ÇEVRECİ SİVİL TOPLUM KURULUŞLARI İÇİN
Transkript
ÇEVRECİ SİVİL TOPLUM KURULUŞLARI İÇİN
ÇEVRECİ SİVİL TOPLUM KURULUŞLARI İÇİN SAVUNUCULUK EL KİTABI dmkfimtevflnAet Kflninkruk der Ne deri an den Kıfrusst/ oj thc Kiıitydoıii oflheMetherMs S eae D£RvN£Çİ Çevreci Sivil Toplum Kuruluşları tçin İÇİNDEKİLER Savunuculuk El Kitabı ONSOZ 7 8 ÖZET Kasım 2010 9 GİRİŞ Bu yayın, Ege Derneği tarafından bastırılmıştır. Kaynak göstermek suretiyle alıntı yapılabilir. Eserin BÖLÜM I tamamını kullanmak için Ege Derneği'nin izni gerekmektedir. ÇEVRECİ SİVİL TOPLUM KURULUŞLARI SAVUNUCULUK KAPASİTESİ Ege Derneği 14 ANALİZ RAPORU Yüzbaşı Şerafettin Bey Cad. 1462 Sok. No:52 35220 Alsancak-İZMİR 1.1. Ege Bölgesi'nin Temel Çevre Problemleri 15 1.2. Egeli Çevreci Örgütlerin Sayısal Gelişimi 18 1.3. Egeli Çevreci Örgütlerin Niteliksel Sorunları 21 Tel-Faks. 0 232 463 54 32 www.egedernegi.org.tr 22 1.3.1. Altyapı Sorunları gultekin@egedernegi.org.tr 1.3.2. Gönüllülük, Nitelikli ve Yetkin İnsan Yayma Hazırlayan: Cem ALTIPARMAK Kaynağına Duyulan İhtiyaç 2il Kapak Grafiği: Tommy Thomdean, The Sinking, 2007 Baskı: Bilim Ofset Ltd. Şti. 0232.441 71 15 1.3.3. Kamu Kurumlarıyla İlişkiler 21 1.3.4. Örgütsel Süreklilik ve İstikrar 31 3 2 1.3.5. Örgütler Arası İlişkiler 1.3.6. Medyayla İlişkiler 1.4. Sonuç 33 36 37 11 3. Ne Zaman Harekete Geçilmelidir? 75 4. Sürecin İşlemesi Nasıl Sağlanacaktır? 75 5. Başvurduğumuzda Başımıza Ne Gelecek? 79 6. Hiçbir Şey Olmadı, Şimdi Ne olacak? 80 BÖLÜM II II) Yargıya Başvuru Yol Haritası ÇEVRE İHLALLARÎNE KARŞI SİVİL AKTİF HUKUKİ SAVUNUCULUK AĞI ATÖLYE ÇALIŞMASI 1. Davaya Hazırlik Aşaması 39 1 .Sorular-Cevaplar 39 2.Etkili Savunuculuk Örnekleri 47 3.Savunuculuk İletişim Ağı: www.egesav.org 71 HUKUKİ SAVUNUCULUK EL KİTABI 72 81 1.2. Mevzuat Taraması 82 1.3. Emsal Yargı Kararları 84 1.4. Davada Kullanılacak Belge ve cevaplandırmamız gereken temel sorular 73 1 .Şikayet Ettiğimiz-İstemediğimiz Şey Nedir? 73 84 1.5. Dava Dilekçesinin Hazırlanması 86 2. Dava Aşaması I) Yola çıkarken karşımıza çıkacak ve 81 1.1. Sürelere Riayet Bilgilerin Toplanması BÖLÜM III 81 89 2.1. İdari Davalar 89 2.2. Hukuk Davaları 90 2.3. Ceza Davaları/Şikayetler 90 2. Şikayet Konusu Durumdan Rahatsız Olanlar/ Menfaati Olanlar Kimlerdir? 4 74 ÖNSÖZ 3. Karar 3.1. Temyiz Bu proje, Ege Bölgesi'nde çevre alanında faaliyet gösteren sivil toplum kuruluşlarının hukuki savunuculuk 3.2. Uluslararası Yargı Yetkisine Sahip Merciler 3.2.1. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kapasitelerinin mütevazı bir katkı koymak amacıyla yürütülmüştür. Bu amaçla, bölgede çevre savunuculuğu yürüten sivil toplum kuruluşlarının savunuculuk yöntemlerinin neler olduğu, birbirleriyle, devlet 3.2.2. BM Ekonomik Sosyal ve güçlendirilmesine kurumlarıyla ve uluslararası aktörlerle olan ilişkilerinin ne durumda olduğu incelenmiştir. Kültürel Haklar Komitesi Proje, Hollanda Ankara Büyükelçiliği tarafından, 3.2.3. BM İnsan Hakları Komitesi MATRA-KAP Programı (Küçük Ölçekli Elçilik Projeleri Programı ) kapsamında, flnansal olarak desteklenmiştir. Ege Derneği, hem desteklerinden, hem de değerli zamanlarından vakit ayırarak ekibimizle bire bir görüşme yapmalarından, bilgi ve belgelerini paylaşmalarından (Hürü, tüm kişi ve kuruluşlara teşekkürlerini sunar. Mu çalışma kapsamında ortaya çıkan yazı ve görüşler, herhangi bir kişi ya da kurumun resmi görüşü olmayıp, Kiıılecc proje ekibini bağlamaktadır. 7 Çalışmanın sonuçlarının sadece Ege Bölgesi'nde yer alan ÖZET çevreci örgütler için değil, Türkiye genelindeki çevreci Bu proje, Türkiye'de çevresel konularda ilginin hareket için de yol gösterici olması umut edilmektedir. yoğunlaştığı ve farklı savunuculuk pratiklerinin yaşandığı bir dönemde, Ege bölgesi'nde faaliyet gösteren çevreci örgütlerin savunuculuk algısının ve bu algıya etki eden faktörlerin, örgütlerin çevre savunuculuğu mücadelesinde izlediği yol ve yöntemlerin güncel bir fotoğrafım çekmeyi amaçlamıştır. GİRİŞ Türkiye'de çevre ihlâllerine karşı hukukun etkili bir savunuculuk yöntemi olarak kullanılmaya başlanması, daha doğru bir tespitle bu yöntemin kamuoyunda görünür Proje kapsamında, ilk adım olarak, Ege Bölgesi'ndeki hale gelmesi, 1990'lı yıllara denk düşmektedir. çevreci örgütlerin hukuki savunuculuk kapasitesinin bir analizi yapılmış, akabinde, bu analiz üzerinden hareket 1990'lı edilerek, bölgedeki politikalarının çevreci örgütler, hukukçular ve yıllarla birlikte bir Türkiye, yansıması küresel eneıji nükleer eneıji olarak akademisyenlerle bir araya gelinmiş ve çevre ihlallerine tartışmalarıyla, Mersin Akkuyu'da yapılacak karşı etkili bir savunuculuk politikası ve sivil, aktif, santralin ihale edilmesinin ardından tanıştı. Yine bu hukuki yıllarda bir savunuculuk ağı yaratmanın yollarının tartışıldığı bir atölye çalışması gerçekleştirilmiştir. ağı kurulması ve çevreci örgütler için savuculuk el kitabı yayınlanması faaliyetleri oluşturmuştur. Kemerköy (Gökova), eden uygulamalarına ve karşı açılan davalar; .siyanürlü altın aramaya karşı çıkan Bergamalı köylülerin Avrupa İnsan •savunuculuk Haklan mücadelesi, Mahkemesi'ne 1990'lı oturan davalardan bir kaçı oldu. 8 Yeniköy Yatağan termik santrallerinin çevresel etki ve tahribatı gözardı Çalışmaların son ayağım, ortak bir savunuculuk iletişim Muğla nükleer 11 yıllarda taşman gündeme Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi gibi uluslararası Somut ihlalin ortaya çıkmasıyla bir araya gelen, dava Türkiye açan veya açılan davaya taraf olup, uzun yıllar süren dava aleyhindeki vermiş olduğu, özellikle sağlıklı bir çevrede sürecinde, davaya ve ihlale ilgisini yitiren kamuoyu- yaşama hakkının ihlali ve adil yargılanma hakkının ihlali hukukçu-çevre örgütü birliktelikleri yaşanıyor. nitelikli mahkemelerin bu gibi davalarda gibi hak ihlâli kararları basm ve kamuoyunda yankı buldu ve çevre ihlâllerine karşı hukuk ve dava yolunun bir savunuculuk yöntemi olarak gelişmesine katkı sağladı. Türkiye'de kurulan kimi ulusal ya da bölgesel çevre platformları, yayınlamış oldukları açıklamalarda ya da görev tanımlarında hukuki mücadeleye atıf yapsalar da bu platformlar dâhilinde süreklilik kazanmış bir hukuki Bununla birlikte, Türkiye'de çevre alanında faaliyet danışmanlık ve aktif savunuculuk ağı, çevre ihlallerine gösteren yönelik örgütlerin, hukuku aktif bir savunuculuk Türkiye'de yürütülen hukuki mücadeleyi, yöntemi olarak kullanma girişimlerinin belirli bir sistem savunuculuk araç ve yöntemlerim, yaşanılan deneyimi bir ve örgütlerin araya toplayabilecek ve ihtiyaç duyan çevreci örgütlere savunuculuk aktaracak ortak bir bilgi havuzu, bir sanal kütüphane işbirliği çoğunun içinde çevre yürüdüğünü, ihlallerine çevreci yönelik bir stratejisi geliştirdiklerini söylemek, ne yazık ki mümkün değil. Bugün itibariyle Türkiye'de çevre ihlâllerine yönelik dava süreçleri, ağırlıklı olarak kimi hukukçuların, baro, çevre, şehir bölge planlama, ziraat gibi meslek odalarının ve kimi yerel çevreci örgütlerin işbirliğinde yürüyor gözükse de süreç, hukuki sürdürülebilir bir sivil savunuculuk benimsemesine çevrilemiyor. 10 mücadelenin yöntemi olarak kurulamamış durumda. Yukarıdaki açıklanan sorunları dikkate alan çalışma, çevre ihlallerine karşı çıkan savunuculuk çabalarım birleştirmeyi ve ortak bir savunuculuk ağı yaratmayı, kamuoyunun çevresel meselelere karşı dikkatini çekmeyi ve bu sayede sağlıklı bir çevrede yaşama hakkı ile insan luık ve özgürlükleri arasındaki temel ilişkiyi görünür kılmayı amaçlamaktadır. 11 sağlıklı bir çevrede yaşama hakkı tehlikeye girmiştir. Bu Neden Ege Bölgesi ? : olumsuz durum, Türkiye nüfusunun 1/8'ine sahip olan ve Ege Bölgesi, zenginliklerinin tarım, bir turizm, arada arkeoloji bulunduğu ve bir yeraltı bölgedir. Geçmiş medeniyetlerin Önemli eserlerine ev sahipliği yapmaktadır. Yılda 8 ay denize girmeye imkân veren iklimi, doğal sahilleri ve koyları, yat limanları ile ciddi bir uluslararası turistik cazibe merkezi olmaktadır. bu nüfusun %62' sinin şehirlerde yaşadığı Ege Bölgesi'nde, kent merkezli çevreci örgütlerin kurulması sürecini de hızlandırmıştir. Yine bu süreç içerisinde, Ege Bölgesi'nde kamu otoritelerinin ve kimi sektör temsilcilerinin çevre açısından tehdit yaratan, hukuka aykırı uygulamaları, çevre hukukunda çalışma yürütmüş Küçük-Büyük hukukçuların, hak savunucularının ve çevreci örgütlerin Menderes Nehirleri ve Dalaman Çayı gibi Türkiye'nin ortaklığında dava konusu yapılmış, dava süreçleri Avrupa önemli İnsan Haklan Mahkemesi'ne kadar uzamıştır. Bunların yanında, Gediz, su havzalarına Bakırçay, sahiptir. Havzalardaki tarım faaliyetleri önemli yer tutmakta ve tarımsal endüstri bu havzaların çevresinde konuşlanmaktadır. Aynı şekilde Bölge, zengin linyit kömürü, demir, bor, cıva, krom, manganez, altın gibi kaynaklarına sahiptir. Bu gelişmeler, Ege Bölgesi'ni çevre ihlalleri ile hukukun kesiştiği önemli bir bölge haline getirmiştir. Bu bölgede ortaya çıkan, hukuku bir çevre savunuculuğu haline getiren pratik, diğer bölgeler için de bir örnek teşkil Yukarıda anılan bu dört ana sektör (tarım, turizm, etmektedir. Bölgedeki bu pratik, yürütülecek çalışmadan arkeoloji ve yeraltı kaynakları), bir yandan bölge için amaçlanan gelir ve istihdam üretirken, diğer yandan bölgenin çevre kurulmasını kolaylaştıracağı gibi, bu ağın yaratacağı kaynakları ve ekolojik sistemleri üzerinde ciddi baskılar sonuçlar, oluşturmaktadır. lığlarının kurulmasına öncülük edebilecektir. Kamu otoritelerinin bölgenin çevre de hatalı kaynakları 12 kararları tahrip olmuş, sivil, aktif, hukuki, Türkiye'de benzer sonucunda, insanların 13 savunuculuk nitelikli ağımn savunuculuk Siyasi politikaları yönlendirme gücü/lobi faaliyetleri, BÖLÜM I medya kullanımı, yerel, ulusal ve uluslararası işbirlikleri Çevreci Sivil Toplum Kuruluşları geliştirme kabiliyetleri, kampanyalar, proje yürütme ve Savunuculuk Kapasitesi sair savunuculuk araçlarıyla olan ilişikleri dikkate alınmıştır. Analiz Raporu Rapor, Eğe Bölgesi'ndeki savunuculuk engellerin faaliyetleri ve bu çevreci örgütlerin geliştirmelerinin alandaki ihtiyaçların etkili önündeki tespitini amaçlamaktadır. 1.1.Ege Bölgesi'nin Temel Çevre Problemleri Ege Bölgesi'nin temel çevre sorunlarım havza bazlı çevre sorunları olarak nitelemek mümkündür. Rapor, Ege Bölgesi'ndeki 9 şehirde (İzmir, Denizli, Manisa, Aydın, Muğla, Uşak, Afyon, Kütahya, Balıkesir) çevre hukuku alanında çalışmalar yürütmüş, hukuki süreçlerde yer almış hukukçularla, akademisyenlerle, Türkiye'nin büyüklükleri ve çevresine olan etkileri açısından ilk sıralarda gelen ve hayati öıleme sahip iki havzası: Gediz ve büyük Menderes havzaları, Ege Bölgesi'ne bulunmaktadır. barolar gibi hukuk örgütleri ve çevre alamnda faaliyet Büyük Menderes Havzası, yaklaşık 25.000 km2' lik gösteren örgütlerle yapılan 50 derinlemesine görüşme alam ile ülke yüzölçümünün % 3.2'sini oluşturmaktadır. sonucunda hazırlanmıştır. 584 km. uzunluğundaki Büyük Menderes Havzası'nda 3 Çevreci örgütlerin savunuculuk kapasiteleri araştırılırken, sadece hukuki savunuculuk yönü ele alınmamış, bunun yanında, çevre politikalarını etkilemeye yönelik diğer savunuculuk yöntemlerini kullanıp kullanmadıkları da ¡1 merkezi tamamen (Uşak, Denizli, Aydın) iki il kısmen (Afyon ve Muğla) yer almakta; 57 ilçe, 165 Belediye ve 1155 köy yerleşmesinde, yaklaşık 2.5 milyon nüfus barınmaktadır. araştırılmıştır. 14 11 Büyük Menderes Havzası'mn 2/3'si ( 19.846 km 2 ), 1. Yerleşim Aydın il sınırlan içinde kalır. Aydın İli, merkez dahil 17 sular; yerlerinden kaynaklanan evsel atık ilçe, 489 köy ve 54 belediye ile yerleşim alanlan daha 2. Sanayi kuruluşlarından kaynaklanan endüstriyel çok Büyük Menderes doğrultusunda Nehri'nin 10 km2'lik bir kuzey alana ve güney yayılmıştır.Bu özelliği ile Aydın, havzadaki problemlerden hem en çok etkilenen, hem de havzayı en çok etkileyen atık sular; 3. Aşırı, zamansız ve yanlış gübre-pestisit kullanımı. il konumundadır. Görüleceği Gediz Nehri, 400 km uzunlukta olup, havzaya adım veren, en büyük su kaynağıdır. Toplama havzası, 17.220 knr olarak hesaplanmıştır. Gediz Havzası, Manisa, üzere, analiz raporu çalışması için görüşmelerin yapıldığı 9 ilin 8'i, bu iki havza sınırları içinde yer almaktadır ve bu özelliği ile havzalar, bölgedeki çevre ihlallerinin ve çevre savunuculuğunun İzmir, Kütahya ve Uşak olmak üzere 4 ilin ve toplam 21 ana karakterini belirlemektedir. ilçenin bölümlerini içine alır. Neredeyse tüm Manisa ili havza içinde yer almaktadır ve ayrıca nüfus ve sosyo- Bu iki havzamn yarattığı kronik çevre sorunlannm ekonomik faaliyetler açısından bu il, havza için çok yanında, yine Ege'nin bir turizm bölgesi olmasının önemlidir. getirdiği ve kronikleşmiş bir hale gelen bir diğer sorun: Gediz ve Büyük Menderes havzalarmdaki illerin havza Turizmin getirdiği rantın büyüklüğü ve bunun yol açtığı su kaynaklarındaki kirlenmeye etkileri, illerdeki yerleşim yapılaşma eğilimlerinin tarımsal ve ormanlık alanlarda, yerlerinin büyüklüklerine, tarımsal, endüstriyel, ticari ve Niıhil alanlarında yarattığı baskı, çarpık yapılaşma, tarım turistik faaliyetlerin nitelik ve yoğunluğuna göre değişim ıı m/ilerinin elden çıkması, koyların ve ormanlık alanların göstermekle birlikte, havzada yaşanan kirlenmeyi üç yıışııdığı geri dönülmez tahribatlardır. temel başlık altında toplamak mümkündür: 16 17 Bunların yanında özellikle Balıkesir'in (Edremit-Kazdağlan-Çanakkale hattı) kıyı uzun hattını Yapılan çalışma sonucunda elde edilen sonuçlar, çevreci süredir örgütlerin son yıllardaki sayısal yükselişinin gerçekte bir meşgul eden maden arama faaliyetleri, Yine Muğla'nın karşılığının sahil bandında, özellikle Marmaris civarındaki maden toplum kuruluşları hakkında veri tabanına sahip olan arama faaliyetleri ve Köyceğiz Yuvarlakçay'da başlayan kurumların istatistiklerinde yer alan hidroelektrik santral (HES) inşaatı, Manisa'nın Turgutlu örgütün, bu çalışma yürütüldüğü tarihte ya sivil toplum İlçesi'nde Çal Dağı mevkiinde başlayan maden arama hayatından çekilmiş olduğu ya da aktif olarak herhangi faaliyetleri ile Aydın'm Kuşadası İlçesi Kirazlı Köyü bir çevre savunuculuğu faaliyeti yürütmediği civarında edilmiştir. başlayan maden arama faaliyetleri, son bulunmadığım ortaya çıkarmıştır. Sivil birçok çevreci tespit dönemde Ege Bölgesi'nde ortaya çıkan ve belirli bir çevreci reaksiyona yol açan çevre sorunları arasında Örnek vermek gerekirse, Afyon ve Kütahya illerinde yapmış olduğumuz araştırmalar, sayılabilir. dernekler müdürlüğü veri tabanlarında "çevre derneği" olarak yer alan ya da isimlerinde 1.2. Egeli Çevreci Örgütlerin Sayısal Gelişimi "çevre" kelimesi bulunan sivil toplum yapılarının çevre savunuculuğu temelli herhangi bir Analiz raporu çalışmasının bir bölümünü, çevreci örgütlere ilişkin niceliksel verilerin sahadaki karşılığının araştırılması oluşturmuştur. Bu amaçla, son dönemlerde çevreci örgütlerin sayısındaki hızlı artışa işaret eden bazı akademik araştırmalardan elde edilen veriler faaliyetinin bulunmadığım ortaya çıkarmıştır. Bu tür yapıların tamamının hayırseverlik, yapma-yaşatma- Uüzelleştirme faaliyeti temelli sivil toplum kuruluşları oldukları tespit edilmiştir. ile Dernekler Dairesi Başkanlığı, STGM gibi sivil toplum Aynı şekilde, yukarıdaki başlıkta ifade edildiği üzere, örgütlerine ait veri tabanlarına sahip olan kurumların Müyük Menderes Havzası'nm üçte ikisini il sınırlan çevreci örgütlere ilişkin sayısal istatistiklerinin İçimle Bölgesi'ndeki karşılığı araştırılmıştır. 18 Ege barındıran ve bu özelliği ile havzadaki pıohlemlcrden hem en çok etkilenen, hem de havzayı en 19 çok etkileyen il konumundaki Aydın kent merkezinde 11 Özet olarak, Ege'deki çevreci örgütlenmelerin sayısında, aktif olarak faaliyet gösteren tek bir çevre derneği geçmiş on yıllık süreye göre gözle görülür bir artış bulunmamaktadır. Aydm'da etkili çevre savunuculuğu olduğu kabul edilmekle birlikte, sayısal artışın aynı yürütme potansiyeline sahip iki çevre derneğinden birisi oranda bir köy derneğidir. Diğeri ise Aydın'm turizm ilçesi görülmüştür. Kaldı ki sayısal istatistiklere kendine yer Kuşadası'nda faaliyet göstermektedir. bulan birçok çevreci sivil toplum örgütünün, geçen süre Aydın'dan sonra Büyük Menderes Havzası' için önem taşıyan diğer kent Denizli'de ise havza kaynaklı çevre sorunlarıyla ilgilenen tek sivil toplum kuruluşu, öncelikli hedefini ağaçlandırma ve erozyonla mücadele olarak niteliksel bir canlanmaya yol açmadığı içinde sivil toplum sahnesinden tamamen çekildikleri ya da işlevlerini ciddi ölçüde yitirdikleri de ayrı bir gerçek olarak karşımızda durmaktadır. 1.3. Egeli Çevreci Örgütlerin Niteliksel Sorunları belirlemiş bir vakıftır. Proje, çalışma alanı olarak kendisini Ege Bölgesi'ndeki Benzer de çevreci örgütler ile sınırlamış olduğu için, kullanılan dil yaşanmaktadır. Havza illerinde -İzmir istisna olmak ve çıkarımlar ağırlıklı olarak Ege Bölgesi'ne ve çevreci kaydıyla- savunuculuk temelli faaliyet gösteren çevreci örgütlere sivil toplum kuruluşları sayısı oldukça azdır. örgütlerindeki nitelik sorunu sadece çevreci örgütlerin Genel durum, bir Gediz Havzası'na değerlendirme yapmak dahil illerde gerekirse; Ege Bölgesi'nde çevre savunuculuğu yürüten sivil toplum örgütleri, ekseriyetle Ege sahil bandında yer almaktadır yöneliktir. Bununla birlikte, sivil toplum sorunu değildir. Bu çalışma ışığında ortaya çıkan sonuçlarm diğer sivil toplum örgütleri için de bir anlam luşıdığmı söylemek yanlış olmasa gerekir. ve sayısal olarak da başta İzmir olmak üzere, Bodrum, Çevreci örgütlerin en çarpıcı sorunu niceliksel artış ile Marmaris, Ayvalık, Edremit gibi sahil yerleşimlerinde urımtılı bir niteliksel gelişim gösterememesidir. Başka bir yoğunlaştığını söylemek mümkündür. ılcyişle yaşanan niceliksel canlanmaya karşm çevreci 21 örgütlerin siyasi karar alma süreçlerinde etkili Ekonomik sorunların ciddi problemlere yol açtığı bir olamadıklarını ve önemli kurumsal, yapisal, ideolojik diğer alan, hukuki savunuculuk alanında ortaya sorunlara sahip olduklarını görmekteyiz. çıkmaktadır. Çevre örgütleri tarafından açılan ya da müdahil olunan davaların neredeyse tamamını, çevre Çevreci örgütlerin yaşadığı sorunlar kısaca altı ana başlık altında toplanabilir: ihlaline yol açan bir işlemin durdurulmasına ve iptaline yönelik olarak açılan idari davalar oluşturmaktadır. 1.3.1. Altyapı Sorunları: Çevreci örgütlerin karşı karşıya olduğu en büyük sorunların başında ekonomik yetersizlik ve kaynak yaratmakta yaşanan güçlük gelmektedir. Bu tür davalar, süre yönünden ciddi takip gerektiren davalardır. Süresi içinde mahkemece yapılmasına karar verilen bir işin yerine getirilmemesi, kaçırılmış ve sabit ofis giderlerini karşılamaya yetecek bir parasal açmaktadır. Bu süreli işlerin en önemlileri de ihlale yol kaynağa açan işlemin tespitini amaçlayan keşif ve kullanımlarına yoksutidur. olmadıklarından özgülenmiş Birçoğunun ötürü, bağımsız adres ve bir kendi ofisten iletişim de davaların sürenin Ege Bölgesi'ndeki çevreci örgütlerin bir çoğu, aylık kira sahip olması, yani kaybedilmesine yol bilirkişi incelemeleridir. bilgileri Kimi davanın Özelliği gereği bu masraflar, davayı açan kurucuların iş ya da ev adresleridir. Toplantılar, kafelerde ve yeterli ekonomik kaynağa sahip olmayan çevreci ya da üyelerin evlerinde yapılmak zorunda kalınmaktadır. Örgütlerin Bu durum, aynı amanda örgütlerin altından kalamayacağı bir yük ortaya kurumsallaşma çıkarmaktadır. düzeyine ve kurumsal kültürün gelişmesine olumsuz etki etmektedir. Bu olumsuzluğun en net ifadesi, kendisini Hu masrafları süresi içinde karşılamayan çevreci Örgütler, örgütün açılan davaların sonuçsuz kalmasına yol açarak, hukuki yazılı dokümantasyon kültürünün ve gelişmemesinde, raporlamanın arşiv, eksikliklerinde •ıııvunuculuk alanında başarısız olmaktadırlar. göstermektedir. 22 23 Yapılan görüşmelerde, kaynak yaratmadaki çevreci birinci örgütlerin çoğunun 11 Dava beraatle sonuçlanmış ve aradan 8 yıl geçmiş olsa da araçlarının gönüllü yaratmış olduğu travma, çevreci örgütlerde etkisini halen yardımlardan oluştuğu tespit edilmiştir. Bu yardımların ise hem zaman hem de miktar açısmdaıı bir süreklilik ve sürdürülebilirlik arz etmemesi ciddi problem olarak ortaya çıkmaktadır. göstermektedir. Foncu kuruluşlardan fon kabul etmemenin bir diğer ağırlıklı gerekçesi, Ege bölgesi'nde yükselişe geçen ulusalcı çevre muhalefetin, bölgede yürütülen Alternatif kaynak yaratma yöntemleri ve özellikle foncu mücadelesine yönelik algıyı ve stratejiyi de etkilemiş kuruluşlardan fon kullanımı konusunda olmasıdır. Buna ilişkin detaylı açıklama aşağıda kamu çekingenlik, Egeli çevreci örgütlerin temel karakteristiği olarak ortaya çıkmaktadır. 1.3.2. Gönüllülük, Nitelikli ve Yetkin İnsan Bu çekingenliğin dile getirilen gerekçeleri Bergama'da köylülerin kurumlarıyla olan ilişkiler bahsinde ele alınacaktır. siyanürle aslında bir arasında, Duyulan İhtiyaç: Yapılan Kaynağına görüşmelerde, çevreci altın aranmasına direnen örgütlerin kendilerinin güçlü yanlarını tanımlarken en Alman komplosuna kurman çok ""gönüllülük" yapması çıkarları için, "çevre koruması" altında, Heinrich Böll, çalışma kültüründe belirli bir sorumluluk sınırını ifade Friedrich Ebert, Konrad Adeauner Vakfı gibi vakıflar etmekten uzak oluşu ve bunun bir sonucu olarak üyelerin aracılığı ile kullandığı ve yılında, köylüler, köylerin avukatları, 2002 köylülerin gönüllülerin kavramının dikkat çckiciyse dayanılarak, "gönüllülük" vurgu gittikleri, Almanya'nın bu köylüleri kendi ekonomik iddiasına de üzerine "sorumluluk" muğlaklığı, eksikliği, çevreci Örgütlenmelerin önemli sorunları arasında gelmektedir. mücadelesini destekleyen aktivistler ve vakıf temsilcileri (,'cvrc mücadelesinin sadece gönüllülük esasına aleyhinde dönemin devlet güvenlik mahkemesinde açılan casusluk davası yer almaktadır. ılııyıındmlması, bir süre sonra gönüllüden beklentinin nftıılmasına ve gönüllü üzerine aşırı yük binmesine yol 25 açmakta, bu durumda zaman içerisinde gönüllü kişinin ve ortaya şirket mantığı ile işleyen farklı bir maddi ve manevi olarak yıpranmasına ve mücadeleden çevreci örgüt tipi çıktığı yargısına dayanmaktadır. kopmasına yol açmaktadır. 2) Profesyonel kadroların yönetici elite dönüşmesi Yapılan görüşmelerde, bir taraftan nitelik sahibi yetkin riski: Yapılan görüşmelerde, profesyonelleşmeye bir kadroya ve profesyonel çalışanlara duyulan ihtiyaç dair kaygılar içinde ağırlıkla dile getirilen bir sıklıkla dile getirilmiş, diğer yandan, gereğinden fazla diğer husus, "elitizm " kaygısıdır. profesyonelleşme eğilimlerinden duyulan kaygı aynı sıklıkla vurgulanmıştır. Çevre örgütlerinde istihdam edilen profesyonel/ yan profesyonel kadroların, zaman içerisinde, Gereğinden fazla profesyonelleşmeden duyulan kaygı iki çevre mücadelesinin ürettiği bilgi ve tecrübeyi noktada tezahür etmektedir: kendilerinde toplandıkları, bilgi üzerindeki hâkimiyet kurduklart ve bu sayede gönüllüler ve 1) Çevre örgütlerinin ticari yapılara dönüşme eğilimi: Bu eleştiri, ağırlıklı olarak fon kullanan çevre örgütlerine yönelik bir eleştiri olarak ortaya çıkmaktadır. Fon sağlayarak savunuculuk üyelerle olan ilişkilerinde, bilgiye sahip olmanın yarattığı hiyerarşinin dönüştükleri üreticisi yargısı, elit bir ağırlıklı sımfa olarak vurgulanmıştır. çalışması yürüten tüm çevre örgütlerini kapsayan genel bir itham olarak ortaya çıkmasa da üzerinde 1.3.3. Kamu Kurumlarıyla durulmayı gerektiren bir olgu olduğu açıktır. Bu devlet kurumlan ile yaşadıkları ilişki, çevreciler için en eleştiri, fona bağlı olarak çalışma yürüten kimi «orunlu alam örgütlerin zamanla sadece fon alabilmek için lopluma karşı takındığı şüpheci ve önemsizleştirici tavır, proje dcvlet-sivil toplum ilişkisinin karşıtlık ve karşılıklı inkâr üreten yapılar haline geldiği, çevre mücadelesinin gerçek sorunlarından uzaklaştığı 27 İlişkiler: Çevreci örgütlerin oluşturmaktadır. Devletin II/,erinden inşa edilmesine yol açmaktadır. 11 halen sivil Bu tavrın çevre savunuculuğu üzerindeki en somut örneği Görüleceği gibi çevre örgütleri ile devlet arasındaki ilişki oldukça yakın bir tarihte, Trabzon Kültür ve Tabiat en çatışmalı günlerini yaşamaktadır. Varlıkları Koruma Bölge Kurulu'mm Rize'nin İkizdere Vadisi'ni doğal Sit alam olarak ilan etmesinin ardından Bu kırılmanın yanında, özellikle Ege Bölgesi'nde çevreci faaliyetler yürüten sivil toplum örgütlerinin savunuculuk yaşanmıştır. stratejilerini etkileyen bir diğer olgu, Ege Bölgesi'nde İkizdere Vadisi'nde bundan sonra herhangi bir HES yükselen ulusalcı ideolojik hattın çevre mücadelesini de inşaatının yapılamayacağı karar belirleme anlamına gelen bu sonrası Çevre ve Onnan Bakam, HES karşıtlarının gücüdür. "çağdaşlık-gericilik" Kendisini "laik-anti karşıtlığı üzerinden tanımlayan ve Türkiye'nin enerjide dışa bağımlılığım sürdürmek isteyen mevcut siyasal iktidara karşı "ikinci kurtuluş 'enerji lobilerinin etkisi altında hareket ettiklerini, eneıjı retoriği üzerinden hareket eden ulusalcı pastasından pay almak isteyenlerden laik", savaşı" muhalefetin maddi destek Ege'de güçlü olması, bu bölgedeki çevre mücadelesi aldığım, onların piyonu olduğunu iddia etmiş, "Bütün pratiğini de etkilemiş, farklı bir düzlemde üretilen çevreci çevreci gruplar aynı görüşleri paylaşmıyor. Ülkesini "vatanseverlik-vatan seven, dışa bağımlılığın isteyen, mücadelede egemen olmasına yol açmıştır. Bu ideolojik vatansever çevreciler de var" diyerek, HES'lere karşı yuklaşım, bölgedeki çevre savunuculuğunun içe kapalı, çıkan çevreci grupları adeta vatan hainliği ile itham çok ortaklılığa ve özellikle uluslararası ittifaklara izin etmiştir. vermeyen, tutucu bir savunuculuk haline dönüşme riskini enerjide azalmasını hainliği" söyleminin doğurmuştur. Bu iddialara çevreci örgütlerden verilen cevap da aynı setlikte olmuş; Bakan, uluslararası eneıji sektörünün IMUÜn bunlara ek olarak, devletin sivil topluma standart taşeronu haline gelmekle, HES şirketlerinin hamiliğini Mr yaklaşımının olmaması, ya da başka bir ifade ile sivil yapmakla suçlanmıştır. loplıım konusunda bir norm oluşturmuş olmaması da 28 kay 11 uygulamaları beraberinde getirmektedir. 29 Devletin bir kara listesi olduğu, bazı çevre örgütleri ile dikkate daha yakın savunuculuk yöntemidir. yakın ilişki kurduğu, kendi politikalarına daha örgütlerle çalışmayı tercih ettiği, görüşmelerde sıklıkla dile getirilen yargılardır. Ayııı şekilde, devlet ile alındığında, daha Sivil toplum jargonunda sonuç alınabilir "lobicilik faaliyeti" bir olarak adlandırılan bu savunuculuk yönteminin Egeli çevreci çevre örgütünün daha en başta yanlış kurdukları karşıtlıkörgütler içinde yaygın olarak kullanılmadığı, yapılan karşı olma ilişkisi, çevre örgütünün de savunuculuk görüşmelerde ifade edilmiştir. alanım sınırlamakta, çevre örgütünün devlet ile olan ilişkisini, devletçe alınmış kararların iptalini sağlamak 1.3.4. için dava açmaktan dahilinde yapılan görüşmelerde çevreci örgütlerde bir ibaret bir savunuculuk hattına geriletmektedir. diğer Oysa çevre alanındaki devlet politikalarını daha en başta çevreci sonuçlar yaratma yönünde etkilemeyi amaçlayan ve bu sebeple kamu aktörlerini, parlamento üyelerini ve siyasi partileri yakın takibe alan, farklı çözüm önerileri getiren, mevzuatı çevreci bir bakış açısıyla değiştirmeye yönelik alternatif yasa teklifleri sunan, bu amaçla kanun koyucular üzerinde kamuoyu baskısı yaratan bir çevre savunuculuğu hattı; yıllar süren dava süreçleri ve bu Örgütsel sorun Süreklilik alanının, ve İstikrar: süreklilik ve Araştırma istikrar olduğu görülmektedir. Süreklilik ve istikrardaki problemler hem kurumsal, hem de üye/gönüllü temelinde ortaya çıkmaktadır. Çalışmanın başında da ifade edildiği gibi çevreci örgütlerin kurumsal süreklilikleri oldukça düşüktür. Dernekler Dairesi Başkanlığı verilerine göre Ege Bölgesi'nde faaliyete geçen çevreci örgütlerin %68'i ilk 2 yıl içinde kapanmakta ya da işlevlerini ciddi bir şekilde yitirmektedir. esnada geçen süre içerisinde çevresel tahribatın geri Süreklilik ve istikrarın problemli olduğu bir diğer alan da dönülemez noktaya gelmesi, davalann kazanılmasına üye/gönüllü alanıdır. Çevreci örgütlerin üye/gönüllü sayı rağmen vc ilişkilerinde belirli bir istikrar kararın uygulanmasında yaşanan zorluklar bulunmamaktadır. Çevreci örgütler, üye/gönüllü sirkülâsyonunun yoğun 30 31 yaşandığı sivil toplum örgütlerinin başında gelmektedir. Bunun nedeni olarak, çevreci örgütlenmelerin genellikle bir "tepki örgütlenmesi" ve sonuç yönelimli stratejik planlama yerine gündelik, dar ve kısa vadeli politikalara öncelik veren çevre örgütleri,geçen süreçte üyelerinin ilgisini kaybetmektedir olduklarına vurgu yapılmıştır. Ağırlıklı görüşe göre, çevreci hareketler, ekseriyetle üyelerin/gönüllülerin yerleşim bölgelerinde ortaya çıkan bir çevre ihlaline tepki gösterme amacıyla kurulmakta, geçen süre içinde, üye/gönüllü kitlesinin iyi organize edilmemesi, yönlendirilmemesi gibi nedenlerle, ihlale Buna ek olarak, gereğinden fazla profesyonelliğin yarattığı hiyerarşi ve elitizmin, üye ve gönüllülerin örgüte küsme riskini doğurması, üyeler ve gönüllüler açısından istikrarsızlık ve sivil toplum örgütünden kopuşun bir diğer nedeni olarak gösterilmiştir. yönelik üye/gönüllü ilgisi sönmekte, bu durum ihlalle Yine, örgüt içi kişisel çatışmalar ve anlaşmazlıklar, mücadele etmek iddiasıyla yola çıkmış yapımn içinin iletişim aksaklıkları, politik müdahaleler gibi örgüt içi boşalmasına yol açmaktadır.Politika üretmede ve pratikte deneyim kazanan eski üye ve gönüllülerin, yeni üye ve sorunlar, birliktelik ve üretkenlik önünde önemli engeller olarak ifade edilmiştir. gönüllülere deneyimlerini aktarabileceği bir devamlılığın yaratılamaması da doğurduğu diğer bir üye/gönüllü olumsuz sirkülâsyonunun sonuç olarak dile 1.3.5. Örgütler Arası İlişkiler: Yapılan görüşmelerde, çevre örgütleri arası etkileşimin zayıflığı önemli bir diğer sorun getirilmiştir. olarak karşımıza çıkmaktadır. Yapılan görüşmelerde, Ege Bölgesi'nde somut bir Çevre ihlali Benzer şekilde, savunuculuk çevreci örgütlerin uzun erimli bir stratejilerinin olmayışı da istikrar ve çerçevesinde çeşitli çevreci örgütlerin bir araya gelmeleriyle oluşan birçok platformun varlığı tespit süreklilik önündeki önemli engellerden biri olarak dile edilse getirilmiştir. Üyelerinin/gönüllülerinin aktif olarak içinde savunuculuğuna kümülatif katkısı, kendi bilişenlerinin yer sayısal alacağı bir stratejik plana ve savunuculuk de, ne yazık çoğunluğu ki ile platformların doğru perspektifine sahip olmayan, uzun vadeli amaçlar gütmek 32 bu 33 orantılı çevre olarak artmamaktadır. Bu durumun birinci nedeni olarak, yurt dışındaki çevreci örgütlerle işbirliği ya da ortaklığı platform bileşenlerini oluşturan çevreci örgütlerin bir bulunmamaktadır. çoğunun zaten güçlü yapılar olmaması, zikredilmiştir. Yapılan görüşmelerde, bölgedeki çevre ihlallerine yol Platformun iş yükünü paylaşmada bileşenlerin eşit sorumluluk almaması, bu işlerin yürütülmesinin görece diğerlerinden daha güçlü örgütlerin üzerine kalması, bu örgütlerin üzerindeki iş yükünü sürdürülebilir olmaktan çıkaran ve kaçınılmaz olarak platformun verimliliğini açan aktörlerin başında çok uluslu madencilik ya da enerji şirketleri sayılmıştır. Bölge'nin çevresel kaynaklarına uluslararası bir saldırı olduğunu düşünen Egeli çevrecilerin bu saldırıya karşı yine uluslararası bir dayanışma ve evrensel bir çevre savunuculuğu hattı geliştirme konusunda somut bir projeleri olmadığı da dile düşüren bir neden olarak sayılmıştır. getirilen görüşler arasındadır. Çevreci platformların etkili savunuculuk yapmaları önündeki diğer engeller; platformların zaman içinde bürokratik yapılara dönüşmeisi, karar almada zorluk ve hantallık, platform bileşenleri örgütler arasında politika geliştirme ve uygulama konusundaki uyumsuzluk ve fikir aykırılıkları olarak sayılmıştır. Çevreci örgütlerin uluslararası çevreci örgütlerle işbirliğinden uzak kalmalarının sebeplerinden biri olarak, daha önce yukarıda da bahsedilen, Ege'de güçlenen ulusalcı muhalefetin bölgedeki çevre savunuculuğunun söylem ve eylemlerini de belirliyor olması ve bunun sonucunda, içe kapalı, tutucu ve dışlayıcı bir çevrecilik Egeli çevreci örgütlerin işbirliği ve ortaklıklar kurma anlayışının bölgede yerleşiyor olması gösterilmektedir. yolunda etkisiz kaldığı diğer bir alan, uluslararası alandır. Ege bölgesi merkezli olmamakla birlikte Ege'de de faaliyet yürüten geniş tabanlı bazı çevreci örgütler haricinde, Ege merkezli çevreci örgütlerin çoğunluğunun 34 Bir diğer sebep ise çevreci örgütlerin altyapı eksikliğinden kaynaklanmakta olup, uluslararası çevreci ağlarla ilişki kurabilecek, bu ağlarla ortak işbirlikleri 35 geliştirecek donanıma ve vizyona sahip üye/gönüllü/ 1.4. SONUÇ: profesyonel kadronun eksikliğidir. Bu analiz raporu, Ege Bölgesi'ndeki çevreci sivil toplum 1.3.6. Medyayla İlişkiler. Yapılan görüşmelerde ortaya kuruluşlarının çıkan, çevreci örgütlerin yerel ve ulusal medya ile olan stratejisi ilişkilerinde birden fazla sorunlu alandan bahsetmek sorunları ortaya koymaktadır. Rapor, çevreci örgütlerin mümkündür. tüm yaşadığı sorunların iki ana kategorik alanda toplandığını çevreci örgütlere eşit mesafede davranmamasıdır. Buna göstermektedir: Birinci alan, ortaya çıkmasında çevre ek olarak medyanın çevre örgütlerinin aktivitelerini halen örgütünün birinci dereceden sorumluluğun bulunmadığı, ikincil ve önemsiz görmeleri de önemli bir sorun olarak sistemsel sorun alam diyebileceğimiz alandır. Bu sorun durmaktadır. alanı, ağırlıklı olarak örgüt dışı aktörlerce belirlenen, Bu sorunların bincisi, medyanın Bir diğer problem, çevre örgütlerinin ağırlık olarak mücadele ettikleri eneıji ya da madencilik sektöründeki şirketlerin medyayı etkileme gücünün çevreci etkili bir savunuculuk politikası yaratmada ve uygulamada karşılaştıkları örgütün içine doğduğu alam oluşturmaktadır ve (örnek olarak; toplumdaki örgütlülük seviyesinin düşük olması, devletin sivil topluma yaklaşımı vb.); örgütlerinden daha fazla olmasıdır. Hatta bunun da İkinci sorun alam, çevre örgütünün savunucuk politikası Ötesinde, son dönemlerde bu sektördeki bazı firmaların ve stratejisindeki hata ya da eksiklikler nedeniyle karşı medya dünyasındaki satın almalar ve el değiştirmeler karşıya kaldığı, bir kısmı çevreci örgütlerin yeniden yoluyla televizyon ve gazete sahibi olmaları, medya yapılandırılması ve desteklenmesi ile aşılabilecek, bir içindeki aleyhine kısmı ise ancak çevreci örgütler ile ulusal ve uluslararası etkilemiştir. Bunların haricinde, çevreci örgütlerin medya örgütlenmeler arasında karşılıklı iletişim ve işbirliği ile kanallarından çözülebilecek sorunlardır. dengeleri daha de çevreci yoğun örgütler olarak sanal iletişim kanallarım kullandıkları da araştırmalardan ortaya çıkan bir diğer sonuçtur. 37 31 Bununla birlikte birbirlerinden bu bağımsız iki kategorik ve sorun birbirlerini BOLUM II alanının, etkilemeyen alanlar olduğunu söylemek mümkün değildir. Örnek ÇEVRE İHLALLERİNE KARŞI SİVİL vermek gerekirse, çevre örgütünün ulusal ve uluslararası AKTİF HUKUKİ SAVUNUCLUK AĞI ağlarda yer almasıyla ilgili problemler, kadroları ve ATÖLYE ÇALIŞMASI üyeleriyle yaşadığı problemler, aynı zamanda sistemsel Savunuculuk bir örgütsüzlüğün sonucudur. kapasitesi analiz raporundan çıkan sonuçların değerlendirilmesi ve bu sonuçlar ışığında Egeli çevreci örgütler özelinde dile getirilen bu gibi niceliksel ve niteliksel sorunlar, hiç kuşku yok ki Türkiye'nin diğer bölgelerinde, gerek çevre alanında gerekse diğer alanlarda faaliyet gösteren tüm sivil toplum örgütleri için de geçerlidir. Bu açıdan rapor, tüm sivil toplum kuruluşlarının yararlanabileceği bir etkili bir çevre savunuculuğun yol ve yöntemlerinin araştırılması amacıyla, Ege Bölgesi'nin farklı il ve ilçelerinden üzerinde çevre örgülü aktivisti, hukukçu ve akademisyen, Muğla'nın Dalyan İlçesi'nde bir araya gelmiştir. çalışma 23-24 özelliğine sahiptir. 40'm Temmuz 2010 tarihinde yapılan atölye yılışmasında, birçok soru ve sorun tartışılmış, çözüm aranmıştır. Atölye çalışmasında birbirimize sorduğumuz Korular ve verdiğimiz cevaplar, temel başlıklar halinde ıi!jıı£ıda sunulmuştur. I, SORULAR-CEVAPLAR: I. Hedeflediğimiz Değişim Nedir? 39 31 • Doğanın • ve insanın sömürülmediği, 4. Hangi İşleri Yapmak İçin Bir araya Geldik? bireylerin ekosistemin bir parçası olduğu, • Çevre ihlallerine engel olabilmek, yaşanılabilir bir dünya, • Sorunu kaynağında çözebilmek, • Hukuksal süreçleri başlatabilmek, Her türlü ayrımcılığa dışlayan, çok ortaklıklı, katılımcı, küresel bir çevre mücadelesi, 5. Birliktelik Kurmamızın Sebebi Nedir? 2. Bizi Bir Araya Getiren Ortak Değerler, İlkeler Nedir? • Evrenin bütünlüğüne saygı-tek canlı biz • Dayanışma sağlamak, • Güçlü olmak, • Sonuç almak, değiliz-, • Katılımcı demokrasi, • Obj ektif bakış açısına sahip olma, • Birici derece mağdurlara, • Gönüllü çalışmayı benimseme, • Dezavantajlı • Yaşamı savunma, • Etki gruplarına, • Dayanışma, • Medyaya, • Dostluk, • Akademi çevrelerine, meslek gruplarına, • Bürokratik yapılara, • Yerel yönetimlere, • Sorunun 6. Kimlere Yönelik Çalışacağız? 3. Nasıl Bir Dünya Hayal Ediyoruz? • Her bir canlının hakkını eşit gören, doğayla barışık bir yaşam, • gruplara, bir parçası gruplara, Sağlıklı, eşit olanaklardan faydalanan bir dünya, 40 34 olan tüm paydaş 7. En Güçlü Yönlerimiz, Avantajlarımız Neleri . İnsan kaynağının güçsüzlüğü, üye/gönüllü • Sorunun farkında olmamız, • Çeşitliliğimiz, • Gönüllü olmamız, • Yaptığımız işe inanmamız, • Kişiselliğin ön plana çıktığı durumlar, • Azimli olmamamız, • Özeleştiri eksikliği, • Toplumun çıkarlarını sürekliğinin olmayışı, • Kim zaman çevre mücadelesinin kimi zaman hedeflenen amaçtan sapması, büyük bir savunuyoruz, bölümünün bu anlamda meşruyuz, 10. Hangi İşi Yaparken Zorlanıyoruz? • Finans ve insan kaynağı geliştirme, • Yerel yönetimlerle erişim, • Mücadele deneyimimiz, • Bürokrasi ile ilişkiler, • Ortak bakış açısına sahibiz, • Medyaya erişim, Uzmanlık • Mağdur-dezavantajlı gruplarla iletişim, Alanlarımız Açısından Güçlü Yanlarımız Neler? . bilgi 8. Becerilerimiz, • Kaynaklarımız, Kişisel becerimizi ve mesleki bilgilerimizi çevre mücadelesine aktarabilme gücümüz, ortak hareket etme becerimiz var, kaynaklarım etkili zorluk, 11. Hangi Özelliklerimizi Geliştirmek Gerekir? • Kaynak oluşturmada yöntemler yaratma, 9. En Önemli Dezavantajımız • • Neler? • Etkili iletişim kurma, Çevre hareketlerin birbirleriyle ve küresel • Teorik ve pratik eğitim, çevreci hareketle iletişiminin zayıf olması, • İttifaklar geliştirme becerisi, • Etki gruplarına ulaşım, Finans kaynaklarının zayıflığı, 43 kullanmada 31 sürdürülebilir . • Uluslararası deneyimlerden Çevresel tahribat siyaset eliyle teşvik daha fazla ediliyor, faydalanma, . 12. Belirlenen Hedef Alanında Değişik Yasal engellemekte Toplumsal Mevcut ekonomik sosyal durum, çevre savunucuların yeterli çevresel değil, kıyımı aksin çevre ihlallerinin gerekçesi haline geliyor, Kesimlerin Eğilimi Nelerdir? • düzenlemeler hedefindeki . Hukuk, grupların, siyaset tarafından çevrenin aleyhine kullanılıyor, çevre ihlallerinden mağdur olanların çevre savunuculuğu zayıflatıyor, ile olan ilgisini sorunlarının birinci rabıtasını azaltıyor, derecede çevre mağduru U Hangi Güçlüklerle Mücadele Ediyoruz? . çevre olan orta-alt sınıflar geçinmek mi?-çevre sayısının mi? ikileminde taraf olmaya zorlanıyor • Çevreci hareketler toplumsal kesimlere . Sermaye etmesi, Çevre sorunlarının yerelin sorunu gibi algılanıyor, bütünlükçü, küresel bir bakıl artması mağdur olanların karşısında yeterli desteğin sağlanamaması, yanlış tanıtılıyor, • ihlallerinden gruplarının şirket birlikte çıkarlarının ön hareket planda olması, . Sendikaların, açısı gelişmemiş, siyasi platformların sivil toplum partilerin, örgütlerinin güçlü bir çevre politikasının olmaması, 13. Son Siyesi Gelişmeler Hedefi Gerçekleştirmek . İçin Avantajlı mı? Ekonomik geri kalmışlık 34 44 15. Belirlediğimiz Hedefte Devlet Politikaları Ne • Durumda? Sanal ortamı depolanacağı etili kullanmak, ve herkes bilgini tarafından paylaşılacağı iletişim ağlan kurmak • Devlet, çevreci Örgütlere karşı şüpheci ve önemsizleştirici bir tavırda, 2. ETKİLİ SAVUNUCULUK ÖRNEKLERİ: • Siyaset-çevreci örgüt ilişkisi düşmanlık ve karşılıklı inkâr üzerinden inşa ediliyor, Aşağıda, atölye çalışmasının bir diğer çıktısı olan, etkili savunuculuk 16. Öncelikler Listemiz Nedir? örneklerinden iki tanesini aşağıda sunuyoruz. • İş bölümü, Koordinasyon (Hukuk, farklı savunuculuk yöntemleri, akademi, medya) • Kaynak kaynağı, yaratma-geliştirme finansal kaynak, (İnsan envanter- Bu iki örneğin, Ege'de etkili ve sonuç alınabilir bir çevre savunuculuğu yürütmenin ne demek olduğu bize bir kez daha gösterdiği için, bu bölümde yer almasının önemli dokümantasyon) olduğunu düşünüyoruz. • Kürsel hareketin bir parçası olmak, • Eğitim çalışmaları (sahada ve torik) Atölye çalışmasında bizlerle paylaştıkları deneyimlerini, • Paydaşlarla bu kitabın yazımı aşamasında bir kez daha ve yazılı iletişim ve işbirliğinin geliştirilmesi, olarak bizlere ulaştıran Yuvarlakçay'ı Koruma Platformu • Kamuoyuna erişim, medya ile iletişim, aktivistlerine, Kirazlı Ekolojik Yaşam Derneği üyelerine • Yerel yönetimleri ve yerelde etkili her ve geleceklerine sahip çıkan köylüler başta olmak üzere, türlü örgütlenmeyi sürece dahil etmek emeği geçen herkese şükranlarımızı iletmeyi bir borç (yerel sivil toplum örgütleri, esnaf-üretici biliyoruz. birlikleri vb.) 46 47 Yuvarlakçay Regülatörü ve Hidro-Elektrik Santrali ProjesVne Yuvarlakçayhlar'm Cevabl Bu ve benzeri özellikleriyle, Yuvarlakçay Özel Çevre Koruma alanı içine alınmıştır. Ayrıca, suyun çıktığı yer olan Topgözü mevkii, Anıt Ağaçlar Topluluğu Koruma Alanıdır. Buna ilaveten, el değmemiş doğası, alabalık restoranları ve alternatif turizm parkurlarıyla bu bölge, yerli ve yabancı turistlerin yoğunlukla ziyaret ettiği, ekoI urizmin yapıldığı önemli bir merkezdir. Muğla ili, Köyceğiz ilçesi, Beyobası beldesine bağh |1 ?mar köyü hudutları içinde doğan Yuvarlakçay deresine, yöneticilerimiz ile beraber yöre halkı olarak bu projeye 3.4 MW kurulu güce sahip bir hidro-elektrik santralı karşıyız. Regülatörün yapılmasıyla su kaynağının, tıpkı (HES) 140 yıl önce olduğu gibi, geri kaçarak başka bir mecraya kurulması kurumlarınca planlanmaktadır. gereken izinler Devletin verilmiş, proje ilgili İÇİA düğmeye basılmıştır. sulama, Meclisi üyeleri de dahil tüm yerel akması; kadimden gelen su haklarımızın verilmemesi ve bunun sonucunda tarımın ve gelirlerimizin olumsuz Yöredeki 6 köy ve bir beldede yaşayan 14000 kişi, tarımsal Genel kullanma ve i Ç me suyu olarak Yuvarlakçay'dan doğrudan yararlanmaktadır. Yuvarlakçay, Köyceğiz-Dalyan havzasını besleyen en etkilenmesi; bölgede yapılacak inşaat ve kazı çalışmaları sebebiyle toprak kaymalarının yaşanması; doğanın geri dönülmez biçimde katledilmesi gibi ciddi endişelerimiz var. önemli su kaynağıdır. Dere yatağı boyunca nesli tehlike Bu sebeple, santral yapımı ve ağaç kesimi olacağı altında olan Sığla ağaçları bulunmakta, özellikle kaynağa haberlerini ilk duyduğumuz 3 Aralık 2009'dan beri yakın kesimlerde ve Köyceğiz Gölü'ne döküldüğü yerde Yuvarlakçay HES projesini yörede protesto ediyoruz. yine nesli tehlike altında olan Su Samuru yaşamaktadır. 48 49 Yuvarlakçay HES Yuvarlakçay HES, tipik bir Ağaç Kesimi İle köylü Ayağa Kalktı kana] kaynak bölgesi olan Topgözü mevkiinde J J ^ Yuvarlakçay'da hidro-elektrik santralı yapılacağı 2009 yılı yazmda kulağımıza çalınmıştı. Ancak çok az su m k0tUndaki yükleme havuzuna taşınmasını, buradan 275 mm'lik hir , k •u h k blr , cebri boruyla 77 m düşürülerek 113 m kotundaki 3,4 M W kunıhı - „ , W KuruJu santrpMo •• ' gücündeki santralda e n e , , üreri,meşini ve ardından s u y u n d e r e yatağına geri bırakılmasını kapsıyor. tfl olduğu için ihtimal bile vermeyip üzerinde durmamıştık. Daha sonra Pmarköylüler'in Aralık ayı başlarında ağaç kesimi aşamasına gelindiği bilgisini Dalyan Turizm, Kültür ve Çevre Koruma Derneği'ne (DTKÇKD) il etmesiyle projenin gerçek olduğunu anladık ve hemen n î Tl !r l a k W m suyu Devkt Su ' İlk toplu eylemimiz, 12 Aralık'ta santralın yapılacağı **** *«*> «>» da Orman Genel MudiirJüğü'nden 48 yıl 2 aylığına kiralanmış durumda! Devlet katında HES hiçbir koruma dinlemiyor. Burada da enerçı üretimi" sihirli sözcükleriyle tüm kapılar HES'e ^ harekete geçtik. ye r e J halkın d ^ c e l e r i , suyla olan ilişkisi gözardı alanda köylülerle toplanıp protesto yürüyüşü yapmak oldu. Aym mahallesine gün, geçtik Müdürlüğü'nce l'ınarköy bu Tarım ve eylemin ardından Köyceğiz kendilerine Kooperatifi ağaç Çokmaşat Orman kesim Başkam ile işi İşletme verilen görüştük, ngaçlarm kesilmeyeceği yönünde söz aldık. Ne var ki, iki ^ e m n y ö n e l i k gereği tutulmasıyla do g a da Ç E D 2 t o raporu kapsamı dışmda kimsesiz bımkıldığı i ç i n Projeye tüm izinler ardı ardına verildi. y(ln sonra bir gece yarısı suyun çıktığı ve halk tarafından mesire yeri olarak da kullanılan Topgözü mevkiindeki asırlık anıt çınar ağaçlarının, bir iki gün içinde de santral lıiııa alanındaki sığla ağaçlarının ve proje alanındaki 900 50 kınlar kızılçam ağacımn kesildiğini öğrendik. 51 19 Aralık'ta bölgede tekrar toplandığımızda kimse gözlerine inanamadı. Bir hafta önceki Topgözü ve Yuvarlakçay gitmiş, ortalık bomba atılmış bir savaş alanına dönmüştü. Bu insanların isyan etmesine sebep oldu ve doğal bir içgüdü diye tarif edebileceğimiz bir duyguyla köylüler ve onlara destek veren yöre halkı ve sivil toplum kuruluşları projeye karşı direnişe geçti, Yuvarlakçay'ı Koruma Platformu adı altında birleşti. Diğer taraftan Dalyan, Ortaca, Köyceğiz, Fethiye, Göcek, Marmaris, Dalaman ve Muğla'dan insanlar yapılan doğa katliamını, projenin bölgeye getireceği zararları etrafa duyurdular, ettiler, Topgözü'ne kamp için geldiler, erzak köylülerle getirdiler. Tema sohbet Fethiye karavanını getirdi, toplantı yeri olarak kullanılması için. Milletvekilleri, sanatçılar, STK'lar, bölgeyi ziyaret ettiler, konuşmalar yaptılar. Öğrenciler konser verdiler, Yuvarlakçay Su Nöbeti tiyatro oynadılar, araştırma yaptılar. Görsel ve yazılı basın ilgi gösterdi, gazeteciler kampa gelerek haber Aralık 2009'dan bugüne kadarki geçen sürede, özellikle ilk 3 ay hemen hemen hergün olmak üzere projeye karşı sayısız etkinlikler düzenledik: protesto yürüyüşleri, yaptılar, belgesel çektiler, fotoğraf sergisi açtılar. Herkesin içten ve gönüllü olarak buluştuğu ortak payda suya ve doğaya dokunulmaması oldu. bilgilendirme toplantıları, yuvarlakçay'ı tanıma gezileri, flora ve faunaya yönelik araştırma yürüyüşleri, kesilen Hukuki Mücadele anıt ağaçların tespiti, piknikler, konserler, tiyatrolar, vs. Aralık ayının sonlarından itibaren kesilen ağaçlan ve suyu korumak amacıyla kamp kurararak sürekli Topgözü'nde kalmaya başladık. Aramızda kurduğumuz iş paylaşımıyla, kimimiz yemek yaptı, kimimiz kalacak yerleri hazırladı, kimimiz odun topladı, kimimiz Bir taraftan Yuvarlakçay'ı su nöbeti korumak tutarken, adına diğer hukuk taraftan mücadelesi başlattık. Şu ana kadar 15 iptal davası açtık, 4 suç duyurusunda bulunduk. Açtığımız bu davalardan şu ana kadar üçünde yürütmeyi durdurma kararı verildi. Verilen üç yürütmeyi durdurma kararı hepimizi memnun etti, sorunlarla ilgilendi. yaşanan zorlu bir sürecin ardından rahat nefes aldırdı. 52 53 Muğla 1. idare Mahkemesi, Muğla Valiliği'nin 21 Ocak 2008 tarihinde ald l ğ l , 'Yuvariakçay Hidroelektrik Santrah Projesi'nin 10 megawattan düşük olduğu ve ÇED yönetmeliği dışında değerlendirilmesi gerektiği' yönündeki karar ve i ş l e m i n yürütmesini 30 Mart 2010 imar plammn iptali istemiyle açtıg, davada yürütmeyi durdurma karan aldı; her iki karannda mahkeme, ilk ıltıvada ÇED muafiyeti işlemi hakkmda verdıgı yürütmeyi durdurma kararını gerekçe gösterdi. tanhı itibarıyla durdurmuştur. Taraflınızdan, Yuvariakçay Halen, Muğla 1. îdare Mahkemesi'nin atadıg, bilirkişi üzerinde yapUmas: planlanan 3,40 M W gücündeki HES heyetinin konu hakkında sunacağı raporu ve bnna bağlı projesinin, faaliyet olarak olduğundan ÇED gücünün 10 Yönetmeliği MW'den düşük ^ kapsamı değerlendirildiği ve faaliyetin gerçekleşmesinin Yönetmeliği 21.01.2008 kapsamında tarih ve uygun 262 oz savıl, sayılı ÇED olduğuna id. • işlemin dair • iptali ve yürütmenin durdurulması istemiyle Muğla Valiliği'ne karşı dava açılmıştı. HES projesi için Orman Genel Müdürlüğü'nün onnan Akfen Proje'den Vazgeçti Yuvariakçaylılar olarak snynmnza sahip çıkmak umacıyla regülatörün yapılacağı Topgözü'nde kurmamız, direnmemiz, kararlı bir şekilde kamp en az mahkeme kararları kadar önemli bir sonuç dognrdu: proje Bu karardan bir hafta sonra aym mahkeme, Ynvarlakçay dekarlık mahkemenin vereeegi kararı beklemekteyiz. arazisini 48 y,l 2 aylana 138 Akfen Holdıng'e bağh Beyobası Enerji üretim A.Ş.'ye «ahsis ed.p izm vennesine karşı a ç ü ğ l m ı z davada da durdurma karar, verdi. Son olarak 1 Haziran ^ ^ sahibi projesinden vazgeçti. 28 Nisan 2010 tarihinde Akfen Yönetim Kumlu Başkam I lamdi Akuftın «çevrecilerden gelen tepkileri dikkate alarak" Ynvarlakçay HES projesinden vazgeçme k a r n ı yldığı yönünde medyada bir haber çıktı. 2010 memnuniyetle karşıladık. tanhmde yine Muğla 1. İdare Mahkemesi, KöyceğizDalyan Çevre Koruma B i r i i ğ M n ÖÇKK'nm onayladığ, 54 52 Bu haber, & g e r taraftan Akfen Holding'in hisselerinin halka edilmesi siireeinin y a ş f f l l d l ğ l v e b u ^ medyada reklamlarının yer aldığı bir B ^ dönemde alman bn karara temkinli yaklaştık. Bn nedenle, Akfen'in Enerii Piyasası Düzenleme Kurımm'na e n e * üretim lisansmın .ptalı isteminde bnlnnnp b u t a m a d ı ğ m ı öğrenmek için 30 Nısan'da E n e * P i y a s a s ı D ( l z e n k m e ^ ^ ^ yapmadığım, koruma alanı olmasına rağmen hurasımn korunmadığım, projenin kabıft görmesi için yanlış ve Inraflı bilgiler içeren raporlara itibar edildiğini gördük, v e tüm hu bilgileri, bazen adeta bir dedektif gibi sabırla değerlendirip b n araya getirerek karşı hareketi başlattık. Ulusal STK'lardan ve bn konuda uzmanlaşmış tecrübeli dilekçe i,e başvuruda bnlnndnk. Gelen olumsuz cevap avukatlardan uzenne ikinci kez 9 Temmaz'da talebimizi yineledik ve Derneği'nin desteği bizi güçlendirdi. Baz,lanmn desteği bn kez Akfen'in lisans iptali başvurusunda bulnnduğnnu teyid ettik. fiiliyata geçemese de, çoğunun Topgözü'ne gelmesımn EPDK-ya son dilekçemizi, Akfcn'e verilen cevabın ne olduğunu öğrenmek i ç in gönderdik ve halen lisans i p t a , büyük destek ddık. özellikle Doğa bize etkisi çok önemliydi. Çünkü, zor zamanlanmızda, Yuvariakçay'm çok uzağında yaşayıp adını ilk defa duymalarına rağmen buraya kadar gelip destek olanlar, hatırladık, daha bir sanldık mücadeleye. Yurtdışına da başvurasumaı sonucunu bekliyoruz. sesimizi duyuranlar oldu, hala da devam ediyoruz onlan HES'e Hayır Demenin Bedeli Bu süreçte yaptıglmiz en ö n e m ] i bilgilendirmeye. ^ Yuvarlakçay'da HES'i destekleyen veya tamamen dmlemek ve onlardan güç almak oimuştnr. Davaları tepkisiz kalan firma ve kuruluşlar da oldu. Sebeplen açmadan arasında, ' Y öncc ™ U onlardan edindiğimiz bilginin en ç a k ı c ı W » hayatlarında ne denli önemli HESlerin kararlı savnnuculuğnnu hükümete yakınlık, hükümet ve AKP ile iş yapan i l i * olduğudur. Davalardan önce ve dava sürecinde elimize bozulması korkusu, bu direnişin siyasi olduğunun ıddıa geçen bilgi,er,e, sorumlu kurumlan« görevlerini layıkıyla edilmesi, HES'in sorun olarak görülmemesi, proje ve 56 genelde HES'ler hakkında yanlış bilgiye sahip olma ve 57 vurdumduymazlık sayılabilir. Bunların bir kısmını anlayışla karşılayarak sabırla yapılan yanlışı göstermeye işyerlerimize HES'e karşı çıkmayın, bu size gözdağı çalıştık. Bazıları köylülerin kışkırtıldığını iddia etti; "bu olsun, diyerek tutanaklar tutuldu; HES karşılı orman köylüler durumu kendi kendilerine idrak edemezler" köylüsü demekti bu aslmda, bunu idrak ettik. "Dalyan'da yazın muhalefetten Mahkemeye sevkedildik, yargılanıyoruz. elektrik kesiliyor, elektriğe ihtiyacımız var ve bu sebeple HES karşıtı olarak birçoğumuz, Yuvarlakçay'du devle! HES'in yapılmasını istiyorum" diyen "çevreci" turizm memuruna görevini yaptırmamaktan, izinsiz toplantı vr firmaları bile oldu, yazın kuraklıkta bu santralda elektrik gösteri üretileceğini Mahkemeye ve üretilecek elektriğin de Dalyan'a olarak yapmaktan olumsuzluklara verileceğini sanarak; güldük geçtik. birçoğumuz, Orman Savcılıkça sevkediliyoruz, rağmen Konumum soruşturuluyoruz yargılanıyoruz. doğru şaşmıyoruz. Bir başka bedel de bildiğimiz Tllın yoldmı Yuvarlakçaylılar'ııı Fiili mücadelede tek önemli unsur vardı. O da sudan ceplerinden veriliyor. Bir tarafta hukuk masrafları, diğer faydalananların suyuna ve doğasına sahip çıkması ve bu tarafta sesimizi duyurmanın, kampta yaşamın bedeli. amaçla suyun çıktığı ve regülatörün kurulacağı yere, yani Topgözü'ne sonuç alana kadar yerleşmesidir. Bir başka Kampa sürekli ayni yardım yapan, Platform için yaptığı deyişle, suyun başını tutmamızdır, tüm işimiz gücümüz işten para almayan, Yuvarlakçay adı geçince indirim ve önceliklerimiz arasında Yuvarlakçay'ı yapan gönüllülerin yanı sıra, bireysel bağış yapanlar en tepeye oldu. Zorlandığımız zamanlarda da, dayanışma yemeği, koymamızdır. kermes düzenledik, Yuvarlakçay tişörtü bastırdık. Tabi herşeyin olduğu gibi bu sahiplenişin ve karşı Soranlara hukuk masraflarımızı karşılamak üzere destek duruşun da bir bedeli var. Temel hak ve hürriyetlerimizi olabileceklerini söyledik, ama herhangi bir kurum veya kullanıyoruz diye türlü baskı altındayız: Ormanda olduğu kuruluştan yardım almadık. halde 10-15 yıldan beri gözlerine çarpmayan evlerimize, En önemlisi, gönüllülük ve şeffaflık esasıyla hareket 52 ettik. 59 Yuvarlakçay Geçilmez l Diğer taraftan, mücadelelerin tek sesi olacak bir Ulusal kanun vc yönel melikle re gÖıe yrvıryl korumak yapılanma da şart; çünkü, böyle bir yapılanma gerekli için yasal kurulmuş duymadan kamu bizim kuruluşlun, yerimi/e bııııa gereksinim sııyıımıı/.u. doğıımızı ve düzenlemelerin yapılmasında ve aksaklıkların giderilmesinde daha etkili olabilecek; benzer problemler geleceğimizi koruyana kadar kendi hakkımızı kendimiz yaşayanlara aramamız gerekiyor. Yuvarlakçay'da yaptığımız yerel paylaşılması vasıtasıyla yol gösterecek, onlara zaman mücadele bu bağlamda tam bir hak savunuculuğudur. kazandıracak. Yerel mücadelenin bu şekliyle en azından iki sebepten dolayı iyi bir yol olduğunu düşünüyoruz: yerel mücadele hem fiilen doğrudan bizi sonuca ulaştırıyor, hem de çevre edinilen Ama tecrübe daha ve da bilgi birikiminin önemlisi, böyle bir yapılanma, yerel mücadelelere özgüven ve güç verecek, onlara destek olacak. Bu nedenlerle Türkiye Su Meclisi'ne katıldık. bilinci daha sağlam bir zemine oturmuş oluyor. Aslında Biz Yuvarlakçay halkı olarak bu projenin ve olası benzer mücadelelerin yerel projelerin Yuvarlakçay'ı ve halkını tehdit etmesini kesin politikasındaki aksaklıkların kalması, Türkiye'nin eneıji ve olarak engelleyecek tedbirler, kararlar almana kadar uygun bir şekilde düzeltilmesine yetmeli; çünkü, her suyumuzu, ağacımızı, geleceğimizi savunmaya devam bölgeyi edeceğiz. temsil eden farkına varılmasına milletvekilleri ve onların bu mücadeleleri birleştireceği bir de meclis var. Ama, pratikte - tıpkı birçok benzer problemde karşııiiıza çıktığı Yuvarlakçay'ı Koruma gibi - bu mekanizma işlemiyor. 52 61 Platformu Kirazlı Köyü*nün Makus Talihini Nasıl buğdaylarım öğütüp elde ettikleri undan pişbişirdikleri o mis Yendik? kokulu ekmekler de kayboldu. Ya da O zamanlar Kirazlı Köyü'nde köy meydaniamnda bulunan Gölge Etme Başka İhsan İstemem Senden! ve başka bir kaynaktan beslenen bir çeşme ne tüm köyün su gereksinimini karşılıyordu. Kirazlı köyü Kuşadası'na 10 km. uzaklıkta, sebze ve meyvecilikle geçinen, 1000 nüfuslu, 300 haneli bir yayla köyüdür. Dört tarafı dağlarla çevrili , bir meyve çanağı gibi duran bu köy; temiz topraklan, kirlenmemiş havası ve doğal güzellikleriyle pek çok insanın ilgisini çekmektedir. Kuşadası gibi çarpık gelişmiş bir turizm merkezinin yanıbaşında bulunması onun başına olmadık Aradan zaman geçti, bu çeşme artık köjtcöyün ihtiyacını karşılayamaz hale geldi. Aynı şekilde Kı Kuşadası'nm da suya ihtiyacı vardı. Köy muhtarlığı ve Bel^elediye açılacak olan bir kuyudan çıkacak olan suyun °A %10'unu köye vermek üzere anlaştılar ve bir kuyu açılcbldı. Fakat daha sonra Kuşadası Belediyesi köylüye halhaber vermeden ikinci bir kuyu daha açıp suyun tamamırnmı Kuşadası'na işler açtı. götürdü. Ardından üçüncü bir kuyu açılmamaya çalışılırken İlk olarak kocaman bir su değirmenini çalıştıran su ve bunun ardından 5 kuyu daha açılacağı o:ı ortaya çıktıktan kaynağına göz dikti Kuşadası Belediyesi. sonra Sorgusuz köylüler su kaynaklanm korun-urnak amacıyla sualsiz yapılan bir sondajla hem de Değirmendere diye inanılmaz bir şekilde bir gecede örgütlrütlenip harekete bilinen mevkide bulunan bir kilisenin tepesinde yapılan geçtiler. bir sondajla bu su alınıp Kuşadası'na götürüldü ve ardından iki kayanın arasından fışkıran ve bir değirmeni çalıştıran suyun kaybolmasıyla birlikte, köylülerin kendi Yaklaşık 3 ay süren bir mücadeleden sorsonra 5 kuyunun daha açılmasını engellediler açılan üçüiçüncü kuyu ise yedek kuyu olarak kaldı. Bir yandan yedidfaden yetmişe fiili 52 63 bir direniş gösterirken diğer tarallun yürüttükleri Çiller'in çiftliği olduğu ortaya çıktı. (O zamanlar T. Çiller hukuksal mücadeleyle sularını korumuyı buşardıkır. Başbakandı). Hakkında bir kitap yazılacak kadar derin ve grift bu bu kuyuların Def-i bela defi kaza!... Daha suyumuzu yeni açılmasıyla kendi geleceklerinin tehlikeye gireceğini şimdi de toprağımıza göz diktiler' diyen köylüler tekrar yaparak kollan sıvadılar. O zamanki muhtarları yoldan yana tavır mücadelenin gördüler özeti ve bu şudur: Köylüler topraklar üzerinde tarım konusunda almasına rağmen, anlaştılar ve bu konudaki kararlılıklarını gösterdiler. mücadele daha Gerisi çorap söküğü gibi arkadan geldi. Köylüler bu yürüttükleri bu mücadeleyi de kazandılar. Topraklarının zaferlerini pişirerek parçalanıp yok olmasını engellediler. Çünkü tıpkı su kutladılar. Çünkü bu mücadele sırasında bir kuyu da mücadelesinde olduğu gibi topraklarının yok olmasıyla kendileri kazanmıştı ve artık köyün her evinde çeşme kendilerinin de yok olacaklarım biliyorlardı. Daha sonra vardı ve sırtlarında su taşımaktan kurtulmuşlardı. tekrar böyle bir olayla karşılaşmamak için de yollannm yaşamlarını idame davul ettirmek zurna çalıp istedikleri keşkekler tekrar Kurduklan sulama kooperatifi üzerinden damlama Köy bu yolun kurtardık başladılar. Hizmetleri'ne Karayollannın ne yapacağı yapılmaması Büyük bir devrini belli de için bir kararlılıkla sağladılar. olmazdı çünkü! sulama sistemiyle (Türkiye'de bir ilkti belki) suladıklan Buradaki başarının öyküsü topraklanndan daha fazla verim almaya başlamışlardı ki, çıkmada gösterdikleri örgütlenme, soruna sahip çıkma, Kirazlıdan geçip Kuşadası'ndan Çamlık Köyü'ne uzanan farkmdalık ve kararlılık olarak özetlenebilir. de aynı sularına sahip bir roro yol projesiyle karşı karşıya geldiler. Bu yol Kirazlı Köyü'nün o verimli topraklannm fazlasını yok edecekti. Biraz yansından kurcalayınca bu yol Evet, artık sulan da var toprakları da. Tarıma devam diyecekleri anda bir de taşocağı işletmesi çıktı projesinin arkasında, Kuşadası Kirazlı Köyü arasında karşılarına. Le havle ve la kuvvete 11 nedir bu köyün kamuoyunda başına gelenler?! Pelitser Çiftliği olarak 64 bilinen Tansu Hayır bu da olmazdı. Orada bu taş ocağının açılması demek zeytinliklerin ve bağlann, tüm 65 bahçelerin toz içinde kalması demekti. ÇED raporu çöplüğün aşamasında var güçleriyle karşı çıktılar. engellenmesi için herhangi bir mücadele verilemedi demek doğru olacak. Sadece mırıldanıldı. 'Taşacağına ruhsat verilse bile taşıma yaptırtmayız'' dediler. Nitekim öyle oldu. İşletme Bakanlıktan geçici ruhsat aldı ama Kirazlı yolunu kullanamadı. Köye zarar vermeyeceği başka bir yol buldu kendisine. Ama Köylüler burada çöplükten uzun vadede görecekleri zararı anlayamadılar, göremediler ve bu yüzden de tepkisiz kaldılar. Kuşadası gibi bir turizm merkezinin dibinde taşocağımn Bu arada Kirazlı Köyü'ne olan rağbet artmış yabancıların ne işi vardı canım!... Bu taşocağımn açılmasına ve köylülerden işletilmesine Kuşadası Belediyesi'nin de karşı çıkması kabarmaya başlamıştı. Dahası Kirazlı Köyü bir rant gerekirdi derken bir de ne görelim; Kuşadası Belediyesi kapısı olarak görülmeye başlanmıştı. Köyün toprak yapısı de 'katı atık depolama' küçük ve çok parçalı olduğu için ekonomik sıkıntı çeken adı altında aynı mevkide bir toprak alıp villalar yapma iştahları çöplük yapmak istiyor. Kuşatak projesi bünyesinde köylüler Kuşadası, Davutlar, Güzelçamlı Belediyeleri'nin ortak topraklarım satmaya başladılar. İşte en büyük tehlike kullanacağı bu çöplük de uzun vadede köye zararı buydu. Kaleyi içeriden fethetmek diye buna derlerdi. dokunacak bir tesistir. Ama köylüler bu kez o kadar Bireysel uzağı göremediler. Bir de bazı köylülerin işe yaramaz çıkarlardan çabucak vazgeçilebiliyordu. Köyde plansız dedikleri toprakları istimlak nedeniyle 3 - 5 kuruş para programsız, tıpkı Kuşadası'ndaki gibi çarpık bir gelişme edecekti?!! . Velhasıl, biraz da yoruldular mı ne köylüler, tehlikesi kapıda duruyordu. Evet kimse kimsenin elinden bu defa atıl kaldılar. Î1 Çevre Müdürlüğü'nün şifai olarak zorla tarla almıyordu ama köyün içinde de bir ikilik verdiği bilgiye göre bu çöplük Kuşadası ve Kirazlı oluşmaya başlamıştı. 'Bizim topraklarımız Köyü'nün su kaynaklarım kirletici bir özelliğe sahip. öyleyse köydeki Güya toprak alır, tarıma devam ederiz, üstüne cebimizde para geçirgenliği önleyici 66 tedbirler alınmış! Bu gelir getirmiyor çıkarlar kalır' diyenlerle, diye sözkonusu topraklarımızı gördükleri olduğunda 67 toplumsal değerlendi, satar başka ' atalarımız yüzyıllardır küçük yerlerden bu topraklar bahçelerin toz içinde kalması demekti. ÇED raporu çöplüğün aşamasında var güçleriyle karşı çıktılar. engellenmesi için herhangi bir mücadele verilemedi demek doğru olacak. Sadece mırıldanıldı. 'Taşocağına ruhsat verilse bile taşıma yaptırtmayız' dediler. Nitekim öyle oldu. İşletme Bakanlıktan geçici ruhsat aldı ama Kirazlı yolunu kullanamadı. Köye zarar vermeyeceği başka bir yol buldu kendisine. Ama Köylüler burada çöplükten uzun vadede görecekleri zararı anlayamadılar, göremediler ve bu yüzden de tepkisiz kaldılar. Kuşadası gibi bir turizm merkezinin dibinde taşocağımn Bu arada Kirazlı Köyü'ne olan rağbet artmış yabancıların ne işi vardı canım!... Bu taşocağımn açılmasına ve köylülerden işletilmesine Kuşadası Belediyesi'nin de karşı çıkması kabarmaya başlamıştı. Dahası Kirazlı Köyü bir rant gerekirdi derken bir de ne görelim; Kuşadası Belediyesi kapısı olarak görülmeye başlanmıştı. Köyün toprak yapısı de 'katı atık depolama' küçük ve çok parçalı olduğu için ekonomik sıkıntı çeken adı altında aynı mevkide bir toprak alıp villalar yapma iştahları çöplük yapmak istiyor. Kuşatak projesi bünyesinde köylüler Kuşadası, Davutlar, Güzelçamlı Belediyeleri'nin ortak topraklarım satmaya başladılar. İşte en büyük tehlike kullanacağı bu çöplük de uzun vadede köye zararı buydu. Kaleyi içeriden fethetmek diye buna derlerdi. dokunacak bir tesistir. Ama köylüler bu kez o kadar Bireysel uzağı göremediler. Bir de bazı köylülerin işe yaramaz çıkarlardan çabucak vazgeçilebiliyordu. Köyde plansız dedikleri toprakları istimlak nedeniyle 3 - 5 kuruş para programsız, tıpkı Kuşadası'ndaki gibi çarpık bir gelişme edecekti?!! . Velhasıl, biraz da yoruldular mı ne köylüler, tehlikesi kapıda duruyordu. Evet kimse kimsenin elinden bu defa atıl kaldılar. İl Çevre Müdürlüğü'nün şifai olarak zorla tarla almıyordu ama köyün içinde de bir ikilik verdiği bilgiye göre bu çöplük Kuşadası ve Kirazlı oluşmaya başlamıştı. 'Bizim topraklarımız Köyü'nün su kaynaklarım kirletici bir özelliğe sahip. öyleyse köydeki Güya toprak alır, tarıma devam ederiz, üstüne cebimizde para geçirgenliği önleyici 35 tedbirler alınmış! Bu gelir getirmiyor çıkarlar kalır' diyenlerle, diye sözkonusu topraklarımızı gördükleri olduğunda 67 toplumsal değerlendi, satar başka ' atalarımız yüzyıllardır küçük yerlerden bu topraklar 68 üzerinde geçimlerini davranırsak, sağlamışlar, topraklarımızı biz satmadan de akıllı tarıma dayalı alternatif turizmi di geliştirerek bu topraklar oluşan lehimize değeri bökece kendi üzerinde çevirebiliriz' projeyle güneş enerjisinden yararlanarak sebze meyve kurutma fırınları yapıldı. Bütün bu üretilen organik ve doğal ürünlerin diyenler, muhtarlık seçimlerinde karşı karşıya geldiler. pazarlanabileceği, haftada bir gün pazar günleri açılan, İkinci fikri savunanlar büyük bir farkla seçimleri aldılar Türkiye'nin ilk yerel eko köy ürünleri pazar yeri açıldı. ve hemen bu fikir etrafında örgütlenmeye başludılar. Bir Bu pazar yerinde eko-köy projesi ürettikleri ürünleri satıyorlar. etrifmda bir araya geldiler. Kirazlı daha çok köylü kadınlar kendi Ekolojik Yaşam Demeği'ni kurdular, önce 10 köylü, ailesiyle birlikte organik tarım uygulamasına başladı. Daha sonraki yıllarca bu sayı 50'ye çıktı.Yenilenebilir geleneksel tarım yöntemleriyle yerli tohum ve fidanlarım korumak üzere bir ppje geliştirdiler. Birleşmiş Milletler GEF-SGP programından hibe destek aldılar bu projelerine. Bu proje bünyesinde köyün ilk kuruluş adı olan KÜPLÜCE' $ köyün üretim markası olarak onaylattılar. Adnan Menderes çalışmalar kalmadı, aym zamanda kadınlar için bir sosyal faaliyet alam da yarattı. İnsanların kendilerine olan güvenleri arttı. 7 yıldır yürütülen bu çalışmalar köydeki toprak satışlarım önemli ölçüde engeldi ve topraklar daha da değerlendi. Bu örgütlenme aracılığı ile bazı kazanımlar elde edildi ancak bütün köyün bu çalışmaya katılması biraz zaman Jniversitesi Ziraat Fakültesi'yle işbirliği kurarak, orginik tarım ve tohumculuk üzerine seminer Bu pazar yeri sadece ekonomik bir girdi sağlamakla yaparak, yürüyecekler. Bir Başarının galebe çalabilmesi için yürütülen bu çalışmaya paketleme atölyesi vurarak, şişeleme ve vakumlama önce köylülerin inanması gerekiyor. Ondan sonra da yaparak, bilinçli ürünlerine kalite bilinçlendiler. alacak. Başarılar ve başarısızlıklar, bir süre daha kol kola kazandırdılar. İkinci bir tüketicilerin, çevrecilerin, 69 eko sistem koruyucuların, yerel yönetimlerin ve yerel yöneticilerin 3. Çevre İhlallerine Karşı Sivil Aktif Hukuki bu çalışmalara destek vermesi gerekiyor. Savunuculuk İletişim Ağı: Köylüler örgütlü bir güç olmanın en büyük faydusını, tam www.egesav.org köyün başı belalardan kurtuldu derken ellerinde delici / " T EGESAV aletleriyle madencilerin köyün karşısında gösterdikleri refleksle çevresinde kömür madeni tepesine gelmesi gördüler. aramak Köyün umucıylu gelen madenciler sert kayaya çarptılar. Artık iyice tecrübe sahibi olan köylüler örgütlü olmanın du uvuntııjıylu kısa zamanda madencileri Çevreden gördükleri bölgelerinden destekle de u/ukluştırdılar. mudeıı urama ruhsatlarının iptali için Aydın İdare Mahkemesi'ne dava açtılar. Dava hala devam ediyor. Kıssadan hisse: Başarmak için J j ^ inandığını yapmak için de örgütlenmek her şeyin başıdır. t ; * l o ^ n o r y W k 4WIVH1 A Ç f Gerek analiz raporu çalışmalarında yapılan görüşmelerde, gerekse atölye çalışmalarında, çevre örgütlerinin ortak bir iletişim ağma sahip olamamaktan yakmılmıştır. Bu amaçla kurulan "www.egesav.org" isimli iletişim ağı, çevre ihlallerine karşı yürütülen hukuki mücadeleyi, savunuculuk araç ve yöntemlerini, yaşanılan hukuki ve fiili pratiği, kaybedilen inanmak, Fff* elde edilen deneyimleri, davaları-mücadeleleri, kayıplardan çıkarılacak kazanılan ve kazanç ve bu dersleri... gelebilecek bütün bir aktif, sivil, yani aklımıza hukuki mücadele birikimini bir araya toplayacak ortak bir bilgi havuzu Kirazlı Ekolojik Yaşam Derneği yaratmak ve bu birikimi, ihtiyaç aktarmak amacıyla kurulmuştur. duyan STK'lara Yine bu savunuculuk iletişim ağı sayfasında, ağm çalışma alanına giren konularda 52 internet mümkün kılan verileceği bir ve üzerinden soru yöneltilen sorulara hukuki danışmanlık almaktadır. 71 yöneltilmesini cevapların hizmete yer BÖLÜM III Şüphesiz ki çevre duyarlılığı taşıyan herkesin, karşılaştığı HUKUKİ SAVUNUCULUK EL KİTABI çevre ihlaline karşı, ne istediğini anlatan bir dilekçeyi yazma yetisine sahip olduğu bir gerçektir. Bu nedenle üzerinde durulması gereken, dilekçenin nasıl Bu el kitabı, çevre davalarında bir hukuki başvuru nasıl yazılacağından çok, hukuki süreç başladıktan hazırlanırı göstermenin ötesinde, çevre savunuculuğu ortaya çıkan durumların takip ve denetiminin nasıl adına ne istiyoruz? ve ne yapmalıyız? sorularına cevap yönetileceğidir. vermek için kaleme alınmıştır. soma Çevre savunuculuğu için yola çıkarken ulaşılmak istenen Şüphesiz ki hukukçular çevre savunuculuğunun hukuki hedefe ne zaman ve nasıl varılacağı/varılma ihtimali boyutuyla ilgili olarak neyin nasıl yapılması gerektiğini bulunduğunu yani savunuculuk yolumuzun kilometre söylemek kuvvetine sahiptir ama yapma ve yaptırma taşlarım gösteren, yer ve zaman işaret eden bir yol kuvvetine sahip olan çevre savunucularıdır. haritasının hazırlanması, hataları ve tekrarları önleme adına faydalı olacaktır. Bu yol haritası ile her bir Yani amaçlanan/istenilen şeyi sağlamak isteyen çevre iş/olay/durum daha kolay dosyalanabilecek ve takip savunucularının edilebilecektir. bu yolda gitmek hususunda gösterecekleri azim ve süreklilik yok ise sonuç almak da I) neredeyse imkânsız hale gelir. Çevre hukukçuları, bu mücadelede mevcut hukuk sisteminin olanaklarım çevre savunucularına sunarlar ve Yola çıkarken karşımıza çıkacak ve cevaplandırmamız gereken temel sorular: 1- Şikayet Ettiğimiz-İstemediğimiz Şey Nedir? başarılı olmaları için çaba harcarlar. Öncelikle ; çevre ihlali diye nitelendirdiğimiz şeyin kamu menfaatlerine, 72 hukuka ve/veya temel ilkelere (kanunlar,hukukun genel ilkeleri vb.) aykırı durumun ne 73 olduğunun doğru tespiti ile herkes tarafından net/açık Bu gibi kişiler, ilk bakışta ihlalden menfaat sağlayan grup olarak anlaşılabilir/anlatılabilir olması gerekir. içinde yer almakta ise de aslında yaşam alanlarının yok 2- Şikayet Konusu Durumdan Rahatsız Olanlar/Menfaati Olanlar Kimlerdir? edilecek olması nedeniyle, çevresel tahribattan en çok mağdur olacak kesim arasındadır. Bu gruba doğru Çevre ihlalini ortaya çıkaran durumdan etkilenen tarafları doğru tespit etmek, hem açılacak olan davalarda davanın yöntemlerle yaklaşıp, savunuculuk mücadelesinde doğru alana çekmek oldukça önemlidir. taraflarının kimler olduğunun belirlenmesi için önemlidir 3- İhlale Karşı Ne Zaman Harekete Geçilmelidir? hem de ihlale karşı yürütülecek diğer savunuculuk HEMEN!!! Yoksa her geç kalma önü alınamayacak çevre yöntemlerinin (ihale karşı kampanyaların örgütlenmesi, ihlallerinin büyümesine ve artık engellenemeyecek hale kamuoyu oluşturma çalışmaları, vs.), kimlerle birlikte gelmesine kime geçirilirse davalar da sadece bu nedenle kaybedilebilir. karşı yürütüleceğinin belirlenmesi açısından neden olacaktır. Ayrıca yasal süreler önemlidir. Menfaati olanlar kimler sorusuna verilecek cevap; 4- Sürecin İşlemesi Nasıl Sağlanacaktır? mücadelenin nasıl bir kızgınlık/yoğunluk içinde olacağım Çevre ihlalinin ortadan kaldırılması için yapılacak tüm da belirleyecektir. Bununla birlikte, ilk bakışta bazı savunuculuk grupların ihlalden menfaati olduğu gözükse de bu Atılacak her adımdan bir milim bile geri gelmemek için görünüşün öncelikle atılan adımın doğrulundan emin olmak gerekir. her zaman doğru olmadığı akıldan çıkarılmamalıdır. Özellikle maden arama sahalarında, mücadelesinin tavizsiz olması gerekir. Bunun için; santral inşaatı alanlarında yaşayan kimi köylülerin, ihlale yol açan iş sahalarında kendilerine iş verilme vaadi sonucu yaşanılan ihlallere sessiz kaldığı bilinmektedir. a- Yapılacaklar için uzun erimli plan ve politikalar belirlenip, uygulanmalı, 52 75 b- Yapılacak işler ile ilgili gerekli bütçe tespit edilmeli ve bu bütçenin ekonomik ve doğru kullanılması (gereksiz gerekli tüm ise harcama bütçeyi h- Konunun kamuoyuna anlatılabilmesi için basın, yayın organları ile sağlam bağlar kurulmalı, haber yapmamak, harcamak yapılması için gerekli belge ve bilgiler medyaya gibi) düzenli olarak ulaştırılmalı, Medya alanındaki sağlanmalı, birimler, köşe yazarları, muhabirler ile iletişimin c- İşbölümü yapılarak, mümkün olduğunca her iş, sürdürülmesi için ayrı bir çalışma ekibi kurulmalı, alanında yetkin kişilere yaptırılmalı, i- Yasal yollara başvuru için gerekli bilgilerin ve d- Her işin zamanında yapılması temin edilmeli, e- Her türlü teknolojik donanımın belgelerin kullanılması f- Miting, yürüyüş, toplantı, imza kampanyaları, j- Delil yaratılması gereken için; tespit, tanık, bilimsel görevlendirilmeli ve/veya çevre savunucularmca edilmeli, hedef kitle -örn. kadınlar, muhtarlar, çiftçiler, işçiler, öğrenciler herkesçe vb.- ilgili Mühendisleri, sahiplenilmesinin yol Mühendisleri, alınmalı, ve k- Konu ile ilgili tüm kişi ve kuruluşlar ile bilgi meslek Çevre oluşturulmuş bu kurullardan danışmanlık hizmeti belirlenerek, yöntemleri yaratılmalı, kuruluşları Mühendisleri, Jeoloji Müh.odası, alışverişinin yapılmasına uygun bir iletişim ağı (Orman kurulmalı, bir sanal merkez ve bilgi bankası Maden görevi görecek bir web sitesi kurulup, güncel vb.), tutulmalı, üniversiteler ve konu üzerinde çalışan diğer sivil toplum için verilerin toplanması için ayrı bir çalışma grupları gezi, gibi süreçler düzenlenirken planlı hareket g- Konuyla toplanması yazışmalar yapılmalı, sağlanmalı, konunun eksiksiz kuruluşlarıyla görüş bulunulmalı, işbirlikleri geliştirilmeli, taleplere yamt çalışmalı, alışverişinde 1- YAPıLACAK BAŞVURULARDA; 76 77 verecek şekilde i. Acele etmeden -ama hızlı- davranılmah, vii. yazım kurallarına uygun, açık, anlaşılır Karara zor ii. muhatabının, ifadeleriniz nedeniyle, durumun, yasa bitmediği hususları değerlendirilmeli, anlaşılması sadece her yollarının (temyiz / itiraz yollarının) bitip ifadeler kullanılmasına dikkat edilmeli ( başvurunuzun bağlanan viii. bu Yasa yollan bitmiş durumlar için, ihlalin nedenle olumsuz kararlar verebileceğini uluslararası mahkemelere götürülüp unutmayın) götürülmeyeceği hususu değerlendirilmeli, Her türlü delilin toplanması ve korunması sağlanmalı, iii. iv. v. Başvuruya hazırlanırken 5- Başvurduğumuzda Başımıza Ne Gelecek? mümkün oldukça; bu hususlarda daha önce benzer Özellikle idari makamlara yapacağınız mücadele içinde olmuş kişilerin görüşleri dilekçelerinizin cevapsız kalma ya da istenildiği gibi alınmalı ve buna göre hazırlık yapılmalı, cevaplandırılmama ihtimali yüksektir. Yasal sürecin ağır Resmi işleyeceği, yapılan her başvuru metnine, yargılamanın uzun süreceği başvurularda, de dikkate verildiği tarih ve sayının not edilmeli, alındığında, bu sürecin savunucularda ilginin azalmasına Konusu ile ilgili her evrak aym yerde yol açması ve yılgınlık yaratması ihtimali her zaman için dosyalanmalı, vardır. düzenli bir arşiv yaratılmalı, vi. Bu Elimizdeki bilgilerin, isteyen ve çalışma yapacak herkese sunulabilmesi için, düzenli efektif nedenle, çevre savunuculuğu sadece savunucukla smırlanmamalı, ihlale karşı diğer etkili olarak savunuculuk yöntemleri de yasal süreçle eşgüdümlü raporlama olarak uygulanarak, ihlale olan kamusal ilginin ve insan yöntemleri kullanılmalı, kaynağının güncel kalmasına gayret edilmelidir. 78 hukuki ^ 79 6- Hiçbir Şey Olmadı, Şimdi Ne olacak? 'Elimizden gelen her şeyi yaptık. II.) Yargıya Başvuru Yol Haritası: Hiç bir şey elde edemedik ! '. Hiçbir şey elde edemedik demek hepimiz 1- DAVAYA HAZIRLIK AŞAMASI için haksızlık olur. Bir başvurudan istediğimiz sonucu 1.1. Sürelere Riayet. Ortaya çıkan çevre ihlali, bir idari alamamış, bir davayı kaybetmiş olabiliriz. Buna rağmen makamın (Bakanlık, Valilik, Belediye, kamu kurumlan çevre savunuculuğu için bir şeyler yapmış olmanın tarih vb.) bir işleminin sonucu olarak ortaya çıkmış olabilir ( ve heyecanını yaşamış ve yaratmış olacağız. Her şey Maden arama, taşocağı işletme izninin, ÇED olumlu yeniden başlayacak ve devam edeceğiz. Başarılarımız, raporunun verilmesi vb.). Bu gibi durumlarda, ihlale yol başarısızlıklarımız, hayal kırıklıklarımız gelecek için ders açan idari işlemin iptali için dava açmanız gerekir. olacak. Yazacaklarımız, anlatacaklarımız olacak. Geçmişimizle gurur duyacak ve gelecek için yeniden heyecanlanacağız. Yaptıklarımız, ürettiklerimiz, dostluklarımız, sevgilerimiz, coşkularımız ile yaşayacak İdari davalar ise, dava açma süresi yönünden kesin koşullara bağlanmış davalardır. Kanunda yazılı dava açma sürelerini kaçırmanız halinde, dava açma hakkınızı da kaybedeceğinizden, bir çevre ihlali hakkında dava ve böyle devam edeceğiz. açmaya karar verdiğinizde, ilk önce dava açma sürenizi doğru tespit etmeniz gerekir. Genel olarak idare mahkemelerindeki dava açma süresi, ihlale yol açan işlemi öğrendiğiniz tarihten itibaren 60 gündür. Aşağıdaki diğer maddelerde yazılan süreçleri ne kadar başarılı bir şekilde yerine getirseniz, davanız için ne kadar başarılı bir ön hazırlık süreci yaşamış olsanız da, dava için belirlenen süre 80 81 içinde başvuruda bulunmadığınız takdirde, tüm bu çabalarınızın boşa içermesi halinde sözleşme hükümlerinin geçerli olacağım gideceği akıldan çıkarılmamalıdır. düzenlemektedir: (Not: Bu davalarda ; İdari dava türleri ve idari yargı yetkisinin sının, İdari davaların açılması, Dilekçelerin (Md.90/son-Usulüne göre Milletlerarası Andlaşmalar verileceği yerler, Dava açma süresi, Sürelerle ilgili genel esaslar,İdari makamların sükutu,Üst makamlara yürürlüğe kanun konulmuş hükmündedir. Bunlar hakkında Anayasaya aykırılık iddiası ile Anayasa 'Mahkemesine başvurulamaz. Usulüne göre başvurma,İptal ve tam yargı davaları,Dilekçeler üzerine yürürlüğe konulmuş temel hak ve özgürlüklere ilişkin ilk inceleme, Dosyaların incelenmesi, Davaların karara milletlerarası andlaşmalarla kanunların aynı konuda bağlanması gibi sorular için 2577 Savılı İdari Yargılama farklı Usulü Kanunu'nu incelemenizi öneririz). uyuşmazlıklarda milletlerarası andlaşma hükümleri hükümler içermesi nedeniyle çıkabilecek esas alınır). 1.2. Mevzuat Taraması. Yargı yoluna taşıyacağınız çevre ihlalinin hangi hukuki düzenlemeleri (yasa, yönetmelik, Anayasa'nm bu maddesi, Türkiye'nin taraf olduğu, çevre uluslararası sözleşmeler vs.) ihlal ettiğini doğru tespit alanım ilgilendiren onlarca sözleşmenin, bir iç hukuk etmek -davanızdaki yasal dayanağınızı oluşturacağından- metni, yani davalarda kullanılacak yasal bir dayanak önemlidir. üzerinde haline gelmesinin önünü açtığı için Önemlidir.Bu sebeple ciddiyetle mevzuat taraması yaparken, hem iç hukuk metinlerini önemle Bu sebeple, durulmalı ve mevzuat hukuki taraması metinlerin (yasa, yönetmelik vb.) hem de uluslararası sözleşmeleri taranması gerekir. aym anda dikkate almak gereklidir. Türkiye'nin taraf Bu tarama aşamasında akıldan çıkarılmaması önemli bir konu da Anayasa'nın 90.maddesidir. Bu madde, Türkiye'nin taraf olduğu uluslararası sözleşmelerin yasa olduğu uluslararası sözleşmelerin tamamı Türkçe'ye çevrilmiş durumdadır. İnternet üzerinden yapılacak bir taramada bu metinlere kolayca ulaşmak mümkündür. hükmünde olduğunu ve iç hukuk metinleri ile farklılıklar 82 80 1.3. Emsal Yargı Kararları. Mevzuat taraması yaparken, sadece yasal düzenlemelerle yetinilmemeli, davanızla Bilgi İsteme Dilekçeleri. Konu/sorun ile ilgili benzerlik taşıyan başka davalarda verilmiş olan mahkeme özellikle idari makamlardan bilgi almak için kararlarından yapılacak da yararlanılmalıdır. Emsal yargı kararlarına ulaşacağınız yargı makamları şunlardır: başvurulardır. İhlalle ilgili tüm kurumlara ayrı ayrı verilerek istenilen en fazla bilginin alınması amaçlanacaktır. Kurumdan ne • Anayasa Mahkemesi, istendiği, • Yargıtay, muğlaklıktan uzak durulmalıdır. • Danıştay, • il idare mahkemeleri ve bölge idare mahkemeleri tek, Yazışmalara açıkça ifade edilmeli, Cevaplar.Bu belgeler, kurumlardan istediğiniz cevapları içirmektedir. kararları • Avrupa însan Hakları Mahkemesi içtihatları • Birleşmiş Milletler însan Hakları Komitesi ve Ekonomik, Sosyal Kültürel Haklar Komitesi Kararları 1.4.Davada Resmi tek İhlal konusu işlemler hakkında resmi bilgileri içermesi ve dava konusunu belirleyecek cevaplar olması nedeniyle çok önemlidirler. Delil Tespitleri ve Bilirkişi Raporları. Her ne Kullanılacak Belge ve Bilgilerin kadar dava açıldıktan sonra, yargılama aşamasında, mahkemeden çevre ihlaline yol açan Toplanması durum ile ilgili bilirkişi incelemesi talep Açılacak davada, dava konusu yapılacak ihlalle ilgili edilmekte ise de durumun aciliyetine göre ve olarak farklı kurum tarafından verilmiş olan belge ve imkan bilgileri derleyip toplamak da davanızın sağlam delillerle sözkonusu ihlal hakkında delil tespiti yaptırılması desteklenmesi açısından önemlidir. Bu belgeler genel ve bilirkişi incelemesi yaptırmak mümkündür. ölçüsünde, dava olarak şunlardır: 80 85 açılmadan önce de Bununu için ihlal konusu durumla ilgili uzmanlığı olan kişilerin, üniversitelerin ilgili bölümlerinin işbirliğinden faydalanmak mümkündür. İhlalin yaşandığı yerde yapılacak olan tespitlerde, ihlalin nasıl meydana geldiği, son durum, uğranılan zarar, vb. hususlar tespit edilmeli ve bir rapor Açmış olduğunuz davada, deliller ışığında, iptalinizi istediğiniz idari işlemin, aşağıda yer alan 5 unsurdan birini ya da birkaçım ihlal ettiğini ispat etmeniz gerekecektir. Bu sebeple dava dilekçenizde, bu beş unsurunun hangi birinin, nasıl ihlal edildiği ve bunun haline getirilmelidir. topladığınız/toplayacağınız sonucunda hangi çevre ihlalinin meydana geldiği, çok net, açık, anlaşılır ve tutarlı • İhtarnameler. Bazen bir şeyin yapılması ya da ifadelerle yapılan işten vazgeçilmesi konulardan için ilgilisine ihtar çekmek gerekebilir. Bu ihtarnameler de davada açıklanmalı, uzak davanın durulmalı, kafa özü ile alakasız karıştırıcı, bilgi kirliliğine yol açabilecek ifadelerden kaçınılmalıdır. kullanılacak belgeler ıırıısındadır. İptalini istediğiniz idari işlemin uymak zorunda olduğu • Diğer belgeler. Dııvn konusuna yardımcı her unsurlar şunlardır: türlü belge vc- bilgiyi sağlarlar. Konu ile ilgili olıırıık yııpılmış nkıulemik araştırmalar, raporlar, etütler, maKııleler, her türlü görsel ve yazılı doküman bu alana girer. • Yetki unsuru: Hiçbir kamu personeli mevzuatın kendisine vermediği yetkiyi kullanamaz. Bu idari işleme karar vermeye Kim yetkilidir? Yetki kamu düzenine ilişkin bir husustur. Yetkisiz makam 1.5. Dava Dilekçesinin Hazırlanması tarafından alman karar geçerli olmaz. Yukarıda sayılan ön hazırlık işlemlerinin sonunda, dava Yer bakımından yetkisizlik: İdarenin yetkileri yer konusu yapacağınız çevre ihlalinin ortadan kaldırılması bakımından ve buna yol açan idari işlemin iptali için dava dilekçenizi yetkilerinin görevi ülke çapındadır (bakanlıklar hazırlayabilirsiniz. gibi), bazıları da sınırlı coğrafi yapıdadır. da sınırlandırılmıştır. 80 87 Bazı idare Şekil Unsuru: Şekil idari işlemin yapılmasında 2- DAVA AŞAMASI izlenecek prosedürü ifade eder. Bu durumda öngörülen biçimde yapılmayan işlem, sakat bir Gerekli ön hazırlığın tamamlanmasından sonra, dava işlem olur. dilekçenizin yetkili yer mahkemesine sunulması ile yargı süreci başlamış olacaktır. Sebep-Neden gerekçesidir. Unsuru: İdari İşlemin işleme sevk bir eden tür sebep, Yine bu süreçte de mahkemece verilen ara kararların süresi hukuki bir işlem veya maddi olaylar olabilir. içinde yerine getirilmesi, incelemesi ve keşif için verilen Konu Unsuru: idari işlemin konusu, bu işlemle yaratılmak istenen sonuçtur, idari işlemin hukuka uygun olması için, öngörülen sonucun dogması gerekir,Sonucun hukuka aykırı olması bilirkişi sürelere uyulması önemlidir. Sürelerin kaçırılması durumunda toplanmasını istediğiniz delillerin toplanamaması ve bu sebeple davanın kaybedilmesi durumu ortaya çıkacaktır. iptal Açabileceğiniz davalar genel olarak üçe ayrılır: gerekçesidir. Amaç özellikle Unsuru: Kunun koyucunun bir idari 2.1.İdari Davalar işlemde ulaşmak islediği nihai sonuçtur. Genel ve İhlal somut bir olaya (örn. idarenin verdiği maden arama özel Kanunda ruhsatının iptali vb) dayanıyorsa, dava, idari işlemin öngörülen amaçtır. Kamu yararıdır. Özel amaç: yapıldığı-ihlalin gerçekleştiği (maden arama faaliyetini Kamu yapıldığı) yerin bağlı bulunduğu idare mahkemelerinde amaç vardır. yararını Genel amaç: gerçekleştirmek amaç. için konulan aılacaktır. Bu davalar. • İdari işlemin (örn.maden arama ruhsatının) iptali davası, 80 89 • Ayrıca, doğmuş bir maddi zarar var ve bunun tazminini de istiyorsanız tam yargı (tazminat) İhlalde sorumluluğu olan kişi kamu görevlisi ise, kamu görevlisinin bağlı bulunduğu idari makamlara da ayrıca davası şikâyette bulunabilirsiniz. Davanızın konusu, idarenin düzenleyici bir işleminin (yasa, tüzük, yönetmelik) iptali ise, davanızın (Not: Soruşturma izni yetkisi, izin vermeye yetkili merciler Danıştay'da açılması gerekir. , olayın yetkili mercie iletilmesi, işleme konulmayacak ihbar ve şikayetler ,ön inceleme ,ön 2.2.Hukuk Davaları inceleme yapanların yetkisi ve rapor ,süre ,soruşturma Çevre ihlaline yol açan durum, özel hukuk kişilerinin (bir kişinin, şirketin ya da idare hukuku alanının dışında kalan kamu kuruluşlarının) eylemlerinden kaynaklanıyor ise, bu durumda hukuk mahkemelerine başvurup, ihlalin ortadan kaldırılmasını, müdahalenin engellenmesini amaçlayan hukuk davaları açmak gerekmektedir. izninin kapsamı ,itiraz ,iştirak halinde işlenen suçlar ,soruşturma izninin soruşturmasını mahkeme gönderileceği yapacak ,cumhuriyet merciler,yetkili başsavcılığınca açılacak haller ilgili olarak 4483 Şikâyetler Çevre ihlaline yol açan işlemin bir kişinin, bir şirketin yetkilisinin bir kamu görevlisinin ihmali ya da görevi kötüye kullanmasından kaynaklandığım düşünüyorsanız, hukuk ve idare mahkemesi davalarının yanında, bu kişiler hakkında, ihlalin doğduğu yer Cumhuriyet Savcılıklarına suç duyurusunda bulunmanız mümkündür. 90 91 ,hazırlık ve re'sen görevli dava Sayılı Memurlar ve Diğer Kamu Görevlilerinin Yargılanması Kanun'ü incelemenizi öneririz.) 2.3. Ceza Davaları/ merci Hakkında 3- KARAR .?. I. Temyiz Dava sonucunda verilecek karar, talebinizi tam olarak karşılayıp, İhlale yol açan işlemin iptali yönünde Danıştay dava daireleri ve idare mahkemelerinde olabileceği gibi, kısmen kabul, kısmen ret yönünde ya da açtığınız davaların temyiz yeri Danıştay'dır. Hukuk tamamen ret yönünde bir kararla da karşılaşabilirsiniz. davarında verilen davalar ise Yargıtay'ın konu ile ilgili Bu durumda mahkeme kararını bir üst mahkemeye hukuk dairesine yapılır. Ceza davalarında temyiz için -temyiz mahkemesine- taşımanız gerekir. başvuracağınız merci, yine Yargıtay'ın ilgili ceza dairesi olmak zorundadır. Yine bu bahiste eklenmesi gereken bir husus da şudur: idare mahkemelerinin oldukları bazı ara dava devam kararları, ederken özellikle vermiş yürütmenin durdurulması talebinizin reddine dair ara kararlan, itiraz edilebilen kararlardır. 3.2. Uluslararası Yargı Yetkisine Sahip Merciler Temyiz dahil tüm iç hukuk yollarının tüketilmesine rağmen olumlu uluslararası bir yargı alamamanız yetkisine sahip mercilere başvuruda dair bir karar verilmiş ise, bu karar mercilerin vereceği kararlar, çevre savunuculuğu alanına dairelerince verilmiş bir karar ise îdari Dava Daireleri Genel Kurulu'na, bölge idare mahkemesi tarafından verilmiş ise en yakın bölge idare mahkemesine, idare mahkemeleri tarafından verilen kararlara karşı bölge idare mahkemesine, kararın tebliğini izleyen günden itibaren yedi gün içinde itiraz edilebilir. hakkınız olan halinde Bu nedenle, yürütmenin durdurulması talebinizin reddine Danıştay dava bulunma netice bulunmaktadır. Bu önemli etkiler yapan kararlardır. Bu uluslararası Hakları makamların Mahkemesi başında gelmektedir. Avrupa Yine însan Birleşmiş Milletler Ekonomik sosyal Kültürel Haklar Komitesi ve Birleşmiş Milletler însan Haklan Komitesi de - bir yargı organı olarak görev yapmamakla birlikte- bu alanda anılmasında fayda görülen uluslararası mercilerdendir. 80 93 3.2.1.Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ile güvence altına alınmış olan temel haklarının çiğnenmesinden şikayetçi olan bireylerin başvurularını belirli koşullar altında değerlendiren bir uluslararası mahkemedir. Uluslararası bir antlaşma olan Avrupa İnsan Haklan Sözleşmesi ile Avrupa devletlerinden bir çoğu, bireylerin bazı temel haklarına saygı gösterme yükümlülüğü altına girmiştir. Bu haklar, Sözleşme'de ve sadece bazı ülkelerce kabul edilmiş olan, Sözleşme'ye Ek Sözleşme'nin 35. maddesi 1. paragrafı gereğince, Mahkeme'ye ancak iç hukuk yolları tüketildikten ve nihai karar tarihinden itibaren altı ay içinde başvurulabilir. Bu kabul edilirlik koşullarına uymayan bir başvuru Mahkeme tarafından incelenemez. Başvurunuzla ilgili bütün yazışmalar aşağıdaki adrese gönderilmelidir: Monsieur le Greffier de la Cour européenne des Droits de l'Homme Conseil de l'Europe F-67075 STRASBOURG CEDEX. 1, 4, 6, 7 ve 13 numaralı Protokollerde gösterilmiştir. 3.2.2. BM Ekonomik Sosyal ve Kültürel Sözleşme'ye taraf bir devletçe, bu temel haklardan biri veya birkaçının ihlalinden ötürü kendinizi şahsen ve doğrudan mağdur olarak değerlendiriyorsamz, Mahkeme'ye şikayette bulunabilirsiniz. Komitesi. Ekonomik, Sosyal ve Haklar Kültürel Haklar Komitesi, BM Ekonomik, Sosyal ve Kültürel Haklar Uluslararası Sözleşmesi'nin imzacı ülkeler tarafından uygulanmasını izleyen bağımsız uzmanlardan oluşan bir Mahkeme'ye ancak, bir kamu otoritesinin (Parlamento, organdır. idare, giren Konseyine verilen izleme fonksiyonunu yerine getirmek işlemlerinden dolayı şikâyette bulunabilirsiniz. Mahkeme için kurulmuştur. Sözleşmeye üye bütün imzacı ülkeler özel kişi veya kuruluşlara karşı yapılan şikâyetlere hakların nasıl uygulandığına dair düzenli raporlarım bakmaz. Komiteye mahkeme vb) sorumluluk alanına Bu Komite sunmakla BM Ekonomik yükümlüdürler. Sözleşmeye taraf olduktan iki yıl sonra ve Sosyal Devletler başlangıç raporunu ve bundan sonrada her beş yılda bir raporlarım 80 sunmak zorundadırlar. 95 Komite her raporu inceler ve ilgili üye devlete kaygılarım ve tavsiyelerini "nihai izlenimler" şeklinde dile getirir. Komiteye bireysel başvuruları ele alma hakkını tanıyan Sözleşmeye ek bir taslak Tercihli Protokolün yapılması hazırlıkları yapılmasına rağmen bu Komite şu an itibariyle bireysel şikâyetleri ele alıp inceleyemez. 3.2.3. BM İnsan Hakları Komitesi. BM İnsan Hakları Komitesi, BM Medeni ve Siyasi Haklar Uluslararası S özleşmesi'nin imzacı ülkeler tarafından uygulanmasını için aldıkları önlemlere dair belirli zamanlarda sunulan raporları değerlendiren 18 üyelik bir komitedir. Bu komite ayrıca, Birinci Ek Protokole, taraf olan devletler açısından, S özleşme'de öngörülen haklardan herhangi birinin ihlal edilmesinden dolayı mağdur olduklarını ileri süren bireylerden gelen şikâyetleri de ele almaktadır. Komite bu tür şikâyetleri her tür belgenin gizli tutulduğu kapalı oturumlarda ele almaktadır. Ancak, bu toplantılar sonucunda Komitenin ulaşmış olduğu bulgular kamuoyuna açıklanmakta ve Komitenin Genel Kurul'a sunduğu yıllık raporlarda da yer almaktadır. 96