini yansıtmamaktadır. Bu kılavuz belgeler (Anahtar kılavuz, S1, S2, S3, T1 ve T2) proje sırasında Batı Karadeniz havzasında kullanılan yöntemler anlatılmaktadır. Fransa, Romanya ve Türkiye’den uzmanlar tarafından hazırlanmıştır. Türkiye, projenin faydalanıcısı olarak, ulusal düzeyde kabul edilen kılavuzluk kriterleri doğrultusunda, ileride bu belgede gerekli değişiklikleri yapması tavsiye edilmektedir. Teşekkür Bu kılavuz belge, pilot havzadan elde edilen tecrübelere dayanarak, katılımcı Taşkın Riski Yönetim Planlarının hazırlanması metodolojisinin Türkiye şartlarına uyarlanmasına ilişkin bilgileri içermektedir. Fransa, Romanya ve Türkiye’den Uzmanların katılımıyla gerçekleştirilen çok sayıda görev sayesinde oluşturulmuştur. Bu belgenin hazırlanmasında ve redaksiyonunda doğrudan ya da dolaylı olarak görev alan tüm Fransız, Romanyalı ve Türk uzmanlara teşekkür ederiz. Bu proje Avrupa Birliği ve Türkiye Cumhuriyeti tarafından finanse edilmektedir. İÇERİK: Taşkın Riski Yönetim Planlarının Hazırlanması Anahtar Kılavuzu S1. Taşkın Riski Ön Değerlendirmesi Kılavuzu S2 . Taşkın Tehlike ve Taşkın Risk Haritalarının Hazırlanması Kılavuzu S3. Taşkın Riski Yönetimi Hedefleri ve Tedbirler Programı Kılavuzu T1. Taşkın Riski Yönetiminde Kamuoyu ve Paydaşların Katılımı Kılavuzu T2 . Taşkın Verilerinin Yönetimi Kılavuzu Bu proje Avrupa Birliği ve Türkiye Cumhuriyeti tarafından finanse edilmektedir. "Taşkın Direktifinin Uygulanması için Kapasitenin Geliştirilmesi Avrupa Birliği Eşleştirme Projesi " TR 10 IB EN 01 TAŞKIN RİSKİ YÖNETİM PLANLARININ HAZIRLANMASI ANAHTAR KLAVUZU Aralık 2014 10 Dakika Sonra İÇİNDEKİLER ÖZET .............................................................................................................................. 1 GİRİŞ .............................................................................................................................. 2 1. TAŞKIN DİREKTİFİNE GÖRE TAŞKIN RİSKİ YÖNETİM PLANLARI ............... 3 2. KILAVUZ BELGELER ......................................................................................... 5 3. ÖNERİLEN TAŞKIN RİSKİ YÖNETİM PLANININ YAPISI ................................. 7 BÖLÜM 1: GİRİŞ .................................................................................................................... 8 BÖLÜM 2: TAŞKIN RİSKİ ÖN DEĞERLENDİRMESİNİN (TRÖD) SONUÇLARI ................. 8 BÖLÜM 3: TAŞKIN TEHLİKE HARİTALARI VE TAŞKIN RİSK HARİTALARI ...................... 9 BÖLÜM 4: TAŞKIN RİSKİ YÖNETİMİ HEDEFLERİNİN AÇIKLAMASI ............................... 10 BÖLÜM 5: ÖNLEMLERİN ÖZETİ VE ÖNCELİKLENDİRİLMESİ ........................................ 11 BÖLÜM 6: UYGULAMANIN İLERLEMESİNİN NASIL İZLENECEĞİNİN AÇIKLAMASI ..... 13 BÖLÜM 7: KAMUOYUNU BİLGİLENDİRME VE DANIŞMA SÜRECİNİN ÖZETİ ............... 14 BÖLÜM 8: TRYP UYGULANMASINDAKİ YETKİLİ KURUMLARIN LİSTESİ ..................... 15 DİĞER OLASI BÖLÜMLER, UYGULANABİLİRSE/VARSA: ............................................... 16 ŞEKİLLER LİSTESİ Şekil 1: Türkiye'deki 25 Havzanın Haritası ............................................................................................ 3 Şekil 3: TRYP’nin hazırlanmasına paydaşların katılımına ilişkin yol haritası .................................... 4 Şekil 2: Taşkın Risk Yönetimi Planlama Sürecinin Aşamaları ............................................................ 4 Şekil 4: TRYP için Kılavuz belgelerin gösterimi .................................................................................... 6 i KISALTMALAR LİSTESİ Kısaltma Açıklaması TD TRYP SÇD NHYP SYKK AFAD CIS EU DSİ SAM TD Taşkın Direktifi Taşkın Riski Yönetim Planı Su Çerçeve Direktifi Nehir Havzası Yönetim Planı Su Yönetimi Koordinasyon Kurulu Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı Avrupa Ortak Uygulama Stratejisi Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü Sayısal Arazi Modeli Taşkın Direktifi (Taşkın Risklerinin Değerlendirilmesi ve Yönetimi Direktifi - 2007/60/EC) Taşkın Tehlike Haritaları ve Taşkın Risk Haritaları Taşkın riski yönetim planı Coğrafi Bilgi Sistemi Meteoroloji Genel Müdürlüğü Orman ve Su İşleri Bakanlığı Üye Devletler Taşkın riski ön değerlendirmesi Nehir havzası Nehir Havzası Bölgesi Nehir Havzası Yönetim Planı Su Yönetimi Genel Müdürlüğü TTH ve TRH TRYP CBS MGM OSİB ÜD TRÖD NH NHB NHYP SYGM ii ÖZET Taşkın Riski Yönetim Planlarının hazırlanması (TRYP) kılavuz belgesi, Türkiye’deki havzaları kapsayacak planların hazırlanması için bu proje çerçevesinde geliştirilen metodolojilerin ve önerilerin bir özetini çıkarmak maksadıyla hazırlanmıştır. Bu anahtar kılavuz ile birlikte bağımsız olarak kullanılabilen beş kılavuzda, proje faaliyetleri sırasında işlenen konuların çoğu bir araya getirilmektedir. Üç kılavuz TRYP hazırlığının 3 ana aşamasını kapsamakta ve 2 kılavuz ise paydaş katılımı ve veri yönetimi konularını içermektedir. S1, S2, S3, T1 ve T2 kılavuzlarının içeriği aşağıdaki gibidir. S1 - Taşkın riski ön değerlendirmesi (TRÖD) kılavuzu: Beşeri faaliyetler, çevre, kültürel miras ve ekonomik faaliyetler üzerinde önemli sonuçlar doğurabilecek ve/veya geçmişte önemli sonuçlar doğurmuş potansiyel taşkınların ve Potansiyel Ciddi Taşkın Riski Taşıyan Alanların belirlenmesi maksadıyla kullanılabilecek metotları içerir. S2 - Taşkın tehlike ve Taşkın risk haritalarının hazırlanması kılavuzu: Taşkın tehlike haritaları: Hidrolik ve/veya hidrolojik modeller kullanarak 3 senaryo (düşük, orta ve yüksek olasılıklı taşkınlar) için taşkın yayılım alanları ve ilgili derinliklerin belirlenmesine yönelik metotları içerir. Taşkın risk haritaları: Farklı tekerrür sürelerine göre hazırlanan taşkın tehlike haritalarına dayalı olarak taşkın riski altındaki nüfus, ekonomik faaliyetler, kaza durumunda kirlilik kaynakları, tarım alanları vb. faktörlerin tanımlanmasını içerir. S3 - Taşkın riski yönetimi hedefler ve tedbirler kılavuzu: Potansiyel Ciddi Taşkın Riski Taşıyan Alanlarda hazırlanan taşkın tehlike ve taşkın risk haritalarına göre taşkınların risk alanlarındaki unsurlar üzerindeki olumsuz etkilerinin azaltılması veya ortadan kaldırılması maksadı ile hedeflerin ve bu hedeflere ulaşmak için taşkın öncesinde, esnasında ve sonrasında alınması gereken tedbirlerin tanımlanmasını içerir. T1 - Taşkın riski yönetiminde kamuoyu ve paydaşların katılımı kılavuzu: Taşkın risk yönetimi sürecinde kamunun ve paydaşların katılımı için iletişim stratejisi ve ilgili araçlar konusundaki rehber dokümandır. T2 - Taşkın verilerinin yönetimi kılavuzu: Direktifin uygulaması oldukça fazla veri gerektirdiği için, veri alışverişini geliştirmek için bir bilgi sistemi gereklidir. Bu kılavuz belge, veri akışı yönetimi ve ilgili bilgi sistemi metodolojisinin oluşturulmasını sağlamaktadır. İşbu belge seti, proje sırasında Batı Karadeniz havzasında kullanılan yöntemleri yansıtmaktadır. Projenin yararlanıcısı olarak Türkiye’nin, ulusal düzeyde kabul edilen kriterler doğrultusunda bu belgede gerekli değişiklikleri ve uyarlamaları yapması tavsiye edilmektedir. 1 GİRİŞ Taşkın Risklerinin Değerlendirilmesi ve Yönetilmesi Direktifinin (2007/60/AT) (kısaca Taşkın Direktifi) genel maksadı, taşkın riski değerlendirmesi ve yönetimi için bir çerçeve oluşturarak taşkın olaylarının insan sağlığı, çevre, kültürel miras ve ekonomik faaliyetler üzerindeki olumsuz sonuçlarının azaltılmasının sağlanmasıdır. Türkiye'de Taşkın Direktifi kapsamında taşkınların kayıtlarının tutulması ve zararlarının envanterinin oluşturulması konusunda çalışmalar gerçekleştirilmekte ve bu çalışmalardan Direktifin uygulanması kapsamında da faydalanılmaktadır. Ayrıca SYGM Taşkın Direktifinin gerekliliklerine uygun olarak, 2013 yılında bazı Havzalar (Antalya ve Yeşilırmak Havzaları) için Taşkın Yönetimi Planlarını hazırlamaya başlamıştır. Proje ile Türkiye'de Taşkın Direktifinin iç hukuka daha iyi aktarılıp uygulanması, taşkınların olumsuz sonuçlarının azaltılması için idari ve teknik kapasitesinin daha ileri düzeyde geliştirilmesi, yerel makamlar, sanayiciler, çiftçiler, turizm sektörü vs. gibi farklı grupların daha iyi koordine edilebilmesi ve genel kamuoyu da dâhil olmak üzere farkındalığın arttırılması hedeflenmektedir. Proje Bileşenleri Bileşen 1: Yasal, teknik ve kurumsal kapasitenin geliştirilmesi, taşkınlara ve Taşkın Direktifine ilişkin farkındalığın ve katılımcılığın artırılması. Bileşen 2: Batı Karadeniz Havzasında Direktif esaslarının (taşkın riski ön değerlendirmesi, taşkın tehlike ve risk haritalarının hazırlanması, taşkın risk yönetim planının hazırlanması) pilot uygulaması. Bileşen 3: Direktifin ülkemiz genelinde tüm nehir havzalarına uygulanabilmesi için gerekli yol haritasını gösteren ve belli bir takvimi içeren Ulusal Uygulama Planı’nın hazırlanması. 2 1. TAŞKIN DİREKTİFİNE GÖRE TAŞKIN RİSKİ YÖNETİM PLANLARI Taşkın Direktifi, taşkınların insan sağlığı, çevre, kültürel miras ve ekonomik faaliyetler üzerindeki olumsuz sonuçlarını azaltmayı amaçlamaktadır. Bu bağlamda, Taşkın Direktifi potansiyel ciddi taşkın riski olan tüm öncelikli alanlarda Taşkın Riski Yönetim Planlarının (FRMP) hazırlanmasını ve nehir havzası düzeyinde koordine edilmesini gerektirmektedir. (Türkiye'de Su Çerçeve Direktifi ile uyumlu olarak 25 Havzada). Şekil 1: Türkiye'deki 25 Havzanın Haritası Taşkın Direktifi, her nehir havzasında Taşkın Riski Yönetim Planlarının (TRYP) hazırlanması yoluyla taşkın riskini yönetmek üzere birbirini izleyen üç aşamadan oluşmaktadır. 1. Potansiyel Ciddi Taşkın Riski Taşıyan Alanların seçimi ile birlikte Taşkın Riski Ön Değerlendirilmesi (TRÖD) 2. Belirlenen Potansiyel Ciddi Taşkın Riski Taşıyan Alanlarda tehlike ve risk haritalarının hazırlanması 3. Her bir nehir havzasında Hedefler ve Tedbirler Programının hazırlanması Tüm bu aşamalar boyunca, 2 bütünleyici bileşenin uygulanması gerekmektedir. • • Hazırlık sürecine katılımlarını sağlayarak en iyi tedbirin belirlenmesi ve somut uygulamada yer almalarının sağlanması amacıyla paydaşların aktif katılımını sağlamak, Mevcut verileri daha iyi kullanmak ve sürekli gelişmesinden yararlanmak için ortak bir veri yönetim sistemi oluşturulması amacıyla veri yönetimi sağlamak. Bu veri yönetimi eylemi, taşkın riski konusunda sürekli ve sürdürülebilir bir bilgi artışı sağlayan önemli bir konudur. Her 6 yıllık döngüde revize edilmesi gereken ve yukarıda belirtilen 3 aşama ve 2 bütünleyici konuyu da kapsayan TRYP hazırlama süreci aşağıdaki şemada (Şekil 2) özetlenmiştir. 3 Şekil 2: Taşkın Risk Yönetimi Planlama Sürecinin Aşamaları Aşağıdaki yol haritası (Şekil 3) paydaş temsilcilerini 3 TRYP hazırlık aşamasının tamamıyla ilişkilendirmek için kullanılan yönetişim mekanizmasını göstermektedir. Teknik personel tarafından TRYP önerisinin hazırlanması Su Bilgi Sistemini yapılandırma/geliştirme 1. Aşama: Çalışılacak risk alanlarının seçimi ile TRÖD Taşkın Riski Ön Değerlendirmesi (TRÖD) raporu 2. Aşama: APSFR'de taşkın tehlike ve risk haritalarının Seçilen Potansiyel Ciddi Taşkın Riski Taşıyan Alanlar için Taşkın Tehlike ve Taşkın Risk Haritaları 3. Aşama: Taşkın Risk Yönetimi Planlarının (TRYP) h l Havza ölçeğinde derlenmiş Taşkın Risk Yönetimi Planları Raporu Karar alma sürecini geliştirmek için önemli adımlarda Havzası komitesine Önemli TRYP hazırlama aşamalarında paydaşlara danışma Şekil 3: TRYP’nin hazırlanmasına paydaşların katılımına ilişkin yol haritası 4 2. KILAVUZ BELGELER TRYP'nin hazırlanması amacıyla, birbirini takip eden altı kılavuz hazırlanmıştır. o Katılımcı taşkın riski yönetimi planlaması için Anahtar kılavuz Bu ilk bölüm kılavuz belge paketine ilişkin bir sentez sunmaktadır. o S1 - Taşkın Riski Ön Değerlendirmesi Kılavuzu Bu belge Potansiyel Ciddi Taşkın Riski Taşıyan Alanların belirlenmesi dahil olmak üzere Taşkın Riski Ön Değerlendirmesi (TRÖD) aşamasının uygulanması için gerekli bilgileri içermektedir. Batı Karadeniz'deki pilot uygulamaya dayalı olarak geliştirilmiştir – (proje faaliyeti 2.2.) o S2 - Taşkın Tehlike ve Taşkın Risk Haritalarının Hazırlanması Kılavuzu Bu belge, taşkın tehlike haritaları ile taşkın risk haritalarının hazırlanması için teknik ve metodolojik yöntemleri ele almaktadır. Batı Karadeniz'deki pilot uygulamaya dayalı olarak geliştirilmiştir – (proje faaliyeti 2.3.) o S3 - Taşkın Riski Yönetimi Hedefler ve Tedbirler Kılavuzu Belirlenen risklerin önlenebilmesi amacıyla yapısal ve yapısal olmayan tedbirleri içeren Tedbirler Programının hazırlanması için metodolojik yaklaşımı sunmaktadır. Batı Karadeniz'deki pilot uygulamaya dayalı olarak geliştirilmiştir – (bileşen 3 ve proje faaliyeti 2.4.) o T1 - Taşkın Riski Yönetiminde Kamuoyu ve Paydaşların Katılımı Kılavuzu Taşkın riski yönetimi sürecinde kamuoyunun ve paydaşların katılımına ilişkin kılavuz belge niteliği taşımaktadır. Batı Karadeniz'deki pilot uygulamaya dayalı olarak geliştirilmiştir – (proje faaliyeti 1.3 ve bileşen 3.) o T2 - Taşkın Verilerinin Yönetimi Kılavuzu Direktifin uygulanması oldukça fazla veri gerektirdiği için, veri alışverişinin geliştirilmesine ilişkin kılavuz belge niteliği taşımaktadır. Batı Karadeniz'deki pilot uygulamaya dayalı olarak geliştirilmiştir – (proje faaliyeti 2.1 ve bileşen 2). 5 Planlama sürecinde kamuoyu ve paydaşların katılımı için strateji kılavuzu Veri akış yönetimi ve bilgi sistemlerinin optimizasyonu kılavuzu Çatı: Buradasınız! Taşkın riski yönetim planlarının hazırlanması için kılavuz belge 1. Taşkın Riski Ön Değerlendirme (TRÖD) Kılavuzu 2. Taşkın tehlike ve Taşkın risk haritalarının hazırlanmasındki teknik hususlarla ilgili kılavuz belge 3. Taşkın risk yönetimi amacı ve tedbir programının tanımı için kılavuz belge Şekil 4: TRYP için Kılavuz belgelerin gösterimi 6 3. ÖNERİLEN TAŞKIN RİSKİ YÖNETİM PLANININ YAPISI Taşkın Direktifi gereklilikleri uyarınca ve Batı Karadeniz’deki pilot çalışmalar göz önünde bulundurularak; Taşkın Riski Yönetim Planının 8 bölüm halinde hazırlanması önerilmektedir: • • • • • • • • Bölüm 1: Giriş Bölüm 2: Taşkın riski ön değerlendirmesinin sonuçları Bölüm 3: Taşkın Tehlike haritaları ve Taşkın Risk haritaları Bölüm 4: Taşkın riski yönetimi hedeflerinin açıklaması Bölüm 5: Tedbirlerin özeti ve önceliklendirilmeleri Bölüm 6: Uygulamanın ilerlemesinin nasıl izleneceğinin açıklaması Bölüm 7: Kamuoyunu bilgilendirme ve danışma süreci özeti Bölüm 8: Yetkili kurumların Listesi Bu 8 bölümden her biri için, ilgili TRYP bölümlerinin hazırlayıcılarının çalışmalarına yardımcı olması amacıyla aşağıdaki bilgiler sunulmuştur. • • • • • Kılavuzdaki metodoloji ile ilgili referanslar Bölümle ilgili Taşkın Direktifi gerekliliği Çıktılar Mevcut kaynaklar (projeden, ülkelerden vb.) Tavsiyeler ve riskler Bu bilgiler, planların farklı havzalarda uyumlu olarak hazırlanması için eşleştirme projesinin sentezlenmiş genel sonuçlarının derlenmesiyle oluşturulmuştur. Bu TRYP matrisinin yapısı, 8. bölümün geliştirilmesinden sorumlu kişi ya da kişileri ve son bölümde yansıtılan paydaşlarla istişare stratejisine dayalı olarak muhtemelen danışılacak kişi grubunu tanımlayarak Türk uzmanların bunu bir yönetim aracı olarak kullanmalarına olanak sağlamaktadır. Bu yönetim mantığında, aşağıdaki eylemlerin uygulanması tavsiye edilmektedir: • • • • • Su Yönetimi Genel Müdürlüğü (SYGM) tarafından ele alınacak olan bazı tematik konuların belirlenmesi. TRYP’nin hazırlanması için ilgili merkezi birimlerle irtibat halinde olacak olan, bir çalışma grubunun oluşturulması. Grup koordinatörü taşkına ilişkin AB Ortak Uygulama Stratejisi faaliyetleri konusunda çalışıyor olmalıdır. Önemli sinerjilerden faydalanmak ve üyeliğe hazırlanmak amacıyla tüm AB ülkeleri için ortak son tarihlerin belirlendiği (2015-2021-2027-vb) TRYP döngüsüne girilmesi. Bu maksatla son tarihleri yakalamayı sağlayan mütevazı bir kararlılıkla TRYP'nin hazırlanması için bir yaklaşım önerilmektedir. Daha sonra çalışmalar planın uygulanması ve gelecek döngüler sırasında aşamalı olarak derinleştirilebilir. Özellikle erken bir aşamada bütünleşik bir eylem gerektiren tedbirler için, ortak kurumlar ile işbirliğinin oluşturulması. (Örneğin, Mekânsal planlama politikası bağlamında taşkın tehlike ve risk haritalarının entegrasyonu ve kullanımı için Çevre ve Şehircilik Bakanlığı\ taşkın tahmini konusunda MGM ve/veya DSİ yer alabilir). TRYP’nin hazırlanmasındaki etkinliği arttırmak için veri yönetiminin geliştirilmesi amacıyla ortak kurumlarla somut politika entegrasyonu hedefleri ve veri kaynağı kataloğuna dayalı veri paylaşımı için üst düzey anlaşmaların sağlanması. Su Bilgi Sistemini yapılandırmak için bir veri yönetimi çalışma grubu oluşturması. 7 Taşkın Riski Yönetim Planı (TRYP) Matrisi Önerisi Bölüm 1: Giriş Bölüm 2: Taşkın Riski Ön Değerlendirmesinin (TRÖD) Sonuçları • Kılavuzdaki Metodoloji ile ilgili referanslar Bu bölümün hazırlanması için gerekli metodoloji hakkında bilgi ve araçları bulmak için S1 kılavuzuna bakılmalıdır. • Bölümle ilgili Taşkın Direktifi gerekliliği Bölüm II: "TRÖD", mad. 4 ve 5 Ek A.I.1: "İlçe düzeyinde özet harita biçiminde TRÖD sonuçları" • Çıktı Potansiyel Ciddi Taşkın Riski Taşıyan Alanların sınırlarını gösteren haritanın hazırlanması • Mevcut kaynaklar Fransa'da elde edilen TRÖD sonuçlarına ilişkin sunum (İngilizce klasör). Çevrimiçi veri kaynakları kataloğu ve TRÖD için veri mevcudiyeti anketi (T2'ye bakınız). • Tavsiyeler Dikkate alınan alanlar birinci döngüden sonraki planlama döngülerinde değişiklik gösterebilir. TRÖD için gerekli verilerin çoğu SYGM, Orman ve Su İşleri Bakanlığı-Bilgi İşlem Dairesi, DSİ, AFAD ve MGM'de mevcuttur. Ancak bazıları için Türkiye'deki diğer kurumlar gerekli verileri sağlayabilir. Bu bağlamda, OSİB proje çerçevesinde hazırlanan anket yoluyla gerekli verileri talep ederek (bir defada 25 Nehir Havzasının tamamı için) diğer kurumlarla irtibat kurmalıdır. Gösterge niteliğinde belirlenen kurumlar şunlardır; Harita Genel Komutanlığı (topografik haritalar), Maden Tetkik ve Arama Enstitüsü (jeolojik haritalar), Türkiye İstatistik Kurumu (Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sistemi - ADNKS), Doğu Akdeniz İklim Merkezi (Doğu Akdeniz'de İklim Değişikliği Simülasyonlarının Bölgeselleştirilmesi, vb.), Çevre ve Şehircilik Bakanlığı (Entegre Kirlilik Önleme ve Kontrol Direktifi veya Kirletici Salım ve Taşıma Kaydı), Sanayi Bakanlığı (endüstriyel riskler). http://tuikapp.tuik.gov.tr/adnksdagitapp/adnks.zul?dil=2_blank Buna ek olarak, Orman ve Su İşleri Bakanlığı, büyük ölçekli veri toplama projelerinden, özellikle detaylı Sayısal Yükseklik Modelleri, uydu görüntüleri, daha hassas arazi kullanımı ve diğer sayısal verilerin temini için Türkiye'deki diğer kurumlarla işbirliği yapmalıdır. Nehir havzalarında TRÖD Raporlarının hazırlanması ve özellikle aşağıdaki konularda nehir havzalarındaki mevcut duruma uyarlanması gereklidir. Verilerin mevcudiyeti, Özel doğal bölgesel şartlar (fiziksel, coğrafi, hidrolojik, jeolojik, vb), Ulusal ve yerel düzeydeki kuruluşlar ve kurumsal özellikler. 8 Ancak, uydudan elde edilen sayısal arazi modeli bilgi kaynaklarının kullanılmasına dayalı bazı metodolojiler (Exzeco vb.) TRÖD’nin ulusal düzeyde yapılmasına olanak sağlayabilir. Bu seçenek 25 havzada hazırlanacak olan detaylı haritaların hazırlanması için gereken çalışmaların daha erkenden belirlenmesini mümkün kılacaktır. Orman ve Su İşleri Bakanlığı tarafından 25 havza düzeyinde ciddi tarihi taşkınlarla ilgili verileri toplamak için standart bir format belirlenmelidir. Türkiye'de ciddi taşkın olaylarını tanımlamak için ulusal düzeyde ulaşılması gereken temel kriterleri ve ilgili eşikleri gösteren standart belgenin kullanılması (Bkz. Batı Karadeniz için kullanılan kriterler). Bazı Nehir Havzaları daha özel kriterler önerisinde bulunulabilir. Asgari çerçeve olarak Taşkın Riski Ön Değerlendirmesi Raporu için standart bir format Orman ve Su işleri Bakanlığı-SYGM tarafından belirlenmeli ve tüm Nehir Havzalarına dağıtılmalıdır. Nehir havzası ve ulusal ölçekte akarsu ağının kodlanması gerekmektedir. Taşkın olayı ve taşkın konumu için STRAHLER kodifikasyonunun kullanılması yardımcı olabilir. Potansiyel Ciddi Taşkın Riski Taşıyan Alan olarak belirlenen yerlerin sayısı, tehlike ve risk haritalarının hazırlanması için yüksek mali gereksinimi de dikkate alınacak şekilde ele alınmalıdır. Bununla birlikte, Potansiyel Ciddi Taşkın Riski Taşıyan Alanlar hususunda seçme kriterleri şeffaf ve ulusal stratejinin hedefleri ile tutarlı olmalıdır. İhtiyaç duyulan bilginin toplanması Potansiyel Ciddi Taşkın Riski Taşıyan Alanların belirlenmesi için çeşitli yöntemlerin uygulanması CBS uzmanına önemli bir iş yükü getirmektedir. Bölgesel ve merkezi düzeyde spesifik CBS araçlarının kullanılmasına ilişkin kapasitenin artırılması da dikkate alınmalıdır. Bölüm 3: Taşkın Tehlike Haritaları Ve Taşkın Risk Haritaları • Kılavuzdaki Metodoloji ile ilgili referanslar Bu bölümün hazırlanması için gerekli metodoloji hakkında bilgi ve araçlar için S2 kılavuzuna bakılmalıdır. • Bölümle ilgili Taşkın Direktifi gerekliliği Bkz. Bölüm III TTH ve TRH (Md. 6) + TRYP A.I.2 ile ilgili Ek. TTH ve TRH + sonuç • Çıktı 3 senaryo (düşük, orta ve yüksek olasılık) için farklı Potansiyel Ciddi Taşkın Riski Taşıyan Alanlarda tehlike ve risk haritalarının hazırlanması. • Mevcut kaynaklar Farklı paydaşların (yetkililer) katılımı da dahil olmak üzere kapasite geliştirme projesi sırasında elde edilen tecrübeler. Haritası hazırlanan 2 pilot bölge Çevrimiçi veri kaynakları kataloğunun oluşturulması ve gelecekteki Potansiyel Ciddi Taşkın Riski Taşıyan Alanlarda haritaların hazırlanmasının kolaylaştırılması için veri mevcudiyeti anketi (T2'ye bakınız). • Tavsiyeler ve Riskler 9 Tavsiyeler: Potansiyel Ciddi Taşkın Riski Taşıyan Alanlara ilişkin unsurların zamanında sağlanması ve uygulama aşamasında ayrıntılandırılmasını da kapsayacak şekilde metodoloji adaptasyonunun ve haritaların doğruluğunun sağlanması. Özellikle taşkın tehlike haritaları modelleme yaklaşımının ve kullanılan modellerin/araçların aşağıdaki faktörlere göre uyumlaştırılması. • Ağırlıklı olarak DTM ve hidrolojik veriler dâhil olmak üzere verilerin mevcudiyeti, • SYGM bünyesindeki personelin bazı modelleri uygulama ve haritalama sonuçlarını analiz etme kapasitesi. Taşkın tehlike ve risk haritaları sadece sayısal (CBS) formatta ve ulusal düzeyde Avrupa Komisyonu (CBS Kılavuz Belgesi) kapsamında belirlenen standart bir ölçeğe uymak suretiyle hazırlanmalıdır (örn. 1:25.000 ve altlık - raster olarak topografik harita). Ulusal düzeyde görselleştirme açısından tutarlı haritalar elde etmek için harita düzeni (işaretler, renkler, lejant, vb) belirlenmelidir. Tüm nehir havzalarında 3 taşkın senaryosu için aynı tekerrür süresinin belirlenmesi (örneğin pilot havzada kullanılan 1000 yıl, 100 yıl, 10 yıllık tekerrür süresi). Tehlike modellemesi için önemli bir konu olan Sayısal Arazi Modeli verilerinin temininin sektörler arası stratejide göz önünde bulundurulması. 2D modelleri çalıştırmak çok yüksek maliyetli olduğundan ve oldukça fazla zaman gerektirdiğinden, Nehir Havzalarında tehlike haritalarının hazırlanmasında 2D modellemenin mümkün olduğunca az alanda kullanılması (en azından birinci planlama döngüsü için) ve sadece şehirleşmenin çok fazla olduğu veya etkilenebilirlik seviyesi yüksek ya da yüksek derece etkilenebilirliği olan değerli varlıkların bulunduğu alanlara uygulanması önerilir Bölgesel ve merkezi düzeyde özel CBS araçlarının ve 1D ve2D hidrolik modellerin kullanımına ilişkin kapasitenin geliştirilmesi Riskler Kaynak eksikliği ve/veya uygulanması mümkün olmayan metodolojiler nedeniyle seçilen tüm Potansiyel Ciddi Taşkın Riski Taşıyan Alanları haritalamak mümkün olmayabilir Bölüm 4: Taşkın Riski Yönetimi Hedeflerinin Açıklaması • • Kılavuzdaki Metodoloji ile ilgili referanslar Bu bölümün hazırlanması için gerekli metodoloji hakkında bilgi ve araçlar için S3 kılavuzuna bakılmalıdır. Bölümle ilgili Taşkın Direktifi gerekliliği Taşkın Direktifinin IV. Bölümünün 7. Maddesinde; "Üye Devletler, taşkınların insan sağlığı, çevre, kültürel miras ve ekonomik faaliyetler üzerindeki potansiyel olumsuz sonuçlarının azaltılmasına ve uygun görüldüğü takdirde, yapısal olmayan girişimlere ve/veya taşkın riskinin meydana gelme olasılığının azaltılmasına odaklanan uygun hedefler belirleyeceklerdir” ifadesi yer almaktadır. Taşkın Direktifinin V. Bölümünün 9.Maddesinde; "Üye Devletler, işbu Direktifin uygulaması ile Su Çerçeve Direktifinin uygulamasını, SÇD Direktifinin 4. Maddesinde belirtilen çevresel hedeflere ulaşılmasına yönelik 10 olarak, verimliliği artıracak, bilgi alışverişine ve ortak sinerji ve faydaların elde edilmesine olanak sağlayacak fırsatlara odaklanmak suretiyle koordine etmek amacıyla gereken adımları atacaklardır " ifadesi bulunmaktadır. Ve Ek A, ilk taşkın riski yönetim planlarının bileşenlerinde 7 (2) nci madde uyarınca belirlenen taşkın riski yönetiminin uygun hedeflerinin açıklanmasını gerektirmektedir (A.I.3). • Çıktı TD ve SÇD gereklilikleri doğrultusunda insan sağlığı, çevre, kültürel miras ve ekonomik faaliyetlerle nasıl ilişkilendirildiğini belirterek TRYP’nin tedbirler programında yer alan uygun hedeflerin özeti. • Mevcut kaynaklar Havza bazındaki hedeflerin tutarlı olması gerektiğinden, ulusal TD uygulama planında belirlenmiş olan kilit hedeflere bakınız. • Tavsiyeler Özellikle taşkın riskini azaltmak üzere mekânsal planlama için diğer politikalar ve hedeflerle entegrasyon için somut önerilerde bulunulması. Özellikle iyi su statüsüne (SÇD) ulaşılmasını sağlayacak olan tehlike azaltma tedbirlerinin seçilmesiyle TRYP ve NHYP arasındaki bağlantıya ilişkin olarak TD’nin 9.maddesinin uygulanması. Ortak hedefler üzerinde bir fikir birliği oluşturmak için paydaşlarla geniş katılımlı istişarenin düzenlemesi tedbirlerin seçimini kolaylaştıracak ve uygulamadaki etkinliği artıracaktır. Hedeflerin hangi düzeyde belirleneceğinin kısa süre içerisinde kararlaştırılması; TD, Potansiyel Ciddi Taşkın Riski Taşıyan Alanlar açısından taşkın risklerinin yönetimi için uygun hedeflerin belirlenmesini gerektirmektedir. Bu nedenle Üye Devletler, ulusal ve nehir havzası düzeyinde belirlenenler otomatik olarak Potansiyel Ciddi Taşkın Riski Taşıyan Alanlar düzeyinde de uygulanmak zorunda olduğundan dolayı, sadece Potansiyel Ciddi Taşkın Riski Taşıyan Alanlar düzeyinde belirlediği hedefleri gerekçelendirmek zorundadır. Hedefler tüm nehir havzası bölgesi ya da ulusal düzeyde aynı ise Üye Devletler en azından Potansiyel Ciddi Taşkın Riski Taşıyan Alanlar düzeyinde veya daha yüksek düzeydeki hedefleri gerekçelendirmek zorundadır. TRYP ve NHYP arasındaki bağlantının kısa zaman içerisinde belirlenmelidir. NHYP'de suyun sürdürülebilir yönetimi ile birlikte taşkın yönetimini ele alan ve TRYP'ye atıfta bulunan bir bölüme de yer verilmelidir. Tedbirler programını oluşturmak için kullanılacak olan hedefleri belirlerken ileriye yönelik olarak düşünülmelidir. Bölüm 5: Önlemlerin Özeti Ve Önceliklendirilmesi • Kılavuzdaki Metodoloji ile ilgili referanslar Bu bölümün hazırlanması için gerekli metodoloji hakkında bilgi ve araçlar için S3 kılavuzuna bakılmalıdır. • Bölümle ilgili Taşkın Direktifi gerekliliği TD Madde 7(3), TD Madde 9, Taşkın riski yönetim planlarına dair TD Ek A. 11 İlk taşkın riski yönetim planlarının bileşenleri: 7. Madde uyarınca alınanlar dahil olmak üzere, taşkın riski yönetiminin uygun hedeflerine ulaşmak amacıyla alınan tedbirlerin özetleri ve önceliklendirilmeleri ve 27 Haziran 1985 tarihli 85/337/EEC sayılı belirli kamu ve özel projelerin çevre üzerindeki etkilerinin değerlendirilmesi Direktifi, 9 Aralık 1996 tarihli ve 96/82/EC sayılı tehlike maddeleri içeren önemli kaza tehlikelerinin kontrolü Direktifi ve 27 Haziran 2001 tarihli 2001/42/EC sayılı belirli plan ve programların çevre üzerindeki etkilerinin değerlendirilmesi Konsey ve Parlamento Direktifi ve 2000/60/EC sayılı Direktif gibi taşkınla ilgili tedbirlerin yer aldığı diğer Topluluk belgeleri; • Çıktılar Gelecekte 6 yıllık döngüler halinde hazırlanacak olan Taşkın Riski Yönetim Planındaki taşkın riski yönetimi hedeflerine ulaşmak amacıyla mali bakımdan dengeli tedbirler programı, Tedbirlerin sınıflandırılması ve bilginin sürdürülebilir bir şekilde geliştirilmesini sağlamak için Ulusal tedbirler kataloğundan faydalanılması ve bu kataloğun geliştirilmesi. Gerekli yatırımların açıklamasında kullanılacak olan bilgiler şunlardır: o Tedbirin Adı: Tedbirin kısa tanımlayıcı ismi. o Aşağıdakileri de içermek üzere tedbirin tanımı: 1. Tedbirlerin türü; 2. Yeri: Nehir Havzası (kodu), Potansiyel Ciddi Taşkın Riski Taşıyan Alanlar (kodu), yer adı, alt-havza (kodu) veya kıyı alanı (kodu) ve benzerleri; 3. Tedbirlerin etkili olması beklenen coğrafi kapsam (bütün ülke, NH/belirli bir nehir havzası, alt havza ve kıyı alanı, belirli bir Potansiyel Ciddi Taşkın Riski Taşıyan Alan) . o Sorumluluk: Sorumlu kurum/kurumlar - sorumluluk düzeyi (örneğin ulusal kurum, NH/bölgesel yetkililer, belediye/belediyeler, diğer) ya da kurumun adı. o Önceliklendirme: Uygulama için bir takvim veya "kritik" "çok yüksek", "yüksek", veya "orta" vb. gibi bir öncelik kategorisi olarak o "Başlamadı", "Devam ediyor", "Tamamlandı" vb. şeklinde ifade edilen tedbirin "Durumu" o Tedbirlerin maliyet ve faydaları (isteğe bağlı olarak): €/ulusal para birimi, nicel ve/veya nitel olarak, parasal terimlerle ifade edilebilir. o Tedbirin kapsamında uygulamaya konulduğu diğer Ulusal Eylemler. (ilgili durumlarda) Bu aşamalar tamamlandıktan sonra ekonomik analiz dâhil olmak üzere tedbirler önceliklendirilmelidir. • Mevcut kaynaklar Projeleri ekonomik maliyet ve faydalarına dayalı olarak seçmek için sunulan Fayda-Maliyet Analizi yöntemi S3'te yer alan tedbirler kataloğu: Yapısal olmayan tedbirler kataloğunun ilk taslağı oluşturulmuş olup Su Yönetimi Genel Müdürlüğü tarafından tamamlanması ve geliştirilmesi gerekmektedir. • Tavsiyeler ve Riskler Tavsiyeler: 12 Programdaki her tedbirin belirli bir kurum/kurumlar tarafından uygulanacak şekilde belirlendiğinden emin olunması. Tedbirlerin paydaşlar açısından şeffaf olması için önceliklendirilmesi oldukça basit ve anlaşılır olmalıdır. S3'te Öncelik I: Kısa vadeli (gerçek döngü); Öncelik II: orta vadeli (orta vade); Öncelik III: uzun vadeli (daha sonraki bir tarihte) arasındaki önerilen sınıflandırma kriterlerine bakınız. Tedbirlerin önceliklendirmesi tedbir seçimindeki coğrafi ölçeğin (Ulusal/Bölgesel/alt-havza/ Potansiyel Ciddi Taşkın Riski Taşıyan Alanlar) önceden belirlenmesini gerektirir. Riskler: Mevzuat eksikliği nedeniyle uygulanması mümkün olamayabilecek tedbirlerin önerilmesi (bu durumda, önce yasal reformlar tedbir olarak belirtilmelidir). Tedbirlerin bölgesel düzeyde yeterince açık olarak belirlenememesi. Potansiyel Ciddi Taşkın Riski Taşıyan Alanların çok küçük olması durumunda özel tedbirlerin belirlenmesinin mümkün olmaması. Proje süresince sadece nehir taşkınları dikkate alınmış, diğer taşkın kaynakları ise dikkate alınmamıştır. Bu taşkınların ölçek ve yoğunluğu ikinci planlama döngüsü sırasında araştırılmalıdır. Olası tedbirler diğer döngülerde tedbirler kataloğuna entegre edilebilir. Bölüm 6: Uygulamanın İlerlemesinin Nasıl İzleneceğinin Açıklaması • Kılavuzdaki Metodoloji ile ilgili referanslar Bu bölümün hazırlanması için gerekli metodoloji hakkında bilgi ve araçları bulmak için S3 kılavuzuna bakılmalıdır. • Bölümle ilgili Taşkın Direktifi gereklilikleri Taşkın Riski Yönetim Planları ile ilgili Taşkın Direktifinin A Ekinde geçen "önceliklendirmenin ve planın uygulanmasındaki ilerlemenin izlenmesinde kullanılacak olan yöntemin tanımı" planının uygulanmasının belirlenmesi için gereklidir. Raporlama konusunda kılavuz belgede (web sitesi linkine bakınız http://icm.eionet.europa.eu/schemas/dir200760ec/resources), tedbirlere ilişkin raporlamanın sadece tedbirlerin durumu üzerine odaklanacağı belirtilmektedir: o Başlamadı; o Planlama devam ediyor; o İnşaat devam ediyor; o Devam ediyor; o Tamamlandı. Hiçbir değerlendirme göstergesi gerekmemektedir ki bu da izleme sürecini kolaylaştırmaktadır. • Çıktı Belirlenen tedbirlerin uygulanmasındaki kullanılacak olan yöntemin tanımı. • ilerlemenin izlenmesinde Mevcut kaynaklar (projeden, diğer ülkelerden vb.) Bir projenin uygulama aşamasını (başladı, başlamadı vb) belirlemede kullanılan AB kriterleri için S3’e bakınız. Pilot planın hazırlanması için "yol haritası" nın son sayfasına bakınız. 13 • Tavsiyeler Planlama sürecinin sürekli olarak iyileştirilmesi için tedbirlerin uygulanmasının takip edilmesi gereklidir. Etkili olması için, bu değerlendirme kriterlerinin basit olması tavsiye edilmektedir. İzleme, sorumlulara tedbirlerin uygulamasında kendi görevlerini hatırlatmak için bir fırsattır. Bölüm 7: Kamuoyunu Bilgilendirme ve Danışma Sürecinin Özeti • Kılavuzdaki Metodoloji ile ilgili referanslar Bu bölümün hazırlanması için gerekli metodoloji hakkında bilgi ve araçlar için T1 kılavuzuna bakılmalıdır. • Bölüm için ilgili Taşkın Direktifi gerekliliği TD'nin V. Bölümünde katılıma atıfta bulunan 2 Madde vardır. • Madde 9.3: – Bu Direktifin 10. maddesi kapsamında tüm tarafların aktif katılımı 2000/60/EC sayılı Direktifin (Su Çerçeve Direktifi) 14. maddesi uyarınca tarafların aktif katılımı ile uygun şekilde koordine edilecektir. • Madde 10: – 10.1 Topluluk mevzuatına uygun olarak, Üye Devletler taşkın riski ön değerlendirmesi, taşkın tehlike haritaları ve taşkın riski yönetim planlarını kamunun erişimine sunacaklardır. – 10.2 Üye Devletler IV. Bölümde belirtilen taşkın riski yönetim planlarının hazırlanması, gözden geçirilmesi ve güncellenmesi süreçlerine ilgili tarafların aktif katılımını teşvik edeceklerdir. Taşkın Direktifinin A Eki katılıma atıfta bulunmaktadır. II. Planının uygulanmasının açıklaması: 1. Önceliklendirme ve planın uygulanmasındaki ilerlemenin izlemesinde kullanılacak olan yöntemin açıklaması, 2. Gerçekleştirilen kamuoyu bilgilendirme ve danışma tedbirleri / faaliyetlerinin özeti.; 3. Yetkili makamların listesi ve eğer mevcutsa, herhangi bir uluslararası nehir havzası bölgesindeki koordinasyon süreci ve 2000/60/EC sayılı Direktifle koordinasyon sürecinin açıklaması. İlgili taraf, ilgili alanlardaki yetkililerin temsilcileri, sivil toplum kuruluşları (STK) gibi paydaşlar, etkilenebilecek bireyler/kurumlar ve taşkın riski yönetim konularından ve tedbirlerin sonuçlarından etkilenebilecek genel halk olabilir. "Danışma" ibaresi Direktifte yer almamaktadır. Ancak, Taşkın Direktifi SÇD'ye atıfta bulunduğu için, Su Çerçeve Direktifi(2000/60/EC) ile ilgili katılıma ilişkin Kılavuz belge 8'e de (AB Su Direktörleri, 2008) başvurulabilir. Katılıma ilişkin Avrupa Ortak Uygulama Stratejisi Kılavuzu (Common Implementation Strategy Guideline – CIS EU), artan düzeyde üç danışma biçiminden bahsetmektedir: 1. Bilgilendirme; 14 2. İstişare 3. Karar alma sürecinde aktif yer alma ya da katılım. Direktife göre ilk ikisi gerçekleştirilecek, üçüncüsü ise teşvik edilecektir. • Çıktılar Bu bölümde kamuoyu bilgilendirme ve danışma sürecinin ve TRYP’lerin SÇD ile koordineli olarak hazırlanmasıyla ilgili tarafların aktif katılımının teşvik edilmesine ilişkin bilgilerin özetine yer verilmektedir. Bu bölüm, Yetkili Makamların listesine ilişkin 8. bölüm ile yakından bağlantılıdır. Kamuoyunun bilgilendirilmesi durumunda uygulanacak olan eylemlerde diğer bölümlerdeki (TRÖD’ün sonuçları, haritalar, hedefler ve tedbirler) içeriğin göz önünde bulundurulması gerekmektedir. Ama diğer yandan, eylemler, en nihayetinde bu farklı bölümlerde (2, 3, 4, 5 ve 6) belirlenen hedefleri ve tedbirleri önceliklendirme ve uygulamaya yönelik süreci güçlendirecektir. • Mevcut kaynaklar Katılıma ilişkin Avrupa Ortak Uygulama Stratejisi (CIS EU) Kılavuzu • Tavsiyeler: Aşağıdaki bilgilerin kamuoyunun erişimine sunulması: o Taşkın riski ön değerlendirmesi o Taşkın tehlike haritaları o Taşkın riski yönetim planı İlgili tarafların aktif katılımını teşvik etmek üzere, 3 aşamada ve daha sonra taşkın riski yönetim planlarının gözden geçirilmesi ve güncellenmesi sırasında havza komitesine danışılması. "Temel düzeyde" genel hedeflere ulaşmak için ve gerekli ortakları ve ilgili tarafları bilgilendirmek ve aktif katılımlarını sağlamak üzere ilk TRYP döngüsü kapsamında “temel seviyeye" ulaşılması gerekmektedir. Bu temel seviyeden sonra katılım sağlama biçimleri yolları ve yoğunluğu 2. veya 3. TRYP döngüleri için genişletilebilir. İçerik, süreç ve katılım ayrı parçalar olarak görülemez. Birbiriyle bağlantılıdır ve dolayısıyla ayrılmaz bir süreç planlaması önem taşımaktadır. Süreç, net çapraz bağlantılarla, yerel/ulusal ve havza ölçekleri arasında bölünebilir. Bilgi akış hattı çalışma planı kapsamındaki önemli faktörlerden biridir. Bu bilgi akışı Taşkın Direktifi ve Su Çerçeve Direktifi açısından kamuoyuna yönelik bilginin yayınlanacak olduğu net ve görünür bir portal/strateji olabilir. Ayrıca politik düzeydeki kişilerin de bilgilendirilmesi büyük önem taşımaktadır. Bölüm 8: TRYP Uygulanmasındaki Yetkili Kurumların Listesi • Kılavuzdaki Metodoloji ile ilgili referanslar Bu bölümün hazırlanması için gerekli metodoloji hakkında bilgi ve araçlar için T1 kılavuzuna bakılmalıdır. • Bölümle ilgili Taşkın Direktifi gerekliliği Bölüm 7 Taşkın Direktifi Ek A’da aşağıdaki konulara değinilmektedir. II. Planının uygulanmasının açıklaması: 1. Önceliklendirme ve planın uygulanmasındaki ilerlemenin hangi yöntemle izleneceğinin açıklaması, 15 2. Gerçekleştirilen kamuoyu bilgilendirme ve danışma tedbirleri/faaliyetlerinin özeti, 3. Yetkili kurumların listesi ve herhangi bir uluslararası nehir havzası bölgesindeki koordinasyon süreci ve eğer mümkünse 2000/60/EC sayılı Direktifle koordinasyon sürecinin açıklaması. • Çıktı TRYP’nin hazırlanması için yetkili makamı, yani, uygulanmasından sorumlu ve ilgili kuruluşun belirlenmesi. DİĞER OLASI BÖLÜMLER, UYGULANABİLİRSE/VARSA: o o Uluslararası Nehir Havzası Bölgesindeki koordinasyon sürecinin açıklaması Özellikle Uluslararası NHB'leri de dahil olmak üzere, NH düzeyinde TRYP için koordinasyonun nasıl gerçekleştirildiği hususunda sürece ilişkin uluslararası sözleşmeler veya diğer belgelerden bahsediniz. Bir koordinasyon gerçekleştirilememişse sebebi açıklanmalıdır. SÇD (2000/60/EC sayılı Direktif) ile koordinasyon sürecinin açıklaması TRYP'lerde 2000/60/EC sayılı Direktifin çevresel hedeflerinin nasıl dikkate alındığı da dâhil olmak üzere, TRYP ve SÇD kapsamındaki NHYP hazırlanması ve uygulanmasını koordine etmek için atılan adımların özeti. 16 Bu proje Avrupa Birliği ve Türkiye Cumhuriyeti tarafından finanse edilmektedir. "Taşkın Direktifinin Uygulanması için Kapasitenin Geliştirilmesi Avrupa Birliği Eşleştirme Projesi " TR 10 IB EN 01 S1 TAŞKIN RİSKİ ÖN DEĞERLENDİRMESİ KILAVUZU Aralık 2014 İÇİNDEKİLER GIRIŞ ............................................................................................................................................ 1 KILAVUZUN AMACI ....................................................................................................................................... 1 TAŞKIN DİREKTİFİNE GİRİŞ ........................................................................................................................ 2 1. TAŞKIN RİSKİ ÖN DEĞERLENDİRMESİ .......................................................................... 4 1.1. TAŞKIN RİSKİ ÖN DEĞERLENDİRMESİ (TRÖD) NEDİR? .............................................. 4 1.2. İSTİSNA MADDELERİ ........................................................................................................ 4 1.3. TRÖD VE POTANSİYEL CİDDİ TAŞKIN RİSKİ TAŞIYAN ALANLARIN BELİRLENMESİ 4 1.4. TRÖD VE POTANSİYEL CİDDİ TAŞKIN RİSKİ TAŞIYAN ALANLARA İLİŞKİN YAKLAŞIMLAR ............................................................................................................................ 5 2. ÖNEMLİ TARİHİ TAŞKINLARIN BELİRLENMESİNE İLİŞKİN METODOLOJİ ................. 6 3. İLERİDE MEYDANA GELEBİLECEK TAŞKINLARIN POTANSİYEL OLUMSUZ SONUÇLARININ DEĞERLENDİRİLMESİNE İLİŞKİN METODOLOJİ........................................ 8 3.1. TAŞKIN MEYİLLİ OLAN ALANLARIN BELİRLENMESİ İÇİN BASİTLEŞTİRİLMİŞ METODOLOJİ .............................................................................................................................. 8 3.1.1. COĞRAFİ HARİTALARA DAYANARAK ALÜVYON BİRİKİNTİLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ ......................................................................................................................... 9 3.1.2. “EXZECO” YÖNTEMİ ............................................................................................................ 10 3.1.3. “SU SEVİYESİ YÜKSELTME" YÖNTEMİ ............................................................................. 11 3.1.4. MEVCUT TAŞKIN TEHLİKE HARİTALARI VE MODELLEME YÖNTEMLERİ GİBİ DİĞER VERİ TÜRLERİ .................................................................................................................................... 13 3.1.5. BATI KARADENİZ HAVZASINDAKİ UYGULAMA ................................................................ 13 3.2. İLERİDE MEYDANA GELEBİLECEK POTANSİYEL TAŞKINLARIN OLUMSUZ SONUÇLARININ DEĞERLENDİRİLMESİNE İLİŞKİN BASİTLEŞTİRİLMİŞ METODOLOJİ ... 16 4. POTANSİYEL CİDDİ TAŞKIN RİSKİ TAŞIYAN ALANLAR’IN BELİRLENMESİNE İLİŞKİN METODOLOJİ .............................................................................................................. 21 5. POTANSİYEL CİDDİ TAŞKIN RİSKİ TAŞIYAN ALANLARIN SONUÇLARININ SUNUMU .................................................................................................................................... 22 6. TAŞKIN RİSKİ ÖN DEĞERLENDİRMESİ RAPORU ........................................................ 27 7. TRÖD’NİN AB’YE RAPOR EDİLMESİ ............................................................................. 27 7.1. REFERANSLAR ............................................................................................................... 28 EK S1: TRÖD VERİ TABANININ VERİ İÇERİĞİ ......................................................................................... 29 i ŞEKİLLER TABLOSU Şekil 1: Taşkın direktifinin uygulanma aşamaları ....................................................................................... 3 Şekil 2: Taşkın Riskinin Belirlenmesi ......................................................................................................... 3 Şekil 3: TRÖD için kullanılan risk hafızası ................................................................................................. 5 Şekil 4: Sonuç kategorileri ve ilgili göstergeler ........................................................................................... 7 Şekil 5: Bir nehir ovası diyagramı - (kaynak: http://www.penn.co.lancaster.pa.us) ................................... 9 Şekil 6: Nehir birimlerinin şematik diyagramı ........................................................................................... 10 Şekil 7: Hidrolojik D8 algoritmasının şematik diyagramı .......................................................................... 10 Şekil 8: EXZECO : (a) yatay kesit görünümü; (b-c) üstten görünüm; (d) b-c gösterim ............................ 11 Şekil 9: Pilot bölgede su tutma alanı 40 km2’den büyük olan nehir ağı ................................................... 12 Şekil 10: Ekstrem taşkınlar esnasında su seviyesinin durumunu simule eden yeni yüzeyin oluşturulması: a) su seviyesi yüksekliği için sabit değerin kullanılması; b) iki farklı değerin kullanılması ....................... 12 Şekil 11: Yağış-akış modeli diyagramı ..................................................................................................... 13 Şekil 12: Exzeco yöntemine göre muhtemel taşkın alanları .................................................................... 14 Şekil 13: Su seviyesi yükseltme yöntemine göre taşkın riski taşıyan alanlar .......................................... 15 Şekil 14: Alüvyon alanları yöntemine göre taşkın alanları ....................................................................... 15 Şekil 15: Batı Karadeniz pilot havzasında Corine Arazi Örtüsü sınıflandırmasına göre yüksek yoğunluktaki alan örneği........................................................................................................................... 17 Şekil 16: Muhtemel taşkın alanlarında kalması beklenen nüfus ............................................................. 18 Şekil 17: Muhtemel taşkın riski altındaki yapılar ...................................................................................... 18 Şekil 18: Muhtemel taşkın alanlarında kalması beklenen ekonomik aktivite alanları .............................. 20 Şekil 19: Muhtemel taşkın alanlarında kalması beklenen ekonomik aktivite alanları .............................. 20 Şekil 20: Özellikle TRÖD süreci için olmak üzere, Taşkın Direktifi kapsamında üretilen çıktılar ............. 21 Şekil 21: Rhine Nehir Havzasında Potansiyel Ciddi Taşkın Riski Taşıyan Alanlar.................................. 23 Şekil 22: Tuna Havzasında Potansiyel Ciddi Taşkın Riski Taşıyan Alanlar ............................................ 23 Şekil 23: Fransa’da Potansiyel Ciddi Taşkın Riski Taşıyan Alanlar ......................................................... 24 Şekil 24: Batı Karadeniz’de Potansiyel Ciddi Taşkın Riski Taşıyan Alanlar ............................................ 24 Şekil 25: Potansiyel yüksek taşkın riski taşıyan alanlar ........................................................................... 25 Şekil 26: Taşkın Riskiyle Ilişkilendirilen Nehirlerin Seçimi........................................................................ 26 KISALTMALAR LİSTESİ YTO CLC SYM AÇA AB TD CBS TRÖD QA/QC NHB Yıllık Taşkın Olasılığı Corine Arazi Örtüsü Sayısal Yükseklik Modeli Avrupa Çevre Ajansı Avrupa Birliği Taşkın Direktifi Coğrafi Bilgi Sistemi Taşkın Riski Ön Değerlendirmesi Kalite Güvencesi / Kalite Kontrol Nehir Havzası Bölgesi ii GIRIŞ Kılavuzun Amacı Bu kılavuzun amacı taşkın riski ön değerlendirmesi (TRÖD) sürecinde Türkiye’deki yetkilileri desteklemek ve yardımcı olmaktır. Bu belge 2007/60/EC sayılı Direktifin 2. Bölümünde yer alan gerekliliklerin yerine getirilmesi için gerçekleştirilmesi gereken başlıca kilit aşamalara odaklanmaktadır. TAŞKIN DİREKTİFİNDE İLGİLİ MADDELER Bölüm II Madde 4 1. Üye devletler, her bir nehir havza bölgesi veya madde 3(2)(b) de belirtilen yönetim birimi veya kendi bölgelerinde yer alan uluslararası nehir havza bölgesi için bu maddenin 2 nci paragrafındaki hükümlere uygun olarak bir Taşkın Riski Ön Değerlendirmesi yapacaklardır. 2. Uzun vadedeki gelişmelere ilişkin kayıtlar, çalışmalar vb. mevcut veya kolay erişilebilir bilgiler kullanılarak ve iklim değişikliğinin taşkın oluşumu üzerindeki etkileri göz önünde bulundurularak potansiyel risklerin değerlendirilmesi için taşkın riski ön değerlendirmesi yapılacaktır. Bu değerlendirmeler en az aşağıdaki hususları kapsamalıdır: (a) Havza, alt-havza sınırlarını ve varsa kıyı alanlarını içeren, topografya ve arazi kullanımlarını gösteren uygun ölçeklerdeki nehir havza bölgeleri haritaları; (b) Geçmişte meydana gelmiş ve insan sağlığı, çevre, kültürel miras ve ekonomik faaliyetlere önemli derecede olumsuz etkileri olan taşkınlar ile gelecekte gerçekleşme ihtimali bulunan taşkınlar tanımlanmalı ve taşkının büyüklüğü, izlediği yol ve sebep olduğu olumsuz etkilerin değerlendirilmesi ile ilgili bilgiler eklenmelidir. (c) Geçmişte meydana gelmiş önemli taşkınlar tanımlanmalı ve benzer olayların gelecekte de yol açabileceği olumsuz etkiler öngörülmelidir. Aynı zamanda, üye ülkelerin kendilerine özgü ihtiyaçlarına bağlı olarak, aşağıdakileri içermelidir: (d) Gelecekte meydana gelebilecek taşkınların insan sağlığı, çevre, kültürel miras ve ekonomik faaliyetler üzerindeki olumsuz etkilerinin mümkün olduğunca bölgenin topoğrafyası, su kütlelerinin konumu, taşkın ovalarının doğal su tutma bölgeleri olması, mevcut insan yapımı taşkın önleme yapılarının etkinliği, yerleşim alanlarının konumu, ekonomik faaliyet bölgeleri ve iklim değişikliğinin taşkın oluşumları üzerindeki etkisi gibi uzun vadeli gelişmeleri içeren genel hidrolojik ve jeomorfolojik özellikleri de dikkate alınarak değerlendirilmelidir. Madde 5 1. 4. maddede belirtilen Taşkın Riski Ön Değerlendirmesine dayanarak, üye devletler her bir nehir havzası bölgesi veya madde 3(2)b de belirtilen yönetim birimleri veya kendi bölgelerinde yer alan uluslararası nehir havza bölgeleri için, potansiyel ciddi taşkın riskinin olduğu ya da olabileceği bölgeleri belirleyeceklerdir. 2. Uluslararası nehir havza bölgesi veya madde 3(2)b de belirtilen başka üye devletler tarafından da paylaşılan yönetim birimlerine ait birinci paragraftaki tanımlamalar, ilgili üye devletlerle işbirliği içinde belirlenecektir. 1 Taşkın Direktifine Giriş TAŞKIN DİREKTİFİNDE İLGİLİ MADDELER BÖLÜM I GENEL HÜKÜMLER Madde 1 Bu direktifin amacı; taşkın riski değerlendirmesi ve yönetimi için topluluktaki taşkınların insan sağlığı, çevre, kültürel miras ve ekonomik faaliyetler üzerindeki olumsuz etkilerinin azaltılması için bir çerçeve oluşturmaktır. Madde 2 Bu direktifin amacına yönelik, 2000/60/EC sayılı direktifin 2’nci maddesindeki “nehir”, “nehir havzası”, “alt-havzalar” ve “ nehir havza bölgesi” tanımlarının yanında, aşağıdaki tanımlar uygulanmaktadır: 1. ‘Taşkın’: normal olarak suyla kaplı olmayan kara parçasının su tarafından geçici olarak kaplanması anlamına gelmektedir. Bu tanım nehirler, yamaç selleri ve Akdeniz’e özgü geçici akarsular ve kıyı bölgelerindeki deniz taşkınlarını kapsamakta olup kanalizasyon sistemlerinden kaynaklanan su baskınlarını içermemektedir. 2. ‘Taşkın Riski’: taşkın meydana gelme ihtimalinin ve taşkınların insan sağlığı, çevre, kültürel miras ve ekonomik faaliyetler üzerindeki potansiyel olumsuz sonuçlarının birleşimidir. 2 Şekil 1’de görüldüğü üzere, Taşkın Direktifi, 6 yıllık taşkın riski yönetimi döngüsü içerisinde 3 faaliyet aşaması ortaya koymaktadır. Bu belge, ilk aşamanın uygulanmasına yönelik bir kılavuz belgesidir: Bu kılavuzun kapsamı Şekil 1: Taşkın direktifinin uygulanma aşamaları Taşkın riski ile taşkın tehlikesi farklı kavramlardır. Taşkın tehlikesi, genellikle taşkının yayılma alanı ve derinliği ya da akış hızını içeren yalnızca taşkının büyüklüğü ya da ciddiyetini tanımlamakta ve hasarla ilgili herhangi bir unsuru kapsamamaktadır. Şekil 2: Taşkın Riskinin Belirlenmesi Yıllık Taşkın olasılığı (YTO) herhangi bir yılda taşkının meydana gelme olasılığını belirtmektedir. Taşkın olasılığı yüzdelik şeklinde ifade edilmektedir. Örneğin, herhangi bir yılda meydana gelme olasılığı %1 olarak hesaplanan büyük bir taşkın %1 YTO şeklinde ifade edilmektedir. %1YTO, Ortalama Tekrarlama Aralığı (tekerrür sıklığı) 100 yılda 1 veya Q100 olayı olarak da bilinmektedir. 3 1. TAŞKIN RİSKİ ÖN DEĞERLENDİRMESİ TRÖD, Taşkın Direktifinin ilk uygulama aşamasının mevcut veya kolay erişilebilir bilgilere dayanılarak gerçekleştirilmesidir. Bu aşamada, Türkiye’deki birçok farklı kuruluştan alınan bilgiler bir araya getirilmelidir. 1.1. Taşk ın Riski Ön Değerlendirmesi (TRÖD) Nedir? TRÖD önemli tarihi taşkın olaylarını gözden geçirmeyi ve ileride meydana gelebilecek taşkınların potansiyel olumsuz etkilerini değerlendiren kapsamlı bir ön tarama çalışmasıdır. TRÖD’nin maksadı Potansiyel Ciddi Taşkın Riski Taşıyan Alanları belirlemektir. TRÖD, ayrıca Potansiyel Ciddi Taşkın Riski Taşıyan Alanlar için hazırlanan taşkın tehlike ve taşkın risk haritaları gibi taşkın direktifinin uygulanmasının daha ileri aşamalarının da temelini oluşturmaktadır: 1.2. İstisna Maddeleri Üye Devletler Madde 4 de belirtilen taşkın riski ön değerlendirmesini aşağıda özellikleri verilen havza, alt havza ve kıyı bölgeleri için uygulamama kararı verebilmektedirler: • 22 Aralık 2010 tarihinden önce risk değerlendirmesi yapılıp potansiyel ciddi taşkın riski taşıdığı ya da taşkın olasılığı taşıdığı sonucuna varılan ve bu sebeple Madde 5(1) kapsamına alınan bölgelerde veya • 22 Aralık 2010 tarihinden önce taşkın tehlike haritaları ve taşkın risk haritalarının hazırlanmasına ve bu Direktifin ilgili hükümleri uyarınca taşkın riski yönetim planlarının oluşturulmasına karar verilen bölgeler. 1.3. TRÖD ve Potansiyel Ciddi Taşkın Riski Taşıyan Alanların Belirlenmesi Taşkın Direktifinde bu kısımla ilgili olan referans “BÖLÜM II- Taşkın Riski Ön Değerlendirmesi”nde mevcuttur. (Madde 4 ve Madde 5). Taşkın Riski Ön Değerlendirmesi ve Potansiyel Ciddi Taşkın Riski Taşıyan Alanların belirlenmesi farklı adımları içermektedir. Bu adımlar aşağıda ayrıntılı bir şekilde verilmiştir: • Tarihi taşkınlarla ilgili bilgilerin toplanması; Mevcut kayıtlardan elde edilen veriler ve geçmişte söz konusu havzada meydana gelmiş taşkınlara ilişkin raporlar ortak bir yapı sayesinde bir araya getirilmektedir. • Ciddi tarihi taşkınların belirlenmesi: Ciddi tarihi taşkınlar metodoloji yardımıyla seçilmektedir. İleride meydana gelebilecek taşkınların potansiyel olumsuz etkilerinin değerlendirilmesi: Potansiyel taşkın alanları CBS araçları ve basitleştirilmiş süreçlerle belirlenmektedir (bu aşamada zorunlu olmamakla birlikte bu maksatla modelleme kullanılabilmektedir). • TRÖD’nin hazırlanması ve potansiyel ciddi taşkın riski taşıyan alanların belirlenmesi: Potansiyel Ciddi Taşkın Riski Taşıyan Alanlar, önemli tarihi taşkınlar, ileride meydana gelebilecek muhtemel taşkınlar ve bunlara ilişkin seçilen göstergelerin değerlendirilmesiyle belirlenmektedir. • 4 1.4. TRÖD ve Potansiyel Ciddi Taşkın Riski Taşıyan Alanlara İlişkin Yaklaşımlar Taşkın Direktifi ülkelere çok geniş seçenekler sunmakta olup kısıtlayıcı bir nitelik taşımamaktadır. TRÖD’nin tamamlanması için çeşitli yaklaşımlar kullanılabilmektedir. Elbette her yöntemin avantajları ve dezavantajları vardır ve yöntemler mevcut veri ve bilgilere bağlı olarak seçilip uygulanabilmektedir. En iyisi ise bazı yöntemleri birleştirip, birbirini tamamlar nitelikteki olanları birlikte kullanmaktır. Söz konusu yöntemler aşağıdakilere dayanmaktadır: • Tarihçe çalışması: geçmişteki taşkın olaylarının analizi sayesinde (Şekil 3) mevcut riskle ilgili bilgi sahibi olmak mümkündür. Bu, tarihi taşkın alanlarına ilişkin tehlike bilgisi ve/veya etkilenebilecek unsurlara (göstergeler) ve taşkınların sonuçlarına ilişkin bilgiler gibi tarihi verilerin kullanılmasını gerektirmektedir. ‘3-Önemli tarihi taşkınların belirlenmesine ilişkin metodoloji’ başlıklı bir sonraki paragrafta bu tür bir çalışma geliştirilmiştir. Geçmişteki su seviyeleri Şekil 3: TRÖD için kullanılan risk hafızası • İlerideki taşkınların potansiyel olumsuz sonuçlarının değerlendirmesi için CBS yaklaşımı: CBS ve ilgili veri tabanları, risk göstergelerini oluşturmak amacıyla oldukça basitleştirilmiş bir “tehlike” haritasını arazi-kullanımı veri tabanıyla birleştirerek bir risk yaklaşımı değerlendirilmesinin yapılmasına imkan sağlamaktadır. Oldukça basitleştirilmiş “tehlike” haritalarının değerlendirilmesi “ileride meydana gelebilecek taşkınların potansiyel olumsuz sonuçlarının değerlendirilmesine ilişkin metodoloji” başlıklı bir sonraki kısımda yapılmıştır. TRÖD ve Potansiyel Ciddi Taşkın Riski Taşıyan Alanların belirlenmesi arasındaki bağlantı düşünüldüğünde, TRÖD’nin Potansiyel Ciddi Taşkın Riski Taşıyan Alanların hedefi göz önünde bulundurularak yapılması gerekmektedir. 5 2. ÖNEMLİ TARİHİ METODOLOJİ TAŞKINLARIN BELİRLENMESİNE İLİŞKİN Taşkınlar çok uzun zamandan beri meydana gelen hadiselerdir ve taşkınların etkileri farklı kurum ve kuruluşlarda, aynı zamanda insanların hafızalarında çok fazla bilgi birikimine yol açmıştır. TD kapsamında ele alınması gereken ekstrem olayları açıklamak için hem son zamanlardaki hem de uzak geçmişteki olaylara ilişkin bu verilerin elde edilmesi önemlidir. Örneğin Fransa’da son 1000 yılın taşkın olaylarına yönelik referanslar mevcuttur. Uzak ve yakın geçmişteki taşkın olaylarına dair bilgilerin kalitesi farklıdır ancak çoğu zaman söz konusu olgu ve/veya hasar tahmini açısından temel bilgiler mevcuttur. Geçmişe dair veri araştırması farklı araştırma yöntemleri kullanılarak yapılabilmektedir (aşağıdaki yöntemlerle sınırlı değildir): • İdari veya dini kurumların ve belediyelerin eski arşivlerinde; • Riskin önlenmesi, kriz yönetimi ve su işlerinden sorumlu kurumlarda; • Gazetelerde; • Araştırma kuruluşlarında; • Uydu görüntülerinde; • Vatandaşların katkılarıyla; • ... Daha sonra, elde edilen veriler kalite ölçütüne göre mevcut verilere bağlı olarak farklı formatlarda ve farklı veri tabanlarında saklanabilmektedir. Son dönemlerde yaşanan taşkınlarla ilgili özellikle taşkın izleri ve taşkının büyüklüğü gibi verilerin saklanması için CBS altlıklı veri tabanı en iyi sistemdir. Geçmişteki taşkınlara ilişkin mevcut bir bilgi yoksa bu arşivlerin kaybolmasına veya etkilenen alanlarda beşeri faaliyetin olmamasına bağlı olabilmektedir. Bu durumda tarihi yaklaşımın sınırlarından biri karşımıza çıkmaktadır: kentleşmenin artması ile birlikte eskiden yerleşim olmayan alanlar artık kentleşmiştir. Türkiye’de geçmişteki taşkın olaylarına referansta bulunmak, Karadeniz pilot havzasında da olduğu üzere, iki aşamalı bir şekilde gerçekleştirilebilir: • İlk aşamada belgelenmiş kaynaklardan toplanan bilgilere dayanılarak yakın geçmişte meydana gelen büyük taşkınların bir envanteri oluşturulur. Bu envanter tehlike ya da etki (raporlanan hasarlar) açısından son zamanlarda yaşanan taşkınların belirlenmesini sağlamaktadır. Kaydedilen sonuçlara ilişkin bilgilerin büyük çoğunluğu ve olayın tanımına ilişkin bilgiler (yağış miktarı, akış debisi, kaydedilen su seviyeleri) taşkın olayından sonra farklı kurumlar tarafından hazırlanan raporlarda bulunmaktadır. Bu çalışmada, taşkınlar yineleme olasılığından (tekerrür süresi) ziyade hasar ve etkileri dikkate alınarak değerlendirilebilmektedir. • İkinci aşamada ise sosyo- ekonomik, çevresel ve kültürel sonuçlarına göre önemli tarihi taşkın olayları seçilir; 6 Ön değerlendirme tablosu Ortak bir yapı kapsamında bütüncül bilgilere sahip olmak için Batı Karadeniz havzasındakine benzer bir ön değerlendirme tablosu oluşturmak mümkündür: • Tabloda bilgiler daha ayrıntılı bir şekilde kaydedilmektedir. Bu, yalnızca önemli sonuçlara yol açmış tarihi taşkın olayları için gereklidir. • Tabloda insan sağlığı, ekonomi, çevre ve kültürel miras açısından her taşkının önemli sonuçlarının kaydedildiği kısımlar olmalıdır. • Her taşkın olayı tabloda sırayla raporlanmalıdır. Tarihi bir taşkının sonuçlarına ilişkin bilgi olmaması durumunda, taşkının önemli ve zararlı sonuçlara yol açmadığı düşünülmelidir. Bu durumda, söz konusu taşkının ön değerlendirme raporu tablosunda yer alması gerekmemektedir. Ciddi Tarihi Taşkınların Belirlenmesine İlişkin Kriterler TD’nin ciddi tarihi taşkınlara ilişkin şartların tanımlanması hususunda Üye Devletlere özgürlük tanıması sebebiyle, her ülke ciddi tarihi taşkınları kendi ölçütlerine dayanarak belirlemektedir. Bu bağlamda, göstergeler ve ilgili eşik değerler taşkınların (hasar açısından) “ciddi” kapsamında değerlendirilip değerlendirilmemesine bağlı olarak belirlenmektedir. AB düzeyinde hazırlanan taşkın sonuç sınıflandırması dikkate alınarak (Ek S1) taşkınların yol açtığı sonuçlar (insan sağlığı, ekonomik faaliyet, çevre, kültürel miras) için kategori kriterleri belirlenmektedir. Havzada meydana gelebilecek diğer bazı tür taşkınların da önemli olarak eklenmesi ve bu tür taşkınların da örneğin TRYP hazırlanırken göz önünde bulundurulması da önemli olabilir. Kolay uygulanabilirliği sağlamak için göstergeler mevcut bilgilere dayanılarak oluşturulmalıdır. Her göstergenin bir eşik değeri olmalıdır. Şekil 7’de, Taşkın Direktifinin belirlediği sonuç kategorileri için seçilen göstergeler bulunmaktadır. İnsan sağlığı göstergeleri • Etkilenen insanlar • Can kaybı • Önemli hizmetler (hastaneler, belediye binası, itfaiye birimi, vb.) Ekonomik faaliyet göstergeleri • Ekonomik öğeler • Altyapı ağları (yollar, demiryolları, tren istasyonları, limanlar, havalimanları) • Tarımsal alan, ormancılık alanları, üzüm bağları vb. Çevresel göstergeler • Korunan alanların yüzeyleri • Kirliliğe sebep olan kaynaklar • Ramsar sözleşmesi kapsamındaki alanlar Kültürel göstergeler • Dünya mirası alanları, • Anıtlar • Parklar ve bahçeler Şekil 4: Sonuç kategorileri ve ilgili göstergeler 7 Tablo 1’de Batı Karadeniz havzasında taşkınların (hasar açısından) “önemli” kategorisinde değerlendirilmesinin dayanağı olan göstergeler ve eşik değerleri görülmektedir: Tablo 1: Batı Karadeniz pilot havzasında uygulanan önemli taşkınların belirlenmesine ilişkin ulusal ölçütler Kriter kategorileri / sonuç türü İnsan sağlığı üzerindeki sonuçlar Ekonomik faaliyet üzerindeki sonuçlar Gösterge Eşik değer Can kaybı ≥ 5 can kaybı ≥ 2 sosyal öğe (anaokulu, okullar, belediye binası, tıbbi binalar) ≥ 6 ekonomik öğenin etkilenmesi Etkilenen sosyal öğelerin sayısı Etkilenen ekonomik öğelerin sayısı Etkilenen yolların kilometre uzunluğu Etkilenen ev sayısı Etkilenen kirlilik kaynaklarının sayısı ≥ 20 evin etkilenmesi ≥ 100 hektarlık ekilebilir alanın etkilenmesi ≥ 1 kirlilik kaynağının etkilenmesi Etkilenen kültürel öğelerin sayısı ≥ 3 kültürel öğenin etkilenmesi Etkilenen ekilebilir alan Çevre üzerindeki sonuçlar Kültürel miras üzerindeki sonuçlar ≥ 10 km yolun etkilenmesi 3. İLERİDE MEYDANA GELEBİLECEK TAŞKINLARIN POTANSİYEL OLUMSUZ SONUÇLARININ DEĞERLENDİRİLMESİNE İLİŞKİN METODOLOJİ 3.1. Taşkın Meyilli Metodoloji Olan Alanların Belirlenmesi İçin Basitleştirilmiş Mevcut son hidrolojik verilere dayanılarak söz konusu alanda geçmişte bir taşkın yaşandığı bilinmiyor olsa bile, taşkına meyilli ihtimali olan alanlar sular altında kalmaya (ileride yaşanabilecek taşkınlara) elverişlidir. Bu alanlar CBS ortamında ve farklı veri tabanlarının (yerel, ulusal, uluslararası) kullanılmasıyla belirlenebilmektedir. TRÖD aşamasında tehlike ve risk haritalandırması aşamalarının aksine taşkın alanlarının boyut açısından kesin ve net bir şekilde belirlenmesi gerekmemektedir, bunun yerine, taşkın yayılım alanının sınırları daha doğru bir şekilde belirlenecektir. TRÖD’nin amacı kesin sonuçlara ulaşmak değil taşkının olumsuz sonuçları düşünülerek bir alanın diğerler alanlara nazaran önceliklendirilmesidir. Bu maksatla çeşitli yöntemler kullanılabilmekle beraber, en iyisi yöntemleri birleştirmektir. Oldukça basitleştirilmiş bazı yöntemler (örneğin akarsu çevresinde bir tampon alan oluşturmak gibi) kullanılabilmektedir ancak TD’nin yaklaşımı gereği ekstrem olayların da ele alınması gerekmektedir. Bu şartlarda, tüm taşkın türleri için (nehir taşkınları, ani taşkınlar, deniz taşkınları…) ekstrem taşkın olaylarına yaklaşım yöntemlerini kullanmak en iyi seçenektir. Tercih edilen yöntem aşağıdaki yöntemlerin bir birleşimi olabilir: • Coğrafi haritalara dayanılarak alüvyon birikintilerinin değerlendirilmesi yöntemi (coğrafi yaklaşım); • EXZECO Yöntemi (CBS yaklaşımı); 8 • • "Su seviyesinin yükselmesi" yöntemi (CBS yaklaşımı); Mevcut taşkın tehlike haritaları, modelleme yöntemleri… vb diğer verilerin kullanılması Hazırlanan resmi risk önleme belgeleri sayesinde Fransa’da nehir taşkın tehlike haritaları mevcuttur. Bu haritalar tarihi verilerin analizi, hidrolik modelleme ya da hidrojeomorfolojik haritalar (taşkın alanının arazi biçimlerinin ve su akışı ve taşkınların izlerinin incelenmesine dayalı olarak belirlenmesi) gibi farklı klasik metotlar kullanılarak oluşturulmaktadır. Ancak TRÖD için, resmi risk önleme belgeleri kapsamında halihazırla taşkın tehlike haritası hazırlanmamış olan alanlar için bu çalışmanın tamamlanması gerekmektedir. Ancak beşeri ve maddi hasarlara yol açabilen ani taşkınlarla ilgili küçük su tutma havzalarına ilişkin daha az bilgi mevcut olup, bu bilgiler mekânsal olarak heterojendir. Nehir taşkınlarından farklı olarak ani taşkınlar yalnızca ana hidrografik ağ üzerinde konumlanmamış olup birçok farklı alanda, özellikle de kuru talveglerde meydana gelebilmektedir. Yukarıda belirtilen hidrolik modelleme ya da hidrojeomorfolojik haritalar gibi alışılagelmiş tekniklerle bu riskle her zaman başa çıkmak mümkün olmayabilir çünkü çok geniş alanlarda bu tür teknikleri uygulamak oldukça pahalıya mal olmaktadır.. Bir sonraki bölümde taşkına meyilli alanlar yöntemini test etmek üzere Batı Karadeniz Havzasında uygulanan ve Türkiye genelinde faydalı olabilecek yöntemlerden bahsedilmektedir. 3.1.1. Coğrafi Haritalara Dayanarak Alüvyon Birikintilerinin Değerlendirilmesi Modern alüvyon birikintileri taşkına meyilli olan alanların belirlenmesi için kullanılan verilerden biridir. Bu verinin kullanılmasında modern alüvyon birikintilerin geçmişte yaşanan taşkınları temsil ettiği ilkesine dayanılmakta ve dolayısıyla bu alüvyon birikinti alanlarının taşkınların yayıldığı alanlar olduğu düşünülebilmektedir. Coğrafi yaklaşım (jeoloji ve sedimantoloji) sular altında kalacak muhtemel maksimum alana ilişkin bir fikir sunmakta ve tehlike haritası bu fikirden yola çıkarak oluşturulabilmektedir. Yüksek Bölgeler Yüksek Bölgeler Taşkın Ovası Vadi Kanal ve taşkın ovası, çakıl, kum ve kil birikintileri Şekil 5: Bir nehir ovası diyagramı - (kaynak: http://www.penn.co.lancaster.pa.us) 9 Hidrojeomorfolojik haritalandırmanın oldukça basitleştirilmiş bir şekli vardır. Bu yöntemde, topografya, jeoloji ve sedimantoloji kullanılarak nehir yatakları üzerinde çalışmalar yürütülmektedir (ortofotolar, Sayısal Yükseklik Modeli-SYM). Taşkın sedimanı Alüvyon ovalarındaki alüvyon depositleri Sedde Alüvyon teraslardaki alüvyon depositleri Şekil 6: Nehir birimlerinin şematik diyagramı 3.1.2. “EXZECO” Yöntemi EXZECO topoğrafiye dayanan kendini otomatik olarak yineleyen bir CBS yöntemidir. D8 algoritmasına dayanmaktadır. (http://www.cetmef.developpement-durable.gouv.fr/iexzeco-r122.html SYM Akış Yönü Akış birikimi Debi ağı Şekil 7: Hidrolojik D8 algoritmasının şematik diyagramı Bu yöntem akış konsantrasyon alanlarının tespit edilmesi için geliştirilmiştir. Yöntem, rastgele Sayısal Yükseklik Modeli (SYM) sinyal ve akış birikimi hesaplamalarına dayanarak drenaj ağının kullanıcının seçtiği yükseklik parametresiyle doldurulmasını sağlamaktadır (∆H, sinyale tekabül etmektedir). EXZECO yöntemi Fransa’da farklı su tutma alanlarında uygulanmıştır. Uygulama bitiminde, verilen su yüksekliğiyle ∆ ( H) drenaj ağının doldurulmasına karşılık gelen bir alan elde edilmektedir. Doldurma yüksekliği ∆H, su toplama alanının yüze yi S ve Sayısal Yükseklik Modeli (SYM’ye bağlı bir grid çözümüyle) modelin girdilerini oluşturmaktadır. Drene edilmiş maksimum alanın rasterı (akış birikimi sayesinde hesaplanmış) ve drene edilmiş yüzeyle sınıflandırılan akış konsantrasyon alanının poligon yüzeyi ise yöntemin 10 çıktılarıdır. Şekil 8 (a) da başlangıçtaki ve sonraki görüntüler verilerek yineleme süreci gösterilmiştir. SYM’nin sinyalleri çıkış noktasını (daha geniş bir yüzeyi drene eden nokta, örn. Dip nokta) değiştirmektedir. Bu işlemi birçok kez tekrar etmek orijinal çıkış noktası ve yukarıdaki∆H metresi arasındaki bütün noktaların durdurulmasına yol açmaktadır. Noktalar 6 tekrardan sonra maksimum tahliye yüzeyi piksellerini konumlandırmaktadır. Şekil 8(b) ve 8(c) 1 ila 1000 tekrar arasındaki akış birikiminin büyüklüğünü göstermektedir. Şekil 8: EXZECO : (a) yatay kesit görünümü; (b-c) üstten görünüm; (d) b-c gösterim Bu yöntem yüzeysel akış taşkın tehlikesi ön değerlendirmesine katkıda bulunabilir. Ancak, bu yöntemle elde edilen otomatik sonuçlar kullanılırken yine de dikkatli olunmalı ve düz yüzeylerde gözlemlenen sorunlar çözülünceye kadar analiz edilmelidir. Bu tür bir metodolojinin uygulanmasında SYM kalitesi ve kullanılabilirliği son derece önemlidir. 3.1.3. “Su Seviyesi Yükseltme" Yöntemi Su seviyesi yükseltme yöntemi temel verileri: SYM gridi, nehir hattı (nehir yatağı kanalı ya da nehir yatağı talvegi) ve farklı noktalarda su seviyesindeki yükselmeleri (veya profilleri) kullanmak için Romanya’da geliştirilen basitleştirilmiş bir yöntemdir. Su seviyesinin yükselmesi talvegin yüksekliğinin üzerinde göreceli bir yükseklik değeri olarak ifade edilmektedir. Yöntemin geniş bir alanda uygulanması için veri kalitesi geliştirme ve işleme açısından bazı aşamalardan geçilmesi gerekmektedir. İlk aşamada, söz konusu havzanın kendine özgü iklim koşulları göz önünde bulundurularak minimum drenaj alanı eşiği belirlenmektedir (aşağıdaki şekille karşılaştırınız). 11 Şekil 9: Pilot bölgede su tutma alanı 40 km2’den büyük olan nehir ağı İşlemin en önemli kısmı her su seviyesi yüksekliği değerinden geçen nehir yatağı kanalından yeni bir dikey yüzeyin oluşturulmasıdır. Bu yeni yüzey aşağıdaki unsurlar dikkate alınarak oluşturulabilmektedir: • Nehir boyunca sabit bir su seviyesi yükselmesi, bu sayede su seviyesi yüksekliğinden talveg yüksekliğinin çıkarılmasıyla elde edilen su tabakası her noktada aynı olacaktır; • Biri kaynak noktası biri nehrin mansap noktası (savak) için olmak üzere iki farklı su seviyesi yüksekliği değeri: Şekil 10: Ekstrem taşkınlar esnasında su seviyesinin durumunu simule eden yeni yüzeyin oluşturulması: a) su seviyesi yüksekliği için sabit değerin kullanılması; b) iki farklı değerin kullanılması • Her kesit için belirli bir seviye kullanarak çok daha karmaşık bir model geliştirmek mümkündür: Z1+h1 kesit 1 için yükseklik 1, Z2+h2 kesit 2 için yükseklik, vb., burada “Z” talveg yüksekliğini, “h” ise her kesit için su seviyesinde meydana gelen yükselmeyi temsil etmektedir. • “Su seviyesi yükseltme yöntemi” hesaplamaları daha çok zaman alsa bile her nehir için ayrı ayrı uygulamaya elverişlidir. Ancak, bir seferde birden fazla nehirde uygulanmasına karar verilmesi durumunda, bir sonraki aşama sonuçların gösterdiği taşkına meyilli alanları nehirlere göre bölmek olacaktır. 12 Bu yöntem sahil bölgelerinde, uygulanabilmektedir. kaynağı deniz suyu olan taşkınlar için de 3.1.4. Mevcut Taşkın Tehlike Haritaları Ve Modelleme Yöntemleri Gibi Diğer Veri Türleri Ülkelere göre değişiklik göstermek kaydıyla, taşkın büyüklüğüne ilişkin birçok bilgi mevcut olabilir. Ancak en zor olan bu bilgilere erişimin sağlanmasıdır; çünkü veri yapılandırması bazen yetersiz olabilmektedir. Son olarak da, modelleme kullanılabilmektedir. Tehlikelere ilişkin farklı verilerle (topografya, hidroloji) yağışakış modeli kullanarak tehlike haritaları hazırlanabilmektedir. Yağış: -Miktar, yoğunluk -Önceki yağışlar -Mekânsal dağılım Girdi değişkenleri Havza: -Zemin tipolojisi -Hidrografi ve debi havzası -Eğim -rezervuar seviyeleri -toprak nemi -Bitki örtüsü Çıktı değişkenleri Akış: -hacim -akış miktarı -yağış hidrografisi Durum değişkeni Şekil 11: Yağış-akış modeli diyagramı TD’nin bu aşamasında “otomatik” hidrolik modellerin (basitleştirilmiş veya kesin modeller) kullanılması açısından bazı çözümler geliştirilebilmektedir ama bu kolay erişilebilir bilgilerin kullanılması açısından TD ruhuna uygun değildir çünkü zaman kaybına sebep olmakta ve veri gerektirmektedir.. Hidroloji-hidrolik yöntemler Potansiyel Ciddi Taşkın Riski Taşıyan Alanlar taşkın tehlike haritaları aşamasında daha çok kullanılmaktadır. 3.1.5. Batı Karadeniz Havzasındaki Uygulama Batı Karadeniz’de Exzeco yöntemi, su seviyesi yükseltme yöntemi ve modern alüvyon birikintisi yöntemi olmak üzere 3 farklı model kullanılarak ileride meydana gelebilecek taşkınların yayılma alanlarını belirlemek üzere bir çalışma yapılmıştır. Yapılan çalışmaların özeti aşağıdaki gibidir: 13 • Exzeco Yöntemi Fransa tarafından geliştirilmiş bir model olan Exzeco, Fransa’da bulunan bir sunucu üzerinden otomatik olarak çalışmakta olup nehir yatağındaki su seviyesinin yükseltilmesi esasına dayanmaktadır. Programdan elde edilen çıktılar proje kapsamında kullanılmıştır. Söz konusu yöntem mevcut sayısal yükseklik haritası ile çalışmaktadır. Bu haritaya, ASTER GDEM 2. Versiyon raster (2011) http://gdem.ersdac.jspacesystems.or.jp/index.jsp adresinden ulaşılabilir (veriler GeoTIFF formatında olup coğrafi enlem/boylam koordinatları ile birlikte ve 1 arcsecond (yay-saniye) - yaklaşık 30 m gridindedir). WGS84/EGM96 jeoidine referansta bulunmaktadır. Haritanın doğruluğu sonuçların kalitesini önemli derecede etkilemektedir. Exzeco yönteminin çıktıları yalnızca diğer yöntemlerin sonuçlarıyla bir kıyaslama yapmak için kullanılmıştır; çünkü uzmanlar bu yöntemin eğimin az olduğu alanlarda kullanılmasını tavsiye etmemişlerdir. Şekil 12: Exzeco yöntemine göre muhtemel taşkın alanları • Su seviyesi yükseltme yöntemi Romanya’da kullanılan su seviyesi yükseltme yöntemi akarsu yatağındaki su seviyesinin yükseltilmesi esasına dayanmaktadır. Söz konusu yöntem, mevcut sayısal yükseklik haritası (SRTM DEM) üzerinden çalışmakta olduğundan mevcut haritanın kalitesi sonuçların doğruluğunu önemli ölçüde etkilemektedir. 14 Şekil 13: Su seviyesi yükseltme yöntemine göre taşkın riski taşıyan alanlar • Modern Alüvyon Birikintisi Yöntemi Alüvyon birikintisi alanlarının geçmişte yaşanan taşkınları temsil ettiği ilkesine dayanmakta olup modern alüvyon birikintilerinin olduğu alanlar taşkınların yayılma alanı olarak kabul edilmektedir. Şekil 14: Alüvyon alanları yöntemine göre taşkın alanları Yapılan çalışmalar, alüvyon yayılım alanı bilgisine dayandığından, mevcut jeoloji haritasının doğruluğu sonuçların doğruluk oranını önemli derecede etkilemektedir. Yapılan çalışmada MTA’dan alınmış olan 1:25,000 ölçekli jeoloji haritası kullanılmıştır. Bu üç yöntemin kullanıldığı çalışmaların sonuçları ile geçmişte yaşanan taşkınlar kıyaslanmıştır. Sonuç olarak alüvyon birikintisi ile elde edilen alanların hemen hemen bütün taşkınları ve diğer iki yöntemle elde edilen alanları kapsadığı ve uygulama sürecinin diğerlerine göre daha hızlı olduğu görülmüştür. Dolayısıyla “modern alüvyon birikintisiyle” elde 15 edilen sonuçlar seçilmiş ve ileride meydana gelmesi muhtemel taşkınların yayılma alanları olarak kullanılmasına karar verilmiştir. Ayrıca kısa dönem uzmanlar tarafından ülkemizde mevcut 1:25,000 ölçekli jeoloji haritalarının kullanılarak Batı Karadeniz havzası gibi eğimi az olan havzalarda taşkın riski ön değerlendirmesinin kısa sürede yapılabileceği belirtilerek alüvyon birikintisi yönteminin seçilmesi özellikle tavsiye edilmiştir. Taşkın yayılma alanları belirlendikten sonra bu alanlarda bulunan çeşitli mekânsal ve noktasal göstergeler incelenmiştir. Not: TD Madde 4.d’ye göre, TRÖD’de mevcut taşkın koruma yapılarının ne kadar etkili olduğu göz önünde bulundurulmalıdır. Batı Karadeniz’de kullanılan taşkına meyilli alanlar yönteminde taşkın koruma altyapılarının işlev dışı olduğu kabul edilmiştir. Bu, direktif gereği, ekstrem taşkın olayında en olumsuz varsayımlı (düşük olasılıklı) senaryodur. 3.2. İleride Meydana Gelebilecek Potansiyel Taşkınların Olumsuz Sonuçlarının Değerlendirilmesine İlişkin Basitleştirilmiş Metodoloji İleride meydana gelebilecek muhtemel taşkınların değerlendirilmesine ilişkin basitleştirilmiş bir metodoloji oluşturmak amacıyla taşkına meyilli alanların arazi kullanımıyla çakıştırılması ve risk göstergelerinin birbirine yaklaştırılması gerekmektedir. Taşkınlara maruz kalan başlıca varlıkların ölçülmesi için hem AB düzeyinde hem de ulusal düzeyde “Corine Arazi Örtüsü” sınıflandırılması en kullanışlı verileri sunmakta, CBS ile de taşkınlardan etkilenebilecek ve dolayısıyla ekonomik ve beşeri kayıplara yol açabilecek unsur ve alanların (tarım ürünleri, sanayi, mesken, vb.) konumunu vermektedir. Taşkına meyilli alanların içerisinde ekonomik maksatlarına göre arazi kullanımı iki gruba ayrılmaktadır: • • Grup 1, sınıf 212’de dâhil olmak üzere (Şekil 12): - 112 – Süreksiz kentsel doku - 121 – Sanayi, ticaret alanları - 123 - Limanlar - 124 – Hava alanları - 131 – Maden çıkarma alanları - 212 – Sürekli sulanan alanlar Grup 2, daha kısıtlayıcı, 212 hariç önceki sınıflandırmaların hepsini kapsamaktadır 16 Taşkına meyilli alanlar (gelecekteki taşkınlar) Seçilen Corine Arazi Örtüsü Sınıfları Şekil 15: Batı Karadeniz pilot havzasında Corine Arazi Örtüsü sınıflandırmasına göre yüksek yoğunluktaki alan örneği İkinci grup analizde daha kısıtlayıcıdır. Corine Arazi Örtüsü 212 sürekli sulanan alanlar sınıfına duyulan güvenin az olması sebebiyle iki farklı sınıfın kullanması uygulanmıştır. Aslında Corine Arazi Örtüsünün bütünüyle iyi bir doğruluk oranına sahip olmadığından bu sınıflandırma yerel düzeyden ziyade ulusal/Avrupa düzeyinde genel analizler için daha çok kullanılabilir. Batı Karadeniz havzasında kullanılan birinci derece değerlendirmelerden birinin amacı yalnızca taşkına meyilli bölgelerdeki farklı arazi kullanımlarının aşağıdaki şekillerde gösterilmesi olmuştur: • Gelecekteki potansiyel taşkın alanlarında yaşayan nüfus; • Gelecekteki potansiyel taşkın alanlarına ilişkin bazı göstergeler 17 Şekil 16: Muhtemel taşkın alanlarında kalması beklenen nüfus Şekil 17: Muhtemel taşkın riski altındaki yapılar 18 Ancak karar mercileri, potansiyel riskleri verilen bir alan türünde değerlendirip göstermenin en iyi çözüm olduğunu düşünmektedir (nehir alt havzası, idari sınırlar vb.). Sonuçların analiz edilmesi ve sunumu için tercih edilen klasik coğrafi ayrım belediye sınırlarının kullanılmasıdır. Bu sayede her belediye için göstergeler ortaya çıkar ve nesnel bir kıyaslamaya imkân tanınır. Böylece, Potansiyel Ciddi Taşkın Riski Taşıyan Alanlardan sonraki belirlemelere yardımcı olunmaktadır. Coğrafi birim olarak alt havza ya da nehir kısımları da kullanılabilir. Aşağıda olduğu üzere sonuçlar bir tabloda gösterilebilir (Batı Karadeniz Havzasından örnek): Tablo 2: Taşkın riski altında kalan kentsel yerleşim alanları. Aşağıdaki iki şekil söz konusu yöntemi göstermektedir. Sıra Şehir İlçe Muhtemel Taşkın Alanı (Ha) 1 Düzce Merkez 2211 2 Bolu Merkez 1373 3 Zonguldak Çaycuma 844 4 Bartin Merkez 759 5 Zonguldak Ereğli 313 6 Bolu Gerede 269 7 Karabük Yenice 246 Tablonun aşağıdaki şekilde dönüştürülmesi karar mercilerinin rakamları daha açık ve net görmelerini sağlamaktadır. Batı Karadeniz havzasına ilişkin aşağıdaki şekil, geçmişteki önemli taşkınları tamamlayıcı nitelikte olup ileride meydana gelebilecek potansiyel taşkınların olumsuz sonuçlarının değerlendirilmesine ilişkin nesnel göstergeler ortaya koyan bir seçenek sunmaktadır. 19 Şekil 18: Muhtemel taşkın alanlarında kalması beklenen ekonomik aktivite alanları Şekil 19: Muhtemel taşkın alanlarında kalması beklenen ekonomik aktivite alanları 20 4. POTANSİYEL CİDDİ TAŞKIN RİSKİ BELİRLENMESİNE İLİŞKİN METODOLOJİ TAŞIYAN ALANLAR’IN Potansiyel Ciddi Taşkın Riski Taşıyan Alanlar Destekleyici Haritalar Geçmişe ilişkin haritalar (TRÖD) Genel haritalar Potansiyel Ciddi Taşkın Riski Taşıyan Alanların (bölge ve sektörlerin) belirlenmesi Taşkın Riski Ön Değerlendirmesinin (TRÖD) nihai amacını oluşturmakta ve süreç içerisinde elde edilmiş olan çıktılar esas alınarak yapılmaktadır. Madde 4.2.a’dan kaynaklanan haritalar • Nehir havzaları ve alt havzaların sınırları ve eğer mevcutsa deniz kıyısındaki alanların sınırları • Topografya • Arazi kullanımı Madde 4.2.b’den kaynaklanan tematik katmanlar • Geçmişte meydana gelen önemli taşkınlar, taşkın yeri ve büyüklüğü her taşkın için oluşturulan olumsuz sonuçlar listesi de dahil edilmelidir. Madde 4.2.c’den kaynaklanan tematik katmanlar • Geçmişte meydana gelen taşkınlar, eğer ileride yaşanabilecek benzer olayların önemli olumsuz sonuçlara yol açması söz konusuysa Madde 4.2.d’den kaynaklanan haritalar • Taşkın potansiyelinin ve ileride meydana gelebilecek taşkınların potansiyel olumsuz sonuçlarını değerlendirmeye yardımcı haritalar; • Topografya • Doğal su tutma alanları olarak taşkın ovaları dahil olmak üzere akarsuların konumu ve genel hidrolojik ve jeomorfolojik özellikleri, • Taşkın koruma yapıları • Nüfusun olduğu alanların konumu • Uzun vadeli ekonomik faaliyet ve kalkınmanın olduğu alanlar Madde 5.1’den kaynaklanan tematik katmanlar Potansiyel ciddi taşkın riskinin olduğu ya da taşkınların yaşanmasının muhtemel olduğu alanlar TEHLİKE HARİTALARI RİSK HARİTALARI Şekil 20: Özellikle TRÖD süreci için olmak üzere, Taşkın Direktifi kapsamında üretilen çıktılar Belirli alanların Potansiyel Ciddi Taşkın Riski Taşıyan Alanlar olarak seçilmesi, kamu kurumlarının gelecek altı yılda özellikle bu alanlara odaklanmasını sağlayacaktır (örn. Taşkınların önlenmesi, şebeke gözlemlerinin genişletilmesi, koruma altyapısı gibi projelere finansman sağlanması gibi hususların önceliklendirilmesi için planların yapılması ve uygulanması). Not: • Potansiyel Ciddi Taşkın Riski Taşıyan Alanlar’ın belirlenmesi diğer alanların taşkın riskinden etkilenmediği ve tedbirlerin başka yerlerde uygulanamayacağı anlamına gelmemektedir. TRYP’de Potansiyel ciddi taşkın riski taşıyan alanların sınırlarının dışında kalan ve taşkın riskinin dağınık bölgelerde olduğu yerlere 21 uygun tedbirlere de yer verilebilir. . • Taşkın Direktifinde 6 yıllık bir döngüsel süreç söz konusu olup ilerideki dönemlerde Potansiyel Ciddi Taşkın Riski Taşıyan Alan eklemeleri yapmak mümkündür. Bu belirlenen alanlar için tehlike haritaları ve risk haritaları oluşturulacaktır. Potansiyel Ciddi Taşkın Riski Taşıyan Alanlar belirlenirken TRÖD’deki bilgiler de kullanılmalıdır: • Geçmişte önemli taşkınların meydana geldiği alanlar; • Diğer potansiyel taşkın alanları da göz önünde bulundurularak taşkınların potansiyel olumsuz etkilerinin (potansiyel olumsuz sonuçlar) değerlendirilmesi. TRÖD’de geçmişte yaşanan önemli taşkınların seçimi yapılan ayrıntılı analizler kapsamında yapılmakta ve diğer potansiyel taşkın alanlarının belirlenmesi bazı basit ve temel araç ve metodolojilerin kullanılmasını gerektirmektedir. Taşkın Direktifinin gerekliliği olan bu iki yaklaşım, yetkililerin planlama açısından iyi kararlar alabilmeleri için gerekli aracı sağlamaktadır. Taşkın Direktifi Madde 4 de belirtildiği üzere, ileride taşkınların meydana gelebileceği alanlar belirlenirken geçmişte yaşanan önemli taşkınlara ilişkin bilgilerin temel alınması bağlamında geçmişte yaşanan önemli taşkınlar için seçilen kriterlerin ileride meydana gelebilecek taşkınların potansiyel olumsuz sonuçlarını değerlendirmek için de kullanılması ve uygulanması gerekmektedir. Yukarıda da belirtildiği gibi bu göstergeler nüfus, yollar ve demiryolları, endüstriyel alanlar, korunan alanlar, köprüler, binalar, sulak araziler ve diğer arazi kullanımı çeşitleri gibi çeşitli sosyo-ekonomik unsurlara dayanmaktadır. Bu yüzden, ileride meydana gelebilecek taşkınların potansiyel olumsuz sonuçlarının emtiaların farklı kategorilerine göre değerlendirilmesi, Potansiyel Ciddi Taşkın Riski Taşıyan Alanların seçilmesinde önemli bir kriterdir. Ölçülemeyen ancak “uzman görüşüne” ve aynı zamanda paydaşlarla yapılan istişarelere dayanan diğer bazı kriter ve unsurların da dikkate alınması gerekmektedir. 5. POTANSİYEL CİDDİ TAŞKIN SONUÇLARININ SUNUMU RİSKİ TAŞIYAN ALANLARIN Ülkeler kullanacakları metodolojiyi seçmekte özgürdür. Özetle, Potansiyel Ciddi Taşkın Riski Taşıyan Alanlar’ın sunulmasına ilişkin 3 farklı yoldan söz edilebilmektedir: • Büyük nehirler (Almanya, Şekil 14) ; • Büyük ya da küçük nehirlerin küçük kollarındaki sıcak (önemli) noktalar (Avusturya, Şekil 15); • İdari birimlerin toplanması (Fransa, Şekil 16 her nehir haritalandırılmamıştır). 22 Şekil 21: Rhine Nehir Havzasında Potansiyel Ciddi Taşkın Riski Taşıyan Alanlar Şekil 22: Tuna Havzasında Potansiyel Ciddi Taşkın Riski Taşıyan Alanlar 23 Şekil 23: Fransa’da Potansiyel Ciddi Taşkın Riski Taşıyan Alanlar Batı Karadeniz’de nehre dayalı yöntem Romanyalı kısa dönem uzmanlar tarafından test edilmiştir: Batı Karadeniz Havzası Potansiyel Ciddi Taşkın Alanları Şekil 24: Batı Karadeniz’de Potansiyel Ciddi Taşkın Riski Taşıyan Alanlar Nihai sonuç Fransa yöntemine benzer idari yaklaşıma dayanmaktadır. Bu yöntemde Potansiyel Ciddi Taşkın Riski Taşıyan Alanlar’ın sayısı kontrol edilebilmekte ve sonunda TRYP sürecinin ikinci aşamasındaki her Potansiyel Ciddi Taşkın Riski Taşıyan Alanların rapor edilmesi için harcanan süre azalmaktadır. Bunun yanı sıra, taşkın tehlike 24 haritasında gösterilecek taşkının türünün kesin olarak belirlenebilmesi için bir çalışma yürütülmelidir. Potansiyel Ciddi Taşkın Riski Taşıyan Alanlar’da taşkın türü tanımlanmalıdır (nehir taşkınları, ani taşkınlar, deniz taşkınları vb.) Batı Karadeniz’de Potansiyel Ciddi Taşkın Riski Taşıyan Alanların seçimi geçmişte yaşanan önemli taşkınların ve ileride meydana gelebilecek taşkınların potansiyel olumsuz sonuçlarının değerlendirilmesine ilişkin göstergelerin eşikleri kullanılarak yapılmıştır (Şekil 18 ve 19’i karşılaştırınız). Potansiyel Ciddi Taşkın Riski Taşıyan Alanlar’a ilişkin seçilen eşik değerler şu şekilde belirlenmiştir: Numara: 1 2 Gösterge Taşkın Riski Altında Kalan Kentsel Yerleşim Alanı Taşkın Riski Altında Kalan Ekonomik Faaliyet Alanları Eşik değer > 200 Ha > 100 Ha Nihai sonuç aşağıdaki şekilde gösterilmektedir: Şekil 25: Potansiyel yüksek taşkın riski taşıyan alanlar Bu sonuç geçmişte meydana gelen önemli taşkınlarla yakından bağlantılıdır. Yapılması gereken son çalışma ise, her bir Potansiyel Ciddi Taşkın Riski Taşıyan Alanlar için taşkın tehlike haritasında yer alması gereken taşkın türünün (nehir taşkınları, ani taşkınlar, deniz taşkınları) belirlenmesidir. Örneğin yalnızca risk alanında olan nehirler üzerinde çalışılabilir: bu nehirler büyük ya da küçük olabilmektedir. 25 Söz konusu bölgedeki nüfus yoğunluğu (Potansiyel Ciddi Taşkın Riski Taşıyan Alanlar - Aix-Salon) 2. derece nehir ağı Hem büyük taşkın ovalarının hem de en riskli alanların haritalandırılması, haritalandırma seçimi TD için haritalandırılacak nehirler 1. derece nehir ağı Şekil 26: Taşkın Riskiyle Ilişkilendirilen Nehirlerin Seçimi 26 6. TAŞKIN RİSKİ ÖN DEĞERLENDİRMESİ RAPORU Bu raporun amacı TRÖD’nin uygulanması sırasında var olan veya üretilen tüm bilgilerin gözden geçirilmesidir. Rapor, havzada yürütülen çalışmaları yansıtmalı, aşağıdaki hususlara ilişkin bilgiler içermelidir: Genel yaklaşım ve kullanılan bilgiler; Taşkın riski yönetiminin genel çerçevesi; Havzanın tanımı (hidroloji, arazi şekilleri, arazi kullanımı, meteoroloji, havzada yapılan taşkın çalışmaları, vb. ); Ciddi Tarihi taşkınların özeti; Potansiyel ciddi taşkın riski taşıyan alanların özeti; İleride meydana gelebilecek muhtemel taşkınların olumsuz sonuçlarının değerlendirilmesi. 7. TRÖD’NİN AB’YE RAPOR EDİLMESİ Taşkın Direktifinin ilk uygulama aşamasında elde edilen bilgilerin bir araya getirilip, AB kılavuzlarına uygun bir şekilde AB’ye iletilmesi gerekmektedir. Raporlama şablonlarından yola çıkılarak geliştirilen şemaların raporlama sürecinde mutlaka yer alması gerekmektedir. Avrupa Çevre Ajansı ReportNet üzerinden tüm şemalara çevrimiçi olarak ulaşmak mümkündür. Avrupa Komisyonu çevrimiçi ulaşılabileceğiniz çeşitli araçlar ve kaynaklar yardımıyla raporlama sürecini kolaylaştırmaktadır: - MS-Access veri tabanı, şemaların tamamlanmasını ve bilgilerin veri tabanı tablolarına uygun hale gelmesini sağlamaktadır. Üye devletlerden elde edilen veriler MS-Access veri tabanıyla iletilmekte ve XML dosyalarının oluşturulması için uygun formatta yapılandırılmaktadır. Veri tabanına elle giriş yapmak mümkün olmakla birlikte aynı zamanda kullanıcıların beceri ve ihtiyaçlarına bağlı olarak toplu veri iletimi de yapılabilmektedir. - MS-Access aracına girilen verileri raporlama için gerekli xml formatına çeviren XML dönüştürme aracı - AB raporlama deposuna iletilmeden önce bilgilerin doğru bir şekilde doldurulmasına yardımcı olacak bazı QA/QC (kalite) kurallarını içeren masaüstü doğrulama aracı - Üye devletin raporlama verilerini yüklemesini sağlayan çevrimiçi ReportNet uygulaması; ReportNet’de ikinci QA/QC (kalite) kuralları uygulanmaktadır. Veri tabanında üç grup tablo bulunmaktadır: • Aşağıdaki unsurları içeren öznitelikler tablosu: o • Oluşturulma tarihi, yazar, e-posta, dil, sınıflandırma (sınıflandırılmamış ya da gizli) Önemli tarihi taşkın olaylarına ilişkin aşağıdaki konularda bilgi veren tablolar: o Süreçte kullanılan metodolojiler (Ek S1’e bakınız) o Taşkın olayının kodu, adı, yeri, başlangıç tarihi, süresi, alan/uzunluk, yineleme, taşkın olayının özeti o Kaydedilen can kaybı 27 • o Taşkın türü (Ek S1’e bakınız) o Sonuçların türü (Ek S1’e bakınız) Potansiyel ciddi taşkın riski taşıyan alanlara ilişkin aşağıdaki konularda bilgi veren tablolar: o Süreçte kullanılan metodolojiler (Ek S1’e bakınız) o Potansiyel Ciddi Taşkın Riski Taşıyan Alanlar’ın kodu ve adı, eğer mevcutsa uluslararası işbirliği genişliği, uzunluğu; o Potansiyel sonuçların türü (Ek S1’e bakınız) o Potansiyel taşkınların türü Veri tabanına girilen bilgiler kontrol ve Merkezi Veri Deposuna yükleme için uygun olan XML dosya formatına çevrilmektedir. Merkezi Veri Deposu, ReportNet’in bir parçasını oluşturmaktadır. Bu veri deposunu, üye devletler tarafından iletildiği şekilde çevreyle ilgili veri raporlarından oluşan bir kitaplığa benzetmek mümkündür. 7.1. REFERANSLAR 2007/60/EC SAYILI 23 Ekim 2007 Tarihli Taşkın Risklerinin Değerlendirilmesi ve Yönetilmesi hakkında AVRUPA PARLAMENTOSU VE KONSEY DİREKTİFİ, http://ec.europa.eu/environment/water/flood_risk/index.htm adresinden ulaşılabilir. Stanciu P., Chendeş V., Corbuş C., Mătreaţă M. (2009), taşkına meyilli alanların taşkın simülasyon modellerinin sonuçlarına dayanılarak haritalandırılması için CBS. prosedürü, Studia Universitas Babeş-Bolyai, Geographia, ISSN: 1221-079x, v. LIV (3), s. 139-145 Avrupa Komisyonu *** (2013), Taşkın Direktifi kapsamında Raporlama kılavuzu (2007/60/EC). Kılavuz Belge No. 29: A raporlama şablonları Şu Çerçeve Direktifi için Su Direktörleri Ortak Uygulama Stratejisi tarafından bir araya getirilmiştir (2000/60/EC). Teknik Rapor - 2013 - 071, ISSN 1725-1087, 68 p. Avrupa Komisyonu (2014), Taşkın Direktifinin uygulanması için teknik destek (2007/60/EC) – Taşkın raporlama şemaları için kullanıcı kılavuzu– Rapor Ref: V6.0 Temmuz 2014 28 EK S1: TRÖD VERİ TABANININ VERİ İÇERİĞİ Her Havza/Yönetim Birimi için aşağıdaki metodolojilerin açıklanması gerekmektedir (Avrupa Komisyonu (2013), Taşkın Direktifi kapsamında raporlamaya ilişkin Kılavuz belgesine dayalı olarak (2007/60/EC)).. • Geçmişte meydana gelen önemli taşkın olaylarına ilişkin tablolar: TRÖD veya 13.1(a)’nın gerekliliklerinin yerine getirilmesi için genel yaklaşım ve metodolojinin özeti (< 10,000 karakter); Madde 13.1(b)’nin uygulanmasına ilişkin bildirim; Geçmişte meydana gelen taşkınların ve olumsuz sonuçlarının (bu sonuçların ‘önemli’ kategorisine alınıp alınmaması da dahil olmak üzere) belirlenmesi ve değerlendirilmesinde kullanılan metodoloji ve kriterlerin özeti (< 5,000 karakter) ve bu tür taşkınların yeniden yaşanma olasılığı; Geçmişte yaşanan ve ileride tekrar etmesi halinde önemli olumsuz sonuçlara yol açacak önemli taşkınların belirlenmesi ve değerlendirilmesi için kullanılan metodoloji ve kriterlerin özeti (< 5,000 karakter); İleride meydana gelebilecek potansiyel önemli taşkınların ve potansiyel olumsuz sonuçlarının belirlenmesi ve değerlendirilmesi için kullanılan metodoloji ve kriterlerin özeti (< 5,000 karakter); Taşkınların meydana gelmesini ve önem derecelerini etkileyebilecek ilgili uzun vadeli gelişmelerin özellikle iklim değişikliğinin etkilerinin, bu etkileri değerlendirmek amacıyla kullanılan yöntem, kayıt ve çalışmaları da içeren özeti (< 5000 karakter); Madde 4(2)(d) kapsamında belirtilen hususlardan her birinin ileride meydana gelebilecek taşkınların potansiyel olumsuz sonuçlarının değerlendirilmesini nasıl destekleyeceğine ilişkin, bu hususlara yönelik metodoloji bilgilerini de içeren özet (< 5000 karakter); Madde 4.2(d) kapsamında belirtilen hususlardan herhangi birinin, ileride meydana gelebilecek taşkınların olumsuz sonuçları değerlendirilirken düşünülmemesinin sebeplerine ilişkin özet (< 5000 karakter), eğer konuyla ilgiliyse TRÖD’de kullanılan ilgili diğer mevcut veya kolay erişilebilir bilgilerin özeti (< 5000 karakter) Paylaşılan nehir havzaları veya yönetim birimleri için yetkili makamlar arasında ilgili bilgili alışverişini sağlamak üzere Üye devletler tarafından atılan adımların özeti (< 5000 karakter); Madde 13.1(a) nın uygulanması halinde kullanılan değerlendirmenin uygunluk tarihini belirlemek için gerekli bilgiler dâhil değerlendirmenin nasıl gerçekleştiğini göstermek üzere bu maddenin uygulanmasına ilişkin ilgili bilgilerin özeti (< 10000 karakter); • Potansiyel ciddi taşkın riski taşıyan alanlara ilişkin tablolar: Potansiyel ciddi taşkın riski taşıyan alanların belirlenmesine ilişkin metodolojinin (Potansiyel ciddi taşkın riskini belirleyen kriterler, bazı alanların bu kategoriden çıkarılma veya dâhil edilme sebepleri ve kriterleri, insan sağlığı, çevre, kültürel miras ve ekonomik faaliyet üzerindeki sonuçların nasıl düşünüldüğü de dâhil olmak üzere) tanımı (< 20 000 karakter); İlgili Üye devletlerin uluslararası nehir havza bölgelerinde veya uluslararası yönetim birimleri içerisindeki uluslararası koordinasyonlarına ilişkin tanım (< 5000 karakter) Tablo S.1.1 ve Tablo S.1. 2’de taşkınların başlıca özellikleriyle ilgili sonuçlarına karşılık gelen kod ve tanımlar belirtilmiştir. 29 TABLO S.1.1: Taşkın Direktifi veri tabanı ve taşkın raporlama şemasına göre gerekli öznitelikler(Taşkın raporlama şemaları için kullanıcı kılavuzu– Rapor Ref: V6.0 Temmuz 2014 belgesinden alıntı) Taşkın özellikleri Taşkın mekanizması Taşkın kaynağı Taşkın Kodu özniteliği Tanımı Türü/Alt-türü Doğal ya da değiştirilmiş drenaj kanalları dâhil drenaj sistemlerinin bir kısmından gelen sularla meydana gelen taşkınlardır. Nehirler, dereler, A11 Nehir drenaj kanalları, dağlardan gelen sular ve mevsimlik nehirler, göller ve karların erimesinden kaynaklanan taşkınlar bu grupta yer almaktadır. Yağışın doğrudan etki etmesi ya da yağmur sularının arazinin üzerinde yayılması sebebiyle yaşanan taşkınlardır. Şehirlerde fırtına kaynaklı sular, kırsal kesimde kara üzerindeki su akışı, fazla sular ya da karların A12 Yağış erimesiyle kara üzerinde meydana gelen taşkınlar bu kaynak dâhilindedir. Yer altı suyu seviyesinin yükselmesi ve kara yüzeyinin üzerine çıkmasından kaynaklanan taşkınlardır. Yer altı sularının yükselmesi ve A13 Yer altı suyu seviyesi yükselen yüzey suyunun yer altından akması bu gruba dâhil edilebilmektedir. Denizden, haliçlerden veya kıyı göllerinden gelen suların sebep olduğu taşkınlardır. Denizden gelen sular (örn. Ekstrem gelgit seviyeleri A14 Deniz suyu ve/veya fırtına dalgası) ya da dalga hareketleri ya da kıyılarda meydana gelen tsunamiler bu grupta yer almaktadır. Yapay, su taşıyan altyapılardan veya bu altyapıların çalışmamasından kaynaklanan taşkınlardır. Kanalizasyon sistemlerinden (fırtına suyu, Yapay su –taşıyan lağım suları ve atık sular dâhil), su tedariki ve atık su yönetimi A15 altyapılar sistemleri, yapay navigasyon kanalları ve su tutma yapılarından (örn. Barajlar ve rezervuarlar) taşan sular bu grupta yer almaktadır. Diğer kaynaklar sebebiyle meydana gelen taşkınlardır, tsunamiler bu A16 Diğer grupta sayılabilir. A17 Veri mevcut değil Taşkının kaynağına dair herhangi bir veri mevcut değildir. Taşıma kanalının kapasitesini veya yanındaki arazinin seviyesini aşan A21 Doğal su aşımı sulardan kaynaklanan taşkınlardır. Korumanın Taşkın koruma yapılarını aşan taşkın sularından kaynaklanan A22 aşılması taşkınlardır. Doğal ya da yapay koruma veya altyapının başarısız olması sebebiyle Korumanın veya meydana gelen taşkınlardır. Taşkın koruma veya tutma yapısının A23 altyapının kırılması veya çökmesi, pompalama ekipmanları veya kapıların başarısız olması çalışmaması gibi konular bu taşkın mekanizmasına dâhil edilebilmektedir. Doğal veya yapay bir iletim kanalı veya sisteminin tıkanması ya da daralmasından dolayı meydana gelen taşkınlardır. Kanalizasyon A24 Tıkanma/Daralma sistemlerinin tıkanması, köprü veya menfez gibi daralmaya sebep olan kanal yapıları veya buz yığılması veya toprak kaymaları gibi sebepler bu taşkın mekanizmasında yer almaktadır. Diğer mekanizmalar, örneğin rüzgâr nedeniyle sularda meydana gelen A25 Diğer kabarmaların oluşturduğu taşkınlar A26 Veri mevcut değil Taşkın mekanizmasına ilişkin herhangi bir veri mevcut değildir. Çok hızlı yükselen ve azalan, önceden uyarıya olanak sağlamayan ya da meydana gelmesine çok az bir süre kala anlaşılan, genellikle A31 Ani taşkınlar nispeten küçük bir bölge üzerinde meydana gelen şiddetli yağışların sonucu olan taşkınlardır. Karların Karların hızlı bir şekilde erimesi, muhtemelen de yağış veya buz erimesinden yığılmalarının sebep olduğu tıkanmalar eşliğinde meydana gelen A32 kaynaklanan taşkınlardır. taşkınlar Hızlı başlangıçlı A33 Ani taşkın olmayan ancak çok hızlı gelişen taşkınlar. diğer taşkınlar A34 Orta başlangıçlı Ani taşkınlardan daha yavaş bir hızda başlayan taşkınlar. A35 Yavaş başlangıçlı Gelişmesi daha uzun bir zaman alan taşkınlardır. A36 Birikinti taşkınları Çok fazla birikinti getiren taşkınlardır. A37 Yüksek hızlı taş. Taşkın sularının çok yüksek bir hızda aktığı taşkınlardır A38 Derin taşkınlar A39 Diğer özellikler A40 Veri mevcut değil Taşkın sularının yüksekliğinin fazla taşkınlardır. Belli bir özelliği yoktur Taşkının özelliklerine ilişkin herhangi bir veri mevcut değildir. 30 TABLO S.1.2: TAŞKIN DİREKTİFİ VERİ TABANINA GÖRE GEREKLİ SONUÇ KODLARI VE TANIMLARI Sonuçlar Taşkın Kodu Türü/alt-türü Tanımı özniteliği B10 İnsan sağlığı (sosyal yönler) Kirlilik yüzünden veya su tedariki ve arıtma hizmetlerindeki aksaklıklar sebebiyle ortaya çıkabilecek insan sağlığı B11 İnsan sağlığı üzerinde hemen ya da daha sonra görülen ölüm gibi sonuçları da içeren olumsuz etkiler. Yerel yönetim ve kamu kuruluşları, acil durum müdahalesi, B12 Toplum eğitim ve sağlık (hastaneler gibi) tesislerine zarar verme gibi topluma etki eden olumsuz sonuçları vardır B13 Diğer B14 Geçerli değil B40 Ekonomik Mesken de dâhil olmak üzere mülkler üzerindeki olumsuz B41 Mülk sonuçlar Kamu hizmetleri sağlayan kuruluşlar, elektrik üretimi, ulaşım, B42 Altyapı depolama ve iletişim gibi altyapı varlıkları üzerindeki olumsuz sonuçlar Tarımsal faaliyetler (hayvancılık, tarıma elverişli alanlar, bahçecilik), ormancılık, maden çıkarma ve balıkçılık gibi arazi B43 Kırsal arazi kullanımı kullanımları üzerindeki olumsuz sonuçlar Üretim, inşaat, perakende, hizmet ve diğer istihdam B44 Ekonomik faaliyet kaynakları gibi sektörler üzerindeki olumsuz sonuçlar B45 Diğer B46 Geçerli değil B20 Çevre SÇD kapsamında yüzeydeki su kütlelerinin ekolojik ya da kimyasal durumu, ya da etkilenen yer altı suyu kütlelerinin kimyasal durumu üzerindeki olumsuz sonuçlar. Bu tür B21 Su kütlesi durumu sonuçlar çeşitli kaynakların (nokta ya da yayılma) kirliliği veya taşkının hidro morfolojik etkileri yüzünden ortaya çıkabilmektedir Kuş ve Habitat direktifi kapsamındaki korunan alanlar ve su kütleleri, yüzme suları veya içme sularının çıkarıldığı noktalar B22 Korunan alanlar üzerindeki olumsuz sonuçlar B23 Kirlilik kaynakları B24 Diğer B25 B30 Geçerli değil Kültürel Miras B31 Kültürel varlıklar B32 Peyzaj B33 B34 Diğer Geçerli değil Taşkın halinde potansiyel kirlilik kaynakları, tesisler ya da nokta ya da yayılım kaynakları Toprak, biyolojik çeşitlilik, hayvanlar ve bitkiler vb. üzerindeki diğer potansiyel olumsuz çevresel etkiler Arkeolojik sit alanları/anıtlar, mimari yapılar, müzeler, manevi alanlar ve binalar gibi unsurları içeren kültürel miras üzerindeki olumsuz sonuçlar Geleneksel peyzaj kalıntıları, ankraj yerleri veya alanları gibi doğanın ve insanların ortak çalışmalarının sonucunu yansıtan kültürel varlıklar, diğer bir deyişle, kültürel peyzaj üzerindeki kalıcı ya da uzun vadeli olumsuz sonuçlar 31 Bu proje Avrupa Birliği ve Türkiye Cumhuriyeti tarafından finanse edilmektedir. "Taşkın Direktifinin Uygulanması için Kapasitenin Geliştirilmesi Avrupa Birliği Eşleştirme Projesi " TR 10 IB EN 01 S2 TAŞKIN TEHLİKE VE TAŞKIN RİSK HARİTALARININ HAZIRLANMASI KILAVUZU Aralık 2014 İÇİNDEKİLER 1. TEHLİKE VE RİSK HARİTALARININ HAZIRLANMASININ MAKSADI VE GENEL İLKELERİ ....................................................................................................................... 1 1.1. KILAVUZUN MAKSADI ................................................................................................. 1 1.2. GENEL İLKELER........................................................................................................... 2 1.3. HARİTALARIN KULLANILMASI .................................................................................... 4 2. TAŞKIN DİREKTİFİNİN GEREKLİLİKLERİ VE ŞARTLARI ................................... 6 2.1. TAŞKIN TEHLİKE VE TAŞKIN RİSK HARİTALARI (TTRH) RAPORLAMA ÇALIŞMALARININ BAŞLICA ÜRÜNLERİ ................................................................................. 6 2.2. RAPORLAMAYA İLİŞKİN BAŞLICA GEREKLİLİKLER ................................................ 6 2.3. TTRH SÜRECİNDE KULLANILACAK BAŞLICA BİLGİLER ......................................... 6 Taşkın olayı kodu / Potansiyel Ciddi........................................................................... 7 2.4. ZORUNLU ALANLAR VE META VERİLER .................................................................. 8 2.5. TTRH’NİN YAYGINLAŞTIRILMASINA İLİŞKİN GEREKLİLİKLER ............................... 9 3. TEHLİKE HARİTASI OLUŞTURMAYA YÖNELİK METODOLOJİ ....................... 10 3.1. SENARYOLARIN SEÇİMİ ........................................................................................... 12 3.2. TAŞKIN TEHLİKESİNİN AKIŞLA NİCELİKSEL OLARAK BELİRLENMESİ METODOLOJİSİ ...................................................................................................................... 13 3.3. HİDROLİK ARAÇLAR.................................................................................................. 13 3.4. OLASILIKLARA DAYANAN OTOMATİKLEŞTİRİLMİŞ DEĞERLENDİRMELERİN ÖZELLİKLERİ .......................................................................................................................... 14 3.5. TARİHİ BİLGİLERE DAYANAN MODELLERİN KALİBRASYONU ............................. 14 3.6. HARİTALARIN KARŞILAŞTIRILMASI VE DOĞRULAMA .......................................... 15 3.7. OPTİMUM TEHLİKE HESAPLAMASINDA KULLANILAN TEMEL VERİLER............. 17 4. TAŞKIN RİSKİ HESAPLAMA METODOLOJİSİ ................................................... 18 4.1. ETKİLENEN İNSAN SAYISININ HESAPLANMASI .................................................... 18 4.2. VERİ KAYNAĞI ........................................................................................................... 18 4.3. VERİ MANİPÜLASYONU ............................................................................................ 19 4.4. VERİLERİN GÖSTERİLMESİ ..................................................................................... 19 4.5. RİSK HESAPLAMASI .................................................................................................. 19 4.6. TEMATİK RİSK KATMANLARININ HAZIRLANMASI ................................................. 20 4.7. SUYUN DERİNLİĞİNE İLİŞKİN SINIFLARIN TESPİT EDİLMESİ .............................. 20 4.8. TAŞKIN RİSKİ MATRİSİNİN OLUŞTURULMASI ....................................................... 21 5. TAŞKIN TEHLİKESİ VE RİSK HARİTALARININ İÇERİĞİ VE GÖRSELLİK ....... 23 5.1. ALTLIK VE GENEL ŞABLON ...................................................................................... 23 5.2. TAŞKIN TEHLİKE HARİTALARI ................................................................................. 23 5.3. TAŞKIN RİSK HARİTALARI ........................................................................................ 24 6. Kaynakça .............................................................................................................. 26 EK S2.1 HARİTA TÜRLERİ ......................................................................................... 27 TAŞKIN TEHLİKE HARİTALARI: ......................................................................................... 27 i TAŞKIN TEHLİKE SEVİYESİ HARİTASI: ............................................................................ 27 TAŞKIN RİSK HARİTALARI:................................................................................................ 27 EK S2.2 TTRH (TAŞKIN TEHLİKE VE TAŞKIN RİSK HARİTALARI) VERI TABANININ VERI İÇERIĞI .......................................................................................... 28 EK S2.3 SU HAVZASININ TİPOLOJİSİNE GÖRE MODELLEME METODU ............. 31 EK S2.4 TAŞKIN TEHLİKE VE RİSK HARİTALARINA DAHİL EDİLECEK KATMANLAR ............................................................................................................... 32 EK S2.5 CBS YAZILIMINDA TAŞKIN RİSKİ HESAPLAMASI SÜREÇ AKIŞI ........... 34 EK S2.6 MARUZ KALAN ALANLARDAKİ HARİTALAMA ÇALIŞMALARI İÇİN ALTERNATİF METOTLAR .......................................................................................... 36 EK S2.7 TAŞKIN TEHLİKE VE RİSK HARİTALARI (FHRM) KAPSAMINDA KULLANILMASINA KARAR VERİLEN ŞABLONLAR - TEHLİKE ............................. 38 EK S2.8 FHRM KAPSAMINDA KULLANILMASINA KARAR VERİLEN ŞABLONLAR - RİSK ........................................................................................................................... 39 EK S2.9 MONO-FREKANS DEĞERLENDİRMESİNİN ÖZELLİKLERİ ....................... 40 EK S2.10 İNSAN YAPIMI YAPILAR VE TAŞKIN TEHLİKESİ .................................... 40 ii ŞEKİLLER LİSTESİ ŞEKİL 1: TAŞKIN RİSK YÖNETİMİ PLANLAMA SÜRECİ AŞAMALAR....................................... 2 ŞEKİL 2: TTRH/FHRM AŞAMASININ TAŞKIN DİREKTİFİ ÇERÇEVESİNDEKİ YERİ VE GEREKEN TEMEL VERİLER ......................................................................................... 3 ŞEKİL 3: HASAR TESPİTİNDE KULLANILAN HASAR FONKSİYONLARI (ANDRE ASSMAN – GEOMER GMBH’YE GÖRE) .......................................................................................... 4 ŞEKİL 4: TEHLİKE VE RİSK HARİTALARININ YAYGINLAŞTIRILMASINA İLİŞKİN ROMANYA’DA KULLANILAN VERİ PORTALI ÖRNEĞİ ................................................ 9 ŞEKİL 5: HARİTALANDIRMA METODOLOJİSİ ......................................................................... 11 ŞEKİL 6: TRÖD İÇİN KULLANILAN RİSK HAFIZASI (SAĞ TARAFTA DA BARTIN GÖRÜLMEKTE) ............................................................................................................ 15 ŞEKİL 7: AYNI İLÇEDE YAYINLANAN BİRKAÇ TAŞKIN HARİTASININ KARŞILAŞTIRILMASI, GARD SU TUTMA ALANI ............................................................................................. 16 ŞEKİL 8: SAHA ÖLÇÜMLERİ EKLENDİĞİNDE ARTAN SYM KALİTESİ ................................. 17 ŞEKİL 9: SEDDE KREST YÜKSELİĞİ ....................................................................................... 18 ŞEKİL 10: TAŞKIN RİSKİ ........................................................................................................... 24 TABLOLAR LİSTESİ TABLO 1: TAŞKIN DİREKTİFİNİN GEREKLİLİKLERİ (TRÖD VEYA TTRH) ARASINDAKİ UYUMLU SONUÇLARA İLİŞKİN BAŞLICA BİLGİLER İLE ULUSAL DÜZEYDE AYRINTILI VERİ ÖRNEĞİ .............................................................................................. 7 TABLO 2: CORINE ARAZİ SINIFLARI VE TD RAPORLAMA KODLARI ARASINDAKİ UYUM ... 8 TABLO 3: 1 BOYUTLU MODELLEME İLE 2 BOYUTLU MODELLEME ARASINDAKİ FARKLAR (KAYNAK: COLORADO TAŞKIN YATAĞI VE FIRTINA SUYU KRİTERLERİ KILAVUZU, BÖLÜM 12) ............................................................................................... 13 TABLO 4: FAME PROJESİNE GÖRE TAŞKIN RİSKİ MATRİSİ ................................................ 20 TABLO 5: SUYUN DERİNLİĞİNE BAĞLI OLARAK HASARIN BÜYÜKLÜĞÜ ........................... 20 TABLO 6: TEHLİKE VE ETKİLENEBİLİRLİĞE GÖRE RİSK SINIFLAMASI .............................. 21 TABLO 7: CLC DERECELENDİRMESİ VE TEHLİKE SINIFLARINA DAYALI OLARAK TANIMLANAN RİSK SINIFLARI ................................................................................... 22 TABLO 8: TAŞKIN TEHLİKE SINIFLARINI GÖSTEREN RENK GÖLGELERİ .......................... 23 TABLO 9: TAŞKIN RİSK SINIFLARINI GÖSTEREN RENK GÖLGELERİ ................................. 24 TABLO 10: TAŞKIN, TEHDİT VE RİSK HARİTALARININ SUNİ KARŞILAŞTIRMA ÖRNEĞİ ... 27 iii 1. TEHLİKE VE RİSK HARİTALARININ HAZIRLANMASININ MAKSADI VE GENEL İLKELERİ 1.1. Kılavuzun Maksadı Bu doküman Taşkın Tehlike ve Taşkın Risk Haritaları olarak bilinen haritalama aşamasındaki hedeflerin yerine getirilmesine destek vermek için hazırlanmıştır. Ulaşılması gereken birkaç hedef vardır. TAŞKIN DİREKTİFİNDE İLGİLİ MADDELER Bu kılavuzda taşkın riski yönetimi planlarının hazırlanma sürecinin (bkz. Şekil 1) ikinci aşaması olan taşkın tehlike haritalarının ve taşkın risk haritalarının oluşturulması ve taşkın risk haritalarında yer alan bilgilerin nasıl kullanılacağına dair hükümler anlatılmaktadır. Taşkın risk haritalarında çeşitli taşkın senaryoları/taşma ihtimalleriyle ilişkilendirilebilecek çeşitli taşkın olaylarının ortaya koyduğu riskler gösterilmektedir. Bu kılavuzda akarsulardan kaynaklanan taşkın olaylarına odaklanılmakta olup yamaç suları, baraj yıkılması veya kanalizasyon suyu gibi taşkına neden olabilecek diğer nedenler bu haritalarda ele alınmamıştır. Bölüm III Madde 6 3. Taşkın tehlike haritaları aşağıdaki senaryolara göre taşkın olabilecek coğrafi bölgeleri kapsayacaktır: (a) Düşük ihtimalli taşkınlar veya ekstrem senaryolar (b) Orta ihtimalli taşkınlar ( olası tekerrür süresi >100 yıl) (c) Uygun bulunan yerlerde yüksek ihtimalli taşkınlar 4. Paragraf 3’te atıfta bulunulan her senaryo için aşağıdaki unsurlar gösterilecektir (a) taşkının yayılım alanı; (b) uygun bulunan yerlerde su derinliği ve su seviyesi; (c) uygun bulunan yerlerde akış hızı veya ilgili su akışı. 5. Taşkın risk haritaları aşağıdaki maddelerde açıklanan ve paragraf 3’te atıfta bulunulan taşkın senaryoları ile ilgili olası olumsuz sonuçları gösterecektir (a) Potansiyel olarak etkilenecek kişilerin (gösterge niteliğinde) sayısı (b) Potansiyel olarak etkilenecek bölgede yapılan ekonomik faaliyet türü (c) Taşkın durumunda kazayla kirliliğe sebep olabilecek […] tesisler ve tespit edilen potansiyel olarak etkilenebilecek korunan alanlar (d) Üye ülkenin faydalı olduğunu düşündüğü diğer bilgiler 1 Biz buradayız ŞEKİL 1: Taşkın Risk Yönetimi Planlama Süreci Aşamalar 1.2. Genel İlkeler Tehlike haritalarında belirli bir taşkın olasılığı içeren debinin neden olabileceği taşkının ana özellikleri yer almaktadır (tekerrür süresi). Bilindiği üzere tehlike haritalarında geçmişte meydana gelmiş bir olaydan ziyade gelecekte olabilecek bir olay modellenmektedir. Dolayısıyla bu haritalar “senaryolar” olarak düşünülmelidir. Aslında, bu haritalar taşkına meyilli olduğu belirlenmiş alanlarda daha doğru bilgiler sağlamaktadır (Bkz. Şekil 2). Yıllık Taşkın Olasılığı (YTO) herhangi bir yılda taşkın meydana gelme olasılığını ifade etmektedir. Bu olasılık yüzde olarak ifade edilmektedir. Örneğin, herhangi bir yılda meydana gelme olasılığı %1 olarak hesaplanan büyük bir taşkın %1 YTO şeklinde ifade edilir. %1 YTO aynı zamanda 100 yılda 1 Ortalama Tekerrür Aralığı ya da Q100 (100 yıllık tekerrür süresi) olarak da bilinmektedir. Uygulamada en sık kullanılan zaman aralıkları şu şekildedir: YTO (%) Tekerrür süresi (yıl) 0.1 0.2 0.5 1 2 1000 500 200 100 50 2 3.3 10 30 10 Taşkın tehlike ve risk haritalaması Taşkın riski ön değerlendirmesi . Historical floods Geçmiş (information and taşkınlar stream-flow data) Arazi Land survey çalışması CBSfloods Historical (GIS mapping) haritalaması Topografik Haritalar LIDAR LIDAR Survey Topo maps General spatial data Mekansal Veriler (embanked areas, roads, settlements, geomorphology, etc.) Specific CBS GIS katmanları layers DEM Etkilenen Exposed Unsurlarelements – GISCBS layers katmanları Arazi Land use Kullanımı İstatikseldata veri Statistical Hidrolojik Hydro ve and Meteorolojik meteo veri data Risk matrix Global Global DEM SYM Modeller Models Susceptibiliy Where? Duyarlılık (aproximative location) Hazard Tehlikelocation) Where (precise and when? CBSmodel Modelleri GIS Risk Matrisi or other approaches Risk Risk Where, when and what cost? TAŞKIN YÖNETİM PLANI FLOOD MANAGEMENT PLAN ŞEKİL 2: TTRH/FHRM Aşamasının Taşkın Direktifi Çerçevesindeki Yeri Ve Gereken Temel Veriler Taşkın özellikleri su derinliği, hızı ve taşkın süresi bilgileriyle taşkının boyutunu ortaya koymaktadır. Ancak, çoğu kez tehlike haritasında yalnızca nehir taşkın ovalarındaki taşkına meyilli alanlar ve belirli bir taşkın olasılığına sahip pik debinin neden olduğu su derinliği gösterilmektedir. Taşkın direktifinde (Madde 6.3), belirlenen 3 senaryo bulunmaktadır (Düşük, orta ve yüksek olasılık. Ancak Üye Devletler ilgili Yıllık Taşkın Olasılığını seçmek konusunda serbesttir. Batı Karadeniz için belirlenen Yıllık Taşkın Olasılığı aşağıdaki gibidir: • Düşük olasılıklı taşkın veya ekstrem senaryolar: Q1000 • Orta olasılıklı taşkınlar: Q100 • Yüksek olasılıklı taşkınlar: Q10 Taşkın risk haritaları yalnızca taşkınların meydana geldiği yeri ve büyüklüklerini göstermekle kalmaz aynı zamanda tehlike ve etkilenebilirlik düzeylerinin birleşiminden oluşan taşkın potansiyel niceliksel (parasal) veya niteliksel (yoğunluk) sonuçlarını da ortaya koyar. Niceliksel sınıflandırma daha ayrıntılı veri gerektirdiği için çoğu yaklaşım kapsamında niteliksel sınıflandırma kullanılır. Bu tarz niteliksel yaklaşımın bir örneği farklı varlık sınıflarından her birine uygulanan hasar fonksiyonlarıdır. Hasar fonksiyonu belirli bir arazinin toplam kullanım değerindeki hasar yüzdesini vermektedir (bkz. Şekil 3). Farklı arazi kullanımlarının taşkınlardan etkilenebilirliği de farklı olabilmektedir 3 ŞEKİL 3: HASAR TESPİTİNDE KULLANILAN HASAR FONKSİYONLARI (ANDRE ASSMAN – GEOMER GMBH’YE GÖRE) Taşkın direktifi kapsamındaki raporlamaya destek olarak oluşturulan taşkın tehlike ve risk haritalaması belgeleri yorumlanırken taşkın risk haritaları çeşitli senaryolarda (çeşitli Yıllık Taşkın Olasılıkları) taşkına uğrayan alanları, potansiyel sonuçlar (ekonomik faaliyetler, altyapı, kirlilik kaynakları, korunan alanlar, kültürel sahalar, diğer faydalı bilgiler vs.) ve taşkına uğrayan alanda yaşayan kişi sayısına istinaden etkilenmesi muhtemel nüfusu gösteren bir doküman olarak tanımlanır. Taşkın Tehlike ve Taşkın Risk Haritaları hakkındaki genel bilgiler büyük bir veri çeşitliliğini ve çok karmaşık bir süreci gösterir. Ulusal bir çerçevede bu süreç içerisinde bazı tercihlerin yapılacağı varsayımında bulunmak zorunludur. Bu sayede taşkın direktifi hedeflerinin makul bir sürede ve aynı anda gerçekleştirilmesi mümkün olacaktır. • Hazırlanacak olan haritaların ölçekleri (1/5000, 1/25000, 1/50000, 1/100000) • Dikkate alınacak olan taşkın senaryosu türü • Sabit taşkın senaryoları (her senaryo için bir YTO) • Taşkın senaryosu aralığı (her senaryo için YTO aralığı) ya da diğer metotlar • Deşarj ve deniz seviyesinde yükselme açısından gelecekteki aşırı taşkın olaylarının iklim değişikliği üzerindeki etkilerinin nasıl göz önünde bulundurulacağı • Korunan alanlardaki taşkın koruma yapılarını düşünerek tehlike, modelleme aksaklıkları durumlarında taşkın koruma yapılarının nasıl dikkate alınacağı 1.3. Haritaların Kullanılması Taşkın tehlike ve taşkın risk haritaları oluşturulurken başlangıç noktası AB’nin belirlediği yükümlülüklerdir. Bu haritalar taşkın ve taşkınla ilgili risklere maruz kalan bölgeler hakkında bilgi sahibi olmak için kullanılabilir. Böylece ulusal ve yerel karar alan merciler (devlet kuruluşları, belediyeler vs.) bu haritaları alarak taşkın yönetim planlarını uygular, halkı taşkınlara karşı uyarır ve diğer başka genel maksatlar için 4 haritalardan faydalanır. Risk haritaları risk değerlendirmesi, risk yönetimi ve risk iletişimi gibi konularda kullanılır. Tehlike haritalarının yasal veya kural koyucu bir kapsamı yoktur ve başta endüstriyel tipteki bina/yapılar, yollar ile atık su arıtım/kanalizasyon tesislerinin vs. belirlenmesi için gereken yeterli doğruluk derecesini sağlamamaktadır. Fakat taşkınlar ve taşkına uğrayan alanların sınırlarının bilinmesi durumunda taşkına uğrayan alanlarda yeni yapı inşa etmek yasaklanarak taşkın hasarları azaltılır ve kentleşme kuralları buna uygun olarak şekillenir. Bu açıdan pilot havza için hazırlanan haritalar 1.25000 ölçeğinde hazırlanmış olup TD için makul bir ölçektir. Fakat yerel planlama (bina..) için daha fazla doğru veri/metot içermesi muhtemel olduğu için daha iyi çözünürlüğe (örneğin 1.1000 ya da 1.5000)sahip haritalar kullanılması tavsiye edilir. Taşkın Tehlike ve Taşkın Risk Haritalarının birincil amacı, riskin azaltılması amacıyla nicelik olarak ifade edilmiş hedefler ve tedbirlerin tanımlanması da dahil olmak üzere taşkın riski yönetim planlarının geliştirilmesi kapsamında taşkına maruz kalma konusunda bilginin artmasına katkıda bulunmak, bu bilgileri geliştirmek ve objektif hale getirmektir. Bu sebeple haritalama aşaması taşkın risk alanlarının haritalarının üretilmesi ile CBS formatının oluşturulması ile sonuçlanacaktır. Bu CBS çalışması sadece modellemeye gereken desteği sunmayı amaçlamakla kalmaz aynı zamanda haritaların oluşturulması, bilginin yayılımının kolaylaştırılması ve halka yönelik olarak görünürlüğün iyileştirilmesini de hedefler. Hazırlanan ve dağıtılan haritalarla ilgili hedef kullanıcılar öncelikle politikacılar, karar alıcılar, halk, yatırımcılar ve paydaşları kapsar. Bu sebeple haritaların sadece genel harita hazırlama ilkelerine uygun hazırlanması yetmez aynı zamanda veri formatı da uygun olmalıdır. 5 2. TAŞKIN DİREKTİFİNİN GEREKLİLİKLERİ VE ŞARTLARI 2.1. Taşkın Tehlike ve Taşkın Risk Haritaları (TTRH) Raporlama Çalışmalarının Başlıca Ürünleri Üye devletler Taşkın Riski Ön Değerlendirmesi (TRÖD) aşaması için raporlanan veri tabanının içerisinde olan her Potansiyel Ciddi Taşkın Riski Taşıyan Alan için taşkın tehlike haritaları ve taşkın risk haritaları hazırlayacaktır. Haritaların 3 senaryo için de ulusal düzeyde oluşturulması ve yayılması uygun olsa bile, orta olasılıklı senaryolar ile hazırlanan taşkın tehlike ve taşkın risk haritalarının AB düzeyinde rapor edilmesi zorunludur. Üye devletler yeterli düzeyde korumanın olduğu kıyı bölgeleri için yalnızca düşük olasılıklı senaryoda tehlike ve risk haritalarını oluşturmayı tercih edebilmektedir. 2.2. Raporlamaya İlişkin Başlıca Gereklilikler 3 senaryonun da rapor edilmesi halinde, senaryolardan her biri ayrı bir CBS katmanı(shapefile formatında vb.) olarak hazırlanacaktır. Verilen mekansal bilgilerin şablonu basit bir modelde olacak ve tehlike alanına tahsis edilen bir kodla belirtilen bir öznitelik söz konusu olacaktır. Tekerrür süresi, taşkının kaynağı, etkilenen insanlar, farklı sonuçlar vb. gibi hususlara ilişkin diğer tüm bilgiler AB tarafından sağlanan standart bir veri tabanıyla(Microsoft Access vb) rapor edilecektir (Ek S2.2’ye bakınız). Söz konusu bilgiler her senaryo için ayrı tablolar şeklinde yapılandırılmaktadır. 2.3. TTRH Sürecinde Kullanılacak Başlıca Bilgiler TTRH veri tabanının tamamlanması için gerekli olan taşkın sonuçlarının belirlenmesine ilişkin veriler TRÖD için kullanılan verilerle aynıdır. Çoğu halde veri tabanının yalnızca genel kodlara uygun olarak doldurulması gerekli olsa da, ulusal düzeyde daha ayrıntılı veriler bulunmalıdır. (Tablo 1). 6 TABLO 1: Taşkın Direktifinin Gereklilikleri (TRÖD Veya TTRH) Arasındaki Uyumlu Sonuçlara İlişkin Başlıca Bilgiler İle Ulusal Düzeyde Ayrıntılı Veri Örneği İnsan Sağlığı Taşkından etkilenen kişi sayısı İnsan sağlığı üzerindeki olumsuz etkiler Toplum B42 - Altyapı Ekonomik Sonuçlar Taşkın direktifindeki sonuç türleri B41 – Mülkler B43 – Kırsal arazi kullanımı B44 – Ekonomik faaliyet Çevre Kültürel miras B31 – Kültürel varlıklar Kuşlar - SPA Habitatlar - SCI Korunan ulusal ya da yerel alanlar UWWT B23 – Kirlilik IPPC, SEVESO kaynakları Diğer kaynaklar B22 – Korunan alanlar Belediye binaları Okullar Karakollar Sinema/kültür merkezi Etkilenen evler Tamamıyla yıkılmış evler Müştemilat Etkilenen demir yolu (km) Etkilenen yollar (farklı türlerde) (km) Etkilenen yollar - sokaklar (km) Etkilenen köprü, menfez ya da diğer küçük köprüler Hava alanları Liman Tren garı Otobüs terminali Elektrik ağı (km) Barajlar Rezervuarlar Etkilenen seddeler (km) Etkilenen kıyı koruma sistemleri /düzenlemeleri (km) Hidroloji ya da meteoroloji istasyonları Sulama ya da tahliye kanalları (km) Diğer hidrolik yapılar 2 Etkilenen ekilebilir araziler (km ) 2 Etkilenen meralar (km ) Başlıca ekonomik tesisler (SEVESO ya da IPPC’de olan) Fabrikalar Hayvan çiftlikleri / Ev hayvanları Çakıl ocakları Göletler Alış veriş merkezleri Küçük dükkânlar Otoparklar Hotel, restoran, pansiyon Sağlık kurumları, eczaneler Kaplıcalar Diğer küçük ekonomik faaliyetler Kiliseler Anıtlar Müzeler Kuşlar – SPA Habitatlar – SCI Korunan ulusal ya da yerel alanlar UWWT IPPC, SEVESO Diğer kaynaklar 7 Ulusal Göstergeler GENEL BİLGİLER Taşkın olayı kodu / Potansiyel Ciddi Taşkın Riski Taşıyan Alanlar / kodu / FHRM kodu Taşkının adı / Potansiyel Ciddi Taşkın Riski Taşıyan Alanlar / FHRM Taşkının meydana geldiği nehir Yerleşim bölgelerinden her birinin nüfus yoğunluğu ve etkilenen alan Su tedarik olanakları (istasyon) Etkilenen su tedarik ağı (km) Etkilenen kanalizasyon ağı (km) Kuyular / yer altı suyu sondaj kuyusu Hastaneler Farklı ekonomik faaliyetler üzerindeki sonuçların değerlendirilmesi için CORİNE Arazi Örtüsü verileri kullanılmıştır. Arazi kullanımları sınıflarının da gösterilmesi gerekmektedir çünkü belirli bazı sonuçlar birden çok sınıfla ilişkilendirilmektedir (Tablo 2) CORİNE Arazi Örtüsü birçok Avrupa ülkesinde kullanılmaktadır ancak ülkeler bu verileri kendi ulusal veri/bilgi sistemleriyle birlikte iyileştirmekte özgürdür. Tablo 1’de buna paralel olarak TD için gerekli genel bilgiler (sol sütun) ve bu TTRH sürecinde kullanılabilecek potansiyel bilgilerin bir örneği (sağ sütun) gösterilmektedir. TABLO 2: CORINE Arazi Sınıfları Ve TD Raporlama Kodları Arasındaki Uyum Raporlama kodu B 41 – Mülkler B42 – Altyapı B 44 – Ekonomik Faaliyet B 43 – kullanımı Kırsal arazi B23 – Kirlilik kaynakları CORINE sınıfları 111 112 141 142 122 123 124 121 131 133 422 211 212 213 221 222 223 231 241 242 243 244 132 Arazi kullanımı Sürekli yerleşim alanı Kesikli yerleşim alanı Kentsel yeşil alanlar Spor ve rekreasyon alanları Karayolu, demiryolu ve ilgili alanlar Liman alanları Hava alanları Endüstriyel ve Ticari Birimler Maden çıkarma sahaları İnşaat sahaları Tuzlalar Ekilebilir Alanlar Sürekli sulanan alanlar Pirinç tarlaları Üzüm Bağları Meyve Bahçeleri Zeytinlikler Mera Alanları Sürekli ürünlerle birlikte senelik ürünler Karışık tarımsal alanlar Doğal bitki örtüsü ile birlikte bulunan tarım alanları Ormanla karışık tarım alanları Boşaltım Sahaları 2.4. Zorunlu Alanlar ve Meta Veriler Raporlama sürecinin daha kolay işlemesi için, kullanılan bütün verilerde aşağıda yer alan şekilde meta veri bilgilerinin doldurulması faydalıdır. • • • • • • • • • • • • • Ad Kısa Tanım Çözünürlük Ölçek Koordinat Yol Veri Formatı Veri Türü Öz Nitelikler Coğrafi Kapsam Tarih Kaynak İletişim 8 2.5. TTRH’nin Yaygınlaştırılmasına İlişkin Gereklilikler Raporlanacak bilgilerin içerisinde coğrafi bilgiler (örn. Haritalar), alfanumerik veriler, özet metinler ve diğer bilgiler bulunmaktadır. Yalnızca taşkın yayılımını gösteren haritalar raporlama birimi gönderilmeli, ayrıntılı haritalar buraya doğrudan gönderilmemelidir. Üye devletler ayrıntılı haritalar için WMS, WFS ya da PDF versiyonlarının bağlantı adreslerini vermelidir. Tercih edilen çözünürlük, INSPIRE direktifine uygun WMS ya da WFS’dir. Bu durum ise, halkla istişare yapılabilmesi ve gerekliliklerin yaygınlaştırılması için üye devletlerin halka açık web haritalandırması yapmalarını gerektirmektedir (WMS). Ulusal otoriteler halkın aktif olarak bilgilendirilmesi (Direktifin gerekliliklerine uygun olarak) ve AB’ye rapor için gerekli haritalara uzaktan erişimi sağlamak üzere halkın kullanımına açık bir web haritalandırma platformu oluşturmakla yükümlüdür. Bu platform isteğe bağlı olarak haritalarda gösterilecek verilerden daha fazla veri içerebilir ve daha sonra tehlikelere ya da diğer mevzulara ilişkin yeni bilgilerle zenginleştirilebilmektedir. (Şekil 4). ŞEKİL 4: TEHLİKE VE RİSK HARİTALARININ YAYGINLAŞTIRILMASINA İLİŞKİN ROMANYA’DA KULLANILAN VERİ PORTALI ÖRNEĞİ 9 3. TEHLİKE HARİTASI OLUŞTURMAYA YÖNELİK METODOLOJİ Önce tehlikelerin, sonra da risklerin haritalandırılması için bazı adımlar izlenmelidir. • Mümkünse ulusal ya da yerel tüm kurumlardaki mevcut veri ve haritalar (teknik olarak ve hukuken) temin edilmeli ve zenginleştirilmelidir. • • Birlikte kullanılan taşkın senaryoları da dâhil olmak üzere senaryoların seçilmesi için teknik/idari tartışmalardan sonra aşağıdaki seçimlerin yapılması gerekmektedir. Taşkın olasılığı ya da olasılık aralığı, Taşkın türüne bağlı olarak gerekliyse iklim değişikliğinin de dikkate alınması, Taşkın koruma sistemlerinin göz önünde bulundurulması. Her Potansiyel Ciddi Taşkın Riski Taşıyan Alan için harita türleri seçilmelidir. Her senaryo için bir taşkın tehlike haritası (düşük, orta, yüksek olasılıklı) olmalıdır. Tüm senaryolar için taşkın alanlarını gösteren bir sentez haritanın oluşturulması faydalı olabilir. Senaryolardan her biri için bir taşkın risk haritası ya da senaryoların hepsini içeren bir taşkın risk haritası Aşağıda verilen haritalandırma metodolojisi sürece ilişkin bir tavsiye niteliğindedir. 10 İstişare SYM (ulusal ve bölgesel faaliyet) ve gerekirse batimetrinin temin edilmesi SAM’nin sayısal olarak gözden geçirilmesi Kamuoyuyla ve paydaşla istişare Ulusal düzey Yerel düzey →temin etme basitleştirme Hidrolik verilerin (tarihi, hidroloji, modeller, HGM…) edinilmesi →su yolları ve su yüzeyleri Genel metodoloji çerçevesi (senaryoların oluşturulması) unsurların ve göstergelerin elde edlmesi Parametrelerin şekillerle tanımı rapor Haritalandırma amacı CBS için gerekli yapının oluşturulması → CBS yazılımı için veri şablonları Şekil ve semboller (renkler, formlar, çizgiler, kalınlık…) Tehlike, etkilenebilecek unsurlar (göstergeler) ve diğer verilerle CBS belgesinin oluşturulması Etkilenebilecek unsurlar (göstergeler) veri yönetimi Haritalandırma yönetimi Raporlama faaliyetleri Taşkın alanları haritalarının ve APSFR ile risklerin basılması Rapor Harita ve CBS kullanımı ve bilgilerin yayılması aşamasının Tehlike veri yönetimi Hidrolik verilerin (SAM’a kıyasla) modellenmesi ve gözden geçirilmesi →taşkın alanları CBS’nın edilmesi Lejant Ulusal haritalandırma platformu Yerel haritalandırma platformu ŞEKİL 5: HARİTALANDIRMA METODOLOJİSİ 11 Harita ve CBS kullanımı ve bilgilerin yayılması 3.1. Senaryoların Seçimi Senaryo seçimi yalnızca hidroloji kriterine dayanılarak yapılmamalı, aynı zamanda aşağıdaki sorulara da cevap verilmelidir. • Ne tür bir taşkın hidroloji senaryosu düşünülmelidir. Sabit taşkın senaryoları (her senaryo için yıllık taşkın olasılığı), Taşkın senaryoları aralığı (her senaryo için bir yıllık taşkın olasılığı aralığı), ve ilk taşmanın meydana geldiği tekerrür süreleri • • • • İklim değişikliğinin ileride meydana gelebilecek ekstrem taşkınlar üzerinde debi ya da deniz seviyesinin yükselmesi açısından etkileri nasıl değerlendirilmelidir? Tehlike haritalarında taşkın koruma, korunan alanlardaki taşkın koruma unsurları nasıl düşünülmelidir? Mevcut veriler hangileridir ve bunlarla hangi ölçekte nasıl bir model kullanılabilir? En önemlisi de, taşkın direktifinin gerekliliklerine uymak için ne kadar zamanımız ve para kaynağımız vardır? Aslında yukarıdaki soruların hepsi birbiriyle ilişkilidir ve ülkeler bazı cevaplar için ulusal bir çerçeve oluşturup diğerlerinde yerel havza çerçevesinde olmasını tercih etmekte özgürdür. Avrupa ülkelerinin çoğu, debi tahminleri yaparken iklim değişikliğinin etkilerini göz önünde bulundurmamaktadır. Bazı ülkelerde iklim değişikliği yalnızca deniz seviyesinin yükselmesi açısından kullanılmakta ve bu haliç nehirlerde (mansap sınır koşulları olan) yaşanan taşkınları ve deniz taşkınlarını etkilemektedir. (Örneğin Fransa’da 2100 yılı için deniz seviyesinde 60 cm’lik bir yükselme tahminlere dâhil edilmişti.) Hidroloji için sabit taşkın senaryolarının kullanılması mümkündür. Ancak mevcut haritaların kullanılma olasılığı ve hidrolojik modellerin çoğunun doğruluk payı sabit taşkın senaryosu seçerken mütevazı olmayı sağlamaktadır. Örneğin Fransa’da birçok bölge için mevcut olan haritalar taşkın senaryo aralığının seçilmesine neden olmuştur. Bu seçimde bazı diğer şartlar da etkili olmuştur. • • • 10-30 yıl arası tekerrür süresine tekabül eden yüksek olasılıklı ve sık yaşanan taşkınlar Ortalama bir taşkın olayı için 100-300 yıl arası tekerrür süresiyle orta olasılıklı taşkınlar. Bu seçim, yerel taşkın önleme planlamasındaki mevcut haritaların yeniden kullanılmasını mümkün kılmaktadır. Düşük olasılıkta ise ekstrem bir olayın yaşanması için göstergesel olarak en az 1000 yıl düşünülmüştür. Ekstrem taşkın olayına mevcut korumaların başarısız olması durumu da dâhil edilmiştir. Hidrolik yapılar tehlike hesaplamalarının sonuçlarını etkileyebilmektedir. Örneğin taşkının modellenmesi ve haritalandırma aşamasında barajların da düşünülmesi hem taşkının yayılımı hem de harcanılan zaman açısından çok önemlidir. Örneğin Fransa’da ulusal taşkın koruma çerçevesi ile bazı tavsiyelerde bulunulmaktadır. • • Söz konusu yapılar iyi durumdaysa, işlevselse ve güçlü olaylar düşünülerek yapılandırılmışlarsa, bunların yüksek olasılıklı senaryolarda kullanılması mümkündür. Orta olasılıklı senaryolar için kötü tasarlanmış oldukları düşünüldüğünden dolayı, yapıların birçoğu göz önünde bulundurulmamaktadır. İşlevsel barajlarla (üstten savaklı) ve barajlarda bir yıkılma olmadan ve olarak yapılan haritalandırma taşkın alanlarının kıyaslanmasına ve bu iki hipotezde kapsamındaki etkilenebilirliğin değerlendirilmesine 12 olanak sağlayabilir. Böylece koruma yapılarının etkilerinin önemli olup olmadığına karar vermek mümkün olacaktır. • Düşük olasılıklı senaryo ise taşkın koruma unsurlarının tam olarak işlev dışı olduğu ve bazı çalışmama/yıkılma durumları arasındaki en kötü etkiyi gösterebilmektedir. Sonuç olarak, taşkın senaryosu seçimi kararlı ve kararlı olmayan simulasyonlar arasında bir seçim yapılmasını sağlamaktadır. Hidrolik modeller için daha az zaman harcamak amacıyla mono-frekans değerlendirmelerinin bazı özellikleri kullanışlı olabilmektedir. (Karşılaştırınız. Ek S2.9: Mono-frekans değerlendirmelerinin özellikleri). 3.2. Taşkın Tehlikesinin Akışla Niceliksel Olarak Belirlenmesi Metodolojisi Bu kısımda genellikle olasılığa dayanan yaklaşımlardan bahsedilmekte olup jeomorfolojik yaklaşımlar ve iki yaklaşımın birbirini tamamlaması da seçenekler arasındadır. Mühendisler taşkın tehlike haritalarının hazırlanması için “iyi uygulamalara” aşina olmalıdır. Her aşamada (hidrolojik analizler, sabit girdili ya da değişken hidrografi, topoğrafi tanımı, modelleme aracının seçimi, modelleme araçlarının kalibrasyonu (geçmişe ilişkin veriler,...) ve modelleme hipotezler vb.) birkaç seçenek arasından bir yöntem seçilmelidir. Su havzası tipolojisi ve analizin konusuna göre spesifik bir modelleme yöntemi kullanılmalıdır (Ek S2.3’e bakınız). 3.3. Hidrolik Araçlar Nehir, kanal, menfez, çay, dere vb. yerlerdeki hidrolik modelleme çalışmaları için 1D ve 2D modeller analiz ve/veya tasarım için gerekli olacak bütün bilgilerin elde edilmesini sağlayacaktır. Modellerden her birinin ardındaki varsayımların anlaşılması hangi modelin kullanılacağına karar verilirken önemlidir. Tablo 2’de 1-D ve 2-D modelleme arasındaki farklar gösterilmektedir. TABLO 3: 1 boyutlu modelleme ile 2 boyutlu modelleme arasındaki farklar (kaynak: Colorado Taşkın Yatağı ve Fırtına Suyu Kriterleri Kılavuzu, Bölüm 12) Özellik veya etken Akış yönü 1D Modelleme 2D Modelleme Saptanır (akış yönünde) Hesaplanır hız ve momentum Göz ardı edilir Hesaplanır Dikey hız ve momentum Göz ardı edilir Göz ardı edilir Kesit alanı Bir noktadaki derinlik Taşkın rotasıyla orantılı olduğu varsayılır Hesaplanır Su yüzeyindeki çapraz varyasyonlar Göz ardı edilir Hesaplanır Dikey varyasyonlar Göz ardı edilir Göz ardı edilir Kararlı olmayan akış Dâhil edilebilir Dâhil edilmelidir ... üzerindeki ortalama hız hız dağılımı Her model hidrolik parametreleri hesaplarken farklılıklar gösterdiğinden 2D modeller bazı durumlarda 1D modellere göre daha avantajlı olmaktadır. Bu durumlar: • Taşkın ovası geometrisinin karmaşık olması (geniş taşkın ovaları, kanallardaki ve taşkın ovası akış yollarındaki değişiklikler vb.) • Köprü geçişlerinin karmaşık olması (birden çok çıkış, yolun taşması, yamuk setler vb.) • Örgü yataklı dereler Asimetrik taşkın ovaları 13 • Çok fazla menderes • Kıyı koruma dizaynı • Set koruma dizaynı • Habitat Analizi Bunların yanı sıra, taşkın ovaları pürüzlülüğün oldukça heterojen olduğu, insan kaynaklı altyapıların çaprazlama geçtiği ve karmaşık fiziksel olayların gerçekleştiği (ana kanaldaki akışlar arasında sürtünmeler ve taşkın ovasında daha yavaş akışlar, büyük değişimler, 2D ve hatta 3D olaylar) karmaşık alanlardır. Seçilen hidrolik model ayrı ya da birlikte kullanılabilecek bazı modüller içermelidir. Minimum fonksiyonellik aşağıdaki şekilde olmalıdır: • 1D hidrolik (hidrodinamik) modelleme • Olasılıksal metotlar, Hidrolojik modelleme ya da yağış-akış türü • Sonuçların CBS formatında sunumu. İsteğe bağlı diğer bazı özellikler: • 2D hidrolik (hidrodinamik) modelleme • Grid veri editi • Morfolojinin 1 boyutlu modellenmesi (rusubat taşınması dâhil) • Gerçek zamanlı simülasyon. SYM’lerden otomatik olarak nehir geometrisini almayı sağlayan topografik modül de diğer bir spesifik işlevi oluşturmaktadır. Bu yöntemin uygulanması daha kolaydır çünkü çapraz kesit tanımı çoğu zaman uzmanlık gerektiren bir görevdir. 3.4. Olasılıklara Dayanan Otomatikleştirilmiş Değerlendirmelerin Özellikleri Yarı otomatik yaklaşımlar 10-15 yıl önce çok kısa bir sürede değerlendirme yapabilmek amacıyla ortaya çıkmıştır. Geniş alanlarda homojen haritalar çizmek için oldukça cazip olan bu yaklaşımlar bilgisayar performansının sürekli artması sayesinde mümkün hale gelmişlerdir. Bu yaklaşımlar ilgili ağın her yerinde kullanılabilecek (dolayısıyla girdi olarak yalnızca standart veriye ihtiyaç duyacak) otomatik algoritmalar geliştirme ilkesine dayanmakta olup özünde insanın rolünü en aza indirgemek ve bilgisayar üzerindeki hesaplamalarla geçen süreyi ayrıntılı çalışmalara nazaran azaltmaktır. Bu yöntem, uzman görüşü de dahil edilerek, Fransa’da 123 Potansiyel Ciddi Taşkın Riski Taşıyan Alanların 40’ında kullanılmıştır. 3.5. Tarihi Bilgilere Dayanan Modellerin Kalibrasyonu Taşkın tehlike haritalarının iyi uygulamalarında modellerin kalibrasyonunun yapılması gereklidir. Bu kalibrasyon farklı debiler üzerinde yapılmalıdır. Tarihi verilerin toplanması ve karşılaştırılması bazen en çok zaman alan kısmı oluştursa da, modellemenin sonuçlarını değerlendirmenin tek yoludur. Bu tür bir kalibrasyon yapılmamışsa, teknik çalışmalar ve sonuçlar tedbirli bir şekilde sunulmalı ve kesinlikten söz edilmemelidir. 14 S1 kılavuz belgesi “Önemli tarihi taşkınların belirlenmesine ilişkin metodoloji” başlıklı 3. Bölümde Tarihi verilerin araştırılması için gerekli bilgiler bulunmaktadır:": Geçmişteki su seviyeleri ŞEKİL 6: TRÖD İÇİN KULLANILAN RİSK HAFIZASI (sağ tarafta da Bartın görülmekte) 3.6. Haritaların Karşılaştırılması ve Doğrulama Olasılıksal bir taşkın haritasının validasyonunun nasıl yapılacağı gerçek bir sorun olarak karşımıza çıkmaktadır. Validasyon ve harita karşılaştırma hassas bir konudur. Özellikle de haritalar farklı maksatlar, farklı ölçekler ve farklı hipotezlerle oluşturulduğu zaman konu daha da hassas hale gelmektedir. Gözlemlenen olaylar veya hidro-jeomorfolojik haritalar ilginç karşılaştırmalar yapmamızı sağlar fakat bunlardan hiçbiri bir modelin sonuçlarının eşleşebileceği “referans bir mono-frekans haritası” olarak görülemez. Geçmişte meydana gelmiş olaylar belli bir tekerrür süresine denk gelse bile sadece kaba tahmine dayanılabilir ve tekerrür süreleri nehir ağı içerisinde değişiklik gösterir. Yerel halkın veya sahada görev yapmış yetkililerin verdiği bilgilerin kullanılması sayesinde taşkın yayılım alanının sınırlarının belirlenmesi mümkündür. En doğru metot bu olmasa bile, en azından bu sayede taşkın yayılım alanı hakkında fikir sahibi olunabilir. Uzaktan algılama teknolojilerinin sunduğu veriler de taşkın yayılım alanı hakkında fikir verebilir fakat bu verilerin taşkının pik yaptığı ana yakın bir anda kaydedilip kaydedilmediğinden asla emin olunamaz. Haritaların görsel olarak karşılaştırılması en azından bazı anormalliklerin fark edilmesini sağlar. Hidrolik ölçüt değerlerin amacı aynı verilerin kullanılması durumunda hidrolik araçları karşılaştırmak (bu durum Birleşik Krallık Çevre, Gıda ve Köy İşleri Bakanlığı DEFRA’nın belgelerinde bu şekilde açıklanır) veya bir girdinin (örneğin geometrik doğruluk) kalitesindeki herhangi bir bozulmanın nihai sonuç üzerindeki etkisini kıyaslamaktır. Tek bir hipotezin bile değişmediği farklı yaklaşımları karşılaştırmak 15 açısından bu göstergeler uygun değildir fakat neredeyse tüm seçenekler farklıdır (1D/2D, istikrarlı durumun olması veya olmaması, nehir topoğrafisi, ana kanalda ölçülmüş çapraz kesitlerin olup olmaması…) Detaylı değerlendirmelerden faydalanan validasyon çalışmalarında tüm hipotezlerin benzer olduğu varsayımı vardır (yapıların nasıl göz önünde bulundurulduğu, taşkın tekerrür süresi vs.). Bu tür karşılaştırmalar yapılınca belli bir yerle ilgili sonuçlara ulaşmak mümkün olur fakat açıkça genelleme yapmak söz konusu değildir. Bir haritanın taşkın direktifi belgesi olarak geçerli sayılmasından önce dikkat edilmesi gereken bir başka konu da incelenmesi gereken noktalardır. Bu noktalar homojenliğin sağlanması ve istenen standartlara uyumu sağlayacak uzmanlığın ortaya konması için en azından aynı hipoteze dayanmalıdır (yapılar, tekerrür süresi vs). ŞEKİL 7: AYNI İLÇEDE YAYINLANAN BİRKAÇ TAŞKIN HARİTASININ KARŞILAŞTIRILMASI, GARD SU TUTMA ALANI Batı Karadeniz havzası için benzer yaklaşımlar, aynı girdiler (topografya ve hidroloji) ve eş değerdeki 1 boyutlu modeller (ARCGEORAS ile HEC-RAS ve CARTINO ile Mascaret) kullanılarak hazırlanan haritaların hassasiyeti analiz edildiğinde oldukça ilginç sonuçlar ortaya çıkmaktadır. Hidrolik modelleme görevi sırasında oluşturulan taşkın tehlike haritalarında tarihi veriler kullanılarak kalibrasyon yapılmadan elde edilen ekstrem taşkın olayları için hazırlanan haritanın taşkın yayılım alanında büyük farklar ortaya çıkmıştır. Bartın örneğinde ana nehirdeki taşkın izlerinin kullanılması ve 1998 taşkınları sırasında nehir kolundaki taşkın yayılım alanı hakkındaki bilgilerden faydalanılması sayesinde Türk uzman ve Kısa Dönem Uzmanların elde ettiği sonuçlar arasında benzerlik vardır. Sonuç olarak, modeller kullanıldığında, gerçekçi sonuçların elde edilmesi için her zaman tarihi bilgilerin kullanılması gerekmektedir. 16 3.7. Optimum Tehlike Hesaplamasında Kullanılan Temel Veriler Modelleme aşamasında aşağıdaki veriler toplanmalıdır. • Topoğrafik haritalar, • Hidrolojik veriler, Ölçüm istasyonu (deşarj, su seviyesi) Yağış verileri Kayıt altına alınmış taşkın yayılım alanı • Geometrik veriler, En kesitler Boylamasına profil Sayısal Arazi Modeli (SAM) • Hidrolik yapılar (seddeler, bağlamalar, eşikler vs.) • Hidrografik veriler (akarsu ağı, ölçüm istasyonlarının yerleri,), • Tarihi taşkınların yayılım alanları ve taşkın izleri. Deşarj ve su seviyesi verileri ile yağış ve buharlaşma verilerinin doğrulanması gerekir ve bazı istatistik testlerle doğru olmayan değerler ortaya çıkabilir. Sapan değerlerin belirlenmesi hidrolojik veri değerlendirmesi kapsamında atılacak temel adımlardan birisidir. SYM’nin daha iyi olması sayesinde hem modellerin hem de tehlike haritalarının doğruluğu artırılabilir. Ayrıca taşkın ötelemeye ilişkin matematiksel modellerin sonuçlarının yanı sıra SYM’nin kesinliği ve niteliği de taşkına meyilli alanları büyük bir doğrulukla belirlemeye yarayan başka temel bir unsurdur. Genel maksatlı kullanılan ve sadece topografik bilgilere dayalı olarak ortaya konan SYM’nin aksine kaynak olarak hidrolojik (özellikle de hidrolikte) modellemede kullanılan haritalar (izohips düzeyi ve kot noktaları) saha ölçümleri sayesinde çok doğru bir nehir kanalı çizimini beraberinde getirir. SYM doğruluğunu tanımlamak için su deşarj akışının önemli bir kısmının nehir kanalının içine doğru aktığı dikkate alınmalıdır. Böylece saha ölçümüyle elde edilebilecek yoğun kot noktalarının tanımladığı şekil güvenirliği sağlandığı için bu durum bizi daha kesin sonuçlara götürür. ŞEKİL 8: SAHA ÖLÇÜMLERİ EKLENDİĞİNDE ARTAN SYM KALİTESİ SOL: TOPOGRAFİK HARİTALARLA OLUŞTURULAN SAM - SAĞ: HİDROLİK MODELLEME ŞARTLARINI YERİNE GETİRECEK İLERİ SYM 17 SYM kalitesi sedde alanları için de çok önemlidir. Kret seddelerin nispeten küçük olan genişliği (5 m genelde) sadece SYM’nin doğruluğunu değil aynı zamanda topografik haritalar kotla ilgili bilgi kaynağı olarak kullanıldığı zaman çözünürlüğünü de önemli hale gelir. Bu durumlarda daha düşük bir çözünürlük geniş bir yükseklik çeşitliliğinin ortalamasını alır ve gerçek sedde kotunda sapma olmasına yol açar (Şekil 9). 1:25,000 ölçekli topoğrafik harita verilerine dayalı sayısal arazi modeli 15-30 m çözünürlükte elde edilebilir ve en kesit entegrasyonu ile 5-10 m azaltma yapılabilir. Fakat seddelerin genişliğinin az ŞEKİL 9: SEDDE KREST YÜKSELİĞİ olması daha yüksek çözünürlük verisi (yaklaşık 0.5ÜZERİNDE ÇÖZÜNÜRLÜĞÜN ETKİSİ 2 m) gerektirir. Bu veriler de LIDAR (Işık Saptama ve Uzaklık Tayini) tipi SYM veya ayrıntılı saha ölçümleri sayesinde elde edilebilir. En kesitlerin ilk baştaki topoğrafik bilgilerle bütünleştirilmesi için talveg, kıyı ve seddelerin kesintisiz şeklini ortaya çıkarmak gerekir. Bunun için de nehir kanalının ayrıntılı geometrisini gösteren profiller ve taşkın ovası arasındaki kotun ekstrapolasyonuna (dış değer bulma) özellikle dikkat etmek gerekir. 4. TAŞKIN RİSKİ HESAPLAMA METODOLOJİSİ Taşkın riski hesaplaması için Türkiye’de mevcut bilgi olarak CORINE arazi örtüsü 2006 kullanılmaktadır. Ülkeler tabi ki CORINE arazi örtüsü dışındaki diğer ulusal veya uluslararası kaynak veri tabanlarını kullanmakta serbesttir. Birçok ülkede taşkın riskine ilişkin ilk değerlendirme kapsamında taşkından etkilenen insan sayısı hesaplanmaktadır. Diğer risklerin (arazi kullanımı …) değerlendirilmesi için kullanılan metot ve sonuç türleri daha farklıdır. 4.1. Etkilenen İnsan Sayısının Hesaplanması 4.2. Veri Kaynağı Bölgedeki nüfusa ilişkin veriler Türkiye İstatistik Kurumu’ndan (TÜİK) alınmış ve bu veriler her bir ilçede yaşayan kişi sayısını içermektedir. Bu veriler ülke çapında gerçekleştirilen nüfus sayımıyla elde edilmiştir. Daha güncel veriler bizi daha doğru sonuçlar elde edilmesine olanak sağlayacaktır. Nüfusla ilgili verilerin ayrıştırılması amacıyla CORINE arazi örtüsü 2006 kullanılmıştır. Fakat sadece 25 hektardan daha büyük poligonlar mevcuttur. Bu veri tabanındaki tüm arazi kullanım türleri için bu ölçüt değer karakteristik bir özelliktir ve güvenilir sonuçlar elde etmek için kısıtlayıcı bir düzey belirler. Risk hesaplamasındaki en önemli unsur yerleşim yerleridir. Bu kapsamda yerleşik halk ve mülkiyet üzerindeki sonuçlar ile kişiler ve malların etkilenebilirliği dikkate alınır. 18 Etkilenen nüfusun daha doğru biçimde belirlenmesi için başta yerleşim yerleri katmanı olmak üzere karayolları ağı, ekonomik faaliyetler, kültürel miras vs. gibi taşkın sonuçlarını belirlemek için kullanılacak tematik mekânsal verilerin iyileştirilmesi gerekmektedir. 4.3. Veri Manipülasyonu Etkilenmesi muhtemel insan sayısının hesaplanması için CLC 111 ve CLC 112 sınıflarında tanımlanan her bir yerleşim yerindeki yoğunluk bilgisi kullanılarak temsili nüfus dağılımı oluşturulduktan sonra CORINE arazi örtüsü veri tabanı üzerinden tehlike haritalarının farklı taşkın olasılıkları ile kesiştirilmesi gerekir. Nüfus dağılımı için aşağıdaki metot seçilmiştir: İlk aşama: Nüfusu olan poligonlar oluşturmak CORINE sınıf 111 “sürekli yerleşim alanı” yoğun nüfuslu alanlar (dpa) olarak aktarılır. CORINE sınıf 112 “kesikli yerleşim alanı” normal nüfuslu alanlar (pa) olarak aktarılır. İkinci aşama: Yoğunluk hesaplaması Bir yerleşim yerinde yaşayan insanların yoğunluğu CORINE arazi örtüsü ve nüfus bilgileri doğrultusunda matematiksel orantılarla hesaplanır. 4.4. Verilerin Gösterilmesi Yerleşik nüfusla ilgili üç farklı sınıf örnek olarak bir insan, iki insan ve üç insan simgesi kullanılarak sembolleştirilebilir. Mevcut sınıflandırma ise şu şekildedir: (<1000, 10015000, >5000). 4.5. Risk Hesaplaması Mevcut verilere ve ülkenin taşkın riskiyle ilgili vizyonuna bağlı olarak Avrupa’da çok farklı metotlar geliştirilmiştir. Taşkın direktifi için yapılan farklı türdeki haritalar farklı internet sitelerinde görüntülenebilir (WISE ve ülkelerin kendi siteleri). Batı Karadeniz havzasında uygulanmasına karar verilen metot su derinliğine ve eldeki verilere göre 1’den 10’a kadar derecelendirilecek CORINE arazi örtüsü sınıflarına (411sulak alanlar ve 412- su kütleleri hariç olmak üzere) dayalıdır. Önerilen metot bir FAME (Modelleme ve yeryüzü gözlem tekniklerini kullanan Taşkın Riski ve Hasar Değerlendirme) raporuna dayalıdır. Bu raporda tehlike düzeyi (P1, P2, P3) ve maruz kalma sınıfı (E0, E1, E2, E3 burada E0 en az maruz kalmayı, E3 ise en fazla maruz kalmayı ifade eder) fonksiyonuna dayalı bir matris (Tablo 4) kullanılarak risk değerlendirmesi yapılması önerilmektedir. Meydana gelme olasılıkları bugün kullanılanlardan farklı bile olsa ve tehlike düzeyinin yerine tehlike düzeyine ilişkin taşkın büyüklüğü (su derinliği) bile kullanılsa bu şema kolaylıkla uyarlanabilir. 19 Tehlike Sınıflandırması Maruz Kalma Sınıfları P1 100 < T < 1000 P2 10 < T < 100 P3 T < 10 E0 R0 R1 R1 E1 R1 R2 R3 E2 R2 R3 R4 E3 R2 R4 R4 Burada: R0 = çok düşük taşkın riski sınıfı; R1 = düşük taşkın riski; R2 = orta düzey taşkın riski; R3 = yüksek taşkın riski; R4 = çok yüksek taşkın riski. T: Tekerrür süresi. TABLO 4: FAME PROJESİNE GÖRE TAŞKIN RİSKİ MATRİSİ 4.6. Tematik Risk Katmanlarının Hazırlanması Taşkın risk haritalarının uygulanması için gereken veriler şunlardır. • Taşkın tehlike haritaları (su derinliği bilgisini kapsayan shapefile), • CORINE Arazi örtüsü (CLC) veri tabanı, • CLC sınıflamalarını sıralayan dosya, • Seçilmiş göstergeler için kullanılacak olan poligon, çizgi veya nokta olarak gösterilecek tematik katmanlar (yerleşik nüfus, sosyo-ekonomik faaliyetler, çevre vs.). Taşkın riskinin hesaplanmasında sadece taşkına meyilli alanlar içerisindeki unsurlar göz önünde bulundurulur. Tüm tematik katmanlar bir CBS yazılımından faydalanarak oluşturulur ve hazırlanır. Bu katmanlara dayalı olarak riske meyilli unsurların niceliksel değerlendirmesi yapılır. Risk değerlendirmesi için halihazırda mevcut veriler bu kılavuzda yer alan Ek S2.4’te sunulmaktadır. 4.7. Suyun Derinliğine İlişkin Sınıfların Tespit Edilmesi Her bir senaryoda belli bir yer farklı yoğunlukta etki altında kalabilir. Bir taşkının büyüklüğü veya yoğunluğunu tanımlamak için kullanılan ortak unsurlardan birisi olan su derinliği farklı derecelerde hasar ortaya çıkaracaktır (bkz. Tablo 5). Sadece suyun derinliğine ilişkin bir sınıflandırmayla tüm sonuç türlerini göz önünde bulundurmak zor olduğu için mülkiyet ve nüfus öncelik olarak ele alınmalıdır. Pilot havza için projede önerildiği ve Tablo 5’de gösterildiği gibi risk haritaları oluşturmak amacıyla su derinliğine ilişkin 3 eşik tanımlanabilir. İndeks Büyüklük Düzeyi H1 Düşük H2 Orta Düzey H2 Yüksek Derinlik (m) < 0.5 0.5-1,5 > 1,5 TABLO 5: SUYUN DERİNLİĞİNE BAĞLI OLARAK HASARIN BÜYÜKLÜĞÜ 20 4.8. Taşkın Riski Matrisinin Oluşturulması Yukarıda açıklanan ilkelerden başlayacak olursak farklı risk sınıflarının oluşturulması ve etkilenebilirlik ve su derinliği sınıflaması arasındaki ilişkinin kurulması gerekir. Tablo 6’da bir örnek yer almaktadır. Pilot havzada taşkın riski hesaplaması için de bu örnek önerilmiştir. 4 tane risk sınıflaması kullanılmaktadır. • • • • R0 = ciddi bir taşkın riski yok R1 = düşük taşkın riski R2 = orta düzey taşkın riski R3 = yüksek taşkın riski Tehlike Sınıflandırması Etkilenebilirlik RISK H1 H2 H3 Düşük Orta Yüksek V1 Düşük R0 R0 R1 V2 Orta R1 R1 R2 V3 Yüksek R1 R2 R3 TABLO 6: TEHLİKE VE ETKİLENEBİLİRLİĞE GÖRE RİSK SINIFLAMASI Taşkına meyilli alanlarda bulunabilecek farklı unsurlar ile ifade edilen taşkından etkilenebilirlik konusunu daha ayrıntılı açıklamak amacıyla uzman görüşüne göre ve aşağıda belirtilen iki farklı husus dikkate alınarak tüm CORINE arazi örtüsü sınıfları risklerine göre gruplanmıştır. - Varlıkların değeri, - “Taşkınla baş etme ve taşkından sonra toparlanma yeteneği” olarak ifade edilen varlıkların direnci (belli bir büyüklükteki taşkın durumunda çeşitli varlıkların güç ve davranışları) Derece göstergeleri 1’den 10’a kadar değişmektedir. Türk uzmanlarının deneyimine göre taşkının olası tahmini etkisiyle bağlantılı olarak sıralama değişiklik gösterebilir.. Risk tahmini ve riskin gösterilmesi açısından değerleri risk sınıflarına göre sıralamak gerekmektedir. Bu maksatla aşağıdaki formül kullanılır: Risk sınıfları= Yuvarla (Derinlik Sınıfı x Derece / 10) Burada: Derinlik sınıfı – suyun derinliğiyle ilgili göstergedir (su derinliği katmanı tablosunda yer alan). Bu göstergenin düşük derinlik için değeri 1, orta derinlik için 2 ve fazla derinlik içinse 3’tür. Yuvarla: Sayının tam sayı kısmını veren matematik işlemi. Dereceleme dosyası ayrı bir elektronik tabloda hazırlanır (Tablo 7). Bu tablonun CORINE arazi örtüsü ile bağlantısı kurulacaktır. CBS yazılımı kapsamındaki iş akışı Ek S2.5’te yer almaktadır. 21 TABLO 7: CLC DERECELENDİRMESİ VE TEHLİKE SINIFLARINA DAYALI OLARAK TANIMLANAN RİSK SINIFLARI CLC Kodu CLC Sınıfı Derece Derinlik Sınıfına Karşılık Gelen Risk Sınıfı Düşük Orta Yüksek 111 Sürekli yerleşim alanı 10 1 2 3 112 Kesikli yerleşim alanı 10 1 2 3 121 Endüstriyel ya da ticari birimler 9 1 2 3 122 Yol ve demiryolu ağları ve ilgili araziler 9 1 2 3 123 Liman bölgeleri 9 1 2 3 124 Havalimanları 9 1 2 3 131 Maden çıkarma alanları 8 1 2 2 132 Çöplükler 8 1 2 2 133 İnşaat alanları 8 1 2 2 141 Yeşil kentsel alanlar 2 0 0 1 142 Spor ve eğlence tesisleri 2 0 0 1 211 Sulanmayan ekilebilir arazi 6 1 1 2 212 Sürekli sulanan alanlar 6 1 1 2 213 Pirinç tarlaları 4 0 1 1 221 Üzüm bağları 6 1 1 2 222 Meyve ağacı ve dutsu meyve 3 0 1 1 231 Otlaklar 1 0 0 0 242 Karmaşık ekim biçimleri 6 1 1 2 243 Önemli bir kısmı doğal bitki örtüsüyle kaplı birincil olarak tarım amaçlı kullanılan alanlar 4 0 1 1 311 Geniş yapraklı orman 6 1 1 2 312 İğne yapraklı orman 6 1 1 2 313 Karışık orman 6 1 1 2 321 Doğal çayırlar 3 0 1 1 322 Fundalıklar ve çalılıklar 3 0 1 1 324 Ağaçlık-ağaççık geçişi 3 0 1 1 331 Plajlar, kumul, kum 3 0 1 1 332 Çıplak kayalıklar 3 0 1 1 333 Seyrek bitki örtülü alanlar 3 0 1 1 Burada sunulan yaklaşım AB düzeyinde Taşkın Direktifinde yer alan şartlara göre raporlanan taşkın riskine kıyasla daha ayrıntılı bir risk değerlendirmesi yapılmasını sağlar. Taşkın Direktifine göre daha basit metodolojiler kullanmak mümkündür. Bu durumda risk haritaları sadece meydana gelmesi muhtemel zorunlu olumsuz sonuçları gösterecektir (etkilenmesi muhtemel kişiler, ekonomik faaliyet türü, IPPC tesisleri ve Su Çerçeve Direktifinde bahsedilen korunan alanlarla ilgili gösterge rakam. Bkz. Ek S2.6) 22 5. TAŞKIN TEHLİKESİ VE RİSK HARİTALARININ İÇERİĞİ VE GÖRSELLİK 5.1. Altlık ve Genel Şablon Kullanılan altlık 1:25.000 ölçekli topoğrafik haritalarından oluşan raster harita dosyasıdır. Bu haritalar ulusal projeksiyon sisteminde coğrafi olarak referansı olan haritalardır. • Daha iyi kontrast ve görsellik için sunum siyah ve beyaz üzerine yapılacaktır. • Tehlike haritasının başlığında taşkın senaryosu ve nehrin adı yer alacaktır. • Risk haritasının başlığında taşkın senaryosu ve nehrin adı yer alacaktır. • Orman ve Su İşleri Bakanlığı logosu harita başlığının üstünde yer alacaktır. • Lejant liste şeklinde açıklamalar içerecek ve tehlike ve risklerle nehir kanalları renkli olarak belirtilecektir. Risk haritalarında etkilenen nüfusla, hastaneler, okullar, kültürel miraslar, camiler ve sanayiyle ilgili semboller bulunacaktır. • Kamuoyuna sunum maksatlı her iki harita türü de hazırlanmalı ve yeterli ölçekte basılmalıdır. Pilot havza için uygun ölçek 1.25 000’dir ve bu ölçek ülke için uygun bir ölçek olarak düşünülmektedir. 5.2. Taşkın Tehlike Haritaları Taşkın tehlike haritaları; mekânsal planlama, bölgede yaşayan nüfusun uyarılması ve halkın bilgilendirilmesi için kullanılabilecek pratik bir araçtır. Bu haritalar sadece yüksek, orta ve düşük olasılıklı taşkın yayılımını göstermekle kalmayacak aynı zamanda su derinliğini de gösterecektir. Uygun olduğu zamanlarda üye ülkeler üç senaryonun hepsi ilgili su akışı veya akış hızıyla ilgili bilgi de hazırlayabilir. Dört su derinliği sınıfına göre modelleme yapıldıktan sonra ortaya çıkan su derinliğiyle ilgili grid dosyanın dönüştürülmesiyle tehlike haritaları oluşturulur. Pilot havza için su derinlik sınıfları şunlardır: - 0-0.5 m; 0.5-1.5 m; 1.5-3 m; 3 m’nin üzerinde. Tehlike katmanının gösterilmesi için dört farklı mavi renk sınıfı kullanılacaktır. Ayrıca, arka planın kullanılabilir hale gelmesi için yüzde 30 oranında şeffaflık uygulanmalıdır (Ek S2.7). Aşağıdaki gibi renk körlerinin de kolaylıkla görebilmesi ve kolayca baskı alınabilmesi için seçilen renk gölgeleri yer almaktadır. “http:/colorbrewer2.org” sitesinden faydalanılmıştır. TABLO 8: TAŞKIN TEHLİKE SINIFLARINI GÖSTEREN RENK GÖLGELERİ Derinlik Sınıfı Kırmızı Yeşil Mavi 0-0.5m 241 238 246 0.5-1.5m 189 201 225 1.5-3m 116 169 207 >3m 5 112 176 23 5.3. Taşkın Risk Haritaları Taşkın risk haritaları taşkın riskleriyle ilgili mevcut bilginin sunulması ve paylaşılması açısından önemli bir temel teşkil eder ve uygulamayı kolaylaştıran pratik bir araçtır. Her bir senaryo için bir harita hazırlanacaktır. Yüksek, orta ve düşük olasılıklara sahip olarak taşkınların farklı yayılım alanları olabileceği için haritada gösterilen unsurların (çeşitli arazi kullanımlarına maruz kalan alanlar, yerleşim yerleri, etkilenen kişi sayısı ve göstergeler) her üç harita için de ayrı hazırlanması zorunludur. Risk haritalarında gösterilen bilgiler açısından yüksek risk, orta düzey risk ve düşük riske karşılık gelecek şekilde kırmızı-turuncu-sarı olmak üzere üç renk sınıfı tanımlanabilir. Bunlara ek olarak “risk yok” sınıfı da açık yeşil rengiyle gösterilir. Tehlike katmanı durumunda olduğu gibi taşkın riski katmanında da (grid veya vektör) yüzde 30’luk bir şeffaflık kullanılacaktır. 1 Aşağıdaki gibi renk körlerinin de kolaylıkla görebilmesi ve kolayca baskı alınabilmesi için seçilen renk gölgelerine yer verilmiştir. 1 (Tablo 9) Risk sınıfı Renk Kırmızı Yeşil Mavi Yüksek Kırmızı Orta düzey Turuncu 240 59 32 254 178 26 Düşük Risk yok Sarı 255 237 160 Yeşil 196 227 187 TABLO 9: TAŞKIN RİSK SINIFLARINI GÖSTEREN RENK GÖLGELERİ 1 BKNZ HTTP:/COLORBREWER2.ORG Etkilenebilecek unsurlar (ilgi alanları) sembollerle gösterilir (aşağıda yer alan lejanta uygun olarak). Bu unsurlar nokta olarak gösterilebilir: • İdari birimler • İbadethaneler • Yerel kurumlar • Hastaneler • Eğitim kurumları • Kültürel miraslar Korunan alanlar özel çerçevelerle gösterilir (Şekil 10). ŞEKİL 10: TAŞKIN RİSKİ HARTİA ŞABLONLARI LEJANTI Taşkın direktifi haritaların düzenli olarak güncellendiği uzun dönemli bir gündeme sahiptir. Su tutma alanlarının sürekli değiştiği (arazi kullanımı, yapılar vs.) ve bilgi ve modelleme araçlarının da sürekli iyileştiği için bu güncelleme gereklidir. Bu sebeple bahsi geçen bu uzun vadeli perspektif bir sonraki güncellemeye hazırlık yapmak gerektiğini hatırlatan bir husustur. Özellikle de bu uzun vadeli perspektif bilgi toplama prosedürlerinin oluşturulmasını teşvik etmelidir. 24 Planlanabilecek ve tartışılabilecek örnek eylem seçenekleri şunlardır: • • • Döngünün tamamlanmasından sonra sonuç olarak ortaya çıkan değerlendirme ve haritalar mevcut ve devam eden detaylı çalışmalarla karşılaştırması yapılarak daha derinlemesine analiz edilebilir. Bu sayede metotların güvenirliğinin değerlendirilebilmesi ve prosedürlerin iyileştirilmesi mümkün olacaktır (özellikle de otomasyona geçilmiş yaklaşımlar seçilirse). Haritaların (ve eşlik eden dokümanların) bilgi iletme yeterliliklerinin kontrol edilmesi ve yanlış yorumlama risklerinin tespit edilmesi amacıyla harita kullanıcı grupları (profesyonel kullanıcılar, karar alıcılar, vatandaşlar vs.) tarafından testlerin uygulanması. Çıktıların sonraki güncellemeler için faydalı olabilmesi için gelecekteki çalışmalara ilişkin şartların yazılması (özellikle de kamu sübvansiyonlarına izin veriliyorsa). Örneğin detaylı bir çalışma mevcut durumda çalışmaya konu olan alan öncelikli taşkın alanı olarak tanımlanmamış bile olsa Taşkın Direktifi’nin tanımladığı üç tekerrür süresini içerecek tamamlayıcı bir simülasyonu da kapsamalıdır. Mevcut bilgilerden mümkün olduğunca fazla toplamak ve taşkın direktifinin öngördüğü iki bildirim döngüsü arasında mümkün olduğunca fazla bilgi üretmek. (nehirlerin en kesitleri, altyapıların geometrisi, su seviyeleri ölçümleri, olay raporları vs.) Herhangi yeni bir çalışma için veri mülkiyeti ve formatları, çıktı formatları ve hatta değişken model formatları hakkında tavsiye verilebilir. Açık formatların veya Bakanlığın hâlihazırda kullandığı formatlara uyumlu formatların kullanılması teşvik edilebilir. Burada maksat Taşkın Direktifiyle ilgili sonraki görevlerin, verilerin veya modelin kendisinin bile mümkün olduğunca uyumluluğunu sağlamaktır. 25 6. KAYNAKÇA 23 Ekim 2007 tarihli taşkın risklerinin değerlendirilmesi ve yönetimi hakkında 2007/60/AT sayılı AVRUPA PARLAMENTOSU VE KONSEYİ DİREKTİFİ. Bakınız : http://ec.europa.eu/environment/water/flood_risk/index.htm Stanciu P., Chendeş V., Corbuş C., Mătreaţă M. (2009), G.I.S. procedure for floodprone areas mapping based on the results of the flood simulation models, Studia Universitas Babeş-Bolyai, Geographia, ISSN: 1221-079x, v. LIV (3), sf. 139-145 *** (2013), Reporting of spatial data for the Floods Directive (Part II). Guidance on reporting for flood hazard and risk maps of spatial information, Atkins Limited, 97 p. *** (2013), Guidance for Reporting under the Floods Directive (2007/60/EC). Guidance Document No. 29: A compilation of reporting sheets adopted by Water Directors Common Implementation Strategy for the Water Framework Directive (2000/60/EC). 2013 – 071 sayılı Avrupa Komisyonu Teknik Raporu, ISSN 1725-1087, 68 p. 26 EK S2 EK S2.1 HARİTA TÜRLERİ TAŞKIN TEHLİKE HARİTALARI: “Taşkın tehlike haritaları hem geçmişte meydana gelmiş hem de farklı olasılıklarla gelecekte meydana gelmesi beklenen taşkın olaylarını kapsar. Bu haritalar seçili bir ölçekte tehlikenin yoğunluğu ve büyüklüğünü gösterir ve arazi kullanımı kontrolü, yapıların taşkına karşı dayanıklı hale getirilmesi, taşkın farkındalığı ve taşkınlara karşı hazırlıklı olma gibi durumlar söz konusu olduğunda dikkate alınacak hususların temelini teşkil eder”. (Excimap raporu, 2007.) Bu haritalarda taşkını tanımlayan taşkının yayılımı, derinlik, hız gibi fiziksel değişkenler tek tek gösterilir: TAŞKIN TEHLİKE SEVİYESİ HARİTASI: Bu haritalar “tehlike” seviyelerini gösterir. Bu seviyeler hidrolik parametreler ve olasılık kombinasyonu kullanılarak tanımlanır (“tehlike matrisi”). Parametrelerin seçimi ve sıralamalar beklenen sonuçlara uygun olarak uzmanlar tarafından yapılır ve çoğunlukla karar almak için kullanılır (örneğin arazi planlama sınıfları). Excimap grubuna oluşturmaktadır. göre tehdit haritaları tehlike haritalarının alt kategorisini TAŞKIN RİSK HARİTALARI: Risk tehlike ve etkilenebilirliğin birleşmesinden oluşur. Tehlike Olasılıklara göre olguları tanımlayın ve niceliklendirin Ciddiyet Değişkenler Kullanım bir araya getirme Tehlike seviyesi Söz konusu olgunun beşeri faaliyetler üzerinde beklenen sonuçlarını bir hiyerarşi içinde tanımlayın Fiziksel değişkenler, tek Tehlike seviyesi, hidrolik tek tanımlanır (su derinliği, parametreler ve tehlike hız, taşkının süresi...), ve matrisi aracılığıyla yoğunlukları (hız için : iki belirlenen olasılıklar parametre vardır, yoğunluk üzerinden tanımlanmıştır ve yön) Bilgilendirme, teşhis, taşkınlara karşı hazırlıklı olma... Genellikle : dağıtılmış değişkenler (sürekli haritalar) Önceliklendirme, arazi planlama... Sürekli haritalar (arazi planlaması için), veya her idari birim için bir araya getirme Risk Doğal olguların sonuçlarını nicelik olarak tanımlayın Niceliksel göstergeler tehlike değişkenleri ve etkilenebilirlik değişkenlerine dayalı olarak oluşturulur. Örneğin, taşkın ovasında yaşayan kişi sayısı, taşkın ovasındaki nüfus yüzdesi, taşkın hasarları vs... Ekonomik teşhis, teknik çözümlerin belirlenmesi için bilgilendirme unsurları Sürekli haritalar, her idari birim için bir araya getirme, taşkın rejimi üzerinde bir araya getirme (beklenen yıllık hasarlar) Tablo 10: Taşkın, Tehdit Ve Risk Haritalarının Suni Karşılaştırma Örneği 27 EK S2.2 TTRH (TAŞKIN TEHLİKE VE TAŞKIN RİSK HARİTALARI) VERI TABANININ VERI İÇERIĞI Raporlama kapsamında verilerin Avrupa Komisyonu raporlama şartlarına uygun olarak yapılandırılması zorunludur: • Potansiyel Ciddi Taşkın Riski Taşıyan Alanların listesi • Taşkın Tehlike ve Taşkın Risk Haritalarında karşılık gelen Potansiyel Ciddi Taşkın Riski Taşıyan Alanlar • Taşkının kaynağı • Taşkının/haritaların/Potansiyel Ciddi Taşkın Riski Taşıyan Alanlarının türü • Kıyı bölgeleri ve yeraltı suları tipindeki taşkınlarda Madde 6(6) ve/veya Madde 6(7)’nin uygulanıp uygulanmayacağı • Tekerrür süresi (sıklık, tekerrür veya olasılık: bunlardan birisi) • Shapefile içindeki Microsoft Access veri tabanıyla bağlantılı tehlike alanına verilen kod (EU_CD_HLP, EU_CD_HMP veya EU_CD_HHP) • TTRH’nin yaygınlaştırılması/paylaşılması için kullanılan URL bağlantısı • Etkilenen nüfus: Potansiyel olarak taşkından etkilenmesi muhtemel alandaki kişilerin gösterge sayısı • Çevre hasarlarının türü: - B21: su kütlesinin durumu - B22: korunan alanlar - B23: kirlilik kaynakları - B24: diğer çevresel potansiyel olumsuz sonuçlar - B25: yok - Endüstriyel emisyon direktifi kapsamına etkilenebilecek kurulum ve tesisat sayısı • Etkilenen kültürel miras türü: - B31: kültürel varlıklar - B32: peyzaj - B33: diğer - B34: yok • Etkilenen ekonomik faaliyet türü: - B41: mülk - B42: altyapı - B43: kırsal arazi kullanımı - B44: ekonomik faaliyet (genel) - B45: diğer - B46: yok 28 giren ve potansiyel olarak Metin Özetleri: Her Yönetim Birimi için • Özet 1: Tehlike haritaları metodolojisi Özet 10.000 karakterden daha az olmalı ve içerisinde kullanılan metotlar yer alacaktır. Taşkının yayılımı (sayısal arazi modellerinin çözünürlüğü de dahil olmak üzere), taşkın olma olasılıkları (neden bazı olasılıkların seçildiğine dair bilgi de bu kısma dahildir) veya tekerrür süreleri, derinlik veya su seviyesi, hız veya akış (uygun olduğu durumlarda), kullanılan modeller, veri setleri, belirsizlikler ve eğer söz konusuysa iklim değişikliğinin haritalama çalışmasında dikkate alınıp alınmadığı (madde 6) bu özette açıklanmalıdır. • Özet 2: Eğer “Kıyı Alanları” ve/veya “Yeraltı Su Kaynakları” alanlarına ‘evet’ cevabı yazılmışsa bu özet hazırlanır. Belli bir yer altı suyu veya kıyı taşkın senaryosunun hariç bırakılması ve bu kararların gerekçelerine ilişkin özet 5000 karakterden daha az olmalıdır. Bu özette ayrıca kıyı alanlarında yeterli düzeyde korumanın sağlandığına dair bir gerekçe ve madde 6(6) ve 6(7)’nin uygulandığı alanların bilgisi de yer alacaktır. • Özet 3-1: Kişi sayısı hesaplama metodolojisi Bu özet 5,000 karakterden daha az olmalı ve her bir taşkın senaryosu için etkilenen kişilerin sayısını (Madde 6.5.a) belirlemek için kullanılan metotlar (kriterler de dahil) yer almalıdır. • Özet 3-2: Ekonomik faaliyet türünün belirlenmesi metodolojisi Bu özet 5,000 karakterden daha az olmalı ve her bir taşkın senaryosu için etkilenen ekonomik faaliyet türünü (Madde 6.5.b) belirlemek için kullanılan metotlar (kriterler de dahil) yer almalıdır. • Özet 3-3: Endüstriyel emisyonlar direktifi (IED) kapsamına giren tesislerin yerlerini belirleme metodolojisi Bu özet 5,000 karakterden daha az olmalı ve her bir taşkın senaryosu için IED kapsamına tesislerin (Madde 6.5.c) yerlerini belirlemek için kullanılan metotlar (kriterler de dahil) yer almalıdır. • Özet 3-4: SÇD kapsamındaki korunan alanlar üzerindeki etkinin belirlenmesi metodolojisi Bu özet 5,000 karakterden daha az olmalı ve her bir taşkın senaryosu için SÇD kapsamına giren korunan alanlar (madde 6.5.c) üzerindeki etkinin belirlenmesi için kullanılan metotlar (kriterler de dahil) yer almalıdır. Özet 3-5: Üye ülkelerin konuyla ilgili olduğunu düşündüğü diğer bilgiler Bu özet 5,000 karakterden daha az olmalı ve her bir taşkın senaryosu için üye ülkeler tarafından konuyla ilgili olduğu düşünülen diğer bilgi türlerinin (Madde 6.5.d) belirlenmesinde kullanılan metotlar (kriterler de dahil) yer almalıdır. Özet 4: Haritaların hazırlanması için yönetim birimleri arasında kurulan uluslararası koordinasyon ŞARTLI. Sadece uluslararası yönetim birimi varsa bu özet bildirimi yapılacaktır. Taşkın haritaları hazırlanırken nehir havzası bölgesi / yönetim birimi düzeyinde koordinasyonun nasıl kurulduğuna dair özet metin 5,000 karakterden daha az olacak şekilde hazırlanmalıdır. Ayrıca bu özetin içinde farklı üye ülkeler arasında 29 paylaşılan nehir havzası bölgesi/yönetim birimi düzeyinde öncelikli bilgi paylaşımının nasıl yapıldığı da açıklanacaktır (Madde 6.2). • Özet 5: Taşkın haritalarının içeriğinin nasıl anlaşılması gerektiğine dair bir özet. Taşkın haritalarının içeriğinin nasıl anlaşılması gerektiği ile haritaların ölçeğini, maksat/kullanım alanlarını, doğruluğunu, lejantlarını, yayım tarihini, sorumlu makamları ve daha fazla bilgi alınması gerektiğinde hangi bağlantılara (Madde 10.1) başvurulması gerektiğini açıklayan özet metinler 10.000 karakterden daha az olacak şekilde hazırlanmalıdır. (WISE aracılığıyla kamuoyuna sunulacaktır). • Özet 6: Eski haritaların (TD’den önceki) yeniden kullanılması durumunda bu özet ortaya konur. ŞARTLI. Sadece Madde 13(2) uygulanırsa bu özet yapılacaktır. Madde 13.2’nin uygulandığını bildiren özet metni 5000 karakterden az olacaktır. Bu özet içerisinde Madde 13.2’ye uygun olarak hazırlanan haritaların Madde 6’da yer alan şartlara eşdeğer bilgi sağladığını açıklayan gerekçeler ve bu konudaki ek bilgiler yer alacaktır. 30 EK S2.3 SU HAVZASININ TİPOLOJİSİNE GÖRE MODELLEME METODU Kent havzası Ani Taşkın Havzası Nehir havzası Meteoroloji Hidroloji Bölgesel model: çok ince ağ gözü (2.5 km) Bölgesel model: çok ince ağ gözü (2.5 km) Ulusal model (8 km) Abaküs Haliçler Ulusal model (8 km) + Fırtına dalgaları Yer altı suyu havzası Ulusal model (8 km) Kıyı havzası Ulusal model (8 km) + Fırtına dalgaları Akış Hidroliği Tank modeli 1D hidrolik + kinematik dalga Akarsu kolları için tank modelleri 1D veya 2D hidrolik 1D veya 2D hidrolik Akarsu kolları için tank modelleri Deniz Hidroliği 2D gelgit modelleri. Su seviyesinde kabarma. Gelgit oyuğu ve tsunamiler için hidrost değil. 1D veya 2D hidrolik 2D gelgit modelleri. Su seviyesinde kabarma. Tsunamiler için hidrost değil Hidrojeoloji yer altı suyu gelişimi için tank modeli Not:Mikro gelgitlerin olduğu bir denizdeki deniz taşkınları (kıyı havzaları) için karmaşık hidrolik modeller yerine deniz seviyesiyle topoğrafyayı karşılaştıran basitleştirilmiş modeller kullanılabilir. 31 EK S2.4 TAŞKIN TEHLİKE VE RİSK HARİTALARINA DAHİL EDİLECEK KATMANLAR Dahil edilecek katmanlar Katman türü Kaynak (üretici) Gerekli veri dönüşümü, sunum özellikleri hakkında bilgi Diğer yorumlar … Tüm haritalar için arka plan katmanları Potansiyel Ciddi Taşkın Riski Taşıyan Poligon SYGM/DSI İzohips, kırmızı Alanların sınırlandırmas ı Potansiyel Ciddi Taşkın Riski Taşıyan Çizgi Alanlar SYGMIT/DSI içindeki nehrin seçili kısımları Taşkın koruma Çizgi tesisleri DSI Mavi çizgi Nokta Kentsel alan Poligon Bölge temelli/ Potansiyel Ciddi Taşkın Riski Taşıyan Alanlar içinde gerçekleştirilmiştir Nehir üzerinde kesitler / Potansiyel Ciddi Taşkın Riski Taşıyan Alanlar içinde gerçekleştirilmiştir Seddeler için ağırlık Potansiyel Ciddi Taşkın Riski merkezi noktaları/ Taşıyan Alanlar kapsamındaki Potansiyel Ciddi Taşkın sedde ve barajlar Riski Taşıyan Alanlar Evet – barajlar için noktalar Barajlar için mavi poligon veya poligon 1/25,000 ölçekli topografik evet haritaların renkli rasteri Topografik Raster SYGM-IT altlık harita İl Poly sınırlandırmas SYGM-IT İzohips, gri çizgi ı Bölge Poly SYGM-IT İzohips, rengi? sınırlandırmas çizgi ı Harita 01-Taşkın tehlike haritaları 4 harita: Senaryo başına 1 harita (3 harita) + 1 sentez haritası Taşkına uğramış alan: Poligon Su derinlik sınıflarına göre Proje düşük olasılık ve raster renkler: Kılavuzlara bkz (uç olaylar) Taşkına uğramış alan: Poligon Su derinlik sınıflarına göre Proje orta düzey ve raster renkler: Kılavuzlara bkz olasılık Taşkına Poligon Su derinlik sınıflarına göre Proje uğramış alan: ve raster renkler: Kılavuzlara bkz yüksek olasılık Harita 02: Taşkın risk haritaları Senaryo başına 1 harita (3 harita) Olasılıklarına göre farklı Taşkın SYGMrenklerle gösterilen poligonlar: Poligon sınırlaması IT/DSI Düşük, orta, yüksek (dış sınır taşkın alanındakiyle aynı) Nüfus Gözlemler evet evet evet evet evet Evet evet/bölge düzeyinde – küçük ilçeler için kontrol edin SYGM-IT Potansiyel Ciddi Taşkın Riski Haritalardan dwg alınır, Taşıyan Alanların haritaları ile yerel yazılım aynı Binalar Poligon SYGM-IT Tarım alanı Poligon SYGM-IT Haritalardan dwg alınır, yerel yazılım Potansiyel Ciddi Taşkın Riski Corine Arazi Örtüsü Kırmızı poligon 32 Taşıyan Alanların haritaları ile aynı Ekonomik alan Poligon SYGM-IT Potansiyel Ciddi Taşkın Riski Taşıyan Alanların haritaları ile aynı Corine Arazi Örtüsü Potansiyel Ciddi Taşkın Riski Corine Arazi Örtüsü Taşıyan Alanların haritaları ile Milli parklar ve doğal korunan Poligon alan SYGM-IT Sağlık tesisleri Nokta SYGM-IT X,Y koordinatları Nokta SYGM-IT X,Y koordinatları Nokta SYGM-IT Nokta SYGM-IT Evet Nokta Nokta AFAD Hayır Nokta SYGM-IT Hayır Nokta SYGM-IT Evet, Nokta SYGM-IT Hayır Havaalanı Nokta SYGM-IT Hayır Elektrik trafosu Nokta SYGM-IT Hayır Nokta SYGM-IT Hayır Nokta SYGM-IT Nokta SYGM-IT Nokta SYGM-IT Eğitim tesisleri (okullar ..) IPPC olarak sınıflandırılan tesisler Arıtma tesisleri > 2000 Eq kişi Kriz yönetimi için kullanılan tesisler Cezaevi tesisleri İçme suyu tesisleri Demiryolu istasyonu Kriz yönetiminde hassas diğer tesisler Kültürel miras Diğer altyapılar Diğer kamu binaları Kentsel ve endüstriyel boşaltım noktaları Katı atık tesisleri Korunan alanlar ve yabani hayat Karayolları ve eşdeğerler Milli parklar için ayrı katman aynı Endüstriyel saha/ poligon Hayır Sembol Sembol Sembol Sembol Nokta SYGM-IT Nokta SYGM-IT Nokta SYGM-IT Çizgi SYGM-IT Ana yollar Çizgi SYGM-IT Şekle dönüştürülmüş açık sokaklar Şekle dönüştürülmüş açık sokaklar Ana demiryolları Çizgi SYGM-IT Şekle dönüştürülmüş açık sokaklar Sembol Sembol 33 EK S2.5 CBS YAZILIMINDA TAŞKIN RİSKİ HESAPLAMASI SÜREÇ AKIŞI Pilot havzada yapılan risk haritalamasında izlenen aşamaları: 1. Bölüm 4.2 ve üçüncü tabloda açıklanan ve derecelendirme yapılırken kullanılan metodolojiye göre her bir arazi kullanım sınıfı için risk değerler belirlenecektir. 2. Aşağıdaki şemada gösterildiği gibi CORINE arazi örtüsü shapefile dosyasına eklenmek üzere xls veya dbf dosyası (derece dosyasının) hazırlanacaktır. CLC_id 111 112 121 ... ... Derece 10 10 9 ... ... 3. ArcGIS içinde “Join/Birleştir” fonksiyonunu kullanarak Rank/derece dosyasından derece değerlerini CLC değer tablosuna ekleyin. - “Join” fonksiyonun kullanacağı alanlar shapefile için [Code_L3] ve xls/dbf dosyası için [CLC_id] alanıdır. Kullanılan alanların değerleri aynı olmalıdır. - [Code_L3] 3. Seviye arazi kullanımının kodudur ve 3 basamaktan oluşur. 4. CLIP/KES fonksiyonunu kullanarak taşkın yayılımı içindeki CORINE arazi örtüsü değerlerini alıp kullanın. Bu fonksiyonu 3 senaryonun hepsi için uygulamak bir sonraki şemada gösterildiği gibi 3 shapefile elde edilecektir. - Her klipten sonra, yeni CLC’yi yeni bir shapefile olarak dışa aktarın. Girdi özelliği CLC CLC CLC Klip özelliği Flood_extent_10 Flood_extent_100 Flood_extent_1000 Çıktı özelliği CLC_10 CLC_100 CLC_1000 5. Yeniden sınıflandırma olması için bu 3 grid için su derinliğini de içerecek şekilde istatistiki bilgileri hesaplayın. - Arc katalogunda, “grid derinliği/depth grid”in üzerine gelip sağ fareye tıklayın ve “Calculate statistics” özelliğini seçin. - 3 gridin hepsi için aynı işlemi tekrar edin 6. Grid derinliklerini 3 sınıfa ayırarak yeniden sınıflandırın: <0.5, 0.5-1,5 ve >1,5 m - ArcGIS projesine grid derinliklerini ekleyin; - Arc araç kutusunda, şu özellikleri seçin: Spatial Analyst Tools → Reclass → Reclassify (Mekansal Analiz Araçları → Sınıfları tekrar belirler → Tekrar sınıflandır) - Gridi [Input Raster] olarak seçin; - Classify/sınıflandır kutucuğunda: Sınıfları seçin: 3 34 “Break Values” bölümünde, derinlik sınıflarına uygun olarak değerleri 0.5; 1,5 olarak değiştirin ve son değeri aynen bırakın (maksimum değerden daha yüksek bir değer bile olabilir) - 3 yeni grid elde edilecektir: Depth10_3c (Derinlik) Depth100_3c Depth1000_3c - Yeni gridlerde sadece üç değer olacaktır (yeniden tespit edilen “Break Values” özelliğine uygun olarak): 1 (0.5 m’den az derinlik için) 2 (0.5-1,5 m arası derinlik için) 3 (1,5 m’den fazla derinlik için) 7. Derinlik gridlerini vektör formatına dönüştürün (polygon): - “Arc” araç kutusunda, şu adımları izleyin: Conversion Tool → From Raster to polygon (Dönüştürme Aracı → Taramadan Poligona dönüştür) Girdi: Depth10_3c Çıktı: Depth10_3c_polyg Sonuç olarak “GRIDCODE” isimli bir çıktı oluşacaktır, bu çıktı da derinlik sınıflarından (1,2 veya 3) oluşacaktır. - Diğer iki senaryo için de aynı komutu tekrar edin 8. CORINE derece dosyalarıyla derinlik sınıfları dosyalarını birleştirin - Arc araç kutusunda şu adımları izleyin: Analyst tools → Overlay → Union: [Input Features] içerisinde öncelikle CLC_10 ve bundan sonra Depth10_3c_polyg seçin CLC_10_depth adında yeni bir dosya oluşturulacaktır. Bu dosya içinde hem CLC’den elde edilmiş özellik tabloları (Rank field dosyası dahil) hem de derinlik sınıfları tabloları yer alacaktır. - Diğer iki senaryo için de aynı komutu tekrar edin 9. Risk sınıflarını hesaplayın - Son shapefile’a ait özellik tablosuna yeni bir tablo ekleyin komutu) (Add Field Adı: Risk_cls “Short Integer” olarak tanımlayın - Risk sınıflarını hesaplayın [Risk_cls] alanında sağ fare yapın ve “Field calculator” komutunu seçin “Field calculator” kutusuna GRIDCODE * Rank / 10 yazın Not: Shapefile dosyalarının veya alanların isimlerin başka olabilir 35 EK S2.6 MARUZ KALAN ALANLARDAKİ HARİTALAMA ÇALIŞMALARI İÇİN ALTERNATİF METOTLAR Eşleştirme projesindeki kısa dönem uzmanlar tarafından önerilen alternatif bir metot Türk uzmanların seçtiği metoda kıyasla daha basittir. Maruz kalan varlıklarla (yerleşim yerleri, ekonomik faaliyet, kültür mirası vs.) ilgili temsili ilgili alanları üzerinde anlaşılmış metotta da aynıdır. CORINE arazi örtüsünün kullanımı farklıdır. Bunun anlamı da aşağıdaki tablodan faydalanarak sadece arazi kullanımı ve haritalamanın yeniden sınıflandırılmış olmasıdır. Lejant adı Yerleşim yerleri Ekonomi Tarım – yüksek üretim değeri Tarım – düşük üretim değeri Ormanlar ve az miktarda bitki örtüsü "Kırmızı Yeşil CORINE Arazi kullanım sınıfı Mavi" modeli 255 149 0 1.1 Kent örtüsü 1.2 Endüstriyel, ticari ve ulaşım birimleri 162 80 230 1.3 Maden, çöplük ve inşaat alanları 2.1 Ekilebilir arazi 245 202 122 2.2 Kalıcı ekinler 2.3 Otlaklar 205 205 102 2.4 Heterojen tarım alanları 1.4 Tarım dışı yapay yeşil alanlar 3.1 Ormanlar 112 168 0 3.2 Fundalık ve/veya otsu bitkilerin karışım alanları 3.3 Az veya hiç bitki örtüsü olmayan çıplak alanlar Sulak alanlar ve seyrek bitki örtüsü 152 230 0 4.1 İç sulak alanlar Su 0 166 230 4.2 Denize yakın sulak alanlar 5.1 İç sulak alanlar 5.2 Deniz suları Bu yöntemle farklı ekonomik faaliyet türlerinin olduğu alanların haritasını çıkarmak mümkün olacaktır. - Taşkın riskleriyle ilgili düşük değerler (su, sulak alanlar, düşük değerli tarım, ormancılık) ve - Daha üst seviyeli alanlar (yerleşim yerleri, ekonomik faaliyetler, yüksek değerli tarım). Ayrıca bu yöntemde her taşkın senaryosu için arazi kullanımını düzgün renklerle göstermek mümkündür. Bu kapsamda farklı sınıflara ait taşkın etkileri dikkate alınır. Bu metodun kullanılması su derinlik gridleri bilgisi mevcut olmadığı zaman uygundur. 36 Bu metot ile elde edilecek sonuç tüm senaryolar için tek bir risk haritası olacaktır. Ayrıca arazi kullanımı taşkının en çok yayıldığı alanda haritaya aktarılacaktır (bu durumda Q1000). 37 EK S2.7 TAŞKIN TEHLİKE VE RİSK HARİTALARI (FHRM) KAPSAMINDA KULLANILMASINA KARAR VERİLEN ŞABLONLAR - TEHLİKE 38 EK S2.8 FHRM KAPSAMINDA KULLANILMASINA KARAR VERİLEN ŞABLONLAR - RİSK 39 EK S2.9 MONO-FREKANS DEĞERLENDİRMESİNİN ÖZELLİKLERİ Mono-frekans çalışmaları genellikle bölüm bölüm yapılan çalışmaları işaret eder. Her kısım için hidrolojik analizlerin sonucuna göre bir girdi hidrografı özel olarak tasarlanır. Nehirlerin birleşmesinden sonra oluşan akımın hesaplanması membadan gelen katkı eklenmediği sürece mümkün olmayacaktır. Bu katkı eklenmezse tahmini frekans değişir (nehrin bir kolunun 100 yıllık pikinin nehrin başka bir kolundan gelen 100 yıllık pikle aynı anda buluşması daha fazla bir akışa ve daha önemli bir taşkına sebep olacaktır. Burada tahmini tekerrür süresi 100 yıldan fazladır). Sonuç olarak mono frekans haritaları ilişkili görünmemeli fakat nehir birleşim yerlerindeki süreksizliği göstermelidir. Bu haritalar genelde daha kolay okunması için ve teknik açıklama yapmak zorunda kalmamak için yukarıda önerildiği gibi daha sonradan düzeltilir. Bu “iyi uygulamalar” hidrolik çalışmaların veya doğal taşkın yayılım bölgelerinin bir kısım boyunca hidrografı değiştirdiği sınırı gösterir. Bu pik azalımını veya pik artışını mansap kısmında dikkate alıp almamak gerektiği belli değildir. Etki hidrolojik değerlendirmede dikkate alınabilir veya alınmayabilir (örneğin bu etkiyi dikkate alan bir ölçüm istasyonu olup olmadığına göre değişebilir). Bölgeselleştirme metotları daha çok doğal deşarjlara dayalı olma eğilimindedir. Dolayısıyla da hidrolik yapıların etkisi göz ardı edilir. EK S2.10 İNSAN YAPIMI YAPILAR VE TAŞKIN TEHLİKESİ Altyapıların taşkın tehlikesi üzerindeki etkisi kilit öneme sahip bir konudur. Bu konuya ilişkin bazı hususlar oldukça açıktır. Taşkın yayılım modellemesi yapmak için ana kanaldaki (köprüler, barajlar, setler ve diğer su savakları) ve taşkın ovasındaki yapıların yeri ve geometrisi hakkında bilgi sahibi olmak gerekir. SYM’ler hidrolik bilgilerin tümünü kapsayamadığından doğrusal altyapılarla yerel altyapıların geometrisi yeterince detaylı ele alınamayabilir. (örneğin yolun su altında kalıp kalmayacağı veya yolda memba hendekleri ve/veya menfez olup olmadığı bilgisi). Literatürde bulunan üç yaklaşım şu şekildedir. • Taşkın tehlikesinin “doğal durumunu” haritalandırmak için tüm altyapılar göz ardı edilir (fakat bu alt yapılar bilgilendirme maksatlı olarak hazırlanan haritalarda da gösterilebilir), • Tüm altyapılar dikkate alınır (en azından belli bir tekerrür süresine kadar), • Kaza senaryoları önerilir. Bu yaklaşım konuyla yakından ilgili bir yaklaşımdır fakat bu yakl • aşımın çıktılarını olasılıklara dayalı haritalara entegre etmek kolay değildir. Hipotezler farklı çıktılara yol açar. Bir alan “doğal durumunda” belli bir tekerrür döneminde taşkına uğrayabilir fakat (örneğin eğer setlerle korunuyorsa) “mevcut durumda” taşkına uğramamış olabilir. Fakat tam tersi de doğru olabilir: Mansap setleri olan bir alanın mevcut durumunda karşı karşıya kalacağı taşkın tehlikesi doğal durumuna kıyasla daha yüksek olabilir. Bu nedenle şu tanımların yapılması gerekir: • “Referans durum”: Taşkın tehlikesi “doğal” duruma mı yoksa “mevcut duruma” mı işaret ediyor; Kaza senaryoları (baraj yıkılması, set yıkılması, ağız kısmında tıkanma vs.). 40 Bu proje Avrupa Birliği ve Türkiye Cumhuriyeti tarafından finanse edilmektedir. "Taşkın Direktifinin Uygulanması için Kapasitenin Geliştirilmesi Avrupa Birliği Eşleştirme Projesi " TR 10 IB EN 01 S3 TAŞKIN RİSKİ YÖNETİMİ HEDEFLERİ VE TEDBİRLER PROGRAMI KILAVUZU Aralık 2014 İÇİNDEKİLER 1. RİSK KÜLTÜRÜNE DOĞRU ...............................................................................1 2. HAVZA DÜZEYİNDE TAŞKIN RİSK YÖNETİMİNİN HEDEFLERİ ..................... 2 3. TEDBİRLER PROGRAMI ....................................................................................5 3.1 TEDBİR TÜRLERİ VE SÜTUNLAR.......................................................................... 5 3.2 KURUMSAL ÇERÇEVE ........................................................................................... 6 3.3 YAPISAL TEDBİRLER ............................................................................................. 6 3.4 YAPISAL OLMAYAN TEDBİRLER........................................................................... 7 3.5 KURUMLARIN TEDBİRLERİN UYGULANMASINA İLİŞKİN SORUNLULUKLARININ BELİRLENMESİ .................................................................................................................... 8 4. TEDBİRLERİN SEÇİLMESİ VE LİSTELENMESİ ..............................................10 5. ULUSAL YAKLAŞIM .........................................................................................13 5.1 ULUSAL STRATEJİ................................................................................................ 13 5.2 HEDEFLER VE GÖSTERGELER .......................................................................... 13 5.3 ULUSAL DÜZEYDE TEDBİRLER PROGRAMININ EKONOMİK KAPSAMININ BELİRLENMESİ .................................................................................................................. 13 EK S3.1 TEDBİRLERİN MALİYETLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİNE İLİŞKİN ÖRNEK TABLO .......................................................................................................15 EK S3.2 TEDBİRLER KATALOGU .........................................................................16 ŞEKİLLER ŞEKİL 1: RİSKİN TANIMI .............................................................................................................. 1 ŞEKİL 2: BİR RİSK DEĞERLENDİRME ARACI OLAN RİSK MATRİSİ ....................................... 1 SEKİL 3: TAŞKIN RISKI YÖNETIM PLANLAMASI SÜRECININ AŞAMALARI ............................ 4 ŞEKİL 4: YAPISAL ÖNLEMLER SAYESİNDE TEHLİKENİN AZALTILMASI ............................... 6 ŞEKİL 5: ULUSAL DÜZEYDE TEDBİRLER PROGRAMININ EKONOMİK KAPSAMININ BELİRLENMESİ .......................................................................................................................... 14 TABLOLAR TABLO 1 TEDBİRLERİN SAHİPLENİLMESİ ÖRNEĞİ – TEDBİRLER PROGRAMINDA SUNULACAK BİLGİLER ............................................................................................................... 9 TABLO 2 TEDBİRLER TABLOSUNDA TEDBİRLERİN SUNULMASİ ÖRNEĞİ ........................ 12 i KISALTMALAR Kısaltma SYM DSİ AB TD TRYP TRÖD NH SYGM SBS ÇŞB SÇD USBS Açıklaması Sayısal Yükseklik Modeli Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü Avrupa Birliği Taşkın Direktifi Taşkın Riski Yönetim Planı Taşkın Riski Ön Değerlendirmesi Nehir Havzası Su Yönetimi Genel Müdürlüğü Su Bilgi Sistemi Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Su Çerçeve Direktifi Ulusal Su Bilgi Sistemi ii 1. RİSK KÜLTÜRÜNE DOĞRU Taşkın riski yönetim planı ile taşkın yönetimi hususunda yapılması gerekenin ne olduğunu ve bunun ne zaman ve kim tarafından yapılması gerektiğini ortaya koyarak taşkın riskleriyle mücadele etmek hedeflenmektedir. Risk kavramını daha iyi anlayabilmek için tehlike ve “etkilenebilecek unsurlar” (etkilenmesi muhtemel kişiler ve mallar) kavramlarının belirlenmesi gereklidir. Tehlike, taşkın olayı (suyun yüksekliği, akış hızı, su altında kalma süresi…) anlamına gelirken etkilenebilecek unsurlar (etkilenebilirlik) kişiler ve mallar olabilir. Riskse, tehlike ve etkilenebilecek unsurların bir araya gelmesi neticesinde oluşur. Tehlike, etkilenebilecek unsurların bulunduğu alanları etkilediği zaman ortaya çıkmış olur (Şekil 1). RİSK = Tehlike x “Etkilenebilecek unsurlar” (göstergeler) = Tehlike x (Maruz kalma x Etkilenebilirlik) Şekil 1: Riskin Tanımı Taşkın riskini azaltmak için alınacak tedbirlerle tehlike ve etkilenebilecek unsurların aynı anda ele alınması gerekir. Riskin bu iki yönünü de değerlendirip ona göre hareket etmek riski azaltmak için izlenecek en iyi yoldur. Riskin düzeyini analiz etmek için bir risk matrisi kullanılabilir. Bu araç sayesinde tedbirler arasında öncelikli olanlar belirlenebilir. Şekil 2’de riskin düzeyini azaltmak için hem etkilenebilecek unsurların hem de tehlikenin azaltılmasının daha iyi olduğu gösterilmektedir. Şekil 2: Bir Risk Değerlendirme Aracı Olan Risk Matrisi 1 2. HAVZA DÜZEYİNDE TAŞKIN RİSK YÖNETİMİNİN HEDEFLERİ Taşkın risk yönetiminin maksatları şunlardır. genel Taşkın Direktifi’nde İlgili Maddeler Bölüm IV • • Hem etkilenebilirliğin hem de tehlikenin azaltılması yoluyla taşkınların olası olumsuz sonuçlarının azaltılması, Sürdürülebilir risk yönetimi tedbirlerinin teşvik edilmesi. Taşkın risk yönetiminin 5 ana hedefi bulunmaktadır: 1. Halkın güvenliğinin artırılması Koruma 2. Hasar maliyetinin kontrol edilmesi - Önleme 3. Direncin artırılması – Hazırlıklı olma 4. Taşkın tehlikesi ve taşkın riski hakkında bilginin geliştirilmesi 5. TRYP’nın uygulanması yönetişimin belirlenmesi için Her bir ana hedefle ilgili olarak özel hedefler aşağıdaki gibidir: 1. Halkın güvenliğinin artırılması – Koruma • Mevcut taşkın koruma yapılarının yönetimi ve bakımı • Hassas alanlarda taşkınlara karşı uygun korumanın sağlanması • Yüzey akışının havza bazında yönetilmesi – Uygun tarım uygulamaları ve orman yönetimi • Doğal işlevler ve yeşil altyapılardan faydalanılması (sulak alanlar, taşkın ovası…) Madde 7 3. Taşkın riski yönetim planlarında ikinci fıkrada belirlenen hedefleri gerçekleştirmek için tedbirler belirlenecek ve bu planlar Ek Bölüm A’da belirlenen unsurları içerecektir. Taşkın risk yönetim planlarında fayda-maliyet, taşkın büyüklüğü ve taşkın güzergahı ve doğal taşkın ovaları gibi taşkın suyunu tutma potansiyeline sahip bölgelerin yanı sıra, 2000/60/EC sayılı Direktifin 4. maddesindeki çevresel hedefler, toprak ve su yönetimi, mekansal planlama, arazi kullanımı, doğa koruma, denizcilik ve liman altyapısı gibi ilgili durumlar da dikkate alınacaktır Taşkın riski yönetim planları taşkın tahminleri, erken uyarı sistemleri de dahil koruma, önleme ve hazırlıklı olma gibi taşkın riski yönetiminin bütün konularını kapsayacak, ilgili nehir havzası veya alt havzaların özelliklerini de dikkate alacaktır. Taşkın riski yönetim planları, belli bölgelerin kontrollü olarak taşkına maruz bırakılmasının yanı sıra, su tutmanın iyileştirilmesi, sürdürülebilir arazi kullanımının teşvik edilmesini de kapsayabilir. 4. Dayanışmanın gereği olarak, ilgili üye ülkeler arasında tedbirler koordine edilmedikçe ve Madde 8 çerçevesinde ilgili üye ülkeler arasında ortak bir çözüm bulunmadıkça, bir üye ülke tarafından hazırlanan taşkın riski yönetim planları etkisi ve kapsamı itibariyle aynı nehir havzası veya alt havzası içinde bulunan diğer ülkelerin memba ve mansaplarındaki taşkın riskini önemli ölçüde artıran tedbirleri içermeyecektir. 2 2. Hasar maliyetinin kontrol edilmesi - Önleme Ekonomik kaybın aşağıdaki yollarla dengelenmesi veya en aza indirilmesi; • Taşkına meyilli alanlarda arazi kullanımı ve yapılaşmanın düzenlenmesi • Taşkına meyilli alanlarda etkilenebilirliğin azaltılması – insan toplulukları, kamu malları (hastaneler, okullar…), halka açık tesisler ve eğlence alanları, alt yapılar, tarımsal alanlar, korunan alanlar, ekosistemler, peyzajlar, anıtlar ve kültürel yerler • Doğal ve teknolojik afet risklerinin birbirinin etkisini artırmasının önlenmesi • Taşkın durumunda nehir ve yer altı suların kirlenmesinin önlenmesi 3. Direncin Artırılması – Hazırlıklı Olma Aşağıda yer alan hususların güçlendirilmesi ve iyileştirilmesi; • Taşkın tahmini ve uyarı sistemi • İklim değişikliğinin etkilerinin dikkate alınması • Kriz yönetimi için operasyonel araçlar • Taşkın sırasında görev alacak aktörler arasındaki koordinasyon • Kamuoyunun farkındalığı • Hayati önem taşıyan hizmetlerin taşkın sırasında ve sonrasında sağlanması; • Önemli/kritik alt yapılara erişilebilirliğin sağlanması • Salgınların önlenmesi ve halk sağlığıyla ilgili olanaklar (su temini, sanitasyon, elektrik …) 4. Taşkın tehlikesi ve taşkın riski hakkında bilginin geliştirilmesi • Taşkın tehlike haritaları ve taşkın tahminine yönelik bilginin artırılması • Taşkın riskine yönelik bilgilerin artırılması (haritaların oluşturulması, etkilenebilirlik değerlendirilmesi ve kriz yönetimi) • Farklı paydaşlar ve seviyeler arasında bilgi paylaşılması 5. TRYP’nin uygulanması için yönetişimin belirlenmesi • Sorumlu kurumların belirlenmesi, • Uygun insan kaynaklarının ve maddi kaynakların sağlanması, • Uygun yönetişimin uygulanması, • SÇD’ye benzer biçimde nehir havzası ölçeğinde taşkın direktifi koordinasyon yapısının oluşturulması, • o SÇD hedeflerinin gerçekleştirilmesi; o TD hedeflerinin gerçekleştirilmesi; o Taşkın ovaları ve ana nehir yataklarında görülebilecek antropojenik müdahalelerinin mümkün olduğunca azaltılması. Komşu ülkelerle koordinasyonun sağlanması. Bu rehberlerde TRYP’nin oluşturulmasına yönelik hükümler ve bu hedeflerin gerçekleşmesi için uygulanması gereken eylemlerin nasıl seçileceği açıklanmaktadır (Şekil 3). 3 Biz buradayız Sekil 3: Taşkin Riski Yönetim Planlamasi Sürecinin Aşamalari Taşkın riski yönetim hedeflerinin yerine getirilmesi maksadıyla hangi eşiklere ulaşılması gerektiğine dair göstergeler kullanılmalıdır. Aşağıdaki tabloda konuya ilişkin bazı örnekler verilmektedir: Hedef Taşkınlardan kaynaklanan can kaybının azaltılması Gösterge 20 yıl % 50 oranında azaltma 20-30 yıl Altyapıda meydana gelebilecek hasarların maliyeti Taşkınların sebep olduğu tarımsal kayıplardan kaynaklanan maliyetler Sedde yıkılmalarıyla ilgili taşkın riskinin azaltılması 20-30 yıl 10 yıl Ölen kişi sayısı Taşkınlardan etkilenen kişi sayısı Ulusal genel taşkın riskinin kademeli olarak azaltılması Eşik % 20-30 oranında azaltma % 50-75 oranında azaltma % 20-30 oranında azaltma % 50-75 oranında azaltma % 20-30 oranında azaltma % 50-60 oranında azaltma % 30-50 oranında azaltma % 60-75 oranında azaltma Son Tarih Halkı ve kentsel alanları etkileyen kaza sayısı 4 10 yıl 20-30 yıl 10 yıl 20-30 yıl 10 yıl 3. TEDBİRLER PROGRAMI Tedbirler programları için farklı ölçütler (her bir nehir havzasında bir program) oluşturulması gerekmektedir. • İleride Taşkın Direktifinin Pilot havzada uygulanması için gereken yatırım ihtiyaçlarına ilişkin rapor, • İleride Taşkın Direktifinin Türkiye’de tam olarak uygulanması için gereken yatırım ihtiyaçlarını da içeren bir maliyet analiz raporu, • Uyumun sağlanmasına yönelik uygulanması gereken ara aşamaları da içeren Taşkın Direktifi ulusal uygulama planı (uyum maliyetleri tahminleri de dahil olmak üzere), • Taşkın Direktifi hakkında taslak düzenleyici etki değerlendirme raporu. Bir havzadaki tedbirler programı farklı niteliklere sahip eylemlere tekabül eden kurumsal, yapısal ve yapısal olmayan tedbirlere dayalı olarak hazırlanır. Ulusal düzeyde tedbirler kataloğu (Ek S3.3) ile birlikte her tedbir sütunu/türü için önlemler listesi de önerilmektedir. Bu katalog her bir havzada o havzaya en uygun tedbirlerin birbirine uyumlu biçimde tanımlanması için kullanılabilir. 3.1 Tedbir Türleri ve Sütunlar Kurumsal tedbirler Taşkın Riski Yönetim Planı’nın (TRYP) iyi bir şekilde uygulanmasına imkân sağlar. Risk yönetimi temel ilkesine uygun olarak, yapısal tedbirler, direncin artırılması maksadıyla yapısal olmayan tedbirlerle beraber Potansiyel Ciddi Taşkın Riski Taşıyan Alanlardaki’ riski azaltmak için farklı havzalarda belirlenen bütün risk alanlarında geniş ölçekli olarak uygulanmalıdır. 3 ana tedbir aşağıda tabloda gösterilmiştir. 1. TRYP’nın uygulanmasına kurumsal çerçeve yönelik Sütun 1.1 Yasal ve kurumsal tedbirler Sütun 1.2 Veri akışı yönetimi Sütun 1.3 İzleme 2. Yapısal önlemler – nehir havzası düzeyinde Potansiyel Ciddi Taşkın Riski Taşıyan Alanları etkileyecek tedbirler Sütun 2.1 Taşkından Koruma Maksatlı Barajlar Sütun 2.2 Taşkın koruma yapıları Sütun 2.3 Dinamik su tutma / Belli alanlarda kontrollü taşkınlar Sütun 2.4 Doğal ve diğer tedbirler 3. Yapısal olmayan tedbirler havzası düzeyinde Sütun 3.1 Kamuoyunun farkındalığı – Nehir Sütun 3.2 Sürdürülebilir uygulamalarıyla önleme arazi kullanımı Sütun 3.3 Taşkın tahmin / erken uyarı sistemleri Başlık 3.4 Kriz yönetimi Taşkın (afet) sigortasının hazırlanması veya geliştirilmesi, Kriz, kriz sonrası yönetim (taşkın sigortası dahil olmak üzere) 5 3.2 Kurumsal Çerçeve TRYP’nin iyi bir şekilde yönetilmesi için sağlam bir kurumsal çerçevenin oluşturulması gerekmektedir. Bu çerçeve temel olarak mevzuata ilişkin çalışmalar ve kurumsal yapılanma, veri akışı yönetimi ve izlemesi için alınacak tedbirler yoluyla oluşturulacaktır. Tedbirler programının başarılı olmasını sağlamak için mevcut organizasyonel (yasal ve kurumsal) çerçevenin güçlendirilmesi hedeflenmektedir. 3.3 Yapısal Tedbirler Taşkın riski ön değerlendirmesi kapsamında seçilen potansiyel ciddi taşkın riski taşıyan alanlarda taşkın tehlikesi ve taşkın risklerini azaltmak maksadıyla havzada gerekli görülen durumlarda yapısal tedbirlerin uygulanması tavsiye edilir. Yapısal tedbirlerin seçimi çevresel faydaların değerlendirilmesi ile fayda maliyet analizine dayalı olarak yapılabilir. Taşkın riski yönetim sisteminin sürdürülebilir olmasını sağlamak için yapısal tedbirlerin çevresel etki değerlendirmesi de yapılmalıdır. Bu ana tedbirler aşağıdaki sütünları ve ilgili tedbirleri kapsamaktadır. a. Taşkın Depolama: Barajlar, depolama maksatlı kullanılan baraj gölleri, tersip bentleri, b. Taşkın Koruma Çalışmaları (Sedde, istinat duvarı, taş tahkimat Dinamik Su Tutma): Taşkın ovaları (çakıl çıkarma alanları…), dalyan ve küçük barajların (örneğin köprü setlerinden yararlanmak için) kullanılması ve memba planlaması (teraslama, erozyonla mücadele, orman yönetimi). Belli havzaların yağış alan üst kısımlarında yapılan çalışmalar (çamur ve rüsubat akışlarını da azaltır) bu kategoride ele alınmalıdır. c. Doğal ve Diğer tedbirler Ekosisteme dayalı su tutma önlemleri, nehir kanallarının temizlenmesi, kentsel drenaj (yağmur suyu), taraklama (akışı engelleyen tıkanmaların açılması), ekilebilir arazilerin konturlanması. Şekil 4: Yapısal Önlemler Sayesinde Tehlikenin Azaltılması 6 3.4 Yapısal Olmayan Tedbirler Potansiyel ciddi taşkın riski taşıyan alanlara yapısal olmayan tedbirler uygulanabilir fakat bu tedbirler risk yönetimini iyileştirmek maksadıyla genellikle daha çok nehir havzası düzeyinde uygulanabilir tedbirlerdir. a. Kamuoyunun Farkındalığını Artırma Maksat, can kayıplarını ve mal varlığını etkileyebilecek hasarları azaltmak için taşkın riski kültürünü aşağıdaki yöntemlerle artırmaktır. • Eğitim: Risk kültürü, Risk hafızası, Taşkın riski ve kriz durumlarında benimsenmesi gereken yeni davranış/tutumların geliştirilmesine yönelik eğitim/öğretim halkın direncinin artmasına katkıda bulunacaktır. Faydalanıcılar, o Taşkın riski yönetimi alanında üniversite, liselerdeki eğitim programları, o Taşkın riski yönetimiyle ilgili tüm konularda araştırma programları, • Katılım: Kamuoyuna yeterli bilgi sağlanması, Halkın belge ve bilgilere erişimi, İnternet, el ilanı, broşür, radyo ve televizyon vs yoluyla daha geniş halk kitlesiyle iletişim kurulması, Bilgilendirme, eğitim ve hazırlıklı olma ile geri bildirim ve taşkınlara karşı toplu olarak direnç geliştirme programları. b. Sürdürülebilir Arazi Kullanımı Uygulamaları Yoluyla Önleme Taşkın riskine maruz kalan alanlara ilişkin planların hazırlanması için şu hususlara ihtiyaç vardır. • Taşkın tehlikesi ve riskinin değerlendirilmesi (haritalama), • Mekânsal planlama kuralları, Arazi kullanımı, yapı izin belgeleri ve kontrolü, Nüfusun başka alanlara taşınması ve kamulaştırma, • Yasal hükümler, • Sigorta sisteminin ve tazminat için sürdürülebilir bir fonun oluşturulmasının teşvik edilmesi, • Evlerin ve altyapıların direncinin artırılması için özel olarak tasarlanmış önlemlerin uygulanması. c. Taşkınların Tahmin Edilmesi Taşkın tahmini, izlemesi ve farkındalığı sisteminin belirlenmesi ve tasarlanması yoluyla taşkınların sürekli izlenmesi ile hidro-meteorolojik taşkın tahmininin yapılması hedeflenmektedir. 7 Maksat ise olası veya mevcut taşkınlarla ilgili olarak devletin güvenlik kurumlarını ve genel kamuoyunu konuyla ilgili mümkün olduğunca erken bilgilendirmek ve böylece aynı zamanda risk kültürünü artırabilecek bir öngörü oluşturmaktır. Gelecekte, faaliyetleri yerel/bölgesel düzeyde yürüten taşra teşkilatı ve koordinasyonu sağlayan merkezi bir birimden oluşan bir teşkilatlanma yapısı veya faaliyetleri ulusal düzeyde yürüten bir merkezi kurum kurulabilir Ulusal hidrometrik ağlar (akış hızı ölçüm noktası, iletim, veri toplama ve veri tabanları) iyileştirilmeli veya tasarlanmalıdır. Taşkın simülasyon modelleri kurulmalı ve alt havzalarda bu modellerin kalibrasyonu yapılmalıdır. d. Daha İyi Kriz Yönetimi İçin Hazırlıklı Olma Acil durum müdahale planı (afet yönetim planı) risk yönetiminin oldukça faydalı bir bileşenidir. İlgili tedbirler, krizin daha iyi yönetilmesi maksadıyla, aşağıda belirtilen eylemler yoluyla kriz öncesinde sivil güvenlik, yetkililer ve vatandaşların organize olması için önemli hususları ortaya koyabilir. • Çeşitli düzeylerde daha iyi koordinasyon (ulusal, havza, il, yerel/belediye düzeyi), • Acil durum müdahale planlaması (Afet yönetim planı) ve eğitim, • Taşkın simülasyon tatbikatları, • Geri bildirim (geçmişten ders çıkarmak için, tüm paydaşlarla paylaşılmak üzere). • 3.5 Kurumların Tedbirlerin Belirlenmesi Uygulanmasına İlişkin Sorunluluklarının Tedbirler programının etkili biçimde uygulanmasını sağlamak için her bir tedbiri uygulamaktan sorumlu kurumun(kurumları) belirlenmesi gereklidir. Bu işlemi Taşkın Riski Yönetim Planı’ndan sorumlu kurum (SYGM) tedbirler programına dahil edilmiş tedbirlerle uyumlu olarak gerçekleştirmelidir (Aşağıda yer alan Şekil 4’te Eşleştirme projesi kapsamında yapılmış çalışmadan bazı örnekler sunulmuştur). Bunu yapmak için, Taşkın Riski Yönetim Planı’ndan sorumlu kurumun bir paydaş analizi yapması ve bu analizden çıkan sonuçları kurum ve kuruluşların kapasite ve görevleri ile bu kurumların halihazırda uyguladığı önlem türlerine dayandırması gerekir. 8 Hedefin Adı Alt Hedefin Adı Tedbir Türü Tedbirin Adı Sorumlu Kurum Halkın güvenliğinin artırılması Hassas alanlarda taşkınlara karşı uygun korumanın sağlanması Yapısal 2.1 Kirazlıköprü Barajı DSI Kurumsal çerçeve 1.2 Ulusal Su Bilgi Sistemi kurulacaktır OSİB Mekansal planlama: yapılaşma izinleri ve kontrolleri ÇŞB, Yerel makamlar Taşkın Paydaşlar ve farklı tehlikesi ve seviyeler arasında taşkın riski bilgi paylaşılması hakkında bilginin geliştirilmesi Taşkına meyilli Hasar alanlarda arazi maliyetinin kullanımı ve kontrol yapılaşmanın edilmesi düzenlenmesi Yapısal olmayan 3.2 … … Tablo 1 Tedbirlerin Sahiplenilmesi Örneği – Tedbirler Programında Sunulacak Bilgiler 9 4. TEDBİRLERİN SEÇİLMESİ VE LİSTELENMESİ Organizasyonel çerçevenin iyileştirilmesinin yanı sıra, uygulanacak olan yapısal ve yapısal olmayan tedbirlerin seçimi teknik özelliklerinin (etki, havza tipolojisi ve özelliklerine göre) ilgisine binaen yapılacak analize dayanarak yapılmalıdır. Karşılaştırmanın kolay olması ve belli bir havzada uygulanacak tedbirler programının mümkün olduğunca konuya uygun biçimde seçilebilmesi için her bir tedbirin tanımlanma biçimi aynı olmalıdır. Taşkın riskine yönelik teknik yanıtlar aşağıdaki kriterler dikkate alınarak analiz edilmelidir (bu liste daha da uzatılabilir). • Tipoloji açısından uygunluk, • Ekolojik etki, • Yatırım maliyeti, • Bakım maliyeti, • İnsan kaynakları, • Karşılayabileceği ihtiyaçlar. Nehir havzasında uygulanacak taşkın riski yönetimi kapsamında belirlenecek tedbirlere ilişkin bazı genel tavsiyeler şunlardır. • Tedbirler, taşkın riski yönetiminde belirtilen özel hedeflere (önceki bölümde belirtilmiştir) ulaşılması maksadıyla belirlenir. • Risk, taşkın riski haritalarında (önlemlerle müdahale edilecek risk) belirlenir. • Tedbirlerin önceliklendirilmesi gerekmektedir. • Yatırım ihtiyaçları (maliyetleri) belirtilmelidir. • Listenin oluşturulmasının kolaylaştırılması maksadıyla tedbirler kataloğu hazırlanmalıdır (bkz. Önceki bölüm ve Ek S3.3). Taşkın direktifi kapsamındaki beklentilere uygun olarak her bir tedbir “Tedbirler Tablosu”nda ayrıntılarıyla açıklanmalıdır. Bu tabloda doldurulması gereken alanlar şu şekildedir. 1. Hedefin adı 2. Alt hedefin adı 3. Tedbirin adı 4. Tedbirin açıklaması (kısa açıklama) 5. Taşkın riski yönetiminin bir parçası olarak ifade edilen tedbir türleri (3 tür ve 11 sütun önceki bölümde açıklanmıştır) - Tür - Sütun - Tek tek mi yoksa birleştirilmiş önlem mi olduğunun belirtilmesi. - Nehir havzası (kod) - Potansiyel Ciddi Taşkın Riski Taşıyan Alan/lar (kod) - Alt havza (kod) veya kıyı bölgesi (kod) - Yerin adı 6. Yer 10 - vs. 7. Tedbirin etkili olması beklenen coğrafi kapsam - Ulusal - Nehir havzası - Alt havza veya kıyı bölgesi - Potansiyel Ciddi Taşkın Riski Taşıyan Alan 8. Sorumluluk - Yetkili makam/makamlar - Sorumluluk düzeyi (örn. Ulusal makamlar, nehir havzası / bölgesel makamlar, belediye/ler, diğerleri) 9. Önceliklendirme - Öncelik kategorisi (çok yüksek, yüksek, orta, düşük) - Uygulamaya ilişkin zaman çizelgesi (eğer varsa) 10. Tedbirin Durumu - başlamadı - devam ediyor - tamamlandı 11. Tedbirin faydası ve maliyeti - Parasal olarak (TL) (yatırım maliyetleri, bakım maliyetleri, eğer uygunsa karlılık…) - Niteliksel olarak (+, ++ veya +++) - Yorumlar ve görüşler 12. Tedbirin uygulanmasının dayanağı olan diğer ulusal kanunlar (varsa) 13. Uygulama zamanı - Taşkın öncesi - Taşkın esnası - Taşkın sonrası 11 Tablo 2 Tedbirler Tablosunda Tedbirlerin Sunulmasi Örneği 5-Tedbirin Türü : 1-Hedefin 2-Alt hedefin adı adı 3-Tedbirin adı 4-Tedbirin açıklaması örn. Memba ve mansap arasında, arazi planlaması ve risk haritaları arasında sinerji - Hasar maliyetinin kontrol edilmesi Taşkına meyilli alanlarda arazi kullanımı ve yapılaşmanın düzenlenmesi Farklı arazi kullanım planları arasında havza düzeyinde uyumun geliştirilmesi Taşkın tehlikesi ve taşkın riski hakkında bilginin geliştirilmesi Paydaşlar ve farklı seviyeler arasında bilgi paylaşılması Ulusal Su bilgilendirme sisteminin kurulması 1-Hedefin Adı 9-Önceliklendirme uygulamaya yönelik bir zaman çizelgesi veya yüksek, çok yüksek, orta düzey, düşük vs. Seklinde önceliklerin kategorilere ayrılması. « Taşkın riski yönetiminin » bir parçası olarak ifade edilir, « türü » (tek tek mi yoksa birlikte mi uygulanacağına dair açıklama) (numaralandırılmış listede belirtildiği gibi şemaya eklenir) 6-Yer: NH (kod), Potansiyel Ciddi Taşkın Riski Taşıyan Alan (kod), yerin adı, alt havza (kodu) veya kıyı bölgesi (kodu) vs 7- Tedbirin etkilemesi beklenen coğrafi kapsam 8-Sorumluluk Sorumlu makam/makamlar – (Tüm ülke genelinde, belirli bir nehir havzası, alt havza veya kıyı bölgesi, belirli bir Potansiyel Ciddi Taşkın Riski Taşıyan Alan) sorumluluk düzeyi (örn.; ulusal makamlar, NH / bölgesel makamlar, belediye/ler, diğer) veya yetkili kuruluşun adı Yapısal olmayan 3.2 Nehir havzası Nehir havzası (NH) Belediyeler, vali, ÇŞB, Yönetim otoritesi, MT,OSİB ve ilgili diğer bakanlık ve yetkili makamlar Kurumsal çerçeve 1.2 Ulusal Tüm havza OSİB 10-"Başlamadı", « devam ediyor », « tamamlandı » şeklinde ifade edilecek tedbir durumu Kısa açıklamalar için bkz. Ek 2. 11-Tedbir(ler)in maliyet ve faydaları parasal olarak ifade edilir, niceliksel veya niteliksel olarak da ifade edilir (tercihe bağlı) 12-Tedbirin uygulanmasının dayanağı olan diğer ulusal kanunlar (ilgili olduğu durumlarda) 13-Uygulamanın Zamanlaması Taşkın öncesi, taşkın sırasında, taşkın sonrasında Hasar maliyetinin kontrol edilmesi Yüksek Devam ediyor +++++ 648, 3194 sayılı kanunlar ve 5302, 5312sayılı belediye kanunları Öncesinde Taşkın tehlikesi ve taşkın riski hakkında bilginin geliştirilmesi Orta düzey Devam ediyor ++ 645 sayılı Kanun Öncesinde 12 5. ULUSAL YAKLAŞIM 5.1 Ulusal Strateji Ulusal düzeyde bir strateji oluşturulmalı, tedbirler programı da bu stratejiye dayanmalıdır. Tedbirler programını şekillendiren ulusal yaklaşım tüm hidrografik bölgeler/havzalarda gerçekleştirilecek eylemlere ilişkin uyumlaştırılmış bir politika oluşmasını sağlayacaktır. 5.2 Hedefler ve Göstergeler Her bir hidrografik bölgede planlama döneminde tedbirler programının maliyetini değerlendirmek maksadıyla tedbirlerin uygulanması sonucunda ulaşılacak hedefler tanımlanmalıdır. o Hedefler: Tedbirler Programı’nın değerlendirilmesi için kullanılan sayısal değerlerdir. Taşkın riskinden korunan kişi veya alan sayısı ya da riskten korunan barajın kapladığı alan olabilir. Taşkın direktifinde tanımlanan her altı yıllık dönemin sonunda hedefler gerçekleştirilmiş olmalıdır. Taşkın Direktifi açısından Ulusal Uygulama Planı’nın etkili olup olmadığını analiz etmek maksadıyla göstergelerin tanımlanması zorunludur. o Göstergeler: Göstergeler, etkin bir taşkın riski yönetimi için önerilen hedeflerin yerine getirilmesi maksadıyla farklı zamanlarda ulaşılması gereken eşiklerdir. Göstergeler sosyal, ekonomik ve çevresel kriterler anlamına gelebilir. Uygulanan tedbirlerin etkinliğini değerlendirmek maksadıyla birkaç gösterge oluşturmak faydalı olacaktır. Bu göstergelere örnek olarak can kaybı sayısındaki değişim veya hasar maliyetleri, can kaybı sayısı, ekonomik kayıplar vs. verilebilir. 5.3 Ulusal Düzeyde Belirlenmesi Tedbirler Programının Ekonomik Kapsamının Ulusal düzeyde tedbirler programının ekonomik kapsamının belirlenmesi çalışmasının maksadı her bir havza için tedbirler programı kapsamında hâlihazırda tahsis edilmiş olan bütçeyi tahmin etmektir. Bu sebeple, bu analiz kapsamında atılacak ilk adım merkezi hükümet, farklı bakanlık ve kurumlar tarafından taşkın riski yönetimi için tahsis edilmiş olan mevcut bütçenin değerlendirilmesidir (“yukarıdan aşağıya” yaklaşımı). Daha sonra da bu bütçe miktarı öğrenildikten ve ulusal stratejiye dayandırıldıktan sonra farklı tür tedbirler ve sütunlar arasında iyi bir denge sağlanması için havza ölçeğinde teknik bir analiz gerçekleştirilir. Burada maksat taşkın riski yönetimi politikasının ve tahsis edilmiş ulusal bütçeyle ilgili tedbirlerin finansmanını mümkün olduğunca etkin hale getirmektir. 13 Taşkın Riski Yönetimi için Mevcut Tahmini Ulusal Bütçe Bütçe Dağılımının En Uygun Hale Getirilmesi Organizasyonel Çerçeve Yasal ve kurumsal önlemler İzleme Veri akışı yönetimi, SBS Yapısal Önlemler Yapısal Olmayan Önlemler Taşkın Depolama Taşkın koruma çalışmaları Kamuoyunun farkındalığı Sürdürülebilir arazi kullanımı uygulamaları Dinamik su tutma/ kontrollü taşkın Doğal ve diğerler tedbirler Kriz yönetimi Taşkın tahmin/ erken uyarı sistemi Şekil 5: Ulusal Düzeyde Tedbirler Programının Ekonomik Kapsamının Belirlenmesi Daha Detaylı analiz yapmak için aşağıdaki sorulardan faydalanılabilir. Yapısal ve yapısal olmayan önlemlerle taşkından korunmanın sağlanması maksadıyla her bir alt havzadaki ana sorunların yerini tespit etmek mümkün müdür? Mevcut yapısal projeler yeni stratejiyle ve yapısal olmayan tedbirlerle uyumlu mudur? Yapısal olmayan tedbirlerin maliyet ve faydası nasıl değerlendirilir? Uzun vadeli fayda elde etmek maksadıyla yatırımlar yeterli olacak mı? 14 EK S3.1 TEDBİRLERİN MALİYETLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİNE İLİŞKİN ÖRNEK TABLO Tedbir Kriz yönetimine yönelik operasyonel araçların güçlendirilmesi ve iyileştirilmesi: Taşkın simülasyonları Taşkın tehlikesiyle ilgili bilginin artırılması (haritalar, taşkın tahmini): bir bütün olarak taşkın tehlike haritalarının geliştirilmesi Boyutsal gereklilik unsurları İşletme Yatırım Yıllık Tedbirin birim &Bakım maliyetleri toplam fiyatı maliyetleri (TL) maliyet(TL) (TL/yıllık) Eğitime katılacak kişi sayısı (=50/yıl); 3 günlük eğitimler 1 kişinin günlük eğitim maliyeti = 200 TL 0 30 000 30 000 Haritalandırılacak nehirlerin uzunluğu(km): doğrusal olarak 500 km TL/km nehir (500 TL/km) 250 000 0 250 000 15 EK S3.2 TEDBİRLER KATALOGU Hedef No Tedbirler Tedbirlerin tanımı ve yorumlar Uygulamanın mekansal ölçeği Eylem alanı Ulusal Önleme Ulusal Önleme Ulusal Önleme Ulusal Önleme Ulusal Önleme Ulusal/havza Önleme Organizasyonel çerçeve Hedef 1.1. Yasal ve kurumsal önlemler 1.1 Ulusal su mevzuatının TD’ye uygun olarak güncellenmesi 1.1 Ulusal taşkın yönetimine mevzuatının TD’ ye uygun olarak güncellenmesi 1.1 Ulusal Taşkın Riski Yönetimi Stratejisinin hazırlanması ve onaylanması 1.1 Havza Taşkın Risk Yönetimi Planları için ulusal metodolojinin geliştirilmesi ve onaylanması 1.1 Havza Taşkın Riski Yönetim Planlarının hazırlanması ve onaylanması 1.1 Türkiye’nin uluslar arası nehirlere yönelik ikili anlaşmalarının TD’ ye göre güncelleştirilmesi 1.1 Havza yönetimiyle ilgili olan mevcut yapıların sorumluluklarının genişletilmesi Su konusundaki ulusal mevzuatının tümünün TD’nin gerekliliklerini de dâhil edecek şekilde güncelleştirilmesi Afet yönetimi, arazi gelişimi, kentsel gelişim, tarım alanlarıyla ilgili ulusal mevzuatın tümünün TD’nin gerekliliklerini de dâhil edecek şekilde güncelleştirilmesi Sürdürülebilir kalkınma ve halkın korunması için en önemli araç olan Ulusal Taşkın Riski Yönetimi Stratejisinin hazırlanıp onaylanması Havza Yönlendirme ve Havza Yönetim Heyetinin sorumluluklarının taşkınlarla ilgili yeni sorumluluklar ekleyerek artırılması 16 1.1 1.1 Taşkın yönetimine ilişkin kurumsal işbirliğinin ulusal düzeyde güçlendirilmesi Taşkın yönetimine ilişkin ulusal ve il düzeyi arasındaki kurumsal işbirliğinin güçlendirilmesi Taşkın yönetimi alanında yer alan bütün aktörlerin görevlerinin ve işbirliği/iletişimin nasıl sağlanacağının açıkça belirlenmesi Ulusal Önleme Taşkın yönetimi alanında yer alan bütün ulusal düzeydeki ya da il düzeyindeki aktörlerin görevlerinin ve işbirliği/iletişimin nasıl sağlanacağının açıkça belirlenmesi Ulusal Önleme İl Önleme Önleme 1.1 İllerin taşkın yönetimine ilişkin kurumsal kapasitelerinin güçlendirilmesi İl düzeyinde taşkın yönetimi alanında yer alan bütün aktörlerin görevlerinin ve işbirliği/iletişim durumlarının açıkça belirlenmesi 1.1 Uluslararası nehir havzalarında taşkın riski yönetiminin uyumlaştırılması Uluslar arası nehirlerdeki taşkın yönetiminde rol oynayan kurumların, sorumluluklarının, merkezdeki yetkililer ve il düzeyindeki yetkililerle işbirliği/iletişim ağlarının tanımlanması Ulusal/ havza Su alanında çalışan tüm aktörlerden veri toplama ve bu verileri ulusal düzeyde ve havza düzeyinde yayma kapasitesi olan OSİB bünyesindeki Ulusal Su Bilgi Sistemine Taşkınlarla ilgili verilerin entegre edilmesinin sağlanması Ulusal Meteorolojik, hidrolojik ve su yönetimi ile ilgili bilgilerin hepsini bütünleştirecek, bunları gerçek zamanlı taşkın tahmini için kullanıp bilgileri ulusal düzeyde, havza ve il düzeyinde yayacak bir sistemin geliştirilmesi. Ulusal Önleme Havza Önleme Ulusal /havza Önleme Hedef 1.2. Veri akışının yönetimi / Su Bilgi Sistemi 1.1 Taşkınlarla ilgili verilerin Ulusal Su Bilgi Sistemine entegre edilmesinin sağlanması Hedef 1.3. İzleme / Bilgi 1.3 Taşkın risk yönetimine yönelik ulusal düzeyde hidrolojik ve meteorolojik izleme sisteminin geliştirilmesi 1.3 Doğruluk oranı yüksek Sayısal Yükseklik Modelinin geliştirilmesi 1.3 TD’de belirtilen çeşitli taşkın olaylarıyla ilgili bilgi edinilmesi (ani taşkın, akifer taşkın, yüzey akışı, deniz taşkını, toprak kayması...) TD’nin uygulanması sürecindeki 6 yıllık döngülerde giderek daha fazla taşkın türü göz önünde bulundurmalıdır. (Örneğin ilk döngüde sadece nehir taşkınlarının dikkate alınması, ikinci döngüde ani taşkınların da dikkate alınması gibi.) 17 1.3 1.3 Taşkın felaketleriyle ilgili sistematik geri bildirim yöntemlerinin geliştirilmesi ve bu sayede öğrenilen bilgilerin paydaşlar ve ilgili taraflara aktarılması. Taşkının sebep olduğu ekonomik kayıpları değerlendirmek üzere araştırma ve metodolojilerin geliştirilmesi. Geçmiş taşkınlar ile ilgili kayıtların tutulması için standart bir formatın/veri tabanının geliştirilmesi ve edinilen bilgilerin ilgili paydaşlarla paylaşılması için sistem oluşturulması TD’nin taşkınların kötü etkilerini azaltma maksadı kapsamında ekonomik boyutunu değerlendiren göstergeler belirlenebilir Taşkın ihtimali olan bölgelerde, mevcut varlıklara dair coğrafi bazlı veri tabanlarının oluşturulması Hedef 2.1. Taşkın depolaması 1.3 2.1 Mevcut baraj ve rezervuarların bakım ve kontrolü 2.1 Yeni barajların yapılması 2.1 Yeni depolama rezervuarı (a) küçük 2.1 Yeni depolama rezervuarı (b) büyük 2.1 Diğer su tutma yapıları Ulusal Önleme Ulusal / havza Önleme Havza / Potansiyel Ciddi Taşkın Riski Taşıyan Alan Önleme Havza Koruma Potansiyel Ciddi Taşkın Riski Taşıyan Alan Potansiyel Ciddi Taşkın Riski Taşıyan Alan Potansiyel Ciddi Taşkın Riski Taşıyan Alan Potansiyel Ciddi Taşkın Riski Taşıyan Alan Koruma Koruma Koruma Koruma Hedef 2.2. Taşkın koruma çalışmaları 2.2 Sedde ve setlerin yapılması Belli başlı bazı riskli bölgelere yeni setler ve seddelerin yapılması 2.2 Mevcut sedde ve setlerin bakımı Mevcut yapıların bakımı ve kontrolü Potansiyel Ciddi Taşkın Riski Taşıyan Alan Koruma Havza Koruma Potansiyel Ciddi Taşkın Riski Taşıyan Alan Koruma Hedef 2.3. Dinamik su tutma / Belli alanlarda kontrollü taşkınlar Sütun Taşkın ovalarından ve diğer alanlardan (kum – 2.3 çakıl ocakları gibi) faydalanılması 18 2.3 Teraslama 2.3 Erozyonla mücadele 2.3 Orman yönetimi Ormanların korunması, yeniden ağaçlandırma, vb. (2 2.4 doğal önlemler kısmında da yer almaktadır) Potansiyel Ciddi Taşkın Riski Taşıyan Alan Potansiyel Ciddi Taşkın Riski Taşıyan Alan Potansiyel Ciddi Taşkın Riski Taşıyan Alan/ havza Koruma Koruma Koruma Hedef 2.4. Doğal ve diğerler tedbirler 2.4 Doğal, ekosisteme dayalı su tutma önlemleri 2.4 Nehir kanalının temizlenmesi 2.4 Kentsel drenaj (fırtına suyu) 2.4 Teraslama 2.4 Tarım alanlarının konturlanması Sedde ve setlere alternatif olabilecek yeşil tedbirler: örn. yukarı havzadaki ormanlarının korunması, sulak alanların yenilenmesi, akarsu rehabilitasyonu, toprağın su tutma kapasitesinin arttırılması, yer altı sularının beslemesi Potansiyel Ciddi Taşkın Riski Taşıyan Alan/ havza Potansiyel Ciddi Taşkın Riski Taşıyan Alan/ havza Potansiyel Ciddi Taşkın Riski Taşıyan Alan/ havza Potansiyel Ciddi Taşkın Riski Taşıyan Alan/ havza Potansiyel Ciddi Taşkın Riski Taşıyan Alan/ havza Koruma Önleme Önleme Önleme Önleme Hedef 3.1. Kamuoyunun Farkındalığı 3.1 Risk kültürü Risk kültürü: basında taşkınlarla ilgili bilgi ve reklamların yer alması (internet, televizyon, radyo, gazeteler, …), kitapçıklar, broşürler, … 19 Ulusal Hazırlıklı olma 3.1 Taşkın riski hafızası 3.1 Risk bilgisine ilişkin düzenleyici bir çerçeve oluşturulması 3.1 Halkın direncini arttırmak için iletişimi kullanma ve taşkın risk eğitimi 3.1 Taşkın riski yönetimi alanında eğitim programları 3.1 Taşkın riski yönetimine ilişkin tüm alanlarda araştırma programları Geçmişteki taşkınların nerede ve ne zaman olduğuna dair tarihi araştırma, taşkın izlerinin envanterinin oluşturulması, yenilenmesi ve korunması Taşkın riskine ilişkin halka aktarılacak minimum bilginin belirlenmesi maksadıyla mevzuatın güncelleştirilmesi Ulusal / havza Hazırlıklı olma Ulusal Hazırlıklı olma İnsanların kriz durumlarında nasıl davranmaları gerektiğine dair eğitilmesi yoluyla direncinin arttırılması Ulusal Hazırlıklı olma Taşkın riski yönetimi alanında üniversite ve yüksek okul eğitim programları Ulusal Hazırlıklı olma Ulusal Hazırlıklı olma Ulusal / havza/ Potansiyel Ciddi Taşkın Riski Taşıyan Alan Hazırlıklı olma TRÖD, haritalar, TRYP ve ilgili internet sitesiyle 3.1 birlikte yayınlanması. (Ek A’da daha ayrıntılı bir şekilde verilmiştir: İletişim tedbirleri ve TD’nin uygulanmasında katılımın sağlanması) Hedef 3.2 Önleme - sürdürülebilir arazi kullanımı uygulamaları TD’nin farklı uygulama aşamalarına ilişkin iletişim 3.2 Mekânsal planlama: İnşaat izni ve kontrolleri Yeni yerleşim bölgeleri için uygulanabilir Ulusal/ bölgesel Önleme 3.2 Mekânsal planlama: Koruma maksadıyla kamulaştırma Sulak alanların kamulaştırmasını da kapsamaktadır Ulusal/ bölgesel Önleme 3.2 Arazi kullanımı için gerekli olan taşkın tehlike ve risk haritalarının hazırlanmasının sağlanması Arazi planlaması için taşkın Tehlike ve Risk haritalarına ihtiyaç duyulmaktadır. Havza Önleme 3.2 Taşkın risk haritalarına dayanılarak arazi kullanımı haritalarının oluşturulması Havza Önleme Üzerine inşaat yapılamayan bölgelerin belirtilmesi; riskli bölgelerin membasında taşkın tutulumu için alanların tahsis edilmesi, Nehirlerin etrafındaki 200 metrelik aranın doğal haliyle korunması; vb. 20 3.2 Taşkın alanlarındaki yapılaşma için zorunlu tedbirlerin uygulanması 3.2 Tüm faaliyetlerin uygulanması için arazi planlaması kurallarının belirlenmesi 3.2 Yer değiştirme: Afet alanlarının belirlenmesi ve halkın o bölgeden taşınması 3.2 Havza düzeyinde farklı arazi kullanımı planları arasındaki uyumun sağlanması 3.2 Özellikle yağmur suyu şebekesi olmak üzere, arazi planlamasında, kentsel ağların dikkate alınması 3.2 Yüzey akışını azaltmak için iyi tarım/ ürün uygulamalarının geliştirilmesi 3.2 Tarımsal drenaj kurallarının geliştirilmesi ya da iyileştirilmesi 3.2 Taşkınların azaltılması maksadıyla sulak alanların yenilenmesi 3.2 Tazminat ve sigortaların finansmanı Potansiyel Ciddi Taşkın Riski Taşıyan Alan Önleme Ulusal Önleme Potansiyel Ciddi Taşkın Riski Taşıyan Alan Önleme Örn. mansap ve memba arasında, arazi planlama ve risk haritaları arasındaki sinerji Havzalar/ ulusal Önleme Örn. Fazla suya dayanıklı ürünler, ürün rotasyonu, Potansiyel Ciddi Taşkın Riski Taşıyan Alan Potansiyel Ciddi Taşkın Riski Taşıyan Alan Potansiyel Ciddi Taşkın Riski Taşıyan Alan Örn. sanayi Taşkınların azaltılması için (kurumuş) sulak alanların yenilenmesi Taşkın sigorta sisteminin oluşturulması (farklı AB ülkeleri deneyimlerinden faydalanılması/) Hedef 3.3 Taşkın tahmini / Erken uyarı sistemleri Ulusal hidrolojik tahmin ve uyarı sisteminin işletilmesi, bakımı ve periyodik olarak 3.3 güncelleştirilmesi 21 Önleme Önleme Önleme Havza Önleme Ulusal Toparlanma Ulusal Farkındalık 3.3 3.3 3.3 3.3 3.3 3.3 3.3 3.3 Ani taşkın uyarı sistemi için gerekli meteorolojik ürünlerin sağlanması maksadıyla ulusal meteorolojik izleme ve tahmin sistemlerinin işletilmesi, bakımı ve periyodik olarak güncellenmesi Ulusal hidrolojik izleme ağının işletilmesi, bakımı ve periyodik olarak güncelleştirilmesi Taşkınlardan kaynaklanan acil durumların yönetimine dahil olan tüm kurumlar arasındaki gerçek zamanlı veri alış verişi için ulusal entegre bilgi sisteminin oluşturulması, işletilmesi, bakımı ve periyodik olarak güncelleştirilmesi Barajların mansabındaki riski bölgeler ve yüksek ani taşkın riski taşıyan bölgelerde yerel ikaz sisteminin oluşturulması, işletilmesi, bakımı ve periyodik olarak güncelleştirilmesi Hidrolojik tahminlerden sorumlu kişilerin sürekli ve yeterli düzeyde eğitimi Öncelikle, bütün bu kurumlar arasındaki gerçek zamanlı veri ve bilgi paylaşımına yönelik temel işlevlerle başlanarak, devamında acil durum yönetimi süreçlerini, bu süreçleri test etmeye ve/veya geliştirmeye yönelik simülasyon işlevleri de dahil olmak üzere entegre ederek bu platformdaki enteraktifliğe ve kontrol girişine devam edilmesi yoluyla bu unsurların geliştirilmesi Hidrolojik tahminleri kullanan herkesin periyodik ve yeterli düzeyde eğitimi Halka en az gecikmeyle ulaşılması maksadıyla, hidrolojik uyarılar yapılması için özel ulusal bilgi yayma sisteminin oluşturulması, işletilmesi, bakımı ve periyodik olarak güncelleştirilmesi Sınır aşan nehir havzalarında ortak Taşkın Tahmini ve Uyarı Sistemlerinin oluşturulması Hedef 3.4 Kriz yönetimi 22 Ulusal Farkındalık Ulusal Farkındalık Ulusal Farkındalık Potansiyel Ciddi Taşkın Riski Taşıyan Alan Farkındalık Ulusal Farkındalık Ulusal Farkındalık Ulusal Farkındalık Ulusal& havza Farkındalık 3,4 Acil durum müdahale planının ulusal düzeyde oluşturulması 3.4 Acil durum müdahale planının il düzeyinde oluşturulması 3,4 Acil durum müdahale planlarının havza düzeyinde entegrasyonu 3.4 Barajlarda yaşanabilecek kazalara karşı acil durum müdahale planının yapılması 3.4 3.4 İnsanların ve yetkililerin taşkın felaketleriyle başa çıkabilmeleri maksadıyla afet yönetim planının hazırlanması İnsanların ve yetkililerin herhangi bir barajda meydana gelen kaza sebebiyle oluşan taşkın felaketleriyle başa çıkabilmeleri maksadıyla yerel afet yönetim planının hazırlanması Havza düzeyindeki tüm aktörlerin (kurumlar, Acil durum müdahale planının havza düzeyinde yetkililer, paydaşlar vb.) ve insanların taşkın yayılması anındaki sorumluluk ve faaliyetlerine ilişkin bilgilendirilmeleri Etkilenen bölgelerdeki tüm aktörlerin (kurumlar, Acil durum müdahale planının barajlarda bir yetkililer, paydaşlar vb.) ve insanların barajlardaki kaza olması halinde etkilenecek bölgeler kazalar sebebiyle meydana gelen taşkın anındaki düzeyinde yayılması sorumluluk ve faaliyetlerine ilişkin bilgilendirilmeleri Ulusal Hazırlıklı olma Yerel Hazırlıklı olma Havza Hazırlıklı olma Barajın sahibi Hazırlıklı olma Havza Barajın sahibi/ yerel/Belediyeler 3.4 Taşkın simülasyonları Halkın ve yetkililerin taşkınlarla başa çıkmak için eğitilmesi Havza/Yerel Hazırlıklı olma 3.4 Bilgi sistemini kontrol etmek için ulusal düzeyde taşkın simülasyonlarının yapılması Taşkın karşısında, veri analizi yapacak ve bilgileri paylaşacak su uzmanlarının eğitilmesi Ulusal Hazırlıklı olma 3.4 Bilgi sistemini kontrol etmek için havza düzeyinde simülasyonların yapılması Taşkın karşısında, veri analizi yapacak ve bilgileri paylaşacak su uzmanlarının eğitilmesi Havza/ Yerel Hazırlıklı olma 3.4 Barajlardaki kazalara yönelik simülasyonlar Yerel Hazırlıklı olma 3.4 İl düzeyinde acil durum müdahale merkezlerinin oluşturulması/geliştirilmesi Halkın ve yetkililerin barajlardaki kazalar sebebiyle meydana gelen taşkınlarla başa çıkmak maksadıyla eğitilmesi İl düzeyindeki taşkınlarda müdahale için gerekli materyal, araç, ekipman ve makinelerde donatılmış hızlı müdahale merkezlerinin oluşturulması/geliştirilmesi 23 İl Bu proje Avrupa Birliği ve Türkiye Cumhuriyeti tarafından finanse edilmektedir. "Taşkın Direktifinin Uygulanması için Kapasitenin Geliştirilmesi Avrupa Birliği Eşleştirme Projesi " TR 10 IB EN 01 T1 TAŞKIN RİSKİ YÖNETİMİNDE KAMUOYU VE PAYDAŞLARIN KATILIMI KILAVUZU Aralık 2014 İÇİNDEKİLER 1. İLETİŞİM STRATEJİSİNİN VE KATILIM SÜRECİNİN HEDEFLERİ .................. 1 2. KATILIM SÜRECİNİN DÜZENLENMESİ ............................................................ 3 2.1. TANIMLAR .................................................................................................................... 3 2.2. KATILIMIN FARKLI YOĞUNLUK DÜZEYLERİNDE OLMASI ...................................... 4 2.3. PAYDAŞ ANALİZİ ......................................................................................................... 5 2.4. ÇOK DÜZEYLİ YÖNETİŞİM VE KATILIM ................................................................... 13 2.5. İLETİŞİM STRATEJİSİNİ BELİRLEMEK İÇİN OLUŞTURULAN ÇERÇEVE .............. 14 2.6. İLETİŞİM ARAÇLARI VE YÖNTEMLERİ .................................................................... 16 2.7. ENGELLER VE RİSKLER ........................................................................................... 18 2.8. BEKLENTİ YÖNETİMİ ................................................................................................. 19 2.9. GERİ BİLDİRİM VERME ............................................................................................. 20 EK T1.1 İLETİŞİM FAALİYETİNİN YÖNETİLMESİNE İLİŞKİN ÇERÇEVE ................ 21 ŞEKİLLER TABLOSU ŞEKİL 1 : SÇD ŞARTLARI, MADDE 14 (HALKIN BİLGİLENDİRİLMESİ VE İSTİŞARE)............. 4 ŞEKİL 2 : PAYDAŞ ANALİZİ ARAÇLARINA 2. ÖRNEK ............................................................... 8 ŞEKİL 3 : UYGULAMA SÜRESİ BOYUNCA PAYDAŞLARIN ROLLERİ (CARNEY VD.., 2009 .. 9 ŞEKİL 4 : PAYDAS ANALIZI ARAÇLARINA ÖRNEK (BOS VD., 2010) .................................... 11 ŞEKİL 5 : ÇOK DÜZEYLİ YÖNETİŞİM YAPISI ÖRNEĞİ ........................................................... 13 ŞEKİL 6 : FARKLI İLETİŞİM ARAÇLARI .................................................................................... 17 KISALTMALAR LİSTESİ AB Avrupa Birliği TD Taşkın Direktifi TRYP Taşkın Riski Yönetim Planı TRÖD Taşkın Riski Ön Değerlendirmesi i ii 1. İLETİŞİM STRATEJİSİNİN VE KATILIM SÜRECİNİN HEDEFLERİ Taşkın direktifinin ve ilk tedbirler programının uygulanması neticesinde istenen sonuçları elde edebilmek için paydaşların bilgilendirilmesi ve katılımlarının sağlanması en önemli konulardan birisidir. Bunun için paydaşlar ile etkin bir ortaklık kurulması gerekir. Taşkın Direktifi’nin İlgili Maddeleri Bölüm V Madde 9 Üye ülkeler bilgi alışverişi ve verimliliğini iyileştirmek ve 2000/60/AT sayılı Direktifin dördüncü maddesinde yer alan çevresel amaçlarla ilgili ortak sinerji yaratmak ve fayda sağlamak için fırsatlar içeren 2000/60/AT sayılı direktifin ve işbu Direktifin uygulanmasını koordine etmek için uygun adımları atacaktır. Özellikle: 3. Bu Direktifin 10. maddesinde belirtilen tüm ilgili tarafların aktif katılımı 2000/60/AT Direktifinin 14. maddesinde belirtilen ilgili tarafların aktif katılımıyla koordineli yürütecektir. İletişim stratejisi oluştururken hedeflenen temel maksatlar şunlardır: - Kamuoyunun beklentilerine cevap vermek ve kamuoyunun farkındalığını artırmak - Yerel bilgiden faydalanmak - Kararların etkileyeceği paydaşların katılımını sağlamak - Sorunların kolaylaştırılması - Kamu programlarının meşruiyetini ve kabul edilebilebilirliğini güçlendirmek - Uyumlaştırılmış tanımlamak - Politikaların kolaylaştırmak belirlenmesinin Madde 10 tedbirler 1. Topluluğun ilgili mevzuatı uyarınca, üye ülkeler taşkın riski ön değerlendirmesi, taşkın tehlike haritaları, taşkın risk haritaları ve taşkın risk yönetim planlarını kamuoyunun erişimine sunacaktır. 2. Üye Ülkeler Bölüm IV’te atıfta bulunulan taşkın risk yönetim planlarının yapılması, güncellenmesi ve gözden geçirilmesiyle ilgili tarafların aktif katılımını sağlamalıdır uygulanmasını Başarılı olmak için iletişim stratejisini benimseyecek ve iletişim kurmak için farklı metotların farkında olacak bir idari yapıya sahip olmak önemlidir. Bu yapı, Taşkın Direktifi’nin uygulanması konusunda ilgili taraflar arasında iletişimi kolaylaştırmak ve taşkın riski yönetimiyle ilgili yapılacak çalışmalar için iletişimi aktif tutmak zorundadır. Aşağıdaki bölüm “Tuna taşkın ovası için ortak paydaşlar katılım stratejisi”nden alınan bölümlerden oluşmaktadır. Bu strateji paydaş katılımının potansiyel olumlu etkilerini (Katılımcı Yaklaşımların Olası Pozitif Etkileri) listelemektedir. Bu etkiler politik kararlar alınırken paydaşların katılımı için gerekçe olarak da kullanılabilir. 1 Katılımcı Yaklaşımların Olası Pozitif Etkileri Esasa ilişkin Etkiler: • Çevresel açıdan yerinde tercihler yapabilme • Ekonomik açıdan yerinde tercihler yapabilme • Teknik açıdan yerinde tercihler yapabilme • Toplumsal olarak kabul edilebilir tercihler yapabilme Usule ilişkin Etkiler: • Karar alma sürecinin bilgilendirme açısından kalitesinin iyileşmesi ve bilgiden iyi faydalanılması • Genel çerçevenin iyi anlaşılması • Dikkate alınabilecek tercihler alanının açılması • Daha dinamik süreçler • Daha iyi çatışma yönetimi • Karar alma sürecinin meşruiyetinin artması • Zaman ve maliyet açısından sürecin etkililiğinin artırılması • Daha az örgütlenmiş çıkarların etkileme gücünün iyileştirilmesi Bağlama ilişkin Etkiler • Paydaşlara ve/veya kamuoyuna iyi bilgilendirme yapılması • Karar alıcıların stratejik kapasitesinin iyileştirilmesi • Sosyal bağlamın algısı ve kavramsallaştırılmasında değişiklikler • Geleneksel güç ilişkileri ve çatışmalarında değişiklik • Kamu alanındaki demokratik uygulamaların ve vatandaşların katılımının güçlendirilmesi • Kurumsal aktörlere duyulan güvenin artması 2 2. KATILIM SÜRECİNİN DÜZENLENMESİ 2.1. Tanımlar Kamuoyu/halk (veya "genel kamuoyu") “Ulusal mevzuat veya uygulamalar uyarınca bir veya daha fazla gerçek ya da tüzel kişi, bu kişilerin oluşturduğu birlikler, teşkilat veya gruplar (SÇED Direktifi (2001/42/AT), Aarhus Sözleşmesi Madde 2(4)). İlgili taraflar (veya "paydaş") Konuyla ilgili bir çıkarı veya “etkilenebilme ihtimali” olan, bu konudan doğrudan etkilenecek ya da sürecin sonuçları üzerinde bazı etkileri olabilecek tüm kişiler, gruplar veya kurumlar. "İlgili taraflar" ayrıca etkileneceğinin henüz farkında olmayan halkı da kapsar (uygulamada birçok vatandaş ve küçük STK ve şirketler bu gruba dâhildir). STK Sivil toplum kuruluşları Genel kamuoyu/halk Konuyla ilgili sınırlı çıkarları olan ve sonuçlar üzerinde sınırlı etkisi olan kişiler. Bu kişiler bir araya geldiğinde oluşan çıkar ve etki önemli boyutta olabilir. Uygulamada, potansiyel olarak paydaş olabilecek herkesin her konuda aktif katılımının sağlanması imkânsızdır. Bir seçim yapılması zorunludur. Bu seçim aşağıdaki faktörlere dayalı olarak yapılabilir: • Paydaşın su yönetimi konularına olan ilgisi • Paydaşların faaliyetlerinin bağlamı, ölçeği ve paydaşların kimi temsil ettiği • Tedbirlerin yöneticisi, kullanıcısı/mağduru/paydaşı, uzmanı ve uygulayıcısı olarak katılımları • Katılım gösterme kapasiteleri • Siyasi, sosyal, “çevresel” bağlam Halkın katılımı farklı anlamları sebebiyle birçok değişik yolla sağlanabilir. Halkın katılımı için üç farklı ana maksat olduğunu dikkate alabiliriz. • Alınacak bir kararı daha kabul edilebilir hale getirmek için kamu yönetimi konularına katılım • Eğitim konularına katılım ve uzmanlığın kitleselleşmesi • Teknik bir demokrasi uygulamak için siyasi sonuçlara katılım. Bu sebeple, aralarında ince bir fark da olsa “halkın katılımı uygulaması” için birçok kelime kullanılır. 3 • İşbirliği (birlik): Kısıtlı grup, hedeflerin paylaşılması • İletişim: Önceden belirlenmiş belli bir hedefe ulaşılmasını sağlayacak bir stratejiye göre bilgi sunmak • İstişare - diyalog: Kamu kararı almadan önce bir projeye ilişkin ilgili tarafların görüşlerinin alınması • Bilgilendirme: Halkla verileri dürüst, tarafsız ve teknik bir biçimde paylaşmak ve halka verileri sunmak. • Müzakere: İlgili taraflarla uzlaşma sağlama süreci. Halkın katılımı kavramıyla ilgili ortak bir kelime dağarcığı ve ortak tanımlar oluşturmak amacıyla öne sürülen öneriye göre, bu kelimelerin katılımcılık ölçeğinde bilgilendirmeden başlayarak ortak yapılandırmaya ve az katılımcı tutumdan daha katılımcı tutuma kadar sıralanması gerekir: İletişim İstişare İşbirliği Bilgilendirme Kitleselleştirme Diyalog Ortak Yapılandırma Müzakere 2.2. Katılımın Farklı Yoğunluk Düzeylerinde Olması Direktifte ve AB kılavuzunda katılımın üç “derinlik” düzeyi olduğundan bahsedilir. Bunlar bilgilendirme, istişare ve aktif katılıma kadar değişiklik gösterir. Aktif Katılım Teşvik edilecektir (yuvarlak masa toplantısı, çalışma grupları, arabuluculuk...) İstişare (tartışma toplantıları, öneriler, demeçler, anketler...) Sağlanacaktır Bilgi arzı (broşür, web sitesi, haritaların sunumu...) ŞEKIL 1 : SÇD ŞARTLARI, MADDE 14 (HALKIN BİLGİLENDİRİLMESİ VE İSTİŞARE) 4 Bu kapsamda halkın katılımının üç düzeyde sağlanabileceği görülmektedir. Farklı eylemlerde neyin hedeflendiğini kesinleştirmek için bu farklı katılım düzeylerinden faydalanılacaktır. 1. Her iki direktifte de gerekli olduğu kabul edilen kamuoyu bilgilendirmesi. 2. İstişare Havza Komitesi aracılığıyla ve ileriki aşamalarda SÇD’nin 14. Maddesinde öngörülen zorunlu kamuoyu istişaresi yoluyla sağlanır. Bilgi arzı temel olarak düşünülecek olursa, bu uygulama en düşük düzeyde halkın katılımının sağlanması önemlidir. Belgeler yazılı yorumlara açık hale getirilir, açık oturumlar düzenlenir veya anketler ve mülakatlar yoluyla kamuoyunun yorum ve fikirleri aktif olarak alınmaya çalışılır. Direktifin 14. Maddesinde yer alan “İstişare” başlığı sadece yazılı istişareleri kapsar. Önsözde yer alan 14. ve 46. Maddeler ve Ek VII genel anlamdaki istişareyi içerir. 3. İlgili tüm tarafların aktif katılımı durumu istişareye göre daha üst düzey bir katılım seviyesidir. İstişarenin anlamı, yetkili makamların geliştirmiş olduğu plan ve önerilere ilişkin halkın görüşlerini ifade etmesidir. Öte yandan, aktif katılımsa paydaşların konuları tartışarak ve çözüme katkıda bulunarak planlama sürecine aktif olarak katılması anlamına gelir. Aktif katılımda esas olan katılımcıların süreci etkileme potansiyelidir. Bunun anlamı, katılımcıların su yönetiminden sorumlu tutulacak hale gelmesi değildir. Kamu kurumları ilgili tarafların oluşturduğu ilk çemberi teşkil ettiği için katılımın bu düzeyi yönetişim ilkesini de kapsar. Bu ilke de hem ulusal düzeyde hem de havza düzeyinde pilot testler için Batı Karadeniz Havzasını kullanarak iletişim stratejisinde ele alınacak öncelikli hedef olarak görülebilir. 2.3. Paydaş Analizi Katılımcıların seçilmesinde dikkate alınacak ana kriter, “Halkın veya paydaşların katılımını sağlarken maksadımız nedir?” sorusudur. • • • • • • Fikirleri, ruh halleri, ihtiyaç ve eğilimleri hakkında bir fikir mi edinmek istiyorsunuz? Katılımcıları aktif hale getirmek mi istiyorsunuz? Ek bilgi veya veriler için mi katılımcılara ihtiyaç duyuyorsunuz? Tartışmalı konular hakkında mı konuşmak istiyorsunuz? Katılımcıların, sorunların çözülmesi süreçlerine katılmasını mı istiyorsunuz? Katılımcılara faaliyetlerin uygulanmasında mı ihtiyaç duyuyorsunuz? Katılımcıların seçilmesinde dikkate alınacak diğer kriterler şunlardır. • Projenin/sürecin düzeyi( yerel, bölgesel, ulusal, uluslararası) Halkın katılımı uluslararası, ulusal, bölgesel veya yerel düzeyde sağlanabilir. Ulusal ve uluslararası düzeydeki faaliyetlere halkın ilgisinin düşük düzeyde kalmasına rağmen, yerel ve bölgesel düzeylerde katılım gösterme motivasyonu nispeten daha yüksektir. Yerel düzeydeki faaliyetler halkın toplumsal gerçekliğine daha yakın olup kararların etkileri daha kolay anlaşılır ve görülür. • Bir projenin coğrafi kapsamı, davet edilmesi gereken veya davet edilebilecek kişi sayısını, uygulanabilecek metotları ve faaliyetin konusunu etkiler. • Zaman çerçevesi, bir projenin uygulanacağı zaman dilimi için ayrılmış mevcut kaynaklara (personel ve para) ve halkın katılımının sağlanacağı konuya bağlıdır. Zamanın dar olması sadece proje ekibi için bir sorun teşkil etmez, aynı 5 zamanda boş zamanlarında projeye katılabilecek katılımcılar için de bir problemdir. Halktan ne kadar katılım beklendiğini ortaya koyan bir zaman çizelgesi süreçte yer alıp almamaları gerektiği konusunda karar verirken katılımcılara yardımcı olur. (Fleischhauer, 2009) 2.3.1. Birinci Adım – Paydaşların Seçilmesi: Paydaş analizi için kullanılacak farklı araçlar vardır. Bu araçlardan bazıları bu kılavuzda gösterilmekte ve açıklanmaktadır. Taşkınlara maruz kalmış bir bölgede ilgili paydaşları tanımlamak amacıyla öncelikli olarak aşağıda belirtilen alanların belirlenmesi gerekir. • Taşkından doğrudan etkilenen alan • Taşkından doğrudan etkilenen bu alanla bağlantılı olması nedeniyle etkilenebilecek diğer alanlar (yollar, elektrik, telefon, yakıt…), Taşkından etkilenmeyecek şekilde krizin yönetilebileceği bir alan. Taşkın riskiyle ilgili bir projedeki ana paydaşlar (kilit kişiler) şunlardır; • Kamu kurumları (ulusal, bölgesel, yerel) • Çıkar grupları (ticaret odaları, ormancılık, tarım, turizm, avcılık, balıkçılık, meslek odaları…) • Arsa sahipleri/kiracılar, STK’lar (çoğunlukla yerel, bölgesel, ulusal veya uluslararası düzeydeki doğa koruma grupları) Ayrıca, çevreyle ilgili kararlardan etkilenen veya bu kararlarla ilgilenen genel kamuoyu yukarıda bahsi geçen paydaşlarla kurulan etkileşimlerde belirleyici rol oynar. Paydaş seçimi kriz yönetimiyle ilgili paydaşlar belirlenmiş olup bu kapsamda seçilecek paydaşlar şunlar olabilir. • Özel sektör: Özel sektör krizler esnasında önemli bir rol oynar çünkü çalışanların tehlike hakkında bilgilendirilmesi gerekir. (Çalışanlar evlerinde mi kalmalı yoksa koşullar yeterince güvenli hale gelince işlerine gelmeliler mi? ) • Okullar: Taşkına uğrayan alanlardaki çocuklar ve ebeveynlerinin yanlış davranışlarını engellemek için okullarda güvenliğin sağlanması gerekir. • STK’ların hepsi aynı profile sahip değildir. Çevre örgütleriyle (bu örgütler risklere odaklanabilir) toplumsal örgütler birbirinden ayrı tutulmalıdır. Farklı becerileri dikkate alınmalıdır. • Şebeke operatörleri (elektrik, yakıt, yollar …) uzman panellerine dahil edilmelidir. 6 Paydaş Analizi için kullanılacak Araçlara bir örnek: Dikey eksende paydaşın etkisi/gücü puanlanır ve yatay eksendeyse ilgi düzeyi puanlanır. Puanlama neticesinde paydaşlar 4 kategoride gruplanır ve her bir kategori paydaşlarla nasıl iletişim kurulacağını ifade eder. 1. Kırmızı bölge: Sürece fazla ilgi gösteriyor ve süreci etkileme güçleri de fazla. Bunlar kilit öneme sahip aktörlerdir ve her adıma/karara dahil edilmelidir. 2. Yeşil bölge: Süreci etkileme gücü zayıf ve sürece az ilgi gösteriyorlar. Bu gruptakiler en az öneme sahip olanlardır. Tercihler yapılırken en az önceliğe sahiptirler. 3. Turuncu bölge: Süreci etkileme gücü fazla fakat sürece az ilgi gösteriyorlar. Bu gruptakilere önem verilip ihtiyaçlarının karşılanması gerekir. Bu gruptakiler göz ardı edilmemelidir. 4. Sarı bölge: Sürece fazla ilgi gösteriyor fakat süreci etkileme gücü az. Bu gruptakilerin de dikkate alınması gerekir, çünkü kamuoyu oluşmasında etkilidirler. 7 2.3.2. İkinci Adım – Başka Paydaşların Tavsiye Edilmesi Genelde projenin/sürecin başlangıcında seçilerek sürece dahil olan paydaşlar veya proje ekibinin üyesi olarak seçilen paydaşlar bölgedeki kilit aktörleri belirleyebilir. Bu kilit aktörlerle de irtibat kurulabilir ve onlardan gerekirse başka paydaşların kim olabileceği konusunda tavsiye istenebilir (kartopu sistemi). 2.3.3. Üçüncü Adım – Temsil Hangi çıkarların kim tarafından temsil edildiği ve paydaşların projeye ne tür katkılar sunabileceği hakkında genel bir fikir sahibi olmak için sistematik bir şekilde çalışılması tavsiye edilir. Bu tür sistematik bir yaklaşımda aşağıda açıklanan paydaş analizi araçlarından faydalanmak mümkündür. Aşağıdaki şema ayrıca projeye kimi neden dahil edeceğinize dair alacağınız kararların şeffaf ve izlenebilir olmasını sağlamak amacıyla paydaş seçimi sürecini belgelendirmek için de kullanılabilir. Olası tüm çıkarların temsil edilmesi konusu tüm katılımcı süreçlerde önemlidir. Bir sürecin kabul edilebilir olması ve neticesinde elde edilen sonuçlar, süreçle ilgili endişelerin geçerli biçimde temsil edilmediğine ve bunlara yeterince yer verilmediğine dair eleştiriler nedeniyle zarar görebilir. Siyasi geçmişi olanların katılımcılık ve temsiliyetle ilgili biraz farklı bir anlayışa sahip olmaları muhtemeldir. Siyasetçiler temsili demokrasinin bir parçasıdır ve kendilerini halkın temsilcisi olarak görürler. Bu kapsamda aldıkları oylardan da güç alırlar. Paydaş süreciyse katılımcı demokrasiye giden yolda kullanılabilecek bir araçtır. Eğer bir karar üzerinde tüm katılımcıların aynı etkiye veya aynı oy hakkına sahip olacağı bir katılım yöntemi seçilmişse, bu durum bir siyasetçinin imajıyla tam bir zıtlık teşkil edebilir. Bu durum idareciler veya diğer teknik uzmanlarla da yaşanabilir ve onlar da henüz halkla tepeden bir bakış açısıyla değil de aynı hizadan iletişim kurma görevlerinin olduğunu anlamamış olabilirler. (Fleischhauer, 2009) Paydaş Örnek Maksat Çıkar/ilgi Etki Yerel veriler, bilgi, destek, uygulama, nihai kullanıcı Planlama, risk yönetimi, ekonomik kalkınma tahminleri Yüksek, orta, düşük Projeden etkilenme Yasal durum Örgütlenme düzeyi Yüksek, orta, düşük Örn. parti Yüksek, orta, düşük Düzey Yerel, bölgesel, ulusal, uluslararası Liman Turizm STK Ulaştırma/ Lojistik HES Sigorta Depo İdare Sivil savunma ŞEKİL 2 : PAYDAŞ ANALİZİ ARAÇLARINA 2. ÖRNEK (Stickler 2008 after Hostmann vd.., 2005, Junker & Buchegger, 2005). 8 Çatışma 2.3.4. Dördüncü Adım – Paydaşların Rolleri Bir projenin uygulama süresi içerisinde paydaşların rolleri değişebilir. Kime, ne zaman, hangi görev sebebiyle ve hangi düzeyde ihtiyaç duyulacağı düşünülmelidir. Son on yılda araştırma projelerine paydaşların dahil edilmesi eğilimi ortaya çıkmıştır. Paydaşlardan ne beklendiği ve katılım göstermek için ne kadar çaba sarf etmeleri gerektiği konusunda net bir tablo ortaya konulursa katılım gösterme konusunda daha istekli olabilirler. Paydaşların farklı görevleri olabilir. (Carney vd.., 2009) • Süreci başlatanlar: Paydaşlar bir projenin geliştirilmesi veya finanse edilmesi aşamasından itibaren sürece dahil olur. • Şekillendiriciler: Proje planının güçlendirilmesi, desteklenmesi veya erken aşamalarda yönlendirilmesi görevini yerine getirirler. • Bilgilendirici: İkincil veri sağlarlar, bilgi verirler, odak grupları vs. oluştururlar. • Merkez: Bir projenin uygulanması sırasında merkezi bir rol oynarlar, birçok rolü bir arada oynayabilirler (şekillendirici, bilgilendirici vs.), danışma grubu olarak da görev yapabilirler. • Gözden geçirenler: Nihai çıktıya katkıda bulunurlar (çalıştaylar, anketler vs.). • Alıcılar: Bir projeye doğrudan dahil olmazlar fakat bu gruptakilerin projenin sonuçlarıyla bir ilgisi olduğu varsayılır. • Düşüncelerini sunanlar: Projede elde edilen sonuçlar hakkında geri bildirim ve sonrasında gerçekleştirilecek faaliyetler hakkında fikir verirler. • Dolaylı olarak etkilenenler: Doğrudan müdahil olmazlar fakat projenin sonuçlarından etkilenebilirler. ŞEKIL 3 : UYGULAMA SÜRESİ BOYUNCA PAYDAŞLARIN ROLLERİ (CARNEY VD.., 2009 9 2.3.5. Beşinci Adım – Bağlam Analizi Bağlam analizi, tarihi, siyasi ve sosyal ön şartlar ve bir projenin arka planı hakkında ilk izlenim edinmemize yardımcı olabilir. Örneğin, • Örnek olay çalışması kapsamındaki siyasi-idari düzenlemelerin envanteri, • Ulusal siyasi-idari sistemin genel tanımı, • Taşkınlar meydana geldiğinde koordinasyonun nasıl yapılacağına dair yasal çerçeve, • Yasal çerçevenin (özellikle de Taşkın Direktifinin) uygulamaya sokulması, • Nehir taşkını alanındaki kurumsal yapının ana özellikleri, • Koruma önlemlerine ilişkin finansman yapısı, • Halkın katılımı/risk iletişimiyle ilgili mevcut araçlar/yaklaşımlar, • Örnek çalışma alanındaki verilerin envanteri, • Mevcut veriler, haritalar ve planlar, • Mevcut taşkın tehlike ve taşkın risk haritaları, • Mevcut taşkın riski yönetim planları. Gerekirse bu yaklaşım şu şekilde genişletilebilir. • Sorunun/çatışmanın tarihi bağlamı, • Benzer siyasi bölgelerle çatışmalar, • Oturmuş ve başarılı siyasi uygulamalar, engeller ve bariyerler, • Öngörülen katılımcılar arasındaki güven ilişkisi veya çatışmalar (Fleischhauer, 2009) Projenin etki alanında gerçekleştirilecek paydaş analizine ilişkin bir örnek araç: Proje yöneticisi veya proje merkeze yerleştirilmelidir. Aşağıda beşinci şekilde gösterildiği gibi kâğıt dört eşit parçaya bölünür. Her bir paydaş kendisini bu dört eşit parçadan birine yerleştirmelidir. Eğer paydaşlara ismiyle hitap edilirse, bu uygulama daha etkili hale gelecektir. Bundan sonra, moderatör her bir paydaşa projeye ilişkin tutumlarının olumlu mu yoksa olumsuz mu olduğunu sorar. Kendinize şu soruları sorun: • Paydaşların davranışlarında ne gözlemliyorsunuz? • Onlar hakkında ne duydunuz veya okudunuz? • Projeye ilişkin ilgileri, beklentileri ve izlenimleri nelerdir? 10 Bir sonraki aşamada paydaşların tutumlarını gülen yüz işaretiyle puanlamak gerekir: Olumlu, destekleyici Olumsuz Tarafsız veya önemsiz Bilinmiyor yeşil kırmızı sarı mavi :? Bu aşamadan sonra renkli oklar paydaşların projeyle ilişkisini göstermek için kullanılır: <-> iyi ilişkiler <-> ciddi sorunlar <-> tarafsız Bitirirken olumlu ve olumsuz yönleri konuşunuz. Ayrıca görüşlerinizden faydalanarak süreci nasıl olumlu yönde etkileyebileceğinizi de belirtiniz. ŞEKİL 4 : PAYDAS ANALIZI ARAÇLARINA ÖRNEK (BOS VD., 2010) Sosyogram: Paydaşlar arasındaki ilişkiler hakkında daha fazla şey öğrenmek ve paydaşlar arasındaki ilişkileri sosyogramlar çizerek analiz etmek için görüşmeler yapılabilir. Görüşme yapılan kişilere diğer paydaşlarla etkileşimleri hakkında soru sorulur. Örneğin diğer paydaşlarla işbirliği yapma ve çatışma potansiyelleri, taşkın riski yönetimi kapsamındaki görevleri ve algıları, endişeleri ve çıkarları hakkında kendilerine soru sorulabilir (Evers vd., 2011). Bağlam analizi, bir literatür araştırması (bilimsel literatür, kanun metinleri, gazeteler, web siteleri…) ile başlayabilir ve bölgesel proje ortakları/ana paydaşlarla yapılacak bilgilendirici görüşmeler ve çalıştaylarla tamamlanabilir. 11 Bağlam analizi mevcut durumun proje ortakları tarafından algılanıldığı şekliyle fotoğrafının çekilmesidir. Bağlam yeni yasal düzenlemeler, yeni siyasi figürler/kararlar sebebiyle ve halkın katılımı sürecinin sonuçları nedeniyle oldukça hızlı biçimde değişebilir. 2.3.6. Altıncı Adım – Nihai Paydaş Seçimi Aşaması Birçok katılım sürecinde projenin amacı ve seçilen metot, paydaşların sayısını yaklaşık olarak belirler. Sayı olarak nispeten daha az paydaşla başlamak her zaman daha iyidir. Daha sonrasında eğer gerekirse, projenin başlangıcından sonra bazı paydaşların süreç dışı bırakılmasının yerine, halihazırda katılan paydaşların onayıyla yeni paydaşlar eklenebilir. 2.3.7. Yedinci Adım – Genel Kamuoyunun Sürece Dahil Edilmesi Paydaş katılımına ek olarak genel kamuoyunun da sürece dahil edilmesi gerekebilir. Genel kamuoyuna bir bütün olarak ulaşmak ve onları motive etmek kolay değildir. Birçok projede tek bir çeşit bilgilendirme materyali ile belli bir nüfus grubu içerisindeki tüm hedef grupların hepsine ulaşmanın mümkün olduğuna inanıldığı için sıkıntılar yaşanmıştır. Gerçekler ve sosyal pazarlama çalışmaları tek bir araçla herkese ulaşmanın mümkün olmadığını ve tüm bilgilendirme ve katılım faaliyetlerinin hedeflenen mesajla ulaşılacak hedef grup veya hedef gruplar için tasarlanması gerektiğini göstermiştir. Faaliyetlerle ilgilenebilecek herkesin davet edilmesine gerek olup olmadığı veya halk arasından rastgele veya istatistiksel yöntemlerle seçilmiş kişilerle çalışmanın yeterli olup olmadığı konusunda bir karar alınmalıdır. Genel kamuoyu içindeki olası hedef grupları şunlar olabilir; • Geçmişte taşkın deneyimi yaşamış veya gelecekte taşkından etkilenebilecek kişiler • Kendilerini/ailelerini/yaşadıkları bölgeyi taşkın tehlikesi altında gören kişiler • Hiç taşkın deneyimi yaşamamış ve kendilerini risk altında görmeyen kişiler • Yaş, coğrafi dağılım, (örn. Nehir havzasında yaşayan nüfus) (Fleischhauer, 2009) Örneğin, sosyal ağların gelişmesi sayesinde halk giderek daha fazla kriz yönetimine katılmaktadır. Bu yeni ihtimaller resmi hizmet makamlarından gerçek zamanlı bilgi alma ve sahadan geri bildirim alma fırsatı sağlar (SANDY Fırtınası sırasında 20 milyon ‘tweet’ atıldı, 500.000 fotoğraf paylaşıldı - LONDRA: 200 bilgisayar korsanı kamuoyunun bilgi edinmesi için bir internet platformu geliştirdi) Bu sebeplerle, genel kamuoyu da özel bir paydaş grubu olarak düşünülebilir. 12 2.4. Çok Düzeyli Yönetişim ve Katılım Bir bütün olarak halk ile halk içerisinde örgütlenmiş gruplar arasında bir ayrım yapılması amacıyla tüm vatandaşlar için “genel kamuoyu” terimi kullanılırken örgütlenmiş çıkar grupları veya idarenin temsilcilerini belirtmek amacıyla “paydaş” terimi kullanılmaktadır. Hedeflerin amacına ulaşması için katılım sürecinin hangi aşamasında hangi kurum ve kişilerin sürece dahil edilmesi gerektiği hakkında net bir tablo ortaya koymak gereklidir. 2.4.1. Çok düzeyli yönetişim ve yaygınlaştırma: Taşkın riski yönetimi sadece taşkın riski yönetimi önlemlerine odaklanmakla kalmaz, aynı zamanda tarım, mekânsal planlama veya kriz yönetimi gibi alanlarda strateji ve faaliyetleri de kapsamaktadır. Bu karmaşık alanlarda farklı düzeylerde dengelenmiş bir katılım stratejisi taşkın riski yönetiminin yaygınlaştırılıp ana akıma dahil edilmesi için esastır. Katılımın farklı düzeylerde bir strateji ve diğer sorumluluk ve süreçlerle bir bağlantı olarak düşünülmesi önemlidir. Farklı düzeylerde farklı katılım formlarının kullanılmasının sağladığı fayda, o alandaki tarafların aktif hale gelmesi ve taşkın yönetimi kavramının tarafların kendi prosedürleri ve planlama süreçlerine entegre edilmesidir. Taşkın yönetimi konularının farklı düzeylerde, farklı sektörlerde ve farklı zaman dilimlerinde mevcut sorumluluklar ve süreçlerle bağdaştırılması yoluyla etkinlik ve etkililik daha güçlü hale getirilebilir. Çok düzeyli yönetişimde kararlara hazırlık, kararların alınması ve tedbirlere ilişkin dikey ve yatay yaklaşımlar arasında geçişler söz konusudur. Ayrıca, çok düzeyli yönetişim büyük oranda iletişim, bilgi paylaşımı ve diyalogdan oluşan sağlam bir sisteme dayalıdır. Sadece su yönetimi konusunda faaliyet gösteren kurum ve paydaşlar bu sürece katılmakla kalmaz, aynı zamanda mekansal planlama, kriz yönetimi (sivil koruma) ve/veya ekonomik ilişkiler alanlarındaki ilgili kurum ve paydaşlar da katılım gösterir. ŞEKIL 5 : ÇOK DÜZEYLİ YÖNETİŞİM YAPISI ÖRNEĞİ 13 2.4.2. Çok düzeyli yönetişim kapsamında katılım: Çok düzeyli yönetişim sistemlerinin çoğunda resmi ve gayri resmi işbirliği yapıları mevcuttur. Bilgi paylaşımı, işbirliği ve koordinasyon ile zayıf noktaların analizinin yapılması ve bu zayıf noktaların güçlendirilmesi için ne yapılması gerektiğine karar verilmesi tavsiye edilmektedir. Planlamayla ilgili tipik sorunlardan (uyum, karşılıklı etkileşim ve ölçek sorunları gibi) dolayı çok iyi tasarlanmış tedbirlerin bazen hiçbir etkisinin olmadığı durumlar yaşanır. Taşkın risklerinin azaltılması için karşılıklı etkileşim özellikle önem taşıyan bir faktördür (Young, 2002). Aktörlerin çok sayıda olmasından dolayı karşılıklı etkileşim sorunu ortaya çıkabilir. Kurumsal etkilenebilirliği ilkesel olarak ilgili tüm paydaşları sürece dahil etme ve karar alma sürecinin en başından itibaren risk iletişimi süreçlerine göre bu paydaşlar arasında etkili koordinasyonu sağlama becerilerinin eksik olması şeklinde anlaşılması mümkündür. Bu durum hem örgütlenme biçimi hem de kurumsal işlevlerle ilgilidir, ayrıca yönlendirici yasal ve kültürel kurallar da bu durumla ilgilidir. Katılım süreçleri çok düzeyli yönetişimin bu resmi gerekliliklerine göre şekillenebilir. İşbirliğinin halihazırda mevcut olduğu çok düzeyli yönetişimin bir parçası olarak bilinen kurumların katılımının sağlanması katılım süreçleri için temel teşkil eder. Fakat çok düzeyli yönetişim içerisinde ek paydaşlar (örn. Çıkar grupları, STK’lar, dernekler…), etkilenen kişiler ve genel kamuoyu sürece dahil edilerek bu işbirliği genişletilmelidir. Taşkın riski yönetiminin düzeyine göre yönetişimin farklı düzeylerinde katılım süreçlerini başlatmak ve uygulamak konusunda farklı sorumluluklar vardır. Ulusal düzeyde taşkın riski yönetiminden sorumlu kuruluş ulusal düzeydeki plan ve faaliyetlerin tartışılacağı bir diyalog kurulması için uygun katılımcıları davet etmelidir. Bölgesel ve yerel düzeylerdeki katılım süreci tamamen farklı kurum veya kişilerin katılmasını gerektirebilir. 2.5. İletişim Stratejisini Belirlemek için Oluşturulan Çerçeve Türkiye’deki mevcut uygulamalar düşünüldüğünde, risk iletişim stratejisi denildiğinde, paydaşlar ve halk dâhil olacak şekilde halkın katılımı çalışmalarının yapılması ve bunun yanında TD’nin her uygulama aşamasında belli bir zaman sürecinde bazı eylemlerin gerçekleştirilmesi söz konusudur. Aşağıdaki tabloda risk iletişim stratejisini belirlemek için bir ön çerçeve önerisinde bulunulmaktadır. 14 TD uygulama aşamaları Önemli risk Haritalama Taşkın riski alanlarının çalışması yönetim planı seçilmesi TD metni ile - Üzerinde tartışılacak yöntemlerle ilgili ayrıntılı ilgili ayrıntılı bilgilendirme (toplantılar) bilgilendirme - İlgili tarafların etkin katılımıyla taslak belgenin tamamlanması - Belgeyle ilgili yazılı istişare (belgelerin ilk halleriyle ilgili yorum ve tepkilerin göz önünde bulundurulması maksadıyla) Belgelerin, paydaşlar tarafından Paydaşların kendi kendi faaliyetlerine entegre faaliyetlerinde planla edilmesi ilgili bilgi paylaşımı ve entegrasyonu (tedbir ve hedefler) TD ve uygulanmasıyla ilgili genel bilgilendirme - Plan ve tartışılacak belli başlı hususlarla ilgili ayrıntılı bilgilendirme (halkın katılımı toplantıları ve açık istişare) - İnsanlarla iletişime açık, önerileri değerlendiren çalışma grupları – plan taslağıyla ilgili halkın katılımı toplantıları ve açık istişare (6 ay) Tüm veri ve belgeler erişime açılır ve erişim kolaylaştırılır (internet erişimi + yerel düzeyde erişim) TD(genel) TRÖ D Paydaşlar Karar alındıktan sonra Halk Karar alındıktan sonra Tavsiyeler, paydaşlar ve halkın katılımı çalışmaları ile TD’nin her uygulama aşamasında belli bir zaman sürecinde gerçekleştirilecek eylemlerin belirlenmesini içermektedir. Halkın katıldığı her toplantı ya da yazılı istişare bir kayıt defterinde veya tablo üzerinde sentezlenmeli ve bu sayede yapılan yorum veya katkıların belgelerde ya da sunulan planda dikkate alınıp alınmadığı anlaşılmalıdır. Aşağıdaki tabloda söz konusu tavsiye özet halde verilmiştir. İletişim alanında, verilen çok sayıdaki örneklerin Türkiye’de taşkın riskine ilişkin iletişim eylemlerini geliştirmek adına bir temel oluşturması gerekmektedir. Bu yüzden, genel tavsiye, farklı sorunlara hitap etmesi beklenen tek bir iletişim eylemini uygulamaya çalışmaktan ziyade, birkaç iletişim eylemi geliştirmenin daha iyi olduğu yönündedir. Bu anlamda, hâlihazırda dört ana konu belirlenmiştir: • • • • Taşkın riski yönetimi ulusal çerçevesi ve Avrupa Birliği Taşkın Direktifi, Risk hafızası ve geçmişte yaşanan taşkın olaylarının tarihçesi, Teknik veri ve uzmanlığın yaygınlaştırılması, Kamuoyunun farkındalığı. 15 O halde, risk stratejisinin tanımında çerçeve önleme politikası, risk hafızası, teknik olarak kitleselleştirme ve halkın farkındalığı alanlarını geliştirilecek tamamlayıcı nitelikteki farklı eylemlerin de yer alması gerekmektedir. Taşkınla ilgili hususlarda iletişim eylemleri sayesinde halkla ve paydaşlarla ortak bilgi paylaşımında bulunmak için, işin sosyal ve teknik yönleri arasında bir denge sağlanmalıdır. Paylaşılan bu bilgiler Taşkın Riski Yönetim Planının tanımı ve belirlenmesi açısından bir temel oluşturmalıdır. 2.6. İletişim Araçları ve Yöntemleri Bir istişare toplantısının başarısı o toplantıya nasıl hazırlanıldığına bağlıdır. Bu esnada “iletişim çerçevesinin” (EK T1.1 İletişim Faaliyetinin Yönetilmesine İlişkin Çerçeve) kullanılması önemle tavsiye edilmektedir. Ortak planlamanın uyumlaştırılması çerçevesinde yazılan “birlikte yönetmek için birlikte öğrenme – su yönetiminde katılımın iyileştirilmesi” kılavuzuna göre, küresel olarak iletişim stratejisi sürecinde üç yöntem vardır: - Ortak bilgi (bilgilendirme): Sunum, makale, bilgi notu gibi materyallerin basınla paylaşılmasını gerektirir. Maksadı diyalog kurmaktır. - Ortak düşünme (istişare): Görüşmeler ve tartışma grupları yoluyla geri bildirim alınmasını gerektirir (bunların kayıtları tutulur). Maksadı diyalogu güçlendirmektir. - Ortak işletim (aktif katılım): Ortak kararların alındığı çalışma toplantıları gibi interaktif destek araçlarının kullanılmasını gerektirmektedir. Maksadı diyalogu temin etmektir. Bahsedilen araçlar şeffaflık, katılımcıların değerlerine saygı duyma, ortak bir çalışma yöntemi, görev ve sorumlulukların dağıtılması ve kazan-kazan stratejisi gibi bazı ilkeler göz önünde bulundurularak düzenlenmiştir. Bu araçlar aşağıda, Şekil 6’de belirtilmiştir. 16 İstişare Aktif katılım Yorumlar, fikirler, algı ve deneyimler ve paydaşların fikirleri sayesinde öğrenme Bilgi paylaşımıyla ortak bir stratejinin ayrıntılı bir biçimde oluşturulması Bilgilendirme Hedefler Su yönetimi alanında Farkındalığın oluşturulması/arttırılma sı - Davranışlarla ilgili farkındalığın arttırılması - Uygulanan programların sonuç ve çıktılarına dair bilgilendirme - Herkesin katılım için teşvik edilmesi Nasıl - Referans belgelere Yazılı ya da sözlü: Karar sürecine ve kullanılan bilgilere Ayrıntılı bir şekilde paydaşları dâhil erişimi sağlayarak ederek hazırlanan belgeler - Açık, anlaşılır ve sunularak genel bilgileri - Fikir, yorum, algı ve yayınlayarak bilgiler toplanarak - Hedef kitle: halk, - Ortaya yeni katılımcılar yöntemler, yollar çıkararak - Hedef kitle: halk, STK, paydaşlar Araçlar Bilgilendirme yazıları, broşürler, kitapçıklar, basın yoluyla yürütülen kampanyalar, halkın katılımı toplantıları İnternet, basın, halkın katılımı toplantıları, istişare anketleri halkın olduğu alanlar, kamuoyu yoklaması Katılımcı çalışma toplantıları, istişare komiteleri ŞEKİL 6 : FARKLI İLETİŞİM ARAÇLARI Farklı türdeki bir toplantı için aşağıdaki hususların yapılması gerekmektedir. - Diyalogdaki takımla birlikte resmi bir ara toplantı planlamak, - Hedefi belirtmek ve yol haritasını oluşturmak, - Konuşmacıların sunumları için açık ve anlaşılır bir dil kullanarak bir şablon hazırlamak, - Toplantı sayısını sınırlamak, (Toplantı sayısı arttıkça paydaşlarda motivasyon eksikliği gibi bir risk ortaya çıkmaktadır.) - Toplantıları insanların alışkın oldukları yerlerde düzenlemek daha verimli olabilmektedir. Bu nedenle toplantı yeri dikkatli bir şekilde seçilmelidir. Örneğin lüks bir otele gitmektense belediye binasında toplantı yapmak doğal olana daha yakındır ve insanlar kendilerini daha özgür bir şekilde ifade edebilirler. - Güçlü ve zayıf yönlerin değerlendirilmesi yoluyla gelecek toplantıları iyileştirme amacıyla yapılan toplantıyı ölçmek ve değerlendirmek. 17 2.7. Engeller ve Riskler Potansiyel olarak süreçten etkilenebilecek olanlar ve ilgili taraflar aşağıdaki sebeplerle katılım süreçlerinde yer almazlarsa süreçler sekteye uğrayabilir.Çünkü; • İnsanlar kendilerine “baskı uygulanacağını düşünüp” korkabilir. • İnsanların katılımdan herhangi bir (kişisel) fayda beklentisi olmayabilir. • Kaynak yetersizliği olabilir (zaman, bilgi, bütçe vb.). • İletişim kanalları yeterli olmayabilir ve insanlar kendilerini yeterince ifade edemeyebilir. • Katılımcılar daha önce kötü katılım tecrübeleri yaşamış olabilirler. Politikacılar aşağıdaki sebepler yüzünden süreci tanımaz/desteklemezlerse katılım süreçleri sekteye uğrayabilir. Çünkü; • Politikacılar eylem ve karar manevralarının kısıtlanabileceği düşüncesiyle korkabilirler. • Katılım sürecinin çıktısı politikacıların genel yaklaşımıyla çelişebilir. Eylem/organizasyonun kapsamı belirlenmemişse katılım süreçleri sekteye uğrayabilir. Çünkü, • Dâhil olan taraflar oldu bittilerle karşı karşıya kalır. • Kilit kararlar zaten daha önceden alınmıştır. Süreç boyunca sosyal eşitsizlikler ortadan kalkmazsa, katılım süreçleri sekteye uğrayabilir. Çünkü, • Potansiyel olarak süreçten etkilenen ve ilgili taraflara ulaşılamaz ve katılım süreci toplumun her kesiminin yer alabileceği şekilde düzenlenemez. • İlgilerini dile getirmekte zorlanan kesimlere ulaşmak, onları davet etmek ve desteklemeye yönelik hiçbir çaba gösterilmemiştir. Sürekli bir çıkmaz söz konusuysa katılım süreçleri sekteye uğrayabilir. Çünkü, • Dâhil olanların bazıları katılım sürecinin kendi konumlarını zayıflatacağını düşünür. • Dâhil olanlardan bazıları katılım sürecinin herkesin kabul edebileceği bir sonuç doğuracağından şüphe ettikleri için ne pahasına olursa olsun kendi konumlarını korumaya çalışırlar. Ortaya çıkabilecek diğer engeller: • Katılım süreci için uygun olmayan bir seviye belirlenmesi (bilgi düzeyi ya da hedef kitle bakımından) • Sonuçlarla ne yapılacağının açık ve net olmaması • Bilgi eksikliği ya da bilginin anlaşılır bir şekilde sağlanmaması • Bazı ihtilafların insanların birlikte çalışmasını engellemesi • Beklentilerin yükseltilmesi ancak karşılanmaması 18 Katılım süreçleri aşağıdaki hallerde kötüye kullanılabilir. • Bir birey ya da grup ortaklaşa çalışılan ve uzlaşmaya varılan bir çözümü halka kendi başarılarıymış gibi lanse ederse, • Konu dışı bir fikir, ortaklaşa çalışılan ve üzerinde uzlaşmaya varılan bir çözümün bir parçasıymış gibi lanse edilirse, • Sürecin sonucu yalnızca bir kısmı seçilerek, eksik bir şekilde anlatılır ve ulaşılan sonuçlara hemfikir olunduğu şekilde muamele edilmezse, • Amaç sadece zaman kazanmaksa (örneğin belirli bir grup için olumsuz olduğu düşünülen bir kararın alınmasını mümkün olduğunca ertelemek) 2.8. Beklenti Yönetimi Bir katılım sürecini organize etmek ya da sürece katılmak karar almaya farklı bir şekilde dâhil olmak demektir. Katılım, bireyin kendi çevresinde demokrasiyi yaşama şansıdır ama aynı zamanda katılan herkesten bazı taleplerde bulunulmasını da sağlamaktadır. Gerçekçi olmayan beklentiler ise genellikle hayal kırıklığına ve yanlış anlaşılmalara yol açmaktadır. Beklentiler üzerinde tartışılması gerekir (“beklenti yönetimi”). Böylece, gerçekçi olmayan beklentilerin birçoğu giderilebilir ve yanlış anlaşılmalar önlenebilir. Aslında, hayal kırıklığı yaratan beklentiler katılım sürecine karşı bir güven kaybına neden olmaktadır ve bu bir kez yaşandığında, aynı güveni yeniden inşa etmek oldukça zordur. Katılım sürecini organize eden devlet memurları ya da kolaylaştırıcılar olarak, daha en başından, nadir görülen istisnalar hariç, katılım sürecinin, birinin kendi fikirlerini sürece dâhil olan tüm tarafları kapsayacak şekilde geçerli kılması gibi bir beklentisini gerçekleştiremeyeceğini açık ve net bir şekilde belirtmelisiniz. Sürecin başında, herkesin başkalarının fikirlerini dinlemeye ve uzak fikirleri yakınlaştırmanın yollarını bulmak için tartışmaya istekli olduğuna dair hem fikir olunması önemlidir. Aşağıdaki sorulara cevap verilebilmelidir. Süreçle ilgili beklentileri konusunda katılımcılarla tartışıldı mı? Halka nasıl bir etki alanı bırakıldığı ve katılım sürecinin sonuçlarının ne derece bağlayıcı olduğu anlatıldı mı? Etki alanı halkın gerçekçi olmayan beklentilere sahip olmayacağı şekilde, gerçekçi bir biçimde açıklandı mı? (buraya olası beklentilerin dâhil edilebileceği bir çerçeve eklenebilir) Bu konuda son kararı kimin vereceği ve katılım süreci sonucunun hangi kısmının bu esnada rol oynayacağı açıkça belirtildi mi? 19 2.9. Geri Bildirim Verme Katılımlarının bir etkisi olup olmadığını görmeleri için katılımcıların geri bildirim alması gereklidir. Paydaşlar söz konusuysa, bir çalıştayın sonunda veya yazılı olarak, kolaylıkla bu şekilde bir geri bildirim sağlanabilmektedir. Halka geri bildirim vermenin farklı yolları mevcuttur. Bunlar: • Yetkililerin internet siteleri (örn. sitenin haberler-duyurular kısmında), • Sosyal ağlar (Facebook vb.), • Siyasi-idari yetkililerin resmi yayınları (resmi gazeteler), • Gazetelerde yer alan makaleler • Doğrudan geri bildirim, ( Bir çalıştaydan ya da tartışmanın yapıldığı toplantıdan sonra) (Fleischhauer, 2009) ---===oooOooo===--20 Ekler T1 EK T1.1 İLETİŞİM FAALİYETİNİN YÖNETİLMESİNE İLİŞKİN ÇERÇEVE İletişimin Yönetilmesine İlişkin Çerçeve İletişim Türü: ETKİNLİĞİN ADI – TARİHİ, YERİ 1. Etkinliğin Hedefi: BİR Hedef : Bilgilendirme, tahsis etme, eyleme geçme…, ihtiyaçlarımız, vb. Ana hedef Desteklenen hedefler 2. Hedef Kitle (uzmanlar, paydaşlar, halk) 3. Hedef kitleden beklenen davranış biçimi 4. İletilecek mesaj Mesajı hedef kitleye ve hedeflere uygun hale getiriniz. Kilit mesajları belirleyiniz. 5. Hedefe ulaşmak için kullanılacak yöntem ve kaynaklar İç ve dış kaynakları belirleyiniz. Kim ne yapacak belirleyiniz. Uzmanlar, konuşmacılar, kolaylaştırıcı, başkan, raportör vb… belirleyiniz. Konuşmacıların sunumuna ilişkin bir çerçeve hazırlayınız. Ve sunumu prova ediniz. Kolaylaştırmaya yönelik uygun araçları seçiniz. Kullandığınız soruları test ediniz. Beyin fırtınası veya Metaplan yöntemini kullanıyorsanız sorularınızın konuyla ilgili olduğundan emin olunuz. 6. Gündem, planlama, etkinliğin yeri ve zamanı 21 "Taşkın Direktifinin Uygulanması için Kapasitenin Geliştirilmesi Avrupa Birliği Eşleştirme Projesi " Bu proje Avrupa Birliği ve Türkiye Cumhuriyeti tarafından finanse edilmektedir. TR 10 IB EN 01 T2 TAŞKIN VERİLERİNİN YÖNETİMİ KILAVUZU Aralık 2014 İÇİNDEKİLER 1. GİRİŞ .................................................................................................................................................. 1 2. ENTEGRE VERİ YÖNETİMİ NEDEN ÖNEMLİDİR ................................................................. 2 3. 2.1. DIREKTIFIN GEREKLERI ............................................................................................................... 2 2.2. VERILERE VE BILGILERE ERISIMIN ZOR OLMASI ......................................................................... 4 2.3. GEREKLI VERI VE BILGILERE KOLAY ERISEMEMENIN SONUÇLARI ................................................ 6 2.4. SONUÇ ......................................................................................................................................... 7 SU VERİ YÖNETİMİNİN İYİLEŞTİRİLMESİ İÇİN STRATEJİLER...................................... 8 "MERKEZI BIR SISTEM” YERINE FARKLI GEÇICI AKTÖRLER / KURUMLAR TARAFINDAN 3.1. YÖNETILEN “BIRBIRIYLE BAGLANTILI ORTAK BILGI SISTEMLERININ” DÜSÜNÜLMESI ............................ 8 3.2. ÜRETILMESI / PAYLASILMASI BEKLENEN BILGIYI ÜRETMEK IÇIN UYGULANACAK STRATEJININ BELIRLENMESI .......................................................................................................................................... 9 3.3. BILGI SISTEMLERININ MEVCUT PROSEDÜRLER VE ARAÇLARIN ÜZERINE KURULMASI................. 10 3.4. ORTAKLAR ARASINDA ÇERÇEVE ANLASMALAR VE HER BIR ORTAGIN ROLÜNE VE ORTAKLAR TARAFINDAN BELIRLENMIS OLAN VERI GIZLILIGI SEVIYESINE BAGLI VERI ALISVERISI SENARYOLARI .... 10 3.5. KARSILASTIRILABILIR VERI ALISVERISI VE ORTAK BILGI SISTEMLERININ BIRBIRLERINE BAGLANMASI (BIRLIKTE ÇALISABILIRLIK) IÇIN KAPASITENIN GELISTIRILMESI ........................................ 11 4. EŞLEŞTİRME PROJESİ KAPSAMINDA GELİŞTİRİLMİŞ BAŞLICA VERİ YÖNETİMİ FAALİYETLERİNİN ÖRNEK OLAY ÇALIŞMALARI..................................................................... 13 4.1. PILOT HAVZA İLE İLGILI VERI YÖNETIMI VE VERI İSLEME ........................................................ 13 4.2. META VERI KATALOGUNUN OLUSTURULMASI .......................................................................... 18 4.3. İSBIRLIGINE DAYALI VERI KAYNAGI BELIRLEME VE YÖNETIMI İÇIN ANKET OLUSTURULMASI 20 5. TAŞKIN DİREKTİFİ UYGULAMASI İLE İLGİLİ VERİ YÖNETİMİ KONUSUNDA YAPILACAK ÇALIŞMALAR İÇİN ÖNERİLER ................................................................................ 25 5.1. SÜRECIN GELISTIRILMEKTE OLAN ULUSAL SU BILGI SISTEMINE (USBS) ENTEGRE EDILMESI ... 25 5.2. VERI SETLERI ÜRETIMININ GÜÇLENDIRILMESI .......................................................................... 27 5.3. VERI TABANLARI VE ÖZEL ARAÇLARIN GELISTIRILMESI .......................................................... 28 EK – I : TASKIN RISKI ÖN DEGERLENDIRMESI İÇIN KULLANILAN VERI KAYNAKLARI LISTESI .................................................................................................................................................... 29 EK – II - VERI KAYNAGI BELIRLEMEK İÇIN AB ESLESTIRME PROJESI SIRASINDA KURUMLARA GÖNDERILEN ANKETLER ...................................................................................... 31 i ŞEKİLLER LİSTESİ ŞEKİL 1 : MERKEZİ VE PAYLAŞILAN BİLGİ SİSTEMLERİ ARASINDAKİ FARK ....................... 8 ŞEKİL 2 : VERİLERİN ÜRETİLMESİ VE ÖMRÜ........................................................................... 9 ŞEKİL 3 : PİLOT HAVZADAKİ CİDDİ TARİHİ TAŞKINLAR ....................................................... 14 ŞEKİL 4 : PİLOT HAVZADA ALÜVYON ALANLARI YÖNTEMİNE GÖRE TAŞKIN ALANLARI 14 ŞEKİL 5 : PİLOT HAVZADA POTANSİYEL CİDDİ TAŞKIN RİSKİ TAŞIYAN ALANLAR........... 15 ŞEKİL 6 : TAŞKIN TEHLİKE HARİTASI - Q100 (BARTIN MERKEZ İLÇE -2) ........................... 16 ŞEKİL 7 : TAŞKIN RİSKİ HARİTASI - Q100 (BARTIN MERKEZ İLÇE -2) ................................. 17 ŞEKİL 8 : BİR META VERİ KATALOĞUNUN KULLANIM ÖRNEĞİ ........................................... 19 ŞEKİL 9 : ANKETİN DAĞITILMASI VE KULLANILMASI SÜRECİNİ ANLATAN İŞ MODELİ ŞEMASI ....................................................................................................................................... 23 ŞEKİL 10 : USBS STRATEJİSİ EYLEM PLANI EKSENİ ............................................................ 26 ŞEKİL 11 : USBS MODULER YAPISI ......................................................................................... 26 ŞEKİL 12 : TÜRKİYE’DE TRÖD İÇİN MEVCUT BİLGİLERİN TANIMLANMASI ........................ 30 KISALTMALAR LİSTESİ: TD Taşkın Direktifi (Taşkın Risklerinin Değerlendirilmesi ve Yönetimi Direktifi 2007/60/EC) TTH & TRH Taşkın Tehlike Haritaları ve Taşkın Risk Haritaları TRYP Taşkın Riski Yönetim Planı TRY Planlaması Taşkın Riski Yönetim Planlaması CBS Coğrafi Bilgi Sistemi SEIS Paylaşılan Çevre Bilgi Sistemi (Shared Environmental Information System) USBS Ulusal Su Bilgi Sistemi ii 1. GİRİŞ Taşkın Direktifi İlgili Maddesi Madde 1 Bu Direktifin amacı; taşkın riski değerlendirmesi ve yönetimi için taşkınların insan sağlığı, çevre, kültürel miras ve ekonomik faaliyetler üzerindeki olumsuz etkilerini azaltmayı hedefleyen bir çerçeve oluşturmaktır. Taşkın Direktifinin amacı; taşkın riski değerlendirmesi ve yönetimi için taşkınların insan sağlığı, çevre, kültürel miras ve ekonomik faaliyetler üzerindeki olumsuz etkilerini azaltmayı hedefleyen bir çerçeve oluşturmaktır. Direktifin etkili uygulanması, ulusal, bölgesel ve yerel düzeyde farklı kuruluşlar tarafından düzenli olarak oluşturulmuş ve güncellenmiş farklı verilere erişimin sağlanmasını ve düzenlenmesini öngörmektedir. Bu kılavuzlar Fransa ve Romanya deneyimini dikkate almakta olup Türkiye’de Eşleştirme Projesi kapsamında pilot havzada direktifin uygulanması çalışmalarından edinilen bilgileri yansıtmaktadır. “Taşkın Direktifinin uygulanması için entegre veri yönetiminin neden önemli olduğunu” belirten ilk bölümden sonra ikinci bölümde Türkiye’de genel anlamda su ile ilgili verilerin yönetiminin organize edilmesi için göz önünde bulundurulabilecek bazı stratejiler sunmaktadır. Üçüncü bölüm Eşleştirme Projesi çalışmalarında veri yönetimi ile ilgili, özellikle aşağıdaki alanlarda yürütülmüş olan bazı temel faaliyetleri açıklamaktadır. - Pilot havzada • Taşkın riski ön değerlendirmesi, • Taşkın tehlike ve taşkın risk haritalarının oluşturulması, için gerçekleştirilen veri yönetimi ve veri işleme faaliyetleri, - Mevcut veri kaynaklarının envanterinin oluşturulmasını kolaylaştırmak için bir meta veri kataloğunun oluşturulması, - Bölgesel ve yerel düzeyde mevcut veri kaynaklarının belirlenmesi ve tanımlanması için bir anket geliştirilmesi, Son bölümde, Taşkın Direktifi ile ilgili veri yönetimini ve bilgi üretimini iyileştirmek üzere uygulanabilecek bazı faaliyetlerle ilgili öneriler sunulmaktadır. 1 2. ENTEGRE VERİ YÖNETİMİ NEDEN ÖNEMLİDİR 2.1. Direktifin Gerekleri 2.1.1. Direktifin Gerektirdiği Entegre Yaklaşım Taşkın Direktifinin İlgili Maddeleri Madde 9 Üye devletler bilgi alışverişini ve verimliliği arttırmak ve 2000/60/EC Su Çerçeve Direktifinin 4. Maddesine dayanan çevresel amaçlarla ilgili genel sinerji ve faydaların elde edilmesine olanak sağlamak maksadıyla 2000/60/EC Su Çerçeve Direktifinin ve bu Direktifin uygulanmasını koordine etmek için uygun adımları atmalıdır. Özellikle; 1. Bu Direktifin 6. ve 14. Maddesinde ilk taşkın tehlike haritalarının ve taşkın risk haritalarının hazırlanması, hususundaki bilgiler 2000/60/EC Direktifinde belirtilen bilgilerle tutarlı olacak şekilde uygulanmalıdır. 2000/60/EC Direktifi Madde 5(2) de yapılan incelemelerle ilişkilendirilmeli ve entegre edilmelidir. 2. İlk taşkın risk yönetim planlarının hazırlanması ve Su Çerçeve Direktifin 7. ve 14. Maddesinde belirtilen son incelemeler 2000/60/EC Direktifinin 13 (7). Maddesinde belirtilen nehir havza yönetim planlarının güncellenmesi esnasında entegre edilmeli ve koordineli olarak uygulanmalıdır. 3. Bu Direktifin 10. Maddesinde belirtilen ilgili tüm tarafların aktif katılımı, mümkün olduğu sürece, 2000/60/EC sayılı Direktifin 14. maddesinde belirtilen ilgili tüm tarafların aktif katılımıyla koordineli yürütülmelidir. Madde 11 1. Komisyon, istatistiki veriler ve harita verileri de dahil olmak üzere, verilerin işlenmesi ve Komisyona iletilmesi amacıyla Madde 12(2) de belirtilen düzenleyici usuller çerçevesinde, çeşitli teknik formatların kullanılmasını kabul edecektir. Taşkın Direktifinin bu maddelerine göre, veri yönetimi ve bilgi paylaşımı için ülkelerden, ilgili tüm tarafları (veriyi üretenler ve bilgiyi kullananlar) dahil edecek şekilde ve Su Çerçeve Direktifi için yapılmış olan veri yönetimi ile uyumu gözetilerek entegre bir yaklaşım geliştirmeleri beklenir. Uygulanacak prosedürler ve araçlar aynı zamanda, gerekli verinin belirlenmesini, bu verilere erişimi ve paydaşlar arasındaki veri alışverişini de kolaylaştırmalıdır. 2 2.1.2. Talep Edilen Bilgiyi Üretmek İçin Etkin Bir Veri Yönetimi İhtiyacı Taşkın Direktifinin İlgili Maddeleri Madde 4 1. Üye devletler, her bir nehir havzası için veya madde 3(2)(b) de belirtilen yönetim birimi veya kendi bölgelerinde yer alan uluslararası nehir havzası için bu maddenin 2’nci paragrafındaki hükümlere uygun olarak bir Taşkın Riski Ön Değerlendirmesi yapacaklardır. 2. Mevcut veya kolay erişilebilir bilgilere dayanarak uzun dönemli kalkınmaya yönelik çalışma ve kayıtlar ile birlikte iklim değişikliğinin taşkınların oluşumu üzerindeki etkilerine ilişkin çalışmalar da göz önünde bulundurularak taşkın riski ön değerlendirmesi ile potansiyel risklerin değerlendirilmesi gereklidir. Bu değerlendirmeler; (a) Havza ve alt-havza sınırlarını ve varsa kıyı alanlarını içeren, topografya ve arazi kullanımlarını gösteren uygun ölçeklerdeki nehir havza haritalarını kapsamalıdır. (b) Geçmişte meydana gelmiş ve insan sağlığı, çevre, kültürel miras ve ekonomik faaliyetler üzerinde önemli olumsuz etkileri olan ve gelecekte de gerçekleşme ihtimali bulunan taşkınların belirlenmesi ve taşkının yayılımı, akış güzergahı ve sebep oldukları olumsuz etkiler de dahil olmak üzere diğer ilgili bilgiler de eklenmelidir. Madde 6 1. Üye ülkeler nehir havzasında veya Madde 3(2)(b) de atıfta bulunulan yönetim birimi düzeyinde, Madde 5(1) kapsamında tanımlanan bölgeler için en uygun ölçekte taşkın tehlike haritalarını ve taşkın risk haritalarını hazırlamaları gereklidir. 3. Taşkın tehlike haritaları aşağıdaki senaryolara göre taşkın olabilecek coğrafi alanları kapsamalıdır. a) Düşük olasılıklı taşkınlar veya ekstrem senaryolar, b) Orta olasılıklı taşkınlar (Olası tekerrür Periyodu >100 yıl), c) Yüksek olasılıklı taşkınlar (Uygun bulunduğu takdirde). 4. Paragraf 3’te atıfta bulunulan her senaryo için aşağıdaki unsurlar gösterilecektir: (a) Taşkının yayılım alanı, (b) Duruma göre su derinliği veya su seviyesi, (c) Mümkün olduğu durumlarda, akış hızı veya su debisi. Taşkın Direktifine göre AB üyesi ülkeler, her bir nehir havzası ve aşağıdaki 3 adım için beklenen çıktıları elde etmek üzere, hem ulusal hem de yerel düzeyde farklı paydaşlar 3 tarafından oluşturulmuş mevcut tüm veri ve bilgilerden yararlanabilmek için kapasitelerini geliştirmelidir. 1. Taşkın riski ön değerlendirmesi, 2. Taşkın tehlike haritalarının ve taşkın risk haritalarının hazırlanması, 3. Taşkın riski yönetim planı ve mali bakımdan dengeli tedbirler programı, Deneyimler, ulusal ve yerel düzeyde oluşturulmuş veriye erişimin düzenlenmesinin, özellikle yukarıda yer alan ilk 2 adım için gerekli olduğunu göstermektedir. Taşkın Direktifinin etkin bir şekilde uygulanması, özellikle aşağıdaki alanlarla ilgili çeşitli konulardaki verilere ve bilgiye kolay erişimi gerektirmektedir. - Hidrografik birimlerin tasviri, - Potansiyel Ciddi Taşkın Riski Taşıyan Alanların belirlenmesi, - Meteorolojik ve hidrolojik izleme sonuçları, - Geçmişte yaşanmış taşkınların ve bunlarla ilgili kayıt altına alınmış zararlara dair ayrıntılı bilgilerin tanımlanması, - Potansiyel taşkınların modellerinin ve tehlike haritalarının oluşturulması, - Risk haritalandırması için dikkate alınacak unsurlar ( risk adlandırılan unsur). alıcıları olarak 2.2. Verilere ve Bilgilere Erişimin Zor Olması Su ile ilgili verilere erişimin zor olmasına sebep olan birçok farklı sebep vardır. Bu sebeplerin bazıları aşağıda kısaca anlatılmaktadır. 2.2.1. Birçok Konuda ve Farklı Formatlarda Veri Üreten Çok Sayıda Veri Üreticisinin Olması Türkiye’de Taşkın Direktifinin uygulanmasında ihtiyaç duyulan verileri üreten ve kullanan pek çok kurum vardır. Taşkın Direktifi uygulaması, farklı kurumlar tarafından üretilen çeşitli konularda bilgi ve veri gerektirmektedir. Bunlara örnek olarak; - Yerel düzeyde toplanan geçmiş (tarihi) taşkınlarla ilgili veriler, - Ulusal ve yerel düzeyde üretilen hidrolojik veriler, - Ulusal düzeyde üretilen sayısal yükseklik modeli ile il düzeyinde ve yerel düzeyde (kentsel belediye hizmetleri…) üretilen toprak yüksekliği ve batimetri ile ilgili birçok tamamlayıcı veri, - Ulusal ve yerel düzeyde yönetilen taşkın koruma tesislerinin özellikleri, - Temelde yerel (koordinatları). düzeyde yönetilen risk alıcılarının konumlandırılması Farklı konulardaki mevcut birçok veri farklı sayısal formatlarda bulunmakta olup (veri tabanı, elektronik çizelge, sayısallaştırılmış belge, coğrafi bilgi…) bazı durumlarda sayısallaştırılmamıştır ve yalnızca kağıt ortamındadır. 4 2.2.2. Verilerin eksik ve dağınık olması Konuların ve verileri üreten kurumların sayısının fazla olması ve bu kurumlar arasındaki veri alışverişi paylaşımlarının yeterli olmaması sebebiyle, ihtiyaç duyulan veri ve bilgiler genellikle dağınık bir şekilde bulunmaktadır. Ayrıca, Kurumlar verileri kendi maksatlarına yönelik olarak üretmekte, Taşkın Direktifi (ve Su Çerçeve Direktifi) uygulamasındaki veri alışverişi gerekliliğini yeteri kadar göz önünde bulundurmamaktadır. Bu sebeple mevcut veri setlerinde eksiklikler oluşmakta ve zamansal ve coğrafi açıdan devamlılığını yitirebilmektedir. 2.2.3. Homojenlik ve Karşılaştırılabilirlik Eksikliği: Veri Üreten Kurumların Verilerini Kendi İhtiyaçlarına Göre Yönetmesi Her veri üreticisinin, verilerini kendi prosedürlerine göre yönetmesi ve karşılaştırılabilir veri üretimini temin etmek için farklı paydaşlar tarafından kabul edilen ortak kuralların olmaması sebebiyle üretilen bazı veriler homojenliğini kaybetmekte ve bazı veriler karşılaştırılamamaktadır. Ayrıca bazı veriler sayısallaştırılmamış ve ortaklarla üçüncü tarafların kullanımına sunulmamış / erişimine açılmamıştır. 2.2.4. Mevcut veri setlerinde izlenebilirliliğin Eksikliği ve hangi veri ve bilgilerin mevcudiyetinin Belirlenmesinin zorluğu Pek çok durumda veri üreticileri diğer kurumları kendi veri üretimi faaliyetleri ile ilgili olarak bilgilendirmemekte ve üretilen veri setlerinin, “nasıl üretildiği”, “ne sıklıkla üretildiği ”, “erişim koşullarının neler olduğu”, “kimle irtibata geçilmesi gerektiği” gibi bilgilerle ilgili veri özellikleri hususunda (meta veri) bilgilendirme yapmamaktadırlar. Ayrıca bilginin potansiyel son kullanıcısının, belirli bir coğrafi bölge için belirli bir konuda hangi verilerin mevcut olduğunu kolaylıkla belirleyebileceği, belirli bir yer / araç bulunmamaktadır. Sonuç olarak son kullanıcı çeşitli zorluklar yaşamakta olup neyin mevcut olduğunu belirlemede, mevcut veri setlerine nasıl erişebileceğini öğrenmede, veri setini işlemede (projeksiyonla ilgili bilgi içermeyen coğrafi bilgi örneğindeki gibi) ve erişimi olan veri setlerinin gerçekten ihtiyaçlarına hitap edip etmediğini kontrol etmede (meta verinin olmaması sebebiyle izlenebilirliğin olmaması) çok fazla vakit kaybetmektedir. 2.2.5. Su ile ilgili bilgilere erişim ve bilginin Paylaşılmasını düzenleyen yasal ve kurumsal çerçevelerde Eksiklik Gerekli veri ve bilgilere erişimde yaşanan zorlukların sebepleri: Süreci yöneten kurumlar arasında gerekli anlaşma ve protokollerin olmaması veya yeterli düzeyde olmaması, bilgi toplama, veri formatlarının uyumlaştırılması, tanımlar, analiz yöntemleri, veri toplama sıklığı, izleme ağlarının yoğunluğu ve veri işleme ile ilgili zorluklarla bağlantılı teknik sebepler. Kurumlar arasında veri ve bilgi alışverişini kolaylaştıran düzenlemelerin yeterli olmaması. 5 Veri üreten ve yöneten çok sayıdaki kamu ve yarı-kamu kurumu ile özel kuruluşların sık sık veri paylaşımı, toplanması, özetlenmesi, uyumlu prosedürler izlenmesi, homojen ve karşılaştırılabilir verilerin geliştirilmesi gibi konularda imkanların ve yönlendirmelerin eksikliğidir. 2.3. Gerekli veri ve bilgilere kolay erişememenin sonuçları 2.3.1. Bilgi kullanıcıları neyin mevcut olduğunu belirlemekte ve veriye erişmekte Çeşitli zorluklar yaşamaktadır => üretilmiş olan bilginin küçük bir kısmı etkin bir şekilde kullanılmaktadır - Veri üreticilerin, mevcut veri kaynaklarının ve konularının, fazla olması, - Mevcut verilerin kolay şekilde tespit edilmesinde kullanılacak araç ve prosedürlerde eksiklikler olması, - Farklı kurumların ortak yararına kullanılabilecek veriler ile ilgili etkin prosedürlerin ve kurumsallaştırılmış bilgi alışverişinin yeterli olmaması, - Bazı veri üreticileri tarafından çeşitli kısıtlamalar konulması. Potansiyel kullanıcılar, mevcut veri setlerinin bir kısmını kolaylıkla tespit edememekte ve bunlara erişememektedir. Sonuç olarak, mevcut veriler etkili bir şekilde kullanılmamakta ve üretilen çıktılar optimum düzeyde olmamaktadır. 2.3.2. Etkinlik düzeyinin düşük olması ve çalışmalarda mükerrerliklerin yaşanma riski Uygun araçların olmaması sebebiyle bazı kuruluşlar, otomatikleştirilebilecek ya da en azından yarı-otomatikleştirilebilecek faaliyetler için fazla zaman harcamaktadır. Örneğin bu durum aşağıdaki örneklerde geçerlidir. - “Veri kaynakları kataloğu” gibi araçlar, çevrimiçi bir özel arama motorunun kullanımına imkan sağlarken, kuruluşlar hala kaynak belirleme için çok fazla zaman ve para harcamaktadır. - Otomatik bir veri alışverişi yerine kuruluşlar, ortaklarına talep üzerine veri iletmek için gün içerisinde fazla zaman harcamaktadır. - Kendi kullanımları için ya da ortaklarının taleplerine cevap vermek üzere kuruluşlar, aslında otomatik ya da yarı-otomatik şekilde hazırlanabilecek olan tablo ve çizelgeleri hazırlamaya fazla zaman harcamaktadır. Ayrıca farklı idareler arasında koordinasyon çalışmalarda mükerrerlik riski oluşabilmektedir. eksikliğinin olması durumunda 2.3.3. Farklı kaynaklardan elde edilen verilerin Karşılaştırılabilirliğindeki Eksiklikler Sebebiyle mevcut veri setlerindeki kalite kontrolünün sınırlı düzeyde Kalması Farklı veri üreticileri aynı konu üzerinde aynı türden veriyi üretirken, verilerinin uyumunu kontrol etmek üzere diğer kurumların verileri ile kendi verilerini çapraz kontrol edebilecekleri kurum içi imkanlara sahip olmalıdır. 6 Aynı nehirde çalışan farklı hidrometri birimlerinin çapraz kontrol ve kalite kontrolü için kolaylıkla veri alışverişi yapamamaları bu duruma örnek gösterilebilir. 2.4. Sonuç Taşkın Direktifi uygulaması için gerekli mevcut veri setleri ve bilgileri, Su Çerçeve Direktifi için yapılması gereken veri yönetimi ile uyum içerisinde üretmek ve başka pek çok uygulama için, farklı ortaklar tarafından üzerinde anlaşılmış kuralları izleyerek, nihai kullanıcılar için daha kolay anlaşılır ve erişilebilir olması için bir fırsat teşkil etmektedir. 7 3. SU VERİ YÖNETİMİNİN İYİLEŞTİRİLMESİ İÇİN STRATEJİLER 3.1. "Merkezi Bir Sistem” Yerine Farklı Geçici Aktörler / Kurumlar Tarafından Yönetilen “Birbiriyle Bağlantılı Ortak Bilgi Sistemlerinin” Düşünülmesi 3.1.1. Merkezi Bilgi Sistemleri Yerine Ortak Bilgi Sistemlerinin Oluşturulması 90’lı yıllarda genel eğilim, merkezi bilgi sistemlerinin oluşturması yönündeydi. Bu yaklaşım bilgi teknolojilerindeki kısıtlamalar sebebiyle o zamanlar yaygındı ancak bir yandan da kurumsal sorunlara sebep olmaktaydı. (Veriler üzerinde kontrol eksikliği sebebiyle veri üreticilerinin sorumluluk üstlenmemesi, veriye verilen değerin düşük olması, veri üreticilerinin katılım seviyesinin düşük olması gibi) 2000’li yıllarda bilgi teknolojilerinde meydana gelen devrim ve özellikle internetin gelişimi, veri yönetiminin yerelleştirilmesi ve ortak bilgi sistemlerinin oluşturulması için fırsatlar oluşturmuştur. “Ortak bilgi sistemi” ilkesi ile artık temel fikir, verinin sistematik olarak merkezileştirilmesine çalışmak değil, aksine, veri yönetiminin mümkün olduğu ölçüde üretici seviyesine yakın olmasını sağlamak ve işbirliği yapmaya istekli olan farklı kurumların bilgi sistemleri ile olan bağı geliştirerek, ortaklar arasında özel anlaşmalar ile veri alışverişini düzenlemektir. Şekil 1 : Merkezi ve Paylaşılan Bilgi Sistemleri Arasındaki Fark Bunun sonucu olarak, karar alıcıların karar almak için beklediği ve kamunun katılımı ve bilgilendirilmesi için gerekli olan bilginin üretiminin / yayılmasının kolaylaştırılması için, farklı aktörlerin (veriyi üretenler, yönetenler ve kullananlar) bilgi sistemlerinin, birbiriyle bağlantılı olması gerektirmiştir. Bu yaklaşım artık dünyada pek çok ulusal ve bölgesel su / çevre bilgi sistemlerinin geliştirilmesinde kullanılmaktadır. Örneğin: - “Fransa Su Bilgi Sistemi”, ulusal düzeyde uygulanan birlikte çalışabilirlik ilkesi ile paylaşılan bilgi sistemleri, ortak bir dil ve ortaklarla geliştirilmiş olan ortak referans veri setleri ile su yönetimi için gerekli olan veriye erişimi kolaylaştırmaktadır (bundan böyle SANDRE olarak anılacaktır). - Avrupa kurumları tarafından “SEIS ilkelerini” uygulamak için geliştirilen “Paylaşılan Çevre Bilgi Sistemi” (SEIS): • Bilgi, kaynağına mümkün olduğu kadar yakından yönetilmelidir. (mümkünse bilgi üreticisinin kendisi tarafından) • Bilgi bir defa toplanmalı ve çeşitli maksatlar için kullanılmak üzere başkalarıyla paylaşılmalıdır. 8 • Bilgi, Kamu Kurumlarının yasal yükümlülüklerini yerine getirmelerine imkan sağlayacak şekilde Kurumların kullanımına hazır hale getirilmelidir. • Bilgi, nihai kullanıcıların kullanımına açık olmalıdır. 3.1.2. Su Yönetiminde Rol Oynayan Geçici Aktörler / Kurumlar Tarafından Yönetilen Veriler Şekil 2 : Verilerin Üretilmesi ve Ömrü Şematik olarak ham verinin ilk olarak veri üreticileri tarafından üretildiğini, daha sonra “veri yöneticileri” tarafından (bunlar veri üreticisi de olabilir), nihai kullanıcılarla paylaşılmak suretiyle bilgi üretmek için yönetildiğini / işlendiğini söyleyebiliriz. Verilerin üreticilerine mümkün olduğu kadar yakın bir şekilde yönetilmesi gerektiği düşünülecek olursa, veri üreticilerinin kendi verilerini yönetebilmeleri/işleyebilmeleri ve verilerinin kalite kontrolünü temin edebilmeleri için, kendi veri tabanlarına/bilgi sistemlerine sahip olmaları konusunda onlara yardım edilmesi tavsiye edilmektedir. İkinci aşamada, bilgi oluşumu için verilerin birleştirilmesini/işlenmesini kolaylaştırmak üzere üreticiler ve veri yöneticileri arasında bağlar oluşturulabilir. Veri yöneticileri genellikle aşağıdaki seviyelerde görev alan yöneticilerdir; - Ulusal bilginin üretilmesi için, ulusal tematik veri tabanları/bilgi sistemleri üzerinden ulusal düzeyde, - Havza su yönetimi için havza düzeyinde, - Yerel su yönetimi için yerel düzeyde, 3.2. Üretilmesi / Paylaşılması beklenen bilgiyi üretmek için uygulanacak stratejinin belirlenmesi Genel hedefin su yönetimi (Taşkın Direktifi uygulaması dahil) ve kamu farkındalığı için gerekli bilgiyi üretmek olduğu akılda tutularak, tüm su bilgi sistemlerinin bu hedefe ulaşacak şekilde oluşturulması gereklidir (Çıktıya dayalı araç). Bu nedenle, su bilgi sistemleri ile ilgili tüm gelişmelere, hangi bilgilerin, hangi verilerin kullanılarak, ne sıklıkla, ne maksatla ve kimin kullanımı için üretilmesi gerektiğinin belirlenmesiyle başlanılmalıdır. Mevcut duruma göre hedefe nasıl ulaşılacağını belirlemek üzere bir strateji oluşturulabilir. Bu strateji aşağıdakileri içermelidir; 9 - Sürece dahil olması gereken veri üreticilerinin belirlenmesi, - Beklenen bilginin üretilmesi için toplanması gereken veri setlerinin belirlenmesi, - Farklı üreticilerden gelecek olan karşılaştırılabilir verilerin toplanması için öngörülen başlıca senaryoların belirlenmesi, - Veri alışverişi ve yayılması için sistemin genel mimarisinin ve prosedürlerinin tanımlanması, - Bilginin üretimi/yayılması için temel araçların tanımlanması, - Sürece dahil olan ortaklar arasında sistemin yönetişimi ile ilgili kuralların karara bağlanması. 3.3. Bilgi sistemlerinin mevcut prosedürler ve araçların üzerine kurulması İster bölgesel ya da ulusal, ister havza düzeyinde olsun, bilgi üretme maksatlı su bilgi sisteminin oluşturulması hiçbir zaman sıfırdan başlamaz. Çünkü; - Hâlihazırda çalışanları ve kendi veri toplama prosedürleri olan veri üreticileri, - Verinin sayısallaştırılması/kontrolü/arşivlenmesi/işlenmesi için özel prosedürleri ve veri yapıları olan bilgi sistemleri, - Kuruluşlar arasında özel prosedürleri takip eden veri/bilgi alışverişi, durumları mevcuttur. Dolayısıyla yapılmış olan çalışmaları tekrarlamamak ve halihazırda işleyen araçlardan yararlanmak için yeni bir su veri yönetimi süreci oluştururken bu unsurların dikkate alınması önemlidir. Mevcut durumu belirlemek için bir etüt süreci tavsiye edilmektedir, zira bu süreç aşağıdakilerin belirlenmesine yardımcı olacaktır; - Aktörler/kurumlar ve rolleri, - Hangi veri setleri mevcut ve hangi bilgi sistemleri kurulmuş ve veriye erişmek ve kullanmak için şartlar nelerdir (gizlilik düzeyi, erişim için teknolojik koşullar, vb.), - Ortaklar arasında mevcut olarak gerçekleştirilen veri ve bilgi akışları, - Ortakların veriye erişim, araçların güçlendirilmesi, insan kaynakları kapasitelerinin geliştirilmesi anlamındaki ihtiyaçları nelerdir ve düzenli veri alışverişi sürecine katılmaktaki çıkarları ne olabilir. Bu etüt aşaması genellikle, aktörler arasında bir bağ kurmak ve gelecekteki çalışmalar için çalışma gruplarının belirlenmesi için iyi bir fırsat teşkil etmektedir. Çıktılar (mevcut bilgi sistemleri için meta veri kataloğu, veri akışı diyagramları, veri sözlükleri, vb.) farklı sistemler arasındaki birlikte çalışabilirliğin temin edilmesi için metodolojinin belirlenmesinde kullanılacak temel unsurlardır. 3.4. Ortaklar arasında çerçeve anlaşmalar ve her bir ortağın rolüne ve ortaklar tarafından belirlenmiş olan veri gizliliği seviyesine Bağlı veri alışverişi senaryoları Ortak bir su bilgi sistemin de öncelikle ortaklar arasında veri alışverişi ile ilgili ilkeler ve senaryolar hakkında bir anlaşmaya varılmalı, daha sonra veri üreticilerinin düzenli 10 olarak ve uzun vadede, ulusal ya da bölgesel bilgi üretimi için kullanılabilmesini sağlamak üzere, verilere erişime izin vermeye devam etmeleri temin edilmelidir. İşbirliği için genel çerçeve oluşturulduktan sonra, sürece sürdürülebilir katılım sağlamalarının temin edilmesi için ortaklar arasında aynı zamanda bir kazan-kazan ilişkisi de kurulmadır ki ortakların sürece sürdürülebilir katılımı temin edilsin. Ayrıca, farklı durumlara göre özel veri alışverişi senaryolarının geliştirilmesi de göz önünde bulundurulabilir. Tüm ortaklar arasında uzlaşı sağlandıktan sonra bu senaryolar her bir veri alışverişi sürecine göre şekillendirilebilir. Bu senaryoların vurgulaması gereken unsurlar arasında aşağıdakiler sayılabilir; - Veriler hangi Kurum ve Kuruluşlar ve Kullanıcılar arasında paylaşılıyor, - Hangi maksatla paylaşıyor, - Hangi prosedür uygulanıyor (format, sıklık, vb. ), Ortakların uzun vadeli katılımı için bu senaryolar, ortaklar arasında aşağıdaki alanlarda bir güven ortamı oluşturulmasına da katkıda bulunmalıdır; - Verinin sahibi olan tüm aktörlerin rolüne saygı gösterilmesi, tüm ortakların en başından itibaren senaryo oluşumuna dahil edilmesi, - Üreticiler tarafından tanımlanmış olan gizlilik düzeyine saygı duyulması, ortakların rızası olmadan veri veya bilginin kullanılmaması ve yayılmaması. 3.5. Karşılaştırılabilir veri alışverişi ve ortak bilgi sistemlerinin birbirlerine bağlanması (birlikte çalışabilirlik) için kapasitenin geliştirilmesi 3.5.1. Tek Referans / Ortak Dil Kullanılarak Karşılaştırılabilir Veri Alışverişinin Sağlanması Genellikle üreticiler kendi prosedürlerini takip ederek kendi verilerini ürettikleri için, ortakların veri paylaşımında kullanabilecekleri ortak bir dil üzerinde anlaşmaları önemlidir. Bu ortak dil, aşağıdakileri temin etmek üzere ortak kavramlar, tanımlar, kodlama sistemleri içermelidir; - Nesneler, birbirleriyle olan ilişkileri ve davranışları ile ilgili ortak bir anlayış, Aynı kaynaktan bahsederken her yerde aynı ismin kullanılmasını temin etmek üzere ortak bir sisteminin belirlenmesi, tanımlanması ve kullanılması gerekir. (örneğin, bir ölçüm istasyonundan ya da bir parametreden bahsederken). Başlangıçta veri sözlüklerine (kullanıcıların okuyabileceği bir şekilde) dayalı olan kavramsal birlikte çalışabilirlik, UML diyagramları, XML diyagramları, RDF grafikleri ya da OWL ontolojileri kullanılarak diyagramlar oluşturulabilir; bu modeller daha sonra yazılımlar tarafından yönetilebilecek ve insanlar tarafından okunabilecek şekilde XML formatı gibi metin formatında da sunulabilir. Her durumda, anlamsal birlikte çalışabilirliğin resmi belgelerde de gösterilmesi gerekir (gerektiğinde yalnızca XML formatında). Bu durum belge alışverişini ve bu belgelerin başvurulabilecek kaynaklar olmasını sağlayacaktır. Bu şekilde belgelere başvurulması, bilginin doğru ve ortak bir şekilde yorumlanması için gerekli olan meta verinin bir unsurunu teşkil etmektedir. 11 3.5.2. Ortakların Bilgi Sistemlerinin Birbirine Bağlanması (Birlikte Çalışabilirlik) İçin Kapasitenin Geliştirilmesi Teknik birlikte çalışabilirlik olarak da adlandırılan, bilgi sistemleri arasında veri alışverişinin otomatik hale getirilmesi işlevsel kapasitesi, protokoller ve ortak sunuş formatlarına dayalıdır. İş süreçlerine özgü olan anlamsal birlikte çalışabilirliğin aksine, veri yönetim süreçlerinin teknik birlikte çalışabilirliği, bilginin sunumu (örneğin PNG, XML ya da veri sıkıştırma formatları), etkileşimi ve servis protokolleri (örneğin, HTTP, SMTP ya da SOAP, WMS, WFS) bilgi teknolojilerinde kullanılan standartlara dayalıdır. Bu standartları kullanmamak için bir neden yoktur. Örneğin, istenilen birlikte çalışabilirliği temin edebilmek üzere belli bir konudaki veri tabanları, aynı fiziksel veri modelini kullanmak zorunda değildir, ancak aynı formatta veri paylaşabilmelidir. Diğer yandan yeni veri tabanları ile ilgili olarak ise, eğer tüm havza için geliştirilmiş olan tek bir prototip kullanılırsa, aynı fiziksel modelin kullanılması veri tabanlarının daha hızlı kullanımını sağlayacaktır. 12 4. EŞLEŞTİRME PROJESİ KAPSAMINDA GELİŞTİRİLMİŞ BAŞLICA VERİ YÖNETİMİ FAALİYETLERİNİN ÖRNEK OLAY ÇALIŞMALARI 4.1. Pilot Havza İle İlgili Veri Yönetimi ve Veri İşleme 1 4.1.1. Taşkın riski ön değerlendirmesi Pilot havzada TRÖD, aşağıdaki faaliyetler yürütülerek yapılmıştır: Geçmişte yaşanmış (tarihi) taşkınlarla ilgili bilgi toplanması Havzada çalışan personel tarafından, mevcut kayıtlardan ve raporlardan geçmişte yaşanmış taşkınlarla ilgili bilgiler toplanmış ve ortak bir veri tabanında bir araya getirilmiştir. Geçmişte yaşanmış (tarihi) ciddi taşkınların belirlenmesi Pilot havzadaki görevler sırasında, paydaşlar ve ilgili kurumlarla birlikte belirlenmiş metodolojiye dayalı olarak geçmişte yaşanmış ciddi taşkınlar tanımlanmıştır (S1 TRÖD kılavuzu). Geçmişte meydana gelmiş (tarihi) taşkınların veri tabanı ve geçmişte taşkın yaşanan alanların haritalandırılması (CBS) CBS formatında taşkının noktalar ve çizgiler olarak tasviri, taşkın sonrası taşkının yaşandığı bölgeyi ziyaret ederek oluşturulmuş olan raporlar ve haritalara dayalı olarak yapılabilir. Yalnızca tehlike (örn. taşkın genişliği ve süresi, hidro-meteorolojik şartlar, su hızı ve derinliği) ile ilgili değil, aynı zamanda zararlarla ilgili (örn. etkilenen nüfus ve ekonomik faaliyetler) genel bilgilerin yönetilebilmesi için veri tabanına başka bilgiler de eklenebilir. 1 Bu faaliyetlerle ilgili tamamlayıcı bilgi, S1 ve S2 kılavuzlarında bulunabilir. 13 Şekil 3 : Pilot Havzadaki Ciddi Tarihi Taşkınlar Muhtemel taşkın alanlarının tanımlanması (CBS) Muhtemel taşkın alanlarının CBS formatında gösterilmesi, alüvyon alanlarına göre yapılabilir ancak başka yöntemlerde vardır. Şekil 4 : Pilot Havzada Alüvyon Alanları Yöntemine Göre Taşkın Alanları Potansiyel Ciddi Taşkın Riski Taşıyan Alanların Tanımlanması 14 Potansiyel Ciddi Taşkın Riski Taşıyan Alanlar geçmişte yaşanan önemli taşkınlar, gelecekte yaşanması muhtemel taşkınlar ve göstergeleri hep birlikte değerlendirilerek tanımlanmıştır. Şekil 5 : Pilot Havzada Potansiyel Ciddi Taşkın Riski Taşıyan Alanlar Mevcut verilerin analizinin ardından, pilot havzadaki TRÖD için kullanılan bilgiler şunlardır; - Geçmişte yaşanmış önemli taşkınların yerlerinin belirlenmesi (noktalar), - Alüvyon alanlarının belirlenmesi (poligonlar), - Kentsel bölgelerin ve ilgili nüfus alanlarının belirlenmesi (poligonlar), - Tarım alanlarının belirlenmesi (poligonlar), - Hassas altyapıların yerlerinin belirlenmesi (noktalar: okullar, tıbbi tesisler, kamu tesisleri, kültür tesisleri, kentsel ve sınai tahliye alanları, katı atık tesisleri), - Ekonomik alanların ve ilgili bölgelerin yerlerinin belirlenmesi (noktalar). 4.1.2. Taşkın Tehlike ve Taşkın Risk Haritaları Proje kapsamında taşkın tehlike haritalarının oluşturulması, mevcut hidrolojik ve topoğrafik veriler kullanılarak 1D hidrolik Model ile yapılmıştır. Kullanılan veriler: - Düşük, orta ve yüksek olasılıklı taşkınlar için aşağıdaki tekrarlama dönemleri seçilmiştir: • Düşük olasılıklı taşkınlar ya da ekstrem senaryolar: Q1000 • Orta olasılıklı taşkınlar: Q100 • Yüksek olasılıklı taşkınlar: Q10 - Daha sonra mevcut raporlar kullanılarak hidrografik ağın farklı stratejik noktalarına denk gelen akış değerleri bulunmuştur.. - Ayrıntılı batimetrik haritaların iyileştirilmesi, (nehir yatağı boyunca yapılan sonar geçişlerle oluşturulmuş olan haritalar kullanılmıştır). (Bartın örneği). 15 - Sayısal yükseklik modeli (SYM/DÜA), mevcut topoğrafik haritaların CBS yazılımı ile birleştirilmesi ile oluşturulmuştur. Modeldeki hatalar kontrol edilmiş ve düzeltilmiştir. - Belediyelerin imar planlarının toplanması (Çaycuma örneği) - Nehir yatağı ve en kesitler, HEC-GeoRAS yazılımı ile elde edilen SYM üzerine eklenmiştir ve daha sonra HEC-RAS programına aktarılmıştır. - Hidrolik hesaplamalar için memba ve mansap sınır koşulları tanımlanmıştır, nehir yatağı ve eğimleri için pürüzlülük katsayıları programa girilmiştir. - Taşkın tehlike haritalarının oluşturulmasının son adımı için, HEC-RAS modeli tarafından verilen su yüzeyi profilleri, HEC-GeoRAS yazılımı ile CBS formatına aktarılmıştır. Taşkın akış debisine göre, sayısal formatta taşkın yayılma alanları ve ilgili su derinliği haritaları oluşturulmuş ve sonuçlar 1/25000 ölçekli haritalarda gösterilmiştir. Şekil 6 : Taşkın Tehlike Haritası - Q100 (Bartın Merkez İlçe -2) 16 - Taşkın risk haritalarının oluşturulması için, elde edilen tehlike haritaları CORINE Arazi Örtüsü Verisi (nüfus ve ekonomik faaliyeti de içerecek şekilde) ile birleştirilmiştir. Farklı kaynaklardan elde edilen okullar, hastaneler, vb. ile ilgili bilgiler de, ilave bilgi olarak sunulmuştur. Şekil 7 : Taşkın Riski Haritası - Q100 (Bartın Merkez İlçe -2) 17 4.2. Meta Veri Kataloğunun Oluşturulması Taşkın Direktifi uygulaması ve su yönetimi ile ilgili diğer faaliyetlerde, su kaynaklarının durumu ve değerlendirmesi ile ilgili bilgiye erişimin kolay olması, etkili bir su kaynakları yönetimi politikası için kilit bir unsurdur. Veri ararken tüm aktörlerin karşı karşıya kaldıkları temel zorluklardan bir tanesi, hangi veri setlerinin halihazırda mevcut olduğunu, bu verinin nereden elde edilebileceğini ve bu veriye erişim koşullarının ne olduğunu kolayca öğrenmelerini sağlayacak bir aracın olmamasıdır. Bu durum genellikle büyük vakit kaybına sebep olur ve bazen veri kaynağı ve konumu arama aşamasının çok uzun ve masraflı olabilmesi nedeniyle faaliyetlerin tekrarlanmasına yol açabilmektedir. Son yıllarda pek çok ülke, danışmanlar kullanarak veri kaynağı envanterleri oluşturmuştur. Bu durum genellikle rafta kalan ve verilerin belirlenmesi hususlarında erişilmesi ve kullanılması son derece zor olan raporlarla sonuçlanmıştır. Günümüzde internet teknolojilerindeki gelişmeler sayesinde, tüm veri üreticilerine kendi veri setlerini tanımlama imkanı/sorumluluğu vermektedir. Bu durumlarda meta veri kataloglarının düzenlenmesi gibi işbirliğine dayalı araçlar kullanılabilir. Daha sonra veri üreticileri ile homojen bir meta veri toplama süreci düzenlenmesi gereklidir (bkz. Inspire / Avrupa Topluluğu Mekânsal Bilgi Altyapısı kutucuğu). Bu noktada veri kaynakları kataloğunun ilk hedefinin verinin kendisine erişim değil, hangi verilerin mevcut olduğunun tanımının sağlanması olduğunu vurgulamak önemlidir. Veri erişiminin sağlanması tercihe bağlıdır ve üretici tarafından belirlenir. Her bir üretici ne ürettiğini, formatının ne olduğunu, gizlilik düzeyini ya da mevcut veriye erişim koşullarını, daha fazla bilgi almak için kimle irtibat kurulması gerektiğini belirleyebilir. Inspire (Avrupa Topluluğu Mekânsal Bilgi Altyapısı) Direktifi Hakkında Çevre verisinin ve bilgisinin belirlenmesini ve kullanımını kolaylaştırmak üzere 2007 yılında Avrupa INSPIRE adında bir direktif kabul etti. Bu direktif tüm kurumların çevre ile ilgili coğrafi bilgilerini yönetmelerini, yönettikleri veri setlerini tasvir eden meta veriler üretmelerini ve kullanıma açmalarını gerektirmektedir. Su ile ilgili verilerin aranması ve bulguların nasıl işe yarayacağının anlaşılması genellikle vakit kaybına ve maddi kayıplara sebep olur ve bu durum mevcut verinin etkili kullanımının önündeki büyük bir engeldir. Dolayısıyla veri setleri ve mevcut bilgiler için bir envanter aşağıdaki hususlar için önemlidir. - Mevcut veri ve bilgiler ile bunların erişilebilir olup olmadığının belirlenmesi, - Üretim kuralları ve veriye erişimle ilgili bilgi alınması, - Mevcut veri kalitesinin kullanıcı ihtiyaçlarını karşılayıp karşılamadığının kontrol edilmesi. 18 Şekil 8 : Bir Meta Veri Kataloğunun Kullanım Örneği Veri kaynakları envanterinin ortak çalışmaya dayalı bir faaliyet olması gerekmektedir. Çevrimiçi meta veri katalogları ile ortaklar, yönettikleri verinin tasvirine doğrudan ulaşabilirler. Aynı zamanda meta veriye ve veri setlerine erişim seviyesini de belirleyerek, her bir kullanıcı grubu için özel haklar atayabilirler. Böylelikle katalog, bu işbirliği sürecinin üyeleri olarak veri üreticilerine/yöneticilerine, irtibat kişisi ya da veriye erişim koşullarını belirleme imkanı vererek, rollerini güçlendirme konusunda yardımcı olmaktadır. Ayrıca, veri kaynakları kataloğu, mevcut veri setleri ve bilgilerin belirlenmesini kolaylaştıran bir “arama motoru” olarak da kullanılabilir. Örneğin, sadece basit bir çok dilli ara yüz ile anahtar kelimeler ve / veya coğrafi ara yüz kullanarak, şu tip sorulara cevap bulunabilir; - Bölge içinde hangi yeraltı suyu verileri mevcut? - Bölgedeki zirai su kullanıcılarının listesini kim yönetmektedir? - Ülkenin idari sınırlarını tasvir eden hangi CBS katmanları mevcuttur? Eşleştirme projesi kapsamında katalog ile ilgili yapılan faaliyetler; Öncelikle proje için özel bir çevrimiçi katalog hazırlanmış ve kullanım ile ilgili başlıca ulusal paydaşlar için eğitim gerçekleştirilmiştir. Daha sonra toplantılar sırasında bazı meta veriler çevrimiçi kataloğa kaydedilmiş ve SYGM’den resmi bir talep yazısı ile proje ortaklarından (DSI, AFAD, MGM ve OSİB’in farklı birimleri) gerekli bilgileri sağlamaları talep edilmiştir. Bunlara ek olarak, daha sonra tasvir edilecek olan soru listesi kullanılarak bir anket yapılmıştır. Soru listesine verilen cevaplar otomatik olarak kataloğa işlenmiştir. Sonuç olarak 2014 yılı ortası itibariyle proje kapsamında toplamda 200’den fazla veri kaynağının mevcut olduğu belirlenmiştir. 19 4.3. İşbirliğine Dayalı Veri Kaynağı Belirleme ve Yönetimi İçin Anket Oluşturulması Daha önce de belirtildiği gibi Taşkın Direktifinin etkili bir şekilde uygulanması için aşağıdaki alanlarda ve farklı konularla ilgili veri ve bilgilere erişimgereklidir; - Hidrolojik birimlerin tasviri, - Potansiyel Ciddi Taşkın Riski Taşıyan Alanların belirlenmesi, - Meteorolojik ve hidrolojik izleme sonuçları, - Geçmişte yaşanmış taşkınların ve bunlarla ilgili kayıt altına alınmış zararlara dair ayrıntılı bilgilerin belirlenmesi, - Potansiyel taşkınların modellerinin oluşturulması ve tehlike haritalarının oluşturulması, - Risk haritalandırması için dikkate alınması gereken unsurlar Gerekli verinin ulusal düzeyde mevcut olduğu durumlarda, verinin büyük kısmının farklı kuruluşlar tarafından yerel düzeyde üretildiği görülmektedir. Bu ihtiyaçlardan dolayı, eşleştirme projesi faaliyetleri kapsamında bir anket hazırlanmış ve Bakanlık tarafından pilot uygulama için anket 3 havza ile potansiyel olarak ilgili olabilecek ulusal ve yerel kuruluşlara gönderilmiştir. 4.3.1. Anketin özellikleri Anketin mevcut veri setleri ve bilgilerin belirlenmesini kolaylaştırması amaçlanmaktadır. Bu veri setleri ve bilgiler: - ve tanımlanmasını Türkiye’de Taşkın Direktifinin (TD) uygulanması için gereklidir. Türkiye’deki ulusal ve/veya yerel kuruluşlar tarafından üretilen/yönetilen ve/veya arşivlenen veri setleri ve bilgilerdir. Bu anket, “TD uygulaması için yararlı olabilecek veri ya da bilgi üreten, yöneten ya da arşivleyen tüm kurumlara ya da kurum birimlerine (daire, birim, bölge merkezi, ...) dağıtılmak üzere” oluşturulmuştur. • Anketin oluşturulması için takip edilen özellikler: Anket, aşağıdakileri özellikleri sağlamak üzere yapılandırılmıştır; - Farklı Kurum ve Kuruluşlar tarafından kolay doldurulması, - Hidrografik birim başına (ve sonra da konu başına) toplama/işleme/analizi ve mevcut veri setleri ve bilginin sentezi, - Meta veri kataloğu ile gelecekteki olası bağlantı (Daha sonra, meta veri kataloğundan veri kaynağı tanımı almak için bir araç geliştirilirse). kolay bilgi Nihai hedef her bir hidrografik birimdeki mevcut veri ve bilgiyi kolayca tespit etmek olduğu için, her bir kurumdan, hakkında veri ve bilgi sahibi oldukları her hidrografik birim başına 1 anket doldurmaları istenecektir. Sonuç olarak, örneğin bir Kurum 3 hidrografik birimi kapsıyorsa, o kuruluşun 3 anket doldurmuş olması beklenmektedir. 20 • Anketin yapısı: Anket 1 “ana bölüm” ve 1 “ek belge” olmak üzere 2 pdf dosyasıdan oluşmaktadır. Bu 2 PDF dosyası, kurumlar tarafından ihtiyaca göre doldurulacak alanları (bölümleri) içermektedir. Bu belgeler doldurulduktan sonra kullanıcının yalnızca, sorulara cevap veren kurumun hangisi ve bu kurumun hangi birimi olduğunun anlaşılmasını sağlayacak şekilde (örn. “U6-DSIHavza.pdf), pdf dosyasını özel bir isim altında kaydetmesi gerekmektedir. Pdf dosyası daha sonra bu alanlara girilen tüm bilgilerle birlikte kaydedilir. Not: - Kurum daha sonra gerekli olduğunda bu dosyayı istediği kadar açıp, ihtiyaca göre içeriğini değiştirebilir; - Bilgi girişini kolaylaştırmak üzere, fare bir alanın üzerinde getirildiğinde, o alana ne yazılması gerektiğini gösteren yardımcı notlar yerleştirilmiştir. • Anketin ana bölümü ile ilgili olarak: Ana bölüm, taşkın direktifi için gerekli olan her bir veri konusu için kurumların ürettikleri, yönettikleri ya da arşivledikleri (örn: geçmiş veri kaynakların listesi) veri setleri ve bilgiyi (bundan sonra veri kaynakları olarak anılacaktır) listelemelerini sağlamaktadır. Anket 4 bölümden oluşmaktadır. Bunlar: 1. Bölüm 1, anketi yanıtlayan kurumun ve o kurum içerisindeki irtibat kişisinin belirlenmesi, 2. Bölüm 2, kurumun hakkında cevaplar verdiği hidrografik birimin belirlenmesi (1 anket / birim), 3. Bölüm 3, direktif için gerekli olan her veri türü için kurumun ürettiği / yönettiği / ya da arşivlediği veri türünü gösterdiği bölüm, 4. Bölüm 4, ilave bilgi ve kurumun yapmak istediği yorumlar. • Ana bölümün doldurulması ile ilgili not: - Her kurumun hidrografik birim başına 1 anket doldurması talep edilmektedir. - Her bir alt konu için kurum; • Eğer o alt konuda bilgi ya da veri üretiyor, yönetiyor ya da arşivliyorsa, “veri ya da bilgi mevcut mu?” başlıklı sütundaki “işaret kutusunu” işaretler. • Cevap evet ise kurum: o Alt konu ile ilgili sahip olduğu veri seti ya da bilgiyi kısaca anlatacaktır. o Bunların hangi formatta olduğunu belirtecektir. o Bahse konu veri kaynakları ile ilgili coğrafi bölgeyi belirtecektir. Bahsedilen veri kaynaklarını daha ayrıntılı anlatmak üzere ne kadar “ek tablo” (bkz. sonraki bölüm) doldurulduğunun gösterilmesi. 21 Örnek: • “Ek tablo” ile ilgili olarak: Ek tablo, kurumun ana bölümde bahsedilen her bir veri kaynağını, daha sonra otomatik olarak meta veri kataloğuna aktarılabilecek bilgilerle ayrıntılı olarak tasvir etmesine imkan sağlar. Ek tablo yalnızca tek bir veri kaynağının tanımlanmasına izin verdiği için, gerekli sayıda tekrar doldurulmalıdır. Örnek: - Eğer ana bölümdeki “hidrojeolojik harita” alt konusu ile ilgili olarak kurum, “xx” ili için 1/50000 ölçekli hidrojeolojik haritaları” ve “yy” bölgesi için hidrojeolojik alanın CBS katmanları” olduğundan bahsetmişse, kurumun 2 ek fişi doldurması gereklidir. ÖRNEK 22 4.3.2. Anketin Dağıtılması / Kullanılması İçin Tavsiye Edilen Süreç Şekil 9 : Anketin Dağıtılması ve Kullanılması Sürecini Anlatan İş Modeli Şeması Yukarıdaki şemada da gösterildiği gibi, anketin dağıtılması ve kullanılması sürecinin şu şekilde işlemesi tavsiye edilmektedir; - Dağıtımdan sorumlu olan kişi, “hedef kuruluşlar listesinde” listelenmiş olan irtibat kişilerine anketi ve ilgili bilgi notunu gönderecek ve anketin geri gönderilmesi gereken son tarih ile gönderileceği e-posta adresini bildirecektir. - Hedef kuruluşun temsilcisi anketi doldurup, son tarihten önce 1. adımda belirtilmiş olan kişiye gönderecektir. - Anket değerlendirmesinden sorumlu olan kişi aşağıdakileri yapacaktır; • Doldurulmuş anketleri alıp/arşivleyip, cevapların içeriğini kontrol edecek, • Gerekli olan durumlarda, hedef kuruluş temsilcisinden tamamlayıcı bilgi isteyecek, • Aşağıdaki edecek,; maksatlar doğrultusunda verinin işlenmesini organize o Cevapların bir veri tabanına aktarılması, o TD’nin 25 havzada oluşturulması, uygulanması için gerekli raporların Hedef Kurumun “ek tablolar” da doldurmuş olması durumunda, ek tablodaki bilgiler de daha sonra kataloğa aktarılabilir (not: bunun için özel bir işleme aracı gerekmektedir, proje kapsamında bu araç geliştirilmiştir). 23 3 Hızlı Tarama Havzasında anket aracılığıyla ilk bilgilerin toplanması çalışması # Uygulanan sürecin tasviri Bakanlık 14 ulusal/bölgesel kuruma ve 68 belediyeye resmi yazı göndermiştir. Alınan cevaplar işlenmiş ve istatistiksel analiz için veri tabanına aktarılmıştır, bir analiz raporu oluşturulmuştur. Ek belge ile gönderilmiş olan cevaplar otomatik olarak meta veri kataloğuna aktarılmıştır. # Alınan cevap sayısının istatiksel analizi Anketlere 110’dan fazla veri kaynağını gösteren 70’ten fazla cevap alınmış olduğu aşağıdaki tablolarda gösterilmektedir. Anket - Geri Dönüş Kurumlar 14 54 Belediyeler 68 17 Toplam 82 71 Anket Eki - Gönderilen Gönderilen Geri Dönüş Kurumlar 14 91 Belediyeler 68 23 Toplam 82 114 İlerideki uygulamaya ilişkin faydalı olabilecek öneriler Anket dağıtım süreci başarılı bir şekilde gerçekleştirilmiştir. • Kurumlar anketi kendi bölgesel/tematik dairelerine dağıtmışlardır. Bu durum, gelen cevap sayısının anket gönderilmiş olan kurum sayısından neden daha fazla olduğunu açıklamaktadır. • Anketin yollandığı belediyelerden gelen cevap oranı düşüktür. İleride farkındalığın daha fazla artırılmasına ihtiyaç duyulmaktadır. Anketlerin otomatik bir şekilde değerlendirilebilmesi, daha sonra yerel ya da online olarak kullanılması için cevapların veri tabanına ve meta data kataloğuna doğrudan aktarılmasına imkan sağlamıştır. Sonuçlardan tam olarak faydalanabilmek için anket cevaplarına ilişkin bir kalite kontrolü sürecinin gerçekleştirilmesine ihtiyaç duyulmaktadır. Bu kalite kontrolü, anketlerin gönderileceği, arşivlenmesinden ve içerik kontrolünün yapılmasından ve gerekirse ek bilgilerin talep edilmesinden sorumlu olacak olan bir kişinin belirlenmesi yoluyla gerçekleştirilebilir. 24 5. TAŞKIN DİREKTİFİ UYGULAMASI İLE İLGİLİ VERİ KONUSUNDA YAPILACAK ÇALIŞMALAR İÇİN ÖNERİLER YÖNETİMİ 5.1. Sürecin geliştirilmekte olan Ulusal Su Bilgi Sistemine (USBS) entegre edilmesi 5.1.1. USBS 2003/12 referans numaralı Başbakanlık Genelgesi ile vatandaşlara daha kaliteli ve hızlı kamu hizmetleri sunma amacıyla orta ve uzun vadeli stratejisinde, bir bilgi toplumu olma yolunda katılımcı, şeffaf, etkili ve sade iş süreçleri ile kamuda yeni bir yapı oluşturmayı taahhüt etmiştir. E-Dönüşüm Türkiye Projesi kapsamında geliştirilen stratejilerden biri de Bilgi Toplumu Stratejisi 2006-2010’dur. Bu bağlamda, USBS geliştirilmesi kapsamında aşağıdaki hedefler dikkate alınmıştır; - Coğrafi bilgi sistemi altyapısına sahip ve ulusal düzeyde diğer teknolojik gelişmeleri desteklemeye de uygun olan bir Ulusal Su Bilgi Sisteminin oluşturulması, - Su veri yönetiminden sorumlu kamu kurum ve kuruluşlarından gelen doğru ve güncel bilgilerin entegrasyonu, bunlara erişimin sağlanması ve paylaşımı için ortak bir altyapının oluşturulması, - Tüm kullanıcıların ihtiyaçlarına cevap vermek üzere su verilerinin, ulusal ve uluslararası standartlara dayalı olarak güvenli ve etkili bir şekilde paylaşılmasının sağlanması, - Kurumlar arası idari ve teknik bir çalışma çerçevesinin oluşturulması, - Tüm faktörler için (nicelik, nitelik yönetimi, taşkın, kuraklık gibi) nehir havzası bazında entegre su kaynakları yönetiminin desteklenmesi, Su ile ilgili dikkate alınması gereken tüm parametrelerin belirlenmesi, mükerrer veri üretimin önüne geçilmesi, ölçülmeyecek verileri belirleyerek üretim yapılmaması ve ihtiyaç duyulan eksik verilerin üretilmesi,Ulusal Su Bilgi Sistemi Projesi’nin uygulanması için bir strateji ve yol haritası oluşturulması, sisteme entegre edilmesi öngörülen bilgilerin üretilmesi, veri transferi ve paylaşımı standartlarının kabul edilmesi, kurumlar arası veri alışverişinin teknik ve idari işlerliğinin ve teknik olabilirliğinin belirlenmesi, sistemin mimarisinin, bileşenlerinin ve eklenecek konuların belirlenmesi için çalışmalar yürütülmüştür. Sürdürülebilir bir su bilgi sisteminin yürütebilmesi için Uluslararası örnekler de göz önünde bulundurularak, Türkiye için Ulusal Su Bilgi Sistemi ile ilgili aşağıdaki önerilerde bulunulmuştur; - Ulusal Su Bilgi Sistemi içerisinde yönetilecek olan verilerin belirlenmesi, - Sistemin bileşenlerini kullanacak veri üreticilerinin, veri kullanıcılarının ve veri yöneticilerinin belirlenmesi, USBS’nin sağlıklı ve sürdürülebilir şekilde kullanılması açısından önemlidir, - Üretilen verinin çıktılarının sunumunun ve yayınlanma standartlarının belirlenmesi, - Ortaklaşa kullanılacak veri altyapılarının ve teknolojik altyapının tasarımının belirlenmesi, kurumların altyapılarına erişim konusundaki gizlilik politikalarını dikkate alarak, hangi makamların hangi altyapılar ile bağlanacağı. 25 A Ekseni B Ekseni C Ekseni USBS Altyapısının Oluşturulması USBS'nin yaygınlaştırılması USBS'nin Sürdürülebilirliği Şekil 10 : USBS Stratejisi Eylem Planı Ekseni İdare Çevresel Altyapı Tesisleri Su Kullanımı Havza Yönetimi Taşkın USBS Çekirdeği İklim Değişikliği Kuraklık Yüzey Suyu & Yeraltı Suyu Kaynakları Su Kalitesi Şekil 11 : USBS Moduler Yapısı 26 5.1.2. Temel Tavsiyeler USBS kapsamında Taşkın Direktifi uygulamasının getirdiği yükümlülüklerin dikkate alınması Taşkın Direktifi bölüm 9’da belirtildiği üzere ülkeler, “...etkinliğin, bilgi alışverişinin iyileştirilmesi için bu Direktifin ve 2000/60/EC Direktifinin uygulanmasını koordine etmek için uygun adımları atmalıdır” ifadesi yer almaktadır. “USBS Modüler Yapısı” şemasında gösterildiği üzere, USBS projesinde özel bir taşkın modülü hâlihazırda planlanmıştır. USBS ve Taşkın Direktifi ve Su Çerçeve direktifinde istenen çıktıların arasındaki bağlantının nasıl düzenleneceği önemlidir. Ortaklar arasında veri alışverişi anlaşmaları yaparken taşkın direktifi ile ilgili gerekliliklerin dikkate alınması İşbirliğine dayalı bir araç olan USBS’nin faaliyetlerinden biri de, ortakların ihtiyaçlarına göre düzenli veri alışverişi ve veri değerlendirmesini temin etmek üzere ortaklar arasında anlaşmaların yapılmasıdır. Bu aşamadan sonra, Taşkın Direktifinin uygulanması için gerekli olan veri alışverişi ve veri erişimi ihtiyaçlarının da göz önünde bulundurulması tavsiye edilmektedir. (bu hem ulusal ve yerel düzeyde hem de bölgesel kuruluşlar düzeyinde bağlantılar gerektirecektir). Özellikle belediyeler arasındaki veri alışverişinin nasıl düzenleneceğinin analiz edilmesi gerekmektedir. Tüm veri kaynaklarının tanımının meta veri kataloğu içerisine entegre edilmesi Taşkın Direktifi eşleştirme projesi kapsamında geliştirilmiş olan anket, taşkın direktifini uygularken yönetilmesi gereken tüm veri alanlarının bir listesini içermekte ve sunmaktadır. Ayrıca, yerel ve bölgesel veri kaynaklarının (bkz. bölüm 4.3) belirlenmesi için anket geliştirilmesi ile ilgili faaliyetler, ankete verilen cevapların doğrudan bir meta veri kataloğuna entegre edilebileceğini ve bunların daha sonra veri kaynağını belirlemek üzere kullanışlılığı ve etkinliği geliştirmeye de katkıda bulunduğunu göstermiştir. Böyle bir katalog Şekil 11’de gösterilmiş olan USBS yönetici modülünün bir parçası olabilir. Tüm ülkeye yayıldığında, böyle bir anketin dağıtılması yerel ve bölgesel düzeyde mevcut olan veri kaynaklarının tasvirine ve INSPIRE Direktifi ile ilişkili olarak USBS kapsamında oluşturulması planlanan kataloğa katkıda bulunabilir. 5.2. Veri Setleri Üretiminin Güçlendirilmesi Taşkın yönetimi sürecinin uygulanması için gerekli olan bazı veri setleri Türkiye’de halihazırda mevcut olmasına rağmen, bir kısım veri setleri eksik olabilmekte veya uyumlu hale ya da bir araya getirilmesi gerekmektedir. Bunların bir araya getirilmemiş olması ve uyumlu olmaması veri toplama sürecini yavaşlatmaktadır. Taşkın yönetimi için en temel veri setleri şunlardır: 27 Sayısal Yükseklik Modeli ile ilgili veri setleri: TRÖD, Potansiyel Ciddi Taşkın Riski Taşıyan Alanlar ve taşkın tehlike haritalarının oluşturulması için gereklidir. Türkiye’de tüm ülke arazisi için 30 m yatay adımlı, 25 m yatay adımlı (Scan25) ve 10 m eşdeğer çizgili (ulusal veri) SYM verileri mevcuttur. DSİ, belediyeler, vb. gibi farklı Kurum kaynaklarında mevcut olan daha hassas ancak homojen ve tam olmayan yerel SYM verilerinin de uyumlu hale getirilmesi gerekmektedir. - Batimetri veri setleri: Veri yalnızca köprüler gibi yapılar boyunca ve hidrografik ağın bazı kısımlarında mevcuttur. Daha kapsamlı bir veri setine ihtiyaç vardır. - Seddelerin ve diğer hidrolik ve taşkın koruma yapılarının yerlerinin belirlenmesi için gerekli olan veri setleri - Hidrolojik ve meteorolojik veri setleri: Veri setleri bir araya getirilmemiştir. Birlikte çalışabilirliğin ve veri alışverişinin (aynı veri formatının geliştirilmesi) iyileştirilmesi gereklidir. - Tarihi olaylara ilişkin veri setleri (taşkınlar, yağış, akış): Veri setleri çoğunlukla (taşkın izleri, taşkın yayılımı, ekstrem akışlar, taşkınların yol açtığı zararlar, vb.) mevcuttur. Ancak bu verilerin yapılandırılması, arşivlenmesi ve kolaylıkla erişilebilir hale getirilmesi gerekmektedir. Bu veri setlerinin ve dönemsel güncellemelerin güçlü bir Ulusal Su Bilgi Sistemi ile birlikte oluşturulması, farklı hizmetler arasında ortak tartışmaları ve düşünmeyi sağlayacaktır. 5.3. Veri Tabanları ve Özel Araçların Geliştirilmesi Taşkın direktifinin gerekliliklerinin yerine getirilmesini kolaylaştırmak üzere, paydaşlar arasındaki iletişimi ve veri paylaşımını kolaylaştırmak maksadıyla platformların ve araçların geliştirilmesi tavsiye edilebilir. Örneğin Fransa’da Taşkın Direktifinin etkili bir şekilde uygulanması için, aşağıda belirtilen bazı özel araçların geliştirilmesi gerekmiştir; - İlgili ana kuruluşlar arasında Intranet. Bu intranette, taşkın yönetimi ile ilgili Avrupa Direktifleri, mevzuat metinleri, kılavuzlar, vb. gibi tüm resmi belgeler yer almaktadır. Aynı zamanda her kurumun yürütmüş olduğu en son çalışmaları sunan bir de haber bülteni vardır. - Tüm kuruluşlar tarafından haritalandırma için kullanılan CBS verilerini de içeren veri tabanı (ftp internet sitesi). - Farklı kuruluşlar arasında bilgi alışverişi, tartışma ve karşılıklı destek için e-posta alışverişidir. (ulusal ölçekte havza bazında organize edilen) ---===oooOooo===--- 28 EK – I : Taşkın Riski Ön Değerlendirmesi İçin Kullanılan Veri Kaynakları Listesi TRÖD hazırlığı için kullanılmak üzere aşağıdaki veri kaynağı türleri önerilmiştir. - - Mekânsal veri setleri (CBS): • TTH’nın hazırlık çalışmalarında kullanılmak üzere, mümkün olduğu kadar ayrıntılı sayısal yükseklik modeli (fotogrametri, Lidar ve Sonar mevcut yöntemler), • Jeo-referanslı topoğrafik haritalar (mini 1:25.000 ya da 1:50.000 ölçekli), • Arazi örtüsü ve arazi kullanımı ile ilgili uydu görüntüleri veya ortofotolar, • Coğrafi olarak konumlandırılmış nehirler, • Nehir havzası sınırları, • Coğrafi olarak konumlandırılmış hidro-meteorolojik gözlem (özelikle ekstrem olaylarla ilgili seviyeler ve akış debisi verileri olmak üzere, geçmiş veriler de dahil olacak şekilde), • Coğrafi olarak konumlandırılmış sosyoekonomik veriler (nüfus, iş kolları, binalar, ulaşım yolları, vb.), kültürel maksatlar, koruma altındaki alanlar, Entegre Kirlilik Önleme & Kontrolü Direktifi kapsamındaki tesisler), • Coğrafi olarak konumlandırılmış hidrolik altyapılar, • Geçmiş taşkınların konumları (yayılım ve taşkın türleri), • Haritalar (basılı kopyaları). Tarihi taşkın olayları ile ilgili bilgiler ve raporlar: • Ciddi tarihi taşkın olayları: Sıklık, süre, kaydedilen azami akış debisi, vb. • Ciddi tarihi taşkınların neticesinde kaydedilen zararlar, • Taşkın olayının tasviri, yani olayın nasıl gerçekleştiğinin kısa bir özeti: meteorolojik durum, yağış miktarı, kaydedilen akış debileri, taşkın sebepleri, etkilenen yerler, parasal olarak ve bina, kurum sayısı açısından ortaya çıkan zarar miktarı, etkilenen hidrolik / hidrolojik yapılar, taşkına uğrayan tarım alanı, altyapı – etkilenen kara ve demiryolu uzunluğu, su tedarik ağları, kuyular • Bilimsel makaleler, hidrolojik çalışmalar 29 Aşağıdaki tabloda, yukarıda belirtilmiş olan farklı veri türlerine göre Türkiye’deki mevcut bilgiler tanımlanmaktadır. İlgili mekânsal veri setleri Sayısal yükseklik modeli Coğrafi referanslı topografik haritalar Arazi örtüsü ve arazi kullanımı Ortofotolar Uydu görüntüleri Coğrafi olarak konumlandırılmış nehirler Nehir havzası sınırları Coğrafi olarak konumlandırılmış hidro-meteorolojik gözlem Coğrafi olarak konumlandırılmış sosyoekonomik veriler Coğrafi olarak konumlandırılmış hidrolik altyapılar Taşkınların konumları (yayılım) Türkiye’deki mevcudiyeti Nerede 90m, 30m ve 10m ve SRTM Aster 30m OSİB -BİD CORINE Arazi Örtüsü ve Arazi Kullanımı (2000-2006 uydu görüntüsü) DSI proje alanları 1990 ve 2000 LANDSAT Nehir ağı (1:250.000) OSİB -BİD Nehir havzaları (25) CBS kullanılarak oluşturulmuş alt havzalar ve mikro-havzalar Nehir akış debileri & seviyeleri Meteoroloji veri tabanı Aylık meteorolojik istatistikler OSİB-BİD İller (81) ve ilçeler (932) Yerleşim yerlerinin (34000) sınırları (1:250.000 ya da 1:500.000) Sulama projeleri alanları Orman haritaları Hastanelerin konumlandırılması (entegre afet riski haritası) Kentsel Atık Su Arıtma Tesislerinin konumlandırılması Barajlar, Taşkın koruma tesisleri Meydana gelen taşkınların konumlandırılması (noktalar) Tarihi afet olaylarının konumu Haritalar (basılı İmar planı çalışmaları kapsamında tespit kopyalar) edilen taşkın yayılım alanları (1:1000 1:5000) Ek kaynaklar Jeolojik, hidrojeolojik haritalar ve Toprak haritaları Yağış haritaları Tarihi taşkın olayları ile ilgili bilgiler ve raporlar Ciddi tarihi taşkın Taşkın yıllıkları (1955-1997 yılları arası için olayları: tekerrür kağıt belge, 1998 yılı itibariyle dijital olarak süresi, süre, mevcuttur) kaydedilen Yaşanmış Taşkınlara İlişkin Raporlar maksimum akış debisi, vb. Ciddi tarihi taşkın Doğal Afetler Arşivi olayları ile bağlantılı Yaşanmış Taşkınlara İlişkin Raporlar kaydedilen zararlar Taşkınların tasviri Doğal Afetler Arşivi Yaşanmış Taşkınlara İlişkin Raporlar Şekil 12 : Türkiye’de TRÖD İçin Mevcut Bilgilerin Tanımlanması 30 DSI OSİB-BİD OSİB DSI (su veri bankası) MGM MGM OSİB DSI SYGM AFAD DSI DSI BİD OSİB- AFAD ,OSİBBİD, DSİ DSI MGM BİD DSI AFAD DSI AFAD DSI OSİB- EK – II - Veri Kaynağı Belirlemek İçin AB Eşleştirme Projesi Sırasında Kurumlara Gönderilen Anketler 31 32 Bu belge Avrupa Birliği’nin desteğiyle hazırlanmıştır. Bu belgenin içeriğinden yalnızca Türkiye Cumhuriyeti, Fransa ve Romanya arasında yürütülen eşleştirme projesi ortakları sorumlu olup, hiçbir şekilde Avrupa Birliği’nin görüşlerini yansıtmamaktadır. Aralık 2014