ekitabım - Berat Balkı
Transkript
ekitabım - Berat Balkı
Müşterileriniz Sosyal Medyada Peki Ya Siz? 2 GİRİŞ ünya hızla değişiyor, her şey dijitalleşiyor. İnsanlar artık daha bilinçli ve daha akıllı alış verişler yapıyorlar. Bir ürün yada hizmet almadan önce internetten araştırıyor ki paralarını boşa harcamak istemiyorlar bu yüzden en iyi hizmeti istiyorlar. Bu durumu fark edenler ise bir an önce yola çıktılar bile. Müşterilerine ulaşmak için interneti kullanmaya başladılar, hali hazırda olabilecek yeni müşterileri için de araştırmalara başladılar. Eğer hala bu durumun önemini kavramayan işletmeler var ise yavaş yavaş silinmeye mahkum kalacaklardır. İnternette gözükemiyor ve ulaşılamıyorsanız dünyada da ulaşılamıyorsunuz demektir. Müşterileriniz sizin hakkınızda güzel şeyleri yüzünüze karşı söyleyebilirler fakat olumsuz yorumları yüzünüze söyleyemeyebilirler. Bunu durumu internet ortamında paylaşmayı tercih ederlerse ve belki de dilden dile kulaktan kulağa ulaşmasını sağlayabilirler. Bu kaynak işte bu yüzden kobileri sosyal medyada daha etkili kılmak ve daha iyi sosyal medya stratejileri oluşturmak için yazıldı. Halen etrafımda görüyorum dünyaya ayak uydurmak için Facebook sayfası açan bir işletme kendi kişisel resimlerini paylaşmakta ve bu benim sinirimi bozmakta. Sizin hakkınızda olumlu yorumların kulaktan kulağa yayılmasını bu kaynak ile sağlayabilirsiniz. Bir reklam ajansına ihtiyacınız yok, ilan vermek için gazetelere de ihtiyacınız yok. Bu kaynakta içerisinde size sunacağım taktikleri kendi işletmenize uyarlayabilirsiniz ayrıca bir çok vakalardan bahsettim ve bunlardan yararlanarak sizde işletmenize yön verebileceksiniz. D Milyonlarca kişiye sahip bir Facebook grubunu nasıl yönetebilirsiniz? Sizi arayıp da bulamayan kişilere nasıl ulaşabilirsiniz? Resimlerinizi, videolarınızı ve yazılarınızı nasıl bir an da milyonlarca kişiye ulaştırabilirsiniz? Bunları başarmak için ajanslara çok para vermenize gerek yok. Öyleyse hazırsanız başlayalım artık.. Benimle iletişime geçmek için beratbalki@gmail.com adresine mail atabilirsiniz. Kişisel blog sitem için de http://beratbalki.com adresini ziyaret edebilirsiniz facebook.com/beratbalki/ twitter.com/beratbalki/ 3 İçindekiler Dijital Dünya'da Ayakta Kalın.................................................................................................................................. 4 Pazarlama Nereye Gidiyor, Biz Neredeyiz?...........................................................................................................................5 Satışı Bırak-Bağ Kur!...............................................................................................................................................................6 Tarih, Foursquare'da Olmayanları Affetmeyecek.................................................................................................................7 Dikkat! Hakkınızda Konuşanlar Var......................................................................................................................................8 Size En Uygun Sosyal Paylaşım Sitesi Hangisi?....................................................................................................................9 Bu Reklamlara Gereksiz Para Veriyorsunuz.........................................................................................................................10 Müge'nin Mutfağı Ağızdan Ağıza Yayılıyor...........................................................................................................................11 İşinizi Büyüten Şey Virüs Olabilir..........................................................................................................................................12 Twitter, Gerçek Zamanlı Olanı Ödüllendirir........................................................................................................................14 Basit Bir Video ile İşinizi Anlatın...........................................................................................................................................16 Instagram'da İşinizi Tanıtın...................................................................................................................................................22 Çiftlik Kurmak için Tek Bir E-posta Adresi Gerekli.............................................................................................................23 Ölü Bir Tavuğu Farklılaştırabilirseniz İşinizi de Farklılaştırabilirsiniz..............................................................................25 E-bülten Aboneliği Stratejisi..................................................................................................................................................27 İşletmeniz Eleştirilmiyorsa Değerli Değilsiniz.....................................................................................................................28 4 Fiyatları Arttırmaya Ne Dersiniz?........................................................................................................................................29 Çalışanlarınızı Bilgilendirin..................................................................................................................................................31 Online Müşteri Hizmetleri...................................................................................................................................................32 Kızgın Müşteriyi Nasıl Sakinleştirirsiniz.............................................................................................................................33 Aynı Vizyon ile Farklı Sonuçlar............................................................................................................................................34 Milyonluk Web Günlüğü......................................................................................................................................................35 Dijitalleştiremediklerimizden Misiniz?...............................................................................................................................37 İşinize Yarayabilecek Sosyal Medya Araçları......................................................................................................................38 Teşekkürler............................................................................................................................................................................42 Kaynakça................................................................................................................................................................................43 5 Dijital Dünya'da Ayakta Kalın Giderek artan mobil cihazlar sayesinde her an her yerde internete bağlı kalabiliyoruz. Cep telefon şebekelerinin uygun internet paketleri ve her yerde olan kablosuz modem cihazlar sayesinde mobil kalabilmek çok kolay. İnternet kullanıcıları yaptıkları bir çok şeyi resimlerle, videolarla ve metinsel olarak paylaşmaktan zevk alıyor. Paylaşımlarında beğeni almak hoşlarına gidiyor. Hatta en çok bulundukları mekanlar hakkında yer bildirimlerini seviyorlar. İşletmelerin müşterilerini anlamanın yolu, onlar gibi olabilmek ve onların oldukları yerde olabilmekten geçer. İnternet kullanıcıları bu kadar mobil olabiliyorlar ise işletmelerde bu kadar dijital olmalıdır. Belki bir Facebook hesabı açmak, belki bir Twitter hesabı yada Youtube, Instagram, blog gibi... Bu hesapların hangileri hangi işletmeye göre nasıl uyarlanacağına dair detaylı bilgileri ilerleyen konularda açıklayacağım. En önemlisi, iş arkadaşlarınızın ve personelinizin sosyal medyayı kullanmayı teşvik etmekten geçer. Ekibiniz sosyal medyayı iyi bir şekilde kullandığı takdirde dijital dünyada var olursunuz. Onların yaratacakları içerik paylaşımları size yeni takipçiler kazandıracaktır.Çünkü belki de siz istemeden de olsa kurumsal gözükebilir yada gözükmeye çalışırsınız oysaki çalışanlarınız birer sıcak insandır. Öncelikle hedef kitlenizin kimler olduklarına iyi bir karar verin. Sonra bu insanlar en çok hangi mecralarda yer alıyor, buna karar verin. Facebook ise orada yoğun çalışın Twitter ise orada yoğun çalışın. Ortak ilgi alanları neler, ne yapmaktan hoşlanıyorlar, nerelere giderler, ne tür paylaşımlarda bulunuyorlar ve beğeniyorlar gibi sorulara cevap olabilirseniz muhtemelen sizinle olacaklardır. Tüm bunlar için internete sürekli bağlanın. "Müşteriler ulaşabildiklerini ve samimi bulduklarını takip ederler. İlk alış verişlerinden sonra da yine sizi tercih etmek isteyeceklerdir." 6 Pazarlama Nereye Gidiyor, Biz Neredeyiz? Temel olarak pazarlama 1.0 pazarlama 2.0 ve pazarlama 3.0 gibi evrelere sahipken günümüzde pazarlama 3.0 evresini yaşıyoruz. Pazarlama 1.0 ürün merkezli idi, hedef olarak ürünlerin satılmasıydı. Pazarlama 2.0 müşteri merkezli idi, müşterilerin tatmin edilmesiydi hedef. Şimdi pazarlama 3.0 dönemini yaşıyoruz. Değerlere dayalı, tüketicinin aklına, kalbine ve ruhuna dayalı bir strateji esas alınmıştır. Ürün/hizmet satmak için tüketiciye hitap ederken aynı zamanda iletişim ortamı yaratmak gerekli hale geldi. Tüketiciler artık eskisi gibi değil, onlar artık bilinçli. Tüketiciler her şeyin farkındalar. Pazarlama 3.0 dijitalleş çağını yaşıyor. Aklımıza, ruhumuza ve kalbimize dijital olarak giriş yapıyor. İnternette gördüğümüz bir ürünün reklamı hoşumuza giderse kalbimize, fiyatı hoşumuza giderse aklımıza ve kullanırken bizi tatmin ederse ruhumuza hitap eder. Bu pazarlama 3.0'ın sonucudur. Biz tüketiciler olarak en kaliteli ürünü, en ucuza ve en kısa zamanda elde etme arzusu içindeyiz. Bir cep telefonu alacağımız zaman internetin altını üstüne getiriyoruz, kullanıcı yorumlarını arıyoruz, en ucuzunu arıyoruz. Pazar eskisi gibi basit değil, tüketiciler sorgulayıcı, araştırmacı. Biz bu pazarlama evresinin karar vericileriyiz. İstediğimiz yerden alış-veriş ederiz istediğimizi alırız. Tahmin ediyorum ki ileri ki dönemlerde önümüze çıkacak uygulamalar sayesinde, ihtiyacımız olmadığı halde satın alma gereksinimi duyacağımız stratejiler gerçekleşecek. Geleneksel pazarlama devri sizinde gördüğünüz gibi gittikçe etkisini kaybediyor. Uzak değil çok yakında göreceksiniz dijitalleşme yaşı küçülürken pazarlama da genişleyecek herkes kendini ister istemez bunun içinde bulacak. "Ya çağa ayak uyduracaksınız ya da elveda diyeceksiniz..Gerçekler acıdır lakin gerçeklerle yüzleşmemek daha da acıdır" 7 Satışı Bırak-Bağ Kur! Satış yapmanın en kolay yolu bağ kurmaktır. Unutulmamalıdır ki, pazarlama yapmak satış yapmak demek değildir. Satış departmanı ürünlerin müşterilere para karşılığında vermesi için kurulmuştur diyebilirim. Burada müşterilerin satış yapması için taktikler geliştirilir. Pazarlamanın 3 öğesi olan beyin, kalp ve aklınıza bu taktikler ile satışlar gerçekleştiremezsiniz. Satış, para kazanmaktır, müşteriler ile en yakın olunduğu departmandır. Satış yaptığınızda iyi bir pazarlamacı olduğunuzu düşünüyorsanız eğer ben aynı fikirde değilim. Ben sizin iyi ikna kabiliyetiniz olduğunuzu düşünüyorum, iyi bir pazarlamacıyım diyorsanız tüketiciyle sıcak bağ kurmalısınız. Daha doğrusu benim size anlatmak istediğim tek seferlik satışlar değil sürdürülebilir satışların temellerini atmanızı anlatıyorum. Pazarlama, satışı destekleyen onunla birlikte olan diğer koludur. Promosyonlar yapmak, kampanyalar oluşturmak bunlar satış taktikleridir. Ama markanıza uygun binanızın rengi, dekorasyon, müşteriler ile konuşma tarzınız bunlar ise bir pazarlamadır. Müşteriler ile alışveriş yapmak bir satıştır ama onlarla iletişime geçmek ilişki yaratmak bir pazarlamadır. İyi bir pazarlama olmadan satış yapıyorsanız müşteri kendini kandırılmış hissedecektir ve muhtemelen bir daha sizinle alış veriş yapmayacaktır. Oysaki satış yapmayıp pazarlama yapmayı deniyor olursanız o müşteri sizinle sürekli alışveriş yapacak ve belki de etrafındakilere sizden bahsedecek. Pazarlama yapmak bağ kurmak demektir, müşterinin aklına, kalbine ve ruhuna hitap etmek demektir. Sizinle olan müşteri her zaman sizinle alış-veriş yapacak demektir bu da satış için extra stratejiler geliştirmemek demektir. Bunu için onları anlamalısınız, beklentileri neler bunları önce bilmeniz gerekmektedir. Sizi neden tercih ediyorlar yada etmiyorlar, en zayıf ve güçlü yanlarınız neler? Tüm bunlara cevap verip onlarla bağ kurmaya çalışın gerisi çorap söküğü gibi gelecektir. Etrafımda gördüğüm ve sizinde çok kez şahit olduğunuz ilgin müşteri tipleri vardır. Sizden bir ürün satın almak için şehrin diğer ucundan gelip sizi tercih ederler çünkü artık bağ kurulmuştur, artık müşterinin ayağı alışmıştır, müşteri o ürünü alma ihtiyacı olduğunda kime nereye gitsem diye düşünmeyecektir ki hatta öyle ki çevresinde de aynı ihtiyaç içinde olanları size yönlendirecektir. Bazen farkında olmadan bir müşteri sizin bir çok müşteri demektir. "Müşterileriniz ile bağ kurmak, gemiyi limana halatla bağlamak gibidir. Ne kadar sıkı bağ oluşursa o kadar güven vardır" 8 Tarih, Foursquare'da Olmayanları Affetmeyecek Eğer mekan işletiyorsanız (sinema,çay bahçesi, cafe, restorant vb...) mutlaka ama mutlaka wi-fi şifrenizi müşterilerinizle paylaşmak zorundasınız. Böyle bir hizmetiniz yoksa bir an önce bu hizmeti devreye sokmalısınız. Bu hizmetin kullanılabilir olması içinde onları teşvik etmelisiniz. İnsanlar keyif aldıkları ve onları mutlu eden şeyleri paylaşmaktan hoşlanır. Bunun içinde tabi bir önceki konuda da bahsettiğim gibi onlarla bağ kurabilirseniz mutlu edebilirseniz sizi Foursquare gibi sosyal paylaşım sitelerinde tanıtacaklardır. Düşünsenize bir cafede oturmuş hamburger siparişi veriyorsunuz fakat ne hamburger hamburgere benziyor ne de hizmet iyi bir hizmet. O an mekanınızda yer bildirimi yapan kişi böyle bir olumsuz yorum ile paylaşım yaparsa nasıl olur... Eş zamanlı olarak da bunu Facebook ve Twitter'da da paylaşırsa durumunuz kötü demektir. Oysaki bunun yerine sizin hakkınızda güzel yorumlar yapılan ve çok fazla yer bildirimi yapılan bir mekana sahip olsanız nasıl olurdu. Eminim giderek artan müşteri potansiyeliniz olur. Benim internetle işim olmaz, böyle bir sayfada açmam kimse de benim hakkımda böyle yapamaz yazamaz diye düşünürseniz durumunuz daha vahim demektir. Çünkü hakkınızda konuşulan olumsuz yorumlardan hiç haberiniz olmayacak ve siz fark ettiğinizde çok geçmiş olacak. Siz durumu düzeltmeye çalıştığınızda paylaşımlar binlerce kişiye ulaşmıştır bile. Gerçekler acı da olsa duymak en sağlıklı olanıdır. Erken teşhis her zaman hayat kurtarır. Ayrıca Foursquare sizin için ücretsizce yapabileceğiniz en güzel pazarlama aracınızdır. Bırakın sizi tanıtsınlar. Siz kampanyalar düzenleyin burada, örneğin eş zamanlı olarak takip edin mekanınızda yer bildirimi yapan şanslı bir kişiye tost menüsü ısmarlayın. Bilboardlara vereceğiniz o kadar para yerine bir müşterinize böylesine ucuz ve etkili bir jest yapın. Tüketicilerde sizi konuşsun. Bu sizin reklam gideriniz olsun, pazarlama bütçeniz olsun, satış promosyonunuz olsun ama ne olursa olsun hiç tanımadığınız birine boş yere verdiğiniz "para" olmasın. "Foursquare sizin için tabeladır. Tabelanızı ne kadar gösterişli yaparsanız o kadar görünür olursunuz." (Foursquare=Swarm) 9 Dikkat! Hakkınızda Konuşanlar Var Sosyal medya yönetimi, markalar için ciddi manada büyük bir nimettir. Hiç para harcamadan büyük bir pazar oluşturabileceğiniz bir mecradır. Sizin istediğiniz ve ihtiyaçlarınız doğrultusunda açacağınız hesaplarla paylaşım yapabilirsiniz. Fakat mutlaka sizden ve paylaşımlarınızdan, istenilmeyen yorumlar alınamayabilir. En kötüsü de bunların bir çoğundan siz habersizsiniz.Siz fark edene kadar bu söylentileri binlerce kişi okumuş yada duymuş olabilir. O saatten sonra durumu kurtarmak da oldukça güçtür. Bu tarz yorumları mutlaka duyacaksınız ne kadar iyi bir patron olsanız dahi, çözüm kanayan parmağı kesmek yerine onu kurtarmak için tedavi etmektir. Google'ın ücretsiz sunduğu Google Alerts sayesinde internet ortamında en son gelişmelerden, hakkınızda konuşulanlardan haberdar olabilirsiniz. Program çok basit, öğrenmek istediğiniz konu başlıklarını, anahtar kelimeleri arama sorgusu olarak belirtiyorsunuz ve hangi sıklıkla, hangi mail adresinize, ne zamanları mail geleceğinizi seçerek son gelişmeler mail kutunuza geliyor. Örneğin Şen Bakkal adında bir işletmeniz olduğunu varsayarsak ve arama sorgusu kısmına "şen bakkal" diye tanımlarsak internette şen bakkal hakkında yeni bir bilgi ve veri girildiğinde tanımlı olan mail adresimize link gelecektir. Böylelikle erken teşhis sayesinde virüs yayılmadan engel olmuş olabileceksiniz. 10 Size En Uygun Sosyal Paylaşım Sitesi Hangisi? Son zamanlarda artan sosyal paylaşım siteleri ile birlikte insanlar hemen hemen hepsine üye olmaktadır fakat hepsini aktif olarak kullanmamaktadır. Hiç şüphesiz Facebook en popüler olanıdır ama sadece bu değil sizin için en iyi olanı. Resim paylaşımı alanında Instagram, video paylaşımı alanında Youtube, microblog alanında Twitter ve yer bildirimi olarak Foursquare/Swarm ilk akla gelenlerdir. Bu alanlarda bunlardan başka bir çok site bulunmakta ama sadece bu kategorilerde bu siteleri anlatmamın sebebi en yaygın oluşudur. İlk olarak hangi siteyi seçerseniz seçin mutlaka paylaşımlarınız işinizle alakalı olmalı. Çünkü sizi takip etmelerindeki amaçları işletmeniz hakkında bilgi almak, kampanyaları takip etmektir ki bu yüzden kişisel paylaşımlardan uzak durun. Örneğin bir cafe işletiyorsanız Foursquare tam size göre bir platform. Anlık gerçek zamanlı pazarlama ve iletişim için bunu kullanabilirsiniz, müşterilerinizle etkileşime geçebilirsiz. Ama büyük bir içecek firmasını yönetiyorsanız sizin Foursquare ile fazla işiniz yok demektir çünkü sadece çalışanlarınız yer bildirimi yapacaktır. Bunun yerine Twitter ve Eğer bir moda sektöründe iş yapıyorsanız Instagram sizin için iyi bir platfom olabilir. Yeni moda trednlerini paylaşabilir, ürünlerinizi tanıtarak moda severlerle bir araya gelebilirsiniz. En önemlisi de hedef müşterilerinizin hangi platformlarda daha çok vakit geçirdiğini tespit ederek orada olmaktır. Eğer nereye gittiğinizi bilmiyorsanız ne yaptığınızında bir önemi yoktur. Bu yüzden herşeyden önemlisi hedef müşterilerinize ulaşmak için doğru sosyal paylaşım sitesini seçmektir. Belli başlı en çok kullandığımız sosyal medya mecraları: 11 Bu Reklamlara Gereksiz Para Veriyorsunuz Çok merak ederim el afişlerine ve bilboardlara verilen yüklüce reklam paralarına. Kesinlikle etkisiz bir reklam aracı olduğunu düşünmüyorum ama onlara da o para verilmesi karşıtıyım. Çünkü gün içinde vaktimi en çok internet ortamında harcarken bunlara bu kadar para verilmesi boşa harcanmış para gibi geliyor. El afişleri ve bilboardlara verdiğiniz bir reklamdan bahsedelim: Diyelim ki bu ay alacağınız X markası bulaşık makinası %30 indirimli. Bunun yanında kampanya hakkında bir kaç notlar, resimler ve bilgiler ekleyerek sokaklara asıyorsunuz afişleri de elden ele dağıtıyorsunuz. Fakat bu ilanları gören kaç kişinin bu ay bulaşık makinası alma ihtiyacı olabilir ki? Oysa ki internet reklamcılığı sayesinde potansiyel müşterilerinize zamanında ve yerinde ulaşma imkanı bulabileceksiniz. Dediğim gibi tüketiciler artık bilinçli, bir ürün satın almadan önce internette araştırıyorlar. X markasından bulaşık makinası almak isterse önce internette araştıracaktır ve bu sayede sizin vereceğiniz reklamlar sayesinde olası yeni müşterilerinize ulaşma imkanına sahip olacaksınız. El afişleri ve bilboardları herkes görür ama internet reklamlarının hedeflediğiniz kişiler görür. En büyük avantajı ise sizin belirlediğiniz kişilerin gördüğü kadarıyla reklam parası ödersiniz. Diğer türlü gibi herkes için para ödemiyorsunuz. Ne kadar akıllı ve yerinde bir reklamcılık dimi, internet reklamcılığı. Reklamcılığım bir de ölçümleme kısmı var. El afişleri ve bilboardlar gibi geleneksel reklamcılık alanında ölçümleme yapma imkanınız neredeyse imkansız gibi. Oysa ki internete ortamında reklamlarınız ne zaman, ne şekilde, nereden ziyaret edildi gibi çeşitli özelliklerle bilgi edinme şansınız var. Yani reklamlarınız kontrol edebiliyorsunuz. http://thebrandage.com/istanbul-billboard-pluslarla-tanisiyor/ Billboard reklamcılığı, tüketici zihninde yer oluşturur fakat bunu ölçümleyemez. ml 12 Müge'nin Mutfağı Ağızdan Ağıza Yayılıyor Tüketicilerin sizin hakkınızda bilgi almak için kullandıkları ilk şey internet ve arama motorlarıdır. Bir çok internet kullanıcısı arama motorunda sizin hakkınızda bir web sitesine ulaşmak ve detaylı bilgi almak ister fakat nitekim bazı işletmeler henüz bir web sitesine sahip değil. Bir web sitesine sahip olmadığı gibi bir çok sosyal paylaşım sitesinde de bulunmuyorlar. Türkiye'de ortalama 35 milyon Facebook kullanıcısı olduğunu düşünürsek, bir web siteniz yoksa bile Facebook hesabına ihtiyacınız var. Çünkü sizi arama motorunda bulamayan kişi 2. alternatif olarak Facebook'da arayacak. Bunu kesin bir dille ifade edebilirim çünkü ben, Google'da aradığımı bulamayınca Facebook'u deniyorum ve nitekim aradığımı bulduğum zamanlar çok kez olmuştur. Kimi zaman web siteniz olmadan sadece Facebook hesabınız ile de bir çok şeyi gerçekleştirebilirsiniz ki bu örnek yengemin Facebook sayfası. Yengem, normal kadının anlayacağı şekilde interneti kullanabilen bir insan ama yemek yapma konusunda çok iyidir. Eşine dostuna yaptığı yemekler her zaman beğenilmiştir. Benim de sosyal medya konusunda ilgi olduğumu bildiği için daha fazla kişiye yemeklerini tattırmak için benden yardım istedi. Ona bir blog sayfası ve Facebook sayfası açtık. İlgide gördü ve ilerleyen zamanlarda Facebook'a ağırlık verdik, sonuçlar iyiydi. Büyük bir hayran kitlesi yada beğenisi çok olan bir sayfa olmadı fakat siparişler arttı. Türkiye'nin farklı illerinden yemek siparişleri (pasta,kek,kurabiye vs.) alındı. En önemlisi de Facebook sayfasını beğenenlerden siparişler alındığı gibi, sayfayı beğenenlerin arkadaşları da dolaylı yoldan siparişler göndermeye başladı. Yani siparişlerde 3. bir kişi de ortaya çıktı. Bunlar yemekleri tatan diğer kişilerdi. Bunlarda beğendi ve kendileri için sipariş istediler. Ağızdan ağıza bir pazarlama ortamı oluştu ister istemez. Sonuç; Müge ek gelir elde etti ve aylık evinden ortalama 1.500 TL kazanmaya başladı. Yemeği tadan ve Müge'nin mutfağı Yemek siparişi ilk veren kişiler kendileri için sipariş verenler 3. kişiler 13 İşinizi Büyüten Şey Virüsler Olabilir Hiç şüphesiz ki günümüzün en iyi pazarlama tekniği kulaktan kulağa yayılmadır (WOMM). Minimum maliyetle maksimum faydayı yakalayabilirsiniz. Düşünsenize herkes sizin yaptığınız işi konuşuyor, herkes sizden bahsediyor ve üstelik siz hiç bir reklam için ücrette ödemiyorsunuz. Ünlü oluyorsunuz, röportajlar veriyorsunuz, isminiz markalaşıyor, bilinirliğiniz daha çok kimselere ulaşıyor ve işiniz almış başını gitmiş. Peki ne yapabilirsiniz de işiniz kulaktan kulağa yayılır ve insanlar arasında konuşulur hale gelirsiniz. Aslında net olarak bir formülü yoktur olmadık zamanda çıkar o. Ama bilinmelidir ki ya insanları eğlendiren yada bilgi sağlayan içerikler çok ilgi görür. Şöyle bir düşündüğümüz de insanlar ne olursa sizin markanız yada sizin hakkınızda konuşurlar? İşleriniz çok kötü olursa sizi istemezler ve kimsenin sizden alışveriş yapmasını istemez. Belki de tam tersi bir durumda sizden çok memnun kalırlarsa çevrelerindekilerin de sizden alışveriş yapmasını sağlayabilirler. Bunun dışında insanları bilginizle yol gösteriyor olabilirsiniz ve paylaşımlarınızla etkileyebilirsiniz. Bir viral videonun bu alanda etkisi büyüktür.Viral olarak kulaktan kulağa yayılmak için işinizi viral video hazırlayarak yapabileceğiniz gibi çeşitli içeriklerinizi ve özelliklerinizi kullanarak da yapabilirsiniz. Fakat viral olarak yayıldığınızda herkes sizi duyar,bilir ama o anlık bir etki yaratırsınız sürdürülebilir getiri beklemek hata olur. Bu tıpkı mevsim geçişlerinde bahar aylarında yaşanan grip gibidir. O süre zarfında herkese bulaşır bir süre sonra etkisini yitirdiğinde her şey normale döner. Bulaşıcı olarak yayılabildiğiniz zaman hemen arkasında satışa yönlendirebilecek 2. bir pazarlama stratejiniz olmalı. Bilinirliğiniz yayılabildiği gibi satışlarınızın da artması gerek. Sosyal medyada 140 karakterde yayılmayı başarabilirseniz ne mutlu size. Bir tweet o an binlerce kişiye hemen ulaşabiliyor. Bunun hakkında detaylı bilgileri ileriki bölümlerde Twitter'ı açıklayacağım. Ama şimdi şuna bir bakalım; Apple bilgisayar şirketinin geleneksel reklam yöntemlerini kullandığından kuşku yoktur ve birçok gözlemciye göre, Apple çarpıcı reklam yapan az sayıda bilgisayar şirketlerinden biridir. Fakat, şirketin ürünlerinden olan taşınabilir müzik dinleme aygıtı iPod, bloglar dünyasının hep bir ağızdan övgü şarkıları söylemesini sağlayacak kadar heyecan yaratan ve farklı bir üründü. Apple aynı zamanda, insanları birbirleriyle konuşmaya kışkırtan tasarım ayrıntıları, örneğin beyaz kulaklıklar yaratacak kadar da ileri görüşlüydü. Kulakların rengi kullanıcıya herhangi bir yarar sağlamıyor, sadece kullanıcılar arasında sohbet başlatıyordu. Bir uçak yolculuğu sırasında iki yabancı yan yana oturmuş, herbiri kendi kulaklığıyla müzik dinliyordu. Yabancılardan biri, diğerine beyaz kulaklıklar hakkında sorular sordu. Bu basit bir soru sohbet başlattı. Onlarla aynı sırada oturan yolcular da sohbete katıldılar. Beyaz kulaklardan daha iyi ses gelip gelmediğini anlamak için onları denemek istediler. Taşınabilir müzik aygıtları giderek daha fazla ilgi çekmektedir ama, insanların bunlar üzerinde konuşmasını ve "çarpıcı" olarak algılanmalarını sağlayan etken, beyaz kulaklıklar gibi farklı dokunuşlardır. 14 Apple, "ağızdan ağıza" yönteminin kullanılmasına yol açan, geleneksel olmayan reklamlara da para harcamaktadır. Eğer bilgisayarlar üzerindeki bütün bilginiz sinemalarda ve televizyonlarda gördüklerinize dayanıyor olsaydı; Apple Macintosh'un pazardaki payı %97 dolaylarında olduğuna inanabilirdiniz. Oysa, gerçek oran %3'ün altındadır. Apple bu göze görünürlüğünü, yürüttüğü saldırgan " eğlence endüstrisi ürün plasman programı" sayesinde edinmiştir. (1) Ağızdan ağıza pazarlama günümüzün en güçlü pazarlama stratejilerinden biridir.Tüketiciler memnun kaldıklarını yada hiç hoşlanmadıkları durumları birbirlerine anlatmaktan kaçınmazlar. http://worthtalking.com/word-of-mouth-marketing/ 15 Twitter, Gerçek Zamanlı Olanları Ödüllendirir Kitabın başından beri bahsetmeye çalıştığım en önemli noktalardan biri de burası. Gerçek-zamanlı pazarlama! Dünya o kadar hızlı gelişiyor ve değişiyor ki zamana ayak uyduramayan bir çok şirket tarih sahnelerinden silinip gidiyor. Trendi takip edebilen, gelişen yeniliklere hemen cevap verebiliyorsa şirketiniz, ne mutlu size. Şirketiniz için sosyal medyada gelişen olaylara karşı en iyi cevap verebileceğiz mecra Twitter'dır. Sadece 140 karakter ile ne anlatmak istediğinizi anlatabiliyor etiketler ile eş zamanlı binlerce kişilere ulaşmanız imkansız değil. Özellikle şirketiniz hakkında olumlu yada olumsuz yorumlara sizi mention ederek takipçilerinizin görüşlerinizi görebiliyorsunuz. Varsayalım ki, şirketiniz hakkında size yönelik olumsuz yorumlarda bulunacaklarsa bunu en iyi yapacakları Twitter'da önemli kişileri etiketleyerek twit atmaktır ve RT yaptırmaktır. Eğer siz Twitter'ı önemsemiyorsanız hem tüketicilerin sizler hakkında görüşlerinizi bilemezsiniz hem de sizin hakkınızda yapılacak olumsuz twitlerin önüne geçip engel olamayacaksınız. Oysaki siz durumu farkettiğinizde iş işten geçmiş olup binlere yayılmış olacak. Günümüzde o kadar güzel Twitter programları var ki. Örneğin, sizin hakkınızda atılan twiti kim, ne zaman, nereden ve hangi cihazdan atmış bunları bile görebiliyorsunuz. Bu sayede gerçek-zamanlı olarak etkileşim sağlayabilirsiniz. Bir cafe işletiyor olsanız müşterilerinizin gerçek zamanlı olarak twitlerini takip edebilir, onlarla etkileşime geçebilirsiniz, onların güzel twitlerine karşılık süpriz olarak bir menü yemek ikram edebilirsiniz. Belki de sıradışı olup Twitter'dan sipariş alabilirsiniz. Aklınıza ne geliyorsa artık kontrol sizde tamamen, nasıl kullanmak istiyorsanız, onlarla en kolay nasıl iletişim kurmak istiyorsanız sosyal medya emrinizde. Peki birileri bunu nasıl başarmış; AvayaInc.'i ve onların çağrı merkezlerinde kullanılan özel telekomünikasyon teknolojisini ele alalım. Avaya müşteri kazanmak ve onları elinde tutmak için, sosyal paylaşım sitelerinde söylenenleri dikkatle gözlemliyor. Paul Dunay 2009'da hizmetlerinden ve sosyal pazarlamadan sorumlu küresel idari müdürü olarak Avaya'ya katıldığında, hemen şirketin sosyal medya profilini oluşturmak için işe koyuldu; buna Twitter'da varlık göstermekte dahil. Stratejisinin önemli bir cephesi, Avaya'nın başkalarının şirket hakkında söylediklerini nasıl daha iyi anlayabileceğine ve bunlara nasıl daha iyi karşılık verebileceğine odaklanıyor. Başlangıçta Dunay, Avaya Twitter geçen yerleri ve diğer sosyal medya trafiğini kendisi gözledi, yanıt gerektiren tweet ve gönderileri, kalifiye bir destek ya da satış temsilcisine yönlendirdi. Adlarının geçtiği yer sayısının tek başına izleyemeyeceği kadar yüksek olduğu açıklık kazanınca Dunay çapraz işlevli küresel bir ekip kurmak için Avaya'nın CMO'sunda resmi destek sağladı. 16 Örneğin, biri "<Avaya'nın bir rakibinin adı> ya da avaya diye tweetlediğinde strateji hızla başarı sağladı. Yeni bir telefon sistemi için doğru zaman!" Tweet, Dunay'ın ekibi tarafından gerçek-zamanlı olarak fark edildi ve sadece dakikalar sonra @Avaya_Support Twitter adresini kullanarak yanıt verdiler: "@<kişinin Twitter adresi> -size yardım edebilir miyim, öğrenebilir miyim- gereksinimlerinizi değerlendirmenize yardımcı olabilecek bazı Stratejik Danışmanlarımız var" tweetleyen kişi gerçekte tam da telefon sistemlerini değerlendiriyordu ve Avaya'yla ilgilendi; sonuç 250.000$'lık hızlı bir satış oldu. Daha iki hafta geçmeden müşteri şöyle tweetledi: "<Şirketin adı> yeni telefon sistemimiz için AVAYA'yı seçtik. Teknoloji ve <şirketin adı> için sağlayacağı yararlar bizi heyecanlandırdı" Müşteri Avaya hizmetlerinden ve birlikte çalıştığı Avaya elemanlarından o kadar memnundu ki birkaç ay sonra tekrar tweetledi: "Yeni avaya telefon sistemimizi kurmaya hazırlanıyoruz müşterilerimiz buna bayılacak." "57 karakterlik bit tweet 250.000$'lık bir satışa yol açtı" diyor Dunay. "Karakter başına neredeyse 4.500$!" (2) 25 Aralık 2014 akşamı herhangi bir zamanda anlık Twitter. Bu Twitter çok hızlı 17 Basit Bir Video ile İşinizi Anlatın Hiç şüphesiz video denilince ilk akla gelen site, Youtube. Fakat internet ortamında bir çok video paylaşım sitesi olmasına rağmen en çok kullanılan site, Youtube olduğu için size bunun hakkında yazacağım. Bir video ile neler yapabilirsiniz? Video hazırlayarak bir çok şey yapabilirsiniz. Şunu bir gerçek, Google arama motorunda video içerikler metin içeriklerinden daha çok görünür haldedir. Yani bir konu hakkında araştırma yapıyorsanız arama motorunda o konu video varsa en üstlerde video içerikli siteler dikkati çeker daha çok metinli içerikler gelir. Ayrıca video izlemek bir yazıyı okumaktan daha çok tercih edilir. Bu yüzden bir konu hakkında hem yazı hem video varsa, video izlenmek kolay olduğu için bu tercih edilecektir. Bununla birlikte hem görsel hem de işitsel olarak hazırlandığında dolayı akılda kalıcılığı daha etkilidir. Hiç bir şey yapamıyorsanız cep telefonunuz ile video çekini yapın. Artık herkesin cebinde akıllı telefonlar var ve görüntü kalitesi yüksek video çekimleri yapabilirsiniz. Bir cafe, işlettiğinizi düşünürsek eğer cafenizin dekorunu, bahçesini, mutfağını, yemeklerinizin nasıl hazırlandığını yada mutlu müşteriler ile birlikte eğlenceli videoları çekip sosyal meyada paylaşabilirsiniz. Bu sadece cafe için değil, çiftliğiniz var burayı da videoya çekebilirsiniz. Böylelikle sizden alış-veriş eden müşterilerin henüz sizin çiftliğinizi görmediyse bu sayede görmelerini sağlayabilirsiniz. Yani bir video ile yapabilecek aklınıza gelen ne varsa onu yapabilirsiniz. Belki kendi yaratıcılığınızı kullanır kendi reklam filminizi kendiniz de çekebilirsiniz, neden olmasın. Bir video nasıl yayılır bunu size bir kaç örnekle göstermeye çalışacağım. İlgileri çekmek ve eğlendirmek kilit özelliğe sahiptir. Müşterilerin işine yarayacak bilgileri onlara video ile gösterin ve bakın bunu nasıl yapmışlar; 18 19 Evian su markası viral videosı benim en sevdiğim pazarlama örnekleri arasındadır. Reklamda, yol kenarında bulunan aynada sizin çocukluk haliniz gözüküyor ve siz ne yaparsanız aynısını yapıyor. Çok eğlenceli kesinlikle. Videonun su ile alakası hiç yok ama içerik çok eğlenceli bu da paylaşımları yüzlerce milyona çıkartabiliyor. Video sonunda Evian ismini duymak marka yaratmak için yeterli hale geliyor. video linki: https://www.youtube.com/watch?v=pfxB5ut-KTs Advertising Age‘in haberinde ‘Roller Babies’in 206 milyon gösterimle tüm zamanların online’da en çok izlenen ikinci reklam filmi olduğuna dikkat çekiliyor. İstanbul'da davetli olarak katıldığım Pazarlama Zirvesi 2013'de tanıştığım Dave Carroll'un hikayesi basitti ve bir o kadar da etkileyiciydi. United Airlines yolcularından olan Dave'in gitarı uçuş görevlileri tarafından zarar görmüş ve fırlatılmıştı. Bagaj görevlisinin gitarı fırlattığını görenler vardı, bunlardan birtanesi de bas gitarcı arkadaşı. Dave ve arkadaşları zarar gören gitarı için şikayetçi oldular, bunun için aylarca uğraştılar. En sonunda hayır cevabını aldıklarında kendilerinin bir şeyler yapmaları gerekliydi. Dave bir şarkıcı/besteciydi ve gitarı kırılmıştı bir şeyler yapmak zorundaydı. Mesleği gereği bir beste yaptı ve herşey şimdi başladı işte. Şarkının sözleri şöyleydi: United, United, Taylor Gitarımı kırdın United, United, vallahi Onu sen kırdın, sen onarmalısın Sorumlusu sensin, sadece itiraf et Başkasıyla uçmalıydım Ya da arabayla gitmeliydim Çünkü United gitarları kırar Evet, United gitarları kırar Video Youtube'a yüklenmişti bloglarda paylaşılmaya başlanmıştı. Sadece 4. günün sonunda 1 milyon izlenmeye ulaştı. Tabi bunun için tüm önemli sosyal aktif olarak kullanıldı paylaşımı arttırmak için. Hızlı artış medyanında gözünden kaçmadı. Radyo programları, televizyonlar, 20 röportajlar derken 17 günde 3 milyon izlenmeyi geçiyor. Sonradan havayolu şirketi hatasını kabul etse bile iş işten çoktan geçmişti. Dave, amacına ulaşmıştı. Markafoni Viral Video Kampanyası «Bazı Aşkların Yeri Ayrıdır» Brief: Markafonik Aşk’ın ne olduğunu anlatacak, bu söylemi online’da yaşatacak, niş kitlelere bizi götürecek ama aynı zamanda mass’e de ulaşacak, hakkında konuşturan, etkili ve eğlenceli bir proje 2011-2014 Markafoni Grup Pazarlama Direktörü Önce amaçlar belirlendi, hedef kitle seçildi ve beklentiler kararlaştırıldıktan sonra video için harekete geçildi. 21 www.markafonikask.com micrositesi açıldı: Kampanya Sonucu: www.markafonikask.com micrositesini ziyaret edenlere özel landing page açıldı: 22 Kampanya Sonucu; 23 Instagram'da Markanızı Tanıtabilirsiniz I-ticaret hiç duydunuz mu? Duymadıysanız eğer ilk benden duyun o zaman. Bunu ben bu kitabı yazarken kendin buldum. Nasıl mı? Hepimizin bildiği Instagram'da bir çok marka ve işletmeler yer almaktadır. Bunun birlikte kendi ürünlerini de satmak isteyen işletme dışında kişilerde yer almakta. Bu kişiler satmak istedikleri ürünlerin resimlerini çekip ve altlarına fiyatlarını yazdıktan sonra Instagram'a gönderiyor. Böylelikle ilgili olan takipçileri ile alış veriş diyaloğu başlamış buluyor. Ülkemizde bu gittikçe yaygınlaşmakta çünkü kolay ve ücretsiz oluşu tercih edilmesine neden olmuştur. E-ticaret sitelerinin yönetim işleri ve masrafları yerine böyle basit kullanımı olan teknikler bazen işe yarayabiliyor. Instagramda ürünlerinizi satabildiğiniz gibi, işletmenizi de tabiki tanıtabilmektesiniz. Düzenlediğiniz etkinliklerinizin resimlerini burada paylaşmak bence çok güzel bir olay olacaktır. Videoyu, en popüler video paylaşım sitesinde resimleri de en popüler resim/fotoğraf paylaşım sitesinde paylaşmak her zaman için iyidir. En azından takipçiler neyi nerede arayacaklarını bilirler. Siz isterseniz daha sonra bunu paylaşımları diğer sosyal paylaşım sitelerine gönderebilirsiniz ama kaynak olarak bir düzen içinde olması artı sonuçlar yaratacaktır. Youtube'da sizi takip eden kişi sizi videolarınızdan haberdar olmak içi, Instagram'da takip eden kişi ise fotoğraflarınız için sizi takip ediyordur. Onlara istediklerini vermezseniz eğer sizde bir şey bulamazlar böylece sizi takip etmeyi bırakırlar. Unutmayın insanların ilgisini çekmenin iki yolu vardır, ya bilgilendirici paylaşımlarda bulunacaksınız yada eğlendirici olacaksınız. Bunun dışında sizi neden takip etsinler ki. 24 Çiftlik Kurmak İçin Tek Bir E-posta Adresi Gerekli Tek bir e-mail adresi ile nasıl olurda binlerce, on binlerce hatta yüz binlerce müşteriye ulaşabilirsiniz. Bir mail adresi düşünün gayet basit bir mail adresi, herhangi bir reklam yok, Facebook sayfası yok sadece bir de web sitesi var ama o da o kadar konu olacak şekilde dizayn edilmemiş. Fakat bir mail adresi vardı ki, o adres ile çiftlik on binlerce kişiye meyve satabiliyordu. Bunu yapan kişi Pınar Kaftancıoğlu. Yine aynı İstanbul'da katıldığım Pazarlama Zirvesi sayesinde tanıdım onu. İstanbul'un yoğun trafiği ve kalabalıklığından sıkılmıştı ve İstanbul'dan dışına çıkıp Ege'ye yerleşmeye karar verir. Kendilerine ait bir kaç dönümlük arazide kendi meyve sebze yetiştirirken aynı zamanda çiftlik evini oluşturmuştu. Fakat para kazanma gibi bir niyeti olmamasına rağmen ürettiği ürünler fazla gelmişti, bunlar çöpe atmak yada boşa gidermek istemiyordu. Önce eşe dosta dağıtarak ucuz fiyattan ister istemez kendini satışın içinde bulmuştu. Ürünlerden memnun kalan tüketiciler birbirlerine önererek ağızdan ağza pazarlama başlamıştı. Telefon ile verilen siparişlerin uzun sürmesi üzerine e-posta ile sipariş almaya başladı. Günlük ortalama 3.000 mail alıyor ve aylık 100.000 kadar mail gönderimine sahip. Ürettiği meyve ve sebzeler talep göndermişti. İlk önce bir excell sayfası hazırladı, ürünlerinin fiyatları olduğu. Bunu 30 kişiye mail atmıştı sonra bu 30 kişi diğer 30 kişiye gönderdi. 2. haftanın sonra 700800 geri dönüş oldu. İşler arttıkça yeni işçiler ve makinalar alınmaya başlandı.Haftalar geçtikçe işler sürekli katlandı. Mail ile aldıkları siparişleri kargo ile gönderiyorlar ve ürünler alıcıya ulaştıktan sonra hesaba para yatırılıyordu. Herhangi bir e-ticaret sitesi yok, sepete at, ödeme yap gibi bir sistem yoktu. Tamamen karşılıklı güven ve samimiyete dayalıydı. Eğer çiftlik para kazanmak isteseydi belki bu kadar başarılı olmazdı. Önce fayda sağlamayı hedef edindi sonra tüketicilerle iletişime geçmek için kendilerine en uygun olan dijital iletişim aracı e-maili seçtiler. Daha sonra arkası zaten kendiliğinden geldi. E-mail yerine Facebook ile iletişimi seçseydi bu kadar başarılı olurlar mıydı? Onlar bu işi yaparken basit düşündüler ama global hareket ettiler. Yaptıkları iş basitti fakat global hareket ettiler en iyisini yaptılar aynı zamanda sadeliği seçtiler. Doğru zamanda doğru stratejiyi seçtiler hepsi bu. Sizde işletmeniz için en kullanılabilir ve en faydalı olan dijital çağın nimetlerini şimdiden kullansanız iyi edersiniz. 25 http://www.ipekhanim.com/ipek_hanim_ciftligi/ciftlige_giris.html 26 Ölü Bir Tavuğu Farklılaştırabilirseniz İşinizi de Farklılaştırabilirsiniz Hızla gelişen dünyada fark edilmek için bir şeyleri değiştirmeniz gerekecek. Yoksa sizinde herkes gibi sıradan olmanız kaçınılmazdır. Bir yerde bir şeyleri değiştirmenin zamanı geldi diye düşünüyorum. Rakiplerinizle ile sizin aranızda fark olmalı ki siz tercih edilebilesiniz. O halde ürünlerinizi farklılaştırmalısınız. Konuyu örneklerle biraz daha netleştirebiliriz-ki Alman devi iki tane araba Mercedes ve Audi. İkisi de zengin kesimine hitap ediyor ve gücü simgeliyor. Fakat ikiside çok tercih ediliyor ikisinin en belirgin ürün farkı, biri önden çekişli diğeri ise arkadan itişli. İkisinde de son sistem teknoloji ile donatılmış arabalar olmalarına rağmen ikiside Alman devi aynı ülkeden çıkmış arabalar ama yine de tercih edilmeyi başarabilmişler. Hepimizin evinde yemek pişirmek için yada başka amaçlarla kullanmak üzere tüp gazlar bulunmaktadır. Bazısı tombul bazısı uzun tüp olarak adlandırılmaktadır. İkiside aynı amaç için kullanılmış olsada ürün farklılaştırması strateji kullanarak müşterinin dolap ve mekanına uygun olarak tercih edilebilmekte. Yani tüpü koyacakları yer dar fakat uzun ise uzun tüp idealdir. Bu hem müşteri beklentilerini karşılamaktadır hemde uzun tüp üretmeyen firmalar için müşteri kaybıdır. Bazı pudra kutuları vardır. Kapağını çevirip açıp avucunuza döktüğünüzde istenilenden fazlası dökülmüş olabiliyor. Oysa ki bazı markaların ise kapağını çevirdiğinizde ızgara açılıyor ve daha kontrollü dökülme imkanı sağlıyor. Siz hamburger yaparsınız içine her şey koyar turşu ve domates koymazsınız bir başkası size rakip olur hamburgere turşu ve domates koyar sizin müşterilerinizi elinizden alır. Bir de bunu daha güzel bir hizmetle sunarsa eğer fark atmaya başlamış demektir artık. Rakiplerinizden önce hareket etmeye mecbursunuz. Beklentileri önceden kestirmek ve biraz ileriyi görmek gerek.. Farklılık her zaman iyidir, hep aynı olmak size eskiye götürecektir buna emin olun. Dünya geliştikçe değişecektir, eğer sizde bu değişime ayak uydurup farklılıklar göstererek farklı olabilirsiniz. Günümüzde büyük firmalar bu sayede ayakta durabilmektedirler, sürekli yenilik, sürekli çalışma hep ileriye doğru gitme arzusu içinde çalışma sayesinde rakiplerini geri de bırakmışlardır. Perdue Chicken. Frank Perdue, yıllar önce, tavukları, etlerinin yumuşak olmasını garanti edecek şekilde yetiştirmeye karar verir. TV reklamlarında "yumuşak etli bir tavuk yetiştirmek için sert bir erkek gerekli" derdi. Bugün Perdue marka tavuk eti, ABD'nin Doğu kıyısında en 27 az yüzde 30 pazar payına sahiptir ve markasız tavuk etlerine göre en az yüzde 10 daha yüksek bir fiyatla satılmaktadır. Perdue bundan şu sonucu çıkartıyor. " Eğer ölü bir tavuğu farklılaştırabilirseniz, farklılaştıramayacağınız şey yoktur." (3) DuPont dacron,naylon ve orlon. DuPont, her biri farklı özellikte, harika elyaflar yarattığı için övgüye layıktır. Her birine herkesin hatırlayabileceği isimler verilmiştir. Bu buluşların patent koruma süreleri sona erdiğinde, rakipleri, esas olarak bunlara benzeyen ve genel olarak fiyatları daha düşük olan, kendi elyaflarını üretmeye başladılar. Fakat bu ürünlere, DuPont'a ait olan ticari marka adlarını veremediler. Müşteriler de, onlara eş değer elyaflar bulunmasına rağmen, hala dacron, naylon, orlon v.b. sipariş etmeyi tercih ediyorlar.(4) http://www.perdue.com. 28 E-Bülten Aboneliği Stratejisi Etkili bir şekilde kullanıldığında ücretsizce çok fayda alabileceğiniz bir sistem. Elektronik bültenler sayesinde çok güzel geri dönüş sağlayabilirsiniz. Hatta öyle ki internet ortamında kulaktan kulağa bile yayılmanız an meselesidir. E-bülten web sitenize kayıtlı olan e-posta adreslerine gönderilen otomatik iletilerdir. Örneğin bloğunuzun e-bültenine abone olan kullanıcılara, siz her blog yazısı yayımladığınızda mail ile e-bülten haber bildirimi gitmektedir. Önemli olan şey, okuyuculara kaliteli içerik oluşturmaktır. Onlar sizin bülteninize yok yere abone olmazlar, gerçekten fayda görebileceklerine inanıyorlarsa ve yayımlanan her bültenden haberdar olmak için abone olurlar. Sizin ilk yapmanız gereken şey kaliteli içerikler üretip okurları kendinize çekmektir ve size abone olmaya neden olmaktır. Bundan sonra önemli olan ikici konu ise abonelerinize gönderdiğiniz bültenlerin başlıkları da iyi olmalı. Maillere giden bültenlerin başlıkları iyi değilse, ilgi çekici, uyandırıcı değilse sizin yazılarınızı da okumayacaklardır hatta belki aboneliklerinide silebilirler. Bunun yanında bültenleri çok sık göndererek de okurları boğmamak gerek. Olması gerektiği gibi olmalı. Örneğin, diyet içerikli bültenlerinizi diyet takvimine göre, uygulanması gerektiği şekilde okurlara bülten gönderilmeli. Bültenleriniz belli aralıklarla olmalı ve bir amaca yönelik sıklıkla istikrarlı şekilde gönderilmeli. Müşterilerinizi ilgilendiren iş planlarınızı bültenlere konu edebilirsiniz. Haftalık etkinlik programlarınız olabilir, haftalık yemek listeniz olabilir, haberleriniz, organizasyonlarınız olabilir. Her türlü içerik olabilir ama insanları sıkmadan olsun lütfen. Bültenleriniz sizin habercinizdir, bunu iyi kullanın ki geri dönüşü yüksek olsun. Hatta bültenlerinizden kampanya bile oluşturabilirsiniz. Oluşturduğunuz kampanya sonucunda şanslı kişileri belirleyip onları ödüllendirebilirsiniz. Bülten sizin, dilediğiniz gibi kullanın. Healthy Mouth, Healthy Sex! adlı e-kitabında D. Smith, ağız sağlığı ile cinsel performans arasındaki ilişkiyi izah ediyor ve bu konunun "insanların pek de üzerinde konuşmadığı bir mesele" olduğuna dikkat çekiyor. Dr. Smith şöyle diyor. "Birçoklarının anlamadığı ve hatta kafa yormadığı nokta şu: Dişlerimizin ve ağzımızın sağlığı ile genel fiziksel sağlığımızın ve seks hayatımızın arasında çok yakın bir ilişki var!" "Bu e-kitapları çok seviyorum. Her ne kadar sınırları biraz zorlasalar da yazarların seks konusunu tıraş ve diş sağlığı gibi akla gelmeyecek konulara bağlamaları okuyucuda ilgi yaratıyor. Ayrıca Massachusettsli bir diş hekim ile "sert erkeklerin cazibesini arttıracak bakım ürünleri" üreten Avustralyalı bir firma, e-kitap yazacak bir konu bulabiliyorsa, herkes, her şirket, her kurumda bunu yapabilir" diyor yazarımız. (2) (D.M.Scott) 29 İşletmeniz Eleştirilmiyorsa Değerli Değilsiniz Şirketiniz, işletmeniz yada siz, eleştirilere ne kadar açıksınız? Hakkınızda yapılan olumsuz söylentilere ne kadar kulak veriyorsunuz? En önemlisi de bunlara nasıl tepki veriyorsunuz? Üstelik müşteleriniz için değerli değilseniz muhtemelen sizi eleştirmeye gerek bile duymayacaklardır. Günümüz dünyasında pazarlama 3.0 yaşanırken bununla birlikte gelenler arasında tüketicilerin bilinçli oluşu da ön plana çıkıyor. Artık ne geleneksel pazarlama taktikleri ne de müşteriler eskisi gibi değil. Müşteriler bilinçli ve araştırmacı, neyin doğru yada yanlış olduğuna kendi araştırmaları sonucunda ulaşabiliyorlar. Arama motorlarında saatlerce vakit geçirebiliyorlar, daha da önemlisi sizin hakkınızda her yerde konuşabiliyorlar. Şirketiniz, kurumunuz ve sizin hakkınızda olumsuzda olsa eleştiri yapılmasına izin verin. Hem sizin hakkınızda neler konuşulduğunu öğrenme fırsatı bulabilirsiniz hem de olumsuz konuşulmuş olsa bile bunu tersine çevirip viral bir etki yaratarak markanızı duyabilirsiniz. Hakkınızda olumsuz eleştiriler yapıldığını bir düşünün. Yapılan eleştiriler herkes tarafından aynı zamanda okunurken eğer sizde burada olmazsanız hakkınızda konuşulanlar çoktan bir çok yere ulaşmış olacaktır ama sizde burada olursanız, yapılan olumsuz eleştirilere cevap vererek yanlış anlaşılmış duruma açıklayabilirsiniz. Böylelikle tüketiciler tarafından, müşterilerini dinleyen, onlarla iletişim kuran sadık bir şirket izlenimi yaratmış olursunuz. Her zaman için erken teşhis önemlidir, tedbir almanız gerekiyorsa eğer bunu hemen yapmalısınız. Bunu da ancak sürekli konuşulanları takip etmek, kimse gözardı etmemekten geçer. Etkisiz sandığınız şeyler işinizi etkileyen önemli bir şey olabilir. Ne olursa olsun her zaman dinleyin. İlk önce dinleyin. Kim nerde ne konuşuyor bunu bilin. Nereye gittiğinizi görün, siz ve rakipleriniz hakkınızda neler konuşuluyor bunları bilin. Asla sert çıkışmayın, yanlış anlaşılma varsa durumu açıklayın, onlara ters cevaplar vermeyin, söylediklerine katılın fakat görüşünüzü güzellikle açıklayın. Çünkü bazen öyle bir etki yaratabiliyorlar ki sosyal medyada yarattığınız güzel izlenim bir an da yerle bir olur. Bu dediklerim büyüklerin evlatlarına verdikleri öğütler gibi gözüküyor değilmi oysaki sosyal medyada zaten ülkemizde halen çocukluk dönemini yaşıyor. 30 Fiyatları Arttırmaya Ne Dersiniz? Fiyat farklılaştırma stratejisi o kadar hassas bir stratejidir ki ucuz fiyat uygulaması yapmak yada yüksek fiyat uygulaması yapmak için karar vermek zordur. Ya yüksek fiyat uygulaması vererek gücü ve sağlamlığı ortaya koyacaksınız yada ucuz fiyat sağlayarak tüketici gözünde "ucuz ürün" muamelesi göreceksiniz. Peki buna nasıl karar vereceksiniz? Aslında buna karar veren sizin hizmetiniz/ürününüzdür. Yaptığınız işin arkasında duruyorsanız yüksek fiyat uygulaması yapmalısınız. İşinizin güvenilirliği yüksek, elde edilen faydalar ve alıcı memnuniyeti yüksekse eğer buna düşük fiyat uygulaması yapamazsınız. Rakipler ise fiyat belirleme de diğer bir etkendir. Sizi onlardan ayıran ve terich edilmenize neden olan en büyük şey, fiyatınızın yüksek olması mıdır? Eğer cevabınız evetse fiyatınızı onlardan yüksek tutun. Yüksek fiyat, güvenirlik, orjinallik ve bağ kurdurur. Çünkü yüksek para vermeyi göze alan tüketici parasının hakkını sonunda kadar arayacaktır. Bu da sizi bu müşteriler ile sürekli iletişim içinde bırakabilir. Hakkını aramak isteyen şikayetçi müşteri olsa bile bunu sizin ürününüzden memnun kalan müşteri haline çevirmek yine sizin elinizde, diğer konularda anlattığım gibi bunu yapabilirsiniz. Yüksek fiyat uygulaması yaparken de tabi her şeyin bir ölçüsü var, bu ölçüler içerisinde fiyat konumlandırılmalı. Bunu sektörünüze göre siz belirleyebilirsiniz. Ayrıca şunuda unutmayın, yüksek ücret vermeyi göze alan tüketiciler genelde bilinçli ve araştırmacı kişilerdir. Bunu dikkate alın, onlara yapacağınız herhangi bir hareket viral bir etki yaratabilir. Caterpıllar fiyat farklılaştırmasını kullanarak benzerlerinden farklı oldu; Caterpillar, bir yandan yüksek fiyatlara satarken bir yandan da müşterinin maliyetlerinin aslında daha düşük olacağını göstermekte ustalaşmış bir şirket. Bir inşaat şirketi büyük bir traktör almak isteyip, bunun için Caterpillar ile Komatsu arasında karar vermeye çalışıyor olabilir. Traktör için Komatso 45.000 dolar fiyat verirken, Caterpillar, 50.000 dolara satmak zorunda olduğunu söyler. Caterpillar'ın satış elemanı, inşaat şirketinin, Caterpillar traktör alması halinde daha karlı olacağını gösteren kanıtları müşteriye verecektir. Caterpillar'ın satış elemanı, Caterpillar'ın sağlayacağı üstün maliyet tasarruflarını ve bunların müşteri için parasal değerlerini birer birer sıralar: (6) Caterpillar iş makinaları daha az arıza yaparlar $3.000 Caterpillar kendi makinalarını daha kısa sürede $2.000 tamir eder Caterpillar makinaları rakiplerininkine göre iki $4.000 31 yıl daha uzun ömürlüdür Caterpillar makinaları, kullanılmış makina $2.000 pazarında daha yüksek fiyata satılabilir Caterpillar tercih eden müşterinin tasarruf $11.000 edeceği miktar Komatsu Caterpillar Caterpillar'ın kalitesi Komatsu'nun kalitesinden daha baskın olduğu gibi uzun vadede kâr ettiren bir marka olduğu görülüyor. 32 Çalışanlarınızı Bilgilendirin İşinizin en önemli bölümünde çalışanlarınız yer alıyor. Müşterilerle çoğu kez direk iletişime geçenler sizin çalışanlarınız. Bir bakıma aslında siz çalışanlarınıza muhtaçsınız. Onları kendinize bir ortak gözle bakmalısınız işletmeniz hakkında bilinmesi gereken stratejileri ve sırları onlarla paylaşmalısınız. İşletme hedeflerini onlara en iyi şekilde aktarmalısınız. Hiç bir zaman tüm müşteriler ile tek başınıza siz hareket edemezsiniz. Oysaki çalışanlarınızın güler yüzü ile bir çok yeni müşteri kazanabilirsiniz. En kritik ve unutulan nokta ise yeni stratejiler belirlerken çalışanların toplantıya davet edilmemesi. Planlarınızı yaparken onların düşüncelerinden faydalanın, eksiklerinizi onlardan duyun. Varsa olumsuz bir yanınız yine onlardan duyun ve teşvik edin. Eğer onlardan değilde müşteriden duyarsanız bu size çok zarar verir-ki bu hem maddi hem de manevi olarak. "Çalışanlarınızın düşünceleri, müşterilerinizin beklentilerini karşılar." Çünkü müşterilerinizi en iyi yine sizin çalışanlarınız bilir dolayısıyla müşterilerinize ulaşmak, sorunlarına çözüm bulmak, yeni müşteriler kazanmak için çalışanlarınıza değer verin. İşletmenizin durumu hakkında çalışanlarınıza sık sık bilgi verin, nerede olduğunuzu nereye gittiğinizi paylaşın. Güzel bir şeyler yaptıklarında ödüllendirin. Heveslerini kırmayın, rakiplerinizin çalışanlarından üstün özellikler verin ve yine rakipleriniz ile varsa iletişimleri bunları ısrarla koparmayın. Bağ kurmak her zaman iyidir. Tedarikçi firmalardan elde ettiğiniz seyahat ve tatil kampanyalarına sürekli sizler katılmayın, çalışanlarınıza hak verin..Çalışanlarınızı işletmenizin işçisi olarak görülmekten ne zaman çıkarsa o zaman büyük işler başarırlar. İyi bir şeyler beklemek için önce karşınızdakine iyi bir şeyler yapmaktan geçer. "Çalışanlarınızın düşünceleri, müşterilerinizin beklentilerini karşılar" 33 Online Müşteri Hizmetleri Çalışanlarınız üzerinde durduk, gelen müşteriler ile nasıl ilişkiler kuracaklarını ve sonuçlarından bahsettik. Ayrıca işinizi sosyal medyada destekliyor ve takipçiler ile iletişime geçiriyorsanız yeni müşteriler için online müşteri hizmetleri sağlamanız da gerekebilecek. Sizin tarafınıza atılan mail yada mesajı hemen cevaplayamayabilirsiniz. Ama online müşteri hizmetleri desteği ile hemen cevaplayabilirsiniz. Bunlar size kurumsal gözüküyor olabilir yada işiniz için ileriki seviyelerde yapmayı düşündüğünüz işler gibi olabilir fakat bir an önce değer vermeniz gerekli. Bu da size kesinlikle takipçileriniz ile çok güçlü bağlar kuracaktır. Mesela ben bir firmadan destek almak istersem eğer ilk önce online destek hizmetleri var mı yok mu ona bakarım. Eğer varsa hemen sorumu sorar ve cevabımı alabilirim. Aklımda kalacağına hemen neden öğrenmek istemeyeyim. Eminim sizde böylesinizdir. Online destek hizmetini büyük küçük her işletmenin kullanmasını öneririm. Çünkü insanlar en çok ya kendilerini eğlendiren yada bilgilendirenleri takip ediyorlar. Bir restaurant işletmecisi olabilirsiniz, online destek vererek akşam rezerve yada menü hakkında bilgi verebilirsiniz yada biraz çılgınlık yapıp mini market işletmecisi olarak online siparişler alabilir mobil pos cihaz ile ödemeleri alabilirsiniz. Konsept size kalmış elinizin altında neredeyse bedava denilecek ucuz ve bir kadar da erişilebilir internet var, yeterki müşterilerin beklentilerini karşılayın onlarda sizi bırakmasın. Örneğin Amazon.com müşterilerine en hızlı siparişi iletmek için 1 saat zaman tanıyor. Ülkemizde de artık bu alanda ilerlemeler var-ki bir çok internet sitesinin bir çok ürününde "aynı gün içinde kargo" hizmeti başlamış bulunmakta. Tüm bunlar güçlü müşteri hizmetlerinin faydaları arasında yer almakta. Tüm bunlar birer satış taktiği gibi düşünsenizde bana göre eğer işinizi severek yapıyor ve dolasıyla içinizden gelerek yapıyorsanız pazarlama taktiğiniz. Çünkü bir sanattır, markanız ile müşteriler arasında sıcaklık sanatıdır. Aranızı ne samimi yapıda oluşturursanız o kadar güçlü olabilirsiniz. Hangi sektör olursa olsun ne satıyor olursanız olun severek en başarılı olduğunuz iş severek yaptığınız iştir. Mümkün oldukça kendinize hergün için boş vakit ayırın kendinize ve o saatler canlı online hizmetler özelliğinizi çalıştırın. En azından müşterileriniz buna alışır ve bunu bilirlerse sizinle o saatler içerisinde bilgi almak için sitenizde olabilirler. 34 Kızgın Müşteriyi Nasıl Sakinleştirirsiniz? Bazen öyle bir olurki öfkeli müşterinin önüne geçemezsiniz patladığında çevresindekileri de etkiler. Vezir olmak zordur ama rezil olmak kolaydır üstelik adınız bir kere çıkınca bir daha eskisi gibi olamıyorsunuz. Üstelik kızgın müşteriyle ters konuşmak arı kovanına çomak sokmak gibidir. Bu müşterinin derdini dinleyin, sorunun bir an önce giderileceğinden bahsedin yada giderilmesi şu an ki işlem aşamalarından bahsedin mümkünse özür dileyin ve derhal harekete geçin. Bahaneler müşteriyi kızdıran önemli bir nedendir. Bir sosyal paylaşım sitesinde hakkınızda yapılan olumsuz yorumlar varsa bunu bir çok kişi okuyabilir. Sizde burada polemiğe girip müşterilerle tartışmanız diğer müşterilerinizin zihninde de kötü iz bırakmanız an meselesidir. Bunun yerine örnek teşkil edecek ve takdir edilecek hareketlerde bulunmanız markanız için iyi olacaktır. Orada bir kişinin işini görmeniz, destek olmanız diğerlerininde hoşuna gidecektir. Diğer bir önemli nokta ise sorunlara karşı daha sıcak ve ilgili ama bir o kadar da kurumsallıktan uzak davranmanız sizi samimi gösterir. Kurumsal bir firma, tüketici zihninde biraz soğuk ve ulaşılamaz gözükebilir, sorunlarının dinlenilmeyeceği hissini verir.İşlem aşamalarının uzunluğundan korkar, ümitsizler ve hep beklentiler içindedir. Eksiklerin ve hataların bir an önce hızlı giderilmesi hem marka için iyidir hemde müşteriler için sevindirici bir durumdur. Örneğin arızalanan bir cep telefonunu yetkili servisin zamanında tamir edememesi ve bahanelerle müşteriyi oyalaması olumsuz sonuçlar doğurur. Yada zamanında sevkiyat yapılamaması veya istenilen ürün yerine başka ürünün tüketiciye gelmesi gibi bu tarz durumlar günümüzde yaşadığımız olumsuzluklar arasındadır. Bu durum karşısında markalar neler yapabilir; Gerçekleşen olumsuzluğu hemen tespit etmek ve onları dikkate almak Müşterilerin önemli isteklerini mümkünse gerçekleştirmeye çalışmak (bazen müşteriler ucuk isteklerde bulunabilir) Sorunun giderilmesi için yapılan eylemleri gün/saat olarak onlara bildirmek Değerli olduklarını göstermek için haklı olduklarını ve düşüncelerine katıldığınızı söylemek Zarar gören müşteriye iletişim bilgilerinden hemen ulaşmak, hatta imkan varsa telefon ile. Olumsuz bu olayın düzeltilmesinin ardından küçük bir hediye/promosyon ile sıcaklık ortamı yaratmak 35 Aynı Vizyon ile Farklı Sonuçlar Bir hayaliniz vardır, işletme kurarsınız bir marka yaratırsınız, hedef belirlersiniz ve o hedefe ulaşmak istersiniz. Bunun için bir takım değerler oluşturursunuz, kendinize bir misyon giydirirsiniz. O an için her şey çok iyi gidiyor olabilir fakat unutulan bir şey var vizyonunuza ulaşmak için kullandığınız değerler o gün için geçerlidir oysaki dünya her gün değişiyor. Teknoloji her gün gelişiyor bununla birlikte beklentiler ve imkanlarda değişiyor. Misyon, kendinizi ifade gücünüz vizyon ise olmak istediğiniz yerdir ama değerler sizi vizyona götüren araçlarınızdır. Doğumdan ölüme kadar hep aynı araçla hareket edemezsiniz çünkü başkaları sizi gideceğiniz yere daha iyi araçlarla gidiyor olabilir. Dünya gelişip değişirken sizde değelerinizi sürekli güncel tutmak zorundasınız. Misyon ve vizyonlarınızın sabit olması normaldir a ma değerlerinizinde sürekli aynı kalması yerinde saydığınızın göstergesidir. Değerler dediğimiz kavram sizin müşterilerinize biçtiğiniz size özel yeteneklerdir. Onlara verdiğiniz değerdir, onları farklı hissettirdiğiniz hizmetlerinizdir. Örneğin bölgeye açtığınız farklı bir restaurant, ilk belli bir zaman dikkat çekecektir bu sizi bir süre sonra idare edecektir. Gittikçe çalışanlarınız biraz daha gevşek çalışmaya başlayacak, müşterileriniz sabitleşecek ve monotonlaşabilecek her şey. Kendi yağınızda kavrulmak istiyorsanız böyle devam edersiz fakat ilerlemek, yerinde saymamak istiyorsan bir süre yeni hizmetler eklemeniz gerekecek. İnternetin gelişmesi her yerde sınırsız ve şifresiz wi-fi ihtiyacını ortaya çıkarmaya başladı. Onlara internet hizmeti sunmanız sizi farklı yaratır Vizyon interneti olmayan mekanlara göre. Bu değer vermektir, değer yaratmaktır. Kişiye özel yemek çıkarmanız onu ayrıcalıklı kılmanızdır. Diyet yemek isteyenler için diyet menüler oluşturmak sizi bir adım öne götürür. Değerler Müşterileri memnun eden donanımlarınız sizin yetenek kabileyetinizdir. Misyon Her zaman dediğim gibi önce onların beklentilerini karşılayın hemen akabinde onlar yeni beklentiler içine girmeden oluşacak ihtiyaçlarını giderin. Günümüzde çok kez şahit oldum. Arkadaşlarla vakit geçirmek istediğimiz gittiğimiz yerler ilk faaliyete geçtiklerinde çok ilgili oluyorlar sonra ne oluyorsa ilgi alaka kesiliyor sanki "ben kazanacağım parayı kazandım iyi bir yerlere geldim" gibi müşteriyi başı boş bırakıyorlar. Bunu en çok küçük yerleşim yerlerinde, yerelde görüyorum. Umarım bundan sonra daha akıllıca hareket ederler. 36 Milyonluk Web Günlüğü Günümüzde artık müşterileriyle sıkı bağlar kuran işletmeler gözle görülür şekilde iyi bir yerlere gelmiş durumdalar. Bunu tetikleyen en büyük etken dijital ortamın gelişmiş olması ve her yerden internete bağlanılabilir olmasıdır. İşletmeler artık sadece bu işle uğraşmaları için sosyal medya uzmanlarını işe alıyorlar. İşiniz için hayati önem taşıyan bir bölüm olan sosyal medya ile işletmenizi farklı boyutlara taşımak an meselesi. Yönetimi ve kullanımı çok dikkat ile bilgi isteyen bloglar müşterilerinizi ayağınıza getirebilirsiniz. Blogların web sitelerinde farkı güncel ve sürekli yeni yazılarla yenilebilir olmasıdır. Türkçe ifade ile web günlüğüdür. Yayımladığınız blog gönderilerin altına takipçilerinizden yorum alabilme tartışma ortamı yaratma imkanınız vardır. Karşılıklı etkileşim imkanı sağlanırken web siteleri ise tek taraflı bir bilgi akışı sağlar. Gerekirse hiç bir sosyal paylaşım sitelerinde hesabınız olmasın ama tek bir blog sitesi ile tüm onlarda yapacağınız etkinin fazlasını blog ile sağlayabilirsiniz. Bir blog sitesi aklınıza gelen neredeyse herşeyi yapabilirsiniz. En önemlisi de takipçileriniz ile iletişime geçebiliyorsunuz sorunlarını çözmek için etkileşim sağlıyorsunuz. Haberlerinizi yayımlıyorsunuz, dialog kurabiliyorsunuz. Çalışanlarınızıda buraya davet edebilir sohbet/chat ortamı yaratabilirsiniz. İşletmenizde farklı departmanlarda çalışan yetkili kişileri buraya davet ederek onlarında uzmanı olduğu konularda blog gönderileri yayımlamalarını sağlayabilirsiniz. Örneğin çalışanlarınızdan makine mühendisi arkadaşınız sorumlu olduğu konu çerçevesinde ve uzmanı olduğu konularda yararlı bilgiler içeren blog yazabilir. Yada şirketinizde çalışan aşcı, bahçıvan bunların bloglara katılımını sağlayarak emin olun çok kişiye erişebilir ve işinizin büyümesine neden olabilirsiniz. Otel işletmecisi olarak diyebilirsiniz ki, otelin bahçıvanı otelin blog sitesinde blog yazmasının işleri nasıl arttırabilir diye. Bahçıvan satış yapmıyor olabilir ama bağ kuruyor. Çiçek bakımı hakkında blog yazabilir, oteldeki güzel çiçeklerin fotoğraflarını çekip blogda paylaşabilir. Hem mesleğini anlattığı gibi aynı zamanda da otelin tanıtımını yapmış olur. Bundan sonra ilgisini çekenler otel ile ilgilenmeye başlayacaktır artık. Unıversal Orlando Resort Yeni Medya Pazarlama Başkan Yardımcısı Cindy Gordon, Harry Porter'ın Sihirli Dünyası'nın lansmanını sadece yedi kişiye şirketinin açacağı yeni parktan bahsetmekle yetindi. Gordon'un ekibi, Mugglenet gibi hayran sitelerinden yedi kişiyi seçti. Bu yedi kişi 31 Mayıs 2007'de çok gizli bir şekilde düzenlenen bir webcaste davet edildi. 37 Unıversal Creative'nin başkan yardımcısı olan Scott Trowbridge'in ev sahipliğini yaptığı, Harry Porter filmlerinin Oscar ödüllü prodüksiyon tasarımcısı Stuart Craig'in de katılımıyla Leavesden Studios'taki " Dumbledore Ofisi"nden canlı gerçekleştirilen webcastte Craig, 20 tasarımcısının Harry Porter'ın Sihirli Dünyası tematik parkını nasıl yarattığını anlattı. Ve o yedi kişi, duyduklarını on binlerce kişiye anlattı. Daha sonra büyük medya kuruluşları o on binlerce kişiye kulak verdi ve gazetlerde, dergilerde, televizyon kanallarında, radyo istasyonlarında, blog sayfalarında bu olayı haber yaptı. Gordon, yaklaşık 350 milyon kişinin Universal Orlando Resort tarafından açılan Harry Portter'ın Sihirli Dünyası isimli tematik parkı duyduğunu tahmine diyor. Yine Gordon, "önce hayranlara gitmeseydik, yaptığımız işin geri tepebileceğini" belirtiyor. (7) Yaklaşık 350 milyon kişinin Universal Orlando Resort tarafından açılan Harry Portter'ın Sihirli Dünyası isimli tematik parkı duyduğu tahmin ediliyor 38 Dijitalleştiremediklerimizden Misiniz? Çoğunun yaptığı bir eksiklik bir web sitesi açıp sonrasında ilgilenmeyip bırakmak. Bu tıpkı işyerinize ait tabelanın bakımsız kalması, eskimesi, üzerinde yazıların deforme olması gibidir. Bakımsız kalan web sitesini görenler bu işyerinin halen aktif olup olmadığından şüphe eder yada şu an için zayıflamış olduğunu düşünür. Asıl amacınız web sitesiyle az biri bilgi vermek ve temel olan iletişim bilgilerini paylaşmak ise bunu Facebook yada diğer sosyal paylaşım siteleriyle de yapabilirsiniz. Ama bir web sitesindeki amacınız reklam ise bunu çok ucuza sağlayabilirsiniz fakat daha fazla müşteri çekmek ise istediğiniz bunu bir önceki konuda belirttiğim gibi bloglarınız ile sağlayabilirsiniz. Web siteniz sizin tabelanızdır, reklam panonuzdur, duyurularınızı ve kampanyalarınızı buradan gerçekleştirebilirsiniz hatta online destek hizmetinizi de buradan sağlayabilirsiniz. Canlı video görüntü ile işletmenizin pazarlamasını sağlayabilirsiniz. Bakın gördünüz mü, bir web sitesi sadece ekranda gördüğünüz o sayfa değildir burayı hareketli sanal bir platform olarak kullanmak sizin elinizde. Tüketicilere kolaylık sağlayın yeter onlar size kolayca ulaşırlar. Sadece sıradan bir web sitesi olsaydı ve insanlara bu kadar imkanlar vermiş olmasaydınız boş bir arazi gibi görünecekti. Bugün ülkemizde o kadar çok web sitesi varki adeta bir web çöplüğü gibi. Ulaşılabilir olmanın sevincini yaşayamıyorum çünkü bir çoğu aktif kullanılamazken kullananlarında önemli bir kısmı yalan yanlış kullanıyorlar. Henüz KOBİ'ler internet ortamının önemini kavrayamamış durumlardalar. Zaten tüm anlattıklarımda onlara olabildiğince yol gösterebilmek Türkiye ve dünyadan örnekler sunarak daha somutlaştırmak. Eminim internetten meyvelerini toplamaya başlayan tüm yatırım ve reklam giderlerini de buraya harcayacaklardır. Dijitalin önemi hakkında geçenlerde http://www.iabturkiye.org/ adresinde okuduğum bir bültenden alıntı yapmak isterim, IAB Türkiye Genel Koordinatörü Aygen Tezcan da yaptığı sunumda yaptığı sunumda şu bilgileri verdi: “Dünya internet nüfusu şu an 3 milyar. Sadece Türkiye’de 29.3 milyon 12 yaş ve üstü internet kullanıcısı var bunların ve yarısı her gün online. 2013 yılında dünyada dijital reklam yatırımlarının toplamı 535,50 milyar dolar. ABD’de 171,01 milyar dolar, İngiltere’de 13,9 milyar Euro ve Almanya’da 16,49 milyar Euro. Türkiye’de ise dijital reklam yatırımlarına 1.17 milyar TL harcanıyor.” (www.iabturkiye.org 4 Aralık 2014 haber bülteni http://www.iabturkiye.org/sites/default/files/rekobi_iab_turkiye_bb_2014_4aralik.pdf) Hadi şimdiden kolay gelsin o halde 39 İşinize Yarayabilecek Sosyal Medya Yönetim Araçları Ücretsiz ve çok basit bir programdır.Sosyal ağlarda yapacağınız paylaşımları buradan yaparsanız eğer paylaşımın kimler tarafından yorumlandığını, RT edildiğini yani paylaşımlarınızın analizini çıkabiliyorsunuz. Üstelik shortlink özelliği ile https://bufferapp.com/ Ücretli ve ücretsiz sürümü vardır. Sizin ve rakiplerinizin sosyal medya raporunu çıkarır. Ayrıca sosyal ağlarında istatiki bilgileri paylaşılmaktadır. Markanız için sosyal medya raporlama aracıdır. www.socialbakers.com 40 Blog ya da web sitesine sahipseniz hiç şüphesiz bir Google Analytics programınız olmalı. Ücretsiz sunulan programda sitenizin sağlığını ve "tüm trafiği" detaylı şekilde görebiliyoruz. www.google.com/analytics/ Sosyal medya hesaplarınız hakkında çok güzel bilgiler elde edebileceğiniz ve mecralar hakkında infografik bilgilere ulaşabileceğiniz bir kaynak.Rakip analizi ve piyasa hakkında verilerde mevcut. Türkçedir. http://www.boomsocial.com/ 41 Sadece Twitter hesabınızda gerçekleşen anlık gelişmeleri buradan eş zamanlı olarak takip edebilirsiniz. https://tweetdeck.twitter.com/ Tüm sosyal medya hesaplarınızı yönetebileceğiniz çok güzel bir araç. Hesabınız ve paylaşımlarınız hakkında detaylı bilgi alabilirsiniz. Deneme ve ücretli sürümü mevcuttur. http://sproutsocial.com 42 Lokasyon bazlı atılan tweetleri harita üzerinden görmenizi sağlayan bir Tweeter izleme programdır. Ne kadar sağlıklıdır bilmem ama gösterdiği tweetler kadar gerçek bir program. Denemeye değer. http://onemilliontweetmap.com/ Çok güzel Twitter izleme aracıdır.Takipçileriniz etkileşimlerinizi bile izleyebiliyorsunuz. Kendi Twitter sayfanızı analiz edebiliyorsunuz, ayrıntılı grafik edebiliyorsunuz. Twitter için şiddetle öneririm http://www.socialbro.com/ 43 TEŞEKKÜRLER Bu kaynağı hazırlarken bilgi alış verişlerinde bulunduğum, araştırmalarıma katkılar da bulunan ve bana destek olan arkadaşlarıma ve emeği geçen herkese teşekkür ediyorum. 2011-2014 Markafoni Grup Pazarlama Direktörü Hakkı Arıkan Dijital Pazarlama ve İletişim Danışmanı Ömer Ertaş Dijital Pazarlama Danışmanı Onur Yılmaz MooF Digital Agency Yasin Kaplan 44 KAYNAKÇA 1= Scoble&Israel,Robert & Shel. Çıplak Sohbetler. İstanbul:Kapital Medya Hizmetleri A.Ş,2006. s.62 2= Scott,David Meerman. Gerçek-zamanlı pazarlama ve halkla ilişkiler. İstanbul:Kapital Medya Hizmetleri A.Ş,2011. s.143 3= Kotler,Philip. Kotler ve Pazarlama. İstanbul: Sistem Yayıncılık,2011. s.137 4= Kotler, Philip. Kotler ve Pazarlama. İstanbul: Sistem Yayıncılık,2011. s.139 5= Scott, David Meerman. Global Tezahürat. İstanbul: Kapital Medya Hizmetleri,2010. s.58 6=Kotler,Philip. Kotler ve Pazarlama. İstanbul:Sistem Yayıncılık ,2011. s.205 7= Scott, David Meerman. Global Tezahürat. İstanbul: Kapital Medya Hizmetleri,2010. s.18 Burada yazılan tüm yazılar Berat Balkı tarafından yazılmıştır. İzinsiz veya kaynak gösterilmeden kullanılması yasaktır. Kullanılan görseller ve bahsedilen olaylar örnek göstermek için kullanılmıştır.