Temsa İş Makinaları`nın bu yıllık yayınında, kazandıran
Transkript
Temsa İş Makinaları`nın bu yıllık yayınında, kazandıran
im Temsa İş Makinaları Yıllık 2015 K AZANDIRAN MAKİNAL AR FOTOĞRAF MAKİNASI • ARA GÜLER / DAKTİLO • ELİF ŞAFAK / MUTFAK EKİPMANI • VEDAT BAŞARAN YARIŞ OTOMOBİLİ • VOLKAN IŞIK / POTA • ÇETİN YILMAZ / VURMALILAR • AYHAN SİCİMOĞLU im www.temsaismakinalari.com 2 SUNUŞ CEVDET ALEMDAR FOTOĞRAF MAKİNASI ARA GULER DAKTİLO ELİF ŞAFAK MUTFAK EKİPMANI VEDAT BAŞARAN TAŞIN MAKİNA İLE BULUŞTUĞU YER: KOVA 04 10 14 16 18 ÜSTÜN TEKNOLOJİ, GÜÇLÜ EKSKAVATÖR KAZANDIRAN: KOMATSU YARIŞ OTOMOBİLİ VOLKAN IŞIK POTA ÇETİN YILMAZ VURMALILAR AYHAN SİCİMOĞLU SIRA DIŞI PERFORMANS VE EŞSİZ KONFOR: DIECI 20 22 26 28 30 3 %100 performans, teknoloji, müşteri memnuniyeti temsa iş makinaları 4 Hayatın her alanında inşa etmek, üretmek insanlığın öyküsü... İnsanın yaşamına anlam katan, “o olmasaydı, aynı olamayacak” şeyleri başarmaya, yaratmaya çalışması. Dünyada, daha iyiye, daha güzele doğru fark yaratmaya çalışması. Bu yolda giderken, araçlar geliştirmek, kullanmak, makinalar yaratıp bu makinalar aracılığıyla yeni şeyler başarmak, insanlığın öyküsü. Temsa İş Makinaları’nın bu yıllık yayınında, kazandıran makinaları, yalnızca iş makinası üzerinden değil de, diğer yaratma öykülerinden bakarak size sunmak istedik. Bunun için de, seçtiğimiz alanlarda Türkiye’nin en iyilerine sorduk. Ara Güler, Elif Şafak, Vedat Başaran, Volkan Işık, Çetin Yılmaz, Ayhan Sicimoğlu alanlarında hem Türkiye’de hem de dünyada önemli başarılar, farklar yaratmış öncüler. Kendileri bizlere makinayı, teknolojiyi nasıl aracı olarak kullandıklarını anlatırken, elbette gerçek farkın insanın kendinden geldiğini de gösteriyorlar. Onlar olmasaydı, aynı olmazdı. Keyifle okumanız dileğiyle. Sevgi ve Saygılarımızla, Cevdet ALEMDAR Genel Müdür 5 temsa iş makinaları; inşaat ve ma makinalar, bunların kiralanması, ikinci el alanlarında türkiye’nin sanayinin ve inşaatın vazgeçilmezi her alanında yaratıcılığımıza araç fotoğrafa, müzikten spora ve 6 den makinaları, endüstriyel yedek parça temini, servisleri ve kalkınmasına güç katıyor. olan makinalar, yaşamın oluyorlar. edebiyattan gastronomiye... 7 - fotoğraf makinası öyle bir makinadır ki - Bir orkestrada enstrüman çalmak insa diğerlerine yol vermeyi öğretir. ayhan - teknolojik gelişmelerle eski, evrensel hi biçim değişir ama değişmeyen şey: edebiyata, - doğru bir ekipmanınız yoksa başarı sağla - biz olmak bir dünya bakışıdır, değerler bü değer vermektir. çetin yılmaz 8 hayatımızı yazar. ara güler na uyum, saygı, terbiye, hassasiyet ve sicimoğlu kaye anlatma sanatı el ele gidebiliyor. hikayelere olan ihtiyacımız. elif şafak yamazsınız. vedat başaran tünüdür... insanları sevme ve onlara 9 r e l ü G a Ar Fotoğraf makinası sadece bir makina değildir. Bizim fikrimize göre çalışarak arşiv yapan bir alettir. Fotoğraf makinası olmasaydı, arşiv yapılması mümkün olmazdı. Ve dünyada arşiv azalırdı. Arşiv sadece yazıya kalırdı. Arşivin bir de görsel tarafı vardır ki ağır tarafı da odur. Sen iletişim olarak görsel malzeme üzerinden benimle temas ediyorsun. Görsel malzeme insanları çabuk etkiler. Dolayısıyla fotoğraf makinası öyle bir makinadır ki hayatımızı yazar. Biz geçmişimizi ona bakarak anlayacağız. Biz fotoğrafçılar görsel olarak arşivi yazıyoruz. Geçmiş makinalar ile günümüz makinaları arasında teknolojik olarak çok fark olsa da, işlevsel olarak hiçbir fark yoktur. İkisi de hakikatin içinden bir parça çekip onu önümüze sunarak ölümsüzleştiriyor ve gelecek nesillere bırakıyor. Benim çektiğim bir fotoğrafı arşiv olduğu taktirde 100 sene sonra görebileceksin. Bütün medeni milletlerde arşivcilik çok önemlidir. Ben çekmeseydim İstanbul’u kimse bilmeyecekti. Örneğin Yahya Kemal’in sadece günümüze ulaşmış bir fotoğrafı var. İyi ki doğdum da çektim fotoğrafını... 10 geçmişimizi ancak arşivden bilebiliriz Fotoğraf makinası hakikatin içinden bir parça çekip onu önümüze sunarak ölümsüzleştiriyor ve gelecek nesillere bırakıyor. 13 k a f a S f Eli DAKTİLO HARİKA BİR İCAT, BİLGİSAYAR DAHA DA MUHTEŞEM. Bilgisayar her şeyden evvel yazarken silebilmeyi kolaylaştırıyor. Bu yanını çok seviyorum. Çünkü yazmak, sadece yaratmak değil, aynı zamanda yok etmek demek. Sadece cümle kurmuyoruz. Aynı zamanda cümleleri siliyoruz, devamlı, kendini yok ede ede yazıyorsun. Bilgisayar buna imkan veriyor. Boş bir kağıt bazen insana ürkütücü geliyor, biliyorum. Ama boş kağıt ya da boş ekran aynı zamanda heyecan verici. Sonsuz olasılıklar dünyası. Yazmak cok eziyetli bir süreç ve işin tuhaf yanı yazdıkça da kolaylaşmıyor. İlk kitap ne kadar zorsa 10. kitap da o kadar... Saatlerce masa başında oturmak, daktiloya ya da bilgisayara bakmak, dış dünyayı unutmak çok ciddi bir iç disiplin gerektiriyor. 14 Yazar ve daktilo/ bilgisayar ayrılmaz ikili. Yazmaya ilk nasıl başladınız? Yazmaya 8 yaşımda başladım. Romancı olmak gibi bir rüyam yoktu. Böyle bir ihtimal oldğunu bile bilmiyordum. Ben çok yalnız ve içine kapanık bir çocukluk geçirdim. Hep insanları gözlemledim. Kitaplar en iyi dostlarımdı. Her şey böyle başladı. Yazarken araç kullanmanın yazara yüklediği anlam veya zorluklar sizce nelerdir? Ben el yazımı hiç sevmem, elle bir paragraftan uzun bir sey yazmakta zorlanıyorum. Doğuştan solağım. Ama önce anneannemin yanında, sonra ilkokula başlayınca zorla sağ ele döndürüldüm. Okumayı çok çabuk, ama yazmayı çok geç öğrendim. Benim gibi biri için daktilo harika bir icat, bilgisayar daha da muhteşem tabii. Elimle yazmayı sevmediğim için hala, her şeyi bilgisayarda yapıyorum. Bilgisayarı nasıl tanımlar ona ne gibi anlamlar yüklersiniz? Laptop benim üçüncü kolum. Her yere taşıyorum. Laptopun yanında yemek yiyorum. Üzeri kahve çay lekeleriyle ekmek kırıntılarıyla dolu. Benim bilgisayarım öyle temiz, steril değil, o kadar hırpalanmış ki. Genelde bir laptopu parçalayana kadar kullanıyorum, dökülüyor. Sonra tamire gidiyor, benimle beraber yaşıyor, yaşlanıyor… Daktilodan bilgisayara geçişin yarattığı zorluklar / avantajlar neler oldu? Daktilodan bilgisayara geçiş zor olmadı. Tam tersine bir an evvel geçmek istedim. O zamanlar koca kare şeklinde apple’lar vardı, ağır mı ağır. Bir keresindede Bit Palas’ı yazarken romanın ortasında bilgisayar çöktü. Sokaklarda kucağımda bilgisayar ağlaya ağlaya tamire götürdüm, eyvah roman gitti diye. Bu da bilgisayarın cilvesi tabii. Çağımızda teknoloji yaşamın olmazsa olmazlarından… Edebiyat teknoloji ilişkisini nasıl görüyorsunuz? Teknoloji değiştikçe format da çok hızlı değişiyor. E-kitap ilk başlarda çok büyük bir kaygıyla karşılandı yazarlar ve yayıncılar tarafından. Ama şimdi gördük ki teknolojik gelişmelerle eski, evrensel hikaye anlatma sanatı elele gidebiliyor. Biçim değişir ama değişmeyen şey: Edebiyata, hikayelere olan ihtiyacımız, arayışımız… Sakız Sardunya bir çocuk kitabı… Çocuk kitabı yazma fikri nasıl oluştu… Aslında uzun zamandır ilgilendiğim bir alan çocuk edebiyatı. Evde kendi çocuklarıma hemen her gün hikayeler uyduruyorum. Cok hızlı gelişen bir tür, çocuk edebiyatı. Çocukları aptal yerine koymadan, felsefeyi de barındıran, sorular soran kitapları seviyorum. Böye böyle seneler içinde birikti. Sakız Sardunya biraz benim çocukluğum gibi, biraz bugünkü çocuklardan esinlenerek yazıldı. Hikayenin gücü yerel olanla fantastik olanı harmanlaması. Hem buralı ve bizden bir hikaye, hem de evrensel. Teknolojik gelişmelerle eski, evrensel hikaye anlatma sanatı elele gidebiliyor. Biçim değişir ama değişmeyen şey: Edebiyata, hikayelere olan ihtiyacımız, arayışımız… 15 Yaptığınız işte doğru ekipman kullanmazsanız başarı sağlayamazsınız. Vedat Başaran mutfağı hakkında neler söylersiniz? Coğrafyamızda ne varsa o coğrafyayı bir şekilde insanlara yaşatmaya çalışıyoruz. Dolayısıyla Türk mutfağını alanlarına çok daha geniş bir perspektifle bakarak ortaya koyuyoruz. Çünkü yemek insana dair bir şeydir. Her insan mutlaka yemeğe katkıda bulunmuştur, yemekler de insana. Maddesel ve manevi açıdan karşılıklı iletişim söz konusu. Bu anlamda değişen zaman içinde coğrafyanın derinliklerine hakim olmaya çalışan merakın ortaya çıkardığı ne yiyecek varsa onları mutfağımızda değerlendiriyoruz. Bu doğal ve yıllara dayanan bir süreçtir. Yolculuğumuzda hep insanların bildiği yerlerden gideriz ama bilmediği yerleri de mutlaka işlemeye çalışırız ki yabancı kalmasınlar. Derdimiz bizim bölge mutfağımızın evrensel Başarılı bir aşçı ve işletmeci olan Vedat Başaran; 25 yılı aşkın bir süredir Osmanlı Türk mutfağı üzerine araştırmalar yapıyor. Araştırmaların sentezi ile hazırladığı yemekler damaklarda müthiş bir haz yaratıyor. Vedat Başaran’ın en büyük hayali İstanbul’un nitelikli bir gastronomi merkezi olması. 16 50 sene öncesinin teknolojisi ve aletleri ile iş yapmaya kalktığımızda çok sıkıntılı sonuçlarla karşılaşırız. boyutlara gelmesi. Bunun için dünya mutfak kültürünün ana kaynağı olma noktasındaki eksikliklerimizi tamamlamak için coğrafyamızın içindeki dinamiklere tekrar tekrar sarılmaya devam ediyoruz. Günümüzde daha farklı, daha sorgulayan, yeni tatlara daha açık, üstelik de damakta gıdaların bir statüsü olmadığını anlayan bir jenerasyon var. Dolayısıyla bu anlayış bizi daha fazla maceraya sürüklüyor. Bu macera içinde ne yakalıyorsak onları ortaya koymaya çalışıyoruz. Bunu soya sosunun karşısına nar pekmezi veya nar ekşisini çıkarmak; parmesan peynirinin karşısına obruk peynirini çıkarmak gibi düşünebiliriz. İnsan yaşadığı ortamın içindeki değişimlerden etkileniyor. Dolayısıyla biz de mutfağımızda bunları değerlendiriyoruz. Mutfak kültürünün gelişmesinde ekipmanın rolü çok önemli. Alet ve makina kullanmanın temel prensibi fonksiyonlarını çok iyi bilmek ve amacını değerlendirmekten geçer. Bu fonksiyonlar her anlamda faydaya yöneliktir. İnsan güvenliği ve sağlığı için, ürün güvenliği için, maliyetin korunması için... Bunları sağlayamazsanız, verimli bir iş hacmi yaratamazsınız. Kriterleriniz neler? Her şeyi mevsiminde tüketmek, yaşadığınız coğrafyanın gıdalarıyla beslenmek çok önemlidir. Çünkü insan tabiattan uzak değil, tabiatın içindeki bir değerdir. Mutfaklarda buna göre şekil değiştirecek, bu coğrafya yine kendi içindeki o müthiş alt yapıyla beraber dinamik yeni bir mutfağı sunacaktır. Bu süreç şeflerle müşteriler arasında gelişen bir olgudur. Şimdi şeflere yeni roller düşüyor. Mevsimsel, coğrafik, sağlıklı, sürdürülebilir, geleneksel kültürleri içinde barındıran bir sistemi oluşturmalılar. Örneğin biz yapacağız, müşteri beğenecek, müşteri yorum getirecek o yorumu alacağız ve bir daha yapacağız. Yani orkinostan lakerda yapılmış, palamuttan da lakerda yapılıyor. Diğer balıklarla da lakerda yapılabilir, hatta etten de lakerda yapılabilir. Her ne kadar ithal de olsa somon balığından da lakerda yapabilir hale geldik. Demek ki 2 görevimiz var. Geçmişte bilinen teknikleri bilge çekicilik tekniği ile günümüze almak ve teknoloji ile çağımızın şartlarına uygun hale getirmek. Bu süreçte ekipmanın rolü ne oluyor? Mutfak kültürünün gelişmesinde ekipmanın rolü çok önemli. Şöyle ki insanların tüketim kalitesi yükseldi. Satın alınan şey kaliteli ve satın alınabilir fiyatta olacak. Satın alınabilir bir fiyatta olması, zaten ekonominin olmazsa olmazlarından biridir. Ana değer ise insan ve toplumdur. Yani hem ekonomik anlamda, hem çevre korumacılığı açısından, hem de insana güven verme açısından teknoloji önemlidir. Araç ve gereçleri doğru kullanamazsan inanılmaz bir sıkıntı söz konusu. Bugün, 50 sene öncesinin teknoloji ve aletleri ile iş yapmaya kalktığımızda çok sıkıntılı sonuçlar doğuyor. Örneğin 40 sene önce üretilmiş bir buzdolabını bugün kullandığımızı düşünemiyorum. Teknoloji maliyetleri düşürmek ve kolaylıklar sağlamak içindir. Doğru bir ekipmanınız yoksa başarı sağlayamazsınız. Isıya dayanıklı kapları düşünün. Teknolojisi sayesinde ısınmıyor ama içindekini pişiriyor. Böylece siz mutfakta hem sağlıklı pişiriyorsunuz, hem ekonomik pişiriyorsunuz, hem ekonomik ömrü uzun bir araç kullanıyorsunuz. Aynı şey bıçak için de geçerli... Sebzeyi soyarken kullandığımız bıçağın boyu, şekli başkadır. Eti ayırdığımız bıçak boyu ile balık için kullandığımız bıçak boyu şekli başkadır, peyniri keserken kullandığımız bıçak ise bambaşkadır. Çünkü hem insan ergonomisi için hem de yaptığı işle ilgili doğru fonksiyonun sağlanması önemlidir. Meyva soymak için kullandığınız bıçak ile eti ayırmaya kalktığınız zaman sürekli bir şekilde eliniz etin içerisindedir veya kemiğin kenarındadır. Sonuçta ya kendinizi ya da eti sakatlarsınız. Alet ve makina kullanmanın temel prensibi fonksiyonlarını çok iyi bilmek ve amacını değerlendirmekten geçer. Bu fonksiyonlar her anlamda faydaya yöneliktir. İnsan güvenliği ve sağlığı için, ürün güvenliği için, maliyetin korunması için... Bunları sağlayamazsanız verimli bir iş hacmi yaratamazsınız. Bizim işimizde insanoğlu damakta lezzeti arıyor. Damakta lezzeti üretirken, aynı zamanda teknolojinin sunduğu nimetlerin de peşinde koşmak durumundayız. Eski usulde 4 - 5 saatte pişirdiğiniz bir yemeği yeni teknolojileri kullanarak ve lezzetten taviz vermeden geleneksel pişirme yöntemindeki sonucu 1 saatte alıyorsanız çok önemli iki şeyden bahsediyoruz demektir. Enerji tasarrufu ve işçilik. Demek ki teknoloji böyle bir şey. Üreticiler “sen kullandığın aletten makinadan ne istiyorsun? ne bekliyorsun?” diye soruyorlar. Uğraşıyorlar, üretiyorlar sonunda bu başarıyı getiriyorlar. Bunun için de Ar-Ge’ ye müthiş yatırımlar yapılıyor. İnsanlık için faydası olan bir şeyi görmemezlikten gelmek ona ihanettir. Kalitede standardı da sağlayan teknolojidir. 17 makina ile taşın buluştuğu yer TİM markalı kovalar 10 farklı ülkeye ihraç ediliyor. Temsa İş Makinaları, 2007 yılından bu yana Temsa markası ile iş makinası kovaları üretmektedir. Temsa İş Makinaları, kova üretimindeki tecrübesi ve yetişmiş insan gücüyle yüzden fazla farklı tip kovayı üretebilmektedir. Temsa markalı kovalar ülkemiz haricinde 10 farklı ülkeye ihraç edilmekte olup, farklı dizaynlar ile ürün çeşitliliğinin daha da artırılması hedeflenmektedir. 21 20 19 18 17 16 15 14 13 12 11 10 9 8 7 6 5 4 3 2 1 Sıra No 32 31 30 29 28 27 26 25 24 23 22 21 20 19 18 17 16 15 14 13 12 11 10 9 8 7 6 5 4 3 2 1 Sıra No 18 424-70-19910T H80P85-T006T KP70C K70RC-B K1080M70 S50P60-T003T H80P85-Y101T H50P85-Y104T H50P85-Y103T S50P85-Y102T S50P85-Y101T S20P60-T002T S20P60-T005T H15P85-T001T H15P85-A104T H15P85-A103T H15P85-A102T H15P85-A101T H15P85-G104T S16P85-K101T TP85-2300T DÖKÜM LOGO YAN KAPAK KORUMA PIM TIRNAK ADAPTÖR ASKI DESTEK ÖN BIÇAK YAN BIÇAK EK YAN BIÇAK EK YAN BIÇAK YAN BIÇAK ASKI TAKVİYA SACI GÖVDE KAPK DESTEK YAN KAPAK TAKVİYE GÖVDE ALT AŞINMA GÖVDE ALT AŞINMA GÖVDE ALT AŞINMA GÖVDE ALT AŞINMA GÖVDE KAPAK PC850 ASKI T=80MM K-MAK K-MAX K-MAX T:50mm T=80MM T=50MM T=50MM T=50MM T=50MM T=20MM T=16MM T=15MM T=15MM T=15MM T=15MM T=15MM T=15MM T=16MM MONTAJ 2 24 6 6 6 2 1 1 1 1 1 1 2 2 1 1 5 1 1 2 1 PARÇA NUMARASI Başlık Açıklama Adet 419-20-22C80T 419-20-22C70T 419-20-12C55T 419-20-12C66T 419-20-22C40T 419-20-22C30T 423-70-22148T 423-70-22147T CWP12306 CWP12129 CWP12001 424-70-19910T 419-70-22140YT 421-70-12H75T 419-70-22J90T 419-70-22H20T 419-70-22G70T 419-70-22B55T 419-70-22B50T 419-70-22B40T 419-70-22B15T 419-70-22B70T 419-70-22B20T 419-70-22J80T 419-70-22J20T 419-70-22E30T 419-70-2435T 419-70-2430T 419-70-22J50T 419-70-22J40T 419-70-22J10T 419-70-12221T YAN ASKI MONTAJ YAN ASKI MONTAJ ORTA ASKI MONTAJ ORTA ASKI MONTAJ YAN ASKI MONTAJ ASKI MONTAJ SOMUN CIVATA KİLİT TIRNAK ADAPTÖR DÖKÜM LOGO ALT AŞINMA, ARKA TERAZİ KULAK GÖVDE ŞERİT GÖVDE ALT TAKVİYE ASKI ARA TAKOZ ASKI ARA TAKOZ ASKI ARA DESTEK STOPPER ORTA ASKI DESTEK SACI YAN ASKI DESTEK SAC ÇAPRAZ BAYRAK BAYRAK SIPERLIK YAN BIÇAK YAN BIÇAK YAN KAPAK TAKVİYE KAPAK GÖVDE ÖN BIÇAK MONTAJ MONTAJ MONTAJ MONTAJ MONTAJ MONTAJ 7/8x19mm 7/8”x19mm COMBI COMBI COMBI T=25MM T=6MM T=12MM T=10MM T=16MM T=45MM T=45MM T=12MM T=12MM T=10MM T=12MM T=10MM T=10MM T=10MM T=25MM T=25MM T=10MM T=10MM T=10MM T=30MM 1 1 1 1 1 1 4 4 9 9 9 2 2 2 2 2 2 2 2 2 2 1 2 2 2 1 1 1 2 2 1 1 PARÇA NUMARASI Başlık Açıklama Adet Bir iş makinası düşündüğümüzde, bir yeri kazan ekskavatör veya herhangi bir malzemeyi kamyona yükleyen lastikli yükleyici gözümüzün önüne gelir. Bu resmi daha detaylı düşündüğümüzde ise, makinanın gücünün işe dönüşebilmesi için gerekli olan ünitenin kova olduğunu rahatlıkla anlayabiliriz. İş makinası kovaları bir yandan makina ile taşın buluşma noktası olurken, diğer yandan gücün faydalı enerjiye yani kazanca dönüştüğü yer olmaktadır. Kovanın gerek kalitesi, gerekse özellikleri ile bir iş makinası için çok önemli olduğunun bilinciyle hareket eden Temsa İş Makinaları, 2007 yılından beri Temsa markası ile iş makinası kovaları üretmektedir. Temsa markalı kovalar sahip oldukları akıcı dizayn ve yüksek malzeme dayanımları ile kısa zamanda kalitesiyle rakiplerinin önüne geçti. Bugün Temsa İş Makinaları, kova üretimindeki tecrübesi ve yetişmiş insan gücüyle yüzden fazla farklı tip kovayı üretebilmektedir. Temsa markalı kovalar ülkemiz haricinde 10 farklı ülkeye ihraç edilmekte olup, farklı dizaynlar ile ürün çeşitliliğinin daha da artırılması hedeflenmektedir. Temsa ekskavatör kovaları standart veya kaya kovası olarak 0,15 m3’ten 7,5 m3’e, yükleyici kovaları ise standart, ağız aşınmalı, kömür veya kaya kovası olarak 0,8 m3’ten 7,6 m3’e kadar üretilmektedir. Üretim prosesinde sağlanan standardizasyon ve her adımda gerçekleştirilen kalite kontrolü ile yıllık 800 adetlerde olan üretim kapasitesine rahatlıkla ulaşılabilmektedir. Üretimde uygulanan toplam kalite sistemi ile üretim sürecinin sürekli olarak kontrol altında olmasını sağlamaktadır. Standart, ağız aşınmalı ve kömür kovası olarak adlandırdığımız kovaların ana bileşen malzemesi S355 kalite çelik olup, aşınmaya maruz kalan kısımlarda ise 400-450 brinell sertliğinde ısıl işlem ile serleştirilmiş çelik aşınma plakası kullanılmaktadır. Kaya kovalarında ise ana bileşen malzemesi olarak 400-450 brinell sertliğindeki sertleştirilmiş çelik malzeme kullanılmaktadır. Kaya tipi kovalarda taşıyıcı-bağlantı konstrüksiyon gruplarında S355 kalitede çelik malzeme kullanılarak rijit kova ile makina arasında relatif olarak sünek bir bölge oluşturulur. Hammadde olarak üretimde kullanılan çelik plakalar, alanında uzman uluslararası alanda kabul görmüş üreticilerden sertifikalı bir şekilde tedarik edilmektedir. Standart ve kaya tipi kovaların en önemli kısımlarından biri de şüphesiz ki adaptör-tırnak sistemleridir. Kullanılan kovanın performansını büyük ölçüde kullanılan tırnaklar belirlemektedir. Aşınmış tırnakları olan bir kovanın malzemeye dalması için gerekli güç daha fazla olacaktır. Daha fazla güç ihtiyacı da beraberinde yüksek yakıt tüketimini ve düşük verimliliği getirecektir. Temsa ekskavatör kovalarında Komatsu’nun tüm dünyada dayanıklılığı ile kendini kanıtlamış KMAX serisi adaptör ve tırnakları kullanılmaktadır. Temsa yükleyici kovalarında ise dünyada en kaliteli demir cevherine sahip İsveç’te üretilen COMBİ marka tırnak-adaptör sistemleri tercih edilmektedir. İş makinası kovaları bir yandan makina ile taşın buluşma noktası olurken, diğer yandan da gücün faydalı enerjiye, yani kazanca dönüştüğü yerdir. Ayrıca Temsa kova imalat prosesinde adaptörlerin, yüksek sertliğe sahip ağız bıçağına kaynaklanması sonrasında yüksek ısı girdisi neticesinde oluşan iç gerilme ve distorsiyonlar, işlem sonrası tatbik edilen ışıl işlem ile giderilmektedir. Temsa markalı kovalarımızın tümü için boyama öncesinde kumlama işlemi uygulanarak, yüzey temizliği yapılır. Bu işlem ile boyanın metal üzerine nüfus ettiği alan genişletilerek, boyanın koruyucu etkisinden maksimum şekilde yararlanılmaktadır. Temsa İş Makinaları olarak kova üretiminde her adım sonrası uzman yetkili personel tarafından kalite kontrol işlemleri yapılarak, toplam kalite anlayışına göre kova üretim yapılmaktadır. Üretimin ilk adımında başlayan kalite kontrol adımları, ürünün müşteriye sorunsuz bir şekilde teslim edildiği ana kadar sürmektedir. Toplam kalite anlayışı ile ıskarta üretim ihtimali ortadan kalkmakta ve verimli bir üretim prosesi elde edilmektedir. Seri üretim dışında müşterilerimizin özel tip kova talepleri doğrultusunda kova tasarımı (trapez, kanal, high dump, side dump, shovel vs.) yapılmakta olup, müşteriye özel çözümler sağlayarak artı değer yarattığımız inanmaktayız. 19 Üstün teknoloji güçlü ekskavatör kazandıran Komatsu Komatsu; ekskavatörlerinde kullandığı motor, elektronik ve hidrolik komponentler gibi tüm ana parçaları kendi bünyesinde geliştirir ve üretir. Komatsu orta ve kompakt sınıf ekskavatörlerinde CLSS (‘’Closed center load sensing system’’Kapalı merkez yüke duyarlı sistem) valf grubu kullanılmaktadır. Bu sistem işe göre pompa açısını ayarlayarak motordan çekilen gücü azaltır veya artırır. Bunu yaparken herhangi bir elektronik sistem kullanmaz. Hidrolik sistem LS (‘’Load sensing’’ Yüke duyarlı) hattından gelen hidrolik basınçla yük durumunu algılar ve pompa açısını buna göre değiştirerek motordan çekeceği güce etki eder. Komatsu ekskavatörlerde pilot basıncı oluşturmak için pilot valfı vardır. Böylelikle sistemin ekstradan bir pompaya ihtiyacı ortadan kalkmıştır. Çalışma Modları P Modu: Güç modu (Power mod) Bu modda makina maksimum üretim ve güç sağlar ve aynı zamanda makina hızı da yüksektir. E Modu: Ekonomi modu. Power moddan ekonomi modlarına geçildikçe yakıt tüketimi azalır fakat bununla birlikte verim de düşer. Hafif işlerde power moduyla arasında fark gözükmemektedir. L: Kaldırma modu Makinaler her zaman yükleme yapma veya kazı işlerinde kullanılmanın dışında yük kaldırma işlemlerinde de kullanılır. L modu seçildiğinde makina hem güçlüdür hem de yükleme güvenliği açısından levye kontrolleri hassastır. B: Kırıcı modu ATT: Ataşman modu Ekonomi Modları Ekonomi modu içerisinde E0, E1, E2 ve E3 modları da bulunmaktadır. E0 Ekonomi modunun en güçlü olduğu, E3 en uygun yakıt tasarrufu olduğu moddur. Operatör iş yüküne göre bu modları seçerek yakıt tüketimini daha düşürebilir. Otomatik Rölanti Otomatik Rölanti düğmesi açık olduğunda, operatör makina levyelerini kullanmadığında 5 saniye sonra motor devri otomatik olarak rölantiye düşer. Makina bu durumda iken operatör levyelerden herhangi birine dokunduğunda motor devri daha 20 önce ayarlanmış olan motor devrine geri döner. Bu düğme kullanılmazsa operatör her durduğunda makinanın gaz ayar düğmesinden devri düşürmelidir. Operatörün inisiyatifine bırakıldığında bunun gerçekleşmesi zor olabilir. Otamatik rölanti düğmesi kullanıldığında makina kendisi rölantiye geçecek ve ciddi oranda yakıt tasarrufu sağlıyacaktır. Rölanti İkazı Makinaların uzun süre rölantide kalması hem gereksiz yakıt tüketimini hem de turbonun ömrünü etkiler. Komatsu ekskavatörlerde makinanin levyelerine 5 dakika süre ile dokunulmadığı taktirde rölanti ikazı ekranda çıkarak operatörü uyarır. Eco Monitörü Monitörün sağ tarafında kolayca görülebilecek bir eko gösterge bulunmaktadır. Bu göstergede yeşil bölge yakıt verimliliği ve düşük CO2 emisyonu anlamına gelir. Böylelikle operatörü bu bölgede çalışmasına yönlendirir. Bom Basma Düğmesi Bom basma düğmesi, makinanın bom basma gücünü azaltıp arttıran bir düğmedir. Örnek olarak operatör yüzey tesviyeleme, hafif malzeme vb işlemlerde yüksek bom basıncı yerine düşük bom basıncı seçeneğini seçtiğinde yakıt tüketimi de azalacaktır. Dipten ağır kazı yapıldığı durumlarda yüksek bom basıncı, şevden malzeme koparma, hafif işler ve tesviyeleme işlerinde düşük bom basıncı kullanılmalıdır. Bu sayede makinadan efektif verim alınabilir. Yakıt Ayar Düğmesi Aynı işlerde çalışıldığında motor devri düşürüldüğünde makinanın daha az yakıt tüketmesine neden olur. Düşük motor devri, verimliliği de düşürür, fakat daha iyi yakıt verimiyle bunu telafi eder. Komatsu makinaları kullanıcı ve iş güvenliğini ön planda tutan teknoloji ile üretilmektedir. Ekskavatörün kumanda panelini okumayı bilmek yakıt, güç, zaman ve para kazandırır. 21 “Otomobil sporu bir çağdaşlık ölçüsüdür.” 22 Volkan Işık bir ralli pilotu. Türkiye’de sayısız başarısının yanı sıra, Portekiz’de düzenlenen Dünya Otomobil Şampiyonası’nda 3. olarak Türkiye’nin adını evrensel boyuta taşıyan ilk rallici. Yıllara dayanan tecrübesini Volkan Işık Akademi’de bu sporu sevenlerle paylaşıyor. KONSEPT OTOMOBİL VOLKİCAR Volkicar’ın amacı otomobil sevgisini artırmak, yarışçıların sporda edindikleri bilgiyle daha bilinçli otomobil kullanılmasını sağlamak. 23 Şampiy Yar Kazandıran makina sizde ne verdiğimiz bu şampiyonayı düşünülse de aslında çok stresli, gergin çağrıştırıyor? Türk Malı Otomobil Türk Malı Şampiyona ve sıkıntılıyız. Çünkü tek hedefimiz yarışı Türkiye’de otomobil sporunun değeri bir adıyla kitlelerle buluşturduk. Kurallarını kazanmak ve birinci olmak. Öyle olduğu türlü anlaşılmamıştır. Biz de adımlarımızı bu bizim yazdığımız, aynı zamanda Avrupa’dan zaman esasında tadı tuzu kalmıyor. Yarış değeri gösterebilmek arzusuyla attık. Yarış esinlendiğimiz ve üstüne farklı bir anlayış anında stres var, konsantrasyon var, hiçbir lastikleri ve oradan cadde lastiklerine kadar koyarak geliştirdiğimiz bir şampiyona şeyi düşünmeden başarmak var, sponsora uzanan bilgi birikimimizi üretici firmaların yarattık. 4. senemizde ürettiğimiz karşı sorumluluk var, eksik olduğunuz Ar-Ge departmanlarıyla birlikte çalışarak 105 otomobil ile 6 ülkede yarışıyoruz. tarafı kapatmak var. Mutluluk başarının heyecanla sürdürdük. Bu motivasyonla Bu ülkeler Türkmenistan, Azerbaycan, sonrasında geliyor. Türk Malı şampiyona tasarlayarak onun Bulgaristan, Moldova, Lübnan, Türkiye... içinde aktör olan bir otomobil yapmaya karar verdik. Ve bir konsept otomobil Yarışmak nasıl bir duygu? tasarladık. 2011 yılında V1 şampiyona Otomobil içerisinde ayrı bir dünya, otomobil konsepti içerisinde geliştirmeye başladık. dışında ayrı bir dünya var. Otomobil dışında Volkicar eğlenceli, ekonomik, otomobil otomobile baktığınız zaman başka bir ve spora meraklı herkesin minimize şey görüyorsunuz. Otomobili kullanmaya imkanlarla bu sporu yapabilecekleri bir başladığınız zaman bambaşka bir dünyanın konsept otomobildir. Sevimli olması içerisine giriyorsunuz. Öyle bir andır ki o özellikledir. Sevimli olduğu kadar da kuvvetli yarış anı... Hem çok heyecanlı, hem çok ve güçlü olması üzerine çalışılmıştır. stresli, hem hatırlandığı zaman çok keyifli, Rengarenk şeker gibi otomobillerle kadın, hem de çok meşakkatli bir süreçtir. erkek, çocuk, genç, yaşlı herkesi kucaklayan Dışardan bakıldığında sadece keyif bir görüntü oluşturulmuştur. V1 adını aldığımız, zevkle otomobil kullandığımız on ışçı 25 BASKETBOL KOÇU Pota, bir basketbol ekipmanı. ‘‘Sayı’’ ondan geçiyor. Milli Takım, Fenerbahçe, Efes Pilsen basketbol takımlarında koçluk yapmış olan Çetin Yılmaz ‘‘sayı’’yı yaratanın ekip olduğunu, ben değil bizler olduğunu anlatıyor. gerekli şartları vardır. Takım olmak için takım fikrini içselleştirmek gerekir. Özellikle bizim coğrafyamızda bu çok zordur. Bu coğrafya egosentirik, ben merkezli bir yerdir. Bu topraklarda lider vardır, ekip yoktur. Her zaman için biz diye söz edilir. Ama küçük bir sorun vardır. Bu takım, tek kişilik bir takımdır. Biz denen kendi gözleri, kulakları, elleri ve beynidir. Takım olmak, bir dünyaya bakıştır, değerler bütünüdür. Narsizim değil, insanları sevme ve onlara değer vermektir. Bütünün en önemli parçasının, en küçük parça olabileceğini bilmek, ben değil, biz diyebilmek… Başarı da bir adım geri durabilmek; başarısızlık da, bir adım öne çıkabilmektir. Herkesin kabile şefi olduğunda, savaşı kazanamayacaklarını anlamak ve bu nedenle kızılderililerin kıymetini bilmektir. Yıllar önce TV kanallarının birinde bir müzik programını izlerken dikkatimi çekimlere yoğunlaştırdım. Bilirim ki, bir program birçok kameradan çekilir. Resim seçici önündeki monitörlerden uygun bulduğunu seçer, yayına aktarır ve bizde yayını izleriz. Bu programda farkına vardım ki, yönetmen sürekli şarkıcıyı yayında gösteriyor. O yönetmen için; gitarları, klavye, yaylı, nefesli veya vurgulu aletleri çalan müzisyenler hiçbir şey ifade etmiyordu. Varsa yoksa vitrinde görünen, yani şarkıcı… Diğerleri onun gözünde sadece figürandı. Bu gözlemi spor başta olmak üzere iş ve özel hayata dair her şey için yapabiliriz. Sonra da takım olmaktan bahsederiz. Hem şarkıcı, hem golcü, hem de şemsiyeli olacaksın ve sonrada ekip diyeceksin. Sık sık söylerim, HAYDİ TAKIM OLALIM demekle ekip olunmaz, bunun 26 Takım olmak için takım fikrini içselleştirmek gerekir. Kişinin hayat felsefesini değiştirmeden, onu takım oyuncusu yapamazsınız. Takım oyuncusu olalım demekle bunu yapamayız… Öncelikle kişiyi takım oyuncusu olmaya uygun karakter yapısına sokmak gerekir. Karakteri, hayat görüşü ve egoları, takım oyuncusu olmaya uygun olmayan kişi ekibin bir parçası olamaz. Elleri olmayan insandan basketbolcu yapamayacağınız gibi, karakteri uygun olmayanla da ekip oluşturulamaz. Bu nedenle ekip olarak kazanmanın yolu takım felsefesi ve psikolojisi oluşturmaktan geçer. Ancak bilinç aktarımı tek başına yeterli olmaz, bunu uygulayıp pozitif sonuçlarını ekip olarak elde etmek gerekir. Takım olarak uygulanan ve pozitif sonuçları görülen değerlerin istikrarlı hale getirilmesi şarttır. Ekip olarak tekrar tekrar kazanmanın yolu, ekip çalışmasında ve dayanışma felsefesindeki istikrarı yakalamaktan geçer. Sosyolojik engeller Yetiştirilme tarzındaki yanlışlıklar sonucu oluşan ve mutlak törpülenmesi gereken benlik duygusudur. Benim ailem, benim milletim, dinim, kültürüm… Ekonomik engeller Öne çıkma ve kıymetli olma olgusu, çok kazandırır. Psikolojik nedenler Hiç hata yapmayan ben olgusu. Bendeki ben hiç hata yapmaz, hep başkası yapar, hep bana haksızlık yapılır ve ben iyiyimdir. Antropolojik nedenler İnsanoğlunun en temel dürtüleri hayatta kalma (survive), barınma (shelter), sağlıklı üreme ve beslenmedir. Direkt veya indirekt olarak kişinin bireysel başarısına ve bireysel çabasına bağlıdır. Sonuç olarak bu engelleri çoğaltmak kolaydır. Ancak bu engelleri yok etmek veya minimize etmek çok zordur. “Basketbol Koçluğu her ne kadar farklı görünse de, iş hayatının tüm alanlarıyla benzerlikler taşır. Bir banka, hastane, şirket veya holding yönetmekle ortak yönleri vardır. Profesyonel iş yaşamı ile örtüşen parametreleri; insan yönetimi, uzmanlaşma, liderlik, takım olgusu ve iş disiplini olarak sayılabilir.” Ekip olarak tekrar tekrar kazanmanın yolu, ekip çalışmasında ve dayanışma felsefesindeki istikrarı yakalamaktan geçer. 27 27 g o m i c i S n a h y A onu tanımlamak istediğimizde aklımıza ilk gelenler: Yaşam gurusu, latin müzik sevdalısı, gezgin, gurme... sizce kazandıran makina sorumuzu vurmalılar diye cevaplıyor. 28 ` glu Ayhan Sicimoğlu çok zengin bir kişilik. Ama müziğe odaklanırsak sizin için müzik ne ifade ediyor? Geçen gün Kerem Görsev, Amerikalı saksafon virtüözü Ernie Watts ve Kübalı şarkıcım Suami Ramiez ile beraber verdiğimiz Italya Bologna Kenti ana meydanındaki konserde yaptığım İtalyanca açılış konuşmasında dediğim gibi “Orkestramız dünyanın dört bir yanından, USA‘den Küba’dan, İstanbul’dan geldi, ama kalbimiz sizlerle beraber efsane kentiniz İtalya’nın Bologna’sında atacak. Size sevgi vermeye geldik. Ortak lisanımız müzik. İşte bu müzik anahtarlı sevgi belki dünyayı ve insanlarını birleştirecek.” Çok alkış aldık bu açılış konuşmasına.. Vurmalı çalgıların başına geçtiğinizde ne hissediyorsunuz? Sevgi anahtarı elimde ne kudret ve güç anlatılması zor. Latin All Stars ile bir ekipsiniz. Ekip olmanın olmazsa olmazları nelerdir? Ekibimiz bir aile gibi. Ben başta olmak üzere herkes diğerinin yardımına koşar. Hepimiz birimiz için birimiz hepimiz için. 10 silahşörler. Evrende, ilişkilerde, kullandığımız aletlerde aramızdaki uyum çok önemli. Bu konuda ne söylersiniz. Bir orkestrada enstrüman çalmak insana uyum, saygı, terbiye, hassasiyet, diğerlerine yol vermeyi öğretir. Teknoloji müziğe nasıl yansıyor. Bu konuda düşüncelerinizi öğrenebilir miyiz.? Maalesef bu yeni elektronik müzik denilen “şey”e tahammülüm yok. Müzik dahi diyemiyorum ve yeni teknoloji ile gitgide daha tahammül sınırlarının ötesine yol almakta. Müzik yolculuğunuzda neler var? Yeni bir CD’ye başlamam lazım. 2015 in hedefleri listesinde ön sırada. sıra dışı performans ve eşsiz konfor Temsa İş Makinaları, temsilciliğini yaptığı markaların satış ve satış sonrası servis hizmetlerinin yanı sıra; kiralama hizmeti ve ikinci el satışı ile de müşterilerinin farklılaşan ihtiyaçlarına cevap vermektedir. Teleskopik yükleyiciler diğer adları ile telehandler lar birçok sektörde ihtiyaç duyulan ve farklı ataşman seçenekleriyle birçok işi tek makina ile yapabilme şansı sunan makinalardır. Türkiye de tarım ve inşaat başta olmak üzere birçok sektörde karşımıza çıkan bu makinalar, her türlü arazi şartında paletli ya da yığın halinde bulunan malzemelerin yüklenmesi, taşınması ve depolanması gibi çeşitli işlerde kullanılır. Teleskopik yükleyici denildiğinde akla ilk gelen markalardan olan İtalyan Dieci, 1962 yılında üretime başlamış olup ilk teleskopik yükleyicisini 1983 yılında kullanıma sunmuştur. Kalite, güvenlik ve sürdürebilir yenilik ilkelerini üretim felsefesi olarak kabul eden Dieci, 2011 yılında açılan 120.000 m2 kapalı alana sahip yeni üretim tesislerinde yılda yaklaşık 4.000 adete kadar makina üretimi yapabilmekte ve ürünlerini 80 farklı ülkeye ihraç etmektedir. 2010 yılından bu yana Sabancı Holding iştiraklerinden Temsa İş Makinaları firması ile Türkiye de kullanıcısı ile buluşan Dieci markası, Temsa’ nın yaklaşık 30 yıldır birçok sektörde olan deneyimini ve bu sayede yaygın şekilde bulunan yedek parça ve servis ağını aktif olarak kullanmaktadır. Temsa İş Makinaları, temsilciliğini yaptığı markaların satış ve satış sonrası servis hizmetlerinin yanı sıra; kiralama hizmeti ve ikinci el satışı ile de müşterilerinin farklılaşan ihtiyaçlarına cevap vermektedir. Tüm bu hizmetler genel inşaat, madencilik, endüstriyel, tarım, sanayi ve enerji gibi farklı segmentlerdeki müşterilere sunmaktadır. Dieci teleskopik yükleyiciler, 6 ile 25 m arası değişebilen kaldırma yüksekliği ve 2,5 tondan 21 tona kadar değişebilen kaldırma kapasitesi ile toplamda 110 farklı modelde üretilmekte 30 olup, bu ürün gamı sayesinde rakiplerinden ayrılarak kullanıcının tüm ihtiyaçlarına tek bir marka ile cevap verebilme gücüne sahiptir. Dieci teleskopik yükleyiciler yaygın olarak kullanılan çatal ve kovalı modellerinin yanı sıra makinaların üzerinde standartta bulunan Quickcoupler (hızlı değişim ataşmanı) sayesinde de ataşmanların kolayca değişimine imkân sunarak malzeme ve personel sepetleri, vinç, kanca, açılabilir kova, kar küreme ataşmanı, tomruk ataşmanı, balya ataşmanı ve iğne uçlu çatal gibi birçok ataşmanın da kullanımını sağlamaktadır. Güvenliği her zaman en ön planda tutan Dieci, tüm modellerinde standart olarak bulunan Yük Sınırlama Sistemi ile; gerek standart gerekse özel amaçlı üretilmiş tüm ataşmanların esnek ve hassas kullanımını sağlar. Böylece yük artışından kaynaklı riskli durumlarda kullanıcıyı uyararak makinanın kendini kontrol altında tutmasını ve kullanıcı hatasını minimuma indirmeyi hedefler. Makinaların üzerinde bulunan arka denge ağırlıkları, devrilmeye karşı koruyucu sistemler ve bazı modellerdeki denge ayakları ile de kullanıcılar her zaman Dieci nin güvencesi altındadır. Dieci, patenti kendisine ait olan bom denge Bom denge sistemi ile hem güvenlik ön planda tutulmuş olup hem de taşınması istenilen yük her zaman kontrol altındadır. sistemi ile de bozuk zeminlerde bile yükün çatal üstünde kalmasını sağlayarak, yük kaldırma anında kontrolün bom üzerinde tek bir noktada bırakılmamasını ve çalışmanın güvenli bir şekilde tamamlanmasını hedefler. Bu sistem sayesinde hem güvenlik ön planda tutulmuş olup hem de taşınması istenilen yük her zaman kontrol altındadır. Bom ile makinanın uzun saatler sorunsuz kullanımı amaçlanmıştır. Agri Serisi Dieci firmasının tarıma yönelik üretimi olan AGRI serisi ise ileri teknolojisi, sıra dışı performansı ve eşsiz konforu ile kullanıcının hizmetine sunulmuştur. Makinaların üzerinde standartta bulunan tarım tipi lastikler ve geri üfleme fanı zorlu koşullarda bile makinaların tam verimle hizmet vermesini amaçlamıştır. Agri serisi yeni modelleriyle de makina üzerinde bulunan arka kuyruk mili sayesinde kullanıcıya birçok işi tek makinayla yapabilme avantajı sunar. Böylece aynı güçteki traktörlere kıyasla üstün performans ve geniş ürün yelpazesinin kullanımı mümkünleşir. Dieci, tüm modellerinde standart olarak bulunan Yük Sınırlama Sistemi ile; gerek standart gerekse özel amaçlı üretilmiş tüm ataşmanların esnek ve hassas kullanımını sağlar. Ayrıca ürün yelpazesi konusunda rakiplerinin arasında dikkatleri üzerine çeken Dieci markası, 2000 yılında üretimine başladığı Pegasus isimli döner teleskopik yükleyicileri ile de kullanıcılarına farklı çözümler ve avantajlar sağlamaktadır. 16 ile 25 m arası değişebilen kaldırma yüksekliği ve 3,8 tondan 6 tona kadar değişebilen kaldırma kapasitesi ile 360o kule dönüşü ve 4 adet denge ayağıyla üretilmekte olan ve birçok rakip üreticinin hala üretim konusunda zorlandığı bu makinalar, kullanıcılar için özel projelerinin vazgeçilmez ihtiyaçlarından olmaya devam etmektedir. Dieci firması makina üzerindeki tüm aksamları için dünya devi markalarla ortak çalışmalarını sürdürmektedir. Motorlarda Iveco, Perkins ve Yanmar; hidrolik aksamlarında ise Bosch, Rexroth ve Sauer gibi markalarla işbirliği içinde olan Dieci firması, hem kalite ve performans, hem de satış sonrasındaki talep edilebilecek tüm ihtiyaçların kolayca çözümü için kullanıcısına sayısız avantaj sunmaktadır. 31 “EL ÜSTÜNDE TUTUYORUZ” Temsa İş Makinaları komatsu ve dıecı markaları ile dünya devlerini sektörle buluşturuyor. istanbul’da 2 20 bin m ve ankara’da 6 bin m2 yeni teknik merkezleri, türkiye genelindeki 41 yetkili servisi ve 1000 kişiye ulaşan satış ve servis ağı ile yalnızca makina satmıyor, makinalarınızı el üstünde tutuyor...