1.1 Yatırım Kararlarında Teknik Analiz Uygulamaları
Transkript
1.1 Yatırım Kararlarında Teknik Analiz Uygulamaları
PRESTİJ DANIŞMANLIK YATIRIM KARARLARINDA TEKNİK ANALİZ UYGULAMALARI ÖZET: Hisse senedi, döviz yada emtia borsası gibi yatırım araçlarında fiyat tahmini yapmak için sık olarak kullanılan yöntemlerden biri de teknik analiz yöntemidir. Bu makalede teknik analiz yönteminin dayandığı temeller ve anahtar noktalar ele alınacaktır. Bu noktalar ise dört adet grafik formasyon ve altı adet teknik göstergenin açıklamalı örnekleri ile desteklenmeye çalışılacaktır. Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir. Anahtar Sözcükler; Teknik Analiz, Hisse Senedi Değerlemesi, Fiyat Tahmini, Değerleme ABSTRACT: Technical Analysis is one of themostcommonmethodsusedtoestimatetheprice in investmentssuch as stock market investmentscurrencyorcommodity. Thisarticle is based on the fundamentals of technical analysis and key points will be discussed. These pointswill be initiallysupportedbyfourformationsandsixindicators of annotated examples. Investment information contained herein is not covered by the review and recommendation of investment advice .Theseopinionsmay not suit your financial situation and risk and return preferences . Therefore, just where expectation of your investment decision based on the information containedcouldleadresults. Keywords ; Technical Analysis, Stock Valuation, Price Forecast , Valuation GİRİŞ Her ne çeşit olursa olsun (hisse senedi, döviz, emtia vb) yatırım aracı borsalarında fiyatlar arz ve talebe göre belirlenir. Ancak fiyata etki eden çok çeşitli faktörler vardır. Bu faktörler toplum psikolojisinden siyasi olaylara kadar geniş bir yapıda yerini bulur. Borsalar bir çok belirsizliğin olduğu bir piyasa türü olmakla beraber borsalardaki fiyatların olumlu ve olumsuz tepkileri yatırımcılar açısından tahmin edilmesi imkansız bir yapıya sahip değildir. Borsalardaki fiyatların nispeten büyük dalgalanmalar göstermesi bazı analiz yöntemlerinin doğmasına yol açmıştır. Bunlardan en çok kullanılanları temel analiz ve teknik analizdir. Temel analiz, şirketlerin mali tablolarına bakarak finansal analiz teknikleri yardımıyla incelenen yatırım aracının gerçek değerini 1 PRESTİJ DANIŞMANLIK bulmaya yöneliktir. Temel analizde kullanılan bilgiler arttıkça analizin verimi de artmakta ancak kullanılan bilgilerin doğruluğu ve yorumlanması bu verimi düşürebilmektedir. Dolayısı ile temel analiz uygulamada genellikle orta ve uzun vadede etkin sonuç vermektedir. Teknik analizde ise sadece şirketlerin mali tabloları analiz için yeterli bir değişken olamaz. Çünkü mali tablolar açıklandıkları an eskirler. Yani temel analizin ısrarla takip etmeye çalıştığı mali tablolar hakkında bilgisi olan yatırımcılar bu bilgileriyle fiyatları zaten etkilemişlerdir. Ayrıca hisse senedi fiyatları şirketlerin iç dinamikleri yanında yatırımcı psikolojisinden de etkilenir. Teknik analiz bu anlamda zaten her türlü bilgiyi içinde barındırmaktadır. Bundan başka, mali tablo analizi gibi temel analiz enstrümanlarının kullanılamayacağı yatırım araçları için de (döviz, emtia borsaları araçları vb) teknik analiz yöntemi kullanılabilmektedir. Bu makalede teknik analiz yöntemleri incelenecektir. Bu anlamda önce teknik analiz mantığı irdelenecek ve bu analiz türünün çekirdeğinde yer alan “Dow Teorisi” tanıtılacaktır. Bunu takiben uygulamada en fazla kullanılan dört adet grafik formasyon ve altı adet teknik göstergeye değinilecek ve bunlar örneklerle açıklanmaya çalışılacaktır. 1. TEKNİK ANALİZİN TEMELİ: DOW TEORİSİ Teknik analiz yöntemi kaynağını Dow Teorisinden almaktadır. Bu teori bugünde hala ABD ve dünyanın en büyük borsa endeksleri arasında yer alan Dow Jones Endeksinin mimarı Charles Dow (18511902) un görüşlerine dayanarak S.A. Nelson ve William Hamilton tarafından (The ABC of StockSpeculation, 1902) geliştirilmiştir. Bu teorinin temel önermeleri hala geçerlidir. Dow Teorisine göre hisse senetlerinden zaman içinde elde edilecek kazanç, kimsenin yönlendirmediği denge fiyatlarına bağlıdır. Ancak bilginin herkese aynı anda ulaşmaması, herkesin risk alma düzeyinin farklı olması ve psikolojik durumlar gibi nedenlerle fiyatlar herzaman denge fiyatından sapacak ve dalgalanacaktır. 1 Bu teorinin temel varsayımları; 1) Ortalamalar her şeyi iskonto eder. Endeks piyasanın barometresidir. Piyasadaki ortalama fiyatları yansıtır. Aynı zamanda mevcut tüm bilgi ve geleceğe dair tüm beklentileri içerdiği için bu fiyata da yansımaktadır. 2) Piyasalarda üç tür fiyat hareketi bulunur. Bunlar ana trend, ikincil trend ve günlük dalgalanmalardır. Ana trend dominant olan trenddir ve dönüşü aylar hatta yıllar sürebilir. İkincil 1 Hisse Senedi Fiyat Tahmini (Projeksiyon): Temel Analiz, Teknik Analiz, Zaman Serisi Analizi ve Örnek Uygulama, Yüksek Lisans Projesi, N. Özgür ÇUBUKÇU, 2010 2 PRESTİJ DANIŞMANLIK trend ana trende tepkiler ile oluşur ve haftalar ve aylarla ölçülür. Günlük dalgalanmalar ise ana trendden tamamen bağımsız olarak saatler ve günler içerisinde oluşur. 3) Ana trendlerin üç aşaması bulunur. Bunlar birikim, hareket ve aşırılık aşamalarıdır. 4) Bir trend döndüğüne dair kesin sinyaller gelene kadar geçerlidir. Ana trendin bittiğine dair kesin sinyaller gelmeden bitmiştir denilemez. Bu sinyallerin neler olduğuna ise ilerleyen bölümlerde değineceğiz. 5) Ortalamalar birbirini teyit etmelidir. Ortalama “endeks” ile aynı anlamdadır. Dolayısıyla hem benzer endeksler (örneğin sanayi endeksi ile metal endeksi) hem de aynı zamanda hepsi birer ortalama olan fiyatlar ile teknik göstergeler birbirlerini teyit etmelidir. Bunlar arasında gözlenen bir uyuşmazlık mevcut trendin tersine dönebileceğine dair bir sinyaldir. 6) Hacim (işlem miktarı) de trendi teyit etmelidir. İşlem hacmi piyasaya olan parasal katılımı göstermektedir. Yukarı trendde yukarı hacim, aşağı trendde aşağı hacim beklenir. Dolayısıyla ortalamalara benzer şekilde işlem hacmi ile trend arasındaki uyuşmazlık da trendin tersine dönebileceği sinyali verir. Şekil 1 de görüldüğü üzere endekste Oct 2000 (Ekim 2000) döneminde 10.500 seviyelerinden 15.000 seviyelerine kadar yükselen bir trend olmuştur. Fakat trend bu şekilde devam etmemiş, endeks yeniden düşüşe geçmiş ve 8.000 seviyesinin altına gerilemiştir. Dolayısıyla ana trendin bittiğine dair kesin sinyaller alınana kadar trendbitmiştir diyemeyiz. Şekil 1: Dow Teorisine göre Ana, İkincil Trendler ve Günlük Dalgalanmalar 1.1 Grafik Türleri 3 PRESTİJ DANIŞMANLIK Teknik analizde başlıca üç grafik türü kullanılmaktadır. Bunlar nokta grafik, çizgi grafik ve çubuk grafiktir. Şekil 2: Grafik Türleri Yukarıda da görüldüğü gibi çubuk grafik içerdiği bilgi miktarının daha fazla oluşu nedeniyle pratikte tercih edilmektedir. Çubuk grafikler açılış ve kapanış fiyatı, en yüksek ve en düşük fiyatlar ile aynı zamanda hareketin yönü (gücü) ve volatilite (oynaklık) bilgileri de vermektedir. 1.2 Pozisyon Açma Ve Kapatma Bir yatırım veya trading pozisyonu iki türlü açılır; Fiyatların yükseleceği öngörüsüne dayanarak alım yaparak, Fiyatların düşeceği öngörüsüne dayanarak açığa satış yaparak Fiyatların yükseleceği öngörüsüyle yapılan bir alımla açılan pozisyon, alınan malın daha sonra karla veya zararla satılmasıyla kapatılır. Bu tür alımlara UZUN POZİSYON denir. Tüm uzun pozisyonlar bir alım yapılarak açılır, alınan mal (enstrüman) satılarak kapatılır. Bir uzun pozisyonu kapatmak için yapılan satış, bir açığa satıştan farklıdır. Bir açığa satış, fiyatların düşeceği öngörüsüyle yapılır. Bu hareket, yukarıdakinin aksine yeni bir pozisyon açmaktır. Açığa satışla açılan pozisyon, satılan mal daha sonra karla (eğer fiyatı düşmüşse) veya zararla (eğer fiyatı yükselmişse) geri alınarak kapatılır. Bu tür satışlara KISA POZİSYON denir. Tüm kısa pozisyonlar bir satış yapılarak açılır, satılan mal daha sonra geri alınarak kapatılır. Teknik analiz ile yatırım kararlarında iki temel araçtan faydalanılabilir. Bunlar grafik formasyonlar ve teknik göstergelerdir. Teknik göstergeler ortalamalara dayandığı ve geçmiş tüm fiyat bilgilerini de barındırdığı için biraz daha kuvvetli bir araç olarak görülebilir. Bunun yanında 4 PRESTİJ DANIŞMANLIK şüphesiz bu iki araç birbirleri ile ne kadar koordineli olarak kullanılırsa o kadar etkin sonuç alınacaktır. 2. GRAFİK FORMASYONLAR Teknik analizde kullanılan çok sayıda grafik formasyon bulunmaktadır. Bunlar arasında geri dönüş formasyonları (omuz baş omuz, çift tepe, çift dip, genişleyen formasyonlar, karo, v tepe dip) ve devam formasyonları (üçgen, dikdörtgen, takoz, bayraklar ve flamalar vb) sayılabilir. Bu bölümde ise uygulamada daha sık olarak kullanılan bazı grafik formasyonlar incelenecektir. Bu formasyonlar ana başlıklar itibariyle sıkışma alanları (destek ve direnç seviyeleri), trend çizgileri ve kanalları, fiyat aralıkları ile Fibonacci ve Elliott Dalgalarıdır. 2.1 Sıkışma Alanları (Destek ve Direnç Seviyeleri) Teknik analizi yapılacak dönem verileri elde edildikten ve bunların bilgisayar uygulaması ile ilgili periyoda ait grafikleri çıkarıldıktan sonra grafikte destek ve direnç seviyeleri tespit edilmeye çalışılır. Bununla amaç fiyat hareketinin bu seviyelerin dışına çıktığında trendin zayıflayacağını iddia etmektir. Destek, grafikte alımların geldiği ve fiyatların artık daha fazla düşemeyeceği varsayılan seviye, direnç ise satışların geldiği ve fiyatların artık daha fazla yükselemeyeceği varsayılan seviyedir. Bir destek veya direnç seviyesi ne kadar kuvvetliyse, o seviye kırıldığı zaman gelecek fiyat hareketi de o kadar şiddetli olur. Fiyat grafiklerinde destek ve direnç seviyelerini tespit etmenin iki yolu vardır. Bunlar: Sıkışma alanlarını ve sınırlarını belirlemek ve Pivot tepe ve dipleri belirlemektir. 5 PRESTİJ DANIŞMANLIK Şekil 3 de görüldüğü gibi pivot tepe ve dipler arasında sıkışma alanları belirlenmektedir. Pivot tepe ve dipler de aynı şekilde trendin dönüş noktalarını belirlemek üzere yatırımcı tarafından grafik üzerine işaretlenmiştir. Bu tepe ve dip noktaları aynı zamanda literatürde “iz süren stop” denilen stop- loss noktaları için de kullanılmaktadır. Burada esas önemli nokta, bu işaretlemelerin pozisyona girmeden önce yapılması, 2 pozisyona girdikten sonra bu alan (kanal) ve noktaların değiştirilmemesidir. Şekil 3: Sıkışma Alanları, Pivot Tepe ve Dipler 2.2 Trend Çizgileri ve Kanalları Piyasada trendlerin ana, ikincil ve günlük dalgalanmalar olarak ayrıldığından önceki bölümde bahsetmiştik. Yatırımcı sıkışma alanlarına benzer şekilde fiyat hareketlerinin yönünü tahmin etmek için trend çizgilerini kullanabilir. Bir yukarı trend, fiyatlar açısından yeni en yüksekler ve yükselen en düşüklerle tanımlanır. Bir aşağı trend ise bunun aksine yeni en düşükler ve alçalan en yükseklerle ifade edilebilir. Yukarı trend çizgisi, yukarı doğru meyil almış fiyat çubuklarının altından ve en düşükleri birleştirerek çizilir. Aşağı trend çizgisi ise aşağı doğru giden fiyatların üzerinden ve en yüksekleri birleştirerek çizilir. Şekil 4 te yukarı ve aşağı trendler içinde işlem yapan bir yatırımcının alış ve satış noktaları görülmektedir. Şekil 4: Trend Kanalları 2.3 Fiyat Aralıkları Fiyat grafiğinde zaman zaman bazı aralıklar oluşabilmektedir. Bu aralıkların nedeni bazı seanslarda açılış fiyatlarının önceki seans 2 Getting Technical in Foreign Exchange, NOMIRA Global Foreign Exchange Research, Amen S.,Büyükkayalı O., Flint S., Teo W.C., Chan C., Yang K. (2009), 6 PRESTİJ DANIŞMANLIK kapanışlarına göre çok aşağıda yada yukarıda oluşmasıdır. Bu durum seans kapalıyken gelen ani bir haber, bir kriz yada şok gibi durumlardan kaynaklanabilmektedir. Yandaki şekilde dört tür fiyat aralığı görülmektedir. Bunlar olağan aralık, kırış aralığı, ölçüm aralığı ve tükeniş aralığıdır. Olağan aralık fiyatların olağan ekonomik durum ve normal bilgi koşulları altında seyredebileceği aralık türüdür. Kırış aralığı fiyatların destek yada direnç noktasını kıracak kadar güçlü şekilde seanslar arasında farklılık göstermesidir. Ölçüm aralığı destek ve direnç seviyelerini kırmış olan fiyat hareketinin aynı yöndeki bu hareketine devam edip etmeyeceğinin test edildiği aralık türüdür. Tükeniş aralığı ise hareketin yönünün artık zayıfladığına işaret eder. Şekil 5: Fiyat Aralıkları Türleri 2.4 Fibonacci ve Elliott Dalgaları Elliott Dalgaları formasyonuFibonacci sayılarından yola çıkılarak geliştirilmiştir. Fibonacci sayıları bir sayı dizisidir. Burada her sayı kendisinden önce gelen iki sayının toplamıdır. Dizi şu şekilde ifade edilebilir. 1,1,2,3,5,8,13,21,34…. Her sayının kendisinden bir önce gelen sayıya oranı yaklaşık olarak 1,618 de, kendinden sonra gelen sayıya oranı ise 0,618 de sabitlenmektedir. Rakamlar birer atlandığında ise bu oranlar 0,382 ve 2,618 olmaktadır. Elliott 0,618 ve 0,382 rakamlarını kullanarak bir gözlemde bulunmuştur. Elliott’ a göre yukarı trendin başlama ve dönme noktaları arasındaki toplam uzaklığı 100 olarak kabul edersek, dünyada işlem yapan traderlerın çoğu fiyat 38, 50 ya da 62 seviyelerine gelince alış yapmakta ve aşağı trend kısa bir süre de olsa yukarı trende dönüşmektedir. Şekil 6: Fibonacci Dönüşü 3. TEKNİK GÖSTERGELER (İndikatörler) 7 PRESTİJ DANIŞMANLIK Teknik analizde uzun yıllardır bilgisayar uygulamalarından yararlanılmaktadır. Bu uygulamalar sayesinde teknik göstergeler geliştirilmiştir. Teknik göstergeler, geçmiş fiyat ve işlem miktarlarından yola çıkarak fiyat ve işlem miktarı hareketlerini yalınlaştırmak ve basitleştirmek suretiyle mevcut bir trendin varlığını, mevcut bir trend var ise de bunun yönünü tayin etmeye yardımcı olurlar. Bu yolla da ileriye yönelik AL ya da SAT şeklinde sinyaller verirler. Teknik göstergelerin içerdikleri veriler de yine fiyat hareketlerini içeren verilerdir. Temellerini hareketli ortalamalardan alırlar. Hareketli ortalamalar; i) Trendin yönünü belirler ii) Grafikteki gürültüyü (karışık görüntüyü) azaltır ve basitleştirir. iii) Tepe ve dipleri belirler Hareketli ortalama kullanırken genel prensip, hızlı HO yavaş HO yu yukarı kesince AL, hızlı HO yavaş HO yu aşağı kesince SATdır.3 Yukarıda da belirttiğimiz gibi teknik göstergelerin tümünün kullanılma yöntemi kaynağını hareketli ortalamalardaki bu prensipten alır. Teknik göstergeler trend takip edici ve aşırı alım/satım göstergeleri olarak ikiye ayrılır. İlerleyen bölümlerde uygulamada sıkça kullanılan altı adet teknik gösterge incelenecektir. 3.1 MACD (MovingAverageConvergenceDivergence) Gerald Appel tarafından 1979 yılında geliştirilmiştir. Histogram olarak çizilir ve trend takip edici bir göstergedir. MACD= ÜHO (12) – ÜHO (26) olarak ifade edilir. Yani 12 periyotluküssel hareketli ortalama ile 26 periyotluküssel hareketli ortalama arasındaki farka göre çizilir. Bu göstergeden alınan sinyaller kısaca şöyle özetlenebilir; i) MACD pozitif (negatif) tarafta ve yükselmeye (alçalmaya) devam ediyorsa, bu hızlı hareketli ortalamanın yavaş olanın üzerinde (altında) olduğunu ve aradaki mesafeyi açtığını gösterir. Bu da fiyatların ortalamalardan daha hızlı yükseldiğini (düştüğünü) yani piyasanın bir yukarı trend (aşağı trend) içinde olduğunu gösterir. 3 Teknik Analiz ve Trading Disiplini (2009), Beykent Üniversitesi, Ali PERŞEMBE 8 PRESTİJ DANIŞMANLIK ii) MACD hala pozitif (negatif) tarafta ama alçalıyor (yükseliyor) ise, bu hızlı hareketli ortalamanın hala yavaş olanın üzerinde olduğunu ama aradaki farkın kapandığını gösterir. Bu da piyasanın hala yukarı (aşağı) trendde olduğunu ancak bu trendin yavaş yavaş kuvvetini kaybettiğini ifade eder. iii) MACD eğer sıfır çizgisinin ne çok üstüne (pozitif tarafta) ne de çok altına (negatif tarafa) inemeden sıfıra yakın yerlerde yatay olarak hareket ediyorsa bu piyasanın trendsiz olduğunu gösterir. Gerald Appel tarafından geliştirilen diğer bir çizgi ise sinyal çizgisidir. Bu da MACD nin 9 periyotluküssel hareketli ortalamasıdır. Sinyal çizgisi histogramın üzerine çizilir ve MACD deki dalgalanmaları düzenleyerek tepe yapıp yapmadığını gösterir. Şekil 7 de MACD ve sinyal çizgisi yardımıyla AL ve SAT noktaları belirlenmiştir. Burada dikkat edilmesi gereken nokta hem sıfır çizgisine yakın gelen sinyallere hem de pozitif bölgeden gelen alım sinyalleriyle negatif bölgeden gelen satış sinyallerine şüphe ile yaklaşılması gerektiğidir. Şekil 7: MACD Sinyalleri 3.2 CCI (Commodity Channel Index) Bir diğer trend takip edici gösterge olan CCI, Donald Lmabert tarafından 1980 yılında geliştirilmiştir. Osilatör olarak çizilir. Bu gösterge kullanılırken 3 temel metoddan faydalanılabilir; i) CCI +100 ü yukarı kestiğinde AL (uzun pozisyon aç) aşağı +100 e geri döndüğünde SAT (uzun pozisyon kapat) ii) +100 ve -100 noktalarının çok geç sinyal verdiğini öne süren teknisyenler bunlar yerine sıfır çizgisinin kullanılmasını önermişlerdir. 9 PRESTİJ DANIŞMANLIK CCI tepelerinde satış diplerinde alış yapmak ta etkin sonuç veren bir yöntemdir. Bu tepe ve dipleri iii) belirlemek için hareketli ortalama kullanılır.Şekil 7 de CCI kullanılarak AL ve SAT noktaları belirlenmiştir. Şekil 8: CCI Sinyalleri 3.3 DMI (DirectionalMovement Index) WellesWilder tarafından 1978 yılında geliştirilmiştir. Her koşulda kullanılabilir, bir trend olup olmaması önemli değildir. Genellikle 14 günlük periyotla çizilir. Hesaplaması formüllere dayalı olup, son günün ve önceki günün en yüksek, en düşük ve kapanış değerlerine dayanmaktadır. i) +DI ile –DI arasında mesafe genişse mevcut trend kuvvetlidir. ii) +DI ile –DI arasındaki mesafe açılıyorsa (daralıyorsa) mevcut trend kuvvetlenmektedir (zayıflamaktadır). iii) +DI ile –DI arasındaki mesafe iyice kapanmış ve bu iki çizgi hem birbirlerine çok yakın seyredip hemde sürekli kesişiyor ise piyasada bir trendsizlik söz konusudur. DI göstergesi tek başına da trend hakkında fikir verir. Yine de bu göstergeye yardımcı bir gösterge daha türetilmiştir. Bunun adı da ADX (AverageDirectionalMovement Index) tir. Temeli +DI ve – DI arasındaki farka dayanmaktadır. Şekil 9 da ADX göstergesi +DI ve –DI ile birlikte yer almaktadır. ADX ise şu şekilde yorumlanır; a) Eğer ADX yükseliyorsa trend kuvvetleniyordur. Trend takip edici göstergeler kullanılabilir. b) Eğer ADX düşüyorsa trend zayıflıyordur. Trend takip edici göstergelerin kullanılmaması gerektiğini gösterir. Bu durumda aşırı alım/aşırı satım göstergeleri kullanılmalıdır. c) ADX in değeri 20 nin altındaysa piyasada trendsizlik var demektir. Ayrıca ADX ile DI kesişimleri de çok faydalıdır ve incelenmelidir. Şekil 9: +DI, -DI ve ADX Göstergeleri 10 PRESTİJ DANIŞMANLIK 3.4 Momentum Bu indikatör de WellesWilder tarafından 1978 yılında bulunmuştur. Osilatör olarak çizilir. Bu da piyasada trend olsun veya olmasın kullanılabilir. Momentum= Fs- Fs-n olarak ifade edilir. Burada Fs son fiyat, Fs-n ise n periyot önceki fiyattır. Şekil 10 da Momentum sinyalleri gösterilmiştir. Momentum şu şekilde yorumlanır; i) Eğer Momentum sıfırın üzerinde (altında) ve yükseliyorsa (düşüyorsa) mevcut yukarı (aşağı) trend güçlenmektedir. Kısa (uzun) pozisyona girilmemelidir. ii) Eğer Momentum sıfırın üzerinde (altında) ve duralamış veya düşüyorsa (yükseliyorsa) mevcut yukarı (aşağı) trend zayıflamaktadır. Satış (alış) hazırlığı yapılmalıdır. iii) Eğer Momentum sıfırdaysa bu yatay bir piyasa içinde olunduğunu gösterir. Sıfırı yukarı (aşağı) yönde kıran Momentum fiyatların tekrar yükselişe (düşüşe) geçtiğini ve bu yükseliş (düşüş) hızının arttığını gösterir. Şekil 10: Momentum Sinyalleri 3.5 RSI (RelativeStrenght Index) Yine WellesWilder tarafından 1978 yılında geliştirilmiş bir göstergedir. Aşırı alım/satım göstergesidir. Osilatör olarak 0 ile 100 arasında değer alacak şekilde çizilir. = Son14periyotunyukarıkapanışlarıtoplamınınortalaması Son14periyotunaşağıkapanışlarıtoplamınınortalaması 11 PRESTİJ DANIŞMANLIK Bu hesaplanan ilk RSI değeridir. Fiyat verilerine her yeni periyot eklendiğinde bundan sonraki RSI ler şöyle hesaplanır: i) Yukarı kapanışların toplamının ortalaması için bir önceki yukarı kapanışlar ortalaması 13 ile çarpılır ve miktara yeni eklenen periyodun yukarı kapanış miktarı (eğer kapanış yukarıysa) eklenerek toplam 14’e bölünür. ii) Aşağı kapanışların toplamının ortalaması için bir önceki aşağı kapanışlar ortalaması 13 ile çarpılır ve miktara yeni eklenen periyodun aşağı kapanış miktarı (eğer kapanış aşağıysa) eklenerek toplam 14’e bölünür.Böylece yeni yukarı ve aşağı kapanışların toplamı elde edilerek yukarıdaki gibi RSI hesaplanır.Şekil 11 de RSI indikatörünün kullanımı görülmektedir. Şekil 11: RSI Sinyalleri 3.6 Yavaş Stokastik George Lane tarafından geliştirilmiştir. Aşırı alım/satım göstergesidir. Osilatör olarak 0 ile 100 arasında değer alacak şekilde çizilir. Çeşitli formüller yardımıyla hesaplanır. Burada da hesaplama önceki göstergede olduğu gibi kapanış, en düşük ve en yüksekler yardımı ile yapılır. Şekil 12 de Yavaş Stokastik kullanılarak çizim yapılmıştır. Negatif uyuşmazlıktan faydalanılarak AL ve SAT noktaları tespit edilmiştir. Şekil 12: Yavaş Stokastik Sinyalleri 4. UYUŞMAZLIKLAR Gerek fiyat ile işlem miktarı arasında gerekse yavaş ve hızlı hareketli ortalamalar (teknik göstergeler) arasında zaman zaman uyuşmazlıklar gözlemlenir. Bu 12 PRESTİJ DANIŞMANLIK uyuşmazlıklar aslında AL ya da SAT yönünde işaret veren en önemli sinyallerdir. Yandaki şekilde pozitif ve negatif uyuşmazlık örnekleri verilmiştir. Aşağı yönlü trendde fiyatın dip noktaları aşağı gidiyor göstergenin dip noktaları yukarı gidiyor, trend yukarı dönecek (AL sinyali) Yukarı trendde fiyatın tepe noktaları yukarı gidiyor göstergenin dip noktaları aşağı gidiyor, trend aşağı dönecek (SAT Sinyali) Şekil 13: Pozitif ve Negatif Uyuşmazlık Teknik göstergeler kullanılırken uyuşmazlık var mı yok mu buna da mutlaka bakılmalıdır. 5. SONUÇ Teknik analiz, gelecekteki fiyat yönünü tahmin etmek amacıyla ve öncelikle fiyat hareketi grafiklerinin kullanılmasıyla piyasa hareketinin incelenmesidir. Teknik analize göre makroekonomik konjonktür, piyasa haberleri sektör veya şirketin mali durumu birer veri değildir. Tek veri geçmiş fiyat ve işlem miktarlarıdır. Teknik analiz piyasada işlem gören hemen hemen tüm yatırım araçlarının fiyat hareketlerini analiz etmek için kullanılabilir. Bu yöntemde finansal aracın ne olduğu ve hangi ekonomik bilgileri içerdiği önemli değildir. Yatırımcı pozisyona girmeden önce kendi açısından kısa, orta ve uzun vade kavramlarını tanımlamalı, daha sonra yatırım kararı vermelidir. Bu tanımlamayı yaparken de mümkünse tahmin dönemi ile gerçekleşme dönemi arasında meydana gelebilecek konkonktürü de öngörebilmelidir. Vade seçimi yapılırken yatırım yapılacak enstrümanın nitelikleri göz önünde bulundurulmalıdır. Başlangıçta belirlenen kısa, orta ve uzun vadeler pozisyona girildikten sonra değiştirilmemelidir. Bu makalede anlatılan yöntemlere ilaveten literatürde özellikle yatırım psikolojisi ve yatırım kararları ile ilgili birçok kaynak bulunmaktadır. Yatırımcı bu kaynaklara da başvurmalı, kendi durumuna göre bir strateji belirlemeli ve geliştirmelidir. 13